emperyal‹zme ve ÇÖzÜm, kkÜrt halkinin …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf ·...

50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 171 11 Ocak 2009 Fiyat›: 1 TL (kdv dahil) [email protected] www.yuruyus.com Say›:171 [email protected] I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 EMPERYAL‹ZME VE ‹fiB‹RL‹KÇ‹LER‹NE KARfiI SAVAfiMAKTAN BAfiKA YOL YOK! Barış: Masal Diyalog: Oyun Uluslararası T T oplum: Safsata ÇÖZÜM, K K ÜRT HALKININ KEND‹ K KADER‹N‹ T T AY‹N HAKKIDIR ÇÖZÜM, K K ÜRT HALKININ KEND‹ K KADER‹N‹ T T AY‹N HAKKIDIR Gazze Kan ‹çinde ‘D‹L SERBESTL‹⁄‹’ KEND‹ B BAfiINA ÇÖZÜM DE⁄‹LD‹R; ‘D‹L SERBESTL‹⁄‹’ KEND‹ B BAfiINA ÇÖZÜM DE⁄‹LD‹R; Yozlaflt›rmak ‹çin KÜRTÇE TRT... Uyutmak ‹çin KÜRT Gençlerine 39 Stadyum... fiükürcülük ve Kadercilik ‹çin KÜRTÇE Bilen Vaizler... Düzen ‹çin KÜRTÇE!

Upload: others

Post on 18-Jul-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 171

11 Ocak 2009

Fiyat›: 1 TL

(kdv dahil)

[email protected]

www.yuruyus.com Say›:171 [email protected] 1133000055 -- 77994444

EMPERYAL‹ZME VE ‹fiB‹RL‹KÇ‹LER‹NE KARfiI

SAVAfiMAKTAN BAfiKA YOL YOK!

Barış: Masal

Diyalog: Oyun

Uluslararası TToplum: Safsata

ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININKEND‹ KKADER‹N‹ TTAY‹N

HAKKIDIR

ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININKEND‹ KKADER‹N‹ TTAY‹N

HAKKIDIR

GazzeKan‹çinde

‘D‹L SERBESTL‹⁄‹’KEND‹ BBAfiINA ÇÖZÜM

DE⁄‹LD‹R;

‘D‹L SERBESTL‹⁄‹’KEND‹ BBAfiINA ÇÖZÜM

DE⁄‹LD‹R;

Yozlaflt›rmak ‹çin KÜRTÇE TRT... Uyutmak ‹çin KÜRTGençlerine 39 Stadyum... fiükürcülük ve Kadercilik ‹çinKÜRTÇE Bilen Vaizler... Düzen ‹çin KÜRTÇE!

Page 2: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz16 OOcak -- 222 OOcak

Vladimir ‹lyiç Ulyanov Lenin, 1870Nisan'›nda Rusya Simbirsk’de do¤du.A¤abeyi arac›l›¤›yla devrimci düflünce-lerle tan›flt›. 17 yafl›ndayken, a¤abeyiÇar’a suikast düzenlemekten kurflunadizildi. O da ayn› dönemde örgütlü mü-cadeleye bafllad›.

1895'te Petersburg'da ‹flçi S›n›f›n›nKurtuluflu ‹çin Mücadele Birli¤i adl› illegalörgütlenmenin kurulufluna önderlik etti.Sonralar› RSD‹P’in önderi olarak ç›kt› ta-rih sahnesine. 1900’lerin bafl›nda Is-kra'da yaz› kurulu üyesi olarak, ilk kezLenin takma ad›yla bu gazetede yazma-ya bafllad›. RSD‹P içindeki Bolflevik Men-flevik ayr›l›¤›nda Bolfleviklerin önderiydi.

Onun önderli¤inde flekillenen Parti, 1917 7 Kas›m’›nda iflçilerin ve köylülerinayaklanmas›na önderlik ederek Rusya devrimini gerçeklefltirdi. Lenin, tarihe ilk pro-leter devrimin ve ilk sosyalist yönetimin önderi olarak geçti.

Devrimin zaferine ilerleyen y›llard› son derece önemli teorik eserler verdi. Em-peryalizm adl› eserinden Devlet ve ‹htilal’e, Nas›l Yapmal›’dan Kitle ‹çinde Parti Çal›fl-mas›’na kadar say›s›z eseriyle, devrimin teorisine, prati¤ine dair, dünya devrimcileri-ne eflsiz bir miras devretti.

1924’te muzaffer bir devrimci olarak ölümsüzleflirken, dünyan›n tüm devrimcile-rine, devrim yolunda rehberleri olacak olan Marksizm-Lenizm’in ›fl›¤›n› b›rakt›. Dev-rim yolu, bugün de onun teorik, pratik önderli¤iyle, tecrübeleriyle ayd›nlan›yor.

Ercan’›n ailesi Kars’tan gelerek Küçükçi¤li’ye yerleflmiflti.Kürt milliyetindendir. Küçükçi¤li’de örgütlü faaliyetler için-de yerald›. Daha sonra silahl› bir ekipte görevlendirildi. 18 Ocak 1996’da ‹zmir Buca’da kuflat›ld›¤› evde teslimolmama gelene¤ine yeni bir halka ekleyerek flehit düfltü.

EErrccaann ÖÖZZÇÇEEKKEENN

1981, Adana'da do¤umluydu. Lise y›llar›ndan itibarendevrimcilerle hep yan yana oldu. Adana Temel Haklar veÖzgürlükler Derne¤i kurucusu ve yönetim kurulu üyesiy-di. En son 2005 ve 2007 1 May›slar’›nda oligarfliye karfl›k›z›l bayrakl›lar›n saflar›ndayd›. ‹fl ve afl umuduyla veya bask›lardan dolay› ülkesini terket-mek zorunda kalan insanlardan biri olarak, Bulgaris-tan’dan Yunanistan’a geçerken donarak hayat›n› kaybetti.

16 Ocak 19911967 Tekirda¤ Malkara ‹lçesi Sar›polat Köyü’nde do¤du.Gençlik örgütlenmesinde yerald›. Devrimci mücadele için-de olgunlu¤uyla, direngenli¤iyle öne ç›kt›. 9 Ocak’ta Ha-cettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nün ç›k›fl›nda gö-zalt›na al›nd›. A¤›r iflkencelere maruz kald›. ‹flkencelerdenç›kar›l›p Gülhane Askeri T›p Akademisi’ne götürüldü. Ora-da 16 Ocak 1991’de flehit düfltü.

BBiirrttaann AALLTTIINNBBAAfifi

Devrimci ‹flçi Hareketi’nin iki nefe-riydiler. ‹stanbul’da iflçi s›n›f›n›nmücadelesi içinde yeralan Bahri veCemal, Bas›n-‹fl grevinde 19 Ocak1980’de grev nöbetini bitirdiktensonra kurulan bir pusuda faflistlertaraf›ndan katledildiler.CCeemmaall KKAARRAAPPIINNAARRBBaahhrrii MMUUTTLLUU LLeenniinn:: 8844 yy››lldd››rr hhaallaa ddeevvrriimmiinn öönnddeerrii

Lenin'i yaflatmak, Leninizmi savunmak ve uygulamakla mümkündür.Leninizm:‹ktidar perspektifi ve iddias›d›r.Yenilgilerden y›lmamak, zaferlerden sarhofl olmamakt›r.fiablonculuktan uzak durmak, teoriyi eylem k›lavuzu yapmakt›r.Enternasyonalizm ve anti-emperyalizmdir.Burjuvaziyle, sapmalarla, hiziplerle uzlaflmamakt›r.Lenin öngörüsüyle, yarat›c›l›¤›yla, iktidar perspektifiyle, sosyalizmizafere tafl›yan inanç ve kararl›l›¤›yla ezilen tüm dünya halklar›nayol göstermifltir.Lenin'in yaflam›n›n her an› bir eylem, her an› bir okuldur. Lenin'denö¤renmek, her devrimci için vazgeçilmez bir görevdir.Lenin, Marksizm'i bir dogma olarak gören, onu flablonlaflt›ran birönder de¤ildir. Lenin, Marksizm'i bir "eylem k›lavuzu" olarak görenve onu Rusya'n›n somut koflullar›na yarat›c› bir tarzda uyarlayan birustad›r. Lenin, yenilgilerden dersler ç›karan, inanc›n›, kararl›l›¤›n›, kendineolan güvenini hiçbir zaman kaybetmeyen bir önderdir. Lenin, zaferlerden sonra da so¤ukkanl›l›¤›n› koruyan, zafer sarhofl-lu¤una kap›lmayan bir önderdir. Lenin, ilkelerine sonuna kadar ba¤l› olan, bunlardan hiçbir kofluldavazgeçmeyen bir önderdir. Lenin kitlelere güvenen, onlar›n yarat›c›l›¤›n› temel alan bir önder-dir. Kitlelere yukar›dan bakanlara, kitaplardan ö¤rendiklerini kitlele-re pazarlamaya çal›flanlara karfl› mücadele etmifltir. Lenin, ayn› zamanda öngörüsüyle büyük bir taktik ustad›r. EkimDevrimi Lenin'in taktik ustal›¤›n›n somut bir göstergesidir. Lenin; aç›k ve anlafl›l›r dili, ikna kabiliyetiyle halk› etkileyen, örgüt-leyen, harekete geçiren bir önderdir. Ayn› zamanda sadeli¤i, müte-vaz›l›¤› ve alçakgönüllülü¤üyle de örnektir.Lenin tüm bu nitelikleriyle ölümünden bu yana geçen 84 y›lda dahalklara yol göstermeye, örnek olmaya devam ediyor.(17 Ocak 1998, Halk ‹çin Kurtulufl)***SSttaalliinn,, öönnddeerrii,, yyoollddaaflfl›› LLeenniinn’’ii aannllaatt››yyoorr::"Biz komünistler, özel bir kal›ptan ç›km›fl kiflileriz. Bizim özümüz,baflkalar›nkine benzemez. Bizler, proletarya stratejisinin büyük usta-s›n›n ordusu, yoldafl Lenin'in ordusuyuz. Bu ordunun bir üyesi olmakbizler için büyük bir flereftir. Yoldafl Lenin'in kurdu¤u ve lideri oldu-¤u Parti'nin üyesi olmak gene bizler için k›vanç verici bir olayd›r.(...)Yoldafllar, sizlerin de bildi¤iniz ve bugün bütün dünyan›n da kabuletti¤i gibi bu büyük mücadeleyi yoldafl Lenin ve onun partisi örgüt-ledi. Lenin'in büyüklü¤ü, herfleyden önce Sovyet Cumhuriyeti'ni ku-rarak bütün dünyan›n ezilen insanlar›na, kurtulufl umudunun yitiril-medi¤ini, toprak a¤alar›yla kapitalistlerin egemenli¤inin sonsuzakadar sürmeyece¤ini, ... iflçi egemenli¤inin cennette de¤il, bu dün-yada kurulmas› gerekti¤ini göstermesi olmufltur. Yapt›klar›yla, bü-tün dünya iflçilerinin ve köylülerinin yüreklerindeki kurtulufl umu-dunu alevlendirmifltir. ‹flte bu yüzden, Lenin, iflçiler ve ezilen, sö-mürülen kitleler için en çok sevilen ve say›lan bir isim o.” (Lenin'inÖlümünden Befl Gün Sonra Yapt›¤› Konuflmadan al›nm›flt›r.)

Tarih Yazanlar

‹‹ssmmaaiill YYIILLMMAAZZ

Okurlar›m›z›n bbildi¤i üüzere, üüç yy›l bboyun-ca ddünyada vve üülkemizdeki ggüncel ggelifl-melerin ttart›fl›l›p yyorumlanmas›yla oolu-flan bbu tteorik bbirikimi kkitaplaflt›rmakla,her ddevrimcinin yyararlanabilece¤i bbirkaynak ddaha yyarat›lm›fl ooldu.

Hayat›n iiçinde kkarfl›s›na çç›kan tteorik sso-runlara ççözüm aarayan hher ddevrimci, sso-rular›na bbu kkitap iiçinde aasgari bbir ccevapbulacak vveya ddaha ttam vve kkapsaml› bbircevap iiçin iizlemesi ggereken yyollar› ggöre-cektir.

Hayat›n ‹‹çindeki TTeori’de ssomutlananteorik bbirikim, ggüçlü vve bberrak bbir iide-olojik zzemine ssahiptir.

Bu bbirikim, hhayat›n iiçinde 440 yy›ll›k bbir

s›nanm›fll›ktan ggeçmifltir.

u

Hayat›n ‹‹çindeki TTeori, iiki ccilt hhalinde yya-y›nland›. HHer ccilt 6624 ssayfadan oolufluyor.

u

‘Bilgi ggüçtür’; hher ddevrimci bbu ggüçle ddo-nanmal›d›r. TTeori, iiçine ggirildikçe iinsanayeni ggüzellikler, yyeni ddünyalar ggösteren,bilinmezlikleri bbilinene ççeviren, iinsan›nbeynini vve yyüre¤ini ››fl›tan ››fl›kl› bbir dderya-d›r.

Hayat›n ‹‹çindeki TTeori, bbu ››fl›kl› dderyayadavettir.

u

Bu dderyada, tteorinin, llafazanl›k ddüzeyin-de eele aal›n›fl›na ttan›k oolmayacaks›n›z. BBuderyada flflablonculu¤a, ttaklitçili¤e, ööy-künmecili¤e ttan›k oolmayacaks›n›z. TTamtersine ““Hayat›n ‹‹çindeki TTeori”, tteorikonusundaki bbu ççarp›k vve yyanl›fl bbak›flaç›lar›na kkarfl›, ddevrimci bbir bbak›fl aaç›s›n›ve ttarz›n› hhakim kk›lman›n aarac›d›r aayn›zamanda.

Hayat›n ‹‹çindeki TTeori; ezberlemek iiçinde¤il, aanlamak, kkavramak iiçindir;Hayat›n ‹‹çindeki TTeori; teorik uukalal›kyapmak iiçin dde¤il, ddünyay› aanlamak vveDE⁄‹fiT‹RMEK içindir.

u

HAYATIN ‹‹Ç‹NDEK‹ TTEOR‹’yi

Kitapç›lardan, HHaziran YYay›nc›l›k’tan, YYü-rüyüfl DDergisi bbürolar›ndan ttemin eedebi-lirsiniz.

B‹LG‹ GÜÇTÜRYEN‹ B‹R K‹TAPYEN‹ B‹R GÜÇTÜR

B‹LG‹ GÜÇTÜRYEN‹ B‹R K‹TAPYEN‹ B‹R GÜÇTÜR

Haziran YYay›nc›l›k yyeni bbir kkitapyay›nlad›: Kitab›n aad›: HAYATIN ‹‹Ç‹N-DEK‹ TTEOR‹... BBu iisim, YYürüyüfl ookur-

lar›na hhiç yyabanc› dde¤il eelbette. ÇÇünkübu iisim, ddergimizde üüç yy›l bboyunca

yeralan bbir bbölümün aad›yd›.

HAYATIN ‹‹Ç‹NDEK‹ TTEOR‹ aadl› kkitap,

Ba¤›ms›zl›k DDemokrasi SSosyalizm ‹‹çinYÜRÜYÜfi dergisinde yyay›nlanan vveayn› aad› ttafl›yan ee¤itim bbölümündeki

yaz›lardan dderlenen bbir kkitapt›r.

Vladimir ‹lyiç Lenin

Page 3: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

GRUP YORUM SÖYLEfi‹ VE ‹MZAGÜNLER‹

1111 OOccaakk 220000991 May›s Özgürlükler Derne¤i

1111 OOccaakk 22000099 -- SSaaaatt:: 1199::0000Sar›gazi Özgürlükler Derne¤i

1133 OOccaakk 22000099 -- SSaaaatt:: 1188::3300E¤itim-Sen 8 No’lu fiube

2244 OOccaakk 22000099 -- SSaaaatt:: 1155::0000Kad›köy Seyhan Müzik

Baflka yol yok 44

Esip gürlemenin alt›nda gizlenen siyonizminiflbirli¤i 66

‹srail’in hamisi Amerika’d›r 88

Filistin’i bölen uzlaflmac›l›k,birlefltiren direnifltir 1100

Gazze’den görünen dünya 1122

Gazze ‹srail’e dersini verecek 1155

‹srail’e öfke seli 1166

‹srail'e karfl› protestolar sürüyor 1177

fiehit flehit 1188

Bir Kürtçe TV kanal› ile 90 y›ll›kkanl› tarih unutturulamaz 1199

Kürt halk› gelece¤ini onlar›n elineteslim etmeyecek! 2200

Önderimizin Ö¤rettikleri:Day› ve Devrimcilik 2244

Emanete h›yanet 2288

Komisyon Raporu:

‘Engin Çeber iflkencede katledildi’ 3300

K›r›klar F Tipi’nde durmayan iflkence 3333

ÖÖ¤¤rreettmmeenniimmiizz:: Devrimci mücadeledeinsanlar›n niteli¤ini belirleyen, asla“yetenekleri, becerileri” de¤ildir; tercihleridir 3355

Trabzon’da reformizmin aymazl›¤› 3388

Savc›, Leyla Zana için 45 y›l istedi 3399

Daha çok insana anlatma zaman› 4400

‘Ergenekon Operasyonu’nda yeni gözalt›lar 4433

Sadaka devlet 4444

GGeennççlliikk:: Amerika’da ajan e¤itiminden YÖKBaflkanl›¤›’na Y. Ziya Özcan 4455

Halk›n özü 4499

‹Ç‹NDEK‹LER Ça¤r› / ‹lan

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤lu

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20/ 2 Beyo¤lu/ ‹STANBULTelefon-Faks: 0212 251 94 35

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Haftalık Süreli Yerel YayınFiyatı: 1 TL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Alevi Halk›ÜzerindekiBask›lara Son!

Tarih: 18 Ocak 2009

Saat: 13:00

fiahintepe Mah. 1.Cad. 176/A

Natoyolu/ANKARA

BBiillggii 3366Kriz

HHaaff››zzaa 4466BABEK’in Destan›

DDee¤¤iinnmmeelleerr 4488fiovenizmin körlefltirici etkisi

YYiittiirrddiikklleerriimmiizz 5511

SSiiyyaasseettttee ‹‹llkkee 3377“Sivil” ve “Hamasl›” ayr›m›

SSoorruunnllaarr // ÇÇöözzüümmlleerr 1144‹flgal sorunun esas›d›r

Yer: ‹stanbul GösteriMerkeziTarih: 8 fiubat 2009Saat: 16:00‹letiflim: (0-212) 238 81 46

Page 4: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Gazze halk› neyapmal› içinde

bulundu¤u bugünkükoflullarda? Filistinhalk› ne yapmal›?..Veya soruyu flöylede sorabiliriz: Ne yapabilirler?.. Ül-kelerini emperyalizmin ve siyoniz-min iflgalinden kurtarmak için, ba-¤›ms›z bir devlet, özgür bir halkolabilmek için hangi yol ve yöntem-leri izlemeliler?

Bu sorular iki yüzy›ld›r, ulusal vesosyal kurtuluflun yolu olarak

dünya halklar›n›n, dünya devrimci-lerinin ve vatanseverlerinin tart›flt›-¤› sorulard›r. Bunlara cevap olaraksay›s›z strateji ve taktik ortaya at›l-m›flt›r bugüne de¤in. Kuflkusuz on-lar›n hepsinden sözetmeyece¤iz bu-rada. Zaten sözedilmesi de gerek-sizdir; çünkü tarih, onlar›n çok bü-yük bir bölümünü elemifltir zaten.

Sorumuzu tekrarl›yoruz; ba¤›m-s›z, demokratik ve sosyalist bir

Filistin devletinde yaflamak isteyenbir Filistinli ne yapmal›? Ulusal vesosyal kurtuluflun yolu olarak hangistratejiye, hangi mücadele biçimle-rine baflvurmal›?

Emperyalistler, sosyalist sistemiparçalay›p, bir çok ülkede pefl-

pefle karfl›-devrimler, darbeler ger-çeklefltirdiklerinde, zafer sarhofllu-¤u içindeydiler. Ve o sarhoflluk için-de, yeryüzündeki tüm Marksist-Le-ninist, ilerici, vatansever, muhalifgüçlerden istedikleri, iki ellerinehavaya kald›r›p, ““ttaammaamm tteesslliimmoolluuyyoorruuzz,, aarrtt››kk ssiisstteemmiinniizzee kkaarrflfl››mmüüccaaddeellee eettmmeeyyeeccee¤¤iizz”” demeleriy-di. Ama burjuvazi, toplumsal ha-reketlerin bu kadar h›zl› ve kes-kin dönüfller yapmalar›n›n zorlu-¤unu da biliyordu. O halde, bunukolaylaflt›rmak için teslimiyetin,düzen içileflmenin daha ddoollaayyll››yollar›n› bulup, bunlar› bir “al-ternatifmifl” gibi ortaya koyma-l›yd›lar. Özellikle son yirmi y›ll›kdünya tarihi aç›kça gösterdi ki,1990’lar›n bafl›nda bir anda modahaline getirilen ““bbaarr››flfl””,, ““ddiiyyaa--lloogg”” politikalar›, ““ddee¤¤iiflfliimmiinnççaa¤¤ddaaflfl,, uuyyggaarr yyoolluu”” olarak su-

nulan yollar, esas olarak teslimiye-tin ve düzeniçileflmenin aarraa bbiiççiimm--lleerrii idiler. Baflka bir deyiflle, o günekadar savunulanlardan düzene “ge-çifli” tedricen ve fazla tepki yarat-madan sa¤layacak ara aflamalard›.Yirmi y›ll›k dönemde, diyebiliriz ki,hangi ülkede olursa olsun, gündemegetirilen tüm bar›fl diyalog politika-lar›, buna hizmet etmifltir.

Bar›fl ve diyalog politikalar›yla,ba¤›ms›zl›¤›n› kazanan, de-

mokrasiye kavuflan, sosyalizm yo-luna giren tek bir örnek görülmedi;fakat buna karfl›n, bar›fl ve diyalogpolitikalar›n› savunan, uygulayangüçlerin hepsi, düzen içine çekilipya fiziksel olarak la¤vedildi, ya dasiyasi aç›dan tasfiye edildi. Bar›fl vediyalog politikalar›, ““ssaahhiipplleerriinniieerriitteenn”” politikalar oldu demek hiçde yanl›fl olmaz ve zaten burjuvazi-nin amac› da buydu. Ulusal ve sos-yal kurtuluflun devrimci biçimindenvazgeçmek, kendini silahs›zland›r-mak, düzenin yasalar›na tabi olmak,bir bak›ma kendini tasfiye etmeyebafllamakt›r ve sonunun ““eerriiyyiiflfl vveeyyookkoolluuflfl”” olmas› do¤ald›r.

Bu tarihsel notu düfltükten sonra,yeniden Gazze’ye dönelim. Yu-

kar›da aktar›lan tecrübeyle birliktedüflündü¤ümüzde, kendilerini katle-den bombalar›n fosfor mu, yoksamisket bombas› m› oldu¤u tart›fl›lanFilistin halk›n›n “ne yapmal›” soru-

sunun cevab›, “bar›fl”, “diyalog”olamaz. Kim, tepesine bombalar ya-¤an bir halka direnme, savaflma di-yebilir? Kim, topra¤› iflgal edilmiflbir halka, iflgalcilere karfl› savaflmadiyebilir?..

Soru, yaln›z Filistin için sözkonu-su de¤ildir. ‹flgal alt›ndaki Afga-

nistan’›n, Irak’›n sorusudur bu. Em-peryalizmin gizli iflgali alt›ndaki ye-ni-sömürgelerin sorusudur. ‹flgal al-t›ndaki halklara, dünyan›n hiçbirteorisyeninin, hiçbir politikac›s›n›nbar›fl, diyalog ad›na önerebilece¤ihiçbir fley yoktur.

Nesnellik böyle olmas›na karfl›n,hala Filistin halk›na bar›fl, di-

yalog yolunu dayatmaya çal›flanlarvar elbette. Bu dayatmada bulunan-lar, sadece emperyalistler ve iflbir-likçileri de de¤il. Sol güçler aras›n-da da var. Oysa Filistin sorunununkendi prati¤i bile, Arafat’la hemenher biçimi denenen bar›fl diyalogpolitikalar›n›n bir açmaz oldu¤unugöstermeye yeter. Fakat, siyasi mü-cadeleyi yaln›z emperyalizmin çiz-di¤i s›n›rlar içinde vermeyi savunananlay›fllar, mücadelenin belli biçim-lerine karfl› ç›kmay› da, düzen içili-¤in bir refleksine dönüfltürmüfller-dir.

Denilir ki, Filistinliler, silahl›mücadeleye baflvurmas›n. Der-

ler ki, feda eylemleri olmas›n. Pekiolmas›n! Fakat, söyleyebilecekbaflka birfleyiniz var m›, önerebi-lecek baflka bir fleyiniz var m›?Yoktur ama yine de fliddet karfl›-t› vaazlar›na devam ederler. fiid-dete her koflul alt›nda karfl› ç›k-man›n bir halka, ssaaddeeccee emper-yalizme ve iflbirlikçilerine bboo--yyuunn ee¤¤mmee sseeççeennee¤¤ii b›rakt›¤›n›bildikleri halde, “her türlü flid-dete hay›r” vaazlar›na devamederler.

Ölüm orucunda bile, bu vaaz-lardan vazgeçmemifllerdi

4 GÜNDEM 11 OOcak 22009

BAfiKA YOL YOK!

Bar›flve diyalog politikalar›y-

la, ba¤›ms›zl›¤›n› kazanan,demokrasiye kavuflan, sosya-

lizm yoluna giren tek birörnek görülmedi; fakat bunakarfl›n, bar›fl ve diyalog politi-kalar›n› uygulayan güçlerinhepsi, düzen içine çekilip...siyasi aç›dan tasfiye edildi.

Page 5: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

hat›rlan›rsa. Dünyan›n en bar›flç›l,“pasif” eylemini hayata geçirirkenbile, devrimcilere “ölüm orucu ye-rine demokratik mücadele verin”diyebiliyorlard›. Bunun mant›k s›-n›rlar›n› zorlayan bir öneri olmas›bir yana, bu öneride somutlanan ruhhali ve düflünüfl tarz› önemlidir. Buöneride somutlanan, ölmenin, öl-dürmenin, fliddetin, sapanlar›n, fü-zelerin, tutsakl›klar›n hiç olmad›¤›bir mücadele anlay›fl›d›r, yani mü-cadelesizliktir. Çünkü s›n›flar mü-cadelesinin içinde bunlar var vebunlar› göze almaks›z›n mücadeleyisürdürmek de mümkün de¤ildir.

Burada kuflku yok ki bir mücade-le yöntemi, biçimi tart›flmas›

söz konusu de¤ildir. Farkl›l›k, mü-cadeleye bak›fltaki farkl›l›k de¤ildir.Fark, mmüüccaaddeellee eeddiipp eettmmeemmeefark›d›r. Mücadeleden kaçanlar,halklar için tarihin ve koflullar›nb›rakt›¤› tteekk yyoolluu,, reddediyorlar.Onu reddettiklerinde de geriyemmüüccaaddeelleessiizz bbiirr ssoollccuulluukk kal›r.

Halklar, ulaflmak istediklerihedeflere ulaflabilmek için

birden fazla alternatife sahip ola-bilseler, hiç kuflkusuz bu güzelbir fley olurdu. Çeflitli alternatif-ler aras›nda tercih yapabilmekflans›na sahip olurlard›. Ama ta-rih o kadar cömert de¤il. S›n›flarmücadelesi, en temel noktalardaböyle bir imkan tan›m›yor kimseye.Tam tersine, genellikle s›n›flar›nönüne belirlenmifl, köfleli, “ya o yabu” kesinli¤inde tercihler ç›k›yor.S›n›fl›, ç›karlar›n kesin bir biçimdeayr›flt›¤› bir toplumda, böyle olmas›da do¤al. Do¤al olmayan, çak›flma-s› mümkün olmayan ç›karlar› çak›fl-t›rmaya çal›flarak, “orta yollar” bul-maya çal›flmakt›r ki tarihin ak›fl›naters düflen de budur.

Gazze’nin, Filistin halk›n›n veemperyalizmin iflgali alt›ndaki

tüm dünya halklar›n›n direnmek vesavaflmaktan baflka bir yolu yoktur.Ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosya-lizm için direnmekten ve savaflmak-tan baflka bir yol olmamas›, s›n›flarmücadelesinin bu karakteristiközelli¤ine uygundur. ““TTeekk yyooll ddeevv--

rriimm”” de böyle bir tarihsel zorunlu-lu¤un ürünüdür. Bak›n ülkemize vebizim gibi ülkelere; emperyalizmekarfl› ba¤›ms›zl›k, faflizme karfl› de-mokrasi, kapitalizme karfl› sosya-lizm için baflka hiç, ama hiçbir yolyoktur. Oldu¤unu iddia edenler var-d›r ama, tarih içinde bunun müm-kün olabildi¤ine dair tek bir örnekverebilecek yoktur. Buna tan›kolunmam›flt›r tarih boyunca. Bar›fl,diyalog yolunu önerenlerin, bu yol-dan ülkelerin ba¤›ms›zl›¤›n›n, halk-lar›n özgürlü¤ünün kazan›labilece-¤ine dair tarihsel kan›tlar› yoktur.

Emperyalizm ve halklar aras›nda-ki çeliflkilerin nesnel olarak kes-

kinleflti¤i bir dünyada, reformist al-ternatiflere de fazla bir manevraalan› kalmamaktad›r. Burjuvazi,

normal olarak reformist alternatifle-ri “cazip” hale getirebilmek için, za-man zaman hak k›r›nt›lar›yla, geçicibaz› “demokratikleflme” flovlar›ylamanevralar yapar. Ama bugün ya¤-ma ve talanda, askeri zora baflvur-makta, haklar ve özgürlükleri gas-betmekte öylesine bir pervas›zl›ksöz konusudur ki, böyle bir yolabaflvurmamaktad›rlar bile. Ülkele-rin iflgal edilmesinin BM hukukunauyduruldu¤u, burjuva demokrasisi-sin en geliflmifl oldu¤unun kabuledildi¤i ülkelerde iflkencenin alenensavunuldu¤u bir dünyaday›z. Sade-ce bu iki olgu bile, ortak emperya-listlerle ve onlar›n iflbirlikçisi olaniktidarlarla “bar›fl, diyalog” teme-linde bir iliflki kurulamayaca¤›,halklar›n ç›karlar›n›n böyle savunu-

lamayaca¤›n› göstermeye yeter.Emperyalist sistemdeki bu geliflme-ler, direnmekten ve savaflmaktanbaflka yol b›rakmayan tarihsel ko-flullar› pekifltirmektedir.

Gazze’yi 19 Aral›k gününün ha-pishaneleriyle birlikte düflü-

nün. Hapishaneleri kuflatm›fl, ço-¤unda d›fl duvarlar› kepçelerle y›-k›p, maltaya dolmufl askeri güçler,içerideki tutsaklara flöyle diyorlard›:“Ya teslim olacaks›n›z, ya öleceksi-niz!”

Gazzeliler, iflte bu durumdad›rlarbugün. 19 Aral›k’ta ülkemiz

hapishanelerini kuflat›p “Ya teslimolacaks›n›z, ya öleceksiniz!” diyensubaylar›n, polislerin mensup ol-duklar› devlet, bu dayatmay›, sade-ce ordu ve polis ad›na de¤il, oligar-

fli ve emperyalizm ad›na yap›yor-du. ‹srail’in konumu da ayn›d›r.‹srail’in Filistin’e yapt›¤› “Yateslim olacaks›n›z, ya öleceksi-niz!” dayatmas› da tüm emperya-list dünya ad›nad›r. Amerikas›’n-dan Avrupas›’na, Japonyas›’nakadar tüm emperyalist dünyan›n‹srail sald›r›s›n›n arkas›nda olma-s›n›n en yal›n aç›klamas› da bu-dur zaten.

Gazze bu dayatmaya ölümügöze alan direnme kararl›l›-

¤›yla cevap veriyor. Filistin hal-k›n›n bölünmüfllü¤ü, bu kararl›-

l›kla k›smen ortadan kalk›yor. Uz-laflmac›l›k, milliyetcilik, fleriatç›l›k,icazetçilik, pragmatizm, halklar›bölerken, ba¤›ms›zl›k, demokrasihedefiyle direnmek ve savaflmak,birlefltiriyor. “Ya teslim olacaks›n›z,ya öleceksiniz!” tüm dünya halkla-r›na bir dayatmad›r. “Küreselleflme”budur, emperyalizmin “dünya art›kglobal bir köy” deyiflinin içeri¤i bu-dur. Bu “Global köyde”, 6 milyar›Gazze’ye hapsedilmifl Filistinlilergibi yapmak istiyorlar. Ve biz de Fi-listinliler gibi yapmak zorunday›z.Direnmek ve savaflmak zorunday›z.Özgür bir vatanda özgür bir halkolarak yaflayabilmek, sömürüye sonveren bir düzen kurabilmek için,baflka bir flans›m›z, baflka bir yolyoktur.

Say›: 171 5GÜNDEM

Uzlaflmac›l›k, milliyetci-lik, fleriatç›l›k, icazetçilik,

pragmatizm, halklar›bölerken, ba¤›ms›zl›k,demokrasi hedefiyle

direnmek ve savaflmak,birlefltiriyor.

Page 6: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

ABD’yle‘Stratejikmüttefik’

olanlar,Siyonizmin

de müttefikidir

SavaflarakKazanaca¤›z

Baflka YolYok!

Tayyip eesip ggür-lüyor ama eemper-

yalizm iile aayn› aa¤›z-dan kkonufluyor. “‹srail’in

Gazze’ye sald›rarak Filistin halk›na karfl›katliamlara giriflmesi, tüm dünya halkla-r›n›n gözlerini Amerika’ya ve Ameri-ka’n›n bölgedeki iflbirlikçilerine çevirdi.Çünkü herkes, sald›r›da onlar›n da pay›veya onay› oldu¤u kan›s›ndayd›. Amerikaniflbirlikçilerinden ve ‹srail’in iflbirli¤i için-de olduklar›ndan biri de AKP iktidar›yd›.Baflbakan Tayyip Erdo¤an, ‹srail’in dahaönceki sald›r›lar›nda oldu¤u gibi, ‹srail’ekarfl› içi bofl esip gürlemelerle, iflbirlikçili¤insuçlulu¤unu örtbas etmeye çal›flt›. Erdo-¤an’›n bu tavr›n›n siyasal anlamda ciddi birkarfl›l›¤› olmasa da, bunun islamc› tabandabir hayli etkili oldu¤u da bir gerçek.

‹srail’in sald›r›s›ndan hemen önce 22Aral›k’ta ‹srail Baflbakan› Olmert ile görüflenErdo¤an, Olmert’in kendisine sald›r› ile ilgi-li bilgi vermedi¤ini, bunun kendilerine yap›-lan bir “sayg›s›zl›k” oldu¤unu belirterek, da-ha sonra da Olmert’in telefonuna ç›kmad›¤›haberini yay›yordu.

Hamas’›n taleplerini BM’ye götürebile-ceklerini belirterek Ortado¤u’da da mevcutAmerikan iflbirlikçisi konumunu perdeleme-ye çal›flan AKP; ifl, pratik ad›m atmaya ge-lince, söyledi¤i tüm sözleri unuttu.

Gazze’de çocuk ve kad›nlara karfl› ‹sra-il’in katliamlar›n› k›nayan, derhal ateflkesisteyen Erdo¤an, bir yandan “O bombala-r›n alt›nda ölen çocuklar›n ah› yerde kal-mayacakt›r. ‹srail o savunmas›z kad›nlar›n,analar›n gözyafl›nda bo¤ulacakt›r.” der-ken, do¤rudan ‹srail yönetimine seslene-rek “tarih sizi flu yapt›klar›n›zla insanl›kyaflam›na bir kara leke düflürdünüz diyeyarg›layacak” diyordu.

Bas›nda, Erdo¤an’›n tavr›, ‹ran’dan,Hizbullah’tan bile sert diye adland›r›l›-yordu. Fakat, o sertli¤in asl›nda içininne kadar kof oldu¤unun görülece¤i birnokta da vard›.

Erdo¤an’›n yapt›¤›n›n riyakarl›koldu¤u, söylediklerinin samimiyetile bir ilgisini olmad›¤›, ‹srail’letüm aasskkeerrii vvee ttiiccaarrii iilliiflflkkiilleerriinn

ssüürrddüü¤¤üü,, tteekk bbiirr anlaflman›n bile

iippttaall eeddiillmmeeddii¤¤ii ortadayd›. Aksi de mümkünde¤ildi; çünkü Erdo¤an emperyalizmin hasadam›d›r.

Erdo¤an’›n ‹srail’e yönelik esip gürlerkenkulland›¤› bir kavram, asl›nda onun elefltiri-sinin hiç de sesinin yüksekli¤iyle orant›l› ol-mad›¤›n› gösteriyordu. Erdo¤an bütün o kurugürültü aras›nda ‹srail’i esas olarak ““oorraanntt››-ss››zz ggüüçç kkuullllaannmmaakkllaa”” elefltiriyordu.

Bu, ‹srail’e elefltiride Erdo¤an’›n emper-yalizmle paralellik kurdu¤u noktayd›.

‹srail “Orant›s›z Güç” de¤il de emperya-listlerin ve Erdo¤an’›n dedi¤i biçimde“Orant›l› Güç” kullansa idi, hepsinin sesi ke-silecekti. Böylece ‹srail “Orant›l› Güç” ile yi-ne azar azar Filistinliler’i katledebilecekti.Tayyip’e göre de bu durum, bir ülkenin mefl-ru hakk› olacakt›. Bu durumda muhtemelenzevahiri kurtarma ad›na birfleyler söylemekleyetinecekti.

Erdo¤an iflbirlikçili¤i de, riyakarl›¤› daöyle içsellefltirmifltir ki, kendi taban›na mesajvermesi, seçim hesaplar› yapmas›, onun em-peryalizmle ayn› a¤›zdan konuflmas›na engelde¤ildir.

TTaayyyyiipp EErrddoo¤¤aann eessiipp ggüürrllüüyyoorraammaa eemmppeerryyaalliizzmmiinn hhiizzmmeettiinnddeenn ddeeçç››kkmm››yyoorr.. Erdo¤an Büyük Ortado¤u Proje-sinin (BOP) eflbaflkan›d›r. Bugün ‹srail’e hertürlü sald›r› için tam destek veren Ameri-ka’n›n bir projesi olan BOP’un efl baflkanl›¤›-n› yapmak, ‹srail’i do¤rudan desteklemektenfarks›zd›r. Ama ‹srail’in vahfleti sürerken veAmerika bu katliama tam deste¤ini aç›kla-m›flken bile, Erdo¤an bu görevinden ayr›lma-y› düflünmeyecek kadar emperyalizmin hiz-metindedir. BOP Eflbaflkanl›¤› s›fat›n› sürdü-ren bir Erdo¤an’›n ise, esip gürlemesi bofl birifltir.

TTaayyyyiipp EErrddoo¤¤aann eessiipp ggüürrllüüyyoorraammaa ‹‹ssrraaiill’’llee iilliiflflkkiilleerriinnii kkeesseemmiiyyoorr..Erdo¤an daha baflbakanl›k koltu¤una otur-mad›¤› günlerde, yine bir ‹srail sald›r›s› s›ra-s›nda 5 Nisan 2002’de iktidara flöyle seslen-miflti:

“Bu terör karfl›s›nda Türkiye’nin ‹srail’leimzalad›¤› M-60 tanklar›n›n modernizasyo-nuna iliflkin anlaflmay› ask›ya almas› gere-kir. ”

11 OOcak 22009

Siyonizm ‹flbirlikçili¤iEsip Gürlemenin Alt›nda Gizlenen

Page 7: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Yine bu konuflmadan 6gün sonra 11 Nisan 2002 gü-nü, “E¤er mevcut hükümet,Türkiye’nin gücünün fark›n-da de¤ilse yaz›klar olsun.700 y›ll›k Türkiye, tanklar›n›modernize etmek için 50 y›l-l›k ‹srail’e muhtaç oluyorsa,bu kara kara düflünülmesigereken bir unsurdur” di-yordu.

Ama ayn› Erdo¤an AKPiktidar›nda o günlerde söyle-diklerinin tam tersini yapt›.‹srail’le alabildi¤ine iliflkile-ri gelifltirdi ve bir çok anlafl-malar› yapt›. Tayyip bu gün-lerde ‹srail’e karfl› sert aç›k-lamalar yaparken ‹srail’leyap›lan askeri anlaflmalar›niptaline yanaflm›yor.

Daha k›sa süre önce 116677mmiillyyoonn ddoollaarrll››kk silah al›manlaflmas› imzaland› ‹sra-il’le.

‹srail’le yap›lan tanklar›nmodernizasyonu anlaflmas›-n›n alt›nda Tayyip Erdo-¤an’›n imzas› vard›.

2008 y›l› itibar›yla Türki-ye ve ‹srail aras›ndaki askeriiflbirli¤i 11..88 MM‹‹LLYYAARR DDOO-LLAARR hacme ulaflm›flt›r.

Erdo¤an e¤er 2002 y›l›n-da verdi¤i sert demeçlerindesamimi olsayd›, ‹srail’leolan tüm askeri ve di¤er an-laflmalar› iptal eder ve tümiliflkilerini keserdi. Ama bili-yoruz ki AKP liderinin sami-miyetle bir iliflkisi yoktur.Zaten mesele samimiyet me-selesi de de¤ildir. Mesela,iktidar koltu¤un hangi politi-kalarla oturuldu¤u ve kiminç›karlar›n›n savunuldu¤udur.

Erdo¤an’a neden askerianlaflmalar› iptal etmiyorsu-nuz diye soranlara Erdo¤an,““BBiizz bbaakkkkaall ddüükkkkaann›› yyöö-nneettmmiiyyoorruuzz,, ddeevvlleett yyöönneettii-yyoorruuzz”” diye karfl›l›k vermifl-tir.

Evet, o devlet, Ameri-ka’n›n stratejik müttefikidirve tüm iflbirlikçi iktidarlargibi, AKP de “devlette de-

vaml›l›k esast›r” diyerek, buiflbirlikçili¤i, ‹srail’le girilenkkaannll››,, hhaallkk ddüüflflmmaann›› iittttii-ffaakkllaarr›› sürdürecektir.

Baflbakan Yard›mc›s› veHükümet Sözcüsü Cemil Çi-çek, “‹srail’le iliflkileri göz-den geçirme gündemde mi?Savunma projeleri ask›yaal›nacak m›” sorusuna flucevab› vermifltir:

“Konular› birbirine ka-r›flt›rmamak laz›m... ‹srail’leaskeri iflbirli¤i, Türkiye’ninuulluussaall çç››kkaarrllaarr››nnaa hizmet et-mektedir. Bu konu, Türki-ye’nin menfaatleriyle alakal›bir konudur.”

‹srail’le bugün en üst dü-zeyde iliflkiler sürüyor.

““TTüürrkkiiyyee--‹‹ssrr aaiill SSaavvuunn-mmaa ‹‹flflbbiirrllii¤¤ii AAnnllaaflflmmaass››”” ip-tal edilmifl de¤il”, yürürlük-te!

‹srail pilotlar› ve savafluçaklar› halâ Konya’y› e¤i-tim üssü olarak kullan›yor.‹srail uçaklar› bir yandanGazze’yi bombalarken di¤eryandan ‹srail pilotlar›, savafluçaklar›yla Konya semala-r›nda askeri e¤itim yap›yor-lar. AKP lider Erdo¤an Kon-ya’da uçan ‹srail uçaklar›n›negitim uçufllar›n› dahi dur-durma gere¤i duymam›flt›r.Bu listeyi daha da uzatmakmümkün...

Yukar›da da belirtti¤imizgibi Tayyip Erdo¤an’n›nesip gürlemesinin hiçbir k›y-meti harbiyesi yoktur. Erdo-¤an, Filistin halk›n›n yan›n-da gibi görünen ama gerçek-te, emperyalizmin hizmetin-de, ‹srail ile ifl birli¤i içindeolan bir iktidard›r. fiu aç›kt›rki, ABD’yle “stratejik müt-tefik” olan bir iktidar›n, ‹sra-il’i elefltirmesi, onun politi-kalar›n›n karfl›s›na ç›kmas›,mümkün de¤ildir. Böyle gibigösterilmesi sadece biroyundur ve Gazze’ye bom-balar ya¤arken AKP’nin oy-nad›¤› oyun da budur.

Siyonizmin DDostlar›yla Dolu BBir MECL‹S

‹srail’in Gazze’ye sald›rmas›n›n ard›ndangörüldü ki, TBMM’de ‹srail dostluk grubu ol-dukça kalabal›k bir milletvekili ile temsil edili-yormufl. Türkiye-‹srail Dostluk Grubunun 307üyesinden 252’si istifa etti¤ini aç›klad›. ‹srailDostluk Grubu’nda 204 milletvekili kendini ‹s-rail dostu olarak aç›klam›fllard›. ‹srail DostlukGrubu’nda 99’u AKP’li, 106’s› CHP’li millet-vekili bulunuyordu.

TBMM’de, ABD en büyük itibar› görüyor.Ard›ndanda ‹srail Dostluk Grubu geliyor. ABDDostluk Grubu’nda, AKP ve CHP’den 210 mil-letvekili bulunuyor.

TBMM’ye bakt›¤›m›zda ‹srail Siyonizmi’nindostlar›yla dolu oldu¤unu görülüyor. ‹srail ilkdefa Gazze’ye, Filistinliler’e sald›rm›yor. ‹sra-il’in siyonist, sald›rgan, katliamc› politikas› her-kes taraf›ndan bilindi¤i gibi milletvekillerininbilmemesi mümkün de¤il. Ne zaman ki, ‹srailsald›rd› herkes Filistin dostu kesiliyor. Mecliste-ki ‹srail dostu AKP’li, CHP’li ya da di¤er parti-lerdeki milletvekillerinin ‹srail dostluk grubun-dan istifa etmeleri kendilerini kurtar›r m›?Önemli olan onlar›n istifa etmifl olmas› de¤il, ogruba daha önce üye olmufl olmas›d›r.. ‹srail’inkatliamc›l›¤› yeni ortaya ç›km›yor. As›l önemliolan, as›l sorgulanmas› gereken bu kadar millet-vekilinin nas›l ve neden bu gruba üye oldu¤udur.

Say›: 171 7‹fiB‹RL‹KÇ‹L‹K

Page 8: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Amerika’y›lanetlemeden

‹srail’i lanetlemek,

riyakarl›kt›r.

ABD’yle‘Stratejikmüttefik’

olanlar,Siyonizmin

de müttefikidir

SavaflarakKazanaca¤›z

Baflka YolYok!

Yapt›¤› her katliam-da dünya halklar› ‹srail’i

lanetliyor. Ve hiç kuflkusuz‹srail siyonizminin lanetlendi¤i

her an ve her yerde, Amerika’n›n daad› geçiyor. Çünkü ‹srail’in hamisidirAmerika. ‹srail’i eekkoonnoommiikk,, ppoolliittiikk,, aass--kkeerrii olarak besleyip büyüten, destekleyen,himaye edendir.

Bu yüzden ‹srail’in yapt›¤› her katliam-dan, ‹srail siyonizmi kadar Amerikan em-peryalizmi de birinci dereceden suçludur.Amerika ve ‹srail aras›ndaki bu bütünleflme,yorum gerektirmeyecek kadar aç›kt›r. Des-tek ve yard›m kay›ts›z flarts›zd›r, s›n›rs›zd›rve hiçbir durumda de¤iflmemektedir. Bu ha-liyle ‹srail, Amerika’n›n bbeesslleemmeessiiddiirr..

AABBDD’’nniinn ‹‹ssrraaiill’’ee PPOOLL‹‹TT‹‹KK DDEESS--TTEE⁄⁄‹‹,, eemmppeerryyaalliizzmmiinn vvee ssiiyyoonniizz--mmiinn çç››kkaarr bbiirrllii¤¤iinniinn iiffaaddeessiiddiirr:: ‹sra-il’in her katliam›nda, iflgali geniflleten, pekifl-tiren her askeri operasyonunda, ABD ‹srail’iaç›kça desteklemifltir. Gazze’deki son katli-am operasyonunda da ABD’nin tutumu ayn›olmufltur.

Gerek Bush yönetimi, gerekse de Obamaad›na yap›lan aç›klamalar ayn› fleyi söylüyor:“Bush (Obama) ‹srailliler ile çal›flacak. Böl-gedeki en önemli müttefikimiz ‹srail’dir.”

Böyle olmaya da devam edecektir. Çün-kü, ‹srail siyonizminin sald›rganl›¤›, Ame-rika’n›n Ortado¤u ve dünya genelindekipolitikalar›na uygundur. ABD emperyaliz-mi halklar› teslim almak istiyor. Ortado-¤u’yu ve bütün olarak da dünyay› kendiç›karlar› temelinde düzenlemek istiyor.Halklar›n direnifli, emperyalist dayatma-lara boyun e¤meyifli ise buna engeldir.Filistin halk› da on y›llard›r boyun e¤-meyen bir halk oldu¤u için, halklar›ndireniflinin bir anlamda sembolü oldu-¤u için, emperyalizmin Ortado¤u’dakiöncelikli hedefidir. Bu anlamda diye-biliriz ki, ‹srail, Filistin’i AAMMEERR‹‹--KKAA AADDIINNAA sindirmek ve teslim al-mak istemektedir.

‹srail, eflitsiz, adaletsiz flekilde,

bir savaflta, yafll› çocuk demeden Filistin hal-k›na sald›r›rken Amerikan emperyalizmininbu sald›rganl›¤› ‹srail’in ““kkeennddiinnii ssaavvuunnmmaahhaakkkk››”” olarak de¤erlendirmesi, bu politikbirli¤in gere¤idir.

AABBDD’’nniinn AASSKKEERR‹‹ DDEESSTTEE⁄⁄‹‹ ‹‹ss--rraaiill’’ii OOrrttaaddoo¤¤uu’’ddaa VVuurruuccuu GGüüççYYaappmm››flfltt››rr:: ABD’nin ‹srail’e askeri deste¤i1948 y›l›ndan bafllayarak sürekli bir art›flgöstermifltir. Diyebiliriz ki, ‹srail’i Ortado-¤u’da askeri bir güç haline getiren Ameri-ka’dan baflkas› de¤ildir. 1967 savafl›,1970’lerin bafllar›ndaki geliflmeler sonucun-da ‹srail’e Amerikan yard›m›, devasa ölçüler-de artt›r›lm›fl, ABD, hiçbir devlete yapmad›-¤› ekonomik ve askeri yard›mlar› ‹srail’eyapmaya bafllam›flt›r.

1976 y›l›ndan bugüne, ‹srail, ABD’den enfazla ekonomik ve askeri yard›m alan ülke s›-fat›n› tafl›yor. Bu rakam 140 milyar dolar› afl-maktad›r. ‹srail’e yap›lan ABD yard›m›n›nbüyük bölümünü de, ‹srail savunma kuvvet-lerini (yani ordusunu) güçlendirmesine des-tek amac›yla yap›lan eekkoonnoommiikk vvee aasskkeerrii hhii--bbeelleerr oluflturmaktad›r.

‹srail, her y›l 33 mmiillyyaarr ddoollaarr direkt yar-d›m al›yor ve her ‹srailli için bu, y›ll›k 550000ddoollaarr anlam›na geliyor.

Bir çok ülkeye yap›lan Amerikan askeriyard›m›, “askeri amaçlarla verilen kredilerinABD içinde harcanmas›” gibi flartlar içerir-ken, bu flart ‹srail için geçerli de¤ildir. Onaverilen askeri krediler, Filistin’e ve Ortado-¤u’ya yönelik sald›rganl›klar için daha ser-best biçimde harcanabilir.

ABD, ‹srail’e silah sistemini gelifltirmesiiçin her y›l yaklafl›k 3 milyar dolar sa¤larken,dünyan›n baflka ülkeleriyle paylaflmad›¤› as-keri teknolojik geliflmeleri, NATO ülkelerinedahi vermeyi reddetti¤i istihbarata eriflim im-kanlar›n› da ‹srail’le paylaflmaktad›r. Ortado-¤u’da ‹srail’i nnüükklleeeerr ggüüçç haline getiren deAmerika’d›r.

HHeerr YYeerrddee ‹‹ssrraaiill’’iinn ‹‹mmddaadd››nnaa YYee--ttiiflfleenn AAmmeerriikkaann UULLUUSSLLAARRAARRAASSII

‹srail’in Hamisi Amerika’d›r

11 OOcak 22009

Page 9: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

DDEESSTTEE⁄⁄‹‹:: ABD ‹srail’edeste¤ini uluslararas› alandada sergilemektedir. Baflta Bir-leflmifl Milletler olmak üzerepek çok uluslararas› kurumda‹srail’in aleyhine olarak gün-deme gelen her öneriye, herkarara, Amerika karfl› ç›km›fl;o önerilerin karar haline dö-nüflmesine bafltan engel ol-mufl, al›nan bir karar olmuflsada karar›n uygulanmamas›n›sa¤lam›flt›r.

Gazze’de yaflanan son kat-liam sonras› yaflananlar bununyeni örneklerinden biridir. Öy-le ki, Amerika’n›n müdahale,tehdit ve fiili engellemeleri ne-deniyle BM gibi kurumlar, ‹s-rail’i k›nayan yaz›l› bir aç›kla-ma bile yapamam›fllard›r.

Amerika, 1982 y›l›ndan buyana, ‹srail aleyhine ç›kan 3322BBMM GGüüvveennlliikk KKoonnsseeyyii kkaarraa--rr››nn›› veto etti. Çeflitli Arap ül-kelerinin, ‹srail’in nükleer si-lahlanmas› konusunu Uluslara-ras› Atom Enerjisi Kuru-mu’nun gündemine getirmeçabalar›na da engel olmaktad›r.

Birleflmifl Milletler, dünyahalklar›n›n bask›s› alt›ndaça¤r› yap›yor ‹srail’e; “siville-ri katletmeyin, orant›s›z flid-dete son verin, operasyonudurdurun!” Ancak BM’ninzaten muhteva olarak halktanyana olmayan bu ça¤r›s›n›nbile hiçbir hükmü yok,BM’nin hiçbir yapt›r›m gücüyok!

EEmmppeerryyaalliizzmmiinn ‹‹ssrraa--iill’’ee EEKKOONNOOMM‹‹KK DDEESS--TTEE⁄⁄‹‹:: En baflta belirtelimki, ‹srail, tüm dünyada en çokABD yard›m› alan ülkedir. Buyard›m, ‹srail’in büyüklü¤üve ihtiyaçlar›yla orant›s›z biryard›md›r ki ABD’nin ‹srail’ibölgede tek ve süper güç hali-ne getirme kararl›l›¤›n›n birifadesidir.

‹srail nüfusu 5.8 milyon

kiflidir, yani dünya toplam nü-fusunun binde biri! 1949-1998 y›llar› aras›nda ABD ‹s-rail’e toplam 8844 mmiillyyaarr ddoollaarryard›m sa¤lam›flt›r. Bu miktar,toplam 1 milyar kiflilik bir nü-fus bar›nd›ran Orta ve GüneyAfrika, Latin Amerika ve Ka-rayipler’e sa¤lanan yard›m-dan fazlad›r. Yani; bunlar daAmerikan iflbirlikçileridir;ama Amerika, yine iflbirlikçi-lerinin oluflturdu¤u ülkelerin 1milyarl›k nüfusuna verdi¤iyard›m›n fazlas›n› 5.8 milyon-luk ‹srail’e yapmaktad›r. San›-r›z bu k›yas, Amerikan emper-yalizminin ‹srail’e ne kadarbüyük önem ve destek verdi-¤ini anlatmaya yeter.

Bu yard›mlar, 1948’deAmerikan yönetiminin ‹srail’ibir Yahudi Devleti olarak tan›-mas› karar›n›n hemen ard›n-dan, ABD Kongresi’nin, 135milyon dolarl›k yard›m pake-tiyle bafllam›fl ve bugüne ka-dar da süregelmifltir.

ABD’nin ekonomik yard›-m›, ‹srail’i askeri anlamdabölgede en güçlü ülke halinegetirir, onun sald›rgan gücünübüyütürken, YYaahhuuddii yyeerrllee--flfliimmlleerriinniinn kurulmas› için deek finans sa¤lanmaktad›r. Buek yard›m Amerika’n›n Filis-tin topraklar›n›n iflgalindekideste¤inin bir baflka kan›t›d›r.‹srail’in parça parça Filistin’iyutmas›nda bu ekonomik yar-d›mlar›n büyük belirleyicili¤iolmufltur.

‹flte bütün bu politik, eko-nomik, askeri ve uluslararas›DDEESSTTEEKK’ten ötürüdür ki,Gazze’ye düflen tek bir bom-badan, ölen, yaralanan herGazzeli’den Amerika daDO⁄RUDAN sorumludur.Siyonizme karfl› ç›kmak, em-peryalizme karfl› ç›kmakt›r.Siyonizme karfl› savaflacaksa-n›z, Amerika’ya karfl› da sava-flacaks›n›z. Tersi zaten sonuçalmaz ve dahi riyakarcad›r.

Ad› EEm-ced’di ttele-vizyon eek-ranlar›ndanseslenen çço-cu¤un.

10 yyafl›nda.

Afla¤›dakisözler onaait.

Bak›p ssözle-rine, ssözle-rindeki bbü-yüklü¤e flflafl›rmay›n; çünkü oo FFilistinli!Tüm FFilistinliler gibi eerken bbüyüdü, eer-ken öö¤rendi vve bbelki eerken flflehit ddüfle-cek..

Asla irademizi k›ramayacaklar! "Livni ddenen ççirkine ssesleniyorum

Bir haftad›r evleri bbombal›yorsunuz.

‹nsanlar› ööldürüyorsunuz.

Teslim oolduk mmu? AAsla! ....

Bizi tteslim aalamayacaks›n›z.

Ne iistiyorsunuz bbizden?

Ne iistiyorsunuz? HHergün oonlarca iinsan›-m›z› ööldürüyorsunuz.

Neden ttüm ddünya bbu kkatliama ssusuyor?

‹flgalciler bizden tteslim oolmam›z› iistiyor.Asla tteslim oolmayaca¤›z. SSilah› bb›rakma-yaca¤›z. AAllah'›n iizni iile bbayra¤›m›z› yye-re ddüflürmeyece¤iz. AASLA ‹RADEM‹Z‹KIRAMAYACAKLAR. TTarih bbunu iis-pat eetmifltir. ‹‹stedi¤iniz kkadar öldürün.Bugün ççocuklar›m›z› ööldürüyorsunuzama aasla ggelece¤imizi yyok eedemeyeceksi-niz.

Dünyan›n hher taraf›nda hherkes yyeni yy›l›e¤lencelerle kkarfl›l›yor. SSokaklar›n› aay-d›nlat›yorlar. BBiz GGazze'de ssokaklar›m›z›flehit ççocuklar›n ffoto¤raflar›yla ssüslüyo-ruz.

... LLütfen bbeni dduyan hherkes aamin ddesin.Onurumuzu ççi¤niyorlar ey AAllah'›m! BBi-zi kkoru eey AAllah'›m! EEtraf›m›zdan aam-bargoyu kkald›r ey AAllah'›m! DDo¤u ddaBat› dda bbizi uunuttu yya RRabbi!.."

Say›: 171 9EMPERYAL‹ZM

Page 10: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Emper-yalizme ve

‹flbirlikçi-lerine Karfl›B‹RLEfiEL‹MSAVAfiALIMKAZANALIM

Baflka YolYoktur!

‹srail’in günlerce a¤›r silahlarla bom-balad›¤› ve ard›ndan kara harekat›yla aç›kiflgale bafllad›¤› Gazze’de halk direniyor.Ne var ki, bu tarihsel direnifl, bugün Filis-tin halk›n›n, Filistin direnifl örgütlerininbölünmüfllü¤ünün zaafiyetini tafl›yor ve budurum, direnifli zay›flat›yor. Emperyalistler,bir yandan pervas›zca katlederken, böyle birortamda bile, Filistinli örgütleri, birbirlerinekarfl› kullanma manevralar›na baflvurabili-yorlar. Çünkü buna uygun bir ortam var.

Dünya halklar›n›n emperyalizme ve iflbir-likçilerine karfl› mücadelesi, iniflli ç›k›fll› birseyir izlese de, halklar, düflmanlar›n› yüzy›l-lar›n s›nanm›fll›¤›yla tan›r bilirler. Bu yüzdenmücadelenin, direniflin en geri oldu¤u dö-nemlerde bile, halklar, ba¤›rlar›nda, gelece-¤in büyük direnifllerini büyütürler. Uzlaflma-c›l›k teorileri, genel olarak halklar›n bir dü-flüncesi ve ruh hali olarak de¤il, daha çok kü-çük-burjuva örgütlülükler içinde hayat bulur.Küçük burjuva, milliyetçi, dinci, pragmatistörgütler, direnifllerin alt›n› boflalt›r, uzlaflma-c›l›¤›n hatta yer yer teslimiyetçili¤in teorisi-ni gelifltirirler. Bu çizgideki örgütler, son de-rece h›zl› bir biçimde kendi halklar›n› sömü-ren, kendi halklar›na karfl› bask› uygulayanbir güce, o nitelikte bir iktidara da dönüfle-bilirler.

Bugün katliam ve direnifl haberlerininayn› anda geldi¤i Filistin’de de benzer birdurum yaflanmaktad›r. Gerek El Fetih, ge-rekse de Hamas, Gazze’de ve Bat› fieri-a’da kendi örgütlerinden olmayan Filis-tinli güçlere karfl› bask› uygulamaktançekinmediler. Ve o bask›lardan bugüneuzanan bölünmüfllük tablosu, Filistin di-reniflinin en zay›f yanlar›ndan birinioluflturmaktad›r ne yaz›k ki.

Henüz 1,5 y›l önceki çat›flmalarhat›rlanacakt›r. Gazze’de HHaammaass veEEll FFeettiihh, iktidar› ele geçirmek içinkarfl›l›kl› çat›flmakta, karfl›l›kl› ola-rak birbirlerinin kurumlar›na bas-

k›nlar yapmakta, sokaklarda linç

giriflimleri olmaktayd›. Sonuç itibariyle on-larca Filistinli’nin öldü¤ü, yaraland›¤› bumücadeleden Gazze’de HAMAS galip ç›k-m›fl gibi görünse de, bu iç çat›flman›n galibi-nin Filistin halk› ve direnifli olmad›¤› kesin-dir. Emperyalizme ve siyonizmin iflgalinekarfl› karfl› aralar›ndaki fiziki kopukluklara,siyasal ayr›l›klara ra¤men birlikte direnen Fi-listin halk›n›n birli¤i, bu çat›flmadan hemmoral aç›dan, hem örgütsel aç›dan büyük za-rar gördü.

‹ç çat›flma sonucunda iikkii FFiilliissttiinn yyöönneettii--mmii,, iikkii aayyrr›› iirraaddee flekillenmifl ve ard›ndan dabeklenece¤i üzere emperyalistler bu durumukullanmaya bafllam›flt›r. Emperyalistler aç›k-ça Abbas yönetiminden yana, Hamas’a karfl›bir mevzilenme gelifltirmifl ve Hamas’› tecritederek Filistin halk›n›n iradesini k›rmak iste-mifllerdir.

Sonuçta Gazze’de Hamas’›n, Bat› fieri-a’da ise El Fetih’in iktidar oldu¤u bir Filistintablosu oluflmufl, ama iktidar›n nas›l bölüflül-dü¤ünün ötesinde, bu iç çat›flma, Filistin hal-k›n›n direnme gelene¤inde, moral gücündebüyük bir çatla¤a yol açm›flt›r. Gazze’ye yö-nelen son sald›r›, bu çatla¤›n san›landan dahaderin oldu¤unu ve Filistin halk›n›n ortak tep-kisini, ortak öfkesini zay›flatacak düzeyegeldi¤ini de gösterdi.

BBaarr››flfl DDiiyyaalloogg SSaaddeeccee SSiiyyoonniizzmmee MMeevvzzii KKaazzaanndd››rrmm››flfltt››rrNe içindi bu kavga? ‹ktidar için! Peki ama

gerçek iktidar kimdedir Filistin topraklar›üzerinde?.. Filistin topraklar› üzerinde ‹srailiflgali sürerken, bölgede ABD hegemonyas›sürerken, birbirine karfl› iktidar kavgas› ver-mek, gerçekte ulusal kurtulufl perspektifin-den, anti-emperyalist çizgiden uzaklaflmak-t›r.

Ba¤›ms›z Filistin için düflmana karfl› bir-leflmek yerine çat›flmay› seçenler, gelinennoktada Filistin halk›n›n mücadelesini sekte-ye u¤ratm›fl, siyonistlerin baflta Gazze olmak

F‹L‹ST‹N’‹ BÖLEN UZLAfiMACILIK B‹RLEfiT‹REN D‹REN‹fiT‹R!

11 OOcak 22009

Page 11: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

üzere bütün Filistin’e uygulad›¤›tecrit, abluka ve katliamlar için si-yonizme cesaret vermifllerdir.

Filistin’deki bölünmüfllük bir an-da bu aflamaya gelmedi. ÖzellikleFilistin direniflinin mevziler kazan-maya bafllamas› ve dünya haklar›n›nkalbinde özel bir yer edinmesiylebirlikte, emperyalistler direnifli bitir-me veya en az›ndan kabul edilebilirhale getirmek için sinsi politikalar›devreye sokmaya bafllad›lar.

Bu politikalar›n bir aya¤›n›, em-peryalist kapitalist sistemle temel-den bir çat›flmas› olmayan, bellipragmatik hesaplarla kendileriyleittifak yapabilece¤i tecrübeyle bili-nen ‹slamc› örgütlerin önünün aç›l-mas›, di¤er yan›n› ise, Filistinli bur-juva, küçük burjuva çevrelerin güç-lendirilmesi oluflturdu.

Bu politikalar çerçevesinde önceEl Fetih, daha sa¤ bir çizgiye çekil-di, oluflmaya bafllayan “burjuva,tüccar” kesimler, ““bbaarr››flfl,, ddiiyyaalloogg””politikalar›n›n Filistin toplumu için-deki savunucular› haline geldiler.Ayn› süreçte, Filistinli örgütler üze-rinde çeflitli biçimlerde etkili olanArap devletlerinin büyük bölümü,Filistin hareketini uzlaflmac› bir çiz-giye yönlendirmeye çal›flt›lar. Ço-¤u, kendi halklar›n›n bask›s›ndandolay› Filistin direniflini destekle-mek zorunda kalan Arap devletleriyöneticileri, gerçekte bir flekilde bumücadelenin tasfiye edilmesindenyanayd›lar, üzerlerindeki bu bask›-dan kurtulmak istiyorlard› ve bu ne-denle uzlaflmac›l›¤› destekleyip tefl-vik ettiler.

Baflta FHKC olmak üzere dev-rimci, ilerici ve bir k›s›m ‹slamc› ör-gütlerin karfl› ç›kmas›na ra¤men,Arafat ve El Fetih yönetimi bu çiz-giyi benimseyerek, Filistin davas›-n›, sonu gelmez bar›fl görüflmelerinemahkum ettiler.

‹lki 1993 y›l›nda Norveç’in bafl-kenti OOsslloo’da olmak üzere, 1998’deABD’de WWyyee RRiivveerr’de, 1999’daÜrdün’de fifiaarrmm EEll fifieeyyhh’de, 2000y›l›nda Amerika’da CCaammpp DDaa--vviidd’de, 2005’de Rusya, AB veBM’nin yönetiminde oluflturulan

“yol haritas›” ve en son olarak2007’de yine Amerika’da Anna-polis’te yap›lan anlaflmalarla siyo-nist ‹srail’in bölgedeki durumumeflrulaflm›fl, yeni mevziler kazan-m›flt›r.

Bu görüflme ve anlaflmalardanOslo ve Camp David özellikleönemlidir. Oslo anlaflmas›yla ‹sra-il’in bbiirr ddeevvlleett oollaarraakk vvaarrll››¤¤›› kkaa--bbuull eeddiillmmiiflfl ve iflgal edilen toprak-lar›n kaderi, Filistin halk›n›n veözellikle de mültecilerin gelece¤iemperyalistlerin insaf›na b›rak›l-m›flt›r. Ve bu süreç uzlaflmac› lider-lerin insiyatifiyle bugüne kadar gel-mifltir.

‹‹ccaazzeettllee,, UUzzllaaflflmmaacc››ll››kkllaa EEllddee EEddiilleenn HHeerr KKaazzaann››mm,,FFiilliissttiinn’’iinn KKaayybb››dd››rrFilistin’deki geliflmeler, bu yan-

lar›yla son derece ö¤reticidir. Em-peryalizm ve siyonizm, kendi hedefve amaçlar›nda nettirler. Esas olanhalk›n örgütlü güçlerinin de bu net-li¤i göstermesidir.

Bak›n, bir dönem, emperyalizmve iflbirlikçi Arap devletleri, dev-rimci, Marksizm-Leninizme yak›nFilistinli örgütlere karfl› El Fetihdesteklenip güçlendiriliyor... Sonra,ayn› güçler, El Fetih’e karfl› Ha-mas’› destekliyor. Her ikisinde desonuçta Filistin direniflini belli ölçü-lerde zay›flatm›fl oluyorlar.

Bugünse bu iki gücü karfl› karfl›-ya getirerek, yine büyük zarar veri-yorlar Filistin direnifline.

Gerek bar›fl, diyalog uzlaflma sü-reçleri, gerekse pragmatik hesaplar-la gelifltirilen ittifaklar ve politika-lar, Filistin halk›n›n direnifline veulusal ba¤›ms›zl›k savafl›na zararvermifltir. Emperyalist politikalar›nyede¤ine tak›lan Filistin örgütleri-nin ve yöneticilerinin varl›¤›, müca-delenin ivmesini düflürdü¤ü gibi

halk› baflka aray›fllara, beklentilereyöneltmifl, y›lg›nl›¤› körüklemifl,Filistin gruplar› aras›ndaki bölün-müfllü¤ü de artt›rarak çat›flma zemi-nini güçlendirmifltir.

Bölünmüfllü¤ün bugünkü en çar-p›c› sonucu, Gazze’ye sald›r› kar-fl›nda daha ilk aflamada Baflta Bat›fieria olmak üzere de¤iflik yerlerde-ki Filistinliler’in ortak tav›r alama-malar›d›r. O kadar ki, Bat› fieria’daGazze katliam›n› protesto için yap›-lan gösteriye El Fetih yönetimi sal-d›rabilmifltir.

Keza bu bölünmüfllü¤ün bir so-nucu olarak, El Fetih lideri, ayn› za-manda Filistin Devlet Baflkan›Mahmud Abbas, ‹srail sald›r›s›ndanHamas’›, Hamas’›n füzelerini so-rumlu tutabilmekte, dolay›s›yla“Füzeleri etkisizlefltirmek için”,Gazze’ye sald›r›ya onay verebil-mektedir.

Çünkü El Fetih, kendi uzlaflmac›çizgisinin önünde Hamas’› engelolarak görüp, onun tasfiyesini iste-mekte ve bu noktada tavr›n› emper-yalizmle iflbirli¤ine kadar götürebil-mektedir. HAMAS’da Gazze’yi elegeçirdi¤i dönemde, El Fetih’i ora-dan tamamen yoketme politikas›ylahareket etmiflti. ‹flte Filistin davas›-n› as›l zay›flatan ve sürdürüldü¤ütakdirde daha da zay›flatacak olanbudur. Uzlaflmac›, pragmatik, ege-men s›n›flara manevra alan› verenpolitikalar, mücadeleyi ve Filistinhalk›n›n moral, siyasal ve örgütselgücünü zay›flatarak, sonuçta em-peryalizmi, siyonizme kazand›r›r.Yani bu politikalarla kendini k›savadede kazançl› gibi gören örgüt-lenmelerin hiçbiri asl›nda uzun va-dede kazançl› ç›kmayacakt›r.

Bu puslu ortam›, bu pragmatikhesaplar›, uzlaflmac› politikalar› da-¤›tan ve da¤›tacak olan tek fley ise,direnifltir. Bu anlamda da, bombalarya¤arken izlenmesi gereken do¤rupolitika, Filistin halk›n› direniflin et-raf›nda birlefltiren ve ona Ameri-ka’n›n, AB’nin flemsiyesindeki çö-zümleri de¤il, ba¤›ms›z, demokratikFilistin hedefini gösteren politikad›r.

Say›: 171 11F‹L‹ST‹N

Page 12: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

‹flte her fley ortada!

Emper-yalizme ve

‹flbirlikçi-lerine Karfl›B‹RLEfiEL‹MSAVAfiALIMKAZANALIM

Baflka YolYoktur!

Gazze kan içinde. Gazze kimsenin nite-li¤ini bile bilmedi¤i bombalar alt›nda... Okoflullar alt›nda Gazze’den dünya nas›l gö-rünüyor olmal›? Ama isterseniz önce, tersi-ni soral›m; dünyan›n tüm öteki yerlerindenGazze nas›l görünüyor?

Bir halk, kuflat›lm›fl. Ölüm ya¤d›r›l›yorher gün üzerine. K›st›r›lm›fl. Gidecek yerleriyok. Gazze’ye s›n›r olan ülkeler, kapatm›flkap›lar›n›. Girecek s›¤›naklar› yok; emperya-lizmin modern teknolojisiyle üretilmifl “s›¤›-nak delen bombalar” karfl›s›nda üç briketleyap›lan s›¤›naklar›n ne hükmü olabilir ki?..

Yeniden dönelim Gazze’ye. Gazze’dengörülen dünyay› görmeye çal›flal›m Gazze-li’nin gözünden. Gördü¤ümüz, görece¤imizGazze’nin yak›l›p y›k›lmas›na, Gazze’ninyoksullar›n›n katledilifline engel olamayanbir dünyad›r. “Uluslararas› toplum” diye tümsorunlara çözüm olaca¤› iddia edilen bir saf-satan›n çöktü¤ünü görürüz Gazze’den...

27 Aral›k’ta ‹srail uçaklar› Gazze’yebomba ya¤d›rmaya bafllad›¤›nda çökmüfltüro safsata.. Ve sonra 3 Ocak’ta...

2277 AArraall››kk’’ttaa ‹‹ssrraaiill’’iinn hhaavvaaddaann ssaalldd››rr››--llaarr››yyllaa bbaaflflllaamm››flfltt›› kkaattlliiaamm.. ‹‹ssrraaiill’’iinn GGaazz--zzee’’yyee yyöönneelliikk hhaavvaa ssaalldd››rr››llaarr››nnaa,, 3 Ocak,akflam saatlerinden itibaren karadan sald›-r›lar da eklendi. Tanklar ve toplarla Gaz-ze’ye giren ‹srail Gazze’yi üç yerden ke-serek, Gazze içinde yaflayan 1.5 milyonFilistinli’nin birbirleriyle ba¤›n› kopard›.

‹srail tanklar› 5 Ocak’ta Gazze fieri-di’nin en büyük flehri Han Yunus’a gir-di. Ard›ndan tanklar, Beyt Hanun’undo¤usundaki Abassan El Kebir semti-ne girdi, Deyr El Balah bölgesi ateflalt›na al›nd›. En büyük mültecikamplar›ndan biri olan Cebaliye’de-ki birçok bina da hem karadan, hemhavadan sald›r›larla vuruldu. Tüm

sald›r›lar›n bilançosu, elbette on-

larca ölüydüve sald›r›n›n13. gününde,

katledilen Fi-listinliler’in say›s› 700’ü, yaralananlar›n ise 2bini aflm›flt›.

Sald›r› on günü aflt›¤›nda, 8 Ocak’ta üçsaatlik bir ateflkes ilan etti ‹srail. Günlerdirhiçbir ihtiyac›n› karfl›layamayan, sokaklar-dan cesetlerini dahi toparlayamayan Gazzeli-ler o üç saatte bunlar› yapmaya bafllad›lar; üçsaatin ard›ndan yine bombalar ya¤d› Gaz-ze’ye...

‘‘UUlluussllaarraarraass›› HHuukkuukkaa UUyygguunn’’KKaattlliiaammKara sald›r›s›n›n bafllat›lmas›n›n hemen

ard›ndan o güne kadar kullan›lanlardan fark-l› bir bomba at›lmaya bafllad› Gazze’nin üze-rine. Bu bombalar at›ld›¤›nda, Amerika’n›nBa¤dat’a geceleri bombalar ya¤d›r›rken orta-ya ç›kan “estetik” görüntülerine benzer gö-rüntüler olufluyordu Gazze semalar›nda. Amao par›lt›l› görüntüler, yere düfltüleri an, kap-kara bir ölüme dönüflüyorlard›.

Ya misket bombalar›yd› bunlar, ya fosforbombas›. Bilen biliyordu elbette, o bombala-r› yapan, satan, kullanan emperyalist ülkelertekelci burjuvalar, iflbirlikçiler, hepsi, herkesbiliyordu. Ve fakat, ortada bir bilinmez var-m›flcas›na ortal›k “spekülasyon”lara bo¤ulu-yordu.

At›lan bombalar›n “Cenevre Konvansiyo-nu’na” göre, “uluslararas› anlaflmalarla”kullan›lmas› yasaklanm›fl bombalar oldu¤usöyleniyordu. Buna itiraz ediyorda belli ke-simler. Ama ne büyük bir çeliflki: Gazze’niniflgal edilmesi uluslararas› anlaflmalara ayk›r›de¤il... Gazze’ye “yasal” bombalar›n ya¤d›-r›lmas› suç de¤il... “Uluslararas› anlaflmalar-la” yasaklanmam›fl tank ve top at›fllar›ylaFilistinliler’i katletmek de suç de¤il... Sadeceo bombalar suç; nas›l bir hukuk bu, nas›l biradalet?

11 OOcak 22009

Gazze’den GGöörrüünneenn

DDüünnyyaa

Page 13: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Kim, ne için, kimin için yapt› buhukuku?

Gazze sald›r› alt›ndayken, “ulus-lararas› hukuk” da Gazze’ye düflenbombalar alt›nda kald›. Bir halk›ntopraklar›n›n iflgal edilmesine, birhalk›n belli silahlarla katledilmesi-ne “Cenevre konvansiyonuna uy-gun” diye cevap veren bir hukuk,gömülsündü elbette yedi kat yerindibine. Gömülmeliydi.

‹‹ssrraaiill vvee HHuukkuukk!!!!!!Norveç’li doktorlar, yaral›lar›n

üzerinde uurraannyyuumm izlerine rastla-d›klar›n› aç›klad›lar.

Bir köfle yazar›, ‹srail’in ffoossffoorrbboommbbaass›› att›¤›na dair haberleri flöyleaktar›yor: “Bat› medyas› haberi ve-rirken, derisine de¤di¤i yerde insan›yakan bu silâh›n Cenevre Konvansi-yonu’nca yasakl› oldu¤unu, ‹srail’insavafl suçu iflledi¤ini belirtiyor.”

‹srail’den ‘‘hhuukkuukk’’ vvee ‘‘iinnssaannll››kk’’bbeekklleeyyeenn ssiiyyoonniizzmmii hhaallaa aannllaammaa--mm››flfl demektir. Ki asl›nda mesele,sadece ‹srail de de¤ildir. Kimyasalsilahlar, biyolojik silahlar, insanlar›en zalimane biçimde öldüren çokçeflitli bileflimler, emperyalistler veiflbirlikçileri taraf›ndan ony›llard›rkullan›l›yor. Ve emperyalistlerle ifl-birlikçileri aras›nda bu konuda birmutabakat söz konusudur. 19 Aral›kkatliam›nda hapishanelerde de ben-zeri kimyasallar kullan›lmad› m›?Onlar›n ne oldu¤u a盤a ç›kt› m›?

‹srail’i hukuka davet etmek gibiolmayacak duaya amin demeyi b›-rakmal› herkes; Gazetelerdeki hergün “Camiye at›lan füze sonucu 16kifli öldü.”, “Ambulanslar ‹srail fü-zeleriyle vuruldu.” haberlerini oku-muyor muyuz? Ahlaks›z, onursuzbir düflmanla savafl›yor Filistin hal-k›. Bu ahlaks›z ve onursuz düflman›“Ortado¤u’nun tek demokrasisi”gibi göstermelerine gülüp geçin veGazze’den dünyaya bakmaya de-vam edin..

“Ortado¤u’nun tek demokrasisi”diye pazarlanan katliamc›l›¤›n arka-s›nda Amerika’n›n oldu¤unu görür-sünüz oradan bak›nca. Her siyonist

sald›r›da, “‹srail’in kendini savun-ma hakk› var” diyen bir Amerikagörürsünüz. Sald›ran kim, direninkim?.. Gerçe¤i bu kadar çarp›tabi-len bir ülkenin dünyaya verdi¤i “ye-ni dünya düzeni”nin bozuk bir dü-zen oldu¤unu çok daha net görürsü-nüz Gazze’den.

BBMM,, AABBDD’’yyee TTeesslliimm::Gazze’den Amerika’ya teslim

olmufl bir Birleflmifl Milletler görü-lüyor. Birleflmifl Milletler GüvenlikKonseyi’nin 3 Ocak gecesi yapt›¤›“ola¤anüstü” toplant›dan hiçbir so-nuç ç›kmad›. Öyle ki, Konsey biraç›klama karar› bile ç›karamad›.

Toplant›ya kat›lan ABD DaimiTemsilcisi Alejandro Wolff, ““‹‹ssrraa--iill’’iinn kkeennddiinnii ssaavvuunnmmaa hhaakkkk›› ttaarrtt››--flfl››llmmaazz”” diyerek, ‹srail’e yönelik hertürlü karar›n önünü bafltan kesmiflti.

AAvvrruuppaa BBiirrllii¤¤iiKKaattlliiaamm››nn YYaann››nnddaaGazze’den görülen Avrupa, üze-

rinde ‹srail y›ld›z›n›n ve yan›ndabelki Nazi ambleminin dalgaland›¤›bir birliktir. Çünkü Gazzeliler üzer-lerine bombalar ya¤›p tanklar yürü-meye bafllad›¤›nda, AB DönemBaflkan› Çek Cumhuriyeti D›fliflleriBakan› Schwarzenberg’in “‹srail’inharekat› sald›rganl›k de¤il, savun-ma amaçl› bir harekettir!” aç›kla-mas›n› duydular.

AB Dönem Baflkan› Schwarzen-berg, ““ssaalldd››rr››llaarrddaann HHaammaass’’››nn ssoo--rruummlluu oolldduu¤¤uunnuu”” iddia ederek flöy-le diyordu aç›klamas›nda: “Her ikitarafta da hata var. Ama anlaflmazl›-¤a sebebiyet veren, ateflkesi bozantaraf olmufltur. Komflunuzla anlafla-m›yorsan›z, mahkemeye baflvurursu-nuz. NNoorrmmaall oollaann budur. Ama dduurruuppdduurruurrkkeenn atefl açarsan›z ifl de¤iflir.”

“Durup dururken” ha?

Durup dururken!

Demek ki iflgal yok Filistin’de,Gazze’de kuflatma yok, ambargoyok, katliamlar yok, durup dururkenatefl aç›yor Filistinliler?

Durup dururken!

Yüzy›llar boyu, bilimin, teorininmerkezi olmakla övünen Avrupaemperyalizmi, 60 y›ld›r süren birsorunun nedenlerini, niçinlerini tah-lil etmekten acizdi. Onlar› bu nokta-ya getiren ise, emperyalist tekelle-rin ç›karlar›d›r.

Avrupa emperyalizmi, Ortado-¤u’nun direnen dinamiklerinin ezil-mesinde ve bölgenin ya¤malanma-

Say›: 171 13GAZZE

Papa dda ““arada”Papa 16. Benedictus da “‹srail ve

Filistinlileri çat›flmalara derhal sonvermeye” ça¤›rm›fl.

Asl›nda ‹srail’e hiçbir fley deme-yecek ama, o zaman siyonizm ve em-peryalizm iflbirlikçili¤i çok aç›k halegelecek. O yüzden iki tarafa da ça¤r›yap›yor. Ama biliniyor ki, asl›nda, sa-dece Hamas’a karfl›d›r o; çünkü bbiirriiiiflflggaallccii ve öötteekkii iflgale karfl› meflru di-renme hakk›n› kullanan güçleri ayn›-laflt›r›p “iki tarafa” da seslenmeninpolitik anlam› sadece ve sadece bu-dur.

***‹flbirlikçilik::

M›s›r yönetimi, Gazze ile dayan›fl-ma ça¤r›s›n›n yap›ld›¤› camilerde Cu-ma namaz›n›n k›l›nmas›n› yasaklad›...Halk›n direniflini bast›rmak ve iflbir-likçili¤in gere¤ini yerine getirmek sözkonusu oldu¤unda, cuman›n “müba-rek” oluflu da hiçbir fley farketmiyor.

Arap ülkelerine ça¤r› yap›yor dur-maks›z›n kuflatma alt›ndaki Filistinli-ler. Ama art›k Mübarekler’i iyi tan›-yacak kadar çok cevaps›z kald› ça¤r›-lar›.

***Direniflin GGücüEl Fetih yönetimi de Bat› fieria’da

gösterileri engellemeye çal›fl›yor. Bat›fieria’da düzenlenen bir çok gösteri,El Fetih militanlar› veya polisi tara-f›ndan da¤›t›ld›... Ancak Gazze’yeyönelik kara sald›r›s› da bafllad›ktansonra, El Fetih’in silahl› kolu El Aksa,Gazze’yle birlikte direnece¤ini aç›k-lay›nca, El Fetih de paralel bir aç›kla-ma yapt›.

Page 14: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

s›nda Amerika ve ‹srail’le ayn› poli-tikalara ve niyetlere sahip oldu¤uiçin, Filistin gerçe¤ini pervas›zcayok sayabiliyor.

Gazze’den görülen, 60 y›ll›k ifl-gal gerçe¤inin bile emperyalist dün-ya taraf›ndan yok say›labildi¤idir.

Filistin sorununu yaratan emper-yalizmdir, bu hale getiren emperya-lizmdir ve fakat, sanki herkesten faz-la çözmek isteyen de kendileriymiflgibi, ony›llard›r “bar›fl, diyalog, çö-züm masalar›” kuranlar da onlard›r.

AAllççaakkll››¤¤aa KKaarrflfl›› OOnnuurrlluu BBiirr DDiirreenniiflfl‹srail D›fliflleri Bakan› Tzipi Liv-

ni, halka sald›rmalar›n› flöyle aç›k-lad›: “Sivil ölümlerini önlemeye ça-l›fl›yoruz, ama Hamas sivillerin ar-kas›na saklan›yor.”

Bir askeri yetkili ise, 3 saatlikateflkes aras›nda Gazze sokaklar›n-dan cesetler toplan›rken flöyle di-yordu: “Hedefimiz Hamas, aradasiviller de vuruluyor. Ama bu, ha-mas’›n sivilleri canl› kalkan yapma-s›ndan kaynaklan›yor.”

Cevap vermek bile zul gelir bualçakça demagojiye. Cevap olarakde¤il, ama gerçe¤in ifadesi aç›s›n-dan flunu belirtelim: Bütün halkcanl› kalkand›r Filistin’de. Ellerin-de kalan bir parça vatan topra¤›nacanlar›n› kalkan yapm›fllar, ‹srail’inbombalar›na karfl› onu koruyorlar.Emperyalizm ve siyonizm ise, o birparva vatan topra¤› üzerindeki ye-nilmez iradeyi yenebilmek için öl-dürüyor halk›. Halk›n vurulmas›n›nizah› sadece budur.

Ve bu izah -ortadayken, AvrupaEmperyalizmi, TÜS‹AD, Tayyip

Erdo¤an, hepsi bir a¤›zdan ‹srail’e““OOrraanntt››ss››zz ggüüccüü dduurrdduurruunn”” de-meye devam ediyorlar. Yani, birazaz katledin!

Gazze’den “insan haklar› savu-nuculu¤u” yapanlar›n, müslümangeçinenlerin, “her türlü fliddet kar-fl›tl›¤›” yapanlar›n, velhas›l hakl›y›ve haks›z› ay›rmayan kim varsa,hepsinin rriiyyaakkaarrll››¤¤›› çok net gözü-küyor. Katleden: ‹srail... Katledenina¤ababas› kim? Amerika... Katlede-nin iflbirlikçileri kim? Türkiye oli-garflisi, M›s›r, Suudi Arabistan veOrtado¤u’nun öteki iflbirlikçileri...Hepsi riyakarl›¤›n doru¤unda. Ri-yakarl›klar içinde tek gerçek, dünyahalklar›n›n gücü ve güçsüzlükleriy-le Gazze halk›n›n ac›s›n›, öfkesini,özlemlerini, kavgas›n› paylaflmas›-d›r. Gazze’den bak›nca görülen engüzel fley de kuflku yok ki budur.

14 SORUN/ÇÖZÜM 11 OOcak 22009

Gazze’de sorun nedir?

‹srail’in kara harekat› yapmas›m›?... Yoksa, Gazze’ye uygulananambargo ve tecrit mi?.. Niteli¤i be-lirsiz veya uluslararas› anlaflmalacayasaklanm›fl bombalar kullan›lmas›m›?.. Yoksa, Filistin direnifl örgüt-lerinin füzelerine karfl›l›k ‹srail’in“orant›s›s fliddet!” kullanmas› m›?

Kuflkusuz bunlar›n her birinedair, söylenecek fleyler vard›r. Fa-kat bunlar›n d›fl›nda öyle bir sorunvar ki, ondan sözetmeksizin, bun-lardan sözetmek eksik kal›r, hattaanlams›z.

Çünkü yukar›da s›ralananlar, sa-dece as›l sorunun yan sonuçlar›d›r.Ve o yan sonuçlar›n ortadan kald›-r›lmas›, hiçbir flekilde Filistin soru-nunun çözülmesi, çözüm yolunagirmesi anlam›na gelmez.

O ana sorun, ‹fiGAL’dir.

1947’de Birleflmifl Milletler ta-raf›ndan al›nan bir kararla, Filistintopraklar›n›n yüzde 55’i Yahudile-re, yüzde 45’i ise, Filistinli Arapla-ra verildi. Fakat ‹srail siyonizmibununla da yetinmedi ve Filistin’inyüzde 23’ünü daha iflgal ederek, Fi-listin topraklar›n›n yyüüzzddee 7788’’iinnii elegeçirmifl oldu.

Bu iflgal s›ras›nda 11 mmiillyyoonnaa yyaa--kk››nn Filistinli yurdundan kovuldu.

‹srail, 1967’deki “alt› gün sa-vafllar›” olarak da bilinen Arap-‹s-rail savafl›nda iflgal s›n›rlar›n› dahada geniflletti. Baflta Kudüs olmaküzere Filistin topraklar›n›n bir k›s-m›na daha girdi. Gazze’nin ‹srailtaraf›ndan iflgal edilifli de 1967’dir.

‹srail 1967 savafl›nda Suriye’ninelindeki Golan tepelerini, Ür-dün’ün elindeki Bat› fieria’y›, M›-s›r’›n Sina Yar›madas›n› da ele ge-

çirdi.

Filistin sorunu demek, toprakla-r›n›n yüzde 90’›na yak›n› gasbedil-mifl, iflgal edilmifl bir halk›n ztopraksorunudur. Topraklar›ndan kovul-mufl milyonlarca Filistinlinin kendiyurduna DÖNÜfiÜ sorunudur.

Bugün bir çok Filistinli örgütünde talebi olan “‹srail’in 1947’dekiBM kararlar› s›n›rlar›na çekilme-si” talebi kuflku yok ki bugünkü fii-li duruma göre Filistin halk› için birkazan›md›r, ama bu bile, yine desorunun tam çözümü de¤ildir.

Sorunun esas› budur. Bu esastanuzaklaflan her söz, her politika, herçözüm, Filistin sorununda ‹sra-il’den, emperyalizmden yana birsonuca götürür... Bu esastan uzak-laflan her de¤erlendirme mevcutsorunlar› da yeryi yerine oturtamaz.

‹flgal sorunun esas› oldu¤u için,çözüm de mutlaka iflgalin yok edil-mesinden geçmek zorundad›r. Bu-nu içermeyen çözüm, çözüm de¤il-dir. Bunu içermeyen bar›fl, bar›fl de-¤ildir. Bunu içermeyen diyalog, di-yalog de¤ildir. Tam çözüm, iflgaletamamen son verilmesidir.

Sorunlar // ÇÇözümler‹‹flflggaall,, ssoorruunnuunn eessaass››dd››rr

Page 15: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Bu röportaj, Gaz-ze’de kuflatma al-

t›nda, bombalaralt›nda direnifliörgütleyenler-den FHKC’liMMaarriiaamm AAbbuu

DDaaggggaa iillee tteellee--ffoonn aarraacc››ll››¤¤››yyllaa

yyaapp››llmm››flfltt››rr..

YYüürrüüyyüüflfl: fiu an iflgal alt›ndas›-n›z. Neler yaflan›yor bize anlat›r m›-s›n›z?

DDaaggggaa:: Gazze’ye sald›r›lar›nbafllad›¤› günden bu yana Filistinlilerçok zor günler yafl›yor. Emperyalist-ler ve siyonistler her yeri bombal›-yorlar. Uçaklardan at›lan bombalarhastaneleri, çocuklar› ve sivil halk›hedef almakta. Öldürülen insanlar›n%90’› çocuk ve kad›nlar. Amerika‹srail’e yard›m ediyor ve bütün top-raklar›m›z› iflgal etmesi için destekveriyor. Bütün dünya hükümetleriölümlere seyirci kalmakta. Gazze’dene olup bitti¤ini görmemezlikten ge-liyorlar. ‹nsanlardan tutunda a¤açla-ra ve hayvanlara kadar herfley yokediliyor. ‹srail her evi, her hastaneyi,her arabay› bombal›yor. ‹srail tümFilistin halk›n› katletmek istiyor, sa-dece FHKC’yi, Hamas’› veya El-Fetih’i de¤il. 10 dakika önce bir yol-dafl›m›z›n evini bombalad›lar vekendisini katlettiler, dün bir yoldafl›-m›z daha katledildi.

YYüürrüüyyüüflfl: Direnifl güçleri nas›lhareket ediyor? Birlikte mi? Direni-flin içinde kimler var?

DDaaggggaa:: Gazze’de herkes Filis-tin'in gelece¤i için savafl›yor. Filis-tin halk› birliktelik içerisinde. Herörgüt direniflin içinde yer al›yor. Birsaat önce önderimiz Al-Jazeera tele-vizyonunda konuflma yapt›. Filistinhalk›n›n düflmanlar› ortak. Bir yan-da ‹srail bir yanda da Amerika var.Amerika ‹srail'e uçak, bomba vepolitik destek vermekte. Amerikaburada 1,5 milyon insana aç›lan sa-

vafl› durdurmak istemiyor. ‹nsanlarg›da, elektrik ve sudan mahrum b›-rak›l›yor. ‹ki sene önceki durumu-muzu biliyorsunuz. ‹srail ve Ameri-ka ile birlikte iflbirlikçi Arap devlet-leri halk›m›z› bo¤maya kalkt›. Hal-k›m›z› aç b›rak›yorlar. Fakat biz Fi-listin'in bizim vatan›m›z oldu¤una,‹srail'in düflman›m›z oldu¤una vebu katliam› destekleyen bütün dev-letlerin tüm dünya halklar›na düfl-man olduklar›na inan›yoruz. ‹srailneo-faflizm uygulamakta. Hitler ‹s-rail’in yan›nda hiçbir fley de¤il. ‹s-rail faflizm derslerini Hitler’den al-d›. Fakat Gazze ‹srail’e haddini bil-direcek, dersini verecek. Hamasiçin, El- Fetih için de¤il tüm Filistinhalk› için özgürlü¤e ihtiyac›m›z var.Tüm dünyadaki halklar›n oldu¤u gi-bi bizimde halk›m›z için kendi dev-letimizi kurmam›z gerekiyor. Bu bi-zim hakk›m›z.

YYüürrüüyyüüflfl: Burada Halk Cephesive çeflitli güçler, Filistin halk›n›n di-reniflini desteklemek için ülkemizindört bir yan›nda çok say›da eylem-ler gerçeklefltirdi. Önümüzdekigünlerde de eylemler devam ede-cek. Sizlere Türkiyeli devrimcilerinve halk›m›z›n büyük deste¤i var.Türkiye halklar›na iletmek istedi¤i-niz bir mesaj var m›?

DDaaggggaa:: fiu ana kadar kimse ara-mad› ülkenizden. Ve bu durum beniçok flafl›rtt›. ‹lk siz ar›yorsunuz.Dünyan›n dört bir yan›ndan arayan-lar oldu. ‹spanya’dan, Fransa’danherkes arad› ve halk›m›zla dayan›fl-malar›n› ifade etti. 10 gündür elek-triksiz, susuz ve çok zor koflullardayaflamaktay›z. Fakat biz güçlüyüz.Bu ilk savafl›m›z de¤il. Düflman›m›-za karfl› örgütlüyüz ve aç susuz da-ha çok yaflayabiliriz.

YYüürrüüyyüüflfl:: Size flunu da aktar-mak isteriz ki; AKP hükümeti hal-k›m›za yalan söylüyor. Bir yandanFilistin halk›n›n direniflini destekler,‹srail’e ateflkes ça¤r›lar› yapar gibi

gözükürken,öte yandanda Ortado¤u-da ‹srail’inen iyi politik-ekonomik or-ta¤› olmayadevam edi-yor. Fakatbütün bunla-ra ra¤menbizler Türki-ye halklar›olarak Filis-tin halk›n›nd i r e n i fl i n idesteklemek-teyiz. Yüreklerimiz sizlere beraber.

DDaaggggaa:: Bize destek için gönde-rilen ilaçlara Hamas el koyuyor vebütün hastanelere da¤›t›lm›yor.Böyle bir sorunumuz var. ‹liflkideoldu¤umuz bir çok sendika var, ço-cuklar›m›za, kad›nlar›m›za ve tümhalk›m›z yard›mlarda bulunuyorlar.Bütün hastanelerde ilaç ihtiyac›m›zvar.

Sizlerden eylemlerinizi devamettirmenizi istiyoruz. Türkiye’nin‹srail ile olan iliflkilerini durdurma-s› için bask› yap›lmal›. Halka yöne-lik bu katliam› durdurmalar› içinbask› yap›lmal›. Bizim yaflama hak-k›m›z var ve Demokratik FilistinDevleti’ni kurmakta hakk›m›z.

Sizlere çok teflekkür etmek isti-yoruz. Sizler bizim halk›m›z› des-tekliyorsunuz. Yaln›z olmad›¤›m›z›görüyoruz. Dünyan›n her bir yan›n-da yoldafllar›m›z oldu¤unu görüyo-ruz. Bütün dünya halklar› özgürlü-¤e kavuflana kadar sizlerle berabermücadele etmeye devam edece¤iz.

YYüürrüüyyüüflfl: Filistin halk›n›n zafe-re kavuflaca¤›na inan›yoruz. ‹srailordusunu yenece¤inize inan›yoruz.Sizlere deste¤imizi tekrar iletiyo-ruz. Gazze’deki durumu bize aktar-d›¤›n›z için teflekkür ederiz. Siziilerleyen günlerde aramaya devamedece¤iz. Hoflçakal›n...

Say›: 171 15RÖPORTAJ

Gazze ‹srail’e dersini verecek

Page 16: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

16 DÜNYA 11 OOcak 22009

‹srail’in Gazze’de uygulad›¤›vahflet ‹ngiltere, Avusturya, Yuna-nistan, Hollanda, Belçika ve Al-manya’da binlerce kiflinin kat›ld›¤›eylemlerle protesto edildi.

‹‹nnggiilltteerree:: ““FFaaflfliisstt SSiiyyoonniissttlleerr,,AAss››ll TTeerröörriisstt SSiizzssiinniizz””

‹ngiltere’nin Baflkenti Lon-dra’da, ‹srail’in Gazze’de günlerdirsürdürdü¤ü vahflet protesto edildi. 3Ocak günü Embankment tren istas-yonunda toplanan binlerce kifli ünlüTrafalgar Meydan›’na do¤ru yürü-yüfle geçti. Halk Cephesi korteji ‹n-gilizce “Gazze’de Vurulan DünyaHalklar›d›r, ‹srail Hesap Verecek”yazan pankartla eylemde yeriniald›. Trafalgar Meydan›’nda kat›l›m50 bin kifliye ulaflt›.

AAvvuussttuurryyaa:: ““KKaattiill ‹‹ssrr aaiill,,FFiilliissttiinn’’ddeenn EElliinnii ÇÇeekk””

31 Aral›k günü Innsbruck fleh-rinde bir eylem düzenlendi. Fran-ziskanerplatz’da bir araya gelenTürkiyeli, Filistinli ve Avusturya-l›lar’dan oluflan 65 kiflilik grup ‹sra-il’in Gazze’ye sald›r›s›n› protestoettiler.

Avusturya'n›n baflkenti Viya-na'da 2 Ocak’ta bir protesto mitingigerçeklefltirildi. Opera binas› önün-de toplan›p buradan yürüyüfle geçenkitle Parlamento'nun ve Baflbakan-l›k saray›n›n önünden geçtiktensonra Stephanplatz Meydan›’ndaeylemi sonland›rd›lar. Halk Cephesiüyeleri de Almanca “Katil ‹srail, Fi-listin’den Elini Çek” yaz›l› pankart-lar›yla mitinge kat›ld›lar.

YYuunnaanniissttaann:: ““FFiilliissttiinn HHaallkk››KKaazzaannaaccaakk””

3 Ocak’ta Atina’da Propilia Mey-dan› ‹srail’i protesto gösterisi düzen-lendi. Eyleme Halk Cephesi de Tür-kiyeli di¤er devrimci örgütlenmelerlebirlikte kat›ld›. Eylem güzergah› üze-rindeki Amerika Baflkonsoloslu¤uönünden geçerken, ABD bayraklar›yak›ld›. ‹srail Baflkonsoloslu¤u önü-

ne gelindi-¤inde, poliskitleye gaz

bombas›yla sald›rd›. 4 Ocak günü eylemler devam

etti. Özgürlük Meydan›’nda biraraya gelen kitle ‹srail Baflkonso-loslu¤u’na do¤ru yürüyüfle geçti.Amerika Baflkonsoloslu¤u önündeFilistinler taraf›ndan ABD bayra¤›yak›ld›. ‹srail Baflkonsoloslu¤u’nagelindi¤inde ‹srail bayra¤› yak›la-rak eylem sona erdirildi. Yaklafl›k2000 kiflinin kat›ld›¤› eylemde Yu-nanistanl›, Filistinli örgütler veHalk Cephesi yer ald›.

HHoollllaannddaa:: KKaattlliiaammMMiittiinngglleerrllee PPrrootteesslloo EEddiillddii

2 Ocak akflam› Rotterdam flehirmerkezinde yap›lan mitingde çeflitlikurumlar›n temsilcileri Filistin hal-k›yla dayan›flmalar›n› ifade eden ve‹srail’i k›nayan konuflmalar yapt›lar.Yaklafl›k 1500 kiflinin kat›ld›¤› mi-tinge Halk Cepheliler de kat›ld›lar.

3 Ocak günü çesitli Hollandal›ve Arap kurumlar›n›n düzenledi¤imiting Museumplein’da bafllad›.Mitinge kat›lan yaklafl›k 7000 kiflisloganlar eflli¤inde yürüyüfle geçti.Halk Cepheliler yürüyüflte Hollan-daca "Katil ‹srail, Filistin’den De-fol" pankart›n›n yan› s›ra, Türkçe veHollandaca dövizler tafl›d›lar.

BBeellççiikkaa:: GGaazzzzee ‹‹ççiinnEEyylleemmlleerr

Belçika Baflkenti Brüksel’de,günlerdir Halk Cepheliler’in dekat›ld›¤› eylemlerde ‹srail vahfletiprotesto ediliyor.

28 Aral›k akflam› Brüksel’in tari-hi Büyük Meydan›'nda ve Borsa Bi-nas› önünde, 29 Aral›k günü, M›s›rKonsoloslu¤u önünde protestoeylemleri yap›ld›.

30 Aral›k günü ‹srail Konsolos-lu¤u önünde bulufluldu. ‹srail bay-ra¤›n›n yak›ld›¤› s›rada, polisle ger-ginlik yafland›.

31 Aral›k Brüksel’in çarfl›s›ndabulunan Monnaie Meydan›’nda bin-lerce kifli bulufltu. Yürüyüfl, fiehitlerMeydan›’na (Place des martyrs)do¤ru ilerlerken göstericilerin say›-

s› 10 bine kadar yükseldi. Antisiyo-nist tav›rlar›yla bilinen Belçika ‹le-rici Yahudi Birli¤i (UPJB)’nin kat›-l›m› da dikkat çekti.

AAllmmaannyyaa:: PP rrootteessttooYYüürrüüyyüüflfllleerrii

3 Ocak günü Almanya’n›n Nün-berg, Dusseldorf ve Hamburg flehir-lerinde Gazze’de yap›lan ‹srail kat-liam› eylemlerle protesto edildi.

Nürnberg flehrinde yaklafl›k 1000kiflilik grup ‹srail siyonizminin Gaz-ze’ye sald›r›s›n› protesto etti.

Dusseldorf flehrinde "PalastinaGeweindenin" (Filistinli Örgütler)bir yürüyüfl düzenledi.

Hamburg flehrinde de protestoeylemleri vard›.

Türkiye, Ortado¤u ve çeflitli Al-man gruplar› taraf›ndan, düzenle-nen yürüyüfle Anadolu Federasyonuçal›flanlar›da kat›larak direnen Filis-tin halk›na desteklerini sundular.

Yürüyüflün ilerleyen saatlerindetertip komitesinde yeralan ve kendi-lerini fiura (Kuzey Almanya ‹slamfiuras›) olarak adland›ran gericiler,Halk Cephesi'nin dövizlerinden veaç›lan pankarttan rahats›zl›klar›n›,Anadolu Federasyonu'nun pankart›-na müdahale ederek göstermeye ça-l›flt›lar. Federasyon çal›flanlar› pan-kartlar›n› indirmeyeceklerini, bupankart ve dövizlerinden rahats›zolanlar›n ancak ‹srail yanl›lar› veAmerikan iflbirlikçileri olabilece¤i-ni ifade ettiler. fiura’n›n provokas-yonlar› tutmay›nca çareyi Almanpolisinde buldular. Anadolu Fede-rasyonu çal›flanlar›, pankartlar›na elkoyan Alman polisini ve iflbirlikçifiura yönetimini protesto ederek yü-rüyüflten ayr›ld›lar.

‹srail’e Öfke Seli

Page 17: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

‹srail’in Gazze’ye sald›r›s›n›protesto etmek için yap›lan eylem-ler sürüyor. ‹stanbul’da veAnadolu’nun birçok flehrinde ‹srailsald›r›lar›n› lanetleyen eylemleryap›l›yor.

‹‹ssttaannbbuull:: Herkese Sa¤l›k Gü-venli Gelecek Platformu 4 Ocakgünü Taksim tranvay dura¤›nda ‹sra-il'in Filistin'e sald›r›s›n› k›namak içinbir eylem gerçeklefltirdi. "Filistin'de-ki Vahflet ‹nsanl›k Suçudur! ‹srail'leYap›lan Tüm Anlaflmalar ‹ptal Edil-sin" pankart›n›n aç›ld›¤› aç›klamadas›k s›k "Filistin halk› yaln›z de¤ildir""Katil ABD iflbirlikçi AKP" "Emper-yalizm yenilecek direnen halklar ka-zanacak" sloganlar› at›ld›. 2000kiflinin kat›ld›¤› eylemde "Yap›lankatliamlar baflta ABD olmak üzereemperyalist güçlerin ve onlar›n iflbir-likçilerinin Büyük Ortado¤u Projesive Geniflletilmifl Ortado¤u Projesistratejisinin bir parças›d›r” denilerekFilistin halk›na destek ça¤r›s› yap›ld›.

***

Filistin halk›n›n direnifline des-tek vermek ve krizin faturas›n›nemekçilere ç›kart›lmas›n› protestoetmek için 7 Ocak günü Taksim Tü-nel’den Taksim Meydan›’na bir yü-rüyüfl gerçeklefltirildi. Türk-‹fl’in,Herkese Sa¤l›k Güvenli GelecekPlatformu’nun, KESK’in ve siyasipartilerin ortak gerçeklefltirdi¤i ey-leme kat›lan binlerce kifli ‹srail’e

karfl› öfkelerini dile getirirken, HalkCephesi 200 kiflilik kortejiyle ey-lemdeki yerini ald›. “‹srail, ABD,AB, AKP Filistin Halk›n›n Kan› El-lerinizde” pankart›yla yürüyen HalkCephesi; en önde temsili üzeri kan-l› kefenlilerin bulundu¤u kortejindeFilistin bayraklar›, k›z›l bayraklarve çok say›da dövizler tafl›nd›.

Kortejin önünde “Krizin Yükü-nü Reddediyoruz, ‹srail VahfletiniLanetliyoruz” pankart›yla Türk-‹flyürürken, HSGG Platformu “Filis-tin'deki Vahflet ‹nsanl›k Suçudur. ‹s-rail ‹le Bütün Anlaflmalar ‹ptal Edil-sin” pankart›yla kat›ld›. Oyuncakbebeklerle ‹srail’in çocuklar› katle-diliflinin dile getirildi¤i eylemde“Katil ‹srail Filistin’den Defol”,“Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z” slo-ganlar› at›ld›.

Taksim Meydan›’na girifli engel-lemek için kurulan polis barikat›nakarfl› yap›lan k›sa bir oturma eylemi-ni ard›ndan polis barikat› kald›rmakzorunda kald›. Eylemin sonundaTaksim Tramvay Dura¤›’nda yap›lanaç›klamada ‹srail’in sald›lar› prote-sto edilirken, krizin yükünün halk›ns›rt›na y›k›lamayaca¤› vurguland›.

AAddaannaa:: Halk Cephesi Temsil-cili¤i Gazze’ye yap›lan sald›r›larlailgili ‹nönü Park›nda bir eylem ya-parak katliam› protesto etti. 31 Ara-l›k günü yap›lan aç›klama’da“Gazze’de Vurulan Dünya Halk-

lar›d›r” pankart› aç›ld›, dövizler ta-fl›nd›..

Halk Cephesi Ad›na HasanKutlu’nun okudu¤u aç›klamada kat-liam protesto edilerek, dünya halk-lar›na Filistin ile dayan›flma ça¤r›s›yap›ld›.

8 Ocak’ta da Denizli Mahallesisemt pazar› giriflinde Halk CephesiGazze’deki katliam› protesto içineylem yapt›. ”Gazze’de VurulanDünya Halklar›d›r! Filistin Halk›n›nYan›nday›z!” pankart› aç›ld› ve“Filistin Halk› Yaln›z De¤ildir”dövizleri tafl›nd›. Hasan Kutlu HalkCephesi ad›na aç›klama okudu¤ueyleme mahalle halk› sloganlarakat›larak destek verdi.

AAnnttaallyyaa:: 3 Ocak günü HalkCephesi K›fllahan Meydan›’nda bireylem yaparak “‹srail’in Filistinhalk›na yönelik katliam sald›r›s›n›”protesto ettiler. Eylemde Halk Cep-hesi ad›na bas›na bir aç›klama yapa-n‹zzet Günay bu sald›r›yla ‹srail’in2009 y›l›nda katliamlar›n devamedece¤i mesaj›n› verdi¤ini söyledi.fakat tek mesaj verenin Amerikaad›na ‹srail olma¤›n› kaydeden Gü-nay “Bütün dünya halklar› sokakla-ra ç›karak protesto eylemleriyle ka-til ‹srail’in sald›r›lar›na, teslim ol-mayaca¤›n› gösterdi” dedi.

SSaammssuunn:: Halk Cephesi 3 Ocakgünü Çiftlik Caddesi SüleymaniyeGeçidi’nde, ‹srail’in 27 Aral›k tari-hinde Filistin halk›na karfl› bafllatt›¤›sald›r›lar› lanetleyen bir eylem yapt›.

‹srail’in Filistin’e emperyaliz-minde deste¤ini alarak kalleflçe sal-d›r›s›n›n vurguland›¤› eylemde ony›llard›r ayn› zulme maruz kalan Fi-listin ve dünya halklar›n›n boyun e¤-medi¤i belirtilerek, direnen halklar›nmutlaka kazanaca¤› vurguland›.

DDeerrssiimm:: DKÖ'ler taraf›ndan ‹s-rail'in Gazze' ye yapt›¤› sald›r›, 30Aral›k günü yap›lan eylemle protes-to edildi. Sanat Soka¤›nda toplanankitle buradan sloganlarla ve tafl›d›k-lar› Filistin bayraklar›yla Yeralt› Çar-fl›s›’na kadar yüründü. 400 kiflininkat›ld›¤› eylemde "Filistin halk› yal-

Say›: 171 17F‹L‹ST‹N

Katil ‹srail Filistinden Defol!

‹stanbul 77 OOcak

Page 18: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

n›z de¤ildir, Katil ‹srail Ortado¤udan dan Defol, Katil ABD ‹flbirlikçiAKP" sloganlar› at›ld›. Yap›lanaç›klamada “Zulmün oldu¤u her yer-de isyanlarda olacakt›r. Tarihin herdöneminde oldu¤u gibi sonunda ka-zanan mutlaka hakl› olan ezilen hak-lar olacakt›r" denilirken, aç›klama-dan sonra ‹srail bayra¤› yak›ld›.

AAnnkkaarraa:: 7 Ocak’ta KESKGenel Merkezi önünde toplananSa¤l›kEmekçileri temsilcileri ‹srailkonsoloslu¤una yürüdüler.

Türk Hemflireler Derne¤i, Türk

Difl Hekimleri Birli¤i, Türk Eczac›-lar Birli¤i, Türk Tabipleri Birli¤i,Sa¤l›k ve Sosyal Hizmet Emekçile-ri Sendikas›, Devrimci Sa¤l›k-‹fl’indüzenledi¤i; “Savafllar nedeniyleac› çekmifl ve çekmeye devam edentüm insanlar›n ac›lar›n› paylafl›yor,bu ac›n›n, insan›n savafllar nedeniy-le yaflaca¤› son ac› olmas›n› umutediyoruz” denilen eylemde “Yafla-s›n Haklar›n Kardeflli¤i, Katil ‹srailFilistin’den Defol, Sa¤l›kç›ya De¤il‹srail’e Barikat” sloganlar› at›ld›.

BBuurrssaa:: 30 Aral›k günü, BursaAdliyesi önünde avukatlar, ‹srail’inFilistin’e yönelik gerçeklefltirdi¤ihava sald›r›lar›n› protesto etti.Ça¤-dafl Hukukçular Derne¤i Bursa fiu-be Baflkan› Asl› Yetkin’in okudu¤u

metinde, Filistin’e yönelik sald›r›la-r›n durdurulmas›, ‹srail’le yap›lanbütün anlaflmalar›n feshedilmesi ta-lep edildi.

GGeemmlliikk Halk Cephesi de 1Ocak’ta “Filistin Halk› Yaln›zDe¤ildir”pankart›ve dövizler açarakGazze’deki katliam› protesto etti.Dereboyu ç›k›fl›nda Tuncel Ayaz’›naç›lamas›ndan sonra sloganlarlayürüyüfl yap›ld›.

RRiizzee’’nniinn FF››nndd››kkll›› ‹‹llççeessii’’nnddee,,‹‹ssttaannbbuull--AAvvcc››llaarr’’ddaa,, ‹‹zzmmiirr’’iinnKK››nn››kk,, BBeerrggaammaa vvee TToorrbbaall›› iillççeelleerr--iinnddee,, AAyydd››nn--DDiiddiimm’’ddee MMaarrmmaarraaÜÜnniivveerrssiitteessii GGöözztteeppee KKaammppüü--ssüü’’nnddee çeflitli demokratik kitle örgüt-lerenin yapt›klar› eylemlerle ‹srail’inGazze’ye sald›r›s› protesto edildi.

18 F‹L‹ST‹N 11 OOcak 22009

Buras› bir hastane. fiifa hastanesi. Ya¤an bom-

balar alt›nda flifa aran›yor. Par-kelerin üzerine 10-11 yafllar›ndabir çocuk uzat›lm›fl. H›zla ora-dan geçmekte olan genç birdoktorun gözü yerdeki çocu¤atak›l›yor.

Doktorlar›n herkese yetiflme-si fiilen mümkün de¤il.

Doktor e¤iliyor yerdekine. Nabz›n› almaya çal›fl›yor öl-

müfl. Çaresiz bir kaç kalp masa-j› denemesi. 10 bilemediniz 11yafl›ndaki Filistinli çocuk flehit.

Yerde yatan 18-20 yafllar›ndabir genç daha. Büyük ihtimal öl-müfl, ama yan›ndaki iki kifli, birikalp masaj› yaparak, biri sunisolunum yoluyla onu hayatadöndürmeye çal›fl›yor. Hay›r ha-y›r, bafl›ndaki iki kifli, doktor de-¤iller, hemflire, hastabak›c› dade¤iller. Onlar yaflamla ölümaras›ndaki gencin yak›nlar›.

“O flehit..”, “o flehit” sözleridökülüyor birden masaj yapma-ya çal›flandan...

Doktorlar, yaral›lar, yaral› ya-

k›nlar›, gazeteci-ler, herkes bir ko-fluflturmaca için-de..

Bir k›z çocu¤ugetiriliyor aceley-le, hemen yerebetonun üzerineuzat›l›yor. Doktorstetoskopunu ç›-kar›p küçük k›z›nkalbini dinlemeküzere elbisesinikald›r›yor... görü-yor ki, tam küçük k›z›n kalbiininolmas› gereken yerde, bir flarap-nel parças›... Stetoskopa ifl kal-m›yor; o da flehit!

fiafl›las› bir fley, onlarca yara-l› çocuk gelip geçiyor; a¤layanyok neredeyse... A¤lamay›unutmufl belki Filistinli çocuk...Ama bir fleyi biliyor. Sapan›ylatafl atmay› siyonistlerin üzerine,tafl› atarken, içinden, yüre¤in-den baflka birfleye haz›rl›yorkendini.. fedaya... Ondan belkiyan›bafl›na kadar gelen ölümkarfl›s›ndaki bu so¤ukkanl›l›¤›...

Yata¤›n üzerine uzat›lm›fl

gencin a¤z›ndan burnundan ok-sijen hortumlar›n› çekiyor gençbir hastabak›c›. Soran gözlerecevap veriyor: ““fifieehhiitt flfleehhiitt......””

Gün boyu onlarca kez duyu-luyor bu söz orada.

‹nsanlar çaresiz, doktorlarçaresiz, t›p çaresiz...

Çaresiz olmayan yaln›z Filis-tin halk›.

Onlar, flehitlerini orada mor-ga gönderip yeniden direnifle,savafla kat›lmak için ç›k›yorlarGazze’nin kan kokan, bombalarya¤an sokaklar›na...

fiehit fiehit...

Antalya

Page 19: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Say›: 171 19KÜRTÇE TV

Kürtçe televizyonun 1 Ocak’tayay›na bafllamas›yla kimileri bir an-da demokrat kesildiler. Sanki bugü-ne kadar bu ülkede flovenist, yasak-c› politikalar› uygulayanlar baflkala-r›yd›, onlar gittiler ve bu demokrat-l›k flovmenleri geldi..

Bunlardan biri TRT Genel Mü-dürü ‹brahim fiahin’di. Sabah gaze-tesinde yay›nlanan röportaj›nda“Anadilde konuflma yasa¤› Kürtlerebüyük bir eziyetti”... diyor (5 ocak2009, Sabah).

Eziyetmifl de bugüne kadar niyeeziyet etmifller, o eziyete karfl› ken-disi ne yapm›fl. Demagojinin kolgezdi¤i ortamda bu sorular cevaps›zkalacakt›r elbette..

Sanki Kürtçe TV kanal› ile Ana-dil sorunu çözülmüfl, art›k Kürt hal-k›na “eziyet” bitmifl gibi bol kese-den konufluyor.

Kürtçe kanal konusunda “de-mokratl›k” gösterisine giriflenlerdenbiri de AKP yöneticilerinden Ab-dülkadir Aksu oldu. Hem de bak›nneler söylüyordu:

“Anadil bir insan için ana sütükadar hak ve helaldir. Ana sütü ya-p›s›nda nas›l en zengin ve rekabet

edilemez mineralleri tafl›yorsa,anadil de bir insan için ve o insan›nkültürel varl›¤› için en temel anlam-lar› tafl›maktad›r.... TRT fiefl’i de-mokratik standartlar›m›z›n, insan›-m›z›n hak etti¤i mertebelere yüksel-mesi yolunda k›ymetli bir ad›m ola-rak görüyoruz.”

85 y›ll›k flovenizmin suçlar›n›,85 y›ld›r Kürt halk›na dil yasakla-r›yla, katliamlarla çektirdikleri ezi-yeti, bir “Kürtçe televizyonun”unutturabilece¤ini düflünüyorlar.Düflünmekle de kalm›yor, KKüürrttççeetteelleevviizzyyoonn kkaarrflfl››ll››¤¤››nnddaa bbuu ttaarriihhiinnuunnuuttuullmmaass››nn›› ddaayyaatt››yyoorrllaarr....

Hele ki bu yukar›daki sözlerinsahibi, Kürt halk›na karfl› en kanl›politikalar›n izlendi¤i dönemlerinbakanlar›ndan biri olunca, riyakar-l›k daha da katmerleniyor.

Bugün TRT fiefl’i “Kürtler’inhak etti¤i bir mertebe” olarak görenAksu, dün de Kürtler’in HHiizzbbuull--llaahh’’›› haketti¤ini düflünüyordu.. “Elitesbihlilerin say›s›n› ço¤altarak te-rörü önleme” teorileri yapan veHizbullahç›lar’›, Kürt halk›n›n üze-rine sald›rdan kontrgerilla politika-s›n›n hem ak›l hocalar›ndan, hem

uygulay›c›lar›ndanbiriydi Aksu. Kendikökenini döktü¤ü kan-la unutturan bir kifliliktir.

Susurluk devletinin hasadam›, çeflitli partilerin hükümetle-rinde adeta de¤iflmez ‹çiflleri Baka-n› olan Aksu, ony›llard›r floveniz-min de en keskin uygulay›c›lar›n-dand›r. Anadil’i, anne sütü gibi, birinsan›n en temel varl›k flart› gibigördü¤ünü söyleyen Aksu, Kürtçekonufltu¤u, Kürtçeye serbestlik iste-di¤i için ne kadar çok kifliye karfl›sürgünlere, davalara imza atm›flt›racaba? Sanki onlar hiç yok Ak-su’nun tarihinde..

Oysa onun bakanl›k koltu¤undaoturdu¤u o günlerde de Kürt halk›için anadili ““aannaa ssüüttüü kkaaddaarr hhaakkvvee hheellaallddii””. Kuflku yok ki, flimdikonufltu¤u da demagojiden baflkabirfley de¤ildir. Çünkü devlet eliylekurulan bir Kürtçe televizyon ileAnadil sorununun çözülmüfl olma-yaca¤› da bilinen bir gerçektir.Ony›llarca kendi anadiline karfl›iflledi¤i suçlar›, flimdi birkaç güzelsözle unutturaca¤›n› san›yorsa, çokaldan›yor Aksu.

Bir KKürtçe TTV KKanal› ‹‹le 990 YY›ll›kKanl› TTarih UUnutturulamaz

Ankara’n›n Alt›nda¤ ‹lçesi’nde geçti¤imiz Kas›may›nda h›rs›zl›k yapt›¤› iddias›yla polislerin “dur” ihta-r›na uymad›¤› gerekçesiyle S.Ç. isimli bir genç, önceaya¤›ndan sonra kafas›ndan vurularak öldürülmüfltü.

S.Ç’yi vuran katil polisi savunma görevini de özelolarak AAnnkkaarraa VVaalliillii¤¤ii üslenmifl.

Meclis ‹nsan Haklar› ‹nceleme Komisyonu’nun buolayla ilgili bilgi istemesi üzerine, Ankara Valili¤i "Zatenailesi de sab›kal›"yd› diye meclise bir yaz› göndermifl.

Valili¤in yaz›s›nda, S.Ç’nin babas›n›n hakk›nda“hint keneviri yetifltirmekten ifllem yap›ld›¤›”, annesinin“uyuflturucu ticareti yapmak, esrar maddesi temin et-mek ve kulland›rmak suçundan tutuklu kald›¤›”, a¤abe-yinin “uyuflturucu ticareti yapmak ve esrar maddesi bu-lundurmak ve iki gasp suçundan” kayd›n›n bulundu¤ufleklinde uzun uzad›ya ailenin seceresini ç›karan bilgilergönderdi¤i ortaya ç›kt›.

Yani k›sacas›, An-kara Valili¤i diyorduki, bir kiflinin ailesi

baz› suçlar ifllemiflse, hatta bukonuda iddialar varsa o aileninbir ferdi, öldürülebilir de, hap-sedilebilir de... Bunda bir sa-k›nca yokur, meflrudur pekala.

‹zmir’de “dur” uyar›s›ndadurmad›¤› için araban›n içindeöldürülen Baran Tursun’un ba-bas›na da neden Diyarbak›r’dan ‹zmir’e göçettikleri so-rulup ima yollu suç iddialar›nda bulunulmad› m›?

Polisin vurup katletti¤i insanlar için “o da zatenalkollüymüfl” diye savunmalar yap›lmad› m›?

Kafalarda hukuk olmay›nca öldürülen bir kifli için ai-lesi pekala suçlanabiliyor. Aile suçlu olunca da evingenci ya da bir baflka ferdi zaten suçlu kabul edilebili-yor. Kimin, nas›l ve neye göre suçland›¤› önemli de¤il;yeter ki polis aklanm›fl olsun!

"Zaten ailesi de sab›kal›"

Page 20: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

20 KÜRTÇE TV 11 OOcak 22009

TRT-fiefl, Kürtçe yay›n yapanilk devlet televizyonu olarak 1Ocak’ta, SSeerrookkwweezziirr’in (BaflbakanErdo¤an’›n isminin alt›nda s›fat ola-rak böyle yaz›yordu) “TRT fiefl bixêr be” (TRT 6 hay›rl› olsun) sözle-riyle aç›ld›.

Kürtçe televizyonun, daha birkaç hafta önce, ““tteekk mmiilllleett tteekk ddeevv--lleett”” diyen, ““yyaa sseevv yyaa tteerrkkeett”” diye-rek 80 küsur y›ll›k flovenist politika-n›n sözcülü¤ünü yapan bir Baflba-kan taraf›ndan aç›lm›fl olmas›, o te-levizyonun niteli¤ini görmeye ye-ter. Fakat kuflkusuz, görülenle ye-tinmeyip, oligarflinin birbiri ard›nagiriflti¤i manevralar›n amaçlar›n›,bütün bunlar›n nas›l bir politikayatekabül etti¤ini ortaya koymal›y›z.

Yürüyüfl’ün önceki say›s›nda dabelirtildi¤i gibi, Kürtçe televizyo-nun aç›l›fl›, ülkemizdeki egemen s›-n›flar›n 85 y›ll›k inkar politikalar›-n›n iflas›d›r.

Fakat oligarfli, inkar politikas› if-las etti diye, Kürt halk›na yönelikpolitikalar›ndan bütünlüklü olarakvazgeçecek de¤ildir. Öncelikle bi-linmesi gereken de budur. ‹nkar veasimilasyon, büyük ölçüde iflas et-mifl ve bugün oligarfli Kürt dilini ta-n›mak, Kürtçe’yi bir biçimde ser-bestlefltirmek zorunda kalm›flt›r.Ancak; birincisi, tarihsel olarakKürt halk›n›n yaflad›¤› topraklarolarak bilinen bölgeyi, mmiissaakk--›› mmiill--llii ss››nn››rrllaarr›› iiççiinnddee ttuuttaabbiillmmeekk,, yaniilhak› sürdürebilmek, ikincisi deKKüürrtt hhaallkk››nn›› ddüüzzeenn iiççiinnddee ttuuttaabbiill--mmeekk için çeflitli politikalar ve ma-nevralar gelifltirmeye devam ede-cektir. Etmektedir de.

Oligarfli, yokedemedi¤i dilde ya-y›n yapmak, o dili tan›mak zorundakalm›flt›r. Bu Kürt halk›n›n tarihseldireniflinin ve mücadelesinin bir so-nucudur. Fakat oilgarflinin bu sonu-ca r›za gösterece¤ini beklemek içinoligarflinin tarihini bilmiyor olmakveya unutmak gerekir.

Asimilasyonda amaç nedir, Kürthalk›n› düzen içinde eritmek. Amae¤er Kürt dilini unutturam›yorsa,flimdi Kürt dilini kullanarak onuyozlaflt›r›p yine ayn› amaca ulaflma-y› deneyecektir oligarfli. Amaç de-¤iflmiyor, yöntemler, biçimler de¤i-fliyor. Önce Kürtçe televizyon, ar-d›ndan Kürtçe bilen vaizlerin gö-revlendirilmesi ve bir anda a¤›rl›kl›olarak Kürt halk›n›n yaflad›¤› flehir-lere 39 stadyum birden aç›lmas›,üniversiteler bünyesinde Kürt Ens-titüsü kurulmas›n›n gündeme geti-rilmesi, bu yeni biçim ve yöntemle-rin somutlanmas›d›r.

Türkçelerinin iifllevi neyse, KKürtçe’sinin dde o oolacakt›r

TRT fiEfi’in Kürt sorununu çö-zümü veya demokratikleflme anla-m›nda kayda de¤er bir rolü olmaya-cakt›r. Kürt halk›n›n kimli¤ini inkaretmeden, demokratik, kültürel ta-leplerini karfl›lamaya yönelik biryay›n olmayaca¤› aç›kt›r. Tam tersi-ne TRT-fiefl, güncel anlamda Kürthalk›n›n dil ve kimlik talebinin içiniboflaltmak, bu talep do¤rultusunda-ki mücadeleyi etkisizlefltirmek üze-re gündeme getirilmifltir. TRT-fiefl’in aç›lmas›, k›sa vadeli bir ma-

nevra olman›n ötesinde, Kürt halk›-n›n mücadele geleneklerine, dina-miklerine karfl› gelifltirilen bir dev-let projesidir. Bu ifllevini de, di¤erTürkçe televizyonlar ne yap›yorsa,onlar›n ayn›s›n› “Kürtçe” yaparakyerine getirecektir.

Kürtçe televizyonun, burjuva,küçük-burjuva özlemleri körükle-yerek, burjuvazinin yoz kültürünüempoze ederek, ahlaks›zl›¤›, yozlu-¤u kan›ksatt›rarak Kürtleri düzeniçinde tutman›n bir arac› olaca¤›nahiç kuflku yoktur.

Yay›n dili Kürtçe olan ilk devletkanal›n›n yay›nlar›n›n içeri¤inin na-s›l olaca¤›, kimileri için bir merakkonusu. Ama bizce merak edilecekbir fley yok. Televizyonlar›n TTüürrkk--ççeessii nneeyyssee,, KKüürrttççeessii ddee oo olacakt›r.Devletin veya di¤er tekelci burjuva-lar›n sahip oldu¤u Türkçe televiz-yonlar›n yay›n politikas› neyse, ay-n› sahiplerin Kürtçe televizyonlar›-n›n yay›n politikas› da o olacakt›r.Çünkü, bas›n yay›n organlar›nda“yay›n politikas›” diye adland›r›lanfley, ss››nn››ffssaall bir nitelik tafl›r ve o ba-s›n yay›n organlar›n›n sahibinin ss››--nn››ffssaall nniitteellii¤¤iinnee uuyygguunn oollaarraakk fle-killenir.

Çok beklenmesi gerekmeyecek-tir; bir süre sonra peyderpey görüle-cek ki, Seda Sayanlar’›n “sabahprogramlar›”n›n, Çark›feleklerin,bilmem ne star yar›flmalar›n›n,“BBG” türü programlar›n, televole-lerin Kürtçesi yap›lmaya bafllana-cak... Nitekim, TRT fiefl’in yay›nabafllamas›n›n üzerinden daha birkaçgün geçmeden, gazetelerde flu ha-berleri okuduk:

Kürtçe TV, Kürtçe Vaaz, 39 Yeni Stadyum...‘Kürt Aç›l›m›’; Kürt Halk›n› Düzenle Bütünlefltirme Operasyonunun Ad›d›r

Kürt Halk› Gelece¤ini Onlar›n Eline Teslim Etmeyecek!

Page 21: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

“ KKüürrttççee PPoopp SSttaarr... TRT fieflPopstar Alaturka'n›n Kürtçe’siniyapacak... Popstar Alaturka yar›fl-mas›n›n Kürtçe versiyonu 'PopstarAla Kurdi' için haz›rl›klar bafllad›...Jüride Kürt kökenli sanatç›lar ola-cak...” (5 Ocak 2009, Vatan)

Ve, TRT fiefl’in aç›l›fl›n›n ertesigünkü gazetelerden bir bafll›k daha:

“Kürtçe kanal rating yar›fl›nakat›lacak.” (2 Ocak 2009, Star)

TRT’nin Kürtçe yay›n için gö-rüfltü¤ü isimlere bak›nca yay›nlariçin izleyece¤i yolun da ipuçlar› gö-rülüyor. Ümit F›rat, Muhsin K›z›l-kaya, Rojin, Nilüfer Akbal ilk ola-rak ad› geçenler. “Popstar Ala Kür-di” için jüri üyeli¤ine düflünülenisimler aras›nda da ‹brahim Tatl›ses,Hülya Avflar, Y›lmaz Erdo¤an’›nisimleri say›l›yor.

Durum fludur; Türkçe televiz-yonlarda yeralan yozlu¤u özendirip,s›n›f atlama hayalleri kurduran, ka-pitalizmin ebedi ve alternatifsiz ol-du¤unu anlat›p “Bat›’ya övgüler di-zen, bireycili¤i, bencilli¤i özendiriphalk de¤erlerini paspas yapan tümprogramlar›n Kürtçesi k›sa zaman-da TRT-fiefl için haz›rlanm›fl olacak.Oligarfli, tüm yozluklar›yla ‹brahimTatl›ses, Hülya Avflar Türkçe’yleulaflmay› baflaramad›¤› yoksul Kürtkesimlerine, bu kez Kürtçe’yle, fa-hifleleri “genç k›z modeli” olarak,pespaye yozluk üreticilerini “sanat-ç›” olarak sunacak. Düzen, Türkçekustu¤u zehrini Kürtçe de kusacak.

‹ktidarlar›n yalanlar›, demagoji-leri, flovenist politikalar›, burjuvakültürünün ahlaks›zl›¤› devlet eliyleve devletlefltirilmifl Kürtçe diliyleevlere ulaflt›r›lacak. Kürt halk›nayönelik siyasi, kültürel sald›r›n›narac› olarak kullan›lacakt›r KürtçeTV.

Muhtemeldir ki, “sabah prog-ramlar›”n›, yar›flmalar› en pespayedizilerin Kürtçe’leri izleyecek... Bukez Kürtçe konuflulan BBG evlerimizanseni yap›lacak... Bütün bunla-r› nas›l öngörebiliyoruz? Çünkü, bbii--rriinncciissii, TRT-fiefl’in ve art›k kaç›n›l-maz olarak kurulacak olan “özel te-flebbüse ait” Kürtçe televizyonlar›n

patronlar ›n›nniteli¤i itibar›y-la, daha farkl›olmas› için birneden yoktur.‹‹kkiinncciissii, oligar-flinin karfl›s›n-da, Kürt halk›-n›n, en baflta daKürt yoksulla-r›n›n mücadele-sini tasfiye et-me gibi bir he-def vard›r; buanlamda da Kürtçe televizyonunoligarfli taraf›ndan Türkçe televiz-yonlara göre daha kaba ve daha per-vas›z kullan›lmas› hiç de uzak ihti-mal de¤ildir.

Ulusunun, ss›n›f›n›n vve saf›n›n ffark›nda oolanlarve oolmayanlar

Kürtçe televizyona, egemen s›-n›flar›n nas›l bir rol yükledikleriaç›kt›r asl›nda. Bu politikay› yürür-lü¤e koyanlar, bu rolü, gizlemiyor-lar da.

Oligarflinin Kürtçe televizyonyay›na bafllamas›yla ilgili en aç›kde¤erlendirmeyi san›r›z Cumhur-baflkan› Abdullah Gül yapt›. Gül,k›sa ve öz olarak flöyle de¤erlendir-di TRT fiefl’i: ““KKüürrttççee TTVV,, ddeevvlleetteeaaiiddiiyyeett dduuyygguussuunnuu ppeekkiiflflttiirriirr..””......Birkaç gün sonra Tayyip Erdo¤anda benzer sözlerle bir de¤erlendir-me yapt› ve flöyle dedi o da: ““KKüürrtt

kköökkeennlliilleerriinn aaiiddiiyyeett bbaa¤¤llaarr›› ggüüççllee--nneecceekk””..

Gayet aç›k söylüyorlar. Ne de-mokratikleflme ne özgürlük, ne ulu-sal kimli¤e sayg›; bunlar yoktur de-¤erlendirmelerinde. Amaç Kürt hal-k›n› düzenle bütünlefltirmektir.

Oligarfli 85 y›ld›r, Kürt varl›¤›n›ne yokedebilmifl, ne de asimile ede-bilmifltir. Ve yine ony›llard›r bitire-medi¤i bir mücadele vard›r. Tümmanevralar, yeni politikalar, iflte bunoktada gündeme geliyor.

‹zlenen politikalar›n bütününebak›ld›¤›nda, bu ad›mlar›n, klasik“havuç ve sopa” politikas›n›n bütünözelliklerini tafl›d›¤› görülür. Biryandan Kuzey Irak bombalan›r, de-mokratik alandaki Kürt milliyetçiörgütlenmelerine yönelik bask›la-r›n, tutuklamalar›n arkas› kesilmez-ken, bir yandan “Kürt aç›l›m›” ad›alt›nda Kürtçe televizyonlar, ensti-tüler gündeme getiriliyor.

TRT Genel Müdürü ‹brahim fia-hin, Bugün gazetesine verdi¤i birsöyleflide “Bu ülkenin milli birli¤i-ne, bayra¤›na, marfl›na , sövülmedi-¤i müddetçe TRT’deki programla-r›n ayn›s›n› Kürtçe kanalda da ya-paca¤›z” diyor. Böyle bir bak›fl aç›-s›yla yay›na bafllayan kanalda Kürthalk›n›n tarihi, kültürü, yaflad›¤›katliamlar, ne kadar dile getirilebi-lir? Sisteme yönelik en ufak elefltiri-nin “sövme” olarak görülece¤i veizin verilmeyece¤i yerde, Kürtçe’yede tek alan kal›yor; düzene övgü ve-ya düzen içi muhalefet. Ayn› düze-nin Türkçe televizyonlar›nda oldu-¤u gibi, onlarda olabildi¤i kadar..

Say›: 171 21KÜRTÇE TV

YYoozzlluu¤¤uu öözzeennddiirriipp,, ss››nn››ffaattllaammaa hhaayyaalllleerrii kkuurrdduurraann,,

kkaappiittaalliizzmmiinn eebbeeddii vveeaalltteerrnnaattiiffssiizz oolldduu¤¤uunnuu

aannllaatt››pp ““BBaatt››’’yyaa öövvggüülleerrddiizzeenn,, bbiirreeyycciillii¤¤ii,, bbeenncciillii¤¤ii

öözzeennddiirriipp hhaallkkddee¤¤eerrlleerriinnii ppaassppaass yyaappaann

ttüümm pprrooggrraammllaarr››nn KKüürrttççeessiikk››ssaa zzaammaannddaa TTRRTT--fifieeflfl iiççiinn

hhaazz››rrllaannmm››flfl oollaaccaakk......DDüüzzeenn,, TTüürrkkççee kkuussttuu¤¤uu

zzeehhrriinnii KKüürrttççee ddee kkuussaaccaakk..

Page 22: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Sözleri, pratikleri bu kadar aç›kortadayken, do¤rudan devletin veyaiflbirlikçi tekelci burjuvalar›n dene-timindeki bir televizyonda nelerinolup nelerin olamayaca¤› adeta tambir kesinlikle belliyken, hala Kürtçetelevizyona iliflkin “rönesans”,“devrim”; Kürt özgürleflmesinin yolaç›c›s›” gibi de¤erlendirmeler yap-mak, büyük bir körlük veya iflbirlik-çiliktir.

Dolay›s›yla, bu vesileyle belirt-mek gerekir ki, bugün TRT fiefl’teyeralmay› kabul eden Kürt sanatç›-lar, niyetleri ne olursa olsun, oligar-flinin bu yozlaflt›rma sald›r›s›na aletolduklar›n›, bu sinsi politikan›nmeflrulaflt›r›lmas›nda kullan›ld›kla-r›n› görmek zorundad›rlar.

Uyutmak iiçin ne ggerekiyorsa

Geçen hafta Futbol FederasyonuBaflkan› Mahmut Özgener taraf›n-dan yap›lan dikkat çekici bir aç›kla-mada, flöyle deniyordu: “Güneydo-¤u’nun 39 ilçesine stat yapaca-¤›z.”... Birkaç taneden de¤il, 39stattan söz ediliyor; yani büyük bir“yat›r›m” söz konusu. Yat›r›mlar›nadeta durduruldu¤u, bütçenin birçok kalemden k›s›lmaya çal›fl›ld›¤›bir ortamda bu büyük “yat›r›m”›nbir anlam› olsa gerekti. Para olarakbir kâr getirmeyecek olan bu yat›-r›mdan beklenen baflka bir “kâr” varkuflkusuz. (Belirtelim ki, Stadlariçin 20 milyon Euroluk bir proje ya-p›lm›fl ve bu projenin 15 milyon Eu-rosu da AB taraf›ndan gönderile-cekmifl. Ki bu noktada da sorumuzde¤iflmiyor, AB bu yat›r›m› hangi“kâr”› gözeterek yapmaktad›r?)

Burada beklenilen “kâr”, hiçkuflku yok ki politiktir. Politik bek-lentinin içeri¤i ise yukar›da sözünüetti¤imiz Kürtçe televizyonun içeri-¤iyle birlikte bir bütünlük göster-mektedir. Ama bu noktada ayn›muhtevadaki bir baflka giriflimi da-ha aktaral›m.

Geçen hafta Diyanet ‹flleri Bafl-kan› Yaz›c›o¤lu da Do¤u ve Güney-do¤u’ya dair bir proje aç›klad›:

‘Dil SSerbestli¤i’ ÜÜzerine Dün SSöylediklerimizden

AAmmeerriikkaann iiflflggaallii aalltt››nnddaakkii KKüürrddiissttaann ttoopprraakk--llaarr›› nnee kkaaddaarr öözzggüürrssee,, AAmmeerriikkaa’’nn››nn hhooflfluunnaa ggiitt--mmeeyyeecceekk ddüüflflüünncceelleerrii ddiillee ggeettiirrmmeessii yyaassaakkoollaann ddiill ddee oo kkaaddaarr öözzggüürrddüürr..

DDiill,, ddüüflflüünncceeyyllee bbiirr bbüüttüünnddüürr.. MMaarrkkss’’››nn ddeeyyiiflfliiyyllee ““ddiill,, ddüü--flflüünncceenniinn ddoollaayyss››zz ggeerrççeekkllii¤¤iiddiirr””..

DDüüflflüünnccee,, AABBDD’’nniinn ssiiyyaassii,, eekkoonnoommiikk,, aasskkeerrii vvee kküüllttüürreell hhee--ggoommaannyyaass››nnaa tteesslliimm eeddiillmmiiflflssee,, oorraaddaa nnee ddüüflflüünncceenniinn vvee ddoollaa--yy››ss››yyllaa nnee ddee ddiilliinn sseerrbbeessttllii¤¤iinnddeenn ssöözzeeddiilleemmeezz.. SSöözzüü eeddiilleebbii--lleecceekk oollaann yyaallnn››zzccaa ““bbiiççiimmsseell”” sseerrbbeessttlliikkttiirr.. UUlluussaall ssoorruunn ttüümmttaarriihhsseell,, ssiiyyaassaall iiççeerrii¤¤iinnddeenn ssooyyuuttllaann››pp ““ddiill ssoorruunnuunnaa”” iinnddiirr--ggeenniirrssee,, eellddee eeddiilleebbiilleecceekk oollaann ddaa bbuunnddaann ffaazzllaass›› oollaammaazz..

BBiizz ““KKüürrttççeeyyee öözzggüürrllüükk”” iisstteerrkkeenn,, oonnaa bbaa¤¤ll›› oolldduu¤¤uu bbeeyyiinn--llee bbiirrlliikkttee öözzggüürrllüükk iissttiiyyoorruuzz.. BBeeyyiinnlleerriinn ttuuttssaakk aall››nndd››¤¤›› yyeerrddee,,bbeeyyiinnlleerriinn AAmmeerriikkaann ssuullttaass›› aalltt››nnddaa yyaaflflaammaayyaa mmaahhkkuumm eeddiill--ddii¤¤ii yyeerrddee,, bbiirr uulluussuunn ““kkeennddii ddiilliinnii”” kkuullllaann››pp kkuullllaannaammaammaass››,,oo tteemmeell ssoorruunnuunn bbiirr ppaarrççaass›› oollaarraakk eellee aall››nnmmaakk dduurruummuunnddaa--dd››rr.. DDiillii,, bbuu bbüüttüünnddeenn kkooppaarrmmaakk,, ddiilliinn ttaarriihhsseell eevvrriimmiinnii,, ““uulluu--ssaall ssoorruunn”” iiççiinnddeekkii ttaarriihhsseell yyeerriinnii rreeddddeettmmeekkttiirr..

ÜÜllkkeemmiizzddee oo kkaaddaarr ççookk ççaarrpp››kkll››kk üüsstt üüssttee bbiinnddiirriillmmiiflflttiirr kkii,,ddiill sseerrbbeessttllii¤¤ii ssoorruunnuu hheerrkkeessiinn bbiirr yyaannaa ççeekkiiflflttiirreebbiillddii¤¤ii bbiirr ssoo--rruunn hhaalliinnee ggeellmmiiflflttiirr..

DDeemmookkrraassiinniinn KKüürrtt ssoorruunnuunnaa iinnddiirrggeennmmeessii ççaarrpp››kkll››¤¤››nn bbii--rriinnccii aaflflaammaass››dd››rr.. ‹‹kkiinnccii aaflflaammaaddaa KKüürrtt ssoorruunnuu ddaa ddiill ssoorruunnuunnaaiinnddiirrggeennmmiiflflttiirr.. BBuu iikkii ççaarrpp››kkll››kk,, ddüüzz mmaanntt››kk iiççiinnddee ddeemmookkrraassiiddiill ssoorruunnuudduurr ggiibbii bbiirr bbaaflflkkaa ççaarrpp››kkll››¤¤›› üürreettmmiiflflttiirr..

((AAmmeerriikkaann ‹‹mmppaarraattoorrlluu¤¤uu,, MMiilllliiyyeettççiilliikk vvee DDeemmookkrraassii,, syf.133, HHaazziirraann YYaayy››nncc››ll››kk,, 22000033))

Demokrasi sorununun Kürt sorununu, Kürt sorununun dilsorununa indirgenmesi, herhangi bir perspektif yanl›fll›¤› de-¤il, emperyalizmin ve oligarflinin ddeemmookkrraassiicciilliikk ooyyuunnuunnaa oorr--ttaakk oollmmaakktt››rr. Kürt milliyetçili¤inin, “çözün, yoksa ABD müda-hale eder” diye ifade etti¤i çözüm, ulusalc› ve demokratikiçeri¤i bofl bir çözümdür. Dil, TV’yle s›n›rl› bu çözüm, bu ba-k›fl aç›s›yla Kürt sorununun çözümünün bir dönem için de ol-sa, önünün t›kanmas›ndan baflka bir ifllev görmez.

(Agk. syf. 141)

“Kürt sorunu”nun ne olup ne olmad›¤› yeniden netlefltiril-melidir. Dil serbestli¤i, Kürtçe yay›n, Kürt sorununun bir par-ças›d›r, ama kendisi de¤ildir. Dil serbestli¤i ve Kürtçe yay›niçin mücadele do¤ru, demokratik bir mücadeledir ama bu ta-leplerin elde edilmesini Kürt sorununu nihai çözümü olarakgöstermek, ulusal mücadeleyi tasfiye etmekle eflanlaml›d›r.

(Agk. syf. 149)

22 KÜRTÇE TV 11 OOcak 22009

Page 23: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

“Kürtçe kuran ç›kar›labilir, vatan-dafl baflka dil bilmiyorsa elbetteKürtçe bilen görevlilerimizle o va-tandafllara ulaflmak önemlidir...Do¤u ve Güneydo¤u’da Kürtçe bi-len din adam› görevlendirilecek.”

Futbolun hemen tüm faflist yön-temler taraf›ndan kitlesel bir uyut-ma arac› olarak çok sevildi¤i, Fran-ko faflizmi döneminde ‹spanya’dayap›lan dev boyutlardaki bir stadyu-mun “‹spanya’n›n en büyük uykutulumu” olarak adland›r›ld›¤› bili-nir. Ülkemizdeki faflist yönetimlerde futbolu sonuna kadar kullanm›flve kullanmaktad›rlar. Do¤u ve Gü-neydo¤u için ise özel olarak bu ko-nuda oldukça çaba sarfedilmifltir.Diyarbak›r ve Van’›n il tak›mlar›n›nliglerde kalmas›, hatta birinci ligeç›kmas› için devletin özel politika-lar› olmufltur. Ola¤anüstü Hal vali-lerinin de yak›n ilgi alan›yd› futbolkulüpleri.

Devletin Kürt gençlerini düflün-medi¤i aç›kt›r. Bunun nedenleriniaç›klamaya dahi gerek yoktur. Bu-rada aç›kça görülen yozlaflt›rma vemücadeleyi bast›rma politikas›n›nspor (futbol) aya¤›n›n oluflturulma-s›d›r. Bu uygulama, Kürtçe TV,Kürtçe vaazlar, Kürt enstitüsü vebenzeri di¤er politikalarla birlikteele al›nd›¤›nda bir sonuç do¤ura-cakt›r ki oligarfli de tüm bunlar›devreye sokarken, iflte bu sonucu

hedeflemektedir.

Kürtçe, ssorunun kkendisi de¤il, aancak bbir parças›d›r:

Kürtçe televizyon hat›rlanaca¤›üzere, önce “yar›m saatlik” bir ya-y›n olarak, “komik denilebilecek”bir flekilde gündeme gelmiflti. Kürt-çe yay›n›n 24 saate ç›kmas›, bu du-rumu ortadan kald›r›yor, Kürt halk›-n›n hak ve özgürlükleri aç›s›ndantemel bir de¤iflikli¤e mi iflaret edi-yor peki? Hay›r, fakat, Kürtçe tele-vizyonun 24 saat yay›na konulmas›,Kürt sorununun ““ddiill sseerrbbeessttllii¤¤iinnee””iinnddiirrggeenneemmeeyyeeccee¤¤iinnii söyleyendevrimcilerin ne kadar hakl› oldu-¤unu bir kez daha gösteriyor.

Baflka bir deyiflle, TRT fiefl veKürtçe vaazlar, Kürt sorunununKürtçe serbestli¤ine indirgeneme-yece¤inin kan›t› olarak da görülebi-lir. Kürtçe televizyon, Kürtçe kurs,kurulaca¤› ilan edilen Kürdoloji bö-lümleri gibi ad›mlarla, Kürt sorunu-nun çözülece¤i gibi bir beklenti ya-rat›lmaktad›r. Çünkü bilinçli olarakKürt sorununun “dil yasa¤›ndan”ibaret oldu¤u, sorunun 12 Eylülcuntas›n›n Kürtçeyi yasaklamas›ylaortaya ç›kt›¤› gibi bir yan›lsama ya-rat›lmaktad›r. Bu yan›lsaman›n vebu çerçevede de Kürtçe serbestli-¤iyle Kürt sorununun çözülmüfl ola-ca¤› beklentisinin yarat›lmas›nda,

Kürt milliyetçili¤inin daha öncekipolitikalar›n›n ve söylemlerinin deetkisi vard›r.

Kürtçe televizyondan hareketle,Kürt halk›n›n ulusal haklar›n›n kar-fl›lanaca¤› beklentisine girmeninhiçbir gerçekli¤i yoktur.

AB emperyalistleri de Kürt soru-nunu daha çok “kültürel haklar” ve“insan haklar›” sorunu olarak ta-n›mlamaktad›r. Bu anlamda dildeve kültürel haklarda baz› geliflmele-rin içi boflalt›lm›fl olarak gündemegetirilmesi AB için yeterlidir. Ve ifl-te mevcut durum, “çözüm için ABçerçevesi yeterlidir” diyen anlay›-fl›n yanl›fll›¤›n› da gösteriyor. TRTfiefl, AB çerçevesinde bir çözümdür.Daha önceki “yar›m saatlik Kürtçeyay›n”› bile, büyük bir ad›m olarakkarfl›layan AB’nin 24 saatlik yay›n›çözüm olarak karfl›layaca¤› aflikar-d›r.

Kürtçe serbestli¤i sorunu, Kürthalk›n›n ulusal sorununun ve de-mokratik taleplerinin ancak bir par-ças›d›r. Bu böyle ele al›nmad›¤› sü-rece, k›sa vadeli, pragmatik amaç-larla gündeme getirilen politika veformülasyonlar, bir süre sonra Kürthalk›n›n kendi kaderini tayin hakk›mücadelesinin, Kürt sorununun ger-çek anlamda çözümünün önündeengel olmaya bafllar ki, bugün k›s-men yaflanan da budur.

Ülkemizde flovenizm ve asimi-lasyon politikalar› o kadar yerlefl-mifl haldedir ki, TRT fiefl’in yay›nabafllamas› bile, Kürtçe üzerindekiyasaklar›n, bask›lar›n son bulaca¤›,Kürt halk›n›n anadilini özgürcekullanmas› anlam›na gelmiyor.

‹flte örnekler:

‹çiflleri Bakanl›¤› Kürtçe ““bbaayy--rraamm››nn››zz kkuuttlluu oollssuunn-- cceejjnnaa vvee ppii--rroozz bbee”” yaz›l› kutlama kart› haz›r-layan belediye baflkanlar› hakk›ndasoruflturma açt›.. Kürtçe konuflmak,

flark› söylemek, hapishanedenKürtçe mektup yazmak, telefon aç-mak halen engellenebiliyor, bunla-ra davalar aç›labiliyor.. Sokaklara,köylere, parklara halen Kürtçeisimler verilemiyor.

‹ki y›ld›r Kürtçe yay›n yapmakiçin bekleyen Diyarbak›r’daki GünTV’ye halen sadece 45 dakikal›kyay›n hakk› verilmifl durumda.

Dicle Üniversitesi’nden 15 ö¤-renci, “anadilde e¤itim istedikleri”için halen tutuklular.

Açl›k Grevine Hapis Cezas›

Siirt’te Öcalan için açl›k greviyapan 37 kifli hakk›nda aç›lan da-va, 1 Ocak’ta sonuçland› ve 37 ki-fliye hapis cezas› verildi.

Diyarbak›r 5. A¤›r Ceza Mah-kemesi’nde görülen davada, mah-keme, savunmalar› dikkate alma-yarak 12‘si DTP yöneticisi olan37 kifliye 3 y›l 4 ay ile 1 y›l 8 ayaras›nda ceza verilmesini kararlafl-t›rd›.

Kürtçe Serbestli¤i!!!

Say›: 171 23KÜRTÇE TV

Page 24: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

24 DAYI 11 OOcak 22009

Day›, devrimcilik aç›-s›ndan pratik bir örnekolufltururken, teorik yaz›-lar›nda da devrimcilik an-lay›fl›n› oldukça aç›k birbiçimde ortaya koymufl,dahas› buna çok büyük birönem vermifltir. DDeevvrriimm--cciillii¤¤iinn nnee oolluupp oollmmaadd››¤¤››,,

denilebilir ki, Day›’n›n gerek solakarfl› ideolojik mücadelesinde, ge-rekse de örgütsel anlamda e¤itim vekadrolaflma faaliyetinde en önemliyanlardan biridir. Çünkü hementüm çarp›kl›klar, devrimcilik tan›-m›n›n çarp›klaflt›r›lmas›n›n ürünüolarak ortaya ç›k›yordu. Ve tersin-den, ideolojide, teoride, pratikte ya-flanan tüm sorunlar, afl›lmayan za-aflar, ilk sonuç olarak devrimciliktan›m›n› dejenere ediyordu.

Bu yüzdendir ki, “ddeevvrriimmcciilliikknneeddiirr??” sorusu onun yaz›lar›ndaolsun, örgütsel e¤itimde olsun, sü-rekli gündemde olmufltur.

TTaann››mmddaa NNeettlliikk::Day›’n›n devrimcilik tan›m›nda

herfley oldukça kesin ve kal›n çizgi-lerle belirlenmifltir. Çizgilerin kes-kinleflmesi ve kal›nlaflmas›, Türkiyeve dünya solunun yaflad›¤› süreçler-le de yak›ndan ilgilidir; cunta süre-ci, böyle bir netleflmeyi gerektirmifl-tir. Ard›ndan sosyalist sistemin y›k›-l›fl›, ayn› ihtiyac› do¤urmufltur. Dev-rimcilik tan›mlar› net olmayanlar›n,devrimcili¤in tarihsel anlam› ve ifl-levinde ›srarl› olamayanlar›n bu dö-nemlerde devrimcilikten uzaklafl-malar› kaç›n›lmazd›.

Asl›nda bu netlik, yaln›z dev-rimcilik aç›s›ndan de¤il, demokrat-l›k, vatanseverlik gibi kavramlaraç›s›ndan da geçerlidir. Day›, “pro-vokasyon teorileri” üzerine bir ya-z›s›nda bu gereklili¤i flöyle anlat›r:

“Bütün devrimci, demokrat, an-ti-emperyalist, anti-faflist sol iddi-as›nda olan herkes, bu savafl› des-teklemek zorundad›r. ... Gerçeklerigörmek için çok karmafl›k teorileregerek yoktur. Oligarflinin ve emper-yalizmin yaklafl›mlar›na bak›n ger-çekleri görürsünüz. YYaa oolliiggaarrflfliiddeennvvee eemmppeerryyaalliizzmmddeenn yyaannaass››nn››zz yyaaddaa ddeevvrriimmddeenn.. Bizim devrim yolu-muzu, yöntemlerimizi elefltirebilir-siniz ama, devrimcilik iddias›nday-san›z oligarfliyle ayn› paralele düfl-memelisiniz.” (Zafer Yolunda Kur-tulufl, Say›: 27, 13 Ocak 1996)

Burada tart›fl›lmaz bir ölçü gö-rüyorsunuz: YYaa oolliiggaarrflfliiddeenn vvee eemm--ppeerryyaalliizzmmddeenn yyaannaass››nn››zz yyaa ddaa ddeevv--rriimmddeenn!!

Burada özel olarak dikkat çeki-lebilecek di¤er nokta, devrim mü-cadelesinde farkl› stratejik tercihle-rin, yöntemlerin benimsenmifl ol-mas›n›n bu ölçüyü de¤ifltiremeye-ce¤idir. Daha somut söyleyecekolursak; Marksist-Leninistler’denfarkl› olarak ayaklanma stratejisi,ve hatta parlamenter yol bile savu-nulsa, e¤er devrimciyiz deniliyorsa,emperyalizmle ve oligarfliyle ayn›paralele düflmemek, mmuuttllaakk vvee ttaarr--tt››flfl››llmmaazz bir devrimcilik ölçüsüdür.

Yine ayn› yaz›da bu ölçünün birbaflka boyutu ortaya konuluyor:

“fiu aç›k ki, devrimcilerin oli-garfli karfl›s›ndaki tutumlar› düfl-man gördükleriyle aayynn›› ppaarraalleelleedüflmek olamaz. Devrimci hareke-tin eylemleri, taktikleri elefltirilebi-lir. Ama düflman karfl›s›nda, devletekarfl› mücadele eden hiçbir örgüt vekifliye karfl› devletle birlikte tav›ral›namaz. ‘Bizim onlarla bir ilgimizyok’ denemez. Tersini yapanlarhangi gerekçelerle ortaya ç›karlar-sa ç›ks›nlar, ddeevvlleett iiccaazzeettiinnddee bbiirrddeevvrriimmcciillii¤¤ii savunuyorlar demek-tir. ”

Day› VeDevrimcilik

Önderimizin

Ö¤rettikleri

Day›, hep hayat›n ve prati¤iniçindeydi. Fakat, bu onda hiçbir za-

man bir tek yanl›l›¤a dönüflmedi.Tersine, o, hareketi, teorisi ve prati-

¤iyle yönlendiren bir önder oldu.Devrimin teorik ve siyasal sorunla-r›n›n çözümü de, mücadelenin gün-

lük sorunlar›n›n çözümü de onuniçin ayn› önemde görevlerdi. Bu

anlamda teorik ve pratik, devriminönümüze ç›kard›¤› her konuda kafa

yordu, belli anlay›fllar gelifltirdi.

‹flte bu yaz› dizisinde, önderli-¤in çeflitli konulardaki yaklafl›mla-

r›n›, onlara dair teorik tesbitlerinive çeflitli konularda yaratt›¤› pratik

flekillenmeleri ele alaca¤›z. Day›ve Teori, Day› ve Adalet, Day› veStrateji, Day› ve Sol, Day› ve Bir-

lik, Day› ve E¤itim, Day› ve Disip-lin, Day› ve Enternasyonalizm...

gibi say›s›z flekilde uzat›labilecekbu konular›n belli bafll›lar›n›, yaz›

dizimiz içinde ele alaca¤›z. Ele al-d›¤›m›z bafll›klara göre, “Day› bu

konuda ne dedi, ne yapt›?” sorusu-nu cevaplamaya çal›flaca¤›z.

Day›’n›n flehitli¤iyle ilgili dev-rimci hareket taraf›ndan yap›lan

aç›klamada “OOnnuunn ddeevvrriimmccii yyaaflflaa--mm›› nneezzddiinnddee ddeevvrriimmcciilliikk yyeenniiddeennttaann››mmllaannaaccaakktt››rr” deniliyordu. Buanlamda, “Önderli¤in Ö¤rettikleri”

bafll›kl› dizimizin ilk bölümü ola-rak, daha önce de k›smen üzerindedurulmufl olmas›na ra¤men, “Day›ve Devrimcilik” bafll›¤›n›n en uy-

gunu olaca¤›n› düflündük.

DDaayy››’’nn››nn ttaann››mmllaadd››¤¤›› ddeevvrriimmccii,, bbüüyyüükkuuffuukklluudduurr.. ‹‹ddddiiaall››dd››rr.. GGeerreekkttii¤¤iinnddee tteekk bbaa--

flfl››nnaa mmeeyyddaann ookkuummaayy››,, tteekk bbaaflfl››nnaa yyüürrüüyyeebbiillmmee--yyii bbiilliirr.. KK‹‹MM iiççiinn ddeevvrriimmcciilliikk,, NNEE ‹‹ÇÇ‹‹NN ddeevv--

rriimmcciilliikk,, vvee NNAASSIILL bbiirr ddeevvrriimmcciilliikk,, ssoorruullaarr››nn››nncceevvaappllaarr›› nneettttiirr oonnuunn kkaaffaass››nnddaa..

Page 25: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Bir partinin veya kiflilerin kendi-lerini devrimci olarak tan›mlamas›,bizim onlar› devrimci olarak kabuletmemiz için yeterli de¤ildir. Onla-r›n pratiklerinin, politikalar›n›n,yerlerinin kendilerine lay›k gördük-leri tan›ma ne kadar uyup uymad›-¤›na bakar›z biz. Buna bakarken deiflte elimizde öncelikle Day›’n›n or-taya koydu¤u bu ölçüler vard›r.

PPoolliittiikk ‹‹ççeerriikk::HHaallkk ‹‹ççiinn DDeevvrriimmcciilliikk!!Devrimcilik, halk ve vatan sev-

gisidir. K›saca ““hhaallkk vvee vvaattaann sseevv--ggiissii”” diye dilimize yerleflen bu de-yifl, Day›’n›n s›k kulland›¤›, ve lite-ratürümüze de yerlefltirdi¤i deyifl-lerden biridir.

“Güçlü bir yyuurrttsseevveerrlliikk ve hhaallkksseevvggiissiinnii kendi kiflili¤imizde, kadro-lar›m›zda ve halk›m›zda yaratma-dan devrimcilik yap›lamaz. Yap›ld›-¤›nda ise kolay bir devrimcilik veayn› kolayl›kta düzene dönüfl zor ol-mayacakt›r. ” (Zafer Yolunda Kurtu-lufl, Say›: 2, 22 Temmuz 1995)

‹nsanlar› devrim saflar›na yönel-ten çok çeflitli etkenler vard›r; bun-lar nesnel ve öznel olabilir. Devrim-cili¤in sadece bu etkenlere ba¤l› birunsur olmaktan ç›k›p kal›c›laflmas›,“ne için devrimcilik?” sorusunado¤ru bir cevap verilmesi, devrim-cilik prati¤imizin bu cevab› uygunhale getirilmesiyle mümkündür.Day›’n›n ço¤u kimsenin “nas›l olsacevab› belli bir soru” diyece¤i birsoruyu tekrar tekrar sormas›, bu ge-reklili¤in sonucudur. Yukar›dakial›nt›n›n yap›ld›¤› yaz›ya Day›’n›nkoydu¤u bafll›k da esas olarak bukonunun hangi çerçevede ele al›nd›-¤›n› gösteriyor: ““HHaallkk ‹‹ççiinn DDeevv--rriimmcciilliikk YYaappmmaakk..””

Day› özellikle bu yaz›s›nda, kü-çük-burjuva devrimcili¤iyle, kü-çük-burjuvazinin s›n›fsal, kültürelözellikleri itibar›yla sol saflara tafl›-d›¤› de¤erlerle hesaplafl›r. Bu olgu-nun hem ekonomik, siyasal köken-lerini gösterir, hem de devrimcili¤inböyle olamayaca¤›n›.. fiöyle der:

“Ünlü deyimle Türkiye küçük

burjuvalar ülkesidir.... Küçük burjuvazi-nin mülkiyetçili¤i,burjuvaziye olan öz-lemleri, çarp›k ya-flam tutkusu neyi ni-çin istedi¤ini tam olarak bilmeme,belirsizlik, karars›zl›k, zik zaklarvb. hep ona özgü davran›fllard›r.Düzene muhaliftir. Hatta ddeevvrriimm iiss--tteerr.. ... Ama devrimin uzun soluklubir ifl oldu¤u, özveri gerektirdi¤ini,risklerle dolu oldu¤unu sözde bil-mesine karfl›n, pratikte bu gerçek-lerle karfl› karfl›ya geldi¤inde zorla-n›r, eski al›flkanl›klar›nda ayak di-rer ve f›rsat›n› buldukça da kendiözlemlerini, düflüncelerini hayatageçirir. ... Görünüflte.. örgütünamaçlar› için çal›flmaktad›r. Örgüt-lü de¤ildir.”

Küçük burjuvazinin bu örgütlügibi ama örgütsüz, devrim isteyenama gere¤ini yerine getirmeyenikircikli konumunun afl›lmas›, hhaallkkiiççiinn ddeevvrriimmcciilliikk anlay›fl›n›n netlefl-mesiyle mümkündür. Çünkü o za-man, kifli, popülizmi, kariyerizmi,ne istedi¤ini bilememe halini, eskial›flkanl›klar›nda direnme tavr›n› afl-makta çok daha güçlü ve sa¤lam birpolitik zemine kavuflmufl olacakt›r.

“24 Saat devrimcilik” dedi¤imizolgu da zaten ancak böyle ortaya ç›-kar. Day›, Kongre Raporu’nda “24Saat devrimcili¤i”n muhtevas›n›flöyle ortaya koyar: Stratejik hedef-te yo¤unlaflma, devrimi, ülkeyi vehalk›n kurtuluflunu her an beynindeyaflama, devrimin yak›c› sorunlar›-n›, sorunlar›m›z› yeterince hisset-mek, içsellefltirmek...

Peki, Day›’n›n devrimcilik tan›-m›n›n, devrimcili¤in nas›l ve ne içinyap›laca¤›na dair verdi¤i cevaplar›nkal›n çizgili ve köfleli oluflundan“mükemmelliyetçi”, “idealize edil-mifl” bir devrimcilik mi ç›kar? El-bette hay›r. Tam tersine, devrimcili-¤in adeta “süper insanlar›n” yapabi-lece¤i bir fleymifl gibi tan›mlanma-s›na her zaman fliddette karfl› ç›k-m›flt›r. Day›’n›n gözünde kadrolar›,savaflç›lar› da ayn› flekilde idealizeetmekten, süper insanlar olarak ta-n›mlamaktan kaç›n›lmal›d›r.

Y›llar önce, daha 1983’te, Da-y›’n›n önderli¤inde kaleme al›nanbir broflürde, bu konuda flu anlay›flortaya konulmufltu:

“Bilinçli insan›n yerine ssüüppeerriinnssaann›› hakim k›lmak isteyenler, düfl-man güçlerinin e¤itim ve olanaklar›karfl›s›nda y›lg›nl›¤a düflecek, biryerde halk kitlelerinin yarat›c›l›¤›n›ve özgücünü inkar edecek çeflitlisapma görüfllere sar›lacaklard›r.‘Süper insan’ teorisinin savunucu-lu¤unun özünde, halka ve kendisinegüvenmeme ve güce tapma olgusuvard›r. ... ‘Süper insan’ anlay›fl›ylahareket edenler silahl› mücadeleçizgisini zenginlefltirmekten, halkkitlelerini e¤itmek, örgütlemek, ha-rekete geçirmekten uzakt›rlar. ”(Hareketimizin Geliflimi ve Dev-rimci Mücadele)

Day›’n›n “süper insan” teorisinekarfl› ç›k›fl›yla, ak›ll› solculuk tan›-m›na karfl› ç›k›fl› birlikte düflünüldü-¤ünde, onun devrimcili¤i nas›l eleald›¤› da çok daha somut ve canl›olarak görülmüfl olur.

Evet, devrimcilik, “süper” insan-lar olmay› gerektirmez; ama dev-rimcilik, ““ss››rraaddaannll››¤¤››!!””,, ““ss››rraaddaann--llaaflflmmaayy››”” da reddeder. Devrimcilikpolitik anlam›yla halk ve vatan sev-gisi ise, halk ve vatan için risklergöze alabilmeyi, fedakarl›klar yap›pbedeller ödeyebilmeyi gerektirir.

DDaayy››’’nn››nn DDeevvrriimmcciilliikk TTaann››mm››,, AAkk››llll›› SSoollccuulluu¤¤uunn RReeddddiiddiirrAk›ll› solculuk neydi?

Ak›lc› solculuk, “eski” devrim-cilerin, “eski” sosyalistlerin düzenes›¤›nmalar›n›n tan›m›yd›. Hem dü-zene dönülecek, hem devrimci, sos-yalist geçinmeye devam edilecekti.‹flte buna izin verilemezdi.

Ak›ll› solculuk, cunta sonras›hapishanelerde “kendimizi koruma-

Say›: 171 25DAYI

““GGüüççllüü bbiirr yyuurrttsseevveerrlliikk vvee hhaallkk sseevvggiissii--nnii kkeennddii kkiiflfliillii¤¤iimmiizzddee,, kkaaddrroollaarr››mm››zzddaa vvee hhaall--

kk››mm››zzddaa yyaarraattmmaaddaann ddeevvrriimmcciilliikk yyaapp››llaammaazz.. YYaa--pp››lldd››¤¤››nnddaa iissee kkoollaayy bbiirr ddeevvrriimmcciilliikk vvee aayynn›› kkoollaayy--

ll››kkttaa ddüüzzeennee ddöönnüüflfl zzoorr oollmmaayyaaccaakktt››rr..””

Page 26: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

26 DAYI 11 OOcak 22009

l›y›z, biz d›flar›ya laz›m›z” söylem-leriyle bafllay›p, d›flar›da da “risksizdevrimcili¤in” teorilefltirilmesiyledevam etmifltir. Bu anlay›flla, DEV-R‹MC‹L‹KLE YAN YANA GET‹-R‹LEMEYECEK de¤erler ve teori-ler, solun dünyas›na sokuldu. “Ge-celeri rahat uyuma” diye, dünyan›nhiçbir ülkesinde devrim için sava-flanlar›n asla savunup mutlaklaflt›r›-mayaca¤› bir olgu, bbiirr ppaarrttiinniinn aass--llii nniitteellii¤¤ii gibi ortaya konulabildi.Avrupa emperyalizmi aç›ktan savu-nulabildi. Tekelci burjuvazi ilerici,demokrat ilan edilebildi. Devrimci-ler ölürken, s›rt dönülebildi... Uzat-m›yoruz; bu solculuk türünün nere-lere varabilice¤i Büyük Direnifl sü-recinde zaten tüm çarp›c›l›¤›yla aç›-¤a ç›kt›.

Reformizmin adeta çizgisi hali-ne dönüflen, yer yer ayd›nlardan dadestek bulan “ak›ll› solculuk”, so-lun bir çok kesimi taraf›ndan yete-rince ve radikal bir biçimde eleflti-rilmedi. Solun ideolojik mücadelealan›ndaki genel durumuna ba¤l›olarak bu çarp›tmaya karfl› militanbir ideolojik tutum tak›n›lmad›. Da-y› ve devrimci hareket hariç!

Devrimci hareketin ak›ll› solcu-lu¤a karfl› mücadelesi, Büyük Dire-nifl’te a盤a ç›kan ve sol ad›na, heledevrimcilik ad›na hiç kabul edile-mez tav›rlardan sonra olmam›flt›r.Daha 1980’lerden itibaren bu olgu-lar a盤a ç›kmaya bafllam›fl ve bizimak›ll› solculu¤a elefltirimiz de o za-mandan yap›lm›flt›r.

Evet, kesinlikle diyebiliriz ki,Day›, yukar›da çizdi¤imiz tablonunistisnas›d›r. Ve bu istisna, ak›lc› sol-culu¤un sola hakim olmas›n›n önü-ne geçen tavr›n öncüsü olmufltur.Day›’n›n önderli¤inde ak›ll› solcu-

lu¤a karfl› yürüttü¤ümüz difle diflideolojik mücadele sayesindedir ki,reformizm, kendi solculuk anlay›fl›-n› sola dayatamam›flt›r.

Day›, bu mücadelenin neden bukadar önemli oldu¤unu bir yaz›s›n-da flöyle anlat›yordu: “Diyebilirizki, bugün faflizme karfl› aç›k savaflve bu savaflta yap›lmas› gerekenlersavafl›m›z›n en zor yan› de¤ildir. Sa-vafl› daha yüksek biçimlerde sürdür-memizi, halka daha çok gitmemiziengelleyen ve enerjimizin, zaman›-m›z›n büyük ço¤unlu¤unu alan dev-rimcilik, sosyalistlik görünümleriy-le saflar›m›za s›zan burjuva ideolo-jisidir.” (Zafer Yolunda Kurtulufl,Say›: 2, 22 Temmuz 1995)

Ak›lc› solculuk, reformizmdesomutlanm›flt› fakat do¤rudan veyadolayl› etkileri elbette çok çeflitli bi-çimlere bürünerek solun çeflitli ke-simlerine, sola umut ba¤layan halkkesimlerine de uzan›yordu.

Ak›ll› solculuk, düzen içine yer-leflmifl bir solculuktur. Bu anlamda-d›r ki, devrimcili¤i ya bofl zamanu¤rafl› haline veya s›radan bir mes-le¤e dönüfltürmüfltür.

Day›’n›n devrimcilikte, en kat›bir biçimde karfl› ç›kt›¤› ddeejjeenneerraass--yyoonnllaarrddaann birini de bu yan olufltu-rur. “Küçük burjuva kültürünü iç-sellefltirmifl, devrimcili¤i s›radanbir düzen mesle¤i gibi kavram›fl butür insanlar” Day›’n›n özelliklebelli dönemlerde hareket içinde deen fliddetli mücadeleyi verdi¤i in-sanlard›r. Bu tür insanlar ya de¤ifle-cek ya hareketin d›fl›na düflecekler-dir; ama bu tür insanlara, bu nitelik-leriyle hareket içinde yer olmad›¤›konusunda çok nettir Day›.

Day›’n›n “bu tür insanlar” diyenitelendirdi¤i, dev-rimcili¤i s›radan birdüzen mesle¤ine dö-nüfltürenler ne yapar:“Yaflam›n içerisindeyukar›dan afla¤›yahaz›rlopçu, bir fleyüretmeyen, yarat›c›-l›ktan ve özveridenyoksun bu anlay›fl...

haz›rlopçulu¤u, yarat›c›l›ktan veözveriden yoksunlu¤u gelifltirerek,devrimcili¤i adeta bir düzen mesle-¤i gibi kavrayarak, maafll› devrim-cili¤i bize dayatm›flt›. Bölge vealanlarda kitleleri örgütlemekle gö-revli bu kadrolar, kitleler içerisindekendi yaflam›n› dahi sürdüremiyor-sa, sözler ne denli parlak olursa ol-sun, özde yap›lan bir fley yoktur de-mektir. Bu kafa yap›s›n›n, her fley-den önce kendisi devrimci de¤ildir.Kendisi devrimci olmayanlar dev-rimci yetifltiremez, kitleleri örgütle-yemez.” (Kongre Raporu’ndan)

Asl›nda yukar›daki al›nt›, olma-mas› gerekenleri s›ralayarak, dev-rimcili¤in nas›l olmas› gerekti¤inide güçlü bir biçimde vurgulam›floluyor. Sonuç olarak söylenen cüm-le ise kuflku yok ki, tüm devrimcile-rin kula¤›na küpe yapmas› gerekentürdendir: “Kendisi devrimci olma-yanlar devrimci yetifltiremez, kitle-leri örgütleyemez.”

Reformizm iflte bu yüzden dev-rimci dinamiklerini kaybediyor; di-namiklerini kaybetmek istemeyen-ler ise, her düzeyde devrimcileflme-nin kavgas›n› vermek, ak›ll› solcu-lu¤un her türünü, her uzant›s›n› red-detmek durumundad›rlar.

Kendini meflrulaflt›rma derdin-deki ak›ll› solculuk, düzenden çok,militan, radikal çizgiyi elefltirir.Çünkü kendilerinin gerçek yüzününgörülmesini ancak böyle engelleye-bilirdi. Söylediklerinin, yapt›klar›-n›n sosyalizmle, sosyalistlikle ba¤-daflmad›¤›n› gizleyebildikleri ölçü-de, soldaki aldatmacay› sürdürebi-lirlerdi. Ak›ll› solculu¤a karfl› mili-tanca uzlaflmaz bir ideolojik müca-dele iflte bu aç›dan elzemdi. Ak›lc›solculu¤un statükolar›na boyun e¤-mek, sol aç›s›ndan ölüm demekti.Devrimcili¤in öldürülmesine izinvermedik sonuçta. Bu büyük savafl-ta da önümüzde, devrimcilik konu-sundaki tan›mlar›yla Day› vard›. Birçok devrimci izlemifltir veya duy-mufltur; Sovyet Devrimi’ni anlatanDünyay› Sarsan On Gün filminde,Bolflevik bir asker, kendisine teoriktahliller yapmaya kalkan birine flu

SSoonnuuçç oollaarraakk ssööyylleenneenn ccüümmllee iisseekkuuflflkkuu yyookk kkii,, ttüümm ddeevvrriimmcciilleerriinn kkuullaa¤¤››--

nnaa kküüppee yyaappmmaass›› ggeerreekkeenn ttüürrddeennddiirr::““KKeennddiissii ddeevvrriimmccii oollmmaayyaannllaarr ddeevvrriimmccii

yyeettiiflflttiirreemmeezz,, kkiittlleelleerrii öörrggüüttlleeyyeemmeezz..””

Page 27: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

cevab› verir: “Bir tarafta burjuvazivar, bir tarafta proletarya”... Da-y›’n›n, devrimcilik konusunu eleal›rken s›k s›k verdi¤i bir örnektirbu. Çünkü sonuçta devrimcilik ge-lip bu saflaflmaya dayan›r. Nerede-sin? Ve ne yap›yorsun? Do¤ru yer-de, proletaryan›n yan›nda, saf›ndaolmak, devrimcili¤in ilk olmazsaolmaz›d›r. Devrimcili¤in ikinci yan›ise, bu saflaflma içinde nas›l yaflan-d›¤›, nas›l savafl›ld›¤›d›r.

KKeessiinnttiissiizz ““‹‹çç SSaavvaaflfl”” vvee DDeevvrriimmcciillii¤¤ii GGüüççlleennddiirrmmeekkDevrimcilik, statik ve mutlak bir

olgu de¤ildir Day›’da.

Day› için devrimcilik sürekli birsavafl halidir. Her devrimcinin bey-ni, yüre¤i ve yaflam›, düzen ve dev-rim aras›ndaki kesintisiz savafl›narenas›d›r. Böyle ele ald›¤› için de,her devrimcinin kendi içindeki dü-zen devrim çat›flmas›n›n çok çeflitlibiçimlerde sürdü¤üne, bu savafltaasla gevflemeye, mutlak zafer sar-hofllu¤una düflülmesine yer olmad›-¤›na s›k s›k vurgu yapm›flt›r.

Day›’n›n bu savafl› ve bu savafl›nolumlu veya olumsuz sonuçlar›n› ensomut olarak gördü¤ü yer, kuflkusuzhapishaneler olmufltur. Nice dev-rimcilerin devrimcili¤inin tükendi¤io alan, devrimcili¤in nas›l sürekli-lefltirilece¤ini de gösterir. Day› iflteher yönüyle vak›f oldu¤u bu pratik-ten ç›kard›¤› teorik sonuçlar› çeflitliyaz›lar›nda ifllemifltir.

“Cezaevlerinin hep iki yüzü ol-mufltur. Bir yüzü okul olmas›, di¤eryüzü ise ddee¤¤iirrmmeenn ttaaflfl›› gibi insanla-r› ö¤ütmesidir. Özellikle de örgütünd›flar›da güç yitirdi¤i, düflman›npsikolojik üstünlü¤ünün sürdü¤ükoflullarda ddee¤¤iirrmmeenn ttaaflfl›› daha h›zl›ö¤ütmeye bafllar. ... Gerçekte dev-rim ve karfl›-devrim ikileminde ggüüçç--llüü hheessaappllaaflflmmaallaarr yap›lmam›fl, iiddee--oolloojjiikk oollaarraakk düzenden gerçek birkkooppuuflfl ssaa¤¤llaannmmaamm››flflssaa geriye dö-nüfl, yeniden düzene yerleflmek zorolmayacakt›r. ‹flkenceyi, tutsakl›¤›yaflam›fl insanlar, duvarlar›n ötesi-ne ç›kt›¤›nda... iflkence, bask› ve tut-

sakl›¤›n zorlu¤u ye-niden kiflinin karfl›-s›na dikilir. Devrim-cilik yapmak, bunla-r› yeniden göze al-mak demektir. ... Dü-zen mi, devrim miçat›flmas› çok h›zl› bir biçimde yeni-den yaflanmaya bafllan›r ve düzenlegerçek bir kopufl sa¤layamam›flikircikli kiflilik, bir yandan yoldafl-lar›n›n ve halk›n kendisinden bekle-dikleri, bir yandan da oligarflininbask›, iflkence ve ölüm tehditlerikarfl›s›nda bir tercihle yüz yüze b›-rak›l›r. Devrim gibi yüce bir dava-n›n inanc›n› tafl›mayanlar veya za-y›f olanlar, düflman›n bask› ve zoru-na yenilerek, halk› ve yoldafllar›n›satarak düzene dönerler.”

Kuflkusuz bu bir sonuçtur. Dev-rimcili¤in güçlendirilememesinin,içsellefltirilememesinin, do¤ru vegüçlü bir zemine oturtulmamas›n›nsonucudur.

Kolayc›, zorluklara katlanama-yan, yak›n devrim beklentisi içindeolan küçük-burjuvazi, zafer günle-rinde eenn kkeesskkiinn,, yenilgi y›llar›ndaise kendini kurtarmak için uzlaflma-ya, teslimiyete ve ihanete en haz›roland›r. Ama küçük burjuvazinin buyan› bilinip, varolan devrimcilikleyetinilmezse, devrimcili¤in kim içinne için oldu¤u, nas›l bir devrimcilikyap›ld›¤› ve yap›lmas› gerekti¤i so-rular› b›kmadan tekrar tekrar soru-lursa, bu sonuç engellenebilir.

Day› bu tür sonuçlar ortaya ç›k-t›¤›nda onlara so¤ukkanl› ve bilim-sel bakmak gerekti¤ini söyler; öylede bakar ve flu tahlili yapar:

“Sorunun özü fludur; düflüncede,dolay›s›yla davran›flta, her fleyiyledüzenden tam bir kopufl sa¤lanama-d›¤›nda; yenilgi, bask› ve zor koflul-lar› ile Marksizm-Leninizmin, sos-yalizmin ideolojik ve maddi olaraky›prand›¤›, güç yitirdi¤i bu tür sü-reçlerde, Marksist-Leninist düflün-ceyi sa¤a-sola sapmadan, içini bo-flaltmadan tafl›mak, çok güç veyaimkans›zd›r. ... Sa¤a sola savrulan,oportünistleflen, devrimcili¤einançs›zlaflarak reformistleflen, hat-ta bencilleflen, s›radan veya halka

yabanc› küçük burjuva ayd›n›n›nyaflam›n› seçen binlerce devrimci,kötü ruhlar› tafl›d›klar›ndan bu yoluseçmemifllerdir. OOnnllaarr›› bbuurraayyaa ssüü--rrüükklleeyyeenn Marksizm-Leninizmi yan-l›fl kavray›fllar›, yanl›fl uygulay›fllar›sonucu do¤an kötümserlikleridir. ”(Kongre Raporu)

Bu sonucu engellemek, böyle birkötümserli¤in do¤mas›n› engelle-mek elbette elimizdedir. Day›, birbaflka yaz›s›nda bu kötümserli¤inkayna¤›n› son derece somut bir bi-çimde göstererek, bize bu sonuçtansak›nman›n yolunu da gösterir:

“Çal›flma tarz› irdelenip devrim-ci çal›flma tarz› hakim k›l›nmad›¤›n-da, öyle bir hale gelir ki, devrimcicoflku, halk sevgisi, vatanseverlik ta-mamen ortadan kalkar. DDeevvrriimmcciillii--¤¤iinn kkiimm vvee nnee iiççiinn yyaapp››lldd››¤¤›› bbeelliirrssiizzhhaallee ggeelliirr.. O, art›k ggüünnllüükk yaflayan,ggüünnllüükk ifl yapan ve ggüünnllüükk olarakhareketini aldatan bir durumdad›r.Olmayan ifller, olacak gibi gösteriliphep gelece¤e ertelenir... Veya, kendi-sinin tüm özverilerine ve yetenekleri-ne ra¤men, bir türlü ifl yapmayan,söz dinlemeyen kötü niyetli insanlarvard›r. Do¤al ki... bu çal›flma tarz›n-da... üretimsizlik, kifliler aras› çelifl-kileri derinlefltirecek, da¤›t›c›l›¤›gündeme getirecek ve sonuçta birtürlü aç›klanamayan, cevab› bilin-meyen sorularla dolu, karamsar vekötümser bir ruh hali egemen olma-ya bafllayacakt›r.”

Day›’n›n tan›mlad›¤› devrimciise, büyük ufukludur. ‹ddial›d›r. Ge-rekti¤inde tek bafl›na meydan oku-may›, gerekti¤inde tek bafl›na yürü-yebilmeyi bilir. Ama asla kitleleriörgütlemekten vazgeçmez. Kendili-¤indenli¤e teslim olmaz. Emekçi,iradi cüretlidir. K‹M için devrimci-lik, NE ‹Ç‹N devrimcilik ve NASILbir devrimcilik, sorular›n›n cevapla-r› nettir onun kafas›nda.

Say›: 171 27DAYI

ÇÇaall››flflmmaa ttaarrzz›› iirrddeelleenniipp ddeevvrriimmccii ççaall››flflmmaattaarrzz›› hhaakkiimm kk››ll››nnmmaadd››¤¤››nnddaa,, ööyyllee bbiirr hhaallee ggee--

lliirr kkii,, ddeevvrriimmccii ccooflflkkuu,, hhaallkk sseevvggiissii,, vvaattaannsseevveerr--lliikk ttaammaammeenn oorrttaaddaann kkaallkkaarr.. DDeevvrriimmcciillii¤¤iinn kkiimm

vvee nnee iiççiinn yyaapp››lldd››¤¤›› bbeelliirrssiizz hhaallee ggeelliirr..

Page 28: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

28 KATL‹AM 11 OOcak 22009

Adalet Bakan› Mehmet Ali fia-hin geçen hafta yapt›¤› bir aç›kla-mada flöyle diyordu: “Hükümlü vetutuklular›, hangi suçtan bulunur-larsa bulunsun, bize verilmifl eemmaa--nneett olarak görüyoruz.” (2 Ocak2009, Zaman)

Evet, yasal olarak da durumböyledir. Tutuklu ve hükümlüler,yarg› taraf›ndan devlete “emanet”edilmifllerdir. Onlar›n can güvenlik-lerinden, fiziksel ve ruhsal bütün-lüklerinden devlet sorumludur. An-cak gerçek böyle midir?

Türkiye Cumhuriyeti, tutuklu vehükümlülere böyle mi bakm›flt›r?

Ne genel olarak oligarflinin ha-pishanelerinde on y›llard›r devameden politika böyledir, ne de AKPdönemindeki politika...

Tam tersine, hemen her dönem,o “emaneti” ezmek, parçalamak, unufak etmek istemifllerdir. Devlet, tu-tuklu ve hükümlüleri b›rak›n “ken-dine emanet edilmifl insanlar” ola-rak görmeyi, ““iinnssaann”” olarak bilegördü¤ü flüphelidir. B›rak›n “ema-net” olarak görmeyi, tersine, devlettutuklu ve hükümlüleri, üzerindeher türlü keyfiyeti uygulayabilece-¤i, hiçbir hakk› hukuku olmayan ki-fliler olarak görmüfltür. Devlete gö-re, tutuklu ve hükümlü, insan de¤il,emanet de de¤il, devlete mutlak ita-at etmesi gereken, itaat etmedi¤indeher türlü cezaya müstahak bir “var-l›k”t›r.

‹flte bu bak›fl aç›s›n›n sonucudurki; hapishaneler, kendilerine “ema-net edilen” insanlar›n iflkencedengeçirildi¤i, tüm haklar›n›n gaspedildi¤i, tedavilerinin yap›lmayarakölüme terk edildi¤i, operasyonlaryap›larak katledildi¤i yerler olmufl-tur. Devrimcilere yönelik operas-yonlar, insanlar›n yak›larak, testere-lerle iflkence yap›larak katledilmesiboyutlar›na kadar t›rmanm›flt›r.

Sadece 12 Eylül faflist cuntas›n-dan bu yana devletin karakollardaveya hapishanelerde kendine “ema-net” edilmifl insanlara karfl› yap›lan-

lara bakt›¤›m›zda bile, fiahin’in busözünün ne kadar bofl ve AKP’ninkendi suçlar›n› örtmeye yarayan birdemagojiden baflka bir fley olmad›¤›görülür.

Engin Çeber’in nas›l katledildi-¤ini, bu katliam›n nas›l bir sisteminürünü oldu¤unu fiahin de pekalaçok iyi bilmektedir. “Devletime ka-til dedirtmem!” diyen fiahin nas›lbir sistemin bafl›nda oldu¤unu bil-meyecek kadar cahil de¤ildir. Hiçkuflku yok ki, kendi partisinin ikti-dar› döneminde “emanetlerin” on-larcas›n›n hapishanelerden tabutlar-la ç›kt›¤›ndan da haberdard›r.

Ama oligarflinin “emanete zul-mü”, bu dönemle de s›n›rl› de¤ildir.

Bazen M. Ali fiahin gibi “hü-kümlü ve tutuklular bize emanettir”diyerek, bazen “onlar da insan!”gibi deyifllerle gizlenen veya örtbasedilmek istenen bu politikan›n ra-kamlar›n› ortaya dökmek de flimdiflart olmufltur:

Bak›n bakal›m, oligarflinin ikti-darlar›, “emanet”lere ne yapm›fllar?

DDeevvlleettiinn eelliinnddee ööllddüülleerr!!Gözalt›na al›n›p polis ve jandarma

karakollar›na götürülenler ““ddeevvlleettiinneelliinnddee””dirler art›k. Tutuklan›p hapisha-nelere konulanlar da öyle. Dolay›s›yla,gözalt›nda ve hapishanelerde ölenler,do¤rudan devlet taraf›ndan resmen öl-dürülmüfl kiflilerdir. M. Ali fiahin’in de-yimiyle, bu olaylar, eemmaanneettiinn kkaattlleeddiill--mmeessii’’dir.

11998800--11998833:: ‹flkencede katledilen-ler: 117711 kkiiflflii... Hapishanelerde kat-ledilenler: 4499 kkiiflflii..

11998844--11998877:: ‹flkencede katledi-lenler: 8877 kkiiflflii...... Hapishanelerdekatledilenler: 2277 kkiiflflii..

11998888--11999900:: Gözalt› ve iflkence-de katledilenler: 3366 kkiiflflii...... Hapisha-nelerde katledilenler: 99 kkiiflflii..

11999911:: Gözalt› ve iflkencede kat-ledilenler: 2233 kkiiflflii..

11999922:: Gözalt› ve iflkencede kat-

ledilenler: 1177 kkiiflflii...... -Hapishaneler-de katledilenler: 11 kkiiflflii..

11999933:: Gözalt› ve iflkencede kat-ledilenler: 2299 kkiiflflii...... Hapishanelerdekatledilenler: 88 kkiiflflii..

11999944:: Gözalt›nda ve iflkencedekatledilenler: 3344 kkiiflflii...... Hapishane-lerde katledilenler: 33 kkiiflflii..

11999955:: Gözalt› ve iflkencede kat-ledilenler: 110011 kkiiflflii...... Hapishaneler-de katledilenler: 1155 kkiiflflii..

11999966:: (Yararland›¤›m›z istatis-tiklerin bu bölümünde infazlar veiflkenceler birlikte ele al›n›yor.)Ölüm mangalar› taraf›ndan infazedilen ve gözalt›nda iflkencede kat-ledilenler: 119900 kkiiflflii...... Hapishaneler-de katledilenler: 4499 kkiiflflii

11999977:: Ölüm mangalar› taraf›ndaninfaz edilen ve gözalt›nda iflkencey-le katledilenler: 111144 kkiiflflii...... Hapisha-nelerde katledilenler: 1111 kkiiflflii..

11999988:: Ölüm mangalar› taraf›n-dan infaz edilen ve gözalt›nda iflken-ce sonucu katledilenler: 112288 kkiiflflii....Hapishanelerde katledilenler: 88 kkiiflflii..

11999999:: Ölüm mangalar› taraf›n-dan katledilenler ve gözalt›nda ifl-kence sonucu ölümler: 2255 kkiiflflii...... Ha-pishanelerde katledilenler: 2222 kkiiflflii..

Emanete H›yanet!

Devletin yasal koruyuculu¤una‘emanet’ edilmifl iki tutsak,devletin resmi ellerinde ikeniflte bu hale getirildiler...

Page 29: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

22000000:: Hapishanelerde tek biroperasyonda 2288 kkiiflflii katledildi.

22000011:: Ölüm mangalar› taraf›n-dan katledilenler ve gözalt›nda ifl-kence sonucu ölümler: 4411 kkiiflflii...... Ha-pishanelerde katledilenler: 6600 kkiiflflii..

22000000--22000077:: Sadece büyük dire-nifl içinde, 110000’’üü aflk›n tutuklu vehükümlü tecrit koflullar› alt›nda kat-ledildiler.

2000’li y›llara iliflkin, aç›klan-m›fl kesin istatistiki bilgiler yok. Fa-kat, bizzat Adalet Bakanl›¤› taraf›n-dan aç›klanan rreessmmii bir rakam, ha-pishanelerde “emanet”lere karfl› na-s›l davran›ld›¤›n› anlatmaya yete-cektir.

22000033:: CHP Grup BaflkanvekiliKemal Anadol'un soru önergesineAdalet Bakan› Cemil Çiçek taraf›n-dan verilen cevaba göre: sadece2003 y›l› içinde hapishanelerdeölenlerin say›s›: 115588 kkiiflflii.. Bakanl›kaç›klamas›na göre bunlar›n “122'sieceliyle(!), 30'u intihar ve 6's› öldü-rülme sonucu”.

Düflünün ki, yukar›daki rakamla-ra ço¤u kez, iflkenceler d›fl›nda çeflit-li nedenlerle hayat›n› kaybedenler veöldükleri genellikle haber dahi olma-yan adli tutuklular dahil de¤ildir.

AAddaalleett BBaakkaannllaarr››,, ‘‘EEmmaanneett’’iinn bbeekkççiilleerrii ddee¤¤iillkkaattlliiaamm bbaakkaannllaarr››dd››rr!!

Cevdet Mentefller, Mehmet Ne-cat Eldemler, Oltan Sungurlular,Mehmet Topaçlar, Seyfi Oktaylar,Mehmet Mo¤ultaylar, Bekir SamiDaçeler, Mehmet A¤arlar, fievket

Kazanlar... 12 Eylül cuntas›ndan iti-baren Türkiye’nin hapishanelerindeyüzbinlerce tutuklu ve hükümlüden“sorumlu” olan Adalet Bakanlar›n-dan baz›lar›d›r. Ve herbirinin yöne-timleri alt›ndaki hapishanelerde on-larca tutuklu katledildi.

Baflka türlü de olamazd› zaten.Bu tek tek onlar›n kifliliklerine,“sa¤” veya “sol” görünümlü parti-lerden olmalar›na da ba¤l› de¤ildi.Bu bir politikad›r ve tam da devletintutuklu ve hükümlülere nas›l bakt›-¤›yla ilgilidir. Nas›l bakt›¤›n› bizeyine rakamlar gösteriyor. Sadece ör-nek olmas› bak›m›ndan birkaç›n›aktar›yoruz.

RRPP’’llii iissllaammcc›› fifieevvkkeett KKaazzaann’’›nAdalet Bakanl›¤› döneminde 3355ddeevvrriimmccii,, yyuurrttsseevveerr tutsak ve sseekkiizzaaddllii ttuuttuukklluu katledildi hapishane-lerde.

2288 MMaayy››ss 11999999--22000011 aras›ndabakanl›k koltu¤unda oturan HikmetSami Türk’ün döneminde, hapisha-nelerde 110066 kkiiflflii katledildi.

KKaass››mm 22000022-- OOccaakk 22000077 aras›,Cemil Çiçek’in Adalet Bakan› oldu-¤u dönemdi ve hapishanelerde 2200devrimci tutsak katledildi. (öldürü-len adlilerin rakamlar› yok yine.)

Rakamlar, fiahin’in devletinin“emanete” karfl› nas›l bir tutumiçinde oldu¤unu yeterli aç›kl›ktagösteriyor. Öylesine aç›k ki, tutukluve hükümlülerin kkaattlleeddiillmmeeddii¤¤iihheemmeenn hhiiççbbiirr ddöönneemm yoktur.

Ama biz fiahin’in “emanet” de-di¤i tutuklu ve hükümlüler karfl›s›n-daki tavr›n› yaln›z “ddüünnddeenn” de¤il,bugünden de biliyoruz. Çünkü ha-

len hapishanelerde iflkenceler de-vam etmekte, halen iflkencenin birbiçiminden baflka birfley olmayantteeccrriitt devam etmektedir.

fiahin, bu sözleriyle apaç›k de-maoji yapmaktad›r; o, öyle bir de-magogdur ki, kendisine “emanet”edilen insanlara iflkence yap›l›p kat-ledilirken, bir yandan özür dilemek-te, fakat aayynn›› zzaammaannddaa ddaa iflkence-ler devam etmektedir.

Kendi yay›nlad›klar› genelgedeoldu¤u halde üç y›ld›r 122 insan›nölümü, onlarcas›n›n sakatl›¤› paha-s›na kazan›lan sohbet hakk›n› dahiuygulamayarak tteeccrriitt iiflflkkeenncceessiinniisürdürmektedirler.

Engin Çeber’in iflkenceden kat-ledilmesinden birinci dereceden so-rumlu oldu¤u gibi, tecrit etti¤i in-sanlar›n her gün bu iflkenceyi vesald›r›lar› yaflamas›na göz yumarakda sürdürmektedir bu politikas›n›.

Yalanla, riyakarl›kla yönetmeyeal›flm›fl olan AKP hükümetinin ha-pishanelerdeki uygulamalar› da ay-n›d›r. fiahin “emanet”ten söz etmek-te ancak kendisinden önceki bakan-lardan hiç de farkl› davranmayarak“emanete” zulmetmeye devam et-mektedir. Kendilerinden önceki dö-nemlerde yap›lan 19 Aral›k gibi kat-liamlar›n üstünün örtülmesine onayvererek de asl›nda tutuklu ve hü-kümlülere nas›l bakt›¤›n› göster-mektedir.

fiahin ne kadar demagoji yaparsayaps›n, ne kadar “özür!” dilerse di-lesin, onun kimli¤inin alt›nda datutsaklara iflkence yapan, katledenbir bakan oldu¤u yazmaktad›r.

Say›: 171 29KATL‹AM

TAYAD’l› aileler, 4 Ocak 1996 günü ‹stan-bul Ümraniye Hapishanesi’nde gerçeklefltiri-len ve Abdülmecit SEÇK‹N, R›za BOYBAfi,Orhan ÖZEN ve Gültekin BEYHAN’›n katle-dildi¤i Ümraniye katliam›yla ilgili bir aç›kla-ma yapt›.

Aç›klamada, Ümraniye Hapishanesi’nde yap›-lan sald›r›n›n, Diyarbak›r ve Ulucanlar hapishanelerine

yap›lan katliamlarla devamederek, 19 Aral›k’ta yap›lanhapishaneler katliam›n›n pro-valar›n›n niteli¤i gibi oldu¤ubelirtildi.

Aç›klaman›n son k›sm›nda da “Sald›r› vekatliam›n sorumlusu olarak yine tutuklu vehükümlüler gösterildi. Katliam› planlayanlar,organize edenler, emir ve talimatlarla komuta

edenler, gerçeklefltirenler ise hiç yarg›lanmad›.Yine adalet birileri için iflledi ama bizim adalet

aray›fl›m›z karfl›lanmad›.” denildi.

““ÜÜMMRRAANN‹‹YYEE HHAAPP‹‹SSHHAANNEESS‹‹ KKAATTLL‹‹AAMMIINNII UUNNUUTTMMAADDIIKK.. UUNNUUTTTTUURRMMAAYYAACCAA⁄⁄IIZZ!!””

Page 30: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

30 ‹fiKENCE 11 OOcak 22009

Engin Çe-ber ve üç arka-dafl› Yürüyüfl

Dergisi satarken gözalt›na al›nm›fl,iflkencelerden geçirilerek tutuklan-m›fllard›. ‹flkence hapishanede dedevam etmifl, iflkenceler sonucundaMetris Hapishanesi’nden fiiflli EtfalHastanesi’e sevk edilen Çeber, bu-rada 10 Ekim 2008 günü hayat›n›kaybetmiflti.

Engin Çeber’in iflkence sonucukatledildi¤i, arkadafllar› ve avukat-lar›n›n ›srarl› çabas› ile ortaya ç›ka-r›lm›fl, teflhir edilmifl ve iktidar dagerçe¤i reddedemez hale gelmiflti.Bu geliflmeler sonucunda AdaletBakan› M. Ali fiahin de Çeber’in ai-lesinden özür dilemiflti.

Engin Çeber’in iflkencede katle-dilmesinin yurtiçi ve yurtd›fl›ndaTürkiye’nin, daha do¤rusu AKP ik-tidar›n›n iflkence politikas›n› tart›fl›-l›r hale getirmesi sonucunda, Türki-ye Büyük Millet Meclisi ‹nsan Hak-lar›n› ‹nceleme Komisyonu da bir““aalltt kkoommiissyyoonn”” oluflturularak En-gin Çeber’in ölümünü “araflt›r-mak” ve bir rapor haz›rlamak içinçal›flmalara bafllam›flt›.

Meclis Komisyonu, araflt›rma-lar›n›n sonucunda haz›rlad›¤› rapo-ru 5 Ocak’ta aç›klad›. ‹flkenceninkabul edildi¤i raporda, Çeber’inölüm nedenine iliflkin bölümde flöy-le deniliyor: “Engin Ceber’in 11Ekim 2008 tarihinde yap›lan otopsitarihinden 4-5 gün önceki 6-7 Ekim2008 tarihinde künt bir cisimle ka-fas›na vurulmas› ve bu flekilde da-yak at›lmas› sonucu iflkence yap›la-rak beyin kanamas›na neden olun-mas› neticesinde bulundu¤u cceezzaa--eevviinnddee iiflflkkeennccee yyaapp››llaarraakk ööllddüürrüüll--ddüü¤¤üü de¤erlendirilmektedir”.

Sonuçta, alt komisyonlar›na ço-¤unlukla, olaylar› örtbas etme göre-vi yükleyen ‹nsan Haklar› ‹ncelemeKomisyonu, bu kez, otopsi raporu,

tan›k anlat›mlar›, iflkencecilerin ifa-deleri ve aç›lm›fl bir dava olmas› gi-bi geliflmeler karfl›s›nda Çeber’iniflkence sonucu katledildi¤i gerçe¤i-ni kabul etmifl, devletin resmi gö-revlilerinin iflkencesi alt›nda ölüm,bir kez daha tescil edilmifltir.

Komisyonun göreviiflkenceye gerekçe bulmak m›?

Komisyon raporunda Engin Çe-ber’in hapishanede gördü¤ü iflkencesonucu öldü¤ü belirtilmesine ra¤-men; iflkencenin polis boyutu kabuledilmedi¤i gibi, polisler korunmayaçal›fl›lm›fl, bununla da yetinilmeyip,polisin yapt›¤› iflkence meflrulaflt›-r›lmaya çal›fl›lm›flt›r.

Raporda iflkenceyi meflrulaflt›r-mak için bak›n nas›l bir “gerekçe”bulunmufltur:

“Engin Çeber, Özgür Karakaya,Aysu Baykal ve Cihan Gün'ünDHKP/C ve örgütün lideri kabuledilen Dursun Karatafl'›n 'sorgudaçözülmeme, gözalt›nda direnme,zorluk ç›karma ve polisle çat›flma'fleklindeki talimatlar›na uygun dav-rand›¤›’, parmak izleri vermedikle-rini, yap›lan ifllemler s›ras›nda daggöörreevvllii ppoolliisslleerree mmuukkaavveemmeett eettttiikk--lleerrii...... ppoolliissiinn,, kkaannuunnuunn kkeennddiilleerriinneettaann››dd››¤¤›› ss››nn››rrllaarr iiççiinnddee ‘‘oorraanntt››ll›› bbiirrggüüçç’’ kkuullllaanndd››¤¤››,, Çeber ve arkadafl-lar›na eziyet ve iflkencede bulundu-¤una dair herhangi bir iz ve emaretespit edilemedi¤i...”

Böylece Meclis Komisyon üye-leri iflkence görenlerin anlat›mlar›-n›, bu konudaki raporlar› de¤il, po-lisin anlat›mlar›n› dikkate alarak,polis zulmüne karfl› direnen dörtdevrimciyi suçlayarak, polisin ifl-kencesini meflrulaflt›rm›flt›r.

Keyfili¤e, afla¤›lamaya direnir-seniz, polis de iflkence yapar!

“Yasa yapan” TBMM’nin iflken-ce konusunda getirdi¤i anlay›fl ifltebudur.

Polisin yapt›¤› her türlü iflkence-de ve iflkence sonucu ölümlerde ens›k baflvurulan bu klasik aç›klama,daha do¤rusu bu klasik yalan, rapo-ru haz›rlayanlar› ikna etmeye yet-mifl anlafl›lan. TBMM Komisyonu,hapishanede iflkenceyi reddedemez-ken, en az›ndan polisi kurtaral›m di-ye düflünmüfl olmal›.

Di¤er yandan Meclis Komisyo-nu haz›rlad›¤› rapordaki bu yaklafl›-m›yla, raporda yer verdikleri di¤erbilgilerle de çeliflkiye düflmektenkurtulamam›flt›r. Raporda, bir yan-dan iflkence ve kötü muamele yapanpolisler hakk›nda çok say›da sorufl-turma aç›ld›¤› halde ceza verilmedi-¤inden yak›n›l›rken, öte yandan po-lisin iflkence yapmad›¤›, orant›l›güç kulland›¤› belirtilerek, iflkencegören Çeber ve di¤er devrimcilersuçlanm›flt›r. Peki “orant›l› güç” de-dikleri nedir mesela?

Polisin orant›l› gücü nas›l kul-land›¤›n› örne¤in 1 May›s 2008 gü-nü ‹stanbul’da herkes görmüfltür.“Orant›l› güç kullan›m›”; 10-15 ki-flilik eylemlere yüzlerce polisin “al-lah allah” diyerek sald›rd›¤› eylem-lerden, karakollarda elleri kelepçelitek bir insan›n üstüne güruh halindesald›rmalar›ndan bilinir...

5 y›ld›r ceza alan polis yokMeclis komisyonunun haz›rlad›-

¤› raporda, polisler hakk›nda olduk-ça çarp›c› bilgiler de yeral›yor; son5 y›ld›r iflkence konusunda çok sa-y›da soruflturma aç›lmas›na ra¤menceza alan›n olmad›¤› belirtiliyor.

Rapora göre, “2003-2008 y›llar›aras›nda ‹flkence ve Kötü Muamele-den dolay› ‘‹dari Soruflturma’ aç›lanpersonel say›s› 22 bbiinn 114400”.

Bu polislerden 11667766''ss›› hhaakkkk››nn--

Komisyon Raporu: ‘Engin Çeber ‹flkencede Katledildi’

TTBBMMMM ddee ‹‹flflkkeenncceeyyii RReeddddeeddeemmeeddii!!

Page 31: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

ddaa kkööttüü mmuuaammeellee vveeyyaa eezziiyyeett su-çundan, 446644''üü hhaakkkk››nnddaa iissee iiflflkkeenn--ccee iddialar›ndan dolay› soruflturmaaç›lm›fl. Raporda, iflkence iddialar›-n›n ve hakk›nda soruflturma aç›lanpersonel say›s›n›n özellikle 2007 ve2008 y›llar›nda büyük bir art›fl gös-terdi¤i de rakamlarla ortaya konulu-yor.

2003-2008 y›llar›nda iflkence vekötü muameleden dolay› hakk›ndaidari soruflturma aç›lan 22 bbiinn 114400personelden sadece 4433’’üünnee disiplincezas› verilirken, soruflturmalar so-nucunda cceezzaa aallaann personel say›s›-n›n da 1199 oldu¤u belirtilmifl.

Binlerce soruflturma, yüzlerceiflkence suç duyurusu ve davas› son-ras›nda, ceza alan polis hemen he-men yok. Özellikle iflkenceyle ilgilitüm davalar, beraat veya takipsiz-likle sonuçlan›yor.

Rakamlar ve di¤er bilgiler göste-riyor ki, yarg› ve devlet, kollar›n›açm›fl var güçleriyle iflkencecilerikoruyorlar. Suç duyurular›, araflt›r-malar, daha bafltan soruflturmayaveya dava aç›lmas›na gerek olmad›-¤› karar›yla sonuçlan›yor. Çünkü buaflamada polisin soruflturulup sorufl-turulmamas›na karar veren valilik,savc›l›k makamlar›, zaten iflkencedepolisin en baflta gelen ortaklar›d›r.

TBMM Komisyonu, bu rakam-lar›n gösterdi¤i gerçe¤i sorgulaya-ca¤›na, nas›l oluyor da binlece ifl-kence olay›na karfl›n, tek bir polisiflkenceden tutuklanm›yor bile diyesoraca¤›na, devrimcilerin direnmesini gerekçe gösterip iflkenceyi mefl-rulaflt›rmaya çal›flmakta.

Halk polisten korksun ki ‘huzur’ olsun!

TBMM ‹nsan Haklar› ‹ncelemeKomisyonu’nun rapor haz›rlamaaflamas›nda konufltu¤u kiflilerdenbiri de ‹stanbul Emniyet MüdürüCelalettin Cerrah.

Cerrah, komisyona verdi¤i ifa-dede “halk›n polisten korkmas› ge-rekti¤ini, korku olmamas› durumun-da polisin görev yapamayaca¤›n›”

belirterek, polisin en tepesinde ye-ralanlar›n bu kurumu nas›l gördük-lerini gayet aç›k ortaya koymufl.“Güleryüzlü polis” masallar›n› dakendileri tekzip etmifller. Kontraflefleri diyor ki; polisin görevi halk›korkutmakt›r.

Peki halk›n polisten korkmas›nas›l sa¤lanacak?

‹flte bunun için meydanlardacoplar öyle ac›mas›z kalk›p iniyor.Arada bir, iflkencede de birileri öl-dürülecek ki, halk›n polisten kork-mas› sa¤lans›n ve polis de göreviniyapabilecek durumda olsun!!!

‹flte böyle bir zihniyetin temsil-cisi olan Cerrah, y›llard›r ‹stanbulpolisini yönetiyor ve halka korkusalmak, sindirmek için herfleyi ya-p›yor. Bu anlay›fl›n sonucudur ki, ifl-kence siyasi flubenin yan›s›ra tümkarakollarda Cerrah denetimindedevam etmektedir.

Cerrah’›n yönetimindeki polisin,devrimci, demokrat güçlere karfl›öldüresiye joplarla, gaz bombala-r›yla kafa göz da¤›tarak sald›rmas›,iflkencelerde ölümlere varan sistem-li iflkence yapmas›, “orant›l› güç”ad› alt›nda yasallaflt›r›lm›flt›r. So-kakta bira içen, yolda yürüyen s›ra-dan insanlar da çeflitli gerekçelerlepekala kurflunlan›p öldürülebilmek-tedirler. Gerekçeleri de hep haz›rd›r;“dur dedim durmad›” ya da “muka-vamette bulundu”!

Bütün bu ve benzeri olaylardaise, önce kendi amirleri ve “mülkiyönetim” polislere kol kanat geri-yor, kazara dava aç›lmak zorundakal›n›rsa da, polisi aklama, korumas›ras› yarg›ya geliyor.

Ferhat Gerçek’i kurflunlayarakfelç edenler, Festus Okey’i karakol-da katledenler, Feyzullah Ete’yiparkta vurup öldürenler, Bahçeliev-ler’de Cem ‹nci adl› kifliyi silah›ylaöldüren polis, Cerrah’›n yönetimin-deki polislerdir. Kuflku yok ki, em-rindeki polisler, bütün bunlar› “hal-k›n korkmas›n›” sa¤lamak için ya-p›yorlard›r.

Cerrah’›n komisyona anlatt›klar›bu noktada, polisin kendi misyonu-

nu nas›l gördü¤ünün belgesidir. Pe-ki bu aç›klama meclistekileri veyabaflka kesimlere yeni bir fley mi ö¤-retiyor? Hay›r! Çünkü e¤er bir ül-kenin yönetim tarz› faflizmse ve do-¤al olarak o ülkenin yönetimi, halk›,korkutarak, sindirerek, özcesi, terörve demagoji ile yönetiyorsa; polisteflkilat›n›n görevi de halk› korkut-mak olacakt›r.

Sistemin temsilcileri, her ne ka-dar “polis halk›n polisidir”, “hal-k›n can ve mal güvenli¤ini sa¤la-mak için var” deseler de, bunungerçekle bir iliflkisinin olmad›¤› or-tadad›r. Polis halk›n de¤il, halk› sö-müren, ezen egemen s›n›flar›n poli-sidir. Dolay›s›yla polis dedi¤in, hal-k› korkutur, coplar, iflkence yapar,gerekirse aras›ra öldürür; egemenle-rin önünde ise haz›rola geçer, hiz-mette kusur etmez!

Celalettin Cerrah’›n bu yaklafl›-m› kiflisel tercihi veya düflüncesi ol-may›p, sistemin iflkenceci, katliam-c› politikas›n›n AKP iktidar›nda dadevam etmesidir.

Hat›rlanaca¤› gibi, ‹nsan Haklar›‹nceleme Komisyonu, daha önce,Engin Çeber’le ilgili haz›rlad›klar›raporda iflkence bile diyemeyip, ra-poru ““ÇÇeebbeerr’’ee KKööttüü MMuuaammeelleeVVaarr”” fleklinde düzenlemifllerdi.MHP’li Komisyon Baflkan Yard›m-c›s› ise, ““kkööttüü mmuuaammeellee ssoonnuuccuu ööll--mmüüflflttüürr”” ifadesinin bile ç›kar›lmas›-n› isteyerek, rapora da giren meflru-laflt›r›c› mant›¤› bizzat TBMM’desergiliyordu:

““EEnnggiinn ÇÇeebbeerr’’iinn aaiitt oolldduu¤¤uu ssii--yyaasseettiinn bbiirr ddiirreenniiflfl ppoolliittiikkaass›› vvaarr,,bbuunnuu ddaa ddiikkkkaattee aallmmaakk ggeerreekkiirr..””diyordu MHP’li. Direnifl varsa, ifl-kence yapmak da, iflkencede öldür-mek de normaldi!!!

Komisyon, raporun son halindeiflkenceye iflkence demifl fakat, buraporun baflka sayfalar›nda da ifl-kenceyi meflrulaflt›rm›fl. Bu bak›flaç›s›n› terketmedikleri sürece, ha-z›rlayacaklar› hiçbir rapor, bu yüz-den adaletin yerine gelmesine hiz-met etmifl olmayacakt›r.

Say›: 1171 31‹fiKENCE

Page 32: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

32 ‹fiKENCE 11 OOcak 22009

Engin ÇeberDavas›, 2211 OOccaakkgünü bafll›yor.

Çeber yasalbir dergi olanYürüyüfl dergisi-ni satarken gözal-

t›na al›nd›. Gözal-t›na al›nd›¤› andan

bafllayan iflken-ce karakoldadevam ettive MetrisHapishane-si’nde ölüm-cül darbeler-

le son buldu. Polis dövdü, hapisha-ne öldürdü.

Çeber davas› s›radan bir davade¤ildir. Herkesin davas›d›r.

Yasal bir dergi satman›n dahi gö-zalt›na al›nma, iflkencelere u¤rama,karakolda ya da hapishanede öldü-rülme ya da sokak ortas›nda kurflun-lanma nedeni yap›labildi¤i bir ülke-de, buna izin vermemek için sahip-lenilmelidir bu dava.

Polisin iflkence ve katletme öz-gürlü¤ünün oldu¤u bir ülkede, hiç-bir hak ve özgürlü¤ün güvencesiyoktur.

Polisin iflkence ve katletme öz-gürlü¤ünün oldu¤u bir ülkede, hiçkimsenin can güvenli¤i de yoktur.

Engin Çeber’in katledilmesiyle,ba¤›ms›zl›ktan demokrasiden, sos-yalizmden, adaletten yana herkessindirilmek istendi¤i için, bbuu ddaavvaa,,hheerrkkeessiinn ddaavvaass››dd››rr..

ZZuullmmee KKaarrflfl››yy››mm DDiiyyeennlleerr!!‹flkenceyi insanl›k suçu olarak

görüp, iflkencecilerin cezas›z kal-mamas›n› isteyenler, talebinizi budavada ortaya koymal›s›n›z.

Çeber davas›, Türkiye’de düzene

karfl› ç›kan herkesin, yeri geldi¤indeiflkencelere u¤rayaca¤›n›n, tutukla-n›p F Tiplerine konulaca¤› gerçe¤ioldu¤u için herkesin davas›d›r.

“Dur ihtar›na” uymad›¤› gerekçe-siyle sokak ortas›nda kurflunlanaraköldürülenlerin olmad›¤› bir Türkiyeisteyenler; yolda, parkta, evininönünde polis kurflunlar›yla ölümlerinolmamas›n› isteyenler, bu basit ve s›-radan talebinizin gerçekleflmesi içinbu davaya sahip ç›kmal›s›n›z.

HHuukkuukkççuullaarr!! Adaletin yerini bulmas› için,

“yarg›”n›n iflkencecilerin hamili¤iniyapmas›na tav›rs›z kalmamak içinEngin Çeber davas›na kat›lmal›s›n›z.

DDookkttoorrllaarr!! ‹flkencenin tespidinde kilit bir

rol oynuyorsunuz. ‹flkenceciler, suç-lar›na ortak olacak doktorlar da bu-luyor. Doktorlar ve TTaabbiipp OOddaallaarr››,,doktorlar›n iflkencenin karfl›s›ndaoldu¤unu ve olmas› gerekti¤ini, enaç›k biçimde tüm ülkeye göstermekiçin orada olmal›s›n›z.

DDeemmookkrraattiikk KKiittllee ÖÖrrggüüttlleerrii!!Engin Çeber Davas›, haklar ve

özgürlüklerin savunulmas› için birkürsüdür. Bir dergi da¤›t›rken in-sanlar›n tutuklan›p katledilebildi¤ibir ülkede, hiçbir kitle örgütü, hiç-bir hakk›n› güvencede göremez.Zulme karfl› ç›kmak, haklar ve öz-gürlükleri korumak için kat›lmal›s›-n›z bu davaya.

GGaazzeetteecciilleerr!!S›radan bir bas›n mensubu ola-

rak de¤il, “haber izlemek” için de-¤il, devrimci demokrat bas›n›n öz-gürlü¤üne sahip ç›kmak için, iflken-ce ile adam öldürmenin kan›ksan-mamas› için, bu sorumlulukla izle-melisiniz bu davay›.

SSeennddiikkaallaarr,, OOddaallaarr!!Halk›n hiçbir kesiminin sorunla-

r› birbirinden ayr› de¤il. F Tipleriprati¤i baflta olmak üzere, say›s›zolayda, say›s›z kez kan›tlanm›flt›rbu gerçek. Çeber Davas›, sizlerin deçok s›k tekrarlad›¤›n›z “Susma Sus-tukça S›ra Sana Gelecek” sözününiflaret etti¤i gerçe¤in bilinciyle hare-ket edenlerin davas›d›r.

‹flkencede ölümleri kkaann››kkssaatt--mmaammaakk ve s›ranan baflkalar›na, sizegelmesine izin vermemek için kat›l-mal›s›n›z bu davaya.

‹‹flflççiilleerr,, MMeemmuurrllaarr,,ÖÖ¤¤rreenncciilleerr,, GGeecceekkoonndduulluullaarr,,TTüümm HHaallkk››mm››zz!!

Bana dokunmayan y›lan bin y›lyaflas›n dememek için bu davayasahip ç›k›lmal›d›r.

Bu ülkede tüm milliyetlerden veinançlardan halk›n birlikte ve kar-deflçe yaflamas›n› istedi¤i için katle-dilen Çeber’e sahip ç›kmak, tümhalk›n sorumlulu¤udur.

Bu dava, kendisine demokrat›m,ilericiyim, yurtseverim, devrimci-yim, insan hak ve özgürlüklerininsavunucusuyum diyenlerin davas›oldu¤u için sahiplenilmelidir.

Kimse “bana birfley olmaz, cangüvenli¤im var” diyemedi¤i ve En-ginler katledildikçe de diyemeyece-¤i için Çeber davas› HHEERRKKEESS‹‹NNdavas›d›r!

◆◆ EEnnggiinn ÇÇeebbeerr,, PPoolliiss--SSaavvcc››--HHaappiisshhaannee AArraass››nnddaa KKaattlleeddiillddii

◆◆ ÇÇeebbeerr’’iinn ‹‹flflkkeenncceeddee KKaattllii DDaavvaass›› BBaaflflll››yyoorr

‹fiKENCE ‹LE ADAM ÖLDÜRMEN‹N KANIKSANMAMASI ‹Ç‹N, HAKLARIN POL‹S TERÖRÜYLE GASBED‹LEMEMES‹ ‹Ç‹N...

BU DAVAYA HEP‹M‹Z SAH‹P ÇIKMALIYIZ!TTAARR‹‹HH:: 2211 OOccaakk 22000099ÇÇaarrflflaammbbaaYYEERR:: BBaakk››rrkkööyy 1144.. AA¤¤››rrCCeezzaa MMaahhkkeemmeessii

Page 33: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

K›r›klar F Tipi Hapishanesi’ndehastanelere gidifl gelifllerde tutsak-lara iflkence yap›lmas› art›k süreklive sistemli bir hal ald›. Sa¤l›k so-runlar› olan tutsaklar, hastane sevk-lerinde, daha hapishane ç›k›fl›ndanbafllanarak iflkenceye tabi tutulmak-ta, iflkence hastane koridorlar›nda,hatta muayene odas›nda sürdürüle-bilmektedir. ‹flkenceler, bizzat su-baylar›n denetiminde uygulanmak-ta, savc›l›k ve hapishane idaresininde bu iflkence politikas› konusundatam bir onay› bulunmaktad›r.

2288 KKaass››mm günü Burak Demirciadl› devrimci tutsa¤a hastaneye sev-ki s›ras›nda yap›lan sald›r› ve iflken-ce, bu defa ‹leri K›z›laltun’a yap›l-d›.

31 Aral›k günü göz muayenesiiçin hastaneye götürülen ‹leri K›z›-laltun, mevzuata göre muayeneha-nenin kap›s›n›n önünde kelepçelerinaç›lmas› gerekti¤i halde içeri kelep-çeli olarak al›nd›. Doktorun müda-halesi ile kelepçeler aç›ld›ktan son-ra doktor, askerlerin ç›kmas›n› iste-di. Ancak askerler doktorun bu iste-¤ini reddederek odadan ç›kmad›lar.Bunun üzerine baflhekim odaya ge-lerek askerlerin muayene için oda-dan ç›kmas›n› istedi. Baflhekiminbu tavr› üzerine savc›y› arayan as-kerler savc›n›n, ‘muayene etmedenal›n getirin’ demesi üzerine ‹leriK›z›laltun’u muayene edilmedenodadan sürükleyerek ç›kard›lar.

Burak Demirci’ye uygulanan›nbir benzeri olarak ‹leri K›z›lal-tun’un bo¤az› da bay›lana kadar s›-k›ld›. K›z›laltun ay›ld›ktan sonra daa¤z›na çaput t›kand›. Dördüncü kat-tan ringe kadar dövülerek ve sürük-lenerek iflkenceye devam edildi.

AAddaalleett BBaakkaann››’’nnaa SSoorr uuyyoorruuzz::

K›r›klar Hapishanesi’nde idare,savc›l›k, asker birlikteli¤iyle yap›-lan bu iflkencenin hamisi kim? Zin-danc›lara bu cüreti veren kim?

Kimlerden ald›klar› güvence ilebu iflkencelere kesintisiz devam edili-yor. Adalet Bakanl›¤› ““hhaabbeerriimm yyookk””diyebilir mi?.. Hala hapishanedekiler“bize emanet” diyebiliyor mu?

TTAAYYAADD:: ““ÇÇooccuukkllaarr››mm››zzaaBBuunnllaarr RReevvaa GGöörr üüllüüyyoorr””

TAYAD’l› Aileler, 4 ocak günü“Yine K›r›klar F Tipi Hapishanesi,Yine ‹flkence!” bafll›¤›yla bu konu-da bir aç›klama yapt›lar. Aç›klama-da tutsaklara yap›lan iflkence ayr›n-t›lar›yla anlat›larak, flöyle denildi:

“Çeteler, Ergenekoncular hasta-neye, mahkemelere krallar gibi gö-türülüp-getirilirken, halk›, ülkesiiçin bedeller ödeyen çocuklar›m›zabunlar reva görülüyor. Çocuklar›-m›z›n tabutlar›n› ald›¤›m›z hapisha-nelerin kan ve iflkence dolu tarihinibizden daha iyi kimse bilemez. Buartan iflkenceler ve hak gasplar› ye-ni sald›r›lar›n habercisidir. Bu sal-d›r› ve iflkencelere ancak hapisha-nelerdeki onurlu çocuklar›m›za, in-sanlar›m›za sahip ç›k›p, ses ve so-luklar› oldu¤umuz sürece engel ola-biliriz. Onuru, adaleti, temel hak veözgürlükleri savunan herkesi ço-cuklar›m›z›n yaflad›klar›na karfl› d›-flar›da ses ve soluklar› olmaya ça¤›-r›yoruz.”

HHHHBB: KKIIRRIIKKLLAARR FF TT‹‹PP‹‹HHAAPP‹‹SSHHAANNEESS‹‹’’NNDDEE‹‹fifiKKEENNCCEE HHAAPP‹‹SSHHAANNEESSAAVVCCIISSIINNIINN DDEENNEETT‹‹-MM‹‹NNDDEE SSÜÜRRÜÜYYOORR……

“‹flkence sadece, kötü niyetli üçbefl kamu görevlisinin fiilinden iba-ret de¤ildir. Belirli iflleri yürütmek-le görevlendirilmifl kiflilerin öfke-sinden do¤mufl, anl›k, kiflisel ve bi-linçsiz bir davran›fl da de¤ildir. ...K›r›klar F Tipi Hapishanesi’nde ya-flananlar bu gerçe¤i bir kez dahagöstermektedir. Bu hapishanede ifl-kence uygulamas› hapishane savc›s›Yusuf ARSLAN’›n denetiminde sü-rekli bir hal alm›flt›r. ... Savc› YusufARSLAN iflkenceyi desteklemek-ten vazgeçmelidir ve derhal görev-den al›nmal›d›r.”

Say›: 171 33‹fiKENCE

‹leri K›z›laltunHapishanede ‹fiKENCEALTINDA

K›r›klar F Tipi’nde Durmayan ‹flkence

K›z›laltun’un bo¤az› bay›lanakadar s›k›ld›...

Ay›ld›ktan sonra a¤z›na çaputt›kand›. Dördüncü kattan ringekadar dövülerek ve sürüklene-

rek götürülüp iflkenceyedevam edildi.

Engin Çeber:Hapishanede ‹fiKENCEDE KATLED‹LD‹

Yar›n, ‹leri K›z›laltun, EnginÇeber’le ayn› ak›beti paylafl›rsabaflta AKP Hükümeti ve AdaletBakan› olmak üzere, kimse ha-berimiz yoktu, bizim d›fl›m›zda

olmufltur özür dileyerek,sorumluluktan kurtulamaz. - Adalet Bakanl›¤›’na ça¤r›

yap›yoruz: K›r›klar’da iflkence-ye son verin!

- Baflta ‹zmir barosu olmaküzere, barolara ça¤r› yap›yo-

ruz; bu aleni ve pervas›z iflken-ceye karfl› tav›r gelifltirin.

Page 34: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

34 KÜBA 11 OOcak 22009

1 Ocak 1959; Küba kurtulufl or-dusunun önderi Fidel Castro, geril-lalar›yla birlikte Santiago’ya giri-yor; Castro, flehrin tarihi binalar›n-dan birinin balkonundan faflist dik-tatör Fulgencio Batista’n›n devrildi-¤ini halka ilan ediyor.

Devrimin zaferinin ilan edildi¤io balkonda, flimdi, tam 50 y›l sonra,Küba’n›n yeni devlet baflkan›, eskigerilla komutanlar›ndan Raul Cas-tro var. Castro, 50 y›l boyunca dev-rimin sürdürülebilmenin onuru vegururuyla konufluyor balkonda.

Küba Devrimi’nin 50. y›l› kutla-malar›, 50 y›l önce devrim gerçek-lefltirildi¤inde Castro’nun zaferiilan etti¤i Santiago flehrinde düzen-lendi. Kutlamada, Raul Castro Kü-ba halk›na bir konuflma yapt›.1959‘da gerçeklefltirdikleri devrim-le ABD sahillerinden 145 kilometreuzakl›kta sosyalist bir devlet kur-duklar›n› hat›rlatan Raul Castro, ba-flar›lar›n›n temelinde direnifl oldu-¤unu, bu mücadelenin gelecek 50y›lda da devam edece¤ini belirtti.

Raul Castro, “Y›llar boyunca

ABD yönetimleri durmadan Kü-ba’da rejimi de¤ifltirmeye çal›flt›.Düflman asla sald›rganl›¤›ndan,hain ve bask›n tavr›ndan vazgeçme-yecek” dedi.

Sa¤l›k sorunlar› nedeniyle töre-ne kat›lamayan Fidel Castro, KübaKomünist Partisi’nin yay›n organ›Granma’da yay›nlanan mesaj›yladevrimin 50. y›l› vesilesiyle KKüübbaahhaallkk››nn›› kkuuttllaadd››..

Küba gençlik örgütlenmesi, dev-rimin 50. y›l› vesilesiyle, 2-8 Ocakaras›nda Kübal› gerillalar›n Castroönderli¤inde Sierra Maestra’danHavana’ya kadar uzanan ve gerillamücadelesinin zaferiyle sonuçlananyürüyüflünü tekrarlayacaklar.

Küba Devrimi’nin 50. y›l› nede-niyle Venezuella’n›n Caracas ken-tinde de bir tören düzenlendi. Bu tö-rende konuflan Devlet Baflkan› Hu-go Chavez, ““KKüübbaa iiççiinn aa¤¤llaarr››zz,, KKüü-bbaa iiççiinn ssaavvaaflfl››rr››zz,, KKüübbaa iiççiinn ddöövvüüflflee-rreekk ööllmmeeyyee hhaazz››rr››zz”” derken, KübaDevrimine iliflkin bir aç›klama ya-pan Bolivya Devlet Baflkan› EvoMorales de ““5500 yy››ll öönnccee AABBDD’’ddeennbbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤››nn›› iillaann eeddeenn KKüübbaa’’nn››nnttüümm ddüünnyyaa iiççiinn öözzggüürrllüü¤¤üünn sseemmbboo-llüü oolldduu¤¤uunnuu”” vurgulad›.

Küba Devrimi 50 y›ldan beritüm zorluklara, emperyalizmin hertürlü bask›, sald›r› ve ambargolar›nara¤men yaflat›labildi. Küba’da dev-rimin yaflat›lmas›, devrimin gerçek-lefltirilmesi kadar önemlidir. Büyükzorluklar içinde olsa da, Küba halk›ve Küba Devrimi’nin önderli¤i, po-litik kararl›l›¤›yla, fedakarl›¤›ylabugüne kadar bunu baflarm›flt›r. Vebu baflar› hiç kuflku yok ki, devri-min zaferi kadar önemli bir zaferdir.

Kuflatmaya, Ambargoya Ra¤men

Sosyalizmde 50. Y›l★““KKüübbaa iiççiinn aa¤¤llaarr››zz,, KKüübbaaiiççiinn ssaavvaaflfl››rr››zz,, KKüübbaa iiççiinn ddöövvüü--flfleerreekk ööllmmeeyyee hhaazz››rr››zz..”” (Chavez)

★““5500 yy››ll öönnccee AABBDD’’ddeenn bbaa--¤¤››mmss››zzll››¤¤››nn›› iillaann eeddeenn KKüübbaattüümm ddüünnyyaa iiççiinn öözzggüürrllüü¤¤üünnsseemmbboollüü oolldduu..”” (Morales)

Almanya’da tarihçi Josef Fosche-poth’un geçti¤imiz günlerde yay›nla-nan bir araflt›rmas›, Alman devletininony›llard›r nas›l Naziler’e karfl› dahamüsamahakar, komünistlere karfl› isedaha bask›c› davrand›¤›n› ortaya koy-du. Araflt›rma sonucuna göre, Alman-ya’da 1951-1968 y›llar› aras›nda komü-nistlere karfl› aç›lan davalar, Nazi suçlu-lar›na aç›lan davalar›n tam 7 kat› ol-mufl...

Söz konusu dönemde Nazi savafl suç-lular› bile ciddi olarak takip edilmezken,Alman Komünist Partisi KPD’yi engel-

lemek için devlet elindengelen herfleyi yap›yordu. Budönemde, takipler, bask›larsonucu Komünist Parti’ninüyelerinin say›s› üçte ikiazalt›lm›fl ve nihayet

1956’da KPD yasaklanm›flt›.Alman devleti, Nazi geçmifliyle hiç-

bir zaman gerçek anlam›yla hesaplafl-mad›. Tersine Nazi iktidar›nda önemligörevlerde bulunan üst düzey subaylardahil pekçok suçlu rahatl›kla Alman-ya’da çeflitli görevlerde bulunabilmifltir.

Neo Nazilerin cirit att›¤› Almanyatablosu, iflte bu politikalar›n sonucu or-taya ç›kt›.

Alman devleti, gerek eski Naziler ge-rekse de Yeni Nazilere karfl› sürekli mü-samaha göstermifltir. Ama ayn› Almandevleti, komünistlere karfl› her zaman

ac›mas›zca davrand›, en a¤›r cezalar ve-rip engelleme politikas›n› sürdürdü. Bu-gün faaliyetlerini aç›kça sürdüren faflistAlmanya Ulusal Partisi (NPD)’ye de Al-man devleti adeta kol kanat germektedir.Neo Nazilerin partisi, hiçbir gücünün ol-mad›¤› birçok flehirde dahi Alman poli-sinin korumas›nda yürüyüfller yapmak-tad›r. Neo Nazilerin sald›r›lar›na polisbilinçli bir flekilde göz yummaktad›r.Na-zizm Almanya’da yasak olmas›nara¤men aç›kça Nazi politikalar›n› sürdü-ren NPD kapat›lmamaktad›r. Buna kar-fl›n Alman devleti, Alman Komünistle-ri’ne ve Türkiyeliler dahil muhalif göç-menlere karfl› ac›mas›z davranmakta,129a-129b gibi a¤›r ceza maddeleri uy-gulamaktad›r. San›r›z bu tablo Almandevletinin Nazi gelene¤ine ba¤l›l›¤›n›göstermesi aç›s›ndan oldukça çarp›c›d›r.

Alman DevletindenNaziler’e Müsamaha

Page 35: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Say›: 171 35Ö⁄RETMEN

Bir insan›n tercihi, devrimcimücadeleden yanaysa, gerisie¤itim sorunudur.

Gerisi emek vermektir.Gerisi yo¤unlaflmakt›r. Yetenek nedir? Özel yete-

nek diye bir fley var m›d›r ger-çekten?

Hay›r, yoktur! ‹nsanlar›, do¤ufltan

yetenekli veya yetenek-siz diye ay›ramay›z.

O zaman, ›rkç› olma-m›z gerekir.

Yetenekli insanlar›nkromozomlar›n›n diziliflifarkl› olmal›, diye düflün-meliyiz.

E¤er, bunu kabuledersek, yarad›l›fl teorisi-ne inanmam›z gereke-cek.

Öyle olmad›¤›n› biliyoruz. O zaman, aslolan yetenek

de¤ildir; aasslloollaann e¤itim, aslolan yo¤unlaflmak, aslolan emek vermektir.

Devrimcilik bir tercihtir.Her tercih gibi, baflka bir

fleyden vazgeçmektir. ‹flte buvazgeçifl nedeniyledir ki;

devrimci tercih, UUZZLLAAfifiMMAA--MMAAKKTTIIRR..

Tüm yaflam› boyunca in-sanlar, asl›nda, temelde hepiki tercihle karfl› karfl›yad›rlar:

Ya uzlaflacaks›n, ya savafla-caks›n!

Ya uzlaflacaks›n, ya direne-ceksin!

Yaflam, baflka seçenek sun-muyor insana.

Süslü püslü görünenbirçok laf›n-yaflanan›n ar-kas›nda bu iki seçenekvard›r.

Devrimci tercih isyan-d›r.

Devrimci tercih direnmektir.Devrimci tercih her türden

ihaneti reddetmektir.

Bu devrimci tercihi, dina-mik bir flekilde ayakta tutmak

için, unutmamak için,uzlaflmamak için,belli bir s›ra dâhilinde, belli

bir program temelinde ee¤¤iittiimmyyaappmmaall››yy››zz..

Belli bir düflmanla savafl-mak için,

bu savaflta ustalaflmak için, mutlaka ee¤¤iittiimmii ssüürreekkllii kk››ll--

mmaall››yy››zz.. YYaappmmaazzssaakk nnee mmii oolluurr??Giderek suskunlafl›r, sorun-

lar› kurnazl›klarla geçifltirmeyeçal›fl›r, afl›r› "dikkatli" hale ge-lir vb. vb... Ama sonundadüzenle uzlafl›r. Ad›m ad›mfarkl› belirtiler verse de, son,hep ayn›d›r. UZLAfiMA!

‹flte bu nedenle; devrimcioldu¤umuzu asla unutmadan,her gün, her saat fark›nda ola-rak yaflamal›,

her olaya,

her ifle, bir devrimci gibi bakmal›-

y›z. Yoksa s›radanlafl›r›z.Yani bir devrimcinin tercihi

bbiilliinncciiddiirr asl›nda. HER DEVR‹MC‹N‹N KEND‹

B‹L‹NC‹ VE KEND‹ ‹RADES‹BEL‹RLEY‹C‹D‹R.

Devrimci bilinç, bir gerçe-¤in kabul edilmesi de¤ildir sa-dece, esas olarak o gerçe¤e

uygun prati¤e sahip ol-makt›r. Aksi lafazanl›kolur.

Devrimcinin bilinci, ter-cihinin netli¤ini belirleyenen önemli etkendir.

Devrimcinin bilinci, dü-flüncesinin berrakl›¤›nda-d›r.

Devrimcinin bilinci,son derece yal›n ve kat›-d›r.

Kat›d›r, çünkü tercihleriuzlaflmazd›r.

Yal›nd›r, çünkü düflünceleriçok nettir, o tarihten ö¤ren-mifltir ve tüm ö¤rendikleri ta-rih içinde s›nanm›flt›r.

Yal›nd›r, çünkü bilir ki bask›varsa direnifl de vard›r.

Bir devrimcinin tercih yap-mas›, bafll› bafl›na bir devrim-dir asl›nda.

Ve bundan sonra, her dev-rimcinin kendi bilinci ve kendiiradesi belirleyicidir.

‹flte, bu tercih nedeni ile ha-pishanelere s›¤maz tutsakl›k.

‹flte, bu nedenle, teslim al›-namaz devrimcilik.

Gerçek, çok yal›n ve kat›-d›r.

Bask› varsa, direnifl de var-d›r.

Yalan varsa, gerçek de var-d›r.

Yenilgi varsa, zafer de var-d›r.

Devrimci MMücadelede‹nsanlar›n NNiteli¤ini

Belirleyen, AAsla“Yetenekleri,

Becerileri” DDe¤ildir;

TERC‹HLER‹D‹R!

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

Page 36: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

San›r›z bugünlerde “bas›n yay›norganlar›nda en çok kullan›lan ke-lime” s›ralamas› yap›lsa, “kriz” ke-limesi birincili¤i kimseye kapt›r-mayacakt›r.

Acaba ne kadar yerli yerindekulllan›l›yor bu kelime?

Bu biraz da krizden kimin neanlad›¤›na ba¤l›. Çünkü, krizinhem tan›m›, hem nedenleri ve hemde dolay›s›yla nas›l afl›laca¤› konu-sunda farkl› yaklafl›mlar sözkonu-sudur. Farkl›l›¤›n kayna¤› ise herzamanki gibi s›n›fsald›r.

Marks, Kapital'de (üçüncü cil-dinde) krizin tan›m›n› ve nedeninioldukça yal›n bir biçimde anlat-m›flt›r: ““BBuunnaall››mm››nn nneeddeennii,, kkaappiittaa--lliisstt üürreettiimmddee ggiittttiikkççee vvee zzoorruunnlluuoollaarraakk aarrtaann mmaalllaarr››n,, pprroleteerrlleerrttaarraaff››nnddaann ggiittttiikkççee vvee zzoorruunnlluu oollaa--rraakk ssaatt››nn aall››nnaammaammaass››dd››rr..””

Yine bir baflka yerde flöyle ifadeedilir bu olgu: «Bütün bunal›mlar›nson nedeni, kapitalist üretimin,üretim güçlerini gelifltirme e¤ilimikarfl›s›nda halk y›¤›nlar›n›n yok-sullu¤u ..ve s›n›rl› tüketimidir.»

‹sterseniz, tan›m› biraz daha ya-l›n hale getirelim.

Burjuvazi fabrikalar›nda müm-kün oldu¤unca çok üretim yapmakister. Ve üretti¤ini satmal›d›r ki, kârelde edebilsin.

Peki kim tüketecektir onlar›? Birbölümünü elbette emekçiler tüke-tecektir. Fakat burjuvazi, iflçilerüzerinden elde etti¤i art›k de¤eridaha da büyütebilmek için emek-çiye mümkün olan ““eenn aazz üüccrreettii””verme e¤ilimindedir her zaman. Buise emekçilerin yeterince tükete-memesi demektir.

Bu, kapitalist sistemde hiçbirzaman bitmeyecek olan bir çeliflkive açmazd›r. Ücretler ve fiyatlararas›nda kurulan denge, zaman za-man iyice bozulur. Ücretler düfltük-çe düfler ve emekçi tüketememeyebafllar. Asl›nda kapitalizmde kriz,en temel olarak, afl›r› üretim krizibiçiminde geliflir. Olay›n esas› dabudur.

Bu durum da kapitalistin kkaarroorraann››nn››nn ddüüflflmmeessii gibi bir sonuç

yarat›r. Ki bu da krizin nedenlerin-den, görünümlerinden biridir.

Mahir Çayan da bu konudaMarks’a at›fta bulunarak “Markskapitalizmin bu devrevi bunal›mla-r›n özünün ‘‘kkâârr››nn nnoorrmmaall oorraann››nn aall--tt››nnaa ddüüflflmmeessii’’nnee dayand›¤›n›, budevrevi bunal›mlar›n afl›r› üretiminfazlal›klar›n› emerek ekonomiyi te-melde düzenledi¤ini, yap›y› tedavietti¤ini ve de her devrevi bunal›m-dan sonra bir nispi refah dönemi-nin bafllad›¤›n› aç›k bir flekilde or-taya koydu” der.

Temeldeki bu olgu, o günün ko-flullar›na, kapitalizmin geliflmesin-deki flekillenifllere göre, flu veya bualandan patlak verebilir. Krizler ge-nellikle ortaya ç›kt›klar› alana, dö-neme veya biçime göre adland›r›-l›rlar: 1974 Petrol krizi, 1929 buna-l›m› gibi.. Son kriz de bu nedenledaha çok, “finans krizi” olarak ad-land›r›lmaktad›r. Fakat belirtti¤imizgibi, bu sadece sonuçtur.

*Krizler, kapitalizmin serbest re-

kabetçi aflamas›nda dönemsel(devrevi) karakterde idi.

Belli dönemlerin sonunda kapi-talizm krize kendi içinde k›smi birçözüm getirebiliyordu. Fakat sseerr--bbeesstt rreekkaabbeettççii ddöönneemmiinn bitip, te-kelci dönemin bafllamas›yla, yaniemperyalizm aflamas›yla birliktekrizler süreklileflmifltir.

Lenin 1900 y›llar›n›n bafl›nda,kapitalizmin art›k tekelleflerek, em-peryalizm ad› verilen üst ve son afla-mas›na ulaflt›¤› tespitini yaparken,bu aflamayla beraber de art›k “kapi-talizmin ekonomik kriz ve buhranla-r›n›n süreklileflti¤ini, bunun da dün-ya ölçe¤inde proleter devrimler ça-¤›n› bafllatt›¤›n›” söylemifltir.

Yani krizler, s›n›flar mücadele-

sinde ayn› zamanda mevcut düze-nin en zay›f anlar› olarak da adlan-d›r›labilir.

Bu yüzdendir ki, Marksist-Leni-nist teoride krizle ayaklanmalar,krizle devrimci durum gibi kav-ramlar genellikle yanyana an›lm›fl-lard›r.

Bu çerçevede en çok kullan›lankriz kavram› da ““mmiillllii kkrriiz””dir.

Milli kriz, dünya çap›nda yafla-nan bunal›m›n d›fl›nda, ülkede eze-ni de ezileni de etkileyen bir krizinvarl›¤› olarak tan›mlan›r. Biraz da-ha açarsak; ülkede,

- yönetenlerin yani egemen s›-n›flar›n eskisi gibi yönetememesi,

- yönetilenlerin de yani sömürü-lenlerin de eskisi gibi yönetilmekistememesi.

‹flte bu iki olgunun varl›¤› birmilli krizin varl›¤›na iflaret eder.Milli krizin varl›¤› da devrimler aç›-s›ndan nesnel koflullar›n varl›¤› de-mektir bir yerde. Bu anlamda dakrizlerin varl›¤› ve derinleflmesi,burjuvazinin korktu¤u, iflçi s›n›f›n›nise, tam tersine bir devrim imkan›,koflullar›n›n olgunlaflmas› olarakbakt›¤› bir olgudur.

Kapitalizmin afl›r› üretimde so-mutlaflan klasik kriz nedeninin d›-fl›nda, emperyalizm de kendi özel-li¤iyle birlikte bir kriz nedenini be-raberinde getirmifltir.

Tekelci kapitalizm elinde biri-ken sermayeyi aktaracak yeni pa-zarlar bulmak zorundad›r. Birikensermaye akacak pazarlar bulupyüksek kârlar sa¤layarak tekrarsermayeye dönüflmezse, bu da sis-temin iflleyiflinde krizlere nedenolur.

Ki emperyalizmin bu krizleri (1.ve 2. Dünya savafllar›nda oldu¤u gi-bi) ancak savaflla çözülebilmifltir.emperyalizmin en büyük sorunuolan pazar ve talep yetersizli¤i, he-men her zaman flu veya bu düzeydesürdü¤ü için, emperyalizmin krizide sürmektedir. Ki bu da yukar›dabelirtti¤imiz gibi, dünya çap›nda veülkemiz özelinde devrimin nesnelkoflullar›n›n olgunlaflmam›fl da olsavarl›¤› anlam›na gelir.

B‹LG‹

KR‹Z

Page 37: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Say›: 171 37‹LKE

‹srail’in Gazze sald›r›s›, çar-p›k bir anlay›fl›n bas›nda, tele-vizyonlarda, küçük-burjuvaçevrelerde durmaks›z›n bir kezdaha tekrarlanmas›na yol açt›.

Bu yaklafl›mda, Gazze’dekatledilen Filistinliler’in iki s›-fat› vard›r; Ya “Sivil”dirler, ya“Hamasl›”!

“‹srail sivilleri vuruyor”,“Öldürülenlerin hepsi sivil içle-rinde hiç Hamasl› yok”. “Ölen-lerden sadece ikisi Hamasl›”gibi haber ve yorumlara s›kl›k-la rastlan›r.

Bu cümlelerde dile getirilenemperyalizmin, iflgalcilerin ba-k›fl›d›r. Bu dil, emperyalizminve iflbirlikçilerinin “terör de-magojileri”yle flekillenmifl birdildir. Bu düflünüfl tarz›n› veüslubu, önce kendi bas›n yay›norganlar›yla halklara empozeederler, kavram›n yerlefltiril-mesiyle yanl›fl bir bilinç deyerlefltirilmifl olur.

Bu çarp›k anlay›fl, refor-mizmin, “sivil toplumcu” ke-simlerin de deste¤iyle giderekyayg›nlaflt›r›l›r. Sonra da dille-re pelesenk olur. Gazetecilerin,yazarlar›n diline yerleflir veyayerlefltirilir.

Oysa “sivilleri koruma!” gi-bi masum ve mazur bir amaçarkas›na saklanan bu kavram-laflt›rmada, bilerek ya da bil-meyerek iflgalcilerin diliyle ifa-de edilmifl olur sorun.

Gazze’deki direnifle öyle birgözle bak›l›yor ve bakt›r›l›yorki, silahl› bir Filistinli direnifl-çi katledildi¤inde “bu nas›lsaHamas militan›d›r” denilerekkatledilmesi nnoorrmmaall karfl›lana-

biliyor. ““SSiillaahhll››yyssaa ööll--ddüürrüülleebbiilliirr”” gözüylebak›l›yor. ‹srail’in de-vasa askeri gücünekarfl› ellerindeki s›n›r-l› silahlarla can bedelisürdürülen direniflte

bile silahl› direniflin kaç›n›l-mazl›¤›n› görmeyenler, bu de-magojik ayr›m› sürdürmekte›srar ediyorlar.

Topraklar› sald›r›ya u¤ra-m›fl, iflgal edilmifl, günlerdircanl› olan herfleye atefl ediliyor,tonlarca bomba at›larak taflüzerinde tafl b›rak›lm›yor. Tümbunlar› yapan ‹srail siyonizmi-dir. ABD’den ald›¤› tam destekleGazze’de Filistinliler’e kan kus-turuyor. Buna karfl› ssiillaahh eellddeeddiirreenniillmmeeyyiipp ddee nnee yyaapp››llaabbiilliirr??

““Hamas da suçlu, ‹srail de..”yaklafl›m› çarp›k ve yanl›fl biryaklafl›md›r. ‹srail ony›llard›rFilistin topraklar›n› iflgal ediyorve Filistinliler’i katlediyor.

Emperyalizm iflgal etti¤i ül-kelerde silah elde topraklar›için, halk› için, onuru ve na-musu için direnen halklar›““tteerröörriisstt”” ilan ederek öldürül-melerine meflruiyet kazand›r›-yor. Oysa do¤ru olan emperya-lizmin, siyonizmin ülkeleri ifl-gallerine karfl› ç›kmakt›r. Hak-l› bir direnifl gösterenler silah-l› ya da silahs›z olsun, katledil-melerine karfl› ç›kmak gerekir.Emperyalizmin ölçüleri bilinç-lerimize yerleflmemelidir, bunaizin vermemeliyiz. Biz daimadirenenlerin yan›nday›z, dire-nenlerin hhaakkll››,, mmeeflflrruu direnifl-lerini destekler, sömürücü ege-men s›n›flar›n her türlü sald›-r›s›n› lanetleriz. Hiçbir gerek-çe, halklara, halk›n örgütlügüçlerine yönelik sald›r›lar›meflrulaflt›rman›n gerekçesiyap›lamaz.

K›sacas› Gazze katliam›karfl›s›nda sadece “siviller öl-dürülmesin” bak›fl›, do¤ru birbak›fl aç›s› de¤ildir. Halk katle-dilmesin; halk›n silahl› güçleride katledilmesin. ‹srail’in s›k-t›¤› tek bir kurflun bile meflrude¤ildir. Bu konuda ay›r›myapmay›z.

Milliyet gazetesi yazar› Der-ya Sazak, ‹srail Cephesi’ndenHamas’› suçlayan bir yaz›y›aktard›ktan sonra, yaz›s›n› flusözlerle bitiriyor:

“Hamas kadar ‹srail hükü-meti de bundan sorumludur.”(6 Ocak 2009, Milliyet)

Hay›r, bu cümle ‹srail’in birelefltirisi de¤ildir. Hamas’› elefl-tirmenin yeri yoktur burada.Hamas’la ‹srail’in sorumlulu-¤unu eeflfliittlleemmeekk, iflgal edenle,topra¤› iflgal edileni, katleden-le katledileni, zalimle mazlu-mu ayn› kefeye koymaktanbaflka birfley de¤ildir.

Bir baflka al›nt›; Radikal ya-zar› ‹smet Berkan’dan: “Filis-tin’i ve Filistinlileri savunal›melbette ama ifl Hamas’a gelin-ce, orada dural›m.”

Niye?

Çünkü Hamas’›n füzelerivar. Ayd›n geçinen, entellektü-el geçinen ço¤unun yaklafl›m-lar› bu kadar s›¤.

Arafat’›n füzeleri mi vard›?

Füzelerini ‹srail topraklar›-na att›¤› için mi defalarca ku-flat›lm›flt›.

1947’den beri, Gazze’ye,Bat› fieria’ya, hatta baflka ül-kelerde bulunan Filistin kamp-lar›na kaç sald›r› oldu, kaçkatliam gerçeklefltirildi, o za-manlar da füzeleri mi vard› Fi-listin direnifl örgütlerinin?

Sivillerin öldürülmesinekarfl› ç›k›p, Hamasl›lar’›n öldü-rülmesine karfl› ç›kmamakfleklindeki bir ayr›m, özel ola-rak ‹srail siyonizmini genelolarak emperyalizmi sevindi-recektir. Burjuva medya butür haberleri verse dahi bunaitibar edilmemeli, halklar›n endo¤al meflru direnifllerini sa-hiplenilmeli, savunmal›y›z.

Siyasette

‹LKE“Sivil” ve

“Hamasl›”Ayr›m›

Sivillerin öldürülmesinekarfl› ç›k›p, Hamasl›lar›n

öldürülmesine karfl› ç›kma-mak fleklindeki bir ayr›m,özel olarak ‹srail Siyoniz-mini genel olarak emper-yalizmi sevindirecektir.

Page 38: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

38 REFORM‹ZM 11 OOcak 22009

‹srail’in Filistin’e yapt›¤› sald›r›-y› protesto etmek için Trabzon’dabir miting ça¤r›s› yap›ld›. Hemenher yerde yap›lan bu ça¤r›, Trab-zon’da al›fl›lm›fl›n, solun ölçülerinind›fl›nda bir flekilde gerçeklefltiril-miflti. Mitingi organize edenler ara-s›nda gericilerle, faflistlerle, kendi-lerine sol, sosyalist diyen parti veörgütler yan yana görünüyordu.

Mitingi düzenleyenler olarakAKP, MHP, Alperen Ocaklar›, ÜlküOcaklar›, DSP, ÖDP, KESK, ‹HDyan yanayd›.

AKP, MHP, Alperen Ocaklar›,Ülkü Ocaklar›, DSP gibi burjuvazi-nin gerici faflist parti ve gençlik ör-gütlenmelerinin aras›nda ÖDP,KESK ve ‹HD’nin ne ifli vard›? Busol parti ve demokratik kurumlar›nad› geçen gerici faflist parti ve çev-relerle hangi ortak yanlar› vard›?

Trabzon’da baflka sol, halktanyana kurumlar yok muydu? ÖDP,KESK, ‹HD neden mesela HalkCephesi’yle, di¤er devrimci demok-ratik kurumlarla birlikte bir fleyyapmay› de¤il de faflist partileri ter-cih etmifllerdi?

Trabzon’da Haklar Derne¤i ile

bir arada görülmekten pek çok kezkaç›nan, zoraki baz› birlikteliklerdede “aman yanl›fl anlafl›l›r” diye ga-yet temkinli davranan bu “sol” anla-y›fllar (ki yak›n geçmiflte TAYAD’l›-lar bu kentte provokasyonlara maruzkal›rken de, sonras›nda 1 May›slar’-da da bu tarz çok aç›k biçimde yan-s›m›flt›r), mesela MHP ile AKP ile,Alperen ve Ülkü Ocaklar› ile bir ara-ya gelirken hiç de ““yyaannll››flfl aannllaaflfl››ll››rr””kayg›s› duymam›fllar anlafl›lan.

Bu sorumsuzlu¤u gösterenler,Marafl, Çorum, Sivas katliamlar›dendi¤inde hiç birfley hat›rlam›yor-lar m›? Solcu, sosyalist geçinen buparti ve kurumlar, binlerce insan›-m›z› katleden bu halk düflman› fa-flistlerle birlikte yürümenin Filistinhalk›na nas›l bir yarar getirece¤ineinan›yorlar acaba?

Bu kurumlar›n yöneticileri nas›lbu kadar savrulduklar› üzerine düflün-melidirler. Bu nas›l çarp›k bir meflru-luk anlay›fl›d›r, sorgulamal›d›rlar.

Yoksa piyasada pek revaçta olan“iflkencecimi afettim” düflüncesin-deler mi?

Ülkemizde binbir bedelle yarat›-lan güçlü bir devrimci-demokrat ge-

lene¤in mevcut oldu¤unu, ancak bude¤erlere sahip ç›karak ve bunlar›gelifltirerek ezilen halklar›n ç›karla-r›n›n savunulabilece¤ini hat›rlam›-yorlar m›?

Birlikte miting yapmaya soyun-duklar› AKP’nin, geçmiflte iktidar-dayken MHP ve DSP yönetiminin‹srail’le ticari anlaflmalar›n›, siyasiiliflkilerini hiç mi bilmiyorlar?

ÖDP yöneticilerinin gösterdi¤isorumsuzlu¤una karfl›n, neyseki ta-banlar›ndan gelen bask› ile 3 Ocak’tamitinge kat›lmaktan vazgeçtiler. Ke-za KESK içindeki Devrimci Sendi-kal Dayan›flma Grubu yapt›¤› aç›kla-ma ile “Mitingin kat›l›mc›lar› ara-s›nda KESK’in de bulunmas› tama-men talihsizlik örne¤idir… kamuemekçileri olarak mitinge kat›lmay›uygun bulmuyoruz.” aç›klamas›n›yapt›lar. Trabzon KESK yöneticilerimiting günü mitinge kimseyi götüre-mediler, çünkü kendi sorumsuzluk-lar›na tabandan kat›lan olmad›.

Trabzon’daki ÖDP, KESK, ‹HDyöneticileri faflistlerle de¤il, devrim-cilerle, demokratlarla ve halktan yanakurum ve kurulufllarla birlikte hare-ket etmeleri gerekir. Umar›z bir dahaböylesi sorumsuzluklara düflmezler.

Trabzon’da RReformizmin AAymazl›¤›

KESK’ten sald›r›ya u¤rayanö¤rencilere destek

4 Aral›k’ta ‹TÜ’nün Maçka Kampüsü’nde, 19 ve 25Aral›k’ta Marmara Üniversitesi’nde ö¤rencilere yap›lansat›rl›-b›çakl› faflist sald›r›y› KESK ‹stanbul fiubelerPlatformu üyeleri Marmara Üniversitesi Göztepe Kam-püsü’nde 3 Ocak’ta bir araya gelerek k›nad›.

Faflistlerin yaralad›¤› ö¤rencilerin de kat›ld›¤› eylemeBES, BTS, E¤itim Sen, ESM, Tüm Bel Sen ve EMEP’inyan› s›ra bir çok sendika ve kitle örgütleri de destek ver-di. KESK ad›na aç›klama yapan Timur Akçal›, sald›ran-lar›n okul d›fl›ndan, sat›rl›-b›çakl› faflistler; sald›r›ya u¤-rayanlar›n ise üniversite ö¤rencileri oldu¤unu belirtti.Polis, özel güvenlik ve üniversite yönetimlerinin iseolaylara seyirci kald›¤›n› ya da sald›rganlardan yana ta-v›r ald›¤›n› dile getiren Akçal›, “Böylece bilimsel, de-mokratik ve özerk üniversite fikrini savunanlar, ›rkç›l›¤a,gericili¤e itiraz edenler, emekçiden yana olanlar karfl›-s›nda polis, üniversite, faflist iflbirli¤i olufluyor” dedi.

Ankara GençlikDerne¤i’nde Seminer

4 Ocak’ta Gençlik Derne¤i’nde “EmperyalistKriz ve Halk›n Cephesi” konulu seminer düzenlendi.Seminerde konuflan Bahtiyar Do¤ruyol günümüzdeve geçmiflte yaflan›lan krizlerin, kapitalist-emperya-list sistemin ürünü oldu¤unu, bu krizlerin emperya-listlerin doymak bilmeyen kar h›rslar›ndan ortayaç›kt›¤›n› belirterek; “Yaflanan bu krizler kapitalizminkendi sonunu haz›rlad›¤›n›n bir göstergesidir. Sistemde¤iflmedikçe bu krizler devam edecektir” dedi.

Daha sonra söz alan Berna Y›lmaz da, yeni-sö-mürge bir ülke olarak krizden daha çok etkilendi¤i-mizi, tekrar yaflanmamas› için emperyalizmden kur-tulmak gerekti¤ini belirtti. Y›lmaz “Bizim yapaca¤›-m›z tek fley, krizin faturas›n› ödemeyi reddetmek, ör-gütlenmek, direnmek ve devrim mücadelesini büyüt-mektir. Bunun içinde emek, cüret ve irade gerekir”diyerek herkesi krize karfl› mücadele etmeye ça¤›rd›.

Page 39: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Say›: 171 39HABER

3 Ocak günü Suyun Ticarilefl-tirilmesine Hay›r Platformu tara-f›ndan Okmeydan› Haklar ve Öz-gürlükler Derne¤i'nde Halk Cep-hesi’nden Yeter Gönül ve Prof. Dr.Beyza Üstün’ün kat›l›m›yla bilgi-lendirme toplant›s› yap›ld›.

Yeter Gönül Platformun kuruluflamac› ve faaliyetleri hakk›nda k›sacabilgi verdikten sonra Mart 2009’dayap›lacak olan “Dünya Su Formu”nakarfl›l›k güçlü bir durufl sergilenmesigerekti¤ine vurgu yapt›.

Beyza Üstünise suyun özel-lefltirilmesi, te-miz suya eriflim,

suyun nas›l ticarilefltirildi¤ini; ›r-maklar›, dereleri kullan›m izninintekeller taraf›ndan nas›l al›nd›¤›n›;bununla birlikte de¤erli kaynaklar›-m›z›n bu tekellere nas›l peflkefl çe-kildi¤ini anlatt›. Evlerimize tak›la-cak kontürlü kartlarla, sudan, paras›olan›n faydalanabilece¤ini, olma-yan›n ise susuzlu¤a mahkum b›ra-k›laca¤›na de¤indi.

Bilgilendirme suyumuza sahipç›k›lmas›; bunun için mücadele et-me ve örgütlenme ça¤r›s› yap›ld›.

Mitralyözile Bizler deVar›z

K›r›kkale F Tipi Hapishane-si’nden “Mitralyöz” geldi. Mitral-yöz, adli tutsaklar›n ç›kartmayabafllad›klar› siyasi mizah dergisi-dir. “Mitralyöz” emekçilerinin birde talepleri var: “Adli Cephedenç›kartt›¤›m›z dergimizde elbetteki yanl›fllar›m›z ve eksiklerimizvard›r. Bu sebeple elefltiriniz,öneriniz bizim için büyük önemtafl›yor”.

Dergilerinin Sunufl bölümündeMitralyöz ekibi flöyle sesleniyor:

Maalesef!. Benlikleri kaybetti-rilmifl adli hükümlü ve tutuklular›nhayat› sistemin getirdi¤i ve dayat-t›¤› olumsuzluklarla geçiyor. Bizebiçilen ama kesinlikle giymedi¤i-miz ve asla giymeyece¤imiz oli-garfli elbisesini parçalayarak bizlerde var›z “Üreterek Direniyoruz”diyoruz.

Halk Cepheliler yeni y›la coflkuile beraberce merhaba dediler. Yap›-lan y›lbafl› etkinliklerinde biraradaolman›n ve 2009’da mücadeleyiyükseltme gereklili¤inin vurgusuyap›ld›.

Elaz›¤ Halk Cepheliler yeni birmücadele y›l›n› Dersim ve Malat-ya’dan gelen misafirleriyle birliktekarfl›lad›lar. Etkinlikte slâyt gösteri-mi ve skeçler yap›ld›.

Ankara Halk Cephesi’nin düzen-ledi¤i etkinlikte önce büyük ailemi-zin yeni y›l masaj› okundu. Skeç-lerin oynand›¤› gece, hep bir a¤›z-dan söylenen türküler ve halaylarlason buldu.

2008 y›l›n› bitirip yeni bir y›lagirerken ‹zmir Halk Cepheliler debir etkinlik düzenlediler.

30 Aral›k günü yap›lan etkinlik-te ; 2008 y›l›n›n dört gözle bekledi-¤imiz yeni y›l mesaj›n› yazan usta-y›, day›m›z› kaybetmifl olman›n bu-ruklu¤unun yafland›¤› bir y›l oldu¤ubelirtildi. Ard›ndan büyük ailemiziny›lbafl› mesaj› okundu.

Skeçlerle bafllayan etkinlikte;mahalli sanatç› Afl›k Daimi’nin tür-külerinin ard›ndan bir bilgi yar›flmadüzenlendi. Grup Gün›fl›¤›’n›n söy-ledi¤i türküleriyle etkinlik son bul-du.

Antalya Halk Cephesi 30 Aral›kgünü Antalya Özgürlükler Derne¤ibinas›nda y›lbafl› etkinli¤i düzenle-di. Etkinlikte; Day›’n›n 2002’den2007 y›llar›na kadar yazm›fl oldu¤uy›lbafl› mesajlar› ve fliirler okundu.

Yeni Bir Kavga Y›l›na Merhaba

Suyumuza Sahip Ç›kal›m

Savc›, Zana için 45 y›l istediDiyarbak›r, Batman, Bingöl ve Avrupa Parlementosu’nda 1 y›l içinde

yapt›¤› 9 ayr› konuflma nedeniyle ‘yasad›fl› örgüt üyesi olmak’tan hakk›n-da 10 y›l hapis cezas› verilen DEP eski milletvekili Leyla Zana’ya veri-len cezay› savc› az buldu. Yarg›tay’a temyiz baflvurusunda bulunan sav-c›, Zana’n›n örgüt üyeli¤inden ald›¤› 10 y›ll›k cezan›n yan› s›ra, yapt›¤›her konuflma için de ayr› ayr› 5’er y›l olmak üzere toplam 45 y›l hapisledaha cezaland›r›lmas›n› istedi.

Yarg›tay, temyiz baflvurusu do¤rultusunda verilen karar› bozarsa, Za-na 10 y›l cezan›n yan› s›ra 45 y›l daha ceza alacak.

Hamburg: Yeni Y›la YeniUmutlarla

Pek çok yerde oldu¤u gibi Ham-burg Halk Cepheliler de 31 Aral›kakflam› düzenledikleri etkinlikle ye-ni y›l› birlikte karfl›lad›lar.

Yenen yemeklerin ard›ndan yö-resel oyun ve halaylarla devameden etkinli¤e Anadolu-Der ÇocukGrubu'da oynad›klar› küçük skeç-lerle nefle katt›.

AAnnkkaarraa

Page 40: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

40 HABER 11 OOcak 22009

Yürüyüfl okurlar› Anadolu’dadergimizi halka ulaflt›rmak için yi-ne sokaklardayd›.

Antakya Çekmece Beldesi’dedergi da¤›t›m› yap›lan yerler ara-s›ndayd›. Okurlar›m›z 2 Ocak günübelde halk›na konuflmalar yaparakdergi da¤›t›m›n› sürdürdüler.

‹zmir Yamanlar ve Güzeltepemahallelerinde de 1, 3 ve 4 Ocakgünleri Yürüyüfl halka ulaflt›r›ld›.Yamanlar’da yap›lan dergi da¤›t›-m›nda AKP polisi yine ifl bafl›nday-d›. Derginin arka kapa¤›ndaki En-gin Çeber’in resmini gösteren po-lisler “‹flte bunu biz öldürdük” di-yerek katliamc› yüzlerini göstermifloldu. Dergiye bakan polisler dahasonra oradan uzaklaflt›. GüzeltepeMahallesi’nde yo¤un ya¤mur alt›n-da yap›lan dergi da¤›t›m›nda biramca okurlar›m›z› sahiplenmesiniflu sözleriyle gösterdi. “Ben, buyaflta, ya¤murda dolaflt›¤›n›z için,devrimci oldu¤unuz için almaz m›-y›m al›r›m, bir de¤il iki lira veri-rim” diyerek dergi ald›.

Adana’da Yüre¤ir ilçesi Akde-niz Mahallesi’nde, 7 Ocak günü

Cumhuriyet Mahallesi’nde Yürü-yüfl Dergisi da¤›t›m› yap›ld›. ‹sra-il'in Gazze katliam› anlat›larak cu-ma günü ‹nönü Park›'nda HalkCephesi'nin yapaca¤› eyleme ça¤r›yap›ld›. Cumhuriyet Mahallesi’ndesat›fl s›ras›nda Yürüyüfl okurlar› Fi-listin halk› ile dayan›flmak amac›y-la Filistin bayra¤› simgeli ve üze-rinde 'Filistin Halk›n›n Yan›nday›z''yaz›l› kokartlar› takt›, ayn› kokart-lardan halka da da¤›tt›.

3 Ocak’ta Antalya’n›n GebizliMahallesi’nde Ba¤›ms›zl›k De-mokrasi Sosyalizm için YürüyüflDergisinin 169. say›s›n›n tan›t›m›n›ve sat›fl›n› yapt›lar ve derginin için-deki yaz›lar› anlatt›lar.

Malatya’da 5 Ocak günü Yürü-yüfl okurlar› Filistin halk›n›n yan›n-da olduklar›n› söylediler. "Gaz-ze'de vurulan dünya haklar›d›r. ‹s-rail'le ekonomik askeri iliflkilerinikesmeyen her iktidar suç orta¤›d›rdenilerek Soykan Park›’nda yap›la-cak eyleme ça¤r› yap›ld›.

Bursa’da da Yürüyüfl okurlar› 5-6 Ocak tarihlerinde, Teleferik vePanay›r mahallelerinde dergimizin

1 7 0 .say›-s›n›n

tan›t›m› ve sat›fl›n› yapt›lar.Teleferik Mahallesi’nde dergi

sat›fl› s›ras›nda okurlar›m›z›n önü-nü çeviren polisler kimlik kontrolüyapmak istedi. Polis dergi sat›fl›n›engellemek için “Vatandafl›n zilinebasamazs›n›z, böyle bir hakk›n›zyok, bu yasad›fl›d›r” fleklinde an-lams›z bir gerekçe sundu. Polisletart›flan okurlar›m›za halk sahip ç›-karak polisin bu tutumunun yanl›floldu¤unu söylediler. Halk›n yürü-yüfl okurlar›n› sahiplendi¤ini görenpolis, ald›¤› bir dergiyi geri iadeederek mahalleden uzaklaflt›.

“Daha Çok ‹nsana Anlatma Zaman›”

Sinop’ta TermikSantrale Karfl›Eylem

Sinop Nükleer Karfl›t› Platformüyeleri, Sinop’ta termik santral ku-rulmak istenmesini protesto etti.

Gerze ilçesine ba¤l› Yayk›l Kö-yü’nde, ellerinde ‘Termikçi fiirketKöyümüzü Terk Et’, ‘Yeflilime Do-

kunma’, ‘Ölüm Bacalar› ‹stemiyo-ruz’, ‘Termik Yapma YolumuzuYap’, ‘Ben Yafl›yorum, Ya Torunla-r›m Ne Olacak?’ yaz›l› dövizlerletoplanan platform üyelerine, yörehalk› da destek verdi.

Eylemde konuflan Yayk›l KöyüMuhtar› Ahmet Tiryaki, termik san-tralin yap›lmas›n›n bölgede tar›mve hayvanc›l›¤›n ölmesi, köylerinçölleflmesi anlam›na gelece¤inisöyledi.

MMO: Facian›nNedeni DenetimEksikli¤i

TMMOB Makina Mühendis-leri Odas› Yönetim Kurulu Baflka-n› Emin Koramaz, 7 üniversiteö¤rencisinin do¤algazdan zehirle-nerek yaflam›n› yitirmesi konu-sunda yapt›¤› aç›klamada BaflkentDo¤algaz Afi’yi elefltirdi. Yerelgaz da¤›t›m flirketlerinin y›ll›kkontrol ve denetimleri eksik b›-rakt›¤›n› belirten Koramaz, “Bukontroller, herhangi bir yasal çer-çeve ile belirlenmemifl olup, ga-z›n güvenli kullan›m› sadece nihaitüketicinin duyarl›l›¤›na ba¤l› k›-l›nm›flt›r” dedi.

Gazeteci Hrant Dink’in öldürül-mesinde ihmalleri bulundu¤u gerek-çesiyle aralar›nda dönemin Jandar-ma Alay Komutan› Albay Ali Öz’ünde bulundu¤u 8 asker hakk›nda

aç›landava-d a ,

Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesigörevsizlik karar› ald›. Görevsizlikkarar›n›n suç kapsam›n›n 1-3 y›lakadar hapis gerektirdi¤i için al›nd›¤›bildirildi.

Albay Öz Davas›nda Görevsizlik

Page 41: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Ankara’da üniversite ö¤rencisi 7genç y›lbafl› gecesi do¤algazdan ze-hirlenerek yaflamlar›n› kaybetti.Gençlerin gaz zehirlenmesinden öl-mesi, insan hayat›na ne kadar de¤erverildi¤ini birkez daha gözler önüneserdi.

Gençlerin ölümü sonras› yap›-lan, boru plastik mi olacak, çelikmi, ilk giden ekip alt kata bakt› m›bakmad› m› tart›flmalar› iflin taliyanlar›d›r. Sorun bir bütün olarakhalk›n can›na de¤er vermeyen biriflleyiflin kurulmas›d›r. Bu zihniyetesahip bir devletin memuru da “sallabafl›n› al maafl›n›” anlay›fl›n›n sonu-cu olarak, alt kat›n kap›s›n› çalma-yacakt›r. Bu iflin sorumlusu kurumyetkilileri “vatandafl do¤algaz kul-lan›rken önlem als›n” diyorlar amane bu konuda bir e¤itim, bilinçlen-dirme görevini yerine getiriyor, ne

de sorunu kiflilere havale etmeyenbir güvenlik ve denetim sistemi ku-ruyorlar.

De¤erli OOlan ‹‹nsan DDe¤ilseNedir?

‹nsan yaflam›na de¤er vermeyensistemin neye de¤er verdi¤ini iseBaflkent Do¤algaz fiirketi GenelMüdürü Veysel Karani Demir’inbas›n toplant›s›ndaki flu sözleriözetlemektedir:

“Bu flirket özellefltirme yolundabir flirkettir. Bu ekonomik kriz orta-m›nda bu tür etkiler, bu flirketin,Ankaral›’n›n mal› olan bu flirketinde¤erini düflürmektedir.”

7 gencin do¤algaz facias›yla ha-yat›n› kaybetmesinin, yaflanan ac›-n›n, üzüntünün Do¤algaz MüdürüDemir için bir önemi yoktur. Halka

hizmet etmek, do-¤algaz›n güvenlibir flekilde halkaulaflmas›n›, tüke-tilmesini sa¤la-mak; halk›n can-güvenli¤ini sa¤la-

yacak benzer kazalar›n olmamas›için çaba sarfetmek, önlem almak,denetim sistemi kurman›n da birönemi yoktur onun için.

Do¤algaz Müdürü Demir için biran önce bu olay›n üstünün örtülme-si gerekiyor. Böylece kendisi rahat-l›yacak, hizmet etti¤i sistemi y›p-ranmam›fl ve flirketi karl› bir fiyatlasat›lm›fl olacak.

Bu üst düzey bir müdürün yapt›-¤› basit bir hata de¤ildir. Tersine birzihniyetin ürünüdür. Devletin bak›flaç›s›n›n ifade edilmesidir. Halk›m›zcan derdindeyken, devleti elindebulunduranlar›n, mal derdinde ol-mas›n›n bir yans›mas›d›r.

Do¤algaz fiirketi’nin MüdürüDemir’in, önceli¤i özellefltirme afla-mas›nda olan flirketin en karl› haldeözellefltirilmesi, tekellere en karl›haliyle devredilmesidir. Bunun kar-fl›s›nda yaflanan kazalar›n, ölümle-rin önemi yoktur; görmezden gelin-meli, nedenleri tart›fl›lmamal›d›r.Bu konuda esas olarak do¤algazabonelerinin kontrolünü yapacaksistemlerinin olmamas›, herhangibir yasal düzenlemeden yoksun ol-malar› halka nas›l bir de¤er verdik-lerinin aç›k bir göstergesidir.

Özellefltirme haz›rl›klar› içindeiçinde olan flirkette personelinemekli edilmesi, iflten uzaklaflt›r›l-mas›, personel k›y›m› sonucu kaza-lara, facialara bile bile zemin haz›r-lanm›fl, bunun sonuçlar› göze al›n-m›fl, flirketin de¤erini art›rmak ad›-na her türlü güvenlik önlemi kon-trolsüz b›rak›lm›flt›r.

AKP’nin iktidara gelmesiyle bir-likte s›kça yaflanan facialar,AKP’nin kadrolaflma politikas›ylada yak›ndan ilgilidir. H›zl› tren ka-zas›, trenlerin raydan ç›kmas›, pat-lamalar, hastanelerde yaflanan topluölümler gibi geliflmeler de islamc›oldu¤u için, efli türbanl› oldu¤u için

Say›: 171 41DÜZEN

Din ‹stismarc›s› Ve H›rs›z Baflkent Do¤algaz fiirketi Genel Müdürü Veysel Karani

Demir’in yapt›¤› aç›klamalar ve kendisiyle ilgili yap›landi¤er aç›klamalar, bu kiflinin nas›l bir din tüccar›, bir h›rs›zoldu¤unu da ortaya ç›kard›.

Veysel Karani Demir, 7 kiflinin ölümünden sorumluydu,ama bas›n toplant›s›n› bile “Cuma’ya yetiflece¤im” diye ke-sip terk etti ve namaza gidiyorum dedi. Bunu yaparkendedini ne denli kullanan bir din istismarc›s› oldu¤unu vesorumluluktan kaçma konusundaki sorumsuz ve sayg›s›ztutumunu gösterdi. Bu anlay›fl›n sahipleri dini kendi ç›kar-lar› için, reklamlar› için kullan›p, ç›kar peflinde koflanlard›r.

Veysel Karani Demir, ölen gençlerin bir k›sm›n›n belinekadar ç›plak oldu¤u yalan›n› söyleyerek, beyninin ne denli kirli oldu¤unu dagösterdi. Bu konuda ölen gençlere, ac›l› ailelerine ve halka karfl› sayg›s›z, per-vas›z bir kiflilik oldu¤u da görülmüfl oldu. Bu ‘dini bütün’ müdür, ayn› zaman-da h›rs›zlar›n aklay›c›s›.

Ankara Valisi taraf›ndan “kontrolörler bafl›” olarak atanm›fl ve AnkaraBelediye Baflkan› Melih Gökçek’le ilgili 70’e yak›n dosya hakk›nda “suç ol-mad›¤›” raporlar› vererek Gökçek’in h›rs›zl›klar›n›n, yolsuzluklar›n›n üstünüörtme görevini yerine getirmifl Demir. 1991’deki mali teftifller s›ras›nda “haf-riyat yap›ld›¤›n›” gösteren sahte belgeler düzenleyip belediye kasas›ndan paraçekmifl. Yani Veysel Karani Demir düpedüz HIRSIZLIK yapm›fl. 1997’de degörevi ihmal suçundan hapis cezas›na çarpt›r›lm›fl.

‹nsana De¤er VermeyenSistem, Katil Bir Sistemdir

Page 42: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

uzman olmayan isimlerin yöneticiolarak atanm›fl olmas›n›n pay› bü-yüktür. Bu nedenle AKP’nin dinci,gerici kadrolaflmas› bu tür kazalar›art›rm›flt›r.

Bunun yan›nda elefltirileri sade-ce bu noktada yapanlar, “Bu ifl bil-mezlerin iktidar›ndan bizi kim kur-taracak” diye düflünenler, sorunueksik ele almaktad›r. AKP’nin kad-rolaflmas›, yöneticilerinin ehliyet-sizli¤i etkendir. Ancak temelde çü-rük olan sistemdir, devletin iflleyi-flindeki bak›fl aç›s›d›r. AKP öncesin-de de benzer kazalar, cinayetler, iflkatliamlar› sürmüfltür. Devletin“esas” kadrolar›n›n, AKP’li olma-yan kadrolar›n›n bak›fl aç›s› da hal-ka de¤er vermeyen bir bak›fl aç›s›-d›r. 17 A¤ustos 1999 depremi, ma-den ocaklar›ndaki grizu patlamalar›,çöken binalar, trafik kazalar›, ormanyang›nlar› gibi yaflanan her faciadansonra devlet kadrolar›n›n, yönetici-lerin aç›klamalar›, ald›klar› önlem-ler insanlar›m›z›n ac›s›n› hafiflete-cek, halka verilen de¤eri gösterecekbir bak›fltan uzakt›r.

Binlerce insan›n öldü¤ü deprem-lerden sonra bile öncelik ekonomiye

verilmifl, “piyasalar›n”, borsan›n,ekonominin etkilenmemesi için dev-letin tüm olanaklar›, kaynaklar› se-ferber edilmifltir. Salg›n hastal›klar,yang›nlar, patlamalardan sonra yap›-lan ilk ifl yaralar›n sar›lmas› de¤il; tu-rizmin, Türkiye’nin imaj›n›n bozul-mamas› için aç›klama yapmak, ya-lanlarla durumu idare etmeye çal›fl-mak olmufltur. 17 A¤ustos depremin-de iktidarda AKP yoktu. Ama o günde devlet günlerce deprem bölgesinedahi ulaflmad›. Halk›n yaralar›n› sar-mak yerine, yard›ma koflan devrim-cileri gözalt›na almakla meflguldü.Bu bir sistem sorunudur.

Devlet tüm sorumluluklar›na,kamusal tüm hizmetlere ticari faali-yet olarak bakarak “kar üreten”,“para kazan›lan” alanlar haline ge-tirmek hedefindedir. Tekellerin bek-lentilerini, oligarflinin önüne koydu-¤u iflleri yaparken halk›n ihtiyaçla-r›n› karfl›lamas›, halka de¤er verme-side mümkün de¤ildir. fiirketlerinde¤eri, insana verilen de¤erin önü-ne geçmifltir. Yukardan afla¤›ya tümdevlet bu bak›fl aç›s›yla hareket et-mektedir. Tersanelerde yaflanan iflcinayetlerinden, do¤al afetlere “in-san hayat›” kara, ekonomiye en-

dekslenmifltir. Gemi yap›m sanayi,ihracat, turizm etkilenmiyorsa, karelde ediliyorsa ölümler birer “ra-kam”, “ayr›nt›” onlar için.

“Babalar gibi satar›m” diyenMaliye Bakan› gibi bakanlar›n sis-tem için vazgeçilmez oldu¤u, el üs-tünde tutuldu¤u yerde flirketlerinde¤erleri “kutsal”d›r, tart›fl›lmazd›r.

Geçen y›l Ankara Dr. Zekai Ta-hir Budak Hastanesi’nde küvöz ye-tersizli¤inden dolay› yaflanan bebekölümlerinden sonra hastane yöneti-cileri önlem almak yerine hasta sa-hiplerinden koflullar› “r›zalar›ylakabullendiklerine” dair belge imza-lat›yorlard›. Yine ayn› günlerde An-talya’daki orman yang›nlar›nda 2köylünün ölümüne ra¤men OrmanGenel Müdür Yard›mc›s› yang›n›niyi taraf› olarak yanan bölgede tekbir kenenin kalmad›¤›n› söyleyebil-mifltir.

fiirketler de¤erli olsun, hastane-ler ticarethaneye dönüflsün sisteminiflleyifli için yeterlidir. Buna karfl›l›kgençlerin, bebeklerin, köylülerin,iflçilerin ölmüfl olmas› insana de¤ervermeyen sistemin, bu bak›fl aç›s›-n›n do¤al sonucudur.

42 EMEK 11 OOcak 22009

Tafleron ‹flçileriAçl›k Grevinde

‹zmir’de Kürflat-Vira Tafleron iflçi-leri 7 Ocak günü Büyükflehir Beledi-ye’si önünde açl›k grevine bafllad›lar.

Belediye önünde açl›k grevinebafllayan iflçiler belediyeye ba¤l› an-cak tafleron flirkette çal›flt›klar›n› ve969 imza ile belediyeye baflvurarakkadrolu çal›flmak istediklerini talepettiklerini belirterek “bu taleplerimizBüyükflehir Belediyesi taraf›ndanolumlu karfl›lad› ve söz verildi ancakaradan geçen zamana ra¤men hiçbirgiriflimde bulunmad›¤› gibi bizleribölmeye çal›flt›lar” diye açl›k grevi-nin nedenini aç›klayan iflçiler sekizkifliyle bafllad›klar› direnifli üç kiflisüresiz sürdüreceklerini söylediler.‹flçiler haklar›n› alana dek direnece-klerini belirttiler.

Asemat ‹flçisiGrevde

Bursa Nilüfer Organize SanayiBölgesi’nde bulunan yaklafl›k 100iflçinin çal›flt›¤› ve bunlardan70’inin sendikal› oldu¤u Asematfabrikas› iflçileri greve gittiler.

Birleflik Metal-‹fl sendikas›n›nörgütlü oldu¤u fabrikada, anlafl-mazl›kla sonuçlanan toplu ifl sözlefl-mesi görüflmeleri sonras›nda grevfiilen bafllad›. Birleflik Metal-‹fl ad›-na Genel Sekreter Selçuk Göktaflyapt›¤› aç›klamada patronun yüzde4’lük bir zam dayatt›¤›n›, di¤ermaddelerde ise hiçbir anlaflma sa¤-lanamad›¤›n› söyledi. ‹flçiler ve sen-dika yöneticileri talepler kabul edi-linceye kadar grevi sürdürmeye de-vam edeceklerini ve tüm metal iflçi-lerini grevi desteklemeye ça¤›rd›lar.

Ünsa’da anlaflma‹stanbul Samand›ra'daki Ünsa

Ambalaj fabrikas›nda kriz gerek-çesiyle iflten at›lan iflçiler bafllat-t›klar› iflyeri iflgalini patronla yap›-lan görüflmelerin ard›ndan sonaerdirdiler. Kriz bahanesiyle iflleri-ne son verilen yaklafl›k 300 iflçi,15 gündür fabrika önünde sürdür-dükleri direnifllerini daha sonra ifl-yeri iflgaline dönüfltürmüfltü.

Jandarma taraf›ndan ablukaalt›na al›nan fabrikada destek içingelenler de gözalt›na al›n›rken 4Ocak günü Ünsa patronunun sen-dika yönetcileriyle yapt›¤›görüflmenin ard›ndan iflçilerin k›-dem ve ihbar tazminatlar›n›n birk›sm›n› 5 Ocak günü ödeye-ce¤ine dair söz vermesi üzerineiflçiler iflyeri iflgalini sona erdir-diler.

Page 43: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Oligarfli içi it dalafl›n›n bir arac›olarak sürmekte olan “ErgenekonOperasyonu’nda 7 Ocak’ta yenibask›nlar ve gözalt›lar gerçekleflti-rildi. Aralar›nda emekli OrgeneralKKeemmaall YYaavvuuzz, eski MGK GenelSekreteri Em. Org. TTuunncceerr KK››ll››nnçç,yazar YYaallçç››nn KKüüççüükk, emekli Tüm-general EE rrddaall fifieenneell, gazeteci EEnn-ggiinn AAyydd››nn, eski Özel Harekat DaireBaflkan Vekili ‹‹bbrr aahhiimm fifiaahhiinn,YÖK eski Baflkan› KKeemmaall GGüü-rrüüzz’ün ve muvazzaf subaylar›n dabulundu¤u 40’a yak›n kifli gözalt›naal›nd›.

Operasyonun hedefinde olanlar-dan biri de YYaa rrgg››ttaayy OOnnuurrssaall BBaaflfl-ssaavvcc››ss›› SSaabbiihh KKaannaaddoo¤¤lluu idi. Ka-nado¤lu gözalt›na al›nmamas›nara¤men, evi saatler süren bir arama-ya tabi tutuldu. Belki ilk kez Türki-ye Cumhuriyeti’nin eski bir Cum-huriyet Baflsavc›s›, böyle bir mu-ameleye tabi tutuluyordu.

‹ktidar›n “10. Dalga” diye adlan-d›rd›¤› bu gözalt› ve bask›n operas-yonu, ülkemizde “yarg›”n›n nas›liktidarlar›n emrinde oldu¤unun, veyarg›n›n nas›l oligarfli içi çeliflkiler-de bir “silah” gibi kullan›ld›¤›n›n dabir kez daha görülmesine vesile ol-du.

Nitekim, bu noktadan hareketlede yarg›y› veya yarg›n›n içine düflü-rüldü¤ü durumu elefltiren kesimleroldu.

*

Daha operasyon sürerken, bunudolayl› da olsa dile getirenlerden bi-ri de SSaabbiihh KKaannaaddoo¤¤lluu’ydu. Y›llar-ca yarg›n›n en üst mekanizmalar›n-da yeralan birinin bunlar› söylemesiilginçti kuflkusuz.

MGK Genel Sekreteri TuncerKK››ll››nnçç, “kendimizi adalete teslimettik” derken, Kanado¤lu, yarg› vehukuk üzerine flunlar› söylüyordu:

““YYaarrgg››yyaa dd››flflaarr››ddaann mmüüddaahhaalleeeeddiillmmeeddii¤¤ii ssüürreeccee yyaarrgg›› bbuu ssoorruunnuuççöözzeerr..””

““HHuukkuukk bbeelliirrllii bbiirr ssüürree iiççiinnkkaanndd››rr››llaabbiilliirr,, aallddaatt››llaabbiilliirr,, yyaannll››flflyyöönnee sseevvkkeeddiilleebbiilliirr..””

Deniz Baykal, emekli generalle-rin gözalt›na al›nmas›na karfl› ç›kanbaflka gazeteciler, bürokratlar, buelefltirileri daha ileri götürüp, yarg›-n›n alenen kullan›ld›¤›n› söylüyor-du aç›kça. Gözalt›, bask›n uygula-malar›na, “ülkesine bu kadar y›lhizmet etmifl insanlara ‘terörist’muamelesi yapamazs›n›z” diye ya-k›n›yorlard›.

Generaller, bürokratlar ve onla-r›n savunucular›, AKP iktidar›n›nkendilerine karfl› “kontrgerilla hu-kuku”nu uygulamas›ndan flikayetçioluyorlard› k›sacas›.

Ama bu ülkede zaten oonnyy››llllaarr-dd››rr hheepp bbuu hhuukkuukk yyüürrüü rrllüükktteeyyddii..

Ergenekon’da gözalt›na al›nan,tutuklanan, evi aranan ggeenneerraalllleerr,,ppoolliisslleerr,, bbüürrookkrraattllaarr,, hhuukkuukkççuullaarr,,ony›llard›r halka ve devrimcilerekarfl› bbuu hhuukkuukkuu uuyygguulluuyyoorrllaarrdd››..

fiimdi ““hhuukkuukkssuuzzlluu¤¤uunn hhuukkuu-kkuu””ndan baflka bir fley olmayankontrgerilla hukuku kendilerine yö-nelince, nas›rlar›na bas›lm›fl gibihezeyan içinde hukuk, adalet diyeba¤›r›p ça¤›r›yorlar.

HHiiçç bbaa¤¤››rr››pp ççaa¤¤››rrmmaayy››nn.. BBuunnaahhaakkkk››nn››zz ddaa yyookk,, yyüüzzüünnüüzz ddee!!

*

““HHuukkuukk bbeelliirrllii bbiirr ssüürree iiççiinnkkaanndd››rr››llaabbiilliirr,, aallddaatt››llaabbiilliirr,, yyaannll››flflyyöönnee sseevvkkeeddiilleebbiilliirr”” diyen Baflsavc›Sabih Kanado¤lu, ülkemizde huku-kun hangi dönemlerde ve kimler ta-raf›ndan kand›r›ld›¤›n›, aldat›ld›¤›-n›, yanl›fl yöne sevkedildi¤ini deaç›klamak zorundad›r.

O dönemlerde, o hukuktan kim-ler nas›l zarar gördü, onu da aç›kla-mak zorundad›r.

Baflsavc›n›n akl›na adalet, evininaranmas›ndan sonra gelmiflti veflunlar› söylüyordu.

““AAddaalleettssiizz bbiirr üüllkkeenniinn yyaaflflaammaass››

mmüümmkküünn ddee¤¤iillddiirr.. TTüürrkkiiyyeeCCuummhhuurriiyyeettii’’nnii aayyaakkttaa ttuu-ttaaccaakk oollaann ssaaddeeccee vvee ssaaddeecceeyyaarrgg››dd››rr,, aaddaalleettttiirr...... TürkiyeCumhuriyeti bir hukuk dev-letidir ve hukuk devleti ola-rak kalmal›d›r. ”

Öyle miydi gerçekten?

Generaller olarak, Cumhuriye-t’in baflsavc›s› olarak hat›rlay›n ba-kal›m, “hukuk devleti” oldu¤unuiddia etti¤iniz, bununla övündü¤ü-nüz Türkiye Cumhuriyeti’nde bafltadevrimciler, vatanseverler olmaküzere, insanlar ony›llard›r nice hu-kusuzluklara maruz kald›lar. O hu-kuksuzluklar›n bedellerini canlar›y-la veya onlarca y›ll›k hapislikleriy-le, iflkence tezgahlar›ndan geçirile-rek ödediler..

Kim verecek bunun hesab›n›?

Hukuku ve adaleti yeni hat›rla-yan generaller, savc›lar! Bu hesab›vereceklerin en bafl›nda sizler devars›n›z.

Evet, bugün Ergenekoncular,emekli generaller, savc›lar, hukukadalet diye geveliyorlar.

YY››llllaarrccaa hhuukkuukkuu ççii¤¤nneeyyeennlleerr,,

FFaaflfliizzmmiinn hhuukkuukkuunnuu uuyygguullaa-yyaannllaarr,,

fifiiimmddii ‘‘hhuukkuukk’’ ddiiyyee yy››rrtt››nn››yyoorr-llaarr..

Operasyonu yapan da operasyo-na maruz kalan da; iki taraf da hu-kukun düflman›d›r. ‹‹kkii ttaarraaff ddaa hhuu-kkuukkuu bbiirrbbiirriinnee kkaarrflfl›› bbiirr aarraaçç oollaa-rraakk kkuullllaannmmaakkttaadd››rr..

Hiç flüpheniz olmas›n, yar›n,öbürgün AKP’liler de ayn› muame-lelere maruz kald›klar›nda, ayn›kavramlara ihtiyaç duyacak ve o za-man da onlar ayn› söylemlere sar›-lacakt›r.

Ama bu söylemler onlar›, huku-kun, adaletin savunucusu yapm›yor.Bu ülkede hukuk, adalet ad›na halkave devrimcilere yapt›klar›n›z› isehiç mi hiç unutturamazs›n›z.

Say›: 171 43ERGENEKON

‘Ergenekon Operasyonu’nda Yeni Gözalt›larKontrgerillac›lar, Kontrgerilla Hukukundan fiikayetçi

Page 44: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

44 SADAKA 11 OOcak 22009

Baflbakan Tayyip Erdo¤an geçenhafta yapt›¤› bir aç›klamada “sada-ka bizim kültürümüzde var” diyereksadakay› meflru gördü¤ünü belirttti.

‹nsanlar› bir kuru ekme¤e muh-taç hale getiren ve çöpten besleneninsanlar yaratan, açl›k ve yoksulluks›n›rlar›n›n alt›nda yaflamaya mah-kum eden, iflsiz, afls›z milyonlarcainsan yaratan bir hükümetin baflba-kan›n›n böyle bir aç›klama yapmas›elbette flafl›rt›c› de¤ildir. Bu aç›kla-ma yaratt›klar› bu tablonun itiraf›-d›r. Ama salt yarat›lan tablonun iti-raf› da de¤ildir. Bu tabloyu katlaya-rak devam ettireceklerinin de “temi-nat›d›r”! Sadakay› bu flekilde sa-vunmak, insanlar› dilenci haline ge-tirmeyi meflrulaflt›rmak, baflka birflekilde izah edilemez.

Bu sözlerin ard›nda yatan bir di-¤er gerçek de sadakan›n ss››nn››ffll››,, ssöö-mmüürr üüccüü toplumlar›n bir özelli¤i ol-mas›d›r. Çünkü s›n›fl› toplumlardagerçeklefltirilen üretimden birileriaslan pay›n› al›rken, büyük bir ke-sim ise k›r›nt›larla beslenmek zo-rundad›r. Çünkü s›n›fl› toplum ada-letsiz bir toplumdur. Üretim araçla-r›n›n bir avuç sömürücünün elindetopland›¤› ve bunlarla elde edilenkazanc›n da yine bu bir avuç sömü-rücüye gitti¤i sistemlerdir.

Kapitalizm, s›n›fl› bir toplumolarak patronlar›n üretilen ürünlereel koydu¤u, iflçi ve emekçilerin iseancak ölmeyecek kadar bir ücretetalim ettikleri bir sistemdir. Ki busistemin kimi geliflmifl kapitalist ül-kelerde “sosyal devlet” denilerekyumuflat›lm›fl biçimleri olsa da bugerçek de¤iflmezdir.

SSaaddaakkaa ddeevvlleettiinnee kkaarrflfl›› çç››kkaann-llaarr››nn aalltteerrnnaattiiffii bbuurrjjuuvvaazziinniinn""ssoossyyaall ddeevvlleettii"" oollaammaazz.. Çünkü,burjuvazinin sosyal devletiyle sada-ka anlay›fl› bir yerde çak›fl›r; her iki-sinde de sömürü düzeninin ortayaç›kard›¤› eflitsizli¤i törpüleme vegözlerden gizlemek iste¤i vard›r.

"Sosyal devlet" diye pazarlananekonomik, sosyal haklarda, hem

emekçilerin mücadelesinin, hemkapitalizmin sosyalizmle rekabet et-me iste¤inin pay› vard›.

Ve bu çerçevede iflsizlerin, ev-sizlerin ve benzeri konumdakilerindevletten ald›¤› "sosyal yard›m"lar,bir HHAAKK't›r.

AKP ise, emperyalist tekellerinya¤mas›, talan›yla yoksullaflt›r›lanbir ülkeye uygun olarak "sadakadevletini" flekillendiriyor. ‹nsanlar›afla¤›layarak, ezerek verilen bir yar-d›md›r bu. HAK de¤il, LÜTUFTUR.Ve bununla yarat›lan ise bir “sadakadevleti”nden baflka bir fley de¤ildir.AKP’nin açl›¤› ve yoksullu¤u art›ra-rak yaratt›¤› ülke böyle bir ülkedir;sadakaya muhtaç insanlar›n say›s›-n›n her geçen gün artt›¤› bir ülke...

Tayyip Erdo¤an yapt›¤› aç›kla-ma ile yaratt›klar› tabloyu meflrulafl-t›rmaya çal›fl›rken, AKP’nin genelpolitikas›na uygun olarak, ‹slamc›gelene¤e dayanarak bir aç›klamagetirmeye çal›flmaktad›r. ‹slamdasadakan›n olmas›n› kendisine sa-vunma malzemesi yap›yor yani k›-sacas›. Oysa yapt›¤› ‹slam’›n sada-ka anlay›fl› ile dahi ba¤daflmamak-tad›r. Çünkü ‹slam gelene¤inde sa-daka gizlice yap›lan bir yard›md›r.Asla yard›m edilen kifliyi rencideetmeyecek, baflkas›n›n duymas›nayol açmayacak biçimde yap›lan yar-d›mlard›r sadakalar. Ve bu flekildeverilmedi¤inde de kabul görmeye-ce¤i vaaz edilir.

Ancak AKP hiçte öyle yapma-maktad›r. AKP’li “hay›rsever” te-kelci burjuvalar, hac› tüccarlar tümyard›mlar› kameralar eflli¤inde ya-p›yorlar. Yine AKP hükümeti bele-diyeler üzerinden yapt›¤› kömür vb.tüm yard›mlar›n› tam bir flova dö-nüfltürüyor. Yard›m almaya geleninsanlar›n yaflad›klar› izdiham›n dakameralara yans›d›¤› bir tablodurbu da¤›t›mlar. Yani insanlar›n incin-menin de ötesinde tam anlam›ylaafla¤›land›klar›, onurlar›n›n ayaklaralt›na al›narak ezildi¤i bir yard›md›rtüm bunlar.

AKP verdi¤i sadakalarla yoksul-lar› ezerek, afla¤›layarak yönetmeyeçal›flmakta ve yoksullaflt›rma politi-kas›n›n sonuçlar›n› ‹slamc› inanç vegelene¤i kullanarak yok sayd›rmakistemektedir.

Hem insanlar›n haklar›n› verme-yecek, iflsiz, aç ve yoksul b›raka-caks›n ve hem de dilenci konumunagetirip sadaka kuyruklar›nda ezerekafla¤›layacaks›n. Bunun hangi dinleve hangi insani kuralla ba¤daflan biryan› vard›r?

Sadece kapitalizmle ve kapita-lizmin sömürü çarklar› ile ba¤dafl›rbu yaflananlar. Bu sömürü çark›n›nbafl›nda olan AKP’nin yapt›¤› da buçark› sömürücü tekeller lehine dahagüçlü bir flekilde çal›flt›rmak veemekçi halk› çark›n difllileri aras›n-da daha fazla ezmektir. Tayyip Er-do¤an’›n sözleri bunu yapacaklar›-n›n itiraf›ndan baflka bir fley de¤il-dir. Erdo¤an bu sözleriyle bundansonra da sömürüye, soyguna devamedece¤iz, daha fazla insan› sadaka-ya muhtaç hale getirece¤iz demek-tedir. Bu sözlerin bundan baflka biranlam› yoktur. Aksi halde insanlar›-m›z› sadakaya muhtaç olmaktan ç›-karaca¤›z demesi gerekirdi. Amademiyor, tersine “sadaka kültürü-müzde var” diyerek bunu meflrulafl-t›r›yor, herkesin bunu kabul etmesive yaratt›klar› sömürü çark›na ses-siz kalmas›n› istiyorlar. Biz yoksuludaha yoksul, zengini de daha zenginyapmaya çal›flaca¤›z diyorlar.

Bunu kabul etmemek, sadakade¤il, hakk›m›z olan› almak, üret-tiklerimizin sahibi olarak sömürüdüzenine karfl› ç›kmak gerekir. Bu-nun yap›lmad›¤› yerde sadakayamuhtaç hale gelmekten, dilenci ol-maktan kurtulamay›z.

SADAKA DEVLET‹

Page 45: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Say›: 171 45GENÇL‹K

Bafltan afla¤› kokuflmufl birkurum ve onun iler tutar yan›olmayan baflkan› Yusuf Ziya Özcan... AKP’nin ce-maatçi YÖK Baflkan›, görevini lay›k›yla yerine ge-tirmenin kendisine verdi¤i sorumlulukla bir dakikabofl durmuyor. Daha yeni okuduk 6 ocak tarihli ga-zetelerde, "özgürlükçülük buraya kadarm›fl" man-fletlerini.

"Rektörleri üniversitelerin kendileri seçmelidir,YÖK kar›flmamal›d›r" gibi haddini aflan aç›klamala-r› cüretlice yapabilen Yusuf Ziya Özcan bu son de-rece 'özgürlükçü' , 'demokrat' tutumunu bir tarafaat›yor ve akademisyenlere örgütlenmeyi yasak-l›yor. Akademisyenlere bundan sonra YÖK’e sor-madan herhangi bir demokratik kitle örgütündeyönetici olmay› da yasakl›yor. Örgütlenmeninönüne set çekiyor Özcan.

Say›lar› az olsa da, bu haberi okuduktan sonraflafl›r›p "bu kadar da olmaz" diyen ö¤renci arka-dafllar›m›z ç›kabilir. Fakat ODTÜ’ye polisi sokan ilkkifli olarak, Amerika’da ald›¤› akademik e¤itimleyetkinleflen bu 'bilim adam›'n›n geçmifline bak-mak, yapt›¤› aç›klaman›n getirdi¤i uygulamalardançok daha 'masum' oldu¤unu görmeye yetecektir.

Kimdir Yusuf Ziya Özcan?

Üniversiteyi Amerika’da okumufltur. ChicagoÜniversitesinden "Türkiye’de Sosyal Tabakalaflmave Sosyal Hareketlilik" konulu teziyle mezun ol-mufltur. Çünkü görevi budur; düflman› oldu¤u s›n›-f› tan›mak ve ona göre emperyalizme eksiksiz hiz-met etmek. Sonra yine burjuvazinin bir kurumun-da, TÜB‹TAK’ta "Sosyal ve Befleri Bilimler Araflt›r-ma Grubu Sekreterli¤i" yapm›fl ve görevlerini yeri-ne getirerek kan›tlam›flt›r kendini.

Bunlar›n yan›s›ra en “ÖZEL” görevlerinden biriside NATO’da çal›flmas›d›r.

Özcan emperyalizme kendini kan›tlam›flt›r. Gel-di¤i noktaya deyim yerindeyse 't›rnaklar›yla kaz›-yarak' gelmifltir. Emperyalizme ne kadar dost, hal-ka ne kadar düflman olabilece¤ini kan›tlamay› ba-flarm›flt›r. Ve icraatlar›na devam etmektedir.

Bugün çok rahatl›kla e¤itimin paral› olmas› ge-rekti¤ini, paras› olanlar›n gidebilece¤i okullar›n ya-rat›lmas›n›n öneminden kolayl›kla bahsedebilenÖzcan bu cüreti elbette ki y›llard›r hizmet etti¤i s›-n›ftan almaktad›r. O, y›llard›r ülkemizde binlerceinsan› kaybeden, katleden polisi de aç›ktan savu-narak onlar› üniversitelere sokmufltur.

Burjuva bas›ndan Akflam Gazetesinde köfle ya-zarl›¤› yapan Oray E¤in, Türkiye polislerinin Ame-rika’daki pis iliflkilerini anlatt›¤›, Yusuf Ziya Özca-

n›n da bu iliflkiler içinde önemli görevler üstlendi-¤ini anlatt›¤› yaz›s›nda flöyle diyor:

"...Washington DC’de Güvenlik ve Demokrasiiçin Türk Enstitüsü diye bir dernek var. Yönetimin-de de Türk emniyet teflkilat›n›n üyeleri yer al›yor.zaten kurulufl amac›n› da "Türk Emniyet Teflkilat›-n›n Amerika’daki Yüzü" olarak anlat›yorlar. Ame-rika’ya e¤itim amaçl› gelen polislere burs, bar›nmagibi imkanlar sa¤lan›yor. Fikir babas› da Yusuf ZiyaÖzcan..."

Devam ediyor yaz›: "... Teksasta Turkish Institu-te For Police Studies (Polis E¤itimi ‹çin Türk Enstitü-sü) kurdu." Yazar, yaz›s›n›n sonunu da "bu ifllerinfikir babas› Yusuf Ziya Özcan’›n da bugünkü konu-muna geliflinde cemaatten onay ald›¤›, onlarla ilifl-ki kurdu¤u da epey konuflulmufltur" diye bitiriyor.

Evet, bu kirli iliflkiler a¤›n›n bir parças›d›r YusufZiya Özcan. Kendisine soruyoruz o zaman; baflkahangi kirli ya da kanl› iliflkiler içindedir acaba? Bukiflilerle ne gibi anlaflmalar yapm›flt›r? Baflka ne türgiriflimleri ve çal›flmalar› vard›r? Bu iliflkiler karfl›l›-¤›nda kendisine daha baflka hangi statüler vaadedilmifltir? O enstitülerde, üniversitelerde, devrim-ci demokrat ö¤rencilerin tasfiyesine, katline iliflkinhangi kararlar› alm›fllard›r?

Ve as›l önemlisi Yusuf Ziya Özcan’›n gericili¤in-den, antibilimselli¤inden bahseden, laiklik söylem-leriyle yürüyüfller düzenleyen rektörler, profesör-ler, akademisyenler bu duruma ses ç›karmayacak-lar m›d›r? Bu ülkenin ayd›nlar›, YÖK Baflkan›’n›nkontrgerillayla, FBI ve CIA ile ne ifli oldu¤unu sor-mayacaklar m›?

Tüm bunlar bir kez daha YÖK’ün antidemokra-tik, antibilimsel bir kurum oldu¤unu, tamamenüniversiteleri zapturapt alt›na almak ve devrimcidemokrat ö¤rencileri tasviye etmek için kuruldu-¤unu ispatlamaktad›r. Yusuf Ziya Özcan yetmez,generalleri, polis fleflerini getirin YÖK baflkanl›¤›-na. Onlar da yetmez kontrgerilla fleflerini, 1000operasyonun sorumlular›n› getirin.

Bunlar›n hiçbiri devrimci demokrat gençli¤inakademik demokratik mücadelesini engelleyeme-yecektir. Tüm bask›, yasaklamalar ve sald›r›larakarfl›n üniversitelerde örgütlenmeye devam ede-ce¤iz. YÖK’ü tüm uygulamalar›yla birlikte kald›ra-na dek onun karanl›k zihniyeti ile savaflmaya de-vam edece¤iz. Tüm gençli¤i de bu karanl›¤a karfl›mücadele etmeye ça¤›r›yoruz. Üniversiteleri,kontrgerilla fleflerinin, iflkencecilerin eline b›rak-mayal›m.

Amerika’da Ajan E¤itimindenYÖK Baflkanl›¤›’na Y. Z‹YA ÖZCAN

Page 46: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Ad›m, Babek.

Evvel zaman içinde yaflad›m. Ve‹sa’dan sonra, 838 senesinde,Irak’›n Samara kentinde öldüm. Ab-basi Sultan› Mu’tesim, iflkenceyleparçalatt› bedenimi. Tenim ac›d›,ama ah etmedim. Can›m yand›,aman dilemedim. Öldürüldüm, dahado¤rusu öyle sand› Sultan Mu’te-sim, ama iflte, siz tan›ks›n›z ki, flim-diki zamanda da var›m. Bu bir mu-cize de¤il. Bunun nas›l mümkün ol-du¤unu ise, emir verip katledilme-mi seyrederken Mu’tesim’in yüzü-ne hayk›rm›flt›m:

“... Bütün müstebidler (zalimhükümdarlar) gibi sen de yan›l›yor-sun. Çünkü benim destan›m öyle birdestand›r ki, ne Babek’le bafllam›fl-t›r, ne de Babek’le bitecektir. Ey za-vall›lar, siz hiçbir zaman özgürlükyang›s›n›n ne demek oldu¤unu an-lamayacaks›n›z. O dehfletli yang› ki,yüre¤i yak›p küle çeviriyor. Özgür-lük, o ister tatl› olsun, isterse ac›;yaln›z oydu benim secdegâh›m! Vemüstebid ki beni öldürüyor, o dahiçbir zaman anlamayacak ki, ölü-mü ile özgürlük fedaisi büsbütünyok olmuyor...”

*

Anadolu’dan Mezopotamya’yakadar bu topraklar çok iflgal, istilagörmüfllerdir. Ve elbette, zulme ma-ruz kalan topraklarda, isyan›n boyatmas› olmazsa olmaz bir tarihselkurald›r. 9. Yüzy›lda yaflanan Abba-si istilas› da isyanla karfl›lanm›flt›r.AAzzeerrbbaayyccaann’’ddaann AArraabbiissttaann’’aa böl-genin yoksul halk›, Hurremiler’inbayra¤› alt›nda direnifle geçtiler.

Hurremilik, ortaklaflmac› veeflitlikçi bir hayat öneriyordu. Sade-ce önermekle de kalm›yor, hakimolduklar› yerlerde öyle bir yaflamkuruyordu. Kendi topra¤›n›n ve do-lay›s›yla kendi hayat›n›n efendisiolmak istiyordu Hurremiler. Bu is-te¤in isyana dönüflmesi, elbette ka-ç›n›lmazd›r. Zira, mazlumlar›n is-tekleri ile, zalimlerin arzular› daima

çat›flma halindedir. Bu çe-liflkinin bir yan› zulüm ise,di¤er yan› isyand›r. ‹sya-n›n yata¤›, 9. yüzy›ldaHürremiler’dir; Abbasi

zulmüne karfl› isyan eden Hürremi-ler’in önderi, yol göstericisi ise Ba-bek’tir.

*

Sefahat içindeki Abbasiler ve ifl-birlikçilerinin dayatt›¤› sefalet ko-flullar› halk›n öfkesini büyütüyordu.Bu öyle bir öfkedir ki, akaca¤› yata-¤› buldu¤unda fliddetinin önündedurulamaz. ‹flte bu isyanlardan biri-ni, 808-809 y›llar›nda Azerbay-can’›n da¤l›k bölgesinde yaflayanHürremiler bafllatt›lar. Abbasi zul-müne karfl› ç›kan Hürremiler,816’da Babek’in önderli¤inde isya-n› daha da büyüttüler. BölgedekiTTüürrkk,, KKüürrtt,, FFaarrss,, EErrmmeennii,, AArraapphalk Babek’in etraf›nda birlefltiler.“Kurtar›lm›fl bölge” diyebilece¤i-miz bir flekilde, oluflturduklar› yer-leflim yerlerinde hakça yaflamayaçal›flt›lar. Lakin bu halleriyle, Abba-si hakimiyeti alt›ndaki bölgelerdeyaflayan di¤er yoksullar için “kötü”örnek oluyorlard›. Böylesi örnekle-rin bulafl›c› oldu¤unu en iyi ege-menler bilir. Bu nedenle yok etmekisterler.

Say›s›z defa, Babek güçlerininüstüne ordu yollad›lar. Ama Abbasiordular› her defas›nda bozguna u¤-ray›p geri döndüler. Ve her çarp›fl-madan sonra, Babek’in halk›n yüre-¤indeki yeri daha bir sa¤lamlaflt›.Gücü ve etkisi yay›ld›.

*

Say› ve silah bak›m›ndan Abba-siler’in ordusu ile, Babek’in taraf-tarlar›n›n ordusu k›yaslanamazd› el-bette. Abbasi ordusu güçlü olmas›-na güçlüydü ama yine de Babeki-ler’le bafl edemez. Önce halifeMe’mun, ard›ndan halife Mu’te-sim’in gönderdi¤i ordular, Babekönderli¤indeki halk güçleri taraf›n-dan yirmi küsur y›l boyunca bozgu-na u¤rat›ld›lar. Bir tür gerilla, milisgücü oluflturan Babek, Abbasi ordu-lar›na darbe üstüne darbe vurdu.

Abbasi halifesi, isyan›n yok

edilmesi için, paral› askerlerdenmedet umar: “Mu’tesim, Afflin’i,Babek’le karfl›laflmaya gönderdi vebütün da¤l›k bölgelerin hakimli¤iniona verdi. Mu’tesim, Afflin’e gön-derdi¤i erzaktan pay, maafl, yard›mve Cibal hakimli¤inin yan›s›ra, onavurufltu¤u her gün için on bin dir-hem, vuruflmad›¤› gün için ise beflbin dirhem verece¤ine söz verdi...Afflin, Babek’le bir y›l boyunca vu-rufltu ve bir çok kez yenildi.”

*

Babek’in askeri anlamda bu ka-dar baflar›l› olmas›n›n nedeni, sade-ce da¤lar› mesken tutmas› de¤ildi.Hatta bu, tali bir etkendi. ‹flin esas›,halk›n Abbasi iflgaline boyun e¤me-mesi, zulme ve sömürüye karfl› dur-mas›yd›. Ve halk, kendisine duygu-lar›na, düflüncelerine, öfkesine, ac›-s›na ve derdine tercüman bir a¤›zbuldu mu, asla susmaz. Tarihin okesitinde, halk›n direnifl ve savaflnaras› Babek’in dudaklar›nda büyü-yordu. Tam da bu nedenle kkeessiillmmeekkiisstteenneenn ddiill,, eezziillmmeekk iisstteenneenn bbaaflfl,,BBaabbeekk’’iinn ddiillii vvee bbaaflfl››yydd››.. Ama flim-di Babek, isyan›n her yanda yank›-lanan sesiydi.

46 TAR‹H 11 OOcak 22009

BBAABBEEKK’’iinnDDeessttaann››

Haf›zaGerçekler unu tulmas›n diye

Page 47: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Bölgenin Türk, Kürt, Fars, Arap,Gürcü, Ermeni halk›, Abbasi ordu-lar›na boyun e¤miyor ve Babek’e,onun savaflç›lar›na direnifl gücü ve-riyorlard›. Babek’i vareden buydu.

‹flgal halk için katmerli sömürü,zulüm ve afla¤›lanma demektir. Veiflgal koflullar›nda zalimin elindekihiçbir k›l›ç, mazlumun ç›plak öfke-sinden daha keskin de¤ildir. Çünküo öfke, zulüm ve sömürüye maruzkal›nan her an ve her yerde bilenir.Geriye kalan o öfkeyi k›n›ndan çe-kip zalime indirmektir. ‹flte Ba-bek’in yapt›¤› da budur.

*

Babek’i savafl meydanlar›ndayenemeyen Abbasi muktedirleri, hi-leye baflvurdular. “Düze inersee¤er”, ba¤›fllan›p bulundu¤u bölge-nin yöneticili¤inin kendisine verile-ce¤i vaat edildi. ‹flbirlikçi bir ttoopp--rraakk bbeeyyiinnee dönüflmesi için imkan-lar sunuldu. Karfl›l›¤›nda Babek’tenistenen inanc›n›, davas›n› terk etme-siydi. Babek, kendisine teklif edi-lenleri reddetti. Halk›n elindeki k›-l›ç, yüre¤indeki özgürlük atefli ol-maya devam etti. Savafl›n seyri,kendi aleyhine geliflti¤i zamanlardabile, tavr›nda bir de¤ifliklik olmad›.Kuflat›ld›¤› s›rada, kendisine aaff ssee--nneeddii yollayan Afflin’in elçisine flucevab› verdi: ““BBuunnuu AAffflfliinn’’ee ggööttüü--rrüüpp ddeerrssiinn kkii,, bbööyyllee flfleeyylleerr ssaannaa llaa--zz››mm oolluurr,, bbaannaa ddee¤¤iill..””

835 y›l›na girildi¤inde, Afflinkomutas›ndaki Abbasi ordusu, Hür-remiler’in yaflad›¤› topraklar› kanderyas›na çevirdiler. Çoluk çocukdemeden, Hurremiler’den kim olur-sa olsun, “islam ad›na” k›l›çtan ge-çirdiler. Bunca zulmün sebebi, ““aalltt--llaarr››nnddaa ttaahhtt,, bbaaflflllaarr››nnddaa ttaaçç”” tafl›-yanlar›n bu devran hep böyle dön-sün arzular›yd›. Babek’in isyan› ise,tahtlar›n› sarsm›fl, bafllar›ndaki tac›nbafllar›yla birlikte düflmesi tehlikesibelirmiflti.

Hurremiler’e yaflam hakk› tan›n-m›yordu. Ya ölecek, ya Abbasi hü-kümdarl›¤›na köle olacaklard›. Ol-mad›lar ve öldüler. Kendi hayatlar›-n›n efendisi olma haklar›n› sonunakadar savundular.

*837 y›l›nda Babek, yan›ndaki

güçlerle beraber kuflat›ld›. “Ba-bek’in kenti, büyük ve zor bir kuflat-madan sonra fethedildi. Babek ora-da bir tepede sakland›. Bütün ailesive arkadafllar› esir düfltüler. Mu’te-sim onu ba¤›fllay›p senet gönderdi.O ise senedi y›rt›p, uygun olmayansözler söyledi. Sonra o, bir da¤danaflarak baflka bir da¤a gitti.”

Ne ard›na düflmüfl kirli ve kanl›k›l›çlar, ne de af vaatleri umurundade¤ildi Babek’in. Onun için önemliolan, direnifli yeniden örgütlemekti.Bu amaçla, deyim yerindeyse, ille-gal çal›flmaya geçti. “Babek, tüccark›l›¤›na girip, tüccar gibi hareketediyordu.”

Pusular, kahpelikler zaman› bafl-lam›flt› art›k. Abbasi zulüm çark›, neolursa olsun Babek’i ele geçirmekistiyordu. Ölü ya da diri getirene,alt›nlar ve makam verilecekti. Özel-likle toprak beylerine haber gönde-riliyor ve Babek’i bulmalar› isteni-yordu. Bu iste¤i yerine getiren Ar-ran emiri Sunbat olacakt›. Yard›mvaat etti¤i Babek’e tuzak kurup, onuAbbasi güçlerine yakalatt›rd›.

*Tutsak düflen Babek, halife

Mu’tesim’in kald›¤› Irak’›n Samarakentine getirilir. Bir filin üzerinebindirilerek dolaflt›r›l›r. Böylece yolboyu afla¤›lanm›fl olacakt›r.

Mu’tesim ile Babek’in karfl›lafl-mas›, zalimlerin ve mazlumlar›n ta-rihsel karfl›laflmalar›n›n bir özetidir.Elleri ba¤l› ve iflkence alt›nda olsada, ma¤rur olan Babek’tir.

“Babek, Mu’tesim’in yan›na gel-di¤inde, Mu’tesim ona flöyle demifl:Ey Babek, sen öyle bir fley yapt›n ki,hiç kimse böyle bir fley yapmam›flt›r.fiimdi de hiç kimsenin tahammüledemeyece¤i kadar tahammül etme-lisin. Babek de ‘yak›nda benim ta-hammülümü görürsün’demifl. Mu’te-sim: ‘Bunun iki elini benim gözümünönünde kesin’ diye emir verdi.”

Ne ah eder, ne aman diler Ba-bek. ‹nanc›n›n sonsuzlu¤undan kay-naklanan s›n›rs›z tahammülüyle,maruz kald›¤› onca eziyet karfl›s›n-

da bile, o yine tarihe ve halka söylersöyleyece¤ini.

“Mu’tesim onun ellerinin veayaklar›n›n kesilmesini emretti.Onun bir elini kestiklerinde, ötekielini kana bat›r›p yüzüne sürdü veyüzünü gözünü kanl› k›pk›rm›z› yap-t›. Mu’tesim, ‘ey it bu ne ifltir?’ diyesordu. Babek flöyle dedi: ‘... insan-lar›n yüzü, bedenlerindeki kan ne-deniyle k›rm›z› oluyor. Kan beden-den ak›p gitti¤inde, yüz sarar›r. Be-denimden kan ak›p gitti¤i zamanhalk, ‘yüzünün rengi korkudan sa-rarm›flt›r’ demesin diye yüzümü ka-na boyad›m.”

Babek’in bu son eylemi, zulmüntarihsel yenilgisine at›lm›fl kanl› birimzad›r. Bu eylem, ölümün yenilgi-sine ve zulmün iflas›na vurulan flan-l› bir mühürdür. Ki tarihin her yerin-de, zulme boyun e¤meyenlerin‘son’ tav›rlar› da benzerdir.

“Ona ac› çektirmek amac›ylaMu’tesim, cellad k›l›c› onun iki altkaburgas›n›n aras›ndan yüre¤inesokmas›n› emretti. Bunu yapt›ktansonra, Mu’tesim’in emri üzerineonun dilini kestiler, onun vücudunudara¤ac›na ast›lar. Bafl›n› Ba¤dat’agötürüp, köprü üzerinde bir a¤acatakt›lar. Sonra ayn› bafl›, Hora-san’›n kent ve kasabalar›nda dolafl-t›rd›lar. Nedeni ise fluydu ki; o, hal-k›n yüre¤inde kök salm›fl büyük birnüfuza sahipti.”

K›l›ç tutmas›n diye elleri, isyannaras› atmas›n diye dili kesilen vee¤ilmeyen bafl› vurulan Babek’i,halk›n yüre¤inden ç›kart›p atamad›-lar. Muktedirler, Babekler’i katlet-tikçe, halk› sindirebileceklerini sa-n›rlar. Oysa hayat, baflka bir gerçe¤ikan›tlar daima. Zulmedenlerin ka-bul etmek istemeseler de kaçama-d›klar› bir gerçektir bu. Çünkü Ba-bek hakl›d›r: “Benim destan›m öylebir destand›r ki, ne Babek’le baflla-m›flt›r, ne de Babek’le bitecektir...”

Babek hakl›d›r, çünkü Kerbe-la’dan Baba ‹shaklar’a, Paris Ko-münü’nden Fidanlar’a ayn› özgür-lük destan›d›r bu.

(Al›nt›lar, Said Nefisi’nin ‘Babek’adl› kitab›ndan al›nm›flt›r.)

Say›: 1171 47TAR‹H

Page 48: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

48 DE⁄‹NMELER 11 OOcak 22009

RRaaddiikkaalloollmmaakk,, kköökklleerreeiinnmmeekkttiirr.. AAmmaaiinnssaann iiççiinn kköökk,,

iinnssaannddaannbbaaflflkkaass››

ddee¤¤iillddiirr..KKaarrll MMaarrkkss

BukalemunKürtçe televizyonu açarken “Be xer be”

Alevi toplant›s›n› açarken, “Sevgili Canlar”

Seçmen karfl›s›nda

“beraber yürüdük biz bu yollarda!”

Klasik taban önünde

“camiler k›fllam›z minareler süngümüz...”

Her yol var onda. Her kal›ba girer!

“‹slamiyiyicilik”

Milli Görüfl teflkilat›taraf›ndan Almanya’n›nAugsburg flehrinde Gaz-ze’ye sald›r›y› k›namakiçin düzenlenen “Kar-defllik günü”nde, Mu¤-la’daki bir arsa sat›fl›n-dan elde edilen paran›n“paylafl›lmas›”nda ç›kananlaflmazl›k nedeniyleMilli Görüflçüler birbiri-ne girdi. Ye ye doymu-yorlar.

değin elerm

BAM TELİ çizgiler

DDeevvlleett tteerrbbiiyyeessii““Maalesef polise güvenmiyoruz”...

demifl Baykal, CHP binas›nda bir böcekbulununca. Polis infazlar yaparken, iflkence-lerde insanlar› öldürürken, meydanlarda hal-ka terör estirirken polise güveniyordu Bay-kal. Bütün bunlara ra¤men polise güvenisars›lmayan Baykal, CHP binas›nda bir din-leme cihaz› bulununca güvensizleflmifl...

‹çiflleri Bakan› Beflir Atalay da, bu kadar“güvensizli¤e” tahammülsüz, Baykal’›“devlet terbiyesine ters düflmekle” suçlad›.Asl›nda do¤ru söylüyor. Çünkü bu ülkede””ddeevvlleett tteerrbbiiyyeessii””,, her ne olursa olsun, dev-leti, devletin bürokratlar›n› da, ölüm manga-lar›n› da elefltirmemek, suçlamamakt›r.

fiovenizmin KKörlefltirici EEtkisiBaykal: “Devletin paras›n›, kaynaklar›n› sa-

dece bir kesim vatandafllar›m›z›n etnik daleple-ri do¤rultusunda harcanmas› do¤ru de¤ildir”demifl Kürtçe televizyon yay›n›na karfl›ç›karken.

Türkler için harcay›nca sorun yok ama...

Page 49: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

Direniyor Irak, direniyor Gazze,Afganistan direniyor, halk›m›z di-reniyor, küçük büyük, güçlü güç-süz, etkili etkisiz, dünya direniyor.

Bunca zulüm, emperyalistlerinbunca devasa askeri ayg›t›... nas›ldirenebiliyor peki buna ra¤menbald›r› ç›plaklar? Nas›l direniflleriniony›llar, yüzy›llar boyu sürdürebili-yorlar, nereden al›yorlar bu gücü?

Herfleyin bir özü, efl deyifllecevheri vard›r. De¤iflime u¤rayanherhangi bir olguda, nesnede de¤ifl-meden kalan özellik ya da nitelikiçin o fleyin özü denir. Örne¤in s›-v›, kat› ya da gaz halini alabilensuyun özü, bu üç de¤iflik durumdada hep ayn› kal›r. Zaten özü de¤ifl-se, o art›k su de¤il, baflka birfleyolurdu.

Öz, bir yerde, o fleyin kendisi-dir.

Herfleyin bir özü varsa, ki var-d›r, o halde halk›n da bir özü olma-l›d›r.

O halde flunu soral›m: Halk›nözü nedir?

Tarihin de¤iflik zaman ve me-kanlar›na özgü koflullardan geçipgelen halk›n yaflad›¤› türlü de¤i-flimlere ra¤men, de¤iflmeden kalanözü, özelli¤i nedir?

***

Sorunun cevab› için, insanl›k ta-rihinin antik dönemlerini yans›tanmitolojik söylencelere kadar inebi-liriz. Örne¤in, insanl›¤›n elindekien eski mitolojik metin olan G›lga-m›fl Destan›, do¤an›n s›rlar›n› ay-d›nlatmak isteyen insan›n çabas›n›anlat›r. G›lgam›fl’›n bu u¤urda tan-r›lara bafl kald›rd›¤› malumdur. Bir-baflka mitolojik söylencenin kahra-man› olan Prometheus ise, tanr›salzorbal›¤›n özel mülkiyet haline ge-tirdi¤i atefli almak için isyan eder.Promethus’un bu eylemi, özel mül-kiyete karfl› atefle herkesin sahip ol-mas› arzusunu ve bu u¤urda zorba-l›¤a isyan› ifade eder.

Halk›n özü, yeri geldi¤inde,peygamberlerin eylem ve söylem-lerine de yans›m›flt›r. H›ristiyanl›-¤›n peygamberi ‹sa’n›n flu sözünekulak verdi¤imizde, duydu¤umuzyoksul halk›n sesinden baflka birfley de¤ildir asl›nda: “Bir devenini¤nenin deli¤inden geçmesi, birvarl›kl›n›n Tanr› ülkesine girmesin-den kolayd›r...”

Çünkü o varl›¤›n nas›l sa¤land›-¤›, görmek isteyen için ayan ve be-yand›r. Dün de öyleydi, bugün deböyledir. Al›nteri ak›tanlar daimayoksul iken, asalakça yaflayanlar,habire kâr ediyorsa, onlar›n varl›k-lar› habire büyüyorsa, o asalaklar,emekçileri pervas›zca sömürüyor-lar demektir. ‹flte bu yüzden, halkbunca yoksulken, tekelci holdingle-rin her y›l kazançlar›n› üçe, beflekatlamalar›n›n baflka bir izah› yok-tur. Tam da bu nedenle, as›rlard›rsöyledi¤imizi tekrarl›yoruz: ““KKoomm-flfluussuu aaççkkeenn ttookk yyaattaann bbiizzddeenn ddee¤¤iill-ddiirr..””

Bu sözün sahibi islam peygam-beri Muhammed’dir. Ve tarihin hiç-bir döneminde asalaklar bizden de-¤ildir. Çünkü biz, halk›z ve özümü-zün dile geliflidir sözümüz.

***

Yeri gelince, çekti¤imiz k›l›c›nhedefi taç sahibi o asalaklar olurdaima. Zaman flimdi 1239’dur.Kaftanl› zalimler meflk ederken,kan a¤l›yor Anadolu. Çünkü, zu-lüm ve ya¤ma üzerinde yükseliyorsaltanat. Bu saltanata karfl›, k›l›ççekip bir yürüyüfl eylemenin ad›,Babai ‹syan›’d›r. Ad›yaman’danAmasya’ya, Tokat’tan K›rflehir’inMalya Ovas›’na do¤ru akar halk›nözü. Rengi k›rm›z›d›r ve bafl› dik.Bundan böyle de hep öyle kalacak-t›r. Ve halk›n din, mezhep, kavimayr›m› bilmeyen özü, Baba ‹shakile flaha kalkacakt›r.

***

Hayat› yaratan emekçi ellerin,

sömürüye isyan eden yüreklerin vezulmün önünde e¤ilmeyen boyun-lar›n sahibi olan halk, tüm bu nite-likleri yüzünden egemenlerce afla-¤›lanm›flt›r hep. Ve adlar›na “ayak-tak›m›” denmifltir. Anadolu’da Mo-¤ol istilas› yaflan›rken, kendilerine“sultan” diyenlerin tahtlar›n› koru-maktan baflka bir dertleri yoktur.Oysa Selçuklu tahakkümü alt›ndakihalk›n derdi arfl› tutmufltur. ‹flte bukoflullarda, hem Selçuklu’ya vehem de Mo¤ollar’a karfl› ayaklan›rAnadolu. Sene, 1270’ler. “Cim-ri”nin önderli¤inde bafllar isyan.Kimdir cimri derseniz; Farsça“ayaktak›m›” anlam›na geldi¤i içinegemenler “cimri” demifltir isyan›nönderi Siyavufl’un ad›na. Taht sahi-bi asalaklar›n “ayaktak›m›” diyerekafla¤›lad›¤› bu k›rm›z› külahl›, aya-¤› çar›kl› halk, isyan›yla titretir sa-ray kubbelerini. Ki halk›n özü, is-yana durdu¤u her yer ve zamandahak ve hakikat düflmanlar›n› titret-mifltir hep. ‹flte bu tarihsel gerçekli-¤in ifadesi olarak “Titre oligarfli...”denilmeye devam edilmifltir.

Vakti gelip piflince, halk›n özüvücud bulur Yunus Emre’de. “Yet-mifl iki millete bir göz ile bakma-yan / Halka müderris olsa da, haki-kate düflmand›r...”

Halklar›n kardeflli¤ine dair ça¤-lar› aflan bir manifestodur Yu-nus’un sözü. Ki ayn› Yunus’turbencillik ve mülkiyetçili¤e ça¤›n›nen keskin baltas›n› indiren: “mal

Say›: 171 49HALK

halkın özü Emperyalistlerinzulmü devam ettikçe,halk›n cevab› dade¤iflmez. Halk›nözündeki ateflin flavk›,aln›nda y›ld›z y›ld›zparlar. Halk›n baht›n›karartmaya kalkanlarakarfl›, ›fl›¤a bo¤arlarher yan›.

Page 50: EMPERYAL‹ZME VE ÇÖZÜM, KKÜRT HALKININ …yuruyus-info.org/pdf/pdf/171.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 16 OOcak -- 222 OOcak Vladimir

sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilksahibi...”

Kendilerini hayat›n sahibi ilanedip özel mülkiyeti kutsayanlar›nsevmedi¤i sorulard›r bunlar. Lakinne ederlerse etsinler, halk›n sorgu-sundan kaçamazlar. Ve dahi cevap-s›z kalan sorular›n ve karfl›lanma-yan taleplerin fliddetli dile geliflidirisyan. Tarihin sinesinden hayat›niçine akan öze, halk›n isyan› denir.

Ve yeri gelir, Kalendero¤luMehmet olup zalime k›l›ç çekerhalk›n cevheri. Sonra Kuyucu Mu-rat Pafla’ya karfl› Anadolu’nun özüolur Kalendero¤lu. 1592’den1608’e kadar k›l›c›yla konuflan Ka-lendero¤lu’nun söyledikleri halk›no büyük hasretinin özeti olmufltur:

““CCaann tteennddee oolldduukkççaa bbaaflfl ee¤¤mmeekkyyookkttuurr.. HHaakk tteeaallaa,, yyaarrdd››mmcc›› oolluurr-ssaa,, yyaann››mm››zzddaa oollaann ssaayy››ss››zz bbeecceerriikk-llii yyii¤¤iittllee ooll kkooccaa bbuunnaa¤¤›› [[KKuuyyuuccuuMMuurraatt PPaaflflaa’’yy››]] bbeerrttaarraaff eeyylleeyyiipp,,ÜÜsskküüddaarr’’ddaann bbeerriissiinnii OOssmmaannll››’’yyaaffeerraaggaatt eettttiirrmmeekk vvaarrdd››rr.. EE¤¤eerr ff››rrssaattKKooccaa’’nn››nn oolluurrssaa,, bbiizziimm eettttii¤¤iimmiizziiflfllleerriinn ddiilllleerree ddeessttaann oollmmaass›› bbiizzeekkaaffiiddiirr........””

Kalendero¤lu’nun kafi dedi¤igibi olur; destan yay›l›r yürektenyüre¤e. Ve o destanlar›n döflündedövülür zalime çekilen öfkeler.

Ve an gelir, öyle eser ki zapt-urapt rüzgarlar›, durdu¤un yerdedurmak ve oldu¤un gibi kalmakzorlafl›r. ‹mkans›z de¤ildir fakatmümkün olabilmesi bedel ister.

Bu bedeli ödemekten kaç›l›r ise;geçer akçe olur asl›n› inkar. El eteköptükçe büyür pay›na düflen haysi-yetsizlik. ‹hanetin karabasan›ylaunutulur hak ve hakikat.

Ve fakat, bu sonuçlara yol açano karanl›k rüzgar›n üstüne yürü-yenlerde vard›r. Ana sütü gibi helalve sa¤lam bir mayas› vard›r bu kit-lelerin.

Savunurlar onurlar›n›, gelecek-lerini savunurlar. Savunduklar› vic-danlar›d›r ayn› zamanda

Kifliliklerinde de¤er yaratama-m›fl olanlar›n, zahmet ve zor karfl›-s›nda s›v›flmas› kaç›n›lmaz olurken,

onlar ileri at›l›rlar. Ve halk›n özü,Pir Sultan’›n yolunda yürüdükçedaha bir güçlenir. Öyle bir özdür kibu, beylere “hodri meydan” deyip,da¤lara ç›k›nca, Köro¤lu derlerad›na.

Öyle zamanlar olur ki, bedelinigö¤üslemek için yürekten baflkahiçbir fley gerekmez. Ve öyle za-manlar olur ki, kavgan›n gere¤iniyapabilmek, o yüre¤i tafl›yan can›vermekten geçer. ‹flte o zamanlardagö¤sünde halk›n özünü tafl›yanlarkal›r sadece. Ki iflgal alt›ndaykenvatan, ve emperyalistlerden medetumarken cümle iflbirlikçiler, HasanTahsin suretinde meydana ç›karhalk›n özü. Ç›kart›p düflmana f›r-latt›¤› yüre¤ine de ilk kurflun der-ler. Sonra ard› gelir o istiklal kur-flunlar›n›n ve “Karay›lan der kihhaarrbbee oottuurraakk......””

***

Çekildi¤i ipin ucunda kadim birbayrak gibi sal›n›r halk›n özü.

Yener yenilir savafl meydanla-r›nda. Darbeler vurur, darbeler al›rs›n›flar mücadelesinin er meyda-n›nda. Ma¤lup oluflunu ma¤rur kar-fl›lamas›yla pekiflir özü.

Bir yanarda¤ a¤z› gibi içli ko-nuflur Seyidim. Özü hakikat oldu¤uiçin duda¤›ndan dökülen haysiyetolur: “Senin hile ve yalanlar›nlabafla ç›kamad›m, bu bana dert ol-du. Karfl›nda diz çökmedim, bu dasana dert olsun...”

Oldu, hem de öyle bir dert olduki, bir daha asla derman bulamad›haramiler. DDiizz ççöökkmmeeddii SSeeyyyyiidd’’iinnttoorruunnllaarr›› ddaa..

***

Sömürgecili¤in “yeni” maske-siyle geldiler. Ve Marshall, Kore,IMF, NATO, kredi, borç... derkendevflirdikleri haramzadeler eliyleemperyalist tahakkümün çivileriniçakt›lar ülkenin ba¤r›na. Teksasl›Çavufl’un kanl› postallar›yla kirlen-di can›m ülkenin topra¤›. O gündensonra, kanayan bir rüzgar eser hal-k›n mahzunlu¤unda. O rüzgar›ngö¤sünde de ““bbaa¤¤››mmss››zzll››kk uu¤¤rruunnaaaall kkaannllaarraa bbooyyaanndd››kk”” diyen karan-

filler sal›n›r.

6. Filo’yu denize döken de hal-k›n Cevahir’idir.

Halk›n o müthifl ve kadim özübirikip coflarak, ço¤al›p taflarak k›-vam›n› buldu¤unda Cevahir denirad›na. Öyle bir cevherdir ki bu, yü-re¤i kavi, gözü kara ve sadakatipektir.

Art›k halk›n özündeki umudunad› koyulmufltur. “Buras› ‹stanbulMaltepe”dir art›k. Halk›n özüdürkuflat›lan ve direnen. Adal›lar›norada bafllayan türküsü, kesintisizsürecektir art›k ve Adal›lar›n türkü-sü, halk›n özünün ezgisinden baflkabir fley de¤ildir.

Zaman karanl›k zamand›r; ka-ranl›¤›n içinde bir karanfil k›rm›z›-s› belirmifltir ve dünyan›n yüküumudun hamal› Hasan’›n s›rt›nda-d›r. Halk›n özünün tarihine eklene-cektir sonra dört karanfil. Karan-fil’in tarihi mevsimi Haziran’d›r.Karanfillerin ard› “yar›n”d›r. Çün-kü yar›n, halk›n özünde s›ras›n›bekleyen günün, Haziran’da düflentohumlar›n fidana durdu¤u an›nad›d›r. Halk›n özünde büyür cümlekaranfiller; karanfillerin en verimlitopra¤› oras›d›r.

Zaman geçer, mekanlar de¤iflir,halk›n özü de¤iflmez.

Emperyalistlerin zulmü devamettikçe, halk›n cevab› da de¤iflmez.Halk›n özündeki ateflin flavk›, al-n›nda y›ld›z y›ld›z parlar. Halk›nbaht›n› karartmaya kalkanlara kar-fl›, ›fl›¤a bo¤arlar her yan›.

***

DDeemmeemmiizz oodduurr kkii,, halk›n özüyeri geldi mi insan suretinde tecellieder. Adlar›, ça¤lar›, s›fatlar› de¤ifl-se bile yürekleri Cevahir olur. Yerigelir, halk›n özü, milyonlar, onmil-yonlar halinde kitleler olarak ç›kartarih sahnesine.

Tarihin gösterdi¤i fludur ki, hal-k›n de¤iflime u¤rayan halinde, de-¤iflmeden kalan tek fley, özü veumududur.

YYaarr››nnllaarr, iflte o özün üstündeyükselir.

50 HALK 11 OOcak 22009