guncel dini meseleler isti~are toplantisi -ivisamveri.org/pdfdrg/d252183/2011/2011_alati.pdf300...

61
GUNCEL DiNi MESELELER TOPLANTISI - IV G0N0M0ZDE HELAL GIDA (26-28 KASIM 2011) AFYONKARAHiSAR

Upload: vuongque

Post on 24-Mar-2019

218 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

GUNCEL DiNi MESELELER iSTi~ARE TOPLANTISI - IV

G0N0M0ZDE HELAL GIDA

(26-28 KASIM 2011) AFYONKARAHiSAR

DiYANET i~LERi BA~KANLIGI Din i~leri Yiiksek Kurulu Ba~kanhg1

AFYONKARAHiSAR 2011

300 GONCEL O!Ni }~SELELER !ST!~ARE TO~LANTISI - IV

HAYVAN KESiMiNDE BOGAZLAMANIN ONEMi VE ELEKTR0$0K, ANESTEZi VA DA ANAUEZi GiBi YONTEM LERi HARAM KILAN TIBBi GERc;:EKLER

Do~. Dr. ilker ALAT

Bismillahirrahmanirrahim Bu metinde ele ahnan kanularla ilgil i alarak; ei-Hakk ve ei-Aiim alan, hak

alan ger~egi bize Kendisi'nin (c.c.} raz1 alacag1 bi~imde sunmay1 ve aym zamanda ei-Basir ve es-Semi alan da akuyucuya akudugunu Kendisi'nin (c.c.} raz1 alacag1 bi~imde anlamasm1 saglas1 da, her iki taraf alarak bizler, er-Re~id alanm izni ve yard1m1yla dagru alan yalda bulu~abilelim ve amel edebilelim in~allah ... (Amin}

Ba~hkta da anlld1g1 uzere bu metinde akuyucuya, yenmek uzere oldurulen hayvanm kurban edilme bi~imine ait usul ve esaslar ile bunlann beraberinde getirecegi faydah ve zararh tlbbi haller aktanlacaktlr.

1- Bu baglamda anlatllacak kanular ~u ba~hklar altlnda ozetlenebilir.

a-Dala~1m sisteminin temel maddesi, vas1tas1 alan 'Kan'a dair meseleler b-Hayvanlann kurban edilme yontemleri ve uluslararas1 kabul goren etik

degerler c-Bagazlama yonteminin diger yontemlere gore ustUniUkleri d-Bagazlama yonteminde dikkat edilmesi gereken tlbbi meseleler e-Dala~un sisteminin merkezi pampa gorevini ustlenen 'Kalb'e a it meseleler f-Dala~1m sisteminde guzergah1 te~kil eden 'Damar Sistemleri'ne ait meseleler g-Eiektro~ak, anestezi ve analjezi gibi yontemleri haram k1lan tlbbi ger~ekler h-Eiektra~ak, anestezi ve analjezi gibi yontemleri savunanlann islam dini

i~inde kendilerine destek alarak sunduklan ancak aslmda yanh~ yarumlanm1~

alan dini kavramlar.

2-Tum bu kanulara ge~ilmeden once birka~ naktanm alt1n1 edeben ~izmekte

ve andan sanra kanuya ba~lamakta fayda vard1r.

a-Bu metnin yaz1mmda edebi usul alarak 'soh bet' tarz1 kullamlml~tlr. Metinde i ~lenen kanulara ~ak uzak mesleki alanlarda faaliyet gosteren akuyucunun bir tak1m tearik bilgi yukuyle ve ag1r bir dille kaleme almm1~ bir yaz1y1 akumak zarunda kalmas1 durumunda metnin yaz1lmasmdaki temel gayeden uzakla~1lma ihtimali soz kanusu alabilecektir; zira akuyucu Slklld1g1 i~in akumayacak veya derinine inmeden sadece yuzeyel bir bak1yla akuyup ge~ebilecektir. i~te bu sebeplerle,

V . OTURU>·l: I·!ODERN KES!!-1 YONTEt·!l,E:R!NlN DEGERL! ND!R!LHES! I 301

okuyucunun s1k1lmadan okuyabilmesi 1~1n metnin yaz1mmda akademik bir lisandan ziyade soh bet tarz1 kullamlm1~t1r.

b- Ayn1 sebeplerle ~u da bilinmelidir ki bu metnin amac1, ki~ilere 'T1p 6gretmek' degildir. Tababet i::igrenmek isteyen, tababet i~in yaz1lm1~ eserleri akumahd1r. Bu metinde tip 6grencisi i~in tip anlatllmayacaktlr.

c- Bu metnin amac1, tip d1~mdaki ki~ilere ve i::izellikle de ba~hkta yer alan konunun muhatab1 alan din alimlerine, kanuyla ilgili tlbbi meseleleri, ornekleriyle ve en kolay anla~llabilecek bir dille sunmaktlr. Bu yuzden ama~, anlatllacak alan kimi tlbbi bilgilerle, bunlann Latince isimlerini telaffuz edip akuyucuyu hi~ ah~1k olmad1g1 kavramlar arasmda bagmak, ya da kimi tlbbi farmulleri verip, matematik prablemleriyle ki~iyi bunaltmak degildir. Ama~, si::iz kanusu hedef kitlenin, si::iz konusu tlbbi bilgileri ve meseleleri, bir daktar kadar aynnt1s1yla bilmesini saglamaktlr. Bu metni akuyup idrak etmi~ bir okuyucu ile tip daktaru arasmdaki tek fark sadece kulland1klan dildeki fark alacaktlr, ancak ikisi de birebir aym ~eyi, aym manay1 si::iyleyecektir.

d- Metnin yaz1mmda her bi::ilume ait paragraflar numaralandmlm1~ ya da harflendirilmi~tir. Okuyucunun ilgili bi::ilume geri di::inup bakmasmm gerektigi hallerde, soz konusu bi::ilumu i~aret etmek ve akuyucunun i~ini kalayla~tlrmak ama~lanm1~t1r.

e- Okuyucunun ~6yle bir saruyu sarmas1 muhtemeldir: 'Profesi::irlugu gelmi~ bir kalp ve damar cerrahisi da~enti i~i gucu b1rak1p bi::iylesi bir metni yazmak zarunda niye hisseder kendisini? .. Niye gidip kendi i~ini yapmaz da bunu kendisine vazife edinir? ... '

e-1: Avrupa Birligi (AB)'nin baskllanyla veya kendisini hayvansever alarak niteleyen kimi insanlann baskllanyla ba~hkta yer alan uygulamalar gundeme gelmi~, gazeteler ve televizyanlarda yer alm1~t1r. Hatta din alimleri arasmdan kimileri bu kanuda kendi goru~lerini si::iylemi~ler ve tip alimlerinden goru~ dahi almadan fetva vermeye kalk1~m1~lard1r. Oysa bu yanh~ kararlan alan kimseler dahi bu metni okuduklannda verdikleri karann ne kadar yanh~ aldugunu tum tlbbi ger~ekleriyle gi::ireceklerdir ve pi~man olacaklard1r. Verilmi~ alan yanh~ kararlarsa, bireysel bazda ki~ileri degil tUm taplumu baglamaktad1r. Mesela gazete haberlerinden takip ettigimiz kadanyla, tanm bakamm1z1n verdigi ri::ipartaja gore, Diyanet i~leri'nin de uygun fetva vermesinden sanra AB'nin istedigi elektra~ok uygulamasmm tUm Turkiye'de kasaplarve mezbahalar i~in zarunlu hale getirilecegi

302 GONCEL O!Nt I'.ESE!.ELER iSTi $.>.RE: TO?LhHTISI - IV

soylenmi~r. Oysa bu metnin sahibi alan bizde, bu uygulamanm islami olmad1g1, haram oldugu kanaati mevcuttur. Kald1 ki ashnda bu bir kanaat degil, bir tlbbi ger~ektir.

Hal boyle olunca, bizim bu metni yazmaktaki amac1m1zm ilki, inanm1~ tum insanlan haram yemekten korumak gayesidir. Bunun uzerimize vazife olduguna inanmz. Bilindigi uzere, bir Musluman1 bir digerinin haramlardan korumas1 veya korum.aya c;:ah~mas1 ana gorevdir. Bir Mus!Umanm haram ile me~guliyeti bir diger Muslumam uzer, oyle olmas1 gerekir.

e-2: 'e' bendinde bahsedilen, okuyucunun sormasmm muhtemel oldugu sorunun bir diger cevab1 ise ~udur:

Allah(c.c.)'m bize ~unu sormasmdan korkanz: 'Ey ilker! Sana bir parc;:a ilim verdik, kalp ve damar cerrah1 yaptlk, hatta doc;:enti ... Ya~ad1gm topraklarda, hayvan kesimiyle ilgili ahnm1~ bir yanh~ karar-fetva vard1. Bunun yanh~ bir karar oldugunu ancak sen bilebilirdin ve diger kalp damar cerrahlan ... 0 yanh~ fetvay1 verenlerin bunu bilme ~ans1 yoktu ... Ama sen onlan uyarmadm! Onlann verdigi yanh~ kararlar sonucunda datUm Turkiye, hep haram et yedi! Sen in yuzunden !. .. Verilen ilmin borcunu odemedin!. . .' derse Allah (c.c.), i~e bu fakir o sorunun altlndan kalkamaz ... Allah(c.c.)'m yuzune bakamaz!. ..

i~te bu kalp damar cerrahmm, i~i gucu b1rak1p da oturup bu metni yazmasmm bir nedeni de bu soruya muhatap olmamak ~abas1d1r. Allah(c.c.)'a -verdigi ilimden do/ay1- borc;:lu kalmamak c;:abas1d1r.

Aym Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in elindeki bilgiyi teblig etme sorumlulugunu uzerinde son derece yuksek bir hassasiyetle hissedip, donup donup ummetine 'Size teblig ettim mi?' diye sormas1 ve akabinde de 'Sen ~ahid ol Ya Rabbi!' demesi gibi bir ~eydir.

i~te, bizim de bu yaz1y1 kaleme almam1z benzer bir sebeple yani sahip olunan bu bilgiyi iletmek zorunda oldugumuz du~uncesinin verdigi ag1rhg1, hafifletmek ihtiyacmdan kaynaklanmaktad1r. DolayJs1yla okuyucu; bu satlrlann, i~te boylesi bir endi~e ile titreyerek kaleme almd1gmdan emin olmahd1r.

e-3:'e-1' ve 'e-2' maddelerinin bu metin ic;:inde bu ~ekilde a~1khkla ve samimiyetle yaz1lmasmm, bu duygulann -belki de- mahremiyetin in kald1nhp ac;:1k~a if~a edilmesinin nedeni okuyucunun okuyacag1 metne guvenini kazanmak, ilgisini ve dikkatini arttlrmak ic;:indir. <;unku, bugune kadarki giri~imlerimiz

neticesinde bizde hasll alan kanaat adur ki ba~llkta yer alan kanuyla ilgili alarak, din alimlerini dQ~QndQgQm(iz dagrultuda ikna etmeye ~al1~acak tlp hekimi sayiSI hemen hemen yak gibidir. Sebebi soyleyeceklerimizin yanll~ aldugundan degildir. Sebebi, insanlann kanuya ilgisiz kalm1~ almaland1r. i~te bu nedenle kendisine bilgi verilip, dagru yonde ikna edilmesi gereken din alimlerinin onunde ve anlan kendi tarafina ~ekmeye ~all~an AB temsilcileri ile kendisini hayvansever alarak tan1mlayan kimselerin kar~1smda, i~te a kalaballgm kar~1smda bu bendeyar belki de tek kalmaktad1r. i~te, bu yuzden bu metni akuyan din alimi once bu samimiyeti gormeli ve sab1r ile akudugu ~ey hakkmda, sab1r ile tefekkur etmelidir.

i~te e-1 ve e-2 maddelerinin burada dile getirilip, uzerine de uzun uzun sahbet edilmesinin nedeni din alimini bu tefekkure zorlamak dilegidir.

Aksi halde din alimi, akuduklann1 Slg ifadelermi~ gibi degerlendirebilir ve kar~1t goru~lerin yuku altlnda ezilebilir ve yanll~ kararlarla hOkum verebilir.

f-Edebe dair soylememiz gereken en onemli kanuyu da ~oyle izah etmek gerekir:

1e-1' ve 'e-2' maddelerinde yazd1g1m1z du~unceler, s1kmt1lar ve endi~eler i~erisinde alan bu fakir, uzerindeki bu yuku hafifletmek ve sesini duyurabilmek i~in bugune kadar farkll alanlarda soylemlerde bulunsa bile etkili alabilecek asll

. yetkililere hitap etme firsat1n1 bir tlirlu yakalayamam1~t1r. ~ak ~ukurler alsun ei-Latif alan Allah(c.c.)'a ki, bugun bize bu ag1rllktan kurtulma firsatlm vermi~, lutfetmi~tir. Bu metni her akuyan zat nispetinde bizim de uzerimizdeki yuk bir par~a daha hafifleyecektir.

i~te bu yuzden bu fakir oncelikle Yar(c.c.)'e ~ukranlimm sunmay1 bir bar~ bilir. Allah(c.c.)'a ~ukurler alsun.

g-Edebin s1mrlann1 ~izme i~lemini tamamlamak anlammda yuzumuzu ar~tan arza ~evirmek s1ras1 gelir bundan sanra ... ~oyle ki; bunu yani bu metni yazmak, akuyucuya sunmak, isti~are taplantllannda dinleyiciye aktarmak firsatm1 bize tamm1~ alan Diyanet i~leri Ba~kanllg1'ndaki ve Din i~leri Yuksek Kurulu'ndaki tUm karar sahiplerine de tek tek te~ekkur ederiz. Bu te~ekkur de onemlidir. Bunun oneminin ne aldugunu da vurgulamak gerekmektedir:

304 GUNC!:L D1N1 !·lESELELER 1ST1$AAE TOPL.'I.NTISI - IV

A~agtdaki resim (~ekill) uniG bilim adamt Galileo Galilei'nin bir portresidir.

~ekill:Ga lileo Galilei. Hemen herkesc;e bilindigi uzere ozellikle astronomi alanmda onemli ke~ifleri

alan bir bilim adamtdtr G. Galilei... 0 tarihlerde insanltk dunyanm tepsi gibi dumduz olduguna inantrken o dunyanm yuvarlak, kure oldugunu ke~fetmi~ ve bunu insanltga anlatmaya c;alt~mt~ttr. Ancak tUm c;abalanna ragmen insanltk bunu anlamak istemedigi gibi, zamanm cennetten arsa dagttan ya da insant dinden c;tkanp cehenneme gonderen sozum ona yetkilileri (!), din adamlan (!) onu altp engizisyon mahkemesinde yargtlamt~ ve aforoz etmi~lerdir. A~agtdaki tabla (~ekil 2) konuyla ilgili unlu bir yaglt boya eserdir. Galilei'nin Vatikan'da engizisyon mahkemesi tarafindan, yani devrin din adamlan tarafindan yargtlantp aforoz edildigi mahkeme anmt resmetmektedir.

Bu mahkemede mahkemenin din adamt alan, yargtc;lan, hakimleri kendisine 'Sayle, kabul et, dunya duzdur de, seni saltverelim !' mealinde bir taktm sozler soylediklerinde Galilei elindeki bastonu yere vurup 'Siz ne derseniz deyin, dunya yuvarlakttr ve donmeye devam etmektedir!' demi~tir.

~ekil2: Engizisyon mahkemesinde 1632 ytltnda Vatikan papazlanntn yargtladtgt Galileo Galilei. (Joseph Nicolas Robert-Fieury'nin c;alt~mast.)

V. C>TURu~·l: ~:oo::!U< KES!t-: YOtiT::t-!I.::Rillltl DEGE:U.::llO!R!l!'ZS! I 305

Bugunumuze baklldrgrnda ~imdi kim hakhdrr? Ve o dinin sozde savunuculannm, rahiplerinin brrakrnri diger dinlerin mensuplannrn gozundeki degerlerini, kendi dinlerine mensilp olan dinda~lannrn gozlerindeki degeri bile ne kadardrr?

Bir din adamrnrn, her ~eyi biliyorum zannedip ahkam kesmeye kalkmasrnrn zirve yaptlgr bir durumdur yukandaki tabloda resmedilen ...

Herkesin bildigi, Avrupa'daki reform hareketlerinin olu~masrnda etkin olan benzer olaylardan birisidir Galilei'nin ba~rna gelen ...

Demek istedigimiz odur ki; din adamlannrn bilimlerin tumune hakim olmasr beklenemez. Dolayrsryla kendilerinin bir bilene danr~madan bir konu hakkrnda fikir yurutmeleri, verdigimiz ornekte oldugu gibi ~ok tehlikeli sonu~lar dogurabilir.

'Artlk dininizi kemale erdirdim!' diyen yuce Allah'rn bizlere lutfettigi bu islam dininin de hic;bir surette bir reforma ihtiyacr yoktur. 0 zaten mukemmeldir. Ancak din adamlanmrzrn yanh~ tutumlan benzeri olaylann dinimizde de yer etmesine sebep olabilecektir. i~te burada eksik olansa din-i islam degil onu temsil ett@ni ifade eden din adamrdrr. Allah bu yuce dini boylesi reform hareketlerinden korusun ki koruyacaktlr da zaten ...

Bizim burada Galilei ornegiyle bu reform konusunu boyle derinlemesine anlatmak zorunda kah~rmrzrn sebebiyse, dedigimiz gibi, bize bu hayvan kesimiyle ilgili konu~abilme-yazabilme imkanrnr veren, sozumuze itibar eden, Diyanet kurumunun o yetkililerine te~ekkur etmek isteginden ba~ka bir ~ey degildir. Ancak kuru kuruya, iki satlra srgdmlmr~ bir te~ekkur ifadesi hakkr teslim etmeye yetmez! Onlann bir bilim adamrnrn sozune itibar et111elerinin ne kadar onemli oldugunu okuyucu_!lun tam olarak idrak etmesi gerekmektedir. i~te bu kadar tafsilatln sebebi de budur.

Olkemizde hayvan kesimiyle ilgili olarak ba~hkta yer alan konu gundeme geldiginden beri -sahip oldugumuz kadanyla- tlbbi bilgimizi konunun muhatabr olan din adamlanna Ocretsiz ve kar~rhksrz olarak aktarmaya niyetlenmi~ ve defalarca bun a te~ebbus etmi~ken dahi, hep yanrtsrz kahp, kaprlar yuzumuze degil kapanmak ac;rlmamr~ken bile ve soze hi~ itibar edilmemi~ken i~te biz hissettigimiz o derin Ozuntu ve srkrntl ile yapayalnrz kaldrgrmrza artlk hepten inanmaya ba~lamr~ken, birilerinin ~rkrp, 'Sizi dinlemek istiyoruz ve anlatacaklannrzr da uzun uzun yazmanrzr istiyoruz hatta ... ' demesi bizim i~in karanhkta bir kandil nispetindedir.

306 GUNC::L Dliii !-l::SELELE?. !ST1$ARE TOPLAUTIS! • IV

i~te bu yuzden bir onceki maddede yuzumuzu goge ~evirip ~ukretmi~ken, bu maddede de yuzumuzu yere dondurup o kimselere te~ekkur etmeyi; kendilerine hak, bize bir gorev biliyoruz ve te~ekkur ediyoruz.

in~allah onlann bu ornek davran1~1 diger din adamlanna da ornek olur.

Zira, ashnda ilim birdir, ~unku ei-AIIm olan (c.c.) birdir. Gokte ilim bir iken, yerde ilmin bol say1da olmas1 aslmda ilmin ger~ekte ~ok fazla olmasmdan degildir. Yeryuzunde ne kadar ~ok ilim dah varsa bu ilmin ~oklugundan degildir. Bu olsa olsa insanm cuz' liginden oturudur. Bir insan mevcut kapasitesiyle her ~eye vak1f olamayacag1 sebebiyle, yeni bir bilginin a~1ga ~1k1yor olmas1 ile o alanda geli~en artm1~ bilgf birikimi yeni bir ilim ortaya ~1km1~ gibi addedilmektedir. Oysa her ~ey bii" butunun par~alanndan ibarettir ...

Dolay151yla bir din alimi de kendisini her ~eyi biliyor gibi gormemelidir ve bir ttp alimi de kendisini her ~eyi biliyor gibi gormemelidir. Bu tum bilim dallanndaki tum insanlar i~in ge~erlidir. Tum bu insanlann bilmeleri gereken tek ~ey vard1r; dinlemek ... Bir digerini dinlemek ...

Bu sattrlann guzel dinimizin korunmas1 ve y1prattlmamas1 anlammda ~ok onemli olduguna inanmaktay1z.

Bizi dinleyenlere, dinletenlere, okuyanlara, okutanlara te~ekkur ediyoruz.

h-Edebe dair soylenmesi gereken son bir konu daha kalm1~ttr, ba~hkta yer alan as1l konuya ba~lamadan once ... Bu metnin yaz1mmda kullanllan kimi fotograf, ~izim gibi materyallerin sahiplerinin hakk1 ve bu hakka duyulan sayg1 ...

Ashm sorarsamz, bu konudaki temel du~uncemiz Yunus Emre Hazretleri'nin de dedigi gibi;

Mal sahibi miilk sahibi Hani bunun ilk sahibi ... sozunden hareketle, biz bu konuda, tasarruf hakk1 tek ba~ma kendi elinde

olan Malikul Mulk(c.c.)'e s1gmd1k ...

Ancak goge itibar etmeyen kimi soz sahipleri bir tak1m hak aray1~lan i~ine girebileceklerdir. 0 sebeple ~oyle du~unduk ve uygulad1k:

Hi~bir eserin, telif hakk1 almmadan kullanllmas1 elbette ki du~unulemez.

V. 0Tt!RU!1: l·>OO:::RN KEStl·l YOilTE:·:L:::RtiJ I IJ OE/;ERJ..~N01R1WESl I 307

Biz de bu metnin. yaz1mmda bir kitaptan vs bir fotografl, r;izimi ahp buraya kopyalamak istemedik. Ancak ~u da var ki; anlatllacak konulann okuyucu taraflndan tam · olarak idrak edilmesi de gereklidir. Halbuki konuya tamamen yabanc• olan bir okuyucunun kimi zaman baz1 ~eyleri gormeden, sadece hayal ederek algllamasmda kusur olacaktJr. idrakteki bu noksanhkfiiline de yans1yacakt1r.

Ya da s1rf bu sebeple k i~i belki de anlatt1klanm1za inanmayacaktlr bile.

Tum bu sebeplerle ki~iye yeri geldiginde gorsel materyalleri de sunmaktan r;ekinmemek gerekmektedir.

Bu konuda izlenebilecek bir yol, ilgili kitaplardan kimi ~ekilleri kopyalay1p bu metne almak olabilirdi. Ancak bunun iki eksik yan1 olacaktlr:

Ki~i bizim kaynak olarak gosterdigimiz kitaba ula~amayabi lecegi ir; in o bilginin guvenligi de akhnda soru i~areti olarak kalabilecektir. Yani her okuyanm, en kolay bir ~ekilde ula~abilecegi bir kaynaktan almtl yapmak daha iyi olacaktJr.

Kendisinden yararlanllan kitap ir;in sahibine telif hakkmr odemek ir;in gerekli prosedurler belli bir zaman serbestligini gerektirmektedir. Ancak bu metnin hamlanmas1 ir;in bize verilen sure boylesi bir yola gitmek ir;in gereken hamhg1 yapmaya yeterli degildir.

i~te bu sebeplerle biz bu metin ir;inde kulland1g1m1z ~ekillerin hir;birini bir kitaptan almtJ iamamak karanm ald1k ve onun yerine intemeti temel kaynak olarak kulland1k. Boylelikle nakledilen ~ekillere okuyucunun da rahathkla ula~abilmesi amar;lanm1~1:Jr.

Ostelik bu rahatllkla ula~abilmek durumu, o ~ekilleri internette kullanan ilgili sitelerin arzulad1g1 ~eye de sebebiyet verecek, onlarm asil gayelerine de hizmet edecektir. ~oyle ki:

internette kendi web sitesinde bir sayfasma bir fotografl, bir ~ekli koyan '-

ki~inin amac1 o ~ekil ya da fotografln gorulup o sitede gezinilmesini saglamak ve sitenin, sayfanrn tlklanma oranm1 yukseltmek ~eklindedir. Yani internete bilgi koyan, yazan kimse o ~ekilden dolay1 kimseden para istemez, ziyaretr;i o sayfada dola~1p, onu t1klad1g1 surece, o sayfanm sahibi olan ki~i ya da kurulu~ emeginin kar~ 1hg1 olan miktan alm1~ kabul eder kendisini. ..

308 GUNCEL D!NI HESELELER 1ST!$ARE TOPL.~NTISI - IV

Biz de okuyucunun, kullandrgJrruz ~ekilleri aldrgrmrz internet sitelerine ve o ~eklin kendisine o sitede ula~abilmesini saglamak i~in, 'Google' arama motorunda yazrlmasr gereken anahtar sozcOgO, bu metnin sonunda -kaynak~a gibi- vermeyi uygun bulduk. Bu ~ekilde hem okuyucu o bilgiye rahathkla ula~mr~ olacak, hem konuyu daha iyi idrak edecek ve tatmin olacaktlr ve hem de o ~eklin ahndrgr internet sayfasrnrn sahibi de kendi sitesi ziyaret edilmi~ olacagr i~in arzu ettigi ~ekliyle sahibi oldugu sitesinin ziyaret sayrsrnr yOkseltmi~ olacaktlr.

3-0kuyucunun akhna gelebilecek ~u iki soruya da hemen aydrnhk getirmek gerekmektedir. Okuyucu;

i-"Trp doktoru olan bir kimse nasrl olur da hayvanlar hakkrnda konu~abilir?" diye dO~Onebilir. Ya da,

ii-"insanlann anatomisini, fizyolojisini vs anlatmak hayvanr anlamak, ya da onun hakkrnda karar vermek i~in ne kadar dogru bir yontemdir?" diye de dO~Onebilir.

Bu sorulara cevap vermek elzemdir.

Trp doktoru ve kalp ve damar cerrahisi uzmanr olmakla birlikte sadece uzmanhkla kalmamr~, ya da sadece insan Ozerinde ~ah~mamr~ bir durumumuz vardrr. ProfesoriOgG gelmi~ ~u an i~in bir do~ent olan biz, akademisyen olarak go rev yaptlgrmrz yrllarda, Gniversitelerde, gerek TOrkiye'de ve gerekse yurt dr~rnda Amerika'da· ~ah~tlgrmrz sureler boyunca, kimi zaman bizatihi proje yGrGtGcGsG olarak, kimi zaman kirni ara~tlrmalarda yardrmcrsr olarak, kimi zamansa o ~ah~malann yaprldrgr ortamlarda bulunmak suretiyle, fareler, sr~anlar, tav~anlar, kopekler, domuzlar, koyunlar ve ineklerle yaprlan ~ah~malara i~tirak ettik. BGtGn bu sayrlan hayvan gruplannda kalp ve damar cerrahisinin ilgi alanrna giren deneysel ara~tlrmalarda gorev aldrk. Bu sebeple hayvanlann anatomisi, fizyolojisi hakkrnda ~ahsen yeterli bilgimiz vardrr.

Hatta ~unu soylemek gerekirse, ashnda hayvanlar Ozerinde ara~tJrmalar yap an tip hekimlerinin hayvanlarla ilgili bilgileri ~ogu veterinerden daha fazladrr. Bu i.lstUnkorO soylenmi~ temelsiz bir iddia degildir. Bu soylemin dogrulugunu kontrol etmek okuyucu a~rsrndan mGmkGndGr. Bu ama«;la okuyucunun Science Citation Index {SCI} ve SCI-Expanded indekslerine dahil olan zirvedeki uluslararasr bilimsel dergilere bakmasr yeterlidir. Google'de anahtar kelime olarak sci-expanded yazrlarak ula~rlacak sitede ilgili alandan, kategori olarak veterinerlik se«;ilirse (View Subject Category ~ Veterinary Medicine}, bu indekse girebilen veteriner

dergilerinin toplam say1smm 152 adet.oldugu gorulur. Oysa aym indekse giren tip dergilerinin toplam1 ise bu degerin c;ok uzerindedir. Kategori bolumunden "T1bbi Ara~tlrma ve Deneysel" (Medicine, Research & Experimental) bolumu sec;ilirse 112 dergi, "Cerrahi" (Surgery) sec;ilirse 193 dergi, "Kalp ve Kalp-Damar Sistemleri" (Cardiac & Cardiovascular Systems) sec;ilrise 117 dergi yer almaktad1r. Bu bolume girer ve tlp ile ilgisi olabilecek diger alanlara da tek tek girilirse daha yuzlerce derginin oldugu goru!Ur.

Elbette ki o tip dergilerinde c;1kan her yaym deneysel hayvan c;ah~malan degilse bile buyuk bir c;ogunluk oyledir. Dolay1S1yla tlp ic;in deney hayvanlan uzerinde yapllan c;ah~malann say1s1 c;ok buyuk ihtimaldir ki veterinerlerin yapm1~ olduklan c;ah~malardan say1ca kat be kat fazlad1r.

Bundan daha ate bir durum da vard1r. T1p hekimlerinin yapm1~ olduklan c;ah~malar ile hayvanlar uzerinde elde edindikleri bilgiler birc;ok alanda veterinerlerin hie; yapmad1klan c;all~malard1r.

Mesela bir kalp ve damar cerrah1, insan Ozerindeki sonu~lanm gormek i~in domuzlarda, kopeklerde, koyunlarda, ineklerde kalp ve damar ameliyatlan yapar. Mesela koroner bypass ameliyatl yapar. Oysa bir veterinerin bir koyunda, inekte koroner bypass ameliyatl yapt1g1 olmu~ mudur? Varsa bile c;ok nadirdir. Hatta kan1m1zca yoktur. <;unku, tip hekimleri o hayvanda o koroner bypass

. ameliyatlm yaparak, ameliyat teknigini geli~tirmek ve bunu insana uygulamak derdiyle hareket eder. Bu yuzden o hayvanda yapllacak deneme ic;in harcanacak malzeme, para ve emek bo~ gorulmez. Oysa tarlasmdaki inegine koroner bypass ameliyatl yapt1rm1~ bir c;iftc;i gordunuz mu? Ya da bu amac;la bir veterinere ba~vurmu~ bir c;iftc;i ya da bir ba~ka hayvan sahibi var m1d1r? insanlar bir hayvan ic;in boylesi bir ma~_rafa ve c;abaya gerek gormediklerinden, o hayvan1 bir ba~ka i~te kullanmay1 ya da bir ~ekilde 61Umunu beklemeyi daha uygun bulduklanndan boylesi talepler veterinerlikte olmaz. Boylesi talepler veterinerlikte olmad1g1 ic;in boylesi ara~tlrmalar da veterinerlikte olmaz. Bu sebeple akademisyen yonu olan tip hekimlerinin hayvanlar uzerindeki bilgisi veterinerlerden daha fazlad1r. Veterinerlikteki c;ogu geli~me, tip hekimlerinin yap1p geli~tirdigi c;ah~malara

dayanmaktad1r. Bu fakirin de, mesela kopeklerin koroner arter anatomisinin aynnt1lann1 ara~tlnp yazd1g1 bir yaym1 vard1r ki, bu yaym uluslararas1 literatOrde bir ilktir. Ne tip ne de veterinerlikle ilgili yaymlarda bu konuyu daha once irdeleyen olmam1~t1r. Sonuc; olarak kopeklerin kalp damarlann1 bu ~ekilde aynntlyla inceleyip yazm1~ olan ki~i bir veteriner degil bir tlp hekimidir.

310 GONCE:L O!N! HESELELER ISTi~hRE TOPLPJ•lTISI - IV

Yukanda "ii" bendinde sorulan soruya yani insan ile hayvan dokulannm kar~rla~tmlmasmm ne kadar dogr!J olacagr yoni.indeki soruya ise ~oyle cevap vermek uygundur.

Alman anatomist Dr. Gunther von Hagens tarafmdan "plastinasyon" denilen bir yontem ile <;i.iri.imez hale getirilen ger<;ek insan bedenlerinin sergilendigi Body Worlds isimli organizasyon di.inya i.ilkelerini gezmekte ve insanlann ziyaretine a<;rlmaktadrr. internette de bulabileceginiz bu sergiye a it gori.inti.ilerden bir ka<;r burada okuyucuya sunulmu~ur.

~ekU 3: Dr. Gunther von Hagens ger<;ek bir insan kadavrasr ile yapt:Jgr <;ah~ma ile.

~ekii4:Aynr sergiden bir ba~ka insan kadavrasr.

~ekil S:Aynr sergiden bir ba~ka fotograf. At ve insanrn kas yaprsrnm benzerligini ka~rla~nnrz.

V. OTURU!·~: !100£RN f(£SiH YbNT::HlrER!N!~! OECE:R.LEND1R!LaES1 I 311

$ekil 6:Aym sergiden. Devenin kas ve kemik yap1lanna dikkat ediniz.

$ekii 7:Aym sergiden. Kas ve kemik yap1lara ve tasanma dikkat ediniz.

$ekil 8:Ayn1 sergiden. Kas yap1lara ve dizayna dikkat ediniz.

~ekil 3 ve 8 arasmdaki fotograflarla okuyucuya ispatlamak istedigimiz ~ey hayvanlar ve insanlar arasmdaki kaslar, damarlar ve kemikler gibi yap1 elemanlanmn birebir aym oldugunu gostermektir.

312 G0!lC£L O!Ni H£SE:LEL£R tSTt~hR£ TO?LhNTISI - IV

Ashna baklltrsa insanlar ve hayvanlar arasmdaki bu benzerlik birc;:ok noktada ayntdtr. Yaradan (c.c.) topraktan halk ettigi mahlukatm bir boiOmO olan insan ve hayvan ic;:in uygun gordOgO modeli her iki grupta da aynt ~ekilde uygulamt~tlr. Hatta oyle ki, hani haram deyip yemedigimiz domuz dahi c;:ogu anatomik ve fizyolojik ozellikleriyle insanm birebir ayntdtr. 0 kadar ki, domuzdan haztrlanmt~ kalp kapakc;:tklan gereginde insanlara takllabilmektedir.

Yani ~unu soylemek mOmkOndOr ashnda ... insant insan yapan ~ey Of/enmi~ olan ruhunun OstOne giydigi bu beden elbisesi degildir aslmda ... insant domuzdan ve diger mahluktan ay1ran ve onu insan olmak makamma yOkselten ~ey, i~te o Oflenmi~ olan ruhudur. Bu fotograflarda bunu birebir gormek, tecrObe etmek mOmkOndOr. Ve bu anlamda bu fotograflar ve bu satlrlar -aynt zamanda belki de­tasavvufta yol kat etme gayretindeki bir sofiye teorik olarak ald1g1 dersi pratige dokme 1irsatl da sunacaktlr. Yani bir anlamda ilmel yakln'den aynel yaklne gec;:me 1irsatl sunar. Nefs-i emmare ile hareket edenin, bir hayvandan hic;:bir yon.Oyle farkmm olmad1gmm kanttldtr bu fotograflar ...

Bu son paragrafla, sanki bir anda konu dt~tna c;:tktlgtmlz iddia edilebilir. Yani insan ve hayvanm yaptlarmm benzerligini ispat etmek ve okuyucunun kendisine sundugumuzverilere itibar etmesini saglamak ic;:in boylesi bir bolO me ba~lam1~ken, sozOmOze kan1t olsun diye sergiledigimiz fotograflar aracthgtyla kendimizi bir anda yine manevi ilimler boyutu ic;:inde bulmu~ olmam1z, belki kimilerince konuyu sapt1rdtg1m1z ya da konudan <;:tktlgtmtz ~eklinde algtlanabilir.

Ancak maalesef oyle degildir. Aslmda biz halen aym konuyu konu~maktaytz. ~Onki.i 2.Madde'nin 'g' bendinde de soyledigimiz gibi ilim aslmda birdir, zira ei­Aiim olan (c.c.) birdir. Bir yol ki Allah(c.c.)'a ula~mtyorsa o yol, yol degildir. Bir ilim ki, Allah(c.c.)'a ula~mtyorsa o ilim de ilim degildir. Bu sebeple, bizim iki paragraf yukanda soylediklerimiz ashnda yoldan veya konudan dt~an c;:tkmak degil, aksine bu ilim Ozere yi.iri.idi.igi.imGz yolda, her adtmda Allah'1 fark etmemiz ve fark ettirmeye c;:ah~mamtzdtr. Zahirden batlna bir yolculuktur bu bizim ki ... Ancak iki paragraf yukanda sofi ic;:in kan1t diye soylediklerimiz, i~te o grup okuyucumuz ic;:in batlndan zahire birer kantttlr, birer yoldur.

Sonu~ itibariyle; verilen tOm ornekler ve bilgiler 1~1gmda artlk okuyucunun bizlerin, akademisyen yoni.imi.iz sebebiyle hayvanlarla ilgili konu~abilmek

hakktmtz olduguna, hayvanlann insanlardan -konu~acagtmtz yonleri itibariyle­c;:ok farkh olmadtklanna kanaat etmi~, tatmin olmu~ olduguna inantyoruz.

Yakla~tk on sekiz sayfa suren bu girizgah ile artlk, herhalde ba~llkta yer eden konuda konu~mak hakkmt elde etmi~izdir. Vine de unuttugumuz oldu ise Settar ve Gafur olan(c.c.)'a stgmdtk. ·

4- Hayvanlann kurban edilme ~eklinin ni~in bogazlama yoluyla olmast gerektigi ve ba~llkta amlan diger uygulamalann ni~in haram kabul edilmesi gerektigi ile ilgili nbbi bilgileri verebilmek i~in oncelikle ~u ayeti hatlrlamak gerekmektedir. ~unku bu ayet bizim sizlere hangi tlbbi bilgileri vermemiz gerektigini i~aret etmektedir.

"Olmu~ hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan ba~kas1 adma bogazlanan, (henuz cam ~1kmam1~ iken) kestikleriniz hari~; bogulmu~, darbe sonucu olmu~, yuksekten du~erek olmu~, boynuzlanarak olmu~ ve YlrtlCI hayvan tarafmdan par~alanml~ hayvanlar ile dikili ta~lar uzerinde bogazlanan hayvanlar, bir de fa I oklanyla ktsmet aramantz size haram kllmd1. i~te butun bunlar fisk (AIIah'a itaatten kopmak)tlr." (Maide suresi, 3.ayet) (Bakmtz: Kaynaklar;9)

Goruldugu uzere bu ayette yuce Allah (c.c.), bir taktm ~eyleri kesinlikle haram ktldtgtnt tam bir a~tkltkla belirtmektedir. Bunlann arasmda ilk strada olmU~ hayvan saylltrken, hemen ardmdan 'kan' yenmesi-i~ilmesi yasaklanmt~tlr.

i~te bu sebeple, bu haram ktlmanm arkastndaki tlbbi gerek~eleri anlatmaya 'kan't anlatmakla ba~lamak uygun olacaktlr.

Dola51m Sisteminin Teme/ M addesi, Vasttast 0/an 'Kan'a Dair M ese/eler 5- Kan ile ugra~an, ona dair hastallklan inceleyen bilim daii'Hematoloji' adtyla

amltr. Hematoloji ba~ll ba~ma geni~ bir ilim olup, bir eri~kin insanda ortalama 5 It kadar bulunan kan i~in yazllm1~ kitapla r, yaymlar degil ciltlerle, tonlarla ifade edilebilecek miktardadtr. Kaldt ki, kan ile ugra~an onun kimyasm1 inceleyen biyokimya gibi, mikroplarla ili~kisini inteleyen mikrobiyoloji gibi, mikrobik hastallklann1 inceleyen intaniye gibi, kamn faaliyetlerini inceleyen fizyoloji gibi, hucrelerini inceleyen sitoloji gibi bir~ok bilim dallan mevcuttur. Onlara ait kitaplar da hematolojinin kitaplanna eklense olu~acak yekOn, kutiiphanelere stgmaz. Dolaytstyla bizim burada tum bu ilimleri anlatmamtz beklenemez, mumkun de degildir. Kaldt ki 2. maddenin 'b' bendinde soyledigimiz gibi bu metin tlp ogrencisine tlp anlatmak i~in yaztlmamt~tlr. Aynt maddeni n 'c' bendinde dedigimiz gibi biz sadece bize laztm olan bilgiyi, yukanda te~bih ettigimiz o kutiiphaneden ~ekip size aktaracagtz. Bu 5. Madde He akllntzda kalmas1 gereken bir bilgi, eri~kin

bir insan viicudunda ortalama 5 It kan oldugudur.

314 GONC£L D1Nf H£S£LELER iSTi~AR£ TOPLhNTISI - IV

6- Tum vucut parc;:alanna ve hucrelere besin, enerj i ve diger tiim ihtiya~

duydugu ogeleri ta~Jyan ve atJk maddeleri tutup, temizleyici ve ant1c1 ya da 1trah edici organlara ta~1yan hep kan dokusudur.

7- Kan bu sebeplerle iki temel bolumden olu~ur: Hucresel k1s1m ve hucre ic;:ermeyen b61Um. Kan alm1p santrifUje edilirse hucreler a~ag1 c;:oker ve uzerinde plazma dedigimiz k1s1m kahr. Hucre k1smmda eritrosit dedigimiz alyuvarlar, lokosit dedigimiz akyuvarlar, p1htJia~may1 saglayan trombosit dedigimiz hucreler ve daha birc;:ok hucre gruplan yer ahrlar. Plazma k1sm1 dedigimiz k1smmda ise su, yaglar, proteinler, ~ekerler vs gibi diger i~erikler mevcuttur.

8- Kan t iim bu i~erigi viicuttaki t iim doku ve hiicrelere ta~Jmakla yiikiimliidiir. Dolay1slyla sac;:, kll, tJrnak gibi dokular haric;: her ti.irlu doku hep kan ic;:erir. Bu ornek verdigimiz dokulannsa ic;:inde kan bunmasa bile onlann yan1 ba~ma, dibine kadar kan yine gider.

9- Kanm bu seyahatinde izledigi yol, guzergah ise damar sistemidir. Bu konuya daha sonra deginilecektir. Ancak burada ~u konunun hatJrlatJlmas1 onemlidir.

Tek bir kan hucresi olarak bir alyuvarm yani bir eritrositin ~ap1 yakla~1k olarak 6 mikromet redir.

Bir mikron ise, bilindigi iizere bir milimin binde biridir. (1 mm/ 1000). Yani bir milimetreyi bine bolsek elde edilen uzunlugun ad1 bir mikrometredir.

Eritrositler (Aiyuvarlar) yuvarlak ancak disk ~eklinde hucrelerdir. Ve c;:aplan ortalama 6 mikrometredir.

i~te c;:ok ilginc;: bir durumdur ki, eritrositin kan vasJtasJyla i~ine girdigi en kii~iik damarm ~ap1 ise 4 mikrometredir.

~imdi, efendiler! Haydi, bir boru yapm, c;:ap1 4 mikrometre olsun, sonra bunun ic;:ine c;:ap1 ondan daha buyuk olan, bir buc;:uk kat daha fazla yani 6 mikrometre olan bir eleman1 sokun. Sokamazsm1z! Ancak tJkl~tJrabilirsiniz! Ancak ei-Musawir ola (c.c.) bunu da yapa ...

Haydi, sokun ve sokmakla da kalmaym, sonra c;:1kann!

Bu kadarla da kalmasm! Sokun c;:1kann, ama kendi yap1s1 asia bozulmasm, ustG km~masm bile! Katlanma izi vs. olmasm!

v . OTUR!It-1: !·!OCERN KES l N 'tONTE:!·lLER!tl! !l OE:CE:RLE:NOlRlLHE:Sl I 3 1 5

Bu kadarla da kalmasm! Sokun ~1kann, kendi ustunde hi~bir zarar olmasm, aym ~ekilde i~ine girip ~·kngl o darac1k damann duvarlanna da hi~bir zarar vermesin, hi~bir si.irtunm·e vs yapmasm!

Bu kadarla da kalmasm! 0 darac1k damara g1np, orada buzu~up de kahvermesin, gayet rahat bir ~ekilde butUn gorevlerini gormeye devam etsin, fonksiyonunu asia yitirmesin!

Bu kadarla da kalmasm! 0 darac1k yere girince o bir tek hi.icre, arkasmdan gelenlerin yolunu da kapatmasm, yani trafik s1k1~masm, i~lemeye devam etsin!

Haydi yapm! Mi.imki.in degil gibi, oyle degil mi?

ei-Musavvir ve el-Muktedir alan (c.c.) i~te bunlann hepsini ger~ekle~tirir!

10- Peki. .. Kan boyle muhte~em bir seyahate tabi ise ve i~erigi de boyle zengin (Bakm1z-Madde 6 ve 7) ise o hal de yuce Allah (c.c.), kulundan ni~in mahrum ediyor boyle bir ~eyi? Kan yenilmesH~ilmesi ni<;in yasaklanm1~ olabilir?

11- Bu soruya cevap i~in ~u bilgilere de ihtiyac1m1z olacaktlr.

Kan aym zamanda mikroplann ve koti.i huylu kanser hi.icrelerinin vs de ta~mma vas1tas1d1r.

Mesela, duymu~sunuzdur, derler ki; 'Benim c;ocugumun s1k s1k bogazlan iltihaplamyor, mikrop kap1yordu, sonra bu, bobregine vurdu, ~imdi diyaliz hastas1 oldu.'

Bir digeri ise ~6yle der mesela 'Benim c;ocugum biraz u~i.iti.ir gibi bir ~ey oldu sonra eklemleri ~i~ti, eklem romatizmas1 olmu~.'

Bir ba~kas1 'Ben ku~ukken bogaz1m iltihaplanm1~, sonra da kalbime vurmu~ mikrop ve i~te sonra kalp kapag1m bozulmu~, a~1k kalp ameliyatJyla kalbimin kapagm1 degi~tirdiler.'

Bu orneklerden birincisinde anlatllan durum "Post-streptokoksik glomerulonefrit' dedigimiz bir hastahktlr. Streptokok denilen ~ey bir ~e~it bakteri yani mikroptur. Bogazda, bademcikte enfeksiyonla hastahk yap1p, kontrol a luna ahnmazsa bu mikrop kanla bobrege ge~er ve bobrek yetmezligine sebep olur.

316 GONCEL O:tNl t-I.E.SZL£L£R !S1'1$;._R.E; TO?LANTISI - IV

ikinci ornekteki ise yine benzeri mikrobun kana ge<;ip, eklemlere kadar gelmesi ve orada tahribat yapmasrdrr.

O<;uncu ornekte ise mikrop kan ile bogazdan vs kalkmr~ kalbe gelmi~ ve ona zarar vermi~r.

i~te sonu<; olarak ~unu anlryoruz ki mikroplar kan ile seyahat ederler, ta~rnrrlar. Bu yuzden kan her zaman tam temiz degildir.

12- Bu noktada iki ayn olayr anlatmak gerekiyor.

a.Bakteriyemi: Bu, bakterilerin kanda bulunmasr durumudur. Normalde kanda hi(;. mikrop olmamasr istenir ve vucut bunun i.istesinden gelir. Kan i<;indeki sava~an hucreler (Akyuvarlar vs), savunma hi.icrelerimiz bunlarla sava~rp onlan yok ederler. i~te kanrn i<;inde bakterinin tespit edilmesi durumuna bakteriyemi denir. -emi, "kan" anlamrnda bir son ektir. Mesela, anemi deriz, kansrzlrk anlamrnda ...

b.Septisemi ya da Sepsis: Kanda bakterilerin ve onlann salgrladrgr zararlr srvrlann mevcut olup, bunlann ba~ka ba~ka organlara gidip oralarda uremeye, <;ogalmaya ba~lamasr, agrr tahribat yaparak meydana getirdikleri ciddi organ hasarlanyla vucudu 61Ume dogru suri.iklemesi durumudur. Trbben kontrolu, tedavisi zor bir haldir.

Vi.icudumuzda, her insan normal ~artlarda dahi zaman zaman ve ki.i<;Gk <;aplr bakteriyemiler ya~ayabilir. Ancak bunun i.istesinden gelir ve hatta bunu hi<; hissetmeyebilir dahi. Eger ki vi.icudunda genel du~kunli.ik olu~uracak bir ba~ka hal yoksa ...

13- Basit bir di~ fir<;alamasr esnasrnda bile ki~ide ku<;Gk <;aplr bir bakteriyemi olabilecegi rap or edilmi~r. Ozellikle di~ eti hastalrgr olanlarda veya fir<;alama usuiUne gore yaprlmazsa normal insanda bile boyle bir clay olabilir. Bunun sebebiyse kanayan di~ etlerinden agrz i<;indeki mikroplann kana ge<;mesi ve dola~rmda yer almasr durumudur. ·

14- Burada okuyucunun aklrna ~u soru gelebilir:"Devamlr surette agzrnr fir<;alayan insanrn agzrnda niye mikrop olsun ki?" diyebilir. Bunun is;in "Flora" tanrmrnr as:mak gerekir.

Flora, vi.icudumuzda yer alan mikroplar i<;in kullanrlan birterimdir. Vucudumuzda her farklr bolgede farklr bir tur mikrop bulunur. Ama bunlar bize o bulunduklan yer itibariyle ve normal ~artlarda zarar vermezler. Eger onlar bulunduklan yerden ba~ka

\'. OTURU!·!: l·IOilER!l KE:SHI YOUTEI·ILERllli~l DE<lE:U.ENOlRlLt-!ESl I 317

bir yere ge~erlerse o. zaman bir zarar verebilirler. Mesela, barsaklarrm1zda E. Coli ve Proteus diye iki ayrr bakteri bulunur. Daha bir~ok bakteri de vard1r. Ama ozellikle bu ikisi onemlidir. Bu ikisi aras1ndaki say1sal denge onemlidi~ eger bu denge bozulursa ki~i ishal olur. Barsag1m1zdaki E.Coli'nin bu anlamda bize bir zaran yoktur hatta k1smen faydas1 vard1r. Ama bu bakteri oradan kalkar da mesela beyin zanm1za ula~sa olumcul olur. Ya da bulundugu yerde kalsa ama say1s1 ~ok artsa yukanda dedigimiz gibi yine hasta oluruz.

i~e benzer~ekilde insanm agzmda da bir~ok bakteri bulunur. Ne kadarfir~alarsan1z fir~lay1n bunlann say1s1 s1firlanmaz.

Ag1zda bulunan bakterilerin, mikroplann say1s1 ve ~e~itliligi oyle fazlad1r ki unlu bir mikrobiyolog ~oyle bir soz soylemi~r: "insanm agzmda makatmdaki kadar mikrop vard1r!'

i~te di~ fir~alama esnasmda kana mikroplann ge~ip de ku~uk ~aph, gelip-ge~ici bakteriyemiler olu~urma sebebi budur.

Hatta ag1zdaki bu mikroplann ~okluguyla ilgili olarak, bununla ilgili hem kamt olmas1 anlammda ve hem de ilgin~ bir ornek olmas1 anlammda kadm hastahklan uzman1 alan Dr. Hermann Johannes Pfannenstiel'in hayatm1 misal getirebiliriz.

$ekil 9: Dr.Hermann Johannes Pfannenstiel.

Kendisi, daha onceleri sezaryen ameliyatlannda kann boylamasma yarrhp kesilirken, ameliyat sonras1 fitlk geli~imi ~ok oluyor diyerek karn1 enlemesine kesme yontemini geli~tiren bir kadm hastahklan uzman1d1r. Adma ithafen bu kesi bugun "Pfannenstiel kesisi" diye amhr. Ne garip bir tevafuktur ki, Dr. Pfannenstiel septisemiden olmu~ur ve septisemisinin kaynag1 olarak da ~u soylenir: Bir gun kendi ke~ettigi kesiyi yaparken parmagm1 ne~er kesmi~, kan akmaya ba~lam1~, 0 da parmagm1 agzma ahp emmi~ ... Sonra da sepsisden olmu~.

318 G0!-ICEL D!Ni 1-lESELELER !ST1$ARE 'i'OPLi'.NTISI - IV

Yani agzrndaki mikroplar parmagindaki yaradan kanrna ge~ip onu oldOrmO~ ...

14-Kan bahsinde yer alan, Madde 11-12-B'de yazd1klanm1Z1 gaze aldlglmlzda, ~imdi ~u soruyu sormak hak olmaz ml? Agzrn1 devamh fir~alayan insanlann bile agzmda mikrop oluyorsa ve kana ge~ebiliyorsa, agzrn1 fir~alamaktan mahrum hayvanlann kanlannrn durumu nedir? Bir fir~a darbesiyle dahi ag1zdaki mikrop kana ge~ebiliyorsa ve kO~Ok ~aph da olsa bir bakteriyemi olu~abiliyorsa, devamh ot, diken vs gibi sert ve damag1-dili ~izmeye mOsait ~eyleri yiyen hayvanlann kanlannm durumu nedir? i~te Madde lO'da sordugumuz "VOce Allah (5.c.) kam kulundan niye yasaklam1~r?" sorusunun bir cevab1 budur, ama tek cevab1 degildir. ~imdi diger cevaplara da bakacag1z.

15-Eiinize bir boru aim ve bunun i~ine cam bilyeler doldurun, bir k1sm1 k1rm1ZI, bir k1sm1 mavi renkte olsun. Sonra bunlann aralanna daha kO~Ok ~apta ve daha bOyOk ~a pta bilyeler daha koyun. Sonra aralanna ba~ka ba~ka maddeler daha koyun. Mesela tahta par~alan, mesela demir par~alan ... Sonra bunlann hepsinin bu boru i~inde hep aym dOzende seyahat etmelerini saglaym. Bu mOmkOn mOdOr? Yani mavi bilyeler hep arka arkaya, hemen yanma klrmlzllar, aralannda kO~Ok ~aph k1rm1ZIIar, hemen d1~lannda kO~Ok ~ph maviler, en d1~ta tahtalar ve en d1~ta demir olanlar ... 0 boru boyunca bu dOzeni hi~ bozmadan gitsin gelsinler ... Bu mOmkOn mO? .. Hakikaten zor bir ~ey ...

~imdi siz "Ben bunu yapamam!" demi~ken biz sizden daha fazlasm1 isteyelim:

Elinize bii" bardak su aim ve i~ine biraz tuz, biraz ~eker katm. Bunlar sud a eriyecektir. Sonra suda erimeyecek bir ~eyler katm, mesela biraz zeytinyag1, nane k1nnt1lan vs. Sonra o suyu bir borunun i~ine doldurun ve ak1t1n borunun i~inde ... Ama oyle bir aksrnlar ki, hep bir dOzen i~inde, s1ra s1ra ... Ayn1 milli bayramlarda resmi ge~itteki toren k1talannm askerleri gibi... Tam bir nizam ve dOzen i~inde ... Asia biri digerinin s1rasrna girmesin ... Boyle bir ~eyi devamh ak1p duran bir su ile yapmak mOmkOn mOd Or?

i~e ei-Kadir, ei-Musawir olan (c.c.) bunu da yapmaz m1, en gOzel ~ekliyle ...

Kan i~inde bizim ~ok kaba bir tasnifle sayd1g1m1z o envai ~e~it malzeme, ~ekerler, yaglar, tuzlar, elementler, proteinler, hUcreler -ki hUcreler de l<endi aralannda ayn ayn olarak- alyuvarlar, akyuvarlar, trombositler vs oyle rastgele yOzOp ak1yorlar gibi akmazlar. Sanki bir otoyol varm1~ da her biri kendi ~eridinde gidiyormu~ gibi akarlar. Yani bir havuzun i~ine O~O~mO~ insan kOmeleri gibi rastgele degil ...

Kanm i~inde buti.in her ~eyin akarken bile boylesi bir duzen i~inde akmasr bir~ok faydayr beraberinde ·getirir. Boylelikle mesela kan, damar i~inde prhtJia~madan daha rahat akar. Elbette ki kanm damar i~inde prhnla~madan akmasrnr saglayan tek mekanizma bu degildir, ba~ka mekanizmalar da vardrr ama bu da onemli bir unsurdur.

Kanrn i~indeki elemanlann bu ~ekilde bir duzen i~inde akmasr, dedigimiz gibi ba~ka farklr yararlar da sunar. Mesela, kan i~inde kus:uk bakteriyemi ataklan esnasrnda gorulen o mikroplan kandaki savunma hucrelerimiz kolaylrkla yok edip ortadan kaldrrabilirler.

Ama i~te burada onemli olan ~ey ~udur: Kan bu ~ekilde hep akmaya ve duzenli akmaya devam etmelidir.

Kan akr~rnda eger bir duraklama olursa o zaman bozulan trafik duzeninden otliru damar i~indeki kanda ku~uk turbulanslar ba~lar, girdaplar olu~ur. Ve o zaman, kan i~indeki yukanda bahsettigimiz seyir duzeni bozulur. Bu ise farklr sonu~lara gebedir. Bu bazen prhnla~ma hucrelerinin aktifle~mesine ve o damann tlkanmasrna sebep olabilir, ya da kimi zaman kan i~indeki kalsiyum ve yaglar gibi maddelerin damar duvanna daha kolay tutunup onlarda kire~lenmeyi ve aterosklerozu arttlrabilir. Ya da kimi zaman bu durum, kandaki mikroplann etrafa daha kolay tutunmasrna ve o bolgeyi enfekte etmesine sebep olur.

Peki kan i~inde bu turbulanslar nerede ve ne zaman olur ve kan ic;:inde mikroplar hangi hallerde kolay ureyip enfeksiyon geli~tirmeye ba~larlar?

a-Damarda olmamasr gereken bir darlrk varsa, b-Damarda olmamasr gereken bir geni~leme, balonla§ma varsa, c-Oimamasr gereken bir delik-pencerele~me (iki kalp bo~lugu arasrnda delik

olmasr gibi) varsa.

Bu haller ve bunlann sonu~lan bizim konumuz dr~rndadrr. Ancak bir ba~ka durum daha vardrr ve bu konumuzla ilgilidir:

d-Damardaki kan akrmrnda yava~lama varsa o zaman yine i~indeki duzen bozulur ve sorunlar ba~lar. Bu sorunlann ba~rnda prhnla~ma gelir. Boylesi bir durum elbette ki enfeksiyonun geli~imini de arttlrrr. Mesela derinde giden toplardamarlarda prhtJ olu~masr sonucu a~rga ~rkan hastalrk olumcul sonu~lan olabilen bir hastalrktJr ki, bu hastalrgrn olu~masr yani damarda kanrn prhtJia~masr i~in 3 temel sebep belirlenmi~tir. Bunlar, tanrmlayan ki~inin ismiyle anrlrr.

320 GONCEL D!N1 HESELELER ISTi~ARE TOPLANTI SI - IV

~ekillO:Dr.Rudolph Carl Virchow

Alman bir doktor ve patolog olan Dr.Virchow'un ad1yla anllan Virchow triad1 (Oc;lusu)'ne gore kanm p1ht1la~masl ic;in;

a-Ya kanm p1ht1la~ma ozelligi artm1~ olmah, b-Ya da damar duvannda bir hasar olmah, c-Ya da kan ak1m1 yava~lam1~, durmu~ olmah veya tGrbulans geli~melidir.

i~te kan ak1mmm yava~lamas1 ya da durmas1 nasll ki ic;indeki trafigi bozuyor ve s1ralamas1 bozulan hucrelerin ve diger faktorlerin nedeniyle p1ht1la~maya sebep oluyorsa, aym ~ekilde mikroplann da bu bolgede aktifle~ip egemen olmasma ve enfeksiyon geli~imine neden olur.

16-"ic;iride yag, ~eker, protein ve envai c;e~it zengin bir kan~1mm varhgma ragmen, yuce Allah (c.c.) kan1 bizlere Maide Suresi'nin 3. ayetinde nic;in yasaklam1~t1r?" diye, Madde 10'da sormu~ idik ve Madde 11,12, 13, 14 ve 15 ile kanm mikroplan ta~1yabilecegini, hastahk sebebi olabilecegini, hele hele kan ak1m1 yava~lam1~ ya da durmu~sa bu ihtimalin daha da artacagm1 ogrendik. Bunlar ya~ayan hayvanlar ic;in gec;erli sebeplerdir. Ancak kanm yasaklanmasmm sebepleri acaba s1rf bu kadar olabilir mi?

Bu 16. Madde'de kan ile ilgili bir ba~ka ozelligi daha bahsetmek laz1md1r.

Vucudumuzun bir yerinde mikrobik bir hastahktan ~Gphe ettigimizde biz doktorlar eger ki bu mumkunse, o bolgeden bir parc;a ornek ahr ve bu ornekteki mikrobu tespit etmeye c;ah~mz.

V . 01'U::\U:·~: !O:OD£RN K!:SlH 10NT£HL£R!N1H D!:~E:RLEHD1RlLHES! I 321

Mesela bogaz1 ~i~mi~, mikrop kapm1~ bir kimsenin bogazma pamuklu bir ~;ubuk si.ireriz. Sonra bu pamuklu ~;ubugu ba~ka hi«;bir yere degdirmeden ozel bir tak1m kutular i«;inde {Petri kab1 diye amhr.), ozel bir tak1m maddelerin bulundugu yere si.ireriz.

$ekilll:Petri kab1.

Petri kabmm i«;ine konulmu~ zengin ortam sayesinde ise o mikrop orada i.iremeye ~;ogalmaya ba~lar. Bu yi.izden mikrobun bu ~ekilde i.iretildigi yere BESiYERi denir.

Besiyerinde kendi haline b1rakmakla dahi mikroplar Urer, ~ogahrlar. Sonra bu ~;ogalm1~ mikroplann i.irerken a«;1ga «;1kan kimi ozelliklerine bakll1r, aynca onlardan ornek ahn1r ve mikroskop altmda incelenir ve boylelikle hangi cins mikrobun hastahk sebebi oldugu bilinmi~ olur. Yani di.i~mamm1z1 tamm1~ oluruz. Ardmdan o mikroptan bir par~;a ahnz i«;inde yine besiyeri olan bir ba~ka petri kutusuna

_ koyanz ama bu sefer mikrobun etrafina i«;lerine farkh antibiyotikler emdirilmi~ malzemeler de koyanz. Mikrop bi.iti.in antibiyotiklere ragmen sald1rgan ~ekilde bUyi.irken bir grup antibiyotikle hi«; bi.iyi.imedigi, artmad1g1 hatta oldi.igi.i gori.ili.ir ki "i~te bu antibiyotik o mikroba etkili deriz!" ve hastaya o antibiyotigi re~;ete ederiz. Bu i~e de 'ki.ilti.ir antibiyogram' deriz.

i~te, mikroplann bu ~ekilde ahmp kulturlerinin yapllabilmesi i«;in kullamlan «;e~itli besiyerlerinin ba~mda gelen temel besiyerinin ad1 'Kanh Agar'd1r.

$ekii12:Kanh Agar besiyerleri.

322 GONCSL Dtlll t·!ESELELER :isrt~AR£ TOPLAU1'ISI - IV

~ekil 13:Kanll Agar besiyerine mikrop ekimi yap1lm1~ (<;izgisel alanlar) ve mikrop uremeye ba~lam1~ (Noktasal bolgeler).

Bu 11Kcinll Agar" denilen besiyerinin hamlanabilmesi ic;in koyun kan1 vs gibi h·ayvanlann kanlan alm1r ve diger maddelerle birlikte kan~tmlarak ham hale getirilir.

Zannediyorum bu 16.Madde'de siz okuyucumuza vermek istedigimiz bilgi­mesaj anla~1lm1~t1r.

Kan oyle bir vasat, oyle bir maddedir ki, ic;erigi nedeniyle mikrobu en iyi ureten, uremesine yard1mc1 alan bir malzemedir. Ve tlp alemi i~te bu sebeple kan1 kullanmaktan c;ekinmez, bilakis bunun yani kanm ic;inde mikrobu uretir.

Zannediyorum ~imdi artlk anla~llm1~t1r yuce Allah(c.c.)'m biz kullanna kam yemeyi-ic;meyi nic;in haram k1ld1g1 ...

Madde 10'da sordugumuz sorunun bir cevab1 budur. Ancak bu maddesel ozelliklerin anlat1ld1g1 durumlara ilaveten bir de manevi ozelikler vard1r kanla ilgili olarak ...

17- Kan yenilmesi ve ic;ilmesinin bir de manevi zaran vard1r demi~tik. Bunu ~oyle izah etmek mumkundur:

Bir lokantada soylediginiz bir et urunu yemek mesela bir ·kebap, size servis edildiginde ilk anda belki agzm1z sulan1r, i~tahm1z kabanr ve yemeye ba~larsm1z. Ancak diyelim ki, o parc;a etlerden birisi tam pi~memi~ olur da, 1S1rd1gm1z et lokmasmdan s1zan kan, di~lerinizin arasmdan dud~gm1za geldiginde veya c;enenize dogru aktlgmda hemen tiksinirsiniz. Az oncesinde i~tahla sanld1gm1z yemek birden sizden uzakla~1r, igrenirsiniz, yemegi yiyemez hale gelirsiniz. Yani bir eti kanll yemek, gormek c;ogu zaman i~tah1 da bozar.

Dahas1 korku ve gerilim filmleri gibi filmlerde yoldan ~tkmt~, sapttmt~, sapkm du~uncelerin konu olarak ele ahndtgt filmlerde dikkat edilirse hep kanh unsurlar on plandadtr. Ki~iler kan ic;:·erler, kan emerler, kanla duvara yazt yazarlar, bir bakirenin vs kanmt ic;:mek ic;:in sac;:ma sa pan ritlieller duzenlerler vs.

Sonuc;: olarak kanm ic;:ildigi, yenildigi bu tur filmlerdeki sapkm davram~lan sergileyen kimselere baklltrsa toplumdan soyutlanmt~, genel ahlak ve duzene ayklrl i~ler yapan, kanunlara uymayan, kar~J gelen kimselerdir. Yani toplumda sosyal hayatl bozan ve dejenere eden ki~iliklerdir.

i~te yenilen yiyecegin kanh olmas1 durumu ki~i uzerinde bir de boyle psikolojik, manevi dejenerasyon, yozla~ma sebebidir. Ostelik boylesi ki~ilerin sayllannm toplum ic;:inde de artmaya ba~lamast o toplumun da c;:oku~u, helaki ic;:in bir sebeptir. Dolaytstyla kanm yiyeceklerden uzakla~tmlmast bu anlamda da faydalar saglayacaktlr.

Buraya kadar kan bahsi uzerine anlatllanlar ile okuyucu artlk, kanm ya da kanh bir ~eyin ni~in yenmemesi gerektigini, bunun ttbbi ve psikolojik zararlanm anlamt~ ve yuce Rabbimiz(c.c.)'in bizi kandan nic;:in men etmi~ oldugunun sebeplerine dair bir taktm fikirlere sa hip olmu~tur kanaatindeyiz.

Kanm nic;:in yenmemesi gerektigine dair ei-Latif ve ei-Kerlm olan'm ( c.c.) bize bagt~ladtgJ ile eri~tigimiz bilgi bu kadardtr. Dememiz odur ki, kanm nic;:in yenmemesi ile ilgili belki daha bir c;:ok sebep vardtr, Allahu a'lem ... Ancak bize bagt~lanan budur. Ancak bu kadannm dahi kanm ya da kanh ~eyin yenmemesi ic;:in yeterli oldugu kanaatindeyiz.

Hayvanlarm K~!ban Edilme Yontemleri ve U/uslararast Kabul Goren Etik Degerler

18- Yukanda aktardtgtmtz bilgiler ile hayvan etlerinin kanstz kalmasm onemini vurgula~m1~ olduk. Peki, ~u halde hayvan kesiminde en uygun yontem ne ya da hangisi olmahdtr?

i~te bu soru bat! dunyasmdan ba~layan bir hareketlilik ile topraklanmtza kadar ula~mt~tlr. Gunumuzde ulkemizde de elektro~ok, anestezi gibi yontemlerin tartl~thr olmasmm nedenleri de bat! ulkelerinde ba~layan bu kar~J duru~lardtr.

Taraflarm birbirleriyle c;:eki~meleri, birbirlerini ele~tirmeleri neticesinde uluslararas1 kabul gormu~ bir taktm kurallar hast I olmu~tur.

324 GONCE:L D!Ni I·:£SEL£L£R !ST!$AR:: TO!'!.l\llTISI - IV

Deneysel modellerde canlllar" Ozerindeki ~;all~malar genelde hayvanlar ve insanlar Ozerinde yapllan <;all~malar olarak ikiye aynllrlar. Aslin a bak1lirsa bitkilerin de canll oldugu bir ger<;ektir ve ziraat<;llann da muhtemeldir ki bitkiler Ozerinde bir<;ok <;ah~masJ vard1r. Ancak insanhk, kesince sesini duydugu varhklan canh zannediyor ve sadece kesince ses <;Jkartbklan i<;in onlan ac1 ~;ekiyor zannettigi i<;in, kesildiklerinde aga<;lann, bitkilerin, <;@JklannJ duymad1klan i<;in bitkiler Ozerinde yapllan deneysel <;ah~malar hi<; bu kadar ses getirmemi~, tartl~ma konusu olmamJ~tlr.

Ekolojik dengenin bozulmamasJ i<;in ugra~an ~;evre orgutleri vard1r elbette ama bir bitki Ozerinde deney yap1hyorken o bitki ac1 <;ekiyor diye ortahg1 ayaga kald1ran insan gruplan yoktur.

Bakm1z bu son iki paragraf 'edebiyat yapmak' i<;in soylenmi~ sozler gibi gorunse dahi aslmda hi<; de oyle degildir ve aksine bizim, yani kendisini Musluman kabul edenlerin, hayvan kesiminde bogazlama yontemini uyguladJgJmJz i<;in bizi ele~tirenlere verecegimiz cevabm onemli bir alt yap1s1, bir temelidir.

<;:unku dinimiz islamiyet'te yaratllan her ~eye sayg1 duymak geregi vard1r. Kur'an-1 Kerim'de mealen u ... yeryuzunde her ~eyin Allah(c.c.)'J zikrettigi..." soylenir ve bizim tum bunlara kar~J hassas, duyarh olmam1z ogutlenir. Bu sebeple bizim i<;in, her yarat1lm1~ta Allah(c.c.)'tan bir par<;a, bir eser vard1r ve bu yuzden sayg1y1 hak eder.

Dedigiiniz gibi onlar, kesilen bitkilerin sesini duymad1klan i<;in itiraz etmezler am a a~1k Yunus Emre Hazretleri bir dolabm dahi uAIIah !" diyerek zikrettigini duyar da ~iir dOzer, Mevlana hazretleri metali doven <;ekicin sesinde bulur Allah'1 da (c.c.), kendinden ge<;er. Nice evliya <;i<;egin ve diger mahlGkatln zikrini duyar ya da yine Yunus Emre Hazretleri, <;i<;ek sipari~ etmi~ olmasma ragmen zikrediyor diye hi<;bir <;i<;egi dahndan kopanp da hocasma gotOrup ikram edemez de ancak kurumu~ bir <;i<;egi verir O'na ...

Yani dememiz o ki, dinimiz islamiyet'in on gordugu ya~am tarzmda canhya duyulan sayg1, o duzeydedir ki, batlnm cans1z kabul ettigine biz, canhya gosterdigimiz ayn1 hurmetle muamele ederiz. Daha dogrusu muamele etmek zorunday1z.

Bu noktada kalk1p da hi<;bir okuyucu ~unu demesin: uHayvan kesimi ile ilgili tlbbi gerek<;eleri anlatacagJm dediginiz ba~hk altlnda felsefi <;1kanmlar yapmak da nesi? Size mi kald1 islamiyet'i tartl~mak, o, din adamlannm i~i!"

Evet, kimse bunu dememelidir. <;:GnkG biz ~u ana kadar alan bollimlerde akuduklanm1zla hayvanm kurban edilme yonteminin ne almas1 gerektigini soylemedik. Kui'ban etme bit;;imlerini henGz tartJ~mad1k. Bunlann tlbbi yonlerini henuz irdelemedik. Ancak ~u ana kadar alan bolumlerden, yenmek Gzere kurban edilecek hayvanm "kans1z" almas1 gerektiginin tlbbi kamtlanm gorduk. Birazdan kurban etme yontemlerini gorup sanra bunlar Gzerinde 1tartJ~maya ba~layacag1z ve anlar it;;inden en kans1z b1rakanm1 set;,:ecegiz. T1bbi kan1tlanna day~marak ...

Ancak i~te bu naktada devreye hayvanlann uluslararas1 etik degerlere gore kabul gormu~ oldurme (Otenazi} yontemleri giriyar ki, biz de bu kanuyu i~lemek zarunday1z.

Ve biz i~te bu naktada diyaruz ki, uluslararas1 kabul gormG~ etik degerleri alu~turan batlnm insan tapluluklan bu degerleri sadece bugGne kadar insan alarak kendi elde ettikleri tecrubelerle ancak bir naktaya kadar getirmi~lerdir. Ve anlar bunu yaparken, i~i felsefe ile ele alm1~lar, sm1rlanm kendilerinin belirledigi bir tak1m· humanist degerleri ListOn tutarak bu degerler dagrultusunda bir tak1m

sonu~lar on gormu~lerdir.

Mademki bu i~ tecrubelerin ve humanist degerlerin birle~tirilmesiyle elde alunmu~ bir veri kumesidir, yani batl kendi deger yarg1lanyla alm1~ bir tak1m kurallar kaymu~tur, a zaman bizim de kendi deger yargllanm1zla bir tak1m ~eyleri

. du~Gnmemizin ve soylememizin sakmcas1 yaktur.

Yani akudugunuz bu satlrlan yazm1~ almam1zm -biz bir din alimi almasak bile­sakmcasl yaktur ve buna hekim alarak hakk1m1z da vard1r.

<;:Lin kG kanu~tugumuz kanu bir deney hayvanmm naslloldurulecegi kanusudur, keza bir hayvanm m1s1l kurban edilecegi kanusudur.

i~e bu naktada bu fakir kanu~mak ve yazmak hakkm1 kendinde bulur. Hele hele " .. hit; du~Gnmez misiniz? .. Hit; akletmez misiniz? .. :' diye surekli ayetlerinde saran ve herkesi du~unmeye iten bir dinin mensubu alarak bu fakirin de dG~unerek gordugu tespitlerini iletmek hakk1 vard1r. Hele hele, " ... Bir canllyla yap1lacak deneysel t;,:all~manm ~artlan i~e bunlar almalid1r! ... " diyen bir tapluma kendi penceremizden seslenmek hakk1m1z elbette vard1r.

0 kimselere, can II denilen ~eyin, ses t;;1karan ~ey almad1g1n1 soylemek hakk1m1zd1r.

Hatta ve hatta, a kimselere, hurmet edilmesi gerekenin sadece iki-ut;,: grupla (insanJar, hayvanJar, bitkiJer} Slnlrli kaJmad1g1n1 soyJemek de hakk1m1Zd1r.

326 GUIICEL Dltl1 :.;;:s::L::L::~ !S'i'i~h~ TOPLA!lTIS! - IIJ

Dolay1s1yla ashnda onlara, kendilerinin yapt1g1 "Canh" tan1mmm yanh~

oldugunu soylemek hakk1m1zd1r.

Dolay1s1yla da onlara, belirledikleri etik degerlerin hala ~ok eksik oldugunu soylemek hakk1m1zd1r.

Akademisyen Gnvan1 olan bir hekim olarak; i~ine girdigimiz bu ortamda, bizlere hayvanlarla olan munasebetlerimizde olmas1 gerekenin ne oldugunu izah etmeye kalk1~anlara, ashnda asll yamlg1 i~inde olanlann kendilerinin oldugunu soylemek, bunun tlbbi kan1tlanyla birlikte felsefi kamtlann1 da sunmak, islam felsefesiyle bun lara iz~h getirmek ve i~te o yuzden boyle dile gelmek de hakk1m1zd1r.

Zira dedigimiz gibi uluslararas1 kabul goren deneysel ara~tlrmalar 1~m

duzenlenmi~ bu etik degerler, temelinde islamiyet'in olmad1g1, batlnm kendi deger yargllanyla ele ahp duzenledikleri degerlerdir.

Oysa dedigimiz gibi batl daha henuz, benzeri degerler zincirini bitkiler ve diger canlllar i~in ve hatta mikroplar i~in bile olu~turamam1~t1r.

islamiyet'le aralannda olgunluk anlammda korkun~ bir fark vard1r.

c;:unku biz, yaradllan1 Yaradan'dan oturG severiz ki, bu mikrop bile olsa ... Ki onun bile bir hakk1 olsa gerektir o zaman ... i~te bu nokta Batl i~in, daha ~oook uzak bir nqktad1r. .. Mikrobu bile sevebilmek ...

i~te bu zaviyeden baklld1gmda ashnda Batl'ya biz bir ~eyler anlatmahyken, onlann onerileriyle biz kendimizi tart1~1yoruz maalesef... Batl'dan gelmi~ bir oneriyle, "bogazlama" i~lemini tart1~1yoruz, hayvanlar elektro~oklanmah m1, onu tart1~1yoruz.

Ancak dedigimiz gibi,. bir tak1m ger~ekleri biz okuyucuya ve isteyenine tlbbi ger~ekleriyle sunmak zorunday1z ve sunacag1z. Fakat batlnm kultGrGyle etik kurallar bu ~eki lde dG~Gnulerek, felsefeyle olu~turuldugu i~in bu alt yap1y1 da bilmeliyiz ki, ona gore dogru yol alabilelim ve ne istediklerini bilelim ki onlara istedikleri degerlerle, yani pozitif kamtlarla cevap verebilelim.

i~te bu yuzden bu bolumde, etik degerler kabul edilen "degerler tartl~masma" girmi~ bulunuyoruz:

Bilim camias1 ic;:inde deneysel ara~tlrmalann sonucunda elde edi len bulgulann degeri ~uphesiz c;:ok buyuktur, tart1~1lmaz. Ancak, insanl1k zaman ic;:inde yap1p ettikleriyle bir tak1m konularda bir tak1m sonuc;:lara varm1~ ve bu deneylerin de bir smmnm olmas1 gerektigine kanaat getirmi~tir.

6rnegin insanlar uzerinde yapllan deneysel c;:ah~malarda c;:ok kesin ve katl kurallar getirilmi~tir gunumuzde ... Ancak bu noktaya geli nmezden once. c;:ok ac1 tecrubeler yer alm1~t1r tip tarihinde ...

Bunlardan birisi hemen her etik kurul kitabmda hikayesine rastlayacagm1z

Dr.Mengele'nin c;:ah~maland1r.

~ekii14:Dr. Josef Rudolf Mengele

Dr.Mengele bir nazi SS subay1d1r ve Auschwitz toplama kampmda toplanan Yahudi esirler uzerinde akh ba~mda hic;:bir insanm kabul edemeyecegi deneyler yapm1~t1r. Mesela hie;: anestezi vermeden midesinin parc;:alanm sokmu~tl.ir bir kimsenin, bir ba~kasma hie;: anestezi vermeden kalbini c;:1kartm1~tlr, bir ba~kasmm kalbine d1~andan hava vermi~, bir digerininkine kloroform vermi~, renkli goz yapmak ic;:in c;:ocukl9nn vs gozune c;:e~itli maddeler enjekte etmi~, onlan kor etmi~, kimilerini diri yakm1~ vs, ad1 deney alan i~kenceden beter i~leniler yapm1~t1r. Daha sonra sava~ suc;:lusu ilan edilmi~tir.

i~te insanhk, bu Cirnekleri gorl.ince, insan Qzerinde deney yapmanm Slnlrl

olmas1 gerektigine karar vermi~ ve insanlar uzerinde yap1lacak deneysel ve klinik ara~tlrmalar ic;:in bir tak1m kurallar olu~turmu~tur.

Benzer ~ekilde insanhk, hayvanlar uzerinde yap1lacak c;:ah~malarda da bir sm1r olmas1 gerektigine inanm1~ ve bunun ic;:in de bir tak1m kurallar olu~turmu~tur.

Banda, deneysel hayvan ara~tlrmalanmn kar~1smdaki gruplann bask1lan gun gec;:tikc;:e artmakta olup, iki taraf arasmda devamh bir c;:eki~me, bir hesapla~ma

328 GUNCEL D!IJI t·lESELELER iST!~ARE TOPL.>.N7ISI - IV

vard1r. Bu ~eki~menin sonu~lannda iyi olan ~ey odur ki Batl hayvana daha insanc1l davranmak gerektigini 6grenmi~ ve kurallar olu~turmaya ba~lam1~t1r.

Ancak bOtGn bu geli~melere ragmen gruplar arasmdaki tartl~malar halen bitmemi~tir.

Nihayet, ara~tlrma gruplan, kendilerine hayvanseverler diyen gruplara yapmakta olduklan ~ah~malann onemini anlatmak zorunda kalm1~lar, o itiraz eden insanlarm bile saghklanm bu ~ah~malar sayesinde dOzelttiklerini ve hatta hatta, o itiraz edenlerin evlerinde sahip olduklan hayvanlann bile onlann diger hayvanlar Ozerinde yaptlklan ~ah~malardan elde ettikleri bilgiler sayesinde kurtulduguhu anlatmaya ba~lamJ~IardJr.

iki taraf arasmdaki tartl~malar her tOriO yazl11, gorse! basmda ve kongreler vs gibi her tOriO platformda devam etmektedir.

$ekii1S:Hayvan ara~tlrmalanm destekleyen kurulu~lann, buna muhalif gruplar i~in dOzenledigi bir poster. "Eger biz hayvan ara~t1rmalann1 durdurursak, ger~ek katilleri kim ·durduracak?;' diye atllan ba~hgm altlna mikroplann fotograflan konulmu~.

~ekillS'te bunun birornegigorOimektedir. GorOidOgO Ozere ara~tlrmayap11masm1 savunan ve destekleyen kurumlar, insanm daha OstOn oldugunu dO~Onmektedirler.

Bu da bize bir yerlerden tan1d1k gelmektedir: Mealen Kur'an'da da yOce Allah (c.c.), tOm dOnyay1 Ozerindekilerle insanm emrine-hizmetine sundugunu ifade etmektedi.

'1 . O!'U«m~ : !·lOD<:R!l K£Sli·l Y<lNTE:·lLERi!;iN DC:i:ERL::IID1Rti.!1ES1 I 3 2 9

Dememiz o ki, tOm gerc;:egi bir gun in~allah onlar da kavrayacaklard1r. Tabii bu kontrolsuz olmamahd1r. Yani hizmetimize sunulmu~ bu varhklara

bizler hurmet etmek zorunday1z elbet ...

islam'm emrettigi hayvana ve tOm mahlukata hizmetin ve hurmetin esaslanm bir kenara b1rak1p yine batmm dilinden konu~acak olursak, deney hayv~nlanyla ilgili olarak, ahnm1~ kararlar ve kurallara bakarsak bunlar, y1llar ic;:inde degi~en ve yenilerinin eklendigi bir kurallar butunudur.

• UNESCO tarafmdan duzenlenmi~ 'Hayvan Haklan Evrensel Bildirgesi' • Avrupa Konseyi tarafindan duzenlenmi~ 'Deneysel ve Diger Bilimsel

Amac;:larla Kullanllan Vertebral! Hayvanlann Korunmas1 Hakkmdaki Avrupa Konvansiyonu'

o Amerikan Ulusal Ara~ttrma Konseyi'nin hamlad1g1 'Laboratuar Hayvanlannm Bak1m ve Kullanllmas1 El Kitab1'

o Avrupa Birligi'nin 'Deneysel ve Diger Bilimsel Amac;:larla Kullan1lan Hayvanlann Korunmas1 Hakkmda Avrupa Direktifi'.

o Batt'nm geli~tirdigi bu kurallar zincirine benzer olarak ulkemizde de bir tak1m

• c;:ah~malar olmu~ ve ~u meyveleri vermi~tir: • 3285 say1h Hayvan Saghg1 ve Zab1tas1 Kanunu o 6343 sayll1 Veteriner Hekimligin icras1, Turk Veteriner Hekimleri Birligi ile

Odalannm Te~ekkul Tarz1 ve Gorecegi i~lere Dair Kanun • 441 sayll1 Tanm ve Koy i~leri Bakanhgl'nm Kurulu~ ve Gorevleri Hakkmda

Kanun Hukmunde Kararname • 16.05.2004 tarihli deney hayvanlanyla ilgili yqnetmelik. • Tum bu yo_netmeliklerle sonuc;:ta belirlenmi~ temel otenazi (Hayvanlann

kurban edilme} yontemleri genel olarak ~u ba~hklar alttnda ele ahnmaktad1r: • Yuksek dozda anestezik ilac;: kullamlmas1 • Anestezi alttnda dekapitasyon (Ba~m aynlmas1} • Anestezi alttnda servikal dislokasyon (Boynun k1rllmas1} o ( S1c;:andan buyuk hayvanlar ic;:in uygun degil } • Cerrahi esnasmda kans1z b1rakma i~lemi (eksanguinasyon} • Karbondioksit solutma yontemi • Diger (Ara~ttncmm c;:ah~mas1 ic;:in elzem gordugu her turiU yontem}.

Sonuc;: olarak yukanda yaz1lan bu yontemler battnm kendi tecrubelerine ve degerlerine gore etik olarak kabul ettigi degerlerdir. Yani bir ara~ttrmac1 bir deney hayvanm1 bu yontemlerden birisiyle oldururse etige uygun hareket etmi~ olur.

330 50NCE:L Ottl1 NESE:LE:LE:!\ !ST!$.~!\£ TOPLhNTISI - IV

0 zaman bize ~imdi ~u soruyu sormak kallr:

Yukandaki boiUmlerde (Madde 5-17) tlbben delilleriyle ispatladJglmlz uzere, eti yenmek uzere kurban edilmesi planlanan bir hayvanm mademki etinin ve diger dokulannm kans•z halde olma?mda fayda vard1r, o halde etik kurallara gore yukanda belirlenen kabul gormu~ yontemlerden hangisi bir hayvanm etinin en kans1z surette elde olunmasm1 saglar?

Bogazlama Yonteminin Diger Yontemlere Gore Ostiinliikleri 19- Yukandaki listede de goruldugu uzere hayvanlann etinin kans1z kalmas1

ic;in sec;ilecek yontem eksanguinasyon yani kanm akJtllmasJ-bo~altllmas• olmak zorundad1r. ·

20- Zira servikal dislokasyon yani boynun kmlmas1 ile hayvan olecektir ancak bunu eti ic;in kestigimiz hayvanlann c;oguna yani koyun, kec;i, dana, S1g1r gibi hayvanlara uygulamak bir kere pratik olarak mumkun degildir. Kald1 ki, boynun kmlmasl ile hayvan olse bile kan dokulardan ayn~maml~ olacagl ic;in dokularda mikrobun uremesi ve bozulma daha c;abuk olacaktlr.

21- Hayvanm karbondioksitle ya da bir ba~ka ~eyle zehirlenmesi de yine ayn1 ~ekildedir. Hem pratik olarak zor olabilir, hem de kan uzakla~nlmam1~ olacaktlr. Ostelik o zehir yiyeni de zehirleyebilir.

22- Diger yontemler arasmda sayabilecegimiz, mesela kafasma tokmakla vurmak, elektrikle c;arp1p oldurmek gibi yontemlerde de yine kan dokudan uzakla~mam1~ olacaktlr. Ve olum aniden olmazsa hayvan ac1 c;ekmi~ olacaktlr.

23- Ya da karnma veya gogsune ~i~ saplanmas1 gibi durumlarda da kan tam olarak bo~almayacaktlr. Bu ~i~in girip hasar verdigi organdan ancak vucut ic;ine alan kanama miktan kadar bir kan kayb1 olur ki onda da kan yine vucut ic;ine akm1~, vucutta kalm1~ olur. Ostelik kan vucut ic;inde bir bo~luga ak1yor oldugundan ancak o bo~lugun hacmi kadar kan bo~alabilir ve tl.im kan bo~altllamaz. Dahas1 boylesi bir olum daha uzun surer ve hayvan ac1 c;ekmi~ olur.

24- Okuyucu bu noktada ~unu sorabilir: "Peki tamam, kantn bo~latllmas• gerektigine inand1k ancak bunun ic;in nic;in bogaz kesiliyor? Niye mesela hayvanm bir ya da iki bacag1 veya bir ya da iki kolu kesilmiyor?

V. ~TURU:.; : r·:ODE:Rl~ Y.ESit·: 'i6H'l'EI·lLER1t.:tN DE:(:£:U.ENOiRtLI-!ES1 I 331

Bogazlama yont~miyle ama~lanan ve sonu~a da saglanan-elde olunan ~eyler ~unlard1r:

i. Vucuttaki kan en fazla miktarda d1~an akitllm1~ olur. ii. Vucuttaki kan en k1sa surede d1~an akitllmi~ olur. iii. Vucuttaki kanm d1~an almmas1 i~leminin en k1sa sOrede gen;:ekle~tirilmi~ olmas1 hayvanm en az ae~y1 duymasm1 saglar, yani en etik olan yoldur.

Elbette ki, kol ve bacagm da kesilmesiyle kan d1~an akm1~ olur ama bu, hayvana eziyet etmek olur. <;unku dedigimiz gibi bogazlamadaki ama~ i~lemi en k1sa surede bitirip hayvana en az ac1y1 vermek ve bu arada da en fazla kan1 d1~an ak1tmakt1r.

Bunu ~u bilgiler ve orneklerle izah etmek gerekiyor:

Beyin i~in gerekli sabit oksijen ve glikoz, kalp debisinin %15'ini olu~turan ve dakikada 800 ml olan kan ak1mmdan kar~llan1r. Yani beyin yuksek duzeyde kan kullanan, kan ~eken bir organd1r.

Boyunda yer alan diger bir organ tiroid bezi (Guatr hastahg1 yapan bez) de yuksek duzeyde kanlanan bir organd1r.

ilaveten ba~ ve boyunda bulunan diger organ tar da bir miktar kan ahrlar.

Sonu~ olarak boyundan yuksek debili kan ge~er, dolayisiyla bu bolgeden yapllacak bir

kesimle hem d_aha yuksek miktarda kamn d1~an ~1kmas1 saglanm1~ olur, hem de bu kamn vucut d1~ma ahnmas1 i~in gereken sure k1salmi~ olur.

Kol ve bacaklardan yap1lacak kesimlerde ise;

Bir defa kanm debisi bu organlann (Beyin ve tiroid bezinin) ki kadar olmaz. <;unku kol ve bacaklarda yuksek kan debisine ihtiya~ duyan bir organ yoktur. Dolayisiyla hem kan k1sa surede d1~an ~1kmayacakt1r, hem de tamam1 bo~almayabilir.

Ostelik kol ve bacak damarlanmn yerle~imleri dikkate ahnd1gmda bacaklara giden damarlar kas1k i~ k1smmda yuzeyelle~ir, kollardaki damarlar ise koltuk altma dogru yuzeyelle~ir ve ~ap1 buyur. Dolayisiyla, bir hayvanm, hele hele canh

332 G0HC~L DtNl HESEL.ELE:R iSTi~AR.E TOPL.;NTISI - IV

bir hayvantn bu bolgelerine (insandaki kasrk i~ yuzu ve koltuk altma tekabul eden bolumlerine) kolaylrkla ula~mak ~ansr yoktur. Bu bolgelere ula~maya ~alr~mak gO~ olacagr i~in i~lem hayvana daha ~ok rzdrrap verecegi gibi, kesimi yapacak in san i~in de her an bir tekme, ~ifte yemesi riski dolayrsryla daha tehlikeli olur. Ve dedigimiz gibi ula~rlrp kesilse bile debi du~uk oldugundan sure~ uzayacaktrr.

Bir diger husus ise rezistans meselesidir. ~oyle ki; buyuk~e bir evin i~ine htnca hrn~ insan doldurulmu~ olsa ve sonra bu insanlann bu evi suratle bo~altmasr istense, fa kat iki ayrr se~enek sunulsa:

a-evin bir duvanna, yrkrp kapr yaprlmr~ olsa ve dogrudan buradan ~rkmalan istense,

b-evin bir duvarrna bir delik a~rlrp sonra o delikten sokaga dogrudan ~rkr~ verilmese de, once upuzun ve ince bir koridor yaprlsa ve bu koridordan ge~mek zorunlu olsa,

bu iki halden hangisiyle dr~an ~rkmak kolayla~rr ve ev bir an evvel bo~alrr? i~te kanr pompalayan kalbe en yakrn yerden a~rlacak bir kapr da bo~altma i~lemini ~abukla~tJracaktrr. Bu sebeple, diyebiliriz ki bogazlama kalbe en yaktn yerde olmasr nedeniyle, kol ya da bacaklardan yaprlacak kesilere gore daha krsa surede bo~altma saglayacaktrr.

Hatta bu sebeple olsa gerek devenin bogazlama i~leminin ~enesinin hemen altrndan yaprlmasr dinen yasaklanmr~tlr. <;:unku devenin boynu uzundur. Eger bogazlama i~lemi ~enesinin hemen altrndan yaprlrrsa o zaman aynr yukarrda verdigimiz ornekteki gibi bir durum olur, hayvan ge~ oiUr, eziyet ~eker. OIUmu ~abukla~tlrmak, eziyeti azaltmak i~in devenin bogazlanmasrntn boynun ba~ladrgr yerden yaprlmastnrn dinen ogutlenmesinin sebebi i~te bundandrr.

Sonu~ olarak kan akrtJimasr i~leminde bogazlama yontemiyle en iyi verimin altndrgr ortadadrr. Bu o kadar onemlidir ki av hayvanlarryla ilgili meselelerin tartr~rldrgr ilmihal kitaplarrnda da gorebileceginiz gibi (Baktnrz: bmer Nasuhi Bilmen. Buyuk islam ilmihali, Av Kitabr) bir av hayvanr dahi, av i~in yaralandrktan sonra ele gec;:irildiginde henuz olmemi~se o avrn hemen bogazlanmas1 istenmektedir. <;:unku av i~in vurulmak dahi bogazlanmak ile elde edilen fayda kadar degildir asia ...

Ancak bu noktada ki~i ~unu sorabilir: "Peki bogazlama yontemi yerine dekapitasyon yani ba~r govdeden ayrrma i~lemi daha uygun olmaz mr?". Bu

'I. O'I'URU:·i: !•:OOERt: i\£S!t·1 'iOHTE:HLE:R!tli N DE~E:R.LENDlRl!.H.£St I 333

sorunun cevabm1 bogazlama yonteminde dikkat edilmesi gereken hususlan irdeledigimiz bir aft boiOmde vermek daha uygun olacaktJr.

Bogazlama Yonteminde Dikkat Edilmesi Gereken Ttbbi Meseleler 25- Bu konuya ge~meden once boynun anatomisi ile ilgili belli ba~fl konulan

aktarmak gereklidir.

Orner Nasuhi Bilmen'in ilmihal kitabmda, "Kurban" mevzuunun i~lendigi kitapta, farkfl din alimlerinin kurbanm bogazlanmasl a~amasmda ilk seferde boyundaki ka~ damann ya da yapmm bir anda kesilmesi gerektigine dair farkfl a~1klamalan oldugu belirtilmi~ ama sonu~ta bir genel goru~un oldugu ifade edilmi~tir.

Bu sebeple boynun anatomisini habrlamakta-ogrenmekte yarar vard1r.

Kalpten ~1kan ana damar aort ad1yla amflr ve gogus bo~lugunda yer aflr. Bir miktar yukan dogru seyreder sonra sola dogru k1vnflr bu bolume k1vnlm1~ olmas1 nedeniyle arkus (arcus) aorta denilir. Arkus aortadan insanda 3 buyUk damar ~1kar. Bu 3 buyuk atardamar boyna dogru seyrederler ve her iki kola ve kafaya atardamar kanm1 gotururler.

~ekil 16:Kalp ~1kanlm1~, arkus aorta koprucuk kemiklerinin hemen altmda goruluyor. Bundan 3 buyuk damar ~1ktJg1 goruluyor. Sagdaki ilk damar kendi i~inde ikiye aynflp sag kola ve boyna giden dallanm veriyor. Sol kolun daman ise 3.damar olarak arkustan mustakil olarak ~ 1k1yor. Boynun soluna giden damar ise arkustan ikinci damar olarak ~1k1yor.

Arkus aortadan bu u~ damann ~1k1~1 kopek gibi hayvanlarda ise once 2 buyuk damar olarak ~1kar sonra aynlarak aym insandaki gibi devam ederler. ~ekil16'da gogus kafesi i~inde kalp ~1kartlld1gl bolumde dikkat edilirse gogus arka duvannda

3 3 4 GONCEL DltJl NESELEL~R 1ST1~.~E TO?I.AI<TISl - IV

s1rta yakm planda yemek borusu orta hatta gori.ilmektedir. Bunun Gstune yerle~mi~ olarak nefes borusu, onun ustUne yerle~mi~ (binmi~ gibi) arkus aorta gorulmektedir.

Bu damarlann boyundaki seyri ise a~ag1daki resimdeki gibidir.

~ekil 17:Boyun anatomisi. Deri kald~nlm1~. A~ag1da koprucuk kemikleri ve buradan ~eneye dogru uzanan kas yap1lar goruluyor. Ortadan Trakeanm Gzerinde tiroid bezi orta hatta izlenmektedir. Kaslann her iki tarafmda, sagdaki elips i~ine ~izilmi~ olan her iki tarafta da derinde giden ana boyun venleri (toplardamarlar) mavi renkte resmedilmi~. Bu damarlann altmda ~eneye dogru olan k1s1mda k1smen goruntuye girmi~ olan karotis arterleri (Boynun ana atardamarlan) gorulmektedir. Yemek borusu bu ~izimde goruntu alanmda degildir. Zira yemek borusu (ozofagus) nefes borusunun arkasmda seyreder. Hayvanlardaki yap1da ayn1 ~ekildedir.

Boyundaki damarlar a~ag1daki ~izimde daha rahat gori.ilmektedir. Ozellikle atardamarlar ile toplardamarlar arasmdaki ili~ki daha bariz bi~imde gorulmektedir.

~ekii18:Boynun damar yap1s1.

Sonuc;: olarak boyundaki onemli damar yaprlanm srralarsak;

1-Sagda ve solda olmak uzere onde birer adet ana atardamar (Karotis=~ah

damarlan)

Bu atardamarlar boyun i~inde seyrederken kendi i~lerinde ikiye aynlirlar:

i. Arteria karotis interna: Beyne dogru devam eder ve beyni besler. ii.Arteria karotis eksterna: Boyna ve yuze dallar verir.

2-Sagda ve solda olmak uzere onde birer adet toplardamar (Juguler venler)

Bu toplardamarlar boyun i~inde seyrederken kendi i~lerinde ikiye aynlirlar, daha derinle~en (internal juguler venler) ve yuzeyde seyreden olmak uzere (Eksternal juguler venler)

3-Bir·de boynun arka planrnda enseye dogru daha yakrn olmak uzere seyreden

vertebral arterler dedigimiz atardamar yap1lan ve bir tak1m venler vard1r.

Bu damar yaprlannrn haricinde, yukanda da dedigimiz gibi bir adet nefes borusu on planda ve bunun arkasrnda omurgaya yaslanarak a~agrya dogru devam eden bir adet yemek borusu vardrr.

ilmihal kitaplannda konuyla ilgili olarak din alimlerinin yaptJgr tartJ~maya donersek, yani bu 4 yaprdan hangi u~unun bir seferde kesilmesi konusuna gelirsek, gordugumuz kadanyla kimi alimler bu dordu 2 atardamar + bir nefes borusu + bir yemek borusu olarak saymr~lar ve bunun 3'un0n bir anda kesilmi~ olmasr gerektigini -~fade etmi~lerdir. Bu yorum uzerinden konu~ursak o zaman atardamann tek taraflr kesilmi~ olmasr beraberinde bir yemek ve bir nefes borusunun kesilmi~ olmasr yeterliymi~ gibi kabul edilmektedir. Ancak b6ylesi bir durumda diger damardan beyin beslenmeye devam edecegi i~in alum biraz daha uzar. Olumun ~abukla~masr i~in iki atardamann kesilmi~ olmasr gerekmektedir. Diger taraftan beyne giden bir atardamann sonraya brrakrlmasr y6ntem olarak se~ilecek olursa o zaman da beynin a~agrda birazdan bahsedecegimiz ~ekliyle kalp uzerindeki kontrolu biraz daha uzun surer, yani kalp biraz daha fazla ~arpmaya devam eder ve vucuttan kanr biraz daha fazla emmi~ ve dr~arr atmr~ olur.

Sonu~ olarak bu ikisi arasrnda yani 4'un u~u arasrnda ~u ya da bunun olmasr konusunda tam bir karar zor olabilir. Ancak ~u kesindir ki yemek borusu en arkadadrr, onun tek ba~rna kesilmesi bogazlama i~leminde mumkun olmaz, cerrahi

336 GONCEL D!N! !1ESELEi.ER !ST!SARE TO~L.".NTISI - IV

maharet gerektirir. Dahas1 bogazlaina i~leminin asll amacmm oiGmu saglamak oldugu du~Gnulurse yemek borusunun mustakilen kesilmi~ ya da kesilmemi~ olmas!nm olum Gzerine etkisi yoktur.

26- Bogazlama i~leminde dikkat edilmesi gereken c;:ok onemli bir husus daha vard1r. Ki ~ahsi tecrubemizle gordugumuz ve duydugumuz kadanyla bu bolumde anlatacag1m1z konuya, ozellikle tavuk, pilic;: kesim fabrikalannda filan, pek ya da hie; dikkat edilmedigini bilmekteyiz. Bu konuyu izah ic;:in oncelikle kalbin santral sinir sistemiyle olan ili~kisini aktarmak gerekecektir.

Kalbin c;:ah~mas1 serebral (yani beyne ait) sistemin muhafaza ve idamesi altmdad1r.

Yani mesela biz elimizi istedigimiz surece havada tutar sonra indirebiliriz, yani bu hareket istemlidir, istege baghd1r. Ancak kalbimizin c;ah~mas1, durmas1 elimizde olan bir ~ey degildir. Oyle olsayd1 zaten hie; uyuyamazd1k, dinlenemezdik, c;unku uyudugumuzda kalbimizi de c;:ah~t1ramazd1k, o da uyurdu. ilk uykumuz tek uykumuz olurdu, olurduk.

i~te kalbimizin c;:ah~mas1 beynimiz tarafmdan dogrudan kontrol edilen, muhafaza ve idame ettirilen bir durumdur. Bizim istegimizin d1~mda bir olayd1r.

~ekil19: Beyin sap1. (Dortgen ic;ine ahnm1~ bolge)

Kalbimizin ve solunumumuzun kontrol edildigi merkez, yukanda resmm1 gordugunuz beyin sap1 diye adland1nlan bolumdedir. Bu bolum a~ag1daki resimde de goreceginiz ~ekilde daha sonra medulla spinalis yani omurilik ile devam eder.

~ekil 20:Beyin sapmm omurilikle devam ettigi goruiUyor.

Beynin kalp uzerinde kontrolor etkisinin olmasr gen;ekten onemli bir husustur. Bu onemi herkesin bilebilecegi ~oyle bir ornekle a~rklamak mumkundur. Bir~ok kimse izledigi kimi filmlerde, bir ki~inin digerine arkadan yakla~arak onun boynunu tek hamleyle krrrp oldurebildigini gormu~tUr. Boyun omurlarrnm krrrlmasr neticesinde i~indeki omurilik tam kat kesildigi zaman boyle bir sonu~ a~rga ~rkabilir.

Dolayrsryla bogazlama esnasmda kemik yaprya gelindiginde br~ak

durdurulmalrdrr. Omurilik hemen kesilmemelidir. Kan akr~mrn tamamen bitmesi beklenmelidir. Yoksa kalbin ~alr~masr durur.

Kalbin iki temel gorevi vardrr: i. kendisine gelen toplardamar kanrnr tum vucuttan emmek, ii. kendisine gelen atardamar kanrnr tUm vucuda pompalamak.

Dolayrsryla vucuttan kanrn tam olarak atJiabilmesi i~in kalbin son ana kadar ~alr~abilmesi lazrmdrr.

Ostelik ~oyle bir· durum, bir mekanizma daha vardrr.

~ekii 21:Beyin, kalp ve etraf doku arasrndaki ili~ki.

338 G01lCEL D!N1 HESEL£LER 1ST1$ARE 'i'OPLANTISI - IIJ

~ekil 21'de de ~ematik olarak gosterildigi Gzere eger ki kalpten etraf dokuya gonderilen kan miktan azalm1~sa etraf dokudan beyne haber iletilir. Etraf doku beslenemedigine dair bir anlamda beyne sinyal gonderir. Beyin boyle bir durumda kalbe emir verir: "Etrafa kan gitmiyor, dGzgGn ~ah~l" kabilinden. Kalp bunun Gzerine daha da s1k1 ~ah~maya ba~lar ve bu sayede kalp etraftan daha da kan emer. Boylelikle etraf doku kandan daha da temizlenmi~ olur. Tabii boyun kesi lmi~ kan d1~an ~1kt1g1 i~in kalp ~arpsa bile etrafa kan gitmez, ~GnkG gonderdigi kan boyundaki kesikten ~1kar. Dolaytstyla etraf dokudan beyne sGrekli sinyal gider ve beyinden de kalbe ve bu boyle son ana kadar devam eder ...

i~e bu gidip gelen sinyaller-emirler, beyin-beyin sap1-omurilik ve sinirler Gzerinden kalbe ve etraf dokuya gidip gelmektedir. Bu yGzden bu yaptlann yani omuriligin korunmast ~ok onemlidir. Dolaytstyla bogazlama i~lemi esnastnda son kan damlas1 da kesik damar agzmdan akmadan omurga kesilmemeli, omuriligin bGtGnli.igi.i bozulmamahd1r. Ne zaman ki damarlardan kan ~lki~Jnln durdugu a~ikar olarak gori.ili.ir i~te o vakit ba~ govdeden tam olarak aynlabilir.

Maalesef Glkemizde bu konunun ihmal edildigi gori.ilmektedir. Ozellikle tavuk­pili~ gibi kG~i.ikba~ hayvanlarda sozi.im ona vakitten kazanmak i~in boyun hemen govdeden aynlmaktad1r. Bu hatahd1r ve yukanda uzun uzun anlattlg1m1z ~u 49 sayfahk bilgiye istinaden soyleyebiliriz ki kanrmrzca da haramd1r.

27- Boylesi bir ~eyin ni~in haram kabul edilmesi gerektigi ile ilgili olarak ~u izahlar da onemli olacaktlr:

Bildigimiz kadanyla Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanmda hemen herkesin bir kll1cr vard1. Sava~lar kll1~la yaprlmaktayd1. Ve k1ssalardan anladrgrm1z kadanyla bu kllt~lann bir tek darbesiyle kimi zaman bir kol, kimi zaman bir bacak, kimi zamansa bir ba~ govdesinden aynlabilmekteydi.

~imdi i~te ~u soruyu sormak hakk1m1z olur: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ~unu demesini bilmiyor muydu ya da ak1l edemiyor muydu: "Bogazlayacag1z diye ugra~maym, yatlnn hayvanr yere, bir krh~ darbesiyle ba~mr u~uverin

govdesinden ... "

Boylesi bir hayvan kesimini anlatan bir k1ssa, bir hadis var m1d1r?

Demek ki boyle bir uygulama sakmcah gori.ilmi.i~ ki, hem en herkesin k1hc1 olmasma ve bunu sava~larda maharetle kullamp, kol-bacak ya da kafay1 govdeden ay1nyor olabilmelerine ragmen, hayvam yere yatlnp da kimse ba~m1 u~urmam1~ ...

Sebebi, yani boyle bir i~e kalk1~mamalannm sebebi i~e omurilik ve beyin sapmm ubbi onemine dair anlatt1g1m1z ger~eklerdir.

Tabii ki bu gerc;:ekleri o sahabe biliyor degildi ama Peygamberleri'nden (s.a.v.) ald1klan emirleri yerine getiriyor, sunneti tam ve duzgun uyguluyorlard1. Yani iman boyutunda tam olarak ya~1yorlard1 islam' I ...

Biz bugun sunneti yerine getirmeyip, iman boyutumuz ~uphe gotlirur halde iken, onlann sahip olmad1g1 ilimle de ~ereflenmi~ olmam1za ragmen bu ilmi a~1klama lan

dahi dinlemiyoruz.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) doneminde hayvanlar ba~lan govdeden k1hc;: darbesiyle aynhp uc;:urularak kesilmemi~se, demek ki bu i~ haram kabul edilmi~r. i~e onun ni~in haram kabul edilmesi gerektiginin bilgileri ise yukanda anlatt1klanm1zd1r. Ama gelin gorun ki, biraz daha fazla para kazanmak ugruna insanlar hayvanlann ba~lanm bogazlamak yerine u~urmak suretiyle hayvanlan kurban etmiyorlar, oldurmu~ oluyorlar ve marketler bize satlyorlar o pilic;:leri... Ve bilmeyen halk1m1z da bunlan

yiyor ... Hayvanlann kesiminde ba~m uc;:urulmas1 ile ilgili (Dekapitasyonla) ilgili bilgileri

daha sonra verecegimiz bilgilerle a~1klamanm daha uygun olacagm1 Madde 24'un sonunda soylemi~tik. Madde 26 ve 27'de anlatt:lg1m1z hususlar bu konuya cevap te~kil et mektedir.

Dola§tm Sisteminin Merkezi Pompa Gorevini Ostlenen 'KalbJe Ait Meseleler

28- Bu bolumde okuyucuya, onceki bolumlerde de oldugu ve Madde S'te de izah edildigi gibi, sadece konu ile ilgili bize laz1m olacak bilgiler sunulacaktlr. Aksi zaten mumkun degildir.

Ka lp ba~hca 4 bo~luktan ibarettir. ikisi atrium (Kulak~1klar), ikisi de ventrikul (Kannc1klar) olarak nitelendirilir. Her bir yap1dan sagda ve solda olmak uzere iki tane vard1r.

Sag atriyum, vucudun tlimunden toplan1p gelen kan1 ahr, sag kannc1ga iletir, oradan pulmoner arter denilen bir damarla pis kan akcigere gider. Akcigerden temizlenmi~ olarak gelen oksijenize kan sol atriyuma gelir ve oradan sol kannc1ga iner ve bu kanc1gm da kasllmas1yla . kan aortaya ge~erek tum vucuda dagll1r. Atriyumlardan, ventrikullere, oralardan da aorta ve pulmoner arterlere gec;:i~te, bu yap1lar arasmda, kalp kapaklan dedigimiz farkh yapllarda kapaklar bulunur.

3 4 0 GOUCEL D1t11 H~S~LEL~R IST!~~.RE TOPLANTISI - II/

~ekil 22:Kalbin bo~luklan ve kalbe giren ~1kan damarlar.

29- ~ekil 22'de de resmedilmi~ olan kalbin kas yap1s1 vucuttaki diger kas yap1lanndan r;:ok ayn bir ~ekilde dizayn edilmi~ bir kas yap1s1d1r. Bu kas yap1 devamh surette kasllarak, hem kam vucuttan k1smen emme gorevi gorur ve daha ziyade de kam temizlenmesi, oksijenlemesi i~in akcigerlere ve tum vucuda dag1tJimas1 i~in aortaya gonderir. Dolay1s1yla kalbin surekli olarak ve duzgun bir ~ekilde, ritmik olarak r;:ah~1yor olmas1 gerekmektedir.

i~te bu ritmik olarak kas1lma i~i ise elektriksel bir olayd1r, elektriksel bir uyan gerektirir. Bu sebeple, kalbin sinoatriyal nod (sinoatriyal dugum) denilen bolumunden ritmik bir ~ekilde dakikada yakla~1k 70 kez olmak uzere ak1m olu~turulur. Her bir ak1m atriyum ir;:inde belli yollardan ger;:ip atriyumlar i le ventrikuller arasmda ozel bir bolgeye, dugume gelir ki buraya da atriyoventrikuler nod denilir. Daha sonra His demeti denilen yap1larla bu elektrik ak1m1 ayn1 elektrik kablosuyla elektrigin ta~mmas1 gibi her iki kanc1g1 da ta~m1r. Boylelikle kannc1klar kas1hr ve kan1 kalbin d1~ma pompalarlar. Vucuda dag1lan kan sayesinde bu pompalama i~lemin i de bizler damarlarda nab1z olarak hissederiz.

~ekil 23: Kalbin pi I-elektrik sistemi ve ileti yollan

Oolay1s1yla kalbin c;ali~ma i~i tamamen bir elektrik ak1m1 ve di.izeni gerektirir. Kalbin

bu elektrik ak1mmm olu~turulmasmda ve iletilmesinde her hangi bir kusur meydana gelirse kalp di.izgi.in c;ali~maz, ·gorevini eksik yapar ya da hie; yapamaz hale gelir veya

durur.

30- Kalbin bu elektrik aktivitesi sonucu ac;1ga c;1kan kalp' kasmm kas1lmas1 ve bu surette yay1lan elektrik ak1m1, klinikte biz hekimlerin kimi kalp hastahklanmn te~his

yontemi olarak kulland1g1m1z, k1saca EKG diye bilenen yontemin elde olunmasm1 saglar. EKG k1saltmas1 "EiektroKardiyoGrafi"den gelir ki gori.ildi.igi.i gibi ic;inde elektrik kelimesi

gec;er. Yani kalbin elektriginin grafisi-c;izdirilmesi demektir.

31- Normal bir EKG'de bir tak1m dalgalar g6ri.ili.ir ki bunlann her birisi kalbin ayn bir fonksiyonu neticesinde olu~ur.

~ekii24:Normal EKG.

~ekil 24'de gori.ilen normal bir EKG gori.ini.imi.i incelenecek olursa; P dalgas1

atriyumlann elektrik ak1m1yla uyanld1g1 anda olu~ur. QRS dalgas1, ventriki.illerin

elektrik ak1m1yla uyanld1g1 anda olu~ur. Ve akabinde ve.ntriki.il kas1hr. T dalgas1 ise uyanlm1~ ventrikulg_n normale doni.i~i.i esnasmda olu~ur.

32- Ancak kimi zaman ritim di.izensizlikleri olu~ur. Aritmi dedigimiz bu

hastahk grubu envai c;e~ittir. Kabaca soylersek ak1mm olu~tturulamamas1, di.izensiz olu~turulmas1 ya da iletilememesi veya yanh~ iletilmesi ile geli~ir.

Bu ritim di.izensizligi halinde di.izensizlik hangi boli.imde ve hangi boyutta

olmu~sa kalp de pompalama fonksiyonunu o kadar yitirir.

Mesela, s1k rastlamlan atriyal fibrilasyon dedigimiz durumda atriyumlar kasilamaz ve bu sebeple EKG'de P dalgalann1 g6rmez oluruz.

34 2 GOHCEL O!N! HESELELER !ST!$ARE TO?LANTISI - IV

I . . l'::l./'L.J ... ,.-"'-~t'--·,..__~...........,,...:_,-.._rA i\?"'r'--tr""1:-··\~r·~.rJ.,..t

.h: I · I l I I I 1"1 v . l ·, I ·, _, '"'' I I ' I • . I 1 f

0 0 ; I I I l I I 1 '~ I, /'""''-' ~/\ , .J I I

~~---~;~".--'~-~--~....,._,...F 1 ,..~.___..1 1 r r T",..,..--, .

... ---~~-~~~AJ1...-Jt'-\l-.1io....1AIIJ~L.-l I I •VP' l' I I I I i i " . ~ekil 25:Atriyal fibrilasyona ait EKG bulgusu.

Atriyal fibrilasyon halinde kalbin pompalama gud.i %10-15 oranmda azallr. Bu ciddi bir durumdur.

Bir ba~ka durum ise, daha kotu alan ve c;:ogu zaman olumle sonw;:lanan ventrikiiler fibrilasyon hadisesidir.

~ekil 26:Ventrikuler fibrilasyona ait EKG bulgusu.

Ventrikiiler fibrilasyon durumunda ise kalp gerc;:ek anlamda hemen hie;: kas1lmaz. Ve kalbin pompalama giicii s1flr ya da s1flra yakmd1r. Ventrikiiler fibrilasyon · hali son derece oliimciildiir, miidahale edilmezse kesin oliimle sonuc;:lamr, d1~andan elektrikle ~ok vererek diizeltilmeye c;:aii~JIIr ve duruma gore kalp masaj1, canland1rma (CPR) yap1llr.

33-Kalpteki bu ritim diizensizlikleri elektriksel bir olay oldugu ic;:in uygun elektrik ak1m verilerek kimi zaman diizeltilebilir. Ancak kimi zamansa bu miimkiin olmaz.

Bunun aksine bir durum olarak kalpteki bu ritim diizensizlikleri elektrik ak1m1 verilerek de olu~turulabilir.

Kimi kalp ameliyatlannda biz kalp cerrahlan gec;:ici siirelerle kalbin ritmini bozar, kimi zaman onu fibrilasyona sokar, sonra tekrar diizeltiriz. Bu i~ler hep elektrik ak1m1 vererek olur. Kimi zamansa kalp bizi dinlemez, kendiliginden ritmi bozulur ve elektrik a kuru versek dahi diizelme olmaz ve hasta yap1lan tiim masaj vb kurtarma miidahalelerine yamt dahi vermez, masada kahr.

Bu bolumden akuyucunun aklmda kalmasrm istedigimiz ~ey; kalbin tamamen elektrik prensiplere gore ~alr~tlgr, bu elektriksel fanksiyanlarda ufacrk bir aksakhgm dahi kalbin pampalama gucunu bazdugu, hatta kimi zaman tamamen srflrladrgr ve olume sebebiyet verdiginin bilinmesidir. Bu sanucu akuyucuya ispat edebilmek i~in yukandaki bilgiler sunulmu~tur. Kalbin pampalama gucunun azalmasr durumunda ise kanm vucutta kalacagr, dr~an atllma i~leminde kusur meydana gelecegi a~ikardrr. Ve kam ya da kanh alam ni~in sevmememiz, istemememiz gerektigini yukanda zaten izah etmi~tik.

Dola51m Sisteminde Giizergoh1 Te5kil Eden 'Damar Sistemleri'ne Ait Meseleler

34- Damar sistemine a it alarak da adet aldugu uzere yine sadece bize burada lazrm alan bilgiyi verecegiz.

Vucudumuzda 3 ~e~ it damar sistemi vardrr:

1-Temiz kanr ta~ryan atardamarlar 2-Pis kanr ta~1yan toplardamarlar 3-Kan harici vucut srvrlanm ta~ryan lenf damarlan.

35- Tum bu damarlar vucudun dart bir yanma dagrlmr~ durumdadrrlar. Bu damarlann vucudun i~inde sadece merkezi bir baru sistemi gibi aldugunu

_ zannetmeyiniz. Bu damarlar en ku~uk dakuya kadar incelerek devam eder giderler. Kan bahsinde anlattlgrmrz gibi en ku~uk atardamaryaprsr alan kapillerlerin (en ki.i~uk atardamara verilen ad) ~apr 4 mikrametreye kadar inmektedir. (Bakmrz Madde 9).

~ekil16-17 ve 18'de gogi.is ba~lugu ve bayunda seyreden ana damar yaprlan gosterilmi~ti.

~ekil 27:Kann ve bacak ust krsmrnda ana atardamar, taplardamar ve lenf damarlanyla lenf dugumleri gorulmektedir. Kaslar resmedilmemi~, sadece

344 G0NC2:L O!Ni lo!2:S ELELER !ST!~~.RE TOPL.~JiTISI - IV

kemik ve damar ili~kisi gosterilmi~tir. Gen;ekte, gorulen damarlann aralanndaki bo~luklar hep kas ve diger yumu~ak dokuyla doludur.

~ekil 28'de ise bir bacaga a it damar yapilannm kas ile ili~kisi, kaslar arasmdaki yerle~imleri gorulmektedir.

~ekii28: Bacakta kas i~inde seyreden damarlar.

Bu b61Umun ba~mda da belirttigimiz gibi kan damarlanmn resimlerde goruldugu gibi sadece buyuk ~apll gozle gorulebilir yaprlardan mute~ekkil oldugu zannedilmemelidir. Yukarrda da belirttigimiz gibi bu yaprlar ~apr 4 mikrometreye kadar inen ku~ucuk ve incecik borucuklar halinde devam etmektedir.

Bu ~ekildeki hallerine en yakm bir goruntu ise a~agrdaki ~ekilde gorulmektedir. Ancak ~ekil 29'da gorulen bu baldrr ve ayak gorunumu dahi aslmda i~erdigi

damarlann tOmunu kapsamamaktadrr.

Lutfen ~ekil 29'daki bu gorunume dikkatle bakmrz ve bir doku i~indeki damar ve damarcrklann ne kadar buyuk yogunlukta oldugunu tasawur ediniz. Ve tUm bu damar ve damarcrklann i~inin de ya~ayan bir canllda kan ile dolu oldugunu hatrrlaymrz. Dolayrsryla karim tOm vucut i~inde ne kadar yaygm bir halde oldugu ger~egini idrak ediniz.

~ekil 29:Baldrr ve ayakta damar ve damarcrklar.

Dolaylslyla etinin yenmesi i<;in · kurban edilecek hayvan 6yle ~artlarda

kesilmelidir ki bu kadar damar ve damarc~gm i~inden kan en fazla ~ekilde

d1~anya ~1kartllm1~ olabilsin·. 4 mikrometrenin i~ine slgdlrllml~ o 6 mikrometrelik kan hi.icreleri d1~an ~1kartllabilsin. Peki, bu nas1l mi.imkun olacaktlr? Bu soruyu cevaplamazdan once damarlann ~ah~ma di.izeniyle ilgili ba~ka bir tak1m bilgileri de bilmemiz gerekiyor.

36- ~u soru, geldigimiz bu noktada 6nem kazanmaktad1r: "Kalp atardamar kan1n1 her yere gitmesi i~in pompallyor, yani bir itici gO~ unsuru olarak g6rev ahyor, fakat ayag1m1zda parmak ucuna kadar gitmi~ olan kan tekrar nas1l kalbe geri geliyor?"

Kalbin bir emi~ gi.ici.i oldugunu kalp bahsini inceledigimiz boli.imde anlatm1~t1k ancak bu emme gi.ici.i ~ok Slmrh olan bir gi.i~tur. Tum dokulara, tam olarak yans1mamaktad1r.

Kald1 ki ~6yle bir durum da vard1r. Yere koydugumuz bir bardak suya, biz yam ba~mda ayakta durarak seslenip, "Haydi yukan dogru ak ve agz1ma girl" desek, su bunu dinler mi? Suyun yer ~ekimine Zit bir y6nde yerdeki bardaktan agz1m1za dogru gelmesi mi.imki.in mi.idi.ir? Hele ki yerde ya da bardakta itici bir gi.i~ yokken ...

0 halde ayag1m1zda, bacag1m1zda kalp gibi bir pampa yokken nas1l oluyor da ayag1m1za inmi~ olan kan tekrar yukan ~1kabiliyor?

37- Kol ve bacaklanm1zdaki bu pis kam tekrar kalbe getirenin toplardamarlar oldugunu s6ylemi~tik. Toplardamarlann atardamarlarda mevcut olan kasllma ve bi.izi.ilme 6zelligi yok denecek kadar azd1r. Atardamarlar kimi zaman bi.izi.i~ebilir ve kan ak1mm1 slmrlayabilirler, bu 6zellikle kesilmeleri balinde kan kaybm1 azaltt1g1 i~in vi.icudumuzu ~pruyan bir mekanizmad1r. Ancak toplardamarlann bu ~ekilde bir bi.izi.ilme durumu yok denecek kadar aid1r.

38- Toplardamarlann i~inde atardamarlardakinden farkh birer yap1 olarak kapak~1klar vard1r. Bu kapak~1klar 6zellikle bacak ve koldaki toplardamarlarda vard1r, digerlerinde daha az say1da olup kalbe yakla~an kesimdekilerde ise yoktur.

Kapak~1klarm g6revi a~ag1dan gelen ve bir ~ekilde yukanya kalbe dogru y6nlendirilen kanm tekrar a~ag1ya d6ki.ilmesini 6nlemektir. Yani tek tarafll ~all~1r ve kan ge~tikten sonra kapamrlar.

346 G()NCEL D1NI MESELELER iST!$ARE: TOPL.~NT !S! - JV

Toplard:unarlardaki kap3kpk)ar

~ekii30:Toplardamarlann kapakc;:1k yap1lan.

Ancak bu kapakc;:1k yapllar dahi a~ag1ya ayag1m1za kadar gitmi~ kanm tekrar yukan ganderilmesinde yeterli olmazlar.

Peki, o halde bacag1m1zdaki kanm a~ag1dan yukan ganderilmesinde temel garevi kim yapar?

39- Bacaklanm1za ve kollanm1za giden kanm tekrar vucudumuza, kalbimize geri danmesini saglayan temel unsur kas yap1lard1r. iskelet kaslanm1zm bizim hareketimiz sebebiyle kas11Jp gev~emeleri onlann ic;:inde yer alan damar yap1lanna d1~andan bir pompa etkisi olu~turur ve kan geriye pompalanm1~ olur. Yukandaki ~ekillerde kan damarlanyla kaslann ili~kisini gasteren ballimleri hattrlaym1z.

Bu sebeple iskelet kaslarmm tam olarak fonksiyonel olmalan ~ok miihim bir konudur, aksi halde doku i~indeki kan atllamaz.

40- Bunun pratik arnegini gunluk ya~anttn1zdan da bilebilirsiniz. Ogretmen, trafik polisi gibi ayakta sabit durarak meslegini icra edenler ya da buna benzer haller ya~ayanlann bacaklan ve ayaklan hemen ~i~er, adem olu~ur.

~ekii31:Bacaklarda ve ayaklarda adem.

Aynt ~ekilde felc; kald1g1 1c;m kol ve bacaklannt kullanamayanlarm kol ve bacaklannda adem geli~tigini, ~i~gini gorursunuz.

Hatta c;ok ilginc; bir ornek olacaktlr ki, kilometrelerce maraton ko~an adamm bacaklan incecik, c;1rp1 gibidir, ~i~mez de ... Oysa bir c;ar~1 - pazar ah~veri~ine gidip sadece birkac; kilometre yuruyen ki~inin ayaklan ayakkab1sma s1gmaz ~i~liginden ...

<;unku ko~an kimse, bacak kaslannt surekli kasmas1 nedeniyle kant geri pompalarken, diger ki~i pazar yerinde c;ogu zaman ayakta hareketsiz kald1gmdan kan bacagmda birikir ve bacak ~i~er.

41- Dolaylslyla bacak ve kol kaslarmm kasllmas1 ve KASILABiLiR halde olmas1 ~ok onemlidir.

Vucuttaki kaslanm1z temel olarak 3 grupta incelenirler: 1- iskelet kaslan. (<;izgili kaslard1r.) II- Duz kaslar. (Mide gibi organlan do~eyen kaslard1r.) Ill- Kalp kas1.

Kalp kas1 c;ok ozel bir yap1ya sahiptir ve c;ah~ma prensiplerine dair yukanda ilgili bollimde bir miktar bilgi vermi~k.

Duz kaslar organlanm1z1 do~eyen kas gruplan olup bunlann fonksiyonlan bizim ~ahsi kontrolumuzde degildir.

iskelet kaslan ise tamamen bizim emrimiz dahilinde c;ahwlar. Dolaylslyla bir iskelet kasmm gorev yapabilmesi ic;in bir defa ki~inin emir verebilecek nitelikte yani uyan1khkta olmas1 ~arttlr. Akabinde, o kasm emir alabil~cek nitelikte olmas1, felc; vs gibi durumlan ya~1yor olmamas1 gereklidir.

42- iskelet kaslannm kasllmas1 ile kamn doni.i~UnUn ancak mi.imkUn oldugu ger~egi bacakta kanm birikmesini ve ~i~meyi onlemesi anlammda oyle onemli bir konudur ki, bu kaslan d1~andan bir uyanyla tetiklemek ve kasmak i.izere bir tak1m cihazlar bile kimi hastahklar i~in Uretilmi~r.

~ekil 32 ve 33'te bald1r kaslannm kasilmasmm onemi ve bu kas1lma i~lemini d1~andan bir uyanyla gerc;ekle~rmek ic;in geli~rilmi~ bir cihaza ait gorunGm yer almaktad1r.

Bu ~ekillere burada yer vermekteki gayemiz soylediklerimizin okuyucu tarafmdan kabul ihtimalini arttlrmak ic;indir.

348 GUNCEL O!NI l·l£SELELER iST1~1\RE TOPL.'-liTISI - IV

$ekil 32:Baldlr kaslannm kas1lmasmm toplardamar kan dola~1mm1 duzenleyici etkisi.

$ekil 33:Dola~lml duzenlemesi ic;:in bald1r kaslannm kas1lmasm1 arttlrmak amac1yla tasarlanm1~ bir alet.

43- Hayvanlann kann, s1rt, bel, g6gus kafesindeki kaslar da, aym bacak ve kol kaslan hukniundedirler. Yani bu belirtilen kaslar da c;:izgili iskelet kasland1r. Yani, kas1lmalan o bolgede kan birikimini 6nler, kan dola~1mma faydall olur. Ve kas1lmalan aynen onlar gibi istemlidir. Dolay1s1yla kas1labilmeleri ic;:in, hayvanm tamamen uyan1k ve bilinc;:li olmas1 gereklidir.

Elektro~ok, Anestezi ve Analjezi Gibi YOntemleri Haram Ktlan Ttbbi Ger~ekler 44- Avrupa Birligi'nin kendi kurallann1 dayatmas1 nedeniyle ulkemizde gundeme

gelmi~ alan elektro~ok uygulamasmda amac;:, kesim ic;:in hamlanan hayvanm elektrik ak1mlanyla ~oke edilmesi, yani baylltJimas1 suretiyle kesimin daha ac1S1z yapllabilmesi du~uncesini ic;:ermektedir.

45- Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri, sonuc;:ta hayvana bir c;:e~it elektrik ak1m1 verildigidir.

Elektrikli bir ev aletinize, mesela c;:ama~1r makinenize, ~ebekeden bir anda yuksek ak1m gelecek olursa makinenizin devreleri yanar ve makineniz fonksiyon d1~1 kahr.

Ve a~ar bakarsan1z eger, ~ogu beyaz e~ya, elektrikli ve elektronik e~yanm kullantcl rehberlerinde, bu ~ekilde ~ebekeden kaynaklanan yOksek ak1mlara bagll makinenin devrelerinin yanmas1 ve cihazm fonksiyon d1~1 kalmas1 durumu garanti kapsam1 d1~mda kallr. Yani Oretici firma size o makineden bir tane daha vermez, bu hatay1 Ostlenmez.

Kalp ile ilgili boiOmO anlatJrken kalbin tamamen elektrik prensipleriyle ~all~tJgm1, dOzgOn ~ekilde fonksiyonu i~in, bu elektrik ak1mlann tam ve dogru bir ~ekilde Oretilmesi ve olu~turulmas1 ve dahi iletilmesi gerektigini anlatm1~k.

VOcuda uygulanacak elektrik ak1m1 ile kalbin bu elektrik dOzeni kesintiye ugrayabilir ve hayvan olebilir. Yani daha bogazlanmadan elektrik ak1m1 nedeniyle geli~ecek ritim dOzensizligiyle hayvan daha bogazlantp kan1 ak1tJimaya flrsat kalmadan olebilir. Boylesi bir durumda da ayn1 yOksek ak1mdan bozulan elektronik e~yanm, garanti kapsamJ di~tnda kalmasl gibi bu ~ekilde olen hayvan da garanti kapsam1 d1~mda kallr yani haram olur.

i~letme sahiplerinin olgun bir vicdan ile bu hayvan1n etini yenmemek Uzere ay1racagma inanmak ne kadar dogrudur? Ya da o i~letmede asgari Ocretle ~all~an ve verdigi elektro~okla elinin altJnda daha bogazlanmadan olen hayvam, o personel i~verenine bildirebilecek midir ve yenmesi i~in depolanan hayvanlann arasmdan ~1kartabilecek midir? i~ten atJimak korkusunu yenip de bunlan soyleyebilecek midir, o soylese de i~veren umursayacak m1d1r?

DolayJsJyla, kalbin kanm emilmesi ve pompalan1p atJimas1 konusundaki onemini bu kadar anlatm1~ ve vurgulam1~ken, kalbin ~all~masm1 sekteye ugratacak her hangi bir i~lemi helal kabul etmek dogru olmaz.

46- Bir diger mesele dedigimiz gibi beyin-kalp ve etraf doku arasmda gidip gelen sinyaller ile kalbin ~ah~masm1, performans1n1 arttJrmas1 durumuyla ilgilidir. Hayvan elektro~ok veya bir ba~ka yontemle uyu~turuldugunda sinyal iletimini saglayan bu mekanizmalar da yava~layacak ve kalbin performans1 olumsuz etkilenecektir.

47- Dahast, ki~iler elektro~okun kalbe zarar vermeyecegini iddia etseler ve bu ~ekilde bir yontem geli~tirseler dahi damarlar bahsinde anlattJgtmtz gibi, dola~tmdaki ve tOm kas dokudaki kanm tam olarak temizlenebilmesi i~in hayvantn uyantk olmast, kendi ~izgili kaslanna kastlma emri verebilecek durumda olmast, kaslann da herhangi bir fel~ hali vb ya~amadan bu emri ahp uygulayabilecek durumda olmast gereklidir. Elektro~ok ile baytltJimt~ olan hayvan bunlann hi~birisini yapamaz ve hayvan kaslannt kasamayacagt i~in kan dokulardan annmaz, dokular temizlenmez.

350 GONCEL Otll! I·IESELELER 1ST1$ARE 'l'OPLi\NTISI - IV

48- Dolay1s1yla, hem kalbe dogrudan olumsuz etkileri nedeniyle ve hem de kalp-beyin-etraf doku arasmdaki sinir sistemi temelli ileti~imi oniUyor olmas1 nedeniyle ve tUm kas dokudaki kasllmay1 oniOyor olmas1 nedeniyle elektro~ok uygulamalanna cevaz verilemez. Bu uygulamalar ho~ gorOiemez, helal kabul edilemez.

49- Benzer ~eyler analjezi ve anestezi uygulamalan i<;in de ge~;erlidir. Agn duyusunun ortadan ka ld1nlmas1 analjezi, tOm duyulann ortadan kaldmlmas1 ise anestezi olarak adland1nhr. Bu uygulamalarda da yine kalp-beyin-etraf doku ili~kisi bozulacaktlr ve yine en onemlisi tOm kas dokunun kasllmas1, hayvan agn duymayacag1 i<;in sekteye ugrayacaktlr ve tUm etler yine kanh kalacak, kandan annmayacaktlr. Dolay1s1yla elektro~ok i<;in soyledigimiz gibi aym ~ekilde hayvanda bayllma, uyku hali yapan hi<;bir ~ey ve agn duymas1n1 onleyen hi<;bir ~ey kabul edilemez. Bunlara "Helaldir!" diyerek cevaz verilemez. Hayvanm kasllabilmesi i<;in o agny1 hissetmesi gerekmektedir.

Elektro§ok, Anestezi ve Analjezi Gibi Yontemleri Savunanlarm islam Dini kinde Kendilerine Destek 0/arak Sunduklan Ancak Aslmda Yanll§ Yorumlanm1~ Olan Dini Kavramlar

50- Konunun tlbbi boyutu kadar sozde hayvanseverlerin <;1ghklanyla gOndeme gelmi~ etik bir yonOnun oldugu muhakkaktlr. Bu sebeple yukanda ilgili bolumde bu i~in etik yonOnO uluslararas1 soylemlere ve hatta taraflar arasmdaki mOnaka~alara ve kavgalara ornekler vererek k1smen tart1~m1~t1k. Ve o boiOmde de soyledigimiz gibi, akademisyen bir kimligimizin olmas1 nedeniyle bu tartl~manm i<;inde yer almam121n ve soz soylememizin hakk1m1z oldugunu ifade etmi~tik. i~e bu cihetle, konunun taraflanndan olan gruplann elektro~ok, anestezi vs gibi uygulamalan savunurken kendilerine adeta ~iar edindikleri bir k1ssa mevcuttur ki, bu k1ssanm elektro~ok vs gibi uygulamalara cevaz veren baz1 ilahiyat<;l ko~e yazarlan tarafmdan da kullamlmakta oldugunu gormekteyiz.

Az-bu<;uk MOsiOmanhglmiZI bir tarafa b1raksak dahi, konunun i<;inde olup soz soylemek hakk1 olan akademisyen kimligimiz nedeniyle, ki~ilerin kendilerine temel a lip Slrtlannl yaslad1klan bu k1ssa ile bir iki ~ey de, bizim de soylememiz bize haktlr, israf degildir diye du~Onmekteyiz.

51- Hayvanma kotu muamele eden, onu hor kullanan bir adam1 goren Peygamber Efendimiz (s:a.v.) o adam1 uyararak, hayvanma iyi muamele etmesi gerektigini, aksi tOrlu davran1~lann kabul edilemeyecegini filan belirtmi~. i~te bu

V. O!UR.UI~ : l·lOO::RN K;:S!!-l YONTE:·:LER!Illl' CEG;:R!.EIID!R!LI·:ES! I 351

k1ssadan hareketle denilmektedir ki; '~0 halde hayvanm kesimi esnasmda da ona iyi muamele edelim, ona elektro~ok verelim ya da bir anestezi verelim de az ac1 duysun. Boylelikle ona iyi muamele etmi~ oluruz!"

52- Bu k1ssanm bu ~ekilde yorumlanmas1 yanh~1:1r.

~ekii.34:Mehmet!;ige Sayg1 Am1:1.

<;anakkale Sava~lan s1rasmda siperler arasmda sava~ devam ederken bir du~man askeri iki siper arasmda ald1g1 kur~un yaras1 nedeniyle y1g1hr kahr ama olmez. Turk siperlerinden bir beyaz bayrak sallan1r ve bir an i!;in ate~kes olur. Bir Turk eri, siperinden !;lkar, gider o yarah du~man askerini kucaklar ve gotl.irur kendi

. siperine verir, teslim eder. Doner gelir kendi siperine ...

Bunu goren du~man askeri kendi amlanna y1llar sonra bu olay1 ve Turk askerinin merhametini ave ave yazarak insanlara anla1:1r.

Am1:1n a lunda yer alan kitabede de ~u ifadeler yer almaktad1r.

~ekii35:Mehmet!;ige Sayg1 An11:J'nm kitabesi.

Bu an1t ve bu hikaye ile ~unu si:iylemek istiyoruz:

352 G0tlC~L D!N! :·1£S?:L£LER !ST!$hR.E TOPL..~NTIS! - !V

Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.)krssasrnrn yanh~ yarumlandrgrnr ifade etmi~tik. i~te bunun ornegi, ya da bu iddiamrzrn kanrtr bu anrt ve anun sebebi alan a Turk askerinin hikayesidir.

Biz bir Turk askerinden sava~ anrnda, tam da gagus gagse c;arpr~rrken

merhametli almasrnr, ha~ gorulu almasrnr bekleyebilir miyiz? "Brrak a sunguyu saplama adamrn gogsune de ~u gulu ver ana!" diyebilir miyiz?

Evet, asker aynr asker, du~man aynr du~mandrr, surec;te aynr surec;tir. Yani sava~ hadisesi.dir. Ama AN farkhdrr. Bir anr digeriyle aynr kefeye kayamayrz.

Sahip aynr adamdrr, hayvan aynr hayvandrr. Kurbanhk etme sureci evet aynr surec;tir. Ama AN farkhdrr. Bir anr digeriyle aynr kefeye kayamayrz.

Nasrl ki, bir askerden esirine merhamet etmesini ya da yarah alana hurmet etmesini beklemek erdem ise, bir hayvan sahibinin de hayvanrna hurmet etmesini ve merhametle davranmasrnr dilemek ve bunu yapmadrgr i<;in anu uyarmak elbette erdemdir.

Aynr ~ekilde bir askerden esir du~mesi halinde merhamet etmesini ogutledigimiz du~manrna, sava~ anrnda tOm gucuyle saldrrmasrnr ve anu oldurmesini beklemek dagru alan ise, bir hayvan sahibinin de hayvanrnr kesim esnasrnda tam uslubuna gore kesmesini beklemek dagru alandrr.

Surecin bir yerinde izlenen tavrrn tlimune uygulanmasrnr beklemek dagru degildir. Dalayrsryla bu krssadan hareketle elektro~ak vs gibi yontemlere -ustelik trbbi gerekc;elerini de bu ~ekilde uzun uzun anlatmr~ almamrza ragmen- cevaz vermek dagru degildir bu ancak alsa alsa krssanrn kendi c;rkarlarrna gore yanh~ yarumlanmasrndan ibaret bir durumdur.

53- Ayrrca ~unu da soylemek dagrudur kanaatindeyiz.

Hz. Meryem'in dagum ile ilgili ~upheleri nedeniyle, acrdan-agrrdan karkuyar almasr nedeniyle Yuce Allah (c.c.); kendisine yal gosterdigini, Kendisi'nin acr duymamasr i~in O'na su kenarrna gitmeyi, hurma ve hurma dallarrnr kendine ~ekip brrakarak egzersiz yapmayr bir ~ekilde Kur'an'da da ifade etmi~tir ki, bugunun trbbi bilgileriyle hurmanrn ic;erdigi aksitasin ile rahmin kasrlmasrnr arttlrarak dagumu kalayla~trrdrgrnr, su ic;inde dagumun c;ak daha agrrsrz aldugunu, dagum oncesi aerabik vb egzersizleriri de c;ak faydah aldugunu tOm dunya trbbr kabu l etmi~tir.

Kulunun agn duymasm1 istemeyen YGce Allah (c.c.), bir hayvanm agn duymamas1 gerektigine inansa idi, buna bir ~ekilde i~aret etmez miydi? Daha da onemlisi, "O'nda sizin ic;iil guzel ornekler vard1r." diyerek i~aret ettigi sevgili Peygamber Efendimiz'in de (s.a.v.) hayvanlan agn duymayacag1 ~ekilde bogazlamalann1 emretmez miydi ve kendisine (s.a.v.) agny1 gidermenin yollanm ogretmez miydi? Ya da Hz. ibrahim (Aieyhisselam)'a melekle bir koc; gonderecek kadar gereginde mucizeye ac;1k alan Yuce Allah. (c.c.) beraberinde bir agn kesici otu da gonderemez ya da gosteremez miydi?

54- Ve dahas1 ~unu da bilmekteyiz ki, YGce Allah (c.c.) her peygamberine o donemdeki toplumun gec;er akc;esi her ne idiyse, o alanda en buyuk mucizeleri vermi~tir. BGyucGIGgun populer oldugu donemde ya~ayan Hz. Musa (Aieyhisselam)'m asas1 ile buyuculere kok sokturmu~, tlbbm ilerledigi donemde Hz.isa'ya eliyle hastalan iyile~tirmek ve hatta 61Gieri diriltmek mucizesini vermi~ ve ~an, ei-Bais Kendisi oldugunu gostermi~, hitabetin, ~;airligin revac;ta oldugu y1llarda Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) Kur'an-1 Kerim'i gondererek en buyuk kelam sahibinin Kendisi (c.c.)

Sonuc; olarak ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (aleyhisselam)'dan, Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) kadar birc;ok tlbbi bilgi, Yuce Allah'm IGtfetmesi nedeniyle insanllga ve hatta dogrudan peygamberlerine bag1~lanm1~t1 .

Dolaylslyla Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hangi bitkinin rehavet verecegini, . agny1 giderecegini ya da hafifletecegini bilmiyor muydu? Ostelik o tarihlerde sava~larda yaralananlann ciddi yaralar ald1g1 da malumdur. Yani insan.lann, o gunun ~artlanna uygun olmak kayd1yla bir tak1m agn giderici tlbbi bilgilerinin oldugu kuvvetli bir ihtimaldir. Her ne kadar ~ahsen bu konuda o cografyadaki, o as1rdaki insanlann tlbbi bilgileri hakkmda birebir bilgimiz yoksa da, tum dunyanm tlbbi bilgi birikimi konusunda __ ald1g1m1z egitimi dG~Gnecek olursak o tarihte o cografyada ya~ayanlann dahi bu ~ekildeki bir tlbbi bilgiye bugun ic;in ilkel duzeyde dahi olsa vak1f olmas1 kuvvetle muhtemeldir.

Bunun haricinde dedigimiz gibi Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ~ahsen boylesi bir bilgiye vak1f olmamas1 du~unulemez.

0 takdirde peki hie; ~oyle bir olay ya~anm1~ m1d1r? Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hie; ~oyle bir ~eyi emretmi~ midir? "Keseceginiz hayvana bir gun oncesinde yemeginde ~u otu yediriniz!" ya da "Keseceginiz hayvana son yemeginde, kesimden bir saat once ~u otu yediriniz!" ya da "Keseceginiz hayvanm boynuna ~u ottan yapacagm1z merhemi surunuz ki ac1s1 ve agns1 azalsm!" dedigi gorulmu~ mudur?

Peki, niye yoktur? ~GnkG Efendimiz (s.a.v.) -isteyen inansm isteyen inanmasm-

354 COUCEL Dtl!t :·:ESELELER tsrt~.•.R:: 'l'O?LAJ!TISI • IV

~u yukanda saytp doktugGmGz, bugunun tlbbi bilgilerine belki de zaten sahipti ve o hayvantn o ~ekilde kesilmesi gerektiginin tlbbi gerek~elerini zaten biliyordu.

Ya da bundan daha onemlisi ve daha gGzeli, 0 (s.a.v.) yuksek bir iman ile, Kendisi'ne soylenen ve gosterileni, aynt gosterildigi ve soylenildigi gibi yapmak, ihsan ile yapmak titizligini gosteriyor ve bid'attan ka~mtyordu.

55- i~te bu noktada, bitirirken ~unlan soylemek isteriz.

MG~rikler kaptstnt ~ahp da kendisine -mealen- "Ya Ebubekir! Buradan Mescid-i Aksa'ya seyahat ka~ gun ~eker?" diye sorduklannda O'nun (r.a.) cevabtn kendilerini onayladtgtnt du~undi.iklerinde bir an i~in zafer kazandtklannt zannedip hafiften b·ir tebessi.im edip, "Sen in bu arkada~tn bu sefer de bir gecede buradan Mescid-i Aksa'ya gittigini yetmezmi~ gibi ora dan da goge ~tktp Allah' Ia konu~up geri geldigini soyiGyor, buna ne dersin?" diye sorduklannda "O dediyse dogrudurl" diyor.

Ebubekir'i, Hazreti Ebubekir (r.a.) yapan, stddtklann ba~t yapan olaylardan birisi ve hatta en onemlisidir bu olay ve bu cevap, belki de ... "0 (s.a.v.} dediyse dogrudur!" ...

56- Diger taraftan Kur'an't a~tlgtmtzda daha ilk sayfada Fatiha'da Allah'tn (c.c.) yGceligine i~aret ettikten sonra O'nun (c.c.) bizi dogru yolda olanlar arasma katmastnt diledikten sonra, hemen yant ba~tndaki sayfada adeta bir diyalogla yGce Allah (c.c.) cevap veriyor ve o yola nastl dahil olunabilecegimizi ilan ediyor: "Bu, kendisinde ~uphe olmayan kitaptlr. Allah'a kar~t gelmekten saktnanlar i~in yol gostericidir. Onlar gaybe inantrlar ... "

0 muttakilerin ozelliklerini Yuce Allah (c.c.) daha ilk strada onlann gaybe inanmt~ olmalannt GstUn bir ozellik olarak.

Gayba inanmak ...

Bilmedigi"ni, bilemeyecegini s1rf Allah (c.c.) oyle dedi diye hi~ sorgulamadan kabul etmekl

"0 (c.c.) dediyse dogrudur!" demek ...

57- Bize verilmi~ ~u ku~uk tlp ilmine ait bilgilerimizi teblig edebilme ve uzerimizdeki bu teblig sorumlulugundan kurtulabilme flrsatlnt bize tan1d1g1 i~in bu metnin ba~mda Rabbimiz'e (c.c.), Allah kadar ~Gkrederek, bir sevin~le bu metne

ba~lam1~ ve kaleme alm1~ttk. Sonrasmda da yOzOmOzO yere donmO~, bizi dinlemek ve okumak flrsattn1 tanidJgJ i~in diyanetin adm1 bildigimiz bilmedigimiz hak sahibi tOm gorevlilerine te~ekkOr etmi~tik.

~ok ~OkOr ki biz, bize IOtfedilmi~ olan bu kO~Ok ~aptaki tip ilmiyle vak1f oldugumuz ger~ekleri, teblig edip anlatabilmek sorumlulugunu bu yaz1 ile k1smen tamamlam1~ oluyoruz. Dileyen bu metni allp bu ama~la diledigi yerde kullanmak hakkma sahiptir. Kullanandan hi~bir hak talebimiz de olmayacakttr. 0 talep ancak Malik-01 MOik'e (c.c.} aittir.

Yahut gerek yurt i~i veya gerekse yurt d1~1 ortamlarda olsun, bu bilgileri kendilerine daha aynnttll anlatmam1z istenirse, goreve ham oldugumuzu da bilmelidir okuyucu ... Bu ama~la bu metnin sonunda okuyucuya e-posta adresimiz ve telefon numaralanm1z sunulmu~tur.

Bu vesileyle bu teblig gorevimizi in~allah tamamlayacak oldugumuza inanmz. Sen ~ahid ol, ya Semi, ya Basir, Sen ~ahid ol, ya ~ehid, ya Habir, Sen ~ahid ol, ey Allah'1m (c.c.} !

Ancak ~unu da soylemek isteriz ki, ~Okrederek ba~ladlglmiZ bu yazJmiZI ~imdi derin bir OzOnti.i ile tamamlamak i.izereyiz.

Zira etik degerleri irdeledigimiz boli.imde de k1smen izah ettigimiz gibi, bitkinin sesini duyamad1g1 i~in tek bir bitkinin nasd kesilmesi gerektigi konusunda fikir beyan edecek hali dahi olmayan birtak1m zavalll zevat, kendi kOiti.iri.ini.in kendisine ancak kazand1rabildigi kadanyla, kesilirken sesini duydugu hayvan konusunda, o tek bir hayvanm nasd kesilmesi gerektigi h_ususunda; degil bitki, dolabm, ~ekicin sesini dahi duyup da kendinden ge~enlere akd vermeye kalk1~1r olmu~ ...

Bundan daha acJsJ ise degil hayvan, ~i~ek, bocek; dolabm ve ~ekicin dahi sesini duyan ki.ilti.iri.in evlatlan, ecdadmm ogretilerini bir tarafa b1rakm1~ da, sadece hayvanm sesini duyabilme di.izeyinde kalm1~ olanlann sesini dinler olmu~ ...

Vah~i'yi Hazreti Vah~i (r.a.} yapan ~ey mertligiyle hatadan ki, Hz. Hamza'y1 (r.a.} par~a par~a etmi~ olan 0 insan, bu fakirden ve nicesinden i.isti.in hale Allah (c.c.} kattnda ... Mert olup, hatadan donmesini bilmek lazJmdJr. Bu nedenle, yapllm1~ bunca tafsilatll bilimsel ger~ekten sonra artlk, elektro~ok vb uygulamalar i~in oncesinde verilmi~ olan yanll~ fetva geri ~ekilmeli, daha bi.iyi.ik hatalara sebep olunmamalld1r.

356 GO:!CE!. ot ::f :.:::s::L::l.ER !ST t~;..Rs TO?!. .. lU•1T!S! - IV

Aksi halde dedik ya, kim kimin sesini dinlemekte ve kim kimin ruzganna kaptlmaktadtr. .. Ki bu ne vahim bir tablodur!..

Nerede kaldt Hz. Ebubekir {r.a.)? Nerede kaldt muttakiler?

0 {s.a.v.) dediyse dogrudur, tamamdtr, kusursuzdur ya Rabbi {c.c.) !.. 0 {s.a.v.) yapbysa dogrudur, tamamdtr, kusursuzdur ya Rabbi {c. c.)!.. Sen {c.c.) emrettiysen dogrudur, tamamdtr, kusursuzdur ya Rabbi {c.c.)!.. i~te bu yuzden bir sevin<;le ~ukrederek ba~ladtgtmtz bu metni, bir esefle tovbe

ederek bitiriyoruz.

Estagtirullahel' azrymellezt Ia ilahe ilia hi.ivel' Hayyel' Kayyume ve etubi.i ileyh.

Kaynaklar: 1-5ekil 1: Google'de "Galileo" anahtar kelimesi ile "gorseller" b610m0nde arama

yapmtz. 2-5ekil 2: Google'de "Galileo" anahtar kelimesi ile "gorseller" boiOmOnde arama

yapmtz. 3-5ekil 3: Google'de "Body Worlds" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yaprntz. 4-5ekil 4: Google'de "Body Worlds" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapmrz. 5-5ekil S: Google'de "Body Worlds" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapmtz. 6-5ekil 6: Google'de "Body Worlds" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapmtz. 7-5ekil 7: Google'de "Body Worlds" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapmtz. 8-5ekil 8: Google'de "Body Worlds" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapmtz. 9-Maide .Suresi 3.ayetin meali: Diyanet i~leri Ba~kanltgt'nm internet sitesinden

ula~tlabilir.

10-5ekil 9: Google'de "Hermann Johannes Pfannenstiel" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde arama yapmtz. ·

11-~ekil 10: Google'de "Rudolph Carl Virchow" anahtar kelimeleri ile "gi:irseller" boiOmOnde arama yapmtz.

12-5ekil 11: Google'de "Petri kabt" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde arama yapmtz.

13-5ekil 12: Google'de "Kanlt Agar" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde arama yaptntz.

14-5ekil 13: Google'de "Kanlt Agar" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapm1z. 15-5ekil 14: Google'de "Josef Rudolf Mengele" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 16-5ekil 15: Google'de "foundation for biomedical research" anahtar kelimeleri ile

"gorseller" boiOmOnde arama yapm1z. 17-5ekil 16: Google'de "vascular anatomy" anahtar lkelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 18-5ekil 17: Google'de "neck vascular anatomy" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 19-5ekil 18: Google'de "neck vascular anatomy" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 20-5ekil 19: Google'de "beyin sap!" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapm1z. 21-5ekil 20: Google'de "keklikoglu plastik" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 22-5ekil 21: Kendi c;:izimimiz. 23-5ekil 22: Google'de "kalbin bo~luklan" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 24-5ekil 23: Google'de "kalbin ileti sistemi" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 25-5ekil 24: Google'de "EKG" anahtar kelimesi ile "gorseller" boiOmOnde arama

yapm1z. 26-5ekil 25: Google'de "ekg atrial fibrillation" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 27-5ekil 26: Google'de "ekg ventricular fibrillation" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 28-5ekil 27: Google'de "venous plexus" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boiOmOnde

arama yapm1z. 29-5ekil 28: Google'de "lower limb vessels" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 30-5ekil 29: Google'de "leg vessels" anahtar kelimeleri i le "gorseller" boiOmOnde

arama yapm1z. 31-5ekil30: Google'de "chronic venous insufficiency" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boiOmOnde arama yapm1z. 32-5ekil 31: Google'de "venous insufficiency" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boli.imi.inde arama yapm1z. 33-5ekil 32: Google'de "veinoplus" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boli.imi.inde

arama yapm1z. 34-5ekil 33: Google'de "veinoplus" anahtar kelimeleri ile "gorseller" boli.imi.inde

arama yapm1z. 35-5ekil 34: Google'de "mehmetc;:ige sayg1 amtl" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boli.imi.inde arama yapm1z. 36-5ekil 35: Google'de "mehmetc;:ige sayg1 amtl" anahtar kelimeleri ile "gorseller"

boli.imi.inde arama yapm1z.

3 58 GOIJCE:L OlN! HESELE:LE:R !ST!$1<.1\E TO!'LANTISI - Ill

Prof. Dr. Bi.inyamin ERUL (Oturum Ba~kan1): ilker Bey'e te~ekki.ir ediyoruz. Tebligini okuduk. Tabi ki Ba~kanhk ve Din

i~leri Yi.iksek Kurulu olarak her turiO gorO~e a~1g 1z, tenkitlere ve tartl~maya da a~1g1z. Burada sadece ilahiyat~llar degil; tlp~llar, veterinerler, ziraat~iler, g1dacllar var. Farkh kesimlerden uzmanlanm1z var. Burada tartt~acag1z. Tabi goni.il ~unu arzu eder. A~1 h~ ayetlerini okuyan hocam1zm okudugu "Dilinizi yalpa/ayarak, ~u helaldir, bu haramd1r demeyin" Ayet-i kerimesini herkesin dikkate almas1 gerekir. Doktorumuzun bir kalp cerrah1 olarak bize katk1 sunmasmdan dolay1 te~ekkur ediyoruz ama belli bir konuda "haramd1r" hi.ikmOnO vermesini takdirlerinize arz ediyorum. Tebliginde ozellikle Din i~ l eri YOksek Kurulu'nun ~oklama ile ilgili verdigi fetvaya atlfta bulunuyor ve bunun yanh~ oldugunu soyluyor. Bu fetva ile ilgili samyorum Kurul'dan bir iki hocam1za meselenin anla~1lmas1 a~1smdan soz verecegiz. Kurul ne demi~, hangi gerek~e lerle ve hangi ~abalardan sonra boyle bir fetvay1 vermi~, onu takdirlerine sunmu~ olacag1z. Ondan once iki mi.izakereci var.

~imdi ilk sozi.i Prof. Dr. Ali ERG iN Hocam1za veriyorum. Erciyes Oniversitesi T1p Faki.iltesi'nden.