guzate 8. sayi
DESCRIPTION
GUZate 8. sayiTRANSCRIPT
Ekibimize katılacak arkadaşlar arıyoruz.
Ayrıntılı bilgi için forumda “Konu Dışı” bölümündeki
ilgili başlığımıza ya da oyun içinden özel mesajla
bana ulaşabilirsiniz.
josephist34
The PharmAC'IST™ takımı menajeri
HAFTANIN RÖPORTAJI (KITS2008)
Haftanın konuğu: TR 1.1 ligi ekiplerinden İnfamis XI F©
Selamlar, sevgiler. Bu hafta gerek menajer adı, gerek takım adı, gerek forumdaki
mesajları, gerekse logosu ile zihinlerimizde “sempatik” kelimesinin sözlük karşılığı
olarak yer alan Greenenergy ile röportaj yapacağımız için mutluyum. Kendisine ve bu
vesileyle daha önce yaptığımız tüm hocalarımıza, modlarımıza teşekkür ediyorum, kime
röportaj teklif ettiysek sağolsunlar hiç reddetmediler, vakitleri çok kısıtlı olanlar bile bir
şekilde yardımcı oldu bize, sonsuz teşekkürler ederek röportaja sizden gelen sorularla
başlamak istiyorum.
Greenenergy : Güzel cümleleriniz için çok çok teşekkür ediyorum. Bu durum, asıl siz
değerli GUzate mensuplarının içten ve sempatik kişiler olduğunuzu açıkça ortaya
koymaktadır.
Soru sahibi : shaldonleecooper
Soru : Şu pörtlek gözlü logo çok sempatikdi tekrar kullanmak ister mi acaba ?
Pörtlek logo :
Pörtlek gözlü logo, ya da koca burunlu logo şeklinde tarif edilen logom, benim bir
arkadaşımın yapmış olduğu kuklaların birisine ait yüzden yararlanılarak ve kendisinin
izin ve yardımı ile oluşturulmuş bir logo. Kimi üyeler de, sizin beğeninizin aksine
logonun midelerini kaldırdığını, bulantı yaptığını özel mesaj yoluyla bana bildirmişlerdi.
O nedenle değiştirmiştim.
Benim için de son derece farklı ve özgün bir çalışma idi. Kişilik olarak sıradanlığı
sevmeyen birisiyim. Her alanda özgünlük aramaya gayret ederim. Bu logo da öyle bir
gayrete dair idi.
Her zaman tekrar pörtlek gözlü veya koca burunlu logoma dönmem mümkün...
Soru sahibi : messizmir
Soru : şunu merak ediyorum: takımın ismi neden değişti?
Geçen sezon ilk dört maç sonunda 1 puana takılıp kaldığım zaman oyuncularıma
kızıp, o kızgınlıkla ve o anda, fakültede okurken latince karşılığını bildiğim bir kelimeye
sadece 11 ekleyerek İnfamis XI ‘i bu takıma isim olarak vermeyi düşündüm. Bu takımın
oyuncuları maçlar kazanmadıkça İnfamis’tir, İnfamis kalacaktır diye karar verdim.
Takım ise sanki mesajımı almış gibi üst üste galibiyetler alarak sezonu 3. Sırada
tamamladı. Artık Famis kıvamına gelmelerine rağmen, unuttum ben, adları Infamis XI
olarak kaldı... Diğer yandan, gerek görsel olarak gerekse ses uyumu bakımından da fena
olmadı... Infamis XI, benimsendi!
Ama her an Greenenergy FC geri gelebilir.
messizmir : 2.sorum ise: oyuna hangi sebeple başladı
Oyuna sebepsiz başladım diyebilirim. Şaka bir yana tabi ki bir sebebi var:
Kendisi Diş Hekimi olan çok sevdiğim bir arkadaşım bilgisayar oyunlarına çok meraklı
birisi. Bir gün “bilgisayar oyunu oynuyor musun?” dedi, “pek oynamıyorum ama Travian
diye bir savaş oyunu var ona başladım, o da tam bir bağımlılık yarattı, gece üçte dörtte
saldırı için uyanıyorum, başıma iş aldım...” dedim.
Sana bir oyun söyleyeyim de bari onu oyna, öyle başında durman da gerekmez,
dedi. Goalunited Klasik oyununa kayıt yaptım, tabi oyuna çok geç katıldığım için millet
100 Q’lara varmıştı. ) Oyun pek sarmadı ama futbolu sevdiğim için devam ettim. Sonra
malum Yeni Goalunited arz-ı endam etti... İlk sebebi budur.
İkinci sebebi ise, maksat muhabbet olsun anlatayım: Futbola gerçekten
meraklıyım, çok seviyorum. Çocukken 5-6 yaşımda bile her gün 3-4 saat oynardım, bu
durum Endüstri Meslek Lisesinde, 2’nci sınıfa kadar sürdü. Babam, bir gün, “gel seninle
birşeyler konuşacağız, otur karşıma...” dedi. Neyse karşısına oturdum. Bu arada parantez
içinde bilgi de vereyim, o dönem babam memur maaşı ile 6 çocuğa bakamadığı için istifa
edip gurbete gitmiş, Fransa’da işçi olarak çalışıyordu; bizim aile ise kendi yağı ile
kavrulan, bildiğimiz anadoludaki normal ailelerden birisiydi. Lafın kısası babadan
dededen kalan mal, miras yoktu, böyle bir ihtimal de görünmüyordu... Bunları bir güzel
hatırlattı. Sen ne olmayı düşünüyorsun diye sordu? O soruya kadar bunu hiç
düşünmediğimi fark ettim. Bilmiyorum dedim. Ve... futbola elveda ettim. Artık sadece
ders çalışıyordum. EML Torna Tesviye’de tornacı olma yolunda şuursuzca ilerlerken,
harçlığımla “Aşama” isimli kalın turuncu bir hazırlık kitabı aldım, sadece ondan çalışıp,
ilk girdiğim üniversite sınavında (O vakit (1984) yanılmıyorsam ÖSS ve ÖSYS sınavı
vardı) İstanbul Hukuk Fakültesini kazandım...
Tornacı adayı, oldu mu size hukukçu!
messizmir : 3. şu an oyuna yeni başlayan bir menejer olsaydı(tecrübeleri dahilinde) en
çok neye önem verirdi
En çok tüm takımımın alt yapıdan (yani paftan) çıkmış, en az 10 ayrı karakterden
oluşan bir ilk 11’i olan ve tüm yeteneklerin eşit dağıldığı bir takımım olsun isterdim.
messizmir : Takımı geliştirirken bu konudaki önceliği güç mü olurdu para mı?
Para olmadan güç kazanmak güç olur. :p Para, gücü çeker diyelim.
Stadyumu ve diğer tesisleri tam olarak geliştirmeden bu oyunda başarılı olmak mucize
olur.
Soru sahibi : Stacker80
Soru : Oyuncularını kaç yaşında satıyor ve hangi kritere göre satılacağını belirliyor?
Oyunda acemi olduğu dönemlerde hangi hataları yaptı?
Oyuncuların verimliliği 28-29 yaştan itibaren iyice azalmaya başlıyor. Ben, oyuncu
çok farklı, özel ve verimli değilse 28 yaşında satıyorum. İdeal takım, 23-26 yaş arasında
olan ve tecrübesi 100’e yaklaşan takımdır. Şu an sadece kalecim 30 yaşında, o ise özel bir
oyuncu! Satmıyorum.
Acemi iken, (halen acemiyim) forumu takip edip, üst ligde olan takımlarla Alman
üst lig takımlarına bakıyordum. Hata yaptığımı sanmıyorum, o günün ve takımın
koşullarına uygun hareket ettiğimi düşünüyorum. Çünkü acemiler, hata yaptıklarını asla
kabul etmezler.
Soru sahibi : Baytril
Soru : İlk sorum: Oyunu bırakma gibi söylentiler var. Bunlar gerçeği yansıtıyor mu?
Böyle bir durum yok. Çünkü oyun beni rahatlatıyor.. Beni bu oyun ne zaman
gererse o zaman bırakırım.
Baytril : ikinci sorum ; Gerçek hayat ile oyuna ayırdığı zaman yönetimini nasıl sağlıyor?
Yoğun çalışan birisiyim, gün içinde GU sürekli açıktır ve ben arada bir göz atıp,
1’e 1 maçım ne durumda gözlüyorum. GU, işime engel değil. Çünkü diğer oyunlar gibi
anlık ve sürekli müdahale gerekmiyor.
Soru sahibi : tsari16
Soru : Hocam paf takımınız gerçekten üst düzeyde,acaba paf takımına bu kadar iyi
oyuncuların gelmesi için izlediğiniz özel yöntemler var mı?
Paf takımım gerçekten özel. Sadece PAF antrenörüme çok dikkat ediyorum.
Neredeyse 4-5 sezondur +98 yetenek +100 tecrübe... aynı çalışanla devam ediyorum.
Soru sahibi : siper25
Soru : kimse sormamış ben soriyim yaklaşık 3 yıl olmuş takımı kuralı bu süre zarfında
oyuna ne kadra para harcadığını hatırlıyormu hocamız
Hiç hesaplamadım, hesaplamayı da düşünmüyorum. Çünkü bunun bana faydası
olmayacak. Önemli olan şu: Harcadığım para, beni etkilemiyor. Etkilediği an stars almam.
Soru sahibi : ibrahim92gs
Soru : 1.ligde şampiyon olursa oyunu bırakır mı zirvede oyunu bırakma gibi bir
düşüncesi var mı ?
Hayır bırakmam. Çünkü ben bu oyunu 1.olmak için değil, zevk aldığım için oynuyorum.
Soru sahibi : DarkStorm
Soru : Yukarı Guetemala da 30 yıl süren iç savaş sırasında orada görev aldığı söylenmekte,
hangi konumda (rol) aldı kendileri acaba ? CALDH bünyesinde ne gibi faaliyetleri oldu ?
La Rue'nin 2004 Nobel barış ödülüne aday gösterilmesinde rol ve katkısı ne idi ? Bu
sürecin Latin Amerika coğrafyasına bir katkısı olduğunu düşünüyormu ?
“Barış süreciyle birlikte Guatemala’ya uluslararası örgütlerden yardım geldi. Ama
bunların aktığı yerler kent merkezli örgütlerdi" demeci ile damgasını global manada
vuran Jenny Pearce ile neden yolları ayrıldı ?
Soykırım ve ırkçılığa karşı mücadele edenlere gönül kapımı açtım. La Rue, o
kapıdan hızla geçip, İsveç’e kadar gitti. Gitti de, gitmekle kaldı. Sağolsun yinede, Nobel
Barış ödülüne aday gösterildiğinde benim onun üzerindeki emeğime atıf yapmıştı. :D
Latin Amerika coğrafyasına dair, Guatemala örneğini vermenizden de anlaşılacağı
üzere Nobel’in barışa katkısı muhakkak olmuştur, diye düşünüyorum. :p
Sandilist gerillalarının, Tamil gerillalarının Ha’nın HU’nun lafı olmaz. Al birini
vur ötekine...
Jenney Pearce de kim yahu? Green varken lafı olmaz. Herkes yoluna dedim...
Gidiş o gidiş! Patladı gitti.
Bu arada konu neydi?
DarkStorm : Bir de Oyun ve forum genelindeki taktirle izlediğim pozitif duruşunun
kaynağı ne ? Bu enerjiyi nasıl üretmekte ?
Bu harika, olgun ve motive edici cümleniz için çok çook teşekkürler. Kendinizi
tanımlıyorsunuz sandım.
Mizacım huzursuzluğa uygun değil. Normal hayatımda da beni geren, huzursuz
edenlerle bir arada olmamaya özen gösteririm. Haliyle ben de kimseyi huzursuz
etmemeye dikkat eden bir kişiyim. Bunda başarılı isem ne mutlu bana!
DarkStorm : Teşekkürler.
Ben teşekkür ederim.
Soru sahibi : matusak
Soru : nasıl bir antrenman programı izliyor, belli bir şablonu var mı? bizimle paylaşabilir
mi?
Ben her antrenmanın gün içinde her oyuncuya gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu
nedenle bir veya iki alanda antrenmana değil eşit dağılımlı antrenmana önem veriyorum.
Soru sahibi : bhdr_aktas
Soru : paf 5’i ilk yapan menajer olmaya en yakınken binanın kariyer seviyesinin
yanılmıyorsam 71 den 62 ye düşürülmesiyle birçok kişi ile aynı anda inşaa etmesi
kendisinde hayal kırıklığı yarattımı veya emeklerinin boşa gittiği hissine kapıldımı neler
düşündü
Yani hayal kırıklığı yaşamadım dersem yalan olur. “GU’nun adil olmadığını,
üyelerine karşı gereken saygıyı göstermekten özenle imtina ettiğini ve bu haksız
tutumundan rahatsızlık duymadığını” düşündüm. Yeri gelmişken haykırayım: Protesto
ediyorum!
Soru sahibi : yemliha
Soru : takım kapasitesi 26 iken neden sadece 16 oyuncu barındırma gereği duyuyor
şuanda? Eğer kısa zamanda 10 oyuncu alacağım transfer yapacağım diyorsa hangi
mevkilere ne tarz oyuncular transfer etmeyi düşünmekte?
Takımın 16 kişilik kadrosunun oluşmasında özel bir amacım yok. Bu tamamen
mevcut koşulların sonucu. Maçlar devam ederken güç kaybetmeden gençleşebilmek için
bunu yapmak zorundaydım. Şu an yedeklerim yetersiz ancak amacım paftan çıkaracağım
geleceğin oyuncuları ile devam etmek olduğundan, her çıkardığım PAF oyuncusunu
takıma monte edeceğim. Esasen yedek kadro oluşturmak zor da değil. 5 tane 30 yaşında
Q’su yüksek, IQ’su düşük oyuncuyu, iyi bir oyuncu bedeli ödeyerek almak mümkün...
İstesem anında alabilirim ama dediğim gibi amacım bu değil, gençler.
Bu hafta soru patlaması yaşadık Meğer bütün forum Greenenergy hocamızla röportaj
yapmamızı bekliyormuş soru sormak için Soru sayısı daha fazla artmasın, hem röportaj
çok fazla uzamasın, hem de hocamız çok fazla yorulmasın diye bu hafta ben soru
sormuyorum KITS2008.
Çok teşekkür ediyorum, benimle röportaj yapmak nezaketini gösterdiğiniz için.
Gerçek bir gazeteye nazaran daha bir zevkle okuyorum. Bu samimi duygumdur. Başarılar,
sevgi ve selamlar.
Hem bu eğlenceli röportaj, içten cevapları ve GUzate hakkındaki düşüncelerinden dolayı
Greenenergy’e teşekkürler
HAFTANIN PANAROMASI (TheHorseMan)
(20.01.2013)
Es_Es_2010 2-3 FC Elazığ Dinamo
Süper Ligde 9.hafta, Eskişehir’de
oynanan maçla start aldı. Es_Es_2010’a
konuk olan FC Elazığ Dinamo,
deplasmandan galibiyetle ayrıldı ve haftayı
galibiyetle kapattı.
YENİ ÜMİT 4-4 Infamis XI FC
Haftanın çekişmeli
karşılaşmalarından birinde YENİ ÜMİT,
Infamis XI FC takımını konuk etti. Ağların
toplam 8 kez havalandığı maçta taraflar
yenişemediler ve sahadan birer puanla
ayrıldılar.
Nurfer F.C. 3-3 Real Phoenix
Diğer bir maçta Real Phoenix,
Nurfer F.C. deplasmanına çıktı. Maçın
ilk yarısını 2-0 üstün kapatan konuk
ekip, ikinci yarıda aynı performansını
devam ettiremedi ve sahadan 1 puanla
ayrılmak zorunda kaldı.
!NV!CTUS 5-4 darkblue
Haftanın diğer mücadelelerinden birinde
!NV!CTUS ile darkblue karşı karşıya
geldi. İlk yarıyı 4-0 önde kapatan
!NV!CTUS, ikinci yarıda zorlansa da
maçtan 5-4lük üstünlükle ayrıldı ve iç
sahadaki 5.maçından da galip ayrılarak
bu alandaki yenilmezliğini sürdürdü.
ünye kartalı 2-6 Vampire7
Haftanın kapanış mücadelesinde
ünye kartalı ile Vampire7 karşı karşıya
geldi. Maçın son yarım saatine 4 gol
sığdıran Vampire7, maçı da 6-2
kazanarak haftayı galibiyetle kapatan
takımlardan oldu.
Haftanın Futbolcusu: Pasquale Di Corrado(!NV!CTUS)
Süper Lig’in 9.haftasında haftanın futbolcusu Pasquale Di Corrado oldu.
darkblue karşısındaki zorlu mücadelede 3 gol birden atıp hattrick yapan Di
Corrado, galibiyetin baş mimarı oldu.
Haftanın Takımı: Menderes SK
Ligin 9.haftasında haftanın takımı Menderes SK oldu. “Menderes SK Arena”
stadyumunda lider FC HHaKaNN’ı konuk eden sarı kırmızılılar, nefes kesen
maçtan 6-5lik galibiyetle ayrılarak lidere 2.mağlubiyetini tattıran takım oldu.
Haftanın Maçı:
9.haftada haftanın maçı Menderes SK ile FC HHaKaNN arasında oynandı.
Menderes SK, son 12 dakikasına 5-2 geride girdiği maçı 12 dakikaya sığdırdığı
4 gol ile 6-5 kazanırken, mucizevi galibiyet sonrası Menderes SK Arena’da
adeta bir bayram yaşandı. FC HHaKaNN ise bu sonuçla ciddi bir avantajı
teperek haftayı puansız kapattı.
HAFTANIN PANAROMASI(24.01.2013)
FC HHaKaNN 4-2 Nurfer F.C.
Haftanın açılış karşılaşmasında FC
HHaKaNN, evinde Nurfer F.C. takımını
ağırları. Rakibini rahat geçen FC
HHaKaNN, bu sonuçla birlikte 10.haftayı
lider tamamladı.
Infamis XI FC 7-2 ünye kartalı
Diğer bir maçta Infamis XI FC ile
ünye kartalı karşı karşıya geldi. Ev sahibi
takım, fazla zorlanmadı ve rakibine 5
farklı üstünlük sağlayarak haftayı 3
puanla kapatan takımlar arasında yer
aldı.
Vampire7 5-5 YENİ ÜMİT
Haftanın belki de en zevkli
mücadelesinde Vampire7 ile YENİ ÜMİT
kozlarını paylaştı. Maç sonunda taraflar
birer puanla sahadan ayrılırken taraftarlar
ise futbola doyarak evlerine dönmenin
mutluluğunu yaşadı.
!NV!CTUS 4-1 Es_Es_2010
Bir diğer karşılaşmada
Es_Es_2010, !NV!CTUS’a konuk oldu.
Bu sezon evinde adeta Aslan kesilen
!NV!CTUS, Eskişehir temsilcisini de
evine puansız uğurlayarak sıradaki avını
beklemeye başladı.
Real Phoenix 2-2 Menderes SK
Haftanın kapanış mücadelesinde
Real Phoenix ile Menderes SK karşı Real
Phoenix, bu maçta da 2 puan bırakarak
ligde üst üste 4.beraberliğini aldı ve
düşüşünü sürdürdü.
Haftanın Futbolcusu Öner “LAZRAİL” Melek(FC Elazığ Dinamo)
Süper Lig’in 10.haftasında haftanın futbolcusu Öner Melek oldu. LAZRAİL
lakaplı futbolcu, haftanın en önemli maçında attığı 2 gol ile takımını galibiyete
taşıyan isim oldu.
Haftanın Takımı: FC Elazığ Dinamo
10.haftada haftanın takımı FC Elazığ Dinamo oldu. Zorlu darkblue
deplasmanına çıkan Elazığ temsilcisi, son şampiyon karşısında etkili bir oyun
oynayarak sahadan 3 puanla ayrılan taraf oldu.
Haftanın Maçı:
Haftanın maçında darkblue, evinde FC Elazığ Dinamo takımını ağırladı.
Oldukça sert geçen mücadelede karşılıklı ciddi sakatlanmalara yaşanırken, FC
Elazığ Dinamo 2-0 geriye düştüğü maçtan ikinci yarıdaki etkili oyunu ile 4-2lik
galibiyetle ayrılmayı başardı. darkblue ise bu sezonki kötü gidişatını devam
ettirerek 8.sıraya kadar geriledi.
1. Geleneksel GUzate Turnuvası (KITS2008)
3. MAÇLAR (19.01.2013)
ÖNE ÇIKANLAR
Bu turun en farklı galibiyetini kazanan takım : HAN & NUR. Toprak SK kalesini
kevgire çeviren HAN & NUR, karşılaşmadan 9-0 lık galibiyetle ayrıldı.
Diğer farklı galibiyetler :
ATHXE – Çanakkale Dardanelspor 8:0
AsiKartaL SK – KızgınBoğa FC(Daimi abonemiz :p) 7:0
asermania – Demirgücü SK 1:7
SeyhanSpor A.Ş – OTTOMAN EMPIRE 0:6
Deplasman Kartalları – Karbonik 0:6
3. TURUN SÜRPRİZ(LER)İ
3. turda haftanı sürprizini seçmekte zorlandım Bu yüzden bu haftanın sürpriz
rakımı 2 tane :
1- Pokemon Demirspor. FC HHaKaN’ı 2-1 yenerek müthiş bir 3 puan kazanan
Pokemon Demirspor, gruptan çıkacak 2 takımdan biri olacağı öngörümüzü haklı
çıkaracak gibi görünüyor
2- Ugur Spor. Real Phoenix’i rüya gibi bir maç sonucunda yenerek altın bir 3 puanı
hanesine yazan Ugur Spor, maçın 58. dakikasında 4-2 geriye düşmesine rağmen
maçı 4-5 kazanmayı başardı.
3- Antiokheia. Geçen sayımızda belirttiğimiz gibi aslında güçlü bir takım olan
Antiokheia’nın en büyük şanssızlığı böyle bir ölüm grubuna düşmesiydi.
Antiokheia da bizi haklı çıkararak bu maçta 87Q luk DAVRAZIN BOĞALARI
karşısında 1 puanı koparmayı başardı.
4- Karabulut F.C[TUR]. Yine ölüm gruplarından birinde yer alan, ancak yine de bu
gruptan çıkacağını öngördüğüm Karabulut F.C [TUR], YENİ ÜMİT ile 3-3
berabere kalarak önemli 1 puan aldı. Maçın 88. dakikasına 3-2 önde girmeyi
başaran Karabulut F.C [TUR], 88. dakikada yediği gole engel olamayınca sahadan
1 puanla ayrılmak zorunda kaldı.
5- Town Musicians Of Bremen.(29Q) Polis Özel Harekat (41Q) karşısında 3-1 lik
galibiyete imza atan takım sürpriz maçlar listesinde yerini almayı başardı.
ÖLÜM GRUPLARI
Grup B :
Pokemon Demirspor, FC HHaKaNN’ı 3-2 yenerek hem liderliği devraldı, hem de grubu
karıştırdı
Grubun diğer maçında eski adıyla BoRDo MaVi, yeni adıyla FIRTINA, Mr.Black
karşısında rahat bir galibiyet alarak puanını 6’ya yükseltti.
Grupta FC HHaKaNN, Pokemon Demirspor ve BoRDo MaVi (FIRTINA) takımlarının 6
şar puanı bulunuyor, ölüm grubuna da bu yakışırdı zaten
Grup H :
YENİ ÜMİT karşısında galibiyeti son dakikada kaçıran Karabulut F.C [TUR], 4 puanla 3.
sırada. YENİ ÜMİT ise 7 puanla lider durumda.
NO MONEY, NO STARS! karşısında 4-1 lik galibiyete imza atan Manhunt Soldiers
puanını 6’ya yükselterek 2. sıraya yerleşmiş durumda, NO MONEY, NO STARS! ise
henüz puanla tanışamadı.
Grup K :
Real Phoenix’i 5-4 yenen Ugur Spor 7 puanla lider durumda. Real Phoenix ise 6 puanda
kaldı ve 2. durumda.
DAVRAZIN BOĞALARI ise rakiplerinin yendiği Antiokheia karşısında sahadan 1
puanla ayrılarak gruptan yükselme şansını zora soktu, 2 puanla 3. sırada yer buldu
kendisine.
Grup P :
ünye kartalı ile 2-2 berabere kalarak puanını 7’ye yükselten ThePharmAC’IST ‘in liderliği
bırakmaya niyeti yok gibi görünüyor ünye kartalıysa 5 puanla 2. durumda.
PriSoN BreaK FC’yi 4-1 mağlup eden DarkStorm ilk 3 puanını aldı ve 3 puanla 3. sırada
bulunuyor.
-------------------------------------------------------------------------------
4. MAÇLAR (23.01.2013)
ÖNE ÇIKANLAR
Bu turda en farklı galibiyetleri OTTOMAN EMPIRE ve Kemalpasa Akalan FC aldı 6-0’lık
skorlarla. Ancak Kemalpasa Akalan FC’ye özel bir parantez açmak lazım, Turnuvanın
başından beri mükemmel bir performans sergiliyor. Sırasıyla aşağıdaki sonuçları almış
turnuvada ;
Toprak SK – Kemapasa Akalan FC : 1-9
HAN & NUR – Kemalpasa Akalan FC : 5-4
Kemalpasa Akalan FC - _Fighting Falcons_ [TR] : 5-2
Kemalpasa Akalan FC – Toprak SK : 6-0
OTTOMAN EMPIRE takımı da StreetSpor’u 6-0 yenerek 4.turun en farklı galibiyetine
ortak olmuş durumda.
Diğer farklı galibiyetler :
Ugur Spor – Antiokheia : 6-1
PriSoN BreaK FC – The PharmAC’IST : 2-7
OwnerlesS FC – darkblue : 2-7
4. TURUN SÜRPRİZ(LER)İ
4. turun en sürpriz sonucu şüphesiz MASTAR A.Ş – La Citta di Mysia maçından çıktı. 36Q
luk MASTAR A.Ş, 68Q luk La Citta di Mysia’yı 4-3 yenerek rakibini puansız göndermeyi
başardı.
Diğer sürpriz bi sonuç da WhiteMoon FC – Burası46Maraş maçından çıktı, 54Q luk
Burası46Maraş, 75Q luk WhiteMoon FC ile 3-3 berabere kalarak 1 puanı cebe indirdi
Sürprizler arasına koysam mı, koymasam mı bilemedim, çünkü artık monotonlaşmaya
başladı Ama yine de paylaşalım, kado ilk 4 maçta 3 kez oynadığı rakipleri haftanın
sürprizleri arasına koymayı başardı
Ilk turda olduğu gibi yine kendisinden 25Q güçsüz Mersin Göksuspor karşısında
sahadan 2-2’lik skorla ayrıldı Sanırım Mersin Göksuspor’un elinde olsa turnuvadaki
bütün maçlarını Kado ile oynamak isterdi :p
Ben de bu turda 13Q güçlü Syz Footballclub’u 3-2 yenerek ilk 3 puanımı cebime koydum
ÖLÜM GRUPLARI
Grup B:
Rakiplerinin puan kaybettiği turda Mr.BlacK takımını 2-0 mağlup eden FC HHaKaNN, 1
maçlık aranın ardından tekrar liderlik koltuğuna oturmayı başardı.
Gruptan yükselme adına kritik öneme sahip maçta BoRDo MaVi(FıRTıNA) ile Pokemon
Demirspor 1-1 berabere kaldı.
Grup H :
YENİ ÜMİT, NO MONEY, NO STARS! karşısında 5-2 galip gelerek liderliğini sürdürdü
ve gruptan çıkmayı matematiksel olarak garantiledi.
2. sırayı belirleyecek önemli maçtaysa Manhunt Soldiers, Karabulut F.C [TUR] takımını 2-
1 yenerek, puanını 9’a yükseltirken, Karabulut FC 4 puanda kaldı ve gruptan yükselme
şansı mucizelere kaldı.
Grup K :
Ugur Spor, Antiokheia karşısında 6-1 galip gelerek 10 puanla liderliğini sürdürdü.
DAVRAZIN BOĞALARI’nın “Ya tamam, ya devam” maçındaysa Real Phoenix 3-1
kazanarak, DAVRAZIN BOĞALARI’nı turnuvanın dışına itti.
Grup P :
The PharmAC’IST, PriSoN BreaK FC takımını 7-2 yenerek puanını 10’a yükseltti ve
gruptan yükselmeyi garantiledi.
Gruptaki kader maçındaysa DarkStorm, ünye kartalı karşısında 1-0 geriye düşse de, 2-1
kazanmasını bildi ve puanını 6’ya yükselterek 2. sıraya yerleşti. ünye kartalı ise 5. puanla
3. sırada ve sanırım şimdiden PriSoN BreaK FC maçında bıraktığı 2 puanı arıyor olmalı.
1 İPUCU 1 BİLGİ (IVERSONvolki3131)
1 İPUCU
Tesisleşmede geliri arttırıcı tesislere öncelik vermek çok önemli. Örneğin 1 ay
içinde sağlık bölümünü ve gastronomiyi yükseltmeyi kararlaştırmış olalım. Bunlardan
birini bugün, diğerini 1 ay sonra yükselteceğimizi varsayalım. Önce gastronomiyi
yükseltirsek ; haftada 1 lig, 1 dostluk, 1 ant. (star kullananlar için) olmak üzere toplamda
3 maç garanti gibi, UU’da evimizde oynayabiliriz vesaire ama biz haftada 3 maç olarak
hesaplayalım. Gastronominin yükseltilmesi bize her maç 20.000 € kazandıracak diyelim
fazladan (ki yüksek seviyelerde çok daha büyük artışlar mümkün) bu durumda her hafta
60.000 € fazladan gelirimiz olacak, 1 ay sonra sağlık bölümünü inşa edeceğimiz zaman 4
x 60.000 € = 240.000 € para kazanmış olacağız, yani sağlık bölümüne vereceğimiz
paranın bir kısmını gastronomi bize kazandırmış olacak.
Ama önce sağlık bölümünü inşa edersek, bize mali olarak hiçbir getirisi
olmayacak. Hatta ters açıdan bakarsak 240.000 € zarar etmiş olacağız.
1 BİLGİ
Oyuncuların maaşlarını Piyasa Değerleri ve kontrat süreleri belirler, oyuncu maaşı
kulüp giderlerinin önemli bir kısmını oluşturur. Giderlerinizi azaltmak istiyorsanız,
kadronuzda uzun süre tutmayı düşündüğünüz oyuncularla en uzun kontratları yapmaya
çalışın ki daha az maaş istesinler. Yine bu yeni kontratları oyuncuların yeni yaşına
girdiği güne denk getirirseniz Piyasa Değerleri minimum seviyede olacağı için mümkün
olan en az maaşla oynatabilirsiniz.
1.LİG YOLU (oguzzz23)
20/01/2013 Haftanın Maçı FoRZaKaRTaL 7-3 BADBOY!! : 2.2’nin namağlup lideri BADBOY!! ile FoRZaKaRTaL’ın karşı karşıya geleceği maçta BADBOY!! Şu ana kadar sergilediği performans ile maçın mutlak favorisi olarak görünüyordu. Maça hızlı başlayan tarafta beklenildiği gibi BADBOY!! oldu ve henüz dakikalar 6’yı gösterirken ard arda buldukları gollerle 0-2 öne geçtiler. Bu kadar kısa sürede BADBOY!! iki gol bulunca artık maçı rahat alacak diye düşündük ama FoRZaKaRTaL öyle bir şahlandı ki 27. dakikada başlattığı gol yağmuru ancak 80. dakikada durdu ve bu süre zarfında tam 7 gol bularak 0-2 mağlubiyetten skoru 7-2’ye getirdiler. Maçın son dakikasına girilirken BADBOY!! bir gol daha bularak skoru 7-3’e getirse de artık olan olmuş ve FoRZaKaRTaL onlara ezici bir üstünlükle ilk mağlubiyetlerini yaşatmıştı. Haftanın Takımı FoRZaKaRTaL : 2. ligin tek namağlup takımını mükemmel bir futbol oynayarak farklı mağlup eden FoRZaKaRTaL bu performansıyla takdiri hak etti . Haftanın Teknik Direktörü toygar1023 : FoRZaKaRTaL’ın aldığı galibiyette menajer toygar1023 rakip takımı iyi analiziyle, doğru taktik ve diziliş tercihiyle başrol oynadı.
Haftanın Golcüsü Kadri Trabzonlu (
HAN & NUR ) : HAN & NUR’ un F.C
BOSPHORUS karşısında şov yaptığı
ve 8-0 kazandığı maçta Kadri
Trabzonlu attığı 3 golle şovun
sunucusu gibiydi.
Haftanın enleri : En gollü maç : FoRZaKaRTaL 7-3 BADBOY!! En az gollü maç : kaymaz 35 1-1 YuNuS CluP, KONYA SELÇUKLU 2-0 General Anibal En çok gol atan takım : HAN & NUR ( 8 GOL ) En çok gol yiyen takım : F.C BOSPHORUS ( 8 GOL ) En az gol atan takım : Mektebi Sultani, General Anibal, F.C BOSPHORUS ( 0 GOL ) En çok kart gören takım : Smyrnian Lions ( 5 sarı kart, 1 kırmızı kart )
17/01/2013 Haftanın maçı DERİNÖZSPOR 3-4 DAVRAZIN BOĞALARI : 2.4’te liderlik ve şampiyonluk için kıyasıya yarışan lig lideri DAVRAZIN BOĞALARI ve lig ikincisi DERİNÖZSPOR’un karşı karşıya geleceği maçın heyecan dolu geçeceğini anlamak için sadece puan durumuna bakmak yeterliydi. DERİNÖZSPOR maçın 10 ve 11. dakikalarında ard arda bulduğu gollerle 2-0 öne geçerek avantaj sağladı ama DAVRAZIN BOĞALARI kendine gelmekte gecikmedi ve ilk yarı bitmeden bulduğu gollerle skoru 2-2’ye getirdi. Maçı alabilmek için elinden geleni yapan DERİNÖZSPOR 61. dakikada bir gol daha bularak skoru 3-2’ye getirdi ve maçta bir kez daha öne geçti. Golden sonra ataklarını sıklaştıran artık maçın sonuna doğru gelinirken 84. ve 85. dakikalarda ard arda bulduğu gollerle maçta ilk öne geçti ve bu da 3 puanı almalarına yetti.
Haftanın Takımı AsiKartaL SK : Sezona kötü bir giriş yapan AsiKartaL SK evinde konuk ettiği Fatihin Fedaisini 7-1 gibi net bir skorla yenerek kötü gidişe dur dedi.
Haftanın Golcüsü Tugay
“Baba Hakkı” Çingil (
AsiKartaL SK ) : AsiKartaL
SK’ nın Fatihin Fedaisi
karşısındaki mükemmel 7-
1’lik galibiyetinde yıldız
forvet Tugay “Baba Hakkı”
Çingil attığı 4 golle
mükemmel bir performans
sergileyerek başrol oynadı.
Haftanın enleri : En gollü maç : ISTANBULLS™ 4-6 MEYRE S.K. En az gollü maç : SaLeW SK 0-3 Bigmark United, fc zahter 1-2 Mektebi Sultani, HAN & NUR 3-0 Ecespor, oz7y 3-0 F.C BOSPHORUS En çok gol atan takım : AsiKartaL SK ( 7 GOL ) En çok gol yiyen takım : Fatihin Fedaisi ( 7 GOL ) En az gol atan takım : Ecespor, F.C BOSPHORUS, SaLeW SK ( 0 GOL ) En çok kart gören takım : SaLeW SK ( 4 sarı kart, 1 kırmızı kart )
Gol Krallığı (2. lig geneli) : Odak Ananç ( MEYRE S.K. ) ( 12 GOL ) Tugay “Baba Hakkı” Çingil ( AsiKartaL SK ) ( 11 GOL ) Egemen Baykaktar (DERİNÖZSPOR) ( 10 GOL ) Akinalp Kömür ( DAVRAZIN BOĞALARI ) ( 10 GOL )
2. Lig Puan Durumu :
EN İYİ PAFLAR (shaldonleecooper)
Bu haftanın paf bölümünde Guzatenin 8. sayısında çıkan en iyi pafları göreceksiniz.
İlk pafımız Kaleci akımını başlatan Gürkan “Simoviç” DALGAN
İkinci pafımız Forvet mevkisinden Güven GÜLEÇ
Üçüncü pafımız Baturalp “Saim”TERZİOĞLU.
Dördüncü pafımız Emrah ÇALİŞKAN
Son olarak karşınızda Şansal ŞİRİN
GUU (Goalunited Uluslararası Ustalar) (farewell)
Uluslararsı Ustalar’ın ilk sezonu Türk takımları için tam anlamıyla fiyasko… Öncelikle nadir de olsa kazanan takımlarımızı tebrik edelim ve bizlere bu gururu yaşattıkları için teşekkür edelim Şimdi gelelim başarısızlığımıza; UU(altın)’da ilk 34 gruptan şampiyon çıkaramamamız bile aslında bunu açıklıyor ancak ilk 250 grupta bile sadece 13 şampiyon çıkartmak gerçekten büyük başarısızlık… Bu başarısızlık bizi gelecek sezonlar için umutsuzluğa sevk etse de başarısızlığın büyük oluşu bizleri kamçılayabilir… Her takımın elenmesinin belirli sebepleri vardır ancak ben şahsım adına gerekli ilgiyi göstermediğimiz kanaatindeyim. Bazılarımız belki de hakkımızda komplo kurulduğunu falan düşünüyor, ya da bazı kişilerin bizim başarısızlığımız için uğraştığını, ancak daha önemlisi bizlerin neden başarı için gereken çabayı göstermediğimiz... Evet, sonuçta bu bir oyun ancak bunun yanında uluslararası arenada ülkemizi temsil ettiğimiz bir platform, lige ya da ulusal kupaya fazla önem vermeyebilirsiniz hatta rakip takımları incelemeden standart bir dizilim kullanarak her maça aynı şekilde de çıkabilirsiniz hatta bu şekilde başarıyı da yakalayabilirsiniz ancak uluslar arası arenada böyle olmamalı… İstatistiklere baktığımızda dünya çapında ilk 100(Qgüç)takım arasında 14 takımımız var ancak bu gücün bi göstergesi yok… 1. Grupta yarı finalimiz bile yokken bence istatistiklerdeki güç göstergesinin hiçbir anlamı yok…
İLK 250 GRUPTAN KUPAYI ÜLKEMİZE GETİREN 13 KLÜBÜMÜZ
GEMLİK FC (35. Grup)
Menajer Muzo (68. Grup)
kArTaLoNa”^ (105. Grup)
Kemalpasa Akalan FC (112. Grup)
Kartaltepe F.C (123. Grup)
İkra_Spor (130. Grup)
Osmanlının Torunları (137. Grup)
Mecidiye Spor (149. Grup)
Gala 1481 (160. Grup)
cemal bahce (166. Grup)
Kesap FC (211. Grup)
Pambiqci (240. Grup)
wolfottoman (250. Grup) Bunun dışında kalan 2490 grupta da kupayı ülkemize getiren takımlarımızı gönülden tebrik ediyoruz ve bizleri mazur görmelerini diliyoruz… GU ekibinin gazabına uğradık, kupa biter bitmez eski fikstür kaldırıldığından dolayı elimizdeki liste dahilinde olan 250 grubun kazananlarını sizlerle paylaşabiliyoruz…
Poké Topu (JoseSantiagoLopez)
SorGU (2)
Azotla şişirilmiş lastikler piste temas ettiğinde ufak bir kıvılcım çıktı. Airbus A 330
tipi yolcu uçağı bir iki kez yaylanıp, sonrasında düz zeminde yavaşça ilerlemeye başladı.
Bir süre sonra ise tamamen durdu. Büyük bir çoğunluğunu Singapurluların ve Türklerin
oluşturduğu yolcular teker teker uçaktan inmeye başladılar. Hepsi planladıkları şeyleri
yapacaktı. Kimi direkt evine gidecekti, kimi ise turist olarak geldiği bu güzide ülkede
tatilin keyfini çıkaracaktı. Küçük bir grup ise muhtemelen bu gece hovardalık peşinde
olacaktı. Ancak yalnızca bir tanesi uçaktan indikten sonra, iki polis eşliğinde karakolun
yolunu tutacaktı...
Tümer Şaffak sorgu odasında baş komiseri bekliyordu. Birkaç dakika sonra Faruk
içeri girdi ve karşısına oturdu, Tümer'in ağzını bıçak açmıyordu. 'Rapordan haberin vardır
sanırım' diye söze başladı Faruk. Tümer, tükenmişliğinin sesine yansıması ile isteksizce
konuşmaya başladı. 'Evet, dün Mete bahsetti. Faruk, sen benim uzun yıllardır dostumsun.
Böyle bir vaka ile daha önce karşılaştın mı bilmiyorum; ama 'gustar' herkesin kolayca
ulaşabileceği bir madde değildir. Biz doktorlar için bile kullanımı yasaklandı. Çünkü senin
de bildiğin gibi zamanında küçücük bir hata telafisi imkansız sonuçlara sebebiyet
vermişti. Ne yapıp edip bu olayı çözmelisin. Ben daha önce bir çocuk kaybetmiştim.
Vural'ı da öz oğlum gibi sevmiştim. Onun acısı bana çok ağır geldi Faruk. Bir insan evlat
acısına kaç kez dayanabilir?' Tümer'in sesi titremeye başladı ve gözünden birkaç damla
yaş süzüldü. Faruk arkadaşını rahatlatma ihtiyacı duydu. 'Senin için ne kadar zor bir
durum olduğunu anlayabiliyorum Tümer. Acının hafiflemesi için bana yardımcı olmalısın,
böylece bu olayı en hızlı şekilde çözebiliriz. Şu an sorgu odasındasın; ama senden yana en
ufak bir şüphem yok. Bu nedenle burada sadece senden yardım istiyorum. Öncelikle şu
'gustar'dan başlayalım. Bu madde Vural'ın vücuduna nasıl girmiş olabilir? Tümer, biraz
daha toparlanmış gibiydi. Anlatmaya başladı. 'Herhangi bir şekilde alınmış olabilir. Ancak
aklıma ilk gelen, yiyeceğine karıştırılmış olması. Çünkü bu yöntemde hem yakalanma riski
çok az, hem de bazı besinler 'gustar'ın etkisinin artmasına yardımcı oluyor. Böyle olmuşsa
mutlaka öncesinde iyi bir plan yapılmıştır. Aklıma gelen bir diğer yöntem ise hava ile
alınmış olmasıdır. 'Gustar' kolayca gaz hale geçebilir. Bunun solunmaya zorlatılması ile de
ölüm gerçekleşebilir. Bence bu iki ihtimal üzerinde durmalısın Faruk.' Tümer'in
söylediklerinden sonra Faruk açıkçası biraz hayal kırıklığına uğramıştı. Tümer o kadar
bilgili bir doktordu ki daha önce birkaç kez, salt kendi tıp bilgisi ile Faruk'un olayları
çözmesini sağlamıştı. Ancak şimdi -yaşlılıktan olsa gerek- bir maddenin direkt kana
karışma ihtimali aklına gelmemişti. Faruk eski dostunu incitmemek için dolaylı bir dil
kullanmaya karar verdi. 'Otopside, Vural'ın sol üst baldırında bir şırınga izi bulundu. Hem
de ölmeden kısa bir süre önce yapılmış. Takım doktorunuz sorgusunda böyle bir
durumdan haberinin olmadığını söyledi. Senin bununla ilgili verebileceğin herhangi bir
bilgi var mı? Faruk'un sorduğu soruyla birlikte Tümer biraz gerildi. Aklına bir önceki gece
geldi. Vural'ın iğne tedavisi için yanına gelmesi, onu kıramaması, iğneden sonraki
mutluluğu. O ana dalıp gitti. Faruk'un sesi ile tekrar irkildi. 'Sana söylüyorum Tümer, bu
olayla ilgili herhangi bir bilgin var mı?' Tümer derin bir nefes aldı, bir cevap vermesi
gerekiyordu. 'Hayır dedi, zaten Mete'nin bu konuyla ilgili bilgisi yoksa benim bilgimin
olması imkânsız. Takımdaki tedavilerden o sorumlu çünkü.' Faruk için iş, daha karmaşık
bir hal almıştı. Takımdaki iki doktorun da bu olaydan haberinin olmaması oldukça
düşündürücüydü. 'Peki 'gustar' enjeksiyon yoluyla direkt verilmiş olabilir mi?' diye sordu.
Tümer sakin görünmeye çalışarak 'Sanmam' dedi ve ekledi. 'Ben ısrarla ilk söylediğim iki
yöntemden birisinin gerçekleştiğini düşünüyorum. 'Gustar' direkt damardan verilirse ya
anında ölüme neden olur, ya da çok az enjekte edilirse herhangi bir etkisi olmaz. Gece
enjeksiyonun yapılıp, sabaha da ölümün gerçekleşmesi durumu sanırım sadece hünerli
bir katilin ellerinden çıkabilir. Bu da neredeyse imkansıza yakındır.' Faruk, 'enjeksiyonun
gece yapılması' sözünü zihninde bir yere not etti. Çünkü Tümer'e söz konusu tıbbi
müdahalenin zamanı ile ilgili herhangi bir bilgi vermemişti. Sonra kaldığı yerden devam
etti. 'Son olarak, bana dün sabahı anlatır mısın Tümer?' Tümer o zamana tekrar dönmek
istemese de olayın aydınlanması isteğinin kendisine verdiği güçle bildiklerini anlatmaya
başladı. 'O gün her zamanki gibi sıradan bir gündü. O yüzden istersen sana o gün
sıradan olmayan şeyleri anlatayım. Öncelikle uzun zamandan beri kahvaltıyı aşçılarımız
hazırlıyordu. Dün ise Köksal bizi bu dertten kurtardı ve herkesin ağız tadına hitap etti.
Sonat izinli olduğu için kahvaltıda yoktu. Ona ek olarak kulüp finansından sorumlu iki
personelimiz Murathan Remzioğlu ve Sinan Zora da kahvaltıda yoklardı. Rambo
kahvaltıya geç katıldı ve biraz tedirgin bir hali vardı. Yardımcı antrenörümüz ise çok
durgundu. Vural'a gelirsek, yine her zamanki gibi oldukça neşeliydi. İşine ne kadar yarar
bilmiyorum ama kahvaltıda omlet, krep, bal ve portakal suyu vardı. Vural ve Hamit her
zamanki gibi tercihlerini sütten yana kullandılar. Hatta Vural, bir bardağı bitirdikten
sonra, çaktırmadan gidip Hamit'in öğlen için dolaba sakladığı sütü de aldı. Hiçbir şey
olmamış gibi gelip o bardağı da kafasına dikişini görecektin. Hamit'e bakıp sinsi sinsi
gülüşü hala gözümün önünde... Arkadaşının olayın etkisinden kurtulamayıp zorlandığını
gören Faruk, sorguyu bitirmeye karar verdi. Birlikte odadan çıktılar...
Sonat Kenar iki polis memurunun eşliğinde asayiş şubeye gelmişti. Memurlar
kendisini sorgu odasına bırakıp komiserlerine haber verdiler. Faruk vakit kaybetmeden
sorgu odasına gitti. 'Yolculuk nasıldı Sonat Bey? Şehir dışında olduğunuzu söylemişsiniz;
ancak açıkçası bu kadar da şehir dışında olduğunuzu tahmin etmemiştim. Vahim olayla
ilgili bilginizin olduğunu düşünüyorum. Şimdi öncelikle Singapur'a gitme nedeninizi
öğrenebilir miyim?' 'Avukatımı istiyorum.' diye karşılık verdi Sonat. 'Klişeler, klişeler...
Sizden farklı bir tepki de beklemiyordum zaten. Peki çağıralım bakalım avukatınızı,
açıkçası diyeceklerinizi çok merak ediyorum.' Faruk sorgu odasından çıktı. Yaklaşık yarım
saat sonra, Sonat'ın avukatı gelmişti. Şimdi odada üç kişiydiler. Faruk sorusunu yineledi.
Sonat bu sefer konuşmaya başladı. 'Son birkaç gündür oldukça bunalmıştım. Bu nedenle
başkandan izin alıp tatile çıktım. Yurt dışına çıkmam ise tamamen şahsi tercihimdir.
Bunun hesabını size verecek değilim. Zaten tatilimi de berbat ettiniz.' Faruk Sonat'a
müdahale etti. 'Sonat Bey, ne kadar farkındasınız bilmiyorum; ama dün sabah bir cinayet
işlendi. Öldürülen kişi ile de sorunu olan tek kişi siz görünüyorsunuz. Bu nedenle
bildiklerinizi zorluk çıkarmadan anlatıp, sorularıma cevap vermek zorundasınız. Neden
yurt dışına çıkma ihtiyacı duydunuz?' Sonat sinirlenmişti. 'Söyledim ya sadece canım
istediği için gittim. Ayrıca Vural'la sorun yaşamam onu benim öldürdüğüm anlamına
gelmez sanırım. Burada olmadığımdan dolayı da olayla ilgili herhangi bir bilgim yok. Bu
nedenle maalesef size yardımcı olamayacağım. Bu arada, olay zamanı şehir dışında
olduğumu da istediğiniz zaman size kanıtlayabilirim bilginiz olsun. Şimdi gidebilir
miyim? Faruk'un yapabileceği herhangi bir şey yoktu. 'Peki' dedi. 'Şimdilik gidebilirsiniz,
yalnız bu olay aydınlanana kadar şehir dışına çıkmayın sakın.' 'Hayhay komiser, siz nasıl
isterseniz.' diyerek avukatı ile beraber Sonat odadan ayrıldı.
Köksal Çeker, çok sıkılmıştı. On beş dakikadır sorgu odasında baş komiseri
bekliyordu. Küçük spor çantasının yan gözündeki poşeti açtı. İçinden tek lokmalık bir
poaça çıkarıp, şaheserini ağzına attı. Her zamanki gibi muhteşem olmuştu. Henüz
ağzındaki lokma bitmemişti ki Faruk içeri girdi. Panikleyen Köksal, çiğnedikçe ağzında
çoğalan poğaçanın etkisi ile öksürmeye başladı. Neyse ki kendini çabuk toparladı ve
ağzında kalan son parçayı da yuttu. 'Burada size yiyecek getirildiğini bilmiyordum.' dedi
Faruk, Köksal'ın çantasına gülümseyerek bir bakış attıktan sonra. Köksal bir poğaça daha
çıkarıp baş komisere uzattı. 'Siz de bir tane ister misiniz, benim yemeklerim çok
meşhurdur.' Faruk bu teklifi kibarca reddetti. 'Ondan ne şüphe, methinizi çok duydum.
Ancak hamur işi bana dokunuyor, o nedenle sağlığım için tercih etmiyorum. Neme lazım,
artık insanlar yedikleri şeyler yüzünden bile ölebiliyorlar.' Köksal, komiserin kendisinden
şüphelendiğini tam olarak anlayamamıştı. Zaten bu durumu pek de umursamıyor gibiydi.
Elindeki poğaçayı da ağzına atıp, annesinin çocukken kendisine verdiği nasihatin aksine
ağzı tıka basa doluyken konuşmaya başladı. 'Hiç uzatmadan bildiklerimi size anlatacağım
komiser. Çünkü bu sıkıcı yerde daha fazla bulunmak istemiyorum. Dün her şey normal
gibiydi. Sabah kalktığımda kendimi enerji dolu hissediyordum. Bu nedenle kahvaltıyı
hazırlamaya karar verdim. Bizimkilere omlet ve krep yaptım. Herkes onlarca insanı
doyurmayı çok zahmetli bir iş olarak görür; ancak ben bundan inanılmaz keyif alıyorum.'
Faruk, paf takımı antrenörünün sözünü kesti. 'Köksal Bey, siz kahvaltıyı hazırlarken
herhangi biri size yardım etti mi, yani yiyeceklere müdahalede bulundu mu, yoksa
kahvaltıyı tamamen tek başınıza mı hazırladınız?' Köksal cevap verdi. 'Sayın komiser, ben
yemek hazırlarken birisinin işime müdahale etmesinden hoşlanmam. O yüzden hep tek
başıma yemek yaparım. Zaten arkadaşlar da bunu bildiklerinden dolayı, yardım teklifi bile
yapmazlar. Dün sabah da kahvaltıyı tek başıma hazırladım.' Faruk tekrar bir soru yöneltti.
'Peki siz kahvaltıyı hazırlarken mutfağa giren çıkan oldu mu?' Köksal cevapladı. 'Hayır
olmadı komiser. Sadece kahvaltı hazırlandıktan sonra tabaklarını almaya geldiler. Bir
saniye, bir saniye. Henüz kahvaltı hazırlanmadan önce Enginsu mutfağa gelmişti.
Üstümdeki önlüğe falan takıldı, bir bardak da portakal suyu alıp geri gitti. Ancak
herhangi bir şeye müdahalesi olmadı. 'Bir ayrıntı daha' diye düşündü Faruk. Köksal'ın
anlattığı diğer şeyler, öteki çalışanların anlattıkları ile uyuşuyordu. Oyuncuların
protestosu, Amil'in tedirginliği ve doktoru sakatlaması, Vural'ın süt içmesi, Sonat'la olan
tartışması, Deniz'in durgunluğu ve diğer ayrıntılar, hepsi aynıydı. 'Vural çok iyi bir
çocuktu komiser, onu paf takımından beri tanırım. Hep çok çalışırdı, hırslıydı. Sonu böyle
olmamalıydı...' Faruk, paf takımı antrenörüne teşekkür etti ve odadan ayrıldılar...
--- 4 gün sonra ----
Faruk odasına geçmiş, pencereden dışarıyı seyrediyordu. Bir yandan da olaylar ve
öğrendikleri arasında bağlantı kurmaya çalışıyordu. Sorgudaki herkesin bahsettiği ortak
şeyler vardı, artık o konuları ezberlemişti bile. Bir de takım çalışanlarının şahsi
gözlemlerine dayanan bazı ayrıntılar vardı. Hiçbir detayı atlamaması gerekiyordu. Bir tek
Sonat'tan yeterince bilgi alamamıştı. Onu da izlemeye alması gerektiğini düşündü.
Memuru aramak için masasına geçti. O esnada görevli memur odaya girdi. Faruk memura
dönerek, 'Geldiğin iyi oldu, ben de şu antrenörü izlemeniz için seni arayacaktım.' dedi.
Polis memuru, dik duruma geçip amirine cevap verdi. 'Baş üstüne baş komiserim hemen
bir ekibi görevlendiriyorum. Yalnız önemli birkaç haberim var. Takımdaki kayıp olan şu
muhasebeciler, bu sabah sahte kimlikle yurt dışına çıkmak isterlerken yakalanmışlar.
Arkadaşlar şimdi kendilerini büroya getiriyorlar. Ayrıca şu Rambo mudur nedir, telefon
kayıtlarını incelediğimizde olay günü sabah da dahil olmak üzere bir numarayla sıkça
görüştüğünü tespit ettik. Arkadaşlar şimdi numaranın kime ait olduğunu araştıracaklar.'
Faruk, üstündeki ölü toprağını, aldığı bu haberlerle atıp kendine geldi. Tekrar kalkıp
pencereye doğru gitti. Yağmur başlamıştı. Camı açtı. Artık tamamen betondan ibaret olan
şehrin, amacına ulaşma çabasını tuğla, çimento, kolon, demir gibi yadsınamaz güçlerle
engellemesine inat, gözlerini kapattı; zihnini serbest bıraktı ve kilometrelerce ötedeki bir
yağmur damlasının toprağa kavuşma anında meydana getirdiği o eşsiz kokuyu içine çekti.
Yüzünde hafif bir tebessüm belirdi; amacına ulaşmıştı...
(Devam edecek...)