haber bÜlten‹±...sakarya tel : 0.264 291 03 38 faks : 0.264 275 13 50...

36

Upload: others

Post on 11-Jul-2020

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …
Page 2: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFIHABER BÜLTEN‹

Temmuz - A¤ustos - Eylül 2006 • Say›: 89

SahibiTürkiye Diyanet Vakf› Ad›na

A. ‹hsan SARIMERTGenel Müdür

Yay›n KoordinatörüYusuf ERDO⁄DU

Genel Müdür Yard›mc›s›▼

Sorumlu Yaz› ‹flleri MüdürüArif MALKOÇ

Personel ve ‹dari ‹fller Müdürü▼

Yay›na Haz›rlayanMehmet fiükrü ERO⁄LU

Yüksel SEZG‹N▼

Grafik & Tasar›mMehmet ÖZTÜRK

Da¤›t›m SorumlusuFehmi YILMAZ

AdresDr. Mediha Eldem Sokak No: 72/B

06640 Kocatepe - AnkaraTel: (0312) 417 12 35 • Fax : 417 12 45

‹nternet Adresiwww.diyanetvakfi.org.tr

[email protected]

Yay›mlanan makalelerinsorumlulu¤u yazarlar›na aittir.

Para ile sat›lmaz.▼

Bask›TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI

YAYIN MATBAACILIK ve T‹CARET ‹fiLETMES‹OST‹M Örnek Sanayi Sitesi 358. Sokak No: 11

06370, Yenimahalle / ANKARATEL : (0312) 354 91 31 • Fax : 354 91 32

3 Baflyaz›Maddî ve Manevî Boyutuyla E¤itim

4 Not Defterinden

5 E¤itimTürkiye Diyanet Vakf›n›nYurt Hizmetleri

10 ZiyaretMalezya HeyetiVakf›m›z› Ziyaret Etti

12 Makale‹nsan Sevgisi:Kainat›n En Temel TerkibiDr. Selma Kar›flman

18 SergiTDV Kad›n Faaliyetleri Müdürlü¤üSertifika Töreni

24 Önemli fiahsiyetlerMolla Fenârî

26 fiubelerimizGüneyin ‹ncisi Adana

28 FaaliyetKocatepe Camisine Yeni Bir Soluk!

30 GüncelRamazan Ay›n›nHuzur ‹klimine Girerken

32 Sa¤l›k KöflesiTDV 29 May›s Özel ‹stanbul HastanesindeAyakta Anjiyo Hizmeti

34 K›sa K›sa

içindekileriçindekiler

Page 3: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 3 >

BAfiYAZI

Maddî ve Manevî Boyutuyla

E¤itim

Yüce dinimiz İslâm, bilgiyegerektiği değeri vermiş,bilgiye ulaştıracak bütün

meşru yolları açık tutmuştur. Erkekve kadın herkese beşikten mezarakadar ilim öğrenmeyi emreden İs-lâm, hayatın her aşamasında kişininkendi imkân ve şartları içinde ilim-le iç içe olmasını istemiş, bu konu-da karşılaşılabilecek bütün zorlukve meşakkatlere rağmen ilim öğ-renmeyi tavsiye ederek ilim rütbe-sini en büyük rütbe olarak kabul et-miştir.

Kur’an-ı Kerim’in pek çok aye-tinde ve hadis-i şeriflerde cehaletyerilmiş, okuyup yazma ve öğren-me teşvik edilerek övülmüştür.Sevgili Peygamberimize (s.a.s.) ilkvahyolunan ayet “oku” emriylebaşlamış ve Peygamberimiz hayatıboyunca cehaletle savaşmış, İslâmmedeniyetinde de ilim adamına çoközel bir yer verilmiş, bilgi, sahipolunabilecek en değerli hazine ola-rak görülmüştür.

Nesillerimiz bize emanettir. Ne-sillerin iyi bir eğitim almaları, mil-

lî ve manevî, insanî ve ahlâkî değerlere bağlı olarakyetiştirilmeleri onların bir hakkı olduğu gibi bizim deaile, toplum ve devlet olarak onlara karşı başta gelenvazifelerimizdendir.

Eğitim maddî ve manevî cephesiyle bir bütündür.İnsanın beden ve ruh eğitimi, kendini, çevreyi ve YüceYaratanı tanıma, varoluşu kavrama, mutluluk ve kurtu-luş sağlayan bir dünya tasavvuru, hayata ve geleceğeolumlu bakış, kimlik ve aidiyet bilinci vb. eğitimin birparçasıdır ve eğitim denilince bütün bunlar anlaşılma-lıdır.

Bu itibarla eğitimin bütüne, faydaya ve iyiye yöne-lik olması esastır. İyi bir eğitim, insanın hem bedenineve ruhuna, hem dünyasına ve ahiretine yarayan, onuher iki âlemde kurtuluşa erdiren, mutlu ve huzurlu kı-lan, ona bilgi ve beceri kadar vicdan, bilgelik ve ol-gunluk kazandıran, doğru yolda götüren hayırlı ve gü-zel olanı yapmasını sağlayan eğitimdir. Böylece iyieğitilmiş insanlar kendileriyle birlikte mensup olduk-ları toplumları da yükseltir ve ileri götürür.

Unutulmamalıdır ki yeni yetişen nesiller, milletleringeleceği ve en önemli güç kaynağıdır. Her millet, ken-di bekasını sağlamak, millî ve manevî değerlerini yük-seltip geliştirmek maksadıyla bilgili, görgülü, çalışkanve üretken nesiller yetiştirmeyi öncelikli bir millîhedef olarak görmektedir. Bizim de bekamız vegelecek çizgimiz bu konuya vereceğimiz öncelik veöneme göre şekillenecektir.

Prof.Dr. Ali BARDAKO⁄LUDiyanet ‹flleri Baflkan› ve

TDV Mütevelli Heyeti Baflkan›

TDV

Page 4: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 4 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

esas alınıyor. Dünyanın yöneldiği bilgi toplumu ise bu kriteri şartkoşuyor. Bu sebeple gelişmiş insan gücünü ön plana çıkarmak içindünya milletleri, devlet, vakıf vb. özel kuruluşlarla bir plan dahilin-de topyekün seferber olmaktadır.

Gerek ülkemiz şartlarının ve gerekse dünyadaki gelişmelerin,eğitim hizmetlerine özel sektör ve gönüllü kuruluşların da iştiraki-ni zorunlu hale getirmiştir. Bu durum karşısında; eğitim-öğretimhizmetlerine doğrudan katılmayı millî bir sorumluluk olarak de-ğerlendiren Vakfımız da eğitim alanında önemli girişimlerde bu-lunmayı kendisi için bir görev addetmiştir.

Eğitimin bir milletin geleceği açısından ne derecede önemli ol-duğu artık herkesce bilinmektedir. Bununla beraber; bütün insan-lara yeterli eğitimin verilmesi, eğitimde verimliliğin sağlanması,gelişen dünya şartlarına uygun nesiller yetiştirmeye elverişli mo-dellerin hayata geçirilmesi günümüz toplumlarının ana amacınıteşkil etmekte, toplumlar bütün kurum, kuruluş ve varlıklarıyla bualanda önemli atılımlar gerçekleştirmektedir.

Eğitimi; okul, yurt, aile ve çevre bağlamında bütün boyutlarıile değerlendirmek; çözümleri bir kompleks olarak üretmek mec-buriyetindeyiz. Bir bütün olarak değerlendirdiğimiz eğitimin par-çalarının ihmal edilmesi başarıyı doğrudan etkilemekte, yıllarcaverilen emek, yapılan yatırımlar ve belki de en önemlisi ümitler he-ba olmakta, ortaya hiç de arzu etmediğimiz sonuçlar çıkmaktadır.

Biz; aile, okul, yurt-çevre üçgeninde sürdürülen bu eğitim fa-aliyetlerinin; bilinçli ve sistemli, ama mutlaka toplumun özünüoluşturan ve onu ayakta tutan değerlerin göz önünde bulundurula-rak gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda Tür-kiye genelinde üniversite bulunan illerimizde açtığımız yükseköğ-retim öğrenci yurtlarında kalan öğrencilerimizin başarısı bizleridaima gururlandırmıştır. Yurtlarımızda bir aile ortamında barınanyavrularımızın eğitim alanında aldığı bu başarı, yıllarca oluşantecrübenin ve ilkeli yönetimin bir göstergesidir.

Bu bağlamda, yeni eğitim-öğretim döneminde,okullarına başlayan bütün yavrularımıza başarı-lar diliyor, eğitim-öğretim dönemimizinhuzur ve sevgi ortamında geçme-sini temenni ediyorum.

Saygılarımla.

Yeni bir eğitim ve öğretim yılınaadım attığımız şu günlerde bütünanne ve babaları tatlı bir heyecan

sarmakta, bu heyecanla beraber koşuştur-malar birbirini takip etmektedir. Eğitim-öğretim döneminin başlaması, elbettekimutlulukla birlikte bazı sorumlulukları vesıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Busorumluluk; öğrencinin başka bir şehirdeokumasıyla daha da artmakta, çoğu zamanbir üniversiteyi kazanmakla başlayan tatlıheyecan yerini kaygı ve tereddütlere bırak-maktadır.

Hele çocuğunun başka bir şehirde oku-yacak olması; anne babayı daha da telaş-landırmakta, onları daha yoğun bir arayışıniçine itmektedir. Bu nedenle üzerlerine tit-reyerek yetiştirdikleri yavrularını zararlıakımların etkisinden muhafaza etmek, hu-zur, rahat ve güven içerisinde okumalarınıtemin için her türlü fedakarlığı göze almak-tadırlar.

Eğitim hususunda her zaman hassasolan ve bu endişeli seslere de kulak verenTürkiye Diyanet Vakfı, geleceğimiz ve heranne-babanın ciğerparesi olan bu çocukla-ra eğitim alanında her türlü desteği verme-yi kendisine amaç edinerek, yurt hizmetle-rine ayrı bir önem vermektedir.

Biz inanmaktayız ki; Türkiye dünyamilletleri arasında layık olduğu onuru ve gü-cü, ancak ve ancak eğitim alanında yakala-yacağı yüksek trendle kazanabilir... Bütündünyada artık gelişme kriterleri; ekonomikgöstergelerden, sanayi kapasitesinden, itha-lat - ihracat hacminden, büyüme hızındanfarklı bir yöne dönüyor. Gelişme için o ül-kenin sahip olduğu eğitilmiş insan gücü

A. ‹hsan SARIMERTGenel Müdür

not defterinden

TDV

Page 5: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

E⁄‹T‹M

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 5 >

YURT H‹ZMETLER‹Türkiye Diyanet Vakf›n›n

Ö¤rencilerin beklentilerine cevap verecek bir anlay›flladizayn ve tefrifl edilen, her türlü konfora haiz, güvenli,sevgi ve sayg›y› ön planda tutan yurtlar›m›zakay›tlar›m›z bafllam›flt›r.

Geleceğe ümitle bakmak isteyen milletlerin birinci he-defi; geleceği olan gençliği her bakımından donanım-lı hale getirmektir. Bunun da yolu hiç şüphesiz iyi bir

eğitim ve öğretimden geçmektedir. Gençlere iyi bir eğitim veöğretim sunabilmenin öncelikli şartı da, onları başarısızlığa,oyalamaya, rahatsız etmeye, çalışmasını engellemeye yönelikhiç bir olumsuz duruma meydan verilmeyen fiziki ortamlarınhazırlanmasıyla mümkün olabilmektedir. Hiç şüphesiz içindehuzur ve güven duyulan, aile ortamını aratmayan, sağlıklı,modern sıcak bir ortam; öğrencinin başarısında ve iyi yetiş-

mesinde büyük önem taşımaktadır. Günümüzdegençlerimiz çoğu zaman eğitim ve öğretimleri-ni bulunduğu şehirlerin dışında sürdürmektedir.Başka şehirlerde öğrenim gören üniversitegençliğinin buralardaki karşılaştıkları ilk prob-

lem de barınmaihtiyacı olmakta-dır. Barınma; sağ-lıklı yeme içme-den tutun da, ısın-ma, ders çalışmaimkanı ve benzeripek çok konuyuiçine alan birhusustur. Barınmakonusunda enönemli unsur dagençliğin zararlıcereyanlardan ko-runması hususu-

dur. Bu husus velilerin her zaman tedir-ginliği olmaktadır. Bu meyanda annebabayı meşgul eden ilk soru, acaba ço-cuğumu emin ellere teslim ettim mi?Sorusudur. Bu konuda devletimizinomuzlarına binen yükü hafifletmeyi veyüksek öğrenim gençliğine huzur içindekalabilecekleri yer temin etmeyi amaç-layan Türkiye Diyanet Vakfı, ülke gene-linde üniversite bulunan bazı büyük il-lerde yurtlar inşa ederek gençlerimizinhizmetine sunmuştur. Zaman içerisindebu yurtlar, sunduğu hizmet ve sağladığıgüven ortamı sebebiyle öğrencilerin ilgiodağı konumuna gelmiş ve aranan birmüessese olmuştur.

Türkiye Diyanet Vakfı tarafındandoğrudan Genel Merkezce işletilenYüksek Öğrenim öğrenci yurtlarındahizmetin en güzelinin verilmesi içinazami özen gösterilmektedir. Bu sebep-le Vakfımız yurtlarına evladını teslimeden anne-babalar tam bir güven ve hu-zur içinde yurtlarımızdan ayrılmaktadır.

Yurtlarımız, kurulduğu tarihten itiba-ren verdiği hizmetlerle büyük bir tecrü-be kazanmış, haklı olarak da eğitim çev-relerinin ilgi ve takdirini toplamış vebulundukları illerde örnek birer yurt ha-line gelmiştir.

Page 6: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

Yurtlar›m›zda bar›nan

her yüksekokul

ö¤rencisine ayl›k

70.-YTL

burs imkan›

● Temiz ve bak›ml› ortamlar

● Bol ›fl›k alan konforlu yatak odalar›

● Güvenlik ve emniyet içinde bar›nma

● Bütçenize uygun ekonomik fiyatlar

● Tecrübeli idareci ve güler yüzlü personel

● Ö¤renciler için tertip edilen panel,konferans ve forumlar

● Zengin kütüphane ve konforlu çal›flma odalar›

● Hafta içi iki, hafta sonu ve resmi tatillerdeüç ö¤ün yemek

● Ö¤rencilerin ihtiyac›n› karfl›layacak kantin

● Fakültelere yak›nl›k

● Kültürel, sosyal ve sportif faaliyetler

● Hoflça vakit geçirecek spor sahalar› vekamelyalar

● Okullar›nda birinci olan ö¤rencilereçeflitli ödüller

● Güven, huzur ve sa¤l›kl› bar›nma-beslenme ortam›

● Çal›flmay› ve baflar›y› özendirici imkânlar

● Aile flefkatini aratmayan yönetim veyurt personeli

● Temizlik, tertip, düzen, devaml› s›cak su,kaloriferli ›s›tma sistemi

● Yurt tesislerinde müstakil mutfak, kantin, revir, mescit, ütü odas›, çal›flma salonlar›,zengin kütüphane, telefon vedi¤er ideal fiziki ortam

< 6 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

E⁄‹T ‹M

Yurtlarımıza kayıtlar devametmektedir.

Yurtta kalmak isteyen öğrencileraşağıda yazılı belgelerle birlikteyurtlara müracaat edeceklerdir.

1. Üniversite öğrencisi olduğunadair belge.

2. İkametgah ilmuhaberi.3. Nüfus cüzdanı sureti.4. Savcılıktan alınacak iyi hal kağıdı.5. Sağlık raporu.6. 8 adet fotoğraf.

Not : Daha geniş bilgi yurt müdür-lüklerinden temin edilebilir.

YURTLARIMIZAKAYIT fiARTLARI

Detayl› Bilgi ‹çinwww.diyanetvakfi.org.tr

Page 7: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 7 >

Ayl›k 340.-YTL

195 yatak kapasiteli

Ziraat Mh. 15 Sk. No: 21Dışkapı/ANKARA

Tel : 0.312 341 21 30-31-32Faks : 0.312 341 21 33

[email protected]

Ankara Alt›nda¤ K›z Ö¤renci Yurdu

Ayl›k 270.-YTL

180 yatak kapasiteli

İnönü Mh. Sinanderesi Sk. No: 6KASTAMONU

Tel : 0.366 215 35 41-42Faks : 0.366 215 35 44

[email protected]

Kastamonu K›z Ö¤renci Yurdu

Ayl›k 260.-YTL

273 yatak kapasiteli

Deliklitaş Mh. Deliklitaş Cd. No: 91 Melikgazi/KAYSERİ

Tel : 0.352 225 32 60 - 225 50 36Faks : 0.352 225 62 67

[email protected]

Kayseri K›z Ö¤renci Yurdu

Page 8: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 8 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

E⁄‹T ‹M

Ayl›k 250.-YTL

116 yatak kapasiteli

Adnan Menderes Cd. Terminal Girişi SAKARYA

Tel : 0.264 291 03 38Faks : 0.264 275 13 50

[email protected]

Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu

Ayl›k 270.-YTL

132 yatak kapasiteli

Kayadibi Mh. Zincirkuyu Sk.Sarıkız Camii Yanı AFYON

Tel : 0.272 213 24 95 - 213 54 09Faks : 0.272 214 01 88

[email protected]

Afyon Sar›k›z K›z Ö¤renci Yurdu

Ayl›k 270.-YTL

156 yatak kapasiteli

Mehmet Tonge Mh. BağkurevleriYolu Üzeri (S.D.Ü Kampüsü Yanı)ISPARTA

Tel : 0.246 237 17 01-02Faks : 0.246 237 13 09

[email protected]

Isparta K›z Ö¤renci Yurdu

Page 9: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 9 >

Ayl›k 260.-YTL

500 yatak kapasiteli

Aydınlıkevler Mh. Gültepe Sk.Selçuklu/KONYA

Tel : 0.332 245 13 60 - 245 88 21Faks : 0.332 245 13 62

[email protected]

Konya Erkek Ö¤renci Yurdu

Ayl›k 260.-YTL

308 yatak kapasiteli

İzmir Yolu 15. Km. Uludağ Ünv.Görükle Kampüsü YanıNilüfer/BURSA

Tel : 0.224 413 04 60-61Faks : 0.224 413 04 63

[email protected]

Bursa Erkek Ö¤renci Yurdu

Ayl›k 240.-YTL

107 yatak kapasiteli

Hamitler Mh. Huzur Cd. Elif Sk.No: 12 Osmangazi/BURSA

Tel : 0.224 243 72 80Faks : 0.224 242 39 68

[email protected]

Osmangazi Erkek Ö¤renci Yurdu

Page 10: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 10 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

Türkiye’deki vakıf gelişimi,hayri hizmetler ve Türkiye ileMalezya arasındaki işbirliği

konularını görüşmek, inceleme yap-mak üzere ülkemize gelen MalezyaVakıf, Zekat ve Hac Departmanı GenelDirektörü Zakri Hacı Hüseyin’in baş-kanlığında Vakıf Bölümü DirektörüHamidun Hacı A Jalil, Zekat BölümüDirektörü Abdul Rahim Zakaria’danoluşan heyet Vakfımızı ziyaret etti.

Vakfımız yönetimi ile bir toplantıyapan ve özellikle hac hizmetleri ilevakıf hizmetleri hakkında görüş alışve-rişinde bulunan heyet onuruna bir deyemek verildi. Toplantıya; VakfımızMütevelli Heyeti II. Başkanı Lütfi Şen-türk, Vakfımız Mütevelli Heyeti ÜyesiŞükrü Öztürk ve Vakfımız Genel Mü-

dür Yardımcısı Yusuf Erdoğdu ile Dışİlişkiler Müdürü Kemal Alver katıldı.

Toplantıda bir konuşma yapan Ma-lezya Vakıf, Zekat ve Hac DepartmanıGenel Direktörü Zakri Hacı Hüseyin,vakıflarının iki yıl önce Başbakanları ta-rafından kurulduğunu belirterek, kardeşülkelerle, hac, zekat ve vakıf alanların-da işbirliğini geliştirmek üzere de butür ziyaretlerde bulunduklarını belirtti.İki yıl öncesine kadar çok küçük bir bi-rim olan kuruluşlarının bugün bir vakıfhaline dönüştüğünü belirten Zakri HacıHüseyin “Ülkemizde zekat, vakıf vehac ile ilgili konular tamamıyla devletinkontrolü altındadır. Hükümet; imkanla-rından daha fazla faydalandırmak veilişkileri geliştirmek için vakfımızı ken-di bünyesi altına almıştır.” dedi.

Z‹YARET

Malezya HeyetiVakf›m›z› Ziyaret Etti

Vak›flar;

bir yönüyle

milletleri

sevgi ile

birbirine

ba¤layan

köprülerdir.

Page 11: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr

Türkiye’nin vakıf alanındaki ge-lişmişliğinin takdire şayan olduğunuve bu alanda uzmanlaşmasından do-layı Türkiye’ye geldiklerini, busahada da incelemelerde bulundukla-rını belirten Zakri Hacı Hüseyin “Sizde Türkiye Diyanet Vakfı olarak vakıfalanında büyük yol katetmişsiniz, tec-rübelerinizden faydalanmak istiyo-ruz. Türkiye Diyanet Vakfının tümdünyaya açılarak, özellikle Türk cum-huriyetlerinde eğitim alanında ger-çekleştirdiğiniz faaliyetleri takdirediyoruz. Balkanlarda, Türk cumhu-riyetlerinde ve bir çok Avrupa ülke-sinde gösterdiğiniz faaliyetler karşı-sında heyecanlandık. Biz yeni kurul-muş bir vakıf olarak sizden öğrenece-ğimiz çok şeyin olduğunu gördük, bukonuda sizlerden bize destek verme-nizi talep ediyoruz.” dedi.

Vakfımız Mütevelli Heyeti II. Baş-kanı Lütfi Şentürk de yaptığı konuş-mada Türkiye Diyanet Vakfının 1975yılında Diyanet İşleri Başkanlığınadestek vermek amacıyla kurulduğunu,kurulduğu tarihten bu güne kadar ge-çen 31 yıl içerisinde çok büyük faali-yelerde bulunduğunu ve bugün 914şubesiyle gerek yurt içinde gerekseyurt dışında çok önemli hizmetlereimza attığını söyledi. Türkiye DiyanetVakfının dini, milli, kültürel, sosyal,eğitim alanında gerçekleştirdiği hiz-metleri anlatan Lütfi Şentürk yurt dışı-na yönelik gerçekleştirilen hizmetleride dile getirdi.

Vakfımız Mütevelli Heyeti BaşkanıŞükrü Öztürk de, Malezya heyetiniTürkiye’de görmekten duyduğu mem-nuniyeti dile getirerek, özellikle hackonusunda her iki ülkenin birbirleri-nin tecrübelerinden faydalanabilecek-lerini, diğer alanlarda da gerekli işbir-liği için hazır olduklarını belirtti.

Vakfımız Genel Müdür YardımcısıYusuf Erdoğdu’da Malezya Cumhuri-

yetinin Asya bölgesindeki ekonomikaçıdan gelişmişliğini takdirle izledik-lerini belirterek, “Bu ilişkilerin dahakurumsal ve sık bir şekilde yürütül-mesi gerektiğine inanıyoruz. Tecrübe-lerin karşılıklı paylaşmanın sağlıklısonuçlar yaratacağına inanıyoruz.”dedi.

Yusuf Erdoğdu, Türkiye’de Vakıf-ların işleyiş ve faaliyetleri hakkındaözet bilgi vererek, heyetten gelen birsoru üzerine Türkiye Diyanet Vak-fı’nın sağlık alanında gerçekleştirdiğihizmetler hakkında bilgi verdi.

Toplantının sonunda, Türkiye Di-yanet Vakfı’nın idari yapısı ve faaliyet-lerinin örnek teşkil ettiğini belirtenMalezya Vakıf, Zekat ve Hac Depart-manı Genel Direktörü Zakri Hacı Hü-seyin “Vakıf konusunda çok uzmanbir kuruluş olduğunuzu biliyorduk.Bizi burada ağırladığınızdan dolayıçok teşekkür ediyoruz. İnşallah builişkilerimiz yoğunlaşarak devameder, sizleri Malezya’da da görmektenmutluluk duyarız.” dedi.

11 >

TDV

Page 12: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 12 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

MAKALE

Kainat›n En Temel TerkibiDr. Selma Kar›flman

‹NSAN SEVG‹S‹:

>> 2006 Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle düzenlenen “İslâm Ahlâkı ve Sevgi” Sempozyumunda tebliğ olarak sunulmuştur.

Page 13: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 13 >

İnsan sevgisi; iki kavramından birinin, üstelik de tamlaya-nının insan olduğu, kâinatın temel terkiplerinden biridir.Tebliğimizde bu terkibe mütevazı bir şerh düşecek olma-

nın imkânı her şeyden önce ‘insan’ kavramından ne anladığı-mızı çözümlemeye bağlıdır: Nedir insan ve kimdir? Niçin vene için vardır? Varlığı ne ile kaimdir? Varolduğu andan itiba-ren kendisini üzerinde bulduğu dünyada rotası nedir? Bu ro-tada ona kim-ler- ve ne-ler- rehber ve kılavuz olmaktadırlar?Kâinat ile ilişkisi ona, kendisi ve dünya güzergâhında birlikteyürüdüğü insanlarla ilgili ne tür bir mesuliyet yüklemektedir?

Muhatabının bakış açısına göre daha pek çok çeşitleme ya-pılabilecek bu temel varoluşsal sorular; bizi, şu anda işlemek-te olduğumuz konu kadar, insan olma konumumuz açısındanda yakinen ilgilendirmektedir. Bu sorular aynı zamanda,inanç sistemlerinin ve her türlü ideolojinin, felsefelerini üzer-lerine inşa ettikleri ana konulardır. Hal böyleyken, yani en ya-

lın ifadeyle, insanelinden çıkmış ol-mak hasebiyledinden ayrılanideolojiler bilekâinatla, beşeri-yetle ve beşeriye-tin bütün durum-larıyla ilgili kana-atlerini insan te-lakkileri üzerinebina ediyorlarken,bizim de, bütünbeşerî soru ve so-runlarımızın çözü-münü kendi inançsistemimizin çer-

çevelediği anlam haritasında aramamız kaçınılmaz olur. Sınır-ları vahyin ışığında belirlenmiş olan bu harita, nihai şekline,son kitap olarak Kur’anın düsturlarında kavuşmuş ve bu düs-turlar yine son peygamber olarak Hz. Muhammed’in (s.a.v.)hayatında vücut bulmuştur. Böylelikle insana ezelden ebedeverilen bütün manâlar da; maddî / manevî bütün açılım ve bo-yutlarıyla herhangi bir müphemiyete, şek ve şüpheye mahalbırakılmaksızın ortaya konmuş bulunmaktadır. Bu ilahî pro-jeksiyonun takdim ettiği mü’min şahsiyet ana hatlarıyla orta-ya konulduğunda, bu şahsiyetin en temel değeri olan insansevgisinin mahiyeti de kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Mezkûr insanın en önemli ortak-beşerî özelliği, "ezeldeben sizin Rabbiniz değil miyim?" hitabına bilâ istisnâ "evet"cevabı vermekle kollektif hafızasında kendisini mürebbisinedoğru yönelten doğal bir eğilime, enerjiye ve teslimiyetemeyyal bir fıtrata sahip olmasıdır. Bir başka deyişle fıtratı

Rabbini tanımaya, O’nun istediği gibiolmaya, kuvve halinde taşıdığı eşref-imahlûkat vasfını fiiliyatta "insan-ı kâ-mil"e dönüştürmeye elverişlidir. İnsa-nın dünyanın kaygan zeminine bu hatı-rayla gelmesi, yönünü şaşırma ihtimali-ne karşı, paradoksal doğasını ve zaafla-rını en iyi bilen Rabbinin ona bir iltima-sıdır. Beşerî bilinci fıtrî bir şehadetinmuhteşem ışığıyla aydınlanan İnsanoğ-lu, -iradesi ile bu ışığın yolunu aydınlat-masına izin verdiğinde ise- yaratıcısıyladoğrudan ilişki kurabilmesine imkânveren; adına kulluk diyebileceğimizmümeyyiz bir bilince ulaşmaktadır. İs-lam kelimesinin gerçek anlamı olan tes-limiyet, tam da imanın bu bilinç düze-yinde kabulünün ifade edildiği andır. Buandan itibaren insan sadece iman et-mekle kalmayıp dünyayı nasıl yönettiği-nin ve dünyadakilerle nasıl ilişkilerdebulunduğunun hesabını vermek duru-mundadır. Nasr’ın ifadesiyle, "insan bü-tün mahlûkata egemen olma kudretinihaizdir, ancak aynı zamanda da onlarahüsn-ü muamele sorumluluğunu taşı-maktadır." Çünkü o bu bağlamda "yer-yüzünün halifesi" kılınmış; göklere, ye-re ve dağlara sunulup da onların korku-ya kapılarak üzerlerine almaktan kaçın-dıkları emaneti gönüllü olarak yüklen-miştir.

Kulluk ve sorumluluk bilinci, insanıdaha etimolojisinde barındıran bir başkabilince; bugünkü oturumun da günde-mini teşkil eden ahlaki bilince daveteder. Gerçekten de, "hulk" veya "huluk"sözcüklerinden türeyen ahlak kelimesi,insanın fıtrat üzere yani Rabbini tanıma-ya meyyal hüviyetiyle yaratılmış oldu-ğunu telmih eden bir yapı sergilemekte-dir. İslam âlimlerinin neredeyse üzerin-de ittifak ettikleri tanıma göre de ahlak,nefiste iyice yerleşen bir melekedir kifiil ve davranışlar, fikrî bir zorlamayaihtiyaç olmaksızın bu meleke sayesindekolaylıkla ortaya çıkar. Daha güncel ke-limelerle ya da daha anlaşılır bir şekildeizah etmek istersek şöyle söyleyebiliriz:

“‹nsan f›trat› Rabbini

tan›maya, O’nun istedi¤i

gibi olmaya, kuvve

halinde tafl›d›¤› eflref-i

mahlûkat vasf›n›

fiiliyatta "insan-› kâmil"e

dönüfltürmeye

elverifllidir.”

Page 14: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

Ahlak ya da ahlaklı olmak yaratıcınınbizden beklediği kulluk, sorumluluk veahlakîlik vasıflarının bir başka deyişleeşref-i mahlûkat olma özelliklerinin, ki-şide, rutinleşmesi beklenen bir tutumgeliştirme ameliyesine dönüşmesidir.Böylece "Allah’ın ahlakıyla ahlaklan-ma"nın temel düstur ve ahlakının"Kur’an ahlakı" olduğu bir Peygam-ber’in model kılındığı bir dinde kullukve sorumluluk bilinci, fiiliyatta kemalbir şahsiyet yapısı ve kâmil bir ahlak ha-linde tecessüm edecektir. "Ed-din" ola-rak İslam’ın insanlığa bir yaşama planıve sanatı sunduğu nokta da tam burası-dır. Rabbini, O’nun evrensel planını vebuyruklarını tanıma konusunda ezeldenverdiği sözün ve yine ezelden yüklendi-ği kâinattan mesul olma sorumluluğu-nun bilinciyle dünyaya gelen insanınyeryüzüne düştüğü andan itibaren ahdi-ne vefa göstermesi için verilen çokönemli iki imtiyazını kullanmasının tamsırasıdır artık. Kendisini bir yandan tekbir gen farkıyla eğrelti otundan farklıyaratan diğer yandan kendi elleriyle fe-sat çıkarma, birbirinin kanını dökme ih-timaliyle ilgili bütün itirazlarına, Allah’ıtasdik ve takdis etmedeki olanca duyar-lılıklarına rağmen meleklerden üstün kı-lan bu irade ile inanmayı tercih eden in-san sanki şu ikrarda bulunmaktadır: Benşu vasıflarda, şu cisimde, duyu organla-rının, zekânın, irade ve beyan imkânınınen mükemmel fırsatlarıyla donatılmışolarak yaratılan insanoğlu her halükardaO’na olan inancımı ikrar etme; gerekşahsî gerek beşerî plandaki istekleriniO’nun halifesi olarak yeryüzünde ika-me etmekten hiçbir şekilde vazgeçme-yeceğim. Çünkü hür irademle aldığımbu varoluşsal karar, benim hiçbir du-rumda kaçınamayacağım kulluk, sorum-luluk ve ahlakî bilincimin gereğidir. Bunoktadaki ikrarını; yaşadığı hayata, farzkılınan ibadetlerin ruhî ve sosyal deste-ğiyle yayan insan, bundan böyle "Lâilâhe illallah Muhammedün Resulullah"ibaresinin hâkim olduğu tevhid atmos-

ferinin muvahhid bir üyesidir. Dinî ve dünyevî bütün faaliyet-lerini "insanlık için tesis edilen en iyi toplum" olarak tasviredilen bir toplumda gerçekleştirmek ve aynı anda böyle birtoplumun gerçekleşmesine katkıda bulunmak durumundadır.Fertlerinin gerek bireysel ve gerekse toplumsal planda huzurve sükûn içinde oldukları böyle bir dünyada "mü’minler an-cak kardeştirler." Bu kardeşliktir ki onları "birbirlerini sev-mede, birbirlerine merhamette, lütuf ve atıfette, birbirlerinikoruyup kollamada bir vücut gibi kılar. Vücudun herhangi biryerinde bir rahatsızlık olduğunda bunu nasıl vücudun tümuzuvları hisseder ve birbirlerini hasta organın elemine iştirakeçağırırlarsa" onlar da aynını hissederek tatbik etmelidirler. On-lara bu ve benzeri pek çok hadis-i şerifiyle sevgi ve kardeşlikruhunu öğütleyen Peygamber’leri hayatı boyunca bu sevgiyleyaşamış, bu sevgiyi yaşatmış ve kâinata yansıtmıştır. En güzelisimlerin sahibi yüce Allah, bundan dolayı Peygamberini çokşefkatli ve çok merhametli anlamına gelen Rauf ve Rahimisimleriyle anmıştır.

Bugün kâinatın hürmetine yaratıldığı ve âlemlere rahmetolarak gönderilen sevgili Peygamberimizin 1435. doğum yı-lında dünyaya teşriflerini kutlamak üzere toplanmış bulunu-yoruz. Fakat insan hayatı hakkında edilecek her kelam ve te-fekkür, sergilenecek her davranış ve tutum, zaten Peygam-beri ve hayatını örneklemek ve örnek almak durumundadır.

< 14 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

MAKALE

Page 15: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

O, insanın, sadece psikolojik mekaniz-malarının değil, sosyal mekanizmaları-nın işleyişinde de en önemli ve vazge-çilmez modelidir. 29 Yaşında İslam’ıkabul eden İngiliz asıllı mütefekkir GaiEaton’a (Sidi Hasan Abdullah Abdulha-mid) göre bu model alınma durumu mü-minleri tek tip yapmak şöyle dursun ka-rakterlerini daha da güçlendirerek Al-lah’tan ve Resulünden aldıkları ivmeylehepsinin ayrı ayrı şahsiyetler olarak te-mayüz etmelerine yol açar. Çünkü ma-neviyatla vahyin ortaya koyduğu ahlakilkeleriyle ilişkisini kesen insan kendi-sine çağdaş moda akımlarını ve idolleriörnek alırken, mü’minler bitmez tüken-mez zenginliğe sahip ilahi bir şahsiyetimodel edinmişlerdir. Şairin deyişiyle,ömründe "şehadet" kelimesinin "lâ"sın-dan başka kendinden bir şey bir şey is-teyene "lâ" yani "yok/hayır" demeyenböyle bir Peygamber’den Sahabe’yeşerha şerha yayılan bu sevgi bir yandanher birine "en çok beni seviyor" şevkiy-le yansırken diğer yandan her birindenyekdiğerine tecessüm ederek akmıştır.

Bu toplum, Kur’anî deyimiyle "akabe" denilen o sarp yokuşatırmanmayı deneyen ve başaran bir toplumdur. Çünkü toplu-mun fertleri kölelik olarak tanımlanabilecek bütün sosyal,ekonomik veya politik tutsaklıklardan kurtulmuş, İnsan sev-gisinin en üst tezahürü olarak kendileri aç iken yakınları olanbir yetimi ya da yabancı olan bir yoksulu fark gözetmeden do-yurma faziletine ermişlerdir. Bu toplumsal konsensüs birey-leri fert fert durum bu bireyleri bir yandan "iman edenlerdenolma" şerefine erdirirken diğer yandan bu imanın coşkusuylabirbirlerine sabrı ve merhameti tavsiye eden bir sevgi yumağıhaline getirmiştir. Yani sevgi empatiye, sevgi merhamete,sevgi adalete, sevgi infaka, vefaya, dostluğa, isara, sabra, ah-laka ve nihayet sevgi ihkak-ı hakk’a dönüşerek büyümüştür.

Yaratıcıyı tanıma, bireysel ve toplumsal planda O’nun ah-lakını ikame etmeyle ilgili kulluk ve sorumluluk bilinciningerçek birer halife kıldığı insanlardan oluşan bu sevgi toplu-munda "hayata, insana, kadere ve medeniyet tarihine ilişkinher şey, beşerin üç alanını kuşatan mülk sahibinin varlığı etra-fında inşa edilmiştir. İnsandan insanlığına ters düşecek hiçbirşey istemeyen bu malükü’l-mülk, Kur’an-ı Kerim’le birlikteyine beşer arsından seçilen abd bir Peygamber aracılığıyla varolma olayına anlam vermekte, varlıkla birlikte var olma araç-larını sunmakta ve insanın tarih içinde sadık kalması gereken

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 15 >

yönelimlerini emretmekteydi. İşte Asr-ı Saadet’in sevgi ve adalet toplumu, hakettiği pek çok sıfatın yanı sıra istikametve fazilet ivmesini, mülkün gerçek sahi-bine sadakatinden kazanan "sadık birtoplum"dur. Aynı sevgi ve adalet anlayı-şı, maddi ve manevi potansiyelini İs-lam’dan alan her "sadık toplumu" muh-teşem bir medeniyetin şalı altında topla-mış ve her sadık toplum, tarih dediğimizdairevî zamanda bu şalın dokusuna ori-jinal bir renk katmıştır. Temeli, "gizli birhazine iken bilinmeyi severek mahlûka-tı ve Hz. Muhammed’e (s.a.v.) olan sev-gisi sebebiyle kâinatı yaratan" Allah’ıninsanlığa karşı ilk fiili olarak hubb/sev-gi ile atılan bu sadık toplum, Allah veResulü’nün kendilerine, başka her şey-den daha değerli olması gerektiği inancıüzerinde yükselirken bu iki uçlu sevgiilişkisi aileden beşeriyete toplumun bü-tün katmanlarını taş taş inşa etmiştir.Bu toplum "Yaratılanı severiz Yaratan-dan ötürü" diyen Yunus’ları, "Bu kapıümitsizlik kapısı değildir, ne olursan olyine gel diyen" Mevlana’ları, "bir ola-lım, iri olalım, diri olalım" diyen HacıBektaş-ı Veli’leri yetiştirmiştir. BugünHz. Mevlana’nın düşünce ve fiillerin-den yankılanan sevgi, yaşlı DünyamızınDoğusu ile Batısı arasında bir köprüoluşturmayı başarmış, Avrasya coğraf-yasını aşarak manevi bir ekvator kuşağıgibi bütün Dünyayı kucaklamış bulunu-yor. Hz. Mevlana’nın sesinin 13. yüzyı-lın dünyasından 21. yüzyılın insanınayankılanabilmesindeki temel sebep, tekcümleyle O’nun, "Sevgi; acıyı tatlıya,bakırı altına, hastalığı şifaya, zindanı sa-raya, belayı nimete ve kahrı rahmete dö-nüştürür" sözünü, özüne ve amelî haya-tına irca etmesidir.

Tarih boyunca, akıl, aşk/sevgi ve hürirade sahibi yegâne varlık olarak bu üçmeziyetini, iman paydasında Bir’leşti-ren insandan, bu en şerefli terkiptenbirbirlerinden ayrılmayan iki unsur ola-rak ilim ve ibadet neşet eder. Burayakadar anlatılanların adeta hulasası olan bu

Page 16: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 16 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

MAKALE

realitedir ki, insan için yapılan her hiz-meti ibadet kabul eden bir telakkininüzerinde yükselen bir medeniyete vücutvermiştir. Bu sevgi medeniyeti, kendi-lerini bilâ istisnâ yaratılmışların en şe-reflisi olarak hisseden kurucularına; ta-biata, tüm evrene ve yaratılmışların tü-müne aynı şerefi atfederek muamele et-me mecburiyetini yüklemiştir. Camile-rin, medreselerin, çeşmelerin, sebille-rin, imarethanelerin, darü’ş-şifaların,vakfiyelerin manevî harcı bu şerefli va-zifeyle karılmıştır. Tanpınar’a "Cedleri-miz inşa etmiyorlar ibadet ediyorlardı.Maddeye geçmesini ısrarla istedikleribir ruh ve imanları vardı. Taş ellerindecanlanıyor, bir ruh parçası kesiliyordu."dedirten tam da muhabbet ve ibadetilişkisinin insanımızdaki muşahhas te-zahürüdür. Konuyu, modern dünyanınsevgisizlikten dolayı, yalnızlaşan, ya-bancılaşan ve bunalan insanıyla ilgilisonuç bölümüne geçişimizi de kolay-laştıracak bir anekdotla örneklendirebi-liriz. Sigrid Hunke Allah’ın Güneşi Av-rupa’nın Üzerinde adlı eserinde İslamdünyasının hastanelerinden birinde ya-tan bir hastanın babasına yazdığı birmektuptan bahseder. "Babacığım, ben-den para getirmenin lazım olup olmadı-ğını soruyorsun. Taburcu edilirsem has-taneden bana bir kat yeni elbise ve he-men çalışmaya mecbur kalmayayım di-

ye beş altın verecekler. Onun için süründen davar satmana ge-rek yok. Ama beni burada görmek istiyorsan hemen gel. Ben,operasyon salonunun yanındaki ortopedi servisinde yatıyo-rum. Eğer büyük kapıdan girersen, Güneydeki revak boyuncayürü. Düştükten sonra beni getirdikleri poliklinik oradadır.Orada her hastayı önce asistan hekimler ve öğrenciler muaye-ne eder. Birinin yatması gerekiyorsa reçetesini verirler, o dahemen yandaki hastane eczanesinden ilacını yaptırır. Sonrakütüphaneyi sağ tarafta bırakır ve başhekimin öğrencilerineders verdiği büyük konferans salonuna geçersin. Avlunun so-lundaki koridor kadınlar tarafına gider, onun için sağ tarafı tut-malısın, iç hastalıkları bölümü ile cerrahi kısmının önündengeçmelisin. Eğer bir yerden musiki veya şarkı sesi duyarsaniçeriye bak. Belki de ben iyileşmiş olanların toplantı salonun-dayımdır. Biz orada musiki ve kitaplarla oyalanırız. Başhekimbu sabah asistan ve bakıcılarla viziteye çıktığında beni muaye-ne etti, servis hekimine anlamadığım bir şeyler not ettirdi. Oda sonradan bana, bir gün sonra ayağa kalkabileceğimi ve çokgeçmeden taburcu olabileceğimi söyledi. Ama canım buradançıkmak istemiyor. Yataklar yumuşak, çarşaflar bembeyaz,battaniyeler yumuşak ve kadife gibi. Her odada akarsu var.Soğuk gecelerde her oda ısıtılıyor. Hemen her gün midesi ka-bul edenlere kümes hayvanları ve koyun kızartmaları verili-yor. Sen de sonuncu tavuğum kızartılmadan önce gel." Görül-düğü gibi insan sevgisinin, ibadet kabul edilen bir ilmî ve be-diî anlayışla birleşerek, insanları ayırmadan kucakladığı butablo, bütün büyük dinler arasında bilinçli olarak niçin sadeceİslam’ın, kurallarının ve emirlerinin yeryüzünün ıslah edilece-ği bir tarzda temsil edildiği ve somutlaştırıldığı bir toplum in-şaını amaçladığı apaçık ortaya koymaktadır.

İnsan sevgisini; kulluk, sorumluluk ve ahlak bilinçleri za-viyesinden ortaya koyduğumuz yukarıdaki satırların, aynı za-manda modern insanın yalnızlığının, kendisiyle ve toplumuyla

yabancılaşmasının sebeplerini de zımnenaçıkladığını söyleyebiliriz. Durumu birBatılının söyleminden ortaya koymakdaha ilgi çekici olabilir: "İnsan türününkendi kendisini birkaç saniyede yokedecek araçlar bulduğu, nüfus patlama-sının gezegendeki sıkışıklığı, gerilim veçatışmaları tehlikeli bir biçimde arttırdı-ğı, insanlığın sefil durumdaki yarısının,zengin ulusların küstah lüksüne isyan et-tiği, kentleşmenin, sanayileşmenin, tari-hin hızlandırılmasının, gelenek ve değer-lerin sarsılmasının yalnızlığı, karışıklığıve umutsuzluğu arttırdığı bir anda, baş-kalarına duyulan somut sevgi, insanlı-ğın en önemli ‘acil gereksinimleri’nden

Page 17: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 17 >

biridir. Sevgi yokluğu, kuşkusuz, bizim krizimizin şiddetlen-dirilmiş bir yansımasından başka bir şey olmayan gençliğinkrizinin en önemli etkenlerinden biridir." Müslüman kavrayı-şına; kul olma, sorumlu olma ve ahlaklı olma bilinçlerini ka-zandıran eşref-i mahlûkat hakikati, özellikle 18. yüzyıldansonra modern insanda, modernizmin bütün paradokslarıylabirlikte "yeryüzünün tanrısı" olduğu vehmini uyandırmıştır.Halifenin, "mülk sahibi"yle karşı karşıya geldiği hatta kendi-sini mülkün yegâne sahibi olarak gördüğü bu serapta insan ki-şisel amaç ve çıkarlarını toplumsal amaçlara yeğlerken "öteki"ile de arasına aşılmaz duvarlar örmüştür. "Gelişimi engelle-meyen, gerilime ve enerji kaybına yol açmayan tek bir çeşityakınlık biçimi" olarak olgun sevginin" sadece geçmişte ka-lan bir düş veya geleceğe ait bir hayal olarak görüldüğü bu se-rap ortamını hümanist Fromm şöyle tanımlar: "Gerçekten de,Amerika’da ve endüstriyelleşmiş Batı Dünyası’nda ciddi birkriz içinde olduğumuzun bir hayli kanıtı vardır. Bu kriz eko-nomik değil, insanî bir krizidir. Şiddet, sıkıntı, endişe ve ayrı-lık duygularının dayanılmaz derecede artmış olduğu toplu-muzda her gün hızla artan tüketimimiz, üretmekten ve maddidoyumdan başka bir şey aramaz hale getirilen insanların açlı-ğını doyurmada yetersiz kalmaktadır." Doğrudur; çünkü ha-yatın ve ölümün davranış ve eylem bakımından hangimizindaha iyi ve güzel olacağını sınamak için yaratıldığı adeta insanhafızasından silinmiştir. Çünkü ebeveynlerimizle, kardeşleri-mizle, komşumuzla, dostumuzla, düşmanımızla, akrabayla,yabancıyla, işçiyle, iş arkadaşımızla, yaşlıyla, engelliyle, fa-kirle, yetimle olan ilişkimizden; tabiatla, ağaçlarla, ormanlar-la, havayla, denizle ve tüm kâinatla olan ilişkimizden ve tümhayvanlar âlemiyle olan ilişkimizden sorguya çekileceğimizunutulmuştur.

İnsanlığın maneviyatla bağlarını koparan bu vahim girdap-tan kurtulması, yaratıcısıyla olan münasebetini yeniden tesisetmesine, kendi ontolojik mahiyetini yeniden keşfetmesineve bu sayede ulaşacağı Marifetullah basamaklarında bütünvarlığı şefkatle kucaklayabilmesine bağlıdır. "MuhabbettenMuhammed oldu hâsıl/Muhammed’siz muhabbetten ne hâ-sıl?" nidasına kulak vermelerine bağlıdır.

Kur’anın hedefi olan ahlak ve eşitlilik esaslarına dayalı birtoplum düzeni, ticaretle uğraşan zamanın Mekke toplumundahâkim olan toplumsal ve ekonomik eşitsizlik şiddetle kınana-rak ilan edilmişti. Kur’an işe, o toplumun aynı madalyonuniki yüzü olan birbirine çok yakın iki yönünü eleştirmekle baş-ladı: Bunlardan birisi şirk veya toplumun bölünmüşlüğününbelirtisi olan çok tanrıcılık diğeri de aynı şekilde insanlığın bö-lünmüşlüğüne dayanan ve onu tehlikeli bir şeklide devam et-tiren korkunç sosyo-ekonomik eşitsizlikti. Rasullullah’ın biz-zat şahsında namaz, dua, sabır ve tevekkülle karşı koyduğubütün eziyet ve hakaretler, Ona, bu düzenin "iyiliği emretme-

yi ve kötülüğü önlemeyi" amaç edinentemel bir prensip tarafından değiştiril-mesindeki ilahî görevinden dolayı revagörülmüştür. Onun ruhaniyetine günü-müzde de reva görülen bir takım haksıztâ’rîzlerin temelinde yine muhtemel kiaynı toplum düzeninin hâkim kılmayaçalışan bir zihniyetin, İslam’ın sevgi,adalet ve hoşgörü prensipleri karşısın-daki kaygısı yatmaktadır.

Bu durum bir yandan Rasulullah’aolan sonsuz ve sınırsız muhabbetimizdolayısıyla İslam topluluğunun bir ferdiolarak bizleri tek tek incitirken asıl en-dişemiz "iman etmedikçe cennete gire-mezsiniz ve birbirinizi sevmedikçe detam iman etmiş sayılmazsınız" düsturu-nu hayatının her anında yaşatan bu sev-gi ve isar Peygamberinin ve âlemlererahmet olarak gönderilişindeki sırrın an-laşılamamasındandır. Son sözü yine birdua olarak O’nun muhabbet izinden gi-den bir veliye bırakalım: Senelerce sa-dece insanlara değil, kırık kanatlı kuşla-ra, kedilere ve sair hasta hayvanlara hiz-met ettiği bilinen Bahaeddin Nakşiben-dî hazretlerinin bir duası… "Halka,mahlûka, sevgiden gayrı kusur vermeİlahî, kusur verme bana." Bu tür toplan-tıların bütün beşeriyet için Marifetullahve Muhabbetullah yolunda hayırlı ufuk-lar açmasını diliyor, hepinizi ülfet vehürmetle selamlıyorum. TDV

Page 18: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 18 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

Türkiye Diyanet Vakfı KadınFaaliyetleri Müdürlüğü veÇankaya Halk Eğitim Merkezi

işbirliği ile düzenlenen, okuma-yaz-ma, Türk süsleme sanatları, el sanatla-rı ve beceri kurslarını başarıyla ta-mamlayan kursiyerler için KocatepeCamii Konferans Salonunda belge tö-reni ile el emeği göz nuru eserlerininyer aldığı bir sergi düzenlendi.

Eğitimi toplumun her kademesineyayma gayretinde olan Türkiye Diya-net Vakfı Kadın Faaliyetleri Müdürlü-ğü, hem okuma-yazma bilmeyen va-tandaşlarımıza yeni bir pencere açma,hem de kültür ve medeniyet hayatı-mızda önemli yeri bulunan hat, tezhip,

ebru, minyatür ve el işlemeleri alanın-da kadınlarımıza beceri kazandırmadüşüncesiyle her yıl bu kursları dü-zenleme, ve dönem sonunda kursiyer-lerin sevincini paylaşmak amacınayönelik olarak ta törenler düzenle-mektedir.

Bu yıl düzenlenen törene, TürkiyeDiyanet Vakfı Genel Müdürü A.İhsanSarımert, Çankaya Halk Eğitim Mer-kezi Müdürü Sırrı Arpaç, Türkiye Di-yanet Vakfı Kadın Faaliyetleri MüdürüAyşe Sucu, Azerbaycanlı Hanım Hali-lova ve kalabalık bir topluluk katıldı.

Tören münasebetiyle A.İhsan Sarı-mert, Sırrı Arpaç, Ayşe Sucu ve HanımHalilova birer konuşma yaptılar.

SERG‹

Sertifika TöreniTDV Kad›n Faaliyetleri Müdürlü¤ü

Page 19: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr

A.‹hsan SARIMERTTürkiye Diyanet Vakf›

Genel Müdürü

Türkiye Diyanet Vakfı ile ÇankayaHalk Eğitimi Merkezi’nin ortak-

laşa düzenledikleri okuma-yazma,klasik Türk sanatları, el sanatları veçeşitli beceri kurslarında kursiyerlerinhazırladıkları el emeği göz nuru eser-lerin sergileneceği serginin açılışprogramında bulunmaktan duyduğumemnuniyeti dile getirerek konuşma-sına başlayan A.İhsan Sarımert “2005-2006 faaliyet dönemini geride bıra-kan, Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Fa-aliyetleri Müdürlüğünün değerli ida-recilerinin ve kursiyerlerimizin haklıgururunu, başarıya ulaşmanın sevinci-ni, gelecek için yapılacakların heyeca-nını yüzlerindeki ifadede görmek biz-lere büyük bir gurur ve sevinç ver-mektedir.” dedi.

Konuşmasında aile konusuna deği-nen A.İhsan Sarımert, aile müessese-sinin fertlerin doğduğu, yetiştiği, son-ra da aynı yetiştiriciliği kendi ailesinikurarak devam ettirdiği içtimaî birmüessese olduğunu belirterek “Diğerbir ifade ile insanın kimliğinin, şahsi-yetinin, ahlâkının şekillendiği, belliduygu ve düşünce alışkanlıklarını ka-

zandığı, kısaca insanlığın beşiği olanbir kurumdur.” dedi.

Kültürümüzde de ailenin, derin vekuşatıcı bir kurum olarak kabul gördü-ğünü ifade eden A.İhsan Sarımert“Türk toplumu tarih boyunca aile de-ğerlerine verdiği önemle gelişmesinisürdürmüş ve kültürel kimliğini koru-mayı başarmıştır. Türk aile yapısı bu-gün Batı ülkelerinin dahi gıptayla bak-tığı bir aile tipidir.” dedi.

Geleneksel Türk aile yapısı içeri-sinde her zaman baştacı yapılan anne-lerin-kadınların, sosyal hayattaki varlı-ğı ve değerinin hiçbir zenginlikle ifa-de edilemeyeceğine vurgu yapanA.İhsan Sarımert “Toplum olarak ya-şadığımız sıkıntılar karşısında en sağ-lam desteği güçlü aile yapımız ve sı-cak aile ilişkilerimiz oluşturmakta-dır.” dedi.

Güçlü bir aile yapısının toplumuntemel sorunlarını aşmada en önemliçözüm adresi olduğuna vurgu yapanA.İhsan Sarımert, hedeflere ulaşmadaaile kurumunun güçlendirilmesininöneminin büyük olduğunu belirterek“Çünkü toplumsal huzur ve barışın da,ekonomik hayatın da, sağlığın ve eğiti-min de temel alt yapısını aile oluştur-maktadır. Zira ailedeki zafiyetler tela-fisi imkansız toplumsal bozulmayı daberaberinde getirmektedir. O halde,toplumun dinamosu niteliğindeki aileve onun başrol oyuncusu kadının çok

19 >

“Toplum olarak

yaflad›¤›m›z s›k›nt›lar karfl›s›nda

en sa¤lam deste¤i;

güçlü aile yap›m›z ve

s›cak aile iliflkilerimiz

oluflturmaktad›r.”

Page 20: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 20 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

SERG‹

iyi donanımlı, gerekli hak ve sorumlu-lukla ikmal edilmesi toplumun varlığı-nın bir unsuru olarak karşımıza çık-maktadır. Toplumlar kadar, kadınlarında bu bilinçle hareket etmesi, gereklidonanıma sahip olmak için uğraş ver-mesi, hayatın sunduğu imkanlardaneşit ölçüde yararlanma çabası için mü-cadele vermesi gerekmektedir.” dedi.

Türkiye Diyanet Vakfının kadınlaraayrı bir önem verdiğini ve kadınlara yö-nelik faaliyetleri ağırlıkla sürdürdükle-rini belirten A.İhsan Sarımert “TürkiyeDiyanet Vakfı, İslam dininin kadınları-mıza verdiği değerin de idraki ile glo-balleşen dünyada insanlığa hizmettepaylaşımcı olmayı hedefleyerek, kendi-si ve toplumuyla barışık insanların ye-tişmesinde birincil rolü üstlenen kadın-larımıza ayrı bir önem vermektedir. Ka-dınlarımıza yönelik gerçekleştirdiğimizbütün faaliyetlerin muhtevasını bu dü-şünce yapısı oluşturmuştur.” dedi.

A.İhsan Sarımert konuşmasının so-nunda kursiyerleri ve kursiyerleri ye-tiştiren öğretmenleri tebrik ederek“Bugün sizlerin burada olmasını, top-lumsal yapının değişimi noktasındaverilen bir çabanın göstergesi olarakalgılıyor ve hepinizi tebrik ediyor, ge-leneksel yıl sonu sergisinin hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum.” dedi.

Ayfle SUCUKad›n Faaliyetleri Müdürü

Toplum içerisinde kadının üstlendiğirol ve ona verilen değerden bahse-

derek konuşmasına başlayan TürkiyeDiyanet Vakfı Kadın Faaliyetleri Müdü-

rü Ayşe Sucu, özellikle Türk kadınınınfedakarlık ve toplumsal yapının oluş-masında üstlendiği rolü dile getirdi.

İyi eğitilmiş, donanımlı, aileninönemine vakıf, milli ve manevi değer-lerine bağlı kadınların üstleneceği ro-lün, toplumun ayakta kalmasında vesağlam temeller üzerinde inşa edilme-sinde oldukça büyük önem arz ettiğinibelirten Ayşe Sucu “Bunun bilincindeolan Kadın Faaliyetleri Merkezimizküreselleşen dünyamızda, maddi vemanevi değerlerimize sahip çıkan, do-nanımlı ve iyi yetişmiş kadınlarımızınsayısını çoğaltmak için çalışmalarınısürdürmektedir. Çünkü kadına yapılanyatırımın aslında, toplumumuzun ge-leceğine yapılan yatırım olduğununbilincindedir.” dedi.

Bir kadının en ulvi yönünün annelikolduğuna işaret eden Ayşe Sucu“Yetiştirdikleri evlatların geleceğimizin

Page 21: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr

teminatı olduğu düşünüldüğünde "iyianne"nin vazifesi, fazileti daha daönem kazanmaktadır.” dedi.

Kadın konusunda Atatürk ve Mev-lana’nın kadına bakış açısını misallerleanlatan Ayşe Sucu kadınlara imkanlarsunulması durumunda büyük başarılaraimza atacaklarını belirterek “Öğrenme-ye, yeniliğe açık olan kadınımıza yeterki imkanlar sunulsun. Yeteneklerinibirbirinden güzel eserlerle nasıl ortayaçıkarttıklarını hepimiz biliriz. Kadınları-mız katıldığı kurslarda el becerileri ileortaya çıkarttığı ürünlerle bir taraftanaile ekonomisine katkıda bulunurkendiğer taraftan özellikle Türk-İslam süs-leme sanatlarında, tarihin derinliklerin-de kalmış unutulmaya yüz tutmuş ko-nuları örf ve adetleri su yüzüne çıkarta-rak onları günümüz insanına ve gelecekkuşaklara tanıtmakta önemli bir göreviifa etmektedir.” dedi.

Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Fa-aliyetleri Müdürlüğünün Türk kültürüve sanatını yaşatma noktasında kendiçapında girişimlerde bulunduğunu be-lirten Ayşe Sucu “Yaptığı çalışmalarlaengin bir ummana sahip olan Türkkültürü ve sanatımızı yaşatma ve ak-tarma da karınca kararınca katkıda bu-lunan Kadın Faaliyetleri Merkezimiz

"Edep de teshib-i ahlaktır" anlayışıylaçalışmalarını sentezlemekte ve bu çer-çevede eğitsel, kültürel ve sosyal fa-aliyetlerine devam etmektedir.” dedi.

İnsanın hayatı boyunca öğrenen veuygulaması gereken ortak sorumlu-lukları olan bir varlık olduğunu belir-ten Ayşe Sucu “Mevlana’dan hareket-le insanlığa üç barış formülü olaraksunduğu dersinde Nezihe ARAZ ya-şam ilkelerini şöyle belirtiyor:

Birinci ilke: En önce insanın kendikendiyle barışa varması, kendisiylebarışık olması,

İkinci ilke: İnsanın toplumla barı-şık olma zorunluluğu,

Üçüncü ilke ise: İnsanın Tanrı ilebarışık yaşamayı öğrenmesidir.

Mevlana’ya göre insanın kendisiylebarışık olması, barış kurması en kısayorum ile şudur: Kendine, özüne say-gı duyması, kendine inanması, kendiniküçük görmemesi, çünkü her insan onuyaratan gücün, Tanrı’nın bir parçası, birtemsilcisidir. İnsanın kendine saygısı,sevgisi ve ilgisi aslında Tanrı’yadır.

İnsanın toplumla barışık olmasınınanlamı ve yolu ise: Dünyada bir teksiz yoksunuz, çok insan var. Öyleysesiz, kendinize gördüğünüz her hakkıonlara da göreceksiniz.

21 >

“‹nsan;

hayat›

boyunca

ö¤renen ve

uygulamas›

gereken

ortak

sorumluluklar›

olan bir

varl›kt›r.”

Page 22: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 22 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

Eşitsiniz, kardeşsiniz. İnsan, insa-nın yargıcı değil, yoldaşıdır.

Toplumda bu yoldaşlık sevgi vesaygıyla olur.

İnsan "Üçüncü barış" olayını Tanrıile yaşayacaktır, yaşamalıdır, Diyor kiMevlana:

"Birbirimize, sırası geldikçe Tanrısenden razı olsun" diyoruz. Soruyo-rum Tanrı’nın bizim rızamıza ihtiyacıvar mı? Önemli olan, bizim ondan ra-zı olmamızdır. Yani, ondan gelen heremri, her mesajı kutlu bir barış olarakkarşılamamız gerekir... Yani kendinikontrol altına alan insanın, sorumlu-luklarını bilmesi "hak ve adalet" anla-yışından hareketle hayatını denetim al-tına alması, idame ettirmesi… Bu dü-

şüncelerden hareketle gelmek istedi-ğim nokta şu: Hayatın iniş çıkışlarındaşüphesiz insan zorlanır, daralır. Bazeniçine kapanma ihtiyacı hisseder. Amadaha sonra muhteşem formlar halindedoğuşlar gerçekleştirir. İnsanın kendi-ni aksettireceği, yaratıcılığını ortayakoyabileceği formlarla tanışması yanibu içe kapanıklığından çıkıp, gelenek-sel sanatlarla kültürle tanışması gerek-mektedir. Bu da ancak sanat eğitimiile gerçekleşebilir. İşte Çankaya HalkEğitimi Merkezi ile birlikte açtığımızkurslarda bu anlayışın pratize etmeyeçalışıyoruz. Dolayısıyla bu hayat fel-sefesini insan psikolojisine aksettirir-sek yaşamı sanat haline dönüştürebili-riz.” dedi.

S›rr› ARPAÇÇankaya Halk E¤itim Merkezi Müdürü

Çankaya Halk Eğitim Merkezi ta-rafından gerçekleştirilen faaliyet-

ler hakkında bilgi vererek konuşması-na başlayan Sırrı Arpaç “ÇankayaHalk Eğitim Merkezi Milli EğitimBakanlığına bağlı bir kurum, bir taraf-ta da Türkiye Diyanet Vakfına bağlıKadın Faaliyetleri Müdürlüğü. Bu iki

kurumun birlikte iş birliği içerisindesiz değerli kursiyerlere elinden kaldığıkadar, gücü yettiği kadar bir şeyleröğretebildiyse ne mutlu.” dedi.

Çankaya Halk Eğitim Merkezindedört yıldır görevde bulunduğunu ve budört yıl içerisinde Türkiye DiyanetVakfı kadın faaliyetleri ile birlikteyaptıkları çalışmadan memnun oldu-ğunu ve sorun yaşamadıklarını belir-ten Sırrı Arpaç, “Bir kere vakfın birözelliğini çok iyi bilmenizi istiyorum.Bu vakfın sağına soluna, önüne arkası-na çok iyi bakarsanız Türkiye’nin hu-kuk devletindeki bizim yaşamak iste-diğimiz düşünce, görüş her şey bura-nın içerisinde var. Diyanet Vakfı Ka-dın Kollarının hem çağdaş, hem de-mokrat, hem laik, hem Atatürkçü,hem dinine bağlı bir kurum olduğunubiliyorum.” dedi.

26 yıllık meslek hayatında kadınla-rı daha yakından tanıdığını ifade edenSırrı Arpaç, kadınların büyük bir mer-hamet sahibi olduğunu, fedakarlıknoktasında erkeklerden çok önde ol-duklarını belirtti.

SERG‹

Page 23: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr

Han›m Halilova

21.yüzyılın bilim ve teknolojiyüzyılı olduğunu belirterek

konuşmasına başlayan Hanım Halilo-va Türkiye’nin güçlü olması için eği-time büyük önem vermesi gerektiğinive çok güçlü olması gerektiğini, geliş-melerden dolayı da çok ümitli olduğu-nu söyledi.

Sovyetler Birliği döneminde çek-tikleri sıkıntıları anlatan Hanım Halilo-va “Yıllarca Sovyetler Birliğinde bi-zim dilimizi, dinimizi, milli kimliği-mizi yasakladılar, ezan sesini sustur-dular, camileri kapattılar. Türküz ke-limesini kullanan insanları Sibirya’yasürgün ettiler, cezaevinde kurşuna tut-tular. Camilerimiz kapatıldığı için ca-milerin içini göremiyorduk, ama bu-gün caminin altında bu salonda bir ko-nuşma yapıyorum, kimin aklına gelir-di bu.” dedi.

Türk kadınının kahraman olduğunuve tarihte bunun örneklerine sıkçarastlanabileceğini belirten Hanım Ha-lilova “Biz tarihimize baktığımızdagörüyoruz ki kadınlarımız hatun, er-keklerimiz Hakan’dır. Kadınlarımızher zaman erkeğiyle birlikte savaş-mıştır. Sovyetler Birliği zamanında biz

kadınlar olarak mücadele verdik. BenSovyetlere karşı mücadele veren birkadın harekatının lideri olmuşumAzerbaycan’da, bu mücadeleye girer-ken darağacına merhaba demişiz. 20Ocak 1990 tarihinde Rus tankları Azer-baycan’a girdiğinde, her yerde kan dö-külüyor, insanlar öldürülüyordu.

Benim düşüncem şuydu; AcabaTürkiye bizim durumumuzu biliyormu? Bir de radyodan duyduk ki Türkmilleti ayağa kalkmış, o bana büyükbir güç verdi ve Türk kadınının gücü-nü bütün dünyaya duyurmak için 21Ocak’ta 5000 bayanla Rus tanklarınınkarşısına çıktık. Ruslar silahları üzeri-mize tuttu. Bizleri vurabilirlerdi tekdüşüncem Türkiye’yi görmeden öl-menin ağırlığıydı. Türkiyemi görme-den ölmek zor geliyordu. Diyorum kiTürkiye bizim için çok azizdir. İşgalaltında yaşamayan kimse özgürlüğünne olduğunu bilmez, size sesleniyo-rum birlik ve beraberliğinizi koruyun,Türkiye’yi güçlü yapın Çünkü 300milyon Türk sizi bekliyor.” dedi.

23 >

TDV

“Biz tarihimize

bakt›¤›m›zda

görüyoruz ki;

kad›nlar›m›z

hatun,

erkeklerimiz

Hakan’d›r.

Kad›nlar›m›z

her zaman

erke¤iyle

birlikte

savaflm›flt›r.”

Page 24: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 24 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

ÖNEML‹ fiAHS‹YETLER

Molla Fenârî(ö. 834/1431)

Osmanl› Âlimi

lan Molla Fenârî, Kudüs’e uğradıktansonra Bursa’ya döndü ve eski görevinedevam etti. II. Murad tarafından 1425’temüftülük vazifesine tayin edildi. Bu un-vanı taşıyan kimsenin diğer ulemâya nis-betle önemli bir mevki işgal ettiği bilin-mekle birlikte bazı kaynaklarda Fenâ-rî’nin ilk şeyhülislâm olarak anılması,pâyitaht müftülük makamının XVI. yüz-yılın ortalarında ulaştığı kurum hüviye-tiyle kelimenin kazandığı “devletin bü-tün ilmiye sınıfının resmî mercii” anla-mında düşünülmemelidir.

1430 yılında yaptığı ikinci hac yolcu-luğunda da Kahire’ye uğrayan MollaFenârî buradaki âlimlerle ilmi görüşme-ler yaptı. Döndükten kısa bir süre sonra1 Recep 834 (15 Mart 1431) tarihindeBursa’da vefat etti. Cenazesi kendi yap-tırdığı caminin hazîresine defnedildi.

Molla Fenârî, Osmanlı Devleti’ndetasavvufa ilgili duyan ilmiye mensupla-rının önde gelenlerindendir. Tasavvufkültürüne olan yakın ilgisi bazı eserle-rinde açıkça görülür. Tasavvufî düşün-celerinin şekillenmesinde Muhyiddinİbnü’l-Arabî’nin tesiri vardır ve İbnü’l-Arabî’ye nisbet edilen Ekberiyye mek-tebinin görüşlerini Anadolu’da temsileden âlimler arasında yer almaktadır

Gerek devlet erkânının gerekse hal-kın saygı gösterdiği ve maddî durumu iyi

751yılının Safer ayında (Nisan 1350) doğdu.Asıl adı Şemseddin Muhammed b. Ham-za’dır. Fenârî nisbesi hakkında kaynaklarda

farklı görüşler bulunmaktadır. Bu nisbenin. Mâverâünnehirbölgesinde ya da Bursa civarında Yenişehir ile İnegöl yakınla-rındaki Fenâr köyünden geldiğini söyleyenler bulunduğu gibibabasının fenercilik mesleğiyle ilgili olduğunu ileri sürenlerde vardır.

Molla Fenârî, ilk öğrenimini babasının yanında tamamla-dıktan sonra İznik’te Alâeddin Ali Esved’in derslerine devametti. Hocasıyla arasında geçen ilmî bir tartışma yüzünden ora-dan ayrıldı ve Amasya’ya gitti. Amasya’da Cemâleddin Aksa-râyî’nin öğrencisi oldu ve 1376 yılında kendisinden icâzet aldı.Ardından Seyyid Şerîf el-Cürcânî ile birlikte gittiği Kahire’debaşta Ekmeleddin el-Bâbertî olmak üzere çeşitli âlimlerdenşer’î ilimleri tahsil etti: Bâbertî’den de icâzet aldıktan sonraBursa’ya döndü. Yıldırım Bayezid tarafından Manastır Medre-sesi müderrisliği ve bunun yanı sıra 1393’te Bursa kadılığı ilegörevlendirildi. Bu vazifesini on yıl kadar sürdürdü. AnkaraSavaşı’nın ardından Timur’un askerleri Bursa’yı ele geçirince,daha önce Yıldırım Bayezid’in esir alıp hapsettirdiği Karama-noğlu Alâeddin Bey’in iki oğlu II. Mehmed Bey ve Ali Beyhürriyetine kavuşmuş ve Timur tarafından Karamanlı ülkesininyönetimine getirilmişti. Molla Fenârî de muhtemelen Mısır se-yahati dönüşünde Konya ve Karaman’a uğradığında tanıştığıMehmed Bey’le Karaman’a gitti. Orada da on yıldan fazla birmüddet ders verdi. 1414’te Bursa’ya döndü ve 1415 yılındaikinci defa Bursa kadılığına getirildi. 1419’da çıktığı hac seya-hatinden dönerken Kahire’ye uğradı ve el-Melikü’l-MüeyyedŞeyh el-Mahmûdî’nin isteğiyle bir süre orada kaldı. Kahire’debulunduğu sırada dönemin önde gelen âlimleriyle ilmî müza-kereler de bulundu ve ders verdi. 1420 yılında Mısır’dan ayrı-

Page 25: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 25 >

olmasına rağmen sade bir hayat yaşadığınakledilen Molla Fenârî geçimini sağla-mak için ipekçilikle meşgul olmuştur.Taşköprizâde, Fenârî’nin vefat ettiğinde10.000 ciltlik bir kütüphane bıraktığınadair bir rivayet kaybeder. Molla Fenârî,Kudüs’te bir medrese ile Bursa’da üçmescid ve bir medrese yaptırmış. 833(1430) tarihli vakfiyesiyle bunlara bir-çok emlâkini tahsis etmiştir (Bilge, s.232-241). Oğullarından Mehmed ŞahFenârî de [ö. 839/1435(?)] âlim olup çe-şitli eserler telif etmiş, Yûsuf Bâlî ise(ö.840/1436-37) müderrislik ve kadılıkgörevlerinde bulunmuştur. OsmanlıDevleti’nde ilmiye sınıfına tanınan imti-yazlar ilk defa II. Murad tarafından Mol-la Fenârî ailesine verilmiş, daha sonrabütün ilmiye ailelerine teşmil edilmiştir.

ESERLER‹1. Aynü’l-ayân (Tefsîru Sûreti’l-Fâtiha).2. Talikât alâ evâili’l-Keşşâf.3. Fuşûlü’l-bedâyi.4. Şerhu’l-Ferâizi’s-Sirâciyye.5. Şerhu Telhîsi’l-Câmii’l-kebîr fi’l-fürû. 6. Şerhu Fıkhi’l-Keydânî.7. Misbâhu’l-üns beyne’l-makûl ve’l-

meşhûd fî şerhi Miftâhi’l-gayb. 8. Şerhu dîbâceti’l (mukaddimeti’l)-

Mesnevî.9. Sûfiyyenin Libâs ve Etvâr ve Mesle-

kine Dair İtirâzâta Reddiye.10.Tahkiku hakaiki’l-eşyâ ve deka’iki’l-

ulûm ve’l-ârâ (Risâle fi’t-tasavvuf,el-Mukaddimâtü’l-aşere).

11. Talîka alâ Istılâhâti’s-sûfiyye. Kâşâ-nî’nin eserine bir ta’liktir.

12.el-Fevâidü’l-Fenâriyye, Esîrüddinel-Ebherî’nin Îsâgucî (er-Risâletü’l-

Eşîriyye) adlı mantık kitabına yazılan şerhlerin en meş-hurlarından olan eser Osmanlı medreselerinden son za-manlara kadar okutulmuştur.

13.Avisâtü’l-efkâr fi’htibâri üli’l-ebşâr.14.Hâşiye ale’d-Dav. 15.el-İşrûn kıta fi’l-işrîne ilmen.16.Esâsü’s-sarf fî ilmi’t-tasrîf.

Bunların dışında Molla Fenârî’nin kaynaklarda adı geçenbazı eserleri de bulunmaktadır.

DÜfiÜNCES‹Molla Fenârî’nin düşüncesi genel olarak mantık, tefsir

usulü, fıkıh usulü ve metafizikle ilgili eserlerinde ifadesinibulmuştur. İslâm düşünürlerinin yeni sentezlere yöneldiği ha-reketli bir dönemde yaşayan Fenârî, Moğol istilâsı ve Haçlılarsonrası İslâm dünyasının yeniden toparlanmaya çalıştığı ilmîve fikrî ortamın güçlü bir temsilcisidir. Muhakkikler (muhak-kikûn) olarak bilinen âlimlerin yetiştiği bu ortamda fikirleriteşekkül eden Fenârî dinî ve lisanî ilimleri, Fahreddin er-Râ-zî’nin metafiziğini ve Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin metafiziği-ni bir büyük sentezde uyumlu hale getirmeyi denemiştir.Onun ilmî kişiliği, Anadolu’da filizlenmeye başlayan ve gide-rek Osmanlı ilim zihniyetinin temelini oluşturacak olan med-rese-tekke bütünlüğünü kendinde temsil etmiş ve mutasavvıf-âlim tipinin Dâvûd-i Kayserî’den hemen sonraki örneklerin-den birini ortaya koymuş olması bakımından da önem arzet-mektedir. Molla Fenârî’nin ilmî projesinde mantık, din ilimle-ri metodolojisi ve tasavvuf metafiziği birbiriyle çelişmedenilişki içine sokulmuştur. Usul ilmi mantıkla bütünleştiği gibitasavvuf da şer’î ilimlerle tam bir uzlaşma halindedir. Ayrıcabu ilim anlayışında vahdet-i vücûd metafiziğinin de mantıkyöntemlerine dayalı bir ifadeye büründürülmesi amaçlanmış-tır. Dolayısıyla onun düşüncesinde klasik İslâm düşüncesininbeyân (dinî bilgi), burhan (aklî kanıt) ve irfan (tasavvuf meta-fiziği) şeklinde isimlendirilen araştırma alanları birbirini bü-tünleyen bakış açılarını ifade etmektedir.

Molla Fenârî’nin kendisinden önceki entelektüel birikim-den yararlanma hususunda kapsayıcı bir bakış açısına sahip ol-ması, farklı ya da çatışan düşünce geleneklerini birbiriyle uyu-şacak tarzda yeniden ele alabilmesini sağlamış ve daha yüksekbir düzeyde gerçekleştirilecek bir sentezi düşünürün asıl gaye-si haline getirmiştir. Din ilimleri olarak fıkıh ve kelâm, felsefîanaliz ve teorik kanıtlama yöntemi olarak mantık, vahdet-i vü-cûd metafiziği olarak tasavvuf bu düşünce sisteminde dinî veaklî meşruiyet sorunu yaşamadan bir arada bulunmaktadır. Buyaklaşımıyla Fenârî kendisinden sonraki Osmanlı düşünce veilim hayatına yön vermiş şahsiyetlerden biridir. TDV

Page 26: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 26 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

fiUBELER‹M‹Z

Adana, Türkiye’nin güneyinde Akdeniz Bölgesinin DoğuAkdeniz bölümünde yer alan 14.030 km2 yüz ölçümüneve 1.682.250 nüfusa (1997 sayımı sonuçları) sahip bir il-

dir. İlçe sayısı 13 olan Adana’nın 46 belediyesi, 550 köyü bulun-maktadır. Adana ilinin merkezi yine aynı adla anılan Adana ken-ti olup, Adana ili ve il merkezi Türkiye’nin en önemli tarımsalüretim bölgelerinden olan Çukurova Deltası’nda yer alır ve esasolarak gelişimi ve ekonomisi tarımsal lüretim ve tarıma dayalıendüstri yoğunlukludur.

05.06.1986 tarihinde çıkarılan 3306 sayılı yasa ile Büyükşe-hir statüsüne kavuşmuştur.

Tarihi araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, Çukurova,Yontma Taş Devrinden bu yana yerleşim yeri olmuştur. Çukuro-va'nın en eski yerleşim merkezlerinden biri Tepebağ Höyüğü ilkçağlardan kalmadır. Höyükte rastlanan surlarla çevrili kent çekirde-ği burada Neolitik çağda yaşayan kent dönemine ışık tutmaktadır.

Tepebağ'ın güneyinde Taş Köprü'nün bitişğinde eski kale yık-tırılarak yerine Adana Kalesi yaptırılmıştır.Bu kaleyi daha sonra Mehmet Ali Paşayıktırmıştır. 1553'te başlayan Ramazano-ğulları devrinde, kent oldukça büyümüşbu dönemde Ulucami Tuzhanı, Yağ Camiigibi eserler yapılmıştır. Adana, Yavuz Sul-tan Selim'in Mısır seferinden Osmanlılar'abağlanmış, 1608'de eyalet olmuştur. Sıra-sıyla Konya, Malatya, Şam, Halep eyalet-lerine bağlı kalmıştır. Bir ara Kıbrıs'tan daidare edilmiş, 1867'de vilayet bundan

sonra da Adana Sancağı'nın merkez ilçesiolmuştur. Bu durum Fransız işgaline ka-dar sürmüştür. İşgal sırasında vilayet mer-kezi Pozantıya nakledilmiş, işgal sonaerince Adana yeniden vilayet merkezi ol-muştur. Cumhuriyet, devrinde çok geliş-miştir.

Adana ili, yer şekilleri bakımındandağlık ve ovalık olmak üzere iki bölümeayrılır.

İlin kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğubölümleri, Orta Toros adı verilen dağ sis-temi ile çevrelenmiştir.

Çukurova Türkiye'nin en geniş deltaovasıdır. Seyhan ve Ceyhan nehirleri ileBerdan (Tarsus) Çayı'nın getirdiği alüv-yonlardan oluşmuştur ve karışık yapılıdır.

Güneyin ‹ncisi ADANA

Page 27: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr

Seyhan ve Ceyhan nehirleri il toprak-ları içinde yer alırlar. İlde ülkenin önemlibarajlarından olan Seyhan Baraj Gölün-den başka, Akyatan, Akyayan, Tuzlagölügibi birkaç kıyı gölü ve Aladağlar üzerin-de Yedigöller adıyla anılan küçük buzulgölleriyle, karaisalı yakınlarındaki Barakköyü sınırları içinde Karstik Dipsiz Göladı verilen alabalığıyla ünlü göller vardır.

Adana, Akdeniz iklim özelliklerini ta-şır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık veyağışlıdır. Bölgede meydana gelen yağış-lar, genellikle yamaç yağışları ve gezicihava kütlelerinin karşılaşması ile oluşur.Ortalama yağış miktarı 625 mm dir.

Adana çevresindeki bitki örtüsü, Akdeniz iklim özellikleri-ni taşır.

Büyük bir sanayi ve ticari potansiyele sahip olan Adana,2000’li yıllara altyapısı tamamlanmış olarak girmektedir. Bugünfaal olan Organize Sanayi Bölgesi, Mersin Serbest Bölgesi veGüneydoğu Anadolu Projesi ile Adana, merkez bir konumdaolup, önemi daha da artmaktadır.

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI ADANA fiUBES‹1981 yılında açılan Türkiye Diyanet Vakfı Adana Şubesi; ku-

rulduğu tarihten beri gerçekleştirdiği sosyal, kültürel, dinî, ilmîve eğitime yönelik faaliyetlerle Adana halkının taktir ve güveni-ne layık olma gayretindedir. Adana Şubesi bu hizmetlerini ikisimerkez ilçe olmak üzere toplam 12 şubesiyle sürdürmektedir.Her zaman fakirin, ihtiyaç sahibinin ve öğrencilerin yanında olanŞubemiz, kültür alanında da önemli hizmetler yürütmektedir.

Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle; üniversite öğrencilerive ortaöğretim öğrencileri arasında kompozisyon yarışması,mektup yarışması, şiir yarışması vb. yarışmalar tertip etmekteolan Şubemiz yarışmaya katılan öğrencileri çeşitli hediyelerleödüllendirmektedir. Hafta münasebetiyle Sabancı Merkez Cami-inde kitap fuarı da düzenleyen Şube, 2005 Kutlu Doğum Hafta-sının etkinlikleri çerçevesinde Türkiye genelinden katılan sahası-nın uzmanı ilim adamlarının katkısıyla düzenlenen “Dinin DünyaBarışına Katkısı” konulu sempozyuma ev sahipliği yaptı.

Ramazan aylarında yardımlarına hız veren Adana Şubesi,Merkez Seyhan İlçesinde bulunan 2 erkek ve 1 kız yatılı Kur’anKursuyla gençlerimizin dini yönden bilgilenmesini sağlamak-tadır.

Şüphesiz Adana Şubemizin en önemli hizmeti; Adanaya kazan-dırdığı, abidevi nitelikteki Sabancı Merkez Camisidir. 1988 yılındatemeli atılan ve 1998 yılında tamamlanarak hizmete açılan Türkiye-nin en büyük Camisinin yapımından sonra da; çevre düzenlemesin-den, günlük temizliğine, bakımından yakıtına kadar her türlü hizme-tini gören Adana Şubemiz, bu hizmetler için 11 eleman görevlen-dirmekte ve bu elemanların her türlü ücretini karşılamaktadır.

27 >

Mehmet BARIŞAdana İl Müftüsü

Şube Yönetim Kurulu Başkanı

Elazığ nüfusuna kayıtlı olup 1944 yı-lında Tunceli İli Pertek İlçesinde doğdu.İlkokulu 1958 yılında doğum yeri olanPertek İlçesi Pınarlar’da, lise tahsilini1967 - 1968 döneminde Elazığ İmam-Hatip Lisesinde, Üniversite tahsillini de1972 yılında İstanbul’da Yüksek İslamEnstitüsü’nde tamamladı.

1967 yılında Tunceli Merkez Camiiİmam-Hatibi olarak göreve başlayanMehmet Barış sırasıyla, değişik ilçeler-de vaizlik, ilçe müftülüğü ve il müftülü-ğü görevlerinde bulundu.

Bir çok Avrupa ülkesinde de görev-ler yürüten Barış, görevlerindeki başarı-larından dolayı bir çok teşekkür ve tak-dirle ödüllendirildi.

Kurduğu çeşitli derneklerle hayırlıhizmetlere imza atan Mehmet Barış, gö-rev yaptığı yerlerde Türkiye DiyanetVakfı kanalıyla müftülük binası, Kur’ankursu, cami yaptırdı.

Evli ve üç çocuk babası olan Barış,İngilizce ve Arapça bilmektedir.

TDV

Page 28: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 28 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

yürütülen bakım ve onarım çalışmaları hızla devam edi-yor. Yılların emeği neticesinde meydana gelen abidevinitelikteki Caminin bütün heybetiyle gelecek nesillereteslim edilmesi düşüncesiyle yapılan bu bakım ve onarımsonunda Cami yeni bir soluk alacak.

Bu bak›m ve onar›m çerçevesinde;• Kocatepe Camii’nde kurşunların yenilenmesi, cami

beden duvarlarının yüzeyleri ile minare yüzeylerinindış etkenlere karşı korunması için boyanması ve halıkaplama işleri yapılmaktadır. Bu işler için TürkiyeDiyanet Vakfınca yaklaşık 2.000.000.-YTL harcamayapılacaktır.

• Cami içinde kullanılan halı yaklaşık 5000 m2’dir. Ca-minin halıları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) tarafından yenilendi. Türkiye Odalar ve Bor-salar Birliği’ne yaptığı bu katkılardan dolayı ayrıca te-şekkürlerimizi sunuyoruz.

Kocatepe Camii'nde yürütülen bakım ve onarım çalış-malarına 01.07.2006 tarihinde başlanmış olup 2007 yılısonunda tamamlanacaktır.

Bugün yurt içinde ve yurt dı-şındaki ecdat yadigarı niceeserlerin hüzünlü hali, değer-

lerimize vaktinde sahip çıkmanın ge-reğini bizlere ibretle hatırlatıyor. Çokbüyük emek ve fedakırlıklarla mey-dana getirilmiş olan o muhteşem abi-devi eserlerin zamanında çeşitli se-beplerle ya da ihmaller sonucu yapı-lamayan bakım ve onarımları; bugünyanmış-yıkılmış, tahrip olmuş, viranevakıf eserleri olarak karşımıza çık-maktadır. Bu eserlerin insanlığa yeni-den kazandırılması için gösterilen on-ca çaba ve emek de bunların tamamı-nı ayağa kaldırmaya yetmemektedir.İşte bu sebeplerle Türkiye DiyanetVakfı Cumhuriyet döneminin enönemli camilerinden biri olan Koca-tepe Camisini yeniden elden geçir-meye karar verdi ve çalışmalara baş-landı. Camiyi yenilemeye yönelik

FAAL‹YET

Kocatepe CamisineYeni Bir Soluk!

Page 29: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 29 >

Kocatepe Camii’nin inşası fikri 1940'lı yıllara kadar gi-der. 8 Aralık 1944 tarihinde Diyanet İşleri Başkan

Yardımcı Ahmet Hamdi Akseki başkanlığında 72 kişilikkurucu heyet tarafından “Ankara Yenişehir’de Bir CamiYaptırma Kurumu” adlı dernek kuruldu.

1956'da devrin başbakanı merhum Adnan Menderes’inmüdahalesiyle Ankara’ya hakim “Kocatepe”, cami arsasıolarak tahsis edildi.

Türkiye Diyanet Sitesi Yaptırma ve Yaşatma Derne-ği adını alan dernek, 1957'de yeni bir proje yarışması açtı.

Vedat Dalokay ve Nejat Tekelioğlu’nun müşterek pro-jelerinin uygulanabilir olduğu kabul edildi. Projeye görekülliyede ikibin kişilik cami, Diyanet İşleri Başkanlığı hiz-met binası, Yüksek İslâm Enstitüsü, kütüphane, konferanssalonu, müze, ikiyüz araçlık otopark, turistik çarşı, aşevi vepoliklinik bulunacaktı.

Bu projeye göre caminin temeli, Diyanet İşleri BaşkanıHasan Hüsnü Erdem tarafından 12 Haziran 1963'te atıldı.1964'te projenin Diyanet İşleri Başkanlığı hizmet binası ileilgili bölümü bitirildi.

Bugünkü ProjeKocatepe Camii için üçüncü defa 1967 yılında açılan ya-

rışmayı Hüsrev Tayla ve Fatin Uluengin’in projesi kazandı.Yeni projenin temeli, Diyanet İşleri Başkanı Ali Rıza

Hakses zamanında 30 Ekim 1967'de “Mirac Kandili”ndeatıldı.

1981 yılına gelindiğinde revaklı avlu, konferans salonu,otopark, süpermarket, idari bürolar, kütüphane, gasilhane

gibi külliyeyi oluşturan bölümler ha-riç caminin kaba inşaatı bitirildi.

Bu tarihte, devlet katkısı, halkın ba-ğışları gibi kaynakların yetersiz olmasısebebiyle inşaat giderek yavaşladı. Ar-tan malî güçlükler sebebiyle 15 Mart1981 tarihinde toplanan Türkiye Diya-net Sitesi Yaptırma ve Yaşatma Derne-ği Genel Kurulu, İsmail Hakkı Yılanlı-oğlu başkanlığındaki idare heyetininteklifine uyarak derneğin feshedilmesi-ne ve Kocatepe Camii inşaatı dahil bü-tün mal varlığının alacak ve borçlarıylabirlikte Türkiye Diyanet Vakfı’nadevredilmesine karar verdi.

Türkiye Diyanet Vakfı bütün imka-nalarını buraya sevkederek 1986 yılı Ra-mazan ayında Kocatepe’nin asıl cami(Harem) kısmını bitirdi. Burası zamanınDiyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Di-yanet Vakfı Şeref Başkanı Dr. TayyarAltukulaç tarafından ibadete açıldı. Di-ğer müştemilat ve bölümlerin inşaasınadevam edildi.

Kocatepe Camii’nin inşaası tamam-lanarak resmî açılışı 28 Ağustos 1987tarihinde zamanın Başbakanı TurgutÖzal ve Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.M.Said Yazıcıoğlu tarafından yapıldı. TDV

KOCATEPE CAM‹S‹NDEN (KISA - KISA)

Page 30: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 30 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

Ramazan Ay›n›nHuzur ‹klimine

Girerken

GÜNCEL

O ayda bir gece vardır ki bin aydandaha hayırlıdır.

Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı.Geceleyin ibadet yapmayı da nâfile kıldı.

O ayda bir hayır işleyen kimse diğeraylarda bir farz işlemiş gibi olur.

O ayda bir farz işleyen ise diğer ay-larda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır.

O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı isecennettir.

O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirir-

se bu günahlarının bağışlanmasına vecehennemden kurtulmasına sebep olur.Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadarsevap verilir. Oruçlunun sevabından dahiç bir şey noksanlaşmaz.

Ashab: "- Yâ Rasûlullah! Hepimiz oruçluyu

iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz" de-yince Resûlullah (s.a.v.):

"- Allah bu sevabı oruçluyu kuru birhurma ile veya bir yudum su ile ya da

Dinî ve millî şuurun kuvvetlendiği, insanların birbirle-rine daha müsamahalı yaklaştığı, kardeşlik, sevgi vehoşgörü duygularının doruk noktaya çıktığı Ramazan

ayının yaklaştığı şu günlerde milletimizi ve bütün islam ale-mini tatlı bir telaş sardı.

Müslümanlar için rahmet, bereket ve günahlardan kurtulma-larına vesile olan bu mübarak ay; ülkemizde de Müslümanlarıniyilikte ve yardımda her zamankinden çok birbiriyle yarışmala-rına sahne olacaktır. İnsanlarımızın bu güzel yarışları da toplum-da, şiddetle ihtiyaç duyulan sevgi ve kardeşliğin pekişmesineönemli katkı sağlayacak; insanlarda paylaşma duygusunun ge-lişmesine vesile olacaktır.

İnsanların hayırda ve iyilikte birbiriyle böylesine yarışma-ları, Ramazan ayının özelliğinden kaynaklanmaktadır. Başırahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş olanmübarek Ramazan ayının hikmeti hakkında nice hatipler sözsöylemiş, nice yazarlar sayfalar dolusu yazılar yazmış yine demeram tam olarak anlatılamamıştır. Bu sebeple biz de Rama-zan ayı hakkında fazlaca yorum yapmadan konuyu; her zamansözlerin en güzeliyle konuları açıklayan Peygamberimizin an-latımıyla aktarmaya çalışacağız. Peygamber Efendimiz şöyleifade ediyor: “Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günah-ları bağışlar, duâları kabul eder. Melekler bu aya değer veren-lerle iftihar eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak cehennemegidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.”

Yine Peygamberimiz bir Şaban ayının sonunda Ramazanayına girerken ashabına hitabederek Ramazan ayının kutsiyetve faziletini şöyle belirtmiştir:

- Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinizebastı.

Page 31: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 31 >

bir yudum süt kaşığı ile iftar ettirene deverir.

O öyle bir aydır ki evveli rahmet, or-tası mağfiret ve sonu cehennem ateşin-den kurtuluştur.

O ayda köle ve hizmetçilerin yükü-nü hafifleten kimseyi Allah bağışlar vecehennem ateşinden kurtarır.

Ramazan ayında şu dört şeyi çokçayapınız. Bunlardan ikisini yapmaklaRabbinizi razı edersiniz, diğer ikisiniyapmaktan da müstağnî sayılmazsınız.Rabbinizi razı edeceğiniz iki haslet şun-lardır:

a- Allah'tan başka hiç bir İlah olma-dığına şehâdet getirmek.

b- Allah'ı anıp istiğfar etmek. Müstağnî olmadığınız iki haslete ge-

lince: a- Allah'tan cenneti istersiniz. b- Cehennemden O'na sığınırsınız. * Ümmetime Ramazanda beş haslet

verilmiştir ki bunlar benden önceki hiçbir peygambere verilmemiştir:

1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah teâlâ ümmetime(rahmet bakışıyla) bakar. Allah her kime (rahmet bakışıyla)bakarsa, ona ebedî olarak azap etmez.

2- Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katındamisk kokusundan daha güzel olur.

3- Melekler her gün ve gece onlara istiğfar ederler, Al-lah'tan bağışlanmalarını dilerler.

4- Allah teâlâ cennetine emredip: "Kullarım için hazırlanıpsüslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yur-duma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı." buyurur.

5- Gecenin sonu olunca, Allah (c.c.) hepsini bağışlar. Ora-da bulunanlardan biri:

"- O gece Kadir gecesi midir?" deyince: Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini

bitirince kendilerine ücretleri tam olarak ödenir." buyurdu. Bu sebepledir ki, dinî ve kültürel hayatımızda Ramazan

ayının çok müstesna bir yeri ve önemi vardır. Ramazan ayı fer-dî ve içtimai hayatımıza yeni bir aksiyon, yeni bir dinamizmve müstesna bir ruh hali kazandırmaktadır. Bu ayın kazandır-dığı manevi disiplin sebebiyle, sosyal hayatımızda düzenli birhuzur ortamı yaşanmakta, vatandaşlarımız birbirini sevgiylekucaklamaktadır.

Ramazan ayı yaklaştığında hayırseverlerle birlikte vakıf vedernekler de bu ay vesilesiyle daha çok insanı mutlu edebil-menin telaşını yaşarlar.

Türkiye Diyanet Vakfı’nda da telaş günler öncesindenbaşlar. Çünkü Türkiye Diyanet Vakfı; hayırların kurumsallaş-tığı bir vakıftır ve Ramazan ayı hayırların en güzel mevsimidir.

Bu sebeple Türkiye Diyanet Vakfı her sene olduğu gibi, buyılda bir dizi faaliyetle bulunacak. Bu faaliyetlerin başında daKocatepe Camii altında kuracağı iftar sofrası yer alacak. Bu if-tar sofrasında Ramazan boyunca her gün 2000’in üzerinde

vatandaşımız iftaredecek ve birlikteoruç açmanın mut-luluğunu yaşaya-caktır.

Türkiye Diya-net Vakfının Rama-zan boyunca vere-ceği iftar yemekle-rine geçen yıl oldu-ğu gibi bu yıl dasponsor olmak is-teyen hayırsevervatandaşlarımızVakıf genel merke-zine müracaat ede-bilecektir. TDV

Page 32: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 32 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

SA⁄LIK KÖfiES‹

TDV 29 May›s Özel ‹stanbul Hastanesinde

Kaliteli sağlık hizmetini toplumun her kesimindeninsana ulaştırabilmek prensibiyle çalışmalarınısürdüren Türkiye Diyanet Vakfı 29 Mayıs Özel İs-

tanbul Hastanesi, yeni yatırımlarla hizmet kalitesini yük-seltme gayretinde. Sağlık sektöründeki gelişmeleri yakın-dan takip eden TDV 29 Mayıs Özel İstanbul Hastanesindefaaliyete geçen ve bugün için dünyanın en gelişmiş tomog-rafi cihazlarından biri olan “64 Slice Multidedector CT” ilehizmette kaliteyi sürdürme iddiasında olduğunu ispatlıyor.Bu yeni teknoloji sayesinde bütün vücut üç boyutlu olarakgörüntülenebiliyor.

64 Slice Multidedector CT’nin kullanım alanları ve sağ-ladığı kolaylıklar hakkında TDV 29 Mayıs Özel İstanbulHastanesi Radyoloji Bölümü Sorumlusu Uzman Dr. Cen-giz Erol’la görüştük.

64 Slice Multidedector CT’ninçal›flma sistemi nas›ld›r?

Dr. Cengiz Erol : Bilgisayarlı tomografi x-ışını kullanıla-rak vücudun incelenen bölgesinin kesitsel görüntüsünüoluşturmaya yönelik radyolojik teşhis yöntemidir. İncele-me sırasında hasta bilgisayarlı tomografi cihazının masasın-da hareket etmeksizin yatar. Cihaz bir bilgisayara bağlıdır.X-ışını kaynağı incelenecek hasta etrafında 360 derecelikbir dönüş hareketi gerçekleştirirken dizilmiş dedektörlertarafından x-ışını demetinin vücudu geçen kısmı saptanarakelde edilen veriler bir bilgisayar tarafından işlenir. Sonuçtadokuların birbiri ardı sıra kesitsel görüntüleri oluşturulur.Oluşturulan görüntüler bilgisayar ekranından izlenebilir.Görüntüler filme aktarılabileceği gibi gerektiğinde tekrarbilgisayar ekranına getirmek üzere optik diskte depolana-bilir. Ayrıca görüntüler bilgisayar tarafından işleme tabi tu-tularak birbirine dik eksenlerde yeniden yapılandırılmış

Türkiye Diyanet Vakf› 29 May›s Hastanesi taraf›ndan haz›rlanm›flt›r

Bilgi Hatt› : (0.212) 453 29 29 / 2096 - 2960 - 2962Adres : Vatan Caddesi

‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü yan›Fatih / ‹stanbul

Web : www.29mayis.com.tr

Ayakta Anjiyo Hizmeti

Sa¤l›k sektöründeki

geliflmeleri yak›ndan

takip eden

TDV 29 May›s Özel

‹stanbul Hastanesi;

faaliyete geçirdi¤i bugün için

dünyan›n en geliflmifl

tomografi cihazlar›ndan biri olan

“64 Slice Multidedector CT”

ile hizmette kaliteyi sürdürme

iddias›nda oldu¤unu ispatl›yor.

Page 33: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 33 >

görüntüler elde edilebilir. Bu görüntü-lerin de yardımıyla 3 boyutlu görüntü-ler oluşturulabilir.

64 Slice Multidedector CT’nin di¤er tomografi cihazlar›na göre avantajl› yönlerinelerdir?

Dr. Cengiz Erol : 64 DedektörleMultislice CT bugün için dünyada engelişmiş bilgisayarlı tomografi tek-nolojisi. Bu cihaz hastalıkların teşhi-sinde ve vücudun ayrıntılı şekilde de-ğerlendirilmesinde yeni ufuklar aç-makta. Bu yeni teknoloji sayesindetıkalı ya da daralmış kalp damarlarıen ince dallarına kadar görüntülene-bilmekte ve bu işlem sadece 5 sani-yede tamamlanmakta. Kalp anjiogra-fisi yanında, tüm vücut incelemeleriyapılabilmekte ayrıca damarların, so-lunum yollarının ve bağırsakların içialetsiz olarak sanal endoskopi yönte-miyle 3 boyutlu orijinal renklerindegörüntülenmekte. 64 Slice Multide-dector CT ile konvansiyonel BT tet-kiklerine göre çok daha kısa sürede,daha ince kesitlerle geniş vücut alan-ları incelenebilmekte. Böylece tümtoraks ve batın tetkikleri tek nefestutma süresinde tamamlanabiliyor.

Kroner arter hastalığının yol açtığıölümler, dünyadaki ölüm nedenleriarasında birinci sırada yer alıyor. Buölümleri önlemenin en etkili yolu iseerken teşhis... Ateroskleroz (damarsertliği), kollestrol, sigara ve genetikgibi faktörler nedeniyle ortaya çıkankroner arterdeki tıkanıklar, şimdiyekadar konvansiyonel anjiyografiyöntemi ile teşhis ediliyordu. Ancakbu yöntemde bazı komplikasyonlarınortaya çıkma ihmali (%1-2) ve yön-temin girişimsel olması nedeniylehastaların bir kısmı anjiyografi yap-tırmak istemiyorlardı. Üstün bu yön-

temin uygulandığı her 4 hastadan birinde herhangi birprobleme rastlanmadığı göz önüne alındığında hastaların% 25’ine gereksiz yere girişimsel yöntem uygulandığıanlamına geliyordu. Türkiye’de uygulamaya başlananVCT (Volüm Bilgisayarlı Tomografi) ile 5 saniyede tara-ma yapılabiliyor. 64 dedektörlü multislice BT ile bu iş-lem 16 dedektörlü olanlara göre çok daha hızlı gerçekleş-miş oluyor. VCT her dönüşte 4 cm’lik hacmi kapsar 0.25mm kalınlığında 64 kesit olarak saniyede 3 dönüş yapar.Bu teknik bilgilerin uygulamadaki karşılığı ise 5 kalp atı-mında kalbin ve kroner arterlerin 5 saniyede ise tüm vü-cudun görüntülenmesidir. VCT ile inceleme sürelerininkısalması kalp gibi hareketli organlarda büyük kolaylıklarsağlamaktadır. Ayrıca daha az dedektörlü tomografilere/8-16-32 gibi) göre yüzde 20 daha az radyasyon kullanıl-maktadır.

64 Slice Multidedector CT’ninkullan›m alanlar› nedir?

Dr. Cengiz Erol : Cihazın başlıca kulanım alanları; kalpve diğer damarlar, kalın bağırsak ve ortopedik implantlıhastaların görüntülenmesidir. Ayrıca bugüne kadar kulla-nılan diğer tüm uygulamalar da, belirgin görüntü kalitesiartışı sağlanmaktadır.

Kalın bağırsak kanseri, sıklık sıralamasında başlardayer almaktadır. Erken tanı hayat kurtarıcı olabileceğindenyüksek riskli hastalarda tarama amaçlı geleneksel kolo-noskopi kullanılmaktadır. Ancak bir çok hasta bu işlem-den kaçınmaktadır. İşlem sırasında sedasyon gerekmekte-dir. Sanal kolonoskopi bu hasta grubunda alternatif tanıyöntemi haline gelmiştir. 64 Slice Multidedector CT ilekalın bağırsağın yalnız iç yüzeyi değil dışı da değerlendi-rilebilmektedir. Aldığı çok daha ince kesitlerle eski sis-temler ile görülemeyen hastalıklara kolayca tanı konabil-mektedir.

Dinamik olarak beynin anatomik ve fonksiyonel du-rumu değerlendirilebilmektedir. Beyindeki kan hacmi,kan akımı ve geçiş hızı hesaplanabilmektedir. ayrıca be-yin ve boyun damarlarının VCT ile non-invaziv anjiyog-rafik görüntülenmesi mümkündür.

Özellikle protez gibi metalik ortopedik materyal uy-gulanmış hastalarda eski CT incelemelerinde izlenen gö-rüntü kalitesindeki bozulma, VCT ile tamamen düzel-mektedir. Ayrıca kalp dışı damarlarda, akciğerde ve diğerBT kullanım alanlarında da girişimsel olmayan, yüksekgörüntü kalitesi sağlayan güvenilir bir yöntemdir. TDV

Page 34: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

< 34 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr

Yaz mevsiminin gelmesiyle bütün yurttaKur’an kurslarında faaliyetler artmakta,

Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek ve güzel oku-

KISA KISA

fiub

eler

imiz

den

Faal

iyet

ler

AKSARAY

Vakfımız bağışçılarından;1335 Rize / Çamlıhemşin

doğumlu Sebahat Gülay 20.08.2006tarihinde Hakkın rahmetinekavuşmuştur. Merhumun cenazesi21.08.2006 tarihinde AnkaraKocatepe Camii’nde kılınan ikindinamazını müteakip Cebeci AsriMezarlığında toprağa verilmiştir.Merhuma Allah’tan rahmet,yakınlarına sabrı cemil niyaz ederiz.

Sebahat Gülay

VEFAT

Bültenimizin 88. sayısında yayınla-nan, 2006 Kutlu Doğum Haftası

değerlendirme oturumunda Prof.Dr.M.Saim Yeprem’e ait değerlendirmeyazısında yer alan "Ey badı sabah, uğ-rarsa ruhun eğer semti harameyne/ta-zimimi arz eyle o Resulü sakaleyne"sehven yanlış yazılmıştır.

Doğrusu; "Ey badı saba, uğrarsa ra-hın eğer semti harameyne/tazimimi arzeyle o Resulü sakaleyne" şeklindedir.

DÜZELTME

mak için öğrenciler kursları doldurmakta, öğ-renciler arasında bir rekabet ortamı oluşmak-tadır. Müftülükler öğrencileri teşvik etmekamacıyla Kur’an kursları arasında güzel oku-ma ve bilgi yarışması düzenlemektedirler.

Bu yarışmalardan bir tanesi de AksarayMüftülüğü tarafından yapıldı. AksarayMüftülüğüne bağlı Kur’an kursları arasın-da bilgi yarışması düzenlendi. İki grup ha-linde yapılan yarışma neticesinde birincigruptan Sultanhanı Kasabası Kız Kur’ankursu, ikinci gruptan da Yeşilova Kızkur’an kursu birinci oldu.

Adana’nın Kozan ilçesi Göller yaylasın-da Kozan halkının desteğiyle Türkiye

Diyanet Vakfı Kozan şubesince yaptırılan180 kişilik Hasan Avcı Yatılı Erkek Kur’anKursu düzenlenen bir törenle hizmete açıldı.

Törene bölge milletvekilleri Ali Küçü-kaydın, Ayhan Zeynep Tekinbörü, İlçeKaymakamı Yıldırım Uçar, Adana İl Müftü-sü Mehmet Barış, çevre il müftüleri, çok

KOZAN

sayıda bürokrat, daire amirleri ve kalabalıkbir topluluk iştirak etti.

Tören münasebetiyle yapılan konuşma-larda milletvekilleri yapılan binanın hayırlıolması temennisinde bulundular.

Kozan İlçe Müftüsü ve Vakfımız Şu-be Yönetim Kurulu Başkanı AbdullahDemir, yaz Kur’an kursunda çeşitli lise-lerde okuyan 180 öğrenciye yaz tatili bo-yunca Kur’an-ı Kerim, dini bilgiler veahlak bilgisi dersi verileceğini belirterek,öğrenicilerin kurs süresince dini ve ahla-ki alanda müspet ilimlerle donatılacağınısöyledi.

Yine Kozan İlçesinin Özbaşı Köyündefinansmanının büyük bir kısmını Akıllıoğluailesinin üstlendiği 110 yatılı kız öğrenci-nin eğitim göreceği Kur’an kursu dadüzenlenen bir törenle hizmete açıldı.

Page 35: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

Vakfımız bağışçılarından;1927 doğumlu, İstanbul / Şişli

nüfusuna kayıtlı, Ayten Şengönül13.09.2006 tarihinde Hakkınrahmetine kavuşmuştur.Merhumun cenazezi 14.09.2006tarihinde, öğle namazını müteakipAnkara Karşıyaka Mezarlığındatoprağa verilmiştir. MerhumaAllah’tan rahmet, yakınlarına sabrıcemil niyaz ederiz.

Ayten Şengönül

VEFAT

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹www.diyanetvakfi.org.tr 35 >

Ülkemizde yapılan ilmî çalışmala-rın hem sayı, hem de kalite bakı-mından yetersizliği herkesçe bi-

linmektedir. Bu acıklı durumun önemlibir sebebi de hiç şüphe yok ki, araştır-macıların iyi tasnif edilmiş kaynaklar-

dan ve bu kaynakları araştırabilecekleri uygun ortamlardanmahrum oluşlarıdır.

TDV İslam Araştırmaları Merkezi, 1997 Eylül’ünden beri Bağ-larbaşı’ndaki binasında, adeta ‘İki günü birbirine eşit olan ziyanda-dır’ sözünün manasına masadak olarak, her gün genişleyen bir fa-aliyet ve gayretin içinde olmuş, üstün bir performans harcayarak,yüz yetmiş beş bin kitap, binlerce dergi ve doküman dosyası, altıyüz binin üzerinde makale, yine binlerce mikrofilm arşivini araştır-macıların hizmetine sunarak ülkemizde bir ilki gerçekleştirmiştir.

İslam Araştırma Merkezi ayrıca, ülkemizin 117 kütüphane-sinde bulunan, yedi yüz binin üzerindeki eserin bibliyografikkünyesiyle, çeşitli üniversitelerinde hazırlanmış yüz on bininüzerindeki tezin künyesini bilgisayar ortamına aktararak olağa-nüstü bir hizmete damgasını vurmuştur.

İSAM; hem yukarıda saydığım imkânları, hem çalışmaya herbakımdan elverişli kütüphane salonlarını, hem de yemek, çay lo-bisi vs. gibi büyüklü küçüklü birçok yan hizmeti araştırmacılarınhizmetine sunarak, ilmi araştırma yapmak isteyenlerin çalışma-larına büyük katkılarda bulunmuş ve bulunmaktadır.

Merkeziniz; gerek ülke içi, gerekse ül-ke dışından gelen akademisyenlere ve bi-lim adamlarına, sivil ve kamu yöneticile-rine, hatta biz medya mensuplarına, kü-tüphane, arşiv ve dokümantasyon birim-leriyle -ülke kütüphaneciliği ve araştırmaimkânlarıyla karşılaştırıldığında- benzer-siz, hatta lüks sayılabilecek bir hizmetsunmaktadır.

Merkeziniz; bilgi birikimlerini, adın-daki ‘İslâm’ kelimesinin ifade ettiği manaile sınırlı tutmayıp, başta Türk tarih, kültürve medeniyeti olmak üzere, dini ya da la-dini pek çok sahada genişleterek, hangidin, akım, fikir ve düşünceye sahip bulu-nursa bulunsun, cinsiyet ve yaş farkı gö-zetmeksizin, toplumların bütün kesimleri-ne eşit olarak hizmet vermektedir.

İSAM; ülkemizin geleceğine, -şu andasomut olarak tartılamasa da- kelimelerle ifa-de edilemeyecek bir hizmet sunmakta, sağ-lam ve köklü bir alt yapı inşa etmektedir.

Bu hizmet, TDV’nin fevkalade önemlive asla küçümsenmeyecek bir yatırımı, hat-ta hiç düşünmeden söyleyebilirim ki, belkide en isabetli ve en müsmir yatırımıdır.

TDV, başka hiçbir faaliyette bulunma-sa bile, sadece bu hizmetiyle dahi toplu-ma - ve onun geleceğine - karşı olan bor-cunu ödemiş sayılabilir.

Son olarak şunu da eklemeliyim ki,İSAM, TDV’nin yüzakıdır.

Bu kıymetli faaliyetiniz sebebiyle, siz-lerin şahsında önce TDV’ye, sonra da İs-lam Araştırma Merkezi’nin gayretli ele-manlarına binlerce teşekkürü fevkaladeönemli bir vazife biliyorum. Lütfen bugecikmiş teşekkürümü kabul buyurunuz.Saygılarımla…

Can Alpgüvenç / Gazeteci(1503 no’lu Basın Kartı sahibi)

Türkiye Diyanet Vakf›‹slam Araflt›rmalar› MerkeziHer KesimdeTakdirle Karfl›lan›yor

Page 36: HABER BÜLTEN‹±...SAKARYA Tel : 0.264 291 03 38 Faks : 0.264 275 13 50 sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu Ayl›k 270.-YTL …

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI Yay›n Matbaac›l›k ve Ticaret ‹flletmesi

ABONEL‹K ‹Ç‹N B‹ZE ULAfiAB‹LECE⁄‹N‹Z TELEFONLAR‹fiLETME MERKEZ‹ Tel: (0.312) 354 91 31 Faks: 354 91 32 • ADANA YAYINEV‹ Tel: (0.322) 352 51 57 Faks: 352 69 18 • ANKARA fiUBE Tel: (0.312) 354 91 31 Pbx Faks: 354 91 32

ANKARA / SIHH‹YE YAYINEV‹ Tel: (0.312) 229 73 36 Faks: 231 51 10 • ANTALYA YAYINEV‹ Tel: (0.242) 242 15 24 Faks: 243 28 09 • AYDIN YAYINEV‹ Tel & Faks: (0.256) 213 50 49

BURSA fiUBE Tel: (0.224) 328 81 55 Faks: 328 81 56 • ÇORUM YAYINEV‹ Tel & Faks: (0.364) 213 37 26 • D‹YARBAKIR YAYINEV‹ Tel & Faks: (0.412) 224 40 91

ELAZI⁄ YAYINEV‹ Tel: (0.424) 236 96 70 Faks: 236 99 08 • ERZURUM YAYINEV‹ Tel: (0.442) 234 36 96 Tel & Faks: 235 20 98

‹STANBUL / CA⁄ALO⁄LU YAYINEV‹ Tel: (0.212) 511 44 32 Faks: 511 45 40 • ‹STANBUL I. fiUBE Tel: (0.212) 518 46 04 - 518 06 11 Faks: 518 83 07

‹STANBUL II. fiUBE Tel: (0.216) 474 12 02 (3 Hat) Faks: 474 12 04 • ‹ZM‹R YAYINEV‹ Tel (0.232) 482 18 36 Tel & Faks : 441 82 04

‹ZM‹R ‹RT‹BAT BÜROSU Tel & Faks : (0.232) 246 05 91 KAYSER‹ YAYINEV‹ Tel: (0.352) 222 51 95 Faks: 221 15 10 • KONYA fiUBE Tel: (0.332) 350 97 66 Faks: 353 09 75

SAMSUN YAYINEV‹ Tel: (0.362) 447 29 10 Faks: 447 29 15 • TRABZON YAYINEV‹ Tel: (0.462) 326 17 47 Faks: 326 90 44 • www.diyanetvakfi.org.tr - e-mail: [email protected]

KUR’AN YOLU Türkçe Meal ve Tefsiri’ninHEDİYE ilk cildi 31. ciltle birlikte dağıtılmaktadır.