tÜrk‹ye d‹yanet vakfi±...sakarya tel : 0 (264) 291 03 38 faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail :...

36

Upload: others

Post on 11-Jul-2020

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹
Page 2: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

SahibiTürkiye Diyanet Vakf› Ad›na

A. ‹hsan SARIMERTGenel Müdür

Yay›n KoordinatörüYusuf ERDO⁄DU

Genel Müdür Yard›mc›s›▼

Sorumlu Yaz› ‹flleri MüdürüArif MALKOÇ

Personel ve ‹dari ‹fller Müdürü▼

Yay›na Haz›rlayanMehmet fiükrü ERO⁄LU

Yüksel SEZG‹N▼

Grafik & Tasar›mMehmet ÖZTÜRK

Da¤›t›m SorumlusuFehmi YILMAZ

AdresDr. Mediha Eldem Sokak No: 72/B

06640 Kocatepe - AnkaraTel: (0312) 417 12 35 • Fax : 417 12 45

‹nternet Adresiwww.diyanetvakfi.org.tr

[email protected]

Yay›mlanan makalelerinsorumlulu¤u yazarlar›na aittir

Bask›TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI

YAYIN MATBAACILIK ve T‹CARET ‹fiLETMES‹OST‹M Örnek Sanayi Sitesi 358. Sokak No: 11

06370, Yenimahalle / ANKARATEL : (0312) 354 91 31 • Fax : 354 91 32

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFIHABER BÜLTEN‹

Baflyaz› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3

Not Defterinden . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4

Tan›t›mTürkiye Diyanet Vakf› Yüksek Ö¤renim Ö¤renci Yurtlar› . .5

RöportajBalkan Ziyareti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8

FaaliyetTürkiye Diyanet Vakf› Sertifika Töreni ileEl Sanatlar› Sergisi Düzenledi . . . . . . . . . . . . . . . . . .14

ManeviyatHofl Geldin Ya fiehri Ramazan . . . . . . . . . . . . . . . . .18

HaberTürkiye Diyanet Vakf› Kosova’daSultan Birinci Murat Hüdavendigar’›nTürbesini Restore Ediyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20

Önemli fiahsiyetlerMaturîdî . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22

GündemVI. Avrasya ‹slâm fiûras› Teflkilat› Toplant›s›‹stanbul II Sonuç Bildirgesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .24

Sa¤l›k KöflesiGastro-Özofageal Reflü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .28

MakaleGünümüzde Avrupa’n›n Müslümanlara Bak›fl› . . . . . .30Ali Murat Yel • Fatih Üniversitesi

Page 3: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

on çeyrek yüz y›lda dünyada ve ülkemizdegözle görülür çok büyük de¤ifliklikler mey-dana geldi. Baflta iletiflim imkân ve araçlar›

olmak üzere ideolojiler ve dünya görüflleri de¤iflti.Büyük göçler, büyük savafllar, büyük âfetler ya-fland›. Ekolojik denge bozuldu. Yaflanan buncaolumsuzlu¤a ra¤men din, gelenek ve ahlâk de¤er-leri alan›nda materyalist ve ateist görüfller etkisi-ni büyük ölçüde yitirdi. Hemen hemen bütün dün-yada manevî de¤erlere büyük bir yönelme oldu.Di¤er taraftan adalet, bar›fl ve hoflgörü ça¤r›lar›daha yüksek sesle duyulmaya; insan haklar› ve de-mokrasi talepleri artmaya; terör ve savafl karfl›t›söylemler örgütlenmeye bafllad›.

Ancak günümüz dünyas›nda dinler ve kültür-ler aras› farkl›l›klar ç›kar çat›flmalar›n›n sebebiolarak gösterilmektedir. Bu ise yanl›fl bir tutum-dur. Çünkü terör ve savafllar böyle bir zemindenkendine yol bulmaktad›r. Do¤as› gere¤i dinler,hiçbir zaman fliddet, terör ve savafl›n sebebi ol-mam›flt›r. Bu anlamda dinî kisveleri din olarakgöstermek ise tam bir felâkettir. E¤er insanl›k,dinin kendisine sundu¤u bar›fl› bu tür siyasetler-le kaybederse ona hangi güç huzur ve bar›fl geti-rebilecektir?

Günümüzün dünyas›nda terör ve savafllar se-bebiyle oluflturulmak istenen ‹slâm imaj›n›n dü-zeltilmesi, hatta dünyan›n kendini rahatlatmas›,Türkiye’nin dinî alandaki tecrübe ve birikimleri-nin do¤ru ve güzel bir flekilde tan›t›lmas›yla ya-k›ndan ilgilidir. Farkl› kültür ve dinlerin bar›fl vekarfl›l›kl› sayg› içerisinde ortak bir gelece¤e iler-lemeleri önüne kurulan köprülerin sa¤lamlaflt›-r›lmas› için daha fazla gayret, organize ve biriki-me ihtiyaç oldu¤unda flüphe yoktur. Çünkü siya-set ve ç›kar çat›flmalar›n›n bozmaya çal›flt›¤›dengeleri ancak manevî ve moral de¤erler ayak-ta tutabilir.

Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›, gerçeklefltirdi¤iyurt içi ve yurt d›fl› hizmetlerle bunu en iyi flekil-de yerinde getirme çabas›ndad›r. Özellikle Bal-kanlar ve Türk dünyas›na yönelik din hizmetleri,uluslararas› yeni köprülere önayak olacak mesa-bededir.

Tarihin ak›fl› gösteriyor ki önümüzdeki çeyrekyüzy›l insanl›¤›n maneviyat aray›fl›na gebedir.Bunda ülkemize ve bize çok büyük sorumluluklardüflmektedir. Ramazan›n manevî ikliminin buuyan›fl› h›zland›rmas›n› Yüce Mevlâdan niyaz edi-yorum.

SProf. Dr. Ali BARDAKO⁄LU • Diyanet ‹flleri Baflkan›

Türkiye Diyanet Vakf› Mütevelli Heyeti Baflkan›

TDV

3Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Page 4: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

4 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

A. ‹hsan SARIMERT • Genel Müdür

D

TDV

ünyada meydana gelen hemen her geliflme vede¤iflme insano¤lunu bir flekilde etkilemekte-dir. Bu etkilemenin neticesinde insan hayat›n-

da müsbet ya da menfi çeflitli tesirler oluflmakta, onunmantalitesinde ve davran›fllar›nda gelgitler meydanagelmektedir.

Bu de¤iflim ve geliflim sürecinde tabiat›yla toplum-lar da etkilenmekte ve ekonomik, siyasal, özellikle desosyal bünyede önemli de¤iflmeler olmaktad›r.

Tar›m toplumunda normal seyrinde yürüyen gelifl-melere al›fl›k olan insan; matbaan›n icad edilmesi vemodernleflmeyle gelen fabrikalaflma, kitlevi üretim,büyük metropollerin inflas› ve ulafl›m teknolojisi ile or-taya ç›kan yeni durum karfl›s›nda köklü bir de¤iflimeu¤ram›flt›r.

Neticede, daha önce köyünde, yada mütevazi ölçek-teki flehrinde sakin bir hayat sürmekte olan; komflulukiliflkilerinden tutun da, do¤umdan ölüme kadar belirlibir çerçevede hayat›n› idame ettiren insan, bir anda de-¤iflik diller ve kültürlerle yüz yüze gelmifl, hem bunlar›netkisi, hem de yeni teknolojinin etkisiyle de¤iflik bir sos-yal bünyeye bürünmüfltür.

K›saca geleneksel hayattan, modern hayata geçeninsan, bu geçiflte ortaya ç›kan bir çok çeliflki ve çalkan-t›yla karfl› karfl›ya kalm›flt›r.

Sanayi devriminden sonra dünyada meydana gelensüratli de¤iflme ve geliflmenin etkisinden henüz kendiniyeni toparlamakta olan insanl›k, günümüzün yeni ak›m›olan küreselleflme karfl›s›nda yeni bir bocalama devresi-ne girmifltir.

Küreselleflme bir taraftan enformasyon, iletiflim veteknolojideki geliflmelerle dünyay› global bir köy halinegetirmifl, di¤er taraftan dünya; teknolojiyle birlikte, kü-resel kültür dayatmas›yla karfl› karfl›ya kalm›flt›r. Bu da-yatmay› yapanlar dünyan›n tek kültürlü olaca¤›n› iddiaetmifllerdir.

Halbuki küreselleflmeyle birlikte kültürler aras›ndakifarklar daha bir belirginleflmifl, kendi kültürüne yabanc›olanlar›n d›fl etkiler karfl›s›nda girdaplarla bo¤ufltu¤u,kaosa sürüklendikleri farkedilmifltir.

Sosyal bünyedeki de¤iflmeler, de¤er yarg›lar›n›nfarkl›laflmas› ve ortaya ç›kan yeni ihtiyaçlar karfl›s›nda in-sanlar; dolay›s›yla milletler kendilerine de¤iflik yollar, in-san› koruyucu çeflitli tedbirler ve çareler üretmeye çal›fl-m›fllard›r.

Türk toplumu da, bu süreçle tan›flt›ktan sonra ben-zer problemlerle karfl›laflm›fl ve bu problemlerin üstesin-den gelebilmek için bir dizi tedbirler üretmifl, halen deüretmeye devam etmektedir.

Kültür ve medeniyet kalemizin daha da sa¤lamlaflt›-r›lmaya çal›fl›lmas›; bu anlamda at›lacak en önemli ad›m,en güzel tedbirdir. Bu bak›mdan milletin her ferdinin;özellikle de kurumlar›m›z›n kültür ve medeniyet kalemi-zin duvarlar›na bir tafl koyabilme gayreti ve heyacan› ol-mal›d›r.

Bunda baflar›l› olmak için de, tabiiki, ça¤›n yeniliklerikarfl›s›nda, kendi kültür ve medeniyetini yorumlayacak,kültür ve medeniyetininin huzur ve bar›fl ad›na insanl›¤ava’z ettiklerini nesillere aktaracak her yafltan insan›nyetifltirilmesine, yetiflmifl olanlar›n ise daha da donan›m-l› hale getirilmesine ihtiyaç bulunmaktad›r.

Türkiye Diyanet Vakf› da bu yönde ciddi bir gayretiniçindedir. Yurt içinde ve yurt d›fl›nda açt›¤› okullar›, ö¤-renci yurtlar›, burslar›, kültürel ve sosyal alanda yürüt-tü¤ü benzeri faaliyetleri bu ihtiyac›n karfl›lanmas›n› he-deflemektedir. Çünkü çözüm yetiflmifl ve donan›ml› in-sanlar›n eliyle olabilmektedir.

Dünyan›n ulaflt›¤› bu bafldöndürücü h›zdan en az et-kilenecek olanlar; flüphesiz her yönden yetiflmifl, kültürve medeniyetine sahip ç›kabilen insanlar›n hakim oldu-¤u milletlerdir.

Sayg›lar›mla.

Page 5: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

5Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Tan›t›m

Türkiye Diyanet Vakf› taraf›ndando¤rudan Genel Merkezce iflleti-

len Yüksek Ö¤renim ö¤renci yurtlar›kaliteli hizmet anlay›fl›yla ö¤rencile-re kap›lar›n› açt›.

Türkiye Diyanet Vakf› ö¤renciyurtlar›nda hizmetin en güzelininverilmesi için azami özen gösteril-mektedir. Bu sebeple Vak›f yurtlar›-na evlad›n› teslim eden anne-baba-lar tam bir güven ve huzur içindeyurtlar›m›zdan ayr›lmaktad›r.

Kuruldu¤u tarihten itibaren ver-di¤i hizmetlerle büyük bir tecrübekazanm›fl olan yurtlar, hakl› olarakda e¤itim çevrelerinin ilgi ve takdiri-ni toplam›fl ve bulunduklar› illerdeörnek birer yurt haline gelmifltir.

Yurtlar anne-baba ve ö¤rencile-rimiz için büyük önem tafl›maktad›r.Aile ortam›n›n hakim oldu¤u güveni-lir, sa¤l›kl›, modern s›cak bir yurdun;ö¤rencinin baflar›s›n›n ve iyi yetifl-mesinin flartlar›ndan biri olmas› se-bebiyle Türkiye Diyanet Vakf› ö¤ren-ci yurtlar›nda bu hususa azami özen

gösterilmektedir. Yurtlarda ö¤renci-yi baflar›s›zl›¤a, oyalamaya, rahats›zetmeye, çal›flmas›n› engellemeyeyönelik hiç bir olumsuz durumameydan verilmemekte ve bütün ö¤-rencilere birer anne-baba flefkati ilesahip ç›k›lmaktad›r.

Modern flekilde düzenlenen vehizmet veren yurtlar›n temizli¤i,tertip ve düzeni, ›s›nmas›, sa¤l›kflartlar›, sosyal ve kültürel imkanlar›emsallerinin fevkinde olup, bu konu-da hiç bir fedakarl›ktan kaç›n›lma-maktad›r.

Ö¤renciler çal›flmaya ve baflar›l›olmaya özendirilmekte, bu konudabaflar›l› olan ö¤renciler çeflitli flekil-lerde ödüllendirilmektedir.

Ö¤rencilerin sosyal-kültürel yön-lerden yetiflebilmesi için bofl zaman-lar›nda geziler, sportif faaliyetler,bilgi yar›flmalar›, konferanslar dü-zenlenmektedir.

Vak›f bünyesindeki bütün yurtlarkaloriferli olup, mesai günlerinde sa-bah-akflam olmak üzere 2 ö¤ün, cu-

martesi, pazar ve tatil günlerindesabah-ö¤le-akflam olmak üzere 3ö¤ün yemek verilmektedir. Ö¤renci-lerin beslenmelerine özen gösteril-mekte ve yemeklerin her yönüylekaliteli ç›kmas› sa¤lanmaktad›r.

Ayr›ca yurtlarda kalan ö¤rencile-rin, her bak›mdan iyi yetiflmeleri,güven içinde olmalar› için azami dik-kat gösterilmekte, devaml› olarakö¤renci velileri ve okullar› ile irtibatsa¤lanmaktad›r.

Her türlü imkana sahip olan vekaliteli hizmet vermesiyle dikkatleriüzerine çeken Türkiye Diyanet Vakf›ö¤renci yurtlar› 2005-2006 ö¤retimy›l›nda da ayn› baflar›ya imza atma-n›n azmi ve kararl›l›¤›ndad›r.

Detayl› Bilgi ‹çinhttp://www.diyanetvakfi.org.tr

Türkiye Diyanet Vakf›

Yüksek Ö¤renim Ö¤renci Yurtlar›

Page 6: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

6 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Tan›t›m

273 YATAK KAPAS‹TEL‹Adres : Deliklitafl Mah. Deliklitafl Cad.

No: 91 Melikgazi / KAYSER‹

Tel : 0 (352) 225 32 60 - 225 50 36

Faks : 0 (352) 225 62 67

e-mail : [email protected]

Kayseri K›z Ö¤renci Yurdu

Kastamonu K›z Ö¤renci Yurdu180 YATAK KAPAS‹TEL‹

Adres : ‹nönü Mah. Sinanderesi Sok. No: 6KASTAMONU

Tel : 0 (366) 215 35 41-42

Faks : 0 (366) 215 35 44

e-mail : [email protected]

217 YATAK KAPAS‹TEL‹Adres : Ziraat Mah. 15 Sk. No: 21

D›flkap› / ANKARA

Tel : 0 (312) 341 21 30-31-32

Faks : 0 (312) 341 21 33

e-mail : [email protected]

Ankara Alt›nda¤ K›z Ö¤renci Yurdu

116 YATAK KAPAS‹TEL‹Adres : Adnan Menderes Cad. Terminal girifli

SAKARYA

Tel : 0 (264) 291 03 38

Faks : 0 (264) 275 13 50

e-mail : [email protected]

Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu

132 YATAK KAPAS‹TEL‹Adres : Kayadibi Mah. Zincirkuyu Sk.

Sar›k›z Camii yan› AFYON

Tel : 0 (272) 213 24 95 - 213 54 09

Faks : 0 (272) 214 01 88

e-mail : [email protected]

Afyon Sar›k›z K›z Ö¤renci Yurdu

Page 7: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

7Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

308 YATAK KAPAS‹TEL‹Adres : ‹zmir Yolu 15. Km. Uluda¤ Ünv.

Görükle Kampüsü yan› Nilüfer/BURSA

Tel&Santral : 0 (224) 413 04 60-61 (Ö¤renci ‹fll.)

Faks : 0 (224) 413 04 63

e-mail : [email protected]

Bursa Erkek Ö¤renci Yurdu

156 YATAK KAPAS‹TEL‹Adres : Mehmet Tonge Mah. Ba¤kurevleri

Yolu Üzeri (S.D.Ü Kampüsü Yan›) ISPARTA

Tel : 0 (246) 237 17 01 - 02

Faks : 0 (246) 237 13 09

e-mail : [email protected]

Isparta K›z Ö¤renci Yurdu

107 YATAK KAPAS‹TEL‹Adres : Hamitler Mah. Huzur Cad. Elif Sk.

No: 12 Osmangazi / BURSA

Tel : 0 (224) 243 72 80

Faks : 0 (224) 242 39 68

e-mail : [email protected]

Osmangazi Erkek Ö¤renci Yurdu

● Temiz ve bak›ml› ortamlar● Bol ›fl›k alan yatak odalar›● Güvenlik ve emniyet içinde bar›nma● Bütçenize uygun ekonomik fiyatlar● Tecrübeli idareci ve güler yüzlü personel● Ö¤renciler için tertip edilen panel, konferans ve

forumlar● Zengin kütüphane ve çal›flma odalar›

● Hafta içi iki, hafta sonu ve resmi tatillerde üç ö¤ünyemek

● Problemsiz ›s›nma● Ö¤rencilerin ihtiyac›n› karfl›layacak kantin● Fakültelere yak›nl›k● Kültürel ve sosyal faaliyetler● Hoflça vakit geçirecek spor sahalar› ve kamelyalar● Okullar›nda birinci olan ö¤rencilere çeflitli ödüller

Yurtlar›m›z›n Özellikleri

Konya Erkek Ö¤renci Yurdu500 YATAK KAPAS‹TEL‹

Adres : Ayd›nl›kevler Mah. Gültepe Sok. Selçuklu / KONYA

Tel : 0 (332) 245 13 60 - 245 88 21

Faks : 0 (332) 245 13 62

e-mail : [email protected]

TDV

Page 8: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

8 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Röportaj

Say›n hocam Balkan ülkele-rine bir ziyaret gerçeklefltir-diniz. Ziyaret esnas›nda Bul-

garistan, Romanya, Makedonya, Ar-navutluk, Kosova’da çeflitli temas-larda ve incelemelerde bulundunuz.Öncelikle; bu ülkelerin genel duru-mu ve Müslümanlar›n yaflant›s›, ‹s-lam› alg›lama ve yaflama biçimi hak-k›nda bilgi verebilir misiniz?

Prof.Dr. Avni ‹lhanTabii memnuniyetle, evvela bizimgezdi¤imiz bu bölgeler; Bulgaristan,Romanya, Makedonya ve Kosova, birzamanlar Osmanl› olarak gitti¤imizbirer vatan topra¤› idi. Osmanl› olarakgitti¤imiz her yere medeniyet götür-müfl, kültürümüzü, din anlay›fl›m›z›tafl›m›fl›z. Biz buralar› vatan topra¤›edinmifliz. Balkanlar’da 1877-78 Plev-ne Savafl›’na kadar durum böyle.

Büyük milletler, büyük medeni-yetler, kendilerine göre büyük mace-ralar yaflarlar. Bizim milletimiz de,medeniyetimiz de çok büyük mace-ralar yaflam›flt›r. Milletimiz, as›rlarboyu dünyaya; insani esaslar›n yay›l-d›¤›, insanlara gerçekten insancadavran›ld›¤›, adaletli davran›ld›¤›,hep maddi-manevi yücelikler sergi-lendi¤i, onun örne¤inin verildi¤i birmedeniyet kurmufltur.

Bu arada büyük milletlerin bü-yük hareketleri olur. Onlar›n ac›lar›

da, sanc›lar› da, sevinçleri de dün-yaya örnek olmalar› da hep büyükolur. Bizim çekilmelerimizde de busanc›lar, ac›lar bu maceram›zda,özellikle balkanlarda çok büyük ol-mufl. Çok büyük ac›larla terketmekdurumunda kalm›fl›z bu vatan top-raklar›n›.

Ama bir yerden çekilirken, özel-likle vatan topraklar›ndan çekilirken,her fleyi terkedemezsiniz. Nitekimbu gün iflte Balkanlar›n her yerindebu varl›klar›m›z, kal›nt›lar›m›z, izi-miz, ba¤›m›z, kökümüz kalm›fl. Bu-gün Bulgaristan’›n takribi sekiz mil-yondan fazla umumi nüfusunun için-de iki milyona yak›n Müslüman nü-fus var.

Romanya’n›n hala belirli bir kesi-minde, Dobruca m›nt›kas›nda, Kös-tence taraflar›nda, Mecidiye kasa-bas›nda hala Türkler var, Müslü-manlar var, Türkçe konuflan insan-lar var.

Prof.Dr. Avni ‹lhanTDV Mütevelli Heyeti Üyesi

???

Page 9: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

9Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Makedonya’n›n yar›ya yak›n›Müslüman. Hatta çok ciddi say›myap›lsa, yar›dan bile fazlas›n›n Müs-lüman oldu¤u söyleniyor. Bunlar›niçerisinde oldukça yo¤unlukta birTürk kesimi var ve Türkçe konuflulu-yor. Arnavutluk’da Osmanl› izleri ha-la devam ediyor ve bilindi¤i gibi Müs-lüman nüfus ço¤unlu¤unu teflkil edi-yor. Kosova’n›n hakeza tamam›nayak›n› Müslüman.

Buralarda Müslümanl›¤›n rengi,tad› Osmanl›; Osmanl› ‹slam› diyelim.Yani Osmanl› ‹slam›, öteki ‹slam, be-riki ‹slam nas›l oluyor? Yüksek ‹slamEnstitüsünde rahmetli hocam NihatSami Banarl› ilk dersi bize verdi¤i za-man Türkün Müslümanl›¤› yorumu,anlay›fl› baflka demiflti ve çok garibi-me gitti benim. Yani Türkün Müslü-manl›¤›, Arab›n Müslümanl›¤› ayr› m›olur. ‹man›n flart› alt›d›r, orada daöyledir, burada da böyledir diye dü-flünmüfltüm.

Rahmetli hocam›n bu ilk dersibas›l›p bize verilmiflti. Çok sonra ev-raklar›m› kar›flt›r›rken onu tekrarokudum. Harfi harfine hocam rah-metliye kat›ld›¤›m› gördüm.

Yani buradaki renk, tat dedi¤i-miz, iman esaslar›, ‹slam›n ön gör-dü¤ü din görüflü, ahiret görüflü, herfley ayn›d›r de¤iflmez. Ama sen deben de elbise giyiyoruz. Benim elbi-semin rengi baflka, senin elbiseninrengi baflka.

‹flte bu Balkan ülkelerinin hep-sinde Osmanl›n›n ‹slam anlay›fl›,onun rengi ve tad› mevcut. Irklar›de¤iflik olmas›na ra¤men, -yani Ar-navutça konufluyor, Türkçe konuflu-yor, Pomakça konufluyor, Bulgarcakonufluyor- ama bunlar›n hepsindebir Osmanl› anlay›fl›, tad› ve havas›var. Yani biraz tasavvuf kar›fl›m›yla,öyle bir güzellik mevcut o yerlerde.

Bütün bu gitti¤imiz yerlerde birbaflka özellik var. Hepsi Komünizm-den yeni kurtulmufl, dolay›s›yla onesle uzunca süren bir dinsizlik e¤i-timi verilmifl. Dolay›s›yla kendisininMüslüman oldu¤unu kabullenen;

ben Müslüman›m diyen bu insanla-r›n, ‹slamiyet hakk›nda bilgileri çokaz. O yönden beslenmeleri hep en-gellenmifl.

fiimdi yeni bir dönem içindeler;Komünizmden sonra buralarda herkonuda, hem maddi hem maneviyönde bir de¤iflim var. Bulgaristanve Romanya Ortak Pazara girmeyehaz›rlan›yor, böyle bir haz›rl›k içeri-sinde, oldukça de¤ifliklik var. Yanionlar›n idarelerinde de de¤ifliklikleroluyor. Daha demokrat bir yap›ya yö-neliyorlar; hatta Makedonya’da dabunu seziyorsunuz.

Bu arada dini hayatda da önemligeliflmeler oluyor. Bütün dinler vecemaatler taraf›ndan yeniden yap›-lanma, yeniden ö¤renme, yenidendindarlaflma gibi oldukça güzel bire¤ilime girilmifl. Bunu müflahedeediyorsunuz. Tabii al›nacak daha çokyol var.

Hocam buralarda yaflayanhalk›n ‹slama karfl› heyeca-n›, duyarl›l›¤› ne noktada.

Prof.Dr. Avni ‹lhanBalkan ülkelerine bakt›¤›m›z zamanköklü bir Müslümanl›k gelene¤ininvar oldu¤unu söyleyebiliriz. Bulgaris-tan menfle’li, oradaki flehirlerin ismiile an›lan pek çok alimlerimiz var.Mesela iflte Filibeli Ahmet Hilmi Bey’igörüyorsunuz. Di¤er flehirlerin isim-leriyle an›lan büyük alimlerimiz var.Yani sözlerimin bafl›nda da söyledi-¤im gibi, Anadoludan çok farkl› de¤ilo bölgeler. Dolay›s›yla köklü bir Müs-lüman gelene¤i var. Dini ö¤renme,

ö¤retme vs. hususunda, aynen Ana-doluda oldu¤u gibi bir gelenek oradasürdürülüyor.

Komünizm döneminde doruknoktaya ç›kan bask›lar; isim de¤ifltir-me, sünnete mani olma vs., tama-m›yla Hristiyanlaflt›rma gibi durum-lar sözkonusu olmufl. K›rcali bölge-sinde, Mestanl› bölgesinde, Cebel’deMüslümanlar bir hareket bafllatm›fl,isyan etmifller. O insanlarla da gö-rüfltük. Mesela Cebel Belediye Bafl-kan› ile görüfltük. Bunlar hep fluurluinsanlar, dini fluur var ve onun heye-can› gözüküyor.

Mesela Balkan ülkelerinde sün-net merasimleri, bizim Anadoludançok daha flaflal›. Bu flölenler bir göv-de gösterisine dönüflen tarzda olu-yor. Ama henüz bilgi bak›m›ndankatedilecek çok mesafe var. BizimAnadolu’da da öyle ya. Ama Anado-lu’ya göre, Türkiye’ye göre mukaye-se edersek, orada al›nacak daha çokyol var.

Buna mukabil komünizmden he-men sonra özellikle Bulgaristan’dakibu de¤iflmeden sonra karfl›l›kl› mu-tabakatla Sofya’da bir Yüksek ‹slamEnstitüsü açm›fl›z. Mestanl›’da,fiumnu’da, Rusçuk’ta da birer ‹mamHatip Lisesi var.

Bu bölgeler, Türklerin, Müslü-manlar›n yo¤un oldu¤u bölgeler.Bulgaristan’›n genelinde Müslüman-lar var. Bizim buralarda açt›¤›m›z‹mam-Hatip Liselerine, K›rcali, fium-nu, Rusçuk ve Rarzgrat taraflar›n-dan ö¤renciler geliyor. Üç bölgedekiokullara bu insanlar›n oldukça yo¤untalebi var.

???

Page 10: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

10 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Röportaj

Hocam buradaki ziyaretini-zin amac› hakk›nda sözedebilir misiniz?

Prof.Dr. Avni ‹lhanTürkiye Diyanet Vakf› olarak Balkan-larda yürüttü¤ümüz hizmetlerde birtak›m s›k›nt›lar vard›; Balkanlar›n herülkesinde farkl› problemler söz konu-su idi. Bu problemleri yerinde gör-mek, yerinde tespit etmek, bir tak›-m›na yerinde müdahale etmek sure-tiyle çözüm üretmek gerekiyordu. Buproblemlerden Bulgaristan’dakilerdaha çok okul a¤›rl›kl› idi; o okullar›yerinde görmek, binas›ndan ö¤ret-men problemine var›ncaya kadarproblemleri yerinde tespit etmek ge-rekiyordu.

Mesela, Sofya’daki Yüksek ‹slamEnstitüsü apartman dairesi gibi biryerde aç›lm›fl, böyle bir yerde bu çap-ta bir yüksekokulun devam etmesimümkün de¤il. Yani bina olarak buzamana kadar orada bu hizmetlernas›l olmufl? Bu zoru baflaranlara;hocalar›ndan hademesine, talebesinevar›ncaya kadar minnetlerimizi bildir-dik, flükranlar›m›z› bildirdik, dualarettik. Çünkü öyle gayrimüsait bir yer-de ciddi bir e¤itim sürdürmüfller.

Müftülük, ‹slam Bankas› vas›ta-s›yla Sofya’n›n bir banliyösünde güzelbir bina sat›n alm›fl. Onun restore vetamir edilmesi laz›m. Oras› restoreedilmek, tamir edilmek suretiyle gü-zel bir bina haline getirilirse, Yüksek‹slam Enstitüsü iyi bir imkana sahipolacak. Mesela en büyük problemler-

den birisi bu. Onu yerinde gördük,tespit ettik. Onunla ilgili teflebbüsle-rimiz oldu. Buraya gelince hemen oifllerle ilgilendik. ‹mam hatip okullar›-n›n hepsinde baz› problemler vard›.Onlar› yerinde gördük, tespit ettik veburada e¤itim gören çocuklarla, ho-calar›yla görüfltük, çok duygusal anla-r›m›z oldu.

Okullar›m›z›n oldu¤u binalar›nAvrupa Birli¤i normlar›na uygun ola-rak yeniden elden geçirilmesi laz›m.Çocuklar›n yatt›klar›, kalkt›klar› yer-lerin o normlara uygun hale getiril-mesi laz›m. Onun gibi çok ciddiproblemler var.

Onlar› yerinde gördük, hocalarlatoplant›lar yapt›k, problemleri düzel-terek neyi yapabiliriz, neyi yapama-y›z? Hemen yap›lacak fleylere müda-hale etmek durumunda olduk. Bununyan›nda orada Müftülü¤ün ihtiyaçlar›vard›. Bafl Müftü ile, mahalli müftülerile görüflmelerimiz oldu, meslektaflla-r›m›zla görüflmelerimiz oldu.

Say›n Hocam Türkiye Diya-net Vakf›n›n hizmetlerinina¤›rl›¤›n› gördü¤ümüz kadar

e¤itim alan› teflkil ediyor. Bundanneyi hedefliyorsunuz?

Prof.Dr. Avni ‹lhanfiimdi bütün münasebetlerde, gerekyurt içerisinde, gerek milletler, dev-letler aras› münasebetlerde en köklüyat›r›m e¤itimdir. Derler ki en karl›yat›r›m e¤itimdir. E¤itim uzun süreli-dir; yani e¤itimde bugünden yar›na

netice alamazs›n›z. Ama çok sa¤lam-d›r. Bir harf ö¤retti¤iniz insan dahasonra karfl›n›za ç›k›yor ve çok güzelneticeleriyle o verimini vermifl oluyor.Biraz evvel de söyledi¤im gibi bu ül-kelerin bizimle direk ba¤lant›s› varzaten. Yani halk olarak direk ba¤lan-t›s› var. Memnuniyet verici ki, son se-nelerde devletler aras› siyasette de iyimünasebetlerimiz var. Özellikle Bul-garistan, Romanya ve Makedonya ileiyi münasebetlerimiz var. Bu tabiioradaki Müslümanlar›n, Türklerin du-rumunun iyileflmesine, oradaki dinitedrisat yönünden de müspet netice-lerin al›nmas›na sebep oluyor. Biz obak›mdan burada, gerek bizim d›fl ifl-leri mensuplar›m›z; baflta büyükelçi-ler olmak üzere Bulgar yetkilileriyle,dini otoriterlerle de görüflmeler yap-t›k, hepsinden çok yak›nl›k gördük,çok s›cak alakalar oldu. Çok memnu-niyet verici geliflmelerle ülkemize av-det etmifl olduk.

Özellikle Bulgaristan’dan çok bah-sediyoruz. Çünkü Bulgaristan’› iki defaafla¤› yukar› arfl›nlam›fl olduk. Bir Ro-manya’ya giderken, bir de dönerken;bu sebeple oradaki arkadafllarla, bizimkendi hocalar›m›zla, Bulgaristan’dakimüftülerimizle daha çok görüflme im-kan› bulduk. Tabii çok duygusal, çoksamimi görüflmelerimiz oldu.

fiimdi Balkanlar›n ötesinde OrtaAsya’da da bizim e¤itim faaliyetleri-miz var. Orada fakültelerimiz var, li-selerimiz var; bunlar›n da bir tak›ms›k›nt›lar› var. Ama bunlardan çokmemnuniyet verici neticeler elde

???

???

Page 11: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

11Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

ediyoruz. Bugün mesela, bizim okul-lardan mezun olanlar belli önemlimevkilere gelmifl. Daha önce TürkCumhuriyetlerindeki okullar›m›zdanmezun olan çocuklar›m›z, dini hayat›nen üst kademelerine yerlefltirilmifl bu-lunuyor. Bulgaristan’da da ayn› genç-lerimizi gördük, yani orada sa¤da sol-da ö¤retmen olarak, onlar hizmettefiilen varlar, bunun meyveleri bile ve-rilmeye bafllanm›fl. Dolay›s›yla onlar›niçten o ba¤›, devletlerimiz aras›ndayap›c› siyasete de etki edecek ve o ül-kenin içerisinde memnuniyet vericigüzel diyaloglar da var. Yani Bulgaris-tan’da nereden nereye gelinmifltir.Bulgaristan’da isim de¤iflikli¤inden,sünnete mani olmaya var›ncaya kadartam bir asimile, tam bir y›ld›rma poli-tikas›ndan sonra flimdi çok güzel diya-loglara kadar gelinmifltir. Bunda bizimyetifltirdi¤imiz gençlerin de katk›s›n›nolmas› tabii çok güzel. O yat›r›m mey-vesini görmeye flimdiden baflla bile.

Bu okullarda e¤itim görenö¤rencilerin bütün masraflar›Türkiye Diyanet Vakf› tara-

f›ndan karfl›lan›yor de¤il mi hocam?

Prof.Dr. Avni ‹lhanEvet, Yüksek ‹slam Enstitüsü de da-hil olmak üzere, oradaki hocalar›n dabütün maafllar›, Bulgaristan vatanda-fl› olan hocalar›n ders ücretleri de da-hil olmak üzere, o binan›n elektri¤i,suyu, ö¤rencilerden yat›l› olanlar›n ia-fle ve ibatesi Türkiye Diyanet Vakf› ta-raf›ndan karfl›lan›yor.

Hocam bu ülkelerde yaflanMüslümanlar›n Türkiye’denbeklentisi nelerdir?

Prof.Dr. Avni ‹lhanfiimdi tabii bu insanlar kendi ya¤›ylakavrulma durumunda de¤iller. Ama oyolda h›zl› bir ilerleyiflleri var. ÖzellikleAvrupa Birli¤ine girme haz›rl›¤› içeri-sinde olunca, Avrupa normlar›n› kul-lanmak durumundalar. Mesela Bulga-ristan’da, Makedonya’da, Romanya’dabunlar› gördük, eski vak›flar›n belgele-rini getirebildi¤iniz takdirde, eski va-k›flar› bu Müslüman cemaatine, müf-tülü¤e iade ediyorlar. Yani bir yerdebir caminin, çarfl›s›, pazar›, dükkanlar›vs., ecdad›m›z›n yapt›¤› o fleyi belge-lendirebildi¤iniz taktirde, -kaç senelikolursa olsun, kime intikal etmifl olursaolsun- onlar› kendilerine veriyorlar. Buyolda Arnavutluk’ta bile güzel gelifl-meler var ve bafl müftülerimiz o hu-susta epey bir gayret içerisindeler.Ama bunlar bugünden yar›na hemenbir ç›rp›da olacak ifller de¤il. Mahke-me safahat› gibi uzun süreli ifller. Butür yerlerin bir çok el de¤ifltirdi¤ini gö-rüyoruz. Bunlar›n bir k›sm› sat›lm›fl,ondan ona geçmifl, orada ifl yerlerivar, maalesef bir k›sm›nda bar, mey-hane vs. böyle fleyler görmek de ac›veriyor. Bu tür yerleri yani vak›flar›kendileri alabilirlerse baflka yere muh-taç olmadan kendi ya¤lar› ile kavrula-bilecekler. Ama flu anda bir destek ve-rilmesi laz›m. Hem dini hizmetlerinyürütülebilmesi için, hem de bu okul-lar›n yaflat›labilmesi için mutlaka des-tek verilmesi laz›m. Biz o kanaatteyiz.

Say›n hocam bu ülkeleregötürülen e¤itimin tek tarafl›olmad›¤›n› biliyoruz. Oradan

da ülkemize ö¤renciler getirereke¤itim-ö¤retime tabi tutuyorsunuzher halde.

Prof.Dr. Avni ‹lhanElbette, yurt d›fl›ndan ülkemize gelenö¤rencilerimiz de var. Tabii bu yaln›zBalkan ülkeleri ile s›n›rl› de¤il, Orta As-

ya ülkeleri de dahil olmak üzere iflteK›br›s’tan, hatta Filistin’den, Nijer-ya’dan bile ö¤rencilerimiz var. Yo¤un-luk tabii Balkan ülkeleri ve Orta Asyaülkelerinden oluflmakta. Bunlarimam-hatip okullar›nda e¤itim görü-yorlar. Bu çocuklar› Mersin Bozyaz›’dave Bal›kesir Burhaniye’de ikamet etti-riyoruz. Bunun yan›s›ra Bursa’da,Konya’da, Isparta’da, Ankara’da, Bo-lu’da ve di¤er yerlerde var. Hemen ha-t›rlayabildiklerim bunlar. Bir de OrtaAsya ve Balkan ülkelerinde mahallindesundu¤umuz hizmetlerimiz var.

Gezimizin ikinci sebeplerinden bi-risi; gitti¤imiz bu topraklarda TürkiyeDiyanet Vakf›’n›n tamir etme sözüverdi¤i ecdat eserlerini görmek vegerekli tespitleri yapmak. Mesela Ko-sova’da I. Murat Hüdavendigar’›ntürbesi var. Biliyorsunuz Kosova Mey-dan Muharebesinde zafer kazan›ld›k-tan sonra I. Murat orada flehit edildive iç organlar› orada kald›. Zamanlasanki o topraklar›n fethinin bir sim-gesi olarak orada bir türbe yap›ld›.S›rplar›n da en çok alerji duyduklar›,ne yap›p edip oradan atmak istedik-leri bir türbe buras›. Buna mukabiloradaki Müslümanlar da, Arnavutlarolsun, Türkler olsun, bu türbeyi birsimge olarak kabul etmifller.

Diyanet Vakf› yerinde bir kararlabu türbeyi asl›na uygun olarak resto-re ediyor, onar›yor. Onu yerinde gör-dük. Orada güzel, memnuniyet vericihummal› bir çal›flma var idi. Hatta bi-raz duyguland›k da. Mostar Köprüsü-nü tamir eden bafl ustalar ve ekibiorada çal›fl›yor. Oray› da güzel bir fle-kilde tamir edecekler, oradan da duy-gulu bir tarzda ayr›ld›k.

Makedonya’da Mustafa Pafla Ca-mii’nin tamiri sözü verilmifl. Onu ye-rinde gördük, orada röleve çal›flmala-r› var. Yani bir tak›m plan, proje çal›fl-malar› var idi. Onlarla ilgilendik. Tabiiher gitti¤imiz yerde bu dini hayat›yerinde görmek durumunda olduk.Müslümanlarla, Türklerle sohbetlerettik. Gitti¤imiz her ülkenin müftüle-rini ziyaret ettik, eksiklikleri tespit

???

???

???

Page 12: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

12 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Röportaj

ettik. Buralardan hep memnuniyetleayr›ld›k, son derece mutlu olduk. Ta-bii ecdat topraklar›, vaktiyle vatantopra¤› olarak benimsenmifl yerleriterketmifliz ama orada hala o insan-lar var. Özellikle Makedonya’da Türk-ler var. Onlar›n ilgisi çok daha bir bafl-ka, kültürlü olduklar› da yaflam bi-çimlerinden belli oluyor. Yani Make-donya’daki Türklerin entelektüel yön-leri, fluurlar› biraz daha fazla.

Zannediyorum Tito dönemindekiYugoslavya’da biraz daha serbestlikolmufl, onun tesiri gözüküyor. Türkiyeile münasebetleri daha s›cak olmufl,Türkiye’de okuyanlar› var. Türkiye ‹la-hiyat Fakültesinden mezun olanlar di-¤er ülkelere göre biraz daha fazla vedikkat çekici bir fley; özellikle Üsküp veMakedonya’n›n di¤er flehirlerinde dinitahsil alm›fl insanlar yo¤unlukta. Me-sela Üsküp’deki camilerin imamlar›n›n‹stanbul’daki imamlardan fark› yok.Bir ço¤u haf›z› kelam, kendinizi ‹stan-bul’da zannediyorsunuz, yahut Bur-sa’da zannediyorsunuz. Ezan okuyufl-lar›ndan, mihraptaki imam efendiyevar›ncaya kadar mükemmel diyebili-rim. Üsküp’te bir çarfl› camiinde k›ld›-¤›m›z bir akflam namaz›nda imam›ntek rekatta bir sayfa okudu¤una flahitolduk. Akflam namaz›n› sabah nama-z›n› k›ld›r›r gibi k›ld›rd› ve son derecegüzel ve tatl› ve duyguland›r›c› birokuyuflu vard›. Namaza durdu¤unuzzaman manevi bir doygunluk hissedi-yorsunuz.

Üsküp’ün Müslüman kesimindeayn› anda 20 yerde birden ezan oku-

nuyor. Vardar nehrinin sol taraf› Müs-lüman kesim, sa¤ taraf› Hristiyan ke-simi. Tabii orada Müslüman Hristiyanrekabeti de var. Hristiyanlar, fiar da¤›-na 75 m. yükseklikte 45 m. eninde birhac dikmifller. Akflam karanl›kta da¤gözükmüyor, semada as›l› dev birhac. Buna karfl› Arnavut Müslümanlar85 metrelik bir minare yapm›fllar. Buonlar›n haleti ruhiyesini gösteriyor.

Özellikle Arnavutlu¤a giderken,Ohri’ye do¤ru, Kalkandelen’de, Oh-ri’de fiutrunpa’da, köylerde, kasaba-larda Müslümanl›¤› bi hakk›n hissedi-yorsunuz. Bak›yorsunuz, köylerde,kasabalarda kiliselerden daha çok ca-mi var. Anl›yorsunuz ki buralardaMüslümanl›k yo¤un.

Romanya’ya gelince; biz Rus-çuk’tan Tuna nehrini geçerek Bük-refl’e vard›k. Bükrefl’ten Köstence’yegeçtik. Romanya’n›n o bölgesi oval›k.Buras› Osmanl› ‹mparatorlu¤ununvaktiyle bu¤day ambar›ym›fl. Uçsuzbucaks›z yüzlerce km. bir ova, bakt›-¤›n›z zaman ufka kadar bir metretümsek yok. Böyle müthifl ova veKöstence taraf›nda Sultan Abdulme-cit taraf›ndan kurulan bir flehir var.Bugün de ad› Mecidiye. Burada, K›-r›m Tatarlar›ndan gelenler var, bir deDobruca m›nt›kas›nda ve Köstence’deOsmanl› Türklerinden kalanlar var.Onlar tamam›yla Türk. Tatarlar ol-sun, Osmanl› Türkleri olsun bunlarTürkçe konufluyorlar.

Burada bir defa daha teflekkürle,flükranla kendisini yadedelim. Bütünbüyükelçilerimize, konsoloslar›m›zaflükranlar›m›z› arz ediyoruz. Gitti¤imizyerlerde çok farkl› alaka gösterdiler,yard›mc› oldular, elimizden tuttular.Ama bunlar›n içerisinde özellikle Kös-tence Baflkonsolosumuz Serap han›-ma fedakarane çal›flmalar› ve ilgisin-den dolay› ayr›ca teflekkür ediyoruz.

Romanya’daki e¤itim kurumlar›-m›zdan söz edecek olursak; Roman-ya’da da bizim bir pedagoji ve ilahiyatlisemiz var. Bunlar ayn› bina içerisindeama bir pedagoji bölümü var bir deilahiyat lisesi, k›smen bizim imam–ha-

tip lisesi ayar›nda diyebiliriz. Bir deüniversitede bir bölümümüz var. Buüniversitenin de¤iflik bir yap›s› var.Büyükçe bir binada e¤itim hizmeti ve-riliyor, burada 20-30 bine yak›n ö¤-renci e¤itim görüyor, gerekti¤indehocalar ö¤rencileriyle beraber oda ar›-yor, çok amaçl› bir üniversite buras›.Bizim de burada bir bölümüz var. Ö¤-rencilerin say›lar› çok fazla de¤il ama,belki biraz program de¤iflikli¤i ile de-¤iflik bir konum alacak, e¤itim hizme-timizi, bu alandaki deste¤imizi oradada sürdürmek istiyoruz. Romanya’yada bu vesileyle gitmifl olduk.

Tabii bu arada Romanya’dakimüftülerle, din görevlisi arkadafllar›-m›zla, imamlarla görüfltük, tarihieserleri, camileri ziyaret ettik. Ro-manya’daki tarihi camilerimizin ol-dukça bak›ml› oldu¤unu gördük.Müslümanlar›n, Türklerin yo¤unlu¤u-nun Mecidiye kasabas›nda oldu¤unumüflahade ettik. Buradaki tarihi bi-nalar›m›zda da tamiratlar ve onar›m-lara ihtiyaç oldu¤unu gördük, bunlar›tespit ettik, daha sonra gerekli yar-d›mlar›n gönderilmesini Mütevelli He-yetinde görüflerek karara ba¤lad›k.

Arnavutluk’ta Bafl Müftüyle gö-rüfltük. Yap›c› görüflmelerimiz oldudiyebilirim. Onlar›n bir ilahiyat fakül-tesi aç›lmas› talebi var, bu hususta vedi¤er konularda Türkiye Diyanet Vak-f›’ndan yard›m istiyorlar. Arnavut-luk’ta da çeflitli görüflmeler yapt›k,orada da problemleri tespit ettik.

Türk cumhuriyetlerinde çokyayg›n olan ve son y›llardaülkemizde de bafl gösteren

misyonerlik faaliyetleri bu ülkelerdede söz konusu mu?

Prof.Dr. Avni ‹lhanBu ülkelerde Komünizmden sonra birboflluk oluflmufl. Herkes bu bofllu¤u dol-durmak istiyor. Bu alanda ayr›ca bir ya-r›fl var. Din bir ihtiyaç oldu¤undan, her-kes bu bofllu¤u kendisi doldurmak isti-yor. Yani Hristiyanlar, Misyonerler, Ye-hova fiahitleri, bu arada Müslümanlar;

???

Page 13: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

13Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Vahhabiler, di¤erleri; herkes kendi an-lay›fl›n› hakim k›lmak istiyor.

fiimdi bir yerdeki boflluk bir türlüdoldurulur. Bu Allah’u tealan›n tabiibir kanunudur. Yani bir yerde bir bofl-luk varsa o boflluk mutlaka doldurulur.Ama sen doldurursun, ama bir baflka-s› doldurur, doldurulur. fiimdi Komü-nizmden sonra müthifl bir manevi aç-l›k var. ‹nsanlar dini inançlar›n› tatminedecek bir aray›fl içerisinde. ‹flte o ara-y›flta herkes seferber olmufl. Tabii Di-yanet Vakf›’n›n yapt›¤› da baflka birfley de¤il. Yani bu açl›¤›, o ihtiyac› gi-dermek, onu doyurmak için üzerimizedüfleni biz de yapmaya çal›fl›yoruz.

Hocam Türkiye DiyanetVakf›’n›n bu ülkelerdeki fa-aliyetlerini, Osmanl› döne-

minde yaflanan ‹slam anlay›fl›n›nyeniden canland›r›lmas› olarak nite-leyebilir miyiz?

Prof.Dr. Avni ‹lhanBiz kendi anlay›fl›m›z›, kendi ‹slami an-lay›fl ve yorumumuzu götürece¤iz,baflka bir fley götüremeyiz ki, yani bi-zim onlara sunabilece¤imiz böyle birfley. Çünkü buna inan›yoruz böyle biryorum tarz›n›n do¤ru oldu¤unu kendi-miz kabul ediyoruz. Öteki de kendi an-lay›fl›n›n do¤ru oldu¤unu kabul ediyor.O da onu götürecektir, herkes kendimeta›n› götürecek, verecektir. Biz flu-na inan›yoruz: Bu insanlar geçmiflte,hatta baz›lar›n› adet olarak, inanç m›de¤il mi onu bilmeden ama o inançla-r› fiilen adet olarak yafl›yor. Meselasünnet merasimi, iflte bunu bir adethalinde yaflat›yor; ama inançtan kay-

naklanan bir adet bu. Dolay›s›yla bura-da Türkiye Diyanet Vakf›; alt yap›s›, birbak›ma kökü bulanan bu inanc› yeni-den canland›rmak gibi bir misyon üst-lenmifl bulunuyor. Onu ne kadar yeri-ne getirebilirsek o kadar kendimizibahtiyar addedece¤iz.

Bu gitti¤imiz ülkelerden özellikleArnavutluk’ta müthifl bir yar›fl var.Oradaki boflluk çok fazla, bilgisizlikçok fazla, Enver Hoca’dan sonra Ar-navutluk di¤er ülkelere göre çok faz-la tahribe u¤ram›fl; ilmi tahribe u¤ra-m›fl ve bir de ‹talya taraf›ndan, ora-lardan Katoliklik, belki Yunanistanmenfleli Ortadoksluk ve Müslümanlarüzerinden, öbür taraftan o bölgeyeArabistan taraf›ndan, orada yetiflenMüslümanlar taraf›ndan, Arnavutla-r›n kendi hocalar›, di¤erleri de kendianlay›fllar›n› ortaya koymufllar. Buarada tabii Osmanl› kültürü, Osmanl›Müslümanl›k anlay›fl›n›, yorumunukabullenen hocalar, onlar da bir ara-y›fl içerisinde. Bunlar daha çok Türki-ye’ye ve Türkiye Diyanet Vakf›’na gü-veniyorlar. Ama bir taraftan Katolik-ler geliyor, bir taraftan Ortodokslar,bir taraftan da Vahhabiler geliyor, bi-ze destek verin felan diyenler var.

Eski ile k›yaslarsak, Arnavutluk-ta’da bir canlanma oldu¤u söylenebi-lir. Arnavutluk’u Komünizmden he-men sonra ziyaret edenlerin anlatt›k-lar›na göre, bu ülkelerin içerisinde enfakru zaruret içerisinde bulunan Arna-vutluk imifl. Orada da bir hareketlen-me gördük, ondan da memnun olduk.Arnavutlukta birhareketlenme birtoparlanma var.

Tabii Osmanl›-n›n Adriyatik k›y›-s›ndaki müstah-kem mevkileri, li-manlar› vs. flehir-leri var. Onlar› zi-yaret ettik. Oradada duygusal za-manlar›m›z oldu.

Bu ziyaretleri-miz çok süratli se-

yahatlarla oldu. Öyle oldu ki günde ka-ra yoluyla 1000 km. yol yapt›¤›m›z›söyleyebilirim; ortalama olarak 600km. civar›nda. 600 km.’den sonra ge-lip en az bir dört saat çal›flma bizimyafl›m›zdaki hocalara göre çok h›zl› veyorucu bir seyahat olmakla beraber,arzetmeye çal›flt›¤›m›z bu duygusall›kbize ayr› bir güç verdi orada. Son dere-ce memnun ayr›ld›k, üzüldük. Meselabir Plevne’yi ziyaret ettik. Bulgarlar,Plevne muharebesini canland›ran,afla¤› yukar› 10 m. boyunda ya¤l› boyatablolardan oluflan bir panorama ha-z›rlam›fllar. Asl›na uygun malzemeler-le oray› bezemifller, fevkalade canl› gü-zel bir fley. Gönlümüz arzu ediyor kiÇanakkale’de de daha üstünü, dahagüzelleri yap›ls›n.

Plevlene’de huruç an›nda, Gazi Os-man Pafla’n›n yaraland›¤›, geçtikleriköprüde s›k›flmalar› ile nehre dökül-dükleri yerleri gördük. Çok hüzünlen-dik elbette, çok fevkalade duygusal za-manlar yaflad›k. Çünkü oradan itiba-ren biz Balkanlar› büyük çapta kaybet-tik. Böyle duygusal, üzüntülü yanlarlaberaber, bu seyahatimizin faydal› ol-du¤una inand›k, hizmet etti¤imizeinand›k, böyle bir inançla döndük.Edirne’ye döndü¤ümüz zaman buduygular içerisindeydik. O yorgunlu¤ara¤men birfleyler yapabilmenin hazz›vard› her birimizde.

Sözlerimin sonunda bu seyahatteözellikle gezi heyetimiz üyelerinden Dr.Ayd›n Topalolu Hoca’ya her türlü mih-mandarl›¤› için teflekkür ediyorum.

???

TDV

Page 14: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

14 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

T ürkiye Diyanet Vakf› ve ÇankayaHalk E¤itim Merkezi iflbirli¤i ile dü-

zenlenen, okuma-yazma, Türk süslemesanatlar›, el sanatlar› ve beceri kurslar›-n› baflar›yla tamamlayan kursiyerler içinbelge töreni ile el eme¤i göz nuru eser-lerinin yer ald›¤› bir sergi tertiplendi.

E¤itimi toplumun her kademesineyayma gayretinde olan Türkiye DiyanetVakf›, hem okuma-yazma bilmeyen va-tandafllar›m›za yeni bir pencere aç-mak, hem de kültür ve medeniyet ha-yat›m›zda önemli yeri bulunan hat, tez-hip, ebru, minyatür ve el ifllemeleri ala-n›nda kad›nlar›m›za beceri kazand›rmadüflüncesiyle kurslar düzenlemektedir.

Bu kurslar› baflar›yla tamamlayankursiyerlerin hem mutlulu¤unu pay-laflmak, hem de kurs süresince büyükbir baflar›yla ortaya konan el sanatlar›-n› sergilemek amac›yla Kocatepe Ca-mii Konferans Salonu’nda bir programdüzenledi.

Programa Türkiye Büyük MilletMeclis Baflkan› Bülent Ar›nç’›n efli Mü-nevver Ar›nç, Milletvekili Mehmet Çi-çek, Vakf›m›z Genel Müdürü A.‹hsanSar›mert, Çankaya Halk E¤itim Merke-zi Müdürü S›rr› Arpaç ve kalabal›k birtopluluk kat›ld›.

Toplant›da Ayfle Sucu ile S›rr› Arpaçbirer konuflma yapt›lar.

Türkiye Diyanet Vakf› Sertifika Töreni ile

El Sanatlar› Sergisi Düzenledi

Page 15: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

15Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Ayfle SUCU

Sivil toplum kurulufllar›n›n halk›ninisiyatifini temsil etti¤ini belirterekkonuflmas›na bafllayan Ayfle Sucu,bu kurulufllar›n halk taraf›ndan ku-rulup, halk taraf›ndan desteklendi-¤ini ve halk taraf›ndan gelifltirildi¤iniifade ederek “Sivil toplum kuruluflla-r› genelde halka ve halk›n sorunlar›-na tercüman olurlar. Türkiye Diya-net Vakf› ve Türkiye Diyanet Vakf›Kad›n Kollar›m›z, yeni ad›m›zla Ka-d›n Faaliyetleri böyle bir anlay›flla birkurulufl olarak çal›flmalar›na devametmekte.” dedi.

Türkiye Diyanet Vakf› kad›n fa-aliyetlerinin önemine vurgu yapan

Ayfle Sucu “Küreselleflme, global-leflme kavramlar›n›n s›kça tüketil-di¤i, kimli¤imiz ve kimli¤imizi olufl-turan unsurlar›n ise son dönemler-de yine s›kça tart›fl›ld›¤› bu dönem-de, Türkiye Diyanet Vakf› Kad›n Kol-lar›m›z›n misyonunu teflkil eden buanlay›fl›n önemi bize göre bir kezdaha ortaya ç›kmaktad›r. Kurulu-flumuzdan bu güne çal›flmalar›m›z-la ilgili geriye bir kez dönüp bakma-maya çal›flt›k. Yapt›klar›m›zla yetin-medik, daha neler yapabiliriz, netürlü çal›flmalarla kad›nlar›m›za vetoplumumuza ulafl›r›z diye düflüne-rek hareket etmeye çal›flt›k. ‹tirafetmeliyiz ki böyle bir coflkunun sü-reklili¤ini yurak›da ifade etti¤imkavramlara borçluyuz, bu coflkuyaba¤l›l›¤›m›za borçluyuz.” dedi.

Ça¤dafl, modern dünya stan-dartlar›n› yakalamak için iç dina-miklerin harekete geçirilmesininzorunlu oldu¤unu belirten Ayfle Su-cu “Yani maddi ve manevi de¤erle-rimizi feda etmeden, onlar› muha-faza ederek ça¤dafllaflmak, gelifl-mifl ülkelerin standartlar›n› yakala-mak hepimizin görevi olmal›. Bukonuda 200 y›ll›k tecrübemiz olma-s›na ra¤men, yeterince mesafe ka-tedemedi¤imiz de ortada. Bununekonomik, tarihsel, siyasal pek çoknedenleri olabilir.” dedi.

Geçmifl toplumlara bak›ld›¤›ndabüyük de¤iflimin yafland›¤› süreç-lerde en çok etkilenen, ya da dönü-flümün öncüsünün kad›nlar oldu¤u-nu belirten Ayfle Sucu “1990’l› y›lla-r›n bafllang›c›nda ülkemizde kad›nkonusunun, kad›n›n toplumdaki ye-ri, toplumsallaflmas›, kimlik olufl-turmas›yla bunun önündeki engel-ler gibi benzeri söylemler çeflitliplatformlarda s›kça tart›fl›lm›flt›r.Toplumsal de¤iflim yaflarken karfl›-laflt›¤›m›z s›k›nt›lar ve özellikle ka-d›n ya da kad›n sorunlar› üzerindenyap›lan siyaset, hangi söylem içeri-sinde olursa olsun, bize özgü flart-lara rastlan›lmam›fl ise kolay kolayzemin bulmam›flt›r, bulaca¤›n› dazannetmiyorum.” dedi.

De¤iflimin kaç›lamayacak birgerçek oldu¤unu ve toplumun heralan›nda ‹çten içe bir de¤iflimin sü-rekli yafland›¤›na dikkat çeken AyfleSucu, “Toplum olarak zaman za-man de¤iflimi sorguluyoruz, tart›fl›-yoruz. Zaman zaman kendi içimiz-de çat›fl›yoruz veya de¤iflimle çat›fl›-yoruz. Fakat flu da bir gerçek kigün geçtikçe mesafe de katediyo-ruz. Zira fluras› bir hakikat ki, Tür-kiye’de de¤iflimi zorlayan halk›nsa¤duyusudur ve hayat gerçekli¤i-ne bak›fl›d›r. Bu noktadan hareket-le, din, vatan, bayrak, özgürlük,

Page 16: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

16 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Faaliyet

cumhuriyet, demokrasi, insan hak-lar›, ça¤dafll›k, geleneksel de¤erlergibi de¤erler, flüphesiz bizi biz ya-pan de¤erler, iç dinamiklerimiz.Bunlar, aç›k konuflmak gerekirse,hangisine kay›ts›z kalabiliriz? Ya dahangi birisini feda edebiliriz? Veyahangi birisini öncelikli olarak öneçekebiliriz? Çünkü bizleri biz yapanbu de¤erlerdir ve her birisi de yeri-ne göre bir di¤erinden daha çokönem arz etmektedir. Hemen flunuifade edelim. Türkiyeli olmaktan,Türkiye’de yaflamaktan, Türk kad›-n› olmaktan gururluyuz, onurlu-yuz.” dedi.

Kad›nlar›n konumunun de¤ifl-mesi ve eflitlik ba¤lam›ndaki politi-ka ve önlemlerin gelifltirilmesi içinkad›nlar›n kendi adlar›na verdiklerimücadelenin belirleyici olaca¤›n›belirten Ayfle Sucu, “Yaln›zca ülke-mizdeki kad›n›n sorunu olmayan buevrensel sorunun, -bu cümlemin al-t›n› çiziyorum- Avrupa normlar›, yada istekleri do¤rultusunda gerçek-lefltirilemeyece¤i de aç›kt›r. Çünküdini ve ekonomik olmayan pek çoksorun, Avrupa ülkelerinin pek ço-¤unda da kendi içinde çözüm bek-lemektedir. Ki ülkemiz için s›kçakullan›lan kad›na dönük fliddet, bu-

gün Avrupa ülkelerinin pek ço¤un-da rakamsal ifadelerle, zaman za-man zikredilmektedir. ‹nan›n Avru-pa Birli¤i ülkelerinin pek ço¤undakad›n bizden daha çok fliddet gör-mektedir.” dedi.

Kad›n kurulufllar›n›n de¤iflimsüreci içerisindeki hedeflerinin yal-n›zca kendi sorunlar› olmamas› ge-rekti¤ini belirten Ayfle Sucu, bu ku-rulufllar›n toplumun her kesimineher alanda ulaflmaya çal›fl›lmalar›gerekti¤ini belirterek, “Bunu niyesöylüyorum? Son zamanlarda,özellikle hem iç, hem d›fl kaynak-larda öyle bir portre çiziliyor ki,ça¤dafllaflman›n önündeki en bü-yük engel sanki kad›n sorunlar›y-m›fl ve bu da Türkiye’nin en büyükproblemiymifl gibi lanse ediliyor.Oysa ana sorun gibi gösterilen ka-d›n sorunu Türkiye’nin temel so-runlar›n›n yaln›zca bir parças›d›r.Bu cümleden olmak üzere, temelhareket noktas›n›, ülkemizin içindebulundu¤u flartlara hedeflere vehassasiyetlere paralel olarak belir-leyen kad›n kollar›m›z, kad›n ve ka-d›n sorunlar›n› ele al›rken, toplu-mumuzun asli dokusu olan aileyiasla göz ard› etmemifltir, etmeye-cektir de. Hedefimiz toplumsal dö-

nüflümü ve ça¤dafllaflmay› maddive manevi de¤erlerimize zarar ver-meden, sa¤layacak donan›ml›, iyiyetiflmifl kad›nlar›m›z›n say›s›n› ar-t›rmakt›r.

Unutmamal›y›z ki, kad›n kollar›-m›z vatan savunmas›nda AziziyeTabyalar› karfl›s›nda Nenehatunla-r›n bile¤indeki güç, Sultanahmetmeydan›nda milli mukavemetiateflleyen Halide Edip’lerin kararl›sesi olmaya devam edecektir. Gü-cünü kalbindeki iman›ndan, sami-miyet anlay›fl›n› toplumumuzunmaddi ve manevi mimarlar›ndan,azim ve kararl›l›¤›n› da Mustafa Ke-mal’den ilham alarak yoluna devamedecektir.” dedi.

Ayfle Sucu konuflmas›n›n sonun-da Çankaya Halk E¤itim Merkezi ilekoordineli olarak gerçeklefltirilen fa-aliyetlerden bahsederek, “Yapt›¤›-m›z faaliyetler aras›nda yer alanÇankaya Halk E¤itim Merkezi ile ko-ordineli gerçeklefltirdi¤imiz kurslar›-m›z›n çeflitli alanlar›nda, kad›nlar›-m›z ve k›zlar›m›z e¤itim görmüfller-dir. Bugün bu maksatla burada top-land›k. Öncelikle bu güne kadarderslerde, derslerimizi veren çoksayg›de¤er, baflta bize deste¤ini hiçeksik etmeyen Halk E¤itim Müdürü

Page 17: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

17Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Say›n S›rr› Bey’e, sevgili ö¤retmenle-rimize huzurlar›n›zda bir kez dahateflekkür etmek istiyorum. Ö¤ret-menlerimiz y›lmadan, sabahtan ak-flama kadar ‹ncesu Kültür Merkezi-mizde her gün bizzat bulundular,eksik olmas›nlar. Evet kurslar›m›zakat›lan ö¤renci say›m›z bu sene, bi-zim kendi Diyanet Vakf›m›z›n di¤erderslerine kat›lan ö¤rencilerle birlik-te sadece ‹ncesu da: 350’nin üzerin-de ö¤rencimiz e¤itim ald›. Bu ders-lerimiz: ‹ngilizce, kumafl boyama,cam boyama, mefruflat, ahflap bo-yama, okuma yazma, nak›fl, ebru,tezhip, befl flifl, tak› tasar›m ve bu-nun yan› s›ra tefsire girifl derslerinekat›lan ö¤rencilerimize huzurlar›n›z-da teflekkür ediyorum.” dedi.

S›rr› Arpaç7. Akflam, Sanat Çankaya

Halk E¤itim Merkezi Müdürü

Çankaya Halk E¤itim Merkezi ve7. Akflam Sanat Okulu Müdürlü¤üolarak, Türkiye Diyanet Vakf› ile bir-likte, meslek edindirme, sosyal,kültürel ve okuma-yazma kurslar›olmak üzere çeflitli alanlarda iflbirli-¤i yapt›klar›n› belirterek konuflma-s›na bafllayan S›rr› Arpaç “fiimdi,tabii buras› ad›n› kad›ndan ald›¤›için, biraz kad›nlardan bahsedece-¤im ama çok çeflitli vak›f, dernek,kamu kurulufllar› ve buna benzer

kurulufllarla iflbirli¤i yap›yoruz amaTürkiye Diyanet Vakf›n›n bir ayr›özelli¤i vard›r, onu anlatmak istiyo-rum.” dedi.

Çankaya Halk E¤itim MerkeziMüdürlü¤ünün faaliyetlerinden k›-saca bahseden S›rr› Arpaç, “Çanka-ya Halk E¤itim Merkezi Müdürlü¤üolarak 2004-2005 e¤itim ö¤retimy›l›nda 83 alanda 650 kurs açt›k.Bu kurslara 11.500 kifli devam et-mektedir. Bu 11.500 kifli demek,Türkiye’deki çok üniversitelerdenbüyük, hatta hepsinden büyük.”dedi.

Çankaya bölgesinin d›fl›nda da,d›flardan gelen, Ankara’daki di¤erilçelerden gelen tüm vatandafllaraçeflitli alanlarda kurs verdiklerinibelirten S›rr› Arpaç “Bizim amac›-m›z toplumun içindeki kad›nlar›nkonumunu yükseltmektir, kad›nla-ra çok önem vermemiz gerekiyor.Atatürk’ün çok güzel bir sözü var;tabii o zaman söylenen bir söz; da-ha çok verimli, daha çok ayd›n vedaha çok bilgili olmak zorunda.Bence kad›nlar bunu aflm›flt›r. Ka-d›nlar verimlidir, üretkendir, kad›n-lar gerçekten toplumun en öndegelen insanlar›d›r. Ben bunlar› 25y›ll›k hayat›mda görev yapt›¤›m

okullarda, kad›nlar›n erkeklerdendaha çok verimli, üretken ve dahaçok ifl yapan oldu¤unu gördüm.

Ama kad›nlar›n bir kaderi var-d›r, tabii kaderi toplumda ikinci kifliolarak göze geldi¤i için yap›lanlarhep geri planda kal›yor, çok gözegelmiyor.” dedi.

Kad›nlar›n ve k›zlar›n ifl hayat›,sosyal alan ve e¤itim alan›nda dahaüretken ve istekli oldu¤unu belir-ten S›rr› Arpaç, “Bak›n okullarda ti-yatro yapars›n›z hep k›zlar göreval›r, Çankaya Halk E¤itim Merke-zinde halk danslar›nda, bizim 7 ta-ne halk danslar›m›z var, bir AnkaraSeymen hariç, hepsi k›z. Yani ka-d›nlar daha çok ifl istiyor, daha çoküretmek istiyor, daha çok yard›mc›olmak istiyor. Onun için baflta ö¤-retmenlerimiz olmak üzere, burayakat›lan tüm kat›l›mc›lara, hepinizebaflar›lar diliyorum.” dedi.

Konuflmalardan sonra, Kursi-yerlerin haz›rlad›¤› el eme¤i ve göznuru eserlerden oluflan sergininaç›l›fl› yap›ld›.

Serginin aç›l›fl›n› yapan TürkiyeBüyük Millet Meclisi Baflkan› BülentAr›nç’›n efli Münevver Ar›nç sergi-deki standlar› tek tek gezerek kur-siyerlerle sohbet etti. TDV

Page 18: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

18 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Maneviyat

M addi ve manevi say›s›z güzelliklerin yafland›¤› veyap›lan amellerin mükafatlar›n›n s›n›rs›z olarak

verildi¤i Ramazan ay›n› dolu dolu geçirmenin sevinciniyafl›yoruz.

Kendi ailemizin nafakas› ile birlikte ihtiyaç içerisin-de bulunan insanlar›n yokluklar›yla da ilgilenmeninverdi¤i hazz› tad›yoruz.

Rahmet ve merhamet ay› olan Ramazan’da hemgönül sofram›z›, hem oca¤›m›z› insanlara açmak sure-tiyle paylaflman›n ve yoklukta var olman›n mutlulu¤u-nu tafl›yoruz.

‹nsanlarda iyilik yapma ve kötü ifllere meyil etmegibi duygular daima mevcuttur ve bu duygular birçat›flma içerisindedir. Kötü duygular, ya da nefisgüç kazan›p ruha hakim olunca, sufli arzular ve kö-tü arzular bask›n olur. Ruh güçlenip bedene hakimolunca ulvi duygular ve güzel hisler galip durumageçer.

Ruhu ve bedeni terbiye ederek insan› Allah’a yak-laflt›rmaya vesile olan Ramazan ay›nda tutulan oruçlarve yap›lan ibadetler sab›r ve metanetimizi daha da ar-t›r›yor.

Oruç ruh ve beden sa¤l›¤› yönünden son dereceönemli bir ibadettir.

Maddi g›dalar bedeni ve nefsi besleyip güçlenmesinisa¤lad›¤› gibi, namaz, zekat, hac, oruç gibi ibadet ve ta-atlar da ruhu besleyip güçlenmesini sa¤lar. Zira ibadetruhun g›das›d›r. Oruç ibadeti nefis-nuh mücadelesindeak›l ve irade sahibi olan insan›n a¤›rl›¤›n› ruh taraf›nakoyma manas›na gelmektedir. Oruç, insan› cismaniyet-ten uzaklaflt›r›p, daha fazla ruhaniyet kazand›r›r, maddialemden uzaklaflt›r›p melekut alemine yaklaflt›r›r.

Bir çok nefsi arzusuna Ramazan ay›nda dizgin vu-ran insan, ruhen ar›n›r ve temizlenir. ‹nsanda kötülü-¤e karfl› olan meyil, bu ayda adeta yok olur. Rahman›nr›zas›na kavuflma arzusuyla dolu gönüller, iyilik yapma-n›n hazz›n› tadarken, toplumda ihtiyaç sahibi olan in-sanlar›n ihtiyaçlar›n› gidererek, bir taraftan da top-lumsal huzurun pekiflmesinde önemli rol oynarlar.

Bütün istatistikler Ramazan suç oran›n düfltü¤ünügöstermektedir. K›saca Ramazan güzel duygular›n ha-kim oldu¤u bir iklimdir.

Oruç ibadeti ve onunun gerek fert ve gerekse top-lum için getirdi¤i faydalar çok farkl› flekillerde ifadeedilmeye çal›fl›lm›flt›r.

Oruçla ilgili en güzel tarif, en güzel ifade flüphesizki sözlerin en güzelini söyleyen Peygamber EfendimizHz. Muhammed (S.A.V.)’ aittir.

Page 19: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

19Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Peygamberimiz bir fiaban ay›n›n sonunda Ramazanay›na girerken ashab›na hitap ederek Ramazan ay›n›nkutsiyet ve faziletini flöyle belirtmifltir: - Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ay›n gölgesi üze-

rinize bast›. O ayda bir gece vard›r ki bin aydan daha hay›rl›d›r. Allah o ayda oruç tutmay› farz k›ld›. Geceleyin iba-det yapmay› da nâfile k›ld›. O ayda bir hay›r iflleyen kimse di¤er aylarda bir farzifllemifl gibi olur. O ayda bir farz iflleyen ise di¤er aylarda yetmifl farzifllemifl gibi sevap al›r. O, sab›r ay›d›r. Sabr›n karfl›l›¤› ise cennettir. O, yard›mlaflma ay›d›r. O ayda müminin r›zk› bollaflt›r›l›r. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahla-r›n›n ba¤›fllanmas›na ve cehennemden kurtulmas›-na sebep olur. Ayn› zamanda oruçlunun sevab› ka-dar sevap verilir. Oruçlunun sevab›ndan da hiç birfley noksanlaflmaz. Ashab:

“- Yâ Rasûlullah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek birfley bulam›yoruz” deyince Resûlullah (s.a.v.):

“- Allah bu sevab› oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudumsu ile ya da bir yudum süt kafl›¤› ile iftar ettirene de verir.

O öyle bir ayd›r ki evveli rahmet, ortas› ma¤firet vesonu cehennem ateflinden kurtulufltur. O ayda köle ve hizmetçilerin yükünü hafifleten kim-seyi Allah ba¤›fllar ve cehennem ateflinden kurtar›r. Ramazan ay›nda flu dört fleyi çokça yap›n›z. Bunlar-dan ikisini yapmakla Rabbinizi raz› edersiniz, di¤erikisini yapmaktan da müsta¤nî say›lmazs›n›z. Rab-binizi raz› edece¤iniz iki haslet flunlard›r:

a- Allah’tan baflka hiç bir ilah olmad›¤›na flehâdet ge-tirmek.

b- Allah’› an›p isti¤far etmek. Müsta¤nî olmad›¤›n›z iki haslete gelince: a- Allah’tan cenneti istersiniz. b- Cehennemden O’na s›¤›n›rs›n›z.

Ümmetime Ramazanda befl haslet verilmifltir ki bun-lar benden önceki hiç bir peygambere verilmemifltir: 1- Ramazan ay›n›n ilk gecesi olunca Allah teâlâ ümme-

time (rahmet bak›fl›yla) bakar. Allah her kime (rah-met bak›fl›yla) bakarsa, ona ebedî olarak azap etmez.

2- Akflamlad›klar›nda a¤›zlar›n›n kokusu Allah kat›ndamisk kokusundan daha güzel olur.

3- Melekler her gün ve gece onlara isti¤far ederler, Al-lah’tan ba¤›fllanmalar›n› dilerler.

4- Allah teâlâ cennetine emredip: “Kullar›m için haz›r-lan›p süslen. Onlar›n dünya meflakkatlerinden kur-tulup, benim yurduma ve ihsan›ma istirahat içingelmeleri yaklaflt›.” buyurur.

5- Gecenin sonu olunca, Allah (c.c.) hepsini ba¤›fllar.Orada bulunanlardan biri:

“- O gece Kadir gecesi midir?” deyince: Hay›r, çal›flanlar› görmüyor musun? Onlar çal›fl›p iflleri-ni bitirince kendilerine ücretleri tam olarak ödenir.”buyurdu.

Türkiye Diyanet Vakf› olarak; Teravih namazlar›, if-tar sofralar›, okunan mukabeleler, davetler vb. davra-n›fllar ile adeta “Sosyal Bar›fl›n”da sembolü olan Rama-zan ay›n›z› kutlar, bütün güzelliklerin sizlerin olmas›n›temenni ederiz. TDV

Page 20: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

20 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Haber

Osmanl› taht›n›n üçüncü padiflah›olan Sultan I. Murat; Osmanl› ve

Haçl› ordular›n›n 1389 y›l›nda Koso-va’da yapt›¤› Birinci Kosova Savafl›’ndaflehit düflmüfl ve iç organlar› burayadefnedilerek flehit düfltü¤ü yere bir detürbe yap›ld›.

“Meflhed-i Hüdavendigar” ad›ylaan›lan türbe, Kosova’da yaflayan Müslü-man Türkler için bir sembol oldu

Ancak zamanla y›pran›p y›k›lma du-rumuna gelen bu türbe için Türkiye Di-yanet Vakf› harekete geçerek asl›na uy-gun flekilde restore ettirme karar› ald›ve gerekli çal›flmalar› bafllat›ld›.

Çal›flmalar›n h›zla sürdü¤ü türbeninyak›n bir tarihte asl›na uygun olarakrestoresi tamamlanacak.

Bu vesileyle hem bilgi tazelemek,hem de yadetmek amac›yla Sultan Bi-rinci Murat hakk›nda k›saca bilgi ver-mek istedik.

SULTAN B‹R‹NC‹ MURAT(HÜDAVEND‹GAR) • (1326-1389)Osmanl› taht›n›n üçüncü padiflah›

olan ve ‘Hüdavendigar’ diye an›lan Sul-tan Birinci Murat, Orhan Gazi ve NilüferHatunun o¤lu olarak, 1326’da Bursa’dadünyaya geldi. ‹yi bir e¤itim alan Murat,1360’ta Orhan Gazi’nin vefat› üzerineBursa’da tahta ç›kt›.

‹lk ifl olarak Karadeniz Ere¤lisi veAnkara’y› alarak; devlet içindeki baz›meseleleri hallettikten sonra Rume-li’ye yönelen Sultan Birinci Murat,1361’de Çorlu, Keflan, Dimetoka, P›-narhisar, Babaeski ve Lüleburgaz’›1362’de de Edirne’yi fethetti. Ard›n-dan Gümülcine, Za¤ra, Yenice ve Fili-be’yi ald›. Seferler ve fetihlerle birlikteartan asker ihtiyac›n› karfl›lamak ama-c›yla Yeniçeri Oca¤›’n› kurdu.

Osmanl›’n›n Avrupa’da yerleflmesin-den rahats›z olan Haçl› dünyas›, PapaUrban’›n çabalar›yla S›rp, Macar, Ulahve Bosnal›lardan oluflan bir Haçl› ordusukurarak, 1364’de Edirne’ye yürüdü. Fa-kat Haçl›lar, Hac› ‹lbeyi komutas›ndakiOsmanl› öncü birliklerince S›rps›nd›¤›savafl›nda bozguna u¤rat›ld›. Bu zafer-den sonra Osmanl› payitaht›, Bursa’danEdirne’ye tafl›nd›. 1367-1368 y›llar›ndaTrakya ve Karadeniz sahillerinde çok sa-y›da yerleflim yerini ülke s›n›rlar›na ka-tan Sultan Murat, Haçl›lara karfl›1371’de kazand›¤› Çirmen savafl› ileMakedonya’n›n kap›lar›n› Türklere açt›.Burada yap›lan fetihlere ilaveten, S›rbis-tan vergiye ba¤land›.

Osmanl› ve Haçl› ordular›n›n 9A¤ustos 1389’da Kosova’da yapt›¤› Bi-rinci Kosova Savafl›, Osmanl›n›n parlakzaferiyle neticelendi. Bu zafer, Balkan-

lardaki Türk hakimiyetini pekifltirirken;Sultan Birinci Murat, zafer sonras› sa-vafl meydan›nda dolafl›rken, Macar Kra-l› Lazar’›n damad› olan ve çarp›flma s›-ras›nda yaralanan S›rp asilzadelerindenMilofl Obiliç taraf›ndan kama ile yarala-narak flehit edildi.

Cenazesi Bursa Çekirge’de yapt›rd›-¤› türbesine defnedilen Sultan BirinciMurat için, Kosova’da flehit edildi¤i ve içorganlar›n›n gömüldü¤ü yere, ‘Meflhed-i Hüdavendigar’ ad›yla an›lan bir türbeyap›ld›. Prifltine-Mitroviça yolunun10’uncu kilometresindeki türbe, halenziyarete aç›k bulunmaktad›r.

Page 21: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

21Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

ESER ‹LE ‹LG‹L‹ TAR‹H‹ B‹LG‹Kosova’da en eski Osmanl› Mimari

eseri olarak bilinen Sultan I. Murat Hü-davendigar Türbesi, bugünkü Prifltine-V›ç›t›r›n yolunun sa¤ taraf›nda Priflti-ne’den 6 km uzakl›kta yer almaktad›r.15 Haziran 1389 y›l›nda Kosova ovas›n-da Osmanl› ve S›rp ordular› aras›ndameydana gelen savaflta, Sultan Murat,Milofl Obiliç taraf›ndan flehit edilmifltir.Sultan Murat (Hüdavendigar) ›n o¤luY›ld›r›m Bayezid taraf›ndan flehit edil-di¤i yerde Meflhed-i Hüdavendigar (‹çorganlar›n›n gömüldü¤ü yere) ad›ylaan›lan bir türbe infla ettirilmifltir.

GÜNÜMÜZE KADAR YAPILANONARIM EVRELER‹Belgeler, türbenin ilk halinin ka-

re plan üzerine oturmufl sekizgenkubbeden olufltu¤unu, her duvardaikifler tane olmak üzere sekiz tanedikdörtgen pencerenin bulundu¤u-nu göstermektedir. Türbeye farkl›dönemlerde eklentiler ve onar›mlaryap›lm›flt›r.

1660 y›l›nda Evliya Çelebi, MelekAhmed Pafla ile türbeyi ziyaret et-mifl ve bak›ms›z oldu¤u için bu dö-nemde onar›m geçiren türbenin et-raf› yüksek duvarlarla çevrilerek birp›nar (kuyu) yapt›r›lm›fl. 1845 y›l›n-da türbede k›smi onar›mlar›n yap›l-d›¤› kaynaklarda belirtilmektedir.

1866 y›l›nda türbe yeniden tamirgörmüfl ve avluda bulunan p›nar›nyerine çeflme yapt›r›lm›fl. 1884 y›l›n-da türbe esasl› bir flekilde onar›mgeçirmifl, daha sonra türbeye bak-mak üzere aslen Buharal› olan Hac›Ali, türbedar olarak atanm›flt›r.

Sultan II.Abdulhamit’in emri iletürbeyi ziyaret edenlere dinlenme vebar›nma imkan› sa¤lamak amac›yla -bafllama tarihi bilinmemekle birlikte-iki katl› bir kona¤›n inflaas›na baflla-n›p 1896 y›l›nda tamamlanm›fl.1907 y›l›nda Sultan II. Abdulhamit’in

emri ile türbe ve selaml›k binas› tek-rar onar›m görmüfl. 1911 y›l›nda Sul-tan V. Mehmet Reflat döneminde detürbe bir onar›m geçirmifltir. Buonar›mda türbenin avlusu kesme taflile döflenmifl, avluya yeni bir çeflmeyapt›r›lm›fl (Sultan Reflat Çeflmesi)ve türbenin bugünkü tamir kitabeside bu dönemde konulmufl.

1914 y›l›nda Türkiye ile S›rbistanaras›nda yap›lan bir antlaflma iletürbenin bak›m›, bütün masraflar›Türkiye taraf›ndan karfl›lanmak üze-re S›rbistan’a verilmifl, ancak, I.Dünya Savafl›n›n bafllamas›yla anlafl-ma yürürlükten kalkm›fl. II. DünyaSavafl›ndan sonra türbe devlet hi-mayesi alt›na al›nm›fl 1960-61 y›lla-r›nda esasl› bir onar›m görmüfl.1989 y›l›nda Kosova savafl›n›n 600.y›l dönümü kutlamalar› nedeniyle,devlet taraf›ndan türbenin ve se-laml›¤›n onar›lmas› gerekirken pro-jeye uyulmaks›z›n sadece türbe için-de kubbeye kadar olan duvarlar bo-yanm›fl.

1992 y›l›nda Türkiye Cumhuriye-ti Kültür Bakan› Say›n Nam›k KemalZeybek türbeyi ziyaretlerinde, onar›-ma ihtiyaç oldu¤unu tespit etmifl vebunun üzerine bir ekip göndererekk›smi onar›mlar yapt›r›lm›fl.

Türkiye Diyanet Vakf›Kosova’daSultan Birinci MuratHüdavendigar’›nTürbesini Restore Ediyor

TDV

Page 22: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

22 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Önemli fiahsiyetler

isbet edildi¤i Mâtürîd; bu-gün Özbekistan Cumhuri-yeti’nin s›n›rlar› içinde bu-

lunan Semerkant’›n d›fl mahallesi-dir. 1920’de Semerkant’› ziyareteden Barthold, Mâtürid’in flehrinkuzeybat›s›nda bir köy oldu¤unubelirtir. Hayat› hakk›nda çok az bil-giye rastlanan Mâtürîdî, Abbasi-ler’in merkezi otoritesinin oldukçazay›flad›¤› bir dönemde siyasi ba-k›mdan hilafete ba¤l› müstakil bey-liklerden Sâmano¤ullar›’n›n Mave-raünnehir’e hakim olduklar› devirdeyaflam›flt›r. Do¤um tarihi kesin ola-rak bilinmemekle birlikte IX. yüzy›-l›n ilk yar›s›n›n ortalar›nda dünyayageldi¤i ve ömrünün bir asra yak›noldu¤u tahmin edilmektedir.

Mâtürîdî’nin Arap oldu¤unu ile-ri sürenler olmuflsa da bu iddiado¤ru de¤ildir. Mâtürîdî’nin eserle-rindeki dil ve üsluba bak›ld›¤›ndaArapça gramere ayk›r›l›¤› yan›nda,Türkçe gramere uygunlu¤u görül-mektedir. Gerek dil ve üslup özel-likleri gerekse yaflad›¤› Semerkantve çevresinin Türklerin ço¤unluktabulundu¤u bir bölge olmas› gözönüne al›nd›¤›nda Mâtürîdî’ninTürk as›ll› oldu¤unu söylemek ge-rekir.

Mâtürîdî ailesinin fertleri hak-k›nda babas› ve dedesinin (Mu-hammed b. Mahmud) ad›ndanbaflka bir fley bilinmemektedir.

Mâtürîdî Hanefi mezhebinindördüncü, hatta üçüncü kuflakalimlerindendir. Ebu Hanife’nin ö¤-rencilerinden Muhammed efl-fiey-

bani’nin ö¤rencisi Ebu Süleymanel-Cüzcani’nin talebesi Ebu BekirAhmed b. ‹shak el-Cüzcani, Nusayrb. Yahya el-Belhi ve Niflabur Kad›s›Ebu Bekir Muhammed b. Ahmedb. Reca el-Cüzcani gibi hocalardanilim tahsil etmiflse de ö¤renimini,henüz yirmi yafllar›nda iken hocas›Ebu Bekir Ahmed el-Cüzcani ilebirlikte ulema reisli¤ini deruhteeden ve Dharü’l-Cüzcâniyye’deders veren Ebu Nasr el-‹yazi’dentamamlam›flt›r. E¤itim hayat›, se-yahatleri ve hacca gidip gitmedi¤i,resmi bir görev al›p almad›¤› gibihususlar bilinmemektedir. Ancakzalim oldu¤u kesinlik derecesindesûbut bulan zaman›n sultan›na âdildiyen ve dolay›s›yla zulmü adaletlevas›fland›ran kimsenin küfre girdi-¤i yolunda kanaat belirtmesi;Ebu’l-Kas›m el-Kabi’yi zalim devletadamlar›yla iliflki içinde oldu¤u içink›namas›, devrin siyaset ve devletadamlar›yla münasebetlerinin iyiolmad›¤›n› göstermektedir.

Mâtürîdî’nin hayat›, eserleri,görüflleri, ö¤rencileri ve ça¤dafllar›hakk›nda bilgi verdi¤i bilinen en es-ki kaynak Ebû’l-Muin en-Nesefi’ninTebfliratü’l-edille’sidir. Sonrakieserler Mâtürîdî’den özetle bahset-mekte ve bilinenlere yeni bir fleykatmamaktad›r. Ça¤dafl araflt›r-malarda da bu bilgiler tekrarlan-maktad›r.

Ça¤dafl araflt›rmalarda Mâtürî-dî’nin tefsir, kelam, f›k›h ve usulü,mezhepler tarihi alanlar›ndaönemli mevkiine ra¤men gerek

mezhepler tarihine dair eserlerdegerekse bibliyografik kaynaklardaihmal edildi¤i belirtilmekte ve son-raki dönemlere çok az eseri intikaleden Efl’rî’nin mezhebinin yay›lma-s›na karfl›l›k Mâtürîdî’nin maruzkald›¤› bu ihmalle ilgili çeflitli se-bepler ileri sürülmektedir. Bunlararas›nda Mâtürîdî’nin hilafet mer-kezi Ba¤dat’tan uzakta yaflam›fl ol-mas›, Arap tarihçileri taraf›ndankas›tl› olarak zikredilmemesi, siyasiiktidarla anlaflmazl›k içerisinde bu-lunmas› sebebiyle Efl’ariler gibidevlet imkanlar›ndan yararlanma-m›fl olmas›, Efl’arili¤in Nizamiyemedreselerinde okutularak ‹slâmdünyas›n›n her taraf›na gönderile-cek kimseler yetifltirilmesine mu-kabil Mâtürîdîli¤in resmi e¤itim ku-rumlar›na girememesi, Efl’arili¤infiâfiiler ve Malikiler gibi farkl› kitle-ler taraf›ndan benimsenmesinera¤men Mâtürîdîli¤in sadece Ha-nefilere münhas›r kalmas›, Mâtürî-dîli¤in akla daha fazla önem ver-mek suretiyle muhafazakar ulema-n›n ve biyografi müelliflerinin ilgialan› d›fl›nda kalmas›, Hanefi çevre-lerinin Mâtürîdî’nin Ebu Hanife’ninotoritesini gölgelemesinden endifleetmeleri, eserlerinin dil ve üslûpaç›s›ndan problemli oluflu gibi birdizi sebep kaydedilmektedir.

Mâtürîdî’nin eserlerinde sa-vundu¤u fikirler Ehl-i Sünnet’intemel görüflleri olup iman-amelay›r›m› konusunda mutedil Mür-cie görüflünü benimsemesininonun Ehl-i Sünnet çizgisi d›fl›nda

N

Ebu Mansûr Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâtüridî es-Semerkandî(Matürîdî mezhebinin kurucusu, müfessir ve fakih) ( ö. 333 / 944 )

Page 23: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

23Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

kalmas›n› gerektirmeyece¤i gibiKadiriyye’nin mukabili sayd›¤›Mürcie’yi elefltirmesi de böyle biriddiay› geçersiz hale getirir. Gü-nümüze kadar gelmeyen eserle-rinde Ehl-i Sünnet tabirinin yeral›p almad›¤› hususunda bir fleysöylenemezse de Mâtürîdî’nin ö¤-rencisinin ö¤rencisi olan ‹bn Yah-ya gibi bir âlim ayn› tabiri s›kçakullanmaktad›r. Asl›nda Mâtürî-dî’den sonra yayg›n hale gelenEhl-i Sünnet tabiri, akaid konu-sunda Resûlullah ile ashap cema-atinin yolunu takip edenler, yaniashap yoluyla bize aktar›lan Hz.Peygamber’in ‹slâm anlay›fl›n› be-nimseyenler demek olup bu tabirnamaz›n k›l›n›fl flekli dahil olmaküzere genel ‹slâm anlay›fl›n› içer-mektedir. Bu da Müslümanlar›nbüyük ço¤unlu¤unun esasen be-nimsedi¤i bir husustur.

Kaynaklarda Mâtürîdî’nin ta-savvufî yönüyle ilgili baz› kay›tlararastlanmaktad›r. Hakk›nda t›pk› birtasavvuf büyü¤ü gibi menk›belerve rüyalar aktar›lmakta, Semer-kant’ta Deflt Ribat›’nda H›z›r ile gö-rüflüp onun duas›n› ald›¤›, kera-metleri bulundu¤u belirtilmekte veyapt›¤› duan›n kabul oldu¤una dairbir hadise de nakledilmektedir.

Mâtürîdî kelam, tefsir, f›k›h vemezhepler tarihi alanlar›ndaki ça-l›flmalar›yla tan›nmaktad›r. Kitâ-bü’t Tevhid adl› eseri Sünnî kelam›-n›n klasiklerinden biri haline gel-mifltir. Kaynaklarda zikredilen ki-taplar›n›n isimleri onun Mu’tezile,Karâmita, Revâfiz gibi f›kralarcaileri sürülen düflüncelere karfl›uzun mücadeleler verdi¤i izlenimi-ni uyand›rmaktad›r. Sonraki dö-nemlerde takipçileri taraf›ndan“fleyh, imam, fleyhülislam, ima-mü’l-hüdâ, alemü’l-hüdâ, reîssümeflâyihi Semerkand, imamü’l-mütekellimin, musahhihu akâidi’l-müslimin, imamü Ehli-s-sünne” gi-bi ünvanlarla an›lm›flt›r.

Kelamda imam olarak kabuledilen Mâtürîdî, akideyi güçlendir-me ve dini temel görüflleri çerçeve-sinde müdafaa etme konusundagerek ‹slâm d›fl› ak›mlara gerekseMu’tezile, Havaric ve Bat›niyye gibi‹slâmi mezheplere karfl› ciddi birmücadele vermifl, ça¤dafl olduklar›halde görüfltüklerine dair herhangibir kayda rastlanmayan Ebu’l-Ha-san el-Efl’âri’den daha önce bu alan-da etkin bir varl›k göstermeye bafl-lam›flt›r. Mâtürîdî, ilmi çevresiyleberaber Maveraünnehir’de ‹slâmdüflüncesinin belli bir istikrara ka-vuflmas›nda, ‹slâm›n ve Hanefili¤inTürkler aras›nda yay›lmas›ndaönemli görev yapm›fl ve bu etkisi za-man içinde artarak devam etmifltir.

944 y›l›nda Semerkant’da vefateden Mâtürîdî, Semerkant’›n ünlüÇâkerdize Mezarl›¤›’na defnedildi.Barthold, 1920’de Semerkant’ayapt›¤› seyahatte Çâkerdize Me-zarl›¤›’nda Mâtürîdî’nin türbesinigördü¤ünü kaydeder. Ancak bumezarl›k Sovyetler Birli¤i dönemin-de iskana aç›lm›fl ve türbenin bu-lundu¤u yer bir evin bahçesindekalm›flt›r. 1991 y›l›nda Semerkant’›ziyaret eden bir grup Türk ilimadam› sözü edilen yerde türbe bu-lunmad›¤›n›, kabrinin üzerine be-ton at›l›p avlu olarak kullan›ld›¤›n›ifade etmifltir. Mâtürîdî’nin flimdiSemerkant’›n Siyab Merkez ‹lçesi-nin ‹kinci fiark Mahallesi GucduvanSoka¤›nda yer alan mezar›n›n bu-lundu¤u alana 2000 y›l›nda ta-mamlanan yeni bir türbe ve etraf›-na da bir külliye infla edilmifltir.

Mâtürîdî’nin hayat›, eserleri,görüflleri, ö¤rencileri ve ça¤dafllar›hakk›nda bilgi verdi¤i bilinen en es-ki kaynak Ebü’l - Muin en-Nese-fî’nin Tebfliratü’l-edille’sidir. Sonra-ki eserler Mâtürîdî’den özetle bah-setmekte ve bilinenlere yeni bir fleykatmamaktad›r. Ça¤dafl araflt›r-malarda da bu bilgiler tekrarlan-maktad›r.

ESERLER‹

A) TEFS‹R- Tevilat’ül-Kur’an: Tefsir aç›s›n-

dan çok önemli bir eser olmas›-n›n yan› s›ra kelâm, f›k›h ve f›-k›h usulü alanlar›nda zengin bil-gi ve önemli görüfller içermek-tedir. Ayr›ca ‹slâmi f›rkalar ve‹slâm d›fl› ak›mlarla dinlere aitinanç ve görüfllerin tenkidi ba-k›m›ndan ihmal edilemeyecekbir kaynakt›r.

B) KELAM- Kitab’üt-tevhid: Mâtürîdî’nin

tam olarak bas›lm›fl tek eseriolup kelam ilminin temel konu-lar›n› ele almaktad›r.

- Kitab’ül-makalat - Reddü Ev’aili’l-edille li’l Ka’bi- Reddü Tezhibi’l-cedel li’l Ka’bi- Beyanü vehmi’l Mutezile- Reddü Va’idi’l - Füssak li’l Ka’bi- Reddü’l Usuli’l - hamse li-Ebi

Ömer el-Bahili- Er-Reddü ale’l Karamita- Reddü kitabi’l-imame li Ba’zir-

Revafiz

C) FIKIH- Kitab-ül-makalat fil-kelam- Me’ahizü-fl-flera’i fi usuli’l - f›kh- fierhu’l - Cami’is-sagir TDV

Page 24: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

24 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Gündem

T ürk Cumhuriyetleri, Balkan ve Kafkas Ülkeleri, Türkve Müslüman topluluklar›n dini temsilcilerinden olu-

flan Avrasya ‹slam fiûras› Teflkilat›’n›n alt›nc› toplant›s›5-9 Eylül 2005 tarihleri aras›nda ‹stanbul’da gerçeklefl-tirilmifltir. Toplant›da, Avrasya topluluklar›nda din, kim-lik ve kültür konular›ndaki sorunlar müzakere edilmifltir.

Dinin kimlik ve kültürle kopmaz bir ba¤› vard›r. Din,insana hayat›n nihai amac›n›, hayata ve varl›¤a bütün-lüklü bir de¤erler sistemi içinde bakabilmeyi ö¤retir. Di-nin bireylere kazand›rd›¤› varolufl fluuru ve yaflam tarz›,zamanla toplumsal bir kültür ve kimli¤e dönüflür.

‹nsanl›k ailesinin seçkin bir parças› olarak Avrasyaco¤rafyas›nda yaflayan Müslüman topluluklar, Müslü-man dünyada önemli bir kesimi oluflturur. Müslümantopluluklar›n dini ve kültürel de¤erleri, ‹slam inanç, iba-det ve ahlak ilkeleri ile ‹slam kültür ve medeniyetinin ta-rihsel birikiminden beslenir.

Geçti¤imiz yüzy›ldan devral›nan dini, kültürel ve top-lumsal sorunlara bugün yenileri ilave olmufltur. XX. yüz-

y›lda yaflanan iki dünya savafl› ve ard›ndan so¤uk savafldönemindeki kutuplaflma süreçleri, bütün dünyada ol-du¤u gibi Avrasya Müslüman topluluklar›nda da ciddikrizlerin önünü açm›flt›r. Geçti¤imiz yüzy›l›n sonlar›ndapatlak veren çat›flmalar, Balkanlar ve Sovyetler Birli¤itopraklar›nda yaflanan yap›sal dönüflümler, bölge co¤-rafyas›na hem yeni sorunlar getirmifl hem de yeniumutlara kap› aralam›flt›r. Ayn› zaman aral›¤›nda ‹slamdünyas›n›n hak etmedi¤i halde bir fliddet alan› olaraköne ç›kar›lmas› ve dünyan›n sürüklendi¤i kaotik ortam-lar da sorunlar› içinden ç›k›lmaz hale getirmifltir. Ulusla-raras› toplumun sa¤duyu ve iflbirli¤i aray›fllar›, Müslü-man dünyan›n özelefltirisi ve dayan›flma giriflimleri so-runlar›n afl›lmas› yolundaki ümitleri diri tutmaktad›r.

Balkanlardan Kafkasya ve Orta Asya’ya kadar Av-rasya Müslüman topluluklar›n›n dini liderleri, dini kim-lik, kültür ve de¤erlerin yaflat›lmas›, toplumlar aras›iliflkilerde adalet, bar›fl, iflbirli¤i, karfl›l›kl› sayg›, anlay›flve hoflgörünün egemen olmas› için üzerlerine düfleni

VI. AVRASYA ‹SLAM fiÛRASI

TEfiK‹LATI TOPLANTISI

‹STANBUL II

SONUÇ B‹LD‹RGES‹09 Eylül 2005

Page 25: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

25Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

yapma azmi ve kararl›l›¤›na sahiptirler. Hiç kuflkusuzbunun için öncelikle yap›lmas› gereken, her düzeyde ge-nifl aç›l›ml› müzakere süreçlerini bafllatmak ve kararl›l›k-la devam ettirmektir.

‹slam dini hem bölgemizde hem de dünyam›zda ka-l›c› bar›fl imkânlar›n›n art›r›lmas› yolunda tarihsel ve po-tansiyel bir konuma sahiptir. Avrasya ‹slam fiûras›, ba-fl›ndan beri bu yönde önemli katk›lar sunabilecek bir ya-p›ya sahip olmufl ve olmaya da devam edecektir. fiûraüyeleri, ‹slam’›n evrensel mesaj›n›n insani yönü ve insan-l›k için ayd›nl›k mufltusunu yerküredeki bütün insanlar-la paylaflma arzusundad›r.

fiûra üyeleri günümüzde dünyada giderek egemenolan ve özellikle Müslüman dünyan›n insani, dini, kültü-rel ve tarihsel miras›n›n tahribine ve yok edilmesine ze-min haz›rlayan mefl’um durumu kabul edilemez bul-maktad›r. Güç düzeni ile ahlak düzeni aras›ndaki çar-p›kl›k sadece Müslümanlar› de¤il, bütün insanl›¤› tehditetmektedir. Bu çarp›kl›¤›n sebep oldu¤u güç gösterisi,fliddet ve terör herkesi yuvas›ndan eden bir krize dö-nüflmüfl, bütün insanl›¤a a¤›r maliyetler ç›karmayabafllam›fl ve küresel bir kâbus haline gelmifltir. Her yö-nüyle bar›fl dini olan ‹slam’›n farkl› kaynaklardan besle-nen fliddet ve y›k›m›n meflrulaflt›r›c› bir gücü olarak ilanedilmeye çal›fl›lmas› sadece ‹slam’a haks›zl›k de¤il, bü-tün dinlere, insano¤luna umut ve huzur veren bütünmaneviyat de¤erlerine karfl› yap›lm›fl bir haks›zl›kt›r.Avrasya ‹slam fiûras›, baflta Irak ve Filistin olmak üzereyerküredeki bütün çat›flmalar›n bir an önce sona erme-si, akan kan›n durmas› ve gözyafllar›n›n dinmesi temen-nisini yinelemekte; bu çat›flmalar bahane edilerek ma-sum insanlara yönelik her türlü terör ve fliddeti k›na-maktad›r.

Avrasya ‹slam fiûras›, afla¤›da belirtilen konular üze-rindeki mutabakat metnini kamuoyuna duyurur:

1. Kimlik, herhangi bir insan toplulu¤unun kendini ta-n›mlama ve temsil etme yolu ve arac›d›r. Müslü-man kimli¤i ise ‹slam’›n getirdiklerine inanan vekendilerini ‹slam’a olan mensubiyetleriyle tan›mla-yan insanlar› ifade eder. Bu kimlik co¤rafi, etnik ve-ya ulusal kimlikleri d›fllamayan, cinsiyet ayr›m›n›reddeden, birlefltirici ve kuflat›c› bir üst-kimliktir.

2. Dünyada ve bölgemizde Müslümanlar›n yaflad›klar›sorunlar, çeflitlilik arz etmektedir. Ancak ortak so-run, kimli¤in çözülmesine, afl›nd›r›lmas›na ve hattagiderek kaybedilmesine iliflkin sorunlard›r. Kimli¤iniçinde yeflerdi¤i kültürel muhit h›zla de¤iflmekte,Müslümanlar›n gelecek tasavvuru her geçen günzaafa u¤ramaktad›r.

3. Özellikle Bat›l› medyada olay ve kiflileri de¤il, ‹slam’›ve Müslüman kimli¤ini do¤rudan hedef alan itham-lar, terör ve fliddetle ‹slam’› efllefltirme gayretleri,giderek bütün Müslümanlar› fliddetle yüklü kimlikalg›s›n›n hedefi haline getirmektedir. Günümüzdünyas›nda medeniyetler çat›flmas›n› körükleyenolaylar, Müslüman dünya üzerindeki müdahalelerve uygulamalar kimlik alg›s›n› fliddet potansiyelininbir sunumuna dönüfltürmektedir. Böylece ‹slam-karfl›t› bir kimlik tasar›m›, ço¤u kez Müslüman kit-lelere karfl› d›fllama ve afla¤›lama stratejileriyle kü-resel fliddeti körüklemekte, sonuçta bütün bunlar‹slam’›n asli yüzünün ve mesaj›n›n ortaya ç›kmas›n›,ö¤renilmesini, içsellefltirilmesini ve aktar›lmas›n›engellemektedir.

4. Masum insanlara yönelik fliddet ve terör eylemleriiçin hiçbir mazeret ileri sürülemez ve kabul edile-mez. Öte yandan toplumsal fliddet hareketleriyleherhangi bir din aras›nda kurulmaya çal›fl›lan ba¤›n,her zaman çarp›t›c› ve yan›lt›c› oldu¤u aç›kça görül-müfltür. Hiç kuflkusuz bu kabil bir iliflki ne ‹slam nede di¤er dinler için asla kabul edilemez. ‹nsanlar›fliddete iten temel sorunlar farkl› ö¤elerden besle-nebilir. fiiddetin as›l kayna¤›n›, herhangi bir dindearamak yerine, fliddetin co¤rafyas›nda var olan yok-sulluk ve yoksunluk durumlar›n›n derinlikli bir tahli-lini yapmak gerekir. Herhangi bir din ile terör ara-s›nda öze dayal› bir iliflki kurulamaz. ‹slam da özüitibar›yla yaflatmay› ve bar›fl içerisinde yaflamay› ön-celeyen bir dindir. Müslümanlar›n tarih boyuncakurduklar› medeniyetler, kimlik alg›lar› veya inflala-r›n›n baflkalar›na karfl› sald›rgan bir süreç olarak

‹slam dini

hem bölgemizde

hem de dünyam›zda

kal›c› bar›fl imkânlar›n›n

art›r›lmas› yolunda tarihsel ve

potansiyel bir konuma sahiptir.

fiÛRA KARARLARI

Page 26: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

26 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Gündem

yaflanmamas›n›n en güzel örneklerini defalarca gös-termifltir. Bu da tarihin bir döneminde sergilenmifl birtecrübenin tesadüfî olmad›¤›n›, ‹slam’›n temel ilkele-rinden sürekli olarak sad›r oldu¤unu göstermifltir.

5. Zaman zaman kendini ‹slam’a izafe eden kimi nev-zuhur hareketler ‹slam’a ve Müslüman kimli¤inezarar vermektedir. Bu durum, hem böylesi hare-ketlere karfl› elefltirel bilinci aç›k tutmay› hem desorumlulu¤u baflkas›na atan nemelaz›mc›l›¤› red-detmeyi gerekli k›lmaktad›r.

6. ‹slam’›n bütün dünyada oldu¤u gibi bölgemizde dedini ve ahlaki düzlemde ciddi temsil sorunlar› yafla-d›¤› aç›kt›r. Sorumlulu¤u kendi d›fl›m›zdaki yap›laraatfederek sorunu aflmam›z mümkün de¤ildir. Av-rasya ‹slam fiûras›, üye topluluklar›n kendi içindebir özelefltiriyi gerçeklefltirmelerinin gere¤ini ortayakoymufltur. Bugün Müslüman toplumunu ilmi, in-sani ve ahlaki düzlemde temsil edecek bir liyakataray›fl›, yerini politik ve ç›karc› iliflkilere terk etmeriski tafl›maktad›r. Bu da baflta temsilde gösterile-cek hassasiyet olmak üzere her bireyin iyi bir mü-min olma çabas›n› gerekli k›lar. ‹yili¤i emretme vekötülükten nehyetme konusundaki ilahi emir, bu-gün her düzeyde ifa edilmesi gereken bir düstur ol-mak durumundad›r.

7. Avrasya Bölgesinde Müslümanlar ya ba¤›ms›z birerdevlet olarak ya da tan›mlanm›fl hukuki bir statüiçinde birer az›nl›k toplulu¤u olarak yaflamaktad›r.Bu çeflitlili¤in do¤al sonucu olarak yaflanan sorunlarda çeflitlenmifl ve farkl›laflm›flt›r. Müslümanlar›nbölgesel düzeyde kendi varl›klar›n› devam ettirme-lerinin önündeki engeller ve bu engellerin üretti¤igerilim noktalar› aç›kça tan›mlanmad›kça, mevcutsorunlar›n afl›lmas›n› beklemek mümkün de¤ildir.

Bu çerçevede VI. Avrasya ‹slam fiû-ras›, Avrasya Müslümanlar›n›n kim-lik ve kültür ba¤lam›ndaki sorunlar›-n›n tam bir envanterine sahip olma-n›n gereklili¤ini vurgulama gere¤iduymaktad›r. Bu ba¤lamda, Bat›Trakya ve Balkanlarda kaybolmuflvak›f emlakinin yeniden tespiti içinTürkiye Cumhuriyeti arflivlerindenyararlan›lmal›d›r.

8. Avrasya’da az›nl›k statüsüiçinde yaflayan baz› Müslüman top-luluklar›n tarihi anlaflma ve hukukimutabakattan kaynaklanan baz›

haklar› ihlal edilmekte, bu da dini hayat›, temsil vekimlik beyan›n› güçlefltirmektedir. Bu durum, ge-rek Müslümanlar aras›, gerekse toplumlar aras› ifl-birli¤i ve giriflimleri kaç›n›lmaz k›lmaktad›r. Bu çer-çevede, Bat› Trakya’da Müslüman Türk toplumu-nun oylar›yla seçilen, uluslararas› hukuk nezdindebaflvurular› kabul ve tasdik gören dini temsilcileringörevlerine iadeleri konusunda ilgililerin gerekenduyarl›l›¤› göstermeleri beklenmektedir.

9. Avrasya’da baz› az›nl›k Müslümanlar, yo¤un biçimdekarfl› dini propagandaya maruz b›rak›lmakta; inançve ibadet özgürlükleri k›s›tlanmaktad›r. Din özgürlü-¤ü ad› alt›nda gerçeklefltirilen istismarc› misyonerlik(prozelitizm) faaliyetleri asla kabul dilemez.

10. Dini-kültürel miras›n çok önemli bir k›sm› ola¤anüs-tü zamanlarda yok edilmifl olup, geriye kalanlar› daihmal ve ilgisizlik sebebiyle yok olma tehlikesiylekarfl› karfl›yad›r. Bu miras›n özgün yap›s›na uygun

Page 27: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

27Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

biçimde korunmas› yönünde daha önce bafllat›lan iyi-lefltirme ve restorasyon çal›flmalar› sürdürülmelidir.

11. Avrasya ‹slam fiûras›, üye topluluk ve devletlerintecrübelerinin paylafl›ld›¤› bir platform olmaya de-vam etmelidir. Bu alanda yap›lacak faaliyetlerin sü-reklili¤e, derinli¤e ve yüksek bir kaliteye ulaflt›r›la-bilmesi için üye ülke temsilcilerinin birbirleriyle so-runlar›n›, tecrübelerini ve bilgilerini paylaflarak, ku-rumsallaflm›fl bir iletiflim ve etkileflim içinde olmala-r›na özen gösterilmelidir. Avrasya’n›n her iki yaka-s›nda yaflanan kimlik sorunlar› karfl›s›nda Türkiyelaik ve demokratik bir hukuk devleti olarak bu so-runlar› aflacak tarihsel derinlik, tecrübe ve birikimesahiptir. Mevcut sorunlar›n afl›lmas›nda, ortaya ç›-kan kay›plar›n telafi edilmesinde baflta olmak üzerebütün üye ülke ve topluluklara ciddi bir sorumlulukdüflmektedir.

12. Avrasya Müslüman topluluklar›nda sa¤l›kl› din hiz-metini yürüten kurumlar›n güçlendirilmesi yönün-de çal›flmalar yap›lmal›; gerek bilgi birikimi gereksedini-manevi tecrübe art›r›m›na imkan sa¤layacake¤itsel çal›flmalar bafllat›lmal›d›r. Bu konuda Avras-ya’n›n birikimi harekete geçirilmelidir.

13. Avrasya Müslüman topluluklar› aras›ndaki dini, kül-türel ve e¤itsel iflbirli¤i güçlendirilerek sürdürülme-lidir. Bu ba¤lamda bilhassa ço¤unlu¤un ortak diliolan Türkçenin ve bu topluluklar›n ana dillerinin ge-lifltirilmesi yönünde somut projeler üretilmelidir.

14. Avrasya ‹slam fiûras›, daimi bir sekreterya ve de-netleme organ›na kavuflturularak, kurumsal yap›s›daha da güçlendirilmeli ve fonksiyonel hale getiril-

meli; ‹slam Konferans› Örgütü vb. uluslararas› ör-gütlerle iflbirli¤ine gidilmelidir. Avrasya ‹slam fiûra-s›’n›n uluslararas› bir hüviyet kazanmas› için gerek-li altyap› çal›flmalar› yap›lmal›, bir sonraki fiûrada buyöndeki öneriler ele al›nmal›d›r.

15. Avrasya ‹slam fiûras› ülkeleri ve üye topluluklar›,Kuzey K›br›s Türk Cumhuriyeti Din ‹flleri Baflkanl›¤›gibi yeni teflkilatlanmakta olan üyelerle birikimleri-ni paylaflarak iliflkilerini gelifltirmelidir.

16. Avrasya fiûras›, bünyesine di¤er ‹slam dünyas›ndanve özellikle Avrupa Müslümanlar›ndan temsilci veyagözlemci s›fat›yla kat›l›mc›lar almal›d›r.

17. Avrasya ‹slam fiûras› bünyesinde alt çal›flma grup-lar› teflkil edilmeli, fiûra genel toplant›s› d›fl›nda ih-tiyaca göre lokal çal›flma ortamlar› oluflturulmal›d›r.Bölgesel sorunlar bir sonraki fiûrada ele al›nmal›d›r.

18. Dini-kültürel iliflkiler ba¤lam›nda ve ihtilaf durumla-r›nda acil giriflimlerde bulunmak üzere fiûra’y› tem-silen bir “iyi niyet heyeti” oluflturulmal›d›r.

19. Avrasya ‹slam fiûras› Sekreteryas› öncülü¤ünde böl-gedeki üye ülke ve temsilciliklerin yaflad›¤› s›k›nt›la-r› ve di¤er geliflmeleri izlemek ve dünya kamuoyuy-la paylaflmak üzere periyodik olarak “Avrasya Rapo-ru” ad›yla bir bülten yay›nlanmal›d›r.

20. Dini inanç ve kültürün korunup gelifltirilmesindeson derece önemli yeri olan aile, kad›n, gençlik veçocuklara yönelik özel çal›flmalar yap›lmal›d›r. ‹slamdininin inanç, ibadet ve ahlak alanlar›nda, sosyal ha-yat ve insan iliflkilerinde ortaya koydu¤u prensipleriiçeren “aile serisi” kitapç›klar haz›rlat›lmal›d›r.

21. Sa¤l›kl› dini bilginin yayg›nlaflt›r›lmas› için temel ba-z› eserler Türkçeden mahalli dillere çevrilerek yay›n-lat›lmal›d›r.

22. fiûra üyeleri aras›nda bilgi iletiflimini süratlendir-mek üzere bir WEB sayfas› aç›lmal›d›r. TRT ile iflbir-li¤i içinde TRT-Int Kanal›nda Avrasya’ya hitap et-mek üzere bir dini, ahlaki program gerçeklefltiril-melidir.

23. VI. Avrasya ‹slam fiûras› Müslümanlar›n hem kendiaras›nda hem de insanl›k ailesinde hay›rda yar›flma-y›, flerde asla ortak olmamay›, iyili¤i korumay›, kö-tülü¤ü engellemeyi kendi kuruluflunun temel dina-mi¤i olarak deklare eder. TDV

Page 28: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

28 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Gastro-ÖzofagealReflüA ¤›zdan ald›¤›m›z g›dalar yemek borusundan geçerek mideye ulafl›r. Ye-

mek borusu ile midenin bileflim yerinde bir kapakç›k sistemi bulunur.Bu sistemle yemek borusundan g›dalar tek yönlü olarak mideye geçerken,mide içeri¤inin yemek borusuna kaç›fl› engellenir. E¤er bu kapakç›k sistemiyetersizlik gösterirse mide içeri¤i yemek borusuna kaçar, bu duruma gast-roözofageal reflü hastal›¤› denir. Reflüye en s›k neden olan kapak sistemi-nin yetersizli¤idir. Yemek borusuna ait hastal›klarda ve mide boflalma bo-zuklu¤u durumunda da reflü olabilir.

REFLÜNÜN BELİRTİLERİReflü hastalar›n›n tipik flikayetleri karn›n üst k›sm›ndan gö¤üs kafesine

do¤ru yay›lan yanma, ekflime ve a¤z›na ac› su gelmesidir. Bu flikayetler mi-de içeri¤inin yemek borusuna kaçmas›yla oluflur. Hastalar asit düflürücüilaçlar ald›¤› zaman flikayetleri azal›r veya kaybolur. Kapakç›k yetmezli¤iolan hastalarda asit düflürücü tedavi kesildi¤inde flikayetler k›sa süredetekrarlan›r.

Hastalar›n bir k›sm›nda ise reflü g›rtlak ve akci¤erde baz› hastal›klara yolaçabilir. Ses k›s›kl›¤›, kronik bo¤az a¤r›s›, öksürük, ast›m tablosu bu duru-mun bafll›ca sonuçlar›d›r. Hastal›¤›n bir ço¤u bu nedenlerle kulak-burun-bo-¤az, gö¤üs hastal›klar› veya kardiyoloji kliniklerine baflvururlar.

TEŞHİSReflü hastal›¤› toplumda s›k görülen hastal›klardand›r. Yaklafl›k 5 kifliden

biri de¤iflik derecelerde bu hastal›¤a sahiptir. Reflü hastal›¤›n›n teflhisindebir çok yöntem olmas›na karfl›n, en önemli olanlar endoskopik muayene veyemek borusundaki asit miktar›n›n izlenmesidir. Endoskopik muayene ileyemek borusunun içi, mide ve yemek borusu bileflkesi do¤rudan görülerekde¤erlendirilir. Endoskopide yemek borusunda mideden gelen asit ve safra-n›n açt›¤› yaralar, ülserler görülebilir. Baz› reflü vakalar›nda hastan›n flikaye-ti olmas›na ra¤men endoskopik bulgular yetersiz olabilir. Bu tür vakalardayemek borusunun 24 saat boyunca asit ölçümü yapan kataterle de¤erlen-dirilmesi gerekebilir.

TEDAVİReflü hastalar›n›n ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olmak üzere iki seçe-

nekleri vard›r. ‹laç tedavisinde mide asit düzeyini düflüren ilaçlar kullan›-l›r. Reflüde neden kapakç›k yetmezli¤i ise, mideden yemek borusuna ka-ç›fl ilaç tedavisi alt›ndayken devam eder, fakat asit düzeyi düflük mide s›-v›s› kaçt›¤› için hastada yanma flikayeti olmaz, ayr›ca yemek borusundaki

Türkiye Diyanet Vakf› 29 May›s Hastanesi taraf›ndan haz›rlanm›flt›r

Reflü hastalar›n›n

tipik flikayetleri

karn›n üst k›sm›ndan

gö¤üs kafesine do¤ru

yay›lan yanma, ekflime ve

a¤z›na ac› su gelmesidir.

Bu flikayetler mide içeri¤inin

yemek borusuna

kaçmas›yla oluflur.

Bilgi Hatt› : (0.212) 453 29 29 / 2096 - 2960 - 2962Adres : Vatan Caddesi

‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü yan›Fatih / ‹stanbul

Web : www.29mayis.com.tr

Page 29: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

29Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

tahribatlar ortadan kalkar. Reflüsüolan hastalar›n yataklar›n›n bafl›n›yükseltmesi, yemek yedikten sonra3-4 saat yatmamalar›, çi¤ sebze,meyve, ya¤l› yiyecekler, hamur iflle-ri, alkol, kahve, kola gibi baz› g›da-lardan uzak durmalar› reflü flikayet-lerini azaltabilir. fiiflmanl›k, sigara,s›k› elbise giymek reflü flikayetleriniart›r›r.

‹laç tedavisi alt›nda olan hastala-r›n kapak yetmezli¤i ile orant›l› ola-rak tedavinin kesilmesinden sonraflikayetleri tekrarlar. Bunun ana ne-deni ilaçlar›n hastal›¤›n ana nedeniolan kapakç›k sistemini düzeltici et-kileri olmamas›, ilaç al›nd›¤› süreceasit düzeyini düflürerek hastay› ra-hatlatmas›d›r. Hastal›¤›n ana nedeniolan kapakç›k sistemi düzeltilmedi¤isürece hastalar›n bir grubu hayatboyu ilaç kullanmak zorunda kalabi-lir. Reflü tedavisinde cerrahi tedaviafla¤›daki hastalarda öncelikle düflü-nülmelidir.✔ ‹laçla tedaviye cevap al›namayan

veya ilaç miktar›n› sürekli artt›r-mak gereken reflü hastalar›.

✔ Sürekli ilaç tedavisi olmak zorun-da olan genç hastalar.

✔ Mide f›t›¤› (Sliding hiatal herni)olan hastalar.

✔ ‹laç tedavisinin yan etkileri görü-len veya ilaç kullanmak isteme-yen hastalar.

✔ ‹laç tedavisine ra¤men mide içe-ri¤inin yemek borusuna kaçma-s›na ba¤l› kronik öksürük, ses k›-s›kl›¤› ve ast›m gibi g›rtlak ve ak-ci¤er problemi geliflen hastalar.

✔ Endoskopik olarak yemek boru-su yüzeyinin ileri derecede tahrifloldu¤u erozif özofajit tespit edi-len mide f›t›kl› hastalar.Reflü hastal›¤›n›n cerrahi tedavi-

sinde yemek borusu ile mide aras›n-daki kapakç›k sistemini güçlendiren“fundoplikasyon” ameliyat› yap›l-maktad›r. Bu ameliyat önceleri kar-n›n kesilerek aç›lmas›yla yap›l›rken,1990’l› y›llardan beri laparoskopikyöntem olarak bilinen kar›nda birkesi yap›lmadan da yap›labilmekte-dir. Gerek laparoskopik (kapal› tek-nik), gerek tüm karn›n aç›ld›¤› aç›kteknikle yap›lan ameliyatlarda reflü-ye yönelik yap›lan ifllem birbirinin ay-n›s›d›r. Ancak ameliyat sonras› dö-nemde hastan›n yaflam konforu aç›-s›ndan iki yöntem aras›nda oldukçabüyük farkl›l›klar mevcuttur. Lapa-roskopik cerrahide hastan›n ameli-yata ba¤l› a¤r›s›n›n hem fliddeti da-ha az hem de süresi aç›k tekni¤e gö-

re daha k›sad›r. Di¤er taraftan has-talar›n normal yaflamlar›na dönme-leri için gerekli zaman da laparosko-pik cerrahide çok daha k›sad›r. Ayr›-ca ameliyat sonras› görülen yara ye-ri f›t›¤› ve enfeksiyonu laparoskopikcerrahide yok denecek kadar azd›r.

Laparoskopik cerrahi, geliflenteknolojinin en çok kullan›ld›¤› alan-lardan birini temsil etmektedir. Bugiriflim s›ras›nda hastan›n kar›n bofl-lu¤u CO2 gaz› ile belli bir bas›nçta fli-flirilmekte ve göbek üzerinden 1cm’lik bir kesi yap›larak özel bir ka-mera sistemi ile kar›n bofllu¤u gö-rüntülenmektedir. Daha sonra herbiri 0.5-1 cm olan üç ya da dört ke-si daha yap›larak di¤er cerrahi alet-leri kullanma imkan› yarat›lmakta veameliyat gerçeklefltirilmektedir.Operasyon genel anestezi flartlar›n-da yap›lmaktad›r. Laparoskopik cer-rahi hastan›n bir gün hastanede kal-mas›, bir hafta sonra da ifle dönme-sine imkan sa¤layan bir yöntemdir.Hastalar operasyondan sonra ertesigün yemek al›m›na bafllayabilir. Ge-nellikle bir ay yumuflak g›dalar› çokçi¤neyerek yemesi önerilir. Operas-yonun baflar› oran› % 90’›n üzerin-dedir. Özellikle asit düflürücü ilaç al-d›¤›nda flikayetleri kaybolan hasta-larda laparoskopik cerrahinin baflar›oran› çok yüksektir. Operasyondansonra hastalarda sosyal yaflam ted-birleri diyet k›s›tlamalar› ve ilaç kul-lan›m› ortadan kalkar. TDV

Page 30: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

30 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Makale

A vrupa’n›n ‹slam’la tan›flmas› ol-dukça eskiye, Tar›k b. Ziyad’›n

ordular›n›n 711 senesinde ‹spanyak›y›lar›na ulaflmas›na kadar dayan›r.Ama Endülüs Emevilerinin yaklafl›k800 y›l, Fransa’n›n güneyindekiPoitiers flehrine kadar tüm ‹spanyave Portekiz’in büyük bir k›sm›n› yöne-timleri alt›nda tutmalar›na ra¤mengünümüzde Avrupa ve ‹slam’›n biraraya gelmesi hep kuflkuyla yaklafl›-lan bir konu olmufltur. Bugün ‹slamAvrupa’da en h›zl› büyüyen dinlerdenbirisidir ve hatta baz› kaynaklara göreinanan say›s› bak›m›ndan Avrupa’n›nikinci büyük dini haline gelmifltir,ama bu durum farkl› mezheplerdenoluflan H›ristiyanlar›n say›s› göz önü-ne al›nd›¤›nda oldukça iddial› bir söy-lemdir. Zira nüfusu bir milyara yakla-flan Avrupa’da Müslümanlar›n say›s›ancak 13 milyon civar›ndad›r. Özellik-le Do¤u Avrupa ve Balkanlarda mese-la Arnavutluk ve Bosna gibi yerli halkile Bulgaristan, Yunanistan, Roman-ya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Po-lonya veya Slovakya’da yaflayan az›n-l›klar bulunmas›na ra¤men Avrupal›Müslümanlar›n büyük bir k›sm› Bat›Avrupa’da ikamet etmektedir.

Avrupal› zihin pek çok sebeptendolay› ‹slam’a karfl› bir tav›r gelifltir-mifltir. Bu negatif tavr›n sebepleriaras›nda H›ristiyanl›k ve onun ‹slam’›kendisine rakip görmesi yani ‹slami-yet’in do¤uflundan bugüne dek sü-ren bir rekabet söz konusudur. Özel-likle ‹slam’›n ilk dönemindeki h›zl›yay›lma hareketi ve daha sonra Haç-l› savafllar›ndan dönen H›ristiyan as-kerlerin ‹slam ve onun medeniyetihakk›ndaki müspet görüflleri H›risti-yan Kilisesi’ni ürkütmüfltür; zira heriki din de evrensel bir mesaj ver-mekteydi ve ‹slam’›n yay›lmas›n› ön-lemek isteyen hiyerarflinin hem dinive hem de onun peygamberini kara-lay›c› kampanyalar bafllatmas›na se-bep olmufltur. Tarih boyunca bukampanyalar›n etkisiyle her iki tarafda birbirine önyarg›l› olarak yaklafl-m›fl ve karfl›l›kl› anlamama sürecinegirmifllerdir. Osmanl› Devleti’nin veEndülüs Emevilerinin Avrupa’ya kar-fl› oluflturdu¤u fiziki tehdit de ‹slamile ilk defa kendi bölgelerinde karfl›-laflan Avrupal›lar için yeni bir korkuvesilesi olmufltur. Zira Müslümanla-r›n o dönemdeki zenginlikleri ve ileriteknolojileri karfl›s›nda afla¤›l›k

kompleksine kap›lm›fllar ve ona kar-fl› aç›lacak savafllarla kendi dinlerininüstünlü¤ünü kan›tlamaya ve kültü-rel anlamda da Grek ve Roma me-deniyetlerini ön plana ç›karmak su-retiyle Müslümanlar›n katk›lar›n› yoksaymaya veya en az›ndan de¤eriniazaltmaya çal›flm›fllard›r. Genel ola-rak Avrupal›lar›n zenciler, üçüncüdünya ülkeleri, sömürgeler ile H›ris-tiyan olmayanlar, özellikle de Müslü-manlara karfl› ›rkç› yaklafl›mlar› bili-nen bir gerçektir. Avrupa’n›n “or-yantalist” yaklafl›m›yla Müslümanlarhakk›nda 1001 Gece Masallar› ba¤-lam›nda çizilen imaj, ‹slam’›n dini, fi-ziki ve askeri tehdit olarak alg›lan-mas›nda katk›s› olmufltur.

II. Dünya Savafl› sonras›nda ‹sraildevletinin kurulmas›, petrolün dün-ya ekonomisini etkileyecek bir faktörhaline gelmesi ve özellikle de Sovyet-ler Birli¤i karfl›s›nda Orta Do¤u’nunjeopolitik bir önem kazanmas›, böl-geyi kontrol alt›nda tutmak isteyengüçler aras›nda siyasi gerilimlere yolaçm›flt›r. Bu arada ‹slam alemindesömürgecili¤e karfl› milliyetçi ve di-ni ak›mlar giderek güç kazanm›fllarve neticede fundamentalist olarak

Ali Murat YelFatih Üniversitesi(*)

Page 31: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

31Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

nitelendirilen bir ‹slam çeflidi ortayaç›km›flt›r. Bu e¤ilime sahip gruplar›ngenel olarak Bat› ve özelde Avrupa ileiyi iliflkiler kurmaya çal›flan kendi ül-kelerindeki muhalif hareketler Ba-t›’n›n daha fazla dikkatini çekmeyebafllam›flt›r. Hele bu gruplar›n göre-ce zay›f hedefler olan sivillere karfl›sabotaj, rehine alma ve uçak kaç›rmagibi eylemleri Bat›l› zihnin ‹slam ima-j›n› her zaman olumsuz olarak etkile-mifltir. Zaten öteden beri var olan iki-li süper güç kavgas› Sovyetler Birli-¤i’nin da¤›lmas›yla da yeni bir çerçe-veye oturmufl ve tek kalan süper güçkendisine yeni bir öteki, düflman vemuhalif yaratma çabas›na düflmüfl-tür. Medeniyetler aras› çat›flma fikride bu yeni öteki yaratma sürecininen önemli unsuru olmufltur. Zatenyüzy›llard›r mevcut olan karfl›l›kl› ön-yarg› ve Bat›’n›n ‹slam’a karfl› olum-suz tavr› sayesinde bu yeni düflmankolayl›kla kabul görmüfltür.

Kitle iletiflim araçlar› da Müslü-manlar ve onlar›n ülkeleri hakk›nda-ki haber ve görüflleri iletirken ‹s-lam’a karfl› hep olumsuz bir tav›r ta-k›nm›fl ve Müslümanlar, dinleri ge-re¤i fliddet yanl›s›, dini fanatikler,geri kalm›fllar ve Bat› karfl›t› olarakresmedilmifllerdir. Böylece Bat› ken-di medeniyetinin pozitif unsurlar›n›ön plana ç›kararak tahakküm etti¤iülkelerin, özellikle de Müslümanlar›nmedeniyetini görmezden gelmifltir.Bunun as›l sebebi de yönetimdekiseçkinlerin di¤er ülkeleri sömürge-lefltirmekte ve istismar etmektekisuçluluk duygular›n› azaltmakt›r. Si-nema ve televizyon dizilerinde de di-¤er medya araçlar›nda oldu¤u gibiolumsuz imaj devam etmifl, hattabu filmlerin yönetmenleri k›smenyans›z davranmaya çal›flsalar bile or-taya hiç bir zaman müspet bir Müs-lüman imaj› ç›kamam›flt›r. Bugün-lerde gösterime giren Frans›z yönet-men François Dupeyron’un Monsi-eur ‹brahim et les fleures de Coranisimli filminin de yukar›da an›lan se-

beplerden dolay› toplumda çok da il-gi çekece¤i düflünülmemektedir.E¤er bu tahminler do¤ru ç›karsa,müspet Müslüman imaj›n›n tekrarbeyaz perdeye aktar›lmas› ihtimalide giderek zay›flayacakt›r.

Ehl-i Kitab’a olan hoflgörüsün-den ötürü Müslüman toplumlar ta-rih boyunca hep çok uluslu ve çokdinli toplumlar olmufllard›r. Fakat19. yüzy›ldan itibaren ‹slam alemi ogüne kadar pek al›fl›k olmad›¤› birdurumla karfl›laflm›flt›r: Müslüman-lar Bat› karfl›s›nda art›k yenilmeyeve geri kalmaya bafllam›fllar ve neti-cede sömürgecilik ve iflçi göçü gibisebeplerle tarihte ilk defa Müslü-manlar di¤er dinlerin egemen oldu-¤u toplumlarda az›nl›k olarak yafla-maya bafllam›fllard›r. Bu durumaal›flk›n olmad›klar›ndan mevcudiyet-lerini sürdürdükleri ortamlarda hemev sahibi toplum ve devlet ve hemde kendileri aç›s›ndan baz› problem-lerle karfl›laflmak kaç›n›lmaz olmufl-tur. Asl›nda gayr-i Müslimlerin ‹sla-mî ülkelerdeki hayat tecrübeleri gözönüne al›nd›¤›nda mesela Osmanl›Devleti’ndeki Katoliklerin ne derece-de Osmanl› Katolisizmi yaflad›klar›bugüne kadar üzerinde ancak az›n-l›klara verilen haklar veya Osmanl›millet sistemi denilen idari uygula-

ma çerçevesinde yaklafl›lm›flt›r. Eli-mizde o dönemde böyle bir tecrübe-si bulunan gruplar›n da kendi arala-r›nda ‹spanya Katolisizmi ile Osman-l› Katolisizmi aras›nda nas›l bir farkoldu¤una dair tart›flmalar› olmama-s›na ve bizim onlara alabildi¤incehoflgörülü yaklaflt›¤›m›z iddialar›nakarfl›n bu tür gruplar›n ilk önce Haç-l›lar ve daha sonra da Osmanl›n›nzay›flad›¤› döneminde hemen herf›rsatta kendi dindafllar›n›n taraf›n›tuttu¤u da malumdur.

Ayr›ca, dünya dinleri denilen veevrensel mesaja sahip olan dinlerdo¤duklar› co¤rafyadan baflka böl-gelere yay›ld›klar›nda yerel kültür-lerle iflbirli¤i yaparak yeni bir çehrekazan›rlar senkretizm olarak adlan-d›r›lan bu süreçte esas olan dünyadininin, yeni kültürel çevreye ayakuydurmas›d›r. Özellikle yeni kat›l›m-lar›n s›n›rl› kalmas›ndan korkuldu¤uiçin o dinin otoriteleri baz› yerel uy-gulamalar› reddetmek yerine onlar›yeni dinin içine –belki biraz de¤iflik-lik yaparak– almaya çal›flm›fllard›r.Mesela Noel ayinleri ve türbe ziya-retleri dinlerin asl›ndan olmay›p di-nin tamamen reddedilmesindensekarfl›l›kl› anlaflma ile her iki taraf›nbaz› fedakarl›klar› olarak anlafl›labi-lir. ‹spanya ve Latin Amerika katoli-sizmi aras›ndaki farklar da bu flekil-de aç›klanmaktad›r. ‹slam gibi H›ris-tiyanl›k da Orta Do¤u kökenli bir din-dir ama Hz. ‹sa’n›n havarilerindenAziz Peter’in Roma’ya gelerek Kili-se’yi kurmas› ve üç as›r sonra da Bi-zans imparatoru Konstantin’in buyeni dine girmesiyle H›ristiyanl›k ar-t›k yeni bir kimlik edinmifltir. Bugüngeleneksel Arap k›yafetli bir Hristi-yan› zihnimizde canland›rmak bileoldukça güç hale gelmifltir. Ama Ba-t› tarz› bir k›yafet giymifl Müslüma-na dünyan›n her yerinde rastlanma-s› gayet ola¤an bir hadisedir.

Farkl› kültürel bölgelerde ya-flanmas› sebebiyle esas olarak tekbir ‹slam mevcut olmas›na ra¤men

Avrupal› zihin

pek çok sebepten dolay›

‹slam’a karfl› bir tav›r

gelifltirmifltir.

Bu negatif tavr›n

sebepleri aras›nda

H›ristiyanl›k ve onun ‹slam’›

kendisine rakip görmesi

yani ‹slamiyet’in do¤uflundan

bugüne dek süren

bir rekabet söz konusudur.

Page 32: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

32 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Makale

‹slam’›n Malezya’dan Fas’a kadar pekçok farkl› kültüründen bahsedilebilir.Zira ‹slam’›n Edile-i Erbaa denilendört kayna¤› Kur’an-› Kerim, Hadis,fakihlerin K›yas’› ve ümmetin ‹cma’›,dinin prensip ve uygulamalar›n› Aki-de, ‹badetler ve Muamelat› belirler.Akide, yani iman ve ibadetler söz ko-nusu oldu¤unda dünyan›n neresindeyaflarlarsa yaflas›nlar Müslümanlarayn› kurallara uymak zorundad›rlarama gündelik hayat hakk›nda bu ka-dar kesin hükümler yerine yaflan›lanbölgenin örfü, edile-i erbaa’ya beflin-ci bir unsur olarak ilave edilmifl vedaha esnek davran›lm›flt›r. BugünAvrupa’da yaflayan Müslümanlar daArap ülkelerinden gelecek bir alimibekleyerek içinde bulunduklar› kültü-rel ortama onlar›n nas›l uyabilecekle-rini anlatmas›n› beklemek yerinekendi ilim adamlar›n›, entelektüelle-rini ve seçkinlerini yetifltirerek ‹s-lam’›n as›l mesaj›n› yeni flartlara göreyorumlamak zorundad›rlar.

11 Eylül 2001 sald›r›lar›na kadarözellikle Britanya’daki Salman Rush-die hadisesiyle zaten menfi olan ‹s-lam imaj› art›k yerini ‹slamofobia ola-rak adland›r›lan bir korkuya b›rak-m›flt›r. Müslümanlar art›k bu tarih-ten sonra sadece Avrupa ve Bat›’yade¤il ayn› zamanda tüm insanl›k içinbir tehdit oldu¤u iddialar› art›k gün-delik hayatta her an duyulan tart›fl-malar haline gelmifltir. Hatta ‹s-lam’›n bugünkü dünya düzenine uy-gun olmad›¤› ve ‹slam’›n terörizm veteröristler için bir s›¤›nak sa¤lad›¤›fikri bile genel kabul görmeye baflla-m›flt›r. Üstelik ‹slam aleyhine duygu-lar art›k Haçl›lar, Osmanl›lar, Endü-lüs Emevileri ve hatta H›ristiyanl›k-‹slam çekiflmesinin de ötesine ulafl-m›fl ve sadece Avrupa ile Amerikade¤il tüm dünyaya yay›lm›flt›r. Art›k“‹slam’›n kelime anlam› bile bar›flt›r”gibi sloganlar ne Koreliler ne de Ar-jantinliler için bir anlam ifade etme-mektedir. Zira 11 Eylül öncesinde vesonras›nda Nairobi, Darusselam,

Mombasa, Riyad, Casablanca, Bali,Moskova, Tunus, Jakarta, Mumbai,‹stanbul, Madrid ve Osetya gibi dün-yan›n büyük flehirleri ve turistik böl-gelerine yap›lan sald›r›lar insanlardakorku uyand›rmaktad›r. Buna karfl›-l›k Almanya’da ‹slami merkezler vecamiler terörizmle ilgili deliller bul-mak için polis taraf›ndan bask›n ya-p›lmakta; Fransa’da ö¤renciler ba-flörtüsü yasa¤› getirilmekte ve di¤erAvrupa ülkelerinde e¤er uyum sa¤la-yamayacaklarsa göç yasalar›yla Müs-lümanlar›n say›lar›n›n azalt›lmas›nayönelik çal›flmalar yap›lmaktad›r.

11 Eylül hadiselerinden birkaçhafta sonra tepkisini dile getirmeküzere yazd›¤› La Rabbia e l’orgoglio(Öfke ve Gurur) isimli kitab› ‹talya(Rizzoli Yay›nc›l›k) ve Fransa’da (PlonYay›nc›l›k) yay›nlanan Oriana Fallaci,1970’lerde dünya liderleriyle yapt›¤›söyleflilerle dikkati çeken bir ‹talyangazeteciydi.

New York’ta yaflad›¤› için olaylarakarfl› oldukça sert bir tepkiyle Müslü-manlar aleyhine kin, nefret ve öfke-sini dile getirirken Avrupa’n›n yenibir yabanc› düflmanl›¤›na da tercü-man oluyordu. Ortaça¤lardaki H›ris-tiyanlar›n d›fl›ndaki herkese (Yahudi-ler, Müslümanlar, sapk›nlar ve ka-d›nlar gibi) karfl› duyulan nefret birbak›ma anlafl›labilirdi; ama 21. yüz-y›lda bu tür tepkilerin hortlamas›gerçekten anlafl›lmas› zor bir hadise-dir. Bu kitab›n ma¤durlar› Müslü-manlar de¤il de herhangi bir baflkadin veya millet olsayd› acaba buprestijli yay›nevlerinin karar›n› çokmerak ediyorum. Fakat Müslüman-lara art›k kolay hedef haline gelmiflve onlara yap›lacak her türlü sald›r›sald›rganlara sadece sayg› de¤il, ay-n› zamanda menfaat de sa¤lamak-tad›r. Zaten bunun en iyi etkilerinibu tür kitaplar›n milyonlarca satma-s›ndan da anlayabiliriz.

‹slamofobi, yani Müslümanlar›“di¤er” olarak görüp baflka hiçbirkültürle ortak de¤eri olmayan ve ne

onlar› etkileyebilen ne de onlardanetkilenen; ‹slam’› Bat›’n›n afla¤›s›ndave fliddete e¤ilimli, sald›rgan, rasyo-nel olmayan, terörizmi destekleye-rek “medeniyetler çat›flmas›n›n” ger-çek olmas›n› sa¤layan, daha daönemlisi, anti-Müslim husumetinitabii ve normal olarak gören bir e¤i-lim Avrupa ve dünyada fliddetini gi-derek art›rmaktad›r. Hatta bu ön-yarg›lar o dereceye ulaflm›flt›r ki, Fal-laci’nin deyimiyle Müslümanlar “fa-reler gibi üreyen ve kiliselerdeki vaf-tiz sular›n› pisleten” insanlar konu-muna düflürülmüfllerdir.

Öfke ve Gurur’un her yeni bask›-s›yla ve Avrupa dillerine tercümesiylebirlikte Bat›l›lar›n ortaça¤dan kalmarasyonel olmayan ‹slam’a karfl› nef-retleri de giderek daha fazla hissedil-meye bafllam›flt›r. Bu ba¤lamda Tür-kiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤ininFrans›z cumhurbaflkanlar› Giscardd’Estaing ile Jacques Chirac ve di¤erAvrupa liderleri taraf›ndan reddedil-mesinin arkas›nda bile bu tür önyar-g›lar›n oldu¤u rahatça iddia edilebilir.Müslümanlar›n u¤rad›klar› haks›zl›k-lar›ndan tatmin olmayan Fallaci, Av-rupal›lar› da Bat›’y› korumak bir yana,‹slam’›n Bat› medeniyetine karfl› teh-didinin boyutlar›n› anlayamayacak

Page 33: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

33Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

kadar entelektüel çöküntü içinde ol-makla suçlamaktad›r.

Anti-semitizm de, ‹slamofobi deiki ucu keskin bir b›çak gibidir ve sa-dece bu iki din mensuplar› de¤il, Fal-laci gibi Katolikler ve Hindistan’daHindular›n Müslümanlara yapt›klar›haks›z muamelelerde oldu¤u gibidinler ve medeniyetler aras›nda ça-t›flmalar do¤urabilir. Böyle bir neti-ceden ancak diyalog ve karfl›l›kl› hofl-görü ve birbirini incitmeden anlamaçabalar›yla kaç›n›labilir. Aksi takdirdebir yanda bin Ladinizm ve öte andaFallacism di¤er dinleri ›rklaflt›racakve sanki yekpare bir oluflum gibi al-g›lanarak din ve o dine mensup olan-lar› birbirinden ay›rt etmeden bütünnefret ve kinlerini “öteki”nin üzerineyönelteceklerdir.

‹slam’›n Avrupa’daki imaj› dünya-n›n di¤er bölgelerinden çok da farkl›olmayan bir biçimde menfi bir özelliktafl›d›¤› art›k herkesin malumudur.Bu menfi imaj›n düzeltilmesi için hery›l pek çok akademik düzeyde top-lant› ve tart›flma yap›lmakta, ancakbütün çabalara ra¤men varl›¤›n› sür-dürmeye devam etmektedir. Önyar-g›, tarifi gere¤i, do¤ru olmayan vekulaktan dolma bilgilere dayand›¤›ve sahip olan kiflinin hiçbir emek sarf

etmesine gerek kalmadan edindi¤ibir malumat oldu¤u için de de¤iflti-rilmesi en zor inançlardan birisidir.Benzer flekilde ‹slamofobia terimin-de de “fobi” kelimesi gerçe¤e dayan-mayan ama kiflinin baz› psikolojik se-beplerle yaratt›¤› abart›l› bir korkuve tedirginlik halet-i ruhiyesini yan-s›tmak için kullan›lan bir kavramd›r.Bu sebeple, gerçeklerle alakas› ol-mayan bilgilere dayanan önyarg› vekiflinin vehminden kaynaklanan fobi-nin yok edilmesi imkans›z olmasa bi-le en az›ndan uzun zaman alacak birde¤iflikli¤e iflaret etmektedir. Sözkonusu bu önyarg› ve fobinin üste-sinden bize göre ancak Avrupal›laraörnek bir Müslüman toplum sunarakgelinebilir. Dolay›s›yla, bundan sonraflimdiye kadar kullan›lan “Avrupa’da‹slam” tabiri yerine “Avrupa ve ‹s-lam” olgusu kabullenilerek Avru-pa’da ‹slam’›n nas›l prati¤e dönüfltü-rülebilece¤i üzerinde tart›fl›lmayabafllanmal›d›r.

‹lk etapta ‹slam’›n Avrupa toplu-muna entegre edilmeye çal›fl›lmas›beraberinde baz› tart›flmalar› da ge-tirmektedir. Öncelikle bir din olarak‹slam üzerinde yap›lacak de¤ifliklik-lerle bir nevi H›ristiyanlaflt›r›lmaktam›d›r, yani dinin sosyal alandan çeki-lerek ve sekülerlefltirilerek sadeceferdi hayat›n bir parças› haline geti-rilmektedir? Bu da Avrupa’daki de¤i-flik ülkelerin farkl› sekülerlik anlay›fl-lar›na ba¤l› olarak mesela “Frans›z‹slam›” veya “‹sveç ‹slam›” gibi kav-ramlar›n öne ç›kmas›na sebep ol-maktad›r. Bat›l› seküler politikalarhakimiyetin özgür ve düzenli seçim-lerle siyasi iradesini göstererek yöne-ticilerini belirleyen fertlere aittir. ‹s-lam’da ise, en az›ndan teoride, haki-miyet sadece Allah’a aittir ve her-hangi bir geçici hükümetin de mefl-ruiyeti Allah’›n iradesi ve fleriat›n uy-gulanmas›na ba¤l›d›r. Teori bir yanab›rak›lacak olursa, hükümetlerin birflekilde toplumda sosyal refah veahengi sa¤lamak zorunda olduklar›

bir hakikattir. Ancak burada da reh-berlik yapacak prensiplerin belirlen-mesinde bir problem yaflanabilir ki,özellikle farkl› görüfllere sahip mez-hepler söz konusu oldu¤unda ‹s-lam’›n kendisi “hangi ‹slam, nerede-ki ‹slam ve ne zamanki ‹slam” fleklin-de sorgulan›r hale gelecektir. SuudiArabistan, Sudan, Pakistan, ‹ran veAfganistan gibi ‹slam’› siyasi yap›n›nmerkezinde tutanlar ile bunlar›n d›-fl›nda kalan pek çok ülkede oldu¤ugibi siyasi yap›n›n seküler oldu¤u du-rumlarda uygulanan ‹slam da farkl›olacakt›r. Dolay›s›yla, Müslüman ül-keler içinde bulunduklar› kötü duru-mun sebebi olarak Bat›’y› suçlamala-r› yerine kendi ülkelerindeki uygula-malar› daha dikkatli olarak gözdengeçirmelidirler. Mesela Avrupa ülke-lerinde yaflayan Müslüman az›nl›kla-r›n haklar›n› koruyabilmek için önce-likle kendi ülkelerinde yaflayan gayr-imüslim az›nl›klar›n flartlar›na bak-mal›d›rlar. Bugün itibariyle Müslü-man ülkelerde yaflayan az›nl›klar›nhoflgörünün ötesinde eflit vatandafl-l›k haklar›n›n tan›nmas› ve kabuledilmesi gereklidir.

Bat›’n›n eriflmifl oldu¤u demok-rasi ve insan haklar› seviyesinde Av-rupa’da yaflayan Müslümanlar›n ço-¤u kendi ülkelerinden çok daha faz-la dini özgürlüklere sahiptir. MeselaFas, Tunus veya Cezayir as›ll› Müslü-manlar kendi ülkelerinde uygulananlaiklik sebebiyle bir çeflit Kuzey Afri-ka ‹slam› ya da Türkiye’deki Müslü-manlar da zaten tarihten gelen sufi-lerin ve dervifllerin yayd›¤› s›n›r ‹sla-m›n› yaflarlarken yirminci yüzy›ldaülkelerinde meydana gelen siyasi vesosyal de¤imlerden ötürü uyduklar›Türk ‹slam›n› tecrübe edegelmifller-dir. E¤er Fransa’da yaflayan Müslü-manlar kendilerini Frans›z yasalar›ile tahdit edilmifl veya baflörtüsü ya-sa¤› sebebiyle toplum içerisinde“görünmez” hale getirilmek isten-diklerine inan›yorlarsa Cumhuriyetyasalar› çerçevesinde demokratik

Page 34: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

34 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Makale

mücadelelerini sürdürmek duru-mundad›rlar.

1950’li y›llardan önce say›lar› bir-kaç yüz bini geçmezken sanayileflenAvrupa’n›n iflgücü ihtiyac›n› karfl›la-mak üzere ‹slam ülkelerinden gelenbu insanlar yaflad›klar› ülkelerde ço-¤unlukla a¤›r flartlarda yaflamak zo-runda kalm›fllar, ›rkç› sald›r›lar ve ifl-sizlik gibi problemlerle karfl› karfl›yakalm›fllard›r. Özellikle ilk nesil göç-menler uyum problemleri yaflarlar-ken onlar›n çocuklar› ebeveynlerininkültürü ile Avrupa kültürü aras›ndabocalamaktad›r. Bu durumda toplu-ma entegrasyon sorunlar› devam et-mekte ve yaflad›klar› flehirlerin va-rofllar›nda marjinal hale gelerek ken-dilerine özgü bir hayat tarz› benim-semifllerdir. Avrupa kültürünün bas-k›n olmas›ndan ve özellikle de ekono-mik sorunlar› dolay›s›yla kendi içleri-ne kapanan bu insanlar bir çeflit get-to ‹slam’› icat ederek giderek radi-kalleflme yoluna girmifllerdir. Avru-pa’da en çok Müslüman nüfusa sa-hip Fransa ile Avusturya ve Danimar-ka’da Jean-Marie Le Pen, Jorg Ha-ider ve Pia Kjaersgaard gibi ›rkç› e¤i-limli siyasetçilerin de katk›lar›ylaMüslümanlar kendilerini Avrupa’daad›na cihat ya da Samuel Hunting-ton’un “medeniyetler çat›flmas›” de-nilmese bile bir çeflit gerilla çat›flma-s› içinde bulmufllard›r. Yaflad›klar› ül-kelerde farkl› dilleri konuflan, farkl›mezheplere mensup ve farkl› sosyo-ekonomik s›n›flara ait Müslümanlarortak bir yap›lanmadan mahrumkalm›fllar ve en önemlisi de kendi is-tek ve arzular›n› yerel otoritelere an-latabilecek bir sözcüye de sahip ola-mam›fllard›r. Böylece kendilerini hepd›fllanm›fl olarak hisseden Müslü-manlar, özellikle de Avrupa’ya iflçiolarak gelmifl ilk neslin Avrupa’dado¤up bat›l› e¤itim alm›fl çocuklar›kimlik problemiyle karfl›laflm›fllar vebaz› radikal gruplar›n da etkisiyledindarlaflma yolunu seçmifllerdir. Se-lefilik olarak adland›r›lan bu dindarl›k

da uyum çabalar›n› bofla ç›karmayadevam etmifltir.

Tarihte hep gayr-i Müslim az›n-l›klar ve onlara tan›nan haklar ilehoflgörü meselelerine al›fl›k olanMüslümanlar, tarihleri boyunca ilkdefa seküler bir devlette az›nl›k ola-rak yaflamaya bafllam›fllar ve düflün-sel ba¤lamda karfl›laflt›klar› en bü-yük güçlüklerden birisi de klasik ‹sla-mi anlay›fl olan dünyan›n Daru’l-Harbve Daru’l-‹slam olarak ikiye ayr›ld›¤›ve bir Müslüman›n dini olmayan birdevlette yaflamas›n›n zor olaca¤› fik-ridir. Asl›nda bu ay›r›m›n dinin temelprensiplerinden olmad›¤› kabul edi-lecek olursa, o zaman Müslümanla-r›n dinlerini rahatça yaflayabilecekle-ri bir yer olarak Daru’fl-fiehade veyaDaru’s-Sulh veyahut Daru’l-Ahd kav-ram›n›n yayg›nlaflt›r›lmas› onlar› zih-nen rahatlatabilece¤i gibi yaflad›klar›ülkelere daha kolay adapte olabilme-lerine imkan tan›yabilir. Yeni flartlarauygun içtihadlarla da ‹slam yenidenyorumlanabilir. Bu yeni düflünce tar-z›n›n en önemli temsilcilerinden biri-si olan Tar›k Ramadan da (M›s›r’daki‹hvan-› Müslimin’in kurucusu Hasanel-Benna’n›n ‹sviçre’de do¤up büyü-müfl torunu) “bir Müslüman olarakkendimi güvende hissetti¤im ve hu-kuk devletinin benim ibadet ve vic-dan hürriyetimi korudu¤u her yerdekendimi evimde hissederim ve buyeni ortamda dinimin mesaj›na fle-

hadet etmek de benim görevimdir”demektedir.

Euro-‹slam ya da Avrupa ‹slam’›hiçbir zaman “ya hep ya hiç” seçene-¤i de¤ildir. Yani bir kifli hem Avrupa-l› ve ayn› zamanda Müslüman olabi-lir. Sosyolojik olarak “yeniden dindar-laflma” (re-Islamisation) e¤ilimindeolan genç nüfus ebeveynlerindenfarkl› bir din anlay›fl›na sahip olmala-r› normaldir ama yaflad›klar› ülkeler-de karfl›laflt›klar› problemler yüzün-den kendi içlerine kapanacaklar› yer-de miras ald›klar› gelene¤e sahip ç›-karak ve sayg› duyarak farkl› bir dün-yada yaflamalar› mümkündür. Böyle-ce Avrupa ‹slam’› iki kültür aras›ndabir köprü oluflturacak ve genç nüfu-sa kendilerine daha çok güven duya-rak bilinçli Müslümanlar haline gele-ceklerdir. Ancak Müslümanlar›n din-lerinden yeni yorumlarla taviz olarakalg›lanabilecek bir tak›m haklar›ndanvazgeçmelerinin karfl›l›¤›nda da Av-rupa devletleri onlara kendi tekelle-rinde oldu¤una ve en iyi uygulay›c›la-r› olduklar›na inand›klar› hukuk dev-leti, demokrasi ve insan haklar› ba¤-lam›nda çok daha toleransl› davran-mal› ve onlar› kendi evlerinde hisset-tirmelidirler.

(*) 2005 y›l› Kutlu Do¤um Haftas› müna-

sebetiyle düzenlenen “Dinin Dünya Ba-

r›fl›na Katk›s›” konulu sempozyumda

tebli¤ olarak sunulmufltur. TDV

Page 35: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹
Page 36: TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI±...SAKARYA Tel : 0 (264) 291 03 38 Faks : 0 (264) 275 13 50 e-mail : sakaryayurt@diyanetvakfi.org.tr Sakarya Güllük K›z Ö¤renci Yurdu 132 YATAK KAPAS‹TEL‹

36 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›organizesindeTürkiye Diyanet Vakf›arac›l›¤›yla sürdürülen “VEKALET YOLUYLAKURBAN KES‹M‹KAMPANYASI” bafllam›flt›r.

Kampanyaya kat›lanvatandafllar›m›z›n bir kurbanbedeli olan 225.- YTL’yi06 Ocak 2006 Cumagünü akflam›na kadar;Türkiye Vak›flar Bankas›’n›nbütün flubelerinde özeltahsilat hesab› olarak aç›lanTÜRK‹YE D‹YANET VAKFIKURBAN HESABI’na yat›rmalar›Vak›fbank fiubelerininbulunmad›¤› yerlerde ise en yak›n‹l ve ‹lçe Müftülüklerimizemüracaat etmeleri gerekmektedir.

Kampanyam›za kat›lanvatandafllar›m›z›n,kurban bedellerini geciktirmedenzaman›nda yat›rmalar›,paray› yat›r›rken(sonradan kendilerine yaz›l› belgeverilebilmesi için)ad, soyad, adres ve telefonnumaralar›n› düzgün veokunakl› bir flekilde banka dekontuna yazd›rmalar› önem arz etmektedir.

‹steyenler: ‹l ve ‹lçe Müftülüklerimizden veyaTürkiye Diyanet Vakf›’na ait (0.312) 417 12 35 (8 Hat) -418 25 96 no’lu telefonlardan bilgi alabilirler.

Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve Türkiye Diyanet Vakf›’nca ortaklafla yürütülen Vekalet Yoluyla Kurban KesimiKampanyas›’nda kurbanlar; kesim merkezinde oluflturulankomiteler nezaretinde dinimizin esaslar›na uygun olarakkesilmekte ve ihtiyaç sahiplerine da¤›t›lmaktad›r.

(Da¤›t›lmas› mümkün olmayan etler, nakde çevirilerek bedelleri yineyurtiçi ve yurtd›fl›ndaki ihtiyaç sahibi vatandafllar ile soydafl ve dindafllar›m›zaayni ve nakdi yard›m olarak ulaflt›r›lmaktad›r)

D‹YANET ‹fiLER‹ BAfiKANLI⁄I’NDAN

D U Y U R U

TÜRK‹YE D‹YANET VAKFIDr. Mediha Eldem Sokak No: 89 06640 Kocatepe/ANKARA • Tel: (0.312) 417 12 35 (8 Hat) - 418 25 95Faks: 418 19 00 - 419 47 83 - 417 29 24 • Web: www.diyanetvakfi.org.tr • e-mail: [email protected]

2

0

0

6

KURBAN KES‹M‹ KAMPANYASIV e k a l e t Y o l u y l a