haftanın ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. petrol üretimine devam...

12
1 Güncel konularla her Çarşamba Neredeyse 400 yıldır değişmeyen 560 km’lik ortak sınırın varlığı nedeniyle İran’daki hareketlerin Ortadoğu’da yaratacağı köklü etkileri yakalamak da Türkiye açısından yaşamsal derecede önemli. Geçtiğimiz hafta sonunda İran’da tarihi bir gelişme daha yaşandı: BM Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İran’ın nükleer anlaşmaya uyduğunu ilan etti ve hemen akabinde, AB, ABD ve BM 2011’den bu yana İran’a uyguladıkları ekonomik yaptırımların nükleer programı ile bağlantılı kısımlarını kaldırdılar. Kısacası, Ortadoğu’da hem siyasal hem de ekonomik dengeler kökünden değişmiş oldu İran’da hareket demek, Ortadoğu’da büyük yansımalar demek. Önümüzdeki on yıl sadece Suriye ve Irak’ta sınırların yeniden belirlenmek üzere olması açısından değil; ABD’nin bölgeden bir anlamda “çekilmesi”, müttefiklerinin “dengelenmesi” ve İran’ın yeniden yükselişine kapının aralanması açısından da çok köklü değişimlerin yaşandığı bir dönem olarak tarihe geçebilir. Simurg’un yılı: İran’ın yeniden yükselişi Suriye ve Irak’ta hayatı paramparça eden iç savaşın evrimini, küresel aktörlerin bu savaştaki rollerini ve Ortadoğu’da giderek daha fazla söz sahibi olmaya gayretli görünen Türkiye açısından bu gelişmelerin yansımalarını 20 Ocak 2016 anlamaya çalışmak uzunca bir zamandır gereklilik halinde. Diğer yandan, neredeyse 400 yıldır değişmeyen 560 km’lik ortak sınırın varlığı nedeniyle İran’daki hareketlerin Ortadoğu’da yaratacağı köklü etkileri yakalamak da Türkiye açısından yaşamsal derecede önemli. Keza, geçtiğimiz hafta Haftanın Ortası Grafik 1: İran Petrol ve Petrol Ürünleri İhracatı (milyon varil/gün) Kaynak: World Bank, Egeli & Co.

Upload: others

Post on 27-Dec-2019

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

1

Güncel konularla her Çarşamba

Neredeyse 400 yıldır değişmeyen 560

km’lik ortak sınırın varlığı nedeniyle

İran’daki hareketlerin Ortadoğu’da

yaratacağı köklü etkileri yakalamak

da Türkiye açısından yaşamsal

derecede önemli. Geçtiğimiz hafta

sonunda İran’da tarihi bir gelişme

daha yaşandı: BM Uluslararası Atom

Enerjisi Ajansı, İran’ın nükleer

anlaşmaya uyduğunu ilan etti ve

hemen akabinde, AB, ABD ve BM

2011’den bu yana İran’a uyguladıkları

ekonomik yaptırımların nükleer

programı ile bağlantılı kısımlarını

kaldırdılar.

Kısacası, Ortadoğu’da hem siyasal

hem de ekonomik dengeler kökünden

değişmiş oldu

İran’da hareket demek, Ortadoğu’da

büyük yansımalar demek.

Önümüzdeki on yıl sadece Suriye ve

Irak’ta sınırların yeniden belirlenmek

üzere olması açısından değil; ABD’nin

bölgeden bir anlamda “çekilmesi”,

müttefiklerinin “dengelenmesi” ve

İran’ın yeniden yükselişine kapının

aralanması açısından da çok köklü

değişimlerin yaşandığı bir dönem

olarak tarihe geçebilir.

Simurg’un yılı: İran’ın

yeniden yükselişi

Suriye ve Irak’ta hayatı

paramparça eden iç savaşın

evrimini, küresel aktörlerin bu

savaştaki rollerini ve

Ortadoğu’da giderek daha fazla

söz sahibi olmaya gayretli

görünen Türkiye açısından bu

gelişmelerin yansımalarını

20 Ocak 2016

anlamaya çalışmak uzunca bir

zamandır gereklilik halinde.

Diğer yandan, neredeyse 400

yıldır değişmeyen 560 km’lik

ortak sınırın varlığı nedeniyle

İran’daki hareketlerin

Ortadoğu’da yaratacağı köklü

etkileri yakalamak da Türkiye

açısından yaşamsal derecede

önemli. Keza, geçtiğimiz hafta

Haftanın Ortası

Grafik 1: İran Petrol ve Petrol Ürünleri İhracatı (milyon varil/gün)

Kaynak: World Bank, Egeli & Co.

Page 2: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

2

sonunda İran’da tarihi bir

gelişme daha yaşandı.

Birleşmiş Milletler Uluslararası

Atom Enerjisi Ajansı, Temmuz

2015’de İran ile ekonomik

yaptırımların kaldırılması

karşılığında atom silahı elde

edemeyeceğini garantileyecek

şekilde nükleer programını

sınırlandırması üzere

imzaladığı Ortak Kapsamlı

Eylem Planı gereğince; İran’ın

nükleer anlaşmaya uyduğunu

ilan etti. Hemen akabinde,

AB, ABD ve BM 2011’den bu

yana İran’a artan bir şekilde

uyguladıkları ekonomik

yaptırımların nükleer

programı ile bağlantılı

kısımlarını kaldırma kararını

açıkladılar.

20 Ocak 2016

Kısacası, Ortadoğu’da hem

siyasal hem de ekonomik

dengeler kökünden değişmiş

oldu.

Siyasal anlamda, ABD’nin 1978

İran Devrimi’nden bu yana iyice

belirgin çizgilerle Ortadoğu’da

izlediği “Suudi Arabistan ve

İsrail ile güçlü ittifak”

stratejisinin artık yerini

diplomasi üzerinden şekillenen

“dengeleme siyasetine” bıraktığı

netleşmiş oldu. Bunun açılımı,

Ortadoğu’da petrol üretiminin

zirve noktasından aşağılara

dönmeye başladığı bir yüzyılda,

ABD’nin bölgeden “mümkün”

olduğunca çekilmek isteğinde

oluşu ve Ortadoğu’da dengeleri

belirlemeyi bölgede yaşayan

ülkelere bırakma kararı.

ABD’nin bu tercihi başlı başına

Suudi Arabistan-İran-İsrail

arasındaki mezhepsel bilek

güreşi kadar etnik dengeler

üzerinden de gelecek yıllarda

bizi meşgul edecek bir konu.

Özellikle, Suudi Arabistan’ın Şii

dini lider Nemr’i idam edip

Tahran’ı kışkırtma çabasının

İran ve ABD arasında diplomasi

ile çözülmesi; Nemr’in infazının

ardından Tahran’daki Suudi

Elçiliğini basan İranlıların BM’ye

izahat vererek hızlıca

cezalandırılması; İran

Cumhurbaşkanı Ruhani’nin bu

süreçte içerde ABD ve

Suudilere karşı sertlik yanlılarını

bastırması bile yepyeni bir

dönemin başladığının habercisi.

Ekonomik açıdan ise hemen

söylenebilecek çok şey var İran

Grafik 2: Ortadoğu Etnik ve Mezhep Dağılım

Kaynak: University of Nebraska-Omaha, Huffington Post, Egeli & Co.

Page 3: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

3

ile ilgili. Keza, İran

ekonomisinin toparlanması için

diplomasiden çok daha

fazlasına ihtiyaç var.

Ekonomik yaptırımların

kalkması ne anlama

geliyor?

Her şeyden önce “uygulama

günü” adı verilen ve nükleer

anlaşmanın yaptırımların

kaldırılması ile taçlanışının

neden beklendiği gibi 2016

ortalarında değil de yılın

başında geldiğinin önemli bir

açıklaması var; o da 26

20 Ocak 2016

Şubat’ta İran’da hem İslami

Danışma Meclisi hem de

Uzmanlar Meclisi seçimlerinin

yapılacak olması. İran’da

yenilikçi kanadın temsilcisi

Cumhurbaşkanı Ruhani bu

seçimlere yaptırımların

kaldırılmasının yarattığı

rüzgârla girmek ve

muhafazakârlara karşı zaferi

garantilemek istiyor.

Diğer yandan yaptırımların

kaldırılması İran için ekonomik

anlamda bütün problemlerin

hemen sona ermesi anlamına

gelmiyor.

Bir kere, BM ve AB’nin

kaldırdığı ekonomik

ambargolar sayesinde İran’ın

ambargo öncesi önemli ticari

ortağı olan Avrupa’ya petrol

satışlarının önü tamamıyla

açılmış oluyor. Zaten Ruhani

de 25-26 Ocak’ta İtalya’ya, 27

Ocak’ta da Paris’e geçerek

Avrupa ile ticari bağlantılarını

yeniden güçlendirmeye

başlayacak. Hatta Ruhani’nin

Papa ile bile randevusu var.

Fakat ABD’nin kaldırdığı

ambargolar sonucunda İran

bankaları yeniden uluslararası

finansal sisteme dönebilseler

de ABD’nin İran ile ekonomik

ilişkilerinde hala çok önemli

kısıtlamalar devam edecek.

Dünya petrol rezervlerinin %

10’una sahip İran ekonomisi

petrol üreten benzerlerinde

olduğu gibi, yüksek oranda

petrol gelirlerine bağımlı

durumda. Devlet petrol ve

petrol ürünleri üreten şirketler

yoluyla ekonominin % 35’ini

doğrudan, % 45’ini ise

“bonyad” olarak adlandırılan

vakıflar aracılığı ile elinde

Grafik 3: İran Ekonomik Göstergeler

Kaynak: The Economist, Egeli & Co.

Page 4: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

4

tutmakta. “İran Devrim

Muhafızları” ise, işte bu %80

içinde önemli bir paya sahip.

ABD’nin İran’a uyguladığı

ambargolar sadece nükleer

hevesi ile bağlantılı değil;

kökenleri 1978’lere kadar geri

gitmekte ve temelde İran’daki

insan hakları ihlallerine

dayanmakta. Dolayısıyla ABD

İran’la ilişkisinde diplomatik bir

devrim başlatmış olsa da

ekonomik anlamda ilişkiler çok

daha geriden gelmek

durumunda. Keza, ABD halen

İran Devrim Muhafızları ile

bağlantılı herhangi bir

ekonomik birim ile ticari

ilişkileri yasaklar listesinde

koruyor. Bu gerçek bile,

ABD’nin İran “açılımını”

ekonomik nedenlere dayanarak

20 Ocak 2016

değil, jeopolitik hedeflere

dayanarak attığını kanıtlıyor

zaten.

Buna karşın, İran’ın petrol

üretim tesislerine yapması

gereken yaklaşık 150 milyar

dolarlık güncelleme yatırımı ve

İran Havayollarının uçak alım/

yenileme ihtiyacı nedeniyle İran

havacılık sektörü harcamaları

Avrupalı şirketlere olduğu kadar

ABD’li şirketlere de açık

durumda. İran zaten şimdiden

114 tane yeni Airbus siparişi

vermiş durumda.

İran’ın ambargoların

kaldırılması sonrasında en

büyük avantajlarından bir

tanesi, yurtdışında

dondurulmuş yaklaşık 102

milyar dolar değerindeki

varlıklarının serbest bırakılmış

olması. Önemli not ise, İran

Merkez Bankası’nın söz konusu

rakamın sadece 30 milyar

dolarının kullanılmasının

mümkün olduğu açıklaması.

Bir de tabi, İran’ın silah satın

almak için 35 sene önce ABD’ye

yolladığı ve o zamandan beri

geri alamadığı 400 milyon

doların üzerine bir de 1,3

milyar dolar faiz kazancı ilk

etapta hemen ödenecek. Yine

de Al Arabiya kaynaklarına göre

ilk etapta hemen 32,6 milyar

dolar gibi bir rakamın

ekonomiye enjekte edilecek

olması, artacak petrol

satışından gelecek kaynakla

birleştiğinde İran ekonomisinin

2016-2018 dönemine hızlı bir

giriş yapacağı anlamına geliyor.

Altyapı başta olmak üzere

petrol dışı sektörlere de yatırım

yapmayı planları dâhiline koyan

Ruhani hükümeti ise, düşük

kalacak petrol fiyatına rağmen

İran’da büyümenin kalabalık

orta sınıf üzerinden uzun yıllar

devam ettirilebileceğini

anlatıyor.

İran elindeki 30-40 milyon varil

stok sayesinde ambargonun

kalktığı haftayı izleyen

Tablo 1: İran’ın Yurtdışında Dondurulmuş Fonları

Kaynak: İran Merkez Bankası, Egeli & Co.

Page 5: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

5

günlerden başlayarak petrol

ihracatını günde 500,000 varil

artırabileceğini açıkladı. İran

stoklarını eritene kadar

yaklaşık üç ay bu stratejiyi

devam ettirebilir. 28 dolar

civarına kadar gerileyen petrol

fiyatına rağmen, kaybettirildiği

pazar payını geri kazanma

hırsındaki İran’ın piyasaya

süreceği yeni petrolü varili 20-

22 dolara kadar düşük bir

fiyattan satabileceği yazılanlar

arasında. Şu anda günde 1,1

milyon varil petrol ihraç eden

İran, kısa vadede petrol üretim

tesislerine çekmeyi planladığı

30 milyar dolarlık yatırımla,

ihracatını ambargo öncesindeki

günlük 2,2 milyon varile hızlıca

çıkarmayı hedefliyor. Ülkenin

günlük toplam petrol üretimi

şimdilerde 3,1 milyon varil

seviyesinde ki bu da ambargo

20 Ocak 2016

öncesinde 4 milyon varil

seviyesindeydi.

Ekonomik yaptırımların

ardından İran ekonomisi…

İran’ın harcayacağı paranın

yanında ülkeye yatırım

yapacaklar açısından nasıl bir

potansiyel vaat ettiğini

anlamak için genel

makroekonomik verilerinin

üzerinden hızlıca geçmekte

fayda var.

400 milyar dolar civarında

seyreden GSMH’si ile İran,

Ortadoğu ve Kuzey Afrika

Bölgesi içinde Suudi

Arabistan’ın ardından ikinci en

büyük ekonomi; dünyada ise

18. sırada. Yaklaşık 80

milyonluk nüfusunun %60’ı 30

yaşın altında ve tüketme hevesi

Grafik 4: İran Toplam Petrol Üretimi ve Tüketimi

Kaynak: EIA, Egeli & Co.

Tablo 2: IMF’nin Temel İran Ekonomisi Senaryosu

Kaynak: IMF Article IV Review December 2015, Egeli & Co.

Page 6: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

6

içinde. Genel işsizlik oranı %11

-12 aralığında seyrederken,

genç işsizlik oranı %25ler

civarında; işte tam da bu

yüzden gelecek iki senede 8,5

milyon yeni iş yaratması çok

önemli. İslam Cumhuriyeti’nin

genç yeni nesil arasında

20 Ocak 2016

desteğini koruyabilmek de işin

bir başka açısı.

2000-2011 artasında yılda

ortalama %5,5 büyüyen İran

ekonomisi, yaptırımların

ardından 2012’de %6,8 ve

2013’te %1,1 daralmış

durumda. Petrol ihracatında

kaybettiği Avrupa pazarını

kısmen Çin’e yöneltmeyi

başararak 2014’te %2,8

büyüyen İran ekonomisi bu

sefer de yaptırımların kalkacağı

beklentisiyle ertelenen tüketim

nedeniyle 2015’te büyüme

kaydedememiş durumda.

Kaynak: World Bank, Egeli & Co.

Grafik 6: İran – İlk 10 İthalat Ortakları 2000 ve 2014

Grafik 5: İran – İlk 10 İhracat Ortakları 2000 ve 2014

Kaynak: World Bank, Egeli & Co.

Page 7: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

7 20 Ocak 2016

2012-2014 arasında toplamda

ihracatta 20 milyar dolardan

fazla kaybı var; yani toplam

yıllık ihracatının %30’u

neredeyse. Enflasyonda ise %

45’lerden Ruhani’nin gelişiyle

değişen para ve maliye

politikaları sonrasında, %15’ler

civarına inilmiş durumda. IMF

ve Dünya Bankası tahminlerine

göre yaptırımların kalkmasının

ardından petrol satışlarının

artması, işlem maliyetlerinin

düşmesi, ertelenen

harcamaların gerçekleşmesi ve

beklenen doğrudan yatırımlarla

bağlantılı olarak büyüme

2016’da %7’ye yaklaşacak ve

2020’ye kadar yeniden

ortalamada %5’lere oturacak.

İran üzerindeki ambargoların

kalkması ise dünya ekonomisini

iki kanal üzerinden doğrudan

etkileyecek. İlki elbette petrol

fiyatları. Zaten Suudi

Arabistan’ın stratejisi ile günlük

petrol arzı talebin kabaca 2,5

milyon varil üzerinde

seyrederken, orta vadede

İran’dan günde 1 milyon varil

daha eklenecek olması fiyatlar

üzerinde Dünya Bankası’na

göre %10-15’lik baskının daha

oluşma potansiyelini taşıyor.

Bu da OPEC politikası veri

olarak alınırsa, varil başına

petrol fiyatının 20 dolar

seviyesinin de altını

görebilmesi demek. Petrol

üretim maliyeti 2 dolar

civarında olan İran, satış fiyatı 5

dolar dahi olsa bu üretimi

yapacağını çoktan açıklamış

durumda. İran yönetimi kısaca

lafı Suudi Arabistan düşünsün

demeye getiriyor.

Diğer yandan 2000’lerin başında

İran petrol ihracatının üçte birini

en büyük ticaret ortakları olan

Almanya, Fransa, İtalya ve

Yunanistan’a yapmaktaydı.

Ahmedinejat’ın Cumhurbaşkanı

olmasını izleyen dönemde

İran’ın doğuya yönelerek

değişen dış politikasıyla bu

ticaret giderek zayıfladı;

ambargolar sonucunda sıfıra

kadar indi. 2011 itibarıyla

İran’ın en büyük ticaret ortakları

Çin, Hindistan ve Güney Kore

haline geldi.

Grafik 7: İran’a Doğrudan Yatırımlar ve Sektörlere Göre Dağılımı

Kaynak: World Bank, Egeli & Co.

Page 8: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

8

2012’de yaptırımlar devreye

girerken Türkiye ve Birleşik

Arap Emirlikleri de İran’ın

önemli ticaret ortaklarına

arasında girse de toplam

ihracatında da 20 milyar doların

üzerinde kayıp olduğunu

hatırlatmak gerek.

Şimdi ambargonun kalkmasının

ardından bu bozulan resmin

yavaş yavaş eskiye dönmeye

başlaması bekleniyor. Dünya

Bankası’nın hesaplarına göre,

İran’ın İngiltere, Almanya,

İtalya, Fransa, Hollanda,

Japonya ve hatta Türkiye’ye

satışlarının artması olası.

Doğrudan yatırımlar ise, İran’ın

ambargo sonrası dönemde

büyümesine önemli katkı

20 Ocak 2016

sağlayacak etkenlerin başında

gelmekte. 2000-2011 arasında

yılda ortalama 4 milyar dolar

doğrudan yatırım çekmeyi

başaran İran’da doğal olarak

petrol ve imalat sanayi bu

kaynağın kanalize olduğu

öncelikli sektörlerdi. Petrol

sektörü başta olmak üzere

ekonomik ambargoların

2012’den itibaren artması ile

bu rakam dörtte bir seviyesinin

bile altına geriledi ortalamada.

Şimdi, küresel ekonominin

değişen şartlarında gelişmekte

olan piyasalardan sermaye

kaçması beklenmesine rağmen,

İran’a yatırım amaçlı girecek

paranın artması bekleniyor.

Petrol üretimine devam

edebilmesi için son üç yılda

Çinli ve Rus firmalara sırtını

dayanan İran, bu alanda

yeniden ABD ve Avrupa

sermayesine ev sahipliği

yapmaya başlayacak. Dünya

Bankası’nın hesaplarına göre

2016’da 3-4 milyar dolar

doğrudan yatırım çekmesi

beklenen İran için bir kaç yıl

boyunca bu rakam çift hanelere

çıkabilecek. Petrol sektöründen

başlayarak dalga dalga diğer

sektörlere iletilen kaynaklar ise

zaten önümüzdeki beş senede

İran’da çok kuvvetli bir büyüme

eğiliminin yakalanmasını

sağlayacak. Özellikle petrol dışı

alan söz konusu olduğunda son

üç yılda %50 daralan otomotiv

ve ilaç sektörü önümüzdeki iki

Grafik 8: İran Büyüme, Büyümenin Sektörlere Göre Dağılımı ve İşsizlik

Kaynak: World Bank, Egeli & Co.

Page 9: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

9

yılda bu sıçramanın önderleri

haline gelecek.

Orta ve uzun vadeli bu

ekonomik beklentilerin

gerçekleşebilmesi için, elbette

İran’ın nükleer anlaşma

şartlarına bağlı kalması

gerekiyor. Anlaşmaya bağlılık

ise Cumhurbaşkanı Ruhani’den

öteye İran siyasetinde birçok

aktörün 2013-2015 döneminde

olduğu şekilde bir araya

gelmeye devam etmesi

gerektiği anlamına geliyor.

İşte bu da Şubat sonunda

İran’da yapılacak seçimleri

oldukça önemli hale getiriyor.

20 Ocak 2016

İran’da iç siyaset de önemli

gelişmelere gebe…

İran’da siyaset son iki

cumhurbaşkanlığı seçimlerinde

elle tutulur hale gelecek

şekilde, muhafazakâr ve

yenilikçiler olmak üzere iki

cepheye bölünmüş durumda.

Ancak dışardan bakışla

yenilikçi deyince, İslam

Cumhuriyeti’nin temellerine bir

karşı duruş anlaşılmamalı;

keza İran’da çoğulcu bir siyasi

yapı anayasaya aykırı. İran,

İslam devrimi sonrasında Şii

bir Ayetullah (fetva verme

yetkisine sahip üst düzey din

adamı) olarak belirlenen

Ruhani Lider tarafından

yönetilen teokratik bir devlet.

Cumhurbaşkanı da ancak dini

liderle aynı frekansta olursa

seçilebilme şansına sahip.

Buna rağmen, İran’da Haziran

2013’te yapılan seçimde, nükleer

program nedeniyle uygulanan

uluslararası yaptırımları kaldırma

ve ekonomide önemli adımlar

atma sözü veren Hasan Ruhani

sürpriz derecede kuvvetli bir

destekle Cumhurbaşkanı seçildi.

2016 başı itibarıyla ambargonun

kalkmasıyla gelinen noktada hiç

kuşkusuz İran’da

cumhurbaşkanına şu anki dini

lider Hamaney’in de mutlak

desteği söz konusu. Hamaney

ve Ruhani’yi kadim düşman ABD

ile işbirliğine motive eden ortak

nokta hiş kuşkusuz yıllar süren

yaptırımların ardından İran’da

kamu kaynaklarının tükenmeye

yakın oluşu ve ekonomik büyüme

sağlanmaması halinde İslam

Devrimi’nin dahi tehlikeye

girebilecek oluşu.

Ancak, İran içindeki asıl

sürtüşmenin tam da bu noktadan

sonra alevlenmesi bekleniyor.

Keza, önümüzdeki yıllarda,

İran’da ekonomik sistemin

yenilenmesi, dünya ile bağlarının

Grafik 9: ABD-İran İlişkileri

Kaynak: The Economist, Egeli & Co.

Page 10: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

10

güçlendirilmesi ve bunun için

de siyasi sistemin de daha ılımlı

bir şekle sokulması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Ruhani ve

1988’de İran-Irak savaşının

sona erdirilmesinden sonra

şimdi de ambargonun

kaldırılmasında diplomasi

yeteneğini konuşturan Dışişleri

Bakanı Zarifi, ABD ile

yakınlaşmayı ve bu sayede

ekonomik rahatlamanın

kendilerine politik kaldıraç

olarak dönmesini

arzulamaktalar. Dini lider

Hamaney, Devrim Muhafızları

ve İran’daki köklü dini

yapılanma ise halen ABD’yi baş

düşman olarak adlandırıyor.

İran’da aşırı dincilerin ABD ile

Suudi Arabistan ile yeni

gerginliklere neden olmaya

çalışabilecekleri bir yana;

ABD’de de yaklaşan seçimler de

Cumhuriyetçilerin İran’a baskı

üzerinden oy kazanma

çabalarına sahne yaratabilir.

İran’a dönersek, şimdi 76

yaşında olan dini lider Ali

Hamaney, 1989’da Humeyni’nin

ölümünün ardından seçilmişti.

Seçilmesinden bu yana da din

adamı kimliğinden çok siyasi

20 Ocak 2016

hamleler ve bağlantılarla

İran’ın en üst otoritesi

konumuna yükseldiği

tartışmaları hala yapılmakta.

Dolayısıyla, hemen önümüzde

26 Şubat’ta İran’da yapılacak

iki seçimden bir tanesinin dini

lideri seçme yetkisine sahip

“İslami Danışma Meclisi” için

oluşu kritik önemde. Keza bu

Meclis’in görev süresi sekiz yıl.

Ağırlıkla üyelerinin “yenilikçi”

kanattan gelmesi beklenen bu

Meclis, eğer görev süresi

içinde sağlık problemleri

yaşadığı bilinen Hamaney

ölürse, yeni dini lideri de

seçecek. Yeni seçilecek dini

liderin de ılımlılar arasından

gelmesi, İran’da yavaş yavaş

gözlemlenen değişimin

katalizörü olabilecek. İsim

avantajıyla rakipleri baştan

eleyen “torun” Humeyni’nin

yenilikçiler tarafında

seçimlerde bu Meclis’e aday

olması, İran’ın geleceği

açısından da önemli bir işaret.

Bu seçimlerin bir diğer önemi

de göreve geldiği 2013

ortasından bu yana eski

Cumhurbaşkanı Ahmedinejat

zamanında seçilen Meclis’in

gidip, yerine gelmesi beklenen

reformistlerle ekonomik dönüşüm

yolunda daha büyük adımlar

atabilme şansı.

İran’da hareket demek,

Ortadoğu’da büyük yansımalar

demek. Önümüzdeki on yıl

sadece Suriye ve Irak’ta sınırların

yeniden belirlenmek üzere olması

açısından değil; ABD’nin

bölgeden bir anlamda

“çekilmesi”, müttefiklerinin

“dengelenmesi” ve İran’ın

yeniden yükselişine kapının

aralanması açısından da çok

köklü değişimlerin yaşandığı bir

dönem olarak tarihe geçebilir.

Türkiye şimdilik Suudi

Arabistan’la daha sıkı fıkı olmayı

tercih etse de, mevcut pragmatik

yönetim anlayışı çok geçmeden

İran’la ilişkilerin de yeniden

düzenlenmesini gerektirecek gibi

görünüyor.

İran’da Ruhani Lider ve

Cumhurbaşkanı

Bu son bölüm, merak edenler için

İran’daki siyasi yapının biraz

daha detaylandırılmış halini

anlatıyor.

1,300 yıllık monarşi dönemi 1979

İslam Devrimi ile kapanan

İran’da yönetim, adı cumhuriyet

Page 11: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

11

olsa da esasında bir teokrasi.

Din adamlarından oluşan bir

siyasi grubun toplumsal

olaylarda liderlik edebilecek

konuma gelişinin kökleri

1900’lerin başlarına dayanıyor

İran’da. 80 milyona yaklaşan

nüfusuyla ve 55 milyonu bulan

kayıtlı seçmeniyle İran’da

çoğulcu bir siyasi yapılanma

anayasa ile yasaklanmış

durumda. Siyasi düzenin

yasama ve yargı ayaklarını

Ruhani Lider, Danışmanlar

Konseyi, Anayasa Koruma

Konseyi ve Uzmanlar Meclisi

Konseyi oluşturuyor. İran’da

yürütme tarafında ise

20 Ocak 2016

seçilmişler olarak

Cumhurbaşkanı, İslami

Danışma Meclisi ve Bakanlar

Kurulu var.

Ulema arasından seçilen ve

ölene kadar görevde kalan

“Ruhani Lider” sistemin en

tepesinde ve birincil görevi de

İslam’ın güdümünde kalacak

şekilde İran’ın çıkarlarını

anayasaya dayanarak

korumak. Siyasi otoritenin de

başı kabul edilen Ruhani Lider,

yasama-yürütme-yargı

arasındaki denge sağlanırken

karar mercii konumunda.

Adalet, ordu, polis, medya,

dini kurumlar, üniversite gibi bir

ülkedeki tüm temel kurumlar

Ruhani Lider’e bağlı. İran’ın iç ve

dış politikalarında yönü belirleyen

en üst düzey yetkili;

Cumhurbaşkanı’nın da herhangi

bir politika değişikliğinde onayını

almasını gerektiği kişi. Ruhani

Lider, siyasi ve dini etkinliğinin

yanında aynı zamanda

“başkumandan” statüsünde; yani

iç ve dış güvenliğe ilişkin tüm

konuları Ruhani Lider

belirlemekte. Anayasadan gelen

muazzam yetkileri ile Ruhani

Lider bugün İran’da hangi

partinin siyasi anlamda seçimlere

girebileceğinden hangi seçilmiş

bakan ya da devlet görevlisinin

konumunda kalıp

kalamayacağına karar

verebilmekte.

Sekiz yıllığına seçilen

“Danışmanlar Konseyi”, Ruhani

Lider’i seçen birim. İleri seviye

İslam hukukçularından

oluşmakta. Ruhani Lider’e

dönemi boyunca danışmanlık

vermekle yükümlü.

12 kişiden oluşan “Anayasa

Koruma Konseyi” için altı üye

Ruhani Lider tarafından

belirleniyor; diğer altı üyeyi ise

Grafik 10: İran Karar Alma Mekanizmaları

Kaynak: Bilgesam, Egeli & Co.

Page 12: Haftanın Ortası · 2016-01-20 · paranın artması bekleniyor. Petrol üretimine devam edebilmesi için son üç yılda Çinli ve Rus firmalara sırtını dayanan İran, bu alanda

12 20 Ocak 2016

İran Meclis’i seçmekte. Anayasa

Koruma Konseyi, Meclis’te alınan

kararların dini olarak

uygunluğunu, cumhurbaşkanını

ve meclisi denetleme yetkisine

sahip. Hangi adayın seçimlerde

cumhurbaşkanı adayı

olabileceğine, Meclis seçimlerine

katılabileceğine de karar

vermekte.

1988’de İran’ın ilk Ruhani Lider’i

Humeyni’nin talimatıyla kurulan

ve üyeleri Ruhani Lider

tarafından atanan “Uzmanlar

Meclisi Konseyi” Anayasa

Koruma Konseyi ile Meclis

arasındaki çatışmaların,

uyumsuzlukların çözülmesi ile

görevli.

“Cumhurbaşkanı” dört yıllığına

en fazla iki kez üst üste halk

tarafından seçimle iş başına

gelir. Anayasada yer aldığı

şekliyle, İran’da cumhurbaşkanı

olabilmenin en önemli koşulu

İran İslam Cumhuriyeti

esaslarına ve Şii Mezhebine bağlı

olmak. Hükümet ve bakanlar

kurulunun başı olan

cumhurbaşkanı, İran’ın

yurtdışında temsilinden ve

anlaşmaların imzalanmasından

sorumlu; yürütmenin başı olarak

da ulusal plan ve bütçenin

yönetiminden meclis adına

yükümlü. Diğer yandan

yürütmenin başı olan

cumhurbaşkanının, ordu dâhil

birçok önemli kurum ve kuruluş

üzerinde yetkisi yok.

Cumhurbaşkanlığı makamı batılı

anlamda bir devlet başkanlığı

gibi değil, daha çok bir icra

kurulu başkanlığı görüntüsünde.

20 Ocak 2016

İletişim: Güldem Atabay Şanlı

Direktör, Araştırma ve Strateji

+90 533 347 82 06

[email protected]

Bu doküman Egeli & Co. Portföy Yönetim A.S. (“Egeli & Co.“ Mersis No: 0-3254-1422-0400018) tarafından hazırlanmıştır. Egeli & Co. SPK

düzenlemelerine tabi ve SPK tarafından düzenlenen yetki belgesine sahip, kendine değer yaratmaya adamış bağımsız bir portföy yönetim

şirketidir. (Yetki belgeleri: 10.07.2015 PYŞ /PY.34 –YD.14/638). Portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmeti veren Egeli & Co. 2002

yılından bu yana, dürüst ve seçkin yaklaşımı ile yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılara, aile şirketlerine ve özel bireysel portföylere hizmet

etmektedir. Başarısı, yatırımcıları için yurtiçi ve yurtdışında geliştirdiği finansal ürünler ile değer yaratma becerisinden gelmektedir. Egeli &

Co.’yu diğerlerinden ayıran fark alternatif varlık sınıflarına ve yatırım temalarına odaklanmasıdır. Egeli & Co. Türk sermaye piyasalarındaki

alternatif yatırım temaları alanında bulunan geniş bilgi, tecrübe ve geçmiş performansı ile yatırımcıları için uzun vadeli yatırımlarla önemli

getiriler yaratmaktadır.

YASAL UYARI: İşbu araştırma raporu, ticari iletişim ve ticari elektronik ileti olmayıp sadece ekonomik konjonktür ile ilgili bilgilendirme

amacıyla hazırlanmıştır. Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği,

etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat,

garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. Bu belgedeki bilgilerin doğruluğu, güvenirliliği ve güncelliği hakkında

gerekli özeni göstermekle birlikte bu bilgilerin güvenirliliği, doğruluğu, güncelliği ve eksiksizliği hakkında hiçbir garanti vermemektedir. (Varsa)

Yürürlükteki herhangi bir yasa veya düzenleme ile sorumluluğun sınırlandırması ölçüde tasarruf olarak, Egeli & Co., yöneticileri, çalışanları,

temsilcileri ve ajansları bu belgenin içeriği, hatası veya eksiklerinden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü

maddi/manevi zararlardan (ihmal olup olmadığı ya da başka bir şekilde olursa da) ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin

uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı sorumlu tutulamaz. Herhangi bir şirket, sektör, hisse veya yatırım için detaylı ve tam bir analiz

değildir. Egeli & Co. her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/

veya ortadan kaldırabilir. Bu rapor hangi amaçla olursa olsun çoğaltılamaz, dağıtılamaz ve yayınlanamaz.