hizmetler
DESCRIPTION
hizmetler ekonomiTRANSCRIPT
107
5.3 HĠZMETLER SEKTÖRÜ
5.3.1 TÜRKĠYE’DE HĠZMETLER SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER:
Hizmetler sektöründeki geliĢmeler, dıĢ ticaret ve lojistik alt sektörlerinde genel
hatlarıyla incelenmiĢtir. Hizmetler sektörü alt baĢlığı olarak turizm sektörü turizm bölümünde
değerlendirildiği için tekrar ele alınmayacaktır.
5.3.1.1. Ülkemizde dış ticaretin gelişimi:
Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar Türkiye, dıĢ ticarette önemli değiĢiklikler
kaydetmiĢtir. 1923-1980 yılları arasında tarıma dayalı ihracat gerçekleĢtirilmeye çalıĢılırken,
sanayi ürünlerine dayalı ithalat yüksek rakamlara ulaĢmıĢtır. Fakat 1960 planlı dönem
sonrasında ihraç ürünlerinin içeriği tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine doğru kaymaya
baĢlamıĢtır. Türkiye Cumhuriyet tarihinde ihracata iliĢkin en büyük adımlar 1980 Kararları ile
atılmıĢtır.
Örneğin; döviz ve kambiyo kontrollerinin kaldırılması, ihracata teĢvikler sağlanmaya
çalıĢılması ve yabancı sermayenin serbest dolaĢımı için yapılan çalıĢmalar uluslar arası
ticarette rekabet edebilme olanağı sağlamıĢtır.
Türkiye'nin dıĢ ticaret rakamları Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği
sonrasında yüksek seviyelere ulaĢmıĢtır. KüreselleĢen ticari koĢullarda Gümrük Birliği
Türkiye için bir baĢlangıç olarak görülebilir. Gerek ihracat gerekse ithalat yapılan ülkeler
arasında en fazla yer alan ülkeler Avrupa Birliği üyeleridir ki her iki alanda ilk ülke
Almanya'dır. Gümrük Birliği'ne iki taraftan bakılması gerekir. Türkiye'nin hammadde üretimi
eksikliği göz önünde bulundurulursa yapılan ticaret dıĢ ticaret hacmini artırırken, dıĢ ticaret
açığını da aynı yönde artırabilir.
Diğer taraftan, dıĢ ticaret hacmimizdeki artıĢ ülkeye farklı bir prestij sağlamaktadır.
Cumhuriyet dönemlerinde tarımla baĢladığımız ihracat girdileri günümüzde sanayi ürünleriyle
devam etmektedir. Bu durum sektörel bazda geliĢmiĢliğimizin göstergesidir. Yeni
teknolojiler, yeni iĢ alanları yaratmaktadır.
Gümrük Birliği ve Türkiye; üyelerin, karĢılıklı ticaretleri üzerindeki gümrük tarifeleri,
kotalar, ithal ve ihraç yasaları gibi her türlü engel veya kısıtlamaların kaldırılarak üçüncü
ülkelere karĢı ortak gümrük tarifesinin (OGT) uygulandığı bütünleĢme Ģeklidir.
Malların serbest dolaĢımı, ortak tarım politikalarına uyum, mevzuat, kamu alımları,
vergilendirme, kurumsal hükümler, gümrüklere iliĢkin hükümler ve uyuĢmazlıkların çözümü
gibi konuları içermektedir. Örneğin malların serbest dolaĢımıyla ilgili kısıtlamaların, teknik
engellerin, kotaların kaldırılması, iĢlenmiĢ tarım ürünleri ithalatına iliĢkin konuları
içermektedir.
108
Gümrük Birliği içerisinde, ortak ticaret politikaları yer almaktadır. Bu anlamda üye
ülkelerin ihracat politikalarının koordinasyonun sağlanması, ortak kuralların geçerli olduğu
bir birleĢik pazar yaratmak ve üçüncü ülke mallarının iç pazarda serbest dolaĢımı ilkesinin
bozulmasını engellemek amaçlarını taĢımaktadır.
Türkiye, ticaretinin büyük bir kısmını Avrupa Birliği ülkeleri ile yapmaktadır. Sanayi
ürünlerinde tarifelerin kaldırılması dolayısıyla her iki taraf içinde ticaretin büyümesine etken
olmaktadır. Fakat Türkiye geliĢme yolunda bir ülke olduğu için ürettiği ürünlerin ara
mallarını ya da makinelerini yine ithal ederek ihracat yapmaktadır. Bu durumda AB ülkeleri
için olumlu sonuçlar vermektedir.
Ġhracatımızda ve ithalatımızda ilk 10 ülkeye baktığımız zaman bu ülkelerin çoğunlukla
AB ülkeleri olduğunu görmekteyiz. Örneğin Almanya, hem ihracatımızda hem ithalatımızda
ilk sırada olan AB ülkesidir.
5.3.1.2. Ülkemizde lojistik sektörünün gelişimi:
Lojistik kavramı ülkemiz için çok yenidir. Önce ihracat ve ithalat ile, sonra da büyük
ölçekli perakendecilik (süpermarket ve hipermarketler) ve elektronik ticaretle birlikte iyice
öne çıkmıĢtır. „Dünya üzerindeki geliĢmiĢ ülkelerin tamamının entegre olduğu günden güne
geliĢen lojistik sektörü, Türkiye‟de de 1980‟lerle 1990‟lı yıllar arasında kara, hava, deniz,
demiryolu ve kombine taĢımacılık alanlarındaki yatırımlarla alt yapısı oluĢmuĢtur, 1990‟lı
yıllarda da atılıma geçmiĢtir.
Dünyadaki benzer uygulamalara paralel biçimde hizmetlerini çeĢitlendiren ve
uzmanlaĢtıran Türkiye‟de yerleĢik lojistik sektörü, 2000 yılının baĢına gelindiğinde,
emekleme devresini geride bırakarak, yerli ve uluslararası Ģirketlerde iĢbirliğine giden,
yurtdıĢı bürolar açan hizmetlerinin kalitesini sürekli artıran, dinamik bir sektör haline
gelmiĢtir‟.( http://www.utikad.org.tr/lojhizmet.htm)
Bir çok Ģirket, lojistik servislerini kendi bünyelerinde kurmuĢtur ve daha çok
depolama/dağıtım segmentinde aktiftir. Enformasyon altyapısı yeterli değildir. Lojistik
servisler için giderek büyüyen bir talep olmasına karĢın, lojistik servis veren Ģirketler gerek
finansal gerekse operasyonel olarak henüz geliĢme çağında olduklarından oluĢan talebe
karĢılık verememektedir. (Sacit Erdem,2001)
5.3.2 EGE BÖLGESĠNDE HĠZMETLER SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER
Tarihsel süreç içerisinde Ġzmir ve Ege Bölgesi‟nin ticaret ve ulaĢtırma faaliyetlerini
birbirinden ayrı ele almak mümkün değildir. Bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmasını
destekleyen unsurlar yaygın demiryolu ağı ve limanlardır. 16. ve 19. yüzyıllarda bölgeden
109
tarımsal ürünlerin kervanlarla limanlara taĢınımı ile geliĢen ulaĢtırma faaliyetleri, 19.yüzyılın
ikinci yarısından itibaren demiryolları ile uluslar arası niteliğini pekiĢtirmiĢ ve ticaret hacmi
artmıĢtır. Bu nedenle Ege Bölgesi‟nde dıĢ ticaretin geliĢimini demiryolları ile iliĢkilendirerek
vermek yerinde olacaktır.
Ġzmir-Aydın demiryolu Türkiye topraklarında yapılmıĢ ilk demiryolu hattıdır. 1866 da
yapılan bu hat Ġzmir‟i Batı Anadolu‟ya bağlamakla birlikte, ihraç edilen ürünlerin değerini de
artırmıĢtır. Demiryolu inĢası bittikten sonra Ege Bölgesi‟nin iç kısımlarından gelen tarım
ürünleri Alsancak Garı‟nda toplanıp limana sevk edilmekteydi.
Alsancak Garı‟ndan baĢlayan hat Torbalı‟dan geerek Selçuk‟a oradan da Aydın‟a ulaĢtı.
1881 de Nazilli‟ye, 1889 da Denizli‟ye, 1910 da Burdur‟a, 1912 de Eğridir‟e ulaĢtı.
1860 da Torbalı‟ya ulaĢan demiryolu Torbalı‟ın tarımsal ürünlerini trenlerle Ġzmir‟e
taĢımaya baĢladı. Hat 1866 yılında Aydın‟a ulaĢtı. Aydın demiryolu sayesinde ekonomik bir
merkez haline geldi. Ege Bölgesi‟ndeki tarımsal üretim ve ihracat arttı. Ġzmir gerçekten büyük
bir ihracat merkezi haline geldi.
Demiryolu Küçük Menderes Ovası‟nı geçerek Büyük Mederes Ovası‟na ulaĢmıĢ,
Anadolu‟nun içlerine kadar uzanmıĢtı. Tarımın nimetlerinden daha çok ve daha kolay
yararlanılmaya baĢlanmıĢtı.
Demiryolu yapımında amaç havzalarda toplanan ürünleri en hızlı ve en ucuz Ģekilde
limana ulaĢtırmak idi. Ancak mevcut liman bu yükü kaldıramaz hale geldi. 19. Yüzyılda
Ġzmir‟in ekonomisi, Avrupa ülkeleri ile sürdürülen ticarete bağlı olarak geliĢirken, deniz
ticaretini çağa uygun olarak gerçekleĢtirebilmek açısından yeni limana ihtiyaç duyulmuĢtu.
1875 yılında Pasaport Limanı (Konak) hizmete sokuldu.
Ġzmir ve bölgesinin 19. yüzyılda dünya ticaretinin önemli bir merkezi olmasıyla
sonuçlanan süreci destekleyen geliĢmeler; demiryolu ağı ve liman hizmetlerinin topyekün
geliĢtirilmesi ve Ege Bölgesi ile Anadolu‟nun iç kesimlerinde üretilen ürünlerin ihraç
edilmesidir. (Hitay Baran, 2003)
5.3.3 ĠZMĠR METROPOLĠTEN BÖLGESĠNDE HĠZMETLER
SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER:
Ġstanbul ve Ankara ile birlikte hizmetler sektörünün en çok yoğunlaĢtığı il Ġzmir‟dir
(TÜSĠAD, 2005). Ġzmir GSYĠH‟sına en büyük katkıyı % 54,4 oranıyla hizmetler sektörü
sağlamaktadır. Hizmetler alt sektörlerinde GSYĠH‟nın dağılımına bakıldığında ise en büyük
payın toptan ve perakende ticaret ile ulaĢtırma ve haberleĢme sektörlerine ait olduğu
görülmektedir. Üçüncü sırada ise devlet hizmetleri yer almaktadır. Konut sahipliği, otel ve
110
lokanta hizmetleri, mali müesseseler ve serbest meslek hizmetleri sektörlerinin GSYĠH
içindeki payı ise genellikle % 5‟in altında seyretmektedir. Konut sahipliliğinin payı daha
sonra % 5‟in üzerine çıkmıĢtır. Turizm potansiyeli açısından önemli bir il olan Ġzmir‟de, otel
ve lokanta hizmetlerinin ise GSYĠH‟ya katkısı düĢüktür.
ġekil 74: Ġzmir‟de Hizmetler Sektörü Alt Sektörlerinde GSYĠH‟nın Dağılımı
Kaynak: Ġzmir Kalkınma Ajansı, Ġzmir Mevcut Durum Analizi
Ege Bölgesi‟nde hizmetler sektöründe çalıĢanların % 47,3 „ ü Ġzmir‟de istihdam
edilmiĢtir. Bu istihdamın hizmetler alt sektörlerinde dağılımına bakıldığında en büyük payın
toptan ve perakende ticaret sektörüne ait olduğu görülmüĢtür. Daha sonra ulaĢtırma sektörü ve
otel-lokanta hizmetleri istihdam payının en yüksek olduğu sektörlerdir. Otel ve lokanta
hizmetlerinin GSYĠH‟ya olan katkısı % 2,5 dolayında iken, bu sektördeki istihdam payı %
7,9‟dur. Buradan yola çıkarak turizm sektöründe iĢgücü verimliliğinin düĢük olduğu sonucuna
ulaĢılmaktadır. Bu sektördeki kayıtdıĢı istihdam yüksektir.
111
ġekil 75: Ġzmir‟de Hizmetler Sektörü Alt Sektörlerinin Ġstihdam Ġçindeki Payları, 2002
Kaynak: Ġzmir Kalkınma Ajansı, Ġzmir Mevcut Durum Analizi
GSYĠH‟ya olan katkısı ve istihdam payı bakımından hizmetler sektörü alt sektörlerinde
öne çıkanlar toptan ve perakende ticaret sektörü ile ulaĢtırma ve haberleĢme sektörleridir.
Turizm sektörü ise bölgenin sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel varlıklara rağmen öne çıkan
bir sektör konumunda değildir.
5.3.3.1 Lojistik:
Lojistik kavramının, “nakliye” anlayısından “tedarik zinciri” kapsamına kadar uzanan
yelpazede pek çok alternatif tanımı bulunmasına rağmen kısaca “Müsteri gereksinimlerini
karsılamak üzere, üretim ve tüketim noktaları arasındaki mal, hizmet ve bilginin iki yönlü
akısı” olarak tanımlanabilir. Bu bakısla lojistik sektörü tasımacılık türlerinden liman
isletmeciliğine, depo-antrepolardan sigorta ve gümrükleme hizmetlerine kadar pek çok alanı
kapsamaktadır.
Dünyada lojistik sektörünün potansiyeli 6 trilyon dolar olarak tahmin edilmektedir.
Sektörün GSMH‟den aldığı pay, gelismis ülkelerde % 8–10 arasındadır. Ortalama % 10
büyüyen sektör, % 3–4 civarında büyüyen dünya ekonomisinin oldukça üzerinde bir
performans sergilemektedir. Ülkemizdeki rakamlara baktığımızda ise sektör büyüklüğü 60
milyar dolara, sektörün GSMH içindeki payı da % 12-13 seviyelerine ulasmıstır. Tüm bu
göstergeler lojistik sektörünün dünyada ve ülkemizde artan önemini vurgulamaktadır (ĠEÜ,
2009).
Kaynak: (ĠZKA, 2007a).
Uluslar arası taşımacılık
firması
Uluslar arası antrepo ve
acente firması
Yük taşımacılığı
firması
Posta ve kurye firması
Taşımacışığı destekleyici
firma
Yolcu taşımacılığı yapan firma
Adet 294 44 869 218 281 549
0
100
200
300
400
500
600
700
800
900
1000
Lojistik Sektöründeki Firma Sayısı
112
Dünya deniz ticaretinin yaklasık % 80‟i ve ülkemiz ithalat ve ihracatının ise yaklasık %
90‟ına yakın bir bölümü deniz yoluyla yapılmaktadır. Gerek sanayi ham maddesini olusturan
yükleri bir seferde büyük miktarlarda tasıma özelliği, gerekse tasıma maliyetinin demiryoluna
göre 3,5; karayoluna göre 7 ve havayoluna göre 22 kat daha ucuz olması denizyolu
tasımacılığının önemli avantajları arasındadır (DPT, 2007b).
5.3.3.1.1 Limanlar:
a. Ġzmir Limanı
Ġzmir Limanı, yıllık 2.757 gemi kabul kapasitesiyle Ege Bölgesi‟nin en büyük limanıdır.
Batı Avrupa ve Kuzey Afrika arasındaki merkezi konumu ve güçlü hinterlandıyla sadece Ege
Bölgesi‟nin tarımsal ve ticaret merkezi olmayıp, aynı zamanda Türk ihraç ürünleri için de çok
önemli bir rol üstlenmektedir. Türkiye‟nin konteyner elleçlemede ilk sıradaki ihraç limanı
olan Ġzmir limanı, Ġç Anadolu ve Ege bölgelerinin ithalat kapısı olması yanında demiryolu ve
karayolu bağlantıları ile Avrupa, Ortadoğu ve Asya ülkeleri arasında önemli bir ticaret limanı
olma özelliğine sahiptir. JICA -Japon Uluslararası Ġsbirliği Ajansı- tarafından hazırlanan
ULIMAP -Ulusal Liman Çalısması Master Planı- kapsamında Ġzmir limanının ana konteyner
limanı olabileceği belirtilmistir (DPT, 2007b).
Ege Bölgesinin turizm zenginliklerine kolayca ulasabilecek konumda olması ve Adnan
Menderes Havaalanı‟na 25 km olan yakınlığı da dikkate alındığında, limanın yolcu hizmetleri
için de önemli olduğu vurgulanabilir. Türkiye‟nin konteyner elleçlemede ilk sıradaki ihraç
limanı olan Ġzmir Limanı‟nda, 2001– 2007 yılları arasında konteyner yükleme bosaltma
faaliyetinde % 83 artıs görülmüstür. 2001 yılında 491.377 TEU41 olan konteyner yükleme
bosaltma, 2007 yılında 898.217 TEU‟ya yükselmistir.
Tablo 67: TCDD Tarafından Ġsletilen Limanlarda 2007 Yılına Ait Liman ve Konteyner
Trafiği Bilgileri
Kaynak: TCDD, 2007; TCDD, 2009
113
Tablo 67‟den de görülebileceği gibi, 2007 yılı rakamlarına göre, TCDD tarafından isletilen
limanlardan yapılan yüklemelerin yaklasık yarısı ve konteyner trafiğinin % 60‟ı Ġzmir
Limanı‟ndan gerçeklesmektedir. Diğer bir önemli nokta, Ġzmir Limanı dısında hiçbir limanda
yükleme rakamlarının bosaltma rakamlarından fazla olmamasıdır. Bu durum, Ġzmir
Limanı‟nın ihracat limanı olma bakımından önemini ortaya koymaktadır.
b. Aliağa-Nemrut Ġskeleleri
Aliağa ilçesindeki Nemrut iskelelerinde özel sektöre ait iskele ve rıhtımlar
bulunmaktadır. Bu iskele ve rıhtımlar, kendi kuruluslarına ait yüklerin yanı sıra üçüncü
sahıslara da hizmet vermektedir.
Nemrut iskelelerinde 2007 yılında 4.286 gemi ile 37.401.000 ton yükleme-bosaltma,
2008 yılında ise 4.471 gemi ile 40.537.225 ton yükleme-bosaltma yapılmıstır.
c. Çesme Limanı:
Ġzmir‟deki bir diğer liman olan Çesme Limanı ise yolcu gemileri ve Ro-Ro seferleri için
kullanılmaktadır. Limandan Ġtalya‟nın Trieste sehrine yapılan Ro-Ro seferleri ile tırların
Avrupa‟ya ulasması sağlanmaktadır. Ġzmir‟e 70-80 km mesafede yer alan limana otoyol ile
ulasmak mümkündür. Yıllık gemi kabul kapasitesi 1.060 adet olan Çesme Limanı‟nın rıhtım
uzunluğu 300 metredir.
d. Dikili Limanı:
Ġzmir‟in kuzeyinde yer alan Dikili Limanı‟ndaki mevcut iskele hem dökme yük
gemilerine hem de yolcu gemilerine hizmet verebilecek niteliktedir. Ġzmir‟e yaklasık 100 km
uzaklıkta bulunmaktadır. 271 metrelik rıhtıma sahip olan Dikili Limanı 3 yolcu gemisinin
yanasabileceği kapasiteyle hizmet vermektedir.
e. Kuzey Ege (Çandarlı) Limanı:
Büyük bir gelisme potansiyeline sahip bölgeyi ucuz hammadde kaynaklarına
ulastırabilecek ve ürettiği malları yeni pazara ulastıracak büyük ölçekli bir limana ihtiyaç
duyulduğundan, Bergama ilçesi Çandarlı Körfezi‟nde yeni bir limanın yapılması
planlanmıstır. Yap-Ġslet- Devret modeliyle gerçeklestirilecek Çandarlı Limanı‟nn proje ihalesi
yapılmıs, süreç devam etmektedir. Limanın 20 milyon ton/yıl kapasitesi, 2.500 hektarlık
stoklama sahası ile dünyanın ilk 10 limanı arasına girmesi, Akdeniz‟in ise en büyük limanı
olması, büyük transit gemilerin yükleme/bosaltma yapabileceği bir liman olması
öngörülmektedir (Ġzmir Valiliği,2009).
114
f. Dünyadaki Benzer Liman Sehirleriyle Karsılastırma:
Akdeniz‟de ticaret merkezi ve aktarma liman özellikleri gibi farklı fonksiyonlara sahip
birçok liman bulunmaktadır. Bazı limanlar, ithalat ve ihracat açısından bir ticaret çıkıs kapısı
yani bulunduğu ülke veya bölge coğrafyasının yüksek kapasiteli ana limanı özelliğindedir.
Hinterlandı hayli genis ölçekli olan bu tür yapıdaki limanlar kara, hava, deniz,
demiryolu, nehir yolu ve boru hattı tasımacılığı ile entegre durumdadırlar. Akdeniz çevresinde
Fransa‟da Marsilya, Đspanya‟da Barselona, Ġtalya‟da Cenova, Ġsrail‟de Hayfa ve Türkiye‟de
Ġzmir bu tür limanlar arasındadır. Diğer taraftan ise yük dağıtım fonksiyonu ağır basan ve
özellikle konteyner tasımacılığının aktif olduğu aktarma limanlarına Akdeniz‟den örnek
olarak Ġspanya‟da Algeciras, Ġtalya‟da Gioia Tauro, Malta‟da Marsaxlokk, Yunanistan‟da Pire
ve Mısır‟da Ġskenderiye, Said ve Damietta limanlarını saymak mümkündür (Erdal, 2005).
Sekil 76: Akdeniz‟de ve Avrupa Kıtası‟nda Yer Alan Ana Aktarma Limanları
Kaynak: ĠEÜ, 2009
Ġzmir, dünyanın liman sehirleri arasında önemli bir potansiyele sahiptir. Ancak gelisme
ve altyapı çalısmaları açısından bakıldığında, Đzmir‟in bu potansiyelinin yeteri kadar
kullanılmadığı tespit edilmektedir.
Akdeniz‟in ve Türkiye‟nin en büyük limanlarından biri olan Mersin Limanı‟ndan
dünyanın tüm büyük limanlarına yük ve yolcu tasımacılığı yapılmaktadır. Mersin‟in karayolu
115
ve demiryolu bağlantıları güçlüdür ancak havayolu tasımacılığında Adana Sakirpasa
Havalimanı‟ndan yararlanılmaktadır. Bölgede yurtiçi ve uluslararası yük tasımacılığı yapan
çok sayıda firma mevcuttur. Ġzmir Limanı ile bir karsılastırma yapıldığında, 2003 yılından
itibaren Mersin Limanı‟ndan tasınan yük miktarı ve konteyner trafiği hızla artmıstır. Akdeniz
Bölgesi ve Mersin Limanı‟nın transit liman olarak önemi gittikçe artmaktadır. Ege Bölgesi ve
Ġzmir Limanı‟nın ise daha çok yükleme/bosaltma yani ihracat ve ithalat amacıyla kullanıldığı
tespit edilmektedir (ĠEÜ, 2009).
5.3.3.1.2 Depolama Faaliyetleri:
a. Antrepolar:
Depolama faaliyetleri, tüm lojistik faaliyetler arasında tasımacılık ve dağıtımdan sonra
en büyük payı olusturan faaliyetlerdir. Đzmir ilinde Basbakanlık Gümrük Müstesarlığı Ġzmir
Gümrük ve Muhafaza Basmüdürlüğü denetiminde faaliyet gösteren toplam 116 antrepo
bulunmakta olup bunların % 72‟si Aliağa (37 adet), Kemalpasa (33 adet) ve Torbalı (13 adet)
ilçelerinde yoğunlasmıstır. Đzmir‟deki antrepoların tipleri ve sayıları açısından varılabilecek
sonuç, Ġzmir ve çevresindeki toplam antrepo ihtiyacının büyük çoğunluğunun firmaların
kendileri tarafından karsılanmakta olduğu ve üçüncü parti lojistik (3PL) hizmet sağlayıcılığın
henüz yerlesmemis bir olgu olduğudur. Bu eksiklik, antrepo hizmeti verebilecek yeterlilikte
olan firmalar veya yatırımcılar için bir fırsat olarak düsünülebilir (ĠEÜ, 2009).
b. Genel amaçlı depolar ve soğuk hava depoları:
Depolama faaliyetleri konusunda antrepolardan daha sık rastlayabileceğimiz unsur, çok
sayıdaki genel amaçlı depolardır. Ġzmir‟de çok sayıda genel amaçlı depo bulunmakla birlikte,
mevcut depoların çoğu kayıt altında değildir. Antrepolarla benzer sekilde, Ġzmir‟deki belli
baslı lojistik firmalarının depoları da genellikle Kemalpasa ve Torbalı‟da konumlanmıstır.
Ġzmir‟deki depoların kapasitelerinin genellikle Ġstanbul‟a göre düsük, kullandıkları
sistemler ve otomasyon seviyelerinin az gelismis olması, Ġzmir‟de lojistik sektörünün
gelismesi açısından orta vadede sınırlayıcı bir faktör olarak karsımıza çıkmaktadır.
Ġzmir‟de soğuk hava depoları genellikle yas sebze meyve sektörüne hizmet veren tipte
depolardır. Soğuk depolarının bağlı oldukları herhangi bir kurumun olmaması, bu konuda
yeterli bilgiye ulasılmasının önünü tıkamıstır. Ancak ĠEÜ‟nün çalısmasında, belli baslı
firmalara ait toplam 27.000 ton kapasiteli 7 adet soğuk hava deposu bulgulanmıstır. Bu tip
depoların sayı ve kapasite yönünden yetersizliği, Ġzmir‟de basta organik tarım olmak üzere
bazı is alanlarının gelisimini olumsuz yönde etkilemektedir (ĠEÜ, 2009).
116
5.3.3.2 Ticaret:
Eski dönemlerden beri ülkenin önemli bir dıĢ ticaret merkezi olan Ġzmir, mevcut
durumda çevrede yer alan iller ve bölgeler için ülkenin ikinci derecede öneme sahip dıĢ ticaret
merkezidir (DPT, 2003).
Ticeret sektörünün GSYĠH‟ya olan katkısı toptan ve perakende ticaret ve otel-lokanta
hizmetleri alt sektörleri kapsamında incelendiğinde; toptan ve perakende ticaretin % 15 ile %
20 arasında katkısı ve otel-lokanta hizmetlerinin yani turizm sektörünün GSYĠH‟ya olan
katkısı % 2 - % 3 arasındadır.
ġekil 77 : Ġzmir‟de Hizmet Ticareti Alt Sektörlerinin GSYĠH Ġçindeki Payları
Kaynak: Ġzmir Kalkınma Ajansı, Ġzmir Mevcut Durum Analizi
5.3.3.2.1 DıĢ ticaret:
Türkiye‟nin önemli bir dıĢ ticaret merkezi olma özelliğini sürdürmekle birlikte son
yıllarda, Ġzmir‟in ihracat payı düĢme eğilimindedir. 2002 yılında Ġzmir‟in payı % 7,70 iken
2008 yılında bu oran % 5,89‟a gerilemiĢtir. Ġhracatın Türkiye ihracatı içindeki payına
baktığımızda, Ġzmir ili payının Ġstanbul ve Bursa illerinin paylarından düĢük olduğu, Ankara
ve Kocaeli illerinin paylarından biraz yüksek olduğu görülür. Ġstanbul ve Bursa illerinin
katma değeri daha yüksek olan teknoloji yoğun sektörlerde uzmanlaĢmıĢ olmaları ihracat
paylarının Ġzmir‟den daha fazla olmasını sağlamıĢtır.
ġekil 78: Ġzmir Ġhracatının Türkiye Ġhracatındaki Payı
117
Kaynak: Ġzmir Kalkınma Ajansı, Ġzmir Mevcut Durum Analizi
Ġzmir Ġli 2003 yılı ve öncesinde dıĢ ticaret fazlası veren bir konumda iken, 2003
sonrasında dıĢ ticaret açığı vermektedir.
ġekil 79: Ġzmir‟de 2006 – 2009 Döneminde Ġhracat ve Ġthalat DeğiĢimleri
Kaynak: TÜĠK Verileri
ĠHRACAT ĠTHALAT DIġ TĠCARET
HACMĠ
TÜRKĠYE
2003 47,253 69,340 116,593
2004 63,167 97,540 160,707
2005 73,476 116,774 190,251
2006 85,535 139,576 225,111
2007 107,272 170,063 277,334
2008 132,025 201,963 333,988
EGE BÖLGESĠ
2003 9,806 9,225 19,030
2004 12,136 12,273 24,409
2005 13,983 15,449 29,432
2006 16,900 18,834 35,734
2007 19,392 21,879 41,271
2008 23,381 26,968 50,349
TR 31
ĠZMĠR
2003 9,163 8,618 17,781
2004 11,247 11,508 22,755
2005 12,772 14,626 27,398
2006 15,662 18,019 33,682
2007 17,783 21,163 38,947
2006 2007 2008 2009
İHRACAT (MİLYAR $)
15.6 17.7 21.6 14.2
0
5
10
15
20
25
İZMİR'İN İHRACATI (MİLYAR $)
2006 2007 2008 2009
İTHALAT (MİLYAR $)
17.8 21.1 26.1 16.1
05
1015202530
İZMİR'İN İTHALATI (MİLYAR $)
118
2008 21,580 26,123 47,703
Tablo 68: Yıllara göre Türkiye-EgeBölgesi-Ġzmir DıĢ Ticaret Göstergeleri (Milyar
Dolar)
Kaynak: TÜĠK Verileri
Ġzmir‟deki gümrük verilerine göre, 2003-2008 döneminde dıĢ ticaret hacmi yaklaĢık üç
katına yükselmiĢtir.
Ġzmir‟in 2008 yılı (21,580 milyar dolar) toplam ihracatının 20,222 milyar dolarını
imalat sanayi ürünleri oluĢturmaktadır.
Ġzmir‟in 2008 yılı (26,123 milyar dolar) toplam ithalatının ise 14,247 milyar dolarını
imalat sanayisi ve 7,379 milyar dolarını madencilik ve taĢocakçılığı faaliyet alanı ürünleri
oluĢturmaktadır.
KiĢi BaĢına Ġhracat 2008
(Dolar)
KiĢi BaĢına Ġthalat 2008
(Dolar)
TÜRKĠYE 1846 2824
TR 31 ĠZMĠR ALTBÖLGESĠ 2061 2190
TR 32 ALT BÖLGESĠ 1114 712
TR 33 ALT BÖLGESĠ 511 361
Tablo 69: Ege Bölgesi Düzey2 Bölgelerine Göre DıĢ Ticaret Rakamları, 2008
Kaynak: TÜĠK Verileri
2008 yılında gümrük verilerine göre Ġzmir‟in toplam ihracat değeri 21,6 milyar dolardır.
Bu miktar içinde en yüksek payı % 18,8 oranı ile demir-çelik sanayisine aittir. Daha sonra
sırasıyla, rafine edilmiĢ petrol ürünleri, motorlu kara taĢıtları, televizyon-radyo alıcıları ve
ses-görüntü kaydeden veya üreten tehizat, giyim eĢyası, iĢlenmiĢ sebze ve meyveler en çok
ihraç edilen ürünlerdir.
2008 yılında, Ġzmir ilinin toplam ithalat değeri 26,1 milyar dolardır. Bu miktar içinde en
yüksek pay 5 27,7 oranı ile ham petrol ve doğal gaz ürünlerine aittir. Atık ve hurdaları ithalat
payı % 13,5, rafine edilmiĢ petrol ürünleri payı % 10,7, demir-çelik dıĢındaki metal sanayi
payı % 5,1, tahıl ve sınıflandırılmamıĢ bitkisel ürünler payı % 3,4, demir-çelik sanayi payı ise
% 3,3 dür. Birinci ve üçüncü sırada yer alan ürünlere bakıldığında ithalatın yaklaĢık % 40‟ının
enerji ithalatı olduğu yönündedir.
119
ġekil 80: Ġzmir‟de Ġhracat Payı Yüksek Olan Ürünler, 2008 Yılı
Kaynak: Ġzmir Kalkınma Ajansı, Ġzmir Mevcut Durum Analizi
ġekil 81: Ġzmir‟de Ġthalat Payı Yüksek Olan Ürünler, 2008 Yılı
Kaynak: Ġzmir Kalkınma Ajansı, Ġzmir Mevcut Durum Analizi
Ġzmir ili rüzgar ve jeotermal enerji kaynakları açısından önemli bir potansiyele sahiptir.
Ġzmir‟de yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlara öncelik verilmesi ithalat
miktarını azaltarak dıĢ ticaret dengesi üzerinde olumlu etki yaratacaktır.
ġekil 82: Ġzmir‟den En Çok Ġhracat ve Ġthalat Yapılan Ülkeler, 2008
Kaynak: TÜĠK Verileri
120
ġekil 83: Ġzmir‟den En Çok Ġhracat ve Ġthalat Yapılan Ülkeler, 2008
Kaynak: TÜĠK Verileri
Ġzmir‟den en çok ihracat yapılan ülkeler BirleĢik Arap Emirlikleri, Almanya ve
Ġtalya‟dır. En çok ithalat yapılan ülkeler ise Rusya, Ġran ve Suudi Arabistan‟dır.
5.3.3.3 Turizm:
Hizmetler sektörünün alt baĢlıklarından birisi olan turizm sektörü; bu kısımda incelenmeyerek
detaylı Ģekilde sektörler baĢlığı altında ele alınmıĢtır.
5.3.4 ĠZMĠR ĠLĠ HĠZMETLER SEKTÖRÜ GZFT ANALĠZĠ
GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER
Otel ve lokanta hizmetleri sektörünün
geliĢme hızının yüksek olması
Lojistik sektörünün geliĢme potansiyeli
olması
Depolama, elleçleme ve dağıtım
faaliyetlerinin giderek yaygınlaĢması
Turizme ve ticarete hizmet eden
limanların bulunması
Ġzmir Limanı'nın Türkiye'nin en önemli
ihracat limanlarından biri olması
Turizm potansiyelini ve sınır ötesi
ticareti güçlendirmesi bakımından ÇeĢme-Sakız
Adası,
ÇeĢme-Ġtalya feribot seferlerinin var
olması
Deniz-kum-güneĢ temelli kitle turizmi
sonucunda talebin 12 aya yayılamaması
Turistlerin ortalama kalıĢ süresinin ve
konaklama tesislerinin doluluk oranının düĢük
olması
Ġzmir'in turizm ve yatırım açısından
yeterince tanıtılmaması
Kongre ve fuar turizmi altyapısının
yetersiz olması
Ġzmir Limanı'nın artan talebi karĢılayacak
altyapı ve kapasiteye sahip olmaması, gemilerin
bekleme sürelerinin artması
Lojistik sektöründe Ġzmir kökenli
firmaların küçük ölçekli olması
121
FIRSATLAR TEHDĠTLER
Termal turizm bölgeleri ve merkezlerinde
turizm amaçlı düzenlemelerin yapılmıĢ olması
Tarım, sanayi ve turizm bölgelerini
birbirine bağlayan bir geçiĢ noktası olunması
Kruvaziyer turizmin giderek artması
Çandarlı'da, Akdeniz'in en büyük limanı
olacak yeni bir konteyner limanı projesi
bulunması
Denizlerin kirlenmesinin su ürünleri için
risk oluĢturması
Turizm politikalarında destek ve
teĢviklerin Antalya ve Güney Ege'de
yoğunlaĢması
Ulusal ölçekte sunulan teĢvik ve
desteklerden yeterince faydalanılamaması
122
5.4 TURĠZM SEKTÖRÜ
Tarih, kültür ve olağanüstü doğal güzelliklerin iç içe yaĢandığı Türkiye, bu özelliklerini
günümüze kadar devam ettirebilmiĢ dünyanın ender turizm cennetlerinden biridir. Dört
mevsimin tüm özelliklerinin her zaman yaĢanabildiği yöreleri, yeĢil ormanları, kayak sporuna
elveriĢli karlı dağları, temiz denizleri, kumsalları, kaplıcaları, konuksever insan dokusu ve
dünyanın üç ünlü mutfağından birine sahip olması bakımından da ayrıcalıklı bir ülkedir.
Ülkenin özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde, yaz turizmi oldukça ileri seviyededir.
Karadeniz kıyılarında sınırlı ölçüde yaz turizmi, yüksek yerlerde ise yayla turizmi geliĢmiĢtir.
Bu bölgelerde yeterli altyapı hizmetleriyle birlikte modern turizm tesisleri oluĢturulmuĢtur.
Yaz turizminin en yoğun olduğu tatil beldeleri arasında Antalya, Alanya, Marmaris, KuĢadası,
Bodrum, Fethiye ve KaĢ gibi merkezler bulunmaktadır. Ülkenin yüksek yerlerinde ise yayla
turizmi her geçen gün önemini artırmaktadır. Yayla turizminin en fazla geliĢtiği yöreler
arasında Trabzon, Giresun, Rize, Ilgaz, Bolu ve Abant yer almaktadır.
Ülkenin en çok turist kabul eden Ģehri Antalya‟dır. Ülkenin en fazla turist kabul eden
ikinci Ģehri ise Ġstanbul‟dur. Bu Ģehirleri Muğla, Edirne, Ġzmir, Aydın ve Ankara takip
etmektedir. (Vikipedi)
Turizmin son yıllardaki hızlı geliĢiminde en önemli faktör, belgeli tesis ve yatak
kapasitesindeki artıĢtır. Nitekim son yıllarda turistik tesislerin geliĢtirilmesi ile ilgili
çalıĢmalar hız kazanmıĢtır. Ülkede 2001 yılı itibariyle turizm iĢletmesi belgeli olarak faaliyet
gösteren tesislerin sayısı 1.240, bu tesislerin yatak sayısı 230.248‟dir. Turizm yatırım belgeli
tesislerin sayısı ise 1.980 olup, bu tesislerin yatak sayısı 364.779‟dur. Bunun yanı sıra
kaplıcalar, apart-oteller, golf tesisleri, mola tesisleri, eğitim ve uygulama tesisleri, oto karavan
turizm kompleksleri ve uygulama otelleri gibi modern kuruluĢlar da Türk turizmine hizmet
vermektedir. Antalya, ülkede bulunan turizm tesisleri bakımından da ilk sırada yer almaktadır.
Antalya'yı Muğla ve Ġstanbul izlemektedir. (Yeni Rehber Ansiklopedisi)
2002 yılında Türkiye‟yi ziyaret eden turist sayısı 13.247.000'dir. Net turizm gelirleri ise,
8.5 milyar ABD Doları değerindedir.
5.4.1 TÜRKĠYE’DE TURĠZM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER:
5.4.1.1 Dünya Turizmi İçinde Türkiye’de Turizminin Yeri ve Türkiye’de Turizm
Hareketlerinin Gelişimi:
Dünya Turizm Örgütü (UNWTO-OMT)‟nun verilerine göre, 1990 yılında dünyada 436
milyon olan turist sayısı, 2000 yılında 684 milyona, yıllık % 3,6'lık büyüme hızıyla 2006
123
yılında ise 846 milyona ulaĢmıĢ bulunmaktadır. Dünyadaki turist sayısının artıĢına paralel
olarak, dünya turizm gelirlerin 2006 yılında 733 milyar $‟a ulaĢtığı tahmin edilmektedir. 2005
yılına göre, dünya turizm gelirlerinin bir yıllık artıĢ miktarı 57 milyar $‟dır. Dünyadaki turizm
hareketlerindeki bu geliĢme hiç kuĢkusuz refah seviyesindeki artıĢ ve turizm yatırımlarıyla
ilgilidir.
Aynı Ģekilde Türkiye‟de de 1980‟li yıllarda hız kazanmaya baĢlayan turizm
hareketlerinde hızlı bir büyüme gerçekleĢmektedir. Gerçekten, Türkiye‟ye gelen turist sayısı
1985 yılında 2,6 milyon civarında iken bu rakam, 1990 yılında 5,3 milyona, 2000 yılında 10,4
milyona, 2005 yılında ise 21,1 milyona ulaĢmıĢ bulunmaktadır.
2006 yılında Türkiye‟ye gelen turist sayısında yurtdıĢındaki geliĢmelere bağlı olarak
biraz gerileme (19,8 milyon) gözlense de genel bir değerlendirmeyle turist sayısının hızla
arttığı net olarak gözlenmektedir. Dünyada olduğu gibi, Türkiye‟de de turizm gelirlerinde de
ciddi bir artıĢ söz konusudur 1980 yılında Türkiye turizm gelirleri yalnızca 326 milyon $
civarındadır.
Sonraki yıllarda turizm gelirlerinde hızlı bir artıĢ kaydedilmiĢ, 1985 yılında 1,4 milyar
$, 1990 yılında 3,2 milyar $, 000 2yılında 7,6 milyar $, 2005 yılında da 18,1 milyar $ turizm
geliri elde edilmiĢtir. (Ege Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY)
ġekil 84:1985-2005 Yılları Arasında Türkiye‟ye Gelen Turist Sayısı
Kaynak: Ege Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY
Türkiye‟nin gerek ülkeye giren turist sayısı, gerekse elde edilen turizm geliri açısından
dünyada önemli bir yer iĢgal ettiği görülmektedir. Türkiye, turizm gelirleri açısından 2006
yılında dünyada 9. Sırada gelmektedir. (ĠĢ güç Endüstri ĠliĢkileri ve Ġnsan Kaynakları Dergisi)
0
5000000
10000000
15000000
20000000
25000000
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
1985-2005 Yılları Arasında Türkiye'ye Gelen Turist
Sayısı
124
ġekil 85: Ġl ve UlaĢım yoluna Göre GiriĢ ÇıkıĢ Yapan VatandaĢlar(2009)
Kaynak: Tuik
GiriĢ yapanların çıkıĢ yapanlardan fazla olması, aynı zamanda Türkiye‟nin turizm
ihracat gelirinin ithalât giderinden fazla olması sonucunu da doğurmaktadır.
Türkiye‟nin 1963-2006 dönemi turizm ihracat geliri ve ithalât gideri artıĢ sergilemekle
beraber, genel olarak gelir meblağı giderinden çok fazladır. (ĠĢ güç Endüstri ĠliĢkileri ve Ġnsan
Kaynakları Dergisi)
ġekil 86: Türkiye‟de Turistik Tesis Sayıları
Kaynak: Tuik
01000000200000030000004000000500000060000007000000
Demir Yolu Deniz Yolu Kara Yolu Hava Yolu
çıkış 11037 340350 3499095 6642693
Giriş 10120 330693 3449659 6451711
GiriĢ ve ÇıkıĢ Kapılarının Bağlı Olduğu Ġl ve UlaĢım
Yoluna Göre GiriĢ ve ÇıkıĢ Yapan VatandaĢlar (2009)
9656 96599597
9877
95089587
9,6309681
2000 2001 2002 2003 2006 2007 2008 2009
Turistik Tesislere İlişkin Veriler
Tesis Sayısı
125
ġekil 87:Türkiye‟de Turistik Tesislerdeki Oda Sayısı
Kaynak:Tuik
ġekil 88:Türkiye‟de Turistik Tesislerdeki Yatak Sayıları
Kaynak:Tuik
312502 329793 327960377330
415334 427158 443,492445570
2000 2001 2002 2003 2006 2007 2008 2009
Turistik Tesislere İlişkin Veriler
Oda SAyısı
669904 704637 701317820066 804303
931372 965,154969759
2000 2001 2002 2003 2006 2007 2008 2009
Turistik Tesislere İlişkin Veriler
Yatak Sayısı
Tesise GeliĢ
Sayısı
(Toplam)
Tesise GeliĢ
Sayısı
(Yabancı)
Tesise GeliĢ
Sayısı
(VatandaĢ)
Geceleme
Sayısı
(Toplam)
Geceleme
Sayısı
(Yabancı)
Geceleme
Sayısı
(VatandaĢ)
2002 18.888.300 9.871.594 7.916.706 58.514.943 43.312.498 15.202.445
2003 17.421.324 8.991.456 8.429.868 57.099.904 40.866.002 16.233.902
2004 20.706.676 10.981.763 9.724.913 68.084.502 49.727.905 18.356.597
2005 23.411.002 12.952.616 10.458.386 74.927.084 56.108.453 18.818.831
126
Tablo 70: Turizm ĠĢletme Belgeli Konaklama Tesislerine GeliĢ ve Geceleme Sayıları
Kaynak: Tuik
Tablo 71: Belediye Belgeli Konaklama Tesislerine GeliĢ ve Geceleme Sayıları
Kaynak: Tuik
2006 23.466.672 11.896.571 11.570.101 68.143.098 46.640.460 21.502.638
2007 26.832.851 14.794.270 12.038.581 78.788.057 56.539.898 22248156
2008 24.934.002 13.647.606 11.286.396 77.750.742 56.918.298 20.832.444
2009 26.526.820 14.388.998 12.137.822 82.916.475 59.986.967 22.929.508
Tesise GeliĢ
Sayısı (Toplam)
Tesise GeliĢ
Sayısı (Yabancı)
Tesise GeliĢ
Sayısı (VatandaĢ)
Geceleme Sayısı
(Toplam)
Geceleme Sayısı
(Yabancı)
Geceleme Sayısı
(VatandaĢ)
2002 11.706.269 3.249.837 8.456.432 22.929.843 9.901.035 13.028.808
2003 9.966.563 2.356.304 7.610.259 22.833.315 10.252.308 12.581.007
2004 10.769.439 3.095.238 7674201 25.217.400 12.343.869 12.873.531
2005 11.158.166 3.257.825 7.900.265 28.080.619 15.032.937 13.047.158
2006 10.289.532 2.260.485 8.029.047 22.909.679 10254891 12.654.788
2007 16.942.511 4.802.653 12.139.858 3.179.253 1.7651.942 19.527.311
2008 15.584.016 4.115.212 11.468.804 36.167.014 16.672.587 19.494.427
2009 18.538.341 491.5424 13.622.917 41.472.742 19.683.973 21.788.769
127
5.4.1.2 Turizmin Türkiye ekonomisine katkısı:
Yukarıda da vurgulandığı gibi, Türkiye‟de turizm 1980'li yıllardan itibaren hızlı bir
geliĢim sürecine girmiĢ, 2000‟li yıllardan sonra da Türkiye ekonomisi için önemli bir sektör
durumuna dönüĢmüĢtür. Turizmin Türkiye ekonomisine olan katkısı çok boyutlu bir olgudur.
Bu bağlamda 1985–2005 yılları arasında turizm gelirlerinin GSMH içindeki payının %2
civarından, 2000‟li yılların baĢında %7‟lere yükseldiği, 2005 yılında da diğer sektörlerdeki
geliĢmeler doğrultusunda % 5 civarında gerçekleĢtiği belirtilmelidir. (Coğrafya Dergisi 17/1-
2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY)
ġekil 89: Türkiye‟de Turizm Gelirlerinin GSMH Ġçindeki Payı
Kaynak: Tuik
Turizm gelirlerinin GSMH içindeki payında olduğu gibi, ihracat gelirleri içindeki payı
da 2000‟li yıllarda önemli bir büyüklüğe ulaĢmıĢtır. TÜĠK verilerine göre 1965 yılında turizm
gelirlerinin ihracat gelirleri içindeki pay yalnızca %3‟lük bir değer gösterirken, bu rakam
1985 yılında % 18,6‟ya, 2000 yılında, %27,5‟e yükselmiĢtir. 2006 yılı verilerine göre de,
turizm gelirlerinin ihracat gelirleri içindeki payı %19,7 olarak gerçekleĢmiĢtir. 2006 yılında
turizm gelirlerindeki oransal düĢüĢ, turizmin kısmen gerilemesinden çok, diğer sektörlerdeki
ihracat artıĢlarına bağlanabilir. (Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY)
1985-1989 1990-1994 1995-1999 2000-2004 2005-2009
% 2.3 2.4 3.4 5.6 5
0
1
2
3
4
5
6
Türkiye'de Turizm Gelirlerinin GSMH İçindeki Payı
128
ġekil 90: Türkiye‟de Turizm Gelirlerinin Ġhracat Ġçindeki Payı
Kaynak: Tuik
Türkiye‟de 1995 yılında turizm sektöründe istihdam edilenlerin sayısı 129 bin kiĢidir.
1997 verilerine göre ise bu sektörde 262 bin kiĢinin konaklama alanında, 7 bin kiĢinin turist
rehberi olarak istihdam edildiği belirtilmektedir. (Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34,
Ġzmir TURKEY)
Kültür ve Turizm Bakanlığı‟nın verilerine göre konaklamadan eğlenceye, ulaĢımdan
yeme-içme ve rehberliğe kadar birçok alanda 1,5 milyona yakın kiĢiye istihdam yaratan
turizm sektörü, Türkiye'deki istihdamın %17'sini sağlamaktadır. (Coğrafya Dergisi 17/1-2
(2008), 27-34, Ġzmir TURKEY)
ġekil 91: Türkiye‟de Ġstihdam GeliĢimi
Kaynak: Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği
5.4.1.3 Yurtdışında yaşayan Türkiye vatandaşlarının Türkiye turizmine katkısı:
2005 yılında Türkiye‟ye giriĢ yapan vatandaş ziyaretçi sayısı 3.604.881‟dır. Bu değer
Türkiye‟ye yapılan toplam ziyaret sayısının %17‟sini oluĢturmaktadır. Böylece, yurt dıĢında
yaĢayan Türk vatandaĢlarının Türkiye turizmine yaklaĢık 1/5‟lik bir katkı yaptığı
1985-1989 1990-1994 1995-1999 2000-2004 2005-2009
% 19 24 26 29 25
0
10
20
30
40
Türkiye'de Turizm Gelirlerinin İhracat İçindeki Payı
63.6
167.5246.3
319.3
1983 1993 2003 2007
Türkiye'de İstihdamın Gelişimi (1000)
Otel+Restaurant
129
anlaĢılmaktadır. Aynı Ģekilde, Türkiye turizm gelirlerinin %23‟ünü yurt dıĢındaki Türk
vatandaĢları oluĢturmaktadır. (Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY)
ġekil 92: Türkiye‟de Turizm Gelirlerinin Dağılımı
Kaynak: Ege Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY
Türk vatandaĢlarının sağladığı turizm gelirleri aylar itibariyle değerlendirildiğinde,
özellikle Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında yoğunlaĢtığı, Ağustos ayında zirve yaptığı
anlaĢılmakta; bu durum ziyaret ve harcamaların çoğunlukla yaz tatili amacı taĢıdığını
göstermektedir. (Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY)
ġekil 93: Türkiye VatandaĢlarımızdan Sağlanan Turizm Gelirleri(2005)
Kaynak: Coğrafya Dergisi 17/1-2 (2008), 27-34, Ġzmir TURKEY
23%
77%
Türkiye'de Turizm Gelirlerinin Dağılımı
Yurt Dışındaki Vatandaş Geliri
Yabancı urist Geliri
232.4
145 153.1 165.4 173.8 187.7
585
949.6
793.6
296262 289.3
Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Hazıran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Türkiye VatandaĢlarından Sağlanan Turizm Gelirlerinin Aylara Göre Dağılımı
(2005)
130
5.4.1.4 Dünya turizminde ilk on:
TURĠST SAYISI (*)
No Ülke Milyon KiĢi Dünyadaki Payı (%)
1 Fransa 79,3 8,6
2 ABD 58,0 6,3
3 Ġspanya 57,3 6,2
4 Çin 53,0 5,7
5 Ġtalya 42,7 4,6
6 Ġngiltere 30,2 3,3
7 Ukrayna 25,4 2,8
8 Türkiye 25,0 2,7
9 Almanya 24,9 2,7
10 Meksika 22,6 2,5
Dünya Toplamı 922
TURĠZM GELĠRĠ
No Ülke Milyar Dolar Dünyadaki Payı (%)
1 ABD 110,1 11,7
2 Ġspanya 61,6 6,5
3 Fransa 55,6 5,9
4 Ġtalya 45,7 4,8
5 Çin 40,8 4,3
6 Almanya 40,0 4,2
7 Ġngiltere 36,0 3,8
8 Avustralya 24,7 2,6
9 Türkiye 22,0 2,3
10 Avusturya 21,8 2,3
Dünya Toplamı 944
Tablo 72: Ülkelere Göre Turist Sayıları ve Turizm Gelirleri
Kaynak: Dünya Turizm Örgütü
131
5.4.2 EGE BÖLGESĠNDE TURĠZM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER:
Ege ve Batı Akdeniz bölgesi, alternatif turizm imkanları açısından son derece yüksek
kapasiteye sahip bir bölgedir. Her tür turizmin (deniz, kültür, tarih, sağlık gibi) merkezidir.
Sadece Türkiye‟nin değil dünyanın turizm merkezlerindendir. (TUSKON Ege Raporu,2007)
5.4.2.1 Ege Bölgesi’nde altyapı ve turizmin iller bazında değerlendirilmesi:
Ege Bölgesi turizm bakımından zengin bir doğal ve kültürel yapıya sahiptir. Özellikle
son yıllarda oldukça yaygınlaĢan yat turizminde bölge oldukça geliĢmiĢtir.(TUSKON Ege
Raporu,2007)
KuĢadası‟ndan Antalya‟ya kadar olan koyları dolaĢan yat turizmi, “Mavi Yolculuk”
adıyla yaygınlaĢmıĢ ve bölgeye önemli miktarda yerli ve yabancı turist çekmektedir.
Ülkemizin baĢlıca üç yat limanı olan KuĢadası, ÇeĢme ve Bodrum yat limanları bu
kıyılardadır. Ege Denizi‟nde deniz suyu sıcaklıkları, kuzeyden güneye doğru artmakta ve
denize girme süresi de buna paralel olarak uzamaktadır.
Kıyılarda kuzeyden Ġzmir‟e kadar yılda beĢ ay olan denize girme süresi, KuĢadası‟ndan
sonra artmaya baĢlamakta ve Bodrum‟da sekiz ayı bulmaktadır.
Ege Bölgesi‟nde yer alan kaplıcalar da sağlık turizmi açısından ilgi görmektedir.
Denizli‟de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları; Ġzmir‟de Balçova, Dikili, Davutlar, ÇeĢme ve
ġifne kaplıcaları; Kütahya‟da Simav-Gediz, Yoncalı, Harlek ve Murat Dağı ve Eynal
kaplıcaları; Manisa‟da KurĢunlu ve Sart kaplıcaları; Afyon Sandıklı, Gazlıgöl ve Hüdayi
kaplıcaları sağlık turizmi açısından önemli mekanlardır. (TUSKON Ege Raporu,2007)
Ege Bölgesi arkeoloji ve tarih özellikleriyle de turizm merkezidir. Ġzmir‟de Efes ve
Bergama; Denizli‟de Pamukkale (Hierapolis); Aydın‟da Priene, Miletos, Didim, Afrodisias,
Datça‟da Knidos, Bodrum‟da Halikarnassos, Manisa‟da Sart yıkıntıları bu anlamda ilk akla
gelen arkeolojik mekanlardır. Dünyanın yedi harikasından ikisi sayılan Efes Artemis tapınağı
ve Halikarnassos Mausoleion‟u Ege Bölgesi‟ndedir. Ayrıca Selçuk‟ta Meryem Ana‟nın Evi
ve Sen Jan Kilisesi, Didim‟de Apollon tapınağı yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
(TUSKON Ege Raporu,2007)
2010 yılı yapılan hesaplamalara göre Pamukkale‟ye gelen turistlerin Türkiye‟ye
gelenlere oranı %6‟dır. Yani %13‟ten %6‟ya düĢmüĢtür. (ĠZKA Ġzmir Bölgesi Mevcut Durum
Raporu,2008)
Manisa kültür turizmi açısından oldukça zengindir. AlaĢehir‟de Hristiyanların 7 adet
kutsal Katolik kilisesinden biri bulunmaktadır. Yakınlarında Efes gibi önemli kültür yerleri
mevcuttur. (TUSKON Ege Raporu,2007)
132
Yapılan araĢtırmalar deniz, güneĢ ve kum turizminin Antalya‟nın cazibesi olduğunu
ortaya çıkarmaktadır. Antalya 2008 yılında 9 milyon turist çekmiĢtir. (TUSKON Ege
Raporu,2007)
Antalya kongre ve futbol turizmi için elveriĢlidir.
Kütahya jeotermal enerji bakımından zengin kaynaklara sahiptir. Türkiye‟de bulunan
240 jeotermal kaynaktan 32‟si, Türkiye genelinde ilan edilmiĢ bulunan 34 termal turizm
merkezinden 7‟si Kütahya‟da bulunmaktadır. Frig vadisinde bulunan kaya kiliseler, Frig kaya
anıtları, Aizonai Antik kentinde bulunan Zeus Tapınağı, Anfi tiyatro, tarihi konaklar turizm
için elveriĢli yerler olarak görülmektedir. (ĠZKA Ġzmir Bölgesi Mevcut Durum Raporu,2008)
5.4.2.2 Ege Bölgesi’nde turizm istatistikleri:
ġekil 94: Ġzmir‟e Gelen Yabancı Sayısının Türkiye‟ye Oranı 2000-2008
Kaynak : TÜĠK,2008
Ege bölgesi, Ġstanbul ve Antalya ile birlikte Türk turizminin en önemli üç
destinasyonundan biridir. Ġzmir ve Muğla‟ya havayolu ve denizyolu ile, Aydın‟a ise sadece
denizyolu (KuĢadası limanı) ile turist giriĢi olmaktadır. Denizli‟ye giden turistin çoğunluğu
ise bu illerdeki kapılardan ve Antalya‟dan giriĢ yaptıktan sonra karayolu ile Denizli‟ye
taĢınmaktadır.(TUSKON Ege Raporu,2007)
Bölgeye Havayoluyla
GiriĢ Yapan Yabancı
Ziyaretçi
Bölgeye Denizyoluyla
GiriĢ Yapan Yabancı
Ziyaretçi
Bölgeye
GiriĢ Yapan
Toplam
Yabancı
Ziyaretçi
Türkiye’ye Gelen
Toplam Yabancı
Ziyaretçi
Bölgenin
Türk Turizmi
Ġçindeki Payı
(%)
2004
2.716
832
3.548
17.517
20,3
133
2005
3.023
942
3.965
21.125
18,8
2006
2.504
1.024
3.528
19.820
17,8
2007
2.802
1.247
4.049
23.341
17,3
2008
3.083
1.421
4.504
26.337
17,1
2009
3.077
1.414
4.491
27.077
16,6
Tablo 73: 2004-2009 yılları arasında Muğla, Aydın ve Ġzmir‟den giriĢ yapan yabancı
ziyaretçi sayısı (bin kiĢi)
Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı
Ege bölgesine gelen turist sayısı 2004‟te 3.548.000 iken, 2009‟da 4.491.000‟e
yükselmiĢtir. BeĢ yıldaki toplam artıĢ oranı % 26,6‟dır. Aynı dönemde Türkiye‟ye gelen
toplam turist sayısı ise % 54,6 artmıĢtır. Ege bölgesine gelen turist sayısının Türk
turizmindeki artıĢın gerisinde kalmasıyla bölgenin Türk turizmi içindeki payı % 20,3‟ten %
16,6‟ya düĢmüĢtür.(TUSKON Ege Raporu,2007)
2004-2009 yılları arasında Ege bölgesine denizyoluyla gelen yabancı turist % 70 gibi
yüksek bir oranda artarken, havayoluyla gelenlerin artıĢ oranı % 13,3‟te kalmıĢtır. 1960'li
yıllardan 80'li yıllara kadar Türkiye'ye gelen turistlerin yarıya yakın kısmı için Ġzmir ve
çevresi en önemli destinasyonlardan biri olma özelliğini korumuĢtur. Ancak Ġzmir'e gelen
turist sayısı son üç yıldır bir artıĢ eğiliminde olsa da, Ġzmir ili son 20 yıldır turizmde
gerilemiĢtir. ( BASIFED,2005; Ġzmir il kültür ve turizm müdürlüğü, 2009).Atina, nüfusundan
biraz daha fazla, Muğla nüfusunun yaklaĢık üç buçuk katı kadar, Antalya ve Barselona ise
nüfuslarının dört katından fazla yabancı çekmektedir. Ġzmir'e ise, nüfusunun yaklaĢık dörtte
biri kadar yabancı gelmektedir.(TUSKON Ege Raporu,2007)
Ġç ve dıĢ turizmin illere göre dağılımına baktığımızda Antalya, Muğla, Aydın ve
Ġstanbul'un daha fazla yabancı turist çektiğini, Ġzmir'in ise daha çok yerli turist çektiği
gözlenmektedir. Bu da mevut koĢullarda Ġzmir'in daha çok iç turizme yönelik hizmet
sunduğunu göstermektedir( Aykaç Yanardağ; Yanardağ, 2009).
134
ġekil 95: Ġzmir Ve Yakın Coğrafyasındaki Bazı ġehirlerin Nüfusları Ve Bu ġehirlere
Gelen Turist Sayısı,2007
Kaynak: Atina Nüfusu 2001, Barselona nüfusu ise 30.06.2007 verileri
5.4.3 ĠZMĠR METROPOLĠTEN BÖLGESĠNDE TURĠZM SEKTÖRÜNDEKĠ
GELĠġMELER
5.4.3.1 İzmir’de turizmin mevcut durumu:
Turizmle ilgili sektörel bir analiz, arz açısından ve talep açısından olmak üzere iki
yönlü olarak değerlendirilmelidir.
Arz yönlü analiz: Mevcut kaynakların saptanmasını ve bu kaynakların özel sektörden
gelen turizm yatırımlarında ve devlet tarafından planlanan turizm politikalarında ne kadar
etkin kullanıldığını inceler.
Talep yönlü analiz: Belli bir bölgeye yönelik turizm talebini hem nitelik hem de nicelik
açısından benzer baĢka bölgelerle karĢılaĢtırarak o bölgenin rekabet gücünü tanımlar. Bu
anlamda arz yönlü ve talep yönlü analiz tamamlayıcı bir bilgi sunmaktadır.(Ġzmir‟de Turizm
ÇeĢitleri ve Turizm yatırımları ihtiyaç analizi,2009)
5.4.3.2 İzmir’in coğrafi konumu ve turizm kaynakları:
Türkiye‟nin en batısında yer alan ve tarihsel olarak hüküm süren tüm medeniyetlerde
önemli bir liman kenti olan Ġzmir‟in aynı zamanda bir sınır kenti olarak değerlendirildiğinde
özellikle ticaret ile ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda, Ġzmir‟in coğrafi konumunu farklı
bölgelerarasında bir geçiĢ noktası olarak değerlendirmek mümkündür. (Ġzmir‟de Turizm
ÇeĢitleri ve Turizm yatırımları ihtiyaç analizi,2009)
>Ġzmir‟in en belirleyici coğrafi özelliği denizdir. Uzun bir kıyı Ģeridine ve turizm için
uygun bir iklime sahiptir.
>Ġzmir deniz dıĢındaki doğal kaynaklar açısından da oldukça zengin bir yapıya sahiptir.
135
>Turizm açısından Ġzmir çok sayıda kültürel ve tarihi kaynaklara sahiptir.
>Ġzmir‟in turizm potansiyeli açısından bir diğer özelliği ise Türkiye‟nin üçüncü büyük
kenti olması ve bir metropol olmasıdır
>Ġzmir‟in merkez ve kıyı Ģeridindeki ilçeler dıĢında, özellikle doğu kesiminde kalan
ilçeler kır turizmi açısından uygun alanlar teĢkil etmektedir. (Ġzmir‟de Turizm ÇeĢitleri ve
Turizm yatırımları ihtiyaç analizi,2009)
5.4.3.3 İzmir’de turizm çeşitleri:
ġekil 96: Ġlçelere Göre Turizm ÇeĢitleri
Kaynak: Aytaç Yanardağ;Yanardağ,2009
136
Tablo 74: Ġzmir Ġli Turizm Ürünleri ve Bölgeleri
Kaynak: Ġzmir‟de Turizm ÇeĢitleri ve Turizm yatırımları ihtiyaç analizi,2009
5.4.3.4 İzmir ili turizm göstergeleri:
Tablo 75: Ġzmir‟in Yabancı Turist Sayısındaki Payı
Kaynak: Ġzmir Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Toplam Almanya Rusya Ġngiltere Bulgaristan Hollanda Diğer
2003 GiriĢ
534 786 177 227 6 861 46 315 897 58 379 245 107
ÇıkıĢ 577 964 188 874 7 100 51 287 987 61 477 268 239
2004 GiriĢ
756 146 217 333 11 537 47 753 1 292 77 220 401 011
ÇıkıĢ 762 233 220 634 11 739 49 361 1 170 83 404 395 925
2005 GiriĢ
788 999 217 600 8 930 57 742 1 066 94 301 409 360
ÇıkıĢ 792 318 226 123 8 156 58 299 887 94 646 404 207
2006 GiriĢ 776 689 223 791 8 236 64 063 1 348 63 789 415 462
137
Tablo 76: Milliyete göre en çok giriĢ ve çıkıĢ yapan ziyaretçi sayısı 2003-2008
Kaynak: Ġzmir Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü
ĠLLER 2007 2000 1990 1985
TOPLAM 23340211 10428153 5397748 2190217
ANTALYA 7291734 3300959 826491 70678
ĠSTANBUL 6453598 2420541 720727 1121931
MUĞLA 2571 1351745 407973 99156
EDĠRNE 2268110 1010801 1266630 384027
ĠZMĠR 966693 481617 523216 179813
DĠĞER 3788 1862490 1652711 334612
Tablo 77: Ġzmir ve Diğer Ġllere Gelen Yabancı Sayıları KarĢılaĢtırma
Kaynak: Tüik bölgesel izleme göstergeleri, 2007
Tablo 78: GiriĢ yoluna göre gelen yabancılar
Kaynak: TÜĠK, Bölgesel Ġzleme Göstergeleri 2008, TR31
ÇıkıĢ 774 193 219 357 8 047 64 489 1 359 65 435 415 506
2007 GiriĢ 966 693 235 354 8 796 79 338 4 234 71 616 567 355
ÇıkıĢ 987 303 244 532 8 799 81 089 4 380 73 885 574 618
2008 GiriĢ
1 034 064 251 427 13 704 91 234 4 253 71 348 602 098
ÇıkıĢ 1 040 217 255 939 14 321 90 398 4 579 72 189 602 791
GiriĢ yoluna
göre gelen
yabancı sayısı
2003 2004 2005 2006 2007 2008
HAVAYOLU
479 753 627 379 668 075 541 586 628 121 696 879
DEMĠRYOLU
- - - - - -
DENĠZYOLU
55 033 128 767 120 924 235 103 338 572 337 185
KARAYOLU
- - - - - -
TOPLAM 534 786 756 146 788 999 776 689 966 693 1 034 064
138
ÇıkıĢ yoluna göre
Giden yabancılar 2003 2004 2005 2006 2007 2008
HAVAYOLU
523 943 637 228 670 434 538 655 648 124 702 470
DEMĠRYOLU
- - - - - -
DENĠZYOLU
54 021 125 005 121 884 235 538 339 179 337 747
KARAYOLU
- - - - - -
TOPLAM 577 964 762 233 792 318 774 193 987 303 1 040 217
Tablo 79: ÇıkıĢ Yoluna Göre Giden Yabancılar
Kaynak: TÜĠK, Bölgesel Ġzleme Göstergeleri 2008, TR
5.4.3.5 İzmir ilinde konaklama göstergeleri:
Ġlde 135 adet turizm iĢletme belgeli tesis, 50 adet turizm yatırım belgeli tesis mevcuttur.
Bu tesislerdeki toplam yatak sayısı: 38 712‟dir. Ġlde toplam 297 adet seyahat acentesi
bulunmaktadır. (Ġzmir Ġl Özel Ġdaresi 2010-2014 Stratejik Planı)
Turizm ĠĢletme Belgeli Tesis Sayısı 135
Turizm ĠĢletme Belgeli Yatak Sayısı 25104
Turizm Yatırım Belgeli Tesis Sayısı 50
Turizm Yatırım Belgeli Yatak Sayısı 13608
Tablo 80: Konaklama Tesisleri
Kaynak: Valilik Brifing 2008
Restoran 47
Kafeterya 2
Bar 1
Müstakil Eğlence Yeri 10
Toplam 60
Tablo 81: Turizm ĠĢletme Belgeli Yeme Ġçme Tesisleri
Kaynak: Valilik Brifing 2008
139
Ġzmir Türkiye geneli Ġzmir‟in payı (Yüzde)
Turizm ĠĢletme Bel. Tesis
Sayısı
135 2475 5.4
Turizm ĠĢletme Bel.
Yatak Sayısı
25104 508632 4.9
Turizm Yatırım Bel.
Tesis Sayısı
50 869 5.7
Tablo 82: Konaklama Tesisleri Ġzmir-Türkiye KarĢılaĢtırması
Kaynak: Ġzmir Kalkınma Ajansı 2009-2013 Bölgesel Kalkınma Planı Verileri
Tablo 83: Ġzmir Ġli Tesis Sayıları ve Kapasiteleri
Kaynak: Ġzmir Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü
2004 2005 2006 2007
Yer Yab Top Yer Yab Top Yer Yab Top Yer Yab Top
Konaklay
an
sayısı
781.711
484.636
1.266.34
7
731.223
459.579
1.190.802
776.469
345.523
1.121.992
891752
440177
1331.929
Geceleme
sayısı
1.455.900
705.011
.160.911
.323.279
1.618.048
2.941.327
1.405.735
1.136.592
2.542.327
1.624.065
1.487.548
3.111.613
Ortalama
kalıs
süresi
(gün)
1.9
3.5
2.5
1.8
3.5
2.5
1.8
3.3
2.3
1.8
3.4
2.3
Doluluk
oranı (%)
20.48
23.99
44.47
18.672
22.83
41.49
21.38
7.29
38.66
21.82
23.83
45.65
Tablo 84: Ġzmir Konaklama Göstergeleri
Kaynak: Ġzmir‟de Turizm ÇeĢitleri ve Turizm Yatırım Ġhtiyaç Analizi,2009
140
Tablo 85: Ġzmir ilinde en fazla Konaklayan kiĢi, geceleme sayısı,ortalama kalıĢ süresi
Milletlere göre dağılım
Kaynak: http://www.kulturgov.tr 11.04.2009
Toplam Otel Motel Tatil köyü Pansiyon Kamp/Karavan Hostel/Gençlik kampı
2003 4 955 122 2 363 731 61 660 138 586 67 089 49 468 38 095
2004 6 499 900 3 452 049 49 332 133 819 164 988 65 413 26 998
2005 5 450 180 2 659 909 57 662 68 887 95 634 38 773 28 572
2006 7 633 309 2 286 999 51 581 86 900 68 362 58 254 38 378
2007 8 402 551 2 385 547 72 549 62 827 218 613 38 030 49 114
Tablo 86: Konaklama türüne göre çıkıĢ yapan yabancı ziyaretçilerin geceleme sayısı,
2003-2007
Kaynak: Ġzmir‟de Turizm ÇeĢitleri ve Turizm Yatırım Ġhtiyaç Analizi,2009
141
5.4.3.6 İlçeler bazında konaklama göstergeleri:
Tablo 87: Ġzmir Ġlçelerinde Tesis Sayısı ve Kapasiteleri
Kaynak: Ġzmir Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Tablo 88: Ġzmir ilçelerinde Konaklayan KiĢi Sayısı
Kaynak: http://www.kulturgov.tr 11.04.2009
Ġzmir ve ilçelerinde konaklayan kiĢi sayılarına bakıldığında Ġzmir ilçelerinin
sıralamasında ilk beĢe giren diğer ilçelere baktığımızda ÇeĢme ve Selçuk dönüĢümlü olarak 2.
142
ve3. sırayı paylaĢırken, Balçova ve Menderes 4. ve 5. sıraları, belirli yıllarda ise Foça 5.
Sırayı almaktadır. Burada türlere göre bir değerlendirme yaparsak, Konak Ģehir turizmi,
ÇeĢme ve Foça deniz turizmi, Menderes hem deniz hem kültür turizmi, Selçuk kültür turizmi
ve Balçova termal turizmi ile sıralamaya girmiĢlerdir. Bu da yatırım potansiyeli açısından
dikkate değer bir noktadır. Bu tabloda yıllara göre sıralamada bir değiĢiklik olmaması,
turizmle ilgili çalıĢmaların ve yatırımların artmadığına iĢaret etmektedir. (Ġzmir‟de Turizm
ÇeĢitleri ve Turizm yatırımları ihtiyaç analizi,2009)
Tablo 89: Ġzmir Ġlçelerinde Geceleme Sayıları
Kaynak: http://www.kulturgov.tr 11.04.2009
Yerlilerin gecelemesinde Konak ve ÇeĢme öne çıkarken, yabancıların gecelemesinde
Menderes ve Selçuk öne çıkmaktadır. Yine yerlilerin geceleme tercihlerinde 4. ve 5. sırayı
Foça ve Balçova paylaĢmaktadır. Termal turizmi de Ġzmir için bir gedik pazar alanı olarak
değerlendirilebilir. (Ġzmir‟de Turizm ÇeĢitleri ve Turizm yatırımları ihtiyaç analizi,2009)
143
Tablo 90: Ġzmir Ġlçelerinde Ortalama KalıĢ Süreleri(Gün)
Kaynak: http://www.kulturgov.tr 11.04.2009
Ortalama kalıĢ süresi gelen turist sayısına bağlı olduğu için, az sayıda turistin geldiği ve
bu az sayıda turistin uzun kaldığı yerlerde bu ortalama yükselir; bu nedenle turizm potansiyeli
ve hatta fazla tesisi olmayan ilçeler dahi sıralamaya girebilir. Yıllar boyunca baktığımızda,
Menderes‟in özellikle yabancıların ortalama kalıĢ süresinde ve toplam rakamlarda birinci
olduğunu, ancak yerli turistler tarafından tercih edilmediği görülmektedir. Diğer iki tablodan
farklı olarak, ÇeĢme, Foça, Menderes ve Selçuk‟a Dikili, Foça ve Seferihisar da katılırken,
Konak bu kategoride tamamen sıralamanın dıĢında kalmıĢtır. Seferihisar özellikle son üç yılda
atılım yaparken, Karaburun ve Dikili‟nin durumu daha değiĢkendir. Konak‟ın ortalama kalıĢ
144
süresinde geriye düĢmesi Konak‟a gelen yerli turistlerin ya iĢ amacıyla ya da baĢka bir yere
giderken transit yolcu olarak burada kalmasıdır. (Ġzmir‟de Turizm ÇeĢitleri ve Turizm
yatırımları ihtiyaç analizi,2009)
Tablo 91: Ġzmir Ġlçelerinde Doluluk Oranları
Kaynak: http://www.kulturgov.tr 11.04.2009
Doluluk oranının bir ilçede ya da ölçüm yapılan yerdeki tesis sayısı ve yatak
kapasitesiyle doğrudan iliĢkilidir. (Ġzmir‟de Turizm ÇeĢitleri ve Turizm yatırımları ihtiyaç
analizi,2009
145
6 LOKASYON ORANI ( LQ )
Lokasyon oranı (Location Quotient) ya da kısaca LQ, sanayinin bir bölgedeki
yoğunluğunun ülkedeki yoğunluğa oransal değerini veren bir ölçüdür. Katsayı, bir bölgede
nispi olarak belirli bir sanayinin yoğunlaĢmasını ya da belirli bir sektörün uzmanlaĢmasını
ölçmektedir. Lokasyon oranı olarak da bilinen lokasyon katsayısı LQ ile bir bölgedeki
sanayileĢme düzeyinin artması ya da azalması, bölgede hangi sanayi sektörünün geliĢtiği ya
da gerilediği, bölgedeki sanayileĢmenin ülkeye göre nispi önemi ortaya konulmaktadır. Bir
bölgedeki ya da yöredeki ekonomik güçlerin ve zayıflıkların belirlenmesinde oldukça
önemlidir.
Lokasyon oranı (LQ), hem farklı sanayileri hem de bölgesel ekonomiler arasındaki
karĢılıklı benzerlikleri tanımlamada çok yararlıdır. Bu oran, sezgisel olarak açıkça bilinen
yığılma ekonomilerini onaylamakta (örn Denizli‟de tekstil sektörünün yoğunlaĢması gibi) ve
ekonomilerin büyümesi, değiĢmesi ve çeĢitlenmesi gibi geliĢen trendlerin ortaya çıkmasına
yardımcı olmaktadır.
Formülde, bir alandaki (il ya da bölge) ekonomik faaliyetlerin bileĢimi daha büyük bir
alan (bölge ya da ülke) ile kıyaslanmaktadır. Her iki alan için karĢılaĢtırılabilecek verilerin
mevcut olması halinde, herhangi bir sektör için LQ değeri hesaplanabilecektir.LQ katsayısının
hesaplanmasında istihdam, üretim ya da katma değer verileri kullanılabilmektedir. Temel ya
da temel olmayan sanayilerin belirlenmesinde kullanılmaktadır.
LQ‟nun 1‟den büyük değerleri, sektörün bölgedeki yoğunluğunun ülkenin diger
bölgelerine oranla daha fazla olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda ele alınan bölgedeki
sektörün istihdam, üretim ya da katma değer oranlarının ülkenin diğer bölgelerine oranla daha
fazla olduğunu göstermektedir. LQ>1 ise o yöredeki ekonomi kendi kendine yeterlidir ve
hatta belirli bir sektördeki üretimin ihracatı yapılabilmektedir. Bu bölgede yerel tüketimden
daha fazla mal ya da hizmet üretilmektedir. Buna göre fazla üretim de bölge dıĢına ihraç
edilmektedir. Bir bölgedeki üretimin diğer yörelere ihraç edilmesi yerel ekonominin
büyümesine yardımcı olacaktır. Yüksek LQ düzeyine sahip sektör, yerel ekonomide
karĢılaĢtırmalı üstünlüğe dönüĢecektir. LQ, bölgesel ekonominin anlaĢılması ve bölgesel
kalkınma dinamiklerinin ortaya konması açısından iyi bir baĢlangıç noktasıdır.
Sanayi ihracatı yapan bölgeleri tanımlamak için (LQ > 1.25) kullanılmaktadır, bu da
aynı zamanda bölge içinde sanayinin uzmanlaĢma derecesinin ölçülmesini sağlamaktadır.
Diğer taraftan LQ<1 olması, sektörün bölgedeki yoğunluğunun ülkenin diğer bölgelerine
oranla daha az olduğunu göstermektedir. Bölge mal ya da hizmet ithal etme eğilimindedir.
(uygulanabilir bir kural olarak LQ < 0.75‟ten az olması bölgede ilgili sektör ürünlerinin daha
146
çok ithal edildiğini göstermektedir). Bölgede sanayinin yığılması ülke ortalamasından daha
azdır. Lokasyon oranının artmasının ya da azalmasının belirlenmesi, bölgesel ekonomide ilgili
sektörün öneminin zaman içinde nasıl değiĢtiği hakkında fikir verecektir.
Örnek olarak, bir bölgede imalat sanayinin büyümesi isteniyorsa, LQ‟su büyük fakat
azalan sanayiler üzerine odaklanmalıdır. Büyük lokasyon oranına sahip sanayiler ise bugünkü
ekonomi için oldukça önemlidir ve bu sanayiyi kaybetmek ekonomi için oldukça büyük bir
sıkıntıya neden olacaktır. Bu sanayilerde bölgedeki yogunlaĢma ülke geneline göre daha
yüksektir fakat azalmaktadır. Bu durum yerel ekonomideki eski sektörlerde gerçekleĢiyorsa,
bu sektörler sübvanse edilerek güçlendirilmeli ya da yeni bir lider sektörle yer
değiĢtirilmelidir.
Bir diğer örnek ise küçük ve azalan lokasyon katsayısına sahip sanayilerdir. Ülke
ortalamasına göre bölgedeki imalat sanayi payı düĢüktür ve bu oran gittikçe azalmaktadır.
Bunlar büyük olasılıkla en zayıf sanayiler ya da sektörlerdir. Bu sanayiler ekonomi için
önemli değildir ve bölge için çok fazla potansiyel taĢımamaktadır. Diğer taraftan küçük fakat
artan lokasyon oranına sahip sanayiler, ekonomi için gelecekte önemli bir büyüme kaynağı
olabilecektir ve bu sektörlere özel bir önem verilmesi gereklidir. Bu sektörler önemli büyüme
kaynağı ya da geleceğin lider sektörü olabilecektir.
Sektörel YığınlaĢmalar: Sektörlerin bir coğrafyada kümeleĢmeleri; bilgi ve teknoloji
taĢmaları, ölçek ekonomileri gibi pozitif dıĢsallıklar yaratarak, firmaların yerel ve uluslar arası
piyasalarda sahip oldukları rekabet gücünü arttırmaktadır. Sanayi kümelerinin belirlenmesinin
bir aĢaması olarak kabul edilen sektörel yığınlaĢmaların ölçülmesinde kullanılan temel
yöntemlerden biri yerelleĢme katsayılarının hesaplanmasıdır. Sanayinin bir bölge içinde
yoğunlaĢması ölçek ekonomilerine, uzmanlaĢmaya ve yenilik için gerekli olan bilgi
kaynaklarına daha kolay ulaĢılabilmesine olanak tanımaktadır.
Türkiye imalat sanayinde sektörler belli bölgelerde yoğunlaĢma eğilimi göstermektedir.
Bulgular, sanayinin bölgesel yoğunlaĢmasının, emek yoğun ve hammadde yoğun
sektörlerden, ileri teknolojiyi yansıtan sektörlerin lehine olarak değiĢmiĢ olduğu yönündedir.
Yerseçim Katsayısı ( lokasyon katsayısı / location quotient ) : Bir ülkede, belli bir bölgenin
bir ekonomik etkinlik dalındaki payının, yine o bölgenin bir baĢka kesimdeki payı ile, katma
değer, çalıĢan nüfus, alan ya da benzeri bir ölçüte göre karĢılaĢtırılmasına olanak veren oran.
(RuĢen KeleĢ) Örneğin; bölgelerin tarım sektöründe çalıĢan yüzdeleri, ülke geneli tarım
sektöründe çalıĢan yüzdesine bölünmek suretiyle tarımsal nüfusun en fazla nerelerde
toplanma eğiliminde olduğu saptanır. Veya bölgelerdeki Sivas doğumluların yüzdesi toplam
147
Sivas doğumluların yüzdesine bölünmek suretiyle lokasyon katsayıları hesaplanabilir. Sivas
doğumluların en fazla nerelerde toplanma eğiliminde olduğu saptanır.
7 GENEL DEĞERLENDĠRME ve SONUÇ
Ġzmir‟in çok sektörlü ekonomik yapısı bir avantaj değil, dezavantaj oluĢturmaktadır.
Objektif ve bilimsel yaklaĢımlara dayanarak, Ġzmir‟in hangi sektörlerde uzmanlaĢacağı ortaya
koyulmalıdır. Stratejik ve yükselen sektörlerin tespit edilmesine yönelik çalıĢmalarda
yükselen sektörleri üç ana grup olarak ele alınabileceği gözükmektedir. Birinci grup Ġzmir‟in
tarımsal üretimiyle iliĢkili sanayi sektörleridir. Ġkinci grup mevcuttaki Ar-Ge, üniversite ve
kalifiye iĢgücü olanaklarından yararlanılarak daha da geliĢtirilebilecek ileri teknolojiye dayalı
sektörlerdir. Son grup diğer sektörleri destekleyen ve Ġzmir‟in metropoliten kent ve hizmet
merkezi olma özelliğini daha da artıracak iĢ destek faaliyetleridir.
Ġmalat sanayinde tarıma dayalı sanayilerden gıda ve içecek imalatı, giyim eĢyası imalatı
parlayan sektörler olarak Ġzmir‟de geliĢtirilmesi gereken sektörlerdir. Ġleri teknolojiye dayalı
sanayilerden bilgisayar ve büro makineleri imalatı, tıbbi aletler imalatı buradaki üniversiteler,
nitelikli iĢgücü potansiyeli ve dünyadaki son eğilimler göz önüne alındığında ikinci önemli
imalat sanayidir.
Doğal kaynaklar açısından rüzgar ve jeotermal enerji potansiyelleri önem arz
etmektedir. Rüzgar, jeotermal, güneĢ ve biyokütle enerjisi sektörlerinde teknoloji üretimi, ar-
ge projelerinin desteklenmesi, insan kaynağının geliĢtirilmesi ile birlikte yenilenebilir enerji
altyapısının geliĢtirilmesi önem taĢımaktadır. Yenilenebilir enerji sektörü bölgenin
kalkınmasında etki uyandıracak anahtar sektörlerden biridir.
Ġzmir‟in ticaret merkezi olma özelliğini güçlendirmek amacıyla liman kapasitesi
geniĢletilmeli ve bağlantı yolları çeĢitlenerek çoğaltılmalıdır. Ġzmir‟de üretilen ürünlerin
ihracat değerinin artırılması için uluslar arası pazarlarda rekabet gücünü artırmaya yönelik
politikalar geliĢtirilmelidir. Bu politikaların ekseni üretimde teknolojiye ve kaliteye dayalı
rekabet politikası olmalıdır.
Tarihin, kültürün, doğanın ve denizin buluĢtuğu Ġzmir, Türkiye‟nin önemli turizm
merkezlerinden biridir. Ege destinasyonu içinde önemli bir duraktır. Ġzmir‟in turizm
potansiyeli yeterince etkin kullanılmamaktadır. Öncelikle Ġzmir‟de turizme yönelik hem kamu
yatırımlarının hem de özel sektör yarımlarının arttırılması gerelmektedir. Turizmden elde
edilen gelirin arttırılması için turizmin çeĢitlenmesi ve farklı turizm çeĢitlerinin
entegrasyonunun sağlanmasının yanında turizmde hizmet kalitesinin de arttırılması
148
gerekmektedir. Ġzmir‟in sahip olduğu turizm değerleri ve turizm olanakları etkin bir Ģekilde
tanıtılmalıdır.
2000 2010 2030
ĠZMĠR ĠLĠ
ĠLÇELERĠ TARIM SANAYĠ HĠZMETLER TARIM SANAYĠ HĠZMETLER TARIM SANAYĠ HĠZMETLER
NARLIDERE 3,2 9,4 87.4 3.25 14.92 81.62 2.1 24.5 78.4
BALÇOVA 2,5 16,6 80.9 2.46 23.03 74.09 2.2 30.7 68.1
KARġIYAKA 0,8 27,9 71.3 0.65 35.65 63.56 0.5 38.2 61.3
KONAK 0,8 28,9 70.3 0.53 34.67 64.63 0.5 41.7 58.8
BUCA 3,7 31,0 65.3 0.64 40.10 59.16 2.2 47.3 50.5
BORNOVA 2,4 32,6 65 0.64 39.14 60.15 1.7 43.9 54.40
FOÇA 31,86 3,61 64.53 30 3.70 67.30 30.5 4.5 65.00
GAZĠEMĠR 12,9 24,9 62.2 0.58 25.16 74.16 0.4 28.7 70.9
ÇĠĞLĠ 5,8 33,3 60.9 0.80 43.31 55.74 0.3 52.8 46.9
ÇEġME 31,96 7,79 60.25 32.5 7.00 60.50 35.5 10.1 54.4
GÜZELBAHÇE 29,0 12,3 58.7 9.65 20.66 69.58 35.3 10.1 54.6
URLA 35,01 8,58 56.41 34.1 8.00 57.9 33.1 7.5 59.4
SELÇUK 44,65 6,77 48.58 46.2 6.40 48.4 48.7 6.1 45.2
SEFERĠHĠSAR 48,25 9,02 42.73 50.3 7.70 42 51.1 7.1 41.8
ALĠAĞA 33,48 31,95 34.57 30.2 32.8 37 27.4 37.2 35.4
KARABURUN 61,74 4,96 33.3 60.2 4.40 35.4 59.6 4.1 36.3
DĠKĠLĠ 64,25 5,34 30.42 60.7 5.30 34 58.3 5.2 36.5
MENEMEN 57,86 13,73 28.41 50.25 17.65 32.10 36.8 25.6 37.6
MENDERES 62,81 11,46 25.73 55.05 19.90 25.05 45.5 29.1 25.4
BERGAMA 69,06 7,04 23.9 67.20 9.60 23.20 65.3 10.7 24.0
TORBALI 60,86 16,06 23.08 56.31 20.40 23.29 52.6 22.4 25,0
ÖDEMĠġ 70,42 7,06 22.52 67.08 7.12 26.80 65.5 7.5 27
TĠRE 68,13 9,41 22.46 62.27 13.63 25.00 60.1 29.2 20.7
KEMALPAġA 59,43 18,74 21.84 50.42 23.24 36.34 47.2 31.1 21.7
BAYINDIR 79,59 4,95 15.46 77.26 5.12 17.62 75.2 6.3 18.5
BEYDAĞ 79,30 5,60 15.1 76,73 6.20 18.07 72.4 7.1 20.5
KINIK 80,09 5,05 14.86 77.04 6.18 16.78 74.4 7.2 18.4
Tablo 92: Ġzmir Ġli Ġlçelerinde Ana Sektörlere Göre 2000-2010-2030 Yıllarına Ait Sektörel
Dağılım.