j ' t...radı ve İsmail öldürüldü ( 431/1 039-40). ebü'i-kasım İbn abbad, 29...

2
göre on iki ' J ' ' J ' ' t_ t_ t t: ) ( , , f' harfin yerine zarureten veya daha kolay telaffuz için ya da sa- nat (hemze- nin ibdaliyle ilgili bilgi için bk. Ebü't-Tayyib el-Lugavl, ll, 453; Cin- ni, lll, 149; Slde, XIV. 2-12; s. 428-430; UsfGr, !, 320- 352 ). illet ve lin harflerinden için dö- olan ya , , w, "=" , i " , , , , f' •J , , t_ , ..i' , , ...r , J harf- lerinden her birinin yerine geçebilir. Söz gelimi önü kesreli sakin hemze "ya"ya dö- r-! --;.; , -- gibi. önü kesreli meftuh hemzenin de "ya"ya mümkündür: +--(.s} -- 4.:9 , gibi. Nitekim Ebü Ca'fer bunun gibi kelimeleri "ya"ya ibdal ede- rek Yine kelime- lerde meydana telaf- fuz gidermek için idgam harf- lerinden ilki "ya"ya .J:>I_r-9+-- J:>l}, +-- wJ..r-J, gi- bi (Ebü't-Thyyibel-Lugavl, I, 89, 152; ll , I 03, 215 ve tür. yer.; s. 432; Emll Be- di' Ya'küb, s. 532-538). illet ve lin harfi olarak vav da la illet harfleri (vav, ya, elif) ve hemze ile Yanyana gelen iki hem- zeden ikincisinin harekesi ötreyse "vav"a telaffuz edilebilir: +-- f' .fii f'.f,i gibi. Nafi', Kesir. Ebü Ca'fer el-Kari ve Rüveys 'in ri- vayetinde Ya'küb el-Hadrami, Kur'an'- da geçen bu tür örnekleri "vav"a bir sesle (teshll. beyne beyne) F.,i-- F.ii (Al-i imran 3/15). +-- (Sad 38/8). .f.lJI __. (el-Kamer 54/25) gibi Il, 37 4; Benna, s. 61- 62) . ve sonunda zait olarak bulunan ya da vav ve "ya"dan hemzelerin tesniye. cemi ve nisbetlerde "vav"a caizdir:' ("vav"dan dönme hemze); , - (zait hemze); (zait hemze ) gibi. ikinci harfi elif olan isim ve ism-i tasgirleriy- le mükesser cemilerin- de elif "vav"a , ..,.-",_., <- ":-'Jl.O Jo''" <- JoL: gibi. Önü ötreli olan sakin ya da "vav"a .wt!- (Ebü't- Tayyib el-Lugavt, ll, 494 vd.; s. 434: UsfGr , I, 362) . : Lisanü'l-'Arab, "bd!" md.;Sibeveyhi, el-Kitab Abdüsselam M. Harun). Kahire 1973,111, 462; Müzeni, el-fjurüf Ma hmud Haseni Mah- mud - M. Hasan Avvad). Arnman 1403/1983, s. 84, 116, 128, 132; Zeccaci, el-ibdal ue'l-mu'a- /5:ab e izzeddin et-Tenuhl). 1381/1962, s. 60, bk. nin s. 3-14; Ebü't- Tayyib ei-Lugavi. Ki- tabü '1-ibdal izzeddin et-Ten uhl). 1379/1960, 1-11, tür.yer.; Cinni. ti'l-i'rab Mustafa es-Sekka Kahire 1374/1954, I, 72, 78; a.mlf .. M. Ali en-Necca r). Beyrut, ts. (Darü'l-kitabi'I-Arabl), ll, 82, 133-134 ; III, 149 vd.; Mekki b. Ebü Tali b, Ahmed Hasan Ferhat). Arnman 1404/1984, s. 122; Dan i, el-Mu/5:ni' M. Ah- med Dehman). 1359/1940, s. 59, 62-63; Side. Beyrut 1398/1978, XIII, 274; XIV, 2-12; (f'ilmi 'l- luga M. izzeddin es-Saldi). Beyrut 1410/ 1990, s. 340, 428-432, 434, 435, 436 , 438; ib- el-i/5:na' , 1, 257; Usfur el- Mümti' Fahreddin Kabave). Bey- rut 1407/1987 , 1, 319-415; Akli. ibn 'A/5:il Hanna ei-Fahuri). Beyrut, ts. (Darü'I- Cil). ll, 508-530; ibnü'I-Cezeri. 26, 374; Süyutl. el-itkan, 96, 98; Benna. {u- istanbul 1285, s. 61-62, 228; Ceb- bGr Abdünnur. el-Mu 'cem ü '1-edebl, Beyrut 1984 , s. 2-3; Emi! Bedi' Ya'kilb, Meusü'atü ' 1- Beyr ut 1408/1988, s. 69, 532-538; Ah- med M. ei-Harrat. Mu'cemü müfreda.ti'l-ibdal ue'l-'ilel fl'l-Kur"ani'l-Kerlm, 1409/1989; Muhammed AltGnci. el-Mu 'cemü (f 'ulümi'l-luga, Beyrut I, is- mail "Hemze", DiA, XVII, 90- 93. MEHMET ALi SARI -, ( ) Haldun'un (ö. 808/1406) kendi kadar geçen ihtiva eden umumi tarihi L (bk. HALDUN) . _j -, L (bk. _j ABBAn, -, ( ..:r.' }!i) Muhammed b. b. Muhammed el-Abbadi el-Lahmi (ö. 433/1042) L Abbadi kurucusu. _j Aslen Hire Nu'man b. Münzir el- Lahml'nin soyundan gelen Endü- lüs'ün fethinden hemen sonra Humus'- tan (Sevilla) göç ederek orada iBN ABBAD, zengin ve nüfuzlu biri olan ve uzun bu yapan Ebü'l-Velld ibn 1016 Endülüs'ün idaresini ele geçiren valisi olan Ka- b. HammGd'un üzerine baba- sonra görevini üst! endi. Bu göreve hem b. Hammüd ile dostane hem de Abbadi ailesinin sahip nü- fuz önemli bir rol b. Hammüd. öldürülen Ali b. Hammud'un yerine hilafet maka- geçmek için Kurtuba'ya (Cordoba) yola ek olarak biliye'nin idari de Abbad'a (409/1018); Abbad böylece rin yegane yetkilisi ve sorumlusu haline geldi. Onun bu durumu, b. Ham- müd'un. hilafetin kendi ileri süren Yahya b. Ali b. Ham- müd'un istila etmesi üzerine biliye'ye kadar sürdü ( 412/ 1021 ). bir son- ra hilafeti zorunda ve b. Hammüd'un bu üzeri- ne Kurtuba'ya dönmesinin Abbad halk fakih Ebü Abdu- lah ez-Zübeydi ve Vezir Ebü Muhammed Abdullah Meryem ile beraber tekrar yönetimine getirildi (414/ 1023) . Bu grubun lideri ve bölge arazisinin üçte birinin sahibi olan Abbad zaman içe- risinde iki etkisiz hakimiyetini tek ele geçir- di (Wasserstein, s. 137) ve ba- atmaya Bu arada Hammüdiler'e kalmak ve hutbede zikret- mekle beraber HammGdiler'le onlara askeri güçlerin bir daha girme- sine izin vermedi. Ab bad bir taraftan mukavemet ederken taraftan Araplar, Serberiler ve ristiyan esirlerden (abTd) bir ordu kurarak Eftasiler aleyhine ge- bulundu ve niha- yet 421 (1030) Bace'yi (Beja) ele geçirdi. 42S'te (1 034) Eftasller alarak biliye ordusunu bozguna da geri ala- Bace'nin sonra en önemli mesele, Karmüne'- ye (Carmona) girmek suretiyle tehdit etmeye Yahya b. Ali b. Hammüd'un kur- Bunun için büyük fitne döne- minde kaybolan ve çe- 265

Upload: others

Post on 07-Mar-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: J ' t...radı ve İsmail öldürüldü ( 431/1 039-40). Ebü'I-Kasım İbn Abbad, 29 Cemaziye lewel 433 (24 Ocak 1 042) tarihinde vefat ettiğinde veliaht olan oğlu Ebu Amr Ab bad'a

göre on iki ' J ' .:.ı ' J ' ı.J ' t_ • t_ • t • t: • ı.: ) ( ~:~o , ı.:ı , f' harfin yerine zarureten veya daha kolay telaffuz edildiği için ya da sa­nat gereği olarakkullanılmıştır (hemze­nin ibdaliyle ilgili geniş bilgi için bk. Ebü't-Tayyib el-Lugavl, ll , 453; İbn Cin­ni, el-ljaşa'iş, lll, 149; İbn Slde, XIV. 2-12;

Zemah şerl, s. 428-430; İbn UsfGr, !, 320-

352 ).

illet ve lin harflerinden olduğu için dö­nüşüm alanı geniş olan ya , ~ , w, "=" , i " "~:~o , , , ı.:ı , f' •J , .:.ı , t_ , ..i' , ı.J' , ...r , J harf­lerinden her birinin yerine geçebilir. Söz gelimi önü kesreli sakin hemze "ya"ya dö­nüşebilir: r-! --;.; , ~ --~ gibi. Aynı şekilde önü kesreli meftuh hemzenin de "ya"ya dönüşmesi mümkündür: +--(.s}

~ -- 4.:9 , ı.Ş} gibi. Nitekim Ebü Ca'fer bunun gibi kelimeleri "ya"ya ibdal ede­rek okumuştur. Yine bazı idgamlı kelime­lerde idgamın meydana getirdiği telaf­fuz ağırlığını gidermek için idgam harf­lerinden ilki çoğunlukla "ya"ya dönüştü­rülmüştür:-- _;ı_,.;., .J:>I_r-9+-- J:>l}, ~.:4~-- ~.:4~

~J').!; +-- ~J,).!;' ~..r-J+-- wJ..r-J, jl~ gi­bi (Ebü't-Thyyibel-Lugavl, I, 89, 152; ll , I 03,

215 ve tür. yer.; Zemahşerl. s. 432; Emll Be­di' Ya'küb, s. 532-538).

illet ve lin harfi olarak vav da çoğunluk­la illet harfleri (vav, ya, e lif) ve hemze ile dönüşüme uğrar. Yanyana gelen iki hem­zeden ikincisinin harekesi ötreyse "vav"a dönüştürülerek telaffuz edilebilir: +-- f' .fii f'.f,i gibi. Kıraat imamlarından Nafi', İbn Kesir. Ebü Ca'fer el-Kari ve Rüveys'in ri­vayetinde Ya'küb el-Hadrami, Kur'an'­da geçen bu tür örnekleri "vav"a yakın bir sesle (teshll. beyne beyne) okumuş­lardır: F.,i-- F.ii (Al-i imran 3/15).

..f.lJI~Jj,i +-- ..f.ıJI~Jjii (Sad 38/8).

.f.lJI ~,i __. .f.ıJI ~ii (el-Kamer 54/25)

gibi (İbnü'l-Cezerl, Il , 374; Benna, s. 61-

62) .

İsim ve sıfatiarın sonunda zait olarak bulunan ya da vav ve "ya"dan dönüşme hemzelerin tesniye. cemi ve nisbetlerde "vav"a dönüşmesi caizdir:' ı.:ıı,ı.......- ~ı......

..ş,ı......., .:..ı,ı.o..... ("vav"dan dönme hemze);

..ş,ı.r-=', .:..ı,ı.r-<' , ı.:ıı,ı.r-<' - ~ı.f"'<' (zait hemze); ..ş, ıp, .:..ı, ıp, ı.:ıı,ıp <-~ıp

(zait hemze) gibi. Aynı şekilde ikinci harfi elif olan isim ve sıfatiarın ism-i tasgirleriy­le Jı:I,S kahbındaki mükesser cemilerin­de elif "vav"a dönüşür: , ..,.-",_., <- ":-'Jl.O

Jo''" <- JoL: gibi. Önü ötreli olan sakin ya da "vav"a dönüşür: .wt!- ~gibi (Ebü't­Tayyib el-Lugavt, ll, 494 vd.; Zemahşe rl, s. 434: İbn UsfGr, I, 362) .

BİBLİYOGRAFYA :

Lisanü'l-'Arab, "bd!" md.;Sibeveyhi, el-Kitab (nşr. Abdüsselam M. Harun). Kahire 1973,111, 462; Müzeni, el-fjurüf (nşr. Mahmud Haseni Mah­mud - M. Hasan Avvad). Arnman 1403/1983, s. 84, 116, 128, 132; Zeccaci, el-ibdal ue'l-mu'a­/5:abe ue'n-ne?ti.'ir(nşr. izzeddin et-Tenuhl). Dı­maşk 1381/1962, s. 60, ayrıca bk. neşrede­nin girişi, s. 3-14; Ebü't-Tayyib ei-Lugavi. Ki­tabü '1-ibdal (nşr. izzeddin et-Ten uhl). Dımaşk 1379/1960, 1-11, tür.yer.; İbn Cinni. Sırru şına'a­ti'l-i'rab (nşr. Mustafa es-Sekka v.dğ r.). Kahire 1374/1954, I, 72, 78; a.mlf .. el-Jjaşa'iş (nşr. M. Ali en-Necca r). Beyrut, ts. (Darü'l-kitabi'I-Arabl), ll , 82, 133-134; III, 149 vd.; Mekki b. Ebü Tali b, er-Ri'aye(nşr. Ahmed Hasan Ferhat). Arnman 1404/1984, s. 122; Dan i, el-Mu/5:ni' (nşr. M. Ah­med Dehman). Dımaşk 1359/1940, s. 59, 62-63; İbn Side. el-Muf;aşşaş, Beyrut 1398/1978, XIII, 274; XIV, 2-12; Zemahşeri. el-Mu{aşşal (f'ilmi 'l­luga (nşr. M. izzeddin es-Saldi). Beyrut 1410/ 1990, s. 340, 428-432, 434, 435, 436, 438; ib­nü'I -Baziş. el-i/5:na' , 1, 257; İbn Usfur el-işbili, el­Mümti' fi't-taşri{(nşr. Fahreddin Kabave). Bey­rut 1407/1987, 1, 319-415; İbn Akli. Şer!;ıu ibn 'A/5:il (nşr. Hanna ei-Fahuri). Beyrut, ts. (Darü' I­Cil). ll , 508-530; ibnü'I-Cezeri. en-Neşr,ıı, 26, 374; Süyutl. el-itkan, ı. 96, 98; Benna. itf;ıti.{ü {u­zala'i'l-beşer, istanbul 1285, s. 61-62, 228; Ceb­bGr Abdünnur. el-Mu 'cemü '1-edebl, Beyrut 1984, s. 2-3; Emi! Bedi' Ya'kilb, Meusü'atü '1-f;ıurüf, Beyrut 1408/1988, s. 69, 532-538; Ah­med M. ei-Harrat. Mu'cemü müfreda.ti'l-ibda l ue'l-'ilel fl'l-Kur"ani'l-Kerlm, Dımaşk 1409/1989; Muhammed AltGnci. el-Mu 'cemü '1-mu{aşşal (f 'ulümi'l-luga, Beyrut ı4 ı4;ı993, I, ı2- ı3 ; is­mail Durmuş. "Hemze", DiA, XVII, ı 90- ı 93.

~ MEHMET ALi SARI

ı ei-İBER

-,

( _r.ıüf )

İbn Haldun'un (ö. 808/1406)

yaratılıştan kendi zamanına kadar geçen olayları ihtiva eden

umumi tarihi

L (bk. İBN HALDUN) .

_j

ı İBLiS

-,

L (bk. ŞEYTAN).

_j

ı İBN ABBAn, Ebü'I-Kasım

-,

( .:.L;ı: ..:r.' ~l.>JI }!i)

Ebü 'l-Kasım Muhammed b. İsma.ll b. Muhammed el-Abbadi el-Lahmi

(ö. 433/1042)

L Abbadi hanedanının kurucusu.

_j

Aslen Hire Kralı Nu'man b. Münzir el-Lahml'nin soyundan gelen ataları. Endü-lüs'ün fethinden hemen sonra Humus'-tan İşbiliye'ye (Sevilla) göç ederek orada

iBN ABBAD, Ebü'I-Kasım

yerleşmişlerdi. Ebü'l-Kasım, İşbiliye ' nin zengin ve nüfuzlu simalarından biri olan ve uzun yıllar bu şehrin kadılığını yapan Ebü'l-Velld ibn Abbad'ın oğludur. 1016 yılında Endülüs'ün idaresini ele geçiren Şii HammCıdiler'in İşbiliye valisi olan Ka­sım b. HammGd'un ricası üzerine baba­sından sonra kadılık görevini üst! endi. Bu göreve gelişinde hem Kasım b. Hammüd ile arasındaki dostane ilişkiler, hem de Abbadi ailesinin şehirde sahip olduğu nü­fuz önemli bir rol oynamıştır.

Kasım b. Hammüd. öldürülen kardeşi Ali b. Hammud'un yerine hilafet maka­mına geçmek için Kurtuba'ya (Cordoba) doğru yola çıkarken kadılığa ek olarak İş­biliye'nin idari işlerini de İbn Abbad'a bı­raktı (409/1018); İbn Abbad böylece şeh­rin yegane yetkilisi ve sorumlusu haline geldi. Onun bu durumu, Kasım b. Ham­müd'un. hilafetin kendi hakkı olduğunu ileri süren yeğeni Yahya b. Ali b. Ham­müd'un Kurtuba'yı istila etmesi üzerine İş biliye'ye sığınmasına kadar sürdü ( 412/

1021 ). AncakYahya'nın bir buçukyıl son­ra hilafeti bırakmak zorunda kalması ve Kasım b. Hammüd'un bu gelişme üzeri­ne Kurtuba'ya dönmesinin ardından İbn Abbad halk tarafından, fakih Ebü Abdu­lah ez-Zübeydi ve Vezir Ebü Muhammed Abdullah İbn Meryem ile beraber tekrar şehrin yönetimine getirildi (414/ 1023) .

Bu grubun lideri ve bölge arazisinin üçte birinin sahibi olan İbn Abbad zaman içe­risinde diğer iki şahsı etkisiz bırakarak şehrin hakimiyetini tek başına ele geçir­di (Wasserstein, s. 137) ve İşbiliye 'ye ba­ğımsızlık kazandıracak adımlar atmaya başladı. Bu arada şeklen Hammüdiler'e bağlı kalmak ve adlarını hutbede zikret­mekle beraber HammGdiler'le onlara bağ­lı askeri güçlerin bir daha şehre girme­sine izin vermedi. İbn Ab bad bir taraftan HammCıdiler'e karşı mukavemet ederken diğer taraftan Araplar, Serberiler ve hı­ristiyan esirlerden (abTd) oluşan bir ordu kurarak komşusu Eftasiler aleyhine ge­nişleme teşebbüsünde bulundu ve niha­yet 421 (1030) yılında Bace'yi (Beja) ele geçirdi. 42S'te (1 034) Eftasller hıristiyan­ların desteğini alarak İş biliye ordusunu bozguna uğrattılarsa da şehri geri ala­madılar.

Bace'nin zaptından sonra İbn Abbad'ı uğraştıran en önemli mesele, Karmüne'­ye (Carmona) girmek suretiyle İşbiliye'yi doğrudan tehdit etmeye başlayan Yahya b. Ali b. Hammüd'un baskılarından kur­tulmaktı. Bunun için büyük fitne döne­minde kaybolan ve akıbeti hakkında çe-

265

Page 2: J ' t...radı ve İsmail öldürüldü ( 431/1 039-40). Ebü'I-Kasım İbn Abbad, 29 Cemaziye lewel 433 (24 Ocak 1 042) tarihinde vefat ettiğinde veliaht olan oğlu Ebu Amr Ab bad'a

İBN ABBAD, Ebü'I-Kas1m

şitli rivayetler dolaşan Endülüs Em evi Ha­lifesi ll. Hişam'ı bulduğunu ve onu İşblli­ye'ye getirerek kendisine meşru halife sı­fatıyla biat ettiğini açıkladı (426/1035);

böylece Hammudller'e bağlılığını resmen sona erdirmiş oluyordu. Ayrıca diğer mü­lukü't-tavaifi de kendisi gibi davranmaya çağırdı. Aslında İbn Abbad'ın ll. Hişam diye ilan ettiği kişi ona çok benzeyen Ha­lef el-Husrl adlı bir müezzindi. Ancak yi­ne de Şii Hammudller'e bağlılığı içlerine sindiremeyen mülukü't-tavaiften bazıla­rı işin gerçeğini bilerek ya da bilmeyerek bu sahte halifeye biat etme kararı aldı. Burada önem taşıyan husus, yeni halife­nin kendisine biat için gelenlere Ebü'l-Ka­sım İbn Abbad'ın oğlunu hacib tayin etti­ğini söylemesiydi. Böylece nüfuzunu İşbl­liye dışına yaymak isteyen İbn Ab bad bu arzusunu meşrulaştırma imkanına ka­vuşmuş oluyordu.

İbn Abbad'ın bu tasarrufu karşısında maddi gücünün ve özellikle manevi nü­fuzunun tehlikeye girdiğini gören Yahya b. Ali b. Hammud, kendisine tabi Serbe­ri liderlerini toplayarak İşblliye'ye h ücum etmek istedi. Fakat Serberi !iderleri. şeh­rin kuwetle tahkim edilmiş olmasına dik­kat çekerek daha iyi sonuç alınabilmesi için h ücum işini bir yıl sonraya bıraktırdı­lar. Bu durumu fırsat bilen İbn Abbad, Karmune'de bulunan Yahya b. Ali b. Ham­mud'un üzerine. şehrin eski hakimi Mu­hammed b. Abdullah el-Birzall tarafın­dan da desteklenen oğlu İsmail kuman­dasında bir ordu gönderdi. İsmail şehri zaptetti ve Yahya çarpışmalar sırasında öldürüldü; böylece Hammudller'e ağır bir darbe indirilmiş oldu. Bu yenilgi üzerine Hammudller'in zayıflamaya başladığını gören mülukü't-tavaiften bazıları sahte halifeye olan bağlılıklarına son verdiler. İbn Abbad, bunlardan Kurtuba hakimi Ebu Hazm Cehver'i kararından vazgeçir­meye çalıştıysa da başaramadı ve üzeri­ne yine oğlu İsmail'in kumandasında bir ordu gönderdi; bu hareketiyle diğer mü­lukü't-tavaife gözdağı vermeyi de hedef­liyordu. Ancak ordu, Kurtuba'da herhangi bir başarı kazanamadığı gibi geri döner­ken Zirller hanedanının Gırnata (Granada) Emlri Badls b. Habbus'un h ücumuna uğ­radı ve İsmail öldürüldü ( 431/1 039-40).

Ebü'I-Kasım İbn Abbad, 29 Cemaziye­lewel 433 (24 Ocak 1 042) tarihinde vefat ettiğinde veliaht olan oğlu Ebu Amr Ab­bad'a (el-Mu'tazıd-Billah) küçükfakat güçlü bir emirlik bıraktı. İşblliye'ye hük­mettiği sürece herhangi bir hükümdar­lık lakap veya unvanı kullanmayan İbn Ab-

266

bad zeki, uzak görüşlü. siyasi deha sahi­bi, zengin ve cömert bir idareci olmasının yanında şair, edip ve alim kişiliğiyle de ün yapmıştır.

BİBLİYOGRAFYA :

Humeydi. Ce? ve tü '1-mu~tebis, Ka hi re 1966, s. 17, 23, 80·81; Dabbi. Bugyetü '1-mültemis, Kahire 1967, s. 29; Abdülvahid ei-Merraküşi. ei­Mu'cib (f tell]lşi al]ba.ri'L-Magrib [nşr. Muham­med Said ei-Uryan) . Kah i re 1383/1963, s. 100, 112-114,126, 149, 152; İbnü"I-Ebbar. el-f:lulle­tü's-siyera' (nşr. Hüseyin MGnis). Kahire 1963, ll, 34 vd.; İbn Hallikan. Ve{eyat, Kahire 1310, ll, 27; İbn izari. el·Beyanü'L·mugrib, lll, 194-196, 314-315; Nüveyri. Nihayetü'L-ereb(nşr. M. EbG Dff). Fas, ts., s. 148-153; Zehebi. A'Lamü'n-nü­bela', XVII, 527-530; Safedi, ei-Va(f, ll, 212-215; ibnü"I-Hatib. A'malü 'L·a'Lam (nşr. E. Levi- Proven­çal). Beyrut 1956, s. 152-153; Salah Halis. İşbi­Liye fi'l-~ami'l·/]amis,Beyrut 1965, s .. 111-126; A. Chejne. Historia de La Espana musulmana, Madrid 1980, s. 61-62; D. Wasserstein. The Ri­se and Fall o{ the Party Kings, Princeton 1985, s. 75-77, 119, 137-139; M. Abdullah inan, Deu­Letü '/-İslam fi'L-Endelüs, Kahire 1408/1988, bk. İndeks; Hakkı Dursun Yıldız. "Abbadller", DİA, 1, 15-16. Iii MEHMET ÖZDEMİR

L

İBN ABBAD, Ehü'l-Velid (.~l~ .J!f ~,.ıı ~~)

İsmall b. Muhammed b. İsmall b. Kureyş b. Abbad el-Lahml

(ö. 410/1019 [?])

Abbadi hanedanının kurucusu Ebü'I-Kasım İbn Abbad'ın babası,

İşbiliye kadısı. _j

Aslen Lahmller'e mensuptur. Ataların­dan Attaf b. Nuaym, 123 (741) yılında Belc b. Bişr'in maiyetindeki askerlerle birlikte Endülüs'e geçmiş ve Vadilkeblr'in (Guad­alquivir) kıyısında İşblliye'ye (Sevilla) bağlı bir köye yerleşmişti. Muhtemelen bura­da dünyaya gelen İbn Abbad baba tara­fından Arap, anne tarafından İspanyol'­dur. Gençliğinde İbn Abdülber'le birlikte birçok alimin meclislerine katıldı. İşblli­ye'de Ebu Muhammed el-Bacl'den, Kur­tuba'da (Cordoba) Ebu Muhammed el­Aslll'den rivayetlerde bulundu ve zaman­la dini ilimlerde temayüz etti. Hakkında­ki bilgiler onun yalnız alim değil irfan sa­hibi bir mürşid, uzak görüşlü , zeki, zen­gin ve cömert bir insan olduğu yolunda­dır. Zenginliğini ifade eden bir rivayete göre oğlu Ebü'l-Kasım'a bıraktığı servet İşblliye'nin üçte birine denkti. Zenginliği ve cömertliği sebebiyle, Endülüs Emevl Devleti'ni parçalanmaya götüren iç karı­şıklıklar sırasında Kurtuba'dan kaçmak zorunda kalan birçok önemli şahsiyet onun himayesine sığınmıştır.

İbn Abbad, ll. Hişam döneminde Hacib İbn Ebu Amir el-Mansur tarafından Kur­tuba Camii imam-hatipliğine, ardından İş biliye kadılığına tayin edildi. Mansur'un arkasından haciblik makamını üstlenen oğlu Abdülmelik b. Mansur el-Muzaffer onu kadılıktan aziettiyse de İşblliye halkı­nın ısrarı üzerine görevine tekrar getirdi. "Zü'l-vizareteyn" unvanınasahip olan İbn Abbad, kadılığın yanında şehrin asayiş iş­lerinin idare ve kontrolünü de üstlendi. Bu şekilde İşblliye'nin idaresi büyük çap­ta onun eline geçti. Bulunduğu makam­ları kaybetmemek için halifelerle ve di­ğer devlet adamlarıyla iyi geçinmeye ça­lıştı ve böylece İşblliye'de kendisinden sonra kurulacak Abbadl hanedam için uy­gun bir zemin hazırladı. İbn Abba d 41 o (1 019) veya 414 (1 023) yılında vefat etti.

BİBLİYOGRAFYA :

İbn Hazm. Cemhere, s. 424; İbn Beşküval. eş­Ş ıla, I, 103; İbn izari. ei-Beyanü'L-mugrib, lll , 194; Nübahi. Taril]u ~uc;l.ati'L-Endelüs (nşr. E. Levi-Provença l ). Kahire 1948, s. 94; R. Dozy. Scriptorum Arabum Joci de Abbadidis, Leyden 1846, I, 220; M. Whishaw, Arabic Spain, Lon­don 1912; Salah Halis. İşbiliyye fi'L-~arni'L-I]a­mis, Beyrut 1965, s. 118-119; M. Abdullah inan, Düuelü't-taua'if, Kahire 1969, s. 32-33; Hüseyin MGnis. Me'alimü tarl/]i'l-Endelüs, Kahire 1980, s. 369; Ahmed Bedr, Tarf/]u '1-Endelüs, Dımaşk 1983, s. 56; Zirikli. ei-A'Iam[Fethullah).l, 323; Abdurrahman Ali ei-Hacci. et-Taril]u'l-Endelü­sl, Dımaşk 1407/1987, s. 387.

li] MEHMET ÖZDEMİR

İBN ABBAD

el-MU'TEMİD-ALELLAH

(bk. MU'TEMİD-ALELLAH, İbn Abbad). L _j

İBN ABBAD er-RUNDI ( 1.5.,_\j )f ~t;.: .J!f)

EbO Abdiilah Muhammed b. İbrahim b. Abdiilah en-Nefz! er-Rundi

(ö. 792/1390)

Gayşü'l-mevfihib adlı eseriyle tanınan

L Şazeli şeyhi.

_j

733'te (1333) Endülüs'ün güneyinde Merlnl Emirliği'nin denetimi altında bu­lunan Runde (Randa) şehrinde doğdu. Ata­larından biri olan Abbad'ın adına nisbet­le İbn Abbad diye anılır. Öğrenimine böl­genin meşhur alim, hatip ve viiizlerinden olan babası ile fakih, kadı ve lugat alimi olan dayısının yanında başladı. Merlnl­ler'in Portekiz ve Kastilya kuwetleri kar­şısında uğradığı yenilgiden sonra (ı 340)

müslümanların bölgede zor duruma düş-