kamu personel seÇme sinavi lİsans eĞİtİm bİlİmlerİ ... · 3 2 filozof yaynclk filozof...

11
Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Filozof Yayıncılık'ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ 3. DENEME SINAVI ÇÖZÜM FASİKÜLÜ

Upload: others

Post on 09-Mar-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Filozof Yayıncılık'ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI

LİSANS

EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ

3. DENEME SINAVI

ÇÖZÜM FASİKÜLÜ

Page 2: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

2

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri[KPSS Hazırlık]

1. Hayat bilgisi ders planında 80 dakikalık süre içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan öğrenme –öğretme süreci içerisinde birden fazla kazanımın gerçekleştirilmesi eği-tim programının ekonomiklik ilkesiyle ilgilidir. Ekonomik-lik; eğitim programının en az enerji, zaman ve emek ile birden çok hedefi gerçekleştirebilecek nitelikte olması ile ilgilidir.

(Cevap C)

2. “Arkadaşlarıyla ve başkalarıyla ilişkilerinde duygularını uygun biçimde ifade eder.” kazanımının tüm yurtta öğret-menlerin öğretim programının hedefini gerçekleştirmek için farklı farklı öğrenme yaşantıları düzenleyerek uygu-lama yapmaları Posner’in uygulamadaki program türüy-le açıklanabilir. Bu program resmî programın öğretmen tarafından nasıl algılandığı ve nasıl uygulandığı ile ilgili-dir. Resmî program teorik yapıya sahip bir doküman ni-teliğini taşımaktadır. Teorik olan bu programın içeriği har-fiyen uygulamaya dönüştürülemeyebilir. Uygulamadaki program, resmî programın öğretmenin elinde hayat bul-ması benzetmesiyle tanımlanabilir. Öğretmenin yaptığı öğretim, öğrencilerin yatkınlığı, okulun çevresi ve olanak-ları, uygulamadaki programda etkili olan faktörlerdir. Ta-sarlanan resmî programdan farklı olarak programın uy-gulanması sırasında nelerin ortaya çıktığı ile ilgilidir.

(Cevap B)

3. Çerçeve program; eğitim programlarının genel hatlarıyla belirlenmesi, ayrıntı ve detaylara inilmemesidir. Hazırla-nan programın ayrıntılara girilmeksizin tüm okullarda ge-nel çerçevesinin çizilerek işlenecek konuların kazandırı-lacak kazanım ve ilişkilendirilmelerin belirlenmesi prog-ramın çerçeve program özelliğinin göstergesidir. Progra-mın çerçeve hali göz önüne alınarak öğretmenler okulun, yörenin ve öğrencilerin farklılıkları dikkate alınarak belir-lenmiş çerçeve içerisinde esneklik özelliği sayesinde prog-ramı uygulamaya dönüştürmektedirler.

(Cevap E)

4. Bloom’un yapmış olduğu bilişsel alan basamakları aşa-malı hedef yazma yaklaşımına uygun bir şekilde hazırlan-mıştır. Bu hedef yazma yaklaşımında hazırlanan basa-maklar öğrencilere kazandırılacak hedeflerin basitten kar-maşığa, bilinenden bilinmeyene, birbirinin ön koşulu ola-cak şekilde sıralanarak yazılması durumu söz konusudur.

(Cevap C)

5. Toplumun ihtiyaçları, bireyin ihtiyaçları, konu alanının özel-likleri ve doğa dikkate alınarak eğitimin hedefleri belirle-nirken uzak, genel ve özel hedefler olmak üzere üç dü-zeyde temele alınmaktadır. Ülkenin politik felsefesini yan-sıtan ve oldukça genel olarak belirtilen hedeflerdir. Söz konusu eğitim sisteminin topluma kazandırması istenilen nitelikleri yansıtır. Uzak hedefin kapsadığı nitelikler çok fazla olduğundan onun ifadesi anlamca yoğundur ve ifa-de etmede soyut bir dil kullanılır. Türk Millî Eğitim Temel Kanunu’nda Türk Millî Eğitiminin uzak hedefleri, söz ko-nusu eğitim sisteminin Türk toplumuna kazandırması bek-lenilen niteliklerin sıralanması ile belirtilmiştir. Türk Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinin son fıkrasında Türk Millî Eğitiminin uzak hedefi şöyle belirtilmektedir:

“Bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun re-fah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bü-tünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı des-teklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk milletini çağ-daş uygarlığın yapıcı, yaratıcı ve seçkin ortağı yapmak-tır.”

(Cevap A)

6. Öğrencilerin hedef davranışları öğrenmeye istekli olması ve konuyu öğrenmeye önem vermesi dersin güdüleme basamağı ile ilgilidir. Güdüleme; dikkat çekme basama-ğından sonra yapılacak bir etkinliktir. Güdüleme, “Niçin öğrenmek zorunda?” sorusuna bir yanıt arama işidir. Öğ-renilecek hedef davranışın öğrencilerin hayatta ne işine yarayacağını, yaşamlarındaki hangi boşluğu dolduraca-ğını ortaya koyma işidir. Bu basamakta kazandırılacak davranışların öğrenci için neden gerekli olduğu konusun-da dersin başında kısa bir açıklama yapmak, güdüleme-yi sağlayabilir.

(Cevap D)

Page 3: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

3

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri [KPSS Hazırlık]

7. Eğitim programının hazırlanmasında hedef alanlarının gruplanarak hedef içerik ilişkisinin kurulması ve eğitim durumlarının belirlenmesinde belirtke tablosundan fay-dalanılmaktadır.

(Cevap A)

8. Yapılandırmacı yaklaşımda “Birey nasıl öğrenir?’’ sorusu ön plana çıkmaktadır. Buna göre, program geliştirme sü-recinde yapılandırmacı yaklaşımın kullanıldığı bir eğitim programında eğitim durumları program ögesi daha fazla önem kazanmaktadır.

(Cevap D)

9. Görmezden gelmenin sınıf içerisinde diğer öğrencileri et-kilemeyen, geçici olumsuz davranışlarda kullanılması da-ha uygundur.

(Cevap D)

10. Cumhur Öğretmen kavramsal araçları daha çok dersin giriş bölümünde kullanmaktadır. Bu açıdan daha çok ön örgütleyici olarak kullanmıştır. Ön örgütleyiciler anlamlı öğrenme yaklaşımında bütünlüğü sağlayacak anlamlı öğ-renmeyi desteklemektedir.

(Cevap E)

11. 5E modeli yapılandırmacı öğrenme yaklaşımını temele al-maktadır. Modelin ilk basamağı olan girme basamağın-da dikkat çekme ve ilgi uyandırma için etkinlik düzenle-nir. Amaç öğrencide belirsizlik ve zihinsel dengesizlik ya-ratmaktır.

(Cevap A)

12. I numaralı örnek Gagne’ye göre en üst düzey zihinsel be-ceri olan problem çözmedir. Bu kapsamda öğrenciden karşılaştığı sorunu bilgilerini kullanarak çözmesi beklenir. II numaralı örnek sözel ilişkilendirmedir, bu basamakta sözel içeriğin ezberlenmesi yer alır. III numaralı örnek sı-ralı tepkileri içeren basit zincirlemedir.

(Cevap A)

13. Kadir Bey aynı anda hem slayt hem videoyu eş zamanlı olarak kullanmaya çalışarak dersini anlatmaya devam ederse çocukların bu yönergeleri hatırlamaları mümkün olmayabilir. Çünkü birey aynı anda farklı kaynaklardan gelen uyarıcıların tümüne dikkat edip kısa süreli belleğe aktaramaz (gölgeleme).

(Cevap E)

14. Yapılandırmacılık bir öğrenme yaklaşımıdır. Bu nedenle öğrencinin öğrenme özelliklerini dikkate alarak özellikle-rine uygun programlar yürüteceğiz. Bu nedenle öğretme-nin uygulayacağı strateji ve içerik buna uygun olmayabi-lir. Bireye uygun bir yapı oluşturulur. Eğitim hedefleri doğ-rultusunda da ilerleme sağlanır. Hedefler doğrultusunda öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları içeriği belirleyebilir.

(Cevap C)

15. Araştırma ve inceleme stratejisine başvurulduğunda öğ-renci, gerçek yaşama ilişkin bir problemle karşılaştırılır. Bu problem çözülürken bilimsel problem çözme basa-makları kullanılır. Sonunda sadece üzerinde çalıştığı prob-lemin çözümüyle kalmadığı ileride karşılaşabileceği bir problemin çözümünde izleyeceği yolu da öğreten öğren-ci merkezli bir stratejidir. Kullanılacak yöntem projedir. Projede hem bir problem çözülür hem de ortaya çözüme yönelik bir ürün ortaya çıkar. Bu noktada proje, problem çözmeyi de kapsadığı için daha üst düzey öğrenmeler sağlar.

(Cevap B)

16. Yapılandırılmış buluş, öğretmenin belirlenen kazanımlar doğrultusunda yapılacak çalışmaları organize ettiği bu-luş yoludur. Yapılandırılmamış buluş ise planlanmamış, doğal bir ortamda kavram, ilke ve problemlerin çözümü-nün bireyin kendi kendine bulduğu buluş yoludur.

(Cevap C)

17. Kavram haritalarıyla öğrencide var olan kavramlar ortaya çıkarılabilir. Böylece öğrencilerde var olan kavram yanıl-gıları tespit edilebilir ve giderilebilir. Bilginin nasıl yapılan-dırıldığını ortaya koymada etkilidir. Öğrencilerinin “özüm-seme ve uyum kurma” kavramlarını karıştırdığını tespit eden öğretmenin, kavramlar arası ilişkilere yönelik kav-ram haritası oluşturması, karışıklığın giderilmesinde en uygun uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.

(Cevap E)

Page 4: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

4

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri[KPSS Hazırlık]

18. Sunu veya takrir yöntemi, üst düzeyde bilişsel öğrenme-ler gerçekleştirmez. Sadece bilgi düzeyinde bilişsel be-ceriler kazandırır.

(Cevap E)19. Duyularımız ve temel duygularımız dahil hepimiz aynı sis-

temlere sahip olsak da her beyin farklı bir şekilde bütün-leşmiştir. Öğretim tüm öğrencilerin görsel, işitsel, dokun-sal ve duyuşsal tercihlerini sergilemelerine olanak vere-cek şekilde çok yönlü olmalıdır. Diğer bireysel farklar da göz önünde bulundurulmalıdır.

Olgu ve beceriler doğal, uzamsal bellekte yer aldığında en iyi şekilde anlaşılır ve hatırlanır:

Ana dil kelime dağarcığı ve gramer de etkileşimli yaşan-tılarla öğrenilir. Hem içsel süreçler hem de sosyal etkile-şimle şekillendirilir. Öğretim demonstrasyon, film, resim, mecaz, drama ve öğrencilerin aktif katılımını sağlayan sı-nıf içi çok yönlü etkileşim etkinliklerini içermelidir.

(Cevap A)

20. Bilişsel çıraklık Vygotsy’nin sosyal yapılandırmacı görüş-leri doğrultusunda oluşmuştur. Vygotsky’e göre bilişsel gelişim kişisel psikolojik süreçlerde oluşmaz. Sosyal sü-reçlerde öğrencinin rehberin bir uzmanın yardımı ile bil-giyi yapılandırdığı ve süreçte uzmanın yardımının ortadan kalktığı bireyin bilgiyi içselleştirdiği ve kendine özgü oluş-turduğu yapılandırmacılığın ayrı bir boyutudur.

(Cevap D)

21. Panel, bir olaya farklı bakış açıları getirmek için samimi bir atmosferde gerçekeştirilen bir tartışmadır. Bir başkan yönetiminde konu ile ilgili farklı bakış açıları olan pane-listler kendi aralarında konuyu ele alır. Forum, demokra-tik katılımın en etkili olduğu tartışma tekniğidir. Konuşma-cı ve dinleyici ayrımı ortadan kalkmıştır. Tüm katılımcılar kendi fikirlerini ifade eder. Sempozyum ise bilimsel bir çerçevede bildiri sunma şeklinde yürütülür. Bilimsel araş-tırmalara ait sonuçlar izleyicilere sunulur.

(Cevap B)

22. Öğrencilerin gündelik hayatta karşılaştıkları ya da karşı-laşabilecekleri, gerçek ya da hayali bir olayın yine öğren-ciler tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenerek çözümlen-mesine dayalı öğrenme şekli “örnek olay” yöntemi ola-rak karşımıza çıkmaktadır.

Uğurcan Bey, öğrencilerin karşılaştıkları bir olayı sınıf or-tamına taşımış ve örnek olay yöntemini kullanmıştır.

(Cevap E)

23. Uğurcan Bey sınıfta öğrencilerin yaşayabileceği bir soru-nu getirdiği için, sorunlara karşı ilgili, hassas olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü karşılaştığı ve gelecekte prob-lem teşkil edebilecek bir olayı, öğrencilerinin ilgisine sun-makta, bu konuyu onlarla paylaşarak onların da ilgili ve hassas davranmalarına aracılık etmektedir.

(Cevap C)

24. Ödev bireysel ya da grupla çalışma becerisi kazandırma, iletişim kurabilme, kaynaklardan faydalanabilme beceri-lerini geliştirir. Verilen işi düzenli yapma ve zamanında teslim etme alışkanlığı kazandırır. Ayrıca derste işlenen konuyu tekrar edip gözden geçirmede kullanılır. Tek bir dersle ilişkilidir.

(Cevap A)

25. Carroll, modelinin ögelerini zaman kavramı ile açıklamış-tır. Bu ögelerden üçü öğrenci niteliklerine, ikisi de öğre-tim sürecine aittir;

1. Yetenek: Öğrenilecek bir malzemenin tam olarak öğ-renilmesi için öğrenen kişinin ihtiyaç duyduğu zaman miktarıdır.

2. Öğretimdenyararlanmayeteneği: Öğrencinin öğ-renme için hazır bulunuşluğudur. Öğrencinin bir öğ-renme birimini anlayabilmesi için gerekli olan ön ko-şul öğrenmelerinin yeterli olmasına dikkat edilmelidir.

3. Sebat/sabır:Sebat tutumla ilişkili bir kavramdır. Öğ-rencilerin gönüllü olarak öğrenme etkinliğine katılma-sı ve harcadıkları zaman şeklinde açıklanmaktadır.

4. Fırsat:Öğrenme için verilen zamandır. Okullarda sa-bit olarak ayrılan süreler yerine her öğrencinin kendi öğrenme zamanını ayarlamasını içermektedir.

5. Öğretiminniteliği:Her öğrenme yaşantısının öğren-cilerin bireysel beklenti ve gereksinimlerine uygun şe-kilde desenlenmesidir. Yeteneğe bağlı olan sürenin dışında ek zaman gerektirmeyecek öğretim hizmeti-dir.

(Cevap D)

Page 5: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

5

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri [KPSS Hazırlık]

26. Eleştirel düşünme, bireylerin düşüncelerinin sorumlulu-ğunun farkına varma, düşündüklerini analiz etme, değer-lendirmek için çeşitli kriterler geliştirme, bir konu hakkın-da karar verirken bu kriterleri göz önünde bulundurma, başkalarının düşüncelerini kabul etmeden önce eleştirel bir süzgeçten geçirme olarak tanımlanabilir. Bireyin kar-şılaştığı olgu, durum ya da olayları tutarlılık, doğruluk, ge-çerlik ve güvenirlik açılarından inceleme, yorumlama, yar-gılama ve değerlendirme işidir.

(Cevap A)27. Beyin fırtınası iki aşamadan oluşur. Birinci aşamada fikir

üretilirken mantıklı ya da mantıksız aklımıza gelen ilk dü-şünceleri hiçbir gerekçe söylemeden olduğu gibi ifade ederiz. Fikrimiz yoksa pas deriz, daha önce söylediğimiz bir fikrin tam tersini söyleyebiliriz. Fikir üretilirken eleştiri dışarıda bırakılır, yaratıcılık içeri girer. Ebru Öğretmen bu süreçte hata yapmıştır. Fikirler söylenirken hiçbir yorum, eleştiri yapılmaz, fikirler sorgulanmaz veya yargılanmaz. Fikir üretme tamamen sona erdiğinde beyin fırtınası so-na erdirilir. Ortaya atılan fikirler üzerinde tartışılarak fikir-lerin tam olarak anlaşılması sağlanır. Not alınan fikirlerin problemin çözümüne yönelik olan benzer fikirler demok-ratik süreçle öğretmen ve öğrenciler ile birlikte değerlen-dirilir ve problemin çözümüne karar verilir.

(Cevap E)28. Skinner tarafından pekiştirme ilkeleri esas alınarak geliş-

tirilen bu model, temelde öğretimin bireyselleştirilmesi ve hatanın en aza indirilmesi gibi iki önemli yenilik getirmiş-tir. Bu modelin temelinde öğrencilerin kendi kendine öğ-renme ilkesi vardır.

(Cevap B)

29. Bireysel çalışma yöntemi her hedef düzeyinde davranış

kazandırır. Bilişsel alanın bilgi basamağında programlı öğretim, bilgisayar destekli öğretim olarak kullanılacağı gibi ev ödevi veya tam öğrenme modelinde ek öğretim hizmeti olarak da kullanılabilir. Fakat daha çok bilişsel alanın uygulama ve üzerinde davranış kazandırır. Araştır-ma inceleme stratejisinin yanında proje ve problem çöz-me yönteminde de bireysel olarak bağımsız şekilde kul-lanılabilir. Her öğrenci burada kendi öğrenme hızında öğ-renir. Öğrenme sorumluluğunu öğrenciye verir, bu da öğ-rencinin öz düzenleme, öz denetleme, öz yeterlilik gibi beceriler kazanmasını sağlar. Fakat bireysel çalışma ba-ğımsız yapıldığı için öğrenci diğer öğrencilerle etkileşime girmez, iş birliği yapamaz, yardımlaşmaz, çok fazla pay-laşımda bulunmaz. Bu nedenle bireyi asosyalliğe yönel-tebilir. En önemli sınırlılıklarından biri budur.

(Cevap E)

30. Derse geçmeden önce bilişsel giriş davranışları testi ya-pılır. Eksiklikler belirlenir. Ardından testin sonuçlarına gö-re eksik olan durumlar tamamlanır.

(Cevap C)

31. Örtük program, resmi programlarda belirtilen nitelik ve uygulamaların dışında okul ve sınıf içerisindeki bütün uy-gulamaları kapsar. Dolayısıyla açıkça belirli ve yazılı ol-mayan bir programdır. Genelde program geliştirme uz-manları okullarda okutulan derslerin programını hazırla-ma çalışmalarına önem vermekte, ders dışı etkinlikler için herhangi bir program çalışması yapmamaktadırlar.

(Cevap D)

32. Çağdaş öğretim modelinde öğretmen rehberdir, yönlen-direndir. Rehberliğin ilk şartı karşımızdaki kişiyi anlama-ya çalışmaktır. Karşımızdaki kişiyi anladığımız takdirde her türlü iletişime geçebilir ve öğrenciye doğru mesajlar verebiliriz.

(Cevap B)

33. Birimlerde eşitlik; bir ölçme aracında her 1 birim miktarı-nın aynı niteliği ifade etmesi anlamına gelmektedir. Bura-dan hareketle birimlerde eşitliğin sağlandığı durumlarda ölçeğin her bölgesinde bölmelerin aynı büyüklükte olma-sı gerekmektedir.

(Cevap A)

34. Bir test ne kadar çok öğrenci grubuna uygulanırsa testin güvenirliği o derecede artmaktadır. Örneğin 40 madde-lik bir test 300 kişilik ve 500 kişilik ayrı öğrenci grubuna uygulandığında, 500 kişilik öğrenci grubuna uygulanan testin, 300 kişilik öğrenci grubuna uygulanan teste göre güvenirliğinin daha yüksek çıkması beklenmektedir. Öğ-renci sayısı arttıkça bilen ve bilmeyen öğrenciler arasın-daki fark belirginleşecek bu sayede ölçme aracının du-yarlılığı artacak ve güvenirlik yüksek çıkma eğiliminde ola-caktır.

(Cevap A )

Page 6: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

6

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri[KPSS Hazırlık]

35. Aritmetik ortalamanın 50 olduğu bir testin basık dağılım olma özelliği göstermesi için standart sapma değerinin en az 13 olması gerekmektedir. Bu hesaplamayı yapabil-mek için bağıl değişkenlik katsayısını kullanmak gerek-mektedir. Bağıl değişkenlik katsayısı, standart kayma ile aritmetik ortalamanın birbirine oranlarının yüzdeye dö-nüştürülmüş halidir ve şu formül ile hesaplanır:

Vx

s 100:-

V ≤ 20 homojen

20 ≤ V ≤25 normal

25 ≤ V heterojen

Yukarıdaki tablodan hareketle dağılımın heterojen olma-sı için bağıl değişkenlik katsayısının en az 26 olması ge-rekmektedir. Buna göre denklem aşağıdaki gibi olmalı-dır:

V s

x50100 26

13

:- -

- (Cevap E)

36. “Ulusal değerlere değer verme” ifadesi duyuşsal alanın değer verme düzeyinde bir hedef/davranış olup bu hedef alanı yazılı yoklamalar ile değil ancak tutum ölçekleri ile ölçülebilmektedir.

(Cevap B)

37. Öğrencilerin kendi performanslarını değerlendirebilecek-leri standartlar ve kriterler sağlayan ölçme aracı öz değer-lendirme olup bu durum kelime ilişkilendirme testleri sa-yesinde ulaşılabilecek bir yargı değildir.

(Cevap B)

38. Öğretmen girdiği sosyal bilgiler dersinde vatandaşlık der-siyle ilgili sorular sormuş ise testin kapsam geçerliği, ya-pı geçerliği ve görünüş geçerliği her zaman düşük çıkma eğiliminde olacaktır. Oysaki bu testteki uygulama amaca hizmet etmese de güvenirliği düşük çıkmayabilir. Çünkü bir testin güvenirliği yüksekse geçerlik düşük çıkma eği-liminde olabilir.

(Cevap C)

39. Bir maddenin varyansı; o maddeye doğru cevap veren öğrencilerin oranıyla, o maddeye doğru cevap vereme-yen öğrencilerin oranının çarpımıyla elde edilmektedir. Madde varyansı 0 - 0,25 arasında değer almaktadır. Mad-de varyansının 0’a yaklaşması durumunda iki durumdan bahsedilmektedir: Birincisi ya o maddeye birçok öğren-ci doğru cevap vermiştir ya da o maddeye birçok öğren-ci yanlış yanıt vermiştir. Bir maddenin madde varyansı aşağıdaki formül ile hesaplanmaktadır:

Pj = P . (1 - P)

Matematik testinde 6. soruya tüm öğrenciler doğru ce-vap verdiğinde maddenin güçlüğü 1 değerini alacaktır ve bu durumda madde varyansı hesaplanacak olursa;

Pj = P . (1 - P)

Pj = 1 . (1 - 1)

Pj = 1 . 0

Pj = 0

10. soruya ise hiçbir öğrenci doğru cevap veremediğin-de ise maddenin güçlük değeri 0 değerini alacaktır. Bu durumda madde varyansı hesaplanacak olursa;

Pj = P x (1 - P)

Pj = 0 x (1 - 0)

Pj = 0 x 1

Pj = 0

Her iki durumda da madde varyansı 0 değerini alacaktır.

(Cevap D)

40. Öğrencilerine üç sınav yapılması gerektiği yönünde ka-rar alan ve birçok öğrencinin başarı performansını yük-seltebilecek düzeltme formülünün uygulanmadığı bir test türü ile son sınavın yapılmasına karar veren öğretmenle-rin kullanabileceği test türü şans başarısının en yüksek olduğu doğru yanlış testleridir.

(Cevap C)

41.

Öğrencinin T standart puanı 40 puan olduğu için öğrenci, sınıfın % 16’sından daha iyi puan almıştır.

(Cevap D)

Page 7: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

7

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri [KPSS Hazırlık]

42. Mod; bir vasat ölçüsü olarak o grupta en çok tekrarlanan puanı ifade etmektedir. Frekansa bağlı olarak tanımlana-cak olursa; bir dağılımda en çok frekansa sahip puandır. Soru kökünde mod aralığı sorulduğu için tepe değeri yan-sıtan grup aralığı 16-20 puan aralığıdır.

(Cevap E)

43. Soruda yer alan grafikler incelendiğinde; I. grafik basık dağılım, II.grafik çift modlu dağılım, III. grafik ise normal dağılım göstermektedir. Buradan hareketle I. dağılım ba-sık dağılım olduğu için öğrenci puanları yayılma göster-miş heterojen olup öğrenci puan frekans değerleri birbi-rine yakındır. III.dağılım normal dağılım olduğu için nor-mal dağılım eğrilerinde bağıl değişkenlik katsayısı 20-25 arasındadır. Aynı zamanda normal dağılım eğrilerinde aritmetik ortalama, mod ve medyan değerleri birbirine eşittir. Ancak seçme amaçlı bir test için zor bir test niteli-ğini yansıtan grafik olup sağı çarpık bir dağılım olması ge-rekirdi.

(Cevap D)

44. Test geliştirme sürecinde yapılan deneme uygulamala-rında bazı maddelerin cevaplanma olasılıkları ile sosyo-e-konomik düzey arasında mükemmel pozitif korelasyon bulunduğuna göre bazı maddelerin gelir düzeyleri üst dü-zey olan öğrencilere hitap ettiği dolayısıyla da ölçme ara-cına karışabilecek hata türü ölçme aracından kaynaklı bi-linçli olarak yapılmayan tesadüfi hata olarak tanımlanmak-

tadır. Çünkü tesadüfi hatalar bilinç dışı gelişen ve hata kaynakları olarak; ölçmeyi yapan kişiden, ölçme aracın-dan, ölçmenin yapıldığı ortamdan ve ölçülen özellikten kaynaklanan hatalar olarak sıralanmaktadır.

(Cevap C)

45. Organizmanın bazı gelişim alanlarında, öğrenmeye ya da gelişmeye eğilimli olduğu belli bir zaman dilimi vardır. Bu dönemde organizma, çevre etkilerine daha çok duyarlı-dır ve daha hızlı öğrenir. Örneğin; okul öncesi dönem, zi-hinsel ve dil gelişimi için kritik dönemdir.

(Cevap A)

46. Kaba motor beceriler; yürüme, koşma gibi yer değiştir-meyi gerektiren hareketler ve yer değiştirmeden yapılan dönme, eğilme gibi hareketler ile topa vurma gibi çocu-ğun dengesini kaybetmeden bir objeyi hareket ettirebil-mesi gibi becerileri kapsamaktadır. Kısacası kaba motor beceriler, bir bütün olarak vücudun genel hareketlerini kapsar.

İnce motor beceriler, el ve ayakları kullanma becerileri ve nesne kontrol becerileri ile el – göz koordinasyonunu kap-sar. Bebeklik döneminde ince motor becerilerinin ilk gös-tergeleri arasında bebeklerin yaklaşık üç aylık oldukların-da ellerini açabilmesi, üç buçuk aylık olduklarında çıngı-rağını yakalayabilmesi, 8,5 aylık olduklarında herhangi bir nesneyi yakalamak için parmaklarını kullanması yer al-maktadır.

(Cevap C)

47. Parçada bahsedilen savunma mekanizması ödünleme yani telafi etmedir. Oysa B seçeneğinde belirtilen durum ise Pollyannacılık savunma mekanizmasıdır.

(Cevap B)

48. İtaat ve ceza evresinde, davranışın sonucunda doğruluk ve yanlışlığına bakılır. Örneğin çocuk eğer ahlaki olarak hata yapmışsa cezalı, doğru olanı yapmışsa değildir. Bi-rinci evre son derece ilkel özellikler taşır. “Çocuk bütün sorunlara fiziki cezalarla çözüm arar”. Zıddı olan doğru davranış düşüncesi de ödül getirir kanısındadır. Bu evre-ye ilişkin örnek olarak, trafik polisinin olmadığı bir kavşak-ta kırmızı ışıkta geçen sürücünün davranışı veya sınavda hocasının görmeyeceğini anlayan öğrencinin kopya çek-mesi verilebilir.

İyi çocuk evresinde; birey çevresindeki insanların ihtiyaç-larına, beklentilerine ve “kendine biçilen rollere” göre dav-ranır. Başkaları tarafından onaylanmak ve takdir edilmek için “iyi çocuk” olur. Başkalarına karşı düşünceli ve özve-rili davranma eğilimindedir.

(Cevap D)

49. Animizm (canlandırmacılık); yaşayan ve yaşamayan nes-neler arasında ayrım yapamama durumunda ortaya çı-kan karmaşadır. Çocuk cansız nesnelere canlılık özellik-lerini verir, diğer taraftan hayvanlara da insani özellikleri yükler. Çocuk güneşin ve ayın insanlar gibi canlı olduğu-na inanır. Bu özelliğin bir uzantısı olarak canlılara da can-sız gibi davranır.

(Cevap A)

Page 8: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

8

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri[KPSS Hazırlık]

50. Ergenlik dönemi bireyin yetişkin kimliğine hazırlandığı bir geçiş evresidir. Bu evrede ergen bir yandan kendi bede-nindeki hızlı değişikliklere uyum sağlamaya çalışırken, di-ğer yandan da bu değişimlere paralel olarak biçim değiş-tiren yeni sosyal rollerini öğrenmektedir. Bu dönemde er-genin “kim olduğuna” ilişkin bir anlayış geliştirerek ken-dine özgü bir benlik kavramına sahip olması, bedeninde-ki değişiklikleri kabul etmesi, çocukluk ve yetişkinlik ara-sında kalan sosyal rollerini ayırt etmesi ve kendi nitelikle-rini göz önüne alarak geleceğe ilişkin planlar yapması beklenmektedir. Bu yeterlikleri yeterince kazanamayan bir ergen ise kimlik ve rol karmaşası yaşayarak, yetişkin-liğe daha dezavantajlı girecektir.

(Cevap C)

51. Çocuğun dikkati, ilgisi ve haz duygusu cinsel organlara yönelmiştir. Freud bu dönemi Oedipus ve Elektra Komp-leksleri üzerine kurmuştur. Oedipus Kompleksi, erkek ço-cuğun annesine karşı (cinsel) bir istek duyması ve baba-sını rakip olarak algılaması demektir. Bu dönemde cinsi-yetini keşfeden çocuk, bir yandan babasına hayranlık du-yar, diğer yandan (annesine karşı hissettiği duyguları an-larsa diye) babadan korkar.

(Cevap C)

52. İtaat ve ceza evresinde, davranışın sonucunda doğruluk ve yanlışlığına bakılır. Örneğin çocuk eğer ahlaki olarak hata yapmışsa cezalı, doğru olanı yapmışsa değildir. Bi-rinci evre son derece ilkel özellikler taşır. “Çocuk bütün sorunlara fiziki cezalarla çözüm arar”. Zıddı olan doğru davranış düşüncesi de ödül getirir kanısındadır.

Kanun ve düzen evresinde, birey toplumun değer yargı-larını, toplumsal sistemin yapısını oluşturan kuralları ve düzenlemeleri, toplumsal düzenin sağlanması için “ol-mazsa olmaz” gereklilikler olarak görür ve korumaya ça-lışır. Örneğin, bu evredeki bir kişi, bazı yasaların ya da yö-netmeliklerin değiştirilmesinin toplumsal düzeni bozucu bir etki oluşturabileceği düşüncesiyle, bu uygulamalara karşı çıkabilir.

(Cevap D)

53. Temel Yükleme Hatası: Ross (1977), bireylerin kendileri ve başkaları hakkında yorumda bulunurken farklı davran-dıklarını belirtmiştir. Olumsuz bir davranışı kendimiz ger-çekleştirdiğimizde sebebini anlık–durumsal faktörlere bağ-larken çevremizdeki bir kişi gerçekleştirdiğinde onun ki-şilik, mizaç gibi özelliklerinden kaynaklandığını düşünü-rüz. Olumlu bir davranışı kendimiz gerçekleştirdiğimizde sebebini kişilik, mizaç gibi özelliklerimizden kaynaklandı-ğını düşünürken çevremizdeki bir kişi gerçekleştirdiğin-de anlık–durumsal faktörlere bağlarız (Tanık, 2011).

(Cevap C)

54. İçsel güdülenmede, bireyi davranışa iten güç yine kendi-sidir. “İleride ben de senin ailen gibi çocuğuma motorsik-let alabilmek için.” diyen Bülent’in çalışmasını içselleştir-diği görülmektedir.

(Cevap B)

55. Anısal bellekte bireyin öznel geçmişi yer almaktadır. An-lamsal bellekte ise başta akademik bilgiler olmak üzere, “Ne?” tarzındaki soruların cevabı bulunmaktadır. İşlem-sel bellek ise “Nasıl?” sorusunun cevabını barındırır.

Öznel geçmişini unutan kişinin “anısal” belleğinde sorun olduğu söylenebilir. Ancak bu kişi konuşma dilini ve ma-tematiksel işlemleri unutmadığına göre diğer bellek bö-lümlerinde sorun bulunmamaktadır.

(Cevap B)

56. Tekrar, “sürekli tekrar” ve “detaylandırıcı tekrar” olmak üzere ikiye ayrılır. Sürekli tekrar yapan kişi, bilgiyi hiçbir değişikliğe uğratmadan, olduğu gibi tekrar eder. Özüm-leyici tekrarda ise birey bilgiyi anlamlı bir yapı haline dö-nüştürür. “Hırka giyen kedi sokakta gitar çalıyor” şeklin-de bir cümle oluşturmak, özümleyici tekrar için uygun bir örnektir.

(Cevap E)

57. “Hatırlamanın en iyi gerçekleşeceği yer öğrenildiği ortam-dır.” düşüncesine “duruma bağımlı öğrenme” ya da “kod-lama özgüllüğü” adı verilmektedir.

Şükrü’nün kursta tanıştığı arkadaşının adını kursta hatır-layabilmesi “kodlama özgüllüğü” için uygun bir örnektir.

(Cevap C)

Page 9: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

9

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri [KPSS Hazırlık]

58. Hatırlamak istediğimiz sözcüklerin ilk harfleriyle başlayan yeni kelimeler üretip bunlarla yeni bir cümle kurmaya da-yalı teknik “akrostiş” olarak adlandırılır.

Pavlov, Skinner, Watson, Guthrie ve Hull’ün adlarının ilk harfleri olan P, S, W, G ve H ile başlayan yeni kelimeler üretilmiş ve bunlar bir cümle içerisinde kullanılarak akros-tiş yöntemine yer verilmiştir.

(Cevap C)

59. Pavlov’a göre koşullanmanın oluşabilmesi için “bitişiklik” ve “pekiştirme” temel ilkelerdir. Bitişikliğin sağlanabilme-si için uyarıcılar arasında geçen sürenin 0,5 - 30 saniye arasında olması gerekir. Sürenin 30 saniyeyi geçmesi ha-linde, koşullanma gerçekleşmez.

Garcia ise yapmış olduğu çalışmalarda, uyarıcılar arasın-da bitişiklikle açıklanamayacak kadar uzun süreler (3 - 6 saat) geçtiği halde koşullanmanın oluşabileceğini ortaya koymuştur.

Soru parçasındaki deneysel çalışma, Garcia’ya aittir ve kendi adıyla anılır.

(Cevap D)60. Soruda “Taksiye binmeden kendim gitmek istediğimde

ise yolları bilmediğimi fark ettim.” ifadesi yer almaktadır. Başka bir deyişle bu kişi daha önce on sefer taksi ile git-tiği yere, taksi kullanmadan gitmek istediğinde yolu bu-lamamıştır. Bu durum, “Dikkat etmediğimiz halde öğreni-riz.” düşüncesine sahip gizil öğrenmeye güçlü bir eleşti-ri barındırmaktadır. Çünkü bu kişi, kendi arabasını kulla-narak birkaç kez arkadaşının evine gittiğinde ise yolu ra-hatlıkla öğrenebilmiştir. Bu durum “Öğrenmek için dikkat etmek gerekmektedir.” düşüncesini doğrulamaktadır.

(Cevap B)

61. Thorndike etki yasasını şu şekilde açıklamaktadır:

• Organizma yaptığı davranışın ardından haz duyarsa U - T bağı güçlenir.

• Kızgınlık duyarsa, bunun U - T bağı üzerinde bir etki-si bulunmamaktadır.

Thorndike’ın bu düşüncesi, pekiştirmenin bir davranışı güçlendirdiğini, cezanın ise yok etmediğini göstermekte-dir. Bu düşünceden hareketle “Pekiştir ama cezalandır-ma” sonucuna ulaşılabilir.

Mert Bey 70’in altında puan alması halinde oğluna bilgi-sayar oynamama cezası uygulaması etki yasasına aykı-rıdır.

(Cevap A)

62. Bir problemle karşılaşıp karar - seçim aşamasına gelen organizma bir süre bekler. Bekleme sürecinde tüm alter-natifleri zihinsel olarak test eder ve ardından kendisi için en uygun olan seçimi yapar.

Tolman’a göre, organizmanın karar vermeden önce ger-çekleştirdiği bu bekleme süreci “zihinsel deneme - yanıl-ma” olarak açıklanmıştır.

(Cevap C)63. Gerçekte var olmayan bir hareketi algılamak, “phi feno-

men” olarak açıklanmaktadır. Wertheimer (1912), bu ol-guyu açıklamak için şu deneyi gerçekleştirmiştir: Yapılan deneyde bir duvarın sağ ve sol uç noktalarına birer ışık, ışıkların karşısına da denek konur. Işıklar 0,2 saniyeden fazla zaman aralıklarında yanıp söndüğünde,denek “İki ışık gördüm.” derken, süre 0,2 saniyeden daha az oldu-ğunda “Hızla ileri geri hareket eden bir ışık gördüm.” de-mektedir.

(Cevap B)

64. Algıda Seçicilik: Bireyin geçmiş yaşantıları, ilgileri, bek-lentileri, tutumları, mesleği vb. unsurlar algıları üzerinde etkili olabilir. Başka bir deyişle çok sayıda uyarıcının var olduğu bir ortamda, bireyler geçmiş yaşantılarının, bek-lentilerinin etkisiyle farklı noktalara dikkat edebilirler.

Her gün kullandığı yoldaki dershanelerin farkına varma-yan ancak sınav hazırlık sürecinde dershanelere dikkat eden kişinin bu durumu, algıda seçicilik ile açıklanabilir.

(Cevap C)

65. Eşik yöntemi, uyarıcının istenmeyen tepkiyi ortaya çıkar-tacak eşiği aşmadan çok küçük dozlarda verilmesi esa-sına dayanır.

Zekai Bey, oğlunun çalışma süresini her hafta 5’er daki-ka artırarak 40 dakikaya ulaştırmıştır. Böylece yaptığı ar-tışlarla, istenmeyen tepkiyi ortaya çıkartmadan amacına ulaşmıştır.

(Cevap D)

66. Bir organizmanın tepkide bulunmak için çalışması gere-kir. Çalışma ise organizma üzerinde yorgunluğa yol açar. Yorgunluk ise organizmanın tepkide bulunmasını engel-ler. İşte bu duruma tepkisel engelleme adı verilir.

Üniversite sınavına hazırlanan Aysel’in sınavdan yüksek bir puan almak için çok çalışması ve bu çalışma nedeniy-le yaşadığı yorgunluktan ötürü çalışmaya devam edeme-mesi, tepkisel engelleme durumu için uygun bir örnektir.

(Cevap A)

Page 10: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

10

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri[KPSS Hazırlık]

67. Festinger’e göre insanlar kendi görüş ve yeteneklerini de-ğerlendirme ihtiyacı içerisindedirler. Bunun için kendi gö-rüşlerini ve yeteneklerini başka insanların görüş ve yete-nekleriyle karşılaştırırlar (Festinger, 1954).

Veysel’in yüksek puan aldığını öğrendikten sonra listede yer alan, kendi sınıfındaki diğer arkadaşlarının kaç puan aldığına bakarak, kendisinin başarılı olup olmadığı konu-sunda yargıda bulunabilmesi, sosyal karşılaştırma yaptı-ğını göstermektedir.

(Cevap C)

68. Bireyin korktuğu - kaygıya yol açan uyarıcıyla doğrudan karşılaştırılması “karşı karşıya getirme (maruz bırakma - taşırma)” olarak adlandırılmaktadır. Ancak bireyde çok yoğun korkuların yaşandığı hallerde bu yöntemin imaji-nasyonel olarak kullanılması (yani uyarıcının kendisi ye-rine hayal edilmesinin istenmesi) daha iyi sonuç vermek-tedir.

(Cevap A)

69. Ayıcık taktiği “alttan alma” olarak bilinir. Birey kendi ge-reksinimlerinden vazgeçer. Karşı tarafın gereksinimlerini karşılamasına izin verir; böylece ilişkiyi korumaya çalışır.

Ablasının nişanlısıyla konuşmasına ses çıkartmayı bırak-ması halinde Zerrin ayıcık taktiğini kullanmış olur.

(Cevap E)

70. Bireyin kendisi tarafından bilinmediği halde, başkaları ta-

rafından bilinen özellikleri “kör alan” olarak tanımlanmak-tadır. Başka bir deyişle bu kısım, bireyin kör olduğu alan-dır. Ceylan’ın arkadaşlarının tanımlamalarını kabul etme-yişi, onun kör alanını ortaya koymaktadır.

(Cevap D)

71. Dışadönük, enerjik, kendine güvenli, atılgan, fevri, ikna yeteneği yüksek, meraklı, konuşkan gibi özellikler “giri-şimci”; heyecan ve coşkuları dengesiz, hayalci, sezgile-ri güçlü, bağımsız gibi özellikler “sanatçı” kişilik tipine uy-gundur. Bu durumda arkadaşları Ceylan’ı “girişimci” ola-rak görürken, Ceylan kendisini “sanatçı” olarak görmek-tedir.

(Cevap C)

72. Akılcı - duygusal terapi, bireyin akılcı, tutarlı ve gerçekçi düşünerek olaylara yaklaşımını sağlayan bir tekniktir. Bi-reyin duygu ve davranışlarının gerisinde düşünceler var-dır. Bireyin olumsuz, yıkıcı davranışlarının, psikolojik so-runlarının arkasında da mantık dışı, gerçekçi olmayan dü-şünceler bulunmaktadır. Tedavi psikolojik yardım sürecin-de mantık dışı, çarpık düşüncelerin değiştirilmesine da-yanmaktadır.

Serkan’ın KPSS tarihinde bugüne kadar yapılmış en faz-la neti yapma düşüncesinin akılcı hiçbir yönü yoktur. Baş-ka bir deyişle akılcı olmayan bir düşünceye sahiptir.

(Cevap E)

73. Bir grup bireyin belli bir sosyal problemle ilgili bazı prob-lemleri paylaşarak, izleyiciler karşısında, gerçek yaşam-da olduğu gibi oynamaları sosyodrama olarak açıklan-maktadır.

Sosyodrama tekniğinde birey kendisini değil, seçilen probleme ilişkin bir başkasının rolünü oynamaktadır.

(Cevap B)

74. Levent’in LGS’de ortalama bir puan almasına karşın “Tıp alanı ile öğretmenlik alanına ilgi duyduğunu” söylemesi, üniversite sınavının ardından ise “Öğretmen olmak istiyo-rum, bu sefer kesin kararlıyım.” demesi, yetenek ve ilgi-lerin belli bir süreye kadar birbirinden tam olarak ayrılma-dığını göstermektedir.

(Cevap E)

75. Bireyin bir gruba aidiyet hissetmesi, sosyal kimlik kazan-ması, çevresindeki kişiler tarafından sevilip beğenilmesi gibi sosyal ihtiyaçlar, “ait olma” basamağında yer almak-tadır.

Sigaraya başlayan öğrencilerin, sigarayı arkadaşlarıyla olan birlikteliklerinin devamı için kullandığını söylemesi, bu basamak ile ilişkilendirilebilir.

(Cevap C)

76. Davranışçı yaklaşım, geleneksel bir eğitim anlayışını yan-sıtmaktadır. “Yeni bilginin eski bilgilerle bütünleştirilme-si”, bilişsel anlayışa uygun bir öğrenme şeklidir. Bu ne-denle davranışçı yaklaşımı benimseyen bir kişiden böy-lesi bir önerinin gelmesi mümkün değildir.

(Cevap E)

Page 11: KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ ... · 3 2 Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk Filozof Yaynclk >.366+D]×UO×N@ (ùLWLP%LOLPOHUL 1. Hayat bilgisi ders planında

DENEME SINAVI - 3

11

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Filo

zof Y

ayın

cılık

Eğitim Bilimleri [KPSS Hazırlık]

77. İnsancıl yaklaşıma göre, yaşantılara açık bireyler, gerçe-ği olduğu gibi algılayabilir. Yani gerçekleri çarpıtmaz, ar-zu, beklenti ve ön yargılarının etkisi altında olmadan, her şeyi olduğu gibi algılayabilirler.

(Cevap D)

78. Öğrencilerin boş zamanlarını en verimli şekilde değerlen-direbilmeleri için ihtiyaç duyacakları olanakları sunmak, ilgilerine göre yönelebilecekleri çeşitli sportif, sanatsal, kültürel etkinlikler planlamak, sosyo - kültürel hizmetler içerisinde yer almaktadır. Bu sayede toplumun farklı ke-simlerinden gelen bireylerden benzer ilgi alanına sahip olan kişiler bir araya gelerek kaynaşmaları da sağlanmak-tadır.

(Cevap A)

79. İl düzeyinde rehberlik hizmetlerinin planlanması, yürütül-mesi, geliştirilmesi ve kurumlar arası koordinasyonun sağ-lanması ile il içindeki rehberlik hizmetleri ile ilgili teklifle-rin, alınan kararların ayrıntılı bir rapor haline getirilerek ba-kanlığa gönderilmesi, Rehberlik Hizmetleri İl Danışma Ku-rulunun sorumluluğundadır.

(Cevap B)

80. Bireyin kendini gerçekleştirme sürecinde öncelikle ken-dini tanıma, anlama, kabul etmesi gerekir. Bunun için, “Özelliklerim, yeteneklerim, ilgilerim, güçlü ve sınırlı yön-lerim, ihtiyaçlarım ve beklentilerim, problemlerim” soru-

larının cevapları aranmalıdır.

İkinci basamak bireyin çevresini tanımasıdır. Bu süreçte “Çevremdeki eğitim ve iş olanakları, ülkemin bana sağ-ladığı fırsatlar, ailemin sınırlılıkları” sorularına cevap ara-nır. Üçüncü basamak ise uyum sağlamadır. Bunun için “Bulunduğum ortamda sahip olduğum yeteneklerimi na-sıl geliştirebilirim, var olan sorunlarımı nasıl çözebilirim, çevreme nasıl uyum sağlayabilirim?” sorularına cevap aranmalıdır. Son basamak ise kendini gerçekleştirmedir. Bu süreçte birey doğuştan getirdiği gizil güçleri açığa çı-kartır.

Bu durumda seçeneklerde belirtilen “Var olan sorunları-mı nasıl çözebilirim?” sorusu, diğerlerinden sonra gelme-lidir.

(Cevap D)