kas›m-aral›k 2003-ocak-fiubat 2004 say›:52 ‹ki ayl›k siyasi...

42
FAfi‹ZME, EMPERYAL‹ZME, FEODAL‹ZME, fiOVEN‹ZME VE HER TÜRDEN GER‹C‹L‹⁄E KARfiI PART‹ZAN Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›: 52 ‹ki Ayl›k Siyasi Dergi F‹YATI: 2.000.000 TL (KDV dahil) ISSN: 1303-0078 “Parti ve kitleler var oldu¤u müddetçe HER TÜRLÜ MUC‹ZE YARATILIR”

Upload: lenhu

Post on 10-Aug-2019

225 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

FAfi‹ZME, EMPERYAL‹ZME, FEODAL‹ZME, fiOVEN‹ZME VE HER TÜRDEN GER‹C‹L‹⁄E KARfiI

PART‹ZANKas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›: 52 ‹ki Ayl›k Siyasi Dergi F‹YATI: 2.000.000 TL (KDV dahil) ISSN: 1303-0078

““PPaarrttii vvee kkiittlleelleerr

vvaarr oolldduu¤¤uu mmüüddddeettççee

HHEERR TTÜÜRRLLÜÜ MMUUCC‹‹ZZEE

YYAARRAATTIILLIIRR””

Page 2: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

MerhabaYeni bir say›m›zda biraz gecikmeli olarak yine

sizlerleyiz. Öncelikle bu gecikmeden dolay› tümokurlar›m›zdan özür dilerken, bundan sonraki say›-lar›m›z›n zaman›nda ç›kmas›nda tüm okurlar›m›z›npaylar›n›n olaca¤›n› belirtmek istiyoruz. Yay›n›m›-z›n ilk yaz›s› olan yaz›da da tüm okurlar›m›z›n oku-yaca¤› ve hak verece¤i gibi tüm yay›nlar›m›z okur-lar›m›z›n ürünlerine her zaman aç›kt›r. Bu anlamdakatk›lar›n›z› bekledi¤imizi belirtiyoruz.

Oldukça yo¤un geçen bu sürecin ard›ndan yay›n-lad›¤›m›z dergimizin bu say›s›na "S›n›f savafl›m›ndadevrimci yay›n›n rolünü do¤ru kavrayal›m- cesaret-le ve inançla yürüyelim" yaz›s› ile bafll›yoruz. Buyaz›m›z bafll›¤›ndan da anlafl›laca¤› gibi yürüttü¤ü-müz mücadelede elimizdeki en önemli örgütlenmearaçlar›ndan olan yay›nlar›m›z›n rolünü kavramaküzerine. Yine di¤er yaz›lar›m›z aras›nda Uluslarara-s› Halk›n Avukatlar› Birli¤i’nin bu y›l ikincisi dü-zenlenen kongrelerinde sunduklar› ve ABD’nin suç-lar›n›n s›raland›¤› bir yaz› bulunuyor. Bunlar›n ya-n›nda ayr›ca üzerinden uzun bir zaman geçmifl ol-mas›na ra¤men Felsefe Kongresi ile ilgili yaz›m›zdagenel bir felsefe de¤inisi yap›l›yor ve as›l olan›nkeflfetmek de¤il de¤ifltirmek oldu¤u vurgulan›yor.Bu anlamda önemli olan ve güncelli¤ini koruyan buyaz›y› da okurlar›m›z›n ilgisine sunuyoruz.

Yine 5 Kas›m ve 24 Aral›k tarihlerinde yap›lanve yüksek kat›l›mlar› ile dikkat çeken sa¤l›k emek-çilerinin eylemlerinin de de¤erlendirildi¤i yaz›m›z›be¤enece¤inizi umuyoruz.

Bir sonraki say›m›zda görüflmek dile¤i ile...Dostlukla...

UMUT YAYIMCILIK VE BASIM SANAY‹ LTD. fiT‹

Yönetim yeri: Gureba Hüseyin A¤a Mah. ‹mamMurat Sok. No:14/1

Aksaray-Fatih/‹STANBUL. Tel: (0212) 531 48 53

FAKS: (0212) 621 61 33 Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:

Beflir KASAPBask›: Kayhan Matbaa

ISSN. 1303-0078email: [email protected]

BÜROLAR

➧ KARTAL: ‹STASYON CAD. DÖRTLER APT.NO: 4/2 KARTAL, TEL: (0216) 306 16 02

➧ ANKARA: TUNA CAD. ÇANAKÇI ‹fiHANINO: 11 KAT: 3 DA‹RE: 32 ÇANKAYA/ANKARATEL: (0312) 432 23 01 Cep: 0 535 562 33 72

➧ ‹ZM‹R: GAZ‹OSMANPAfiA BULVARI, KOÇAfi‹fiHANI NO: 87, DA‹RE:318 KONAKTEL: (0232) 441 93 09 Cep: 0 537 252 16 70

➧ MALATYA: DABAKHANE MAHALLES‹,BOZTEPE CAD., BABACAN ‹fiHANI NO:9KAT:1/16 MALATYATEL: (0422) 325 78 13 Cep: 0 536 697 94 19

➧ BURSA: GÜMÜfiÇEKEN CAD. ERKMEN‹fiHANI, NO:7/21, HEYKELTEL: (0224) 224 09 98 Cep: 0 536 613 81 98

➧ SAMSUN: KALE MAH., YUSUF KEFEL‹‹fiHANI, KAT: 6 NO: 9 TEL: (0362) 435 64 57 Cep: 0 533 565 46 09

➧ TURHAL: YAVUZ SULTAN SEL‹M MAH.TANRI-VERD‹ SOK. 19/15 2. NOTER YANITURHAL/TOKATTEL: (0356) 276 37 20 Cep: 0 537 461 79 64

➧ MERS‹N: ÇANKAYA MAH. S‹L‹FKE CAD.ÜZÜM ‹fiHANI KAT: 1 NO: 47 MERS‹N TEL: (0324) 238 06 89 Cep: 0 535 516 79 47

Yurtd›fl› Hesap Numaralar›Sema Gül

Euro Hesab›Ziraat Bankas›

‹stanbul Aksaray fiubesi: 0 751 00 38 65 97 00 00 009

HalkbankLaleli fiubesi: 3474/63487

Vak›f BankValide Sultan fiubesi: 401 20 35

Yurtiçi Hesap Numaras›Ziraat Bankas›

‹stanbul Aksaray fiubesi: 0751 00533 106

‹Ç‹NDEK‹LERS›n›f Savafl›m›nda Devrimci Yay›n›n RolünüDo¤ru Kavrayal›m . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2Sa¤l›k Emekçilerinin Grevi . . . . . . . . . . 16 Emperyalistlerin Çabuk Sonuç Al›c› . . . . 23‹ddianame . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30“S›n›flarüstü” Felsefenin Burjuvaziye . . . 35

PART‹ZAN’DAN

Page 3: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan devrimci sa-vafl, parti olmadan proletaryazafer elde edemez. S›n›f bilinçliproletarya, örgütlenme bilimiyledonan›p, devrimci teoriyi kufla-narak, devrimci prati¤ini güçlen-dirir, yaflanan sorunlara çözümolabilir.

Mücadelenin niteli¤i ve me-totlar› meselesi, proletarya parti-lerinin temel meselelerinden bi-ridir. Bu meselenin çözümü,do¤ru bir bak›fl aç›s› ve pratik ça-l›flman›n planlanmas›yla baflar›-l›r. Bu sorunun çözümsüzlü¤ü iseideolojik tutars›zl›¤› ve yalpala-may› ortaya ç›kar›r.

Proletarya Partisi’nin yedinciyönelimiyle bafllayan sürece mü-dahalesinde, örgütlenme sorunu-nun temel bir sorun oldu¤u belir-lendi. Örgütlenme sorunu sadeceProletarya Partisi’nin temel birsorunu olmam›flt›r, bu sorun dev-rimi gerçeklefltirmifl SBKP’ninde temel bir sorunu olmufltur. “‹l-legal parti ve Rusya’da sosyaldemokratlar›n legal çal›flmas›meselesi, bütün bir devrim son-ras› dönem boyunca Rusya Sos-yal Demokrat ‹flçi Partisi’ni u¤-raflt›rm›fl ve saflar› aras›nda enfliddetli mücadeleye yol açm›fl-

t›r” (Lenin)Yedinci yönelim, örgütlenme

sorununun temel bir sorun oldu-¤u tespitini ve bu sorunun çözü-mü için çözüm yollar›n› gösterir-ken, ayn› zamanda mücadeleninniteli¤i ve metotlar› sorununa dado¤ru bak›fl aç›s›n› getirmifltir.

Bugün, örgütlenme sorunubafll›ca sorun olarak tespit edilip,çözüm bekliyorsa örgütlenme gi-bi bir temel sorunumuz var de-mektir. Önce sorunun kendisido¤ru tarzda ortaya konulup, çö-züm yöntemi üzerinde yo¤unla-fl›lmal›, belirlenen çözüm gücüy-le prati¤e müdahale edilmelidir.Devrimci bir sanat olan örgüt-lenme, s›n›f savafl›m›n›n temelsorunudur. Örgütlenme bilimi-nin evrensel yasalar› bilince ç›-kar›lmadan özgülde yaflanan so-runlara yan›t olunamaz, t›pk›Marksizm-Leninizm-Maoizm bi-liminin evrensel yasalar›n›n tektek ülke özgünlüklerine uygulan-mas› gibi. Özgülde yaflanan so-runlara uyarlayarak, çözüm eldeedilir.

Örgütlenme, s›n›f savafl›m ta-rihi boyunca kapsaml› ve önemlibir sorun olarak proletaryan›n veezilen dünya halklar›n›n önündetemel bir görev olarak durmufl-

2PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

SINIF SAVAfiIMINDA DEVR‹MC‹YAYININ ROLÜNÜ DO⁄RU KAVRAYALIM!

CESARETLE VE ‹N‹S‹YAT‹FLEYEN‹ ÖRGÜTLER YARATALIM!

Yay›n organ›n›n, örgü-tün ve onun yürütece¤ipratik mücadelenin yeri-ni almas› düflünülemez.Yay›n organ›n›n, örgütünkurulmas›n› ve geliflmesi-ni, örgütün yürütece¤i ör-gütlenme biçimlerininbütün örgütlülüklere ya-y›lmas›n› ve her alan›n di-¤er alanlarla ve esas ola-rak da merkezle iliflkisinisa¤layacak bir temeldeele al›nmas› zorunludur.Yay›n organ›na bununötesinde payeler biçmek,onun hem sahip oldu¤ugücü kavramamakt›r vehem de olgular› kötü birflekilde birbirine kar›flt›r-makt›r. Bir propagan-da/ajitasyon, örgütlenmearac›n› devrimin belirle-yici araçlar› ile (ülkemiz-de parti, ordu ve birleflikcephesi) kar›flt›rmak ke-sinlikle bu iki arac›n öz-günlüklerini kavrama-makt›r.

Page 4: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

tur. Sömürülen bask› alt›na al›-nan, ezilen s›n›f ve tabakalar›nMarksist-Leninist-Maoist ide-olojisiyle yukar›dan afla¤›ya do¤-ru merkezi bir örgüt etraf›nda ör-gütlenmesi sorunu temel bir so-rundur. Marksizm-Leninizm-Maoizm biliminin temel ilkele-ri üzerinde iflleyen, demokra-tik merkeziyetçilik ilkesindenvazgeçmeyen, demir disiplinli,kitleler içinde kök salm›fl, elefl-tiri-özelefltiri silah›n› uygula-yan çelik gibi bir parti yarat-mak her zaman temel bir so-run olmufltur.

Kadrolar›n e¤itilmesi ve ör-gütlenmesi, devrimci yay›n›n ör-gütlenmesi, propaganda ve aji-tasyon çal›flmas›n›n örgütlenme-si, süreklili¤i sa¤lanm›fl gerillasavafl›n›n örgütlenmesi, lojistikdeste¤in örgütlenmesi, iletifliminörgütlenmesi, kitle eylemlikleri-nin örgütlenmesi vb. meseleleri-ne çözüm getirmek için öncelik-le bilimsel bir bak›fl aç›s›na sa-hip olmak gerekir. Bu olmadansa¤lam ve güçlü örgütlenmeleryarat›lamaz. Devrimci teoriyledonanmayan devrimci pratik,karanl›kta el yordam›yla yürü-meye mahkumdur. Örgütlen-menin teorisiyle donanan s›n›fbilinçli proletarya, kitleleri vepartiyi örgütleyebilir.

S›n›f savafl›m›nda teorik ve

pratik çal›flma, tek bir çal›flmadabirleflir. “‹nceleme, propagan-da, örgütleme”. Örgütlenme so-rununu çözmede, propaganda fa-aliyeti etkili bir silaht›r. Devrim-ci propaganda faaliyetini ger-çeklefltirmede kullan›lan etkiliaraçlardan biri de devrimciyay›n organlar›d›r.

Devrimci yay›n›n s›n›f sava-fl›m›nda oynad›¤› rol, tart›flmagötürmez derecede önemlidir.Legal/illegal, merkez içi/merkezikitle yay›n, yani devrimci yay›ns›n›f savafl›m›nda nas›l bir roloynar? Misyonu nedir? Etki gü-cü ne kadard›r? vb. sorular› ka-dar nas›l bir devrimci yay›n?Hangi mücadele biçimi olarakdevrimci yay›n? Devrimci yay›-n›n s›n›f savafl›m›ndaki yeri nas›lolmal›d›r? sorular›na da do¤rubir bak›fl aç›s› kazand›rmak zo-runday›z.

S›n›f bilinçli proletarya, kul-land›¤› devrimci silahlar›n rolü-nü, etki gücünü ve kapsam alan›-n› do¤ru tespit etmelidir. Kulla-n›lan silahlar›n bilincine var›l-madan etki gücü yarat›lamaz.Kapsama alan› geniflletilemez.

Örgütlenmenin önemli araç-lar›ndan biri olan devrimci ya-y›n sorununu s›n›f bilinçli pro-leterler nas›l ele almal›? Bu ara-c›n, örgütlenme sorununda oyna-d›¤› rol nedir? Bu araç örgütlen-

mede nas›l bir karakter kazan›r?Bu araca biçilen misyon nedir?

Bu sorulara cevap vermedenönce yay›n hakk›nda genel yak-lafl›m›m›z› ortaya koyal›m;“Günlük propaganda ve ajitas-yon gerçekten komünist bir nite-lik tafl›mal›d›r. Partinin elindebulunan bütün yay›n organla-r›, proleter devrim davas›naba¤l›l›¤›n› kan›tlam›fl, güveni-lir komünistlerce redakte edil-melidir. Proletarya diktatörlü-¤ünden herkesin a¤z›nda olan,ezberlenmifl bir formül gibi sözedilmemeli, bilakis o öyle pro-paganda edilmelidir ki zorun-lulu¤u, her s›radan erkek vekad›n iflçi, her asker, her köylüiçin bas›n›m›z taraf›ndan sis-temli olarak, gün be gün kay-dedilen günlük yaflam›n olgu-lar›ndan ç›ks›n. Bas›n›n sütun-lar›nda, halk toplant›lar›nda, sen-dikalarda, kooperatiflerde, III.Enternasyonal yandafllar›n›n gi-debildikleri her yerde, sadeceburjuvazi de¤il, ayn› zamandaonun suç ortaklar›, bütün e¤ilim-lerden reformistler de sistemliolarak ve ac›mas›zca damgalan-mal›d›r.” (Komünist Enternasyo-nale üyelik koflullar›ndan birincikoflul)

Bu bak›fl aç›s›, proletarya ön-derli¤inde sosyal ve ulusal kurtu-lufl mücadelesi yürüten devrimcive komünist yap›lar taraf›ndan

3

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

S›n›f savafl›m›nda teorikve pratik çal›flma, tek bir çal›flmada birleflir. “‹ncele-me, propaganda, örgütle-me”. Örgütlenme sorununuçözmede, propaganda faali-yeti etkili bir silaht›r. Dev-rimci propaganda faaliyetinigerçeklefltirmede kullan›lanetkili araçlardan biri de devrimci yay›n organlar›d›r.

Page 5: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

kabul edilmifl bir bak›fl aç›s›d›r.Yine bu temel yaklafl›m üzerin-den denebilir ki; kitle yay›n orga-n›m›z s›n›f bilinçli proletaryan›nçal›flmas›n›n paralelinde ele al›-n›r ve ona, sadece ve sadeceonun politikalar› yön verir. Kitleyay›n› temel faaliyetlerden biriolarak örgütlenme çizgisinin te-mel al›nmas› koflulu içinde, esa-sen komünist örgütlenmelerinkurulmas›, gelifltirilmesi, güçlen-mesi amac›n› tafl›r. Komünist birkitle yay›n organ›n›n bunun d›fl›-na ç›kan bir anlay›flla ele al›nma-s› demek, onun komünist niteli-¤ini bozmak anlam›na gelir. Buyaklafl›m, ister legal, ister illegalolsun tüm kitle yay›n organlar›-n›n komünist olmas›n›n vazge-çilmez içeri¤ini oluflturur. Leninyoldafl taraf›ndan gelifltirilen veuygulanan bu devrimci ilkeninkapitalist-emperyalist ülkelerdeoynad›¤› rol ile bizim gibi yar›-sömürge, yar›-feodal ülkelerdeoynad›¤› rol bir ve ayn› de¤ildir.Farkl›l›klar tafl›maktad›r, farkl›-l›klar tafl›mas› da do¤ald›r. Fark-l›l›¤›n, ülkelerin sosyo-ekono-mik yap›lar›ndan, s›n›flar›n mev-zilenmesinden, devrimin yolu veniteli¤inden, toplumun e¤itimdüzeyinden kaynakl› oldu¤uaç›kt›r.

Gerek kapitalist ülkelerde ge-rekse yar›-sömürge, yar›-feodalülkelerde devrimci yay›n›n oyna-d›¤› rol esas/tali anlam›nda bellifarkl›l›klar tafl›sa da, bu farkl›l›k-lar onun evrensel boyutta tafl›d›¤›önemi ortadan kald›rmaz.

Nas›l ki, devrimci fliddet vezor evrensel bir ilkedir, bu evren-sel ilkenin özü ayn›d›r. Nas›l ki,devrimin, devrimci zor ve fliddet-le gerçekleflece¤i tezi tek tek ül-ke özgüllüklerinden kaynakl›farkl›l›klar› da olsa onun evren-sel ilke de¤erini ortadan kald›r-maz. Ayn› flekilde çeliflmeninevrensel yasalar› da, özgüldefarkl›l›klar tafl›sa da çeliflmeninevrensel yasas›n›n önemini orta-dan kald›rmaz.

YAYININ N‹TEL‹⁄‹ VE HEDEF K‹TLES‹

E¤er, yay›n organ› temel or-ganlar›m›zdan biri ise, e¤er ya-y›n organ› komünist olacaksa vee¤er yay›n organ› kitlenin bilinç-lendirilmesinde, harekete geçiril-mesinde, örgütlenmesinde önem-li, vazgeçilmez bir ö¤e ise ve so-nuç olarak yay›n organ› Mark-sist-Leninist-Maoist politikalar›rehber alan ve bunun örgütlenmeçizgisini uygulayan bir yay›n or-gan› ise; komünist yay›n organ-lar›n›n, legal ya da illegal olma-lar›ndan ba¤›ms›z olarak ilerikitleyi örgütlemeyi, orta kitleyiileri kitle durumuna getirmeyi vegeri kitleleri de orta kitle halinegetirmeyi hedeflemesi de kaç›-n›lmaz bir flekilde kabul edilme-lidir. Bu ilkesel bir yaklafl›md›r.Bunun aksini ya da bozulmufl ha-lini savunmak Marksist örgütlen-me çizgisini terk etmektir. Buyaklafl›m gerçeklerin ürünü olan

Marksist bir yaklafl›md›r. Kaza-n›lacak ilk kitle kesimi, örgüt-lenmeye yak›n olan kesimdir.Bu kesimi kazanma perspektifinikarartmak devrimi olanaks›z ha-le getirmektir. Devrimi isteyen,devrim bilinci daha ileri olan,devletle çeliflkileri daha derinolan kitle kesimini örgütlemeyi,hiçbir komünist organ için taliduruma getiremeyiz.

“… E¤er tek tek bölgelerdegüçlü politik örgütler kurulma-yacaksa, çok iyi örgütlenmifl birmerkez yay›n organ›n›n da hiçönemi olmayacakt›r. Tamamendo¤ru. Ama as›l sorun da güçlü

politik örgütler kurman›n, birmerkez yay›n organ›ndan baflkabir yolu olmad›¤›d›r. Yazar,‘Iskra’n›n ‘plan›’n› aç›klamayageçmeden önce yapt›¤› enönemli aç›klamay› gözden kaç›r-m›flt›r. Gerekli olan, bütün güçle-ri birlefltirecek ve hareketi sade-ce sözde de¤il gerçekte yönete-bilecek, yani tayin edici savaflauygun güçlerin ço¤almas› vegüçlenmesi için yararlan›lacakher protestoyu ve her devrimciç›k›fl› desteklemeye her zamanhaz›r bir devrimci örgüt kurmaça¤r›s›d›r.

fiubat ve Mart olaylar›ndansonra, ilke olarak herkes bunukabul edecektir, diye devam edi-yor ‘Iskra’. Fakat bizim gereksi-nim duydu¤umuz fley sorunun il-kesel de¤il, sorunun pratik çö-zümüdür; çeflitli yönlerdenderhal inflas›na giriflebilmek içinderhal belli bir örgüt plan› haz›r-lamal›y›z. Oysa bizi yine pratik

çözümlerden, ilke olarak do¤ru,tart›flma götürmez, büyük ve fa-kat genifl emekçi kitleler için ta-mamen anlafl›lmaz bir gerçe¤egeri çekmek istiyorlar: ‘Güçlüpolitik örgütler kurmak’! Soru-numuz art›k bu de¤il sayg›de¤eryazar, sorunumuz bu çal›flman›nnas›l yap›laca¤›.

“Bizim ‘esas olarak ayd›nlan-m›fl iflçiler aras›nda çal›flt›¤›m›z,kitlelerin ise neredeyse yaln›zcaekonomik bir mücadele yürüt-tükleri’ do¤ru de¤il. Bu haliylebu cümle, ‘Svoboda’ için karak-teristik olan ve temelden yanl›flbir biçimde, ayd›nlanm›fl iflçiyle

4PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Komünist kitle yay›n organlar›n›n legal veillegal olmalar›ndan ba¤›ms›z olarak niteli¤i belirgindir. Bu anlamda komünist yay›nlar

aras›na nitel bir fark konamaz. Legal kitle yay›norgan› için farkl› bir nitelikten bahsedildi¤i orandayay›n organ›n›n komünist niteli¤i o orandabudanmaya bafllanm›fl demektir.

Page 6: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

‘kitle’nin karfl› karfl›ya konulma-s›yla sonuçlanmaktad›r. Son y›l-larda ayd›n iflçiler de ‘neredeyseyaln›zca ekonomik bir mücadeleyürüttüler’. Bu birincisi. Öteyandan, e¤er gerek ayd›nlanm›fliflçiler gerek ayd›nlar çevresin-den bu mücadele için önderlerinyetiflmesine katk›da bulunmaz-sak, kitleler politik mücadele yü-rütmeyi hiçbir zaman ö¤reneme-yeceklerdir; fakat bu tür önderlerancak, politik yaflant›m›z›n bü-tün yönlerinin, çeflitli s›n›flar›nçeflitli nedenlerle gündeme gelenbütün protesto ve mücadele gi-riflimlerinin sürekli ve sistemlitahliliyle e¤itilebilir. Bu nedenle,‘Politik örgütlerin kurulma-s›’ndan söz etmek, fakat ayn› za-manda politik gazetenin ‘ka¤›tüstündeki çal›flmas›’yla ‘tek tekyerlerde canl› politik çal›flma’y›karfl› karfl›ya koymak sadecegülünçtür! ‘Iskra’n›n plan› da,gerek iflsizler hareketi, gerekköylü ayaklanmalar›, Zemstvo-cular›n hoflnutsuzlu¤u, ‘Çarl›khükümetinin aç›klamalar›na kar-fl› halk›n öfkesi’ vs. desteklensindiye bu tür bir ‘savafla haz›rl›k’oluflturma ‘plan›’na ç›kmaktad›r.Hareketi tan›yan herkes, yerelörgütlerin büyük ço¤unlu¤ununbunu ak›llar›ndan bile geçire-mediklerini, ayr›ca ‘canl› poli-tik çal›flma’n›n burada iflaret edi-len birçok perspektifinin flimdiyekadar hiçbir örgüt taraf›ndan as-

la gerçeklefltirilmedi¤ini, örne-¤in dikkatleri Zemstvo ayd›nlar›aras›nda hoflnutsuzlu¤un ve pro-testonun büyüdü¤ünün çekmegirifliminin gerek Nadyejdin’de(“Tanr›m bu gazete Zemstvocu-lar için de¤il mi?”, “DevriminArifesinde”, s.129), gerekse deEkonomistlerde (“Iskra” No:12,Mektup) ve birçok pratikçide de-rin bir flaflk›nl›k duygusu yaratt›-¤›n› bilir. Bu koflullar alt›nda an-cak insanlar› tüm bunlar üzerin-de düflünmeye sevk etmekle‘bafllanabilir’. Sosyal-demokratgörevlerin indirgendi¤i günü-müzde ‘canl› politik çal›flma’yayaln›zca politik ajitasyonla bafl-lanabilir; bu da tüm Rusya’y›kapsayan, s›k s›k ç›kan ve iyi da-¤›t›lan bir gazete olmadan müm-kün de¤ildir.” (Lenin)

Lenin’den yapt›¤›m›z bu al›n-t›, komünist yay›n konusundakomünist partilerinin tavr›n› be-lirleyen niteliktedir. Her neredeolursa olsun ve hangi biçimde ol-du¤undan ba¤›ms›z olarak, ko-münist kitle yay›n organ› bu nite-likte olmak zorundad›r.

Bir yay›n organ› mücadelebiçimlerinin, örgütlenme biçim-lerinin, politik hedeflerin ajitas-yon ve propagandas›n› yapar. Buanlamda, komünist partisinin sa-hip olaca¤› bir veya daha fazlayay›n organ› bafll› bafl›na bir mü-cadele ve örgütlenme biçimi de-¤ildir. Yay›n organ›n›n, örgü-

tün ve onun yürütece¤i pratikmücadelenin yerini almas› dü-flünülemez. Yay›n organ›n›n, ör-gütün kurulmas›n› ve geliflmesi-ni, örgütün yürütece¤i örgütlen-me biçimlerinin bütün örgütlü-lüklere yay›lmas›n› ve her alan›ndi¤er alanlarla ve esas olarak damerkezle iliflkisini sa¤layacakbir temelde ele al›nmas› zorunlu-dur. Yay›n organ›na bunun öte-sinde payeler biçmek, onun hemsahip oldu¤u gücü kavramamak-t›r ve hem de olgular› kötü bir fle-kilde birbirine kar›flt›rmakt›r. Birpropaganda/ajitasyon, örgüt-lenme arac›n› devrimin belirle-yici araçlar› ile (ülkemizdeparti, ordu ve birleflik cephesi)kar›flt›rmak kesinlikle bu ikiarac›n özgünlüklerini kavra-mamakt›r. Örgüt kurma veyagelifltirmenin araçlar› ile örgütünkendisini kar›flt›rmak ne kadaryanl›fl ise devrimin belirleyiciaraçlar› ile bu araçlar›n yarat›l-mas›n›n araçlar›n› kar›flt›rmak okadar yanl›flt›r.

Komünist yay›n ç›kar›labildi-¤i her yerde ç›kar›lmal›d›r. Ko-münist kitle yay›n organ› somutkoflullara uygun olmak üzere,içeri¤i, özü de¤ifltirilmeksizinfarkl› biçimlerde ç›kar›labilmeli-dir. Tüm bunlarla birlikte günü-müz koflullar›nda, kitle iletiflimaraçlar›n›n muazzam boyutta ge-liflmifl oldu¤u durumda kitle ya-y›n organ› ç›karmak, bunun ç›ka-

5

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Komünist partisininsahip olaca¤› birveya daha fazla yay›n

organ› bafll› bafl›na birmücadele ve örgütlenmebiçimi de¤ildir. Yay›norgan›n›n, örgütün ve onun yürütece¤i pratikmücadelenin yerini almas› düflünülemez.

Page 7: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

r›labilmesinin koflullar›n› zorla-mak anlam›nda farkl› biçimlerdede olsa (gizlilik gerektiren, düfl-man bask›nlar›ndan korunmay›gerektiren, genifl kesimlere farkl›biçimlerde ulafl›lmas›n› gerekti-ren tüm koflullarda) farkl› biçim-lerde ç›karmak gerekli ve hattazorunludur.

Bunun yan›s›ra komünist par-tisinin hedef kitlesi genel olarakyoksul, emekçi, devrimden ç›ka-r› olan halk kesimleridir. Bu halkkesimleri içinde iflçi ve köylülerbirinci s›rada yer al›rlar. Bu ge-nel bir yaklafl›md›r. Bununla bir-likte örgütlenme çizgisinde halkkesimlerini üç kesime ay›ran fluMarksist yaklafl›ma sahip olma-m›z gerekir.

‹leri kitleler; esas olarak ör-gütlü olmayan, düzenle çeliflkile-ri keskin olan, çal›flt›¤› alandadevrimci bir durufl sergileyen ke-simlerdir. Bunlar kendili¤inden

kitle hareketi içinde en ileri du-rumda bulunurlar, proletaryapartisinin politikalar›n› benimse-yebilecek ve bu politikalar do¤-rultusunda harekete geçirebile-cek ve örgütlenmeye yatk›n ke-simi oluflturur.

Orta kitleler ise devrim so-rununu esas olarak gündeminealmayan, bununla birlikte düzen-den hoflnut olmay›p ona karfl› ç›-kan, devrim ve karfl›-devrim ara-s›nda bilinçli bir tercih yapma-m›fl olup bu iki cephe aras›ndabocalayan kesimleri ifade eder.

Geri kitleler ise düzenden ç›-kar› olmay›p devrime de karfl› ç›-kan kesimlerdir. Bu kesim düze-nin devrim ve devrimciler hak-k›nda yapt›¤› propagandan›n et-kisi alt›ndad›r. Bu nedenle bu ikicephe aras›nda tavr›n› esas ola-rak devlet lehine belirleyen kitle-lerdir. Bununla birlikte yaflamla-r›, üretim iliflkileri içindeki yerle-ri onlar› devrime itekler.

Ve yine bu bak›fl aç›s›na para-lel olarak ileri kitleleri örgütle-mek ile, orta kitleleri ileri kitle-ler haline getirmek iki farkl›ajitasyon/propaganda çal›flma-s›n› gerektirmez. Yapaca¤›m›ztüm ajitasyon/propaganda faali-yetleri kendi içinde örgütlenmesiyasetini bir bütün olarak içe-rir/içermek zorundad›r. Düzeninteflhiri olmadan, kitlelerin kendi-li¤inden tepkileri, hareketi ince-lenmeden, kitlelerin talepleri,hoflnutsuzluklar› ifllenmeden,

emperyalizmin ülkemizdeki tah-ribat› ve egemenlerle iliflkisi or-taya konmadan devrimin sorun-lar›, devrimin gereklili¤i ortayakonamaz. Devrimin sorunlar›,devrimin gereklili¤i ortaya kon-madan devrim için yap›lmas› ge-rekenler de yeterince belirlene-mez. Marksizm-Leninizm-Ma-oizm incelenmedikçe, kitleleretafl›nmad›kça da bunlar›n hiçbiriesas olarak yerine getirilmifl ol-maz.

Yapt›¤›m›z bu vurgular›n ar-d›ndan, legal kitle yay›n organ›-n›n niteli¤i ile illegal kitle yay›norgan›n›n niteli¤i konusunda k›-sa bir vurgu yapal›m.

Yukar›da da aç›klad›¤›m›z gi-bi komünist kitle yay›n organla-r›n›n legal ve illegal olmalar›n-dan ba¤›ms›z olarak niteli¤i be-lirgindir. Bu anlamda komünistyay›nlar aras›na nitel bir fark ko-namaz. Legal kitle yay›n organ›için farkl› bir nitelikten bahsedil-di¤i oranda yay›n organ›n›n ko-münist niteli¤i o oranda budan-maya bafllanm›fl demektir. Legalolsun, illegal olsun tüm merkezikitle yay›n organlar› için flu ilke-ler geçerlidir.

1- Günlük propaganda ve aji-tasyon gerçekten komünist birnitelik tafl›mal›d›r.

2- Bütün yay›n organlar›, pro-leter devrim davas›na ba¤l›l›¤›n›kan›tlam›fl, güvenilir komünist-ler taraf›ndan redakte edilmeli-dir.

3- Bütün yay›n organlar› legalya da illegal olmalar›ndan ba-¤›ms›z olarak do¤ru örgütlenmesiyasetini uygulamal›d›r.

4- Bas›n›n sütunlar›nda, sade-ce burjuvazi de¤il, ayn› zamandaonun suç ortaklar›, bütün e¤ilim-lerden reformistler de sistemliolarak ve ac›mas›zca damgalan-mal›d›r.

Tüm bunlarla birlikte legal veillegal yay›n çal›flmas›n› karfl›karfl›ya koymak, Lenin yoldafl›nda belirtti¤i gibi sadece gülünç-tür. Çünkü, bunlar farkl› amaçla-

6PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44 ‘Gazete sadece kolektif bir propagandist ve kolektif bir ajitatör de¤il, ayn› zamanda kolektif birörgütçüdür de. Bu aç›dan, infla halindeki bir binan›n çevresindekonan bir iskele ile k›yaslanabilir...

Page 8: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

r›n, farkl› yönelimlerin, farkl› ör-gütlenmelerin, farkl› devrim çiz-gilerinin araçlar› de¤ildir. Sade-ce, bunlar›n, birbirini güçlendi-ren, birbirinin hizmetinde olanve hatta, yay›n›n esas mücadelebiçiminin ve örgütlenmenin birarac› olarak ele al›nd›¤› bütün-lüklü araçlar› ifade etti¤i aç›kt›r.Yani, kalem ile yaz›lan fley nas›lkarfl› karfl›ya konamazsa, iskeleile ev nas›l karfl› karfl›ya kona-mazsa, bu da böyledir ve yinetüm bu örneklerde s›ralad›¤›m›zfleylerde esas olan›n ne oldu¤uve esas olanla ona yard›mc› ola-n›n neler oldu¤unu da net bir bi-çimde görmekteyiz. Lenin yol-dafltan bu konu ile ilgili al›nt›la-r›m›z› tamamlayal›m:

“‘Yerel faaliyetin merkezi or-ganlarda birlefltirilmesi sorunubir k›s›r döngü içindedir -diye bi-zi ayd›nlat›yor. N. Nadyejdin-birlefltirmek, unsurlar›n türdeflli-¤ini gerektirir, bu türdefllik iseancak birlefltirici bir fleyle sa¤la-nabilir. Bu birlefltirici ise ancak,bugün kesinlikle ortak bir nite-likte belirlenmeyen, güçlü yerelörgütlerin ürünü olabilir.’

T›pk› güçlü politik örgütlerkurma gereklili¤i gibi dikkatede¤er ve çürütülemez bir gerçek.Ve ayn› ölçüde de k›s›r. Her so-run ‘bir k›s›r döngü içindedir’,çünkü bütün politik yaflam, son-suz halkalar dizininden oluflansonsuz bir dizgidir. Politikac›n›ntüm mahareti, elinden en az ko-part›l›p al›nabilecek, o anda enönemli olan, onu tutan tüm zinci-ri en iyi flekilde garantileyen hal-kay› bulup kavramas›nda yatar.Elimizde herhangi bir çizgi ol-madan da tu¤lalar› gereken yer-lere koyacak (bu, soyut söylendi-¤inde, kesinlikle olanaks›z de¤il-dir) kadar birbiriyle uyum içindeçal›flan, yeterince deneyimli du-varc›lar olsayd›, o zaman belkide baflka bir halkay› yakalard›k.Ama kötü olan da, henüz dene-yimli, birbirleriyle uyum içindeçal›flan duvarc›lara sahip olmad›-

¤›m›z, tu¤lalar›n hemen her za-man tamamen amaçs›z yerlerekonmas›, ortak bir çizginin onla-r› bir arada tutmamas›d›r, tersinebu tu¤lalar öyle da¤›n›kt›r ki,düflman tu¤la de¤il de, kum tane-cikleriymifl gibi savurmaktad›r.

Baflka bir k›yaslama: ‘Gazete sadece kolektif bir

propagandist ve kolektif bir aji-tatör de¤il, ayn› zamanda kolek-tif bir örgütçüdür de. Bu aç›dan,infla halindeki bir binan›n çevre-sinde konan bir iskele ile k›yas-lanabilir; binan›n krokisini gös-terir, tek tek inflaat iflçileri aras›n-da irtibat› kolaylaflt›r›r, ifl bölü-mü yapmalar›na ve örgütlü çal›fl-ma sayesinde ulaflm›fl olan genelsonuçlar› görmelerine yard›mc›olur.’

Ne kadar da kendi rolünüabartan bir yazara, bir masa bafl›adam›na benziyor, de¤il mi?Evin kendisi için yap› iskelesinene gerek var, iskele kötü malze-meden yap›l›r, k›sa bir zamaniçin kurulur ve kaba inflaat bitti¤igibi sobaya at›l›r(!) Devrimci ör-gütlerin inflas›na gelince, dene-yimler bunlar›n bazen yap› iske-lesi olmadan da kurulabilece¤inigösteriyor, örne¤in yetmiflli y›l-lar. Fakat bugün bize gereken ya-p›n›n yap› iskelesi olmadan ku-rulmas›n›n mümkün olaca¤› dü-flünülemez bile(...)

Bu sözlerde abart›n›n d›fl›ndapek çok ac› gerçek de içerilidir.Nadyejdin, tek tek yerlerde ac›-nacak çal›flmayla, yerel örgütle-rin çevresine s›k›flm›fl önderlerine¤itimsizli¤inin kaç›n›lmaz so-nucu olan dar görüfllülükleri vefaaliyetlerinin s›n›rl› kapsam›aras›ndaki ba¤lant›y› görmüyormu? T›pk› ‘Svobada’daki örgütüzerine makalenin yazar› gibiNadyejdin de, genifl yerel bas›nageçiflte (1898’den beri) nas›lekonomizmin ve “amatörlük”ünözellikle güçlenmesinin efllik et-ti¤ini unuttu mu? Evet, flu ya dabu ölçüde tatmin edici bir ‘geniflyerel bas›n’›n örgütlenmesi

mümkün olsa bile (çok özel du-rumlar hariç, bunun mümkün ol-mad›¤›n› yukar›da gösterdik), yi-ne de yerel örgütlerin bütün dev-rimci güçlerin otokrasiye karfl›güçlü ortak sald›r› için birleflikmücadelenin önderli¤i için “to-parlay›p örgütleyebilmesi” ola-naks›zd›r. Burada sadece, gaze-tenin “toparlay›c›”, örgütleyiciöneminin söz konusu edildi¤iunutulmamal›d›r. Parçalanm›fll›-¤› savunan Nadyejdin’e kendisitaraf›ndan sorulan ironik soruyusorabiliriz: ‘Herhangi bir yerdenbize 200.000 devrimci güç mirasm› kald› acaba?’ Devam edelim,‘gösteriler için haz›rl›k’, ‘Isk-ra’n›n plan›n›n karfl›s›na kona-maz. Zira bu plan, hedeflerin-den biri olarak zaten genifl gös-terileri ön görmektedir; söz ko-nusu olan sadece, pratik arac›nseçimidir.” (Lenin. Seçme Eser-ler. Cilt 2. sayfa 177.179)

Lenin yoldafl›n gazeteye biç-ti¤i misyon abart›l›, olanaks›z vede¤eri düflük bir olgu de¤ildir.Niteli¤i ve amac› çok aç›k olanve örgüt ile, örgütsel çal›flmalar-la, “genifl gösterilerle”, bizim öz-gülümüzde “gerilla savafl› ile”karfl› karfl›ya konamayacak biraraçtan bahsedilmektedir. Yay›nçal›flmas›n›n örgütlenme ve mü-cadele yöntem ve biçimleri ilek›yaslanmas› ve karfl› karfl›ya ko-nulmas› do¤ru bir yaklafl›m de-¤ildir. Yay›n›n örgütlenmede vemücadelenin gelifltirilmesindepratik bir araç oldu¤unu ve ülke-miz koflullar›na uygun olarak bu-nun kullan›lmas› gerekti¤i anla-y›fl›n› benimsememiz ve yayg›n-laflt›rmam›z gerekir. Lenin’denyapt›¤›m›z al›nt›larda yay›n or-gan›na biçilen misyon aç›kt›r:örgüt kurmak, “güçlü politikörgütler kurma” ça¤r›s› yap-mak… amac› bu olan yay›n›nörgütleyece¤i kitlelerin ilkin,zorunlu ve kaç›n›lmaz olarak,tamamen do¤ru bir mant›¤›n›nürünü olarak ileri kitleler ol-mas› gerekti¤i aç›kt›r.

7

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 9: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

LEN‹N VE ISKRADEVR‹MC‹ YAYININ BOLfiEV‹K DEVR‹M

TAR‹H‹NDE OYNADI⁄I ROL

Devrimci yay›n›n Rusya’dakis›n›f savafl›m›nda oynad›¤› rolbüyük olmufltur. RSD‹P’in ilkörgütlenme sürecinde bütün Rus-ya’da ortaya ç›km›fl irili ufakl›pekçok say›da Marksist dernekve kuruluflun ortak bir çat› alt›n-da örgütlenmesi fikri Lenin yol-dafl›n bilincinde uzun zamandanberi olgunlaflm›flt›. Tüm Rusyaçap›nda ç›kar›lacak gizli bir dev-rimci gazetenin, ideolojik kar›-fl›kl›¤› ortadan kald›raca¤›, ayn›zamanda da¤›n›k halde bulunanMarksist örgütleri tek bir çat› et-raf›nda birlefltirece¤i fikri önem-li yer tutmaktayd›.

LEN‹N yoldafl, uzun süredirtafl›d›¤› bu düflünceyi nihayetprati¤e uygulad›. Lenin yoldafl,Aral›k 1900 y›l›nda ülke d›fl›n-da LE‹PZ‹G’de ilk Marksistillegal gazete olan Iskra’y› ç›-kard›.

Lenin yoldafl, ülke çap›ndaç›kar›lacak illegal devrimci birgazetenin devrimci örgütün yara-t›lmas› amac›n› hedefledi¤ini herf›rsatta belirtmekteydi. “Örgütüdüzgün bir flekilde gelifltirme-mizi, derinlefltirmemizi, veyayg›nlaflt›rmam›z› sa¤layacakolan ana yol, bütün Rusya ça-p›nda bir siyasi gazetenin ç›ka-r›lmas› olmal›d›r”.

Lenin yoldafl›n devrimci ga-zeteye biçti¤i rol çok yönlüydü.

“‹stenilen örgütün kurul-mas› yolundaki ilk ad›m, yahutda izlendi¤i takdirde bu örgütüdüzgün bir flekilde gelifltirme-mizi, derinlefltirmemizi ve yay-g›nlaflt›rmam›z› sa¤layacakolan ana yol, bütün Rusya ça-p›nda bir siyasi gazetenin ç›ka-r›lmas› olmal›d›r. En çok ihti-yaç duydu¤umuz fley bir gaze-tedir. Gazete olmadan Sosyal-demokrasinin hem genel ola-rak bafll›ca ve sürekli görevi

hem de halk›n en genifl tabaka-lar› aras›nda siyasete ve sosya-lizmin meselelerine duyulan il-ginin yükseldi¤i bir s›rada için-de bulundu¤umuz an›n ihmalegelmez görevi olan ilkelereba¤l›, sistemli ve çok yönlüpropaganda ve ajitasyon yürü-temeyiz.

Bireysel eylemler, mahallibildiriler ve gazeteler vb. biçi-mindeki da¤›n›k ajitasyonlagüçlendirme ihtiyac› hiçbir za-man bugünkü kadar fliddetlibir flekilde hissedilmemifltir.Hiç mübala¤as›z diyebiliriz ki,bir gazetenin s›k s›k aralarla vedüzenli olarak bas›lmas› (veda¤›t›lmas›) militan faaliyetle-rimizin bu önde gelen ve en te-mel kesiminin ne kadar iyi inflaedildi¤inin kesin bir k›stas›olabilir. ……tek tek mahallihareketlerin bütün Rusya ça-p›nda ilk ad›m, bütün Rusyaçap›nda bir gazetenin ç›kar›l-mas› olmal›d›r. Sonuç olarakkesinlikle bir siyasi gazeteyeihtiyac›m›z vard›r.” (Lenin,Örgütlenme üzerine)

Lenin yoldafl, devrimci bir ör-gütü yaratman›n yolunun ülkeçap›nda ç›kar›lacak bir gazeteylebaflar›laca¤›n› belirtirken, ayn›zamanda halk›n en genifl kesimiaras›nda ilkelere ba¤l› sistemlive çok yönlü propaganda ve aji-tasyon faaliyetini yürütmek ihti-yac›n›n da önemli oranda çözüle-ce¤ine de dikkat çekmekteydi.

Da¤›n›k ve süre¤en olmayanpropaganda ve ajitasyon çal›fl-mas›n›n birlefltirilerek, süreklihale getirilmesi, ortak hedeflereyöneltilmesi için de devrimci ga-zeteye ihtiyaç oldu¤unu belirt-mekteydi.

Devrimci gazetenin düzenlive s›k aral›klarla bas›l›p da¤›t›l-mas›n›n ayn› zamanda devrimcifaaliyetlerin örgütlenmesine vemerkezileflmesine de hizmet ede-ce¤ini planlamaktayd›.

Rusya’da devrimci bir gaze-tenin ç›kar›lmas› iste¤inin güçlü

ifade edilmesinin hakl› nedenlerivard›. Çünkü Çarl›¤›n sömürü vezulmü alt›nda inleyen, huzursuz-luk duyan, öfke ve tepkileriniifade eden tüm unsurlar›n örgüt-lenmesi ve devrimci hareketincanland›r›lmas› görevini yerinegetirmek için devrimci yay›nayaflamsal ihtiyaç duyulmaktayd›.

Devrimci gazete ISKRA (k›-v›lc›m) Çarl›k hükümetini ülkeçap›nda teflhir etmede bir kürsürolünü oynayacakt›. Bu gazeteproletarya arac›l›¤›yla flehir kü-çük burjuvazisine köylük bölge-lerde zanaatkarlara kadar uzana-cakt›. Rusya’da böyle bir “kürsü-ye” ihtiyaç, oldukça gerekliydi.

Iskra’n›n rolü yaln›zca dev-rimci fikirlerin yay›lmas›n› sa¤-lamakla s›n›rl› de¤ildi. Özellikledevrimci kadrolar›n e¤itimi içinde önemli bir ifllevi vard›. Kolek-tif bir propagandac›, kolektif birajitatör, ayn› zamanda kolektifbir örgütleyici rolünü oynamak-tayd›. Lenin yoldafl, devrimci ga-zeteyi, infla halindeki bir binan›nçevresine kurulan iskeleye ben-zetiyordu. ‹skele, ‹nflaat iflçileriaras›nda nas›l ba¤lant› kurma ifl-levini, onlar aras›nda çal›flmay›örgütleme rolünü görüyorsa,devrimci gazetenin de bir örgü-tün oluflturulmas›nda benzer rolüoynayaca¤›n› söylemekteydi.

Sadece devrimci gazeteninsürekli olarak ço¤alt›l›p, da¤›t›l-mas› gibi teknik bir görev bilebirleflik partinin bir mahalli tem-silciler a¤›n› gerektirecekti. Butemsilciler a¤›, hedeflenen örgü-tün oluflturulmas›nda iskeletoluflturacakt›.

Lenin yoldafl, gazetenin, tem-silciler a¤›n›n bütün ülkeyi ku-caklayacak kadar yayg›n, ayr›n-t›l› bir iflbölümünü gerçeklefltire-bilecek ölçüde genifl ve çok yön-lü, kendi çal›flmas›n› her flart al-t›nda yürütebilecek kadar serin-kanl›, düflman güçlerinin tek birnoktada toplanmas›nda düflmanakarfl› aç›k bir savafla giriflmektenkaç›nabilecek, öte yandan da

8PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 10: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

düflman›n acemili¤inden yararla-nabilecek kadar esnek bir örgütiskeleti yaratmay› hedefleyece¤i-ni belirtmekteydi.

Devrimci gazete, Rusya’da il-legal profesyonel bir örgüt yarat-man›n önemli araç olma rolünübüyük oranda oynad›. En geniflhalk kesimlerini kucaklamas›n›beceren, Rus olmayan uluslar› veaz›nl›klar› örgütleme ustal›¤›n›gösteren Çarl›¤›n en gerici vekoyu sald›r›lar› karfl›s›nda illegalörgüt çekirdeklerini koruyacakkadar yeralt› örgüt sanat›nda, us-ta bir örgüt yaratmada devrimcigazete büyük bir rol oynad›.

Devrimci gazete devrimci birörgüt yaratmakla birlikte en ye-tenekli propagandac›lar›, en ye-tenekli örgütleyicileri ve en yete-nekli devrimci parti önderlerinide yetifltirmede bir rol üstlendi.

Lenin yoldafl, Çarl›k gericili-¤ini y›kmak için sürekli bir flekil-de sistemli ve planl› bir haz›rl›k-tan bahseder. Çarl›k gericili¤inindüzenli bir kuflatmayla, örgütlübir sald›r›yla y›k›labilece¤inisöylerken, kendili¤inden kitlepatlamalar›n›n ya da önceden gö-rülemeyecek siyasi kar›fl›kl›kla-r›n da olabilece¤ini ve bunlar›nsonucu da y›k›labilece¤ini belirt-mekteydi. Ancak, hiçbir zamanbu “beklenmedik patlamalar›”ve “siyasi kar›fl›kl›klar›” bekle-

medi. Bunlara umut ba¤lamad›.“Macerac› kumarlardan sa-k›nmak niyetinde olan bir siya-si parti, faaliyetlerini böylepatlamalar› ve kar›fl›kl›klar›beklemeye dayand›rmaz” diye-rek politik çal›flmalar›n› düzenlive sistemli hale getirerek, prole-taryan›n kendi yolunda sebatlailerlemesini öneriyordu. Beklen-medik olaylara yakalanmamakiçin her alanda haz›rl›kl› olmay›öneriyor ve devrimci çal›flmalar›planl› bir flekilde örgütlemeyi s›-n›f bilinçli proletaryan›n önünegörev olarak koyuyordu.

‹llegal yay›nlar›n güçlenmesiayn› zamanda yürütülen çal›flma-lar›n gerçek bir Bolflevik nitelikkazanmas›na, yürütülen çal›flma-lar›n gerçek bir parti çal›flmas›olma yoluna girmesinin yolu ola-rak bak›lmaktayd›.

Devrimci çal›flmalar›n prole-ter bir nitelik kazanabilmesi ger-çek bir parti çal›flmas› karakterikazanabilmesi için illegal yay›n-lar›n güçlendirilmesi yönelimiRSD‹P için önemliydi.

“Parti merkezlerinin sa¤-lam bir flekilde illegal olarakörgütlenmesi, sistemli bir flekil-de ç›kan illegal yay›nlar ve enönemlisi mahalli hücreler vebunlar›n da üstünde iflçilerinaras›ndan ç›kan öncü iflçilertaraf›ndan yönetilen fabrika

hücreleri; iflte sosyal-demokratve devrimci iflçi s›n›f› hareketi-nin her fleye karfl› koyabileceksa¤laml›ktaki çekirde¤ini butemel üzerinde kurdu.” ‹llegaldevrimci gazete, ayn› zamandaillegal parti komiteleri ve güçlüparti merkezi yaratma rolunü oy-nad›.

“..E¤er tek tek bölgelerdegüçlü siyasal örgütler olufltu-rulmazsa, o zaman bütün Rus-ya için ç›kacak en iyi gazete bi-le bir ifle yaramaz. Tamamendo¤ru. Fakat sorun fludur ki,güçlü siyasal örgütler olufltur-mak için bütün Rusya’ya sesle-nen bir gazeteden baflka araçyoktur.” Devrimci bir gazeteninoluflturulacak bir devrimci örgütiçin önemini belirten Lenin yol-dafl, ayn› zamanda örgütlenmeolmadan devrimci gazetenin deyeterli fonksiyonu oynayamaca-¤›n› da belirtmektedir.

Görüldü¤ü gibi illegal dev-rimci yay›n, Rusya’da çok yönlüve önemli rol oynam›flt›r. Dev-rimci yay›na biçilen misyon, ve-rilen önem ileri boyutta olmufl-tur.

Bolfleviklerin Rusya’da dev-rimci faaliyetlerinde devrimcigazete arac›l›¤›yla iflçi s›n›f› için-de sistemli ve sürekli bir flekildepropaganda ve ajitasyon çal›fl-mas›n› yürütmüfl, iflçi s›n›f› için-

9

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Devrimci yay›n, sadeceBolflevik örgüt

yarat›lmas›nda, Bolflevikkadrolar›n e¤itilmesinde,propaganda ve ajitasyon

çal›flmas›n›n yürütülmesinderol oynam›yor, ayn› zamanda

her türden oportünist verevizyonist ak›mlara karfl› da

ideolojik mücadele yürütengüçlü bir mevzi rolünü

oynuyordu.

Page 11: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

de parti komiteleri kurmufl, kad-rolar›n e¤itilmesi ve yetifltirilme-sinde önemli roller üstlenmeleri-ne hizmet etmifltir.

“‹flçi komitelerinin örgüt-lenmesi, bu komitelerin mer-kezi sosyal-demokrat gruparas›nda düzenli gizli temasla-r›n sa¤lanmas›, iflçi yay›nlar›-n›n bas›l›p da¤›t›lmas›, iflçi ha-reketlerinin bütün merkezle-rinde bir rapor verme sistemi-nin örgütlenmesi, ajitasyonamac›yla bildiri ve ça¤r›lar›nda¤›t›lmas› ve tecrübeli bir aji-tatör kadrosunun yetifltirilme-si; genel hatlar›yla Rusya Sos-yal Demokrasisinin sosyalistfaaliyetinin alaca¤› biçimlerbunlard›r.” (Lenin)

Bolfleviklerin politik faaliyet-lerinde görev ve sorumluluklar›-n›n yerine getirilmesinde dev-rimci yay›n›n rolü tart›fl›lmaz de-recede büyük olmufltur. Iskra,Lenin yoldafl›n baflyazarl›¤›n›yapt›¤›, yönetiminde yer ald›¤›,devrimci bir gazete olarak Bolfle-vik devrim tarihinde önemli rol-ler oynad›.

Iskra yaz› kurulu, Bolflevikkadrolar›n›n toplant› ve e¤itimmerkezi olarak da ifllev gördü.Lenin yoldafl›n inisiyatifi ve do¤-rudan kat›l›m›yla Iskra yaz› ku-rulu, bir parti program tasla¤› ha-z›rlad›. 1903 Temmuz-A¤ustosaylar›nda toplanan Rusya SosyalDemokrat ‹flçi Partisi’nin ikincikongresinin haz›rl›klar› yap›ld›.Bu kongre ile Rusya’da gerçek-ten devrimci Marksist bir parti-nin temeli at›ld›.

Bolflevik parti tarihinde enyetkin kadrolar bizzat devrimciyay›n›n sorumlu¤unda görev al-m›flt›r. Iskra yaz› kurulunda ge-rek Bolflevik önder Lenin yoldaflgerekse Menflevik önderler Ple-hanov, Martov, Akselrod, Zasu-liç, Iskra’n›n yaz› kurulunda gö-rev ald›. Bolfleviklerle Menfle-vikler aras›nda süre¤en ideolo-jik-politik-örgütsel çat›flman›nyafland›¤› en keskin yerlerden bi-

ri Iskra yaz› kurulu olmufltur.RSD‹P’in ikinci kongresindensonra Menflevikler Iskra’n›n de-netimini ele geçirmifl, 52. say›-s›ndan itibaren gazete Menflevik-lerin yay›n organ› durumuna gel-mifltir. Eski Iskra Bolflevik birgazete olarak ç›km›fl ancak Ye-ni Iskra ise Menflevik gazeteolarak ç›km›flt›r.

Bolfleviklerle Menflevikleraras›nda süre¤en ideolojik müca-delenin önemli arenas› olmayadevam etmifltir devrimci yay›norganlar›.

Devrimci yay›n, sadece Bol-flevik örgüt yarat›lmas›nda, Bol-flevik kadrolar›n e¤itilmesinde,propaganda ve ajitasyon çal›fl-mas›n›n yürütülmesinde rol oy-nam›yor, ayn› zamanda her tür-den oportünist ve revizyonistak›mlara karfl› da ideolojik mü-cadele yürüten güçlü bir mevzirolünü oynuyordu. Bolflevikler,devrimci yay›n›, devrimin önem-li bir örgütleme silah› olarak kul-lanmay› ustaca baflard›.

Rusya’da merkezi görev,merkezi bir yay›n organ› ekseni-ne kilitlenmiflti. Merkezi yay›norgan› hem ajitasyon, hem pro-paganda ve hem de örgütlenmegörevi görüyordu. Bolflevik partitarihi, s›n›f savafl›m›n›n zengindeneyim ve tecrübelerin kürsüsüolmufltur.

SBKP TAR‹H‹ BOYUNCAÇIKARILAN DEVR‹MC‹

GAZETELERSBKP tarihi kapsaml› ince-

lendi¤inde devrimci gazete ola-rak tek bafl›na Iskra ç›kar›lma-m›flt›r. Farkl› tarihlerde farkl›isimler ad› alt›nda gerek merkeziiç yay›n organ› gerekse kitlelerinbilinçlenmesi ve örgütlenmesiamaçl› propaganda ve ajitasyoniçerikli merkezi kitle yay›n or-ganlar› ç›kar›lm›flt›r.

Çarl›k polisinin azg›n sald›r›-lar›, toplatma ve gazeteleri ka-patma ve para cezalar›yla y›ld›r-maya çal›flt›¤› Bolflevikler, baflta

iflçi s›n›f› olmak üzere kitlelerinörgütlenmesi amaçl› devrimcigazete yay›nlama faaliyetine hiçara vermeden sürekli bir flekildedevam etmifllerdir.

ISKRA d›fl›nda farkl› aral›k-larla farkl› isimler ad› alt›nda ga-zeteler ç›kar›lm›flt›r. Yay›n ala-n›ndaki mücadele kesintiye u¤ra-madan sürüp devam etmifltir.

Farkl› süreçlerde farkl› isim-ler alt›nda yay›nlanan gazetelerflunlard›r; ISKRA ile ayn› za-manda 1901 Nisan’›ndan-1902A¤ustos’una kadar (Sttutgart’-ta) Lenin yoldafl taraf›ndan ya-y›nlanan ZARYA (flafak) adl›teorik yay›n organ› ç›kar›lm›flt›r.

‹LER‹ (vperyod) adl› Bolfle-vik gazetesinin ilk say›s› 4 Ocak1905’te yay›nland›. Parti içindeayr› merkezleri olan (Bolflevik-lerle-Menfleviler) iki grup iki ay-r› yay›n organ› ç›kar›ld›.

‹llegal merkezi yay›n organ›olarak, Lenin önderli¤inde1906’dan 1909 y›l›na kadar sü-ren PROLETAR‹ (proleter)gazetesi ç›kar›ld›. Bu gazete 50say› yay›nland›. Bolflevikler buyay›n arac›l›¤›yla gericilik y›lla-r›nda korunmay› ve örgütlerininsa¤lamlaflmas›n› baflarm›flt›r.

1912 y›l›nda Lenin yoldafl›ndirektifiyle, Petersburg’da Bol-flevikler taraf›ndan günlük olarakç›kar›lan PRAVDA (gerçek) ör-gütlerinin güçlenmesinde ve kit-leler aras›nda etkinlik kazanma-s›nda güçlü bir silah olmufltur.

PRAVDA, Bolflevik devrimtarihinde ileri bir rol oynam›flt›r.‹flçi s›n›f›n›n Bolflevikler saf›ndayer almas›nda, örgütlenmesindeve savaflmas›nda gazete güçlü birsilah olmufltur. ‹ki buçuk y›l için-de 8 defa kapat›lan Pravda, fark-l› isimler alt›nda yay›n hayat›n›devam ettirmifltir. Pravda hemgüçlü bir propagandist, ajitatöriken ayn› zamanda etkili bir ör-gütleme arac› olmufltur. Pravda,ayn› zamanda Menfleviklere kar-fl› da bir ideolojik mücadele kür-süsü rolünü oynam›flt›r.

10PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 12: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Bolflevikler, y›¤›nlar aras›n-daki devrimci çal›flmalar›n› tümRusya ölçüsünde PRAVDA üze-rinden yürütüyordu. Öyle ki Bol-flevikler “Pravdac›” olarak an›l-maktayd›. Stalin yoldafl Pravdaiçin flunlar› söylüyordu “1912 y›-l› Pravdas› 1917 y›l›ndaki Bol-flevik zaferinin temelini att›.”

‹leri iflçilerin e¤itilmesi ve ör-gütlenmesi amaçl› ç›kar›lanZVEZDA adl› haftal›k gazetesüreç içinde ihtiyaca yan›t vere-mez olunca, PRAVDA gazetesiç›kar›ld›.

Ayr›ca Lenin yoldafl›n maka-lelerinin ayn› zamanda yay›nlan-d›¤› PRAVDA d›fl›nda NAfiPUT (bizim yolumuz) gazetesiç›kar›lm›flt›r. 25 A¤ustos-12 Ey-lül 1913’e kadar Moskova’da le-gal olarak ç›kar›lan, günlük da¤›-t›m› 17 bin ile 20 bin aras› de¤i-flen gazete, iflçi s›n›f›n›n bilinç-lenmesinde önemli rol oynam›fl-t›r. Daha sonra Çarl›k polisi tara-f›ndan gazete kapat›lm›flt›r.

Keza, 1908 fiubat’›ndan 1917y›l›n›n Ocak ay›na kadar, toplam58 say› olarak, RSD‹P’in resmiillegal merkezi yay›n organ›SOTS‹AL-Demokrat gazete ç›-kar›ld›. Bu gazetenin ilk say›s›Rusya’da, sonraki say›lar› Pa-ris’te yay›nland›. Ard›ndan Ce-nevre’ye aktar›ld›. Yaz› kurulun-da LEN‹N yoldaflla birlikte Men-flevik önderlerden olan Zinovyev,Kamanev, Martov ve Dan yer al-d›. Lenin yoldafl›n tasfiyecilerekarfl› uzlaflmaz mücadelesi sonu-cu Martov ve Dan istifa etti.1911 y›l›ndan sonra gazeteyiLEN‹N yoldafl yönetti.

Bolflevik devrim tarihinde da-ha baflka isimler alt›nda farkl›uluslara mensup proletaryan›nç›kard›¤› devrimci gazeteler ol-mufltur. Ayr›ca bölgesel, mahallidüzeyde farkl› gazeteler de fark-l› dönemlerde ç›kar›lm›flt›r.

Bu kürsüden en iyi flekildeyararlanmak, s›n›f bilinçli prole-terlerin önünde duran bir görev-dir. Parti bilincinin güçlendiril-

mesi MLM biliminin evrensel il-kelerinin çok yönlü incelenmesive bu ilkeler ›fl›¤›nda ülke prati-¤ine uygulanmas›yla maddi gücedönüflür. MLM biliminin s›n›fsavafl›m›nda kulland›¤› araçlar›ele al›fl tarz›, bu araçla kitlelerimücadeleye yönlendirme, savafl-t›rma, iktidar› ele alma yöntem-lerinin bilinci kufland›kça devri-min her bir arac› güçlü birer silahdurumuna dönüflür. MLM bilimi,s›n›f savafl›m›n›n her bir arac›n›güçlü birer silaha dönüfltürme sa-nat›d›r. Örgütlenme bilimi de bu-nu emretmiyor mu?

MAO VE “KOMÜN‹ST” YAYIN

ÇKP tarihinde parti içi yay›norgan› s›n›f savafl›m›nda önemlibir rol oynam›flt›r. Parti içi yay›norgan› ideolojik donan›m sa¤lan-mas›nda önemli bir yer tutmufl-tur. “Komünisti Sunarken” adl›makalesinde “Merkez Komitesiuzun zamand›r bir parti içi ga-zete yay›nlamay› tasarl›yordu.Bu tasar›y› nihayet flimdi ger-çeklefltirmifl bulunuyor. Böylebir gazete ülke çap›nda ve geniflbir kitle karakterine sahipolan, ideolojik, siyasi ve örgüt-sel bak›mdan tamamen sa¤-lamlaflm›fl ve Bolflevikleflmiflbir Çin Komünist Partisi’nininflas› için gereklidir… Bu ga-zetenin amac› ülke çap›nda vegenifl bir kitle karakterine sa-hip olan, ideolojik, siyasi ve ör-gütsel bak›mdan tamamen sa¤-lamlaflm›fl ve Bolflevikleflmiflbir Çin Komünist Partisi’nininflas›na yard›mc› olmakt›r.(Seçme Eserler. Cilt 2)

Görüldü¤ü gibi parti içi yay›norgan›, KP’nin ideolojik, siyasi,örgütsel olarak sa¤lamlaflmas›nayard›mc› olmak amaçl› ç›kar›l-maktad›r. ‹deolojik sa¤lamlaflma-n›n, devrim perspektifiyle donan-man›n yard›mc› arac›, merkeziyay›n organ›d›r.

Baflkan Mao, partinin inflas›sorunuyla, inflas›na yard›mc› ol-

ma sorunlar›n› birbirine kar›flt›r-mam›flt›r. Partinin inflas› sorunu-nun çözümünü “partimiz dev-rimci savafllar boyunca gelifl-mifl, sa¤lamlaflm›fl ve Bolflevik-leflmifltir. Silahl› mücadele ol-masayd› bugünkü Komünistpartimiz de olamazd›. Bütünparti yoldafllar› kan›m›zla öde-di¤imiz bu deneyimi hiçbir za-man unutmamal›d›r” fleklindeele almaktad›r.

Komünist Partisi, devrimcisavafl içinde, silahl› mücadeleiçinde infla olur. Bu MLM bilimi-nin evrensel ilkesidir. Çin prole-taryas›n›n tüfekleri, Bolflevik-ler’in tüfekleri bu yasay› do¤ru-lam›flt›r. Ülkemizin proleter tü-fekleri de bu evrensel yasay› do¤-rulayacakt›r. Rus devriminde ga-zeteye yüklenen rol, Çin devri-minde devrimci silahl› mücadele-ye yüklenen rolle ayn› önemdey-di. Komünist yay›n organ› iseKP’nin inflas›nda yard›mc› bir roloynam›flt›r.

‹deolojik berrakl›¤›n, proletersafl›¤›n korunmas›nda her türdenoportünist revizyonist ak›mlarakarfl› mücadelede devrimci yay›norgan› önemli rol oynam›flt›r. An-cak Baflkan Mao’nun da belirtti-¤i gibi bu rol hiçbir zaman esasolmam›flt›r. Baflkan Mao’nun bi-limsel ö¤retilerini ülkemiz koflul-lar›na yarat›c› tarzda uygulayanÖnder yoldafl ‹brahim Kaypak-kaya ise devrimci yay›n›n s›n›fsavafl›m›nda oynad›¤› rol konu-sunda ayn› düflünceleri savuna-rak, flafak revizyonistlerine karfl›amans›z mücadele yürütmüfltür.

Kaypakkaya yoldafl, hiçbirzaman ne parti içi yay›n› ne demerkezi kitle yay›n organ›n› ko-münist partinin inflas› konusundabelirleyici ve tayin edici rol ola-rak ele almam›flt›r. Devrimci ya-y›n› komünist partinin inflas›ndayard›mc› bir araç olarak benimse-mifl, bu arac›n önemini belirtmifl,politik mücadelede oynad›¤› rolügörmüfl ve buna uygun hareketetmifltir.

11

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 13: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

S‹YAS‹ MÜCADELEN‹NÖNEML‹ B‹R ARACI OLARAK DEVR‹MC‹

GAZETEN‹N S‹LAHLI MÜCADELEYE H‹ZMET‹

Kaypakkaya yoldafl›n flafakrevizyonistlerine karfl› yürüttü¤ümücadelede önemli konular›n-dan biri de yay›n organlar›n›n ni-teli¤i, amac› ve ifllevi sorunu ol-mufltur. MLM’nin temel sorunla-r›nda yaflanan görüfl ve düflüncefarkl›l›¤› ülkenin sosyo-ekono-mik tahlili, devrimin niteli¤i veyolu, örgütlenme ve araçlar› ko-nular›na kadar uzanm›flt›r.

fiafak revizyonistleriyle Kay-pakkaya yoldafl aras›nda yafla-nan mücadele iki kanat, iki çizgiaras›nda yaflanan mücadele ola-rak bazen aç›k, bazen gizli bazensert, bazen yumuflayarak aral›k-s›z olarak sürüp devam etmifltir.

fiafak revizyonistleriyle Kay-pakkaya yoldafl aras›nda ‹lle-gal/legal yay›n›n içeri¤i ve ifllevikonusunda yaflanan mücadele vebu mücadele sonucunda ortayaç›kan temel görüfller, günümüzede ›fl›k tutmaktad›r.

fiafak revizyonistleri farkl›bir isimle gazete ç›karman›n odönemin iflah olmaz M. Belliburjuvas›ndan düflünce olarakfarkl›laflaca¤›n› belirtirken, Kay-pakkaya yoldafl›n yan›t› aç›k venettir. “Bir hareketin çizgisinibelirleyen fley, flöyle ya da böy-le bir yay›n organ› ç›karmakde¤ildir. Önemli olan yay›n or-gan›n›n içeri¤idir” diyerek, ya-y›n konusunda MLM’lerin görü-flünün nas›l olmas› gerekti¤iniortaya koyar.

‹htilalci bir örgütlenme ve si-lahl› mücadelenin yerine lega-lizm, reformizm, salt bar›flç› mü-cadeleyi esas alan, her türlü fa-aliyeti, legal yay›nc›l›k faaliyeti-ni güçlendirmeyi hedefleyen, ‹fl-çi-köylü çal›flma komiteleri vebürolar fleklinde örgütlenmeyisavunan, köy çal›flmas›n› ikinciltutan, silahl› mücadeleyi dur-maks›z›n köstekleyen, illegal fa-

aliyeti ikincil plana iten, fiafakrevizyonistleriyle Kaypakkayayoldafl aras›nda devrimci müca-delenin en temel en önemli so-runlar› konusunda sürekli birmücadele yaflanm›flt›r.

Kaypakkaya yoldafl, fiafakrevizyonistleriyle yaflad›¤› pole-miklerde yay›n organlar› mesele-si ve yay›n faaliyeti sorunuönemli yer tutmufltur.

“Legal yay›nc›l›k faaliyeti-nin esas olmamas› gerekti¤inisavundu¤umuz için ‘gazeteyive dergiyi kapatmay› ve bütünkadrolar› fare deli¤ine t›kama-y› savunuyorlard›’ diyorlar.Yay›n faaliyetini hiçbir zamanred etmedi¤imizi, sadece birkomünist hareketin faaliyeti-nin yay›nevi derekesine düflü-rülmesine karfl› ç›kt›¤›m›z› da-ha önce belirttik. Zaten yay›nfaaliyetini nas›l anlad›¤›m›z›bundan sonraki prati¤imizlede gösterece¤iz.” (‹. Kaypak-kaya)

Görüldü¤ü gibi Kaypakkaya

yoldafl devrimci gazetenin s›n›fsavafl›m›ndaki rolünün hiçbir za-man inkar etmemifltir. Devrimcigazetenin nas›l ele al›nmas› ge-rekti¤i, içeri¤inin nas›l olmas›gerekti¤i, hangi mücadeleyeba¤l› ele al›nmas› gerekti¤i ko-nular›nda fiafak revizyonistleriy-le farkl› düflünmekteydi. Onunkarfl› ç›kt›¤› nokta, legal yay›nfaaliyetinin devrimci çal›flmadaesas al›nmas› fikriydi. ‹llegaldevrimci faaliyetin, temeline le-gal yay›n faaliyetinin örgütlen-mesinin konulmas›na karfl› ç›k-maktayd›. Köylük bölgelerdekimücadeleyi, silahl› mücadeleyi,illegal mücadeleyi red eden fia-fak revizyonistlerine karfl› “si-lahl› mücadele esas”, “illegalfaaliyet esas”, “ köylük bölge-lerde faaliyet esas”, “ örgütlen-mede parti örgütlenmesi esas”diyerek yan›t vermekteydi.

Nas›l bir devrimci çal›flma?sorusuna fiafak revizyonistleri-nin savunusu flöyle olmufltur.“‹flçi-köylü çal›flma komiteleri-

12PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Kaypakkaya yoldafl devrimci gazetenin s›n›fsavafl›m›ndaki rolünü hiçbir zaman inkar etmemifltir.Devrimci gazetenin nas›l ele al›nmas› gerekti¤i,içeri¤inin nas›l olmas› gerekti¤i, hangi mücadeleyeba¤l› ele al›nmas› gerekti¤i konular›nda fiafak revizyonistleriyle farkl› düflünmekteydi.

Page 14: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

nin görevi, dergi ve gazeteyiokumak, elefltirmek ve bunlarayaz› yazmakt› ve baflka bir fleyde¤ildi. ‘Her ‹flçi-köylü çal›flmakomitesi bir yaz› kurulu gibiçal›flmal›’ deniyordu. Yani hertürlü faaliyet, legal yay›nc›l›kfaaliyetini güçlendirmeyi hedefal›yordu.”

Nas›l bir örgütlenme? sorusu-na ise fiafak revizyonistlerininyan›t› flu flekilde olmufltur. “‹flçi-köylü çal›flma komiteleriningörevi, dergi ve gazeteyi oku-mak, elefltirmek ve bunlara ya-z› yazmakt› ve baflka bir fleyde¤ildi. ‘Her ‹flçi-köylü çal›flmakomitesi bir yaz› kurulu gibiçal›flmal›’ deniyordu. Yani hertürlü faaliyet, legal yay›nc›l›kfaaliyetini güçlendirmeyi hedefal›yordu.” “Legal faaliyetinörgütlenmesi esast›r, önce boz-k›r› kurutal›m sonra tutufltu-ral›m, önce ülke çap›nda ör-gütlenelim sonra silahl› müca-deleyi bafllatal›m”, “ E¤itimgruplar› bir yandan halk›m›z›nileri unsurlar›n›n, sempatizan-lar›n geri bilinçli iflçilerinMarksist-Leninist e¤itimlerinisa¤layacak”.

Kaypakkaya yoldafl, fiafakrevizyonistlerinden temeldefarkl› fleyler savunmaktayd›.“Bugün bafll›ca ve as›l görevi-miz, partinin ve ordunun silah-l› mücadele içinde infla edilme-sidir.”

Kaypakkaya yoldafl›n, ör-gütlenme konusundaki görüflü deflöyleydi; “Örgütlenmedekikavrayaca¤›m›z halka, partiönderli¤inde, gerilla birimleriörgütlemektir. Di¤er bütüngrup ve hücreler, gerilla eyle-minin seyri içinde ve onu des-tekleyecek, gelifltirecek flekildeele al›nmal›d›r.”

Legal faaliyeti esas alan, le-gal faaliyeti devrimci çal›flman›nmerkezine koyan fiafak revizyo-nistleri, do¤al olarak bar›flç›l pro-paganday› esas almaktayd›. Si-lahl› mücadeleden, silahl› propa-

ganda ve ajitasyon faaliyetinden,gerilla mücadelesinden öcü gibikorkmaktayd›.

fiafak revizyonistleri saltokumaktan ibaret olan e¤itimgruplar›n› savunurken, “önce bi-linçlenme sonra savaflma”,“önce bozk›r› kurutma sonratutuflturma” “önce ülke çap›n-da örgütlenme sonra silahl›mücadeleyi bafllatma” anlay›fl›-n› dile getirirken,

Kaypakkaya Yoldafl; “Pra-tik faaliyetlerle s›ms›k› birleflti-rilmifl siyasi ve ideolojik e¤itimetkinli¤ine h›zla giriflmeliyiz.Bunun için bence flunlar yap›l-mal›d›r; devrimimizin çeflitlisorunlar›na ›fl›k tutan, çizgimi-zin, politikam›z›n ve program›-m›z›n propagandas›n› yapanmerkezi bir yay›n organ› en k›-sa zamanda ç›kar›lmal›d›r.”

Kaypakkaya yoldafl, dev-rimci e¤itim çal›flmas› yürütül-mesine karfl› de¤ildi. S›n›f sava-fl›m›n›n sorunlar›na, ihtiyaçlar›-na, silahl› mücadeleye hizmet et-meyen, e¤itime karfl›yd›. Önderyoldafl, ayn› zamanda devrimcigazetenin ç›kar›lmas›na da karfl›de¤ildi. Ancak niteli¤i ve hangimücadeleye hizmet edece¤i ko-nusunda flafak revizyonistleriylefarkl›lafl›yordu. “Gizli okumafaaliyeti, silahl› mücadeleyehizmet eden, onu gelifltiren,güçlendiren bir faaliyet ola-rak” diyerek, devrimci e¤itiminnas›l olmas› gerekti¤ini ortayakoyarken, devrimci yay›n›, legalfaaliyetlerin tümünü, “ illegalörgütlenmenin ve faaliyetin di-¤er bütün biçimlerini ve hertürlü legal faaliyeti köylük böl-gelerdeki silahl› mücadeleyeba¤l› k›lmak” fleklinde ele al-makta ve savunmaktayd›.

Devrimin çeflitli sorunlar›na›fl›k tutan, devrimin propaganda-s›n› yapan bir yay›n organ› neyehizmet etmelidir? sorusuna Kay-pakkaya yoldafl›n yan›t› aç›k venettir; “örgütlenmenin bütündi¤er biçimleri, illegal okuma

gruplar›, yay›nlar› basan, ulafl-t›ran ve da¤›tan hücreler vs. vs.gerilla faaliyetinin seyri içindeonun gereksinimlerine yan›tverecek, onu destekleyecek,güçlendirecek flekilde ele al›n-mal›d›r” der. Oysa fiafak reviz-yonistleri legal yay›n faaliyetiniesas alarak bu faaliyeti devrimcifaaliyetin merkezine koymaktay-d›.

Kaypakkaya yoldafl, kezapropaganda ve ajitasyon çal›fl-mas›nda da fiafak revizyonistle-rinden tamamen farkl› görüfllersavunmaktayd›.

fiafak revizyonistlerinin sa¤c›bar›flç›l propaganda ve ajitasyonçal›flmas›na karfl› Kaypakkayayoldafl; “Köylük bölgelerdekifaaliyetlerimizin içeri¤i ve biçi-mi, fiafak revizyonizmindenayr›ld›¤›m›zdan beri h›zla de-¤iflmifltir. ‘Bar›flç›’ propagandave ajitasyonun yerini silahl›mücadele biçimleri, silahl› pro-paganda ve ajitasyon yöntemle-ri alm›flt›r. ...Egemen s›n›flar,köylük bölgelerde devrimci fa-aliyetlere meydan vermemek,varolan faaliyetleri yok etmekiçin azg›n sald›r›lara giriflmek-tedirler. Ufak bir ihbar üzerinebüyük birlikleri harekete ge-çirmektedirler. Bu nedenle‘bar›flç›’ propaganda ve ajitas-yona özellikle köylerde olanakkalmamaktad›r” diyerek, süre-cimizin bugünkü sorunlar›na da›fl›k tutmaktayd›.

fiafak revizyonistleri bar›flç›lpropaganda faaliyetini, legal fa-aliyetleri, bar›flç›l mücadeleyiesas al›rken Kaypakkaya yol-dafl, silahl› mücadeleyi, illegalfaaliyeti ve silahl› propaganda veajitasyon faaliyetini esas almak-tayd›. Her türlü legal/illegal dev-rimci yay›n faaliyetini silahl›mücadelenin birer parças›, onudestekleyen, güçlendiren bir ö¤eolarak ele almaktayd›. Bar›flç›lpropaganda (illegal/legal dev-rimci yay›n, bildiri da¤›tmak-afifl, pankart, parti ve ordu bay-

13

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 15: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

raklar›, pankart asmak-duvar ya-z›lamas›, k›saca yaz›l›-sözlü pro-paganda ve ajitasyon yapmakvb.) faaliyetini tali almaktayd›.

Kaypakkaya yoldafl devrim-ci (illegal/legal) yay›n faaliyetiniasla red etmeden, önemini gözar-d› etmeden s›n›f savafl›m›nda oy-nad›¤› rolü asla küçümsemedenmücadelenin esas› olarak alma-dan, savundu. Bu faaliyeti, temelmücadele biçimi olan silahl› mü-cadeleyi destekleyen, güçlendi-ren, tamamlayan önemli bir pro-paganda, ajitasyon ve örgütlemeve e¤itim arac› olarak ele ald›.

PART‹; ÖNDERLER VE ÖRGÜTLEY‹C‹LER

KURMAYIDIR“Bugün kitleler da¤›n›k ve

da¤›n›k olduklar› için de güç-süzdürler. Huzursuzluk duyanprotestolarda bulunan da¤›n›kkitleler ile devrimci örgütleraras›nda ba¤›n kopuklu¤u gi-derilmelidir. Baflar›n›n yeganegüvencesi bu ba¤›n güçlendiril-mesidir.” Lenin.

Da¤›n›k ve güçsüz olan kitle-lerin örgütlü, güçlü duruma geti-rilmeleri nas›l baflar›lacakt›r? Busorunun önemli yan›tlar›ndan bi-ri, devrimci örgütlerle da¤›n›k vegüçsüz durumda bulunan kitleleraras›ndaki ba¤›n güçlendirilme-sidir. Bu ba¤›n güçlenmesini sa¤-layacak olan parti komiteleridir,bu ba¤› sa¤layacak olan s›n›f bi-linçli proleterlerin ihtilalci kitlefaaliyetidir. Kitlelerin kendi so-runlar› etraf›nda örgütlenme ihti-yac›n›n somuta çevrilmesiyle,

kurulan politik ba¤›n güçlendiril-mesiyle örgütlenme sorunu çö-zülür.

Sözlü ve yaz›l› propagandaarac›n›n etkili ve güçlü kullan›-m›, örgütlenmenin zeminini ko-laylaflt›racakt›r. Devrimci yay›n,propaganda ve ajitasyon faaliye-tinde örgütlemede kullan›lacaketkili araçlardan biridir.

Proletarya Partisi önder veörgütlemede kurmay rolünü oy-narken devrimci yay›nlara önem-li ifl düflmektedir. Bu bilinç, kul-land›¤› propaganda arac›n›n zen-ginleflmesini ve etkili hale geti-rilmesi sorununu da çözer.

Proletarya Partisi esasta busoruna do¤ru yaklaflm›flt›r. An-cak dönem dönem dünyada veülkemizdeki tasfiyeci ak›mlar›netkisinde kalarak baz› yanl›fl e¤i-limler bu alanda etkili olmayaçal›flm›flt›r. Bir dönem devrimciyay›n›n propaganda ve ajitasyon-da oynad›¤› rol, örgütlemede oy-nad›¤› rol yeterince önemsenme-mifltir. Sol anlay›fl e¤ilimleri et-kili olmaya çal›flm›flt›r. Her fleyesilah›n namlusundan bakan anla-y›fl ›fl›¤›nda devrimci yay›n soru-nuna yaklafl›lmaya çal›fl›lm›flt›r.Önem ve ihtiyac› yeterince bilin-ce ç›kar›lmadan temel mücadelebiçimine ve araçlar›na karfl›t ola-rak ç›kar›lm›flt›r. Dönem dönemde temel mücadele biçimine hiz-met etme anlay›fl› unutularak, buarac›n s›n›fsal içeri¤inin özügözden uzaklaflt›r›lmaya çal›fl›l-d›¤› olmufltur. Özellikle ad›na“yeni dünya düzeni” denilenkapitalizmin dünya ölçe¤in-

de gelifltirdi¤i ideolojik-psikolo-jik sald›r›lar›n boyutland›¤› dö-nemde tasfiyecili¤in devrimcisaflarda estirdi¤i sa¤c› rüzgar›netkisi yay›n üzerine de yans›-m›flt›r.

“Ba¤›ms›z gazetecilik”,“üçüncü göz”, “tarafs›z gazete-cilik” vb. olarak ortaya ç›kan an-lay›fllar esasta tasfiyecili¤in ide-olojik sald›r›lar› sonucunda yafla-nan bozulmalard›r. Burjuva sal-d›r›lar› karfl›s›nda ideolojik ola-rak boyun bükme, önünde e¤il-me ve bozulmad›r. S›n›f bak›flaç›s›ndan uzak olan bu bak›fl aç›-s›, proletaryan›n bak›fl aç›s› ola-maz. Proletaryan›n bak›fl aç›s›n-da, her zaman s›n›f ve s›n›flarmücadelesi vard›r.

Devrimci gazetecilik sorunu-na da bu bak›fl aç›s›yla bakar.Hangi s›n›f›n gazetecili¤i hangis›n›f›n gözleriyle olaylara, gelifl-melere, yaflananlara bakaca¤›z?Proletaryan›n gözleri ve beyniylemi? Yoksa burjuvazinin gözle-riyle mi olaylara bakaca¤›z?Hangi s›n›f›n gazetecilik anlay›-fl›n› savunaca¤›z? Esas meselebudur. Bu bak›fl aç›s›n› mu¤lak-laflt›ran, belirsiz hale sokarak içi-ni boflaltan anlay›fllar ve yakla-fl›mlar proletaryan›n bak›fl aç›s›ve anlay›fl› olamaz.

Devrimci yay›n faaliyeti yal-n›zca kitlelere yönelik yap›lanpropaganda ve ajitasyon faaliyetide¤ildir. Parti içi merkezi yay›-n›n önemi, kitlelere yönelik ola-rak ç›kar›lan propaganda ve aji-tasyon amaçl› örgütleme pers-

14PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

fiafak revizyonistleri bar›flç›l propaganda faaliyetini, legal

faaliyetleri, bar›flç›l mücadeleyi esas al›rken Kaypakkaya yoldafl,

silahl› mücadeleyi,illegal faaliyeti ve silahl›

propaganda ve ajitasyonfaaliyetini esas almaktayd›.

Page 16: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

pektifli yay›nlar kadar önemlidir.Parti içi yay›n, parti içi ideolojikbirli¤in pekiflmesinin arac›d›r.Partinin ideolojik sa¤laml›¤›n›n,politik niteli¤inin yükseltilmesi-ni de sa¤lar. Her türden oportü-nist ve tasfiyeci anlay›fllara karfl›partiyi e¤itmenin kürsüsü rolünüoynar.

“Yay›n faaliyeti; baflka hiç-bir faaliyetin yerine geçirilme-den, örgütsel toparlanma vegeliflim için s›n›f mücadelesikarfl›s›nda ideolojik-politik do-nan›m›n sa¤lanmas› için, esasörgütlenmenin ve çal›flman›nönünü açmak için süreci belir-leyen/belirleyecek araç olarakkullan›lamad›” (Komünist-43.7. Konferans kararlar›ndan)

Partinin geliflimi ve Bolflevikparti anlay›fl›n›n gerekleri aç›s›n-dan devrimci yay›n faaliyeti aslavazgeçilemez önemdedir. Dö-nem dönem merkezi düzeyde ya-flanan boflluktan kaynakl› gerile-meler, zaaflar›n oluflmas›n› ya-ratm›flt›r. Ancak merkezi iç yay›nolsun merkezi kitle yay›n olsunideolojik e¤itimin politik donan›-m›n vazgeçilemez araçlar› oldu-¤u gerçekli¤i asla unutulmamal›-

d›r.Merkezi iç yay›n, parti bütü-

nü önderli¤in yönelimi do¤rultu-sunda e¤itmesi, yönetmesi vetespit edilen hedeflere do¤ruyönlendirmesi olarak da önemli-dir. Proletarya partisinin merkezikumanda kademesi ayn› zaman-da benimsedi¤i yönelim do¤rul-tusunda parti bütününü yönlen-dirmesi yönetmesi ve e¤itmesiy-le sorumludur. Bu sorumlulukyerine getirilmedi¤i zaman tasfi-yeci ve oportünist anlay›fl ve e¤i-limlere proletarya partisinin ka-p›s›n›n aral›¤› aç›lm›fl olur.

Bu durumda, s›zmalar bafllar.Geçmifl yaflanan süreç önemli ta-rihi tecrübelerle doludur. K›l›ç vekalem kurmay›n hizmetinde ro-lünü beraber ve birlikte oynama-l›d›r. “‹yi yaz›yor” diye, kale-min parti d›fl› ve parti üstü anla-y›fl sahiplerine verilmesi do¤rude¤ildir. Yaz›m yetene¤ine, ya-z›nsal ifade zenginli¤ine sahipolmak demek, parti görüfllerinipartinin belirledi¤i temel yöneli-me uygun fleyler yazmak de¤il-dir. Kalem, k›l›c›n yönelimineuygunluk içinde, bütünlüklüolmal›d›r. Kalem baflka yöne-

limde k›l›ç baflka yönelimdesallanmaz. Kurmay›n emretti-¤i yönde kullan›lan k›l›ç, kur-may›n emretti¤i yönde yazankalem, de¤erlidir.

Devrimci yay›n faaliyetininöneminin bilince ç›kar›lmas› ay-n› zamanda parti ve önderlik bi-lincinin kuflan›lmas› demektir.Devrimci yay›n faaliyetine veri-len önem ayn› zamanda önderliksorununa verilen önemin de birparças› demektir.

Merkezi yay›n faaliyeti farkl›flekillenifl içinde olan ya da bue¤ilimi tafl›ma potansiyelindeolanlara b›rak›lmamal›d›r. Bu fa-aliyetin kumandas›nda parti ön-derli¤i olmal›d›r. Bu ilkenin gev-fletilmesi demek, önderlik bilin-cinin gevfletilmesi demektir.

Kitle yay›n organ› proletaryapartisinin temel yönelimi ve çiz-gisi do¤rultusunda kitlesini fle-killendirmek görev ve sorumlu-lu¤uyla yükümlüdür. ‹ster legalolsun ister illegal olsun devrimciyay›n›n oynad›¤› öz birdir. “dev-rimimizin çeflitli sorunlar›na›fl›k tutan çizgimizin, politika-m›z›n ve program›m›z›n pro-pagandas›n› yapan” (‹K. Seç-me Yaz›lar. syf.33)

“Devrimci yay›n organ›hangi biçimde yay›nlan›rsa ya-y›nlans›n propaganda ve aji-tasyonu içermeli komünist ör-gütleme çizgisini uygulamal›-d›r.” (Komünist 47)

Devrimci yay›n organlar›n›nniteli¤inin yükseltilmesi, prole-tarya partisinin s›n›f savafl›m›ndayo¤unlaflmas›, politik niteli¤ininyükseltilmesi yani partinin sevi-yesinin yükseltilmesiyle ile ilin-tilidir. S›n›f bilinçli proletarya,devrimci yay›n›n niteli¤ini yük-seltmek için s›n›f savafl›m›n›n ni-teli¤ini yükseltmek göreviylekarfl› karfl›yad›r. S›n›f ve partibilincinin güçlü donan›m› s›n›fsavafl›m›ndaki yönelim ad›mla-r›n› h›zland›r›r, cesareti büyü-tür, umudu ço¤alt›r, davayaolan inanc› pekifltirir.

15

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 17: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Sa¤l›k emekçileri “insancayaflanacak ücret ve herkeseücretsiz ve nitelikli sa¤l›khizmeti” talebiyle 5 Kas›m’dave hemen ard›ndan 24 Ara-l›k’ta bir günlük ifl b›rakmaeylemi gerçeklefltirdi.

Eylem, hem taleplerin ya-k›c›l›¤› hem de sa¤l›k emekçi-lerinin güçlü kat›l›m› nedeniy-le önemli oldu¤u kadar, kamuçal›flanlar› sendikalar›n›n sal-d›r›lar karfl›s›nda protestocu,protokolcu tarz› aç›s›ndan ey-lem anlay›fllar›n› ve “grev ya-p›lamaz” açmazlar›n› y›k›ppratiklefltirdi¤i için de önemli-dir. Yine “Kamu YönetimiReformu” gibi oldukça kap-saml› bir sald›r› dalgas›n›nesas haz›rl›klar›n›n tamamlan-d›¤› ve iflbirlikçi medya eliylegüncellefltirildi¤i flu günlerde“Kamu Yönetimi Reformu”setini hedeflemesi nedeniylede önemlidir.

AKP hükümeti, 5 Kas›mve 24 Aral›k eylemleri öncesi,eylemi bofla ç›kartmak ve etki-sizlefltirmek için elinden gele-ni ard›na koymam›fl, bilinenyöntemlerle say›s›z sald›r›lar

gerçeklefltirmifltir. Sa¤l›k emek-çilerinin sendikal ve mesleki ör-gütleri olan –ki ayn› zamandaeylemi örgütleyenlerdir- SES veTTB’ye yönelik karalama kam-panyalar›, meslek onuruna yö-nelik demagojiler, soruflturmatehditleri birinci a¤›zlarca, Bafl-bakan ve Sa¤l›k Bakanl›¤›’ncayap›lm›flt›r. Kamuoyunu yanl›flve maksatl› bilgilendirerek sa¤-l›k emekçilerine karfl› k›flk›rt-maya, böylece SES ve TTBüzerinde bir bask›lanma yarat-maya çal›flarak, hasta ve hastayak›nlar›yla sa¤l›k emekçilerinikarfl› karfl›ya getirecek provo-kasyonlara baflvurmaktan çe-kinmemifllerdir. Bütün bu sald›-r›lara sa¤l›k emekçilerinin yan›-t› eylemin haz›rl›klar›n› ve ör-gütlenmesini daha güçlü ve da-ha yayg›n yaparak olmufltur.Nitekim hükümet, bask› ve göz-da¤›n›n sökmedi¤ini görüncesald›r› oklar›n› sa¤l›k emekçile-rinin birli¤ine yöneltmifl, bu bir-li¤i bölmeye çal›flm›fl, “AileHekimli¤i” gibi bir uygulamay›pratisyen doktorlara bir parmakbal olarak yalatmak istemifltir.

SES ve TTB aylar öncesine

16PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

SA⁄LIK EMEKÇ‹LER‹N‹N GREV‹VE KAMUYA YÖNEL‹K SALDIRILAR

“Kamu Yönetimi Temel Tasar›s›” ekonomik ve

demokratik planda halk›m›za yönelik sald›r›n›n

kal›c›laflt›r›lmas›n›n, yasalafl›p

kurumsallaflmas›n›n ad›d›r.Bu tasar› ayn› zamanda

(ve esas nedenlerinden biriolarak) siyasal iktidar›n

merkezden çevreye, bütünden parçaya do¤ruaynen uyarlanmas›d›r.

fiu örnek çarp›c›d›r. Tasar›dan ilgisizmifl gibi,ba¤›ms›zm›fl gibi görünen

bir süre önce gündeme getirilen “psikolojik

harp”in 81 ilde valiliklerdüzeyinde örgütlenmesi, bunun için haz›rl›klar›n oldukçailerlemifl olmas›

hedeflenenin ne oldu¤ununaç›kça resmidir. Dünya

Bankas›’n›n raporlar›nda geçen “esnek,

etkin ve piyasa dostu devlet” budur.

Page 18: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

dayanan haz›rl›klar›n› bütünsald›r›lar› gö¤üsleyerek, aflarakpüskürtmüfl ve 5 Kas›m ve 24Aral›k ile taçland›rm›flt›r. Enküçük sa¤l›k biriminden, en bü-yük hastanelere kadar her ifl ye-rinde yo¤un ve sistemli bir ça-l›flma yürütülmüfl, sürecin bilin-ce ç›kart›lmas› ve eylemlerin et-kin bir biçimde sahiplenilmesiiçin tabana çok yönlü olarak nü-fuz edilmifltir. Kararl›l›k ve cofl-kuyla kimi yerlerde yüzde100’leri bulan bir kat›l›mla ayr›-ca baz› hasta ve hasta yak›nlar›-n›n, birçok demokratik(!) vemeslek örgütlerinin tehditlerine,sald›r›lar›na hakettikleri yan›tda verilmifltir.

Bu eylemlerde sa¤l›k emek-çilerinin grevlerinde baflar›y›getiren olgular ve bununla bü-tünleflen örgütlü gücün müdaha-le biçim ve içeriklerini de¤er-lendirmek, do¤ru sonuçlar ç›-karmak en az eylemin kendisikadar önemlidir. Bu nedenlesa¤l›k alan›nda yaflanan sorun-lar ve sa¤l›k emekçilerinin du-rumunu; devletin sa¤l›¤a vesa¤l›k emekçilerine yönelik po-litikalar›n›, son olarak da bu po-litikalar karfl›s›ndaki anlay›fl vepratik görevlerimizi yaz›m›ziçerisinde ele almaya çal›flaca-¤›z.

Halk›n sürekli fakirleflti¤i,iflsizli¤in görülmemifl boyutlaraulaflt›¤› bir ülkede yafl›yoruz.Emperyalistlerin yaflamas›,ayakta kalmas› için halk›m›z›neme¤i, al›nteri, topraklar›m›z›nzenginli¤i kaynak olarak buasalak, çürümüfl güçlere sunul-maktad›r. Egemenler iliklerinedek halk›m›z›, ülkemizi sömür-mekte, sömürdükçe semirmek-tedir.

Gazeteler son yirmi y›l içeri-sinde 216 milyar dolar faiz öde-mesinin yap›ld›¤›n› yaz›yor.Halk›m›zdan “kamusal hiz-

metle size geri dönecek” diyetoplanan vergiler, emperyalistsermayeye ve iflbirlikçilerineborç faizi olarak ak›t›l›nca, hal-k›m›za yükü a¤›r bir yaflam ka-l›yor.

‹lk 盤l›¤›n› üçbin dolarl›kborçla at›verir her yeni do¤ançocu¤umuz. Memleketin haliböyle olunca, sa¤l›¤›n ve sa¤l›khizmetlerinin hali de buna uy-gun olur. Hastane önleri her za-man neden h›nca h›nç kalaba-l›klarla doludur? SSK devlethastaneleri ve klinik önlerindeneden her zaman uzay›p gidenkuyruklar vard›r; seçim gezile-rinde burjuva partilerinin “has-tane yapaca¤›z, doktor getire-ce¤iz” propagandalar› nedenhep bofl ç›kar? Bir istatisti¤e gö-re yoksul annelerin bebeklerizengin ailelerinkine göre 4-5kat daha fazla ölüyor. Elbetteçocuklar›n ölmesi kaderden,al›nyaz›s›ndan de¤il, yokluktan,yoksulluktan. Küçük mezarlar›nsay›s›n›n çok olmas›n›n nedenibudur. Uluslararas› sözleflmeler-de “Sa¤l›k insanlar›n do¤ufl-tan kazand›¤› bir hakt›r” cüm-lesi bizim ülkemizde “emekçihalk›m›z›n bir çocu¤u olarakdo¤dum. T›pk› onlar gibi ba-na da yokluklar ve zulümlerreva görüldü. Bunun için yok-sullu¤umuzun, hastal›¤›m›z›nve ölümlerimizin sorumlusuemperyalistler ve TC devleti-dir” diye okunur.

Sa¤l›k emekçilerinin bu tab-lodaki yeri belki de en trajikolan›d›r. Yüzlerce hastaya bak-mak, muayene etmek zorundakalan doktorlardan gerçek an-lamda flifa bulabilir mi hasta?Bir ameliyattan di¤erine koflan,saatlerce yo¤un bir tempoylaçal›flan tabibin, yorgun ve uyku-suz haliyle hastan›n içinde ma-kas, sarg› bezi vb. malzemeleriunutmas› ola¤anlaflt›¤› için, mi-

zah› dahi zenginlefltiremiyor.Paras› olmayan hastay› yüzgerigöndermek, acil servis ve di¤erbölümlerde eleman yetersizli-¤inden ölümlere, ac›lara tan›kolmak sa¤l›k emekçileri için ça-resizlik ve fazlas›yla y›pranmanedenidir.

Y›llard›r düzelmek bir yanakoflullar daha da kötüleflmekte-dir. Son 20 y›ld›r uygulananneo-liberal politikalarla en te-mel gereksinimler bile fiyatlan-d›r›l›p, piyasalaflm›flt›r. 20 y›ld›rad›m ad›m uygulanan politika-larla halk›m›z açl›¤a ve felaketedaha da yak›nlaflm›flt›r. Bu yet-mezmifl gibi yeni yeni program-larla hergün, bir önceki günüarat›r duruma gelmifltir.

ÖLDÜRÜCÜ YEN‹ B‹RHALKA; “SA⁄LIKTADÖNÜfiÜM PROJES‹”Önceleri sa¤l›k alan›nda ya-

flanan sorunlar›n bafll›cas›, büt-çeden sa¤l›¤a ayr›lan kaynakmiktar› görülürdü. Köklü ne-denlerden ba¤›ms›z ele al›nsada sorunun sa¤l›¤a yans›mas›önemliydi. Her alanda oldu¤ugibi sa¤l›kta da bu sonuç; em-peryalizme ba¤›ml›l›¤›n ve biravuç kompradorun, büyük top-rak a¤alar›n›n iktidarda oluflu-nun kefaletiydi. Bütçenin yüzde70’ini-80’ini do¤rudan emenkan emiciler bununla yetinmez-ler/yetinmediler de. Halk›m›zs›n›rl› da olsa yararland›¤› sa¤-l›k hizmetlerini arar duruma dü-flürüldü. Sigorta ve devlet hasta-neleri ödenek yetersizli¤i k›ska-c›na al›n›rken, muayene kuy-ruklar› ilaç kuyruklar›yla büyü-tüldü. T›p bilimi ve teknolojiçok h›zl› de¤iflirken, ülkemizhastaneleri geri, hantal aletlerlebaflbafla b›rak›ld›. Doktorlar,hemflireler, hastabak›c›lar düflükücretlerle, uzun çal›flma sürele-riyle, bafldöndürücü bir çal›flma

17

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 19: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

temposuyla sa¤l›k hizmeti ver-mek için didinip durdu. Di¤eryandan özel hastaneler, klinik-ler birbiri ard›s›ra aç›l›p emek-çilere; “Ya binbir eziyet sonu-cunda yetersiz sa¤l›k hizmetialacaks›n, ya da elini cebineat›p özel hastaneye, klini¤e gi-deceksin” tercihi sunuldu. Bu-nunla da yetinilmeyip hastane-lerdeki çeflitli hizmetler tafleron-lara devredildi.

Sa¤l›k alan›nda yaflanan bugeliflmelerin her biri do¤rudanveya dolayl› bir biçimde sa¤l›kemekçilerine de yans›d›. Özelhastanelerde çal›flan sa¤l›kemekçileri birçok haktan mah-rum oldu¤u gibi patron taraf›n-dan ücreti ödenmifl bir mal gibigörülerek, kifli ve meslek onuru-na yönelik sald›r›lar ve uygula-malarla karfl› karfl›ya kalm›fl, in-safs›zca çal›flt›r›lm›flt›r. “Sözlefl-meli Personel” statüsü yayg›n-laflt›r›lm›fl, bu personeller degü-vencesiz ve bask› alt›nda çal›flt›-r›lm›flt›r. 657 say›l› yasa dahilin-deki “bordro mahkumlar›” ya-sal engellerin yan›s›ra, keyfiyet,sürgün, soruflturma tehditleriyleIMF’nin belirledi¤i yaflamamahkum edilmifltir.

Kuflkusuz yaflananlar bunlar-la s›n›rl› de¤ildir. Sa¤l›k alan›n-da yaflanan bütün sorunlar› göl-gede b›rakacak yeni yeni tez-gahlar planlanmaktad›r. Sa¤l›khizmetlerinin daha nitelikli ol-mas› ve sa¤l›k emekçilerinin in-sanca bir ücrete kavuflturulmas›talebine “bütçe yetersiz-IMFanlaflmalar›na uygun de¤il” vb.cevaplar veren faflist devlet di-¤er yandan, tüm nüfusu kapsa-yacak “Genel Sa¤l›k Sigortas›”haz›rl›klar› içerisinde oldu¤unuduyurmufltur. “Sa¤l›kta Dönü-flüm Projesi” bafll›¤›yla haz›r-l›klar› bafllat›lan ve nüfus cüz-dan›nda TC yazan bütün vatan-dafllar için “Genel Sa¤l›k Si-

gortas›” yap›laca¤›n›, sosyalgüvenli¤in tek çat› alt›nda bir-lefltirilece¤ini savlayan bu giri-flim, bütün alanlarda yaflanan y›-k›m projeleriyle birlikte de¤er-lendirildi¤inde, halk›m›z›n hay-r›na bir “proje” olmayaca¤›n›söylememiz için fazlas›yla ne-denimiz var demektir.

‹lk bak›flta bütün bir toplu-mun genel sa¤l›k sigortas›na ka-vuflturulmas› gibi bir sistem,hiçbir sa¤l›k güvencesi olmayanemekçi y›¤›nlar›n büyük bir ke-simi için çekici gelebilir. KezaSSK, Ba¤-Kur gibi sistemlerlebo¤uflan halk›m›z da yaflamlar›boyunca bu sistemden çektikle-ri eziyet nedeniyle sosyal gü-venli¤in tek çat› alt›nda birleflti-rilmesi propagandas›n›n aldat›c›büyüsüne kap›labilir. Bütün sal-

d›r› paketleri gerçek özleri giz-lenerek, tersyüz edilip gerçe¤intam tersini yans›tan kodlamalar-la sunulmuyor mu? Gerçeklergizlenip halk›m›z yan›lt›l›rken,hedefledikleri sistem uygulama-ya konuluyor, uygulamalar›n y›-k›c›l›¤›yla yüzyüze gelindi¤indeayaklar suya de¤mifl oluyor amabu arada yap›lanlar da yap›lm›floluyor.

fiimdi “Sa¤l›kta DönüflümProjesi” denilen haz›rl›¤a birazdaha yak›ndan bak›p, halk›m›za

neye mal olaca¤›n› görmeye, in-celemeye çal›flal›m.

Toplumun bütün kesimleriniiçerisine alacak bir sa¤l›k sigor-tas› sistemi, öncelikle bütçedebuna uygun bir düzenlemeninyap›lmas›n› gerektirir. Bu dasa¤l›¤a ayr›lan bütçenin yüksel-tilmesidir. Bakt›¤›m›zda 2004y›l› bütçesinde sa¤l›¤a ayr›lanmiktar di¤er y›llarla hemenhemen ayn› orandad›r. Bunun-la b›rakal›m nüfusun tamam›n›,flu an yararlanan kesimlerin da-hi nas›l yararlan(ma)d›¤›n› bili-yoruz. Öyleyse “Sa¤l›kta Dö-nüflüm Projesi”ne ba¤l› olarak“Genel Sa¤l›k Sigortas›” hangifinansmanla yaflama geçirile-cektir? Hükümet finansman te-mini konusunda aç›k bir fleysöylemiyor. Ama flunu söylü-

yor; “Sosyal güvenlik sistemi-nin bütçe üzerindeki yükünüazaltaca¤›z”. Bu ne demektir?Bu “bütçede sa¤l›¤a ayr›lanmiktar› daha da düflürece¤iz”demektir. Peki o halde toplu-mun tüm kesimlerinin yararla-naca¤› “Genel Sa¤l›k Sigorta-s›” ne demek oluyor? Aradakibu büyük çeliflkinin, nefesi güç-lü bir hocan›n okumas›yla veyabir baflka hokus pokusla kald›r›-lacak gibi olmad›¤›n› ‹mam Ha-tipli baflbakan bilmez mi?

18PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 20: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Halk düflman› hükümetin ba-fl›, arkas›na medya sürüsünü ta-karak, iftar flovlar› yapmaya,yalan demagojilerle peynir ge-misini yürütmeye devam etsin;“Sa¤l›kta Dönüflüm Projesi’ninfinansman … 5 Kas›m ve 24Aral›k eylemlerini gerçekleflti-ren SES ve TTB’nin talepleriaras›nda ‘Sa¤l›k hizmetlerininticarileflmesini hedefleyen sa¤-l›kta dönüflüm projesinin durdu-rulmas›’ ve ‘halk’ için ek ‘Sa¤-l›k Vergisi’ anlam›na gelen Ge-nel Sa¤l›k Sigortas›’ndan vaz-geçilsin” bafll›klar›yla çoktana盤a ç›kart›ld› bile. 5 Kas›meylemine karfl› faflist devletinizledi¤i sald›rgan tutumda budeflifre ediflin, dolay›s›yla su-çüstü yakay› ele vermenin bü-yük pay› vard›r.

“Genel Sa¤l›k Sigortas›”diyerek emekçi halk›m›zdansa¤l›k vergisi al›nacak ve bubütçe denilen havuzda toplan›psonra gere¤ince(!) da¤›t›lacak.Peki kimlere gidecek bu ek kay-nak?

Yak›n zamanda gerçekleflti-rilen bir uygulamay› hat›rlaya-l›m. Sa¤l›k Bakan› halk›m›zadedi ki; “Ad›m›n› att›¤›m›z ye-ni düzenlemeyle istedi¤in has-tanede –bu özel hastane deolabilir- sa¤l›k hizmeti alabi-leceksin!” Yani iflçinin sadeceSSK hastanesine veya kamu ça-l›flanlar›n›n devlet hastanelerinegitme zorunlulu¤unu kald›rd›k-lar›n›n, dileyenin SSK-devlet-Üniversite ve özel hastanelere

gidece¤inin müjdesiydi(!) bu.Aylar önce verilen bu müjde-

li(!) haber, “Sa¤l›kta DönüflümProjesi”nin bir ön ad›m›ym›flme¤er. Sa¤l›k vergisiyle olufltu-rulacak ek kaynak uluslararas›sermayeye, egemen s›n›flara vesa¤l›k alan›ndaki uzant›lar›naak›t›lacakt›r. Hastanelerde sa¤-l›k hizmeti yeni duruma göre fi-yatland›r›lacak, servisler (göz,dahiliye, KBB, ortopedi vs) par-ça parça özelleflecek, buralardakabul edilen hasta ve verilenmetin toplam tutar› halktan top-lanacak sa¤l›k vergisiyle, aslanpay› uluslararas› kurulufllar ol-mak üzere, sermayeye transferedilecektir.

“Sa¤l›kta Dönüflüm Proje-si” yaln›z bunlar›n önünü açm›-yor, kompradorlara ve efendile-rine daha baflka f›rsatlar, ola-naklar sunuyor veya mevcutolanlar› güçlendiriyor. Nas›lm›? 28 Kas›m tarihli Yeni fia-fak Gazetesi “iflverenin s›rt›n-daki kambur: SSK primi”bafll›kl› haberini birinci sayfa-dan verdi. Haber, “PatronlarKlubü” T‹SK’in raporuna göreyorumlanarak düzenlenmifl. Ba-k›n neler söylüyor bu MÜS‹-AD-TÜS‹AD yalakas› gazete;“Ekonomik canlanma ve istih-damdaki oran iflverenin s›r-t›ndaki SSK prim yükü nede-niyle gerçekleflmiyor” (Gördü-nüz mü kabahat kimdeymifl?!)Gazete a¤z›ndaki baklay› ç›ka-r›yor ve patronlar›n SSK prim-lerinin düflürülmesini (asl›nda

kald›r›lmas›n› ama flimdi de¤il)istediklerini yaz›yor.

fiu anda geçerli olan sistem-den sa¤l›k hizmetleri iflçilerinbordrosundan kesilen SSKprimleri ve devletin sa¤l›kla il-gili bütçesinden karfl›lanmakta-d›r. Ayr›ca emeklilik maafl› da,iflçinin çal›flt›¤› süre boyuncabir k›sm› kendisinden, bir k›sm›patrondan kesilen bu SSK prim-leri nedeniyle verilmektedir.Patronlar›n SSK primlerini kal-d›r›n, makul düzeye düflürün ta-limatlar›na flüphesiz hükümeticabet edecektir. Ayn› patronlariflçiye “kesilen primler zaten se-nin ücretine yans›m›yor, ben buprimlerin flu kadar›n› (elbetteçok çok az olarak) sana do¤ru-dan vereyim, istersen bunu kul-lan›rs›n, istersen ilerisi için özelsigorta kurulufllar›na yat›r›pemekli olursun” diyecektir. Ve-ya SSK primleri patronlar›n uy-gun gördü¤ü düzeye düflürüle-cektir.

Bu haz›rl›klar›n neye dönükoldu¤unu, Yeni fiafak Gazete-si’nin ve tabi di¤er borazanlar›nneyin zeminini yaratt›klar›n›görmek için, yine birkaç ay ön-cesine dönelim. Sa¤l›k Bakan›halk›m›za “istedi¤in hastaneyegidebilirsin” müjdesini verirkenayn› günlerde Do¤an Hol-ding’in gazete ve TV’lerindeözel sigortac›l›k üzerine sa¤nakhalinde yay›nlar yap›l›yordu.Halk›m›z yeterince “ayd›nlat›l-d›ktan” sonra ayn› gazete veTV’ler Do¤an Holding’e ba¤l›nurtopu gibi bir sigorta flirketi-nin kuruldu¤unu duyurdular.

Birbirlerine ba¤l› olarak or-taya ç›kan bu geliflmeler, em-peryalist politikalar›n bir gere¤iolarak haz›rlanm›fl “Sa¤l›ktaDönüflüm Projesi”nin bireruzant›lar›d›r.

19

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

fiu anda geçerli olan sistemden sa¤l›k hizmetleriiflçilerin bordrosundan kesilen SSK primleri vedevletin sa¤l›kla ilgili bütçesinden karfl›lan-

maktad›r. Ayr›ca emeklilik maafl› da, iflçinin çal›flt›¤›süre boyunca bir k›sm› kendisinden, bir k›sm›patrondan kesilen bu SSK primleri nedeniyle verilmektedir.

Page 21: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Yap›lmak istenenleri özetler-sek;

Sa¤l›k hizmetleri tamamenticari olacakt›r. ‘Genel Sa¤l›kSigortas› “halk›m›za paras›zve kaliteli sa¤l›k” de¤il, “Sa¤-l›k Vergisi” ad›yla yeni birkambur yükleyecektir.’ “Parankadar sa¤l›k” al›nabilecek veher zamanki gibi nitelikli sa¤l›k

hizmeti sadece zenginlere mah-sus olacakt›r.

Kamuya ait sa¤l›k birimleriözellefltirilecek, özel hastane vekurulufllar “sa¤l›k hizmetle-ri”nde halk›m›zdan kesileceksa¤l›k vergisini hortumlayacak-t›r.

Sosyal sigortalar yerine özelsigortac›l›¤›n önü aç›lacak, yay-g›nlaflt›r›lacak, yaflam›n› devamettirmekte zorlanan emekçi hal-k›m›z ya emeklilik düflleri içinözel sigortalar›n kuca¤›na itile-cek ya da yaflam boyu çal›flma-ya mahkum olacakt›r. (Çal›flma-yan, çal›flamayacak durumdaolan aç kal›r!)

“Kamu Yönetimi Refor-mu”na geçit vermemek için da-ha çok 5 Kas›mlar, 24 Aral›klar!

Buraya kadar sa¤l›k alan›ndagerçeklefltirilmek istenen yenidüzenlemenin yani “Sa¤l›ktaDönüflüm Projesi”nin ne oldu-¤unu, halk›m›z için ne anlamageldi¤ini açmaya çal›flt›k. PekiSES ve TTB’yi bu eylemlere

götüren yaln›zca halka yönelikbu sald›r›ya karfl› mesleki du-yarl›l›k ve kiflisel sorumluluk-lar›n›n bir gere¤i olan karfl› ko-yufl mudur? SES ve TTB emek-çileri halk›m›z›n bir parças›olma d›fl›nda bu projeden na-s›l etkilenecektir?

Sa¤l›k emekçileri ücret dü-flüklü¤ünün yan›s›ra olumsuzçal›flma koflullar›na ve birçokmesleki sorunlara sahiptir. Sa¤-l›k hizmetlerinin h›zla ticarilefl-mesi sadece çal›flma koflullar›-n›n bozulmas›n› de¤il, ayn› za-manda insan ve meslek onuru-nun da sald›r›ya u¤ramas›n› ge-tirmifltir. Soruflturma, disiplincezalar›, sürgün gibi uygulama-larla birlikte “Sözleflmeli Per-sonel” statüsü getirilerek ifl gü-venceleri yok edilmifltir. Özelhastane ve kurulufllarda b›raka-l›m örgütlenme hakk›n›, özlükhaklar›na dahi sahip de¤illerdir.Grev ve T‹S hakk›n›n olmad›¤›“Toplu Görüflme” diye diyalog-tan öte bir anlam› olmayan sen-dikal hakla mevcut sorunlar›naçözüm getirecek güçten uzakdurumdad›rlar.

Bütün bunlar kapsaml› veönemli sald›r›lard›r. Fakat sa¤-l›k emekçilerinin mevcut sorun-lar›n› misliyle art›racak as›l bü-yük sald›r› “Kamu YönetimiReformu” ve buna ba¤l› yerel-leflme-özellefltirme Kamu Per-sonel Rejimi gibi düzenlemeler-le önemli oranda tamamlanacak“Yeniden Yap›lanma”d›r.

Emperyalist sermayeye tamba¤›ml›l›¤›, dizginsiz sömürü vetalan›; ayr›ca faflizmin daha vu-rucu, daha etkin, daha bask›c›ve manevra yetene¤i yüksek ol-mas›n› getirecektir. Hukuksal vekurumsal düzlemdeki bu haz›r-l›klar 5 Kas›m ve 24 Aral›kG(Ö)REV’deyiz eylemlerininesas›n› oluflturmaktad›r.

Daha önceki yaz›lar›m›zda

20PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Sa¤l›k emekçileri ücretdüflüklü¤ünün yan›s›raolumsuz çal›flmakoflullar›na ve birçokmesleki sorunlarasahiptir. Sa¤l›k hizmetlerinin h›zlaticarileflmesi sadeceçal›flma koflullar›n›n bozulmas›n› de¤il, ayn›zamanda insan vemeslek onurunun dasald›r›ya u¤ramas›n›getirmifltir.

Page 22: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

“Yeniden Yap›land›rma Mer-kezli” reform haz›rl›klar›n›n ne-ler getirip-götürece¤ine de¤in-mifltik. Buradan flunlar› belirt-memizin yeterli olaca¤› inan-c›nday›z.

Birkaç bakanl›k d›fl›nda gerikalan bütün bakanl›klar›n taflrateflkilatlar› kapat›l›p ‹l Özel ‹da-releri ve belediyelere devri su-retiyle birbuçuk milyondan faz-la kamu emekçisinin önce söz-leflmeli personel statüsüne dü-flürülmesi, böylece iflgüvencele-rinin yok edilmesi, ayr›ca “Per-sonel Fazlas›” denilerek ilk el-den binlerce kamu çal›flan›n›nç›kart›lmas› yaflanacak.

“Kamu Personel Rejimi”ile kamu çal›flanlar› di¤er kamupersoneli ile birlikte “çal›flan-lar” olarak tan›mlanacak esnekçal›flma, üretim bu “çal›flan-lar”a da uygulanacak. “Perfor-mans Ölçüm Kriterleri” saye-sinde(!) kamu çal›flanlar› oynakücretle tan›flacak. Kamu çal›-flanlar›n›n birli¤i de bu sistemledinamitlenecek, “çok çal›flmaçok ücret”le çal›flma yar›fla dö-nüfltürülecek; derece, k›dem veyükselme “kriterleri” de bu vah-fli yar›flla belirlenecek.

Hizmetin özellefltirilmesiylesa¤l›k emekçilerinin (vd. kamuçal›flanlar›n›n) mevcut sendikalörgütlülü¤ü yok edilmek istene-cek.

Varolan özlük haklar›n›nkald›r›lmas› ve daha düflük üc-retle çal›flma zorunlulu¤u getiri-lecektir.

Daha birçok özelli¤iyle sözkonusu “reform” larla kamu ça-l›flanlar›n›n çal›flma ve yaflamkoflullar› bütünüyle sars›lacak,oldukça geri noktalara çekile-cektir. Bununla birlikte bütünhalk›n karfl› karfl›ya kalaca¤›sald›r›lardan da ayr›ca pay›n›alacakt›r.

Yukar›da bahsini etti¤imiz

“Sa¤l›kta Dönüflüm Proje-si”nin içeri¤i “Kamu YönetimiTemel Tasar›s›”n›n kapsam›dahilindedir. Sa¤l›k emekçileri;hasta ve hasta yak›nlar›naönemli ölçüde etkileyecek buprojenin dayand›¤› kayna¤› ye-rinde tespit ederek; sorunu ula-flabildi¤i oranda hastalara ve ya-k›nlar›na, daha genifl kesimlereanlatarak onlar›n da aktif deste-¤ini al›p eylemlerini gerçeklefl-tirmifltir. Bu eylemler ile grevsilah›n› kullanan sa¤l›k emekçi-leri hizmetten gelen gücün kul-lan›lmas›n›n önünü açm›flt›r.

Fakat bunlar›n sadece bir ilkad›m oldu¤u, daha etkin, dahagüçlü ve süreklileflmifl biçimdedevam› gelmemesi halinde ze-vahiri kurtarma d›fl›nda biranlam tafl›mayaca¤›, herhangibir etkide bulunmayaca¤› görül-meli-bilinmelidir.

“Kamu Yönetimi TemelTasar›s›” “s›radan” bir sald›r›de¤il. Emperyalist sermayeninkrize; ba¤›ml› ülkelerden bir çö-züm olarak tasarlanm›fl, bunugerçeklefltirmek için de olancagücüyle yüklenmifl bir sald›r›oldu¤u bilinmektedir. Sald›r›n›nemekçi halk için ne düzeyde biry›k›m getirece¤i bilindi¤i için“reform-devrim-demokrasivs.” maskeleri tak›larak ve kon-jonktürde gere¤ince kullan›la-rak harekete geçilmifltir. Bu he-defe ulaflmak, sürdürülebilirli¤i-ni sa¤lamak için, devlet, en üstdüzeyde örgütlenerek zulüm,fliddet ve bask› mekanizmalar›n›en ileri noktalarda devreye sok-maktan kaç›nmayacakt›r.

Bu koflullarda kamu çal›flan-lar› ve iflçi sendikalar›, di¤er de-mokratik kurumlar-kurulufllarvarl›klar›n› devam ettirecekleri-ni san›yorlarsa e¤er, bu büyükbir yan›lg› olacakt›r. Hem üste-lik “Yeniden Yap›lanma” birazda “yönetiflim”ci devlet de¤il

midir? Demokrasi ve kat›l›mc›-l›k figürü için STK’lar stepneolarak beklenilmekte, üçüncüayak olarak yönetimdeki yerihaz›rlanmaktad›r.

Baflta KESK olmak üzerebütün demokratik kurumlar bugerçe¤i görmek durumundad›r.Tabana bu gerçeklerin sözcüsüolarak gitmeli ve üye kitlesinisald›r›lara karfl› haz›rlamal›d›r-lar.

Sendikal konfederasyonlarve di¤er demokratik kurumlar›nmücadeleye dayal› birliktelikle-rini oluflturmak, bunun için çabaharcamak sald›r›n›n bilincindeoldu¤unu söyleyen KESK içinertelenemez bir görevdir.

Sürekli ve çok yönlü eylem-liliklerle sorunun gündemlefl-mesi, halk›n en genifl kesimleri-nin kat›laca¤› eylemlerin hedef-lenmesi mücadelenin ana halka-s› olmal›d›r.

Söz konusu eylemler bir kezdaha hükümetin de, devletin deyumuflak karn›n› göstermifltir.Sorunun halka maledilmesi vehalk›n sürece dahil edilmesien temel sorundur. Ma¤durolan kimdir ve kimdir muzda-rip? Halk›m›z bu soruya en do¤-ru yan›t› ancak yaflayaca¤› pra-tik eylemliklerle bulacakt›r. Ta-k›lan bütün maskeler yaflananpratikler sayesinde düflürüle-cektir. Faflizmin bütün korkusubudur. Bu iki eylem sendikamerkezleriyle kitlesi aras›ndakiyabanc›laflman›n, güvensizli¤innas›l afl›laca¤›na; tabanla önder-li¤in buluflma durumunda etkinbir gücün nas›l do¤du¤una veher türlü sald›r›n›n örgütlü güç-le nas›l gö¤üslendi¤i ve afl›ld›-¤›na pratik bir örnektir. Bütünmesele harekete ve kitleye yönveren anlay›fl›n ne oldu¤unda-d›r. Kamu çal›flanlar› protesto-cu-protokolcu tarzdan bitapdüflmenin etkisi ve rutinleflmifl

21

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 23: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

“eylemler”le enerjisini çarçuredenlere karfl› güvensizdir. Ey-lemlerle kamu çal›flanlar› birkez daha sorunun önderliklerdeoldu¤unu göstermifltir.

“Kamu Yönetimi TemelTasar›s›” ekonomik ve demok-ratik planda halk›m›za yöneliksald›r›n›n kal›c›laflt›r›lmas›n›n,yasalafl›p kurumsallaflmas›n›nad›d›r. Bu tasar› ayn› zamanda(ve esas nedenlerinden biri ola-rak) siyasal iktidar›n merkezdençevreye, bütünden parçaya do¤-ru aynen uyarlanmas›d›r. fiu ör-nek çarp›c›d›r. Tasar›dan ilgisiz-mifl gibi, ba¤›ms›zm›fl gibi gö-rünen bir süre önce gündemegetirilen “psikolojik harp”in81 ilde valilikler düzeyinde ör-gütlenmesi, bunun için haz›rl›k-lar›n oldukça ilerlemifl olmas›hedeflenenin ne oldu¤ununaç›kça resmidir. Dünya Banka-s›’n›n raporlar›nda geçen “es-nek, etkin ve piyasa dostudevlet” budur.

“Yang›n” sadece iflçi ve ka-mu çal›flanlar›yla s›n›rl› de¤il-dir. “Reform”lar, hizmetlerinmaliyetinin tüketiciden karfl›-

lanmas›n› getiriyor. Diyelim kimahalleye elektrik, su, telefon,kanalizasyon vb. gibi altyap›gerekecek, mahalleye bunlar›ngelmesi için maliyet masraf›n›mahallelinin ödemesi gerek-mektedir. Veya asfalt yenileme,park ve bahçeler yapma, okul vedi¤er hizmetler vs. vs. Yani tümbunlar›n maliyeti (kullan›m› de-¤il yap›m›) mahalle nüfusunataksim edilerek karfl›lanacakt›r.Yine diyelim ki hiçbir geliri ol-mayan veya ödeyecek durumdaolmayanlar ç›kt›, bunlar ödeme-den muaf tutulmayacaklar. On-lara da “ödemen gereken mik-tar flu kadar, ya paray› öder-sin, veya buna denk düflen flukadar gün gelip çal›flacaks›n”denilecektir. Haraç ve soygunresmilefliyor, angarya yasalafl›-yor. Halk›m›z ödeyen-ödeme-yen biçiminde birbirine düflmanedilecektir.

Demek ki yayg›n bir bütünolarak halk›m›z› içine al›yor.Bunu kitlelere anlatmak her tür-lü araç ve yöntemle kitleleri ay-d›nlatmak örgütlemek ve bunla-ra karfl› harekete geçirmek zo-

runluluktur. “Politik çal›flma”denilen kavram› anlamak, pra-tikte anlamland›rmak için ko-flullar mükemmeldir. Mahalle-ler, iflyerleri, fabrikalar, okullarve köyler; bütün alanlar özgün-lükleriyle birlikte incelendi¤in-de, “reform”lar›n kime, nas›lyarayaca¤› somutland›¤›nda du-yarl›l›k oluflacakt›r.

Bu görev en baflta devrimcive komünistlerindir. “Kitlelerlebütünleflmek” fliar›n›n bugünteorik-politik ifadesi tasar›ylailgili ç›k›fl olacakt›r. Kitlelerikuflatan, bunaltan sald›r›lar vemevcut çeliflkiler bir yana b›ra-k›larak örgütlenilebilir mi? El-bette hay›r. O halde bugünküyönelimimizin içeri¤i “YenidenYap›lanma”n›n kendisi olmakdurumundad›r. Gelifltirilen busald›r› dalgas› üzerinden kitle-lerle yak›nlafl›lmal›, adeta kitle-lere hücum etmeli, çeflitli araçve yöntemlerle kitleleri hareke-te geçirmeliyiz. Kitleselleflmek-kitleleri mücadele içerisinde ör-gütlemek; kitlelerin içinde,önünde olmak bundan baflkabirfley de¤ildir.

22PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 24: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Emperyalist güçlerin Irak’ayönelik sald›r› savafl›, Irak’› ifl-galle boyutland›. ABD emperya-lizmi, ezilen dünya halklar›n›niradesini ilk kez çi¤nemiyor. ‹lkkez bir askeri iflgal gerçeklefltir-miyor. ‹lk kez insanl›k suçu iflle-miyor. ‹nsanl›k tarihi ABD em-peryalizminin onlarca iflgal, isti-la, katliam, onlarca sömürgecilikörnekleriyle doludur. Yak›n tari-himizde, yirminci yüzy›l›n sonçeyre¤inde de emperyalistler vesuç ortaklar› taraf›ndan birçokiflgal ve sald›r›lar gerçeklefltiril-mifltir. Ezilen dünya halklar› bir-çok iflgal, sald›r› ve katliamlaramaruz kalm›flt›r.

Dünyada ezenle ezilen s›n›f-lar aras›nda çeliflkiler var olduk-ça, ezenlerin kendi aralar›ndaçat›flma ve ç›kar dalafllar› sür-dükçe, emperyalizmle ezilendünya halklar› aras›nda çeliflki-ler devam ettikçe, dünya bar›fl›asla sa¤lanamayacak, dünyadabar›fl ve güven ortam› oluflmaya-cakt›r. Çünkü, emperyalizm,savafl demektir, gericilik de-mektir. Soygun, ya¤ma ve y›-k›m demektir. Emperyalizm varoldu¤u sürece savafllar kaç›n›l-maz olarak sürecektir.

Emperyalist-kapitalist siste-min varoldu¤u her an çat›flma ile

karakterize olmufltur/olmaktad›r.Görünüflte çat›flman›n, savafl›nolmad›¤› süreçlerde dahi göre-celi, geçici dönemler olmufltur.Emperyalizm, sosyalist sistemvar oldu¤u sürece de sürekli sos-yalist sisteme kafl› k›flk›rt›c› roloynam›fl, nükleer silah kullanmatehdidiyle üstünlük sa¤lamak is-teyerek, bar›fl›n esas düflman› ol-du¤unu her vesileyle sergilemifl-tir.

Emperyalizm savafllara bafl-vurmadan yaflayamaz. Süre¤enkrizini hafifletmek, ertelemek,zamana yay›l› flekilde tehlike s›-n›r›n› aflmayacak tarzda kontrolalt›na almak amaçl› politikalargelifltirirken ayn› zamanda böl-gesel ve dünya ölçe¤inde savafl-lara baflvurmaktan çekinmemifl-tir. Savafllara baflvurmak zorun-da kalm›flt›r. Çünkü afl›r› üretimve kâr h›rs› denklemi gere¤i ye-ni pazarlara, yeni alanlara sürek-li ihtiyaç duymaktad›r.

Sosyalist maskeli modern re-vizyonist iktidarlar›n birer birery›k›l›p, da¤›lmas›yla birlikte,emperyalizm, ad›na “Yeni Dün-ya Düzeni” dedi¤i “yeni” birekonomik-politik-ideolojik-psi-kolojik sald›r› hamlesi bafllatt›.Emperyalizmin en büyük sald›-r›s› ideolojik ve psikolojik plan-

23

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

EMPERYAL‹STLER‹N “ÇABUK SONUÇ ALICI, KISA VADEL‹ SAVAfi’’

STRATEJ‹S‹NE BAKIfi

Düflman› her yerdesald›r› durumundansavunma durumuna

sokmak, iflgalci güçleriyenmek için

vazgeçilmez gerekli bir yöntemdir. Irak

halk›n›n direnifliemperyalist iflgalci

güçleri sald›r› durumundan savunmadurumuna zorlad›kça

onlar› öztopraklar›ndan kovma

baflar›s›n› elde edecektir. Savafl›n

uzayan her dakikas›,iflgale u¤rayan Irakhalk›n›n lehinedir.

Emperyalist iflgalciler,sürecin uzayan herdakikas›nda Irak

halk›n›n direniflindebo¤ulacakt›r. Zaman,süreç Irak halk›n›n

direniflinden yanad›r.

Page 25: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

da geliflti. “Tarihin sonu”, “‹de-olojiler öldü”, “ezen ezilen çe-liflkisi ortadan kalkt›’’, “ savafldönemi sona erdi’’, “bilgi veteknoloji ça¤›’’ vb. manipülas-yonlar h›zla devam etti.

Proleter ideolojiye, devrime,halklar›n devrim ve özgürlük is-temlerine, kurtulufl aray›fllar›nayap›lan bu en kapsaml› sald›r›dageçici olarak baflar›lar elde etti-ler. Küçük burjuvazinin büyükbir kesimi bu sald›r›dan önemliderecede etkilendi. Büyük birsars›nt› yaflayarak devrim vesosyalizm ideallerinden vazge-çerek düzen içine evrildiler.Devrimci zeminden reformistzemine kayd›lar. Proleter s›n›fbilincine ve güçlü devrim dava-s›na sahip olmad›klar› için radi-kal devrimci mücadeleye sonvererek, düzen içi mücadeleyitercih ettiler.

80’li y›llar›n sonlar› ve 90’l›y›llar›n bafl›nda ideolojik olarakönemli oranda sars›nt› geçirendevrimci örgütler ve halklar,uzunca bir süre bu ideolojik sal-d›r› flokundan kurtulamad›lar.Yeni dünya düzeni sald›r› süre-cinin geliflimiyle birlikte, kapi-talizmin yaratt›¤› tahribatlar›nsonuçlar›n› yaflayarak gören kit-leler, Proletaryan›n ideolojisineve devrim davas›na elveda di-yenler, son birkaç y›ll›k gelifl-meyle birlikte kapitalizm karfl›t›düflüncelere “daha fazla ilgi gös-termeye”, emperyalizmin bar›flde¤il savafl oldu¤u gerçe¤ini birkez daha “hat›rlamaya” bafllad›-lar.

Kitleler, kapitalizmin çözümolmad›¤›n›, süre¤en krizinikontrol alt›na alma amaçl› ger-çeklefltirdi¤i reformlar›n yamal›bohçaya dönerek, yamanacakhiçbir parças›n›n kalmad›¤›n›,süre¤en iflsizlik, süre¤en yoksul-luk ve yokluk oldu¤unu, kendipratikleriyle gördüler. Ne ezen

ezilen aras›ndaki çeliflki ne desavafllar ortadan kalkt›. Ne bilgiça¤› geldi. Ne de teknoloji ça¤›.Gelen daha fazla iflsizlik, yok-sulluk ve koyu karanl›kt›.

Kitleler kendi yaflam tecrü-beleriyle kendili¤inden de olsabelli sonuçlara vard›lar. Kapita-lizmin çözüm olmad›¤›n› “YeniDünya Düzeninin” bir aldatma-ca ve manipülasyon oldu¤unu,kapitalizmin yeni bir sald›r›s›n-dan baflka bir fley olmad›¤›n›,sonuçlar›yla s›n›rl› kalsa da aç›kbir flekilde görmeye bafllad›lar.Yaflananlar› anlamaya bafllad›-lar. Zengin-fakir ayr›m›n›n orta-dan kalkmad›¤›n› bilakis derin-leflerek uçurumlara vard›¤›n›gördüler.

Kapitalist-emperyalist sis-tem, süre¤en krizini kontrol al-t›nda tutmak amaçl› belli ad›m-lar atmaya çal›flt›ysa da istedi¤i“istikrar ve güven ortam›n›”yaratamad›. Kendi iç çözümsüz-lü¤ünden, zorunluluklar›ndankaynakl› olarak, Irak’a müdaha-le için sald›r› koflullar› yaratma-ya çal›flt›.

ABD ve ‹ngiliz emperyalist-leri ekonomik krizine “çözüm”amaçl› Irak petrollerine, enerjikaynaklar›na, tarihi zenginlikle-rine göz dikerken ayn› zamandaOrtado¤u’daki egemenli¤ini ar-t›rmak ve hakimiyetini perçinle-mek amaçl› yeni bir olufluma,

yeni bir de¤iflime ve yap›land›r-maya gitmek zorundayd›. Buad›mlar› atmaya ihtiyac› vard›.Di¤er kapitalist ülkelerle kendiaras›ndaki aç›y› daha fazla aça-rak, gittikçe kapanmaya baflla-yan fark› ço¤altarak, onlar› ken-di egemenlik a¤›na takmaya ça-l›flmak zorundayd›.

Bizler olgular› her yönüyleincelemek zorunday›z. Bu an-lamda ABD liderli¤indeki sal-d›rganl›¤›n tek amac›, Irakpetrollerini ele geçirerek tekhakimi olmak de¤il, ayn› za-manda bütün geçifl güzergah-lar›n› kontrol alt›na alarak di-¤er emperyalistler üzerinde deegemenli¤ini sa¤lama almakt›.Ayr›ca Arap ülkelerinde gelifle-cek, olas› bir radikal ve kendikontrolü d›fl›na ç›km›fl islamimuhalefeti ezmek için Irak’› ifl-gal etti. Ve Ortado¤u’ya “ABDpatentli demokrasiyi” yerlefl-tirmek istiyor. Yeni bir dizaynvermek istiyor.

Bu iflgal ve istila hareketiemperyalizmin sömürgecilik po-litikas›ndan baflka bir fley de¤il-dir. Bu iflgal, kesinlikle “Irak’›silahs›zland›rma ve terörist-lerden ar›nd›rma operasyo-nu’’ de¤ildir. Bu söylem, dünyahalklar›n› aldatmak amaçl› söy-lenen ve inand›r›c›l›¤› s›n›ftakalm›fl bir söylemdir. Kendilerid›fl›nda kimsenin inanmad›¤›

24PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 26: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

kocaman bir yalandan ibarettir!Sald›rgan yüzünü ve savafl

emellerini gizlemek amaçl› “ba-r›fl›n ve demokrasinin gerçektemsilcisi oldu¤u” iddialar›, ta-mamen uydurulmufl iddialard›r.Bir çocu¤u bile kand›rmaktanuzak olan bu yalanlar, iflgal vesald›r›lar›na karfl› oluflan tepki-leri hafifletmek ve oluflacak tep-kilerin içeri¤ini bozup, sapt›r-mak amaçl› yarat›lmak istenen,kamuoyunu kendi i¤renç ç›kar-lar› için haz›rlama çal›flmalar›-d›r. Ancak, dünya halklar› y›llar-d›r, bar›fl›n düflman›, savafl k›fl-k›rt›c›s›n›n kimler oldu¤unu çokiyi bilmektedir. Kitleler, ABDemperyalistlerinin savafl›n yara-t›c›s›, bar›fl ve demokrasiningerçek düflman› oldu¤unu, yafla-d›klar› deney ve tecrübelerlegörmüfltür.

Dün Çin’de, Vietnam’da,Kore’de, Kamboçya’da, La-os’da bugün Somali’de, Yugos-lavya’da, Afganistan’da, Irak’tayapt›klar› tamamen kapitalist s›-n›f ç›kar amaçl› iflgal ve sald›r›-lard›r. Halklara bir aç kurt gibisald›rmak, ülkelerin egemenlikhaklar›n› gasp etmek, iç ifllerinemüdahale ederek, kendi kaderle-rini tayin hakk›n› ortadan kald›r-mak amaçl› birçok pratikler ser-gilemifltir. Ancak her defas›nda“hakl› olanlar’’ emperyalistler

olmufltur, her defas›nda “de-mokrasi ve bar›fl gücü’’nün tem-silcileri kendileri olmufltur. An-cak, yaflanan her sosyal pratik,her politik geliflme bunun tersiniispatlam›flt›r. Halklara ac›, y›k›mve ölümden baflka hiçbir fleyvermeyenler, onlara kölelik vekaranl›ktan baflka hiçbir fley gö-türmeyenler yine emperyalistlerve yeminli uflaklar› olmufltur.

Bugün de benzer senaryolar-la sald›rgan ve iflgalci politikala-r›n› yaflama geçiriyorlar. Ancak,dünya halklar› emperyalistlerinyalanlar›na inanmayacak kadaryeterli deney ve tecrübelere sa-hiptir.

“Yüksek sulh yarg›çlar›naevleri tutuflturma izni veril-miflken, halka lamba bile yak-mak yasaklanm›flt›r.’’

Emperyalistlerin ve gericile-rin yöntemi budur. Her türlü ka-sap b›çaklar›n› ellerine al›p can-lara k›yarken halklar›n ç›plak el-le savafl›m›n› “terörist’’lik diyesuçlam›fllard›r. Tarihi yazanlarne generaller ne de zalim dikta-törler olmufltur. Tarihi yazanlarhalklar›n ba¤›ms›zl›k ve özgür-lük mücadeleleridir.

Amerikan ve ‹ngiliz iflgalciemperyalist güçlerinin sald›r›savafl›n›n niteli¤i, sömürgecili-¤in siyasal amaçlar›n› sa¤lamay›gözeten bir sald›r› savafl›d›r. Bu

sald›r› savafl›, sömürgecili¤inyeni bir sald›r›s›d›r.

Emperyalist canavarlar,halklara karfl› imha ve yok etmesald›r›lar›na giriflip, ülkeleri ifl-gal ederken her zaman hedefle-dikleri flu olmufltur; çabuk sonuçalmak. Yaflanan geliflmeler gös-termifltir ki halklar›n devrimcidirenifli bu hayali istemi her za-man bofla ç›karm›flt›r.

Emperyalistlerin sald›r› sa-vafllar›nda, iflgal ve istilalar›ndahakim olan stratejik politikas›,“Savafl› çabucak bitirmek içinh›zla savaflmakt›r’’. Savafl›n bo-yutlar›n› büyütmelerine karfl›n,uzun savafllara girmek zorundakalmaktan kurtulamam›fllard›r.Vietnam, Çin, Kore, Cezayir,Arnavutluk, Kamboçya vb. ülkehalklar›n›n direnifl pratiklerigöstermifltir ki emperyalistlerhiçbir zaman hedefledikleri k›savadeli sonuç alma stratejilerineulaflamam›fllar, tam tersine uzunsüreli savafllara girmek zorundakalarak, yenilgiye u¤ram›fllard›r.

Yak›n tarihimizde k›sa sürelidirenifllerle karfl›laflt›klar› baz›örnekler verilebilinir; Yugoslav-ya, Afganistan vb. örnekler em-peryalistlerin k›sa vadeli sonuçalma stratejileri için birer“olumlu’’ örnek olarak görülebi-lir, ancak özellikle Afganistan’abakt›¤›m›zda iflgal güçlerinin ve

25

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Emperyalistlerin sömürücühegemonyac› s›n›f ç›karlar›,savafl dinamikleri, savaflma güçve yetenekleri uzun süreli birsavafl stratejisini uygulamayaolanak vermez. Oysa halklar›nsab›r çatlatan devrimcidireniflleri uzun süreli savafllaradayanmak için muazzamörnekler göstermektedir.

Page 27: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

kuklas› hükümetin Kabil d›fl›naç›kamad›klar› da aç›kça görül-melidir.

Emperyalistlerin sömürücühegemonyac› s›n›f ç›karlar›, sa-vafl dinamikleri, savaflma güç veyetenekleri uzun süreli bir savaflstratejisini uygulamaya olanakvermez. Onlar her zaman sonuçal›c›, k›sa vadeli savafllara haz›r-lan›r ve böyle bir savafl pratikle-rini isterler. Onlar›n uzun sürelisavafl›ma dayanacak güçleriyoktur. Oysa halklar›n sab›r çat-latan devrimci direniflleri uzunsüreli savafllara dayanmak içinmuazzam örnekler göstermekte-dir.

Amerikan emperyalizmi, as-keri gücünü, taktiklerini yaln›z-ca silah gücüne ve atefl gücünedayand›rm›flt›r. Birliklerin gücü-ne iliflkin savla birlikte, zaferiteçhizat ve silahlar›n belirleye-ce¤i sav›n› hep savunmufltur.Ancak ezilen dünya halklar›-n›n devrimci prati¤i bu sav›defalarca çürüterek, mahkumetmifl, yerle bir edilmesini sa¤-lam›flt›r. ABD ve ‹ngiliz emper-yalistleri modern silahlarla do-nat›lm›fl kuvvetlerle hava kuv-vetlerinin ve donanmas›n›n des-te¤inde açacaklar› bir s›n›rl› sa-vafl› kesin olarak kazanacaklar›iddias›ndan vazgeçmediler.

ABD ve ‹ngiliz emperyalist-leri her zaman halklar›n gözünükorkutmak amac›yla silahl› güç-lerinin görülmemifl propaganda-s›n› yaparlar. Ellerindeki imhave yok edici silahlar›n reklamla-r›n› TV kanallar›nda ustaca vesistematik bir flekilde sürekli ya-parlar. Bu propagandalar›n tekbir amac› vard›r; Halklar› kor-kutmak, emperyalist efendilerkarfl›s›nda savaflma cesaretlerinik›rmak ve boyun e¤dirmektir.Korku virüsünü halklar›n beyni-ne afl›lamak. TV kanallar› silahtüccarlar›n›n bir panay›r are-

nas› rolü oynamaktad›r. Çok defa bu yalan propagan-

daya bu bilim d›fl› dezenformas-yona küçük burjuvazinin hat›r›say›l› kesimleri de inan›r ya daönemli oranda etkisi alt›nda ka-l›r. Emperyalistlerin askeri veteknik gücünün abart›l› propa-gandas› alt›nda dehflete kap›l›r,sendeler, flaflk›nl›k ve korkuiçinde düflman›n yenilmezli¤ifikrini savunmaya, inanmayabafllar, buna uygun teoriler üre-tir, politikalar saptar.

Oysa proletaryan›n bilimseldünya görüflü silah ve teknik ko-nusunda tercihini her zaman in-sandan yana yapm›flt›r. Savafltabelirleyici olan›n silah de¤il in-san oldu¤unu her defas›nda be-lirtmifl, tercihini aç›kça insandanyana yapm›flt›r. ‹nsan, politikave ideolojik savafl›n belirleyicietkenleridir. Halklar›n direniflve devrim tarihi bu teorinin do¤-rulu¤u konusunda onlarca olum-lu örnekle doludur.

Modern silahlara sahip olma-lar›, say›ca üstünlükleri, hava vekara savafl› üstünlükleri, ileriteknoloji imkanlar› onlar›, k›savadeli sonuç alma stratejisiniyaflama uygulamak için yeterin-ce ikna edici etmenler olarakgörmektedirler. Bütün sömürücüegemen s›n›flar savaflta, silah›nve teknolojinin belirleyici roloynad›¤›n› savunur, buna inan›r.Bunun propagandas›n› yapmak-tan geri durmaz.

Savafl› k›sa sürede bitirmestratejisinin bir dayana¤› da, on-lar› ekonomik olarak daha az sa-vafl harcamas› yapt›rma iste¤i-dir. Onlar için savafl›n k›sa süre-de bitirme isteminin alt›nda ya-tan gerçe¤i, savafl›n uzun sürme-si durumunda savafl harcamala-r›n›n artmas›, moral üstünlü¤ü-nün kayb› demektir. Savafl stra-tejisi, ekonomik-askeri-teknikve moral vb. faktörlerinin, bü-

tünlü¤üdür. Bu faktörler, birstratejinin önemli birer parça-lar›d›r.

Emperyalistler, “üstün güçolduklar›n›, geri ülkelere de-mokrasi götürdüklerini, teröriz-mi yok etmek için bar›fl gücü ro-lü oynad›klar›n›’’ iddia ederek,hem d›fl kamuoyu için hem de içkamuoyu için bu ve buna benzerpropagandalar› yo¤unlukla kul-lan›r.

Yürüttükleri yalan propagan-dayla e¤ittikleri, flekillendirdik-leri askerleri savafla gönderir.Savafla sürülen askerlerin önem-li bir bölümü yoksul ve göçmen-lerdir. Siyahlar›n yo¤unlukta ol-malar› ise savafla kat›lanlar›n,Amerikan toplumunun en “altta-kileri’’ oldu¤unu aç›kça göster-mektedir.

Savafl üstünlü¤ünü ve savaflinisiyatifini ele geçirmek amaç-l›, savafl› k›sa sürede bitirmeplanlar› ve stratejileri çok defayan›lg› ve hüsranla, a¤›r bir ye-nilgiyle sonuçlanm›flt›r.

Emperyalistlerin benzer stra-tejileri, Irak sald›r›s› için de ge-çerli olmufltur, olacakt›r. Hayalpeflinde koflan ABD’li ve ‹ngilizgenerallerin bofl gururlar› onlar›Irak’ta da benzer stratejik so-nuçlara götürecektir. ABD ve‹ngiliz emperyalistleri halklar›ngözünü korkutmak amac›yla si-lahl› güçlerinin abart›l› propa-gandas›n› savafl öncesi yo¤un-luklu bir flekilde, sistematik ola-rak yapt›lar. fiok bir sald›r›ylaBa¤dat’› k›sa sürede ele geçire-cekleri, Irak halk›n›n silah veteknik üstünlük karfl›s›nda dire-necek gücünün olmad›¤› vb. id-dialarla yo¤un bir manipülasyonsald›r›s›na girifltiler. Yeni üret-tikleri silahlar›n Körfez savafl›n-dan daha etkili ve öldürücü ol-du¤unu, isabet ve imha gücününtart›fl›lmaz oldu¤u yalanlar›n›“usta gazeteci’’, TV spikerleri,

26PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 28: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

“savafl program› sunucular›, psi-kolog savafl uzmanlar›nca’’ su-nuyorlard›.

Üstünlük ve “zafer’’ psikolo-jisiyle “e¤itilen ve flekillendiri-len’’Amerikal› askerler hesapla-yamad›klar› halklar›n direnifliy-le karfl›lafl›nca flok oldular.

Emperyalist hayalci general-lerin sald›r› stratejileri yan›lg›y-la bitti. Saddam’›n zulmü alt›n-da inleyen Irak halk›n›n Sad-dam’a karfl› ayaklanacaklar›n›,kendi asker ve generallerininSaddam’›n emrine uymayacak-lar›, Amerikan ve ‹ngiliz asker-lerini çiçeklerle karfl›layacakla-r›n› zannettikleri fiii halk› bileiflgalcilere karfl› koyup, direnin-ce, emperyalistler flok yaflad›lar.Savafl›n ilerleyen günlerinde 48saatte bitireceklerini iddia ettik-leri savafl›n uzun sürece¤ini ifa-de etmek zorunda kald›lar. Sa-vafl›n k›sa sürede sonuçlanma-yaca¤›n› çabuk anlad›lar.

“Halklar›n kendilerini güller-le karfl›layacaklar›, Saddam dik-tatörünün zulmü alt›nda yaflayanhalk›n Amerikan sald›r›lar›ylabirlikte ayaklanacaklar›’’ düflün-celerinin ve bunun üzerinde fle-killenen planlar›n tamamen bofloldu¤u ortaya ç›kt›. Ne halk za-limleri güllerle karfl›lad› ne dehava sald›r›lar› sonras› Saddamdiktatörünün zulmü alt›nda inle-yen halk ayakland›. Zalimlerinpenceresinden bak›larak dünya-da görülenler, zalimlerin gör-dükleri gibi de¤ildi. Zalimlerinhesaplar›, planlar› tutmad›. Ger-çek bambaflka, iflgalci zalimle-rin gördükleri bambaflkayd›.

Irak halk› çok iyi bildiklerikendi öz topraklar›nda onurlucasavaflma ve direnifl haklar›n›kullanarak dünyan›n en lanetliemperyalist haydutlar›na gere-ken dersi vermeye bafllad›lar.Irak halk›n›n gücü, direnifl hak-k›n› kullanmas›ndan ba¤›ms›z-

l›k ve özgürlük tutkusundan gel-mektedir. Irak halk› iyi bilmek-tedir ki boyun e¤erek, köleli¤ikabul ederek özgürlü¤ünü kay-bedecektir. Kölelik boyunduru-¤u alt›nda onursuzca yaflamak-tansa onurluca kendi vatan top-raklar›n› kanlar›yla sulamak da-ha onur vericidir. Irak halk›n›nözgürlük ve ba¤›ms›zl›k iradesiemperyalistlere bo¤azlanacakkoyun olmad›klar›n› gösterdi.

Irak nezdinde yaflanan bugerçeklik bir kez daha gösterdiki ezilen dünya halklar›n›n em-peryalist efendilere, zalim iflgal-cilere ne güveni ne de inanc›vard›r. Irak halk› de¤il miydiy›llarca ABD ambargosu alt›ndayaflayan? ‹laçs›z, g›das›z kalan?Onlar›n çocuklar› de¤il miydihastane kap›lar›nda ilaçs›zl›ktanölen? fiimdiye dek yüzbinlerceölen çocuk Irakl›’d›r. Irakl› an-ne, Irakl› emekçi baba bunlar›nas›l unutur? Nas›l iflgalci katil-lerin iflledikleri cinayetleri affe-der! Halklar›n adalet ve insanl›kvicdan›, yurtseverlik bilinci veduygusu henüz ölmedi¤i içindirki iflgalci emperyalistlere karfl›kahramanca direniyorlar. Irakhalk› ne kadar uzun savafl›rsa okadar güçlenecek, öte yandandüflman ne kadar uzun savafl›r-sa o kadar büyük güçlüklerlekarfl›laflacakt›r.

Düflman› her yerde sald›r›durumundan savunma durumu-na sokmak, iflgalci güçleri yen-mek için vazgeçilmez gerekli biryöntemdir. Irak halk›n›n direnifliemperyalist iflgalci güçleri sald›-r› durumundan savunma duru-muna zorlad›kça onlar› öz top-raklar›ndan kovma baflar›s›n› el-de edecektir. Savafl›n uzayan herdakikas›, iflgale u¤rayan Irakhalk›n›n lehinedir. Emperyalistiflgalciler, sürecin uzayan herdakikas›nda Irak halk›n›n di-reniflinde bo¤ulacakt›r. Za-man, süreç Irak halk›n›n direni-flinden yanad›r.

Amerikan ve ‹ngiliz kuv-vetlerinin uygulad›klar› tak-tiklerin modas› geçmifl burju-va askeri biliminin ürünleriolmas› de¤il, Irak halk›n›nkahramanca, zeki ve yüreklicesavafl›m› emperyalistleri ç›k-maza sokacakt›r.

Irak halk›n›n iflgalci emper-yalist güçlere karfl› askeri siya-sal, psikolojik, diplomatik vb.bütün cephelerde verdi¤i sava-fl›m askeri ve siyasal savafl›mlar-la birlikte baflar›y› garantileye-cektir.

Askeri ve siyasal savafl›mlarbirbirine s›k›ca ba¤l›d›r. Bunlar

birbirini tamamlar. Bu-gün Irak halk›n›n uygu-lad›¤› vur-kaç taktikleri

27

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 29: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

emperyalistleri zora sokmakta-d›r. Onlar› fena halde korkut-maktad›r.

Gerilla savafl›n›n askeri tak-tikleri büyük bir kuvvet karfl›-s›nda küçük bir kuvvet kullan-makt›r. Gerilla savafl›n›n belir-gin takti¤i, küçük bir kuvvetebüyük bir kuvvetle sald›rmakt›r.Bu askeri taktiklerdir her türdeniflgalci emperyalist güçleri bata-¤a sürükleyecek olan.

Emperyalist iflgalciler, askerisahada “zaferi say›lar belirler’’,“zaferi donan›m ve silahlanmabelirler’’, “zaferi uçaklar belir-ler’’ diyerek, bozguna u¤ramak-tan kurtulmamaktad›r. Çünkükalabal›k ordu, ileri teknoloji,bol askeri araç savaflta her za-man beklenen sonucu vermez!

Savafl sahas›nda belirleyicirol oynayan her zaman kara sa-vafl›d›r. Son söz karada söylenir.ABD emperyalistleri her zamanhava kuvvetlerinin üstünlü¤ünegüvenir. En modern sald›r›uçaklar›, bombard›man füzeleri,Apache ve Awacs helikopterleri,imha edici hava üstünlü¤üne,bombalar›na karfl›n, askeri veteknik aç›dan da birçok hata ya-parak, kendi imhalar›na nedenolmaktad›rlar.

‹flgalci emperyalistlerin karabirliklerinin savafl tecrübesi ye-terince yoktur. Onlar savaflta,hava üstünlü¤üne ve havadansavafl› sonuçland›rma stratejisi-ne yeterince kilitlendiklerinden,kara savafl›na yeterince a¤›rl›kvermemektedirler. Kara savafl›n-da kendi güçlerini en son mo-dernize silahlarla donat›rken, sa-vafl›n esas belirleyici faktörüolan cesaret, inanç ve kararl›l›k-tan yoksun olduklar›ndan bafla-r›l› olmalar› her zaman engellen-mifltir.

‹nsan, politika ve ideolojiketkenler savafl›n belirleyici et-kenleridir. Ancak insan faktörü

tek bir kifliye indirgenemez. Di-reniflin lideri olarak gösterilenSaddam’›n yakalanmas›n›n dire-nifli bitirememesi önemlidir. Bi-rincisi kendileri de çok iyi bili-yordu ki, Saddam direniflin lide-ri de¤ildi, ikincisi liderleri yara-tan halklard›r ve ortadan kald›-r›lsalar da halklar yeni liderleri-ni ç›karacaklard›r. Bu konudaPeru örne¤i ö¤retici derslerledoludur. Peru Komünist Partisilideri Gonzalo’nun 1992 y›l›ndayakalanmas› Peru devriminiönemli oranda etkilese de, dev-rim yürüyüflü bugün de sürmek-tedir. Emperyalizm, direniflin li-deri olmad›¤›n› bildikleri haldeSaddam’›n yakalanmas›n› psi-kolojik savafl›n parças› olarakkullanmak istemifl ama Irak hal-k›n›n gerçekleri tüm dünya halk-lar›na, direnifli yükselterek gös-termifltir.

‹flgalci güçlerin yürüttükle-ri savafl, haks›z bir savafl oldu-¤undan çarp›flma ve cesaretruhundan yoksundurlar. Sa-vafl› belirleyecek olan›n silah veteçhizat oldu¤u, atefl gücü oldu-¤u tezi emperyalistlerde oldukçagüçlüdür. Savaflta esas faktörüninsan oldu¤u tezi onlarda zay›f-t›r. ‹nsanl›¤›n rolünü küçümse-mek tekni¤in rolünü önemse-mek büyük bir yan›lg›d›r, ciddibir hatad›r.

Has›mlar›n› yeterince tan›-mamalar› onlar için önemli birdezavantajd›r. Say›ca üstünlük-leri ve modern silahlara sahipolmalar› gibi güçlü yanlar›n›abartarak de¤erlendirme yapt›k-lar› için rasyonel savafl vereme-mektedirler. Arazi durumunubilmeme, iklim koflullar›nauyum sa¤layamama ve savaflalanlar›na yabanc› olmalar›, ya-banc› savafl alan›na uygun ör-gütlenememeleri ve bu sahayauygun yeterince e¤itilmemelerionlar›n en büyük dezavantajlar›-

d›r.Emperyalistlerin k›sa vadede

sonuç alma stratejisi, Irak halk›-n›n kahramanca direnifliyle kar-fl›lafl›nca hayalci generaller k›sasürede dil de¤ifltirmek ve taktikde¤ifliklikli¤ine gitmek zorundakald›lar. Kendi kamuoyunu sa-vafl›n uzun sürece¤i düflüncesineal›flt›rmaya çal›fl›yorlar.

Savafl boyunca savafl›n üs-tünlü¤ünü ellerinde bulundur-duklar›, kasaba ve flehirlerin bi-rer birer ellerine geçti¤i, ölü veesir say›s›n›n her geçen gün art-t›¤› yalanlar›na baflvurarak mo-ral kazanmaya, rakipleri üzerin-de psikolojik üstünlük sa¤lama-ya çal›fl›yorlar. Yaflanan her ge-liflme emperyalist iflgalci güçle-rin yalanlar›n› ortaya koymakta-d›r. ‹lerleyen her saat, savafl›npsikolojik üstünlü¤ünü Irakhalk› ele geçirmektedir.

Bu savafl›n beklenenden vehesaplanandan daha fazla süre-ce¤ini dillendirmeye ve bunauygun yeni haz›rl›klara bafllad›-lar. Irak’›n çetin bir ceviz oldu-¤unu, kolay yutulacak lokma ol-mad›¤›n›, eti kolay yenilen “herkufl” cinsinden olmad›¤›n› anla-y›nca yan›ld›klar›n› kabul etmekzorunda kald›lar. Oysa hakl›l›kve meflruluk savaflan güçler içinönemli bir faktördür. Irak hal-k›n›n gücü, emperyalist iflgalekarfl› mücadelenin, direniflinhakl›l›¤›ndan, savaflma ve ka-zanma kararl›l›¤›ndan, yaban-c› sald›r› karfl›s›nda Irak hal-k›n›n yürekli bir mücadeleiradesine sahip olmas›ndan,dünyan›n ilerici halklar›n sev-gi ve deste¤inden gelecektir.Savaflta unutulan en önemli fak-tör halk deste¤idir. Emperyalistiflgalciler halk deste¤inden yok-sun olduklar› gibi her bir Irakl›,patlamaya haz›r birer barut f›ç›-s› gibi kin, öfke ve intikam duy-gusuyla doludur.

28PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 30: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

EZ‹LEN DÜNYAHALKLARININ D‹REN‹fi

KARARLILI⁄IEMPERYAL‹ZME

RAHAT YÜZÜ GÖSTERMEYECEKT‹REmperyalizmin sald›rganl›k

ve savafl politikas›na karfl› sa-vaflmak, dünya bar›fl›n› savun-makt›r. Kapitalist-emperyalistsistemin kendisi, haks›z savaflla-r›n, iflgallerin esas nedenidir.Kapitalist-emperyalist sistemsürdükçe halklar›n direnifl sa-vafllar› olacak, haks›z savafllarakarfl› hakl› savafllar› kuflanacak-t›r.

Emperyalizme ve iflgalcigüçlere karfl› direnifl savafl›, çe-flitli ülke halklar›n›n uyan›fl›nayard›m edecektir. Ve onlar›nsosyal kurtulufl mücadelesine,devrim mücadelesine yard›medecektir. ‹nsanl›¤›n kaderi,halklar›n emperyalizmden veher türden gericilikten kurtuluflmücadelesine, proletaryan›n bir-li¤ine ve savafl gücüne ba¤l›d›r.

Irak halk›n›n iflgale karfl› sa-vafl›, emperyalizmin yeni sö-mürgecili¤ine darbeler indiriyor.Irak halk›n›n iflgale karfl› direniflsavafl›, bölgesel bir mesele de-¤ildir. ‹flgale karfl› verilen hakl›savafl, uluslararas› proletaryan›ndevrim mücadelesine, dünyadevrim davas›na objektif olarakhizmet etmektedir.

Modern donan›ml› sald›rganve iflgalci bir ordu, büyük bir ül-ke, küçük fakat kararl› bir ülke-ye yenilecektir. Çünkü Leninyoldafl›n dedi¤i gibi “hangi sa-vafl olursa olsun, zafer, enindesonunda savafl meydanlar›ndakanlar›n› döken kitlelerin mo-rali taraf›ndan belirlenir.’’Irak halk›, ba¤›ms›zl›k ve özgür-lükten daha de¤erli hiçbir fleyinolamayaca¤› bilinciyle iflgalciemperyalistleri Mezopotam-ya’ya gömeceklerdir.

Marksizm-Leninizm-Ma-oizm bilimi flu gerçe¤i ifadeeder. Ordu devlet mekanizmas›-n›n önemli bir parças›d›r. Yaln›zproletarya burjuvaziyi silahs›z-land›rd›ktan sonrad›r ki, kendi-sinin evrensel, tarihi görevinide¤ifltirmeden genel olarak, hertürlü silah› k›r›p da¤›tabilir. Pro-letarya bunu flüphesiz yapacak,emperyalistler ellerindeki silah-lar› gönül r›zas›yla yere indire-cekleri hakk›nda bofl hayallerekap›lmayacakt›r.

Dünya bar›fl› yaln›z dünya-daki bütün ülke halklar›n›n dev-rimci savafl›yla kazan›labilir.Bar›fl emperyalistlerden dilen-mez; dünya bar›fl› çeflitli ülkele-rin proletaryas› ve emekçilerindevrimci savafl›na, ezilen ulusla-r›n kurtulufl savafl›na, bütün ba-r›flsever halklar›n savafl›na da-yanmak suretiyle güçlü bir fle-kilde gerçekleflir.

Tarihi yaratanlar halklard›r.‹nsanl›¤›n rolünü küçümsemektekni¤in rolünü önemsemek bü-yük bir yan›lg›d›r, ciddi bir hata-d›r. Emperyalist iflgalci güçlerbu ciddi hata ve yan›lg›dan aslakurtulamayacaklard›r. Çünkü,s›n›flar savafl›m› tarihi onlar› buyan›lg›ya mahkum etmifltir.

Nükleer silahlar›n ortaya ç›-k›fl› bile insanl›k tarihinin ilerihamlesini durduramad›. Nükleersilahlar da emperyalizmi mah-volmaktan kurtaramayacakt›r.Bu silahlar›n ortaya ç›k›fl› top-lumsal çeliflmeleri ortadan kal-d›ramad›. S›n›f savafl›m yasala-r›n› de¤ifltiremedi, de¤ifltiremezde!

Ezen ezilen s›n›flar aras›ndaçeliflkiler var oldu¤u sürece,ezen ezilen ülkeler aras›nda çe-liflkiler var oldu¤u sürece, bar›fliçinde bir arada yaflamak müm-kün de¤ildir. Emperyalizm vedünya gericili¤i var oldu¤u süre-ce dünya bar›fl› olamayacakt›r.

Irak halk›n›n kahramanca di-renifli, ezilen dünya halklar›nailham ve cesaret olmaktad›r.Irak halk›n›n direnifli, objektifolarak ezilen dünya halklar›nave uluslararas› proletaryaya ba-¤›ms›zl›k, halk demokrasisi vesosyalizm için mutlaka silahasar›l›p devrim hakk›n› kullanmacesaretine hizmet ediyor. Em-peryalistlerin her bir kayb› halk-lar›n ba¤›ms›zl›k ve özgürlük is-teminin kazanc›d›r.

Irak halk›n›n direnifli “em-peryalizm ka¤›ttan kapland›r”düflüncesini güçlendirerek, uzuny›llard›r halklar üzerinde yarat›l-mak istenen “emperyalizm güç-lüdür” anlay›fl›na darbe vuruyor.

Emperyalizm, dövüflmeyekararl› halklar karfl›s›nda yenil-mekten kurtulamayacakt›r!

29

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Tarihi yaratanlar halklard›r. ‹nsanl›¤›nrolünü küçümsemek

tekni¤in rolünü önemsemek büyük bir

yan›lg›d›r, ciddi birhatad›r. Emperyalist

iflgalci güçler bu ciddihata ve yan›lg›dan aslakurtulamayacaklard›r.

Çünkü, s›n›flar savafl›m›tarihi onlar› bu

yan›lg›ya mahkumetmifltir.

Page 31: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Uluslararas› Halk›n Avu-katlar› Birli¤i; ABD ve ‹ngil-tere Hükümetleri ile GeorgeW. Bush’u, Tony Blair’i ve di-¤er devlet yetkililerini; Irakülkesine ve halk›na karfl› gi-rifltikleri ambargo, sald›r› veiflgal sonucu; insanl›¤a karfl›soyk›r›m suçu, savafl suçlar›ve bar›fl karfl›t› suçlar iflleye-rek ulusal ve uluslararas› hu-kuku ihlal etmekle suçlar.

OLAYLAR:BM Sözleflmesi, “bir devle-

tin bir baflka devlete karfl› silah-l› güç kullanma yoluna ya datehdide baflvurmas›n› ilke ola-rak reddetmekte, uluslararas›sorunlar›n bar›flç› yollarla çö-züme kavuflturulmas› gerekti¤i-ni belirtmektedir. Bunun BM’dekabul edilmifl iki istisnas› var-d›r. Silahl› müdahaleye giriflil-mesinin BM Güvenlik Konseyikarar›na dayanmas› veya kendi-sine karfl› bafllat›lm›fl bir silahl›sald›r› karfl›s›nda kendini sa-vunmad›r. ABD (ve ‹ngiltere);Irak topraklar›na sald›rmas›n›nve iflgal etmesinin gerekçesiolarak Irak’›n elinde “toplu im-

ha silahlar› oldu¤u”nu, bununda öteki devletler, dolay›s›yladünya bar›fl› için ciddi bir tehditoluflturdu¤unu ileri sürmüfltü.Irak’›n bu konuda sicili pek te-miz olmasa da, gerek kitle imhasilahlar› konusunda gerek baflkanedenlerle, uluslararas› hukuk-tan do¤an yükümlülükleriniaç›kça ihlal etti¤i BM denetçile-ri taraf›ndan ortaya konulmadanve bu konuda tek yetkili olanBM GK bir karar almadan, buülkeye karfl› topyekun bir sava-fla giriflilmifl olmas› BM Sözlefl-mesi’nin ihlalidir. BM denetçi-leri, ABD’nin müdahalesi baflla-yana kadar yapt›klar› inceleme-lerde bu tür silahlara rastlama-d›¤› gibi, ABD de aylard›r iflgaletti¤i Irak’ta kitle imha silahla-r› buldu¤una dair bir delil göste-rememifltir. Oysa baflta ABD ol-mak üzere Rusya, ‹ngiltere, Çin,Fransa gibi ülkelerin elinde butür silahlar›n bulundu¤u, dünyakamuoyundan gizlenilmesinegerek dahi duyulmayan bir ger-çekliktir.

ABD her ne kadar Irak’takikitle imha silahlar›n›n kendisi

30PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

‹DD‹ANAME

ABD ve ‹ngiltereHükümetlerinin; süreklive kas›tl› bir biçimde,genelde potansiyelolarak gördü¤ü baflkacaülkelerde, özelde Irak’ta iflgal, maddi,manevi ve kültürel hak ve de¤erlerinya¤malanmas›, on binlerce sivilinölümüne, sakat, evsizbarks›z kalmas›na veyüzbinlercesinin göçetmesine neden olaneylemlerinden dolay›yarg›lanarak bir anönce Irak topraklar›n›terk etmesini ve Irakhalk›n›n u¤rad›¤› maddive manevi zararlar›ntazmini ile savafl yetkililerinincezaland›r›lmalar›n›talep ederiz.

7-9 Kas›m tarihleri aras›nda Asya, Latin Amerika, Ortado¤u ve Avrupa’dan delegelerin kat›l›m› ile‹stanbul’da gerçekleflen Uluslararas› Halk›n Avukatlar› Birli¤i’nin (UHAB) 2. Kongresi’ndehaz›rlanan iddianameyi konunun öneminden dolay› yay›nl›yoruz.

Page 32: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

için yak›n tehdit oluflturdu¤u vebu nedenle de ilk sald›ran›nkendisi olmas›n› “meflru müda-faa hakk›” olarak (BM Sözlefl-mesi madde 51) dünya kamu-oyuna izah etmeye kalk›flm›flsada, buna iliflkin hiçbir kan›t ve-ya inand›r›c› aç›klama getire-memifltir. Uçufla yasak havaalanlar›nda sürekli denetiminoldu¤u ve zaman zaman yerdekibaz› hedeflerin bombaland›¤›koflullarda, Irak’›n binlerce kmuzakta ve okyanus afl›r› bir sü-per güce karfl› silahl› sald›r›yageçece¤i iddias›, “meflru müda-faa” biçimindeki gerekçeninayaklar›n› yerden kesmektedir.

ABD yetkilileri, ileri sürdük-leri gerekçelerin dünya kamu-oyunda ikna edici bulunmamas›üzerine, bu defa savafl ve iflgalingerekçesi olarak, Irak halk›n›zalim bir yönetimden kurtarmakve ülkeye özgürlük getirmekyönlü savlar› ileri sürmeye bafl-lad›lar. Oysa uluslararas› hukukkurallar›, bir ya da birkaç devle-tin bir araya gelerek baflka birdevletin halk›n› “özgürlü¤e ka-vuflturmak” ,”kurtarmak” yetki-si bulundu¤una iliflkin bir kuraltafl›mamaktad›r. Dünyada bask›-c›, otoriter, dikta rejimlerininyayg›n varl›¤›na ra¤men müda-hale hedefi olarak Irak’›n belir-lenmesindeki gerekçenin bu ol-mad›¤› aç›kt›r. ABD (ve ‹ngilte-re) nin Irak’a sald›r›lar›n›n esasamac›; Irak’›n petrollerine sahipolmak ve bölgede kontrol ve de-netimi ele geçirmektir. Böyle-likle Irak’ta askeri ve politik et-kinlik kurmak ve genifl anlamdabölgede belirleyici güç olmak-t›r.

ABD (ve ‹ngiltere) emperya-list güçlerini tüm dünyaya da-yatmak ad›na bugüne de¤in bir-çok defa oldu¤u gibi çeflitli ba-

hanelerle, bir ülkeyi iflgal et-mek, o ülkenin halk›n› yoksul-lu¤a mahkum etmek, ülkeninyeralt› ve yerüstü zenginlikleri-ne el koymaktan bir kez dahakaç›nmam›flt›r. Bir yandan sür-dürdü¤ü ekonomik politikalarlakendisine yeni pazarlar olufltur-mak biçiminde “güçlünün yasa-lar›” ile ifl bitirirken, gerek duy-du¤unda savafl ve iflgallerlekendisine sürekli yeni kaynak-lar oluflturma çabas›ndad›r. Buu¤urda onbinlerce insan›n öl-mesi, sakatlanmas›, evsiz bark-s›z kalmas›, kendi ülkesindemülteci konumuna düflmesinitüm dünya için do¤allaflt›rmayaçal›flmaktad›r.

SUÇLAR:*BM örgütünü ifllevsiz hale

getirerek, dünya bar›fl›n› kurmave koruma rolünü y›kmak. Busüreçte ABD’nin izledi¤i tutum,BM’yi bütünüyle ›skartaya ç›-kartm›flt›r. Uluslararas› iliflkileralan›nda, “güçlü”nün kendinidayatt›¤› ve diledi¤i keyfiyettebütün kurallar› hiçe sayd›¤› birsürecin kap›lar›n› ard›na kadaraçm›flt›r. Gelifltirdi¤i, “önleyicisald›r›” prensibi, bunun süreklikayna¤› niteli¤indedir.

*En fazla etkilenecek olançocuk, yafll›, hasta ve kad›nlarbaflta olmak üzere Irak halk›nay›llarca g›da ve ilaç ambargouygulanmas›n› sa¤layarak yüzbinlerce sivilin ölmesine ve ac›-lar çekmesine neden olmak. Buambargo, Irak halk›n›n yaflamdüzeyini düflürerek, askeri sal-d›r›lardan daha fazla zarar ver-mifltir.

(Nurnberg ‹lkeleri 6 c; ‹n-sanl›¤a Karfl› Soyk›r›m SuçuSözleflmesi, Cenevre 1977,Madde 48,54,55)

*Irak’a komflu ülkelerde veyak›n sularda büyük bir askeriy›¤›nak yaparak bunun bir savaflhaz›rl›¤› oldu¤unu aç›kça ilan

31

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

ABD (ve‹ngiltere)’nin

Irak’a sald›r›lar›n›n esas amac›;

Irak’›n petrollerine sahip olmak ve bölgede

kontrol ve denetimi ele geçirmektir.

Böylelikle Irak’ta askeri ve politik

etkinlik kurmak ve genifl anlamda bölgede

belirleyici güç olmakt›r.

Page 33: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

etmek suretiyle baflka bir devle-ti ve uluslararas› bar›fl› tehdit et-mek, bu tehdidi fiili sald›r›yaçevirmek.

*Irak petrollerine el koymak,bölge devletlerinin s›n›rlar›n›diledi¤i biçimde çizmek ve yinebu bölgede nükleer silahlara sa-hip tek devlet olan ‹srail’in gü-venli¤ini daha garantiyealmak amac› güttü¤ü halde;Irak’›n kitle imha silahlar›n› ya-parak ve saklayarak uluslararas›bar›fl ve güvenli¤i tehdit etti¤iyalan ve abartmas›yla, bu iddi-alar›n› sürekli olarak yineleye-rek, savafl›n gerçek nedeninikendi halk›ndan ve dünyadangizlemek ve muhataplar›n› al-datmak.

*Sald›r› ve iflgal planlar›nakarfl› ç›kan iç muhalefeti yok et-mek için korku ve giderek nef-ret uyand›rmak amac› ile gerçekd›fl› aç›klamalarda bulunarak,

yurttafllar›n› ve dünya halklar›n›yanl›fl yönlendirmek.

*Irak’taki yönetimi askerigüç kullanarak devirdikten son-ra, iktidara kendi seçtiklerini ved›flar›dan ve yukar›dan kararlar-la getirtmek yoluyla Irak Hal-k›’n›n iradesini ve kimli¤ini hi-çe sayarak, tarihi de¤er ve kül-türlerini, kendi kaderini tayinetme haklar›n› ve egemenlikle-rini yok etmeye çal›flmak.

ABD, 1953’de ‹ran’da de-mokratik bir biçimde seçilmiflMusadd›k rejimini devirmifl

ve bafla ülkeyi mutlak bir biçim-de 25 y›l yöneten fiah’› geçir-mifl; Guatemala’n›n demokra-tik bir biçimde seçilmifl Arbenzhükümetini devirerek ülkeyi30 y›l kaosa sürüklemifl;1962’de Kongo’da Lumumbahükümetini devirerek MobutuSese Seko’nun 32 y›l süren flid-detli diktatörlü¤üne izin vermifl;fiili’de demokratik olarak seçil-mifl sa¤l›k, e¤itim, toplumsal veekonomik adalet sözü veren Al-lende hükümetini devirmifl vebafla terör estiren askeri diktatörGeneral Pinochet’nin geçmesi-ne yard›mc› olmufltur. Viet-nam’da, Pakistan’da, Filipin-ler’de, Panama’da, Haiti’dehalk taraf›ndan seçilen tüm li-derler ABD’nin destekledi¤i ad-larla de¤ifltirilmifltir. ABD, Kü-ba yönetimine karfl› ç›km›fl, buülkeye ve halk›na sald›rm›flt›r.40 y›ld›r Küba’ya abluka uygu-lamaktad›r. BM Genel Kurulu,Aral›k 1998 y›l›nda 155’e karfl›

2 oyla ABD’yi, Küba’ya karfl›ambargosundan dolay› suçlubuldu. ABD, befl k›tada ve say›-s›z ülkede bask›c› ve otoriterhükümetleri korudu ve halkla-r›n, kültürünü, tarihini, karakte-rini, de¤erlerini, sanat›n›, edebi-yat›n›, müzi¤ini hiçbir de¤eriolmayan ticari ürünleriyle yoketmeye çal›flm›flt›r. (UDHR;ICCPR; ICESCR)

*Binlerce masum sivilin ölü-müne, milyonlarcas›n›n evsiz,barks›z kalmas›na neden olmak,onlar› kendi ülkelerinde göç-

men ve sürgün durumuna düflür-mek. (Lahey, Madde 22 ve 23;Cenevre 1949, Madde 19;Nurnberg ‹lkeleri, Madde VI a,bve c; ABD Anayasas›, Madde 1,Bölüm 8, Bent 2.)

*Çevreye zarar vermekABD’nin hava ve füze sald›r›s›Irak’ta uzun dönemli ve geniflçapta bir felaket yaratm›flt›r. Sa-dece afl›r› uçufllar›n neden oldu-¤u hava kirlili¤i bile, atmosfer-deki normal kirlili¤i art›rm›flt›r.Binlerce ton patlay›c›lar, hava-ya afl›r› oranda kimyasal maddeatm›fl, vurufl yapt›¤› yerlerde tozbulutlar› kald›rm›fl ve günlercesüren yang›nlara neden olmufl-tur. (Lahey, Madde 22 ve 23,Cenevre 1977, Madde 48, 51,54, 55; ‹nsan Çevresi ile ilgiliBirleflmifl Milletler’in Stock-holm Bildirisi 1972, Madde 1,2; ‹lkeleri I, II ; vd)

*Irak halk› için vazgeçilmezolan temel ihtiyaç maddeleriniimha etmek. Irak halk›n›n yiye-cek, su, elektrik, yiyecek üreti-mi, ilaç, sa¤l›k kontrolü ve ya-flamlar›n›n devam› için gereklidi¤er temel ihtiyaç maddeleriüretimi, depolama imkanlar›,içilecek su ve tar›m için sulama,gübreleme, hastane ve sa¤l›kimkanlar›n› sistemli bir biçimdeyok edecek füze sald›r›lar› ger-çeklefltirilmifltir. (Lahey 1907,Madde 22 ve 23; Cenevre 1949,Madde 19; Nurnberg 1970, ilke-leri b ve c; Cenevre 1977, Mad-de 48, 54)

*Irak’taki ekonomik, top-lumsal, kültürel, t›bbi, diploma-tik ve dini kurulufllar› ve yap›la-r› y›kmak ve zarar vermek.Ekonomik ve toplumsal yap›s›-n› çökertmek için y›k›c› ve zararverici sald›r›larda bulunmak.(Lahey, Madde 22 ve 23; Ce-

32PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

ABD, befl k›tada ve say›s›z ülkede bask›c› veotoriter hükümetleri korudu ve halklar›n,

kültürünü, tarihini, karakterini, de¤erlerini,sanat›n›, edebiyat›n›, müzi¤ini hiçbir de¤eri

olmayan ticari ürünleriyle yok etmeye çal›flm›flt›r.

Page 34: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

nevre 1949, Madde 19; Cenevre1977, Ek Protokol 1, Madde 48,52, 53; BM Sözleflmesi, Madde2; Korunan ‹nsanlar Sözleflme-si; Cenevre 1977, Madde 48,51)

*Ba¤dat ve Basra’daki mü-zeleri, kütüphaneleri ve tarihieserleri ya¤malamak ve ya¤ma-lanmas›na göz yummak. (1972Paris Dünya Kültürel ve Do¤alMiras›’n›n Korunmas› Sözlefl-mesi)

*Kitle imha silah› niteli¤in-de olan, toplu k›y›mlara yolaçan yasakl› silahlar kullanmak.ABD Irak’a yönelik hava ve ka-ra sald›r›lar›nda, uzun vadeliölümcül etkileri bulunan, tüke-tilmifl uranyum füzeleri, bomba-lar› ve kurflunlar›yla sald›rm›fl-t›r. Bu silahlar; Irak halk›n›ölüm riskiyle karfl› karfl›ya geti-

ren, genetik bozulmaya, kanser-lere, tümörlere yol açan, atmos-fere, topra¤a, yeralt› sular›na,besin zincirine ve kat› cisimlereradyoaktif madde yayan özel-likler tafl›maktad›r. Saçakl›bombalar, napalm bombalar› vemisket bombalar› yayg›n olarakkullan›lm›fl; bunun sonucu ola-rak, hastanelere, camilere, okul-lara, apartmanlara ve di¤er yo-¤un nüfuslu yerlere ölüm, yara-

lanma ve mal zararlar›na yolaçan keskin metal parçac›klaryay›lm›flt›r.

ABD Cenevre Antlaflma’n›nNapalm bombalar›n›n kullan›-m›n› yasaklayan 1980 tarihliprotokolünü imzalamaktan halakaç›nmaktad›r.

(Lahey, Madde 22 ve 23; Ce-nevre 1977, Madde 48, 51, 54,55; Teknoloji ve Bilimi KötüyeKullanmak’la ilgili POONASuçlamas› 1978)

*Sald›r› ve iflgalle hedefle-diklerine ulaflabilmek için, kifli-lerin ve yabanc› hükümetlerindeste¤ini sa¤lamak amac›ylasald›r› tehdidiyle korkutmak,ekonomik bask› uygulamak verüflvetle ödüllendirme yollar›nabaflvurmak.

*Kiflileri gizli ve yasad›fl›yollardan gözalt›na almak, ka-ç›rmak, topluca öldürmek, tut-saklara bedenen ve ruhen iflken-ce yapmak. ABD yönetimi Irakiçin haz›rlad›¤› bir tüzükle si-lahs›z insanlar›n resmen tutuk-lanmas›na izin vermektedir. Bu-na göre kendilerine karfl› koyanya da bir sebeple müdahaledebulunan siviller, 30 gün gözal-

t›nda tutulabilmektedir. Haz›rla-nan yeni tüzükte, Cenevre Söz-leflme’ne göre “savaflç› olmayansiviller korunur” maddesi yü-rürlükte gözükse de, “zorunlunedenler ve güvenlik önlemleriçerçevesinde veya birliklere ve-rilen görevin gerçekleflmesi içinyararl› bilgilere sahip olmalar›halinde, silahs›z siviller gözalt›-na al›nabilir” denilmek suretiylehükümsüz k›l›nm›flt›r. Irak’›ngüneyinde Ümmü Kasr limankenti yak›nlar›nda Irakl› savaflesirleri için 100 bin kiflilik birkamp kurulmufltur.

Savafllar›n y›k›c› etkilerinihafifletmek amac›yla 1864-1949 y›llar› aras›nda haz›rlana-rak yürürlü¤e konan CenevreSözleflmeleri’nin dördüncüsü

savafl s›ras›nda sivillerin korun-mas› esaslar›n› kapsamaktad›r.Cenevre Sözleflmesi’ne göre,“iflgal güçleri, iflgal ettikleri bir-yerin güvenli¤ini sa¤lamaktansorumludur.” Sözleflme, iflgaledilmifl bölgelerdeki halk› veyadüflman devletin topraklar›ndabulunan kiflileri kapsamaktad›r.Herhangi bir nedenle kifli ya dagruplar›n göçe zorlanmas›n›, re-hin almay›, kifli onurunu inciten

33

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

ABD yönetimi Irak için haz›rlad›¤›

bir tüzükle silahs›z insanlar›n resmen

tutuklanmas›naizin vermektedir. Buna göre

kendilerine karfl› koyan yada bir sebeple müdahalede

bulunan siviller, 30 güngözalt›nda tutulabilmektedir.

Page 35: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

davran›fllar›, iflkenceyi, toplucezaland›rma ve misillemeyi,hakl› neden olmaks›z›n mala za-rar verilmesini, ›rk, din, milliyetay›r›m› ve siyasal nedenlerlefarkl› muamele yap›lmas›n› ya-saklamaktad›r.

*Gözalt›na al›nan kiflileri;uzun süre uykusuz b›rakmak,ac› veren pozisyonlarda durma-ya zorlamak, uzun süre bafllar›-na çuval geçirerek durmaya zor-lamak, tutuklular›n üzerine ateflaçmak, evlerde yap›lan silaharamalar› s›ras›nda eflyalar› tah-rip etmek ve el koymak. Ceza-evlerinde bulunan binlerce tut-sa¤› insani olmayan koflullardayaflamaya zorlamak, afl›r› s›cakçad›rlarda tutmak, su ve banyo-su olmayan kamplarda tutmak.Bütün bunlar, Cenevre Sözlefl-mesi ve ‹nsan Haklar› EvrenselBeyannamesince yasaklanan ifl-kence ve insani olmayan davra-n›fl kategorisine girmektedir.Irak’ta ciddi hak ihlallerinde bu-lunan ABD, ‹nsan Haklar› Ku-rulufllar›n›n cezaevlerini ziyaretetme taleplerini geri çevirmek-tedir.

*Hiçbir hakk› ve yetkisi ol-madan Irak petrolleriyle ilgiliihaleler açarak, sat›fllar yaparaktasarruflarda bulunmak.ABD’nin iflgalci bir güç olarakIrak’›n petrol zenginliklerininkullan›m›na iliflkin hiçbir yetki-si yoktur. Irak’›n yeniden yap›-land›r›lmas› için petrol gelirleri-ni kullanmas› ya da petrol en-düstrisini modernize etmek içinflirketlerle antlaflma yapmas›Cenevre Sözleflmesi’ne ayk›r›-d›r. Sözleflme, iflgal güçlerinin,bir ülkenin do¤al kaynaklar›n›uzun süreli kullanmak üzeresözleflme imzalanmas›n› ve ül-kenin yönetimine iliflkin kararalmas›n› yasaklamaktad›r. Ayr›-

ca ABD’nin BM Güvenlik Kon-seyi karar› olmadan Irak’›n ye-niden yap›land›r›lmas› gerekçe-siyle Irak petrollerinin iflletil-mesi konusunda ihaleler açmas›ve imtiyazlar vermesi yasakt›r.

*Merkezi Lahey’de olanUluslararas› Ceza Mahkemesi-nin usulüne uygun olarak onay-lanmas›na karfl› ç›karak, yapt›k-lar›ndan ve yapacaklar›ndanötürü onun denetiminden kaç-may› tasarlamak.

*Denetimindeki uluslararas›medyay› kullanarak sald›r›s›için destek sa¤lamak amac›ylaIrak yönetimi flahs›nda veyado¤rudan, Irak halk›n› potansi-yel terör destekçileri, katiller vemedenilefltirilmeye muhtaç ilkelbir topluluk olarak afla¤›lamak.

HUKUK‹ N‹TELEND‹RME:

BM Sözleflmesi, BM GenelKurul ve Güvenlik Konseyi Ka-rarlar›, ‹nsan Haklar› EvrenselBeyannamesi, 1907 Lahey Söz-leflmesi, 1949 Cenevre Sözlefl-mesi ve ek Protokolleri, ‹nsan-

l›¤a Karfl› Soyk›r›m Suçu Söz-leflmesi, BM ‹nsan Çevresi Söz-leflmesi, Paris Dünya Kültürelve Do¤al Miras›n›n Korunmas›Sözleflmesi, Uluslararas› CezaMahkemesi 1998 Roma Sözlefl-mesi (‹ngiltere için) nin, ilgilimaddelerini ihlal etmek.

TALEP VE SONUÇ: Nükleer silah, askeri hava

donan›m›, füze, ileri z›rhl› araçve geliflkin yüksek teknoloji te-kelini neredeyse elinde tutanABD, y›k›c› gücünü durmadandaha fazla geniflletmeye çal›fl-maktad›r. Dünyadaki silah ka-pasitesinin yüzde 43’ünü elindebulundurmaktad›r. Silahlanma-ya ay›rd›¤› bütçe hacmi, kendi-sinden sonra gelen 12 ülkenintoplam›ndan fazlad›r. Bu devasasavafl makinesi dünya hege-monyas› için bütün hukuk ku-rallar› çi¤nenerek kullan›lmak-tad›r.

Gerek resmi strateji belgele-rinde ve raporlar›nda, gereksede bütün yetkili flahsiyetlerininba¤lay›c› konuflma ve demeçle-rinde yukar›da s›ralanan suçla-r›n haz›rl›klar›, planlar›, övmekve hedef göstermek suretiyleteflvikleri ile itiraflar› aç›k birbiçimde mevcuttur.

ABD ve ‹ngiltere Hükümet-lerinin; sürekli ve kas›tl› bir bi-çimde, genelde potansiyel ola-rak gördü¤ü baflkaca ülkelerde,özelde Irak’ta iflgal, maddi, ma-nevi ve kültürel hak ve de¤erle-rin ya¤malanmas›, on binlercesivilin ölümüne, sakat, evsizbarks›z kalmas›na ve yüzbinler-cesinin göç etmesine neden olaneylemlerinden dolay› yarg›lana-rak bir an önce Irak topraklar›n›terk etmesini ve Irak halk›n›nu¤rad›¤› maddi ve manevi za-rarlar›n tazmini ile savafl yetki-lilerinin cezaland›r›lmalar›n› ta-lep ederiz.

34PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Irak’›n yenidenyap›land›r›lmas› içinpetrol gelirlerini kullanmas› ya da petrolendüstrisini modernizeetmek için flirketlerleantlaflma yapmas›Cenevre Sözleflmesi’neayk›r›d›r. Sözleflme, iflgalgüçlerinin, bir ülkenindo¤al kaynaklar›n› uzunsüreli kullanmak üzeresözleflme imzalanmas›n›ve ülkenin yönetimineiliflkin karar almas›n›yasaklamaktad›r.

Page 36: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

1900 y›l›ndan beri yap›lan“Dünya Felsefe Kongresi”nin21.’si ‹stanbul’da dünyan›n de-¤iflik ülkelerinden felsefecilerinkat›l›m›yla 10-17 A¤ustos 2003tarihleri aras›nda yap›ld›. Bukongre, üzerinden uzun zamangeçmifl olsa da kullan›lan argü-manlar aç›s›ndan bir genellikarz etti¤i için yine de de¤erlen-dirilmeyi hak ediyor. Kongredeesas tema olarak felsefenin dün-ya sorunlar› karfl›s›nda almas›gereken tav›r olarak belirlenme-sinin yan›nda: felsefenin görevi,“Küreselleflme”, “Amerikanhegemonyas›”, “Üçüncü dün-ya ülkelerinin gerili¤i”, “Ser-best ticaret”, “Yoksulluk” gibialt dallara ayr›lan konular üze-rinden tart›flmalar yürütüldü.Bol bol analizler yap›ld›. So-nunda sözde “s›n›flarüstü” fel-sefeciler diye adland›raca¤›m›zbir yap›da güzel güzel “felsefe”yap›ld›. Bu arada analizleri izle-mek için gelenlerin 200 dolarvermeleri ise bilimin, bilgininkapitalist toplumda nas›l “me-ta” haline getirildi¤ini gözlerönüne seriyordu. Asl›nda böyle-ce özellikle ülkemiz koflullar›n-

da bu paray› kazanamayan mil-yonlara felsefenin kap›s› bafltankapat›lm›fl oldu. Bu bile kongre-nin neye, kime hizmet etti¤inigösteriyor.

Hofl ya! Gelen felsefe konufl-mac›lar›n›n ço¤u –en keskininidahi alsak- küreselleflmenin fel-sefi temelini de içine alan yakla-fl›mlar›yla liberal burjuva ayd›n-lar olarak: bir yandan kapitalist-emperyalist sistemi tahlil eder-ken, onun savafllar gerçe¤i te-meli üzerinden dünyay› kan gö-lüne çevirdi¤ini belirtirken; di-¤er yandan, elefltirdi¤i kapita-list-emperyalist sistemin “say-daml›k”, “diyalog”, “fleffaf-laflma”, “askeri harcamalar›nk›s›tlanmas›”, “kapitalizminehlilefltirilmesi”, “Uluslarara-s› hukuka ifllerlik kazand›r-ma” gibi sözde iyi niyetli söy-lemlerle kapitalizmin “yaflana-bilir” k›l›nmas›n› ortaya koya-rak “felsefe” yap›yorlard›. As-l›nda var olan sistemin alternati-fini koyam›yorlard›. Bu felsefe-ciler sistemden güçlü bir kopufl,devrimci radikal bir ç›k›fl yerinebu sistemin “düzeltilebilece¤i”temeli üzerinde duruyorlard›.

35

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Somutta 21. Kongrede ‘küreselleflme’,

yoksulluk ‘terör’‘imparatorluk’

meselelerinde elefltirelyan a¤›rl›ktad›r

diyebiliriz. Ancak‘filozoflar›n’ felsefesiyaflam›n can damar›

olan mülkiyetbiçimine, özel

mülkiyete ve s›n›fmücadelesi gerçe¤ine

gözlerini kapad›¤› içintemeli sakat olufluyor.Yaflanan hayat›n can

suyunu es geçerek(gizleyerek) ne kadar

do¤ru felsefeyap›labilir, neçözülebilir?

Bizce 21 tane yap›lanfelsefe kongrelerininesas k›r›lma ve bofla

ç›kma noktas›buras›d›r.

“SINIFLARÜSTÜ” FELSEFEN‹N BURJUVAZ‹YE H‹ZMET‹NDE21. DÜNYA FELSEFE KONGRES‹

Page 37: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

Özellikle RSE’nin (Rus Sos-yal Emperyalizmi) çöküflüyleberaber kapitalizm ne kadar‘kötü’ bir yönetim biçimi olsada “bundan baflka toplum olma-d›¤›ndan” en iyisi kapitalizmin“düzeltilmesi”, “törpülenmesi”ve “yaflan›labilir bir hale gelme-si” vb. propagandas›n› yap›yor-du. As›l olarak sosyalizminönemli oranda prestij kaybet-mesi, bu fikirlerin kitleler nez-dinde bire bir de¤iflik ama özüfarkl› olmayan görüfller ortayaatmaya da üstlerine yoktur.

Sonuçta enternasyonel pro-letarya bu düflüncelere yabanc›de¤ildi. Kautsky’nin II. Enter-nasyonal oportünizmi dönemin-de emperyalizmin devasa gelifl-mesi karfl›s›nda ‘ultra emperya-lizm’ temeline dayand›rd›¤› dü-flüncesinde emperyalizmin ger-çek özünü tahlil edemeyip ‘ba-r›fl yoluyla geçifli’ ortaya atmas›proletaryay› düflman karfl›s›n-da silahs›z b›rakmas› anlam›n›tafl›yordu. Ama Kautski’nin da-yand›¤› bu temel nitelik özellik-le I. ve II. emperyalist paylafl›msavafllar›nda yerle bir oldu.Çünkü emperyalistler aras›ndaçat›flma daimi, birlik ise geçici-dir. Birlik, uygun zemin ve ko-flullarda olur. Yan›s›ra hiçbir re-formist gücün örtbas edemeye-ce¤i s›n›f savafl›m› gerçe¤ininyan›s›ra geçifl toplumu dönemisosyalizme ‘bar›flç›l’ yollarlavar›lamayaca¤›n› günümüz ko-flullar› iyi anlatmaktad›r. Sosya-lizme var›ncaya kadar dünyan›nbirçok savafltan geçece¤ini Le-nin Kautsky’yle yapt›¤› pole-miklerde aç›k bir flekilde bilim-sel olarak ortaya koyar. Yani re-formist rengi a盤a ç›kart›r.

Kapitalist-emperyalist siste-min ‘ehlilefltirilme’, sivri yanla-r›n›n ‘törpülenmesi’ bu düflün-celerden ba¤›ms›z de¤ildir.ABD askeri varl›¤› 2001 y›l›n-

dan bu yana yaflad›¤›m›z Afga-nistan iflgali, yan›s›ra Ortado-¤u’da Irak ve Filistin nezdindeyaflanan ‘kargafla’ kapitalizminömrünü uzatmak için daha fazlasömürme ihtiyac› temelinde na-s›l da militarist yüzünü göster-di¤ini görmemek mümkün de-¤il. Bunun için çok derin felsefide¤erlendirmeler, hiç duyulma-yan karmafl›k kavramlar bulma-ya gerek yok. Halklar özellikleOrtado¤u’da hergün yaflad›¤›emperyalist sald›r›lardan nasibi-ni alarak bizzat yaflamlar›ndabunu görüyorlar. Sahi bu sorun-lar› yaratan kapitalizm hak›ndane/neler yap›labilir? Acaba bu-nun için felsefecilerimiz ne di-yor?

KAP‹TAL‹ST-EMPERYAL‹ZME

‘MANTIKLI’ KILIFUYDURMA:

Kimileri felsefenin de¤ifltiri-ci gücüne inanmazken kimi fel-sefeciler de buna inanarak AntikYunan’da egemenlerin hizme-tinde olan Aristoteles felsefesi-ne dönerek dünyan›n sorunlar›-n›n çözülece¤ine inan›yor.

Dünya Felsefe Kongresindeherkesin pür dikkat dinledi¤i vegöklere ç›kartt›¤› ‘21. yüzy›l›nfelsefesi’ diye lanse etti¤i vekongrenin tepesine konulan birfelsefeci vard›: Habermas.Onun dünya sorunlar›na buldu-¤u çözüme bakacak olursak busistemin temeline çok uzak ol-mayan felsefî bir bak›fl getirme-sinin yan›nda ‘Marksizmi’ yoksayan yaklafl›mlar›yla deyimyerindeyse “ç›kmaz›n ç›k›fl›n›”gösterdi¤i bir gerçek. ÇünküHabermas, uluslararas› hukukunilerlemeyi engelledi¤i, uluslara-ras› hukuk politikas›nda de¤i-fliklik yap›lmas›n›, bunun bir ih-tiyaç oldu¤unu iddia ediyor. Veasl›nda ABD emperyalizminielefltiriyor gibi görünse de ya-

n›ndan geçmedi¤ini belirtmektefayda var.

Habermas flöyle diyor: “Gü-venlik konseyinin dikkate ald›¤›ve karar verdi¤i fley, ulusal ç›-karlar›n›n yasal bireysel ç›karla-r›n üzerinde tutulmas›. Vetohakk›, konseyi felce u¤rat›yor.Kosova durumunda oldu¤u gibi.Eksik olan ulusal polis gücüneyard›mc›d›r. Yani masum ya-flamlar› da tehdit eden BM gü-cünün bar›fl misyonunu yürüt-mesinin s›n›rlanmas› Bush hü-kümetinin Lahey’de uluslarara-s› ceza mahkemesinin kurulma-mas› için Roma yasalar›n› red-detmesi gerçe¤i, 80 y›ld›r sürenyasal geliflmelerdeki hatalardanve bar›fls›zl›ktan daha fazlas›naiflaret ediyor. BM’yi marjinal-lefltirme çabas›n› da beraberindegetiren Irak’a gerçeklefltirilenmeflru olmayan müdahale, ulus-lararas› hukuk politikas›nda de-¤iflikli¤e iflaret ediyor” (Evren-sel Kültür, Eylül 2003, syf 64Dünya Felsefe Kongresinde Ha-bermas A¤›rl›¤›)

Habermas, emperyalizminyaratt›¤› bu tahribat›n bir ulus-lararas› hukuk sistemiyle çözü-lebilece¤inin tart›flmas›n› yap›-yor. Yan›s›ra ABD emperyaliz-minin yapt›klar›n› ne kadar dauluslararas› hukuk normlar›n›nd›fl›nda görse de ve Irak’›n iflga-line ‘meflru’ olmayan gözle bak-t›¤›n› belirtse de bu esas olarakuluslararas› hukuk sistemininstatüsünün normlar›n›n de¤ifl-mesini isteyen bir yaklafl›md›r.Sanki bu normlar de¤iflse genelanlamda emperyalizm bunauyacakm›fl gibi!!

Yan›s›ra ‘uluslararas› hukuknormlar›’n›n kim ve ne ad›na,kimin hizmetinde oldu¤unuunutmufl ya da bilmiyor olmal›Habermas. “Uluslararas› hukuksisteminin emperyalizmin yap-t›klar›na yasal bir dayanak sa¤-

36PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

Page 38: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

lamak ve kitlelerin bilincinde‘meflru’ zemine oturtmak içinyap›lan k›l›flar oldu¤unun ya-n›nda en tepedeki ‘kavram’ de-¤iflikli¤inin olmas› neyi ifadeeder? ‘1918 öncesi uluslararas›hukuk düzeninin en karakteris-tik özelli¤i olarak devletlerinbirbirine savafl ilan etme hakk›oldu¤unu belirtiyor. Ve bu hak-k›n 1918’den sonra MilletlerCemiyetinde s›n›rland›¤›n›,1945’den sonra BM arac›l›¤› ilede savunma savafl› d›fl›ndaki sa-vafl›n yasakland›¤›’ (Agy) biruluslararas› hukuk sistemi var-ken bu yasalar› tan›mayarak veiflin garip taraf› BM’nin kendihukuk sistemini tan›mayarakkendi karar›yla Somali, Yugos-lavya, Afganistan ve son olarakart›k BM’nin karar› olmaks›z›nIrak iflgali gerçeklefltirildi. De-mek ki uluslararas› hukuk sis-teminin varl›¤› veya yoklu¤uemperyalistler taraf›ndan pekönemli de¤il. Önemli olanonun hayati önemdeki ç›kar-lar›d›r. Habermas, aya¤›na do-lanan bu zincirin a¤›rl›¤›ndankurtulmak isteyen ABD’ninuluslararas› hukuk sistemini ta-n›mad›¤› gerçe¤inin de gerisin-de kal›yor. Ama bir yandan da“bunlar de¤iflmeli” diyor. Kimve ne ad›na? Emperyalistlerinbaflka ulus devletlerine karfl› is-tedi¤i gibi savafl açma hakk› yö-nüne do¤ru!!

Habermas, sunumunun so-nunda art›k kafas›ndakini aç›k-l›kla dile getiriyor. ‘Mevcut sü-per gücün (ABD’nin) eski ana-yasal demokrasilerle benzer ol-mas› bize biraz umut veriyor.Süper gücün içsel politik kültü-rü ile kozmopolitik proje aras›n-daki di¤er yönlendirmelerininbenzerli¤i en az›ndan gelecekteABD hükümetinin as›l görevinegeri dönebilece¤i olas›l›¤›n›gösteriyor. Bu as›l görev, ulusla-

raras› politikalar›n oluflturulma-s›n›n en büyük destekçisi ol-mak. (agy, syf 65)

Asl›nda daha üstte belirttik-lerimizin finalini yaz›yor Ha-bermas. ABD emperyalizminindünyay› flekillendirmesindenbahsediyor. ‹stedi¤i gibi ülkele-re savafl açmas› hakk›n›! Bugünonun bu hakk› yanl›fl kullansabile iyi kullanma olana¤›n›n ol-du¤una iflaret ediyor. Bunu dasüper güç olmas›n›n yan›s›raiçsel politik kültürü ve anaya-sal demokrasiye yak›n olma-s›nda buluyor. Bu vesileylekitleler emperyalizmin insaf›-na terk ediliyor.

Yani özcesi ABD emperya-lizmini, gelece¤in yarat›lmas›n-da motor güç olarak görüyor.Oysa ki ABD emperyalizmininanayasal demokrasisi burjuvademokrasisiyle, politik içselkültürü de burjuva demokrasi-siyle gizlenmifl ‘faflizme’ daya-n›yor. Yani nereden baksan kap›burjuvaziye ç›k›yor. Süpergüç-lülü¤ünü ‘asli göreviyle’ ne içinve nas›l kulland›¤› dünya kamu-oyu taraf›ndan zaten biliniyor.

Habermas’›n bize tavsiye et-ti¤i ise flu: Emperyalizm ile ‘si-yaset ve hukuk aç›s›ndan çokönemli olan iletiflimsel yani ‘di-alojik’ bir tav›r gelifltirmek.

KONGREDENSEÇME DÜfiÜNCELER:Habermas’›n a¤›rl›¤›n›n ol-

mas›n›n yan›nda felsefeyi ta-n›mlamadan tutal›m da onun fluanki görevine kadar çeflitli dü-flünceler de at›ld› ortaya. Asl›n-da bu düflünceler yeni de¤ildi.Geçmiflte birçok çeflidiyle tart›-fl›lm›fl fleylerdi. Bu bak›mdan daFelsefe Kongresi varolan› afl-mak ad›na yeni bir fleyler koy-mam›flt›r ortaya.

Örne¤in ABD ThomsonÜniversitesinden Prof. Evange-

lious ‘11 Eylül’den sonra dün-yada felsefenin temel görevinidine karfl› tan›ml›yorum’(Ev-rensel 15 A¤ustos 03) diyerekç›k›fl yolunun Antik Yunan fel-sefesinde oldu¤unu düflünüyor.Dünyan›n bafl çeliflkisini yanl›fltan›mlayan bir düflünce. Özel-likle 11 Eylül eylemlerininArap-müslüman devletlerin va-tandafllar›n›n yapm›fl oldu¤u id-dias› emperyalistlerin ‘medeni-yetler çat›flmas›’ propaganda-s›ndan oldukça nasibini alm›flbir düflünce. 11 Eylül gibi ey-lemliliklerin ‘din’ yoluyla avu-tularak yap›labilece¤ini düflün-mesinin yan›s›ra ABD emperya-lizminin El-Kaide, ‹slami Ci-had, Hamas gibi radikal dinciörgütlere yönelmesi ve bu ör-gütlerin radikal uç yanlar›n›afl›nd›rmaya çal›flmas›yla, em-peryalizm ile genifl halk kitlele-ri aras›ndaki s›n›fsal çat›flmay›örtmek istemesinin sonucudur.

Elbette din, kitleleri avutma-da kullan›lan oldukça etkin biruyuflturucudur. Ama bu meka-nizmay› kullanan s›n›flar var-d›r. Egemen s›n›flard›r bunlarda. Kendi egemenliklerinin de-vam etmesi için ‘din’ yolunu dakullanarak kitlelere ‘flükretme-sini’ vaaz ederler. Kapitalisttoplumlarda dini kullanan s›-n›f burjuvazisinin kendisidir.Onun için hedef tahtas›na sahte-karca dini oturtmak, bafl çeliflmeolarak islam dinini göstermek,özellikle binlerce y›ll›k köklübir geçmifli olan bu olguya karfl›durmak kitlelerin öfkesindenbaflka bir fley sa¤lamaz. Ki as›lçeliflkiyi görmemizi engeller.

Di¤er bir önemli nokta: ‘fel-sefenin görevi eyleme geçmek,harekete geçmek de¤il, düflün-mektir’ (15 A¤ustos ‘03 Evren-sel) diyen Avusturya Graz Üni-versitesinden Prof. Haller Ru-dolf: Salt düflünmenin befl para

37

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 39: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

etmedi¤i bir dünyada istedi¤i-miz kadar düflünelim, dünyan›ns›n›rlar›n› zorlayal›m, ‘dünyasorunlar›na’ ne kadar çözüm gü-cü oluflturabiliriz? As›l olarakde¤ifltirmek ve bunun için hare-kete geçmek olmaks›z›n burju-va felsefe aç›s›n›n en temel gö-rüflüdür bu. ‹leride de¤inece¤i-miz için geçiyoruz.

Yan›s›ra, ‘dünyan›n yeni birdüzene ihtiyac› var’ diyen eskiBulgaristan Cumhurbaflkan›Zhelev, ne gibi bir düzen oldu-¤unu aç›klamayan ama bu dü-zenden de memnun olmad›¤›n›belirten bir görüfl sunuyordu.

Yeni düzen ne, kim kuracakbu düzeni, nas›l kuracak, yenidüzenin s›n›rlar› nelerdir, gibisorular›n alternatifini bulmakgüç.

Prof. Donald M. Nolero ise:sadece bir parmak izi kadar mü-rekkep yalam›fllar›n bile düflü-nemeyece¤i kadar geri-basit dü-flünce sistemati¤iyle, kapitaliz-min temiz oldu¤u ama as›l soru-nun yönetimlerden kaynaklan-d›¤› düflüncesinden hareketle‘kapitalizmi ehlilefltirmek la-z›m’ diye düflünüyor.

‹flte felsefe kongresinin çap›,kapsam› bunlar. Bu temel gö-rüfllerden farkl› bir alternatifbulmak güç. Kendi basit daire-lerinde dönerek ç›k›fl› bulam›-yorlar.

Habermas ortayolcu s›n›f uz-

laflmac›l›¤›na götürürken bizi,di¤eri as›l sorunun ekonomik-politik sistemin kendisinde de-¤il de yönetenlerde oldu¤unudüflünüyor. Yani makinan›n bo-zuk olmas›n›n sebebi iflçi. Yan›-s›ra anlafl›lan o ki, 300 y›ll›k ka-pitalizm egemenli¤inde bu sis-temi yönetenlerin hepsi bece-reksiz, geri zekal›! Ya da yetki-lerini kötüye kullanan insanlar-m›fl! Bunlar kapitalizmi akla-maya yeter mi? Emperyalizminyaratt›¤› muazzam yoksullaflt›-r›c›l›¤› örtbas etmeye yeter mi?Uluslararas› hukukun düzeltil-mesini, askeri harcamalar›n k›-s›lmas›n›, insan haklar›na sayg›-l› olmay› kapitalist emperya-lizmden ‘dialog’ yoluyla iste-mek bu gerçeklikte ne kadarmümkün? Emperyalizmdenbunlar› isteyecek kadar saf ol-du¤umuzu düflünüyorlard›r her-halde liberal ayd›nlar›m›z. Çün-kü bunun olmas› imkans›z.

Emperyalist-kapitalist siste-min sömürüye duydu¤u ihtiyaçher geçen gün artmakta, silah-lanmadan tutal›m da dünyan›nde¤iflik bölgelerindeki askerivarl›¤› artmakta, uluslararas›hukuk çoktan tozlu raflarda ye-

rini almaktad›r. Emperyalistleraras› çeliflmeler her geçen günkeskinleflmektedir ve kaç›n›l-maz olarak kendini bir çat›fl-mayla yeni çeliflkilere b›raka-cakt›r.

Evet dünyam›z›n hali buiken ortaya konulan düflünselkavramlar yaflam›n gerçekli¤iy-le buluflmamakta. Çünkü bubak›fl aç›s› dünyaya kavram-lar üzerinden bak›yor. Amasomut gerçekli¤i görme, onude¤ifltirme çabas› hep geriplanda kal›yor.

21. Dünya Felsefe Kongresiegemenlerin yapt›klar›na‘mant›ksal’ bir aç›klama, da-yanak bulma u¤rafl›ndad›r.Antik Yunan Felsefesi’nin Yu-nan soylu s›n›f›n›n hizmetinde,Ortaça¤ felsefesini h›ristiyanl›-¤›n ö¤retilerine uygulay›p onunbir dünya düzeni oldu¤una kit-leleri inand›rmaya çal›flmas› gi-bi bu felsefe kongresinde kapi-talizmin eksisiyle art›s›yla art›k‘evrensel’ ideal bir düzen oldu-¤una inanarak kapitalizmi ken-dilerinden önceki egemen s›n›f-lar›n hizmetine sunulmufl (ör-ne¤in Hegel’in Prusya hükmeti-ni kutsamas› gibi) felsefeciler

38PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

TWENTY-FIRST WORLD CONGRESS OF PHILOSOPHYXXIe CONGRES MONDIAL DE PHILOSOPHIE

XXI WELTKONGRESS FÜR PHILOSOPHIEXXI CONGRESSO MUNDIAL DE FILOSOFIA

Y‹RM‹B‹R‹NC‹ DÜNYA FELSEFE KONGRES‹

Page 40: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

gibi hareket ettiklerini söyle-mek abart› olmaz. Tam bu nok-tada felsefeye hangi s›n›fsalpencereden bakt›¤› ortaya ç›k›-yor ‘s›n›flar üstü’ felsefecileri-mizin.

ASLOLANDE⁄‹fiT‹RMEKT‹R!

E¤er toplumsal varl›¤›m›z›belirleyen düflüncelerimiz de-¤il de, tersine düflüncelerimizibelirleyen toplumsal varl›¤›m›z-sa, verili sistemde felsefe de s›-n›fsal bir temele sahiptir. Ba¤-r›nda tafl›d›¤› karfl›t kutuplar s›-n›fl› toplumlarla beraber ortayaç›km›flt›r. ‹dealizm ve materya-lizm iki karfl›t kutbu oluflturur-lar. Kapitalist-emperyalist top-lumda burjuvazi idealist felsefibak›fl aç›s›na sahiptir. Proletar-ya ise materyalist felsefeye sa-hiptir. Dünyaya bu penceredenbakar, yorumlar vb.

Felsefeyi karmafl›k, içindenç›k›lmaz kavramlar y›¤›n› veçat›flmas› haline getiren ege-menler ve onlar›n felsefecileriolmufllard›r. Halktan ve maddigerçeklikten kopuk tarzda eleal›nan felsefe egemenler aras›n-da dünyay› tan›mak için sadecebelli bir elit çevrede yap›lan biru¤raflt›r. Dünyan›n çeflitli flekil-lerde yorumlanmas›ndan iba-rettir. Felsefenin içeri¤ini olufl-turan bu olgu felsefe tarihi bo-yunca etkin bir flekilde devametti. Dünyay› -maddi gerçekli¤i-egemen s›n›flar aç›s›ndan yo-rumlamak, ama onu de¤ifltirmeyönlü prati¤in içine girme-mek… Burjuva felsefeyle pro-leter felsefeyi ay›ran en önemlinoktalardan birisi budur.

Eski metafizik düflünceninHegel ve Fauerbach taraf›ndanalt üst edilmesiyle beraber Al-manya’da felsefe çal›flmalar›ileri bir seviyede bulunuyordu.Ama hala felsefe gerçek içeri¤i

ve niteli¤inden yoksundu. Diya-lektik materyalizm ise ‘kafa üs-tü’ durmaktan kurtulamam›flt›.Marks: “Filozoflar dünyay›yaln›zca de¤iflik biçimlerdeyorumlad›lar. Oysa sorun onude¤ifltirmektir” diyerek felse-feyi proletarya ve insanl›k aç›-s›ndan gerçek niteli¤ine kavufl-turmufltur. Baz› küçük burjuvaayd›nlar kendi dünya görüflleri-ne uygun olarak Marksistlerinfelsefeye biçti¤i bu rolün abart›oldu¤unu düflünüyorlar. Onlarkendi çap›nda elefltiren, maddidünyay› yorumlayan ama baflta‘kendisinin’ olmak üzere yafla-d›¤›m›z maddi dünyan›n de¤ifl-tirilmesi zorunlulu¤unu anlama-yan ‘yorumsalc›lar’›m›zd›r. ‹fltefelsefenin görevi, misyonu ‘dü-flünmektir’ diyen felsefeciler bukategoride yer al›yorlar.

Teori-pratik bütünselli¤iiçinde de ele alabilece¤imiz buolgu insan›n ‘özne’ olarak mad-di yaflama müdahalesini öngö-rüyordu. Nesnel dünyay› birbütün olarak, oldu¤u gibi de-rinli¤ine kavramak ama onaözne olarak müdahale edipde¤ifltirmek; Marksistler aç›-s›ndan mesele budur. Kuflku-suz nesnel dünyan›n ne oldu¤u-nu anlamak önemli bir nokta.Ama felsefe ve felsefeci salt an-lamak, analiz yapmak bu soruyuyan›tlamakla kalmamal›, bizzatbunu proletaryan›n, halk›n veinsanl›¤›n kurtuluflu yönündede¤ifltirmek prati¤i içinde olma-l›. Marks diyalektik materya-lizm ile felsefeye yeni bir anlamkazand›r›rken bu anlam, Leninve Baflkan Mao taraf›ndan dagelifltirilerek bir üst aflamayas›çrat›ld›.

Marks, kapitalist toplumdaproletaryan›n yaflam koflullar›-n›n kendi makus tarihi olmad›-¤›n› ve iradi müdahaleyle top-lumu de¤ifltirebilece¤ini öngö-

rüyordu. Ki 1871 Paris Komü-nünden, Çin’deki Büyük Prole-ter Kültür Devrimine kadar olanonlarca devrim deneyimi bunukan›tlam›flt›r. fiu anda yaflad›¤›-m›z durgunluk geçici bir niteli-¤e sahiptir. Y›k›lan, eskiyen,pörsüyen ise sosyalizm de¤ilsosyalizm deneyimlerindensonra sosyalist (kaleyi içten fet-heden) maskeli bürokrat reviz-yonizmdir. Ama bu durumu an-lamayanlar ‘s›n›flar›n kalkt›¤›-n›’, ‘kutuplar›n kalkt›¤›n›’ iddiaederek kapitalist emperyalist bi-raz da allan›p pullan›nca yafla-nabilecek tek geçerli toplumolarak kitlelere empoze ediyor-lar. ‹nsan haklar›, demokrasi,özgürlük gibi kavramlarla bolbol beyin cimnasti¤i yaparakkitlelere “sak›n ola ki isyan et-meyin” telkinleriyle ‘sab›r’ et-melerini istiyorlar. 21. DünyaFelsefe Kongresi de as›l olarakbunun ötesinde ifllev yapm›yor.

Oysa ki dün kapitalizm hak-k›nda enternasyonal proletarya-n›n ö¤retmenleri Marks, Engels,Lenin-Stalin ve Mao ne öngör-müfllerse bugün ç›km›flt›r.Marksizm-Leninizm-Maoizmhala dünyam›z› ayd›nlatmakta-d›r. Bir avuç sömürücü az›nl›¤›ndünyay› talan etti¤i, zenginleringiderek daha zengin, fakirlerinise giderek daha da yoksullaflt›-¤›, bollu¤un içerisinde açl›ktaninsanlar›n öldü¤ü, birkaç mil-yarderin toplam gelirinin 40 kü-sur ülkenin GSMH’dan dahafazla oldu¤u ve sermayenin gi-derek daha da merkezileflti¤i,demokratik hak ve özgürlükle-rin k›rp›ld›¤›, kapitalist-emper-yalist sistemin militarist yüzünüen aç›ktan gösterdi¤i, emperya-list ülkelerin sömürge, yar›-sö-mürge ülkelere; askeri ekono-mik siyasi kültürel anlamda enince ayr›nt›s›na kadar müdahaleetti¤i vb. bir toplum gerçekli¤i

39

PPAARRTT

‹‹ZZAA

NN 55

22// KK

aass››mm

--AArraa

ll››kk 22

000033--

OOccaa

kk--fifiuu

bbaatt 22

000044

Page 41: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

var karfl›m›zda. Kuflkusuz bun-lar kapitalist toplumda çeliflkile-rin boyutland›¤›n› ve önümüz-deki dönemde daha da boyutla-naca¤›n› gösteriyor. Bu durum-da ‘ehlilefltirmek’ de¤il, ulus-lararas› hukuku de¤ifltirmekde¤il kapitalizmi radikal birç›k›flla kökünden kaz›mak ge-rekiyor. Bu da liberal burjuva,reformist, ortayolcu anlay›fllarlakapitalizmin çirkin yüzünü, çü-rümüfllü¤ünü göstermek, bununüzerine tonlarca laf söylemeklede¤il; baflta proletarya olmaküzere de¤iflik halk tabakalar› le-hine de¤ifltirme prati¤ine çözümsunmak ve bizzat çözüme kat›l-makla mümkün olur. Salonlardaistedi¤imiz kadar kavramlarlatart›flal›m, yan›bafl›m›zdaki so-runlara do¤ru çözüm prati¤ineyol aç›p destek vermiyorsa fel-sefenin çok fazla anlam ifade et-meyece¤ini biliyoruz. Bu nokta-

da belirtecek olursak Marksizmdonmufl dogma düflünceler y›¤›-n› de¤ildir. Bizzat pratik-teori-pratik sarmal›nda ‘somut koflul-lar›n somut durumuna uygula-nan; geliflim dinami¤ini ba¤r›n-da tafl›yan ve ayn› zamanda ge-liflen bir eylem k›lavuzudur.Pratikten teoriye ve oradan tek-rar prati¤e dönen bilgi, edinimsürecinde iflçi s›n›f›n›n bilimselideolojisi ve rehberi olarakMarksizm-Leninizm-Maoizm,yeni dünyay› yaratman›n ide-olojik teorik aç›l›m›d›r, anahta-r›d›r.

Somutta 21. Kongrede ‘kü-reselleflme’, yoksulluk ‘terör’‘imparatorluk’ meselelerindeelefltirel yan a¤›rl›ktad›r diyebi-liriz. Ancak ‘filozoflar›n’ felse-fesi yaflam›n can damar› olanmülkiyet biçimine, özel mülki-yete ve s›n›f mücadelesi gerçe-¤ine gözlerini kapad›¤› için te-

meli sakat olufluyor. Yaflananhayat›n can suyunu es geçerek(gizleyerek) ne kadar do¤ru fel-sefe yap›labilir, ne çözülebilir?

Bizce 21 tane yap›lan felse-fe kongrelerinin esas k›r›lmave bofla ç›kma noktas› buras›-d›r.

Verili kapitalist-emperyalistve ba¤›ml› sistemleri geçer-li/hakl›/do¤ru say›nca; gerisielefltirel de olsa, muhalif de olsa(ki 21. kongredeki tebli¤lera¤›rl›kl› olarak elefltireldir) ha-vanda dövülen sudan bir göm-lek daha fazla verim elde edile-biliyor, ancak havandan suyuntemas›!..

D‹PNOTDünya Felsefe Kongresi kro-

nolojisi 1- Paris (1900) 2- Cenova (1904) 3- Heilderberg (1908)4- Bolovna (1911) 5- Napoli (1924) 6- Boston (1926)7- Oxford (1930)8- Prag (1934)9- Paris (1938) 10- Amsterdam (1948)11- Brüksel (1953)12- Venedik (1958)13- Meksico (1963)14- Viyana (1968)15- Varna (1973)16- Düsseldorf (1978)17- Montreal (1983)18- Brighton (1988)19- Moskova (1993)20- Boston (1998)21- ‹stanbul (2003)

40PPAA

RRTT‹‹ZZ

AANN

5522//

KKaass

››mm--AA

rraall››kk

220000

33--OO

ccaakk--

fifiuubbaa

tt 220000

44

“Filozoflar dünyay› yaln›zca de¤iflik biçimlerde yorumlad›lar. Oysa sorunonu de¤ifltirmektir”

Page 42: Kas›m-Aral›k 2003-Ocak-fiubat 2004 Say›:52 ‹ki Ayl›k Siyasi ...partizanarsiv1.net/wp-content/uploads/2018/02/Partizan52.pdf · Parti olmadan devrimci pra-tik, parti olmadan

“Hiçbir özgürlük, u¤runa savafl›lmaks›z›n

kazan›lmam›flt›r”