köşkü, tebrıziyye, - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · çevrelenen, fatiha soresini ihtiva eden...

2
MURAD lll ve telkinlerin lll. Murad üze- rinde etkili Onun devlet leri konusundaki ilgili olarak Se- laniki'nin gibi muktedir bir idareci ya- dikkat çekicidir ("Gönlümün iste- bana bir actem olsa" diye "Ey Muradl bize bir actem olsa" di- ye biten gazeli için bk. a.g.e., s. 428). Dö- nemi kültürünün klasik formu- nun zirvesine bir devir olarak ta- lll. Murad, "Muradl" la dini ve tasawufi kaleme mecmua ve tezkirelerde yer (mesela bk. Ahdl, vr. Bazan ib- hama bürünen Arapça ve Farsça gazelle- ri, arzusunu yerine getirmek ve almak için edipleri ta- Arapça ve Farsça olan Baki, Subhi, Hoca Sadeddin, Zekeriyya vb. ta- ihtiva eden mecmua ile (Türk ve islam Eserleri Müze- si Ktp., nr. 90 lll. tasavvufa dair müstakil bir telifi olarak gösterilen Siyam (Ata!, 383) muhteme- len eserdir. kütüphanelerde lll. Murad'a ait müstakil divanlara (Ahm et bunlardan seçmeler yaparak bk. bibl.). gibi lll. Murad da iyi bir sanat ve ede- hat da ilgilen- kim bilinmemek- le beraber Müstakimzade, sülüs nesih ve ta'lik iyi bir hattat ol- kaydederek Ayasofya Camii mih- iki kelime-i bir ayet bildirmekteyse de bugün mevcut dir. Türk Hat Müzesi'nde (nr. 255) Muradi celi ta'lik bir lev- mevcuttur. Üniversi- tesi Kütüphanesi'nde kendi ince ta'lik eserleri (nr. T 5580). ki- tap en önemli olan Ali Mustafa Efendi'nin Me- onun dönemin- de dikkat çekicidir. lll. Mu- Halveti Efendi'nin ha- lifesi olan intisap rüya- muntazaman ona gönderip yorum- bilinmektedir. Efendi ile de lll. Murad birçok eseri meydana Kabe'nin tamiri ve su temizlenmesi, Mescid-i Ne- bevi'nin tamiri Mescid-i Haram mimari kesin ll. Selim ve onun Mekke ve Medi- 176 ne'de birer medrese 589-90), bü- yük bir imaret. mektep ve zaviye En önemli eseri döne- minde Manisa'daki mescidi- nin yerindeki külliyedir. Mimar Si- nan bu külliyenin cami 994'te ( 1586) , medrese, ima- ret, han ve tabhane ise 1001'de ( 1592-93) Yine onun Mora'- da Modon Kalesi içindeki cami ile Nava- rin'de bugün hala ayakta duran caminin bilinmektedir. Ayasofya Camii 'nin ku- zeyindeki iki minare ile minber, kürsü ve ilavesi, caminin içine ya- Fethiye Camii'nin kiliseden tebdili ve Yahya Efendi Türbesi'nin da onun faaliyetlerindendir. : TSMA, nr. E 3161; BA. MD, nr. 30, hk. 439, 440; nr. 30, hk. 610, 611; nr. 31 , hk. 665; nr. 32, hk. 403, 562, 664; nr. 35, hk. 475; nr. 36, hk. 341; nr. 38, hk. 99; nr. 62, hk. 357, 572, 576; nr. 64 , 213; BA, MühimmeZeyli, nr. 4, hk. 138, 192; Mehmed Zaim. Cami u 't-tevarih, TSMK, Re van nr. 1382, vr. 308•; Asafi. TSMK, Revan nr. 1301, vr. 52'- 73•, 139' - 154•, 161•- 179'; Ahdi, Millet Ktp., Ali Eniirl, Tarih, nr. 774, vr. 10•·•; Selaniki, Tarih s. 97-432; Ali, MenakLb-L Hünerveran, s. 6, 25, 54; a.mlf .. Künhü 'l-ahbar, Nuruosma- niye Ktp., nr. 3409, vr. 106•, 288', 420'; Talikiza- de Mehmed Subhi, TSMK, Revan nr. 1299, vr. 14' -18•; a.mlf .• Hümayun, Türk ve Eserleri Müzesi Ktp. , nr. 1965, vr. 20'; Harimi, Zafername-i Sultan Mu- rad Han, Ktp ., TV, nr. 2372, vr. 30' -37'; Sey- yid Lokman, Ktp., FY, nr. 1404; ll, TSMK, nr. 200; Telhlsat, TSMK, Revan nr. 1951 , vr. 135•-165'; S. Schweigger, Sultanlar Kentine Yolculuk: 1578- 1581 H. Stein, tre. S. Türkis Noyan), bul 2004, s. 160-161; J. Sanderson, The Travels of John Sanderson in the Levant 1584-1602 (ed . W. Foster) , London 1931, tür.yer.; Atai, Zeyl-i kaik, 372, 382, 383; Mehrned b. Mehmed er- Rümi (Edirneli) ' nin Nuhbetü't-tevarih ve'l-ah- ve Tarih-i Al-i (haz. Abdurrahman doktora tezi, 2000), Sosyal Bilimler Ens- titüsü, 363-483; ll, 7-9; Riyazi, Ktp., TV, nr. 761 , vr. 10•; Peçuylu Ta- rih, ll, 2-163; B. W. Wratislaw. Baran (tre. M. Süreyya Dilmen), istanbul 1996, s. 86, 87, 138; Müstakimzade, Tuhfe, s. 516; Hammer (Ata Bey), VII, 7-194; Zinkeisen, Gesc- hichte, lll, 381-597; H. G. Rosedale, Queen Eli- zabeth and the Levant Company, London 1904, s. 21, 22, 23; N. Jorga, Geschichte des Osmani- schen Reiches, Gotha 1908, lll, 217 -309; TYDK, 1, 177 vd.; Akdes Nimet Kurat, Türk-ingiliz Mü- ve (1553- 161 0), Ankara 1953, s. 182-186; Bekir lu, Siyasi Münasebetleri: 1578- 1590, istanbul 1962; a.mlf., "Murad lll ", iA, VIII , 615-625; S. Faroqhi, Die Vorlagen (telhise) des Grosswesirs Sinan Pa5a an Sultan Murad lll, Hamburg 1967, tür.yer.; S. A. Skilliter, William Harborne and the Trade w ith Turkey (1 578- 1582), London 1977; Tülay ingiliz Gez- ginlerine Göre XVI. istanbul'da Hayat (1582-1598), Ankara 1983, tür.yer. ; a.mlf., "The Portraits of Murad lll", Erdem, 111/8, Ankara 1978, s. 453-478; Ahmet Sultan Üçün- cü Murad: Edebi Eserleri ve Di- Sme/er, istanbul 1988; Feridun M. Emecen, XVI. Manisa Ankara 1989, s. 34-37, 101-103; L. P. Peirce, Harem-i Hümayun: Hüküm- raniLk ve (tre. Berktay), istanbul 1996, s. 125-127,166,229, 239, 266;A. Refik, "Sokullu Mehmed ve Lehistan TOEM, V, 1331 , s. 686; D. Burian, Eli- zabeth'den Üçüncü Sultan Murat'a Gelen Hedi- yenin Hikayesi" , DTCFD, IX/ 1-2 s. 19- 41 ; A. H. de Groot. "Murad III" , EF (ing.), Vll, 595- 597 i bu madde, müellifin bibliyografyadaki mad- desi esas Feridun Emecen dü- Iii BEKiR KüTÜKOGLU r L MURAD III TÜRBESi XVI. edilen türbe. _j Sultan lll. Murad, ölümünün (Cemaziyelewel 1003 /Ocak 1595) on do- kuz birlikte Ayasofya Camii haziresine daha sonra lll. Meh- med'in emriyle Davud ta- türbesinin Ancak gömülürken yer seçimin- de bir hata, türbenin merkezinde yer alabilmesi için bir Türbe- si'ne zorunlu Bu uygulama türbenin ve bitirilmesini de ki ancak 1599'da Ah- med Esasen olan türbe, reva- iki yer alan bozuk sekizgene Ya- Mimar da- ha önce Kanuni Sultan Süleyman ve ll. Se- lim türbelerinde çift kubbeli, üst örtü sisteminin halefieri alt üzerine bir ör- nektir. içte düzgün olmayan la örülen mer - mer da Mimar sul- tan türbelerinde Gövdeden kuwetle ve kor- kadar yükselen da her biri tonozlarla örtülü, ortada ve iki çini panolarla kap- olan mey- dana üç bölümlü revak yer almak- Sedef güzel bir eden Ah-

Upload: others

Post on 13-Oct-2019

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Köşkü, Tebrıziyye, - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · çevrelenen, Fatiha sOresini ihtiva eden gö bek madalyonu ile etekte dolanan lotus ve palmiye yapraklarından oluşan kuşak

MURAD lll

endişelerin ve telkinlerin lll. Murad üze­rinde etkili olduğu açıktır. Onun devlet iş­leri konusundaki tavrıyla ilgili olarak Se­laniki'nin kaydettiği şiirinde istediği gibi muktedir bir idareci bulamadığından ya­kınması dikkat çekicidir ("Gönlümün iste­diği bana bir actem olsa" diye başlayıp,

"Ey Muradl bize bir şöylece actem olsa" di­ye biten gazeli için bk. a.g.e., s. 428). Dö­nemi Osmanlı kültürünün klasik formu­nun zirvesine ulaştığı bir devir olarak ta­nımlanan lll. Murad, "Muradl" mahlasıy­la dini ve tasawufi şiirler kaleme almıştır. Şiirleri bazı mecmua ve tezkirelerde yer alır (mesela bk. Ahdl, vr. ıo•-b ) . Bazan ib­hama bürünen Arapça ve Farsça gazelle­ri, padişahın arzusunu yerine getirmek ve atıyyeler almak için zamanın edipleri ta­rafından şerhedilmiştir. Çoğu Arapça ve Farsça olan bazı şiirlerinin Haşimi, Baki, Subhi, Hoca Sadeddin, Zekeriyya vb. ta­rafından yapılmış şerhlerini ihtiva eden mecmua ile (Türk ve islam Eserleri Müze­si Ktp., nr. ı 90 ı) lll. Murad'ın tasavvufa dair müstakil bir telifi olarak gösterilen FütCıhôt-ı Siyam (Ata!, ı , 383) muhteme­len aynı eserdir. Çeşitli kütüphanelerde lll. Murad'a ait müstakil divanlara rastlandığı belirtilmiştir (Ahmet Kırkkılıç bunlardan seçmeler yaparak neşretmiştir, bk. bibl.). Çoğu Osmanlı padişahları gibi lll. Murad da iyi bir sanat eğitimi almış, şiir ve ede­biyatın yanında hat sanatıyla da ilgilen­miştir. Hocasının kim olduğu bilinmemek­le beraber Müstakimzade, sülüs nesih ve ta'lik yazılarda yetişmiş iyi bir hattat ol­duğunu kaydederek Ayasofya Camii mih­rabının iki yanında asılı kelime-i şehadet levhasıyla bir ayet levhasının bulunduğunu bildirmekteyse de bugün mevcut değil­dir. Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nde (nr. 255) Muradi imzalı celi ta'lik bir lev­hası mevcuttur. Ayrıca İstanbul Üniversi­tesi Kütüphanesi'nde kendi hattıyla ince ta'lik eserleri vardır (nr. T 5580). İslam ki­tap sanatları hakkında en önemli başvuru kaynağı olan Ali Mustafa Efendi'nin Me­nakıb-ı Hünerveran'ının onun dönemin­de yazılmış olması dikkat çekicidir. lll. Mu­rad'ın Halveti şeyhi Şaban Efendi'nin ha­lifesi olan Şeyh Şüca'a intisap ettiği, rüya­larını muntazaman ona gönderip yorum­lattığı bilinmektedir. Şeyh Şaban Efendi ile de teması olmuştur.

lll. Murad birçok hayır eseri meydana getirmiştir. Kabe'nin duvarlarının tamiri ve su yollarının temizlenmesi, Mescid-i Ne­bevi'nin tamiri yanında Mescid-i Haram mimari açıdan kesin şeklini ll. Selim ve onun zamanında almış. Mekke ve Medi-

176

ne'de birer medrese (998/ ı 589-90) , bü­yük bir imaret. mektep ve zaviye yaptır­mıştır. En önemli eseri şehzadeliği döne­minde inşa ettirdiği Manisa'daki mescidi­nin yerindeki külliyedir. Planları Mimar Si­nan tarafından hazırlanan bu külliyenin cami kısmı 994'te ( 1586) , medrese, ima­ret, han ve tabhane ise 1001'de ( 1592-93)

tamamlanmıştır. Yine onun adına Mora'­da Modon Kalesi içindeki cami ile Nava­rin'de bugün hala ayakta duran caminin yaptınldığı bilinmektedir. Ayrıca Topkapı Sarayı'ndaki inşaat. Ayasofya Camii'nin ku­zeyindeki iki minare ile minber, kürsü ve mahfıl ilavesi, caminin içine şadırvan ya­pılması, Fethiye Camii'nin kiliseden tebdili ve Beşiktaş'taki Yahya Efendi Türbesi'nin binası da onun faaliyetlerindendir.

BİBLİYOGRAFYA :

TSMA, nr. E 3161; BA. MD, nr. 30, hk. 439, 440; nr. 30, hk. 610, 611; nr. 31 , hk. 665; nr. 32, hk. 403, 562, 664; nr. 35, hk. 475; nr. 36, hk. 341; nr. 38, hk. 99; nr. 62, hk. 357, 572, 576; nr. 64, 213; BA, MühimmeZeyli, nr. 4, hk. 138, 192; Mehmed Zaim. Cami u 't-tevarih, TSMK, Re van Köşkü , nr. 1382, vr. 308•; Asafi. Şecaatname, TSMK, Revan Köşkü, nr. 1301, vr. 52'-73•, 139' -154•, 161•-179'; Ahdi, Gülşen-i Şuara, Millet Ktp., Ali Eniirl, Tarih, nr. 774, vr. 10•·•; Selaniki, Tarih ( ipşi rli), s. 97-432; Ali, MenakLb-L Hünerveran, s. 6, 25, 54; a.mlf .. Künhü 'l-ahbar, Nuruosma­niye Ktp., nr. 3409, vr. 106•, 288', 420'; Talikiza­de Mehmed Subhi, Tebrıziyye, TSMK, Revan Köşkü, nr. 1299, vr. 14' -18•; a.mlf .• Şehname-i Hümayun, Türk ve İslam Eserleri Müzesi Ktp. , nr. 1965, vr. 20'; Harimi, Zafername-i Sultan Mu­rad Han, İÜ Ktp., TV, nr. 2372, vr. 30' -37'; Sey­yid Lokman, Şehinşahname, ı , İÜ Ktp., FY, nr. 1404; ll, TSMK, Bağdat Köşkü, nr. 200; Telhlsat, TSMK, Revan Köşkü , nr. 1951 , vr. 135•-165'; S. Schweigger, Sultanlar Kentine Yolculuk: 1578-1581 (nşr. H. Stein, tre. S. Türkis Noyan), İstan­bul 2004, s. 160-161; J. Sanderson, The Travels of John Sanderson in the Levant 1584-1602 (ed. W. Foster) , London 1931, tür.yer.; Atai, Zeyl-i Şa­kaik, ı, 372, 382, 383; Mehrned b. Mehmed er­Rümi (Edirneli) 'nin Nuhbetü't-tevarih ve'l-ah­bfırı ve Tarih-i Al-i Osman 'ı (haz. Abdurrahman Sağır! ı. doktora tezi, 2000), İÜ Sosyal Bilimler Ens­titüsü, ı , 363-483; ll , 7-9; Riyazi, Riyazü 'ş-şuarfı,

iü Ktp., TV, nr. 761 , vr. 10•; Peçuylu İbrahim, Ta­rih, ll, 2-163; B. W. Wratislaw. Baran Wratislaw 'ın

Anıları (tre. M. Süreyya Dilmen), istanbul 1996, s. 86 , 87, 138; Müstakimzade, Tuhfe, s. 516; Hammer (Ata Bey), VII, 7-194; Zinkeisen, Gesc­hichte, lll, 381-597; H. G. Rosedale, Queen Eli­zabeth and the Levant Company, London 1904, s. 21, 22, 23; N. Jorga, Geschichte des Osmani­schen Reiches, Gotha 1908, lll, 217 -309; TYDK, 1, 177 vd. ; Akdes Nimet Kurat, Türk-ingiliz Mü­nfısebetlerinin Başlangıcı ve Gelişmesi (1553-161 0), Ankara 1953, s. 182-186; Bekir Kütükoğ­lu, Osmanlı-iran Siyasi Münasebetleri: 1578-1590, istanbul 1962; a.mlf. , "Murad lll", iA, VIII, 615-625; S. Faroqhi, Die Vorlagen (telhise) des Grosswesirs Sinan Pa5a an Sultan Murad lll, Hamburg 1967, tür. yer.; S. A. Skilliter, William Harborne and the Trade w ith Turkey (1 578-

1582), London 1977; Tülay Reyhanlı, ingiliz Gez­ginlerine Göre XVI. Yüzyılda istanbul'da Hayat (1582-1598), Ankara 1983, tür.yer. ; a.mlf., "The Portraits of Murad lll", Erdem, 111/8, Ankara 1978, s. 453-478; Ahmet Kırkkılıç, Sultan Üçün­cü Murad: Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri ve Di­vanı 'ndan Seçme/er, istanbul 1988; Feridun M. Emecen, XVI. Asırda Manisa Kazası, Ankara 1989, s. 34-37, 101-103; L. P. Peirce, Harem-i Hümayun: Osmanlı imparatorluğu'nda Hüküm­raniLk ve Kadınlar (tre. Ayşe Berktay), istanbul 1996, s. 125-127,166,229, 239, 266;A. Refik, "Sokullu Mehmed Paşa ve Lehistan intihabatı", TOEM, V, 1331 , s. 686; D. Burian, "Kıraliçe Eli­zabeth'den Üçüncü Sultan Murat'a Gelen Hedi­yenin Hikayesi" , DTCFD, IX/ 1-2 (ı951) , s. 19-41 ; A. H. de Groot. "Murad III" , EF (ing.), Vll, 595-597 i bu madde, müellifin bibliyografyadaki mad­desi esas alınarak Feridun Emecen tarafından dü-zenlenmiştirl. Iii BEKiR KüTÜKOGLU

r

L

MURAD III TÜRBESi

XVI. yüzyılın sonlarında inşa edilen türbe.

_j

Sultan lll. Murad, ölümünün ardından (Cemaziyelewel 1003 /Ocak 1595) on do­kuz şehzadesiyle birlikte Ayasofya Camii haziresine gömülmüş, daha sonra lll. Meh­med'in emriyle başmimar Davud Ağa ta­rafından türbesinin inşasına başlanmış­tır. Ancak na'şlar gömülürken yer seçimin­de yapılan bir hata, sultanın sandukasının türbenin merkezinde yer alabilmesi için yapının bir duvarıyla Şehzadegan Türbe­si'ne bitiştirilmesini zorunlu kılmıştır. Bu uygulama türbenin tasarım bütünlüğü­nü bozmuş ve bitirilmesini de geciktirmiş olmalıdır ki yapı ancak 1599'da Dalgıç Ah­med Ağa tarafından tamamlanabilmiştir.

Esasen altıgen planlı olan türbe, reva­kın iki yanında yer alan pahlı köşelerden dolayı bozuk sekizgene dönüşmüştür. Ya­pı tasarım bakımından. Mimar Sinan'ın da­ha önce Kanuni Sultan Süleyman ve ll. Se­lim türbelerinde uyguladığı çift kubbeli , üst örtü sisteminin halefieri tarafından altıgen alt yapı üzerine uygulandığı bir ör­nektir. Ayrıca içte düzgün olmayan taşlar­la örülen duvarların dışta tamamıyla mer­mer kaplanmasıyla da Mimar Sinan'ın sul­tan türbelerinde belirlediği standartları yansıtır.

Gövdeden dışarıya kuwetle taşan ve kor­nişe kadar yükselen kuzeydoğu kenarın­da her biri tonozlarla örtülü, ortada kapı ve iki yanında, duvarları çini panolarla kap­lanmış olan yükseltilmiş kısımlardan mey­dana gelmiş üç bölümlü revak yer almak­tadır. Sedef işçiliğinin güzel bir örneğini teşkil eden ahşap kapı kanatları Dalgıç Ah-

Page 2: Köşkü, Tebrıziyye, - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · çevrelenen, Fatiha sOresini ihtiva eden gö bek madalyonu ile etekte dolanan lotus ve palmiye yapraklarından oluşan kuşak

med Ağa'nın, metal aksarnı ise İsmail adın­da bir ustanın eseri olduğu imzalarından anlaşılmaktadır. Revakın aynalı tonazları­

nın 1 978 yılındaki resterasyanda ortaya çıkarılan kOfi yazılarla bezeli özgün kalem işi süslemeleri ise dönemin özelliklerini yansıtır.

Yapıda üç sıra halinde düzenlenmiş pen­cerelerden alttakiler mermer söveli ve dik­dörtgen, üst sıradakiler sivri kemerli açık­lıklıdır. Üstte palmetli bir tepelik dizisinin taçlandırdığı mukarnaslı bir koroişten son­ra kubbeler arasındaki boşluğu aydınlatan üç pencereli geniş kasnak ve kubbe yük­selmektedir. Dıştaki en ilgi çekici ayrıntı, hazlre duvarlarının kesilerek iki yandan merdivenlerle ulaşılan bir podyumda yer alan, diğerlerinden farklı şebekelere sahip üç pencereden oluşan hacet pencereleri­dir.

Kubbe, içte köşelerin önüne yerleştiri­len mukarnaslı başlıklı altı mermer sütu­na oturan sivri kemerlerle taşınırken du­varların önünde sekilerle belirlenmiş ge­niş bir galeri ortaya çıkmıştır. Türbe kapı­sının karşısındaki üç cephede üçlü düzen­de pencereler yer almışken diğerlerinde dolap nişleriyle kapının solunda üstteki mahfile çıkışı sağlayan merdiven bulun­maktadır. İç mekanda alt pencerelerin ara­larına alternatifli olarak çini panolar yer­leştirilmiş olup üst kısmında tepelik de­senli çinilerio taçlandırdığı, beyaz renkli, sülüs hatla besmele ve Tebareke sOresi­nin tamamını ihtiva eden çini ayet kuşağı yer alır. Kubbeye geçiş bölgesinde. cerı sü­lüsle merkezde düğümlenir şekilde istif-

lll. Murad Türbesi - istanbul

lenmiş esrna-i hüsnayı içeren çini madal­yonlar kullanılmıştır. Belgelerden, saray nakkaşları tarafından bu yapı için özel ola­rak tasarlanmış deseniere göre İznik'te üretildiği anlaşılan çini süslemelerde uy­gulamanın da çok başarılı olduğu görül­mektedir.

İkinci ve üçüncü sıra pencerelerin ara­sındaki satıhlarda ise pandantif yüzeyle­rindeki çini panolara benzer şekilde, an­cak kalemişi olarak tasarlanmış. esrna-i hüsnayı ihtiva eden ikişer dairevi madal­yon işlenmiştir. Tamamen kalem işiyle be­zenmiş kubbe içinde Allah ve Muhammed isimlerinin tekrarlandığı kOfi bir şeritle çevrelenen, Fatiha sOresini ihtiva eden gö­bek madalyonu ile etekte dolanan lotus ve palmiye yapraklarından oluşan kuşak arasındaki kısmın rOm! istifleriyle doldu­rulduğu görülmektedir.

Türbede lll. Murad'ın yanı sıra hasekisi Safiye Sultan. yirmi şehzadesi, kızları Fat­ma, Fahri ve Mihriban sultanlarla diğer yirmi kızı, lll. Mehmed'in iki kızı ve üç şeh­zadesi, 1. Ahmed'in oğlu Kasım ile Sultan İbrahim'in bir şehzadesi ve iki kızıyla bir­likte toplam elli dört kişinin gömülü oldu­ğunu Ayvansarayİ bildirmekle beraber (Ha­

dikatü'l-cevami', ı. 6) bugün yapıda elli adet sanduka bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA :

Ayvansarayi. Hadfkatü'l-cevami', I, 6; Haluk Şehsuvaroğlu, Asırlar Boyunca istanbul, İstan­bul, ts., s. 152; Dilek Haskök. istanbul'da Çinili Türbe/er (mezuniyet tezi, 1965). İÜ Ed. Fak., s. 73-82; Gönül Öney, Türk Çini Sanatı, İstanbul 1976, s. 102; Tahsin Ömer Tahaoğlu, istanbul'­da Osmanlı Türbelerinin Tipo/ojisi (doktora te­zi, 1988) , İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 188-196; Hakkı Önkal. Osmanlı Hanedan Türbeleri, An­kara 1992, s. 178-183; Zarif O rgun, "Mimar Dal­gıç Ahmet", Arkitekt, Xl/3-4, İstanbul 1942, s. 59-62; Uğur Tanyeli, "Murad III Türbesi", DBist.A, V, 503-504. r:;g;ı

[!!!tl İsMAiL ORMAN

L

MURAD IV ( ~~.)'")

(ö. 1049/1640)

Osmanlı padişahı (1623- 1640).

_)

28 Cemaziyelewel 1021'de (27 Temmuz ı 6 ı 2) İstanbul' da doğdu. ı. Ahmed ile Mah­peyker (Kösem) Sultan'ın oğludur. Şehza­

delik hayatı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. ll. Osman olayından sonra Sad­razam Davud Paşa'nın tertibiyle kardeşle­riyle beraber Üsküdar'a götürülmek üzere sarayın bahçesine çıkarıldığı sırada kapı

MURAD IV

ağalarından biri tarafından öldürülmek istendiği ve diğer ağaların müdahalesiyle kurtulduğu rivayet edilir.

Amcası ı. Mustafa'nın akli dengesi ye­rinde olmadığından devlet idaresinde be­liren karışıklığı gidermek için başta Sad­razam Kemankeş Ali Paşa ile Şeyhülislam Zekeriyyazade Yahya Efendi bulunduğu halde ileri gelenler tarafından 1. Mustafa'­nın tahttan indirilmesine karar verildiğin­de küçük yaşta olmasına rağmen muhte­melen annesi Kösem Sultan'ın tesiriyle tahta çıkarıldı (15 Zilkade 1032 1 10 Eylül 1623) Ertesi gün Eyüp Sultan Türbesi'n­de Aziz Mahmud Hüdayl eliyle kılıç kuşan­dı ve beş gün sonra sünnet edildi. Salta­natının ilk yıllarında idare daha çok anne­sinin etkisi altındaki devlet adamlarının elinde kaldı. 1041 'e (1632) kadar devam eden bu dokuz yıllık süre boyunca devrin olaylarında herhangi bir tesiri olmadı. Yö­netimi tam anlamıyla, Sadrazam Receb Paşa'yı bertaraf edip zorbaları ortadan kaldırdığı Şewal 1041 'den (Mayıs 1632)

itibaren ele aldı.

Saltanatının ilkyıllarında Sadrazam Ke­mankeş Ali Paşa devlet işlerinde söz sa­hibiydi. Devrin kaynakları bu sırada devle­tin oldukça sıkıntılı bir dönem geçirdiğin­de müttefiktir. Özellikle İstanbul'daki oto-

Tahta çıktığı ilk yıllarda IV. Murad'ın tasvir edi ldiği yağ lı boya tablo rrsM, nr. 17 / 390)

177