kpds_1000_kelİme

Upload: yyildiran

Post on 07-Apr-2018

215 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    1/23

    1. abandon = (1) (birini) terk etmek (= leave) (2) bir

    eyden vazgemek (= give up)

    2. abbreviate = (1) ksaltmak, zetlemek (2)

    (matematikte) sadeletirmek

    3. abolish = (toplumdaki tabular) ykmak, sona

    erdirmek (= do away with)

    4. absorb = iine ekmek, emmek

    5. abstain from = (alkol, ila vb) --- den saknmak/

    uzak durmak (=avoid from) !

    6. abundance = bolluk, bereket

    7. abundant = bol, bereketli

    8. accelerate = hzlandrmak, ivme kazandrmak

    *** accelerator = gaz pedal

    9. accept = kabul etmek, raz olmak

    10. access = erimek, ulamak

    11. accessible to = ulalabilir, eriilebilir

    12. accommodate = (misafir, konuk vb) arlamak

    (= put up)

    13. accompany = (1) elik etmek, arkadalk etmek

    (= escort) (2) beraber bulunmak ya da bir arada

    gzkmek (* Pain and fever accompany

    inflammatory diseases)

    14. accomplish = baarmak (= achieve)

    15. accumulate = (1) birikmek, oaltmak (2)

    biriktirmek, ymak

    16. accuracy = doruluk, kesinlik

    17. accurate = doru, hatasz, eksiksiz bir ekilde (=

    precise, correct)

    18. accurately = doru, hatasz, eksiksiz bir ekilde

    (= precisely, correctly)

    19. accuse (of) = birini bir eyle sulamak, itham

    etmek

    20. achieve = baarmak, yerine getirmek

    21. acknowledge as = (1) kabul etmek, --- olarak

    tanmak (2) (mektup, mesaj vb) aldn gnderen

    kiiye bildirmek

    22. acquainted with = aina olmak, haberdar olmak

    (= familiar with)

    23. acquire = (dil, miras, huy vb) edinmek,

    kazanmak (= obtain, attain) (*She acquired a huge

    fortune.) (* I acquired Turkish but I learned English

    in school.)

    24. acquisition = edinim

    25. activity = faaliyet, aktivite *** activist = bir

    fikrin aktif destekisi (=supporter)

    26. adapt = bir eye uyarlamak, uydurmak ( =

    adjust)

    27. addict = baml, tiryaki *** drug addict = eroin

    bamls

    28. addiction to = bamllk, tiryakilik

    29. addition = ilave, ek

    30. additionally = ayrca, bunun yan sra, buna

    ilaveten (= furthermore,moreover)

    31. adequately = yeterli bir ekilde (= sufficiently)

    32. adjust = (1) uyarlamak (= adapt) (2) almak (=

    get used to)

    33. adjustment = dzeltme,intibak, uyma

    34. administer = (1) idare etmek, ynetmek (2)

    (damardan ila vb) vermek, salamak

    35. admire = hayran olmak

    36. admit = kabullenmek, itiraf etmek

    37. adopt = (1) evlat edinmek (= take up) (2)

    (nlem, tedbir vb) almak (adopt measure) (3)

    (bakasna ait bir eyi) benimsemek (dil, din vb)

    38. adore = ok sevmek, tapmak

    39. adverse = zt, kt

    40. advocate = (1) savunmak (= defend) (2)desteklemek (= support)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    2/23

    41. affect = etkilemek (= influence)

    42. aggravate = gittike ktye gitmek, fenalamak

    (= deteriorate, worsen)

    43. aggressive = saldrgan

    44. aid = yardm etmek (= help)

    45. alien (to) = yabanc

    46. alongside = yannda, bitiiinde (beside, next

    to)

    47. alter = deitirmek (= change)

    48. alteration = deiiklik

    49. amazing = artc, hayran brakc (=

    astonishing)

    50. amend = deiiklik yapmak (kanunda

    dzenleme yapmak anlamndaki gibi)

    51. amendment = deiiklik, (kanun vb) zerinde

    deiiklik yapmak (= alteration)

    52. amusing = elenceli, zevkli

    53. announce = anons etmek, ilan etmek (= give

    out, declare)

    54. anticipate = ummak, beklemek

    55. apologize = zr dilemek (apologize to

    someone for something)

    56. appalling = korkun (= dreadful, horrendous)

    57. appointment = (1) atama, tayin (2) randevu (=

    rendezvous)

    58. appreciate = (1) takdir etmek, deerini bilmek

    (2) anlamak, farkna varmak

    59. approach = (1) (zaman/ mesafe bakmndan

    birine/bir eye) yaklamak (* Do not approach with

    fire! (2) (bankaya/yksek bir mevkiye vb)

    mracaatta bulunmak, ricada bulunmak (* She

    approached the bank for a loan)

    60. appropriately = uygun olarak (= suitably)

    61. approve of = onaylamak, uygun bulmak, tasvip

    etmek

    62. arrange = dzenlemek, ayarlamak (toplant,

    randevu vb)

    63. artefact = insan eliyle yaplm (sanat)

    64. ascend = yukar kmak, ykselmek, trmanmak

    (= go up / climb up)

    65. ask for = ricada bulunmak, bir ey istemek

    66. aspire = iddetle arzu etmek, ok istemek (*

    Ive always aspired to be a singer)

    67. assemble = (1) bir araya getirmek, toplamak (=

    gather) (2) monte etmek (= put up)

    68. assess = deerlendirmek (= evaluate)

    69. assign = atamak, tayin etmek, grevlendirmek

    (= appoint)

    70. assist somebody in something = birine bir

    konuda yardm etmek

    71. associate = (zihninde insanlar/eyalar arasnda)

    arm yapmak, artrmak * I always associate

    the smell of baking with my childhood.) (2) (kt

    yolda olan veya kt alkanlklar olan insanlarla)

    arkadalk yapmak, dp kalkmak (* Dont

    associate with those glue-sniffers.)

    72. assume = (1) elinde delil olmadan bir eyin

    doru olduunu dnmek veya kabul etmek, farz

    etmek (= conclude) (2) (sorumluluk/vebal vb)

    stlenmek, zerine almak (= take on) (* I

    temporarily assumed the responsibility for her)

    73. assure = birine teminat vermek, emin klmak,

    garanti vermek

    74. astonishment = artmak, armak (=

    amazement, bewilderment)

    75. attach = ilitirmek, eklemek (= enclose)

    76. attack = saldrmak, saldr

    77. attain = elde etmek, erimek (= gain, obtain)

    78. attainment = ulamak, erimek

    79. attend = itirak etmek, katlmak

    80. attribute = (bir sebebe/nedene) dayandrmak (=

    base on/upon)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    3/23

    81. auditorium = dinlenme/izleme salonu,

    seyircilerin oturduu blm

    82. available = mevcut, var olan

    83. avert = (1) olmasn nlemek (2) baka yne

    evirmek (trafik akn vb)

    84. avoidable = kanlabilir, engellenebilir

    85. award = dl

    86. backward = geri kalm, geriye doru

    87. badly in need of = bir eye/birine ok muhta

    olmak

    88. barely = (1) hemen hemen hi, neredeyse hi(2) glkle (= hardly, scarcely)

    89. bargain = (1)pazarlk, anlama (2) pazarlk

    etmek (3) kelepir, ucuz eya

    90. barren = kurak, verimsiz (= infertile, arid)

    91. basic = temel (= essential, fundamental)

    92. bazaar = pazar, alveri yeri

    93. behave = davranmak

    94. believe = inanmak

    95. belongings = birinin kiisel eyalar (=

    possessions)

    96. beloved = sevgili, hazret

    97. bitingly satirical = ar alayc, insafszca

    eletirme

    98. bizarre = tuhaf, acayip (= strange, weird)

    99. blanket = battaniye

    100. blaze = (1) ate, alev, yangn (2) parlamak

    101. bolt = frlayp kamak, tabanlar yalamak

    102. branch = dal, bran

    103. break off = (nian, nikah vb) bozmak,

    ayrlmak

    104. breed = (1) (hayvan iin) dourmak,

    yavrulamak (2) hayvan yetitirmek

    105. bribery = rvet *** offer bribes = rvet teklif

    etmek

    106. bride = gelin

    107. brief = ksa, z *** in brief = ksaca, z olarak

    108. bring up = (1) ocuk bytmek (2) kusmak (3)

    ortaya (konu vb) atmak

    109. broadcast = (radyo, televizyon, hava durumu

    iin) yayn

    110. Broadly speaking = Genel konumak gerekirse

    (= generally, mostly)

    111. broil = zgara yapmak, kavurmak

    112. bullfight = boa grei

    113. bully = (1) kabaday, zorba (2) kabadaylk

    yapmak, zorbalk yapmak

    114. burial = gm, gmme

    115. burn = (1) yakmak (2) yanmak

    116. button = dme

    117. calculator = hesap makinesi

    118. call for = talep etmek, istemek (= demand)

    119. calm = sakin

    120. cant take ones eyes off = gzlerini birinden

    veya bir eyden alamamak

    121. cancel = iptal etmek (= call off)

    122. captivating = byleyici (= enchanting,

    fascinating)

    123. captive = tutsak, esir

    124. captivity = tutsaklk, esaret

    125. capture = yakalamak, ele geirmek, tutsak

    etmek (= apprehend)

    126. careless = dikkatsiz

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    4/23

    127. carry out = (alma, deney, anket vb)

    yrtmek, icra etmek (= fulfil, conduct)

    128. carve = (1) (tahta vb) oymak (2) (et vb)

    kesmek

    129. casually = gnlk, sradan, havadan sudan

    130. caution = uyar, dikkat

    131. cease = sona erdirmek, durdurmak ( cease-

    fire= atekes)

    132. ceaseless = aralksz, durmadan (= non-stop)

    133. celebration = kutlama

    134. celebrity = nl

    135. census = nfus saym

    136. ceremony = tren

    137. charge (with) = --- ile yarglamak

    (mahkemede) (= try)

    138. circulate = dolamak, dolatrmak, deveran

    etmek (vcuttaki kan vb)

    139. circulation = (1) dolam (2) gazete tiraj,gnlksat oran

    140. cite = rneklemek, adndan bahsetmek,

    deinmek (= refer to, mention)

    141. citizen = vatanda *** Citizenship =

    Vatandalk

    142. clarify = aklamak (= explain)

    143. claw = pene, hayvan penesindeki kvrktrnak

    144. clearance = (1) maazay boaltma, mallar

    elden karma, tasfiye (2) izin, yeil k

    145. close = (sfat) yakn

    146. closed = kapal

    147. closure = (1) kapan (2) iflas

    148. coincide with = ayn zamana denkgelmek/tesadf etmek (= fall on the same date)

    149. collapse = (1) (bina vb iin) kmek (2)

    baylmak

    150. collapsible = katlanabilir (kanepe vb)

    151. collar = (1) yaka (2) tasma

    152. colleague = i arkada

    153. collide with = arpmak (= crash into)

    154. commence = balamak (= start) ***

    commencement speech = al konumas

    155. comment on = yorum yapmak (= interpret)

    156. commercial = ticari

    157. commit = (1) (intihara vb) kalkmak,

    yeltenmek (2) (su, crm) ielemek (3) (kendini

    iine, ailesine vb) adamak (= devote)

    158. commit = kalkmak, yeltenmek *** commit

    suicide = intihar etmek

    159. common = (1) ortak (2) sradan, yaygn *** in

    common with = --- ile ortak nokta

    160. commonplace = yaygn, sradan (= ordinary,

    usual)

    161. commuter = ev ile i arasnda mekik

    dokuyan/gidip gelen

    162. companion = dost, arkada

    163. company = (1) arkadalk, dostluk (2) irket

    164. compel = zorlamak, mecbur brakmak (=

    force, oblige)

    165. compensation for = (1) tazminat demek (2)

    telafi etmek

    166. compete = rekabet etmek, yarmak

    ***competition = msbaka, yar

    167. compete against = bakasyla yarmak,

    rekabet etmek

    168. compete with = bakasyla ayn yerden

    beslenmek/geim salamak (kangurular koyunlarn

    otlaklarndan otlanan rakip hayvanlar olmas gibi)

    169. competition = (1) rekabet (2) msabaka, yar

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    5/23

    170. compile = derlemek, bir araya getirmek (bilgi,

    delil vb)

    171. complain to somebody about something =

    ikayet etmek

    172. completely = tamamen, btnyle (= entirely)

    173. comply (with) = --- e uymak,--- e itaat etmek

    (= abide by)

    174. compose = oluturmak, meydana getirmek ***

    be composed of = --- den olumak

    175. compound = bir sr binann bulunduu etraf

    evrili mekan

    176. comprise = iermek (= include)

    177. compute = hesap yapmak, bir notu bilgisayara

    girmek(= calculate )

    178. conceal = gizlemek, saklamak (= hide)

    179. conceive as = (1) --- olarak

    alglamak/dnmek (2) conceive of = bir eyi ilk

    kendisi akl etmek (= senaryonun konusu vb) (3)

    gebe kalmak

    180. conclude = sonu karmak (= assume)

    181. conclusion = sonu, netice, yarg

    182. condition = durum, hal /koul,art

    183. conditionally = artl olarak, belli artlara bal

    184. conduct = (1) (deney, anket vb) idare etmek,

    yrtmek (= carry out) (2) (isim hali) davran (=

    behaviour)

    185. conduct = (1) (deney,alma vb)

    yrtmek,icra etmek (2) davran (= behaviour)

    186. confess = itiraf etmek (= speak out)

    187. confident (of) = emin

    188. confine to = (1) snrlamak, bir yere mahkum

    etmek (2) hapse atmak (= imprison)

    189. confirm = (1) onaylamak, dorulamak (=

    verify) (2) (bir iddiay, davay vb) glendirmek,pekitirmek (= strengthen)

    190. conflict = (1) atma, sava (2) anlaamama,

    tartma

    191. conflict with = atmak, arpmak, savamak

    192. conform to = uymak, uyumak (= obey the

    rules)

    193. confront = (1) karlamak, yz yze gelmek

    (2) confront about = yzletirmek

    194. confuse = kartrmak, armak

    195. conquer = (1) fethetmek (2) yenmek, galip

    gelmek

    196. consent = (1) raz olmak (2) izin,rza (=

    permission)

    197. consent to = raz olmak

    198. consequence = sonu, netice (= result)

    199. conserve = korumak, muhafaza etmek

    200. considerable = byk lde, nemli miktarda,

    azmsanamaz X negligible(=neglicbl)

    201. considerably = nemli lde, olduka

    202. considerately = dnceli/nazik bir ekilde

    203. consideration = gz nnde

    bulundurma/dnme

    204. consist of = ibaret olmak, meydana gelmek

    205. conspire against = birine komplo kurmak (=

    plot against)

    206. constantly = 1-srekli 2- aralksz

    207. constantly = srekli

    208. constitute = oluturmak, meydana getirmek (=

    make up)

    209. constrain = zorlamak (= restrain, force)

    210. construct =ina etmek, yapmak (= build)

    211. consult = danmak (= check with)

    212. consume = tketmek (= use up)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    6/23

    213. contact with = birisi ile kontak/temas kurmak,

    irtibata gemek

    214. contemporary = ada, ayn ada yaayan

    215. content with = --- den memnun

    216. contest = yarma, msabaka *** beauty

    contest = gzellik yarmas

    217. continent = kta

    218. contract = (1) szleme yapmak (2) klmek,

    bzlmek (= shrink) (3) hastalk kapmak

    219. contradict = elimek

    220. contradictory = elikili, tutarsz, kendiniyalanc karan (= inconsistent)

    221. contribute to = katkda bulunmak

    222. controversial = tartmal, fikir ayrlna sebep

    olan (= disputable, debatable)

    223. controversy = anlamazlk, fikir ayrl

    224. conventional = geleneksel, allagelen

    225. converse = (1) kart, zt (2) konumak

    226. convert into = dntrmek (= change)

    227. convict = mahkum, tutuklu

    228. convince = ikna etmek

    229. correctly = doru bir ekilde, dzgnce (=

    accurately, precisely)

    230. correspond to = bir eyle uymak, uygundmek, tekabl etmek (= agree, match)

    231. correspond with = birisi ile yazmak

    232. counterpart = karl, dengi (Sultan

    kelimesinin counterpart Kral dr)

    233. couple = ift

    234. course = (1) gidiat, ilerleme (zaman/mekan

    iinde) *** in the course of = ---nn esnasnda (2)

    (nehir iin) ak yn (3) renim, kurs

    235. cramped = hijyenik olmayan

    236. crash = (1) kaza, iddetli ses, iflas (2) yere

    dme , arpma

    237. crawl = emeklemek

    238. create = yaratmak

    239. credibly = inanlr bir ekilde (= believably)

    240. criminal = ciddi bir su/crm ilemi,sulu

    241. crippled = felli, ktrm (= paralysed) (2)

    engellenmi, gerilemi (ekonomi vb)

    242. crocodile = timsah (= alligator)

    243. cross out = stn izmek, silmek (= delete)

    244. crumble = ufalanmak, paralanmak (=

    disintegrate, fall apart)

    245. cultivate = tarm yapmak, tarlay vb srp

    ekmek

    246. curator = sanat galerisi/mze/ktphane

    grevlisi

    247. currency = dviz

    248. curve = eim, emek

    249. custom = gelenek, grenek *** customs =

    gmrk

    250. customary = geleneksel (= traditional

    251. debate = tartmak

    252. debt = bor

    253. deceit = kandrmak *** deceitful = hilekar,

    hileci

    254. deceive = kandrmak, kafaya almak (= take in)

    255. decipher = ifresini zmek

    256. decipher = ifresini zmek, anlamn

    meydana karmak

    257. declare = ilan etmek, beyan etmek

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    7/23

    258. decline = (1) azalmak, gerilemek (2) kibarca

    reddetmek (= turn down)

    259. dedicate = kendini adamak (= devote to,

    commit oneself to)

    260. dedicate to = kendini adamak (= devote to)

    261. deduce = sonu karmak (= conclude,

    assume)

    262. deduction = tmevarm, sonu (= conclusion)

    263. deepen = derinletirmek, derinlemek

    264. defeat = yenmek, bozguna uratmak (= beat)

    265. defect = bozukluk, kusur, hata, sakatlk ***speech defect = konuma zr

    266. defend = savunmak

    267. define = tanmlamak

    268. degeneration = yozlama, asln kaybetme

    269. delay = geciktirmek

    270. delightful = zevkli, ho

    271. deliver = (1) siparii teslim datmak/teslim

    etmek (= distribute) (2)dourmak vermek (3)

    deliver speech = konuma yapmak

    272. demand = (1) talep, istek (2) talep etmek,

    istemek ***in demand = revata

    273. demobilize = askerden terhis etmek

    274. demolish = ykmak, paralamak (= do away

    with)

    275. demonstrate = (1) uygulamal bir ekilde

    gstermek (= show) (2) gsteriyapmak, protesto

    dzenlemek

    276. deny = (1) inkar etmek (2) yapmasn

    yasaklamak (deny somebody to do something)

    277. depress = (1) zmek (= sadden, upset) (2)

    bastrmak (= press down)

    278. derive from = karmak, gelmek

    279. descend = inmek, azalmak

    280. desert = l

    281. deserve = hak etmek

    282. design = plan izmek, tasarlamak

    283. design = tasarlamak, dizayn etmek

    284. desire = (1) istek, arzu (2) istemek, arzu etmek

    (= wish)

    285. desolate = mutsuz, kederli (= depressed) (2)

    terkedilmi (= deserted)

    286. dessert = tatl

    287. destination = hedef, varlacak yer

    288. destiny = kader, ksmet

    289. destroy = ykmak, yok etmek (= damage, ruin)

    290. detain = alkoymak, gz altnda tutmak (= take

    into custody)

    291. detect = meydana karmak, iin asln ortaya

    karmak (= discover, notice)

    292. detection = tehis etmek, belirlemek

    293. deter (someone) from = caydrmak, engel

    olmak (= discourage)

    294. deteriorate = ktlemek, ktye gitmek (=

    aggravate, worsen)

    295. determination = (1) azim, kararllk (=

    ambition) (2) inat (= stubbornness, obstinacy)

    296. devastate = ykmak, tahrip etmek (= destroy)

    297. develop = (1) geli(tir)mek, genile(t)mek,

    ortaya atmak (teori, fakir vb) (2) (foto) film banyo

    ettirmek (3) (vcudun rettii bir hastala)

    yakalanmak develop cancer

    298. deviate = sapmak, ynn deitirmek (=

    diverge, stray)

    299. devote = adamak

    300. diagnose as = tehis etmek

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    8/23

    301. differentiate = ayrmak (= distinguish)

    302. diminish = azalmak (= decline)

    303. direct = (1) ynetmek (2) (turiste vb) yol

    gstermek (guide)

    304. disappearance = ortadan/gzden kaybolmak (=

    vanish)

    305. disclose = aa karmak, gn na

    karmak (= reveal, display)

    306. discover = kefetmek

    307. discriminate (against) = (rk, ya, cinsiyet vb)

    ayrmclk yapmak

    308. discriminate against = ayrmclk yapmak

    309. discuss about = tartmak (= argue)

    310. disease = hastalk, maraz (= illness, ailment)

    311. dismiss = kovmak (iten), kafasndan karmak

    312. dismissal = kovma, bandan savma

    313. dispatch = gndermek, yollamak (= send,

    submit)

    314. display = gstermek, sergi *** on display =

    sergide

    315. displeased = honut kalmam, memnun

    olmayan (= discontented, unsatisfied)

    316. dispose of =bandan atmak, --- den

    kurtulmak (= get rid of)

    317. dispute = (1) tartmak, anlaamamak (=disagree) (2) anlamazlk (= controversy)

    318. disqualify = diskalifiye etmek, elemek,

    yetersiz grmek

    319. disseminate = (bilgi, fakir vb) yaymak,

    datmak

    320. distinct = (1) farkl, ayr, bamsz (=

    different) (2) ak seik, net (=clear)

    321. distinguish = ayrmak, farkn sylemek (=differentiate)

    322. distort = (1) (olayn asln) arptmak, farkl bir

    anlam yklemek (=misrepresent) (2)

    (eklini/biimini vb) bozmak, tahrif etmek (=

    disfigure)

    323. distress = (1) tehlike (2) ac, strap

    324. distribute = datmak (= deliver, hand out)

    325. divert = (trafik ynn vb) saptrmak, baka

    yne evirmek

    326. dizzy = ba dnen, kendini baylacak gibi

    hisseden (= giddy)

    327. docile (dosayl) = uysal, evcil

    328. dominate = egemen/baskn olmak, hakimolmak, idaresi altna almak

    329. donate = (para, kan vb) ba yapmak (=

    contribute)

    330. donation = (para, kan vb) ba yapmak (=

    contribution)

    331. dowry = eyiz

    332. dramatic = (1) tiyatro ile ilgili (= theatrical) (2)

    nemli, kayda deer (= drastic) (3) ani, ok hzl(fiyatlarda ani ve hzl art gibi)

    333. draw = (1) (resim vb) izmek (2) (perde vb)

    ekmek, kenara almak (3) (sonu) karmak

    (***draw a conclusion) (4) bir man berabere

    bitmesi

    334. dress code = (bir iyerinde veya okulda)

    kyafet genelgesi

    335. drug addict = eroin bamls

    336. drug dealer = eroin ticareti yapan kii

    337. dustbin = p kutusu (= trash can)

    338. earth***** = deprem

    339. edit = bir kitab baslabilir hale getirmek,

    editrlk yapmak

    340. edition = (kitap iin) basm, bask, yayn

    341. educate = eitmek (= train)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    9/23

    342. effect = etki (= influence, impact) *have an

    effect on = zerinde etkisi olmak

    343. elect = semek (= vote for)

    344. eliminate = elemek, den kurtulmak (= get rid

    of) (2) yok etmek, ykmak (= destroy)

    345. elimination = (1) ortadan kaldrma, yok etme,

    bertaraf etme (2) hesaba katmama

    346. embarrass = utandrma (= humiliate)

    347. embrace = (1) kucaklamak (= hug, cuddle) (2)

    (fikir, din vb) benimsemek

    348. emerge = ortaya kmak (= come out)

    349. emphasize = vurgulamak

    350. employ = (1) ie almak (2) (metot, yntem vb)

    uygulamak

    351. empty = (1) boaltmak (2) bo

    352. emulate = taklit etmek,(= imitate, copy)

    353. enable = olanakl klmak

    354. enclose = evresini sarmak

    355. encounter = karlamak ( to face)

    356. encourage = tevik etmek

    357. endure = dayanmak

    358. enhance = bylemek

    359. enhancement = ykseltme, artrma, oaltma

    (= improvement, enrichment)

    360. enlarge = bytmek, geniletmek

    361. enquire = soruturmak

    362. enslave = kleletirmek, esir etmek

    363. ensure = birini temin etmek/emin klmak,

    birine garanti vermek

    364. entertain = elendirmek

    365. entirely = tamamen (= completely)

    366. entrance = giri

    367. envy = kskanmak, imrenmek

    368. epic = destan

    369. epic = destans (iir vb)

    370. equal = eit, adil

    371. equality = eitlik (= parity, fairness)

    372. equate = eitlemek

    373. equip = donatmak

    374. equip = donatmak ***equipment = donanm,

    tehizat

    375. erode = ypratmak, anmak

    376. erupt = patlamak

    377. establish = kurmak, doruluunu kantlamak,

    kabul etttirmek

    378. estimate = tahmini bir ey/rakam sylemek,

    tahminde bulunmak (= guess)

    379. eternal = kalc, ebedi

    380. evaluate = deerlendirmek (= assess)

    381. evaluation = deerlendirme (= assessment)

    382. evidently = ak ve phe gtrmez bir

    ekilde, delillere dayanarak (= obviously)

    383. evolve = (1) geli(tir)mek (= develop) (2)

    (Biyolojide) evrim geirmek

    384. evolve = deimek, evrim geirmek

    385. exaggerated = abartl, mbalaal

    386. excavate = kaz yapmak

    387. exceed = amak

    388. excessive = ar, abartl (sayda, miktarda)

    389. exchange = takas etmek, dei toku etmek (=

    swap)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    10/23

    390. exclude = karmak

    391. exclusive to = herkese ak olmayan, zel

    (otel, tatil yeri vb)

    392. exclusively = sadece, yalnzca

    393. excursion = keif gezisi

    394. exhibit = sergilemek

    395. exist = var olmak, mevcut hale gelmek

    396. existence = var olu, mevcut olma

    397. expand = genilemek, bymek, nfuz olarak

    artmak

    398. expect = ummak, beklemek

    399. expectation = umut, beklenti

    400. expense = masraf

    401. experience = (1) tecrbe (2) tecrbe etmek,

    yaamak (3) olay, vukuat

    402. expire = (yiyecek, ila vb iin) son kullanma

    tarihi gelmek, miad dolmak

    403. expire = sresi dolmak

    404. Expiry Date = Son Kullanma Tarihi

    405. explode = patlamak

    406. exploit = patlatmak, smrmek

    407. explore = kefetmek,aratrmak

    408. export = ithal etmek

    409. expose = (1) aklamak, arz etmek (= reveal)

    (2) (tehlikeye vb) maruz brakmak

    410. express = (1) ifade etmek, iletmek (2) abuk,

    hzl (= fast)

    411. extend = (1) (tatilin, devin vb) sresini

    uzatmak (= prolong) (2) ekleme yapmak (eve birkat

    daha kmak veya balkon eklemek gibi) (= make

    bigger) ***extension

    412. extract = elde etmek, ekip karmak

    (zmden sirke elde etmek gibi)

    413. extraordinary = (1) fevkalade, olaanst (=

    exceptional) (2) tuhaf, allmadk

    414. fabricate = (1) uydurmak (= make up) (2) (raf

    vb) monte etmek (= put up)

    415. facilitate = kolaylatrmak

    416. fade = (1) solmak (2) solgun

    417. failure = baarszlk

    418. faint = (1) baylmak (= pass out) (2) solgun

    (ses, renk vb)

    419. fairly = olduka (= quite, rather)

    420. falsify = (1) hesaplar zerinde oynamak (2)

    sahtekarlk yapmak (= fake)

    421. familiar (with) = aina, tandk

    422. famish = a kalmak, alktan lmek (= starve)

    423. fare = (otobs, uak vb iin) fiyat

    424. fatal = lmcl ***fatally injured = ar yaral,

    lmcl yaras olan

    425. favourable = olumlu, yapc (= positive,

    constructive) (2) uurlu (=auspicious)

    426. fearful for = --- iin korkan/endielenen

    427. fertilize = (topra vb) verimli hale getirmek,

    verimli klmak

    428. fetch = gidip getirmek

    429. fianc = (erkek) nianl

    430. fiance = (kz) nianl

    431. field trip = kr gezisi, arazi gezisi

    432. fierce = (1) iddetli, kyasya, etin (rekabet

    vb) (2) azgn, azm (kpek vb)

    433. figure = (1) ekil, figr (2) rakam, say (3)

    figure out = anlamak (= make out)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    11/23

    434. filthy = (1) pis, kirli (2) dayanksz, salam

    olmayan

    435. finance = finanse etmek, paraca desteklemek

    436. fine = (1) ince ince/kk doranm (et,

    patates vb) (2) iyi, gzel (3) para cezas

    437. firework = havai fiek

    438. fit = (1) salkl, zinde, shhati yerinde (=

    robust, healthy) (2) (bir kyafetin klk bakmndan

    deil de bedene oturmas anlamnda) yakmak (3)

    sara nbeti (= seizure)

    439. flatmate = ev arkada

    440. flattery = birine ya ekme

    441. flee = kamak (= escape)

    442. fleece = koyun postu (ynl) *** hide =

    ynsz post

    443. flight = (1) uu (2) uak (= airplane =

    aeroplane)

    444. flow = (nehir vb iin) akmak *** overflow =

    tamak

    445. fluctuate = dalgalanmak, istikrarl gitmemek,

    bir artmak bir azalmak

    446. fluctuate = dalgalanmak

    447. focus on = odaklanmak, younlamak (=

    concentrate on, centre on)

    448. fold = (1) katlamak, kvrmak, bkmek (2) bir

    eyin --- kat, --- misli (twofold, tenfold = iki

    kat/misli, on kat/misli)

    449. force = zorlamak

    450. forceful = (1) gl, zorlu (2) etkili, ikna edici

    451. forecast = nceden tahmin etmek (= predict)

    452. forge = taklidini yapmak, sahtesini karmak

    453. forgery = sahtekarlk (= counterfeit, fake)

    454. forgery = sahtekarlk, kalpazanlk

    455. former = nceki (iki eyden bahsederken ilk

    sylenen kii veya ey)

    456. formerly = evvelki, nceki

    457. formulate = formlletirmek, formle dkmek

    458. forthcoming = yaknlamakta olan, gelmekte

    olan ( Christmas vb.)

    459. fortify = takviye etmek, salamlatrmak,

    kuvvetlendirmek (= strengthen, enrich)

    460. fracture = krlmak, atlamak ( kemik, kolon

    vb)

    461. frail = zayf, clz (= feeble)

    462. frame = ereve

    463. freed = serbest kalm, zgr (= at liberty, at

    large)

    464. fulfil = (grev, sorumluluk vb) yerine

    getirmek, icra etmek (= carry out)

    465. fundamental = esas, temel, zorunlu (=

    essential)

    466. funeral = cenaze treni

    467. fussy = ar titiz (= fastidious, meticulous,

    diligent)

    468. fuzzy = tyl

    469. gather = (1) toplamak, bir araya getirmek (2)

    bir araya gelmek

    470. gender = cinsiyet (= ***)

    471. generate = (1) (s, elektrik vb) retmek (2)

    (tartma vb) ortaya atmak

    472. genre (= canr) = tr, eit, nevi (= type, sort)

    473. get rid of = bandan atmak, defetmek

    474. giant = dev X dwarf

    475. give up = vazgemek, brakmak (= abandon,

    abort)

    476. glance = gz atmak

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    12/23

    477. gloom = karanlk ***gloomy = zntl,

    hznl

    478. glorify = yceltmek, vmek (= praise)

    479. goal = ama, gaye (= aim)

    480. govern = ynetmek

    481. government = hkmet

    482. grab = kapmak, el koymak (= snatch)

    483. gradually = yava yava, kademeli olarak

    484. grant = vermek, bahetmek (burs, ba vb)

    485. grasp = (1) (bir nesneyi) kavramak (2) (birkonuyu) kavramak, anlamak

    486. graveyard = mezarlk (= cemetery)

    487. groom = damat

    488. grow tired of = --- den yorulmak

    489. growl = kpek ve benzeri hayvanlarn

    kard hrlama sesi

    490. guide = rehber, rehberlik etmek

    491. harass = saldrmak, taciz etmek ******ual

    harassment = cinsel taciz

    492. harbour = (1) liman (2) barndrmak, salamak

    493. hardship = zorluk

    494. harshly = (1) sert bir ekilde (2) kabaca

    495. hasten = acele etmek

    496. havoc = hasar, ykm (= destruction)

    497. hazard = tehlike

    498. hazardous = tehlikeli (= perilous)

    499. hectic = heyecanl, telal, hareketli (program,

    ofis vb)

    500. hesitate = duraklama

    501. highly = olduka, epey (= extremely)

    502. hinder = (1) engel, mani (2) engel olmak, mani

    olmak

    503. hire = (1) kiralamak (2) ie almak (= employ)

    504. hitchhiker = otostopu

    505. hollow = oyuk, boluk (aa kovuu vb) ***

    hollow promise = bo vaat

    506. hopefully = inallah (= with any luck)

    507. horrible = korkun

    508. huge = iri, byk (= enormous, immense)

    509. humiliate = aalamak, rezil etmek,

    utandrmak (= embarrass)

    510. hunter = avc

    511. hurricane (hrikeyn) = kasrga

    512. iceberg = buz da (= glacier)

    513. identify = tehis etmek, kimliini belirlemek,

    snflandrmak

    514. idle = tembel (= lazy, indolent) X (=

    hardworking)

    515. ignore = grmezden kalmak, kale almamak (=

    take no notice)

    516. illusion = hayal,hlya, kuruntu

    517. illustrate = rneklemek

    518. imagine = hayal etmek

    519. imitate = taklit etmek

    520. immediate = (1) derhal, acele, abuk (2)

    (akraba iin) en yakn

    521. immobilize (immmobilayz) = hareketsiz/sabit

    klmak

    522. impact = arpmak

    523. impeach = sulamak, itham etmek (= accuse)

    524. implement = gerekletirmek (realize)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    13/23

    525. implicate = bulatrmak

    526. imply = ima etmek

    527. impose = zorla kabul ettirmek, koymak(

    vergi), yk olmak

    528. imprisonment = hapse atmak (= incarceration)

    529. improve = gelitirmek

    530. inaudible = duyulamaz, iitilemez (ses vb)

    531. incapable of (inkepbl) = kabiliyetsiz,

    yeteneksiz (= unskillful)

    532. incapacitate = yetersiz brakmak, olanak

    tanmamak, aciz brakmak (= debilitate)

    533. incessant = aralksz, srekli

    534. incline = emek, eilimi olmak, fikrini vermek

    535. include = dahil etmek, iermek (= consists of,

    incorporate) x exclude

    536. incorporate into = dahil etmek (= include,

    integrate)

    537. incredible = inanlmaz ( = unbelievable)

    538. indicate = gstermek, belirtisi olmak

    539. indifference to = kaytsz, ilgisiz olmak

    540. induce = -e neden olmak, ikna etmek

    541. inevitable = kanlmaz (= inescapable)

    542. infer = anlamak, sonucunu karmak

    543. influence = (1) etki (= impact, effect) (2)

    etkilemek

    544. influential (influwenl) = nfuzlu, sz geer,

    evresi geni (=well-connected)

    545. inherit = mirasa konmak, miras olarak almak

    (= come into)

    546. inhibit = gz da vermek

    547. initially = balangta, ilk etapta (= at first)

    548. initiate (iniiyeyt)= balatmak (= start,

    commence)

    549. injure = incitmek

    550. injustice = eitsizlik, adaletsizlik (= inequality,

    unfairness)

    551. innovate = yeni bir ey icat etmek, yenilik

    getirmek (= invent)

    552. innovation = yenilik, yeni bir ey icad etmek

    553. innovative = yeniliki, icat

    554. insatiable (inseybl) = (1) gz doymaz,

    doyumsuz, a gzl (2) obur, pisboaz

    555. insignificant = (1) ehemmiyetsiz, nemsiz (2)

    anlamsz, manasz

    556. insist (on) = srar etmek (= persist in)

    557. inspect = incelemek

    558. instantaneously = anlk, bir anda olan, aniden

    (= immediately, instantly)

    559. institute = kurmak

    560. instruct = talimat vermek

    561. insulate (against) = yaltmak, (souu/sesi vb)

    kesmek (hrkann souu kesmesi gibi)

    562. integrate = btnlemek, kaynamak

    563. intelligence = (1) zeka, akl (2) haber ajans

    564. intention (intenn) = niyet

    565. intentional = kastl,maksatl,bilebile (=

    deliberately)

    566. interaction (with) = etkileim

    567. interfere = bakasnn iine burnunu sokmak

    568. interfere with = karmak, mdahale etmek

    569. interpretation = yorum, eviri

    570. interrogate = sorguya ekmek

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    14/23

    571. interview = (1) rportaj, rportaj yapmak (2)

    mlakat, mlakat yapmak

    572. intimate = (1) samimi (2) tandk, aina

    (allan plaj, trafik manzaralar vb)

    573. introduce = (1) tantrmak (2) yeni bir

    icad/fikri ortaya atmak

    574. invade = igal etmek, istila etmek (= attck,

    occupy)

    575. invaluable = paha biilmez, ok deerli (=

    priceless)

    576. invent = icat etmek (= make up)

    577. invest (in) = para yatrm yapmak

    578. investigate = aratrmak, incelemek (= search ,

    look into)

    579. invoke = dilemek

    580. involve = (1) dahil etmek (2) gerektirmek

    581. involvement = dahil olma, karma (=

    association, participation)

    582. irregularity = (1) yolsuzluk, hile (2)dzensizlik

    583. isolate = izole etmek, (iki eyi vb) birbirinden

    ayrmak, tecrit etmek

    584. jeopardize (ciopidayz) = tehlikeye atmak (=

    endanger, imperil)

    585. join = katlmak, itirak etmek

    586. joint = (1) eklem, mafsal (2) ortaklaa yaplan

    (= mutual)

    587. justify = dorulamak

    588. kennel = kpek kulbesi

    589. keyhole = anahtar delii

    590. kidnapper = adam/ocuk karan (= abductor)

    591. knock = (1) devirmek (2) (kap vb) almak

    592. knowledge = bilgi

    593. label = etiketlemek

    594. lamb = (1) kuzu (2) kuzu eti

    595. latter = sonraki x former = nceki

    596. lawyer = avukat (= solicitor)

    597. leak = (1) (su, ya vb) szmak (2) (bilgi, gizli

    srlar vb) medyaya szmak

    598. legend = efsane (= myth)

    599. legislate = yasamak

    600. leisure = bo vakit

    601. lessen = azaltmak (= diminish)

    602. levy = zorla toplama (hara)

    603. Likewise = Buna benzer ekilde, Aynen bunun

    gibi (= Similarly)

    604. listless = yorgun, bitkin (= exhausted)

    605. literacy = okur yazarlk

    606. litter = p (= trash, garbage, rubbish)

    607. loathe = nefret etmek (= abhor, hate)

    608. locate = yerletirmek

    609. location = mevki, yer

    610. loose = gevek, skca balanmam, gevemi

    X tight

    611. lovely = sevecen, sevimli

    612. luggage (lagi) = bagaj

    613. magical (mecikl) = sihirli

    614. mainstream = pek ok kii tarafndan kabul

    gren inan veya dnce

    615. maintain = korumak

    616. make a decision = karar vermek

    617. manage = (1) baarmak, stesinden gelmek (2)

    ynetmek, idare etmek

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    15/23

    618. management = ynetim idare

    619. manipulate = elinde oynatmak

    620. manner = davran, tutum (= attitude)

    621. manufacture = fabrikada retmek

    622. march = ilerleme, ilerleyi, marla yrmek

    623. massacre (messek=r) = soykrm, katliam (=

    genocide)

    624. master = (1) efendi, sahip (2) hakim olmak, bir

    eyi detaylaryla bilmek (= govern)

    625. masterpiece = aheser, ba yapt

    626. mature (mau=) = olgun

    627. meadow = ayr, otlak, mera (= pasture)

    628. meander = (1) dolambal yol (2) avare avare

    dolamak

    629. measure (mej=r) = (1) l, lmek (2) tedbir,

    nlem (= precaution)

    630. mediate between = arabuluculuk etmek, arasn

    bulmak

    631. meet = (1) (ihtiya, talep vb) karlamak (2)

    tanmak (3) (bir yolcuyu)karlamak

    632. memorial = ant

    633. memory = hafza

    634. merge = birlemek, bir araya gelmek ( iki

    irketin birlemesi vb)

    635. migrate = gmek

    636. minor = (1) az (2) nemsiz, kk ***

    minority= aznlk

    637. miraculously = mucize eseri

    638. misbehave = terbiyesizlik yapmak, kt

    davranlar sergilemek

    639. mischief = yaramazlk, haarlk (=

    misbehaviour)

    640. misunderstanding = yanl anlalma (=

    misconception)

    641. mix up = akln kartrmak,kartrmak

    642. mock at = dalga gemek, alay etmek (= tease,

    make fun of)

    643. modify = deitirmek (= change)

    644. mood = ruh hali, moral ***in a bad mood =

    morali bozuk olmak

    645. mourning = yas, keder (= lamentation)

    ***mournful = yasl, yas tutan

    646. move = (1) hareket etmek, tamak (2) (bir

    yerden bir baka yere) tanmak

    647. movement = (1) hareket (2) (edebiyatta vb)

    akm

    648. multinational = ok uluslu

    649. municipality = belediye

    650. murder = (1) ldrmek, cinayet ilemek (=

    kill) (2) cinayet

    651. mystery = gizem, sr (= enigma)

    652. narrowly = kl pay (= She narrowly escaped

    death yesterday.)

    653. native to = yreye has/zg

    654. neglect = ihmal etmek (= ignore)

    655. nervous = gergin (snav ncesi vb..) ***

    nervous attack = sinir krizi

    656. neutrality (ntraliti) = tarafszlk (=

    impartiality)

    657. notice = (1) ilan (2) fark etmek

    658. obese = iman, obez

    659. obey = uymak, itaat etmek ( kurallara vb)

    660. objection = itiraz

    661. obligation = zorunluluk, mecburiyet

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    16/23

    662. obscure = (1) silik (2) anlalmaz hale

    getirmek, kark hale getirmek (= confuse)

    663. observe = gzlemlemek

    664. obsolete = modas gemi, eskide kalm

    665. obtain = elde etmek (= gain, attain)

    666. occasion = (1) zel olay, nemli gn (2)

    durum, hal

    667. occasional = ara sra, nadiren (= infrequent)

    668. occupy = (1) (lke/ehir vb) igal etmek (2) bir

    mekan doldurmak, yerlemek

    669. occur= meydana gelmek

    670. occurrence = vukuat, olay

    671. odd = (1) tuhaf (=strange, weird *(wiyrd) (2)

    odd numbers = tek saylar (1,3,5 ..)

    672. Oddly enough! = Ne tuhaftr ki !

    673. odour = koku ***odourless = kokusuz X

    (aromatic = ho kokulu)

    674. offend = (1) gcendirmek, krmak (2) (hafif)

    su ilemek

    675. offer = (1) teklif, teklif etmek (2) (imkan, frsat

    vb) salamak, sunmak

    676. officially = resmen, resmi olarak

    677. opportunity = frsat *** opportunist = frsat

    678. opposition = kartlk, muhalefet,ztlk

    679. oppress = zulmetmek (= persecute)

    680. ordinary = sradan, allagelmi (=

    commonplace, mundane, average)

    681. originally = ilk bata, ilk nceleri (= initially,

    at first)

    682. ornament = (1) ss, ss eyas (2) sslemek

    683. orphan = yetim brakmak

    684. outcrop = yeryzne km katman

    685. outcry = feryat figan, lk

    686. outdo = birini geride brakmak, sollamak,

    ekarte etmek (= surpass)

    687. outing = gezi, gezinti

    688. outlet = (sadece bir eit rn veya sadece bir

    firmann rnn satan) ube

    689. overlap = stste binmek

    690. overlook = (1) gz ard etmek, grmezden

    gelmek (= ignore) (2) (bir evin denize bakmas, bir

    ofisin otoparka bakmas gibi) --- e bakmak

    691. overtake = (arabasyla bir baka arabay)

    sollamak

    692. overtake = sollamak, bastrmak

    693. partially = ksmen

    694. participate in = katlmak, itirak etmek (= take

    part in, join, attend)

    695. participation = itirak, katlm ***participatory

    = katlmc

    696. particular (ptik=ulr) = zel, nemli *** inparticular = zellikle

    697. particularly = zellikle

    698. passenger = toplu tat yolcusu

    699. passionately = ihtirasla, tutkuyla

    700. patiently = sabrla, sabrl bir ekilde (=

    uncomplainingly)

    701. pavement = kaldrm (= side-walk)

    702. peace and quiet = huzur ve skunet

    703. peak = doruk, zirve *** at peak = zirvede,

    dorukta

    704. peculiar = tuhaf, acayip (= odd, weird, strange)

    705. pedestrian = yaya

    706. penalize = ceza vermek, cezalandrmak (=punish)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    17/23

    707. perceive = alglamak

    708. permission = izin, msaade

    709. persevering = sebatkar, gayretli

    710. persist = sraretmek, srp gitmek

    711. persuade = ikna etmek

    712. pessimism = ktmserlik ***pessimist =

    ktmser ***optimist = iyimser

    713. pet = ev hayvan

    714. pioneer = nc, yol aan, nclk eden (=

    forerunner)

    715. placement = yerletirme

    716. plague (pleyg) = (1) veba (2) ldrc salgn

    hastalk (3) (bela vb) musallat olmak

    717. plain = (1) dz, sade (2) ova, dzlk

    718. plead = yalvarmak , rica etmek

    719. please = (1) memnun etmek, tatmin etmek (=

    satisfy) (2) Ltfen!

    720. pledge (plec) = ciddi bir sz vermek, ciddi bir

    vaat

    721. poem = iir ***poetry = iir

    722. point = (1) anlam, mana ***pointless =

    anlamsz (2) (zamanda/mekanda vb)nokta

    723. policy = tutum, kural, prensip, ilke

    724. polio = ocuk felci

    725. pose = ortaya karmak, poz vermek

    726. possess = sahip olmak, etkilemek

    727. possession = eya, mal mlk

    728. post = (1) vazife, grev, i (2) posta

    729. postpone = ertelemek (= put off)

    730. practically = 1-hemen hemen 2-uygun olarak,

    pratik olarak

    731. praise = vmek (= glorify, compliment)

    732. precede = - den nce gelmek

    733. predict = tahminde bulunmak

    734. predictable = tahmin edilebilir, sa solu belli

    735. prejudice = n yarg (= bias)

    736. present = (1) sunmak, tantmak (2) mevcut, var

    olan (= existing)

    737. preserve = korumak, muhafaza etmek

    738. pressure = bask, basn ***under pressure =

    bask altnda

    739. prevent = engel olmak, mani olmak

    740. previously = nceden, eskiden (= formerly)

    741. prior (to) = --- den nce, --- den evvel

    742. prison = hapishane (= jail)

    743. probability = olaslk

    744. process = (bir malzemeyi) ilemek

    745. progress = ilerlemek ***in progress = devam

    eden, ilerlemekte olan

    746. promote = (1) terfi etmek, makamn

    ykseltmek (2) reklam yapmak

    747. prompt = abuk, ivedi, acele, vakit geirmeden

    (= punctual, immediate)

    748. promptly = derhal, hemen

    749. proofread = bir metni inceleyip zerindeki

    yanllar dzeltmek

    750. properly = adam akll

    --------------------------------------------------------------

    ------------------

    751. property = mal, mlk

    752. proportion = oran ***in proportion to = ---e

    oranla

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    18/23

    753. protection against = koruma

    754. provoke = kkrtmak, tahrik etmek

    755. publish = (kitap, kaset vb) yaymlamak

    756. purchase (p=s) = (1) satn almak (2) satn

    alnan eya

    757. purchase = satn almak (= buy)

    758. purpose = ama, gaye

    759. pursue = takip etmek (= follow, chase) ***in

    pursuit of = ---nn peinde

    760. push = itmek X pull = ekmek

    761. put forth = ne srmek, ortaya atmak (= put

    forward, bring up)

    762. queue = sra, kuyruk

    763. race = (1) rk (2) yar

    764. racism = rklk, milliyetilik (= nationalism)

    765. raid = yasad ilere yaplan baskn (= seizure)

    766. raise = (1) artrmak, ykseltmek, kaldrmak (su

    seviyesini, maalar vb) (2)(hayvan/insan)

    yetitirmek, bytmek (3)(sorun, konu, fikir

    vb)ortaya atmak

    767. rate = oran, hz

    768. receive = almak, kabul etmek

    769. reckless = = dikkatsiz, pervasz (=

    irresponsible, thoughtless)

    770. recklessly = dikkatsizce, pervaszca (=

    irresponsibly, thoughtlessly)

    771. recognize = (daha nce grd birini veya bir

    eyi grdnde) tanmak

    772. recommendation = tavsiye, neri

    773. referee = hakem (= arbitrator)

    774. refreshing = canlandrc, serinletici (aperatif

    yiyecek, temiz hava vb)

    775. refugee = mlteci

    776. refund = paray iade etmek

    777. regard = (1) sayg (= respect) (2) gz nnde

    bulundurmak

    778. regional = blgesel

    779. register = (1) sicil,ktk (2) kaydetmek

    780. regret = (1) pimanlk (2) znt

    781. regretful = piman, zgn (= remorseful)

    782. regrettable = zc, znt/keder/esef verici

    783. regularly = dzenli bir ekilde *** on a regularbasis = dzenli bir ekilde

    784. rehearse (rihrs) = prova yapmak ***rehearsal

    = prova

    785. reject = red etmek (= turn down)

    786. rejection = ret, kabul etmeme (= refusal)

    787. relate = (1) rivayet etmek, anlatmak, aktarmak

    (2) ilikili/alakal olmak

    788. release = serbest brakmak,salmak (= let out)

    789. relentless = (1) merhametsiz (2) amansz,

    hummal, aralksz devam eden

    790. relief = rahatlama, ferahlama ***relief work =

    afet kurtarma ekibi

    791. relocate = yerini deitirmek, yerinden etmek

    (= displace)

    792. reluctant (rilaktnt) = isteksiz (= unwilling)

    793. remain = kalnt

    794. remark = (1) sylemek, belirtmek (2) dnce,

    fikir

    795. remembrance = anma, hatrlama, yad etme (=

    commemoration)

    796. reminiscent of = andran, hatrlatan, anmsatan

    (= suggestive of)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    19/23

    797. remote = (1) uzak, rak (2) ssz, cra

    ***remote control = uzaktan kumanda

    798. removal = (1) (leke vb eylerin) karlmas,

    sklmesi (2) (evin vb) tanmas

    799. remove = (1) (leke vb) karmak, temizlemek

    (2) skmek

    800. repeatedly = defalarca, tekrar tekrar (=

    continually, constantly)

    801. repetitive = monoton, skc

    802. replace (with) = (1) eski yerine koymak (2) ---

    ile deitirmek

    803. replica = aslna ok benzeyen kopya

    804. request = rica etmek

    805. require = gerektirmek (= necessitate)

    806. requirement = ihtiya, gereksinim

    807. resentful = alngan, darlm

    808. reside = ikamet etmek, yerlemek

    809. resident = bir yerde ikamet eden, halk

    (apartman, mahalle sakini vb)

    810. resign from = --- den istifa etmek

    ***resignation = istifa

    811. resolve = (1) zmek (= sort out) (2) karar

    vermek

    812. resort = (1) son are olarak bir eye bavurmak

    (2) tatil yeri/beldesi

    813. response = karlk, cevap

    814. restlessness = huzursuzluk, iinin rahat

    olmamas X calmness

    815. result = sonu (= outcome)

    816. reveal = aa karmak, gn yzne karmak

    (= disclose, display)

    817. revenge = intikam, intikam almak *** take

    revenge on = intikam almak

    818. revolve = (1) dnmek (2) dndrmek,

    evirmek

    819. reward = (1) dl (2) dllendirmek ***

    rewarding = tatmin edici (i vb)

    820. ride = (at, bisiklet vb) binmek

    821. rightfully = hakl olarak, hakl yere X

    wantonly = durduk yere, sebepsiz yere

    822. rise = ortaya kmak, artmak, ykselmek

    823. rob somebody of something = birini soymak

    ***robbery = soygun

    824. robust (rbast) = turp gibi, sapasalam

    825. rough (raf) = (1) kaba przl (zemin, yzey

    vb) (2) nazik olmayan, sakar bir ekilde (3)

    (deniz/okyanus iin) dalgal,frtnal

    826. rubble = enkaz, yn (= wreckage)

    827. sacrifice = adamak, kurban adamak

    828. salute = selamlamak (= greet)

    829. satisfaction = tatmin, memnuniyet

    830. savage = vahi

    831. scald = kaynar suyla yakmak/halamak (el, kol

    vb)

    832. scalp = kafa derisini yzmek

    833. scarce = seyrek, az

    834. scarcely = hemen hemen hi (= barely, hardly)

    835. scatter = samak, serpmek

    836. sceptical = pheci (= cynical)

    837. scratch = (1) kazmak, tahri etmek (2)

    trmalamak

    838. sculpture = heykel ***sculptor = heykeltrta

    839. seam = (1) kyafetlerin diki yerleri (2) (yara

    iin) diki yeri

    840. seasonal = mevsimine uygun

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    20/23

    841. secure = gvenli, emniyetli (= safe)

    842. sedate = (1) sakinletirmek, yattrmak (2)

    sakin, soukkanl (= composed)

    843. seed = tohum

    844. seize = (1) basknla ele geirmek (= raid) (2)

    (birinin kolunu vb) kavramak

    845. sense = (1) duygu **sensitive = hassas,

    duygusal (2) mantk **sensible =mantkl

    846. sentence = (1) birini hapse/cezaya mahkum

    etmek (2) cmle

    847. sentimental = duygusal (= emotional)

    848. session = toplantnn her bir oturumu

    849. sewage = lam, kanalizasyon

    850. shade = (1) glgelik (2) renk tonu

    851. shortcoming = kusur, eksik, noksan

    852. shorten = ksaltmak

    853. show off = hava atmak

    854. shuffle = kartrmak ( iskambil katlarn);

    ayak sryerek yrme

    855. sigh = i ekmek *** a sigh of relief =

    derin/rahat bir nefes

    856. significant = (1) nemli, kayda deer (2)

    manal, anlaml

    857. silent = sessiz, sakin

    858. simply = (1) basit bir ekilde (2) sadece,

    yalnzca (= only, solely, merely)

    859. simulate = taklit etmek *** simulation = taklit

    860. sink = (1) batmak (2) lavabo, musluk ta

    861. situate = konulandrmak, yerlemek,

    yerletirmek (= locate)

    862. size = (1) (insan iin) kyafet bedeni (2) ebat,

    boyut

    863. skill = beceri, yeti, istidat (= talent, ability)

    864. slaughter = (1) kurban etmek, kesmek (2)

    ldrmek, cinayet ilemek (= murder)

    865. slavery = klelik

    866. sleeve = gmlek, gmlek kolu *** buy on the

    sleeve = veresiye satn almak

    867. slight = hafif, az

    868. slip = kaymak *** slip of the tongue = dil

    srmesi

    869. smash = (cam, kap vb) parampara etmek,

    krp paralamak

    870. smother (smadr) = (1) (yastk vb ile) bomak

    (2) zerini rtmek, kamufle etmek

    871. snap = (fotoraflkta) poz

    872. soap = sabun ****soap opera = pembe dizi

    873. sociable = scak kanl, insanlarla abuk

    kaynaan

    874. solely = yalnzca, sadece

    875. soothing = yattrc (= comforting, calming)

    876. spectacular = grkemli, harikulade

    877. spectacular = grkemli, muhteem (=

    impressive, stunning)

    878. spend = harcamak ( para vb)

    879. spillage = (yere vb) dklen ey, dknt (su

    vb)

    880. spin = (1) frl frl dnmek (2) (ip iin)

    eirmek

    881. spine = omurga, belkemii

    882. spiritual = manevi, ruhani

    883. spoiled = mark (= mischievous (=misivs)

    884. spouse = e (kar veya koca)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    21/23

    885. spread = yaymak, yaylmak ***widespread =

    geni apl, yaygn

    886. spring = (1) bahar mevsimi (2) su kayna

    887. stability = istikrar, denge

    888. staff = personel

    889. stage = (1) sahne (tiyatro) (2) aama, merhale

    890. stage = sahne, derece

    891. startle = (1) korkutmak, rktmek (2)

    artmak, affalatmak

    892. statement = (1) sz, ifade (2) deme *** give

    statement = ifade vermek

    893. statue (steyu) = heykel

    894. steadily = sabit bir ekilde, istikrarla (=

    constantly)

    895. steal = almak, hrszlk yapmak

    896. stealthily (steltili) = hrsz gibi, sinsi bir

    ekilde (= sneakily (snikili)

    897. stem = aa gvdesi *** stem from = --- den

    kaynaklanmak

    898. stimulate = (1) tevik etmek, motive etmek(=

    encourage) (2) (beyni) uyarmak

    899. stir = (1) karklk, kargaa (2) kartrmak (

    orba vb) ***Stir up = Kztrmak

    900. store = depo, depolamak

    901. storm = frtna ***blizzard = kar frtnas

    902. stranger = yabanc, ecnebi

    903. stray = (1) babo aylak kimse (2) sokakta

    yaayan kedi, kpek vb

    904. stress = (1) buhran, bunalm, stres (2)

    vurgulamak (= emphasize)

    905. stretch = (1) uzamak, uzanmak (2) germek

    906. strike = (1) grev *** on strike = grevde (2)darbe, vuru

    907. stroll = ar ar dolamak (= go for a stroll =

    dolamaya kmak)

    908. subject to = (1) (lme, yalnz kalmaya vb)

    maruz kalm (2) olas, muhtemel

    909. substantial = ok nemli, nemli lde

    910. sue = dava amak

    911. sufficiently = yeterli miktarda

    912. suffrage = oy kullanma hakk

    913. suggestion = neri, tavsiye

    914. suggestive of = manal, imal, insann aklna

    bir ey getiren

    915. suit = yakmak (kyafetin vb.)

    916. supply = (1) tedarik etmek,salamak (2)

    kaynak *** supply of water= su kayna

    917. support = desteklemek

    918. supportive = (1) destek veren, anlay gsteren

    (2) yardmsever, efkatli

    919. suppress = (duygularn, baklk sistemini

    vb) basklamak

    920. surpass = stn olmak, geride brakmak, stn

    olmak

    921. surrender = teslim olmak X surround

    922. suspend = askda , muallakta brakmak,

    okuldan uzaklatrma

    923. suspicion = phe

    924. symptom = semptom, belirti (hastalk vb iin)

    925. take off = (1) havalanmak (2) taklit emek

    926. take on = (sorumluluk vb) stlenmek

    927. tame = evcil hayvan (= docile, domesticated)

    928. tapestry = duvar hals

    929. tasteful = (1) zevkli, zevkine dkn kii (2)zevkle yaplan/hazrlanan (desen vb)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    22/23

    930. tasty = lezzetli

    931. temple (templ) = tapnak, mabet (= shrine,

    sanctuary)

    932. tenderness = efkat, merhamet, anlay (=

    affection)

    933. terminal = (1) lmcl (hastalk) (= perishing)

    (2) uta/sonda bulunan, son, nihai

    934. terminate = (1) (szleme, kontrat vb)

    sonlandrmak, bitirmek (2) yok etmek

    935. territory = blge, arazi

    936. the rest of = --- nn geri kalan

    937. thoughtless = dncesiz, patavatsz, kaba (=

    tactless, rude)

    938. throughout = boyunca

    939. throw = atmak, frlatmak

    940. throw out = (p vb) dar atmak

    941. thunderstorm = yldrml frtna

    942. tomb = mezar, kabir, trbe (= grave)

    943. tough = (1) sert, kat, dayankl madde (2)

    (yiyecek vb) inenmez, iyi pimemi (3) (insan

    iin) etin, dayankl, ok hayat tecrbesiyle

    yorulmu

    944. trace = iz, izini srmek

    945. trade = (1) ticaret yapmak, alm satm yapmak

    (2) ticaret

    946. traditional = geleneksel

    947. trail = iz, patika

    948. train = (1) eitmek, eitim grmek (= educate)

    (2) idman/antrenman yapmak (3)stajyerlik/raklk

    yapmak

    949. transmit =(1) gndermek, iletmek (mesaj vb)

    (2) (hastalk vb) bulatrmak

    950. trash = p (= garbage)

    951. treasure (trej= )= hazine

    952. treat = (1) tedavi etmek *** treatment = tedavi

    (2) davranmak

    953. trick = hile, tuzak, eldirme ***play a trick on

    = kandrmak, kt aka yapmak

    954. trim = (1) (aa) budamak (2) (sa) krpmak,

    kesmek

    955. tripe = ikembe

    956. truthful about = (1) sadece doruyu syleyen

    (2) gereklere uygun, doru (sz)

    957. turn in = (1) (yetkili kiiye) teslim etmek (2)

    uyumaya gitmek

    958. unattended = sahipsiz, sahibi ortada

    gzkmeyen (eya, ocuk vb)

    959. unbearable = katlanlmaz, dayanlmaz (bask,

    scaklk, souk vb) (=intolerable)

    960. uncultured = kltrsz, tahsilsiz, cahil (=

    uncultivated, boorish, unsophisticated)

    961. undermine = zayflatmak, baltalamak, temelini

    rtmek (= weaken)

    962. undertake = (zor ve zn srebilecek bir ii)

    stlenmek, sorumluluunu almak

    963. undertake = stlenmek (= take on)

    964. unfortunate = talihsiz, ansz (= unlucky)

    965. unlimited = snrsz (= unrestricted)

    966. unreliable = gvenilmez

    967. untimely = vakitsiz, yersiz, olmadk zamanda

    (= at an awkward time)

    968. unusual = sra d, allmam (=

    extraordinary, exceptional)

    969. unwind = (1) (zellikle iten sonra)

    rahatlamak, dinlenmek (2) dm/sargzmek

    970. upgrade = (bilgisayar gibi makineleri)

    gncellemek, modelini yenilemek

    971. urgent = acil (= pressing)

  • 8/3/2019 KPDS_1000_KELME

    23/23

    972. vacation = tatil

    973. vague (veyg) = (1) belirsiz, st kapal (2) net

    hatrlanamayan ey X vivid

    974. valley = vadi

    975. vanish = 1- ortadan kaybolmak 2-yok olmak

    976. variety = deiiklik, eitlilik

    977. vast = byk, engin, muazzam (= immense,

    tremendous, huge)

    978. vet = veteriner

    979. vigorously = gayretle (= diligently)

    980. violate (vayoleyt) = (kural, kanun, hak vb)

    ihlal etmek, inemek (= abuse)

    981. violent = iddetli, iddet ierikli

    982. virtually = hemen hemen, neredeyse (=

    practically, nearly, almost)

    983. vocation = meslek

    984. volunteer = gnll, cret almadan yardm

    eden

    985. vote for/against = (1) oy (2) oy vermek

    986. voyage = deniz yolculuu

    987. wantonly = (1) durduk yere, sebepsiz yere (2)

    ahlakszca, ehvetle

    988. wear = taknmak( gzlk, kolye,

    kyafet),giymek

    989. weep = alamak, szlamak (= cry, sob)

    990. whirl = (1) hzla dnmek (2) girdap

    991. wholly = tamamen, tmyle, btnyle (=

    entirely)

    992. widely = geni apta, olduka

    993. widow = kadn dul ***widower = erkek dul

    994. withdraw from = (1) (savatan,seimlerden vb)

    geri ekilmek (= pull out of) (2) (bankadan,

    hesaptan vb) para ekmek

    995. withdrawn = iine kapank (= reserved,

    inhibited)

    996. witness = (1) ahit olmak (2) tank, ahit,

    grg tan

    997. worthless = deersiz (= valueless)

    998. yard = avlu, bahe

    999. yield = (1) rn meyve vermek (2) rn

    kazan

    1000. zip = fermuar