li!ali ei esedi el-büni (ö 440/ 1048'den önce). en ünlüsü Şemsü'l-ma...

2
BONE 130 hakimiyetinde kalan BO- ne son- ra Annabe ve ilin merkezi Bugün modern Ce- zayir'in sanayi merkezi olan nüfuslu (1 987) zamanda ülke- nin üçüncü büyük BOne'de alimleri da, Maliki fakihlerinden ve Ma- . lik'in lerden Ebü Abdülmelik Mervan b. Ali ei- Esedi el-Büni 440 / 1048'den önce). en ünlüsü 'ô.rifi'l-kübra ad- astroloji olan kadar eserin Ebü'I-Abbas Ahmed b. Ali b. YU- suf el-Büni 622 / 1 225) ve ri fi hi garibi'l- B ulJô.ri'nin muhaddis Ahmed b. et- Temimi ei-Büni (ö. 139/ 726) en olan- {f 'aca' ibi'I -emsar Sa'd 101 Abdülhamld). Darülbeyza 1985, s. 127 ; Havkal, Kitabü Sareti'l-ari, 75·86 ; fatü'l·Magrib, s. 116·117; Yaküt, Mu'cemü'l· büldan, 512; Madame Chollet nee Duche, Bône de 1830 a 1881 (Diplôme d'Etudes su- perieures), Alger 1952; el-Kiimasii 'l -islamf, 397; Jamil M. Abu 'n-Nasr, A History of the Maghrib, London 1980, s. 13, 31, 163, 238, 240, 325; Abdülaziz Benabdullah. el -Mevsa 'a· tü'l·magribiyye, Muhammediyye 1401/1981, IV, 292; Hasan b. Muhammed ei-Vezzan el-Fa- si, (tre Muhammed Hucci - Muhammed el-Ahdar). Beyrut 1983, ll, 61-62; Ahmed Tevfik el-Medeni. Kitabii ' l·Ceza'ir, Ce· zayir 1984, s. 223·224; Muhammed ei-Urüsi ei-Mutvi. Beyrut 1406/ 1986, s. 61, 169, 554·555; G. Yver. "Bona", iA, ll, 711· 713; G. Marçais. "Al- 'Annaba", E/ 2 (Fr.). 527; P. A. Servier, "Annaba", EBr., 1, 989. L li! MuHAMMED RAzuK Ahmed b. Ali ( ) Ebü'I-Abbas Ahmed b. All b. Yusuf ei-Bt1n1 (ö. 622/1225) Sihir ve konusundaki eserleriyle alim. _j Cezayir sahilinde Konstantin vilayeti- ne BOne Kahire'de vefat ve Karafe bilgi yoktur. Mesleme b. Ah- med ei-Mecriti'den (ö. 398 / 1008) sonra "garib ilimler" veya "gayb ilim!eri" deni- len simya, hurüf, ve sihir konula- en bilgiye sahip olan müel- liflerden biri olan Büni'nin bu konuda kaleme eserlerin faz- Onun eserleri aleminde si- 416 hir, havas• ve konusunda en çok Bu eser- lerdeki bilgilerin ölçüde Süryani.tesirleriyle ortaya an'ane- vi telakkiler, sözlü rivayetler ve daha ön- ce bu konuya dair eser- lerdir. SUni'nin garib ilimler konusundaki esas ve harfler an- ve etkili münasebetlerden (vefkler- den), geometrik ve girift ruhani tesirierin meydana gel- isimleri, besmele, Fatiha ve Ayetü' l-kürsi olmak üzere ba- süre, ayet ve esrarengiz ve manevi bir tesire sahip bu- na maddi alemde tasarruf- ta mümkün ve gerekli ol- Haldün'un da gibi Büni harf ve daki münasebetlerin ve bunlar- dan olan manevi tesirin dü- gücüyle sadece ve ila- hi Eserleri. kaynaklarda ona izafe edilen sihir, ve havasla ilgili eser- lerin hepsinin Suni'ye ait ka- bul etmek Bu eserlerden onun rak veya bölümleri iktibas edilerek meydana söylenebilir. Bu tür eserlerin birbiriyle ve SUni'nin ma 'arif'i ve eserleriyle olan ilgile- ri yeni ve muh- Suni'nin eserleri 1. carifi'l-kübra•. BOni'nin kübril eserin in ilk iki (N uruosmaniye Ktp., nr. 2808) bölümden meydana gelen eserde lar, harfler ve ayetlerle isimleri- nin ( esrna-i hüsna) özellikleri. ma- hiyeti gibi harf ve vefka ait bilgiler ve- rilmektedir. Birçok defa (I-IV, Ka- hire 1 291 1 32 1; Bombay 1287, 1298) ve 'arif diye ta- bu eserini Büni Teysirü'l- 'avarif ii (Kahire 1358) ihtisar Eser Selahattin Alpay (Bü- yük Bilgiler Türkçe'ye ter- cüme (I-IV, istanbul 1979). 2. Le- fi 'ul- viyyat. Haldün 'un lfadesine göre Bunf bu eserinde de 3. el-Lüma (Ka- hire, ts.). Haldün'un tertibini dikka- te alarak el-Enmat (bö lüml er) bah- (Muk,addime, III, 1 162) bu eserde esrna-i hüsna ve melekler konusunda yer Goldziher ve G. Vajda gibi bile dik- katini Büni'niri eserleri de ldhi1-a '?Cim (önceki eserle birlikte b k. Serkis, 1. 608); Risciletü ri'l-kerim fi faili bismillô.hi'r-ral!ma- (Kahire. ts.); vehhab ii ie:ia, ili'l- besmele (Kahire, ts.) ; ila ufJp's-sa'ô.de (Fas 1317); fi 'il- (Kahire, ts.; BQ- ni'nin eserleri için bk. Brockelmann, GAL, 1. 655-656; Suppl., 1, 910-9 1 1).

Upload: others

Post on 18-Aug-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: li!Ali ei Esedi el-Büni (ö 440/ 1048'den önce). en ünlüsü Şemsü'l-ma 'ô.rifi'l-kübra ad lı astroloji kitabı olan kırk kadar eserin yazarı Ebü'I-Abbas Ahmed b. Ali b

BONE

130 yıl Fransız hakimiyetinde kalan BO­ne bağımsızlığın kazanılmasından son­ra Annabe adını aldı ve aynı adı taşıyan ilin merkezi yapıldı. Bugün modern Ce­zayir'in ağır sanayi merkezi olan 306.5~ nüfuslu ( 1987) şehir aynı zamanda ülke­nin üçüncü büyük limanıdır.

BOne'de yetişen İslam alimleri arasın­da, Maliki fakihlerinden ve İmam Ma- . lik'in meşhur el-Muvatta,ını şerheden­lerden Ebü Abdülmelik Mervan b. Ali ei­Esedi el-Büni (ö 440/ 1048'den önce). en ünlüsü Şemsü'l-ma 'ô.rifi'l-kübra ad­lı astroloji kitabı olan kırk kadar eserin yazarı Ebü'I -Abbas Ahmed b. Ali b. YU­suf el-Büni (ö 622 / 1225) ve Fetfıu'l-bc'i­ri fi şer hi garibi'l- B ulJô.ri'nin müellifı muhaddis Ahmed b. Kasım et-Temimi ei-Büni (ö. ı 139/ ı 726) en meşhur olan­larıdır.

BİBLİYOGRAFYA: et- istibştir {f 'aca' ibi'I -emsar (nşr. Sa'd Zağ-

101 Abdülhamld). Darülbeyza 1985, s. 127 ; İbn Havkal, Kitabü Sareti'l-ari, ı , 75·86 ; İdrisi. Ş ı· fatü'l·Magrib, s. 116·117; Yaküt, Mu'cemü'l· büldan, ı , 512; Madame Chollet nee Duche, Bône de 1830 a 1881 (Diplôme d'Etudes su­perieures), Alger 1952; el-Kiimasii 'l -islamf, ı, 397; Jamil M. Abu 'n-Nasr, A History of the Maghrib, London 1980, s. 13, 31, 163, 238, 240, 325; Abdülaziz Benabdullah. el-Mevsa 'a· tü'l·magribiyye, Muhammediyye 1401/1981, IV, 292; Hasan b. Muhammed ei-Vezzan el-Fa­si, Vaşfu i{rf~ıyye (tre Muhammed Hucci -Muhammed el-Ahdar). Beyrut 1983, ll, 61-62; Ahmed Tevfik el-Medeni. Kitabii ' l·Ceza'ir, Ce· zayir 1984, s. 223·224; Muhammed ei-Urüsi ei-Mutvi. es-SaltanaW 'l-fja{şiyye, Beyrut 1406/ 1986, s. 61, 169, 554·555; G. Yver. "Bona", iA, ll, 711· 713; G. Marçais. "Al- 'Annaba", E/2 (Fr.). ı, 527; P. A. Servier, "Annaba", EBr., 1, 989.

L

li! MuHAMMED RAzuK

BÜNİ, Ahmed b. Ali ( ._..;_,:ıl ~ ıJ. .ı.>l )

Ebü'I-Abbas Ahmed b. All b. Yusuf el-Kureşl ei-Bt1n1

(ö. 622/1225)

Sihir ve tılsım konusundaki eserleriyle tanınan alim. _j

Cezayir sahilinde Konstantin vilayeti­ne bağlı BOne kasabasında doğdu. Mı­sır'da yaşadığı, Kahire'de vefat ettiği ve Karafe Mezarlığı'na defnedildiği dışında hakkında bilgi yoktur. Mesleme b. Ah­med ei-Mecriti'den (ö. 398/ 1008) sonra "garib ilimler" veya "gayb ilim!eri" deni­len simya, hurüf, tılsım ve sihir konula­rında en geniş bilgiye sahip olan müel­liflerden biri olan Büni'nin bu konuda kaleme aldığı eserlerin sayısı kırktan faz­ladır. Onun eserleri İslam aleminde si-

416

hir, havas• ve muskacılık konusunda en çok başvurulan kaynaklardır. Bu eser­lerdeki bilgilerin kaynağı geniş ölçüde Süryani.tesirleriyle ortaya çıkan an'ane­vi telakkiler, sözlü rivayetler ve daha ön­ce bu konuya dair yazılan çeşitli eser­lerdir.

SUni'nin garib ilimler konusundaki esas anlayışı, sayı ve harfler arasındaki an­lamlı ve etkili münasebetlerden (vefkler­den), bazı geometrik ve girift şekillerden birtakım ruhani tesirierin meydana gel­diğine, başta Allah'ın isimleri, besmele, Fatiha ve Ayetü'l-kürsi olmak üzere ba­zı , süre, ayet ve duaların esrarengiz ve manevi bir tesire sahip olduklarına, bu­na dayanılarak maddi alemde tasarruf­ta bulunmanın mümkün ve gerekli ol­duğu iddiasına dayanır. İbn Haldün'un da işaret ettiği gibi Büni harf ve sayılar­daki esrarlı münasebetlerin ve bunlar­dan Msı! olan manevi tesirin aklın dü­şünce gücüyle 'değil sadece keş1* ve ila­hi yardımla bilineceğine inanır.

Eserleri. Çeşitli kaynaklarda ona izafe edilen sihir, tılsım ve havasla ilgili eser­lerin hepsinin Suni'ye ait olduğunu ka­bul etmek imkansızdır. Bu eserlerden bazılarının onun kitaplarından kısaltıla­rak veya bazı bölümleri iktibas edilerek meydana getirildiği söylenebilir. Bu tür eserlerin birbiriyle ve SUni'nin Şemsü1-ma 'arif'i ve diğer eserleriyle olan ilgile­ri yeni ve geniş çaplı araştırmalara muh­taçtır. Suni'nin başlıca eserleri şunlar­dır: 1. Ş~msü'l-ma carifi'l-kübra•. Kırk

BOni'nin Şemsü'l·

ma<;~rifi'l·

kübril adlı eserin in

ilk iki sayfası (N uruosmaniye Ktp.,

nr. 2808)

bölümden meydana gelen eserde sayı­lar, harfler ve ayetlerle Allah'ın isimleri­nin ( esrna-i hüsna) özellikleri. tılsımın ma­hiyeti gibi harf ve vefka ait bilgiler ve­rilmektedir. Birçok defa basılan (I-IV, Ka­hire 1291 ltaşbaskı L 132 1; Bombay 1287, 1298) ve kısaca Şemsü'l-ma 'arif diye ta­nınan bu eserini Büni Teysirü'l- 'avarif ii tellJişi Şemsi'l-ma'ô.rif (Kahire 1358) adıyla ihtisar etmiştir. Eser Selahattin Alpay tarafından Şemsü1-maô.rif (Bü­yük Bilgiler Güneşi) adıyla Türkçe'ye ter­cüme edilmiştir (I-IV, istanbul 1979). 2. Le­ta,ifü'l-işarat fi esrô.ri'l-J:ıun1fi'l - 'ul­viyyat. İbn Haldün 'un lfadesine göre Bunf bu eserinde de aynı konuları işle­miştir. 3. el -Lüma 'atü'n-nı1raniyye (Ka­hire, ts.). İbn Haldün'un tertibini dikka­te alarak el-Enmat (bölümler) adıyla bah­settiği (Muk,addime, III, 1 162) bu eserde esrna-i hüsna ve melekler konusunda İsrailiyat'a yer verildiği Goldziher ve G. Vajda gibi Batılı araştırıcıların bile dik­katini çekmiştir.

Büni'niri bunların dışında yayımianmış diğer eserleri de şunlardır: ŞerJ:ıu İsmil­ldhi1-a '?Cim (önceki eserle birlikte bası l­mıştır, b k. Serkis, 1. 608); Risciletü 's-sır­ri'l-kerim fi faili bismillô.hi'r-ral!ma­ni'r-raJ:ıim (Kahire. ts.); FetJ:ıu'l-kerimi 'l ­

vehhab ii ie:ia, ili'l- besmele (Kahire, ts.) ; Kabsü'l-i~tidô. ila ufJp's-sa'ô.de (Fas 1317); ed - Dürrü'l-ma~ı1m fi 'il­mi'l-efva~ ve'n-nücı1m (Kahire, ts.; BQ­ni'nin d iğer eserleri için bk. Brockelmann, GAL, 1. 655-656; Suppl., 1, 910-91 1).

Page 2: li!Ali ei Esedi el-Büni (ö 440/ 1048'den önce). en ünlüsü Şemsü'l-ma 'ô.rifi'l-kübra ad lı astroloji kitabı olan kırk kadar eserin yazarı Ebü'I-Abbas Ahmed b. Ali b

BİBLİYOGRAFYA :

İbnü'z-Zeyyat, el-Kevakibü's-seyyare, Bağ­dad, ts ., s. 268; İbn Haldün, Mu~addime, lll, 1159-1165; a.mlf., Şifa'ü 's-sa'il, s. 59, 67; Taşköprizade, Mevzaatü 'l-ulüm, ll, 244; Müna­vr. el-Kevakib, S. Uludağ özel nüshası, vr. 48b-49b; Keş{ü 'z-zunün, 1, 413, 650; lzahu 'l-mek­nün, 1, 375,.430; ll, 689; Hediyyetü 'l:'ari{fn, I, 90; Serkfs, Mu' cem, I, 607-608; Brockelma n n, GAL, ı, 655-656; Suppl., 1, 910-911; Nebhanf, Keramatü'l·evliya', I, 306-307; Suter. Die Mat­hamatiker, s. 136; Sarton, Introduction, ll/ 2, s. 595·596; W. Ah rens, "Die magischen Quad­rate al-Büni's", /si., XII (1922), s. 157-177; B. Carra de Vaux, "Bılni", iA, ll, 804; a.mlf., "el­Bılni, UDMi, V, 68; A. Dietrich, "al -Büni", E/2

Suppl. (İng.), s. 156. G.:ı lıml SüLEYMAN ULUDAG

L

BÜNİ, Ahmed b . Kasım ( c}_y,ll r-'~ ı:r. .._ı )

Ebü'l-Abbas Ahmed b. Kasım b. Muhammed Sast et-Tem!m! el-Bun!

(ö. 1139/ 1726)

Hadis ve fıkıh alimi, şair. _j

1 063'te ( 1653) Cezayir'in doğusunda­ki Büne (Annabe) kasabasında doğdu .

Hakkında pek az bilgi vardır. İlk tahsili­ni tanınmış bir hadis alimi olan babasın­dan yaptı. Daha sonra Kuzey Afrika'nın muhtelif şehirlerini , Mısır'ı ve daha baş­ka yerleri dolaşarak devrin meşhur alim­lerinden kıraat, tefsir. hadis ve Maliki fıkhı okudu. Tahsil hayatını bitirdikten sonra Büne'de yerleşerek hadis rivayeti ve kitap telifiyle meşgul oldu ve orada vefat etti. Oğulları Muhammed ve Ahmed de dönemlerinin tanınmış ilim adamla­rındandır.

Eserleri. Bünf' nin çoğu hadis ilimle­r ine dair manzum ve mensur, büyüklü küçüklü 100'den fazla eseri vardır. Bun­ları et-Tacrff bi-md Li'1-falpri mine't­tevdlff adlı kitabında zikretmiştir. Adil Nüveyhiz Mu c cemü a c1dmi'1 - Ceza' ir adlı kitabında Büni'nin eserlerinden kırk dört tanesinin adını verir. Buna göre bel­li başlı eserleri şunlardır: 1. Nazmü '1-l.J.aşa'işi'n-nebeviyye. Süyütf'nin ~1 -lj.a­şd 'işü '1- kübrd adlı eserinin manzum hale getirilmiş şeklidir. 2. Na~mü 'ş- Şe­md 'il. Tirmizi'nin eş-Şemd 'il'inin man­zum şeklidir . 3. ed-Dürretü'1-meknı1ne (maşane) ii cu1ema'i ve şu1eJ:ıa'i Bu­ne. Büne alim ve zahidlerinin hal tercü­melerine dair yine manzum olarak yaz­dığı bir eserdir. Diğer eserlerinden bir kısmı da şunlardır: Fethu'1-bdrf ii şer­hi garfbi'l-Bul.J.drf, eş-Şimdrü'1-mul.J.ta­şıre if mendlpbi'l- caşere, ed-Dürer na~­mü Nul.J.beti'1-fiker, Nazmü cAkci 'idi'n-

Neseff, en -Nılrü'd-ddvf ca1d CAkide­ti't-Tahdvf, FetJ:ıu'İ-~u cin bi -?ikri. me­şdhfri'n - nüJ:ıdti ve'1-1ugaviyyfn. Şiirle­rini topladığı bir de divanının bulundu­ğu kaynaklarda zikredilir.

BİBLİYOGRAFYA:

MahlQf, Şeceretü'n·nür, s. 329-330 ; ZirikiL el ·A'lam, I, 189 ; Kehhale, Mu'cemü 'l-mü'elli· {in, ll, 49-50; el-1\amüsü'l-islamf, I, 397; Adil Nüveyhiz, Mu'ce~ü a'lami' l-Ceza'ir, Beyrut 1400 /1 980, s. 49·51; Abdülhay ei-Kettani, Fih­risü 'l-fehti r is, I, 236-239. G.:ı

lıml MücrEBA UGuR

L

BURAK

( dLr:JI )

Mi'rac gecesinde Hz. Peygamber'i taşıdığı

rivayet edilen binek. _j

Burak " parıldamak, şimşek çakmak" anlamına gelen Arapça berk ( ._ir.ll ) ke­limesinden türetilmiş olup renginin saf ve parlak oluşu veya çok hızlı hareket edişi sebebiyle bu adı almıştır (Usanü'l­

cArab, "brk", md.).

İsra süresinin ilk ayetinde, Allah'ın bir gece Hz. Muhammed'i Mescid-i Haram'­dan Mescid-i Aksa'ya kadar yürüttüğü bildiriliyorsa da söz konusu ayette bu yolcu luğun burakla gerçekleştiğine dair herhangi bir işaret yoktur. Konu ile ilgi­li hadislerde yer alan ayrıntı lı bilgilere göre yolculuk Mescid-i Aksa'dan sonra semaya yükseltilrnek suretiyle devam etmiştir. Cebrail'in de refakat ettiği ve İslami kaynaklarda "isra" ve "mi'rac" di­ye adlandırılan bu gece yolculuğu ha­dislere göre burak denilen bir binekle gerçekleşmiştir. Kaynaklar bu bineğin

beyaz renkli ve fevkalade süratli oldu­ğunu, katırta eşek arası bir yapıya sahip bulunduğunu bildirirler. İsra olayını an­latan hadislerin bir kısmında burakın.

yukarıda belirtilen vasıflarından başka uzun kulakları (İbn Hişam. ı. 398) ve uy­luklarına bitişik iki kanadının bulundu­ğu. bu kanatları sayesinde bir adımda gözünün görebildiği en uzak mesafeyi katedebildiği de kaydedilmektedir. Bazı kaynaklara göre de Hz. Peygamber bu­raka yaklaşıp binrnek istediği sırada bu­rak huysuzluk etmiş, fakat Cebrail'in. o zamana kadar taşıdığı kişiler içinde en faziletli insanın şu anda kendisine bin­mekte olan kişinin o lduğunu hatırlat­

ması üzerine utancından ter dökmüş­tür (mesela b k. İbn Hişam . 1, 398; İbn Sa'd, I, 2 14). Hadislerde belirtildiğine göre Hz. Peygamber Cebrail ile birlikte Mescid-i

BURAK

Aksa'ya vardığında buraktan inmiş, Ceb­rail burakı eskiden kalmakta olduğu ye­re götürmüş ve bağlamış, Resül -i Ek­rem de orada bulunan peygamberler ce­maatine imam olarak namaz kı ldırmış­

tır. Cebrail' in Resülullah'la birlikte bu­raka binip binmediği konusu ihtilafl ıdır.

Hakim'in e1 -Müstedrek'inde (IV, 606), Hz. Peygamber'e burak getirildiğinde

Cebrail'in de arkasına bindiği tarzında Ebü Hamza Meymün ei-A'ver'den riva­yet ettiği hadis konu ile ilgili diğer ha­berlerle desteklenmemiştiL

Mi'racın İslam literatürüne girdiği şek­liyle Hz. Peygamber'e has bir mücize ol­duğu bilinmektedir. Burak olayı da mi'rac sırasında meydana gelen tabiat üstü bir­çok olaydan biri olarak kabul edilmeli­dir. Deney ve gözlem dünyasının dışın­da vuku bulan bu tür olayların tabiatta gözlenen kanunlarla değerlendirilmesi

mümkün değildir.

Burak Resül-i Ekrem'den başka diğer peygamberlere de hizmet etmiştir. Ta­beri'nin naklettiği bir rivayette Hz. İbra­him'in Kabe'yi ziyarete giderken bu bi­neği kullandığı belirtilmekte ve bu se­beple buraktan "İbrahim'in bineği " (dab­betü İbrahim) şeklinde söz edilmektedir (Tefsfr, XV, 5, 10). Ayrıca kıyamet günü. mahşer yerinde bulunan ümmetierine ulaşabilmeleri için peygamberlere binek verileceği . Salih peygamber devesine bi­nerken Hz. Muhammed'in de kızı Fatı­

ma ile birlikte buraka bineceği ve o gün burakın sadece kendisine tahsis edile­ceği gibi hususlar da konu ile ilgili riva­yetlerdendir (bk. KlYAMET).

BİBLİYOGRAFYA : Lisanü'l · 'Arab, "brk" md.; Tacü'l· 'aras, "br k"

md.; Müsned, lll, 148;.1V, 208 ; Buhari, "Bed'ü'İ ­halk" 6 "Menakıbü'l - ensfır" 42 · Müslim ,;lın§.~", 259, 264; Nesai, "Şalat"', ı; itın Hişam: es-Sfre, 1, 396-398 ; İbn Sa'd, et-Taba~at, I, 214 ; Taberi, Te{sfr (Bu lak}. XV, 4-5, 10, 12, 13; Ha­kim. el·Müstedrek, ll , 360; N , 606; Demiri, Ha­yatü 'l-hayevan, I, 165·168; B. Carra de Vaux, "Burak", iA, ll, 804; R. Paret, "al-Buriik", E/2

( İng . } , I, 1310-1311. G,J .. lıml M usTAFA Oz

D SANAT v E EDEBiYAT. Burak doğ­rudan doğruya isra ve mi'rac hadisesiyle ilgili olduğu için İslami Türk edebiyatın­da daha çok mi'racdan bahseden eser­lerde (mi'raciye, mi'racname), bunların ge­nel hacmine uygun bir şekilde beyitler veya müstakil bölümler halinde yer al­mıştır. Ancak hadisenin Hz. Peygamber'­le ilgisinden dolayı onu konu edinen na't gibi manzumelerle bazı kaside ve gazel­lerde, ayrıca mevlid, siret gibi dini, Ley-

417