liderliğin vazgeçilmez on kuralı
DESCRIPTION
Lider olmak üzerine çeşitli kaynaklardan yazılar okurken küçük bir liste yapmıştım. Bu listeyi kısaca değerlendirmek istiyorum.TRANSCRIPT
![Page 1: Liderliğin Vazgeçilmez On Kuralı](https://reader037.vdocuments.pub/reader037/viewer/2022100316/559bb5891a28aba1538b4615/html5/thumbnails/1.jpg)
22 Ekim 2009
Liderliğin vazgeçilmez on kuralı
Lider olmak üzerine çeşitli kaynaklardan yazılar okurken küçük bir liste yapmıştım. Bu listeyi
kısaca değerlendirmek istiyorum.
1:Konuşmaya içten bir övgü ve iltifatla başlayın: William James’in “İnsan doğasının temel
unsuru, beğenilme tutkusudur” dediğini düşünürsek bu teorinin hiç de yanlış olmadığını
görebiliriz. Herkes iltifattan hoşlanır ama bu iltifatın ölçüsü çok önemlidir. Karşınızdaki kişiyi
iyi gözlemeli, övgü ve iltifatlara vereceği tepkilere göre dozu ayarlamalısınız. Aksi halde
karşınızdaki kişinin -özellikle topluluk içerisinde ise- utanmasına, sıkılmasına, rahatsız
olmasına sebep olabilirsiniz.
2:İnsanlara hataları dolaylı yollardan anlatarak gösterin: Doğrudan söylemek kolaydır ama
kolay olması tercih edilmesi gerektiği anlamına gelmez. “Kendime olan güvenimin
desteklenip beslenmesi kadar hiçbir şeye ihtiyacım yok” diyor Alfred Lunt. Doğrudan
söylemek kişinin kendine güveninin kırılmasına sebep olabilir. Bunun yerine dolaylı olarak
göstermek onun farkında olmadan bu
hatadan kurtulmasına ve kendine olan
güveninin artmasına yardımcı olacaktır.
3:Karşınızdaki insanı eleştirmeden önce
kendi hatalarınızdan söz edin. Her insan
hata yapar. Ama öyle bir zaman gelir ki
kendi hatalarını unutup başkalarının
hatalarını düzeltmeye çalışır. Bir zamanlar
aynı hataları kendinin yaptığını
kabullenemez çünkü o artık aynı hataları
yapmayacaktır. İyi bir lider kendi
hatalarından ders aldığı kadar, aynı hataları
başkalarının da yapabileceğini göz ardı etmemlidir. Karşınızdaki kişiye “Bir zamanlar ben
böyle bir hata yapmıştım. Bana şunlara mal oldu. Ama sonra dersimi aldım ve artık aynı
hatayı yapmıyorum. Sen de şu hatadan ders alırsan bundan sonra aynı hataları
tekrarlamazsın” gibi bir konuşma yaparsanız sizin onu anladığınızı ve çalışmalarını
desteklediğinizi anlar ve hayata daha sıkı sarılır. Sizin istediğiniz de bu değil mi zaten!
4:Emir vermek yerine sorular sorun: Lider ve yönetici arasındaki farklar her zaman tartışılır.
Herkes yönetici olabilir ama lider olamaz gibi sözler de söylenir. İşte bunun ortaya çıkacağı
noktalardan birisi. Emir vermek kolaydır. Hiyerarşik olarak üst-ast ilişkisi içerisinde
olduğunuz bir kişiye her türlü emri verebilirsiniz ama bu emri vermek onun bu işi isteyerek
yapacağı anlamına gelmez. 9. maddede de göreceğimiz gibi iyi bir lider isteklerini insanların
severek, keyif alarak yapmalarını sağlar. Emir vermek kolaydır ama emir almak zordur.
İnsanların emir alırken zorlanacağını göz önünde bulundurarak sorular sorar ve onu bu
sorularla yönelendirirseniz işte gerçek bir lider gibi hem karşınızdaki kişiyi emir vererek
incitmemiş hem de sorunsuz bir şekilde işlerin yürümesini sağlamış olursunuz.
![Page 2: Liderliğin Vazgeçilmez On Kuralı](https://reader037.vdocuments.pub/reader037/viewer/2022100316/559bb5891a28aba1538b4615/html5/thumbnails/2.jpg)
22 Ekim 2009
5:Gerçek bir liderseniz kimsenin hatasını yüzüne vurmayın. Hataları bulmak kolaydır. Kalp
kırmak da kolaydır. Bunlar herkesin yapabileceği şeylerdir. Bir lider ise yapılan bu hataları
nasıl en az hasarla atlatırız diye düşünmelidir. Hatayı yapan kişiye bağırıp çağırmak, yaptığı
hatadan dolayı onu cezalandırmak bir yönetici için normal karşılanabilir (tabi ki olmamasını
isteriz ama genelde bu şekilde sonuçlanır). Zaten bir yönetici hatadan dolayı sizin yerin
dibine sokmuyorsa o gerçek bir liderdir, hatta bir lider ile bir yönetici arasındaki farkı da
gösteren bir işarettir bu davranışlar aslında.
6:En küçük bir gelişmeyi bile övün. Daha önce John Devey’in “Önemli olma tutkusu, insan
doğasındaki en önemli tutkudur” dediğini söylemiştim. Siz bir lider olarak insanların bu
tutkularını kullanmalısınız. Etik mi değil mi şeklinde bir tartışmaya hiç gerek duymuyorum.
Evet kullanmalısınız. Lider kişi yönlendirici kişi olacaksa bu yönlendirmeyi yapması için bazı
araçlara ihtiyaç duyacaktır. İşte bu araçlardan biri de insanların beğenilme tutkusu olacaktır.
En basit örnek. Akşam işten geldiniz, küçük kızınız sizin için bir resim yapmış. Bu resmini ne
kadar överseniz o kadar sevinecek ve sizin için daha fazlasını yapmak için çalışacaktır. Her
şeyi “iş” çerçevesinden düşünmemek lazım.
7:Karşınızdaki kişiye korumak isteyeceği bir özellik yakıştırın. Lakap takmak gibi bir
huyumuz vardır. Her ne kadar çoğunlukla “kötü” özelliklerini içeren lakaplar takıyor olsak da
zaman zaman insanların iyi özelliklerini taşıyan lakaplar da görüyoruz. Tam olarak konu
lakap olmasa da bir parça bağlantısı var.
İnsanlar farkında olarak ya da olmayarak
taşıdıkları bazı özelliklerin ön plana
çıkarılmasını isterler. Bazen buna beğenilme
ya da önemli olma diyoruz. Uğur
Özmen hocamız bununla ilgili defalarca
yazdı. Önemli olmak isteyen kişiler masaya
önem verir. Masasını kapıya bakacak şekilde
yerleştirir vs. gibi çok güzel örnekler verdi.
Tabi ki bir lider olarak yakıştıracağımız özellik bu şekilde olmayacak. Örneğin bir kişiye
gülümsemesinin çok güzel olduğunu söyleyin. Ve bunu içinizden gelerek yapın. Ne kadar
hoşuna gideceğini tahmin edemezsiniz. Her zaman bu güzelliği göstermek için
gülümseyecektir.
8:İnsanları yüreklendirin, hataların kolayca düzeltilebilecek gibi görünmesini sağlayın. Dale
Carnegie demiş. ki; “Çocuğunuza, eşinize ya da bir çalışanınıza herhangi bir konuda çok
beceriksiz olduğunu, aptallık ettiğini, bunu için hiç yeteneği olmadığını, her şeyi yanlış
yaptığını ve mahvettiğini söylerseniz bütün cesaret ve azminin kaybolmasına neden
olursunuz. Ancak tam tersi bir teknik uygularsanız, onu yüreklendirirseniz, yapacağı şeyin ne
kadar kolay olduğunu, onun bu konudaki yeteneğine inandığınızı gösterirseniz, bunu yapmak
için elinden gelen çabayı sarf edeceğini görürsünüz.”
9:İnsanların isteklerinizi seve seve yerine getirmelerini sağlayın. Hani bir tabir vardır. Bazı
insanlar için “kitleleri peşinden sürükleyen” denir. Bu sürükleme şekli iki türlü olabilir. Ya
zorla sizi takip ederler, ya da seve seve sizin istediklerinizi yaparlar. Peki siz hangisini tercih
edersiniz? Kendinizi işi yapan kişi yerine koyduğunuzda birinin size zorla birşeyler
yaptırmasını ister misiniz? Sanırım istemezsiniz. Öyleyse siz de bir liderin sahip olması
gereken en önemli özelliği düşünün. Empati yapın ve insanların sizin isteklerinizi seve seve
yerine getirmelerisi sağlayacak şekilde davranın.
![Page 3: Liderliğin Vazgeçilmez On Kuralı](https://reader037.vdocuments.pub/reader037/viewer/2022100316/559bb5891a28aba1538b4615/html5/thumbnails/3.jpg)
22 Ekim 2009
10:xxx: Yazının başlığında on adım dedim ama onuncu adımı boş bırakıyorum. Fakat bu
adımı sizin seçmenizi isteyecek de değilim. Aslında yukarıda parça parça anlatılanlar bir
bütün halinde onuncu adımı oluşturuyor. Gerçek bir lider bütünü görebilendir.
Kaynak: http://blog.erakbas.com/liderligin-vazgecilmez-on-kurali/#ixzz0iyHRajZg