merdiven mi duvar mı? h-j.chang ve i.grabel’in yaklaşımlarının bir eleştirisi - demet...

6
297 Neoliberal Küreselleşme İdeolojisinin Kalkınma Söylemi Üzerine Değerlendirmeler Kitap Tanıtımı Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi * Demet Özmen-Koray Yılmaz Praksis 13 | Sayfa: 19-34 1 Ha-Joon Chang, Kalkınma Reçetelerinin Gerçek Yüzü, çev. T. A. Onmuş, İstanbul: İletişim Yayınları, 2003, Ha-Joon Chang, Ilene Grabel, Kalkınma Yeniden, çev. E. Özçelik, Ankara: İmge Kitabevi, 2005 “Düş değil, hayal değil bu bir duvar durur bakarsınız, Bedava bir merdiven koysalar iner çıkarsınız” Ezginin Günlüğü, “Duvar” İ kinci Dünya Savaşından sonra sömürgeciliğin tasfiyesi ile birlikte ortaya çıkan yeni ulus devletlerin, sosyalizm ve kapitalizm gibi rakip iki sistemin varlığına dayanan soğuk savaş konjonktüründe hangi yolla ve nasıl kalkınacakları sorunu kalkınma yazınının da maddi temellerini oluşturmuştur. Savaş döneminin yıkıntılarını onarmaya çalışan Avrupa ülkelerinden, Latin Amerika ülkelerine, Asya ülkelerinden, Afrika ülkelerine kadar farklı coğrafyalar kalkınma sorunu ile karşı karşıya kalmışlardır. Savaş sonrası dönemden kapita- lizmin krize girdiği 1970’li yıllara kadar, söz konusu coğrafyalarda uygulanan kalkınma po- litikalarının temelinde yer alan devlet müdahalesi ve korumacılık anlayışı, krizden çıkış için önerilen neo-liberal politikaların ise hedef tahtasında yer almıştır. Neo-liberal anlayışa göre müdahale ve korumacılık kalkınmayı sağlamak bir yana onun gerçekleşmesinin önündeki en büyük iki engel olmuştur. * Yorum ve katkıları için, Prof. Dr. Mehmet Türkay ve Doç. Dr. Fuat Ercan’a, özellikle de Praksis Dergisi Yayın Kurulu Üyeleri Ateş Uslu ve Erkal Ünal’a teşekkür ederiz.

Upload: praksisdergi

Post on 14-Dec-2014

248 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

http://www.praksis.org

TRANSCRIPT

Page 1: Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi - Demet Özmen-Koray Yılmaz

297Neoliberal Küreselleşme İdeolojisinin Kalkınma Söylemi Üzerine Değerlendirmeler

Kitap Tanıtımı

Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi*

Demet Özmen-Koray Yı lmaz

Praksis 13 | Sayfa:19-34

1

Ha-Joon Chang, Kalkınma Reçetelerinin Gerçek Yüzü,

çev. T. A. Onmuş, İstanbul: İletişim Yayınları, 2003,

Ha-Joon Chang, Ilene Grabel,Kalkınma Yeniden,

çev. E. Özçelik, Ankara: İmge Kitabevi, 2005

“Düş değil, hayal değil bu bir duvar durur bakarsınız,Bedava bir merdiven koysalar iner çıkarsınız”

Ezginin Günlüğü, “Duvar”

İ kinci Dünya Savaşından sonra sömürgeciliğin tasfi yesi ile birlikte ortaya çıkan yeni ulus devletlerin, sosyalizm ve kapitalizm gibi rakip iki sistemin varlığına dayanan soğuk savaş konjonktüründe hangi yolla ve nasıl kalkınacakları sorunu kalkınma yazınının da

maddi temellerini oluşturmuştur. Savaş döneminin yıkıntılarını onarmaya çalışan Avrupa ülkelerinden, Latin Amerika ülkelerine, Asya ülkelerinden, Afrika ülkelerine kadar farklı coğrafyalar kalkınma sorunu ile karşı karşıya kalmışlardır. Savaş sonrası dönemden kapita-lizmin krize girdiği 1970’li yıllara kadar, söz konusu coğrafyalarda uygulanan kalkınma po-litikalarının temelinde yer alan devlet müdahalesi ve korumacılık anlayışı, krizden çıkış için önerilen neo-liberal politikaların ise hedef tahtasında yer almıştır. Neo-liberal anlayışa göre müdahale ve korumacılık kalkınmayı sağlamak bir yana onun gerçekleşmesinin önündeki en büyük iki engel olmuştur.

* Yorum ve katkıları için, Prof. Dr. Mehmet Türkay ve Doç. Dr. Fuat Ercan’a, özellikle de Praksis Dergisi Yayın Kurulu Üyeleri Ateş Uslu ve Erkal Ünal’a teşekkür ederiz.

Page 2: Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi - Demet Özmen-Koray Yılmaz

298 Erinç Yeldan

Ha-Joon Chang’ın “Kalkınma Reçetelerinin Gerçek Yüzü” (Kicking Away Th e Ladder) isimli kitabında ve daha sonra, Ilene Grabel ile birlikte yazdıkları Kalkınma Yeniden (Recla-ming Development) isimli kitapta müdahaleci ve korumacı dönemlere referansla, neo-libe-ral politikaların uygulanabilir alternatifl eri olduğunun altı çiziliyor. Bu bağlamda da yazarlar amaçlarını kalkınmaya sahip çıkma hareketine destek vermek olarak tanımlıyorlar. Bu çalış-mada iki kitap da ayrıntılı bir sunuş yapılmaksızın kısaca tanıtılacak, ardından her iki kitapta da açık ya da örtük olarak ifade edilmiş temel argümanların eleştirel bir analizi yapılacaktır.

H.J Chang’ın birinci kitabı dört ayrı bölümden oluşuyor. Chang, birinci bölümde, zen-gin ülkelerin gerçekte nasıl zenginleştiklerini açıklarken, Washington Uzlaşması çerçevesinde önerilen “doğru politikaların” yanlış tarihsel bilgilere dayandığını öne sürüyor. Ona göre bugünün gelişmiş ülkelerinin çoğu, yaygın olarak sanıldığının aksine serbest ticaret ile de-ğil, korumacılık ve müdahale yoluyla gelişmişlerdir. Kitabın ikinci bölümü, bu iddiaların, Britanya, ABD, Almanya, Fransa, İsveç, Belçika, Hollanda, İsviçre, Japonya ve bazı Doğu Asya ülkeleri çerçevesinde tartışılmasına ayrılmış. Yine bu bölümde neredeyse bugünün bü-tün kalkınmış ülkelerinin, kalkınmakta oldukları dönemde ileri ülkelere yetişebilmek için bebek sanayi koruması ve etkili sanayi ve teknoloji politikaları uyguladıkları öne sürülüyor. Chang’ın çalışmasının üçüncü bölümü ise, kalkınma ile kurumsal yapı arasındaki ilişkiye ayrılmış. Bugünün kalkınmış ülkelerinin kalkınmakta olan ülkelere önerdikleri kurumsal düzenlemeleri eleştiren yazar, bugünün kalkınmış ülkelerinin kendi kalkınma süreçlerinde bu kurumsal düzenlemelere sahip olmadıklarını belirtiyor. Demokrasi, bürokrasi, yargı, mülkiyet ve fi kri mülkiyet hakları ile şeff afl ıktan, rekabet yasasına, bankacılıktan, sosyal re-fah kurumlarına, ifl as yasasından, çalışma yaşamını düzenleyen kurumlara kadar, kurumsal yönetişim düzenlemeleri bağlamında konuyu tartışan Chang’a göre kalkınmakta olan ül-kelerin, bugünün kalkınmış ülkelerinin bugün uyguladıkları değil, kalkınma süreçlerinde uyguladıkları kurumsal düzenlemeleri uygulamaları gerekir. Çalışmanın dördüncü bölümü, kitabın genel bir özeti olarak düşünülebilir. Bu bölümde Chang iki ve üçüncü bölümdeki argümanlarını netleştiriyor ve bu argümanlara gelebilecek bazı eleştirileri yanıtlamaya çalışı-yor. Sonuç bölümünde ise Chang, kalkınma politikasına yön veren kurumların kalkınmakta olan ülkelere, neden bugünün kalkınmış ülkelerinin kalkınma süreçlerinde uyguladıkları politikaları önermediklerini sorguluyor. Yoksa, “kalkınmış ülkeler kendilerinin kalkınmakta iken uygulamadıkları politikaları kalkınmakta olan ülkelerin benimsemesinde ısrar ederek –kalkınma yolundaki- “merdiveni itiyorlar mı?” Chang bu soruya şu yanıtı veriyor: “Evet”.

H.J Chang ve I.Grabel’in birlikte yazdıkları kitap da, günümüzün kalkınmış ülkelerinin serbest dış ticaret ve serbest fi nans hareketleriyle kalkınmadığı, aksine birkaç istisna dışında hepsinin kalkınma süreçlerinin ilk yıllarında korumacı, müdahaleci politikaları aktif biçim-de uyguladıkları vurgusuyla başlıyor. İlk bölümde neo-liberal kalkınma söyleminin temel argümanlarını gerekçeleriyle birlikte reddeden Chang ve Grabel, neo- liberalizmin büyümeyi sağlamak bir yana yeni ekonomik sorunlara yol açtığını, ülke içi ve ülkeler arası eşitsizliği, özellikle kalkınmakta olan ülkelerde yoksulluğu arttırdığını belirtiyorlar. Küreselleşmenin hızını ve biçimini belirleyen temel dinamiğin teknoloji değil siyasi kararlar olduğunu ve günümüzde pek çok ülkede yaşam standartlarının ve ekonomik performansın düşmesinin

Page 3: Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi - Demet Özmen-Koray Yılmaz

299Neoliberal Küreselleşme İdeolojisinin Kalkınma Söylemi Üzerine Değerlendirmeler

başlıca sorumlusunun küreselleşme değil küreselleşmenin neo-liberal biçimi olduğunu ileri sürüyorlar. ABD’nin ekonomik performans ve üretkenlik artışı göstergelerinin sanıldığının aksine çok da parlak olmadığını dolayısıyla neo-liberal Amerikan kapitalizmi modelinin ge-lişmekte olan ülkeler için bir ideali temsil edemeyeceğini, buna karşılık bugünün pek çok sanayileşmiş ülkesinin Doğu Asya kalkınma modeline yakın bir kalkınma modelinden ya-rarlandıklarını belirtiyorlar. Neo-liberalizm ile birlikte gelişen kurumsal düzenlemelerin ka-muoyuna hesap vermek zorunluluğu olmayan, siyasetten bağımsız kurumları beraberinde getirdiğine işaret eden yazarlar bunun da şeff afl ık, hesap sorulabilirlik, demokratik yönetişim gibi ilkelerle çeliştiğini belirtiyorlar.

Yazarlar, kitabın ikinci bölümünde ise belirli politika alanlarında uygulanabilir alternatif iktisat politikası seçeneklerini, alanla ilgili kısa bir terminoloji sunduktan ve neo-liberal öne-rileri reddettikten sonra sıralıyorlar. Gelişmekte olan ülkelerin belirli sanayilerini uluslararası ticaretin yarattığı rekabetten korumalarının gerekli olduğunu, bu noktada DTÖ’nün engel koymadığı bir takım korumacı politikalardan yararlanılabileceğini belirtiyorlar. Özelleştir-menin bazı sektörlerde uygulanabileceğini fakat bunun siyasi ve toplumsal maliyetlerinin hesaba katılması gerektiğini ve KİT’lerin ekonomik performansını arttıracak özelleştirme dışında pek çok yolun olduğunu vurguluyorlar. Sermaye hareketlerinin denetimine geniş yer veren yazarlar, sermaye denetimi uygulamanın pek çok ülkede başarılı sonuçlar verdiğini ve bunun yapılabilmesi için çeşitli stratejilerin belirlenebileceğini iddia ediyorlar. Finansal sistemde, işlevsel etkinlik esasına dayalı uzun vadeli fi nansman sağlanmasının, ayarlanabilir kur sisteminin, konvertibilite kısıtlamalarının, siyasi yapıya içkin ve hesap sorulabilir Merkez Bankası gibi düzenlemelerin, istikrarı sağlamada önemli olduğunun altını çiziyorlar. Kamu yatırımlarının önemine de dikkat çeken Chang ve Grabel, “denk bütçe” saplantısından kur-tulmak gerektiğini belirterek, ülkelere bütçelerini ekonomideki konjonktürel dalgalanmala-ra göre ayarlamalarını öneriyorlar. Kitabın sonuç bölümünde yazarlar, söz konusu politika önerilerinin her ülkenin özgün koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor ve gelişmekte olan ülkelerin sorunlarının üstesinden gelebilmeleri için, işbirliği yapabilecek-lerini ve benzer ülke deneyimlerinden faydalanabileceklerini söylüyorlar. Neo-liberalizmin gücünün ve etkisinin mutlak olmadığını, yetkili makamların gelişmekte olan ülkelerin so-runlarına çözüm bulabilmek için daha yaratıcı politika seçenekleri üretmek zorunda olduk-larını, yeni toplumsal hareketlerin de bu amaca katkı sağlayacağını belirtiyorlar.

Her iki kitap da neo-liberalizme yönelttiği eleştiriler bağlamında önemli katkılar sun-makla birlikte, kitapların genel yaklaşımının eleştirel bir analizi, gerek yazarların önerdikleri politikaların uygulanma güçlüklerinin maddi temellerini, gerekse de içinde yaşadığımız ka-pitalist dünyanın gerçekliğini bütünlüklü bir şekilde anlayabilmek açısından önemlidir. Biz bu eleştirileri beş başlık altında ele almayı uygun bulduk.

1. Kalk ınmanın “O r tak İyi ” Anlamı

Wallerstein’in de belirttiği üzere bugüne kadar belki de hiçbir sosyal amaç, ekonomik kalkınma kadar ortak kabul görmemiştir. Bu genel kabulün gerisinde, “az gelişmiş” ülkele-rin türdeş bir yapıya sahip olduğu varsayımından hareketle kalkınma projesinin herkes için

Page 4: Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi - Demet Özmen-Koray Yılmaz

300 Erinç Yeldan

geçerli olan bir “ortak iyiyi” ifade ettiği düşüncesi yatmaktadır. Oysa kalkınma gerçekleşti-rilmeye çalışılan bir proje olarak bütün ülkelerde farklı sınıfsal konumlar için farklı anlamlar ifade etmiş, özellikle sermaye içi farklılaşmaların daha da belirginleştiği süreçte aynı sınıf için bile farklı anlamların ve beklentilerin yüklendiği bir kavram haline gelmiştir. Bu noktada Wallerstein’in sorduğu şu sorulara cevap vermek oldukça önemlidir. Kalkınma neyin kal-kınmasıdır? Gerçekte kalkınan kim ya da nedir? Kalkınma isteğinin arkasındaki talep nedir? Bu tür bir kalkınma nasıl sağlanabilir? İlk dört soruya verilen yanıtlar politik olarak ne ifade eder? (1994) Dolayısıyla bize göre Chang’ın da “şu sıralarda tüm dünyada güçlenmekte olan kalkınmaya sahip çıkma hareketine katkıda bulunma”(2005: 12) çabası yukarıdaki sorularla hesaplaşmak durumundadır.

2. S orunu Kapital izm Yerine Neo -l iberal izm B oyutunda Ele Almak

“Bunca ülkede ekonomik performansın ve yaşam standartlarının düşmesinin başlıca sorum-lusu küreselleşmenin kendisi değil, küreselleşmenin bugün acımasızca dayatılan neoliberal biçi-midir”(2005: 48).

Günümüzde ana akım yaklaşımlara eleştirel bakan sosyal bilimcilerin çoğunda olduğu gibi Chang ve Grabel de az gelişmiş ülkelerin kalkınma ya da kalkınamama, yoksulluk, kriz vb.. sorunlarını, kapitalist sistemin genel işleyişine referansla değil, sadece onun tarihsel bir dönemi olan neo-liberalizme referansla ele almaktadırlar. Bu anlayış bir yandan neo libera-lizm öncesi, Keynesyen, kalkınmacı kapitalist döneme romantik bir öykünmeyi beraberinde getirirken diğer yandan da sorunun kaynağını kapitalizmden oldukça uzaklaştırmaktadır. Dolayısıyla sosyal, politik ve entelektüel mücadelenin yönünü kapitalizm karşıtlığı yerine neo-liberalizm karşıtlığı noktasına taşımaktadır. Bunun örtük sonucu ise, daha insancıl ve daha az vahşi bir kapitalizm önerisidir. Neo-liberalizmin tahribatının önemi vurgulanırken, onu bütün sorunların kaynağı olarak göstermekten kaçınmak (Gamble: 2001) ve meseleyi kapitalist sistemin bütünlüklü işleyişi ile ilişkilendirmek gerektiği unutulmamalıdır.

3. Tarihsel Analiz S orunu

“ …bu kitabın amaçlarından biri, tarihsel yaklaşımı [...]uygulayarak bu yaklaşımın ne ka-dar yararlı olduğunu bir kez daha doğrulamaktır”(2003: 26).

“…kalkınmış ülkelerin bugün içinde bulundukları durumdan değil de içinden geçtikleri tarihsel süreçten dersler çıkarabiliriz, çıkarmalıyız da” (2003: 127).

Yazarlar, kalkınmakta olan ülkelere önerilen neo-liberal politikalara karşı, bugünün ge-lişmiş ülkelerinin kalkınma süreçlerinde uyguladıkları politika ve düzenlemeleri alternatif olarak önermeleri noktasında temel iddiaları olan tarihsel bir analiz yapma kaygısından uzaklaşmaktadırlar. Bu öneri, söz konusu politika ve düzenlemeleri mümkün kılan, tarihsel konjonktür, kapitalizmin gelişmişlik düzeyi, sermaye birikim mekanizmaları, sosyal, sınıf-sal yapı ve ilişkiler ağı ve ülkenin özgün tarihsel ve coğrafi koşulları bağlamında kapitalist sistemle eklemlenme biçimi gibi dinamiklerin önemini ihmal etmektedir. Dolayısıyla söz

Page 5: Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi - Demet Özmen-Koray Yılmaz

301Neoliberal Küreselleşme İdeolojisinin Kalkınma Söylemi Üzerine Değerlendirmeler

konusu dinamiklerden bağımsız bir şekilde bugünün gelişmekte olan ülkelerine önerilen bu politika ve düzenlemelerin uygulanmasının maddi temellerinin ne olduğu muğlaktır.

4. Devlet Merkezl i Analiz

“…doğru uygulandığında, devlet güdümlü kalkınma stratejisi geri kalmış bir ülkenin kal-kınmış ülkelere yetişmesini sağlayabilir” (2003: 8).

Chang ve Grabel’in analizinde yukarıdaki politika ve düzenlemelerin uygulanmasını mümkün kılan başlıca gücün devlet olduğu anlaşılmaktadır. Bu yaklaşım 19. ve 21. yüzyıl gibi birbirinden oldukça farklı iki tarihsel dönemde aynı ve/veya benzer politika ve düzenle-melerin uygulanabileceği düşüncesinin temelini oluşturmaktadır. Anlaşılan odur ki, Chang ve Grabel’in analizinde devlet toplumsal güçler arası mücadelenin bir ürünü olarak değil, bu güçlerden bağımsız kendinden menkul bir kurum olarak değerlendirilmektedir. Devletin böyle bir yaklaşımla ele alınması, gerek iktisat politikalarının gerekse de gelişme stratejileri-nin belirlenmesinin arkasında yatan, kapitalizme, sınıfl ara ve güç ilişkilerine dair gerçekliğin gözden kaçırılmasına neden olmaktadır.

5. Kalk ınmakta Olan Ülkelerin Eşgüdümlü Hareket Etmelerinin Maddi

Temelleri S orunu

“Gelişmekte olan farklı ülkelerin yetkili makamları alternatif iktisat politikaları izlemede yetkinleşmek için ortak çalışmalar yapabilir” (2005: 258).

“…alternatif politikaları başarıyla uygulayagelmiş gelişmekte olan büyük ülkelere yeni rejim-leri savunma sürecinde önemli bir liderlik görevi düşmektedir” (2005: 259).

Küreselleşme süreciyle birlikte kapitalist sistemin içine girdiği gelişme çizgisi farklı ül-kelerde farklı sermaye donanımlarının oluşmasına yol açmıştır. Fakat bu süreci daha önceki dönemlerden ayıran, “az gelişmiş” olarak nitelendirilen ülkelerdeki bazı sermaye gruplarının da artan oranda küreselleşmesi ya da uluslararasılaşmasıdır. (Sklair ve Robbins, 2002) Bu bir yandan sermaye gruplarının ülke içinde politik taleplerinin birbirinden farklılaşmasına yol açarken, diğer yandan kapitalist sisteme farklı eklemlenme düzeyleri bağlamında uluslararası politika stratejilerinde de farklılaşmalar yaratmıştır. Dolayısıyla, ortak bir kalkınma amacı, bu ülkelerin sahip oldukları sermaye donanımları bağlamında, kapitalist sistemin mantığı içerisinde gerçekleşen rekabet ve işbirliği ilişkileri ile sınırlıdır. Kapitalizmin gelmiş olduğu aşamada, ülke içi yerellikler arasında bile rekabet vurgusunun ortak bir politik-ekonomik-sosyal amaç önünde engel oluşturduğu aşikarken, kapitalist sistemin sınırları içerisinde kala-rak farklı ülkelerin ortak bir kalkınma amacı çerçevesinde hareket edebilmesinin temelleri-nin muğlak olduğunu düşünüyoruz.

Bugün içinde bulunulan durumu sadece neo-liberalizm karşıtlığı ve ortak iyiyi sağlayacak bir kalkınma anlayışı üzerinden değerlendirmek, kapitalist sistemi ve onun eşitsizlik yaratan doğasını göz ardı etmek anlamına gelir. Bu nedenle kalkınma, az gelişme, neo- liberalizm,

Page 6: Merdiven mi Duvar mı? H-J.Chang ve I.Grabel’in Yaklaşımlarının Bir Eleştirisi - Demet Özmen-Koray Yılmaz

302 Erinç Yeldan

devlet, müdahale, serbestlik vb. kavramlar üzerine yeniden düşünülmesi ve bu kavramların kapitalist ilişkiler bütününün karmaşık yapısı içerisinde analiz edilmesi gerekmektedir. Ki bu da bize meseleyi merdiven metaforu bağlamında ya da geri kalmış ülkelerin gelişmiş ülkeleri yakalaması, ve /veya gelişmiş ülkelerin merdivenleri iterek geri kalmış ülkelerin kendilerine yetişmelerini engellemesi gibi değerlendirmelerin ötesinde sorunu çıkılacak olanın duvarın kendisinde aramak olanağını verecektir. Bu bağlamda, sonuç olarak belirtilmesi gereken, asıl sorunun itilen merdiven değil, çıkılmak istenen duvar olduğudur. Duvarı doğru anlamanın önemi merdiveni çıkma çabasının toplumsal maliyetini göstermesi açısından da önemlidir. Duvar olduğu sürece kaçınılmaz olarak merdivenler ve dolayısıyla merdivenleri itenler de olacaktır. ■

KaynakçaChang, H.-J. (2003) Kalkınma Reçetelerinin Gerçek Yüzü, çev. T. A. Onmuş, İstanbul: İletişim YayınlarıChang, H.-J, I. Grabel, (2005) Kalkınma Yeniden, çev. E. Özçelik, Ankara: İmge Kitabevi Gamble, A. (2001) “Neo-liberalism”, Capital & Class, 75, 127-135Sklair, L-P.T. Robbins. (2002) “Global Capitalism and Major Corporations From The Third World”, Third World

Quarterly, 23, (1), 81-100Wallerstein, I. (1994) “Development: Lodestar Or Illusion?”, Sklair, L (der), Capitalism And Development içinde,

London: Routledge, 3-20