miili türk talebe birliği sivil anayasa raporu

7
Ar-Ge MİLLÎ TÜRK TALEBE BİRLİĞİ SİVİL ANAYASA RAPORU Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yürürlüğe girdiği tarihten bu yana işlevsellik, temel hak ve özgürlükler açısından tartışmalara konu olmuştur. Son yıllarda gelinen süreçte ise yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu kabul edilmiştir. Yürürlükteki anayasanın demokratikleştirilmesi, sivilleştirilmesi için çalışmalar yapılmış ve sivil bir anayasa için çalışmalara başlanmıştır. Meclisimizin çoğunluğunun desteklediği bu çalışmalar halkımız tarafından da önemsenen bir konudur. 2010 referandumu ile gelinen nokta küçümsenmemelidir fakat başlangıç olduğu da unutulmamalıdır. Sivil, daha özgürlükçü ve daha işlevsel bir anayasa için milletimizin istek ve heyecanı çalışmaların hızlanması gerektiğini anlatmak için yeterlidir. Seçimlerden sonra derhal hazırlanması gereken özgürlükçü, ilerici, akılcı ve insan merkezli yeni anayasamızda mutlaka ve eksiksiz yer alması gerektiğini düşündüğümüz hususları şu şekilde belirtmek isteriz; Yeni Anayasamızda insan hak ve hürriyetleri en geniş anlamında ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde temel alınmalı ve bu hak ve hürriyetler en geniş kapsamları ile halkımıza sunulmalıdır. Anayasamızda insanların temel hak ve hürriyetlerine aykırı veya bu konuda belirsizlik ve istisna oluşturacak hükümler yer almamalıdır. İnsan hak ve hürriyetlerine aykırı hareketlerin mazeretleri mümkün olduğunca sınırlanmalı hatta kaldırılmalıdır. Devlet hiçbir şekilde bu haklara aykırı hareket etmemeli ve edilmesini mazur görmemelidir. Olağanüstü hal, sıkıyönetim veya diğer yasal mazeretlerle bu ihlalleri meşrulaştırmak yanlıştır. Din ve vicdan hürriyeti insan hakları çerçevesinde belirlenmelidir. Bu konuda insanımıza hangi dinden ve inançtan olursa olsun en geniş anlamı ile özgürlük sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki özgürlükçü yaklaşım insanların devlete karşı güven duymalarını sağlayacak ve bu durum laik devlet düzeninin sağlıklı yürümesine katkıda bulunacaktır.

Upload: bizsizanayasaolmaz

Post on 18-Nov-2014

899 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Milli Türk Talebe Birliği yeni yapılacak anayasaya ilişkin olarak yazdığı raporda, yeni anayasanın demokratik, modern, hak ve özgürlükler temelli, çağdaş ve güven duyulan bir anayasaya olması gerektiği belirtiliyor. Yeni anayasada, insan hak ve hürriyetlerin en geniş anlamıyla ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde yer alması gerektiği belirtiliyor. Olağanüstü hal ibaresinin anayasadan çıkarılması gerektiği ve olağanüstü durumların ise devlet adamlarının ya da farklı unsurların kötü veya gereksiz kullanımına imkan vermemek için net şekilde tanımlanması gerektiği belirtiliyor. Aynı zamanda, Milli Türk Talebe Birliği’nin görüşlerinde sıkıyönetim kavramının da anayasadan çıkartılması gerektiği ve bu konudaki düzenlemelerin savaş hali veya savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi ile sınırlandırılması gerektiği ifade ediliyor.Bunun yanı sıra; ülke vatandaşlarının, vatandaşlık açısından etnik kökenler anlamında ayrılması ve etnik anlamda bir grubu temsil eden bir isimle tüm vatandaşların ifade edilmemesi gerektiği dolayısıyla vatandaşlık temelinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunun anayasada belirtilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Raporda son olarak ülke vatandaşlarının, milli, manevi ve ahlaki değerlerinin korunmasının anayasal güvenceye alınması gerektiği ve bunun din ve vicdan hürriyetinin sağlanmasında tamamlayıcı nitelikte bir düzenleme olduğu belirtiliyor.

TRANSCRIPT

Page 1: Miili Türk Talebe Birliği Sivil Anayasa Raporu

Ar-Ge

MİLLÎ TÜRK TALEBE BİRLİĞİ

SİVİL ANAYASA RAPORU

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yürürlüğe girdiği tarihten bu yana işlevsellik, temel

hak ve özgürlükler açısından tartışmalara konu olmuştur. Son yıllarda gelinen süreçte ise yeni

bir anayasaya ihtiyaç olduğu kabul edilmiştir. Yürürlükteki anayasanın

demokratikleştirilmesi, sivilleştirilmesi için çalışmalar yapılmış ve sivil bir anayasa için

çalışmalara başlanmıştır. Meclisimizin çoğunluğunun desteklediği bu çalışmalar halkımız

tarafından da önemsenen bir konudur. 2010 referandumu ile gelinen nokta

küçümsenmemelidir fakat başlangıç olduğu da unutulmamalıdır. Sivil, daha özgürlükçü ve

daha işlevsel bir anayasa için milletimizin istek ve heyecanı çalışmaların hızlanması

gerektiğini anlatmak için yeterlidir.

Seçimlerden sonra derhal hazırlanması gereken özgürlükçü, ilerici, akılcı ve insan

merkezli yeni anayasamızda mutlaka ve eksiksiz yer alması gerektiğini düşündüğümüz

hususları şu şekilde belirtmek isteriz;

Yeni Anayasamızda insan hak ve hürriyetleri en geniş anlamında ve Avrupa İnsan Hakları

Sözleşmesi çerçevesinde temel alınmalı ve bu hak ve hürriyetler en geniş kapsamları ile

halkımıza sunulmalıdır. Anayasamızda insanların temel hak ve hürriyetlerine aykırı veya bu

konuda belirsizlik ve istisna oluşturacak hükümler yer almamalıdır. İnsan hak ve

hürriyetlerine aykırı hareketlerin mazeretleri mümkün olduğunca sınırlanmalı hatta

kaldırılmalıdır. Devlet hiçbir şekilde bu haklara aykırı hareket etmemeli ve edilmesini mazur

görmemelidir. Olağanüstü hal, sıkıyönetim veya diğer yasal mazeretlerle bu ihlalleri

meşrulaştırmak yanlıştır.

Din ve vicdan hürriyeti insan hakları çerçevesinde belirlenmelidir. Bu konuda

insanımıza hangi dinden ve inançtan olursa olsun en geniş anlamı ile özgürlük

sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki özgürlükçü yaklaşım insanların devlete karşı güven

duymalarını sağlayacak ve bu durum laik devlet düzeninin sağlıklı yürümesine katkıda

bulunacaktır.

Page 2: Miili Türk Talebe Birliği Sivil Anayasa Raporu

Ar-Ge

Herkese bilim ve sanatı serbestçe öğrenme, öğretme, açıklama yapma ve bu alanda her

türlü araştırma yapma hakkı sonuna kadar sağlanmalıdır. Bilim ve sanatın

kısıtlanmasının insanların üretmesinin kısıtlanması demek olduğu unutulmamalıdır.

Bilim ve teknoloji çağında bir gereksinim haline gelen bu düzenleme gelişmenin

önünü açacak, çağdaş dünya ülkeleri seviyesine ulaşmamızı sağlayacaktır.

Medyanın hür olduğu ve sansür edilemeyeceği vurgulanmalı, fikirlerin basın ve diger

medya araçları ile açıklanması önündeki her tür engeller kaldırılmalıdır. Her ne

şekilde olursa olsun medya ve medya mensuplarını baskı altına alma amaçlı

faaliyetlerin yapılmayacağı anayasada belirtilmeli medya özgürlüğü en geniş anlamı

ile anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır.

Sivil toplum kuruluşlarını kurulması ve bu kuruluşlara üye olunması önünde hiçbir

engel olmadığı esas olanın bu kuruluşların faaliyetlerini en az zorlukla ve en özgür

şekilde yapması olduğu anayasamızda vurgulanmalı, sivil toplum kuruluşlarının

güçlendirilmesi için gereken düzenlemeler yapılmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarının

toplum için önemi arttığı bu zamanda bu düzenleme gereklilik teşkil etmektedir.

Demokratik toplumun temelinde bu kuruluşların özgürleştirilmesi ve işleyebilir halde

olması yatmaktadır.

Herkesin her tülü toplantı ve gösteri hakkının bulunduğu anayasamızda bir kez daha

ifade edilmelidir. Bu hakkın kullanılması için önceden izin almasına ya da herhangi

bir merciye bildirimlerde bulunulmadan silahsız, saldırısız toplantı ve gösteri

düzenlenebileceği anayasamızda ifade edilmelidir. Devlet bu eylemlerin güvenliğini

ve özgürce yapılmasını sağlayacak tedbirleri en geniş şekli ile almalıdır. Sivil

insiyatifin oluşmasında ve işleyebilmesinde bu özgürlüğe ihtiyaç vardır.

Sosyal devlet anlayışını destekleyecek ve sosyal devletin işlevini artıracak değişiklikler

yapılmalıdır. Vatandaşlarının elzem ihtiyaçlarını karşılayan, eğitimli, sağlıklı ve mutlu bir

toplum için çalışmalar yapan bir devlet anlayışı vurgulanmalıdır.

Eğitim ve öğretim hakkına ilişkin madde kısa ve en özgürlükçü şekilde yazılmalıdır.

Eğitimin çağdaş ve bilinçli bir şekilde verilmesine imkân sağlanmalıdır. Eğitimi

Page 3: Miili Türk Talebe Birliği Sivil Anayasa Raporu

Ar-Ge

kısıtlayan ya da bilim ve sanat hürriyetine aykırı olabilecek unsurlar, anayasada yer

almamalıdır. Tüm vatandaşların eğitime ulaşımı esas olmalı ve Türkiye’nin her

yerinde aynı şartlarda ve aynı imkânlarla en sağlıklı eğitimin sunulmasının devletin en

önemli görevlerinden olduğu anayasamızda vurgulanmalıdır. Eğitimde tam özgürlük

esas olmalı hiçbir birey her ne şekilde ve bahane ile olursa olsun eğitim hakkından

yoksun bırakılmamalıdır. Bütün öğretim kurumları mezunları objektif kıstaslarla

değerlendirilmeli, her ne isim altında olursa olsun, eşit değerlendirmeyi engelleyen

durumlar ortadan kaldırılmalıdır. Üniversitelerin kendi rektörlerini seçmelerine

yönelik düzenlemeler yapılmalı ve işlevini yitirmiş, kuruluş amaçları dünya standart

ve kalitesinden geride kalmış olan YÖK kaldırılmalıdır. Üniversitelerin özerkliğini

esas alan bir denetim mekanizması kurulmalıdır. Rektör ve dekanların üniversitedeki

öğretim elemanları ve öğrencilerin de katılacağı bir seçimle iş başına gelmesini

sağlayacak şekilde seçilmesi Anayasada düzenlenmelidir. Bu durumun demokrasinin

ülkemizdeki her kurumda yerleşmesine ve üniversite gençliğinin demokrasi

anlayışının gelişmesine katkıda bulanacağına inanıyoruz.

Devletin her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri

almasının esas olduğu anayasamızda yer almalı ve bu kapsamda sporun kitlelere

yayılmasını teşvik etmelidir. Başarılı sporcuları korumanın, gerekli teşvik ve

ödüllendirmelerde bulunmanın Anayasal düzenleme haline gelmesi ülkemizde futbol

dışında sporların gelişmesi ve bu sporlarda ülkemiz adına alınan başarıların artmasına

katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Ayrıca bu düzenleme ile birlikte, yaşam boyu sağlık

anlayışı ile yapılacak faaliyetlere alt yapı oluşturularak ve sporun ticari bir meta değil,

anayasa güvencesindeki beden ve ruh sağlığı için önemli, uluslararası alanda

geçerliliği olan bir faaliyet olduğu vurgulanmış olur.

Anayasamızda yer alması gereken diğer bir husus da devletin yaşlılarımıza her türlü

yardım ve destekte bulunacağı, hayat kalitelerini yükseltmek için imkânlar

oluşturacağı, hak ve kolaylıklar sağlayacağıdır. Yaşlılarımıza sunulacak yaşam

kalitesini destekler nitelikteki bu düzenleme ile devlet muhtaç durumdaki

vatandaşlarına ulaşmada bir adım daha atacak ve devletine, milletine çeşitli şekillerde

hizmet etmiş yaşlılarımıza hayatlarında en çok ihtiyaç duydukları dönemde devletin

sıcak yüzü gösterilmiş olacaktır. Unutulmamalıdır ki, modernleşme çağında insanlar

Page 4: Miili Türk Talebe Birliği Sivil Anayasa Raporu

Ar-Ge

artık özellikle büyük şehirlerde yaşlılıklarını yalnız geçirmektedir. Ve herkes yaşlılıkla

yüzü yüze kalacaktır.

Ailenin toplumun temeli olduğu ve eşler arasında ilişkinin eşitliğe dayandığı

vurgulanmalıdır. Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle aile fertlerinin

korunması için gerekleri tedbirleri alması ve teşkilatları kurması gerektiği

belirtilmelidir.

Hukuk devletinin işleyişi, düzeni açısından yargı ve devlet kurumları üzerinde düzenlemeler

yapılmalıdır. Adaletin hızlı doğru ve güvenilir şekilde sağlanması, sistemin doğru

işleyebilmesi ve vatandaşların devlete daha fazla güvenmesini sağlamak için gereken

düzenlemeler anayasada belirtilmelidir.

Yargı organlarının etkiden uzak ve sağlıklı görev yapabilmesi için görülmekte olan bir

dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru

sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağı ve yasama, yürütme, yargı organları ve

üyelerince herhangi bir beyanda bulunulamayacağı belirtilmelidir.

Askeri yargı kaldırılmalıdır. Yargıda tekleştirme yapılmalı ve sivil yargı ülkenin tek

yargısı haline getirilmelidir. , Askeri Yüksek İdare mahkemesi, Askeri Yargıtay

kaldırılmalıdır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin görevlerini Danıştay’da uzman

sivillerin görevli olduğu daireler yapmalıdır. Askeri Yargıtay’ın işlerini Yargıtay’da

uzman sivillerin görevli olduğu daireler yapmalıdır.

Tam anlamı ile Yargı reformu yapılmalı ve yargı adil, hızlı, güvenilir hale

getirilmelidir. Bu durum anayasal güvence altına alınmalıdır.

Olağanüstü hal ve sıkıyönetime ilişkin maddeler gözden geçirilmeli ve nadir görülen bu

durumlarla ilgili düzenlemelerde bulunulmalıdır.

Olağanüstü hal ibaresi anayasadan çıkarılmalıdır. Olağanüstü durumlar, yalnızca tabi

afet, ağır ekonomik bunalım, salgın hastalık ve yaygın şiddet hali ile

sınırlandırılmalıdır. Devlet adamlarının ya da farklı unsurların kötü veya gereksiz

kullanımına imkan vermemek için net tanımlamalar yapılmalıdır.

Page 5: Miili Türk Talebe Birliği Sivil Anayasa Raporu

Ar-Ge

Sıkıyönetim anayasadan çıkarılmalıdır. Bu konudaki düzenlemeler savaş hali veya

savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi ile sınırlandırılmalıdır.

Seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl

yürütüleceği, idare ile olan ilişkileri, hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya

durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde

vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler kısaca ve insan hakları çerçevesinde

düzenlenmelidir.

Sivil sistemin müdahalelerden uzak tutulması ve askerin sivil hayata müdahalesinin

önlenmesi için Anayasal anlamda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Anayasamız

ideolojilerden arındırılmalıdır.

Devletin hiçbir kurumu (silahlı kuvvetler ve yargı organları dahil) devletin başının

talimatı ile devlet denetleme kurulu tarafından yapılan incelemeden muaf

tutulmamalıdır.

Genelkurmay başkanlığı için askerce belirlenen kişinin, idari işlem olarak atanması

yerine, daha demokratik bir düzenlemeyle bu kişinin Genel Kurmay Başkanı olarak

onaylanması yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmelidir. Bu şekilde

askeriyemizin başı da milletimiz tarafından kendisini temsil eden vekiller eliyle

seçilmiş olacaktır. İnanıyoruz ki bu durum milletimiz ve ordumuz arasındaki güven

duygusunu, karşılıklı anlayışı daha da arttıracaktır.

Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalı ve bakanlığa karşı

sorumlu olduğu anayasada belirtilmelidir.

Milli Güvenlik Kurulunun niteliği ve gereği yeni anayasamız yapılırken tüm yönleri

ile tartışılmalıdır. Neticeye göre Kurul kaldırılmalı ya da zamanın ihtiyaçlarına göre

yeni bir kurul ihdas edilmeli ve yeni kurulun yapısı modern ve demokratik ihtiyaçlara

göre yeniden düzenlenmelidir.

Yapılacak yeni anayasamızda yürütme yetkisinin doğrudan halkın seçtiği, güçlü bir

başkana verilmesi ve yasama organını güçlendirecek, gerçek anlamda kuvvetler

ayrılığının önünü açacak düzenlemeler yapılmalıdır.

Page 6: Miili Türk Talebe Birliği Sivil Anayasa Raporu

Ar-Ge

Yeni anayasamızda gereksiz hükümler yer almamalı, anayasamız mümkün olduğunca az

maddeden oluşmalı ve mümkün olduğunca kısa yapılmalıdır.

Kanunsuz emre ilişkin madde, vatandaşların, devletin yerine getirmesi gereken

hizmetlerin ifası amacıyla istihdam edilme hakkına sahip olduklarını belirten madde

gibi gereksiz maddeler yeni anayasamızda yer almamalıdır. Bu maddeler yasalarla

düzenlenirken ise suç işlemeye mazeret oluşturabilecek istisnalar olmamalıdır.

Üst kurulların hepsinin anayasada yer almasının gerekip gerekmediği ciddi bir şekilde

tartışılmalı ve kanunla düzenlenmesi yeterli olanlar anayasadan çıkarılmalıdır.

Anayasamızda daha önce yer almayan konular yeni anayasamızda belirtilmelidir.

Tüm yönlerini kapsayacak şekilde çevre, çevrenin önemi, korunması anayasada yer

almalı ve bu koruma anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Çevrenin korunması için

tedbirler alınmalı ve çevre konusundaki faaliyetler devlet tarafından desteklenmelidir.

Kültürel değerlerin ve yerel kültürlerin korunması, öğretilmesi ve kültürel

farklılıkların özgürce ifade edilmesi anayasal güvence altına alınmalıdır. Kültürün

korunmasının zorlaştığı ve yozlaşmanın şiddetinin arttığı çağımızda bu düzenleme ile

kültür her yönü ile devletin bir yükümlülüğü haline gelecektir.

Ülke vatandaşlarının, milli, manevi ve ahlaki değerlerinin korunması anayasal

güvenceye alınmalıdır. Vatandaşların bu değerlerini vazgeçilmezleri olarak

düşündüğümüzde, insani hakları olan bu güvencenin anayasada yer alması önem arz

etmektedir. Din ve vicdan hürriyetinin sağlanmasında düzenleme tamamlayıcı

niteliktedir.

Her çeşit ulaşım imkânlarının ülkenin her yerine en iyi standartlarda ve şekilde

ulaştırılması ulaşımda en modern teknolojilerin kullanılması ve bu teknolojilerin

üretilmesi anayasamızda bir madde ile yer almalıdır. Bu şekilde ulaşımın sağlanması

anayasal bir görev ve hedef haline getirilecektir.

Bilim üretimini desteklenmeli yeni buluşları teşvik edilmeli ve bunlar için gerekli şart

ve imkânların hazırlanması gerekmektedir. Bu imkânların her seviyedeki eğitim

kurumları vasıtası ile öğrencilerimize, başka kurum ve vasıtalarla öğrencilerimiz

Page 7: Miili Türk Talebe Birliği Sivil Anayasa Raporu

Ar-Ge

dışındaki bütün vatandaşlarımızın ulaşabileceği hale getirileceği anayasamızda

vurgulanmalıdır.

Anayasal tanımlar yapılırken dikkat edilmesi gereken bir husus da etnik kökenlerdir. Bu

nedenle;

Ülke vatandaşlarının, vatandaşlık açısından etnik kökenler anlamında ayrılması ve

etnik anlamda bir grubu temsil eden bir isimle tüm vatandaşların ifade edilmesi doğru

değildir. Vatandaşların etnik kökenlerinin tayinine kadar varan bu ibareler

anayasamızdan kaldırılmalıdır. Vatandaşlık temelinin Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşlığı olduğu anayasada belirtilmelidir. Böylece vatandaşlık bilincinin

yaygınlaştırılması kolaylaşacaktır.

Yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulduğu aşikârdır. Yapılacak düzenlemelerle devletimiz

demokratik, modern, hak ve özgürlükler temelli, çağdaş, milletimizin güven duyduğu bir

anayasaya kavuşturulmalıdır. Yeni anayasada alınan ölçüler Avrupa ya da birkaç gelişmiş

ülkenin esasları olmamalıdır. Bizim milletimizin ihtiyaçlarının, insani hak ve hürriyetlerin

esas alındığı bir anayasa olmalıdır. Dünyada anayasalar anlamında bir çığır açacak dünyanın

en demokratik, en özgürlükçü anayasasının yapılması amaç edinilmelidir. Bu anayasanın

tamamı halk tarafından oylanmalı ve yapım sürecinde gerekli bilinçlendirme ve eğitim

çalışmaları mutlaka yapılmalıdır. Kısa ve öz olması gereken yeni anayasada sınırları değil

özgürlüklerin kendileri vurgulanmalıdır. Biz Milli Türk Talebe Birliği olarak gençler adına bu

yeni anayasanın takipçisi ve destekçisi olacağız.