muaz b. harismuaz b. haris de ebo cehil'in bacağını kestikleri.e bo cehil ile oğlu...

2
iyi adam!" diye iltifat eder, gü- nünde onun alimierin önünde yürüyece- söylerdi (Buhar!, "Feza'ilü'l-1\ur'an", 8. 16; Müslim, " Fe- 119; Tirmizi, 32; Sa'd, ll, 3 47, 350). Hz. Pey- gamber'in katiplerinden (M . Mus- tafa ei-A'zaml. s. 02-1 03) ve hazinedarla- yer XVII , 141 zik- insanlara iyiyi ve ve güçlü bir imana sahip olma- sebebiyle sahabiler onu Hz. benzetirdi. Hz. ömer, hilafeti meseleler için Muaz b. Cebel'e tavsiye ederdi. Muaz gecele- yin bir süre uyuduktan sonra Kur- 'an okur ve namaz Daha dinç iba- det edebilmek niyetiyle bu sebeple uykusundan da sevap söylerdi (Buhar!, "Megazi", 60, "istitabe", 2; Müslim, 15) . Muaz b. Cebel ResOl-i Ekrem'den 157 hadis rivayet Bunlardan ikisi Bu]]ôri ile Müslim'de, üçü sadece biri sadece Müslim'de Riva- yetleri toplu halde Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde yer (V, 227-248) . Pek çok konuda fetva vermesi ve sahabi- lerin bilmedikleri hadisleri ona çok hadis fakat az ri- vayette göstermekte, Hz. Peygamber'den hadisleri ihtiva eden bir sahifesi da (Müsned, V, 228) . Kendisinden Ab- dullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Ab- dullah b. Amr b. As, Abdullah b. Ebu Ev- fa, Abdurrahman b. Semüre, Cabir b. Ab- dullah. Ebu Musa Ebu ümame ei-Bahili, En es b. Malik gibi sahabiler: Ye- men'e onunla birlikte giden Abdurrah- man b. Ganm ile Abdurrahman Ebu Leyla, onu Yemen'de Amr b. Mey- mun, Ata b. Yesar. Ebu Müslim ei-Havla- ni. b. Seleme. Ebü'I-Esved ed-Dü- eli. Esved b. Yezid. Halid b. Ma'dan, Kadi Kays b. Ebu Hazim. Mesruk b. Ecda' gibi tabiiler hadis, ve zikrederek güç- lendirmek anlatmak üzere. "Gelin, bir saat oturup mürnin de- (BuhM, "Iman", lum! Namaza dünyaya veda etmek üzere ve oraya bir daha EbG s. 180) ; "insanlarla az, rabbinle çok belki o zaman kalbin rabbini görür" (Ab- dülhamld Salih Hamdan. s. 67) gibi söz- lerine kaynaklarda yer Abdülhamid Mahmud Tahmaz Mu' d?, b. Cebel : ve mu'alli- 'n-nasi Abdülhamid Salih Hamdan Mu'a?, b. Ce- bel eserleri kaleme Mer'i Mec- du' Abdullah ei-Kareni de Mu'a?, b. Ce- bel: ve merviyyatühu bir yüksek lisans tezi ( 1400, Muhammed b. Suud ei- el-ma'hedü'l-allli'l-kaza). : sned, V, 227-248 ; Buhari . "Iman", 60, "Edeb", 74, "Cihad" , 46: "Fera'i z", 6, 16, 8, "Megaz1", 60, 164, 2; Müslim, 178-179, " imare", 15, "Feza'ilü 119, "Cihad", 7; Mace, "Mul}addi- me" , 27: Ebu Davud. 123, 124, "Vitir", 26, ll; Tirmizi. 3 , 8, "Me- 32; Nesai. "Sehiv" , 60; es- Sire, s. 277-278; el-Megazi, 50 , 170, 317; b k. Abdürrezzak es-San 'ani. Ha bi bürrahman ei-A'zami ). Beyrut 1403/1983 , VIII, 268-269 ; es-Sire 2 , ll, 95-96, 106, 151, 196, 200, 212, 356, 357; IV, 143, 177, 236, 237; Sa 'd, et-Taba- Abdülkadir Ata). Beyrut 1410/1990, ll, 347-350; lll, 583-590; VII , 387-389 ; Ebu Kemal YOsuf el-Hut). Beyrut 1409/1989, VI, 457; Habib. el-Mu- s. 72, 126, 286, 304; Kuteybe. e1- s. 254,583, 601; Ebu Kitabü'z-Zühd Abdülali Abdülhamid Hamid ). Kahire 1408, s. 180; Bezzar. Müsned Mah fGzurrahman Zeynullah ). Medine 1415/ 1995, VII, 118; Ebu Ca'fer en-Nehhas. Bedr Ahmed Dayf) . Beyrut 1440/ 1990, s. 227-228; Taberani. el-Mu' ce'l-kebir Harndi Abdülmecid es-Selefi). Musul-Ka- hire 1405/ 1984, X, 60; XX , 33; Hakim. el-Müs- tedrek (At a) , 304-306; Ebu Nuaym. f:/ily e, 228-244; Hazm. Cemhere, s. 358; Ahmed b. Hüseyin ei-Beyhaki . es-Süne'l-kübra M. Abdül ka dir Ata). Mekke 1414, VII, 443 ; Ahmed b. Abdullah er-Razi. Taril)u medineti seyin b. Abdullah el-Ömeri). San'a 1401/ 1981, s. 249-254; III, 355-361; Se m üre ei-Ca'di. Taba !catü fu!ca- Eymen Fua d Seyyid). Kahire 1377/1957 Beyrut, ts . (Da'l-kalem ). s. 16- 18, 23, 26 , 35-36, 44-45; Üs'l- gabe(Be nn a ). 327; III, 196; V, 194-197 ; Nü- veyri. N ihayetü ' 1-ereb, XIX, 355; Mizzi. Teh?i- bü'l-Kemal, XXVIII, 105-114 ; Zehebi. Te?kire- 19-22; a.mlf .. A'la'n-nübelii', I, 443-461; a.mlf .. Tari!) u 'Ahdü '1-i)u- s. 167 -179; Hadide. '1-muçli fi küttabi'n-nebiyyi ' l-ümmi Muhammed Azimüddin). Beyrut 1405/1985, s. 249-254; Heysemi. Mecma'u'z-zeua'id , lll, 124; Hacer. lll, 426-427; IV, 345; a.mlf .. Teh?ibü 't- Teh?ib, X, 186-188; Fehd. Gaye- tü'l -meram, s. 27-33; T e?hib, s. 379-380 ; M . Mustafa ei-A'zami. Küttiibü 'n- nebi, Riyad 1401/1981, s. 102-103; Abdülha- mid Mahmud Tahmaz. Mu'a? b. Cebel: mü'l-'ulema' ue mu'allimü 'n-niisi'l-i)ayr, 1408/1988; Abdülhamid Salih Hamdan, Mu'ii? b. Cebel, Kahire 1410/ 1990; Abdüssettar A' liimü uffiiz MUAZ b. HARiS Beyrut 1417/1997, 281 -302; M. Hattab, b. Cebel el- el-'alim es-sefir el-mücahid 'anh", Mecelletü Mec- 1/1 , Mekke 1987, s. 219- 252; Merçil. " Hazinedar", XVII, 14 M. MUAz b. -, Ebü'I-Haris Muaz b. ei-Haris (Afra) b. Rif aa en-N eecari el-Hazred . 37/ 657 [?]) Sahabi. L _j tarihi bilinmemekte. ancak kar- Muawiz ve Avf ile birlikte genç Bedir Gazvesi'ne belirtil- mektedir. ve annesi'Afra bint Ubeyd ile Rafi' de sahabidir_ Hz . Peygamber'in bütün gazvelerinde bu- lunan Muaz ile Bedir'de olan annelerine nisbetle (BenO) Afra diye de Hacer, Vlll , 26- 27 ). Zehebi. Rafi' ve Rifaa adla- iki daha kaydeder (A'lamü'n-nübela', ll, 358) . Muaz, Avf ile beraber Birinci ve Akabe bulundu. Akabe Muawiz'in de s. 289) . Mekke'de ile ilk önce Medineli iki biri rivayet kabul gör- Hz. Peygamber hicretten son- ra Muaz b. Haris ile Hz. Ma'mer b. Haris'i ilan etti. Bedir Gazvesi'nde üç öne kimse istediklerinde Muaz. Muawiz ve (ve ya Abdullah b. Reva ha) kendiliklerinden ileriye ancak Medineliler'le ol- kendileri gibi talep ettiklerini söyleyince, esasen bu du- rumu uygun görmeyen Resul-i Ekrem Mu az ve yerlerine dönmele- rini emretti ll, 277; Sa'd. ll, 17). Bu üç Bedir Gazvesi'ndeki durumuyla ilgili rivayetler bulun- Bir rivayete göre bu gazvede Ebu Cehil'i Muaz ile Muawiz veya Muaz ile Mu az b. Amr b. Cem uh (Bu- hM, "Farzu'l-bumus", 18 ; Müslim, "Ci- had ", 42), bir rivayette ise Ebu Ce- hil'i Muaz ile Muawiz'in önce daha sonra da onu Abdullah b. Mes- 'ud'un (B uh "Megazi" , 8; Abdülber. lll. 1408-1409) , Muawiz ile Bedir Gazvesi'n- 339

Upload: others

Post on 17-Jul-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: MUAZ b. HARiSMUAZ b. HARiS de EbO Cehil'in bacağını kestikleri.E bO Cehil ile oğlu ikrime'nin de onları şehid ettiği zikredilmiştir (bk. AVF b.AFAA). Vefat tarihi hakkında

iyi adam!" diye iltifat eder, kıyamet gü­nünde onun alimierin önünde yürüyece­ğini söylerdi (Buhar!, "Feza'ilü'l-1\ur'an", 8. "Mena~ıbü'l-enşar", 16; Müslim, "Fe­za'ilü'ş-şaJ::ıabe", 119; Tirmizi, "Mena~ıb", 32; İbn Sa'd, ll, 347, 350). Muaz'ın Hz. Pey­gamber'in katiplerinden olduğu (M . Mus­tafa ei-A'zaml. s. ı 02-1 03) ve hazinedarla­rı arasında yer aldığı (DİA, XVII , 141 ı zik­redilmiştir. insanlara iyiyi ve hayırlı olanı öğretmesi ve güçlü bir imana sahip olma­sı sebebiyle sahabiler onu Hz. İbrahim'e benzetirdi. Hz. ömer, hilafeti zamanında fıkhi meseleler için Muaz b. Cebel'e baş­vurulmasını tavsiye ederdi. Muaz gecele­yin bir süre uyuduktan sonra kalkıp Kur­'an okur ve namaz kılardı. Daha dinç iba­det edebilmek niyetiyle uyuduğunu, bu sebeple uykusundan da sevap beklediğini söylerdi (Buhar!, "Megazi", 60, "istitabe", 2; Müslim, "İmare" , 15) .

Muaz b. Cebel ResOl-i Ekrem'den 157 hadis rivayet etmiştir. Bunlardan ikisi Şa­J:ıiJ:ı-i Bu]]ôri ile ŞaJ:ıiJ:ı-i Müslim'de, üçü sadece ŞaJ:ıiJ:ı-i Bu{ıari'de, biri sadece ŞaJ:ıiJ:ı -i Müslim'de bulunmaktadır. Riva­yetleri toplu halde Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde yer almıştır (V, 227-248) . Pek çok konuda fetva vermesi ve sahabi­lerin bilmedikleri hadisleri ona sormaları Muaz'ın çok hadis bildiğini, fakat az ri­vayette bulunduğunu göstermekte, Hz. Peygamber'den yazdığı hadisleri ihtiva eden bir sahifesi olduğu da anlaşılmak­tadır (Müsned, V, 228) . Kendisinden Ab­dullah b. Ömer, Abdullah b . Abbas, Ab­dullah b. Amr b. As, Abdullah b. Ebu Ev­fa, Abdurrahman b. Semüre, Cabir b. Ab­dullah. Ebu Musa ei-Eş'ari. Ebu ümame ei-Bahili, En es b. Malik gibi sahabiler: Ye­men'e onunla birlikte giden Abdurrah­man b. Ganm ile Abdurrahman İbn Ebu Leyla, onu Yemen'de tanıyan Amr b. Mey­mun, Ata b. Yesar. Ebu Müslim ei-Havla­ni. Şakik b. Seleme. Ebü'I-Esved ed-Dü­eli. Esved b. Yezid. Halid b. Ma'dan, Kadi Şüreyh, Kays b. Ebu Hazim. Mesruk b. Ecda' gibi tabiiler hadis, fıkıh ve kıraat öğrenmiştir.

Muaz'ın Allah'ı zikrederek imanı güç­lendirmek gerektiğini anlatmak üzere. "Gelin, bir saat oturup mürnin olalım" de­diği nakledilmiş (BuhM, "Iman", ı) ; "Oğ­lum! Namaza durduğunda dünyaya veda etmek üzere olduğunu ve oraya bir daha dönmeyeceğini düşün" (İbn EbG Asım . s. 180); "insanlarla az, rabbinle çok konuş: belki o zaman kalbin rabbini görür" (Ab­dülhamld Salih Hamdan. s. 67) gibi söz­lerine kaynaklarda yer verilmiştir.

Abdülhamid Mahmud Tahmaz Mu' d?, b. Cebel: İmamü'l-'ulema' ve mu'alli­mü 'n-nasi '1-{ıayr, Abdülhamid Salih Hamdan İmdmü'l-'ulema' Mu'a?, b. Ce­bel adlı eserleri kaleme almış. Mer'i Mec­du' Abdullah ei-Kareni de Mu'a?, b. Ce­bel: A]ftıyetühu ve merviyyatühu adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır ( 1400, Camiatü ' I-İmam Muhammed b. Suud ei­İ s lami yye el-ma 'hedü'l-allli'l-kaza).

BİBLİYOGRAFYA :

Müsned , V, 227-248; Buhari. "Iman", ı , " Eıan" , 60, "Edeb" , 74 , " Cihad" , 46: "Fera'iz", 6, " Men~ıbü'l-enşar" , 16, " Feza'ilü ' l-~ur'an " , 8, "Megaz1", 60, 164, " İsti\fıbe" , 2; Müslim, " Şala t" , 178-179, " imare", 15, "Feza'ilü 'ş- şa­J:ıabe" , 119, "Cihad", 7; İbn Mace, " Mul}addi­me" , 27: Ebu Davud. "Şalat" , 123, 124, "Vitir", 26 , "Al}zıye", ll; Tirmizi. "AJ:ıkam" , 3, 8, "Me­na l}ıb", 32; N esai. "Sehiv" , 60 ; İbn İshak. es­Sire, s. 277-278; Vakıdi. el-Megazi, ı , 50 , 170, 317; ayrıca b k. İndeks; Abdürrezzak es-San'ani. el-Muşanne{ (nşr. Habibürrahm an ei-A'zami ). Beyrut 1403/1983, VIII, 268-269 ; İbn Hişam. es-Sire2, ll , 95-96, 106, 151, 196, 200, 212, 356, 357; IV, 143, 177, 236, 237; İbn Sa'd, et-Taba­!cat(n şr. Abdülkadir Ata). Beyrut 1410/1990, ll, 347-350; lll, 583-590; VII , 387-389 ; İbn Ebu Şeybe. el-Muşannef (n ş r. Kemal YOsuf el-Hut ). Beyrut 1409/1989, VI, 457; İbn Habib. el-Mu­/:ıabber, s. 72, 126, 286 , 304; İbn Kuteybe. e1-Ma'ari{(Ukkaşe). s. 254,583, 601; İbn Ebu Asım. Kitabü'z-Zühd (nş r. Abdülali Abdülhamid Hami d). Kahire 1408, s. 180; Bezzar. Müsned (nşr. Mah fGzurrahman Zeynullah). Medine 1415/ 1995, VII , 118; Ebu Ca'fer en-Nehhas. Şına'a­tü'l-küttab(n şr. Bedr Ahmed Dayf) . Beyrut 1440/ 1990, s. 227-228; Taberani. el-Mu'cemü 'l-kebir (n ş r. Harndi Abdülmecid es-Selefi). Musul-Ka­hire 1405/ 1984, X, 60; XX, 33; Hakim. el-Müs­tedrek (Ata) , ın , 304-306; Ebu Nuaym. f:/ilye, ı ,

228-244; İbn Hazm. Cemhere, s. 358; Ahmed b. Hüseyin ei-Beyhaki . es-Sünenü 'l-kübra ( n ş r. M. Abdülkadir Ata). Mekke 1414, VII, 443; Ahmed b. Abdullah er-Razi. Taril)u medineti Şan'a' (n ş r. Hüseyin b. Abdullah el-Ömeri). San'a 1401/ 1981, s. 249-254; İbn Abdüıber . el-İsti'ab, III, 355-361; İbn Se m üre ei-Ca'di. Taba!catü fu!ca­ha'i 'l-Yemen(n ş r. Eymen Fua d Seyyid). Kahire 1377/1957 ~ Beyrut, ts . (Darü 'l -kalem ). s. 16-18, 23, 26, 35-36, 44-45; İbnü 'J-Esir , Üsdü 'l­gabe (Benna). ı , 327 ; III, 196; V, 194 -197 ; Nü­veyri. Nihayetü '1-ereb, XIX, 355 ; Mizzi. Teh?i­bü'l-Kemal, XXVIII, 105-114; Zehebi. Te?kire­tü'l-t:ıuf{az, ı, 19-22; a.mlf .. A'lamü 'n-nübelii', I, 443-461; a.mlf .. Tari!) u '1-İsliim : 'Ahdü '1-i)u­lefii'i'r-riişidin, s. 167 -179; İbn Hadide. el-Miş­biif:ıu '1-muçli fi küttabi'n-nebiyyi 'l-ümmi (n ş r.

Muhammed Azimüddin). Beyrut 1405/1985, s. 249-254; Heysemi. Mecma'u'z-zeua'id , lll , 124; İbn Hacer. el-İşabe, lll, 426-427; IV, 345; a.mlf .. Teh?ibü 't-Teh?ib, X, 186-188; İbn Fehd. Gaye­tü'l-meram, s. 27-33; Hazreci.ljulaşatü Te?hib, s. 379-380; M. Mustafa ei-A'zami. Küttiibü 'n­nebi, Riyad 1401/1981, s. 102-103; Abdülha­mid Mahmud Tahmaz. Mu'a? b . Cebel: İma­mü'l-'ulema' ue mu'allimü 'n-niisi 'l-i)ayr, Dı­

maşk 1408/1988; Abdülhamid Salih Hamdan, İmamü'l-'ulema' Mu'ii? b. Cebel, Kahire 1410/ 1990; Abdüssettar eş-Şeyh. A' liimü ' 1-/:ı uffiiz

MUAZ b. HARiS

ue 'l-muf:ıaddişin , Dımaşk- Beyrut 1417/1997, ı , 281 -302; M. Şit Hattab, "Mu'aı b. Cebel el­Enşarı el-tıa zreci e ş-şaJ:ıabl el-'alim es-sefir el-mücahid raçlıyallahu 'anh", Mecelletü Mec­ma'i 'l-fı!chi'l-İslami, 1/1 , Mekke 1987, s. 219-252; Erdoğan Merçil. "Hazinedar", DİA, XVII, 14 ı. r:;:ı

~dl!lliJ M. YAŞAR KANDEMİR

ı MUAz b. HARİS

-,

(..:.ı}~JI.;_.; ~~)

Ebü'I-Haris Muaz b. ei-Haris (Afra) b. Rif aa en-N eecari el-Hazred

(ö. 37/ 657 [?])

Sahabi. L _j

Doğum tarihi bilinmemekte. ancak kar­deşleri Muawiz ve Avf ile birlikte genç yaşta Bedir Gazvesi'ne katıldığı belirtil­mektedir. Muaz·ın babası ve annesi'Afra bint Ubeyd ile amcası Rafi' de sahabidir_ Hz. Peygamber'in bütün gazvelerinde bu­lunan Muaz ile kardeşleri Bedir'de şehid olan annelerine nisbetle İbn (BenO) Afra diye de anılır (İbn Hacer, el-İşabe, Vlll , 26-27 ). Zehebi. Muaz'ın Rafi' ve Rifaa adla­rında iki kardeşinin daha bulunduğunu kaydeder (A'lamü'n-nübela', ll, 358) .

Muaz, ağabeyi Avf ile beraber Birinci ve İkinci Akabe biatlarında bulundu. İkinci Akabe Biatı'na diğer kardeşi Muawiz'in de iştirak ettiği zikredilmiştir (İbn İshak , s. 289) . Muaz'ın, Mekke'de ResCılullah ile ilk önce karşılaşan Medineli iki kişiden biri olduğu şeklindeki rivayet kabul gör­memiştir. Hz. Peygamber hicretten son­ra Muaz b. H aris ile Hz. Osman'ın yeğeni Ma'mer b. Haris'i kardeş ilan etti.

Bedir Gazvesi'nde Kureyşliler'den üç kişi öne çıkıp çarpışacak kimse istediklerinde Muaz. Muawiz ve Avf'ın (veya Abdullah b. Reva ha) kendiliklerinden ileriye atıldıkla­rı. ancak müşrikler Medineliler'le işleri ol­madığını. kendileri gibi Kureyşli savaşçı talep ettiklerini söyleyince, esasen bu du­rumu uygun görmeyen Resul-i Ekrem Mu az ve kardeşlerine yerlerine dönmele­rini emretti (İbn Hişam, ll, 277; İbn Sa'd. ll, 17). Bu üç kardeşin Bedir Gazvesi'ndeki durumuyla ilgili farklı rivayetler bulun­maktadır. Bir rivayete göre bu gazvede Ebu Cehil'i Muaz ile Muawiz veya Muaz ile Mu az b. Amr b. Cem u h öldürmüş (Bu­hM, "Farzu 'l-bumus", 18; Müslim, "Ci­had" , 42), bir başka rivayette ise Ebu Ce­hil'i Muaz ile Muawiz'in önce yaraladık­ları daha sonra da onu Abdullah b. Mes­'ud'un öldürdüğü belirtilmiştir (B u h arı. "Megazi" , 8; İbn Abdülber. lll. 1408-1409), ayrıca Muawiz ile Avf'ın Bedir Gazvesi'n-

339

Page 2: MUAZ b. HARiSMUAZ b. HARiS de EbO Cehil'in bacağını kestikleri.E bO Cehil ile oğlu ikrime'nin de onları şehid ettiği zikredilmiştir (bk. AVF b.AFAA). Vefat tarihi hakkında

MUAZ b. HARiS

de EbO Cehil'in bacağını kestikleri. E bO Cehil ile oğlu ikrime'nin de onları şehid ettiği zikredilmiştir (bk. AVF b. AFAA).

Vefat tarihi hakkında farklı rivayetler bulunan Muaz'ın (Mizzl. XXVIII. ı 15) Sıf­fin · Savaşı'nda (37/657) Hz. Ali'nin safla­rında çarpışırken öldüğü görüşü yaygın­

dır. Onun 40 (660) yılından önce Hz. Ali'­nin hilafeti zamanında vefat ettiği riva­yetide bu doğrultudadır (İbn Hacer. Teh­?fbü't-Teh?)b,X, 188). Muaz'ın Bedir'de yaralandığı ve bunun sonucunda öldüğü­ne dair nakil yaygın bilgilere uymamak­ta. onun Yezid b. Muaviye'nin hilafeti dö­neminde Harre Savaşı'nda şehid düştüğü rivayeti ise aynı adı taşıyan kari sahabi EbO Halime Muaz b. Haris ei-Hazreci ile (İbnü'I-Eslr. V, 197; İbn Hacer, el-İşabe, VI, 138-139) karıştınldığı ihtimalini akla ge­tirmektedir (İbn HibbEln, Meşahfrü 'ule­ma'i'l-emşar; s. 22, 45) . Muaz'ın Bedir'de aldığı bir yara sebebiyle Medine'de öldü­ğüne dair bilgi de isabetli bulunmamıştır (Nevevl, ll, 405).

Muaz b. Haris'in Hz. Peygamber' e biat eden eşi Habibe bint Kays'tan Ubeydul­lah; ümmü'I-Haris bint Sebre'den Haris. Avf. Selma. Remle; ümmü Abdullah bint Nümeyr'den ibrahim ve Aişe; yine ResO­Iullah'a biat eden hanımlardan biri olan ümmü Sabit Remle bint ei-Haris'ten Sa­re adında sekiz çocuğu dünyaya gelmiş­tir (İbn Sa'd, ııı. 491-492) Muaz'ın kardeşi Muawiz'in hanımı Ümmü Yezid bint Kays Hz. Peygamber'den hadis nakletmiş; Rü­beyyi' ve Umeyre adında iki kızından Rü­beyyi' Hz. Peygamber' e Hudeybiye'de biat etmiş. onunla muhtelif gazvelere katıla­rak yaralıların tedavisinde hizmet gör­müş ve kendisinden rivayette bulunmuş­tur.

Muaz'ın, torunu Nasr b. Abdurrahman tarikiyle gelen, ikindi ve sabah namazla­rından sonra nafile namaz kılmanın Re­sOiullah tarafından menedildiğine dair bir rivayetine Ahmed b. Hanbel'in Müs­ned'inde (lV, 219-220). İbn EbO Asım'ın el-AJ:ıild ve'J-meşdni'sinde (Riyad 1411/ l99l,lV, 21). Nesai'nin Sünen'inde ("Me­val}ıtü'ş-şal§t". 11 ı ve Taberani'nin el­Mu'cemü'l-kebir'inde (XX. 76) yer ve­rilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA :

Müsned, IV, 219 -220; Buhar!, "Farzu'l-)J.u­mus", 18, "Megazi", 8; a.mlf .. et-Taril;u'l-ke­bir, VII, 360-361 ; Müslim. "Cihiid", 42; Nesiil. "Meviii}itü'ş-şaliit", 11; İbn İshak, es-Sire, s. 289; İbn Hişam, es-Sire 2, ll, 277; İbn Sa'd, et-Ta· balj:at, ll, 17; lll, 491-493; İbn Hibban. eş-Şilj:at (nşr. Seyyid Şerefeddin Ahmed). Beyrut 1395/

340

1975, lll, 370; a.mlf .. Meşahirü 'ulema'i'l-ern.şar (nşr. M. Fleischhammer), Beyrut 1954, s. 22, 45; Taberani. el-Mu'cemü'/-kebir (nşr. Harndi Abdülmecid es-Selefı). Beyrut, ts. (D§ru ihy§i't· tür§si' I-Arabi). XX, 76; İbn Abdülber. el-İsti'ab (Bicavi). lll, 1408-1410; İbnü'l-Esir. Üsdü'/-ga­be(Benn§). V, 197-200; Nevevi, Teh?ib,ll, 101, 405; Mizzi. Teh?ibü ' /-Kemal, XXVlll, 115-117; Zehebl. A'lamü'n-nübela', ll, 358-360; İbn Ha­cer. e/-İşabe(Bicavi), VI, 138-140; VIII, 26 -27, 641-642; a.mıf .. Teh?ibü't-Teh?ib, X, 188.

li! İBRAHiM HATİBOGLU

ı MUAz b. MÜSLİM el-HERRA

ı

(~lfiJI ~..:,.ı ~ı...,)

Ebu Müslim (Ebu Ali) Muaz b. Müslim ei-Herra'ei-Kufi

(ö. 187 /803)

L Dil alimi ve şair.

_j

Abdülmelik b. Mervan devrinde (685-705 ı Küfe'de doğdu. Küfe dil mektebinin birinci tabakasına mensup olup Küfe nah­vinin kurucusu sayılan EbO Ca'fer er-Ru­asi'nin amcası dır. Herat yapımı elbise ti­caretiyle meşgul olduğundan "Herra" la­kabıyla anılmıştır. Muaz ilk KOfeli dilciler gibi Basra'ya gitti ve buranın önde gelen alimlerinin derslerine devam etti; ardın­dan Kılfe'ye döndü. Yeğeni Ruasi ile bir­likte uzun bir süre burada ders verdi. KO­fe dil mektebinin en tanınmış iki dilcisi olan Ali b. Hamza el-Kisa! ile Yahya b. Zi­yad ei-Ferra onun öğrencilerindendir.

Sarf ilmiyle çok meşgul olan Muaz özel­likle kelimelerin kalıpları üzerinde çağ­daşlarıyla tartışmalar yapmıştır. Bundan dolayı onu sarfın kurucusu sayanlar ol­muş. Şiiliğe temayülü sebebiyle bilhassa Şii çevreleri bu görüş üzerinde ısrar et­miştir. Ancak son dönemlerde yapılan bazı çalışmalarda bunun doğru olmadığı ileri sürülmüştür. Sarf ilminin -sistema­tik bir şekilde olmasa da- daha önce Bas­ra'da Sibeveyhi'nin el-Kitilb'ında nahiv içinde toplanmış olması. ayrıca sarfa da­ir eserlerde Muaz b. Müslim ei-Herra'ya nisbet edilmiş önemli bir görüşünün bu­lunmaması onun sarf ilminin kurucusu olduğu yolundaki iddiaları zayıflatmak­tadır. Bu ilmin kurucusu sayılmasa da Muaz'ın nahivden ziyade sarf ilminde uz­man olduğu ve bu ilmin gelişmesinde önemli hizmetler yaptığı bir gerçektir.

Muaz'a ait şiirlerin bir kısmı zamanımı­za ulaşmıştır. Ca'fer es-Sadık'tan hadis rivayetinde bulunmuşsa da bu hususta güvenilir olmadığı ifade edilmiştir. Nahiv ilmine dair yazdığı söylenen eserlerin hiç­biri günümüze kadar gelmemiştir. Mu-

ammerün arasında yer alan Muaz ömrü­nün sonlarına doğru gittiği Bağdat'ta vefat etti. Onun uzun ömrü şiiriere konu olmuştur.

BİBLİYOGRAFYA :

EbQ Bekir ez-Zübeydi, Tabalj:atü 'n-nal;ıviy­

yin ve'l-lugaviyyin (nşr. M. Ebü'l-Fazl ibr§him). Kahire 1392/1973, s. 125-126; İbnü'n-Nedim, el-Fihrist (Şüveymi). s. 131; Kemaleddin el-En­bari, Nüzhetü'l-elibba' (nşr. ibrahim es-S§mer· r§i). Zerka (Ürdün) 1405/1985, s . 50; İbnü'J. Kıftl. İnbtıhü'r-ruvat,lll, 288-295; SüyQti. Bug­yetü'l-vu'at, ll, 290-293; G. Flügel. Die Gram­matisehen Schulen der Araber, Leipzig 1862, s. 119-121; Brockelmann. GAL Suppl., ı, 155; Sezgin. GAS, IX, 123-124; Hasan es-Sadr. Te'si­sü'ş-Şi'a, Beyrut 1401/1981, s. 140-141; Hasan Hindavi. Menahi cü 'ş-şar{iyyin ve me?tıhibü­hüm, Dımaşk 1989, s. 53-56.

L

Iii MEHMET YAVUZ

MUAzE el-ADEVİYYE ( ~~.Wl ö~Wı)

Ümmü' s-Sahba' Muaze bint Abdiilah ei-Adı?viyye

(ö. 83/702)

Tabii. _j

Basralı olup Beni Adi'ye mensuptur. Hz. Aişe. Hz. Ali. Hişam b. Amir ei-Ensari. üm­mü Amr b int Abdullah b. Zübeyr ile ken­di kocası Sıla b. Eşyem'den hadis rivayet etmiş; Ebu Kılabe ei-Cermi. Katade b. Diame, EyyOb es-Sahtiyani. Asım el-Ah­ve!, İshak b. Süveyd ei-Adevi gibi alimler de ondan rivayette bulunmuştur. Muaze'­nin kadınlardan meydana gelen bir ders halkasının olduğu anlaşılmaktadır (İbn

Sa'd, VIII, 483). Buhari. Yahya b. Main ve İbn Hibban'ın sika kabul edildiğini belirt­

tikleri Muaze'nin rivayetleri Kütüb-i Sit­te ile Ahmed b . Hanbel'in Müsned'i ve Darimi'nin es-Sünen'i gibi kaynaklarda yer almıştır.

Fıkıh ve hadis bilgisi yanında fesahat ve belagat sahibi olmasıyla da tanınan Muaze'nin sOfı kişiliği ön plandadır. Onun gündüzleri. "Belki öleceğim gün bugün­dür". geceleri de, "Belki öleceğim gece bu gecedir" diyerek vaktinin büyük kıs­mını ibadetle geçirdiği söylenmiş, "Kab­rin karanlığında uzun süre uyuyacağını bildiği halde bu dünyada uyuyan göze hayret ederim" dediği ve kocasının ölü­münden sonra kendisini daha çok ibade­te verdiği rivayet edilmiştir. Gaflet halin­de veya uykuda ölmeyi istemeyen Muaze hayatı Allah'a yakıniaşmaya vesile oldu­ğu için sevdiğini söylerdi.