muaz b. harismuaz b. haris de ebo cehil'in bacağını kestikleri.e bo cehil ile oğlu...
TRANSCRIPT
![Page 1: MUAZ b. HARiSMUAZ b. HARiS de EbO Cehil'in bacağını kestikleri.E bO Cehil ile oğlu ikrime'nin de onları şehid ettiği zikredilmiştir (bk. AVF b.AFAA). Vefat tarihi hakkında](https://reader034.vdocuments.pub/reader034/viewer/2022050200/5f5379237a0c303eb401c1f6/html5/thumbnails/1.jpg)
iyi adam!" diye iltifat eder, kıyamet gününde onun alimierin önünde yürüyeceğini söylerdi (Buhar!, "Feza'ilü'l-1\ur'an", 8. "Mena~ıbü'l-enşar", 16; Müslim, "Feza'ilü'ş-şaJ::ıabe", 119; Tirmizi, "Mena~ıb", 32; İbn Sa'd, ll, 347, 350). Muaz'ın Hz. Peygamber'in katiplerinden olduğu (M . Mustafa ei-A'zaml. s. ı 02-1 03) ve hazinedarları arasında yer aldığı (DİA, XVII , 141 ı zikredilmiştir. insanlara iyiyi ve hayırlı olanı öğretmesi ve güçlü bir imana sahip olması sebebiyle sahabiler onu Hz. İbrahim'e benzetirdi. Hz. ömer, hilafeti zamanında fıkhi meseleler için Muaz b. Cebel'e başvurulmasını tavsiye ederdi. Muaz geceleyin bir süre uyuduktan sonra kalkıp Kur'an okur ve namaz kılardı. Daha dinç ibadet edebilmek niyetiyle uyuduğunu, bu sebeple uykusundan da sevap beklediğini söylerdi (Buhar!, "Megazi", 60, "istitabe", 2; Müslim, "İmare" , 15) .
Muaz b. Cebel ResOl-i Ekrem'den 157 hadis rivayet etmiştir. Bunlardan ikisi ŞaJ:ıiJ:ı-i Bu]]ôri ile ŞaJ:ıiJ:ı-i Müslim'de, üçü sadece ŞaJ:ıiJ:ı-i Bu{ıari'de, biri sadece ŞaJ:ıiJ:ı -i Müslim'de bulunmaktadır. Rivayetleri toplu halde Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde yer almıştır (V, 227-248) . Pek çok konuda fetva vermesi ve sahabilerin bilmedikleri hadisleri ona sormaları Muaz'ın çok hadis bildiğini, fakat az rivayette bulunduğunu göstermekte, Hz. Peygamber'den yazdığı hadisleri ihtiva eden bir sahifesi olduğu da anlaşılmaktadır (Müsned, V, 228) . Kendisinden Abdullah b. Ömer, Abdullah b . Abbas, Abdullah b. Amr b. As, Abdullah b. Ebu Evfa, Abdurrahman b. Semüre, Cabir b. Abdullah. Ebu Musa ei-Eş'ari. Ebu ümame ei-Bahili, En es b. Malik gibi sahabiler: Yemen'e onunla birlikte giden Abdurrahman b. Ganm ile Abdurrahman İbn Ebu Leyla, onu Yemen'de tanıyan Amr b. Meymun, Ata b. Yesar. Ebu Müslim ei-Havlani. Şakik b. Seleme. Ebü'I-Esved ed-Düeli. Esved b. Yezid. Halid b. Ma'dan, Kadi Şüreyh, Kays b. Ebu Hazim. Mesruk b. Ecda' gibi tabiiler hadis, fıkıh ve kıraat öğrenmiştir.
Muaz'ın Allah'ı zikrederek imanı güçlendirmek gerektiğini anlatmak üzere. "Gelin, bir saat oturup mürnin olalım" dediği nakledilmiş (BuhM, "Iman", ı) ; "Oğlum! Namaza durduğunda dünyaya veda etmek üzere olduğunu ve oraya bir daha dönmeyeceğini düşün" (İbn EbG Asım . s. 180); "insanlarla az, rabbinle çok konuş: belki o zaman kalbin rabbini görür" (Abdülhamld Salih Hamdan. s. 67) gibi sözlerine kaynaklarda yer verilmiştir.
Abdülhamid Mahmud Tahmaz Mu' d?, b. Cebel: İmamü'l-'ulema' ve mu'allimü 'n-nasi '1-{ıayr, Abdülhamid Salih Hamdan İmdmü'l-'ulema' Mu'a?, b. Cebel adlı eserleri kaleme almış. Mer'i Mecdu' Abdullah ei-Kareni de Mu'a?, b. Cebel: A]ftıyetühu ve merviyyatühu adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır ( 1400, Camiatü ' I-İmam Muhammed b. Suud eiİ s lami yye el-ma 'hedü'l-allli'l-kaza).
BİBLİYOGRAFYA :
Müsned , V, 227-248; Buhari. "Iman", ı , " Eıan" , 60, "Edeb" , 74 , " Cihad" , 46: "Fera'iz", 6, " Men~ıbü'l-enşar" , 16, " Feza'ilü ' l-~ur'an " , 8, "Megaz1", 60, 164, " İsti\fıbe" , 2; Müslim, " Şala t" , 178-179, " imare", 15, "Feza'ilü 'ş- şaJ:ıabe" , 119, "Cihad", 7; İbn Mace, " Mul}addime" , 27: Ebu Davud. "Şalat" , 123, 124, "Vitir", 26 , "Al}zıye", ll; Tirmizi. "AJ:ıkam" , 3, 8, "Mena l}ıb", 32; N esai. "Sehiv" , 60 ; İbn İshak. esSire, s. 277-278; Vakıdi. el-Megazi, ı , 50 , 170, 317; ayrıca b k. İndeks; Abdürrezzak es-San'ani. el-Muşanne{ (nşr. Habibürrahm an ei-A'zami ). Beyrut 1403/1983, VIII, 268-269 ; İbn Hişam. es-Sire2, ll , 95-96, 106, 151, 196, 200, 212, 356, 357; IV, 143, 177, 236, 237; İbn Sa'd, et-Taba!cat(n şr. Abdülkadir Ata). Beyrut 1410/1990, ll, 347-350; lll, 583-590; VII , 387-389 ; İbn Ebu Şeybe. el-Muşannef (n ş r. Kemal YOsuf el-Hut ). Beyrut 1409/1989, VI, 457; İbn Habib. el-Mu/:ıabber, s. 72, 126, 286 , 304; İbn Kuteybe. e1-Ma'ari{(Ukkaşe). s. 254,583, 601; İbn Ebu Asım. Kitabü'z-Zühd (nş r. Abdülali Abdülhamid Hami d). Kahire 1408, s. 180; Bezzar. Müsned (nşr. Mah fGzurrahman Zeynullah). Medine 1415/ 1995, VII , 118; Ebu Ca'fer en-Nehhas. Şına'atü'l-küttab(n şr. Bedr Ahmed Dayf) . Beyrut 1440/ 1990, s. 227-228; Taberani. el-Mu'cemü 'l-kebir (n ş r. Harndi Abdülmecid es-Selefi). Musul-Kahire 1405/ 1984, X, 60; XX, 33; Hakim. el-Müstedrek (Ata) , ın , 304-306; Ebu Nuaym. f:/ilye, ı ,
228-244; İbn Hazm. Cemhere, s. 358; Ahmed b. Hüseyin ei-Beyhaki . es-Sünenü 'l-kübra ( n ş r. M. Abdülkadir Ata). Mekke 1414, VII, 443; Ahmed b. Abdullah er-Razi. Taril)u medineti Şan'a' (n ş r. Hüseyin b. Abdullah el-Ömeri). San'a 1401/ 1981, s. 249-254; İbn Abdüıber . el-İsti'ab, III, 355-361; İbn Se m üre ei-Ca'di. Taba!catü fu!caha'i 'l-Yemen(n ş r. Eymen Fua d Seyyid). Kahire 1377/1957 ~ Beyrut, ts . (Darü 'l -kalem ). s. 16-18, 23, 26, 35-36, 44-45; İbnü 'J-Esir , Üsdü 'lgabe (Benna). ı , 327 ; III, 196; V, 194 -197 ; Nüveyri. Nihayetü '1-ereb, XIX, 355 ; Mizzi. Teh?ibü'l-Kemal, XXVIII, 105-114; Zehebi. Te?kiretü'l-t:ıuf{az, ı, 19-22; a.mlf .. A'lamü 'n-nübelii', I, 443-461; a.mlf .. Tari!) u '1-İsliim : 'Ahdü '1-i)ulefii'i'r-riişidin, s. 167 -179; İbn Hadide. el-Mişbiif:ıu '1-muçli fi küttabi'n-nebiyyi 'l-ümmi (n ş r.
Muhammed Azimüddin). Beyrut 1405/1985, s. 249-254; Heysemi. Mecma'u'z-zeua'id , lll , 124; İbn Hacer. el-İşabe, lll, 426-427; IV, 345; a.mlf .. Teh?ibü 't-Teh?ib, X, 186-188; İbn Fehd. Gayetü'l-meram, s. 27-33; Hazreci.ljulaşatü Te?hib, s. 379-380; M. Mustafa ei-A'zami. Küttiibü 'nnebi, Riyad 1401/1981, s. 102-103; Abdülhamid Mahmud Tahmaz. Mu'a? b . Cebel: İmamü'l-'ulema' ue mu'allimü 'n-niisi 'l-i)ayr, Dı
maşk 1408/1988; Abdülhamid Salih Hamdan, İmamü'l-'ulema' Mu'ii? b. Cebel, Kahire 1410/ 1990; Abdüssettar eş-Şeyh. A' liimü ' 1-/:ı uffiiz
MUAZ b. HARiS
ue 'l-muf:ıaddişin , Dımaşk- Beyrut 1417/1997, ı , 281 -302; M. Şit Hattab, "Mu'aı b. Cebel elEnşarı el-tıa zreci e ş-şaJ:ıabl el-'alim es-sefir el-mücahid raçlıyallahu 'anh", Mecelletü Mecma'i 'l-fı!chi'l-İslami, 1/1 , Mekke 1987, s. 219-252; Erdoğan Merçil. "Hazinedar", DİA, XVII, 14 ı. r:;:ı
~dl!lliJ M. YAŞAR KANDEMİR
ı MUAz b. HARİS
-,
(..:.ı}~JI.;_.; ~~)
Ebü'I-Haris Muaz b. ei-Haris (Afra) b. Rif aa en-N eecari el-Hazred
(ö. 37/ 657 [?])
Sahabi. L _j
Doğum tarihi bilinmemekte. ancak kardeşleri Muawiz ve Avf ile birlikte genç yaşta Bedir Gazvesi'ne katıldığı belirtilmektedir. Muaz·ın babası ve annesi'Afra bint Ubeyd ile amcası Rafi' de sahabidir_ Hz. Peygamber'in bütün gazvelerinde bulunan Muaz ile kardeşleri Bedir'de şehid olan annelerine nisbetle İbn (BenO) Afra diye de anılır (İbn Hacer, el-İşabe, Vlll , 26-27 ). Zehebi. Muaz'ın Rafi' ve Rifaa adlarında iki kardeşinin daha bulunduğunu kaydeder (A'lamü'n-nübela', ll, 358) .
Muaz, ağabeyi Avf ile beraber Birinci ve İkinci Akabe biatlarında bulundu. İkinci Akabe Biatı'na diğer kardeşi Muawiz'in de iştirak ettiği zikredilmiştir (İbn İshak , s. 289) . Muaz'ın, Mekke'de ResCılullah ile ilk önce karşılaşan Medineli iki kişiden biri olduğu şeklindeki rivayet kabul görmemiştir. Hz. Peygamber hicretten sonra Muaz b. H aris ile Hz. Osman'ın yeğeni Ma'mer b. Haris'i kardeş ilan etti.
Bedir Gazvesi'nde Kureyşliler'den üç kişi öne çıkıp çarpışacak kimse istediklerinde Muaz. Muawiz ve Avf'ın (veya Abdullah b. Reva ha) kendiliklerinden ileriye atıldıkları. ancak müşrikler Medineliler'le işleri olmadığını. kendileri gibi Kureyşli savaşçı talep ettiklerini söyleyince, esasen bu durumu uygun görmeyen Resul-i Ekrem Mu az ve kardeşlerine yerlerine dönmelerini emretti (İbn Hişam, ll, 277; İbn Sa'd. ll, 17). Bu üç kardeşin Bedir Gazvesi'ndeki durumuyla ilgili farklı rivayetler bulunmaktadır. Bir rivayete göre bu gazvede Ebu Cehil'i Muaz ile Muawiz veya Muaz ile Mu az b. Amr b. Cem u h öldürmüş (BuhM, "Farzu 'l-bumus", 18; Müslim, "Cihad" , 42), bir başka rivayette ise Ebu Cehil'i Muaz ile Muawiz'in önce yaraladıkları daha sonra da onu Abdullah b. Mes'ud'un öldürdüğü belirtilmiştir (B u h arı. "Megazi" , 8; İbn Abdülber. lll. 1408-1409), ayrıca Muawiz ile Avf'ın Bedir Gazvesi'n-
339
![Page 2: MUAZ b. HARiSMUAZ b. HARiS de EbO Cehil'in bacağını kestikleri.E bO Cehil ile oğlu ikrime'nin de onları şehid ettiği zikredilmiştir (bk. AVF b.AFAA). Vefat tarihi hakkında](https://reader034.vdocuments.pub/reader034/viewer/2022050200/5f5379237a0c303eb401c1f6/html5/thumbnails/2.jpg)
MUAZ b. HARiS
de EbO Cehil'in bacağını kestikleri. E bO Cehil ile oğlu ikrime'nin de onları şehid ettiği zikredilmiştir (bk. AVF b. AFAA).
Vefat tarihi hakkında farklı rivayetler bulunan Muaz'ın (Mizzl. XXVIII. ı 15) Sıffin · Savaşı'nda (37/657) Hz. Ali'nin saflarında çarpışırken öldüğü görüşü yaygın
dır. Onun 40 (660) yılından önce Hz. Ali'nin hilafeti zamanında vefat ettiği rivayetide bu doğrultudadır (İbn Hacer. Teh?fbü't-Teh?)b,X, 188). Muaz'ın Bedir'de yaralandığı ve bunun sonucunda öldüğüne dair nakil yaygın bilgilere uymamakta. onun Yezid b. Muaviye'nin hilafeti döneminde Harre Savaşı'nda şehid düştüğü rivayeti ise aynı adı taşıyan kari sahabi EbO Halime Muaz b. Haris ei-Hazreci ile (İbnü'I-Eslr. V, 197; İbn Hacer, el-İşabe, VI, 138-139) karıştınldığı ihtimalini akla getirmektedir (İbn HibbEln, Meşahfrü 'ulema'i'l-emşar; s. 22, 45) . Muaz'ın Bedir'de aldığı bir yara sebebiyle Medine'de öldüğüne dair bilgi de isabetli bulunmamıştır (Nevevl, ll, 405).
Muaz b. Haris'in Hz. Peygamber' e biat eden eşi Habibe bint Kays'tan Ubeydullah; ümmü'I-Haris bint Sebre'den Haris. Avf. Selma. Remle; ümmü Abdullah bint Nümeyr'den ibrahim ve Aişe; yine ResOIullah'a biat eden hanımlardan biri olan ümmü Sabit Remle bint ei-Haris'ten Sare adında sekiz çocuğu dünyaya gelmiştir (İbn Sa'd, ııı. 491-492) Muaz'ın kardeşi Muawiz'in hanımı Ümmü Yezid bint Kays Hz. Peygamber'den hadis nakletmiş; Rübeyyi' ve Umeyre adında iki kızından Rübeyyi' Hz. Peygamber' e Hudeybiye'de biat etmiş. onunla muhtelif gazvelere katılarak yaralıların tedavisinde hizmet görmüş ve kendisinden rivayette bulunmuştur.
Muaz'ın, torunu Nasr b. Abdurrahman tarikiyle gelen, ikindi ve sabah namazlarından sonra nafile namaz kılmanın ResOiullah tarafından menedildiğine dair bir rivayetine Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde (lV, 219-220). İbn EbO Asım'ın el-AJ:ıild ve'J-meşdni'sinde (Riyad 1411/ l99l,lV, 21). Nesai'nin Sünen'inde ("Meval}ıtü'ş-şal§t". 11 ı ve Taberani'nin elMu'cemü'l-kebir'inde (XX. 76) yer verilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA :
Müsned, IV, 219 -220; Buhar!, "Farzu'l-)J.umus", 18, "Megazi", 8; a.mlf .. et-Taril;u'l-kebir, VII, 360-361 ; Müslim. "Cihiid", 42; Nesiil. "Meviii}itü'ş-şaliit", 11; İbn İshak, es-Sire, s. 289; İbn Hişam, es-Sire 2, ll, 277; İbn Sa'd, et-Ta· balj:at, ll, 17; lll, 491-493; İbn Hibban. eş-Şilj:at (nşr. Seyyid Şerefeddin Ahmed). Beyrut 1395/
340
1975, lll, 370; a.mlf .. Meşahirü 'ulema'i'l-ern.şar (nşr. M. Fleischhammer), Beyrut 1954, s. 22, 45; Taberani. el-Mu'cemü'/-kebir (nşr. Harndi Abdülmecid es-Selefı). Beyrut, ts. (D§ru ihy§i't· tür§si' I-Arabi). XX, 76; İbn Abdülber. el-İsti'ab (Bicavi). lll, 1408-1410; İbnü'l-Esir. Üsdü'/-gabe(Benn§). V, 197-200; Nevevi, Teh?ib,ll, 101, 405; Mizzi. Teh?ibü ' /-Kemal, XXVlll, 115-117; Zehebl. A'lamü'n-nübela', ll, 358-360; İbn Hacer. e/-İşabe(Bicavi), VI, 138-140; VIII, 26 -27, 641-642; a.mıf .. Teh?ibü't-Teh?ib, X, 188.
li! İBRAHiM HATİBOGLU
ı MUAz b. MÜSLİM el-HERRA
ı
(~lfiJI ~..:,.ı ~ı...,)
Ebu Müslim (Ebu Ali) Muaz b. Müslim ei-Herra'ei-Kufi
(ö. 187 /803)
L Dil alimi ve şair.
_j
Abdülmelik b. Mervan devrinde (685-705 ı Küfe'de doğdu. Küfe dil mektebinin birinci tabakasına mensup olup Küfe nahvinin kurucusu sayılan EbO Ca'fer er-Ruasi'nin amcası dır. Herat yapımı elbise ticaretiyle meşgul olduğundan "Herra" lakabıyla anılmıştır. Muaz ilk KOfeli dilciler gibi Basra'ya gitti ve buranın önde gelen alimlerinin derslerine devam etti; ardından Kılfe'ye döndü. Yeğeni Ruasi ile birlikte uzun bir süre burada ders verdi. KOfe dil mektebinin en tanınmış iki dilcisi olan Ali b. Hamza el-Kisa! ile Yahya b. Ziyad ei-Ferra onun öğrencilerindendir.
Sarf ilmiyle çok meşgul olan Muaz özellikle kelimelerin kalıpları üzerinde çağdaşlarıyla tartışmalar yapmıştır. Bundan dolayı onu sarfın kurucusu sayanlar olmuş. Şiiliğe temayülü sebebiyle bilhassa Şii çevreleri bu görüş üzerinde ısrar etmiştir. Ancak son dönemlerde yapılan bazı çalışmalarda bunun doğru olmadığı ileri sürülmüştür. Sarf ilminin -sistematik bir şekilde olmasa da- daha önce Basra'da Sibeveyhi'nin el-Kitilb'ında nahiv içinde toplanmış olması. ayrıca sarfa dair eserlerde Muaz b. Müslim ei-Herra'ya nisbet edilmiş önemli bir görüşünün bulunmaması onun sarf ilminin kurucusu olduğu yolundaki iddiaları zayıflatmaktadır. Bu ilmin kurucusu sayılmasa da Muaz'ın nahivden ziyade sarf ilminde uzman olduğu ve bu ilmin gelişmesinde önemli hizmetler yaptığı bir gerçektir.
Muaz'a ait şiirlerin bir kısmı zamanımıza ulaşmıştır. Ca'fer es-Sadık'tan hadis rivayetinde bulunmuşsa da bu hususta güvenilir olmadığı ifade edilmiştir. Nahiv ilmine dair yazdığı söylenen eserlerin hiçbiri günümüze kadar gelmemiştir. Mu-
ammerün arasında yer alan Muaz ömrünün sonlarına doğru gittiği Bağdat'ta vefat etti. Onun uzun ömrü şiiriere konu olmuştur.
BİBLİYOGRAFYA :
EbQ Bekir ez-Zübeydi, Tabalj:atü 'n-nal;ıviy
yin ve'l-lugaviyyin (nşr. M. Ebü'l-Fazl ibr§him). Kahire 1392/1973, s. 125-126; İbnü'n-Nedim, el-Fihrist (Şüveymi). s. 131; Kemaleddin el-Enbari, Nüzhetü'l-elibba' (nşr. ibrahim es-S§mer· r§i). Zerka (Ürdün) 1405/1985, s . 50; İbnü'J. Kıftl. İnbtıhü'r-ruvat,lll, 288-295; SüyQti. Bugyetü'l-vu'at, ll, 290-293; G. Flügel. Die Grammatisehen Schulen der Araber, Leipzig 1862, s. 119-121; Brockelmann. GAL Suppl., ı, 155; Sezgin. GAS, IX, 123-124; Hasan es-Sadr. Te'sisü'ş-Şi'a, Beyrut 1401/1981, s. 140-141; Hasan Hindavi. Menahi cü 'ş-şar{iyyin ve me?tıhibühüm, Dımaşk 1989, s. 53-56.
L
Iii MEHMET YAVUZ
MUAzE el-ADEVİYYE ( ~~.Wl ö~Wı)
Ümmü' s-Sahba' Muaze bint Abdiilah ei-Adı?viyye
(ö. 83/702)
Tabii. _j
Basralı olup Beni Adi'ye mensuptur. Hz. Aişe. Hz. Ali. Hişam b. Amir ei-Ensari. ümmü Amr b int Abdullah b. Zübeyr ile kendi kocası Sıla b. Eşyem'den hadis rivayet etmiş; Ebu Kılabe ei-Cermi. Katade b. Diame, EyyOb es-Sahtiyani. Asım el-Ahve!, İshak b. Süveyd ei-Adevi gibi alimler de ondan rivayette bulunmuştur. Muaze'nin kadınlardan meydana gelen bir ders halkasının olduğu anlaşılmaktadır (İbn
Sa'd, VIII, 483). Buhari. Yahya b. Main ve İbn Hibban'ın sika kabul edildiğini belirt
tikleri Muaze'nin rivayetleri Kütüb-i Sitte ile Ahmed b . Hanbel'in Müsned'i ve Darimi'nin es-Sünen'i gibi kaynaklarda yer almıştır.
Fıkıh ve hadis bilgisi yanında fesahat ve belagat sahibi olmasıyla da tanınan Muaze'nin sOfı kişiliği ön plandadır. Onun gündüzleri. "Belki öleceğim gün bugündür". geceleri de, "Belki öleceğim gece bu gecedir" diyerek vaktinin büyük kısmını ibadetle geçirdiği söylenmiş, "Kabrin karanlığında uzun süre uyuyacağını bildiği halde bu dünyada uyuyan göze hayret ederim" dediği ve kocasının ölümünden sonra kendisini daha çok ibadete verdiği rivayet edilmiştir. Gaflet halinde veya uykuda ölmeyi istemeyen Muaze hayatı Allah'a yakıniaşmaya vesile olduğu için sevdiğini söylerdi.