ocak2017 204 - fsk · fik görüntü ve sanat eseri birbirini belirler. fotografik türün...
TRANSCRIPT
Ayın
Fot
oğra
fı: S
elin
TUN
Ç
204Ocak2017
Seçiciliğini Fikret ÖZKAPLAN’ın yaptığı Ayın Fotoğrafı (AFE) etkinliğimizin Aralık ayı için belirlenen konusu “Atmosferik Olaylar” idi.
Aralık 2016 Ayın Fotoğrafı etkinliğimize 12 fotoğrafçı, 43 fotoğraf ile katılmıştır.
İzleyicilerin yoğun ilgi ve katılımıyla yapılan değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki seçimler yapılmıştır.
Ayın Fotoğrafı: Selin TUNÇ
Başarılı Fotoğraf: Dilek DEVE(2) Fatih GÖNÜL İsmail KILIÇ Ş.Emrah ARIKAN
Sergileme: Dilek DEVE Fatih GÖNÜL Filiz KÖPRÜLÜ(3) Hasan ÖZCANHaydar BAYAT(3) İsmail KILIÇ (3) Necdet GÜRSOY(2) Selin TUNÇŞ.Emrah ARIKAN(2) Tuncay TUNÇ
AYINFOTOĞRAFIETKİNLİĞİ
(AFE)
Başarılı Fotoğraf: Fatih GÖNÜL
Başarılı Fotoğraf: İsmail KILIÇ
Başarılı Fotoğraf: Dilek DEVE
Başarılı Fotoğraf: Ş.Emrah ARIKAN
Başarılı Fotoğraf: Dilek DEVE
Değerlendirme Kurulunu, Fazlı ÖZTÜRK’ün oluşturduğu
Aralık ayı Portfolyo Değerlendirme Etkinliğimizin (PODE) konusu
“ile” idi.
4 fotoğrafçının katıldığı Aralık PODE değerlendirmeleri
sonucunda aşağıdaki seçimler yapılmıştır.
Ayın Portfolyosu Fatma GÖKMEN
“Teknoloji ile İletişim” olarak seçilmiştir.
Başarılı Portfolyolar Ayfer TOSUN “Eski”,
Fatih GÖNÜL “Yaprak ile Oksijen”ve Zeliha ALTINDAL “Para ile”
olarak seçilmiştir.
AYINPORTFOLYOSU
(PODE)
1. Düzey:Temel Fotoğraf Bilgisi SemineriPazartesi, Çarşamba Günleri: 19.00-21.00Cumartesi, Pazar Günleri: 13.00-15.00Süre : 5 Hafta
> Program >FotoğrafaGiriş >FotoğrafMakineleri >Objektifler >DeğişkenlerArasıBağıntılar >Işık >Kompozisyon >YardımcıEkipmanlar
2. Düzey:Fotoğraf Uygulama SemineriEğitmen : Mehmet UÇARAsistan : Nuran AKTEMURCumartesi veya Pazar GünleriSüre : 4 Hafta
> Program >DijitalFotoğrafçılık >SahadaÇekimUygulamaları >ÇekimTeknikleri >FotoğrafOkuma
3. Düzey:Temel Dijital FotoğrafDüzenleme SemineriPazartesi, Cuma Günleri: 19.00-21.00Eğitmen : Mehmet TEZCANAsistan : Müge KUDAY-Erkan İŞÇİSüre : 4 Hafta
> Program >TemelDijitalFotoğrafDüzenlemeBilgileri >TemelDijitalFotoğrafDüzenlemeİşlemleri >İleriDijitalFotoğrafDüzenlemeİşlemlerine Giriş >HDRGörüntüsüOluşturma >DijitalFotoğrafSunumTeknikleri >ArşivlemeveYedekleme >FotoğraflarıBaskıFormatlarınaGöre Ayarlama
Yaratıcı-Portre Fotoğraf AtölyesiEğitmen : Fikret ÖZKAPLANHafta İçi : 19:00-21:00Asistan : Turna ÖZKAPLAN Gökçen ÖZKAPLANSüre : 8 Hafta
> Program >PortreFotoğrafındakiGelişmeler >SanatAkımlarınınPortreFotoğrafına Etkisi >DeneyselTeknikler >YaratmaSüreci >Mesaj-Anlam >Örnekler >ÇalışmalarınDeğerlendirilmesi
Kurgu Fotoğraf AtölyesiPerşembe Günleri : 19.00-21.00Eğitmen : Tekin ERTUĞAtölye Danışmanı : Ebru TEKEREK ERTUĞAtölye Sekreteri : Füsun DEMİRAYAsistan : Volkan AYKUTSüre : 10 Hafta
Foto Empresyonist AtölyeEğitmen : İsmail HAYKIRSüre : 12 Hafta
> Program >Empresyonizmebakış >FotografıAnlamak >FotografAkımları(pictorializm’ebakmak) Işıkverenk; >Fotoempresyonizmebakışveörnek uygulamalar >FotografdaEmpresyonisttarz >FotoğraftaBelirginliğiSağlayanÖğeler’den faydalanmak >FotoEmpresyonistTeknikleri(25Teknik) >Çekim,postproduksiyonvesunum >Kendiözgünfotoempresyonisttekniğini oluşturmak. >Çekimİçinİstanbul,AnkaraveAntikBir Şehir’eGezi
Atölyederslerimizuygulamalıolacağındankatılımcılarınyanlarındanotdefterikalem,LaptoplarınasonversiyonPhotoshopCC(yazılım’ınİngilizceolmasıtavsiyeedilir)veÜcretsizGoogleNikcollectionsoftwareyüklenmişvemutlakamouseilegelmelerigerekmektedir.
Genel Doğa Fotoğrafçılığı SemineriEğitmen : Tansu GÜRPINARSüre : 5 Hafta
> Program >Doğatanımı >Doğanınbiyolojiköğeleri >Bitkiler(Flora),Hayvanlar(Fauna) >Doğadayaşamaeğitimi >Doğafotoğrafıveçeşitleri >TürkiyeDoğasıÜzerineTemelBilgiler >Işık,Çeşitleri,KullanımAlanları,Ölçümü veYorumu
Video Kurgu AtölyesiEğitmen : Yunus TOPALSüre : 10 Hafta
> Program >İçerikKurgu-MontajKavramlarıNedir >ÇözünürlükveFormatBilgisi >Capture(GörüntüAktarımı)Nedir,Nasıl Yapılır? >GörüntüOkumaveHareketAlanları >TimelineTanımıveGörüntüİşlemesi >GörüntüKanalları,SesKanallarıveYazı KanallarıYönetimi >MonoveStereoSesKullanımları >KurguMontajEğitimi,PüfNoktaları,En ÇokDüŞülenHatalar >EfektBilgisiGörüntüÜzerindeKullanımı Detaylı >RenderBilgisiHaber,Klip,TVProgramı, >FilmMontajıYazıAnimasyonları >KjTürleriKarmaProgramlarKullanımı
Işık & Gölge Atölyesi Eğitmen : Mehmet TEZCANAsistanlar :Müge KUDAY Erkan İŞCİCumartesi :19.00-21.00
> Program >Bakmakvegörmekarasındakifark >Fotoğraftakikırılmanoktası >Fotoğrafınfelsefiboyutu >Fotoğrafıhikayeleştirme
ÖmerGEMİCİ
1949 baharında Boyabat’ta, anamın de-yişiyle “kabak selinden bir yıl sonra ba-demler çiçek açarken” doğmuşum. İlko-kul ana kucağı, baba ocağında. Sonrası hep gurbet: Gölköy İlköğretmen Okulu, İstanbul Yükseköğretmen Okulu, İÜ Fen
mik danışmanı ve aktif bir Grup BASAF, BASAF (Balıkesir Fotoğraf Sanatı Der-neği) kurucu ve yönetim kurulu üyesi olarak fotoğrafçılık yaşamımı gençlerle birlikte sürdürdüm (1995-2007). BAÇEV (Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı) kurucu
ve yönetim kurulu üyesi olarak gençlere hizmet ürettim, destek sağladım (1996-2005). Üç kişisel sergi açtım: “İngiltere İzlenimleri”, “Doğadan Olduğu Gibi”, “Bir Öğretmenin Kendine Yetmek ve Öğren-cilerini Eğitmek için Çıktığı Yolda Karşı-laştıkları”. Beş kişisel sunumum oldu: “Rengarenk - Rengahenk”, “Bir Çağdaş Masal”, “Atatürk’ün Yurtiçi Gezilerin-de Önemli Bir Durak: Balıkesir”, “Karesi Darülmuallimi’nden Necatibey Eğitim Fakültesi’ne”, “Kuvay-i Milliye Destanı: Arhavili İsmail”, “Çizgiler ve İzler”, “Pa-tagonya”. Onlarca karma sergi ve sunu-ma katıldım. Ulusal düzeyde onu aşkın ödül ve çok sayıda sergileme kazandım. “Kendime yetmek ve öğrencilerimi eğit-mek için çıktığım yolda” 34 yılın ardın-dan 2007’de emekli oldum.
Öğretmenin emeklisi olmadığı içindir ki derneklerimizin fotoğraf eğitimi etkin-liklerinde görev alıyor; ülkemin fotoğ-raf geleceğine TFSF/Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu) eğitim ve yarışma birimlerinde katkı vermeye çalışıyorum. TFSF’deki görevlerim nedeniyle etik bulmadığım için hiçbir yarışmaya ka-tıl(a)mıyorum.
Fakültesi koridorları…
68 Kuşağı’nın en deli-fişek günleri... İlk fo-toğraf makinem Kiev, yıl 1969. Fakülte bit-ti. Haydi Anadolu’nun tozlu yollarında o uç-tan bu uca; Arhavi, An-kara, Kozluk; 1978’de Balıkesir’e atanarak yerleşme.
1995’te Balıkesir Üni-versitesi Sinema ve Fotoğrafçılık Topluluğu (SİFOT)’nu kurma göre-vi verilir. Grup BASAF’a katılır.
Necatibey Eğitim Fa-kültesi fizik öğretim üyesi olarak öğret-menlik; SİFOT akade-
USTALARLA SOHBET XIII
Yer belirtilmedikçe etkinlikler FSK Salonu’nda gerçekleştirilecektir.Etkinlik takviminde oluşabilecek değişiklikleri FSK Haber Grubu’ndan veya www.fsk.org.tr adresinden öğrenebilirsiniz.FSK Haber Grubu’na üye olmak için [email protected] adresine boş bir e-posta gönderiniz.
USTALARLA SOHBET XIII
Ömer GEMİCİ
18. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI
“ 2. Toplantısı”
FSK ETKİNLİK SALONU
FOTOĞRAF GÖSTERİSİ ve SÖYLEŞİ
“Ke(n)dime Giden Yol”
Süha DERBENT
ÜYE ve DOSTLUK BULUŞMASI
“Teras Hamsi Partisi”
FSK YÖNETİM KURULU
BELGESEL FİLM GÖSTERİMİ
Bir Fotoğrafçının Gözünden Bir kentin Hikayesi
“Anadolu’nun Gözleri-Karabük”
Gülcan ACAR
PERŞEMBE
PAZAR
PAZARTESİ
CUMARTESİÇARŞAMBA
SALI
CUMA
Saat:19.00Saat:19.00 Saat:13.00
Saat:19.00
PERŞEMBE
ÇARŞAMBA
İsm
ail K
ILIÇ
Filiz
KÖP
RÜLÜ
Nec
det G
ÜRSO
Y
PAZARTESİ
18. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI
“ 1. Toplantısı”
FSK ETKİNLİK SALONU
PAZARTESİ
Saat:13.00Saat:19.00
SALI
Nec
det G
ÜRSO
Y
Ş.Em
rah
ARIK
AN
İsm
ail K
ILIÇ
Filiz
KÖP
RÜLÜ
Tunc
ay T
UN
Ç
Selin
TU
NÇ
CUMA
CUMARTESİ
PAZAR
Takvimde yer alan fotoğraflar, Ayın Fotoğrafı Etkinliği’nde sergilemeye değer görülmüştür.
ÜYELERDEN KISA GÖSTERİLER
Dilek DEVEHaydar BAYATHatice AYDIN
CUMARTESİPAZARTESİÇARŞAMBA
PERŞEMBEPAZAR
CUMAPAZARSALI
ÇARŞAMBA PAZARTESİ
SALI
CANLI PERFORMANS ve SÖYLEŞİ
Ressam: Aynur OCAK GÜNDOĞAN
GÜNÜ BİRLİK FOTOĞRAF UYGULAMA GEZİSİ
“Abant”
Mehmet UÇARSaat:19.00
Saat:19.00
Saat:19.00
Saat:19.00
PORTFOLYO DEĞERLENDİRME ETKİNLİĞİ (PODE)
“Konu: “Kontrast”
Barış KONORYunus TOPAL
SALI
PERŞEMBE
AYIN FOTOĞRAFI ETKİNLİĞİ (AFE)
“Makro”
Göker MÜFTÜOĞLU
FOTOĞRAF GÖSTERİSİ, BELGE TÖRENİ ve SERGİ AÇILIŞI
“Proje Temelli Fotoğraf Atölyesi”
Deniz SEYRAN
FOTOĞRAF GÖSTERİSİ ve BELGE TÖRENİ
“1. Düzey: Temel Fotoğraf Bilgisi Seminer Grupları”
İlker ŞAHİN - Hüseyin SARI
Figen ÖZER - Selami ORAL
Şerife BALSOY
CUMARTESİ
Saat:19.00
CUMA
Hay
dar B
AYAT
İsm
ail K
ILIÇ
Filiz
KÖP
RÜLÜ
Has
an Ö
ZCAN
Ş.Em
rah
ARIK
AN
Dile
k D
EVE
Hay
dar B
AYAT
Fatih
GÖN
ÜL
Bunlar www.photo.net, www.usefilm.com, www.deviantart.com gibi farklı tarzları içe-risinde barındıran sitelerdi. 2007 veya 2008 yılı olacak hatırlamıyorum; dijital tekniklerin gelişmesiyle birlikte o kadar çok deneme ya-par hale gelmiştim ki (yeni plug-inler çıkıyor, filtreler her geçen gün katlanarak artıyordu) bir fotoğraftan onlarca farklı fotoğraf üretti-ğimi fark ettim. Bu durum gerçeklik duygu-mu kaybetmişim hissine kapılmama sebep oldu. Ani bir kararla tekrar sadece belgesel fotoğrafın bir kolu olan sosyal belgesel tarza dönüş yaptım. Yani fotoğrafa ilk başladığım noktaya. Bu arada belgesel fotoğrafa gerçek etiketini yapıştırdığımın farkındayım. Oysa günümüzde yaşadığımız birçok olay belgesel fotoğrafında isterse yalan söyleyebileceğini çoktan ispatlamıştı bize. Bu durumda bende birçok arkadaşımla birlikte fotoğraf ve etik konusunu sorgulamaya başlamıştım. An-cak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; fotoğrafa başladığım ilk günden bu yana fotoğraflarımı manipüle etmedim. Hep kendi gerçekliğimin peşinde oldum. Şimdilerde yaptığım sosyal belgesel türdeki çalışmalarımda da en başta kendime dürüst olmaya gayret gösteriyorum. Artık fotoğrafın sanatsal mecrası beni eskisi kadar cezbetmiyor.
Gelin isterseniz şimdi tarih perdesinden ba-kalım bu duruma;
Fotoğrafın ressamlar tarafından icat edildi-ğini biliyoruz. Yine sosyo-ekonomik yapı içe-risinde şekillenen akımlar silsilesinden başka bir şey değil fotoğraf tarihi. Yine o dönem-lerde de fotoğraf ve gerçeklik olgusu vurmuş damgasını sanata. Özellikle başka hiçbir sa-nat dalında sorgulanmayan gerçek kavramı fotoğrafa gelince hep sorgulanır olmuş. Çün-kü en başlarda ışık ve perspektif üzerine ger-çeğe en yakın ilişkiyi fotoğraf sağlamış. Bu tür yaklaşımların sergilenmesinde ekonomik, kültürel, politik, teknolojik ve sanatsal olgu-ların ve imgenin geçirdiği değişimler etkili ol-muştur.
Gerçekçilik, romantizm, izlenimcilik, dışavu-rumculuk, sembolizm, kübizm, soyut sanat vb. akımlar bu değişimlerin başını çekmiştir. Akımlar aynı zamanda, karşılıklı uzlaşmaz-lıkların çıkmasına ve çatışmalara yol açmıştır. Çıkmaya da devam etmektedir. Bu durum kavramsal fotoğraf ve belgesel fotoğraf adı altında ağırlıklı olarak iki başlığa ayrılmış gibi gözükmekte. Ancak yukarıda da saydığımız akımlarda görüldüğü gibi bu ayrışmalar gü-nümüz sosyo- ekonomik yapısı çerçevesinde şekillenmektedir.
Birde Felsefik süreçten bakarsak durum daha anlaşılır bir hal alacak gibi. (Yeri gelmişken bundan sonraki satırların yazılmasında yarar-landığım Ege Yayınları’ndan çıkan Zuhal Özel
Sağlamtimur tarafından kaleme alınmış “Fo-toğrafçılık Tarihinde Teknik Ve Kültürel Dö-nüşümler” isimli kitabı edinmenizin konuyu daha geniş açıdan ele almanıza yol açacağın-dan söz edeyim.)
Ben burada benim de fotoğrafa başladığım dönem olan ve modernizme tepki olarak çı-kan 1980’lerin başında yaygın olarak kullanıl-maya başlanan postmodernizm kavramıyla başlamayı uygun gördüm.
Post modern dönem de, her türlü fotogra-fik görüntü ve sanat eseri birbirini belirler. Fotografik türün sınırları genişlediği için ke-sin bir tanımlama yapmak zorlaşır. Diğer di-siplinlerle iç içe geçerek kaynaştığı gözlenir. Postmodernizm kapitalist kültürde, özellikle günümüz sanatlarında gelişen bir harekete verilen addır demiş Sarup. Bu dönem klasik dönemi yadsımış ve ilk bakışta algılanmaya karşı kolay kavranamayanı savunmuştur. Bu dönemde başkalarının çekmiş olduğu görün-tüleri yeniden üreterek kendine mal etme du-rumu söz konusu olmuştur.
Cindy Sherman ismi bu dönem fotoğrafın-da en çok anılan isimlerden birisi olmuştur. Sherman fotografik görüntüyü, kendisinden önce varolan bir sanat yapıtına yönlendiren açık tavırlar sergileyen fotoğraflarıyla tanınır.
FOTOGRAFTAGERCEKLIK OLGUSU II
AykanÖZENER
Benim için Efsane çocukluğumda başlıyor.
Çocukluğumda evimizin duvarında asılı yarı kadın yarı yılan figürlü bir resimle... Gözleri beni takip ettiğini düşündüğüm ve çocukça korkularımı gün yüzüne çıkartan bir resim. Babama göre evimizi koruyan kollayan, sağ-lık ve bereket veren bu resim yıllar boyunca Şahmeran’a duyduğum merakın en büyük nedeni.
Benim bildiğim ve gördüğüm Şahmeranlar hep korkuturdu, yıllar sonra o Şahmeranların anlamını öğrenip ona hayran kalana kadar da bu böyle devam etti ve bir gün beni Şahme-ran’ı gerçekten tanımak için efsanenin peşine düşürdü.
Kendimi Tarsus’da buldum, efsane beni içine çekti...
Tarsus ve çevresinde anlatılan söylenceler-den en önemlisi ve en eskisi sanırım Şahme-ran Efsanesi. Bu efsaneyi Tarsus’ta bilmeyen, anlatmayan, duymayan yok. Değişik ağızlar, değişik değişik anlatıyor Şahmeran Efsane-si’ni. Tarsus’un dışında bir türlü, Tarsus’ta daha başka bir türlü anlatılıyor. Bazı yazılı kaynaklarda ise hiç duymadığınız değerler karışıyor efsanenin içine.
Ama doğru olan bir şey var, bunun hepsini halk söylüyor, halk anlatıyor. Şahmeran’ın Ceyhan ve Misis arasındaki Yılan Kale’de ya-şadığı söyleniyor. Benim hikayemde işte bu-rada başlıyor.
“Lokman Hekim inanışa göre bütün hekim-lerin piri üstadıdır. Her çiçeğin her otun özel-liklerini tanıyan Lokman ilaç yapar dertlilere deva bulur. Bütün dünyayı dolaşmış, mede-niyetler merkezi olarak bilinen Çukurova’ya gelince ovanın bereketi ve güzelliğine hay-ran olmuş bu yüzden Misis’e yerleşmiştir. Çevredeki tüm hastaları iyileştirmiştir. Artık hastalığın ne olduğunu unutan Çukurova-lılar Lokman’dan ölümsüzlüğün sırrını ister olmuşlar. Bu derdin peşine düşen Lokman, ölümsüzlüğün tek sırrını bilen Şahmeranla tanışır. Şahmeran’da burada yaşar ve tüm bitkilerin hangi hastalığa iyi geleceğini bilir. Şahmeran, Lokman’ı kalesine götürür. Gün-ler ayları, aylar yılları kovalar... Şahmeran ve Lokman yaptıkları uzun sohbetler sonucu bü-
yük aşka tutulurlar. Şahmeran doğanın tüm gizemini, tüm sırlarını, tüm bildiklerini günün birinde sevgilisinin kendisini ihbar edeceğini bilmesine rağmen Lokman’a anlatır. Hatta ölümsüzlüğün sırrını da verir... Aradan geçen onca yıldan sonra Lokman bir gün şehre in-mek ister. Şahmeran yanından ayrılacak olan sevgilisinin kendisini ele vereceğini bilir ve ona der ki; “İnsanoğlu çiğ süt emmiştir.” yani sanki yerimi söyleme der gibi. Lokman Şah-merana bunu asla yapmayacağını söyler. Ve yanından ayrılır.
Lokman Şahmeran’dan ayrılınca Tarsus böl-gesi Misis köprüsünden geçerken fırtına ko-par ve onca yıl Şahmeran’ın verdiği sırların yer aldığı defterin son sayfasında bulunan ölümsüzlüğün sırrı nehre uçar. Lokman bun-ca yıllık kayboluşun sonunda şehre tekrar ge-lince halk hikayenin peşine düşer, Lokmana yapılan baskılar sonucu Lokman Şahmeran’ın yerini söylemek zorunda kalır. Var olan aşkına ihanet eder.
Aşkı uğruna bütün sırlarını verdiği adam ta-rafından yeri gösterilen Şahmeran tüm üzün-tüsüyle ölür. Ölümü bile insanoğluna deva olur. Tüm topraklar Şahmeran’ın kanıyla su-lanır ve Çukurova’ya bolluk ve bereket olur.”
Benim Şahmeran Efsanem, aşkı, sağlığı, bol-luğu, güzelliği ve bereketi anlatır... O yüzden tablolarımda hep güzel efsanevi bir kahra-mandır Şahmeran.
AynurOCAK GÜNDOĞAN SAHMERAN
EFSANESI
FOTOGRAFLA VAR OLMAK
BarışKONOR
Var olmak, başkaları tarafından görülür ve bilinir olmak, pek çok kişi için oldukça önem-lidir. Çünkü var olmak bir yandan da hatır-lanmanın en ön koşuludur. Reel varlığın bir gün sona ermesi ve o fiziksel yapının yok olup gideceği bilinci, hatırlanmanın önemini arttırmaktadır.
Görünür olmak, varoluş anlamına da gel-mektedir. Fiziksel bir varoluştan bahsedi-lemese de çeşitli sanat eserleri aracılığıyla görünürlüğün devam ediyor oluşuna tarihin her evresinde rastlanmaktadır. Tanrılarla hükümdarların varlığı Antik Yunan’da ve Roma’da büst ve heykellerle ölümsüzleşti-rilmeye çalışılmıştır. Rönesans döneminde hükümdarların, soyluların ve burjuvaların “ölümsüzlük iksiri” resim olmuştur. Resim üretiminin pahalı olması, paranın ve gücün de temsili olmuş ve sadece belli bir sınıfın resimleri yapılarak ölümsüzleştirilmiştir.
Fotoğrafın icadı ile başlayan süreç özellikle resim başta olmak üzere tüm sanat dallarını oldukça fazlasıyla değiştirmiştir. Matbaanın icadıyla beraber okuma-yazmanın halkın en alt katmanlarına doğru ilerleyişi gibi fotoğ-rafla beraber görünür ve hatırlanır olmanın yayışı halkın en alt katmanına doğru iler-lemiştir. Bu durum resmin kendine yeni bir yönelim aramasına yol açmıştır. Fotoğraf, resimden çok daha ucuz ama bir o kadar da
hızlı görsellik verebilmekte, görsellerin tı-patıp çoğaltılmasını mümkün kılmaktadır. Çoğalmak, çok daha geniş alanlara dağıla-bilmek, bilinirliği artırabilmek anlamına da gelmektedir. Fotoğrafla beraber suretin var olmasının sınıfsallığı ve gücün temsili olma durumu ortadan kalkmıştır.
Neden fotoğraf çekilir? Bu soru oldukça de-rin bir sorudur. Soru sadece sanatın sorun-salı değil, felsefenin, sosyolojinin, psikoloji-nin ve başka disiplinleri de ilgilendirebilecek bir sorunsaldır. Ancak çeken ile çekilenin var olma gücünü arttırmak için olduğu düşünül-mektedir. Bir fotoğraf, sureti göstermenin ötesinde, “Ben varım. Tam da oradayım. Tam da o var olan şeyi ölümsüz hale geti-renim. Görüleni görenim ve kaydedenim ” demektedir. Fotoğraf, görenin ve görülenin (çeken ve çekilenin) –Spinoza’nın deyimiyle- var olma kudretini (potenzia) arttırmakta-dır. Var olma kudreti sadece fiziki varoluşu nitelemez. Fiziki yok oluşun ötesini de nite-ler. Bir fotoğraf, fiziki yok oluştan sonra da varlığın devamını kanıtlar. Birleşik Krallığın Victoria Dönemi’ne bakıldığında, insanların, ölen aile bireyleri ya da yakınlarıyla fotoğraf çektirdiği görülür. Memento Mori (Ölece-ğini Unutma) olarak adlandırılan bu fotoğ-raflar, o süreç içerisinde önemlidir ve talep görmüştür. Ebediyete uğurlanmadan önce
çekilen son aile fotoğrafları… Buradaki en önemli olgu, ölen insanın hatırlanması, anıl-ması ve gelecek nesillere de onunla ilgili gö-rüntü aktarılması olgusudur. Bu, ölenin, ölse bile varoluşu anlamına gelmekte, 50 yıl, 100 yıl sonrasına bile görsel varlığını aktarabil-mesine olanak sağlamaktadır.
Günümüzde fotoğraf kavramı tüm za-manlardakinden çok daha farklıdır. Artık kimyasal bilgilere ihtiyaç yoktur ya da bir fotoğrafın görünür hale gelmesi için ilave ekipman ve karanlık oda gibi mekanlara ih-tiyaç bulunmamaktadır. Bugün fotoğraf 1 ve 0’lardan oluşan bir kombinasyonda ortaya çıkmaktadır. Sayısal teknolojilerle beraber fotoğraf oldukça “modüler” hale gelmiştir. Artık fotoğraf makineleri sadece fotoğraf çekmemekte, cep telefonları, tabletler ve kameralar gibi pek çok elektronik araç fo-toğraf çeker olmuştur. Günümüzde fotoğraf, tarihin hiçbir döneminde çekilmediği kadar fazla çekilmektedir.
İnternetin yaygınlaşması ve elektronik ileti-şim araçlarının da internet tabanlı çalışması, fotoğraf çekmeyi, çoğaltılmasını ve iletilme-sini oldukça kolay hale getirmektedir. Dün-yanın bir yerinde çekilen fotoğraf, dünyanın diğer tarafına birkaç saniyede ulaşabilmek-tedir. Bu durum, fotoğrafın biricikliğini ve bölgeselliğini (sınırlı bir çevrede kalmasını)
Murat Azaklıfotoğraf malzemeleri
A. Konur sokak 27/3 Kızılay/Ankara T.0312 4175212 @[email protected]
ortadan kaldırmakta, fotoğrafı küresel bir güç haline getirmektedir. Bu güç, fotoğraf üzerinden var olmanın da gücünü küresel hale getirmektedir. Özellikle en büyükleri olan Facebook, Twiter, Instagram gibi pek çok sosyal paylaşım ağları, fotoğrafın üre-tilmesi açısından oldukça önemli ağlardır. Zephoria Digital Marketing’in 2016 Aralık araştırmasına göre, sadece Facebook site-sine bir saat içerisinde 300 milyon fotoğraf yüklenmektedir. Bu da dünya ölçeğinde her saniye 208 Bin fotoğrafın Facebook sitesine yüklenmesi ve paylaşıma girmesi anlamına gelmektedir.
İnternet ve sosyal paylaşım ağları, kullanı-cıların reel dünyadaki varoluşlarının bir iz düşümüdür. Her ne kadar kullanıcının reel dünyadaki karakterini, görünümünü, düşün-celerini birebir yansıtıp yansıtmadığı üzerine tartışmalar olsa da kişinin elektronik dün-yada bir varlık mücadelesi içerisinde olduğu kesindir. Artık en az reel hayat kadar sayısal hayatlar da önemli hale gelmiştir. Fotoğraf, bu noktada en etkin konumdadır. Zira yine Facebook örneğinden yola çıkılırsa, dakikada 300 milyon fotoğrafa karşın, 510 yorumun yazılmış olması, fotoğrafın tanımlayıcı, an-latıcı gücünü ve sözcüklerden çok daha etkin olduğunu çok daha iyi anlatmaktadır. Kulla-nıcılar, yazmaktan daha çok fotoğraflar ya da
görseller aracılığıyla var olma çabasındadır.
Günümüzde suret, her şeyin önüne geçmiş-tir. İmaj üretimi ve bu imajın yayılması, gü-cün ve var olmanın anahtarı haline gelmiştir. Çekilmiş bir fotoğrafın beğeni sayısı, o fo-toğrafı çeken kişinin takipçi sayısı, fotoğrafı, bir güç ve var olma objesi haline getirmiştir.
Fotoğraf üretiminin kolay ve masrafsız olu-şu, internet aracılığıyla kopyalanabilir ve da-ğıtılabilir oluşu öyle görünüyor ki, fotoğrafın üretim hızını daha da arttıracaktır. Fotoğra-fın gücü sayesinde gelecekte her insan reel hayatta var olduğu kadar “gerçek” şekilde sayısal evrende de var olmaya çalışacak ve o mücadelenin içerisinde olacaktır.
Yayın SahibiNecip EVLİCE
Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMutlu TOPALOĞLU
Yayın, Yönetim ve Yazışma AdresiFevzi Çakmak 1 Sk. No: 22/2 Kızılay-Ankara Tel: 0312 230 4616 Fax: 0312 229 47 17e-posta: [email protected] - [email protected]
TasarımHangar Marka İletişim ReklamHizmetleri Yayıncılık Ltd. Şti.Tel: 0312 425 07 34
FOTOĞRAF SANATI KURUMU BÜLTENİ • Sayı: 204 • Ocak 2017
FSKDernegi
@FSKDernegi
BaskıÖncü Basım Yayım Tanıtım Ltd. Şti.Kazım Karabekir CaddesiAli Kabakçı İşhanıNo: 85/2 İskitler/AnkaraTel: 0312 384 31 20
Yayın Türü: Yerel Süreli
Yayın Şekli: Aylık Türkçe
Baskı Tarihi: 31 Aralık 2016
ISSN 2148-5275
Bağış ve Aidat Ödemeleri İçin Hesap NoTÜRKİYE İŞ BANKASI Yenişehir Şubesi Ankara Şube Kodu: 4218 Hesap No: 3292782 IBAN:TR30 0006 4000 0014 2183 2927 82
Bültende geçen yazıların ve fotoğrafların sorumluluğu yazarlarına ve sahiplerine aittir.
Ücretsizdir. 1500 adet basılmıştır.