onÜÇÜncÜ bÖlÜm · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. klasik...

52
ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM KLASİK VE KEYNESYEN EKONOMİ

Upload: others

Post on 23-Nov-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KLASİK VE KEYNESYEN

EKONOMİ

Page 2: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Model

Varsayımları

Para ve Toplam Talep Eğrisinin Elde Edilişi

İşgücü Piyasası

Mal Piyasası ve Fazi Oranı

Toplam Arz Eğrinin Elde Edilişi

Tam İstihdam Dengesi ve İşsizlik

Keynesyen Ekonomi ModeliDenge Çıktı Düzeyi

İşgücü Piyasası ve İşsizlik Sorunu

Toplam Arz Eğrisi Elde Edilişi

Devlet Müdahalesi

Neler Öğreneceğiz?

Page 3: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KLASİK EKONOMİ

Klasik iktisatçılar; Adam Smith, J. B. Say, D. Ricardo, J. S. Mill, T. Malthus, A. C. Pigou vd.,

1770’lerden 1930’lara kadar olan 150 yılı aşkın süre verdikleri eserlerde;

ücretlerin ve fiyatların esnek olduğu

ekonomide rekabetçi piyasaların var olduğunu kabul etmişlerdir.

Klasikler tam istihdam denge düzeyini savunmuşlardır.

Page 4: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KLASİK EKONOMİ

Esasında klasik ekonomi daha önceki yerleşik ekonomi anlayışına, merkantilizme tepki olarak ortaya çıkmıştır.

Klasikler, merkantilistlerin özellikle iki temel düşüncelerine karşı çıkmışlardır. Bunlar:

Metalizm olarak adlandırılabilecek olan bir ulusun zenginliğinin sahip olduğu değerli metal miktarına bağlı olduğu görüşü,

Kapitalist sistemin gelişmesi için devlet müdahalesinin zorunluluğuna olan inançtır.

Page 5: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KLASİK EKONOMİ

Klasikler, ulusların zenginliğinin reel faktörlere bağlı olduğunu ve kapitalizmin geliştirilmesi için serbest piyasa ekonomisinin en uygun araç olduğunu savunmuşlardır.

Paranın ekonomideki rolü pek azdır ve ekonominin büyümesi üretim faktörleri stokunun büyümesine ve teknolojik gelişmeye bağlıdır.

Klasikler “her arzın kendi talebini yaratacağını” savunmuşlardır.

Klasikler, istihdam düzeyinin devlet müdahalesini gerektirir bir sorun oluşturmayacağını iddia etmişlerdir.

Klasik analiz, genel olarak reel bir analizidir.

Page 6: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Ekonominin Varsayımları

Klasik ekonominin beş temel varsayımı

vardır. Bunlar;

1. Klasik modelin temelinde ekonomik

birimlerin rasyonel davrandıkları varsayımı

vardır.

2. Tüm mal ve faktör piyasalarında tam rekabet

koşulları geçerlidir.

Page 7: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Ekonominin Varsayımları

Klasik ekonominin beş temel varsayımı vardır. Bunlar;

3. Ekonominin tam istihdamı kendiliğinden sağladığı ve dengenin bozulması halinde yeniden tam istihdam düzeyinde oluştuğu biçimindedir.

4. İnsanlar için para aldanımı söz konusu değildir.

5. Ekonomide devletin rolünün minimum düzeyde olmasıdır.

Page 8: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Para ve Toplam Talep

Klasik iktisatçılar parayı bir peçe olarak görmektedirler; yani paranın mübadele (değişim) ilişkilerini kolaylaştırmak dışında bir rolü olmadığını ve reel değişkenler üzerinde bir etki yapmadığını varsaymaktadırlar.

Ekonomideki fiyat düzeyi ise tamamen piyasadaki para miktarı tarafından belirlenmektedir.

Paranın bu şekilde reel değişkenler üzerinde etkisi olmaması durumuna paranın yansızlığı ya da nötrlüğü denir.

Reel değişkenlerin para arzından bağımsız olarak belirlenmesi de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır.

Page 9: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Para ve Toplam Talep

Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini

ilişkilendiren yaklaşımı, paranın miktar teorisi

olarak bilinmektedir. Amerikalı iktisatçı Irving Fisher tarafından geliştirilen miktar

teorisi değişim (mübadele) denklemini kullanmaktadır.

M.V ≡ P.T

(T) :Belli bir dönemde bir ekonomideki bütün mübadelelerin

sayısı

(P):Mübadelelerin ortalama fiyatı

(M):Para miktarı

(V): Paranın dolaşım hızı

Page 10: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Para ve Toplam Talep

M.V ≡ P.T

(T) (Y)

(Y): Yalnızca reel milli hasılanın hesabına giren değişimleri,

mübadelelerin ortalama fiyatı yerine de ekonomideki ortalama fiyat düzeyini gösteren indeksi (P) aldığımızda özdeşliğin sağ tarafı nominal milli hasılayı verir.

M.V ≡ P.Y

Bu ikinci özdeşlikte yer alan (V) paranın gelir dolaşım hızı olarak adlandırılır ve klasik iktisatçılarca sabit kabul edilir.

Page 11: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Para ve Toplam Talep

M.V ≡ P.Y

Reel gelir (Y)’de kısa dönemde tam istihdamda

sabit kabul edildiği için; bu özdeşlik doğrudan fiyat

düzeyini para miktarına bağlamaktadır.

Buna göre ekonomide para miktarı hangi

oranda artarsa fiyat düzeyi de aynı oranda

artacaktır.

Page 12: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Para ve Toplam Talep

Paranın miktar teorisi klasik yaklaşımda toplam talep (AD) eğrisinin elde edilmesine olanak sağlar.

Klasiklere göre paranın dolaşım hızı (V) sabittir.

Veri bir para miktarı için özdeşliğin geçerli olması demek, (P) ile (Y) arasında ters yönlü bir ilişkinin olması demektir.

Aslında değişim denklemini (P)’ye göre yazarsak;

Yani M.V bir sabite eşit olduğunda fiyatlar (P) artarsa reel hasıla (Y) azalmalı ya da (P) azalırsa (Y) artmalıdır.

Y

VMP

.

Page 13: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Toplam Talep Eğrisi

Burada (P) ile (Y) arasında negatif ilişki gözlenebilir.

Klasik iktisatçılarca (V) sabit varsayıldığında (M)’deki değişmeler (AD) eğrisinin kaymasına neden olur.

Örneğin para arzındaki (M) artış (AD) eğrisini sağa kaydırırken, (M)’deki azalma (AD) eğrisini sola kaydırır.

ASP

Fiy

at

zey

i (P

)

Reel Hasıla (Y)

Y0

1MAD1

2MAD2

Y

12 MM

Page 14: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Klasik modelde,

fiyatlar ve ücretlerin tam esnek olduğu,

işçilerin istedikleri anda iş bulabildikleri,

firmaların istihdam ettikleri işgücünün miktarını herhangi bir maliyete katlanmadan diledikleri gibi değiştirebildikleri,

firmaların rekabetçi davrandığı ve mevcut fiyatlarla ürettikleri tüm malları satmayı bekledikleri

ideal bir dünya ele alınmaktadır.

Modelde sermaye stokunun kısa dönemde sabit olduğu ve tek değişken faktörün emek olduğu varsayılmaktadır.

Page 15: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Üretim Fonksiyonu

Bir üretim fonksiyonu, kullanılan girdi miktarları ile bu girdilerle üretilebilecek maksimum ürün miktarı arasında bir ilişkidir.

Grafik 4.2’de gösterilen bu

üretim fonksiyonu,

kullanılan emek miktarı

arttıkça, emeğin marjinal

ürünün azaldığını ifade

eden emeğin azalan getirisi

varsayımına dayanmaktadır.

),( KLFY

00L

Y

Üre

tim

zey

i

(Y)

Emek Girdisi

(L)

L

),(__

KLFY

Y

L

0Y

Page 16: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Emek Talebi

Emek talebi üretim fonksiyonundan türetilir.

Bu amaçla, öncelikle bir firmanın ne kadar işgücü istihdam edebileceği sorusunu yanıtlamak gerekir.

Bu soruyu yanıtlarken temel kural; ilave işgücünün istihdamı ile üretimin arttırılması firmanın karını arttırdığı sürece, yani ücret maliyetinden fazla getiri sağladığı sürece istihdam ve üretim artırılır.

İlave emeğin hasılaya katkısına emeğin marjinal verimidenir. (Üretim fonksiyonun eğimine eşittir)

Page 17: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Emek Talebi Grafik 4.3’deki aşağı

eğimli eğri emeğin

marjinal verimliliği

(MPL) eğrisidir. Bu

eğri aynı zamanda

emek talep (Ld)

eğrisidir.

Firmalar MPL ile reel

ücretin eşit olduğu

noktaya kadar emek

istihdam etmektedir.

Page 18: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Emek TalebiFirmanın optimum istihdam

düzeyi aşağıdaki eşitlikte formüle

edilmiştir.

Optimum istihdam düzeyinde

emeğin marjinal ürünü reel

ücrete eşittir:

Buna göre emek talebi reel

ücretin azalan bir fonksiyonu

olarak yazılabilir:

P

WMPL

P

WfLd

Page 19: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Emek Arzı

İşgücü piyasasının arz yönünü geliştirirken, ilk olarak bireysel emek arz davranışından hareket edilir.

Bireyin emeğini arz ederken karşı karşıya bulunduğu tercih, bir günde sahip olduğu 24 saati bir gelir karşılığı çalışmak ile zamanını dinlenerek geçirmek arasında tahsis etmekten ibarettir.

Birey bu tercihini yaparken, diğer davranışlarında olduğu gibi, faydasını maksimize etme amacını güdecektir.

Page 20: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Emek Arzı

Ancak birey için boş zamanın bir bedeli vardır. Bu bedel bireyin çalışması durumunda elde edeceği ücrettir. Ücret arttıkça, birey için boş zamanın bedeli artacaktır. Bu durumda birey boş zaman yerine çalışmayı tercih edecektir. Buna ikame etkisi denir.

Ücret artışının bir de diğer yönü vardır. Şöyle ki, ücret artışı aynı zamanda gelir artışı demektir. Boş zaman normal bir mal olduğuna göre, gelir arttığında boş zaman için talep artacaktır. Bu ise gelir etkisi olarak açıklanır ve arz edilen emek miktarının azalmasına neden olur.

Page 21: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Emek Arzı

İkame ve gelir etkileri ters yönde çalışmakla beraber genelde ikame etkisinin daha güçlü olduğu ampirik çalışmalarla desteklenmektedir. Bu nedenle bireyin emek arz eğrisi genelde pozitif eğimlidir.

Bireyler arz ettikleri emek miktarını reel ücret arttıkça arttırdıkları için pozitif eğimli emek arz eğrisi ortaya çıkar.

Buna göre emek arzı da reel ücretin bir fonksiyonu olarak yazılabilir:

P

WfLs

L0 1L 3L

2L

P

Ww

1w

2w

PWLL ss

3w

İşgücü Miktarı

Ree

l Ü

cret

Page 22: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Emek Piyasasında Denge ve Tam İstihdam Hasılası

Toplam emek talebi, ekonomideki tüm firmaların her bir reel ücret düzeyinde talep ettikleri işgücü miktarlarının toplamı olup, yine negatif eğimli bir eğri ile temsil edilmektedir.

İşgücü piyasasında arz edilen toplam emek miktarına ulaşmak için ise, her bir reel ücret düzeyinde bireysel emek arzları yatay olarak toplanır.

Page 23: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Ücretlerin, emek arzı fazla

olduğunda düştüğünü ve

emeğe aşırı talep olduğunda

yükseldiğini varsayalım.

Şekildeki ifadesiyle, reel

ücret (w0) düzeyinin

üzerinde ise düşecek, altında

ise yükselecektir.

MPLLd

sL

E

K

1w

PWw

L0

L

1L

M N

2LL

00

wP

W

2w

L0 1L 2L

L

EK

N KLFY ,

Y

1Y

Y2Y

İstihdam

İstihdam

Üre

tim

zey

iR

eel

Ücr

et

Page 24: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Fiyat Düzeyinin Değişmesi ve Emek Piyasasında Denge

Emek piyasasında dengeyi belirleyen iki eğrinin, emek talebi ve emek arzı eğrilerinin değişmesi halinde piyasada oluşan denge de değişecektir.

Emek arzı eğrisi fiyat düzeyinin değişmesi gibi bir nedenle kayabilir.

Fiyat düzeyinin değişmesi benzer biçimde emek talebini de etkileyecektir.

Page 25: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde İşgücü Piyasası

Bu grafikte dikey eksene nominal ücret haddi yerleştirilmektedir.

Başlangıçta işgücü piyasası, P1 fiyat düzeyi geçerliyken E1 noktasında dengede olup, W1 ücret haddinde tam istihdam sağlanmaktadır.

Fiyat düzeyinin P1’den P2’ye yükselmesi firmaların işgücü talebini arttıracaktır.

Ancak işçiler reel ücretlerinin düştüğünü görerek, arz ettikleri emek miktarını azaltacaklardır.

Sonuçta yeni denge E2 noktasında oluşmakta ve daha yüksek olan W2 nominal ücret düzeyinde tam istihdam sağlanmaktadır.

1PMPL 2PMPL

1PLs

2PLs

1E

2E

1w

2w

*L

wN

om

ina

l ü

cret

(w)

İstihdam (L)

L0

Page 26: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Mal Piyasası ve Faiz Oranı

Mal piyasasında denge, toplam harcamalarla toplam gelirin ex-ante (planlanan) olarak eşitliğini ifade eder.

Klasik modelde üretim miktarını işgücü piyasasında oluşan istihdam düzeyi belirlemektedir.

Say Yasası

Say Yasası’na göre “her arz kendi talebini yaratır”

Firmalar üretimi gerçekleştirirken gerekli ekonomik kaynakları satın alması ya da kiralaması gerekir. Ekonomik kaynakların sahipleri hanehalklarıdır. Hanehalkları bu kaynaklar için kendilerine ücret, faiz, rant ve kar şeklinde ödeme yapılmasını bekler. Eğer hanehalkları elde ettiği tüm geliri harcarsa, üretilen her şey satılmış olur. Böylece her arz kendi talebini yaratmış olur.

Page 27: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Mal Piyasası ve Faiz Oranı

Klasik Faiz Teorisi: Tasarruf ve Yatırımların Eşitlenmesi

Eğer hanehalkları kazançlarının belirli bir oranını tasarrufa ayırmaya karar verirse, firmalar tarafından yaratılan gelirin tümü harcama biçiminde geri dönmeyecektir.

Böylece mal ve hizmetler için talep arzdan daha düşük olacaktır, yani bazı ürünler satılmayacaktır.

Böyle bir durumda firmalar üretimlerini kısarak ve çalışanlarını işten çıkararak tepki gösterecek, böylece işsizlik ortaya çıkacaktır.

Page 28: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Mal Piyasası ve Faiz Oranı

Klasik Faiz Teorisi: Tasarruf ve Yatırımların Eşitlenmesi

Ancak klasik ekonomistler tasarrufu bir sorun olarak görmediler. Tasarruf harcamalarda azalmaya yol açmaz. Çünkü firmalar tasarruf edilen tüm parayı yatırım için ödünç alırlar.

Klasik iktisatçılar, hanehalklarının istedikleri tasarruf miktarının, firmaların istedikleri yatırım miktarına eşit olacağından neden bu kadar emindirler?

Faiz oranları yüzünden, klasik modelde faiz oranları ödünç verilebilir fonların arzı (kısaca tasarruflar) ve talebi (yani yatırımlar) tarafından belirlenir.

Tasarruf faiz oranının bir fonksiyonudur, ilişki pozitif yönlüdür. Yatırımın faiz oranı ile ilişkisi ters yönlüdür.

Page 29: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

I

S

1E

K

1i

2i

11 SI

i

Fa

iz O

ran

ı (i

)

Yatırım, Tasarruf (I,S)

SI ,0

L

2I2S

Klasik Modelde Mal Piyasası ve Faiz Oranı

Eğer hanehalkları yatırımcıların ödünç olarak kullanacağından fazla tasarruf etmek isterlerse, i2 gibi bir faiz oranında, fonlardaki fazlalık faiz oranını aşağı çekecektir.

Faizlerdeki bu düşüş, firmaların arzu ettikleri yatırım miktarının hanehalklarının tasarruf isteklerinin miktarına eşit oluncaya kadar devam eder.

Denge faiz oranında yatırıma yönelmemiş tasarruf kalmaz. Bu durumda firmalar tüm çıktılarını ya tüketicilere ya da yatırımcılara satmış olur ve böylelikle de tam istihdam sağlanmış olur.

Page 30: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Toplam Arz

Ekonomi daima tam istihdam düzeyinde varsayıldığı için, klasik toplam arz eğrisi, tam istihdam ya da doğal GSYİH düzeyinde dik bir doğrudur.

Toplam arz eğrisi işgücü piyasası dengesi ve üretim fonksiyonu kullanılarak elde edilir.

Tam istihdam hasıla düzeyinde düşey bir doğru olarak elde edilen toplam arz bazı durumlarda yer değiştirir. Örneğin ;

Ekonomide sermaye stokunun artması ve teknolojik gelişme durumlarında AS eğrisi sağa kayar.

Yine nüfus artışı emek arz eğrisini sağa kaydırdığı için AS eğrisi de sağa kayacaktır.

Tersi durumlarda ise AS sola kayacaktır.

Page 31: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

1PMPL

2PMPL

1PLs

2PLs

1E

2E

1w

2w

*L

w

No

min

al

ücr

et (

w)

İstihdam (L)

L0

1P

2P

P

Fiy

at

zey

i (P

)

Üretim Düzeyi (Y)

Y0 Y

*L

Y

İstihdam (L)L

0 0

Y

Y

*Y *Y

KLFY ,

*Y

045

Üre

tim

zey

i (Y

)

AS

Page 32: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Toplam Arz

Düşey AS için Ücret ve Fiyat Esnekliğinin Önemi

Klasikler Say Yasası ve esnek faizlerin tam istihdamı sürdürecek yeterli harcama miktarını sağlayacağına inanırlar.

Hanehalklarının bazı gelirlerini sakladığı ya da gömülediği varsayımında, insanlar gelecek hakkında endişe duydukları zaman, yastık altında ya da sandıkta para saklayarak, sıkıntılı dönemlerde kullanabilecekleri bir kaynak oluştururlar.

Yine hanehalklarının bankacılık sistemine güvenleri sarsıldığında bu tür tasarruf biçimini tercih edebilirler.

Page 33: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Toplam Arz

Düşey AS için Ücret ve Fiyat Esnekliğinin Önemi

Bu şekildeki tasarruflar, dairesel akım modelinde bir kısım parayı alıkoyduğundan Say Yasası için problem yaratır.

Çünkü hanehalkları paralarını yastık altında saklamaya devam ederse, bu paralar firmalarca ödünç alınıp, yatırım için kullanılmayacaktır.

Sonuçta harcamalar azalacak ve işsizlik gözlenecektir.

Page 34: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Toplam Arz

Düşey AS için Ücret ve Fiyat Esnekliğinin Önemi

Klasik iktisatçılar yastık altı tasarrufların harcamalarda azalmaya neden olacağını kabul etmelerine rağmen, bunun işsizliğe yol açacağını kabul etmezler.

Çünkü ücret ve fiyat esnekliği sayesinde toplam harcamalardaki herhangi bir yetersizlik giderilecek ve tam istihdam sağlanabilecektir.

Eğer ücretler ve bazı girdi fiyatları kısa dönemde sabit olsaydı, toplam arz eğrisi pozitif eğimli olurdu.

Page 35: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Düşey AS için Ücret ve Fiyat Esnekliğinin

Önemi

Esnek ücretlerin ve fiyatların tam istihdamı nasıl garanti ettiğini gösterebilmek için, başlangıçta AS ile AD1’in kesiştiği P1 fiyat düzeyi ve Y*

reel GSMH düzeyinde ekonominin işlediğini varsayalım.

Şimdi tüketicilerin geleceğe dair beklentilerinin kötümser olduğu ve gelirlerinin bir kısmını yastık altına sakladıklarını düşünelim, neler olacağına bakalım. Bu ortamda toplam talep azalacak ve AD2

konumuna gelecektir.

AS

1E1P

2P

P

Fiy

at

zey

i (P

)

Reel GSMH (Y)

Y0

2E

1AD

2AD

3AD

Y

Page 36: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Düşey AS için Ücret ve Fiyat Esnekliğinin

ÖnemiKlasiklerin varsayımından hareketle, toplam talepteki azalma fiyatlarda hızlı bir düşüşe neden olur.

Grafiğe göre fiyatlar P1düzeyini koruyamayacak, P2seviyesine inecek ve denge E2’de sağlanacaktır.

Eğer AD daha önce yastık altına saklanmış paraların harcanması yoluyla artmış olsaydı, bu süreç tersine işleyecektir.

Toplam talebin AD3’e yükselmesi çıktı fiyatlarını hızla yükseltecektir.

AS

1E1P

2P

P

Fiy

at

zey

i (P

)

Reel GSMH (Y)

Y0

2E

3E

1AD

2AD

3AD

3P

Y

Page 37: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Toplam Arz

Düşey AS için Ücret ve Fiyat Esnekliğinin Önemi

Özet olarak, klasik iktisatçılar toplam talepteki değişmenin reel GSMH ya da istihdam düzeyinde herhangi bir etkisi olduğuna inanmazlar.

Sadece fiyat düzeyinin etkileneceği düşüncesini sürdürürler.

Klasikler AD eğrisini elde ederken kullandıkları miktar kuramı çerçevesinde değerlendirirsek, AD’deki kaymaların kaynağı tamamen piyasadaki para miktarına bağlı olmaktadır.

Para miktarı arttığında AD sağa, azaldığında ise sola kayacaktır.

Dolayısıyla fiyat düzeyi tamamen para miktarına bağlı olacaktır.

Paranın reel değişkenler üzerinde etkisi olmaması paranın yansızlığı ya da nötrlüğü olarak isimlendirilir.

Page 38: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Tam İstihdam Dengesi ve İşsizlik

Say Yasası’na olan inancın ücret ve fiyatların esnekliğinin bir sonucu olarak klasik iktisatçılar tam istihdamı normal bir durum olarak görürler.

Ekonominin dengesi toplam arz eğrisi ile toplam talep eğrisinin kesişimi ile elde edilmektedir.

Klasik sistemde üretim hacminin işgücü piyasasına ve teknolojiye, fiyat düzeyinin ise para piyasasına bağlı olarak oluştuğu biçiminde bir sonuca varılabilir.

Klasik ekonomi kuramının öngördüğü işsizlik geçici işsizliktir. Yani oldukça kısa dönemli bir işsizliğin talep şoklarından doğabileceği kabul edilmektedir.

Page 39: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Tam İstihdam Dengesi ve İşsizlik

Örneğin ekonomide para stokundaki bir azalma ortaya çıktığında AD1 eğrisi AD2’ye kayacaktır.

Her ne kadar ücretlerin esnek olduğu kabul edilmekte ise de ücretlerin ve fiyatların değişimi anında olmayacaktır.

Ekonomi yeniden tam istihdam dengesine ayarlanırken, izlediği yol E1-A-B-E2 olmaktadır. Burada işsizlik geçici işsizliktir.

Ekonomi fiyat ve ücret esnekliği sayesinde kendi kendine bu sorunu kısa sürede çözmektedir.

AS

1E1P

2P

P

Fiy

at

zey

i (P

)

Reel Hasıla (Y)

Y0

2E 1MAD1

2MAD2

Y

A

B

AY BY

Page 40: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Klasik Modelde Tam İstihdam Dengesi ve

İşsizlik

Ekonomide ayarlamalar zaman gerektirir, işte bu

zaman içinde işsizlikle karşılaşılır. Fakat bu işsizlik

çok kısa zaman içindir ve devam etmez. Ancak

piyasalara dışarıdan bir müdahale olursa, uzun

süreli işsizlikle karşılaşılır.

Ekonominin kendi iç mekanizmaları yoluyla tam

istihdamı sağlama yeteneği, klasik ekonomistlerin

“bırakınız yapsınlar” ya da “müdahale

etmeyen hükümet politikalarını”

onaylamalarının altında yatan neden olmuştur.

Page 41: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KEYNESYEN EKONOMİ

Keynesyen makroekonominin ortaya çıkışı, 1930’larda yaşanan büyük buhranın hemen ardından olmuş ve bir anlamda bu büyük krizden kurtulmanın yollarını ortaya koymuştur.

Keynesyen Devrim

Klasik düşünce ve onun bırakınız yapsınlar şeklindeki politika anlayışı, Büyük Buhran’a kadar hemen hemen tüm dünyada kabul görmüştür. Daha sonra endüstrileşmiş dünyada büyük çapta ve uzun süren işsizliğin görülmesi klasik modeli tartışılır duruma getirmiştir.

Klasik modele en ciddi eleştiri bir İngiliz iktisatçı olan

J. Maynard Keynes tarafından yapıldı. Asıl çalışması olan İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi ilk olarak 1936 yılında basıldı.

Page 42: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Keynesyen Devrim

J. Maynard Keynes’in İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi ile bir anlamda Keynes klasik iktisadı tersine çevirmiştir.

Klasik iktisatçılar her arzın kendi talebini yarattığınainanıyorlardı.

Keynes neden sonuç ilişkisine diğer yönden, yani talepten arza doğru bakılması gerektiğini ileri sürmüştür.

Keynes’e göre firmalar üretim kararlarını beklenen talep düzeyine ya da beklenen toplam harcamalara bağlı olarak alırlar.

Bir başka ifadeyle, klasik iktisatçıların önerdiğinin aksine arz talebe cevap verir. Kısaca talep arzı yaratır.

Page 43: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Keynesyen Devrim

Keynes’in tartışmalarında en önemli yeri ekonomide tam istihdamı sağlayabilecek toplam harcama düzeyinin yetersizliği alır.

Keynes’e göre sadece toplam harcama düzeyi yeterli olduğu zaman tam istihdam olanak dahilindedir. Eğer harcamalar yeterli değilse işsizlik ortaya çıkacaktır.

Kısaca Keynes piyasa ekonomilerinin otomatik olarak tam istihdama yöneleceği şeklindeki klasik tartışmaları reddetmiş, ekonomik durumun belirlenmesinde dikkatleri toplam harcamalara ya da toplam talep düzeyine odaklaştırmıştır.

Page 44: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KEYNESYEN EKONOMİ

Denge Çıktı Düzeyi

Keynesyen modeli anlamak için denge çıktı düzeyinin anlamını bilmek gerekir.

Makroekonomide denge çıktı düzeyi ne genişleyen ne de daralan istikrarlı bir çıktı düzeyidir.

Denge çıktı düzeyi kavramı dairesel akım diyagramı ile açıklanmaktadır.

Page 45: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Denge Çıktı Düzeyi

Tasa

rru

f

10

0 m

ily

ar T

L

Yatırım

Harc

am

ala

rı (I)

10

0 m

ilyar T

L Tüketim Harcamaları (C)

400 milyar TL

Hanehalklarına Gelir Ödemeleri

500 milyar TL

ŞEKİL 4.1.

Basit Ekonomide

Tasarruf ve

Yatırımı

İçeren

Denge Çıktı

Düzeyi

Han

eh

alk

ları

Firm

ala

r

Page 46: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Denge Çıktı Düzeyi

Ekonominin tüm çıktısını satın alacak yeterli düzeyde harcama yapılırsa ekonomi dengede olacaktır. Yani toplam harcamalar (tüketim harcamaları + yatırım harcamaları) denge üretim düzeyinin belirlenmesinde önemli rol üstlenir.

Toplam harcamalarla çıktı miktarı eşitliği sağlandığında üreticiler üretmiş olduğu her şeyi satabilecekler ve üretim düzeyini değiştirmeye teşvik eden hiçbir neden oluşmayacaktır.

Şayet toplam harcamalar yetersiz ise, firmalar üretimlerini satamayacak stok artışı nedeniyle bir sonraki dönemde çıktı düzeyi düşürülecektir. Farklı bir denge çıktı düzeyi oluşacaktır.

Page 47: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Denge Çıktı Düzeyi

Denge çıktı düzeyini göstermenin bir başka yolu olarak da yatırım tasarruf eşitliği kullanılır.

Yani hanehalklarının yapmak istediği tasarruf miktarı firmaların yatırım isteklerine eşit olduğunda denge sağlanır.

Harcama akımına yatırım şeklinde enjekte edilen miktar, tasarruf şeklindeki bu akımdan olan sızıntıya eşittir. Yani akımın ölçüsü değişmemiştir ve ekonomi dengesini koruyacaktır.

Keynes belirli bir zaman diliminde yapılan harcamaların tümünü efektif talep ya da toplam talep olarak adlandırmıştır.

Böylece klasiklerin miktar teorisini kullanarak elde ettikleri toplam talep yerine toplam harcamalardan hareketle toplam talep eğrisini elde etmiştir.

Page 48: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KEYNESYEN EKONOMİ

İşgücü Piyasası ve İşsizlik Sorunu

Keynes ve klasik ekonomistler ekonominin daima dengeye yöneleceği konusunda anlaşırlar.

Keynes ve klasik ekonomistlerin anlaşamadıkları önemli nokta; ekonominin istikrara kavuştuğu çıktı düzeyinin tam istihdama olanak sağlayıp sağlamadığı üzerindedir.

Klasik modelde, ekonomi tam istihdam dengesinde ya da potansiyel GSMH düzeyinde istikrar bulur.

Keynesyen modelde ise ekonomi dengeye yönelir fakat bunun tam istihdam olması gerekli değildir. Ekonomi tam istihdamdan daha düşük düzeyde dengeye ulaştığı zaman işsizlik dengesi mevcuttur.

Page 49: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KEYNESYEN EKONOMİ

Ücret ve Fiyat Esnekliği Tartışmaları ve Keynesyen Toplam Arz Eğrisi

Klasik ekonomistler bir piyasa ekonomisinde tam istihdamı sağlayacak iki gücü tanımladılar;

faiz oranı ayarlamaları

ücret/fiyat esnekliği

Eğer faiz oranı ayarlamaları yatırımcıların ve tasarrufçuların planlarının birbirine uygunluğunu sağlamada başarısız kalırsa ve bu çok az harcamayla sonuçlanırsa, ücret ve fiyat esnekliği hala tam istihdamı sağlayabilir.

Keynes aynı fikri paylaşmıyordu. O klasiklerin yüksek derecede ücret ve fiyat esnekliği varsayımının gerçek dünya ile uyumlu olmadığını ileri sürmüştür.

Page 50: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Ücret ve Fiyat Esnekliği Tartışmaları ve Keynesyen

Toplam Arz Eğrisi

Keynes’e göre fiyat ve ücretleri hızla

ayarlamaktan, özellikle aşağı doğru ayarlamaktan

alıkoyan çeşitli güçler vardır.

Piyasalar klasik teoride varsayılandan daha az

rekabetçidir.

Ücretler ve fiyatlar hızla ayarlanmaz bunlar

katı yada yapışkandırlar.

Page 51: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

Ücret ve Fiyat Esnekliği Tartışmaları ve Keynesyen

Toplam Arz Eğrisi

Katı fiyatların sonuçları toplam arz ve toplam

talep çerçevesinde görülebilir. F

iya

t d

üze

yi

(P)

0 400 500

100

120

Reel GSMH

AS

2AD

1AD

3AD

Page 52: ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM · 2015. 3. 9. · de klasik dikotomi olarak adlandırılmaktadır. Klasik Modelde Para ve Toplam Talep Klasik ekonominin para arzı ile fiyat seviyesini ilişkilendiren

KEYNESYEN EKONOMİ

Devletin Ekonomiye Müdahalesi

Klasik ekonomistler devlete ekonomide hiç yer vermemekte ve bunu da ekonominin kendiliğinden tam istihdamı sağlayacağı varsayımına dayandırmaktadır.

Klasiklere göre eksik istihdam ortaya çıksa bile bu geçicidir ve ekonomi kendiliğinden tam istihdama dönecektir.

Keynes ise ekonominin yalnızca kısa dönemde değil, uzun dönmede bile eksik istihdam dengesine takılabileceğini, ekonominin bu durumu ortadan kaldıracak mekanizmalara sahip olmadığını öne sürmekte ve devlet müdahalesini kaçınılmaz görmektedir.