plasfeddergİ sayı 4

104
EKİM - ARALIK 2013 / 4. SAYI PLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU DERGİSİ istihdam dış ticaret fazlası büyüme hızı ihracat Türkiye plastik sektörü avrupa ikincisi Ürün bazında dış ticaret fazlası Yüksek büyüme hızı 250 bin kişilik istihdam, 35 milyar doları geçen üretim Doğrudan 4,1 milyar, dolaylı 5,5 milyar dolar ihracat

Upload: plasfed-turkish-plastics-industrialist-federation

Post on 06-Mar-2016

246 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi 4. Sayısı (Ekim - Aralık 2013)

TRANSCRIPT

Page 1: PLASFEDDERGİ Sayı 4

EKİM - ARALIK 2013 / 4. SAYIPLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU DERGİSİ

istihdam

dış ticaret fazlası

büyüme hızı

ihracat

Türkiye plastik sektörü avrupa ikincisi

Ürün bazında dış ticaret fazlası Yüksek

büyüme hızı

250 bin kişilik istihdam, 35 milyar doları geçen üretim

Doğrudan 4,1 milyar, dolaylı 5,5 milyar dolar ihracat

Page 2: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 3: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 4: PLASFEDDERGİ Sayı 4

Tisan Mühendislik Plastikleri San. Tic. Ltd. Şti. Ekşioğlu Mah. Yavuz Selim Cad. 86. Sk. No: 4, 34794, Alemdağ/Istanbul/TÜRKİYE Tel: 0216 429 36 65 Pbx Fax: 0216 312 14 78 www.tisan.com.tr E-mail:[email protected]

TİSLAMID

TİSARBON TİSAKRİL TİSBLEND TİSBLENDTİSLAMID 66 TİSOPLEN TİSOPLEN TİSLAMID 6 TİSOPLEN TİSLAMID 6TİSRENTİSLAMID 66

TİSESTER TİSOPLEN TİSAKRİL TİSLAMID 6 TİSLAMID 66 TİSESTER TİSLAMID 66TİSOPLEN TİSLAMID 6 TİSESTER TİSLAMID 66

Tisan, polimer mühendislik alt yapısını ve kimyasal tasarım bilgisini; üretim ve satış sonrası destek süreçleri ile organize eder. Teknolojik değişikleri, vida geometrilerine ve ekstruderlerine yansıtır, teknik malzeme bilgisi ile donatır, arzuladığınız farkındalığı, rekabeti kaliteli ürünleri ile size sunar.

“Değerli her anın içinde”

Mühendislik Plastikleri

Mühendis l ik P last ik le r i

TİSETİLEN (PE)

TİSARBON (PC)

TİSBLEND

TİSAKRİL (ABS)

TİSLAMİD (PA6 / PA66)

TİSOPLEN (PPC)

REACH

tasa

rım: a

so a

jans

TİSOPLEN (PPH)

TİSESTER (PBT)

TİSREN (PS)

UL Certificate

Page 5: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

3

BAŞKANIN MESAJI

Selçuk AksoyBaşkan

PLASFEDPlastik Sanayicileri Federasyonu

Türkiye’de plastik endüstrisinin gelişimi, diğer ülkelerle benzer unsurlar taşıyor. Zaman olarak dünyada yaygınlaşmaya başlamasından hemen sonra 50’li yıllardan itibaren ülkemiz-de de yatırımların başladığını görüyoruz. Sektördeki firmaların sivil toplum örgütlenmesinin de oldukça eski olduğunu söyleyebiliriz. Sektörümüzdeki örgütlenme, kurucu üyelerimizden olan Plastik Sanayicileri Derneği-PAGDER’in 1969 yılında faaliyete geçmesiyle başlamıştır.

Başkanı olarak sizlere ulaşma fırsatı bulduğum Plastik Sanayicileri Federasyonu PLAS-FED iki yıl önce kuruldu. Federasyon çatısı altında toplanmanın bütün avantajlarına sahibiz. Herşeyden önce sektörün en deneyimli kuruluşlarının yıllar içindeki birikimine ve entelektüel kapasitesine sahibiz.

PLASFED’in ana görevi sektör çıkarlarını korumak için bir merkez olmak. Bu yönde de iki yıl içinde karar vericiler düzeyinde kabul görmekten çok mutluyuz. Türkiye plastik endüstrisi ile diğer ülkelerde faaliyet gösteren muhataplarımızın iletişimine yardımcı olmak da görevle-rimizden biri. Bu göreve ilişkin iki unsurun altını çizmek isterim: 1-PLASFED şu anda Türkiye plastik sektörüne ilişkin en kapsamlı verileri üreten yapılardan biridir. 2-Federasyonumuzu oluşturan 5 dernekle birlikte, üretim kapasitesi açısından Türkiye plastik endüstrisinin yarı-sından fazlasını gerçekleştiren firmaları kapsamaktadır.

Türkiye son yıllarda birçok alanda dikkatleri üzerine çekti. Plastik endüstrisi profesyonel-leri için ise uzunca süredir gündemde. Bizim yaptığımız çalışmalara göre Avrupa’nın en büyük üç üreticisinden biri durumundayız. Gelecek döneme baktığımızda da çok çeşitli nedenlere dayalı olarak büyümenin devam edeceğini görüyoruz: Türkiye’nin ciddi bir altyapı ihtiyacı var ve yatırımlar sürüyor. Kamu eliyle zorunlu olarak yürütülen kentsel dönüşüm programları, deprem riski nedeniyle binaların yenilenmesi, özel sektörün yürüttüğü inşaat projeleri, Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği inşaat projeleri, plastik ürünlerin giderek daha fazla kullanıldığı bu alanda ciddi bir talebi ortaya çıkarıyor. Türkiye Dünyanın sayılı otomotiv üretim merkezlerinden biri konumunda. Canlı iç talebe dayalı olarak büyüme sürüyor. Tüketime yö-nelik ürünlerde kullanılan plastik ürünlerin kullanımı da her geçen gün artıyor.

PLASFED, bir sivil toplum üst örgütü olarak kısa süre içinde daha da büyüyecek ve ken-disinden beklenen görevleri yerine getirmeyi sürdürecek. Elbette sizlere Türkiye içinde yü-rütmek istediğiniz her faaliyet için yardıma da hazırdır. Kapımız herkese açık. Atasözünde de denildiği gibi: Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır. Sizleri her zaman Türk kahvesine bekleriz.

PLASFED Yönetim Kurulu ve şahsım adına saygılarımı sunarım.

Plastik sanayicileri, sorunlarını çözecek, gelişmeyi sağlayacak entelektüel kapasiteye sahiptir

Page 6: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

4

İÇİNDEKİLER

PLASFEDDERGİPlastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi

e-dergi; www.plasfed.org.tr

• PLASFED Adına İmtiyaz SahibiSelçuk Aksoy

• Yayın Kurulu BaşkanıSibel Destereci Yılmaz - Tepsan Plastik

• Yayın KuruluHüseyin Semerci - Şenmak MakinaReha Gür - EurotecYavuz Eroğlu - Sem PlastikMevlüt Çetinkaya - PetkimAhmet Yalçınkaya – Yalçınkaya PlastikKurt Kuruç - FarmamakErdoğan Çiçekçi – Çipitaş SentetikMehmet Turhan Onur – Ravago GroupYakup Ülçer - EnplastMurat Cansever - EurotecTalha Apak – Apak YMMAdnan Akkurt – Gazi ÜniversitesiBehçet Gülenç – Gazi ÜniversitesiHüseyin Yıldırım – Yalova ÜniversitesiKerem Cankoçak – İstanbul ÜniversitesiLevent Kurnaz – Boğaziçi ÜniversitesiMehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik ÜniversitesiMehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji ÜniversitesiMustafa Öksüz – Yalova ÜniversitesiNevzat Artık – Ankara ÜniversitesiNurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi Yusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi

• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Barbaros Demirci

• Editör Mehmet Pala

• Yayın Sorumlusu Erol Türker

• Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı

• Grafik TasarımBurak Çetiner – Pusula BasımTel: 90 212 671 8303

• Reklam Koordinatörü Selçuk Bostancı

• İletişim Barbaros Cad. İstanbul Ticaret Sarayı, No:294 Giyimkent – İSTANBULTel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593www.plasfed.org.tr [email protected]

• Baskı Ümit Matbaacılık Tel: 90 212 565 4269

Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.

54

68 72

PlaStk:Derneklerden Mesajlar

26-36

Deneyim: Güngör Özadam: “Standart dışı üretim herkese zarar veriyor”

Atlas: Endonezya Türkiye ile “uzak komşu” olma yolunda

35

Pano: PAGDER internet erişimli mobil cihazlara yönelik uygulamaları kullanıma sunuluyor

Pano: PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Haksız rekabet dışında her rekabete varız!

18

Pano : PAGDER yurt dışı tanıtım ve ihracat ofisi projesi Ekonomi Bakanlığı bülteninde yer aldı

31

GÜNDEM / KAPAKTürkiye plastik sektörü yeterince bilinmemekten şikayetçi

Türkiye plastik sanayii: Dünya yarışında biz de varız

Page 7: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

5

78 84 90

96

38

Pano: Liseli bilim insanı Elif Bilgin biyoplastik projesiyle Google yarışmasında iki ödül kazandı

Profil: Salih Esen: ”Sektöre girişler sınırlanmalı”

Endüstriden: TÜRKİYE plastik sektörü Avrupa’da ikinci sıraya yükseliyor

16

Pano: Vize, Menemen, Osmaneli ve Bursa: Plastik İhtisas OSB projeleri ilerliyor

22

Pano: PLASFED İSO 500 değerlen-dirmesi: Kontrollü büyüme plastik sektörünün büyük firmalarını etkiledi

27

Pano: Türkiye plastik işleme makineleri iç satışları 2013’te 748 milyon dolar tahmin edildi

From the Industry(Eng): TURKISH plastic market steps up to second place in Europe

Breaking News: News In English

26

30 Pano : KAYPİDER Kayseri Sanayi Odası’nı ziyaret etti

Pano : EGEPLASDER kümelenme modeli çalışmalarını İzlanda’da anlattı

62

Başarı Öyküsü: Mehmet Turhan Onur: ”Üretimde büyümek istiyoruz”

Pano : K 2013’te Türkiye plastik sektörü ihracat kapılarını açtı

12

49

Pano: Kimya sektörünün mucitleri İKMİB AR-GE Proje Pazarında buluştu!

Pano: PAGDER Plastik Algı Araştırması tamamlandı: Tüketim alışkanlıkları değişiyor

6

Page 8: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

6

PANO

PAGDER tarafından yaptırılan tüketici-lerin plastik eşya ve ambalajlara karşı tutum ve davranışlarını saptamak, plastik sektörü-ne yönelik yapılacak çalışmalara yön vermesi amacıyla yaptırılan Plastik Algı Araştırması Değerlendirme Raporu yayınlandı. Daha önce yapılan benzeri bir araştırmayla yapılan kar-şılaştırmada plastik ürünler denildiğinde ilk hatırlananlar bakımından hala düşük katma değerli ürünlerde yoğunlaşılmasına rağmen, tüketimdeki alışkanlıklara bağlı olarak ürünle-rin değiştiği görüldü.

Tüketicilerin büyük kısmının plas-tik ürünlere yönelik bilgilerinin kısıtlı

olması da araştırmanın bir diğer önemli bulgusu olarak dikkat

çekti. Plastiğin yüksek tekno-lojili olarak çok farklı alan-

larda kullanılıyor olma-sına ve yaşamımızın

her alanında kritik ürünlerde kulla-

nılmasına rağmen tüketicilerin plastik de-

nilince genel olarak düşük katma değerli günlük kullanıma

konu olan ürünleri hatırladığı belirlendi. Araştırma aynı zamanda tüketim alışkanlıkla-rımızdaki değişiklikleri de gözler önüne serdi.

PAGDER tarafından ilgililerin dikkatine sunulan ve basılı versiyonunun yanında elekt-ronik versiyonunun da kullanıma açılan araş-tırmada, tüketim alışkanlıklarında değişim de gözlendi. 2009’da yapılan benzeri bir araştır-mada “Plastik denilince aklınıza ilk hangi ürün geliyor?” sorusuna tüketicilerin yüzde 22’si “leğen” yanıtını verirken, yeni araştırmada yüzde 16 ile “bardak” ilk akla gelen ürün oldu. İlk üç içinde her iki araştırmada da bardak, ta-bak-çanak ve leğen akla ilk gelen ürünler ara-sında kalmaya devam etti.

Yaşamın geniş bir alanında kullanılan kullan-at bardaklar böylece plastik sanayi-inin en fazla “bilinen” ürünü olarak ortaya çıktı. Tüketim alışkanlıklarındaki değişikliğin diğer yansımaları da ilk araştırmada yüzde 1 ağırlıkta olan çatal-bıçağın yüzde 6 ağırlığına yükselmesi, poşet ve plastik damacananın ağırlığının azalması oldu. Tüketicilerin plastik

PAGDER Plastik Algı Araştırması tamamlandı: Tüketim alışkanlıkları değişiyor

PAGDER, GfK araştırma şirketiyle plastik algı araştırmasının ikin-cisini tamamladı. Araştırma, plastik ürünlerine yönelik algıların büyük kısmında bilgi eksikliğinin etkili olduğunu ortaya koydu. Plastik denil-diğinde tüketicilerin aklına hala düşük katma değerli ürünler gelse de, zaman içinde tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak en fazla hatırlanan ürünler değişti.

Daha önce yapılan benzeri araştırmalarla karşılaştırıldığında, geç-mişte en fazla akla gelen plastik ürünler leğen, saksı-kova, tabak-ça-nak olurken, PAGDER tarafından yapılan yeni araştırmada ilk sırayı plastik bardak aldı. Bugün uçaklardan otomobillere, giydiğimiz kıya-fetlerden, oturduğumuz evlere kadar her yer plastik ürünlerle ucuz ve kaliteli hale geliyor. Araştırma, PAGDER’den basılı veya elektronik ver-siyon olarak temin edilebilir.

Page 9: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

7

PANO

denilince aklına gelen ürünler sırasıyla, bar-dak, tabak-çanak, leğen, şişe, su şişesi, poşet, saksı, çatal-kaşık, sandalye, oyuncak, sepet, deterjan kabı ve masa oldu.

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Algı sorunu ile mücadeleden kaçınma lüksü yok

Araştırmayla ilgili bir değerlendirme yapan PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, sorunun ivediliği konusunda herkesin ortak görüşte olduğunu, yapılabilecek çalışmalar konusunda herkesin harekete geçmesinin gerektiğini söyledi. “Gün, ağzım balık yesin ama ayağım suya değmesin günü değil” di-yen Hüseyin Semerci, PAGDER olarak sektör mensupları yanında, bilim insanları ve kamu otoriteleri dahil herkesin tartışmaların doğru zeminde yürümesi için üstüne düşen katkıyı vermesi gerektiğini vurguladı. Semerci, “Çözü-mün başladığı yer sektörün bütün bileşenleri-nin, bireylerden şirketlere kadar vereceği katkı olacağını hepimiz bilmeliyiz.

Fikri olan fikriyle, gücü olan emeğiyle, imkânı bulunan mali olarak, sektörümüze ciddi zararlar vermeye başlayan bu sürece dur de-mekle yükümlüdür. PAGDER olarak böyle bir mücadele sürecinin eşgüdümünü sağlamak konusunda hazırız. Hepimiz çalışmak zorun-dayız. Genel olarak baktığımızda çoğu zaman “insaf” dedirten olumsuz mesajlarla mücadele etmek için bütün araçlara sahibiz. Sektörü-müzde faaliyet gösteren girişimci ve organi-zasyonların entelektüel kapasitesi, iletişim gücü, bilgi ve deneyimi, ülkemizde çalışan bi-lim insanlarının düzeyi bize yeterli veriyi sağ-layacak seviyededir” dedi.

Herkes gücü ölçüsünde harekete geçmeli

Hüseyin Semerci, çevre ve sağlık alanın-da hemen her yayında olumsuz yönde mut-laka plastik ürünlere yönelik bir gönderme yapıldığını hatırlatarak, bu sürecin yıpratıcı sonuçlarının görülmeye başlandığını vurgula-yarak, olumsuz imaj sorununun ertelenebilir bir tarafı kalmadığını anlattı. Semerci, “Plastik-lerin muadillerine oranla çok daha çevreci ve ucuz çözümler sunduğunu, çevreyle ilgili asıl yapılması gerekenin geri dönüşüm süreçlerini işletmek olduğunu bunun sadece ekonomik değil ahlaki bir davranış olduğunu anlatmak, insanları ikna etmek zorunluluğumuz var. Maddi, manevi, bilgi her türlü katkıyı vermek, harekete geçmek zorundayız. Çalışmamız da yapılabilecek işlere ilişkin veriler sağlıyor. Şim-di harekete geçme zamanı” diye konuştu.

Plastikle ilgili bazı ilginç bilgiler• Tıp dünyasının korkulu rüyası olan antibiyotik direnci

oluşması durumunda ilaçların etkisiz kalması halinde kulla-nılmak üzere IBM ve Singapur Biyomühendislik ve Nanotek-noloji Enstitüsü (IBN) MRSA’ya karşı polimer tabanlı (plasti-ğin ana maddesi) bir nano ilaç geliştiriyor.

• Yüksek teknolojili kompozit ve mühendislik plastikle-ri, zırh teknolojisinde çok sıklıkla kullanılıyor.

• Kurşun geçirmez camlarda, kurşun geçirmezliği sağ-layan cam değil, katmanlar arasına konulan özel plastiktir.

• Optik gözlüklerdeki lenslerin büyük bir kısmı plastik-tir.

• Dünyada plastik banknot kullanımı başlamıştır. Kağıt paralardan 2,5 kat daha uzun süre dayanmaktadırlar. Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya ve Romanya kullananlar arasın-dadır. Aslında “kağıt para”da kağıt değil, pamuktan yapılır.

• Kağıt bardakların sıvı ile temas eden yüzeyleri plas-tikle kaplıdır. Bu yönüyle kağıt bardaklar da plastiktir. Ancak içi plastik, dışı kağıt olduğu için geri dönüştürülmeleri müm-kün değildir.

• Giydiğimiz elbiselerin türüne göre bazen elbiselerin tamamı çeşitli plastik ipliklerden yapılır. Hatta pet su şişele-rinin geri dönüşümü, en fazla bu iplikleri üretmek için yapılır.

• Avrupa Birliği, gıda israfını önlemek için plastik en-düstrisi ile birlikte çalışmaktadır.

• Geri dönüştürülmüş plastiklerden akaryakıt yapmak mümkündür. Kullanılmamasının nedeni akaryakıtın ham-

petrol kaynaklı üretiminin daha ucuz olmasıdır.• Türkiye’nin ve dünyanın en fazla önem verdiği,

enerji verimi için en hızlı ve ucuz yol olan bina yalıtımı plastik türevi ürünlerle yapılır.

• Polimer tabanlı süngerler, denizlerdeki kirliliği azaltmak için başta petrol olmak üzere üzerinde çalı-şılan ve sonuca en yakın ürünlerdir.

• Dünyada bugünkü anlamda bir refahın yaşan-ması plastik kullanılmadan mümkün değildir.

Page 10: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

8

PANO

PAGDER Plastik Algı Araştırmasından bazı başlıklar

Plastik Sanayicileri Derneği PAGDER için GfK Türkiye tarafından yapılan araştırmanın saha çalışması 20 Şubat – 14 Mart 2013 ta-rihleri arasında, Türkiye’nin 7 bölgesi ve 15 şehrinde, 1252 denekle gerçekleştirildi. Araş-tırmayla, tüketicilerin plastik eşya ve amba-lajlara yönelik tutum ve davranışları saptandı. Araştırmada, PAGDER’in çizdiği çerçeve doğ-rultusunda 17 plastik algı sorusu yöneltildi. Saha çalışması, ESOMAR (European Society for Opinion and Marketing Research - Avrupa Kamuoyu ve Pazar Araştırmaları Birliği) kural-larına bağlı olarak, yüz yüze soru tekniği ile gerçekleştirildi.

Araştırmada elde edilen bulgular 2009’da PAGEV tarafından yaptırılan araştırmayla da karşılaştırıldı. Bazı bulgular şöyle:

-Plastiğe yönelik olumsuz mesajların et-kisinde kısmi olarak artış görülmektedir. 2009 yılında plastik yerine tercih edilen maddelerin başında cam geliyor. 2009’da cam ürünü ter-cih edenlerin oranı yüzde 62 seviyesindeyken, 2013 araştırmasında bu oran yüzde 79’a yük-seldi. Buna karşılık, plastik ürünlerden mem-nun olduğunu söyleyenlerin oranında bir pu-anlık artış oldu ve yüzde 2’ye yükseldi.

-Plastik olduğu için alınmasından vazge-çilen ürün her iki araştırmada da bardak olarak belirlendi. Ancak, bu ürüne yönelik vazgeçme oranında yükseliş gerçekleşti ve 2013 sonun-da yüzde 33 olarak belirlendi.

-Plastik poşetlerin çevreye zararlı olduğu

kanısı yüzde 82 gibi yüksek bir oranda yaygın-dır. Ancak algının yaygınlığında 7 puanlık dü-şüş gözlenmiştir.

-Tüketiciler bu kanaatlerine rağmen yüz-de 52 oranında plastik poşetleri çöpe atmak-tadır. Bu oranda bir önceki araştırmaya göre 11 puanlık düşüş görülmüştür. Tüketicilerin yüzde 46’sı da plastik poşetleri çöp poşeti olarak kullanmaktadır. Geri dönüşüm için po-şetleri ayıranların oranı yüzde 8 ile son derece düşüktür.

-Plastik oyuncakların çocukları için zararlı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 89 ile hala çok yüksek düzeydedir. Zararsız olduğunu dü-şünenlerin ya da bu yönde eğilimi olanların oranında da 4 puanlık azalma meydana geldi.

-Plastik karşıtı bir kampanyaya destek verebileceklerini ifade edenlerin sayısı 7 puan yükselerek yüzde 58 seviyesine ulaştı.

-Plastikle ilgili negatif haberler görüldü-ğünde bu ürünleri almaktan vazgeçenlerin oranı düşmekle birlikte hala yüzde 55 gibi yük-sek bir seviyede kaldı.

-Plastik ürün kullanılmasa çevrenin daha temiz olacağına inananların oranında azalma olmuş ancak yüzde 85 gibi yüksek bir seviyede bulunmayı sürdürdü.

-Katılımcıların yüzde 86’sı plastiklerin kanser yapıcı olduğuna inancını sürdürmüştür.

-Plastiklerin doğada ancak 1000 yılda yok olduğuna inanç oranı azalmış ancak hala yüz-de 61 seviyesindedir. Bu teze inanmayanların oranında da düşüş görüldü.

-Polikarbonat ve pet şişelerdeki suların sağlıksız olduğuna inanç yüzde 79 seviyesin-de ölçüldü.

-Plastik poşetlerin kullanım yasağının

market ve pazar alışverişini güçleştireceğini düşünenler yüzde 47 seviyesinde bulundu.

-Tüketiciler, kağıt bardakları, plastik bar-daklardan daha sağlıklı olarak görmekte ancak her ikisinin de sağlıksız olduğunu söyleyen ge-niş bir kitle bulunmaktadır.

-Tüketicilerin sadece yüzde 22’si ninkağıt bardakların iç yüzeyinin plastikle kaplı olduğu-nu bildiği tespit edildi.

-Tüketicilerin yüzde 50’si plastiklerin ye-teri kadar geri dönüştürüldüğünü düşünüyor.

TABLO: PAGDER Plastik Algı Araştırması (Plastik denilince aklınıza gelen ürünler nelerdir?)

Page 11: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 12: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

10

Sibel Destereci YılmazPLASFEDDERGİ

Yayın Kurulu BaşkanıPAGDER Plastik Sanayicileri

Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Günümüz iş dünyasında en önemli konuların başında iletişim geliyor. Yirminci yüzyılda başlayan kitle iletişimi, günümüze gelindiğinde internetin etkisi ve yeni araçlarla bir kez daha farklılaştı. Plastik endüstrisi açısından bu unsur biraz daha önemli çünkü ürünlere karşı dünya genelinde negatif bir algıya yol açan mesajlar yaygınlaşıyor. Yanlış bilgilere dayalı ya da sade-ce ön yargılardan kaynaklanan bu mesajların, sosyal medyada bireysel paylaşımlardan, bilgi amaçlı sitelere kadar tekrarlanması sonucunda düzeltilmesi gittikçe zorlaşıyor.

Plastik ürünlere yönelik “negatif algı” ve “tekrarlanan yanlış bilgilerin” Türkiye’de ciddi boyutlara ulaşmasının ardından yaptığımız çalışmalarda, benzer durumun diğer ülkelerde de olması dikkatimizi çekti. Hatta plastiklerin çevre bağlamında değerlendirildiği bilgilerin hemen hepsi bütün dünyada kullanılan ortak mesajlardan kaynaklanıyor.

Türkiye’de endüstride faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri bu süreçle mücadele et-mek için bir dizi girişime hazırlanıyor. Veri toplamaya yönelik olarak ciddi bir araştırma yapıldı. Kapsamlı araştırma sonucunda elde edilen verilerin analizi ile birlikte, önümüzdeki günlerde yerel bir kampanya yürütülmesi hususunda ön değerlendirme aşamasındayız. Burada vurgu-lamak istediğim temel nokta diğer ülkelerde de benzer sorunlar olduğuna göre uluslar arası bilgilendirme, halkla ilişkiler ve iletişim programının hayata geçirilmesi. Özellikle kaynakta ay-rıştırmadan başlayarak geri dönüşüm süreci konusunda bilgilendirmenin önem taşıdığına ina-nıyorum. Çünkü, çevre kirliliğine ilişkin plastiklere yönelik negatif algının temel unsurlarından biri, hemen her haberde kullanılan “çöp” fotoğraf ya da filminde başrolün plastik ürünlerde ol-ması. Google’da “çöp” ve “kirlilik” kelimelerinin görsel aramasını yapmanız yeterli. Oysa, plastik ürünler geri dönüşümü en basit ve yaygın sanayi ürünlerinin başında geliyor. Bu bilinçlendir-menin yapılmasıyla sanıyorum algı sorununun düzeltilmesi konusunda farkındalık yaratmada başarılı olabiliriz.

Böyle bir çalışmanın küresel çapta yapılması ise sözünü ettiğim yaygın bilgi kirliliğinin çö-zümüne katkı sağlayacaktır. Çünkü negatif algıya yol açan bilgi kirliliği kopyalanarak, tekrarla-narak ve paylaşılarak günümüz moda iletişim unsurlarından “viral” olarak bütün medyada yer almış durumda. Bu yaygınlığın, farkındalık yaratılmasıyla birlikte pozitif bir davranış biçimine dönüştürülmesi için kullanılabilir yanı da var. İnsanlara sürekli şikayet etmek yerine, çözümün bir parçası olması çağrısı, pozitif sonuç doğuracak bir davranış önerilmesi olumlu bir adım ola-caktır.

Dünyada yaşanan kriz ortamının sona ermesi yönünde umutlarımızın arttığı bir dönemde, endüstrinin gelişmesi için yeni konuları gündeme almak yanlış olmayacaktır. Elbette mevcut sorunlarımızın çözümü, iş imkânlarının geliştirilmesine yönelik olarak üzerimize düşen roller var ancak görüldüğü kadarıyla plastik ürünlere karşı negatif algının değiştirilmesi de bir ön-celik.

Türkiye plastik endüstrisi bazı zorluklarına rağmen hem iç pazarda, hem de dış pazarda büyümesini sürdürüyor. Bunda küresel kriz sürecinde ülkenin ekonomik istikrarı korumasında etkisi büyük. Coğrafyamızda yaşanan siyasi sorunların ortadan kalkmasıyla mevcut büyüme trendinin daha hızlı hale gelmesi olası. Küresel işbirlikleri için yeni fırsatlar doğacağını tahmin ediyoruz. Sektör mensupları ve sivil toplum örgütleri olarak iş yapmak isteyenlere katkı ver-mek rollerimizden biri. Bu görevi memnuniyetle yerine getirmek isteriz.

Saygılarımla.

Çözüme odaklanma zamanı

BAŞKANIN MESAJI

Page 13: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

11

Page 14: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

12

Plastik sektörünün en önemli etkinliği olan Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzen-lenen K 2013 Fuarı, Türkiye plastik ve plastik işleme makineleri sektörü firmaları açısından başarılı geçti. PAGDER ve İKMİB’in organi-zasyonuyla katılan firmalara yönelik yapılan ankette genel görüş fuarın istenen ana amaç olan işbirlikleri ve ihracat kapılarının açılması yönünden umut verici görüşmelerin yapıldığı sonucunu verdi.

K 2013’te verimlilik ve tasarruf ön plana çıktı

16-23 Ekim günleri arasında gerçekleş-

tirilen K 2013 ’teki tanıtım, sunumlarda ve ön plana çıkarılan ürünlerde; ağırlıklı olarak ve-rimlilik ve tasarruf unsuru ön plana çıktı. Gerek plastik ürünlerde, gerekse makine sektöründe çevre duyarlılığı yüksek, verimli ve tasarruf im-kanı sağlayacak çözümler firmalar tarafından sıklıkla vurgulandı. Ürünlerin bir diğer ön plana çıkarılan özelliği ise çevre duyarlılığı oldu.

Türkiye plastik sektörüne, Dubai’den Brezilya’ya, Almanya’dan Çin’e kadar dünyanın her köşesine uzanan alternatif pazar arayış-ları yönünde yoğun çaba içinde olan PAGDER, 2013’te İKMİB ile birlikte yaptığı bir diğer fuar

milli katılımını K 2013 için gerçekleştirdi. Fuar sonunda değerlendirme anketine yanıt veren katılımcıların tamamı organizasyonu başarılı bulduğunu belirtirken, iş dünyasının Avrupa ile ilişkilerinde haksız rekabet boyutuna gelen “vize” sıkıntısı Alman yetkililerin tutumu nede-niyle bir kez daha kendini gösterdi.

PLASFED ve PAGDER Alman yetkililerin tutumlarına yönelik kurumsal olarak tepkile-rini dile getirirken, PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci, uluslararası alanda ticari ilişkileri ve işbirliklerini geliştirmek hede-fiyle katılım gösterdikleri K 2013 Fuarı’na ka-tılacak bazı firmalara gerek vize alımı, gerekse girişte pasaport işlemleri sırasında Alman mercilerinin çeşitli zorluk ve sıkıntılar yaşat-tıklarını kaydederek, “Ne yazık ki bazı firmaları-mız; firma sahiplerimiz, yöneticilerimiz Alman mercilerinin bu yanlış ve gereksiz işlem zor-lukları nedeniyle fuara katılamadı. Avrupa’da kendimize en yakın gördüğümüz Almanya’nın bu tutumu ülkemiz nezdinde saygınlığını ve imajını zedelemiştir” dedi ve benzeri sorun-ların tekrar etmemesi amacıyla resmi olarak

K 2013’te Türkiye plastik sektörü ihracat kapılarını açtı

Türkiye plastik sektörü, alanında dünyanın en önemli etkinliği olan Düsseldorf K 2013 Fuarı’nda göz doldurdu. Türkiye plastik ve plastik işleme makineleri sektörünün en etkin sivil toplum örgütü PAGDER ve İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birli-ği) işbirliği ile Milli Katılım organizasyonu düzenlenen “K 2013 Fuarı” katılımcılarının genel görüşü, işbirliğine dönüşebilir çok sayıda verimli görüşmenin gerçekleşmesi oldu.

PANO

Page 15: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

13

girişimde bulunduklarını açıkladı.

K 2013’e bu yılda rekor düzeyde katılım!

Üç yılda bir düzenlenen fuarda; plastik ürün imalatı, lastik üretimi/kauçuk işleme sektörü, kimya sanayi, ambalaj/ dağıtım, in-şaat/ inşaat ve tasarım, otomotiv endüstrisi/havacılık ve uzay mühendisliği, elektronik/elektroteknik, makine ve tesis üretimi, tarım sektörü, tıp teknolojisi/ hassas mekanik/optik, enformasyon ve iletişim teknikleri, enerji tek-nolojileri/ fotovoltaik ile spor/hobi gibi önemli sektörler dikkat çekti. K 2013’te geçmiş yıllara kıyasla katılımdaki artış da sürdü.

Türkiye, 98 firmanın standlı katılımıyla en çok firma ile temsil edilen ülkeler sıralama-sında 10. sırada yer aldı. PAGDER tarafından yapılan değerlendirmede, fuar organizatörü tarafından yer kısıtlaması yapılmadığı takdirde gelecek fuarda ilk 5 ülke arasına girebileceği kaydedildi. Başkan Hüseyin Semerci, ”Ülke-mizin gelişen imajı ve gelişen sektörümüzle birlikte Orta Avrupa’nın ilgi odağı olmamız ve nitelikli ziyaretçilere olumlu iş bağlantıları ile Türkiye’ye dönüş yaptık. 19 – 26 Ekim 2016 ta-rihleri arasında düzenlenecek olan bir sonraki K fuarı Türkiye katılımının yanı sıra önümüz-deki dönemlerde yapılacak tüm ticari işbirlik-leri ve ilişkilerde Almanya’nın gereken ilgiyi göstereceğine, kolaylıklar sağlayacağına, aynı olumsuz tutumun sürdürülmeyeceğine inanı-yoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“K 2013”, katılımcıları memnun ayrıldı

Dünya plastik endüstrisinin buluşma noktalarından biri olan K 2013’te organizatör tarafından, 218 bin ziyaretçi ve 3 bin 200 ka-tılımcı firmaya ulaşıldığı belirtildi.

Türkiye’nin 700 m2’lik bir alanda, 27 milli, 71’i bireysel katılımcı olarak toplamda 98 firma ile boy gösterdiği fuarda, katılımcı firmalar, Alman firmalar ve profesyonel ziyaretçilerle görüşmeler gerçekleştirildi.

Aksoy Plastik’ten Ergin Atay, Vatan Plastik’ten Menije Tokel , Tayf Plastik-Boya’dan Efgan Görevin, Almak Ateş Makine’den Mus-tafa Ateş, Orion Rezistans’tan Bilal Kaya, Ser Rezistans’tan Hasan Duman, Kıranda Plastik

Kalıp’tan Hüseyin Kıranda, Devotrans’dan Hakan Ulutaş, Karataş Makine’den Kasım Ka-rataş, Dermak Makina’dan Murat Dereli, Üstün İş Makina’dan Ahmet Bektaş, Ekin Makine’den Abdullah Karabulut, Kuatro Makine’den Yu-suf Yavuz, Başar Ağır Makine’den Cemal Ba-şar, Safi Rezistans’tan Bülent Yılmaz, Eryıl-dız Makina’dan Melika Erbaş, Ünveren Hava Sistemleri’nden Can Korbek, Opkon Optik Eloktronik’ten Kenan Özeren, Hayat Kalıp’tan Habib Asyalı, Adaçal Mineral’den Veli Dündar-Ömer Talaş, İnter Kauçuk ve Eva’dan Alper Arslan, Credoy Polimer’den Aygül Aras, Şen-

mak Makina’dan Baburjan Razakov ve Hüseyin Semerci, fuara yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Fuara yönelik Türkiye organizasyonu başarılı bulunurken, talepler ise milli katılımın daha görünür olması, fuar uygulamasında elektrik ve lojistik-navlun hizmetleri konusun-da ek avantaj sağlanması, Türkiye logosunun daha güçlü olması, daha fazla alan satın alın-ması olarak sıralandı. Katılımcılar genel olarak ileride iş imkanına dönüşecek görüşmeler ger-çekleştirdikleri ve katılımcıların profesyonellik

Türkiye plastik sektörü K 2013 kapsamında uluslararası kuruluşların toplantılarında temsil edildi

K 2013 kapsamında sektörün uluslar arası sivil toplum üst kuruluşları da çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. PAGDER ve PLASFED de bu toplan-tılara katılarak, değerlendirmelerde bulundu.

Bu kapsamda, 17 Ekim günü yapılan PAGDER’in de üye olduğu EUPC - Avrupa Birliği Plastik Mamul Üreticiler Birliği toplantısına PAG-DER ve EUPC Başkan Yardımcısı Yavuz Eroğlu ve Genel Sekreter Barbaros Demirci ile Proje Uzmanı Günay Erdoğan katıldı. Daha önce alınan kararlar-

daki ilerlemelerin gözden geçirildiği toplantıda, alt komiteler tarafından yürütülen En-dokrin Bozucular, Deniz Kirliliği ve Kaynak Verimliliği başlıkları tartışıldı.

Yapılan sunumlarda ve tartışmalarda; AB ülkelerinde plastik atıkların toprağa gö-mülme oranları ile ilgili bilgi verildi ve 2020 yılında atıkların toprağa gömülme oranının sıfıra indirilmesi hedefi doğrultusunda yapılması gerekenler tartışıldı. Bütün dünyada tartışılan, plastik mamullerin üretiminde kullanılan kimyasallar ve bunların plastik algı-sına olumsuz etkilerine yönelik konu tartışıldı. Toplantıya katılan taraflar, plastik mamul üretiminde verimlilik konusunda ortak çalışma yürütülmesi yönünde irade belirttiler.

PANO

Page 16: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

14

düzeyini olumlu bulduklarını belirttiler. Bunun yanında, hangi fuarlara milli katılım organizas-yonu yapılması yönünde talep toplamaya yö-nelik sorularda, genel olarak Türkiye’nin hedef pazarı olan ülkeler ile çakışma dikkat çekti. Fu-arın deneyimli katılımcıları, Kurban bayramına denk gelmesi nedeniyle İslam ülkelerinden katılımın geçmiş yıllara kıyasla daha az sayıda gerçekleştiğini gözlemlediler.

Kurumsal görüşmeler gerçek-leştirildi

Fuarda, Avrupa İşletmeler Ağı ve PAG-DER işbirliği ile Türk - Alman firmalar ara-sında, özellikle makine, hammadde, ürün ve teknoloji alım/satımı ile ilgili işbirlikleri odaklı ikili iş görüşmeleri de yapıldı. Fuarın etkinlik merkezi olarak düzenlenen 19 ayrı salonunda da ilgi çekici gösteri, toplantı ve bilgilendirme toplantıları gerçekleştirildi. “K 2013”te, fuar alanı dışında da etkinlikler düzenlendi. Bu kap-samda Türk katılımcılar, dünyanın en büyük plastik ekstrüzyon makinası imalatçılarından Reifenhäuser firmasını ziyaret etti.

K 2013’ten notlarSektörün en önemli buluşma platformla-

rından biri olan K 2013’te, Türkiye plastik sek-törü başarılı bir iş dönemi geçirdi. Üç yıl sonra 2016’da yapılacak K 2013’ya ilişkin hazırlıklara yönelik ön bilgi olabilecek bazı notlar şöyle:

• K 2010’da, 222.486 ziyaretçi ve 3,094 katılımcı firma yer alırken bu yıl 120’yi aşkın ülkeden 218.000 ziyaretçi ve 3.200 katılımcı firma yer aldı. Ziyaretçilerin yüzde 58’i, yani 126.000 ziyaretçi, yurt dışından katılım sağ-ladı.

• Messe Düsseldorf’un Başkanı ve CEO’su Werner Matthias Dornscheidt, kauçuk ve plas-tik endüstrisinin olgunlaşan yeni teknolojile-rin görücüye çıktığı ve bu yenilikler için sipariş-lerin verildiği K 2013’de günümüzün yenilikleri ve geleceğe yönelik trendler konusunda katı-lımcıların yüksek düzeyde bilgi sahibi olduğu-na vurgu yaptı.

• Angola, Burkina Faso, Falkland Adaları, Yemen, Malawi, Nepal, Yeni Kaledonya, Um-man, Peru ve Türkmenistan gibi denizaşırı ül-kelerden katılım olan fuarda Güney, Doğu ve Orta Asya’nın yanı sıra Yakın ve Orta Doğu’dan gelen 30,000 uzman ile yabancı ziyaretçilerin en büyük bölümünü oluşturdu. En yüksek zi-yaretçi sayısı Hindistan’dan gelirken, Çin, En-donezya, İran, Japonya ve Tayvan’dan gelen ziyaretçi sayısı kayda değer bir artış gösterdi. Diğer bir önemli artış ise Kuzey Amerika’dan gelen ziya-r e t ç i l e r i n oranında gö-rüldü: ABD ve K a n a d a ’ d a n 8,100 ziya-retçinin gel-diği kayde-dildi. Bu sayı, K 2010’dan 1.300 daha yüksek. La-tin Amerika ülkelerinden ise, önceki organizasyo-na benzer bir

biçimde 11.000 uzman fuarı ziyaret etti. Bu ülkeler arasında en büyük katılımı ise Brezil-ya, Meksika, Arjantin ve Kolombiya sağladı. Komşu Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçi-ler arasında en büyük pay 8.000 ziyaretçiyle Hollanda’ya ait. Bunu Fransa, Belçika, Britanya ve İtalya izledi. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’ın gösterdiği ilgide ise önemli artış gözlendi.

• Ziyaretçiler arasında tüm ülkeler gene-linde oldukça yüksek bir yönetici oranı göze çarptı; ziyaretçilerin yaklaşık üçte ikisini üst ve orta düzey yöneticiler oluşturdu. Araştırma, geliştirme ve tasarım görevi üstlenen ziyaret-çilerin oranı da oldukça fazla oldu.

• 1.900 firma ile K 2013’te en fazla ürü-nün sergilendiği makine ve tesis inşa sektö-rü de ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Hammadde ve yan malzeme üreticilerinin yaptığı sunumlar, ziyaretçilerin yüzde 42’sinin asıl ilgilendiği konuları oluştururken, ziyaret-çilerin yüzde 22’si, yarı işlenmiş mamuller ile kauçuk ve plastikten üretilmiş teknik bileşen-lerle (bir veya birden fazlası) ilgilendi.

“Kunststoff bewegt“- Dünya Plastikle dönüyor!

K 2013’de düzenlenen “Kunststoff be-wegt – Dünya Plastikle dönüyor”etkinliği plastiklerin “devinim halindeki yaşama” yaptı-ğı katkının altını çizdi; nüfus artışı, enerji ihti-yaçları ve iklim değişimi gibi unsurlar üzerinde yoğunlaşan geleceğe yönelik konular da tar-tışıldı. 16 Ekim’de açılan stand, Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’ın sürdürülebi-lirlik konusundaki tartışmasına da ev sahipliği yaptı.

PANO

Page 17: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

15

K 2013 Katılımcılar Danışma Kurulu Baş-kanı Ulrich Reifenhäuser da, fuar ile ilgili olarak “Fuar sonrası sürecek güçlü bir ticaret ve sek-törde sürekli büyüme olacağına inancımız tam” dedi.

PlasticsEurope toplantısıAB ülkelerinde plastik hammadde üretici-

lerinin üst örgütü konumundaki PlasticsEurope toplantısı ise 18 Ekim günü yapıldı. PAGDER’in de üye olduğu ve Birlik bünyesindeki Akdeniz Bölge Danışma Kurulu’nda Yavuz Eroğlu Baş-kan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Toplantıya Yavuz Eroğlu ve Genel Sekreter Barbaros De-mirci ile iştirak edildi.

Toplantıda, Akdeniz Bölge Danışma Ku-rulu Başkanı Daniele Ferrari, Dünya ölçeğinde plastik üretiminin artmasına karşılık AB ülke-lerinde finansal krizin de etkisiyle düşüş göz-lendiğine işaret etti. PlasticsEurope İcra Mü-dürü Wilfried Haensel ise küresel krize Avrupa plastik endüstrisinin uyum gösterdiğini belir-terek, küresel krize bağlı risklerin atlatıldığını, rekabetçi ve yenilikçi üretimin sürdüğünü kay-

detti. Haensel, plastik sektörünün Avrupa’nın GSYİH’sına katkısının yüzde 2,6 seviyesinde olduğunu, Avrupa’lı üreticilerin diğer bölgeler-deki düşük enerji ve hammadde fiyatları nede-niyle rekabet baskısı altında kaldığını vurguladı.

PlasticsEurope Başkanı ve Bayer Maetri-alScience CEO’su Patric Thomas ise “2013 yılı Avrupa plastik sektöründe istikrarlı bir yıl ola-rak değerlendirilebilir ve 2014 yılında sektörde ufak bir iyileşme beklenebilir. Buna rağmen kriz öncesi seviyesinden hala çok uzakta olacağız.” Görüşünü belirtti.

Toprağa terk edilen plastik miktarını sıfırlama hedefi risk altında

Toplantıda plastik atıklarla ilgili durum da tartışıldı. PlasticsEurope İcra Müdürü Wilfried Haensel Avrupa’da plastik atıkların üçte birinin toprağa terk edildiğini belirterek, mevcut geliş-meler ışığında 2020 yılında toprağa terk edilen atık miktarını sıfırlama hedefinin risk altında olduğunu, bugünkü gelişmelere bağlı olarak hedefin 2037’de gerçekleşebilir görüldüğünü

belirtti. Haensel, “Mevcut hızda bu hedef risk altındadır; ulaşılması mümkün değildir. Bu se-beple plastik endüstrisi, bu iddialı hedefe ula-şılabilmesi için, geri dönüştürülebilir ve yüksek ısıveren arıkların toprağa doldurulmasını önle-mek amacıyla tedbirler alması için karar alıcılara sesleniyor.

Toprağa doldurulacak plastik kalmaması (zero plastic to landfill) hedefine 2037’de ula-şılabilir ancak sektör bu süreci hızlandırmak için hevesli olmalıdır. 96 milyar doların çöpe atılmasını karşılayabilir miyiz? Toplumun bunu karşılayabileceğini ya da karşılaması gerektiğini düşünmüyorum” dedi.

Ülke plastik derneklerinin Dünya çapında-ki üst örgütü olan CIPAD toplantısı ise 20 Ekim günü yapıldı. PAGDER’i Genel Sekreter Barba-ros Demirci ve Proje Uzmanı Günay Erdoğan’ın temsil ettiği toplantıda, Barbaros Demirci bir sunum yaparak, Türkiye’nin yıl sonunda Avrupa’da ikinci büyük üretici konumuna ge-leceğini açıkladı. Gelecek toplantıda, sosyal medya ve plastiğin kötü imajının ele alınması kararlaştırıldı.

K 2013’E KATILAN TÜRK FİRMALARI1. Adaçal Endüstriyel Mineraller2. Akdemir Endüstri Ambalaj3. Akdeniz Kimya4. Akkaya Makine İmalat5. Aksoy Plastik6. Alarge Alıç Ağacı Makine7. Almak Ateş Makine8. Altek Plastik Makine9. Anadolu Mikronize Madencilik10. Arslan Sünger ve Plastik11. Askim Stabilizatör12. Aytek Soğutma13. Barış Ambalaj ve Matbaacılık14. Başar Ağır Makine15. Bayegan Dış Ticaret16. Beşok Kalıp Ticaret17. Bordo Recyling18. Budin Kimyevi Maddeler19. Cey Kimya20. Credoy Polimer21. Çınar Profil22. Değişim Kalıp23. Dermak Makine24. Dersan Makina Sanayi25. Devotrans Makine 26. Domeks Makine27. Durform İzolasyon ve Ambalaj28. Düzlem Metal29. Ege Kimya30. Ege Proses Mühendislik31. Ekin Makine Plastik32. Ela Kimyevi Maddeler

33. Elastron Kimya34. Enformak Plastik Teknolojileri35. Enplast Plastik Kimya36. Epsan Plastik37. Erkoç Plastik ve Kalıp Sanayi 38. Ersey Makine39. Eryıldız Makine40. Eurotec Mühendislik Plastikleri41. Fiberflon Teknik Tekstil42. Forplas Plastik43. Gema Polimer44. Gülmer Madencilik45. Gülnar Plastik Makinaları46. Gür-iş Makine47. Güven Teknik Makine48. Hayat Kalıp

49. İKMİB İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği

50. İnan Plastik Makinaları51. Işık Plastik Dış Ticaret52. İnpak Makine53. İnter Kauçuk ve Eva54. Karataş Makine55. Kıranda Plastik Kalıp56. Kimflor Kimya57. Korsini Saf Ambalaj58. Kuatro Plastik Makine59. Kuzey Global Makine60. Maskom Plastik61. Meltem Kimya62. Mikron's 63. Mikrosan Makine64. MT Reklam

65. MTN Model Kalıp66. Okset Kalıp Elemanları67. Opkon Optik Elektronik68. Orion Rezistans69. Öz-mak Plastik Makine70. PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği71. Petkim Petrokimya Holding72. Pimtaş Plastik73. Plastay Kimya74. Plastifay Kimya75. Polimer Teknik Makine76. Polimersan Polimer77. Puls Elektronik78. Roboplas Plastik79. Safi Rezistans80. Sanem Plastik81. Saraç Plastik Teknolojileri82. Sarem Makine83. Ser Rezistans84. Sisan Plastik85. Şenmak Makine86. Takımsan Dişli Kesici Takımları87. Tanrıkulu Plastik88. Tayf Plastik89. Tekpol Teknik Poliüretan90. Termopol Plastik91. Tifmak Makine92. Tisan Mühendislik Plastikleri93. TST-Tamsan Motor Makine94. Tüyap Tüm Fuar Yapım95. Ünveren Hava Sistemleri96. Üstün İş Makine97. Vatan Plastik98. Yeniyurt Makine

PANO

Page 18: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

16

PANO

Türkiye plastik sektörünün en öncelikli sorunları arasında bulunan uygun yatırım ara-zisi sorununa yönelik olarak başlatılan orga-nize sanayi bölgeleri girişimleri hızla ilerliyor. PAGDER, EGEPLASDER ve BURPAS’ın girişim ya da desteğiyle ilerleyen projelerde yatırım-cılara çeşitli avantajlar sunuluyor.

Plastik sektörüne teşvikli yatırım fırsa-tı sunan OSB girişimlerinin sayısı 4’e ulaştı. EGEPLASDER ile EBSO (Ege Bölgesi Sana-yi Odası) öncülüğünde son aşamaya gelen Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırımlar başladı. PAGDER ta-rafından yürütülen Kırklareli’nin Vize ilçe-sinde kurulan ve satışlar devam eden PAG-DER ASLAN Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde imar ve parselasyon çalışmalarına başlandı. PAGDER’in bir başka projesi olan Bi-lecik Osmaneli Plastik Organize Sanayi Bölgesi projesinde ise firmalardan ön talep toplandı ve mevcut bölgenin içinde bir bölüm plastik yatı-rımlarına uygun olarak hazırlanması konusun-da anlaşma sağlandı. BURPAS (Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği) öncülüğünde Bursa’da bir bölge kurulması için 52 ortaklı ko-operatif kuruldu ve uygun arazi arayışı başladı.

Menemen Plastik İhtisaas Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırımcılar inşaata başladı

İzmir Menemen’de kurulan Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, 920 bin metrekare araziye sahip. Bu bölgede alt-yapı büyük oranda tamamlandı ve şirketler-den bazıları fabrikalarını inşa etmeye başladı. Bölge genişleme imkanına da sahip.

Türkiye’nin en köklü sanayi ve ticaret merkezleri yanında yaşam kalitesi açısından en yüksek seviyeli şehirlerden biri olan 4 milyon nüfuslu Ege Denizi kıyısındaki İzmir’e 30 dakika uzaklıktaki bölge, her türlü taşıma imkanına sahip. Bölgenin, İstanbul Otoyolu, İZBAN Metro İstasyonu ve PETKİM’e yakınlığı ayrı bir avantaj. Bölgede az sayıda kalan par-selin satışı devam ediyor.

PAGDER iki organize sanayi bölgesi projesiyle dikkat çekiyor

PAGDER ise iki ayrı OSB girişimini sür-dürüyor. Kırklareli’nin Vize ilçesinde kurulan PAGDER ve ASLAN Organize Sanayi Bölge-sinde arazi satışları sürüyor. Bölgede 2013 yılı sonuna kadar inşaatlara başlamaya uygun

hale gelinmesi bekleniyor. Bölgede, 2013 Ey-lül ayında imar, parselasyon ve alt yapı uygu-lamaları büyük oranda tamamlandı. İmar planı, parselasyon ve altyapı proje çalışmalarında Emsal: Kat Alanı Katsayı = 0.70 ve yükseklik serbest olarak belirlendi.

PAGDER ASLAN Organize Sanayi Bölge-sinde plastik imalatçıları ile makine imalatçı-larının, tedarik zincirindeki diğer işletmelerin etkileşim içinde yan yana faaliyet gösterme-sinin önemli bir etkileşim doğurması bekleni-yor. Yüzde 60 doluluğa ulaşan bölgede şu ana kadar 33 firma kayıt yaptırdı. PAGDER ASLAN Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi konum olarak da ulaşım, haberleşme ve insan kay-nakları açısından güçlü bir noktada bulunuyor. Bölgeden, Çorlu ve İstanbul’daki havaalanla-rına ulaşım kolaylığı yanında, Türkiye’nin bü-yük limanları Tekirdağ ve Ambarlı limanlarına ana yollardan ulaşmak mümkün. Türkiye’nin batısında Avrupa bölümünde bulunan bölge, Avrupa’ya giden transit otoyollara da son de-rece yakın.

PAGDER Bilecik Osmaneli’nde mevcut organize sanayi bölgesinin bir kısmını plastik için özel bölge haline getiriyor

PAGDER’in yürütüğü bir diğer önemli proje ise Bilecik ilinin Osmaneli ilçesinde plas-tik organize sanayi bölgesinin oluşturulması. Yürütülen çalışma çerçevesinde, kurulmuş bulunan ve yeterli araziye sahip Osmaneli Or-ganize Sanayi Bölgesi’nin bir kısmının Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olarak ayrıl-ması konusunda anlaşma sağlandı. PAGDER, ön talep toplama için yaptığı çağrıda başarıya ulaştı ve bu bölgeyi oluşturmaya yetecek sayı-nın üzerinde ön talep sağlandı.

Türkiye’nin otomotiv merkezi Bursa’da plastik bölgesi girişimi başladı

Türkiye’nin otomotiv başta olmak üze-re köklü sanayi merkezlerinden biri Bursa’da BURPAS üyelerinin girişimiyle OSB kurulması için proje başlatıldı. Şu ana kadar 52 imalatçı-nın üye olduğu bir kooperatif kurularak böl-genin kurulacağı arazinin temini için girişim yürütülüyor. BURPAS Başkanı İlker Biliktü, bölgenin kendi enerji tesisini kurarak faaliye-te geçecek yatırımlara ek avantaj sunmasını amaçladıklarını ve Bursa’daki paydaşlarıyla birlikte hareket etmek istediklerini kaydetti.

Vize, Menemen, Osmaneli ve Bursa: Plastik İhtisas OSB projeleri ilerliyor

PLASFED’e üye derneklerin öncülüğünde başlatılan Organize Sa-nayi Bölgesi girişimleri hızla ilerliyor. PAGDER-ASLAN OSB’de, süren imar planı, parselasyon ve altyapı proje çalışmalarında Emsal: Kat Alanı Katsayı = 0.70 ve yükseklik serbest olarak belirlendi. Menemen OSB’de ise yatırımlar için temeller atılmaya başlandı ve “ihtisas OSB” sıfatıyla üretime hazırlanılan ilk bölge oldu. BURPAS ise Bursa’da faaliyet gös-teren paydaşlarıyla birlikte ihtisas OSB için kolları sıvadı.

Page 19: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 20: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

18

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci, Türkiye plastik sanayicilerinin Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi konumuna yükseldikle-rini belirterek, yeni ürün ve teknolojilerle her geçen gün kullanımı artan ve gelişmiş ülkeler tarafından korunan plastik sanayisinin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla geliş-tiğini kaydetti. Cam mamul üreten bir firmanın TV kanallarında yayınlanan tanıtım spotunda, doğalgazdan elde edilen hammaddeyle üre-tilen plastik mamullerin geri dönüştürülemez olduğuna yönelik ifadelere tepki gösteren Hü-seyin Semerci, bu girişimin haksız rekabete yol açacak yanlış bilgiler içerdiğini duyurdu.

Hüseyin Semerci, ülke ekonomisine katkı yapan her sektör gibi cam sanayisinin de Av-rupa ölçeğinde bir üretim kapasitesine ulaş-masından mutlu olduklarını ancak Avrupa’nın ikinci büyük üretim kapasitesi ve mamul ba-zında dış ticaret fazlası veren plastik sanayisi-nin de çok değerli olduğunu hatırlattı. Semer-ci, “Haksız rekabete soyunarak plastiğe gerçek dışı saldırıda bulunulmasının her zaman karşı-sındayız. Rekabet, hem sektör içinde hem de ürün türleri bakımından her dönem devam edecek. Hür teşebbüsü savunan herkes için bu geçerli. Tek rekabet türüne karşıyız, o da haksız rekabet! Haksız olanı dışında her türlü rekabete varız” dedi.

Hüseyin Semerci, “Alternatif malzeme üreticilerinin pazar kaybetme kaygısı ile her gün artan ölçüde ve bilimselliğe dayanma-yan, etik dışı iddialarla plastiğe saldırması ve plastikle ilgili kamu algısının olumsuzlaştı-rılmasına, hem sektör hem de ülke yönetimi yetkililerimizin, ilgili bakanlığımızın ülke geli-şimi ve ekonomisi için kazandırmaya çalıştığı geri dönüşüm bilincinin oluşturulmasını zor-laştırmaya yol açmaktadır. Tüm dünyada geri dönüşüm özendirilirken, tüm sektörler tara-fından bilinçlendirilme çalışmaları yapılırken Isıcam’ın gerçeği yansıtmayan bu ifadesi, ka-muoyundaki yanlış algıyı artıracak, yüzde 100 geri dönüştürülebilen plastiğin geri dönüşüm

Plastiğe karşı yanlış bilgilerin kamuoyuna sunumu devam ediyor

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci:Haksız rekabet dışında her rekabete varız!

Cam sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın, televizyon kanallarında yayınlattığı ve yanlış bilgiler içe-ren tanıtım filmine PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci tepki gösterdi. PAGDER’den yapılan iki ayrı duyuruy-la, imalat sanayiinde çalışan bütün girişimciler adil rekabet içinde kalmaya çağırıldı. Hüseyin Semerci, ülke ekonomisine katkı yapan her sektör gibi cam sanayisinin de Avrupa ölçeğinde bir üretim kapasitesine ulaş-masından mutlu olduklarını ancak Avrupa’nın ikinci büyük üretim kapasitesi ve mamul bazında dış ticaret fazlası veren plastik sanayisinin de çok değerli olduğunu hatırlattı. Basın açıklamasında, plastik ürünlerin çevre ilişkisine yönelik doğru bilgiler tekrar paylaşıldı.

PANO

Page 21: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

19

çalışmalarını, geri dönüşüm bilincinin oluşu-munu önemli ölçüde sekteye uğratarak ülke ekonomisine zarar verecektir” açıklamasında bulundu.

Çevre duyarlılığının bütün insanların or-tak değeri haline geldiğini hatırlatan Hüseyin Semerci, bu duyarlılığa yönelik girişimlerin etik değerlere uygunluğunun önemini artır-dığını hatırlatan Semerci, “Plastik ile ilgili yan-lış-olumsuz algıların, şehir efsaneleri dışında doğru bir bilgi araştırmasına girmekten çeşitli nedenlerle yoksun herhangi bir kişiyi etkile-mesi -bir nebzede olsa- olağan kabul edilebilir. Ancak her türlü araştırma gücüne sahip, üste-lik doğru bilginin kendilerinde bulunduğuna emin olduğumuz çok deneyimli ve büyük bir grubun markasının, plastik şişelerin de diğer tüm plastik malzemeler gibi yüzde 100 geri dönüştürülebildiği gerçeğini rekabet adına ‘plastik şişelerin geri dönüşümü mümkün de-ğil’ gibi net bir ifadeyle çarpıtmasını, haksızlık etmesini etik dışı buluyoruz. Bu tarz yanlış bil-gilendirmelerin devam etmesi durumunda hu-kuki süreci takip edeceğiz” ifadesini kullandı.

Doğalgaz ya da ham petrolden elde edilmesi önemsiz, plastikler geri dönüştürülürPAGDER’den yapılan açıklamada, plastik ma-mullerin tamamının geri dönüşümünün müm-kün olduğu; plastik hammaddelerin doğalgaz ya da hampetrolden elde edilmesinin herhangi bir farklılık doğurmadığı belirtildi. Açıklamada, başka ürünlerle birleştirilmiş olanlar dışında bütün plastik mamullerin geri dönüştürülebi-leceği, aksi yöndeki bilgilerin tamamen yanlış olduğu kaydedildi.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Se-merci değerlendirmesinde şunları kaydetti: “Plastik hammaddeleri, hampetrol ya da do-ğalgazlardan elde edilir. Hatta bilimsel olarak kömürden, organik maddelerden de plastik elde etmek mümkündür. Maliyet olarak en uygunu hampetrol ve doğalgazlardan elde edilen olduğu için diğer kaynaklar kullanılma-maktadır. Doğalgazdan elde edilen petrokim-yasallar ve plastikler geri dönüştürülemez, diye bir ifade doğru değildir. Petrol, doğalgaz ya da organik olsun elde edilen petrokimya-

salların formülasyonu aynıdır. Plastik kullanı-larak, başka materyallerle birleştirilerek yeni bir ürün elde edilmesi halinde geri dönüşüm durumu farklılaşabilir. Bu halde plastik bir üründen söz edilemeyeceği halde, geri dönüş-türülemez savı yanlıştır.”“Geri dönüştürülemez” denilen ürünün 28 tane “geri dönüşüm fabrikası” var! Yeter ki toplama kanalları oluşturulsun

PAGDER yaptığı açıklamada, cam sanayisi tarafından geri dönüştürülmesinin mümkün olmadığı iddiasında bulunulan plastik şişe-lerin, PC ve PET hammaddeden üretildiği ve bunların da en yaygın biçimde geri dönüştürü-len ürünler arasında yer aldığı hatırlatıldı.

Özellikle PET şişelerin kolay toplanması ve kolay işlenerek başta iplik ve elyaf olmak üzere ticari kullanım alanlarının yaygın olması nedeniyle geri kazanım tesislerinin hızla ku-rulduğunu belirten Hüseyin Semerci, “PET Dönüştürücüleri Derneği’nin verilerine göre hali hazırda şu an 28 tesisin geri dönüşümde faal olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’nin ye-

PANO

Page 22: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

20

terli toplama kanalları oluşturulamadığı için PET atık ithal edildiği bilgisinin kamuoyuna yansıdığını hepimiz biliyoruz. Geri dönüştü-rülebilen PET şişeler için gerekli ve yeterli toplama kanallarının oluşturulması ivedilikle gerekiyor” dedi.

Yaşam Döngü Analizi de ortaya koymaktadır: Plastikler “çevreci” ürünlerdir

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüse-yin Semerci, sanayi ürünlerinin “çevreciliği” konusunda son dönemde yaygın yanlışların yapıldığını hatırlatarak, “Sanayi ürünlerinin çevre açısından sürdürülebilirliğinin bilimsel olarak analiz edilebilmesi, kıyaslanması ama-cıyla ‘karbon salımı’nı baz alan analizler son dönemde öne çıkıyor. Bunun hesaplanmasın-

da da, Yaşam Döngü Analizleri (Bir ürünün ilk üretiminden başlayarak, kullanımının sona er-mesi, geri dönüşümünün tamamlanması ya da yok edilmesi ile tamamlanan sürecin tamamı) kullanılıyor. Her iki açıdan da plastik ürünlerin, metal ya da cam ile kıyaslamada üstün olduğu gözlenmektedir” bilgisini verdi.

Plastik ürünlerin Yaşam Döngüsü Ana-lizi’ndeki karbon salımı üstünlüğü yanı sıra üretiminde kullanılan enerji ve su miktarı açısından, hafifliği ve dayanıklılığı nedeniyle, depolanma, taşıma ve kullanım sonrası top-lanması açısından da alternatif ürünlere karşı çok daha çevreci olduğu kanıtlanmış olduğunu belirten Semerci, şu bilgileri verdi:

“2012 yılında, Türkiye’de 180.788 ton kağıt/kartonve kompozit ambalaj, 56.406 ton cam ambalaj, 128.824 ton plastik ambalaj, 28.857 ton metal ambalaj ve 13 bin 500 ton kompozit ambalaj geri dönüşüm sürecine ak-tarıldı. Geri kazanımı sağlanan 128.824 bin ton plastik ambalaj atığı ile de 2 milyon varil petrol

tasarrufu sağlandı. Bu rakam 7.28 milyon ara-cın bir depo benzin miktarına denk… Bu geri dönüşüm ile, 774 milyon kilowatt saat elektrik tasarrufu sağlandı; bu da yaklaşık 270 bin aile-nin yıllık elektrik tüketim miktarına eş değer…”

PAGDER’in GfK’ya yaptırdığı plastik algı araştırmasında, insanların algısını oluşturan çok sayıda yanlış bilginin belirlendiğini belirten Hüseyin Semerci, bu yanlış bilgilerinin tüketici davranışlarına etki etmesinin de ciddi bir duru-mun göstergesi olduğunu hatırlattı.

PAGDER açıklamasında kamuoyu ile şu bilgiler paylaşıldı:

Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) gibi kapsamlı bilimsel çalışmalarla plastiğin kağıda göre daha avantajlı olduğu alanlar

belirlenebilir. Plas-tikler, kağıt ve cam ürünlere kıyasla daha kolay ve daha az enerji kullanılarak geri dönüştürülebil-mektedir. Örnekle-mek gerekirse, cam bardaklar fırınlarda yüksek sıcaklıklarda üretilmekte ve çok yüksek enerji tüke-timine sebep olmak-tadır. Dolayısıyla ilk

üretimi sırasında cam bardaklar, plastik bar-daklara göre çok daha yüksek enerji tükettiği için dolayısıyla karbon ayak izine sahiptir. Yine cam mamullerin defalarca kullanılabilmesi için sürekli ve deterjanla yıkanması gerekli-liği, dünyada zaten kıt olan su kaynaklarının tüketilmesine; kullanılan deterjanlar nede-niyle suların kirlenmesine ve çevre kirliliği-ne yol açmaktadır. Plastik bardak yapımı için ağaç kesilmez. 1 ton kağıt üretmek için 10-17 ağacın kesildiğinin dikkate alınması gerekir. Karbon emisyonları konusunda uzman araş-tırma kuruluşu Global Carbon Clear firmasının yaptığı araştırmaya göre; plastik bardakların üretiminde kullanılan enerji, muadiline kıyasla yüzde 50 daha azdır. 75 adet bardak üretim ve kullanımı için gereken enerji 20 MUe (Milyon birim enerji) iken aynı miktarda kağıt bardak 30 MUe enerji tüketmektedir.

Görülüyor ki, plastik her açıdan daha çev-reci bir üründür. Açıkçası, geri dönüşüm konu-sunda gerekli bilinçlendirmenin sağlanması ve bu şekilde ülke ekonomisine, ülkemize katkı

sağlaması için bütün tarafların bu konudaki bilgileri net ve doğru olarak verme yükümlülü-ğü bulunmaktadır.

PAGDER açıklamasında, teknik bilgile-re de yer verilerek, yaygın olarak kullanılan plastik ürünler; polietilenler (PE), etilenoksit, etilen glikol, PET, EDC, VCM, PVC, stiren, po-listiren ve vinil asetat, propilen; polipropilen (PP), akrilonitril, akrilik asit, ogza- alkoller, propilen oksit, propilen glikol, poliüretanlar, kümen ve fenoller ve polikarbonat (PC) bü-tadien ve bütilenlerden elde edilen, sentetik kauçuk, poliizobütilen, sentetik lateks, MTBE / ETBE ve izooktan maddelerinden yapıldığı, bu ürünlerin hammaddelerinin hampetrol ve doğalgazdan elde edildiği, üretim kaynağı do-ğalgaz, hampetrol ya da son dönemde ABD’de yaygınlaştığı biçimde kaya gazı olması önem taşımaksızın ortaya çıkan ürünün formülas-yonu aynıdır ve geri dönüştürülebilir olduğu kaydedildi.

Yaşar Nadir Atilla’nın makalesiÖte yandan PAGDER açıklamasında, geri

dönüşüm ve plastiklerin kullanımına yöne-lik olarak ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) Yönetim Kurulu Üyesi ve PAGDER Plastik Meslek Komite Üyesi Yaşar Nadir Atilla’nın “Türkiye’de PET Amba-lajların Gelişim Süreci ve Bazı Yanılgılar” baş-lıklı makalesini de kamuoyu dikkatine sunuldu.

Yaşar Nadir Atilla sözkonusu makalesin-de, hafif, kırılmaz, sağlıklı, tek kullanıma olanak vermesi ve alternatiflerine göre çok daha eko-nomik olması nedeniyle, çok kısa sürede baş-ta gazlı ve gazsız içecek sektörü olmak üzere uygun gıda kabı arayan üreticilerin aradığı bir ambalaj malzemesi haline gelen pet şişelerin içecek sektöründe yoğun olarak kullanılmaya başlamasıyla cam başta olmak üzere klasik ambalajların pazardaki payının büyük ölçüde düştüğü gerçeğine dikkat çekiyor.

Atilla, PET geri kazanım tesislerinin yay-gınlaşmasıyla ürünün tercih edilmesinin yük-seldiğini, bunun ardından da PET ürünleri yö-nelik bazı kampanyaların başlatıldığına işaret ederken, Amerika Yiyecek ve İlaç İdaresi -FDA (Food and Drug Administration-USA), EFSA (Europa Food Safety Authority) gibi gıda ko-nusunun tartışmasız iki otoritesinin yanı sıra ILSI (International Life Sciences Institute)’da PET’i gıdalar için güvenilir bir ambalaj malze-mesi olarak kabul ettiğini anlatıyor.

PANO

Page 23: PLASFEDDERGİ Sayı 4

Sadece Mühendislik Plastikleri

Eurotec, standart ürünlerde rekabetçi, müşteriye özel ürünlerde akılcı çözümler sunar.

AkılcıÇözümler

Ürün Çeşitleri Takviyeli

Darbe Dayanımlı

Alev Geciktiricili

Elektrik İletken

Termal İletken

Yüzey Dayanımı İyileştirilmiş

Isı Stabilizeli

UV-Işık Stabilizeli

Renkli

Mühendislik Plastikleri Üretimi

Page 24: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

22

PLASFED İSO birinci ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu raporunu değerlendirdi

Kontrollü büyüme plastik sektörünün büyük firmalarını etkiledi

İstanbul Sanayi Odası tarafın-dan her yıl yayınlanan Türkiye’nin en büyük firmaları sıralamasında yer alan plastik ürünler imalatçısı şirketlerin sayısı azalıyor. En bü-yük 500 sanayi kuruluşu içindeki plastik üreticisi firmaların sayısı 2012 yılında da da azaldı ve 17 oldu. Üretimden satışların baz alındığı listede Türkiye’deki başta enerji ve finans olmak üzere di-ğer sektörlerdeki şirket büyüme hızlarının artışı bunda en etkili unsurlardan biri. İstanbul Sana-yi Odası analizi, her yıl Ağustos ayında, yayınlandığı yılın bir ön-ceki yılına ait veriler üzerinden “birinci 500 büyük sanayi kuru-luşu” ve “ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu” olmak üzere iki ayrı ra-porla yayınlıyor.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından her yıl Ağustos ayında yayınlanan “İSO 500 - Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” ve “İSO İkinci 500-Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine, toplam 17’si ilk liste olmak üzere toplam 32 plastik imalatçısı firma girdi. PLASFED’in İSO 500 raporlarından yaptığı analizlerde, Türkiye’nin en büyük plas-tik imalatçılarının 2012 performanslarında bir önceki yıla göre düşüş gözlenmesi dikkat çek-ti. PLASFED incelemesinde, genel ülke ekono-

misinin büyüme hızının düşürülmesine yönelik bir ekonomik politika uygulanan 2012’de bu yöndeki uygulamaların, sektörün hammad-de ithalatına yönelik alınan bazı kararların ve Dünya ekonomisinde devam eden ekonomik durumun olumsuz sonuçlarının etkisine işaret edildi. Aslında bu etkiler, sadece plastik en-düstrisini değil, İSO listelerindeki bütün imalat sanayii şirketlerine aynı etkiyi gösterdi.

İncelemede, Dünya ölçeğinde 2012 yılın-da üretim artışının yüzde 1,2 seviyesinde ol-duğu, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’nın ise yüzde 0,9 gerileme ile karşı kar-

şıya kaldığı değerlendirmesi yapıldı.

Türkiye’nin ekonomi politikalarının ön-gördüğü biçimde büyüme hızının düşürülmesi yılı olarak tasarladığı 2012 yılında yüzde 2,2 ile son yılların en düşük büyüme performansların-dan biri görüldü. Türkiye’nin düşük büyüme hızı gösterdiği, dış ticaret ve cari işlemler açığındaki olumsuzlukların sürdüğü, enflasyonla mücade-le öncelikli para politikasının uygulandığı 2012 yılında, ISO sıralamasında ilk 500’e girme başa-rısını elde eden 17 firmanın da bu yansımaların etkisiyle performans ve finansal yapılarında olumsuzlukların yaşandığı gözlendi.

2012Sıralama

2011Sıralama Kuruluşlar

112 128 Naksan Plastik ve Enerji San. ve Tic. A.Ş.

180 169 Korozo Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

190 226 Pakpen Plastik Boru ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.

230 202 Süper Film Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

252 233 Polinas Plastik San. ve Tic. A.Ş.

260 301 Köksan Pet ve Plastik Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

269 331 Kalde Klima Orta Basınç Fittings ve Valf Sanayi A.Ş.

309 285 Polibak Plastik Film San. ve Tic. A.Ş.

310 266 Adopen Plastik ve İnşaat Sanayi A.Ş.

313 346 Ege Profil Tic. ve San. A.Ş.

320 348 Elif Plastik Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

322 261 Vatan Plastik San. ve Tic. A.Ş.

414 443 Hakan Plastik Boru ve Profil San. Tic. A.Ş.

430 411 SUNJÜT Suni Jüt San. ve Tic. A.Ş.

450 429 Wavin TR Plastik Sanayi A.Ş.

455 - Esen Plastik San. ve Tic. A.Ş.

468 - Form Sünger ve Yatak San. Tic. A.Ş.

2012 YILINDA İSO SIRALAMASINDA İLK 500’E GİREN PLASTİK FİRMALARI

PANO

Page 25: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

23

İSO Birinci 500-2012 sıralamasında yer alan plastik sektörü firmalarının toplam veri-leri dikkate alındığında, üretimden satışlarda, satış hasılatlarında, ihracat, öz sermaye ve net ihracatlarında düşüş olduğu belirlendi.

PLASFED raporunda, İSO 500 içindeki plastik firmalarının, 2009 yılında 23 ile en yük-sek sayısına ulaştığını ancak bu yıldan sonra sürekli azalarak 2012’de 17’ye düştüğü belir-tildi. İSO Birinci 500’e giren plastik firmalarının üretimden satışların yüzde 13,7 satış hasılat-larının yüzde 12,6 öz sermayelerinin yüzde 23,9, net aktiflerinin yüzde 5,9, ihracatlarının yüzde 14,7 ve çalışan sayılarının yüzde 10,4 azaldığı, dönem karlarının yüzde 26,2 arttığı, yarattıkları brüt katma değerlerinin ise aynı düzeyde kaldığı belirtildi.

Yapılan analizde, İSO listesine girmeyi başaran büyük firmaların, sektör içindeki pay-larında da düşüş tespit edildi. Plastik firmala-rı, 2011’de toplam sektör ihracatının yüzde 28,3’ünü gerçekleştirirken, bu oran 2012’de yüzde 20,8’e düştü. Üretimdeki payı ise yüzde 12,8’den, yüzde 9,6’ya indi.

Plastik Sektörü İSO İLK 500 Performans Değişimi

2011 2012 2011 2012 Plastik Sektörü İSO İLK 500

Üretimden Satışlar (Net) 5.891,7 5.086,3 323.878,5 353.699,3 -13,7 9,2

Satış Hasılatı (Net) 6.317,8 5.520,5 409.824,3 423.621,1 -12,6 3,4

Brüt Katma Değer 558,4 558,7 115.993,2 118.803,6 0,0 2,4

Öz Sermaye 1.741,6 1.325,9 154.074,8 169.534,4 -23,9 10,0

Net Aktifler 3.864,6 3.637,3 332.845,4 359.483,1 -5,9 8,0

Dönem Karı (Vergi Öncesi) 144,5 182,4 22.752,9 24.192,2 26,2 6,3

İhracat (1.000 $) 986,8 841,7 63.337,6 63.712,2 -14,7 0,6

Çalışan Sayısı (Kişi) 8.990 8.056 574.589 596.055 -10,4 3,7

2008 2009 2010 2011 2012

Sektörün Toplam Üretim Değeri 22.065 20.694 23.705 28.459 29.335

İlk 500'e Giren Plastik Firmaların Toplam Üretimleri 3.109 2.821 3.372 3.637 2.826

İlk 500'e Giren Firmaların Toplam Sektör Üretimindeki Payı (yüzde) 14 14 14 13 10

Sektörün Toplam Ürün İhracatı (Hammadde hariç) 2.948 2.572 3.012 3.485 4,038

İlk 500'e Giren Firmaların Toplam Ürün İhracatı (Hammadde Hariç) 965 888 917 987 842

İlk 500'e Giren Firmaların Toplam Sektör Ürün İhracatındaki Payı (yüzde) 33 35 30 28 21

PLASTİK SEKTÖRÜNDE İLK 500’E GİREN FİRMALARIN PERFORMANS DEĞİŞİMLERİ ( 2012/2011) (MİLYON TL )

PLASTİK SEKTÖRÜNDE İLK 500’E GİREN FİRMALARIN SON 5 YIL İÇİNDE TOPLAM PLASTİK SEKTÖRÜ İÇİNDEKİ PAYLARI ( Milyon ABD $ )

PANO

Page 26: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

24

İSO 2012 İkinci 500 büyük sana-yi kuruluşu listesine 15 plastik üreticisi girdi

PLASFED tarafından İSO İkinci 500 Bü-yük Sanayi Kuruluşu verileri üzerinden yapılan analizde cari fiyatlarla firma başına ortalama performans verilerine göre, listedeki plastik sektörü firmalarının; üretimden satışlar yüzde 24, satış hasılatı yüzde 21 geriledi. İhracatları ise yüzde 1 azaldı. Buna karşılık dönem kar-larında yükseliş gözlendi. Dönem karındaki yüksek oranlı artış, performans göstergeleri arasındaki tek yükselen gösterge oldu. Plastik sektörü firmalarının mali göstergelerinde de geçen yıl ile hemen hemen aynı seviyede ger-çekleşmeler görüldü.

Sektörün karlılık oranlarında ise kısmi iyileşmeler görüldü. Satış karlılığı oranı 2012 yılında yüzde 4,6 oranında gerçekleşti. Düşük karlılıkla çalışan plastik sektöründe ikinci 500 içindeki firmaların karlılık artışı sergilemesi dikkat çekti. İSO ikinci 500 firmaları içindeki plastik sanayicilerinin ortaya çıkan katma de-ğerin, varlıklar toplamına bölünmesiyle ulaşı-lan “ekonomik karlılık” göstergesinde yükseliş sürdü.

PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy: Firmalarımız daha hızlı büyü-meli

PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, verilerle ilgili yaptığı değerlendirmede, sektördeki şir-ketlerin daha hızlı büyümesi gerektiğinin altını çizerek bir değerlendirme yaptı. Aksoy,

“Plastik imalatçıları olumsuz koşullara rağmen büyümesini sürdürdü. Ancak, görü-lüyor ki, imalat sanayisinin genelinde olduğu gibi, İSO 500 içindeki firmalarımız olumsuz iç ve dış şartlardan sektörün geneline göre daha fazla etkilendi. Plastik sektöründe faaliyet gösteren firmaların daha hızlı büyümeye ih-tiyacı görülüyor. Ülkemizde imalat sanayinde

faaliyet gösteren KOBİ’lerin büyüme hızlarının hem gelişmiş, hem de bizim gibi gelişme sü-recindeki ülkelere kıyasla daha düşük olduğu bilinen bir gerçek. Bu durum, plastik sektörü firmaları için de geçerli. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları içine giren plastik sektörü firması sayısı her dönem dalgalanıyor. Ölçek olarak baktığımızda da sektörümüzün ağırlıklı kısmının KOBİ’lerden oluştuğunu görüyoruz.

Şirketlerimizin her türlü yolu kullanarak bü-yümek için gayret göstermesi gerektiğini söy-leyebiliriz. Türkiye plastik sanayicileri mamul bazında dış ticaret fazlası veriyor. Yine mamul bazında yurtiçi pazarına da hakimiz ancak kü-resel krizde gördük ki rekabet koşulları giderek zorlaşıyor. Sert rekabetin gelecek dönemde de süreceğini söylemek yanlış olmaz”

PANO

PLASTİK FİRMALARI GENEL SANAYİ ( 500 Firma )

Firma Başına Ortalama 2011 2012 % Artış2012 / 2011 2011 2012 % Artış

2012 / 2011

Üretimden Satışlar 91.679.712 69.363.271 -24 99.871.910 106.801.396 7

Satış Hasılatı 102.291.683 81.291.231 -21 112.035.127 120.598.766 8

Brüt Katma Değer 10.930.912 9.769.008 -11 15.141.718 15.746.553 4

Öz kaynak 23.027.990 17.287.782 -25 35.239.475 37.953.722 8

Aktifler 69.719.117 61.015.251 -12 91.156.351 93.943.283 3

Dönem Karı 1.087.939 2.517.850 131 3.196.159 4.666.542 46

İhracat 8.130 8.015 -1 15.958 16.918 6

Çalışan 219 160 -27 331 342 3

SIRASI2012

SIRASI2011 FİRMALAR

25 - Roma Plastik San. ve Tic. A.Ş.

47 61 Ünsa Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

138 109 PİMAŞ Plastik İnşaat Malzemeleri A.Ş.

176 252 Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş.

194 177 Novaplast Plastik San. ve Tic. A.Ş.

300 309 Serra Sünger Kimya İnşaat Nakliye Petrol Ürünleri Süper Market ve Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.

306 406 Sepaş Plastik Kimya İnşaat Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.

326 399 EGEPLAST Ege Plastik Tic. ve San. A.Ş.

357 - SAFAŞ Saf Plastik San. ve Tic. A.Ş.

370 353 Kompen PVC Yapı ve İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş.

391 475 Berke Plastik San. ve Tic. A.Ş.

429 - Sanica Isı Sanayi A.Ş.

430 277 Farmamak Ambalaj Maddeleri ve Ambalaj Makineleri San. ve Tic. A.Ş.

443 435 Işık Plastik Sanayi ve Dış Ticaret Pazarlama A.Ş.

491 - Sem Plastik San. ve Tic. A.Ş.

Toplam Plastik

Toplam 500 Firma

Plastik Sektör Payı

ISO Sıralamasında İkinci 500 Firma İçine Giren Plastik Firmalarının Firma Başına Ortalama Performans Değişimleri ( TL )

ISO 2. 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU LİSTESİNE GİREN FİRMALAR

Page 27: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 28: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

26

Yunus KarakaşAnkara Plastik Sanayicileri

Derneği Başkanı

Ankara, yüksek katma değerli ürünler için büyük bir potansiyel barındırıyor

PlaSTK

Ankara, çok eski dönemlerden bu yana insanların var olduğu bir coğrafyanın merke-zinde bulunuyor. Tunç Çağında oluşmuş kültürlerden tutun, ünlü “Gordion Düğümü” söy-lencesine konu olan antik şehre kadar çok sayıda uygarlık bu bölgede yaşadı. Ankara’nın tarihinin köklü olarak değişmesi ise Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuyla sonuçlanan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın merkez karargâhı olması, ardından da genç ülkenin Başkenti olarak ilan edilmesiyle yaşandı. Çok uzun bir süre -her idari merkezde olduğu gibi- kamu çalışanlarının yoğun olması kaynaklı bir ticaret kenti olarak kaldı. Ancak son 20 yıldır manzara tamamen değişti.

Ankara, bugün ulaştığı 4.9 milyon kişilik nüfusuyla Türkiye’nin ikinci, Dünyanın ise sa-yılı büyük metropollerinden biri. Anadolu’nun merkezinde yer alması nedeniyle çevresinde bulunan hemen bütün illerin iş ve sosyal çekim merkezi konumunda. Ankara’yı esas önemli kılan unsur ise bazı sanayi kollarının özellikleri nedeniyle Türkiye’nin AR-GE ve üretimdeki neredeyse tek merkezi durumuna gelmesi.

Ankara Türkiye savunma ve havacılık endüstrisinin yerleştiği kent oldu. Savun-ma sanayii alanında, kendi alanlarında bazıları tek olan, uçak ve uydu sistemleri üretimi, kara araçları, elektronik, roket sistemleri, yazılım firmalarının yönetim ve üretim tesisleri Ankara’da bulunuyor. Havacılık endüstrisinin ihtiyaç duyduğu alt sektörlerde üretim yapa-cak firmaları barındıracak bir organize sanayi bölgesi inşa ediliyor.

Sadece Türkiye’nin değil, Dünya ölçeğindeki müteahhitlik şirketlerinin çoğunun mer-kezi Ankara’da. Geleneksel olarak yerleşmiş bir mobilya sanayii bulunuyor. Şehir aynı za-manda Türkiye’de tıp alanında üretim ve ticaret yapan firmaların yüzde 41’ini barındırıyor. Ankara’da 16 üniversite faaliyette ve 2 üniversite daha kuruluyor. Bu üniversitelerde 250 bin öğrenci, 18 bin öğretim elemanı bulunuyor. Toplam 6 teknokent faaliyette. Türkiye’de-ki 1492 AR-GE şirketinin yüzde 41’i Ankara’da. Bu şirketlerde çalışan 14 bin personelin ya-rısı da Ankara’da..

Peki plastik sekörü açısından bu verilerin yansıması nedir? Ankara, plastik endüstrisi toplam içinde ağırlığına bakıldığında halen gerilerde ancak yüksek katma değerli ürünler için neredeyse Dünyanın en büyük fırsatlarından birini sunuyor. Tıbbi cihazlar, havacılık, savunma elektronik ve platformları, mobilya ve inşaat sanayii için hali hazırda güçlü firma-lar Ankara’da faaliyette. Türkiye’de üretilen ilk gözlem uydusuna ürün veren firmalarımız var. Türkiye’nin gıda sanayii açısından en yoğun olduğu bölgelerden birinin merkezi duru-mundaki Ankara, ambalaj sanayii için büyük bir fırsat sunuyor.

Elbette mevcut yapının iyileştirilmesi, yenilikler için de planlama yapılması gerekiyor. Ankara Plastik Sanayicileri Derneği’nin bu anlamda en büyük girişimi ise kümelenme çalış-maları. Devam eden savunma sanayii, tıbbi cihazlar küme çalışmalarına katılan sanayicile-rimiz bunun faydalarını şimdiden görmeye başladı. Bunun plastik sektörü için de çeşitlen-dirilmesi yönünde paydaşlarımızla birlikte çalışıyoruz.

Selam ve saygılarımla.

PANO

EGEPLASDER kümelenme modeli çalışmalarını İzlanda’da anlattı

EGEPLASDER’in katılımıyla yürütülen ve Türkiye’de Bronz Etiket ödülü alan kü-melenme projesinde elde edilen deneyimler İzlanda’da tanıtıldı. İzlanda’da yapılan Avrupa Küme Analizleri toplantısında örnek çalışma-lar arasında gösterilen kümelenme modeli, Avrupalı sanayicilere anlatıldı. EGEPLASDER Başkan Yardımcısı Kazım Sertdemir, tarafın-dan yapılan sunumda, uygulanan kümelenme modeli hakkında bilgi verdi. Toplantıda, diğer ülke uygulamalarından örnekler paylaşıldı. Sertdemir, Bronz Etiket alan kümelenme uy-gulamasının gelecek yıl daha da başarılı olarak Altın Etiket alması için çalıştıklarını belirtti. Kazım Sertdemir yaptığı açıklamada, “Dernek olarak kendimize özgü bir kümelenme mode-li yaratıp, mükemmeliyetçi olmayı başardık. Şimdi önümüze yeni bir hedef koyduk. İki yıl sonraki hedefimiz altın etiket ödülünü almak. İzlanda’da 2 gün süren toplantıda bu hedefe ulaşmak için deneyimimizi artırdık” dedi.

Damlaplast TÜBİTAK başarı belgeli damla sulama hatlarını sunuyor

Damlaplast, dünyada sayılı firma tarafından geliştirilebilen yassı damla su-lama boru imalat hattını üreticile-

re sundu. Damlaplast’tan yapılan açıklamada, “Yassı Damla Sulama Boru İmalat Hattının (Flat Drip Irrıgation Pipe Line)” 0,15 - 0,50 mm et kalınlığı aralığındaki boruları 180m/dk. hızında üretebilen makinenin tasarım ve ima-latının yapıldığını, TÜBİTAK’ın da bu sürece yö-nelik KOBİ AR-GE başarı belgesini onayladığı kaydedildi. Makinenin, üretim esnasında boru içerisine dakikada 1000 adete kadar damlatıcı (dripper) yerleştirme kapasitesine sahip oldu-ğu, 0,5 mm’nin altında hassasiyetle damlatma deliklerini delme, her bir deliğin fotoğraflana-rak delik doğruluğunu kontrol ve analiz etme 1/1000 bar hassasiyette vakum kontrolü ve sarılan bobinlerin el değmeden otomatik ola-rak diğerine aktarılması teknolojilerine sahip olduğu kaydedildi.

Page 29: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

27

PANO

plastik işleme makineleri 2013 ilk yarı gerçek-leşmeleri ve 2013 yıl sonu tahminleri rapo-runda dikkat çekici bazı bulgular şöyle:

• Plastik işleme makineleri sektöründe 2013 sonu itibariyle, 2012’ye göre üretimin yüzde 12, ihracatın ise yüzde 18 artması bekleniyor. Buna karşılık ithalat yüzde 10, iç satışlar (makine teçhizat yatırımları) yüzde 9 gerileyebilir.

• Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ül-keler sırasıyla Almanya, Çin, İtalya, Tayvan, Avusturya ve Güney Kore’den oluşuyor. En fazla ihracat yapılan ülkeler ise Rusya, İran, Romanya, Bulgaristan, Almanya, Azerbay-can, Ukrayna ve BAE’den oluşuyor.

• Plastik işleme makineleri, -aksam ve parçalar dışarıda bırakılarak- sadece makine-ler bazında bakıldığında, sektörün ihracat bi-rim fiyatları ile ithalat birim fiyatlarının 2013 ilk yarısı sonu itibariyle hemen hemen eşit-lenmesi dikkat çekiyor. Bu veriye göre, ihraç birim fiyatı kg başına 12 dolar, ithalat birim fiyatı ise kg başına 12,7 dolar oldu.

• Aksam ve parçalar dahil edilerek ba-kıldığında ise ithalat birim fiyatlarına yakın olmakla birlikte ihracat birim fiyatlarının yılın ilk altı ayında gerilediği gözlendi.

• 2011 yılında 589 milyon dolar ile zir-veye çıkan sektör dış ticaret açığı 2012’de başlayan düşüşünü yılın ilk altı ayı sonunda da sürdürdü. Yıl sonu itibariyle dış ticaret açı-ğının 398 milyon dolar olacağı tahmin edildi.

• Sektörün iç pazar satışlarının -plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımı- bir önceki yıla göre yüzde 5 azalacağı tahmin edildi. Sektörün 2013 yılsonu tahminleri ışı-ğında; 2003-2013 arasındaki yatırım tutarı, 6,5 milyar dolara ulaştı.

Plastik sektörüne ilişkin kapsamlı ve-rileri üreten PLASFED (Plastik Sanayicileri Federasyonu), plastik işleme makinelerine yönelik 2013 ilk yarı gerçekleşmelerini ve 2013 yıl sonu tahminleri raporunu yayınladı. Raporda, sektörde yılın ilk 6 ayında 175 mil-yon dolarlık üretim yapıldığı ve bu veriler ışı-ğında yıl sonunda 350 milyon dolarlık üretim, 138 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirileceği tahmin edildi. Sektörün ihracatında yükseliş işaretleri görülürken, ithalatta gerileme bek-leniyor. Ancak sektörde yabancı menşeli ürün ağırlığı devam ediyor.

Yılın ilk 6 ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 26 seviyesinde!

Plastik işleme makineleri sektörü 2013 6 aylık gerçekleşmelerine göre plastik işleme makineleri ve aksamları üreticileri ilk 6 ayda 175 milyon dolarlık üretim ve 69 milyon do-larlık ihracat gerçekleştirdi. Yerli imalatçılar iç pazara 106 milyon dolarlık ürün satarken, bunun iki katından fazla tutarda, 268 milyon

dolarlık ithalat gerçekleşti. Yılın ilk altı ayı so-nunda ithalatın iç pazardaki ağırlığı yüzde 72 seviyesinde gerçekleşirken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 26 seviyesinde oluştu.

2013 yıl sonu tahminleri!PLASFED raporunda, ilk altı aylık gerçek-

leşmelere bağlı olarak yıl sonu tahminleri de yapıldı. Buna göre, plastik işleme makineleri üretimi 2013 sonunda 350 milyon doları bu-labilir. İthalatın 536 milyon dolara ulaşacağı tahmini yapılan raporda, ihracatın 138 milyon dolar, yerli ve yaban-cı menşeli ürünle-rin toplam Türkiye satışlarının (plastik işleme makineleri yatırımı) ise 748 milyon dolar civa-rında olacağı tahmi-ni yapıldı.

PLASFED tara-fından yayınlanan,

Türkiye plastik işleme makineleri iç satışları 2013’te 748 milyon dolar tahmin edildi

PLASFED, Türkiye plastik işleme makineleri 2013 ilk yarı gerçek-leşmeleri ve 2013 yıl sonu tahminlerini içeren raporunda, yıl sonuna kadar iç pazarda 748 milyon dolar satış gerçekleşmesini beklediklerini açıkladı. Türkiye plastik işleme makineleri, üretimlerinin ciddi sayılabi-lecek bir miktarını ihraç etmeyi başarsa da, yerli üreticilerden yeterli ilgiyi görememekten şikayetçi. Sektör, iç pazar satışlarını artırmak, üretim-ihracatını yükseltmek için destek bekliyor.

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ GENEL ARZ – TALEP DENGESİ (MİLYON DOLAR)

2012 (12 ay) 2013 / 6 ay 2013 (Tahmin) % Artış (Tahmin)2013 / 2012 22.065 20.694 23.705 28.459

Üretim 311 175 350 12İthalat 596 268 536 -10İhracat 123 69 138 13İç Satış 785 374 748 -5İhracat / Üretim (%) 39 39

İthalat / İç Satış (%) 76 72

İhracat / İthalat (%) 21 26

Page 30: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

28

PANO

kurulduğu belirtildi. Katılım taleplerine göre yeni dönemde Endonezya, Brezilya, Nijerya ve Hindistan’a yönelik gezilerin de planlandı-ğı kaydedildi.

PAGDER tarafından yürütülen ve Eko-nomi Bakanlığı’nın 2010/8 sayılı “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklen-mesi Hakkında Tebliğ” kapsamındaki Güney Afrika iş gezisine Aksoy Plastik, Altan Plastik, Beno Plastik, Eurotec Mühendislik Plastikleri, Sem Plastik, Şenmak Makina, Tisan Mühen-dislik Plastikleri, Vatan Plastik katıldı.

“Plastik Sanayicileri Derneği Sektör-lerinin İhracat Potansiyelinin Artırılmasına Yönelik Eğitim ve Gelişim İhtiyaç Analizi Pro-jesi” Ekonomi Bakanlığı tarafından Haziran 2011’de onaylandı. Proje kapsamında, ihtiyaç analizi çalışmaları yapıldı ve bu doğrultuda proje ortağı firmaların eğitim ve gelişim alan-ları tespit edildi. İleri Dış Ticaret Eğitimi, Müş-teri Memnuniyeti Eğitimi, Değişim Yönetimi ve İnovasyon Eğitimi ve Satışçılar için Pazar-lama Eğitimi olmak üzere dört eğitim semine-ri gerçekleştirildi. Proje kapsamında “Yurtdışı Pazarlama Programları” da hazırlandı. Güney Afrika gezisi bu kapsamdaki ilk etkinlik oldu.

PAGDER, Ekonomi Bakanlığı destek programı kapsamındaki eğitim ve yurt dışı pazarlamaya yönelik projesinde ilerlemeye devam ediyor. Bu kapsamda, ilk yurt dışı pa-zarlama faaliyeti olan Güney Afrika etkinliği tamamlandı.

PAGDER’den yapılan açıklamada, 22-28 Eylül günleri arasında Güney Afrika’nın Johannesburg, Durban ve Cape Town şe-hirlerinde çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bu kapsamda, Güney Afrika’da mevcut ürünler hakkında yerinde bilgi edinilmesini sağlamak amacıyla pazar-market incelemeleri ve Gü-ney Afrikalı ve Türk iş insanlarının yüz yüze görüşme yaparak iş imkanlarını geliştirmesini

amaçlayan iş görüşmeleri yapıldı. Gezide, çe-şitli kuruluşlara ziyaretler de gerçekleştirildi.

İş gezisi kapsamında, PAGDER, Johannesburg’da, Pretoria Büyükelçisi Kaan Esener ve Ticaret Başmüşaviri Hakan Karabalık’ın da katıldığı, Güney Afrika’daki 8 işbirliği kuruluşu ve görüşme amacıyla gelen firmalara yönelik bir gala yemeği verdi. Ye-mekte, elçilik yetkilileri Güney Afrika hakkın-da bilgi verdi. PAGDER Yönetim Kurulu Baş-kanı Hüseyin Semerci, Büyükelçi Esener’e ve Başkan Yardımcısı Reha Gür de Başmüşavir Karabalık’a teşekkür plaketi verdi.

Gezinin Durban ayağında, Ticaret ve Sanayi Odası ziyaret edildi ve bu ziyarette yetkililerden Güney Afrika plastik sektörü, yatırım koşulları hakkında bilgi alındı. Durban Ticaret ve Sanayi Odası CEO’su Andrew Lay-man ve İş Hizmetleri Müdürü Dumile Cele ile görüşme gerçekleştirildi. PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci Durban TSO’ya teşekkür plaketini, Andrew Layman’a teslim etti.

PAGDER tarafından ziyarete ilişkin ya-pılan değerlendirmede, görüşmelerin genel anlamda başarılı olduğu ve iş bağlantıları

PAGDER Güney Afrika yurt dışı pazarlama programı tamamlandı

Plastik Sanayicileri Derneği Sektörlerinin İhracat Potan-siyelinin Artırılmasına Yönelik Eğitim ve Gelişim İhtiyaç Ana-lizi Projesi” kapsamında yü-rütülen çalışmalarda ilk yurt dışı pazar gezisi tamamlandı. PAGDER’in organizasyonuyla Güney Afrika’da Johannesburg, Durban ve Cape Town şehirle-rinde pazar-market gezileri, ikili iş görüşmeleri ve kurumsal ziyaretler gerçekleştirildi.

Page 31: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 32: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

30

PlaSTK

Zor günler mutlaka bitecek, gelecek günlere hazırlıklı olmalıyız

Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk büyük başkenti. Bugün ise Türkiye’nin en güçlü sanayi, turizm bölgelerinden biri. Bursa’da, övünç kaynağımız çok sayıda başarılı şirketleri faaliyette bulunuyor. Bunlar arasında en başta otomotiv endüstrisi geliyor. Bu endüstriye bağlı gelişen çok çeşitli sanayi kolları var. Türkiye’nin köklü üniversitelerinden Uludağ Üni-versitesi, her anlamda deneyimli ve çalışkan insan gücüyle Türkiye’nin ve Avrupa’nın en cazip ve elbette büyük illerinden biriyiz.

Genel olarak ülkemiz plastik endüstrisi için avantajlı bir konumda. Özel olarak ise Bur-sa lojistik imkanlarıyla da öne çıkan bir ilimiz. Lojistik avantaj, çok büyük ölçekli üretimler yanında, butik işler yapmak isteyen, kendini belirli alanlarda uzmanlaştıran şirketlerimize de fırsat sunmak anlamına geliyor. Bu avantajı değerlendirmek için girişimcilerin olduğunu biliyoruz. Gıda, tekstil, perakendeye yönelik olarak, esnek yapılarla çalışacak şirketler için Bursa ve Türkiye iyi bir konumda.

Türkiye’de üretilen ambalaj malzemeleri sadece Türkiye iç piyasasında değil, gelişmiş ülkelerde de yoğunlukla tercih ediliyor. Tüketim alışkanlıkları değişen ülkelerin bu tür ürün-lere ilgisi artıyor. Bu yönde yeni ihtiyaçlar doğduğunda da ilk kapısı çalınan ülkelerden biri Türkiye. Önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelerde Türk firmaların ağırlıklarının art-ması yanında, gelişmiş ülkelerde de ön plana çıkacak. Belçika, Almanya, Avusturya’yı bunlar arasında sayabiliriz.

Gelecek dönem için bir diğer önemli gördüğümüz faaliyetimiz eğitim alanında olacak. BURPAS ve BEGEV-Bursa Eğitim Geliştirme Vakfı ile birlikte inovasyon, teknoloji ve üretim konusunda eğitim faaliyetlerini planlama aşamasındayız. BEGEV ile Avrupa düzeyinde de bilgi alış-verişini içeren bir proje hazırlığımız sürüyor.

İş insanları zor zamanlar için hazırlık yapmak zorundadır. Küresel kriz yanında, Ortado-ğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan sorunlar hepimizin moralini bozdu. Zor zamanlar için sürekli olarak hazır durumda olan iş insanları, aynı zamanda zorlukları aşarak güzel günlere katkı vermek gibi bir özelliğe de sahiptir.

Bugün için zorluklar görünse de elbette bu kötü günler de geride kalacak. Yeni iş im-kanları ortaya çıkacak. Şahsi görüşüm, 2014 yılının ikinci çeyreğinden itibaren siyasi istik-rarsızlıkların ortadan kalktığı bir döneme gireceğiz. O günler geldiğinde refahı yaymak, ka-zanmak için çok daha istekli ve umutlu olarak çalışacağız.

Başta da belirttiğim gibi Bursa, gerek iş ortamı gerekse doğasıyla muhteşem bir coğ-rafyada bulunuyor. Tarihi olarak her dönem gözbebeği olmuş bir yerleşim yeri. Sizleri hem eğlenmek hem de iş yapmak üzere Türkiye’nin en güzel ve büyük illerinden birinde ağırla-maktan mutluluk duyacağımızı belirmek isterim.

Saygılarımla.

İlker BiliktüBursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri

Derneği Başkanı

PANO

KAYPİDER Kayseri Sanayi Odası’nı ziyaret etti

Kayseri Plastik İşletmecileri Derneği (KAYPİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Özkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Kayseri Sa-nayi Odası (KAYSO), Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Mustafa Boydak’ı makamında ziyaret etti. Görüşmede, Kayseri sanayisinin geliştiril-mesi yanında plastik sanayiine yönelik konular ele alındı.

KAYPİDER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Özkan, 200 işletme ve 4 bin dolayında istih-dam ile çalışmalarını yürüten Kayseri plastik sektörünün Türkiye’de sekizinci sırada oldu-ğunu hatırlattı. Geniş bir ürün yelpazesinde üretim yapan girişimciler bulunduğunu kay-deden Özkan, “Kamuoyunda plastiğe karşı olumsuz bir algı var. Bunu rant meselesi ya-parak bilen bilmeyen herkes bu olumsuz algıyı kullanmaya çalışıyorlar. Yıllardır kullanılan ah-şap ve metal malzemelerin yerini günümüzde plastik almaya başladı. Bundan rahatsız olan kesimlerde oluyor ama bir sektörümüzün sa-vunuculuğunu her zaman yapmaya devam edeceğiz. Desteklerinizden dolayı da sizlere çok teşekkür ediyor, yeni dönemde başarılar diliyoruz” dedi.

Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak ise Kayseri’de plastik sektörünün ge-lişmesinden mutluluk duyduklarını belirterek, “Bu sektördeki işletmelerimiz artık küçük ve orta boy işletme hüviyetinden orta ve büyük boy işletme hüviyetine doğru gitmektedir. Bundan dolayı gurur duyuyoruz. Hem emekle-rini, hem sermayelerini bu sektöre harcıyorlar. İhracatımıza ve istihdamımıza katkı sağlıyor-lar. Bir çok sektöre yan sanayi hizmeti veriyor-lar. Bundan dolayı kendilerine müteşekkiriz. Plastik sektöründe kapasitelerin oldukça iyi bir noktaya geldi. Petkim, Kayseri’yi çok ciddi-ye aldı ve her yıl burada birkaç defa bölgesel toplantılar düzenledi. Bundan sonraki süreçte daha fazla rekabetçi ürünler üreten ve yüksek kapasite ile çalışan makina parklarına sahip bir sektör beklentilerimiz var. Bu sektördeki fir-malar kar ederek ve öz kaynaklarını artırarak büyümeleri temennisinde bulunuyorum. Bu konuda KAYSO olarak desteğe hazırız” görü-şünü vurguladı.

Page 33: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

31

PANO

PAGDER tarafından yürütülen ve Ekono-mi Bakanlığı’nın bu yöndeki teşvik programı kapsamında bulunan Yurt Dışı İhracat ve Tanı-tım Ofisi açılması projesi, Bakanlık bülteninde yayınlandı. PAGDER tarafından yapılan açık-lamada, teşvik programının çerçevesini çizen 2010/6 sayılı tebliğde tanımlanan “İşbirliği Ku-rumu” olarak Dernek tarafından yürütülen ça-lışma kapsamında, 4 ülke için asgari şart olan 15 ve üzeri istekli firma sayısına ulaşıldı. Ofis açılması istenen, 6 ve daha yukarıda firmanın ilgi gösterdiği ülke sayısı ise 19’a çıktı.

PAGDER organizasyonu ile açılacak yurt dışı ofis/showroom’larda, başlıca faaliyet alanları tanıtım, sekreterya ve iş insanlarının görüşmesi için organizasyon, toplantı yeri tahsisi, hedef ülkede eşlik ve ofis faaliyetleri desteği, tercüman-rehberlik olarak belirlendi. Yapılacak çalışmalarla ve önerilerle bu alan-ların zenginleştirilmesine yönelik görüşler de toplanıyor.

Ekonomi Bakanlığı, yurt dışında açıla-cak tanıtım ve pazarlamaya yönelik ofislere, 2010/6 sayılı tebliğ kapsamında yürütülen bir teşvik programı uyguluyor. Bu program çerçe-vesinde, açılacak ofislerin kira giderleri, tanı-tım faaliyetleri, ürünlerin ilgili ülkedeki tescil edilerek korunmasına yönelik giderler, yurtdışı Pazar araştırma ve ulaşım harcamaları destek-leniyor. Bakanlık, bu kapsamdaki destekleri artırmak yönünde bir mevzuat değişikliği yö-nünde çalışma da başlattı.

PAGDER yurt dışı tanıtım ve ihracat ofisi projesi Ekonomi Bakanlığı bülteninde yer aldı

HEDEF VE ÖNCELİKLİ ÜLKELERTERCİH EDİLME DURUMLARI TOPLAM

Cezayir 17Almanya 15Irak 15Güney Afrika Cumhuriyeti 13Azerbeycan 11

Kazakistan 11

Libya 10Mısır 10Ukrayna 10ABD 10Romanya 10Birleşik Arap Emirlikleri 10Meksika 8Brezilya 8İran 8Türkmenistan 8Suudi Arabistan 7Nijerya 6

Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derne-ği (SEPA) yapılan 5. Olağan Genel Kurulunda yeni yönetimini seçti. Dernek merkezinde 18 Eylül günü gerçekleşen genel kurulda, Dernek faaliyetlerine yönelik görüşme ve onaylar gerçekleşti ve sektörün gündemdeki konularına ilişkin görüşler tartışıldı.

Genel kurulda yapılan seçimle Osman

Acun’un başkanlığında yeni yönetim oluştu. Genel kurula ilişkin değerlendirmelerde bu-lunan Osman Acun, önceki dönem başkanlık yapan Hasan Tolunay’a, görev süresince der-nek ve sektöre yaptığı katkılardan dolayı şük-ranlarını sunduklarını belirtti. Osman Acun, gelecek dönemde de sektörün önceliklerini ortaya koyan bir çalışma uygulayacaklarını, ambalaj sanayiinin gelişmesi ve üyelerinin çıkarlarının korunması için çalışacaklarını kaydetti.

Sert (Rijit) Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA) Yeni Yönetimini seçti

SEPA YÖNETİM KURULU FİRMA

Yönetim Kurulu Başkanı Osman ACUN PLAŞ PLASTİK

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki LEVİ DEREN AMBALAJ

Yönetim Kurulu Saymanı Mustafa KINACI SERDAR PLASTİK

Yönetim Kurulu Üyesi Ali Fırat ÖZADAM ÖZLER PLASTİK

Yönetim Kurulu Üyesi Ümit KÜÇÜK PACCOR TURKEY AMBALAJ

Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet ŞEKEROĞLU ŞEKEROĞLU KİMYA

Denetim Kurulu Asil Üyesi M. Zeki SARIBEKİR SARTEN AMBALAJ

Denetim Kurulu Asil Üyesi Aydın AĞAOĞLU GÖRSEL PLASTİK

Denetim Kurulu Asil Üyesi Albert KAN MODERN AMBALAJ

EGEPLASDER’i ziyaret eden Tayvan Ti-caret Merkezi İstanbul Direktörü Patty Yen, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ge-rektiğini söyledi.

EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu ve Yar-dımcısı Hakkı Türker ile görüşen Patty Yen, Tayvan menşeli birçok ürünün Türkiye’de beğeniyle kullanıldığını hatırlattı. Birçok tü-keticinin ürünlerin Tayvan’da üretildiğini bil-mediğini hatırlatan Yen, “kuruluş olarak iki

ülke arasındaki ekonomik ilişkileri artırmak için gayret ediyoruz. İzmir’den Türk firmala-rını Tayvan’a bekliyoruz” dedi. EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu da Türkiye plastik sektörü hakkında bilgi verdiği Patty Yen’e, “Sektörde önceki dönemlerde daha çok Tayvan malı plastik imalat makineleri kullanırdık.

Sadece mal satmak değil, almak isteyen firmaların da gelmesi gerekir. Tayvan’a plas-tik mamul ürün ihracatımızı artırmak için iş-birliği yapmak isteriz” dedi.

Tayvan’dan plastik sanayicilerine yatırım daveti

Page 34: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

32

PlaSTK

PLASTECH güçlü bir marka olma yolunda

Ege Bölgesi tarih boyunca, verimli arazi ve iklim yapısı yanında, avantajlı konumu ne-deniyle başta İzmir olmak üzere bölgedeki bütün yerleşimler, üretim ve ticaret yapılan, ekonominin canlı olduğu bir bölge oldu.. Nitekim bölgemiz dünyada paranın ve ekonomik-ticari kuralların ilk ortaya çıktığı yerleşimlerden biri olmuştur.

Ege bölgesi bugün de hem sosyal yaşam, modern ve canlı şehirler hem de üretim mer-kezi olması ile tarihten gelen özelliklerini sürdürüyor. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluş-larını bünyesinde barındıran bölge olması yanında, çok güçlü bir tarımsal üretim yapılıyor.

Ülkemiz plastik endüstrisi açısından da İstanbul-Marmara Bölgesinin ardından en güçlü yapılanmalar İzmir ve Ege Bölgesinde. Türkiye ve Avrupa’nın en büyük petrokimya üretim alanlarından biriyiz. Yüksek katma değerli plastik ürünlerde çok güçlü firmaları ba-rındırıyoruz.

Hayatın her aşamasına giren, yaygın kullanım alanına sahip olan plastik ürünler, bir-çok madde ile birlikte kullanıldığı gibi, başka malzemelerin alternatifi olarak da yaygın ola-rak kullanılıyor, gelişiyor. Plastik ve benzeri ürünler artık vazgeçilmezdir, malzeme sanayi-nin ana unsurlarından biri haline gelmiştir.

Sadece bölgemiz değil tüm Türkiye, plastik ürünlerde giderek artan yurtiçi talep ve

çok avantajlı konumu sayesinde büyük ilgi görüyor. Bölgemize yapılan yeni petrokimya yatırımların da etkisiyle, İzmir yakınlarında kurduğumuz “Menemen Plastik İhtisas Organi-ze Sanayi Bölgesi”nin gördüğü ilgi bunun en büyük kanıtlarından biri. Ayrıca ikincisini ba-şarıyla tamamladığımız, geleceğe yönelik güçlü potansiyel taşıdığı görülen İzmir merkezli PLASTECH fuarımız güçlü bir buluşma yeri oldu.

Türkiye plastik endüstrisi özellikle 90’lı yıllarda hızla büyüyen ve kendini geliştirmeye özen gösteren sektörlerden biri olarak yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda güvenilirliğini ve kali-tesini ispatladı. Plastik sanayicilerimiz alt dalları ile hem dünya klasmanında hem de Avrupa ülkeleri arasında en üst sıralarda yer almaktadır.

Gelişme yönünde de önümüzün açık olduğu ortada. Her geçen gün yeni bir yatırım ha-berini duyuyoruz. Yabancı ortaklıklar, birleşme ve devralmalar artıyor. Yeni pazarlara yöne-lik olarak en cesur girişimleri Türkiye’de faaliyet gösteren firmalarımız yapıyor. Hepimizin malumu, Türkiye gelecek 10-15 yıllık dönemde güçlü talep artışı olabilecek geniş bir coğ-rafyanın neredeyse tam ortasında. Bu pazarları değerlendirmede kendimize güveniyoruz. Tüketiciyi tatmin edecek kalite seviyesine çoktan ulaşıldı. Şunun da bilincindeyiz: Plastik endüstrisinde gerek iç pazarda, gerekse dış pazarlarda sert bir rekabet ortamı var. Gele-cek dönemde bu sert rekabet ortamını göğüslemek için hammadde konusunda aşmamız gereken bazı zorluklar olduğunu görüyoruz. Elbette rekabetçi olabilmenin bir başka koşulu olan büyüme ve yüksek miktarlı üretim (ölçek ekonomisi) de öne çıkan unsurlar. Bu süreç-te KOBİ’lerimizin birleşmesi, büyümesi ya da kümeleşmeye giderek büyük ölçekli üretime yönelmesi gerekiyor, sektörde buna yönelik bir eğilim de gözlüyoruz.

Sizlere bol kazançlı ve sağlıklı günler diliyorum.

PANO

Erol PaksuEge Plastik Sanayicileri Dayanışma

Derneği Başkanı

Hürmak Türkiye’de ilk yerli iki plaka enjeksiyon makinesini geliştirdi

Hürmak, TÜBİTAK destekli olarak yü-rüttüğü ilk yerli iki-plaka plastik enjeksiyon makinesi geliştirilmesi projesinde başarıya ulaştı. Hürmak 2012 yılında başladığı AR-GE projesinde test işlemlerini de tamamlayarak yeni makineyi kullanıcılara sundu.

HÜRMAK’tan yapılan açıklamada, iki plakalı sistemin geleneksel makinelere göre, gezer plakanın oldukça uzun açma mesafe-sine sahip olması ve istenildiği takdirde daha da uzatılabilmesi olduğu belirtilerek, basınç sensörleri ile sıkma kuvvetinin net olarak görülebildiği vurgulandı. Yapılan testlerde, sebze kasalarının tamamen çapaksız olarak üretilmesinin başarıldığı da kaydedildi.

Açıklamada, iki plakalı sistemde çalışan makinenin, diğer alternatiflerine göre daha kompakt olduğu ve imalatçılar açısından önemli olan yer tasarrufu sağladığı da vur-gulandı. Daha önce bu kategoride tamamen dış ürünlere bağımlı olunduğu belirtilen açık-lamada, makinenin otomotiv ve beyaz eşya gibi büyük parçalar üretilen sektörler yanı sıra, kova, kasa gibi ürünlerin üretiminde, ambalaj sektöründe ilgi görmesini beklendiği kaydedildi.

Page 35: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 36: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

34

PlaSTK

Türkiye, küresel krizde en iyi performanslardan birini sergiledi

Kayseri Türkiye’de girişimcileri ve iş insanlarıyla tanınan bir şehir. Türkiye’nin en ba-şarılı şirketlerinden önemli bir kısmı Kayserili iş insanları tarafından kuruldu. Plastik en-düstrisi açısından da Kayseri büyük bir potansiyeli içinde barındırıyor. Bahsettiğim gibi tarihi olarak ticaret ve üretimin merkezlerinden biri olan Kayseri yoğun bir iş ortamını kal-dırabilecek her türlü altyapıya sahip durumda.

Türkiye, küresel ekonomik krizin etkilerinin en alt seviyede görüldüğü ülkelerin ba-şında geliyor. Üstelik, gelişen ekonomiler içinde performansı en iyi durumda olanlardan biri. Ülke, ekonomik olarak istikrarlı bir döneme girdi. Elbette risk unsurları var ancak genç nüfusu, büyük iç pazarı ve küresel krizin geldiği aşamada dahi büyümesini sürdürmesi ge-lecek için güçlü bir mesaj veriyor. Yeni teşvik sistemi ve yapılan reformlarla yatırımlar için uygun bir ekonomik ortam kurulması yönünde çok ciddi başarılar sağlandı. Türkiye, küre-sel rekabet gücü sıralamasında da iyi bir noktaya doğru ilerliyor. Elbette, dünya ekonomisi açısından yakın gelecekte gerçekleşeceğini tahmin ettiğimiz uygun ortamın etkisiyle ve Türkiye’nin uygun konumuyla da ek olarak güçlü bir ihracat imkânından şimdiden söz ede-biliriz.

Plastik endüstrisi bugünlerde, bütün dünyada, ne yazık ki sadece üretim, refaha kat-kısı ve gelişmesiyle konuşulmuyor. İnsanların büyük kısmı çoğu yanlış bilgiye dayalı ola-rak çevre sorunlarının baş sorumlularından biri olarak ürünlerimizi gösteriyor. Sanıyorum sadece ülkelerle sınırlı olmadan, dünya çapında endüstrinin bu konuya el atması gereken bir dönemdeyiz. KAYPİDER olarak, çocuklardan başlayarak plastiğin çevreyle olan ilişkisini anlatan ve geri dönüşümün önemini vurgulayan bir kampanyayı başlattık. İlk sonuçlar ol-dukça umut verici. Gelecek dönemde çalışmamızı daha kapsamlı hale getirmeyi ve hedef kitleyi gençlere de yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Endüstrinin bütün paydaşlarıyla bu konu-da çalışması önemli. Bölgesel olarak faaliyetimizde yerel kamu otoriteleri, eğitim kurumları ile birlikte yaptığımız çalışmalarda bunun yapılan işe ek katkı sağlaması dikkat çekiciydi.

Kayseri’de faaliyet gösteren firmalar olarak, plastik ürünlerin insanların refahına katkı vermeye devam edeceğine inanıyoruz. Kayseri, tarihi boyunca çok ziyaret edilen şe-hirlerden biri oldu. Sizleri köklü tarihe sahip bir şehirde, modern ekonomik faaliyetlerin yürütüldüğü şehrimizde görmek bize her zaman mutluluk verir.

Selam ve saygılarımla.

PANO

Yusuf ÖzkanKayseri Plastik İşletmeciler

Derneği Başkanı

EPSAN, otomotiv sektörü için yüksek UV dirençli “Eplamid 6 GFR 30 UV” ve “Eplamid 6 GFR 50 UV” ürünlerini tanıttı. Otomotiv uy-

gulamalarında dış yüzey parçaları için yüksek ultraviyole direnci gösteren her iki ürüne yönelik olarak yaptığı açık-lamada, bir Fransız kamyon ve otomo-bil üreticisinin hali hazırda dikiz ayna-larında ürünü kul-landığını, İskandinav

kamyon üreticisi bir firmanın onay sürecinin tamamlandığını kaydetti. Ürüne yönelik açık-lamada bulunan EPSAN Plastik AR-Ge Mü-dürü Selen Şanlı, ürünlerin Alman bağımsız laboratuvarı Deutsches Kunststoff-Institut tarafından test edildiğini belirterek başarı-sının ispatlandığını kaydetti. Ürünlerinin, bir Alman otomotiv şirketinin Çin’deki tesisle-rinde de teste tabi tutulduğunu ve yan ayna uygulamaları için onay verildiğini açıkladı.

EPSAN otomotiv sektörü için yüksek UV dirençli polyamid 6 geliştirdi

PAGDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve Ça-lışma Komitelerinde görev yapan üyeler, İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası’nda yapılan seçimler sonucu oluşan yeni meslek komiteleri üyeleriyle iftar yeme-ğinde bir araya geldi.

Sektör temsilcilerinin tanışması amacını taşıyan etkinlikte, sektöre yönelik öncelikli olarak ele alınması gereken konular da tar-tışıldı. Bu çerçevede ortak gündem madde-lerine yönelik birlikte hareket edilmesi ko-nusunda mutabakat sağlanırken öncelikler arasına TOBB bünyesinde “ Plastik ve Kauçuk Sanayicileri Sektör Meclisi “ kurulması talebi ile çalışma yürütülmesi ve TOBB merkezine bu amaçla bir ziyaret yapılması alındı. Sektör mensupları, yeterli plastik sanayii kuruluşu-nun bulunduğu illerde dernekleşme çalışma-larının desteklenmesi konusunda mutabakat sağladı.

PAGDER, İSO ve İTO Plastik Meslek Komiteleri üyeleriyle iftarda buluştu

Page 37: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

35

PANO

Türkiye’nin köklü polyester elyaf, filament, polyester bazlı polimerler, ara ürünler ve özellikli ürünler üreticisi SASA, AR-GE’ye dayalı yeni ürünlerini piyasaya sunmaya hazırlanıyor. SASA Polyester Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Toker Özcan,

AR-GE yatırımlarına devam ettiklerini ve süreçlerde iyileştirmeler de yaparak orta-lama 48 ay olan fikrin ürüne dönüşme sü-resini 6 aya indirdiklerini kaydetti. Özcan, “Geri dönüşümü mümkün halı ve dama-canadan, toprağa gübre olarak karışabi-len market poşetine kadar çok farklı yeni ürünleri piyasaya sunmayı planlıyoruz” açıklamasında bulundu.

Şirket olarak, yeni ürünleri piyasaya sunma yönünde sürekli bir faaliyet içinde olduklarını kaydeden Toker Özcan, “Çok yakın bir zamanda PET esaslı insan sağlığı-na hiçbir zararı olmayan, çok daha ergono-mik bir ürün lansmanı yapmayı planlıyoruz. Mevcut damacanalar sağlık, görünüş ve kullanım açısından ergonomik değil. Bun-lardan hareketle malzemeyi değiştirirken aynı zamanda estetiğini ve ergonomisi-ni değiştirmeyi hedefliyoruz. Bizim da-macanamız taşımada yüzde 30 tasarruf sağlayacak ve estetik olarak depolandığı mekanın bütünlüğünü bozmayacak” dedi. Özcan, bu yeni damacanalarda kullanıla-cak hammadde yanında, tasarımı da sata-caklarını kaydetti.

Toker Özcan, geri dönüştürülemeyen halıların da ilgi alanlarına girdiğini belirte-rek, tek komponent (polyester) kullanı-larak yüzde 100 kendi ürünlerinin bileşi-minden oluşacak bir halı üretilebileceğini ve geri dönüşüme tabi olacağını kaydetti. “Modylen” markasını bu halı için geliştir-

diklerini ve SASA hammaddesini kullanarak bu üretimi yapacak halı firmalarına lisansla vere-ceklerini kay-deden Özcan, “Modylen klasik yer döşemele-rinden beklenen fonksiyonlara ilaveten ısı ve ses izolasyonu da sağlayacak. Sloganımız da ‘Halı kadar este-tik, kilim kadar

pratik’ olacak. Tescil harcaması hariç ciddi bir kaynak ayırımı yapılmayan Modylen tasarımı ile dünyada benzeri olmayan bir segment yaratacağız.” dedi.

SASAPlast markasıyla, ftalatsız oyun-cak üreten Dünyadaki üç firmadan biri ol-duklarını kaydeden Özcan, “AB’de bir şey yasaklanmışsa biz buna fırsat olarak ba-karız. Ftalat 2013’de yasaklanacak dediler, biz ftalatsız ürünümüzü 2007’de yapmaya başladık. Sasa Plus88 bugün Avrupa’nın bu pazarda en çok bilinen markasıdır” dedi.

SASA’dan halı ve damacana için kolay geri dönüşüm çözümü

PAGDER, internet erişimli akıllı telefon, taşınabilir tablet bilgisayar vb. mobil cihazlarda kullanılacak uygulama kullanıma sunan plas-tik sektöründeki ilk sivil toplum örgütü oldu. PAGDER, kullanımı günden güne artan akıllı telefonlarda, PAGDER yayın ve haberlerine daha kolay erişim sağlayan uygulamayı (app-lication) tamamladı. Ücretsiz olan uygulamaya “PAGDER” ismi verildi. Android işletim sistemi ve Apple cihazlarda kullanılan iOS işletim siste-minde çalışacak uygulamayla, internet erişimi-ne açık akıllı telefonlardan yayınlanan haberler, bültenler, duyurular ile erişime açılan rapor ve diğer dokümanlara daha kolay ulaşılacak ve okunup-indirilebilecek.

PAGDER’den yapılan açıklamada, iki iş-letim sisteminin de kendilerine yönelik ge-

liştirilen uy-g u l a m a l a r a erişim sağla-dığı internet sitelerinden uygulamalar indir i lebi le-

cek. Android iş-letim sistemi için

Google Play, (play.google.com) Apple iOS

işletim sistemi için ise App Store’a (store.apple.

com) uygulama yüklendi.

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci yaptı-ğı açıklamada, “PAGDER olarak çok sayıda veri üretiyoruz. Bu verilerin üretilmesi elbette üye-lerimizin, sektörümüzün kullanımıyla anlamlı olacaktır. Bu kapsamda çok sayıda içeriği PAG-DER uygulamasıyla kolay erişime açmış olaca-ğız. Dernek bünyesinde teknolojinin kullanımı, üyelerimiz yararına etkinliğinin artırılması için yoğun çaba gösteriyoruz. PAGDER mobil cihaz uygulaması da bu çabaların parçalarından biri” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan PAGDER, yaygın olarak kulla-nılan facebook, twitter, flickr, foursquare, you-tube vb. sosyal medya ağlarında kurumsal he-saplarıyla yayınlarını ulaştırmayı sürdürüyor. PAGDER’in kullanıma açılan uygulamasıyla, yakın zamanda çok sayıda dokümanın erişime açılacağı, güncel bilgi, haber ve duyuruların da sürekli olarak yükleneceği kaydedildi.

PAGDER internet erişimli mobil cihazlara yönelik uygulamaları kullanıma sunuldu

Page 38: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

36

PlaSTK

Türkiye plastik sektörü krizde iyi bir sınav verdi

İstanbul ve Marmara Bölgesi, Türkiye’nin en gelişmiş bölgesi. Ticaret, sanayii, tarımsal üretim, finans alanlarında neredeyse tek başına bir ülke gibi. İstanbul, 13.8 milyon kişiyle Dünya ölçeğinde bir metropol. Yakın çevresinde bulunan ve İstanbul’un hinterlandı konu-mundaki –aslında neredeyse tek bir metropole dönüşmüş durumda- Kocaeli, Sakarya, Te-kirdağ ve Kırklareli’yi de düşünürsek, 17,5 milyon kişilik bir “ekonomik alan” görünümünde. Bir bakıma, Avrupa Birliği üyesi ülkeleri içinde 9. Sırada! İstanbul’a yurt dışından yıllık 10 milyon turist geldiğini de belirteyim.

Dünya ekonomisindeki ilk toparlanma eğilimleri görülüyor. Elbette riskler hala çok bü-yük. Gelişmiş ülke ekonomilerindeki iyi sinyallere karşılık, aralarında Türkiye’nin de bulun-duğu gelişmekte olan ülkelerde dikkat çekici dalgalanmalar var. Tükiye plastik endüstrisi kriz döneminde başarılı bir sınav verdi. Elbette bunda ülke ekonomisinin büyümesini sür-dürmesinin büyük etkisi var. Aynı dönemde ihracatın da artmış olması ise kesinlikle başarı hanesine yazılmalı. Bu olgu için söylenebilecek en önemli şey, Türkiye gelişen ihracat pa-zarları için çok cazip bir ülke konumunda olması. Elbette yapısal sorunların farkındayız ama Türk girişimciler tarihlerinde hiç olmadığı kadar yakın çevresindeki ülkelerin iş insanlarıyla iletişime geçmiş durumda.

PAGDER olarak deneyimlerimizi yeni yaklaşımlarla geliştirdiğimiz projelerin kaldıracı olarak kullanıyoruz. Yakın zamanda birçok ülkede birden irtibat ofisleri ve showroomlar açmak için harekete geçtik. En fazla ticareti Avrupa Birliği ve diğer Avrupa ülkeleri ile ya-pıyoruz. Yakın coğrafyamızdaki Orta Doğu-Kuzey Afrika ülkeleri (MENA) ve Bağımsız Dev-letler Topluluğu (CIS) ülkeleri ile ekonomik ilişkiler ise çok büyük bir hızla artıyor. Türkiye içindeki paydaşlarımızla birlikte son dönemde yaygınlaştırdığımız uluslar arası iş ilişkileri çalışmalarının, sözünü ettiğim bölgelerde açılacak showroom ve irtibat bürolarıyla daha da hızlanacağını şimdiden söyleyebilirim.

Bununla birlikte hazırlıklarını nerdeyse tamamladığımız “Dünya Plastik Atlası” ile dün-ya plastik mamul, hammade ve makine ticaretinin yaklaşık %98’ini gerçekleştiren 97 ül-keyi analiz ettik. Bu çalışma ile sektör mensuplarımıza yeni ihraç pazarlarında kılavuzluk etmeyi planlıyoruz.

Proje ortağı olduğumuz PAGDER & ASLAN Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgemiz, İstanbul’a olan 140 km mesafesiyle Türkiye’de yatırım yapmak Plastik Sektör mensupları-na güçlü yatırım fırsatları sağlıyor. Bilecik bölgesindeki yeni sanayi yerleşim alanı çalışma-larımız devam etmekte olup çok yakında sektörle gelişmeleri paylaşacağız.

Zor dönemleri atlatma yönünde umutlarımızın iyice yükseldiği günlere girdik. Gelecek günlerde zorluklarımız kadar fırsatlarımızın da büyüyeceğini düşünüyorum. Elbette her zaman olduğu gibi var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Sizleri, PAGDER Yönetim Kurulu ve Şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Dupont, gıda üretiminde uluslararası düzenlemelere uyumlu çözüm öneriyor

Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesinde, gerek üretim, ge-rekse tüketiciye sunulması sırasında gıda ile temas eden malzemelere yönelik kapsamlı düzenlemeler yoğunlaştı. Dünyanın önde ge-len kimyasal üreticilerinden Dupont, Delrin grubundan iki yeni ürünü FG400MTD BLA079 (metal detectable), ve FG400XRD NC010 (x-ray detectable) piyasaya sürerek gıda üre-timinde kullanılan cihaz ve malzemeleri üre-tenlere yönelik çözümlerini genişletti.

Dupont’tan yapılan açıklamada, gıdalarla temas eden, gıda işleme ekipmanı parçaları, konveyör zincirleri, endüstride kullanılan hu-niler, kesiciler, kürekler, kazıyıcılar, çikolata ve diğer gıda maddeleri için kalıplar vb. araçlarda çok sayıda ülkede standartların uygulamaya konulduğu hatırlatıldı. Bu ihtiyacı karşılamak üzere Dupont’un gıda ekipmanları üreticilerine çözüm sunduğu belirtilen açıklamada, Delrin ürünlerin, metalle üretilen ürünlere kıyasla sertlik, sağlamlık, düşük aşınma oranı, yük-sek mukavemet ve sünme direnci, sürtünme dayanımı gibi unsurlarda alternatif sunduğu kaydedildi.

Sadece gıda konusunda standartları yeri-ne getirme değil, daha hafif ve daha az sesle çalışan sistemler üretilmesine imkan tanındığı vurgulandı. Delrin ile üretilecek ekipmanların, bakım tasarrufu, daha az enerji tüketimi, daha iyi aşınma/sürtünme dayanımı yoluyla mali-yetlerde düşüş sağladığı çoğu zaman ek kay-ganlaştırıcı malzemelere dahi ihtiyacı ortadan kaldırdığı vurgulanan açıklamada, temizlik kim-yasallarına da dayanımının olduğu belirtildi.

PANO

Hüseyin SemerciPlastik Sanayicileri Derneği Başkanı

Page 39: PLASFEDDERGİ Sayı 4

ilan 8/1/11 11:35 AM Page 1

Composite

C M Y CM MY CY CMY K

Page 40: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

38

PANO

Liseli bilim insanı Elif Bilgin biyoplastik projesiyle

Google yarışmasında iki ödül kazandı

Büyük ödül kaçtı ama 4 kazanandan biri Elif

Elif Bilgin, final sürecince devam eden halk oylamasıyla “Halkın Seçimi” ödülünü aldı. Bunun dışındaki kategorilerdeki büyük fina-li kazananlar da 23 Eylül’de Kaliforniya’daki Google merkezinde yapılan gala töreniyla açıklandı.

Final yarışmasında Elif Bilgin bir katego-ride daha ödül aldı. Daha önce halkın seçimi ödülünü kazanan Elif Bilgin, finalde de yarış-manın sponsorlarından ve danışmanlarından biri olan Scientific American dergisinin “uy-gulamala bilimler’ jüri özel ödülünü aldı.

Elif Bilgin’e yarışmadaki dereceleri son-rasında 15 bin dolar para ödülü, 50 bin dolar-lık Google Eğitim Bursu, Cern Laboratuvarı ve Lego şirketine ziyaret, kazanan projenin ge-liştirilmesi için 50 bin dolar araştırma bütçesi verildi.

Yarışmada büyük ödül ise ABD’den Eric Chen’e verildi. Chen, gribe karşı yeni bir ilaç geliştirmede kullanılabilecek çalışma yü-rüterek bu ödülü aldı. Yaş gruplarında ise Kanada’dan Ann Makosinski pilsiz çalışan el feneri, Avustralya’dan Viney Kumar acil du-rum araçları (ambulans, itfaiye, polis, gemi kurtarma vb) için yeni bir sinyal-uyarı sistemi geliştirme projesiyle kazandı.

Google tarafından düzenlenen ve genç-leri bilimsel çalışmalara özendirmek, yeni fi-kirler geliştirmesine yardımcı olmak amacını taşıyan Google Science Fair yarışmasının ta-mamlandı. Finalistler arasında bulunan Özel Koç Lisesi Öğrencisi 16 yaşındaki genç bilim insanı Elif Bilgin büyük ödülü kaçırdı ama hem finalist olarak yarıştı, hem de yarışmada veri-len ödüllerden ikisini aldı.

Elif Bilgin yarışmaya muz kabuklarından biyoplastik üretimi projesiyle katıldı. Küçük yaşlardan bu yana bilimsel çalışmalara me-raklı olan Elif Bilgin, biyoplastikle ilgili yaptığı araştırmalar sırasında patatesin bu işlem için kullanıldığını öğrendi.

Bilgin, gıda olarak tüketilen bir madde yerine atık olan bir maddenin biyoplastik için kullanılmasının daha akılcı olacağı düşünce-siyle yaptığı araştırmalarda muz kabuklarının bu iş için uygun olduğunu gördü. Başlangı-cından itibaren 2 yıl süren araştırma ve de-nemelerinde başarı sağlayamayan Elif Bilgin, yaptığı deneyler ve denemeler sonucunda avakadoların bozulmaması için kullanılan bir maddeyi de işleme dahil ederek biyoplastik üretmeyi başardığını belirtti.

Projesini yarışmalara göndermek iste-diği sırada, Google Science Fair’i öğrendiğini belirten Elif Bilgin, kendi dalı ve yaş grubunda önce bölgesel olarak seçildi ve ardından da 15 kişilik finalistler arasına girdi.

Google tarafından gençlerin bilimsel çalışmalarını özendirmek, yaratıcı fikirler bulmak amacıyla düzenlediği “Science Fair 2013” ya-rışmasında 16 yaşındaki lise öğrencisi Elif Bilgin iki ödül aldı. İnternet üzerinden yapılan herkese açık oylamada “Halkın Seçimi” ödülünü alan Elif Bilgin, yarışmanın sponsorlarından Scientific American dergisi adı-na verilen jüri özel “Uygulamalı Bilim” ödülünü de aldı. Büyük ödül ise ABD’li 17 yaşındaki Eric Chen’in yeni grip ilacı projesine verildi.

Page 41: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

39

Page 42: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

40

PANO

Kompozit Sanayicileri Derneği 5. Olağan Genel Kurulu çalışmalarını tamamladı ve yö-netim organlarını belirledi. Dokuzuncu çalışma dönemini tamamlayan Kompozit Sanayicileri Derneği’nin Genel Kurul’u 26 Kasım 2013 günü yapıldı. Genel Kurul’da, Dernek yönetim kuru-lunun 6 kompozit sanayicisi üye, 2 hammadde üreticisi üye ve 1 tedarikçi üyeden oluşması kararı alındı. Yapılan oylamada, Şekip Avdagiç’in ilk sırada olduğu liste oybirliğiyle seçildi.

Dernekten yapılan açıklamada Genel Kurul’da, kompozit sanayicilerinin ve genel olarak imalat sanayiinin sorunlarının değerlen-dirildiği, geçmiş faaliyetlerin gözden geçirildiği ve gelecek döneme ilişkin tavsiyelerin alındığı vurgulandı. Derneğin sektörün geliştirilmesi için, hükümet, yerel yönetimler, sanayiciler ve kullanıcılara yönelik tanıtı faaliyetlerinin yürü-tüldüğünün altı çizilen açıklamada, Derneğin, kompozitlerin üretim ve kullanımının bilimsel olarak geliştirilmesi, üyelerin eşgüdümünün sağlanması, fırsatlar geliştirmek, sanayicilerle bilim kuruluşlarını bir arada çalışmaya özendir-mek görevlerini yürüttüğü vurgulandı.

5. Olağan Genel Kurul’da, Derneğin geçmiş dönem faaliyetlerinin de gözden geçirildiği be-lirtildi. Kurulduğu tarihten bu yana ana amaç, görev ve hedeflerine yönelik faaliyetler yürü-ten Derneğin, paydaşlarıyla ortak platformlar-da buluşarak sektör temsilcisi olarak öne çıktığı anlatıldı. Bu kapsamda, Kompozit Sanayicileri Derneği’nin, TOBB Kimya Sanayii Sektör Meclisi üyesi olduğu ve Kimya Sanayii Sektör Meclisi’ne bağlı olarak kurulan Kompozit Üreticileri Alt Komitesi’nin de başkanlığını yaptığı hatırlatıldı.

Derneğin sivil toplum örgütlerinin bir araya geldi Kimya Sektör Platformu ve Plastik Sektör Platformlarına da üye olduğu hatırla-tıldı. Kompozit Sanayicileri DerneğininAvrupa Kompozit Sanayi Birliği’ne (EuCIA) üyeliğinin de gerçekleştiği hatırlatıldı. Derneğin, iletişim faaliyetleri kapsamında “Composites Turkey” dergisini çıkardığı ve 5 sayının yayınlandığı be-lirtilen açıklamada, kompozit sektöründe bütün paydaşların katılımıyla gerçekleştirilen “Kom-pazit Turkey 2013 Kompozit Zirvesi” ile gelecek dönemde sektörün gelişmesi için önemli bir platformun oluşturulduğu vurgulandı.

Yönetim yapısı yeniden belirlendi

Kompozit Sanayicileri Derneği 5. Genel Kurulunda, yönetim kurulunda 6 kompozit sa-nayicisi üye, 2 hammadde üreticisi üye ve 1 te-darikçi üyeden oluşması kararını aldığı belirtildi.Yapılan seçimler sonucunda, yönetim ve dene-tim kurulu üyeleri oybirliğiyle seçildi. Kompozit Sanayicileri Derneği’nin yeni yönetim ve dene-tim kurulu üyeleri şöyle:

Kompozit Sanayicileri Derneği yönetim kurulunu belirledi

Türkiye’de 3’üncü kez yapılan Sanayi Şurası 20-22 Kasım tarihleri arasında çalışmalarını ya-parak sonuç bildirgesini yayınladı. Alınan karar-ları açıklayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, tavsiye kararları arasında bulunan kümelenme modeli konusunda Hükümet olarak da harekete geçeceklerini bildirerek, üniversite-lerin kümelenme faaliyetlerinde aktif bir şekilde

rol alması için bazı yasal düzenlemelerin yapıla-cağını açıkladı.

Üçüncü Sanayi Şurası’na, kamu, özel sek-tör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından 265 üye çalıştı. Şurayı, bin 600 katılımcı izledi. Şura sonucunda, 6 konu başlığı altında kararlar kamuoyuna Bakan Nihat Ergün tarafından açık-landı.

Nihat Ergün düzenlediği basın toplantısın-da, oturumlarda 43 bilimsel tebliğ sunulduğunu kaydetti. Şura sonucunda konu başlıkları itiba-riyle alınan bazı kararlar şöyle:

Bilimsel ve teknolojik gelişim, AR-GE ve İno-vasyon: Yurtdışında doktorasını tamamlamış ve Türkiye’nin belirlediği öncelikli alanlarda sanayi tecrübesi olan araştırmacıların Türkiye’ye ge-tirilmesi için gerekli desteğin devlet tarafından verilmesi, ileri teknoloji alanlarında ürünlerin teknoloji detaylarının çıkarılması ve bu bilgilerin offset uygulamalarına dahil edilmesi, girişimci-liğin geliştirilmesi için eğitimin ilkokuldan başla-tılması.

Kamu Destekleri, Etkileri, İzlenmesi ve Değerlendirilmesi: Devlet desteklerinin tek bir platformda izlenmesi için kamu, özel sektör ve STK işbirliğinde bir koordinasyon modelinin oluşturulması, yatırım ihtiyaçlarını ve imkanlarını gösteren bir yatırım haritasının oluşturulması, yatırım teşviklerindeki alt sınırların KOBİ’ler lehi-ne düşürülmesi.

“Kamu alımlarında ‘yeşilin’ ağırlığı artacak”

Sanayide Sürdürülebilir Üretim: Temiz üretim uygulama ve teknolojilerinin yaygın-

laştırılmasına yönelik finansal mekanizmaların oluşturulması ve mevcut OSB’lerin yeşil OSB’ye dönüştürülmesine yönelik yeni teşvikler sağ-lanması. Belirlenmiş stratejik doğal kaynak ve hammaddelerin işlenmiş ürün olarak ihracatının desteklenmesi ve kamu alımlarında yeşil satın alma yönünde uygulamaların artırılması.

Sanayide İnsan Kaynakları ve İstihdam: Türkiye’nin meslek haritalarının oluşturulması, istihdam politikalarının belirlenmesi ve mesleki eğitimin rolünün artırılması.

Sanayi Yatırım Bölgeleri ve Kümelenme: Üniversitelerin kümelenme faaliyetlerinde ak-tif rol alması amacıyla yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi, sanayi yatırım bölgelerinin kümelenme faaliyetlerinde etkin bir şekilde rol alması için destekleyici ve teşvik edici bir yapı oluşturulması, küme kolaylaştırıcıları ve uzman-larının yetiştirilmesi için “Kümelenme Akademi-sinin” kurulması.

Sanayi Politikaları ve Uluslararası Rekabet: Türkiye’nin uluslararası rekabette öne çıkabile-ceği güçlü sektörlerin teşvik edilmesi, KOBİ’lerin inovasyon kapasitelerinin artırılması, nanotek-noloji gibi teknolojilerin sanayide kullanımının teşvik edilmesi, ileri teknoloji gerektiren ürün-lerin üretiminde kamu-özel sektör işbirliğinin artırılması.

Sanayi şurasında AR-GE, kümelenme ve planlı yatırım ön plana çıktı

Yönetim Kurulu:1- Şekib Avdagiç - Avitaş 2- Barış Pakiş - Polin3- Kemal Tunç - Subor4- Mehmet Çakın - Pul -Tech FRP5- Anthony Gallia - Polkima 6- Erim Yücel - Fibrosan 7- Mehmet Hakan Kuş - Cam Elyaf8- Burak Darcan - TBP Kimyasal Maddeler 9- Tolga Kutluğ - Omnis Denetim Kurulu:1- Hüseyin Gül - Maskim 2- Tunç Üstünel - Metyx 3- Yusuf Şehitoğlu - Saf- Er

Page 43: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

41

Ağırlıklı olarak plastik ambalaj sektörün-de faaliyet gösteren Sekuro Plastik, Borsa İstanbul’da (BİST) halka arz edildi. Şirket, 1-2 Ekim tarihlerindeki halka arzının ardından 7 Ekim’den itibaren işlem görmeye başladı. Se-kuro Plastik’in, talep toplanmaksızın doğrudan satış yöntemiyle 2,69 TL değerinde, artırılmış sermayenin yüzde 27,65’i BİST’te, Gelişen İş-letmeler Piyasası’nda “SEKUR.E” koduyla işlem görüyor.

Dikey Makine’nin AR-GE yatırımlarıyla geliştirdiği yeni makineler ve projeler haya-ta geçiyor. Dikey Makine tarafından yapılan açıklamada In-Line Baskılı Rulo Atlet Poşet Kesme makinesini üretmeyi başardıklarını ve Polietilen Co-Ex Film Ekstrüderi makineleri içinde TÜBİTAK desteği kazandıkları kayde-dildi. Dikey Makine’nin mevcut ve gelecek pro-jeleri hakkında bilgi veren Genel Müdür Lütfü Büyükkasap, Türkiye’de henüz yapılmayan makinelere odaklandıklarını vurgulayarak, “Şu anda sadece Danimarkalı bir firma tarafından yapılan In-Line Baskılı Rulo Atlet Poşet Kesme makinesini ürettik. Bu yerli rulo atlet poşet makinesi, en az rakipleri kadar iyi performans-lı. Fiyatını da muadillerine göre daha uygun belirlemeye çalışıyoruz. Aralık ayında pazara sunmuş olacağız” dedi.

Sekuro Plastik’in işlem görmeye başla-ması nedeniyle BİST işlem salonunda gong tö-reni yapıldı. Törende konuşan Sekuro Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çil, BİST yöne-itimine teşekkür etti ve KOBİ’lerin halka arzına verilen destekten memnuniyetini vurguladı. Çil, “Yaklaşık 1 yıldır süregelen halka arz hazır-lıkları ile firmamıza kuvvet kazandıracak yapı-lanmalar gerçekleşti, iş süreçlerimiz iyileşti ve gelişti, ufkumuzu açan yönetim ve denetim mekanizmaları ile tanıştık. Kuruluşumuzun geleceğini güvenli kılacak bu girişimlerin iş

Lütfü Büyükkasap, Co Ex Polietilen Film Ekstrüderi ile wicket istiflemeleri torba kesme makinelerini fuarlarda sunacaklarını belirte-rek, “Tasarımını ve üretimini tamamen bünye-mizde gerçekleştirdiğimiz makinelerle yüksek performans, kaliteli üretim ve enerji tasarrufu garanti ediyoruz. Özellikle KOBİ firmaların ar-tık rekabet edebilmeleri, üretim kalitelerini ve kapasitelerini artıra-bilmeleri, maliyetlerini düşürebilmeleri için bu tip makinelerle üretimi devam ettirmeleri ge-rekiyor” dedi. Öncelikle-rinin iç piyasada bu tür makinelere ihtiyaç duyan şirketlere ulaşmayı he-deflediklerini kaydeden Büyükkasap, uygun fiyat

hacmimizde, karlılığımızda ve Sekuro Plastik Ambalaj Sanayinin büyümesinde seviye atla-tacağını umuyoruz” dedi.

BİST Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Yılmaz da konuşmasında, 2013 yılında BİST Pay Piyasası’nda 7 şirket, Gelişen İşlet-meler Piyasası’nda (GİP) ise 6 şirketin hisse-lerinin halka arz edildiğini belirterek, yaklaşık 1,25 milyar liralık hasılat elde edildiğini kay-detti. Ekim ayı itibariyle Pay Piyasası’nda 16 ve GİP’te 10 şirketin başvurusu bulunduğunu belirten Yılmaz yine Ekim ayı itibariyle Seku-ro Plastik ile birlikte payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirket sayısının 417’ye ulaştığını açıkladı. Yılmaz, 2013 yılı üçüncü çeyreği-ne kadar halka arz ve borçlanma araçlarıyla BİST’ten şirketlerin sağladığı kaynağın 40 mil-yar TL dolayında olduğunu belirtti.

Mustafa Kemal Yılmaz Sekuro Plastik’e başarılar dileyerek, “Faaliyetlerine 16 yıl önce başlayan, yerli ve yabancı birçok markaya hizmet veren Sekuro Plastik Ambalaj A.Ş. Borsa İstanbul olarak başlattığımız Halka Arz Seferberliği’ne katıldı. Sekuro Plastik’e başa-rılar diliyor, bu vesileyle diğer şirketlerimizi de sermaye piyasalarının sunmuş olduğu avan-tajlardan yararlanmaya davet ediyoruz” dedi.

yanında, uygun yedek parça ve hızlı servis im-kanı sunma avantajını kullandıklarını kaydetti. İhracat olarak ilk açılımlarını Romanya, eski doğu bloğu ülkeleri, Kuzey Afrika gibi ülkelerin oluşturduğunu belirten Büyükkasap, bunlar arasında Romanya’ya ilk satışlarını yaptıklarını da kaydetti.

Sekuro Plastik hisseleri BİST’te halka arz edildi

Dikey Makine In-Line Baskılı Rulo Atlet Poşet Kesme Makinesini piyasaya sunuyor

PANO

Page 44: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

42

PANO

Örgütlenme: Sektörümüzde makina,

hammadde tedarikçisi ve çevirimci olarak tespit ettiğimiz 20 kadar firmayı daha der-neğimize üye edebilmeyi hedeflemekteyiz. Ayrıca baskılı ve baskısız fleksibıl ambalaj üreticileri, fleksibıl ambalaj sektörünün te-darikçileri ve makine üreticilerinin derneği-miz çatısı altında bir araya gelmiş olması da tüm sektörü kapsayan bir perspektifle büyük resmi görebilmek ve sektörün paydaşlarıyla birlikte müşterek faydasını en üst düzey-de takip edebilmek açısından çok önemli bir avantajımızdır.

İletişim: Halk sağlığının korunması, gıda-nın raf ömrünün uzatılması, israfın ve kayıtdı-şı ekonominin önlenmesinde fleksibıl ambalaj büyük önem ve role sahiptir. Bu konuda yasa ve tebliğler çok açık olmasına rağmen mev-zuata aykırı şekilde açıkta ve ambalajsız ürün satışlarına ülkemizde halen sıklıkla rastlan-maktadır. Fleksibıl ambalajlara ilişkin toplum-daki olumlu ve olumsuz algının yönetilmesi ve FASD’nin bu alandaki temsil gücünün art-tırılması gibi bir görev bizleri beklemektedir.

Temsil: derken ise karar noktalarında

sektörün sesi olarak bulunmak görevimize işaret ediyorum. Bu açıdan bizi zorlu bir dö-nemin beklediğini kabul etmeliyiz. İlgili plat-formlarda üyelerimizin haklarını korumak, yetkili merciler ile sürekli irtibat halinde bu-lunarak sektörel sorunlara çözüm üretmek, derneğimizin kurulduğu günden bu yana te-mel işlevleri arasında yeralmıştır.

Derneğimizin içe dönük çalışmaları kap-samında, üyelerimiz arasındaki sosyal ve ekonomik işbirliğini kuvvetlendirecek her türlü sektör içi iletişim, teknik ve ekonomik gelişmeler hakkında bilgi paylaşımı, eğitim çalışmaları, danışmanlık hizmetleri gibi faali-yetleri var gücümüzle sürdürmemiz gerekti-ğine inanıyorum.

Esnek (Fleksibıl) Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD) 6. Olağan Genel Kurulunda, yönetim kurulu üyeliği sayısı 11’e çıkarıldı ve yeni yönetim belirlendi. Başkanlık görevini üstlenen Enver Bakioğlu, Türkiye’nin yakın çevresinin ambalaj üretim merkezi olması yönünde büyük bir potansiyel bulunduğunu vurgulayarak, gelecek dönemde bu potansi-yelin gerçekleşmesi için çaba harcayacakları-nı kaydetti.

FASD genel kurulunda yapılan tüzük de-ğişikliğiyle yönetim kurulu üyelik sayısı 11’e yükseltildi. Bunun yanı sıra, dernek faaliyet-lerine ilişkin onay süreçleri tamamlandı ve sektör sorunları tartışıldı.

Genel Kurula ilişkin değerlendirmelerde bulunan FASD Başkanı Enver Bakioğlu, üye-lere teşekkür ederek, FASD’ın tartışmasız biçimde sektörünü temsil ettiğini ve başarı sağladığını vurguladı. Önceki dönem Dernek başkanlığı görevini yürüten Vedat Baylan ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür eden Bakioğlu, 55 üyeli FASD’ın gelecek dönemde de güçlenmesini sürdüreceğini kaydetti. Ba-kioğlu, Dünya’da esnek ambalaj üreticilerinin hızla birleşmeye devam ettiğini belirterek, Dünya pazarının yüzde 44’ünü sadece 20 üreticinin kontrol ettiğini söyledi. FASD’ın Türkiye pazarında 6,5 milyar TL’lik bir hacmi temsil ettiğini belirten Bakioğlu, verilerin net olması için bir projeyi başlattıklarını açıkladı. Sektörün yatırımlarının sürdüğünü kayde-den Bakioğlu, olumlu gelişmelere rağmen ana müşterileri olan gıda sanayii ve sektö-

rün kendine özgü sorunlarının da gündem-de olduğunun altını çizdi. Gıda üreticilerinin toplam maliyeti içinde esnek ambalaj mali-yetinin ürünün katma değerine göre yüzde 2 ile 8 arasında değiştiğini kaydeden Bakioğlu, “Yaptığımız işin çok değerli olduğunu düşü-nüyorum ama değerimizin gerek kendimiz gerekse müşterilerimiz tarafından hak ettiği farkındalık seviyesine ulaşamamış olmasına üzülüyorum. Her geçen gün dev tedarikçiler ve dev müşterilerin yoğun baskıları arasında ezilmeden varlığını sürdürüp önemli bir top-lumsal ihtiyacı karşılamaya çalışan sektörü-müzün çok daha iyi bir noktayı hak ettiğine inanıyorum” görüşünü vurguladı.

Sektör mensuplarının sorunların çözü-mü konusunda girişimlerini artırması ve ortak çalışmaya yönelmesi gerektiğini belirten Ba-kioğlu gelecek dönem çalışmalarına yönelik olarak şu görüşleri anlattı:

“Fleksibıl ambalaj sanayiinin tek ve en yetkin temsilcisi olmak, FASD’ye içe ve dışa dönük bir takım çalışmalar yürütme sorumlu-luğunu da yüklemiştir. Dışa dönük çalışmala-rımızı örgütlenme, iletişim ve temsil olarak üç başlık altında toplayabiliriz:

Esnek (Fleksibıl) Ambalaj Sanayicileri Derneği yönetimini belirledi

FASD YÖNETİM KURULU FİRMA

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Enver Bakioğlu Bak Ambalaj

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vedat Baylan Asaş Ambalaj

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Celal Murat Özhun Pilenpak Ambalaj

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Salargil Elif Plastik

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Özer Süper Film Ambalaj

Yönetim Kurulu Asil Üyesi Mustafa Tacir Sümer Plastik

Yönetim Kurulu Asil Üyesi Muzaffer İncekara İntermat Ambalaj

Yönetim Kurulu Asil Üyesi Merih Ceylan Polinas Plastik

Yönetim Kurulu Asil Üyesi Alpan Mithat Baran Baran Ambalaj

Yönetim Kurulu Asil Üyesi Osman Nakiboğlu Naksan Plastik

Yönetim Kurulu Asil Üyesi Bahattin Karapınar Aspak Ambalaj

Page 45: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

43

PANO

Polisan Holding’in Yunanistan’da kuru-lu bir kimya/plastik fabrikasını satın almak üzere başlattığı süreç başarıyla tamamlandı. Polisan böylece yeni bir işkoluna daha yatırım yapmış oldu. Satınalma, Polisan’ın öz serma-ye ile yurtdışında yaptığı ilk yatırım oldu.

Satın almanın ilk maliyetinin 10 milyon Avro olduğu kaydedildi. Polisan Holding, fab-

rikanın “Polisan Hellas” adı altında faaliyet göstereceğini açıkladı. Yunanistan’ın liman şehri Volos’ta 70 dönüm arazisi bulunan fab-rikanın 15 dönüm kapalı alana sahip olduğu, mevcut yapısıyla meşrubat, yiyecek ve içecek kapları, sentetik fiber gibi geniş kullanım alanı olan Polietilen Tereftalat (PET) üretimi, gra-nül ve preform şişe halinde gerçekleştirebilir durumda olduğu kaydedildi. Fabrikanın ISO 9001, ISO 14001,OHSAS 18001, ISO 22000 belgelerine sahip olduğu, üretimde Yunanis-tan, Balkanlar ve Türkiye pazarlarının hedef-leneceği kaydedildi. Fabrikanın Polisan Hol-ding cirosuna yılık 100 milyon Avro dolayında katkı sağlayabileceği belirtildi.

Satın olma sonrasında bir değerlendir-me yapan Polisan Holding CEO’su Erol Miz-rahi, yatırım ve büyüme stratejileri içinde 5 yıllık dönemde 150 milyon dolarlık yatırıma

cirolarını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

Holdingin, boya, kimya, tarım, tekstil, inşaat ve lojistik (liman işletmeciliği) olmak üzere 6 farklı sektördeki faaliyetlerine sinerji yaratacak farklı sektörlere girmeyi hedefle-diklerini kaydeden Mizrahi, “Bu hedef ve stra-tejiye paralel olarak yurt içi ve yurt dışı yatı-rım arayışlarımız her zaman gündemimizde. Yunanistan’da fabrika satın alma girişimi de holding vizyonumuza uygun olarak karşımıza çıkmış olup, gerek liman şirketimiz Poliport ile oluşturacağı sinerji, gerekse kimya konu-sundaki deneyim ve know how’ımıza uygun-luğu açısından örtüşmüştür. Üstelik AB üyesi Yunanistan’daki yatırımımız gerek prestij anlamında, gerekse Avrupa ülkelerine giriş anlamında Holding bünyemize katma değer sağlayacaktır” dedi.

Polisan Holding, Yunanistan’da PET fabrikası satın aldı

Page 46: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

44

Adana merkezli emme, filtre, fan ve aksesuarları üretimi yapan Ünveren Hava Sistemleri, patentli yeni akrobat kol sistem-lerini plastik sanayicilerinin hizmetine sundu. Ünveren A.Ş’den yapılan açıklamada, plastik üretiminde de önemli bir unsuru içeren iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri kapsamındaki yeni ürünün hareketli olması nedeniyle yeni avantajlar sunduğu kaydedildi.

Ünveren A.Ş. Satış ve Pazarlama sorum-lusu Mustafa Tombul yaptığı değerlendirme-de, PAGDER üyelerine, ücretsiz keşif ve pro-jelendirme imkanı sunulduğunu belirterek, işçiler için sağlıklı bir ortamı sunmayı hedef-lediklerini anlattı. “Temiz soluk alınabilen ça-lışma alanları işyerlerinin değişmez zaruri ih-tiyaçlarıdır. Çalışma alanlarının korunması için ideal çözüm nokta vakum sistemi ile garanti edilebilmektedir” diyen Tombul, bu amaca yönelik olarak geliştirdikleri yeni sistemi sa-nayicilere sunduklarını kaydetti.

“UAS Akrobat Egzoz Kolları” adını ver-dikleri sistemin nokta vakum ihtiyacına çö-züm üretmeyi amaçladığını belirten Tombul, “UAS Akrobat Egzoz Kolları her pozisyonda durabilir, ilave destek gerekmez. İç kısmında kendi kendisini taşıyabilen mekanizmadan oluşan taşıyıcı karkas 360 derece dönebilir. Damperli egzoz davlumbazı ve duvar bağlan-tısından oluşur. UAS akrobat kollar herhangi bir pozisyona getirilebilir ve bu konumda ila-ve bir destek gerektirmeden kalabilir. Taşıyıcı karkas değişik çaplarda, sıcağa ve aşınmalara muazzam dayanıklı UAS-FORTE antistatik poliüretan helix çelik telli esnek hortumların içerisin-dedir. Tek bir vantilatöre veya merkezi sisteme bağlanabilir. 360° dönebilen çelik davlumbazı kaynak dumanını bloke ederek nokta vakum şartlarını tam olarak yerine getirecek şekilde dizayn edilmiştir ve sıradan davlumbaz-

lara göre yüzde 40 daha fazla verim sağlar. Davlumbaz üzerinde bulunan volum dam-peri sayesinde hava ayarı yapılabilir. Flanşlı çelik duvar konsoluna akrobat kolun ve as-piratörün montajı son derece kolaydır. Ak-robat egzost kolları ışıklandırma seti ve fan motoru otomatik start-stop kontrol kutusu opsiyoneldir. Yürürlüğe giren İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı Kanunu nezdinde nokta vakum sistemlerini kullanmak kaçınılmazdır. Bundan daha önemlisi İşverenler için vicdani bir so-rumluluktur.” dedi.

Ünveren patentli toz-duman çekici akrobat kol sistemini kullanıma sundu

lama amaçlı 100 bin litre hacme kadar flexi-tank üretilebildiği kaydedildi.

Dökme sıvıların taşınacağı tankların üretiminin uzmanlık gerektirdiği belirtilen açıklamada, kullanıcı isteklerinin karşılan-ması ve uluslararası standartların önem taşıdığı vurgulandı. Açıklamada, “flexi-tankların üretimi ve operasyonları eğitim ve tecrübe gerekti-ren konulardır. Klasik tip bir flexitank 4 kat polietilen film, taşıyı-cı bir polipropilen ku-maş ve vanadan olu-şan esnek bir tanktır. Denizyolu, karayolu veya demiryolu ile taşıması yapılır ve tahliye adresinde yine vanaya pompa

Dökme sıvıların taşınması konusunda uzmanlaşmış Neoflex Lojistik Endüstriyel Ambalaj yeni esnek tank ürünlerini kulla-nıcıların hizmetine sundu. COA (Container Owners Association) standartlarına uygun olarak 2000 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Neoflex, AR-GE süreciyle geliştirdi-ği yeni ürünleri üretmeyi başardı. Üretimine başlanan flexitanklar, 1000 lt. - 24.000 lt. hacimlerle kullanıcılara sunuldu. Neoflex’ten yapılan açıklamada, isteğe bağlı olarak depo-

bağlanarak tahliyesi gerçekleştirilir. Flexi-tanklar ile reaksiyona girmeyecek ve tehlikeli sınıfa dahil olmayan bütün sıvı yükler; bitkisel yağ, sıvı kimyasal, şarap, madeni yağ, mazot vb. sağlıklı ve güvenli şekilde taşınabilmekte-dir” denildi.

Neoflex dökme sıvı flexitankları sektörün hizmetinde

PANO

Page 47: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

45

PAGDER hizmet alım anlaşması kapsamındaki hizmetler

İlgili yönetmelik Verilecek hizmet

Çevresel Etki Değerlendirmesi YönetmeliğiÇED Olumlu Belgesi (EK:I)

ÇED Gerekli Değildir Belgesi(EK:II)

Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında YönetmelikÇevre izin ve lisans Sürecinde danışmanlık(EK:I)

Çevre izin ve lisans Sürecinde danışmanlık(EK:II)

Çevre Denetim YönetmeliğiÇevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik

Çevre izin ve lisans süresi dışında danışmanlık (EK:I)

Çevre izin ve lisans süresi dışında danışmanlık (EK:II)

Çevresel Etki Değerlendirmesi YönetmeliğiÇevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik Yönetmelik kapsamına dışında değerlendirilmesine ilişkin yazılı görüş

PAGDER, sektör mensuplarına uygun maliyetlerle ÇED ve çevre danışmanlık hizmeti sağlamak için işbirliği geliştirdi.

PAGDER’den yapılan açıklamada, imalat sanayiinde en önemli belgeler arasında bu-lunan Çevresel Etki Değerlendirme Belgesi ve çevreyle ilgili mevzuata uyum yönündeki danışmanlık hizmetlerinin kapsamlı bir bilgi

gerektirdiği hatırlatıldı. “ÇED Olumlu Belgesi”, “ÇED Gerekli Değildir Belgesi” “Geçici Faaliyet Belgesi” “Çevre İzin ve Lisans Belgesi” gibi çok sayıda uygulaması bulunan ÇED mevzuatına yönelik firmaların taleplerinin yoğunlaştığı belirtilen açıklamada, uygulamada yaşanan aksaklıklar sonucu ciddi cezalarla karşı karşıya kalınabildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, “PAGDER, plastik sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın Çevre Mevzu-

atı ile ilgili yükümlülüklerini uygun fiyat ve kali-teli hizmet alarak yerine getirmelerini ve cezai duruma düşmelerini önlemek amacıyla, ulusal bazda hizmet veren, şirket merkezi Ankara’da olan ve Trakya’da şubesi bulunan ÇETSAN Çevre Danışmanlık Ltd. Şti. ile ÇED ve Çevre Danışmanlık hizmetlerini içeren bir hizmet alı-mı sözleşmesi imzalamıştır” bilgisi verildi. Hiz-metten yararlanmak isteyenlerin PAGDER’den detaylı bilgilere ulaşabileceği kaydedildi.

PAGDER’den sektöre ÇED ve çevre danışmanlık hizmeti

PANO

Benzersiz musteri hizmetleri

Güvenilir performans için sorumluluk

Katılımcı ve tecrübeli ekip

¸Devamlı yenilikçilik ve gelisimler

www.gala-europe.deHall 09, Stand 9B6516 – 23 Oct 2013

Page 48: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

46

PANO

Güneydoğu Asya’nın en önemli fuarı konumundaki 26. Uluslararası Endonezya Plastik, Kauçuk ve Ambalaj Teknolojileri Fuarı tamamlandı. Türkiye’nin de aralarında bulun-duğu 39 ülkeden 665 firma ve yoğun ziyaret-çiye sahne olan fuar, Jakarta’da 20 – 23 Kasım tarihleri arasında yapıldı.

Türkiye plastik sektörünün hedef pazar-ları arasında bulunan ve PAGDER’in de pazar-lamaya yönelik çalışmalarını yoğunlaştırdığı Güney Doğu Asya ülkelerinin en önemlilerin-den biri olan Endonezya’daki fuarda PAGDER de stant açarak temaslarda bulundu.

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Endonezya’da sektör için büyük potansiyel var

Fuar ve Endonezya’ya yönelik değerlen-dirmelerde bulunan PAGDER Başkanı Hüse-yin Semerci, kendi gözlemlerine göre ülkenin plastik ürünler açısından büyük bir potan-siyeli barındırdığını vurguladı. Jakarta’daki mevcut durumun, ileride büyük yatırımlar yapılması gerekliliğini gösterdiğini belirten Semerci, fuarlarda plastik işleme teknolojileri yanında ürün de sergileniyor olmasının dik-kat çekici olduğunu anlattı.

Fuarın küçük ama hareketli olduğunu belirten Semerci, Çin firmalarının tamamen hakim göründüğünü, Tayvan, Kore, Singa-pur, Malezya ve etkili olması olası görülen Hindistan ve Japonya firmalarının fuara ilgi göstermediğini vur-guladı. Endonezya’nın Müslüman kimliğinin iş ilişkilerine yansımadığı gözlemi konusunda En-donezya Ticari Ateşesi Ümit Kaya ile görüş birliğinde olduklarını

kaydeden Hüseyin Semerci, pazarın zor ol-duğunu, sabırlı olunması ve küçük stantlarla da olsa sürekli olarak katılarak fuarlarda gö-rünür olmanın önemli olduğunu anlattı.

Semerci, “Bir pazarda başarılı olmak için ülke markanızın-imajınızın katkısı elbette önemli. Makinecilerimiz açısından Endonezya pazarında bazı satışlar var, potansiyel de var ama kolay olmadığı bilinmeli” dedi.

Türkiye’nin Endonezya Ticari Ateşesi Ümit Kaya da ülkeye ilişkin verdiği bilgiler-de, ülke ekonomisi üzerinde Çin ve Çinlilerin büyük etkisinin bulunduğunu belirterek kül-türel-dini yakınlığın avantajının son derece sınırlı olduğunu vurguladı.

İş yapma kültüründe pazarlığın çok sıkı biçimde sürdüğünü, mal yüklenirken dahi pa-zarlığın yapıldığını belirten Ümit Kaya, sektör temsilcilerini mutlaka akreditifli çalışma ko-nusunda uyardı. Kiminle iş yapıldığı konusun-da çok dikkatli olunması gerektiğini belirten Ümit Kaya, kendi gözleminin son ürünlerden çok makine-ekipman satış şansını gördüğü-nün altını çizdi.

Çok sayıda ürünün sergilendiği Endo-nezya fuarına, Avusturya, Belçika, Kanada, Çin, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, Hong Kong, Hindistan, Endonezya, İran, İrlanda, İtalya, Japonya, Kore, Malezya, Filipinler, Polonya, Portekiz, Singapur, İspanya, İsveç, İsviçre, Tayvan, Tayland, Hollanda, Türkiye, İngiltere, Amerika, Vietnam’dan firma ve ku-rumlar katıldı. Bu ülkelerden 8’i Milli Katılım organizasyonu gerçekleştirdi. Fuar sergi ala-nı da 14 bin 879 metrekareye ulaştı.

Fuara, PAGDER organizasyonuyla Türkiye’den Beno Plastik, Ersey Makine, Ku-zey Global Makine, Vatan Plastik ve PAGDER katıldı.

PAGDER Endonezya’da Türkiye’yi başarıyla temsil etti

Page 49: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

47

Mobilya plastik aksesuarları üretimi alanında da faaliyet gösteren Kayplas, folyo kaplama kapasitesini artırdı. Kayplas Plastik Genel Müdürü Yusuf Özkan, kapasite artışına yönelik çeşitli bölümlere makine yatırımı yap-tıklarını belirterek, “Folyo kaplama alanında da mevcut kapasitemizi yüzde 150 artırdık.

Ürün portföyümüzdeki çeşitliliği de yatırım-larımıza paralel olarak geliştirdik.

Hedefimiz, sektörümüzde Türkiye’de ilk beşe girmek” dedi. Kalıphane makine parkını da büyüttüklerini belirten Özkan, “Kayplas’ta hedef, ihracatı yüzde 40’a çıkarmak. Şu anda Ortadoğu ülkeleri ve Balkan ülkelerine ihra-

cat yapıyoruz. İhracatımızı artırmak için pa-zarlama faaliyetlerini yoğunlaştırdık. Alman-ya, İtalya ve Hollanda’da görüşmelerimiz var.

Yüzde 10 olan üretimdeki ihracat payı-mızı 2015 yılına kadar yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’de ilk kez kanepe ayaklarını plastikten üreterek başladıkları ye-nilikçi ürünlere yönelimde, yazılım yatırımla-rına da ağırlık vererek büyüdüklerini ve ağaç oyma tekniğini plastik üzerinde uyguladıkla-rını belirtti. Dekoratif oymalı ürünlere yöne-lik yazılım yatırımları da gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Şirket olarak, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) ile ortak ilerleme projesini başlattık-larını açıklayan Yusuf Özkan, geri dönüşümde tehlikesiz atık lisansını aldıklarını, KalDer’den de 3 Yıldız Yetkinlik Belgesi’ne sahip oldukla-rını kaydetti. Özkan, kurumsallaşma yönün-deki çalışmalarının personel eğitimleriyle sürdüğünü belirterek, SGK’dan teşekkür bel-gesi aldıklarını da vurguladı.

Kayplas kapasitesini artırdı

PANO

Page 50: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

48

PANO

Plastik sektörüne yönelik kapsamlı bir yurt dışı tanıtım ve pazarlama prog-ramı yürüten PAGDER, fuar çalışmaları kapsamında iki yeni fırsatı sektöre sunu-yor. PAGDER, ABD-NPE ve İsveç Scanpack fuarlarının Türkiye temsilciliğini üstlendi. Kuzey Avrupa’nın en büyük ambalaj fuarı Göteborg’da 20-23 Ekim 2015’te kapıla-rını açacak. ABD-NPE The International Plastics Showcase ise 23-27 Mart 2015’te Florida eyaletinin Orlando şehrinde sek-törü buluşturacak.

NPE The International Plas-tics Showcase

ABD’nin Florida eyaletinin Orlan-da şehrinde 23-27 Mart 2015 tarihleri arasında düzenlenecek NPE -NPE The International Plastics Showcase, Kuzey Amerika’daki en önemli, ambalaj, kahve-rengi-beyaz eşya, otomotiv, tüketici plas-tiği, medikal, inşaat ve altyapı plastikleri fuarlarından biri olarak gösteriliyor. Üç yılda bir düzenlenen fuarın 2015’teki fa-aliyetinde Türkiye temsilciliği PAGDER ta-rafından yürütülecek. Yeterli talep olması halinde Milli Katılım kapsamında Ekonomi Bakanlığı desteğinden yararlanacak olan katılımcılara ABD’nin kapılarını açma fır-satı bulacak.

PAGDER’den yapılan açıklamada, 2012 NPE fuarı’na 55 binden fazla ziya-retçi geldiği ve 1993 firmanın ürün-hiz-met sergilediği kaydedildi. Fuara, sadece ABD’li ziyaretçilerin değil, Avrupa ve Latin Amerika’dan da çok sayıda profesyone-

lin ilgi gösterdiği vurgulandı. Fuar için bu aşamada 14 firmanın ön kayıt yaptırdığı ve kayıtların devam ettiği hatırlatıldı.

Kuzey Avrupa’nın en büyük ambalaj fuarı İsveç Scanpack

PAGDER’in temsil ettiği bir diğer önemli fuar olan Scanpack ise 20-23 Ekim 2015 günleri arasında İsveç’in Gö-teborg şehrinde düzenlenecek. Kuzey Avrupa’nın en büyük ambalaj fuarı olan Scanpack, 2012 organizasyonunda 18.5 bin metrekare alanda, 537 firma katılı-mıyla, 12.8 bin ziyaretçi aldı. Ziyaretçile-rin 2 bin 697’si 33 ayrı ülkeden gelenler-den oluştu. Ziyaretçilerin yüzde 61’i fuar sonucunda satın almayı düşündüğü bir ürün-hizmet olduğunu beyan etti.

PAGDER Başkanı Semerci: Kapıları zorlamalıyız

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, iki fuarın Türkiye temsilciliğinin alınma-sıyla, plastik sektörüne yönelik hizmetle-rinin daha da geliştiğini belirtti. “Sektöre yönelik hem bilimsel, hem de doğrudan pazarlama faaliyetleri olarak yurt dışı pazarlara yönelik çalışmalarımıza yeni bir halka daha eklemiş olduk. Üyelerimizin ve sektörümüzün bütün mensuplarının bildiği gibi fuar organizasyonlarında son derece deneyimliyiz, bu konuda elimiz-den gelen çabayı NPE ve Scanpack için de gösteriyoruz. Umuyorum, bu çabaları-mızın sonunda plastik sanayicilerimiz ka-zanç sağlayacak, güçlerini artıracak. Her iki fuara ilişkin her türlü bilgiyi vermeye hazırız” dedi.

PAGDER’den 2015’te İsveç ve ABD’de iki ayrı fuara katılım fırsatı

Orta Vadeli Program ve 2014 Programı temkinli büyümeye odaklandı

Türkiye, 2012 ve 2013’ün ardından tem-kinli büyümeye yönelik ekonomik program uygulamaya 2014 yılında da devam edecek. Yayınlanan 2014-2016 Orta Vadeli Program ve 2014 Yılı Programında, Türkiye’nin 2014 yı-lında da potansiyel büyümesinin altında yüzde 4 büyümesi yönünde hedef belirlendi.

Programa göre, 2014 yılında GSYH 867 milyar dolar olarak gerçekleşecek. Bu, bir ön-ceki OVP hedefinin altında bir belirlemeye denk geliyor. 2014 yılı için 1.98 TL olarak alın-dı, kişi başına milli gelir 11 bin 277 dolar olarak tahmin edildi.

Enflasyon tahmininde de yüzde 5’ler dü-zeyindeki hedef korunarak yüzde 5,3 hedefi konuldu. İşsizlik oranının 2014 sonunda yüz-de 9,4 seviyesinde olacağı tahmini yapıldı. Türkiye’nin yapısal sorunu olarak gösterilen cari işlemler açığının milli gelire oranı, 2014 yılı için yüzde 6,4 olarak tahmin edildi.

OVP’ye yönelik değerlendirmelerde bulu-nan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel risklerin devam ettiğini belirterek, temkinli bir yaklaşım içinde olduklarını ancak büyüme-nin sürdürülmesinin önemli bir unsur olarak dikkate alınması gerektiğini belirtti. Babacan, “IMF’nin raporuna baktığımızda; küresel bü-

yümenin yüzde 2.9 olarak aşağı yönlü revize edildiğini görüyoruz. Mali piyasaların sağlıklı işlemesine, finansal ürün çeşitliliği karşısında bireylerin bilinçli kararlar almasına ve yurtiçi tasarrufların artmasına katkı sağlayan finan-sal eğitim yaygınlaştırılacaktır. Önümüzdeki dönemde elektrik üretiminde yerli ve yenile-nebilir enerji kaynaklarının kullanılmasına ağır-lık verilecek. Önümüzdeki dönemde petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinin hızlandırılacak, linyit kömürü ve jeotermal gibi yerli kaynakla-rın arama ve üretim faaliyetleri azami seviye-ye çıkarılacak” değerlendirmesinde bulundu.

Page 51: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

49

Kimya alanındaki çalışmaları özendir-mek, genç girişimci ve bilim insanlarını teşvik etmek amacıyla başlatılan, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri AR-GE Proje Pazarı üçüncü kez yapıldı.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamul-leri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) tarafından düzenlenen etkin-likle çok sayıda genç girişimci ve bilim insanı-araştırmacı projelerini sunma fırsatı buldu. İKMİB’den yapılan açıklamada, birbirinden il-ginç 254 proje başvurdu, bunlardan 150’sinin sergilenmesine karar verildi.

Seçilen projeler, Plastik ve Kauçuk Ürün-leri, İlaç ve Eczacılık Ürünleri, Boya ve Boyar Madde Ürünleri, Kozmetik Ürünleri, Sabun ve Temizlik Ürünleri, İnorganik Kimyasallar, Or-ganik Kimyasallar, Mineral Yakıtlar ve Mine-ral Yağlar, Gübre Ürünleri ile Yapıştırıcılar ve Tutkallar ürünlerinden oluştu. İKMİB seçilen projeleri, “Sektör Buluşmaları” adı altında dü-zenleyeceği etkinlikle sanayicilerin erişimine de açacak.

Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen etkinlikte 150 proje sanayicilerle buluştu-

3. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri AR-GE Proje Pazarı’nın yarışma bölümünde ödüle değer bulunan projeler şöyle:

Öğrenci Kategorisi: Birincilik Ödülü: Tuğba Kul Köprülü / Gaziosmanpaşa Üniversitesi İkincilik Ödülü: Süleyman Şimşek / Erciyes Üniversitesi Üçüncülük Ödülü: Ömer Suat Taşkın / İstanbul Teknik Üniversitesi

Girişimci Kategorisi: Birincilik Ödülü: Duygu Aksoy, Neşe Bulut / İstanbul Üniversitesi / Kayalar Kimya İkincilik Ödülü: Merve Kolay, Mete Mercan Üçüncülük Ödülü: Fatih Karabey

Akademisyen Kategorisi: Birincilik Ödülü: Burhan Ateş, S. Köytepe, Mg. Karaaslan, H. Parlakpinar, N. Vardı, C. Ara / İnönü Üniversitesi İkincilik Ödülü: Yrd. Doç. Halil Şahan, M. Nurullah Ateş, Şaban Patat, Sanjeev Mukerjee, K. M.Abraham / Erciyes Üniversitesi Üçüncülük Ödülü: Burhan Ateş, S. Köytepe, Eb. Denkbaş, S. Balcıoğlu, S. Gülgen / İnönü Üniversitesi

Sanayici Kategorisi: Birincilik Ödülü: Halil Akbulut, Selma Feridunoğlu / Kayalar Kimya İkincilik Ödülü: Olçun Ekinci, Duygu Aksoy / Kayalar Kimya Üçüncülük Ödülü: Hülya Başaran, Seda Gündoğan /Akbaşlar Tekstil Enerji

ruldu ve akademisyen, sanayici, girişimci, öğrenci olmak üzere 4 farklı kategoride 12 projeye ödülleri verildi. Yarışma kapsamında, kategorilerinde birinciler 10 bin TL, ikinciler 5 bin TL, üçüncüler ise 3 bin TL para ödülü de verildi.

Kimya sektöründe üniversite – sanayi işbirliğinin en güzel örneklerinden biri haline gelen AR-GE Proje Pazarı’nın ödül törenine; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İKMİB Yönetim

Kurulu Başkanı Murat Akyüz, İKMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve AR-GE Proje Pa-zarı Yürütme Kurulu Başkanı Necmi Sadıkoğ-lu ile AKMİB Yönetim Kurulu Başkanı A.Uğur Ateş katıldı.

Törende yapılan konuşmalarda, Türkiye’nin 2023’teki 500 milyar dolarlık ih-racat hedefine ancak ihracattaki katma de-ğerin artırılmasıyla ulaşılabileceğinin altı çi-zildi. Ar-Ge ve inovasyon ile artacak ihracatın Türkiye’nin cari açık sorununa da çare olacağı belirtildi.

Kimya sektörünün mucitleri İKMİB AR-GE Proje Pazarında buluştu

PANO

Page 52: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

50

PAGDER’in OSB projeleri arasında bulunan ve hızla ilerleyen Söğüt OSB projesi destek görüyor. Çalışmalar kap-samında Söğüt heyeti PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci’yi ziyaret etti. Ziyaret-te, PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, Çaltı Belediye Başkanı Osman Yılmaz, AK Parti, Bilecik İl Genel Meclis Üyesi Ertuğrul Torun, AK Parti Söğüt İlçe Başkanı Ali Öz-türk, PAGDER Genel Sekreteri Barbaros Demirci, İşadamı Eyüp Kaya hazır bulun-du.

Görüşmede, projenin ilgi uyandır-masından duyulan memnuniyet dile ge-tirildi ve ilerleme safhası olan Söğüt OSB ile PAGDER arasında imzalanması gerekli protokole yönelik hazırlıklar gözden ge-çirildi. Heyet üyeleri, Bilecik ve Söğüt için istihdamı artıracak, fayda sağlayacak bir proje olarak gördükleri olası plastik yatı-rımlarından dolayı heyecan duyduklarını vurguladılar. Bilecik’in ulaşım güzergahla-rına, Marmara Bölgesi’ne, limanlara yakın olması sebebiyle avantaj sunduğunun altını çizdiler. Heyet üyeleri, Bilecik’te görev yapan bütün kurum ve kuruluşların yatırımcılara desteğe açık olduklarını ilet-tiler. Görüşmede, ön taleplerin gerçek ta-lebe dönüşmesi durumunda projenin çok hızlı gerçekleşebileceği konusunda görüş birliği olduğu belirlendi.

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci de, Türkiye plastik sektörünün mevcut gelişiminin devam edeceğini vurgulaya-rak, istihdama katkısı ve iş imkanı sağla-dığı diğer sanayi kolları nedeniyle önemli

bir gelir yarattığının altını çizdi. Plastik sanayiinin çevre kirliliği yaratmayan bir imalat süreci olduğunu anlatan Semerci, yeni yatırımlar için Söğüt’ün iyi bir alter-natif konum sunduğunun altını çizdi.

Söğüt OSB projesi

PAGDER tarafından ön talebi top-lanan projeyle girişimcilere teşvik kap-samında yatırım ve iyi bir konum imkanı sağlanıyor. PAGDER’den yapılan açıkla-mada, ön talep miktarının projenin ger-çekleştirilmesi için yeterli düzeye ulaştığı kaydedildi. Proje kapsamında yatırımcıla-ra uygun fiyata yatırım yeri imkanı sağla-nıyor. İstanbul - Bilecik - Eskişehir duble karayoluna yaklaşık 15 km. mesafede bu-lunan Söğüt OSB’de, imar – parselasyonu yapılmış, sanayi tesisi yapılacak arsalar belli, altyapı çalışmalarına başlamaya hazır durumda bulunuyor. Proje normal şartlar altında 2 yıl içinde yatırımları re-alize etmeye imkan verecek. Söğüt OSB yatırımları teşvik sisteminden yararlan-maya da imkan tanıyor.

PAGDER Söğüt OSB Projesi Söğütlülerle birlikte yürüyor

Oyak Grubu Avusturyalı hammadde ve katkı maddeleri üreticisini satın aldı

OYAK Grubunun, PVC bazlı pencere ve yapı profilleri, boru, enjeksiyon ürünleri ve polimer katkı maddeleri üreten Avusturya merkezli Chemson AG’nin tamamını satın aldığı açıklandı.

OYAK Grubundan yapılan açıklamada, 2012’de Akdeniz Kimya’yı satın alan Grubun, Kasım ayı başında Avusturya merkezli Chem-son AG’nin tamamını satın alma görüşmeleri-nin başarıyla sonuçlandığı ve kimya grubunu büyüttüğü belirtildi. Chemson AG’nin Avus-turya’daki tesisleri yanında, İngiltere, ABD, Brezilya, Çin ve Avustralya’da üretim tesisleri, Almanya, Hollanda ve Singapur’da satış ofisleri organizasyonuna sahip olduğu kaydedildi.

OYAK, kimya yanında, otomotiv, demir-çelik, çimento ve enerji sektörlerinde de fa-aliyet gösteriyor. Grup bünyesinde sanayi ve hizmetler alanındaki şirketlerde 35 bin kişi çalışıyor.

Ekonomi Bakanlığı İhracat Bilgi Platformunda rapor ve ticari firsat bilgileri yer alıyor

Ekonomi Bakanlığı tarafından oluşturu-lan “İhracat Bilgi Platformu”nda haftalık ola-

rak “Ülke Masaları ve Pazara Giriş Bültenleri” yayın-lanıyor. Şirketle-rin, ticaret sicili numaraları ile eri-

şebildikleri bültenlerde, ticari fırsatlar, açılan ihaleler, yeni yatırım kanunları, gümrük tarife değişiklikleri, haftalık ihracat verileri yer alıyor.

Bakanlığın bu hizmet için oluşturduğu www.ibp.gov.tr adresinden ulaşılabilen por-tala ilişkin anlık bilgi paylaşımı amacıyla twit-ter hesabı da oluşturuldu. Twitter sitesinde @ibp_ekonomi kullanıcı adresi takip edilebi-lerek anlık bilgi paylaşımları da alınabiliyor. Portalda, ülke masaları ve pazara giriş bülteni için yapılan kayıt, daha önce yayınlanmış tüm bültenlere ve Ülke Masaları Raporları’na tam erişimi de mümkün kılıyor.

İhracat Bilgi Platformu’nda sektörel ra-porlar, yerinde pazar araştırmaları, ticari bilgi kaynakları rehberi ve dış pazar araştırması ya-pılırken izlenmesi gereken yollara dair yönlen-dirmeler de bulunuyor.

PANO

Page 53: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

51

Otomotiv, taşımacılık, enerji, denizcilik, yapı ve inşaat sektörlerinde yaygın olarak kul-lanılan kompozit ürünlerin ve sektörün gelişimi için organize edilen Türk Kompozit 2013 Zirve-si tamamlandı. 3-5 Ekim 2013 günleri arasında, Türkiye’de ilk kez gerçekleşen zirve kapsamın-da ürün sergi alanı da açıldı. Bu sergi alanında 7 farklı ülkeden 52 firma ürünlerini sundu.

Avrupa’nın 6. büyük kompozit sanayini oluşturan Türk üreticileri bir araya getiren sergi ve toplantıda 20 farklı ülkeden toplam 1000 ka-tılımcıya ulaşıldı. Zirvenin seminer bölümünde 5 ayrı ülkeden çağrılı konuşmacılar sektöre ilişkin değerlendirmelerini aktardılar. Zirvede 24 su-num gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında, “Ham-maddeler (Reçineler, Takviyeler, Termosetler, Termoplastikler, Katkı Malzemeleri), Yarı Mamül, Ara Ürünler ve Nihai Ürünler, Üretim Teknoloji-leri, Makinalar, Ekipmanlar, Sarf Malzemeleri, Si-mülasyon Hizmetleri” ana başlıklar olarak işlendi.

Zirvenin sergi bölümüne katılan ve ürün-lerini sergileyen firmalara yönelik; hitap ettik-

leri sektör bazında yapılan değerlendirme son-rası “En Yenilikçi Ürünler” ödülü de verildi. Bu kapsamda değerlendirilen 23 ürünün 9’unun ödüle değer olduğu kaydedildi. Etkinliğin ikin-ci gününde düzenlenen ve çok sayıda sektör mensubunun katıldığı gala gecesinde 9 projeye ödülleri verildi.

Etkinliğe yönelik bir değerlendirme ya-pan Kompozit Sanayicileri Derneği Başkanı İsmail Hakkı Hacıalioğlu, “Sektöründe bir ilk olarak gerçekleştirilen etkinlik ile Derneğimiz; Türk Kompozit Sektörünü kucaklamayı başar-manın hazzı ve kıvancını yasamaktadır” dedi. Avrupa’nın 6. büyük kompozit sektörünü oluş-turan Türk kompozit sanayicileri, yılda 200 bin ton üretim gerçekleştiriyor. Sektör, kullanımı hızla artan kompozit ürünlere yönelik olarak Türkiye’deki üretimleri de gelişiyor ve her yıl yüzde 9-10 dolayında büyüme gerçekleştiriyor.

Kompozit Sanayicileri Derneği, Türk Kom-pozit Sanayi’nin hammadde, yarı, ara ve nihai ürün üreticilerini, tedarikçilerini ve akademik kurumlarını temsil eden, kar amacı gütmeyen

bir sivil toplum örgütü olarak faaliyet gösteri-yor. 18 Mayıs 2005 tarihinde kurulan Derneğin amacı; kompozitlerin kullanımının, hayatın her alanında giderek artması için hükümet, yerel yöneticiler, sanayiciler, kullanıcılar ve bilim-sel kuruluşlar nezdinde tanıtım, tutundurma, bilgilendirme, standardizasyon ve geliştirme faaliyetinde bulunmak, Kompozitlerin üretim ve kullanımının bilimsel temellerde sürdürül-mesi için gerekli çalışmaları yapmak, bilimsel kuruluşları ve üreticileri tek ortak çatı altında toplayarak Türkiye’de kompozit sektörünün güçlenmesini sağlamak için sinerji yaratmak olarak belirlendi.

Türk Kompozit 2013 Zirvesi tamamlandı

Page 54: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

52

PAGDER, küresel krizin etkisiyle yeniden oluşan dünya rekabet ortamında üyelerinin ve plastik sektörü mensuplarına, 97 ülkenin plastik mamul, hammadde ve makine sektör-lerine yönelik kapsamlı bilgileri içeren “Dünya Plastik Atlası” adlı yayın dizisini hayata geçi-riyor.

Yayın kapsamında Dünyadaki bölgesel yapılanmalar dikkate alınarak 6 kitap yayın-lanacak. Her bir kitapta alt bölgelerle birlikte o bölgeye giren ülkeler gruplanarak incele-necek. Yayınların tamamında 97 ülke bilimsel analiz yöntemleriyle incelenerek, hem kap-samlı veri ortaya konulacak, hem de o ülke-lerdeki pazarlara girmek için yol haritası ve tavsiyeler yer alacak.

Proaktif bir çalışma örneği olarak orta-ya çıkan ve “Dünya Plastik Atlası” adı verilen çalışma kapsamında; Afrika, Amerika, Orta

ve Batı Asya, Doğu-Güney Doğu Asya-Okya-nusya, Doğu ve Batı Avrupa, Kuzey ve Güney Avrupa olmak üzere belirlenen 6 ayrı alan için özel birer kitap yayınlanacak.

Yayınlarla, plastik sanayicileri, makine ve hammadde üreticileri-satıcılarının “hangi ül-kede, hangi ürünle, kimlerle ve nasıl rekabet edeceğini” görme ve incele fırsatı bulacak.

Hangi veriler üretiliyor?

GTİP sınıflandırmasının kullanıldığı Dün-ya Plastik Atlası’ndaki analizlerde; her bir ülke dünya ticaret verilerinden elde edilen istatis-tikler ve rasyolar yardımıyla yorumlandı. Ana-lize konu ülkenin ithalat talebinin neredeyse tamamını karşılayan ülkeler kapsama alındı. İncelenen ülkenin iç pazarının plastik mamul, hammadde ve makine açısından mevcut du-rumları belirlendi. Yine her bir ülkenin pazarı-nın potansiyeli analiz edildi.

Bütünleyici bir bakış açısıyla; Türkiye’nin bu pazarlara yaptığı toplam ihracat, plastik sektörünün bu toplam içindeki payı ve son dönemlerdeki ithalat talep büyümesi ülke bazında incelendi. Türkiye’nin bu ülkeye ih-racatı, pazarın ve ihracatın büyüme oranı, alt sektör kırımları belirlendi.

Analizlerde, Türkiye’nin alt sektör bazın-da yaptığı ihracatın birim fiyatı ve söz konusu ülkenin bu alt sektörde yaptığı ithalatın birim

PAGDER “Dünya Plastik Atlası”sektöre ihracat için ışık tutacak

PAGDER, küresel krizin etkisiyle değişen ve zorlaşan dünya reka-betinde plastik sanayicilerinin kullanabileceği verileri üretmek üze-re geniş kapsamlı bir çalışma başlattı. Hazırlıkları son aşamaya gelen “Dünya Plastik Atlası” ile her ülkedeki plastik ürün, hammadde ve ma-kine pazarları hakkında bilgi ve alternatiflere yönelik analiz kullanıma sunulacak. Dünyayı, coğrafi konumlarına göre 6 ayrı kitaba ayıran ve her bir coğrafi alanda belirlediği bölgelerde yer alan 97 ülkeyi incele-yen PAGDER, plastik sanayicilerine hangi ürünle, kimlerle ve nasıl re-kabet edebileceğine yönelik kapsamlı bilgi sunuyor.

PANO

Page 55: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

53

Paslanmaz Çelik-GalvanizFiltre ve Tel, İthalatı-Üretimi.

NCE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.

İSTOÇ 29.Ada No:101 Bağcılar / İstanbul

Tel. : 0212 659 42 37 - 659 42 30Faks : 0212 659 42 38 - 659 50 07

e-mail :[email protected] :www.nceltd.com.tr www.fil-tel.com

PANO

fiyatları; dış ticaret alanında detaylı bir anali-ze imkan veren BACI veri seti kullanılarak kar-şılaştırıldı ve plastik ihracatçısına fiyat-kalite ekseninde bir analiz fırsatı sunuldu.

Ayrıca analiz edilen her bir ülkede, ma-mul, hammadde ya da makine üreticisinin, sektörün hangi alt kırılımda rekabetçi olabi-

defa bir analizde kullanılan filtreleme yönte-miyle veri de üretildi. Bu veriyle, plastik ihra-catçılarının belirlenen pazarların özellikleri (büyüme potansiyeli, rekabet edilen ülkelerin fiyat stratejileri vb.) dikkate alınarak hangi alt sektörlerde rekabetçi olacağı ve ihracat yap-ması gerektiği yorumlandı.

leceği, bu alanlarda hangi ülkelerle rekabete gireceği, ihracat yaptığı bu pazara yayılma potansiyeline yönelik veriler üretildi.

Plastik sektöründe Türkiye’de ilk defa her bir ülke için “hangi ürünlerde rekabet-çi olunabilir” analizi yapıldı. Dünya Plastik Atlası’nda ele alınan ülkelerde, Türkiye’de ilk

Kitaplar Bölgeler Ülkeler

Afrika Kuzey Afrika, Doğu Afrika, Güney ve Batı Afrika

Etiyopya, Kenya, Uganda, Fildişi Sahili, Gana, Güney Afrika Cum., Nijerya, Sudan, Cezayir, Fas, Mısır, Tunus, Libya

Amerika Güney Amerika, Kuzey Amerika ve Karayipler, Orta Amerika

Arjantin, Brezilya, Ekvator, Kolombia, Paraguay, Peru, Şili, Venezuela, Bolivya, Jamaika, Kanada, Dominik Cum., ABD, Guatemala, Kostarika, Meksika, Nikaragua, Panama

Orta ve Batı Asya Orta Asya, Batı Asya Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, BAE, Gürcistan, İsrail, Katar, Lübnan, Suudi Arabistan, Umman, Ürdün, Yemen, Suriye

Doğu, Güney – Doğu Asya, Okyanusya Doğu Asya, Güney Asya, Güneydoğu Asya, Okyanusya

Çin, Japonya, Hong Kong, Güney Kore, Hindistan, Pakistan, Sri Lanka, İran, Endonezya, Filipinler, Malezya, Singapur, Tayland, Vietnam, Avustralya, Yeni Zelanda

Doğu ve Batı Avrupa Batı Avrupa, Doğu AvrupaAlmanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İsviçre, Lüksemburg, Beyaz Rusya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya, Rusya Federasyonu, Slovakya, Ukrayna, Çek Cum., Moldova

Kuzey ve Güney Avrupa Güney Avrupa, Kuzey AvrupaHırvatistan, İspanya, İtalya, Malta, Portekiz, Sırbistan, Slovenya, Yu-nanistan, Bosna-Hersek, Makedonya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İngiltere, İrlanda, İsveç, Letonya, Litvanya, Norveç

Page 56: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

54

PLASFEDDERGİGÜNDEM

Türkiye plastik sektörü 2013’ü de büyü-meyle kapatmaya hazırlanıyor. PLASFED ve PAGDER tarafından yapılan tahminlere göre yıl sonunda büyüme yüzde 20-23,5 aralığında gerçekleşecek. Türkiye’nin büyümesinin yüzde 3,6 veya biraz altında gerçekleşeceği düşünül-düğünde sağlanan büyümenin önemi ortada. Plastik ürünler, Türkiye’nin dış ticaret fazlası verdiği az sayıda sektörden biri. Yıl sonunda 1.3 milyar dolarlık dış ticaret fazlası tahmin ediliyor. Türkiye pazarının hemen hemen tamamı yurt içinde üretilen ürünlerle karşılanıyor. Yurtiçi tü-ketimin sadece yüzde 9’u ithalatla karşılanıyor. Türkiye plastikte Avrupa’nın ilk üç büyük üreti-cisinden biri. Gelecek dönemde de yerini koru-yacağı, hatta ikinci sıraya gelmesinin güçlü bir ihtimal olduğu belirtiliyor.

Plastik sektörü 14 bin dolayında şirket ve 250 bin kişilik istihdam-la Türkiye’nin en büyük ve dış ticaret fazlası vermesi açısından da en önemli sektörlerinden biri. Üstelik bütün dünyada plastik sektörüne verilen önem artıyor. Çünkü plastik muadillerine göre çok daha çevreci, kolay ve ucuz olarak üretilebiliyor. Sadece sanayi ürünleri değil, tarım ürünlerinin ve gıdanın da plastik ile korunması yönünde kapsamlı prog-ramlar yürürlükte. Polimer ve plastik teknolojisine yönelik büyük ya-tırımlar sözkonusu. Kompozit malzemeler sanayinin geleceğindeki en güçlü alternatifler arasında. Buna karşılık Türkiye’de plastik sektörüne yönelik olumsuz yargılar sıklıkla vurgulanmaya devam ediyor. PLAS-FEDDERGİ, bütün tartışmalara zemin teşkil edebilecek şekilde Türkiye plastik sektörünü mercek altına aldı.

Türkiye plastik sektörü, dünya ile nere-deyse aynı zamanda faaliyete başladı. Bu-gün dünyadaki malzemelerin hemen hepsi Türkiye’de de üretiliyor. Sektördeki girişimci-ler, sadece Türkiye pazarını değil, yakın çevre-

deki ülkelere yönelik olarak da güçlü faaliyet-ler içinde. Buna karşılık plastik sektörü diğer ülkelere kıyasla daha ağır baskılar altında. Gerek çevre, gerekse ürüne yönelik ön yargılar nedeniyle plastik ürünlere karşı bir çoğu ezber

klişelere dayalı görüşler sıklıkla sergileniyor.

PAGDER’in yaptırdığı araştırmada ise in-sanların çoğunun Türkiye plastik sektörüne yönelik bilgilerinin son derece sınırlı olduğu ortaya çıktı. Aslında plastikler üretim süreçleri açısından en çevreci sanayi mamüllerinin ba-şında geliyor. Geri dönüşümü son derece kolay ve düşük maliyetli olduğu için de aslında bütün ürün çevrimi süresince de çevreci.

Plastikler dünyanın değişmesinde çok büyük rol oynadı. Özellikle yerine geçtiği mal-zemelere kıyasla çok ucuz olması sayesinde hem üreticilerin, hem de tüketicilerin fayda-landığı ürün oldu, refahın yayılmasına katkı yaptı. Bütün dünyada, cam, metal, kauçuk, ağaç, inorganik maddeler gibi malzemelerin yerine alternatif malzeme olarak veya bu mal-zemelerle birlikte kullanıldılar ve vazgeçilemez hale geldiler. Üstelik bu gelişme durmadı. Her gün yeni buluşlar piyasaya çıkıyor ve özellikle kompozit teknolojileri sayesinde neredeyse “sınırsız” bir kullanıma doğru gidiliyor.

Türkiye plastik sektörü yeterince bilinmemekten şikayetçi

Türkiye plastik sanayii: Dünya yarışında biz de varız

Page 57: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

55

PLASFEDDERGİGÜNDEM

Türkiye, plastik endüstrisinde hızlı bir bü-yüme içinde. Mevcut tüketim miktarı gelecek-teki artışın habercisi. Coğrafi özelliği nedeniyle çevre ülkelere yönelik ciddi bir cazibe merkezi. Plastik özelliğinden dolayı elbette Türkiye’nin refahında da rol oynayacak.

PLASFED’in 31,2 milyar dolar seviyesinde mamul üretimini hesapladığı 2013 sonu tah-minleri üç aşağı beş yukarı gerçekleşecek. An-

cak hali hazırda ulaşılan seviyeye baktığmızda da büyük ve elbette “iştah açıcı” bir Türkiye pazarından söz edebiliriz. Sektör 2000’li yıllar boyunca ciddi bir büyüme ve yatırım dönemi geçirdi. 2012 sonunda 7,2 milyon ton üretime ulaşıldı.

Sadece plastikten ürünlere bakıldığında (hammadde ve makine sektörü dışında kalan ürünler) Türkiye ekonomisine 12 milyar dolar

tutarında katma değer sağlanıyor. Doğrudan 250 bin kişinin çalıştığı sektörde çoğunluğu KOBİ olan 14 bin firma yer alıyor. Türkiye plas-tik üreticileri içinde bazı ürünlerde Dünya’nın en büyük üreticisi olmuş ya da kapasitesini oluşturmuş şirketler var. Türkiye’nin en bü-yük 500 şirketinden 17’si plastik sektöründe faaliyet gösteriyor. Toplam 207 yabancı şirket Türkiye’de yatırım yapmış durumda.

BİR BAKIŞTA TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ (2012 Yılı Verileriyle) PROSES KAPASİTESİ ( BİTMİŞ MAMUL ÜRETİMİ ) 7,2 Million Ton

BİTMİŞ MAMUL ÜRETİM DEĞERİ 29,4 Milyar dolar

EKONOMİYE SAĞLANAN KATMA DEĞER 12 Milyar dolar

SEKTÖRÜN PROSES KAPASİTESİ BÜYÜME HIZI 2002 - 2012 Ortalama % 10,82011 % 9,2, 2012 % 6,2

AB ÜLKELERİ İÇİNDE DURUMU Almanya ve İtalya’dan sonra 3.ncü sırada2013’de İkinci olabilir

İSTİHDAM 250.000 kişi

SEKTÖRÜN TOPLAM MAKİNE TEÇHİZAT YATIRIMI 2003 – 2012 yıllarında ortalama : 5,7 milyar dolar2012:785 Milyon dolar (% 80 ithalatla karşılanıyor)

FİRMA SAYISI 14.000 - % 99 KOBİ

YABANCI SERMAYELİ FİRMA SAYISI 207 Firma ( İlk 5 : % 52 ) Almanya, İtalya, Hollanda, Fransa, İran

ISO SIRALAMASINDA İLK 500 VE İKİNCİ 500’E GİREN FİRMALAR

FİRMA SAYISI 32 (İLK 500: 17)

TOPLAM SEKTÖR ÜRETİMİ İÇİNDEKİ PAYI 12

TOPLAM SEKTÖR İHRACATI İÇİNDEKİ PAYI 24

YURTİÇİ TÜKETİM Plastik Mamul : 6,3 Milyon Ton – 27,8 Milyar dolarPlastik Hammadde : 5,9 Milyon ton

KİŞİ BAŞINA PLASTİK TÜKETİMİTürkiye :83 KG / Kişi (367 $ / Kişi)Batı Avrupa : 156 KG / KişiDünya : 25 KG / Kişi

TÜKETİMİN SEKTÖREL DAĞILIMI

AMBALAJ : % 40İNŞAAT : % 22ELEKTRİK ELEKTRONİK : % 10TARIM : % 6TEKSTİL : % 4OTOMOTİV : % 4DİĞERLERİ : % 14

PLASTİK HAMMADDE ÜRETİMİ 842.000 Ton

PLASTİK HAMMADDE DE İTHAL BAĞIMLILIĞI

Toplam : % 87PE : % 78PP : %94PVC : % 85PET : % 58PS : % 91Diğerleri : % 100

DOĞRUDAN IHRACAT EN ÇOK İHRACAT YAPAN 10.CU SEKTÖRÜ

PLASTİK HAMMADDE 579.000 ton – 978 Milyon dolar

PLASTİK MAMUL 1,4 milyon ton – 4,1 Milyar dolar

TOPLAM SEKTÖR 2 milyon ton – 5,1 Milyar dolar

ITHALAT TÜRKİYE’NİN EN ÇOK İTHALAT YAPAN 7.Cİ SEKTÖRÜ

PLASTİK HAMMADDE 5,6 Milyon ton – 9,93 Milyar dolar

PLASTİK MAMUL 492.000 ton – 2,6 Milyar dolar

TOPLAM SEKTÖR 6,1 Milyon ton – 12,5 Milyar dolar

PLASTİK MAMUL KG BAŞINA DIŞ TİCARET FİYATLARI Ortalama İhraç Fiyatı : 3,08 $ / KGOrtalama İthalat Fiyatı : 5,42 $ / KG

İTHALAT YAPILAN İLK 5 ÜLKE

PLASTİK HAMMADDE S.Arabistan, Almanya, Belçika, Hollanda, İtalya

PLASTİK MAMUL Almanya, Çin, İtalya, Fransa, Güney Kore

İHRACAT YAPILAN İLK 5 ÜLKE

PLASTİK HAMMADDE Almanya, İtalya, Rusya, İran, Bulgaristan

PLASTİK MAMUL Irak, Rusya, Almanya, Azerbaycan, İngiltere

EN ÇOK İTHALATI YAPILAN 3 ÜRÜN

PLASTİK HAMMADDE 39.02- PROPİLEN VE DİĞER OLEFİNLERİN POLİMERLERİ (İLK ŞEKİLLERDE)39.01- ETİLEN POLİMERLERİ (İLK ŞEKİLLERDE)39.07 - POLİASETALLER, DİĞER POLİETERLER, EPOKSİT-ALKİD REÇİNELER VB (İLK ŞEKİLDE)

PLASTİK MAMUL 39.20 - PLASTİKTEN DİĞER LEVHA, YAPRAK, PELİKÜL VE LAMLAR39.26 - PLASTİKTEN DİĞER EŞYA39.19 - PLASTİKTEN, YAPIŞKAN LEVHA, YAPRAK, ŞERİT, LAM VB. DÜZ ŞEKİLDE

EN ÇOK İHRACATI YAPILAN 3 ÜRÜN

PLASTİK HAMMADDELER39.07 - POLİASETALLER, DİĞER POLİETERLER, EPOKSİT-ALKİD REÇİNELER VB (İLK ŞEKİLDE)39.06 - AKRİLİK POLİMERLERİ (İLK ŞEKİLDE)39.01 - ETİLEN POLİMERLERİ (İLK ŞEKİLLERDE)

PLASTİK MAMULLER39.17 - PLASTİKTEN TÜPLER, BORULAR, HORTUMLAR; CONTA, DİRSEK, RAKOR VB39.20 - PLASTİKTEN DİĞER LEVHA, YAPRAK, PELİKÜL VE LAMLAR39.23 - EŞYA TAŞIMA AMBALAJI İÇİN PLASTİK MAMULLERİ, TIPA, KAPAK, KAPSÜL

DÜNYA PLASTİK SEKTÖRÜNDEKİ YERİPROSES KAPASİTESİ : 7.nci sırada İHRACAT : % 0,8İTHALAT : % 2,2

Page 58: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

56

GÜNDEM

Türkiye plastik sektörünün büyük kısmı küresel krizin etkisinde olmak üzere yakın geçmişine baktığımızda oldukça ciddi veriler görüldü. Son 5 yıl içinde iç tüketimdeki artışa paralel kapasite ve üretim artarken, ihracat yapmaya başlayan firma sayısında da ciddi artış göze çarpıyor.

Son 20 yıl Türkiye plastik sektörünün hızlı geliştiği bir dönem. Mevcut klasik ürünlerden tıptan, inşaata, tekstilden otomotive kadar çok sayıda sanayi kolunda üretim yetenekleri arttı. Sektörde ürün bazında uzmanlaşmalar da başladı. Birçok firmanın otomotiv, beyaz eşya, elektrik ve elektronik sanayi kollarına entegre oldukları gözlendi.

Sektör kapasitelerini anlamak için alt sek-törler bazında bir inceleme yapıldığında, film-levha, boru profil, enjeksiyon kalıplamanın ağırlıklı ürünler olduğu dikkat çekiyor. İşleme teknolojik olarak bakıldığında ise ekstüzyon ve enjeksiyonun hâkimiyeti görülüyor. Aslında bu durum, Avrupa plastik sektörü ile uyumlu. Avrupa çapında da Ekstrüzyon yüzde 48, en-jeksiyon yüzde 28 ağırlıkta.

Türkiye plastik sektörü, küresel kriz döneminde dahi sürekli olarak Türkiye genel büyümesinin üzerinde seyretti. Kapasite kullanım oranları da diğer imalat sanayii ile hemen hemen aynı veya biraz altında yüzde 76’lar seviyesinde görünüyor.

Türkiye plastik mamul üretimi 2000 yılındaki 2,7 milyon ton seviyesinden 12 yılda ortalama yüzde 10,8 büyümeyle 2012 yılında 7,2 milyon tona yükseldi. Küresel krizin ağırlıklı etkiye sahip olduğu son 5 yıla bakıldığında ise (2008-2012) yıllık ortalama büyüme yüzde 6,5 görülüyor. Ulaşılan bu büyüklüğün anlamlı hale gelmesi ise son dönemde gerçekleşti ve Türkiye Avrupa’nın 3. büyük üreticisi oldu.

Türkiye plastik sektörü kıyaslaması

Açık kaynak Dünya ve Avrupa verileri son olarak 2011 yılını kapsıyor. Bu yıla ait verilerle yapılan kıyaslamada, Türkiye plastik ürünleri Dünya üretiminden yüzde 2,5 pay aldı. Bu se-viye Türkiye’yi 11. Sıraya yerleştiriyor.

Yine 2011 verileriyle Türkiye AB ülkeleri ile kıyaslandığında ise Almanya ve İtalya’nın

ardından üçüncü sırayı alıyor. Aslında bu veri 2012 yılı itibariyle değişebilir. Kıyaslanabilir açık kaynaklara ulaşıldığında İtalya’da küre-sel kriz nedeniyle plastik mamul üretiminde yaşanan gerilemenin etkisiyle Türkiye 2. sıraya gelebilir. Elbette bu kıyaslama üretim miktarına göre yapılmış durumda. İtalya’nın tahmin edilen üretimi 7 milyon tona inmişse Türkiye 2. sırayı alacak.

Türkiye’nin hemen her bölgesinde plas-tik üretim tesisleri bulunuyor. Ancak dağılıma bakıldığında pazarın büyük olduğu, deniz kıyısı olması nedeniyle uluslar arası ticaretin ve aynı zamanda hammaddeye erişimin kolaylığı ned-eniyle batı bölgelerinde yoğunlaşma dikkat çekiyor. Tek başına İstanbul bütün üretimin yarısından fazlasını gerçekleştiriyor. İstanbul’u İzmir, Bursa, Ankara, Kocaeli, Gaziantep, Konya, Adana, Kayseri izliyor. Bu iller aynı za-manda Türkiye’de sanayileşmenin en fazla olduğu iller. PLASFED’i oluşturan derneklerin bulunduğu iller, toplam sektör üretiminin yüzde 72’sini oluşturuyor.

Türkiye plastik ürünlerde dış ticaret fazlası veriyor

Türkiye, güçlü iç pazarı nedeniyle özel-likle yüksek hammadde ithal ediyor ve toplam sektörde dış ticaret açığı veriyor. Ancak sad-ece ürün bazında değerlendirme yapıldığında dış ticaret fazlasına dönüşüyor. Türkiye’nin toplam plastik mamul dış ticaret fazlası 2008 yılında 554 bin ton ve 884 milyon dolar iken 2012 yılında 877 bin ton ve 1,4 milyar dolara çıktı. 2013 yılında plastik mamul dış ticaret fazlasının 900 bin tonu geçeceği ve 1,7 milyar dolara yaklaşacağı tahmin ediliyor.

EnjeksiyonKalıp %30

Ekstrüzyon%49

Şişirme%6

Diğer%15

Türkiye Plastik Sektörü Proses Kapasitesi (Bitmiş Mamul Üretimi) (Milyon Ton)

2000

2,72,4

3,03,4

4,14,4

4,8

5,4 5,25,7

6,26,4 7,2

7,8

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013/T

Dünya Plastik Mamul Üretiminde Türkiye’nin Yeri

1000 TON % Dağılım

Çin 71.400 28,2

ABD 41.330 16,3

Almanya 15.250 6,0

S. Arabistan 12.250 4,8

Hindistan 11.370 4,5

Tayland 8.600 3,4

Brezilya 8.490 3,3

İtalya 8.250 3,3

Meksika 6.525 2,6

Kanada 6.520 2,6

Türkiye 6.700 2,5

Fransa 6.240 2,5

Rusya 6.210 2,4

İran 5.450 2,1

Endonezya 4.345 1,7

Malezya 3.630 1,4

Polonya 3.350 1,3

Vietnam 2.430 1,0

Arjantin 2.280 0,9

BAE 1.900 0,7

20 Ülke Toplamı 232.220 91,6

Diğerleri 21.335 8,4

TOPLAM 253.555 100,0

Kaynak: EUROMAP

Kaynak: EUROMAP

Page 59: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

57

GÜNDEM

Türkiye plastik mamul dış ticaret fazlasında, dünyada 6.ncı AB’de ise 3.ncü du-rumda. Türkiye’nin 2008 yılında dünya toplam plastik mamul dış ticaret fazlası içindeki payı yüzde 1 iken 2012 yılında yüzde 1,5 a çıkmıştı.

Dış ticaret ortalama fiyatlarına bakıldığında Türkiye imalatçılarının alması gereken yol olduğu görülüyor. Kilogram birim fiyatlarına bakıldığında, ihracat fiyatı 2,4 dolar / Kg, ortalama ithal fiyatı ise 5,2 dolar / Kg olarak gerçekleşti.

Plastik ürün ihracatı

Türkiye plastik ürün imalatçıları ihra-catta başarılı bir döneme girdi. Plastik üreti-cileri halen 150’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Plastik ürünlerin ihracatı 2008 yılında 940 bin ton seviyesindeyken yılda ortalama yüzde 7,8 büyüyerek 2012 yılında 1 milyon 368 bin tona çıktı. 2013 yılında ihracatın 1 milyon 484 bin tonu bulacağı tah-min edildi.

Bu miktarın parasal değerine bakıldığında ise; 2008’de 2,9 milyar dolar olan plastik mam-ul ihracatı, yılda ortalama yüzde 6,5 büyüyerek 2012 yılında 4 milyar doları geçti. İhracatın 2013 yılında 4,4 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor.

Değer bazında kıyaslamada Türkiye’nin plastik mamul ihracatında dünyada 18.nci , AB’de ise Almanya, İtalya, Fransa, Belçika, Hollanda, Polonya, İngiltere, Avusturya ve İspanya’dan sonra 10.uncu ihracatçı durumun-da bulunuyor. Bu durum, Türkiye’nin AB’de ikinci büyük plastik üretim kapasitesine sahip olmasına karşılık, üretimin daha az bir oranını ve katma değeri küçük mamuller ihraç etmesi nedeniyle ihracat sıralamasında gerilerde kaldığını gösteriyor.

Türkiye’nin plastik mamullerinin en fazla satıldığı bölge yüzde 35 pay ile Avrupa ülkeleri oluşturuyor. Son 3 yılda AB’nin ve Avrupa ül-kelerinin payı 3 puan geriledi. Avrupa’ya yöne-lik ihracatın gerilemesine karşılık Orta Doğu ve diğer Asya ülkelerinin toplam ihracat payları 3 puan arttı ve 2012 yılında sırası ile yüzde 25’e ve yüzde 40’a çıktı. Irak, Rusya, Azerbaycan ve İngiltere son dönemde Türkiye’nin önemli pazarları haline geldi.

Plastik Sektöründe Proses Kapasitesi Kıyaslaması Avrupa-Türkiye

Almanyaİtaly

aTürkiye

FransaPolonya Çek

Macaris

tan

Romanya

Bulgarista

n

15.250

8.2506.400 6.240 3.350 1.825 1.800 650 330

Not: Veriler 2011 yılına aittir

Türkiye Plastik Sektörünün Dış Ticaret Fazlası

554

884

579653 554

932

675838 877

1.461

948

1.612

2008 2009 2010 2011 2013/T2012

1000 Ton Milyon $

Plastik Mamul İhracatı - Milyon $

2.9482.572

3.0123.485

4.4984.038

2008 2009 2010 2011 2013/T2012

Türkiye’nin Plastik Mamul İhracatında İlk 10 Ülke( Milyon $ )

Ülkeler 2010 Ülkeler 2011 Ülkeler 2012

Irak 281 Irak 415 Irak 556

Almanya 183 Almanya 233 Rusya Federasyonu 236

Rusya Federasyonu 176 Rusya Federasyonu 202 Almanya 218

Romanya 148 İran 193 Azerbeycan 198

İngiltere 138 Fransa 167 İngiltere 191

Libya 137 Romanya 167 İran 165

Azerbeycan 132 İngiltere 165 Fransa 161

İran 131 Azerbeycan 165 Gürcistan 142

Fransa 124 Gürcistan 130 Romanya 139

Gürcistan 98 Bulgaristan 95 Bulgaristan 116

10 Ülke Toplam 1.548 10 Ülke Toplam 1.931 10 Ülke Toplam 2.123

Diğerleri 1.465 Diğerleri 1.756 Diğerleri 1.915

Toplam 3.012 Toplam 3.687 Toplam 4.038

Kaynak : TUİK

Kaynak : TUİK

Page 60: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

58

GÜNDEM

Türkiye plastik ürün ithalatı

Türkiye plastik ürün dış ticareti açısından güçlü bir görünüm arzediyor. Hem ithalatta, hem de ihracatta uygun konumu ve gelişen pazarlara yakınlığı nedeniyle avantajlı bir ko-num kullanılıyor. Yakın gelecekte, bazı yabancı firmaların bölgesel dağıtımlar için Türkiye’yi lo-jistik üs olarak da seçeceği yönünde haberler duyulmaya başlandı.

Dış ticaretin bileşenlerine bakacak olur-sak, ithalatta 2008’de 386 bin ton seviyesi, geçen yıllarda ortalama yüzde 5,5 büyüyerek 2012 yılında 492 bin tona çıktı. İthalatın 2013 yılında 536 bin tona çıkması bekleniyor. Değer bazında bakıldığında, 2008’de 2,1 milyar dolar olan plastik mamul ithalatı yılda ortalama yüzde 4,5 büyüyerek 2012 yılında 2,6 milyar dolar oldu. İthalatın 2013 yılında 2,8 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor.

Dünya toplam plastik mamul ithalatının 2012 yılında 46,2 milyon ton ve 262 milyar dolar seviyesinde olduğu hatırlandığında, Tür-kiye, plastik mamul ithalatında miktar bazında dünyada yüzde 1,1 payla 25.nci, değer bazında ise yüzde 1 payla 26.ncı ithalatçı ülke konu-munda görülüyor.

Türkiye en fazla plastik ürünü yüzde 56 payla Avrupa ülkelerinden satın alıyor. İthalatın yüzde 35’i ise Ortadoğu ülkeleri dahil Asya ül-kelerinden yapılıyor. Son 3 yılda AB ve Avrupa ülkelerinin toplam ithalattaki payı gerilerken Asya ve diğer ülkelerdn yapılan ithalatın payı artış gösterdi.

Güçlü iç pazar

Türkiye’nin 2007 yılında 5 milyon ton ve 21 milyar dolar olan plastik mamullerde iç pazar talebi 2012 yılında 6,3 milyon ton ve 28 milyar dolara yükseldi. İç talebi yönlendiren başlıca sektörler dünyada ve AB’de olduğu gibi ambalaj ve inşaat malzemeleri oldu. Nitekim 2012 yılı itibariyle tüketimin dağılımında am-balaj sektörü yüzde 40, inşaat sektörü yüzde 22 pay alırken, diğer sektörlerin payı yüzde 4 ile yüzde 10 arasında değişiyor.

Ambalaj sektörü Türkiye açısından öne-mini koruyor. Kullanılan ambalaj malzeme-lerinin değer olarak üçte birini plastik olanlar oluşturuyor. Son on yılda plastik teknolojiler-indeki gelişmeler sayesinde plastik ambalajlar ünite başına yüzde 28 hafifledi. Türkiye’de üretilen plastik ambalaj uygulamaları arasında ; oryente edilmiş filmler, stretch filmler, shrink filmler, palet örtüleri, torbalar, poşetler, big-bagler, dokuma çuvallar, ipler, termoform ile üretilmiş katı ve sıvı yiyecek – içecek kapları,

gazlı ve gazsız içecek şişeleri, endüstriyel bi-donlar, deterjan ve kozmetik ürün şişeleri, köpük kaplar ve ambalaj formları yer alıyor.

Türkiye inşaat malzemeleri sektöründe de plastikler yoğun olarak kullanılıyor ve Tür-kiye imalatçıları bu alanda oldukça güçlü. Sağlam, dayanıklı, bakım gerektirmeyen ve korozyona dayanıklı olan plastik ürünler pencere ve kapı profillerinden pis ve temiz su borularına, izolasyondan iç döşemelere, su depolarından çatı ve cephe kaplamalarına ka-dar birçok uygulama için üretilmekte ve yaygın olarak kullanılıyor.

Türkiye, bazı özellikli ürünlerde de old-ukça hızlı büyüme sağladı. Bu nedenle tekstil, otomotiv ve elektronikte yerli imalatçıların ta-leplerini karşılamakta yetkin firmalar görüldü. Televizyonlar, buzdolapları, çamaşır maki-neleri, bilgisayarlar gibi cihazların yanısıra fiber optik iletişim kabloları ve klasik güç dağıtım kabloları elektrik ve elektronik sek-töründe plastiklerin kullanıldıkları ürünler

Plastik Mamul İthalatıMilyon $

1.8522.064

1.7782.080

2.6462.886

2.576

2007 2008 2009 2010 2011 2013/T2012

Page 61: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

59

GÜNDEM

olarak karşımıza çıkmaktadır. Plastikler, hafif, korozyona dayanıklı ve kolay şekil verilebilir olmaları sebebiyle otomotiv sektörü için de vazgeçilmez malzemeler olmuş ve eksoz emisyonlarının azaltılmasında önemli rol oynamışlardır. Türkiye’de, son yıllarda hızla gelişen otomotiv üretimi bu konudaki talebi de arttırdı.

Türkiye dünyanın en önemli tekstil ül-kelerinden biri. Gerek sentetik iplik ve elyaf, gerekse bunlarda imal edilen dokumalar konu-sunda büyük ölçüde üretim ve ihracat yapılıyor.

Türkiye’deki firmalar plastik endüstrisinin genel ihtiyaçları yanında çok farklı ve bazıları sofistike üretimleri de geliştirmeye başladı. Ankara’da faaliyet gösteren Serdar plastik, Türkiye’nin ürettiği ilk gözlem uydusu için plas-tik ürün geliştirdi. Ünveren, patentli bir sistem-le, plastikten mamul hareketli havalandırma sistemini üretti. Damlaplast, dünya çapında rekabetçi sulama sistemleri üreticisi konu-munda. Bursa merkezli EPSAN, otomotiv sek-töründe dış yüzeylerde kullanılacak muadiller-ine göre daha iyi UV direncine sahip polyamide ürün geliştirdi ve bağımsız laboratuvarlarda onaylattı. Hürmak, yürüttüğü AR-GE projesi ile özgün iki plaka enjeksiyon makinesini geliştirdi. Güçlü üreticilerden SEM plastik, fırınlarda erimeyen plastik tabaklar geliştirdi. Böylece havayolu şirketleri tarafından çok önemsenen hafiflik sağlamada katkı veren bir ürünü piyasaya sundu.

İzmir Merkezli Dikey Makine şirketi AR-GE ile yüksek kaliteli üretime imkan sağlayan özgün bir film ekstrüderini satışa sundu. İstanbul merkezli As plastik 8 renk baskı teknolojili ambalaj üretiyor. İzmir merkezli Neoflex şarap dahil çok sayıda sıvıyı taşımada uluslar arası standartlara uygun flexitankları üretebiliyor. Makine üretiminde deneyimli EGE PROSES yüksek genleşme kapasitesi gerek-tiren EPS tesisler için rekabetçi ve yüksek ka-liteli sistem geliştirdi ve hizmete sundu. Tür-kiye plastik endüstrisinde hemen her ihtiyaca uygun çözümleri üreten firmaların sayısı her geçen gün artıyor.

Türkiye plastik ürün arz-talep dengesi

Modern üretim teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilen plastik ürünleri iç piyasa

talebini karşılarken, giderek artan oranda dış pazarlara da satılıyor. Son ürünlerin yanı sıra çeşitli plastik işleme makineleri ve teknolo-jileri ile hammadde karışım ve katkıları da özellikle çevre pazarlarda talep görüyor. İmal edilen plastik mamullerin 2007 yılında miktar bazında yüzde 15’i ve değer bazında yüzde 11’i ihraç edilirken direk ihracatın üretim içindeki payı 2012 yılında miktar bazında yüzde 19’a değer bazında da yüzde 14’e çıktı.

Plastikler ve ekonomi içindeki yeri

Plastik ürünler, hem yüksek katma değeri, hem de sürekli kolay üretilebilir ve ucuz olması nedeniyel bütün dünyada vazgeçilmez ürün-ler. Üstelik yeni buluşlarla yerine geçtikleri ürünlerin sayısı hızla artıyor. Bu sayede ürün-lerde ucuzluk da sağlıyorlar. Basit bir ifadeyle ton fiyatı 300 dolar olan hampetrol, plastik hammaddesi haline geldiğinde değeri 1900, ürün haline geldiğinde ise ton fiyatı 5.000 dolara çıkıyor. Plastik bütün dünyada yaygın bir sanayii dalı. Yayılmaya da devam ediyor. Avrupa Birliği’nde 15 milyon kişi bu sektörde çalışıyor. Dünyada ise 60 milyon kişi yıllık or-talama 700 milyar Avro katma değer yaratan bu sektörün mensubu.

Türkiye’ye bakıldığında ise plastik mamul

üretiminin GSYH içinde yüzde 4 pay aldığı gö-zleniyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veri tabanına göre sektörde kayıtlı 14 bin firma bu-lunuyor. Bunların yüzde 99’u KOBİ niteliğinde kuruluşlar. Elbette sektörde sadece Türkiye değil, Dünya ölçeğinde büyük sayılabilecek kuruluşlar da bulunuyor.

İstanbul Sanayi Odası her yıl üretimden satışlara gore oluşturduğu Türkiye’nin 1000 büyük firma sıralamasını yayınlıyor. Açıklama, birinci 500 ve ikinci 500 olmak üzere iki parça halinde yapılıyor. Burada dikkat çekici hu-sus, son yıllarda büyük ölçekli sayılabilecek ve bu listeye giren şirketlerin üretim ve ihra-cattaki payının azalması, KOBİ sayılabilecek diğer şirketlerin paylarını artırmaları. Bu olgu, profesyonelleşmenin aşağıya doğru yayıldığı ve KOBİ şirketlerin de ihracat-üretim yoluyla büyümeye başlamasını gösteriyor. Ancak, Türkiye’de genel olarak imalat sanayiindeki KOBİ büyüme hızının benzer ekonomilere göre yavaş olduğunu hatırlamakta fayda var.

Sektörün en eski sivil toplum örgütü olan İstanbul Merkezli PAGDER-Plastik Sanayicileri Derneği veri tabanında ise 7 bin dolayında firma kayıtlı. Bu firmaların yüzde 63’ü plas-tik mamul, yüzde 16’sı plastik işleme makine ve parçaları, yüzde 12’si ise hammadde ve yardımcı madde imalatçısı.

2008 2009 2010 2011 2012 2008 - 2012TOPLAM

Üretim (Milyon Ton) 5,2 5,7 6,2 6,7 7,2 31,0

Üretim Değeri (Milyar $) 22,2 22,6 24,0 28,6 29,3 126,8

Katma Değer (Milyar $) 8,9 9,1 9,6 11,4 11,7 50,7

GSMH (Milyar $) 742,1 616,7 731,6 774,0 786,3 3.650,7

Plastik Üretimi / GSMH (%) 3,0 3,7 3,3 3,7 3,7 3,5

Plastik Mamullerde Arz ve Talep Dengesi(Dolar Bazında)

2008 2009 2010 2011 2012 % Artış2012 /07

CAGR ( % )

2013 ( T )

Üretim 22.197 22.641 24.016 28.615 29.335 40 7,0 36.100

İthalat 2.064 1.778 2.080 2.646 2.576 39 11,6 2.886

Direk İhracat 2.948 2.572 3.012 3.485 4.038 73 6,7 4.498

İç Pazar Talebi 21.313 21.848 23.084 27.776 27.874 36 7,5 34.488

İhracat / Üretim ( % ) 13 11 13 12 14 12

İthalat / İç Pazar ( % ) 10 8 9 10 9 8

İhracat / İthalat ( % ) 143 145 145 132 157 156

Page 62: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

60

GÜNDEM

Sektördeki yabancı firmalar

Türkiye’de 236 firmanın yabancı ortaklığı bulunuyor. Bunların 207’sinin çoğunluk hiss-esi ya da tamamı yabancılara ait. Sözkonusu 236 firma içinde yabancı sermayenin to-plam ağırlığı yüzde 70 seviyesinde. Almanya yüzde 16, İtalya yüzde 11, Hollanda yüzde 8 ve Fransa yüzde 7 pay ile en fazla doğrudan yatırım yapan ülkeler. Azerbaycan’ın petrol şirketi SOCAR’ın, Türkiye’nin petrokimya devi PETKİM’in çoğunluk hisselerini aldığını ve 5 milyar dolarlık bir yatırımı sürdürdüğünü not etmekte fayda var.

İnsan kaynakları dağılımı

Türkiye plastik sektöründe yaklaşık 250 bin kişi çalışıyor. Bu çalışanların yüzde 73’ü işçilerden oluşuyor. Yüzde 13 idari personel, yüzde 8’i usta seviyesinde. Mühendis ve tekn-isyen ağırlığı ise yüzde 3. Firmaların yüzde 40’ı ve çalışanların yüzde 37’si İstanbul’da bulu-nuyor. İstanbul’u İzmir, Ankara ve Bursa izliyor. PLASFED’i oluşturan derneklerin bulunduğu illerin toplam firmalar içindeki oranı yüzde 60, istihdamdaki payı ise yüzde 59 düzeyinde.

Sektörde ağırlıklı firmalardan derlenen verilere göre maliyetler ve ağırlıkları

Sektörün büyük çoğunluğunun KOBİ’lerden oluşması nedeniyle genel bir maliyet analizi yap-makta zorluklar bulunuyor. Ancak, sektör içinde ağırlık oluşturan ve veri üretebilen firmalardan derlenen bilgilere göre ve plastik endüstrisinin özelliklerine de uygun biçimde en büyük maliyet

kalemi yüzde 70 payla hammaddeden oluşuyor. Bunu yüzde 15 ile işçilik, diğer yüzde 15’lik kısmı ise yardımcı madde, enerji ve diğer giderler oluşturuyor.

Türkiye plastik endüstrisinin en önemli yapısal özelliği hammaddede dışa bağımlı olması. Başta Avrupalı üreticiler olmak üzere, dünyanın önde gelen bütün hammadde üreticileri için Türkiye cazip bir pazar. Hatta yerli üreticiler Türkiye’nin hammadde ithalatı konusunda “fa-zla liberal” olduğu görüşünde. Türkiye’ye ürün satışının çok kolay olmasının yerli üretimi engellediği sıklıkla dile getirilen bir sav.

Bu bağımlılık maliyet kalemlerinin en büyüğü olan hammadde tedarikinin has-sas biçimde yönetilmesini zorunlu kılıyor. Türkiye’nin diğer Avrupa ülkeleri gibi iş piyasasının katı olması da yüzde 15 ağırlıktaki işçilik maliyetinde ciddi yönetim becerisi ger-ektiriyor.

İSO 500 listesinde plastik sek-törü

İstanbul Sanayi Odası (İSO) her yıl, bir önceki yılın üretimden satışlarını baz alarak imalat sanayiindeki en büyük Türk firmalarını sıraladığı bir liste açıklar. Toplam 1000 firmanın konulduğu bu liste iki parça halinde (birinci 500 ve ikinci 500 adında) yayınlanır.

Türkiye’nin 500 büyük firması içinde 1993 yılında bu listede sadece 5 plastik firması bulunurken bu sayı 2009’da zirve yaparak 23’e ulaştı. Daha sonraki yıllarda başta enerji ol-mak üzere diğer sektörlerdeki hızlı büyümenin etkisiyle 2012 itibariyle 17’ye geriledi. İSO sıralamasında ilk 500 içine giren firmaların toplam plastik sektörü üretimi içinde 2008 yılında yüzde 14 olan payları 2012 yılında yüzde 10’a inerken, toplam sektor ihracatı içindeki payı yüzde 33’den yüzde 21’e geriledi. Buna paralel olarak İSO sıralamasında ilk 500’e giren büyük plastik firmalarının toplam plastik sektörü üretimi içindeki payı yüzde 10’a to-plam sektör ihracatı içindeki payı da yüzde 21’e geriledi.

Aslında bu olgunun bir diğer yönü de var. KOBİ düzeyindeki firmaların yeteneklerinin arttığı, ihracat ve üretimdeki paylarını artırdığı ve doğal büyüme süreçlerini yaşadıklarını gös-teriyor. Buna karşılık, Türkiye’deki KOBİ’lerin benzer ve gelişmiş ekonomilerdeki KOBİ’lere

Sınai Maliyet Kalemleri

Maliye Kalemleri Ortalama % Payı

Hammadde 70

Yardımcı Madde 5

İşçilik 15

Enerji 4

Diğer 6

TOPLAM 100

288

458505

558595

656

414

558

885

785

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012

Plastik İşleme Makineleri İç Pazar SatışlarıMilyon $

Page 63: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

61

GÜNDEM

kıyasla daha yavaş hızda büyüdüklerini hatırlatmakta fayda var.

Plastik üreticileri makine alımlarını sürdürüyor

Plastik sektörünün genel büyümesi el-bette makine-teçhizat yatırımlarını da etkiliyor. Aslında Türkiye dünya makine imalatçılarının dikkatle gözledikleri ve eminiz sevdikleri bir ülke. Çünkü makine yatırımlarının büyük kısmı yabancı menşeli ürünlerle yapılıyor. Plastik işleme makineleri yatırımları 203 yılında 288 milyon dolar seviyesindeyken, 2011’de zirve seviye olan 885 milyon dolara ulaştı. Takip eden yılda ise 785 milyon dolara geriledi.

Sektör 2003 – 2012 yılları arasında to-plam 5,7 milyar dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yaptı. Kısmi dalgalanmaya rağmen

son son 3 yılın ortalama yatırım tutarı 750 mi-lyon dolarda kalmayı başardı. Alınan makineler genel üretim yapısına uygun biçimde yüzde 24

enjeksiyon, yüzde 18 ekstrüzyon, yüzde 28 kesme-yarma ve biçim verme makinelerinden oluştu.

PLASFED ve PAGDER gelecek yıllara yö-nelik yaptığı projeksiyonlarda, sektörün 2018 yılında 44,3 milyar dolarlık üretime ulaşacağını tahmin etti. Plastik mamul üre-timinin, önümüzdeki yıllarda ekonomideki büyüme hızına, plastiğin kullanıldığı diğer sektörlerdeki büyüme hızlarına ve ihracat potansiyeline bağımlı olarak miktar bazın-da yılda ortalama yüzde 7 artış gösterece-ği ve 2018 yılında 11 milyon tonluk üretime ulaşacağı tahmini yapıldı.

Bu büyüme hızı ile 2018 yılında Türkiye, Avrupa’nın Almanya’dan sonra 2.nci büyük plastik işleme kapasitesine sahip ülke ko-numunu koruyacağı ve dünya plastik sek-töründe önemli bir oyuncu olacağı tahmin ediliyor. Bu projeksiyona göre Türkiye plastik mamul sektöründe 2018 yılında;

• İhracatın üretim içindeki payının miktar bazında yüzde 21’e, değer bazında yüzde 15’e çıkacağı,• İthal mamullerin iç pazar tüketimi içindeki payının miktar bazında yüzde 7, değer ba-zında yüzde 9 olacağı,• İhracatın ithalatı karşılama oranının da miktar bazında yüzde 338, değer bazında da yüzde 187 olacağı tahmin edilmektedir.

Türkiye plastik sanayii 2018’de 44.3 milyar dolarlık üretime ulaşmayı hedefliyor

Türk Plastik Sektörünün 2023 Vizyonu:Türkiye hükümeti, 2023 yılında ulaşılmasının amaçlandığı, bütün sektörleri kapsayan bir

vizyon belgesi hazırladı. Bu belgede plastiğin de dahil olduğu kimya sektörü için 2023 yılın-da 50 Milyar dolar ihracat yapması, bu ihracatın yüzde 51’ini oluşturan 22,5 milyar doların da plastik ve kauçuk sektörlerince gerçekleştirmesi hedeflendi. Kimya sektörü vizyonunda plastik sektörünün 2023 hedefi ; 16,8 milyar dolar ve 7,2 milyon ton olacaktır.

2013 – 2018 Döneminde Plastik Mamullerde Arz ve Talep Geliş Tahmini( 1000 Ton )

CAGR( 2013 /18 ) 2013 (T) 2014 2015 2016 2017 2018

Üretim 7.0 8,587 8,346 8,930 9,555 10,224 10,940

İthalat 5.0 536 547 575 603 633 665

Direk İhracat 8.0 1,484 1,653 1,785 1,928 2,082 2,249

İç Pazar Talebi 7,639 7,240 7,720 8,231 8,775 9,356

İhracat / Üretim ( % ) 17 20 20 20 20 21

İthalat / İç Pazar ( % ) 7 8 7 7 7 7

İhracat / İthalat ( % ) 277 302 311 320 329 338

2013 – 2018 Döneminde Plastik Mamullerde Arz ve Talep Geliş Tahmini( Milyon $ )

CAGR( 2013 /18 ) 2013 (T) 2014 2015 2016 2017 2018

Üretim 6.0 36,100 35,120 37,227 39,461 41,829 44,338

İthalat 4.5 2,886 2,953 3,086 3,226 3,372 3,525

Direk İhracat 7.0 4,498 5,042 5,395 5,772 6,176 6,609

İç Pazar Talebi 5.5 34,488 33,031 34,919 36,915 39,025 41,255

İhracat / Üretim ( % ) 12 14 14 15 15 15

İthalat / İç Pazar ( % ) 8 9 9 9 9 9

İhracat / İthalat ( % ) 156 171 175 179 183 187

Page 64: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

62

BAŞARI ÖYKÜSÜ

Ravago Türkiye CEO’su Onur: Üretimde büyümek istiyoruz

Ravago Türkiye ve ortak şirket-leri son dönemde ciddi yatırımlarla gündeme geliyor. Yeni stratejinizi anlatabilir misiniz?

Önemsediğimiz yatırımlarımızın başında entegre yapımıza hizmet edecek Ravago Lo-jistik firmamız var. Aliağa’da bu yıl büyük bir arazi satın aldı. Çok ciddi bir büyüklüğü ifade edecek, yaklaşık 45 bin ton stoklama kapa-siteli bir tank çiftliği kuruyoruz. Tamamen sıvılarla ilgili faaliyet gösterecek, gümrüksüz bölgede çalışacak. Sadece Ravago Grubunun ihtiyaçlarını değil, kimya sektöründeki üçüncü firmalara, mineral-bitkisel yağ üreticilerinin ana girdisi yağ stokunu sağlayacak bir tank çiftliği kuruyoruz. Toplam yatırımı 20 milyon Avro’yu buluyor. Planımız, 2014 sonunda tam kapasite devreye girmiş olacak. Liman aşağı-yukarı 300 metre olduğu için bir boru hattıyla çalışacak.

Bizim gibi çalışan firmalar içinde iştigal konusuna göre altyapısını hazırlayıp, üzeri-

Avrupa’nın en büyük plastik üretim, ticaret ve dağıtım şirketlerinden Ravago Group’un Türkiye şirketleri ortağı ve Ravago Türkiye CEO’su Mehmet Onur, grup olarak üretimde ve lojistik hizmetlerde büyüyecekleri-ni, dağıtım esaslı ticari faaliyetlerin de istedikleri noktaya yaklaştıklarını söyledi. PLASFEDDERGİ’nin sorula-rını yanıtlayan Mehmet Onur, gelecek dönemde Aliağa’da liman bölgesinde lojistik yatırımlarla başlayan iş-lerinin Türkiye’de ihtiyaç duyulan hammaddelere yoğunlaşacağını, hammadde üretimi konusunda geleceği planlama yönünde bütün kapılarının açık durumda olduğunu belirtti. Ravago Türkiye’nin bütün faaliyetleri için 2015’te 1.2 milyar Avro, 2023’te de 3.5 milyar Avro’luk bir eylem planını uygulamaya koyduklarını açıkla-yan Mehmet Turhan Onur ile grubun strateji ve yatırım planları hakkında konuştuk.

Petrokimyada yatırımlarımız sürecek, polistiren ve EPS’de gelişme alanları görüyoruz

Page 65: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

63

BAŞARI ÖYKÜSÜ

ne yatırım yapan firma azdır, çoğunlukla bu hizmetleri kiralama yoluna giderler. Biz bu konuya biraz daha farklı bakıyoruz. İş ortak-larımızın özellikle Suudi Arabistan’daki kim-yasal yatırımları 2017’den itibaren Türkiye pazarı üzerinden -aynı doğalgazın geçirilmesi gibi- Avrupa’ya, diğer pazarlara gönderilmesi sözkonusu. Burada da en önemli unsur lojis-tik hizmet, depolama, yeniden paketleme gibi üniteler. Ciddi bir bütçe ayırdık bu alanda ki yatırımlarımız için. İskenderun’dan da benzer bir yatırım yapılacak. Güney ve Batı’ya yönelik hizmetlerimizi bu noktalardan tamamen kap-samlı ve verimli bir hale getireceğiz.

Aliağa’da önemli bir diğer yatırım East-chem. Şirketin yüzde 100’ünü 2012 sonunda satın aldık. Bu alımla birlikte; yeni tevsii yatı-rımları ve ilave tesisler için ihtiyaç duyulan arazi yatırımını da Eylül sonunda tamamlıyo-ruz, yaklaşık 210 dönümlük bir araziye ulaşıyo-ruz. Gelecekte de Aliağa OSB’de yatırımlarımız devam edecek. Özellikle petrokimya ve plastik hammadde üretiminde yatırımlarımızı devam ettireceğiz. Zira Türkiye’nin özellikle plastik hammadde konusunda ciddi ithalatı var ve bu yerli üretimler ile ikame edilmelidir.Fayda gelen zamanda hem iç sanayii alanına tedarik kolaylığı sağlamak hem de var olan dış ticaret açığına olumlu katkı olarak hayata gelecektir.

Dünyadaki büyük üreticiler, kendileri için çok verimli olmayan, 200 bin ton ve altındaki yatırımları kapatıp, büyük 500 bin ton veya üzeri kapasitedeki yatırımları koruyor. Bu şe-kilde yapılarını daha ekonomik ve karlı çalışan rekabetçi üretimler yönünde konsolide edi-yorlar.Bunun sonucunda da bizim gibi ekono-mik çalışabilecek şirketlerin önü açılıyor. Bizim gibi, beher kalemde 100-150 bin ton dola-yında üretim yapabilecek, plastik sektörü için

küçük-orta ölçekli olarak nitelenen ama diğer bazı sektörlere göre “büyük” bile denebilecek şirketler için gelişime yönelik bir alan görüyo-ruz. Aliağa OSB’de bu türden yatırımları haya-ta geçirmeyi planlıyoruz.

“Enerji yatırımı da yapılacak”Burada önemli bir konuya da değinmeli-

yim, bu bölgede enerji yatırımına da gireceğiz. Petrokimya tesisimizde kullanılacak enerji ve buharı üretip, daha ekonomik rekabetçi pozis-yonu sağlamaya çalışıyoruz. İlerleyen zaman-larda, doğalgaz yanında daha yeşil enerji için proje grubu çalışıyor. Güneş enerjisi yatırım yapmak istediğimiz alan. Uzun süreli kamu arazisi kiralama ve üzerinde solar enerji üreti-minde faal olma proje çalışma gruplarımızdaki konulardan bir tanesi. Başarılı olursak petro-kimya ve enerji yatırımlarını birlikte yaparak verimli bir noktaya ulaşacağız diye düşünüyo-rum.

Aslında Türkiye’nin dış ticaret açığı-nı olumsuz yönde besleyen petrokimya ve kimya endüstrilerine yönelik olarak, ithalatın azaltan,beraberinde ihracatlara destek sağla-yan yatırımlara ülkemizin çok ihtiyacı var. Biz grup olarak buna çok zaman ve para harcıyo-ruz. Bu katkılara şimdilik orta ölçekde diyebili-riz ama gelecek 10 yıl içinde cidden çok büyük katkılar mümkün olabilecektir. Gözle görünen ve önemsene bir boyuta gelecektir.

Biz çok ortada olmayan biz grubuz. Çünkü çok çalışıyoruz, büyümeyle ve yeni yatırımlar ile uğraşıyoruz.

Ravago için, çoğunluğu endüstriyel böl-gelerde çok ciddi arazi stoku oluşturduk. Bunu yanında 85 bin metrekare de kapalı alan olarak depolarımız logistik avantajımızı arttırmak-

tadır. Bunlar farklı zamanlarda çok ekonomik koşullarda, doğru yerlerde yapılmış yatırımlar olarak gruba çok rekabetçi avantajlar sağla-maktadır. Ravago Lojistik A.Ş. grubun tüm de-polama ve logistik hizmetlerini yönetmektedir ve sahibidir.

-Aslında belirttiniz, bir açıdan bakınca büyük bir şirketten söz ediyoruz. Peki, büyük ve çok ayaklı bir yapı olunca “hızlı balık” özelliğinizi yitirmekten endişe etmiyor musunuz?

Endüstriyelleşmede büyümeyi sürdü-receğiz, bu kararımızı verdik. Dağıtımda ise bizim grup istediği noktaya yaklaştı, oransal olarak GDPx3 oranında yıllık büyüme hedefi ile kontrollü bir gelişme daha sıcak bakıyoruz.. Dağıtımda, kendi içinde Türkiye pazarından kaynaklı kaçınılmaz şartlar var. Finans sıkıntılı, oturmuş bir sermaye yapısı yok. Müşterileri-miz bu ortamda yaşayan ve gelişmeye çalı-şan kurumlardan oluşuyor. Olası bir ekonomik durgunluk ve kriz ortamında maalesef Türk sanayiisinin sermaye yapıları da genel de çok kuvvetli olmadığı için daha uzun vadeler daha düşük marjlar ile artan riskler olarak büyüme mümkün olabiliyor. İşte bu noktada Ravago Türkiye olarak işi bu şekilde büyütmeye çok iştahlı değiliz.

Bizim önceliğimiz şimdi üretim ve üre-timde 300 bin ton seviyelerine erişmek. Grup olarak üretimlerimiz, 170 bin ton dolayındayız. Miktar olarak bakarsanız aslında PETKİM’den sonra ikinci büyük firmayız. Bununla yetinmek mümkün değil çünkü Türkiye’nin tükettiği miktar 8 milyon tonlara gelmiş, 175 bin ton bu tüketimin içinde pek anlamlı değil. Demek ki

Page 66: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

64

bir 300 bin ton seviyelerine gelmeli ki anlamlı olmalı. Ravago burada büyüyecek.

Diğer yandan dağıtım dışında hizmetler sektöründe, ticari alanda büyümek istiyoruz. Burada miktar ve ciro çok yüksek ve tamamen iş dünyası içinde (B2B) bir iş yapma imkanı var. Bu ayağımızda gelecek yıldan itibaren takip eden 3 yıl içinde 200 bin ton ilave miktarda iş bekliyoruz.

Bütün bu planlamalarımıza tutar olarak bakarsak; Şu anda 850 milyon Dolar cirolu bir grubu konuşuyoruz. 2015 sonunda 1.2 milyar Avro seviyesinde bir grubu yapılandırıyoruz, 2023’te de 3,5 milyar Avro cirolu bir gruba ula-şacağımızı tahmin ediyoruz.

Dinamik yapıyı korumayla ilgili olarak ise plastik sektöründe bir fabrika kurmaktan daha önemli olan hammaddeyi bulabilmek ve süreklilik sağlamak. Mesela, 300 bin ton ka-pasiteli bir stren monomer işleyen kompleks bir tesisi 150-170 milyon Dolara kurarsınız ama aylık hammadde masrafı 65 milyon Avro seviyesindedir. Her ay ödemeniz lazım. Para-nın size satışdan geri dönüşü belki 90 gün-dür, aradaki vade farkını düşünün. Onun için dağıtımla ilgili işlerimizi çok fazla büyütmek istemiyoruz, obez olmalarını istemiyoruz. Hızlı koşan ve gerektiğinde çok hızlı yavaşlayabilen şirketler olarak kalmak istiyoruz.Yani dinamiği; illa ki koşan ilerleyen olarak değil; değişimlere hızlı cevap veren ve güvenceler ile savunması-nı iyi kontrol eden bir manada anlıyoruz.

“Ravago Akademi’deki eğitim programımızı diğer Ravago şirketlerine satıyoruz”

Bilgiye yatırım yapıyoruz. 2011 yılında Ravago Akademi’yi kurduk ve çok ciddi bir ge-lişim içinde etkinliği ve önemi grup içinde ar-tıyor. Diğer Ravago şirketlerine de verdiğimiz bir eğitim programı geliştirildi ve şuan Avrupa ve Amerika daki şirketlerde 2012 sonunda kullanıma alındı. Ravago Akademi programı çalışanların iki yıllık baz eğitimi ile başlıyor. Ta-mamlayan program üyelerini takip eden yılda satınaldığımız bir kariyer yönetim programına dahil ediyoruz.

İlk 2 yıllık baz eğitim başarılı not ile geçi-lemez ise, bir yıl daha eğitim alıyor. Yine başa-rısız olursa maalesef vedalaşıyoruz. Ravago Akademi ferdin teknik yönünden, yönetici yönünden donanımı güçlendiriyor. Akademi-nin sıkı bir programı var. Ama bunun dışında da Türkiye’de her beyaz yakalı çalışanımızı her yıl 80 saate yakın bir dış eğitim programına alıyoruz. Grubumuzu her manada olması ge-reken yere getiriyoruz.

-Yatırımların finansmanı için halka açılma gündemde mi?

Türkiye özelinde planlanmıyor ama gru-bun Avrupa’da bir halka arz planı var. Ravago Global iki yıl içinde 10 milyar Avro ciroya ulaşa-cak. Bu nokta da muhtemelen böyle bir açılım söz konusu olabilir. Ama şuan gündem liste-sinde değil.

-Aliağa’da yoğunlaştığınıza göre elbette PETKİM ile ilişkili planlarınız olup-olmadığınızı sormak gerekir?

Türkiye’nin ihtiyacı olan, bütün mo-nomerlerle ilgili yatırımlar hayata geçmeli. PETKİM’in STAR rafinerisi yatırımı bize yakın. Elbette gelecek dönemde bizi ilgilendiren ürünleri olacak. Sadece bizim değil, Türkiye’nin sektörde kimyasal olarak, birbirine bağlanmış, zincir halinde nihai ürünlere erişen yatırımlara ihtiyacı var. Sadece plastik değil, metal, kağıt gibi diğer sektörler için de bu yapıya ihtiyaç var. Tek başına PETKİM farklıdır, STAR rafine-risi ile birlikte çok daha farklı bir görünüm ar-zedeceğine inanıyoruz.

Genel olarak bakarsak, bizim gibi şirketle-rin PETKİM grubunun yaptığı yatırımları yap-ması için henüz erken. Mevcut koşullar, bizi kendi alanımızdaki, daha küçük yatırımlar için cesaretlendiriyor.

Biz dünyadaki en esnek dağıtım kanalla-

rından biriyiz, herkes de bunun farkında. İler-leyen zamanda SOCAR grubu ile stratejik iş ortaklığı fırsatları çıkabilir diye düşünüyoruz. Bu bakışımıza uygun olarak daha hiçbir şeyi konuşmadan geleceğe yönelik yatırımlarımız var. Depolama-lojistik yatırımlarımızı bu çer-çevede değerlendirebiliriz.

Petrokimya alanında Türkiye’nin önü

açık, bu tartışılmaz. Türkiye için, iki petrokim-ya şirketi yeterlidir, üç olursa çok iyi olur. Biz monomer üretmekten ziyade, monomer üze-rinde polimer üretmeyi kendi yeteneklerimize daha uygun görüyoruz ve bu alanda büyüye-ceğiz. İşte bu noktada hedefdeki projelerimi-zi da dahil edersek gelecekte Ravago olarak muhtemelen 450.000 ton kadar bir Styrene Monomer kullanıcısı olacağız. Bence bugünkü kullanımız bile 150.000 tonun üzerinde ve bu miktar bile bir monomer üreticisi için Styrene üretimine sıcak bakmasını sağlar diye düşünü-yorum.

Hepimizin güçlü iş ortaklarına ihtiyacı var ve bu girişimcilik cesaretimizi ülkemiz adına arttıracaktır.

PETKİM’in Socar yönetimi ile gelişiminin devamını çok istiyoruz. Etkin bir rafineri ya-tırımı 3,5-4 milyar Dolar ve 5 yıl gerektiriyor. Daha önemlisi, ana girdinin gaz ya da petrolün sizin ağınız içinden temin edilmesini üstelik boru hattıyla ulaşmasını rekabetçilik adına gerekli kılıyor. Şuanda bunlar hayata geçiyor.

-Nihai üründe de girişimleriniz olduğu sektör tarafından biliniyor. Bu alanda nasıl bir yön izleyeceksiniz?

11 yıl önce ENPLAST’ı kurduk, ilk termop-lastik ihracatına yönelik yatırımdı. Avrupa’da bir hiçti ama 11 yıl sonra ilk üçe girdi. 2011 so-nunda ABD’de Orlando’da ENPLAST Amerika’yı açtık, iki hatla çalışıyor. Çin’de, Şanghay’daki endüstri bölgesinde fabrikamızı aldık, anlaş-ması imzalandı. Gelecek 1 yıl içinde ENPLAST China devreye giriyor. Bunlar önemli oluşum-lar. Gelecekte, Brezilya ve Meksika da olacak. Burada, 11 yılda bir dünya firması haline gire-bilmek, bunu organize edebilmek önemlidir.

BAŞARI ÖYKÜSÜ

Page 67: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

65

BAŞARI ÖYKÜSÜ

Bu öykünün en basit kısmı para. Önemli olan zaman ve bilgi. Ravago ile birlikte olmanın en iyi tarafı, pazarlama konusunda bizlerin çok fazla düşüneceği bir şey yok. Çok güçlü bir or-ganizasyon. Size düşen doğru ürünü üretmek oluyor.

Ravago Kimya A.Ş. halühazırda ether ve ester bazlı Thermoplastik poliüretan hammad-de üretimi yapıyor. Bu yılın sonundan itibaren Poliüretan Sistem Evi (system house) ürün-lerini lokal olarak üretmeye başlamış olacak.. Ravago Kimya’nın Türkiye’de temeli atıldı ama Macaristan, Rusya, Kuzey Afrika yatırımlarıyla devam edecek. Poliüretan sistemler, genelde ayakkabı sanayiinde, inşaat sektöründe sand-viç paneller arasındaki köpük uygulamasında, otomotivde otomobil koltuklarının esnek sün-ger uygulamalarında ve direksiyon üretiminde kullanılır.Bunun yanında PU zemin kaplama ve diğer endüstriyel uygulamalar ile çok ciddi bir tüketim kalemidir.RavagoTürkiye’nin yeni ya-tırım konularından biri olan PU sistem ürünleri ile sadece Türkiye de değil başta Africa ve Av-rupa da lokal kullanımlara cevap verecek tesis-ler 2014 içinde hayata geçirilicek.

-Yeni satın almalar yönüyle bir büyüme stratejisi de izliyorsunuz, bilgi verebilir misiniz?

Evet, yeni satınalma haberlerini de du-yacaksınız. Bizim düzenli olarak masada iki pazarlığımız vardır. Ravago Türkiye, önemli bir satınalmayla yeni bir alana giriyor. Taş yü-nüne yatırım yapıyoruz. Bunun için Kayseri’de İZOBER şirketinin çoğunluk hissesini aldık. Bu şekilde yalıtımda bütün ürünleri tamamlamış oluyoruz. XPS, EPS, poliüretan, esnek polime-rik membranlar, bütimli membranlar üretiyo-ruz;2014 Ocak itibari ile taşyünü ile yalıtımda

çok geniş bir ürün portföyü oluşturmuş olaca-ğız. Epoksi,poliüretan ve hibrit kaplamalar ile zemin kaplama tamamlanmış olucak. Taşyünü yanmayan bir madde. Jeotermal kaynaklarla elektrik üreten tesislerin bütün yalıtımı taş yünüyle yapılıyor. Petrol boru hatlarında statik elektriği bertaraf etmek için taş yünü kullanı-lıyor. Bütün kulelerde, gökdelenlerde yanma-dığı için taş yünü kullanılıyor. Körfez bölgesi dikine büyüyen bir bölge ve pazar inanılmaz boyutta. Ravago taş yünü konusunda, plasti-ğin yanında bir başka önemli ürüne sahip oldu. Bu konular bizim 2011 senesinde Türkiye’de iş çeşitliliğine önem verme kararımızın so-nucunda gelişti. Hedef de plastik dışındaki iş alanları vardı. Çalışma grupları oluşturduk, çe-şitli konuları ele aldık. Daha önce de belirttiğim gibi buradaki fikirlerden devam eden yatırım projelerimiz var. Poliüretan bunlardan biriydi.Hayata geçti, ihracatları başladı.

-Sektöre yönelik sorun alanları nelerdir?

Türkiye dışa bağımlı hammadde girdile-riyle sanayileşen bir yapıda. Bunlarla ilgili far-kında olmadan yapılan hatalar bizi çok etkili-yor. ÖTV, KDV ayarlamaları, bir sektöre yönelik alınan kararın iyi araştırılmamasından kaynaklı sorunlar.. Mesela akaryakıttaki suistimale kar-şı önlem alınırken ENPLAST’ta kullandığımız girdilere de engeller çıktı. İade sistemi kuruldu ama bu haksız rekabet yaratıyor çünkü aynı malı kullanarak ürün üreten bir yabancı hiçbir sıkıntı çekmeden kendi ülkesinde üretim yap-tığı için avantajlı olarak gelip Türkiye’de satı-yor. Teknik kadrolar rakamlara odaklı olmalı ancak bilinçli kararlar alınmalı. Bu alana yönelik mesainin kamuda çok daha fazla olması lazım. Çünkü kimya-petrokimya ciddi bir dış ticaret açığına neden oluyor. Destekler önemli iken

istemeden yaratılan engeller bize olumsuz etki yaratıyor.

-Peki sektörün geleceği için yeni pazarlar geliştirilmesinde nasıl bir yaklaşım gerekli?..

Benim 2013’ten itibaren önem verdiğim pazar Afrika.2013 de Enplast Çin yatırımına başladık. Sırada Brezilya Meksika ve Rusya var.Ama şuan cari dönem olarak yüzümüzü Afri-kaya çevirdik.. Çünkü bütün Afrika endüstri-leşiyor. Afrika’da şimdi hiç birşey yok denebilir ama potansiyel dehşet ve bunun için ciddi para harcayacaklar. İnşaat ,tarım,paketleme,gıda ve beyaz eşya alanı büyük fırsatlar taşıyor.

Bu açıdan gerek plastik hammadde ile ge-rek yalıtıma yönelik ara ve ana mal üretimleri-miz ile biz Afrikayı çok önemsiyoruz.

Geçmiş dönemlerde 1980 lerde Türkiye gerçeklerini hatırlayın.Afrika bu noktada şuan.Yabancı yatırımcıya ihtiyaçları var.

Şu anda 3 arkadaşımız bütün Afrika’yı

sürekli olarak tarıyor. Hazırlanıyoruz, ürünleri-mizi satmaya da başladık. Bu kıtaya odaklan-mamız sürecek.

-Ravago Türkiye hakkında bilgi verebilir misiniz?

Avrupa’daki oluşumu 51. Yılını doldurmuş durumda. Plastik ve kauçuk geri dönüşümü ile faaliyete geçmiş, daha sonra dağıtım ve ticaret konusunda etkinlik kazanmış bir grup. 1998 cirosu 650 milyon Mark seviyesindey-ken, bugün 7 milyar Avro ciroya gelmiş bir grubu konuşuyoruz. Ravago Türkiye ,1998 yı-lında Resinex BMY A.Ş. ile Türkiyede faaliyete başladı. Ben ve ortaklarımın Ravago Ailesi ile yaptığı bu ortaklık 15 yıl önce, 9 kişi ile hayata geçti ve şu anda yaklaşık 580 kişi ve 12 firma-ya ulaştı. Doğal olarak çekirdek işimiz plastik dağıtımı, üretimi. Bunun yanında da Ravago grubu inşaatla ilgili, yalıtımla ilgili son ürünler söz konusu. Şu anda 3 üretim firmamız var, bir de dağıtım firmamız var. Türkiye plastik ham-madde tüketiminde 2. Büyük Pazar. Türkiye Avrupa’da Ravago içinde en büyük noktadır. Aşağı yukarı grubun Avrupa satışlarının yüzde 22’si Türkiye’den çıkar. Dünya satışlarının da yaklaşık yüzde 10’a yakın kısmı Türkiye’den çıkar. İlerleyen dönemde, 2015 üç yıl önce ko-nulan hedefler doğrultusunda belirlenmiş ki-lometre taşlarından biri, 2023 diğeri, 2015’te bu oran dünya satışlarında yüzde 11, Avrupa satışlarında da yüzde 25 seviyesine gele-cek. Üretimden satışlarımız Türkiye’de yüzde 45’ler seviyesinde, 2015 sonuna kadar ilk saf-hada yüzde 65’lere gelmesini arzu ediyoruz.

Page 68: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

66

GÖRÜŞ

Taylan ErtenDünya Gazetesi

Konuk Yazar

Türkiye’nin ekonomi gündemini işgal eden bazı konular var ki, küresel ölçekli gelişmeler kar-şısında çok “güdük” kalıyor. Meselâ, bizler yüzde 97’si mikro ve küçük işletmelerden oluşan kimya sektörünün bir türlü çözülmeyen yerel sorunları çevresinde dönüp dururken, bu alanda küresel hâkimiyetin Avrupa’dan Asya merkezli Avrasya jeo- ekonomik alanına kaydığının ne kadar farkın-dayız?

Kimya sektörünün haklı olarak “yerel sorunlara” öncelik veren bir gündemi var. Ama, bu arada 20. Yüzyıla karakterini veren küresel ekonomik mevzilenmeler ağırlık merkezleriyle bir-likte değişiyor. ABD’nin dahi baş edemediği son derece karmaşık değişme ve yapılanma sürecini Avrupa’nın göğüslemesi zaten mümkün değildi. Nitekim, 20. Yüzyılda dünya kimya sanayisinin “egemeni” olan Avrupa Birliği “tahtını” Asya ülkelerine bırakıyor.

Avrupa’nın “egemenlik” devri şu tabloda açıkça görülüyor: 2011 yılı verileriyle, küresel öl-

çekte gerçekleşen toplam 2 trilyon 744 milyar avro’luk toplam kimyasal ticaretinin 1 trilyon 425 milyar dolarlık (yaklaşık yüzde 52) bölümü Uzak Doğu dahil Asya ülkelerine ait. Asya, ABD’nin gü-dümündeki NAFTA ile AB bölgesi karşısındaki bu konumunu güçlendirmeye devam ediyor.

Kimya sektörü bu yeni mevzilenme ve yapılanmada kendine nasıl bir yer ve rol biçiyor? Soru-

nun genel cevabı Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi’nde (2012-2015) şöyle: “Yüksek katma değerli, çevreye ve insan sağlığına duyarlı süreç ve ürünlerle, kimya sektöründe sürdürülebilir ve rekabetçi bir şekilde dış ticaret dengesini ülke lehine geliştirerek dünyada söz sahibi bir konuma gelmek.”

Bu genel hedefi, sektörün ölçek sorunlu yapısını, ağır ithalât bağımlılığını, Ar-Ge zayıflığını, özellikle hammaddedeki yerel üretim yetersizliğini irdelemeden gerçekleşebilir bulmak, mümkün mü? Cevabı alabilmek için stratejide belirlenen 6 ana hedef ile 36 eylemin sonuçlarını; yani 2015 yılını beklemek zorundayız.

Ancak, sektör, bir taraftan kamu desteğiyle stratejik hedeflere yürürken (yürüyor mu?) di-ğer taraftan kendi gücüyle ”küresel rotasını” da çizebilmeli. Bu amaçla, sektörün “entelektüel ka-pasitesi” meslek kuruluşları zemininde yoğunlaştırılabilir; küresel ve yerel öngörüler temelinde sistemli bir “rota” çalışması başlatılabilir.

Türkiye ihracat stratejisi bağlamında 2023 yılına dönük küresel ve sektörel öngörüler çalış-masına göre, önümüzdeki dönemde Asya-Pasifik merkezli ülkelerin kimyasallara olan talebi hızla artacak. Bu dinamik, ilâve kapasite artışlarını tetikleyecek. Analizler, yeni kapasitelerin başta Çin olmak üzere Asya ile Ortadoğu ülkelerinde yoğunlaşacağına işaret ediyor. Türkiye’nin yakın böl-gesi Körfez’de de ham petrol kaynaklı işlenmiş ürün sektörlerinde yeni yatırımların hızlanacağına dikkat çekiliyor.

Sektörün uyum sağlaması, seçili üretim alanlarında öne çıkması, Ar-Ge verimini artırması, dış pazar stratejilerini sadece masa başında değil, sahadaki yön ve rota değişikliklerine göre düzelt-mesi gereken “küresel tablo” genel çizgileriyle bu.

Oysa, küresel ağırlık merkezinin batıdan doğuya kaydığı kimyada yerel sektör ihracatından (13,8 milyar dolar) 1,6 kat fazla ithalât (36,2 milyar dolar) yapmazsa ayakta duramıyor. Keza, ih-racatının yüzde 49 u, ithalâtının yüzde 57 si Avrupa pazarlarına bağımlı (2012 yılı verileri). Strate-jiler, eylem planları tamam da, yapılacak çok iş, gidilecek uzun bir yol var.

Kimyada küresel mevzilenme

Page 69: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 70: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

68

DENEYİM

Özler Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Güngör Özadam: Standart dışı üretim herkese zarar veriyor

-Türkiye plastik sektörü güçlü bir büyüme dönemi yaşıyor. Ancak yapısal sorunlar da bir taraftan devam ediyor. De-neyimlerimizi paylaşma açısından sizin iş yaşamınızda sıçrama ya da hızlı büyüme dönemleri oldu mu? sektörün bu büyüme döneminde dikkat etmesi gereken konu-lar neler?

-İş yaşamımızın geneline baktığımız, bü-yük oranlı “tam bir sıçrama” yaşamadık. İstik-rarlı bir büyüme yaşadık. Zaman zaman bazı atılımlar oluyor, işin gereği yaşanıyor ama biz adım adım, sağlam basarak büyüdük. Ani bü-yümelerin getirdiği iyi şeyler de var, kötü şey-ler de var. Ancak mümkün olduğu kadar şunu yapmaya çalıştık: Yaptığımız işin en iyisini yap-mak.. Bunu ilke edindik. Bizim müşterilerimizin şu anda dahi pek çoğu çok uluslu şirketlerdir. Bu şirketler istikrar, devamlılık ve kalite arar. Mesela, hammaddeyi ucuz bulan bir merdiven altı şirket, gider ucuz fiyat verir. Üç gün sonra hammaddesi kalmaz, müşteriyi zor duruma sokar. Bizler ise hammadde düşse de düş-mese de, bulunsa da bulunmasa da (çünkü Türkiye’de hammadde bulunmayan yıllar oldu) ne yapıp edip müşteriye ürünü sunduk. Çünkü çok uluslu şirketler bunu arıyor.

Haksız rekabet bizim sektörümüzde çok yoğundur. Kayıtdışılık sektörün büyük sorun-lardan biridir. Çünkü siz her şeyinizle kayıtlı-sınız, işçinizle-aşçınızla kayıtlısınız. Televiz-yonda, bir yönetici söylüyordu, asgari ücretli 700-800 arasında alıyor ancak işverene ma-liyeti 1500 TL. Kayıtdışı çalıştıran 700-800 TL arasından başka ücret vermiyor, faturasız satış yapıyor, hammaddeyi ayarlıyor. Bu hak-sız rekabetle mücadele edebilmek için çoku-luslu şirketlerle çalışıyoruz ancak nispeten kurtulabiliyoruz. Anadolu’da bir tabir vardır: “Ak köpeğin, yün pazarına zararı vardır” denir. Ak köpekler dolaşmaya başlayınca, çok yün var zannedilir, yün fiyatları düşermiş. Müşterileri-

Plastik sektörünün köklü firmalarından Özler Plastik Yönetim Ku-rulu Başkanı, sektörün en deneyimli isimlerinden Güngör Özadam, ge-lecek dönemde sektörün en ağırlıklı konularından birinin eğitim olması gerektiğini söyledi. Geçmişe kıyasla standart ve kayıt dışı üretimlerin azalmasına rağmen sektörün hala en öncelikli sorunu olarak gözlen-diğini kaydeden Özadam, verimlilik ve iyi üretim yanında, üretici ve tü-ketici bilinçlendirmesine yönelik eğitim çalışmalarına da ihtiyaç bulun-duğunun altını çizdi. Güngör Özadam, Türkiye plastik sanayii ve Özler Plastik’in gelişmesi, iş ortamı ve sektörün geleceğine ilişkin görüşlerini PLASFEDDERGİ ile paylaştı.

Plastikte hem üretici, hem de tüketici bilinci artmalı

Page 71: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

69

DENEYİM

mizden iyi niyetli veya kötü niyetli, “3 kuruşa satan var, siz 5 kuruşta ısrar ediyorsunuz” deniliyor, bazen cesaret edip, “onlardan alın” diyoruz, gidenler oluyor, gitmeyen oluyor ama gidenlerden “dönenler” çok oluyor.

-Geçmişle kıyaslayabilir misiniz? Hep mi böyleydi?

İyileşmeden söz edebiliriz. Geçmişte daha da kötüydü. Çünkü geçmişte faaliyet gösterenlerin çoğu eğitimsizdi. Teknik araştır-ma yok, literatür karıştırma yoktu. Bilinçli de-ğildik, altyapı yetersizdi. Hangi makine kulla-nılacak hangi ürünü, hangi plastiği kullanacak zaman zaman zorluklar oluyordu. Halkımız da bilmiyordu. Başta bunu da öğretmek gerekti.

Siz uygun hammaddeyi, kalınlığı kullanı-yorsunuz ve 10 birim maliyet oluşuyor. Birileri ise 8’e satıyor. Dolayısıyla siz piyasadan çekili-yorsunuz. Bir örnek vereyim, 25-30 sene önce ürettiğimiz bidonu ben hala kullanıyorum ama rakiplerimizin ürünleri 3-5 ay sonra parçalanı-yor. Sonuçta plastiğin adı kötüye çıkıyor. Plas-tik yerinde ve uygun kullanılırsa kesinlikle ve kesinlikle modern dünyanın vazgeçemeyeceği bir ürün.

Çevre konusundan da bahsedeyim. Plas-tik çevre kirliliği yaratmaz, uygun malzemeyi uygun yerde kullanırsanız kanserojen değildir. Suni damarlar, kalp kapaçıkları vs. birçok tıbbi ürün plastiktir. Uygun malzeme uygun yerde kullanılacak. Ucuza kaçmak için, bazen de bi-linçsizce kullanımdan dolayı sorun çıkıyor.

İyi bir eğitim şart. Biz Vakıf başkanlığı yaptığım dönemde üretici-tüketici eğitimine önem verdik. Marmara Üniversitesi’nde plastik bölümünün açılmasına katkı verdik, eğitmen-ler yetişti, yetişiyor. İnönünü EML’de bir bölüm açtık. O bölümde teknik eğitim veriliyor. Teknik bilgiyle donanmış elemanlar mezun oldukça

bu meslek daha da yükselecektir. Yurtdışında eğitim almış kişiler var tek-tük.. Sektör yavaş yavaş eğitime eğilmeye başladı.

-Eğitimin yanı sıra denetim konusu da sıklıkla eleştiriliyor?

-Denetim mekanizmasının iyi çalışması, sertifikasyon sisteminin gelmesi gerekli. Öyle bir müessese kurulmalı ki oradan sertifikayı alan kişinin malı güvenilir olmalı. TSE vb. kuru-luşlar tam etkin kullanılamıyor. Mesela en faz-la pencerelerde oluyor. Pencere takılıyor, 1 yıl sonra güneşi görünce kırılıyor. Bu bir örnektir. Üretim standardının tam olarak uygulandığı bir sistemi kuramadık. Herkes ucuz olsun is-tiyor. Milli gelir çok yükseldi diyenler var ama kaliteli ürünle pencere sistemini değiştirebile-cek insan sayısı fazla değil. Tabii ki “ucuza ya-parım” diyene gidiliyor. Su boruları, yanlış mal-zemeyle üretilmiş kırılıyor. Sektörün sorunları arasında bu da çok önemli.

Sertifikasyon sistemi kurulursa, bilinçlen-me artarsa bu sorunun nispeten önüne geçi-lebilir. Vakıf olarak bununla ilgili çok çalıştık. Değişik girişimler halen var. Bunun için halkın da eğitime ihtiyacı var. Sen ne kadar sertifikalı ürün üretirsen üret, el altından ucuz, doldurul-muş ürünlerle rekabet eden varsa mücadele edemezsin. Mutlak surette halkın da bilinçlen-dirilmesi lazım. Kötü propagandalar var, onlara karşı çıkmak lazım.

-Sektörün tanıtımı için yapılacak giri-şimlerden söz ediyorsunuz sanırım..

Evet.. Bir örnek vereyim. Bir tarihte plas-tik ürünlere KDV’yi yüzde 25’e yükselttiler. Plastik çevre kirliliği yaratıyormuş, sağlıklı değilmiş halkı uzaklaştırmak için KDV yüksel-tilmiş. İlgili daire başkanına gittik, aynı görüş söylendi. Biz de izah ettik, ikna oldu. Bir son-raki kararnamede düzeltildi. Ancak bu süreçte bize yönelik söyledikleri dikkat çekiciydi. Diğer

sektörler Antalya’da toplantılar yapıyorlar, anlatıyorlar diye bilgi verdi. Sektörde 8 bin dolayında üretici var ve küçük küçük dağınık yapıda, örgütlenmemiş şirketler. Buna karşılık mesela cam sektöründe bir çok büyük üreti-ci var. Fon ayırabiliyor, toplantılar organize edebiliyor. Geçmişte de, şimdi de bu türden rekabet yaşanıyor. Üreticinin de tüketicinin de bilinçlenmesi lazım ki, sonuçtan yararlanma olsun.

-Sektörde büyümenin dinamiklerin-den biri ihracat.. Siz nasıl bir trend görü-yorsunuz?

Büyümek için kalite ve output önemli. Ya-tırımlarda maliyeti ucuzlatmak gerekli. Bunu söylerken, ucuz işçilikten söz etmiyorum. Bunlar yapılırsa rekabet gücü artırılabilir. Tabii ki bizim müşterimiz olan, ihracat yaptığımız ül-kelerde de yavaş yavaş plastik sektörüne gire-cek. Biz nasıl piyasaya girip Avrupa’nın elinden bazı şeyleri aldıysak onlarda aynısını yapmaya çalışacak. Batı dünyası makine üretimini nere-deyse bıraktı. Elektronik vb. alanlara yayıldılar. Çok kritik ürünleri devam ediyorlar ama ticari ürünlerde neredeyse üretimi durdurdular. Spesifik makineler hariç üretmiyorlar. Türkiye dahil çok sayıda ülke makine üretiyor.

Bizim de ihracat konusunda önümüz tı-kalı değil. Biz de Avrupalıların yaptığını yapa-cağız. Onlar spesifik ürünlere geçtiler, siz de geçeceksiniz. Teknolojik olarak seviye yük-seldikçe, ihracatınızın tutarı da artacaktır. Bir kg plastiği 20 TL’ye satmak yerine 50 TL’ye satmaya başlayacaksınız, bu ürünlere geçiş olacak. Bu aynı zamanda kar marjınızı yüksel-tecektir. İhracatta plastik üreticileri kendilerini yenilemezlerse sahadan çekileceklerdir. Teks-tilde olduğu gibi. Şu anda Avrupa tekstilden neredeyse tamamen çekildi. Önce Türkiye’ye geldi, sonra Bangladeş, Hindistan-Çin’e doğru gidiyor, bizden de çıkıyor. Kaliteli ürünle kendi-

Page 72: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

70

DENEYİM

nize yer tutabiliyorsunuz. ABD bile birçok ürü-nünü Çin’de ürettiriyor. Bizde de ürettiriyor. Dünya dengesi bu.

-AR-GE bu sürecin kritik unsuru ola-rak söyleniyor..

Sektörde bildiğim kadarıyla fazla bir AR-GE yoğunluğu yok. Biz müstakil bir birim kurduk, yalnız bu işi yapan 5-6 personelimiz oluyor. Bu birimi kurmadan önce kendimiz araştırma yapıyor, hammadde çeşitlerini ta-kip ediyorduk, buna göre ürünler üretmeye çalışıp, müşteriye sunuyorduk. Şimdi AR-GE birimi ile bunu yapıyoruz. Biz AR-GE biriminde Üniversitelerle işbirliği TÜBİTAK programla-rından yararlanıyoruz. Şekillendirme yönün-den de AR-GE süreçleri var. Köşeler, kalınlık ayarları sağlıklı yapılmazsa ürün bir süre sonra deforme oluyor, kullanılamaz hale geliyor. Bu deneyler de araştırmalarla bulunan unsurlar. Tasarımlar hep bu süreçlerle geliştiriliyor. Çe-şitli alanlarda patentlerimiz var. Sektör için de aynı unsur geçerli. Bu alana daha fazla yatırım yapılmalı.

-Otomotiv sektörüne de ürün veriyor-sunuz. Bu alan son dönemde plastik sana-yicileri tarafından çok yoğun ilgi görüyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Biz, ilk Murat 124 arabada kullanılan par-çalar ürettik. Kol tutma yerleri, pencere kolla-rı, kapı kollarında, havalandırma nozullarında parçalarımız vardı. Şu anda 8 şirkette parça veriyoruz. İhtisas sahibi bir firmayız diyebiliriz.

Yerli üreticilerin şu anda otomotiv plas-tiklerinde sayısı biraz fazla oldu gibi. Karlı gö-rüldüğü için çok sayıda şirket ilgi gösterdi. Oto-motivde pek çok plastik firması hizmet veriyor. Boşluk yok ama hala kaliteli ürün konusunda gidilecek yerler var.

-Sektörde yeni alanların açılması ge-rektiği yönünde de görüşler öne sürülü-yor. Mesela kompozitler..

Plastik sektörünün bir eğitim altyapısı kurması lazım. Kompozitlerin kullanılabilmesi, geliştirilmesi için eğitim gerekli. Elbette mu-hakkak yapılması lazım. Batı ile rekabet edi-lebilmesi lazım, bunun koşulu da o teknolojiyi uygulamak lazım. Yeni metaryeller, kompozit-ler, ürün çeşitlemelerinde geliştirme yapılması gerekiyor, ona inanıyorum.

-Yeni ürünler, yeni alanlara açılışta AR-GE destekleri önemli, siz de TÜBİTAK programlarından söz ettiniz. Tatmin edici mi bu alanda yapılanlar?

TÜBİTAK veya Üniversiteler kanalıyla bu program uygulanıyor ancak üniversitelerimiz-de altyapı yetersiz. Dolayısıyla sistem yavaş işliyor. Proje iyi, yönlendirme iyi ancak yavaş

yürüyor. Üniversitelerde bu işe önem verme konusunda yeterince heves yok. Birkaç he-vesli eleman dışında pek isteklisi yok, işe fazla sayıda asılan yok. Sadece üniversiteler değil, firmalar da yeterince işe asılmıyor.

-Sivil toplum örgütlerinde görevleri-niz de oldu. Siz nasıl bir yaklaşım içindey-diniz, öncelikleriniz nelerdi?

Vakıf başkanlığı yaptığım sürece eğitime ağırlık verdim. Eğitim arttıkça kalite ve rekabet gücü artacaktır. Gümrük Birliği ilk başlarken herkes korktu, ben korkmadım, çünkü bizi terbiye etti. Satmak için onların kalitesinde üretmeniz lazım. Ben zaten üretiyordum an-cak bazı konularda sıkıntılarımız olmadı değil. Türkiye hep kapalı bir kutu olarak çalıştığı için, Türkiye’ye yönelik kapasiteler kuruldu.

Mesela, 1 milyon şampuan şişesi lazım-sa o miktarda kapasiteyle tesisler kuruldu ama dünyaya hitap ediyorsanız 100 milyon üretmeniz lazım. İkisi arasında maliyetler, pa-zarlama vb. çok farklılık var. Bu alanda örnek vermeye devam edersek, şirketlerin çoğu hala şişelerini dışarıdan ithal ediyor. Çünkü büyük kapasite kurulmamış, günde 1 milyon şişe üretmek başka, 10 bin üretmek başka. Aynı elektrik, aynı işçilik aslında. Dışa açıklık verimi de kaliteyi de yükseltiyor. Türkiye’de de bu görülmeye başlayınca kapasiteler yükselmeye başladı.

Benim önceliklerime gelince, 1-Büyük düşünmek, Türkiye için değil Dünya için dü-şünmek, 2-Eğitim.. Bunları yaparsak yeni yeni sahalara girilecektir. Mesela tıbbi ürünlerde pek fazla plastik üretimi yok. Çünkü Türkiye için yatırım yaparsanız değmiyor. Oysa bütün dünya için üretmeniz lazım.

Page 73: PLASFEDDERGİ Sayı 4

HOŞGÖR PLASTİK ZIRAİ SULAMAZiraai Sulama Boruları ve Ek ParçalarıKaytanlı Tip - Kelepçeli Tip - PVC BorularMandallı ve Kelepçeli Politen BorularYağmurlama EkipmanlarıKarık Sulama BorularıSilaj Örtüsü ve Silaj TorbasıFide Torbası

HOŞGÖR PLASTİK AMBALAJShrink Film

Naylon TorbaHışır PoşetHışır Torba

El Geçme ( Takviyeli) PoşetYumuşak Kulplu PoşetlerPerdelik (PE - Siyah ) Film

[email protected]

Büro: Balıkesir Cd. No:13 Mustafakemalpaşa – BURSATel. : 0224 613 19 76 Faks : 0224 613 24 50

Fabrika: Yalıntaş Cad. No:13 Tatkavaklı Mustafakemalpaşa – BURSATel. : 0224 618 04 24 – 0224 618 10 20Faks : 0224 618 04 84 – 0224 613 24 50

Page 74: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

72

ATLAS

Endonezya Türkiye ile “uzak komşu” olma yolunda

Asya’da hızlı ekonomik büyüme gerçek-leştiren ülkeler bir dönem bütün dünyada ilgi görse de 90’lı yılların sonunda yaşanan büyük mali kriz endişeleri artırmıştı. Aslında, 90’lı yıl-lar sırasıyla bütün gelişmekte olan ülkelerin fi-nansal-ekonomik kriz yaşadığı bir dönem oldu. Buna karşılık, sorunlar aşıldı ve son 20 yılda Asya ülkelerinin büyük bölümü düzenli büyü-meyi yaşadı. Türkiye ve Endonezya’nın içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler, 2008 son-rası küresel kriz döneminde de büyüme döne-mi yaşadılar.

Endonezya ile Türkiye arasındaki eko-nomik ilişkiler de benzeri bir yol izledi. Ağırlıklı olarak Türkiye’nin girişimleriyle hayata geçen D-8 işbirliği içinde Endonezya’da bulundu. Toplam 240 milyon nüfusunun çok büyük bir

kısmı (tahmini yüzde 88) Müslüman olan En-donezya, benzer özellikleri gösteren Türkiye ile ekonomik ilişkilerini geliştirme iradesini taşıyor. Güneydoğu Asya’da adalar grubu olan bir ülke coğrafi olarak uzak olsa da ekonomik ilişkilerin gelişme potansiyeli bulunuyor. İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin (her ne kadar çok büyük oranda Türkiye aleyhine olsa da) hızlı artışı bu iradeyi doğruluyor. İş insan-ları açısından Endonezya’ya seyahatte birçok ülkede olduğu gibi vize gerekiyor.

Endonezya, G-20 ülkeleri arasında bu-lunması yanında ASEAN ülkelerinin de kurucu üyeleri arasında bulunuyor ve ticari partnerle-rinin büyük kısmı bu ülkelerden oluşuyor.

1945’te bağımsızlığını kazandıBugün Endonezya’nın da bulunduğu Gü-

neydoğu Asya yerleşimleri, yerel özelliklerini koruduğu ve milattan önce 4 binli yıllarda ilk insan kültürlerine dair izlerin bulunduğu bir dönemin ardından 1500’lü yılların başında Avrupa sömürge hareketinin merkezlerinden biri oldu. Ülke, Portekiz, İngiltere, Hollanda’nın Hindistan ve diğer Güney Asya bölgelerine yönelik olarak sömürge yapılanması içinde sömürge ve üs bölgelerinden biri olarak kaldı. 1900’lü yıllardan itibaren ise Hollanda yöneti-mine karşı bağımsızlık istekleri yoğunlaşmaya başladı. Hollanda yönetimi ile 20. yüzyılın ilk

dönemi içinde yoğun siyasi mücadeleler oldu ve Hollanda idaresinin kanlı ve baskıcı bastır-ma hareketleri yaşandı. Nihayet İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkeyi işgal etmek isteyen Ja-ponya Hollanda’ya karşı hareketi destekledi ve sonuçta işgal gerçekleşti. Buna karşılık, Japon-ya, işgalini sürdürme umuduyla yerel milliyet-çilerin hükümet olmasına imkan tanıdı. İkinci Dünya Savaşı sonunda ise Ahmed Sukarno başkanlığında bir hükümet kuruldu ve 1945’te bağımsızlık ilan edildi. Hollanda bu bağımsızlığı tanımak istemedi ama mücadelede Endonez-ya kazandı. Ülke önce birleşik devletler modeli ile yönetilirken, 1950 yılında Endonezya Cum-huriyeti ismiyle dünya arenasına dahil oldu. 1965’te Çin ve SSCB destekli bir darbe girişimi olsa da başarı sağlayamadı. Bunun ardından ülke uzunca bir süre istikrarsız döneme girdi ve iç savaş yaşandı. Çeşitli dönemlerde 5 kez seçimleri kazanan uzun Suharto başkanlığı dönemlerinin ardından 90’lı yılların sonunda ülke bugünkü Arap Baharı olgusuna benzer bir süreçle olağan seçimli parlamenter sistemle yönetilen bir yapıya kavuştu.

Endonezya demokratik yapıya ve yaşam biçimine sahip olsa da ülke yerel özellikleri ne-deniyle farklılıklar da içeriyor. Son dönemde çeşitli dini eğilimli uygulamalarla Dünya gün-demine gelen ülkede bu yönde yerel uygula-maları öğrenmek gerekiyor.

Güneydoğu Asya içinde hızlı ekonomik gelişmeyle dikkatleri üzerine çeken ülkeler arasında bulunan Endonezya, son dönem-de Türkiye ile ilişkilerini yoğun-laştırdı. Türkiye ile Endonezya arasındaki ekonomik ilişkiler, 90’lı yıllardan itibaren yoğunlaştı ve her iki ülkenin istikrarlı bir büyü-me yaşadığı 2000’li yıllarda hız-landı. Bugün iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 2012 sonu itibariyle 2 milyar 39 milyon doları geçmiş durumda ancak dış ticaret denge-si çok büyük oranda Endonezya lehine gelişiyor. Ülke, 240 milyon kişilik büyük nüfusuyla Türkiye açısından büyük bir potansiyel barındırıyor ve Ekonomi Bakanlığı hedef ülkeler grubu içinde bulu-nuyor.

Page 75: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

73

ATLAS

Endonezya, Dünyanın 4. büyük nüfusuy-la dikkatleri üzerine çekiyor. Ülke, 300’den fazla etnik gruba sahip olsa da nüfusun yüz-de 95 ağırlığını Malaylar oluşturuyor. Nüfusun yüzde 30’a yakını 15 yaşın altında bulunan ülke, 10 milyon kişi dolayında işgücüne sahip. Yüzde 6,8 oranında resmi işsizlik yaşanan ülkenin bir diğer özelliği de çok sayıda Endo-nezyalının çevre ve Ortadoğu ülkelerinde işçi olarak bulunması.

Maden kaynakları ülkenin en önemli varlıkları arasında bulunuyor. Kömür, kalay, bakır, nikel, altın gümüş, demir başlıca kay-nakları oluşturuyor. Endonezya kömür rezervi bakımından dünyada üçüncü sırada bulu-nuyor. Toplam rezerv 64 milyar ton olarak hesaplanıyor. Ülke, bu rezervleri nedeniyle Avustralya’nın ardından Dünyanın ikinci büyük kömür ihracatçısı durumunda bulunuyor.

Endonezya 1 trilyon dolarlık GSYİH’e yaklaşıyor

Endonezya genel ekonomik dengeleri iyi durumda olan ülkeler arasında bulunuyor. Ülkede sanayii hızla gelişiyor. Tarihi olarak ta-rım ülkenin ana faaliyeti olurken, ilk kez 1991 yılında sanayinin ülke hasılasına katkısı tarımı geçti. Coğrafi özellikleri ve uzun süren fakirlik dönemi nedeniyle tarım hala ekonomi içinde önemli bir yere sahip. Bugün ülke GSYİH’sının yüzde 14’ü tarım, yüzde 46,3’ü sanayi ve yüz-de 39,7’si hizmetlerden oluşuyor.

Endonezya, 1970’li yılların ardından, baz etkisiyle birlikte hızlı büyüme dönemi geçirdi. Ancak ortalama olarak bakıldığında da yıllık yüzde 6’lar dolayında büyümeyi sağlayabildi. Ülke, 90’ların sonundaki yüksek enflasyon so-rununu da aştı ve 2012 sonu itibariyle yüzde 4,3 enflasyon oranını gerçekleştirdi. Satınal-ma gücü paritesiyle kişi başına 5 bin 248 dolar gelire ulaşan ülke 2012 sonunda GSYİH’sini 878 milyar dolara yükseltti. Bu yılın sonunda tahmin ise 922,5 milyar dolar olarak belirlendi.

Endonezya, dış ticaret fazlası veren ülke-ler arasında bulunuyor. Ülkenin 2008 yılında 266 milyar dolar olan dış ticaret hacmi, 2012 sonunda 381 milyar dolara yükseldi. Yıllık 20-25 milyar dolar aralığında dış ticaret fazlası veren ülke, 2012 sonunda 1.6 milyar dolar açık verdi. Ancak 2013 sonunda yine fazla vermesi bekleniyor. Ülkenin en fazla ihraç ettiği ürün-ler, kömür ve türevleri, petrol ve gazları, palm

TÜRKİYE – ENDONEZYA İTHALAT VE İHRACATI (TÜİK)

2009 2010 2011 2012 2013 (Temmuz itibariyle)

BEC adı İhracat Dolar İthalat Dolar İhracat Dolar İthalat Dolar İhracat Dolar İthalat Dolar İhracat Dolar İthalat Dolar İhracat Dolar İthalat Dolar

Yatırım(sermaye) malları 22.539.794 39.516.381 9.449.463 49.225.315 24.411.497 47.078.381 23.616.159 53.777.672 14.736.683 43.262.063

Hammadde(aramalları) 220.355.370 809.318.668 234.002.030 1.228.342.552 270.995.182 1.626.479.395 204.041.978 1.510.746.281 117.581.745 995.426.580

Tüketim malları 5.884.054 169.038.577 7.100.222 198.897.761 12.483.801 258.058.630 15.959.867 231.254.221 13.801.301 160.503.460

Diğerleri 12.003 14.288 220.480 192.985 80.785 100.400 3.401 65.045

Yıl toplamı 248.791.221 1.017.887.914 250.772.195 1.476.658.613 307.971.265 1.931.716.806 243.621.405 1.795.778.174 146.184.774 1.199.192.103

yağı, ham petrol, tabii kauçuk, bakır, hindistan cevizi vb. yağlar, petrol koku, binek otomobil-ler, kağıt karton, işlenmiş kalay, ağaç mamul-leri, altın olarak sıralanıyor. Buna karşılık en fazla ithal ettiği ürünler petrol yağları, ham petrol, telekomünikasyon cihazları, hava araç-ları, petrol gazları ve hidrokarbonlar, karayolu taşıt aksam ve parçaları, motorlu taşıtlar, bilgi işlem makinaları, demir ve çelik yarı mamulleri, buğday, iş makinelerinden oluşuyor.

Endonezya sanayisi, orman ürünleri, kö-mür, petrol-doğalgaz ve tekstil-konfeksiyon sektörleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Ülke, sanayi alanında enerji, kimyasallar, tekstil, makine, metal işleme, madencilik ürünleri, elektronik, gıda, palm yağı ve kauçuk işleme-yi geliştirmek istiyor. Ülkede yıllık 1 milyonun üzerinde taşıt aracı üretiliyor ancak Türkiye’ye benzer biçimde yüzde 70’lere varan oranda it-hal girdiyle montaj yapılıyor.

Endonezya, turizm açısından da oldukça potansiyeli barındıran bir ülke konumunda. 2004 yılında yaşanan tsunami felaketinin ar-dından yaşanan durgunluk aşıldı ve çoğunluğu çevre ülkelerden olmak üzere yıllık turist sayısı yeniden 6 milyonu geçti.

Ülkeye, yıllık 18 milyar dolar düzeyinde yabancı sermaye yatırımı gerçekleştiriliyor. Yatırımların büyük kısmı da imalat sanayiinde gerçekleşiyor. Yatırımlar için üç adada Batam, Bintan ve Karimun’da serbest bölge oluşturul-muş durumda. Bu bölgelerde farklı oranlarda yatırım teşvikleri uygulanıyor.

Plastik sektörü için EndonezyaEndonezya Türkiye’nin hedef ülkeleri

arasında bulunuyor. Ülke, toplam 10.1 milyar dolarlık plastik-kauçuk üretimi ile yıllık yakla-şık 5 milyar dolarlık ürün-hammadde ithaliyle dikkat çekiyor. Türkiye’nin ülkeye ürün ihra-catı ise 1 milyon doların altında, hammadde ihracatı ise 1 milyon dolar seviyesinde bulu-nuyor. Yüksek nüfusu, istikrarlı büyümesi ile alım gücü artan ülkenin plastik tüketiminin de artacağı belirtiliyor.

2010 yılı verileri üzerinden yapılan bir analizde, Türkiye’nin Endonezya’ya 21 plastik mamul ve 11 plastik hammadde sektöründe ihracat yaptığı belirlendi. İhra-cat yapılan 12 mamulde ve 7 hammadede Türkiye’nin Endonezya’ya ihracat birim fiyatı,

Endonezya’nın ortalama ithalat birim fiyatın-dan yüksek gerçekleşti. Ülkenin yüksek po-tansiyeline rağmen ihracatın sınırlı kalmasının ürünlerin çeşitlendirme ihtiyacını gösterdiği belirlendi. Endonezya başta Singapur olmak üzere yakın ülkelerden plastik ürün ve ham-madde ithal ediyor. Ülkenin Türkiye’ye benzer biçimde 1,5 milyar dolarlık plastik ürün ithalatı, 3,4 milyar dolarlık da hammadde ithalatı bulu-nuyor.

Endonezya, plastik ürünlerde en fazla ithalatı yüzde 17,4 ile “Plastikten diğer eşya” sınıfında gerçekleştiriyor. Bunu, yüzde 7,5 payla “Plastikten diğer yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz olan” sınıfı takip ediyor. Buna karşılık, son 5 yıllık dönemde “Polietilen tetref-lattan levha, yaprak, film, folyo ve şeritler” ve “Plastikten eşya taşıma, ambalajlama malze-mesi, benzeri eşya “ sınıfları en hızlı ithalat ar-tışı yaşanan gruplar olarak dikkat çekiyor. Tür-kiye plastik sektörünün Endonezya satışları ise bu tabloya uygun düşmüyor. Türkiye’den en fazla tüpler, hortumlar, kalıp, polipropilen borular vb. inşaat plastikleri ihracatı bulunu-yor. Ancak toplam ihracatın düşük olması ne-deniyle bu veriler sınırlı anlam ifade ediyor.

Endonezya’da hangi alanlarda Türkiye plastik firmalarının başarılı olabileceğine yö-nelik olarak yapılan analizde ise ülkede ithalatı azalan plastik ürünler ile ithalatı artan plastik ürünler karşılaştırıldı. Buna göre, sırasıyla po-lipropilen, polietilen, plastiktden diğer eşya, poliamid, kauçuk plastik eşyalar için makine-ler, akrilik polimerler, etilen polimerler, plas-tikten yapışkan levha, yaprak şerit lam vb. polikarbonatlar, polieterler, polialil esterleri,

Page 76: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

74

poliüretanlar, ekstrüzyon makineleri, ambalaj malzemeleri, silikonlar, esnek vinil polimerleri öne çıkan ürünler oldu.

Türkiye ile ilişkiler ve tavsiyeler

Türkiye ile Endonezya arasında ilişkiler iyi düzeyde seyrediyor. Genişletilmiş bir ekono-mik kolaylık anlaşması için 2009’da başlayan süreç devam ediyor ancak anlaşma henüz im-zalanmadı. Türkiye’nin bu ülkeye en fazla ihra-catını yaptığı un ve mahlut unu sektörlerinde açılan anti damping soruşturması ise sorun alanı teşkil ediyor.

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre Endonezya’da iş insanlarının dikkat etmesi gereken en önemli unsurlar arasında dil bu-lunuyor. Ülkenin ortak dili olarak geliştirilen Bahasa dili toplantılarda kesin olarak kullanı-lıyor. Yine bu gözlemlere göre toplantılarda hiyerarşik düzen içinde konuşmalar yapılıyor ve az konuşuluyor. Bakanlık analizinde “Endo-nezyalıların kendilerinden üstün, aşağıda veya eşit statüde bir kişiyle görüşüp görüşmediğini bilmesi gerekir. İnsanlar genellikle statünüzü öğrenene kadar kendilerini rahatsız hisseder-ler” ifadesi hiyerarşinin önemini vurguluyor. Kabartmalı ve Bahasa dilinde de çevirisi yapıl-mış kartvizitler seviliyor.

Endonezya, coğrafi özellikleri ve turizm

Endonezya, 17 binden fazla ada bulunan bir ülke. Güney Asya’da tropikal iklimde olağa-nüstü doğal güzellikleri barındıran ve üçte ikisi ormanlarla kaplı bir coğrafyaya sahip. Ülke’nin başkenti Cava adasındaki Jakarta şehri. Endo-nezya, Sumatra, Maluku Adaları, Kalimantan ve Papua yönetim bölgelerinden oluşuyor. Ülkenin en büyük adaları ise Sumatra, Borneo, Cava, Selebes ve Yeni Gine olarak sıralanıyor. Bali, Jakarta, Batam, Medan, Lombok, Suraba-ya, Bangdung, Yogjakarta, Sumarta, Sulawesi önemli şehirleri olarak dikkat çekiyor.

Endonezya, hemen her adada bulunan olağanüstü doğal güzellikleriyle dikkat çeki-yor. Bu adaların büyük kısmında da plajlar ve

sahil otelleri bulunuyor. Tercih ve seyahat yerine göre bu otellerde kalmak mümkün. Belli başlı adalar ve görülecek yerleri ise şöyle sıra-lanıyor.

Bali adası: Endonezya’nın en fazla turist çeken bölgesi olarak biliniyor. Bu bölgede çok sayıda tapınak, heykel ve eski yerleşimlerden kalan Hindüizmin etkilediği eserler bulunuyor. Adanın en büyük kenti Densapar’da 10 binden

fazla tapınak olduğu ve birçok yanardağ bu-lunduğu ilginç gezi notları arasında bulunuyor.

Bali adasındaki diğer bir şehir olan Lom-bok, tropik iklimden kaynaklı yaşam biçimle-rinin ve doğanın görülebileceği yerlerden biri olarak dikkat çekiyor. Mercan kayalıklarının bulunduğu sahiller de görülmeye değer yer-lerden sayılıyor. Lombok’un çok yoğun turizm hareketine konu olmaması ilginçliğini artırıyor. Bali’de canlı bir gece hayatı da bulunuyor.

Java adasının başkent Jakarta’dan sonraki ikinci büyük şehri Yokyokarta, UNESCO tara-fından korunan tapınakların bulunduğu, çok fazla şehirleşmemiş yapısı ile dikkat çekiyor.

Sumatra adasındaki Aceh her ne kadar tusunami ile hatırlansa da lüks otel yatırımları ve güzel plajlarıyla eski günlerine çoktan ka-vuşmuş görünüyor. Banda Aceh dünyadan da çok sayıda turist çekiyor. Sumatra adası da en fazla bilinen Endonezya adalarından biri ola-rak dikkat çekiyor. Endonezya’da görülebile-cek harikalardan biri de Komodo adasında bu-lunuyor. Adını bu adadan alan Komodo Ejderi ve adanın doğası çok sayıda turisti çekiyor.

ATLAS

Güney Afrika Cumhuriyeti plastik pazarında Türkiye için potansiyel arz eden sektörler

Sektör kodu Sektör adıÜlkenin ithalatı

(2010, milyon dolar)

Sektör kodu Sektör adı Ülkenin ithalatı (2010, milyon dolar) özgül kütlesi > =0, 94 olan polietilen 128,2

390210 Polipropilen (ilk şekilde) 554,65

390110 yoğunluğu < 0,94 olan polietilen 345,18

392690 Plastikten diğer eşya 266,37390120 özgül kütlesi > =0, 94 olan polietilen 220,97390810 Poliamid -6, -11, -12, -6, 6, -6, 9, -6, 10 veya -6, 12 (ilk şekilde) 185,73847780 Kauçuk/plastik eşya imali için diğer makine-cihazlar 163,09390690 Diğer akrilik polimerler (ilk şekilde) 145,19390190 Diğer etilen polimerleri (ilk şekilde) 131,48391990 Plastikten diğer yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz olan 114,16390740 Polikarbonatlar (ilk şekilde) 112,80390720 Diğer polieterler (ilk şekilde) 112,22390799 Polialil esterleri vb. (ilk şekilde) 89,33847790 Kauçuk/plastik eşya imal makinelerinin aksam-parçaları 74,67390950 Poliüretanlar (ilk şekilde) 72,92847720 Kauçuk/plastik için ekstrüzyon makineleri 68,29392390 Plastikten eşya taşıma, ambalajlama malzemesi, benzeri eşya 68,10392190 Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül, varak ve lamlar 66,22391910 Eni 20 cm’yi geçmeyen rulo halinde plastik yapışkanlar 53,83391000 Silikonlar (ilk şekillerde) 49,89392042 Esnek vinil polimeri olan levha, yaprak, film, folyo ve şeritler (gözeneksiz) 42,49392330 Plastikten damacana, şişe, matara vb. eşya 39,43392310 Plastikten kutular, kasalar, sandıklar vb. eşya 34,81391190 Polisülfürler, polisülfonlar vb. (ilk şekilde) 33,84392350 Tapalar, tıpalar, kapsül, kapak gibi plastik eşya 33,29390940 Fenolik reçineler (ilk şekilde) 32,88390410 Polivinil klorür (başka maddeyle karıştırılmamış) (pvc) (ilk şekilde) 32,46392329 Diğer plastiklerden çanta, torba, külah vb 31,81390311 Polistiren; genleşebilen (ilk şekilde) 25,85

Kaynak: BACI veritabanı

Page 77: PLASFEDDERGİ Sayı 4

MENEMEN PLAST�K �HT�SASORGAN�ZE SANAY� BÖLGES�

ADRES:Cumhuriyet Bulvarı,No:63 Konak/İZMİR

İRTİBAT:Tel : 0232 441 81 22 Faks : 0232 441 81 47

[email protected]

BÖLGEMİZ,İzmir Merkeze 35 Km.Menemen Merkeze 3 Km.İzmir Karayoluna 1 Km.İzmir Alsancak Limanına 29 Km.Uzaklıktadır.

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

MENEMEN’DETEŞVİK FIRSATLARINI

KAÇIRMAYIN

Parsel Tesviye ve AraziDüzenleme ÇalışmalarıTamamlanmıştır.

Teknik Altyapı Sistemlerininİnşaatına Başlanmıştır.

Bölgenin Tüm Enerji İhtiyacınıKarşılayacak Ana Nakil Hattıve Hücre Donanımı İşlerineBaşlanmıştır.

Parsel Tesviye ve AraziDüzenleme ÇalışmalarıTamamlanmıştır.

Teknik Altyapı Sistemlerininİnşaatına Başlanmıştır.

Bölgenin Tüm Enerji İhtiyacınıKarşılayacak Ana Nakil Hattıve Hücre Donanımı İşlerineBaşlanmıştır.

Page 78: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

76

GÖRÜŞ

Necla DalanVatan Gazetesi

Konuk Yazar

Bulutlara çıkacağız!

Gazetecilik maceram, bundan 23 yıl önce Dünya gazetesinde başladı. Şaka gibi algılamayın ama ben işe başladığımda gaze-tede henüz bilgisayar yoktu. Devasa bir yeşil daktilo ile boğuşa boğuşa yazmaya çalışırdım haberleri... Faks ilk çıktığında bizim için büyük bir icattı! Sonra bilgisayar, cep telefonu der-ken teknoloji hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Hayatımıza yeni giren teknolojilerden biri de bulut bilişim oldu.

Vikipedia’ya göre Bulut bilişim (Cloud computing) veya işlevsel anlamıyla çevrim içi bilgi dağıtımı; bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetlere verilen genel ad.

Bulut bilişim bu yönüyle bir ürün değil, hizmet; temel kaynaktaki yazılım ve bilgilerin paylaşımı sağlanarak, mevcut bilişim hizmeti-nin; bilgisayarlar ve diğer aygıtlardan elektrik dağıtıcılarına benzer bir biçimde bilişim ağı yani tipik olarak internetten üzerinden kulla-nılması.

Peki bulut bilişimin hayatımızdaki yeri ne? Bulut hizmeti sağlayıcısı Cloudturk, Türkiye’nin ve dünyanın bulut bilişim verile-rini mercek altına almış... Bulut bilişim tekno-lojisinin bugününü ve yarınını ortaya koyan çalışma, pazar hacminden sektördeki istihdam haritasına kadar birçok öngörüyü de içinde barındıran rakamlarla bulut hakkındaki soru işaretlerini gidermeyi hedefliyor.

“Bulut Bilişim: Gelecek Gökyüzünde” baş-lığıyla hazırlanan infografikte, geçen yıl dün-ya çapında yüzde 7’lik kullanım alanına sahip olan, 2016’da ise yüzde 36’lık bir orana eri-şeceği düşünülen bulut teknolojilerinin 2020

yılında 241 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaşacağı öngörülüyor.

Çalışma, çoğumuzun bulut teknolojisini pek tanımadığını gösteriyor çünkü bulut kul-lanan ama bulutun ne olduğunu bilmeyenlerin oranı yüzde 47 iken, hiç bulut kullanmadığını iddia edenler de yüzde 25 olarak kayıtlara ge-çiyor.

Fırtınalı ve kötü havalarda bulutun olum-suz etkileneceğini düşünenlerin oranı ise hiç de az değil: Yüzde 23. Bulut teknolojilerinin gerçek işlevini ve kullanım alanlarını bilenler ise yalnızca yüzde 7 ile sınırlı.

Çalışma göre Gmail, Hotmail, Yahoo gibi web tabanlı bulut hizmeti alan kişilerin ora-nı yüzde 41, fotoğraflarını internette depo-layanların yüzde 26, videolarını internette depolayanların yüzde 5 ve online programlar kullanarak çalışanların oranı ise yüzde 22. Sa-bit diskinin kopyasını bir internet sitesinde de-polayan ve bunun için para ödeyenlerin oranı ise aynı: Yüzde 3.

Bulut bilişim teknolojilerinin dünya çapın-da en yaygın şekilde kullanıldığı sektörler ise sigortacılık, profesyonel hizmetler ve ulaşım olarak sıralanıyor.

Yüzde 52’lik bir oranla en çok iş uygula-malarında kullanılan bulut, geçtiğimiz yıl da en çok online bankacılık, online alışveriş, sosyal medya ve online oyun işlemlerinde kullanılmış.

Çalışmada “Bulutlu Meslekler” başlığı al-tında Yenibiris.com ilanlarından alınan veriler değerlendiriliyor. Buna göre, son yıllarda bulu-tun hayatımıza girmesiyle birlikte bulut tekno-lojilerinin Türkiye’de 4 bin 250 kişiye istihdam yaratacağı öngörülüyor. Bu süreçte ön plana çıkan meslekler arasında ise sistem analistleri, uygulama yazılım geliştiricileri, ağ ve veri ile-tişimi analistleri, web geliştiricileri, bilişim sis-temleri güvenlik uzmanları gibi özel uzmanlık gerektiren kalifiye meslekler yer alıyor.

Görünen o ki yakın bir gelecekte hayatı-mız bulutların üzerinde olacak...

Page 79: PLASFEDDERGİ Sayı 4

2006 yılından beri Özka ve Karmusan markalarıyla mobilyadan tekstile, plastikten kırtasiye sektörüne kadar farklı sektörlerde kullanılan karton roliklerin ve gri mukavvaların üretiminin

yanı sıra 2011 yılı itibariyle ambalaj naylonu üretimine de başlamıştır. Rulo ve torba olarak baskılı-baskısız shrink, düz, balonlu ve sandeviç naylon üretimi yapan firmamız aylık 900 ton

üretim kapasitesine sahiptir.

Plastik atık ürünlerin doğaya karışmaları çok uzun zaman almaktadır. Bu sebeple plastik ürün-lerin geri dönüşümünün hem ekonomi açısından hem de çevre duyarlılığı açısından ne kadar

önemli olduğunu bilen Özka Ambalaj kendi geri dönüşüm tesisini de bünyesine katmıştır.

ÖZKA AMBALAJ KAĞIT PLASTİK SANAYİ LTD. ŞTİAdres : 1. Organize Sanayi Bölgesi 14. Cadde No:44 38070 Kayseri/ TürkiyeTelefon : +90 352 322 01 00Fax : +90 352 322 08 51

[email protected]

jalaj.comwww.ozkaambalaj.com

Page 80: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

78

Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen:

Sektöre girişler sınırlanmalı

-Türkiye plastik sektörü, ülke büyü-mesinin üzerinde performans gösterme-ye devam ediyor. 2013 sonunda da aynı sonuçla karşılaşılacağı hemen hemen ke-sin. Buna karşılık Türkiye, büyüme hızında yüzde 4’lerin altında kalabileceği açıklan-dı. Bölgesel sorunlar ve küresel krizin et-kisi de devam ediyor. Bu bağlamda, plastik sektörünün kısa-orta vadede büyümesini sürdürebileceğini düşünüyor musunuz?

Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri izle-mek gerekiyor ki, plastik sektörünün gelece-ğini de kestirebilirim. Her şeyden önce sektö-rün kendine özgü koşullarını da göz önünde

bulundurarak genel bir değerlendirme yapar-sak; Dünyada en dinamik sektörlerinden biri plastik. Her gün yeni bir polimer, kompozit malzeme hayatımıza giriyor. Bu ürünler, ha-yatımızı kolaylaştıracak bir etkinliğe de sahip. Bu açıdan baktığımız vakit, plastik sektörü-nün geleceğinden umutlu olmakta yarar var. Sektöre Türkiye bazında baktığımızda; belirli sektörlere sıkışmış olan plastik üretiminde bir dar boğazın, arz-talep dengesizliğinden kaynaklanan müthiş bir rekabetin olduğunu söyleyebiliriz.

Bana sorarsanız, sektör büyümesinin Türkiye büyümesi üzerinde olmasına rağmen

bunun sağlıklı bir yapıyı gösterdiğini söylemek güç. Çünkü, haksız rekabet kaynaklı ciddi bir sorun ortada duruyor. Özellikle iç piyasaya yö-nelik haksız rekabetten söz ediyorum.

Haksız rekabetin yıpratıcı etkisi önemli çünkü, ihracat yapan, buna yönelik ürün ga-mına, üretim potansiyeline sahip firmalarını AR-GE faaliyetlerini sürdürmeleri, faaliyette kalabilmeleri için para kazanma mecburiye-ti var. Bugün her yatırımcı plastik sektörüne yatırım yapabilmekte ve teşvik alabilmekte-dir. Halbuki bu teşvikler verilirken Türkiye’nin arzını dikkate alarak verilmesi çok önemli. Aksi takdirde atıl kapasiteler yaratılıyor ki bunun da sadece ve sadece dış kaynakla, yurtdışından sağlanan makine ve ekipmanla yapıldığını dü-şününce o zaman da cari açık verdirici bir ko-numa getiriyor ülkemizi. Üstelik ciddi firmalar para da kazanamaz hale geliyor.

Olaya bu gözle bakmak suretiyle, en azın-dan bundan sonra yapılacak yatırımlarda ve-rilecek teşviklerin bu şekilde irdelenmesinde yarar görüyorum. Elbette, Türkiye’de henüz üretilmemiş, gerçekten katma değer yarata-cak, ihracat potansiyeli yaratacak ürünlere de teşvik aşamasında daha fazla, ekstra bir takım teşviklerin verilmesinde de yarar var. Her şeyi aynı kabın içerisine koymamak gerektiği kanı-sındayım.

Tabii ki işletmeler sıkıştıkları noktada, bunu aşabilmek için mutlaka AR-GE ile yeni

Türkiye’nin en büyük plastik üreticilerinden Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, gelecek dönemde ağır rekabet koşullarının plastik sektöründe etkili olacağını vurguladı. Sektörün öncelikli sorun-larından biri olarak haksız rekabeti gören Salih Esen, bunun da nedenleri arasında hiçbir kısıt uygulanma-dan yatırımlara izin verilmesinin ön sıralarda bulunduğu görüşünü vurguladı. Salih Esen, yatırımlara yönelik planlamanın radikal biçimde gerçekleştirilmesini önerirken, yenilikçi olmayan, arz fazlası olan alanlara gi-rişin engellenmesi gerektiğini savundu. Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanlığı görevi yanında yakın zamanda inşaatların başlayacağı Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin Yönetim Kurulu Baş-kanlığı görevini de yürüten Salih Esen ile plastik sektörünün yapılanma ihtiyacı, Menemen OSB ve Esen Plastik’i içeren kapsamlı bir söyleşi yaptık.

PROFİL

Page 81: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

79

ürünleri üretmek suretiyle, hitap ettikleri sektörlerde farklılıklar yaratmaya çalışıyor-lar. Bunu yapmanın yolu da firmaların da para kazanması ile mümkün olabiliyor. Bir de Türkiye’nin büyüme potansiyeli ile ilgili bir faktör var.

Türkiye’nin gelişmesi, ekonomik açıdan baktığınız vakit özellikle sınırlarımızın ötesin-de meydana gelmiş olan olaylar nedeniyle ne yazık ki olumsuz bir görünüm arz ediyor ve büyümemizi de sınırlıyor. Özellikle bizim ihra-cat pazarlarımızın başında gelen Suriye, Irak, İran ekseninde olup-bitenler bizleri fazlasıyla üzüyor. O nedenle, gönlümüz bir an önce bu ülkelerdeki düzelmenin sağlanması suretiyle ülkemiz için de büyüme potansiyelinin geri gelmesi. Bunun sağlanması noktasında umu-yoruz önümüzdeki günlerde daha da gelişecek olan bir yapı oluşur, bugünkünden daha farklı olarak.

-Sektöre girişler nasıl kontrol edilme-li, bu konuda farklı görüşler var?

Aslında mekanizma kendi içinde var, işletebilmek önemli. Birkaç ay önce kuzey İtalya sahillerini gezdim. Orada bir kasabada durdum, ilaç gerekiyordu eczaneyi aradık ve kapalıydı. Diğerini sorduğumuzda yok dediler.. Orada bir eczane bulunuyor ve ikincisinin açıl-masına izin verilmiyor. Çünkü oradaki nüfus sadece bir eczane için yeterli denildi. Bunun aynı örneğini restoranlarda görüyorsunuz, alış veriş mekanlarında görüyorsunuz. Bir başı bozukluk yok. Sonuçta kurulan ticarethane-lerinin ve üretim yerlerinin para kazanmasını sağlamak gerekiyor.

Ekonomi Bakanlığı bünyesinde Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür-lüğü var. Teşvik uygulama bunu yapmayacak da kim yapacak? Senelerdir söylenir durur ama Türkiye’nin envanterini sağlıklı biçimde bilmi-yoruz ancak TOBB’un kapasite raporlarına ba-kıldığı vakit, o ürün bazında ne kadar kapasite olduğu rahatlıkla görülebilir. Bizde, özellikle bürokraside şirketlerin firmaların para kazan-ması istenmez. Böyle bir “komünist” düşünce var ne yazık ki.. Bütün bunlara dikkat edilirse, hem cari açığı azaltıcı yönde fazla miktarda döviz kaybına engel oluruz hem haksız re-kabetin önüne geçebiliriz. Özellikle kayıt dışı ekonominin büyümesi durur, firmalarımıza da para kazanmak süretiyle yüksek katma değerli ürünlere geçiş fırsatı sağlarız.

Bugün AR-GE çalışmalarına hükümet bazı destekler veriyor. Bu çalışmaların ne kadar ba-şarılı olacağı belli değil. Halbuki şirketler para

kazanıyorlarsa işlerinden dolayı, kendilerini gelişebilmek için doğal olarak AR-GE için kay-nak aktaracaktır, hükümet tarafından ek bir desteğe de gerek kalmayacaktır. Hükümetin bu anlamda verdiği kaynaklar ne kadar işe ya-rıyor her zaman soru işareti taşır.

-Radikal bir önlem olarak sektöre giriş sınırlanmalı mı, yoksa teşvikler ve diğer kısıtlar yoluyla maliyet artırıcı daha yumu-şak bir çözüm mü aranmalı?

Arzı fazla olan ürünlerde yeni oyuncula-rın piyasaya girmesini sağlamak kadar abes bir şey olamaz. Yanlış uygulamaya devam etmek, serbest piyasa ekonomisi ile ilişkili bir husus değildir. Sonuçta yatırımcılar kendi lehlerine olacak olanı yapmalı. Girişimcilerin, gerçek anlamda fizibilite yapmak suretiyle, Türkiye’nin, yaşamın ihtiyaç duyduğu ürünleri üretmesi gerekir ki; hem daha yüksek katma değer yaratılması, işletmelerin para kazanma-sı sağlanır. Elbette, ülke ekonomisi vergi almak suretiyle kazanç sağlar. Düşünün, bir takım yatırımlar yapmışsınız, çoğu para kazanmıyor ve atıl kapasite.. Ülkenin parasına yazıktır. Bu-rada bu hususu gözetmek kesinlikle gereklidir.

Mevcut teşviklerin de önlenmesi, hatta hatta bu tür yatırımların yapılmaması, ithalatı-nın yapılmaması hususunda daha radikal ted-birler gerekiyor. Yenileme çalışmalarından, ka-pasite artırıcı çalışmalardan bahsetmiyorum. Bunların bir takım desteklerden yararlanmak suretiyle yapılması gerekiyor. Benim bahsetti-ğim sıfırdan kurulan fabrikalarla ilgili.

Türkiye’de kişi başına tüketime baktığı-nızda plastikte gidecek olan yer var. Benim sözünü ettiğim konu atıl kapasitelerle ilgilidir. Somut bir örnek vermek gerekirse, kapı-pen-

cere üreten PVC profil sektörü. Bugün için Türkiye’nin ihtiyacının 5 katı kapasite sözko-nusu. Bunların kalıpları, makineleri dışarıdan geliyor. Verilmiş olan dövize yazık-günah. Arz o kadar güçlü ki, doğal olarak kayıtdışı eko-nomiyi, faturasız satışları, kalitesiz ürünleri beraberinde getiriyor. Kısaca haksız rekabeti ve sektöre güvensizliği, müşteri memnuniyet-sizliği getiriyor.

Aynı sorun yurtdışı pazarlar için de geçer-li. İçerdeki oyuncular, yeni bir yurt dışı pazarda da rekabet ediyor. Söylemek istediğimiz bu tür olaylar. İnsanımız ne yazık ki fabrikanın önüne gidiyor, çok tır girip-çıkıyorsa o işe giriyor, fizi-bilite anlayışımız bu. Bu örnek mutlak engel-lenmesi gereken unsurlardan biri.

Yeni polimerler piyasaya çıkmadığı için yeni birtakım ürünler üretilmiyor, bu doğru. Bunun yanına kompozit dediğimiz ürün gamı girmeye başladı ki burada da aslında katede-

PROFİL

Page 82: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

80

cek mesafemiz var. Bütün bunlar belli bir bir know-how ile olabiliyor. Bunun için de bir kay-nak aktarımı şart.

-Sektörde ölçek sorunu da sanırım ciddi boyutta, şirketlerin büyümesi ge-rekiyor. Rekabet koşullarında şirketlerin batmasına izin vermek, birleşme-devral-maları özendirmek, kümelenme modelleri öneriliyor siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında kaynakların en etkin, verimli kul-lanılması kümelenme ve benzeri modellerle mümkün görünüyor. Ancak Türk insanımız hakikaten birlikte iş yapabilme yetisi sınır-lı. Kişisel egolar birlikte iş yapmaya pek izin vermiyor. O nedenle önümüzdeki günlerde ben işbirliği-ortaklık modeli temelli bir çözüm olacağına inanmıyorum. İçinde bulunduğumuz piyasa koşulları, daha önceki tecrübelerime dayanarak söylüyorum.

Tabii ki gittikçe sıkışan bir yapı var. Es-kiden yüzde 8-10 büyüme beklenirken, Türkiye’nin bünyesine uygun 3-4 büyümeye kendimizi alıştırmak zorunluluğumuz var. Bu yüzde 3-4 büyüme, yaşanan değişmeler bir takım şirketlerin küçülmesine ya da yok olma-sına neden olacak. Bu bir gerçek.

Fırtınasız havada herkes iyi kaptan. İyi kaptanın kim olacağı fırtınalı havada ortaya çı-kar. Kim gemisini iyi yüzdürürse o iyidir. Teşvik planlaması, arz-talebi dikkate alarak uygulan-mış olsa, bu sıkıntılar da olmayacak. Önümüz-deki günlerde kesinlikle sadece plastik sektö-ründe değil, bütün sektörlerde bir daralmanın, konsolidasyonun, bazı batışların yaşanacağını görmek için kahin olmaya gerek yok.

-Menemen Plastik İhtisas OSB bir hayli ilerledi, hatta inşaatlar başlayacak sanırım. Bu projeden de söz eder misiniz, hangi aşamadasınız?

Menemen yatırımı, “Plastik İhtisas OSB” olarak organize edildi. Yatırımların başlaması açısından ilk plastik ihtisas organize bölge-si denilebilir. PAOSB özel, bizimkisi ise kamu mevzuatı koşullarında kurulmuş bir ihtisas OSB. Atatürk OSB’ye 15 dakika bir mesafede, Menemen sınırları içinde bulunuyor, yerleşim yerinin hemen yanında olan bir bölge. Yaklaşık 1000 dönüm üzerine kuruldu. Şu aşamada her türlü hafriyat, ana yol dolguları yapılmış du-rumda. Su getirme ve elektriği ulaştırma çalış-mamız sürüyor. Bugün itibariyle ‘ben inşaatı-ma başlamak istiyorum’ diyen arkadaşlarımıza bu yolu da açıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde 3 firma birden yatırıma başlayacak. Yaz sonunda bu yatırımların başladığını göre-ceğiz.

Tabii ki kümelenme modelinin en güzel şeklini orada vermenin gayreti içinde olacağız. Hakikaten bizler de plastik sektörünün belir-li bir düzeyde olmasını savunuyoruz. İhtisas OSB’ler bu tür modelleri işletme bakımından sağlıklı bir altyapı sunuyor. Bölgemizde 50’ye yakın güzide kuruluşumuz yer aldı. İnşallah or-tak yatırım hamlelerini, ortak tedarik zincirini geliştirmek gibi, hatta hatta satış organizas-yonu yapmak gibi bir takım yapıları kurgulu-yoruz, adım adım da hayata geçirmeyi umuyo-ruz. Türkiye’de bir ilk olacak ve başka OSB’lere özellikle ihtisas OSB’lere önderlik edecek bir bölge olacağına inanıyorum.

-Biraz da Esen Plastik’ten söz edelim, büyümeniz sürecek mi?

Biz kendimizi geleceğe hazırlama gay-reti içindeyiz. Esen Plastik 1976’da kuruldu. İnşaat sektörüne yönelik çok önemli bir ürün gamı var. Kapı-pencereden, temiz ve pis su borularına, zirai sulamaya kadar geniş bir ürün yelpazemiz bulunuyor. Ürünlerimizi, yuvarlak damlama sulamadan, yassı borulara, yağmur-lama sistemlerine kadar sıralayabiliriz.

Esas ağırlığımız altyapı dediğimiz sektöre yönelik. Burada da doğalgaz, telekomünikas-yon, basınçlı polietilen-PVC borular, CTP bo-ruları üretiyoruz. Biz bir plastik şirketiyiz ama içimizde 5-6 fabrikayı, farklı sektörlere hitap edecek şekilde barındırıyoruz.

Gelecek dönem Türkiye’nin az önce söy-lediğim gibi büyümesinden fedakarlık yapa-cak olduğu dönemlere kendimizi hazırlamak mecburiyetimiz var. Tedbirlerimizi alıp, 37’inci yılımızı kutlarken gelişmemizi bugüne kadar olduğu gibi artan bir ivmeyle sürdüreceğiz. Bunun da çalışmasını günlük olarak yapıyoruz.

PROFİL

Page 83: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 84: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

82

GÖRÜŞ

Ali İbrahim AydınYeminli Mali Müşavir

[email protected]

Yeni bir finansman aracı olarak “sat ve geri kirala” yöntemi

Sayın okurlar, bu yazımızda, 2013 yılında yapılan yasal düzenleme ile ekonomik hayata kazandırılan ve finansal kaynağa ihtiyaç du-yan işletmelerin ilgi duyabileceği “Sat ve Geri Kirala” (sale and leaseback) yöntemi hakkında sizleri bilgilendirmeye çalışacağız.

Sat ve Geri Kirala Yönteminin Yasal Dayanağı

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 13.12.2012 tarihli resmi gazetede yayımlanmak suretiyle yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girdi. Bu Kanun, finansal kuruluş olarak faaliyet gös-teren finansal kiralama, faktoring ve finans-man şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları ile finansal kiralama, faktoring ve finansman söz-leşmelerine ilişkin usul ve esaslar belirlemek-tedir. 6361 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiy-le, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ile 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırıldı.

Finansal kiralama, 6361 sayılı Kanunun 3. maddesinde tanımlanmış olup, temel özellikle-ri aşağıdaki gibi sıralanabilir.

- Finansal kiralama; bir finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak yapılır.

- Kiralayan finansal kiralama konusunda yetkilendirilmiş olması gerekir.

- Finansman sağlamaya yönelik olarak bir malın mülkiyeti kira süresi sonunda kiracıya devredilmelidir.

- Kiracıya kira süresi sonunda malın rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınmalıdır.

- Kiralama süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsamalı veya finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluşturmalıdır.

Finansal kiralama sözleşmesi ise, Kanu-nun 18. Maddesinin (1) numaralı fıkrasında şu şekilde tanımlanmıştır.

“Finansal Kiralama Sözleşmesi; kiralaya-

nın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını ön-gören sözleşmedir.”

6361 sayılı Kanunla finansal kiralama sözleşmesi tanımına eklenen “bizzat kiracıdan satın aldığı” ibaresi ile sat ve geri kirala (sale and leaseback) işlemlerine yasal zemin oluştu-rulmuştur. Zira önceki düzenlemeler finansal kiralama şirketlerinin kiracılardan satın aldıkla-rı varlıkları satın aldıkları kişilere kiralamalarına imkân vermiyordu.

“Sat ve geri kirala” olarak adlandırılan bu yöntem, işletmelerin daha kolay finansman sağlamalarını temin etmek üzere geliştirilen bir modeldir. Buna göre, finansal kiralama şir-ketleri bizzat kiracılardan satın aldıkları taşınır ve taşınmaz malları aynı kiracılara finansal kira-lama sözleşmesi ile kiralayabilmektedirler.

Damga Vergisi ve Harç İstisnası6361 sayılı Kanunun 37. maddesi finansal

kiralama işlemlerine ilişkin istisnaları düzen-lemektedir. Maddenin (1) numaralı fıkrasında; finansal kiralama sözleşmeleri ve bu sözleş-melerin devir ve tadiline ilişkin kâğıtlar ile bun-ların teminatı amacıyla düzenlenen kâğıtların damga vergisinden, bu kâğıtlarla ilgili yapılacak işlemlerin ise harçtan müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, finansal kiralamaya

konu iktisadi varlığın türüne bağlı olmaksızın tüm finansal kiralama işlemleri için geçerlidir.

Bu maddenin (2) numaralı fıkrasındaki is-tisna ise, satıp geri kiralama yöntemi ile yapılan kiralama sözleşmeleri kapsamında kiralanan taşınmazlara ilişkin tapu harcı istisnasını dü-zenlemektedir. Bu fıkra hükmüne göre, satıp geri kiralama yöntemi ile yapılan kiralama söz-leşmeleri kapsamında kiralanan taşınmazların sözleşme süresi sonunda kiracı adına tapuya tescil edilmesi tapu harcından müstesnadır.

Yönteme ilişkin sürecin bir gereği olarak, sat ve geri kirala yönteminde iki ayrı tapu işle-mi söz konusu olmaktadır. Bunlardan ilki, kiracı tarafından finansal kiralama şirketine yapı-lacak tapu devri, ikincisi ise, kiralama süresi sonunda finansal kiralama şirketi tarafından kiracıya yapılacak tapu devridir.

Dolayısıyla 37. Maddenin (2) numaralı fık-rasında yer alan istisna, ikinci işlemi, yani kira-lama süresi sonunda finansal kiralama şirketi tarafından kiracıya yapılacak tapu devrini tapu harcından müstesna tutmaktadır.

İlk işlem için, yani, kiralama işleminden önce kiracı tarafından finansal kiralama şir-ketine yapılacak tapu devri yönünden istisna değil, tapu harcı indirimi söz konusudur. Buna ilişkin düzenleme ise, Harçlar Kanunu ekinde yer alan ve tapu harç oranlarını düzenleyen 4 Sayılı Tarifede yapılmıştır.

4 Sayılı Tarifenin I-Tapu harçları bölü-münün 20-g numaralı bendinde, satıp geri kiralama yöntemi ile gerçekleştirilen kiralama sözleşmeleri kapsamında taşınmazların kirala-yana satışı sırasında devredenden binde 4,55 oranında harç alınacağı hüküm altına alınmış-tır. Buna göre, satıp geri kiralama işleminin başlangıcında kiracı tarafından finansal kira-lama şirketine yapılacak tapu devri sırasında, sadece devredenden ve binde 4,55 oranında tapu harcı aranacaktır.

Bu arada, destek unsurunun önemini göstermek bakımından, normal bir tapu devir

Page 85: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

83

GÖRÜŞ

işleminde hem alıcı hem de satıcı tarafından ayrı ayrı yüzde 2 olmak üzere toplamda yüzde 4 oranında tapu harcı mükellefiyeti doğduğu-nu hatırlatmakta fayda var.

Yöntemin Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi Uygulamaları Bakımından Değerlendirilmesi

Satıp geri kiralama yönteminin bir finan-sal bir enstrüman olarak mevzuat içine alınma-sı işletmeler açısından önemli bir imkân olarak görülmektedir. İşleme yönelik damga vergisi ve harç istisnaları da, bu finansman yöntemini tercih edenler bakımından finansman maliyet-lerini aşağıya çeken destek unsurları olarak de-ğerlendirilmektedir.

Ancak, damga vergisi ve harç istisna ve indirimi önemli olmasına karşın yeterli değildir. Zira yöntem işleyişi itibarıyla birden fazla devir işlemini bünyesinde barındırmakta ve her bir devir işlemi hem kurumlar vergisi hem de kat-ma değer vergisi bakımından vergisel sonuçlar doğurabilmektedir.

Bu itibarla, bu finansman yönteminin arzu edilen şekilde kullanılabilmesi, işlemin katma değer vergisi ve kurumlar vergisi yönünden ortaya çıkaracağı vergisel yüklerden arındırıl-masını gerekli kılmaktadır.

Nitekim buna dair yasal düzenlemeler, 02.08.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayım-lanan 6495 sayılı Kanunla Katma Değer Ver-gisi ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına ayrı ayrı hükümler konulmak suretiyle yapılmıştır.

Yapılan düzenlemelere göre, bir kısım şar-ta bağlı olarak, finansal kiralama şirketlerince yapılan ve taşınmazların konu olduğu sat ve geri kirala işlemleri katma değer vergisinden, bu işlemler neticesinde oluşan kazançlar da kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır.

Her iki Kanundaki istisna düzenlemeleri aşağıdaki bölümlerde ayrı ayrı ele alınmıştır.

Katma Değer Vergisi İstisnasıKatma Değer Vergisi Kanununun Sosyal

ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar başlıklı 17. maddesinin dördüncü fıkrasına 02.08.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere eklenen “y” bendi ile 6361 sayılı Kanun kapsamında finansal kiralama şirketlerince bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşu-luyla aşağıda belirtilen üç ayrı işlem de katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

- Kiralanmaya konu taşınmazların finansal kiralama şirketine satılması,

- Finansal kiralama şirketince bu taşınma-zı satan kişiye kiralanması,

- Finansal kiralama şirketince bu taşınma-zı satan kişiye devredilmesi.

Yukarıda belirtildiği üzere, “Sat ve Geri Kirala” şeklindeki finansal kiralama işlemleri-

ne yönelik katma değer vergisi istisnası, sa-dece taşınmazların bu yöntem çerçevesinde finansal kiralamaya konu edilmesi halinde uy-gulanabilecektir. Taşınmaz dışındaki iktisadi varlıkların sat ve geri kirala yöntemi ile finansal kiralamaya konu edilmesi halinde katma değer vergisi istisnası söz konusu olmayacaktır.

Sat ve geri kirala yöntemine ilişkin katma değer vergisi istisnası önemli bir destek unsu-ru olmakla birlikte, konu ile ilgili bazı müphem hususların bulunduğunu ifade etmekte de fayda var.

Zira Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesinde yer alan istisnalar kısmi istisna olarak tanımlanan istisnalardır. Bu istisnaların temel özelliği, teslimleri katma değer vergisin-den müstesna tutulmakla beraber, bu teslim-lere konu olan varlıkların alımları sırasında yük-lenilen katma değer vergisi tutarlarının (ister geçmişte indirilmiş olsun isterse indirimi de-vam etmekte olsun) indirim kalemleri içinden çıkarılarak gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmasıdır.

Buna göre, Katma Değer Vergisi Kanunu-nun 30. maddesinin a bendi hükmü uyarınca vergiden istisna edilmiş bu işlemle ilgili olarak, bu taşınmazın alımı veya inşası sırasında yük-lenilen katma değer vergisi tutarlarının indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple, bu taşınmazlara ilişkin olarak yük-lenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmaması, şayet indirim konusu yapılmış ise indirim konusu yapılan tutarın ilgili dönem be-yannamesinde hesaplanan katma değer vergi-si tutarına ilave edilmek suretiyle düzeltilmesi gerekir.

Böyle bir durum, getirilen destek unsuru-nun önemli ölçüde etkisini yitirmesi anlamına gelecektir. Dolayısıyla, bu finansman modelinin ekonomik hayatta etkin bir şekilde kullanılabil-mesi bakımından bu sorunun çözülme kavuş-turulması bir zaruret olarak ortaya çıkmaktadır. Bu da ancak Kanunun 30. maddesinde yapıla-cak bir değişiklikle mümkün olabilecektir.

İşletmelerin bu hükmü ihmal etmemeleri-ni önemle tavsiye ederiz. Zira böyle bir durum, ilerleyen dönemlerde arzu edilmeyen vergisel sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilecek-tir.

Öte yandan, istisna uygulaması bakımın-

dan taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğra-şanların bu amaçla ellerinde bulundurdukları taşınmazları sat ve geri kirala yöntemi çerçe-vesinde finansal kiralamaya tabi tutmaları ha-linde de yukarıda belirtilen katma değer vergisi istisnası uygulanabilecektir.

Kurumlar Vergisi İstisnası5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun

5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi; ku-rumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan ka-zançların %75’lik kısmının, anılan hükümde yer alan bazı koşullara uyulmak kaydıyla, kurumlar vergisinden istisna edilmesini düzenlemekte-dir.

Söz konusu bende yapılan bir ilave ile 02.08.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Sat ve Geri Kiralama yöntemiyle yapıla-cak finansal kiralamalarda doğacak kazançların da vergiden müstesna tutulması sağlanmıştır.

Buna göre, taşınmazların 6361 sayılı Ka-nun kapsamında sat ve geri kirala yöntemiyle finansal kiralamaya konu edilmesi halinde, bu devirler sonucunda oluşan kurum kazançla-rının tamamı (% 100) kurumlar vergisinden istisna olacaktır. Ayrıca, istisnadan yararlana-bilmek için bu taşınmazların en az iki tam yıl sü-reyle aktifte bulunma şartı da aranmayacaktır.

Bu istisna, taşınmazın hem kiracı tarafın-dan finansal kiralama şirketine satışı sebebiyle ortaya çıkan kazancı hem de finansal kiralama şirketince tekrar devralındığı kuruma satışı se-bebiyle ortaya çıkan kazancı kapsamaktadır.

Ancak, katma değer vergisi istisnasına ilişkin düzenlemenin aksine, taşınmaz ticareti ve kiralamasıyla uğraşan kurumların alım sa-tım amacıyla ellerinde bulundurdukları taşın-mazları sat ve geri kirala yöntemi ile finansal kiralamaya konu etmeleri halinde, elde edilen kazançların istisna kapsamı içinde mütalaa edilmesi mümkün görünmemektedir.

Diğer taraftan, söz konusu taşınmazların kiracı tarafından geri alınmasından sonra tek-rar üçüncü kişilere satılması halinde; kazancın hesaplanması bakımından bu taşınmazların finansal kiralama şirketine devrinden önceki kayıtlı değeri ile hem kiracıda hem de finansal kiralama şirketinde o güne kadar ayrılmış tüm amortisman tutarları dikkate alınacak ve satış-tan doğan kazanç bu şekilde tespit edilecektir.

Page 86: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

84

ENDÜSTRİDEN

Plastik sektörüne yönelik en kapsamlı verileri üreten PLASFED, 9 aylık gerçekleşmeleri ve buna bağlı güncellenmiş 2013 plastik sektörü yıl sonu tahminlerini içeren raporu yayınladı. PLASFED ve PAGDER Genel Sekreteri Barbaros Demirci tarafından hazırlanan raporda, Türkiye plastik sektörü, mamul bazında yüksek oranlı dış ticaret fazlası vermeye, 2013 yılında da devam edeceği görüldü.

Sektöre yönelik en kapsamlı verileri üreten PLASFED’in, 2013 Ocak-Eylül dönemi gerçekleşmeleri ve güncellenen 2013 yıl sonu tahminlerine göre, son yılların en yüksek büyüme oranlarından biri yaşanacak. Uluslararası verilere göre, İtalya plastik mamul üretiminin geçen yıl yüzde 7 gerile-diği ve bu yıl sonunda sabit kalması bekleniyor. Bu sonuca göre Türkiye plastik üretiminde Almanya’nın ardından Avrupa 2.’ciliğine yükseldi.

“Başarılarımız takdiri hak ediyor, gerçeklerden de kopmamamız gerekiyor”

Plastik sektörü 9 aylık gerçekleşmeleri ve güncellenmiş 2013 yıl sonu tahminlerine yönelik bir değerlendirme yapan Plastik Sanayicileri Federasyonu-PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, sektö-rün büyümesinin memnuniyet verici olduğunu, özellikle ihracat başa-rısının herkes tarafından takdir edilmesi gerektiğini söyledi. Aksoy şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye plastik sektörü, başta hammadde olmak üzere yapısal sorunlarının farkındadır. Diğer taraftan, geldiğimiz nokta, üretimdeki, ihracattaki başarımızın daha görünür olması da bir arzumuz. Plastik sanayicilerinin çalışmaları, başarılarımız takdiri hake-diyor ancak gerçeklerden de kopmamamız gerekiyor. Yapısal sorunları-mızın çözümü konusunda karar vericilerle birlikte çalışmalarımızı daha da ilerletmek, derinleştirmek istiyoruz. Plastik sektöründe bütün dünya ölçeğinde sert bir rekabet sürüyor. Bu yılın sonunda da ihracatımızın

büyüme hızında biraz yavaşlama olacağını tahmin ediyoruz. Büyümemize iç talebin katkısı geçmiş yıllara oranla biraz daha fazla olacak. Sert rekabe-tin ve gelişmekte olan bir sektörün var olduğu böyle bir ortamda, rakip sektörlerin açıkça yanlış bilgilere dayalı negatif kampanyalarından duyduğu-muz rahatsızlığı bir kez daha vurgulamak isterim.”

-Değer bazında Türkiye plastik mamul sektörü:Türkiye plastik mamul üretimi yılın 9 ayı sonunda, 27,1 milyar dolarlık üretim ve 10,8 milyar dolar katma değer gerçekleştirdi. İthalat 2,2 milyar

dolar olurken, ihracat 3,4 milyar dolara ulaştı. Sektörün yurt içi tüketimi ise 25,9 milyar dolar oldu. Sektör 9 ayda 1.2 milyar dolar dış ticaret fazlası gerçekleştirdi.

Aynı eğilimin yılın kalanında da sürmesi halinde, sektör değer bazında yüzde 23 büyüyerek 36 milyar dolarlık üretime ulaşacak. İthalat 2,9 milyar dolar, ihracat 4,5 milyar dolar ve dış ticaret fazlası da 1,6 milyar dolar olacak. Değer bazında üretimin yüzde 12’si ihraç edilecek ve yurtiçi tüketimin yüzde 92’si yerli üretimle karşılanacak.

PLASFED 2013 yıl sonu verileri, 9 aylık gerçekleşmeler ışığında güncellendi. Güncellenen verilere göre, Türkiye 2013 sonunda Avrupa’nın ikinci büyük plastik üreticisi ülke olacak. Plastik mamullerde dış ticaret fazlası devam edecek ve üretim değeri 36 milyar doları aşacak.

TÜRKİYE plastik sektörü Avrupa’da ikinci sıraya yükseliyorBarbaros DEMİRCİ

PLASFED/PAGDERGenel Sekreter

Page 87: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

85

-Miktar bazında Türkiye plastik mamul sektörü: Plastik ürünlerin üretimi, Ocak-Eylül döneminde 6,4 milyon ton olarak gerçekleşti. Yurtiçi tüketim 5,6 milyon ton, ihracat 402 bin ton ve ithalat

da 1 milyon 113 bin ton oldu.

Bu eğilimin sürmesi halinde yıl sonunda sektör miktar bazında yüzde 19,9 oranında büyüyecek ve 2013 sonunda 8,6 milyon ton üretime ula-şacak. Sektörün ihracatı, 1 milyon 484 bin ton, ithalatı 536 bin ton ve dış ticaret fazlası da 948 bin ton olacak.

Yine miktar bazında, üretimin yüzde 17’si ihraç edilirken, iç talebin yüzde 93’ü yerli üretimle karşılanmış olacak.

-İhracat verileri:Türkiye plastik sanayisi, yılın ilk 9 ayı sonunda mamul ve hammadde toplamı olarak 4 milyar 132 milyon dolarlık doğrudan, diğer ihracatçı sek-

törlerin kullandığı plastik ürünlerin kapsandığı dolaylı olarak ise 3,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.

2013 yılı sonunda doğrudan ihracatın 5,5 milyar dolara ulaşacağı ve sektörün ayrıca 6 milyar dolarlık dolaylı ihracat yapacağı tahmin edil-di. Yılın 9 aylık dönemi sonunda toplam ihracatın yüzde 51’ini oluşturan en fazla ihracat yapılan 10 ülke; Irak, Rusya Federasyonu, Almanya, Azerbaycan, İngiltere, Libya, Fransa, Romanya, İran ve Gürcistan oldu.

-Plastik hammaddede dışa bağımlılık devam ediyor:

Türkiye plastik mamul üreticilerinin, yerli üretim bulunmaması ne-deniyle hammaddede dışa bağımlılığı devam ediyor.

Sektörün hammadde ithalatı, yılın 9 ayı sonunda miktar bazında 5 milyon 156 bin ton oldu. Sektörün yıl sonunda ithalatının 6,9 milyon tona yükselmesi bekleniyor.

Yerli hammadde üretiminin bir önceki yılla aynı miktarda kalarak 842 bin ton olacağı tahmin edildi. Yurtiçi tüketim 7 milyon 135 bin ton olarak gerçekleşecek ve plastik hammaddede dış ticaret açığı 6,3 milyon tona yükselecek.

Plastik mamul ihracatında ortalama fiyat yükseliyor:Öte yandan, plastik mamul 9 aylık ihracat gerçekleşmeleri sonucunda, birim fiyatlar geçen yıl ile aynı seviyede kalarak Kg başına 5,4 dolar ola-

rak gerçekleşti. İthalat birim fiyatı ise geçen yıla göre yüzde 4 artarak 5,4 dolar oldu.

PLASFED verilerine göre, 2013 yıl sonunda değer bazında plastik mamul üretimi yüzde 23,1 oranında artarak 36 milyar doları geçecek. Plastik mamul ihracatı ise yüzde 11,4 oranında artarak 4 milyar 498 milyon dolar olacak. Plastik mamul sanayiinde dış ticaret fazlası da sürecek. İthalatın 2 milyar 886 milyon dolar olduğu tahmin edilen PLASFED verilerine göre, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 156 olacak.

-2013 yıl sonu tahminlerinde dikkat çekici başlıklar

PLASFED 2013 yıl sonu tahminlerine göre, plastik mamul üretici-leri son yılların en yüksek büyümelerinden birine imza atmaya hazırla-nıyor. Sektörün değer bazında büyümesi yüzde 23,1 oranında tahmin edilirken, bu oran yüzde 3,2 oranındaki revize GSYH büyüme tahmini-nin 7 katını geçiyor. Plastik mamul üreticileri böylece, GSYH’deki payla-rını 1 puan artırarak yüzde 4,5’a erişebilir. Plastik sektörünün büyüme-sinde iç talepteki artışın etkisi de artıyor.

PLASFED verilerine göre Türkiye, Avrupa’nın ilk iki büyük üretici-sinden biri olacak. Avrupa’nın diğer iki büyük üretici olan Almanya ve İtalya’da 2013 yılı sonunda büyüme beklenmiyor. Almanya’nın bir önce-ki yıl olan miktar bazında 15 milyon ton üretimle sabit kalacağı tahmini

yapılıyor. İtalya’nın ise 2012’de, bir önceki yıla göre yüzde 7 gerilemesinin ardından, 2013’te de büyüme sağlayamayacağı tahmin ediliyor. Bu bek-lentilere göre Türkiye, İtalya’yı geçerek Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi konumuna yükselmiş durumda.

ENDÜSTRİDEN

Page 88: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

86

-Temel bulgularPLASFED tarafından hazırlanan, plastik sektörü 2013 Ocak-Eylül

gerçekleşmeleri ve 2013 yıl sonu tahminleri raporundaki temel bulgular şöyle:

2013 yılının 9 ayında plastik mamullerde; • Üretim 6,4 milyon ton• İthalat 402 bin ton• İhracat 1 milyon 113 bin ton• Yurtiçi tüketim 5,6 milyon ton• Dış ticaret fazlası 711 bin ton olarak gerçekleşmiştir.

Aynı trendle devam etmesi halinde 2013 yılı sonunda ;

• Üretimin 8,6 milyon ton• İthalatın 536 bin ton• İhracatın 1.484 bin ton• Yurtiçi tüketim 7,6 milyon ton• Dış ticaret fazlası nın da 948 bin tona çıkması beklenmektedir.

Bu durumda 2013 yılı sonunda ve 2012 yılına kıyasla (Miktar Bazında);

• Sektörün % 20 büyümesi• Mamul ithalatının % 11 artması,• Mamul ihracatının % 8 artması,• Yurtiçi tüketimin % 22 artması • Dış ticaret fazlasının % 8 artması beklenmektedir.

2013 sonunda (Ton Bazında)

• Üretimin % 17’sinin ihraç edileceği• Toplam yurtiçi tüketimin % 7’sinin ithalatla karşılanacağı• İhracatın ithalatı karşılama oranının da % 277 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.• 2013 yılında ihracat artış hızı % 18’den % 8’e gerilemiş,• İthalat artış hızı % 15’den % 11’e düşmüştür.• Yurtiçi tüketim ise % 22 artmıştır.• Üretim artışı ihracat yerine yurtiçi tüketim ağırlıklı olarak artış göstermektedir.

PLASTİK MAMULLERDE DEĞER BAZINDA DEĞERLENDİRME :

2013 yılının 9 ayında plastik mamullerde; • Üretim 27,1 milyar dolar,• Sektörün yarattığı katma değer 10,8 milyar dolar,• İthalat 2,2 milyar dolar,• İhracat 3,4 milyar dolar,• Yurtiçi tüketim 25,9 milyar dolar,• Dış ticaret fazlası 1 milyar 200 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Aynı trendle devam etmesi halinde 2013 yılı sonunda ;

• Üretimin 36 milyar dolar,• İthalatın 2,9 milyar dolar,• İhracatın 4,5 milyar dolar,• Yurtiçi tüketimin 34,4 milyar dolar,• Dış ticaret fazlasının da 1,6 milyar dolara çıkması beklenmektedir.

Bu durumda 2013 yılı sonunda ve 2012 yılına kıyasla (değer bazında);

• Sektörün % 23 büyümesi,• Mamul ithalatının % 12 artması,• Mamul ihracatının % 11 artması,• Yurtiçi tüketimin % 24 artması,• Dış ticaret fazlasının da % 10 artması beklenmektedir.

2013 sonunda ( Değer bazında )

• Üretimin % 12’sinin ihraç edileceği,• Toplam yurtiçi tüketimin % 8’inin ithalatla karşılanacağı• İhracatın ithalatı karşılama oranının da % 156 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.• 2013 yılında değer bazında ihracat artış hızı gerilemiş, ithalat artış hızı ise artmıştır.• Üretimdeki artış, ihracat yerine yurtiçi tüketim artışından kaynaklanmaktadır.

(PLASTİK MAMULLERDE ARZ VE TALEP DENGESİ 1000 TON )

2012 2013 (T) % Artış Tahmini( 2013 / 2012)

Üretim 7.161 8.587 19,9

İthalat 483 536 10,8

Direk İhracat 1.368 1.484 8,4

İç Pazar Talebi 6.276 7.639 21,7

İhracat / Üretim ( % ) 19 17

İthalat / İç Pazar ( % ) 8 7

İhracat / İthalat ( % ) 283 277

İhracat Artışı ( % ) 18 8

İthalat Artışı ( % ) 15 11

ENDÜSTRİDEN

Page 89: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

87

PLASTİK HAMMADDELERDE MİKTAR BAZINDA DEĞERLENDİRME :

2013 yılının 9 ayında plastik hammaddelerde toplam olarak ;

• Üretim 632 bin ton,• İthalat 5 milyon 156 bin ton,• İhracat 437 bin ton,• Yurtiçi tüketim 5,4 milyon ton,• Dış ticaret açığı da 4,7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.

Aynı trendle devam etmesi halinde 2013 yılı sonunda plastik hammadde de ;

• Üretimin 2012 yılı düzeyinde 842 bin ton,• İthalatın 6,9 milyon tona,• İhracatın 582 bin tona,• Yurtiçi tüketimin 7 milyon 135 bin tona,• Dış ticaret açığının da 6,3 milyon tona çıkması beklenmektedir.

Bu durumda 2013 yılı sonunda ve 2012 yılına kıyasla plastik hammadde de (Ton Bazında);

• Üretimin aynı düzeyde kalması,• İthalatın % 23 artması• İhracatın % 1 artması,,• Yurtiçi tüketimin % 22 artması,• Dış ticaret açığının % 12 artması beklenmektedir.

2013 sonunda plastik hammadde de ( Ton Bazında )

• Üretimin % 69’unun ihraç edileceği,• İhracatın ithalatı karşılama oranının da % 8 olarak gerçekleşeceği, • Yerli üretimin % 69’u ihraç edilirken yurt içi talebin % 96’sının ithalatla karşılanacağı ve toplam hammadde arzının içinde yerli üretim payının % 11’e ineceği tahmin edilmektedir.

PLASTİK MAMULLERDE ARZ VE TALEP DENGESİ (Milyon $)

2012 2013 (T) % Artış(2013 / 2012)

Üretim 29.335 36.100 23,1

İthalat 2.576 2.886 12,0

Direk İhracat 4.038 4.498 11,4

İç Pazar Talebi 27.874 34.488 23,7

İhracat / Üretim ( % ) 14 12

İthalat / İç Pazar ( % ) 9 8

İhracat / İthalat ( % ) 157 156

İhracat Artışı 16 11

İthalat Artışı -3 12

PLASTİK HAMMADDLERDE ARZ VE TALEP DENGESİ(1000 TON)

2012 2013 (T) % Artış(2013 / 2012)

Hammadde Üretimi ( Ton ) 842 842 0,0

Hammadde İthalatı ( 1000 Ton ) 5.603 6.875 22,7

Toplam Hammadde Arzı ( 1000 Ton ) 6.445 7.717 19,7

Hammadde İhracatı ( 1000 Ton ) 579 582 0,6

Yurtiçi Hammadde Tüketimi ( 1000 Ton ) 5.866 7.135 21,6

Hammadde İthalatı ( Milyon $ ) 9.929 12.713 28,0

Hammadde İhracatı ( Milyon $ ) 978 1.012 3,5

Hammadde( İhracat / İthalat ) ( % ) 9,8 8,0

ORTALAMA FİYATLAR :

PLASTİK MAMUL :• 2013 yılının 9 ayında plastik mamul ortalama ithal fiyatı 5,4 $ / kg olarak gerçekleşmiş ve 2012 yılı ortalamasına kıyasla % 4 artmıştır• Aynı dönemde plastik mamul ortalama ihraç fiyatı 3 $ / Kg olarak gerçekleşmiş ve 2012 yılına kıyasla aynı düzeyde kalmıştır.• 2013 yılının ilk 9 ayında Türkiye, ortalama ihraç fiyatın % 80 üzerinde fiyatlarla plastik mamul ithal etmiştir.

ENDÜSTRİDEN

Page 90: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

88

PLASTİK HAMMADE :• 2013 yılının 9 ayında plastik hammadde ortalama ithal fiyatı 1,85 $ / kg olarak

gerçekleşmiş ve 2012 yılı ortalamasına kıyasla % 4,3 artmıştır• Aynı dönemde plastik hammadde ortalama ihraç fiyatı 1,75 $ / Kg olarak gerçek-

leşmiş ve 2012 yılına kıyasla % 3 artmıştır.• 2013 yılının 9 ayında Türkiye, ortalama ithal fiyatın % 5 altında fiyatla plastik

hammadde ihraç etmiştir.

TOPLAM İHRACAT• 2013 yılının 9 ayında sektörün direk ihracatı 759 milyon doları hammadde ve 3

milyar 373 milyon doları mamul olmak üzere 4 milyar 132 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, sektör diğer ihra-

catçı sektörler kanalı ile 3,7 milyar dolarlık dolaylı ihracat yapmıştır.• 2013 yılı sonunda direk ihracatın 1 milyar 22 milyon doları plastik hammadde ve

4 milyar 498 milyon doları mamul olmak üzere toplam 5,5 milyar dolara ulaşacağı ve sektörün ayrıca 6 milyar dolarlık dolaylı ih-

racat yapacağı tahmin edilmektedir.

ÜLKELER İTİBARİYLE PLASTİK MAMUL İHRACATI• Türkiye, 2013 yılının 9 ayında 200’e yakın ülkeye plastik mamul ihraç etmiş

olup, ilk 10 ülke toplam ihracattan değer bazında % 51 pay almıştır.• Yılın 9 ayında Irak, Rusya Fed., Almanya, Azerbaycan ve İngiltere en çok plastik

mamul ihraç edilen ülkeleri oluşturmuştur.

ÜLKELER İTİBARİYLE PLASTİK MAMUL İTHALATI• Türkiye, 2013 yılının 9 ayında toplam 2,16 milyar dolarlık plastik mamul ithal

etmiş olup, ilk 10 ülke toplam ithalattan değer bazında % 76 pay almıştır.• Yılın 9 ayında Çin, Almanya, İtalya, Fransa ve Güney Kore en çok plastik mamul

ithal edilen ülkeleri oluşturmuştur.

SONUÇ :Türkiye plastik sektörünün 2013 yılında, 2002 yılında gerçekleştirdiği % 26’lık

büyümeden sonra tekrar % 19,7 gibi çok yüksek bir büyüme hızına ulaşacağı ve GSMH büyümesinin en az 4 katı bir büyüme göstererek 2013 yılında 36 milyar dolarlık üre-timle GSMH içindeki % 3,5 olan payını % 4,5 lara çaıkaracağı tahmin edilmektedir.

2013 yılında, ihracat artmış olmakla birlite ihracat artış hızının düşeceği ve üretim artışının daha çok yurtiçi talep artışına bağlı olarak gerçekleşeceği görülmektedir.

Türkiye plastik sektörünün, Almanya’nın 15 milyon ton üretiminin aynı düzeyler-de kalması, İtalya plastik sektörünün ise 2012’de % 7 gerilediği ve 2013’de de herhan-gi bir artış beklememesi nedeniyle plastik mamul üretiminde Almanya’dan sonra ikinci duruma yerleştiği görülmektedir.

2013 Yılı 9 Aylık Dönemde Ülkeler İtibariyle Plastik Mamul İhracatı

ULKE ADI Milyon $ % Pay Irak 444 13,2

Rusya Fed. 187 5,5

Almanya 184 5,4

Azerbaycan 164 4,9

İngiltere 155 4,6

Libya 131 3,9

Fransa 130 3,9

Romanya 111 3,3

İran 111 3,3

Gürcistan 99 2,9

10 Ülke 1.718 50,9

Diğerleri 1.656 49,1

Toplam 3.373 100,0

2013 Yılı 9 Aylık Dönemde Ülkeler İtibariyle Plastik Mamul İthalatı

ULKE ADI Milyon $ % Pay Çin 456 21,1

Almanya 436 20,1

İtalya 183 8,4

Fransa 130 6,0

Güney Kore 123 5,7

İngiltere 85 3,9

ABD 80 3,7

Belçika 61 2,8

İspanya 44 2,0

Japonya 39 1,8

10 Ülke 1.636 75,6

Diğerleri 528 24,4

Toplam 2.164 100,0

ENDÜSTRİDEN

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013/T

26.0

19.7

14.4

18.3

6.2 5.6

9.4 8.6 8.6 8.811.2

8.79.28.4 8.06.9

14.3

4.7 4.22.2

3.70.7

-3.7 -4.8

Plastik Sektör Büyüme OranıGSMH Büyüme Oranı

Page 91: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 92: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

90

Generating the most comprehensive data for plastic market, PLASFED has published the report on 9 months realization and year-end fore-cast for 2013 plastic market, updated accordingly. Prepared by PLASFED and PAGDER Secretary General Barbaros Demirci the report forecasts that the plastic market in Turkey will continue to produce foreign trade surplus in 2013.

According to realization of 2013 January – September and updated year-end forecast of 2013 issued by PLASFED, which produces the most comprehensive data aimed at the market, one of the biggest growth rates in recent years will be seen. According to international data, the plastics manufacturing in Italy has regressed 7 percent last year and it is anticipated that it will remain constant at the end of this year. According to this result, Turkey has stepped up to second place in Europe in plastics manufacturing.

“Our success deserve appreciation and we need to hang on to reality”

Assessing the 9-motnh realization and updated year-end results of 2013, Federation of Plastic Industrialists - PLASFED Board Chair-man Selçuk Aksoy said that it is satisfactory that the market is growing and the export success should be appreciated by everyone else. Aksoy commented: “Turkish plastic market is aware of its structural prob-lems, especially in terms of raw material. On the other hand we wish to bring our success in export into view. The endeavors of plastic indust-rialists deserve appreciation, but we need to stay realistic. We want to advance our studies with decision makers, regarding our structural problems and we wish to canalize them. There is a tough competition in plastic market throughout the world. We forecast that there will be a slight slowdown in the growth rate of our export in the end of the year. The contribution of domestic demand to our growth will be a litt-

le more severe, compared to recent years. Once again I wish to point out the discomfort we feel due to negative campaigns based on inaccurate information reported by competitive sectors in this environment where there is a rough competition and a developing market.”

-Turkish plastics sector based on value: At the end of 9 months of the year, Turkish plastics manufacturing has established a 27.1 billion dollars of production and an added value of

10.8 billion dollars. Import was 2.2 billion dollars and export has reached 3.4 billion dollars. The domestic consumption of the sector was 25.9 billion dollars. The sector has realized a foreign trade surplus of 1.2 billion dollars in 9 months.

Provided that this tendency continues in the remaining of the year, the sector will grow at a rate of 23 percent, reaching a production of 36 billion dollars. Import will reach 2.9 billion dollars, export will reach 4.5 billion dollars and the foreign trade surplus will be 1.6 billion dollars. In terms of value, the 12 percent of the manufacturing will be exported and 92 percent of domestic consumption will be covered by domestic manufactu-ring.

Year-end data of PLASFED 2013, have been updated in consideration of 9 months of realization. Ac-cording to updated data, Turkey will be the second biggest plastics manufacturer in Europe at the end of the year. Foreign trade surplus in plastics will continue and their manufacturing value will exceed 36 billion dollars.

TURKISH plastic market steps up to second place in Europe

FROM THE INDUSTRY

Barbaros DEMİRCİPLASFED/PAGDERSecretary General

Page 93: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

91

-Quantity based Turkish plastics market: The manufacturing of plastics was 6.4 tons in January – September period. Domestic consumption was 5.6 million tons, export was 402 tho-

usand tons and import was 1 million 113 thousand tons.

In case this tendency continues, the sector will grow 19.9 percent quantity based and will reach 8.6 million tons of manufacture at the end of 2013. The export of the sector will be 1 million 484 thousand tons, its import will be 536 thousand tons and its foreign trade surplus will be 948 thousand tons.

Once again, in terms of quantity, 17 percent of the manufacture will be exported while 93 percent of the domestic demand will be covered by domestic manufacturing.

-Export data:Turkish plastics industry has performed a direct export of 4 billion 132 million dollars – total for goods and raw material – and an indirect export

of 3.7 billion dollars - covering the plastic products that other exporting markets utilize – at the end of 9 months.

It is forecasted that at the end of 2013, direct export will reach 5.5 billion dollars and the sector will realize an indirect export of 6 billion dollars. At the end of 9-month period, the most exported countries which form 51 percent of total export are: Iraq, Russian Federation, Germany, Azerbaijan, England, Libya, France, Romania, Iran and Georgia.

-Foreign-source dependency in plastic raw materials continues:

Due to the lack of domestic manufacturing, the foreign-source dependency of Turkish plastics manufacturers continues in raw materials.

The raw material import of the sector has reached to 5 million 156 tons, in terms of quantity, at the end of 9 months. The import of the sector is expected to increase to 6.9 million tons.

It is forecasted that the domestic raw material manufacturing will be stay at the same level of 842 thousand tons. Domestic consumption will be realized as 7 million 135 thousand tons and the foreign trade deficit in plastic raw materials will reach 6.3 million tons.

The average price rises in plastics export: On the other hand, as a result of 9-month import realization, unit prices have been actualized as 5.4 dollars/kg, staying at the same level as

last year. As to last year, import unit price increased 4 percent to 5.4 dollars.

According to PLASFED data, the plastics manufacturing will increase in the rate of 23.1 percent and exceed 36 billion dollars in terms of value. The plastics export will be 4 billion 498 thousand dollars, with an increase of 11.4 percent. The foreign trade surplus in plastics industry will continue. Accor-ding to PLASFED data where the export is forecasted to be 2 billion 886 million dollars, rate of export meeting imports will be 156 percent.

-Remarkable topics in 2013 year-end forecasts Pursuant to PLASFED 2013 year-end forecasts, plastics manufacturers

are getting ready for the biggest growth of recent years. While the growth of the sector is forecasted as 23.1 percent, in terms of value, this rate exceeds the revised GDP growth forecast of 3.2 percent by 7 fold. Therefore, the plastics manufacturers can reach 4.5 percent by increasing their share in GDP with 1 po-int. The effect of domestic demand on the growth of plastics is also increasing.

According to PLASFED data, Turkey will be one of the two biggest manu-facturers in Europe. No growth is expected in Germany and Italy, which are the other two biggest manufacturers, in 2013. It is forecasted that the Germany will stay level at 15 million tons of manufacturing - the same level as last year, in terms of quantity. After a 7 percent of regression compared to previous year in 2012, it is forecasted that Italy will not realize a growth in 2013. In respect of these expectations, Turkey has reached the position of second biggest manufacturer in Europe, surpassing Italy.

FROM THE INDUSTRY

Page 94: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

92

-Main findingsMain findings of plastics market 2013 January – September realiza-

tions and year-end forecasts of 2013 report of PLASFED are as follows:

In the first 9 months of 2013, in plastics: • Manufacturing of 6.4 million tons• Export of 402 thousand tons• Import of 1 million 113 thousand tons• Domestic consumption of 5.6 million tons• Foreign trade surplus of 711 thousand tons have been realized.

In case the same trend continues, at the end of 2013, below values are expected:

• Manufacturing of 8.6 million tons• Export of 536 thousand tons• Import of 1 million 484 thousand tons• Domestic consumption of 7.6 million tons• Foreign trade surplus of 948 thousand tons.

At this stage, at the end of 2013 and in comparison to 2012 (Quantity Based); • 20% growth of the sector • 11% increase in good import, • 8% increase in good export,• 2% increase in domestic consumption • 8% increase in foreign trade surplus is expected.

At the of 2013, ( Ton Based )

• Export of 17% of the manufacture is forecasted• It is forecasted that 7% of total domestic consumption will be

covered by import • The rate of export meeting import will be realized as 277% • The export growth rate has regressed from 18% to 8% in 2013,• The import growth rate has decreased from 15% to 11%. • Domestic consumption has increased by 22%. • Instead of manufacturing increase, domestic consumption is mainly increasing.

ASSESSMENT IN PLASTICS, IN TERMS OF VALUE:

In the first 9 months of 2013, information regarding plastics is as follows: • Manufacture of 27.1 billion dollars, • Added value of the sector 10.8 billion dollars, • Import of 2.2 billion dollars, • Export of 3.4 billion dollars, • Domestic consumption 2.9 billion dollars, • Foreign trade surplus is 1 billion 200 million dollars.

Provided that the same trends continue, the information forecasted is as follow; • Manufacturing to be 36 billion dollars, • Import to be 2.9 billion dollars, • Export to be 4.5 billion dollars, • Domestic consumption to be 34.4 billion dollars, • Foreign trade surplus to be 1.6 billion dollars.

In this case, compared to 2012, at the end of 2013, below values are forecasted (in terms of value): • Sector to grow 23%,• Goods import to increase 12%,• Goods export to increase 11%,• Domestic consumption to increase 10%.

At the end of 2012 (In terms of value)• Export of 12 % of the manufacture is forecasted• It is forecasted that 8% of total domestic consumptionwill be covered by import • The rate of export meeting import will be realized as 156% • In terms of value, export rate has slowed down and import rate has increased in 2013• The main reason in increase in manufacture is due to domestic consumption, other than export.

SUPPLY AND DEMAND EQUILIBRIUM IN PLASTICS (1000 TONS)

2012 2013 (T) % Increase Forecast(2013 / 2012)

Manufacture 7.161 8.587 19,9

Import 483 536 10,8

Direct Export 1.368 1.484 8,4

Domestic Market Demand 6.276 7.639 21,7

Export / Manufacture ( % ) 19 17

Export / Domestic Market ( % ) 8 7

Export / Import ( % ) 283 277

Export Increase ( % ) 18 8

Import Increase ( % ) 15 11

FROM THE INDUSTRY

Page 95: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

93

ASSESSMENT IN PLASTICS RAW MATERIALS, IN TERMS OF QUANTITY:

In the first 9 months of 2013, information regarding plastics is as follows; • Manufacture of 632 thousand tons, • Import of 5 million 156 thousand tons, • Export of 437 thousand tons, • Domestic consumption 5.4 million tons, • Foreign trade deficit has been realized as 4.7 million tons.

Provided that the same trends continue, the information forecas-ted is as follow for the end of 2013, regarding plastics raw material;

• Manufacture to be 842 thousand tons, the level of 2012, • Import to increase to 6.9 million tons, • Export to increase to 582 thousand tons, • Domestic consumption to increase to 7 million 135 thousand tons, • Foreign trade deficit to increase to 6.3 million tons.

In this case, compared to 2012, at the end of 2013, below values are forecasted (in terms of tons): • Manufacture to stay at the same level, • Increase in import by 23% • Increase in export by 1%,• Domestic consumption to increase 22%,• Foreign trade deficit to increase %12.

At the end of 2013, for plastics raw material, below information is forecasted (in terms of tons);• 69% of the manufacture to be exported, • The rate export meeting import to be realized as 8%, • While the 69% of domestic manufacture is to be exported, 96% of the domestic demand will be met by import and the domestic manufacture share within the total raw material supply will decrease to 11%.

SUPPLY AND DEMAND EQUILIBRIUM IN PLASTICS (Million $)

2012 2013 (T) % Increase(2013 / 2012)

Manufacture 29.335 36.100 23,1

Import 2.576 2.886 12,0

Direct Export 4.038 4.498 11,4

Domestic Market Demand 27.874 34.488 23,7

Export / Manufacture ( % ) 14 12

Export / Domestic Market ( % ) 9 8

Export / Import ( % ) 157 156

Export Increase 16 11

Import Increase -3 12

SUPPLY AND DEMAND EQUILIBRIUM IN PLASTICS RAW MATERIALS (1000 TONS)

2012 2013 (T) % Increase( 2013 / 2012 )

Raw Material Manufacturing ( Tons ) 842 842 0,0

Raw Material Import ( 1000 Tons ) 5.603 6.875 22,7

Total Raw Material Supply ( 1000 Tons ) 6.445 7.717 19,7

Raw Material Export ( 1000 Tons ) 579 582 0,6

Domestic Raw Material Consumption ( 1000 Tons ) 5.866 7.135 21,6

Raw Material Import ( Million $ ) 9.929 12.713 28,0

Raw Material Export ( Million $ ) 978 1.012 3,5

Raw Material ( Export / Import ) ( % ) 9,8 8,0

AVERAGE PRICES :

PLASTIC GOODS :• In the first 9 months of 2013, average plastic goods import price has been realized as $ 5.4 / kg and increased 4%, in comparison to 2012. • In the same period, average plastic goods export price has been realized as $ 3 / kg and stayed at the same level, in comparison to 2012. • In the first 9 months of 2013, Turkey has imported plastic goods with prices 80% above the average export price.

FROM THE INDUSTRY

Page 96: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

94

FROM THE INDUSTRY

PLASTIC RAW MATERIAL:• In the first 9 months of 2013, average plastic raw material import price has

been realized as $ 1.85 / kg and increased 4.3 %, in comparison to 2012. • In the same period, average plastic raw material export price has been realized

as $ 1.75 / kg and increased 3 %, in comparison to 2012.• In the first 9 months of 2013, Turkey has exported plastic goods with prices 5%

below the average import price.

TOTAL EXPORT• In the first 9 months of 2013, direct export of the sector has been realized as

a total of 4 billion 132 million dollars, of which the 759 million of is raw material and 3 billion 373 million dollars is goods. On the other hand, via other exporting sectors, a 3.7 million dollars of indirect export has been accomplished.

• At the end of 2013, it is forecasted that the direct export will reach 5.5 billion dollars, of which the 1 billion 22 million dollars of is plastic raw materials and 4 billion 498 million dollars is goods. In addition the sector is expected to build a 6 billion dol-lars’ worth of indirect export.

PLASTICS EXPORT BY COUNTRIES • Turkey has exported plastics to nearly 200 countries in the first 9 months of

2013 and the first 10 countries have obtained a share of 51% of total export. • In the first 9 months of the year, Iraq, Russian Fed., Germany, Azerbaijan and

England were countries where Turkey exported most of its plastic goods.

PLASTICS IMPORT BY COUNTRIES • Turkey has imported plastics at an amount of 2.16 billion dollars the first 10

countries have obtained a share of 76% of total import. • In the first 9 months of the year, China, Germany, Italy, France and South Korea

were countries where Turkey imported most of its plastic goods.

CONCLUSION :After the 26% growth of the Turkish plastics sector in 2002, it is forecasted that

it will obtain another fast growth rate of 19.7% in 2013 and the GNP growth will inc-rease its 3.5% share to 4.5% within GNP with a manufacturing of 36 billion dollars in 2013, which is at least 4 fold.

In 2013, while export is increasing, it is forecasted that the export increase rate will decrease and the manufacturing increase will depend on the domestic demand.

Since the 15 million tons of manufacturing of Germany will stay at the same level and Italian plastics sector has regressed by 7% in 2012 and no increase is expected in 2013, it is seen that Turkish plastics sector will be second in line in plastics manufac-turing, behind Germany.

Plastics Export by Countries in the Period of 2013, first 9 months

COUNTRY Million $ % Share Iraq 444 13,2

Russian Fed. 187 5,5

Germany 184 5,4

Azerbaijan 164 4,9

England 155 4,6

Libya 131 3,9

France 130 3,9

Romania 111 3,3

Iran 111 3,3

Georgia 99 2,9

10 Countries 1.718 50,9

Others 1.656 49,1

Total 3.373 100,0

Plastics Import by Countries in the Period of 2013, first 9 months

COUNTRY Million $ % Share China 456 21,1

Germany 436 20,1

Italy 183 8,4

France 130 6,0

South Korea 123 5,7

England 85 3,9

USA 80 3,7

Belgium 61 2,8

Spain 44 2,0

Japan 39 1,8

10 Countries 1.636 75,6

Others 528 24,4

Total 2.164 100,0

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013/T

26.0

19.7

14.4

18.3

6.2 5.6

9.4 8.6 8.6 8.811.2

8.79.28.4 8.06.9

14.3

4.7 4.22.2

3.70.7

-3.7 -4.8

Plastics Sector Growth Rate GNP Growth Rate

Page 97: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

95

Page 98: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

96

AGENDA (COVER)

Turkish plastics sector is complaining about not being

known enough

Turkish plastics industry: We are in the world race too

Turkish plastics sector is getting prepared to end 2013 with growth. A growth around 12-13 percent will occur according to the esti-mations made by PLASFED and PAGDER. The importance of growth is clear when it is taken into consideration that growth in Turkey will oc-cur around 4 percent or a little lower. Plastics sector is one of the sectors in which Turkey has a trade surplus. A foreign trade surplus of 1.3 billion dollars is estimated to occur by the end of the year. Almost the whole Turkish market is being supplied with products manufactured domestically. Only 9 percent of domestic con-sumption is covered by import. Turkey is one of three largest plastic manufacturers of Europe. It is sated that Turkey will maintain its position in the future and it is even a strong possibility that it will move to the second place.

Plastic sector is the largest sector of Tur-key and one of the important sectors for Tur-key in terms of foreign trade surplus also with 14 thousand companies and the employment of 250 thousand people within the sector. Be-sides, the importance given to the plastic sector increases day by day. Because, plastic is can be manufactured in a more environment-friendly, easy and cheap manner when compared to its equivalents. Comprehensive programs are be-ing implemented in terms of protecting not only industrial products but also agricultural prod-ucts and food with plastic. There are important investments in polymer and plastic technol-ogy. Composite materials are one of the most important alternatives for the future of the industry. On the contrary to that, the negative opinions for plastic sector are being underlined frequently in Turkey. PLASFEDDERGİ put under the microscope the whole Turkish plastic sector in a way to provide basis for discussions.

Turkish plastic sector started its activities almost at the same time with the world sector. Today, almost all materials throughout the world are manufactured in Turkey. Entrepreneurs in the sector are conducting activities regarding not only the Turkish market but also the markets in the surrounding countries. In addition to that the plastic sector is under heavy pressure in Tur-key when compared to other countries. Opinions based on clichés, most of which are crammed, are displayed against plastic products because of both the environment and the prejudice for the product in question.

BREAKING NEWS

It was revealed in a study made by PAG-DER that most people have extremely lim-ited knowledge regarding Turkish plastic sector. Actually plastic products are the most en-vironment-friendly industrial products in terms of manufacturing processes. The whole product circulation is environment-friendly since their re-cycling is extremely easy and cost-effective.

Plastic products played an important role in changing the world. They became products, from which both the manufacturers and con-sumers benefited, and contributed to spreading prosperity thanks to being very when compared to the materials they replaced. They were used throughout the world as alternative materials instead of or with inorganic materials such as glass, metal, rubber and wood and became in-dispensable. Besides, this development did not stop. New inventions emerge every day and an almost “unlimited” usage is being reached thanks to composite technologies.

Turkey is growing fast with plastic industry. Current consumption amount is the harbinger of increase in the future. Turkey is an attraction center for the surrounding countries because of its geographical location. Of course, plastics will play a role in Turkey’s prosperity because of their qualities.

PLASFED’s 2013 year-end estimations re-garding manufacturing, which are around 31.2 billion dollars, will be realized more or less. How-ever, when we consider the level that we already reached, we can mention a large and “appetizing” Turkish market also. Sector had a serious growth and investment period during 2000s. By the end of 2012, 7.2 million tons of manufacturing was reached.

When only plastic products are taken into consideration (products other than raw mate-rials and machine sector), it is seen that they make a contribution of 12 billion dollars to Turk-ish economy. 14 thousand firms, most of which are SMEs and in which 250 thousand people are employed, are active within the sector. There are companies within Turkish plastics sector, which are or which built the capacity to be among the largest manufacturer of the world for certain products. 17 out of 500 largest companies in Turkey are conducting activities within plastics sector. Totally 207 foreign companies made in-vestment in Turkey.

Plastic industrialists have the intellectual capacity to solve their problems and to ensure develop-ment.

Development of plastics industry in Tur-key is similar to some other countries. WE see that investments started in our coun-try since 50s right af-ter plastics started to spread throughout the world. We can say that non-governmental or-ganization of the firms within the sector also go back a long way. Or-ganization in our sector

started with PAGDER - Turkish Plastics Industri-

alists’ Association, which is one of the founder members of our association, starting its activi-ties in 1969.

PLASFED, Turkish Plastics Industrialists’ Association, the association as the chairman of which I found the opportunity to reach you, was founded two years ago. We have all the advan-tages of working under the roof of a federation. Firstly, we have the intellectual capacity and knowledge of years thanks to the most experi-enced institutions in the sector.

It is time to focus on the solution

C o m m u n i c a t i o n is one of the most im-portant subjects in the business world today. Mass communication, which emerged in twen-tieth century, became different with the ef-fect of Internet and new tools in the present day. This element is more important for the plas-tics industry because the messages caus-ing negative percep-tion regarding products

are getting more widespread throughout the world. It is becoming more difficult to correct these messages based on wrong information or resulting only from prejudice since they are repeatedly shared in social media by individuals or on the informative web sites.

During the studies we conducted after “negative perception” and “repeated wrong in-formation” regarding plastic products reached to serious levels it drew our attention that the same institution occurred in other countries too. Moreover, almost all the information, in which plastic products are assessed within the environmental context, is resulting from shared messages.

Ankara has a great potential for products of high added value.

Ankara is at the center of a geography where people lived since very early times. Many civilizations form cultures that were formed in Bronze Age to the legend of “Gordion Knot” lived in this area. Essential change of An-kara, on the other hand,

started with it being the central headquarters for the National War of

Independence ending with the foundation of the Republic of Turkey and being declared the capital of this young country. As for a very long time, as it is with many administrative centers, it remained as a trade city since there are lots of public employees. However, the scene changed a lot during last 20 years. With its population of 4.9 million people, Ankara is the second larg-

Selçuk AksoyChairman / Turkish Plastics Industrialists’ FederationGreetings from PLASFED

Yunus KARAKAŞ Chairman / Association of Ankara Plastics Industrial-ists (APSD)

Sibel Destereci YılmazPLASFEDDERGİ Broad-casting Board Chairwoman

PAGDER- Turkish Plastics Industrialists’ Association Board Member

Page 99: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

97

BREAKING NEWS

est metropolis of Turkey and one of the largest metropolises throughout world. It is the attrac-tion center for the surrounding cities in social terms and in terms of business since it is in the center of Anatolia. The element which essen-tial renders Ankara important is that it became the only center of Turkey in terms of R&D and manufacturing because of the qualities of some industrial branches.

Hard days will eventually be over; we must be prepared for the coming days.

Bursa is the first large capital of the Ot-toman Empire. Today, it is one of the strongest industrial and touristic areas of Turkey. Many successful companies, which make us proud, are active in Bursa. Automotive industry companies come first

among these companies. There are many industri-al branches developing based on this industry.

We are one of the most attractive and surely the largest cities of Turkey and Europe with Uludağ University, which is one of the most prominent universities of Turkey, and with its experienced and hard-working labor force in every meaning.

Generally speaking, our country has an advantageous position for the plastics indus-try. Bursa, on the other hand, is a city of ours that comes to foreground with its logistic facili-ties. Logistics advantage means being able to provide opportunities to the companies, which specialized in certain areas and which want to conduct boutique business, as well as ensur-ing large scale manufacturing. We know that there are entrepreneurs who would like to use this advantage. Bursa and Turkey is at a good location for the companies which will work with flexible structures in food, textile and retail.

PLASTECH is in the way of being a strong brand

Thanks to its fer-tile lands, climate and advantageous location, all the settlements in Aegean region, particu-larly Izmir, became plac-es in which trade and manufacturing is con-ducted and the econo-my was live throughout the history. As a matter of fact, our region was one of the settlements in which the economic-

commercial rules and money emerged first. Ae-gean region maintains its qualities derived from the history with both its social life, modern and lively cities and manufacturing centers. In ad-dition to being the region, in which the largest industrial institutions of Turkey were located,

agricultural activities are being conducted very intensely in Aegean region. The strongest structuring in terms of plastics industry of our country occurs in Izmir and Aegean region after Istanbul and Marmara Region. We are one of the largest petrochemicals manufacturing areas of Turkey and Europe. We have very strong firms for plastic products with high added value

Turkey displayed one of the best performances throughout the global crisis.

Kayseri is a city known in Turkey for its entrepreneurs and busi-ness people. An impor-tant part of the most successful companies in Turkey was founded by businessmen from Kay-seri. Kayseri has a great potential also for plas-tics industry. As I men-

tioned, Kayseri, which is one of the centers of trade and manufactur-ing historically, has every

kind of infrastructure that can handle a dense work environment.

Turkey is one of the countries which the global economic crisis was observed at the low-est level. Besides, it is one of the developing economies which display the best performance. The country entered an economically stable pe-riod. There are of course risk elements but the young population and the fact that Turkey kept its growth even during the global crisis gives a strong message for future. Serious successes we obtained to establish an economic environ-ment appropriate for investments with the new incentive system and reforms. Turkey is reach-ing a good point in terms of global competitive power.

Turkish plastic sector passed the exam during the crisis.

Istanbul and Mar-mara region is the most developed region of Turkey. It is almost like a country itself with its capacity for trade, in-dustry, agricultural pro-duction and finance ar-eas. Istanbul is a global metropolis with its pop-ulation of 13.8 million. If

we think about Kocaeli, Sakarya, Tekirdag and Kırklareli, which are in

position of Istanbul’s hinterlands - and which actually transformed into another metropolis - , this area seems like an “economic area” of 17.5 million people. In a sense, it is the 9th among countries that are candidates for European Union membership! We should also underline that 10 million tourists visit Istanbul per year.

First tidying up tendencies are being ob-

served in the world economy. But of course there are still very big risks. On the contrary to the good signals in developed countries, there are remarkable fluctuations in developing coun-tries which include Turkey. Turkish plastics industry passed the exam during the crisis. Of course, the fact that national economy kept its growth affected this largely. The fact that import also improved during the same period should also be written as success. The most important thing that can be said for this fact is that Turkey is in a position that is very attractive as a country for developing export markets. We are of course aware of the structural problems but Turkish entrepreneurs are communicating with the businessmen of the surrounding coun-tries to an extent which never occurred before in their history.

PAGDER Plastic Perception

Study was completed: Consumption habits are changing

PAGDER, completed the second plastic perception study with GfK research company. The Study revealed that lack of information affected most of perception regarding plastic products. Even if consumers still think of prod-ucts with low added value when plastics are mentioned, the products which were remem-bered the most changed by the time according to the changing consumption habits.

Plastic cups took the first place in the new study conducted by PAGDER when it is compared to the stud-ies conducted before , in which the plastic products that were re-membered the most were washbowls, flowerpots, buckets and dishware. Everything from airplanes to auto-mobiles, from the clothes we wear to homes we reside in becomes more quality and cheaper thanks to plastic products. The study can be supplied from PAGDER as print or in electronic form.

Plastic Perception Study, which PAGDER conducted in order to determine consumers’ attitude and behaviors against plastic tools and packages and to direct the studies to be done in plastic sector, was published. When the study is compared to the previous studies it was de-termined that plastic products with low added value are still among the products which were remembered the most but the types of prod-ucts changed according to consumption habits.

The fact that consumers’ knowledge re-garding plastic products is limited was remark-able as another important finding of the study. It was determined that consumers remembered the plastic products with low added value al-though plastic products are used in many differ-ent areas with high technology and plastics are used in critical products every area of our lives. The study also revealed the changed in our con-sumption habits.

Hüseyin SEMERCİChairman /Turkish Plastics Industrialists’ Assocation (PAGDER)

İlker BİLİKTÜChairman/Association of Bursa Plastics and Packaging Industrialists (BURPAS)

Yusuf ÖZKANC h a i r m a n / A s s o c i a -tion of Kayseri Plas-tics Business Owners (KAYPİDER)

Erol PAKSUChairman/EGEPLASDER Aegean Plastic Industrial-ists Solidarity Association

Page 100: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

98

It was determined that consumption hab-its changed in the study, which was presented to the attention of the people who are inter-ested and both printed and electronic versions of which were opened for use by PAGDER. In a similar study made in 2009, 22% of the con-sumers answered “washbowl” when they were asked “What do you remember when plastics are mentioned?” while 16% of people in the new study answered the same question with “cups”, both of which were the products that were remembered the most. In both studies, cups, dishware and washbowl remained among the top three products that were remembered the most. Disposable cups used in a large part of our lives were revealed to be the most “fa-mous” products of plastics industry. Other re-flections of the change in consumption habits were that forks and knives, which were 1% in the first study, increased to 6 percent in the sec-ond study and the importance of nylon bags and carboys decreased. The products that people consumers in Turkey remember the most were cups, dishware, washbowls, bottles, water bot-tles, nylon bags, flowerpots, forks and spoons, chairs, toys, baskets, detergent containers and tables, respectively.

Turkish plastics sector opened its doors in K 2013

Turkish plastics sector was impressive in

Düsseldorf K 2013 fair , which is the most im-portant event in its area. Participants who vis-ited “K 2013”, to which a national participation organization was made with the cooperation of the most prominent non-governmental organi-zation of Turkish Plastics and Plastic Processing Machines sector, PAGDER, and İKMİK (Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ Association), generally thought that many pro-ductive negotiations, which may turn into coop-eration, were realized.

K 2013 held in Düsseldorf city of Germany, which is the most important event of the plas-tics sector, was successful for the firms in Turk-ish plastics and plastic processing machines

sector. General opinion in the survey made with firms who participated in the fair with the coop-eration of PAGDER and İKMİB was that hopeful negotiations were made in terms of opening the door for cooperation and export which was the first purpose of the fair.

- Efficiency and saving came to the foreground in K 2013

Elements of efficiency and saving came to the foreground in the products that were brought to the foreground in the promotions and presentations in K 2013, which was orga-

nized between October 16th and 23th. Highly environment-friendly and efficient products which will allow savings in both plastics and ma-chine sectors were brought to the foreground by the firms. Another quality of products that brought to the foreground was their environ-mental awareness.

Domestic sales of Turkish plas-tic processing machines were es-timated to be around 748 million dollars in 2013.

In the report, which contains the realiza-tion of first half of 2013 for Turkish plastic pro-cessing machines and the year-end estimation for 2013, it was stated that sales around 7448 million dollars were expected to be realized until the end of the year. Even if Turkish plastic processing machines succeed at exporting an important part of their products, they still com-plain about not having the same interest from their domestic manufacturers. Sector is expect-ing some support to improve its domestic mar-ket sales and manufacturing and export.

PLASFED (Turkish Plastics Industrialists’ Federation), the institution which produced the comprehensive data regarding plastic sector, published its report regarding year-end esti-mations for 2013 and the first half realizations regarding plastic processing machines for 2013. It was stated in the report that a manufacturing of 175 million dollars were made in the first 6

months of the year within the sector and it was estimated that a manufacturing of 350 million dollars and an export of 138 million dollars will be realized at the end of the year in the light of this data. While increases are observed in the export of the sector decreases are expected to happen in import. However, products with for-eign origins still keep their importance within the sector.

Ratio of export covering the import for the first 6 months of the year is around 26 percent!

According to first 6 months realization of plastic processing machine sector in 2013, plastic processing machine and component manufacturers realized a manufacturing of 175 million dollars and an export of 69 million dol-lars. While domestic manufacturers sold prod-ucts worth 106 million dollars to the domestic market they imported almost two times more than that, products worth 268 million dollars. The importance of import within the domestic market at the end of first six months of the year

was 72 percent while the ratio of export cover-ing import was around 26.

2013 year-end estimations!

Year-end estimations were made in PLAS-FED report according to the realizations in first six months. According to this manufacturing of plastic processing machines can reach 350 mil-lion dollars at the end of 2013. In the report, in which it was estimated that import will reach 536 million dollars, it was also estimated that export will be around 138 million dollars and the total sale of domestic and foreign origin prod-ucts (plastic processing machines investment) will be around 748 million dollars.

False information regarding

plastics is still being presented to public.

PAGDER Chairman Hüseyin Se-merci: We are in for any kind of com-petition other than unfair competiti-on!

PAGDER Chairman Hüseyin Semerci re-acted to a introductory film of a firm acting in glass sector containing false information which was broadcast on TV channels. All the entre-preneurs working in manufacturing industry were called to remain within the context of fair competition with two separate announcements made by PAGDER. Hüseyin Semerci stated that, like with any industry that contributes to the national economy, they were happy with the glass industry reaching a manufacturing scale at European level, however, he reminded that plastics industry which was the second largest in Europe and which gives a surplus of foreign trade, was also very valuable. True information regarding the relation between plastic products and the environment was shared again during the press release.

Turkish Plastics Industrialists’ Association (PAGDER) Board Chairman, Hüseyin Semerci stated that they increased to be the second largest manufacturer of Europe and the plastics industry, the use of which becomes more wide-spread with time thanks to new products and technologies and which is protected by devel-oped countries, had been developing in Turkey also, just as it has been developing throughout the whole world.

Hüseyin Semerci, who reacted to the fact that it was stated in the promotional spot of a firm manufacturing glass products that plas-tic products manufactured with raw materials made of natural gas cannot be recycled, an-nounced that this initiative contained false in-formation that might cause unfair competition.

BREAKING NEWS

Page 101: PLASFEDDERGİ Sayı 4

PLASFEDDERGİ

99

Vize, Menemen, Osmaneli and Bursa: Plastic Specialization OSB projects are progressing

The initiatives for the Organized Industrial Zone started with the leadership of associa-tions that are member of PLASFED are rapidly progressing. In the zoning, parcellation and in-frastructure project works conducted in PAG-DER- ASLAN OSB, Example: Floor Area Coeffi-cient = 0.70 and height was determined as free. Foundations started to be laid in Menemen OSB and it was the first area, which was prepared for manufacturing with the title “specialization OSB”. BURPAS, on the other hand, rolled up sleeves for specialization OSB with its share-holders acting Bursa.

Initiatives for organized industrial zones, which are among the most important problems of Turkish plastic sector and which were started to solve the appropriate investment area prob-lem, are rapidly progressing. Investors are pro-vided with various advantages in the projects that are progressing with the initiatives and support of PAGDER, EGEPLASDER and BURPAS.

The number of OSB initiatives that pro-vides plastics sector investment opportunities with incentives reached 4. Investments started in Menemen Plastic Specialization organized Industrial Zone which came to the final stage under the leadership of EGEPLASDER and EBSO (Industrial Chamber of Aegean Region). Infrastructure works in PAGDER ASLAN Plastics Specialization Organized Industrial Zone, which is operated by PAGDER and which was estab-lished in Vize county of Kırklareli, a city close to Istanbul, reached to the completion stage and lands started to be sold. In Bilecik Osmaneli Plastics Organized Industrial Zone, which is another project of PAGDER, on the other hand, prerequisite were collected from firms and an agreement was reached to prepare a part of the current zone for plastics investments. A coop-erative with 52 partners were founded under the leadership of BURPAS (Bursa Plastics and Packaging Manufacturers Association) to es-tablish a zone in Bursa and the search started for a suitable land.

High school student science wo-man Elif Bilgin won two prizes with her bioplastics project in Google’s competition.

16-year old high school student Elif Bilgin won two prizes in “Science Fair 2013”, a compe-tition organized by Google to encourage young people’s scientific works and to find creative ideas. Elif Bilgin, who won the “People’s Choice”

award in the voting that was made as open for everyone over web, also won the jury’s special

“Science in Action” award given on behalf of Sci-entific American magazine which is one of the sponsor of the competition. Grand prize, on the other hand, was given to the new flue medicine of Eric Chen, a 17-year old from USA.

Google Science Fair competition, organized

by Google to encourage young people to make scientific works and to help them develop new ideas, was completed. Elif Bilgin, 16-year old stu-dent of Private Koç High School, who was among the finalists, missed the grand prize but she not only manage to compete as a finalist but also won two of the awards given in the competition.

INTERVIEW: A Success StoryRavago Turkey’s CEO Mehmet

Turhan Onur: We want to fro in ma-nufacturing.

Our investment in petrochemi-cals will continue and we see areas for growth in polystyrene and EPS.

Turkish companies’ partner of Ravago Group, which is one of the largest plastics manufactur-ing, trade and d i s t r i b u t i o n companies of Europe and CEO of Ravago Turkey, Mehm-et Onur stated that they will grow in manufacturing and logistics services as a group and their commercial activities based on distribution got close to the point they desire to reach.

Mehmet Onur, who answered the ques-tions of PLASFEDDERGİ, stated that their works, which started with logistics investments in the port area of Aliağa, will concentrate on the raw materials needed in Turkey in the coming period and all of their doors are open for planning the future in terms of manufacturing the raw mate-rials. We talked about the strategy and invest-ment plans of the group with Mehmet Turhan Onur, who stated that they started implement-ing an action plan worth 1.2 billion Euros for 2015 and 3.5 billion Euros for 2023 for all the activities of Ravago Turkey.

INTERVIEW: EXPERIENCEÖzler Plastik Board Chairman

Güngör Özadam: “Non-standard manufacturing is

harming everybody”

“Both manufacturers and consu-mers of plastics should be more awa-re”

B o a r d Chairman of Özler Plastik, which is one of the oldest firms of plastic sector, Güngör Özadam, who is one of the most experi-enced named of the sector, stated that education should be one of the most important subjects of the sector in the coming period. Özadam, who stated that non-standard and undeclared manufacturing is still the primary problem of the sector although it decreased when compared to past, underlined that educational works for creating awareness among manufacturers and consumers are also needed. Güngör Özadam shared his opinion re-garding Turkish Plastics Industry, growth of Özler Plastik, business environment and the future of the sector with PLASFEDDERGİ.

INTERVIEW: PROFILEEsen Plastik Board Chairman Sa-

lih Esen: Entrances to the Sector sho-uld be limited

Salih Esen, Board Chairman of Esen Plastik, which is one of the largest plastic manufactur-ers of Turkey, underlined that heavy competi-tive conditions will effect plastics sector in the coming period. Salih Esen, who considers unfair competition as one of the main problems of the sector, stated his opinion s u g g e s t i n g investments being allowed without any limitation are one of the most impor-tant reasons for that unfair competition. Salih Esen suggested planning regarding investment to be realized radically and claimed that the entrance to areas which are not innovative and which have supply surplus should be prevented. We made a comprehensive interview with Salih Esen, who acts as the Board Chairman of Menemen Plas-tics Specialization Organized Industrial Zone, the construction works of which will take start soon, as well as Aegean Region Chamber of Commerce Assembly Chairman, about structuring need of plastics sector, Menemen OSB and Esen Plastik.

BREAKING NEWS

Page 102: PLASFEDDERGİ Sayı 4
Page 103: PLASFEDDERGİ Sayı 4

yayn ve çal malarmzartk cebinizde

PAGDER, bir ilke daha imza atarak akll telefon

ve tabletlerde kullanlacak mobil uygulama

programn tamamlad...

Android i letim sistemi ve Apple cihazlarda çal acak uygulamayla, internet eri imine açk akll telefonlardan yaynlanan haberler, bültenler, duyurular ile eri ime açlan rapor ve di er dokümanlara daha kolay ula abileceksiniz.

Page 104: PLASFEDDERGİ Sayı 4