prof.dr.nurettin yayli - kimyakongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ilac2013-021.pdf · 3...

9
1 Uçucu Yağlar ve Tıbbi Kullanımları Prof.Dr.Nurettin YAYLI Karadeniz Teknik Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, 61080-TRABZON [email protected] Bitkiler, yüzyıllardan beri insanoğluna ihtiyaç duyduğu birçok alanda cevap verebilen ve çeşitlilik gösteren mükemmel yapılardır. Tüm dünyada ve ülkemizde çeşitli bitkiler uzun zamandır halk arasında çay, baharat, parfüm, hastalıkların tedavisinde ve ilaç yapımında kullanılmaktadır. Bitkilerin mikroorganizmaları öldürücü ve insan sağlığı için önemli olan özellikleri 1926 yılından bu yana laboratuvarlarda araştırılmaktadır [1] . Son yıllarda sentetik kökenli maddelerin yan etkilerinin daha fazla olması, özellikle antimikrobiyal olarak kullanılan sentetik ilaçlara karşı organizmaların direnç oluşturmaları gibi sebepler doğal bitkisel kaynakların ve bu maddeleri taşıyan tıbbi bitkilerin önemini daha çok arttırmıştır [2] . Bitkilerin tıbbi amaçlı kullanımlarında en önemli etki mekanizmasını temel bileşenleri olan uçucu yağlar oluşturmaktadır. Uçucu Yağ Nedir? Uçucu yağ, bitkilerin veya bitkisel kaynakların, kök, gövde, yaprak, meyve, kabuk, çiçek gibi kısımlarından çeşitli yöntemlerle elde edilen, oda sıcaklığında sıvı halde olan, bazen donabilen, kolaylıkla kristalleşebilen genellikle renksiz veya açık sarı renkli, uçucu, kuvvetli kokulu ve yağımsı karışımlardır. Açıkta bırakıldıklarında, oda sıcaklığında bile buharlaşabildiklerinden "uçucu yağ", eter gibi uçtuklarından "eterik yağ"; güzel kokulu olmaları ve parfümeride kullanılmaları nedeniyle "esansiyel yağ" gibi isimlerle anılırlar [3] . Uçucu yağları, bitkilerin aroma maddeleri olup uzun yıllardan beri değişik amaçlara yönelik, özellikle bilimsel ve ticari olarak birçok alanda kullanılmaktadır. Bu kullanım alanlarının başında kozmetik, ilaç, gıda sanayi, disçilik, ağız bakım ürünleri, parfümeri, boyacılık, aromaterapi ve fitoterapi gelmektedir [4] . Uçucu yağlar geniş bir kullanım alanına sahip olduğu için son zamanlarda birçok bilim adamının ilgisini çekmiş ve bu uçucu yağların kimyasal yapıları incelenmiş, biyolojik aktiviteleri merak konusu olmuştur [5] . Uçucu yağlar bitkilerden değişik şekillerde izole edilirler (Tablo1). KimyaKongreleri.org

Upload: dinhhuong

Post on 06-Aug-2019

224 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

1

Uçucu Yağlar ve Tıbbi Kullanımları

Prof.Dr.Nurettin YAYLI

Karadeniz Teknik Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, 61080-TRABZON

[email protected]

Bitkiler, yüzyıllardan beri insanoğluna ihtiyaç duyduğu birçok alanda cevap verebilen ve çeşitlilik

gösteren mükemmel yapılardır. Tüm dünyada ve ülkemizde çeşitli bitkiler uzun zamandır halk

arasında çay, baharat, parfüm, hastalıkların tedavisinde ve ilaç yapımında kullanılmaktadır. Bitkilerin

mikroorganizmaları öldürücü ve insan sağlığı için önemli olan özellikleri 1926 yılından bu yana

laboratuvarlarda araştırılmaktadır [1]

. Son yıllarda sentetik kökenli maddelerin yan etkilerinin daha

fazla olması, özellikle antimikrobiyal olarak kullanılan sentetik ilaçlara karşı organizmaların direnç

oluşturmaları gibi sebepler doğal bitkisel kaynakların ve bu maddeleri taşıyan tıbbi bitkilerin önemini

daha çok arttırmıştır [2]

. Bitkilerin tıbbi amaçlı kullanımlarında en önemli etki mekanizmasını temel

bileşenleri olan uçucu yağlar oluşturmaktadır.

Uçucu Yağ Nedir?

Uçucu yağ, bitkilerin veya bitkisel kaynakların, kök, gövde, yaprak, meyve, kabuk, çiçek gibi

kısımlarından çeşitli yöntemlerle elde edilen, oda sıcaklığında sıvı halde olan, bazen donabilen,

kolaylıkla kristalleşebilen genellikle renksiz veya açık sarı renkli, uçucu, kuvvetli kokulu ve yağımsı

karışımlardır. Açıkta bırakıldıklarında, oda sıcaklığında bile buharlaşabildiklerinden "uçucu yağ", eter

gibi uçtuklarından "eterik yağ"; güzel kokulu olmaları ve parfümeride kullanılmaları nedeniyle

"esansiyel yağ" gibi isimlerle anılırlar [3]

. Uçucu yağları, bitkilerin aroma maddeleri olup uzun

yıllardan beri değişik amaçlara yönelik, özellikle bilimsel ve ticari olarak birçok alanda

kullanılmaktadır. Bu kullanım alanlarının başında kozmetik, ilaç, gıda sanayi, disçilik, ağız bakım

ürünleri, parfümeri, boyacılık, aromaterapi ve fitoterapi gelmektedir [4]

. Uçucu yağlar geniş bir

kullanım alanına sahip olduğu için son zamanlarda birçok bilim adamının ilgisini çekmiş ve bu uçucu

yağların kimyasal yapıları incelenmiş, biyolojik aktiviteleri merak konusu olmuştur [5]

. Uçucu yağlar

bitkilerden değişik şekillerde izole edilirler (Tablo1).

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 2: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

2

Tablo 1. Uçucu yağ elde edilmesinde kullanılan yöntemler [6].

1. Damıtma yöntemi: Sıvıların kaynama noktaları arasındaki farklardan yararlanılarak gerçekleştirilen bir ayırma işlemidir.

a- Su ile damıtma b- Buhar ile damıtma c- Vakum ile damıtma

2. Ekstraksiyon yöntemi: Genel anlamda bir

çözücü içerisine uçucu yağ ekstrakte edilmesi

işlemidir.

a- Çözücü ekstraksiyonu b- Süper kritik sıvı ekstraksiyonu c- Mikrodalgayla ekstraksiyon d- Sıkıştırılmış çözücü ekstraksiyonu e- Katı-faz mikro ekstraksiyon f- Çok yönlü ekstraksiyon

3. Mekanik yöntem: Limon ve portakal gibi meyvelerin kabuklarının bez bir torbaya

konularak soğuk hidrolik preslerde sıkılarak uçucu yağ elde edilmesinde kullanılan bir

işlemdir.

İlaçlarda selüloz, nişasta, pektin, protein, şeker gibi tedavi yönünden etkisiz maddeler yanında çok az

miktarlarda bile, farmakolojik etkilere sahip ve etken madde olarak adlandırılan bileşikler de

bulunmaktadır. Uçucu yağlar ilaçlarda etken madde olarak kullanılan temel yapılardan biri olup,

2000’den fazla bileşenin bulunduğu ve genel olarak terpenlerden oluşmuş karışımlardır [7]. Bunun

yanında düşük molekül ağırlıklı alifatik hidrokarbonları, asitleri, alkolleri, aldehitleri, asiklik esterleri

veya laktonları, istisna olarak azot ve sülfür içeren bileşikleri, kumarinleri ve fenilpropanoidlerin

homologlarını da içerirler [6, 7]

.

Terpen Nedir?

Terpenler, izopren birimlerinin (2-metil-1,3-bütadien) bir araya gelmesiyle oluşan ve doğal ürünlerin

en yaygın olarak bulunan gruplarından biridir. İçerdikleri izopren birimlerine göre sınıflandırılırlar

(Tablo 2).

Tablo 2. Terpenlerin sınıflandırılması

Bileşik Sınıfı Kapalı Formül İzopren sayısı Bağlanma Şekli Bileşik

Hemiterpen C5H8 1

İzopren

Monoterpen C10H16 2 Baş-kuyruk Limonen

Seskiterpen C15H24 3 Baş-kuyruk α-Bisabolen Diterpen C20H32 4 Baş-kuyruk Fitan Sesterterpen C25H40 5 Baş-kuyruk Haslen Triterpen C30H48 6 Baş-kuyruk Skualen Tetraterpen C40H64 8 Baş-kuyruk Karoten

Terpenlerin yapılarında oksijen içermesiyle oluşan terpen türevi esterler, alkoller ve aldehitler ise

terpenoidler olarak adlandırılır.

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 3: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

3

Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar

Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici, antiseptik, antifungal, antiviral ve antimikrobiyal özellikler

göstermektedirler. Uçucu yağların antibiyotik ve antiseptik özellikleri bakteriler, küf mantarları ve

mayalara karşı olabilmektedir. En antiseptik yağlar, geyik otu, tarçın, kekik, karanfil, lavanta ve

okaliptüs yağlarıdır. Terpenlerin uçucu yağların ana bileşenleri olması, bu sınıf bileşiklerin de

biyolojik özelliklerinin araştırılmasına yol açmıştır. Örneğin, kekik yağında bulunan bir timol ve

karvakrol, fenolden 20 kat daha antiseptiktir ve diş macunlarında kullanılır. Bu bileşikler hem

antioksidan hem de antibiyotik özelliklere sahip olup karaciğeri koruyucu ve iyileştirici etkilerinin

yanında kalp kası üzerinde de olumlu etkileri vardır [7- 9]

. Limonen ve α-pinen antibakteriyel ve

antifungal etki göstermektedir. Melisa yağında bulunan citral, uçuk tedavisinde; gül yağında bulunan

geraniol ise cildi dengelemek ve canlandırmak için kozmetik ürünlerinde kullanılan terpen sınıfı

bileşiklerdir (Şekil 1).

OH

OH

O

H

OH

Timol Karvakrol Limonen α-Pinen Citral Geraniol

Şekil 1. Bazı biyoaktif terpen bileşikleri

Beyin zarından geçebilen tek madde uçucu yağdır. Beyin pek çok şeyi yönetmektedir. Bu nedenle bu

geçiş tedavi açısından çok önemlidir. Örneğin koklama (inhalasyon) yoluyla alınan portakal yağı; neşe

verici, zihni canlandırıcı, depresyonu rahatlatıcı, okaliptüs yağı; ağrı giderici, nane yağı; mikrop

öldürücü, migren ağrısını giderici, lavanta yağı; uykusuzluk, baş ağrılarını giderici, selvi yağı; dolaşım

sistemini rahatlatıcı, adaçayı yağı; gaz söktürücü, sindirim düzenleyici, idrar artırıcı, anason yağı; gaz

söktürücü, spazm giderici, uyku verici, süt artırıcı, yatıştırıcı, aloe vera yağı; cildin nem dengesi

düzenleyici ve hücre yenilenmesine yardımcı, biberiye yağı; dolaşım sistemini uyarıcı, antifungal,

antibakterial, egzama, akne de etkili, civanperçemi yağı; menopoz döneminde rahatlatıcı, nevraljide

ağrıyı azaltıcı, hücre yenileyici, yara iyileştirici ve çam yaprağı yağı: balgam söktürücü, antiseptik

özellikleriyle, çam terebentin yağı; haricen romatizma ağrılarına karşı, saç sağlığına olumlu etkileriyle,

çay ağacının yağı; cilt lekelerinin giderilmesi, defne yağı; saçları besleyici ve kepekleri giderici,.

fesleğen yağı; zihin yorgunluğu giderici, gül yağı; doğum sonrası depresyon giderici, adet dönemi

düzenleyici, menopoz sıkıntılarını destekleyici, hindiba yağı; kanı temizleyici, safra kesesi ve

karaciğere yardımcı, ıtır yağı; akne, yanık, hemoroid, egzama, isilik ve artrit tedavisinde, karabaş otu

yağı; antiseptik, ağrı kesici özellikle yaralı ve egzamalı ciltlerdeki tedavide, karanfil yağı; antiseptik,

ağrı kesici, hazmı kolaylaştırıcı, kekik yağı; romatizma tedavisinde, eklem ve kas ağrılarında, sarımsak

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 4: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

4

yağı; kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarında ve genel enfeksiyon hastalıklarında, tarçın yağı:

sindirim sistemi enfeksiyonlarında kullanılabilme özellikleriyle tıbbi anlamda son derece önemli

değişik uçucu yağlardır [1-14]

.

Uçucu yağların aroma bileşiklerinin karışımı olması, bunların aromaterapi denilen, stres, sinirlilik,

depresyon ve yorgunluk problemlerini giderebilen bir uçucu yağ kullanım sanatının ve tedavi

yönteminin oluşmasını sağlamıştır. Aromaterapi, hastalıkları önlemek için en iyi yol olan bağışıklık

sistemini güçlendirmek ilkesine göre çalışır.

Uçucu yağların biyolojik ve tıbbi kullanımları yanında kozmetik, parfümeri, böcek kovucu, yapıştırıcı,

lokal anastezik, aromaterpi, gıda ve temizlik malzemelerinde, vb. birçok alanda kullanımı, bu tür

bileşiklerin ekonomik boyutta da önemini arttırmıştır. Dünyada her geçen yıl tüketimi artmakta, buna

paralel olarak ülkemiz ekonomisinde gelişmekte olan bir sektör olarak bulunmaktadır [15].

Uçucu Yağların Dünya Ticareti

Uçucu yağların dünya üretim miktarları kesin olarak bilinmemekle birlikte 45000 ton civarında olduğu

tahmin edilmektedir. Üretimin yaklaşık %90’ nını 14 adet uçucu yağ oluşturmaktadır. Bu yağlar;

Çin Nanesi Sitronel

ABD Nanesi Paçuli

Limon Lavanta

Karanfil Sedir Ağacı

Biberiye Küçük Limon

Portakal Litsea Cubeba

Okaliptus Sasafra

şeklindedir. Dünya uçucu yağlar ihracatı tablo 3’ de verilmiştir.

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 5: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

5

Tablo 3. Dünya uçucu yağlar ihracatı (bin dolar)

GTİP No Ürünler 2007 2008 2009

Toplam 2.435.917 2.868.879 2.403.794

330111 Bergamut yağı 1.088 301 334

330112 Portakal yağı 196.564 205.029 188.043

330113 Limon yağı 274.120 305.618 302.711

330114 Küçük limon yağı 9.405 25 -

330119 Diğer turunçgillerden elde edilen uçucu yağlar 163.324 207.449 170.226

330121 Itır çiçeği yağı 70.946 109.210 64.905

330122 Yasemin yağı 5.596 1.916 789

330123 Lavanta yağı 1.293 903 815

330124 Acı nane yağı 227.476 225.563 175.494

330125 Diğer nane yağları 116.440 180.712 144.478

330126 Güve otu yağı 483 87 5

330129 Turunçgil hariç diğer bitkilerden elde edilen yağlar 855.696 1.017.670 846.388

330130 Rezinoitler 62.570 69.652 71.243

330190 Uçucu yağların terpenler alındıktan sonra arta kalan

yan ürünleri, su ve çözeltileri

450.916 544.744 438.363

Uçucu Yağların Türkiye Ticareti

Ülkemizin coğrafi yapısı, iklim özellikleri, farklı üç flora bölgesinin kesişme noktasında

olması, jeolojik özellikleri, 0-3000 m arasında değişen yükselti farklılıkları ve kısaca birçok

karasal ve sucul ekosistelere sahip olması nedeniyle zengin bir bitkisel biyoçeşitliliğe sahiptir.

Bu zenginlik sadece sayısal olarak değil, ülkemize özgü / endemik bitkilerin de fazlalığı

sonucunu doğurmaktadır. Avrupa’nın tamamında yaklaşık 13.000 bitki varken, bu sayısı

ülkemizde yaklaşık 12.000’dir. Endemik bitkiler bakımından değerlendirildiğinde ise, Avrupa

kıtasındaki sayı 3000 iken bu sayı son çalışmalara [16, 17]

göre bu sayı 3700 civarındadır.

Ülkemizde doğadan toplanarak ticareti yapılan bitki türlerinin sayısı 346 olup, bunların 112

adetinin ihraç edildiği ve ihraç edilen bu bitkilerden de 24 adetinin endemik bitki olduğu

bildirilmektedir [18]

. Ülkemizin 2011 yılı bitkilerden elde ettiği gelir (aktarlarda dahil)

yaklaşık 250 milyon dolardır.

Türkiye’ nin toplam arazisinin (814578 km2) %10-30’ u ekili ve dikili alan, %26’ sı orman

arazisidir. Dolayısıyla Türkiye’ nin toplam arazisinin %60’lik kısmı doğal tıbbi bitkilerin

yayılış alanları olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum alansal olarak tıbbi bitkilerin

yetiştirilebileceği büyük bir potansiyelin var olduğunu göstermektedir.

Türkiye’nin 2010 yılı uçucu yağlar ihracatı yaklaşık 17.5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

İhraç edilen başlıca yağlar gül yağı, kekik yağı, defne yağı, stearopten yağı ve limon yağıdır.

Uçucu yağlar ihracatımızın büyük bir kısmı AB ülkelerine yöneliktir. Ülkeler bazında

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 6: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

6

bakıldığında ise en önemli ihracat pazarları Fransa, Almanya, İsviçre, ABD, İngiltere,

Hollanda ve Kanada’dır. Toplam ihracat içinde Fransa’nın payı %65 tir. Türkiye’de üretilen

gülyağının hemen hemen tamamı ihraç edilmektedir. 2010 yılı ihracatı 9.3 milyon dolardır.

İhracatın büyük bir kısmı AB ülkeleri, İsviçre, ABD ve Japonya’ya yapılmıştır. Toplam

ihracat içerisinde Fransa’nın payı %71 dir, İsviçre’nin payı ise %12 dir [15]

. Türkiye’ nin

uçucu yağ ihracat, ithalat ve üretimi tablo 4-7 de verilmiştir.

Tablo 4. Türkiye’nin uçucu yağlar ihracatı (bin dolar) [15]

GTİP No Ürünler 2008 2009 2010

330112 Portakaldan elde edilen uçucu yağ 30 10 34

330113 Limondan elde edilen uçucu yağ 11 44 98

330119 Diğer turunçgillerden elde edilen uçucu yağ 30 15 29

330124 Menta piperitadan elde edilen uçucu yağ 1 0 25

330129 Turunçgil hariç diğer bitkilerden elde edilen uçucu yağ 23.087 19.941 15.264

330130 Rezinoitler 258 1 24

330190 Uçucu yağların terpenler alındıktan sonra arta kalan yan ürünleri,

su ve çözeltileri

1.222 1.198 2.061

Toplam 24.638 21.209 17.493

Tablo 5. Türkiye’ nin yıllara göre gülyağı ihracatı [15]

Yıllar Miktar Değer (bin dolar)

2002 6.032 8.068

2003 4.330 9.784

2004 2.643 7.393

2005 2.159 7.174

2006 4.460 7.594

2007 3.860 9.383

2008 4.831 11.210

2009 4.903 8.492

2010 11.404 9.157

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 7: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

7

Tablo 6. Türkiye’nin Uçucu Yağlar İthalatı (bindolar) [15]

GTİP No Ürünler 2008 2009 2010

330112 Portakaldan elde edilen uçucu yağ 651 521 788

330113 Limondan elde edilen uçucu yağ 863 682 710

330119 Diğer turunçgillerden elde edilen uçucu yağ 920 968 703

330124 Menta piperitadan elde edilen uçucu yağ 2.925 1.423 890

330125 Naneden elde edilen uçucu yağ 358 417 960

330129 Turunçgil hariç diğer bitkilerden elde edilen uçucu yağ 4.587 4.233 4.651

330130 Rezinoitler 1.492 1.800 1.599

330190 Uçucu yağların terpenler alındıktan sonra arta kalan yan ürünleri,

su ve çözeltileri

1.849 1.175 1.854

Toplam 13.644 11.219 12.155

Tablo 7. Tahmini yıllık üretimi 500 tonun üzerinde olan uçucu yağlar (Birim:ton) [15]

Ticari İsmi Latince İsmi Tahmini Yıllık Üretim

Portakal Citrus sinensis 15.000

Nane (İngiliz, Bahçe, Japon) Mentha piperita, M.spicata, M. arvensis 6.000-8.000

Okaliptus Eucalyptus globulus 2.400-3.000

Limon Citrus limon 2.000-2.500

Ökaliptus (Limon Kokulu) Eucalyptus citriodora 2.000

Karanfil Syzygium aromaticum 2.000

Sitronel Cymbopogon winterianus 1.600-1.750

Sedir Yağı (Amerikan) Juniperus virginiana, J. mexicana, J. procera 700-1.400

Limon Otu (Lemongrass) Cymbopogon flexuosus, C. Citraus 800-1.300

Sasafra Octea pretiosa 1.200

Misket Limonu (Lime) Citrus aurantiifolia 900

Lavandin Lavandula angustifoliia, L. latifolia hibriti 750

Kişniş Coriandrum sativum 750

Litsea Cubeba Litsea cubeba 500-600

Paçuli Pogosteman cablin 500-550

Kaynaklar:

1. Toroğlu S. ve Çenet M. KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi, 9(2), 12-20, 2006.

2. Çelik E. ve Yuvalı Çelik G. Mikrobiyoloji Dergisi , 5(2), 1-6, 2007.

3. Çalıkoğlu E., Kıralan M. Ve Bayrak A., Türkiye 9. Gıda Kongresi, Uçucu Yag Nedir, Nasıl

Üretilir ve Türkiye'deki Durumuna Genel Bir Bakış, 24-26 Mayıs 2006, Bolu.

4. Hammer K. A., Carson C.F., and Riley T. V. Journal of Applied Microbiology, 86, 985-990,

1999.

5. Mouhssen L. Phytotherapy Research, 18, 435-448, 2004.

6. Evren M. ve Tekgüler B. Mikrobiyoloji Dergisi , 9(3), 28-40, 2011.

7. Adams R.P. Identification of essential oil components by gas chromatography / quadrupole

mass spectroscopy. Allured publishing Co, Carol Stream, IL, USA, pp.1-456, 2004.

8. Uyanoğlu M., Porsiyal Hepatektomi Yapılmış Sıçanlarda Karvakrolün Karaciğer Üzerine

Etkileri, Doktora Tezi, Osmangazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Şubat 2006.

9. Arkan S., Karvakrol ve Timolün İzole Sıçan Kalp Kası Üzerine Etkileri, Yüksek Lisans Tezi,

Osmangazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kasım 2008.

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 8: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

8

10. Kahriman N., Tosun G., Terzioğlu S., Karaoğlu Ş.A., and Yaylı N. Records of Natural

Products, 5(2), 82-91, 2011.

11. Yaylı N., Yaşar A., Güleç C., Usta A., Kolaylı S., Coşkunçelebi K. and Karaoğlu Ş.

Phytochemistry 66, 1741–1745, 2005.

12. Yaylı N., Yaşar A., İskender N.Y., Yaylı N., Cansu T.B., Coşkunçelebi K. and Ş. Karaoğlu

Pharmaceutical Biology, 48 (2), 191-194, 2010.

13. Kahriman N., Tosun G., Genç H., and Yaylı N. Turkish Journal of Chemistry, 34, 969-976,

2010.

14. Küçük M., Güleç C., Yaşar A., Üçüncü O., Yaylı N., Coşkunçelebi K., Terzioğlu S., Yaylı N.

Pharmaceutical Biology. 44, 592-599, 2006.

15. Dış Ticaret Müsteşarlığı Kayıtları, Ankara 2010.

16. Güner ve ark., Türkiye’nin Damarlı (Vasküler) Bitkileri. Türkiye Flora Araştırmaları Derneği

ve Nezahat Gökyiğit Botanik Parkı, İstanbul, 2012.

17. Torlak H., Vural M., Aytaç, Z., Türkiye’nin Endemik Bitkileri. Kültür ve Turizm Bakanlığı,

Ankara, 2010.

18. Orman Genel Müdürlüğü (OGM), 2012. Ormancılık ve Su Şurası 2013-Ormanlardan

Faydalanma Çalışma Grubu Raporu (Şura Çalışma Belgesi), Ankara.

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya

Page 9: Prof.Dr.Nurettin YAYLI - KimyaKongreleri.orgkimyakongreleri.org/ilac2013/ILAC2013-021.pdf · 3 Tıbbi Özellikleriyle Uçucu Yağlar Uçucu yağlar spazm çözücü, irrite edici,

“Post-Genomik Çağda İlaç Tedavisinde Farmakogenetik Yaklaşımlar ;

Niçin, Nasıl?”

Candan Hızel, PhD

1Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Eskişehir, Türkiye

2C2H-VichyGenomics, Fransa, Kanada, Türkiye

DNA yapısının J. Watson, F. Crick ve R. Franklin tarafından keşfinden tam 50 yıl sonra uluslararası

İnsan Genom Projesi (IGP), 2003 yılında tamamlandı. İGP’nin 1990 yılında başlayıp, projenin ilk

taslağının 2000 yılında Kanada HUGO Genom toplantısında bu projenin direktörü Francis Collins

tarafından sunulması ile genetik bilgilerinin günlük yaşamda, tıp ve eczacılık biliminde rutin olarak

uygulanabileceği “post-genomik” çağa girmiş bulunuyoruz.

Öngörüsel ve bireye özgü tedavi bireyin tüm yaşamınca devam eden bir kavram olup her hastanın

kendisine ait özel bir biyolojik yapısı olduğu felsefesiyle bireyin sadece genetik yapısına ait bilgilerle

değil fakat yaşam tarzı ve çevre etmenleri ile birlikte incelenmesine dayanır. Dolayısıyla doğru bir

öngörüsel ve bireye özgü tedavi uygulaması, hem genetik hem de genetiğe bağlı olmayan faktörler göz

önünde bulundurularak o bireyin kişisel özelliklerinin incelenmesidir. Bireye özgü tedavi “hastalık

merkezli” tedavi kavramından “insan merkezli” tedavi kavramına geçiş sağlar ve böylece rutin tıp ve

eczacılık uygulamalarında tedavide bireysel yaklaşımı kolaylaştırır. Bütün bu bilgiler bağlamında

bireylerin hastalıklara yatkınlık ve tedavideki farklı yanıtlarının kalıtsal sebeplerini araştıran

farmakogenomik ilaçların akılcı kullanımı için doğru ilacı doğru dozda doğru hastaya uygulanması

açısından 21. yüzyılın cevabı olarak kabul edilebilir.

İçinde bulunduğumuz “post-genomik” çağda bireye özgü tedavi kavramı içerisinde özellikle

farmakogenomik/genetik, sistemik toksisite ve öngörülemeyen tedavi yanıtının çok belirgin olduğu

drumlarda büyük önem taşımaktadır.

KimyaKongreleri.org

1. Ilaç Kimyasi, Üretimi, Teknolojisi, Standardizasyonu Kongresi, Kimyagerler Dernegi, 29-31 Mart 2013, Antalya