rolling in the deep
DESCRIPTION
Go ahead and sell me out Gow ahed end sell mi aut Haydi devam et ve harca beni ROLLING IN THE DEEP There’s a fire starting in my heart Der’z e fayr starting in may hart var bir ateş başlayan -de kalbim Kalbimde (yanmaya) başlayan bir ateş var. and it’s bringing me out the dark end it’z bringing mi aut dı dark ve o götürüyor beni dışına karanlığın Ve o beni karanlığın dışına götürüyor Ve beni karanlıktan kurtarıyor. DERİNE YUVARLANMAKTRANSCRIPT
ROLLING IN THE DEEP
ROLLING IN THE DEEP
roling in dı diyp
yuvarlanmak -e derin
DERİNE YUVARLANMAK
There’s a fire starting in my heartDer’z e fayr starting in may hartvar bir ateş başlayan -de kalbim
Kalbimde (yanmaya) başlayan bir ateş var.
Reaching a fever pitchRiyçing e fifır piçulaşıyor bir yangın derecesine
Bir yangın derecesine ulaşıyor.Alev alev yanıyor.
and it’s bringing me out the darkend it’z bringing mi aut dı darkve o götürüyor beni dışına karanlığın
Ve o beni karanlığın dışına götürüyorVe beni karanlıktan kurtarıyor.
Finally I can see you crystal clearFaynıli ay ken sii yu kristıl kliyrNihayet ben -ebiliyorum gör seni kristal berraklığında
Nihayet seni kristal berraklığında görebiliyorum.
Go ahead and sell me outGow ahed end sell mi aut
Haydi devam et ve harca beniHaydi devam et, harca beni (elinden çıkar, uzaklaştır).
And I’ll lay your sheet bareEnd ay’l ley your şiyt berve ben …acağım bırak senin çarşafını bomboş
Ve ben senin çarşafını (yatağını) bomboş bırakacağım (seni terk edeceğim).
See how I’ll leave with every piece of youSii haw ay’l liyv with evriy piys ov yu
Gör bak nasıl ben …cağım ayrılacağım ile her bir parçan seninGör bak, ben senin her bir parçan ile (parçandan) nasıl ayrılacağım.
Don’t underestimate the things that I will doDon’t underestimiyt dı tings deet ay wıl du
hafife alma o şeyleri ki ben -acağım yapHafife alma o şeyleri ki, ben (onları) yapacağım
Yapacağım şeyleri hafife alma.
There’s a fire starting in my heartDer’z e fayr starting in may hartvar bir ateş başlayan -de kalbim
Kalbimde (yanmaya) başlayan bir ateş var.
Reaching a fever pitchRiyçing e fifır piçulaşıyor bir yangın derecesine
Bir yangın derecesine ulaşıyor.Alev alev yanıyor.
and it’s bringing me out the darkend it’z bringing mi aut dı darkve o götürüyor beni dışına karanlığın
Ve o beni karanlığın dışına götürüyorVe beni karanlıktan kurtarıyor.
The scars of your love remind me of usDı skors ov your lav rimaynd mi ov as
yara izleri -nin senin sevgi hatırlatıyor bana biziSenin sevginin (aşkının) yara izleri bana bizi hatırlatıyor.
They keep me thinkingDey kiyp mi dinking
onlar tutuyorlar beni düşünmeyeOnlar beni düşünmeye tutuyorlar.
Onlar (o yara izleri) bana düşündürüyor.
that we almost had it alldet wi olmust hed it allki biz neredeyse elde ettik onu tamamen
Ki, biz neredeyse onu tamamen elde ettik (yolun sonuna geldik).(O yara izleri,) neredeyse onu tamamen elde ettiğimizi (veya yolun sonuna
geldiğimizi bana düşündürüyor).
The scars of your loveDı skors ov your lav
yara izleri -in senin sevginSenin sevginin yara izleri,
They leave me breathlessdey liyv mii bretlıs
onlar bırakıyor beni nefessizOnlar beni nefessiz bırakıyor (nefesimi kesiyor).
I can’t help feelingay ken’t help fiyling
Ben güç yetiremiyorum söz geçirmeye duyguya
Ben duyguya söz geçirmeye güç yetiremiyorum.Duygularıma söz geçiremiyorum.
We could have had it allWi kould hev hed it allbiz -abilirdik olmak sahip olmuş ona tamamen
Biz ona tamamen sahip olmuş olabilirdik. Hepsi bizim olabilirdi.
Background vocalsBek-graund vokals
arkaplan vokalleriArkaplan vokalleri
You’re gonna wishYuar gona wiş
sen …sin -ecek dileSen dileyeceksin (ki),
You never had met meyu nevır hed met misen hiç olmadın tanışmış benimle
Sen benimle hiç tanışmış olmadın.Beni hiç tanımadın.
You’re gonna wish you never had met meYuar gona wiş yu nevır hed met mi
sen …sin -ecek dile sen hiç olmadın tanışmış benimleSen dileyeceksin (ki), sen benimle hiç tanışmış olmadın.
Beni hiç tanımamış olmayı dileyeceksin.
Tears are gonna fallTiyırs ar gona fall
gözyaşları yard. fiil -acak ak-Gözyaşları akacak.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanarak -e dipDibe (derinlere) yuvarlanarak.
You had my heart inside of your handsYu hed may hart insayd ov your hendssen sahiptin kalbime içindeki senin avuçlarının
Sen, senin avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.Avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.
And you played itEnd yu pleyd itVe sen oynadın onunla
Ve sen onunla oynadın.Ama sen onunla oynadın.
to the beattu dı biyt
için vurmakVurmak için (vururcasına).
Baby I have no story to be toldBeybi ay hev nou stori tu bi told
Bebeğim ben -im yok hikaye(m) anlatılacakBebeğim, benim anlatılacak hikayem yok.Bebeğim, benim anlatacak hikayem yok.
But I’ve heard one on youBat Ay’v hörd van on yu
Ama duydum bir tane hakkında seninAma senin hakkında bir tane duydum.
And I’m gonna make your head burnEnd ay’m gona meyk your hed börnVe ben -acağım yap senin başını yanık
Ve ben senin başını yanık yapacağım.Ve ben senin başını yakacağım (senin kafanı kızdıracağım).
Think of me in the depths of your despairDink ov mi in dı depts ov your dispeyr
düşün beni -nde derinlikleri senin çaresizliğininSenin çaresizliğinin derinliklerinde beni düşün.
Make a home down there as mineMeyk e hom dawn deyr es maynyap bir yuva onun altında gibi benim
Onun altında (orada) benim gibi bir yuva yap.
sure won’t be sharedşur won’t bi şeyrd
emin ol olmayacağına paylaşılanPaylaşılan olmayacağına (paylaşılmayacağına) emin ol.
It reminds you of the home we sharedİt rimaynds yu ov dı hom wi şeyrdo hatırlatıyor sana -i ev bizim paylaştığımız
O bizim paylaştığımız evi sana hatırlatıyor.Paylaştığımız evi sana hatırlatıyor.
The scars of your love remind me of usDı skors ov your lav rimaynd mi ov as
yara izleri -nin senin sevgi hatırlatıyor bana biziSenin sevginin (aşkının) yara izleri bana bizi hatırlatıyor.
It reminds you of the home we sharedit rimaynds yu ov dı hom wi şeyrdo hatırlatıyor sana -i ev bizim paylaştığımız
O bizim paylaştığımız evi sana hatırlatıyor.
They keep me thinkingDey kiyp mi dinking
onlar tutuyorlar beni düşünmeyeOnlar beni düşünmeye tutuyorlar.
Onlar (o yara izleri) bana düşündürüyor.
that we almost had it alldet wi olmust hed it allki biz neredeyse elde ettik onu tamamen
Ki, biz neredeyse onu tamamen elde ettik (yolun sonuna geldik).(O yara izleri,) neredeyse onu tamamen elde ettiğimizi (veya yolun sonuna
geldiğimizi bana düşündürüyor).
The scars of your loveDı skors ov your lav
yara izleri -in senin sevginSenin sevginin yara izleri,
They leave me breathlessdey liyv mii bretlıs
onlar bırakıyor beni nefessizOnlar beni nefessiz bırakıyor (nefesimi kesiyor).
I can’t help feelingay ken’t help fiyling
Ben güç yetiremiyorum söz geçirmeye duyguya
Ben duyguya söz geçirmeye güç yetiremiyorum.Duygularıma söz geçiremiyorum.
We could have had it allWi kould hev hed it allbiz -abilirdik olmak sahip olmuş ona tamamen
Biz ona tamamen sahip olmuş olabilirdik. Hepsi bizim olabilirdi.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanmak -e derinDerinlere yuvarlanarak, yuvarlanırken.
Dibe doğru yuvarlanıyoruz.
You had my heart inside of your handsYu hed may hart insayd ov your hendssen sahiptin kalbime içindeki senin avuçlarının
Sen, senin avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.Avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.
And you played itEnd yu pleyd itVe sen oynadın onunla
Ve sen onunla oynadın.Ama sen onunla oynadın.
You had my heart and soulYu hed may hart end seulsen sahiptin benim kalbime ve ruhuma
Sen benim kalbime ve ruhuma sahiptin.
And you played itEnd yu pleyd itVe sen oynadın onunla
Ve sen onunla oynadın.Ama sen onunla oynadın.
to the beattu dı biyt
için vurmakVurmak için (vururcasına).
We could have had it allWi kould hev hed it allbiz -abilirdik olmak sahip olmuş ona tamamen
Biz ona tamamen sahip olmuş olabilirdik. Hepsi bizim olabilirdi.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanmak -e derinDerine yuvarlanmak.
Derinlere yuvarlanarak, yuvarlanırken.
You had my heart inside of your handsYu hed may hart insayd ov your hendssen sahiptin kalbime içindeki senin avuçlarının
Sen, senin avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.Avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.
And you played itEnd yu pleyd itVe sen oynadın onunla
Ve sen onunla oynadın.Ama sen onunla oynadın.
with a beatingwith e biyting
ile bir vuruşBir vuruş ile (dövercesine kalbimle oynadın).
Throw your soul through every open doorTrow your seul trugh evri opın duarattım ruhunu -dan her açık kapı
Ruhunu attım, her açık kapıdan.
Count your blessingsKeunt your plesings
saydım senin temennileriniSenin temennilerini (dualarını) saydım,
to find what you look fortu faynd wat yu luk for
için bulmak ne senin aradığınıSenin ne aradığını bulmak için (temenni ve dualarını saydım).
turned my sorrow into treasured goldtörnd may sarrov intçiu treşırd gold
çevirdim acımı -a değerli altınAcımı değerli altına (hazine değerindeki altına) çevirdim.
you’ll pay me back in kindyu’ll pey me bek in kaynd
sen -yeceksin öde bana geri aynenSen bana aynen geri ödeyeceksin.
and reap just what you’ve sownend riyp cast wat yu’v savınve biçeceksin tam olarak ne sen …-din ek
Ve tam olarak biçeceksin, sen ne ektin (ise).
Ve ne ektiysen onu tam olarak biçeceksin.Ve ektiğini eksiksiz biçeceksin.
We could have had it allWi kould hev hed it allbiz -abilirdik olmak sahip olmuş ona tamamen
Biz ona tamamen sahip olmuş olabilirdik. Hepsi bizim olabilirdi.
It all, it all, it allIt all, it all, it all
onun hepsine onun hepsine onun hepsineHepsine, hepsine, hepsine (sahip olabilirdik).
Hepsi, hepsi, hepsi (bizim olabilirdi).
We could have had it allWi kould hev hed it allbiz -abilirdik olmak sahip olmuş ona tamamen
Biz ona tamamen sahip olmuş olabilirdik. Hepsi bizim olabilirdi.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanmak -e derinDerine yuvarlanmak.
Derinlere yuvarlanarak, yuvarlanırken.
You had my heart inside of your handsYu hed may hart insayd ov your hendssen sahiptin kalbime içindeki senin avuçlarının
Sen, senin avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.Avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.
You’re gonna wishYuar gona wiş
sen …sin -ecek dileSen dileyeceksin (ki),
you never had met meyu nevır hed met misen hiç olmadın tanışmış benimle
Sen benimle hiç tanışmış olmadın.Beni hiç tanımadın.
You’re gonna wish you never had met meYuar gona wiş yu nevır hed met mi
sen …sin -ecek dile sen hiç olmadın tanışmış benimleSen dileyeceksin (ki), sen benimle hiç tanışmış olmadın.
Beni hiç tanımamış olmayı dileyeceksin.
You had my heart and soulYu hed may hart end seulsen sahiptin benim kalbime ve ruhuma
Sen benim kalbime ve ruhuma sahiptin.
And you played itEnd yu pleyd itVe sen oynadın onunla
Ve sen onunla oynadın.Ama sen onunla oynadın.
to the beattu dı biyt
için vurmakVurmak için (vururcasına).
tears are gonna falltiyırs ar gona fall
gözyaşları yard. fiil -acak ak-Gözyaşları akacak.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanmak -e derinDerine (dibe) yuvarlanırken.
We could have had it allWi kould hev hed it allbiz -abilirdik olmak sahip olmuş ona tamamen
Biz ona tamamen sahip olmuş olabilirdik. Hepsi bizim olabilirdi.
You’re gonna wishYuar gona wiş
sen …sin -ecek dileSen dileyeceksin (ki),
you never had met meyu nevır hed met misen hiç olmadın tanışmış benimle
Sen benimle hiç tanışmış olmadın.Beni hiç tanımadın.
You’re gonna wish you never had met meYuar gona wiş yu nevır hed met mi
sen …sin -ecek dile sen hiç olmadın tanışmış benimleSen dileyeceksin (ki), sen benimle hiç tanışmış olmadın.
Beni hiç tanımamış olmayı dileyeceksin.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanmak -e derin
Derine yuvarlanmak.Derinlere yuvarlanarak, yuvarlanırken.
tears are gonna falltiyırs ar gona fall
gözyaşları yard. fiil -acak ak-Gözyaşları akacak.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanmak -e derinDerine (dibe) yuvarlanırken.
You had my heart inside of your handsYu hed may hart insayd ov your hendssen sahiptin kalbime içindeki senin avuçlarının
Sen, senin avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.Avuçlarının içindeki kalbime sahiptin.
You’re gonna wishYuar gona wiş
sen …sin -ecek dileSen dileyeceksin (ki),
you never had met meyu nevır hed met misen hiç olmadın tanışmış benimle
Sen benimle hiç tanışmış olmadın.Beni hiç tanımadın.
You’re gonna wish you never had met meYuar gona wiş yu nevır hed met mi
sen …sin -ecek dile sen hiç olmadın tanışmış benimle
Sen dileyeceksin (ki), sen benimle hiç tanışmış olmadın.Beni hiç tanımamış olmayı dileyeceksin.
Rolling in the deepRolling in dı diyp
yuvarlanmak -e derinDerine (dibe) yuvarlanırken.
You had my heart and soulYu hed may hart end seulsen sahiptin benim kalbime ve ruhuma
Sen benim kalbime ve ruhuma sahiptin.
And you played itEnd yu pleyd itVe sen oynadın onunla
Ve sen onunla oynadın.
you played ityou played itsen oynadın onunla
Sen onunla oynadın,
you played ityou played itsen oynadın onunla
Sen onunla oynadın,
you played ityou played itsen oynadın onunla
Sen onunla oynadın,
to the beattu dı biyt
için vurmakVurmak için (vururcasına).