sayi :3/b15- konu: harita mühendislik hizmetleri …gerektiren danışmanlık hizmetlerinin farklı...
TRANSCRIPT
Harila ve Kadastro Mühendisleri Odamız, Anayasamızın 135.maddesinde; "Belli bir mesleğe sahip olanların müşterekihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesinisağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak, meslekdisiplinini ve ahlakını korumak amacı ile yasayla kumlan ve organları kendi üyeleri tarafından yasayla gösterilenusullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir." şeklinde tanımlanan; 6235 sayılı yasaile kurulmuş olan TMMOB'ye bağlı, kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşudur.
Odamız, mesleğimizle ilgili Mühendislik Hizmetlerinin kamu yanın ve toplumun üstünlüğü İlkesinden hareketlekanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde, bilimsel yöntemlerle ve teknik standartlara uygun biçimde üretilmesinisağlamak amacıyla üretim sürecinin her aşamasında izlenmesini, Anayasanın ve yasaların kendisine yüklediği zorunlubir kamu görevi olarak görmektedir.
Genel Müdürlüğünüzce; sırası ile 27.06.2003 tarih ve 25151 sayılı, 30.06.2003 tarih ve 25154 sayılı, 03.07.2003 tarihve 25157 sayılı Resmi Gazcte'de yayımlanan ilanlarda Giresun İli, Çaınlıoluk İlçesi 1/1000-1/5000 Ölçekli SayısalHalihazır Harita Üretimi, 128 ha Meskun 1047 ha. G.Meskun+Nirengi işi, Burdur İli, Gündoğdu İlçesi 1/1000-1/5000Ölçekli Sayısal Halihazır Harila Üretimi, 74 ha Meskun 292 ha. G.Meskun+Nirengi işi, Niğde İli, Hurç İlçesi 1/100O-1/5000 Ölçekli Sayısal Halihazır Harita Üretimi, 68 ha Meskun 329 ha. G.Meskun+Nirengi işi ve Nevşehir İIİ,Sulusaray İlçesi 1/1000-1/5000 Ölçekli Sayısal Halihazır Harita Üretimi. 93 Meskun 336 ha. G.Meskun+Nirengi işininihale usulü ile ihale edileceği bildirilmiştir.
• İhale ilanı incelendiğinde;Söz konusu işlerin Danışmalık Hizmeti işi olarak ihaleye çıkarıldığı,
• İhaleye katılan isteklinin;Gerçek kişi olması halinde, ihaleye ilişkin ilk tlanm yapıldığı yıl içinde alınmış, Ticaret ve/veya Sanayi Odası veyaMeslek Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belgenin.Tüzel kişi olması halinde ise tüzel kişiliğin siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından veya idaremerkezinin bulunduğu yer mahkemesinden veya benzeri bir makamdan ihaleye ilişkin ilk ilanın yapıldığı yıl içindedüzenlenmiş, tüzel kişiliğin siciline kayıtlı olduğuna dair belgenin istenildiği görülmüştür,
Bilindiği üzere 4734 sayılı Kamu İhale Yasasının 4.maddesinde; "danışman"; "Danışmanlıkyapan, bilgi ve deneyiminiidarenin yararına kullanan, danışmanlığını yaptığı işin yüklenicileri ile hiçbir organik bağ içinde bulunmayanidareden danışmanlık hizmeti karşılığı dışında hiçbir kazanç sağlamayan ve danışmanlık hizmeti veren hizmetsunucuları" şeklinde tanımlanmıştır.
Bu tanını "danışmanlık" yapılan hizmetin ayrıca bir de yüklenicisi bulunması gerekliğine açıkça işaret etmektedir. Yanidanışmanlığın doğrudan bir hizmetin ifasını kapsamadığı, "danışman" in esasen ayrı bir ihale konusu olan ve biryüklenici tarafından üstlenilen işlerle ilgili olarak idarenin görevlendireceği hizmet sunucusu olduğu ifadeedilmektedir. Yine aynı yasanın 11 inci maddesinde "ihaleye katılamayacak olanlar" bölümünde "...ihale konusu işindanışmanlık hizmetlerini yapan yükleniciler bu işin ihalesine katılamazlar..." denilmekte olup, "danışman"lıkhizmetini ayırmıştır.
Ayrıca yasanın 48 İnci maddesinde danışmanlık hizmetinin koşulları belirtilmiş ve yasa maddesi gerekçesinde de;"uluslararası uygulamalar dikkate alınarak, işin karmaşık ve kapsamlı olması nedeniyle özel uzmanlık ve bilgi birikimigerektiren danışmanlık hizmetlerinin farklı seçim ve değerlendirme kriterleri ile ihale edilmesi ön görüldüğünden buhizmet ihaleleri İle ilgili özel hükümler içeren ayrı bîr bölüm düzenlenmiştir." belirtmesi yapılmıştır.
Anılan yasanın 52 nci maddesi "Danışmanlık Hizmet İhalelerinde Tekliflerin Değerlendirilmesi ve İhalenin Yapılması"bölümünde ise".... ihale edilecek iş için önerilen yöntem, o^az/fzavv^/jn/^m..." denilerek danışmanlık hizmetinin aynbirözellik taşıdığı vurgulanmıştır.
SAYI :3/B15-KONU: Harita Mühendislik Hizmetleri İhalesi.
İLLER BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NEANKARA
Kummunuzca ihaleye çıkarılan ve Mühendislik - Mimarlık Hizmetleri kapsamında olan Harita MühendislikHizmetlerinin özetle belirtilen açıklamalar çerçevesinde Danışmanlık Hizmeti değil. Hizmet Alımı kapsamındaihaleye çıkarılması gerekliliğini göstermektedir. Bu güne dek söz konusu kanun kapsamında kurumlarca {Valilik,Kayseri TEDAŞ, Belediyeler) yapılan Harita Kadastro Mühendislik Hizmetleri yapım ihaleleri. Danışmanlık değilHizmet Alımı olarak ihale edilmiştir.
Gerçek ve Tüzel Kişilerin Meslek Odasına Kayıtlı Olma Zorunlumu1954 tarihli 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kanunun 33.maddesi; "Türkiye'demühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını İktiza ettiren İslerle meşgul olabilmeleri vemesleki tedrisat yapabilmeleri için, ihtisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmekmecburiyetindeler" şeklindedir.
4734 Sayılı Kamu İhale Kanunıı'nun İhaleye Katılımda Yeterlik Kuralları başlıklı 10. Maddesinin mesleki ve teknikyeterlilik başlıklı (b) bendinin 1. fıkrasında "isteklinin, mevzuatı gereği ilgili odaya kayıtlı olarak faaliyettebulunduğunu ve teklif venneve yasal olarak yetkili olduğunu kanttlavan belgeler," istenilmekte; 11. Maddesinin (a)bendinde de "Bu Kanun ve diğer kanunlardaki hükümler gereğince geçici ve sürekli olarak kamu ihalelerinekatılmaktan yasaklanmış olanlar... "in hiçbir şekilde ihaleye katılamayacak lan belirtilmektedir.
Ayrıca hem Danışmanlık Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği'nin İstenilecek Belgeler başlıklı 33. maddesinin (a)bendinde ve hem de Hizmet Alımları İhaleleri Uygulama Yönetmeliği'nin İstenilecek Belgeler başlıklı 38. maddesinin(a) bendinin 2. Fıkrasında "İsteklinin mesleki faaliyetlerinin sürdürdüğünü ve teklif vermeye yetkili olduğunu gösterenbelge"r\\v\ istenilmesinin zorunlu olduğu açıkça ifade edilmektedir.
Gerek Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası ve gerekse 3458 sayılı Mühendislik Mimarlık Yasası ve diğeryasa ve yönetmelikler gereği Mühendislik-Mimarhk hizmetlerinin üretilmesinde yetkili, sorumlu ve müellif; ilgilimeslek odasına üye meslek adamıdır. Mühendislik-Mimarhk hizmetlerini yapmaya yetkili isteklinin meslekifaaliyetlerini sürdürdüğü ve yasaklı olmadığına ilişkin durumunu belirten belgelerin düzenlenmesi, yukarıda özetlebelirtilen yasalar gereği ilgili meslek odasınca yürütülmektedir.
Bu nedenle Harita ve Kadastro Mühendislik Hizmetlerinin üretilmesine ilişkin ihale ilanlarında ihaleye katılacakisteklilerden ister gerçek, ister tüzel kişi olsun TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri öda.st'na kayıtlı oldukları,mesleki faaliyetlerini sürdürdükleri ve yasaklı olmadıklarını belirten belgenin istenilmesi gerekmektedir.
Bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının, kuruluş yasalarıyla kendilerineverilen görev ve yetki alanlarındaki çalışmalarını yürürlükteki yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun biçimdeyürütme zorunlulukları vardır.
Odamız meslek disiplinimizle ilgili hizmetlerde; Kamu ve ülke çıkarları ilkesinden hareketle ve hukuk normlarıçerçevesinde yasa ve yönetmelik hükümlerinin eksiksiz uygulanması yönünde gerekli tüm katkıların verilmesi vesürecin izlenmesini kamu görevi olarak saymaktadır. Ayrıca gelişen sürece ilişkin kamuoyunu, üyelerimizi ve ilgilibirimleri bilgilendirmek, gerektiğinde yargı sürecine başvurmak kamusal görev ve sorumluluklarımız arasında yeralmaktadır.
Genel Müdürlüğünüzce ihaleye çıkarılan işlerde yukarıda belirtilen hata ve eksikliklerin giderilmesi zorunluluğuvardır.
Konunun belirtilen yasal mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi, gelişen sürece ilişkin bilgi verilmesi hususlarında,Bilgi ve gereğini rica ederiz.
Saygılarımızla.
Hüseyin ÜLKÜGenel BaşkanYönetim Kurulu Adına
Madde 3:4734 sayılı kanunun 4 üncü maddesinde yapılan
değişiklik ile Mühendislik-Mimarlık hizmetleri kapsamındabulunan etüt, proje, harita ve kadastro ve imar uygulamasıhizmetlerinin kanunun 48 maddesindeki DanışmanlıkHizmeti kapsamından çıkartılarak Hizmet kapsamınaalınması gibi, esasen bir uzmanlık işi otan "plarfında Hizmettanımı içerisine dahil edilmesi gerekmektedir.
Yasanın 23 üncü maddesinde "idareler gerek gördüklerimimarlık, peyzaj mimarlığı, mühendislik, kentsel tasarımprojelen, şehir ve bölge planlama ve güzel sanat eserleri ileilgili bir plan elde edilmesine yönelik olarak yarışmayaptırabilir." denilmektedir. Maddede görüldüğü üzere"plan" mühendislik mimarlık projelerini de ifade etmektedir.
Bu tanımın hizmetler bölümünde yer atmaması ileride yinesadece danışmanlık veya yarışma kapsamındaüretilebilecekmiş gibi yorumlanarak yeni bir tartışmalıuygulama dönemi yaşatacaktır. Yasada yapılan değişiklikamacına ulaşamamış olacaktır.
Madde 7: Bu maddede yapılan Öneri ile;Muhendislik-Mimarlık hizmetleri; mesleki disiplinler
çerçevesinde "meslek adamı", "müellrflik" kimliği içerdiği,bu kimliğin tanımlamasının temelinde de Üniversite eğitimi-öğretimi ve yetki belgesi -diploma- yer almaktadırDolayısıyla mühendislik-mimarlık hizmetlerim üretecekmüelliflerin, bilimsel bir eğitim - öğretimle kazandıklarıformasyonun yanında deneyimlerinin de önemitartışmasızdır.
Özellikle Türkiye'de son 10 yılda yatırımların bütçe
içindeki paylarında görüldüğü üzere Mühendislık-Mımarlık
hizmetlerinde de azalma ve büyük düşüş vardır. Bu durum
göz önünde tutularak bilgi ve deneyim birikimi olan
Mühendislik Mimarlık Büro ve Şirketlerinin ihalelere
katılımlarının sağlanabilmesi için sürenin hizmet
kapsamında ayrı biçimde düzenlenmesinde kamu yararı
vardır. Çünkü surenin on yıla çıkarılması ile hem geniş bilgi
ve deney birikimli müelliflerden yararlanılmış hem de
rekabet ortamı sağlanmış olacaktır.
Bu nedenle Mühendislik - mimarlık hizmetlerinde ihale
konusu iş veya benzer işlerde geriye dönük dar bir zaman
dilimi konulması yerine 10 yıllık bir zaman diliminin
konulması uygun olacaktır.
Aynı maddenin (b) bendinin (10) nolu alt bendi ile;
Mühendıslik-Mimariık hizmet alımı işlerinde isteklinin
ilgili meslek odası tescil belgesinin istenilmesi.
Anayasamızın 135 inci maddesi çerçevesinde kurulan
tüm meslek odaları gibi gerek 3458 sayılı Mühendislik -
Mimarlık hakkındaki kanun ve gerekse 6235 sayılı Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği kanunu ve diğer ilgili
kanunlar gereği Mühendislik - Mimarlık hizmetlerinin
üretilmesinde yetkili, sorumlu ve müellif ilgili meslek
adamıdır.
Mühendislik mimarlık hizmetleri üreten mestek adamı
mühendis, mimar, şehir plancıları (büro ve şirketleri)
sadece Kamu İhale Kanununca İhale edilen işler
yapmamaktadırlar. Aynı zamanda kişilere ve özel sektöre de
proje, harita, plan ... üretmektedirler Bu hizmetlerin
üretiminde Anayasa ve yasalara aykırı bir davranış içine
giriliyor veya üretilen projelerin islenilen teknik ve bilimsel
standartlara uygun olmadığı gündeme geliyor ise ya da
mesleki davranış ilkeleri ve meslek etiğine aykırı bir
davranış sergileniyorsa ilgili meslek adamına (müellife)
Meslek Odası Disiplin Kurulunca mesleğinden geçici veya
daimi olarak men cezası verebilmektedir. Mühendis, Mimar
ve Şehir Plancılarının bu durumları ilgili meslek odalarınca
izlendiğinden mesleki faaliyetlerini sürdürdüğünü gösterir
belgenin ilgili meslek odasından alınmasını zorunlu
kılmaktadır.
Madde30
Bilim ve teknolojideki hızlı gelişim ve değişim insan
yaşamını her gun değişime uğratmakta, bu sürecin toplum
ve ülke çıkarları ve halkın mutluluğuna sunulmasında ise
bilgi sistemlerinin oluşturulması ve kullanıma geçilmesi
zorunluluk içermektedir.
Günümüzde merkezi idare Milli Emlak Oiomasyon
Projesı-MEOP-, Tapu kadastro Bilgi Sistemi-TAKBIS-, Çiftçi
Kayıt Sitemi, Afet Bilgi Sistemi gibi bilgi sistemleri
projelerini, bir çok belediye de Kent Bilgi Sistemleri
Projelerini yürütmekledir.
Kamu kaynaklarının verimli bırbiçimde kullanılabilmesi,
idarelerin doğru ve hızlı kararlar alabilmesi iğin kent bilgi
sistemlerinin ivedilikle oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır.
Özetle Coğrafi/Kent Bilgi sitemlerinin kurulması
hizmetlerinin satın alınmasının disipline edilmesi yönünde
bu hizmetlerin Danışmanlık Hizmet bölümüne eklenmesi
gerekli görülmektedir.
4734 sayıtı kanunun Geçici 1 inci maddesinde
yapılan değişiklik ile;
4734 sayılı kanun ile kamu kurum ve kuruluşları ;
Hizmet,Yapım ve Alım Hizmetlerini bu kanun kapsamında
gerçekleştireceklerdir. Hizmet alımlarının kapsamına
bakıldığında; "Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme,
sigorta " gibi çok çeşitli hizmetleri içerdiği
görülmekledir. Mühendislik Mimarlık hizmetleri de bu
kapsamda yer almaktadır. Ancak Mühendislik-Mimarlık
hizmetleri belli bir eğitim süreci, yetki ve sorumluluğu
bulunan ve özellik içeren bir mesleki alanıdır.
Bilimin yönlendirdiği teknolojideki gelişmelere bağlı
olarak ülkemizin kalkınmasında ve gelişiminde asla göz ardı
edilmemesi gereken mühendis ve mimarlar, özellikle son
yıllarda gündeme gelen ve büyük can kayıplarının olduğu,
telafisi güç maddi ve manevi zararlarının yaşandığı doğal
afetlerin felaketlere dönüştüğü süreç de dikkate alındığında
yaşamın her alanında mühendislik-mimarlık hizmetlerinin
taşıdığı önem açıktır. Bu nedenle özetle ifade edilen süreç
değerlendirildiğinde Mühendislik ve Mimarlık hizmetleri
alımı işleri için işleyişe yönelik ayn bir yönetmeliğin
düzenlenmesi gerekmektedir.
I GİRİŞYurdumuz topraklan içinde çok büyük bir alanı kaplayan
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki hazine yerleri ile hazinenintapulu arazilerinin, vatandaşların işgalci tutumları ve yerelyönetimlerin siyası kaygılan nedeniyle gitgide daha da daraltıldığıgünümüzde, yerel yönetimlerin de çoğu kaynak yaratmak ya davatandaşların kendi aralarındaki sınır ihtilaflarını halletmek için Dusahalar imar uygulamalarına konu etmekledirler
Demokrasimizin daha da gelişmesi, bürokrasinin daha daazalması, vatandaşa hizmetlerin daha kısa süıecfe götürülmesi İçinyerel yönetimleri güçlendirmek, onlara birtakım kaynaklardevretmek ve yetkilerinin bir Dolumunu onlara aktarmak, mefkeziidare için oır yükümlülük olduğu günümüzde kabul edilmesigereken bir doğru olduğu kadar, henüz istediği bu yetkileri,kaynakları lam olarak alamayan yerel yönetimler de bunları kendibaşına almaya kalkışması adeta ihkak-ı hak (kendi hakkını zorlaalma) yapması da o derecede yanlıştır.
Merkezi idare, yerel yönetimlerin, yörenin ihtiyaçlarınıkarşılayabilmesi için kaynak aktarma konusunda yer yer ilgiliyasalar çıkararak (1580. 6188, 7367, 775, 2981. 3194 sayılıyasalar gibi) kaynaklarını aktarma yoluna gitmiştir. Ancak yerelyönetimler giderek büyüyen ihtiyaçlar karşısında bu imkanlarıyetersiz bulduğundan olacak ki kendi kendine kaynak yaratmayoluna gitmişler, ancak bunu yaparken de zaman zaman hukukunve kendilerine çizilen çerçevenin dışına çıkmışlardır. Bu amaçlaimar uygulamalarını kullanarak, hazine arazilerini uygulamayasokmuşlar ve zenginleşme vasıtası olarak kullanmışlardır
Bu çalışma ile, yukarıda belirtilen ve yerel yönetimlerinhukukun dışına çıkıp, hazine arazilerim kendilerine kaynak yaratmakonusunda kullanmamalarına ışık tutmak bakımından; Devletinhüküm ve tasarrufu altındaki yerler, tescilli hazine malları ve mera,yaylak, kışlak gibi yerlerin imar düzenlemesinde nasıldeğerlendirileceği konularına değinilecektir.
II. DEVLETİN HÜKÜM VETASARRUFU ALTINDAKİ YERLERMedeni Yasanın 715'ıncı maddesine göre; sahipsiz yerler iie
yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.Aksı ispatlanmadıkça. yaran kamuya a(1 sulat ile kayalar tepeler,dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardançıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyelinde değildir ve hiçbir şekildeozef mülkiyete konu olamaz .. .
3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/C maddesi ise; "Devletinhüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar(bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tanma elverişli olmayan sahipsizyerler ile deniz, gol, nehir gibi genel sular, tescil ve sınıflandırmayatabi değildir, istisnaları saklıdır" hükmündedir.
* Hanla ve Kadastro Mühendisi, Tapu Kaü. Başmütettışı•' Hukukçu, Tapu w Ktd Müfettişi
Bu gibi yerlerin ileride tanma elvenşll hale dönüşmesi ya daekonomik yarar sağlaması imkan dahilinde bulunduğu takdirdetalep halinde veya resen Kadastro Yasasının 1B inci maddesiuyarınca Hazine adına tespil ve tescil olunur, (Halim ÇORBALl,ihsan ÖZMEN; "3402 S. Kadastro Kanunu Şerhi"; Ankara 1991)
Bu gibi yerlerin imar düzenlemesi sahası içinde kalması halindeMedeni Yasanın 999'uncu maddesinde bahsi geçen fesc//ı gereklibir ayni hak doğmuş olacağından, imar plânında belirtilen amaçdoğrultusunda hazine adına tescil edilmesi gerekir.
Bazı uygulamalarda bu tut yerlerin 1580 sayılı BelediyelerYasasının 159'uncu maddesi gereğince belediyeler adına tesciledilmek istenmesine tanık olunabllmektedir. Halbuki DANIŞTAY6.Dairesının 09.11 1992 tarih. E.1991/3280, K1992/4042 sayılıkaran ile: "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerintescilinin doğrudan belediye adına yapılması konusundabelediyenin tescil yetkisinin bulunmadığı" gerekçesiyle kabuletmemiştir
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle ilgiliolarak TKGM çıkışlı 1477 nolu genelgedeki düzenlemeye 1498nolu genelge ile son şekli verilmiştir... 1498 nolu genelgeyedayanak DANIŞTAY I.Daıresınin 10.02.1989 tarih, E.1988/326,K, 1989/19 sayılı karan esas alınmıştır. Meralar için olan kararTKGM genelgesiyle, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunanyerler için de geçerli görülmüştür.
149B nolu genelgedeki düzenleme şu şekildedir; "3194 sayılıYasanın 1 Vinci maddesinin son fıkrası uyarınca imar plânıkapsamında kalan mera, yaylak, kışlak ve harman yeri gibi lescilharici yeıier ile. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki sahipsizyerlerden olması nedeniyle tespit harici bırakılmış yerler, imarplânını kesinleşmesi ile bu vasıllarını yitirerek imar planındakikullanım amacına konu ve tabi olacağından, imar parselasyonplânlarının tescili sırasında, imar plânında meydan, yol, park, yeşilsaha. otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumihizmetlere ayrılmış yerler dışında kalan ve konut, sanayi ve ticaretalanı gibi özel mülkiyete konu olan kısımlar arsa vasfı ile MaliyeHazinesi adına tescil edilecektir."
Bir diğer husus: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerintamamının, düzenleme ortaklık payı adı altında yapılan kesintilerleoluşturulan yerlerıçin kullanılıp kullanılamayacağıdır.
Tümden, DOP'la oluşturulacak kısımlar için kullanılmasıhalinde, düzenlemeye girecek vatandaş parselleri ve belediyeninparsellerinden DOP kesilmesine gerek kalmayacağı gibi, belki ilaveolarak belediye adına parsel üretilmesine bile neden olabilecektir.
Halbuki; yukarıda bahsi geçen karar ile DANIŞTAY: Devletinhüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin düzenleme sahası içindedoğrudan düzenleme ortaklık payı şeklinde düşülmesini kabuletmemiştir. (DANIŞTAY 6. Daire, 09.11.1992 tarih, E. 1991/3280,K. 1992/4042 sayılı karar.)
Güvenlik bölgeleri,Ve ülke güvenliği ite ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve
savunma amaçlı yerler, üu uygulamada kapsam dışıdır.
IV. MERA, YAYLAK, KIŞLAK ve HARMAN YERİİmar düzenlemesinde meraların nasıl bir işleme tabi tutulacağı,
3194 sayılı Yasanın 11'inci maddesinin dördüncü bendinde yeralmakla idi. Buna güre; İmar plânı sınırlan içinde kalan kadastralyollar, meydanlar gibi meralar da, imar plânının onayı ile buvasıllarını kendiliğinden yitirerek, onaylanmış imar plânı kararı ilegetirilen kullanım amacına konu ve tabi olmakla idi.
Bu uygulamaya giren meralar dağdım sırasında nasıl bir işlemetabi tutulacağına ise TKGM'nün 1498 nolu genelgesi ile yönverilmiştir. Danıştay 2. Dairesinin 10.02.1989 (£.1998/323,K. 1989/19) tarihli kararına dayandırılan bu genelgeye göre; plânda;yol, meydan, park, yeşil saha, otopark, toplu iaşıma istasyonu veterminal gibi genel hizmet alanlarına rastlayan kısımlar belediye yada il özel idaresi adına sicilden terkin edilmekte, bunun dışındakonu! ya da benzeri tescile tabi kısımlara rastlayanlar ise Hazineadına tescil edilmekte idi,
Ancak, imar plânı içinde kalan mera, yaylak, kışlaklardantescilli olmayanlar hakkında (imar plânında tescile tabi olmayanpark, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibiumumi hizmetlere ayrılan mera, yaylak, kışlak ve harman yeri gibialanların, yeni bir plân değişikliğiyle özel mülkiyete konu edilmesihalinde nasıl bir uygulama yapılacağının bilinmemesi gerekçeliolan) Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 25,01.1993 gün, 3432sayth yazıları üzerine yayınlanan 1993/5 nolu genelge ilebelirlenmiştir
Bu genelgeye göre;" kesinleşen imar parselasyon plânlannıntescilleri sırasında, imar plânında meydan, yol, park, yeşil saha,otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlereayrılan ve tescile tabi olmayan yerlere isabet eden mera, yaylak,kışlak ve harman yeri gibi tescil harici yerler ile Devletin hüküm vetasarrufu altında olup da tespit harici bırakılan alanların, öncelikleimar planındaki kullanım amacı kapsamında tasarrufu konuedilmeden Maliye Hazinesi adına tescil edilmesi, daha sonra sicildenterkin edilmesi ve terkin nedeniyle kapatılan kaydın kütük sayfasınınbeyanlar hanesine 'Bu taşınmaz malın, onaylı imar plânında(imar plânında ayrıldığı amaç yazılacaktır) ayrılması nedeniyle,3194 sayılı imar Yasasının 1 Vinci maddesi uyarınca kamunun ortakkullanımına açık olmak üzere (Belediyesine III Tüzel Kişiliğine)
bedelsiz terki yapıldığından.... (Belediyece I il Tüzel kişiliğime)satılamaz ve başka bir maksat için kullanılamaz, ilerde, imar
plânı değiştirilerek kullanış şekli özel mülkiyete konu edilecek halegetirildiği takdirde, tekrar aynı şartlarla Hazine adına tescH edilir'şeklinde belirtme yapılması gerekir
3194 sayılı Yasanın 11'ınci madde dördüncü bendi,28.02-1998 tarihli 4342 sayılı Mera Yasasının 35'inci maddesiyle,yeniden düzenlenmiş ve meralar bu uygulamanın dışındabırakılmıştır.
Meraların tahsis amacında yapılacak değişiklik MeraYasasının "Tahsis Amacının Değiştirilmesi'' başlıklı 14'uncümaddesi ile düzenlenmiştir. Buna göre; Tahsis amacıdeğiştirilmedikçe mera, yaylak ve kıstaktan bu Yasadagösterilenden başka şekilde yararlanamayacağı, aynı maddenin
"d" bendinde belirtilmiş ve "a. b, c ve d" bentlerinde, hanginedenlerie tahsis amacının değiştirilebileceği sıralanmıştır.
Maddenin "d" bendine göre;Mera, yaylak ve kışlaklar da imar düzenlemesinde kalıyorsa,
belediye ve mücavir alan içindeki uygulamalar için belediyeler,dışındaki alanlar için ise valilikler; "imar uygulaması nedeniyleihtiyaç duyulduğu" gerekçesiyle bu sahaların tahsis amacınındeğiştirilmesi için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Valiliğin uygungörüşü doğrultusunda bu Bakanlık aracılığıyla Tanm ve Köy İşleriBakanlığına taleple bulunulacak ve bu Bakanlığın onayı ile ancakmera tahsis amacı değiştirilebilecektir.
Bu şekilde tahsis amacı değiştirilen meralar, Mera Yönetmeliğigereğince öncelikle HAZİNE adına tescil edilecek ve bu şekilde imaruygulamasına alınacaktır.
NOT:1 imar uygulamasında genel hizmetlere rastlayan kısımlar için
uygulama, yukarıda bahsedildiği üzere; plânda; yol, meydan, park,yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi genelhizmet alanlarına rastlayan kısımlar belediye ya da il öze! idaresiadına sicilden terkin edilmekte, bunun dışında konut, sanayi veticaret alanı ya da benzeri tescile tabi kısımlara rastlayanlar iseHazine adına tescil edilecektir. (TKGM Tas.İşi Da.Bşk.lığı çıkışlı,01.05.1989tarih, 1498 sayılı talimat.)
2. Mera Yasasının tarihi olan 28.02.1998'den önceonaylanarak kesinleşmiş imar plânlarında kalan meralar hakkında11/4'üncü maddesinin, değiştirilmeden önceki hükmününuygulanmasına devam edilecektir. (TKGM. 01.03.1999 tarih, 97-498 sayılı. 199816 nolu genelge.)
Meraların imara tabi tutulmasıyla ilgili Yeni Mera Yasasınıngeçerlilik tarihi hakkındaki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünündeğerlendirmesi şu şekildedir; (TKGM Tasamı! işi.Da.Başkanlığının 01 Man'1999 tarih, 4% sayılı talimatı.)
"..... 31'94 sayılı imarYasasının 19'uncu maddesi uyarınca ilânedilip kesinleştiriien parselasyon plânlannın kesinleştiği tarihdeğil, bu parselasyon plânının dayanağı olan ve adı geçen Yasanın81b maddesinde tanımlanan imar plânlarının (Nazım imar Plânı ileMevzi İmar Plânı) kesinleştiği tarihi esas alınır."
V. HAZİNE MALLARINDA775 SAYILI YASA UYGULAMASİBazı belediyelerin 775 sayılı Yasa uygulaması adı altında 775
sayılı Yasanın 3'üncii maddesi gereğince Hazine arazilerini bedelsizolarak mülkiyetlerine geçirdikleri ve yaptıkları imar uygulamaları iledaha sonra bu araziler hiç de 775 sayılı Yasanın 25'incimaddesindeki hak sahipliği niteliğini taşımayan kişilere, üstelikihale ile sattıkları gözlenmektedir.
775 sayılı Yasanın 3'üncü madde birinci fıkrası; " S I ; yasanınyürürlüğe girdiği tarihte hazinenin, özel idarelerin ve Vakıflarİdaresi dışındaki katma bütçeli dairelerin mülkiyetindeki arazi vearsalardan veya Devletin hüküm ve tasarrutu altındaki yerlerden,belediye sınırları içerisinde olanlar ve 6785 sayılı Yasanın 47'ncimaddesine dayanılarak tespit edilen mücavir sahalarda bulunanlarbu yasada belirtilen amaçlarda kullanılmak üzere bedelsiz olarakilgili belediyelerin mülkiyetine geçer"
uygulama alanının en az bir ada bazında olması gerektiğidüşünüldüğünde bu gibi durumların yasa uygulaması dışındakalması gerektiği açıktır.
VII. ORMANLAR VE İMAR UYGULAMASI6831 sayılı Orman Yasasının, 22.05 1987 tarih, 3373 sayıh
Yasa ile değişik 11 inci madde iıçuncu fıkrası: "Kadastrosu yapılıpkesinleşen Devlete ait ormanlar, tapu dairelerince hiçbir harç, vergive resim alınmaksızın Hazine adına tescil olunur' hükmündedir.
Anayasa ile kan kurallarla güvece allına alınmış olanormanların İmar uygulamasına labi tutulması, arsa parçalarabölünmesi ve "arsa" vasfında yeni parsellerin oluşturulmasımumkun değildir
O nedenle de; uygulama sınırında orman bulunuyorsa; buorman uygulama sahası dışında tutulur Efler orman küçük birsahayı kapsıyorsa ve de tamamen uygulama sahası içerisindekalıyorsa; o takdirde, tırman olan bölüm, İmara labi toplamyüzölçüme dahil edilmez.
Yani, uygulama sahasının dış sının belirlendikten sonra, ormanyüzölçümü düşülür ve umuma ayrılan tesisler için kesilecek DOPmiktarı geri kalan yüzolçume göre hesaplanır.
Ayrıca, var olan bu ormanlık saha içm diğer taşınmazlardanDOP kesilmesi yoluna gidilmez.
VIII. 2/B SAHALARINDAİMAR UYGULAMASIS831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman dışına
çıkarılıp, Hazine adına tescil edilen yerlerin, artık ormanla bir tlgislbulunmadığı için, 3194 sayılı İmar Yasası kapsamındadüzenlemeye tabı tutulmasında birsakınca bulunmamaktadır.
1. Yapı veTapu Bulunmayan2/B Sahalımda imar UygulamasıDaha önce tapulantp da daha sonra orman haritasında 2/B
sahasında kalma gibi bir durumu bulunmayan 2/8 sahalarının;müstakil olarak ya da bu sahaya sınır diğer kadastro (ya da eskiimar) parselleriyie bıriikte imar uygulamasına tabı (utulmalarındabir sakınca bulunmamaktadır.
Bu durumdaki 2/8 sahalarına karşı verilecek imar parsellerininbelirlenmesinde de herhangi bir sıkıntı yaşanmayacaktır. 2/Bsahasına kafşılık. mumkun olduğunda bu saha içerisinde oluşanimar parsellerinden yer verilmelidir ancak bu sağlanamadığı vezorunlu durumda bu saba dışından da yer verilebilir. Tam tersineyine zorunlu durumda 2/B sahasıyla ilgisi bulunmayan kadastroparseline karşılık da bu saha içerisinden yer verilebilir.
Çunku, 2/B sahası, orman içinden çıkarılmış ve hazine adınakayıtlıdır. Üzerinde başkaca bir belirtim bulunmadığı için diğerhazine taşınmazlarından bir farkı bulunmamaktadır. O nedenle 2/Bsahala/ı, malikinin Hazine olması dışında uygulamaya labi diğertaşınmazlardan birfarkt olmayacaktır,
2. Tapulandıfo Halde 2/B SahasındaKalan Yerteide İmar UygulamasıDaha ünce 3402 sayılı Yasa gereğince yapılan kadastro
çalışmalarıyla lapulandığt halde orman haritası içerisinde kalıp, 2/B
sahası olarak orman dışına çıkarılan yerlerde bir imar uygulamasısoz konusu ise;
Bilindiği üzere, üu durumdaki taşınmazlar kamulaştırıl-m a c a ya da yargı kararı olmadıkça tapu sicil müdürlüklerincetapu kayıtlarının iptali mümkün değildir. Ancak bu sahaların ormanharitasında 2/B sahasında kaldığı da bir gerçektir. Bu durumdakisahalarda da imar uygulaması yapılmasına yasal bir engelbulunmamaktadır,
Bu durumdaki sahaların, bu sahaya sınır diğer kadastro (ya daeski imar) parsellerıyle birlikte uygulamaya alınması halindesıkıntılar yaşanmaktadır... Şöyle ki:
Uygulama sonucu 2/8 sahasına karşılık, yine 2/B sahasındaoluşan parsellerin verilebilmesi durumunda herhangi bir sorunbulunmamaktadır Ancak bunun mumkun olmadığı durumlarda 2/Bsahası dışında yer vermek buna karşılık da 2/B sahasıyla ilgisibulunmayan bir taşınmaza karşılık 2/B sahasında oluşan imarparselinin verilmesi durumunda kalmıyorsa,
h a r uygulamasına tabı bir parsel üzerinde bulunan hak veyükümlülüklerin, yeni oluşan imar parsellen üzerine aktarılmasıgerekmektedir O halde; 2/B sahasındaki kadastro parsellenuzertnde bulunan "Hazine adına orman dışına çıkarılmıştır"şeklindeki belirtme, hangi parsellere taşınacaktır.
Zira 2/B sahasındaki kadastro parseline karşılık verilen imarparselinin orman dışına çıkarılan yerle bir ilgisi bulunmamaktadır.Buna karşılık, 2/B sahasına rastlayan parsellere belirtme yapılmakistendiğinde ise, bu parsellerin karşılığı olan kadastro parsellerininmaliklerine karşı bir haksızlık olacaktır.
Böyle bir durumda; 2/B sahalarında kalan yerler için verilecekuyguluma konusundaki yönlendirme şu şekildedir; (TKGMTasamıfİşl.Oa.Bkş. 19.011997'tarih, J283165 sayılı talimat.)
"a Kayıtla/da 'Hazine adına orman dışına çıkarılmıştır" şeklindebelirtme bulunan taşınmaz malların durumunun 1996/4 notugenelgede belirtildiği şekilde incelenerek, gerekiyorsakayıtlarındaki belirtmelerin kaldırılması,
b Şayet, bu belirtmelerin kaldınlmasmda yasal engel var ise,bu parsellerden oluşacak imar parsellerine, belirtmelerin aynenaktarılması, icap eder. ...."
Herhangi bir karışıklığa neden olmamak için;* 2/B sahasının diğer parsellerle birlikle uygulamaya alınması
batinde, 2/8 sahasına karşılıkyine 2/8 sahasından yerverilmesı,
* Ya da 2/B sahasında müstakil olarak imar uygulamasıyapılmalıdır.
3.2924 Sahasında imar Uygulaması6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman dışına
çıkarılıp, 292-1 sayılı Yasa kapsamındaki yerlerde imar uygulamasıyapılıp yapılamayacağı konusundaki Tapu ve Kadastro GenelMüdürlüğünün yönlendirmesine göre;
Bu sahalarda, 2924 sayılı Yasanın 1 vinci maddesinin gereğiolarak 3402 Yasa gereğince kullanım kadastrosu henüzyapılmamışsa imar uygulaması da yapılamayacaktır. Kullanımkadastrosu yapılıp, kesinleştikten sonra imar uygulamasındasakınca bulunmamakladır. (TKGM Tasarruf Dairesi Başkanlığının,19.07.19971.128-3165 s. talimatı-)
ilkokuldan lise son sınıfa kadar okuduğumuz "Geometri" dersi
adının köklerim araştırsak "Yer ölçmesi" anlamının ortaya çıktığını
gomriız. Buradan hareketle Batı'da yer ölçmesi yapan kimselere
Gfiometre ya da Geometer denildiğim goz onunde tutarsak
geometri uygulayıcılarına yer olgucu ya da haritacı, harita
mühendisi adının verilmesi hiç de şaşırtıcı değildir, 8u deyimlerin
ülkemizdeki kardığı ise geometri bilen, geometri uygulayan, yani
hendese bilen, hendeseci, hendeselerımiş demek olan
"mühendis" sözcüğüdür Şöylece, mühendis denince akla harita
mühendisinin gelmesi doğaldır. Harita mühendisinin diğer bir eski
adı ise mesaha eden, yanı ölçen demekolan "mesah'tır
Ver ölçmesi, yani haritacılık hemen hemen insanlık tarihi kadar
eskidir, insanların göçebelikten yerleşik düzene, yani tarım
toplumuna geçmesi ile yer yüzünde mülkiyet kavramı oluşmuştur.
Ekip biçtikleri toprakların Fırat ve Dicle (Şattütarap) ya da Nil nehri
taralından selin getirdiği millerle kaplanması ve sınırlarının yok
olması, bu taşınmazların sınırlarının belirlenmesi için
Mezopotamya ve Mısırda ilk mülkiyet (kadastro) ölçümlerinin ve
haritalarının yapılması sonucunu doğurmuştur. Orijinal
Çatalltöyük Haritasının M.Ö. 6200de yapılan en eski harita kabul
edilmesi bu olguyu destekler niteliktedir.
Dünyanın şekil M.Ö. 340 yılında Aristoteles tarafından küre
olarak kabul edildikten sonra ilk gerçekleştirilen 7360 km'lik
yarıçap ölçümünü o dönemde Yunan etkisinde kalan eski Mısır'da
yine M.O. 240'ta Erastoîenes'in yaptığını ve meridyen doğrultu-
sundaki iki nokta arasındaki çekül sapmasından yararlandığını
biliyoruz. Bu yöntem daha sonralan da aynen uygulanmıştır.
ilk mülkiyet haritalarından sonra askeri amaçlarla yapılan
topoğralik haritalar da tüm kenarları ölçülen üçgen yöntemine
dayanıyordu. Dünyada yapılan eski haritaların, bu arada Piri Reis
haritalarının oluşturulma yöntemleri ise henüz tam olarak
bilinmiyor. Semt ve baz ölçümüne göre hesaplanan ilk nirengi
ağının I617'de Hollandalı Snelıus larafınöan gerçekleştirildiği
bilinir. Diğer bir görüşe göre Almanya'da ilk hesap makinesini
1624'te yapan Tübingeııli İbranice profesörü ve teolog VVilhelm
Schickarö Otuz Yıl Savaşlarının ortasında {yaklaşık )635)Kutsaİ
roma Cermen imparatorlugu'nurı VVürttemberg Dukalığı'nda ilk
gerçek nirengiyi oluşturmuştur.
1650'de Huygens ve Newton merkezkaç kuvveti nedeniyle
yerin kutuplarının basık olduklarını ortaya koydu. Bu görüşle
yapılan çeşitli meridyen yayı ölçümleri yerin şeklinin, bir elipsin
küçük ekseni etrafında dönmesiyle oluşturduğu bir dönel elipsoid
şeklini içerdiğini gösterdi. Temel elipsin boyutları 1810'dao 1984'e
kadar 10 kez ayn ayn hesaplandı. Bunlar Delambre (1810),
Schmidt (1829); 10 meridyen yayı ile hesap yapan Bessel (1841),
Clarke (1880), 1924'te Uluslararası elipsoid olarak kabul edilen
Hayford Krassowski (1940). WorGeodetic Sysîem (W72,
Geodetıc Relerence System |GRS) öO ve geliştirilmiş WGS 84
elipsojdleridir. Bu hesaplamalarda elipsin büyük yan ekseni
6.378.388 m ile 6 3m aramda değişmektedir. Ancak yer kütlesinin
dağılımı ve çeşitlilikleri nedeniyle 1872 den beri dünyanın şeklinin
dönel elipsoidden daha farklı bir biçim olduğunu ve buna "jeoid"
denildiğini biliyoruz Jeoidin dönel elipsoidden yer yer ± 100 m
kadar farklı olduflu da hesaplanmıştır.
Orta ve kısmen yeni çağda matematikçiler hem yer ölçmesihem gök ölçmesi ve hem de saraylarda bilicilikle (kahinlik)uğraşıyorlardı. Keza kitrseferdeki rahipler de çeşitli bilim dallarındaçalışıyorlardı. 31.12.1800 günü gecesi İtalyan rahip GuıseppePiazzı yeni bir asteroıd keşfetti ve adını Ceres koydu. Bu, antikçağdan ben keşfedilen 2. asteroid idi. Plazzi bu astyorungesiniizledi, fakat asterkayboldu ve butun uğraşlara karşın bulunamadı,Bu nedenle astronomlar arasında buyuk bir heyecan ve panikyaşandı. Sonunda 8raunschweig'dan 23 yaşında bir genç yeni birmatematik yöntemle hesap yaparak dürbünü göğe yönlendirdi31.12.1801 gunu gecesyani tam bir yıl sonra Ceres dürbündegörüldü. Bu genç Gauss idi ve yem matematiksel yöntemi EnKüçük Kareler İdi. Braunschweıg dukası bunun üzerine Gauss'unbursunu yıllık 1200 altın marka yükseltti. Ardından nirengiağlarının dengelenmesine geçildi.
1 BOS de Napolyon'un emri İle taşınmazların adaletlivergilendirilmesi kadastro çalışmaları başladı Haritacılığıngelişmesinde bu dönem çok etkili oldu. 0 yıl krallık olanBavyera'da Soldner zaruri hesaplamalar için bir enlem dairesiboyunca yer elipsoidine teğet olan bir küre duşundu. Enlem dairesiMünih'teki Kadınlar Kilisesi nin kuzey kulesinin tepesindengeçiyordu ve bu nokta Bavyera Koordinat Sİstemi'nln başlangıçnoktası olarak alındı. Bavyera bu noktadan itibaren ölçüldü ve1850 yıllarında hanlalanması bitirildi. 1841 'de Londra'daki KraliyetCoğrafya Derneği Başkanı G. Bellas Greenough: "Bavyerakadastro haritaları galiba mevcutların içinde en mükemmelidirdiyordu. Daha sonra Gauss'un ortaya koyduğu dünya projeksiyonsistemi Krüger tarafından iyileştirilerek lum ülkeler tarafındanGauss-Krüger Projeksiyonu (UTM) olarak benimsendi.
1 Eylül 1902 günü üıterwal)is (jsviçre)'te 3257 myükseklikteki Denl du Midi dağının tepesinde nirengi nedeniylegözlem yapmak istediğinde teodoliti düzenlemek için 2-3 saatzaman kaybı sonunda çıkan tipiye yaklanan genç bir adam, ancakbir kaç gun sonra aynı yere tekrar gidip görevini tamamlayabildi.Bu genç adam 1877 MillOdi (isviçre) doğumlu Heinrich Wild idi.
HARİTACILIKTA DEVRİMYıldız Teknik Ünivers i tes i 1953 Yılı Mezunlarının 5 0 . Yıl Kut lamalar ı i ç i n Hazır lanmışt ı r