seçim bildirgelerinde meydanlarda laf var; eller‹m‹z hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf ·...

50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 112 8 Temmuz 2007 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] www.yuruyus.com [email protected] Say›: 112 I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 Demokrasi Olmazsa Ne Olur! l 12 Temmuz Ba¤›ms›zl›k Ça¤r›s›d›r l Kürt Sorunu Diyemeyen Sorunu Çözemez! l BA⁄IMSIZLIK, DEMOKRAS‹ MÜCADELES‹N‹N BAYRA⁄INI YÜKSELTEL‹M! Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; Hiçbir Soruna ÇÖZÜM YOK! Yalanlara, oyunlara KANMA! Soyguna, zulme, ikiyüzlülü¤e, adaletsizli¤e ORTAK OLMA! E EL LL LE ER RM MZ Z KATL‹AMCILARIN Y YA AK KA AS SI IN ND DA A S S i i v v a a s s t t a a y y a a k k a a n n l l a a r r , , H H r r a a n n t t v v u u r r a a n n l l a a r r A A F F F F E E T T M M E E Y Y E E C C E E Z Z ! !

Upload: others

Post on 05-Mar-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 112

8 Temmuz 2007

Fiyat›: 1 YTL

(kdv dahil)

[email protected]

www.yuruyus.com [email protected]›: 112IISSSSNN 1133000055 -- 77994444

DemokrasiOlmazsaNe Olur!

l

12 Temmuz

Ba¤›ms›zl›k Ça¤r›s›d›r

l

KürtSorunu

DiyemeyenSorunu

Çözemez!

l

BA⁄IMSIZLIK,DEMOKRAS‹

MÜCADELES‹N‹NBAYRA⁄INI

YÜKSELTEL‹M!

Seçim BildirgelerindeMeydanlarda LAF VAR;Hiçbir Soruna ÇÖZÜM YOK!

Yalanlara, oyunlaraKANMA!

Soyguna, zulme,ikiyüzlülü¤e, adaletsizli¤e

ORTAK OLMA!

EELLLLEERR‹‹MM‹‹ZZ

KATL‹AMCILARINYYAAKKAASSIINNDDAA

SSiivvaass’’ttaa yyaakkaannllaarr››,, HHrraanntt’’›› vvuurraannllaarr››

AAFFFFEETTMMEEYYEECCEE⁄⁄‹‹ZZ!!

Page 2: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

döne döne semaha dönenler tutufltu önce sonra türküler sonra da fliir 盤l›ks›z düfltü türkülerin yan›bafl›na. Sivas, Sivas... yi¤itlik midir emanet cana k›ymak? yi¤itlik midir bir tutam ›fl›¤› kör b›çakla güneflten kopar›p karanl›¤a kurban etmek? Söyle hangi kitapta vard›r elleri kollar› ba¤l›y› yakmak? Var m›d›r kardelen ak›nda bir avuç inciyi atefle tutmak lo? Böyle garip düfltü¤üme bakma böyle mahzun durdu¤uma... Vars›n ateflin suskunlukla beslensin benim de yüre¤im gençli¤ini alm›fl yan›na yürür bafl› dik Senin de da¤lar›n var Sivas, senin de da¤lar›n... da¤lar›nda flahanlar›n...

canlar can olur da eller tutuflur dost evinde can›m sevda tutuflur pir sultan’lar ölmez binler yetiflir akar gelir canlar tarih tutuflur

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz13 TTemmuz -- 119 TTemmuz

GGüüllnnaazz SSaarr››oo¤¤lluu::

"Ben baflta insanoldu¤um, gerçeklerigördü¤üm için, dü-

flünmek ve düflündüklerimi dile getirmek istedi¤im için, herfleye gözlerimi kapamak ve susmaktan nefret etti¤im içinve insanlar› sevdi¤im, ezilmenin ve yoksullu¤un ne demekoldu¤unu bildi¤im için... bunlara karfl› susman›n yanl›fl ol-du¤unu ve güzel bir dünya için, insan oldu¤um için bu ifliseçtim...

Bu gerçekleri bilip de susmak, savaflmamak vatan›m›zave halk›m›za karfl› görevlerimizi yerine getirmemektir. Va-tana ve halka ihanet etmektir.

... Türkiye'de yaflayan bir Arap halk› da vard›r. Araphalk› da özgür olmal›d›r. Özgürlük savaflmaktan geçmekte-dir. Savaflmal›y›z.”

*

NNiihhaatt fifiaahhiinn::

“Bask›n›n, iflkencenin, sömürünün ve katliamlar›n sür-dü¤ü bir ülkede tarafs›zl›k diye bir fley olamaz. Bu düzen-de herkes flöyle ya da böyle taraf olmak durumundad›r.Ben de sömürülen emekçi halk›m›n yan›nda ve saflar›nda-y›m. Sömürüsüz, s›n›fs›z bir düzen kurmak için mücadeleediyorum. Mücadele etti¤im için devrimciyim. Devrimcilik-ten, devrim için savaflmay› anl›yorum.”

Tarih yazanlar›nkaleminden

Halk›m›z›n özgürlü¤ü, vatan›m›z›n ba¤›ms›zl›¤› için da¤lara ç›km›fllard›. 15Temmuz 1994’te Sivas’›n Zara ‹lçesi, Kanl›çay›r Köyü Otluçimen Mezras›’nda ç›kan ça-t›flmalarda flehit düfltüler.

Nihat, 1978’de devrimci düflüncelerle tan›flt›. Ö¤retmen olarak mücadelede yerald›.1993’te gerillaya kat›ld›. Komutan yard›mc›s›yd›. Gülnaz, 1980’lerin ortalar›nda mücade-leye kat›ld›. 1993 yaz›nda gerilla olarak Sivas da¤lar›na ad›m att›. Murat, 1991’de bir sü-re TDKP saflar›nda mücadele etti. Ayn› y›l Devrimci Solcu olup, ‘91 yaz›nda gerillaya kat›l-d›. Osman, Lise y›llar›nda devrimcilerle tan›flt›. Bursa bölgesinde legal, illegal görevler al-d›. 7 y›l tutsak kald›. ‘91’de gerillaya kat›ld›.

NNiihhaattfifiAAHH‹‹NN

GGüüllnnaazzSSAARRIIOO⁄⁄LLUU

14 Temmuz 1992’de ‹stanbul Kas›mpa-fla’da bulunduklar› üs kuflat›ld›, çat›flarak flehitdüfltüler. Nurten, 1970 Elaz›¤ do¤umlu, Kürtmilliyetindendir. Ocak 1992’den itibaren SDBörgütlenmesi içinde görev ald›. ‹smail, 1972Giresun do¤umludur ve 1991’den itibarenSDB üyesi olarak görev ald›.NNuurrtteenn

DDEEMM‹‹RR‹‹ssmmaaiill

AAKKAARRÇÇEEfifiMMEE

14 Temmuz 1991’de Ankara’da bulun-duklar› üs polis taraf›ndan kuflat›ld›. Direne-rek flehit düfltüler.

Fintöz, 1978’de Liseli Dev-Genç’liydi. 12Eylül sonras›nda bir süre yurtd›fl›nda örgütlümücadele içinde oldu. Bir Devrimci Solcu ola-rak ülkesine döndü ve SDB’lerde görev yapt›.

Buluthan, ‘80 sonras› Dev-Genç örgüt-lenmesine kat›ld›. Gençli¤in militan önderle-

rinden biri oldu. SDB’li olarak mücadelesine devam etti.

FFiinnttöözzDD‹‹KKMMEE

BBuulluutthhaannKKAANNGGAALLGG‹‹LL

MMuurraattKKAAYYMMAAKK

OOssmmaannSSÖÖNNMMEEZZ

Devrimci tutsaklar›n sür-dürdü¤ü ölüm orucunu des-teklemek için 15 Temmuz1996’da ‹stanbul GültepeMerkezi’ne yönelik gerçek-lefltirdikleri bask›ndan sonra,Telsizler Mahallesi’nde bir ev-de kuflat›ld›lar. Oligarflininsald›r›s›na silahlar›yla, slo-ganlar›yla direnerek flehitdüfltüler. Çat›flma sonunda 4Cephe savaflç›s› flehit düfler-ken, ev sahibi Han›m Gül, ya-ral› kald›r›ld›¤› hastanede yi-ne polis taraf›ndan katledildi.

Hasan Hüseyin,Amasya Gümüflhac›köy do-¤umluydu. Lise y›llar›nda

DLMK ve Halkevi faaliyetlerinde yerald›. 1996’dahalk›n adaletini uygulamak için SPB’li oldu.

Gülizar, Sivas Kangal’a ba¤l› Topard›ç Kö-yü’ndendi. Köyüne gelen gerillalar arac›l›¤›yla ta-n›flt› devrimle. Çal›flmak için geldi¤i ‹stanbul'dakavgan›n neferi oldu.

Emine, Ankara'n›n Ayafl ‹lçesi’nde do¤du. Ha-cettepe Üniversitesi’nde Dev-Genç'li oldu. Önce An-kara Dev-Genç Komitesi'nde, sonra bölgede görev-

ler ald›. 1996’da bir SPB’liydi. Ali, Muharrem Karakufl flehit düfltü¤ünde o bir savaflç› oldu. Israrla

ekiplerinin ad›n›n Muharrem Karakufl olmas›n› istemiflti. Han›m Gül, o en zor günlerde dahi Parti-Cephe'ye kap›s›n› açan bir

yi¤it Anadolu kad›n›yd›.

HHaassaann HHüüsseeyyiinnOONNAATT

GGüülliizzaarrfifi‹‹MMfifiEEKK

EEmmiinneeTTUUNNÇÇAALL

HHaann››mmGGÜÜLL

AAlliiEERRTTÜÜRRKK

BÜYÜK D‹REN‹fi’in 60. flehi-diydi. 1956 do¤umluydu. Dev-rimcili¤e sempatisi Mahirler’lebafllad› ve o günden itibaren 25y›l›n›n her an›, mücadele içinde,örgütlülük içinde geçen bir dev-rimci oldu. Bu 25 y›lda, iflkence-lerden, hapishanelerden geçti,say›s›z görevler üstlendi. Son üst-

lendi¤i görev, Türkiye tarihinin en büyük hapishanelersald›r›s›nda, Birinci Ölüm Orucu Ekibi Direniflçisi olaraksald›r›n›n önünde barikat olmakt›. 14 Temmuz2001’de, 12 Temmuz’da katledilen efli ‹brahim Erdo-¤an’›n ölüm y›ldönümünden iki gün sonra flehit düfltü.

SSeevvggiiEERRDDOO⁄⁄AANN

M a r a fldo¤umluy-du. ‹stanbulAnadolu Ya-kas› emek-ç i l e r i n i nmücadele-sinde yeral-d›. 1992’de

Halk›n Gücü Gazetesi’nde çal›fl-maya bafllad›. 14 Temmuz1993’te ‹stanbul ‹kitelli Parsel-ler’de darbeci kontra çetesi tara-f›ndan pusu kurularak katledildi.

RR››zzaaGGÜÜNNEEfifiEERR

Page 3: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Biz Devrimciyiz 44

Demokrasi olmazsa ne olur? 66

Seçim aldatmacas› teflhir ediliyor 99

Vaat etmedikleri hiçbir fley kalmad› 1111

Polis devleti ifl bafl›nda! 1133

Hiçbir düzen partisi Demokratik Türkiyehedefini tafl›m›yor 1144

Adalet Bakanl›¤›’na kendi genelgesiniuygulama ça¤r›s› 1188

Hrant Dink davas› bafllad› 1199

Diri diri yakan devlettir... 2222

Sorunun ad›n› bile koyamayanlar... 2244

Ordu halk› hedef gösterdi 2266

ABD’ye karfl› öfkemizin temeli ne olmal›? 2299

Kürt halk›na özgürlük 3355

Her seçimde biraz daha geri! 3366

12 Temmuz ba¤›ms›zl›k demokrasi... 3388

EEmmeekk:: ‘‘Yaflas›n Salihli direniflimiz’ 4400

Do¤an Medya’da gazeteci k›y›m› 4422

YYuurrttdd››flfl››:: Mustafa Atalay tedavi edilmiyor 4433

Emperyalizm dün de bu gün de katliamlarlaayakta duruyor 4444

Bu “filtreden” muhalif hiçbir kifli ya dakurum geçemez! 5500

‹Ç‹NDEK‹LER Ça¤r› / ‹lan

HHaayyaatt››nn ‹‹ççiinnddeekkii TTeeoorrii 3311Demokrasi-3

SSiiyyaasseettttee ‹‹LLKKEE 2255Kürt sorunu var m› yok mu?

HHaaff››zzaa 4466Bizim Enternasyonalimiz

SSoorruunnllaarr // ÇÇöözzüümmlleerr 2211Halklar›n kardeflli¤ini sa¤lamak

DDee¤¤iinnmmeelleerr 4488Atefli yakanlar ve katliam› aklayanlar

YYiittiirrddiikklleerriimmiizz 5511

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:

Halit Güdeno¤lu

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20/ 2 Beyo¤lu/ ‹STANBUL

Telefon-Faks: 0212 251 94 35

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen / Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Bask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah.Gülbahar Cad. No: 7 Ba¤c›lar/ ‹ST. Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Haftalık Süreli Yerel YayınFiyatı: 1 YTL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

1122 TTeemmmmuuzz fifieehhiittlleerrii AAnnmmaass››

Yer: Karacaahmet Mezarl›¤›Tarih: 12.07.2007Saat: 13.00Düzenleyen: Haklar ve Özgürlükler Cephesi

‹‹ddiill KKüüllttüürr MMeerrkkeezziiEEttkkiinnlliikklleerrii

ZZÜÜBBÜÜKKTTaarriihh:: 13-14.07.2007YYeerr:: Sibel Yalç›n Park›SSaaaatt:: 21.00

1 Nisan Davası:TTaarriihh:: 11 Temmuz 2007 YYeerr:: 12. ACM SSaaaatt:: 11.45

KültürSanatYaflam›ndaTAVIRDergisi’nin Temmuz 2007 Say›s›ÇÇIIKKTTII......

+ ‹VME Dergisi’nin Nisan May›s Haziran 2007 tarihli 4. Say›s› ÇÇIIKKTTII........

Page 4: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Siyaset arenas›nda ye-ralan tüm güçler, seçim

platformunda düflüncelerini,programlar›n› ortaya koyu-yorlar. Herkes, bir flekildehalk›n huzurunda. Dev-rimle düzen, devrimcilikle refor-mizm, iflbirlikçilikle vatanseverlikbu zeminde ayr›fl›yor. Sa¤ ile solun,devrimle düzenin, sosyalizmle dü-zeniçi solculu¤un aras›ndaki çizgi-ler, gerçekte son derece kal›n ve netçizgilerdir. Fakat siyaset arenas›ndagerçek yüzüyle halk›n karfl›s›na ç›-kamayan tüm güçler, bu çizgileribelirsizlefltirmeye, sa¤la sol, dev-rimle düzen, devrimcilikle düzensolculu¤u aras›ndaki fark› mu¤lak-laflt›rmaya çal›fl›rlar. Cepheliler ola-rak, 2007 seçim sürecinde öncelikligörevlerimizden biri, aradaki buçizgileri netlefltirmek ve daha da ka-l›nlaflt›rmakt›r.

Biz, bu ülkede büyük bir iddiay›temsil ediyoruz. Bu iddia, ba-

¤›ms›z, demokratik bir Türkiye’yikurma iddias›d›r. Bu iddia, ba¤›m-s›z ve demokratik bir Türkiye’yeengel olacak tüm güçleri, halk›n ör-gütlülü¤ü ve mücadelesiyle aflmaiddias›d›r. Biz, meclise befl on kiflisokal›m, bak›n nas›l her fleyi de¤ifl-tiriyoruz tarz›nda ucuz ve temelsiziddialar›n sahibi de¤iliz. Tam tersi-ne, de¤il befl on, yüzlerce milletve-kiline de sahip olunsa, mevcut dü-zenin parlamento arac›l›¤›yla de¤ifl-tirilemeyece¤i gerçe¤ini biliyor vesöylüyoruz. Çare seçim de¤il diyo-ruz.

Düzen, reformlarla düzeltileme-yecek kadar bozuk bir düzen-

dir. Faflizm, ülkemizde üç befl de-mokratikleflme yasas›yla yokedile-meyecek kadar köklü bir yönetimbiçimidir. Ülkemizin emperyalizm-le iliflkileri, “stratejik müttefiklik”veya “AB üyeli¤i” k›l›f›yla gizlene-meyecek ba¤›ml›l›k iliflkileridir. K›-sacas›, ba¤›ml›l›k ve faflizm, tümsorunlar›m›z›n çözümü önündeki enbüyük barikatt›r. Çare, iflte bu yüz-den seçim de¤ildir. Çünkü dünyan›n

hiçbir ülkesinde, emperyalizm se-çimle kovulmam›fl, faflizm seçimley›k›lmam›flt›r. Ba¤›ms›zl›k ve de-mokrasi oyun de¤ildir. Hiç kimse,onlar› bize alt›n bir tepside sunma-yacakt›r. Bunun için, çare seçim de-¤il diyor ve ekliyoruz: Ba¤›ms›zl›k,demokrasi mücadelesini yükselte-lim. Her iki taraf›n da “zor”a bafl-vurdu¤u bu zorlu mücadelenin do-ru¤u devrimdir. Devrim emperya-lizmi kovman›n, faflizmi y›kman›nve dolay›s›yla ba¤›ms›z, demokra-tik bir Türkiye’yi kurman›n tek yo-ludur.

Bunun d›fl›ndaki bir yolla vearaçla ba¤›ms›zl›k veya de-

mokrasi vaadedenler, halk› flu veyabu flekilde aldatmaktad›rlar. Bu va-atte bulunanlar›n sa¤ veya sol s›fat-lara sahip olmalar› aldatma gerçe¤i-ni de¤ifltirmez.

Oligarflinin partileri, seçim süre-cinde bir tiyatro oynuyorlar.

Düzen partilerinin bol keseden at-t›klar› vaatlerini yerine getirmeme-leri, milletvekillerinin seçimini hal-ka, hatta kendi parti üyelerine bileb›rakmamalar› bilinen gerçeklerdir.Ülkemiz kan içindeyken, halk›m›zyoksulluk içindeyken, bu oyuna or-tak olunarak hiçbir sorun çözüle-mez. Çözümün adresi, devrimci ha-rekettir. Çözümün yolu, devrim mü-cadelesidir. Bunun d›fl›ndaki her fleyriyad›r, aldatmad›r, demokrasicilikoyunudur.

Bu seçimlerde düzen partileri,halk› “fleriatla”, “darbeyle”

korkutarak kitleleri kendilerine ye-dekleme takti¤i gelifltirirken, refor-mist cephede de “ba¤›ms›z aday”takti¤i gelifltirildi. “Sosyalizmintemsili” ba¤›ms›z adaylara havaleedildi. “Sol” ad›na tam bir karmaflatablosu çizilmektedir seçim sahne-

sinde. CHP solculu¤undan ÖDPsolculu¤una, Bask›n Oranlar’›n sos-yalistli¤ine uzanan sahnedeki bu re-sim, alabildi¤ine aldat›c›, alabildi¤i-ne yan›lt›c›d›r. SSoolluu bbuunnllaarr tteemmssiilleeddeemmeezz!! BBaa¤¤››mmss››zzll››kk vvee ddeemmookkrraa--ssiiyyee bbuu kkeessiimmlleerriinn öönneerrddii¤¤ii yyooll--llaarrddaann uullaaflfl››llaammaazz!! Solu temsil et-me ad›na sergilenen düzeniçi söy-lemler, burjuva politika manevrala-r›d›r. Legal sol partiler, Bask›nOranlar, Ufuk Uraslar hangi politi-kay› temsil ediyorlar, kitlelere nesöylüyorlar, hangi çözümleri göste-riyorlar? Gösterdiklerinde sol, sos-yalist olan ne var?.. Aç›k ki, bu po-litikada sosyalist olan hiçbir fleyyoktur. Sosyalizm cephesinden ba-k›ld›¤›nda, bunlar riyad›r, düzeniçi-dir.

Biz devrimciyiz! Neden? Çünkü,ba¤›ms›z, demokratik bir Tür-

kiye’yi kurman›n baflka yolu yokturda onun için. Vard›r diyen, asl›ndaba¤›ms›z, demokratik bir Türkiyehedefinden vazgeçip, oligarflinindüzenini kabul etmifltir. Biz devrim-ciyiz. Halk›m›z›n bar›flç›l ve bar›fl-ç›l olmayan tüm mücadele biçimle-rini kullanarak sürdürece¤i halkkurtulufl savafl› sonucunda emper-yalizmi kovarak ba¤›ms›z Türki-ye’yi kuraca¤›z. Biz devrimciyiz.Mücadelemizle, faflist devlet meka-nizmas›n› parçalay›p, yeni tipte de-mokratik bir devlet kuraca¤›z. Pekibunun d›fl›nda baflka bir yolla kuru-labilir mi ba¤›ms›z, demokratikTürkiye? Emperyalistler, bizim par-lamenter mücadelemize dayanama-y›p(!) t›p›fl t›p›fl terkederler mi me-sela ülkemizi? Ya da oligarfli, parla-mento kürsüsünde yapt›¤›m›z ko-nuflmalardan etkilenerek faflizmdenvazgeçip demokrasiyle yönetmeyeraz› olabilir mi?

4 GÜNDEM 8 TTemmuz 22007

Biz Devrimciyiz;Ba¤›ms›zl›k ve demokrasi bizle gerçekleflir!

Page 5: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Sosyalizm ve s›n›f mücadelesidüflman› burjuvalarla iflbirlikçi-

leri ve halka, sosyalizme güvenikalmam›fl “sol”cular, devrim bir ha-yal diyorlar. Vazgeçin bu hayalden,gelin parlamenter mücadeleye kat›-l›n diyorlar. Oysa, biz Marksist-Le-ninistler, bu ülkenin en gerçekçi si-yasi gücüyüz. Zaten gerçekçi oldu-¤umuz için çok zorlu bir yol olma-s›na ra¤men, devrimin zorunlulu-¤undan sözediyoruz. Esas ha-yalperestlik, oligarflik diktatör-lü¤ün demokrasiyi uygulayabi-lece¤ini, parlamenter yoldansosyalizme geçilebilece¤ini dü-flünmektir. Bundan daha bofl birhayal yoktur.

Sosyalizm ad›na konuflanla-r›n, konuflma iddias›nda

olanlar›n ayaklar›n›n nereyebast›¤›na bak›n. E¤er ayaklar›legalizm batakl›¤›ndaysa, onlarsosyalizm ad›na konuflma hak-k›n› kaybetmifllerdir. Onlar›nönerdi¤i yoldan sosyalizme ula-fl›lamayaca¤› kesindir. Ama sa-dece bu de¤il; demokrasi müca-delesinde de önerdikleri yolhiçbir yere varmayacakt›r. Bu-gün legal particilik yapanlar, 1980öncesinin zora dayal› devrim savu-nucular›yd›lar. 12 Eylül yenilgisiylevazgeçtiler bundan. Rusya’da 1905y›l›nda bir ayaklanma süreci yaflan-m›fl ve ayaklananlar yenilmifllerdi.Bu yenilginin ülkemizdekine çokbenzeyen sonuçlar›ndan biri SBKPTarihi’nde flöyle anlat›l›r: "BozgunMenflevikleri hepten y›ld›rm›flt›. Pa-ni¤e kap›larak, yyeennii bbiirr ddeevvrriimmiiddüüflfllleemmeenniinn bbiillee gerekmedi¤ini söy-lüyorlard›. Yasad›fl› partinin kapa-t›lmas›n›, gizli devrimci çal›flman›nb›rak›lmas›n› istiyorlard›. Prog-ramda ve partinin devrimci takti-¤inde, devrimci geleneklerinde,aç›k bir vazgeçme pahas›na, yetkili-lerin yasal bir varolufl için kendile-rine izin vereceklerini umuyorlard›.‹‹hhaanneett eettttiikklleerrii ssaaddeeccee ssoossyyaalliizzmmddee¤¤iill,, aayynn›› zzaammaannddaa ddeemmookkrraassiiyy--ddii."

Evet, devrimden vazgeçmek, sa-dece sosyalizmden vazgeçmek

de¤ildir, ba¤›ms›zl›ktan ve demok-rasiden de vazgeçmektir. Bu anlam-dad›r ki, ülkemizin en gerçekçi veen gerçek ddeemmookkrraattllaarr››, devrimci-lerdir. Ve keza, ülkemizin en ger-çekçi ve en gerçek vvaattaannsseevveerrlleerriide devrimcilerdir. Çünkü, ba¤›ms›z-l›¤›n ve demokrasinin ufukta görün-dü¤ü tek strateji, devrimcilerin

önerdi¤idir. Seçimleri, parlamento-yu devrimciler de kullan›r gerekti-¤inde ve koflullar› uygun oldu¤un-da. Ve o durumda da tek ölçümüz,seçimlerin ve parlamenter çal›flma-n›n devrimi daha da yak›nlaflt›rma-m›za hizmet etmesi olacakt›r. Kur-tulufl yolu, parlamenter yol de¤ildir.

HHAALLKKIIMMIIZZ!! Tüm siyasal hare-ketler huzurundad›r. “Hangisi

benim örgütüm, kim beni savunu-yor?” diye soracaks›n kendine. On-larca program, slogan, vaat, yol ara-s›nda do¤ruyu bulmaya çal›flacak-s›n. Do¤ru ve öncelikli soru “oyu-mu kime atay›m?” sorusu de¤ildir.Oy at›p atmamak, daha sonra kararverilecek bir husustur. ‹lk soru,“Hangisi benim örgütüm, kim benisavunuyor?” olmal›d›r.

Bu piyasada gördüklerin, oligar-flinin seçim oyununda karfl›na

ç›kanlar, senin örgütün de¤ildir. Se-

nin örgütün gerçekleri söyleyendir...Senin örgütün, sorunlar›n›n çözümüiçin parlamentoyu adres olarak gös-terenler de¤ildir. Çünkü onlar 60y›ld›r söylüyorlar bunu ve sen, par-lamentonun çözüm yeri olmad›¤›n›gördün. Senin örgütün, sana bofl va-atlerde bulunanlar de¤il, sseennii mmüü--ccaaddeelleeyyee ççaa¤¤››rraanndd››rr.. Kurtuluflunordad›r.

Siyaset, bir tür savaflt›r. S›n›fsavafl›n›n bir ifadesidir. Si-

yasetten bana ne, ben ekme¤i-min derdindeyim diyenler de busavafl›n içindedir. Çünkü s›n›fsavafl› zaten bir anlamda eekkmmeekkkkaavvggaass››’d›r. Ad› üstünde; kav-ga!.. S›n›flar mücadelesindekavgan›n d›fl›nda bir yol yokçünkü. Kavgada taraflar vard›r.Dostlar ve düflmanlar vard›r.Kim senden yana?.. Düflmankim? Bunlar› sormak, bunlar›bilmek zorundas›n. De¤ilse, 60y›ll›k “çok partililik” aldatma-cas› ve seçim oyunu sürer gider.

Düflman ba¤›ms›zl›¤› yoke-denlerdir? Düflman, de-

mokrasinin uygulanmas›na en-gel olanlard›r. Somut olarak

söylersek; düflman, emperyalizm veiflbirlikçisi oligarflidir. Ba¤›ms›zl›kve demokrasi için seçim sand›klar›-n›n bafl›na de¤il, emperyalizme veoligarfliye karfl› mücadeleye ça¤›r›-yoruz. “Sand›k bafl›na” de¤il, “s›n›fmücadelesine!” Silah›m›z, oylar›-m›z de¤il, örgütlülü¤ümüzdür.1920’lerin bafl›nda emperyalistlerinas›l kovduk ülkemizden? Oylar›-m›zla m›, silahlar›m›zla m›? S›n›rl›da olsa kazand›¤›m›z hak ve özgür-lükleri, sand›kta m›, direnifllerde mikazand›k?.. Sorular›n cevaplar›aç›kt›r. Bu yüzden ülkemizde,‘60’lar›n sonlar›ndan bu yana dev-rimcilerin önderli¤inde anti-emper-yalist, anti-oligarflik bir savafl sür-mektedir. Bu savafla kat›lal›m; ülke-mizi soyan, halk›m›z› sömüren em-peryalizme ve oligarfliye karfl›, ba-¤›ms›zl›k ve demokrasi mücadelesi-nin bayra¤›n› yükseltelim!

Say›: 112 5GÜNDEM

Biz devrimciyiz! Neden?Çünkü, ba¤›ms›z, demokra-tik bir Türkiye’yi kurman›nbaflka yolu yoktur da onun

için.*

Ülkemizin en gerçekçi ve engerçek demokratlar›, dev-

rimcilerdir. Ve keza, ülkemi-zin en gerçekçi ve en gerçekvatanseverleri de dev-rimcilerdir.

Page 6: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

6 DEMOKRAS‹ 8 TTemmuz 22007

Hemen herkes demokrasiyi sa-vunuyor. Herkes, flu veya bu biçim-de demokrasi için mücadele etti¤iniiddia ediyor. Ama nas›l bir demok-rasi? Buras› muamma.

Öte yandan; tüm düzen partileri,tüm burjuva politikac›lar› ve dü-zeniçi politika yapan solcular, ülke-mizde eksik gedik de olsa, DEMOK-RAS‹N‹N OLDU⁄U iddias›ndalar.Öyle mi gerçekten? Bu sorunun ce-vab›nda hiçbir muamma yok.

Demokrasinin oldu¤u iddias›n›n

sa¤lamas›n› yapmak elimizde. Herkes demokrasi istedi¤ine gö-

re, demokrasi iyi bir fley demek ki.Peki “demokrasi olmazsa ne olur?”

Ne olaca¤›n›n cevab›n› bilmek,bulmak için uza¤a gitmeye gerekyok. Ülkemize bak›n yeter. Demok-rasi olmad›¤›nda neler olaca¤›n›ncevab› ülkemizin tablosudur. BBüüttüünnffaaflfliisstt rreejjiimmlleerr,, demokrasi olmazsane olaca¤›n›n cevab›d›r.

Demokrasi, asl›nda bir halk içinVARLIK YOKLUK sorunudur.

Demokrasi olmazsa, halk dayoktur. “Nas›l” diyeceksiniz? Çün-kü faflizm halk› yok sayar. Burjuvademokrasisi de, halk› içi boflalt›lm›flbir “temsiliyete” indirger. Demok-rasi, iflte bu anlamda asl›nda halkiçin ““vvaarrll››kk//yyookklluukk”” sorunudur.

Burjuva diktatörlü¤ünde, halk,sömürülecek, yönetilecek bir kurukalabal›kt›r. Halk, sadece halk de-mokrasisinde, yaln›z etiyle kemi-¤iyle de¤il, düflünceleriyle, irade-siyle, söz ve karar hakk›yla vard›r.

Demokrasinin yoklu¤unun hal-

k›n ekonomik, siyasi, sosyal yafla-m›ndan neler götürdü¤üne bakal›mflimdi. Bakal›m ve görelim ki, de-mokrasinin yoklu¤u, halk için bü-yük yoksunluklar demektir.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;HHaallkk yyöönneettiimmee kkaatt››llaammaazz..

Demokrasi, hhaallkk››nn yyöönneettiimmeekkaatt››ll››mm›› olarak tan›mlanan bir sis-temdir. Ama bizim gibi ülkelerde,bu biçimsel olarak bile gerçeklefl-

mez; demokrasinin ye-rine demokrasicilikoyunu vard›r; bu oyunda bir avuç az›nl›¤›nhalk üzerindeki dikta-törlü¤ünü gizlemeyehizmet eder.

Gerçek demokrasi-nin, yani halk demok-rasisinin göstergesi vekan›t›; hhaallkk››nn yyöönneettii--mmee ddoo¤¤rruuddaann kkaatt››ll--mmaass››dd››rr.. Bunu müm-kün k›labilmek için,

tüm halk kesimleri hertürlü söz ve örgütlenme hakk›na sa-hip olmal›d›r. Bu haklar olmadandemokrasi olmaz, uygulanamaz.

Halk Anayasas› Tasla¤›’nda de-nir ki; “Tart›flan, her düzeyde kararalan ve her düzeyde örgütlenmifl birhalk, demokrasinin de, ba¤›ms›zl›-¤›n da en büyük güvencesidir. ”

Tart›flmas› engellenmifl, söz, ka-rar hakk› gasbedilmifl, her alandaörgütsüzlefltirilmifl bir halk da ffaa--flfliizzmm iiççiinn güvencedir.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;HHaallkk››nn iirraaddeessii ççii¤¤nneenniirr..

‹ktidar hep emperyalizm ve ifl-birlikçi sömürücü s›n›flar›n elindekal›r. Baflta iflçi s›n›f› olmak üzere,yoksul ve orta köylülük, tüm çal›-flanlar, flehir ve k›r küçük üreticileri,esnaflar, sanatkarlar, memurlar, ö¤-renciler, ayd›nlar, yönetime kat›la-mazlar. Hiçbir konuda halk iradesikaale al›nmaz. Halk›n yönetime ka-t›l›m› 4-5 y›lda bir yap›lan seçimle-re indirgenir ve bir aldatmacaya dö-nüflür.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;KKaatt››ll››mmcc››ll››kk ggöösstteerrmmeelliikk kkaall››rr..

4-5 y›lda bir oyunu verir ve bafl-ka da bir fley yapamazs›n. Diyelimseçti¤iniz vekil ihanet etti size, sizinç›karlar›n›z› savunmad›, sizin dü-flüncelerinizi temsil etmeyi b›rak›pbaflka partilere geçti. Eliniz bö¤rü-nüzde beklemekten baflka hiçbir fleyyapamazs›n›z. Diyelim iktidara ge-tirdi¤iniz parti, vaatlerini yerine ge-tirmiyor, “elim k›r›lsayd› da onlaravermeseydim” demekten baflka yineelinizden bir fley gelmez. E¤er sos-yalist bir ülkede olsayd›n›z, seçti¤i-niz temsilcileri geri ça¤›rma hakk›-n›z olacakt›. Ama kapitalizmde,burjuva demokrasisini biçimsel ola-rak taklit eden sömürge tipi faflizm-de, böyle bir hakk›n›z›n olmas› dü-flünülemez bile.

K›sacas›, demokrasi olmazsa,HHaallkk ssiiyyaasseetttteenn uuzzaakkllaaflfltt››rr››ll››rr;; si-yaset bir avuç “profesyonel” ve ege-men s›n›flar›n sözcüsü olan burjuvapolitikac›lar›n elinde kal›r. Düzeninpolisi, yarg›s› da bu statüyü pekifltir-mek için ellerinden geleni yaparlar.Siyasi faaliyet, polis fleflerinin, ge-nerallerin iki duda¤›n›n aras›na hap-sedilir; kimse “siyaset yapma” hak-k›n› serbestçe kullanamaz. Parla-mento, asla halk›n temsilcilerinin ol-du¤u bir yere dönüflmez.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;UUlluussllaarr öözzggüürr oollmmaazz..

Bu topraklar› yüzy›llard›r payla-flan çeflitli ulus ve az›nl›klara men-sup halklar›n kardeflçe, insanca veözgürce birarada yaflamas› mümkünolmaz. Türk, Kürt uluslar› baflta ol-mak üzere Arap, Laz, Gürcü, Çer-kes, Boflnak vb. çeflitli az›nl›k vemilliyetlerin gönüllü birlikteli¤i ye-rine, zulüm ve asimilasyon geçer.

Baflka bir deyiflle, demokrasi ol-mazsa, ›rkç›l›k olur, flovenizm olur.‹nsanlar ›rk ve milliyeti dolay›s›ylad›fllan›r, horlan›r, baz› “›rk”lara ay-r›cal›k tan›n›rken, baz›lar›na bask›uygulan›r.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;HHaakk vvee öözzggüürrllüükklleerr kkaa¤¤››tt

Demokrasi olmazsa ne oolur?

Page 7: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Say›: 112 7DEMOKRAS‹

üüzzeerriinnddee kkaall››rr..

Demokrasi olmazsa, iiflflkkeenncceeoolluurr!! Tüm ulusal ve uluslararas› ya-salar›n yasaklad›¤› “zalimce, insan-l›k d›fl›, onur k›r›c›, davran›fl ve ce-zalar” günlük hayat›n bir parças›haline gelir. Demokrasi olmazsa,iinnffaazzllaarr oolluurr,, katliamlar olur, failimeçhuller olur, kay›plar olur... ‹n-sanlar›n özel yaflam›, ailesi, konutu,haberleflmesi, keyfi olarak izlenir,engellenir, taciz ve sald›r›lara ma-ruz kal›r. Demokrasi olmazsa,hayat›m›z› yasaklar kuflat›r! De-mokrasi olmazsa, kifliler, doku-nulmaz, devredilmez olarak adlan-

d›r›lan en temel hak ve özgürlükle-rine sahip olamazlar. Bu hak ve öz-gürlükler ka¤›t üzerinde var göste-rilse bile, demokrasinin olmad›¤›yerde bunun güvencesi yoktur.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;ÖÖrrggüüttlleennmmee,, ttooppllaannmmaa vvee

ggöösstteerrii öözzggüürrllüü¤¤üü oollmmaazz..

Halk örgütlenme hakk›n› ser-bestçe kullanamaz. “Örgüt” kelime-si bir “öcü” haline getirilir. Örgütlüinsanlara karfl› her türlü keyfilik uy-gulan›r. ‹flçilerin, memurlar›n, köy-lülerin örgütlenmelerini engelle-mek, kurulmufl örgütlenmelerinitecrit ve tasfiye etmek için akla ge-lebilecek her türlü yöntem kullan›-l›r. Ka¤›t üzerindeki örgütlenmehakk›, hayat›n gerçe¤inde hak ol-maktan ç›kar›l›p “suç” haline dö-nüfltürülür. Dernekler, sendikalarbas›l›r ve kapat›l›r.

AAnnccaakk hhaallkk ddeemmookkrraassiissiinnddeettüümm hhaallkk kkeessiimmlleerriinnee,, asker ve po-lis dahil meclisler, sendikalar ve herdüzeyde örgütlenme hakk› verilir.

“Herkes önceden izin almaks›z›ngösteri yapma hakk›na sahiptir”denir ancak; gösteri alanlar›nda po-lis, halk› copla panzerle bekler.

Bilinir ki, örgütlenme hakk› yok-sa, toplanma ve gösteri yapma öz-gürlü¤ü sa¤lanm›yorsa, “düflünceözgürlü¤ü” tek bafl›na hiçbir anlamifade etmez! Demokrasinin olmad›-¤› yerde, örgütlenme, gösteri hakk›gasbedilir ve geriye düflünce özgür-lü¤ü de¤il, olsa olsa “hindi gibi dü-

flünme” özgürlü¤ü kal›r!

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;SSoorruunnllaarr ççöözzüümm--

ssüüzz kkaall››rr..

‹nsanlar ve tümtoplum, halk›n yafla-m›n› zehir eden so-runlar, insan onuruylaba¤daflmayan, siyasi,ekonomik ve sosyalengeller karfl›s›ndaaciz ve çaresiz kal›rlar.

Çünkü demokrasi, toplumsal sorun-lar›n çözüm yollar›n› açar. Demok-rasinin olmad›¤› bir toplum, damar-lar› t›kanm›fl bir vücuda benzer. So-runlar, uzun süre çözülemez ve kan-grenleflir.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;DDüüflflüünnccee öözzggüürrllüü¤¤üü oollmmaazz..

Emperyalist dünya düzenini veoligarflik diktatörlü¤ü savunanlar›nd›fl›ndaki kesimler, düflüncelerini,serbestçe aç›klay›p yaymak hakk›nasahip olamazlar. Bas›n, yay›n araç-lar›n› serbestçe kullanamazlar. De-mokrasi olmazsa, ekranlar, sayfalar,gerçe¤e kapat›l›r. Ka¤›t üzerinde ta-n›nan “düflünce özgürlü¤ü ve bas›nözgürlü¤ü” de sansürle, toplatma-larla, yasaklamalarla, keyfi engelle-melerle, ticari zorbal›kla fiilen orta-dan kald›r›l›r.

‹nsanlar›n “hiçbir sansüre u¤ra-

madan bilgi edinmek hakk›” olmaz.“Bilgi Edinme Kanunu” gibi gös-termelik uygulamalarla bu gerçe¤iörtbas etmek, tam da demokrasiyoksunlu¤unun bir kan›t›d›r. Ger-çekte, demokrasinin olmad›¤› ülke-lerde, halk, kapal› kap›lar ard›ndaneler çevrildi¤inden, kimlere nele-rin peflkefl çekildi¤inden, halka kar-fl› ne dolaplar döndürüldü¤ündenhiçbir zaman tam manas›yla haber-dar olamaz. Aynen bizim ülkemiz-deki gibi.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;‹‹nnaannçç öözzggüürrllüü¤¤üü oollmmaazz..

‹nanç özgürlü¤ü olmad›¤› gibiinanmama özgürlü¤ü de olmaz.Esas olarak “kiflileri ilgilendirenözel bir konu” olan dini inançlar,bask› alt›na al›n›r; düzen “kendi”inanç ve düflüncelerini dayat›r. Ken-disinin uygun görmedi¤i inanç vedüflünceleri yasaklarla kuflat›r.‹nançlar›, düflünceleri nedeniyle in-sanlara karfl› “ayr›mc›” uygulamala-ra baflvurulur.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;BBiilliimm,, ssaannaatt öözzggüürr oollmmaazz..

‹nsanlar, bilim ve sanat› serbest-çe ö¤renme ve ö¤retme, aç›klama,yayma ve bu alanlarda her türlüaraflt›rma yapma hakk›na sahip ola-maz. Düzen bilimsel araflt›rmalar›ndestekçisi de¤il, köstekçisi olur.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;EE¤¤iittiimm öözzggüürr,, ddeemmookkrraattiikk vvee

hhaallkk iiççiinn oollmmaazz..

Demokrasinin olmad›¤› yerde,halk, e¤itimin muhtevas›na, biçimi-ne kar›flamaz. E¤itimde her fley ege-men s›n›flar›n dedi¤i gibi ve onlar›nihtiyaçlar›na göre flekillendirilir.

Demokrasi olmad›¤› yerde, ttoopp--lluummccuu,, yyuurrttsseevveerr,, iilleerriiccii,, bbiilliimmsseell,,hhaallkkttaann yyaannaa bir e¤itim de¤il, ggeerrii--ccii,, ffaaflfliisstt,, flfloovveenniisstt,, hhuurraaffeelleerrllee ddoo--lluu bbiirr ee¤¤iittiimm oolluurr.. GGeennççlleerriimmiizzii,,zihinsel, bedensel, ruhsal, tekniktüm boyutlar›yla gelifltiren bir e¤i-tim de¤il, ezberci ve kölelefltirici bir

Burjuva ddiktatörlü¤ünde, hhalk, sömürülecek, yyönetilecek bbir kuru

kalabal›kt›r. HHalk, ssadece hhalk demokrasisinde, yyaln›z eetiyle

kemi¤iyle dde¤il, ddüflünceleriyle, iradesiyle, ssöz vve kkarar hakk›yla vard›r. ... Halk ddemokrasisinin

göstergesi vve kkan›t›; halk›n yyönetimedo¤rudan kkat›lmas›d›r.

Page 8: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

e¤itim olur.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;KKüüllttüürr yyoozzllaaflfl››rr,, ççeevvrree bboozzuulluurr!!

Çünkü, demokrasinin olmad›¤›yerde, kültür politikalar›n›n, çevrepolitikalar›n›n belirlenmesinde de,o kültürün bir parças› olan ve o çev-reden en çok etkilenen durumunda-ki halk›n düflünceleri kaale al›nmaz.Emperyalizmin kültürü doldururhayat›n her alan›n›. Çevre, emper-yalist tekellerin ya¤mas›na maruzkal›r. Çünkü, demokrasi yoksa, bü-tün bu konudaki yasalar, politikalar,halka göre de¤il, tekellerin istekle-rine göre belirleniyor demektir.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;SS››rrtt››mm››zzddaann ssöömmüürrüüccüülleerriinn

bbiirrii iinneerr,, öötteekkii bbiinneerr..

Çünkü demokrasinin olmad›¤›yerde, seçimler bir oyundan ibaret-tir. Seçtik san›rs›n›z ama asl›ndakimseyi seçmezsiniz. Seçtik san›rs›-

n›z ama asl›nda size yapt›r›lan sade-ce seçileni onaylatmakt›r. Düzenpartilerinin asl›nda birbirlerindenfarklar› yoktur ama kendilerini“sa¤c›”, “solcu”, “liberal”, “islam-c›”, “muhafazakar”, “ilerici” “va-tansever” diye pazarlayarak, halkiçinde varolan tüm düflünce ve e¤i-limleri istismar edip, düzen içinekanalize etmek isterler.

Adlar› farkl›, sloganlar› farkl›, li-derleri farkl›, sözleri farkl›d›r; fakat

hepsi, son tahlilde emperyalizminve oligarflinin partileridir ve emper-yalizmin ve oligarflinin program›n›uygulama vaadiyle iktidar olurlar.‹flte bu mekanizma içinde, giden degelen de asl›nda hep ayn› olur. Halkhep aldat›l›r.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;MMuuhhaalleeffeett ddee yyookkttuurr..

Olsa da hükmü yoktur. Meselabir yandan “çok partililikle” övü-nürler, ama öte yandan yüzde 5’lik,10’luk barajlarla çeflitli kesimlerinkendi meclislerinde temsil edilme-sini engellerler.

Mesela, halihaz›rdaki TürkiyeMeclisi, 4411 mmiillyyoonn ooyyuunn ssaaddeeccee 1166mmiillyyoonnuunnuu,, yani yüzde 40'›n› tem-sil ediyor; halk›n yüzde 60’›n›n oyu,meclis d›fl›nda b›rak›lm›flt›r. Ve bu-na da demokrasi derler. Halk›n tem-sili diye bir dertleri yoktur çünkü.Her fley göstermeliktir.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA;BBüürrookkrraassii hhüükkmmeeddeerr!! Bürokra-

si geniflledikçe genifller,yetkisi artt›kça artar.Siviliyle, ordusuylabürokrasi, her türlüdenetimin d›fl›ndakal›r. Halkla yöne-tim hergün biraz da-ha birbirinden ko-par. Bürokrasininhükmü artt›kça,halkla yönetim bir-birine yabanc›lafl›r.Bürokratik ayg›t,kendi ayr›cal›klar›n›sürdürmek ve ço-

¤altmak için halk üzerindeki bask›-s›n› sürekli art›r›r. Ancak sosyalizm-dedir ki, bürokrasi giderek daralt›l›r.Daha da önemlisi, ancak sosyalizm-de halk bürokratlar› da seçme hakk›-na ve halk örgütlülükleri arac›l›¤›yladenetleme yetkisine sahip olur.

DEMOKRAS‹ OLMAZSA’n›n cevab›, Türkiye tablosudur! Burada, “demokrasi olmazsa”

bafll›¤› alt›nda sayd›klar›m›za flöyle

toplu olarak bak›nca, ülkemizde dedemokrasinin olmad›¤› aç›k bir fle-kilde ortaya ç›k›yor. “Demokrasi ol-mazsa” bafll›¤› alt›nda ne s›ralan-m›flsa, hepsi ülkemizde vard›r. Bafl-ka bir deyiflle, sözün bafl›ndan beriülkemizi anlat›p duruyoruz asl›nda.

Ülkemizin bugünkü durumda ol-mas›n›n en önemli nedenlerden biride demokrasinin olmay›fl›d›r. Di¤erönemli neden ise, ülkemizin emper-yalizme ba¤›ml›l›¤›d›r.

BBaa¤¤››mmss››zzll››¤¤››mm››zz››nn öönnüünnddeekkiieennggeell eemmppeerryyaalliizzmm,, ddeemmookkrraassiinniinnöönnüünnddeekkii eennggeell,, ffaaflfliizzmmddiirr.. Sorun-lar›m›z›n kayna¤›nda bu iki musibetvard›r. Ve bu tablo, bize sorunlar›-m›z›n çözümünün adresini de göste-riyor. Çare, ba¤›ms›z ve demokratikTürkiye’dir.

“Demokrasi olmazsa” derken,elbette kastetti¤imiz halk için de-mokrasidir. Halk›n iktidarda oldu¤ubir sistemin demokrasisidir. De¤il-se, kastetti¤imiz ne faflizmin oyunaçevrilmifl demokrasisi, ne de burju-vazinin içi boflalt›lm›fl, ilerici-de-mokratik tüm özelliklerini kaybet-mifl, burjuva demokrasisidir.

Bizim u¤runa mücadele etti¤i-miz demokrasi de halk demokrasisi-dir. Çünkü halk› varedecek, halk›niradesini yüceltecek, gerçekten hal-k›n yönetime kat›lmas›n› sa¤laya-cak demokrasi, halk demokrasisidir.

Onlarca y›ll›k tecrübemizin enözet sonucu fludur: Ülkemizin so-runlar›n›n çözümü, bu düzen içindemümkün de¤ildir! Bu sonuç aç›kçaortadayken, daha flunu da deneye-lim, bunu da deneyelim demeninanlam› yoktur. Çünkü böyle demek,böyle düflünmek, aldat›lmaya de-vam etmektir. Hem de bile bile, gözgöre göre.

Bile bile, göz göre göre, demok-rasiyle uzaktan yak›ndan ilgisi olma-yan bir sistemi bize demokrasi diyeyutturmalar›na izin vermeyelim. Ba-¤›ms›zl›¤›m›z› kazanmak için em-peryalizme karfl›, demokrasiyi inflaetmek için faflizme karfl› mücadelebayra¤›n› yükseltelim. Ba¤›ms›z vedemokrasinin oldu¤u bir ülkede, öz-gür bir halk olarak yaflayal›m.

Ba¤›ms›zl›¤›m›z›n öönündeki eengel emperyalizm, ddemokrasinin öönündeki

engel, ffaflizmdir. SSorunlar›m›z›n kayna¤›nda bbu iiki mmusibet vvard›r. Ve bbu ttablo, bbize ssorunlar›m›z›n

çözümünün aadresini dde ggösteriyor. Çare, bba¤›ms›z vve ddemokratik

Türkiye’dir.

DEMOKRAS‹8 8 TTemmuz 22007

Page 9: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Haklar ve Özgür-lükler Cephesi üyeleri,düzenledikleri eylem-ler, da¤›tt›klar› bildiri-lerle halka ulafl›yor veseçim oyununa aldan-mamalar›, çözümünba¤›ms›zl›k, demokrasimücadelesine kat›lmak oldu¤u ça¤-r›s›n› yap›yorlar.

MALATYA Haklar ve Özgür-lükler Cephesi üyeleri, 29 Hazi-ran’da Ataköy Mahallesi Hasan BeyCaddesi'nde "Seçim Çare De¤il Ba-¤›ms›zl›k ve Demokrasi Mücadele-sine Kat›l" afifllerini asarken, polisengeliyle karfl›laflt›lar. Düzen parti-lerinin halk› aldatmak için ast›¤›afifllere sesi ç›kmayan polisin, bualdatmay› teflhir edenleri engelle-mesi, düzenin polisinin asli görevi-nin ne oldu¤unun bir göstergesiydi.

Kimlik kontrolü ve izin belgesidayatmas›nda bulunan polis, izinbelgesinin olmas› karfl›s›nda bu kezde, afiflin as›ld›¤› duvar›n sahibinitehdit ederek flikayette bulunmas›n›istedi. Ev sahibinin zoraki flikayetiüzerine HÖC-lülere para ce-zas› kesilerek,"bir daha asar-san›z hepinizekatlamal› ola-rak ceza veri-riz!" tehdidisavruldu. Bunakarfl›n, gerçek-leri halka ulafl-t›rmakta kararl› olan HÖC’lüler afiflyapmaya devam ettiler.

HÖC’lüler ayn› zamanda mahal-lelerde, merkezde ve seçim bürolar›ile araçlar›na da ayn› slogan›n yerald›¤› pullamalar› yap›flt›rd›lar.

MERS‹N 1 Haziran’da MersinTemel Haklar ve Özgürlükler Der-ne¤i’nde bir seminer düzenlenerek,seçime iliflkin devrimci politika tar-t›fl›ld›.

Hasan Biber yapt›¤› konuflmada,seçimlerin halk› aldatmak için yap›-lan demokrasicilik oyunu oldu¤unubelirtti. Halk›n sorunlar›n›n bu fle-

kilde çözülmeyece¤ine vurgu yapanBiber, çözümün ba¤›ms›zl›k ve de-mokrasi mücadelesine yaflam›n heralan›nda kat›lmaktan geçti¤ini söy-ledi. 2,5 saat süren seminerde, se-çimlerde halk›n tepkilerine iliflkinyaklafl›mlar da tart›fl›ld›.

HATAY “Bu oyunu bozal›m”ça¤r›s›n›n yükseldi¤i yerlerden biride Hatay oldu. HÖC’ün ülke gene-linde bafllatt›¤› kampanya, Hatay’da2 Temmuz günü düzenlenen eylem-le ilan edildi.

Hatay HÖC üyeleri, Ulus Mey-dan›’nda yapt›klar› aç›klamada, hal-ka seçimlere kat›lmama ve sand›kbafl›na gitmeme ça¤r›s›nda bulun-dular. “Seçim Çare De¤il Ba¤›ms›z-l›k ve Demokrasi Mücadelesine Ka-t›l” yaz›l› pankart ve dövizlerin ta-

fl›nd›¤› ey-lemde aç›kla-may› yapanNiyazi Har-nubo¤lu, Tür-kiye’nin sö-mürge bir ül-ke oldu¤unu,demokrasiylede¤il faflizmleyönetildi¤ini

hat›rlatarak, seçimlerin bu gerçekle-rin üzerini örtmeye yarad›¤›n› söy-ledi. ‹ktidara gelecek hiçbir partininmevcut politikalar d›fl›nda bir alter-natifinin bulunmad›¤›n› kaydedenHarnubo¤lu, halka, vaatlere kanma-ma, ba¤›ms›zl›k ve demokrasi mü-cadelesine kat›lma ça¤r›s› yapt›.

“Seçim Çare De¤il”, “Ne ABDNe AB Tam Ba¤›ms›z Türkiye”,“Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede”sloganlar›n›n at›ld›¤› aç›klaman›nard›ndan bildiriler da¤›t›ld›.

Antakya’da ayr›ca kent merke-zinde afifller yap›l›p bildiriler da¤›-t›l›rken, 30 Haziran ve 1 Tem-

muz’da ise HarbiyeBeldesi’nde bildirilerda¤›t›ld› ve halka de-mokrasicilik oyunu an-lat›ld›. ‹skenderun ‹l-çesi’nde ise, seçimle-rin aldatmaca oldu¤u-nu anlatan HÖC üyele-

ri polis taraf›ndan engellendi. Afifl-lere el koyan polis, Emrullah Kayave Seval Arac›'ya250'fler YTL paracezas› kesti.

ADANA Ada-na'n›n emekçi ma-hallelerinden fiakir-pafla’da, 2 Temmuzgünü ‘HÖC’ yaz›l›önlükler giyen dev-rimciler, “SeçimÇare De¤il Ba¤›m-s›zl›k ve DemokrasiMücadelesine Ka-t›l” bafll›kl› bildirileri da¤›tt›lar.

fiakirpafla Caddesi üzerinde ya-p›lan da¤›t›mda halka, seçimlerinsorunlar›m›z› çözmedi¤i, 1946'danberi yap›lan seçimlerde gelen hükü-metlerin halk›n yarar›na de¤il,IMF'nin, Amerika'n›n, TÜS‹AD'›nyarar›na çal›flt›¤› anlat›ld›. Ülkemi-zin ba¤›ms›z, demokratik bir ülkeolmad›¤› belirtilen konuflmalarda,böyle bir ülke olmam›z için halkmücadeleye ça¤›r›ld›. Polisin taciz-lerine karfl›n devrimciler, halka ger-çekleri anlatmaktan vazgeçmediler.

‹‹SSTTAANNBBUULL Sultanbeyli Bafla-ran Mahallesi’nde 1 Temmuz günüseçim propagandas› yapan CHP mil-letvekili adaylar›, ‘Sivas katliam›n-da sizler de vard›n›z, flimdi nas›l yü-zünüz tutuyor da gelmifl oy istiyor-sunuz’ fleklinde halk›n tepkisiylekarfl›laflt›lar. CHP’lilerin cevab› ise,halka sald›rmak, susturmak oldu.

Öte yandan Sultanbeyli’de 29Haziran günü CHP araçlar› halk ta-raf›ndan taflland›. Halk, “sizi mahal-lemizde istemiyoruz, hiçbir düzenpartisi bu mahalleye giremez, flim-diye kadar bizi hep kand›rd›n›z”fleklinde tepki gösterdi.

Mecidiyeköy’ün çeflitli yerlerine

Say›: 112 9SEÇ‹M

Seçim AAldatmacas› TTeflhir Ediliyor

BA⁄IMSIZLIK, DEMOKRAS‹MÜCADELES‹NE KATIL!

Page 10: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

“Seçim Çare De¤il Ba¤›ms›zl›k veDemokrasi Mücadelesine Kat›l” ya-z›l› pankartlar as›ld›. Pankart asanHÖC’lüler seçimin çare olmad›¤›n›anlatan konuflmalar yapt›lar.

Ba¤c›lar Karanfiller Kültür Mer-kezi’nde 30 Haziran’da, Eyüp Baflve Nurettin K›l›ç’›n konuflmac› ol-du¤u, “Devrimci Demokratik Cep-he ve Seçimler” üzerine bir panelgerçeklefltirildi.

‹stanbul’da burjuva düzen parti-lerinin halk› aldatmas›na karfl› ç›k-mak için yap›lan eylemlerden biri deEsenler’deydi. Esenler Nam›k Ke-mal Mahallesi’ne park eden ses tesi-satl› bir MHP seçim otosu, 3 Tem-muz sabah› yak›larak tahrip edildi.Eylem yerine, “Mad›mak Katilleri-ne Faflist Partilere Uyar›m›zd›r-Cep-he” imzal› pankart as›ld›.

MMEEYYDDAANN YYAALLAANNAAKKAALLSSIINN DD‹‹YYEE BBAASSKKIINN Birçok yerde HÖC’lülerin seçi-

min çare olmad›¤›n› anlatan çal›fl-malar› polisin engellemesi ile karfl›-lafl›rken, Zonguldak’ta BaflbakanTayyip Erdo¤an’›n kente gelmesin-den önce Gençlik Derne¤i polis ta-raf›ndan bas›ld›. Valilik izniyle ya-p›lan bask›na, “bomba, patlama” gi-bi asl› astar› olmayan gerekçeler uy-duruldu. As›l neden ise, devrimcigençli¤in halka gerçekleri aç›kla-mas›n› engellemekti.

““OOYY VVEERRMMEEYYEECCEE⁄⁄‹‹ZZ ÜÜÇÇKKAA⁄⁄IITTÇÇIILLAARRAA!!””HÖC’lüler sadece seçime yöne-

lik kampanyada de¤il, ayn› zaman-da dergi da¤›t›m› baflta olmak üzerebütün faaliyetlerde halka gerçeklerianlat›yorlar.

‹zmir’de 30 Haziran günü, Tari-hi Kemeralt› Çarfl›s›’nda dergimizinda¤›t›m›n› yapan okurlar›m›z, me-gafonla seçime yönelik dergi yaz›-lar›ndan spotlar aktar›rken, halk›ndüzen partilerine yönelik tepkileriy-

le karfl›land›lar. Devrimcilerin, dü-zen partilerine aldanma ça¤r›lar›naesnaflar baflta olmak üzere halk, “oyvermeyece¤iz bu üçka¤›tç›lara” di-yerek cevap verdi. Dergimizin tan›-t›m›, 1 Temmuz’da da Gültepe-Ço-bançeflme mahallelerinde yap›ld›.

Ankara'n›n emekçi mahallelerin-den Hüseyingazi'de sat›fl ve tan›t›myapan 18 okurumuz, halka seçimle-rin çare olmad›¤›n›, ba¤›ms›zl›k vedemokrasinin sand›ktan ç›kmayaca-¤›n› anlatt›lar. 1,5 saat süren tan›-t›mda 40 dergi halka ulaflt›r›ld›.

Antalya'da da, Kültür ve Alt›no-va'n›n Sinan Mahallesi'nde yap›lantan›t›mda megafonla seçimlere ilifl-kin konuflmalar yap›ld› ve 1.5 saatiçinde 50 dergi sat›ld›. Mahalle hal-k›n›n ço¤unlu¤unun, oy kullanmakistemedikleri ve devrimcilerin ko-nuflmalar›na hak verdikleri görüldü.

‹stanbul Ba¤c›lar ‹lçesi Y›ld›zte-pe Mahallesi’nde de dergimiz halkaulaflt›r›ld›.

10 SEÇ‹M 8 TTemmuz 22007

Yozlaflmaya, yoksullu¤a karfl› binler bulufltuAnadolu Temel Haklar’›n bu sene 2.’si

düzenlenen ““YYoozzlluu¤¤aa YYookkssuulllluu¤¤aa YY››kk››mm--llaarraa KKaarrflfl›› GGüüccüümmüüzz BBiirrllii¤¤iimmiizzddiirr”” flen-li¤i 24 Haziran’da, 1 May›s Mahallesi’ndefiükrü Sar›tafl Park›’nda kitlesel bir kat›-l›mla gerçeklefltirildi.

Saat 19.00’da davul zurna eflli¤inde ha-laylarla bafllayan program, devrim flehitle-ri için sayg› duruflu ve yozlaflmay› vurgu-layan aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›.

Özgür Do¤an, Nurettin Güleç, NilüferSar›tafl, fiafak ve Grup Yorum Korosu’nunsahne ald›¤› etkinlikte, seçimlerle ilgili ya-p›lan konuflmalarda, ba¤›ms›zl›k ve de-mokrasi mücadelesine kat›l ça¤r›s› yap›ld›.

Anadolu Temel Haklar Derne¤i HalkOyunlar› Ekibi’nin Diyarbak›r yöresine aitoyunlar›n›n sergilendi¤i flenli¤e yaklafl›k2000 kifli kat›l›rken, flenli¤in yap›ld›¤› ala-na, “ Onuru Namusu Adaleti SavunmayaYozlaflmaya Karfl› Mücadele Etmeye De-vam Ediyoruz”, “Seçim Çare De¤il Ba-¤›ms›zl›k Demokrasi Mücadelesine Kat›l”pankartlar› as›ld›.

Kafkasör Festivali yap›ld›29 Haziran-1 Temmuz günleri aras›nda yap›lan Artvin 27. Kafka-

sör Kültür, Turizm ve Sanat Festivali’nde Artvin Gençlik Derne¤istand açt›. 2 gün boyunca aç›k olan stand, festivaldeki tek devrimcistand oldu¤undan halk›n ilgisi yo¤undu. Haziran ve Boran Yay›nc›-l›k’›n kitaplar›n›n yan› s›ra Yürüyüfl ve Özgür Karadeniz’in Sesi Ga-zetesi’nin sat›ld›¤› stantta, “Fuhufla Uyuflturucuya Yozlaflmaya Hay›r”yaz›l› dövizler as›ld›.

“Türküler Yanmaz”Sivas Katliam›’n›n y›ldönümü nedeniyle Babaeski Halkevi, Ba¤-

c›lar Karanfiller Kültür Merkezi ve Sultanbeyli Cemevi bahçesindede anma etkinlikleri gerçeklefltirildi.

Babaeski’de “Türküler Yanmaz” ad›yla düzenlenen etkinli¤eTrakya Kültür Merkezi de destek verdi. 200 kiflinin kat›ld›¤› anmagecesine sayg› duruflu ile baflland›. Trakya Kültür Merkezi MüzikToplulu¤u’nun söyledi¤i türküler, okunan fliirler ve R›za Kabada-y›’n›n seslendirdi¤i deyifllerle ‘Türküler Yanmaz” mesaj› verildi.

Ba¤c›lar Karanfiller Kültür Merkezi’nde düzenlenen anmada, ya-nan canlar›n ›fl›¤›n›n, Pir Sultan gelene¤inin yüreklerden hiç gitme-yen avaz›n›n bu ülkenin yi¤itlerinde tafl›nd›¤› belirtilirken, 30 Hazi-ran’da Sultanbeyli Cemevi bahçesinde 300 kiflinin kat›ld›¤› anmadaise, Alevi dedesi Ali Abbas, Sadegül Çavufl ve Nevzat fiahin yapt›k-lar› konuflmalarla Sivas’› unutmayacaklar›n› dile getirdiler.

Page 11: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Çok partili sisteme geçildi¤i ta-rihten bafllayarak burjuva düzenpartilerinin seçim vaatlerini ele al-d›¤›m›z yaz›m›z›n ilk bölümünü,1987 seçimlerinin vaatleri ile nokta-lam›flt›k. Yerine getirilmeyen vaat-ler sonraki seçimlerde de sürdü.

1991 SSEÇ‹MLER‹20 Ekim’de yap›lan seçimler, o

güne kadar bütün seçimleri gerideb›rakan vaatlere sahne oldu. Nere-deyse yerde-gökte vaadedilmedikbir fley kalmad›. Vaatlerin bafl›ndaise, “demokratikleflme” geliyordu.

11 y›ld›r Özal iktidar›n›n bask›ve zulmü alt›nda inleyen halk kitle-lerinin bu yöndeki talep ve beklenti-lerini istismar eden Demirel, tüm ta-rihi boyunca emperyalizmin ve oli-garflinin güvenilir adam›, demokrasidüflman› oldu¤unu unutturup “de-mokrasi afl›¤›” olarak meydanlara

indi. ‘‹‹flfl--kkeenncceeyyiikkaalldd››rraa--cc aa ¤¤ ›› zz ’ ,‘ DD ee --mm oo kk rr aa--ssiiyyii yyeerr--ll eeflfl tt ii rree--cc ee ¤¤ ii zz ’gibi slo-gan vevaadler,s a d e c eD e m i -r e l ’ i nd e ¤ i l ,tüm bur-juva po-litikac›-lar›n di-l i n d e ndüflmü-yordu.

D Y PL i d e r iDemirel,

‘flfleeffffaaff kkaarraakkooll’’vaadederken ,SHP Lideri ‹nö-nü, ‘1122 EEyy--llüüll’’ddeenn HHeessaappSSoorraaccaa¤¤››zz’ di-yordu. Demirel,

‘KKüürrtt rreeaalliitteessiinnii ttaann››mmaakk’’tan sö-zederken, ‹nönü daha ileri gidiyorve ‘KKüürrtt ssoorruunnuunnuu ddeemmookkrraassii vveeiinnssaann hhaakkllaarr›› tteemmeelliinnddee ççöözzeeccee--¤¤iizz’ diyordu. Demirel yoksullar›‘yyeeflfliill kkaarrtt’ vaadiyle aldatmaya ça-l›fl›rken, ‹nönü ‘mmeemmuurraa sseennddiikkaahhaakkkk››’ verecektir.

Erbakan da onlardan geri kal-maz: “Faizleri kald›raca¤›z, Ayasof-ya’y› ibadete açaca¤›z, YÖK’ün ye-rini ilmi flura alacak, milli sanayiyikuraca¤›z”...

“550000 ggüünn ssüürree” isteyen ve 500günde her fleyi halledece¤ini söyle-yen Demirel’in vaatlerinden baz›la-r› flöyleydi: �Halk ve yönetim ara-s›nda güven sa¤lanacak. �Yolsuz-luk yapm›fl bürokratlar tasfiye edi-lecek. �Bozulan gelir da¤›l›m› dü-zeltilecek, enflasyon yüzde 10’unalt›na indirilecek. �Yeflil Kart ilesa¤l›k hizmetleri paras›z olacak, herköye, her mahalleye sa¤l›k evi yap›-lacak. �Befl y›l içinde her aile birev, bir de otomobil sahibi olacak.�Emeklilik süresi düflürülecek veherkese emeklilik hakk› sa¤lanacak.�‹flsizlik sigortas› oluflturulacak,asgari ücret vergi d›fl› b›rak›lacak.�Memurlara sendika hakk› tan›na-cak. �‹flçi haklar›n› k›s›tlayan 12Eylül hukuk kurallar› kald›r›lacak.�YÖK kald›r›lacak, üniversitelereözerklik tan›nacak. �Askerlik süre-si k›salt›lacak. �Tüm karakollar,adli makamlar fleffaf olacak, insanhaklar› ve temel özgürlükler uygu-lanacak. �Herkes düflündü¤ünü öz-gürce söyleyip yazabilecek.

‘33DD’ formülüyle (Demokrasi-De¤iflim-Dayan›flma) propagandayapan SHP’nin vaatleri aras›nda;�Yarg› ba¤›ms›zl›¤› gerçeklefltirile-cek DGM’ler kald›r›lacak. �‹damkald›r›lacak. �‹flkencenin kökü ka-z›nacak. �Kürdistan’da OHAL vekoruculuk kald›r›lacak, dil özgürlü-

¤ü getirilecek. �Pahal›l›k ve enflas-yon iki y›l içinde alt edilecek. �Pa-ras› olmayan hastalar›n tedavisisa¤lanacak, e¤itime ayr›lan bütçeiki kat›na ç›kar›lacak. �Dar gelirli-ler için sosyal konutlar kurulacak.�Emeklilik yafl› indirilecek. �As-gari ücret vergi d›fl› b›rak›lacak.�Anayasa de¤ifltirilecek, YÖK kal-d›r›lacak, özerk üniversiteler kuru-lacak, �Kad›n sorunlar› bakanl›¤›kurulacak gibi vaatler vard›r.

Seçim biter, toz duman da¤›l›rve vaat ya¤muru ya¤d›ran DYP ileSHP koalisyon hükümeti kurulur.Demokrasi, insan haklar› alan›nda,ekonomik vaatlerde hiçbirinin yeri-ne getirilmedi¤i bugünden bak›ncas›ralamaya gerek duyulmayacak fle-kilde ortadad›r. Amaç has›l olmufl,vaatlerle halk aldat›lm›fl, koltu¤aoturulup iktidar rant› yenmifltir...

1995 SSEÇ‹MLER‹Burjuva partilerin ipli¤i öylesine

pazara ç›km›flt›r ki, 24 Aral›k se-çimlerine giderken halka bol vaattebulunabilecek durumlar› dahi kal-mam›flt›r.

Dört y›l koalisyon orta¤› olarakülkeyi yöneten DYP, Çiller’in lider-li¤inde Gümrük Birli¤i’nin propa-gandas›n› yaparak, s›ran›n “demok-ratik Türkiye’ye” geldi¤ini söyler,seçim bildirgesinde de “iflsizlik si-gortas›na geçilecek”, “yeni istih-dam yarat›lacak” gibi vaatlerde bu-lunmaktad›r.

DYP’ye koalisyonda koltuk de¤-ne¤i olan ve halka karfl› yürütülensavafl› destekleyen CCHHPP ise, “dev-leti ele geçiren karanl›k güçler”densöz etmekte, “yeni sol” maskesi ile“ddeemmookkrraattiikklleeflflmmee” vaat etmekte-dir. ANAP’›n seçim vaatlerinde dedemokratikleflme bafl s›radad›r.“GGüünneeyy DDoo¤¤uu’’yyaa ssiillaahhss››zz ççöö--zzüümm”den, “ddeemmookkrraattiikklleeflflmmee”denbahseder. EEcceevviitt de geri durmaz. Oda yeni bir anayasadan sözedip,“vveerrggii yyüükküü eeflfliitt ddaa¤¤››tt››llaaccaakk”,“sosyal güvenlik sistemi uluslarara-s› standartlara ç›kar›lacak” diye va-atler s›ralar. RP de onlardan gerikalmaz. “Bat›c›, taklitçi ve kapita-

Say›: 1112 11SEÇ‹M

Vaat etmedikleri hiçbir fley kalmad›Hiçbirini yerine getirmediler - 2

60 y›ld›r vaat etmedik-leri hiçbir fley kalma-d›, halk›n hiçbir soru-nunu çözmediler. Re-

fah dediler; yok-sullu¤umuzu bü-

yüttüler. De-mokrasi dedi-ler; bask›yla,zulümle, Su-surluk’la yö-

nettiler. fiimdibir kez daha

aldatmak içinmeydanlara

indiler. Aldan-mayal›m. So-runlar›m›z›n

çözümü için ba-¤›ms›zl›k ve de-mokrasi müca-

delesine kat›lal›m

Page 12: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

list zihniyet terk edilecek, ‹flçi-iflve-ren aras›ndaki iktisadi iliflkilerinadillefltirilmesi sa¤lanacak, herkessigortal› olacak, isteyen emekli ola-cak, sa¤l›k sorunlar› çözülecek” di-ye devam eder vaatler.

Seçimler sonucunda iflbirlikçi te-kelci burjuvazinin iste¤i olan AANNAA--YYOOLL hhüükküümmeettii kkuurruulluurr aannccaakköömmrrüü kk››ssaa oolluurr.. AArrdd››nnddaann,, eenn ççookkooyyuu aallaann RRPP lliiddeerrllii¤¤iinnddee RREEFFAAHH--YYOOLL koalisyonu kurulur. Muhale-fetteyken “MGK’y› kald›raca¤›z,Anayasay› de¤ifltirece¤iz, fleffaf vetemiz yönetim” diyen, ekonomiksorunlar› çözmekten söz eden RPiktidardayken sözlerini unutur. O dadi¤er düzen partilerinden farks›z ol-du¤unu gösterir.

1998 SSEÇ‹MLER‹18 Nisan seçimlerinde de vaatle-

rin bollu¤unda bir de¤ifliklik yoktur.K›rk y›ll›k bildik partiler yine ayn›yalanlarla ç›karlar halk›n karfl›s›na.Bu kez tutulmayan vaatlerin y›pran-m›fll›¤›n›, “sözleflme” taahhüt”,“proje” gibi süslü kavramlarla giz-lemektedirler.

“YYeetteerr ssöözz mmiilllleettiinn” diyen DYP,‘iikkiinnccii ddeemmookkrraassii pprroojjeessii’ ile oyavc›l›¤› yapar. CHP ise ne idü¤ü be-lirsiz “TTüürrkkiiyyee pprroojjeessii”ni dilinedolam›flt›r. “‹‹nnssaann hhaakkllaarr››nnaa ssaayy--

gg››ll››,, öözzggüürrllüükkççüü,, ddeemmookkrraassiiyyii yyeerr--lleeflflttiirrmmeekk,, TTüürrkkiiyyee’’yyii tteemmiizz ssiiyyaa--sseett vvee yyaarrgg›› bbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤››nnaa kkaavvuuflfl--ttuurrmmaakk”” gibi vaatlerde bulunurCHP. Adeta y›llard›r faflist politika-lara uyum sa¤layan, uygulayan on-lar de¤ilmifl gibi. FP ise, ölüm oruç-lar›nda inançlar› için ölüme yürü-yen 12 insan›n kan› elinde durur-ken, en keskin demokrat kesilerekinsan haklar›n› ve inançlara özgür-lü¤ü propagandas›n›n temelineoturtur. Susurluk sonras› yap›lan builk seçimde ANAP ise, Susurluk’unhesab›n› sorma slogan› ile halk kit-lelerinin adalet özlemini, kontrgeril-la devletine öfkesini istismar etme-ye çal›fl›r.

2002 SSEÇ‹MLER‹AKP’nin iktidar oldu¤u 3 Kas›m

seçimleri, ekonomik krizin ard›n-dan gerçekleflmiflti. Bu nedenle deIMF ile iliflkiler, ekonomik vaatle-rin ön plana ç›kt›¤› bir seçim oldu.AKP’nin en önemli vaatleriarasında iflsizlikle mücadele ve IMFile Stand-by’a son verme vaadi bu-lunuyordu. Her iki vaadide havadakal›rken, enflasyonu düflürme va-adini, halk›n “geçim sorununa” çareolmayan ekonomi politikalar› ilegerçeklefltirdi.

CHP’nin 2002 seçimlerindeki en

önemli vaadi ise “1 milyon iflsizeifl” oldu. Bunu nas›l, hangi ekono-mik programla yapaca¤› ise “s›r”d›!

‹lk kez seçime giren Genç Parti,bugünkü gibi vaatlerde birincili¤ikimseye b›rakm›yordu. Cem Uzan,üniversite sınavının kaldırılması,e¤itimin 12 yıla çıkarılmas›, ücret-siz kitap da¤ıtımı, üniversitesayısını dört katına çıkarma gibi sa-y›s›z vaatlerde bulundu.

Bugün de burjuva partileri de-mokratikleflmeden yoksulluk ve ifl-sizli¤e, e¤itimden sa¤l›¤a temeli ol-mayan, halk›n sorunlar›na gerçekçiçözümler içermeyen vaatlerle halk›aldatma yar›fl›na girmifl durumdalar.

Burjuva siyasetinin temel özel-liklerinden birisi; vaatlerin somutprojeler, programlar, politikalarlabütünleflmemesidir. 22 Temmuz ön-cesi bu gerçek çok daha aleni halegelmifltir. Öyle ki, hiçbir farkl› eko-nomik programa sahip olmayanpartilerin tümü Genç Parti’nin “ma-zot 1 YTL” vaadinin pefline tak›lm›flgidiyor, adeta bütün ekonomik so-runlar mazot fiyat›na indirgenmifl,yar›fl bu alana s›k›flt›r›lm›flt›r.

IMF politikalar›, sömürü siste-minin kendisi, devasa boyutlaraulaflan iflsizlik konusunda somuthiçbir fley söyleyemiyorlar.

12 SEÇ‹M 8 TTemmuz 22007

Grup Yo-rum üyeleriAtatürk Kül-tür Merkeziönünde yap-t›klar› aç›kla-ma ile, “seçimçare de¤il”dediler. "‹ste-mez Vaat Et-meyin Cenne-

ti Bize, Dünya Cennet Olacak Ellerimizle" pankart›açan Yorumcular, türkülerini ba¤›ms›zl›k ve demokrasiiçin söylediler.

4 Temmuz’da, Taksim Meydan›’nda bulunan Ata-türk Kültür Merkezi önünde yap›lan aç›klamaya dinle-yicilerden de deskek verenler oldu. Grup Yorum ad›na

aç›klamay› yapan ‹nan Alt›n, bütün partilerin kendileri-ni ‘umut’ olarak göstererek propaganda yapt›klar›n› be-lirterek, emperyalistlerin Türkiye’de cirit atmalar›n›n,her türlü kararlar alabilmelerinin ve talan›n sand›klaengellenemeyece¤ine vurgu yapt›.

Haklar›n flimdiye kadar mücadele ederek kazan›ld›-¤›n› ve hükümetlerin halk›n yarar›na hiçbir karar alma-d›klar›n› dile getiren Grup Yorum üyeleri, çözümün ba-¤›ms›zl›k, demokrasi mücadelesinin büyütülmesineba¤l› oldu¤unu belirttiler.

““YYaallaannllaarr››nn››zzaa,, hhiilleelleerriinniizzee,, ooyy vveerreerreekk oorrttaakk ooll--mmaayyaaccaa¤¤››zz.. BBiizz ttüürrkküülleerriimmiizzii bbaa¤¤››mmss››zzll››kk vvee ddeemmookk--rraassii mmüüccaaddeelleessii iiççiinn ssööyylleeyyeeccee¤¤iizz”” diyen Grup Yo-rum, söyledi¤i “Gel ki fiafaklar Tutuflsun” flark›s› ile,ayd›nl›k günlerin do¤aca¤› “flafaklar› tutuflturmak” içinba¤›ms›zl›k ve demokrasi mücadelesine ça¤›rd›.

Türküler Ba¤›ms›zl›k ve Demokrasi ‹çin

Page 13: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Say›: 112 13POL‹S

Polis infaz etti, Savc› aklad› 12 A¤ustos2006 tarihinde Adana’n›n Gülbahçesi Mahallesi’ndeGenç Bak›fl Dergisi’nin özel say›s›n› da¤›t›rken polis ta-raf›ndan bafl›ndan vurularak katledilen 16 yafl›ndakiFeyzi Abik’in katilleri de akland›. Katillerin yarg›lan-mas›na, mahkeme oyununa dahi ge-rek görülmedi. Adana CumhuriyetSavc›s›’n›n bir y›ld›r sürdürdü¤ü so-ruflturma sonucunda, “failleri bulun-mad›¤›” gerekçesiyle dosya rafa kal-d›r›ld›. Yani sokakta herkesin gözüönünde ve polis taraf›ndan vurulanFeyzi Abik “faili meçhul” oldu!Savc›l›k soruflturmada; olay yerinde keflif yapmad›.Olay›n meydana geldi¤i bölgede görgü tan›klar›n›n olupolmad›¤›n› araflt›rmad›. Savc›n›n yapt›¤› tek fley, bölge-de görev yapan, -ki listeyi de Emniyet veriyor!- polisle-rin silahlar›n›n balistik incelemesi oldu. Elbette balisti-¤e giden silahlar “temiz” ç›kt›.

YYaarrgg››;; bu ülkede insan kan›n›n sudan ucuz oldu¤u-nu, muhaliflerin katlinin “meflru” görüldü¤ünü bir kez

daha kan›tlad›. YYaarrgg››;; polisin adam öldürme özgürlü¤ünün

sürdü¤ünü herkese gösterdi.YYaarrgg››;; bu ülkede yarg› mekanizmas›n›n ko-

mediden, görevinin ise, devletin suçlar›n› akla-maktan ibaret oldu¤unu ortaya koydu.

Polisin silah kullanma yetkisi böyle bir yarg›anlay›fl› ile birleflti¤i için infazlar, katliamlar bukadar kolay yaflan›yor ve hiçbir katliamc›, infazc›cezaland›r›lm›yor.

‘Polis, jandarma cinayet iflliyor’ Ulusla-raras› Af Örgütü (AI), Türkiye’de hak ihlallerine iliflkinhaz›rlad›¤› raporda, Türkiye gerçe¤ine k›smen ›fl›k tut-tu. Raporda, polis ve jandraman›n iflkence ve kötü mu-amelede bulundu¤u, cinayet iflledikleri belirtilirken, ifl-kence ve infaz davalar›nda da bu tür eylemlerin cezas›zkald›¤› kaydedildi. Hakim ve savc›lar›n flüpheli kararlarverdi¤ini belirten AI, ma¤durlar için “adalet ya çok geçtecelli ediyor ya da hiç etmiyor” tespitinde bulundu.

Hozat Belediye Baflkan›’na gözalt›Dersim’in Hozat ‹lçesi Belediye Baflkan› Cevdet Konak,Ba¤›ms›z Aday fierefettin Halis'in seçim bürosunun aç›l›-fl›nda yapt›¤› konuflmada "Kürdistan flehirleri" ifadesinikulland›¤› gerekçesiyle 28 Haziran’da gözalt›na al›nd›.

Gözalt› olay› HÖC, EMEP, ESP, DHP, DTP üyeleri-nin de kat›ld›¤› bir aç›klama ile protesto edildi. “Bask›-lara Karfl› Omuz Omuza" slogan›n›n at›ld›¤› eylemde,Konak’›n serbest b›rak›lmas› istendi. Ertesi günü mah-kemece serbest b›rak›lan Konak, adliyede de yaln›z b›-rak›lmad›. Dersim Temel Haklar’›n da yerald›¤› grup,Dersim’de artan bask›lara dikkat çekti.

Kapatma yetmedi Elaz›¤ Temel Haklar ve Öz-gürlükler Derne¤i hakk›nda verilen kapatma karar›n›nard›ndan, bu kez de Dernek Baflkan› Hüseyin Çelik 27Haziran günü Malatya'da yol ortas›nda tartaklanarakgözalt›na al›nd› ve ç›kar›ld›¤› mahkemece tutukland›.

Hüseyin Çelik’in "suçu ve suçluyuövmek" iddias›yla yarg›land›¤› ikiayr› davadan kesilen para cezalar›-n›n karfl›l›¤› olan 32 günlük hapis ce-zas› nedeniyle tutukland›¤› ö¤renil-di. Bu arada keyfilikte s›n›r tan›ma-yan AKP polisi, gözalt› esnas›ndaÇelik'in yan›nda bulunan Malatya

Temel Haklar çal›flan› Erhan Yavuz’u zorla araca bindi-rip dövdükten sonra serbest b›rakt›.

Anma gözalt›s› Dersim’de 17 MKP gerillas›n›nkatledilmesini, 17 Haziran’da K›z›lay’da protesto edenDHP üyesi 12 kifli, “suçu ve suçluyu övmek”ten 28 Ha-ziran sabaha karfl› evleri bas›larak gözalt›na al›nd›.

Ba¤›ms›zl›k istemek büyük suç! 17Ocak 2005 tarihinde, “Ne ABD Ne AB Ba¤›ms›z Türki-ye” fliar›yla Ankara’da seslerini duyurmak isteyenGençlik Federasyonu üyeleri polisin sald›r›s›na u¤ra-m›fl, 198 kifli gözalt›na al›nm›flt›.

Ba¤›ms›zl›k isteyen gençlik hakk›nda çok say›da ay-r› ayr› davalar aç›ld›, en az dava aç›lan kifliye 6 davaaç›ld›, iki gencimiz iki y›l tutsak kald›.

Ancak bunlar da yetmemifl ki, 2,5 sene sonunda ye-ni bir dava aç›ld›. 26 Eylül’de görülecek davada, genç-lerin, yaraland›¤›n› iddia eden 14 polise 41.590 YTLtazminat ödemesi isteniyor. ‹çiflleri Bakanl›¤› polislereverdi¤i paray› flimdi ba¤›ms›zl›k isteyen gençlerimizdentahsil etmek istiyor.

2,5 y›ld›r yaflananlar, ba¤›ms›zl›k istemenin bu ülke-de ne büyük suç oldu¤unu kan›tlamaya devam ediyor.

Polis devleti iflbafl›nda!

KKiimm bbuunnuunn ssoorruummlluussuu??Emniyet Genel Müdürlü¤ü, 2006 suç raporunu aç›klad›. Rapo-

ra göre; h›rs›zl›k, kapkaç, doland›r›c›l›k gibi suçlarda yüzde 50 ileyüzde 170 aras›nda art›fl yaflanm›fl!

Peki kim bunun sorumlusu; Emniyet bu soruya cevap vermiyor.Verse muhtemel ki, yeni yetkiler isteyecek, “elimiz kolumuz ba¤l›”edebiyat› yapacakt›r.

Muhalifleri “filtrelemekle!”, devrimcilere komplo kurmakla,yozlaflmaya karfl› mücadele edenleri takiple, dernekleri bas›p çal›-flanlar› tutuklamakla meflgul olan polis, pefline düflmesi gerekensuçlular› da yakalayam›yor. Sorunun sosyolojik, ekonomik boyutla-r›na ise hiç girmiyoruz; böyle bilimsel fleyler polisi asla ilgilendir-mez. O, varsa yoksa yetki, daha fazla ceza derdindedir.

Page 14: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Dizimizin ilk iki bölümünde, dü-zen partilerinin ekonomi politikala-r›n› ve ülkenin ba¤›ms›zl›¤›na ilifl-kin ne söylediklerini ele ald›k. Ba-¤›ms›zl›k gibi, milyonlar›n yoksul-lu¤u gibi, ülkemizin en önemli so-runlar›ndan biri de, demokrasi ko-nusudur. Demokratikleflme konu-sunda kim ne diyor, buna bakal›m.

“Terörle mmücadele”nin ilk ggündem ooldu¤u yerde, ddemokrasi söylemi ddemagojidir

Bütün partilerin meydanlardayapt›klar› konuflmalar› dinleyin;“mazot 1 YTL olacak” yar›fl› d›fl›ndakonufltuklar› tek konu “terörle mü-cadele” konusudur. Genelkurmay’›,polisi, yarg›s› ve burjuva partileri iletüm düzen kurumlar› yürüttükleripropagandalarla halk›n bir kesimini,““üüllkkeenniinn eenn öönneemmllii ssoorruunnuu tteerröörr--ddüürr”” yalan›na inand›rd›lar. Hattahalk “hay›r iflsizlik, yoksulluk enönemli sorun” dese de, düzen güçle-ri bu sorunlar› unutturmak için “se-nin sorunun terör” diye bast›r›yorlarellerindeki bütün araçlarla.

“Terör” dedikleri sorunun, Kürthalk›n›n özgürlü¤ü sorunu oldu¤u-nu; ba¤›ms›z, demokratik Türkiyeiçin Devrimci Hareketin öncülü-¤ünde verilen savafl oldu¤unu gizle-yerek yap›yorlar bu demagojiyi.

“Terörle savafl”, nas›l ki, dünyagenelinde Amerikan tekellerinin ha-kimiyetinin “kald›rac›” haline geti-rilmiflse, ülkeler bu gerekçelerle ifl-gal ediliyor, ambargolar, tecrit poli-tikalar› devreye sokuluyorsa...

Ülkemizde de “terör” söylemi,oligarflinin iktidar›n› sürdürme arac›haline getirilmifl, yer yer egemen s›-n›flar›n çeflitli hiziplerini temsil

eden güçler aras›ndaki çat›flman›nda zemini olmufltur. Bu gerçeklerbir yana b›rak›ld›¤›nda, “elbette gü-venlik, ülkenin bölünmesi” gibisöylemler halk›n bir kesiminde kar-fl›l›k bulmaktad›r.

Burjuva partileri de özelde flove-

nizm temelinde “terörle mücadele”söylemini seçim propagandalar›n›noda¤›na oturtmufl durumdalar. “Te-rörle” nas›l mücadele edeceklerinianlat›yorlar kentlerin meydanlar›n-da. Ordunun, polisin istedi¤i yetki-leri vermekten, Kuzey Irak’a ope-rasyon yapmaktan sözediyorlar, buülkeyi nas›l yöneteceklerini anlat-t›klar› seçim beyannamelerinde.

Kan›tlanm›fl bir gerçektir: Terö-rizm söyleminin öne ç›kar›ld›¤› yer-de bütün hak ve özgürlüklerin yoke-dilmesinin önü aç›l›r, demokrasidensözetmek abesle ifltigal etmektir.Meydanlarda idam ipleri ile yürüt-tükleri tart›flma asl›nda her fleyi an-latmaya yeterlidir.

Meydanlardaki “idam” tart›flma-lar›na bak›n:

Biri “o zaman idam vard›, niyeasmad›n” diyor, ötekisi “ip mi bu-lam›yorsun, al sana ip, asabiliyor-san as” diye ip at›yor.

‹dam zoraki kalkm›fl ancak ““AAss--mmaayyaall››mm ddaa bbeesslleeyyeelliimm mmii”” zihni-yeti sistem partilerinin bütün hücre-lerine nüfuz etmifl ve devam ediyor.

AKP bu tart›flmada, demokratik-leflmeyle, “reformlarla” zihniyetolarak ne kadar ilgisiz oldu¤unugösteriyor. Zaten AKP’nin 4.5 y›ll›kiktidar›n›n ilk y›l›nda, AB zeminin-de ve ilerici niteliklerini yitirmiflburjuva demokrasisi ba¤lam›nda,k›smi demokratik haklar için yasal

düzenlemeler yapt›. Faflizmi tasfiyeetmeyi b›rak›n, onun üzerine birperde çekerek, halk için daha tehli-keli hale getiren bu düzenlemelerinezici ço¤unlu¤u yaz›l› olarak kald›,uygulanmad›. ‹ktidar›n geri kalan3.5 y›l›nda ise, ilk y›l ç›kar›lan ya-

salar›, verilenleri geri almak oldu.AKP’nin gerçek yüzü de buydu. ‹s-lamc› anlay›fl›n, demokrasiyle, in-san haklar›yla, hak ve özgürlüklerle“kan uyuflmazl›¤›” oldu¤u her f›r-satta ortaya ç›kt›.

Polisin k›s›tlanan yetkilerininfazlas›yla geri verilmesi, MGK’da-ki “sivilleflme” düzenlemelerini ta-kiben Genelkurmay’la fiemdinli ko-nusunda uzlaflma ve ordunun siya-sete daha fazla müdahil olmas›,Kürt sorunundan, az›nl›klar sorunu-na, K›br›s meselesinden bas›n öz-gürlü¤üne her alanda eskisinden da-ha geri ad›mlar, yasalar birbirini iz-ledi. Linçleri teflvik etti, linç güru-hunu korudu, milliyetçili¤i körükle-yip özgürlüklerin çan›na ot t›kad›...

fiimdi dört elle ipe sar›l›yorlar.

Ancak, yalanda, demagojide s›-n›r tan›mayan burjuva düzen parti-leri, seçim beyanlar›nda demokra-tikleflme vaat etmekten, meydanlar-da “demokratik Türkiye’yi yarat-maktan” söz etmekten de geri dur-muyorlar.

‹deolojik olarak demokrasiyedüflman olan MHP’den, SusurlukçuA¤ar’›n yönetimindeki DP’ye kadardemokrasiden söz etmeyen yok.

Nas›l bbir Anayasa’dan sözediyorlar?

12 Eylül Cuntas›’n›n yapt›¤›Anayasa’n›n yerine yeni bir anayasa

14 SEÇ‹MLER 8 TTemmuz 22007

Hiçbir düzen partisi Demokratik Türkiyehedefini tafl›m›yor

Page 15: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

yap›lmas›, neredeyse tüm partilerinortak vaatleri aras›nda yeral›yor.

CHP, yeni anayasa ile “12 Ey-lül’ün çarp›k hukuk anlay›fl›n›n tas-fiye edilece¤ini” söylerken; AKP,“k›sa, öz, aç›k ve sivil bir uzlaflmaanayasas› haz›rlanacak” vaadindebulunuyor. Faflist MHP geri dururmu; “özgürlük ve uzlaflmaya dayal›anayasa haz›rlanaca¤›” onun daseçim beyannemesinde yerini al-m›fl. A¤ar’›n lideri oldu¤u Demok-rat Parti’de ise, yeni anayasa, “Ana-yasa kurultay› toplanarak, tam de-mokratik, sivil, öz ve k›sa anayasahayata geçirilecek” fleklinde kendi-ne yer buluyor.

Ön plana ç›kan bu dört parti de12 Eylül’den bu yana ülkeyi yönet-tiler, iktidar ya da koalisyon orta¤›oldular. Hiçbiri anayasa de¤iflikli¤i-ni gündemine almad›¤› gibi, aksinekarfl› ç›kanlar› susturmay› birincigörev olarak gördüler. Bu faflistanayasaya s›rtlar›n› dayayarak ülke-yi zulümle, bask›yla yönettiler.

Örne¤in AKP, Özal’dan bu yanamecliste en büyük ço¤unlu¤u eldeeden parti olmas›na, kendi ç›karlar›için anayasan›n çeflitli maddelerin-de de¤ifliklikleri gündeme getirme-sine karfl›n, cunta anayasas›n› çöpeatmay› asla düflünmedi, gündemebile getirmedi.

Öte yandan; tumturakl› sözlerleortaya koyduklar› anayasa, nas›l biranayasa olacak, “uzlaflma”dan kas›tkimler?

AKP 4,5 y›ll›k iktidar›nda de¤i-flik konularda “uzlaflma”dan, “kat›-l›m”dan söz etti¤inde kap›s›n› çal-d›klar› Genelkurmay, TÜS‹AD,TOBB ve benzeri kurumlar oldu.B›rak›n genifl halk kesimlerini böy-le bir sürece katmay›, KESK’i,D‹SK’i dahi kaale almad›, yüzbin-lerce üyeli sendikalar› “marjinal”diye nitelemekten geri durmad›. Tu-tal›m ki, tekelci burjuvazinin dedeste¤iyle yeni anayasa gündemegeldi, AKP’nin kap›s›n› çalaca¤› yi-ne ayn› kurumlar olacakt›r.

Di¤er partiler farkl› m›; elbettede¤il. Örne¤in, anamuhalefet göre-vini, ordu sözcülü¤ü olarak kavra-

yan ve bu çerçevede yerine getirenCHP’nin halk›n ihtiyaç ve talepleri-in karfl›layan bir anayasa yapmas›mümkün mü? Ya da Susurluk’ta BinOperasyon’a imza atan A¤ar’›n im-za ataca¤› anayasadan ne ç›kaca¤›meçhul olabilir mi?

Hiçbir düzen partisi, örne¤inanayasa tasla¤›n›n haz›rlanmas›naiflçisi, memuru, köylüsü, gençleriile tüm halk› katamaz. Örne¤in,böyle bir tasla¤› 70 milyon insanaulaflt›r›p en genifl flekilde tart›fl›lma-s›n› ve son fleklinin verilmesini sa¤-layamaz. Çünkü; böyle bir iflleyifl,halka bak›fl›n, demokrasi anlay›fl›-n›n ürünüdür. Ancak halka güvenin,halk›n ülke yönetimine kat›l›m›n›nürünüdür. Ancak halk›n yönetti¤ibir rejimde böyle bir canl›l›k içindeanayasalar yap›l›r. Sovyetler’de ol-du¤u gibi, bunun tarihteki örnekleride sadece sosyalist ülkelerdir. Bu-nun d›fl›nda ister bizim gibi ülkeler-de isterse geliflmifl kapitalist ülke-lerde olsun, anayasalar her zamanegemen s›n›f›n damgas›n› tafl›ya-cak, onun ç›karlar›n› koruyacakt›r.

O zaman, vaatlerini yar›n unuta-caklar›n› bir yana b›raksak dahi, na-s›l bir anayasa sorusunu sormak du-rumunday›z. “K›sa, öz, özgürlükçü”gibi yuvarlak ifadelerin hiçbir anla-m› yoktur.

“S›f›r Tolerans” dda onlar›n vvaadiydi!

Hiçbir düzen partisi, Kürt soru-nunun ad›n› koyarak bildirgesindesözünü etmiyor, “çözüm” için prog-ramlar önermiyor. Sorunun varl›¤›-n› tan›mayanlar›n onu çözmesi el-bette mümkün de¤ildir. Anlafl›lan oki, partilerin demokrasi anlay›fl›ndaKürt sorununun çözümü yer alm›-yor. Bunun yerine “terör, güvenliksorunu” ya da “etnik hassasiyetleri-miz” gibi, sorunun çarp›t›lm›fl bi-çimlerinden sözediliyor.

Örne¤in; CHP bildirgesinde so-run tümüyle “terör, güvenlik” mese-lesine indirgenmifl durumda:

“ CHP iktidar›nda, bu terörodaklar›n›n kurutulmas› için gerek-

li siyasi irade ortaya konulacak,yurt içinde ve yurt d›fl›nda terörleetkili bir mücadele yap›lacak; s›n›r-lar›m›z›n güvenli¤i, ülkemizin bar›flve huzuru mutlaka sa¤lanacakt›r.”

Kürt sorununu inkar ederek han-gi bar›fl›, huzuru sa¤layacak CHP;bu, ony›llard›r uygulanan politika-lar›n geldi¤i yerle ortadad›r. Öteyandan CHP, terör, güvenlik söyle-mi ile tam da Genelkurmay’›n iste-di¤i gibi, tüm toplumu bu “kirli sa-vafla” yöneltmek istiyor. “Terörlemücadelede sivil toplum kuruluflla-r›ndan, muhtarlardan, kurulmas›n›öngördü¤ümüz semt konseylerindende yararlanarak toplumla iflbirli¤iiçinde olan Güvenlik Sistemi kuru-lacakt›r. ” vaadinin baflka bir anlam›yoktur. Toplumu, sorunlar›n çözü-mü, halk›n yönetime kat›l›m› içinde¤il, “teröre karfl› savafl” için ör-gütlemek, faflist politikan›n kitlelereindirgenmesidir. Zaten, klasik sos-yal demokrat partilerin aksineCHP’nin seçim bildirgesinin ilk bö-lümü; “teröre karfl› mücadele”. ‹n-san haklar›, demokrasi ondan sonra!Burada bir zihniyet kendini aç›kça

Say›: 112 15SEÇ‹MLER

Her sat›r›nda hhalk›n kkat›l›m› vvedüflüncesi oolan, hhalk iiçin, hhalk›nç›kar›na bbir ülkeyi ttan›mlayanbir Anayasam›z oolmal›. AAncak;Ba¤›ms›z vve ddemokratik oolma-yan bbir ülkede bböyle bbir Anaya-say› hhiçbir iktidar yapamaz.Onlar›n ssözünü eetti¤i yyeni AAna-yasa, ttekellerin çç›kar›n› ggüven-ceye aalan bbir Anayasa oolabilir.Halk›n AAnayasas› iile yyönetilenbir Türkiye iiçin, bba¤›ms›zl›k vvedemokrasi mmücadelesine kkat›l!

Evet! Yeni bbirAnayasa olmal›

Page 16: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

ortaya koyuyor; devlet partisi içinaslolan halk›n haklar›, demokratikTürkiye de¤il, devletin bekaas›d›r.Hangi devletin? Faflist devletin!

Peki, bildirgenin ''DDeemmookkrraassii vveeHHuukkuukk'' diye bafllamas›, o partinindemokratik, hukuk devletini hedef-ledi¤ini mi gösterir? Hay›r! E¤ersözkonusu olan AKP ise, bu yönde-ki beklenti ve istekleri istismar etmegayretinden, özellikle Avrupa Bir-likçi liberallerin, AB’nin deste¤inialmaktan baflka bir anlam tafl›mad›-¤›n› gösterir.

““‹‹flflkkeenncceeyyee ss››ff››rr ttoolleerraannss”” diye-rek iktidara gelen AKP dönemindeiflkence olaylar›nda herhangi birazalman›n yaflanmad›¤›n› raporlarsöylüyor. De¤iflen, “iz b›rakmayaniflkence” yöntemlerinin daha revaç-ta olmas›, iflkencenin kentlerinmeydanlar›na tafl›nmas›, demokra-tik gösterilere müdahalelerin iflken-ceye dönüflmesi oldu.

fiimdi yine “her türlü iflkence veinsanl›k d›fl› uygulamalara karfl› ç›-k›laca¤›” vaadediliyor.

Yapt›klar› yapacaklar›n›n temi-nat›d›r, gerisi laf!

Yine AKP bildirgesinde, “top-lant› ve gösteri yürüyüfllerinin gü-vencesinden, sivil toplumun güçlen-dirilmesinden” sözediliyor.

Toplant› gösteri yürüyüflleri ko-nusunda AKP’nin tavr› pratikle bili-niyor, meydanlar tan›kt›r. Öte yan-dan mesele gösteri özgürlü¤ünü ta-n›makla da bitmiyor. Meydanlardanyükselen sese ne kadar kulak verili-yor, demokratl›¤›n temel ölçütlerin-den biri budur. ‹flçisi, memuru, ge-cekondulusu ile sokaklara dökülenhangi kesimin sesine kulak verdiAKP? IIMMFF,, AAvvrruuppaa BBiirrllii¤¤ii vveeAAmmeerriikkaa dd››flfl››nnddaa kkiimmii ddiinnlleeddii??Hiç kimseyi. Hem “gösteri özgürlü-¤ünden” söz eder, hem de demokra-tik protestolar› “terör” diye niteler;AKP zihniyeti budur.

DP bildirgesinde de insan hakla-r›, özgürlükler söylemi bir süs ola-rak yerlefltirilmifl; “insan haklar›,temel hak ve özgürlüklerin öncelikliolaca¤›” belirtiliyor. Hukuk refor-mu gerçeklefltirilece¤i vaadediliyor.Bas›n özgürlü¤ü alan›n›n geniflletil-mesinden sözediliyor.

Tüm bunlar› bir Susurlukçu söy-lüyor. ““BBiinn ooppeerraassyyoonn yyaappmmaakkllaa””öövvüünneenn bbiirr kkaattiilliinn vvaaaattlleerrii bbuunnllaarr..

Demokrasinin bu kadar aya¤adüfltü¤ü, demagojik vaatlerin s›n›r-s›zca havada uçufltu¤u yerde, faflistMHP bofl durur mu? fiimdiden mey-danlarda idam ipi f›rlatan MHP’ninbildirgesinde; “her türlü iflkence veinsanl›kd›fl› uygulamaya fliddetlekarfl› ç›k›laca¤›”, “örgütlenme vegösteri düzenleme hakk›n›n engel-lenmesinin ele al›naca¤›” söyleni-yor.

Ellerinde halk›n kan›yla, öyleböyle de¤il, fliddetle iflkenceye kar-fl› olan bir MHP! B›rak›n iktidar›n-da yaflananlar›, Ülkü Ocaklar›’ndabile insanlara iflkence yapmakla ta-n›nan bir zihniyetin bu vaatleriinand›r›c› olabilir mi?

Düflünce vve iinanç özgürlü¤ü

Bugüne kadar gelmifl geçmifltüm iktidarlar, devletin dini, devle-tin mezhebine göre politika izledi.Sünni Müslüman inanc› d›fl›ndakitüm inançlar yok say›ld›, bask› alt›-na al›nd›.

S›n›f bilincinin köreltilmesi, s›-n›f mücadelesinin önüne set çekil-mesi için emperyalistler taraf›ndanözellikle öne ç›kar›lan “kimlik siya-seti”nin yükselifli, burjuva düzenpartilerine de bu konuda vaatlerdebulunma ihtiyac› hissettiriyor.

AKP bildirgesinde, “din, mez-hep, cinsiyet, felsefi düflünce ve et-nik ayr›mc›l›kta tart›flmal› uygula-malar›n giderilece¤i” söyleniyor.

CHP, “her din, mezhep veyainanç grubundan yurttafl›n inanç,ibadet özgürlü¤ünün güvenceye al›-naca¤›n›” belirterek, alevilere ayr›-ca vurgu yap›yor ve “cemevlerininiste¤e ba¤l› olarak devlet deste¤in-den yararlanaca¤›n›, Mad›mak’›nmüze yap›laca¤›n›” söylüyor.

AKP’nin cemevlerine yaklafl›m›,aalleevviillii¤¤ii iinnkkaarr›› gizlenemez bir ger-çektir. Din, inanç özgürlü¤ündenanlad›¤› sadece kendi inançlar›n›nözgürlü¤ünden ibarettir. ‹ktidar› dö-neminde dini gericili¤i yaymaktanbaflka hiçbir fley yapmam›flt›r. Ra-kamlarla bakal›m:

Sadece Sünniler’i temsil edenDiyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n bütçe-si 1.3 katrilyon... Bu, Kültür ve Tu-rizm, Ulaflt›rma, Sanayi ve Ticaret,Enerji dahil tam 8 bakanl›¤›n bütçe-si kadar! Yine diyanetin bütçesi tam22 üniversitesinin toplam bütçesinedenk. Diyanet bütçesinin en büyükart›fl›, bu iktidar döneminde yaflan-m›fl. Örne¤in, 1997'de 66 trilyon,2001'de 302 trilyon olan bütçe;2003'te 771, 2004'te 1 katrilyon,2006'da 1,3 katrilyon, 2007'de ise2.7 katrilyona f›rlam›fl.

67 bin okulun, 1220 hastaneninoldu¤u bir ülkede, son y›llarda say›-lar› daha da artan tam 85 bin camivar. Her 60 bin kifliye 1 hastane dü-

16 SEÇ‹MLER 8 TTemmuz 22007

Susurluk’la, kkontrgerilla öörgüt-lenmeleri iile, ddevletin ““çeteleri”ile hhesaplaflmaktan ssöz eetmeyen-ler, ddemokrasiden ssöz eedemez.Kürt hhalk›n›n öözgürlü¤ünü ttan›-mayanlar, ddemokrat oolamaz.Faflist cceza yyasalar›n› kkald›rmak-tan, FF Tiplerini kkapat›p ssiyasi ttut-saklara öözgürlüklerini ttan›mak-tan ssöz eetmeyenler, ddemokrasidensöz eedemez.‹nfazc›lardan, iiflkencecilerden,katliamc›lardan hhesap ssorulacakdiyemeyenler, ddemokrasiden ssözedemez.Hiçbiri ffaflist ddüzeni dde¤ifltirip,demokratik TTürkiye’yi kkuramaz.

Page 17: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

flerken, 350 kifliye 1 cami düflüyor.Buna karfl›l›k sadece 100 cemevivar ve bunlar sürekli bask› alt›nda.

Her 870 kifliye 1 doktor düfler-ken, 350 kifliye bir cami düflen birtablodan rahats›z olmayanlar aç›kki, kitleleri dinle uyuflturmak, sorun-lar›ndan uzaklaflt›rmak istiyordur.

AKP’nin Ermeniler’e, Süryani-ler’e yani dini az›nl›klara yaklafl›m›ise, Hrant Dink olay›, Malatya Kat-liam› gibi örneklerle ortaya ç›km›fl-t›r. Bu kesimlere yönelik en gericipropagandalar iktidar›n borazan›gazeteler taraf›ndan yap›lmakta, bukonuda “ulusalc›” faflistlerle yar›fl-maktad›rlar.

AKP’nin kendi gibi düflünenlerd›fl›ndaki kesimlerin “felsefi düflün-celerine” sayg›s› da yaland›r. Muha-lif düflünceyi susturmak için yenidüzenlemeler yapan, meflhur 301.maddeyi “gözü gibi” koruyan onlarde¤il mi? Bak›n hapishanede hiçdüflünce suçlusu yok diyerek sefildemagojilere baflvuran, öte yandanyüzlerce ayd›na, sanatç›ya, yazara,yay›nc›ya davalar açan da yine on-lard›. Hatta baflbakan›n kendisi,

elefltirilere karfl› dava açmakta Ke-rinçsiz ile yar›fl›r hale geldi.

Devlet partisi CHP’nin ise alevi-lere özel vurgu yapmas›n›n tekamac›, belli bir alevi kitlesinin oyu-nu almaktan ibarettir. Kürtler’i vealevileri partiden ihraç etmekleövünen bir anlay›fl›n inançlara, kim-liklere sayg›s› olabilir mi?

Demokratik TTürkiye’yi biz kkurabiliriz

Buraya kadar genel olarak mev-cut partilerin, b›rak›n halk›n yöneti-me gerçek anlamda kat›ld›¤› bir de-mokrasiyi, içi boflalt›lm›fl da olsak›smi özgürlükler içeren burjuvademokrasisini dahi yaflama geçir-mekten uzak olduklar›n› ele ald›k.

Ancak demokrasi bahsi bununlabitmiyor. Çünkü biz gerçek demok-rasi için kavga veriyoruz.

Demokrasi, en genelde “halk›nkendi kendini yönetmesi” diye ta-n›mlan›r. Sayfalar›m›zda baflka ya-z›larda ele ald›¤›m›z gibi, burjuvademokrasisinde halk›n yönetimi de-

¤il, az›nl›k s›n›f›n, ço¤unluk duru-mundaki emekçi halk kitleleri üze-rindeki diktatörlü¤ü sözkonusudur.Halk›n yönetti¤i bir demokrasideise bunun tersi geçerlidir.

EEmmeekkççii hhaallkk oollaarraakk kkaarraarr vveerr--mmeekk dduurruummuunnddaayy››zz::

Bizi hiçbir biçimde ülke yöneti-mine katmayan, söz sahibi yapma-yan bir demokrasi için sand›¤a m›gidece¤iz?

Yoksa, kendimizin yönetti¤i,mahallemizde, iflyerlerimizde, köy-lerimizde, okullar›m›zda, hayat›nher alan›nda örgütlenerek afla¤›danyukar› yönetime kat›laca¤›m›z birdemokrasi için mücadeleye mi kat›-laca¤›z?

Biz, böyle bir demokrasinin san-d›ktan ç›kmayaca¤›n› söylüyoruz.Rejimin niteli¤inin faflizm oldu¤u-nu ve demokrasinin ancak faflizminhalk›n mücadelesi ile y›k›larak ku-rulabilece¤ini söylüyoruz. Ve tümemekçi halk›m›z› bu mücadeleyekat›lmaya ça¤›r›yoruz.

- Sürecek -

Say›: 112 17SEÇ‹MLER

Halk hhepinizi ccezaland›racak!Halk›n sorunlar›n›n çözümüne yönelik hiçbir programlar›, söylemleri bulunmayan burjuva partiler “terör” de-

magojisi üzerinden oy toplamaya çal›fl›yorlar. Bu zeminde yap›lan bütün propagandalar›n tek bir anlam› vard›r:“En eli kanl› biziz” yar›fl›.

Bu yar›fl öyle bir noktaya geldi ki, PKK Lideri Abdullah Öcalan’›n as›lmas› üze-rinden, bütün ahlak s›n›rlar› bir kenara b›rak›larak, burjuva politikas› geleneklerinindahi ayaklar alt›na al›nd›¤› bir zeminde yürütülüyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Erzurum mitinginde kürsüden ç›kard›¤› ipi iflaretederek, "MHP'yi 'Asmad›' diye itham edece¤ine asacak ip mi bulam›yorsun al sanaip bölücü bafl›n› asabiliyorsan sen as" dedi. Erdo¤an ise, idam› sen kald›rd›n, nedenasmad›n diye flovenist milliyetçili¤e oynamaya devam etti.

Hepsi katiller sürüsü! Dillerinden as›p kesmekten, ezip yok etmekten baflka tekbir kelime ç›km›yor. Bu kafalar demokrasiden, hukuktan, adaletten, halklar›n hakla-r›ndan ne anlar!

Hepsi tarihleri ile, bugünleri ile halka karfl› suç iflleyenlerdir. Emperyalizmin veoligarflinin ç›karlar› için halk›n kan›n› döken politikalar›n sahipleri, halka hesap ver-mekten kurtulamayacaklar. Salyalar›ndan ak›tt›klar› kan, kendilerini bo¤acak. Türk,Kürt, bu topraklarda yaflayan bütün halklar birleflerek, zulüm düzenlerine, ya¤ma vetalanlar›na son verecek. ‹flte o gün, kaçacak delik arayacaklar. Ama halk›n adaletin-den kurtulamayacaklar. Döktükleri kan›n, yaflatt›klar› ac›n›n karfl›s›nda halk onlar›gerekti¤i flekilde cezaland›racak, tüm bunlar›n hesab›n› soracakt›r.

Page 18: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

18 HAP‹SHANELER 8 TTemmuz 22007

Hapishanelerde tecrit uy-gulamas›na, direnifl sonucun-da kazan›lan 10 saatlik soh-bet genelgesinin uygulanma-mas›na karfl› biraraya gelenDHP, ESP, HÖC, Odak,ÖMP ve Partizan üyeleri,Taksim Tramvay Dura¤›’ndaaç›klama yapt›lar. “Hapisha-nelerde Tecrit ‹flkencesi Sü-rüyor. Tecrite Son” pankart›aç›lan eylemde, “Tecrit ‹fl-

kencedir Tecrite Son”, “Devrimci Tutsaklar Onurumuz-dur” sloganlar› at›ld›.

Eylemde ilk olarak konuflan, TAYAD Baflkan› Meh-met Güvel, genelgenin takipçisi olduklar›n› belirterek,“Adalet Bakan› kendi yay›nlad›¤› genelgeyi uygulama-l›d›r” dedi. Ard›ndan söz alan Halk›n Hukuk Bürosuavukatlar›ndan Taylan Tanay, F Tiplerinde hukukun ol-mad›¤›n› ve en ufak bir fleyin bile hak ihlaline nedenolabildi¤ini dile getirdi. Konuflmalar›n ard›ndan ortak

aç›klamay› okuyanFiliz Y›lmaz, tecritpolitikas›n›n, tümolumsuzluklar ›n›ngöz önüne serilmesi-

ne, tecritin iflkence oldu¤unun herkes taraf›ndan kabuledilmesine ra¤men devam etti¤ini belirtti. Tecrite karfl›verilen mücadelede 122 insan›n hayat›n› kaybetti¤inihat›rlatan Y›lmaz, devletin tecriti kabul etmesi ve tut-saklar için 10 saatlik sohbet hakk› tan›nmas›na ra¤mengelinen aflamada devletin bu politikas›nda ›srar etti¤iniifade etti.

“10 saatlik sohbet hakk›n›n de¤iflik “gerekçelerle”uygulanmamak istenmesi devletin iflkencedeki ›srar›n›göstermektedir” diyen Y›lmaz, hasta tutsaklar›n tedavi-lerinin engellenmesine de dikkat çekerek, Erol Zavar veHatice Polat örne¤ini verdi. Hak ihlalleri ve genelgeninuygulanmama gerekçelerine dair örnekler verilen aç›k-lamada, aile görüfl hakk›n›, haberleflme hakk›n› ortadankald›ran ve tutsaklara karfl› tehdit arac› olarak kullan›lankeyfi disiplin cezalar›na son verilmesi talep edilerek,“10 saatlik sohbet hakk› önündeki engeller kald›r›lmal›,tüm hapishanelerde derhal 10 saatlik sohbet hakk›n›nkullan›lmas› koflullar› yarat›lmal›d›r. Tutsaklar› teslimalma arac› olarak kullan›lan tecrit uygulamas›na, tred-mana ve disiplin cezalar›na son verilmelidir” denildi.

Adalet Bakanl›¤›’na kendi genelgesini uygulama ça¤r›s›

ÇHD’den iihlaller raporuÇHD, hapishanelerde yaflanan hak ihlallerine ilifl-

kin haz›rlad›¤› raporu, 3 Temmuz’da düzenledi¤i bas›ntoplant›s› ile aç›klad›. ÇHD ‹stanbul fiube Baflkan›Serhan Ar›kano¤lu, Av. Bark›n Timtik, Av. Güray Da¤ve Genel Sekreter Selçuk Koza¤açl›’n›n kat›ld›¤› top-lant›da raporu Av. fiükriye Erdem okudu.

Özellikle avukatlar›n F Tiplerinde yaflad›klar› so-runlara dair örneklerin sunuldu¤u toplant›da, Av. Gü-ray Da¤, 13 Haziran’da Tekirda¤ 1 No’lu F Tipi’nde,Kemal Avc› isimli tutuklunun gardiyanlarca dövüldü-¤ünü, doktorun tedavi etmedi¤ini anlatt›. fiükriye Er-dem de Avc›’y› ziyaret ettiklerini ve ayn› gün akflamrevire ç›kt›¤›nda doktor ve gardiyanlar taraf›ndan birkez daha dövüldü¤ünü ö¤rendiklerini aktard›.

Ard›ndan söz alan Selçuk Koza¤açl› ise, mesanekanseri oldu¤u halde halen hapishanede tutuklu bulu-nan Erol Zavar hakk›nda bilgi vererek, Zavar’›n hapis-hanede tutulmas›n›n ölümüne yol açaca¤›n› bu nedenlefarkl› bir ortamda tedavi edilmesi gerekti¤ini belirtti.

ÇHD raporunda örneklerle hapishanelerde, bafltagenelgenin uygulanmas› olmak üzere sorunlar›n de-vam etti¤inin alt› çizilerek, tecrite son verilmesi, bu-nun için öncelikle genelgenin eksiksiz olarak uygulan-mas› isteniyor.

F Tiplerinden...F Tiplerinde hak ihlalleri sürüyor. En son iki örnek:

� K›r›klar F Tipi’nden Ercan Y›ld›z’›n 18 Haziran ta-rihli mektubundan aktar›yoruz:

“Haftada 9 saat sohbete ç›kmaya bafllad›k... Burakve ‹leri'nin sohbete ç›kmas› gerekiyor ama '1 ay göze-tim süresi' diye bir fley uydurdular. Hukuki yollar› zor-luyoruz ama o yollar hep bildik yere ç›k›yor. Cumhuri-yet Baflsavc›l›¤›'n›n, genelgenin uygulanmamas›, kan-tinin piyasadan %50-%100 daha pahal› olmas› gibinedenlerle yap›lan baflvuruya verdi¤i karardaki gerek-çesini aktaral›m: ““‹‹ddddiiaallaarr ssooyyuutt vvee bbuunnllaarr flfliikkaayyeett eett--mmeeyyii aall››flflkkaannll››kk hhaalliinnee ggeettiirrmmiiflfllleerr..""

Bize ölüm orucu yapmay›n hukuki yollarla hakk›n›z›aray›n diyen onlard›...

***

� Tekirda¤ 2 No’lu F Tipi’nden Kenan Günyel'in 21Haziran tarihli mektubundan:

Sohbet hakk›m›z hâlâ gasbediliyor. Ziyaretçimizinyat›rd›¤› 'Can›m Feda' isimli kitap, E¤itim Kurulu kara-r›nca bize verilmedi. Gerekçe flöyle: "Kitab›n tama-m›nda örgüt dayan›flmas›n› art›r›c› ifadelerin bulundu-¤u, ceza infaz kurumu personelinin hedef gösterildi¤i,örgüt mensuplar›n› itaatsizli¤e teflvik eden cümleleriçerdi¤i anlafl›ld›¤›ndan... verilmemesine.."

Page 19: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Hrant Dink’in katledilmesineiliflkin dava, 5 ay sonra 2 Temmuz-da ‹stanbul 14. A¤›r Ceza Mahke-mesi’nde bafllad›. 12’si tutuklu 18kiflinin yarg›land›¤› davan›n ilk du-ruflmas›, Ogün Samast’›n ‘18 yafl›n-dan küçük’ olmas› gerekçe gösteri-lerek bas›na kapal› yap›ld›.

600 avukat›n Dink ailesi ad›namüdahil olmak için baflvurdu¤u da-vay› izlemek için toplanan HrantDink Davas›n› ‹zleme Koordinas-yonu, Türkiye halklar›n›n katillerinyakas›n› b›rakmayaca¤›n›n göster-gesiydi.

Kullan›lanlar›n flaflk›nl›¤›Kontrac› avukat›n ars›zl›¤›

1 Ekim’e ertelenen duruflmadaifade veren Erhan Tuncel ile YasinHayal’in birbirini suçlad›klar› görü-lürken, her ikisi de kullan›lm›fl ol-man›n flaflk›nl›¤›, devletin kamuoyubask›s› ile kendilerini “yem” olarakortaya atm›fl olmas›na duyduklar›k›zg›nl›k içindeydiler.

Örne¤in, Erhan Tuncel, mahke-medeki ifadesinde, Yasin Hayal’inDink’i öldürece¤ini bir y›l önce““aammiirrlleerriinnee”” söyledi¤ini, emniyet-te tam 88 ppoolliissllee iirrttiibbaattll›› ççaall››flfltt››¤¤››nn››söyledikten sonra, buna ra¤menkendisinin burada bulunmas›na olanflaflk›nl›¤›n› ifade ediyordu.

Ogün Samast’a cinayet talimat›-n› verdi¤i belirtilen Yasin Hayal ise,hapishaneden savc›ya yazd›¤› mek-tupta, “say›n savc›m, ben bu derindevlet, derin millet kavramlar›n›pek kavrayabilmifl de¤ilim. Ama or-tada kesin olan bir fley var ki, o daemniyet içinde legal mi illegal mibilmiyorum, bir grup bbiizzii kkuummaannddaa

eettttii.. Bu aflikârd›r. Siz bunu gördü¤ü-nüz halde bizim hakk›m›z› muhafazaetmediniz. fiimdi soruyorum, e¤erbbiizz ddeevvlleett ggöörreevvlleerriinnddee kkuullllaann››lldd››yy--ssaakk bbiizziimm hhaakkllaarr››mm››zz›› kkoorruummaakkddeevvlleettee ddüüflflmmeezz mmii?? Bu ülkede Türkbayra¤› açanlar da art›k terörist mioldular?" diyordu.

‘Derin devleti’ anlamam›fl; dev-let için Yasin Hayaller’den bol nevar, kullan›r, atar, kullan›r günahkeçisi yapar, siz de ö¤reneceksiniz!

Onlar flaflk›nd›lar, ancak YasinHayal’in avukat›, ›rkç› flovenizm-den ald›¤› cüreti sonuna kadar ser-gilemekten çekinmedi. Dink ailesi-nin avukatlar›na hakaretler ya¤d›ranFuat Turgut, d›flar›da adalet isteyen-lere “it sürüsü”, Dink ailesine de,“can›n›z cehenneme! Ermenistanpasaportunuz var. Ermenistan'a gi-din!" diye ba¤›rd›.

Yüksekova çetesinin avukatl›¤›-n› yapan, Öcalan davas›na “flehit ai-leleri” ad›na kat›lan Turgut, durufl-ma aras›nda gazetecilerle konuflur-ken de, Susurlukçular’›, ‘ulusalc›”çeteleri savunmaktan geri durmad›.

Turgut flöyle dedi: “E¤er hepi-miz evlerimizde rahat uyuyorsakbunu Özel Harekât'›n kurucusu HHüü--sseeyyiinn KKooccaaddaa¤¤'a, K›br›s gazisi kah-raman›m›z MMuuzzaaffffeerr TTeekkiinn'e, Gü-neydo¤u da¤lar›n›n, Kuzey Irakda¤lar›n›n büyük kahraman› KKoorr--kkuutt EEkkeenn'e ve FFiikkrreett EEmmeekk'e borç-luyuz. Bunlar gibi daha yüzlercemilliyetçi var. DDeevvlleettiinn bbeekkaass›› içinkahramanca çarp›flm›fl insanlar var.Bunlar›n suçlanmas› do¤ru de¤il.Dink cinayeti üzerinden, bu bahaneedilerek vatanseverlik karalan›yor.”

Avukat›n, düzenin yasalar›ncada “suçlu” ilan edilen kiflilere bu fle-

kilde övgüler ya¤d›rma cüreti-ni nereden ald›¤› aç›k; bugünegemen devlet politikas›na s›r-t›n› dayayarak konufluyor. Mil-liyetçilik, ulusalc›l›k maskesialt›nda halk›n kan›n› dökenle-ri, her türlü kirli iflin içindeolanlar› kahraman ilan eden budüzendir. Avukat, kontrac›larasahip ç›kmay›, provokatörlü¤übu devletten ö¤reniyor, onun

gibi serseriler ‘vatansever’ yaftas›ile bafltac› ediliyor bu düzende.

Yasin Hayal’in mektubunu yeni-den okuyun; flaflk›nl›k oldu¤u ka-dar, cinayetlerine müsamaha göste-rilmesi iste¤ini de göreceksiniz. Bukafa yap›s› sadece Hayal'e ait de¤il-dir. Gerici faflist ideolojiyle beyniy›kanm›fl binlerce genç ve tescillikontrac›lar tam da böyle düflünüyor.‘Türk-‹slam sentezi’ ile flekillendiri-len devlet politikas›n›n oda¤›nda dahep ayn› zihniyet var oldu. Bugünkarfl›m›za linç güruhu, tekikçi, kont-rac› olarak ç›kanlar›n d›fl›nda polisi,savc›s›, milletvekili, yarg›c›, bürok-rat› ile genifl bir devlet erkan›n›n ay-n› zihniyeti tafl›d›¤› s›r de¤ildir.“Devlet bizim cinayetimize gözyummal›” diyecek kadar gözü dön-müfl flekilde savc›lara mektup yazanYasin Hayal, 6-7 Eylüller’den 16Martlar’a, 1 May›s ‘77’lerden Su-surluk’a; ne görmüfl, ö¤renmiflseonu yineliyor. Sokaklara faflist terörhakim olmuflken, “bana milliyetçi-ler cinayet iflliyor dedirtemezsiniz”diyen; Susurluk’un ülkeyi kanabo¤du¤u ortaya ç›km›flken “devletiçin kurflun atan da yiyen de flerefli-dir” diyen baflbakanlar ile Hayal yada o avukat aras›nda ne fark var?Muhalif olan›, kendinden olmayan›yok etmeyi, “kutsal devlet” ad›nabir hak olarak görüyor bu zihniyet.

Gerçek sorumlular san›ksandalyesinde oturmuyor

Bu davada yarg›lananlar ancakkullan›lan tetikçilerdir. Politik vefiili olarak cinayetin as›l sorumlula-r›n›n san›k sandalyesine oturtulma-d›¤› gün gibi aç›kt›r.

Top devlette. Devletin bu cina-

Say›: 112 19HRANT D‹NK

Hrant Dink davas› bafllad›

BU DEVLET‹ K‹M YARGILAYACAK?

sorumlular a盤a ç›km›flt›r

Page 20: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

yetin ortas›nda yerald›¤› onlarca ka-n›tla ortaya ç›km›flt›r. Sorun, budevleti kim, nas›l yarg›layacak?

Bafl›ndan beri yaflananlar›, orta-ya ç›kanlar› flöyle bir gözünüzdecanland›r›n. Ortaya ç›kacak tek so-nuç, bu cinayetin devlet taraf›ndanplanl› flekilde ifllendi¤idir.

Bir y›l öncesinden kimin öldüre-ce¤i Trabzon, ‹stanbul Emniyetleriile Emniyet Genel Müdürlü¤ü tara-f›ndan biliniyordu. Dink, ‹stanbulVali Yard›mc›s› Ergün Güngör'ünodas›nda M‹T taraf›ndan aç›kçaölümle tehdit edildi. Göz göre göregelen cinayet bilinmesine ra¤menDink korunmad›. “Milliyetçi” tetik-çilerin en üst düzeyde korunmas›,silah e¤itimleri dahil her türlü ör-gütlenmelerini sa¤lamalar› polisingözü önünde gerçekleflti. Jandarmateflkilat› da t›pk› polis gibi cinayetiaylar öncesinden biliyordu.

Cinayet sonras›, polis ve jandar-ma tetikçiyle çektirdi¤i hat›ra foto¤-raflar› ile deste¤i, sahiplenmeyi ale-nilefltirdi. Polis, dosyadan, "devlets›rr›" oldu¤u gerekçesiyle kimi bel-geleri imha etti. ‹stisnas›z bütün dü-zen partileri, bütün devlet kurumla-r›, ma¤durla dayan›flman›n bir ifa-desi olan “Hepimiz Ermeniyiz” slo-gan›na dahi nas›l tahammül edeme-yerek flovenist milliyetçili¤i körük-lemeye devam ettiler ve onlar›n sa-yesinde “Hepimiz Ogün Samast›z”sloganlar› at›ld› bu ülkede.

Bu davada san›k sandalyesindeoturmas› gereken, ilk akla gelenisimler flunlard›r: Trabzon Emniyet

Müdürü Reflat Altay, Büyük BirlikPartisi, Samsun ‹l Jandarma Komu-tan› Serdar Yücel ve Emniyet Mü-dürü Mustafa ‹lhan, Trabzon Terör-le Mücadele fiube Müdürü YahyaÖztürk, Trabzon ‹l Jandarma Ko-mutan› Ali Öz, ABD E¤itimli RizeEmniyet Müdürü fiammaz Demir-tafl, ‹stanbul ‹stihbarat fiube Müdü-rü Ahmet ‹lhan Güler ve EmniyetMüdürü Celalettin Cerrah, EmniyetMüdürlü¤ü ‹stihbarat Daire Baflkan›Fethullahç› Ramazan Akyürek,Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzde-mir, ‹çiflleri Bakan› Abdülkadir Ak-su, Em. Tu¤general Veli Küçük.

Ne “ihmali” olan devlet görevli-leri, ne Ermeni düflmanl›¤›n› körük-leyenler, ne Dink’i hedef haline ge-tirenler, ne de cinayetin ifllenmesinidört gözle bekleyen devletin polisive jandarmas› hakk›nda herhangibir hukuki ifllem sözkonusu. Halböyle iken, bugün ‹çiflleri Bakanl›-¤›’n›n valilere, ““GGaayyrriimmüüsslliimmlleerriikkoorruuyyuunn”” talimat› vermesi komik-tir. Siz, gayrimüslimleri kendiniz-den, kendi devletinizden koruyun!

Örnekleri daha önce de görüldü-¤ü gibi, oligarflik devlet birkaç te-tikçi ile bu iflin üzerini örtme niye-tindedir.

Bu kadar fley ortaya ç›km›flken,halkla, hukukla alay edercesine,Emniyet Genel Müdürlü¤ü ‹stihba-rat Daire Baflkanl›¤› imzas› ile mah-kemeye gönderilen yaz›ya bak›n:“Olayda bir terör örgütü sözkonusude¤ildir. Yasin Hayal, ‘Türklü¤üafla¤›lay›c› ifadeleri nedeniyle’

Hrant Dink’e yönelik eylem gerçek-lefltirmek amac›yla arkadafll›¤a da-yal› bir grup oluflturmufltur. LiderHayal’dir, Erhan Tuncel’in ise hiye-rarflik bir ba¤› yoktur.”

Trabzon’da TAYAD’l›lara yöne-lik linç giriflimini örgütledikten son-ra terfi ettirilen ve Erhan Tuncel’imuhbir yapan Ramazan Akyürekimzal› bu yaz›, polisin cinayete sa-hip ç›kmaya devam etmesindenbaflka bir anlam tafl›m›yor. Nere-deyse, “çocuklar etmifller bir cahil-lik b›rakal›m gitsinler” diyecek.

Polisin ve jandarman›n suçu or-tada iken savc›lar, b›rak›n daha öte-sini, “ihmal”den dahi dava açm›yor.Dava dosyas›nda yeralan, SamsunEmniyeti’nde O.S. ile bayrakl› pozveren 21 polis ve jandarmaya iliflkinkarar bu aç›dan çarp›c›d›r. Savc›19’u hakk›nda, “Suçu ve suçluyukay›rd›klar›na dair delil yok” diyesoruflturmaya gerek olmad›¤› karar›verirken, gerekçesi hayli ilginç:“Katil zanl›s›na ait Türk bayra¤›n›nelinde olmas›n›n, bunu afl›r› derece-de önemsemesi ve elinden al›nmas›durumunda suça iliflkin hiçbir be-yanda bulunmayaca¤›n› belirtme-sinden kaynakland›¤›, insani yakla-fl›m ile iflledi¤i suçu anlatmas›ndanelde edilecek kamusal menfaat gö-zönünde bulundurulmas›ndan dola-y› bayra¤›n elinden al›nmad›¤›, onedenle de burada bir suç unsurunarastlanmad›¤›, aksine kkaammuussaall hhiizz--mmeettii yyüürrüüttmmeekk iiççiinn yyaarr››flfl hhaalliinnddeeolduklar›...”

Devleti akla da nas›l yaparsanyap! Bunun mant›kl›, hukuki olma-s›n›n hiçbir önemi yok! O görüntü-lerin ne anlama geldi¤ini, katili “va-tan kurtar›c›” gibi lanse eden bayraküstü yaz›n›n hangi amaçla denk ge-tirildi¤i, o esnada yap›lan konuflma-lar herkesin malumudur. Buna kar-fl›n savc› gerçeklerin ›rz›na geçerekhalkla alay ediyor. Oldu olacak bu“kamu görevi yar›fl›ndan” dolay›ödül vermeliler onlara! Bu görüntü-lerin ortaya ç›kt›¤› günlerde, devletgazetesi Hürriyet’in yay›n yönetme-ni Ertu¤rul Özkök de t›pk› böyle bir“izahat” ile devleti aklamaya çal›fl-m›flt›. Mant›k ayn›d›r!

20 HRANT D‹NK 8 TTemmuz 22007

Aralar›nda HÖC’ün de yerald›¤› demokratik kurumlar, sendikalar ve ayd›n-larca oluflturulan Hrant Dink Davas›n› ‹zleme Koordinasyonu’nun ça¤r›s› ilebiraraya gelen binden fazla kifli, “Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Hrant Dink’iz”dövizleri tafl›d›. Barbaros Bulvar›’nda grup ad›na aç›klama yapan TMMOB‹KK Sekreteri Tores Dinçöz, “Hrant’› öldürenler bu ülkeye bar›fl›, huzuru çokgörenlerdir, onlar korku ve vicdans›zl›k her yere hakim olsun istiyorlar” de-di. Halklar›n kardeflli¤ini savunduklar› için burada olduklar›n› kaydeden Din-çöz, “Bu yüzden tekrar sesleniyoruz; Hepimiz hâlâ Hrant Dink’iz, bizi katle-den karanl›¤›n da¤›t›lmas› için adalet istiyoruz” diye konufltu.

Page 21: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Burjuva partilerin gündeminde yok!

Yarg› ne derse desin, polis istedi-¤i kadar “arkadafl grubu” komiklik-lerine s›¤›ns›n, m›zrak çuvala s›¤-m›yor. Dörtbafl› mamur bir devletcinayetidir yaflanan.

Yarg›n›n as›l sorumlular› yarg›-lama dafl›nda b›rakmas›n›n alt›ndada bu gerçek yatmaktad›r. “‹h-mal”den dahi olsa, devletin polisive jandarmas›na aç›lacak davan›npolitik ve hukuki anlam›, bunun birdevlet cinayeti oldu¤unun tescillen-mesi olacakt›r. Mevcut hükümetin,gerçeklerin a盤a ç›kar›lmas› konu-sundaki isteksizli¤inin alt›nda da yi-ne ayn› neden yatmaktad›r.

Sadece bu hükümet de¤il, bu ül-keyi yönetmeye aday tüm partilerDink cinayetini görmeme tavr›ndabirleflmifl durumda.

Meydanlarda “mazot 1 YTL”yar›fl›na giren partilerin hiçbiriningündeminde Dink cinayeti ve di¤ersiyasi cinayetler, katliamlar, kay›p-lar, infazlar konusu yoktur. Bu ülke-nin yak›n tarihinde oluk oluk kanak›t›ld›, halk›n, muhaliflerin, ayd›n-lar›n kan›! Ve hiçbir parti, bunlar›a盤a ç›karmaktan, adaletten söz et-miyor. Çünkü hheeppssii SSuussuurrlluukk ddüü--zzeenniiyyllee hheessaappllaaflflmmaakk iiççiinn ddee¤¤iill,,SSuussuurrlluukk ppoolliittiikkaallaarr››nn›› ssüürrddüürr--mmeekk iiççiinn aaddaayy oluyorlar. Çünkühheeppssii aayynn›› flfloovveenniisstt mmiilllliiyyeettççiilliikk--tteenn bbeesslleenniiyyoorrllaarr, Ogün Samastla-r’›n oyunu almak için Dinkler’iadaletsiz b›rakmay› tercih ediyorlar.

Evet bu bir tercih sorunudur:Adaletten mi, katillerden mi yanaolunacak? Tüm düzen partileri, t›p-k› o jandarma ve polisler gibi katil-lerle kolkola bayrak önünde pozvermifl durumdad›r.

fiu aç›kt›r: Bu ülkede adalet ola-caksa, halklar› düflmanlaflt›ran poli-tikalar son bulacak, bütün siyasi ci-nayetler, kontrgerilla eylemleri, kat-liamlar ayd›nlat›lacaksa, bunu ya-pacak tek güç, halk›n örgütlü gücüolacakt›r. Ve Türkiye halklar› bu da-van›n peflini, katillerin yakas›n› b›-rakmayacakt›r.

Say›: 112 21HRANT D‹NK

Sorunlar // ÇÇözümlerHrant Dink’in katledilmesibir kez daha ‘Ermeni düfl-manl›¤›’n› gündeme getir-miflti. Tarihi kökenleri olanbu düflmanl›k bugün de sü-rüyor. Devletin soyk›r›m› in-kar temelindeki politikas›,durmadan bu düflmanl›¤› kö-rüklemeye devam ediyor.

Sadece Ermeni düflmanl›¤›m›; bu düzen Kürtler’e düfl-man, Alevilere düflman,Rumlar’a ve di¤er az›nl›kla-ra düflman... K›saca ““kkeenn--ddiinnddeenn oollmmaayyaann”” hheerrkkeessii,her milliyeti, inanc› “tehli-ke” olarak görüyor ve düfl-manl›¤› canl› tutuyor.

Nereden kaynaklan›yor budüflmanl›klar?

Tarihsel arka plan›n› dahaönceki yaz›lar›m›zda ele al-d›¤›m›z için yinelemeyece¤iz.Balkan Savafllar› sonras›travma halinegelen “bölün-me” korkusu,sermayeninaz›nl›klar›nmallar›na elkoyma amac›-n›n belirledi¤ipolitikalar vedaha pek çok tarihsel nedenbulunuyor.

Ancak bugün için akl› bafl›n-da hiç kimse, Ermeniler’in“ülkeyi bölece¤i” masal›nainanmaz, ayn› fley Rumlarya da Aleviler için de geçer-li. O zaman bugün bu düfl-manl›¤›n canl› tutulmas›n›nbaflka nedenleri olmal›d›r.

Sömürüye dayal› oligarflikdüzen için en büyük korku,eemmeekkççii hhaallkk››nn bbiirrlleeflfleerreekk,,zzuullüümmllee aayyaakkttaa dduurraann iikkttii--ddaarr››nnaa ssoonn vveerrmmeessiiddiirr.. Bu-nun için de halk kitlelerinindüzenin gerçek yüzünü gör-mesi, ulusal, dinsel kimlikle-rinden de¤il, s›n›f temelin-den hareketle mücadeleyegiriflmesi gerekir. ‹flte oligar-fli bunu engellemek için mil-

liyetçili¤i körüklüyor, halkla-r› birbirine karfl› teyakkuzhalinde tutuyor. Yarat›landüflmanl›k ile halklar aras›-na set çekilirken, egemenulusun, Türk ulusunun ger-çek sorunlar yerine “ülkebölünecek” histerisi ile dev-letin gösterdi¤i “düflmanla-ra” yönelmesi sa¤lan›yor.

Oligarfli böylece iktidar›n›,sömürüsünü sürdürebiliyor.

Peki nas›l yok edece¤iz budüflmanl›¤›?

Her sorunun çözümünün ilkflart›, sorunun niteli¤ini do¤-ru tespit etmekten geçer. So-runun niteli¤i yukar›da özet-ledi¤imiz gibidir. Çözümüise, halklar› düflmanlaflt›rmaüzerine kendini vareden sis-temi ortadan kald›rmakla,kitleleri, özünde bir burjuvaideolojisi olan milliyetçili¤in

etkisinden kur-tarmakla müm-kündür. Anado-lu’da yaflayanhalklar olarak,bizi birbirimizedüflmanlaflt›ran-lar›n, iktidar

rant›n› paylafl-mak için her yola baflvuransömürücü az›nl›k oldu¤unugörmeliyiz. Bizi milliyetçilik-le kendilerine yedekleyenlerayn› zamanda tarihleri bo-yunca emperyalizmin iflbir-likçisi olanlard›r.

HHaallkkllaarr›› ddüüflflmmaannllaaflfltt››rraarraakk,,bbööllüüpp ppaarrççaallaayy››pp yyöönneettmmeeppoolliittiikkaass›› eemmppeerryyaalliizzmmee aaiitt--ttiirr.. Ülkemizde de emperya-lizmin ç›karlar› için oligarflitaraf›ndan uygulan›yor.

Tarih göstermifltir ki, halk-lar› düflmanlaflt›ran sömürü-cü sistemler, kardeflli¤i,birarada yaflamay› sa¤layansosyalistlerdir, halk iktidar-lar›d›r. HHaallkk iikkttiiddaarr›› iiççiinnmmüüccaaddeellee,, aayynn›› zzaammaannddaahhaallkkllaarr››nn kkaarrddeeflflllii¤¤ii iiççiinn mmüü--ccaaddeelleeddiirr..

halklar›nkardeflli¤inisa¤lamak

Page 22: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

14 y›l geçti aradan, 14 y›ld›r alevalev yan›yor hâlâ o atefl. Yan›yorçünkü, 35 can›m›z› diri diri yakan-lar cezaland›r›lmad›lar. Yan›yor,çünkü katliamc›lar hâlâ bu ülkeyiyönetiyorlar. 14 y›l geçti aradan, 14y›ld›r her temmuzun 2’sinde mey-danlar, mezarl›klar öfkeli sloganla-r›m›zla inliyor, s›k›l› yumruklarlaselaml›yoruz canlar›m›z›.

Bu y›l da baflta Mad›mak Ote-li’nin önü olmak üzere, yine ülkeninçeflitli kentlerinde “Sivas Katliam›-n› Unutmad›k, Unutturmayaca¤›z”sloganlar› yükseldi, canlar›m›z› diridiri yakanlar›n, bugün bizden oy is-teyenler oldu¤u hayk›r›ld›.

Mad›mak Hâlâ Yan›yorKatliam›n yafland›¤› Sivas Mad›-

mak Oteli önünde, Alevi BektafliFederasyonu, Avrupa Alevi BektafliKonfederasyonu, PSAKD gibi aleviörgütlerince düzenlenen anmaya,yurtd›fl›ndan ve ülkenin de¤iflik yer-lerinden gelen 10 bini aflk›n kifli ka-t›ld›. ‹ki koldan yürüyen canlar,"Katiller Halka Hesap Verecek" slo-gan›n› hayk›rd›lar. Sendika veDKÖ’lerin de kat›ld›¤› yürüyüflünard›ndan otel önünde konuflmalaryap›ld›. PSAKD Genel Baflkan› Ka-z›m Genç, 2 Temmuz’un, “emper-yalizme, faflizme ve gericili¤e karfl›mücadelede direnenlerin yaflamlar›-n› feda ederek yazd›klar› onurlu bir

tarih” oldu¤u-nu belirtirken,Alevi BektafliFederasyonuGenel Baflka-n› SelahattinÖzel, “Bunuyapanlar belli.Marafl'ta kim-lerse Sivas'tada onlar var-d›” dedi.KESK Genel

Baflkan› ‹smailHakk› Tom-bul’un “demok-ratikleflme içinmücadele” ça¤r›-s› yapt›¤› anma-da, Avrupa Alevi

Bektafli Konfederasyonu Baflkan›Turgut Öker ise Mad›mak Oteli’ninmüze yap›lmas› talebini dile getirdi.

Katliam› Unutal›m, Kâr›m›za Bakal›m!Bu arada, kentte bir de “alterna-

tif” anma vard›. Sivas Sanayi ve Ti-caret Odas›’n›n öncülü¤ünde dü-zenlenen anmaya MHP, BBP, AKP,CHP ve baz› gerici sendikalar kat›l-d›lar. 50 kiflinin yerald›¤› anmada,Sivas katliam›n› unutarak, kentinekonomik aç›dan geliflmenin önü-nün aç›lmas› istendi.

Katleden Devlettir‹stanbul’da PSAKD’nin dayat-

mac› tutumu nedeniyle bölünen an-ma etkinliklerinin ilki, 1 Temmuz’daZincirlikuyu’da gerçekleflti.

HÖC, PSAKD Sultanbeyli fiu-besi, Kald›raç, Divri¤i Kültür Der-ne¤i, TKP, Halkevleri, MücadeleBirli¤i ve Proleter Devrimci Durufltaraf›ndan Yazar As›m Bezirci’ninmezar› bafl›nda yap›lan anmada, di-ri diri yakarak düflüncelerin yokedi-lemeyece¤inin alt› çizildi. Grup Yo-rum’un marfllar›n› söyledi¤i anma-n›n ard›ndan Karacaahmet Mezarl›-¤›’na yüründü. Yaklafl›k bin kifli,Nesimi Çimen ve Mehmet Atay’›nmezarlar›nda topland›. Önde, “14.Y›l›nda 2 Temmuz Sivas Mad›makKatliam›n› Unutmad›k Unutturma-

yaca¤›z” pankart›n›n tafl›nd›¤› yürü-yüflte gruplar kendi pankartlar›ylayerlerini ald›lar. En kitlesel grupolarak yeralan HÖC kortejinde s›ks›k “Mad›mak Katillerine Oy Ver-meyelim, Katil Devlet Hesap Vere-cek” sloganlar› hayk›r›l›rken, me-zarl›k giriflinde Sultanbeyli PSAKDfiubesi Baflkan› Sadegül Çavufl ileDivri¤i Kültür Derne¤i 2. Baflkan›Mehpare Çolak birer konuflma yap-t›lar. Çavufl Sivas flehitlerini unut-turmayacaklar›n›n alt›n› çizerken,Çolak ise, “Sivas’ta yak›lanlar halk-t›, bizdik. Devrimcilerdi, demokrat-lard›, ayd›nlard›, bu düzenin muha-lifleriydi. ‹flte bu nedenle katliam›alevi halk›yla s›n›rlamak, buna göretav›r belirlemek do¤ru de¤ildir” de-di.

Grup Yorum’un dinletisiyle sonaeren anmada, “e¤er birleflik müca-delemizi yükseltemezsek Sivas neilktir ne de son olacakt›r” denildi.

Akflam saatlerinde “Sivas fiehit-lerinin Hesab›n› Soraca¤›z” sloga-n›n›n yükseldi¤i yer ise, Okmeyda-n› Sibel Yalç›n Park›’yd›. Haklar veÖzgürlükler Cephesi'nin düzenledi-¤i anmaya kat›lan 2500 yürek, “Ma-d›mak fiehitleri Ölümsüzdür, Mad›-mak Katillerine Oy Verme” slogan-lar›n› hayk›rd›.

Mercan Erzincan, P›nar Sa¤ veGrup Yorum’un deyifller ve marflla-r›yla, Tiyatro Simurg’un, As›m Be-zirci’yi anlatan oyunuyla yerald›¤›anmada, semahlar 35 can›m›z içindönüldü. Yap›lan konuflmada, kat-liam›n sorumlusunun devlet oldu-¤unun alt› çizilerek, Sivas’ta Has-retler’i tutuflturan ateflin, Bayram-pafla’da Özlemler’i tutuflturdu¤ukaydedildi. Binlerce kiflinin katlia-m›n öfkesini dün gibi hissetti¤i et-kinlikte Tiyatro Meflale de Pir Sul-tan’› anlatan bir oyun sergiledi.

‹stanbul’da 2 Temmuz’da ise,Kad›köy’de PSAKD’nin ça¤r›s› ilebir miting gerçeklefltirildi.

Bizi Yakanlar Oy ‹stiyorlarAnkara’da 2 Temmuz anmalar›

günler öncesinde bafllam›flt›. ‹dilcanKültür Merkezi bir haftaya yay›lan

22 S‹VAS 8 TTemmuz 22007

Diri diri yakan devlettir

Unutmayaca¤›z!

Page 23: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

etkinliklerle Sivas’› unutturmamakararl›l›¤›n› gösterdi. 30 Haziran’daMamak, Dikmen ve Hüseyinga-zi’de anmalar yap›larak Sivas flehit-leri için helva da¤›t›ld›.

‹KM’nin Mamak’ta Hac› Bek-tafl-› Veli Park›’nda düzenledi¤i et-kinli¤e 700 kifli kat›l›rken, Ma-rafl’tan, 19-22 Aral›k’a; Gazi’den,Sivas’a ülkemizdeki katliamlardankesitlerin yerald›¤› sergi aç›ld›.“Mad›mak’ta Ulus’ta KatledenDevlettir”, “Katliamlar›n Sorumlu-su Düzen Partileridir Oy Vermeye-lim” yaz›l› pankartlar›n as›ld›¤› et-kinlikte, yap›lan aç›l›fl konuflmas›n-da, katliamlara son vermenin, so-runlar›m›z› çözmenin yolunun dev-rimde oldu¤u kaydedildi.

Yavuz Canpolat’›n Türkçe veKürtçe türküleri, Dikmen TemelHaklar Semah Ekibi, Murat Metin veMurat Metin E¤itim Merkezi Çocukve Gençlik Korosu ve Dikmen Te-mel Haklar Tiyatro Toplulu¤u s›ray-la sahneye ç›karken, ayn› gün birbaflka anma da Dikmen ‹lker’de bu-lunan Mahzuni fierif Park›’nda ger-çeklefltirildi. Dikmen Temel Hak-lar’›n düzenledi¤i etkinlikte, katli-amc› düzenin partilerine oy verme-me, ba¤›ms›zl›k ve demokrasi müca-delesine kat›lma ça¤r›s› yap›ld›. 170kiflinin kat›ld›¤› anmada derne¤insaz kursu ö¤rencileri ile liselilerin-den oluflan Grup Suskun dinleti ver-diler. Hüseyingazi’de ise Hüseyinga-zi Temel Haklar Giriflimi taraf›ndanbir anma etkinli¤i gerçeklefltirildi.

Ankara’da 1 Temmuz günü ise,Nato Yolu Tek-mezar Park›’ndabiraraya gelenHÖC, Partizan,ESP, BDSP, Al›n-teri üyeleri tara-f›ndan Tuzluçay›rMeydan›’na ka-dar yürüyüfl ger-ç e k l e fl t i r i l d i .“Katliam›n So-rumlusu Devlet-tir. Hesap Sora-l›m” pankart›n›naç›ld›¤› yürüyüflteHÖC’lüler pan-

kartlar›, dövizleri ve k›z›lbayraklar› ile yerlerini al›r-ken, katliam›n sorumlular›n›lanetleyen sloganlar hayk›r›l-d›. Tuzluçay›r Meydan›’ndayap›lan konuflmalarda da kat-liam›n hesab›n› sorma karar-l›l›¤› vard›. Konuflmalar›n ar-d›ndan deyifller ve semahlarlaflehitler selamland›.

Unutmayaca¤›z!AAddaannaa’da Al›nteri, BDSP,

ÇHKM, DHP, ESP, HÖC, Mücade-le Birli¤i ve Partizan Meydan Ma-hallesi K›br›s Caddesi’nde yap›lanyürüyüflte, “Sivas Katliam›n›n He-sab›n› Sorduk Soraca¤›z” pankart›aç›ld›. 2 Temmuz günü ise 5 OcakMeydan›’ndan Çakmak Caddesi bo-yunca sloganlarla yürüyen gruplar,‹nönü Park›’nda aç›klama yapt›lar.

AAnnttaallyyaa Temel Haklar’›n, Alt›-nova Sinan Mahallesi’nde 1 Tem-muz günü düzenledi¤i anmada he-sap sorma ça¤r›s› yapan, Ayfle Kay-tan, Marafl ve Çorum örneklerini devererek, egemenlerin kendileri gibidüflünmeyenlerin katlini vacip gör-dü¤ünü ifade etti. Anma program›n-da sinevizyon gösteriminin yan›s›-ra, Grup Seslenifl bir dinleti verdi.

DDeerrssiimm’de Sanat Soka¤›’nda biraraya gelen HÖC, DHP, ESP, DTP,EMEP, Dersim Kültür Derne¤i, Ge-nel-‹fl ve KESK üyeleri “2 TemmuzSivas Katliam›n› Unutmad›k Unut-mayaca¤›z” yaz›l› pankartla Yeralt›Çarfl›s›’na yürüdüler. Burada ortakaç›klamay› yapan Murat Kur, Kara-deniz’de Mustafa Suphiler’i, Der-sim’i, Marafl’›, Çorum’u, 19 Ara-l›k’›, sokak ortas›nda katledilenHrant Dink’i örnek göstererek, Si-vas’›n ilk ve son olmad›¤›n› söyledi.

Hesap VereceksinizHÖC’lüler ‹zmir’de de Karfl›ya-

ka’da düzenledikleri meflaleli yürü-yüflle Sivas flehitlerini and›lar. "2Temmuz Katliam›n›n Hesab›n› So-raca¤›z", "2 Temmuz Katliam›n›Unutmad›k, Unutmayaca¤›z!" slo-ganlar›n›n at›ld›¤› yürüyüflte, "2Temmuz Sivas ve Ulus Katliam›n›nSorumlusu Devlettir!” yaz›l› pan-

kart tafl›nd›. Katliam›n sorumlular›-n›n örtbas edildi¤i belirtilerek, tümhükümetlerin sorumlulu¤una dikkatçekildi ve “de¤il 14, 140 y›l geçsede katliam›n hesab›n› halka vermekzorundas›n›z, hesap vereceksiniz!"denildi. Halk›n yürüyüfle kat›larak,alk›fllayarak destekledi¤i eylemde,"Katil Devlet Hesap Verecek, Kur-tulufl Kavgada Zafer Cephede, Hal-k›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z!" slogan-lar› at›ld›.

Do¤ançay Yard›mlaflma ve Da-yan›flma Derne¤i ise, köy meyda-n›nda flehitler için lokma döktürerek“gün zalime k›l›ç çalma günüdür”ça¤r›s› yapt›.

KKooccaaeellii’de HÖC’lüler ve Yurt-sever Cephe taraf›ndan Belediye ‹fl-han› önünde yap›lan anmada, katli-amda devletin sorumlulu¤una dik-kat çekilerek, gerici faflistlerin“böylesine bir katliam› gerçekleflti-rebilmeleri, devlete ra¤men cüretedebilmeleri çok zordur” denildi.

BBuurrssaa HÖC Temsilcili¤i’ninA.V.P Tiyatrosu önünde düzenledi¤ianmada ise, “Katiller Halka HesapVerecek” slogan› vard›. Temel Hak-lar Müzik Grubu’nun dinleti verdi¤ianmada “Mad›mak ve Ulus’un so-rumlusu devlettir” denildi.

*

Ayr›ca birçok kentte de anma et-kinlikleri düzenlendi. Malatya,Mersin, Eskiflehir, Erzincan ve Tor-bal›’da katliama öfkenin hiç bitme-yece¤ini gösteren sloganlar hayk›r›-l›rken, Almanya’da ise, Berlin’deAlevi örgütleri taraf›ndan düzenle-nen yürüyüfl vard›. Anadolu Fede-rasyonu da yürüyüfle “2 Temmuz’daYak›lanlar›m›z› An›yoruz. Unuttur-mayaca¤›z” pankart›yla kat›ld›.

Say›: 112 23S‹VAS

Page 24: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Kuflku yok ki, Kürt so-runu, ülkemizin en önemlisorunlar›ndand›r. Bu ülke-nin sorunlar›n› çözme iddi-as›ndaki, iktidar iddias›n-daki her gücün bu konudasöyleyecek bir sözü olmakdurumundad›r.

Fakat, seçim yar›fl›nagiren düzen partilerininbildirgelerinde “Kürt” ke-limesini arayan, bofluna arar. Parti-lerin bildirgelerinde “Kürt sorunu”diye bir kavram yok. Sorun olma-y›nca, do¤al ki, “çözüm” de yoktur.

Evet, AKP’sinden CHP’sine,MHP’sinden DP’sine bilumum dü-zen partileri, Kürt sorunu diye birsorunun varl›¤›n› kabul etmiyorlar.

Peki hiç mi sorun yok?

Var; düzen partilerine göre, o so-runun ad› da “tteerröörr ssoorruunnuu”dur. Buonlara göre en önemli sorun ve buyüzden de bildirgelerinin hem enbafllar›na koymufl, hem de birçoksoruna göre, fazla yer ay›rm›fllar.

‹flte k›sa özetler:AAKKPP:: “Terör tehdidine karfl› her

türlü tedbir en etkin flekilde al›na-cak.”

CCHHPP:: “Terör örgütünün faali-yetlerine son verilecek.”

MMHHPP:: “Siyasi ve askeri önlem-ler al›narak terörün kökü kaz›na-cak.”

DDPP::“Terörle mücadele edilecek.”

Hepsinin öönncceellii¤¤ii bu. Bunu söyledikten sonra, ad›n›

koymadan, ““KKüürrtt”” diyemeden,ama Kürt halk›n›n oylar›n› almakiçin onlar›n sorunlar›n› istismar et-mekten de vazgeçemeyerek, ““bbööll--ggeeyyee ddaaiirr”” birkaç sat›r daha yaz-m›fllar. Çünkü düzen partileri, biryandan oligarflinin inkar, imha, asi-milasyon politikalar›n› sürdürürken,bir yandan da Kürt halk›n›n ““ooyyllaa--rr››nn›› aavvllaammaa”” riyakarl›¤›ndan hiçbir

zaman vazgeçemezler.

AKP’nin seçim bildirgesindeki“Kürt istismar›” bölümü flöyle:“Bütün vatandafllar›n ortak aidiyetduygusunu güçlendirmek ve terörünkaynaklar›n› kurutmak amac›ylauygulanan etkin ve kapsaml› politi-kalar sürdürülecek.”

Acaba ne demek istiyor AKP?Bunun için beyninizi yorman›za ge-rek yok. Hemen devam›nda flöyledeniyor: “Bölge halk›n›n umutlar›,talep ve beklentileri bbuuggüünnee kkaaddaarroolldduu¤¤uu ggiibbii karfl›lanarak milli bir-lik ve beraberlik güçlendirilecek.”

Yani bugüne kadar ne yapt›ysak,ayn›s›n› yapmaya devam edece¤izdiyor AKP. Peki ne yapt› bugünekadar? Koca bir H‹Ç! Öyle ki, Kürtsorunu konusunda ayd›nlara söyle-di¤i birkaç sözün arkas›nda bile du-ramad› Baflbakan Erdo¤an. fiemdin-li Davas›’nda tükürdü¤ünü yalad›.Asl›nda, AKP’nin herhangi bir fark-l› politikas›, çözümü yoktur. AKP;sanki, çözümü, farkl› bir politikas›

varm›fl da, Genelkurmay bunun uy-gulanmas›n› engelliyormufl havas›n›yaymaktad›r ama gerçek bunun ter-

sidir.

Devam edelimötekilere.

CCHHPP, “ BBööllggeeddeevatandafl›n› yerindegören ve duyan, halk›-n›n sorunlar›n›... çö-zen bir yönetim anla-y›fl› hakim k›l›nacak”diyor.

Hangi bölgeden,hangi vatandafltan sö-zediyor CHP. Bir ara

““DDoo¤¤uu RRaappoorruu”” haz›rla-m›flt›, onun da gerisindeflimdi. fiimdi, en flovenisttendaha flovenist bir politikan›ntemsilcisi olarak, Kürt soru-nuna iliflkin sadece eezzmmee,,ssiinnddiirrmmee,, bbaasstt››rrmmaa varprogram›nda.

fiovenizmin bayraktar›MMHHPP bile “bölge” istismar›yapmaktan geri kalmamakiçin program›na di¤er düzenpartilerinin benzeri olan flu

maddeyi koymufl:

“Bölge halk› ile terör örgütüaras›nda kesin bir ay›r›m yap›la-cak. Bölgeye yönelik ekonomik-sos-yal program gelifltirilecek.”

DDPP de “Her vatandafl›n devletiçin di¤erinden [di¤eriyle ‘Türkler’kastediliyor olsa gerek!-bn] azönemli olmad›¤›n› ortaya koyacakpolitikalar uygulanacak” diyerekkat›l›yor istismar kervan›na.

K›sacas›, programlarda Kürt so-runu yok, ama uzun uzun “terör so-runu” var. “Terörün d›fl kaynaklar›”nas›l kurutulacak, “Terörün iç des-tekçileri” nas›l eritilecek, “Terörünfinans›” nas›l çökertilecek, hepsivar bildirgelerinde.

Ama Kürt halk› kendi dilini nas›lö¤renip nas›l konuflacak, asimilas-yon kurumlar› ve politikalar› nas›lortadan kald›r›lacak, Kürt halk›n›nkendi kaderini tayin hakk› nas›l sa¤-lanacak, bunlar yok?

Düzen, gerçekte kimsenin bu

24 KÜRT SORUNU 8 TTemmuz 22007

Sorunun Ad›n› Bile Koyamayanlar ‹nkar ve ‹mhada Israr Edenler

Sorunu Çözebilirler Mi?

DDüüzzeenniinn KKüürrtt SSoorruunnuunnaa ÇÇöözzüümmüü YYookk;; ÖÖyylleeyyssee DDüüzzeenn PPaarrttiilleerriinnee DDee

OOYY YYOOKK!!KKüürrtt HHaallkk››nn››nn KKuurrttuulluuflfluu,,

PPaarrllaammeennttooddaann DDee¤¤iill;;BBaa¤¤››mmss››zzll››kk vvee DDeemmookkrraassii

MMüüccaaddeelleessiinnddeenn GGeeççeerr!!

Page 25: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

konuda “hayal” kurmas›na, boflbeklentiler içine girmesine f›rsatvermeyecek politikalar uyguluyor.

Gerek iktidar partisi AAKKPP’’nniinngerekse de GGeenneellkkuurrmmaayy’’››nn gelifl-tirdi¤i plan ve politikalara bak›n;bunlarda çözüme dair en küçük birkap›, bu yönde en küçük bir ihtimalvar m›?

Tart›fl›lan Kürt halk›n›n haklar›,özgürlükleri de¤il, Kuzey Irak’a““ss››nn››rr öötteessii ooppeerraassyyoonn””, içerideki““iiflflbbiirrlliikkççiilleerriinn”” eettkkiissiizzlleeflflttiirriillmmee--ssii, eylemlere karfl› ““kkiittlleesseell rreeff--lleekkss”” ggöösstteerriillmmeessii,, korucular›n ar-t›r›lmas›, pp rrooffeessyyoonneell oorrdduu kkuurruull--mmaass››... ve benzeridir. Bunlarda çö-züm var m›, bunlarda demokrasi varm›?

Bu haz›rl›klar, Kürt sorunu aç›-s›ndan da önümüzdeki dönemin na-s›l seyredece¤ini gösteriyor.

Genelkurmay’›n “profesyonelordu” karar›, ““bbuu iiflfl uuzzuunn vvaaddeellii--ddiirr”” demenin bir baflka ifadesidir.Oligarfli gerillay› yokedemeyece¤i-ni görüyor ve kabul ediyor. Ve fakatyine oligarfli, Kürt milliyetçi hare-ketinin “en geri çizgide” dahi legal-leflmesini kabul etmiyor, “hak k›-r›nt›lar›n›” dahi vermeye yanaflm›-yor. ‹flte o zaman geriye, profesyo-nel ordu, halk› birbirine k›rd›rma gi-bi politikalar kal›yor... Bu geliflme-leri, emperyalizmin ve oligarflik dü-zenin “çözüm” yönünde herhangibir plan ve program›n›n olmad›¤›fleklinde de de¤erlendirebiliriz. Esa-s›nda düzen partilerinin seçim bil-dirgelerinde Kürt sorununa dair“yaz›lan ve yaz›lmayanlar”; oligar-flinin bu çözümsüzlü¤ünün de teza-hürleridir. Keza, profesyonel ordu-ya geçifl de kendi sistemini yarata-cak, yasalar›, bölgeyi buna göre ye-niden düzenleyeceklerdir. Bu dü-zenlemenin Kürt halk›n›n lehine ol-mayaca¤›n› öngörmek için kahin ol-mak gerekmiyor.

Özcesi; düzen partilerinin seçimbildirgeleri, “biz Kürt sorununuçözmeyiz” diye adeta ba¤›rmakta-d›r. Ve do¤rudur da. Çözmezler de,çözemezler de.

Say›: 112 25KÜRT SORUNU

Düzen partilerinin liderlerinin

Kürt sorununa dair, ak›lda kalan,

“iz b›rakan” baz› sözlerini hat›rla-

yal›m isterseniz:

SSüülleeyymmaann DDeemmiirreell,, “Kürtrealitesini kabul ediyoruz” de-

miflti.

TTuu rrgguutt ÖÖzzaall,, “federasyonubile tart›flabiliriz” diyordu.

TTaannssuu ÇÇiill lleerr,, “Bask mode-li”ni önermiflti.

MMeessuutt YY››llmmaazz,, “AB’nin yo-lu Diyarbak›r’dan geçer” diye-

rek dahil olmufltu koroya.

TTaayyyyiipp EErrddoo¤¤aann “ad›n› koy-mak gerekirse, bu Kürt sorunu-dur” demiflti k›sa süre önce.

MMeehhmmeett AA¤¤aarr “da¤dakileridüz ovaya indirmek”ten sözetti

yak›n zamanda.

Fakat, bu demeçlerin kendi-

sinden daha önemli ve çarp›c›

olan, bu aç›klamalar› takip edentteekk bbiirr pprraattiikk aadd››mm dahi at›l-

mam›fl olmas›d›r. Bu sözlerin sa-

hiplerinin ço¤u, bu sözleri sarfe-

derken ülkenin baflbakanl›k gibi

en etkili iktidar makamlar›ndan

birinde oturuyorlard›. Fakat buna

ra¤men, sözlerinin arkas›n› geti-

remediler.

Bu durum, bir; ülkemiz siyase-

tini, iki; burjuva politikac›l›¤›n›,

üç; gerçekte kimin yönetti¤ini bi-

ze gösteren bir olgudur.

Türkiye Kürdistan’› haline ge-

tirilen bölgenin ilhak› ve Kürt hal-

k›n›n asimilasyonu, oligarflinin en

temel politikalar›ndan biridir. Bu

politikay› tart›flmaya açan, karfl›-

s›nda oligarflinin ç›karlar›n› ve

Genelkurmay’› bulmaktad›r.

Burjuva politikac›lar, gerek oy

kayg›s›yla, gerekse de emperya-

lizmin ve iflbirlikçi tekelle-

rin yönlendirmeleriyle,

Kürt halk›n›n mücadelesi-

ni düzen içinde eritmek

üzere zaman zaman fark-

l› politikalardan sözedi-

yor, sonra hemen geri

çekiliyorlar. Çünkü, ilhak

ve asimilasyonu tüm ka-

t›l›¤›yla sürdürmekten ya-

na olan kesimlerle “çat›fl-

may›” göze alam›yorlar.

Burjuvazinin bu siyasi ürkeklik

ve korkakl›¤›n›n sonucu, ilkesiz,

tutars›z, demagojik bir “Kürt poli-

tikas›”d›r. Hiçbir düzen partisin-

den “Kürt sorunu var m›, yok

mu?” sorusuna bile net, aç›k ce-

vap alamazs›n›z, bir gün öyle der,

bir gün baflka... Bunun en karak-

teristik örneklerinden biri de Bafl-

bakan Erdo¤an‘d›r.

“Kürt sorunu hepimizin soru-nudur” diyen de oydu, “sorunuyok sayarsan›z yok olur” diyen

de. Diyarbak›r’da “alt kimlik-üstkimlik”ten bahseden de oydu,

“Analar da çocuklar da vurulur”diyen de. fiemdinli için önce “git-

ti¤i yere kadar gidecek” diyen de

oydu, sonra üstünü örten de...

Baykal, epey bir süre önce

“Do¤u Raporu” haz›rlatm›flt›. Ge-

çen gün verdi¤i demeçte ise““TTüürrkkiiyyee’’ddeekkii tteerröörrüünn kköökküüIIrraakk’’ ››nn kkuuzzeeyyiinnddee”” diye buyur-

mufl. 1938’de, 1970’larda,

1984’te “Kuzey Irak” m› vard›,

“Kandil” mi vard›?

Velhas›l, Kürt sorununu bir ka-

bul edip bir reddedenler; Genel-

kurmay’a göre, ikide bir politika

ve söylem de¤ifltirenler, gösteriyor

ki, sorun flu veya bu parti, flu veya

bu partinin lideri sorunu de¤ildir.

Sorun köklüdür. Türkiye’nin düze-

nine iliflkindir. Herkes “konjonktü-

rü” bekliyor. Herkes, emperyaliz-

min icazetine bak›yor. Oysa ora-

dan Kürt halk› için kurtulufl ç›k-

maz... Sorunun varl›¤›na, yoklu-

¤una karar veremeyenler, soru-

nun niteli¤ini ve taleplerini, çö-

züm modellerini ikide bir de¤iflti-

renler, sorunu çözemezler.

Siyasette

‹LKEKürt SorunuVar M›? Yok Mu?

Page 26: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Genelkurmay Baflkanl›¤›, 27Haziran’da E¤irdir Da¤ KomandoOkulu’nda, komandolar› nas›l e¤it-tiklerini bas›na göstermifl, TV’lergünlerce “savaflç› komando” propa-gandas› yapm›flt›. Oysa, orada dahaönemli bir geliflme, GenelkurmayBaflkan› Yaflar Büyükan›t’›n söyle-dikleriydi. Kara Kuvvetleri Komu-tan› ‹lker Baflbu¤’un de yerald›¤›toplant›da iki nokta ön plana ç›kt›.

Birincisi; ““pprrooffeessyyoonneell oorrdduu””yageçifl karar›n›n aç›klanmas›yd›. Bu,1984’ten yani ilk kurflunu s›kmas›n-dan bu yana PKK ile savaflan veözellikle Öcalan’›n tutsak edilmesi-nin ard›ndan “gerillay› yenen dün-yadaki tek ordu” propagandas› ya-pan TSK’n›n baflar›s›zl›¤›n›n itira-f›yd›. Özel tim, J‹TEM, kontra tim-leri, korucular ile destekli bir milyo-na yak›n devasa ordu demek ki, ge-rillay› yenemedi¤i için, “profesyo-nel ordu” gündeme gelmifltir.

‹kinci nokta ise; sivilleri hedefgösteren Büyükan›t’›n sözleriydi.

Polise verilen yetkileri (sankikendilerinin azm›fl gibi) kendilerinede isteyen, yine ‘s›n›rd›fl› operas-yon’ isteklerini yineleyen Genelkur-may Baflkan› Org. Yaflar Büyükan›tflöyle konufltu:

“Terörde baflar›ya ulaflmaya en-gel olan en önemli faktör iflbirlikçi-lerdir. Bir köyün muhtar›, bir köyünimam› köyde yafl›yor, gidip patlay›-c› yerlefltiriyorsa terörle nas›l mü-cadele edeceksiniz? Teröre vurula-cak en önemli darbelerden bir tane-si bu iflbirlikçilerin mümkün oldu¤ukadar tesirsiz hale getirilmesidir...Bir teröristin da¤da gezebilmesiiçin afla¤›da ›o iflbirlikçisi vard›r. ”

‹mam, muhtar... örneklerindende anlafl›laca¤› üzere, “iflbirlikçiler”diye kastedilen, ssiivviill hhaallkktt››rr.. Bafla-r›s›zl›¤›n›, halka yüklemeye çal›fla-

rak, açmazlar›n› gizlemeye çal›fl›-yor. As›l olarak ise, “baflar›l›” ol-mak için, “iflbirlikçiler” dedi¤i,Kürt halk›na yönelme politikas›n›nzeminini haz›rlamaya çal›fl›yor.

Bas›na verilen mesaj ise; bu yö-nelime karfl› “siviller öldü” gibi ha-berler yapmamas›, yani “terörle sa-vaflta” üniforma giyerek, “baflar›”için, sivil halk›n katledilmesini giz-lemeleridir. T›pk› 1990’l› y›llar bo-yunca yapt›klar› gibi!

Hedef ssivil hhalk

Büyükan›t’›n zeminini haz›rla-maya çal›flt›¤›, ““ddeenniizzii kkuurruuttmmaappoolliittiikkaass››””d›r. Profesyonel ordu ka-rar› da yine bununla ba¤lant›l› ola-rak, daha etkili (daha kan dökücü)sonuçlar elde etmek için gündemegetirilmektedir.

Mao, gerilla ile halk iliflkisinibal›k ve denizin iliflkisine benzetir.Deniz olmadan, bal›k yaflayamaz.

Emperyalizm de buradan hare-ketle “ayaklanmaya karfl› mücadeledoktrini” ya da “düflük yo¤unluklusavafl” gibi doktrinlerle, “bal›¤›nsuyunu kurutma” stratejisini yafla-ma geçirdi. Gerillayla halk›n ba¤la-r›n› koparabilmek için, Latin Ame-rika ülkelerinden Asya’ya birçok ül-kede bu politika uyguland›.

Hedefi sivil halk olan bu politi-ka, a¤ababalar›n›n izinden gidenoligarfli taraf›ndan da ülkemizde1990’lar›n bafl›ndan itibaren yo¤unolarak yaflama geçirilmifltir.

Gerillaya ulaflamay›nca ailesine,köyüne sald›rma, yakma y›kma, in-sanlar› zorla göç ettirme, gözda¤›y-la dize getirme yöntemleri sonucu,kanl› bir bilanço yarat›ld›. Uzun y›l-lar boyunca oligarflinin Kürdis-tan'daki tek ve temel yöntemi oldu.

A¤ustos 1992’de fi›rnak’›n kufla-

t›larak kentin neredeyse tümüyleyak›l›p y›k›lmas› bunun bir örne¤iy-di. Tam 48 saat boyunca, kesintisizolarak, halk›n oturdu¤u evler tank,top ve tüfek atefline tutuldu. Ateflkesildi¤inde 26 kifli ölmüfl, 60 kifliyaralanm›fl, flehir ise enkaz halinegelmiflti. Devlete ait binalar ve loj-manlar d›fl›nda tahrip olmam›fl tekbir ev kalmam›flt›. Halktan 500 kifligözalt›na al›narak iflkenceden geçi-rildi. Bu sald›r›lar›n ard›ndan 20 bi-ne yak›n insan büyük gruplar halin-de fi›rnak’› terketti.

Hedef, sadece yurtsever nitelik-leriyle bilinen fi›rnak halk› de¤il,onlar›n üzerinden yarat›lacak korkuve sindirmeyle tüm Kürt halk›yd›.

Hareket mant›¤› fluydu: Gerillanerede eylem yaparsa, devlet orada-ki herkese sald›racak. Ancak bu-nunla kalmad› elbette. Gerilla ey-lem yapmasa da, devletle iflbirli¤iyapmayan köy ve ilçeler de art›kdevletin hedefiydi.

fi›rnak’›n ard›ndan geliflen1992'de Kulp, Cizre, Çukurca gibiönemli ilçeler ve birçok köyün dev-let güçlerinin sald›r›lar›na hedef ol-mas›, 1993’te Yüksekova, ‹dil, Di-yadin, Silopi ve Lice gibi topyekünsald›r›lar, bu politikan›n di¤er ör-nekleri aras›nda öne ç›kanlard›r.

1993 y›l›nda 21 Ekim ile 26Ekim aras›nda dört gün boyuncadünyaya kapat›lan Lice sald›r›s›, si-vil halk›n nas›l ayr›ms›z hedef al›n-d›¤›n› gösteren tipik özelliklere sa-hipti. O dört günde, bölge halk›ndankimse girip ç›kamad›. Hatta, olaylarüzerine ilçeye giden CHP GenelBaflkan› Deniz Baykal dahi Lice’yesokulmad›. Sonuç: 30'dan fazla ölü,300'e yak›n insan yaral›, 248 dük-kan içindeki eflyalarla birlikte yak›l-m›fl, halk›n evleri bombalanm›flt›.Öyle ki, jandarma ve polise ait bina-

26 KÜRT SORUNU 8 TTemmuz 22007

Ordu halk› hedef gösterdi‘‹flbirlikçi imam, muhtar” aç›klamas›, tüm Kürt halk›n›n hedef ilan edilmesidir. Ordu; köy bo-flaltmalar›n, yakmalar›n, kitle katliamlar›n›n yafland›¤› sürecin “denizi kurutma” politikas›n› ya-flama geçirmeye çal›fl›yor, halk iflbirlikçi ilan edilerek kitleye sald›r›n›n zemini haz›rlan›yor

Page 27: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

lar ve PTT binas› d›fl›nda tek birsa¤lam ev kalmam›flt›. Lice'nin nü-fusu bu olay›n ard›ndan 9 bin600’den binin alt›na düfltü.

O günleri yaflayan Zarife Can-türk isimli bir yaral› “denizi kurut-ma” ad›na yap›lan sald›r›y› flöyleanlatm›flt›:

“ ‹lk önce silah sesleri geldi. Ar-d›ndan top at›fl› bafllad›. Helikopter-den de atefl ediyorlard›. Paketler ha-linde beyaz toz fleklinde ve atefle ve-rince kendi kendine patlayan fleyleridükkanlara, binalara att›lar. Elerin-de uzun bir fley vard›. Onlarla evle-ri, dükkanlar› yakt›lar. Baz› insanlarevlerin içinde kalarak yand›. Baz›la-r› evden ç›k›nca tarand›lar."

Lice'de hedef al›nanlar, bu vah-fleti aç›klamaya yetmese de, ne ge-rilla, ne milis, ne de gerillaya yar-d›m eden kiflilerdi. Genelkurmay,bu katliamc› politikan›n ismini de ogünlerde flöyle koydu: Düflük yo-¤unluklu savafl!

fi›rnak ile bafllay›p Lice ile doru-¤a ç›kan sivil halk› hedef alan sald›-r›lar, 1994 ve 1995 y›llar›nda dahada yayg›nlaflarak köylerde sürdü.Bugün hükümetin de kabul etmekzorunda kald›¤›, binlerce köyün ya-k›lmas›, yüzbinlerin göç ettirilmesien çok bu dönemde yafland›.

Özellikle k›rlar insans›zlaflt›r›ld›.Köylülere "ya korucu olun ya daköyü terk edin” dayatmas› yap›ld›.Afliretler, köy muhtarlar› askeri gar-nizonlara ça¤r›larak korucu olmala-r› istendi, kabul etmeyenler aç›k yada gizli tehdit edildiler. Köylülerintoplu olarak gözalt›na al›n›p kurflu-na dizilerek toplu mezarlara gömül-mesi, kaybetmeler, d›flk› yedirmelerbu politikan›n vazgeçilmez araçla-r›yd›. Devlete göre, korucu olmay›kabul etmeyenler, “devletin yan›n-da de¤il karfl›s›nda” demekti. Yanibugün Büyükan›t’›n dedi¤i gibi,““iiflflbbiirrlliikkççii”” idiler ve aleni olarakdüflman kabul edildiler.

Büyükan›t’›n, sivil halk› hedefgösteren aç›klamas›ndan önce yap-t›¤› ““ssöözzddee vvaattaannddaaflfl”” ve ““nnee mmuutt--lluu TTüürrkküümm ddeemmeeyyeennlleerr iilleelleebbeettddüüflflmmaanndd››rr”” tan›mlamalar› da yine

bu mant›¤›n ürünüdür.

Y›llarca bölgede sürdürülen veson süreçte yeniden yo¤unlaflanbask› ve terörün halk› hedef almas›bofluna de¤ildir. Ancak alt› çizilme-si gereken bir baflka nokta, “denizikurutma” politikas›n›n salt bask› veterörle s›n›rl› olmad›¤›d›r.

Kürt köylerinin ekonomik olarakçökertilmesi, hayvanc›l›k baflta ol-mak üzere gelir kaynaklar›n›n kuru-tulmas›, ambargolar gibi uygulama-lar da bu politikan›n bir parças›d›r.“Gerillaya destek olursan›z, böyleyapar›z” denildi.

Yine, ideolojik boyutta kitle ta-ban›n›n daralt›lmas› için, gerici, ›rk-ç› ideolojiler gelifltirildi. Kürdis-tan’da “eli tesbihlilerin ço¤alt›lma-s›”, Hizbullah’›n desteklenerek bü-yütülmesi, bu anlay›fl›n pratikte kar-fl›m›za ç›kan sonucuydu. Yine, tümülke genelinde 12 Eylül Cuntas›’n›n‘Türk-‹slam Sentezi’ni gelifltirmesi,islamc› ve milliyetçili¤i do¤rudandesteklemesi devrimci kitle taban›n›yoketmenin, denizi kurutman›n,ideolojik boyutlar›n› oluflturuyordu.

‹lginçtir, halka karfl› sald›r›lar›“terör” demagojisi eflli¤inde yo¤un-laflt›¤›, provokasyonlar›n örgütlenipPKK’ye maledildi¤i fi›rnak sald›r›s›döneminde de, bugünle benzer birsüreç yaflan›yordu. Türkiye ve dün-ya kamuoyu nezdinde büyük çapl›bir s›n›r ötesi harekat›n gerekçesi-nin yarat›lmas›, tüm devlet yetkili-lerinin (asker-sivil) s›n›r ötesini ifla-ret etmesi ve büyük miktarda askerigücün bölgeye kayd›r›lmas›, fi›rnaksonras› daha az yad›rgan›r olmufltur.

Kitleye ssald›r›n›n zemini hhaz›rlan›yor

Kimse, bugün demokratikleflmesürecindeyiz, bunlar yaflanmaz diyedüflünmemelidir. Generaller bir sü-redir bunun zeminini haz›rl›yorlar.Yo¤un olarak ifllenen “terör” dema-gojisi, asker cenazeleriyle körükle-nen flovenist milliyetçilik, “s›n›rötesi operasyon” tart›flmalar›n›n ne-redeyse kan›ksat›lmas› zemin haz›r-laman›n öne ç›kan örnekleridir.

Say›: 112 27KÜRT SORUNU

fifieemmddiinnllii BBüüyyüükkaann››tt’’››nn iisstteeddii¤¤ii ggiibbii

Genelkurmay Baflkan› YaflarBüyükan›t'›n bafl›ndan beri davayamüdahale eden tavr› sonuç verdi.fiemdinli Davas›'nda J‹TEM'ciler-le iliflkisi ortaya ç›kan Büyüka-n›t'›n 14 Nisan'da “fiemdinli'de hu-kuk katliam› yafland›” aç›klamas›-n›n ard›ndan, Yarg›tay davan›n as-keri mahkemede görülmesini iste-di, bu karara direnen yerel mahke-me heyeti sürgün edildi, davan›nyeniden görülmesi kapsam›nda ya-p›lmas› gereken keflif, Hakkari Va-lili¤i'nin 'ba¤›ms›z adaylara yara-yaca¤›’ gerekçesiyle ertelendi.

KKüürrtt iiflflççiilleerree ssaalldd››rr››Genelkurmay’›n ‘toplumsal ref-

leks' ça¤r›s› ile artan sald›r›lara biryenisi de ‹stanbul'da eklendi. TopluKonut ‹daresi'nin (TOK‹) ‹kitel-li'de yapt›rd›¤› inflaatta çal›flan birgrup Türk iflçi, ayn› yerde çal›flanKürt iflçilere sald›rd›. Polis, sald›r-ganlar› gözalt›na almak yerine Kürtiflçilerin üzerine araç sürdü.

IIrrkkçç›› ddookkttoorrllaarrOligarflinin körükledi¤i ›rkç›-

l›k, doktorlara Hipokrat yemininiunutturdu. Erzincan'da linç edil-mek istenen Hasan Metin isimliPKK gerillas›, 'teröristtir' diyerektedavi edilmedi.

‹‹mmaammllaarrddaann pprrootteessttoo‹mamlar ve muhtarlar› hedef

gösteren Büyükan›t, Diyanet veVak›f Emekçileri Sendikas› (D‹-VES) taraf›ndan protesto edildi.Hakkari’de yap›lan aç›klamaya ba-z› mahalle muhtarlar› ve imamlarkat›ld›. Aç›klamay› yapan D‹VESGenel Baflkan› Lokman Özdemir,“bir anda hedef olarak lanse edil-diklerini” belirterek, GenelkurmayBaflkan›'n›n bu aç›klamas›n› dü-zeltmesini istedi.

KKIISSAA KKIISSAA KKIISSAA KKIISSAA

Page 28: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Bafllarda “Kürt sorunu”ndan sözeden AKP de buna angaje olmufl du-rumda. Türkiye tarihini bilenler, hü-kümetlerin “Kürt realitesi”nden sözetmesinin hiçbir anlam› olmad›¤›n›da bilirler.

DYP-CHP Koalisyon hükümeti1991 y›l›nda kurulurken, beklenti"demokratikleflme"ydi, Demirel,"Paris fiart›'n›n gereklerini yerinegetirileceklerinden" sözediyor, ifl-kence ve kötü muamelenin kalkaca-¤›ndan, koruculu¤un ›slah edilece-¤inden dem vuruyor, “Kürt realite-sini tan›d›klar›n›” söylüyordu. K›sasüre sonra "Kürt realitesi" bomba-lanmaya, köylerden alev ve duman-lar yükselmeye bafllad›. Denizi ku-rutmak ad›na halka savafl aç›ld›.

Bugün de topyekün bir sald›r›n›n

zemini ad›m ad›m haz›rlanmak iste-niyor. S›n›rötesi operasyon bununbir ad›m›d›r. Sözde vatandafl, nemutlu Türk’üm demeyenlerin düfl-man ilan edilmesi, refleks ça¤r›lar›,k›flk›rt›lan flovenizmle böyle bir sü-rece kitle deste¤i sa¤lama, psikolo-jik zeminini yaratma yolunda Ge-nelkurmay programl› bir süreç izle-mektedir. Halk, yap›lan bütün arafl-t›rmalarda ›srarla iflsizlik ve yoksul-lu¤un en önemli sorunlar› oldu¤unusöylese de, bütün burjuva düzenpartilerinin seçim gündeminin ba-fl›nda “terör”ün yeralmas›, TÜS‹ADbaflkan›n›n “önce ekonomi” dedik-ten sadece birkaç saat sonra kendinitekzip ederek “güvenli¤in önceliklioldu¤unu” aç›klama gere¤i duyma-s›, bu geliflimin çarp›c› di¤er sonuç-lar›d›r.

fiu aç›k ki, oligarfli Kürt soru-nunda politik olarak t›kanm›flt›r. Sa-vafl› yükseltme 盤l›klar› bu açma-z›n diyalektik sonucudur.

Süreç 1990’lardaki gibi olmaya-bilir, savafl›n biçimleri de¤iflebilir,provokasyonlar, linçler, ‘ulusalc›çeteler’, ‘özel timciler’ ya da pro-fesyonel ordular ve baflka araçlaröne ç›kabilir; ancak de¤iflmeyecekolan, bu savafl›n halka karfl› savafloldu¤udur. Çünkü oligarflinin Kürtpolitikas›nda, imha temel unsur ol-maya devam ediyor. Büyükan›t’›nkonuflmas›, bu gerçe¤in yeniden ha-t›rlat›lmas›d›r.

Biz de bir gerçe¤i hat›rlatal›m:

“Deniz” onlar›n sand›¤›ndan da-ha büyük ve dünyan›n hiçbir yerin-de “kurutmak” mümkün olmad›.

28 KÜRT SORUNU 8 TTemmuz 22007

Orhan Do¤an’› kaybettikEski DEP Milletvekili, DTP

yöneticisi Orhan Do¤an, 25 Hazi-ran’da Do¤ubeyaz›t’ta düzenlenen6. Ahmed-i Hani Kültür Sanat veTurizm Festivali'nde halka hitapederken kalp krizi geçirerek hasta-neye kald›r›lm›flt›. Do¤an, 29 Ha-ziran’da Van Yüzüncü Y›l Üniver-sitesi T›p Fakültesi Araflt›rma Has-tanesi’nde hayat›n› kaybetti.

25 Temmuz 1955’te Mardin’dedo¤an Orhan Do¤an, 1974’te An-kara Hukuk Fakültesi’ne girdi. Ai-lesinin yoksul olmas›ndan dolay›ayn› zamanda çal›flmaya devam

eden Do¤an, 1980’de avukat olarak, memleketi Ciz-re’ye döndü. Cizre ve fi›rnak’ta ‹HD temsilcili¤i de ya-pan Do¤an, 1990 y›l›nda Halk›n Emek Partisi ile politi-kaya girdi. 1991 seçimlerinde HEP listelerinden adayolup TBMM’ye girdi. HEP’in kapat›lmas› ile DEP’i ku-ran milletvekilleri aras›ndayd›. Ancak oligarfli, katliam,imha, inkar› dayatt›¤› Kürtler’in TBMM'de sesinin du-yulmas›na da tahammül edemedi. Oligarflinin partileri-nin ittifak› ile dokunulmazl›klar› kald›r›larak meclis ka-p›s›nda gözalt›na al›narak hapishaneye konuldular. 2004y›l›na kadar Ulucanlar’da kalan Do¤an, tahliye olmala-r›n›n ard›ndan da, Kürt halk›n›n sesi olmaya çal›flt›.

AKP iktidar›n›n “nedamet” dayatt›¤› tahliyesi sonra-s›nda politik faaliyetlerini DTP’de sürdürdü.

Kürt sorununun çözümü için, inand›¤› çizgide yürü-yen, kendini Kürt halk›n›n mücadelesi ile bütünlefltirenOrhan Do¤an, bulundu¤u her zeminde “bar›flç› çözüm”politikas›n›n savunuculu¤unu yapt›.

Onurlu bir Kürt yurtseveri olan Orhan Do¤an’› mec-liste “ensesinden tutarak” gözalt›na alan oligarfli, cena-zesinde bile provokasyon yaratarak, bar›fltan, kardefllik-ten, “çözümden” de¤il, bask› ve sindirmeden baflka birpolitikas›n›n olmad›¤›n› gösterdi.

Van’da cenazeyi alan binlerce kifliye panzerler, gazbombalar› ile sald›ran oligarfli, terör estirdi. Ancak Kürthalk›n›n evlad›na sahip ç›kmas›n› engelleyemedi.

Naafl› Van’dan al›narak memleketi Cizre’ye getirilenOrhan Do¤an, onbinlerce insan›n kat›ld›¤› ve ‘fiehidNamirin' sloganlar› ile topra¤a verildi.

Mem û Zîn'in yan›nda topra¤a verilen Do¤an’›, Ciz-re esnaf› da kepenklerini kapatarak selamlad›.

Kürt halk›na, Orhan Do¤an’›n ailesine baflsa¤l›¤› di-liyor, ac›lar›n› paylafl›yoruz.

Page 29: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

ABD merkezli Pew Araflt›rmaMerkezi taraf›ndan 47 ülkede yap›-lan ankette, Türkiye'nin dünyadaABD'ye en olumsuz bakan ülke ol-du¤u ortaya ç›kt›. ‘Pew KüreselE¤ilimler’ anketine göre Türkiye'deABD'ye verilen destek 2000'de yüz-de 52 iken, bugün yüzde 9'a düfltü.Türk halk›n›n yüzde 83'ü ABD'yeolumsuz yaklaflt›¤›n› söyledi.

Anket Avrupa Birli¤i'ne olumlubakanlar›n oran›n›n ise, 2004'tenberi yüzde 58'den yüzde 27'ye geri-ledi¤ini ortaya koydu.

Anketin ortaya koydu¤u bir di-¤er sonuç ise, özellikle Irak iflgali-

nin bafllad›¤› 2003'ten sonra bafltaMüslüman ülkeler olmak üzere tümdünyada ABD karfl›tl›¤›n›n h›zlayükseldi¤idir. Kuflku yok ki, bu öf-ke sonuna kadar hakl› bir öfkedir.Sosyalist blo¤un da¤›lmas›ndan buyana Amerikan emperyalizminin ar-tan sald›rganl›¤›n›n, siyasi, ekono-mik yapt›r›mlar›n›n, iflgallerinin birsonucunun olmamas› düflünülemez.Bu aç›dan araflt›rma; dünyan›nmeydanlar›nda yükselen Amerikankarfl›t› sloganlarla ve silahl› direnifl-lerle uyumludur.

Bizim as›l konumuz ise, Türki-ye’nin 47 ülke aras›nda ABD’yenefretin en büyük oldu¤u ülke ol-mas›. Bu tepkinin niteli¤i, kayna¤›nedir? Neye göre inip ç›kmaktad›r?

‹flbirlikçi oligarfli ABD karfl›tl›¤›n› kullan›yorTürkiye halk›n›n Kurtulufl Sava-

fl›’ndan beslenen tarihsel ‘gavuraalerjisi’ kimi dönem yumuflar, gizliiflgal esprisinden dolay› k›smen nöt-ralize olur, konjonktürel politikalarnedeniyle artar ya da eksilir. ABDve Avrupa emperyalistlerine yöne-lik bugün tepkiyi yükselten etken-ler, afla¤›da ele alaca¤›m›z gibi,farkl› olsa da, bu tarihsel bellekten

kaç›n›lmaz olarak beslenir. Halkla-r›n tarihi aç›s›ndan k›sa say›labile-cek bir süre öncesinde topraklar›n›iflgal edenleri bu halk›n unutmas›mümkün de¤ildir elbette.

Egemen s›n›flar iflte bu tarihselbilinci kendi ç›karlar›na göre flekil-lendirerek politika yapmaktad›rlar.

Bugün özellikle ABD’ye karfl›yükselen öfkenin temellerinde neoldu¤una iliflkin tek bir cevap ver-mek mümkün de¤ildir. Sözünü etti-¤imiz “gavura alerji”, Irak iflgali ve‹srail’e verilen destek, 1960’lardanbu yana devrimcilerin sürdürdü¤üanti-emperyalist mücadelenin yarat-

t›¤› bilinç,dünün ‘ye-flil kuflakç›-s›’ ‹slamc›-lar›n bugünAmerikankarfl›t› tu-

tumlar›, oligarflinin flovenist temel-de Kuzey Irak ve Kürt sorunu konu-sunda yürüttü¤ü ‘ABD destekliyor,Kuzay Irak’a girmemize izin vermi-yor’ gibi propagandalar ve daha pekçok olgu s›ralanabilir.

Ancak, bunlar aras›nda inifl veç›k›fllar› tetikleyen önemli unsurunflovenist propagandalar oldu¤u in-kar edilemez. Oligarfli kendi toprak-lar› içindeki bir sorunda, Kürt soru-nunda çözümsüzlü¤ünü, açmaz›n›Amerika üzerinden savufltur-mak, sosyal temelleri olan birsorunu, Kuzey Irak sorunuy-mufl gibi göstermek için yürüt-tü¤ü propagandalarda, halk›nyukar›da sözünü etti¤imiz tarih-sel belle¤inden güç al›yor. Dev-rimci mücadelenin geri oldu¤ukoflullarda, tepkiyi kendine kanali-ze eden egemen s›n›flar oluyor. Birbaflka deyiflle devrimci, sol güçlerinanti-emperyalist temelde de¤erlen-dirmesi gereken potansiyel, emper-yalizmin sab›k iflbirlikçileri taraf›n-dan çarp›k bir temelde kullan›l›yor.

Türkiye hhalk› oolarak; Amerikan emperyalizmine karfl›

duydu¤umuz öfke do¤rudur; ancakyanl›fl temelde flekillenmektedir.

Kürt sorunu üzerinden ABD kar-

fl›tl›¤› yapanlar, ülkemizin Ameri-ka’n›n yeni-sömürgesi haline gel-mesinden sorumlu olan ve o gündenbu yana Amerikan ç›karlar›n› koru-yanlard›r. Ordu, 1950’lerden itiba-ren milli ordu olmaktan ç›km›fl,Amerikan emperyalizminin, NA-TO’nun ordusu haline gelmifl, onlarad›na kendi halk›n› katletmifltir. Bu-gün ç›karlar›n›n belli noktalarda ça-t›flmas›, bu gerçe¤i asla de¤ifltirmi-yor. Ordu halen, emperyalizmin ül-kemizdeki temel dayana¤›d›r. Yinebütün hükümetler gibi bu hüküme-tin de ordu ile bu konuda zerre ka-dar aralar›nda farkl›l›k yoktur. Di-¤er düzen partilerinin de iktidar ol-mas› durumunda izleyecekleri yol,bugünden farkl› olmayacakt›r. Tarihbunun kan›tlar›yla doludur.

E¤er bu tepkinin içini do¤ru te-mellerde doldurmazsak, tepkileri-mizi sömürücüler kullanmaya, istis-mar etmeye devam edecekler.

Amerikan karfl›tl›¤›m›z›n, Avru-pa Birli¤i’ne duyulan tepkinin te-melinde anti-emperyalizm olmal›-d›r. Anti-emperyalist olmak; kapita-lizme, tekellerin dünya halklar›n›,ülkemizi talan etmelerine karfl› ol-makt›r. Tekellerin düzenini savu-nanlar›n, kapitalizmden yana olan-lar›n anti-emperyalistlikleri sahte-dir, ikiyüzlüdür. Bugün ABD’yekarfl› görünür, yar›n ABD’nin k›l›-

c›n› sallamaktan çe-k i n -

Say›: 112 29ANT‹-EMPERYAL‹ZM

ABD’ye karfl› öfkemizin temeli ne olmal›?

Ba¤›ms›z Türkiye mücadelesini,

anti-emperyalizmi sadece devrimciler

temsil ediyor!

Page 30: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

mezler. Çünkü ç›karlar›, ABD’nintemsil etti¤i kapitalist sistemin be-kas›ndan yanad›r.

Anti-emperyalist olmak; sadeceemperyalistlere de¤il, onun ülkeiçindeki iflbirlikçilerine karfl› da mü-cadele etmektir. Unutmamal›y›z ki,emperyalizm o iflbirlikçiler olmadanülkemizi böyle rahatça yönetemez,dayatmalarda bulunamaz, politika-lar›n› sorunsuz uygulatamaz. DünMenderesler’in, 12 Eylül Cuntac›la-r›’n›n oynad›¤› rolü, bugün Büyüka-n›tlar, Tayyipler oynamaktad›r. fiuaç›k ki, bugün öne ç›kard›klar› Ku-zey Irak sorunu bir biçimde “çözül-dü¤ünde”, ayn› kesimler yine karfl›-m›za “stratejik orta¤›m›z Amerika”masallar›yla ç›kacaklar.

Gerçek anti-emperyalist olmak;ba¤›ms›z Türkiye’den yana olmak-t›r, bunun için mücadele etmektir.Bu mücadeleyi bugün sadece dev-rimciler temsil etmektedir. Devrim-cilerin ba¤›ms›zl›k mücadelesinikanla bo¤maya çal›flanlar ise, Ame-rika ad›na ordu ve hükümetlerdenbaflkas› de¤ildir.

Anti-emperyalist olmak, gerçekvatanseverliktir. Bugün “vatanse-verlik” kisvesi alt›nda karfl›m›za ç›-kanlar›n, sizin duygular›n›z› kulla-nanlar›n gerçek yüzü ortadad›r. On-lar›n derdi sadece iktidar rant›ndandaha fazla pay almakt›r, iktidardakiimtiyazlar›n› kaybetmemektir. Buülkenin ba¤›ms›zl›¤› için çekinme-den canlar›n› feda edenler sadecedevrimcilerdir. Bu topraklarda ya-flayan bir halka, Kürt halk›na karfl›sürdürülen savafl›, ‘vatanseverlik’diye pazarlamaya çal›flanlar yalansöylemektedirler.

Amerika, Öcalan’› teslim edince“Amerikasever”, ç›karlar› gere¤iKuzey Irak’a girifli engelledi¤indeAmerikan karfl›t›; bunun ne vatan-severlikle, ne ba¤›ms›z Türkiye’denyana olmakla, ne de anti-emperya-listlikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu flo-venizmdir. fiovenizm ise, halklar›düflmanlaflt›ran, kendi gerçek so-runlar›ndan, çözümlerinden uzak-laflt›ran, ba¤›ms›z Türkiye kavgas›-n›n önüne ç›kar›lan bir zehirdir. Bu

zehiri önümüze koyan, egemen s›-n›flard›r, onlar›n ordusu ve hükü-metleridir, bizi sömüren tekellerlekolkola olanlard›r.

Sol ders ç›karmal›, görevini hat›rlamal›d›rBu araflt›rma bir kez daha solun

önünde bugün için en önemli göre-vin ne oldu¤unu hat›rlatmal›d›r. Sol,bu tepkiyi anti-emperyalist mücade-leye nas›l kanalize edecek, halk kit-lelerinin Amerikan ve Avrupa karfl›-t› duygular›n›n alt›n› anti-emperya-list temelde nas›l dolduracak; bugünen temel görev budur.

Sol, “bu tepkinin temelinde flo-venizm vard›r” diyerek iflin içindenç›kamaz. Yukar›da sözünü etti¤imiztarihsel belle¤e kim, hangi temeldemüdahale eder, gücü oran›nda orta-

ya ç›kar›rsa, tepkinin muhtevas› do-¤ald›r ki, buna göre flekillenecektir.

Özellikle Avrupa Birli¤i süreciile birlikte solun önemli bir kesimi-nin bir kenara att›¤› anti-emperya-lizm bayra¤› yeniden ve daha yük-seklerde dalgaland›r›lmal›d›r. Solunba¤›ms›zl›k bayra¤›n› yükseltmesi,egemen güçlerin Amerikan karfl›tl›-¤›n›n ne kadar sahte oldu¤unu dakitleler nezdinde deflifre edecek ye-gane yoldur. AB temelinde, solunkimli¤inin temel unsuru olan anti-emperyalizmin son y›llarda refor-mizm taraf›ndan y›prat›ld›¤› aç›kt›r.

“Demokratikleflmeden yana ol-ma” ya da baflka nedenlerle, bu du-rum izah edilemez. Ba¤›ms›zl›¤›nolmad›¤› yerde demokrasi yoktur,olabilece¤ini söyleyenler büyük biryan›lg› içindedirler.

30 ANT‹-EMPERYAL‹ZM 8 TTemmuz 22007

‘Vatansever’ maskeli ççapulcularÜmraniye’de ele geçirilen bombalar ve ço¤u emekli subay olmak üzere

“ulusalc›” çetelere yönelik operasyonun bir aya¤› da, Vatansever KuvvetlerGüç Birli¤i Hareketi Derne¤i’ne (VKGB) yönelik operasyon oldu.

VKGB Baflkan› Taner Ünal’›n da aralar›nda bulundu¤u 12 kifli tutuklan-d›.

“Vatan tehlike alt›nda” diyerek, bayrak ve Kur’an üzerine yemin etmele-ri ile tan›nan çete üyelerine 40 ayr› suçlama yöneltiliyor. “fiehit olan bir yüz-bafl›n›n eflini doland›rmak, ev, iflyeri ve oto kurflunlamak, adam kaç›rmak, ifl-kence yapmak, silahl› yaralama, bayrak mitingleri ile asker cenazelerindeprovokatif eylem, çete kurmak, sahtecilik, silah ticareti...”

“Vatanseverlere” bak›n! ‹fllemedikleri suç yok.

Aleni mafya, çapulcular çetesi; hem “flehit” edebiyat› yap›yor, hem de“flehit efli” doland›r›yor.

Bunlar bir istisna de¤il. “Vatansever” maskesiyle, “ulusalc›” kimli¤iylekarfl›m›za ç›kan oluflumlar›n niteli¤i budur. Hepsi, ç›karlar›n›n peflinde, siya-si, ekonomik rant elde etme derdindeler. Kuflkusuz tüm bunlar› oligarflikdevletin bilgisi d›fl›nda yapm›yorlar. Bugün AKP hükümetinin, Genelkur-may ile iktidar kavgalar›ndan kaynakl› operasyon yapmas›, bu gerçe¤i de¤ifl-tirmiyor. Bu çapulcu sürüsünü sistem besliyor. Genelkurmay’›n, hükümetinyürüttü¤ü milliyetçi flovenist politikalarla yarat›lan zeminde varoluyorlar.

“Vatanseverlik”, her türlü kirli iflin, kontrac›l›¤›n, mafyac›l›¤›n k›l›f duru-munda bugün. Pekerler’in vatansever geçindi¤i, bu tür oluflumlar›n p›trak gi-bi bitip, devlet kat›nda “itibar” gördü¤ü bir zemin ad›m ad›m yarat›ld›. Aç›nbak›n bu devletin tarihine, her dönemde bu tür unsurlarla kolkola oldu¤unugörürsünüz. Susurluk, pisli¤in ortaya saç›ld›¤› yerdi. Ve bu ülkenin baflbaka-n› mafyac› katilleri, uyuflturucu kaçakç›lar›n›, tetikçileri “flerefli” ilan etti.Gelenek sürüyor, sistem, günü geldi¤inde devrimcilere, yurtseverlere karfl›kullanaca¤› (ve kulland›¤›) çeteleri kuca¤›nda büyütmeye devam ediyor.

Page 31: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Say›: 112 31TEOR‹

Sevgili Yürüyüfl okurlar›,merhaba. Demokrasi bafll›kl›sohbetimizin üçüncü ve son bö-lümündeyiz. Bu bölümde, sosya-list demokrasiye iliflkin s›k gün-deme gelen sorular› cevaplaya-rak tamamlayaca¤›z sohbetimizi.

Sosyalist demokrasi bahsindeen dikkat çekici ve en özgün yan,sosyalist demokrasi ileproletarya diktatörlü-¤ü kavramlar›n›n yanyana, hatta bazen ayn›yönetim biçimini dilegetirmek üzere kulla-n›lmas›d›r.

Konuyu yeni ö¤re-nenler için bu bir “çeliflki” gibi gö-züküyor; demokrasi ve diktatörlük...Fakat birincisi, bu sohbetimizin enbafl›nda ortaya koydu¤umuz gibi,her demokrasinin özünde bir dikta-törlük oldu¤u hat›rlan›rsa, bir çeliflkiveya flafl›lacak bir fley olmad›¤› dagörülür. ‹kincisi, proletarya diktatör-lü¤ü, “diktatörlük” kavram›n›n ilkanda akla getirdiklerinden farkl› biryönetim biçimidir. Bunu açal›m veönce flurdan bafllayal›m: Sosyalistdemokrasi “proletarya diktatörlü¤ü-nü” içermek zorunda m›? Buna bafl-vurulmasa olmaz m›?

ÖÖzzlleemm:: Proletarya diktatörlü-¤ü, s›n›fs›z topluma gidiflte prole-taryan›n elindeki en etkili ve vazge-çilmez araçlardan biridir.

Çünkü, kapitalizmden arta ka-lanlar varl›klar›n› sürdürdükleri, ge-riye dönüfl umutlar›n› yitirmediklerive karfl›-devrim için giriflimlerdebulunduklar› sürece, proletaryan›neski egemen s›n›flara karfl› zor uy-gulayaca¤› bir araca ihtiyac› vard›r.Bu da proletarya diktatörlü¤üdür.Kapitalizmin restorasyonu için sos-yalizmin inflas›n› sabote eden, “ya-ral› bir kaplan gibi” sald›rganlaflanburjuvaziyi geriletmek ve giderektasfiye etmek için sistemin zorunubaflvurmak zorunludur. Proletarya-n›n fliddetini içeren proletarya dik-tatörlü¤ünü reddetmek iktidar› al-may› ve iktidarda kalmay› reddet-mek demektir.

Proletarya diktatörlü¤ünün ne-

den gerekli oldu¤unu anlamak için,tarihin ak›fl›n› materyalist aç›dangörmek gerekir. Keza, sosyalizmininflas›n›n emperyalizmin kuflatmas›alt›nda gerçeklefltirilmek zorundaoldu¤unu da ak›ldan ç›karmamakgerekir. Yani, sosyalizmi infla etmemücadelesinin zorunluluklar›, pro-letarya diktatörlü¤ü neden gereklisorusunun da cevab›n› oluflturur.Proletarya diktatörlü¤ü elbette dö-nemsel koflullara, devrimde ittifakyapan s›n›flar›n durumuna ve ülke-nin kendi tarihi siyasal, sosyal gele-neklerine göre, çeflitli biçimler ala-bilir, ama özü ayn›d›r. Özü, sömürü-cü egemenlere karfl› ddiikkttaattöörrllüükkuygulamas›d›r.

Lenin flöyle tan›ml›yor: "Prole-tarya diktatörlü¤ü, eski toplumungüçlerine ve geleneklerine karfl›;kkaannll›› vvee kkaannss››zz,, flfliiddddeettee bbaaflflvvuurraann,,bbaarr››flflçç››,, aasskkeerrii,, iikkttiissaaddii vvee yyöönneettsseellinatç› bir savaflt›r." (Lenin, Sol Ko-münizm, syf. 40) Bu savafl›n zorun-lulu¤u san›r›z tart›fl›lamaz. Bu an-lamda proletarya diktatörlü¤ününgereklili¤i de aç›k olsa gerek.

KKeemmaall:: Burada üzerinde birazdaha durmam›z gereken fludur san›-r›m; proletarya diktatörlü¤ü hakk›n-da en büyük çarp›tma, onu sankiemekçiler üzerinde bir diktatörlük-müfl gibi göstermektir.

MMaazzlluumm:: Evet, denilir ki;“proletarya diktatörlü¤ü kay›ts›z-flarts›z zor kuram›n› içerir. ” Do¤ru-

dur. Ama bundan ne anlamak ge-rekir? Bu, partinin otoritesini zorüzerine kuraca¤› anlam›na ggeell--mmeezz.. Bu, tüm toplum üzerindebir zorun sözkonusu oldu¤u an-lam›na da gelmez. Bu, bilme-mezlik de¤ilse, düflmanca birçarp›tmad›r. Burjuvazinin aral›k-s›z sürdürdü¤ü bir karalamad›r.Proletarya diktatörlü¤ünde, iflçi

s›n›f›na ve di¤er halkkesimlerine demok-rasi uygulan›r. Prole-tarya diktatörlü¤ü,sadece geçmiflte ege-men durumda olansömürücü s›n›flarave onlar›n kal›nt›s›

karfl›-devrimcilere karfl› diktatör-lüktür. Halk s›n›flar›na ise kesinlik-le diktatorya uygulamaz.

Proletarya diktatörlü¤ü, halksaflar›nda iknaya, e¤itime, bilinç-lenmeye dayal› yöntemleri temelal›r. Kitlelerin bilinç düzeyi geriolabilir, çeflitli konularda önyarg›la-r›ndan, yüzy›llar›n al›flkanl›klar›n-dan hemen kurtulmalar› zordur; buanlamda da baz› sosyalist uygula-malar›n karfl›s›nda da olabilir, çelifl-kiye düflebilirler. Stalin, böyle birdurumla karfl›lafl›ld›¤›nda da “sa-b›rl› olmak, program› yeniden göz-den geçirmek ve kitlelerin özdene-yimleriyle ö¤renerek sosyalist prog-rama ikna edilmeleri için çaba gös-termek gerekti¤ini” belirtiyor. Tersi,yani, halk kitlelerinin muhtemelkarfl› ç›k›fllar›n› “zor”la aflmaya,bast›rmaya kalk›flmak, sosyalizminmant›¤›yla, sosyalist demokrasininkarakteriyle uyuflmaz. Ve sosyaliz-mi, kendinden önceki sömürücübask› düzenleriyle ayn›laflt›r›r.

Proletarya diktatörlü¤ü eski sö-mürücü s›n›flar karfl›s›nda bile sa-dece zor demek de¤ildir. Çünkü, busömürücü s›n›flar›n karfl› devrimçabalar›ndan vazgeçirilerek devri-me kazan›lmas› için dahi öncelikleikna yöntemine baflvurulur. Ve an-cak bu çabalar sonuç vermedi¤indezor unsurlar› devreye sokulur. So-nuçta, anlafl›lmas› gereken fludur;Marksist-Leninistler, zor'u, nesnelbir zorunluluk olarak kavramakta-

Konu: Demokrasi -3

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

Burjuvaziye Diktatörlük

Halka Demokrasi !

Page 32: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

32 TEOR‹ 8 TTemmuz 22007

d›rlar.

KKeemmaall:: fiöyle de söyleyebili-riz; zorun, fliddetin derecesi, karfl›-devrimin direnifl gücüne, biçimineba¤l›d›r. Tarihi evrim içinde, iktidarmücadelesine girerken fliddeti tercihedenin proletarya olmad›¤›n› biliriz;iktidardaki proletarya için de ayn›fley geçerlidir. Karfl›-devrimin silah-l› eylemleri, sabotajlar›, askeri ör-gütlenmesi varsa e¤er, proletaryazora baflvurmak durumundad›r.

Fakat, burjuvazi silahs›zland›r›l-d›¤›, geriye dönüfl umutlar› k›r›ld›-¤›, sosyalist inflan›n temelleri at›ld›-¤› ölçüde, sosyalist demokrasinins›n›rlar› geniflleyecek ve zorun, flid-detin kullan›lmas›na giderek gerekkalmayacakt›r.

Bu noktada san›r›z, sosyalist de-mokraside genel olarak neden tekparti zorunlulu¤unun ortaya ç›kt›¤›da daha iyi görülmüfltür.

ÖÖzzlleemm:: Castro’nun bir sözünüaktaray›m tek parti konusunda: "Le-nin Ekim Devrimi'ni gerçeklefltir-mek için herfleyden önce bir partiyeihtiyaç duymufltu. Bunu özellikleküçük partilere izin vermeye baflla-yaca¤›m›z› hayal edenler uyans›n-lar diye söylüyorum. Kimi örgütle-mek için yani? Karfl›-devrimcilerimi? Amerikanc›lar› m›? Yoksa bur-juvalar› m›? Hay›r! Burada bir tekparti vard›r ve o da bizim proletar-yam›z›n, bizim köylülerimizin, ö¤-rencilerimizin, çal›flanlar›m›z›npartisidir. Varolan, varolacak olantek parti budur!"

Aç›k ve kesin olan fludur; burju-vaziye örgütlenme hakk› verme-mek, emekçilerin, ezilenlerin siya-sal haklar›n› k›s›tlamak de¤ildir.Böyle yans›tanlar, meseleyi çarp›t-maktad›rlar.

E¤er sosyalist demokrasi, dahado¤rusu en genel anlamda demok-rasi “parti say›s›na” indirgenecekse,en iyi demokrasi burjuva demokra-sisisidir. En çok parti onda var çün-kü! Ama önceki bölümlerde gördü-¤ümüz gibi, bunun demokrasiyle il-gisi yok.

Bu arada hafta içinde çeflitliokurlar›m›zla sohbetlerimizde hal-k›n kendi örgütlülükleri arac›l›¤›ylayönetime kat›lmas› ve seçti¤i vekil-leri “geri ça¤›rma hakk›” konusun-da sorular geldi. Sosyalist demokra-sinin daha somutlanmas› aç›s›ndanbunlar›n üzerinde biraz daha dura-bilir miyiz?

KKeemmaall:: En az›ndan bugünküsohbetimiz itibariyle bunlar› çokgeniflletemeyiz, ama baz› noktalar›k›saca açal›m yine de.

Olay, 5 y›lda bir vekil seçme ola-y› de¤ildir. Herkes, oturdu¤u mahal-lenin meclisinin üyesi olarak kat›l›ryönetime. Çal›flt›¤› iflyerinin meclisiarac›l›¤›yla kat›l›r. Oturdu¤u mahal-lenin d›fl›nda, flehir meclisi için tem-silciler seçer. Ülke genelinde yöne-timin merkezileflti¤i halk temsilcilermeclisine temsilcisini gönderir.Sendikalar›, dernekleri arac›l›¤›ylabaflka sorunlar›n›n çözümünde sözve karar hakk›n› kullan›r. Diyelimülkede bir yasa m› ç›kar›lacak; enalt meclislerde, sendikalarda, ko-operatiflerde yayg›n biçimde tart›fl›-l›r yasa. Herkes, bu tart›flmalar›n so-nuçlar›n› ad›m ad›m merkezilefltiripyasaya son fleklini verecek kurumla-ra gönderir... Sosyalist ülkelerdekianayasalar›n, çeflitli yasalar›n yap›l-mas›, dünya çap›nda bugüne kadar-ki en genifl kat›l›m örneklerini orta-ya ç›karm›flt›r. K›sacas›, demokrasi-nin çok canl›, dinamik bir uygula-mas› sözkonusudur.

Geri ça¤›rma hakk› ise, halk›n,herhangi bir birimi,

mahalleyi, flehri temsil etmek üzereseçti¤i temsilci, diyelim ki görevle-rini iyi yapm›yor. Diyelim ki, iyi ça-l›flm›yor, kendisini seçenlerin gö-rüfllerini dile getiremiyor orada. Odurumda, onu seçenler, seçim peri-yodlar›n› beklemeden onun temsil-cilik hakk›n› iptal edebilirler.

Burjuva demokrasisinde nas›loluyor, bir flehir, milletvekili seçi-yor (asl›nda seçiyor da denmez ya,seçiyor diyelim), milletvekilininAnkara’ya gidip bir daha seçildi¤iile u¤ramad›¤› örnekler çoktur.Temsil etti¤i kesimlerin sorunlar›nasahip ç›kmaz. Hatta kendisini se-çenlerin görüfllerinin tam z›dd›n› sa-vunan bir partiye geçer... Ve bunlarolurken, seçmenin eli kolu ba¤l›d›r,kendi seçti¤i vekil üzerinde hiçbiretkisi, denetleme imkan› yoktur. Kibu da demokratik kat›l›m› ortadankald›ran bir iflleyifltir.

Sosyalist demokrasi ise, “geriça¤›rma hakk›”yla demokratik kat›-l›m› süreklilefltirir. Temsilci, kendi-sini seçenlerle sürekli bir görüfl al›fl-verifli içinde olmak zorundad›r.Halk, bu yolla yönetime sürekli ka-t›ld›¤› gibi, e¤er bu temsilde bir t›-kanma, bir sorun görürse, temsilci-sini çekip, her zaman yenisini seçe-bilir. Yani bu da, sosyalist demokra-side “5 y›lda bir seçim” de¤il; halkihtiyaç duydukça her zaman seçimolmas› demektir.

fiimdi bu k›sa geçiflten sonra, ye-niden proletarya diktatörlü¤üne dö-nelim ve soral›m: Peki bu “diktatör-lük” ne zamana kadar sürecek? So-ru, “zor”, “fliddet” ne kadar sürecekdiye de sorulabilir?

MMaazzlluumm:: Bunu en özet flekil-de flöyle cevaplayabiliriz: S›n›ffarkl›l›klar› tümüyle ortadan kalk-mad›kça (baflka bir deyiflle komü-nist topluma kadar) gerçekten TTAAMMbir demokrasi, özgürlük ve eflitlik-ten sözedilemez. Ancak bundansonrad›r ki, demokrasi, özgürlük veeflitlik gerçekten sa¤lan›r.

Ancak o aflamada s›n›flar›n orta-dan kalkmas› nedeniyle üzerindediktatörlük uygulanacak veya uygu-

Proletarya zorabaflvurmakdurumundad›r;

fakat burjuvazi silahs›z-land›r›ld›¤›, geriye dönüflumutlar› k›r›ld›¤›, sosya-list inflan›n temelleri at›l-d›¤› ölçüde, sosyalist de-mokrasinin s›n›rlar› ge-niflleyecek ve zorun, flid-detin kullan›lmas›na gide-rek gerek kalmayacakt›r.

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

Page 33: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Say›: 112 33TEOR‹

lanmas› gereken bir s›n›f kalmad›-¤›ndan hem devlet, hem demokraside ''ssöönnmmeeyyee'' bafllar. Lenin flöyle di-yor bu noktada:

“Ancak komünist toplumda ka-pitalistlerin direnci kesin olarak k›-r›ld›¤›, kapitalistlerin ortadan kalk-t›¤› ve s›n›flar›n yok oldu¤u (yanitoplumsal üretim araçlar›yla iliflki-leri bak›m›ndan toplum üyeleri ara-s›ndaki ayr›m silindi¤i) zaman, an-cak o zamand›r ki, devlet ortadankalkar ve özgürlükten söz etmekolanakl› duruma gelir. Ancak ve an-cak o zaman gerçekten tam, gerçek-ten hiçbir istisna tan›mayan bir de-mokrasi olanakl› duruma gelecek veuygulanacakt›r." (Devlet Ve ‹htilal)

KKeemmaall:: Bu tart›flmaya bir ekde ben yapay›m isterseniz: Marks'agöre devlet varsa tam ve mutlak öz-gürlük yoktur. Ve "özgürlük var ol-du¤unda, o zaman art›k devlet va-rolmayacakt›r. "Saf" özgürlük tama-miyle s›n›fs›z toplumun ürünü ola-cakt›r. Buna ba¤l› olarak da Mark-sist-Leninist aç›dan süreci flöyleözetleyebiliriz: “Asl›nda demokra-si, özgürlü¤ü engeller: Geliflmenindiyalektik flekli afla¤›daki gibidir.Mutlakiyetten, burjuva demokrasi-sine, burjuva demokrasisinden, pro-leter demokrasiye, proleter demok-rasiden demokrasizli¤e..."

Evet, konumuza baflka bir aç›-dan devam ediyoruz flimdi: Halkdemokrasisine, sosyalist demokra-siye burjuva bak›fl aç›s›ndan yönel-tilen itirazlardan biri de, bu halk›nülkeyi nas›l yönetece¤idir? “Bu ifl-çiler, bu köylüler mi yönetecek ülke-yi? ” denir... Evet gerçekten de iflçi-ler, köylüler, nas›l yönetecek dersi-niz?

ÖÖzzlleemm:: Sosyalizmin alternatifbir toplum biçimi olarak tarih sah-nesine gelmesinden bu yana bu soruve tart›flma gündemde bildi¤iniz gi-bi. Tarihin ilk sosyalist devletineönderlik eden Lenin, bak›n bu ko-nuda ne diyor:

“Proletarya, deniyor, devlet ay-g›t›n› iflletecek yetenekte olmaya-cakt›r. Rusya... büyük ço¤unlu¤u

kürek mahkumu gibi çal›flmaya veve açl›k çekmeye zorlanan 150 mil-yon insana ac›mas›zca fliddet uygu-layan, onlarla s›n›rs›z biçimde alayeden 130.000 çiftlik sahibi taraf›n-dan yönetiliyordu.

... Ve 240.000 Bolflevik PartiÜyesi, Rusya’y› zenginlere karfl› veyoksullar›n ç›kar› do¤rultusundayönetemeyecek, öyle mi?

Bunun ötesinde elimizde, devletayg›t›n› derhal, bir ç›rp›da on kat›-na ç›karacak, hiçbir kapitalist dev-letin hiçbir zaman sahip olmad›¤›ve olamayaca¤› bir araç var. Bummuucciizzeevvii aarraaçç,, devletin günlük ida-ri çal›flmas›na emekçileri, yoksulhalk› çekmektir. ”

Burjuva bak›fl aç›s›ndan yap›lanitiraz, ço¤u zaman ilk bak›flta hakl›gibi görünür; öyle ya, s›radan iflçi,s›radan köylü, ülkenin sorunlar›nanas›l vak›f olacak, nas›l onlar›n çö-zümlerini bulacakt›r?.. Devam edi-yor Lenin:

“Biz ütopyac› de¤iliz. Herhangibir vas›fs›z iflçinin ve herhangi biraflç› kad›n›n hemen devlet yönetimi-ne girecek durumda olmad›¤›n› bili-yoruz. Bu hususta ... fark›m›z, dev-leti yönetmeyi ve günlük idari çal›fl-may› sadece zenginlerin ya da zen-gin ailelerden gelen memurlar›n ba-flarabilecekleri öönnyyaarrgg››ss››nnddaann der-hal kopmay› talep etmemizdir. Biz,devlet yönetiminde çal›flmak içinverilen e¤itimin s›n›f bilinçli iflçilerve askerler taraf›ndan sevk ve idareedilmesini ve buna vakit geçirmek-sizin bafllanmas›n›, yani bütünemekçileri, bütün yoksul halk› bu

e¤itime çekme ifline

derhal bafllanmas›n› talep ediyo-ruz.” (V. ‹. Lenin, 1917, syf. 410)

Nitekim, Sovyet Devrimi’nde buönemli ölçüde baflar›lm›flt›r. SovyetDevrimi’ni anlatan romanlardan,belgesellerden hat›rlars›n›z; daha k›-sa süre öncesine kadar “cahil” ola-rak nitelendirilebilecek Bolflevik ifl-çiler, köylüler, fabrikalar›n, tar›msaliflletmelerin, ulafl›m›n, flehirlerin,okullar›n yönetimini devral›r ve ba-flar›yla yönetirler; Bunu sa¤layan ikiolgu vard›r; birincisi devrim kendiiçinde h›zla e¤itir kitleleri. ‹kincisi,Lenin’in de iflaret etti¤i gibi, iflçiler,köylüler, askerler, parti taraf›ndanh›zla yönetmek için e¤itilirler...

Burjuva ve küçük-burjuva bak›flaç›s›ndan bak›ld›¤›nda, “s›radan”iflçi, köylü, gecekondulu al›flkanl›k-lar›yla, bilgisiyle, kültürüyle, davra-n›fllar›yla ““yyöönneettiicciillii¤¤iinn”” çok uza-¤›nda gibi gözükür herkese. Amaasl›nda bu görünüm, burjuva önyar-g›lar›n sonucunda oluflmufltur. Ül-keyi yöneten birinin flöyle de¤il deböyle olmas›, flöyle de¤il de böyledavranmas›, flöyle de¤il de böylekonuflmas› gerekti¤ine dair sahipolunan düflüncelerin büyük ço¤un-lu¤u, burjuva yönetim anlay›fl›n›noluflturdu¤u önyarg›lardan ibarettir.Ülkenin yönetilmesini “burjuva po-litikac›” tiplemesinin kesinlikle d›-fl›nda düflünmeliyiz. Halk›n kendigerçekli¤i içinde tüm bunlar çokfarkl› flekillenebilir, nitekim de öyleolacakt›r.

MMaazzlluumm:: Sohbetimizin öncekibölümünde de sözetmifltik; al›flkan-l›klar›n, içinde yaflad›¤›m›z düzeninflartlanmalar› d›fl›na ç›k›p düflünme-liyiz. Mesela bak›n bugün sendika-larda, “baflkanl›k” kültürü var, ör-gütlenmelerde bir bak›yorsunuz so-rumluluk konumlar›nda o baflkanl›kkültürünün de¤iflik versiyonlar› ç›-k›yor ortaya, bu kültürün “tüm ayr›-cal›klar› kald›rmay› hedefleyen”Komün kültürüyle, komünizm ide-olojisiyle bir ilgisi yoktur.

Hat›rlarsan›z geçen sohbette Öz-lem arkadafl, ilk sosyalist devlet gi-riflimi olan Komün’ün, halk temsil-

Ülkeyi yönetenbirinin flöylede¤il de böyledavranmas›,

flöyle de¤il de böyle ko-nuflmas› gerekti¤ine dairsahip olunan düflüncelerinbüyük ço¤unlu¤u, burjuvayönetim anlay›fl›n›n olufl-turdu¤u önyarg›lardanibarettir.

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

Page 34: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

34 TEOR‹

cilerinin ücretlerinin s›radan bir ifl-çinin ücretiyle ayn› olacak flekildebelirledi¤ini anlatm›flt›. Geçen haftaelime Küba’ya iliflkin bir makalegeçti. Komün’ün uygulamaya çal›fl-t›¤›n› bugün Küba uyguluyor. Ma-kalede aynen flöyle deniyor: “Hiç-bir seçilmifl vekil, halk temsilcili¤igörevi için özel bir maafl veya fazla-dan ücret almaz. Bütün güçleriyletüm zamanlar›n› halka yönelik fa-aliyetler için geçirmelerinin gerekli-li¤ine karfl›n, kural olarak profesyo-nel politikac› say›lmazlar ve seçil-meden önce yapt›klar› ifllerden al-d›klar› maafllardan fazlas›n› ala-mazlar.”

Yine ayn› makaleden aktaray›m.Kübal›lar, her 2.5 y›lda bir, belediyemeclisi üyelerini ve her 5 y›lda birbölgesel, genel seçimlerle ulusalmeclis üyelerini, yani milletvekille-rini seçiyor. Küba'da, bizim gibi ül-kelerin tersine zorunlu de¤il ''ggöönnüüll--llüü ooyy'' hakk› var. Seçimler, 2,5 y›ldabir ama, elbette seçtiklerini geri ça-¤›rma hakk› hheerr zzaammaann için var...Ve yine önemli bir baflka ayr›nt›:Küba’da bilindi¤i gibi tek bir partivar: Partido Comunis-ta de Cubayani Küba Komünist Partisi. Fakatilginç olan, seçimlere müdahale et-miyor, parti aday göstermiyor. Ül-keyi yönetecek adaylar, halk›n ma-hallelerde, fabrikalarda, okullardayapt›¤› toplant›larla belirleniyor.Yani buradan da flunu vurgulamakgerekir ki; proletarya diktatörlü¤üalt›nda çeflitli uygulamalar de¤iflik-likler arzedebilir; esas olan bir; ddeevv--rriimmccii iikkttiiddaarr›› ggüüççlleennddiirrmmeekk veiki; ssoossyyaalliisstt ddeemmookkrraassiiyyii yyaayygg››nn--llaaflfltt››rrmmaakk’’t›r. Sistemin iflleyifli, tekparti mi, çok parti mi olaca¤›, se-çimlerin nas›l flekillenece¤i, halkdemokrasisinden sosyalist demok-rasiye kesintisiz geçiflin nas›l bir se-yir izleyece¤i, yukar›da belirtti¤i-miz bu iki amac› birden yerine geti-recek bir yarat›c›l›kla flekillendirilir.

KKeemmaall:: Evet, bir baflka tart›fl-ma konusuna geçiyoruz. Proletaryadiktatörlü¤ü parti diktatörlü¤ü mü-dür? Yani, sosyalist demokrasidedevrimci partinin rolü ne olacakt›r?

MMaazzlluumm:: Öncelikle kavran-mas› gereken fludur: Devrimci halkiktidar› veya sosyalist iktidar, “par-ti”nin iktidar› de¤ildir. Baflka deyifl-le, “proletarya diktatörlü¤ü”, partidiktatörlü¤ü olarak görülemez. Bukonu, kuflkusuz sosyalizmin prati¤iaç›s›ndan önemli bir tart›flma konu-sudur.

Partinin, proletarya diktatörlü-¤ünün kumanda merkezi olarakönemi ve rolü bizce tart›fl›lamaz.Partinin bu rolünü reddetmek, ikti-dar savafl›nda emekçileri güçsüzlefl-tirmektir. Bu, olsa olsa burjuvaziyigüçlendirir. fiunu unutmamak gere-kir ki, sosyalist toplum s›n›fl› birtoplumdur. Yani s›n›flar mücadelesiçeflitli biçimlerde devam etmekte-dir. Proletaryan›n öncüye, kurmayaihtiyac› bu anlamda tart›fl›lmazd›r.

Öte yandan, partiye, bir partiolarak üstlenebilece¤inden ve üst-lenmesi gerekti¤inden fazlas›n›yüklemek de sonuçta yine karfl›-devrime hizmet eder. SBKP’nin1925 y›l›ndaki kongresinde al›nanbir kararda yerinde olarak flöyle de-niyordu:

“Partinin kolektiflik görevleriy-le, devletin Sovyetler fleklindeki or-ganizmalar›n›n görevleri hiçbir za-man kar›flt›r›lmamal›d›r...

Parti, kararlar›n›... Sovyet orga-nizmalar› kanal›yla uygulamal›d›r.Parti Sovyetlerin etkinli¤ini yönet-meye çal›flmal› fakat hiçbir zamankendini onlar›n yerine koymamal›-d›r."

Stalin de, parti ve proletarya dik-tatörlü¤ü iliflkisi konusunda flunu

söyler: “Par t in in

yönetici rolü ile proletarya diktatör-lü¤ünü özdefl saymak, s›n›f›n iradeve eylemleri yerine, partinin yöner-gelerini koymak olur."

ÖÖzzlleemm:: San›r›m flöyle de elealabiliriz: Parti, s›n›f›n bir parças›-d›r. Kendisi de¤ildir. Parti, s›n›f›nyerine konulamaz. S›n›f savafl›m›-n›n yeni biçimlerde sürdü¤ü sosya-list demokrasi, s›n›f›n bizzat en ge-nifl kat›l›m›n›n sa¤lanmas›n› gereklik›lar. De¤ilse ne proletarya dikta-törlü¤ü uygulanabilir, ne sosyalistdemokrasi hayat bulur. Yeni Çö-züm’de bu konu flöyle vurgulan›-yor: Parti iktidar› al›r, devleti yöne-tir. Ama bu da parti eflittir devlet de-mek de¤ildir. Parti, iktidar›n çekir-de¤idir, fakat onunla özdefl de¤ildir.

MMaazzlluumm:: Sosyalist ülkelerinpratiklerinde bu konuda zaman za-man yanl›fll›klar da yap›lm›flt›r. Fa-kat, çeflitli komünist partilerin yap-t›klar› yanl›fllardan hareketle, partive proletarya diktatörlü¤ü teorisimahkum edilmeye çal›fl›lamaz.Özellikle, sosyalist sistemin y›k›l-mas›ndan sonra bu yaklafl›ma çoktan›k olduk. Çeflitli ülkelerde sosya-list iktidarlar›n y›k›lmas›, proletar-ya diktatörlü¤ü teorisinin yanl›fll›-¤›ndan de¤ildir. Tam tersine prole-tarya diktatörlü¤ünün tam ve do¤rubir anlay›flla uygulanamay›fl›ndansözetmek gerekir.

Revizyonist çöküfllerin birçoknedeni var kuflkusuz bunun. Konu-muz aç›s›ndan belirtirsek; Parti’ninsistem içindeki rolünü yanl›fl flekil-lendirmek, Parti’yi devletin, s›n›f›nyerine koymak da bu yanl›fllardanbiridir. Parti ve kitleler ad›m ad›mbirbirinden kopmufl, ayr›cal›kl› ke-simler oluflmufl, bu da sistemi iyiceçürütmüfltür.

Elbette partiler de çeflitli hatalaryapabilirler. ““PPrroolleettaarryyaa ppaarrttiissii hhaa--ttaa yyaappmmaazz”” diye düflünmek, diya-lektik de¤il, idealist bir yaklafl›md›r.Parti de hatalardan muaf de¤ildir.Peki o zaman “ya parti do¤ru ön-derlik yapmazsa” diye proletaryadiktatörlü¤ünden mi vazgeçilecekyoksa sorunun baflka çözümü mü

Sosyalist ikti-darlar›n y›k›l-mas›, proletar-ya diktatörlü-

¤ü teorisinin yanl›fll›¤›n-dan de¤ildir. Tam tersineproletarya diktatörlü¤ü-nün tam ve do¤ru bir an-lay›flla uygulanamay›fl›n-dan sözetmek gerekir.

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

8 TTemmuz 22007

Page 35: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

bu-l u -na

bulunacak? Elbette sorunun baflka bir çö-zümü var. Bu çözüm, “partinin sa¤lam-laflt›r›lmas›, M-L çizginin pekifltirilmesi,kitle ba¤lar›n›n güçlendirilmesinden” ge-çer. SBKP de sosyalizmin inflas›nda hata-lar yapm›fl, bunlar›n özelefltirisi de yap›l-m›flt›r. Mesela, Sovyetler Birli¤i’nde 'Sa-vafl Komünizmi' uygulamalar› s›ras›ndaköylünün fazla ürününe el konulma poli-tikas› izlenmifl, köylülerle çeliflkiye dü-flülmüfltür. Ama daha sonra Bolflevik Par-ti bunun özelefltirisini vermifltir. Marks’›ndedi¤i gibi, “e¤er mücadele yaln›zca ha-tadan ar›nm›fl elveriflli koflullarda yürütü-lecek olsayd›, dünya tarihinin yap›lmas›gerçekten çok kolay olurdu."

Castro da sosyalizmin inflas›nda çeflit-li yanl›fll›klar yapt›klar›na dikkat çekipekler: "Bu yanl›fllar› düzeltme süreci için-de partimiz zay›flamamaktad›r, tersinepartinin rolü güçlenmektedir. Hatalar›-m›z› düzeltirken partimizin rolü daha datemel bir nitelik kazanmaktad›r."

KKeemmaall:: Evet, yavafl yavafl konumu-zu toparlayal›m. Sosyalist demokrasi ko-nusundaki sapmalar anarflizmden Troç-kizme, Bernsteincilikten, Kautskycili¤ekadar birçok kaynaktan beslenmifltir bu-güne kadar. Ve fakat hepsi, devrim içinsavaflmaktan yan çizmek ve proletaryadiktatörlü¤ünü reddetmekte birleflmekte-dir. Demokrasiyi adeta “s›n›flar üstü” ta-n›mlamakta da hemfikirdirler. Öyle birdemokrasi yoktur ve olmam›flt›r. Sosya-list demokrasi evet, burjuvazi üzerindebir diktatörlüktür ancak, ayn› zamandayeryüzünün bugüne kadar tan›k oldu¤uen genifl demokrasidir. Bu demokrasi,Lenin’in deyifliyle, “halk›n büyük ço¤un-lu¤u için, çal›flan ve sömürülen insanlariçin, demokrasinin dünyada efli görülme-dik biçimde geliflmesini ve yay›lmas›n›sa¤lam›flt›r. ” Bunu inkar etmek, bunugörmezden gelerek proletarya diktatörlü-¤ünü çarp›tmak, demokrasiye bbuurrjjuuvvaazzii--nniinn ggöözzllüü¤¤üüyyllee bakmakt›r. Oysa emektenve halktan yana olanlar, burjuvaziningözlü¤üyle de¤il, Marksizm-Leninizm’ingözlü¤üyle bakmal›d›rlar dünyaya. De-mokrasinin ne olup olmad›¤›n› gösterentek bak›fl aç›s› odur çünkü.

Evet, sevgili okurlar›m›z, konumuzuburada noktal›yoruz. Yeni çal›flmam›zdabirlikte olmak üzere, flimdilik hoflçakal›n.

KKüürrtt HHaallkk››nnaa ÖÖzzggüürrllüükkGenelkurmay’›n Kürt halk›n› hedef gösteren

aç›klamalar› protesto edilmeye devam ediliyor.

HÖC, ESP, ÖMP, BDSP, DHP, Partizan veOdak üyeleri, 30 Haziran’da Taksim TramvayDura¤›’nda yapt›klar› eylemle, Kürt halk›nayönelik k›flk›rtmalar› ve sald›r›lar› protesto et-tiler. “K›flk›rtmalara Linçlere, Provokasyonla-ra, Katliamlara Son, Yaflas›n Türk ve Kürt Hal-k›n›n Birleflik Mücadelesi” pankart›n›n aç›ld›¤›aç›klamada konuflan Ali Ekfli, halklar›n birbiri-ne düflürülmeye ve Kürt halk›n›n düflman ilan edilmeye çal›fl›ld›¤›n›, s›n›rötesi operasyon haz›rl›klar›na h›z kazand›r›ld›¤›n› söyledi. Her cumartesiyapt›klar› eylemlere son verdiklerini ancak Kürt halk›yla dayan›flmaya de-vam edeceklerini ifade eden Ekfli, “s›n›r ötesi operasyon dedikleri bir hal-k› yok etmeye yönelik bir sald›r›d›r” diye konufltu.

“Faflizme Karfl› Omuz Omuza”, “Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i”, “BijîBiratiya Gelan” “Yaflas›n Türk Kürt Halklar›n›n Birleflik Mücadelesi” dö-vizlerinin tafl›nd›¤› aç›klama sloganlarla son buldu.

Polis, eylemin ard›ndan, aç›klamay› yapan ÖMP Temsilcisi Ali Ekfli'yi“hakk›nda arama” oldu¤u gerekçesiyle gözalt›na ald›.

Genelkurmay'›n halklar› birbirine k›rd›rtma politikas›na karfl› bir bafl-ka eylem de 29 Haziran günü Mersin'de düzenlendi. Büyükflehir Beledi-yesi binas› önünde biraraya gelen ESP ve HÖC üyeleri, Genelkurmay'›niki kardefl halk› birbirine düflürme ve yeni linçlere zemin haz›rlama poli-tikas›n› lanetlediler. Türk halk›na, “MGK politikalar›na alet olmay›n” ça¤-r›s› yapan devrimciler, "Türk ve Kürt Kardefltir K›flk›rtmalara Son! KürtHalk›na Özgürlük" pankart› açarak, "Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i, KürtHalk›na Özgürlük, K›flk›rtmalara Son" sloganlar› att›lar.

“Faili meçhul”ün adresi, taburYüksekova’da Da¤ Komando Tabur Komutan› Binbafl› Mehmet Emin

Yurdakul komutas›ndaki bir birlik, 1995 y›l›nda A¤açl› ve Karl› köyleri-ne operasyon düzenleyerek Abdullah Canan'›n evini y›k›p, akrabalar›n-dan fiemsettin Yurtsever, Mulmat Özteke ve Münir Sar›tafl'› da gözalt›naald›. Ve o günden sonra kendilerinden bir daha haber al›namad›.

Abdullah Canan olaydan sonra suç duyurusunda bulundu¤u içinönce tabur komutanl›¤›na ça¤r›l›p tehdit edildi, ard›ndan bir kontrolnoktas›nda gözalt›na al›nd› ve 45 gün sonra iflkence edilmifl, kur-flunlanm›fl cesedi bulundu. Olay kay›tlara ‘faili meçhul’ olarak geç-ti. Ancak, 2 y›l sonra itirafç› Kahraman Bilgiç'in Yüksekova Çetesiile ilgili anlatt›klar› ortaya ç›k›nca, Kayseri Jandarma Bölge Komu-tanl›¤› ‹stihbarat fiube Müdürü Albay Kamber O¤ur, davan›n görül-dü¤ü A‹HM’e baflvurarak ifade vermek istedi. Ve olay ayd›nland›:

Albay O¤ur, Canan'› öldürülmeden önce tabur revirinde bafl› sa-r›l› olarak gördü¤ünü, durumu anlatt›¤› Esat Canan’›n Da¤ KomandoAlay› ile görüfltü¤ünü, Canan’dan, ye¤eninin b›rak›lmas› için bir astsuba-y›n 20 bin mark isteyip 12 binini peflin ald›¤›n› anlatt›. Sonras› malum:Abdullah Canan ölü bulundu, Albay fi›rnak'a sürüldü.

Milletvekili Esat Canan’›n da do¤rulad›¤› O¤ur'un ifadeleri sadece buolaya özgü de¤il, tüm faili meçhuller, kay›plardaki adresi gösteriyor.

AAbbdduullllaahhCCaannaann

Say›: 112 35TEOR‹

Page 36: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Devrimci politika zemininde fluveya bu flekilde yeralm›fl olanlaraç›s›ndan “sa¤a savrulufl”, adeta so-nu olmayan bir iinniiflfl gibidir. Sa¤c›-laflman›n sonu bir türlü gelmez. Ar-t›k düzeniçileflmenin s›n›r›na gelipdayand›¤›n› düflündü¤ünüzde bile,reformizm, her konjonktürde yenigeri ad›mlarla ç›kar karfl›m›za.

2007 seçimleri, ülkemiz refor-mist solu aç›s›ndan yeni bir gerile-meyi ifade etmektedir. Bu seçimler-deki politikalar›, reformizmin, ide-olojik olarak daha fazla burjuva dü-zenin çerçevesine girdi¤inin, politikve örgütsel olarak ise daha iddi-as›zlaflm›fl oldu¤unun ifadesidir.

K›smi farkl›l›klar› olsa da, legalparti teorisi yaparken hepsinin or-taklaflt›¤› iddialar flunlard›: Legalparti, kitlelerin ihtiyac›yd›. Legalparti, “kitleselleflme”nin tek ara-c›yd›. Legal parti, solun siyasetemüdahalede bulunabilmesini sa¤la-yacakt›...

Legal parti çevreleri aç›s›ndan,“Ba¤›ms›z aday” politikas›, bunla-r›n hiçbirinin gerçekleflmedi¤ininve gerçekleflece¤ine dair kendileri-nin de bir umudunun kalmad›¤›n›nitiraf› gibidir.

“‹ktidar iddias›”ndan vazgeçiflReformizmin bir bölümü, 2007

seçimlerine “ba¤›ms›z aday” politi-kas›yla giriyor.

EMEP, SDP gibi reformist parti-ler için, seçimlerde esas olan DTPçizgisinin ne yapaca¤›d›r. Bunlar,DTP çizgisi hangi politikay› belir-lerse belirlesin, her dönem bu çizgi-ye yedeklendiler. Bu anlamda, “ba-¤›ms›z aday” politikas› da esas›ndaEMEP, SDP’nin kendi düflünceleri-nin sonucu olmay›p, yedeklendikle-ri bir taktiktir. fiimdi teorisini yap-maya çal›flsalar da durum budur.

ÖDP de ayn› flekilde esas olarak

Kürt milliyetçi hareketin “parti”olarak seçimlere girmemesini “f›r-sat” olarak görüp bu f›rsat› de¤er-lendirmek istemifltir.

‘Ba¤›ms›z aday’ takti¤inin “teo-rik” altyap›s› ise, Ahmet ‹nsel gibibirkaç ayd›n taraf›ndan haz›rland›.

Dolay›s›yla “ba¤›ms›z aday” po-litikas›na bakt›¤›m›zda, ilk elde kar-fl›m›za ç›kan, kaba bir f›rsatç›l›k veküçük-burjuva ayd›nlar›n peflindensürüklenmektir.

Kürt milliyetçi hareketin “ba-¤›ms›z aday” politikas›yla, ÖDP,EMEP ve SDP’nin “ba¤›ms›z aday”

politikas› birbirinden tümüyle ayr›de¤erlendirilmek durumundad›r.Kürt milliyetçi hareketinin kendipolitikas› ve bu politikan›n nesnel,siyasal, örgütsel zemini varken, di-¤erleri, bu zemine iltihak etmiflmülteciler görünümündedir.

Kürt milliyetçi hareket, teorideve politikada “iktidar” iddias›ndabulunmamaktad›r. Fakat ötekiler,(ÖDP, EMEP, SDP) bu aç›dan fark-l›d›rlar. En az›ndan programlar›böyle söylemekteydi. Parlamentoyabirkaç milletvekili sokma ihtimali-nin ç›kt›¤› noktada, parti olduklar›n›da, program›nda yazd›klar›n› da, ik-tidar iddias›n› da unutuvermifllerdir.

Devrim ufkunu ve sabr›n› b›ra-k›n, düzeniçi politikada bile, sab›r,›srar, kararl›l›k denen fleyden vaz-geçmifl, art›k günü kurtarmaktanötesine takatleri kalmad›¤›n› ilan et-mifllerdir.

Parti, her fleye ra¤men, mevcutsistem içinde bile bir iddiay›, iktidarhedefini temsil eder. Reformizm,Parti’den vazgeçerken, asl›nda bu

iddiadan vazgeçmektedir. Ba¤›ms›zaday takti¤i, tamamen günü kurtar-ma anlay›fl›yla, k›sa vadeli zaferamac›yla flekillendirilmifl bir politi-kad›r. Halka güvenleri kalmam›flt›r.Kendilerine güvenleri kalmam›flt›r.Bu anlam›yla da umutsuzlaflm›fl,inançs›zlaflm›fllard›r. Bu aç›dan ba-¤›ms›z aday takti¤ini, iinnaannççss››zzll››¤¤››nn,,uummuuttssuuzzlluu¤¤uunn ttaakkttii¤¤ii olarak daadland›rabiliriz. Teorik, politik ola-rak tart›fl›ld›¤›nda, reformistler dekabul ve teslim eder ki, Türkiye’nindemokratikleflmesi veya Kürt soru-nunun çözülmesi, parlamentoya so-kulacak 20-30 milletvekiliyle de¤il,hhaallkk››nn mmüüccaaddeelleessiiyyllee,, ggüüççllüü bbiirrhhaallkk hhaarreekkeettiiyyllee olacakt›r. Böylebir hareketi gelifltirmekte ›srar yeri-ne, ba¤›ms›z adaylar politikas›n›gelifltirmek, böyle bir hareket yara-

t›labilece¤ine de inanmamakt›r.

Bütün bunlar siyasal olarakçok aç›kken, parti, örgüt olgusu-nu, örgütlü halk hareketi düflün-cesini tamamen bir yana b›rak›p,ba¤›ms›z aday takti¤ine s›çrama-n›n reformizm aç›s›ndan dile geti-rilmeyen –ve getirilmeyecek

olan– nedenine de iflaret etmek ge-rekir. Reformizmin böyle bir “zafe-re” çok ihtiyac› vard›r. Çünkü asl›n-da, yaklafl›k 15 y›ll›k bir süreçte, le-gal particili¤e, seçim politikalar›nailiflkin do¤rulanm›fl tek bir öngörü-leri, kazan›lm›fl tek bir baflar›lar›yoktur. 1980’lerin sonlar›ndan beriyapt›klar› “legal particilik” teorile-rinin alt›nda kalm›fllard›r. Çünkü te-oriler iflas etmifltir. fiimdi birkaçmilletvekiliyle oligarflinin parla-mentosuna girip “ezber bozarak”(!)bu iflas› k›smen telafi etmeye çal›fl-maktad›rlar. Kürt milliyetçi hareke-tin yaratt›¤› “f›rsat”la, “ba¤›ms›zaday” takti¤inin üstüne adeta bal›k-lama atlamalar› iflte bu yüzdendir.

Halk iiçin ddemokrasiden vazgeçiflAdeta “pald›r-küldür” gündeme

gelen seçim sürecinin politik olarakülkemiz tarihinin en “k›s›r” seçimiolmaya aday oldu¤unu flimdidensöyleyebiliriz. Ne kitlelerde heye-can yaratan seçim sloganlar› var or-

36 SEÇ‹M 8 TTemmuz 22007

Her Seçimde Biraz Daha Geri!RReeffoorrmmiizzmmiinn KKaaçç››nn››llmmaazz KKaaddeerrii

Page 37: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

tada, ne az çok ciddiye al›nabilecekprojeler, politikalar... Öyle ki bir tek“mazot fiyat›”, seçim arenas›na can-l›l›k getiren bir etkene dönüfltü.

Peki, reformist legal partiler veba¤›ms›z adaylar, bu tablonun d›-fl›ndalar m›? Hay›r. Kürt milliyetçihareketin adaylar›n›n gündemi,“kendi”leriyle s›n›rl›d›r zaten. Di-¤erlerinde de özgün ve somut say›-labilecek hemen hiçbir fley yoktur.DTP, EMEP, SDP, ÖDP reformiz-minin sözleri, demokrasiyle baflla-y›p, demokrasiyle bitmektedir.

Lakin, niteli¤i tamamen belirsiz,bilinçli olarak belirsiz b›rak›lm›fl birdemokrasi söylemi var ortada.

Karfl›m›zda bir kez daha eemmppeerr--yyaalliizzmmii vvee bbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤›› eess ggeeççiipptüm vurguyu demokrasiye yapan birsöylem var.

Nas›l bir demokrasi bu?

Irak’taki gibi bir demokrasi mi?

Demokrasi gelsin de “kim geti-rirse getirsin”, “nas›l getirirse ge-tirsin” anlay›fl› m›?

Tek bafl›na “demokrasi” içinça¤r› yapanlar, halktan bir fley gizli-yorlar, laf›n tamam›n› söylemiyor-lar. Politikalar›, ddeeddiikklleerriinnddeenn ççookkddeemmeeddiikklleerriinnddee gizli.

Emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›-¤› savunuyoruz demiyorlar.

Çünkü, asl›nda diyorlar ki, onla-ra [emperyalizme] karfl› gücümüzyetmez. Dahas›, onlars›z yapama-y›z. Öyleyse, emperyalizm ve ba-¤›ms›zl›k meselesini gündemimiz-den, program›m›zdan, seçim bildir-gelerimizden ç›kar›yoruz.

Peki ç›kar›n!

Fakat bunu ç›kard›¤›n›zda, bil-dirgelerinizin düzen partilerinin bil-dirgelerinden bir fark› kalmayacak-t›r. Bunu ç›kard›¤›n›zda, halka karfl›aç›k ve dürüst olamazs›n›z. Vaatle-rinizde samimi olamazs›n›z.

Emperyalizmden ba¤›ms›zl›¤›n›kazanamam›fl bir Türkiye’de de-mokrasi de olmaz, refah da. Tart›flt›-¤›m›z konunun önemi buradad›r.Reformizmin demokrasi söylemininkarfl›l›¤› en genelde “burjuva de-mokrasisi”dir. Birincisi, halk için

demokrasiyi savunabilecek siyasicesaretten yoksundurlar. ‹deolojikolarak gerileyifllerinin somutland›¤›nokta buras›d›r. Halk demokrasisinibir hedef olmaktan da ç›kar›p, bur-juva demokrasisinin flemsiyesine s›-¤›nm›fllard›r. Fakat; burjuva demok-rasisi için mücadeleyi de kendileriüstlenmemekte, bunu da büyük öl-çüde Avrupa emperyalizmine hava-le etmektedirler.

Mesela, Bask›n Oran’›n röpor-tajlar› bu aç›dan çok çarp›c›d›r vedemokrasi mücadelesi anlay›fl›nda-ki çarp›kl›¤› tüm ç›plakl›¤›yla orta-ya koyuyor. Bizim gibi ülkelerde di-yor, iç dinamikler yetmedi¤i içindemokrasi d›flar›dan ithal ediliyor.‹yi de ediliyor diyor. AKP’yi bunaarac›l›k etti¤i için övüyor. Bunlar,“yukar›dan -AB taraflar›ndan- de-mokratik devrim”, “AKP’nin ABpolitikalar› nezdinde desteklenme-si”, ÖDP’nin politikas›n›n ana çiz-gilerindendir. Oran’›n siyasal olarak

bafl destekçisinin ÖDP olmas› buanlamda tesadüfi de¤ildir.

Reformizm arac›l›¤›yla, halk›-m›za Avrupa emperyalizmi kabulettirilmek isteniyor. DDTTPP--EEMMEEPP--SSDDPP ortak aç›klama yap›p ““YYaa ggeerr--ççeekk ddeemmookkrraassii yyaa hhiiçç””!! diyorlar..Gerçek demokrasi ne demek? Avru-pa emperyalizminden ithal edilecekbir demokrasi mi bu? De¤ilse, ggeerr--ççeekk ddeemmookkrraassiinniinn yyoolluu nerden ge-çiyor? De¤ilse, AB’den demokrasiithal edilmesine ne diyorsunuz?

Oligarflinin demokrasicilik oyu-nunda yeralmalar›n›, emperyaliz-min politikalar› karfl›s›ndaki hay›r-hah sessizliklerini gizlemek için,“ya demokrasi, ya hiç” gibi flatafat-l› sözler ediliyor, saflaflma, kamp-laflma teorileri yap›l›yor ama soruortadad›r: Sizinki“demokrasiyi sa-vunan bir kamp” m›, oligarflinin de-mokrasicilik oyunu içinde “parla-menter bir kamp” m›?

Say›: 112 37SEÇ‹M

MMaazzoott’’uunn ffiiyyaatt›› 11 YYTTLL oollaabbiilliirrmmii?? Burjuvazi cephesinden bakan-lar, Cem Uzan’›n bu vaadini gülerekkarfl›lad›lar. Nas›l olurdu can›m?

ÖDP Genel Baflkan› Ufuk Uras,bir toplant›da bu konudaki bak›fl aç›-s›n› flöyle anlat›yordu: “Geçenlerdebiri bana sordu, Uzan mazotu 1YTL’ye düflürecekmifl, siz ne yapa-caks›n›z dedi. Bende bafl›ndan afla-¤›ya dökece¤iz dedim. Herhalde ga-rip geldi ki yay›nlamad›lar.”

Garip elbette. Bafl›ndan afla¤›yadökecekmifl. Cevap m› bu flimdi?

EMEP Genel Baflkan› Levent Tü-zel de Cem Uzan’›n ‘Mazot 1 YTLolacak” vaadine bir de ‘2 YTL’denald›¤› 40 bin litre mazotu 1 YTL’densataca¤›n›” vaat etmesi hakk›nda ‹lSeçim Kurulu’na suç duyurusundabulunmufl.

Baflka flikayet edilecek fley kal-mam›fl m›? Uzan’› elefltirecekseniz,teflhir edecekseniz, baflka noktalar-

dan yap›n.

Bak›fl aç›lar›, düzenin s›n›rlar›nahapsolmufl; öyle hapsolmufl ki, me-selelere burjuvazinin ölçüleriyle ba-k›yorlar; mesela mazotun fiyat›, oli-garfliye maliyetinin çok üstünde.Az›c›k araflt›rsalar bunu ö¤renirler.Maliyetle sat›fl fiyat› aras›nda üç ka-ta yak›n fark var. Oligarfli bütçe den-geleri için bindirmifl fiyat›.

Emperyalizm ve oligarfli, krizle-rin faturas›n› halk›n s›rt›na nas›lyüklüyor? ‹flte böyle fiyat politikala-r›yla. Kald› ki, isterse maliyeti dahafazla olsun, öyle olsa bile, sübvanseetsin çiftçinin kullanaca¤› mazotu...“Kaynak nerden bulunacak” soru-sunun derdine burjuvazi düflsün. Te-kellere biraz az hortumlan›rsa, herfleye kaynak bulunur. “Sol” ad›napolitika yapan herkes bilir bunu veböyle bakmak zorundad›r. Ama Urasve Tüzel, öyle bakm›yor. Biri mazo-tu 1 YTL yapacak diye bafl›ndan afla-¤› döküyor, biri flikayet ediyor. Solad›na, sosyalizm ad›na politika ya-panlar›n ifli bu mu?.. Bu “ufuksuz-luk”la TBMM’de ne yapabilirsinizki?

Levent Tüzel ve Ufuk Uras’›n Ufku!

Page 38: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

12 Temmuz, devrim yolunu ay-d›nlatan zirvelerden biridir. 12 Tem-muz’a bu anlam› kazand›ran hiçkuflkusuz sadece, 12 Temmuz1991’de ‹stanbul’da dört ayr› ev veiflyerinde katledilen Devrimci Solkadro ve savaflç›lar›n›n üzerlerineya¤an bombalar ve kurflunlar karfl›-s›ndaki direnifli de¤ildir. Bu 12Temmuz’un sadece bir yan›d›r. 12Temmuz’u ülkemiz devriminin zir-velerinden biri yapan, emperyaliz-me ve oligarfliye karfl› savafltaki ›s-rar ve kararl›l›¤›m›z›n ifa-desi olmas›d›r.

12 Temmuz’da TürkiyeMarksist-Leninistler’ininiktidar perspektifi vard›r.12 Temmuz’da devrim id-dias› vard›r. Emperyalizmve oligarfli, Türkiye dev-rimci hareketinin iktidarperspektifini buland›rmak,devrim iddias›ndan vazge-çirmek için gerçeklefltirdi12 Temmuz operasyonunu.

12 Temmuz’un askerive örgütsel anlamdaki “so-nucundan” çok, ppoolliittiikk nnee--ddeennii önemlidir. 12 Tem-muz’u tarih içindeki yerliyerine oturtmak için, buoperasyonun hangi örgüt-sel zaaflardan kaynaklan-d›¤› ve sonuçta kaç dev-rimcinin katledildi¤indenöte, operasyona yolaçanpolitik nedenler ele al›n-mal›d›r. 12 Temmuz’a her-hangi bir “operasyon” gö-züyle bakanlar, 13 Tem-muz’da, oligarflinin zafer盤l›klar›n›n etkisi alt›nda kalm›fl-lard›r. Bu yüzden de 12 Temmuz’ailiflkin tahlilleri “bittiler, da¤›ld›-lar”›n ötesine geçememifltir.

Oysa, ilk sorulmas› gereken, buoperasyonun niye flu veya bu örgütede¤il de Devrimci Sol’a yönelmifl

oldu¤udur. Bu soruyu sormak, 12Temmuz’u öncesi ve sonras›yla an-lamak için do¤ru bir ç›k›fl noktas›-d›r. Emperyalizmin ve oligarflinin,flu veya bu örgütlenmeye de¤il de,Devrimci Sol’a bu boyutta yönelmiflolmas› kuflkusuz tesadüfi de¤ildi.

21 Temmuz 1991 günü ABDBaflkan› Bush ülkemizi "ziyaret"edecekti. Ve hiç kuflku yok ki, at›l›msürecinde olan Devrimci Hareket,Bush'u lay›k oldu¤u flekilde karfl›la-maya haz›rlan›yordu. Nitekim, bir

çok Amerikan kurumu, görevlisi,devrimci hareketin hedefleri aras›n-dayd›. Bush’a da bu ülkede “babas›-n›n çiftli¤i” gibi dolaflamayaca¤›gösterilecekti. Fakat 12 Temmuzoperasyonunun nedeninin bu eylemhaz›rl›klar› oldu¤unu söylemek de,yine olaya ve sürece yüzeysel bak-

makt›r.

12 Temmuz operasyonunun ne-deni, dünyada ve ülkemizde karfl›-devrim rüzgarlar› eserken, DevrimciSol’un bu rüzgarlar›n karfl›s›ndadimdik durmas› ve Marksizm-Leni-nizm’de ›srar›yla, sosyalizmi savun-ma kararl›l›¤›yla, devrimde kararl›l›-¤›yla, dünya çap›nda önem tafl›yanbir politik tav›r ortaya koymas›d›r.

Bunun sonucudur ki, 1990’lar›nbafl›ndaki dünya tablosu aç›s›ndan

bak›ld›¤›nda, ülkemizde“dünyan›n tersine” birdurum vard›r.

Birçok ülkede, “silahb›rakma” tav›rlar› revaç-tayken, ülkemizde silahl›mücadelenin yükseldi¤ibir süreç yaflanmaktad›r.ABD emperyalizmininIrak’a sald›r›lar› karfl›s›n-da, ABD’ye karfl› silahl›eylem gerçeklefltirilen ikiülkeden birinin Türkiyeolmas›, dünya ve Türkiyetablosunun net bir ifade-siydi.

Birçok ülkede komü-nist isimleri terkedilip,orak çekiçler at›l›rken,Devrimci Sol, devrim vesosyalizm fliarlar›n› yük-seltmektedir.

Eski sosyalist ülkelere,Stalin’e küfür ve hakaretrevaçtayken, DevrimciSol, mesela karfl›-devrim-ci darbeciler taraf›ndankatledilen Romanya Dev-let Baflkan› Çavuflesku’ya

sahip ç›kma örne¤inde oldu¤u gibi,sosyalizmin kazan›mlar›n›, de¤erle-rini savunman›n tek temsilcisiydi.

Dünya solunda sosyalist siste-min yak›lmas›yla yaflanan büyük birsavrulma vard›. Ülkemiz solundakisavrulma daha da büyüktü. Çünkü,ülkemiz solu, iki darbeyi üst üste

38 12 TEMMUZ 8 TTemmuz 22007

Niyazi Ayd›n, ‹brahim Erdo¤an,

‹brahim ‹lçi, Ömer Coflkun›rmak

Yücel fiimflek, Nazmi Türkcan,

Bilal Karakaya, Zeynep Eda Berk,

Cavit Özkaya, ve Hasan Eliuygun

12 TTemmuz ba¤›ms›zl›k ddemokrasi

Ça¤r›d›rsosyalizm mmücadelesine

Page 39: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

yemiflti; 12 Eylül ve sosyalist siste-min y›k›l›fl›n›n etkileri birleflerek,daha tahrip edici sonuçlar ortaya ç›-karm›flt›.

Tahrip, en baflta devrimin, silah-l› mücadelenin, illegalitenin reddin-de kendini gösterdi. Halk›m›za, mü-cadelenin yolu olarak legal partilerve seçim sand›klar› adres gösterili-yordu. 12 Temmuz’da katledilenDevrimci Solcular, iflte bue¤ilimin karfl›s›na ç›kanlar-d›.

Tahribin kendini en aç›kgösterdi¤i ikinci alan, em-peryalizme iliflkin tespit vede¤erlendirmelerdi. Em-peryalizmin faflist diktatör-lükleri desteklemek yerineinsan haklar› savunuculu¤uyapt›¤›, demokrasi ihraç et-ti¤i gibi teoriler gelifltirili-yordu. Sonuçta emperyalistdünya düzenine bir flekildeboyun e¤mek sözkonusuy-du.

Devrimcilik terkedilipdemokrat(!)lafl›l›yor, inançbunal›m› yayg›nlafl›yor,burjuvazinin de¤erlerininad›m ad›m sola hakim ol-du¤u bir süreç yaflan›yordu.

Ne yap›lmal›yd›?

DDeevvrriimm iiççiinn yap›lmas›gereken, MMaarrkkssiisstt--LLeennii--nniisstt bbaakk››flfl aaçç››ss››nnddaann yap›l-mas› gereken aç›kt›: Sosya-lizm, Marksizm-Leninizmher türlü bedel pahas›na sa-vunulmal›, sosyalizmin ta-rihsel siyasal kazan›mlar›na sahip ç›-k›lmal›, ddeevvrriimm iinnaanncc›› bbüüyyüüttüülleerreekkddeevvrriimmccii ssaavvaaflfl ggeelliiflflttiirriillmmeelliiyyddii..

Devrimci Sol’un yapt›¤› ifltebuydu. Devrimci Sol için bu süreç,bir ““AAtt››ll››mm”” süreciydi. At›l›m ola-rak adland›r›lan ve genelde silahl›eylemlerin yo¤unlaflmas›yla tarifedilen dönemin politik anlam› çokdaha belirleyicidir. At›l›m, emper-yalizmle ve oligarfliyle asla uzlafl›l-mayaca¤›n›n, devrim iddias›ndanve sosyalizm hedefinden asla vaz-geçilmeyece¤inin en üst düzeydeifadesiydi.

Devrimci Sol’un bu politikas›,kendi kaçk›nl›klar›n› gizlemek için“kitleler” üzerine olumsuz tahlilleryapanlar›n tahlillerini de iflas ettire-cek flekilde, kitlelerden destek bul-du. Devrim ve sosyalizmde ›srar,emperyalizme ve faflizme karfl› mi-litanca direnifl çizgisi, DevrimciSol’un, bu süreçte h›zla kitlesellefl-mesinin de zemini olmufltu.

“Kitleler silahl› mücadeleden,illegaliteden ürküyor, kitlelerin ihti-yac› legal partidir” diyenler, kendik›s›r döngüleri içinde dolan›p du-rurken, geliflen devrim ve sosya-lizmdi. Geliflen Devrimci Sol’du.

Bu geliflme, dünya çap›nda dakarfl›-devrim rüzgarlar›n›n karfl›s›n-da bir barikat, Marksizm-Leni-nizm’de ›srar edenler için moral vegüven kayna¤›yd›.

12 Temmuz’da flehit düflen Dev-rimci Solcular’›n ortak özelli¤i, 12Eylül sonras›n›n bask›, zulüm, iha-

net ortam›nda, sosyalist sistemin y›-k›ld›¤› karfl›-devrim rüzgarlar› alt›n-da, devrim ve sosyalizm kavgas›n›yükseltmeye giriflmifl olmalar›d›r.12 Temmuz flehitlerinin her birinintarihi, bu rüzgarlara karfl› direniflintarihi gibidir. 12 Temmuz günü, ku-flatma karfl›s›ndaki tav›rlar› da esasolarak bundan ba¤›ms›z de¤ildir za-ten. Kuflat›ld›klar› güne kadar nas›ldevrimi, sosyalizmi savunup gelifl-

tirmek için savaflm›fllarsa,flehit düflerken de ayn› fleyiyap›yorlard›.

Burjuvazi, kitleleri sos-yalizmin öldü¤üne, kapita-lizmin bir alternatifi olma-d›¤›na inand›rmaya çal›fl›r-ken, reformist, dönek, yor-gun sol kesimler, kitleleriemperyalizmin ve oligarfli-nin çizdi¤i s›n›rlar içindesiyaset yapmaya ça¤›r›r-ken, 12 Temmuz’da hedefolan Marksist-Leninistler,halk›m›z› ba¤›ms›zl›k vedemokrasi mücadelesininbayra¤›n› yükseltmeye ça-¤›r›yor; kendileri de bumücadelenin en ön mevzi-lerinde bayra¤› tafl›yorlar-d›.

Emperyalizmin “de-mokrasi” manevralar›n›nbüyük bir aldatmaca oldu-¤u, emperyalizmde hiçbirde¤ifliklik olmad›¤›, ülke-mizin oligarflinin yönetimialt›nda demokratiklefleme-yece¤i ve iflte bütün bu ne-denlerden dolay› kurtulu-

flun tek yolunun “devrim” oldu¤ugerçe¤inin ifadesiydi DevrimciSol’un mücadelesi. 12 Temmuz’daDevrimci Sol önder kadrolar›n› kat-lederek, bu gerçe¤i susturmak, sos-yalizm bayra¤›n› yere düflürmek is-tediler. Baflaramad›lar. Ülkemizde,ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosya-lizm mücadelesinin bayra¤› yineCepheliler’in ellerindedir. Ve Türki-ye devrimi, iddias›ndan, kararl›l›-¤›ndan hiçbir fley kaybetmifl de¤il-dir. Ça¤r›m›z yine ayn›d›r; Niyazi-ler’in ça¤r›s›d›r.

Devrime ça¤r›d›r.

Say›: 112 3912 TEMMUZ

EEmmppeerryyaalliissttlleerr,, ddüünnyyaann››nn hheerr ttaarraaff››nn--ddaa ""kkoommüünniizzmm ööllddüü"" çç››¤¤ll››kkllaarr›› aattaarr--kkeenn,, ssüürreeççtteenn,, ççaa¤¤››nnddaann vvee tteekk tteekk üüllkkeeddeevvrriimmlleerriinnddeenn ssoorruummlluu MMaarrkkssiisstt--LLee--nniinniissttlleerr’’ee,, eezziilleenn hhaallkkllaarraa uummuutt ooll--mmaakk,, oonnllaarr››nn kkuurrttuulluuflfl mmüüccaaddeelleessiinniiyyüükksseellttmmeekk mmiissyyoonnuu ddüüflflüüyyoorr..BBuurraaddaa,, ddeevvrriimmccii mmüüccaaddeelleeddee hhaarrccaa--nnaann eenneerrjjiinniinn,, ççaabbaann››nn,, eemmee¤¤iinn öönneemmii,,öönncceekkii ddöönneemmlleerrllee kk››yyaass kkaabbuull eettmmeeyyee--cceekk ddeennllii aarrttmm››flfltt››rr.. DDüünnyyaann››nn iiççiinnddeebbuulluunndduu¤¤uu dduurruummddaann hh››zzll›› vvee yyüükksseekkbbiirr bbiiççiimmddee yyaarraarrllaannmmaakk iisstteeyyeenn eemm--ppeerryyaalliizzmm vvee oolliiggaarrflfliilleerree kkaarrflfl›› yyüürrüüttüü--lleecceekk ssaavvaaflfl››nn uulluussllaarraarraass›› bbooyyuuttuu ddaabbuu ddeennllii öönneemm kkaazzaannmm››flfltt››rr........ EEmmppeerryyaalliizzmmiinn ddüünnyyaa eezziilleenn hhaallkkllaa--rr››nn››,, tteesslliimm aallmmaass››nnaa aassllaa iizziinn vveerrmmee--mmeellii,, bbuunnuunn ddaa öönncceelliikkllee,, kkeennddii üüllkkee--mmiizz ss››nn››ff mmüüccaaddeelleessiinnee cciiddddiiyyeettllee hhaa--zz››rrllaannmmaakkttaann ggeeççttii¤¤iinnii uunnuuttmmaammaall››yy››zz..

(Bize Ölüm Yok, syf. 25))

Page 40: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

40 EMEK 8 TTemmuz 22007

‹ZELMAN’da anlaflman ‹‹ZZMM‹‹RR Genel-‹fl 1 ve 3 No’lu fiu-beler’le Büyükflehir Belediye-si’nin flirketi ‹ZELMAN aras›nda 6ayd›r süren Toplu ‹fl Sözleflmesi28 Haziran’da sonuçland›. Ücret-lerde % 19,17 art›fl›n sa¤land›¤›sözleflmeyi de¤erlendiren, sen-dikan›n yönetim kurulu üyesiCan Bahad›r, iflçiler aras›nda ay-r›m yapan grupland›rmalara dik-kat çekerken, 1 No’lu yöneticile-rinden Sedat Kara ise, “sosyal veekonomik haklar›m›zda art›fllarolsa da taban ücretteki yevmiye-lerde istedi¤imiz bir T‹S olmad›.Fakat yaflanan süreçle beraberdüflünüldü¤ünde de iyi bir T‹Soldu” fleklinde de¤erlendirdi. ‹fl-çilerse al›nan sonucun “yeterliolmad›¤›n›” belirttiler.

‘Art›k ölmek istemiyoruz’n ‹‹SSTTAANNBBUULL Tuzla Tersaneleri ifl-çileri, 27 Haziran’da Y›lmaz Aslanisimli iflçinin ifl kazas›nda yafla-m›n› yitirmesini protesto ettiler.Tuzla Gemi önünde toplanan 300iflçi, “Art›k Ölmek ‹stemiyoruz”slogan› att›. ‹flçilere seslenenLimter-‹fl Baflkan› Cem Dinç, ka-zan›n sorumlusunun Çelik Tekneve Ergin Gemi patronlar› oldu¤u-nu söyledi. Urfa’dan gelerek ter-sanelerde çal›flan tafleron iflçilerise, ertesi günü G‹SB‹R’e yürü-düler. Sigortas›z çal›flan ve ücret-leri geç ödenen 600 iflçi, son ola-rak AKP’li belediye taraf›ndanbar›nd›klar› handan at›lm›flt›.

D.Ü’de bask›lar sürüyorn DD‹‹YYAARRBBAAKKIIRR Dicle ÜniversitesiT›p Fakültesi Hastanesi’nde çal›-flan tafleron iflçilerin Dev Sa¤l›k-‹fl’te örgütlenmesinin ard›ndanyaflanan bask›lar› protesto etmekve at›lan iflçilerin geri al›nmas›talebiyle, iflçiler bir günlük ifl b›-rakma eylemi yapm›flt›. Tafleronpatron, eylemin ard›ndan 20 iflçi-yi daha iflten att›. Dev Sa¤l›k-‹flve SES ortak düzenledi¤i bas›ntoplant›s› ile sendikalaflmaya yö-nelik sald›r›lar› protesto ettiler.

Salihli Belediyesi'nde çal›flanGenel-‹fl üyesi iflçiler, ayak oyunla-r›na, sald›r›lara ra¤men greve de-vam ediyorlar.

20 Haziran'dan beri grevde olaniflçiler, sald›r›lar ve grevi k›rma ça-balar›n›n ard›ndan 28 Haziran’dayapt›klar› eylemle, bir kez daha ka-rarl›l›klar›n› dile getirdiler.

Salihli kent meydan›nda topla-nan iflçilere seslenen fiube Baflkan›‹smail Göde, haklar›n› alana kadargrevi sürdüreceklerini belirterek,“belediye baflkan›, 'en düflük ücret620 milyon' diyor. Yalan söylüyor,en düflük ücret 460 YTL. BelediyeBaflkan› bildiriler da¤›tarak halk›-m›za bizleri hedef göstermeye çal›fl-maktad›r” dedi. Belediyenin grevik›rmak için tafleron iflçileri çal›flt›r-maya çal›flt›¤›n›, ancak iflçileringreve destek oldu¤unu hat›rlatt›.

Son olarak, Kaymakaml›k bün-yesinde oluflturulan ‹lçe Grev veLokavt Dan›flma Kurulu’nun çöple-rin kald›r›labilece¤ine karar verdi-¤ini belirterek, “bu kurul, bizim be-lediye önünde beklememize de izinvermeyeceklerini aç›klad›. Ancakbizim haklar›m›z konusunda karar-

l›l›¤›m›z devam edecek" dedi.

Kurulun yasal olmad›¤›n› belir-terek dava açt›klar›n› söyleyen Gö-de'nin ard›ndan, Genel-‹fl GenelSekreteri Kani Beko yapt›¤› konufl-mada, “Bizler bu ülkenin ba¤›ms›z-l›¤›n› savunuyoruz. Gitsinler ülke-mizi soyanlara sald›rs›nlar. IMF ül-kemizin her yerinde” diye konufltu.

200 iflçinin kat›ld›¤› eylemde"‹flçiyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z","Yaflas›n Salihli Direniflimiz" slo-ganlar› at›ld›.

CHP’li Belediye ‹flçi Düflman›255 iflçinin, ücretlerinde art›fl ve

sosyal haklar›n›n korunmas› içinbafllatt›¤› grevi k›rmak için CHP’liBelediye, polisle iflbirli¤i yaparaktafleron iflçileri devreye sokmufl, bu-na direnen iflçilere sald›rm›flt›. Tafle-ron iflçiler grev k›r›c›s› olmayacak-lar›n› aç›klarken, Belediye Baflkan›,sald›r›lar›n›n Salihli halk›n›n da tep-kisini çekti¤ini görünce, yalanlarladolu bildiriler da¤›tarak iflçilere kar-fl› k›flk›rtmaya çal›flm›flt›. ‹flçininhaklar›n› tan›mak yerine belediyehopörlerinden iflçilerden greve sonvermeleri ça¤r›s› yapan belediyeninbu tür sald›r›lar› sürüyor.

‹zmir’de TToplu SSözleflme ÇÇad›r›Tüm Bel-Sen 1 No’lu fiube, ‹zmir Büyükflehir Belediyesi, Bornova ve

Konak belediyeleri ile her toplu görüflme sürecinde yaflad›¤› krizi, bu y›l dayafl›yor. Belediyeler sendikayla masaya oturmuyorlar. Tüm Bel-Sen bu du-rumu protesto etmek için 2- 6 Temmuz tarihlerinde Büyükflehir önüne, 'Top-lu Sözleflme Çad›r›' kurdu. 27 Haziran’da sendika binas›nda düzenlenen ba-s›n toplant›s›nda konuflan fiube Baflkan› Yaflar Gül, hükümetlerin memurla-r›n taleplerini duymazdan geldi¤ini ifade ederek, ‹zmir'de sözkonusu üç be-lediye d›fl›ndaki belediyelerle T‹S imzalad›klar›n› söyledi. Büyükflehir, Bor-nova ve Konak belediyelerinin de masaya oturmaya ça¤›ran Gül, sonuç ala-na kadar eylemlerinin sürece¤ini kaydetti.

‹slamc› Patron Örgütlü ‹flçi ‹stemiyorDe¤eri 40 milyon dolar olarak tespit edilmesine karfl›n AKP hüküme-

ti taraf›ndan Milli Gazete'nin yan flirketi olan M‹LDA'ya 3.5 milyon dola-ra sat›lan SEKA Aksu ‹flletmesi’nde sendikal› iflçilerden bir bölümü ifl-ten ç›kar›ld›lar. Özellefltirme örgütsüzlefltirmeyi beraberinde getirirken,Selüloz-‹fl Sendikas›’na üye olduklar› için ücretsiz izne ç›kar›lan 200 ifl-çi, fabrika önünde sendikalaflma direnifline bafllad›lar.

‘Yaflas›n Salihli Direniflimiz’

Page 41: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Say›: 112 41EMEK

Gelece¤imizden kayg›l›y›zn ‹‹ZZMM‹‹RR Sözleflmeli ve ücretli ö¤-retmenler, 29 Haziran’da E¤itim-Sen 1 No’lu fiube’de düzenledik-leri bas›n toplant›s›yla, “gelece-¤imizden kayg›l›y›z” dediler.Aç›klamay› yapan Sevtap Emir,Türkiye’de 100 binden fazla ö¤-retmenin neredeyse hiçbir sos-yal haktan yararlanmadan devletokullar›nda, ayda sadece 400YTL’ye “Ücretli Ö¤retmen” ola-rak görev yapt›¤›n›, 30 bine yak›nö¤retmenin de “Sözleflmeli Ö¤-retmen” olarak “‹fl Güvence-si”nden yoksun olarak çal›flt›r›l-d›¤›, yine binlercesinin ise staj-yerlik ad› alt›nda özel dershane-lerde ücretsiz ve kölelik düzenin-de çal›flt›r›ld›klar› söyledi.

Deri iflçileri direniyorn ‹‹ZZMM‹‹RR Menemen Serbest Böl-ge’de bulunan Alkan Deri ve Li-der Deri iflçilerinin Deri-‹fl Sendi-kas›'nda örgütlenmesine, pat-ronlar iflten atmalarla cevap veri-yor. Lider Deri’den iki haftad›r 24iflçi iflten at›l›rken, her iki fabrika-n›n önünde de iflçiler direniyor.

Tar›m iflçisi ifl b›rakt›n ‹‹ZZMM‹‹RR Torbal›’da binden fazlatar›m iflçisi, patronlar›n, örgütlübulunduklar› TOR‹fi (Torbal›Gündelikçi ‹flçiler Dayan›flmaDerne¤i) ile görüflmemesini, ça-l›flma koflullar›n› protesto etmekamac›yla ve ücret art›fl› talebiyle28 Haziran’da ifl b›rakt›lar.

Emeklilerden eylemn ‹‹SSTTAANNBBUULL Emekli-Sen üyeleri,‘Emekliler Haftas›’ nedeniyle 28Haziran’da Çal›flma Bölge Müdür-lü¤ü önünde yapt›klar› eylemlesorunlar›n› dile getirdiler. Beyo¤-lu fiube Sekreteri Gazi Akmefle,maafllar›n›n açl›k s›n›r›n›n alt›ndaoldu¤unu belirterek, partilere““mmiillyyoonnllaarrccaa eemmeekkççiinniinn bbiirriikkmmiiflflssoorruunnllaarr››nn›› ççöözzeecceekk pprrooggrraamm vveepprroojjeenniizz vvaarr mm››??”” diye sordu.

Ülkenin en bü-yük petrokimya tesi-si de haraç mezat sa-t›ld›. 5 Temmuz’dayap›lan ihaleyi,Rus-Kazak ortakl›¤›TransCentralAsia

Petroil Holding 2 milyar 50 milyondolara ald›. Emperyalist sermayeböylece bir “mevzi” daha kazand›.

‹hale günü Özellefltirme ‹daresiBaflkanl›¤› önünde toplanan PET-K‹M iflçileri, öncesinde de özelleflti-rilmeye karfl› eylemler düzenlemifl-lerdi.

29 Haziran’da ifl b›rakan iflçiler,PETK‹M Yönetim Kurulu'nun sen-dika ile görüflmemesini protesto et-tiler. Kap› önünde toplanan iflçilereseslenen Petrol-‹fl Alia¤a fiube Bafl-kan› ‹brahim Do¤angül, PETK‹MYönetim Kurulu Baflkan› Osman ‹l-ter'in, ayn› zamanda PETK‹M'i sat-maya çal›flan Özellefltirme ‹daresiBaflkanl›¤›'nda baflkan yard›mc›s›oldu¤unu belirtti. ‹lter’in görüflmetaleplerinin de sat›fl› gerekçe göste-rerek, ““flfluu ssaaaatttteenn ssoonnrraa ggöörrüüflflmmee--nniinn ddee bbiirr aannllaamm›› yyookk"" diye geri çe-virdi¤ini söyleyen Do¤angül, yöne-timin PETK‹M’i yönetmeyi de¤ilsatmay› düflündü¤ünü kaydetti.

Do¤angül, yönetim görüflene ka-dar iflbafl› yapmayacaklar›n› belirttive sözleflmede talepleri kabul edil-mezse, Türk-‹fl kamuda T‹S’e imzaatm›fl olsa bile greve ç›kmaktan çe-kinmeyeceklerini söyledi.

‹flçilerin kararl›l›¤› sonucu, PET-K‹M yönetimi iflçi temsilcileriylegörüflmek zorunda kal›rken, Do¤an-gül, iktidar›n TÜPRAfi'› satarak,IMF’ye ve sermaye çevrelerine,“ özellefltirmeleri devam ettirece-¤im" mesaj› verdi¤ini kaydetti.“Dört tane haramiye buray› b›rak-mayaca¤›z" diyen Do¤angül'ün söz-leri iflçiler taraf›ndan "ÇakallarPETK‹M'e Giremeyecek" sloganlar›ile destek buldu.

IMF partilerine ooy yyokPETK‹M iflçileri, 2 Temmuz’da

da iflbafl› yapmayarak Alia¤a mer-kezine yürüdüler. Seçime giren par-tilere mektup gönderen iflçiler,“Özellefltirmeye karfl› bizim yan›-m›zda m›s›n›z, karfl›m›zda m›? Bil-mek istiyoruz” diye sordular.

‹flçilere seslenen Do¤angül, se-çimde yarat›lan “kaos” ile, gerçeksorunlar›n tart›fl›lmad›¤›n› belirtti.AKP’nin uygulad›¤› politikalar›n enönemli parças›n›n özellefltirmeleroldu¤unu söyleyen Do¤angül,“Geldi¤i günden beri her fleyi sat-makla övünen iktidar flimdi de PET-K‹M’i alelacele satmaya çal›fl›yor”dedi. Di¤er partilerin de bu durumases ç›karmad›klar›n› söyleyen Do-¤angül, IMF partilerine, özellefltir-mecilere oy vermeyeceklerini kay-detti. Ard›ndan binlerce iflçi, partile-re mektup gönderdi.

PETK‹M iflçileri 3 Temmuz’dada özellefltirmeye karfl› yar›m gün iflb›rakt›lar.

‘Çakallar PETK‹M'e Giremeyecek’

‹MO’da iiflçi kk›y›m›na pprotestoTMMOB ‹nflaat Mühendisleri Odas›’nda (‹MO) çal›flan Sosyal-‹fl üyesi

2 iflçinin iflten ç›kar›lmas›, sendika ve DKÖ’ler taraf›ndan protesto edildi.‹MO Genel Merkezi önünde yap›lan eylemde “‹flçiyizHakl›y›z Kazanaca¤›z, Yaflas›n ‹flçilerin Birli¤i, At›lan‹flçiler Geri Al›ns›n” sloganlar› at›ld›. Sosyal-‹fl Bafl-kan› Tahsin Osan, iflten ç›karmalar›n gerekçesinin, ifl-çilerin 1 May›s’a kat›lmalar› oldu¤unu belirterek, buhukuksuzlu¤a derhal son verilmesini isteyerek, “söz-de de¤il özde emek dostu olun” ça¤r›s› yapt›. ‹MO id-dialar› reddederken, aç›klamaya HÖC’lülerin de yerald›¤› çeflitli gruplar ve sendikalar da kat›ld›lar.

Page 42: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

42 MEDYA 8 TTemmuz 22007

Do¤an Medya Grubu’nda, yüzde20 küçülme karar› do¤rultusundabas›n emekçileri soka¤a at›lmayabaflland›. ‹lk etapta, Radikal’den 41,Fanatik’ten ise 11 gazeteci iflten ç›-kar›ld›. Posta’da da ç›kar›lanlarolurken, s›ran›n Milliyet’e geldi¤iifade ediliyor.

Radikal’den ç›kar›lanlar aras›n-da, Tarhan Erdem, Celal Bafllang›ç,Atilla Özsever, Yi¤it Bulut gibi kö-fle yazarlar› da bulu-nurken, gazeteninhaber merkezi tama-men la¤vedildi. “Ye-niden yap›lanma”ad› alt›nda yap›laniflten ç›karmalarda,“emekli l ikler iningelmifl olmas›, dene-yimsizlik, uyum sorunu” gibi ge-rekçeler gösterildi. ‹flten ç›kar›lan-lar aras›nda Türkiye GazetecilerSendikas› üyeleri de bulunuyor. Yazbafl›ndan bu yana Do¤an Grubu’ndabirçok iflten ç›karma yaflanm›flt›.

““HHaavvuuzz ssiisstteemmii”” uygulamas›,grupta yeralan tüm gazetelerin tekbir haber merkezine sahip olmas› il-kesine dayan›yor. Böylece grubaba¤l› Hürriyet, Milliyet, Radikal vedi¤er gazetelerdeki haberlerin ayn›-laflmas›, patronun ç›karlar›na göredenetlenip biçim verilmesi kolayla-fl›rken, en az elemanla en fazla ürünç›kar›larak, emek sömürüsü yo¤un-laflt›r›l›yor.

Bas›n›n tekelleflmesinin, hol-dingleflmesinin do¤al sonucudur bubak›fl aç›s›. Halk›n haber alma hak-k›, bas›n özgürlü¤ü gibi kavramlarabu mant›k içinde yer yoktur. Ayd›nDo¤an, petrolden nas›l kazan›yorsa,gazeteleri de böyle görür.

‹flgüvencesi örgütsüzlefltirme ile birlikte yokedildi

Bu olay da bir kez daha gösteri-yor ki, bas›n emekçilerinin hiçbiriflgüvenceleri bulunmuyor. ‹flten ç›-kar›ld›klar› dahi sözlü olarak iletili-

yor; “at›ld›n›z!” Bu kadar. Geçti¤i-miz y›llarda Milliyet’te buna bilegerek duyulmam›fl, tam da serma-yenin emekçiye bak›fl›n› yans›tanbir de¤ersizlefltirme, ‘adam yerinekoymama’ tutumu ile ‘plazaya’ giriflkartlar› iptal edilerek, içeri al›nma-m›flt› iflten at›lan gazeteciler.

Bas›n emekçilerinin ekmekleri-nin ellerinden bu kadar kolay al›n-mas›n›n alt›nda elbette en baflta ör-

gütsüzlük geliyor.1990’lar›n bafl›nda,yine Do¤an Medyaöncülü¤ünde baflla-t›lan bas›n› sendika-s›zlaflt›rma sald›r›s›sonuç vermifl ve sek-törde sendika nere-deyse tümden tasfi-

ye edilmiflti. 17 y›ld›r bas›n emekçi-leri halen örgütsüz. Bu yöndeki enküçük giriflim iflten ç›karmalarlakarfl›lan›yor. En son, devletin elin-deki Sabah Gazetesi’nde böyle birdurum yaflanm›flt›.

Sahibi olduklar› gazete ve tele-vizyonlarda emekçilere, sendikalaradair hiçbir habere yer vermeyen yada geçifltiren burjuva medyan›n pat-ronlar›, kendi gazete TV’lerinde deörgütlü gazeteci istemiyorlar. Birk›s›m “ayr›cal›kl›” köfle yazar›naastronomik ücretler veren patronlar,muhabirler ve di¤er bas›n çal›flanla-r›n› ise, “ne verirsek raz› olacaks›-n›z” dayatmas› ile karfl› karfl›ya b›-rak›yor, hiçbir sosyal haklar› olma-dan çal›flt›r›yorlar. Sendikalaflmak,sektörde korkulan bir olay halinegetirildi patronlar taraf›ndan, Ana-yasal bir hakk› kullanman›n ötekiad› iflten at›lmak olageldi.

Çünkü, baflta Do¤an Medya ol-mak üzere, tekelci medya için aslo-lan, “bas›n” ifllevi ve sorumlulu¤ude¤il, ç›kar ve kârd›r. Bu nedenle;ne halk›n haber alma hakk›na, bas›nilkelerine uyma gere¤i duyuyorlar,ne de sömürülerini s›n›rland›raca¤›gerekçesiyle, bas›n emekçilerininörgütlenmesine tahammülleri var.

Do¤an Medya’da gazeteci k›y›m› Tayyip’in korumalar› gazetecilere silah çekti

29 Haziran’da, AKP’nin Ni¤demitingini izlemek için BaflbakanRecep Tayyip Erdo¤an’›n konvo-yunu takip eden gazetecilerin bu-lundu¤u minibüs, baflbakanl›k ko-rumalar› taraf›ndan durduruldu.

Hürriyet Gazetesi yazar› Yalç›nBayer, Star Gazetesi yazar› HadiÖz›fl›k ve Bugün Gazetesi muhabi-ri Sedat fiimflek’in de içinde bulun-du¤u bas›n mensuplar›n› tafl›yanözel minibüsün floförü, Erdo¤an’›izlediklerini, gazeteci olduklar›n›söylemesi üzerine, korumalar flofö-rün bafl›na silah dayad›lar. Araçtabulunan bir polisin, içeride gazete-ciler oldu¤unu belirtmesinin ard›n-dan, korumalar›n cevab›, “Ben po-lis molis dinlemem. Bu güvenliktedbiri vururum” diyerek minibüsünhareket etmesini engellemek oldu.

Gazeteci k›y›m› protesto edildi

Do¤an Medya’da yaflanan ga-zeteci k›y›m›, bas›n meslek örgütle-rince oluflturulan “G-9 Platformu”üyeleri taraf›ndan Milliyet AnkaraBürosu önünde protesto edildi.

Eylemde konuflan Türkiye Ga-zeteciler Sendikas› Ankara fiubesiBaflkan› Turgut Dedeo¤lu, bas›nmeslek örgütleri olarak, çal›flmabar›fl›na bu kadar a¤›r sald›r›yla on-larca üyelerinin iflsiz b›rak›lma ka-rar›n›, bu gazetelerin kimliklerininoluflmas›nda al›nterleri olan gaze-teciler ad›na, bu k›y›m› protestoettiklerini belirterek, karar›n “mutla-ka gözden geçirilmesini” istedikle-rini söyledi. Radikal çal›flanlar› ad›-na Adnan Keskin’in sözald›¤› ey-lemde, gazetecilere sendikal ör-gütlenmeye daha fazla destek ver-me ça¤r›s› yap›ld›.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti deyapt›¤› yaz›l› aç›klamada ise, ‘topluiflten ç›karma’ya dönüflen bu uy-gulaman›n, bas›n çal›flanlar›n›nüzerinde Demokles’in as›l› k›l›c› gi-bi bask› oluflturdu¤u kaydedildi veprotesto edildi.

Page 43: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Say›: 112 43YURTDIfiI

DHKP-C üyeli¤i iddias›yla Kas›m 2006’da tedavi gördü¤ü hastane-den gözalt›na al›narak tutuklanan Mustafa Atalay’›n tedavisiyap›lm›yor. Hannover Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Atalay’›n,geçirdi¤i kalp ameliyat› d›fl›nda, yüksek tansiyon, post travmatik sorun-lar ve diyabet rahats›zl›klar› bulunuyor.

Atalay’›n durumuna iliflkin bir aç›klama yapan avukat›, Dr. HeinzJürgen Schneider, müvekkilinin t›kal› kalp damarlar›na ra¤men tahliyeedilmedi¤ini belirterek, “Bir ‘terörist’e insan haklar› yok mu?” diyesordu. Türkiye hapishanelerindeki bir Alman tutuklu genç için gösteri-len yo¤un ilgiye karfl›l›k, bas›n›n ve hükümetin kendi ülkesinde bulu-nan bir tutukluya ilgisizli¤ini elefltiren Schneider, henüz hakk›ndaiddianame dahi haz›rlanmayan müvekkilinin yasalar önünde “suçsuz”oldu¤unu kaydetti. Atalay’›n tutuklan›rken daha yeni bir kalp ameliya-t› geçirdi¤ini ve Afla¤› Saksonya’da bir tedavi merkezinde bulundu¤unuhat›rlatan Schneider, aç›klamas›n› flöyle sürdürdü:

Sivil bbir hastanede ttedavi eedilmeli“Hapishanede, a¤›r tecrit koflullar› alt›nda tek bafl›na ve Alman dil

bilgisinden mahrum olarak tutulmaktad›r. Sa¤l›k durumu ise Türki-ye’de yaflad›¤› uzun hapislikten ve iflkencelerden kaynakl› çok kötü. Du-rumu son haftalarda endifle verici flekilde kötüleflti. Üç by-passtan ikisikapanm›fl. Hannover Hapishane doktoru, 29 May›s 2007 tarihinde ya-z›l› olarak t›bbi sorumlulu¤u reddetti.

Avukatlar› taraf›ndan tutuklulu¤a ara verilmesi ve sivil bir hastane-ye sevk edilmesi talep edildi. Kendisi, ‹ngilizce bir mektup ile BaflbakanMerkel’e, Afla¤› Saksonya Adalet Bakanl›¤›’na ve Avrupa Kurulu’nun‹flkence Ma¤durlar› Komitesi’ne baflvurdu. Hannover T›p Fakülte-si’nde muayene edilmesinden baflka bir sonuç al›namad›. Hala hapis-hanede tutuluyor. ‘Güvenlik sorunlar›’, sa¤l›¤›n korunmas› önünde birengel olamaz. Birisi ciddi bir hastal›k yafl›yorsa gereken t›bbi tedavisa¤lanmas› gerekir. Hayat› ile oynanmamal›. Mustafa Atalay, derhal birhastaneye kald›r›lmal›d›r.”

Alman ddevleti AAtalay’›n öölümünü bbekliyorKonuya iliflkin bir baflka aç›klama da, TAYAD Komite taraf›ndan

yap›ld›. Atalay’›n sa¤l›k durumuna iliflkin bilgi verilen aç›klamada,Alman devletinin ikiyüzlü tutumu k›nand›. Aç›klamada, “Alman devle-ti, hasta tutsaklar›n tecrit hücrelerinde tutulduklar›n› ve ölüme terkedildiklerini saklamaya çal›fl›yor. Hannover T›p Fakültesi, hapishanegörevlileri ve hapishane doktoru Mustafa Atalay’›n sivil bir hastanedetedavi olmas› gerekti¤ini söylerken Alman devleti susarak, ölümünübekliyor!” denildi.

Geliflebilecek bütün olumsuzluklardan Federal Savc›l›k ve bu konu-da seyirci kalan bütün devlet makamlar›n›n sorumlu olaca¤› belirtilenaç›klamada, demokratik kamuoyuna duyarl›l›k ça¤r›s› yap›larak, Ata-lay’›n, tedavi edilebilmesi için derhal tahliye edilmesi istendi.

P rotestolar›n›z iiçin:Der Generalbundesanwalt beim Bundesgerichtshof

Brauerstrasse 30; 76135 Karlsruhe

Tel.: 0721 -81 91 0; Fax: 0721 -81 91 59 0

e-mail: [email protected]

KATL‹AMCI DEVLET‹ YARGILAYIN!BELÇ‹KA “Anti-terör” yasas›na karfl› ç›kan çok

say›da kurum, 27 Haziran’da Brüksel’deki Borsa Fla-man Tiyatrosu’nda topland›. 150’den fazla örgü-t temsilcisi ve çok say›da ayd›n, ö¤retim üyesi, gaze-tecinin yerald›¤› platform üyeleri, yasan›n ifade öz-gürlü¤üne engel teflkil etti¤ini söylediler. DHKP-C Da-vas›’nda yarg›lanan Bahar Kimyongür’ün de oldu¤ukonuflmac›lar, yasay› ve özgürlük ihlallerini de¤erlen-direrek, hükümetten yasay› de¤ifltirmesini istediler.Konuflmac›lar, devrimciler de¤il, tekeller ve katliamc›devletler yarg›lans›n dediler.

Müzik dinletisinin de yerald›¤› toplant›ya 300 ki-fli kat›l›rken, Platformun örgütleyicilerinden CLEA’ n›nüyesi Michaël Boireau’nun, konferans için gitti¤i ‹tal-ya'n›n Cenova kentinde, ‹talyan örgüt temsilcileri ilebirlikte gözalt›na al›nd›¤› ö¤renildi.

KARDEfiL‹K SOFRASI ETK‹NL‹⁄‹AVUSTURYA Anadolu Federasyonu Gençlik Ko-

misyonu, 30 Haziran’da “Kardefllik Sofras›” ad›yla biretkinlik düzenledi. Neunkirchen Kasabas›’nda düzen-lenen etkinlikte fliirler, tiyatro gösterileri, müzik din-letileri yeral›rken, AFA Gençlik Komisyonu Baflkan›Ersem Boybeyi, gençli¤in sorunlar›n› özetleyerek, ka-pitalist kültürün yaratt›¤› tahribatlara de¤indi. Boybe-yi devam›nda, anti-emperyalist mücadeleye herkesinkat›lmas› gerekti¤ini belirtti.

Söz alan Afla¤› Avusturya Eyalet Meclisi Milletve-kili Martin Fasan, etkinli¤e kat›lmaktan duydu¤umutlulu¤u belirtirken, Yeninur Ada türkülerini etkin-li¤e kat›lan 250 gençle birlikte söyledi. “Gençlik Ge-lecektir, Gelecek Sosyalizmdedir”, “Güçlü Olan Em-peryalizm De¤il Direnen Halklard›r ve Yaflam›fl Say›l-maz, Yurdu ‹çin Ölmesini Bilmeyen” pankartlar›n›nas›l› oldu¤u etkinlik halaylarla son buldu.

YEN‹ GÖÇ YASASINA HAYIRALMANYA Yeni Göç Yasas›’na karfl› kampanya

bafllatan Anadolu Federasyonu’nun eylemleri sürü-yor. Hamburg'da 30 Haziran’da Anadolu-Der tara-f›ndan bilgilendirme stand› aç›l›rken, 5 Temmuz’daBerlin Parlamentosu önünde yap›lacak gösteri için,29 Haziran’da Berlin IKAD Kreuzberg semtinde birça¤r› eylemi yap›ld›. Bildiriler da¤›t›lan eylemde, ‘Ye-ni Göç Yasas›na Hay›r’ pankart› tafl›nd›. Eylemde ko-nuflan IKAD Baflkan› Leman AKKOÇ, yasan›n bütüngöçmenleri etkiledi¤ini belirterek, “birlikte ve örgüt-lü mücadele edelim” ça¤r›s› yapt›.

Mustafa Atalay tedavi edilmiyorALMAN DEVLETİ, SİYASİ BİR TUTSAĞI ÖLÜME TERK ETMEK İSTİYOR!

Page 44: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Emperyalizmin tarihi, katliamla-r›n tarihidir. Amerika, Almanya,Fransa, ‹ngiltere ve öteki emperya-list ülkeler tarihleri boyunca siyasi,ekonomik ç›karlar› için hep halkla-ra karfl› katliamlar gerçeklefltirmifl,halklar›n kan›yla sistemlerini ayak-ta tutmufllard›r.

Kimileri “demokratik emperya-lizm” diye ucubeler uydursa, ondanözgürlük ve demokrasi beklese de,emperyalizmin niteli¤i bugün dede¤iflmifl de¤ildir.

Ruanda Soyk›r›m›nda Fransa’n›n Sorumlulu¤u

Afrika ülkelerinden Ruanda’da1994 y›l›nda gerçeklefltirilen ve 800bin Tutsi ve ›l›ml› Hutu’nun katle-dildi¤i soyk›r›mda bugüne kadargerçekleri inkar eden Fransa’n›nkendi belgeleriyle ilk kez sorumlu-lu¤u resmi olarak kan›tland›.

Fransa’n›n soyk›r›ma destek ver-di¤i, yeni ortaya ç›kan Frans›z gizlibelgelerince ispatland›.

Frans›z ‘Le Monde’ Gazetesi,Cumhurbaflkanl›¤› arflivlerine da-yand›rarak yay›nlad›¤› haberde;“resmi söylemlerin aksine Fran-sa’n›n, 800 bin Tutsi ve ›l›ml› Hu-tu’nun katledildi¤i olaylara suç or-ta¤› oldu¤u” kaydedildi.

Fransa’n›n suçunun ilk resmibelgesi olma niteli¤i tafl›yan sözko-nusu arfliv belgelerine göre, eskiCumhurbaflkan› Mitterand’›n, soy-k›r›m›n ad›m ad›m geldi¤ini bildi¤i,bu konudaki uyar›lar› has›ralt› etti-¤i, Ruanda’daki askeri ateflenin,“ülkedeki çat›flman›n etnik bir sava-fla dönüflece¤i” fleklindeki bilgilerigizledi¤i ve katliam› yürüten iflbir-likçi Ruanda hükümetine aç›k des-tek verdi¤i görülüyor.

6 Nisan 1994’te Hutu kökenliDevlet Baflkan› Juvenal Habyarima-na’n›n öldürülmesinin hemen ard›n-

dan ülkedeTutsiler’e yö-nelik sistema-tik bir soyk›-r›m kampan-yas› bafllat›l-m›fl ve sadece100 gün için-de yaklafl›k800 bindenfazla Tutsi ve›l›ml› Hutu,emperyalist-lerin gözleriö n ü n d eUganda taraf›ndan e¤itilmifl Hutulartaraf›ndan katledilmiflti. Elmas bafl-ta olmak üzere de¤erli madenlere elkoymak isteyen emperyalizm, katli-am zemininin haz›rlanmas›nda, Hu-tu katillerinin e¤itimi ve soyk›r›m›rahatça gerçeklefltirmelerinde belir-leyici rol oynam›flt›.

Mevcut Ruanda hükümeti geçti-¤imiz y›l, Fransa’y› “soyk›r›ma suçortakl›¤› yapmakla” suçlay›p sorufl-turma aç›lmas›n› isterken, Fran-sa’n›n cevab›, 2006’dan itibarendiplomatik iliflkileri kesmek ve Ru-anda hükümet üyeleri hakk›nda tu-tuklama karar› ç›karmak olmufltu.

‹ngiliz Emperyalizmi Açl›kla Teslim Almak ‹stiyor

‹ngiltere’nin sömürgesiyken ba-¤›ms›zl›¤›n› kazanan Afrika ülkesiZimbabve çöküflün efli¤inde oldu-¤unu aç›klad›.

Geçti¤imiz y›llarda ‹ngiliz Mil-letler Toplulu¤u’ndan ayr›larak,Anglo-Sakson sömürgesi olmaya-ca¤›n› aç›klayan Devlet Baflkan›Robert Mugabe, Avrupa Birli¤i veAmerika taraf›ndan hedef tahtas›naoturtulmufl ve seyahat özgürlü¤ünük›s›tlama dahil olmak üzere yo¤unbir sald›r›, ambargo bafllat›lm›flt›. ‹çmuhalefetin de emperyalizm tara-f›ndan k›flk›rt›l›p desteklendi¤i ül-

kede halk büyük biryoksulluk içinde ya-flam savafl› veriyor.

‹ngiltere baflta ol-mak üzere Avrupa’ya

girifli yasaklanan,çok yönlü kuflatmaalt›na al›nan Muga-be’nin tek suçu, em-peryalizme kafa tut-makt›, sömürgecili-¤i reddedip, “Ang-lo-Sakson kirli itti-fak›” olarak nitelen-dirdi¤i ‘‹ngiliz Mil-letler Toplulu¤uC o m m o n w e -alth’dan ayr›lmakt›.Ülkesinde y›llarcayöneten Avrupal›beyaz az›nl›¤›n

elindeki topra¤› al›p halka da¤›t-makt›, kapitalizme hay›r, sosyaliz-me geçiyoruz demekti...

Zimbabve halk›, 2002’de emper-yalizmin bütün gerici propaganda-lar›na karfl›n Mugabe’yi seçmiflti.T›pk› Filistin’de oldu¤u gibi, halkbu seçiminden dolay› cezaland›r›l-d›. Mugabe’nin politikalar›n›n do¤-rulu¤u yanl›fll›¤› bir yana, esas ola-rak emperyalizmin ekonomik, siya-si ambargosu ile bugüne gelindi.

‹flgalci Katlediyor, ‹flbirlikçi S›zlan›yor

Emperyalist iflgal gücü NA-TO’nun Afganistan’da sivil halkayönelik katliamlar› yo¤unlafl›yor.

30 Haziran’da ülkenin güneyin-deki Helmand eyaletinde NA-TO’nun hava sald›r›s›nda, içlerindekad›n ve çocuklar›n da bulundu¤uonlarca kifli katledildi. Girishk Bele-diye Baflkan› katliam› do¤rularken,Haydarabad Köyü’nde yaflayanlar,2-3 saat süren hava sald›r›s›nda dörtevin y›k›ld›¤›n› ve aralar›nda kad›nve çocuklar›n da bulundu¤u 100'denfazla sivilin öldü¤ünü belirttiler.

NATO ise her zamanki gibi “Ta-liban’› öldürdük” aç›klamas› yapt›.Ancak m›zrak çuvala s›¤mad›. Sonaylarda artan sivil katliamlar›na

44 EMPERYAL‹ZM 8 TTemmuz 22007

Emperyalizm dün de bugün de katliamlarla ayakta duruyor

Oligarflinin, içinde yer almaktangurur duydu¤u NATO, Afgan hal-

k›n› katletmeye devam ediyor

Page 45: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

karfl› Afgan halk›n›n yükselen öfke-sini bast›ramayan, emperyalizminkukla hükümet baflkan› Karzai dahi,NATO’yu elefltirmek zorunda kald›.Tam bir iflbirlikçi aczi ile, kendi hal-k›n›n bafl›na bombalar ya¤d›r›lmas›-n› "afl›r›" ve "orant›s›z" güç kullan-ma diye niteledi. Bugüne kadar kat-liamlara sesi ç›kmayan Karzai’nindahi “elefltirmek” zorunda kalmas›,katliamc›l›¤›n ulaflt›¤› boyutu göste-riyordu.

NATO Genel Sekreteri Jaap deHoop Scheffer’in NATO güçlerininmasum sivilleri "kasten" öldürme-di¤ini söylemesi ise emperyalistküstahl›¤›n, yalanc›l›¤›n örne¤iydi.NATO komutan›na göre, “sivil ka-y›plardan Taliban'›n intihar bomba-c›lar› sorumlu” idi.

F-16’lardan onlar m› bombaat›yorlard› acaba?!

Katliam sadece Afganistan’dade¤il, Irak’ta da iflgalcilerin temelyöntemi durumunda. Gerek do¤ru-dan gerçeklefltirdi¤i katliamlar, ge-rekse çanak tuttu¤u mezhep çat›fl-malar› ile yaflanan katliamlar arta-rak devam ediyor. Geçen ay içinde

ölen Irakl› sivil say›s›n›n 1227 oldu-¤u aç›kland›. ABD askeri yetkilisin-ce verilen bilginin, gerçe¤in tümü-nü yans›tmad›¤› da ayr› bir konu.

Irak’ta da iflbirlikçi hükümetinbu katliamlar, operasyonlar karfl›-s›nda s›zlanmaktan baflka yapt›klar›bir fley yok. fiiiler’in yaflad›¤› Sadrsemtine yönelik ABD operasyonuna“k›zmakla” yetinen Maliki gibi.

ABD Tekelleri Faflist Paramiliterleri Destekledi

Kolombiya’da y›llarca, gerillayadestek veren köylüleri, ilerici, dev-rimci sendikac›lar› katleden faflistparamiliterlerin, ABD taraf›ndandesteklendi¤i biliniyordu. Bu konu-da ortaya ç›kan bir tan›k, bu deste-¤in bir baflka boyutuna ›fl›k tuttu.

ABD Temsilciler Meclisi D›fli-liflkiler Komitesi’ne ifade veren pa-ramiliter grubun eski bir üyesi, Ko-lombiya’y› ya¤malayan baz›ABD’li tekellerin, “paramilitergruplara koruma karfl›l›¤›nda maliyard›m yapt›klar›n›” itiraf etti.

Emperyalist tekellerin, “araçlar›-

n› paramiliterlerin hizmetine sundu-¤unu, benzin ve di¤er yak›t kaynak-lar›n› sa¤lad›¤›n›” kaydeden eskiasker Edwin Guzman, “bu yard›m-lar›n karfl›l›¤› olarak ise sa¤c› grup-lar›n, ABD’li flirketleri koruduklar›-n› ve hatta sendika liderlerine sui-kast düzenlediklerini” söyledi.

1986’dan beri katledilen 2 bin515 sendikac›n›n ço¤unun paramili-terlerce katledildikleri çeflitli ku-rumlar›n raporlar›nda yeralm›flt›.Emperyalist tekellerin ç›karlar› içinsavaflan iflbirlikçi ordunun da sendi-kac›lar› hedef ald›¤› yine baz› ra-porlarda kaydedilmiflti. Sözkonusuasker, “ordu sendika liderleri Val-more Locarno ve Victor Orcasitoscinayetlerini kendisi aç›s›ndan birzafer olarak görüyordu” sözleriyle,bu gerçe¤i de iffla etmifl oldu.

*

Katledebilirler, ama tarihin vebugünün gösterdi¤i bir gerçek var ki;o da katliamlar›n halklar›n direniflle-rini yok edemedi¤idir. Halklar dündirendiler, bugün direniyorlar, yar›nda direnecekler. Ta ki, emperyalizmyeryüzünden silinene dek!

Say›: 112 45EMPERYAL‹ZM

Kardeflin kardefli k›rd›¤› Filis-tin’de bu kez ‹srail katliamlar› h›zkazand›.

Sadece, Hamas kontrolündekiGazze’ye de¤il, ayn› anda Bat› fie-ria’ya da sald›ran, direnen bütüngüçleri yok etmek isteyen ‹srail ka-d›n, çocuk demeden katlediyor.

Her fley umutsuzca direnifli yoketmek için! Ony›llard›r yapamad›-¤›n› yine yapamayaca¤› aç›k.

Ancak “içeriden” direniflin tas-fiyesi yönünde ça¤r›lar, sesler deeksik olmuyor.

Devlet Baflkan› Mahmud Abbas,Hamas-El Fetih çat›flmas›n›n ard›n-dan, elini uzatan emperyalizme ya-ranmak için, ““tüm silahl› direnifl

örgütlerini da¤›tma ve si-lahs›zland›rma karar›”ald›¤›n› aç›klad›.

Bu karar› ilk reddedenise, Abbas’›n lideri oldu-¤u El Fetih’e ba¤l› El Ak-

sa fiehitleri Tugay› oldu. Yap›lanaç›klamada, direniflin meflru oldu¤uve iflgale karfl› direnmeye devamedilece¤i kaydedildi.

Direniflin tasfiyeyi kabul etmesimümkün de¤il. Filistin direnifllevaroldu, direniflle ayakta duruyor.Tarihin gördü¤ü en ac›mas›z savaflmakinalar›ndan birine karfl› y›llarcaayakta kalabiliyorsa bu halk, dire-nifl ve onun yaratt›¤› kültür, özgür-lük tutkusu sayesindedir. Ve Filistinözgürlü¤üne kavuflana kadar hiçbirgüç direnifli yok edemez.

fiu bu örgüt çekilebilir, silah b›-rakabilir, kastetti¤imiz bu de¤ildir.Böyle bir durumda dahi Filistinhalk› yeni direnifl örgütleri yarata-

cak dinami¤e sahiptir. Bugünkütabloda ise, mevcut direnifl örgütle-rinin hiçbirinin bu ça¤r›y› dikkatealmamas› sevindiricidir.

Öte yandan direnifli tasfiyeninöteden beri kullan›lan arac› olanemperyalist bar›fl masalar› da yeni-den ›s›t›lmaya baflland›. Abbas hü-kümetini muhattap alan emperya-listler, belirledikleri (daha do¤rusu,bölgede emperyalist ç›karlar› koru-yan ‹srail’i istedi¤i) koflullarda bir“bar›fl›” önümüzdeki günlerde gün-deme getirirlerse flafl›rt›c› olmaya-cakt›r. ‘Ortado¤u dörtlüsü” olarakbilinen BM, ABD, AB ve Rus-ya’n›n “Ortado¤u Bar›fl elçisi” ola-rak Tony Blair’i atamas› bunun birad›m›d›r.

Bu seçim bile, emperyalizminbar›fl anlay›fl›n›n ironik bir ifadesiolsa gerek;

BBaarr››flfl,, IIrraakk iiflflggaallcciissiinnee hhaavvaalleeeeddiillddiiyyssee,, vvaayy bbaarr››flfl››nn hhaalliinnee......

Direnifl tasfiyeyi kabul etmeyecek

Page 46: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Marks, o gün eve döndü¤ünde mi-safirlerle karfl›laflt›. Frans›z nakkafl To-lain, makinist Stock, ö¤retmen Le Lu-bez ve tan›mad›¤› birkaç ‹ngiliz iflçiyemek odas›nda kendisini beklerkenJenny ve Lenchen'in ikram ettikleri ça-y› içiyorlard›.

"Selam ve dostluk, Marx baba" de-diler sayg›yla.

"Çok, çok sevindim arkadafllar. Buziyaretinizi neye borçluyuz?"

‹lk sözü Tolain ald›.

"‹ngiliz emekçilerinin daveti üzeri-ne, sonunda birleflebilmek için dostçaelimizi uzatmaya geldik."

""KKuuttlluu oollssuunn.. ZZaammaann›› ççookkttaann ggeell--ddii"",, cevab›n› verdi Marx.(*)

HHZaman› çoktan gelen, iflçilerin

uluslararas› birli¤iydi.

"Ben Odger” dedi ‹ngilizler’denbiri. "Ayakkab›c›y›m ve Londra sendi-kalar› yerel birli¤inin baflkan›y›m. Bu-raya, mitingte Alman iflçileri ad›na ko-nuflma yapman için seni davet etmeyegeldim. Büyük St. Martin's Hall’u ki-ralad›k. Biz seni biliyoruz Marx ve se-nin sözünü bekliyoruz."

Karl, toplant›ya gitmeyi kabul etti,ancak konuflmay› kendisinin de¤il ter-zi Eccarius'un yapmas›n›n uygun ola-ca¤›na karar verdi.

2288 EEyyllüüll 11886644 günü, St. Martin'sHall'de binlerce iflçi topland›. Ayd›nla-t›lm›fl kocaman salon doldu taflt›, her-kesi alamad›. ... Ayn› pozitif taflk›nl›k-tan esin alm›fl, heyecanl› kalabal›¤abakarken, mücadelenin sessiz geçti¤iuzun y›llar› düflündü.

Bafl›n› yumruklar›na dayayanMarx, Eccarius'u dikkatlice dinliyor-du. Yüzü ayd›nland›. ""BBiizz pprroolleetteerrllee--rriinn kkaaddeerrii vvee üüzzüünnttüülleerrii hheepp aayynn››.. NNeeoolluurrssaakk oollaall››mm,, hhaannggii ››rrkkaa aaiitt oolluurrssaakkoollaall››mm,, ddee¤¤iiflfleenn bbiirr flfleeyy yyookkttuurr"" diyor-du Eccarius.

Tüm Avrupa ülkelerinde iflçiler,haklar›n› kazanmak için verdiklerimücadelede dayan›flmaya gereksinim

duyuyorlar.""AAmmeerriikkaa''ddaa ddaa!!""

diye ba¤›rd› salondan bi-rileri... ""BBiizziimm ggüüccüümmüüzzvvee kkuurrttuulluuflfluummuuzz,, ddaayyaa--

nn››flflmmaaddaa"" diye devam ediyordu Ecca-rius. ""YYaaflflaass››nn eenntteerrnnaassyyoonnaall ddaayyaann››flfl--mmaa!!"" diye cevap verdi onlarca ses."Devam et, babal›k! Sen gerçekleri ko-nufluyorsun."

HH‹flte böyle kuruldu iflçi s›n›f›n›n ve

dünyan›n tüm ezilenlerinin ilk Enter-nasyonal’i. ''BBüüttüünn üüllkkeelleerriinn pprroollee--tteerrlleerrii,, bbiirrlleeflfliinn!!'' diye hayk›r›ld› St.Martin's Hall'da. Marx'›n yan›nda otu-ran Frans›z genç Tolain, heyecanla gü-lümseyerek:"Bugün, insanlar› ayr› dü-flüren kule y›k›ld›, do¤ru de¤il mi,Marx baba?” dedi.

O gün bugündür bütün ülkelerinproleterlerini ve ezilenlerini birlefltirenbir ça¤r›d›r Enternasyonalizm.

HHPeki Deniz Bay-

kallar ne için birlefli-yorlar dersiniz Sosya-list Enternasyo-nal’de?.. Onun Sos-yalist Enternasyonal’inas›l bir “enternasyo-nal”? ve iflçi s›n›f›n›nkurdu¤u enternasyonallerle bir ba¤›var m›?

Güncel sorular›m›z› sorup tarihedönüyoruz yine.

HHSt. Martin's Hall'deki toplant›da,

UUlluussllaarraarraass›› ‹‹flflççii BBiirrllii¤¤ii'nin kurulma-s›na karar verildi.

I. Enternasyonal, iflçi s›n›f›n›n ken-di siyasal talepleri do¤rultusunda birörgütlenmeden ve s›n›f savafl›n› yön-lendirecek sistematik bir ideolojidenmahrum oldu¤u bir süreçte kurulmufl-tu. Her iki eksikli¤in giderilmesindeönemli bir rol oynad› ve görevini yeri-ne getirerek fiilen Eylül l872'de, resmiolarak ise 1876 y›l›nda varl›¤›na sonverdi.

Ama iflçi s›n›f› enternasyonalsizyapamayacakt›.

I. Enternasyonal'in da¤›t›lmas›n›nüzerinden 13 y›l geçtikten sonra, iflçis›n›f›n›n mücadelesinin bu ihtiyac› yi-

ne kendini gösterdi ve bunun sonucuolarak 11888899’’ddaa Paris'te IIII.. EEnntteerrnnaass--yyoonnaall kuruldu.

II. Enternasyonal de, “Yüzy›l›n sonçeyre¤i ile Yirminci Yüzy›l›n bafl›ndakikorkunç kapitalist köleli¤in uzun 'ba-r›flç›l dönemi' boyunca, proleter kitle-lerin örgütlenmesinde yararl› çal›flma-lar yapt›.”

Avrupa’da bu “uzun bar›fl” dönemi,ayn› zamanda II. Enternasyonal’de re-formizmin hakimiyeti ele geçirmesidönemi deoldu.

1914’deI. Emperya-list Payla-fl›m Sava-fl›'n›n baflla-mas›yla bir-likte II. En-ternasyonal,iflçi s›n›f›n›n

uluslararas› mücadelesi aç›s›ndan iflle-vini tamamen kaybetti. ‹ki y›l önce"" SSaavvaaflflaa KKaarrflfl›› BBiirrlleeflfliikk CCeepphhee oolluuflfl--ttuurrmmaa"" karar› alm›fl olan II. Enternas-yonal partilerinin ço¤u, bu karara ra¤-men, savafl bafllad›¤›nda, ““UUlluussaall SSaa--vvuunnmmaa”” gerekçesiyle mmiilllliiyyeettççii,, ssooss--yyaall flfloovveenn bir çizgiye savruldular.

HHII. Enternasyonal'in ifllevsizleflme-

sinin ard›ndan, yeni bir enternasyo-nalin kurulmas› bir görev haline gel-miflti. Özellikle I. Paylafl›m Sava-fl›'ndan sonra bu ihtiyaç daha da önemkazand›. RRuussyyaa, Polonya, Macaristan,Almanya, Avusturya, Letonya, Finlan-diya Komünist Partileri’yle SosyalistBalkan Federasyonu ve AmerikanSosyalist ‹flçi Partisi’nin 24 Ocak 1919tarihli ça¤r›s›yla III. Enternasyonal’inkurulmas› için ilk ad›m at›ld›.

Ça¤r›, II. Enternasyonal reformiz-mini, dönekli¤ini mahkum eden siyasal

46 TAR‹H 8 TTemmuz 22007

Haf›zaGerçekler unu tulmas›n diye

BBiizziimmEEnntteerrnnaassyyoonnaalliimmiizz

Page 47: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

bir içerik tafl›yordu. BBuurrjjuuvvaa ddeemmookk--rraassiissiinnee aallddaannmmaaddaann,, burjuva devletmekanizmas›n› zzoorr yyoolluuyyllaa y›kmay›hedefleyen bir devrimi esas alan çizgi,III. Enternasyonal'in de temel çizgisiolacakt›.

III. Enternasyonal’in KuruluflKongresi, bu ça¤r›n›n ard›ndan 1919Mart'›nda topland›. Enternasyonal, ilkkez iflçi s›n›f›n›n iktidarda oldu¤u birülkede, Sovyetler’de toplanm›flt›.

HHK›saca KKoommiinntteerrnn olarak da an›la-

cak olan III. Enternasyonal, II. Payla-fl›m Savafl›'n›n yafland›¤› y›llarda varl›-¤›na son verdi. I. Enternasyonal’inkendini la¤vetme nedeniyle III. Enter-nasyonal’in kendini la¤vetme nedenle-ri büyük ölçüde birbirine benzer. III.Enternasyonal de, tek tek çeflitli ülke-lerdeki komünist partilerin, savafl ko-flullar›nda ddaahhaa aakkttiiff,, ddaahhaa eessnneekk ola-bilmesi, kendi koflullar›n› daha rahatde¤erlendirip kararlar alabilmeleriamac›yla 1943’te kendini la¤vetti.

‹flçi s›n›f›n›n ve dünyan›n ezilenle-rinin oo ggüünnddeenn bbeerrii,, bbiirr EEnntteerrnnaassyyoo--nnaall öörrggüüttlleennmmeelleerrii yyookk!! Zaman za-man bu iddiayla ortaya ç›kanlar olsada, bunlar, Enternasyonal’i iissttiissmmaarretmeye yönelik manevralar olarak geç-ti tarihe.

HHCHP’nin üyesi oldu¤u “Sosyalist

Enternasyonal” (SE) ise, dünya iflçi s›-n›f›n›n de¤il, tekellerin solu olan “sos-yal-demokratlar›n”, reformistlerinuluslararas› birli¤i olarak 1951'de ku-ruldu.

Kuranlar emekçiler, ezilenler de-¤ildi. Marksist-Leninist hiç de¤illerdi.Ezilenlerin kurdu¤u üç enternasyonal-le hiçbir örgütsel, ideolojik ba¤lar›, de-vaml›l›klar› yoktu.

Peki öyleyse adlar› niye “SosyalistEnternasyonal”di diyeceksiniz?

Kurulufl tarihine dikkat edin.

Sorunun cevab› oradad›r.

HH1950’ler dünyan›n üçte birinin em-

peryalist dünyadan kopup sosyalizmyolunda ilerlemeye bafllad›¤› y›llard›r.Emperyalist tekeller, halklar›n sosya-

lizme kay›fl›n› engellemenin telafl›içindedirler. Bunun için de bir yandan“sosyal devlet” projelerini yürürlü¤ekoyarken, “sosyalist” ad›n› kullanarak,sosyalizme sempatiyi kendi kanallar›-na ak›tmak istiyorlard›.

Sosyalistlikle ilgileri yoktu. Onlaragöre, “sosyalizm” kapitalizmin “sos-yal refah devleti”nin bir sonucu ola-cakt›. Yani onlar›n sosyalizmi birazsosyallefltirilmifl kapitalizmden baflkabir fley de¤ildi. Ve zaten, SE kurulu-flunda ““aannttii--kkoommüünniisstt”” oldu¤unusöyleyen ilk “enternasyonal”dir.

HH

1976 y›l›n›n 27 Kas›m’›nda Anka-ra’da toplanan CHP 23. Kurultay›’ndaEcevit'in önerisi üzerine, Sosyalist En-ternasyonal'e üye olunmas› kararlaflt›-r›ld›. Baflvuru yap›ld›. Ve 28 Eylül1978’de de CHP'nin baflvurusu SE ta-raf›ndan kabul edildi.

CHP’nin üye olma nedeni de,SE’nin kurulufl nedeni gibidir. Ülke-mizde devrim mücadelesi geliflmekte-dir ve CHP, bu geliflimin önünü kes-mek için “solcu” görüntüyü öne ç›kar-maktad›r. CHP ve SE’nin aannttii--kkoommüü--nniissttlliikklleerrii ise, onlar› birlefltiren esasnoktad›r.

Sosyalist Enternasyonal CHP’yi nezaman atacak diyenler, yanl›fl ve yersizbir soru soruyorlar; çünkü CHP’ninsolla ilgisi olmad›¤› kadar, bu “Sosya-list Enternasyonal”in de sosyalistlikleilgisi yok... NNiitteekkiimm,, son SE’de “kuk-la Irak yönetimine yani asl›nda iflgalciABD’ye ‘terör örgütlerine karfl› destekverme” karar› al›nd›... SE ad› kimseyiyan›ltmas›n. Tekellerin ve iflbirlikçile-rinin örgütüdür. Bizim Enternasyonali-mizle ilgisi yoktur. Bizim Enternasyo-nalimiz ise, zaman›n› bekliyor, er geçyeniden tarih sahnesine ç›kacakt›r.

(*) Anlat›mlar, Galina Serebryako-va’n›n Atefli Çalmak adl› roman›n›n 3.cildinden al›nm›flt›r.

Say›: 112 47TAR‹H

K›sa TTarih88 TTeemmmmuuzz -- 1144 TTeemmmmuuzz

8 Temmuz 1965‹lk memur örgütü Türkiye Ö¤retmenler

Sendikas› (TÖS) Ankara’da kuruldu.

9-19 Temmuz 1993Eruh, Cizre, Maz›da¤, Uludere, Kulp ve

Hizan'da 13 köy boflalt›ld›, 12 köyün boflal-t›lmas› için köylüler tehdit edildi, 8 köylü öl-dürüldü.

10 Temmuz 1992BELPA iflçilerinin özellefltirmelere ve iflçi

k›y›m›na karfl› açl›k grevi, eylemin 11. gü-nünde kazan›mla sona erdirildi.

11 Temmuz 1993Kurtulufl Gazetesi ‹stanbul Merkez Bü-

rosu polis taraf›ndan bas›larak çal›flanlargözalt›na al›nd›. Yay›n› durduruldu.

11 Temmuz 1995Gazi Katliam› Davas›'n›n ilk duruflmas›

yap›ld›.

12 Temmuz 1993Toros Gübre’de sendikalaflt›klar› için ifl-

ten at›lan iflçiler açl›k grevine bafllad›.

13-14 Temmuz 1995Devrimci Halk Güçleri “Kay›plar› Bula-

ca¤›z, Katilleri Yarg›layaca¤›z” kampanya-s›nda 13 Temmuz’da Yeni Demokrasi Hare-keti ‹stanbul ‹l Merkezi'ni, 14 Temmuz’dada Galata Kulesi’ni iflgal ettiler.

14 Temmuz 1889 II. Enternasyonal kuruldu.

14 Temmuz 1991‹stanbul Özgür-Der kapat›ld›.

14 Temmuz 1993Halk›n Emek Partisi kapat›ld›.

14 Temmuz 1997‹stanbul Harbiye Orduevi’ne karfl›, ölüm

orucu flehitlerinin hesab›n› sormak için lavlasald›r› düzenlendi.

Page 48: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

48 DE⁄‹NMELER 8 TTemmuz 22007

“Ça¤›m›z dünyas›ndakurtulufllar› içinsavaflan ve çile çekenleri desteklemek için yi¤it olmak zorunlu de¤ildir, haysiyetli olmak yeterlidir.”

Amilcar Cabral

DDaahhaa ççookk ‘‘ppaaşşaa’’ vvaarr!!

“‹lk kez bir kuvvet komutan›hapiste. Eski Deniz KuvvetleriKomutan› ‹lhami Erdil yolsuz-luklardan dolay› kesinleflen 2y›l 6 ayl›k hapis cezas›n›n infaz›için Saray Cezaevi'ne konuldu.

Yolsuzluk dersen, yarg›land›¤›olay, orduda yaflanan yolsuz-luklar›n yan›nda devede kulakkal›r. Halka karfl› y›llard›r ifllenen suçlar;katliam, iflkence, infaz, köy yakmalar...

K›saca asl›nda içeri girmesi gereken dahao kadar çok “pafla” var ki!

� � �

PPooflfleett ddeemmookkrraassiissiiPartiler seçim bildirgelerinde bolca de-mokrasiden, insan haklar›ndan, halk›n so-runlar›n› çözmekten sözediyorlar. Oysahalk›n oyunu almak için yoksul mahalle-lerde da¤›tt›klar› makarnal›, nohutlu yiye-cek pofletleri dahi onlar› yalanl›yor. De-mokrasiden anlad›klar› bu: Halk›n oyunuavlada nas›l yaparsan yap!

� � �

KKâârr vvee ““mmiillllii ggöörreevv””

Perakende sektörünü temsil eden der-nekler genel seçimlerin yap›laca¤› 22Temmuz günü ma¤azalar› saat 13.00'ekadar açmama karar› ald›. An-cak baz› al›flverifl merkezlerinin,“bu karar sat›fl kayb›na nedenolur” itiraz› sektörü ikiye böldü.Patronlar lafa gelince, “oy ver-menin milli sorumluluk” oldu¤u-nu söylüyorlar ama, “kâr”danvazgeçememek, daha büyük birmilli duygu anlafl›lan onlar için.

Sivas’ta devletin katletti¤ini, gerici-lerin kullan›ld›¤›n› unutmad›¤›m›z›gösterdik. Yetmez; bir de o vahfletiaklayanlar, canlar›m›z›n diri diri ya-k›lmas›n›, “Aziz Nesin’in tahriki” ilemazur göstermeye çal›flanlar var. Veonlar san›ld›¤› gibi sadece gerici ya-y›nlarda de¤il. 4 Temmuz 1993 ta-rihli gazetelerden birkaç köfle yaz›s›:

EErrttuu¤¤rruull ÖÖzzkköökk:: ‘Düflünce hürriye-ti’ etiketi altında gereksiz tahrikleryapan, en geliflmifl demokrasilerdebile provokasyon olarak kabul edile-bilecek davranıfllarda bulunan kim-seler, Sivas’ta ortaya çıkan bu sonu-cu dikkatli bir flekilde de¤erlendir-

mek zorundadır. “fieri-at ayaklandı” deyip ifliniçinden çıkmak iste-yenler, olaylar sırasın-da çekilen foto¤raflarıdikkatle incelemelidir-ler. O foto¤raflarda ne-

den yeflil bayrak de¤il de Türk bay-ra¤ı taflındı¤ının ciddi bir tahliliniyapmalıdırlar. (Hürriyet)AAllttaann ÖÖyymmeenn:: Aziz Nesin’in bir sü-reden beri yaptı¤ı konuflmaların bü-yük ço¤unlu¤umuzca hofl karflılan-madı¤ı muhakkak. (Milliyet)YYaallççıınn DDoo¤¤aann:: Önce,Aziz Nesin’e“artık dur” de-mek gere-k i y o r .( M i l l i -yet))CCeennggiizzÇÇaannddaarr:: Olayların teti¤i Aziz Ne-sin’in provokasyonu ile çekiliyor vebaflka provokatörlerin de olaylarıniçine girmesi ve devletin acziyle bes-lenerek... (Sabah)

OOkkttaayy EEkkflflii::Halkta birhazırlanmıfllık ol-masa, Aziz Ne-sin’in söyledi¤ibirkaç münase-betsiz cümle bukadar tepkiye yolaçmazdı. Niha-yet, “beyin da-marlarının kireç-lendi¤i” izlenimiveren, öte yandanda bir “hırs-ı piri”ile yanıp tutuflanbirinin hezeyan-ları olarak de¤er-lendirilir biterdi.(Hürriyet)FFeehhmmii KKoorruu::Aziz Nesin, budefa izleri uzunyıllar kalacak birtrajedinin kahra-manı oldu. ... ar-bede, onun mer-kezinde bulundu-¤u yo¤un tahrik-lerle meydanageldi. (Zaman)

değin elerm

Atefli yakanlar vekatliam› aklayanlar

BAM TELİ çizgiler

Page 49: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

Say›: 112 49DE⁄‹NMELER

Halk›n sa¤l›¤›n› tehdit etti¤i çok iyi bilinen baz istas-yonlar› ço¤unlukla yoksul mahallelerde kuruluyor. Çün-kü, devlet ve sermaye için yoksullar›n can› de¤ersizdir.

Bursa'da yoksullar›n yaflad›¤› Arabayata¤› Mahalleside bunlardan biri. Halk, baz istasyonu kurulmas›na bir sü-redir karfl› ç›k›yor, eylemler yap›yordu. Son olarak bir ayönce halk›n tepkisi üzerine yap›m›ndan vazgeçilmiflti.

Her zaman oldu¤u gibi sermayenin yard›m›na poliskofltu. ‹lk önce 27 Haziran'da mahalleye sürü halinde ge-len polisler halk› korkutmaya, tedirgin etmeye çal›flt›lar.Ertesi günü ise polisler, daha kalabal›k gelerek mahalledeterör estirdiler ve baz istasyonunu kurdurmayacaklar›n›söyleyen kad›nlara, mahalle halk›na sald›rd›lar.

Mustafa Çilo¤lu adl› vatandafl› yaka paça gözalt›naalan polis, sermaye için “güvenli¤i” iki kat art›rarak, bazistasyonu kurulacak evin bulundu¤u soka¤› kuflatmaya al-d›. Halk›n tepkisi sonucu bir saat sonra serbest b›rak›lanÇilo¤lu’nun kolunun polis taraf›ndan k›r›ld›¤› görü-lürken, mahalle halk› yürütmenin durdurulmas› talebiyletoplad›klar› imzalarla mahkemeye baflvurdular.

Türkiye örnek ülke!Blair’in yerini alan ‹ngiltere

Baflbakan› Gordon Brown,“Milli Güvenlik Kurulu” oluflturulaca¤›n› aç›klad›.Brown, MGK’n›n “teröre karfl› ulusal mücadele ilke-lerini düzenli olarak de¤erlendirece¤ini” belirterek“teröre karfl› daimi teyakkuz sa¤lanacak” dedi.

Türkiye baflka fleyde de¤il, zulümde örnek.

Bu arada telefon dinlemelerle bafllayan, sonra so-kak ortas›nda infazlara giriflen burjuva demokrasisigemi az›ya ald›, son h›zla faflizme do¤ru kofluyor.

Gül faflistli¤ini hat›rlad›Abdullah Gül, Aksiyon Dergisi’ndeki röportaj›nda,yükselen milliyetçilik sorusuna flu cevab› veriyor:

“Ben de milliyetçiyim. Türk Ocaklar›’n›n kurucusu-yum. Milliyetçiler Derne¤i’nin kurucusuyum. Milliyet-çilik bayra¤›yla Marksizm’e karfl› mücadele verdik.

Milliyetçilik mukeddesatç›l›k ad› alt›nda Amerika’yahizmet ettikleri y›llar› anlat›yor Gül. Marksizm’e karfl›mücadele ettin de nas›l bir ülke yaratt›n; ortada.

Bu arada, milliyetçi oylar› almak için “bozkurtlu¤unu”hat›rlayan Gül gibi bir faflistten ve fleriatç›dan “liberalayd›n” ç›karmaya çal›flanlara ithaf olunur.

� � �

‹slami soygunDin büyük rant arac›. AKP, Kombassan gibileri “bü-yük” götürürken, hayat›n her alan›nda ayn› rant çark› ifl-liyor. Son örnek: ‹stanbul’da 120 türbenin ihtiyaçlar›n›karfl›lamak için kurulan, y›lda 1 milyon 300 bin YTL ba-¤›fl toplayan derne¤in, paray› türbeler için kullanmad›¤›ve türbelerden tarihi eserlerin çal›nd›¤› anlafl›ld›.

Polis halk›n sa¤l›¤›n› de¤il, baz istasyonlar›n› koruyor

Antalya Temel Haklar Derne¤i taraf›ndan 30 Hazirangünü Alt›nova’n›n Düden Mahallesi’nde, bulafl›c› hasta-l›klar konulu seminer düzenlendi.

Ayfle Kaytan’›n derne¤in faaliyetlerinden söz etti¤iaç›l›fl konuflmas›n›n ard›ndan bafllayan “Sa¤l›kl› Bir Ya-flam ‹çin Gelin Birlikte Bilinçlenelim” seminerine konufl-mac› olarak Dr. Mustafa Abac› kat›ld›. Abac›, bulafl›c›hastal›klar ve yaz döneminde s›caktan dolay› karfl›lafl›la-bilecek rahats›zl›klardan bahsetti. Abac›, uygulamaya ge-çen aile hekimli¤i ve kapat›lan sa¤l›k ocaklar› hakk›ndabilgi verirken, seminere kat›lan halk, “sa¤l›k hakk›m›zasahip ç›kal›m” fleklinde tepkilerini dile getirdiler.

Ço¤u kad›n 60 kiflinin kat›ld›¤› seminerin sonunda, se-çimlerin çare olmad›¤›, çözümün halk›n mücadelesindeoldu¤u ça¤r›s› yap›ld›.

Sa¤l›kl› yaflam semineri

Kene ›s›rmas›ndan ölümler h›zla sürerken, iktidar›n bukonuda hiçbir önleminin olmad›¤› görülüyor. Düzenhalk›n sa¤l›¤›n› hiçe sayarken, sahibinin sesi bas›n daölümleri gözden kaç›rmaya çal›fl›yor.

30 Haziran’da Sivas'ta Gülay Aflç›, Muammer Çiçekile Nuriye Nalç›, 2 Temmuz’da ise yine Sivas’ta 68yafl›nda bir vatandafl hayatlar›n› kaybettiler.

Kene can al›yor, iktidar seyrediyor

Küçük-burjuva ayd›n-lar›n tarihi, yan›lg›lar tari-hidir. Her f›rsatta sistemegüvenmek isterler, her ya-n›ndan kan ve pislik akansistemin kendi mekaniz-malar› içinde temizlene-ce¤ine inanmak isterler.Ve her defas›nda yan›ld›k-lar›n› görüp hayal k›r›k-l›klar›na u¤rar, sonra das›rtlar›n› baflka güçlere,örne¤in AB’ye dayarlar.

Hrant Dink davas›n›nbafllamas›yla yine ayn› at-mosfer olufltu. “Bu kez

farkl› olmal›, budava dönüm nok-tas›” gibi söylem-

ler dillerinden düflmüyor.Örne¤in birisi, cinayettedevlet parma¤›na iflaretederek, “e¤er bu defa dagörmezden gelirsek, e¤erbu defa da gerçek katille-ri korursaky, e¤er bu defada devleti temizlemezsek,büyük bir f›rsat› kaç›rm›floluruz” diyor.

Göremedikleri, budevletin faflist niteli¤i vefaflizmin ancak bir dev-rimle y›k›laca¤›d›r. Dinkdavas› da bu gerçe¤in ye-niden alt›n› çizecek.

bitmeyen yyanılgı

Page 50: Seçim Bildirgelerinde Meydanlarda LAF VAR; ELLER‹M‹Z Hiçbir …yuruyus.biz/pdf/pdf/112.pdf · 2007-07-07 · Siyaset arenas›nda ye- ralan tüm güçler, seçim platformunda

50 HABER/YORUM 8 TTemmuz 22007

Muhalif hertürlü sesi k›s-mak, her türlüörgü t lenmeyiyok etmek içinelinden gelenher fleyi yapan,

gerekti¤inde kendi yasalar›n› da hiçesayan, yetkileri yetmedi¤inde hükü-met taraf›ndan yeni yetkilerle dona-t›lan polis, bu kez de internet sitele-rine el att›.

Uygulama; bu ülkede yasalar›nde¤il, polisin istedi¤inin yaflama ge-çirildi¤inin bir örne¤i.

‹nternete eriflimi engelleyen filtreprogramlar›n›n giderek yayg›nlaflt›-¤› biliniyor. Çocuklar›, gençleri por-nografi sitelerinden korumak gibi“iyi niyetli” amaçlarla haz›rlanm›flolan program, polisin “kötü niyetle-rinin” arac›na dönüfltü.

Polis bir liste haz›rlayarak nere-deyse muhalif bütün yay›nlar›n, der-neklerin sitelerine eriflimi engelli-yor. Filtre programlar›n› haz›rlayanflirketler arand›¤›nda ise flu cevapveriliyor: ““EEmmnniiyyeettiinn vveerrddii¤¤ii lliissttee--ddee vvaarrss››nn››zz!!””

Peki polis neye göre haz›rl›yorlisteyi?

Program›n kullan›labilmesi, yanibir siteye eriflimin engellenebilmesiiçin mahkeme karar› gerekiyor. fiir-ket ancak bu flekilde eriflimi engelli-yor. Ancak yine bir Türkiye gerçe¤iolarak, polisin iste¤ine “hay›r” diye-cek hiçbir kurum olmad›¤› gözönü-ne al›nd›¤›nda, elinde hiçbir mahke-me karar› bulunmayan polis kafas›-na göre liste haz›rlay›p, sansür uy-guluyor.

Muhaliflere geçit yok!Listede kimler yok ki;

TAYAD, marksist.com, Grup Yo-rum’un sitesi, Savafl Karfl›tlar›, YeniÖzgür Politika, Yürüyüfl, At›l›m,Al›nteri, Azadiya Welat, ‹nsan Hak-

lar› Derne¤i’nin, Avrupa Parlamen-tosu üyesi Feleknas Uca’n›n resmisitesi, Ba¤›ms›z ‹letiflim A¤› ve da-ha onlarcas›...

Hepsi yasal kurumlar, hepsininortak özelli¤i flu veya bu politikaya,düzene muhalif kifli, kurumlar olma-s›, oligarflik devletin yalanlar›na kar-fl› gerçe¤i halka anlatma gayretiiçinde olmalar›. Polis için tüm bun-lar bir hak de¤il, “suç”tur. En küçükelefltiriye tahammül edemeyen AKPiktidar›nda da bu anlay›fl en üst bo-yutta devam etmifltir.

Mahkeme karar› gereksizDikkat edin; sitelerin hiçbiri hak-

k›nda mahkeme karar› yok. Ancakpolis için bunun önemi de yok!“Yetkimiz az” diye durmadan yeniyetkiler isteyen polisin gerçektenböyle bir ülkede yasal yetkiye ihti-yac› olabilir mi? Fiili olarak yapa-mad›¤› hiçbir fley yok! Kendini yar-g› yerine de koyar, infaz kurumu ye-rine de!

Yap›lan aç›kça yasad›fl›l›k. Hu-kuki hiçbir temeli yok. ‹ktidar›n,‹çiflleri ve Adalet Bakanl›klar›’n›nise bu duruma hiçbir itiraz› yok.Çünkü onlar›n bilgisi dahilinde ya-p›l›yor bu tür hukuksuzluklar.

Burada sorun sadece internetles›n›rl› de¤ildir, bir zihniyetin d›flavu-rumudur bu örnek. Ve bu zihniyet buülkede Susurluklar’› örgütlemifltir,yasalar›n yetmedi¤i yerde kontrge-rilla devreye girer anlay›fl›n› gelifltir-mifltir.

Böyle bir ülkede ifade, düflünceözgürlü¤ü sadece “hofl bir seda”danibarettir, pratik hiçbir de¤eri, karfl›l›-¤› yoktur. Burjuva düzen partileri,düzenin bütün kurumlar› durmadanbu seday› tekrarlay›p durarak, hakve özgürlükler, demokrasi, ifade öz-gürlü¤ü varm›fl havas› yarat›r, öteyandan alabildi¤ine bask›y›, yasak-lar›, sansürü sürdürürler.

Bu “filtreden” muhalif hiçbir kifli veya kurum geçemez!

14 Temmuz1979’da ‹stanbul’da“Emperyalizme, Fafliz-me, Pahal›l›¤a ve ‹fl-sizli¤e Karfl› Mücade-le” kampanyas›ndabildiri da¤›t›rken jan-darma taraf›ndan kat-ledildi.

HHüüsseeyyiinnAAKKSSOOYY

Cephe taraftar›olarak mücadeleyekat›ld›. 1990’da gitti¤iAlmanya’da da müca-delenin içinde yerald›.15 Temmuz2001’de rahats›zl›¤›sonucu aram›zdan ay-r›ld›.

‹‹sskkeennddeerrEERROO⁄⁄LLUU

12 Eylül sonras›-n›n cezaevi direniflin-de onurlu bir mücade-le verdi. Tahliye ol-duktan sonra 16Temmuz 1988’deçal›flt›¤› iflyerindeelektrik çarpmas› so-nucu kaybettik.

BBaahhaattttiinn‹‹fifiCCAANN

19 Temmuz1996’da ölüm orucu-nu desteklemek içinBa¤c›lar Nam›k KemalCaddesi’nde yap›lanbir gösteri s›ras›ndapolis taraf›ndan katle-dildi. 17 yafl›nda gençbir devrimciydi.

LLeevveennttDDOO⁄⁄AANN

16 Temmuz1993’te ‹stanbul fiiri-nevler’de polis tara-f›ndan kurflunlanarakkatledildi. Mücadeleye1989’da kat›ld›. Yeni-bosna’da YENDER’defaaliyetlerde yerald›.Son olarak Devrimci

Sol Halk Milisleri üyesiydi.

KKeemmaallAAYYGGÜÜLL