sİstemler fİzyolojİsİ -...
TRANSCRIPT
FĠZYOLOJĠ
• YaĢamın mantığını ve yaĢayan organizmaların
nasıl çalıĢtığını inceleyen bilim dalı
– Ġnsan Fizyolojisi
– Bitki Fizyolojisi
– Virüs Fizyolojisi
– v.s....
HÜCRE
• Organizmanın en küçük yapısal birimi
• Yapısında bulunduğu organın iĢlevlerine yönelik
özellikler taĢır ancak tüm diğer hücrelerle ortak
olan yanları daha fazladır.
DOKU
• FarklılaĢmaya uğramıĢ benzer hücrelerin
oluĢturduğu yapılar:
– Kas dokusu
– Sinir dokusu
– Epitel dokusu
– Bağ dokusu
ORGAN
• Dokuların değiĢik oranlarda katılımı ile oluĢan,
belirli iĢlevlere sahip organik yapılardır:
ORGAN SĠSTEMĠ
• Birden çok organın bir araya gelerek
“bir iĢleve” yönelik genel yapıyı
oluĢturması
– Örneğin kalp, arterler ve venler dolaĢım
sistemini oluĢturur..
HOMEOSTAZĠS
• Organizmanın iç ortamının dengesinin
(sabitliğinin) sürdürülebilmesidir
• Bu düzenleme aktiftir ve düzenleme bozulursa
hastalıkla sonuçlanır
• Bu düzenin sağlanabilmesini amaçlayan
mekanizmalara homeostatik mekanizmalar denir
HOMEOSTAZĠS
• KONTROL: Sinir sistemi ve endokrin sistem
• KORUNMA:
– Motive (güdülenmiĢ) davranıĢ
• Susayınca su içme
– Negatif geri bildirim (Ayar noktası)
• Vücuttaki birçok maddenin değerinin belirli aralıkta tutulması
KAN DOKUSU
• Plazma veya serum adı verilen sıvıda,
süspansiyon halindeki (≈ asılı duran) hücresel
elemanları içeren dokuya kan dokusu denir.
• Vücut ağırlığının % 8’idir.
KANIN BĠLEġĠMĠ
• Hücreler:
– Eritrositler (alyuvarlar)
– Lökositler (akyuvarlar)
– Trombositler (plateletler)
• Sıvı Kısmı:
– Plazma
– Serum (plazma – pıhtılaĢma
faktörleri)
HEMOGLOBĠN
• Eritrositlerin sitoplazmasında bulunan,
baĢlıca görevi akciğerlerden dokulara
O2 taĢımak olan bir proteindir
• Yapısında demir bulunur
• Normal Değerleri:
• KADIN: % 12 – 16
• ERKEK: % 14 – 18
• Hemoglobin düzeyinin bu değerlerin
altına inmesi anemi göstergesidir
KANIN GÖREVLERĠ
• Solunum
• Beslenme
• BoĢaltım
• Isının düzenlenmesi
• Asit-Baz dengesi
• PıhtılaĢma
• TaĢıyıcı (Hormon gibi..)
• Savunma sistemi
KAN GRUPLARI
Kan grubu Membran antijeni Plazma antikoru
A grubu A antijeni Anti-B
B grubu B antijeni Anti-A
AB grubu A ve B antijeni Antikor yok
O grubu Antijen yok Anti-A ve Anti-B
ĠġLEV
• O2'nin taĢınarak hücrelere ulaĢtırılması, üretilen CO2'in uzaklaĢtırılması.
• Bu iĢlevin gerçekleĢtirilebilmesi için üçsistem koordinasyon içinde çalıĢır:
– Solunum sistemi
– Havayolları
– Akciğerler
– Göğüs kafesi ve solunum kasları
– Pulmoner dolaĢım
– Eritrositler
– DolaĢım sistemi
HAVAYOLLARININ ÇAPI
• Kıkırdak yapı ve düz kaslar
• Bronkodilatatörler: Sempatik uyarı, adrenalin,
CO2
• Bronkokonstriktörler: Parasempatik uyarı,
histamin
KAVRAMLAR
• Ventilasyon: Akciğerlerin gaz değiĢimin
sağlamak üzere havalanması
– Ġnspirasyon (Soluk alma)
– Ekspirasyon (Soluk verme)
• Gaz değiĢimi: Kan ve hava arasındaki O2 ve
CO2 değiĢimi
• Perfüzyon: Akciğerlere gaz değiĢimi için kanın
geliĢi
AKCĠĞERLER
• Akciğerler milyonlarca ALVEOL ile doludur
• Alveoller pulmoner kapillerler tarafından
çevrelenir
• Akciğerlerin çevresi PLEVRA adı verilen çift
katlı bir epitel tabakası ile kaplıdır
• Bu iki tabaka arasındaki SIVI akciğer
hareketlerinde kayganlık sağlar
ALVEOL
• Hava yollarının iç yüzeyi RESPİRATUAR
EPİTEL ile kaplıdır
• Respiratuar epitel üzerinde çok miktarda SİLİA
bulunur
• Epitel ve goblet hücreleri mukus salgılar
• Günlük olarak yaklaĢık 100 ml. mukus salgılanır
ve silyalar tarafından saatte 1-2 cm hızla yukarı
yönde ilerletilir
SURFAKTAN
• Alveollerin iç yüzeyini kaplayan sıvı
• Alveolar epitel tarafından salgılanır
• Yüzey gerilimini azaltarak alveollerin daha rahat
geniĢlemesini sağlar
KALP KASININ ÖZELLĠKLERĠ
• Uyarılabilme:– Kalp kası mekanik, elektriksel, ısı veya kimyasal uyaranlarla
uyarılabilir. Bu özelliğe bathmotrop özellik denir.
• Kasılabilme:– Miyokardın bir uyaran karĢısında gösterdiği kasılma yeteneğine
inotrop özellik denir.
• Otonomi:– Miyokardın otonomi özelliğine kronotrop özellik denir.
• İletebilme:– Miyokardın kendine gelen bir impulsu iletebilme özelliğine
dromotrop özellik denir.
EKG
• Kalbin aksiyon akımları komĢu dokulara, vücut
yüzeyine kadar yayılabilir. Vücut burada
homojen iletken bir rol oynar.
• Bir elektrot “+” tarafa diğeri “–” tarafa konursa iki
bölge arasındaki toplam potansiyel farkı
alınabilir.
• Bu metoda elektrokardiyografi denir.
KALBĠN SĠNĠRSEL DÜZENLENMESĠ
• Kalbin sempatik sinirlerle uyarılması: • Kuvvetli sempatik uyaranlar kalbin atımını 180-200
/dakikaya kadar çıkarırlar. Ayrıca kasılma gücünü de artırarak pompalanan kanın hacmini ve fırlatma basıncını da artırır. Kardiyo akselatör etki adrenerjik reseptörler üzerinden adrenalin (epinefrin) ve noradrenalin (norepinefrin) ile ortaya çıkar
• Kalbin parasempatik sinirlerle (vagus) uyarılması: • Kuvvetli vagus uyarıları kalbi birkaç saniye durdurabilir,
sonrasında kalp 20-40 / dk atmaya baĢlar. Vagus uyarısı kalbin kasılma kuvvetini % 20-30 oranında azaltır. Kardiyo inhibitör etki N. vagustan salınan asetilkolin aracılığı ile ortaya çıkar
ORGANLAR
• Ağız
• Yutak
• Özofagus
• Mide
• Duodenum
• Jejunum
• Ġleum
• Kolon
• Rektum
• Anüs
______________
• Tükrük Bezleri
• Karaciğer
• Safra Kesesi
• Pankreas
SĠNĠDĠRĠM SĠSTEMĠNĠN GÖREVLERĠ
• Sindirim sistemi, alınan besin maddelerini
mekanik ve kimyasal yolla parçalayarak kan
dolaĢımına geçmesini (absorbsiyon) sağlar.
– Sindirim
– Motilite
– Sekresyon
– Absorbsiyon
• Sonuç olarak vücuda sürekli olarak su, elektrolit
ve besin sağlar
GASTROĠNTESTĠNAL ĠġLEV KONTROLÜ
• Sefalik Faz: Besinlerin tadı, görüntüsü, kokusu ve emosyonel faktörler (çiğneme, salya salgılnması, yutma)
• Gastrik Faz: Midede bulunan besinler (lokal refleksler)
• Ġntestinal Faz: Barsaklar kimus varlığı (pankreas ve safra sekresyonları, ince barsak sekresyonu ve hareketleri, kolon hareketleri, defekasyon)
GASTROĠNTESTĠNAL ĠġLEV KONTROLÜ
SĠNĠRSEL KONTROL
Görüntü, Koku
N. VAGUS Uyarılması
Kanalın gerilmesi, kimyasal uyarı, sindirim ürünlerinin artmıĢ konsantrasyonu
REFLEKS
ENDOKRĠN KONTROL
Gastrin
Kolesistokinin
Sekretin
Diğer hormonlar..
GASTROĠNTESTĠNAL ĠġLEV KONTROLÜ
• Nöral kontrol iki yolla yapılır;
– 1) İntrensek innervasyon (lokal sinir sistemi)– 2) Ekstrensek innervasyon (otonom sinir sistemi)
• Lokal sinir sistemi iki sinir ağından (pleksus) oluĢur: – Myenterik pleksus (Auerbach), kas aktivitesinden sorumludur.
– Submukozal pleksus (Meisner), sekresyondan sorumludur.
• Otonom sistemin etkisi:– Parasempatik sistem genel olarak aktiviteyi artırır.
– Sempatik sistem genel olarak aktiviteyi azaltır.
• GĠS de temel olarak motilite ve sekresyon intrensek sistemin kontrolü altındadır. Ekstrensek sistem bu etkiyi azaltır veya artırır.
GASTROĠNTESTĠNAL ĠġLEV KONTROLÜ
• Hormonal düzenleme hem kas aktivitesi, hem de salgılama üzerine etklidir.
• Gastrin hormunu; midedeki G hücrelerinden salgılanır. Mukoza geliĢimini uyarır, mide asidi
ve pepsin salgılanmasını uyarır, mide motilitesini artırır.
• Kolesistokinin hormonu; endokrin hücreler, üst GĠS, distal ileum ve kolondan salgılanır.
Safra kesesinin kasılmasını artırır ve pankreasın enzim salgısını uyarır. Mide boĢalmasını
geciktirir, barsak motilitesini artırır.
• Sekretin hormonu; Ġnce barsak S hücrelerinden salgılanır. Pankreas ve safra kesesinde
bikarbonat sekresyonunu uyarır. Mide asidi salgısını azaltır.
• Gastrik inhibitör peptid (GIP), Vazoaktif İntestinal polipeptid (VIP), Motilin de etkili
hormonlardandır.
BOġALTIM SĠSTEMĠNĠN GÖREVLERĠ
• Metabolizma sonucu ortaya çıkan artıklar ve zararlı maddelerin atılması
• Su ve plazma volümünün düzenlenmesi
• Vücudun iyon dengesinin düzenlenmesi
• Plazmanın ozmotik basıncının düzenlenmesi
• Az oranda detoksifkasyon
• Ġç salgılar
• Asid baz dengesinin düzenlenmesi
BÖBREK
• Böbrek dakika kan
akımının % 25’ine sahiptir
• Günlük ortalama 1200 ml
idrar çıkıĢı sağlar
• Hormon salgılar
– Renin
– Eritropoietin
– Prostaglandin
– Bradikinin
NEFRON
• Böbreğin en küçük fonksiyonel birimidir
• Her bir nefron MALPĠGHĠ KORPUSKÜLÜ (kılcal
damar yumağı) ile böbrek tüplerinden oluĢur
– Malpighi korpuskülü
• Glomerül adı verilen kılcal damar yumağı ile
• Bunu saran Bowman kapsülünden oluĢur
– Böbrek tüpleri
• Proksimal tüp
• Henle kulpu
• Distal tüp
ĠDRAR
• Normalde 600-2500 ml arasındadır. Ortalama: 1200 ml.
• Günlük idrarın:– Miktarının normalden fazla olması: POLĠÜRĠ
– Miktarının normalden az olması: OLĠGÜRĠ
– Ġdrar olmaması: ANÜRĠ
• Günlük çıkarılan idrar miktarı Ģu faktörlere bağlıdır:– Alınan su miktarı
– Böbrek dıĢı yollarla su kaybı
– Diyet
– Vücut durumu (yatar durumda)
• Ġdrar dansitesi (özgül ağırlık): 1015 - 1025
• Ġdrar asiditesi (pH): 5 – 7
KAVRAMLAR
• Hormon: Yunanca horman = uyarmak, eksite etmek
– Hormonlar vücudun farklı bölgelerinde yer alan özelleĢmiĢ hücre gruplarından salgılanır, kan yoluyla hedef hücrelere ulaĢır ve fizyolojik etkilerini oluĢtururlar.
• Endokrin bez: Yunanca endon = içeriye, krinein = salgılamak.
– Salgılarını (hormon) vücudun içine salgılayan bezler.
• Ekzokrin bez: Yunanca exo = dıĢ.
– Salgıları vücudun dıĢına salgılamak (ör: gözyaĢı, salya, ter bezleri)
SĠNĠR SĠSTEMĠ – HORMONAL SĠSTEM
• Farklılıklar:– Sinir sisteminde anatomik bağlantılar Ģarttır. Hormon sistemde ise kan yolu
ile tüm vücuda yayılır.
– Nöral mesajlar hızlıdır ve msn.’lerle ölçülür, hormonal mesajlar ise daha uzun zaman alır ve etkileri saniye veya dakikalarla ölçülür.
– Nöral mesajların çoğu dijitaldir (var veya yok, hep veya hiç) oysa hormonal mesajlar analogdur (kademeli, Ģiddetleri değiĢken)
– Sinir sistemi (somatik) istemli kontrol edilebilir.
• Benzerlikler:– Ġletici olarak kullanılan maddeler, birbirlerine benzeyen kimyasal haberci
moleküllerdir. Bunların kattettikleri mesafe çok farklıdır: (30 nm –1m)
– Nöron ileticisini, endokrin bez de hormonunu sentez edip ilerde kullanmak üzere depolar
– Her iki sistemde uyarılma olmadan aktive olmazlar.
– Birçok kimyasal madde hem nörotransmitter hem hormondur.
– Her ikiside reseptörleri üzerinden ve benzer hücre içi yollardan etkili olurlar.
HĠPOTALAMUS
• Endokrin ve otonom kontrolün bir arada yürütüldüğü beyin bölgesidir.
• Açlık-tokluk, iĢtah, vücut ısısı, gibi pek çok düzenleme de hipotalamusta organize edilir.
• Hipotalamusta üretilen salgılatıcı ve inhibe edici hormonlar ile ön hipofiz çalıĢmasını kontrol eder.
• Hipotalamusta bulunan supraoptik ve paraventriküler çekirdeklerde yapılan oksitosin ve vazopressin(ADH) hormonları aksonlar boyunca ilerleyerek arka hipfizden kana verilir.
MSH (MELANĠN UYARICI HORMON)
– BronzlaĢmayı sağlar
– Cinsel ilgiyi ve gücü etkiler
– ĠĢtahı baskılar
BÖBREKÜSTÜ BEZĠ
• Glukokortikoidler: Kan Ģeker düzeyini yükseltirler, immün sistemi baskılarlar, inflamasyonu önlerler
• Mineralokortikoidler: Na+ tutulup K+ atılmasını sağlarlar.
• Adrenal androjenler: Kadında aksiller ve pubik kıllanma ile libidodan sorumludur. Erkekte etkileri testislerden salgılanan androjenlerin etkilerinden ayıryedilemez.
EġEY BEZLERĠ (GONADLAR)
Ovaryum hormonları:
• Östrojenler, progesteronlar: DiĢi sekonder seks karekterlerinin geliĢimini ve sürdürülmesini sağlarlar. Uterustaki siklik değiĢikliklerin oluĢmasını sağlar.
Testis hormonları:
• Testosteron:Erkek sekonder seks karekterlerinin geliĢimi ve sürdürülmesini sağlar. Spermiogeneze yardımcı olur.
GENEL ÖZELLĠKLERĠ
• Vücudun yaklaĢık,%40’ı çizgili kas, %10’u düz kas kastan oluĢmaktadır.
• Kas hücreleri kasılma (kontraksiyon) yeteneğine sahiptir:– Sindirim kanalındaki düz kasların kontraksiyonu besin
maddelerini karıĢtırıp ilerletirler;
– Kalp kasının kontraksiyonu kanın dolaĢım sistemine gönderilmesini sağlar;
– Ġskelet kaslarının kasılıp gevĢemesi ise konuĢma, yazma, yürüme, koĢma gibi istemli hareketlerin yapılmasını sağlar.
ĠSKELET KASI
• İzometrik Kontraksiyon:– Kas kasılırken kasın gücü (gerimi) artarken kasın boyu sabit kalır. Burada eklemler
hareket etmez; böylece kasın boyu kısalamaz. Kasın iki tendon ucu birbirine yaklaĢmaz (Bilek güreĢinde biseps kasının kasılması veya elimizin üzerinde ağır bir yük tutmak).
• İzotonik Kontraksiyon:– Kasın kasılma gücü (gerimi) sabit kalırken, boyun kısalmasıdır. Burada eklemler
hareket eder ve böylece kasın her iki tendon ucu birbirine yaklaĢır ve kas kısalır (Yürürken bacak kaslarının kasılması).
• Hipertrofi:– Kasların egzersiz ile çalıĢtırılması kas lifinin (hücresinin) kalınlaĢmasına (hipertrofi)
neden olur.
• Atrofi:– Çizgili kaslar motor nöron tarafından uyarıldığı için motor nöronlarda oluĢan sorunlar,
kasların yeterli derecede uyarılmamasına ve atrofiye neden olur. Uzun süre kullanılmayan kaslarda da atrofi oluĢabilir. Fizik tedavi yöntemleri ile atrofi geciktirilebilir.
• Rigor Mortis:– Ölüm Katılığı. Ölüm sonrası ATP depoları tükendiği için iskelet kaslarında sertlik
geliĢir.
AKTĠN VE MĠYOZĠN
• Üç tip kas hücresinde de kontraksiyon iki proteinin
etkileĢimi sonucunda olur.
• Bunlar, AKTİN ve MİYOZİN dir.
• Bu etkileĢim için hücre içinde kalsiyum (Ca+2) iyonuna
ihtiyaç vardır.
• Miyozin aynı zamanda kas kasılması sırasında gereken
enerji kaynağı “ATP“’nin parçalanmasını sağlar.
DÜZ KAS
• Düz kas hücreleri küçük, mekik Ģekilli hücrelerdir.
• Hücre aralarında elektriksel uyarıların yayılmasına izin verecek Ģekilde yarıklar (gevĢek bağlantı) vardır.
• Bu kas tipinde aktin ve miyozin proteinleri düzensiz dağılmıĢtır.
• Bulunduğu yerler:– Kan damarları
– Sindirim kanalı, safra kesesi, safra kanalı
– Uterus ve fallop tüpleri
– Mesane ve üreterler
– Solunum yolları
• Düz kas hücresi kendiliğinden (spontan) aktif durumdadır. Kontraksiyon için dıĢ uyarana gerek yoktur.
• Kasılma ve gevĢeme düz kasın kendi iç mekanizmaları ile düzenlenir.