sobİad: sosyal bİlİmler araŞtirmalari derneĞİ - hukuk İ · 2020-04-17 · friedrich august...

103

Upload: others

Post on 28-Jul-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında
Page 2: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

2 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

HHUUKKUUKK,, KKUURRUUMMLLAARR

VVEE İİKKTTİİSSAATT Hukuk ve İktisat Yaklaşımı ve Kurumsal İktisat Üzerine

İncelemeler

Dr. Serdar Yay

Page 3: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 3

SOBİAD :: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ

HUKUK VE İKTİSAT ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

SOBİAD-HİAM Hukuk ve İktisat Yaklaşımı kapsamına dahil tüm disiplinlerde araş-tırmalar yapılmasını; konferans, panel, forum ve benzeri etkinlikler düzenlenme-sini desteklemek amacıyla Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği (SOBİAD) bünye-

sinde oluşturulmuş bir merkezdir.

:: Kamu Tercihi :: Anayasal İktisat :: Kurumsal İktisat :: Regülasyon İktisadı :: :: Mülkiyet Hakları İktisadı :: İşlem Maliyetleri İktisadı ::: :::

SOSRES:: THE SOCIAL SCIENCES RESEARCH SOCIETY

The CENTER FOR STUDY OF LAW AND ECONOMICS (CSLE )

The Center for Study of Law and Economics (CSLE) is an initiative of the Social Sciences Research Society (SOSRES), a non-governmental research organization based in Turkey. The objective of the CSLE is to promote high-quality research in

the fields at the interface of law and economics.

Public Choice :: Constitutional Economics :: Institutional Economics :: Regulatory Economics Economics of Property Rights :: Economics of Transaction Costs ::: :::

[email protected] www.sobiad.org

Copyright © 2020, Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği

Bu kitabın her türlü yayın hakkı Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği (SOBİAD)’ne aittir. SOBİAD’ın izni olmadan tanıtım amaçlı toplam bir sayfayı geçmeyecek alıntı-lar hariç olmak üzere, hiçbir şekilde kitabın tümü veya bir kısmı herhangi bir or-tamda yayımlanamaz ve çoğaltılamaz.

SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Yayınları

ISBN: 978-605-69931-6-9

Tavsiye Edilen Referans Bilgisi: Yay, S., (2020), Hukuk, Kurumlar ve İktisat, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları.

Page 4: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

4 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

ÖNSÖZ

İyi bir sosyal düzenin tesisi için "kurallar" ve "kurumlar" büyük önem arz etmektedir. Kurallar ve kurumların öneminin, ekonomik, sosyal, siyasi vb. etkilerinin incelenmesi ve anlaşılabilmesi ise "hu-kuk" ve "iktisat" bilimlerden geçmektedir. Tarihsel süreçte gelişimini farklı kulvarlarda sürdüren bu iki önemli bilim dalının birbiri ile olan ilişkisi de hiç şüphesiz en az iki bilim dalı kadar önemlidir. Hukuk ve iktisat arasındaki bu önemli ilişki muhtelif perspektiflerce (ekonomi hukuku ve ekonomik anayasa, hukuk ve iktisat yaklaşımı, hukukun iktisadi analizi) ele alınmaktadır. Ekonomik düzen konusu-nu ele alan ekonomi hukuku ve piyasa ekonomisinin etkin işlemesine imkan verecek kurallar ve kurumların tesis edilmesine önem veren Freiburg iktisat ve hukuk okulu mensuplarının görüşlerince gelişen ekonomik anayasa hukuk ve iktisat ilişkisininde dikkat çekmektedir. Kurallar ve kurumlar ile iktisat arasındaki ilişkileri inceleyen muhte-lif disiplinlerden (mülkiyet hakları iktisadı, işlem maliyetleri iktisadı, regülasyon iktisadı, anayasal politik iktisat vb.) oluşan iktisat pers-pektifi olan hukuk ve iktisat yaklaşımı ise gerek inceleme alanları gerekse de her iki alan yazınına katkısı açısından ayrı bir öneme sa-hiptir. Örneğin, hukuk ve iktisat yaklaşımının alt disiplinlerinden biri olan kurumsal iktisat ise, merkezine kurallar ve kurumları ele alan bir iktisadi düşünce okuludur. Söz konusu perspektiflerden hukukun iktisadi analizi ile ise hukukun iktisat biliminin temel araç, yöntem ve varsayımları çerçevesinde (fiyat teorisi, özel çıkar maksimizasyonu, metodolojik bireycilik, rasyonel tercih teorisi, etkinlik, refah maksi-mizasyonu vb.) analiz edilmesine vurgu yaptığı için önem arz etmek-tedir. Önemle belirtelim ki, hukuk ve iktisadın muazzam birlikteliği, bu birlikteliği ele alan söz konusu perspektiflerin önemli isimlerinin peş peşe elde ettikleri Nobel Ekonomi Ödülleri ile taçlanmıştır. Bu süreç 1974'te büyük düşünür Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında James M. Bucha-nan, 1991 yılında Ronald H. Coase, 1993 yılında Douglass C. North, 2002 yılında dolaylıda olsa hukuk ve iktisat yaklaşımı çatısı altında değerlendirilebilecek Vernon L. Smith ve Daniel Kahneman, 2009

Page 5: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 5

yılında Elinor C. Ostrom ve Oliver E. Williamson, 2014 yılında Jean Tirole ve son olarak da 2016 yılında Bengt Holmstrom ile devam et-miştir. Hukuk ve iktisat yaklaşımının geçmişten günümüze bu uzun yoldaki anlam, önem ve değeri göz önünde bulundurulduğunda bu serüvenin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini söylemek yanlış olmaya-caktır. Türkiye'de hukuk ve iktisat ilişkisini ele alan yaklaşımların henüz hak ettiği değeri bulamadığını ne yazık ki belirtmek gerek-mektedir. Bu çalışma ile Türkiye'de hukuk, kurumlar ve iktisat yazı-nına ufak da olsa bir katkı sunmak amaçlanmaktadır.

Dr. Serdar YAY

Page 6: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

6 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

İÇİNDEKİLER Önsöz……………………………………………………………………………………..…….4 Giriş...................................................................................................................................7

BİRİNCİ BÖLÜM

KURALLAR ve KURUMLAR PERSPEKTİFİNDEN HUKUK Sosyal Düzen ve Sosyal Normlar.......................................................................10 Hukuk: Tanım, Dayanak ve Kaynakları..........................................................16 Hukuk: Amaç ve Fonksiyonları..........................................................................21 Hukuk Kuralları........................................................................................................25 Hukukun Temel Kurumu: Hukuk Devleti......................................................29

İKİNCİ BÖLÜM

HUKUK ve İKTİSAT İLİŞKİSİ ÜZERİNE FARKLI PERSPEKTİFLER: Ekonomi Hukuku ve Ekonomik Anayasa, Hukuk ve İktisat Yak-

laşımı, Hukukun İktisadi Analizi Hukuk ve İktisat İlişkisi Üzerine.......................................................................40 Hukuk ve İktisat İlişkisini Ele Alan Başlıca Yaklaşımlar........................61 Ekonomi Hukuku ve Ekonomik Anayasa Perspektifleri.........................64 Hukukun İktisadi Analizi......................................................................................70 Hukuk ve İktisat Yaklaşımı..................................................................................83 Sonuç.............................................................................................................................89 Kaynaklar....................................................................................................................91

Page 7: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 7

GİRİŞ

"İktisat, pek çok hukuki sorunun tahlilinde çok güçlü bir araçtır; ancak ne var ki hukukçuların çoğu iktisadın prensipleri ile somut hukuki so-

runlar arasında bağ kurmakta zorluk çekmektedirler." Richard A. Posner

"Ekonomi bilimini sosyal bilimlerdeki diğer disiplinlerden ayıran özel-

lik ekonominin incelediği konu değil, yaklaşımı ve metodudur." Gary S. Becker

Ünlü Amerikalı hukukçu Oliver W. Holmes (1841-1935), 1897 yılın-da yayınlanan "Hukuk Yolu (The Path of Law)" adını taşıyan bir ça-lışmasında şöyle yazar: "Hukukun rasyonel yönden incelemesi yapıldı-ğında belki geleneksel hukukçu, bugünün kabul edilen adamı olabilir; ancak gelecekte hukuk adamı iktisat ve istatistiğin hakimiyeti altında olacaktır.1" Holmes'in bu öngörüsünün bir ölçüde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Aradan geçen yaklaşık 125 yılın ardından hukuk dokt-rini, hukuk felsefesi ve hukuk teorisi alanında iktisadın kendine özel bir yer edindiğine şüphe yoktur. Amerika Birleşik Devletleri'nin yaşayan en saygın ve tanınmış hu-kukçularından biri olarak kabul edilen Posner ve Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Becker'in yukarıdaki ifadeleri de iktisat metodolojisinin özgünlüğüne ve bunun hukuk alanında uygulanmasına yönelik dik-kat çeken iki önemli sözdür. Becker ve Posner hukuk ve iktisat ara-sındaki ilişki üzerine pek çok kitap ve makaleler yazan iki öncü isim-dir. Becker ve Posner'in sözleri fevkalade doğru tespitlerdir. İktisat biliminin metodolojisi diğer sosyal bilimlerden oldukça ayırt edicidir ve bu metodolojinin hukuk alanına uyarlanmasına hukukçular pek alışkın değillerdir ve pek tabii olarak itirazları bulunmaktadır.

1 Holmes'in orijinal sözü şu şekildedir. "For the rational study of the law the black-letter man may be the man of present, but the man of the future is the man of statistics and the master of economics." Holmes'in sözünü mot-a-mot çevirmek yerine anlamını ifade edecek biçimde tercüme etmeye çalıştık. Bkz.: Holmes, O. W., (1897), The Path of the Law, Harvard Law Review 457, https://www.constitution.org/lrev/owh/path_law.htm, (18.12.2019).

Page 8: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

8 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Bu çalışmamızda esas olarak iktisat ve hukuk arasındaki ilişkiyi ele alarak bu iki araştırma programının birbirlerinden ne ölçüde istifade edebildiklerini açıklamaya çalışacağız. İki bölümden oluşan çalışmamızın "Kurallar ve Kurumlar Perspekti-finden Hukuk" başlığı taşıyan ilk bölümünde; iyi bir sosyal düzenin inşası için gereken en önemli kurum olan "hukuk", kurallar ve ku-rumlar perspektifinden ele alınacaktır. Bu doğrultuda ilk olarak sos-yal düzen ve sosyal düzende büyük öneme sahip olan sosyal normlar konusu ele alınacaktır. Daha sonra hukukun muhtelif tanımları, da-yanakları, kaynakları, amaçları ve fonksiyonlarına değinilecektir. Bu bölümde son olarak hukuk kuralları ve felsefi temelleri Antik Yunan-'a dayanan ve 1215 yılında İngiltere'de ilan edilen Magna Carta Libertatum ile resmi anlamda temelleri atılan hukuk devletine teorik olarak yer verilecektir. Çalışmamızın "Hukuk ve İktisat İlişkisi Üzerine Farklı Perspektifler: Ekonomi Hukuku ve Ekonomik Anayasa, Hukuk ve İktisat Yaklaşımı, Hukukun İktisadi Analizi" başlığı taşıyan ikinci bölümünde ise; hu-kuk ve iktisat ilişkine değinilecek ve bu ilişkiyi ele alan muhtelif yak-laşımlar değerlendirilecektir.

Page 9: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 9

BİRİNCİ BÖLÜM

KURALLAR ve KURUMLAR PERSPEKTİFİNDEN HUKUK

Page 10: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

10 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

SOSYAL DÜZEN ve SOSYAL NORMLAR

"Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir."

Aristoteles İnsan sosyal bir varlıktır, sosyal bir çevrede doğar, büyür ve bunun sonucunda da ölünceye dek sosyal bir çevre ile etkileşim halinde olur. Bu herkesçe bilinen hakikat büyük düşünür Aristoteles'in "İn-san düşünen bir hayvandır (canlıdır)...2" cümlesi ile açıklanır. Aristote-les, bu meşhur sözüne insanın sosyal bir varlık oluşundan başka bir seçeneğin olmadığını vurguladığı şu cümlesi ile devam eder: "...kendi kendine yeterli olan ve dolayısıyla da toplumun bir parçası olmayan insan ya bir canavar ya da bir tanrıdır.3" İnsanın sosyal bir varlık oluşu ve aksi düşünülen insanın canavar veya tanrı oluşu ile ilgili Daniel Defoe'nin ilk kez 1719 yılında yayın-lanan "Robinson Cruose" isimli meşhur kitabındaki karaktere atıfta bulunulur. Bilindiği üzere Cruose, denizlere açılıp serüvenler yaşa-mak isteyen, ailesinden gizli bir şekilde çıktığı deniz yolculuğunda, gemisinin kayalara çarpıp parçalanması sonucunda ıssız bir adada tek başına yaşamaya mahkum kalan hayali bir karakterdir. Cruose'nin ıssız bir adada tek başına sürdürdüğü hayali serüven bile günün birinde Cuma ismini verdiği biri ile karşılaşması ile son bul-muştur. Bu anlamda insanın sosyal bir varlık olmasının dışında bir duruma tabiri caizse romanlarda bile rastlanılmamıştır. İnsanın sosyal bir varlık olması aynı zamanda sosyal çevresi ile bir-çok ilişkide olması demektedir. Öyle ki; insanlar henüz dünyaya göz-lerini açar açmaz bir ailenin ferdi olmakta ve annesi, babası ve diğer aile bireyleri ile yakın bir ilişki içerisinde yaşamına devam etmekte-dir. İnsan büyüdükçe sosyal çevresinin genişlemesine bağlı olarak

2 "Man is by nature a social animal..." Aristoteles, (2019), Politika, https://www.goodreads.com/quotes/183896-man-is-by-nature-a-social-animal-an-individual-who, (30.12.2019). 3 "Anyone who either cannot lead the common life or is so self-sufficient as not to need to, and therefore does not partake of society, is either a beast or a god." Aristo-teles, (2019), a.g.e.

Page 11: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 11

ilişkileri de genişlemektedir. Örneğin, oyun çağına gelen bir insan artık oyun arkadaşları, okul çağına geldikten sonra ise hem öğret-menleri, hem de okul arkadaşları ile ilişkilerini sürdürmektedir. İn-san dünyaya geldiği andan itibaren aynı zamanda bir ülkenin de va-tandaşı olmaktadır. Bu durumda insan ile devlet arasında bir vatan-daş ilişkisi doğmaktadır. Benzer örnekleri arttırmamız mümkündür. Örneğin, insanın bir işe girmesi ile birlikte de iş arkadaşları veya iş-vereni ile, evlenmesi durumunda eşi ile yeni bir ilişki ağı oluşmakta-dır. İnsanın yaşamı boyunca sosyal çevresinde kurduğu bu ilişkiler "sosyal ilişki" olarak nitelendirilmektedir. Türk Dil Kurumu Sözlüğü sosyal ilişkiyi "Birbirlerinden haberi olan, en az iki insan arasında bir süre devam eden, anlamlı, belirli amaçları bulunan sosyal bağ4" olarak tanımlamaktadır. Bu şekilde sosyal ilişkilerin tabi olduğu düzen ise "sosyal düzen" olarak tanımlanmaktadır. Aynı sözlük sosyal düzeni "sosyal yapı içerisinde belli yöntem, ilke veya yasalara göre oluşturulan düzen5" olarak ele almaktadır. Sosyal düzen konusu, antik çağlardan günümüze düşünürlerin üze-rinde odaklandıkları konuların başında gelmektedir. Örneğin, David Hume'un ahlak ve siyaset felsefesinde de önem arz eden sosyal dü-zen, kendisi için "insanların toplum hayatında yazılı olan veya olma-yan birtakım kurallar dizisine riayet etmeleri sonucunda ortaya çıkan nispi bir sosyal uyum ve istikrar durumu6" nu ifade etmektedir. Sosyal hayatın ve toplumsal yaşamın dirlik ve düzen içerisinde olma-sı, bireylerin gerek birbirleriyle gerekse de toplumla olan ilişkilerin-de uyacakları muhtelif kuralların varlığını gerektirmektedir. Çünkü ancak bu şekilde sosyal hayat bir düzene sokulmuş olacaktır (Akıntürk, 2008: 6). Çalışmamızın temel konusunu işte bu "sosyal düzen kuralları" oluşturmaktadır. Çünkü, toplumsal düzenin sağla-nabilmesi adına birtakım kuralların öngörülmesi zorunludur. Her-

4 Türk Dil Kurumu Sözlüğü, (2019), Sosyal İlişki, https://sozluk.gov.tr/?kelime=sosyaliliski, (20.12.2019). 5 Türk Dil Kurumu Sözlüğü, (2019b), Sosyal Düzen, https://sozluk.gov.tr/?kelime=sosyalduzen, (20.12.2019). 6 David Hume'un görüşleri şu kaynaktan aktarılmıştır: Yürüşen, M., (2013), İnsan Doğası, Sosyal Düzen ve Değişim: David Hume'un Sosyal ve Siyasal Felsefesi, Anka-ra: Liberte Yayınları, s. 29.

Page 12: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

12 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

kesçe bilinen ve dolayısıyla da genel kabul gören sosyal düzen kural-ları "din kuralları", "ahlak kuralları", "örf ve adet kuralları", "görgü kuralları" ve "hukuk kuralları" ndan meydana gelmektedir (Şekil-1).

Şekil-1: Sosyal Düzende Kurallar

• Hukuk kuralları. En önemli sosyal düzen kurallarıdır. Hukuk kuralları; "devletin yetkili organları tarafından konulan ve in-

Page 13: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 13

san davranışlarını düzenleyen ve cebir ile müeyyidelendirilmiş emir ve yasaklardır.7"

• Din kuralları. Her dinin kendi inancına göre konulmuş esas-lardır.

• Ahlak kuralları. Bireyin ya da tüm toplumun doğru ve yanlış davranışlarını belirleyen ve yönlendiren kurallardır.

• Örf ve adet kuralları. Belirli bir davranışın uzun süre tekrar-lanması ve zamanla toplumda bu davranış biçimine uyulma-sına yönelik bir tutumun oluştuğu davranış biçimleridir.

• Görgü kuralları. Örf ve adet kuralları ile hemen hemen aynı özellikleri taşıyan görgü kuralları zamanla alışılagelmiş ve ya-pılması veya yapılmaması gerektiği konusunda yaygın bir fik-rin oluştuğu davranış biçimleridir.

En önemli sosyal düzen kuralları olan hukuk kuralları olması gere-keni vurgulayan, uyulması zorunlu olan ve uyulmadığı takdirde ka-mu otoritesi tarafından öngörülen yaptırımların uygulandığı kural-lardır. Bu yönüyle de diğer sosyal düzen kurallarından ayrılmaktadır. Din kuralları ise her dinin sahip olduğu inanca göre konulmuş esas-lardır. Din kurallarının kaynağı "ilahi irade" olup, yaptırımı da mane-vi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ahlak ise, bireylerin isteklerini, fi-kirlerini ve davranışlarını etkileyen davranışlara ilişkin algıların bü-tünüdür. Bu kuralların özünü doğru - yanlış, iyi - kötü, adil - adaletsiz gibi değer yargıları oluşturmaktadır. Ahlak kuralları tüm toplumun doğru ve yanlış davranışlarını belirleyen ve yönlendiren kurallar ol-ması bakımından önem arz etmektedir. Öte yandan hukuk kuralla-rından farklı olarak ahlak kurallarına aykırılığın yaptırımı da mane-vidir. Ortakçılık gibi belirli bir davranışın uzun süre tekrarlanması ve zamanla toplumda bu davranış biçimine uyulmasına yönelik bir tu-tumun oluştuğu davranış biçimleri örf ve adet kurallarını oluştur-maktadır. Örf ve adet kuralları toplumdan topluma değişebileceği

7 Gözler, K., (2013), İngilizce Karşılıklarıyla Hukukun Temel Kavramları, Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım, s. 17.

Page 14: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

14 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

gibi aynı toplumda zaman içinde de değişebilir. Örf ve adet kuralları ile neredeyse aynı özellikleri taşıyan görgü kuralları ise zamanla alı-şılmış ve yapılması veya yapılmaması gerektiği konusunda yaygın bir düşüncenin oluştuğu davranış biçimlerini tanımlamaktadır. Sosyal düzen kurallarının birbirleri ile benzerlik (örneğin, örf ve adet kuralları ile görgü kuralları) ve farklılıkları (örneğin, hukuk kuralları ile din kuralları) olmakla birlikte hepsinin temel ve ortak yanı iyi bir sosyal düzeni tesis etmek ve bu amaçla bazı emir, yasak, yaptırım vb. getirmeleridir. Hemen belirtelim ki aşağıda detaylıca ele alacağımız hukuk kuralları konusu, kapsamı, kaynağı ve en önemlisi de insanla-ra getirdiği emir ve yasaklar ile verdiği hak ve yetkiler bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Sosyal düzenin bütün kuralları adeta birbiri ile iç içe geçmiş bir ko-numdadır ve sosyal düzen kuralları arasında hukuk kurallarının "yaptırım" özelliği dışındaki kalan noktalardaki farklılıklar kesin bir nitelik taşımamaktadır. Hukuk kurallarının diğer sosyal düzen kural-larından önemli olmasının da nedeni olan bu özellik, devlet gücü ile desteklenmesinden kaynaklanmaktadır. Diğer sosyal düzen kuralları ise yalnızca tinsel yaptırımlarla desteklenmektedir (Bilge, 2006: 14). Hukuk kurallarını detaylıca ele almadan önce esasen hukuk kuralla-rının temelini oluşturan "norm" ve "sosyal norm" kavramlarına da kısaca değinmek gerekmektedir. Fransız hukukçu ve toplumbilimci Maurice Duverger, normu, "bir toplumda kabul görmüş ortak davranış kuralları8" olarak tanımla-maktadır. Sosyal normlar ise en öz haliyle "ilişki kuralları" dır, top-lum içerisindeki davranışların sosyal düzene uygun olup olmadıkla-rını belirleyen standartlardır. Bu durumda sosyal normlar bir an-lamda tutumların kültürel belirleyicisidir. Bir toplumdaki sosyal olay ve hareketleri normlar dışında ele almak imkansızdır. Normların hem konumuz hem de hukuk açısından önemi ise hukukun tamamıy-la normlardan meydana gelmesi ve dolayısıyla da normların hukuk düzeninin temel taşları olarak karşımıza çıkmasından kaynaklan-maktadır (Çeçen, 1975: 76-80).

8 Duverger, M., (2002), Siyaset Sosyolojisi, (çev: Ş. Tekeli), İstanbul: Varlık Yayınla-rı, ss. 76-77.

Page 15: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 15

Normların anlam ve önemini Daron Acemoğlu ve James A. Robinson, savaşlarla dolu insanlık tarihinde şiddeti kontrol altına almış devlet-siz topluluklar üzerinden değerlendirmektedir. Bu topluluklardan biri de Fildişi Sahili'nde yaşayan Akan halkıdır. İkili şu soruyu sor-maktadır: "Peki, Akan halkı adaleti nasıl yerine getiriyordu?9" Soru-nun cevabı normların anlam ve önemini ortaya koymaktadır. Çünkü söz konusu durum yalnızca Akan halkı için değil çoğu toplum için de aynıdır: "Kuşaklar boyunca geliştirdikleri gelenek ve görenekler, tö-renler, kabul edilebilir ve beklenen davranış kalıpları gibi (toplumsal) normları kullanıyorlardı...normlar suçlunun geri adım atmasını, bor-cunu kapatmasını veya bir şekilde zararı tazmin etmesini de güvence altına alıyordu...İnsanların gözünde neyin doğru ve yanlış olduğunu, ne tür davranışların istenmediğini ve teşvik edilmediğini; şahısların ve ailelerinin ne zaman toplum dışına itileceklerini veya diğerlerinin des-teğinden mahrum bırakılacaklarını normlar belirliyordu. Normlar ay-rıca insanlar arasında bağ oluşturmakta da işe yarıyordu. Bir diğer önemli işlevi ise hem diğer topluluklara karşı hem de kendi toplulukları içinde ciddi suç işleyenlere güç kullanabilmek için gerekli eylemleri koordine etmekti.10" Geniş anlamda normlar "formel" ve "enformel" olarak ikiye ayrıla-bilmektedir. Formel normlar, yazılı ya da sözlü olarak ifade edilen kurallardır. Formel normlar, sınırları kesin olarak belirlenmiş eylem-leri yasaklar ve toplumsal ilişkileri yönetirler. Enformel normlar ise yazılı olmayan normlardır (Eroğlu, 2015: 300). Formel normlar, daha çok, karmaşıklaşmış toplumsal sistemlerdeki ilişkileri yönetmekte-dir. Enformel normlar, daha az sayıda bireyler arasında karşılıklı et-kileşimden dolayı ortaya çıkan ilişkileri yönetmektedir. İnsanlar hangi tür toplumda yaşarsa yaşasın, her iki norm sınıfına da uyma mecburiyetindedir (Dağdelen, 2005). Formel normlara yasa, yönet-melik, tüzük, genelge vb. resmi ve yazılı kurallar, enformel normlara ise gelenekler, alışkanlıklar, etik değerler vb. örnek verilebilir.

9 Acemoğlu, D. & Robinson, J. A., (2020), Dar Koridor: Devletler, Toplumlar ve Öz-gürlüğün Geleceği, (çev: Y. Taşkın), İstanbul: Doğan Kitap, s. 38. 10 Acemoğlu, D. & Robinson, J. A., (2020), a.g.e., ss. 38-39.

Page 16: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

16 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Çalışmamızın sonraki bölümünde hukuk, hukuk kuralları ve hukuk ve iktisat ilişkine geçmeden önce sosyal düzenin şekillenmesinde hukuk ile birlikte iktisadın ve iktisatçıların yeri ve önemini vurgula-yan 21. yüzyılın büyük düşünürlerinden Friedrich A. von Hayek'in şu sözleri aktarmakta yarar görmekteyiz: "Ekonomistler, kendi paylarına, en azından, aynı zamanda hukuk filo-zofları olan David Hume ve Adam Smith'in zamanından beri, kesinlikle, kendi argümanlarında varlıkları sessizce farzedilen hukuki kurallar sistemiin önemine hukukçulardan daha fazla kıymet atfetmemektedir. Onlar kendilerinin bir doğal düzenin belirlenimiyle ilgili anlatımlarını (görüşlerini) hukuk teorisyenlerine hakkıyla yardımcı olabilecek bir biçimde nadiren ortaya koyarlar. Fakat onlar, muhtemelen, bilmeden, bütün sosyal düzenin dönüştürülmesine hukukçuların yapmış olduğu kadar katkıda bulunmuşlardır.11" Hemen belirtelim ki Hayek, çalışmamızın esas konusuna büyük kat-kılar sağlamış, kurallar ve kurumlar perspektifini benimsemiş, hukuk ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapmış önemli düşünürlerin başında gelmektedir. Bu nedenle çalışmamızın ilerleyen bölümlerinde Hayek'in görüşlerine de zaman zaman yer verilecektedir. HUKUK: TANIM, DAYANAK VE KAYNAKLARI

"Eğer yasalara saygı gösterilmesini istiyorsak, önce saygı duyulacak

yasalar yapılması lazımdır." Louis D. Brandeis

Hukuk medeniyettir, hukukun tarihi de esasen medeniyetin tarihidir. Hukuk medeniyet ile beraber doğar, gelişir ve yok olur. Özetle, her hukuk sistemi kurallar şeklinde ortaya çıkmış ayrı bir medeniyettir. Daha geniş bir ifadeyle her hukuk, belirli bir dönemde ve toplumda hakim olan, toplumsal, ruhsal, iktisadi, etnik, coğrafi şartlar vb. ürü-nüdür (Somer, 2005: 223). Hukukun önemini gözler önüne seren bu ifadelerden sonra hukuk ile ilgili temel bazı tanımlara değinmek ge-rekmektedir.

11 Hayek, F. A. von., (1994), Kanun, Yasama Faaliyeti ve Özgürlük, Cilt: 1: Kurallar ve Düzen, (çev: A. Yayla), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 103.

Page 17: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 17

Türkiye'de temel bazı hukuk kitaplarında yer alan "hukuk" tanımla-maları şu şekildedir: "Hukuk, hukuk kurallarının bir araya gelmesinden oluşmuş bir düzen-dir.12" "Hukuk, bireylerin birbirleriyle ve toplumla ilişkilerini düzenleyen emirler, yasaklar ve yetkiler içeren, devletçe yaptırama bağlanmış ku-rallar bütünüdür.13" "Hukuk, adalete yönelmiş bulunan bir toplumsal yaşam düzenidir.14" "Hukuk, kişilerin haklarını ve hukuki ödevlerini gösteren, sosyal daya-nışmayı korumayı ve uyuşmazlıkları çözmeyi amaçlayan, kişilerle dev-let, kişilerle kişiler ve devlet organları arasındaki ilişkileri düzenleyen, uyulması devlet tarafından sağlanan ve güvence altına alınan hiyerar-şik bir sistem oluşturan kuralların tamamıdır.15" "Hukuk, cemiyeti nizamlayan ve devlet müeyyidesi ile kuvvetlendirilmiş bulunan kaidelerin bütünüdür.16" Özetlemek gerekirse hukuk, toplumsal yaşamı düzenleyen ve devlet yaptırımıyla desteklenmiş bulunan kurallar ve kurumlar bütünü ola-rak karşımıza çıkmaktadır. Belirtilen bu tanımlar dışında hukukun farklı anlamlarda kullandığını da hatırlatmak gerekmektedir. Bu kullanımları da kısaca özetlemek gerekirse (Bilgili & Demirkapı, 2015: 13-15):

12 Gözler, K., (2013b), Hukukun Temel Kavramları, Bursa: Ekin Basın Yayın Dağı-tım, s. 16. 13 Anayurt, Ö., (2005), Hukuka Giriş ve Hukukun Temel Kavramları, Ankara: Seçkin Yayıncılık, s. 34. 14 Aral, V., (1992), Hukuk ve Hukuk Bilimi Üzerine, İstanbul: Filiz Kitabevi, s.15. 15 Kalabalık, H., (1999), Hukukun Temel Kavram ve Kurumları, Trabzon: Derya Kitabevi, s. 20. 16 Velidedeoğlu, H. V., (1959), Türk Medeni Hukuku, Cilt I, Cüz 1, Umumi Esaslar, İstanbul: İstanbul Matbaacılık, s. 7.

Page 18: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

18 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

• Yürürlükteki hukuk. Belirli bir ülkede, belirli bir zamanda yürürlükte olan hukuktur.

• Mevzu hukuk. Belirli bir ülkede, belirli bir zamanda yürürlük-te olan yazılı hukuk kurallarıdır.

• Tabii hukuk. Hukuk kuralları oluşturulurken hedef alınması gereken ve ulaşılması ideal olan hukuktur.

• Hakkaniyet hukuku. Hukuk kurallarının uygulanması sonucu ortaya çıkan ve adalete aykırı sonuçların düzeltilmesini amaç-layan hukuktur.

Hemen belirtelim ki, hukukun temeli veya hukukun temellendirilme-si vb. konular da ilkçağlardan günümüze kadar önem arz etmektedir. Bu noktada esas konumuzdan çok fazla uzaklaşmadan kısaca huku-kun dayanağını açıklayan görüşlere de değinmek gerekmektedir. Buna göre (Anayurt, 2005: 53-55):

• Hukuku bilinçli iradenin bir ürünü sayan görüşler. Bu gö-rüşe göre hukuk bilinçli bir iradenin ürünü olup, bir varlık ta-rafından düşünülerek kurulmuştur. Bu görüşler, "ilahi irade teorisi", "beşeri irade teorisi" ve "toplumsal sözleşme teorisi" olmak üzere üç alt başlıkta sınıflandırılmaktadır. İlahi irade teorisi. Hukukun, ilahi gücün eseri olduğu-

nu savunan bu teoriye göre tek kural koyucu Tanrı olup, koyduğu kuralları peygamberleri aracılığıyla in-sanlara aktarmaktadır.

Beşeri irade teorisi. Hukukun, insan iradesinin eseri olduğunu savunan bu teori hukukun kaynağını egeme-nin (kral, hükümdar, devlet vb.) iradesi olarak kabul etmektedir.

Toplumsal sözleşme teorisi. Hukukun, insanların hu-kuk öncesi doğal yaşam hallerinden çıkmalarını da sağ-layan kendi aralarında yaptıkları sözleşmeler sayesin-de ortaya çıktığını savunan bu teorinin öncüleri

Page 19: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 19

Thomas Hobbes, John Locke, Jean-Jacques Rousseau vb. büyük düşünürlerdir.

• Hukuku irade dışı bir oluşumun ürünü sayan görüşler. Bu görüşe göre hukuk bilinçli bir iradenin ürünü olmayıp, kendi-liğinden oluşmuş ve zaten doğada var olan kuralların insanlar tarafından keşfedilerek ortaya çıkarılmasıyla oluşmuştur. Bu görüşler, "doğal hukuk teorisi", "tarihsel hukuk teorisi" ve "sosyolojik pozitivizm" olmak üzere üç alt başlıkta sınıflandı-rılmaktadır. Doğal hukuk teorisi. Bu teori, hukukun insan doğasın-

dan kaynaklandığını, her zaman, her yerde geçerli ol-duğunu ve insan aklıyla bunların saptandığını savun-maktadır.

Tarihsel hukuk teorisi. Bu teori, hukukun tarihsel bir süreç içerisinde kendiliğinden ortaya çıktığını savun-maktadır.

Sosyolojik pozitivizm. Bu teori, hukukun kaynağının toplumsal olay ve kurumlar olduğunu savunmaktadır.

Literatürde hukukun kaynaklarının ise çeşitli yönlerden sınıflandı-rıldığı görülmektedir. Örneğin, hukukun kaynakları oynadığı roller ve yarattıkları etkiler bakımından "yaratıcı", "biçimsel" ve "bilgi" kaynakları olmak üzere üç farklı şekilde ele alınmaktadır (Altıntaş, 1996: 222-223):

• Yaratıcı kaynaklar. Hukuk kurallarını koyma yetkisini veya bu yetkiye sahip olan makamı açıklamaktadır. Tanrı, kral, par-lamento vb.

• Biçimsel kaynaklar. Hukuk kurallarının yürürlüğe girebilme-

si için büründüğü şekillerdir. Anayasa, kanun, tüzük vb.

• Bilgi kaynakları. Hukuk kurallarının nerelerde bulunacağı, nereden geldiği, nerelerden bilgi edinileceği vb. gösteren kay-naklardır. Resmi Gazete, kutsal kitap vb.

Page 20: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

20 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Genel anlamda hukukun kaynakları hukuk kurallarının ortaya çıkış şekillerine göre "asli" ve "yardımcı" kaynaklar olmak üzere iki farklı şekilde ele alınmaktadır (Bozkurt, 2015: 60-88):

• Asli kaynaklar. Hukukun doğrudan bir şekle bürünüp uygu-lanması zorunlu olan kurallarını ifade etmektedir. Asli kay-naklar "yazılı" ve "yazılı olmayan" kaynaklar olmak üzere iki-ye ayrılmaktadır.

Yazılı kaynaklar. Devletin yetkili organlarınca konul-

muş, belli bir şekil içerisinde ve halen yürürlükte olan kuralların tamamıdır. Anayasa, yasalar, milletlerarası antlaşmalar, kanun hükmünde kararnameler, tüzükler ve yönetmelikler hukukun yazılı kaynaklarını oluştur-maktadır.

Anayasa. Devletin kuruluşu, işleyişi, mahiyeti, or-

ganları ve söz konusu organlar arasındaki ilişkileri, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen en temel hukuk kurallarıdır.

Yasalar. Anayasanın yetkili kıldığı organlarca yazılı olarak oluşturulan genel, sürekli ve soyut kurallar-dır.

Milletlerarası antlaşmalar. Hukukun yazılı kay-naklarından biri de milletlerarası antlaşmalardır.

Kanun hükmünde kararnameler. Bazı devletlerin yürütme organına, olağanüstü hallerde çıkarma yetkisini tanıdığı kanun hükmünde kararnameler hukukun yazılı kaynaklarındandır.

Tüzükler. Yasaların uygulanmasını göstermek, ya-saların emrettikleri işleri belirtmek vb. konularda çıkarılan tüzükler hukukun yazılı kaynaklarından-dır.

Page 21: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 21

Yönetmelikler. Devletin çeşitli kurum ve kuruluşla-rının faaliyet alanları ile ilgili veya çalışma usulleri ile ilgili çıkarılan yönetmelikler hukukun yazılı kay-naklarındandır.

Yazılı olmayan kaynaklar. Hukukun yazılı olmayan

kaynakları örf ve adet kurallarıdır.

• Yardımcı kaynaklar. Hukukun asli kaynaklarının yanı sıra yardımcı kaynakları da bulunmaktadır. Bunlar bilimsel gö-rüşler ve yargı kararlarıdır.

Bilimsel görüşler. Hukuk bilimi ile uğraşan kişilerin,

hukuki problemler hakkında muhtelif vesileler ve yol-larla ileri sürdükleri görüş, yorum, öneri vb. tamamı hukukun yardımcı kaynaklarındandır.

Yargı kararları. Mahkemelerin verdiği kararlar da

hukukun yardımcı kaynaklarındandır. Hukukun çeşitli tanımlarına, dayanağı ve kaynakları ile ilgili temel teorik bilgilere yer verdikten sonra çalışmamızın sonraki bölümünde hukukun temel amaç ve fonksiyonları detaylı bir şekilde ele alınacak-tır. HUKUK: AMAÇ ve FONKSİYONLARI

"Kanun düzendir, iyi kanun iyi düzendir." Aristoteles

Frederic Bastiat'ın, "...kolektif gücün, soygunu çalışmaya tercih ettiren beşeri eğilimi durdurmak için kullanılması...17" şeklinde genelleştirdiği hukukun temel amaç ve fonksiyonlarını "güvenliği sağlamak", "top-lumsal düzeni sağlamak", "barış ve huzuru sağlamak", "özgürlüğü

17 Bastiat, F., (2017), Hukuk, (çev: Y. Arsan & A. Yayla), Ankara: Liberte Yayıncılık., s. 14.

Page 22: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

22 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

sağlamak", "adalet ve eşitliği sağlamak" ve "toplumsal ihtiyaçların giderilmesini sağlamak" olarak sıralamamız mümkündür (Şekil-2).

Şekil-2: Hukukun Amaç ve Fonksiyonları

• Güvenliği sağlamak. Hukuk, toplumdaki çıkar çatışmalarını engelleyerek bireylerin güvenli bir şekilde yaşamlarını sür-dürmelerini sağlamaktadır. Hukuk kuralları ile birlikte yaşa-manın asgari şartları oluşturulur. Böylece belirsizlikler orta-dan kaldırılır ve bireyler kendilerini daha güvende hisseder. Şayet hak ve özgürlükleri güvence altına alan kuralların her-hangi bir şekilde ihlal edilmesi yargılama konusu oluyor ve

Page 23: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 23

muhtelif yaptırımlar aracılığıyla kuralların mümkün olduğu kadar az ihlal edilmesi sağlanıyor ise hukuk düzeni altında ya-şayan bireylerin can ve mal güvenlikleri büyük ölçüde güven-liğe kavuşmuş demektir. Bu durumun bir diğer anlamı da bi-reylerin günlük yaşamlarını sürdürürken kendilerini daha az tehdit altında hissetmeleri ve bunun neticesinde de daha mut-lu bir yaşam sürdürmeleri ihtimalinin artmasıdır (Uzun, 2015: 19).

• Toplumsal düzeni sağlamak. Hukuk, bireylerin davranışları-nı düzenleyerek toplumsal düzeni sağlamaktadır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi insan sosyal bir varlıktır ve varlığını ko-rumak ve geliştirmek için bir arada yaşamak zorundadır. Bir arada yaşamanın doğurabileceği kargaşaları ve çatışmaları önlemek ise devletin en temel ödevidir. Bu yüzden de toplum-sal düzeni sağlamak hukukun en önemli amaçlarından birini oluşturur. Hukuk herşeyden önce düzen demektir, kargaşanın, başıboş-luğun karşısındadır. Dolayısıyla hukukun esas amacı toplum-sal düzeni sağlamaktır. Toplumsal düzen bir yanda uygar bir yaşamın dayanağı, bir yandan da toplumsal yaşamın bir gü-vencesidir. Hukuk düzeninde ortaya çıkabilecek bir sorun top-lumsal düzeni de etkiler (Gözübüyük, 1983: 2-3).

• Barış ve huzuru sağlamak. Hukuk, bireylerin barış ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlamaktadır. Kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalışan bireylerin doğal olarak başkalarının çıkarları aleyhinde davranışta bulunmala-rı söz konusu olmaktadır. Bu durum yaşamı ve bireyler ara-sındaki ilişkiyi sürekli bir mücadele halinde kabul etmektedir. Bu mücadelenin kurallarla sınırlandırılmadığı ve kontrol edilmediği zaman bir sömürü düzeni ortaya çıkmaktadır. Hu-kukun ve devletin işlevi ise bu mücadelenin bireylerin yaşa-mını ve toplumsal yaşamı yıkıcı bir hale dönüşmemesi, hukuk düzeninin sağlayacağı barış ve huzur ortamı ile mümkün ola-caktır (Uzun, 2015: 19).

Page 24: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

24 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

• Özgürlüğü sağlamak. Hukukun varlığı özgürlüğün varlığı için de gerekmektedir. Dolayısıyla özgürlük hukuk aracılığıyla sağlanmaktadır. Hukuk, düzendir ve düzenin olmadığı top-lumlarda özgürlükten bahsedilemez. Bu bağlamda hukuk, kurduğu düzen ile bireylere özgürlük sağlar. Ancak bu özgür-lük mutlak değildir. Hukuk kuralları özgürlükleri sağladığı gi-bi sınırlarını da çizmekte ve gerektiğinde de kısıtlamaktadır.

• Adalet ve eşitliği sağlamak. Hukukun nihai amacı adalettir. Hukuk adaletin tesis edildiği bir düzen yaratmak için gerek-mektedir. Adalete uygun kurallar konarak adil bir hukuk dü-zeninin sağlanması gerektiği gibi hukuk düzeninin uygulan-masında da adalet sağlanmalıdır. Adalet kavramı eşitlik ilke-sini de içermektedir. Hukukun temel amaçlarından birisi de eşitliği sağlamaktır. Hukuk kuralları eşitlik ilkesini göz ardı edemeyecektir. Bura-da kast edilen eşitlik ise aşağıda da değineceğimiz gibi aynı durum ve koşullara sahip olan bütün bireylerin aynı şekilde değerlendirilmesidir. Adaletin ise hukukun ideali ve nihai amacı olduğu unutulmamalıdır. Nihayetinde hukuk adaleti gerçekleştirmek isteyen bir düzendir (Anayurt, 2005: 46).

• Toplumsal ihtiyaçların giderilmesini sağlamak. İnsanoğlu-nun yaradılış gereği toplum içinde yaşayan bir varlık olması sonucu toplumsal ve bireysel ihtiyaçları ortaya çıkmaktadır. Hukuk bu ihtiyaçların giderilmesini sağlayacak düzenlemeler içermelidir. Toplumsal düzenin var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için hukuk, toplumu oluşturan kişilerin ve toplumsal ihtiyaç-ları karşılamak ve bu ihtiyaçların değişen koşullarına uymak mecburiyetindedir. Çünkü bu ihtiyaçlara ve şartlara uymayan bir düzen adeta bir patlamaya yol açar ve bundan dolayı da uzun vadede varlığını sürdüremez (Bilge, 2006: 20).

Hukukun söz konusu amaç ve fonksiyonları hukukun öneminin anla-şılmasına tek başına yeterlidir. İyi bir sosyal düzenin tesisi için hu-kukun bütün bu amaç ve fonksiyonlarını eksiksiz olarak yerine ge-

Page 25: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 25

tirmesi gerekmektedir. Çalışmamızın sonraki bölümünde hukuk ku-ralları kurallar ve kurumlar perspektifinden ele alınacaktır. HUKUK KURALLARI Hukuk kuralları toplumu düzenleyen ve devlet gücü destekli kurallar bütünüdür. Yukarıda da değindiğimiz gibi hukuk kurallarını diğer sosyal düzen kurallardan ayıran devletin gücü ile desteklenmesidir. Hukuk kurallarının temel özelliklerini şu şekilde özetlememiz müm-kündür:

• Toplumun olduğu her yerde hukuk kuralları da vardır. Çünkü toplum halinde yaşayan insanların ödev, yetki vb. sınır-larının çizilmesi, bireyin diğer bireylerle ve toplum ile olan ilişkilerinin düzenlenmesi gerekmektedir.

• Hukuk kuralları toplumsal hayatı ilgilendirmekte ve dü-zenlemektedir, aynı zamanda aynı durumdaki bütün birey-ler için geçerlidir; dolayısıyla geneldir. Hukuk kuralları bir toplumda yaşayan insanlar arasında cin-siyet, din, dil, ırk vb. ayrımı yapılmaksızın herkese ayrım yapmadan, tarafsız ve aynı şekilde uygulanan kurallardır.

• Hukuk kuralları bireylerin dışa yansıyan davranışları ile ilgilenmektedir, dolayısıyla dış dünya olayları ile ilgilen-mektedir. Tasarı, düşünce, niyet vb. dış dünyaya yansımadıkça hukuku ilgilendirmemekte, fakat bütün bunlar birey eylemi ya da iliş-kisi halini alırsa hukuku ilgilendirmektedir (Teksoy, 2019).

• Hukuk kuralları "olan" ı değil, "olması gereken" i vurgula-maktadır. "Hukuk kuralları anlam olarak her zaman bir 'olması lazım ge-len şeyi' ifade ederler. Hukuk kuralları, ya belirli bir şeyin ya-

Page 26: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

26 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

pılmasını emreder, ya belirli bir şeyin yapılmasını yasaklar, ya da belirli bir şeyin yapılmasına izin veya yetki verir.18"

• Hukuk kuralları normlardan meydana gelmektedir, dola-yısıyla hukuk kuralları normatiftir. Hukuk kuralları normatiftir, yani belli bir standart, ölçü, norm, kural vb. ilişkindir.

• Hukuk kuralları tek bir olay veya durum için değil, bütün olay veya durumlar için geçerlidir, dolayısıyla da soyuttur. Hayek'in ifade ettiği gibi bireyin davranışları daima özgül, somut ve şahsidir, ancak söz konusu davranışları yönlendiren kuralların özelliklerinden biri soyut olmasıdır (Hayek, 1995: 33). Hayek, "Hukuk, Yasama ve Özgürlük, Cilt 2: Sosyal Adalet Se-rabı (Law, Legislation and Liberty, Vol. 2: The Mirage of Social Justice)" isimli eserinde kuralların soyutluk özelliğinin öne-mine şöyle vurgu yapmaktadır: "İnsanları aynı uygarlığın mensubu yapan ve barış içinde bir arada yaşamalarını ve ça-lışmalarını mümkün kılan; kendi bireysel amaçlarını gerçekleş-tirmeye çalışırken somut sonuçlara yönelik çabalarını yönlendi-ren özgül parasal güdülerin aynı soyut kurallarca yönlendiril-mesi ve tahdit edilmesidir.19"

• Hukuk kuralları tek bir birey veya bazı bireyler için değil, herkes için geçerlidir, dolayısıyla da nesneldir. Hukukta nesnellik ile kast edilen özneden bağımsızlık oluştur.

• Hukuk kuralları devletin gücü ile desteklendiğinden yaptı-rımı maddi ve cebridir.

18 Gözler, K., (2014), Hukuka Giriş, Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım, ss. 24-25. 19 Hayek, F. A. von., (1995), Hukuk, Yasama ve Özgürlük, Cilt 2: Sosyal Adalet Sera-bı, (çev: M. Erdoğan), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 33.

Page 27: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 27

İyi bir hukuk düzeninin tesisi için kurallara uymak zorunlulu-ğu bulunmaktadır. Hukuk düzeninin bu kurallara uymayanla-ra verdiği tepki "yaptırım" olarak adlandırılmaktadır. Hukuk-ta yaptırım konusu da önem arz etmektedir (Aslan & Şenyüz, 2017: 32). Bu nedenle kısaca yaptırım ve yaptırım türlerine değinmek gerekmektedir (Atay, 2013: 147-170): Ceza ve güvenlik tedbiri yaptırımları. Hukukta işle-

nen bir suçun yasal bir karşılığı olarak ceza ve güvenlik tedbirlerine başvurulmaktadır. Hukuk kurallarına kar-şı gelenlerin cezalandırılmasının sebebi bu kuralların ihlal edilmesini ve suç işlenmesini engellemektir. Ha-pis, para cezası vb. örnek verilebilir. Güvenlik tedbirle-ri ise belli haklardan yoksun bırakma, sınır dışı etme vb. yöntemleri kapsamaktadır.

İptal yaptırımları. İşlemlerin hukuka uygunluğunun

denetimi konusunda en etkili yöntemdir. Hukukta ip-tal, bir hukuki işlemin hukuka aykırılığı nedeniyle yet-kili kamu otoriteleri veya organlarınca alınan bir ka-rarla hukuki sonuçlarının geriye etkili şekilde geçersiz kılınmasıdır.

Tazminat yaptırımları. Hukukta kurallara aykırı dav-

ranmanın hukuki sonuçlarından biri de, başkasına maddi veya manevi zarar veren bireyin söz konusu za-rarı tazmin etmesidir.

Yokluk yaptırımı. Hukukta diğer yaptırım şekli olan

yokluk herhangi bir işlemin yok hükmünde olduğunun ve dolayısıyla da hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağı-nın saptanması ve bunun bir hüküm ile sonuçlandırıl-masıdır.

• Hukuk kurallarının konusu insan davranışı, kaynağı ise in-san iradesidir (Gözler, 2014: 25-29).

• Hukuk kuralları genellikle yazılı kurallardır.

Page 28: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

28 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Hukuk kuralları yazılı olan veya yazılı olmayan kuralların tü-münü kapsamaktadır.

Öte yandan hukuk kurallarının üç temel unsuru veya öğesi bulun-maktadır. Bunlar; "konu", "irade veya emir" ve "yaptırım" dır (Bilge, 2006: 18).

• Her şeyden önce doğal olarak her bir hukuk kuralı bir konuyu düzenlemektedir. Hukukun konusu çoğunlukla bireyin eylem ve irade açıklaması olmakla birlikte ölüm gibi bazı istisnai do-ğa olaylarının da hukuk kurallarının konusunu oluşturduğu unutulmamalıdır (Bilgili & Demirkapı, 2015: 32).

• Hukuk kurallarının ikinci temel unsuru ise söz konusu konu ile ilgili irade veya emir, diğer bir deyişle devletin uygun bul-duğu veya bulmadığı davranışlara ilişkin iradesi, olumlu veya olumsuz emirleridir.

• Son olarak yukarıda da özetlediğimiz şekilde, her bir hukuk kuralının mutlaka bir yaptırımı bulunmakta, diğer bir deyişle her bir hukuk kuralları aynı zamanda bir maddi yaptırım içermektedir.

Son olarak literatürde hukuk kurallarının çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulduğunu da belirtmek gerekmektedir. Hukuk kuralları genel olarak "emredici hukuk kuralları", "yetki verici hukuk kuralları", "ta-nımlayıcı hukuk kuralları", "tamamlayıcı hukuk kuralları" ve "ilga edici hukuk kuralları" olmak üzere altı farklı türde sınıflandırılmak-tadır (Güriz, 2011: 20-24):

• Emredici hukuk kuralları. Bireylerin kesin uymak zorunda oldukları ve aksine bir işlem yapamayacakları hukuk kuralla-rıdır. Emredici hukuk kuralları kamu düzenini, kamu çıkarını ve genel ahlakı korumak için çıkarılmaktadır.

• Yetki verici hukuk kuralları. Hukuk düzeninde emredici hu-kuk kurallarının yanında yetki verici hukuk kuralları hak sa-hibi belirli bir davranışı seçmekte özgür bırakan kurallardır.

Page 29: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 29

Bu kurallarda da emir unsuru mevcuttur, ancak bu kuralların öngördüğü emir unsurunun gerçekleşmesi yetkinin kullanıl-ması şartına bağlı olmaktadır.

• Tanımlayıcı hukuk kuralları. Bu tür kurallar hukuki bir kav-ramın tanımını yapan kurallardır. Bu tür kurallara seyrek de olsa rastlanılmaktadır.

• Tamamlayıcı hukuk kuralları. Bireyin yada bir sözleşme söz konusu ise sözleşmedeki tarafların özgür iradeleri ile başka bir seçeneği belirlemedikleri takdirde uygulanan kurallardır.

• Yorumlayıcı hukuk kuralları. Tarafların iradeleri ile açıkça belirtebilecekleri halde belirtmedikleri bir konunun veya du-rumun açıklığa kavuşturulmasına yardımcı olan kurallardır.

• İlga edici hukuk kuralları. Hukuk düzeninde bir hukuk kura-lını kısmen veya tamamen yürürlükten kaldıran hukuk kural-larıdır.

Hukuk kurallarının hakim olduğu devlet anlayışı ise hukuk devleti-dir. Çalışmamızın sonraki bölümde hukuk devleti konusu ele alına-caktır. HUKUKUN TEMEL KURUMU: HUKUK DEVLETİ

"Yasal düzenin bittiği yerde, keyfi düzen başlar." William Pitt

Kurallar ve kurumlar perspektifi ve hukuk denilince akla ilk gelen ismin yukarıda da vurgu yaptığımız gibi Hayek olması gerekir. He-men belirtelim ki kurallar ve kurumlar perspektifini benimsemiş olan Hayek yazınında önem arz eden kavramlardan biri de çalışma-mızın temel konularından birini oluşturan hukuk devletidir. Hayek, hukuk devletini 1944 tarihli " Kölelik Yolu (The Road of Serfdom)" isimli eserinde şu şekilde tanımlamaktadır: "Hükümet (devlet), bütün faaliyet ve hareketlerinde, sabit ve önceden ilan edilmiş bir takım kaidelerle bağlıdır; öyle kaideler ki, icra kuvvetinin, belli du-

Page 30: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

30 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

rumlarda belli bir şekilde hareket edeceğini önceden kesin olarak gör-mek imkanını temin ederler. Böylece, herkesin, hattı hareketini ona göre ayarlaması kabil olur.20" Hayek'in geniş anlamda ele aldığı hukuk devletinin tanımını kısa ve öz bir şekilde "...insanların hukuka uyması ve hukukla idare edilme-si...21" olarak vermemiz mümkündür. Türk hukukçulardan Hüseyin Hatemi'ye göre hukuk devleti ise özü itibariyle adaleti gerçekleştiren devlettir. Bu nedenle de hukuk devle-tine gerçek anlamı ile "adalet devleti" de denilmektedir (Hatemi, 1989: 16). Bir diğer Türk hukukçu Sami Selçuk'a göre: "Devlet, hukuk devletinde sınırlı doğmuştur. Haklar ve özgürlükler, devletin dahi giremeyeceği hukuk kalesiyle kuşatılmışlardır. Hukuk devletinde bu haklar ve özgür-lükler, devletçe lütfedilemezler; yalnızca tanınır ve güvence altına alı-nırlar. Devletin ve bireyin hukuku hiçe sayma hakkı yoktur...Bu bağ-lamda 'az devlet çok hukuk' formülüyle özetlenebilen hukuk devletinde hukuk çoğaldıkça, devletin meşruluk katsayısı artar, saygınlığı ve itaat edilirliği güçlenir22." Hukuk kurallarının başta adaleti tesis etme amacı olmak üzere diğer tüm amaçlarını gerçekleştirebilmesi ve işlevlerini yerine getirilebil-mesi, devletin (kamu otoritelerinin) kendisini hukuka bağlı görmesi ve bunu kabullenmesine, hukukun çizdiği alan içerisinde kalmasına bağlıdır. Ancak bu durumda bir hukuk devletinden söz edilebilir. Devletin tüm işleri ve eylemleri hukuka uygun olmak zorundadır. Çünkü bir hukuk devletinde devleti yönetenler hukuka aykırı olarak kendi düşüncelerine göre hareket edemeyecektir.

20 Hayek, F. A. von., (2015), Kölelik Yolu, (çev: T. Feyzioğlu & Y. Arsan & A. Yayla), Ankara: Liberte Yayınları, ss. 107-108. 21 Raz, J., (2008), Hukuk Devleti ve Erdemi, (çev: B. Canatan), Ankara: Adres Yayın-ları, s.151. 22 Selçuk, S., (1999), Zorba Devletten Hukukun Üstünlüğüne, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, s. 17.

Page 31: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 31

Hukuk devleti kavramının ilk kez 18. yüzyılın sonlarında kullanıldı-ğını kabul edilmektedir. Alman Liberalizmi23'nin temsilcilerinden olan von J. W. Placidius (1798)'un söz konusu kavramı kullanan ilk kişi olduğu ve yine Alman Liberalizmi'nin temsilcilerinden Adam Müller (1809), Carl T. Welcker (1812), J. C. F. von Aretin (1824) ve R. von Mohl (1828)'in Placidius'u takip ettiğini bilinmektedir (Ökçesiz, 1998: 17). Hukuk devleti fikrinin bir anlamda tarihsel öncüsü ise 1215 tarihli Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Fermanı) dur. Hukuk dev-letinin temellerinin atıldığı söz konusu belge dünyanın en önemli belgelerinin başında gelmektedir. Belgenin 39. maddesi günümüz modern hukuk devletinin inşasında büyük rol oynamıştır, söz konu-su maddede şu ifadeler yer almaktadır: "Eşitlerinin kanuni bir hükmü veya bir memleket kanunu olmadan hiçbir hür kişi tevkif veya hapis edilemeyecek, haklarından ve mallarından mahrum bırakılamayacak, kanun dışı edilemeyecek, sürülemeyecek, herhangi başka bir şekilde kötü muameleye maruz bırakılmayacaktır. Hiçbir hür kişiye zor kul-lanmayacağız ve başkalarının zor kullanmasını istemeyeceğiz.24" Hemen belirtelim ki, hukuk devleti kavramının dayanağını toplumsal ilişkileri bütün yönleri ile düzenleyen ve bu nedenle de büyük önem arz eden iki önemli kurum oluşturmaktadır. Bu iki kurum "devlet" ve "hukuk" tur. Hukuk devleti modern bir kavram olsa da siyasi iktida-rın yasalar aracılığıyla yönetmesi ideali Antik Yunan'a kadar uzan-maktadır. Dolayısıyla da hukuk devleti tarihinde Antik Yunan ve özellikle de Atina'nın siyasi düzeni büyük önem arz etmektedir (Özenç, 2014: 15-17). Her ne kadar hukuk devleti fikrine 1215 tarihli Magna Carta Libertatum öncülük etse de, kavramının kökenlerinin çok daha öncelere, Antik Yunan'a dayandığını unutmamak gerek-mektedir. Elbette bu noktada Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi bü-yük düşünürlerin rolü önem arz etmektedir.

23 Hüseyin Hatemi, "hukuk devleti" kavramının Alman hukuk biliminde ortaya çıkmasının yadırganmamasını söylemekle birlikte, yalnızca kamu hukukuna değil özel hukuka da Alman hukuk biliminin büyük katkıları olduğunu söylemektedir (Hatemi, 1989: 13). 24 İlal, E., (1968), Magna Carta, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 34 (1-4): 210-242, s. 220.

Page 32: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

32 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Örnek verecek olursak, Aristoteles devleti vatandaşların bir anayasa içinde birleşmeleri olarak ele almakta ve devlet tiplerini ise doğru anayasaların veya yanlış anayasaların varlığına göre belirlemekte idi. Bu görüşünden hareketle Aristoteles doğru anayasalar ile yönetilen devletleri iyi yönetilen devletler, kötü anayasalar ile yönetilen dev-letleri ise hukuki olmayan düzenlemelere sahip devletler olarak ele almakta idi. Ona göre devlette egemen olması gereken kişi veya züm-re değil hukuk idi. Aristoteles'in bu yaklaşımı hukuka ve hukukun üstünlüğüne vurgu yaptığı için hukuk devleti fikrinin ilk örneği kabul edilmektedir (Bal, 2014: 289). Hayek'e göre hukuk devleti idealinin başlıca üç gereği bulunmakta-dır. Bunlar hukukun genel, eşit ve kesin olmasıdır. Hayek'e göre hu-kuk devletinde ilk olarak hukuk birbirine oldukça yakın duran iki koşulu (genellik ve eşitlik) sağlamalı, hiçbir şekilde ayrım yapmaksı-zın tüm bireyler için aynı şekilde uygulanmalıdır. Ayrıca toplumun ekonomik faaliyetlerinin iyi bir şekilde işleyebilmesi için en önemli olan şey ise hukukun kesinliği veya diğer bir deyişle belirliliğidir (Hayek, 2008: 84-87). Hayek'e göre hukuk devleti aynı zamanda etkililiği bir toplumun bü-tün üyelerinin ortak düşüncelerine dayanan bir idealdir ve aynı za-manda hukuk-ötesi bir öğretidir. Bu durum hukuk devletinin esasen hukuk sisteminin bir bütün olarak anlaşılmasına yarayan bir kavram olduğu anlamına gelmektedir (Aktaş, 2001: 141). Konu hukuk sistemine gelmişken kısaca hukuk sistemine de değin-mek gerekmektedir. Her bir ülkenin hukuku kendine özgü kurallar içermekle beraber bütün bu sistemler başlıca dört grupta toplan-maktadır. Bunlar; "Kara Avrupa hukuk sistemi", "Anglo-Sakson hu-kuk sistemi", "İslam hukuk sistemi" ve "Sosyalist hukuk sistemi" dir. Kısaca özetlemek gerekirse (Kalabalık, 1999: 100-104):

• Kara Avrupa hukuk sistemi. Kara Avrupa deyimi ile kast edi-len İngiltere dışındaki Avrupa ülkeleridir. Bu hukuk sistemi ile kökenleri Roma Hukuku'na dayanan, Batı ve Doğu Avrıpa ülkelerinde uygulanan hukuk ifade edilmektedir.

Page 33: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 33

• Anglo-Sakson hukuk sistemi. İngiltere'de doğmuş olan bu sistem başta İngiltere olmak üzere, Amerika Birleşik Devletle-ri, Avustralya, Güney Afrika, Hindistan ve eski İngiliz sömürü-sü olan muhtelif ülkelerde uygulanan hukuk sistemini tanım-lamaktadır.

• İslam hukuk sistemi. İslam hukuk sistemi ile kast edilen İs-lam dininin esaslarına dayanan ve fıkıh olarak da adlandırılan hukuk sistemidir. Bu sistem tam anlamı ile olmasa da Mısır, Tunus, Pakistan, Ürdün vb. müslüman ülkelerde uygulama alanı bulmaktadır.

• Sosyalist hukuk sistemi. Özünde marksizm yatan, I. Dünya Savaşı'nın ardından Rusya'da ve II. Dünya Savaşı'nın ardından da Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Doğu Almanya vb. ül-kelerin yanı sıra Uzak Doğu'da Küba, Çin, Kuzey Kore vb. ülke-lerde uygulamaya konulmuş olan hukuk sistemidir.

Hukuk devletinin gereklilerini ise Türk hukukçulardan Şeref Gözübüyük şu şekilde sıralamaktadır (Gözübüyük, 1986: 154):

• Temel hakların güvenceye bağlanması. Hukuk devletinin en temel gereği bireylerin temel haklarını güvence altına alması-dır.

• Yasaların anayasaya uygunluğu. Hukuk devletinde yasalar anayasaya uygun olmalı ve bunun yanında yasaların anayasa-ya uygunluğunu denetleyecek bir denetim mekanizması ol-ması gereklidir.

• Yasaların genel olması. Hukuk devletinde yasalar bireyler arasında cinsiyet, din, dil, ırk vb. ayrımı yapılmaksızın herkese tarafsız ve aynı şekilde uygulanmalıdır.

• Yönetimin hukuka bağlılığı. Hukuk devletinin kuşkusuz en temel gereklerinden biri de kuralları uygulayacak olan yöne-timin hukuka ve hukuk devletine olan bağlılığıdır.

Page 34: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

34 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Hiç şüphesiz hukuk devleti olabilmenin en büyük gereği bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasıdır. Hukuk dev-leti bireylerin henüz dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren ömrü-nün sonuna dek sahip olduğu bütün hak ve özgürlükleri (özgürlük, mülkiyet, adil yargılanma vb.) korumalıdır. Hukuk devletinde yasala-rın anayasaya aykırı olması gibi bir durum söz konusu olmamalıdır. Hukuk devletinde yasaların bütün bireylere aynı şekilde uygulanma-sı gerekmekle birlikte, idare de söz konusu yasalara uygun olarak işlem ve eylemlerini yürütmek zorundadır. Hukuk devletinin temel ilkelerini veya özelliklerini ise şu şekilde sıralamamız mümkündür (Raz, 2008: 153-156):

• Hukuk devletinde kanunlar geleceğe dönük, açık ve anlaşılır

olmalıdır.

• Hukuk devletinde kanunlar istikrarlı olmalıdır.

• Hukuk devletinde idari düzenlemeler şeffaf, istikrarlı ve genel kurallara uygun olmalıdır.

• Hukuk devletinde yargı bağımsızlığı sağlanmalıdır.

• Hukuk devletinde doğal adalet ilkeleri gözetilmelidir.

• Hukuk devletinde mahkemelere denetim yetkisi tanınmalıdır.

• Hukuk devletinde yargıya erişim kolaylığı sağlanmalıdır.

• Hukuk devletinde takdir yetkisinin hukuku yozlaştırmasına izin verilmemelidir.

Hukuk devletinin yukarıdaki temel ilkeleri veya özelliklerinden de anlaşılacağı üzere bir takım ilke veya özellikler insan davranışlarını yönlendirirken, diğerleri ise hukuk devletini yönetenleri ve yargıyı ilgilendirmektedir.

Page 35: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 35

Hukuk devletinin gerekleri ve ilkeleri ile paralel olarak hukuk devle-tinde var olması gereken hukuk veya diğer bir deyişle kurallar ise çağdaş hukukçulardan Lon V. Fulller'in belirttiği kuralların taşıması gereken sekiz asgari özelliğe sahip olmalıdır. Fuller'e göre bu ilkeler hukuk devletinin ve hukukun var olması için gereklidir. Dolayısıyla hukuk devletinde geçerli kuralların özellikleri şöyle olmalıdır (Fuller, 1969: 39):

• Kurallar genel olmalıdır. • Kurallar ilan edilmiş olmalıdır.

• Kurallar geçmişe değil ileriye dönük olmalıdır.

• Kurallar açık olmalıdır.

• Kurallar çelişmemelidir.

• Kurallar imkansız olan şeyi emretmemelidir.

• Kurallar sık sık değişmemeli, tutarlı olmalıdır.

• Yetkililerin işlem ve eylemleri ile kurallar arasında uyum ol-

malıdır.

Son olarak hukuk devletinin üç bileşeni bulunmaktadır (Kalabalık, 1999: 361-368 & Aktan, 2015: 53-54):

• Demokratik devlet25. Hukuk devleti anlayışının tesis edilme-sinin ve gelişebilmesinin temel şartlarından biri de söz konu-su ülkede demokratik bir rejimin varlığıdır.

25 "-Sokrates, dedi; sen her yerde zorbalık, demokratlık, aristokratlık gibi değişik yönetim düzenleri olduğunu bilmez değilsin herhalde. -Bilmez olur muyum! -Her toplumda yönetim kimdeyse güçlü odur, değil mi? -Şüphesiz. -Her yönetim, kanunlarını işine geldiği gibi koyar."

Page 36: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

36 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Milletin kendini yönetecek temsilcilerini serbest seçimler ara-cılığıyla belirleyebildiği ve kolaylıkla yönetime katılabildikleri devletin bu boyutunu demokratik devlet olarak nitelendirmek mümkündür. Ayrıca, demokratik devlet, aynı zamanda vatan-daşların temel hak ve özgürlüklerinin etkili bir şekilde ko-runması anlamına da gelmektedir.

• Sosyal devlet26. Hukuk devletini ileri götürmenin ve daha çağdaş bir düzen tesis etmenin en önemli bileşenlerinden bir

Platon, (2013), Devlet, (çev: S. Eyüboğlu & M. A. Cimcoz), İstanbul: Türkiye İş Ban-kası Kültür Yayınları, s. 17.'de geçen bu ifadeler Platon'un hayal ettiği devleti hoca-sı Sokrates'i konuşturduğu diyaloglarla anlattığı muazzam eseri "Devlet (Politeia)" te yer almaktadır. Sokrates'i öldürtenin de demokrasi, demokratik devlet olduğunu hatırlatmak gerekmektedir. Dolayısıyla hukuk devletinin temel bileşenlerinden olan demokrasinin hukuk devletinin en büyük problemlerinden biri olabileceğini de unutmamak gerekmektedir. Bu noktada bir kez daha Hayek'i hatırlamak, hatır-latmak önem arz etmektedir. Demokrisinin yozlaştığına ve giderek büyük bir prob-lem haline geldiğine vurgu yapan Hayek demokrasiye karşı ciddi eleştiriler dile getirmiştir. Hayek'e göre gerçek anlamda demokrasi idealine ulaşmanın tek yolu siyasi iktidarların karar ve eylemlerinin mutlaka kurallar ve kurumlara bağlı olma-sından ve sınırlandırılmasından geçmektedir. Bu doğrultuda Hayek, siyasi iktidarın sınırlandığı bir hükümet sistemi tanımı yapmakta ve buna "demarşi (demarcy)" adını vermektedir. Demarşi ile ilgili Hayek'in görüşleri için bkz.: Hayek, F. A. von., (1978), New Studies in Philosophy, Politics, Economics and the History of Ideas, Chicago: Chicago University Press. Bu konuyla ilgili Türkçe literatürdeki çalışma için bkz.: Aktan, C. C., (2017), Demokrasi Eleştirisi ve Demarşi, Ankara: Orion Kitabevi. 26 Sosyal devletin temel amacı bireylerin yaşam ve refah düzeyinin yükseltilmesi için bireylerin ekonomik ve sosyal haklarının devlet tarafından alınacak önlemlerle ve yapılacak müdahalelerle iyileştirilmesidir. Ancak sosyal devleti anlayışında, ekonomik ve sosyal hakların kapsamının genişlemesi devletin giderek büyümesine de neden olmaktadır. Çalışmamızda sınırlı devlet anlayışınının önemini de vurgu-ladığımızdan büyüyen devletin sorunların esas kaynağını oluşturduğunu belirt-memiz gerekmektedir. Bu sorunları kısaca özetleyecek olursak:

• Sosyal devletin çalışma gayreti üzerindeki olumsuz etkileri bulunmaktadır.

• Sosyal devletin toplam tasarruflar üzerindeki olumsuz etkileri bulunmak-tadır.

• Sosyal devlet ekonomik ve sosyal hakların kötüye kullanılmasına neden

olmaktadır.

Page 37: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 37

diğeri de devletin sosyal barış ve sosyal adaleti tesis etmek amacıyla sosyo-ekonomik hayata müdahale etmesini meşru gören sosyal devlet anlayışının varlığıdır. Sosyal devlet, devletin sosyal refahın maksimizasyonu ama-cıyla ekonomiye farklı yollardan müdahalelerde bulunmasını öngörmektedir.

• Laik devlet. Din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması anlamına gelen laiklik, hukuk devletinin bileşenlerinden üçüncüsüdür. Hukuk devletinin idaresinde din kurallarından etkilenmeyen bir anlayışın hakim olması gerekmektedir. Devlet, dinsel kurallara bağlı olarak değil, bireylerin özgür dü-şünceleri ile oluşturdukları hukuk kuralları ile yönetilmeli, din ve devlet işleri birbirinden tamamen ayrılmalı, devlet, ay-nı zamanda tüm dinlere karşı tarafsız bir konumda olmalıdır.

Hukuk devletinin temel amacı devlet idaresinde keyfi bir yönetimi önlemekle birlikte bireylerin hak ve özgürlüklerini koruyacak bir düzenin tesis edilmesini sağlamaktır. Bu anlamda elbette demokratik bir rejimin olması, bütün vatandaşların asgari geçimini sağlamaya yönelik bir anlayışın uzantısı politikaların uygulanması ve dinin dev-let işlerinden uzaklaştırıldığı bir zihniyetin yerleşmesi gerekmekte-dir. Çalışmamızın birinci bölümünde hukuk kurumu kurallar ve kurum-lar perspektifinden muhtelif yönleri ile teorik olarak ele alınmıştır. İlerleyen bölümde amaçlanan hukukun iktisat ile olan ilişkisini ele

• Sosyal devletin harcamalarının finansmanı sorunu ortaya çıkmaktadır.

• Sosyal devletin giderek artan ekonomik ve sosyal müdahaleleri bireysel

hak ve özgürlükler için bir tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla da sosyal devletin ihmal edilemeyecek bir noktaya ulaşan sosyal mali-yetleri bulunmaktadır. Sosyal devlet ile ilgili bkz.: Yay, S., (ed.), (2020), Çağdaş İktisadi Düşünceler Perspektifinden Sosyal Refah Devleti - Teori, Felsefe, Türkiye, Dünya -, Ankara: Astana Yayınları.

Page 38: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

38 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

almak ve bu ilişkiyi esas alan nispeten yeni yaklaşımları değerlen-dirmektir.

Page 39: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 39

İKİNCİ BÖLÜM

HUKUK ve İKTİSAT İLİŞKİSİ ÜZERİNE FARKLI

PERSPEKTİFLER

Ekonomi Hukuku ve Ekonomik Anayasa

Hukuk ve İktisat Yaklaşımı

Hukukun İktisadi Analizi

Page 40: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

40 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

HUKUK ve İKTİSAT İLİŞKİSİ ÜZERİNE

“Kanunlar pratik aklın bir gereğidir... Varsayımsal akılla doğal bir şe-kilde ispatı bilinmeyen ilkelerle birçok bilim alanında sonuçlar çıkar-dığımız gibi doğa tarafından bize iletilmeyen bilgiler akli çabalar so-

nucu elde edilebilir. Tıpkı genel ve ispat edilebilir ilkelerde olduğu gibi doğal kanunların temel kuralları da insan aklının belirli meseleleri

daha açık bir şekilde tespitinde yol almamız için gereklidir. İnsan aklı ile tasarlanan bu muayyen hükümlere beşeri kanunlar adı verilir.”

Thomas Aquinas

"Hukuk...sadece yasal gelişme için değil, aynı zamanda bir bütün olarak gelişmenin tamamlayıcı unsurları olan ekonomik ve politik gelişme gibi diğer alanlar için de öneme sahiptir."

Amartya Sen "Hukuk" ve "iktisat" arasındaki ilişkiyi yüzyıllar öncesinde Marcus T. Cicero şu sözleri ile en güzel şekilde özetlemektedir: "İnsanların re-fah ve huzurunun temeli hukuktur.27" Cicero'nun bir cümle ile özetle-diği ilişki her iki bilim dalının da ortaya çıkışından günümüze devam ederken, sayısız teorinin, çalışmanın, tartışmanın, yorumun vb. orta-ya çıkmasına, birçok düşünce okulunun, bilim insanın vb. bu ilişkiye yoğunlaşmasına neden olmuştur. İyi ve etkin bir hukuk sistemi ekonomik refahın temelini oluşturmak-tadır. Adam Smith'in 1776 yılında yazdığı, kısaca "Milletlerin Zengin-liği (Wealth of Nations)" olarak bilinen "Milletlerin Zenginliğinin Do-ğası ve Nedenlerine Dair Bir İnceleme (An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations)" adlı eserine atıfla "Milletlerin zenginliği ya da yoksulluğunun ana kaynakları ve sebepleri nelerdir? Niçin bazı milletler zengin ve niçin diğerleri yoksuldur?" gibi sorula-ra hukuk ve iktisat yaklaşımı içerisinde şekillenen kurumsal iktisadın ve kurumsal iktisatçıların çalışmaları iyi ve etkin bir hukuk sistemi

27 "The welfare of the people is the ultimate law." Cicero'nun sözü şu kaynaktan aktarılmıştır: Aktan, C. C., (2000), Hukuk Üzerine Sözler, http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/ozlu-sozler/aktan-hukuk.pdf, (01.01.2020).

Page 41: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 41

ile ülkelerin ekonomik büyümeleri ve refah düzeyleri arasındaki iliş-kileri incelemektedir.28 Feridun Yılmaz'ın deyişi ile "tanımlanması hayli güç hale gelmiş ikti-sat okullarından biri29" olan kurumsal iktisat, geleneksel iktisat anla-yışına bir tepki olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan, zamanla "eski kurumsal iktisat" ve "yeni kurumsal iktisat" olarak iki farklı düşünce akımı ile sınıflandırılan ve günümüzde giderek daha fazla değer verilen bir iktisadi düşünce okuludur. Kısaca değinmek gerekirse kurumsal iktisat okulunda en önemli kav-ram kurumdur. Kurumsal iktisat yazınında kurum, geçmişten gelen ve toplumu geleceğe taşıyan istikrarlı davranış tarzları ve düşünce alışkanlıklarıdır. Kurumsal iktisatçılar kurumlar ve bu kurumların ortaya çıkmasını sağlayan kültürün insan davranışları üzerinde ciddi anlamda etkisi olduğunu savunmaktadır. Buna göre kurumlar bire-yin düşünce ve davranışlarını şekillendirmekte ve sınırlarını çizmek-tedir. Buna ek olarak kurumlar bir yandan da insan davranışlarının amaçlarını daha kolay bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlayacak metotlar belirlemektedir. Dolayısıyla da kurumlar insan davranışları üzerinde değer ve yargıları ciddi anlamda değiştirebilme niteliğine sahiptir (Kılıç, 2013: 163-165). Kurumsal iktisatçıların üzerinde durduğu ilkeleri ise genel olarak şöyle özetlememiz mümkündür (Ersoy, 2012: 431-432):

• Kurumsal iktisatçılar iktisadi yapıda evrimci bir anlayışı be-nimsemiştir.

• İktisadi faaliyetleri sosyal hayatı da etkileyen kurumlar şekil-

lendirmektedir.

28 Bu konuda örnek bir çalışma için bkz.: Acemoğlu, D. & Robinson, J. A., (2012), Why Nations Fail: The Origins of Power, Prosperity and Poverty, New York: Crown Business. 29 Yılmaz, F., (2018), Kurumsal İktisat: İktisat ile Sosyolojinin Sınırlarında Bir Tarih, içinde: İktisat Sosyolojisi: Kurucu Düşünürler ve İktisat Okulları Özelinde Bir Ça-lışma, (ed: A. A. Eren & E. Kırmızıaltın), Ankara: Heretik Yayınları, ss. 223-249, s. 223.

Page 42: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

42 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

• Disiplinler arası işbirliği sağlanarak iktisadi olaylar farklı bo-

yutları ile birlikte değerlendirilmelidir.

• Ekonomi bir bütün olarak ele alınmalıdır.

• İktisadi olayların yalnızca iktisadi etkenler altında cereyan etmedikleri unutulmamalıdır. İktisadi olayların siyasi, kültü-rel, dini ve ideolojik boyutları da bulunmaktadır.

• Kurumsal iktisatçılar bireyi "kendi çıkarını düşünen rasyonel

bir varlık30" yaklaşımından ayırmış, insan davranışlarının ku-rumlar tarafından belirlendiğini savunmuştur.

Kurumsal iktisadın en temel ilke ve özellikleri arasında "evrimci an-layış" ön plana çıkmaktadır. Kurumsal iktisatçıların evrimci bir anla-yışı benimsemelerinde hiç şüphesiz teorinin öncüsü ve "kurumların evriminin iktisadi çözümlemesinin en önemli isimlerin biri31" olan Thorstein B. Veblen'in etkisi olmuştur. İktisatçıların doğa bilimlerine, Darwin'in görüşleri ve biyoloji özelinde gösterdikleri ilginin de en çarpıcı örneklerinden biri Veblen'dir. Veblen'in izindeki iktisatçılar iktisadı adeta doğa bilimlerine taşımış, iktisadın doğa bilimi tarzında kendini var etme çabasına katkı sağlamıştır (Yılmaz, 2011: 52). He-men belirtelim ki Veblen, kendisi gibi Darwin'den etkilenen ve hu-kuk-iktisat buluşmasının temellerine katkı sağlayan Karl Marx'tan da oldukça etkilenmiştir. Veblen özellikle Marx'ın çalışmalarının özgün-lüğüne hayran kalmıştır (Araz Takay & Güler Aydın, 2014: 132). Öyle ki Veblen'e göre "Marx'ınkinden mantıksal olarak daha tutarlı bir ikti-sadi teori sistemi yoktur.32"

30 Rasyonalite konusu aşağıda kısmen de olsa ele alınacaktır. İktisat biliminde "ras-yonalite" ile ilgili detaylı bir çalışma için bkz.: Yılmaz, F., (2009), Rasyonalite: İkti-sat Özelinde Bir Tartışma, İstanbul: Paradigma Yayıncılık. 31 Chavance, B., (2019), Kurumsal İktisat, (çev: T. Akıncılar Onmuş), İstanbul: İleti-şim Yayınları, s. 29. 32 Veblen, T. B., (2019), Karl Marx'ın Sosyalist İktisadı ve Takipçileri, (çev: Ö. Mollaer), içinde: Karl Marx'ın Sosyalist İktisadı ve Sosyalizm üzerine Metinler, (T. B. Veblen), (Der: E. Kırmızıaltın), Ankara: Heretik Yayınları, ss. 57-78, s. 59.

Page 43: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 43

Veblen, iktisattan politikaya, felsefeden psikolojiye, kültürel konu-lardan üretim faaliyetlerinin teknik anlamda örgütlenmesine dek muhtelif alanlarda çalışmalar yapmış çok yönlü ve önemli bir düşü-nürdür (Önder, 2015: 75). Veblen, aynı zamanda kurumsal iktisada ayırıcı niteliğini de kazandıran isimdir. Yerleşik iktisadı yöntembi-limsel açıdan eleştirdiği ve kurumsal iktisat için de bir başlangıç olan "İktisat Neden Evrimsel Bir Bilim Değildir? (Why is Economics not an Evolutionary Science?)33" isimli çalışması hem bu açıdan hem de Veblen'in sonraki çalışmaları için bir çıkış noktası olması açısından önem arz etmektedir (Yılmaz, 2007: 96-97). Veblen, söz konusu ma-kalesinde geleneksel iktisadın bilim anlayışını evrimci yaklaşımdan uzak olması nedeni ile eleştirmekte ve iktisadın Darwinci yaklaşımla evrimsel bir temelde yeniden inşasını öneri olarak sunmaktadır (Baş Dinar, 2011: 177). Hemen belirtelim ki, Veblen'in 19. yüzyılın sonun-dan 20. yüzyılın ilk çeyreğini kapsayan dönemdeki çalışmaları ku-rumsal iktisadın şekillenmesinde büyük rol oynamıştır (Yılmaz, 2012: 9). Veblen yazınında kurumun yanı sıra "içgüdü" ve "alışkanlık" kavram-ları büyük önem arz etmektedir (Baş Dinar, 2013: 45). Veblen'e göre bireyin davranışları, düşünce alışkanlıkların hakimiyeti altındadır ve alışkanlıklar da içgüdülerden etkilenmektedir (Güler Aydın, Araz & Özer İmer, 2018: 25). Dolayısıyla da alışkanlık ve içgüdüler bireyin davranışlarına neden olan güdülerin temellerini oluşturmaktadır (Yılmaz, 2007a: 848). Veblen'e göre toplumların evrimi ise, bireyle-rin birbirleri ile olan etkileşimi sonrasında ortaya çıkan düşünce alışkanlıklarının ortaya çıkardığı kurumsal yapı ile ilişkilidir ve top-lumsal evrim ile birlikte düşünce alışkanlıkları da değişmektedir (Araz & Güler Aydın, 2019: 212-218). Bu noktada eklemek gerekirse, iktisadın daha gerçekçi bir temelde ele alınabilmesi açısından ku-rumsal yapının iktisadi analizlere geniş ve gerçekçi bir biçimde (Veblen'in analizlerinde olduğu gibi kurumları, bireyleri ve toplumu etkileyen düşünce ve davranış alışkanları olarak ele alarak) dahil edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu noktada kurumsal iktisat ça-

33 Ayrıntılı bilgi için bkz.: Veblen, T. B., (1898), Why is Economics not an Evolutionary Science?, Quarterly Journal of Economics, 12: 373–397.

Page 44: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

44 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

lışmalarının Veblenci gelenek ile sürdürülmesi ile de önem arz et-mektedir (Baş Dinar, 2014: 115)34. Son olarak kurumsal iktisat yukarıda da değindiğimiz gibi zamanla eski kurumsal iktisat ve yeni kurumsal iktisat olmak üzere ikiye ay-rılmıştır. Eski kurumsal iktisat okulunu yukarıda özellikle okulun öncüsü Veblen özelinde özetlemeye çalıştık. Aşağıda yeni kurumsal ise özellikle Friedrich A. von Hayek özelinde yer yer değerlendirile-cektir. Bu noktada temel bir özet yapmak gerekirse (Kama, 2020: 50-51):

• Eski kurumsal iktisat. Thorstein B. Veblen, John R.Commons, Clarence B. Ayres ve Wesley C. Mitchell gibi önemli teorisyen-lerce gelişen, bireysel eylemlerden ziyade toplu eylemlere odaklanarak, iktisada mekanik değil evrimsel bir pencereden ele alan iktisadi düşünce akımıdır. Eski kurumsal iktisatçılar, kurumları tekrarlı insan davranışlarının doğal bir sonucu ola-rak nitelendirmektedir.

• Yeni kurumsal iktisat. Oliver C. Williamson, Ronald H. Coase,

Douglass C. North gibi isimlerle gelişen yeni kurumsal iktisat, hukuk, iktisat, örgü teorisi, siyaset bilimi, sosyoloji, antropolo-ji vb. farklı bilim dallarını bir araya getirerek, gündelik hayat-ta karşı karşıya bulunduğumuz; hükümet, hukuk, piyasa, fir-ma, aile vb. toplumsal, kültürel, politik ve iktisadi kurumları ele alan disiplinler arası bir iktisadi düşünce akımıdır.

Çalışmamızın esas konusuna dönecek olursak, ilk olarak herşeyden önce ekonomik faaliyetlerin mutlaka bir "düzen" içerisinde yürütül-mesi gerekmektedir. Öte yandan ekonomik davranışların da belirli bir değer, kural, statü, norm, rol vb. faktörlerce şekillendiğini de unutmamak gerekmektedir. Bu noktada ekonomi, toplumun sosyal düzeni içerisinde hukuk kurumu ile sıkı bir ilişki içerisindedir. Bu ilişki insanlık tarihinin başlangıcına dek uzanmaktadır. Öyle ki,

34 Bu konuda ayrıntılı bir çalışma için bkz.: Baş Dinar, G. & Güler Aydın, D., (2010), Why Institutional Economics is a Better Alternative to the Neoclassical Economics than the New Institutional Economics?, International Journal of Economic Research, 7 (2): 277-286.

Page 45: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 45

Hamurabi'nin Babil Kanunları'nda ekonomik faaliyetler ile ilgili ola-rak kurallar, yönergeler, ilkeler vb. bulunduğu tespit edilmiştir (Erjem, 2012: 79). Hukuk ve iktisat birçok alanda birçok yönden etkileşime girmektedir. Örneğin, kamu hukuku, piyasadaki etkinsizlikleri azaltmayı amaçla-maktadır. Örneğin, yeterli sermaye birikimine sahip olan üreticilerin piyasa ekonomisinde "tekel" olmaları her zaman söz konusu olabilir. Neoklasik iktisatçılara veya refah iktisatçılarına göre piyasa eko-nomisini başarısızlığa uğratan faktörlerden birisi de tekellerdir. Do-layısı ile belirtilen bu alanlarda devletin düzenleyici kurallar oluş-turması gerekir. Bu noktada hukuk, tekellerin yarattığı olumsuz du-rumları ortadan kaldırmak için bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu-rada, ekonominin düzenini sağlamak için çeşitli yükümlülükleri içe-ren ve hukuki bir araç olan "sözleşmeler" aracılığıyla bazı durumlar garanti altına alınmaya sağlanmaktadır. Öte yandan, bilindiği üzere "homo economicus", iktisatta "rasyonel davranan insan" anlamına gelmektedir. Rasyonel karar veren ve kendi çıkarları peşinde koşan bireylerin yer aldığı bir ekonomide sınırların belirlenmesi de hukuktan geçmektedir. Örneğin, piyasa mekanizması ekonomik ilişkiler ile şekillenirken bu ilişkiler ağından doğan anlaşmazlıklar ise hukuk yoluyla çözülmektedir. Örneğin, ikti-sadi açıdan suçlular için suç işleme fiili de rasyonel bir davranıştır ve bu durum tüm suçlar için geçerlidir. Ancak bireyler herhangi bir suçu işlemeden önce söz konusu suçun fayda-maliyet analizlerini karşılaş-tırmakta, yani karşılaşabilecekleri faydalar ve maliyetlerin bir değer-lendirmesini yapmaktadır. Böylece hukuk ve iktisat ilişkisi bu kez suç ve ceza ilişkisinde karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca piyasalarda bilgi maliyetleri, fırsat maliyetleri, idari maliyetler vb. işlem maliyetlerinin olduğu, mülkiyet haklarının nasıl tesis edil-diği ve nasıl korunması gerektiği vb. konular da unutulmamalıdır. Dolayısıyla yasalar (hukuk), bütün bu önemli konularda birer etkin "araç" olmakta, ekonomik verimliliği "teşvik" etmek için önem arz etmektedir. Cento Veljanovski, "Hukuk ve Ekonomi (The Economics of Law) isimli eserinin "Bir Teşvik Sistemi Olarak Hukuk" başlığı al-tında hukukun ekonomi için teşvik rolüne vurgu yapmaktadır. Öyle

Page 46: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

46 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

ki Veljanovski'ye göre, "İktisatçılar hukuku bir değişen teşvikler siste-mi olarak görürler.35" Bu noktada unutulmamalıdır ki hukuk-iktisat ilişkisi aynı zamanda karşılıklıdır, örneğin işlem maliyetlerinin mevcudiyeti bir ekonomiyi etkinsizliğe sürükleyen nedenlerden birisidir. Bu etkinsizliğin orta-dan kaldırılması için işlem maliyetlerinin azaltılması gerekmektedir. Bu anlamda hukuksal araçlarla yeniden bir düzen sağlanabilirken, bu durum yani işlem maliyetlerinin düşürülmesi, sözleşmelerin, kanun-ların, kurumların vb. gelişmesini, yani hukukun gelişmesini de sağla-yacaktır. Örneğin, hukuk üzerine görüşler dile getiren Arthur Schopenhauer'ın iktisadi düzende mülkiyet hakları ve hukuk ilişkisini özetleyen şu kısa değerlendirmesi hukuk-iktisat ilişkisinin önemini gözler önüne sermektedir: "Eğer dünyada hak-adalet hakim olsaydı, bir kimsenin kendi evini inşa etmesi yeter, bu aşikar mülkiyet hakkından başka bir korumaya ihtiyaç duymazdı. Fakat dünyanın düzeni haksızlık üzerine kurulduğundan bir ev inşa eden kimsenin aynı zamanda onu koruya-cak durumda olması da gereklidir...36" Schopenhauer'e göre bu duru-mu, yani mülkiyet haklarının korunmasını sağlayacak olan aygıt dev-let, araç ise hukuktur. Günümüz dünyasında ekonomik düzen ile hukuk arasındaki ilişki büyük çoğunlukla "mülkiyet" etrafında yoğunlaşmaktadır. Bireyin en önemli haklarından biri olmanın yanısıra, hem ekonomik hem de hukuki boyutları olan mülkiyet hakkının düzenlenmesi ve korunması büyük önem arz etmektedir. Mülkiyet hakkının hukuka ve ekonomi-nin işleyişine uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir. Dani Rodrik piyasaların iyi çalışması için piyasa dışı kurumlarla des-teklenmesi gerektiğine vurgu yapmaktadır. Bu kurumlar "mülkiyet hakları", "düzenleyici kurumlar", "makroekonomik istikrar kurumla-rı", "sosyal sigorta kurumları" ve "çatışma yönetimi kurumları" dır.

35 Veljanovski, C., (2016), Hukuk & Ekonomi, (çev: A. Yayla), Ankara: Liberte Yayın-ları, s. 31. 36 Schopenhauer, A., (2018), Hukuk, Ahlak ve Siyaset Üzerine Denemeler, (çev: A. Aydoğan), İstanbul: Say Yayınları, ss. 91-92.

Page 47: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 47

Rodrik'e göre örneğin uygun bir biçimde tanımlanan mülkiyet hakla-rının olmayışı piyasanın iyi işlememesine neden olacaktır. Öte yan-dan sözleşmeleri güçlendiren ve koruyan kurumlara da ihtiyaç du-yulmaktadır. Çünkü piyasalar kendi kendilerini düzenlemedikleri, istikrara kavuşturamadıkları ve yasaları belirleyemedikleri için ku-rumlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle "...'mükemmel' piyasaların bile faaliyetlerini düzenlemek için bir yasa ve mahkeme sistemine (hukuk) ihtiyaç vardır.37" Öte yandan ekonomide yaşanan değişim ve gelişmeler paralelinde ortaya çıkan bankacılık hukuku, sosyal güvenlik hukuku, rekabet hu-kuku, vergi hukuku, sözleşmeler hukuku, aile hukuku, çevre hukuku vb. spesifik alanların da doğrudan iktisadı ilgilendirdiğini unutma-mak gerekir. Çalışmanın ilk bölümünde de vurguladığımız gibi toplumsal düzenin sağlanabilmesi için birtakım kuralların (din kuralları, hukuk kuralla-rı, ahlak kuralları, örf ve adet kuralları, görgü kuralları) öngörülmesi zorunlu olup, özellikle hukuk kurallarının sosyal düzende yeri büyük önem arz etmektedir. Sosyal düzenin önemli bir parçası olan ekono-mik düzende hukuk kuralları ise bir binanın temeli gibidir; temelsiz bina olmayacağı gibi hukuk kuralları olmadan da ekonomide düzen olamayacaktır. Hemen bu noktada aşağıda detaylıca ele alacağımız Walter Eucken ve Franz Böhm'ün öncülüğünde ortaya çıkan Frieburg Hukuk ve İktisat Okulu olarak da bilinen iktisat okulunun bu konu-daki çalışmalarının iktisadi düşünce tarihinde ayrı bir yeri olduğunu da hatırlatmak gerekmektedir. Okul, özellikle piyasa ekonomisinin etkin işlemesini sağlayacak hukuk kurallarının ve kurumlarının önemine dikkat çekmektedir. Ekonomik olaylar hukuki bir çerçeve içinde oluşmaktadır. Hukuk düzeni, belli bir ekonomik sistemi ve bu sistem içindeki ekonomik aktörlerin ekonomik etkinliklerini belirleyen ve bunları yönlendiren muhtelif kuralları kapsamaktadır. Kanun, kararname, yönetmelik, talimatname vb. kurallar bütününü oluşturan hukuk, bazı eylemleri

37 Rodrik, D., (2009), Küreselleşme, Kurumlar ve Ekonomik Büyüme, (çev: N. Do-maniç), Ankara: Efil Yayınevi, s. 159.

Page 48: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

48 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

men, bazı eylemleri ise kabul ederek ekonomik düzeni şekillendir-mektedir. Örnek verecek olursak, anayasalarda yer alan mülkiyet hakkı ve meslek seçme özgürlüğü iş hayatının temel unsurlarını oluş-turmaktadır. Söz konusu temel haklar aynı zamanda özel teşebbüsün ekonomik sistemde yer almasını sağlamaktadır. Bu doğrultuda ve özetle, hukukun ve hukuk kurallarının ekonomideki rolü, piyasanın düzen içinde işlemesini ve gelişmesini sağlayıp sürdürecek kural ve kurumların yasal çerçevesini belirlemektir (https://www.ekodialog.com/Konular/ekonominin_diger_bilimlerle_iliskisi.html, 22.02.2020). Ekonomik düzenin tesisi ve ekonomik sistemin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için etkin bir hukuk sisteminin varlığı ve ekonomik ha-yata uygun hukuk kurallarının hazırlanması gerekmektedir. Örneğin, etkili bir ekonomi politikası için kaynakların tam olarak kullanılma-sını gerçekleştirecek, fiyat istikrarını sağlayacak, milli gelirin büyü-mesini temin edecek hukuki düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Ayrıca, hukuki temellere dayanmayan hiçbir ekonomik girişim etkin olamayacaktır. Bu bağlamda hukuk, ekonomik faaliyetlerin dış görü-nümünü şekillendirmekte ve aynı zamanda ekonomik kontrol ve ekonomik oluşumun akışını düzenlemektedir. Diğer bir ifadeyle ve özetle hukuk kuralları ekonomik düzenin bir fonksiyonudur (Baykal, 2008: 77-78). Çalışmanın önceki bölümlerinde altı başlıkta sınıflandırdığımız hu-kukun veya hukuk kurallarının temel amaç ve fonksiyonlarını (gü-venliği sağlamak, toplumsal düzeni sağlamak, barış ve huzuru sağla-mak, özgürlüğü sağlamak, adalet ve eşitliği sağlamak ve toplumsal ihtiyaçların giderilmesini sağlamak) ekonomi açısından değerlendi-relim. Hukukun temel amaç ve fonksiyonlarından ilki güvenliği sağlamaktır. Ekonomik çıkar, hak ve özgürlüklerin hukuk kuralları ile güvence altına alınmadığı, belirsizliklerin ortadan kaldırılmadığı bir ekono-mide büyüme ve istikrar beklenilmeyeceği gibi düzenden de bahse-dilmesi mümkün olmayacaktır. Örneğin, işverenin haklı nedenlerle fesih hakkının olması veya işçilerin de yine haklı nedenlerle grev hakkının olması ekonomik çıkarların hem işveren hem de işçi nez-dinde korunduğu anlamına gelmektedir. Örneğin, ekonomik hak ve

Page 49: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 49

özgürlüklerin tarih boyunca en önemlilerin başında gelen mülkiyet hakkının korunması bir ekonominin ne derece büyük olduğunun en temel göstergelerinin başında gelmektedir. Kurumsal iktisatçıların son yıllarda artan ve tarihsel süreçte ülke ekonomilerini kurumsal faktörler açısından değerlendiren çalışmaları mülkiyet hakkı başta olmak üzere pek çok ekonomik hak ve özgürlüklerin ülke ekonomile-rine yansımalarını gözler önüne sermektedir. Aşağıda Tablo 1'de "Mülkiyet Hakları Birliği (Property Rights Alliance)" tarafından hazırlanan "Uluslararası Mülkiyet Hakları En-deksi (International Property Rights Index)38" raporuna ve "Ulusla-rarası Para Fonu (International Monetary Fund)" tarafından hazırla-nan ve ülkelerin Gayrisafi Yurt İçi Hasılaları (GSYİH) baz alınarak oluşturulan "Dünya Ekonomik Görünümü (World Economic Outlook)" raporuna göre dünyanın ilk 20 ülkesi yer almaktadır.

38 "2019 International Property Rights Index" için bkz.: https://atr-ipri2017.s3.amazonaws.com/uploads/IPRI_2019_FullReport.pdf, (15.02.2020).

Page 50: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

50 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Tablo 1 Mülkiyet Hakları Birliği

(PRA) Uluslararası Mülkiyet Hakları Endeksi (IPRI) Rapo-

runa göre İlk 20 Ülke

Uluslararası Para Fonu (IMF) Dünya Ekonomik Görü-

nümü (WEO) Raporuna göre İlk 20 Ülke

1 Finlandiya 1 Amerika Birleşik Devletleri

2 İsviçre 2 Çin Halk Cumhuriyeti 3 Yeni Zelanda 3 Japonya 4 Singapur 4 Almanya 5 Avustralya 5 Birleşik Krallık 6 Japonya 6 Fransa 7 İsveç 7 Hindistan 8 Norveç 8 İtalya 9 Lüksemburg 9 Brezilya

10 Hollanda 10 Güney Kore 11 Kanada 11 Kanada 12 Amerika Birleşik

Devletleri 12 Rusya Federasyonu

13 Danimarka 13 İspanya 14 Avusturya 14 Avustralya 15 Birleşik Krallık 15 Meksika 16 Hong Kong 16 Endonezya 17 Almanya 17 Hollanda 18 Belçika 18 Suudi Arabistan 19 İrlanda 19 Türkiye 20 İzlanda 20 İsviçre

Kaynak: Property Rights Alliance, International Property Rights Index 2019 ve IMF, World Economic Outlook 2019'den alınan bilgi-lerle oluşturulmuştur. Oldukça genel bir değerlendirme yapacak olursak mülkiyet hakları değerlendirmesinde ilk yirmi içerisinde yer alan sırasıyla İsviçre, Avustralya, Japonya, Hollanda, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve son olarak da Almanya aynı zamanda dünyanın en büyük ilk yirmi ekonomisi içerisinde de yer aldığı görülecektir. He-

Page 51: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 51

men belirtelim ki iki önemli rapor üzerinden yaptığımız değerlen-dirme yukarıda da değindiğimiz gibi geneldir39, ancak elbette mülki-yet haklarının ülke ekonomisine yansımasının olumlu sonuçlarını ve dolayısıyla da ekonomik özgürlüklerin geliştiği ülkelerin aynı za-manda gelişmiş ekonomiler olduğu gerçeğini görmemize yardımcı olacaktır. Hukukun bu amaç ve fonksiyonunun bir diğer önemi ise diğer devlet-lerden gelecek yatırımlar için önem arz etmektedir. Zira, yabancı ya-tırımcıların ekonomik çıkar, hak ve özgürlüklerin hukuk kuralları ile güvence altına alınmadığı bir ülkeye herhangi bir yatırım yapmaya-cakları açıktır. Dolayısıyla hukuk kuralları ülkeye yabancı yatırım ve sermaye girişinin olmasını doğrudan etkilemektedir. Hukukun temel amaç ve fonksiyonlarından ikincisi toplumsal düzeni sağlamaktır. Frieburg Hukuk ve İktisat Okulu'nun iktisadi düşünce tarihine katkısı hukukun bu amaç ve fonksiyonu ile ilişkilidir. İyi bir ekonominin olmazsa olmazı hukuk kuralları ve kurumları ile tesis edilmiş bir düzendir. Hukuk kuralları piyasadaki tüm aktörlerin ey-lem ve davranışlarına bir çerçeve çizmekte ve piyasanın işlerliğine büyük katkılar sağlamaktadır. Hukukun üçüncü amaç ve fonksiyonu ise bireylerin barış ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlamaktır. Yine özellikle kurumsal iktisat-çıların çalışmaları barış ve huzurun ekonomik refah seviyesi ile bü-yük bir ilişki içerisinde olduğunu gözler önüne sermektedir. Dünya haritasına şöyle bir baktığımızda savaşın ve huzursuzluğun eksik olmadığı coğrafyalarda yoksulluğun ve yolsuzluğun da eksik olmadı-ğı görülecektir. Hukukun dördüncü amaç ve fonksiyonu özgürlüğü sağlamaktır. Bu noktada elbette ilk olarak 1998 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Amartya Sen'i hatırlatmak gerekmektedir. Ekonominin en önemli unsurlarının başında gelen ekonomik kalkınmayı "...kalkınma, özgür-

39 Örneğin, Uluslararası Para Fonu, Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre dünyanın en büyük 12. ekonomisi olan Rusya, Mülkiyet Hakları Birliği'nin Ulusla-rarası Mülkiyet Hakları Endeksi raporuna göre 129 ülke içerisinde 86. sıradadır.

Page 52: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

52 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

lüğün imkanlarıyla bir büyük buluşmadır.40" şeklinde tanımlayan Sen-'in şu ifadeleri hukukun söz konusu amaç ve fonksiyonunun ekonomi açısından önemini açıklamaya tek başına yeterlidir: "Kalkınma, bizim savımıza göre, insanların yararlandığı gerçek özgürlükleri genişletme süreci olarak görülebilir. Özgürlüklere odaklanmak, kalkınmayı gayri safi milli hasılanın (GSMH) büyümesiyle, bireysel gelirlerdeki artışla, sanayileşmeyle, teknolojik ilerlemeyle ya da toplumsal modernleşmeyle özdeşleştiren daha dar kalkınma anlayışlarına ters düşer. GSMH'nin ya da bireysel gelirlerin artması toplum üyelerinin yararlandığı özgürlük-leri genişletme aracı olarak elbette çok önemli olabilir. Ancak özgür-lükler, toplumsal ve iktisadi düzenlemelerin (örneğin eğitim ve sağlık hizmetlerinin) yanı sıra medeni ve siyasal haklar (örneğin, kamuyu ilgilendiren meseleleri tartışma ve denetime katılma özgürlüğü) gibi başka belirleyicilere de bağlıdır...Kalkınma, özgürlüğü ortadan kaldı-ran başlıca nedenlerin, zorbalığın, yoksulluğun, sistematik toplumsal yoksunlukla birlikte yetersiz iktisadi fırsatların, baskıcı devletlerin hoşgörüsüzlüğünün ya da aşırılıklarının yanı sıra kamusal hizmetler-deki ihmalin ortadan kaldırılmasını gerektirir.41" Teşebbüs, sözleşme, mübadele, mülkiyet vb. birçok özgürlüğü kapsa-yan ekonomik özgürlükler, hem birey hem de ülkeler açısından bü-yük önem arz etmektedir. Örneğin, çeşitli uluslararası kuruluşlar ülkelerin ekonomik özgürlük derecesini ölçen yıllık raporlar yayın-lamaktadır. Bu raporların en başında Kanada kökenli Fraser Institute tarafından yayımlanan "Dünya Ekonomik Özgürlüğü (Economic Freedom of the World)42" raporu gelmektedir. Söz konusu rapor ekonomik özgürlük endeksini, beş kategori altında topladığı veriler aracılığıyla hesaplamaktadır. Bu kategoriler:

• Devletin büyüklüğü,

• Hukuk sistemi ve mülkiyet hakları,

40 Sen, A., (2004), Özgürlükle Kalkınma, (çev: Y. Alogan), İstanbul: Ayrıntı Yayınla-rı., s. 400. 41 Sen, A., (2004), a.g.e., ss. 17-18. 42 "2019 Annual Report Economic Freedom of the World" için bkz.: https://www.fraserinstitute.org/sites/default/files/economic-freedom-of-the-world-2019.pdf, (20.02.2020).

Page 53: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 53

• Sağlam para,

• Uluslararası ticarette özgürlüğü,

• Regülasyonlar'dır.

Buna göre ülkeler hukuk-iktisat birlikteliğini gözler önüne seren ekonomik özgürlüğün bu beş bileşeni üzerinden değerlendirmelerine göre ortalama bir puan alarak sıralanmaktadır. Söz konusu rapor günümüz gelişmiş ülkelerinde ekonomik özgürlüklerin de geliştiğini gözler önüne sermektedir. Aşağıda Tablo 2'de Fraser Enstitüsü tarafından hazırlanan Dünya Ekonomik Özgürlüğü Raporu ve Uluslararası Para Fonu tarafından hazırlanan ve ülkelerin Gayrisafi Yurt İçi Hasılaları (GSYİH) baz alı-narak oluşturulan Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre dün-yanın ilk 20 ülkesi yer almaktadır.

Page 54: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

54 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Tablo 2 Fraser Enstitüsü (FI) Dünya

Ekonomik Özgürlüğü (EFW) Raporuna göre İlk 20 Ülke

Uluslararası Para Fonu (IMF) Dünya Ekonomik Görü-

nümü (WEO) Raporuna göre İlk 20 Ülke

1 Hong Kong 1 Amerika Birleşik Devletleri

2 Singapur 2 Çin Halk Cumhuriyeti 3 Yeni Zelanda 3 Japonya 4 İsviçre 4 Almanya 5 Amerika Birleşik

Devletleri 5 Birleşik Krallık

6 İrlanda 6 Fransa 7 Birleşik Krallık 7 Hindistan 8 Kanada 8 İtalya 9 Avustralya 9 Brezilya

10 Mauritius 10 Güney Kore 11 Malta 11 Kanada 12 Gürcistan 12 Rusya Federasyonu 13 Şili 13 İspanya 14 Danimarka 14 Avustralya 15 Estonya 15 Meksika 16 Litvanya 16 Endonezya 17 Japonya 17 Hollanda 18 Lüksemburg 18 Suudi Arabistan 19 Tayvan 19 Türkiye 20 Almanya 20 İsviçre

Kaynak: Fraser Institute, Economic Freedom of the World 2019 ve IMF, World Economic Outlook 2019'den alınan bilgilerle oluşturul-muştur. Oldukça genel bir değerlendirme yapacak olursak; ekonomik özgür-lük değerlendirmesinde ilk yirmi içerisinde yer alan sırasıyla İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Ja-ponya ve son olarak da Almanya aynı zamanda dünyanın en büyük ilk yirmi ekonomisi içerisinde de yer aldığı görülecektir. Hemen be-

Page 55: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 55

lirtelim ki iki önemli rapor üzerinden yaptığımız değerlendirme yu-karıda da değindiğimiz gibi geneldir43, ancak elbette ekonomik öz-gürlüklerin ülke ekonomisine yansımasının olumlu sonuçlarını ve dolayısıyla da ekonomik özgürlüklerin geliştiği ülkelerin aynı za-manda gelişmiş ekonomiler olduğu gerçeğini görmemize yardımcı olacaktır. Hukukun beşinci amaç ve fonksiyonu adalet ve eşitliği sağlamaktır. Hukukun söz konusu amaç ve fonksiyonu hukuk sisteminin meşrui-yetinin belirleyicilerinden biridir. Ayrıca bir toplumda ekonomik is-tikrarın en önemli ögelerinin başında gelen adalet ve eşitliğin yerleş-tiğine dair inanç ve duygu söz konusu toplumda ekonomik sistemin meşruiyetinin belirleyecilerinden biridir. Hukukun altıncı amaç ve fonksiyonu ise toplumsal ihtiyaçlarının gi-derilmesini sağlamaktır. Bilindiği üzere ekonomi biliminin temelinde "sınırsız ihtiyaçlar" ve "kıt kaynaklar" kavramları yer almaktadır. Ekonomi, insanların kıt kaynakları kullanmadaki tercihlerini incele-yen bilim dalı olarak da tanımlanmaktadır. Hukukun bu amaç ve fonksiyonu ise bireysel tercihleri ya da bu tercihlere bağlı olarak ya-pılan davranışları bir takım kurallar aracılığıyla düzenlemektir. Ör-neğin, bireyin bir ihtiyacını temin etmesi için sıklıkla başvurduğu yöntemlerden biri hukuk ve iktisadın kesişim noktasında yer alan sözleşmelerdir. Sözleşmeler ise sınırlarının ve kurallarının hukuk düzeni tarafından belirlendiği bir davranış biçimidir (Boyacı, 2011: 53). Öte yandan hukuk kuralları kaynakların kıt olmasından kaynak-lanan çatışmaların azaltılmasına da katkıda bulunmaktadır. Unutmamak gerekir ki, hukukun ve hukuk kurallarının ekonomiye etkisi yalnızca yukarıdaki değerlendirmelerle sınırlı değildir. Örne-ğin, hukuki çerçevenin oluşturulması küresel piyasalar için de önem arz etmektedir. Öte yandan hukuk kurallarının tesisi ve uygulanması, iş kurma, sermaye piyasalarının oluşturulması, taşınmazların edi-nilmesi ve devredilmesi, sözleşme haklarının korunması vb. süreç-lerde ve ekonomik gelişmeyi teşvik eden diğer kilit unsurlar açısın-

43 Örneğin, Uluslararası Para Fonu, Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre dünyanın en büyük 2. ekonomisi olan Çin, Fraser Enstitüsü tarafından hazırlanan Dünya Ekonomik Özgürlüğü Raporu'na göre 121 ülke içerisinde 113. sıradadır.

Page 56: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

56 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

dan da büyük önem taşımaktadır. Eklemek gerekirse hukukun iyi işlemesi, küçük ölçekli ve rekabetçi girişimlerin, mülkiyet haklarının korunması, fikri mülkiyet ve paydaş haklarına ilişkin kuralların oluş-turulması ve uygulanması, piyasa ekonomilerinin desteklenmesi ve yukarıda da değindiğimiz gibi ekonomik büyüme yaratmak için ge-rekli olan yabancı yatırımlar için uygun bir ortam oluşturulması açı-sından da gerekmektedir (Karabacak, 2003: 67). Hukuk kurallarının ekonomi açısından önemi işlem maliyetleri ile ilgili rol ve fonksiyonunda da karşımıza çıkmaktadır. Bilindiği üzere piyasanın etkin ve verimli bir şekilde işleyebilmesinin temel unsurla-rından biri de işlem maliyetlerinin düşürülmesidir. Bu hususta hu-kuk kuralları işlem maliyetlerini azaltıcı bir rol üstlenmektedir. Piya-sada işlem maliyetlerinin azalması ise doğrudan toplumsal refaha ve ekonomik büyümeye katkı anlamına gelmektedir. Bir ekonomide kuralların etkinliği ekonomik büyüme, kalkınma ve istikrar gibi önemli göstergelere büyük katkılar yaparken, aynı za-manda ekonomide kayıtdışılık, kaçakçılık, yolsuzluk vb. durumların önlenmesi açısından da büyük önem arz etmektedir. Hemen belirte-lim ki burada önemli olan kuralların caydırıcılığı ile birlikte aynı za-manda kuralların esnetilmemesidir. Örneğin, vergi afları vb. hususla-rın bireylerin vergi kanunlarına olan inanç ve uyumunu olumsuz ola-rak etkilemekte, dolayısıyla bir anlamda kayıtdışılığa teşvik etmek-tedir. Hukuk kurallarının ekonomiye bir diğer önemli katkısı ekonomik aktörlerin eylem ve davranışlarının tahmin edilebilmesine imkan tanımasıdır. Buchanan ve Geoffrey Brennan ekonomik ilişkiler açı-sından büyük öneme sahip kuralların bu özelliğini "yol kuralları" üzerinden ele almaktadır. İkili şu örneği vermektedir: "Mesela, farz edelim ki, küçük, gelişmekte olan bir ülkede otomobiller yenidir ve sa-yısı azdır. Ülkede hem Fransa'nın hem de Britanya'nın etkisi mevcut-tur, öyle ki, hem sağ-şeritli hem de sol-şeritli araba kullanıcıları söz konusudur. Otomobillerin sayısı arttığından, kuralların saptanmamış olmaması problemler çıkartmaktadır. İki araç karşılaştığında, her ikisi de diğerinin nasıl tepki göstereceğini bilmemektedir, her sürücü için bağımsız ayarlama Hobbesian cengelindeki hayata benzer sonuç ör-

Page 57: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 57

nekleri ortaya çıkartmaktadır. Tüm taraflar kurala uyarsa çok iyi du-ruma gelecekler.44" Kuralların insan eylem ve davranışlarının tahmin edilmesine katkı sağlama özelliğine vurgu yapmadan önce ikili yol kuralları üzerinden bütün kuralları ele alıp konumuz açısından da önem arz eden şu so-ruyu sormaktadır: "Hemen hemen aynı şekilde, sosyal politik etkile-şimleri sınırlayan kurallar -insanlar arasında ekonomik ve politik iliş-kiler- yönetimdeki tüm kişilerin farklı amaçlarını destekleme kapasite-si açısından değerlendirilmelidir. Bu kurallar bireylere kendi özel amaçlarını, karşılıklı dayanışma gerektiren bu amaçların elde edilme-si bağlamında, her bir bireyin kendi hedeflerine diğerlerinin eşit öz-gürlüğü ile tutarlı olarak maksimum şekilde ulaşması şeklinde ger-çekleştirme imkanı vermekte midir?45" Son olarak ikili şu sonuca varmaktadır: "Kurallar her aktöre diğerle-rinin davranışı hakkında tahmin imkanı vermektedir.46" Kamu gücü ve yetkisinin kötüye kullanılması yoluyla çeşitli türlerde ve şekillerde ortaya çıkan yolsuzluğun, pek çok ülkede ciddi siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel ve ahlaki sorunların başlıca kaynağı olduğu bilinmektedir. Nedenleri, sonuçları ve türleri ülkelere göre farklılık gösterse de yolsuzluk faaliyetlerine tüm ülkelerde rastlandığı bilin-mektedir. Güçlü bir hukuk sistemi ile sınırlandırılmış kamusal güç ve yetkiler yolsuzlukla mücadelede atılması gereken en önemli adımla-rın başında gelmektedir. Bu konu ile ilgili alakalı olarak Carl Schmitt'in şu sözleri önem arz etmektedir: 'Ekonomik ilişkilerde, söz-leşme özgürlüğü, özel hukuk kuralları, hakim olursa, siyasi bakış açısı ekonomik ilişkilere aktarılamaz.47" Yolsuzluğun ortadan kaldırılması, yatırımların artmasından kişi başı milli gelirin artmasına, mülkiyet

44 Buchanan, J. M. & Brennan G., (2009), Kuralların ve Kurumların Önemi, (çev: N. Ahundzade), http://www.canaktan.org/ekonomi/kurumsal-iktisat/makaleler/buchanan-kurallar.htm, (27.02.2020). 45 Buchanan, J. M. & Brennan G., (2009), a.g.e. 46 Buchanan, J. M. & Brennan G., (2009), a.g.e. 47 Carl Schmitt'in sözleri şu kaynaktan aktarılmıştır: Korkmaz, E., (05.07.2019), Ekonomik ve Sosyal İstikrarın Temeli: Hukukun Üstünlüğü, https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ekonomik-ve-sosyal-istikrarin-temeli-hukukun-ustunlugu-52495yy.htm, (25.02.2020).

Page 58: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

58 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

haklarının gelişmesinden kamu kaynaklarının verimliliğinin artma-sına ve israfın önlenmesine, ekonomik büyümeden ekonomik kal-kınma ve istikrara dek ekonomi açısından olumlu birçok sonucun ortaya çıkmasına yol açacaktır. Hukukun üstünlüğü konusu çalışmamız açısından önem arz eden bir diğer kavramdır. Hukukun üstünlüğü genellikle insanın egemenliği kavramının karşıtını nitelendirmek için kullanılmaktadır. Daha de-taylı bir şekilde ele alacak olursak, hukukun üstünlüğü, insanların kişisel yönetimi ve sınırlandırılmamış bir anlayışla özdeşleştirilmek-tedir. Bu açıdan hukukun üstünlüğü en azından genelleşmiş bir hu-kuk yoluyla yönetim, büyük ölçüde hukuki öngörülebilirlik, yasama-yürütme-yargı fonksiyonlarının tamamen birbirinden ayrılması ve hiçbir bireyin hukukun üstünde olmamasını gerektirmektedir (Gül, 2010: 173). Hukukun üstünlüğü dar anlamda, kamu görevlileri ve bireylerin hu-kuka bağlılığını ve hukuka göre hareket edebilmelerini ifade etmek-te, geniş anlamda ise bu tanımdaki unsurlara ek olarak, insan hak ve özgürlükleri, demokrasi, istikrarlı bir ekonomik sistemin varlığı vb. gerekli kılmaktadır. Bu anlamda hukukun üstünlüğü, devlete, yaşamı bireyler için daha iyi kılacak bütün tedbirlerin alınması ve uygulan-ması yükümlülüğünü yüklemektedir (Gözlügöl, 2013: 1431-1432). En başta hukuk devletinin vazgeçilmezi olan hukukun üstünlüğü yine Hayek yazınında önem arz etmektedir. Hayek'e göre en yüksek hü-kümet yetkilileri de dahil olmak üzere, bütün bireyler hukuk kuralla-rı ile sınırlandırıldığında, herkes kendileri için belirledikleri hedefleri gerçekleştirme konusunda en yüksek şansa sahip olmaktadır (Boudreaux, 2017: 50). Hayek'e göre hukukun üstünlüğünün veya hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçekleşmesinin bazı koşulları bulun-maktadır. Bu koşullar (Butler, 2001: 179):

• Hükümetin zorlayıcı gücünün genel kurallara uygunluk dışın-da kullanılmaması,

• Kuralların bilinmesi ve kesin olması,

• Bireylere eşit muamele edilmesi,

Page 59: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 59

• Politik amaçlarla motive olmamış bağımsız yargıçların var

olması,

• Özel faaliyet alanının ve mülkiyetin korunmasıdır. Hukukun üstünlüğünün uzun dönem ekonomik büyüme ile ilişkili olduğuna dair gelişmiş bir iktisat yazını bulunmaktadır. Bir kurum olarak hukuk, ekonomik beklentileri ve davranışları etkileyerek ve bireyler arasındaki genel güven duygusunu besleyerek ekonomik sistemin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Hemen belir-telim ki, ekonomik sistemin etkin bir şekilde çalışması için gereken en önemli bileşenlerden biri güvendir. Güven olgusunun temel belir-leyicilerinden biri ise hukuk sistemidir (Akçomak, 2018: 10-19). Aşağıda Tablo 3'de "Dünya Adalet Projesi (World Justice Project)" tarafından hazırlanan ve ülkeleri hukukun üstünlüğü ilkesi çerçeve-sinde değerlendiren yıllık rapora48 göre ve Uluslararası Para Fonu tarafından hazırlanan ve ülkelerin Gayrisafi Yurt İçi Hasılaları (GSYİH) baz alınarak oluşturulan rapora göre dünyanın ilk 20 ülkesi yer almaktadır.

48 "World Justice Project, Rule of Law Index 2019" için bkz.: https://worldjusticeproject.org/sites/default/files/documents/ROLI-2019-Reduced.pdf, (28.02.2020).

Page 60: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

60 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Tablo 3 Dünya Adalet Projesi

(WJP) Hukukun Üstünlüğü İndeksi (RLW)'ne göre İlk 20

Ülke

Uluslararası Para Fonu (IMF) Dünya Ekonomik Görü-

nüm Raporu (WEO)'na göre İlk 20 Ülke

1 Danimarka 1 Amerika Birleşik Devletleri

2 Norveç 2 Çin Halk Cumhuriyeti 3 Finlandiya 3 Japonya 4 İsveç 4 Almanya 5 Hollanda 5 Birleşik Krallık 6 Almanya 6 Fransa 7 Avusturya 7 Hindistan 8 Yeni Zelanda 8 İtalya 9 Kanada 9 Brezilya

10 Estonya 10 Güney Kore 11 Avustralya 11 Kanada 12 Birleşik Krallık 12 Rusya Federasyonu 13 Singapur 13 İspanya 14 Belçika 14 Avustralya 15 Japonya 15 Meksika 16 Hong Kong 16 Endonezya 17 Fransa 17 Hollanda 18 Güney Kore 18 Suudi Arabistan 19 Çek Cumhuriyeti 19 Türkiye 20 Amerika Birleşik

Devletleri 20 İsviçre

Kaynak: World Justice Project, Rule of Law Index 2019 ve IMF, World Economic Outlook 2019'den alınan bilgilerle oluşturulmuştur. Oldukça genel bir değerlendirme yapacak olursak; hukukun üstünlü-ğü değerlendirmesinde ilk yirmi içerisinde yer alan sırasıyla Hollan-da, Almanya, Kanada, Avustralya, Birleşik Krallık, Japonya, Fransa, Güney Kore ve son olarak da Amerika Birleşik Devletleri aynı za-manda dünyanın en büyük ilk yirmi ekonomisi içerisinde de yer aldı-ğı görülecektir. Hemen belirtelim ki iki önemli rapor üzerinden yap-

Page 61: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 61

tığımız değerlendirme yukarıda da değindiğimiz gibi geneldir49, an-cak elbette hukukun üstünlüğünün ülke ekonomisine yansımasının olumlu sonuçlarını ve dolayısıyla da hukukun üstün olduğu ülkelerin aynı zamanda gelişmiş ekonomiler olduğu gerçeğini görmemize yar-dımcı olacaktır. HUKUK ve İKTİSAT İLİŞKİSİNİ ELE ALAN BAŞLICA YAKLAŞIM-LAR

"Bilimsel eserin cazibesi bir bilimin araçlarının zanaatkarvari kulla-nımında yatmaz. Cimnastikçinin fevkalade disiplinli bedenini zor ma-

nevralarla şekillendirmesi hayranlık uyandırıcıdır ve şüphesiz aynı şekilde, bilim adamının disiplinli zihnini karmaşık analitik veya deney-sel manevraların bir dizisi ile şekillendirmesi de hayranlık uyandırıcı-dır. Bununla birlikte, bilimsel teşebbüsün büyük cazibesi, tam olarak,

dünyayı anlama ufkumuzu genişletecek olan, yeni fikirlerin takibinde-dir."

George J. Stigler "19. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte iktisadın "bilimselliği" tarih, felsefe, sosyoloji gibi disiplinler yanında kurumlar ile bağının koparılması pa-hasına sağlanmıştır... İnsanı iktisadi analize hem birey hem de toplum-sal varlık olarak yeniden kazandırmanın ve insanın özsel bütünlüğünü sağlamanın yolu, iktisat ile bağı koparılan alanları yeniden düşünmek-ten geçmekte ve bu bağlamda, iktisadın diğer disiplinlerle ilişkisi yeni-den sorgulanmaya ve hatta kurulmaya çalışılmaktadır50." Bu anlamda hukuk ve iktisat arasındaki ilişki de önem arz etmektedir. Literatürde hukuk ve iktisat arasındaki ilişkiyi ele alan bir değil bir-çok farklı yaklaşım söz konusudur. Bu alanda eserler ortaya koymuş düşünürlerin ve yazarların çalışmalarda bu yaklaşım farklılıkları pe-

49 Örneğin, Uluslararası Para Fonu, Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre dünyanın en büyük 19. ekonomisi olan Türkiye, Dünya Adalet Projesi tarafından hazırlanan Hukukun Üstünlüğü İndeksi Raporu'na göre 126 ülke içerisinde 109. sıradadır. 50 Güler Aydın, D. & Akdere, Ç., (2014), Önsöz, içinde: Edebiyattaki İktisat, (Der: D. G. Aydın & Ç. Akdere), İstanbul: İletişim Yayınları, ss. 9-16, s. 9.

Page 62: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

62 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

kala görülebilmektedir. Kanaatimizce mevcut literatür çerçevesinde hukuk ve iktisat ilişkisini ele alan yaklaşımları üç ayrı gruba ayırmak doğru olur ( Şekil-3).

Şekil-3: Hukuk ve İktisat İlişkisi: Farklı Perspektifler

Hukuk ve iktisat arasındaki ilişkiye yer veren yaklaşımların ilki Al-man ORDO liberal yaklaşımıdır. Freiburg iktisat ve hukuk okulu ola-

Page 63: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 63

rak da bilinen bu yaklaşımın öncüleri olan Eucken ve Böhm'e göre ekonomik düzenin hukuki çerçevesi (ekonomik anayasa) olmadan piyasa ekonomisinden beklenen olumlu sonuçlar elde edilemez. Ya-pılması gereken piyasa ekonomisinin etkin işlemesine imkan verecek kuralların (hukuk normlarının) ve kurumların tesis edilmesidir.51 Hukuk ve iktisat arasındaki ilişkiye yer veren yaklaşımların ikincisi literatürde "hukukun iktisadi analizi" olarak adlandırılmaktadır. Becker, George J. Stigler, daha önce de değindiğimiz Coase, Williamson, North gibi Nobel Ekonomi Ödülü ile taltif edilen bilim insanlarının araştırmaları bu yaklaşımın gelişmesine katkılar sun-muştur. Bunların dışında Chicago Üniversitesi'nden Richard A. Posner ve Yale Üniversitesi'nden Guido Calabresi bu alana ciddi kat-kılar sunan diğer isimlerdir. Rekabetin iktisadi analizi, mülkiyet hu-kukunun iktisadi analizi, işlem maliyetleri iktisadı, suç ve ceza iktisa-dı, regülasyon iktisadı ve daha birçok disiplinin gelişmesi bu belirti-len isimlerin öncü çalışmaları sayesinde ortaya çıkmıştır.52 Hukuk ve iktisat arasındaki ilişkiye yer veren yaklaşımların bir diğeri hukuk ve iktisat yaklaşımıdır. Hukuk ve iktisat yaklaşımı iktisat ve hukuk arasındaki ilişkiyi ele alan Chicago iktisat ve hukuk okulu, Freiburg iktisat ve hukuk okulu, Virginia politik iktisat okulu, Avus-turya iktisat okulu, kurumsal iktisat, evrimci kurumsal iktisat, regü-lasyon iktisadı, işlem maliyetleri iktisadı, mülkiyet hakları iktisadı, suç ve ceza iktisadı, deneysel hukuk ve iktisat ve davranışsal hukuk ve iktisat vb. muhtelif iktisadi düşünce okullarını ve iktisat teorilerini kapsamaktadır. Konumuz açısından önem arz eden Virginia politik iktisat okulunun öğretisi olarak bilinen kamu tercihi (public choice) teorisi anayasal

51 Freiburg iktisat ve hukuk okulunun hukuk ve iktisat yaklaşımı için bkz.: Aktan, C. C. & Derya, H., (ed.), (2019), Freiburg Hukuk ve İktisat Okulu, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları. 52 Bu konularda önemli bazı Türkçe eserler için bkz. Aktan, C. C., (2020), Regülas-yon İktisadı, İstanbul: Divan Kitap.; Aktan, C. C., (2020b), Mülkiyet Hakları İktisadı, İstanbul: Divan Kitap.; Güvel, E. A. & Aktan, C. C., Kriminoloji ve İktisat - Suç ve Ceza İktisadı Üzerine İncelemeler -, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Mer-kezi Yayınları.

Page 64: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

64 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

politik iktisadın temelini oluşturur.53 Bu yaklaşımın kurucusu ve ön-cüsü Amerikalı iktisatçı Buchanan'dır. Buchanan'ın tüm akademik yaşamı boyunca birinci derecede ilgilendiği konu siyasal karar alma sürecinin iyi işlemesine imkan verecek kurallar ve kurumların oluş-turulması olmuştur. Freiburg iktisat ve hukuk okulu mensupları pi-yasa ekonomisinin hukuki çerçevesi ile ilgilenirlerken; Virginia poli-tik iktisat okulu mensuplarının ilgilendiği konu kamu ekonomisinin hukuki çerçevesi olmuştur. Hukuk ve iktisat arasındaki ilişkiye çok önemli katkılar sunan Hayek ve North'un isimlerini de burada zikretmemek çok büyük bir hata ve eksiklik olur. Denilebilir ki, hukuk ve iktisat arasındaki ilişki üzerine belki de en kapsamlı araştırmaları yapanların başında Nobel Ekono-mi Ödülü (1974) sahibi Hayek gelir. 1993 Nobel Ekonomi Ödülü sa-hibi North ise özellikle kurallar ve kurumların iktisadi gelişme (ikti-sadi performans) üzerine etkileri ve sonuçları üzerine önemli araş-tırmalar yayınlamıştır.54 EKONOMİ HUKUKU ve EKONOMİK ANAYASA PERSPEKTİFLERİ

"Herhangi bir devlet sistemini anayasa ile sınırlarken ve kontrol ederken her insan hilekar olarak varsayılmalı ve ey-

lem ve davranışlarında özel çıkardan başka bir amacının olmayacağı düşünülmelidir."

David Hume İlk olarak, "ekonomi hukuku", en basit tanım ile "...bir ekonomik faali-yete uygulanan ve çeşitli hukuk dallarına mensup kurallar bütünü-

53 Virginia Politik İktisat Okulu'nun hukuk ve iktisat yaklaşımı için bkz. Aktan, C. C., (2019), Kamu Tercihi ve Anayasal Politik İktisat, Ankara: Seçkin Yayınları. 54 Bu konuda önemli bazı Türkçe eserler için bkz.: Aktan, C. C., (1993), Çağdaş Libe-ral Düşünce Okulları ve Hayek, Türkiye Günlüğü, 23: 72-82.; Aktan, C. C. & Vural, T., (2009), Hayek'in Perspektifinden Sosyal Düzen Tartışmaları ve İnsan Bilgisinin Sınırları, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 1 (2): 57-72; Aktan, C. C. & Yay, S., (2018), Nobel Ekonomi Ödülü Sahibi Douglass C. North'un İktisat Bilimine Katkıla-rı: Yeni İktisat Tarihi ve Kurumsal İktisat, Hukuk ve İktisat Araştırmaları Dergisi, 10 (2): 62-82.

Page 65: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 65

dür...55" Bu kısa ve öz tanımı detaylandırdığımızda ise ekonomi huku-kunun dar ve geniş anlamda olmak üzere iki farklı şekilde sınıflandı-rıldığı görülmektedir. Dar anlamda ekonomi hukuku, devletin eko-nomik hayata müdahalelerinin hukukudur. Ekonomi hukukunun bu şekilde dar perspektiften ele alınması konuya yalnızca kamu hukuku boyutu ile yaklaşmaktan kaynaklanmaktadır. Bu tanımda geçen mü-dahale regülasyon, kontroller vb. devlet müdahalelerini kast etmek-tedir. Bu anlamda ekonomi hukukunun konusu devletin ekonomiyi çeşitli politikalar (vergi, kontrol, regülasyon, maliye, para, teşvik vb.) ile yönlendirmesi, düzenlemesi ve denetlemesidir. Geniş anlamda ekonomi hukuku ise yalnızca kamu hukuku boyutu ile değil, özel hu-kuk içerisinde sistemleştirilen "teşebbüs" kavramı üzerinden hare-ketle "...teşebbüse -iç yapısı ve işleyişi, öteki teşebbüslerle ve kamu gücü ile ilişkileri anlamında- uygulanan hukuk kurallarının bütünüdür.56" Daha öz bir ifadeyle, geniş anlamda ekonomi hukuku, ister kamu te-şebbüsü, ister özel teşebbüs olsun her türlü teşebbüse uygulanan hukuk kurallarının tamamıdır. Aslında, burada kast edilen geniş an-lamda ekonomi hukukunun ekonominin bütün yönlerini ele alması-dır (Tan, 1984: 6). Ekonomi hukuku ile ilgili bazı temel kavramları kısaca ele almakta yarar vardır (Tan, 1984: 6-11):

• Ekonomi hukuku "teşebbüs" kavramı üzerinde durmaktadır. Teşebbüs kavramını dar bulan kimi yazarlar bunun yerine "ekonominin organizasyonu", "ekonomik birim" veya "genel ekonomik yarar" kavramları üzerinde durmaktadır.

• Kimi yazarlar ekonomi hukuku yerine "ekonomik hukuk" te-

rimini kullanmaktadır. İki kavram da zaman zaman birbirinin yerine kullanılsa da esasen farklı anlamları taşımaktadır. Ni-tekim, ekonomi hukuku bir anlamda ekonomik tasvir iken, ekonomik hukuk olaylara daha çok disiplinlerarası karşılaş-

55 Tan, T., (1984), Ekonomik Kamu Hukuku, Ankara: Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları, Yayın No: 210, s. 6. 56 Tan, T., (1984), Ekonomik Kamu Hukuku, Ankara: Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları, Yayın No: 210, s. 6.

Page 66: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

66 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

tırma açısından yaklaşmakta ve esasen hukukun yeni bir dalı-nı oluşturmaktadır.

• Ekonomi hukuku "kamu hukuku" ve "özel hukuk" ayrımı

perspektifinden ele alındığında kimi yazarların "ekonomi özel hukuku" ve "kamusal ekonomik hukuk" veya "ekonomik ka-mu hukuku" terimlerini kullandıkları görülmektedir.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere ekonomi hukuku esasen "ekonomik düzen" ile ilgilidir. Ekonomik düzen, ekonomik birimlerin karar alanları ve faaliyetlerinin uzun dönemde yerleşmiş çevresel şartlarını belirleyen kural, norm, kurum vb. bütününü ta-nımlamaktadır (Thieme, 1991: 22). Erkan'ın "ekonomik birim ve bireylerin ekonomik karar, davranış ve faaliyet alanlarını -genellikle uzun dönemli çevresel koşullar olarak- belirleyen her türlü kural, norm, ilke ve kurumlar bütününün yarattığı organize yapı57" olarak geniş bir şekilde tanımladığı ekonomik dü-zende bahsedilen kural, norm, ilke ve kurumlar insan davranışlarının birbirleriyle oluşturduğu muhtelif ilişki ve düzeni belirlemektedir. Bu unsurlar hukuki düzenlemeler şeklinde veya toplumun sosyo-ekonomik gelişme süreci içerisinde oluşmakta ve karşımıza çıkmak-tadır (Erkan, 1987: 21). Ekonomik alanda bir düzenin olması, ekonominin işlerliğinin bir ön koşulunu oluşturmaktadır. Bu işlerliği sağlayan şey ise esasen kural-lar ve bu kuralların etkileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kurallar kurumsallaşarak toplumsal bir bütün içerisinde önemli fonksiyonları gerçekleştiren ekonomik düzenin oluşturmaktadır (Özbilen, 1999: 75). Bu açıklamalardan sonra ekonomide niçin bir düzene ihtiyaç oldu-ğunu daha detaylıca açıklamak gerekirse:

57 Erkan, H., (1987), Sosyal Piyasa Ekonomisi: Ekonomik Sistem ve Piyasa Ekono-misine İşlerlik Kazandırılması, İzmir: Konrad Adenauer Vakfı, s. 21.

Page 67: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 67

"Ekonomi; kıt kaynaklarla sınırsız insan ihtiyaçları arasında bir denge kurmaya çalışan bir bilim dalıdır. Ekonomide kaynakların kıtlığı ve insanların ihtiyaçlarının sınırsız olması ekonomideki dengesizliklerin ve sorunların temelini oluşturur. İnsanlar, iş bölümü ve uzmanlaşma sayesinde kıt kaynakları en etkin bir biçimde kullanma imkanına sa-hiptirler. Ancak kaynakların etkin kullanılabilmesi için ekonomide koordinasyon, yani bir düzene gerek vardır. Son derece kompleks bir yapıya sahip olan piyasada iş bölümü ve uzmanlaşmadan yararlana-bilmek, ekonomide kaynakların etkin dağılımını ve kullanımını sağla-mak, üretimle talep arasındaki dengesizlikleri ortadan kaldırmak, üre-timin paylaşımındaki adaletsizlikleri mümkün olduğu ölçüde azaltmak gibi sorunların üstesinden gelebilmek için ekonomik faaliyetlerin ko-ordinasyonu düzenlenmesi gereklidir. Piyasada hangi malların, nere-de, ne zaman, nasıl, hangi araçlarla kim tarafından ve kim için üreti-leceği gibi sorunlar ekonomide bir koordinasyon düzenine ihtiyaç gös-terir. Piyasada ekonomik birimlerin ekonomik faaliyetlerinin koordi-nasyonu, bir sistem ve düzen içerisinde yürütülmesi için ekonomik bi-rimlerin uyması gereken bazı kural, norm ve kurumlara ihtiyaç var-dır. Bu kural norm ve kurumlar bütünü, modern toplumlarda genellik-le yasalarla belirlenmektedir...58" Ekonomik düzenin gerekliliği, işleyişi, ana ilkeleri, kuralları ve ku-rumları, "ekonomik düzen teorisi" nde teorik düzeyde incelemekte-dir. Ekonomik düzenin hukuki yönü ise konumuz açısından önem arz eden bir diğer kavram olan "ekonomik anayasa" da ele alınmaktadır. Ekonomik anayasa, "ekonomik birim ve bireylerin karar, davranış ve faaliyet alanlarını belirleyen hukuki norm ve kurallar bütünü59" olarak tanımlanmaktadır. Böylece ekonomik anayasa, mevcut veya hedefle-nen ekonomik düzeni oluşturup biçimlendiren muhtelif hukuki dü-zenlemelerden meydana gelmektedir. Ekonomik sistem içerisinde düzen oluşturan unsurlar genellikle ana-yasa, yasalar ve yönetmeliklerde yer alan muhtelif hukuk kural ve normlarıdır. Ayrıca bunların dışında kendiliğinden oluşan gelenek ve sosyal normları da unutmamak gerekmektedir (Erkan, 1987: 25).

58 Aktan, C. C., (1997), Anayasal İktisat, İstanbul: İz Yayıncılık, s. 221. 59 Erkan, H., (2000), Ekonomi Politikasının Temelleri, İzmir: İlkem Ofset, s. 43.

Page 68: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

68 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Ekonomik anayasa kavramı, Eucken'in çalışmalarına dayanmaktadır. En geniş anlamı ile ekonomik anayasa "ulusal ekonomik hayatın dü-zenini belirleyen genel siyasi kararlar60" olarak tanımlanmaktadır. Daha spesifik anlamda ise ekonomik anayasa, "ekonomik sistemin anayasal yapısal unsurlarının toplamı61" olarak tanımlanmaktadır. Ekonomi hukuku, ekonomik düzen, ekonomik anayasa vb. kavramla-rın ortaya çıkmasında ve gelişmesinde büyük pay Alman hukukçu ve iktisatçılara, hukuk ve iktisat yaklaşımı içerisinde ele alınan Freiburg iktisat ve hukuk okuluna aittir. Almanya'nın Freiburg şehrinde Albert Ludwig Üniversitesi'nde 1930'lu ve 1940'lı yıllarda görev yapan bir iktisatçı olan Eucken ve Böhm tarafından kurulan ve daha sonra Hans Grossmann-Doerth'ün de katkıları ile gelişen Freiburg iktisat ve hukuk okulu ekonomik dü-zenin temel kural ve kurumlarını içerecek bir "ekonomik anayasa" oluşturmanın önemi üzerinde durmuşlardır. Freiburg iktisat ve hukuk okulu ekonomik anayasa ile hukuk ve ikti-sat biliminin bağdaştırılmasını amaçlamaktadır (Derya, 2019: 36). Okul mensuplarına göre ekonomik anayasa ise, toplumun ekonomik hayatının nasıl yapılandırılacağına ilişkin genel bir ekonomik karar olarak nitelendirilmektedir (Vanberg, 2019: 33-34). Okulun temellerini oluşturan ORDO-liberalizmi62nin bu üç önemli temsilcisi tarafından kaleme alınan ORDO Manifestosu63'nda ekono-mik anayasa şöyle ele alınmaktadır:

60 Oğuz, F. & Kent, B., (2011), Anayasadaki Ekonomik ve Ticari Hükümlerin Değer-lendirilmesi ve Yeni Bir Anayasa İçin Öneriler, İstanbul: İstanbul Ticaret Odası Yayınları, s. 48. 61 Oğuz, F. & Kent, B., (2011), a.g.e., s. 49. 62 ORDO Liberalizmi konusunda Türkçe literatürde ayrıntılı bilgi için bkz.: Aktan, C. C., (ed), (2019b), ORDO: Alman Ekonomik Düzen Modelinin Temelleri, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları. 63 Böhm, F., Eucken, W. & Grossmann-Doerth, H., (1989), The ORDO Manifesto of 1936, içinde: (ed: P. Alan & H. Wilgerodt), Germany's Social Market Economy: Origins and Evolution, London: Macmillan, ss. 15-26.

Page 69: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 69

"Ekonomik anayasa, ülkenin ekonomi hayatının nasıl yapılandırılması gerektiğini vurgulayan bir genel politik karar olarak anlaşılmalıdır. Bu düşünce kamu ve özerk hukuk görüşlerinin yorumlanması için güveni-lir ve kesin kuralların elde edilmesini sağlar. Bu sadece temel yasalar için değil aynı zamanda iktisadi meselelerle ilgili özel yasalar için de geçerlidir. Örneğin iflas yasası usul hukukuna göre ele alınmıştır. Bu görüş tek taraflıdır ve kesinlikle hukuku tam olarak yansıtmaz. Fakat mübadele ekonomisinde müteşebbislerin ne zaman ve nasıl elimine edildiklerini belirlemesi açısından anayasal iktisadın önemli bir parça-sı olan iflas yasasını anlamak gerçekten önemlidir. Ekonominin yapısal prensipleri anlaşıldığında üretimi düzenleme ve tam olarak ekonomi anayasasının işlerlik kazanması için önemli olan yönetim ve şartlar iflas yasasını anlamak için gereklidir. Aynı uygulama borçlar hukuku, eşya hukuku, aile hukuku, iş hukuku, idare hukuku ve hukukun diğer bölümleri içinde geçerlidir. Yasamanın daha fazla geliştirilmesi ile ekonomi anayasasının temel fikirleri düşünce planında oluşturulmalı-dır.64" Özetle, Freiburg iktisat ve hukuk okuluna göre ekonomik düzenin hukuki çerçevesini meydana getiren kurallar, normlar ve kurumlar ekonomik anayasa olarak nitelendirilmektedir. Ekonomik anayasa, ekonomik aktörlerin karar ve faaliyet alanlarını düzenleyen her türlü hukuki normlar, kurallar ve kurumların tamamını kapsamaktadır. Dolayısıyla, ekonomik anayasa temelde "üretim", "piyasa", "para" ve "bütçe" olmak üzere dört alanı düzenlemektedir. Ekonomik anayasa sayesinde bu alanları düzenleyecek hukuki araçlar oluşturmak is-tenmektedir. Ekonomik anayasa ile ekonomik düzeninin daha işler hale gelmesi amaçlanmaktadır (Aktan, 1997: 225-227). Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere "ekonomik düzen" ile "ekonomik anayasa" farklı kavramlardır. Konuyu daha da derinle-re götürecek olursak Eucken'in piyasa ekonomisinin düzen içerisin-de işleyebilmesine yönelik görüşlerini hatırlatmak gerekmektedir. Eucken, piyasa ekonomisinin oluşması ve kurumsallaşması için yedi önemli ilkeye vurgu yapmaktadır. Bunlar, "tam rekabet", "parasal

64 Böhm, F., Eucken, W. & Grossmann-Doerth, H., (1989), a.g.e., ss. 19-20.

Page 70: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

70 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

istikrar", "piyasaya giriş çıkış serbestisi", "özel mülkiyet", "ekonomik birimlerin faaliyetlerinden bizzat kendilerinin sorumlu olması", "söz-leşme özgürlüğü" ve "ekonomi politikalarında istikrar ve öngörülebi-lirlik" ilkeleridir. Eucken'e göre piyasa ekonomisinin kurumlaşması ve oluşturulması için bu ilkelerin tamamı ekonomik anayasa içeri-sinde belirlenmelidir. Eucken bu ilkeler dışında bir de piyasa ekono-misinin "düzenleyici" ilkelerinden söz etmektedir. Eucken'e göre devlet tarafından gerçekleştirilmesi gereken söz konusu düzenleyici ilkeler ise, "monopol denetimi", "gelir dağılımının düzeltilmesi", as-gari fiyat (taban fiyat) uygulaması", "dışsal maliyetlerin ortadan kal-dırılması" ve "ekonomik düzenin hukuki çerçevesinin yani ekonomik anayasanın oluşturulması" dır (Aktan, 1997: 223-225). Dolayısıyla ekonomik anayasa, ekonomik düzenin daha iyi işlemesi için gereken araçlardan yalnızca bir tanesidir. HUKUKUN İKTİSADİ ANALİZİ

"Hukukun hiçbir alanı iktisadın analizinden kaçamaz ve hiçbir hukuk profesörü iktisat eğitimi almadan güven içinde ders ve-

remez. Hiç kimse iktisatçılardan saklanamaz. Hatta hapishane kuşları bile yüksek lisans öğrencisinin gelip hapishane hücrele-rinin ekonomik analizini yapmasından endişe duymalıdır, belki

de belli tip ekmek ve suyun rehabilitasyon oranı üzerine etkisi olduğunu kanıtlayabilir."

Todd G. Buchholz Hukuk ve iktisadın bilim tarihinde buluşma noktalarından bir diğeri literatürde hukukun iktisadi analizi olarak bilinmektedir. Hukukun iktisadi analizi hukuk kurallarının oluşturulması ve uygulanmasında iktisadi ilke ve varsayımların benimsenmesi anlamına gelmektedir. Hukukun iktisadi analizi "Hukuki düzenlemeler ve mahkeme karar-ları, piyasa aktörlerinin davranışını nasıl etkilemektedir?", "Kulla-nımlarından maksimum sosyal faydayı sağlayacak şekilde mevcut malların kullanılmasına yönelik teşviklerin sağlanması, var olan hu-kuki durumla mümkün müdür?", "Hukukun etkin olmayan bir kay-nak dağılımını teşvik ettiği durumlarda, etkin bir durum elde ede-bilmesi için hukuk nasıl tasarlanmalıdır?" şeklinde sorulara yanıt aramaktadır (Müller, 2011: 9).

Page 71: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 71

Mülkiyet hukukunun iktisadi analizi, rekabet hukukunun iktisadi analizi, sorumluluk hukukunun iktisadi analizi, sözleşme hukukunun iktisadi analizi vb. hukukun iktisadi analizinin muhtelif uygulama alanlarıdır. Bu alanların başlıcalarını şu şekilde özetleyebiliriz65:

• Mülkiyet hukukunun iktisadi analizi. Mülkiyet hukukun iktisadi analizinde mülkiyet bir "kurum" olarak ele alınmakta ve mülkiyet hakları ile iktisadi performans arasındaki ilişkiler analiz edilmektedir.

• Rekabet hukukunun iktisadi analizi. Rekabet hukukunun

iktisadi analizinde hukuk normlarının piyasayı nasıl etkiledi-ğini anlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirilmektedir.

• Sorumluluk hukuku ve haksız fiillerin iktisadi analizi. So-

rumluluk hukuku ve haksız fiillerin iktisadi analizinde haksız fiiler ile ilgili muhtelif konuların iktisadi analizleri yapılmak-tadır.

• Sözleşme hukuku ve sözleşmelerin iktisadi analizi. Söz-

leşme hukuku ve sözleşmelerin iktisadi analizinde sözleşme-lerden doğan yaptırımların "ekonomik etkinlik" ilkesi açısın-dan ele alınması konu edilmektedir.

• Regülasyonların iktisadi analizi. Piyasanın işleyişinde bi-

reylerin davranışlarına getirilen kısıtlamalar olarak tanımla-nan regülasyonların da iktisadi analizi yapılmaktadır.

• Suç ve cezaların iktisadi analizi. Suç ve cezaların iktisadi

analizinde birey davranışlarının rasyonel tercihlere dayandığı göz önünde bulundurularak suç ve ceza konuları iktisadın kavram ve metotları ile değerlendirilmektedir.

65 Bu konuda ayrıntılı bir çalışma için bkz.: Aktan, C. C., (2020c), Hukukun İktisadi Analizi ve Muhtelif Uygulama Alanları, Hukuk ve İktisat: Hukuk ve İktisat Yaklaşı-mı, Hukukun İktisadi Analizi ve Ekonomi Hukuku Üzerine İncelemeler, içinde: (ed: C. C. Aktan), İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları, ss. 50-74.

Page 72: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

72 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

• İş hukukunun iktisadi analizi. İş hukukunun iktisadi anali-

zinde sendikalar ile ilgili yasalar, yasaların iş piyasalarına et-kisi, asgari ücret, işyeri güvenliği ve ayrımcılık karşıtı yasalar vb. konular analiz edilmektedir.

• Çevre hukukunun iktisadi analizi. Çevre hukukunun ikti-

sadi analizinde çevre ile ilgili mevzuat, düzenleme vb. unsur-lar analiz edilmektedir.

• Aile hukukunun iktisadi analizi. Aile hukukunun iktisadi

analizinde birlikte yaşama, evlilik dışı doğumlar, evlilik öncesi ve sonrası sözleşmeler, boşanma, ebeveynlik vb. konular ana-liz edilmektedir.

• Vergi hukukunun iktisadi analizi. Vergi hukukunun iktisa-

di analizinde vergi hukuku alanındaki konular iktisadın kav-ram ve metotları ile değerlendirilmektedir.

Hukukun iktisadi analizinde geçerli temel ilkeleri ve temel kavramla-rı başlıca altı ana başlıkta toplayabiliriz: "metodolojik bireycilik", "rasyonalite ve maksimizasyon", "tümdengelim metodu", "fiyat me-kanizması", "faydacılık" , "refah maksimizasyonu ve etkinlik" (Şekil-4). Şimdi bu ilkeleri ve kavramları kısa başlıklar altında açıklamaya çalışalım.

Page 73: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 73

Şekil-4: Hukukun İktisadi Analizinde Temel İlkeler ve Kavramlar

• Metodolojik bireycilik. Bireycilik, kavramının iki farklı anlamı bulunmaktadır. İlk olarak bireycilik bir "analiz yöntemi" dir. Bu analiz yönteminde birey, değerlendiren, seçen, karar veren ve buna göre hareket eden temel unsur olarak kabul edilmek-tedir. İkinci olarak bireycilik, bir "toplumsal organizasyon bi-çimi" olup, "her şey insan içindir" felsefesi ile şekillenmekte-dir. Bireycilik, bir analiz yöntemi olarak kullanıldığında, söz konusu yönteme "metodolojik bireycilik (methodological individualism)" adı verilmektedir. Metodolojik bireycilik birey faaliyetlerinin "toplumsal" ve "özel" olarak ikiye ayrılmasına şiddetli bir biçimde karşıdır. Toplumsal bir davranış, herhangi özel bir davranış gibi bireysel amaçlara dayanır ve söz konusu davranışın ortaya çıkışı ancak bireyin/bireylerin kendi zihin-lerinde yapacakları değerlendirme sonucu oluşacaktır. Meto-dolojik bireycilik ilkesi, her türlü seçim ortamında kararın bi-

Page 74: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

74 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

rey tarafından verildiğini ve dolayısıyla da "bireysel tercihler" in dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır(Savaş, 1997: 60-62).

Metodolojik bireycilik ilkesinin en büyük savunucularından olan Buchanan'a göre toplumun amaçları, tercihleri, çıkarları ve tavırları bireyden bağımsız olarak ortaya çıkmayacaktır (Buchanan, 1986: 245). Dolayısı ile de toplumsal, siyasi, ikti-sadi vb. olayların, örneğin toplumsal ilişkilerin, analizinde bi-reysel tercihler dikkate alınmalıdır.

Özetle, hukukun iktisadi analizi "metodolojik bireycilik" ilke-sini esas almaktadır. Bu ilkeye göre toplumu ilgilendiren bü-tün kararlar, örneğin kamu politikaları, söz konusu toplumu meydana getiren bireylerin tercihlerine göre belirlenmekte-dir.

• Rasyonalite ve maksimizasyon. Rasyonalite, mantık, felsefe,

psikoloji, ilahiyat, tarih, iktisat vb. tüm sosyal bilimlerde kul-lanılan temel kavramların başında gelmektedir. En genel ta-nımı ile, "bir düşünce veya eylemin mantık kurallarına uygun gerçekleşmesi ve genel deneyimle çelişmemesi" anlamını ta-şıyan rasyonalite iktisatta daha çok "veri şartlar altında amaca ulaşmak için en uygun araçları kullanma durumu" nu ifade etmektedir. Bu durumda rasyonelliğin, "mantık kurallarına uygunluk", "genel deneyime uygunluk" ve "şahsi çıkarlar doğ-rultusunda sonuç üretme" olmak üzere üç temel unsuru oldu-ğunu söyleyebiliriz (Demir, 2013: 49-50).

Rasyonaliteyi kısaca ele aldıktan sonra iktisadın babası Adam Smith'e ve en ünlü eseri "Milletlerin Zenginliğinin Doğası ve Nedenlerine Dair Bir İnceleme (An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations)" de geçen şu cümleleri-ne değinelim:

"Hiç kimse bir köpeğin başka bir köpekle adil bir kemik değiş-tokuşu yaptığını görmemiştir. Aynı şekilde, hiç kimse bir hayvanın başka bir hayvana hareketlerle ya da kendi doğal sesiyle, 'bu benim, o senin'; 'sendekine karşılık kendiminkini

Page 75: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 75

sana vermek istiyorum' dediğini görmemiştir. Bir hayvan bir insandan ya da başka bir hayvandan bir şey almak istediğinde, o insanın ya da hayvanın yardım etmesini sağlamak için onu kandırmaktan başka yol bilmez. Köpek yavrusu anasına yaltaklanır, yemek yiyen efendisinin onu da görmesini isteyen spanyel bin türlü şaklabanlıkla dikkat çekmeye çalışır. Bazen insanın da kendi hemcinslerine karşı aynı oyunlara başvurduğu olur, istediğini yaptırmak için başka bir yolu kalmayınca türlü yaltaklanmalar, alçaltıcı hareketlerle karşısındakini yumuşatmaya çalışır.66"

Smith'in köpekler ile insanlar arasındaki benzetmesinden an-laşılmaktadır ki, Smith bireyi, davranış ve eylemlerinde kendi özel çıkarını düşünen ve maksimize eden varlık olarak ele al-mıştır.

Smith'in özel çıkarlarını maksimize etme eğiliminde olan bu insan tipi iktisat biliminde "homo economicus" olarak adlandırılmaktadır. Homo economicus, rasyonel bir bireydir, karar ve tercihlerinde faydasını maksimize etmeye, maliyetlerini ise minimize etmeye çalışmaktadır.

Hukukun iktisadi analizinin de merkezinde "homo economicus" yani iktisadi yaşamda rasyonel davranan birey yer almaktadır. Dolayısıyla hukukun iktisadi analizi yaklaşımında "rasyonel tercih teorisi (rational choice theory)" esas kabul edilir. Teoriye göre bireyler, rasyonel ve tutarlı tercihlere sahiptirler, bunun sonucunda da faydalarını maksimize edecek tercihlerde bulunurlar. Özetle rasyonel davranan birey, kendi menfaatlerini çıkarları doğrultusunda en üst düzeye çıkarmaya çalışmaktadır.

Rasyonel davranan birey her türlü kararını fayda-maliyet analizi yaparak vermektedir. Örneğin hırsızlık yapan bir suçlu veya evini kiralamak isteyen bir ev sahibi kendi çıkarlarını ön plana almakta ve rasyonel karar verme yolunu seçmektedir.

66 Alıntı için Bkz: Aktan, C. C., (2003), Özgür Sözler, Konya: Çizgi Kitabevi, 2003.

Page 76: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

76 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Hukuk (yasalar, kurallar, cezalar, yaptırımlar vb.) ise bireyin toplum içerisindeki bu rasyonel davranışlarına yönelik dışsal zararları ortadan kaldırmaya, azaltmaya, tazmin etmeye veya cezalandırmaya çalışmaktadır.

• Tümdengelim metodu. Bilimsel anlamda gerçeği bulmak için "tümevarım" ve "tümdengelim" olmak üzere iki yöntem kul-lanılmaktadır. Tümevarım yöntemi özelden genele bir akıl yü-rütme yöntemidir ve olaylar tek tek gözlenerek genel bilgilere ulaşmak amaçlanmaktadır. Tümdengelim yöntemi ise genel-den özele bir akıl yürütme yöntemidir ve genel bilgilerden ha-reket ederek tek tek olaylar hakkında bir yargıya ulaşmak amaçlanmaktadır.

Bir hukukçunun akıl yürütme sürecinde izleyeceği yol genel ve tümel öncüllerden özel ve tikel öncüllere inerek yargıya ulaşmaktır (Serozan, 2014: 2434-2435). İktisadi olaylar hak-kında genel kurallar ileriye sürebilmek için gözlemler yapıp, genellemeleri bu gözlemlere dayandırmak yanlış bir yoldur (Kurmuş, 1982: 78). Dolayısıyla iktisatta da tümdengelim me-todu hakimdir.

İktisatta tümdengelim metodunu savunan John S. Mill'e göre, tümdengelimin üç aşaması vardır:

"İlk aşamada, inceleme konusu olan olguları etkileyen temel güçler, bunların uyduğu yasalar belirlenir. İkinci aşamada, belirli koşullar altında bu yasaların işleyişinden kaynaklanabilecek sonuçlar çıkarılır. Son aşamada ise, çıkarılan sonuçlarla gözlemlenen gerçekler karşılaştırılır...67"

Bir diğer İngiliz iktisatçı Alfred Marshall'a göre ise:

"(İktisatçı), çözümlemeleri ve tümdengelimi dikkatle kullanmak zorundadır, çünkü ancak onların yardımıyla seçilmesi gereken

67 Alıntı için Bkz: Buğra, A., (1995), İktisatçılar ve İnsanlar, İstanbul: İletişim Yayın-ları, s. 210.

Page 77: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 77

gerçekleri seçebilir, onları doğru bir biçimde tasnifleyebilir, düşüncede öneriler yapma ve pratikte yol gösterme amacında yararlı olacak biçimde kullanabilir...68"

Hemen belirtelim ki, hukukun iktisadi analizi adı verilen araş-tırma programı da tümdengelim yöntemini benimsemektedir.

• Fiyat mekanizması. Bir ekonomide hangi mal ve hizmetin,

nasıl ve kimler için üretileceği "fiyat mekanizması" aracılığı ile belirlenmektedir. Fiyat, "herhangi bir mal ya da hizmetin, baş-ka bir mal ya da hizmetle değişim oranıdır." Herhangi bir ma-lın fiyatını belirleyen söz konusu malın arz ve talebidir. Talep ile, "belirli bir malın piyasasında, belirli bir dönemde, o malın fiyatı dışındaki faktörler değişmemek kaydıyla, çeşitli fiyatlar-dan tüketicilerin söz konusu maldan satın almak istedikleri miktarlar" kastedilmektedir. Arz ise, "herhangi bir malın piya-sasında, belirli bir zamanda ve belirli bir fiyattan, satılmak için piyasaya sunulan mal ya da hizmet miktarı" nı açıklamaktadır. Herhangi bir malın arz ve talebinin piyasada karşılaşması so-nucu söz konusu malın fiyatı oluşmaktadır (Dinler, 2014: 47-74). Fiyat teorisi ise, mal ve hizmet fiyatlarının nasıl oluştuğunun analizidir.

Hukukun iktisadi analizinde "fiyat" ve "fiyat teorisi" kavram-ları önem arz etmektedir. Buna göre hukuki düzenlemelerin sonucu olarak bazı ekonomik faaliyetlerin yapılması veya yapılmaması "fiyat teorisi" çerçevesinde ele alınmaktadır. Bu noktada nasıl ki fiyat, malların arz ve taleplerinde değişikliklere yol açıyorsa, aynı şekilde yapılan hukuki düzenlemeler de bazı ekonomik faaliyetlerin yapılıp yapılmaması konusunda etkili olmaktadır.

Bu bakış açısı hukuku, kişinin yapacağı seçimin bir tür "zımni fiyatı (implicit price)" olarak görmektedir. Buna göre hukuk, toplumu arzu edilen birtakım amaçlar doğrultusunda yönlendiren bir tür fiyat mekanizması olarak ele alınmakta ve

68 Alıntı için Bkz: Buğra, A., (1995), a.g.e., s. 252.

Page 78: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

78 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

fiyat teorisi de bu mekanizmanın temel prensiplerini ortaya koymaya yardımcı olmaktadır (Sanlı, 2007: 14). Örneğin, suç ve cezanın iktisadi analizinde suç arz ve talebi üzerinden bir değerlendirme yapıldığında suç işleminin bir bedeli olarak, yani bir fiyatı olarak ceza konusu ele alınır. Şayet birey eğer kendisi için uygun gelen söz konusu fiyatı ödemeye, yani su-çun cezasını çekmeye razı ise o suçu işleyecektir.

• Faydacılık. Jeremy Bentham'ın 1789 yılında yayınlanan

"Ahlak ve Yasama İlkelerine Giriş (Introduction to the Principles of Morals and Legislation)69" isimli eseri ile ortaya çıkan "faydacılık" felsefesi hukukun iktisadi analizinde ön plana çıkan bir diğer kavramdır. Temelini, Aydınlanma Çağı'-nın insan mutluluğunun yaratılmasında, davranışların ahlaki açıdan iyiliğini, faydası ile özdeş sayan düşüncesinden ve bi-reylerin kendi mutluluklarını maksimum seviyeye çıkarmak için kişisel çıkar güdüsü ile davrandıkları varsayımından alan Bentham'ın faydacılığı temelde şu ilkelere dayanmaktadır:

"1.) Bütün bireylerin evrensel olarak hayattan beklediği, mak-simum mutluluk (ya da zevk toplamı) sağlayıp, mutsuzluktan kaçınmadır.

2.) Hayatın iyi (ya da amaçlanan) davranış ilkesi, akıllıca dav-ranıştır. Bu da kişinin kararlarında, tercihlerinde, zevki maksi-mum, zahmeti minimum yapmasını gerektirir.

3.) Toplumun kurumları ve hukuk yapısı, toplumdaki bireyler arasındaki ilişkiler öyle düzenlenmelidir ki, birinin kendisine en yararlı olan davranış, diğerlerine de en yararlı olabilsin.

4.) Zevk-zahmet hesabını temel ilke kabul eden toplumsal bilim-ler, 'en büyük sayı için en büyük mutluluk' ilkesini hedef almalı-dır.70"

69 Bentham, J., (1789), An Introduction to the Principles of Morals and Legislation, New York: Hafner. 70 Kazgan, G., (1984), İktisadi Düşünce veya Politik İktisadın Evrimi, İstanbul: Rem-zi Kitabevi, s. 51.

Page 79: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 79

Bentham'ın faydacılık felsefesi hukukun iktisadi analizinin felsefi temellerini oluşturmaktadır. Bentham'a göre insan do-ğası kendisine fayda sağlayan şeyleri istemekte iken, kendisi-ne maliyet yükleyen şeylerden kaçınmaktadır.

Hukuk kurallarının oluşturulması ve değerlendirmesinde, kıs-tas olarak, bu kuralların yaratacağı sonuçların dikkate alın-ması gerektiğini savunan Bentham'ın anlayışına göre, cezala-rın temel hedefi ve işlevi, bireyleri suç işlemekten caydırmak-tır. Dolayısıyla, hukuk kuralları oluşturulurken, kıstas olarak, "cezaların caydırıcılığı" esas alınmalıdır. Bentham'ın hukuk kurallarını, bu kurallardan doğacak sonuçlar üzerinden değer-lendiren ilkesi, özetle caydırıcı cezalara başvurarak, bireylerin suç işlemesini engellemeyi ve böylece hukuk kurallarından elde edilebilecek faydayı en üst noktayı çıkarmayı ele almak-tadır (Ayata, 2014: 36).

• Refah maksimizasyonu & Etkinlik. Hukukun iktisadi anali-

zi yaklaşımına göre genel olarak "faydacılık" felsefesi teme-linde "etkinlik71" ve "refah maksimizasyonu" nun sağlanması temel amaçtır.

Refah kavramı, "iyilik ve mutluluk" olarak tanımlanmaktadır. Refah bireysel ve toplumsal olmak üzere iki düzeyde ele alın-maktadır. Bireyin refahı yükseliyorsa durumu iyileşmiş de-mektir. Bireysel refahtan toplumsal refaha geçebilmek için ise iki değer yargısına ihtiyaç bulunmaktadır. Bunlar:

"1.) Eğer bir 'Pareto-iyileştirme' söz konusu ise ve eğer herkesin durumu eskiden olduğu gibi korunur veya daha iyi kılınırsa,

2.) Eğer refahın dağılımı bir başka türlü daha iyi olursa müm-kündür.72"

71 Etkinlik tartışması için bkz: Rubin, P. H., (2005), Micro and Macro Legal Efficiency: Supply and Demand, Supreme Court Economic Review 13: 19-34. 72 Akalın, G., (1981), Kamu Ekonomisi, Ankara: Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Yayın No: 486, s. 24.

Page 80: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

80 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

İtalyan iktisatçı Vilfrefo Pareto tarafından geliştirilen, "Pareto etkinliği (Pareto efficiency)" ise: "hiç kimsenin refahının baş-kalarınınkini azaltmadan, artırmanın mümkün olamadığı du-rumdur.73" Pareto etkinliğinin sağlanması için şu üç temel et-kinliğin sağlanması gerekmektedir:

Değişim (mübadele) etkinliği,

Üretim etkinliği,

Üst düzey (toplam) etkinlik.

Özetle, Pareto etkinliği, toplumun tüm kaynaklarının etkin bi-çimde kullanılması ile sağlanabilmektedir.

Nicholas Kaldor'un 1939 tarihli "Welfare Propositions of Economics and Interpersonal Comparisons of Utility74" isimli makalesi ile ortaya attığı ve aynı yıl John R. Hicks'in yazdığı "The Foundations of Welfare Economics 75" isimli makalesinde desteklediği "Kaldor-Hicks etkinliği (Kaldor-Hicks efficiency)" veya "tazmin ilkesi" ise Pareto etkinliğinin iyileştirilmesini öngörmektedir.

Pareto etkinliğinin genişletilmiş bir analizini içeren Kaldor-Hicks etkinliği, negatif dışsal ekonomilerin söz konusu olduğu üretim faaliyetlerinde, dışsal maliyete neden olan firmanın bundan zarar görene "denkleştirici miktar" olarak, üretim faa-liyetinden elde ettiği dışsal faydayı karşılık olarak ödemesi gerekmektedir (Aktan, 2009: 7-8).

Hukukun iktisadi analizinde kullanılan etkinlik analizi Pareto etkinliğinden ziyade genellikle Kaldor-Hicks analizidir

73 Akalın, G., (1981), a.g.e., s. 29. 74 Kaldor, N., (1939), Welfare Propositions of Economics and Interpersonal Comparisons of Utility, The Economic Journal, 49 (195): 549–552. 75 Hicks, J., (1939), The Foundations of Welfare Economics, The Economic Journal, 49 (196), 696-712.

Page 81: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 81

(Müller, 2011: 6). Buna göre, yapılan bir hukuki düzenleme toplumun refahında herhangi bir artışa neden oluyor ise et-kin, aksi halde etkin değildir. Toplumun refahında herhangi bir artış olabilmesi için herhangi bir hukuki düzenleme sonu-cu bu düzenlemeden fayda elde eden bireylerin toplam fayda-larının, söz konusu düzenleme nedeni ile maliyet yüklenenle-rin toplam zararlarından daha çok olması gerektiğini de hatır-latmak gerekmektedir.

"Potansiyel Pareto" olarak da adlandırılan Kaldor-Hicks etkin-lik analizi, refah maksimizasyonunu esas almasından ötürü hukukun iktisadi analizinde baskın görüş olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna göre kuralların etkin olup olmadığı onun servet temelli parasal yararının, maliyetinden fazla olup ol-madığına göre belirlenmektedir. Diğer bir ifadeyle, bir kural refah maksimizasyonunu sağlıyor ve bu sayede sosyal refah artıyor ise, o kural iktisadi açıdan etkindir (Oğuz & Kent, 2011: 111).

Konunun daha iyi bir şekilde anlaşılması açısından şu örneği aktarabiliriz: "Bir tarlanın yanından geçen tren yolunda, tren-lerin fırlattığı kıvılcımlarla ürünlerin 500 milyon liralık zarara uğradığını kabul edelim. Eğer trenyolu işletmecisi, bu zararı 300 milyon liralık bir mekanizma ile önleyebilecekse, etkinlik prensibi bu mekanizmanın koyulmasını gerektirmektedir. Nihai olarak topluma 200 milyon liralık bir servet kazancı sağlamak-tadır. Ancak, çiftçilerin aynı zararı 200 milyon liraya önleyebi-lecek bir çit yapabileceklerini varsayarsak, bu kez çiftçilerin bu çiti yapmaları etkinlik açısından daha doğru olacaktır. Zira 300 milyon liralık bir toplumsal kazanç söz konusudur.76"

Hukukun iktisadi analizi, hukuk sistemi ve hukuk uygulamalarının etkinleştirilmesi için öneriler de sunmaktadır. Buna göre, herhangi bir yasanın yapımında, yorumlanmasında ve uygulanmasında ortaya çıkacak sonucun ekonomik maliyeti mutlaka göz önünde bulundu-rulmalı ve mevcut çözüm önerileri içerisinde ekonomik maliyeti en

76 Oğuz, F., (2002), Hukukun Ekonomik Analizi: Genel Bir Değerlendirme, Piyasa, 1 (2): 3-23, s. 8.

Page 82: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

82 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

düşük olan çözüm tercih edilmelidir. Ekonomik maliyeti düşük olma-yan mevcut kurallar ise yapılacak yeni bir hukuk reformu ile ortadan kaldırılmalıdır (Savaş, 2004: 7). Böylece hukukun iktisadi analizi ay-nı zamanda kanun koyucuya, yargıçlara, savcılara, avukatlara, aka-demisyenlere vb. yardımcı olmaktadır. Son olarak iktisat bilimi genel olarak "pozitif" ve "normatif" olmak üzere ikiye gruba ayrılabilir. Pozitif analiz, bir mevcut durumunu incelerken, normatif analiz, ekonominin nasıl olması gerektiğini ince-lemektedir. Kısa ve öz bir tanımla iktisatta pozitif analiz "olgu" ları, normatif analiz ise "değer" leri içermektedir (Blaug, 2009: 125). Hu-kukun iktisadi analizinde de hem pozitif analiz hem de normatif ana-liz önem arz etmektedir (Rubin, 2019). Hukukun pozitif iktisadi analizini, "ekonomik teori aracılığıyla hukuki durum veya ilişkilerin açıklanması" olarak tanımlamak mümkündür. Hukukun pozitif iktisadi analizinde iki yol izlenmektedir:

1.) Hukuk kurallarının birey davranışları üzerindeki etkilerini analiz etmek ve bu analizler doğrultusunda toplumsal sonuç-ları üzerine öngörülerde bulunmakta, 2.) Hukuk kurallarının oluşumu, gelişimi ve birbirleri ile olan ilişkilerinin incelenmesinde ekonomik teoriden yararlanmak ve hukukun iktisadi bir mantığının olup olmadığını araştır-maktadır.

Hukukun normatif iktisadi analizini ise, "hukuk kuralının ekonomik açıdan 'iyi' ya da 'arzu edilir' olup olmadığına, yani hukuk politikasına ilişkin yapılan değerlendirme" olarak tanımlamak mümkündür (Sanlı, 2007: 20-22). Hukukun pozitif iktisadi analizi bir anlamda hukukun iktisadi anali-zinin ampirik dalıdır. Suç ve ceza iktisadı pozitif analizin kullanımı-nın en güzel örneğidir (Veljanovski, 2016: 43). Örneğin, hırsızlık su-çuna ilişkin yasaların, hırsızlık oranlarını nasıl etkilediğine dair yapı-lan analiz pozitif analizdir.

Page 83: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 83

Daha somut bir örnek verecek olur isek, suç ve ceza iktisadına önem-li katkıları olan ve hukuk uygulaması literatüründe ölüm cezasının caydırıcı etkisine vurgu yapan çalışmaların öncüsü olan Isaach Ehrlich, "Ölüm Cezasının Caydırıcı Etkisi: Yaşam ve Ölüm Sorunu (The Deterrent Effect of Capital Punishment: A Question of Life and Death)77" isimli çalışmasında ilave bir idamın toplamda sekiz cinaye-tin önüne geçeceğinin istatistiksel olarak tahmin etmiştir. Ehrlich'in bu çalışması pozitif analize güzel bir örnek niteliğindedir. Hukukun normatif iktisadi analizine pek çok hukuk uygulamasından örnek verilebilir. Örneğin, hukuk ve iktisat yaklaşımının önemli tem-silcilerinden Calabresi, 1970 yılında yayınlanan "Kazaların Maliyeti: Hukuki ve Ekonomik Bir Analiz (The Cost of Accidents: A Legal and Economic Analysis)78" isimli makalesinde kaza kanunlarının amacı-nın kazaların ve kazaları önlemenin maliyetlerini minimize etmek olduğunu savunmuştur. Calabresi'nin kaza kanunlarının bir anlamda her türlü maliyeti azaltacak şekilde tasarlanması gerektiğini vurgu-ladığı çalışması normatif analize bir örnek teşkil etmektedir. HUKUK ve İKTİSAT YAKLAŞIMI "Hiç kimse onu bulandırmadığı ve ihlal etmediği sürece hukuk, teneffüs ettiğimiz hava gibi görünmez ve tutulmaz bir şekilde etrafımızı kaplar.

Hukuk ancak kaybettiğimizi anladığımız zaman değerinin farkına vardığımız sağlık gibi sezilmez bir şeydir."

Pierre Calamanderi 1940'lı yılların sonlarına doğru Chicago Üniversitesi'ndeki bazı öğre-tim üyelerinin çalışmaları geçmişe, 1700'lere Adam Smith ve Jeremy Bentham'a, 1800'lere Karl Marx ve son olarak da Thorstein B. Veblen'e kadar uzanan ve geleceğe, 2000'lere Nobel Ekonomi Ödü-lü'ne damga vuran önemli bir iktisadi düşünce akımının ortaya çık-masına neden olmuştur. Henry C. Simons, Gary S. Becker ve Ronald H. Coase gibi önemli isimlerle Chicago Üniversitesi'nde temeli atılan

77 Ehrlich, I., (1975), The Deterrent Effect of Capital Punishment: A Question of Life and Death, American Economic Review, 65: 397-417. 78 Calabresi, G., (1970), The Cost of Accidents: A Legal and Economic Analysis., London: Yale University Press.

Page 84: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

84 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

1700'lerden günümüze uzayan bu muazzam birlikteliğin tarihsel süreçteki serüveni büyük önem arz eden iki bilim dalı ile, "hukuk" ve "iktisat" ile adlandırılmıştır. Hukuk ve iktisat yaklaşımı (law and economics approach)79 özünde hukuk disiplininin değil iktisat biliminin bir alt disiplinidir. Hukuk ve iktisat yaklaşımında inceleme alanı hukuk; metodoloji ise iktisadın temel araçları ve varsayımlarıdır. Önemle belirtelim ki hukuk ve ik-tisat yaklaşımını borçlar hukuku, ticaret hukuku, mülkiyet hukuku, rekabet hukuku gibi hukuk dalları ile karşılaştırmamak gerekir. Borç-alacak ilişkileri, sözleşmeler, ticaret, mülkiyet, rekabet gibi kav-ram hukuktan ziyade ekonominin sıklıkla kullandığı kavramlardır. Kanaatimizce "ekonomi hukuku" kavramı ile hukuk ve iktisat yakla-şımları birbirlerinden ayrı iki perspektiftir. Ekonomi hukuku denil-diğinde önceki açıklamalarımızda ifade ettiğimiz üzere ekonomiye ilişkin hukuksal düzenlemeleri anlamak gerekir. Kanaatimizce hukukun iktisadi analizi ( economic analysis of law) ile hukuk ve iktisat yaklaşımı (law and economics approach) da birebir aynı şeyler değildir. Hukukun iktisadi analizi esasen iktisat biliminin temel ilkeleri ve temel kavramlarını kullanmak suretiyle hukuk teo-risinin analizini yapmaya çalışmaktır. Hukuk ve iktisat yaklaşımı ise genel olarak iktisat ve hukuk arasındaki ilişkiyi ele alan muhtelif ikti-sadi düşünce okullarını ve iktisat teorilerini kapsamaktadır. Hukuk ve iktisat yaklaşımı içerisinde şekillenen okulların başlıcalarını şu şekilde özetleyebiliriz80:

79 Hukuk ve iktisat yaklaşımında metodoloji konusunda bkz: Kerkmeester, H., (2000), Methodology: General, içinde: (ed: B. Bouckaert & G. D. Geest), Encyclopedia of Law and Economics, I, The History and Methodology of Law and Economics, Cheltenham: Edward Elgar, ss. 383-401.; Posner, R. A., (1985), Wealth Maximization Revisited, Notre Dame Journal of Law, Ethics and Public Policy, 2: 85-105.; Rubin, P. H., (1985), Some Notes on Methodology in Law and Economics, Research in Law and Economics, 7: 29-39.; Ulen, T. S., (2000), Rational Choice Theory in Law and Economics, içinde: (ed: B. Bouckaert & G. D. Geest), Encyclopedia of Law and Economics, I, The History and Methodology of Law and Economics, Cheltenham: Edward Elgar, ss. 790-818. 80 Bu konuda ayrıntılı bir çalışma için bkz.: Aktan, C. C. & Yay, S., (2019), Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi Analizi, içinde: Kurallar ve Ku-rumlar, (ed: C. C. Aktan & S. Yay), Ankara: Seçkin Yayıncılık, ss. 37-71.

Page 85: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 85

• Chicago iktisat ve hukuk okulu. Hukuk ve iktisat alanında yapılan tartışmaların modern anlamda başladığı yer Chicago Üniversitesi'dir. Milton Friedman okulun kurucusu olarak ka-bul edilmektedir. Chicago iktisat ve hukuk okuluna göre hu-kuk kuralları ve kurumlarını iktisat teorileri ile açıklamak mümkündür. • Freiburg iktisat ve hukuk okulu. Eucken ve Böhm okulun kurucusu olarak kabul edilmektedir. Freiburg iktisat ve hukuk okulu mensuplarına göre toplumsal düzenin veya sosyal dü-zenin bir yönünü "ekonomik düzen" oluşturur. Ekonomik dü-zen ise mutlaka hukuk kuralları ve kurumlarına dayalı olmalı-dır. • Virginia politik iktisat okulu. Buchanan'ın öncülüğünde geliştirilen; kamu ekonomisinde karar alma sürecini analiz eden kamu tercihi ve anayasal kuralların önemi ve gerekliliği üzerinde duran anayasal politik iktisat okulun öğretileri ola-rak bilinmektedir. • Avusturya iktisat okulu. Carl Menger, Eugen von B. Bawerk, Friederich von Wieser, Ludwig von Mises ve Hayek öncülüğündeki Avusturyalı iktisatçıların çalışmaları ile şekil-lenmiş bir iktisadi düşünce okuludur. • Kurumsal iktisat. İktisadi hayatta kurallar ve kurumların önemini, nedenlerini, etkilerini ve sonuçlarını analiz eden bir araştırma alanıdır. Veblen okulun kurucusu olarak kabul edilmektedir. "Eski kurumsal iktisat" ve "yeni kurumsal ikti-sat" olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. • Evrimci kurumsal iktisat. İktisadi hayatın ve iktisadi ilişki-lerin gelişim ve değişim süreçlerini "evrimci" bakış açısıyla in-celemektedir. Thorstein B. Veblen bu okulun da kurucusu ola-rak kabul edilmektedir.

Page 86: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

86 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

• Regülasyon iktisadı. Piyasa ekonomisinin etkili işleyişinin gerçekleşmesine yönelik kamu müdahalelerini veya kamu dü-zenlemelerini muhtelif boyutlarıyla araştıran bir iktisat disip-linidir. Bu iktisat disiplinin gelişmesine Stigler'in büyük katkı-ları olmuştur. • İşlem maliyetleri iktisadı. İşlem maliyetleri ekonomik faa-liyet içerisinde "arama ve bilgi maliyetleri", "pazarlık maliyet-leri" ve "gözetme ve uygulama maliyetleri" olarak ortaya çık-maktadır. İşlem maliyetleri kavramını ilk olarak kullanan Coase aynı zamanda bu disiplinin öncüsüdür. • Mülkiyet hakları iktisadı. Mülkiyet hakları iktisadı, mülki-yet hakları ile iktisadi performans arasındaki ilişkileri analiz eden bir araştırma programıdır. İşlem maliyetleri iktisadında olduğu gibi Coase bu disiplinin de öncüsü olarak kabul edil-mektedir. • Suç ve ceza iktisadı. Suç ve ceza iktisadı bireylerin suç faa-liyetlerine yönelmelerinin temelini fayda-maliyet analizini çerçevesinde incelemektedir. Becker'in görüşleri ile şekille-nen disiplin bir anlamda suç ve cezayı sistemli olarak ele alan ilk iktisat kuramı olarak değerlendirilmektedir. • Deneysel hukuk ve iktisat. Deneysel hukuk ve iktisat, ikti-sadi olay ve olguların laboratuvar koşullarında araştırıldığı bir yaklaşımdır. Coase Teoremi81 başta olmak üzere hukuk ve ik-tisadın birçok temel konuları deneysel ortamlarda araştırıl-maktadır.

81 Coase'nin hukuk ve iktisat yaklaşımının belki de en önemli ismi olduğunu vurgu-lamak gerekmektedir. Coase'nin geleneksel dışsallık teorisini eleştirdiği ve dışsal-lık sorununu çözmek için geliştirdiği fikirlerinden oluşan "Coase teoremi (Coase theorem)", deneysel iktisadın, davranışsal iktisadın ve dolayısıyla da deneysel hukuk ve iktisat ile davranışsal hukuk ve iktisadın da doğuşunda büyük önem arz etmektedir. Örneğin, davranışsal iktisat yaklaşımının öncüsü 2002 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daniel Kahneman ve 2017 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Richard H. Thaler başta olmak üzere pek çok önemli isim Coase Teoremi'nin deneysel dene-melerini yapmışlardır.

Page 87: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 87

• Davranışsal hukuk ve iktisat. İktisadi davranış, karar ve seçimlerde psikolojik faktörlerin etkilerini ve sonuçlarını in-celemektedir. Davranışsal hukuk ve iktisat, hukuk ve iktisat yaklaşımının temel felsefesini de oluşturan "oyuncuların dav-ranışları" nın daha iyi bir şekilde tahmin edilmesine katkı sağ-lamaktadır.

Genel bir özet yapacak olursak, hukuk ve iktisat yaklaşımı genel ola-rak kurallar ve kurumlar ile ekonomi arasındaki ilişkileri inceleyen muhtelif disiplinlerden (mülkiyet hakları iktisadı, işlem maliyetleri iktisadı, regülasyon iktisadı, anayasal politik iktisat vs.) oluşan nispe-ten yeni bir inter-disipliner araştırma programıdır. Hukukun iktisadi analizi ise bir hukuk dalına ilişkin kuralların iktisat biliminin temel araçları, yöntemleri ve varsayımları çerçevesinde (fiyat teorisi, özel çıkar maksimizasyonu, metodolojik bireycilik, rasyonel tercih teorisi, etkinlik, refah maksimizasyonu vb.) analiz edilmesi konuları ile ilgi-lenen bir araştırma programıdır. Aralarındaki temel farklılığa rağmen hukukun iktisadi analizi ve hu-kuk ve iktisat yaklaşımının ortak özelliklerinden söz edilebilir. Bu özellikleri şu şekilde sıralamamız mümkündür:

• Her iki yaklaşımda iki temel inceleme konusundan söz edile-bilir. Bunlar; iktisadi yaşamı düzenleyecek hukuki kuralların analizi ve hukuki kurallarının iktisadi açıdan analizidir.

• Her iki yaklaşımda inceleme alanı, hukuki düzenlemelerin or-taya çıkışlarını, yapılarını, hangi süreçleri içerdiklerini ve bun-ların ekonomik etkilerini kapsamaktadır.

• Hem hukuk ve iktisat yaklaşımı hem de hukukun iktisadi ana-lizi inter-disipliner bir araştırma programıdır.

• Her iki yaklaşım rekabete dayalı, karı esas alan, mülkiyet hak-

kı, sözleşme hakkı, teşebbüs ve tercih özgürlüğü vb. hak ve özgürlüklerin garanti altına alınmış olduğu ve devlet müdaha-lesinin minimum olduğu bir "piyasa ekonomisi" nin doğru bir ekonomik düzen modeli olduğunu savunmaktadır.

Page 88: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

88 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

• Her iki yaklaşımın felsefi dayanaklarının bir diğerini faydacı-

lık felsefesi oluşturur. Hukuk ve iktisat yaklaşımı bu doğrul-tuda hukukun esas görevinin toplumun refahını sağlamak ol-duğunu kabul etmektedir.

• Her iki yaklaşımın temelinde "homo economicus" yani iktisa-di yaşamda rasyonel davranan birey varsayımı yer almakta-dır. Bu varsayıma göre bireyler, rasyonel ve tutarlı tercihlere sahiptirler ve bunun sonucunda da faydalarını maksimuma çıkaracak tercihlerde bulunurlar.

• Her iki yaklaşımın gelişmesi ile birlikte pek çok yeni araştırma

programı ortaya çıkmıştır. Kurumsal iktisat, anayasal iktisat, regülasyon iktisadı, suç ve ceza iktisadı, mülkiyet hakları ikti-sadı, işlem maliyetleri iktisadı vb. bunlar arasında sayılabilir.

• Hukuk ve iktisat yaklaşımı ve hukukun iktisadi analizi alanla-

rında yapılan çalışmalar neticesinde hem kamu hukuku, hem de özel hukuk alanlarında pek çok yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Sözleşme hukukunun iktisadi analizi, haksız fiil hu-kukunun iktisadi analizi, mülkiyet hukukunun iktisadi analizi, rekabet hukukunun iktisadi analizi, vergi hukukunun iktisadi analizi, iş hukukunun iktisadi analizi, aile hukukunun iktisadi analizi, çevre hukukunun iktisadi analizi vb. bunlar arasında sayılabilir.

• Hukuk ve iktisat yaklaşımının tarihsel kökenleri 17. yüzyıla dek uzanan liberal düşüncedir. Liberal düşünce; bireyciliği, rasyonel bireylerin politik ve ekonomik hak ve özgürlüklerini güvence altına almayı, piyasa ekonomisinin doğal işleyişini, devletin ekonomiye müdahalesinin en aza indirilmesini savu-nan bir doktrindir.

• Hukuk ve iktisat yaklaşımından farklı olarak hukukun iktisadi analizi hukuk kurallarının toplumdaki etkilerini toplumsal sonuçlarına göre değerlendirilmekte ve "hukuki pragmatizm" i savunmaktadır. Bu yaklaşımı özellikle Posner'in çalışmala-rında görmek mümkündür.

Page 89: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 89

SONUÇ

"Nomos (hukuk) herşeyin kralıdır." Heredotus

"Hukuk her şeyin üzerinde olmalıdır."

Aristoteles

Heredotus'un "Nomos (hukuk) herşeyin kralıdır." cümlesi ile, birçok yerde değindiğimiz Aristoteles'in "Hukuk her şeyin üzerinde olmalı-dır." sözlerinin yüzyıllar öncesinden günümüze değerlerinden hiçbir şey kaybetmeden geldiklerini ve insanoğlu yok oluncuya dek bu du-rumun değişmeyeceğini unutmamak gerekmektedir. Hukuk iyi bir sosyal düzenin tesisinin en önemli unsurudur. Düzeni tesis etme ve koruma işlevlerinin yanında barışı, güvenliği, adeleti, eşitliği ve öz-gürlüğü sağlama işlevleri bulunan hukukun bir diğer işlevi ise top-lumsal ihtiyaçların giderilmesine yardımcı olmaktır. Bununla birlikte hukuk aynı zamanda devlet üzerinde de egemen olmalıdır. Taha Akyol, "Kabaran siyasi güç hırsı, hiçbir zaman kendisini sınırla-yacak hukuku sevmez. Adeta tabiat kanunudur bu.82" ifadeleri ne yazık ki önemli bir gerçeğe vurgu yapsa da, devlet ve elbetteki devleti yö-netenler hukukla bağlanmalı ve hukukla sınırlandırılmalıdır. Çünkü hukukun temel amaç ve fonksiyonlarını yerine getirebilmesini ancak bu şekilde mümkün olabilmektedir. Piyasaların düzenli bir şekilde işlemesinden mülkiyet haklarının te-sisine, işlem maliyetlerinin düşürülmesinden güven mekanizmasının iyileştirilmesine, yapılan düzenlemelerin açıklığından siyasal gücün, bürokrasinin, baskı ve çıkar gruplarının sınırlandırılmasına, sözleş-melerin korunmasından hukukun üstünlüğüne dek iyi ve etkin bir hukuk sistemini tesis etmek ekonomi açısından fevkalade önemlidir. Bir başka ifadeyle iktisadi düzenin tesisi, ekonominin etkin ve istik-rarlı bir şekilde işleyebilmesi, ekonomik ilişkilerin iyileştirilmesi ve ekonomik refahın sağlanması iyi ve doğru kurallar ve kurumlar oluş-turulması ile çok yakından ilgilidir.

82 Akyol, T., (2014), Türkiye'nin Hukuk Serüveni: Fıkıhtan Hukuka ve Demokrasiye Geçiş Sorunları, İstanbul: Doğan Kitap, s. 31.

Page 90: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

90 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Son olarak eklemek gerekirse hukuk ekonominin temelini, altyapısını oluşturmaktadır. Hukukun olmadığı yerden ekonomiden ancak ve ancak kaos beklenmelidir. Bu gerçekle birlikte hukuk ve iktisat bilim-leri birbirlerinden bağımsız iki araştırma alanı olarak gelişme gös-termişlerdir. Bugün hala dünyanın pek çok ülkesinde hukuk fakülte-leri ve iktisat fakülteleri müfredatı içerisinde muhtelif hukuk ve ikti-sat dersleri yer almaktadır. Hukuk fakültelerinde temel bazı ekonomi dersleri (iktisada giriş, mikro-iktisat, makro-iktisat vb.) ve iktisat fakülteleri müfredat programı içerisinde ise temel hukuk dersleri (hukukun temel kavramları, hukuka giriş, anayasa hukuku, borçlar hukuku, vergi hukuku vs.) verilmektedir. Ancak özellikle 1960'lı yıl-lardan bu yana hukuk ve iktisat yaklaşımı ve hukukun iktisadi analizi adı verilen inter-disipliner araştırma programlarının gelişmesi (eko-nomi hukuku ve ekonomik anayasa, hukuk ve iktisat yaklaşımı, hu-kukun iktisadi analizi) ile geleneksel hukuk ve iktisat eğitiminde cid-di bir değişim yaşanmaktadır. Bugün dünyanın birçok ülkesinde es-kiden farklı olarak pek çok yeni disiplin hukuk fakülteleri ve iktisat fakültelerinin müfredat programlarına dahil olmuştur. Kurumsal iktisat, anayasal iktisat, mülkiyet hakları iktisadı, regülasyon iktisadı vb. birçok iktisadi düşünce okulu hukuk ve iktisat arasındaki evlilik-ten doğan meyvelerdir. Bu evliliğin oldukça verimli olduğuna ve bundan da önemlisi bilime katkılar sunduğuna şüphe yoktur. Te-mennimiz bu evliliğin Türkiye'de de değer bulması, dikkate alınması ve bunun da akademik çalışmalara yansımasıdır.

Page 91: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 91

KAYNAKLAR Acemoğlu, D. & Robinson, J. A., (2012), Why Nations Fail: The Origins of Power, Prosperity and Poverty, New York: Crown Business. Acemoğlu, D. & Robinson, J. A., (2020), Dar Koridor: Devletler, Top-lumlar ve Özgürlüğün Geleceği, (çev: Y. Taşkın), İstanbul: Doğan Ki-tap. Akalın, G., (1981), Kamu Ekonomisi, Ankara: Ankara Üniversitesi Si-yasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Yayın No: 486. Akçomak, İ. S., (2018), Ahlaksız Büyüme, Ankara: Efil Yayınevi. Akıntürk, T., (2008), Medeni Hukuk, Ankara: Beta Yayıncılık. Aktan, C. C., (1993), Çağdaş Liberal Düşünce Okulları ve Hayek, Tür-kiye Günlüğü, 23: 72-82. Aktan, C. C., (1997), Anayasal İktisat, İstanbul: İz Yayıncılık. Aktan, C. C., (2000), Hukuk Üzerine Sözler, http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/ozlu-sozler/aktan-hukuk.pdf, (01.01.2020). Aktan, C. C., (2002), Anayasal İktisat, Ankara: Siyasal Kitabevi. Aktan, C. C., (2003), Özgür Sözler, Konya: Çizgi Kitabevi. Aktan, C. C., (2009), Piyasa Başarısızlığının Anatomisi ve Kamu Eko-nomisi Rasyoneli, içinde: (ed: C. C. Aktan & D. Dileyici), Kamu Eko-nomisi, İzmir: Birleşik Matbaacılık, ss. 1-30. Aktan, C. C., (2015), İdeal Devlet ve İyi Yönetim: Temel İlkeler, Kural-lar ve Kurumlar, Hukuk ve İktisat Araştırmaları Dergisi, 7 (1): 50-60. Aktan, C. C., (2017), Demokrasi Eleştirisi ve Demarşi, Ankara: Orion Kitabevi.

Page 92: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

92 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Aktan, C. C., (2019), Kamu Tercihi ve Anayasal Politik İktisat, Ankara: Seçkin Yayınları. Aktan, C. C., (ed), (2019b), ORDO: Alman Ekonomik Düzen Modelinin Temelleri, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları. Aktan, C. C., (2020), Regülasyon İktisadı, İstanbul: Divan Kitap. Aktan, C. C., (2020b), Mülkiyet Hakları İktisadı, İstanbul: Divan Kitap. Aktan, C. C., (2020c), Hukukun İktisadi Analizi ve Muhtelif Uygulama Alanları, Hukuk ve İktisat: Hukuk ve İktisat Yaklaşımı, Hukukun İkti-sadi Analizi ve Ekonomi Hukuku Üzerine İncelemeler, içinde: (ed: C. C. Aktan), İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Ya-yınları, ss. 50-74. Aktan, C. C. & Derya, H., (ed.), (2019), Freiburg Hukuk ve İktisat Oku-lu, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları. Aktan, C. C. & Vural, T., (2009), Hayek’in Perspektifinden Sosyal Dü-zen Tartışmaları ve İnsan Bilgisinin Sınırları, Sosyal ve Beşeri Bilim-ler Dergisi, 1 (2): 57-72. Aktan, C. C. & Yay, S., (2016), Regülasyon İktisadına Giriş, Ekonomi Bilimleri Dergisi, 8 (1): 116-135. Aktan, C. C. & Yay, S., (2018), Nobel Ekonomi Ödülü Sahibi Douglass C. North'un İktisat Bilimine Katkıları: Yeni İktisat Tarihi ve Kurumsal İktisat, Hukuk ve İktisat Araştırmaları Dergisi, 10 (2): 62-82. Aktan, C. C. & Yay, S., (2019), Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi Analizi, içinde: Kurallar ve Kurumlar, (ed: C. C. Aktan & S. Yay), Ankara: Seçkin Yayıncılık, ss. 37-71. Aktaş, S., (2001), Hayek'in Hukuk ve Adalet Teorisi, Ankara: Liberte Yayınları.

Page 93: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 93

Akyol, T., (2014), Türkiye'nin Hukuk Serüveni: Fıkıhtan Hukuka ve Demokrasiye Geçiş Sorunları, İstanbul: Doğan Kitap. Altıntaş, Ö. F., (1996), Hukukun Kökeniyle İlgili Teorilere Genel Bir Bakış, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 8 (8): 221-238. Anayurt, Ö., (2005), Hukuka Giriş ve Hukukun Temel Kavramları, Ankara: Seçkin Yayıncılık. Aral, V., (1992), Hukuk ve Hukuk Bilimi Üzerine, İstanbul: Filiz Kitabevi. Araz, B. & Güler Aydın, D., (2019), Veblen'in İktisat Sosyolojisinin Sosyal ve Kavramsal İlişkisellik Üzerinden Düşünülmesi, Yıldız Social Science Review, 5 (2): 209-222. Araz Takay, B. & Güler Aydın, D., (2014), What If Marx and Veblen Met..., Economic Annals, 59 (202): 131-156. Aristoteles, (2019), Politika, https://www.goodreads.com/quotes/183896-man-is-by-nature-a-social-animal-an-individual-who, (30.12.2019). Aslan, Y. & Şenyüz, D., (2017), Hukuka Giriş, Bursa: Ekin Yayıncılık. Atay, C., (2013), Genel ve Temel Hukuk Kavram ve Kurumları, İstan-bul: İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları. Ayata, Z., (2014), Hukukun İktisadi Analizi Çerçevesinde Rekabet Hukuku, Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, 4 (1): 35-54. Bal, H., (2014), Hukuk Sosyolojisi, Bursa: Sentez Yayıncılık. Bastiat, F., (2017), Hukuk, (çev: Y. Arsan & A. Yayla), Ankara: Liberte Yayıncılık. Baş Dinar, G., (2011), Bir Bilim Felsefesi olarak Pragmatizmin Veblen'in Bilimsel Bilgi Anlayışındaki Yeri, içinde: İktisadı Felsefeyle

Page 94: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

94 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Düşünmek, (der: O. İşler & F. Yılmaz), İstanbul: İletişim Yayınları, ss. 171-188. Baş Dinar, G., (2013), Kurum, İçgüdü ve Alışkanlık Kavramları Teme-linde Veblen'in Kurumsal Evrim Teorisi, Amme İdaresi Dergisi, 46 (4): 45-65. Baş Dinar, G., (2014), Yeni Kurumsal İktisatta Kurumların Rolü ve İşlevlerine ilişkin Bir Değerlendirme, Yakın Doğu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7 (2): 96-118. Baş Dinar, G. & Güler Aydın, D., (2010), Why Institutional Economics is a Better Alternative to the Neoclassical Economics than the New Institutional Economics?, International Journal of Economic Research, 7 (2): 277-286. Baykal, C. M., (2008), Hukuk-Ekonomi İlişkisi ve Ekonomi Hukuku Üzerine, Ankara Barosu Dergisi, 66 (4): 76-87. Bentham, J., (1789), An Introduction to the Principles of Morals and Legislation, New York: Hafner. Bilge, N., (2006), Hukuk Başlangıcı: Hukukun Temel Kavram ve Ku-rumları, Ankara: Turhan Kitabevi. Bilgili, F. & Demirkapı, E., (2015), Hukukun Temel Kavramları, Bursa: Dora Yayınları. Blaug, M., (2009), İktisatta Yöntem, (çev: L. Konyar), Ankara: Eflatun Yayınevi. Boudreaux, D. J., (2017), Yeni Başlayanlar için Hayek, (çev: İ. Yılmaz), İstanbul: Liber Plus Yayınları. Boyacı, C., (2015), Hukuki Düzenlemelerin Ekonomi Üzerindeki Doğ-rudan Etkisi ve Bu Kapsamda Yeni Borçlar Kanunu Madde 100/I Hükmünün İncelenmesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 3 (2): 51-63.

Page 95: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 95

Bozkurt, E., (2015), Genel Hukuk Bilgisi, Ankara: Yetkin Yayıncılık. Böhm, F., Eucken, W. & Grossmann-Doerth, H., (1989), The ORDO Manifesto of 1936, içinde: (ed: P. Alan & H. Wilgerodt), Germany's Social Market Economy: Origins and Evolution, London: Macmillan, ss. 15-26. Böhm, F., Eucken, W. & Grossmann-Doerth, H., (2019), 1936 ORDO Manifestosu, (çev: İ. Dursun & H. Odabaş), içinde: (ed: C. C. Aktan), ORDO: Alman Ekonomik Düzen Modelinin Temelleri, İzmir: Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği, ss. 8-22. Buchanan, J. M., (1986), Liberty, Market, and State: Political Economy in the 1980s, England: Wheatsheaf Books. Buchanan, J. M. & Brennan G., (2009), Kuralların ve Kurumların Önemi, (çev: N. Ahundzade), http://www.canaktan.org/ekonomi/kurumsal-iktisat/makaleler/buchanan-kurallar.htm, (27.02.2020). Buğra, A., (1995), İktisatçılar ve İnsanlar, İstanbul: İletişim Yayınları. Butler, E., (2001), Hayek: Çağımız İktisat ve Siyaset Felsefesine Kat-kısı, (çev: Y. Z. Çelikkaya), Ankara: Liberte Yayınları. Calabresi, G. (1970), The Cost of Accidents: A Legal and Economic Analysis, London: Yale University Press. Chavance, B., (2019), Kurumsal İktisat, (çev: T. Akıncılar Onmuş), İstanbul: İletişim Yayınları. Çeçen, A., (1975), Hukukta Norm ve Adalet, Ankara Üniversitesi Hu-kuk Fakültesi Dergisi, 32 (1): 71-115. Dağdelen, İ., (2005), Norm, Mevzuat Dergisi, 8 (89), https://www.mevzuatdergisi.com/2005/05a/06.htm, (01.03.2020). Demir, Ö., (2013), Akıl ve Çıkar: Davranışsal İktisat Açısından Rasyo-nel Olmanın Rasyonelliği, Bursa: Sentez Yayıncılık.

Page 96: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

96 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Derya, H., (2019), Freiburg Hukuk ve İktisat Okulu, içinde: (ed: C. C. Aktan & H. Derya), Freiburg Hukuk ve İktisat Okulu, İzmir: Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği, ss. 7-46. Dinler, Z., (2014), İktisada Giriş, Bursa: Ekin Yayınevi. Duverger, M., (2002), Siyaset Sosyolojisi, (çev: Ş. Tekeli), İstanbul: Varlık Yayınları. Ehrlich, I., (1975), The Deterrent Effect of Capital Punishment: A Question of Life and Death, American Economic Review, 65: 397-417. Ekodialog, (2020), Ekonomi Biliminin Sınırları ve Ekonominin Diğer Bilimlerle İlişkisi, https://www.ekodialog.com/Konular/ekonominin_diger_bilimlerle_iliskisi.html, (22.02.2020). Erjem, Y., (2012), Hukuk ve Toplumsal Düzen, İstanbul: Kum Saati Yayınları. Erkan, H., (1987), Sosyal Piyasa Ekonomisi: Ekonomik Sistem ve Pi-yasa Ekonomisine İşlerlik Kazandırılması, İzmir: Konrad Adenauer Vakfı. Erkan, H., (2000), Ekonomi Politikasının Temelleri, İzmir: İlkem Of-set. Eroğlu, E., (2015), Geçmişten Günümüze Sosyal Normlar, Akademik Bakış Dergisi, 50: 299-308. Ersoy, A., (2012), İktisadi Düşünceler Tarihi, Ankara: Nobel Akade-mik Yayıncılık. Fraser Institute, (2019), 2019 Annual Report Economic Freedom of the World, https://www.fraserinstitute.org/sites/default/files/economic-freedom-of-the-world-2019.pdf, (20.02.2020).

Page 97: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 97

Fuller, L., (1969), Morality of Law, New Haven: Yale University Press. Gözler, K., (2013), İngilizce Karşılıklarıyla Hukukun Temel Kavramla-rı, Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım. Gözler, K., (2013b), Hukukun Temel Kavramları, Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım. Gözler, K., (2014), Hukuka Giriş, Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım. Gözlügöl, S. V., (2013), Uluslararası Hukuk Boyutuyla Hukukun Üs-tünlüğü, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, XVII (1-2): 1423-1453. Gözübüyük, Ş., (1983), Hukuka Giriş ve Hukukun Temel Kavramları, Ankara: Sevinç Matbaası. Gözübüyük, Ş., (1986), Türk Anayasa Hukuku, Ankara: S Yayınları. Gül, C., (2010), İktidarın Sınırlandırılması ve Hukuk Devleti, Ankara: Adalet Yayınevi. Güler Aydın, D. & Akdere, Ç., (2014), Önsöz, içinde: Edebiyattaki İkti-sat, (der: D. G. Aydın & Ç. Akdere), İstanbul: İletişim Yayınları, ss. 9-16. Güler Aydın, D., Araz, B. & Özer İmer I., (2018), Adventurous and Charismatic Spirits: Entrepreneurs of Veblen and Schumpeter, Economics Letters, 169: 24-26. Güriz, A., (2011), Hukuk Başlangıcı, Ankara: Siyasal Kitabevi. Güvel, E. A. & Aktan, C. C., (ed.), (2019), Kriminoloji ve İktisat - Suç ve Ceza İktisadı Üzerine İncelemeler -, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları. Hatemi, H., (1989), Hukuk Devleti Öğretisi, İstanbul: İşaret Yayınları.

Page 98: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

98 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Hayek, F. A. von., (1978), New Studies in Philosophy, Politics, Economics and the History of Ideas, Chicago: Chicago University Press. Hayek, F. A. von., (1994), Kanun, Yasama Faaliyeti ve Özgürlük, Cilt: 1: Kurallar ve Düzen, (çev: A. Yayla), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Hayek, F. A. von., (1995), Hukuk, Yasama ve Özgürlük, Cilt 2: Sosyal Adalet Serabı, (çev: M. Erdoğan), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Hayek, F. A. von., (2008), Siyasal Bir İdeal Olarak Hukuk Devleti (çev: S. Gültekin Göktolga & A. R. Çoban), Ankara: Adres Yayınları, ss. 39-116. Hayek, F. A. von., (2015), Kölelik Yolu, (çev: T. Feyzioğlu & Y. Arsan & A. Yayla), Ankara: Liberte Yayınları. Hicks, J., (1939), The Foundations of Welfare Economics, The Economic Journal, 49 (196): 696-712. Holmes, O. W., (1897), The Path of the Law, Harvard Law Review 457 (1897), https://www.constitution.org/lrev/owh/path_law.htm https://www.fraserinstitute.org/sites/default/files/economic-freedom-of-the-world-2019.pdf, (18.12.2019). International Monetary Fund, (2019), World Economic Outlook, https://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2019/02/weodata/index.aspx, (20.02.2020). İlal, E., (1968), Magna Carta, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 34 (1-4): 210-242. Kama, Ö., (2020), Kurumsal İktisat Okulu, içinde: Kurumsal İktisat: Kurallar ve Kurumların İktisadi Gelişme Açısından Önemi, (ed: C. C. Aktan), İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayın-ları, ss. 48-96.

Page 99: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 99

Kalabalık, H., (1999), Hukukun Temel Kavram ve Kurumları, Trab-zon: Derya Kitabevi. Kaldor, N., (1939), Welfare Propositions of Economics and Interpersonal Comparisons of Utility, The Economic Journal, 49 (195): 549–552. Karabacak, H., (2003), Hukukun Üstünlüğü ve İyi Yönetişim, içinde: İyi Yönetişimin Temel Unsurları, T.C. Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Yayını, Ankara: Ayrıntı Basımevi, ss. 63-77. Kazgan, G., (1984), İktisadi Düşünce veya Politik İktisadın Evrimi, İstanbul: Remzi Kitabevi. Kerkmeester, H., (2000), Methodology: General, içinde: (ed: B. Bouckaert & G. D. Geest), Encyclopedia of Law and Economics, I, The History and Methodology of Law and Economics, Cheltenham: Ed-ward Elgar, ss. 383-401. Kılıç, R., (2013), İktisadi Düşüncenin Gelişimi, Ankara: Hakan Basın Yayın Dağıtım. Korkmaz, E., (05.07.2019), Ekonomik ve Sosyal İstikrarın Temeli: Hukukun Üstünlüğü, https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ekonomik-ve-sosyal-istikrarin-temeli-hukukun-ustunlugu-52495yy.htm, (25.02.2020). Kurmuş, O., (1982), Bir Bilim Olarak İktisat Tarihinin Doğuşu, Anka-ra: Savaş Yayınları. Müller, F., (2011), Hukukun Ekonomik Teorisi, (çev: A. Güneş), Küre-sel Bakış, 1 (3): 1-20. Oğuz, F., (2002), Hukukun Ekonomik Analizi: Genel Bir Değerlendir-me, Piyasa, 1 (2): 3-23.

Page 100: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

100 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Oğuz, F. & Kent, B., (2011), Anayasadaki Ekonomik ve Ticari Hüküm-lerin Değerlendirilmesi ve Yeni Bir Anayasa İçin Öneriler, İstanbul: İstanbul Ticaret Odası Yayınları. Ökçesiz, H., (1998), Hukuk Devleti, içinde: Hukuk Devleti, (ed: H. Ök-çesiz), Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi Yayınları: 4, İstanbul: AFA Yayıncılık, ss. 17-34. Önder, İ., (2015), Thorstein B. Veblen: Çok Yönlü Bir İktisatçı, içinde: Thorstein Veblen: Kullanım Kılavuzu, (ed: A. Öncü), İstanbul: Habitus Yayıncılık, ss. 55-79. Özbilen, Ş., (1999), Ekonomi Politikasının Temelleri, Ankara: Atilla Kitabevi. Özenç, B., (2014), Hukuk Devleti: Kökenleri ve Küreselleşme Çağın-daki İşlevi, İstanbul: İletişim Yayınları. Platon, (2013), Devlet, (çev: S. Eyüboğlu & M. A. Cimcoz), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Posner, R. A., (1985), Wealth Maximization Revisited, Notre Dame Journal of Law, Ethics and Public Policy, 2: 85-105. Property Rights Alliance, (2019), International Property Rights Index 2019, https://atr-ipri2017.s3.amazonaws.com/uploads/IPRI_2019_FullReport.pdf, (15.02.2020). Raz, J., (2008), Hukuk Devleti ve Erdemi, (çev: B. Canatan), Ankara: Adres Yayınları. Rodrik, D., (2009), Küreselleşme, Kurumlar ve Ekonomik Büyüme, (çev: N. Domaniç), Ankara: Efil Yayınevi. Rubin, P. H., (1985), Some Notes on Methodology in Law and Economics, Research in Law and Economics, 7: 29-39.

Page 101: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 101

Rubin, P. H., (2005), Micro and Macro Legal Efficiency: Supply and Demand, Supreme Court Economic Review, 13: 19-34. Rubin, P. H., (2019), Law and Economics, https://www.econlib.org/library/Enc/LawandEconomics.html, (21.11.2019). Sanlı, K. C., (2007), Haksız Fiil Hukukunun Ekonomik Analizi Hukuk ve Ekonomi Öğretisi, İstanbul: Arıkan Yayıncılık. Savaş, V. F., (1997), Anayasal İktisat, İstanbul: Avcıol Basım-Yayın. Savaş, V. F., (2004), Hukuk ve İktisat, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1 (2): 1-13. Schopenhauer, A., (2018), Hukuk, Ahlak ve Siyaset Üzerine Deneme-ler, (çev: A. Aydoğan), İstanbul: Say Yayınları. Selçuk, S., (1999), Zorba Devletten Hukukun Üstünlüğüne, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları. Sen, A., (2004), Özgürlükle Kalkınma, (çev: Y. Alogan), İstanbul: Ay-rıntı Yayınları. Serozan, R., (2014), Hukukta Yöntem, Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, 8: 2423-2440. Somer, P., (2005), Umumi Hukuk Tarihinin Konusu ve Önemi Üzerine Kısa Bir Değerlendirme, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 4 (8): 221-232. Tan, T., (1972), Ekonomik Hukuk ve Ekonomik Kamu Hukuku, Amme İdaresi Dergisi, 5 (1): 15-42. Tan, T., (1984), Ekonomik Kamu Hukuku, Ankara: Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları, Yayın No: 210. Teksoy, B., (2019), Hukuk Kurallarının Özellikleri, https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/94823/mod_resource

Page 102: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

102 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

/content/2/HUKUK%20KURALININ%20%C3%96ZELL%C4%B0KLER%C4%B0.pdf, (01.02.2020). Thieme, H. J., (1991), Ekonomik Düzen Olarak Sosyal Piyasa Ekono-misi, içinde: (haz: H. Erkan), Sosyal Piyasa Ekonomisinin Bilimsel Temelleri, İzmir: Tükelmat A. Ş., ss. 19-31. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, (2019), Sosyal İlişki, https://sozluk.gov.tr/?kelime=sosyaliliski, (20.12.2019). Türk Dil Kurumu Sözlüğü, (2019b), Sosyal Düzen, https://sozluk.gov.tr/?kelime=sosyalduzen, (20.12.2019). Ulen, T. S., (2000), Rational Choice Theory in Law and Economics, içinde: (ed: B. Bouckaert & G. D. Geest), Encyclopedia of Law and Economics, I, The History and Methodology of Law and Economics, Cheltenham: Edward Elgar, ss. 790-818. Uzun, E., (2015), Kurallar, Devlet ve Hukuk, içinde: Hukukun Temel Kavramları, (ed: U. Aydın & E. Sütken), Eskişehir: Anadolu Üniversi-tesi Yayını No: 3171, Açıköğretim Fakültesi Yayını No: 2063, ss. 3-25. Vanberg, V. J., (2019), Freiburg Hukuk ve İktisat Okulu, (çev: H. Şen), içinde: (ed: C. C. Aktan), ORDO: Alman Ekonomik Düzen Modelinin Temelleri, İzmir: SOBİAD Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi Yayınları, ss. 7-46. Veblen, T. B. (1898), Why is Economics not an Evolutionary Science?, Quarterly Journal of Economics, 12: 373–397. Veblen, T. B., (2019), Karl Marx'ın Sosyalist İktisadı ve Takipçileri, (çev: Ö. Mollaer), içinde: Karl Marx'ın Sosyalist İktisadı ve Sosyalizm üzerine Metinler, (T. B. Veblen), (der: E. Kırmızıaltın), Ankara: Heretik Yayınları, ss. 57-78. Velidedeoğlu, H. V., (1959), Türk Medeni Hukuku, Cilt I, Cüz 1, Umu-mi Esaslar, İstanbul: İstanbul Matbaacılık.

Page 103: SOBİAD: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ - HUKUK İ · 2020-04-17 · Friedrich August von Hayek ile başlamış, sırasıyla 1982 yılında George J. Stigler, 1986 yılında

Hukuk, Kurumlar ve İktisat 103

Veljanovski, C. (2016), Hukuk & Ekonomi, (çev: A. Yayla), Ankara: Liberte Yayınları.

World Justice Project, (2019), Rule of Law Index 2019, https://worldjusticeproject.org/sites/default/files/documents/ROLI-2019-Reduced.pdf, (28.02.2020).

Yay, S., (ed.), (2020), Çağdaş İktisadi Düşünceler Perspektifinden Sosyal Refah Devleti - Teori, Felsefe, Türkiye, Dünya -, Ankara: Asta-na Yayınları.

Yılmaz, F., (2007), Avrupa'da Kurumsal İktisat: G. M. Hodgson Örneği, içinde: Kurumsal İktisat, (der: E. Özveren), Ankara: İmge Kitabevi, ss. 93-142.

Yılmaz, F., (2007a), Veblen and The Problem of Rationality, Journal of Economic Issues, 41 (3): 841-862.

Yılmaz, F., (2009), Rasyonalite: İktisat Özelinde Bir Tartışma, İstan-bul: Paradigma Yayıncılık.

Yılmaz, F., (2011), Düşünceden Kaçış Çabasının Öyküsü: İktisadın Felsefeden Kopuşu, içinde: İktisadı Felsefeyle Düşünmek, (der: O. İşler & F. Yılmaz), İstanbul: İletişim Yayınları, ss. 39-56.

Yılmaz, F., (2012), İktisat, Kurumsal İktisat ve İktisat Sosyolojisi, Sos-yoloji Konferansları, 45 (1): 1-17.

Yılmaz, F., (2018), Kurumsal İktisat: İktisat ile Sosyolojinin Sınırla-rında Bir Tarih, içinde: İktisat Sosyolojisi: Kurucu Düşünürler ve İkti-sat Okulları Özelinde Bir Çalışma, (ed: A. A. Eren & E. Kırmızıaltın), Ankara: Heretik Yayınları, ss. 223-249.

Yürüşen, M., (2013), İnsan Doğası, Sosyal Düzen ve Değişim: David Hume'un Sosyal ve Siyasal Felsefesi, Ankara: Liberte Yayınları.