Ġstanbul teknĠk ÜnĠversĠtesĠ fen bĠlĠmlerĠ … · 1. gĠr Ġġ ... 2.7 bölüm sonucu...
TRANSCRIPT
ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
Mehmet KESER
Anabilim Dalı : ġehir ve Bölge Planlama
Programı : ġehir Planlama
Haziran 2010
KENTSEL YENĠLEME ALANLARININ
BELĠRLEME VE UYGULAMA SÜREÇLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ
YENĠKAPI YENĠLEME ALANI ÖRNEĞĠ
HAZĠRAN 2010
ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
Mehmet KESER
(502071807)
Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 07 Mayıs 2010
Tezin Savunulduğu Tarih : 07 Haziran 2010
Tez DanıĢmanı : Prof. Dr. Nilgün ERGUN (ĠTÜ)
Diğer Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Hale ÇIRACI (ĠTÜ)
Y. Doç. Dr. Hülya ARI(ĠTÜ)
KENTSEL YENĠLEME ALANLARININ
BELĠRLEME VE UYGULAMA SÜREÇLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ
YENĠKAPI YENĠLEME ALANI ÖRNEĞĠ
iii
Aileme,
iv
v
ÖNSÖZ
Bu çalışmamda hiçbir zaman benden desteğini esgirgemeyen sevgili aileme, iş
hayatımda kolaylıklar sağlayan ve Yenikapı Yenileme Projesi ile ilgili yapılan
projeyle ilgili her türlü yardımlarından dolayı İlke Planlama ailesine, tez yazım süresi
boyunca beni destekleyen sevgili arkadaşım Uğur Kasımoğlu‟na ve öğrenim hayatım
boyunca bana her türlü desteğini vermiş, deneyimi ve ilgisi ile bana çok büyük
katkılar sağlamış olan sevgili hocam Prof. Dr. Nilgün Ergun‟a sonsuz teşekkürlerimi
sunuyorum.
Mayıs 2010
Mehmet KESER
Şehir ve Bölge Plancısı
vi
vii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖNSÖZ ........................................................................................................................ v
KISALTMALAR ...................................................................................................... ix ÇĠZELGE LĠSTESĠ .................................................................................................. xi ġEKĠL LĠSTESĠ ...................................................................................................... xiii ÖZET ......................................................................................................................... xv SUMMARY ............................................................................................................ xvii
1. GĠRĠġ ...................................................................................................................... 1 1.1 Amaç .................................................................................................................. 1 1.2 Kapsam ............................................................................................................... 1
2. KAVRAMSAL VE KURAMSAL YAKLAġIM .................................................. 3 2.1 Konuyla İlgili Kavramlar Ve Tanımlar .............................................................. 3 2.2 Tanımlar ............................................................................................................. 3
2.3 Kentsel Yenilemenin Amaç Ve Hedefleri .......................................................... 7 2.4 Kentsel Yenilemenin Boyutları ........................................................................ 11
2.4.1 Fiziksel ...................................................................................................... 11 2.4.2 Sosyal ........................................................................................................ 12 2.4.3 Ekonomik .................................................................................................. 13 2.4.4 Kültürel ..................................................................................................... 14
2.4.5 Yasal .......................................................................................................... 15 2.4.6 Katılım ...................................................................................................... 17
2.5 Kentsel Yenilemeye Neden Olan Faktörler ..................................................... 18 2.5.1 Köhneme ................................................................................................... 19 2.5.2 Yeni sosyo-ekonomik gelişmeler ve küreselleşme ................................... 21
2.5.3 Planlama kararları ve yatırımlar ................................................................ 23 2.6 Kentsel Yenilemeye Konu Olan Alanlar .......................................................... 26
2.6.1 Kentsel sitler ............................................................................................. 27 2.6.2 Gecekondu alanları ................................................................................... 28
2.6.3 Desantralize edilecek sanayi alanları ........................................................ 28 2.7 Bölüm Sonucu .................................................................................................. 29
3. KENTSEL YENĠLEME OLGUSUNUN EVRĠMĠ VE DÜNYA ÖRNEKLERĠ
.................................................................................................................................... 31 3.1 Amaç ................................................................................................................ 31
3.2 Kentsel Yenilemenin Tarihi Gelişimi .............................................................. 31 3.2.1 Kamu eliyle gerçekleşen uygulamalar (19. Yy. – 1960) ........................... 32 3.2.2 Yeniden geliştirme ve sağlıklaştırma uygulamaları (1960 – 1970) .......... 33
3.2.3 Gayrimenkul eksenli kamu-özel sektör ortaklığı uygulamaları (1970 –
1990) .......................................................................................................... 34
3.2.4 Ortaklık modellerine dayanan sosyal öncelikli dönüşüm uygulamaları
(1990 sonrası) ............................................................................................ 36
3.3 Yurtdışı Deneyimlerinden Örnekler ................................................................. 38 3.3.1 Southwark - Elephant & Castle kentsel yenileme projesi / Londra .......... 39
3.3.1.1 Projenin hedefleri ve stratejileri 39 3.3.1.2 Örgütlenme modeli 41
3.3.2 Potsdam Meydanı kentsel yenileme projesi (Almanya- Berlin) ............... 42
3.3.2.1 Proje konsepti 43 3.3.2.2 Örgütlenme modeli 44
viii
3.3.3 Narragansett İskelesi Kentsel Yenileme Projesi (Providence, Rhode Island
- ABD) ....................................................................................................... 45 3.3.3.1 Proje konsepti 45 3.3.3.2 Örgütlenme modeli 47
3.3.4 Hiroşima – Danbara Kenti Kentsel Yenileme Projesi (Japonya) .............. 48 3.3.4.1 Proje konsepti 48 3.3.4.2 Örgütlenme modeli 49
3.4 Bölüm Sonucu .................................................................................................. 49
4. 5366 SAYILI KANUNA GÖRE YENĠLEME ALANI ĠLAN EDĠLEN
YENĠKAPI YENĠLEME ALANI ÖRNEK ÇALIġMASI .................................... 51 4.1 Amaç................................................................................................................. 51 4.2 Türkiye‟deki Kentsel Yenileme Olgusu ve5366 Sayılı Kanunun İncelenmesi
Ve Yenikapının Yenileme Alanı İlan Edilme Süreci ............................................. 51 4.3 Türkiye‟de Kentsel Yenileme Olgusu .............................................................. 51
4.3.1 Yıpranan Kent Dokularının Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak
Kullanılması Hakkında Kanun (5366) ....................................................... 52
4.3.2 Fatih ilçesinde ilan edilen yenileme alanları ve Yenikapı......................... 54 4.4 Yenikapı Yenileme Alanı Projesi ..................................................................... 57
4.4.1 Projenin amaç ve hedefleri ........................................................................ 57 4.4.2 Proje alanının tarihi gelişimi ..................................................................... 58
4.4.3 Proje alanının fiziksel ve sosyo-ekonomik bulguları ................................ 60 4.4.3.1 Fiziksel analizler 61
Arazi kullanımı 61 Kat adedi analizi 61 Bina durumu analizi 61
Bina yapım tekniği analizi 65 Bina doluluk boşlukanalizi 65
Mülkiyet Analizi 67 4.4.3.2 Sosyo-ekonomik analizler 71
4.4.3.3 GZTF analizi 75 4.4.3.4 Projenin temel yaklaşımları 75
Kültür park yaklaşımı 77
Sosyal yaklaşım 77 4.4.3.5 Proje süreci 79
Öngörülen süreç 79 Uygulanan süreç 80
4.5 Bölüm Sonucu .................................................................................................. 80
5. SONUÇ .................................................................................................................. 81 EKLER ...................................................................................................................... 89
ix
KISALTMALAR
ĠBB : İstanbul Büyükşehir Belediyesi
ĠSKĠ : İstanbul Su ve Kanalizasyon İşletmesi
TCDD : Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları
GZTF : Güçlü-Zayıf Yönler; Fırsatlar ve Tehditler
AKB : Avrupa Kültür Başkenti Ajansı
x
xi
ÇĠZELGE LĠSTESĠ
Sayfa
Çizelge 3.1 : Kentsel Yenileme Süreçlerinde Öne Çıkan Aktörler ve Roller ........... 32 Çizelge 4.1 : Türkiye‟de Kentsel Yenileme İle İlgili Olan Yasalar .......................... 52
Çizelge 4.2 : Yenikapı Proje Alanının Fonksiyon Dağılımı. .................................... 62 Çizelge 4.3 : Yenikapı Proje Alanının Kat Adedi Dağılımı. ..................................... 62
Çizelge 4.4 : Yenikapı Proje Alanının Bina Durumu Dağılımı. ................................ 65 Çizelge 4.5 : Yenikapı Proje Alanının BinaYapım Tekniği Dağılımı. ...................... 65 Çizelge 4.6 : Yenikapı Proje Alanının Bina Doluluk Boşluk Dağılımı. .................... 67
Çizelge 4.7 : Yenikapı Proje Alanının Mülkiyet Dağılımı. ....................................... 67 Çizelge 4.8 : GZTF Analizi. ...................................................................................... 76
xii
xiii
ġEKĠL LĠSTESĠ
Sayfa
ġekil 2.1 : Kentsel yenileme politikalarının genel çerçevesi. .................................... 10 ġekil 2.2 : Kentsel Turizm Stratejisi . ........................................................................ 25 ġekil 3.1 : Elephant and Castle Projesi Planlama Bölgeleri ve Plan Etapları............ 40
ġekil 3.2 : Potsdam Meydanından eski görünüş. ....................................................... 42 ġekil 3.3 : Potsdam Meydanı şantiye çalışmaları. ..................................................... 44 ġekil 3.4 : Narragansett İskelesi Kentsel Yenileme Projesi Sınırları. ....................... 46
ġekil 3.5 : Narragansett İskelesi Kentsel Dönüşüm Projesi Tasarımı. ...................... 47 ġekil 3.6 : Narragansett İskelesi Kentsel Dönüşüm Projesi Örgütlenme Modeli. ..... 48 ġekil 4.1 : 5366 Sayılı Kanunun İşleyiş Biçimi (Yılmaz E. 2009). ........................... 55
ġekil 4.2 : Fatih İlçesindeki Yenileme Alanları. ....................................................... 56 ġekil 4.3 : Yenikapı Yenileme Alanına Etki Eden Önemli Ulaşım Kararları. .......... 57
ġekil 4.4 : Yenikapı - Bizans Dönemi,Theodosius Limanı, Kıyı Çizgisi. ................. 59 ġekil 4.5 : Yenikapı - 15. Yy. Kıyı Çizgisi, Langa Bostanları, Yalı Mahallesi......... 60 ġekil 4.6 : Yenikapı Proje Alanının Arazi Kullanım Haritası. .................................. 63
ġekil 4.7 : Yenikapı Proje Alanında Kat Adedi Dağılımı Haritası. ........................... 64 ġekil 4.8 : Yenikapı Proje Alanında Bina Durumu Haritası. ..................................... 66
ġekil 4.9 : Yenikapı Proje Alanında Bina Yapım Tekniği Haritası. .......................... 68 ġekil 4.10 :Yenikapı Proje Alanında Bina Doluluk Boşluk Haritası......................... 69 ġekil 4.11 :Yenikapı Proje Alanında Mülkiyet Haritası. ........................................... 70
ġekil 4.12 :Yenikapı‟da Hane Halkı Büyüklüğü Mekansal Dağılımı. ...................... 71 ġekil 4.13 :Yenikapı‟da Mülk Sahipliliği ve Kiracılık Mekansal Dağılımı. ............. 72
ġekil 4.14 :Yenikapı‟da Hanelerin Gelir Seviyelirine Göre Dağılımının Mekansal
Dağılımı. .................................................................................................. 73 ġekil 4.15 : Yenikapı‟da Sektörel Dağılımın Mekansal Dağılımı (Ökten, A. 2008). 74 ġekil 4.16 : Yenikapı Öneri Arazi Kullanım Şeması. ................................................ 75 ġekil 4.17 : Yenikapı‟da öngörülen Açıkhava Müzesi Alanı. ................................... 78 ġekil 4.18 : Yenikapı Yenileme Projesi İçin Öngörülen Süreç. ................................ 79
ġekil 4.19 : Yenikapı Yenileme Projesi için Uygulanan Süreç. ................................ 80
xiv
xv
KENTSEL YENĠLEME ALANLARININ BELĠRLEME VE UYGULAMA
SÜREÇLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ, YENĠKAPI YENĠLEME ALANI ÖRNEĞĠ
ÖZET
19. yy.dan itibaren sanayileşmeyle oluşan kırdan kente göçün etkisi şehirlerde büyük
değişimler meydana getirmiştir. Bu değişimler kentin yapısını hem fiziksel hem
sosyal yönleriyle değiştirmiştir. Batı ülkelerinde sanayileşme sürecinin beraberinde
getirdiği kentsel sorunları çözmek amacıyla geliştirilen önemli yöntemlerden biri
“kentsel yenileme” olgusudur. Başlangıçta sadece bir fiziksel yenileme anlamını
karşılayan bu kavram, tarihsel süreç içinde kapsamı ve anlamı bakımından birçok
farklı evreden geçmiştir. Günümüzde ise konunun fiziksel boyutunun yanında sosyal,
ekonomik ve kültürel boyutlarıyla ele alınması, “kentsel yenileme” olgusuna yeni bir
anlam yüklemiştir. 1980‟li yıllardan sonra etkisini daha yoğun olarak hissettirmeye
başlayan küreselleşme ve bunun sonucunda ortaya çıkan taleplerden birisi olan
turizm yatırımları, kentlerdeki yenileme süreçlerini hızlandırmış ve farklı açılımlar
kazandırmıştır.
Batı ülkelerinde, öncelikle sanayileşmenin getirdiği ve kentsel sorunları çözmek
amaçlı olarak ortaya çıkmış yenileme kavramı, günümüzde metropol olma sürecinde
kentlerin imajını ve sunumunu etkileyecek boyutuyla dikkat çekmektedir. Kentsel
yenileme örnekleri görülen batılı ülkelerde, yasal süreç iyi bir şekilde tanımlanmış ve
büyük ölçekli projelere esneklik sağlayacak ölçüde güçlüdürler. Uygulama süreçleri
açısından Avrupa örnekleri, Amerika örnekleri ve Uzak Doğu örnekleri birbirinden
ayrışmalarına rağmen, ortak olan paydaları “dünya kenti” olma yolunda bu bir araç
olarak “kentsel yenileme” olgusunu kullanmalarıdır.
Dünya kenti olma çabasında olan İstanbul bu sürece dahil olma çabası içerisinde
eline geçen bir araç olarak 5366 sayılı “Yıpranan Kent Dokularının Yenilenerek
Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”u bir araç olarak
kullanmak suretiyle tarihi dokularının yeniden yapılandırılması için girişimlerde
bulunmuştur. İstanbul‟un bu merkezi dokularının tekrar kentsel yaşama
kazandırılması yönündeki eylemler, bu sürecin ne kadar sağlıklı işlediği merak
konusu olmuştur. Yenikapı Kentsel Yenileme Alanı, barındırdığı tarihi değer, sosyal
doku ve en önemlisi de ulaşım ve planlama kararları açısından bu konuda özellikli
bir örnek olmuştur.
Kentsel yenileme ihtiyaç duyulan alanlar için gerekli bir araç iken günümüzdeki
uygulama süreciyle yeterli olup olamdığı tartışma ve araştırma konusu olmuştur.
xvi
xvii
ANALYSING DESIGNATION AND IMPLEMENTATION PROCESS OF
URBAN RENEWAL AREAS, YENIKAPI RENEWAL AREA CASE
SUMMARY
Since 19th century the affect of migration to city that appears with industrialization
has made great changes. Those changes affected the structure of city both physcal
and social ways. One of the important methods to solve the urban problems apearing
with industrialization of western countries is “urban renewal” action. That concept
initialy having only pyhsical renewal, passed through many different steps during
history. However today besides the pyhsical meaning; undertaking of social,
economical and cultural aspects has given a new meaning to “urban renewal” action.
Globalism having more effect on humanity after 1980s and tourism investments that
occured as a result of globalism effect, have accelareted renewal process in cities and
brought different expansions.
In Western Countries, renewal concept occures in order to solve the problems of the
city coming with primarily industrialization, attracts attention with a size affecting
image and presantation of cities in becoming metropol at the present day. In urban
renewal examples in the world; western countries the legimate procces is well
defined and strong enough to generate flexibility to big scaled projects. Also
participation to these projects is crucial in terms of application processes. Although
Europen, American and Far Eastern examples differs from each other their common
denominators is the usage of „urban renewal‟ action as an tool on way to be become
a „world city‟.
İstanbul that makes efforts to be a world city attempted to restructure its historical
structures by using 5366 numbered “the sustainable use of downgraded historical
real estate through protection by renewal” law as an opportunity in effort to take
place in this process. The actions to regain those central structures of İstanbul into
city life and how that progress goes healthy, have become interest subject. Yenikapı
Urban Renewal Area has become a special example in terms of its historical, social
structure and especially in terms of transportation and planning decisions.
While urban renewal being a required instrument for needed regions, its efficiency
with application process at the present day has become a discussion and research
subject.
xviii
1
1. GĠRĠġ
Kentlerin tarihi mekânlarında, kentsel yenileme adına verilen planlama kararları ve
uygulamaları güncelliğini korumaktadır. Bunlardan en göze çarpanı 5366 numaralı
ilan edilen yenileme alanlarıdır. İstanbul gibi ülkenin küresel ekonomideki odağı
haline gelmiş bir kentin tarihi çekirdeğinde ilan edilen bu alanlar kuşkusuz bir
yeniden canlandırma potansiyeli taşımaktadır. “Yapılan bu çalışmalar ne kadar
başarılı olmuş ve bu amacı güden kararlar fiziksel mekânın dönüştürülmesinin
yanında, sosyal ekonomik ve kültürel yönüyle ne kadar etkin olmuş?” Bu soruların
cevabı; kavramsal açıdan kentsel yenileme kavramının tanımlanmasından sonra,
Dünya örneklerindeki süreç ile ülkemizdeki süreç karşılaştırılması yapılarak
verilmeye çalışılmıştır.
1.1 Amaç
Yapılan çalışma bağlamında: Tarihi kent merkezlerinde yapılan yeniden canlandırma
çalışmaları için verilen “yenileme alanı” planlama kararları, kent planlama disiplini
içerisinde, gerçek anlamda hedeflenen ve gerçekleştirilen olgular açısından bir süreci
ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Bu sorular çerçevesinde de problem olarak değerlendirilen nokta; “kentsel yenileme”
çalışmalarının mevcut yapıya cevap vermesi onu göz ardı ederek bambaşka
karakterlerde yapılaşmalar ve gelişimler öneriyor olmasıdır.
1.2 Kapsam
Kapsamlı bir literatür araştırması ile “kentsel yenilemeyi” kavramsal yönüyle
incelenmesi ve bu bağlamda temel çerçevenin kavramsal hatlar ile ortaya konması.
Sonraki aşamada ise ülkemizdeki dönüşüm çalışmalarının incelenmesi, İstanbul kenti
içerisinde görülen örneklerin incelenmesi ve karşılaştırmalı olarak yurt dışı
örneklerinin irdelenmesi. Bu çalışmanın yapılmasındaki amaç yurtdışı uygulama
2
modellerinin incelenerek başarılı olmuş yöntemleri ülkemiz koşullarına göre
uyarlanabilmesinin sınanması.
En son olarak da yenileme alanı ilan edilmiş, aynı zamanda Transfer Merkezi
planlama kararı verilmiş olan Yenikapı Yenileme Alanı bölgesinin dönüşümü
esnasında barındırmış olduğu yeniden canlandırma potansiyelinin; literatür taraması,
alan özelinde uzaktan algılama ve CBS ile destekli fotoğraflama, mülakat ve anket
çalışmaları ile desteklenerek ortaya çıkarılması. İncelenen bu süreç doğrultusunda da
dönüşümün sadece fiziksel boyutunun incelenmesi değil; ekonomik, sosyal ve
kültürel boyutunun ele alınması. Yenikapı yenileme alanının kendi özeline dair
barındırdığı dinamikleri, ve barındırdığı yeniden canlandırma potansiyeli. Bu
deneyimde ekonomik sosyal ve kültürel olarak ele alınması gereken kriterler.
Yapılan bu çalışma sonucunda planlama kararlarının ve yasal araçların, kentsel
yenileme faaliyetlerine nasıl girdi verdiği ve bu konuda teorik bir altyapı
oluşturulması. Var olan yenileme uygulamalarının ekonomik, sosyal ve kültürel
altyapısının hazırlanması yönünde bir çalışma olacaktır.
3
2. KAVRAMSAL VE KURAMSAL YAKLAġIM
2.1 Konuyla Ġlgili Kavramlar Ve Tanımlar
Bu bölümde konuyla ilgili kavramlara ve şimdiye kadar yapılmış tanımlamalara yer
verilmiştir. Kentsel yenileme, geçmişten günümüze çok farklı evrelerden geçerek
gelmiş, farklı uygulamalar sonucunda bugünkü halini almıştır. Uygulamalardaki bu
farklılık ve kapsamlarında ki değişiklik nedeniyle de konuyla ilgili farklı türler,
kavramlar ve tanımlamalar mevcuttur. Bu kavramlar konuyla ilgili fonksiyon, amaç,
hedef ve metotlarındaki temel farklılıklara rağmen anlamı gereği birbirine yakın çok
çeşitli sayıda ilgili kavramlardır. Yenileme (renewal), renovasyon (renovation),
yeniden yapılandırma (restructuring), rehabilitasyon, yeniden canlandırma
(revitalisation), koruma (conservation) ve soylulaştırma (gentrification) bu bağlamda
ele alınabilir.
2.2 Tanımlar
Yeniden Canlandırma (Revitalization): Revitalization kavramının sözlük anlamı
yeniden canlandırma, yaşam verme, güçlendirme olarak tanımlanabilir.
Kentlerde yaşanan hızlı nüfus değişimleri ve göç hareketleri, ekonomik yapıdaki
değişiklikler ve planlama sürecindeki aksamalardan doğan problemler tarihi kent
merkezlerindeki sosyal, ekonomik ve fiziki yapıya zarar vermekte ve bu alanlarda bir
çöküntüye neden olmaktadır. Yeniden canlandırmada bu alanlardaki köhneme ve
gerilemenin durdurulması ve temizlenerek gelişmesini sağlamak için
yapılmaktadır.(Alterman, Cars 1991)
Rehabiilitasyon (Rehabilitıon): Türkçe de de rehabilitasyon olarak kullanılan bu
kavramın sözlük anlamı, esenleştirme, ıslah etme, onarma, iyileştirme olarak
tanımlanmaktadır.
Rehabilitasyon, zamanla yıpranmış, çeşitli eklemeler ve değişikliklerle yoğunlukları
artmış, yapı ve bina gruplarının yeniden bir düzenleme ile sağlıklı bir hale getirilmesi
eylemi olarak tanımlanmaktadır. Sıhhileştirme de diyebileceğimiz bu kavram
4
binaların çağdaş teknik imkanlara kavuşturulması, tamir ve bakım ile yenilenmelerini
sağlayabileceği gibi çevre şartlarının da iyileştirilmesini sağlamaktadır.
Rehabilitasyonda amaç bozulan mesken içi ve mesken dışı çevre koşullarının
iyileştirilmesidir. Kentsel mekandaki binalara yapılan müdahale bina strüktürüne
dokunmadan binanın yeniden organizasyonu şeklinde olmaktadır. (Andersen,
Leather 1998)
Rehabilitasyon yenilemeden farklı olarak bölgede yaşayan halkla birlikte
yapılabilecek ve orada yaşayanlara yönelik yapılabilecek bir iyileştirme çalışmasıdır.
Özgün niteliğini kaybetmemiş eski kent dokularında gelişen bir süreçtir. Bu süreçte
daha çok fiziksel ve sosyal olarak bir esenleştirmeden söz edilebilir.
Redevelopment: Sözlük anlamı yeniden geliştirmedir. Yeniden geliştirme koruma
ve rehabilitasyonun ihtiyaçlara cevap veremeyeceği durumlarda yapılan
çalışmalardır.
Yeniden geliştirme, şehir yenileme planının yapımından sonra kamu araştırmasının
yapılması ilgili kurullardan öneriler alınması ve ekonomik canlılık sağlanacak
şekilde gelişmenin sağlanmasıdır. (Andersen, Leather 1998)
Gentrification: Sözlük anlamı olarak tam bir Türkçe karşılığı olmayan bu kavram,
eski kent merkezlerindeki yenilenme sürecinde ortaya çıkan ve bu alanlarda yaşayan
düşük gelir grubunun yerine daha yüksek gelir grubuna mensup kişilerin
yerleşmeleriyle oluşan sosyal ve fiziksel yenilenme ve değişme olarak
tanımlanmaktadır.
“Bu terim Türkçe ye Gönül Tankut tarafından soylulaştırma olarak
kazandırılmıştır (ENLİL, Z. 2000).”
Bununla birlikte burjuvalaştırma, mutenalaştırma gibi farklı terimlerde kullanılmakla
birlikte, soylulaştırma, yerleşmiş bir terim olarak en çok kullanılandır. Burada önemli
olan mekanın fiziksel olarak değişiminden çok o mekanda yaşayan toplum sınıfının
değişmesidir. Soylulaştırma, daha üst gelir grubunun düşük gelir gruplarının yerini
alarak, köhnemekte olan yada köhnemiş bölgeleri sosyal, ekonomik, fiziksel ve
çevresel olarak üst seviyelere çıkartmasıdır.
5
Renewal: Kentin çeşitli nedenlerle çöküntüye uğramış bölümlerinin yıkılıp yeniden
yapılmasını ifade eden renewal kelimesinin sözlük anlamı yenileme olarak ifade
edilmektedir.
Başka bir deyişle kent yenileme, zaman içinde eskimiş, köhnemiş kent dokularının
günün sosyal, ekonomik koşul ve gereksinimlerine göre değiştirilmesi yada bir
kentin sürekli olarak düzenlenmesi olarak gösterilebilir. Yani kent yenileme eylemi,
kentsel fonksiyonların ve sosyal ekonomik yapılanmanın gelişimi ve değişimlerine
bağlı olarak, eskime ve köhneme sürecine girmiş olan kentsel mekanların
gereksinimlerinin sonucunda oluşmaktadır.
Bu nedenle kentsel yenileme, sadece tarihi kent merkezlerinde değil, kentin farklı
bölgelerindeki eskimiş dokularda da uygulanmaktadır. Kentsel yenilemeyi kentsel
strüktür içinde eskimiş bölgelerin veya mekanların yıkılarak yeniden yapılmaları
şeklinde de tanımlanabilirken, köhneme ve eskimenin giderilmesi olarak da
düşünülmelidir. Bu nedenle yenilemenin dinamik bir özelliğe sahip olduğu
söylenebilir. Yani yenileme eskimeye karşı gelişen bir reaksiyondur.
Yenileme sürecinde eskime yaşayan kentsel bölgelerin yıkılmaları ve daha sonraki
aşamalarda fiziksel çevre ve altyapı projeleri düzenlemeleri ile yeniden gelişmesinin
sağlanması amaçlanmaktadır. Şehir yenileme fiziksel açıdan gelişmenin
sağlanmasını amaçlayan bir eylem türüdür. (Andersen, Leather 1998).
Kentsel yenileme uygulamaları olarak karşımıza çıkan çalışmaların daha çok
kentlerin eskiyen bölümlerinin fiziksel olarak yenilenmesi yada yeniden inşa
edilmesi olduğu görülmektedir. Kentin fiziki yapısını etkileyen süreçlerle ilgili olan
bu dar çerçevede kent yenileme, eskiyen ve günün gereklerine uymayan yapı
stoklarının yenileri ile değiştirilmesi veya yapı stokları ve çevreleyen alanlarının
bakımdan geçirilmesidir. (Genç, N. 2003). Bu da kent yenilemeye maruz kalan
alanlarda sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan gelişme ve değişimlere karşı herhangi
bir girişimin yapılmadığını göstermektedir.
Regeneration: Regeneration, sözlük anlamı olarak yeniden canlandırma, hayat
verme, yeniden oluşum, yeniden üretim gibi kavramlarla açıklanmaktadır. Tezin ana
konusu olan yenileme kavramı, regeneration kavramının karşılığı olarak
kullanılmaktadır.
6
Kent içinde tümüyle bozulmuş yok olmuş köhneleşmiş dolayısıyla çöküntü bölgesi
haline gelmiş alanlarda yeni bir dokunun yaratılması veya mevcudunun
iyileştirilmesi ile bu alanların kente kazandırılmasını ifade eder. (Özden, P. 2001)
Kentsel problemlere yeniden çözüm oluşturabilecek kapsamlı ve entegre izlenim ve
hareketin yanı sıra değişim gösteren alan hakkında ekonomik, fiziksel, sosyal ve
çevresel koşullarla ilgili düzeltme ve gelişmelerin tümü olarak tanımlanmaktadır.
(Roberts, Skyes 2000)
Kentsel yenileme, kentlerde yaşanan problemlerinin çözülmesi ve bir alanın
ekonomik fiziksel, sosyal ve çevresel koşullarının iyileştirilmesine yönelik çözüm
sağlayan, kapsamlı ve entegre olmuş vizyon ve eylemlerin bütünüdür. Kentsel
yenilemeyi sosyo-ekonomik ve fiziksel yapının yeniden yapılandırılması olarak da
eşleştirmek mümkündür. (Roberts, Skyes 2000)
Kentsel yenileme, kentsel gelişmenin genel misyonunu taşır ve rehabilitasyonun
eylemci yaklaşımını metot edinir. Kentsel yenileme, kamuyu, özel sektörü ve
katılımcı olarak halkı bir araya getiren müdahaleci bir yaklaşımdır. Kentsel
mekanların gelişmesi için değişen sosyal, ekonomik, çevresel ve politik durumlara
karşı örgütlenmeyi, politika ve eylemlerin belirlenmesini sağlar. (Roberts, Skyes
2000)
Kentsel yenileme, kentsel gelişmenin amaçlarını içeren ve bununla birlikte
rehabilitasyon ve yeniden canlandırmanın sürekliliğini savunan korumacı
yaklaşımları olan bir planlama yaklaşımıdır. (Couch, C. 1992)
Kentsel yenilemenin rehabilitasyon, yeniden geliştirme, yeniden canlandırma gibi
metotlardan farkı, daha uzun dönemli, daha stratejik ve daha kararlı bir tutum
göstermesidir.
Başlangıçta kentsel yenileme olarak ortaya çıkan olgu giderek değişimlere göre,
gelişmiş ülkelerde yeni idari ve teknik kurallar geliştirilmesine yol açmıştır. Kentsel
yenileme olarak kentin bozulmuş bölgelerinde, yıkıp yeniden yapma eylemi şeklinde
yetersizliklerin giderilmesinde bir amacı olmuştur. Zamanla kentsel yenilemenin
yalnızca kentin bozulmuş bölgelerinde fiziksel yenileme değil, aynı zamanda o
bölgedeki yaşam kalitesinin düzeltilmesine çözüm bulması olarak da belirmiş ve yeni
politikalar, teknikler, yöntemler ve araçlar geliştirilmiştir. Böylelikle kentsel
7
yenilemeden yola çıkılarak fiziksel yenilemeyle birlikte sosyal ve ekonomik
gelişmenin de dikkate alındığı kentsel yenileme kavramına ulaşılmıştır.
Klasik imar planlama ya da fiziksel koruma planlaması anlayışı ile yaşatılması çok
da mümkün olmayan tarihsel dokuları, kentsel yenileme süreçleri ile canlandırmak
ve kentsel yaşama geri kazandırmak; bu alanları fiziksel, sosyal ve ekonomik olarak
iyileştirmek, planlamanın değişen gündeminde gittikçe önem kazanmaya başlamıştır.
2.3 Kentsel Yenilemenin Amaç Ve Hedefleri
Kentsel yenilemede ana amaç kentlerdeki çöküntü alanlarının yeniden kent yaşamına
kazandırılmasıdır. Bu alanlardaki fiziksel eskimenin durdurulması ve ıslah
edilmesinin sağlanması, bölgedeki sosyal yapının düzeltilmesi ve ekonominin
canlandırılması ve insanların yaşam kalitesinin arttırılıp, daha iyi çevrelerde
yaşamalarının sağlanması da bu amaca giden başlıca hedeflerdir.
Avrupa ülkeleri ve Amerika‟da 1950‟lerde önem kazanmış olan kentsel yenileme,
zamanla planlama sisteminin içinde önemli bir yere sahip olmuştur. 1970‟li yıllarda
ise kentsel yenileme ile ilgili yeni arayışların ve çalışmaların peşine düşülmüştür.
1980‟lerden bu yana ise kentsel yenileme ilkesel bazda yerleşmiş, özümsenmiş ve bu
yönde uygulamalarla kendini ispat etmiştir. Yasalarla yerini bulan kentsel
yenilemenin örgütsel, kurumsal formülleri de oluşturulmuş böylelikle uygulamada
sorunlar yaşanması olasılığının önü kesilmiştir. (Özden, P. 2001)
“Avrupa ülkeleri ve Amerika‟nın uzun yıllardan beri sürdürmekte olduğu kentsel
yenileme çabaları aynı zamanda kentsel koruma ilkeleri ile de ilişkilendirilmekte,
bütüncül koruma ilkesinin ışığında gerçekleştirilen kentsel yenileme eylemleri bir
yandan kentsel kültür mirasını yakın çevresiyle birlikte koruyup yaşatırken diğer
yandan kentlerin çöküntü bölgelerini ıslah edip bu alanları öngördüğü yeni
fonksiyonlarla renklendirmeye, canlandırmaya ve kente kazandırmaya yardımcı
olmaktadır.” (Özden, P. 2001).
Kentsel yenileme düşüncesinin 19. yüzyılın bitip 20. yüzyılın başladığı ve sosyo-
kültürel ekonomik ve fiziksel açılardan büyük dönüşümlerin baş gösterdiği
dönemlerde ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Aşırı nüfus hareketleri,
yoğunlaşmaları ve yığılmaları ile birlikte başta kent merkezleri olmak üzere tüm
kentsel alanlarda bir dönüşüm başlamış, kent merkezlerinde yaşayan nüfusun yerini
8
yeni sosyal tabakalar almıştır. Buna işlevsel anlamda dönüşümlerinde eklenmesi ile
birlikte kentsel çöküntü kendini göstermiştir. Tarihi kent merkezlerinin boşalması
sonucu bu alanda mevcut olan konut fonksiyonu yerini ticaret birimlerine küçük
imalathanelere yada depolara bırakmış, burada yaşayan nüfus da merkezleri terk
etmiş, yeni fonksiyonların getirdiği yeni bir sosyal tabaka merkeze yerleşmiştir. Bu
işlevsel dönüşüm kent merkezlerini son derece olumsuz yönde etkilemiş, kent
merkezleri, hem sosyo-kültürel, hem de fiziksel açılardan özgün niteliklerini
kaybetmişlerdir. Özellikle de II. Dünya savaşından büyük hasarla çıkan ve tarihi
zenginlikleri dolayısıyla büyük önem taşıyan kentlerde yaşanan kentsel çöküntü,
ilgili çevreleri konuyla yakından ilgilenmeye ve çözüm arayışlarına itmiştir.
Böylelikle daha çok kent merkezlerinde oluşan problemli alanların yenilenmesi ve
kente yeniden kazandırılması zorunluluğu ortaya çıkmış, hükümetlerin bu konuda
geliştirdikleri politikalarla kentler yenilenmeye ve yeniden canlanmaya başlamıştır.
(Özden, P. 2001)
Kentsel yenilemede amaç ve hedeflerin dengeli ve doğru belirlenmesi, yenilemenin
başarısını büyük ölçüde etkilemektedir. Sosyal yönü yetersiz kalmış bir yenileme
projesi, kentin bir kısmında problemleri çözerken başka problemli alanların
oluşumuna yol açabilir. Bu nedenle kentsel yenileme, tüm boyutlarıyla ele alınmalı
stratejileri ona göre kurgulanmalıdır.
Kentsel yenileme ve yenileme çalışmaları kentlerin genellikle eski ve köhnemiş
bölgelerinde uygulanır. Fakat bu çalışmalar en köhne olandan en az köhne olana
doğru olacak değildir. Yani köhneme düzeyi, yenilenecek bölgelerin seçiminde en
önemli kriter olmamaktadır. Örneğin tarihsel bir geçmişi olan eski dokuların
yenilenmesi genellikle tercih edilen bir durumdur. Burada önemli olan yenilenmesi,
kent için en kazançlı olan ve yenilenme potansiyelinin en fazla olduğu alanların
seçilmesidir.
Kentsel yenilemenin hedeflerinde 4 temel kriter vardır:
Kentlerdeki fiziksel çöküşü durdurmak ve tarihi dokunun sürekliliğinin
sağlanması
Ekonomik yaşamın canlanması
Kentsel yaşam kalitesinin arttırılması ve kültüre dayalı dinamikleri harekete
geçirmek
9
Her ölçekte katılımın sağlanması (Erden, D. 2003)
Kentsel yenilemede hedefler saptanırken şunlara da dikkat edilmesi gerekmektedir.
Yenileme projeleri, bütüncül bir kent planına uygun olmalıdır. Böylelikle
projenin kent bütününe yönelik hedeflerle ters düşmemesi ve kentin kalan
parçaları ile iyi ilişkilendirilmesi gerçekleştirilmiş olur. Her ne kadar
yenileme ve yenileme projeleri kapsamlı planlama yaklaşımından çok,
stratejik ve parçacıl bir planlama yaklaşımının izlerini taşımaktaysa da kent
bütününe yönelik böyle bir yapısal veya stratejik plana uymak zorundadır.
Yenileme projeleri, kent içerisindeki farklı gelir grupları arasında adaletsizlik
yaratıcı veya yasadışı kullanımları özendirici olmamalıdır. (Gökbulut, Ö.
1996)
Bu konuda Roberts ve Skyes yenileme programlarının geniş kapsamlı stratejik
hedeflerini tanımlamaktadır. (ġekil 2.1) Ekonomik, fiziksel ve sosyal hedefleri de
kapsayan kentsel yenileme politikalarının genel çerçevesinin bir özeti oluşturulurken
kentlerde meydana gelen sonuçlara da ulaşılmaktadır.
Kentsel yenilemenin prensipleri şöyle sıralanabilir:
Kentsel alanın fiziksel dokusuna, sosyal yapısına, ekonomik temeline ve
çevresel koşullarına uygunluk amaçlanmalı
Bu eş zamanlı uyum konusuyla beraber üretim ve uygulama aşamalarında da
dengeli düzenli ve pozitif tavır içinde kapsamlı ve bütünleşmiş stratejiler
geliştirmeli
Strateji ve sonuca yönelik uygulamaların sürdürülebilir gelişme amaçlı
hazırlanmasına önem göstermeli
Kullanılmaya hazır hedefler açıkça ortaya konmalı ve mümkünse miktarı
belirtilmeli
Arazi ve yapılaşmış çevrenin özelliklerini içeren doğal, ekonomik, insan vb.
kaynakları mümkün olan en etkin biçimde kullanılmalı
10
Programların stratejik amaçları
ekonomik fiziksel Sosyal
İstihdam, katma değer varlığı Çevre, altyapı Konut, eğitim, yaşam kalitesi,
toplum
Kazançlar(masraflar)
Yapısal fonlar
Diğer kamu
sektörleri
Özel sektör
Aktivite ölçümleri
Desteklenen iş
alanı
Desteklenen
çalışma alanları
Yenilenen alanlar
ve birimler
Okul, eğitim
toplumsal
projeler
Yeni geliştirilmiş
konutlar
sinerji
Çıktılar ve sonuçların ölçümlenip değerlendirilmesi
Artan satışlar ve
oranlar
Çalışma sonuçları Ele alınan
değerlendirilen
arazi ve emlak
Katılım ve
kulanıcı oranları
Konut kalitesinin
oranı
Global etkiler
Varlık iş alanları Üretim katma değer
Karşı etkiler
Kentsel alandaki net etkiler
ġekil 2.1 : Kentsel yenileme politikalarının genel çerçevesi (Roberts, Skyes 2000).
Genel ilave (eksi)
yer değiştirme (artı)
bağlantılar üreticiler
11
Kentsel alanın yenilemesinde mümkün olan her tür katılım ve birliktelik
ortaklıklar yada diğer mekanizmalarla sağlanmalı
Kentsel alanı etkileyen iç ve dış güçlerin etkilerini değişen doğal ortamı
yansıtmanın ve belirlenen hedefler çerçevesinde ileriye dönük stratejilerin
değerlendirilmesinin önemi anlaşılmalı
Değişiklikler oldukça uygulama programları da revize edilmeli
Çeşitli strateji elemanlarının gerçekte farklı hızlarda ilerleme yapacağı göz
önüne alınmalı ve buna göre kaynakların kullanımında da amaçlanan hedefler
dengeli bir gelişim göstermeli (Roberts, Skyes 2000)
Kentsel yenilemede dikkate alınacak diğer unsurlarda, kentlerde yaşam koşullarının
geliştirilmesi, kentlerin şimdiki ve gelecekteki rollerinin tanımlanması ve ne
olacağının tartışılması, kentsel yaşamın geliştirilmesi için mevcut yasaların
uygulanması ve yeni yasal dayanaklar elde edilmesi, kentsel sorunlarla ilgili idari ve
teknik yöntemlerin geliştirilmesidir.
2.4 Kentsel Yenilemenin Boyutları
2.4.1 Fiziksel
Kentlerde yaşanan değişim ve gelişmeler, en çok fiziksel olarak farklılaşmalara ve
yıpranmalara neden olmaktadır. Zaten bu yıpranma ve çöküntü alanı haline gelme
durumunda ilk dikkat çeken fiziksel olgular olmaktadır. Terk edilen binalar,
kullanılmamaktan kaynaklanan bakımsız ve kötü çevre koşulları yenilenme
konusunda bir talep doğurmaktadır.
Kentsel yenileme çalışmalarının en dikkat çekici özellikleri fiziksel mekânda
yarattıkları değişim ve gelişmelerdir. Bu yöntemle kentin kullanılmayan köhneleşmiş
alanları kente geri kazandırılması hedeflenmektedir. Ayrıca günümüzde büyük
kentlerin önemli sorunlarından olan kentsel alan ihtiyacı yenileme çalışmalarıyla bir
ölçüde giderilebilir. Yani eskime ve köhnemeden dolayı kullanılmayan ve atıl
durumda bulunan kentsel mekânlar yenileme yoluyla iyileştirilerek kentsel yaşama
kazandırılıp kentlerde yaşanan gelişme problemlerine daha kalıcı ve akılcı çözümler
sağlanabilir.
12
2.4.2 Sosyal
Kentsel yenileme çalışmalarının başlıca amaçlarından birisi de yaşam kalitesinin
arttırılmasıdır. Sosyal ve ekonomik boyutları da düşünülerek yapılan yenileme
çalışmalarında bölgede yaşayan düşük gelir grupları hem daha iyi şartlarda yaşamaya
başlayacak hem de yeni iş olanakları ile karşı karşıya kalacaklardır.
1960‟ların sonuna kadar yenileme projelerini uygulamaya sokan sosyal fayda
kuramının artık tek başına geçerli olamayacağı düşünülmeye başlanmıştır. Bu
kurama göre eğer bir yenileme eylemi sonucu ortaya çıkan faydaların toplamı,
maliyetlerin toplamını geçiyorsa bu eylem gerçekleştirilirdi. Bunun tam tersi
durumda ise herhangi bir sosyal eyleme gerek olmadığı düşünülürdü. Ancak bu
yaklaşımın yenilemenin politik, sosyal, ekonomik ve katılım yönünü göz ardı ederek
mevcut uygulamaları açıklama da yetersiz kaldığı görülmektedir. Kısacası kentsel
yenilemenin objektifleri düşünülürken ekonomik maliyetler yanında sosyal
maliyetler de göz önüne alınmalıdır.
Kentsel yenilemede fiziksel ve ekonomik değişimler çok ön plana çıkmasına rağmen
toplumsal ve sosyal boyutlarda son derece önemlidir. Kentin sağlıksız bölgelerinde
yaşayan toplulukların da kente kazandırılması yenilenen bölümlerin fiziksel olarak
olduğu kadar toplumsal olarak da dönüştürülmesi bu yörelerdeki toplumsal
yozlaşmanın artan toplumsal sorunların önüne geçilmesi sürecinde kendisini
göstermektedir. Örneğin, Türkiye için düşünüldüğünde kent yenilemenin sosyal
boyutu, köyden kente göçün yarattığı çarpık kentleşme gecekondulaşma ve burada
yaşayan toplumsal tabakaların kente uyumu kentlilik bilincini kazanması,
sosyalleşme süreçleri, kente karşı işlenen suçlar vb çerçevesinde ele alınmaktadır.
Çoğu ülkede gettolara, gecekondu bölgelerinin ıslahına yönelik olarak girişilen
çalışmalar bu türdendir.
“Gerçekleştirilen pek çok projede yenileme öncesi bölgede oturanların sosyal
güvenliklerini veya toplumsal özelliklerini korumak en son amaçlardan birisi
olarak görülmektedir. Ancak son yıllarda yapılan sosyal yönden başarılı
uygulamalarda amaçlardaki ağırlıkların değişmekte olduğu görülebilir.”
(Baransü, B. 1989)
Sosyal boyutu ile ele alınan yenileme projeleri başarıya daha yakın projeler
olmaktadır. Sosyal boyut ele alınmadan yenilemenin gerçekleştiği alanlarda,
13
kullanıcılarda değişmekte ve bölgede bir soylulaştırma eylemi gerçekleşmektedir. Bu
da yenilemenin ana amaçlarından birisi olan sosyal refahın arttırılması ve bölgesel
dengesizliklerin giderilmesi ilkesine ters düşen bir durum yaratmaktadır.
2.4.3 Ekonomik
Ekonomik açıdan yenileme, bir köhneme bölgesinin şehrin genel ekonomik dengesi
içinde uyumlu bir birim oluşturması için gerekli yatırım kararlarının doğru adımlar
atılarak gerçekleştirilmesi ve köhnemiş olan bu alanda yapılacak çalışmaların
ekonomik olarak da fayda sağlamasıdır.
“Kentsel yenilemenin başlıca nedenlerinden biri ekonominin yeniden yapılanmasıdır.
Rekabetin ön plana çıktığı bu ortamda bireyler, firmalar, topluluklar ve hatta kentler
hayatta kalmaya çalışmaktadır. Rekabet kendini en çok yerel ekonomilerde
göstermektedir. Kentler yeni piyasalarda yer almak devlet yardımlarından
yatırımlarından ve kamu işlerinden daha fazla pay kapmak için yarışmaktadır. Bu
ortam içerisinde bazı kentler veya kent parçaları bir yenilenme baskısı ile karşı
karşıyadır (Gökbulut, Ö. 1996).”
“Kent merkezlerindeki bir yenileme ve dönüşüm eylemi yeni iş hacmi yaratırken
yakın çevresini de etkilemekte, ekonomik canlılığa neden olmaktadır. Bu ancak
kamu-özel ortak girişimi içinde yerel kullanıcıların hak sahiplerinin yer alması ve
fırsatların hakça dağılımına yönelik yasal yaptırımı olan düzenlemelerle mümkün
olabilmektedir ( Karaman, A. 2003).”
Eskiyen kent merkezlerindeki yenileme çalışmalarıyla birlikte ortaya çıkan
ekonomik faydaların başında bu alanlarda yapılacak fiziksel yenilemeyle birlikte
oluşacak ekonomik canlanma, bu alanlarda yer alacak işlevsel değişimlerle birlikte
bölgede yaşayanlara sağlanacak iş olanakları ve uygulamaların yapıldığı alanlarda
oluşacak ekonomik değer artışı olacaktır.
“Yenileme projelerinde finansman önemli bir faktördür. Kentsel yenileme
projelerinin pek çoğu yüksek kamulaştırma maliyetleri yüzünden
gerçekleştirilememektedir. Bu sorunu çözmek için son yıllarda belediyeler kendi
kendini finanse eden projelere yönelmektedirler. Bu projelerde ya proje sonucu
oluşan ranta arsa sahipleri ortak edilerek kamulaştırma bedelleri ödenmekte yada
özel girişimciler proje modelleri içine katılmaktadır. Bu durumda yenileme
projelerini gerçekleştiren belediyelerde farklı model arayışlarına yönelmektedir.
14
Yenileme projelerinin finansmanında proje süresi de önemli bir faktör olmaktadır.
Belediyeler uzun vadeli projelerdense kısa vadede gelir sağlayabilecek projeleri
tercih etmektedirler. Bu nedenle kentin yüksek rantlar getirecek alanlarındaki
yenileme projeleri çoğu zaman tercih edilmektedir.” (Gökbulut, Ö. 1996)
“Kentsel yenilemenin uygulanacağı bölge, yenileme sonucunda tatminkar düzeyde
bir kar bırakmalıdır. Bir yenileme girişiminin finansmanı genellikle üç kaynaktan
temin edilir. Mahalli idarelerin bütçeleri, devletin katkısı ve özel finansman
kaynakları. Yenileme yapılacak bölgenin yenilemeden bırakacağı karın yüksek
olması finansman kaynaklarının yükünü azaltacak ve karar organı olarak mahalli
idarenin inisiyatifini yükseltecektir.” (Baransü, B. 1989)
Görüldüğü gibi finansman sorunu çözümlenmiş, proje maliyetleri iyi incelenmiş ve
ortaya çıkacak sonuçlarda, ekonomik kazanç sağlama belli oranda da olsa
garantilenmiş ve yenilemenin diğer boyutlarıyla iyi dengelenmiş bir yenileme projesi
kentlerde ortaya çıkan problemlerin çözümünde her zaman başarılı olacak bir yol
olarak planlama gündeminde yer alacaktır.
2.4.4 Kültürel
Yenileme ihtiyacı olan eski kent merkezlerinde göz ardı edilememesi gereken bir
olgu da kültürdür. Özellikle tarihsel çevrelerde meydana gelen köhnemede geçmişe
ait öğelerin yok olmaya başlaması önemli bir problemdir ve bu tür alanlarda yapılan
yenileme çalışmalarında çözüm üretilecek konulardan birisi de kentlerdeki kültür ve
tarih bilincinin yaşatılması olmalıdır.
Koruma ve yenilemede kültürel boyuta bakıldığında tarihi mirasın gelecek kuşaklara
aktarılması, kültürel sürekliliğin sağlanması, çağdaş insana tarih ile birlikte yeni
yaşam olanakları sağlanması en önemli konulardır. Tarihi çevrenin oluşmasındaki
ilkeler ve sonuçları günümüzün sorunlarının çözümünde çok değerli ipuçları
verebilmektedir. Ayrıca insan ölçeğindeki eski yapılar, sokaklar ve bunların
oluşturdukları kentsel doku çağımızda çok akılcı yenilemelerle çağdaş yaşam uygun
hale getirilebilir. (Eruzun, C. 1989)
Kentlerde yaşanan gelişim ve değişmeler sonucunda toplumsal ve mekansal anlamda
farklılaşmalar gözlenmektedir. Bu durum kentsel mekanda yerleşik dokuda da
değişim ve dönüşüm doğrultusunda baskılar olmasına ve kentlerdeki geleneksel
özelliklerin zamanla kaybolmasına yol açmaktadır. Slum bölgesi haline gelmiş
15
kentin sorunlu bölgeleri yenileme çalışmaları ile yeniden yaşanabilecek mekanlara
dönüştürülmektedir. Köhnemeye maruz kalmış tarihsel çevreler çağdaş yaşama
uygun olarak yeniden kullanılabilir hale gelirken bu alanlar kent kültürünün bir
parçası olmaya devam etmektedirler. Tarihsel dokuların korunması ve kültürel
sürekliliğin sağlanması kent kültürünün gelişiminde de önemli role sahiptir. Kentsel
yenilemenin temel konularından birsi de kentlerde yaşanan tarih bilincinin sürekliliği
ve kentsel kimliğin yok olmasının önlenmesidir.
İşlevlere göre oluşturulan kent alanlarının hedefi sadece mekansal ve işlevsel
kararları değil kent için önemli olan kültürel kimliğin yansıtılması ile ilgili kararları
da içermelidir. Eski kent merkezlerinde yapılan yenileme çalışmaları da bu alanları
yeniden kent yaşamına kazandırarak kültürel devamlılığın sağlanmasına neden
olmaktadır.
2.4.5 Yasal
Kentsel yenileme projelerinin gerçekleşebilmesi için yasal ve yönetsel araçlar büyük
önem taşırlar. Kent yenilemenin gerçekleşmesinde büyük ölçüde bu işi
gerçekleştirmekle görevli kamu kuruluşlarına, uygulamada etkin olan yerel
yönetimlerle yasal süreci oluşturan ve sağladığı imkanlarla yenilemenin
gerçekleşmesinde kolaylık sağlayacak olan merkezi yönetimlere büyük pay
düşmektedir.
Kentsel yenileme özünde kentte yaşayanlara sunulan bir kamu hizmeti olmasından
dolayı kamu yönetimi disipliniyle doğrudan ilgilidir. Yenilenmesine karar verilen
bölgeye ait süreç, işlem ve uygulamaların yönetsel kararlarla şekillenmesi nedeniyle
yenileme aslında kamu yönetiminin kentleşmeye ilişkin genel politikalarının ve
planlarının uzantısı olarak ortaya çıkar. (Genç, N. 2003)
Yenileme konusunda belirtilen görüşlerin uygulama sorumluluğu her ne kadar
merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında paylaşılmış ise de sorumluluğun ağırlığı
yerel yönetimlerdedir. Ancak yerel yönetimlerdeki bu sorumlulukta kendi içindeki
ilgili kurumlar ve teşkilatlar arasında paylaşılan bir sorumluluktur.
“Kent yenileme kararları ve uygulamaları kamu yönetimi birimlerinin yanında
(merkezi yönetim bazında bakanlıklar, yerel yönetim birimleri, kent yöneticileri)
farklı meslek gruplarının da katılımını gerektirmektedir. Bu iki grup yanında
yenileme uygulamalarının yerellik özelliğini ön plana çıkaran ise yerel halktır.
16
Uygulama örneklerine bakıldığında kentsel yenileme kararlarında yerel halkın
aktif rol aldığı hatta bazılarında uygulama aşamasında fiziksel olarak katkı
sağladıkları görülmektedir.” (Genç, N. 2003)
Batıda birçok ülkede kentsel yenileme uygulamalarında yerel yönetimler büyük
ölçüde söz sahibidir ve uygulayıcı konumdadır. Bu durum batı geleneğinde kamu
yönetimi sistemi içinde yerel yönetimlerin kamu hizmetinin yerine getirilmedeki
önceliğinin bir sonucu olarak da görülebilir. Kent yenileme uygulamalarının
sonuçlarından öncelikli olarak faydalanacakların kullanıcıların yapılacak olan
çalışmalara katılımı yerel demokrasinin gelişimine yaptığı katkı yanında alınan
kararların niteliğini artıracak ve denetim mekanizması oluşturacaktır.” (Genç, N.
2003)
“ABD‟de 1949 yılında Housing Act adı altında çıkan ve şehirlerin konut
sorunlarını çözmeye yönelik yasadan sonra 1950 yılında Title I adıyla çıkan ve
kentsel yenileme sorunlarını çözmeyi amaçlayan yasa ile birlikte ABD‟de kentsel
yenilemenin yasal dayanağı hazırlanmış oldu (Baransü, B. 1989).”
Yönetsel açıdan ise merkezi yönetim tarafından oluşturulan kentsel gelişme şirketleri
ile beraber pek çok kuruluş yenileme organizasyonlarında yer almışlardır.
Almanya‟da 1972 yılında çıkarılan bir yasa kentsel yenileme uygulamalarına yönelik
unsurları içeriğinde barındıran bir yasa olarak göze çarpmaktadır. Bu yasa kentsel
yenileme çalışmalarında yerel yönetimlere girişimlerinde büyük esneklik ve yetki
kazandırmışlardır. Ayrıca bu yasayla birlikte belediyeler özel sektörü de projelere
dahil etme yetkisini almışlardır. (Baransü, B. 1989)
İngiltere de ise kent yenileme hareketlerinin yasal dayanağı 1947‟de ilk defa
yasalaşan ve 1971‟de son şeklini alan Town and Country Planning Act dir.
İngiltere‟de merkezi hükümet ülke boyutunda projeler için %75 den %100 e kadar
yardım yapmaktadır. Yenileme projelerinde ortaklık şeklinde katılır. Yerel
yönetimler ise projelere özel sektörü de katarak yer almaktadır. (Baransü, B. 1989)
“Kentsel yenilemenin sürdürülebilir kentlerin oluşumundaki önemi açık olmakla
birlikte bu projeleri oluşturmada yasalarımızdaki boşluk nedeniyle nasıl bir örgüt
şeması kurulması gerektiği henüz net değildir (Özden, P. 2001).” Ancak kentsel
yenileme projelerinin oluşumunda yer alması gerekenler olarak yöre halkı, şehir
plancıları, mimarlar, ekonomistler, sosyologlar, ekologlar ve hukukçulardan oluşacak
17
teknik danışman niteliğinde bir komite, planların uygulanması ve kontrolü
konusunda sorumlulukları olan yerel yönetim temsilcileri, merkezi yönetim
temsilcileri, dernekler, vakıflar, birlikler ve özel şahıslar gibi konuyla ilgili olan
herkes sayılabilir.
2.4.6 Katılım
Kentsel yenileme büyük ekonomik, sosyal ve politik girdileri olan bir konudur.
Böyle bir konuda hangi boyutta ve nitelikte olursa olsun kamuoyunu ve bölgede
yaşayanları ilgili ve birincil aktör olarak tutmak gerekir. Bu tür uygulamalardaki en
büyük başarı kriteri, projelerin kamuoyunda beğeni ile karşılanmasıdır. Kamuoyunu
ilgili ve canlı tutmanın ve beğeni kazanmanın en etkili yolarından birisi de halkın
katılımının sağlanmasıdır.
“Kültürel ve doğal varlıklarımızın yaşanarak, yaşatılarak ve geliştirilerek
korunabilmesinde yaşanan sorunların başında katılım gelmektedir. Katılımın
sağlanmasında ise koruma bilincinin oluşması zorunluluğu vardır. Türkiye‟de
çeyrek yüzyıldır gösterilen tüm çabalara rağmen toplumun uygarlaşmasında
güçlü bir öğe olan tarihsel ve doğal kimliğin sürekliliğini sağlamaya yönelik
katılımcı koruma bilinci verilirken aynı zamanda çevreyi yaşatmayı ve
geliştirmeyi amaçlayan bir koruma modeli henüz oluşturulmamıştır.” (Eruzun, C.
2000)
Çoğulculuk ve onun ortaya çıkış biçimi olan katılım, aynı zamanda bir kültür ve
motivasyon olayıdır. Herhangi bir katılım modelinin yaşayabilmesi için önce
demokratik yaşam biçiminin bir kültür olarak özümsenmiş olması ve bireylerin
katılımı bir hak ve bir görev olarak görmeye motive edilmiş olmaları gereklidir. Bu
nedenlerle katılım modellerinin kalibrasyonu yapılırken toplumun değer yargılarının
politik ve sosyal ortamın bir veri olarak dikkate alınması gerekir. Bunun olmadığı
durumlarda kentsel yenilemede katılım modeli de işlemeyecektir. (Baransü, B. 1989)
“Şehirler büyüdükçe insanın insana ilgisi azalmaktadır. Toplumun herhangi bir
kesimi diğer kesiminin nasıl yaşadığını bilmemekte ve bilmek istememektedir.
Kısaca yabancılaşma olarak isimlendirilen bu olgu şüphesiz kentsel yenilemede
rol alan bütün toplum kesimlerini içermektedir (Baransü, B. 1989)”.
Halk katılımının gerçekleşmesi için katılım isteğinin olması şarttır. Kentsel yenileme
kesinlikle halka (yöre sakinlerine) rağmen yapılan bir girişimdir. Kent yenileme
18
sonucunda bölgede oturanların bölgede kalmaya devam edebilmeleri veya girişim
sonrası bölgeye dönebilmeleri plancıların başlıca hedeflerinden olmasına rağmen
genellikle başarısız olunan bir durumdur. Bu nedenle kentsel yenilemede
sıhhileştirme ve koruma ağırlığı arttıkça katılımın başarı düzeyi de gelişecektir.
(Baransü, B. 1989)
Avrupa‟daki örnekler incelendiğinde yoğun bir halk katılımı, yalnız kentsel yenileme
çalışmalarında değil, planlamanın her aşamasında yer alarak, planların halk
tarafından benimsenmesini ve alanın yanlış analizlerden kaynaklanan sorunların
ortadan kalkmasını sağlayan önemli bir girdi olduğunu göstermektedir.
Halk katılımı toplumsal faydalarının yanında proje finansmanının sürekliliği
açısından da büyük bir potansiyele sahiptir. Bu konuda katılımı sağlanan aktörlerin
belirlenmesi de çok önemlidir. Hollanda bu konuda çok başarılı örneklere sahiptir.
Bu projelerdeki ortak yön halk katılımının sadece bilgilendirme veya hisse verme
şeklinde olmaması bunlar yanında yerel işgücü ve uzmanlarında katılımıyla projenin
her aşamasında halkın aktif bir rol oynamasıdır. (Gökbulut, Ö. 1996)
Kentsel yenilemede halk katılımını sağlamaya yönelik modellerden biri mahalle
komiteleridir. Yenileme çalışmalarının uygulanacağı bölgelerde yaşayanlar, meslek
örgütlerinin temsilcileri, sivil toplum örgütlerinden temsilciler, burada yer alan temel
unsurlardır. Bunlar yenileme çalışmalarında en alt kademedeki birimler olarak yerel
ve merkezi yönetimle, üniversiteler ve araştırma merkezleriyle sürekli ve etkileşim
halinde çalışarak programın yürütülmesinden sorumlu olmaktadırlar. Bu türden
uygulamaların başarılı örnekleri İtalya Bologna ve Almanya Kruzberg çalışmalarıdır.
2.5 Kentsel Yenilemeye Neden Olan Faktörler
Kentlerde yenileme ihtiyacını ortaya çıkaran faktörlerin başında köhneme, sosyo-
ekonomik gelişmeler, turizm gelmektedir. Bunlar büyüyen ve gelişen her kentin
olağan süreci içinde karşılaşabileceği bir nedendir. Bir de planlamada amaç ve
hedefler içinde olmakla beraber, boyutları tam olarak tahmin edilemeyen deprem,
savaş gibi olağanüstü nedenler vardır. Buna en iyi örnek de II. Dünya savaşı
sonrasında Avrupa‟da ki pek çok kentte yıkılan yada tahrip olan alanların yenilenme
çalışmalarıdır. Özellikle Berlin bu konuda çok iyi bir örnek olmakla beraber bir diğer
ilginç bir örnek ise savaş sonrası yıkılan binaların orijinal olarak yeniden yapıldığı
19
Polonya-Varşova‟da ki çalışmalardır. Ayrıca kentlerdeki plansız gelişmeler ya da
yanlış planlama kararları da yenileme ihtiyacını doğuran etmenler arasında yer
almaktadır.
2.5.1 Köhneme
Tek ve basit bir köhneme tanımı yoktur. Her köhneme olayı birbirinden farklıdır.
Çünkü farklı koşullarda meydana gelmektedir. Köhneme olaylarında doğru teşhis
olayın nedenlerinin dikkatle belirlenmesi bu nedenle çok önemlidir.
Köhne kavram olarak birtakım özelliklere sahip olmayan bölgeler için
kullanılmaktadır. Bu anlamda köhneleşmiş bölgelerin temel özellikleri standartların
altında bulunmaları ve gelişmelerinin durması veya gerileme halinde olmasıdır.
Standartların altında olma durumu bir bölgenin kullanıldığı amaçlara göre
benimsenmiş standartlara ulaşamama halidir. Bu standartlar kullanım şekillerine göre
farklılaşmaktadır. Örneğin kent içi alanlarda binalar için geliştirilen temel standartlar
binanın bakımı yeniliği dizaynı donatımı sağlamlığı kent merkezine ve alışveriş
merkezlerine uzaklığı, ulaşım ağlarına ve okullara yakınlığıdır. Köhneleşmenin
belirleyicisi olarak kabul edilen bir başka özellik ise gelişmenin o bölge için durmuş
veya yavaşlamış olmasıdır ki standartların altında kalan bir bölge için bu genellikle
kaçınılmaz bir sonuçtur. (Genç, N. 2003)
Her kent doğal gelişme seyri içinde yıpranmakta bazı bölgeleri terk edilmekte veya
fonksiyon yada kimlik değiştirmektedir. Bu süreçler hemen her kentin
karşılaşabileceği olağan ve tahmin edilebilen bir durumdur. Yapıların eskimesi ve
işlevlerin yerine getirilememesi yenileme ihtiyacını da beraberinde getirmektedir.
Eskiyen yapı stokları ya ekonomik ömürlerini tamamladıkları için yıkılır ya
yıkılmaksızın terk edilir yada farklı gelir gruplarından insanlar tarafından yapılış
amacından farklı amaçlarla kullanılır. Özellikle büyük ve eski kentlerde her türlü
altyapı ulaşım ve benzeri hizmetler sağlanmasına rağmen eski cazibesini kaybederek
çöküntü bölgesi haline gelen kesimler çoktur. Bu durum kentleşme anlamında
sorunlar yaratmanın yanında ekonomik anlamda altyapılı bu binaların atıl kalmasına
ve kaynak israfına da neden olur. Bu türden bölgelerin yeniden cazibe merkezi haline
getirilmesi amacıyla yenileme veya yapıların yeniden işlevlendirilmesi yollarına
başvurulur. Böylece varolan daha verimli biçimlerde kullanılır. (Genç, N. 2003)
20
Kent merkezindeki bu alanlar işlevsel yapı değişikliği sonucunda merkeze özgü
olarak bilinen belirli işlevlerin o bölgedeki konumunu koruyamamalarının sonucu
olarak kentin çevresine yönelmesi merkezdeki geleneksel yapının bozulmasının bir
sonucu olarak oluşmuştur. Bu da üst gelir grubunun merkezden uzaklaşmasına
onların yerine kente yeni gelen düşük gelir gruplarının almasına yol açmıştır.
Köhneleşmiş alanlar bütün olumsuz şartlarına karşın içinde yaşayanlara sağladıkları
avantajlar nedeniyle bazı gruplar tarafından yerleşim yeri olarak tercih edilmişlerdir.
Düşük gelirli gruplara konut sağlama, kente yeni gelenlerin kent yaşamına ilk adım
attığı alanlar olması nedeniyle burada yaşayanlar için büyük önem taşımaktadır.
Köhneleşmiş bölgelerde yaşayanların göz ardı edilmemesi yapılan çalışmanın
başarısı ve yeni köhne mekanlar oluşmaması bakımından büyük önem taşımaktadır.
Yani görüldüğü gibi kentsel yenileme ihtiyacını ortaya çıkaran köhneleşme, kentin
fiziksel olarak eskimesi yanında sosyal yapısında meydana gelen olumsuz
gelişmeleri ve bunun kent üzerindeki yansımalarını da içine alır.
Köhnemenin gerçek nedeni fonksiyonel değişimler ve gelişimlerdir. Bu değişim ve
gelişim sonucu bazı bölgeler yatırım yönünden verimliliğini çekiciliğini kaybeder.
Şehirlerin fiziksel dokuları her gün değişmektedir. Bu değişim temelde şehirsel
fonksiyonların değişimleri ile bağımlıdır. Fonksiyonel değişimler giderek fiziksel
dokudaki değişimleri meydana getirirler. Bu değişimlerin ilki büyümedir. Bu
köhnemenin mekansal yetmezlik boyutudur. (Baransü, B. 1989)
Hiçbir şehirsel fonksiyonun etkin bir düzeyde işleyememesi şehirsel köhneme
bölgelerinin en belirgin karakteristiğidir. Şehirsel köhneme bölgelerinde gelişmiş
özel fonksiyonlar görülmez. Günlük yaşam genel standartların altındadır. Bu da
köhnemenin etkisizlik boyutu olarak gösterilebilir. (Baransü, B. 1989)
Köhnemede ekonomik anlamada genellikle çok yoğun kullanılıştan az yoğun
kullanılışa çok etkin kullanılıştan az etkin kullanılışa doğru bir gidiş vardır. Ancak
her az yoğun kullanılış bölgesi veya her az etkin kullanılış bölgesi bir köhneme
bölgesi değildir. Bazı köhneme bölgeleri ise son derece yoğun kullanılırlar. Demek
ki yoğunluk veya ekonomik etkinlik tek başlarına köhneme kriteri olamazlar.
(Baransü, B. 1989)
Köhnemenin bir diğer boyutu da niteliksel boyuttur. Köhneme son derece karmaşık
bir olaydır. Şehirlerin çeşitli bölgelerinde çeşitli niteliklerde ortaya çıkar. Binaların
21
bakımsızlığı ve pisliği düzeyinde ortaya çıktığı gibi sosyal yapının yerel ölçekte
tamamen bozulmasıyla yerel yönetim yapısını etkileyecek politik boyutlarda
sancılanmalara yol açacak düzeylere varmış köhnemeler de olabilir. Köhneme
başlangıçta bakımsızlık ve önlenemeyen fiziksel yıpranma gibi belirtileri ile
gözlenebilir. Ancak her bakımsızlık olayı gerçek bir köhneme belirtisi olmayabilir.
(Baransü, B. 1989)
Ekonomik Boyutu: Slum alanlarındaki konutlar ilk yapıldığı anda yapı
standartlarına uygun olmadan yapılması yada gerektiği şekilde kullanılmamak,
bakılmamak ve onarılmamak vs gibi nedenlerle gerilemekte köhneleşmektedir. Yer
değiştirmiş şehirsel fonksiyonlar nedeniyle değerini kaybetmiş ve bu sebeple
bakımsız hale gelmiş konutlar köhnemeye uğramaktadır. Üst gelir grubundan düşük
gelir grubuna geçen yerleşim yerlerinde yeni gelenlerin yapılara bakım onarım
yapacak ekonomik düzeyde olmaması yapıların zaman içinde köhnemesine neden
olmaktadır.
Fiziksel Boyutu: Bunlar, konut, bina veya nüfus yoğunluklarının fazla olması, bina
yaşlarının fazla olması, karışık arazi kullanımından doğan sorunlar, trafik düzeninden
kaynaklanmış olan tehlikeler, kentsel donatıların yetersiz ve yerleşim düzeninin
uygunsuz olmasıdır.
Sosyal Boyutu: Bunlar ise kötü yerleşim koşullarından kaynaklanan sağlık
problemlerinin yoğun olması, suç oranının yüksek olması, ortalama aile
büyüklüğünün fazla olması, işsizlik oranının yüksek olması, eğitim düzeyinin düşük
olması, erkek nüfusunun fazla olması, yer değiştirmenin fazla olmasıdır.
2.5.2 Yeni sosyo-ekonomik geliĢmeler ve küreselleĢme
Yenilemeye yol açan faktörlerden önemli bir olguda dünyadaki sosyal ve ekonomik
gelişmeler daha spesifik olarak küreselleşmedir. Özellikle 1980‟li yıllardan itibaren
tüm dünyayı etkisi altına alan küreselleşme olgusu kentleri de olumlu olumsuz olarak
pek çok yönden etkilemiştir. Bu süreçte ortaya çıkan küresel talepler özellikle eski
kent merkezlerinde bir yeniden yapılanma ihtiyacı doğurmuş, kentsel yenilemede bu
konuda önemli bir araç olmuştur.
“Kapitalist kent çerçevesinde yaratılan eşitsizliklerin en çarpıcı örneğini kent
merkezlerinde oluşan çöküntü alanları vermektedir. Bu süreci eşitsiz gelişme
kuramını kentsel düzeye taşıyarak inceleyen Smith, yaratılan bu yoksulluk ve
22
mekansal çürümenin kentsel yenileme süreci ile nasıl tekrar bir rant sağlama
aracı haline dönüştürüldüğünü ve bunun sonucunda da bu kesimlerde yaşayan alt
gelir grupları ve marjinal kesimlerin soylulaştırılmış alanlardan nasıl
dışlandıklarını ve yeni orta sınıfların bu alanlara nasıl el koyduklarını
göstermektedir. Bu tür sorunların kapitalizm içinde sosyal politikalar
çerçevesinde nihai bir çözüme ulaştırılması ise olanaksızdır. Çünkü kentin bir
bölgesinde ortadan kaldırılan bir çöküntü alanı kentin başka bir yerinde ortaya
çıkacaktır .” (Şengül, T. 1999)
“Son yirmi yıl içinde kentsel değişme, bize tüketim ve talep merkezli bir kentleşme
modelinden üretim ve sunum merkezli bir kentleşme modeline geçilmekte
olduğunu göstermektedir. Diğer bir anlatımla Keynesci dönemin ulus devlet
şemsiyesi altında birbirini tamamlayan ve asli olarak da toplumsal tüketimin
odağı olan kentler anlayışından küresel düzlemde üretimi merkez alıp
birbirleriyle yarışan bir kentler modeline doğru yönelinildiğini görüyoruz.”
(Şengül, T. 1999)
Kentsel yenileme küreselleşmeyle birlikte ortaya çıkan talepler arasında kentsel
mekanı en çok etkileyen etmenlerdendir. Küreselleşmenin bu boyutu daha çok
sermayenin yoğunlaşması ile ilgilidir. Kentin belirli işlevlerinin küresel düzlemde
gözlenen yoğunlaşmayla doğrudan ilgili olan sektörlerinde uluslar arası standartlara
sahip kurumlar haline dönüşmeleri söz konusudur. Bu daha çok küresel düzlemde
oluşan hiyerarşik örgütlenmenin belli noktasında görev alacak kurumlar için kısıtlı
olan bir süreçtir. Bu da daha çok kentin merkezindeki mekanların değişmesini
kaçınılmaz olarak gündeme getirmektedir.
Küreselleşme ile birlikte kültürel düzlemde yoğunlaşan ve mekanda yer, zaman ve
uzaklık kavramlarına bağlı olarak gelişen yeni toplumsal farklılaşma ve hareketlilik
biçimlerinin toplumsal gruplar arasında yeni uzaklıklar yaratan eşitsizliklere neden
olduğu öne sürülebilir. Geleneksel kent sosyolojisinin ortaya koyduğu kentlilik ve
kentli olma bilincinin kente yaşatılan değerlere sahip olmak bu değerleri aynı
zamanda koruyup gelecek kuşaklara aktarabilecek en önemlisi de birlikte yaşamanın
gerektirdiği davranışsal nitelikleri yani eğitim ve gelenekten kaynaklanan değerlerin
ortak olması gerekmektedir. Örneğin İstanbul gibi bir metropol kentinde hızla dışarı
açılma süreci yaşanırken hızlı bir dışlanma süreci de yaşanmaktadır. Yani bazı
toplumsal gruplar kentsel ilişkilere hızlı eklemlenebilmekte ve eklemlenmenin
23
getirdiği hayat tarzı ve tüketim normlarına güçlendirecek tepkiler geliştirmektedirler.
Bunun en önemli şekli cemaatleşme biçiminde olmakta ve içe kapanma
gerçekleşmektedir. Bu ayrışmanın da esas olarak etnik köken yada mezhep gibi
geleneksel diyebileceğimiz kimlikler çerçevesinde gerçekleştiği söylenebilir. Bunun
da işkollarının piyasa içindeki dağılımı ve hareketliliğinde etnik köken yada
hemşerilik ilişkilerini esas olan bağlar boyunca olduğu unutulmamalıdır. (Tekel, A.
1993)
Ancak tüm bu süreçler çerçevesinde küreselleşmenin kentler üzerinde yarattığı bu
baskılar bazı olumlu sonuçlara da yol açmaktadır. Kent merkezlerinde yer alan
problemlerin, alanların yenilenerek kentsel yaşama kazandırılması, bu olumlu
sonuçlardan birisidir. Küresel talepler doğrultusunda ortaya çıkan ve kentlerdeki
sorunların çözümüne yönelik çabaların başında gelen kentsel yenileme son yılların
önemli meselelerinden birisi olmaktadır.
2.5.3 Planlama kararları ve yatırımlar
Küreselleşmenin kentlerde yarattığı önemli etkilerden birisi de turizm sektörüne olan
taleplerdir. Dünyada, sosyal ve ekonomik anlamda yaşanan tüm bu gelişmeler doğal
olarak kentleri de etkilemiştir. Bu etkiler tarihi kentlerin merkezlerinde daha yoğun
olarak hissedilmeye başlanmıştır. Bu da bu alanlarda yaşanan çöküntü ve işlevsizlik
olarak göze çarpmaktadır. Ancak bu alanlarda yaşanan problemlere çözüm arama da
yine bu yaşanan gelişmeler doğrultusunda ortaya çıkan taleplerle aşılma yoluna
gidilmektedir. Turizm bu taleplerin başında gelmekte ve bu tür kentsel mekanlarda
bir dönüşüm ve yenileme sürecinin başlaması için tetikleyici bir unsur olarak dikkat
çekmektedir.
Kentte, turizme hizmet etmek amaçlı kullanılabilecek kaynaklar iki ana grupta
tanımlanabilirler. Temel ürünler, tarihi binalar ve tarihi kent peyzajı, iklim ve çevre,
müzeler, sanat galerileri, konser salonları, spor karşılaşmaları, eğlence, özel
organizasyonlar gibi insanlar için çekici olan kaynaklardır. İkincil ürünler ise bu
çekiciliklerin değerini arttıran veya turist çekimi sürecini destekleyen ürünlerdir ki
bunlar alışveriş, yeme-içme, konaklama tesisleri ile ulaşım imkanları ve seyahat
acenteleridir. Hem temel ürünler hem de ikincil tamamlayıcı ürünler için kentsel
yenileme uygulamalarına ihtiyaç duyulmaktadır. (Yavuz, Ö. 2003)
24
Özellikle tarihsel niteliklere sahip kentler bu dönemden sonra turizm için daha
öncelikli olarak dikkate alınmaya başlanmıştır. Çünkü tarihi miras, turizm
sektörünün önemli bir konusudur. Turizmin üstü kapalı ekonomik etkilerinin
boyutları oldukça büyüktür. Bir çok kentte yerel ekonominin lokomotif endüstrisi
turizmdir. Ancak konunun bir de diğer yüzü vardır, turizm tıkanıklığa, bozmaya ve
yerel halkın ziyaretçilere açık düşmanlık beslemesine neden olan bir süreç
yaratabilir. Tarihsel niteliği ön plana çıkmış kentlerde, turizm yenileme ile birlikte
ele alındığında, ortaya çıkabilecek bu tür sorunlara bir çözüm bulma konusunda
yardımcı olabilecek bir unsurdur.
1980‟lerden sonra ve 1990‟lar boyunca kentlerdeki ekonomik faaliyetleri
çeşitlendirme kent imajının ve kentsel yaşam kalitesinin arttırılması ve bu yolla
kentler arası rekabette uluslar arası sermayeyi çekebilmenin bir aracı olarak kültürle
ilgili yatırım ve politikalar bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özelikle turizm,
spor, rekreasyon, sanat ve medya gibi daha dolaysız yollarla ekonomik canlanma
hedefleyen stratejilerde kültür politikaları projelerin içine entegre edilmiştir.
(Özdemir, D. 2003)
“Bu dönemde kentlerin birbiriyle rekabet ederek turizmden pay alma yarışına
girmeleri pek çok faktör sonucunda olmuştur. Birinci neden genel olarak turizm
hareketlerindeki artıştır. Artan refah seviyesi daha çok boş zaman ve daha çok
seyahat edebilirlik getireceğinden turizm hareketleri artmış ve turizm tüm
dünyada genişleyen bir sanayi olarak algılanmaya başlanmıştır. İkinci bir neden
de kentsel turizmin genel turizm hareketliliği içinde artan payıdır. Başka bir
neden de pek çok eski sanayi kentinin arkasında çöküntü alanları bırakan ve
üretim depolama ve ulaşım alanındaki iş kaybı ve işsizlikteki artışı getiren fiziksel
çevrede yıpranma ve işlevsizlik yaratan sanayileşme sonrası süreçtir. Böylece eski
sanayi ve liman kentleri turizmi, potansiyel önemi büyük ve teşvik edilmesi
gereken kent merkezi ve yakın çeperindeki alanların ekonomik ve fiziksel
dönüşümünü mümkün kılan bir sanayi olarak görmeye başlamışlardır.” (Yavuz,
Ö. 2003)
Özellikle tarihi niteliğe sahip kentlerde, turizm projeleri merkezde boşalmış, yada
işlevini yitirmiş binaların ve alanların bulunduğu alanlara veya liman işletmeleri ile
konteynır ve antrepo alanlarından boşalan su kıyısındaki alanlara
yönlendirilmektedir. Law‟a göre bu çekirdek alanlar turizm kaynaklarının kente giriş
25
kapısıdır. (ġekil2.2) Bu tür alanlardaki yeni yatırımlar çevrenin iyileştirilmesi ile
sonuçlanmakta ve genellikle yeni yatırımları motive etmektedir. Bu nedenle turizm
yatırımları pek çok kentte çöküntü bölgelerinin ekonomik ve fiziksel olarak
yenilenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
ġekil 2.2 : Kentsel Turizm Stratejisi (Law C.M. 1992).
Turizm tarihi miras ve koruma konusunda olduğu gibi yerel yönetimlerin önemini
ortaya çıkaran bir konudur. Bu da ilişkili olduğu diğer alanlardan soyutlanamayacak
bir politika alanı yaratmaktadır. Turizm kentsel yenilemenin bir gereği olarak
düşünüldüğünde ve bu kapsamda ele alındığında, turizm politikalarının temel
amacını, fiziksel çevrenin kamu ve özel sektör işbirliği ile yeniden canlandırılması
26
suretiyle, ekonominin yükselen sektörlerinden turizme uygun alan ve ortam yaratmak
ve bu yolla ekonomik ve sosyal yenilemeye katkıda bulunmak olarak
tanımlayabiliriz. Turizm amaçlı kentsel yenileme, kentsel yaşam kalitesi ve kültür
mirasının korunmasına ilişkin pratiklerle zenginleşerek ekonomik, çevresel, sosyal,
kültürel, sembolik ve politik boyutları olan bir süreç haline gelmektedir.
Turizmin kentsel yenileme sürecinde dönüşüm stratejisi olarak kullanılmasının diğer
bir deyişle kentsel turizmin potansiyel riskleri vardır. Bunlar ekonomik bazı riskler,
doğal kaynakların yıpranması, kalabalık ve yoğunluk artışı, yerel halkın göz ardı
edilmesi gibi risklerdir. Hem mekan planlaması yapılırken hem de kent ekonomisine
ilişkin öncelikler belirlenirken bu riskler mutlaka göz önünde
bulundurulmalıdır(Yavuz, Ö. 2003). Son yıllarda özellikle tarihi mirasla ilgili
kurumlar bu alanları koruyabilmek için ziyaretçilere olabildiğince fazla hizmet
sağlayıp gelirleri arttırmayı ve bu şekilde alanı korumayı hedeflemişlerdir. Ancak
tarihi alan ve niteliklerin yönetilmesi sadece ticari operasyon yaparak mümkün
değildir. Bunun yanında tarihi mirası bir pazar haline getirme konusundaki baskılar
açıkça görülmektedir. Her ne kadar desteklenen kentsel hizmet ve servislerin tarihi
alanın karakter ve dokusuna zarar vermesinin engellenmesi gerekliliği kabul görmüş
olsa da paraya verilen değer finanssal değerleme şekli performans göstergeleri ve
benzeri konular tarihi miras için önemli tehdit oluşturmaktadır.
2.6 Kentsel Yenilemeye Konu Olan Alanlar
Kentsel yenilemeye konu alanlar olarak köhneleşmiş tarihi kent merkezleri bunlar
kentsel sitler olarak da karşımıza çıkabilirler, kentin çeperlerindeki gecekondu
alanları ve kentin içinde kalmış sanayi alanları imalathaneler vs. gibi alanlardır.
Gecekondu alanları için daha çok dönüşüme yakın yıkıp yeniden yapma şeklindeki
çalışmalar yapılırken, sanayi alanları ise desantralizasyon sürecinin ardından yeniden
işlevlendirilerek kent yaşamına kazandırılabilir.
Kentte çöküntü alanlarında yer alan ve köhnemiş olan konut alanları hiçbir biçimde
konut stok alanları yada başka farklı fonksiyonlar içinde düşünülmemekte ve çoğu
zaman sorunların çözümünde göz önüne alınmamaktadır. Ağırlıkla dar gelirlilerin
yaşadığı kent merkezlerinde oluşan çöküntü bölgelerinin unutulması veya
uygulanabilirliği, uygulama araçları tanımlanmış yenileme projeleri üretilmemesi
önemli bir sorundur.
27
2.6.1 Kentsel sitler
Kentsel sit alanları, zaman içinde mevcut altyapı ve arazi kullanımına, kentin gelişme
dinamiklerine ve artan kent rantı değerine uymamaları, işlev yüklenmedeki engelleri
ve sahiplerinin yaşam kalitesinin düşük olması yada sahipsiz olma gibi nedenlerle
kent için sorunlu alanlar haline gelirler. İşlevlendirilemeyen kentsel sit alanları,
kentsel sistemi olumsuz anlamda etkilemektedir. Kısmen veya tamamen terk edilme
ile karşı karşıya kalan bu alanlar, fiziki ve sosyal anlamda da bir çöküntü süreci içine
girmektedirler.
“Tüm dünya kentlerinde özellikle kent merkezlerini yeniden canlandırmak adına
devletler, yatırımcının kent merkezlerinde yatırım yapması için her türlü kolaylığı
sağlamaktadır. Öte yandan yerel yönetimlerde girişimci gibi hareket ederek kenti
gücünü arttırmak için özel sektörle işbirliği yaparak projeler üretmektedirler
(Turgut, S.-Yakar, H., 2002).” Bu da kentsel yenilemede kentsel sit alanlarının
önemli bir potansiyel alanı olduğunu göstermektedir.
Önceleri koruma uygulamaları çerçevesinde ele alınan kentsel sitler, koruma
anlayışının genellikle amacına ulaşamaması, korumada kısmi başarı sağlansa bile
yaşatma da başarının düşüklüğü dikkate alınarak yenilenmek suretiyle ve yeni
fonksiyonlar yüklenerek yaşatılmaya, canlandırılmaya çalışılmışlardır. 1970‟li
yıllarla beraber hız kazanan kentsel sitlerin yenilenmesi çalışmalarında artık kimi
kentsel sitler, kentsel miras olarak ele alınmakta ve yeni fonksiyonlar kazandırılarak
bu sitlerin yaşatılması ve korunmasına çalışılmaktadır. Yeniden işlevlendirilerek
yenileme-koruma anlayışında kentsel sitleri turizm potansiyeli ön plana çıkmaktadır.
Sahiplerinin gelir seviyesinin yükselmesi veya başka nedenlerle sahiplerinin yeni
yerleşim alanlarına taşınması sonucunda konut olarak kullanılan kentsel sit
alanındaki yapılar kimsenin yaşamadığı terk edilmiş binalara veya düşük gelirli
kesimlerin yerleşim yeri haline gelebilirler. Kentlerin gelişme çizgileri içinde kentsel
sitler özellikle büyük kentlerde kente göç sürecinde yoksul kesimlerin yerleşimleri
için bir alternatif olarak da ortaya çıkmaktadır. Buraların yeni sahipleri ise binaların
bakım onarım vs ile ilgilenecek ekonomik güçte olmadıklarından köhneleşme süreci
daha da hızlanmaktadır. (Genç, N. 2003). Bu anlamda kentsel sitlerin veya eski terk
edilmiş tarihi binaların kente yeni gelenler tarafından kullanılmasıyla ortaya çıkan
problemlerin çözümü için kentsel yenileme bir araç olmaya başlamıştır.
28
2.6.2 Gecekondu alanları
Büyük kentlerde meydana gelen nüfus artışı ve sonucunda oluşan yoğun yapılaşma
kent çeperlerinde kaçak yapılaşmaya yol açmakta planlama sahalarının dışına
taşmaktadır. Sanayileşme ile hız kazanan gecekondulaşma zaman içinde kentler için
tehdit edici bir unsur olarak gündeme gelmeye başlamış, kentlerin gelişme çizgileri
ve planları dışında ortaya çıkan bu kanunsuz yapılaşmalar altyapı ve sosyal boyutları
ile kent yönetimleri için sorunlu alanlar haline gelmeye başlamışlardır.
Bu alanlarda kentsel yenileme için potansiyel alanlar olarak kent gündeminde yer
tutmaktadır. Bu gruptaki kentsel yenileme faaliyetleri içinde mevcut yerleşim
alanların dışında oluşan kaçak yapılar ve gecekondular kentin sağlıklı gelişimini
engelleyen ve estetiğini bozan yapılaşmalar olarak görülebilir.
Bu alanlarda yapılacak kentsel yenileme çalışmaları kent merkezindeki tarihi
dokulara uygulanan yöntemlerden farklı olmaktadır. Buralardaki uygulamalar yıkıp
yeniden yapma şeklinde olup bu alanlarda daha sağlıklı yaşam koşulları sağlamak
fiziksel olarak daha yaşanılabilir mekanlar yaratmak ana amaçtır.
2.6.3 Desantralize edilecek sanayi alanları
Özellikle Avrupa‟da sanayi devriminden sonra kurulmaya başlanmış ve o dönemde
önemli fonksiyonlar yerine getirmiş ancak günümüzde yer aldıkları sanayi bölgeleri
içinde terkedilmiş yapılar bulunmaktadır. Uzun geçmişe sahip ve yakın döneme
kadar aktif olarak kullanılan ancak günümüzde işlevlerini kaybederek terk edilen bu
yapı ve tesisler mimari ve yeniden kullanım açısından değerlendirilerek ve
işlevlendirilerek hayata döndürülmeye çalışılmaktadır. Kentsel yenileme için
tetikleyici unsur olarak dikkati çeken bu alanlar daha çok kent merkezlerinin içinde
kalan alanlar olarak göze çarpmaktadır. Bu alanlardaki işlev değişiklikleri ve yeniden
yapılandırma çevresinde bulunan alanlar içinde yenileme şansı doğurmakta ve
böylece kent içinde atıl durumdaki bölgeler yeniden kent yaşamına
kazandırılmaktadır. İstanbul içinde de böyle alanlara rastlanmakta ve yenileme için
potansiyel yaratmaktadırlar. Örneğin, Haliç kıyısında bulunan Cibali Tekel fabrikası
günümüzde üniversiteye dönüştürülmüş bununla birlikte çevresinde de bir dönüşüm
süreci başlatmıştır.
29
2.7 Bölüm Sonucu
Bu bölümde “kentsel yenileme” olgusunun kavramsal yönü ele alınmıştır. Burada
kentsel yenileme müdahale biçimlerinin tanımlarının müdahale yöntemleri ile nasıl
farklılık gösterdiği, nerelerde kentsel yenilemeye ihtiyaç duyulduğu ve bu
müdahalelerin amaç ve hedefleri gibi konulara değinilmiştir.
Kentsel yenileme uygulamalarının boyutlarında gerçekte fiziksel mekânın yeniden
üretilmesinin yanında sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarının olduğu göz önüne
koyulmaya çalışılmıştır. Amaç ve hedeflerinde, yenileme alanlarının bu boyutlarının
göz ardı edilmemesinin, katılımın sağlanması ve sağlam bir yasal çerçevesinin
olması gerekliliği üzerinde durulmuştur.
Yenilemeye neden olan faktörlerin ortaya konulması, yukarıda bahsedilen kentsel
yenileme dinamiklerinin sağlıklı ve etkin bir biçimde işlem görmesini sağlaması
yönünde büyük önem taşımaktadır. Kentsel yenilemeye neden olan faktörlerin
başında köhnemenin sosyal, kültürel ve fiziksel boyutu bu alanlarda yapılacak
müdahale biçimlerini etkileyecek kilit rol oynamaktadır. Köhnemenin yanında
planlama kararları ve yatırımlar gibi etkenler de kentsel yenilemeye neden olan
faktörler arasındadır.
31
3. KENTSEL YENĠLEME OLGUSUNUN EVRĠMĠ VE DÜNYA
ÖRNEKLERĠ
3.1 Amaç
Kentsel yenileme kavramını anlayabilmek adına, nasıl ortaya çıktığı ve tarih boyunca
geçirdiği evrimi ve süreci incelemek gerekmektedir. Bu bölüm kapsamında tarihi
süreç içerisinde ikinci bölümde bahsedilen kavram değişikliklerini kronolojik olarak
ele almak ve günümüzde gelinen noktayı incelemek amacı göz önünde tutulmuştur.
Yenileme kavramı, dünyadaki ekonomik kopma noktaları ile paralel bir biçimde ele
alınmış, bu kopma noktalarının müdahale biçimlerini nasıl etkilediği araştırılmıştır.
Sonrasında yenilemenin günümüzde işleyiş mekanizmasını anlayabilmek, coğrafyaya
ve değişik sistemler içinde nasıl işlediğini görmek amacıyla çeşitli örnekler
incelenmiştir.
3.2 Kentsel Yenilemenin Tarihi GeliĢimi
“Kökeni 19. yy. temellenen “kentsel dönüşüm” kavramı zaman içinde “kentsel
yenilemeden” (urban renewal) “kentsel canlandırma”ya (urban regeneration)
doğru gelişmiş; salt fizik mekân odaklı bir eylem alanı olmaktan sosyal, ekonomik
ve çevresel sorunları da kapsayan daha bütünleşik bir yaklaşıma doğru
evrilmiştir.” (Dinçer, 2007).
20. yüzyılın başlarında, sanayi devrimi sonrasında yaşanan kırdan kente göçler,
kentler üzerinde yoğun bir nüfus baskısı oluşturmuş, bununla bağlantılı olarak da
kentlerin dokusunda değişmeler ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte özellikle tarihi
kent merkezlerinin dokusunda ve işlevlerinde farklılaşmalar oluşmaya başlamıştır.
Yaşanan bu hızlı dönüşümler ve kent dokusu üzerinde tahrip edici olan değişmeler
karşısında Amerika ve Avrupa‟daki gelişmiş ülkelerde, kendi politikaları
doğrultusunda çeşitli önlemler alınmaya çalışılmış ve bu yönde politikalar üretilmeye
başlanmış ve uygulanmaya koyulmuştur. Bugünkü anlamda Kentsel yenileme
çalışmaları da genel olarak bu gelişmelerin ardından, tüm dünyada sosyal, kültürel ve
ekonomik alanda yaşanan büyük dönüşümlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
32
Bu bağlamda kentsel dönüşüm kavramı farklı dönem aralıklarında, yukarıda sözü
edilen evrim sürecine sadık kalınarak Şekil 3.1‟de Kentsel Yenileme Süreçlerinde
Öne Çıkan Aktörler ve Roller (Görgülü, Z. 2005)‟de özetlendiği biçimiyle
incelenmiştir.
Çizelge 3.1 : Kentsel Yenileme Süreçlerinde Öne Çıkan Aktörler ve Roller
(Görgülü, Z. 2005).
3.2.1 Kamu eliyle gerçekleĢen uygulamalar (19. Yy. – 1960)
1800‟lerin ortalarından 1945‟lere kadar kentlerdeki fiziksel ve toplumsal bozulmaya
karşı en önemli müdahale biçimi, kentsel yenilemedir. Sanayi Devrimi sonrasında,
sanayi kentlerinde hızla artan çevre kirliliği, sanayi alanlarının düzensiz yapılaşması,
kalabalık ve yaşam standardı düşük konut alanları ve yetersiz altyapı hizmetleri,
sağlıksız kentlerin gelişmesine neden olmuştur. (Akkar, Z.M., 2006)
Devlet eliyle gerçekleştirilen ilk geniş kapsamlı kentsel dönüşüm örneği 1850 – 1870
arasında dönemin valisi Baron Haussmann yönetiminde Paris‟te gerçekleştirilen ve
kentte ortaçağ dokusunun yıkılıp geniş bulvarların açıldığı, yeni kent meydanlarının
oluşturulduğu ve konut alanlarının inşa edildiği uygulamadır (Görgülü, Z. 2005).
Paris‟te başlayan bu hareketler tüm Avrupa kentlerine yayılmıştır. Salgın hastalıklar
ve benzeri nedenlerle sefalet mahallelerinin birer birer temizlenmesi başta İngiltere
ve ABD olmak üzere tüm Batı kentlerinde önemli bir kentsel politika olarak
uygulanmıştır (slum clearance).
33
Kentlerdeki yenileme stratejilerine öncülük eden bir diğer gelişme ise, 20. yy‟ın ilk
yarısında, İngiltere‟deki “Bahçe Kent Hareketi” ve “Yeni Kentler Hareketi”ne
paralel olarak gelişen “Modernist Hareket”tir (Akkar, 2006). Modernist Hareket,
İkinci Dünya Savaşı‟ndan sonra, kentlerin yeniden yapılanması sürecinde de etkili
olmuş, savaş sonrası Avrupa kentlerinde oluşan büyük yıkımlar, kentlerin yeniden
inşası (urban reconstruction) stratejisini gündeme getirmiştir (Akkar, 2006).
İkinci Dünya Savaşı sürecinde kesintiye uğrayan bu süreç, savaş sonrası ekonomik
kalkınma ve kentlerin yeniden inşa edilmesi döneminde tekrar gündeme gelmiştir.
Kamu eliyle gerçekleştirilen bu kentsel yenileme faaliyetleri, modernist prensiplere
dayalı yüksek yapılardan oluşan yeni konut alanlarının ve ofis yapılarının inşa
edilmesi, ulaşım sistemini yeniden düzenleme yönelik geniş yolların açılması gibi bir
dizi dönüşümü beraberinde getirmiş, kentlerin çehresini önemli ölçüde değiştirmiştir
(Eraslan, 2007).
1940‟ların ikinci yarısından itibaren kentsel gelişim (urban development) stratejisinin
de uygulandığı görülmekte; Batı kentlerinde gelişimin, kent çeperlerine de
sıçramasıyla, birçok mevcut kent ve kasaba çevresinde banliyöleşme oluşmuştur.
1960‟lar ve 1970‟lerin başları, kentsel iyileştirme (urban improvement) ve kentsel
yenileme (urban renewal) projelerine öncelik verilen yıllardır (Akkar, 2006).
3.2.2 Yeniden geliĢtirme ve sağlıklaĢtırma uygulamaları (1960 – 1970)
1960‟ların ortalarında, çöküntü alanlarının temizlenmesi, yıkılıp yeniden inşa
edilmesine odaklanan kentsel yenileme politikalarının kent sorunlarını çözemediği,
aksine bu sorunları kentin başka bölgelerine taşıdığı ve yansıma biçimlerini
değiştirdiği görülmeye başlanmıştır. Ayrıca, salt fizik mekan odaklı topyekün kentsel
yenilemenin yanı sıra kentsel sağlıklaştırma konularına da önem verilmeye
başlanmıştır (Roberts, 1998).
1970‟lerin ilk yarısına kadar kentsel bozulma toplumsal bir hastalık olarak
görülürken, 1970‟lerin sonlarına doğru yapısal ve ekonomik nedenlere bağlı olarak
açıklanmaya başlanmıştır (Balchin ve Hull, 1987‟den aktaran Akkar, 2006).
Yoksul mahallelerin temizlenmesi, yenilenmesi ve yeniden değerlenmesi sonucu,
eski merkezler, fonksiyon ve nüfus kompozisyonları açısından değişmiştir. En büyük
mülkiyet geçişi İngiltere‟de meydana gelmiştir. Örneğin; 1960‟lı yılların ortalarında
34
kent nüfusu çoğunluğu kirada oturanlardan kendi evinde oturana doğru değişmiştir.
Mülkiyet ve banliyölere taşınma, yüksek düzeyde özelleştirme ve özelciliğe dayalıdır
(Saunders,1990‟dan aktaran Thorns, 2004). Bu dönüşümdeki önemli faktör,
endüstriyel üretimin değişen şeklidir. Eski kapitalist girişimler küçük ölçekli aile
şirketleridir. 20. yy. ilerledikçe, başlangıçta ulusal ölçekte olup daha sonra çok uluslu
ve milenyumun sonunda doğru küresel olan yeni şirketler egemen olmuştur. Ford
Oto Şirketi, otomobil endüstrisinde kurulan bu tip şirket organizasyonlarından biridir
(Thorns, 2004).
Savaş sonrası ekonomik gelişmelerin büyük ölçüde hız kazanmaya başladığı dönem,
toplumun tüm kesimlerinin bu gelişmeden eşit düzeyde pay alamaması nedeniyle
yoksulluk olgusunun da ortaya çıktığı bir dönemdir (Görgülü, Z. 2005). Ancak
toplumsal eşitsizliğin boyutlarındaki artış, kentsel müdahalelerin yaklaşım
biçimlerinde bir değişikliğe sebep olmamış, yalnızca fizik mekâna yapılan
uygulamalar sonucunda ekonomik kalkınma gerçekleştirilememiştir.
Bu doğrultuda 1960‟lı yılların başında, kentlerin kurtarıcısı olacağı düşüncesiyle
“konut alanı esaslı yenile(ştir)me programları” geliştirilmiştir. Bu programlarla,
yeniden yapılandırılan alanlarda yoğunluğun azaltılması ve bu bağlamda bu
bölgelerde yaşayan ailelerin “kısmen” bölgede yeniden barındırılması
öngörülmüştür. Bu “kısmen yeniden barındırma” anlayışıyla birlikte, özellikle alt
gelir grubuna dahil olan pek çok aile kent çeperlerindeki yeni konut bloklarına
gönderilmiştir (Eraslan, İ.G. 2007).
Ancak bu eğilimin ömrü kısa olmuştur ve takip eden dönemde egemen hale gelen
gayrimenkul eksenli dönüşüm politikaları 1960‟ların ortalarından itibaren ortaya
çıkan bu toplumsal içerikli politikaların çabucak etkisizleşmesine yol açmıştır
(Görgülü, Z. 2005).
3.2.3 Gayrimenkul eksenli kamu-özel sektör ortaklığı uygulamaları (1970 –
1990)
1960‟lar ve 1970 başlarında egemen olan köhnemiş kent dokularının topyekûn
yıkılıp yeniden inşa edilmesine odaklanan bir kentsel yenileme yaklaşımı yerini,
1980‟lerle birlikte, kent merkezinde ya da merkezin yakın çevresindeki işlevini
yitiren alanların kent ekonomisine kazandırılmasını hedefleyen yaklaşımlara
bırakmıştır. Ancak gayrimenkul eksenli ve prestij projelere odaklanan bu modeller de
35
kentlere güvenilir, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik dönüşüm ortamı
sağlayamamıştır (Dinçer, 2007).
20. yy.‟ın bu döneminde başka bir dönüşüm görülmektedir. Bu seferki dönüşüm,
toplu pazar için büyük ölçekli mal üretiminden doğan servet etrafında kurulan,
sanayileşmiş modern şehir sistemlerinden, ulusal olmaktansa, küresel olarak organize
olan bilgi hizmetlerinden üretilen servet etrafında kurulan yeni bir sistemdir. Şehirler
artık, dünyanın bilgi ve süper finansal trafiğin merkezi olan New York, Londra ve
Tokyo gibi asıl küresel şehirlerden bölgesel ve yerel merkezlere, yeni güç ve fırsat
hiyerarşilerinin olduğu uluslararası sistemde rekabet etmeye başlamıştır (Thorns,
2004).
Kapitalist ekonominin 1970 ekonomik krizini aşma çalışmalarıyla birlikte gelen
sanayisizleşme, “girişimci kent”, “dünya kenti” kavramlarının popülerleşmesine
neden olan küreselleşme ve izlenen gayrimenkul eksenli politikalar, sosyal ve
ekonomik sorunları çözümlemekte yetersiz kalmıştır. Yeniden yapılanan sanayi
üretiminin uluslararası düzlemde desantralize olmasıyla, sanayisizleşme eğilimi içine
giren Batı ülkelerinde ekonomileri imalat sanayine dayalı olan kentlerde önemli
istihdam kayıpları yaşanmış, kent ekonomileri çöküntüye uğramıştır (Görgülü, Z.
2005).
Kentsel dönüşüm, çöken kent ekonomilerini yeniden canlandırmaya yönelik bir araç
olarak kullanılmaya başlamış, yapılan yatırımların hemen hemen tümü uluslararası iş
çevrelerine yeni alanlar (modern ofis binaları, kapalı konut alanları, lüks oteller,
kongre merkezleri ve alışveriş merkezleri) yaratılmasına dönük olarak
gerçekleştirilmiştir. Tüm bu kentsel ekonomiyi, ve dolayısıyla da global yarıştaki
kentleri, canlandırmayı hedefleyen projeler tıpkı yıkıp yeniden yapma modelinde
olduğu gibi hedeflerine ulaşamamış, “umutsuzluk denizindeki pırıltılı adacıklar”
(Görgülü, Z. 2005) olmaktan ileri gidemeyerek toplumsal ayrışmayı gözle görülür
hale getirmiştir.
1980‟ler birçok konuda olduğu gibi kentsel dönüşüm konusunda da önemli
değişimlerin olduğu bir dönemdir. “Kentsel yenileme” (urban development)
politikasının yaygın olarak kullanılması, bu dönemin kentsel dönüşüm projelerinin
en önemli özelliğidir. 1980‟lerin dönüşüm projelerinin odağında, kentlerde
boşaltılmış, atıl ve çöküntü haline gelmiş alanlarda, ekonomik canlanmayı sağlamak
36
bulunmaktadır (Akkar, 2006). Ancak bu projeler kamu yararından çok yatırımcının
kar maksimizasyonunu öne çıkaran, çöküntü alanlarını mevcut karakterinden
tümüyle farklı bir bakış açısıyla dönüştüren, dönemin küreselleşme politikasıyla
üretilmiş turistik projeler olmuştur.
20. yy‟ın sonlarında, birçok ülkede refahın gerilediği ve durumun tekrar biçimlendiği
(evrensel hakların birinin etrafından olmaktan ziyade neo-liberal haklar etrafında
vatandaş ilişkisi ve sorumluluk modeli) görülmektedir. Bunun sonucu, kamu ile özel
yaşam arasındaki ilişkinin yeniden yapılanması ve “sivil toplumun yeniden
kuruluşu”dur (Thorns, 2004).
3.2.4 Ortaklık modellerine dayanan sosyal öncelikli dönüĢüm uygulamaları
(1990 sonrası)
Önceki dönemde göz ardı edilen işsizlik, artan yoksulluk vb. toplumsal problemler
artmış ve yapılan yatırımların da önemli bir kısmı boşa harcanan yatırımlar olarak
ortaya çıkmışlardır. Kentin yoksul “dezavantajlı” kesimlerinin yaşadığı mahallelerde
artan sosyal problemler “toplumun yeniden keşfedilmesi” olgusunu gündeme
getirmiştir. Ekonomik yeniden yapılanma, fiziksel yeniden yapılanma ve sosyal
yeniden yapılanma çalışmalarını birlikte yürütülmesi gerekliliği geniş ölçekte kabul
edilmiştir. Bu gelişmeler ışığında kentsel politikalar alanında da değişmeler yaşanmış
ve ortaklık kurgusunda, sadece kamu ve özel sektörün yer almadığı, gönüllü
kuruluşların ve toplumun da çalışmalara dahil edildiği bir modele geçilmiştir
(Görgülü, Z. 2005).
1990 sonrasında günümüze kentsel dönüşümde kullanılan en yaygın müdahale
biçimi, “kentsel yenileme” ya da kentsel canlandırma” (urban regeneration)‟dır. Bu
dönemin önce gelen özelliklerinden biri, çok-aktörlü ve çok sektörlü işbirliklerine
bağlı kentsel dönüşüm süreçlerinin var olduğunun kabul edilmiş olmasıdır. Kamu ve
özel sektör yanında, gönüllü kuruluşların ve toplumun değişik kesimlerinin kentsel
dönüşüm süreçlerine katılımlarının sağlanmasının önemi vurgulanmış; ve buna
yönelik yeni yasal düzenlemeler ve kentsel dönüşüm programları getirilmiştir
(Akkar, 2006).
1990 sonrası, kentsel dönüşüme yaklaşım değişmiştir. 1980‟lerde kentsel dönüşümde
mekânın fiziksel ve ekonomik boyutlarına vurgu yapılırken; 1990‟lardan itibaren,
ancak mekânın fiziki, ekonomik, toplumsal ve çevresel boyutlarına, aynı zamanda
37
kentsel dönüşümün yasal, kurumsal örgütlenme, izleme-değerlendirme süreçlerinin
bütünleşik olarak ele alan bir yaklaşım geliştirildiğinde kentsel canlandırmada kamu
yararının en üst düzeye çıkarılabileceği görüşü yaygın olarak savunulmaya
başlanmıştır (Akkar, 2006). Özellikle Avrupa‟da, hem dönüşüm kavramının
kurumsallaşması, farklı ölçeklerde birimlerin kurulması hem de özel sektör, sivil
toplum örgütleri ve toplumun farklı kesimlerinin dönüşümün içine katılması
açısından yaşanan gelişmeler önemlidir.
Yukarıda bahsedilen, kentsel dönüşüm sürecine yaklaşımdaki değişimler sonucunda
uygulanan kentsel projeler de değişmektedir. Ancak bu durum, “kentlerin
pazarlanması” fikrini ortadan kaldıramamıştır. Halen devam etmekte olan bu fikir,
kendine farklı uygulama alanları yaratmıştır. Akkar‟ın (2006) da belirttiği üzere, kent
pazarlama programlarında, kentlere yeni imajlar yaratmaktan çok, kentlerin var olan
tarihi ve kültürel miraslarını kullanmakta; tarihi ve kültürel miras ile ekonomik
gelişme arasındaki güçlü bağın öneminin anlaşılması, 1990‟lardan itibaren “kentsel
koruma”nın (urban conservation) kentsel dönüşümde ön plana çıkmasına neden
olmuştur.
Bu kapsamda İngiltere‟nin “A New Commitment to Neighbbourhood Renewal:
National Strrategy Action Plan (2001)” çalışma ası, bu dönemin karakteristikle erini
yansıtması bakımından önemlidir ve Türkiye açısından çarpıcı yaklaşşımlar
taşımaktadır.
2001 yılında merkezi hükümet tarafından 1980 sonrasın nda toplumun farklı gelir
grupları ı arasındaki uçurumların artmasının önünü ü kesmek amacıyla başlatılan çalı
ışmanın vizyonu: “10 ile 20 yıl arası bir zam man dilimi sonunda, yaşadığı yer
nedeniyle dezavantajlı kimsenin kalmaması; toplumun diğer kesimleri gibii alt gelir
grubundan insanların da iyi yaşam koşulları ve iyi hizmete erişebilmesidir. Öncelikle
ulusal ölçekte problem m tanımlarını yapıp, bu problemle erin sebeplerini ortaya
koyan çalışma, kısa ve uzun erimli hedefleriyle sürdürülebilir yaşam alanlarını
geliştirilmesini hedeflemektedir
Birçok çöküntü alanının ortak özellikleri, yoksul insanların bir sokak arkada yaşayan
insanların sahip olduğu temel standartların çok k çok altında hayat sürdürmeleri;
yüksek suç ve işsizlik oranları ana problemler olarak tespit edilmiş ve bu
problemlerin sebepleri olarak da yoksulluk alanlarında yaşanmış ekonomik
38
değişimler, sanayisizleşme sonucu insanların işsizleşmesi, kalifiye işgücüne olan
talebin artışı vb. olarak sıralanmıştır.
Çalışmanın uzun erimli hedefleri bu yoksulluk mahallelerindeki suç ve işsizlik
oranının düşürülmesi ve daha iyi sağlık, eğitim, konut ve fiziksel çevre imkânlarının
sağlanmasıyla ülke sınırları dâhilinde tespit edilen en yoksul mahalleler ile ülkenin
geri kalanı arasındaki uçurumun yeni politikalar, fonlar, yerel ölçekte
koordinasyonun sağlanması, daha iyi iş bölümü ve ulusal ve bölgesel ölçekte
desteklerle kapatılmasıdır. Üst ölçekte uzun erimli olarak koyulan bu hedeflere
ulaşırken belirlenmiş kısa erimli hedefler ise aynı başlıkları taşımaktadır. Bu
hedefler, öncelikli olarak belirlenecek 30 alt bölgede 3 yıl içinde yeni iş alanları ve
yatırımların gerçekleştirilmesi; suç oranının polis gücünün ve suç bildirim
oranlarının arttırılması ile düşürülmesi; hem çocuklar hem de yetişkinler için eğitim
ve beceri kazandırmada desteklerin sağlanması; sağlık alanındaki yatırımların
arttırılması, bölgelere has sağlık hizmetlerinin getirilmesi ve konutların yenilenmesi,
yeni konut üretiminin gerçekleştirilmesi ile konut ve fiziksel çevrenin iyileştirilerek
bu bölgelerin yaşanmaya değer yerler haline getirilmesidir.
Merkezi hükümet ölçeğinden mahalle örgütlenmeleri ölçeğine kadar, belirlenmiş her
konu başlığı altında görevlendirilmiş veya oluşturulmuş birimlerin bulunması,
mahalle örgütlenmelerinden veriler ışığında her alt bölge için bölgeye has sorunların
tanımlanması ve bu sorunlara yönelik çözüm alternatiflerinin üretilmesi ve
alternatiflerin ağırlıklı olarak fizik mekânın yenilenmesi/değiştirilmesi değil, sosyal
ve ekonomik problemlerin giderilerek bölgelerin yaşanabilir yerler olmasını
hedefleyen yaklaşımları içinde barındıran National Strategy Action Plan, 1990
Sonrası Ortaklık Modellerine Dayanan Sosyal Öncelikli Dönüşüm Uygulamaları‟nın
tipik özelliklerini göstermektedir.
3.3 YurtdıĢı Deneyimlerinden Örnekler
Kentsel Yenileme olgusunun, ülkemiz planlama gündeminin öncelikli konuları
arasında yer almaya başladığı günümüzde, bir yandan kavramsal ve/veya kuramsal
altyapıyı oturtabilmek öte yandan farklı uygulama pratiklerini anlamak adına yoğun
bir süreç yaşanmaktadır. Bu noktada yerel özellikleri veya yere özgü bileşenleri göz
ardı etmeden, yurt dışındaki uygulamaları esnek bir süreçte değerlendirmek ve
39
yukarıda da değinildiği gibi yerellik süzgecinden geçirerek konu ile ilgili yenilikçi
yaklaşımlardan optimum düzeyde faydalanmak son derece önemlidir.
Bu bağlamda, yurt dışında gerçekleşen ve başarılı sayılabilecek bazı kentsel
yenileme deneyimleri, kentsel mekandaki farklı problem alanlarına yönelik
geliştirdikleri çözüm önerileri ile bu bölümde kısaca değerlendirilmiştir.
3.3.1 Southwark - Elephant & Castle kentsel yenileme projesi / Londra
Genel anlamda Londra‟da uygulanmakta olan kentsel yenileme ve yenileme
projeleri, sürdürülebilirlik deneyimi ve ereği doğrultusunda ilgili otoritelerin bir
dünya kentinin sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlarına yaklaşım biçimlerini ortaya
koyması açısından son derece önemlidir. Sürdürülebilir kentsel yenileme vizyonunun
hayata geçirilebilmesi bağlamında, Londra‟da yapılan uygulamalar çerçevesinde çok
aktörlü bir yapı benimsenmektedir. Kullanıcı ve sivil toplum örgütlerinin de
uygulama ve karar verme süreçlerinde aktif rol alıyor olması, benzer sorunlar
yaşayan metropollerde ( İstanbul v.b.) konunun nasıl ele alınması gerektiği sorusuna
da bir yanıt niteliği taşımaktadır.
Londra genelinde belirlenmiş olan kentsel yenileme alanları, sürdürülebilirlik
kriterlerinden hareketle ( suç oranları, gelir dağılımı, işsizlik ve eğitim sorunları göz
önüne alınarak ) öncelik sırasına göre ele alınmaktadır. Başta kent merkezinin
çevresinde yer alan bu alt bölgelerin özellikle ulaşım ve merkezle olan ilişkileri göz
önüne alınarak yakın çevrelerindeki dönüşümü sağlayabilecek birer “katalizör pilot
bölge” oldukları söylenebilir.
Bu bağlamda; “Elephant & Castle, merkezi Londra‟nın güneyinde bulunan ve kent
merkezinin gelişimine bağlı olarak alt yapı ve emlak piyasalarının yarattığı artan
baskılardan en çok etkilenen bölgelerden biri konumundadır. Proje alanının dönüşüm
projesiyle yeniden ele alınmasında, alanın kuzeyi güneye bağlayan ana yol ağında
olması ve kamu ulaşımındaki temel bağlantı noktalarına sahip olması gibi
ayrıcalıklar belirleyici olmuştur.” (Keskin, D/Sürat, Ö./Yıldırım, Ö. 2003)
3.3.1.1 Projenin hedefleri ve stratejileri
Sürdürülebilir kentsel yenileme / kentsel yenileme hedefiyle gerçekleştirilen bu
çalışmanın ana hedefleri şu şekilde özetlenebilir;
Barınma, çalışma ve rekreasyon koşullarının iyileştirilmesi
40
ġekil 3.1 : Elephant and Castle Projesi Planlama Bölgeleri ve Plan
Etapları (Elephant & Castle Regeneration
Partnership,2002b).
Ulaşım ağlarının iyileştirilmesi
Yerel halk için iş imkanı yaratılması
Yerel halkın projede aktif rol alabilmesinin sağlanması
Fırsat eşitliğinin sağlanması
Bu doğrultuda tanımlanan farklı eylem alanları ve uygulama stratejileri aşağıdaki
gibi tanımlanmıştır;
Sürdürülebilir Şehir Bağlantısı; ticari aktiviteler ve boş zaman değerlendirme
olanakları için alan ortaya çıkarmak ve yüksek kaliteli bir konut alanı
yaratarak Londra‟ya çekici yeni bir mahalle kazandırmak.
Ulaşım Bağlantısı; bölgesel giriş özelliğiyle Elephant & Castle‟ı kilit ulaşım
odağı olarak öne çıkarmak.
Girişim Bağlantısı; sürdürülebilir yerel ekonomik aktiviteleri desteklemek ve
yerel kullanıcılar için istihdam olanakları yaratmak.
Toplum Bağlantısı; alanın dönüşümüne ortak olarak katılabilmelerine imkan
tanıyacak biçimde yerel grupları ve ağları güçlendirmek.
Bireysel Bağlantı; sosyal dışlanmışlıktan zarar gören insanların alanın
dönüşümünden yararlanabilmeleri için fırsatlar ve olanaklar yaratmak.
(Keskin, D/Sürat, Ö./Yıldırım, Ö. 2003)
41
3.3.1.2 Örgütlenme modeli
“İç içe geçmiş kentsel sorunların çözülmesinde ve kaynakların verimli kullanımında,
yerel halkın katılımıyla desteklenen güçlü bir ortaklığın oluşturulmasının büyük bir
önemi bulunmaktadır. Bu doğrultuda Elephant & Castle dönüşüm projesinde
projenin temeli; mahalle sakinleri, yerel işletmeciler, eğitim ve sağlık kuruluşları,
sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlar, ziyaretçiler ve alanda çalışan insanları
içeren geniş bir toplumsal katılımla desteklenmiş güçlü bir ortaklığa
dayandırmaktadır.” (Keskin, D/Sürat, Ö./Yıldırım, Ö. 2003)
Southwark belediyesi projenin hayata geçirilebilmesi için, hazırlanan projelerin
merkezi yönetim tarafından değerlendirilmesi sonucu mali destek sağlamış, bu
kapsamda oluşturulan “Elephant Links” programı, “Single Regeneration Budget”
olarak adlandırılan bütçeden 25 milyon pound destek sağlamıştır. Bu bütçe 7 yıllık
bir program kapsamında verilmiştir. Program temelde Southwark Belediyesi ve özel
sektör arasındaki ortaklığa dayanmaktadır. Projeden elde edilmesi beklenen fayda, 15
yıl içerisinde 600 milyon pound civarındadır ve bu kazanımın konut alanları, yollar,
mağazalar v.b. eylem alanlarında kullanılması planlanmıştır.
Proje kapsamında kararların üretilmesi; üniversite, yerel yönetim komisyonu ve
yerel derneklerin iş birliği ile gerçekleştirilmekte, yerel ihtiyaçların karşılanması için
bütçe harcamalarını takip eden alt gruplar bilgi alışverişinde bulunmaktadır. Ayrıca
her ay yapılan toplantılar halka açık tutularak katılımın sağlanması hedeflenmektedir.
Proje ekibi yönetim kurulunu izleyip kurul kararlarını uygulamakta, halkı
bilgilendirmekte ve programın günlük gidişatını takip etmektedir.
Proje geliştikçe, yönetim kuruluna bağlı farklı temalar altında çalışan grupların
sayısının artırılması düşünülmektedir. Bu gruplar; yaşam kalitesi ve çevre, eğitim
öğretim, yerel iş konsorsiyumu, gelişme için çalışma grubu gibi konularda faaliyet
gösterecektir.
Her yıl Elephant & Castle ortaklığı, hükümetin onayına sunulacak harcama planını
yapmak zorundadır. Plan, bir yıl içinde varılması beklenen ana hedefleri ve amaçları
içermelidir.
Bunun dışında halkın katılımına olanak veren, 40 yerel grubun temsilcilerinden
oluşan “Halk Forumu” yerel isteklerin yönetim kurumuna taşınmasına aracılık
etmekte, projenin başarısını pekiştirmektedir.
42
3.3.2 Potsdam Meydanı kentsel yenileme projesi (Almanya- Berlin)
“İkinci Dünya savaşına kadar Avrupa‟nın en ünlü ve trafiği en bol meydanı olan
Potsdamer Platz, savaş sırasında Berlin‟in bombalanmasıyla yerle bir olmuştur.
Savaşa kadar kentin en hareketli ve en canlı yeri olan meydan, savaştan sonra Sovyet
işgal bölgesinde kalmış, 1961‟de de ünlü duvarın yapımıyla da tarihe karışmıştır.”
(Öymen, E.E.,2004)
ġekil 3.2 : Potsdam Meydanından eski görünüş.
“Potsdamer Platz Projesi, Berlin Senatosu‟nun da etkisiyle, savaş öncesi meydan
dokusuna uygun, çok disiplinli, büyük ölçekli bir kentsel dönüşüm uygulamasıdır.
Duvarın yıkılmasıyla birlikte Berlin‟in tam ortasında kalan meydan, hem Berlin‟in
hem de Avrupa‟nın merkezi olma iddiasıyla birleşen Almanya‟nın simgesi haline
gelmiştir. Bu bağlamda Almanya hükümeti, uçsuz bucaksız, dümdüz ve ürkütücü
Potsdamer Platz‟ı, dönüşüm projesinde özel sermayenin de aktör olarak yer alması
perspektifinde, Daimler Benz, Sony gibi büyük şirketlere satmıştır. Bu gelişmeleri
takiben Berlin Senatosu‟nca 1991 de bir kentsel tasarım projesi yarışması açılmış ve
1940 öncesi kentsel dokuyu referans alan Hilmer & Sattler planları benimsenmiştir.
Yarışmada Potsdam Meydanı için istenenler;
Mono-strüktür kullanımdan kaçan,
43
Gece-gündüz yaşayan,
Çok amaçlı kullanıma sahip,
Alışveriş birimleri, kültürel yapılar, küçük iş yerleri, konut alanları ve büro
alanlarından oluşacak bir metropol merkezi yaratılması.
1950 ve 1960‟lı yılların modern kentleşmesinin sonucu olan kültür
platformunun yarışma alanına sıkıca bağlanması. (Kayalar, J. 2004)
Şeklinde özetlenebilir.
“Uygulamaya giden süreçte ikinci adım ise, 1992‟de Daimler-Benz, Berlin
Senatosu ve Tiergarten Belediyesi tarafından açılan ikinci bir yarışmayla
atılmıştır. Bu kez ilk yarışma sonucunda belirlenmiş ana kavram doğrultusunda,
Potsdam Caddesi‟nin iki tarafındaki adaların planlanması istenmiş, yarışmayı
Renzo Piano ve Christoph Kohlbecker kazanmıştır. Bu yarışmayı öteki arsa
sahipleri (sony v.d.) için açılan yarışmalar izlemiş ve en son aşamada tek tek
binaları tasarlayacak mimarlar belirlenmiştir.” (Köksal, A. 2000)
3.3.2.1 Proje konsepti
Berlin‟in bütünleşmesi ve yeniden Almanya‟nın merkezi olmasıyla, Berlin‟in
imarında yeni bir dönem başlamıştır. Bu bağlamda kamu kontrolünde özel sektörün
güçlü kuruluşları, Berlin‟i beş yıllık bir süreç içerisinde yeniden inşa etmeye karar
vermiş, ilk seçilen yer ise Daimler Benz firması tarafından bu proje kapsamında
kullanılmak üzere satın alınan, yedi hektara yakın büyüklükteki alan olmuştur.
Kuzeyde Tiergarten parkı, güney kenarında Londwehr Kanalı, batısında 1956‟lı
yıllardan itibaren Mies Van Der Rohe‟nin Ulusal galerisi, Hans Scharoun‟un
mimarlık tarihinde iz bırakan Berlin Filarmoni Orkestrası ve diğer tarafta Ulusal
Kütüphane binası ile çevrili bu alan, II. Dünya Savaşı öncesinin ünlü Potsdam
Meydanını da kapsamaktadır (Derman, B. 2002)
Bu alanın hemen doğusunda, 1989 yılına kadar varlığını sürdüren Berlin Duvarı
bulunuyordu.“Berlin‟de Piano tarafından yürütülen çalışmalar, pragmatik bir
idealin tüm izlerini taşımaktadır. Bu kapsamda, 340.000 m2 inşaat alanının 68.000
m2 „lik tabana yayılmış bölümünde 16 adet yapı yer almaktadır. Yüzde 50‟si büro,
yüzde 20‟si konut ve Yüzde 30‟u alışveriş, eğlence ve kültürel etkinlik alanlarına
44
ayrılmıştır. Merkezde birlik, süreklilik ve çeşitliliğin ahenk ve uyumu projenin ana
konseptini özetlemektedir.” (Köksal, A. 2000)
ġekil 3.3 : Potsdam Meydanı şantiye çalışmaları.
Benzer boyutlardaki kentsel modeller bu merkezi kent alanı için temel oluşturmuş,
kentin bu yeni parçası izole edilmeyerek, Kültürforum ve Staatbibliothek‟deki
varolan binalarla yakın bir ilişki içinde kurgulanmıştır. Böylece Potsdamer
caddesinin sonundaki “Piazza” (meydan) bir merkez oluşturmakta ve kentsel
yaşamın odak noktası sayılabilecek kültürel, ticari aktivitelerin kesiştiği bir alan
olarak ön plana çıkmaktadır.(Bkz. Şekil 3.4) Potsdamer Caddesi ve Meydanı bu
projeyle yeni bir anlam kazanmaktadır. (Derman, B. 2002)
3.3.2.2 Örgütlenme modeli
Potsdam Meydanı kentsel dönüşüm projesi, örgütlenme modeli bağlamında gerek
içeriği, gerekse yaşanılan süreç itibari ile “Özel Sektör Yönetimli Liderlik
Modeli”nin tipik bir örneği niteliğindedir. Model çerçevesinde kamu tarafından özel
sektöre satılan kentsel arsa stoğu, sistematik bir süreç kapsamında elde edilen
projelerle dönüştürülürken, kamu sektörü denetleme ve yönlendirme işleviyle proje-
45
uygulama sürecinde aktif rol almıştır. Öte yandan Meslek Odaları ve Sivil Toplum
Kuruluşları da model içersinde temsil edilmiş ve yer alabilmişlerdir.
Sonuç olarak ise; “yakın tarihin en büyük yıkımlarından birini yaşayan Berlin, bu
gün yeniden doğmaktadır. Bu, geçmişin yeniden canlandırılması ile değil, kent
hafızasında bir yeniden doğuşun gerçekleştirilmesi ile olmaktadır.
Berlin bütüncül bir konsepte bağlı kalınarak, parça parça ve aşama aşama örnek bir
organizasyon ve planlama anlayışıyla yaralarını sarmakta, burada yaşanmakta olan
süreç ise, çeşitli nedenlerle kimliğini yitiren, yitirmekte olan tüm kentlerin yeniden
yapılandırılması için önemli bir örnek niteliği taşımaktadır. (Derman, B. 2002)
3.3.3 Narragansett Ġskelesi Kentsel Yenileme Projesi (Providence, Rhode Island
- ABD)
Amerika Birleşik Devletleri eyaletlerinden Rohode Island‟ın Providence kentinde
(Eyaletin sekiz kentinden biri) bulunan proje alanı, aynı zamanda kentin okyanusa
açılan kapısı niteliğindedir.
Öte yandan proje alanı, eyalet genelinde oluşturulmaya çalışılan “Green Way” (Yeşil
bant) sisteminin de önemli bir ayağını tanımlamaktadır.
Yenileme alanının stratejik konumu itibari ile sahip olduğu potansiyelleri
değerlendirmeyi ve kente yeniden kazandırmayı amaçlayan proje; işlev kaybına
uğramış liman ve endüstri alanlarının dönüşümüne de önemli bir örnek ve referans
niteliğindedir.
Dolayısıyla “kentten kopmuş, atıl durumdaki liman bölgesinin Providence kenti
bağlamında öngörülen “kentsel rönesans” hareketi için (görsel liderlik ve güçlü bir
ekonomi ile) önemli bir fırsat alanı olduğu da söylenebilir. (Demirsoy, S. 2004)
3.3.3.1 Proje konsepti
Oluşturulmak istenilen Rönesans ruhunun mekansal bileşkesi; tasarım alanının
yeniden doğuşu, eski kenti nehre yaklaştırmak ve Providence‟ın endüstri amaçlı
oluşturulmuş olan kıyı mekanlarının geniş kullanım imkanlarına dönüştürülerek
kente dinamik bir giriş ile yerel ve bölgesel bağlantı oluşturmaktır.
46
ġekil 3.4 : Narragansett İskelesi Kentsel Yenileme Projesi Sınırları.
Su kentinin tüm beklentilerine yanıt verebilme hedefini güden ve kentten koparılmış
olan limanın rehabilitasyonu sürecini potansiyel olarak değerlendirip bu doğrultuda
şekillendirilen proje, kentin dışa açılımında bir odak oluşturmak, kentin ve kentlinin
su olanakları ile buluşmasını sağlamak ana fikri paralelinde, geliştirilmiştir. Bu
bağlamda; Narragansett iskelesi kentsel tasarım projesi; tasarım eyleminin disiplinler
arası bir aktivite alanının olduğunu benimseyerek, farklı disiplinler ve farklı aktörler
arasında ortak paydada uzlaşmayı sağlamak açsından profesyonel bir hiyerarşi ve
örgütlenme modeli ile elde edilmiştir.
Fonksiyon önerilerindeki çeşitlilik bakımından zengin bir açınıma sahip olan tasarım
alanı bütününde tasarımın kontrollü bir şekilde yönlendirildiği, ortaya çıkan ürünün
bütüncül yapısı itibari ile kolaylıkla algılanabilmektedir. Proje bu açısından ele
alındığında, uygulama süreci ve sonrasındaki evreleri denetlemek amacı ile belirli
tasarım kontrol parametrelerinin tanımlanmış olduğu ve tasarımın fiziksel açılımı
itibari ile önceden tanımlanan rehberler ile şekillendirildiği söylenebilir.
“Geçmişte alan içersinde endüstriyel kullanımlarda boş olan, kullanılmayan
araziler, petrol tankları ile doldurulmuştur. Günümüzde ise program 400.000 m2
„lik ofis alanı, 2500 konaklama birimi, 1000 otel odası ve 500 yatlık marinayı
içerir. Marina yakınında Providence‟ın büyüyen bölgesel endüstrisine katkıda
47
bulunacak alanlar oluşturulmuştur. Kentsel tasarım çerçevesi içinde arazi
kullanımları planlamada esnek bırakılmıştır.” (Demirsoy, S. 2004)
ġekil 3.5 : Narragansett İskelesi Kentsel Dönüşüm Projesi Tasarımı.
3.3.3.2 Örgütlenme modeli
Girişimci modeli veya örgütlenme modeli bağlamında projenin, temel örgütlenme ve
yönetişim modellerinden “kamu yönetimli liderlik” modeli uyarınca yönlendirildiği
görülmektedir. Providence kent konseyi bünyesinde oluşturulan Redevelopment
Agency, idari mekanizmaların ve özel sektörün yanı sıra sivil insiyatifi veya aktörleri
de kapsayacak bir oluşum olarak değerlendirilebilir.
Diğer yandan proje ekibi de (Sasaki Associates), kent genelinde alınmış olan
bütüncül kararlara uygun ve yeniden geliştirme komisyonunun öncelik ve
hassasiyetlerine duyarlı bir biçimde projenin tasarım sürecini (tanımlı ve/veya belirli
bir esneklikle) yönetmiştir.
Sonuç olarak; ortaya çıkan nihai ürün, üst ölçek planlama ve tasarım kararları ile
örtüşen, sürdürülebilirlik referansını projede fizik-mekan konseptine uygun bir
üslupla yansıtan, kentsel mekandaki değişimden etkilenen veya etkilenebilecek farklı
grup ve aktörleri dikkate alan çağdaş bir kentsel dönüşüm projesi olarak
tanımlanabilir. (Sasaki, Interdisciplinary Design)
48
ġekil 3.6 : Narragansett İskelesi Kentsel Dönüşüm Projesi
Örgütlenme Modeli (Sasaki, Interdisciplinary Design).
3.3.4 HiroĢima – Danbara Kenti Kentsel Yenileme Projesi (Japonya)
6 Ağustos 1945‟te Hiroşima şehri üzerine, dünyanın ilk atom bombası atılması
140.000 kişinin ölümü ve 13 kilometrekarelik bir alanın tamamen yerle bir olmasına
sebep olmuştur. Böylesi bir yıkım bölgeyi kaçınılmaz bir yeniden yapılandırmayla
karşı karşıya bıraktı. Hiroşima kentsel dönüşüm projesi, dünyanın en güzel ve
endüstriyel olarak üretici şehrini yaratmak için uygulanmıştır. Yeşillikleri, nehirleri
ve kültürü ile dünya barışına hizmet verecek örnek bir yerleşim yeri oluşturulmak
istenmiştir. Danbara yeniden gelişim projesi, şehrin en eski bölgelerinde çok iyi
planlamış, yaratıcı ve etkin bir tarzda gerçekleştirilen küçük ölçekli bir yeniden
doğuş hareketinin başlangıcıdır.
3.3.4.1 Proje konsepti
Danbara projesi, bölgeye sadece fiziksel ve çevresel gelişim değil, aynı zamanda
endüstriyel ve kültürel bir gelişim sağlamak için planlanmıştır. Bölgeyi yeniden
yaşamak ve çalışmak için çekici hale getirmeyi amaçlanmıştır. Proje 1973 yılında
onaylanmış, 1983 yılında başlatılmış ve 1995 yılında tamamlanması hedeflenmiştir.
Binaların yüzde 62‟si üzerinde bu tarihe kadar çalışılmıştır. Proje, kamu, özel sektör
ve yerel halk işbirliği ile gerçekleştirilmiştir. Dönüşüm alanındaki 461 bina özel
sektör tarafından inşa edilmiştir. Bu binalar genel olarak ana yollar üzerinde, 7 ila 10
Providence Redevelopment
Agency
Sasaki Associates
Kamu Yönetimli Liderlik / Proje
ortaklığı
Özel sektör
Sivil sektör
Kamu sektörü
49
katlı, yerleşim yeri olarak veya ticari amaçlı kullanılan binalardır. Projenin toplam
maliyeti 283.800.000 dolardır. Maliyetin %38‟i yerel yönetimlerden, %57‟si
Hiroşima şehrinden ve %5 „i diğer özel kaynaklardan sağlanmıştır. Danbara
bölgesinin temel ihtiyaçlarından biri de gençler ve yetişkinler için dinlenme imkânı
sağlayacak mekânlardır. 1995 yılı itibari ile Danbara 5 park alanı (10.002.500
metrekare),2 yeşil alan ve 13 oyun parkına kavuşmuştur. Bütün yeni parklar ve oyun
alanları bölgenin geleneksel karakterini yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca
proje kapsamında 4.761 metre uzunluğunda ana yol, 10.457 metre uzunluğunda
ikinci derecede önemli yol inşaatı gerçekleştirilmiştir.
3.3.4.2 Örgütlenme modeli
Projeye halk tarafından kurulan örgütler de katılmıştır. 21 örgüt kurulmuş, bunların
12 si yapılan planların karar aşamasında etkin rol oynamışlardır. Kara aşamalarında
halk örgütlerinin yer alması, özellikle fakir yerleşim alanlarında yapılan çalışmalara
estetik katmıştır.
3.4 Bölüm Sonucu
Geçmişten günümüze kadar yenileme kavramı, müdahale biçimi değişim çeişitli
evreler geçirmiştir. 90‟lardan sonra ise yenilemenin yeniden canlandırma boyutu
büyük önem kazanmaya başlamıştır. Yenileme kavramı ilk çıktığında tamamıyla
kamu nezlinde yapılan bir müdahale biçimiyken, günümüzde çok aktörlü ve çok
kapsamlı hale gelmiştir. Fiziki mekanı yeniden yapmak yerine, aynı zamanda
ekonomik sosyal ve kültürel boyutta bir yenileme kavramı karşımıza çıkmaktadır.
Kentsel Yenileme dünyanın birçok yerinde birçok amaçla uygulanmıştır. Nitekim
değişen dünya koşullarında ve küreselleşme bağlamında kentlerde roller
değişmektedir. Bu değişim çerçevesinde kentlerin ve kentsel merkezlerin kazandığı
yeni roller yeni karakterler karşısında kentsel yenilemenin yeri çok iyi
tanımlanmalıdır. Ancak kentlerde yaşanan değişim dönüşümlere ilişkin işlevlerin
gerçekleştirilmesinde ve bu işlevlerin tanımlanmasında ülkenin farklılığının,
korunması gerekli değerleri itibariyle geliştirilecek stratejiler arasında yerel
stratejilerin yaratılmasına dikkat edilmelidir. Bütün bunların sağlanabilmesi için
yerel dinamikleri dikkate alan ve katılımı bir kontrol mekanizması olarak kullanmayı
hedefleyen bi yasal düzenlemein gerekliliği kaçınılmazdır.
50
Dünyadaki örneklere bakıldığında kentsel yenileme kentlerin karakterini değiştiren
önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle yenileme yapılacak alanlar
seçilirken ve sonrasındaki uygulama aşamaları kentsel kalitesi daha yüksek mekanlar
oluşturma hedefi tek başına yeterli görülmemektedir. Bunun için yerel halkın sosyal
kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını gözeten projelerin üretilmesi gerekmektedir.
51
4. 5366 SAYILI KANUNA GÖRE YENĠLEME ALANI ĠLAN EDĠLEN
YENĠKAPI YENĠLEME ALANI ÖRNEK ÇALIġMASI
4.1 Amaç
Ülkemizde kentsel yenileme uygulamaları birçok yasal dayanağının olmasınnın
yanısıra, 2005 yılında kabul edilen 5366 numaralı yasa ile tarihi dokulardaki
yenileme çalışmaları hız kazanmıştır. Özellikle İstanbulda özellikle Tarihi Yarımada
ve Beyoğlunda onlarca alan yenileme alanı olarak ilan edilmiştir.
Bu yenileme alanı ilan edilen yerlerin yenileme alanı ilan edilme süreçleri ve
sonrasındaki uygulama süreçleri beraberinde birçok soruyu getirmiştir. Ülkemizde
yenileme alanı ilanı ne amaçla nerelere ve nasıl yapılmaktadır amacına yönelik;
öncelikle 5366 sayılı yasa incelenecek ve sonrasında Fatih İlçesinde ilan edilen
yenileme alanları, özellikle Yenikapı yenileme alanı incelenecektir.
4.2 Türkiye’deki Kentsel Yenileme Olgusu ve5366 Sayılı Kanunun Ġncelenmesi
Ve Yenikapının Yenileme Alanı Ġlan Edilme Süreci
4.3 Türkiye’de Kentsel Yenileme Olgusu
1980‟lerde; küreselleşme sürecine eklemlenerek dünya kentleri hiyerarşisinde rol
almak hedefiyle ulusal ve uluslararası sermayeyi teşvik ederek girişimcilik
başlatılmıştır (Gürler, 2002). Bu dönemle birlikte küresel sermayeyi kendine çekme
yarışıyla birlikte kent merkezlerinde ciddi bir fonksiyon değişimi yaşanmıştır.
Ayrıca, yavaşlayan göç dalgası ile artık mevcut kent stokunun değerlendirilmesinde
yeni anlayışlar geliştirilmesi yönünde adımlar atılmıştır. Böylece de “kentsel
dönüşüm” kavramı ortaya çıkmıştır. Eraslan‟ın (2007) da belirttiği üzere 2000‟li
yılların başında ise deprem riskinin yoğun biçimde tartışılır hale gelmesi ile “kentsel
dönüşüm” bir zorunluluk olarak görülmeye başlanmıştır. Gerek merkezi hükümetin
gerekse belediyelerin bir “kurtarıcı” olarak sıkı sıkı sarıldıkları bu kavram yoluyla,
52
Ankara‟dan yasaların çıkartılması, belediyelerin de müdahale etmek isteyip de
edemediklerin alanları birer birer kentsel dönüşüm/yenileme alanı ilan etmeleriyle
hızla ilerleyen bir sürece
girilmiştir. Aşağıdaki tabloda gösterilen yasalarda da görüleceği üzere “katılım”dan
yalnızca “bilgilendirme” olarak bahsedilen bu müdahalelerde; yenileme/dönüşümün
sosyal, ekonomik ve yönetsel boyutları farklı akademik çevrelerce de yapılan
baskılara ve verilen tepkilere1 rağmen yalnızca kâğıt üzerinde kalan ve hiçbir zaman
ele alınmayan kısımlar olarak kalmıştır.
Çizelge 4.1 : Türkiye‟de Kentsel Yenileme İle İlgili Olan Yasalar
4.3.1 Yıpranan Kent Dokularının Yenilenerek Korunması ve YaĢatılarak
Kullanılması Hakkında Kanun (5366)
16.06.2005 tarihinde kabul edilen yasa ile sit – koruma alanlarında söz konusu
bölgede yetkili idarece (belediye ve il özel idarelerince) kentsel yenileme alanı ilan
etme ve uygulama yetkisi verilmektedir.
Kanunun 1. maddesinde;
53
“Bu Kanunun amacı, büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri sınırları
içindeki ilçe ve ilk kademe belediyesi, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000‟in
üzerindeki belediyelerce be bu belediyelerin yetki alanı dışında il özel idarelerince,
yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma
kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma
alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu
bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabii
afet risklerine karsı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların
yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılmasıdır.” denilmektedir. Bu madde ile
“yıpranmış ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş” olarak tanımlanmış olan yenileme
alanlarının ki bu alanlar 2. maddede yeniden tanımlanmaktadır, 5366 sayılı kanunun
ilgili uygulama yönetmeliğinin 8. maddesi incelendiğinde “Yetkili idare öncelikle
yenileme uygulaması yapacağı bölgeyi tespit ederek hâlihazır harita üzerinde
koordinatlı olarak yenileme alanı sınırlarını belirler. Belirlenen yenileme alanında
tüm çalışmaları yapmak üzere uygulama birimini görevlendirir. Yenileme alanının
tespitinde, tarihi ve kültürel özellikler ile afet riskleri dikkate alınır.” denilmektedir.
Bu iki madde göz önünde bulundurulduğunda, bir sit – koruma alanının belli tarihi
niteliklerini kaybetmeye başlamış alanlar olması nedeniyle yenileme alanı ilan
edileceğinin, uygulama yönetmeliğinde de ayrıntılı bir biçimde anlatılması
önemlidir.
Kanunun 2. maddesinde alanın belirlenmesi ve bunu müteakip etaplaşmalarla ilgili
koşullar açıklanırken, yenileme alanı ilan edilen bölgenin mevcut durumunun, mer‟i
planların ve üst ölçek kararların yok sayılması, planlamanın alt – üst ölçek iliksisini
ve alan için daha önceden alınmış kararları yok sayılmaktadır. Bu da yenileme alanın
hem çevre iliksilerinin hem de üst ölçek kararlarının göz ardı edilmesine neden
olmaktadır.
Yine 2. maddesine göre Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde yenileme alanlarının
belirlenmesinde ilçe ya da ilk kademe belediye meclisi ve sonrasında da Büyükşehir
belediye meclisi kararlarının alınması gerekmektedir. Ancak uygulama aşamasında
Büyükşehir Belediyesi, ilçe ya da ilk kademe belediyesinden bağımsız ve öncelikli
görev alabilmektedir (Görgülü, Z. 2005).
54
5366 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğindeki “Katılım ve kamuoyunun
bilgilendirilmesi” baslıklı 7. maddesinde “Yetkili idareler tarafından yenileme alanı
içinde kalan mülk sahiplerini veya bölge halkını uygulama konusunda bilgilendirmek
üzere toplantılar yapılarak görüşler alınır ve bunların katılımı sağlanır. Yetkili idare
ihtiyaç halinde üniversite, meslek kurulusları, sivil toplum örgütleri, kamu kurum ve
kuruluşları ve muhtarlarla danışma toplantıları düzenleyebilir, projeler hakkında
basın ve yayın araçlarıyla bilgilendirme yapabilir.” hükümleri bulunmaktadır. Bu
madde irdelendiğinde, yenileme alanı proje çalışmalarında katılım için bir adım
atılmış gibi görünmekle birlikte, bu katılım yalnızca bölge halkının bilgilendirilmesi
ve ihtiyaç halinde ilgili kurum ve kuruluşlarla danışma toplantılarının, yetkili idare
isterse, yapılabileceği anlaşılmaktadır. Bu da, katılım sürecinin net tanımlanmamış
olması nedeniyle, hakkında proje geliştirilen kent parçası sakinleri ve proje
geliştirmek konusunda donanımlı kurumların yenileme süreci dışında bırakıldığını
göstermektedir.
4.3.2 Fatih ilçesinde ilan edilen yenileme alanları ve Yenikapı
İstanbul metropolü kentsel yenileme uygulamasına en çok gereksinme duyulan
yerleşimlerden biridir. Ülke ölçeğinden gelen sosyo-ekonomik sorunların fizik
mekana yansıması sağlıksız kentleşmeyi ortaya çıkarmaktadır. Kentsel çöküntüde bu
sağlıksız kentleşmenin doğal sonuçlarından biridir. Özellikle Tarihi Yarımada ve
Beyoğlu gibi kültür mirası açısından zengin ancak çeşitli nedenlerle boş ve bakımsız
bırakılarak köhnemeye terk edilmiş, yanlış ve zararlı kullanımlara açılarak tahrip
edilip bozulmuş, içinde sonradan yaşamaya başlamış yeni sosyal tabaka nedeniyle
değiştirilmiş yapı gruplarından oluşan eski kent parçaları etraflarındaki kalitesiz
çevre özellikleriyle birlikte kentsel yenilemenin zorunlu olduğu alanlardır.
Kentsel yenileme bir stratejiler bütünü dahilinde gerçekleştirilebilecek bir süreçtir.
Bu stratejileri oluşturup uygulamada yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir.
Yerel yönetimler bu görevlerini alanın sosyo-kültürel ekonomik ve fizik mekânsal
niteliklerine göre farklı kurum ve kuruluşlarla paylaşarak bir iş bölümü yaparak
gerçekleştirmelidir. İstanbul‟da da bugüne kadar yapılan yenileme çalışmaları daha
çok yerel yönetimlerin çabaları ile olmuştur. Ancak bunların her zaman çok da doğru
projeler olmadığını görmekteyiz.
55
ġekil 4.1 : 5366 Sayılı Kanunun İşleyiş Biçimi (Yılmaz E. 2009).
56
ġekil 4.2 : Fatih İlçesindeki Yenileme Alanları.
Yukarda gösterilen yenileme alanları, İstanbul Metropolünün içerisinde bulunduğu
süreçte kültürel ve ekonomik olarak kendini yeniden üretebilme ve sosyal ekonomik
kültürel ve fiziksel olarak daha üst bir kimlik oluşturma çabasının bir sonucu olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bütün bunların yanında artı bir etken olarak da politik bir
girişimin olduğu da göz ardı edilemeyecek bir gerçektir.
Yenikapı yenileme alanı, ilan edilmeden önce yine yenileme alanı sınırlarına çok
yakın olan, Transfer Merkezi Projesi de vardır. Halen uygulama aşamasında olan
Transfer Merkezi, ulaşım kararları açısında Alanın önemini arttırmaktadır. Bu
transfer merkezi, kara ulaşımı deniz ulaşımı ve raylı ulaşımın kesiştiği bir odak
halinde ortaya çıkmaktadır.
Bütün bu etkenlerin ışığında; köhnemiş kentsel mekânların daha verimli
kullanılabilmesi, yıpranan ve olası bir depremde risk oluşturan binaların yenilenmesi,
tarihi mirasın korunması ve değerlendirilmesi, kentin yarışabilirliğinin arttırılması ve
yerel ekonomik kalkınmanın sağlanması amacı ile Fatih Belediyesi Yenikapı alanının
yenileme alanı olarak ilan edilmesine karar vermiştir.
Yalı mahallesinin de içinde bulunduğu bölge Yıpranmış tarihi ve kültürel varlıkların
yenilenerek korunması amacı ile 13.09.2006 tarihli resmi Gazetede yayınlanan
2006/1096 numaralı Bakanlar Kurulu Kararı ile 5366 sayılı kanun kapsamında
“Yedikule Yenikapı III. Etap (Yalı, Kasap İlyas, Çakırağa, Kürkçübaşı Mahalleleri)
57
Yenileme Avan Projesi” adı Altında Yenileme Alanı ilan edilmiştir. Toplam proje
alanı 493181.69 m²‟dir
ġekil 4.3 : Yenikapı Yenileme Alanına Etki Eden Önemli Ulaşım
Kararları.
4.4 Yenikapı Yenileme Alanı Projesi
4.4.1 Projenin amaç ve hedefleri
Yenileme alanı ilan edilen alanda öncelikle projenin amaç he hedeflerinin sunulması
gerekmektedir. Bu bağlamda ortaya sunulan amaç ve hedefler aşağıda belirtildiği
gibi tarihi doku, sosyo-ekonomik kalkınma ve fiziksel değişim öğelerini
içermektedir.
Kendi kendine yenilenme kapasitesi düşük olan bölgede;
Tarihi dokuyu ve sivil mimari birikimini korumaya,
Yerel ekonomik kalkınma sağlamaya
Olası değişimlerin fiziksel, sosyal ve ekonomik zararlarını önlemeye
Yönelik bir kentsel yenileme programı başlatılmıştır. Bu program ile bölgenin
bütüncül bir şekilde ele alınarak kaliteli kentsel alanların geliştirilmesi
amaçlanmaktadır.
Kentsel Yenileme Projesi sürecinde temel olarak;
58
Değişimi yönetebilen,
İnsana ve tarihi değerlere saygılı,
Geniş kapsamlı ve katılımcı bir proje yaklaşımı benimsenmektedir.
Proje kapsamında;
Tescilli yapıların bir araya gelerek oluşturdukları dokusal bütünlük, tanıklık
ettikleri dönemin mimari üslubunu ve yapım tekniğini yansıtmaktadır. Bu
nedenle koruma altındaki her yapının kendine özgü koruma koşulları
belirlenerek gelecek nesillere aktarılacaktır.
Yenileme alanının çevresinde ciddi yatırımlar gerçekleşmektedir. Bu gelişme
dinamiklerinin bölgede önemli değişimlere neden olacağı açıktır. Bu değişimi
yönlendirerek bölge insanının en az ekonomik ve sosyal zararı göreceği bir
proje yönetimi gerçekleştirilecektir.
Dünyadaki örneklerine bakıldığında, bölgenin değişmesi ile alanın bir turizm ve
ofis alanı haline geleceği tahmin edilmektedir. Alanın geleceği için
gerekecek; otopark, güvenlik sistemi, yeşil alanlar gibi kentsel hizmetler ve
altyapı oluşturulacaktır.
4.4.2 Proje alanının tarihi geliĢimi
Yenikapı, Suriçi‟nde Marmara sahilinde, Samatya ile Kumkapı arasında kalan bir
semttir. Büyük ölçüde Langa semtiyle içiçe olan yerleşim kuzeyden Unkapanı‟ndan
gelen Atatürk Bulvarı‟nın denize doğru devamı olan Mustafa Kemal Caddesi‟nin iki
yanına yayılır. Yenikapı Tren İstasyonu kentin merkezi sayılabilir. İstanbul‟un,
topografyası en fazla değişen bölgelerinden biridir.
Bizans döneminde, bugünkü Yenikapı‟nın bulunduğu yörenin liman bölgesi olduğu
sanılmaktadır. İstanbul‟un Marmara‟daki eski limanlarının yeri tartışmalı olmakla
birlikte Eleutherius Limanı ya da Eleutherius Mahallesi‟nin limanı da denilen liman
Janin‟e ve genel kabule göre bu bölgede bulunmaktadır. 2004 yılında Marmaray
Pojesi kapsamında yapılan kazılar sırasında Yenikapı'da denizden 1.5 kilometre
içerideki metro çalışmasında önce iki Bizans kalyonu, sonra bir Osmanlı limanı
kalıntısı bulundu. Tüp geçit istasyonu çalışması sırasında ise Roma-Bizans
döneminden kalma Theodosios Limanı ortaya çıkmıştır.
59
ġekil 4.4 : Yenikapı - Bizans Dönemi,Theodosius Limanı, Kıyı
Çizgisi.
Fetih öncesi proje alanı ve çevresinde Theodosius Limanı ve buna bağlı aktiviteler
yer almaktadır. İstanbul‟un ilk büyük cami ve imaretinin çevresinde oluşan Fatih,
Türk döneminin en ünlü ve simgesel nitelikli yerleşim alanlarından biridir. Fatih,
Bizans döneminden beri her zaman büyük imparator ve sultanların yapıtlarıyla ve
anılarıyla bütünleşmiştir. Fetihten sonra şehrin kalkınması için yeni iskân bölgeleri
oluşturulmuş ve bu süreçte ticareti canlandırmak için çeşitli bölgelerden Hıristiyan
ve Yahudi tüccarlar bu şehre getirilerek belli yerlerde iskan etmeleri sağlanmıştır.
Ağırlıklı olarak ermeni cemaatinin yerleştirildiği bir semt içerisinde bulunan Yalı
Mahallesi; liman ve iş merkezine yakın bir bölge olduğu için genelde burada çalışan
kişilerin ikamet ettiği bir yerleşim bölgesi olmuştur.
Cumhuriyet dönemine gelindiğinde, varlık vergisi ve 6–7 Eylül olaylarının gayr-ı
Müslim azınlıkları hedef alması sonucu, İstanbul‟daki Ermenilerin yoğun olarak
yerleştiği semtlerden biri olan Langa-Yenikapı‟da barınan Ermeni nüfus yoğun
olarak buradan göç etmiştir. Aynı zamanda Menderes operasyonları olarak bilinen
müdahaleler tarhihi yarımadanın, özellikle sahil yollarının açılması ile büyük
dönüşümü gerçekleşmiştir.
60
ġekil 4.5 : Yenikapı - 15. Yy. Kıyı Çizgisi, Langa Bostanları, Yalı
Mahallesi.
Yalı mahallesi; dini bir yapı olan ermeni kilisesi etrafında toplanmış Osmanlı 19.yy
sonu, 20.yy başı dönemi azınlık sivil mimarisinin özelliklerini taşıyan bir mahalledir.
Alanın dışarıya yansıttığı en önemli olgu; kapalılıktır. Hem fiziksel hem de sosyal
olarak yerleşim kendini kente kapatmıştır. Giriş zor olduğu gibi çıkış da zordur.
Diğer taraftan alandaki köhnemeden ötürü mahalle sakinleri daha kaliteli bölgelere
taşınma hayali ile yaşamaktadırlar. Yaşadıkları bölgeyi benimsemedikleri, bakım ve
onarımını dahi üstlenmedikleri gözlemlenmektedir.Görsel ve işlevsel olarak
köhneme içindeki yerleşim, geçmiş dönemlere göre bugün çok farklı yaşama
çevresine sahiptir; tarihsel ve estetik değerinden çok şey kaybetmiş, kentten ve
kentlilerden kopmuş durumdadır. Güvenlik sebebiyle de kentlilerin çoğunluğu
tarafından kullanılmayan bir bölgedir.
4.4.3 Proje alanının fiziksel ve sosyo-ekonomik bulguları
Proje alanında, mevcut duruma dönük tüm bilgiler toplanmış ve yenileme alanı
projesinin gerçekleşmesine yönelik analiz safhasında ;
Fiziksel
İktisadi
Toplumsal analizler yapılmıştır.
61
Tescilli yapı plan şemaları çıkarılmış , tüm sokak siluetleri çizilmiş, fotoğraflanmış
ilgili restoratör mimarlar tarafından kontrol edilerek belgelenmiştir. Ayrıca arazi
çalışmaları yapılmış ada, parsel, yapı ve bağımsız birim bazında veriler toplanarak
sayısal ortama aktarılmıştır.
Toplumsal yapı ise hanehalkı, ticaret anketleri, derinlemesine mülakatlar ve odak
grup toplantıları ile ele alınmış yaşayan kesimin özellikleri ile talep edilen ortam
üzerinde durulmuştur.
4.4.3.1 Fiziksel analizler
Arazi kullanımı
Alanın mevcut arazi kullanımı yapılan arazi çalışmaları sonucu, bina tespitlerinden
ortaya çıkmıştır. Binaların mevcut kullanımı planlama ilkeleri ve yenileme alanı
projesinin hazırlanması yönünde önemli girdiler vermektedir.
Arazi kullanımının alandaki dağılımında baktığımızda. Konut fonksiyonunun
özellikle yalı mahallesinde yoğun olduğu görülmektedir. Ticaret fonksiyonu ise
özellikle alanın kuzeyinde Küçük Langa Caddesi üstündeki kullanımlardan
gelmektedir. Burada önemli olan bir etken de Avrupa garajının ve yan ticari
ürünlerinin alanda yer almasıdır.
Kat adedi analizi
Alanın kat adetleri kullanımına bakıldığında yalı mahallesinde 1 ila 3 katlı binaların
olduğunu görmekteyiz. Bu tipteki binalar çoğunlukla Yalı Mahallesi‟nde
görülümekte ve tarihi değere sahip olan binalardır. 4 kat ve üstü binaların özellikle
Küçük Langa Caddesi üzerinde bulunanapartmanlardan oluşmaktadır. Yüksek katlı
ofis binaları da az olmakla beraber alanın kuzey doğusunda göze çarpmaktadır.
Bina durumu analizi
Proje Alanı içerisinde bina kullanımı ve fonksiyonlar gereği bina durumunun iyi
olmasınını gerektirecek durumu yoktur çünkü nitelikli bir ticari faaliyet ya da yüksek
gelir grubuna hitab eden konut işlevi bulunmamaktadır. Bunun yanında yalı
mahallesindeki tescilli binaların rstorasyon maliyeti yüzünden atıl bıraklıldığı göze
çarpan unsurlar arasında bulunmaktadır. Mevcut kullanıcıların bu binaları çok amaçlı
kullanmaları yüzünden de bu binaların durumları giderek kötüleşmektedir.
62
Çizelge 4.2 : Yenikapı Proje Alanının Fonksiyon Dağılımı Tablosu.
Fonksiyon Sayı Oran %
Konut 232 40.35
Konut + Ticaret 64 11.13
Ticaret 157 27.3
K.Sanayi 9 1.57
Depo 56 9.74
Dini T. 4 0.7
Diğer 53 9.22
Toplam 575 100
Çizelge 4.3 : Yenikapı Proje Alanının Kat Adedi Dağılımı Tablosu.
Kat Adedi SSaayyıı OOrraann %%
1 Katlı 117700 2299..5577
2 Katlı 117799 3311..1133
3 Katlı 115544 2266..7788
4 Katlı 4422 77..33
5 Katlı 2233 44
6+ Katlı 66 11..0044
TTooppllaamm 557755 110000
63
ġekil 4.6 : Yenikapı Proje Alanının Arazi Kullanım Haritası.
64
ġekil 4.7 : Yenikapı Proje Alanında Kat Adedi Dağılımı Haritası.
65
Çizelge 4.4 : Yenikapı Proje Alanının Bina Durumu Dağılımı Tablosu.
Türü Sayı Oran %
İyi 113322 2222..9966
Orta 225588 4444..8877
Kötü 116633 2288..3355
Harabe 2222 33..8833
TTooppllaamm 557755 110000
Bina yapım tekniği analizi
Alandaki yığma binaların büyük bir bölümü küçük ticari işletmeler ve
tamiranelerden oluşmaktadır. Betonarme binalar Küçük Langa Caddesi üzerinde
konumlanmışlardır. Alandaki tarihi binaların büyük bir çoğunluğu da ahşap karkas
ve karma tekniğinde yapılmışlardır.
Bina doluluk boĢlukanalizi
Yenikapı proje alanı stratejik konumu ve merkezi iş alanlarına yakın olması
nedeniyle boşluk oranı çok düşük bir oran taşımaktadır. Boşluk oranlarının nedeni
yeni yapılmış olan binalar, kullanılacak nitelikte olmayan binalar (veya bina
bölümleri) veya fonksiyon değişikliğinden kaynaklanmaktadır.
Çizelge 4.5 : Yenikapı Proje Alanının BinaYapım Tekniği Dağılımı Tablosu.
Türü SSaayyıı OOrraann %%
Ahşap Karkas 3388 66..6611
Betonarme 117722 2299..9911
Harabe 2222 33..8833
Karma 11 00..1177
Prefabrike 11 00..1177
Yığma 334411 5599..33
TTooppllaamm 557755 110000
66
ġekil 4.8 : Yenikapı Proje Alanında Bina Durumu Haritası.
67
Çizelge 4.6 : Yenikapı Proje Alanının Bina Doluluk Boşluk Dağılımı Tablosu.
Türü Sayı Oran %
Tümü Boş 2266 44..5522
% 25-49 44 00..77
% 50-74 2200 33..4488
% 75-99 1122 22..0099
Tümü Dolu 551133 8899..2222
TTooppllaamm 557755 110000
Mülkiyet Analizi
Çizelge 4.7 : Yenikapı Proje Alanının Mülkiyet Dağılımı Tablosu.
Türü
Toplam
m² Oran %
Özel 9955994411..33 3344..8855
Hazine 2299771122..22 1100..7799
İBB 2277009933..22 99..8844
Fatih Belediyesi 1188334400..44 66..6666
Vakıf 2200664455 77..55
İSKİ 6633888855..11 2233..2211
TCDD 1199339944..99 77..0055
Diğer 227799..1155 00..11
TTooppllaamm 227755229911 110000
68
ġekil 4.9 : Yenikapı Proje Alanında Bina Yapım Tekniği Haritası.
69
ġekil 4.10 : Yenikapı Proje Alanında Bina Doluluk Boşluk Haritası.
70
ġekil 4.11 : Yenikapı Proje Alanında Mülkiyet Haritası.
71
4.4.3.2 Sosyo-ekonomik analizler
Yenikapı Kentsel Yenileme projesi kapsamında konut ve işyerleri ile anket ve
derinleme mülakat çalışmaları yapılmış, istatistiki yöntemler kullanılarak eğilimler,
sorunlar tespit edilerek ve çözüm önerileri geliştirilmiştir.
Sosyo-ekonomik yapı araştırmasıkapsamında 115 mülk sahibi, 196 kiracı ve 29
yaşayan (mülk sahibi ve kiracı olmayıp bölgede yerleşmiş kesim) ile görüşmeler
yapılmıştır.
Yenikapı‟da 6 yaş üzeri nüfus içinde okuma yazma bilmeyenlerin oranı %7,2‟dir. Bu
oran erkek nüfus içinde %3,1, kadın nüfus içinde %11,7‟dir.
Yenikapı proje alanında hane başkanlarının %57,2‟si beyaz yakalıdır. Bu kümenin
içinde %27,6 farklı kademelerde profesyonel meslek sahibidir; %29,6 ise
profesyonel meslek sahibi olmayıp hizmet sektöründe daha alt kademede istihdam
edilmektedir.
ġekil 4.12 : Yenikapı‟da Hane Halkı Büyüklüğü Mekansal
Dağılımı (Ökten, A. 2008).
Hane başkanlarının %42,6‟sı mavi yakalıdır. Bu kümenin içinde %18,3 sanatkar
veya tarım, balıkçılık vb. meslek sahibidir, %24,3 ise niteliksiz mavi yakalıdır.
72
Çalışanların dörtte biri (%25,9) yevmiyeli ya da seyyar gibi düzenli olmayan, geçici,
diğer bir deyişle informal işlerde çalışmaktadır. Kendi hesabına serbest çalışanlar da
bu kümeye eklendiğinde informal istihdamın oranı %42,9‟u bulmaktadır. %51,4
düzenli ücretli bir işte çalışmaktadır, %5,7 ise işverendir.
Hanelerin dörtte birinin (%25,7) geliri 500YTL‟nin altındadır.
Hanelerin %4,6‟sı açlık sınırında yaşamaktadır.
Hanelerin yarısının (%49,5) geliri TÜİK1‟in dört kişilik bir aile için hesapladığı
yoksulluk sınırında (598 YTL) veya altındadır.
Hanelerin yalnızca %7,3‟ü 1761 YTL‟den daha yüksek geliri olduğunu beyan
etmiştir.
Hanelerin yalnızca %33,6‟sı oturduğu konutun mülkiyetine sahiptir; %57,7‟si
kiracıdır ve %8,6 da mülk sahibi değildir ama kira ödemeden oturmaktadır.
ġekil 4.13 : Yenikapı‟da Mülk Sahipliliği ve Kiracılık Mekansal
Dağılımı (Ökten, A. 2008).
Kiracıların %8,5‟u 150 YTL‟nin altında; yarısına yakın bölümü (%48,1) 300
YTL‟nin altında kira ödemektedir.
73
Yalnızca 65 hane bir miktar kredi borcuna katlanabileceğini söylemiştir. Bu 65
hanenin beşte biri ayda ancak 100 YTL veya daha az kredi borcu ödeyebileceğini
belirtmiştir; öte yandan, %7,6‟sı (5 hane) ayda 1000-4000YTL ödeyebileceğini
söylemiştir.
Yenikapı, toplumsal ve ekonomik açıdan heterojen ve dinamik bir alandır. Bu alan
içinde birbirinden farklı özellikler gösteren yedi karakteristik bölge
tanımlanabilmektedir. Bazı bölgelerin bir arada değerlendirilmesi, bazılarının da
coğrafi olarak kesintisiz gibi gözüken alandan ayrıştırılması daha yararlı olacaktır .
(Hanehalkı büyüklüğüne göre yoksulluk sınırları 2007 yılında 4 kişilik bir hane için
“aylık açlık sınırı” 231 YTL; “aylık yoksulluk sınırı” 598 YTL olarak verilmiştir.)
ġekil 4.14 : Yenikapı‟da Hanelerin Gelir Seviyelirine Göre
Dağılımının Mekansal Dağılımı (Ökten, A. 2008).
Bu bölgelerin bazılarında „mahallelilik‟ olgusu gözlenmiştir. Bu bölgelerdeki haneler
mahalledeki toplumsal ilişkilerden memnundur ve değişmesini istememektedir. Bazı
bölgelerin sakinleri daha iyi barınma ve özellikle iş olanakları bulabilecekleri yerlere
gitmeyi düşünebileceklerini söylemiştir.
Hem mülk sahiplerinin hem de kiracıların yaklaşık yarısı yenileme projesi sürecinde
ve sonrasında yerlerinde kalmayı istemektedir.
74
Diğer yarısı, uygun koşullar olursa başka bir semte taşınmayı düşünebileceklerini
ifade etmiştir.
Yenikapı‟daki işletmelerin %72‟sinde çalışan sayısı 1 ila 3 arasındadır. 1 ila 9
arasında olan işletmelerin oranı ise %93‟tür. Şirketleşme oranı düşüktür. Kendi
hesabına çalışan iş yerlerinin oranı %57, aile işletmelerinin oranı %14,7, şirketleşmiş
iş yerlerinin oranı %25,7‟dir.
ġekil 4.15 : Yenikapı‟da Sektörel Dağılımın Mekansal Dağılımı
(Ökten, A. 2008).
İş yerlerinin büyük bölümü yenidir: % 88,3‟ü 1990 sonrasında açılmıştır. Ayrıca son
7 yılda açılan iş yerlerinin oranının ise %53,5 olduğu saptanmıştır.
İş yeri sahiplerinin % 83,6‟sı kiracıyken, % 16,4‟ü kendi mülkünde çalışmaktadır.
Kira değerleri ortalama 100 YTL ile 5000 YTL arasında değişmektedir. İş yeri
sahiplerinin yarısı (% 55,4) 500 YTL ve altında, %85,3‟ü ise 1000 YTL ve altında
kira ödemektedir.
Yenikapı‟daki yapılan sosyo ekonomik araştırma raporunun bulgularından varılan
saonucu açıklamak üzere iki tema üzerinde durulması uygun olacaktır. Bunlardan
birincisi yoksulluk temasıdır. Yoksulluğun ne olduğunu, günümüze özgü nedenlerini
anlamak yenileme projesinin bir toplumsal proje olarak ele alınmasının ne kadar
75
gerekli olduğunu gösterir. İkinci tema, yere bağlılık ve yer bağımlılığı temasıdır. Bu
tema üzerinden yapılan analizlerde Yenikapı‟nın yalnızca bir mekân olmadığı,
burada yoksullukla başa çıkmayı sağlayan ve doğrudan bu yerle bütünleşmiş çeşitli
ekonomik ve toplumsal ağlar olduğu görülebilmektedir. Belirli bir yerin bireyler ve
haneler için ne anlam taşıdığı, insanların bir yere neden ve ne derecede bağlandığı
soruları yoksulluk sorunlarıyla bir arada ele alındığında Yenikapı‟da gerçekçi bir
yaklaşım geliştirilebilir.
4.4.3.3 GZTF analizi
Alan hakkında yapılan güçler zayıf yönler tehditler ve fırsatların ortaya konduğu
durum çizelge 4.8‟de belirtilmiştir.
4.4.3.4 Projenin temel yaklaĢımları
Projede alanın tarihi ve kültürel değerlerini ele alan, aynı zamanda yerel halkın da
katılımını sağlamayı amaçlayan iki temel yaklaşım önermektedir. Birincisi kültür
park yaklaşımı, ikicisi ise soyal yaklaşımdır. Kültür park yaklaşımı alanın kimliğini
ortaya koyan ve arkeolojik bulgularıyla dünyaca üne kavuşan Yenikapı alanının
sergilemesini amaçlayan bir yaklaşımdır. İkinci yaklaşım burada oturna insanların
projeye katılımını sağlamayı amaçlayan ve refah seviyesini arttırmayı amaçlayan bir
yaklaşımdır. Bu temel yaklaşımların sonucunda alan genelinde oluşan genel bir arazi
kullanım şeması aşağıdaki gibidir.
ġekil 4.16 : Yenikapı Öneri Arazi Kullanım Şeması.
76
Çizelge 4.8 : GZTF Analizi.
Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar Tehditler
Proje alanının konum avantajı. Yenileme Projelerinin hem yaşayanların haklarını hem de tarihi mirası korumak zorunda olması
Yenileme projesi kapsamında proje, uygulama ve yatırım süreçlerinin ayrı ayrı ele alınması, bu kapsamda şeffaf, uygulanabilir ve kamu yararını öne çıkaran bir proje süreci
Süreç yönetiminde yerel yönetimlerin destek ve ilgisini kaybedebileceği
Ulaşılabilirliğin yüksek olması, raylı sistem, karayolu ve denizyolu bağlantı noktasının merkezinde yer alması.
Yenileme projelerinin uzun soluklu, çok taraflı projeler olması
Transfer Merkezi’nin varlığı Yenileme projesinin duyulması ile el değiştirmelerin başlaması ve spekülasyon ihtimali
Yaşayanların bölgenin değişeceğine olan inancı.
Mevcut yenileme proje örneklerinin kamuoyundaki olumsuz etkisi ile uygulanabilir, çok yönlü ve tüm tarafları sürece dahil eden bir örnek Yenileme Projesinin gerçekleştirilememiş olması
Kazılarla ortaya çıkan eserlerin yarattığı ulusal ve uluslararası etki
Yenileme alanı içinde uygulama aşamasında çıkabilecek yeraltı eserlerinin süreci durdurması
Tarlabaşı, Sulukule örneklerindeki özgün yapı ve etnisite olgularının bölgede bulunmaması.
Düzenli ve güvenilir veri elde etmede yaşanan zorluklar. (Hak sahipliği tespiti)
Transfer merkezi ve müze alanı ile değeri artan bölgenin kentsel ranttan doğan avantajları.
KAİP de yeşil alan olarak görünen 833 ve 838 adada yer alan ticaret ve k.sanayi alanları ile uzlaşmanın zorluğu
Fatih Belediyesi’nin önceki yenileme projelerinde yaşananları tecrübe olarak değerlendirmesi ve bütüncül yaklaşıma açık olması
Bölgede yaşayan kesimin eğitim ve gelir durumlarının düşük olması
Bölgede “yerli”, “buralı” bir yaşayan kesimden bahsedilememesi
Bölgede birden çok parseli olan mülk sahiplerinin talepleri
Yaşayanların kurduğu dernek gibi bir yapının bulunmayışı
Avan projedeki fonksiyon ve büyüklüklerin uzlaşma süreçleri ile son halini alacak olması
Kentsel Yenileme Projelerinin yüksek maliyetli projeler olması ve maliyetin kim tarafından karlşılanacağının belirsizliği.
Enformel sektörde çalışan kesimin oldukça yüksek olması
Yenileme alanlarındaki restorasyon ve ruhsat işlemlerinin devam etmesi.
5366 Sayılı Yasanın içeriğinden kaynaklanan sorunlar
Yenileme projeleri ile bilrikte yaşanan mülkiyetin el değiştirmesinin önüne geçilememesi.
77
Kültür park yaklaĢımı
Bölgede yapılan kurtarma kazıları sonucunda bulunan kültürel varlıkların
zaman/mekan bağlamının daha rahat algılanabilmesi amacıyla, proje
kapsamında ki alanlarda korunması, sergilenmesi hedeflenmektedir.
Bölgede yer alan kültür park alanı içinde kültür varlıklarının
korunması/sergilenmesine yönelik bir araştırma merkezi ile müze kurulması
amaçlanmaktadır. Bu alanın kültür park‟ta yeralan surların güneyinde kalan
alan olması hedeflenmektedir.
Yine kültür park‟ın kuzeyinde kalan alanlarda açık arkeolojik park ve kültür
aktiviteleri nin projelendirilmesi hedeflenmektedir.
2010 AKB sürecine yetiştirilmek üzere 100 Ada ve çevresindeki alanlarda hızla
proje ve uygulamalara başlanacaktır.
Bu alanlardaki projelendirilme süreçlerinin AKB-İBB-Fatih Belediyesi işbirliği
ile “uluslar arası davetli yarışma” yoluyla elde edilmesi hedeflenmektedir.
Sosyal yaklaĢım
Bu projenin kentin bütününe sağlayacağı yararlar kadar proje alanında halen
barınmakta ve çalışmakta olanlara da yarar sağlaması temel bir mesele olarak
ele alınmalıdır.
Proje alanındaki haneler meslek edinme ve kendini geliştirme potansiyeli
açısından güçsüz, işsizlik ve geçim sorunlarıyla bunalmış hanelerdir. Bu ve
benzeri projelerin kentte yaşayanların refah düzeyinin, yaşam kalitesinin
yükselmesine katkı sağlaması için toplumsal ve ekonomik geliştirme,
kapasite arttırma projeleri ile birlikte düşünülmesi bir zorunluluktur.
Temel eğitim düzeyinin yükseltilmesi (okuma-yazma; dışarıdan ilköğretimi
tamamlama vb.);
Kadınlar için temel eğitim ve beceri kazandırma programları hazırlanması;
Kurumsal işleyişlerle (belediye; sosyal güvenlik sistemi vb) ilgili bilgilendirme
yapılması;
78
ġekil 4.17 : Yenikapı‟da öngörülen Açıkhava Müzesi Alanı.
Hem bu bölgede yaşamaya devam edecekler için hem de yer değiştirecek
nüfusun çalışma/iş bulma/gelirini arttırma potansiyelinin yükseltilmesi
düşünülmeli ve planlanmalıdır. Bu kapsamda, Yenikapı‟da yaşayan gençleri
değişen koşullara hazırlamak üzere dört proje kümesi söz konusu olabilir:
Beceri ve meslek kazandırmaya yönelik projeler:
oBölgedeki proje kapsamında yaratılacak yeni iş alanlarında istihdam
edilebilir işgücü (restorasyon; turizm vb.) yetiştirilmesi;
oBölgedeki turizm ve kültür işleviyle uyumlu,ve amaca uygun planlanmış
mekanlarda faaliyet göstermek isteyenlere kalite standartlarına ilişkin
bilgiler verilmesi;
79
Küçük girişimcilere,
oDestek,
oEğitim,
oYer verilmesi;
Bu alanlarda küçük işletme ölçeğinde çalışmak isteyenlere girişimci nitelik
kazandırılması. (Belediyenin sağlayacağı kiosklarda büfe işletmek, el işleri
satmak; belediyenin göstereceği belirli yerlerde kalite ve hijyen
denetimleriyle yiyecek-içecek üretimi ve servisi vb..)
4.4.3.5 Proje süreci
Projenin analiz aşaması sağlıklı bir şekilde geçmesine rağmen, yerel yönetimin
sosyal yönü olan bir projeyi kabul etmemesi ve yönde bir bağlayıcılığı olmaması
sebebiyle örülen birçok yaklaşım hayata geçememiştir. Fiziksel kararları kabul eden
fakat mülk sahibi olmayan yerel halkı aktör olarak projeye dahil etmeyen kamu,
çağdaş kentsel yenileme örneklerinden uzak bir yaklaşım sergilemiştir.
Öngörülen süreç
ġekil 4.18 : Yenikapı Yenileme Projesi İçin Öngörülen Süreç.
80
Uygulanan süreç
ġekil 4.19 : Yenikapı Yenileme Projesi için Uygulanan Süreç.
4.5 Bölüm Sonucu
İstanbul dünya kenti olmak yolunda potansiyellerini doğru bir şekilde kullanmasının
gerekliliği kaçınılmazdır. Bunun için bütüncül planlama kararları ile hedef ve
stratejilerini ortaya koymalıdır. Bu doğrultuda yenileme alanı ilan edilen yerlerin
tarihi, kültürel ve ekonomik yönlerini ortaya çıkarıcak yaklaşımlar sergilemelidir.
Fakat bunun için gerekli olan yasal altyapısının bulunmaması, halihazırdaki 5366
sayılı yasayı kullanması çeşitli sakıncaları doğuran sonuçları getirmektedir.
Yenileme alanı ilan edilen yerler içerisinde Yenikapı deniz kara ve raylı sistemin
odak noktası haline gleen planlama kararları ile stratejik bir konumda bulunmaktadır.
Bunun yanında tarihi ve kültürel değerler yönünden zengin bir yapısı vardır.
Yenileme alanı ilan edilmesi kararı doğru bir karar olmakla beraber, uygulamada
karşılaşılan güçlükler nedeniyle, yenileme kavramının içi tam uygulanamadığı bir
değişim geçirme yolundadır.
Süreç olarak incelendiğinde gerçek anlamda yapılmak istenenlerin ne kadar iyi
niyetli olması bir fark yaratmıyor. Mevcut yasal düzenlemelerle, yenileme kavramı
içerisinde olması gereken çok aktörlü yaklaşımların gerçekleşmesi olanaksızdır.
81
5. SONUÇ
Kentsel yenileme uygulamalarının boyutlarında gerçekte fiziksel mekânın yeniden
üretilmesinin yanında sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarının olduğu göz ardı
edilmemeli. Kavramsal olarak da kentsel yenileme artık çok aktörlü, mekanın
fiziksel yenilenmesiyle beraber yerelin refah düzeyini yükselten, ekonomik
politikalar üreten, sosyal güvence sağlayan yaklaşımları kapsamaktadır. Geçmişten
günümüze kadar yenileme kavramı, müdahale biçimi değişim çeişitli evreler
geçirmiş olmasıyla beraber 90‟lardan sonra ise yenilemenin yeniden canlandırma
boyutu büyük önem kazanmaya başlamıştır.
Kentsel Yenileme dünyanın birçok yerinde birçok amaçla uygulanmıştır. Nitekim
değişen dünya koşullarında ve küreselleşme bağlamında kentlerde roller
değişmektedir. Bu değişim çerçevesinde kentlerin ve kentsel merkezlerin kazandığı
yeni roller yeni karakterler karşısında kentsel yenilemenin yeri çok iyi
tanımlanmalıdır. Ancak kentlerde yaşanan değişim dönüşümlere ilişkin işlevlerin
gerçekleştirilmesinde ve bu işlevlerin tanımlanmasında ülkenin farklılığının,
korunması gerekli değerleri itibariyle geliştirilecek stratejiler arasında yerel
stratejilerin yaratılmasına dikkat edilmelidir. Bütün bunların sağlanabilmesi için
yerel dinamikleri dikkate alan ve katılımı bir kontrol mekanizması olarak kullanmayı
hedefleyen bi yasal düzenlemein gerekliliği kaçınılmazdır.
Dünyadaki örneklere bakıldığında kentsel yenileme kentlerin karakterini değiştiren
önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle yenileme yapılacak alanlar
seçilirken ve sonrasındaki uygulama aşamaları kentsel kalitesi daha yüksek mekanlar
oluşturma hedefi tek başına yeterli görülmemektedir. Bunun için yerel halkın sosyal
kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını gözeten projelerin üretilmesi gerekmektedir.
Türkiye‟de de yerel yönetimlerin son yıllarda giderek daha girişimci bir nitelik
kazanmaları ve daha radikal projeleri uygulamaya koymaları beraberinde toplumsal
ve insani sorumluluklar da getirmektedir. Özellikle İstanbul‟da, metropolün
kimliğinin değişmesi yönünde yapılan atılımların etkileri çoğunlukla makro ölçekte
82
ya da kent ölçeğinde ele alınmakta, mikro ölçekteki –mahalle, komşuluk birimi
ölçeğindeki- etkileri ya tümüyle göz ardı edilmekte ya da salt vicdani bir meseleye
indirgenmektedir. Kuşkusuz proje alanlarındaki meselelere insani ve vicdani açıdan
yaklaşmak da bir zorunluluktur.
İstanbul uluslar arası düzlemde yenidünya düzeni içinde bir küresel kent olmanın,
diğer yandan ulusal düzlemde kendisi dışındaki birçok kenti de etkileyen bir
metropoliten kent olmanın baskı ve sıkıntılarını yaşamaktadır. Bu sıkıntıları aşmak
için, evrensel değerlerini koruyabilen, ekonomik gücünü kent yaşamına yansıtan,
kültürel çeşitliliğini zenginlik olarak gören yüksek yaşam kalitesine sahip bir dünya
kenti olması gerekmektedir.
Kentlerin küreselleşmeye ayak uydurabilmeleri ve rekabet edebilmeleri için
kültürlerinde önemli ölçülerde değişime gitmeleri gerekmektedir. Kenti sermayeye
daha çekici kılmak, kalifiye elemanlara daha yatkın bir hayat standardı oluşturmak
ve kentin turizm potansiyelini daha iyi değerlendirebilmek gibi hedeflerin hepsi
kültürel stratejilerin geliştirilmesinden geçmektedir. İstanbul‟un yönetimi ve
İstanbul‟a ilişkin stratejik kararlar dünya ekonomisinde meydana gelen küreselleşme
çerçevesinde ele alınmalıdır.
Oy ve rant kapısı olarak benimsenen yoksulluk mahalleleri 1990‟larla birlikte izlenen
gayrimenkul eksenli kentsel dönüşüm yaklaşımıyla devlet ve sermaye el ele vererek
kente parçacıl müdahaleleri başlatmıştır. Küreselleşme ve 48 dünya kentleri yaratma
projeleri; Devletin hizmet üreten alanlardan çekilmesi ve kamuya kar sağlayan
kurumların özelleştirilmesi ile sosyal devlet uygulamalarının zayıflaması; imar
planlarına bağlı değer artışının Batı örneklerinde olduğu gibi kamuya
aktarılmasına yönelik hiçbir düzenlemenin bulunmaması ve bütünlükçü planlama
sisteminin parçacıl uygulamalarla delinmesi ve bir takım gruplara imtiyazlar
tanıyabilen antidemokratik yapıların kentsel siyaset içerisine bile sinmiş olması
nedeniyle planlama arazi rantının eşit dağılımına ilişkin eksikli ve sorunların
meydana gelmesi; plan yapan kurumlar arasındaki yetki karmaşaları ve planlar arası
hiyerarşide uygulamaya dönük boşluklar ve planlamada katılım mekanizmalarının
kurulamaması nedeniyle kentsel dönüşüm durdurulması imkânsız bir sorun haline
gelmiştir.
83
Türkiye‟de 2000‟li yılların başından itibaren geleceğe yönelik çok önemli yapısal
Değişiklikler getirecek olan kamu yönetimi eksenli yasal düzenlemelerin yanı sıra
güncel kent sorunlarına çözüm üreteceği öngörüsü ile kentsel dönüşüm ekseninde
hazırlanan yasalar büyük tartışmalar yaratmaktadır . Özellikle yukarıda ayrıntılı
olarak incelenen 5366 sayılı Yıpranan Kent Dokularının Yenilenerek Korunması ve
Yaşatılarak Kullanılması ya da kamuoyundaki kısa adıyla “Kentsel Dönüşüm”
Yasası; müdahale edilemeyen alanlara dokunabilmek için yerel ve merkezi
yönetimlerinin güçlü bir silahına dönüşmüştür. Kentsel dönüşümü yalnızca fizik
mekânın yenilenmesine yönelik algıları; yapılan düzenlemenin kentsel kimlikten
referansla yola çıkmamış olmasının sonucunda kentin kendine ve zamanına
yabancılaşmasıyla sonuçlanacaktır. Yapılan projelerde, son 10 yıldır Batı
örneklerinde gözlemlenen kamu-sermaye-sivil toplum ortaklıkları günümüzde
yapılan uygulamalarda göz ardı edilmektedir. Oysa ki kentsel dönüşüm ancak
katılımın sağlandığı ve odağında insanı barındıran projelerle, farklı etapları içeren
programlar dâhilinde gerçekleştirildiğinde sürdürülebilir olabilecektir. Yasadaki
tanım bir sit alanında yer alan 49 korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarına
öncelik vererek bu yanı sıra yeni yapılacak yapıları da içerecek şekilde
düzenlenmiştir. Buna karşın yönetmelikte tescilli yapılarla ilgili süreçler ikinci aşama
olan uygulama projesi aşamasına atılmakta ve yenileme alanı ilan edilen bölgelerin
mevcut
dokusu yokmuşçasına “yenileme avan projesi” hazırlanmasından söz etmektedir.
“Yenileme Alanı” ilan edilen bölgelerde tipoloji analizleri gerçekleştirmeden, tescilli
yapılara yapılacak müdahalelere karar verilmeden “yenileme avan projesi”
hazırlandığı takdirde bölgenin morfolojisinin kaybedilmesi kaçınılmazdır.
Yenileme alanlarının seçilmesinde ölçütlerin belirli hale getirilmesi, sosyoekonomik
süreçleri içeren eylem planlarının öncelik kazanması, her bölge özelliğinin
gerektirdiği modellerin kurulması, katılım, şeffaf projelendirme ve uygulama
süreçlerinin hayata geçirilmesi, bütüncül planların ve sorun odaklı projelerin
eşgüdümle yönetilmesi zor, fakat gerçekleştirilemeyecek bir süreç değildir. Kent
yöneticilerinden bu konudaki profesyonel birikimi bu temel üzerine oturtması
beklenmeli, talep edilmelidir.
84
85
KAYNAKLAR
5366 sayılı Yıpranan Kent Dokularının Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak
Kullanılması Hakkında Kanun, 2005, Ankara
Akkar, Z.M., 2006: Kentsel Dönüşüm Üzerine, Batıdaki Kavramlar, Tanımlar,
Süreçler Ve Türkiye, Planlama, 2006/2, 29-38.
Alterman, C. 1991, Neighbourhood Regeneration An International Evaluation,
Mansell, London, New York
Andersen, H. S. Ve Leather, P. 1998, Housing Renewal İn Europe, The Policy
Pres, London
Baransü, B. 1989, Şehir Yenileme, Reyo Basımevi, İst
Couch, C. 1992, Urban Renewal Theory And Practice, Macmillan Presss, London
Demirsoy, S. 2004, Kentsel Tasarım Yöntem Ve Teknikleri-Araştırma, Mimar Sinan
Üniversitesi, Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı, İstanbul.
Derman, B. 2002, “Kentin Yeniden Yapılanması: Berlin Postdam Meydanı”,
Mimarlık Dergisi, Mimarlar Odası, Ağustos Sayısı
Dinçer, D. 2007. Tarihi Yarımada Sempozyumu, İTÜ / İstanbul, Türkiye, 15-16
Kasım.
Elephant and Castle Regeneration Partnership 2002, Elephant and Castle
Delivery Plan 2002-2003, London
Elephant & Castle Regeneration Partnership 2000, Getting Involved, Elephant
Links Factsheet 3, London
Elephant & Castle Regeneration Partnership 2002a, Elephant & Castle SRB Bid,
London
Enlil, Z. 2000, Yeniden İşlevlendirme Ve Soylulaştırma, Domus M, Sayı:8, İst
Eraslan, Ġ.G. 2007. Yönetim Mekanizmalarının Kentsel Dönüsüm Algısı Ve
Uygulamaları Üzerindeki Etkisi: İngiltere, Almanya Ve Türkiye
Örneği, Yüksek Lisans Bitirme Tezi, Y.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü
Sehir Ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Dönüsüm Ve
Planlama Programı, İstanbul
Erden, D. 2003, Kentsel Yenileşmede Bir Araç Olarak Dönüşüm Projeleri, Doktora
Tezi, Msü, İst
Eruzun, C. 1987, Kentsel Sitlerin Korunmasında Yerel Yönetimlerin Önemi, 11.
Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu, Bayındırlık Bakanlığı Matbaası,
Ankara
Eruzun, C. 1997, İstanbul Ansiklopedisi, 4. Cilt, “İmar Planları” , Tarih Vakfı
Yayınları, İst
Eruzun, C. 2000, Türkiye‟deki Katılımcı Korumaya Bir Örnek Birgi Yaz Okulu,
Tasarım+Kuram Dergisi, Sayı:2, Msü Yayınları, İst
86
Genç, F. N. (2003), “Kent Yenileme Ve Yerel Yönetimler Kamu Yönetimi
Perspektifi”, Yerel Ve Kentsel Politikalar (Editörler: M. A.
Çukurçayır-A. Tekel), Çizgi Kitabevi, İst
Gökbulut, Ö. (1996), Kentsel Yenilemenin Değişen Anlam Ve Boyutları, Planlama
Dergisi, Sayı:1996/1-4, Şpo, Ankara
Görgülü, Z. 2005. Kentsel Dönüsüm Kentsel Rantın Yeni Adı Olmamalı,
http://Www.Tarihikentlerbirligi.Org/İcerik/Haberdetay.Asp?Newsıd=
99, 2008.
Görgülü, Z. 2005. Planlamada Bir Araç: Kentsel Dönüsüm,
Http://Old.Mo.Org.Tr/Mimarlikdergisi/İndex.Cfm?Sayfa=Mimarlik&
Dergisayi=35&Rec Id=569. Gümüs, K., 2007. 2010 İstanbul İçin Bir
Fırsat Olabilir Mi?, Mimarist, Güz 2007, 50- 54.
Karaman, A. (2003), “Dönüşüm Projelerinde Kentsel Tasarımın Rolü”, 14.
Uluslararası Kentsel Tasarım Ve Uygulamalar Sempozyumu, Msü,
İst.
Kayalar, J. 2004,“Berlin-Potsdamer Meydanı”, Kentsel Tasarım Yöntem Teknikleri,
Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kentsel Tasarım
Yüksek Lisans Programı, İstanbul
Kayasu, S/YaĢar, S. 2003, “ Kentsel Dönüşüm Üzerine Bir Değerlendirme:
Kavramlar, Gözlemler ”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, Yıldız
Teknik Üniversitesi, İstanbul
Keskin, D/Sürat, Ö./Yıldırım, Ö.2003, “ Londra‟nın Sürdürülebilir Kentsel
Yenileşme Deneyiminden, Türkiye Ve İstanbul Özelinde Yenileşme
Çalışmalarında Nasıl Faydalanılabilir? ”, Kentsel Dönüşüm
Sempozyumu, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul
Köksal, A.2000,”Yitik Kentin Peşinde”, Xxı Mimarlık Kültürü Dergisi, Sayı 2,
Mayıs-Haziran
Law, C.M. 1992, 'Urban Tourism And Its Contribution To Economic ... A
Comparative Assessment Of North American Revitalisation Strategie”
Ökten, A. 2008, Yenikapı Sosyo-Ekonomik Yapı Araştırma Raporu Eğilimler,
Sorunlar, Öneriler
Öymen, E.E. 2004,”Avrupa‟ya Yeni Başkent”, /[email protected]
Özdemir, D. 2003, Yeniden Canlandırma Projelerinde Kültür, Turizm Ve Emlak
Piyasaları Üzerine Kurulu Stratejilerin Başarı(Sızlık) Koşullarının
İncelenmesi, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, Şpo, İst
Özden, P. P. (2001), Kentsel Yenileme Uygulamalarında Yerel Yönetimlerin Rolü
Üzerine Düşünceler Ve İstanbul Örneği, İ.Ü. Siyasal Bilimler
Fakültesi Dergisi, İst
Roberts, P. Ve Sykes, H. (2000), Urban Regeneration, Sage Publications, London
Roberts, P.W. Ve Sykes, H., 2000. Urban Regeneration, Sage, Londra. Sökmen, P.,
2003. Kentsel Yenileşmede Örgütleyici Kapasitenin Belirleyici Rolü,
Uluslararası 14. Kentsel Tasarım Ve Uygulamalar Sempozyumu, Msu
/ Fındıklı, İstanbul, Türkiye, 28-29-30 Mayıs.
87
Sasaki, Interdisciplinary Design, “Narragansett İskelesi, Providence, Rhode Island”
Tasarım Dergisi–125, 2002/10s.102
ġengül, T. (1999), “Sosyal Adalet Kent Mekanı Ve Küreselleşme”, 3. Binyılda
Şehirler: Küreselleşme-Mekan-Planlama, 23. Dünya Şehircilik Günü
Kolokyumu, Şpo, Ankara
Tekel, A. Ve Ayten, A. M. (1997), “Kültürel Ve Demokratik Yapılanmanın
Planlama Politikalarının Oluşturulmasındaki Belirleyiciliğinin
Küreselleşme Çerçevesinde Değerlendirilmesi”, 20. Dünya Şehircilik
Günü Kolokyumu, Şpo, Ankara
The World Habitat Award Winner 1985-1989, 1988, The Reconstruction Of
Hiroshima City And The Dunbar Redevelopment Project, World
Habitat Winner.
http://www.kentselyenileme.org/dosyalar/dokuyab14.pdf
Thorns, D.C. 2004. Kentlerin Dönüşümü Kent Teorisi Ve Kentsel Yasam, Csa
Global Yayın Ajansı, İstanbul.
Yakar, H. Ve Turgut, S. (2002), Kent Merkezlerinde Unutulmuş Olan Konut
Alanlarının Yeniden Konut Stokuna Kazandırılması: Beyoğlu Örneği,
Planlama Dergisi, Sayı:2002/2-3, Şpo, Ankara
Yavuz, Ö. 2003, Kentsel Turizm: Bir Kentsel Dönüşüm Stratejisi, Kentsel Dönüşüm
Sempozyumu, Şpo, İst
Yılmaz E. 2009, Türkiye‟de Kentsel Dönüşüm Uygulamalarında Süreç Ve Aktörler
Sulukule Örneği
88
89
EKLER
EK A: Yenikapı Hanehalkı Anketi (Kısa)………………………..…………………91
EK B: Yenikapı Hanehalkı Anketi (Uzun).……………………………...…………92
EK C: Yenikapı Ticaret Anketi ..…………………………………….....…….……94
90
91
EK A: Yenikapı Hanehalkı Anketi (Kısa).
92
EK B: Yenikapı Hanehalkı Anketi (Uzun).
93
94
EK C: Yenikapı Ticaret Anketi
.
95
96
97
ÖZGEÇMĠġ
Ad Soyad: Mehmet Keser
Doğum Yeri ve Tarihi: Varna / Bulgaristan 12.06.1980
Adres: İbrahim Çavuş Mah. Ziya Gökalp Sok. Demirören Apt.
No 71/10 Fatih/İstanbul
Lisans Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
Bulgaristan‟ın Varna ilinin Provadiya kasabasında doğdum. 1989 yılında Türkiye‟ye
Göç dalgasıyla ailemle Yalova‟ya göç ettim. İlk ve orta öğrenimimi Yalova‟da
tamamladıktan sonra yüksek öğrenimim için İstanbul‟a yerleştim. Halen iş hayatımı
İstanbul‟da sürdürmekteyim.