taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor....

32
YIL: 2 SAYI: 7 735 Krş ! www.tusedad.org SİZİN DERGİNİZ Ocak - Şubat 2011 1 Ağustos 2010 tarihinden itibaren Hazine tarafından Ziraat Bankası aracılığı ile kullan- dırılan hayvancılık ve sulama kredilerinde %100 faiz desteğinin, 2011 yılında da devam edeceği açıklandı. Diğer tüm kredilerde Hazine; faizin %25’ini değil, %50’sini karşılayacak. Çiftçi Ziraat Bankası’ndan artık %0–5 aralığında faizle kredi kullanabilecek. Sayfa 3’te Taşıma suyla degirmen dönmez! ‘0’ faiz devam ediyor Hayvan ithalatı devam ediyor AMERİKAN Soya Derneği (ASA) ve Tüsedad organizasyonu ile 27 Eylül-9 Ekim 2010 tarihleri arasın- da gerçekleştirilen ABD gezisine üyelerimiz de katıldı. Alaca Çiftliği’nden Nejat Deveci, Matlı Çiftliği’nden Abdurrahman Özlüer, Matlı Yem’den Barış Bilen Yavuz, Most Çiftliği’nden Özgür Erdaş ve Tahir Yavuz, Erler Çiftliği’nden Erkan Pazarcık ve Hakan Selçuk, Havsa Çiftliği’nden Tolga Havsa, Konbes Çiftliği’nden Reşat Küçük, Kemalbey Çiftliği’nden Erol Akçakaya, Zirve Yem’den Altan Tutak’ın katıldığı gezi boyunca, ASA temsilcisi Sinan Göker ve tercümanı- mız Nadir Fayazoff bizlere eşlik etti. Sayfa 12’de Sevgili dostlar, YAZIMA başlamadan önce, bir gerçeği ister istemez kabullenmek durumunda kaldığımı ifade etmek istiyorum. Yayıncılık gerçekten zaman ve özveri isteyen bir iş… Elde olma- yan sebeplerden dolayı, dergimiz “TÜSEDAD” bir süre sizlerle buluşamadı. Bunun için hoşgörünüze sığınarak bizleri bağışlamanızı diliyorum. ASA&Tüsedad organizasyonu ile ABD’ye gezi düzenlendi GÜNÜMÜZDE 1 lt. süt ile ancak 900 gr. yem alınabiliyor. Bu durum, 2008 yılında yaşandı ve yaklaşık 1 milyon süt veren inek kesildi. Bugünkü et krizinin asıl nedeni de o yıl damızlık ineklerin kesilmesidir. Damızlık ve besilik hayvan ile birlikte karkas ithalatı da baş döndürücü bir hızla devam etmektedir. Süt taban fiyatı, Bakanlığımızın sanayicilere süt tozu teşviki dağıtmasıyla şimdilik sabit tutu- labilmektedir. Hiç kimse ülkemizin bugün et konusunda ihracatçı olması gibi, yarın süt ve süt ürünlerinde de ihracatçı konumuna düşmesini istemez. Bakanlığımızın üreticilere destek amacıyla “0” faizli krediler ver- mesi ile yerli üretimin arttırılma- sı amaçlanmaktadır. Bu, sektörü- müz açısından güzel bir uygula- madır, ancak üreticilerin üretim- lerini sürdürebilmesi de süt piya- sasının düzenlenmesine bağlıdır. Süt sanayicisi, satışların düşük olması gerekçesiyle birçok köy ve işletmenin sütlerini bırakmakta- dır. Bugüne kadar sanayici tarafın- dan sütün kalitesine verilen kali- te primleri %50 oranında düşü- rülmektedir. Yeni yatırımcılarla birlikte süt üretiminin artmasının yanı sıra, süt tüketimini arttırıcı önlemler (okul sütü, asker sütü vb.) hayata geçirilememektedir. Yem hammadde fiyatlarının yük- selişi önlenememektedir. Üretici ile nihai tüketici arasın- daki zincirin halkaları kontrol edilememektedir. Süt tozu, kazein, protein gibi yan ürünlerin ithalatı bir türlü önle- nememektedir. 2008’den daha büyük ve daha yıkıcı bir krizin kapıda olduğun- dan endişe etmekteyiz. 22.12.2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/1155 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile sıfır gümrükle ithalat izni verilen 100 bin tonluk damızlık olmayan canlı sığır ve sığır eti kontenjanının kalan 50 bin tonluk kısmı bir yıl süreyle uzatıldı. Karkas et, kasaplık canlı sığır, besilik canlı sığır, koyun ve kuzu ithalatında uygulanan düşük gümrük vergisi uygulaması da sınırsız olarak uzatıldı. Sayfa 11’de Çiğ sütte kriz derinleşiyor İNŞAAT mühendi- sinden tekstilciye, estetik cerrahından makineciye kadar toplumun teminat gösterebilen kesimi sıfır faiz sendromuna yakalandı. Duydunuz mu? İthalat süresi uzatılmış… tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:52 Page 1

Upload: others

Post on 13-Feb-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

YIL

: 1 S

AY

I: 1

7 T

L

YIL

: 2 S

AY

I: 7

735

Krş

!

www.tusedad.org SİZİN DERGİNİZOcak - Şubat 2011

1 Ağustos 2010 tarihinden itibaren Hazinetarafından Ziraat Bankası aracılığı ile kullan-dırılan hayvancılık ve sulama kredilerinde%100 faiz desteğinin, 2011 yılında dadevam edeceği açıklandı.Diğer tüm kredilerde Hazine; faizin %25’inideğil, %50’sini karşılayacak. Çiftçi ZiraatBankası’ndan artık %0–5 aralığında faizlekredi kullanabilecek.

Sayfa 3’te

Taşıma suyladegirmen dönmez!

‘0’ faiz devam ediyor

Hayvan ithalatı devam ediyor

AMERİKAN Soya Derneği (ASA)ve Tüsedad organizasyonu ile 27Eylül-9 Ekim 2010 tarihleri arasın-da gerçekleştirilen ABD gezisineüyelerimiz de katıldı. AlacaÇiftliği’nden Nejat Deveci, MatlıÇiftliği’nden Abdurrahman Özlüer,Matlı Yem’den Barış Bilen Yavuz,Most Çiftliği’nden Özgür Erdaş veTahir Yavuz, Erler Çiftliği’nden

Erkan Pazarcık ve Hakan Selçuk,Havsa Çiftliği’nden Tolga Havsa,Konbes Çiftliği’nden Reşat Küçük,Kemalbey Çiftliği’nden ErolAkçakaya, Zirve Yem’den AltanTutak’ın katıldığı gezi boyunca, ASAtemsilcisi Sinan Göker ve tercümanı-mız Nadir Fayazoff bizlere eşlik etti.

Sayfa 12’de

Sevgili dostlar,YAZIMA başlamadan önce, bir gerçeği isteristemez kabullenmek durumunda kaldığımıifade etmek istiyorum. Yayıncılık gerçektenzaman ve özveri isteyen bir iş… Elde olma-yan sebeplerden dolayı, dergimiz“TÜSEDAD” bir süre sizlerle buluşamadı.Bunun için hoşgörünüze sığınarak bizleribağışlamanızı diliyorum.

ASA&Tüsedad organizasyonu ile ABD’ye gezi düzenlendi

GÜNÜMÜZDE 1 lt. süt ile ancak900 gr. yem alınabiliyor. Budurum, 2008 yılında yaşandı veyaklaşık 1 milyon süt veren inekkesildi. Bugünkü et krizinin asılnedeni de o yıl damızlık ineklerinkesilmesidir. Damızlık ve besilik hayvan ilebirlikte karkas ithalatı da başdöndürücü bir hızla devametmektedir.Süt taban fiyatı, Bakanlığımızınsanayicilere süt tozu teşvikidağıtmasıyla şimdilik sabit tutu-labilmektedir.Hiç kimse ülkemizin bugün etkonusunda ihracatçı olması gibi,yarın süt ve süt ürünlerinde deihracatçı konumuna düşmesiniistemez.Bakanlığımızın üreticilere destekamacıyla “0” faizli krediler ver-mesi ile yerli üretimin arttırılma-sı amaçlanmaktadır. Bu, sektörü-müz açısından güzel bir uygula-madır, ancak üreticilerin üretim-

lerini sürdürebilmesi de süt piya-sasının düzenlenmesine bağlıdır.Süt sanayicisi, satışların düşükolması gerekçesiyle birçok köy veişletmenin sütlerini bırakmakta-dır.Bugüne kadar sanayici tarafın-dan sütün kalitesine verilen kali-te primleri %50 oranında düşü-rülmektedir.Yeni yatırımcılarla birlikte sütüretiminin artmasının yanı sıra,süt tüketimini arttırıcı önlemler(okul sütü, asker sütü vb.) hayatageçirilememektedir.Yem hammadde fiyatlarının yük-selişi önlenememektedir.Üretici ile nihai tüketici arasın-daki zincirin halkaları kontroledilememektedir. Süt tozu, kazein, protein gibi yanürünlerin ithalatı bir türlü önle-nememektedir. 2008’den daha büyük ve dahayıkıcı bir krizin kapıda olduğun-dan endişe etmekteyiz.

22.12.2010 tarihinde Resmi Gazete’deyayımlanan 2010/1155 sayılı BakanlarKurulu kararı ile sıfır gümrükle ithalat izniverilen 100 bin tonluk damızlık olmayancanlı sığır ve sığır eti kontenjanının kalan 50bin tonluk kısmı bir yıl süreyle uzatıldı.Karkas et, kasaplık canlı sığır, besilik canlısığır, koyun ve kuzu ithalatında uygulanandüşük gümrük vergisi uygulaması da sınırsızolarak uzatıldı.

Sayfa 11’de

Çiğ sütte kriz derinleşiyor

İNŞAAT mühendi-sinden tekstilciye,estetik cerrahındanmakineciye kadartoplumun teminatgösterebilen kesimisıfır faiz sendromunayakalandı.

Duydunuz mu?İthalat süresiuzatılmış…

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:52 Page 1

Page 2: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:52 Page 2

Page 3: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

3

BAŞKAN’DAN

2- AB ülkelerinde ve ABD’de et ve süt,stratejik temel besin hammaddeleriolarak kabul görmüş, üreticiler çeşitliyollarla koruma şemsiyesi altına alın-mıştır. Maalesef ülkemiz henüz buolgunluğa ulaşamamıştır.3- Ülkemizde besi hayvancılığı yeterin-ce desteklenmediği için et ihtiyacı dasüt sığırcılığı yapan işletmelerdentemin edilmektedir. Yani, çiğ sütündeğerine satılamadığı dönemlerde etsıkıntısı da doğal olarak yaşanmaktadır.2008-2009 yıllarında yem hammaddefiyatlarının aşırı yükselmesi (işletmele-rin aylık giderleri içerisinde yem ham-maddesi %65-70 arasındadır) aynısüreçte süt taban fiyatlarının da (ithalsüt tozu) 40 kuruşa gerilemesi, kayıtlı 1milyon baş anaç hayvanın kesime git-mesine sebep olmuştur. Annenin yokedilmesi durumunda yavrunuz daolmaz. Doğal olarak etiniz ve sütünüzde bulunmaz.4- Hayvancılık sektöründe doğru veyayanlış alınan kararların sonucunu enerken 18 ay sonra görürsünüz. Bugünyaşanan et krizi, 2008-2009 yıllarındayapılan yanlış uygulamalardan kaynak-

lanmaktadır. 5- Bu sektör doğası gereği “DUR-KALK”lara izin vermez. Alınacak tedbirler veverilecek destekler uzun vadeli olmalı,süreklilik arz etmelidir. (Bugün doğanbir erkek buzağı en erken 14-15 ay, birdişi buzağı 24 ay sonra doğduğu işlet-meye artı değer olarak yazılır)

Öneriler:1- Yapılan ithalat yanlışına son verilme-lidir.2- Besi hayvancılığı, özellikle Doğu veGüneydoğu illerimizde desteklenmeli-dir.3- Kaçak hayvan girişi ve çıkışı mutlakaönlenmelidir.4- Verimliliğin ve hijyenin arttırılmasıiçin özellikle köylerimizde toplu hay-vancılık (min. 50 baş) özendirilmelidir.Bu nedenle devletin modeller ve des-tekler üretmesi gerekmektedir.5- Süt taban fiyatının tespiti devletinkontrolüne alınmalıdır.6- Süt taban fiyatının oluşumundakiihale düzeni yeniden yapılandırılmalıve devletin hakemliğinde gerçekleştiril-melidir.7- EBK (Et ve Balık Kurumu) ile SEK (SütEndüstrisi Kurumu) mutlaka yenidenyapılandırılmalı ve hayata geçirilmeli-dir. (Özelleştirmeden önceki piyasadenetleyicisi rolüne yeniden kavuştu-rulmalıdır)8- Süt tüketimi arttırılmalıdır. Bununiçin annelerin bilgilendirilmesi, okulsütü projesi ve derneğimizin projesiolan “Halk Süt Projesi” nin belediyeleri-miz kanalıyla hayata geçirilmesi gerek-mektedir.Saygılarımla… ■

Adnan YILDIZTÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı

Sevgili Dostlar,

Ocak - Şubat 2011

Yazıma başlamadan önce, birgerçeği ister istemez kabullen-mek durumunda kaldığımı

ifade etmek istiyorum. Yayıncılık ger-çekten zaman ve özveri isteyen bir iş…Elde olmayan sebeplerden dolayı, der-gimiz “TÜSEDAD” bir süre sizlerle bulu-şamadı. Bunun için hoşgörünüze sığı-narak bizleri bağışlamanızı diliyorum.İyisi-kötüsü, eğrisi-doğrusu ile birseneyi daha geride bırakmış bulunu-yoruz. Dilerim 2011 yılı hepimize sağ-lık, başarı, mutluluk ve bol kazançgetirir.Geride bıraktığımız 2010 yılı, sektörü-müz için başarılı bir yıl olmamış vesürekli yapılan hatalarda ısrar edilmiş-tir. Et ve süt üretimini arttırmak ama-cıyla; 1 Ağustos 2010 tarihinden itiba-ren geçerli olmak üzere; ZiraatBankası “0” faiz ve 7 senede geriödeme koşulu ile kredi vermeye başla-mıştır. Biz üreticiler, Ziraat Bankası’nınbu kararını sektörü destekleyen, yerin-de bir karar olarak sevinçle karşıladık.Fakat hemen akabinde, gümrük vergi-lerinin indirilmesiyle birlikte canlı besihayvanı, et ve gebe düve ithalatı ser-

best hale getirildi. Biz üreticiler, taban tabana zıt olan buiki kararı yorumlamakta zorlanıyoruz.73 milyonluk kalabalık bir nüfusu itha-lat ile besleyemezsiniz. Yani, taşımasuyla değirmeni döndürmeye çalış-mak abesle iştigaldir. Geçmiş yıllardagörüldüğü üzere, et ve canlı hayvanithali amaca hizmet etmemiştir.Bunun yanı sıra, üretici hem tedirginhem de mağdur edilmiştir. Yarınınaşüphe ile bakmaktadır, büyüme vekendisini geliştirme fırsatı da elindenalınmaktadır. “Yanlışın neresindendönülürse kardır” mantığı ile bu işinmutfağında olan kesimin temsilcisiolarak dillendirdiklerimizin dikkate alı-nacağını umut ederek, ülke gerçekleriolan tespit ve önerilerimizi sıralamayaçalışacağım.

Tespitler:1- Ülkemiz 73 milyonluk bir nüfusasahiptir. Sağlıklı nesiller yetiştirebilmekiçin temel besin hammaddesi/hayvan-sal protein kaynağı olan et ve süterahatlıkla ulaşabilmek ve tüketebilmekgerekmektedir.

Sektörümüzdeki tüm paydaşların dikkatine!Sizce süt-yem paritesi böyle mi olmalı?

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:52 Page 3

Page 4: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:52 Page 4

Page 5: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

la, Et ve Balık Kurumu’nun stokunda 6bin ton et ve kesilmek üzere 35 bin başkasaplık sığır var. Bakanlar Kurulu,EBK’ya sıfır gümrükle ithalat izni verdiği100 bin tonluk damızlık olmayan canlısığır ve sığır eti tarife kontenjanınınsüresini bir yıl uzattı. EBK, 2011 yılındada ithalat politikasını sürdürecek. Ayrıcakarkas et, kasaplık canlı sığır, besilikcanlı sığır, koyun ve kuzu ithalatındauygulanan düşük gümrük vergisi uygu-laması süresiz uzatıldı.Canlı hayvan ithalatında % 135, karkaset ithalatında %225 olan gümrük vergisioranları; EBK’nın yaptığı ihalelerle sıfır,özel sektör ithalatında türlerine göresıfır ile % 30 oranında uygulanıyor.Başka bir deyişle, kapılar ithalata süresizve sınırsız açılmış oldu. Hayvancılık ileilgili dış ticaret politikasında önemlikararlar alınırken, bir yandan da devletZiraat Bankası aracılığı ile sıfır faizli kredidağıtıyor. Hazine destekli sıfır faizli kre-diden yararlananların sayısı 40 bineulaştı. Kullandırılan kredi miktarı ise 3milyar TL’ye yaklaştı. Sıfır faizli krediyialan, piyasaya çıkıp hayvan edinmekistiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7 binTL’yi, damızlık koyun fiyatı 1000 TL’yi

buldu. Hükümet et fiyatını düşürmeyeçalışırken, sıfır faizli kredide zamanlamahatası yaparak hayvana olan talebi art-tırdığı için fiyat yükseldi. Bu nedenle etfiyatı düşürülemedi. Fiyat artışına rağ-men içeride hayvan bulamayanlar isedışarıdan ithal ediyor. Verilen sıfır faizlikredinin önemli bir bölümü ithalatagidiyor.

Hayvancılık sektöründeyeni sorunlarYeni aktörlerin önemli bir bölümü; dahaönce bu işi yapmadıkları için; ithal ettik-leri hayvanların süt verimliliği ve karkasağırlığı konusunda ciddi sorunlar yaşa-yabiliyor. Daha birkaç ay geçmesine rağ-men bazıları bu işi yapamayacağınıanlayarak sektörden çekilmeye başladı.Bir iki yıl içinde sektörde ciddi bir yaprakdökümü bekleniyor. Önemli bir diğertehlike ise, verilen sıfır faizli kredi ile sütüretiminde beklenen artış olacaktır.Birçok yeni işletme kuruluyor. Çiğ sütüretiminin iki yıl içinde 2 milyon tonlukartışla 14-15 milyon tona ulaşması bek-leniyor. Bu sütün nasıl değerlendirilece-ğine yönelik hiçbir çalışma yok. Mevcutçiğ sütün tüketiminde bile sorun yaşanı-yor. Hatta bugün yaşanan et krizinin

temelinde 2008’de yaşanan süt krizi var.Süt tüketiminin arttırılmasına yönelikönlemler alınmıyor. Okul sütü projesiyıllardır konuşuluyor, 2010’da da hayatageçirilemedi. Üretim fazlası çiğ sütünsüt tozuna dönüştürülmesi projesi deistenen sonucu vermedi. Bu şartlardaçiğ süt üretiminin artması, sütte vedolayısıyla ette yeni krizler doğurabilir.Çünkü tüketim artmayınca, üretim artışısonucu çiğ sütün fiyatı da düşecek.Sütten para kazanamayan üretici, süthayvanını kesime götürecek. Bugünyaşanan krizden çok daha büyük bir krizyaşanacak.

Besiciliğe büyük darbeİthalat ve sıfır faizli kredi politikasınınbesiciliğe de büyük bir darbe vuracağıçok açık... Karkas etin kilosu 14-15TL’den satılırken, dışarıdan 9-10 TL’yekarkas et getirilmesi yerli üreticiye “Senbu işi yapma” demektir. Nitekim dışarı-dan besilik hayvan ithal edenler bileithalat yaptıklarına pişman oldular. Yerlibesicilerin ucuz ithalat karşısında yaşa-ma şansları da yok...Hayvancılık sektörünün beklentisi; eğergerçekten ithalata ihtiyaç varsa besiliksığır ve damızlık hayvan ithalatının yerliüretimi zorlamayacak, yok etmeyecekgümrük vergisi oranları ile sürdürülme-si, kasaplık hayvan ve karkas et ithalatı-nın ise durdurulmasıydı. Hükümet yerliüreticiyi koruyacak bu öneriyi kabuletmedi. Hayvancılık sektörünü tama-men dışa bağımlı hale getirecek, yerliüretimi bitirecek, besi işletmelerini ifla-sa sürükleyecek düşük gümrük vergisiile sınırsız ithalatı tercih etti. Özetle,hayvancılıkta sınırsız ithalat dönemininfaturası hem üretici hem de tüketici içinçok ağır olacak. ■

Ali Ekber YILDIRIM - www.tarimdunyasi.net Dünya Gazetesi Tarım Yazarı

Hayvancılıkta sınırsız ithalat dönemi…

5

KONUK YAZAR

Ocak - Şubat 2011

Hayvancılık politikasının geldiğison nokta, sınırsız ithalat…Kuzudan koyuna, besiden

kasaplık hayvana, damızlıktan kurban-lıklara, karkas etten süt tozuna kadar nevarsa hepsi ithal ediliyor. Türkiye, geç-miş yıllarda da canlı hayvan ve et ithala-tı yaptı. Fakat ithalatın da bir sınırı vekuralları var. Hükümet sınırları da, kural-ları da büyük ölçüde kaldırdı.Hayvancılıkta sınırsız ithalat dönemibaşladı. Bu durum, hayvancılık politika-sının resmen iflas ettiğinin bir gösterge-sidir. Hükümetin her fırsatta en çok des-tek vermekle övündüğü hayvancılık sek-törü, her yönüyle dışa bağımlı halegeldi. Hükümet, özellikle Tarım veKöyişleri Bakanı Mehdi Eker ve Bakanlıkbürokratlarının sık sık övünerek söyledi-ği gibi, 2002 yılında 80 milyon lira olanhayvancılık destekleri 2010’da 1.2 mil-yar TL seviyesine ulaştı. Desteklerdemüthiş bir artış var. Ancak 80 milyon TLdesteğin verildiği dönemde ithalatyoktu. Bugün her şey ithal ediliyor.Destek her şey ithal edilsin, dışa bağım-lılık artsın diye mi verildi?

Tarımsal desteğin önemiTarımsal destekler; üretimi planlamak,ülkenin ihtiyacı olan gıda ürünlerininöncelikle yurt içinde üretilmesini vetüketiciye uygun şartlarda ulaşmasınısağlamak, ihraç edilecekse rekabetgücünü arttırmak, dışarıya karşı yerliüretimi korumak amacıyla verilir. AB’ninortak tarım politikası çerçevesinde 50yılı aşkın bir süredir verdiği desteklerhep bu doğrultuda oldu. Hayvancılıkdestekleri, 80 milyon TL’den 1.2 milyarTL’ye ulaşmış ve sektör tamamen dışabağımlı hale gelmişse; uygulanan des-tek politikalarında ciddi bir yanlışlık vardemektir. Bu hata düzeltilemezse, kor-karım yarın ülkede hayvancılık diye birsektör kalmaz. O zaman ithalat bu kadarucuz olmaz. Mayıs ayında canlı hayvan ithalatı vedaha sonra et ithalatı başladığında fiyat-lar daha düşüktü. Macaristan, “Türklergeldi, bizde de fiyatlar arttı” diyerektepki gösterdi. Uruguay, sınırsız ihracatolamayacağını belirterek Türkiye’nin buülkeden ithalat yapmasını sınırladı.Karkas etin kilosu 2 - 2.5 Avro’dan ithaledilirken, talep artınca fiyat yükseldi.Bugün etin kilosu 4 - 4.5 Avro’dan satınalınıyor. Türkiye’de yerli üretim biterse,fiyatlar çok daha fazla yükselir ve ithalatucuz olmaktan çıkar.

“0” gümrükle ithalat izniBu satırları yazdığımız 25 Aralık itibarıy-

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:52 Page 5

Page 6: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:52 Page 6

Page 7: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 7

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

Yeni Ata, Kırklareli ili Lüleburgazilçesi Tatarköy’de 45 dönüm araziüzerine kurulu... İşletme sağmal

ahır, genç hayvan ahırı, sağımhane,doğumhane, revir, soğutma tankı, yem,silaj ve saman depoları, gübre işletme sis-temi, idari bina ve toplam 3 adet aile loj-

yaklaşık olarak 150 adete ulaşacak. 2010-2011 yılının ilk yarısında, aktif olaraksağılan hayvan sayısı tam kapasiteye ulaş-tığında günlük süt üretiminde de artışhedefleniyor.5000 m2 padok ve gezinti alanı yarı açıkserbest sistemli... 200 sağmal hayvanı

manından oluşuyor. Yeni Ata, dünyastandartlarına uygun hijyen ve kaliteyihedefleyen et ve süt üretimini sağlıyor. Şuan itibarıyla 355 adet hayvan bulunuyor.Aktif sağılmakta olan toplam hayvan sayı-sı ise 114... Gebe düvelerin sağıma katıl-masıyla, sağılan hayvan sayısı yıl sonunda

Yeni Ata, dünya standartlarına uygun hijyen ve kaliteyi

hedefleyen et ve süt üretimini sağlıyor.

Yeni Ata, dünya standartlarınauygun üretim yapıyor

barındıracak kapasitede... Karasal iklimkoşullarına uygun barınaklar mevcut...Gübre temizliği otomatik gübrelememakinesi ile yapılıyor. Aydınlatma siste-mi, hayvanların ihtiyaçlarına göre dizaynediliyor. İşletmede veteriner hekim ve 8personel çalışıyor. ■

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:53 Page 7

Page 8: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 20118

UZMAN GÖRÜŞÜ

Buzağıların hayatta kalmaları vesağlıklı bir şekilde gelişmeleri,uygulanan bakım ve besleme

yöntemleri ile yakından ilişkilidir. Hatalıbakım ve besleme uygulamaları buzağı-ların ileri yaşlardaki performanslarınıoldukça etkilemektedir. Örneğin, hatalıbakım ve besleme yapılan bir erkekbuzağının ileri yaşlarda besiye alındığın-da kesim olgunluğuna gelme zamanı,doğru bakılıp beslenen buzağılara görebirkaç ay uzayabilmektedir. Ayrıca hatalıbeslenen bir dişi buzağı, inek olduğudönemde daha az süt verebilmektedir. Yeni doğmuş bir buzağıya yapılacak bes-leme uygulamaları için iki hedef vardır:1. Buzağının hayatta kalmasını sağlamak2. Bir an önce işkembe gelişiminin sağ-lanmasıGelecekte daha sağlıklı ve performansıyüksek besi ya da süt sığırlarının eldeedilmesi için bu hedeflere azami ölçüdeulaşılmalıdır.

1. Hedef:“Buzağının hayatta kalmasını sağlamak”Yeni doğan bir buzağının hayatta kalma-sını sağlamada en önemli konu, doğum-dan sonra buzağı bakımı ile ilgili tedbir-leri almak, sağlıklı ve kaliteli bir ağızsütünü bir an önce kendisine sunmaktır. Yeni doğan bir buzağı, yaklaşık 1 saatiçerisinde ayağa kalkar ve anasını emme-ye çalışır. Buzağı emmeden önce, anası-nın meme başları ve memenin etrafı ılıksabunlu suyla yıkanıp temiz bir bezlekurulanmalıdır.

Ağız sütü ve önemiAğız sütü yeni doğan bir buzağıya verile-cek ilk ve en önemli gıdadır. Çünkü busüt, başka bir şekilde sağlanması müm-kün olmayan bağışıklık maddelerini içe-rir. Bağışıklık maddeleri, buzağının sağlı-ğı ve yaşama gücü üzerinde oldukçaetkilidir. Buzağılar, enfeksiyöz hastalıkla-ra karşı çok az ya da hiç bağışık olmayanbir biçimde doğarlar. Böylece buzağılarancak ağız sütünü içerek pek çok enfek-siyöz hastalığa karşı direnç sağlarlar.Ağız sütü, buzağıları özellikle solunumsistemi hastalıklarına ve ishale karşıkorur. Yapılan çalışmalarda kaliteli veyeterli miktarda ağız sütü alan buzağıla-rın ilk 3 aylık yaşam döneminde hayattakalma oranı %95 iken, yetersiz ya da hiçağız sütü içmeyenlerde bu oran %30 ola-rak bulunmuştur. Bu nedenle buzağınınzamanında ve yeterli miktarda ağız sütüiçerek sağladığı bağışıklık, onun hayattakalması için çok önemlidir.Ağız sütü doğumdan hemen önce ya dakısa bir süre sonra ana hayvanın memebezlerinden salgılanır. Gerçek ağız sütü

sadece ilk sağımdan elde edilir. Dahasonraki sağımlardan elde edilen ağızsütü, ilk sağımdan elde edilene görebesin maddeleri ve bağışıklık maddele-rince daha fakirdir. Gerçek ağız sütütam yağlı sütün 2 katı kuru madde, 3katı mineral ve 5 katı protein içerir. Ağızsütü enerji ve vitaminlerce de zengin-dir. Yüksek miktarlarda A, D ve E vitami-ni içerir. Yeni doğmuş buzağı bu vita-minlerce düşük rezervlere sahip olduğuiçin büyük önem taşır. Ağız sütünün kalitesi, görünüşü ile belir-lenir. Bağışıklık maddelerini yüksek mik-tarda içeren iyi kaliteli bir ağız sütüyoğun ve krema kıvamındadır. Sulugörünüşlü ve açık renkli ağız sütü yenidoğmuş bir buzağının ilk gıdası olmama-lıdır. Çünkü böyle bir ağız sütü kurumadde, protein, yağ ve en önemlisi bağı-şıklık maddelerince fakir demektir. Ağız sütünde bulunan bağışıklık madde-lerinin tipi, ana hayvanın maruz kaldığıhastalık etkenleri ve uygulanan aşı tipleriile belirlenir. Eğer bir sığır fazla türde has-talığa maruz kalırsa, onun ağız sütündenitelik olarak o kadar fazla bağışıklık mad-desi bulunur. Bu nedenle annesiyle aynıçiftlikte yetiştirilen bir buzağı hastalıklarakarşı daha dirençlidir. Satın alınan buzağı-lar ya da annesi satın alındıktan kısa süresonra dünyaya gelen buzağılar, ağız sütüiçmelerine rağmen ortamdaki hastalıketkenlerine karşı bağışık olmayabilir. Yenidoğmuş bir buzağının hastalıklara diren-ci, ağız sütünün kalitesi ve veriliş zaman-laması ile yakından ilişkilidir. Bu zamanla-ma, buzağı hastalıklara karşı yok denecekkadar bağışık biçimde dünyaya geldiğin-den dolayı önemlidir. Buzağılar tarafın-dan içilen ağız sütündeki bağışıklık mad-deleri bağırsaklardan emilerek kana karı-şır. Böylece buzağıyı hastalık ve enfeksi-yonlara karşı korumaya başlar. Emilenbağışıklık maddesi miktarı, doğrudanağız sütünün veriliş zamanı ile etkilenir.Bağırsakların bağışıklık maddeleriniemme yeterliliği zaman ilerledikçe hızlıbir biçimde düşer. Doğumu izleyen ilk 24saatin sonunda doğumun ilk saatlerinegöre, buzağının bağırsaklarından bağışık-lık maddesi emilim oranı % 90 oranındaazalır. Bu nedenle ağız sütünün buzağıyaverilişinde vakit geçirilmemelidir. Ağızsütü mümkün olabilen en erken zaman-da ya da en geç 2 saat içinde mutlakaverilmelidir. Ayrıca ağız sütünün verilişigeciktiği zaman, bağırsaklarda üreyenhastalık yapıcı mikroorganizmalar ağızsütünün yerine emilerek buzağıları hasta-landırabilirler. Doğumdan sonra anasınınyanında bırakılan buzağı bir süre izlen-meli ve ağız sütünü içip içmediği kontroledilmelidir. Bazı zayıf ve güçsüz doğanbuzağılar kısa sürede ayağa kalkamazlar

ya da kendi kendine annelerinin memele-rinden ağız sütünü emerek alamazlar.Bazen anne hayvan buzağısını emzirmekistemez. Böyle durumlarda buzağınınağız sütünü içmesini sağlamak üzere, anahayvan sağılarak alınan ağız sütü birbiberon vasıtasıyla buzağıya içirilmelidir.

Ağız sütünün kalitesindeçeşitli nedenlerle problem oluşabilira- Sığır 3-4 haftadan az kuruda kaldığındaİneklerde memede süt üretimi ve ağızsütünde bulunan bağışıklık maddeleri-nin kandan memeye verilmesi, doğuma3-4 hafta kala başlar. Bu nedenle inekle-rin kuruda kalma süresi 3-4 haftadandaha kısa olduğunda kandan memeyeverilmeye başlanan bağışıklık maddelerisağılan sütle birlikte dışarıya atılmış olur.Böylece doğumdan sonra salgılanan ağızsütündeki bağışıklık maddesi miktarıönemli ölçüde azalır. b-Sığır doğumdan önce sağıldığındaYukarıda anlattığımız olaylar burada dageçerlidir. Bazen yetiştiriciler doğumabirkaç gün kala ineklerinin memelerininçok şiştiğini ve mastitis olacağı endişe-siyle doğumdan önce hayvanlarını birmiktar sağdıklarını söylemektedir. Neyazık ki, bu uygulama belki anne hayva-nın yararına olsa bile birkaç gün sonradoğacak yavrunun ağız sütüyle kaliteli veyüksek miktarda bağışıklık maddesialmasını engellemektedir. Bu durumunönüne geçmek için mümkünse doğum-dan önce ana hayvan sağılmamalı, aksitakdirde sağılan süt temiz bir kaba alına-rak buzdolabında ya da derin donduru-cuda saklanmalıdır. Doğumu takibençözdürülerek buzağıya içirilmelidir. c- Sığırın yaşının genç olmasıSığırın yaşı, ağız sütünün kalitesini etki-lemektedir. Genç sığırlar hastalık etken-lerine yaşlı sığırlara göre daha az maruzkaldıkları için, doğumdan sonra salgıla-mış oldukları ağız sütlerinde daha azmiktarda ve çeşitlilikte bağışıklık madde-si bulunur. Bu durumda genç hayvanla-rın ağız sütlerinin yaşlı hayvanların ağızsütleri ile karıştırılarak buzağılara içiril-mesiyle daha iyi bir bağışıklık elde edilir. d- Sağımdan önce memenin temiz-lenmemesi Ağız sütü içirme döneminde ana hayva-nın meme bölgesi iyi temizlenmezse,üreyen zararlı mikroorganizmalar sağılanağız sütüne karışarak kalitesini bozabilir.Bu nedenle doğumdan hemen sonraineklerin meme bölgeleri iyice temizlen-melidir. Aşırı kanlı ya da mastitisli inek-lerden alınan ağız sütünün buzağılaraverilmemesi gerekmektedir.e- Gebelik sayısıGebelik sayısı anne hayvanın ilk ağızsütünde bulunan bağışıklık maddesimiktarını doğrudan etkiler. Daha yaşlıhayvanlar ilk buzağısını yapan gençler-den daha fazla mikroorganizma ile karşı-laştıkları için, genellikle daha yüksek birbağışıklık maddesi miktarına sahiptir.Her yeni tür mikroorganizma ile karşılaş-ma sonucu, sığırın hastalıklara karşısavunma sistemi daha fazla sayıda veçeşitlilikte bağışıklık maddesi üretir.Sığırın kan dolaşımında bulunan bağışık-

lık maddeleri ağız sütüyle atılır.

Ağız sütünün veriliş miktarı ve şekliSüt sığırı yetiştiricileri, buzağılarınındoğumdan hemen sonra ağız sütü aldık-larından emin olmalıdır. Araştırmalarbuzağıların %25’inin doğduktan sonra 8saat boyunca ilgilenilmeksizin yalnız kal-dıklarını, %10-25’inin de yeterli ağızsütünü alamadıklarını göstermiştir.Buzağılar, doğumdan sonra ilk birkaçsaat içerisinde 2-2,5 lt. civarında ağızsütü almalıdır. Toplam günlük tüketimise 4-6 lt. civarında olmalıdır. Yani gün-lük ağız sütü tüketimi, buzağının canlıağırlığının %10’u kadar olmalıdır. Yeni doğmuş buzağıların ağız sütü ilebeslenmelerinde dikkat edilecek nokta-lar şu şekilde özetlenebilir:a- Ana hayvanın meme bölgesi temizolmalıdır,b- İlk birkaç saat içerisinde 2-2,5 lt. ağızsütü verilmelidir,c- İlk gün mutlaka 4-6 lt. civarında ağızsütü verilmelidir,d- Ağız sütü buzağı doğduktan 15-30dakika içerisinde verilmeye başlanmalıdır,e- Ağız sütü 3 öğünde verilmelidir

Normal süt (tam yağlı süt)Buzağılar doğduktan sonra 4 gün boyun-ca ağız sütü ile beslenmeli ve takibennormal süte geçilmelidir. Verilecek gün-lük normal süt miktarı, buzağı canlı ağır-lığının %10’u kadar olmalıdır. Aşırı süt içi-rilmesi ile sütün miktar ve kalitesindekiani değişimler, sindirim bozukluklarınave ishale yol açabilir. Ayrıca aşırı süt içiril-mesi, buzağıların buzağı başlangıç yemigibi kuru yemlere olan ilgisini azaltaraksütten kesilme zamanını da uzatır. Ayrıcabuzağılara normal olarak günlük veril-mesi gerekenin çok altında süt içirilmesigelişme geriliklerine neden olur.

Süt ikame yemleri (Buzağı mamaları) Süt ikame yemleri ya da yetiştirici dilin-deki adıyla buzağı mamaları, ağırlıklı ola-rak süt ve süt ürünlerinin özel işlemler-den geçirilerek kurutulmasıyla elde edi-len yemlerdir. Buzağı mamalarının eldeedilmesinde süt ve süt ürünlerinin yanısıra çeşitli bitkisel kaynaklardan da yarar-lanılmaktadır. Buzağı mamalarının fazlasayıda buzağıya sahip işletmelerde ya dafiyatın normal süte göre daha ucuz oldu-ğu durumlarda kullanılması tavsiye edil-mektedir. Buzağı maması içirilen buzağı-lar, normal süt içen buzağılara göre dahadüşük bir canlı ağırlık artışı sağlasalar dabu fark sütten kesildikten sonraki günler-de kapanır. Buzağı mamaları 2. haftanınbaşından sütten kesilme döneminekadar normal sütün yerine içirilebilir.Buzağı mamaları mutlaka vücut sıcaklı-ğında içirilmeli, mamanın kalitesindenemin olunmalıdır. Soğuk içirilen ya dakalitesiz buzağı mamaları ishale ve geliş-me geriliklerine yol açabilir.

2. Hedef“Bir an önce işkembe gelişiminin sağlanması”Sağlıklı bir gelişme ve süratli canlı ağırlıkartışının sağlanabilmesi için işkembenin

Prof. Dr. İ. İsmet TÜRKMEN - [email protected]ğ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve BeslenmeHastalıkları, Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Yeni doğan buzağıların beslenmesi

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:53 Page 8

Page 9: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 9

UZMAN GÖRÜŞÜ

buzağı tarafından tüketilmeyebilir.Tüketimi teşvik edebilmek için alışanakadar günde birkaç defa bir avuç dolusubuzağı başlangıç yeminin buzağınınağzına elle konulması yararlı olacaktır.Buzağı başlangıç yemlerinin kesinliklepelet formda olması tercih edilmelidir.Ticari yem firmalarınca üretilen buzağıbaşlangıç yemlerinin yanı sıra işletmedebulunan mısır, arpa ve buğday gibi tahıl-lar da buzağı başlangıç yemleri ile karış-tırılarak verilebilir. Ancak verilecek tahıl-ların çok ince öğütülmeyip kabaca kırıl-ması gerekmektedir. Toz yemler ve çokince öğütülmüş yemler buzağılar tarafın-dan isteksiz ve az miktarlarda tüketilir,burun deliklerine ve ciğerlerine kaçaraköksürmelerine neden olur. Maalesefülkemizin birçok yöresinde buzağı baş-langıç yeminin önemi henüz anlaşılama-mıştır. Bazı yetiştiriciler ısrarla süt emmedönemindeki buzağılarına protein veenerji bakımından daha fakir olan besiya da buzağı büyütme yemlerini vermek-tedir. Bu uygulamalar, buzağılardan iste-nen gelişmenin tam olarak alınamaması-na neden olur. İki aydan sonra buzağıbüyütme yemlerine geçiş yapılması tav-siye edilmektedir. Buzağılar yemleri dahaetkili bir şekilde sindirebilme özelliğinesahip oldukları için, buzağı büyütmeyemleri (başlangıç yemine göre hamprotein ve enerji bakımından daha düşükolmakla birlikte) 2-5 aylar arasındarahatlıkla kullanılabilir.Süt çok kaliteli bir gıda olmasına rağmenişkembe gelişimi üzerinde bir etkiyesahip değildir. Çünkü buzağılar tarafın-dan içilen süt işkembeye uğramadandoğrudan şirdene gönderilmektedir. Bunedenle gereğinden fazla süt içirip buza-ğıların kuru yemlere olan ilgisini azalt-mak ya da buzağı başlangıç yemini önle-rine geç koymak işkembe gelişiminiaksatır. Bu nedenle süt, tüketim miktarı-nı ayarlayabilmek için bir biberon ya daemzikli kovalar içerisinde ve mutlakagerektiği kadar içirilmelidir.

2. İşkembede kassal gelişmeve kaba yemin önemi İşkembede bir miktar papilla gelişimisağlandıktan sonra işkembe kaslarınıngüçlendirilmesine çalışılır. Kaba yemler,fiziksel yapılarından dolayı buzağılarda

işkembe kaslarının gelişmesi üzerindeetkilidir. Bu amaçla kullanılabilecek en iyikaba yem yonca kuru otudur. Buzağılaraen erken 4, en geç 6 haftadan itibarenserbest biçimde yonca kuru otu verilme-sine başlanmalıdır. Bazı yetiştiricilerbuzağılarına 1 haftalık olduktan sonrakaba yem vermeye başlamaktadır. Buuygulama, süratli ve sağlıklı bir işkembegelişimi açısından arzu edilen bir durumdeğildir. Zamanından önce kaba yemverildiğinde buzağının (Buzağı başlangıçyemlerine göre oldukça hacimli olan butip yemleri belli miktarlarda tüketmesiile) düşük bir fiziksel kapasiteye sahipişkembesi çok kısa sürede dolacaktır. Budurum ise papilla gelişimine katkısı olanbuzağı başlangıç yemlerinin fiziksel sınır-lamalar nedeniyle yeterince tüketilmesi-ne engel olacaktır. Kaba yemlerin buza-ğıların önüne en geç altı haftalıkkenkonulması önemlidir. Çünkü buzağı baş-langıç yemleri (Tahıl kırmaları gibi yük-sek enerjili ve nişastaca zengin konsant-re yemler) mikroplar tarafından işkem-bede parçalanmaları sırasında asit üret-mektedir. Üretilen asitler bir dereceyekadar oldukça faydalı ve enerji vericidir-ler. Ancak aşırısı sindirim sistemindeişkembe asitleşmesi olarak da adlandırı-labilecek önemli bir probleme nedenolabilir. Bu olumsuzluktan korunabilmekiçin tek önlem, geviş getirmeyi sağlayıcıözelliği nedeniyle kaba yem kullanımıdır.Yonca kuru otu bulunamadığı zamançayır kuru otları da verilebilir. Ancak ter-cih daima yonca kuru otundan yanaolmalıdır. Yonca kuru otu, çiçeklenmenin1/10 olduğu dönemde biçilmelidir. Bazıyetiştiriciler, yoncanın buzağılarda ishaleyol açtığını ve bu nedenle uzun süreyonca vermekten kaçındıklarını söyle-mektedir. Bu durum ancak yonca çokerken dönemde biçildiği zaman meyda-na gelebilir. Çünkü erken dönemde biçi-len yonca, ishal yapıcı bir madde olanogzalik asidi yüksek miktarda içermekte-dir. Saman gibi kötü kaliteli yemler ilesulu kaba yemler, taze çayır ve meraotları ile silajlar buzağı 2,5-3 aylık olun-caya kadar verilmemelidir. Saman, eriş-kin hayvanlar tarafından dahi zor sindiri-lebilen bir yem maddesidir. Saman her-hangi bir besin maddesini içerdiğindendeğil, dolgu maddesi olarak işe yaradığı

bir an önce geliştirilmesi gerekmektedir.Buzağılar 4 adet mideye sahip olmaları-na rağmen, yaşamlarının ilk haftalarındatek mide özelliği gösterirler. Bu mideler-den aktif olanı, gerçek mide denilen şir-dendir. Doğumda buzağı midelerinin ilküç tanesi yani işkembe, kırkbayır ve bör-kenek gelişmemiş durumdadır. Buzağıbüyüdükçe ve çeşitli yemleri yemeyebaşladıkça mide kısımları gelişmeye vedeğişmeye başlar. Yeni doğmuş buzağılarda dört mide içe-risinde işkembe %25’lik bir hacme sahip-ken, tam gelişme olarak kabul edilendönemde bu oran %80’e çıkmaktadır.İşkembe, sığırların tüketmiş olduklarıyemin önemli bir kısmının sindirildiği veenerjinin %70’inin sağlandığı yerdir.Ayrıca saman, kuru ot, çayır otu, yoncakuru otu, mısır silajı gibi birçok kabayemin büyük ölçüde sindirildiği yeganeorgandır. Bu nedenle ilerleyen dönem-lerde sağlıklı bir gelişme ve süratli canlıağırlık artışının sağlanabilmesi içinişkembenin bir an önce geliştirilmesigerekmektedir. İşkembede gelişim 2 türlü olmaktadır: 1. Papilla gelişimi2. Kassal gelişmeBuzağılarda işkembe gelişimi; süt vermesüresine, tüketilen süt miktarına, buzağıbaşlangıç yemi gibi kuru yemlerin veril-meye başlandığı zamana ve tüketilenkuru yem miktarına bağlıdır. Genç buza-ğılarda süt gibi sıvı maddeler işkembeyeuğramadan doğrudan gerçek mideye(şirden) geçerler. Bu nedenle sütünişkembe gelişimi üzerine bir katkısı yok-tur. Ancak sütün gereğinden fazla ya dauzun süreli olarak buzağılara verilmesi,tokluk hissi yaratarak işkembe gelişimiüzerinde son derece etkili olan kuruyemlere ilgiyi azaltır. Böylece daha azkuru yem tüketen buzağıda işkembegelişimi yavaşlar ve gecikir.

1. İşkembede papilla gelişimi ve buzağı başlangıç yeminin önemiYeni doğmuş buzağılarda işkembe gelişi-minde öncelik papillalara verilmelidir.Papillalar, işkembe içinde yer alan par-mak benzeri çıkıntılara sahip yapılardır.Papillaların görevi, işkembe içerisindemikroorganizmalar vasıtasıyla sindirilenyem maddelerini emerek kana vermek-tir. Böylece papillaları gelişen buzağı,daha fazla sindirilmiş besin maddesinikana verir. En süratli gelişme, enerji ve besin mad-delerince zengin buzağı başlangıç yem-lerinin verilmesiyle sağlanır. İşkembepapillaları iyi gelişmiş bir buzağı, tüket-miş olduğu yemlerden maksimumdüzeyde yararlanır. Bu nedenle buzağıla-ra 4 günlük olduktan sonra, tam yağlısüt ve buzağı başlangıç yemi verilmeli-dir. Yeni doğmuş buzağılarda 0-2 ayda kulla-nılması önerilen buzağı başlangıç yemle-ri yeterli düzeylerde yüksek kaliteli prote-in, enerji, vitamin ve mineraller içerecekşekilde hazırlanmalıdır. Buzağı başlangıçyemlerine 4 günlükken başlanır.Buzağıların diledikleri kadar yiyebileceğibiçimde 2 ay süreyle önlerine konulmalı-dır. Buzağı başlangıç yemi, ilk günlerde

ve geviş getirmeyi teşvik ettiği için kulla-nılır. Oysa Anadolu’nun birçok yöresindebuzağılara neredeyse doğdukları andanitibaren saman verilmektedir. Ne yazıkki, küçük yaştaki buzağılar samanınişkembe içerisinde çok yer kaplamasın-dan dolayı buzağı başlangıç yemleriniyeterince tüketememektedir. Böylecebuzağı, düşük karınlı ancak iyi gelişme-miş olmaktadır. Silajlar ve pancar posasıgibi su bakımından zengin yemler yerkaplamakta, buzağıların kuru yemleridaha az tüketmesine yol açarak iyi geliş-mesini engellemektedir. Ayrıca taze çayırotları ve meralar da küçük yaştaki buza-ğılarda benzer etkilerin yanı sıra çeşitlisindirim bozukluklarına yol açabilmekte-dir. Bu tip yemler, en erken 2,5-3 aydansonra buzağılara verilmelidir.

SuYaşamın ilk haftasından itibaren buzağıla-ra bol ve temiz su sağlanmalıdır. Aksihalde, buzağıların işkembe gelişimi içinson derece önemli olan buzağı başlangıçyemi ve kuru ot tüketimleri büyük ölçüdedüşürülmüş olacaktır. Bazı yetiştiriciler,buzağının içtiği sütün önemli bir kısmınınzaten sudan ibaret olduğunu ve bunedenle su ihtiyacının karşılandığınıdüşünmektedir. Oysa buzağı tarafındaniçilen süt, işkembeye uğramadan geç-mektedir. İşkembede mikrobiyal bir faali-yet vardır ve bu faaliyetin sürdürülebilme-si için (alınan yemleri sindiren yararlı mik-roorganizmaların iyi gelişebilmeleri için)suya ihtiyaç duyulmaktadır. Su buzağıla-rın önünde dilediği kadar içebileceğişekilde devamlı olarak bulundurulmalıdır.Suyun öğünlü olarak verilmesi durumun-da buzağılar bir anda fazla miktarda sutüketebilir, bu da ishallere ve karın sark-malarına neden olabilir. Bazı yetiştiriciler,buzağılara erken yaşlarda su verildiğindeishal gibi sindirim bozukluklarının ve kanişeme gibi problemlerin ortaya çıktığınısöylemektedir. Bu olayın nedeni, suyunbuzağılara soğuk ve öğünler şeklindeverilmesinden kaynaklanmaktadır. Çünküsu öğünler halinde verildiğinde buzağısuyu süt sanmakta ve büyük bir iştahlasüratli bir şekilde tüketmektedir. Böyleolunca da ishal ortaya çıkmaktadır. En iyiçözüm, temiz ve fazla soğuk olmayan birsuyun her zaman içilebilecek şekilde 1haftadan itibaren buzağıların önündebulundurulmasıdır. Kesinlikle bu uygula-madan kaçınılmamalıdır.

Sütten KesmeBuzağılarda sütten kesme, genellikle 5-8.haftalar arasında olur. Ekonomik açıdanbuzağıları mümkün olduğunca erken süt-ten kesmek doğru bir uygulamadır.Sütten kesme işlemi birden bire ya dakademeli olarak yapılabilir. Fazla miktar-da süt içen buzağılar sütten kademeliolarak kesilmelidir. Sütten kesilecekbuzağının günde en az 700 gr. civarındabuzağı başlangıç yemi tüketiyor olmasınadikkat edilmelidir. Üst üste iki gün boyun-ca en az 700 gr. buzağı başlangıç yemitükettiği saptanan buzağılar sütten kesil-melidirler. İşletmede sağlık sorunlarıvarsa, buzağılar soğuk ve sert hava koşul-larına maruz kalıyorsa sütten kesme işle-mi 8. haftaya kadar uzatılabilir. ■

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:53 Page 9

Page 10: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:53 Page 10

Page 11: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 11

UZMAN GÖRÜŞÜ

Prof. Dr. Sezgin ŞENTÜRK - [email protected]ğ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Hayvan Hastanesi Başhekimi

Sığırların enfektif solunum sistemi hastalıkları

lıyız. Gebeliğin son döneminde bulu-nan, özellikle doğumuna iki ay kalanhayvanları almaktan kaçınmalıyız.Aldığımız hayvanları beslenme adaptas-yonu ve herhangi bir hastalık riskinekarşı en az 15 gün süreyle karantinaaltında tutmalıyız. Karantinada veteri-ner hekim arkadaşlarımın önerileri veprogramları doğrultusunda IBR, BVD,Parainfluenza, BRSV, Pastörella gibiönemli solunum sistemi hastalık etken-lerine karşı hazırlanan aşıların uygulan-masını ve hijyen gibi diğer koruma fak-törlerinin harfiyen yerine getirilmesinisağlamalıyız. Bakıcıların gün içinde belirli periyotlarlahayvanları yakından takip etmeleri sonderece önemlidir. Bu takipler esnasındaburun ve gözyaşı akıntısı olan, öksüren,iştahsızlığı bulunan hayvanları tespitedip sorumlu veteriner hekime haberverilinceye kadar ayrı bir ortama alınma-sı, olası solunum sistemi hastalığınınhızlı yayılımını bir nebze olsun azalta-caktır.Unutulmamalıdır ki, solunum sistemienfeksiyonları dün olduğu gibi bugünve gelecekte de büyük bir öneme sahipolacaktır. Yapılan aşılamalar ve diğerbiyogüvenlik uygulamalarının hastalığınoluşumunu hiçbir zaman %100 ortadankaldırmayacağını, ancak hastalığın sey-rini azaltacağını ve yayılımını kontrolaltına alacağını hayvan sahiplerine birkez daha hatırlatırım. Sağlık ve bereketlikazançlar… ■

Sığırlarda enfektif solunum siste-mi hastalıkları her yaş dönemin-de görülmekle beraber, genç

hayvanların hastalıktan daha çok etki-lenmesine ve maddi manevi büyükkayıpların oluşmasına neden olmakta-dır. Sığırlarda akciğer/vücut oranı,diğer türlere göre göreceli olarakküçüktür. Ayrıca sığır akciğerlerinin çokloplu ve solunum sistemi lokal savun-ma aktivitelerinin zayıf olması, akciğerenfeksiyonlarına daha duyarlı olmaları-nı sağlamaktadır.Solunum sisteminin enfeksiyöz hastalık-ları, genellikle birden fazla etkeninbulunmasıyla (viral, bakteriyel, mantarvb.) meydana gelir. Bu nedenle istenilentedavi bazen şekillenmemektedir. Sığırlarda solunum sistemi hastalıkları-nın oluşumuna zemin hazırlayan birçokfaktör bulunmaktadır:1. Çevresel Stresi. Hayvanın bulunduğu ortamın yüksekısıda ve nemli olması

ii. Ani iklim değişiklikleriiii. Hayvanların kalabalık, buzağılar vegenç hayvanlarla yetişkinlerin aynıortamda bulunmalarıiv. Transport 2. Bakım ve Besleme YetersizlikleriHayvanların verim özelliklerine göregruplandırılması, su ihtiyaçlarının yete-rince karşılanması, rasyonlarında verimözelliklerine göre yeterli protein, enerji,özellikle çinko, selenyum, A, E vitamin-leri, kobalt, mangan, bakır ve demir gibiönemli nutrisyonellerin bulunması;solunum sistemi hastalıklarının oluşu-munu azaltmak, en azından daha az şid-dette seyretmesini sağlamak açısındanönemlidir.Ülkemizde solunum sistemi enfeksiyon-larının hemen hemen her dönem yoğunbir şekilde görülmesinin en önemlinedenlerinden birisi de, koruyucuhekimlik prosedürlerinin yerine getiril-memesi veya hayvan sahiplerinin koru-yucu hekimlik uygulamalarının önemini

yeterince anlamamasıdır. Her hastalıktaolduğu gibi sorun çıktıktan sonra yapıla-cak tedavi yöntemlerinin, çıkmadanönce uygulanacak koruyucu tedbirler-den daha yıpratıcı maddi ve manevisıkıntılara neden olacağı unutulmamalı-dır. Ayrıca solunum sistemi hastalıkla-rında özellikle hayvan sahipleri veyabakıcılar tarafından yapılan rastgele ilaçuygulamaları, hastalığın tanı ve tedavi-sinde büyük sorunlar yaratmaktadır.Dolayısıyla karkasın yeterince arınmafırsatı bulamadan kesime gönderilmesi,insan sağlığı açısından da büyük sıkıntı-lar yaratmaktadır. Solunum sistemi enfeksiyöz hastalıkla-rından korunmak için biyogüvenlik ted-birlerini tam olarak uygulamalıyız. Bukapsamda, başka bir işletmeden veyahayvan pazarlarından menşei çelişkiliolan hayvanları almaktan kaçınmalıyız.Bu hayvanların başta tüberküloz olmaküzere BVD, IBR, Lökozis gibi hastalıklar-dan ari olduklarından kesin emin olma-

sütlerinin fiyatını düşürmüştür. Çiğsütteki arz fazlalığının temel sebeple-rinden biri de yurt dışından gelenprotein, kazein, krema ve süt tozugibi ürünlerin sanayici tarafından kul-lanılmasıdır.16 Şubat 2009 tarihinde yayımlananResmi Gazetede yer alan 27143 sayılıyoğurt tebliğine göre, yoğurt yapımın-da kullanılan çiğ sütün azaltılması daarz talep dengesini olumsuz etkilemiş-tir. Sonuç olarak, son bir yılda çiğ sütfiyatları %14 gerilerken süt yemi fiyat-ları %35 artmıştır. En büyük girdisi yemolan hayvancılık işletmeleri, 2008 yılın-da olduğu gibi 1 kg. çiğ süt ile 1 kg. sütyemi alamamaktadır. Yem-süt paritesi,üretici aleyhine değişmeye devametmektedir.Süt krizi önlem alınmadığı takdirdeönümüzdeki aylarda derinleşerekdevam edecek ve üretici ithal edilendamızlık hayvanları kesime yollamakzorunda kalacaktır. Besi işletmelerinin2011 yılında kar etmesi, tam gazdevam eden ithalat furyası ile imkan-

sız hale gelmiştir. Bu furya, yeni kuru-lan çiftliklerin batmasına ve verilenkredilerin ödenmemesine neden ola-caktır.Sıfır faizli kredi ve sınırsız ithalat, ABve ABD çiftçisini desteklemektenbaşka bir işe yaramayacaktır.Sektörün böyle bir krediye ihtiyacıvardı. Bu kredinin amacı küçük işlet-meleri, aile işletmelerini, yok olmaküzere olan işletmeleri yenilemek,büyütmek ve teknolojiyi yakalamala-rını sağlamak olmalıydı. Bu krediler, 2008 krizinden etkileniptoparlanamayan ve büyüyemeyenişletmeler için can suyu olmalıydı. Asılhedef, geçim kaynağı tarım ve hayvan-cılık olan 5-10 başlık ufak işletmeleribüyütmek olmalıydı. Yanlış hedefegiden krediler, çiğ sütte arz fazlalığıyaratacaktır.2011-2012 yıllarında artan çiğ süt üre-timinin sürdürülebilirliğinin sağlanma-sı için acil önlemler alınmalıdır.1- Süt tüketimi, çeşitli kampanya vedesteklemelerle arttırılmalıdır. (Halk

sütü, okul sütü, asker sütü)2- Et ve süt ürünlerinin ithalatı kesinlik-le durdurulmalıdır.3- Teşvikler yeniden yapılandırılmalı veüretimi teşvik hedeflenmelidir.4- Süt ürünleri tebliği yeniden değiştiri-lerek, yoğurt ve peynirde daha çok çiğsüt kullandırılmalıdır.5- Maliyetler göz önüne alınarak çiğsüt taban fiyatı yeniden belirlenme-lidir.6- Fındık, buğday, mısır, pancar gibiürünlere yapılan müdahaleler çiğ süttede uygulanmalıdır. (4 adet süt tozufabrikası ile müdahale alımları yapılma-lıdır)7- Sütte üretimden tüketime kadarpiyasa düzenini sağlayacak yasalarçıkartılmalıdır.Bu önlemler alınmadığı takdirde teşvik-lerle kurulan yeni işletmeler zor duru-ma düşecek, küçük aile işletmeleri desektörden çıkmak zorunda kalacaktır.Çiğ süt fiyatlarının gerilemesi, sektöriçinde 2008’den daha büyük bir krizeneden olacaktır. ■

Nejat DEVECİTÜSEDAD 2. Başkanı Alaca Çiftliği

Çiğ süttekriz derinleşiyor

İnşaat mühendisinden tekstilciye,estetik cerrahından makineciyekadar toplumun teminat gösterebi-

len kesimi sıfır faiz sendromuna yaka-landı. 2008 yılında düşürülen çiğ süttaban fiyatları ve kaldırılan teşviklerleçöken hayvancılık sektörünü canlandır-ma ve yeniden hayata geçirme çabasıy-la yatırımcıya sıfır faiz ile hayvancılıkkredisi verilmeye başlandı. Alt yapısı düşünülmeden uygulanansıfır faizli kredi, hayvancılıkla uzaktanyakından ilgili olmayan birçok yatırım-cıya cazip geldi. Binlerce kişi bu krediyikullandı. Çiğ sütte bir piyasa düzenikurulmadan ve süt üretiminin süreklili-ği sağlanmadan bu kredileri vermekakıl dışıdır. İthalat ile gelen damızlıklar daha sütvermeye başlamadan çiğ sütte krizbaşlamıştır. Bakanlığımızın gayret veçabalarıyla yapılan son ihalelerde çiğsüt taban fiyatları düşürülemedi gibigörünse de, sanayici birçok yerde sütbırakıp çiftlik sütlerinin kalite primle-rini % 10-12 seviyesine çekerek çiftlik

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:54 Page 11

Page 12: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Mayıs - Haziran 201012

GEZİLERİMİZ

para var. Biz hayvancılık yapalım.”dememişler. Alt yapısı olan büyükleri-nin yönlendirmesiyle eğitim alarak yatı-rım yapmışlar. Bizden farklı bir sistem-leri yok. Ancak en az enerji ve iş gücüy-le maksimum fayda sağlayarak başarılıolmayı ilke edinmişler. Güzellik yarış-masında hayvanların manken edasıylapodyumda yürümeleri ilgi çekiciydi.Yarışmaya katılan hayvan sahiplerininheyecan ve titizlikleri de yüzlerindenokunuyordu.

Mısır ve Soya Tarlaları Üçüncü ve dördüncü günde fuarda halagezemediğimiz yerler vardı. Beşinci günChicago’ya giderken otobüsümüzün las-tiğinin patlamasıyla Virginia/Roanekeuçağını kaçırdık. Bir gece Chicago’dakonakladık ve altıncı gün otobüsle 1200km.lik yolculuğumuza başladık. Yolboyunca ABD, coğrafyası ile bizlerioldukça etkiledi. Mısır ve soya tarlaları-nın inanılmaz büyüklüğü devam ediyor-du. Yedinci günümüzde, Roaneke şeh-rinde Virginia Teknik Üniversitesi’nindüzenlemiş olduğu süt hayvancılığı üzeri-ne bir eğitim seminerine katıldık.Seminer, Profesör Dr. Charles Stallingtarafından gerçekleştirildi. İki günlükseminerde Prof. Dr. Bennet Cassell dadişi spermalar üzerine bir sunum yaptı.Öğleden sonra ikinci derste Prof. Dr.Bob James, besleme yöntemleri ve gençhayvan yemleme yönetimi konusundaeğitim verdi. Sekizinci gün Prof. Dr.Mark Hanigan, protein beslemesi ve yük-sek mısır fiyatları karşısında alternatifyemleme ile ilgili önemli bilgiler aktardı.

ASA & Tüsedad ABD Gezisi

Alaca Çiftliği’nden Nejat Deveci,Matlı Çiftliği’nden Abdurrah-man Özlüer, Matlı Yem’den

Barış Bilen Yavuz, Most Çiftliği’ndenÖzgür Erdaş ve Tahir Yavuz, ErlerÇiftliği’nden Erkan Pazarcık ve HakanSelçuk, Havsa Çiftliği’nden TolgaHavsa, Konbes Çiftliği’nden ReşatKüçük, Kemalbey Çiftliği’nden ErolAkçakaya, Zirve Yem’den AltanTutak’ın katıldığı gezi boyunca, ASAtemsilcisi Sinan Göker ve tercümanımızNadir Fayazoff bizlere eşlik etti. 11 üye-miz, 27 Eylül’de Atatürk Hava-lima-nı’ndan THY Chicago uçağı ile ABD’yehareket etti. Chicago'dan otobüslekonaklama ve gezinin ilk ayağı olanWisconcin eyaletinin başkenti Ma-dison'a ulaştık.

WWS Semineriİlk gün WWS’nin organize ettiği birseminer gerçekleştirildi ve 500 başlıkörnek aile çiftliği ziyareti yapılarak ince-lemelerde bulunuldu. Çiftlik sahibi Mr.Brian ve eşinin sempatik kişiliği bizlerietkiledi. Ayrıca tarım politikalarınınnasıl yapıldığını ve başarılı olmanın yol-larını yavaş yavaş hissetmeye başladık.İlk olarak işlemesiz tarım yaptıklarını,toprağı 10 cm.den fazla sürmediklerini,erozyonla mücadele ederek toprağıkoruduklarını öğrendik. Mısır ve soyatarlalarının büyüklüğü ile toprak bütün-lüğünün kilometrelerce sürmesi bizlerişaşkına çevirdi.

Amerikan Soya Derneği (ASA) ve Tüsedad organizasyonu ile

27 Eylül-9 Ekim 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilen ABD gezisine

üyelerimiz de katıldı.

World Dairy Expo Fuarıİkinci gün Madison'daki World DairyExpo Fuarı’nı ziyaret ettik. Sadece süthayvancılığı üzerine gerçekleştirilenfuarda, hayvan güzellik yarışması dayapılıyordu. Firmaların fuara itinayla

hazırlanması ve ilginin fazla olması dik-katimizi çekti. ABD’de süt hayvancılığı,aile bireylerinin de katıldıkları bir orga-nizasyon olarak görülüyor.Gözlediğimiz ilk ipuçları şunlardı:Sabah uyandıklarında “Hayvancılıkta iyi

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:54 Page 12

Page 13: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 13

GEZİLERİMİZ

Öğleden sonra Dr. Christina Petersson-Wolfe, mastitisten korunma konusunda-ki çalışmalarını paylaştı. Dokuzuncu günVirginia Teknik Üniversitesi SütHayvancılığı Besleme ve YetiştirmeBölümü’nün Eğitim-Araştırma veUygulama Çiftliği’ne bir ziyaret gerçek-leştirdik. Prof. Dr. Charles Stalling, bizeuygulamalar hakkında bilgiler verdi.

Aile Çiftliği GezisiOnuncu günümüze Roaneke civarında

ABD normlarında küçük, 100 başlık aileçiftliği gezisi ile başladık. Kendi işletme-sinde günlük içme sütü üreten çiftliksahibinin sempatik karşılaması bizi çoketkiledi. İnekten çıkan sütün işlenerekpazara sunulması sürecini detaylarıylaöğrendik. Öğleden sonra 3000 baş sağ-mal kapasiteli, toplam 6000 hayvanbarındıran bir çiftliği ziyaret ettik.Virginia Teknik Üniversitesi’nde yapı-lan çalışmaları çiftliklere, elde edilenverileri de üniversiteye aktaran bir arka-daş eşliğinde gezimizi tamamladık.

Buzağı kulübelerinin uçsuz bucaksızolması ve düve ahırının büyüklüğü bizle-ri çok etkiledi. Düve ahırının içinde,yem yolundan otobüse geçişimiz 7-8dakika sürdü. Bu da ahırın büyüklüğü-nün bir göstergesi… Bu çiftlikte 50 sağ-mallık rotary sağım sistemi kullanılıyorve günde yalnızca 45 dakika sağıma araverilerek makineler yıkanıyor. Dahasonra sağıma tekrar başlanıyor. Gününsonunda sağmal ahırları ziyaret ederekçiftlikten ayrıldık.

On birinci gün Prof. Dr. CharlesStalling, seminere katılım sertifikala-rı verilmeden önce ABD’de süt hay-vancılığı konusunda kısa bir sunumyaptı. On ikinci gün, İstanbul'a dön-mek üzere Virginia’dan Chicago’yahareket ettik. Akşam saatlerindehareket eden uçağımız gezinin onüçüncü gününde İstanbul'a ulaştı. Bueğitim gezisinde bize destek olanASA temsilcisi Sinan Göker ve tercü-manımız Nadir Fayazoff’a çok teşek-kür ederiz. ■

Notları…

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:54 Page 13

Page 14: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 201114

SÖYLEŞİ

verim arttırıcı FarmPak ileçiftlik karlılığına doğal bir yol öneriyor

gereksinim duyduğu diğer mikroiçerikler-den oluştuğunu söyleyen Talay:“FarmPak ürünleri, yemleme sırasındayem karma makinelerine atılarak yoğunyem içerisinde veya doğrudan hayvanınönüne dökülerek verilebilir. Ürünlerinkullanım ve uygulama kolaylığı, en küçüksürülerde bile etkili sonuçlar alınmasınısağlamaktadır. Genel olarak bağışıklığıarttıran veya sindirim problemleri, sıcakstresi, mikotoksinlerle mücadele, mastitisgibi performans ve verime yönelik ürün-leri içermektedir. Ayrıca vitamin, mineralveya protein ihtiyacını gidermeye yönelikseçeneklerimiz de mevcuttur.” dedi.

FarmPak Club EtkinlikleriTürkiye’deki süt ve besi çiftçilerini bir çatıaltında toplamak ve güncel bilgileri pay-laşmak amacıyla FarmPak Club’ü kur-duklarını belirten Ufuk Talay, üyelerinmodern büyükbaş yetiştiriciliği hakkındaçeşitli toplantılara katılma ve hediyekazanma şansı yakaladıklarını ifade etti.Talay, “Gelişimi desteklediğimiz vesürekli bu yönde çalıştığımız için; kulüphizmetlerinin daha çok üreticiye ulaşabil-mesi adına; FarmPak internet sitesinihayata geçirdik. Böylece güncel gelişme-leri, yetiştiricilikle ilgili pratik ve modernbilgileri sıcağı sıcağına paylaşabilmekte-yiz. FarmPak internet sitesi sadece bellibir markaya ait ürünlerin tanıtımınıyapan sanal bir ortam değil… Büyükbaşüreticileri için önemli bilgi paylaşımları-nın yer aldığı çok önemli bir alan” dedi.2011 itibarıyla süt ve besi üreticilerineyönelik eğitim seminerleri düzenlemeyive FarmPak Club çatısı altında yepyeniprojelere imza atmayı hedeflediklerinivurgulayan Talay: “Alltech’in en büyükmisyonu, pazarın gelişimi için bilime veeğitime yatırım yapmaktır. Bu vesileyleuzun yıllara dayanan bilgi birikimimizi vetavsiyelerimizi üreticilerimizle paylaşarakTürkiye’deki süt ve besi hayvancılığınındaha iyi bir noktaya gelmesini sağlamakbizleri gururlandıracaktır.” dedi. ■

verim düzeyi yüksek olan işletmelerde busorunlar adeta işletmenin bir parçasıdır.Son ürün kalitesi de (süt yağı, SHS-soma-tik hücre sayısı) verimliliği ve karlılığıetkiler. Alltech, sunduğu bir kısmı devrimniteliğinde olan doğal çözümlerle hayvan-cılıktaki ortak temel sorunlara odaklan-mıştır.” dedi.İnek beslemesinin en zayıf ve kontrolsüzolduğu alanın kaba yem olduğunu ve kali-tenin geliştirilmesine önem verdiklerinisöyleyen Talay, kalitenin 1 birim geliştiril-mesinin karlılığa 5 birim yansıdığını ifadeetti. İneklerin et ve süt üreten makinelerolduğunu belirten Talay, sağlıktan kay-naklanan herhangi bir problemin hayvan-ların üretimini etkilediğini ve çiftliğinkarlılığını düşürdüğünü vurguladı. Süt vebesi çiftçilerinin en düşük maliyetle enyüksek verimi almak üzere, uygun şartlarısağlamak konusunda çok başarılı oldukla-rını dile getiren Talay, “Hızla gelişen vemodernleşen dünyada elbette ki, büyük-

baş hayvan yetiştiricileri ve üreticileri depay almaktadır. Özellikle Türkiye’yeyakın Avrupa Birliği ülkelerindeki süt vesüt ürünleri ile kırmızı et hakkındaki gün-cel gelişmeler, bu ülkelerde yürürlüğekonan bazı kanun ve yönergeler ülkemizide etkilemektedir” dedi.

Ortak sorunlara çözüm: FarmPakAvrupa Birliği’nde doğal ve katkısız gıda-ların üretimine yönelik önemli gelişmelervar. Büyükbaş sektöründe et ve süt üreti-cilerinin doğal üretime yönelik uygulama-lara ilgi duyduğunu belirten Talay,modern hayvan yetiştiriciliğinin gereksi-nimlerini karşılamak üzere 6 yıldırFarmPak markası altında Türkiye’dekisüt ve besi üreticilerine hizmet verdikleri-ni kaydetti. Bu ürünlerin beslenme ileilgili temel sağlık sorunlarına çözüm sun-mak üzere, temel hammaddeler hariçözel olarak formüle edilmiş biyoteknolojiürünü katkı maddeleri ve hayvanların

Global hayvan sağlığı

firması Alltech, 30 yılı

aşkın süredir tüm dünyada

yem endüstrisi için

bilimsel ve tamamen doğal

çözümler geliştiriyor.

Merkezi ABD’de bulunan ve100’ün üzerinde ülkede, 1.700kişiyi aşkın çalışanıyla faaliyet

gösteren Alltech, bugün dünyada hayvansağlığı firmaları arasında ilk 15’te yer alı-yor. 14 adet üretim tesisi bulunan firma,Brezilya’da dünyanın en büyük maya üre-tim tesisine sahip… Alltech GenelMüdürü Ufuk Talay ile Türkiye’deki faa-liyetlerini, önümüzdeki dönemlerde sütve besi hayvancılığına yönelik proje vehedeflerini görüştük. Türkiye’deki faali-yetlerini 2003 yılına kadar distribütörüaracılığı ile sürdüren Alltech’in, bu tarih-ten sonra doğrudan kendi organizasyonuile hizmet vermeye devam ettiğini anlatanTalay, Türkiye’nin her yerinde ruminant,kanatlı ve su ürünleri yetiştiriciliğindefaaliyet gösteren hayvancılık işletmeleri-ne veya yem fabrikalarına doğal yem kat-kıları sunduklarını anlattı.

Karlılığın anahtarı: hayvan sağlığıBilimsel araştırmalar ve yüksek teknoloji-den yararlanılarak sektörün hizmetinesunulan çözümler sayesinde, hayvanlarınsağlık ve performansında gelişmelerolmakta ve yüksek karlılığın yolu açıl-maktadır. Talay: “Ruminant hayvanlardabeslenme şekli ve yem içerikleri ile hay-vanlarda en yaygın sorunlar olan sindi-rim, üreme ve lokomosyon sorunları ara-sında çok sıkı bir ilişki vardır. Özellikle

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:54 Page 14

Page 15: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 15

İÇİMİZDEN BİRİ

Evet, ben bundan korkuyo-

rum. Ağustos ayından iti-

baren, Ziraat Bankası’nın

“0” faizli kredi uygulamasıyla bir-

likte yatırımcı sayısı hızla arttı. Şu

anda bildiğimiz kadarıyla, en az

300 adet 100 baş ve üzerinde

çiftlik kuruluyor veya kurulmak

üzere kredi müracaatı yaptı.

Ayrıca binlerce kişi, 10 baş ile 50

baş arasında kredi aldı ve bu işe

soyundu.

Büyük yatırımcıların %90’ı bu sek-

törün dışında yer alan iş adamla-

rı... İşe girme nedenleri ise onlara

gösterilen fizibiliteler ve buradaki

karlarla “0” faizli krediler…

Genelde iş adamlarına “500 inek

x 30 lt x 365 gün bu kadar süt

yapar, ayrıca her yıl da 500 yavru

alırsın” deniyor. Bu rakamları çar-

pıp toplayınca parayı koyacak yer

bulamıyorsun. Ama bu iş öyle

anlatıldığı gibi değil...

Korkumun nedenleri başlıca şun-

lar:

Öncelikle bu işte sermaye yapınız

güçlü olmalı ve en az 4 yıl daya-

nacak öz sermayeniz bulunmalı.

Alınacak 7,5 milyon TL. kredi, 7

yılda ortalama yıllık 1,1 milyon

TL. olarak geri ödenecek.

İkincisi, Bakanlığımızın teşvik

ederek kurduğu çiftliklerin arka-

sında ne kadar sağlam duracağı

önem taşıyor. Bir yandan teşvik-

ler veriliyor, insanlar bu işe yatı-

rım yapıyor, öte yandan her

türlü hayvan ithali serbest bıra-

kılıyor. Bu kararlar birbirine

taban tabana zıt... İthalat

Atilla CELEPTÜSEDAD Genel Sekreteri

2 yıl içinde Türkiye çiftlik mezarlığı olmasın !

devam ederse, Türkiye’de hay-

vancılık biter.

Üçüncü ve en önemlisi, süt piya-

sasındaki fiyatın oluşmasına

Bakanlığımızın seyirci kalması...

Kurulan çiftlikler de faaliyete geç-

tiğinde, sanayici yine koro halin-

de sütün çok bol olduğunu ve

taban fiyatı düşürdüğünü açıklar-

sa, Bakanlığımız da bu duruma

seyirci kalırsa?

Evet, 2 yıl içinde Türkiye çiftlik

mezarlığı olur. ■

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:54 Page 15

Page 16: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 201116

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

17 yıl süreyle Eray İnşaat olarakfaaliyet gösteren firmamız,2003 yılında Eray Gıda Süt

Ürünleri adı altında hayvancılık sek-törüne girmiştir. Kırklareli ili Lüleburgaz sınırlarıiçerisinde 40 dönüm arazi üzerinekurulu çiftliğimiz, 1200 baş hayvankapasitelidir. Kadrolu zooteknist veveteriner hekimlerin yönetimindekitesisimizde;• Ana ahırlar • Genç hayvan ahırları • Silaj depolama ünitesi • Kesif yem hazırlama ünitesi• Kaba yem depolama ünitesi • Tam otomatik, bilgisayar kontrol-lü süt sağım ünitesi ve soğutma tankı

• Doğumhane • Gübre işleme ünitesi bulunmak-tadır.Hijyen ve kaliteyi hedefleyen işlet-me anlayışımız gereği, kullanılansuyun laboratuar analizleri ve tümpersonelin periyodik sağlık kont-rolleri yetkili sağlık kuruluşlarındayaptırılarak arşivlenmektedir. Ayrıca çiftliğimizdeki tüm sığırlar

sağlık ve verim yönünden izlene-rek, sonuçları kayıt altına alınmak-tadır.Tarım Bakanlığı’nca verilen“Hastalıklardan Ari İşletme” ve“Avrupa Birliği Çiğ Süt ÜretimNormlarına Uygunluk Belgesi” ninsürekliliği için, bakanlık tarafındanperiyodik olarak hayvan hastalıkla-rı testleri yapılmaktadır. Ayrıca

Tarım Bakanlığı’nın ürettiğimizçiğ sütten ayda iki defa aldığınumuneler; akredite laboratuarın-da bakteri varlığı, somatik hücre,antibiyotik varlığı, fosfataz, donmanoktası, su varlığı ve kalıntı yönün-den incelenerek raporlanmaktadır.Olumlu sonuç raporları ve ikideğerli sertifikayı gururla taşımayadevam ediyoruz. ■

Türkiye’nin ilk mavi bayr Hastalıklardan Ari İşletme ve Avrupa Birliği

Çiğ Süt Üretim Normlarına Uygunluk Belgelerini

gururla taşımaya devam ediyoruz…

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 16

Page 17: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

yraklı çiftliği Eray Gıda…

17

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 17

Page 18: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 201118

UZMAN GÖRÜŞÜ

G ünümüzde artan dünya nüfusuve ekonomik nedenlerden dola-yı süt sığırlarından yüksek per-

formans elde edilmesi istenmekte ve bubağlamda süt sığırlarının genetik kapasi-tesi arttırılmaktadır. Genetik kapasitele-ri arttırılmış süt sığırlarından daha yük-sek süt verimi elde edilmektedir. Sütsığırı çiftliklerinde süt verimi haricindekarlılığı etkileyen bir başka unsur isesürünün üreme performansıdır. Süt sığı-rı sürülerinin üreme performanslarındahedeflenen parametreler Tablo 1’deverilmiştir. Süt veriminin artışına bağlıolarak görülebilecek metabolik hastalık-lar artmakta, bu durum ise üreme per-formansına negatif yönde etki etmekte-dir. Sürünün üreme performansını yük-sek tutmak için metabolik hastalıklarortaya çıkmadan önlenmelidir. Bu daancak iyi bir bakım ve besleme ile ger-çekleştirilebilir.Süt sığırlarının üreme performansını sür-dürebilmeleri, yeterli besin maddesi sağ-lanmasına bağlıdır. Ancak besin maddele-rinin aşırı miktarda verilmesi, üreme per-formansı üzerinde negatif etki yaratmak-tadır. Performansı yüksek seviyede tut-mak isteyen süt sığırı çiftliklerinde, yük-sek süt verimine sahip süt sığırlarının bes-

lenme programı üzerinde dikkatle durul-ması gerekmektedir.

Üreme bozuklukları ve hayvan besleme ile ilişkisiÜreme bozukluklarında metabolik hasta-lıkların etkileri bulunmaktadır. Bu neden-le metabolik hastalıkların daha sık görül-düğü, yüksek süt verimine sahip süt sığır-larında üreme bozuklukları sıkça yaşan-maktadır. Birçok metabolik hastalığıngörüldüğü erken laktasyon dönemi, sütsığırlarının en düşük kuru madde tüketti-ği buna karşın en yüksek süt verimineulaştığı dönemdir. Süt sığırları hızla artansüt verimini karşılamak için enerjilerininbüyük bir kısmını bu yönde harcarlar.Hızla artan süt verimi beraberinde enerjiihtiyacını doğurur ancak kuru maddetüketiminin yetersiz olması sonucundabu enerji besinlerden elde edilemez veerken laktasyon döneminde negatif ener-ji dengesi şekillenir. Negatif enerji denge-sinin şiddetlenmesi ise düşük üreme per-formansını beraberinde getirir. Bir yan-dan yüksek süt verimini sağlayıp bir yan-dan negatif enerji dengesini yenmek için,hayvan besleme ile ilgilenen bilim insan-larının erken laktasyondaki hayvanlaraözel ilgi göstermeleri gerekmektedir.

a) Retentio Secundinarum(son atmama)Normal şartlar altında, yavru zarlarıdoğumu takiben 6-8 saat içinde atılırancak bu sürecin 24 saati geçmesi sonatmama (retentio secundinarum) olarakadlandırılmaktadır. Son atmama insidan-sı, süt sığırı sürülerinde ortalama % 4-16arasındadır ve bu değerlerin üstündekiyüzdelere sahip bir çiftlikte araştırmayapılması gerekir. Son atmama görülenhayvanlarda ovaryum aktiviteleri azalır veuterin enfeksiyonlar sıkça ortaya çıkmayabaşlar. Yavru zarlarının elle alınması iseuterusu travmatize ederek üreme perfor-mansını negatif yönde etkiler. Son atma-ma oluşumunun önemli bir bölümünümetabolik hastalıklar teşkil eder. Bunlarıniçinde en önemlisi hipokalsemidir.Ketozis, yetersiz vitamin ve mineral sevi-yeleri de son atmamaya neden olabil-mektedir. E vitamini ve selenyumun bir-likte ve ayrı ayrı katkısının oksidatif stresoranını azaltarak son atmama insidansınıdüşürdüğü gözlemlenmiştir. Ayrıca E vita-mini ve çinko uygulanan hayvanlar, ilköstruslarını daha erken göstermişlerdir.

b) Uterus enfeksiyonlarıUterin bakteriyel enfeksiyonlar; uterus veovaryum fonksiyonlarını bozmakta, bunabağlı olarak hipotalamus kontrolündeolan üreme hormonlarının üretimini etki-lemektedir. Uterin enfeksiyonlar, sonatmama ile kombine olduklarında sütsığırlarının süt verimlerini de önemli ölçü-de düşürmektedir. Uterus enfeksiyonları-na ölü doğumlar, ikizlik, güç doğum,hipokalsemi, ketozis, sola deplasman,nötrofil fonksiyon yetersizliği, uterustakibakteriyel popülasyon, korpus luteumunerken oluşması (progesteron ve glikokor-tikoit uygulamaları) ve hijyen yetersizlik-leri neden olmaktadır. Endometritisinarka planında yer alan temel nedenlerdenbiri, şiddetli negatif enerji dengesidir. Sütsığırlarında negatif enerji dengesininoluşmasının nedeni, erken laktasyondöneminde kısıtlı kuru madde tüketiminesahip olmalarının aksine süt verimininhızla yükselmesidir. Negatif enerji denge-sinin minimum seviyeye indirilmesi içingeçiş döneminin (doğum öncesi vedoğum sonrası 3 hafta) titizlikle uygulan-ması gerekmektedir.

c) Anöstrus (Kızgınlık göstermeme)Süt sığırlarının doğumu takiben 60 güniçinde östrus (kızgınlık) göstermemelerianöstrus olarak adlandırılmaktadır. FSHsalınımına bağlı olarak, doğum sonrası 7-14. günler arasında ilk foliküler dalgaoluşmaya başlamaktadır. Bu folikülleriçinde genelde en büyük olanı, LH veinsülin benzeri büyüme hormonundan

daha fazla yararlanabilmektedir. Budominant folikülün büyümesinde kaninsülin ve insülin benzeri büyüme hor-monunun varlığı önemlidir. Negatif ener-ji dengesinde kan insülin ve insülin ben-zeri büyüme hormonu (IGF) miktarı azal-dığı için süt sığırlarında anöstrus olaylarısıkça görülebilir. Kızgınlık göstermeyietkileyen bir başka faktör ise erken lak-tasyon döneminde süt sığırlarının aşırıderecede kondisyon kaybetmeleridir. 5’lik sistemde 1 vücut kondisyonu kaybe-den süt sığırlarının ilk kızgınlık sürelerininarttığı belirlenmiştir. İyot, fosfor ve Avitamini yetersizlikleri de önemli biranöstrus sebebi olarak görülmektedir.

d) Ovaryum (yumurtalık) kistleri Foliküller, ruminantlarda 17 mm. boyutaulaştıklarında ovülasyon şekillenmekte-dir. Ovaryum kistleri genellikle dominantfolikülün ovule olmaması, büyümesinidevam ettirmesi (>25 mm) ve 10-40günde korpus luteum oluşturmamasıdurumunda şekillenmektedir. Folikülerkistlerin sürülerde görülme olasılığı, %6-19 arasında değişmektedir. Kist oluşma-sının temel nedenlerinden bazıları stres,mevsim, yüksek süt verimi ve negatifenerji dengesidir. Bu nedenler dışındaplasenta retensiyonu, hipokalsemi veendometritler ovaryum kistleri riskiniarttırmaktadır. Foliküler kistlere aşırıkondisyon, A vitamini eksikliği, insülin veinsülin benzeri büyüme hormonundakiazalma ile artan esterleşmemiş yağ asidioranı neden olmaktadır. Vücut kondisyo-nundaki 1 puanlık artış, kist oluşumun-daki riski 8.4 kat arttırmaktadır. Bu yüz-den besleme, foliküler kist oluşumundaönemli bir yere sahiptir.

e) Döl tutmamaErken laktasyon döneminde, yüksekverimli süt sığırı rasyonlarının proteiniçerikleri kuru maddenin %17-19’sı ara-sında değişmektedir. Rasyondaki yüksekprotein varlığı, süt verimi için önemliolsa da üreme performansı üzerindenegatif etkiler oluşturur. Protein varlığı-nın yanı sıra protein fraksiyonları danegatif etki üzerinde önemli rol oyna-maktadır. Yüksek miktarda rumendeyıkımlanabilir protein kullanımı, kan üreazotu miktarını arttırarak üreme perfor-mansı üzerinde negatif etki yaratmakta-dır. Bu negatif etkinin nedeni, uteruspH’nın yüksek kan üre azotu değerindenetkilenmesidir. Kan üre azotu değeri 19mg/dl üzerine çıktığında, uterus pH’ı üze-rinde negatif etkiye neden olmaktadır.Üreme performansının etkilenmesininyanı sıra aşırı miktarda rumende yıkımla-nabilir protein kullanımı, negatif enerjidengesini de arttırmaktadır.

SonuçBeslenme ile üreme arasında yakın birilişki vardır. Üreme performansının nega-tif etkilenmemesi için özellikle erken lak-tasyon ve kuru dönem beslemesine dik-kat edilmelidir. Araştırmalar, aşırı beslen-menin de az beslenme kadar tehlikeliolduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenlekritik dönemdeki hayvanların ihtiyaçlarıdoğru belirlenmeli ve ihtiyaca yönelikrasyon hazırlanmalıdır. ■

Araş. Gör. Arda KOVANLIKAYAUludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları A.B.D

Beslenmenin Süt Sığırlarında Üreme Performansı Üzerine Etkisi

Tablo 1: Süt sığırlarında üreme parametrelerine ilişkin hedefler

Parametreler Hedef

Buzağılama – İlk tohumlama aralığı <70 gün

İnvolüsyon süresi <50 gün

İlk tohumlamada gebe kalma oranı >%60

Gebelik başına kullanılan tohum sayısı <1.5

Abortlar ( gebeliğin 45-265 günleri arası) <%3

İnfetil hayvan sayısı <%5

İlk buzağılama yaşı 24

Kaynak: Compendium of animal reproduction.

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 18

Page 19: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 19

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

Konya bölge temsilcimiz:

SÖZEN ÇİFTLİĞİ

Konya’nın Karapınar ilçesinde1954 yılında Petrol Ofisi bayisiolarak akaryakıt ticaretine başla-

yan firmamız, tarımsal üretim de yapıyor.Topraktaki organik madde eksikliğinedeniyle arpa ve buğday ekimindenemeğimizin karşılığını alamayınca birimdekara daha yüksek verim verecek ürün-lerin araştırmasına başladık. Kaba yemyetiştiriciliğinin (yonca, mısır silajı, fiğ)daha verimli ve kazançlı olduğunu tespitettik. Ancak yakın çevremizde bu ürün-leri satacak pazar yoktu. Hem kaba yem-lerimize pazar bulmak hem de toprağı-mızdaki organik maddeleri arttırarakbirim dekara daha fazla ürün almakadına hayvancılık yapmaya karar verdik.Bir başka deyimle topraktan aldığımızıhayvana, hayvandan aldığımızı toprağavererek tarım ve hayvancılık yapmanındaha iyi olacağına inandık. 2004 yılındada hayvancılık konusunda araştırma yap-maya başladık. 2005 yılında 139.000 m2’ lik arazi üzerine960 baş sağmal inek için yerleşim planıyaptık, ilk aşamada 480 baş sağmal ve1300 baş sürü büyüklüğünü hedefledik.Şu anda iki adet 240 başlık sağmal ahırı,2*15 bilgisayar sürü yönetimli otomatiksağımhane, içinde veteriner ve ilaç odasıolan on yedi doğum bokslu 117 başlıkkuru ahır, 120 adet buzağı kulübesi, 480başlık 3-8 aylık küçük hayvan ahırı, top-lam 500 başlık 8-22 aylık iki ahır ve 50başlık deforme hayvan ahırı bulunuyor.Ayrıca beş adet toplam 6000 tonluk kap-asiteli mısır silaj deposu, 1800 m2 yoncave sap balya deposu, bakıcı evleri ve işlet-me binası ile toplam 39.000 m2 kapalıalanımız mevcut...

Modern işletmeler sektöre öncülük ittiŞirketimiz aile şirketi olup yönetim kuru-lumuz; M.Erol Sözen, Erhan Sözen,Mustafa K. Sözen ve Hayri Sözen kardeş-lerden oluşuyor. Şu anda yaklaşık 800 baş

sürü büyüklüğümüz ve 270 sağılır hayva-nımız bulunuyor. 2004 yılında araştırma yaparken bilgialmak amacıyla Sütaş’a uğramıştım.Yatırımcı adayı olduğumu söylediğimdemesleğimi sordular. Oradaki görevli hay-retle, hayvancılık yapmak isteyenlerinfarklı mesleklerden geldiğini (petrolcü,avukat, doktor, müteahhit, sanayici vs.)ve önceden hayvancılık yapanların ken-dilerine uğramadığını söyledi. İşte buyatırımcılar; modern işletmeler kurup,genetik yapısı ve süt verimi yüksek hay-vanlar ithal ederek sektörde öncü oldu-lar. Hükümetimizin 2013 yılı için belirle-miş olduğu hedeflere ulaşmada büyükemek ve katkısı olacak bu yatırımcılarınkorunması gerektiğine inanıyorum.

Sevgi ve emek bir arada… Biz işimizi sevgiyle yapıyoruz.İşletmemizde 2 veteriner hekim ve 1ziraat mühendisi (zooteknist) olmaküzere toplam 14 kişi çalışıyor. Diğer işkollarından fırsat buldukça çiftliğe gidi-yor, bütün günümüzü orada geçiriyor veçok mutlu oluyoruz. Canlı ile uğraşmak-tan dolayı büyük bir keyif duyuyoruz.Ayrıca Selçuk Üniversitesi VeterinerlikFakültesi’nden Prof.Dr.Behiç Coşkunve Prof.Dr.D.Ali Dinç hocalarımızdanda çok büyük yardım ve destek alıyoruz.Onlarla birlikteyken kondisyon ve ultra-sonla gebelik testleri yapmak, doğumyaptırmak ve tohumlama yapmak der-ken, bir bakmışsınız akşam olmuş…Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsu-nuz. Biz koruyucu hekimliğe ve hijyenede çok önem veriyoruz. İşletmemizdedişi sperma uygulaması, Prof.Dr. D.AliDinç hocamızın gözetimi ve denetimialtında yapılıyor. Kaba yemlerin analiz-leri de Prof.Dr. Behiç Coşkun hocamı-zın kontrolünde yapılıyor, yem rasyonla-rı kendisi tarafından formüle ediliyor. 4-6 aylık dişi buzağılara S-19 aşısı, 12aylıklara triengen aşısı, her 6 ayda bir

şap aşısı ve Selçuk Üniversitesi’ndegeliştirilen çiftliğimize özgü mastitis aşı-sını 6 ayda bir düzenli olarak uyguluyo-ruz. İşletmemizde hayvansal orjinliorganik gübre tesisinin yatırımına dabaşlamış bulunuyoruz.

Yem ve süt fiyatlarında istikrar olmalı İşletmemizin ihtiyacı olan arpa, danelikmısır, yonca ve mısır silajını kendi arazi-lerimizde üretiyoruz. Çok zevkli ve risklibir meslek olan hayvancılığın bir yatırımmaliyeti var. Bu maliyete katlanıp yatı-rım yapan ve risk alan yatırımcılarınkorunması gerektiğini söylemiştim. Ülkeekonomisine, Türk tarım ve hayvancılığı-na olumlu katkılar yapan ve istihdamyaratan sektör temsilcilerinin en büyükendişesi, sürü sağlığının dışında üretmişoldukları et ve süt ürünlerinin fiyatının,et ve süt fabrikası patronlarının iki duda-ğından çıkacak rakamlarla belirlenmişolmasıdır.Bir insan için tansiyonun inip çıkmasıdengeyi bozuyor ve sağlığı etkiliyorsa, etve süt fiyatlarının ani iniş ve çıkışı dahayvancılık yapan üreticilerin dengesinialt üst ediyor. Onların zarar etmelerine

ve hayvanlarını kesmelerine neden olu-yor. Hayvancılıkta yem ve süt fiyatların-da istikrar çok önemlidir. Ani fiyat iniş-leri ile ithalat, sektörü olumsuz etkiliyorve girişimcileri yatırım yapmaktan cay-dırıyor. Devlete güvenerek günün piya-sasına göre yüksek fiyattan besi yapmakiçin hayvan alan bir yatırımcı, ithalatınaçılması ile beslemeye başladığı hayvan-ları aldığı fiyattan veya onun altında sat-mak zorunda kalıyor. Sütte de aynıdurum söz konusu... Bu tür olumsuzluk-lar, yatırımcıyı zarara uğratıyor ve uzunvadede ülke ekonomisini olumsuzyönde etkiliyor. Hayvancılığın gelişmesiiçin destek verilirken, süt fiyatlarınındüşürülmesi ve ithalatın açılması ileverilen destek köstekleniyor. Bu neden-le süt fiyatlarına da müdahale edilmeli,istikrarlı ve uzun vadeli fiyat politikalarıizlenmelidir. Yurtdışında yapılan hayvancılıkta sütfiyatları düştüğü zaman üretici meradanfaydalanıyor, kesif yem vermiyor ve yemmasrafı olmadığı için de zarar etmiyor.Hatta İngiltere’de erkek hayvanları bes-lemiyorlar, bedava veriyorlar veyaküçükken yok ediyorlar. Aynı zamandasübvansiyonlarla destekleniyorlar. ■

“Modern işletmeler kurup, genetik

yapısı ve süt verimi yüksek hayvanlar

ithal ederek sektörde öncü olan

yatırımcılar desteklenmelidir.”

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 19

Page 20: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

Taç Tavukçuluk ve Hayvancılık, yatırımlarına devam ediyor Taç Tavukçuluk ve

Hayvancılık, kente göçle

beraber tarımsal üretimde

yaşanan daralmaya

rağmen yatırımlarına

devam ediyor.

Günümüzde insan beslenmesindeönemli bir yeri olan hayvansalürünlerin önemi giderek artış gös-

teriyor. Ülkemizde çalışabilir nüfusunbüyük bölümünün kentlere göç etmesiyleberaber tarımsal üretimde bir daralmayaşanıyor. Bu da ziraat ve hayvan ile ilgiliyatırımları gerekli kılıyor. 2006 yılında fizi-bilite çalışmalarına başlayan TaçTavukçuluk ve Hayvancılık’ın temelleri,2007 yılının haziran ayında atıldı.İşletmemizde eylül ayında getirilen 90 başdamızlık gebe düve ile birlikte, şu an itiba-rıyla toplam 430 baş hayvan bulunuyor.Bunun 150 başı sağmal inek, diğerlerigebe düve, erkek dana ve genç hayvanlar-dan oluşuyor. Taç Tavukçuluk veHayvancılık, 440 baş sağmal kapasiteli birişletme... Burada biri 200 baş, diğeri 240baş olan iki ana ahır bulunuyor. 3-8 aylıkgenç hayvan ahırı, doğumhane, kuru ahırı,sağımhane ile 8 ay sonrası için düve vetosunların barınacağı serbest sistem ahır-lar, toplam sistemin yapılarını oluşturuyor.

Tarladan mutfağa organik yaşamKaliteli çiğ süt üretimini prensip edinenişletmemiz, tarladan mutfağa organikürün geliştirme prensibiyle, sütün mamul

tutma kapasitesini arttırması nedeniylesulama sayısında da azalma oluyor.Taç Hayvancılık olarak; gelecek dönem-de 440 baş sağmal kapasiteli, toplam sürübüyüklüğü 1300 baş olan, günlük 10.000litre süt üreten, ürettiği sütü mamul mad-deye dönüştürebilen bir sistem üzerindeçalışıyoruz. Ayrıca kaba yemin tamamınıve konsantre yemin bir kısmını üreten,kendine yeten bir işletme olmayı hedefli-yoruz. Yönetim Kurulu Başkanı TahsinAltun denetiminde ve İşletme MüdürüHasan Yavuz’un koordinatörlüğünde,beş çalışanımızla hizmet vermeye devamediyoruz. ■

maddeye dönüştürülmesi konusundaçalışmalarını sürdürüyor.Bilindiği üzere süt sığırcılığı, yönetimi zorolmakla birlikte son derece zevkli bir iştir.Bize yardımcı olan takım arkadaşlarımı-zın da eğitimli olmasını önemsiyoruz. Bubağlamda işletmemizde belirli periyodlar-la eğitim seminerleri veriliyor.2*8 modern balık kılçığı sağımhanemiz-de, sisteme entegre afifarm sürü yönetimprogramı kullanılıyor. Teknolojik orta-mın varlığı, işimizi daha da kolaylaştıranbir araç... İşletmemizde sürü laktasyonortalaması 8500 litre/laktasyon... Çiğ sütüpazarladığımız firmanın verilerine göre,

toplam bakteri oranı mililitrede 50.000adet, somatik hücre sayısı da 200.000 ade-din altında bulunuyor.

Silajlık mısır yetiştiriciliğiZiraat alanında da faaliyette olan işlet-memizin kaba yem kaynaklarının büyükbir kısmı, ürettiğimiz ürünlerden karşıla-nıyor. Yaklaşık 500 dekar arazide çiftürün hasadı yapılıyor. Ağırlık silajlık mısıryetiştiriciliği üzerine... Ekim yapılan ara-zilere yoğun şekilde hayvan gübresininatılması, kullanılacak kimyasal gübrelerinmiktarında önemli ölçüde tasarruf sağlı-yor. Ayrıca hayvan gübresinin toprağın su

20

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 20

Page 21: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 21

İÇİMİZDEN BİRİ

Dr.Abdurrahman ÖZLÜERÖmer Matlı Hayvansal Üretim Eğitim ve Araştırma Merkezi

Soğuk havalarda buzağı yönetimi

Çok iyi bir buzağı yönetim sistemi,buzağıların soğuk havalarda gerek-siz enerji kaybetmelerini engeller.

Soğuk havalar, süt-mama içme dönemin-deki buzağıların aşırı enerji kaybetmesineneden olabilir. Buzağılar soğuk havalardaaşırı stres altına girdikleri için sağlıklarıciddi şekilde etkilenir. Sağlık riski, sağlamve iyi bir yönetim pratiği ile minimumdüzeye indirilebilir.Bu dönemdeki buzağılar yaşamlarını sür-dürmek, hastalık etkenleri ile mücadeleetmek ve büyüyebilmek için fazla miktar-da enerjiye gereksinim duyarlar.Buzağıların önemli bir ihtiyacı da vücutısılarını sabit tutmaya çalışmalarıdır. Eğerbuzağıların yeteri kadar enerji rezerviyoksa, hastalıklarla mücadele etmede vebüyümede istenilen performansı sergile-yemezler. Buzağıların ortalama vücut ısı-ları 38,8°C dir. Buzağıların en rahat yaşa-yabildikleri çevre ısısının alt sınırı 15,5°C ,üst sınırı 23,8–26,6 °C dir. Buzağı üşüme-ye başladığı zaman hastalıklarla mücade-le etmek ve büyümek için kullanacağıenerjiyi vücut ısısını sabit tutmaya çalış-mak için kullanmaya başlar. Buzağı vücutısısını sabit tutmaya çalıştığı zaman davücudundan çok fazla enerji harcamayabaşlar.Buzağıların soğuk havalarla mücadeleetmek için kullanacağı enerji, onların nekadar iyi yönetildikleri ile doğru orantılı-dır. Bu yönetimin etkinlik derecesi, buza-ğıların daha sağlıklı kalması ve hastaolmasını belirler. Soğuk havalarda ve soğuk aylarda buza-ğıların enerji gereksinimlerini iyi bir şekil-de karşılamanın ve mevcut enerjilerinikaybetmemelerini sağlamanın iki yoluvardır:1- Buzağıların enerji depolarını doldurmak2- Buzağıların enerjilerini kaybetmemele-ri için soğuklardan korumaHer iki durumun karşılanarak yönetilmesien iyi uygulama şekli olacaktır.

Buzağıların enerji depolarını doldurunBuzağıların yüksek enerjiye gereksinimduydukları dönem çok iyi tespit edilmeli-dir. Öncelikle buzağıların doğum öncesidönemde annelerinin iyi beslenmesigerekir. Buzağılar sahip oldukları kahverenkli yağ depoları sayesinde soğuk hava-larda kendi vücut ısılarını daha kolay vebaşarılı bir şekilde sabit tutarlar. Çok iyi vekaliteli bağışıklık maddelerine sahipkolostrum, bu amaca en iyi hizmet edenmekanizma olacaktır. Buzağının doğum-dan sonra vücut sıcaklığını muhafazaedeceği enerji dışında ayağa kalkabilmesiiçin çok daha fazla bir enerji gereksinimiolacaktır.Buzağıların soğuk havalarda daha fazlaenerji alacak şekilde beslenmeleri gerekir.Bu gereksinim miktarı, soğukluk derecesive soğuğun devam ettiği süreye bağlıdır.Enerji gereksinimi bölgeden bölgeyedeğişmek kaydıyla, buzağının en rahat

ettiği ısı dereceleri ile karşılaştırıldığın-da ihtiyaç %50’lerden fazla çıkabilir.Sadece süt veya buzağı maması içen,henüz buzağı başlangıç yemlerini yete-ri kadar tüketemeyen buzağılardagünde iki kez 2 litre (günde toplam 4litre) süt veya buzağı maması ile besle-mek yerine sekiz saat aralıklarla gündeüç kez ve her bir beslemede 2 litre ilebeslemek gerekebilir (günde toplam 6litre). Özellikle soğuk aylarda buzağıla-rın çok kaliteli buzağı başlangıç yemleriile beslenmeleri gerekir. Bu onlarınenerji ve vücut ısılarını sabit tutmagereksinimlerini çok daha iyi karşılaya-caktır. Buzağılar 4–5 haftadan itibarenbuzağı başlangıç yemlerini rumendeçok iyi derecelerde fermente etmebecerisine ulaşmış olurlar. Bu durumdabuzağılar vücut ısılarını daha kolaylıkladengeleyebilirler.

Buzağıları soğuğa maruz bırakmaktan koruyunSoğuk havalarda ve soğuk aylardabuzağıları rüzgar ve hava akımınamaruz bırakmaktan kaçının. Bu durumdikkate alınmazsa buzağılar çok fazlaenerji kaybederler. Özellikle de buzağı-ların yattıkları yerlerin rüzgara maruzbırakılmaması gerekir. Buzağıların güniçinde kolaylıkla ve rahat bir şekildeyatabileceği alanlar oluşturun.Buzağılar ayakta kaldıkları zaman; yat-tıkları zamanla karşılaştırıldığında;daha fazla enerji kaybederler. Böylecedaha az enerji gereksinimleri olur.Buzağıların yattıkları yerler mümkünolduğunca buzağının vücut ısısını koru-yacak kadar soğuktan izole edilmelidir.Toprak ve beton, kış aylarında oldukçasoğuktur. Bu nedenle özellikle kış ayla-rında oldukça kuru ve konforlu biryataklık kullanılmalıdır. Buzağıların altı-na serilen yataklık üzerine bir basınçuygulandıktan sonra 7–7,5 cm kalınlı-ğında olmalıdır. Buzağı yataklıkla uyumiçinde olabileceği kuru ve rahat birortama kavuşursa soğuğa karşı daha iyikorunur. Yataklığın yeterince iyi oldu-ğunu test etmek için dizlerinizi birkaçdakika bu materyalin üzerine bastırın.Yataklığın kuru ve konforlu olup olma-dığına kolayca karar verebilirsiniz. Bu şekilde buzağıların enerji depolarınıkorumuş olursunuz. Genellikle budurum çoğu zaman dikkate alınmaz.Buzağılar uygun sıcaklıkta içemediklerisüt veya buzağı mamalarını içtiktensonra vücut ısılarını 38,8 civarına getir-mek için enerji harcamak zorunda kalır-lar. Bu durumda gereksiz yere enerjidepolarını kullanırlar. Süt veya buzağımamasının vücut sıcaklığına en yakınseviyede verilmesi, buzağıların bunedenden dolayı enerji kaybetmeleriniengelleyecektir. Mama ya da sütünsıcaklığını kontrol etmede çok pahalıolmayan ve hızlı bir şekilde okunan ter-mometreler kullanılır. ■

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 21

Page 22: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 201122

UZMAN GÖRÜŞÜ

Son yıllarda süt sığırı ıslahındaönemli gelişmeler yaşandı.Devrim niteliğindeki en yeni geliş-

melerden biri, ıslah programlarındagenomik seleksiyona geçilmiş olmasıdır.Ne yazık ki, ülkemiz bu açıdan çok gerikalmaktadır. Diyebilirim ki, ilgili akade-mik çevreler dahi hayvan ıslahındakigelişmeleri takip etmekte zorlanmakta-dır. Yetiştirici ise sektördeki ekonomikdalgalanmalardan başı dönmüş bir şekil-de olayı yalnızca bir “damızlık sorunu”olarak algılamakta, bu sorununun ithalatile çözülebileceğini düşünmektedir. Buarada YÖK Başkanı, ziraat fakültelerinintohum ve damızlık geliştirememelerini;konu hakkında hiç bilgisi olmadığı halde;eleştirme hakkını kendinde bulabilmek-tedir. Böyle bir yaklaşımın sosyologlarıngenel tavrı olmadığını çok iyi biliyorum.Bilimin yaşam biçimi olduğu insanlardaböyle bir tavır göremezsiniz.Türkiye’nin yaşamı anlamlı kılan ve yaşa-mamız için gereksinim duyduğumuztüm alanlarda önemli sorunları bulun-maktadır. Zaman zaman bu sorunlarıniye inatla “çözmediğimizi” hatta gayretgöstermediğimizi anlamakta zorluk çeki-

yorum. Ama herkes “sorunları” birbirininüzerine atıyor. Hem sebep olan anlamın-da hem de çözmesi için... Hiç kimsesorunun bir parçası olduğunu kabuletmek istemiyor ve çözümü başkaların-dan bekliyor. Süt sığırı ıslahı da bunadahil elbette… Şekil 1’de gördüğünüzıslah programı şeması konunun nasıl birorganizasyon gerektirdiğini oldukça iyiözetliyor aslında... Ve organizasyonunbize uygun olanını geliştirmek durumun-dayız. Bu makalede süt sığırı ıslahındason yıllarda yaşanan gelişmeler ile ülke-mizin durumu irdelenecektir. Ayrıcaişletmelerin uygulayabilecekleri pratikbir yöntem üzerinde durulacaktır.

Islah uzun bir yolHep söyleriz, Batı’da sığır ıslah birlikleri-nin kuruluşu 19. yüzyıla dayanıyor.Dolayısıyla Batı’da ıslah, bugünkü anlam-da olmasa dahi o yıllardan günümüzehep yapılagelmiştir. Darwin’in açtığıyolda Mendel’den başlayan, populasyongenetiğinde Hardy ile Weinberg’in birbi-rinden bağımsız olarak ortaya attıkları“kanunlar” ile devam eden, biyometrikgenetik alanında Fisher, Haldane,

Wright’ın teorik çalışmaları ile büyük birhız kazanan, Lush ile Henderson tarafın-dan hayvan ıslahına uyarlanan ve gelişti-rilen yöntemler bilgisayar teknolojisin-deki gelişmelerle birleşince ıslah uygula-masında bir devrim yaşanmıştır. Bugelişmeler, hayvanların genetik yapıları-nın akrabalık ilişkilerine dayanılarak isa-betli bir biçimde tahmin edilmesine ola-nak sağlamıştır. Bu araçları edinenBatılılar, organize olmadaki yetkinlikleri-ni de işin içine katınca laktasyonda 8-12ton süt veren sığırlar elde etmişlerdir.Bunların arasında bu rakamların çok üze-rine çıkabilen rekortmen hayvanlar dabulunabilmektedir.

Şekil 1’de gördüğünüz bir ıslah progra-mını kuruluşundan işleyişine özetleye-cek olursak:1. Islah birliğinin kuruluşu,2. Birliğe üye işletmelerin teknik ve eko-nomik koşullarının belirlenmesi,3. Üye işletmelerdeki hayvanların kayıtaltına alınması,4. Kayıt altına alınan hayvanlarda verim-lerin tespiti ve bu anlamda sürekliliğinsağlanması,5. Verim kayıtlarına dayanılarak, özellik-ler temelinde populasyona ilişkin ıslah(genetik) parametrelerinin tahmin edil-mesi,6. Yörenin, bölgenin ve ülkenin mevcuttoplumsal, altyapı ve ekonomik koşullarıbağlamında “ıslah hedefinin” belirlen-mesi,7. Islah hedefi temelinde ıslah programı-nın oluşturulması,8. Verim kayıtları temelinde hayvanlarailişkin bireysel damızlık değerlerin(genetik yapının) tahmin edilmesi,9. En iyi damızlık değere sahip boğa ana-larının seçimi,10. Boğa analarının en iyi damızlık değe-re sahip boğaların spermaları ile tohum-lanması,

11. Boğa anası olarak seçilen ineklerdendoğan erkek buzağıların genetik ve mor-folojik kusurlar açısından değerlendiril-mesi,12. Aday damızlık olarak seçilen erkekdanaların büyüme yetenekleri bakımın-dan test edilmeleri,13. Aday damızlık olarak seçilen tosun-lardan sperma alınması,14. Bu spermalarla mümkün olduğuncatüm işletmelerde belirli sayıda ineğintohumlanması,15. Aday damızlık olarak seçilen tosunla-rın kızlarının ilk laktasyon verimlerinintespiti,16. Aday damızlık boğaların kızlarınınverimine dayanılarak damızlık değerleri-nin tahmini,17. En iyi damızlık değere sahip boğala-rın belirlenmesi,18. Yukarıda sayılan her bir maddedebilimsel araştırmalar sürdürerek damızlıkseçiminin daha isabetli ve daha ucuzayapılmasına yönelik gayretin sarf edil-mesi.Ülkemizde bu yöndeki gayretler henüzemekleme aşamasındadır. İlk boğaları-mız test edildi ve boğa kataloglarındayerlerini almaya başladılar. Ancak kata-loglarda boğalarımızın yalnızca süt veri-mi ile doğrusal sınıflandırmaya (dış yapıözellikleri) ilişkin damızlık değerleribulunmaktadır. Bunun dışında önemlidiğer sorunlardan biri de veri kalitesidir.Kumlu ve Akman, Türkiye Damızlık SığırYetiştiricileri Merkez Birliği sisteminekayıtlı sığırların %50’ye yakınının babakaydının olmadığını ya da hatalı olduğu-nu bildirmektedir. 2004 yılından bu yanageçen süreçte veri kalitesinin iyileştiril-mesi anlamında yapılanlar ise tarafımız-ca bilinmemektedir. Her ne kadar gecik-miş, çok sayıda eksik ve sorun da olsaTürkiye Damızlık Sığır YetiştiricileriMerkez Birliği tarafından bir ıslah progra-mının yürütülüyor olması önemli birgelişmedir. Bu işin inatla ve iyileştirilereksürdürülmesi gerekmektedir.

Islah ölçütü olarak sütmiktarı: “artık önemsiz”Süt sığırcılığında sistemli ıslahın başla-masından bu yana üzerinde en çok duru-lan özellik, doğal olarak süt verimi (sütmiktarı) olmuştur. Bunun sonucundahayvan başına süt miktarında olağanüs-tü bir artış gerçekleşmiştir. Ancak diğerbirçok özellik ihmal edilmiştir. Örneğin

Prof. Dr. Türker SAVAŞ - [email protected]Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü

Süt Sığırı Islahı: “Quo vadis?”

Şekil 1. Kombine verimli bir ırk için örnek ıslah programı şeması

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 22

Page 23: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 23

UZMAN GÖRÜŞÜ

70’li yılların sonu, 80’li yılların başlarındaıslahçılar hayvan sağlığına ilişkin veteri-ner önlemlerinin geliştirilmesinin yeterliolacağını savunmuşlardır. Fakat geldiği-miz noktada, yüksek verimli hayvanlardaüretim kaynaklı sağlık sorunları artmıştır.Bu durum doğrudan işletme ekonomisi-ne yansımaktadır. Bizlerin önerisi artık“Hayvanlarınız o kadar yüksek miktardasüt vermesin ama sağlıklı olsun, her yılbir buzağı elde edilebilsin” şeklinedönüşmüştür. Batılılar bu sorunun farkı-na varır varmaz üzerinde yoğun olarakçalışmaya başlamış ve ıslah programla-rında önemli değişiklikler gerçekleştir-mişlerdir. Süt miktarını doğrudandamızlık değer tahmininde kullanma-nın etkin olmadığını görmüş, bunun

yerine süt miktarı ile pozitif genetik iliş-kili olan süt yağ miktarı (oranı değil !)ve süt protein miktarını kullanmayabaşlamışlardır. Ayrıca üretime dayanansağlık özelliklerini doğrudan ya dadolaylı olarak ıslah programlarına dahiletmeye başlamışlardır. Artık ıslah prog-ramlarında damızlık değer tahminindekullanılan özelliklerin ağırlığı, hayvanınsağlığı ile ilişkili olan işlevsel özellikler(fonksiyonel özellikler) yönüne kaymış-tır. İşlevsel özellikler altında toplananözellikler Şekil 2’de görülmektedir.

QTL’den SNP’yeAslında kısaltmaları pek sevmem. Herseferinde bu kısaltma neydi diye düşün-mek zorunda mıyım ben? Ama bazı

kısaltmalar öyle yerleşiyor ki, hele dışkaynaklı olurlarsa kolayımıza da geliyor.Elbette ki sizler için QTL ve SNP’nin neolduğunu açıklamam gerekiyor.“Quantitative Trait Loci” yani kantitatifözellik lokusu, ölçülebilen ve rakamlaifade edilen (süt miktarı gibi) özelliğiönemli derecede etkileyen (majör-)“gene” çok yakın, dolayısıyla bu genlebirlikte bireyden döllerine geçen “genyeridir”. Bu gen yeri, gerçek gen yeri deolabilir. Ancak genellikle bilinmemekte-dir. Dolayısıyla QTL asıl gen yeri yerinegeçen bir işaretleyicidir. QTL’nin temelimikrosatelitlere dayanmaktadır. Mikrosatelit DNA üzerinde nukleotiddizisi tekrarlayan bölümlerdir. KısacasıQTL, DNA düzeyinde (moleküler düzey-

de) bir işaretleyicidir. QTL çalışmaları-nın uygulamaya aktarılma gayretleri“QTL destekli seleksiyon” teriminde ifa-desini bulmuştur. Islah ölçütünün özel-likler üzerine etkisi ortaya konmuş,QTL’lerin klasik ıslah programlarındadestekleyici olarak yer alabileceği ilerisürülmüştür. Peki bu destek nasıl olabi-lir? Örneğin, henüz kendi verimleriolmayan öz kardeşlerin damızlık değer-leri, akrabaları üzerinden tahmin edil-diği için eşittir. Bunların içerisinden,erken dönemde iyisini ayırabilmek içinQTL’den yararlanılabilir. Yani “iyi”QTL’ye sahip kardeş damızlığa (aday)bırakılabilir.Ancak QTL’ye bağlanan büyük umutlarkarşılığını vermemiştir. Bunun nedenleri

Şekil 2. Süt sığırı ıslah programlarında kullanılan özellikler

Şekil 3. Mikrosatelit ve tek nükleotid polimorfizminin (SNP)şematik karşılaştırılması

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 23

Page 24: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 201124

UZMAN GÖRÜŞÜ

İşletme içinde ıslah mümkün mü?Bu sorunun yanıtı hem evet hem dehayır... İşletmelerin kendi içerisinde yap-tıkları bir uygulama ile populasyon düze-yinde bir iyileşme sağlamak amaçlanıyor-sa o zaman sorunun yanıtı, hayır… Ancakişletme düzeyinde verim ve sağlığıngenetik açıdan iyileştirilmesi, muhafazaedilmesi isteniyorsa o zaman, evet...Özellikle Avrupa’da, organik süt sığırıyetiştiriciliği bağlamında popülarite kaza-nan inek ailesi doğrultusunda yetiştiricilikyapmak (Yeni bir şey değil, organik işlet-mecilik yapılmadığı dönemlerde de bazıyetiştiriciler bu işi yapıyorlardı) Yöntemikısaca özetlemek gerekirse, en az ikigenerasyonunu bildiğiniz en iyi inekler-den elde ettiğiniz erkek hayvanları damız-lıkta kullanıyorsunuz. Örneğin 100 başlıkbir sürüde, yılda 5-7 baş arasında kendiyetiştirdiğiniz boğayı kullanıyorsunuz.Akrabalı yetişme katsayısının yükselmesi-nin önlenmesi için (Çok yükselmesi duru-munda başta döl verimi olmak üzere,verim ve sağlıkta gerileme görülebilir)zaman zaman kan katmanız gerekebilir.Bu da dışarıdan inek alarak yapılmalıdır.Nadiren tanıdığınız bir işletmeden erkekhayvan alabilirsiniz. Ancak dışarıdan aldı-ğınız boğanın yalnızca kızlarını işletmedekullanabilirsiniz. Birçok yerde akrabalıyetişmenin etkisi çok abartılır. Yukarıdaanlattığım şekilde, 40 yıldır işletme içinde“ıslah” yapılan 70 başlık bir süt sığırı işlet-mesinde akrabalı yetişme katsayısı ortala-ması %4,6 olmuştur. Amerikan HolsteinFriesian populasyonunda akrabalı yetiş-me katsayısı ortalaması ise %6’dır.

SonuçSığırcılıkta ıslah örgütlenmesi kolaydeğildir. Ancak Türkiye bu konuda birbaşlangıç yapmıştır. Dünyada sığır ıslahı-na yönelik gelişmiş araçlar mevcuttur.Türkiye’de de bu işin altyapısı vardır.Artık önemli olan, gerek mevcut ıslahsistemini iyileştirmek gerekse bölgeseldüzlemde yeni ıslah programları inşaederek inatla bu işin üzerine gitmektir.İşletmesinde yapabileceklerinin yanı sırayetiştiriciye düşen görev ise sisteme des-tek vermektir. Bu ülkenin damızlık hay-van yetiştirme potansiyeli vardır amadışarıdan damızlık hayvan alacak “fazla-dan” kaynağı yoktur. ■

Çizelge 1. Döl kontrolüne dayalı klasik ıslah programı ile Genomik seleksiyona (SNP) dayalı ıslahprogramının genetik ilerleme bakımından karşılaştırılması (Brade, 2010’dan değiştirilerek alınmıştır)

Döl kontrolüne dayalı klasik ıslah programıSeleksiyon Seleksiyon İsabet i x r Generasyon

(%) Entansitesi Derecesi (r) (i) Aralığı (L) Boğa babaları 4 2,15 0,93 2,00 6,50 İnek Babaları 15 1,55 0,93 1,44 6,50 Boğa anaları 2 2,42 0,62 1,50 5,50 İnek anaları 92 0,16 0,50 0,08 4,25 Genetik İlerleme/Yıl (= Σ (i x rTI)/Σ L) 5,02/22,75 =0,22 σA

Genomik seleksiyona (SNP) dayalı ıslah programıSeleksiyon Seleksiyon İsabet i x r Generasyon

(%) Entansitesi Derecesi (r) (i) Aralığı (L) Boğa babaları 4 2,15 0,63 1,35 2,25 İnek Babaları 20 1,40 0,63 0,88 2,25Boğa anaları 4 2,15 0,63 1,35 2,25İnek anaları 92 0,16 0,50 0,08 4,25Genetik İlerleme/Yıl (= Σ (i x rTI)/Σ L) 3,66/11,00 = 0,33 σA

olarak QTL çalışmalarının uzun zamangerektirmesi, maliyetinin yüksek olması,şu ana kadar tespit edilen QTL’lerin nis-peten az olması, birçok QTL’nin kromo-zom üzerindeki yerinin güvenilir birşekilde belirlenmemiş olması, sistematikhatalar nedeniyle QTL’lerin etkilerininabartılması, QTL’lerin “aileler” için özelolması ve damızlık değer tahminindebeklenen iyileşmenin gerçekleşmemesisayılabilir.QTL’ye temel teşkil eden mikrosatelit-lerde polimorfizm (aynı bölgede bulu-nan mikrosatelitler arası farklılık) nük-leotid dizisinin tekrarlama sayılarındankaynaklanırken Single NucleotidPolymorphism’de ise aynı bölgedeki tekbir nükleotiddeki farklılık yeterli olmak-tadır (Şekil 3).Islah programlarında yararlanılmayabaşlayan SNP’nin avantajları; maliyetindüşüklüğü, nokta mutasyonlara dayan-ması, tek bir marker daha az bilgi içer-mekle birlikte tüm genomda birkaç mil-yon bulunabilmesi ve “aileler” için özelolmamasıdır. Bunların dışında teknikayrıntıda bazı avantajları bulunmakta-dır. Damızlık değeri bilinen hayvanlardaSNP’lerin belirlenmesi ve hangi SNP’lerinhangi damızlık değerlere karşılık geldiği-nin belirlenmesinden sonra; verileredayalı olarak damızlık değeri belirlen-memiş genç hayvanların damızlıkdeğerleri, verim kayıtları beklenmedenSNP’lerinin hemen belirlenmesi yoluylatahmin edilebilmektedir. Böylece gene-rasyon aralığı kısalmaktadır. Bu dagenetik ilerlemenin hızlanması anlamı-na gelmektedir. SNP temelinde DNAüzerindeki bölgelerin birkaç generasyoniçin istikrarlı olduğu ifade edilmektedir.Birkaç generasyon sonra olası değişim-leri dikkate almak için populasyonunbelli bir kısmında klasik damızlık değertahminine devam etmek gerekmektedir.SNP bazlı ıslah, genomik seleksiyon ola-rak adlandırılmaktadır. Çizelge 1’de genomik seleksiyona daya-lı bir ıslah programı ile döl kontrolünedayalı klasik bir ıslah programı karşılaş-tırılmaktadır. Genomik seleksiyona

geçildiğinde, damızlık değer tahmini-nin isabet derecesinin düşmesine bağlıolarak generasyon başında genetik iler-lemede bir azalma söz konusudur.Ancak döl kontrolü beklenmediği için,genomik seleksiyonda yıllık genetikilerleme 1,5 kat daha yüksektir.

Türkiye, Türkiye!Bundan 16 yıl önce, henüz asistankenhocalarımdan biri ile bir makale yaz-mıştım. Makalede Batı’daki sığır ıslahprogramlarını karşılaştırmış (tanıtmış)ve ülkemiz için önerilerde bulunmuş-tum. Ülkemizde bir ıslah programıoluşturmak için (Henüz damızlık sütsığırı yetiştiricileri birlikleri kurulmamışya da kuruluş aşamasında)TİGEM’lerden yararlanılabileceğini, bunedenle bu kuruluşların alelacele özel-leştirilmemesi gerektiğini, öncelikleözerkleştirilmesini önermiştim. Çünkübu kuruluşlarda yetiştirilen süt sığırları-na ilişkin iyi sayılabilecek bir veri taba-nı vardı. Veriler var ama kimse kullan-mayı düşünmüyor. Her TİGEM kendinibağımsız görüyor (Halbuki hepsi mer-kezi bir idareye bağlı) İstenseydiTİGEM’ler çapında bir ıslah programı

oluşturulabilirdi. Ancak bu tren kaçtı.Zarar ediyorlar gerekçesiyle birçoğuözelleştirildi veya özelleştirilme arife-sinde bulunuyor. Ekonomik analiz yapı-lırken hiç kimse bu kurumların damızlıküretme amacını ve bunun makro eko-nomiye getirisini hesaplamadı.Damızlık hayvan dış alımının makroekonomiye maliyeti nedir acaba?Damızlık Sığır Yetiştiricileri MerkezBirliği’nin yürüttüğü ıslah programı, tümeksikliklerine rağmen önemlidir. Çünkügenomik ıslah, ülkemiz açısından da sığırıslahına bazı kolaylıklar getirebilir. Ancakbunu kontrol edebilmek için veriye ihti-yacımız var. Genomik açıdan damızlıkdeğer ilişkilendirmesi amacıyla, Batı’datahmin edilmiş olan damızlık değerlerinikullanmamız genetik ve çevre etkileşiminedeniyle sıkıntılıdır. Çünkü klasikdamızlık değerler, hangi populasyondatahmin edildiyse o populasyon içingeçerlidir. Dolayısıyla genomik damızlıkdeğerler, klasik yolla elde edilmiş damız-lık değerlerin ilişkilendirilmesiyle sözkonusu populasyon için geçerlidir. Üze-rinde çalışarak farklı populasyonlardakullanmaya yönelik bir düzeltme yönte-mi geliştirilebilir belki…

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:55 Page 24

Page 25: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 25

UZMAN GÖRÜŞÜ

Buzağılamanın hem öncesi hemde sonrasındaki besleme uygula-maları, laktasyondaki süt inekle-

rinin sağlığını etkileyebilir. Metabolikhastalıklar genellikle yem alımınınsınırlı olduğu ve süt veriminin hızla art-tığı ilk laktasyon haftalarında görülür.Rumen asidozu ve abomasum deplas-manı gibi bazı metabolik hastalıklar iserasyodaki dengesizliklere bağlı olaraklaktasyonun daha ileri haftalarındaortaya çıkabilir. Ayrıca, birçok metabo-lik hastalık birbiriyle ilişkili olup bunlar-dan birinin ortaya çıkması diğerlerini detetikleyebilir. En yaygın görülen hasta-lıklar, metabolik sebepleri ve beslemey-le olan ilişkileri yandaki tabloda tanım-lanmıştır.

Rumen asidozu ve topallıkBirçok şey topallığa yol açabilir. Fakat

Laktasyondaki süt ineklerinde beslemeninmetabolik hastalıklar üzerindeki etkisi

Charles C. Stallings Sütçülük Bilimi Profesörü Virginia Tech. Üniversitesi, Blacksburg, Virginia [email protected] (Tercüme: Nadir Fayazoff)

HASTALIK METABOLİK SEBEP BESLEMEYLE İLİŞKİSİRumen Asidozu Aşırı asit üretimi. “Etkin Selüloz” eksikliği;

Nişasta fazlalığı

Topallık Aşırı asit üretimi. “Etkin Selüloz” eksikliği;

Nişasta fazlalığı

Abomasum Deplasmanı Kaslarda tonus kaybı, “Etkin Selüloz” eksikliği;

hipokalsemi Kuru dönemde aşırı K ve Na

beslemesi

Süt Humması Hipokalsemi Kuru dönemde aşırı K ve Na

beslemesi; Yetersiz KM alımı

Ketozis Hipoglisemi, kanda aşırı yağ Negatif enerji dengesi;

(NEFA) seviyesi Yetersiz KM alımı

Mastit Bağışıklık Sistemi Vit. E, Selenyum veya

Baskılanması (İmmünosüpresyon) Çinko eksikliği; Yetersiz KM alımı

Plasenta Retensiyonu Bağışıklık Sistemi Baskılanması Vit. E, Selenyum veya Çinko eksikliği;

(Son Atamama) (İmmünosüpresyon) Yetersiz KM alımı

Metrit Bağışıklık Sistemi Baskılanması Vit. E, Selenyum veya Çinko eksikliği;

(İmmünosüpresyon) Yetersiz KM alımı

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 25

Page 26: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 201126

UZMAN GÖRÜŞÜ

beslemeyle ilişkili olan nedeni, rasyondaaşırı nişasta bulunması ve kafi derecedeselüloza yer verilmemesidir. Bunun neti-cesinde rumende asidoza yol açabilecekaşırı asit üretimi ortaya çıkar. Rumen pHderecesinin günün büyük kısmında6.2’nin altında seyretmesi durumundaakut asidoz görülür. pH’ın genellikleyemleme saatlerine bağlı olarak sadecekısa sürelerle bu seviyenin altına indiğihallerde ise sub-akut asidozdan söz edi-lir. Topallık, genellikle şiddetli asidozunbirkaç hafta sonrasında belirir. Asidozve topallık, geviş getirmeyi stimüleedecek yeterli miktarda selüloz besle-mesi yapılması ve mısır ile arpa gibitahıllardan gelen nişastanın sınırlanma-sıyla önlenebilir. Rasyon kuru maddesinde genellikle%18 asit deterjan selüloz (ADF) ve %30nötr deterjan selüloz (NDF) bulunmasıtavsiye edilir. Buna ilaveten, söz konu-su selülozun çiğnemeyi ve salya ifra-zatını teşvik edecek kadar kaba birformda (Etkin selüloz) verilmesi gere-kir. Salya, rumende üretilen asididoğal olarak nötralize eden sodyumbikarbonat içerir.

Abomasum deplasmanıAbomasum deplasmanı veya kayması,genellikle ineklerin yem alımını tedricenarttırdığı erken laktasyon aşamalarındagörülür. Ancak diyette selüloz eksikliğibulunduğu durumlarda ve daha ileri lak-tasyon safhalarında da abomasum dep-lasmanına rastlanabilir. Hipokalsemiveya diğer bir deyişle kandaki kalsiyumseviyesinin düşük olmasından kaynakla-nan kas tonusu zayıflığının bu hastalığazemin hazırlayan bir faktör olduğudüşünülmektedir. Kandaki kalsiyumseviyesinin yetersiz olması, kurudönemde ve özellikle de buzağılamaöncesindeki geçiş döneminde yüksekseviyede katyon beslemesinden (K veNa) kaynaklanabilir. Bu hastalığı önle-mek için izlenecek stratejilerden biri,buzağılama öncesinde yüksek K veNa içerikli yemlerin sınırlanmasıdır.Aynı zamanda, doğumu yaklaşmış kuru-daki ineklere amonyum klorür gibianyonik tuzlar veya hidroklorik asitleişlenmiş soya küspesi verilerek diyettekiklor (anyon) seviyesi yükseltilebilir veböylece diyetteki katyon : anyon farkı

(DCAD) aşağı çekilir. Buzağılama önce-sindeki yüksek DCAD seviyeleri, doğu-mun akabinde hipokalsemiye yol açmaeğilimindedir.

Süt hummasıSüt humması, genellikle süt üretimiy-le birlikte kalsiyum ifrazatının başladı-ğı laktasyonun ilk haftasında ortayaçıkar. Bu aşamada yem ve dolayısıylakalsiyum alımı sınırlı olduğundan, hay-van açığını kapatmak için kemiklerde-ki rezervlerini mobilize eder. Açığın buşekilde kapatılması mümkün olmazsahayvan koordinasyonunu kaybedebilirve yürüyemez hale gelebilir. Tedavi,kana kalsiyum infüzyonu şeklinde yapı-lır. Gebeliğin son aşamalarında katyon :anyon farkı yüksek diyetler verilmesi buhastalığa sebep olabilir. Kurudaki inek-lerin diyetleri, katyon ve özellikle depotasyum açısından sınırlanmalıdır.Erken laktasyon dönemi rasyonlarındaise, kullanılan takviye yağ miktarınabağlı olarak KM bazında %0.8 ile %1oranında kalsiyum bulunmalıdır (Yağtakviyesi yapılan rasyonlarda daha fazlakalsiyuma ihtiyaç vardır)

KetozisKetozis, inekler negatif enerji dengesi-ne düştüğünde ortaya çıkan metabolikbir hastalıktır. Sıklıkla erken laktasyondagörülse de, yem alımının sınırlandığı herzaman ortaya çıkması mümkündür.Abomasum deplasmanı gibi, yem alımı-nı azaltan diğer vakalar da ketozise yolaçabilir. Ketozis esnasında kandaki glu-koz seviyesinin düşük olması, vücuttaki

yağ rezervlerinin mobilizasyonunu tetik-ler ve dolayısıyla kandaki esterleşmeyenyağ asidi (NEFA) seviyesi artar.Esterleşmeyen yağ asitlerinin parçalan-ması sonucunda açığa çıkan ketonlarkanda birikir ve idrarda tespit edilir.Ketozis esnasında verim düşer. Ketozistedavileri, kandaki glukoz seviyesininarttırılması mekanizmasına dayanır.Propilen glikol veya kalsiyum propiyo-nat vererek kandaki glukoz seviyesiniarttırmak, ketozisin önlenmesinde kulla-nılan usullerdendir.

MastitMastit, bakterilerin meme bezlerine yer-leşmesi sonucu enfeksiyon ve somatikhücre sayımındaki artışla kendini göste-ren bir hastalıktır. İneklerin bu hastalığakarşı en zayıf olduğu zaman, bağışıklıkbaskılanmasının sıkça görüldüğü erkenlaktasyon dönemidir. Bağışıklık sistemibaskılanmış hayvanlarda lenfositlergerekli reaksiyonu gösteremediği için,kandaki kalsiyum seviyesinin düşükolması hayvanın bakterilerle mücade-le yeteneğini olumsuz etkileyebilir.Doğum stresleri de bağışıklık sisteminibaskılayan kortizol hormonu salgılama-sını arttırabilir. İneklerin buzağıladıktanhemen sonra yem yemeye başlamalarınısağlamak, bağışıklık sistemlerine işlerlikkazandırmak açısından çok önemlidir.Ayrıca E vitamini, selenyum, çinko vediğer iz mineraller de bağışıklık sistemiiçin gereklidir ve hem kuruda hem deyeni buzağılamış ineklerin rasyonlarındatakviye edilmeleri gerekir. Organik veinorganik selenyum (selenometiyonin

Hedef Besleme Uyarlaması

Rumen Sağlığı Minimum %18 ADF ve %30 NDF olmalı; geviş getirmeyi stimüle etmekiçin kaba yemler iri kıyılmalıdır.

Kandaki Asit:Baz dengesi ve Kurudaki ineklerde diyet katyon – anyon farkı (DCAD) 0 veyahipokalseminin önlenmesi altında, laktasyondaki ineklerde ise +25 ile +30 olmalıdır.

Kandaki glukoz seviyesinin Buzağılama aşamasında inek başına 120 – 226 gram kalsiyumdesteklenmesi propiyonat veya 227 – 454 gram propilen glikol verilmelidir.

Bağışıklık sisteminin Buzağılama aşamasında rasyon 0.3 ppm selenyum, 53 ppm çinkogüçlendirilmesi ve 1000 IU vitamin E içermelidir.

ve sodyum selenit) ve çinkonun (çinkometiyonin ve çinko oksit) kombinasyonhalinde kullanılması da faydalı olabilir.

Plasenta retensiyonu ve metritPlasenta retensiyonu da (son atamama)bağışıklık baskılanmasına bağlı birdurum olup tipik olarak doğumların%10’dan az bir kısmında görülür. İkizveya iri cüsseli buzağı doğumlarında sonatamama vakalarına daha sık rastlanır.Plasentanın döl yatağından (uterus) ayrı-lamaması, anne ineğin bağışıklık siste-minin bu materyali yabancı olarak tanı-yamamasından kaynaklanabilir. Bu açık-lama, özellikle de doğumu takip eden ilkbirkaç gün için geçerlidir. Ayrıca, buzağı-lamayı müteakip serviks de açık kaldığın-dan bakteriler döl yatağına girerekenfeksiyona yol açabilir (metrit). Budurum da bağışıklık sistemi baskılanmışhayvanlar için daha büyük bir problemteşkil eder. İz mineraller ve E vitamini burahatsızlığın önemli besinsel faktörleriolup buzağılama öncesi ve sonrasındatakviye edilmelidir.

Beslemeye ilişkin tavsiyelerYukarıdan sayılan metabolik rahatsızlık-ların asgariye indirilmesine yönelik bes-leme stratejileri aşağıda özetlenmiştir.Söz konusu hastalıkların ortaya çıkışınıntek sebebi besleme olmadığı için, bura-da önerilen çözümler her vakada etkiliolmayabilir. Ancak bu tedbirlerin uygu-lanması, en azından beslemeyle ilişkilifaktörleri ortadan kaldırmış olacaktır. ■

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 26

Page 27: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 27

Page 28: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Artan nüfusumuz ve gelirimizle yaratı-lan talep suni kırmızı et arzı ile karşılan-dı. Yetkililer bunu algılayamadı, sektörbile tam olarak farkında değildi.Dolayısıyla kırmızı et fiyatları uzun süreyatay seyretti. Sonuçta suni arz önceazaldı ve biterken pariteye bağlı olarakihracattan dolayı küçükbaş fiyatlarıciddi olarak yükseldi, bu da büyükbaşfiyatlarının bir anda yukarıya vakumlan-masına neden oldu.

Et ithalatı politikasını nasıl bulu-yorsunuz? Sizce bu konuda atılanadımlar yerinde mi? Kırmızı etsektöründe yaşanan krizin aşılma-sı için ne gibi önerilerde bulunabi-lirsiniz?Et üretimi, tarla bitkileri üretiminin birkademe ötesidir. Ülkemizde üretilenarpa, küspe ve mera bitkilerinin yineülkemizde üretilen buzağılara yediril-mesi sonucunda katma değer yaratıl-makta, üretim ve istihdam sağlanmakta-dır. Mevcut yönetmeliklere dayanarak 4tip ithalat yapılabilmektedir:1. Kesilmiş et ithalatı2. Kasaplık canlı hayvan ithalatı(500kg+)3. Besi materyali ithalatı (≤ 300kg)4. Buzağı ithalatı (6 haftadan genç)

Mevcut yönetmelikler ve şartlar altındakesilmiş et ithalatı ve kasaplık canlı hay-van ithalatı ülkemizin aleyhinedir.Çünkü Türkiye ve Avrupa Birliği’ninmaliyet yapıları oldukça farklıdır. Bufarklılık AB’nin daha fazla yağış alması,dolayısıyla meraya dayalı ucuz besicilikyapılmasından kaynaklanmamaktadır.AB’de bizdeki gibi yarı entansif besicilikyapılır, mera beslemesi vardır ama besihayvanlarının asıl ağırlık alımları yedik-leri yemlerle olmaktadır. Bugün ülke-mizde bir buzağı 1.200 TL iken, AB’de300 TL’dır. AB’de arpa, küspe ve yem de ülkemizegöre daha ucuzdur. Sonuç itibarıyla etdaha ucuza mal edilmektedir. Kesilmişet ve kasaplık canlı hayvan, ucuz mali-yet alt yapısına sahip ülkelerden yeter-siz gümrük vergisiyle gelirse üretimyapanları cezalandırmış oluruz. Bualana yatırım azalır ve tamamen ithala-ta bağlı kalırız. Bugün ithalat et enflas-yonunu önlese de, açıklanan gümrükoranları ile kesilmiş et ve kasaplık canlıhayvan ithalatı ülke menfaatlerineuygun değildir, acilen sonlandırılmasınıümit etmekteyiz.Et açığının buzağı ve besi materyali itha-latı ile kapatılması hedeflenmelidir ki;katma değer ve istihdam yaratılabilsin,besicilik yatırımları atıl duruma düşme-sin. Ülkemizdeki kasaplık dana ve kesil-miş et üretim maliyetleri belirlenmeli-dir. Kesinlikle bu maliyetlerin altındakesilmiş et veya kasaplık dana ithal edil-memelidir. İthalat yapmak için öncelik-le buzağı ve besi materyali fiyatlarınınkabaca hangi alanlarda olacağına, dola-yısıyla gümrük eşik-referans değerlerinekarar vermek gerekir. Bu değerlerTarım Bakanlığımız, besi-damızlıkçı bir-likler ve özel sektörün işbirliğiyle oluş-turulmalıdır. Fakat mutabakat için kara-rın çıkabileceği küçük çaplı bir grupbelirlemek gerekir. Sonuçta, belirlene-cek referans değerlerle ülkemiz besicisi-ni mağdur etmeden dört grupta da itha-lat yapılabilir.

Yüksek et fiyatlarının gelecekte detekrarlanmaması için neler yapıl-malıdır?• Ülkemiz besiciliğinin ithalata bir süredaha açık olacağı, artık tüm kesimlertarafından kabul edilmelidir.• Yapılacak ithalatlar içerideki besiciyikoruyacak, ancak fahiş kazanç eldeetmesine izin vermeyecek referans fiyat-larına kadar gümrüklenmelidir.

“Özellikle et ve süt sektöründeki sorunlar için uzun vadeli çözümlere

ihtiyacımız var”S

ağlıklı beslenmenin loko-motifi olan tarım ve hay-vancılığın ülkemizde yeni-

den kalkındırılması gerekiyor. Bunedenle mevcut hatalı ve eksikithalat politikaları acilen değişti-rilmeli ve doğru adımlar atılma-lı... Et ve süt sektöründeki sorun-lar için uzun vadeli çözümlereihtiyacımız var. Şimdi Banvit A.ŞYönetim Kurulu Başkanı ÖmerGörener’in değerlendirmelerinekulak verelim…

Ülkemiz hayvancılığının bugünü-nü değerlendirir misiniz?Maalesef son 20 yılda kırmızı et arzınıgösteren büyükbaş sayısının %13, sağ-mal inek sayısının %33 oranlarındaazaldığını görüyoruz. Diğer yandan kır-mızı et talebinin nüfusumuza göre % 27,kişi başı gelirimize göre %227 oranla-rında arttığını söyleyebiliriz. Dolayısıylabasit bir matematik hesabıyla, ülkemiz-deki hayvancılık sektörüne ait projeksi-yonu ortaya çıkarmak mümkündür.Hayvancılığımız, özellikle et ve süt sek-töründeki sorunlarımız için kısa vadelideğil uzun vadeli çözümlere ihtiyacımızolduğu çok açıktır.Önümüzde duran bu tablonun maalesef

iç açıcı bir görüntüsü yok! Ülkemiz hay-vancılığının, çiftçimizin, besicimizinyeniden kalkındırılabilmesi için uygula-nan mevcut hatalı ve eksik ithalat politi-kalarının acilen değiştirilmesi ve doğruadımların atılması gerekiyor. Meselehayvancılığımızdaki yapısal sorunlarnedeniyle artan et fiyatlarını geçici ola-rak düşürmek ve ülkeyi ithalata dayalıbir konuma getirmek değil, bu sorunla-rın aşılmasını sağlayacak politikalarısektör ortaklarıyla birlikte geliştiripuygulamaya almak ve kalıcı adımlaratmaktır.

Kırmızı et fiyatlarının artmasınınarkasında yatan nedenler sizcenelerdir?Kırmızı et fiyatlarının artış nedenlerinikısaca şu şekilde özetleyebiliriz:• Geleneksel mera hayvancılığınınyapıldığı bölgelerde uzun süren terörolayları nedeniyle meraya çıkarılamayanhayvanlar uzun bir süre kesime yollandı.• Aynı sıralarda İran ve Irak’tan ülke-mize kaçak canlı hayvan girişleri devametti.• İstikrarsız süt fiyatlarına bağlı olarakmaliyet kıskacından çıkamayan küçükdamızlıkçılar sağmal ineklerini kesimeyolladı.

Ocak - Şubat 201128

SÖYLEŞİ

Banvit A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener:

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 28

Page 29: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 29

SÖYLEŞİ

Lüleburgaz Belediyesi tarafındangerçekleştirilen organizasyon;hayvancılık, besicilik, et ve süt

ürünleri sektöründe yaşanan gelişme-leri bölgemizin avantajları doğrultu-sunda masaya yatırdı. Bu konuda birfarkındalık yaratmayı amaçlayan top-lantı, Lüleburgaz Belediye BaşkanıEmin Halebak’ın açılış konuşmasıylabaşladı. Daha sonra Dünya Gazetesi

“Lüleburgaz

Etliye Sütlüye

Dokunuyor”

konulu toplantı,

23 Aralık 2010

tarihinde

Lüleburgaz

Belediyesi

tarafından

gerçekleştirildi.

Lüleburgaz, etliye sütlüye dokundu !

başyazarı Osman Arolat, Prof. Dr. KenanMortan, Ziraat Yüksek Mühendisi ve SütTeknoloğu Bülent Tanülkü, BanvitYönetim Kurulu Başkanı Ömer Görenerve Dünya Gazetesi yazarı Dr. RüştüBozkurt, üreticileri ve ilgili firmaları sektö-rel gelişmeler hakkında bilgilendirdi. Ata İş Merkezi’nde düzenlenen yemekleikinci oturum gerçekleştirildi. Programınbu bölümünde bölgemizde faaliyet göste-

ren Danone Tikveşli A.Ş ve TrakyaKalkınma Ajansı’nın sunumları veTüsedad’ın konuya ilişkin değerlendir-meleri yapıldı. Toplantıda bölgemizin et,süt ve yem üretiminde avantajlı olduğudile getirildi. Bu avantajı kullanabilmekiçin üretici ve işleyici firmaların birliktehareket etmesi gerektiği, böylece bölge-mizin süt merkezi konumuna gelebilece-ği vurgulandı. ■

sıkıntılar çekiliyor. Bulunsa bile fiyatlarçok pahalı… Dolayısıyla çiftliklere talebi karşılaya-cak hayvan girişi yapılamadığı için üre-tim hızla düşüyor. Kesilmiş et ve kasap-lık canlı hayvan ithalatı nedeniyle besimateryali getirmenizin de bir anlamıkalmıyor. Çünkü ülkemizdeki mevcutmaliyet yapısı doğrultusunda besicilerin%30 gümrükle millileşen ithal etle reka-bet etme şansı yok... Maalesef alınan ithalat kararı, ülkemi-zin aleyhine sonuçlanıyor ve küçük-büyük tüm besicilerin üzerinde ağır biretki yaratıyor. İthalattaki mevcut gümrük oranlarının

ve bağlı uygulamaların ülke menfaatle-rini gözeten hiçbir yanı yok... Ülkemizde besicilikle geçinen onbin-lerce işletme artık rekabet edemezdurumda… Katma değer üreten buinsanlar ithalatçı cambazlara kırdırı-lıyor. Önümüzdeki aylarda besi işletmeleriteker teker kapandıkça, ellerindekimalları zararına sattıkça ve fiyatlardüştükçe yetkililer de beyanatta bulu-nacaklar. ‘‘Bakın biz eti nasıl ucuzlattık’’ diye…Doğru… Et ucuzlayacak ama yerliüretim de kalmayacak, hayırlısıolsun! ■

• Yapılacak dört çeşit ithalatta katmadeğeri ülkemizde yaratacak olan buzağıve besi materyali ithalatı kasaplık hay-van ve kesilmiş et ithalatına karşı kayı-rılmalı, ülkemizde üretim teşvik edilme-lidir.• Ülkemizde yem bitkilerinin üretimiarttırılmalıdır, pahalı tahıl ve otlar mali-yeti yüksek hayvancılığımızın temelsorunudur.• Tüm paydaşların üzerinde anlaşacağıbir master plan içerisinde sağmal ineksayısı arttırılmalıdır, çünkü bu sayı besi-ciliğin kaynağını gösterir.• Süt işleyen sanayicinin pazar fiyatıriskini damızlık üreticiye yüklemeye

hakkı yoktur. Pazar fiyatı riski sanayi-cide kalmalı, üreticiyi mağdur etmeye-cek süt alım fiyatı düzeneği geliştiril-melidir. • Salgın mücadelesinde ihbarlar kolay-laştırılmalıdır. Şap, brucella ve tüberkü-loz acil eylem planları oluşturulmalı veuygulaması denetlenmelidir.• Etteki KDV bir süre % 1’e indirilme-lidir. Kayıt dışılık önlenmeli, mezbahave hayvan pazarları etkin bir şekildedenetlenmelidir.

Son olarak eklemek istediklerinizvar mı?İç piyasada besi materyali bulmakta

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 29

Page 30: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 201130

UZMAN GÖRÜŞÜ

Süt üretim çiftliklerinin karlı birşekilde işletilebilmesi, geçtiğimiz30-50 yıl zarfında büyük ölçüde

değişim geçirmiş çok sayıda faktöre bağ-lıdır. Tüm tarımsal faaliyetlerde olduğugibi süt üreticiliğindeki gelişmeler de sonyıllarda inanılmaz bir ivme kazanmıştır.Süt üretim işletmelerinin başarısı açısın-dan önemi gittikçe artan faktörlerdenbiri –ve belki de en önemlisi- süt bileşi-minin yönetilmesidir. Günümüzde birçokülkede sütün fiyatı, yağ ve protein içeriğiile sağlık ve hijyene ilişkin bir dizi faktö-rün birlikteliği esasına göre belirlenmek-tedir. Bunlardan sağlık ve hijyene ilişkinfaktörler esas itibarıyla sürü sağlığı vegenel hijyen şartlarına (özellikle desağım esnasındaki şartlar) tabidir. Sütünbileşimi ise ineğin genetik özelliklerine,laktasyonun hangi aşamasında bulundu-ğuna ve beslenme faktörlerine bağlıdır.Bu nedenledir ki, mevcut bir sürü dahi-linde sütün unsurlarındaki değişiklikler,büyük ölçüde yönetim ve rasyonun yapı-sından kaynaklanır. Dolayısıyla, diyetdeğişikliklerinin yönetimi süt gelirleriniarttırmak için etkin bir vasıta olarak kul-lanılabilir.Süt miktarı: Sütün bileşimini etkileyenen önemli faktör, üretilen sütün miktarı-dır. Üretilen süt miktarı laktasyon müd-deti boyunca değişiklikler arzettiği gibi,yağ ve protein gibi unsurların yoğunluk-ları da üretim miktarıyla ters orantılı ola-rak değişir. Ancak süt üretim miktarındalaktasyon aşamasına bağlı olarak önce-den bilinebilen dalgalanmaların ötesin-de beslenme, süt üretim miktarını çokciddi ölçüde etkiler. İneğin süt üretiminietkileyen en önemli diyet faktörü, kurumadde veya diyet enerjisi alımıdır(Hristov ve ark., 2002; NRC, 2001) Sütüretim miktarı, ineğin ürettiği toplamlaktat miktarıyla, laktar miktarı da üreti-len glikozla çok yakından bağlantılıdır.Sütün laktoz yoğunluğu, %4.9–5.0 civa-rında oldukça sabit bir seyir izler. İnekler,laktatın öncülü olan glikozu büyük ölçü-de glikoneojenez prosesi vasıtasıyla pro-pionat ve amino asitlerden sağlarlar.Sindirilebilir kuru madde alımını azamiyeçıkarmak suretiyle glikoz öncüllerinin vedolayısıyla sütün miktarı da azami ölçüdearttırılmış olacaktır.Süt üreticilerinin karşı karşıya bulunduğuen önemli beslenme sorunlarından biride, kuru madde alımını başta erkendönem olmak üzere laktasyonun bütünaşamalarında maksimize etmektir. Bu da,geçiş dönemindeki ineklerin dikkatli birşekilde yönetilmesini ve beslenmesinigerektirir. Metabolik rahatsızlıklardankaçınma stratejisinin bir parçası olarakyavrulama öncesinde vücut skorununkontrolü, azami kuru madde alımını vedolayısıyla azami süt üretimini sağlamakaçısından büyük önem taşımaktadır(Overton ve ark., 2000) Geçiş dönemin-deki ineklerin diyetleri, özellikle deanyon-katyon dengesi (süt hummasınıönlemek için) ile protein ve karbonhidratseviye ve tipleri açılarından, çok kısa birdönem zarfında ciddi değişikler gösterir.Geçiş dönemindeki inek başarılı bir şekil-de beslendiği takdirde, kuru madde alımı

ve süt üretimi yavrulamadan sonra hızlaartacak ve tüm laktasyon süresi boyuncaazami süt yağı ve protein üretimi sağla-nacaktır. Bu da hiç şüphesiz, ineklerinlezzetli ve iyi dengelenmiş bir diyetedoyuncaya kadar ulaşma imkanına sahipolmaları halinde sağlanabilir. Dengelidiyet; enerji, protein kaynakları (yeterlisınırlayıcı amino asit tedariki de dahil ola-rak), lif, vitamin ve mineraller açısındandengeli ve aynı zamanda Niasin veyaDFM (doğrudan verilen mikrobialler) dedahil olmak üzere spesifik yem katkılarınıiçerir. Rasyonun yapısı ve lif bileşimi mak-simum yem alımını sağlamak bakımın-dan özel bir önem taşımaktadır. Partikülebadıyla kombine halde minimum lifseviyeleri tespit edilerek etkin lif olaraktanımlanır (NRC 2001) Dolayısıyla buparametreler, kuru madde alımı ve dahada önemlisi süt yağı ve proteini üzerinde-ki doğrudan etkileri vasıtasıyla süt bileşi-mini etkilerler. Bu da, büyük ölçüderumenin sağlığına ve mikrobial proteinüretimine bağlıdır.Süt yağı, absorbe edilen bozuşmamışyağ asitlerinden ve rumende üretilenasetat ve butirattan sentez edilir. Asetatve butirat, liflerin selülolitik bakterilertarafından anareobik fermantasyonu-nun başlıca ürünleridir. Yüksek sindirile-bilir lif seviyeleri ve aktif bir mikrobialpopülasyon, asetat ve butirat üretiminiarttıracak ve dolayısıyla sütteki yağ asitiüretimini stimüle edecektir.Rasyonun lif içeriği ile süt yağı arasında-ki ilişki çok uzun bir süredir bilinmekte-dir. Azami süt yağı üretimi için tavsiyeedilen lif seviyeleri literatürde yer almışve gözden geçirilmiştir. Tavsiye edilen lifseviyelerinde yaşanan bu değişim, diyetlifinin rasyonun genel yapısıyla dengeliolması gerektiği gerçeğinin kavranmasıve azami yem alımının hedeflenmesiyleyakından bağlantılıdır. Halihazırda tavsi-ye edilen seviyeler diyet lifi, süt ve sütyağı üretimi arasındaki lineer eğri ilişkisi-ni gerçekleştirecek şekilde %28 ile 30mertebesinde nötr deterjan lif (NDF) kul-lanımını öngörmektedir. Esasen, rasyonyapısı dikkate alındığında önemli hususetkin liftir (NRC, 2001) Yeterli tamponüretimini ve buna bağlı olarak liflerinoptimum mikrobial sindirimi için uygunbir rumen ortamını (pH) temin etmekiçin minimal bir partikül ebadı kullanıl-ması gerekir. Salya üretimi, rumendekitampon yoğunluğu ve süt yağı arasındapozitif bir ilişki vardır. Hem müstakilaraştırmalar kapsamında hem de neticeözetlerinde birçok defa ortaya konmuş-tur. %28’lik bir nötr deterjan lif seviyesin-de ortalama 3-4 mm civarındaki partikülebatlarının azami süt yağı üretimini sağ-ladığı anlaşılmaktadır.Süt yağı ve süt yağının bileşimi, hayvan-lara yağ verilmesi nedeniyle de önemliölçüde etkilenmektedir. Doymamış bitki-sel yağların rumendeki mikrobial proteinüretimi üzerinde olumsuz bir etkisi oldu-ğu görülmüştür. Bu da liflerin rumende-ki fermantasyonuna müdahil olacak vedolayısıyla süt yağını olumsuz yöndeetkileyecektir.Bu durum ayrıca, mikrobial büyüme üze-

rindeki negatif etkisi nedeniyle süt pro-teinini de baskı altına alacaktır.Yağların kalsiyum tuzlarına dönüştürüle-rek veya hidrojenasyona tabi tutularakkoruma altına alınması, yağların mikro-biyal fermantasyona müdahil olmasınıbüyük ölçüde engelleyecek ve süt yağınıarttıracaktır. Bu takdirde yağlar değişi-me uğramaksızın rumenden geçecek veince bağırsakta sindirilip absorbe edile-cektir. Laktasyondaki ineklerde bu yağ,olduğu gibi süt yağıyla bütünleşebilir vebu suretle hem sütün yağ muhtevasınıarttırır, hem de süt yağının yağ asidi bile-şimini değiştirir. Rumen korumalı yağverilen ineklerin süt yağı, genellikle kul-lanılan korumalı yağınkine paralel biryağ asidi profili arzeder. Süt yağı depres-yonu (MFD), diyete ilişkin müdahalelerebağlı olarak süt yağında ani bir düşüşlekendini gösteren bilindik bir olgudur. Bukonu 2002 yılında Kertz tarafından ince-lenmiştir. Süt yağı depresyonunun orta-ya çıkışında rol oynayan başlıca faktörler,diyetteki fermente edilebilir karbonhid-rat miktarının yapısal karbonhidratlaranispeten dramatik şekilde artması vedoymamış yağ asitlerinde belirgin birartıştır. Bu gibi vakalarda süt yağının%50’ye kadar azalması ve bununla birlik-te yağ asidi bileşiminde önemli kaymalargörülmesi mümkündür.Bu noktada, başta trans -10 C 18:2 (CLA)yağ asidi olmak üzere spesifik trans yağasitlerinin süt yağı depresyonu üzerinde-ki etkisi çok enteresandır. Gerçekten de,bilhassa trans-10, cis-12 CLA yağ asidi-nin güçlü bir süt yağı sentezi inhibitörüolduğu artık anlaşılmıştır. Aynı şekildecis-8, trans-10 yağ asidi de, diğeri kadargüçlü olmamakla birlikte süt yağı sente-zini inhibe edici bir rol oynar (Baumannve Grinarii, 2001) Süt yağını modifiyeetmek maksadıyla CLA kullanımı, sütçü-lük endüstrisi açısından çok ilgi çekiciolup günümüzde en fazla araştırılankonulardan biridir. Bu teknolojinin, kotave fiyatların (prim ve kesintiler) büyükölçüde üretilen süt yağı esas alınarakbelirlendiği bir kota sistemi çerçevesindeuygulanması çok büyük ekonomik önemtaşımaktadır.Süt proteini: Ham sütün içerdiği proteinmiktarı, birçok ülkede süt ödeme planla-rına esas teşkil eden en ağırlıklı faktörhaline gelmiştir. Bunun sonucunda, geç-tiğimiz 10-20 yıllık süre zarfında bu özelkonu üzerinde çok sayıda araştırmayapılmıştır.İneğin genetik özellikleri ve içinde bulu-nulan laktasyon aşamasının sütün prote-in yoğunluğu üzerinde çok büyük tesirle-ri olmakla birlikte (yukarıdaki “süt mikta-rı” bölümüne bkz.) beslenme de sütünprotein yoğunluğu üzerinde çok önemlibir rol oynar. Toplam süt üretimi açısın-dan mahsur teşkil etmeyen hallerde yağ-lar dışındaki enerji kaynaklarının alımınıarttırmak, süt proteini yoğunluğu ve üre-timini arttıracaktır. Dolayısıyla süt protei-ni yoğunluğu, başta nişasta olmak üzerekarbonhidrat seviyesinin arttırılmasınaolumlu cevap verecektir. Nişasta kaynak-larının süt proteini üzerindeki etkileri açı-sından farklılıklar gösterdiği tespit edil-

miş olup bu konuda yayınlanmış litera-tür, diyetteki hızlı degrade olan nişastaseviyesinin arttırılması durumunda sütproteini üzerindeki etkinin daha da belir-ginleşeceğine işaret etmektedir(Sauvant, pers. comm.). Bu durumunrumendeki mikrobiyal protein üretimininartmasıyla bağlantılı olduğu anlaşılmak-tadır. Gerçekten de sütteki protein sevi-yesini arttırmanın en etkin yolu, rumen-deki mikrobial fermantasyonu maksimi-ze etmektir. Ancak böyle bir girişim, tamanlamıyla asidoz sayılmasa dahi asidozsınırında seyreden durumlara sıklıkla yolaçar. Esasen bu teknik pratik şartlardauygulanmış olsa da, hayvanın genel per-formansı ve sağlığını hızla yıpratacağıiçin pek tavsiye edilmez. Süt proteini,diyetin sağladığı genel protein miktarın-daki artışlara olumlu tepki verecektir.İnce bağırsakta dengeli bir protein teda-riki sağlandığı takdirde sütteki proteinseviyesi, doku ve süt bezlerinin aminoasit ihtiyaçları karşılanıncaya kadar arta-caktır. Süt üretimi için amino asit ihtiyaç-ları ile yemler ve mikrobial protein kay-naklı amino asit tedarikini tespit etmekamacıyla çok sayıda araştırma yapılmış-tır. Bu araştırmaların neticeleri, baştalisin ve metiyonin olmak üzere bazıamino asitlerin rasyon hesaplamalarınadahil edilmesini artık mümkün kılmakta-dır (NRC 2001) Buna mukabil, pratikterastlanan birçok durumda rasyonlaramino asit açısından tamamen optimizeedilememekte ve rumen korumalı aminoasit kullanımı gündeme gelmektedir. Buhusus, rasyondaki protein seviyesininazaltılmak istendiği hallerde özelliklemetiyonin açısından geçerlidir (Schwab,2002) Ancak, bu gibi rumen korumalıamino asitlerin pratikte uygulanan sütineği rasyonlarında kullanımı çok dikkat-le değerlendirilmelidir. Zira, böyle birdiyet değişikliğinin ekonomik sonuçlarıbirçok faktöre bağlıdır ve mevcut rasyo-nun amino asitler açısından detaylı birşekilde analizi, göz önünde bulundurul-ması gereken faktörlerin sadece bir tane-sidir. Günümüzde yem hammaddeleri,sağladıkları amino asit miktarı açısındanisabetli bir şekilde tanımlanmış olmaklabirlikte, özellikle de optimal olmayanüretim şartları altında büyük farklılıklararastlanır. Hammaddelerin içerdiği aminoasit seviyeleri ve bunların post-ruminalkullanılabilirliği, saklama veya işlemeşartlarından büyük ölçüde etkilenebilir.Bu gibi değişikliklerin rasyon dengeleme-sinde hesaba katılması zordur. Rumenkorumalı metiyoninin de süt yağınıolumlu şekilde etkilediği görülmüşolmakla birlikte bunun nedeni henüztamamıyla anlaşılmış değildir. Bu duru-mun, de novo yağ senteziyle ilişkili olabi-leceği düşünülmektedir. Bu da, spesifikdiyet şartları altında metiyoninin süt üre-timinde bu temel fonksiyon açısından dasınırlayıcı olduğunu akla getirmektedir.Sonuçlar: Sütün bileşimi, süt üreticiliği-nin en önemli ekonomik unsurlarındanbiridir. Modern bir süt üretim işletmesi-nin gelir ve karlılığının büyük bir kısmı,süt bileşiminin nasıl yönetildiğine bağlı-dır. Beslenme değişiklikleri sütün bileşi-mini önemli ölçüde etkileyebilir. Süttekiyağ miktarı, hayvanın sağlığını etkile-meksizin diyette değişiklikler yapmaksuretiyle %50’ye kadar varan oranlardaarttırılabilir veya eksiltilebilir. Aynı şekil-de, süt proteini de temel seviyeye bağlıolarak %25’e kadar arttırılabilir. Neticeitibarıyla beslenme değişiklikleri, sütbileşimi üzerindeki etkileri sayesinde sütgelirlerini arttırmada kullanılan önemlibir araç haline gelmiştir. ■

Beslenmenin süt bileşimi üzerindeki etkileri

J. van Eys, Global Animal Nutrition Solutions (G.A.N.S. Inc).

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 30

Page 31: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

Ocak - Şubat 2011 31

TÜSEDAD ÜYELİK

Derneğimiz TÜSEDAD'ın tanıtımı ve sektörümüzde faaliyet gösteren firmalarla daha yakın

bir işbirliği içerisinde olabilmek amacıyla düzenlemiş olduğumuz tanıtım paketimiz çok ilgi

görmüş ve birçok firma bu pakete iştirak etmiştir. Başarıyla çıkartmış olduğumuz

TÜSEDAD Dergimize ilan vermek için çok talep almış bulunmaktayız.

Sadece dergi ilanı vermek isteyen firmalar için aşağıda dergi reklam bedelleri

belirtilmiştir. Göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür eder, çalışmalarınızda

başarılar dileriz.

Bir sayı ya da 6 sayılık blok reklam satışı yapılacak olup, ön görülen satış bedelleri;

Arka kapak 1 SAYI 2.000 TL + KDV 6 SAYI 1.500 TL x 6 = 9.000 TL + KDV

Ön-Arka kapak içi1 SAYI 1.500 TL + KDV 6 SAYI 1.250 TL + KDV = 7.500 TL + KDV

İç sayfalarda tam sayfa1 SAYI 1.250 TL + KDV 6 SAYI 1.000 TL + KDV = 6.000 TL + KDV

İç sayfalarda yarım sayfa1 SAYI 750 TL + KDV 6 SAYI 500 TL + KDV = 3.000 TL + KDV

Atilla CELEPTÜSEDAD Genel Sekreteri

TÜSEDAD Üye Başvuru Formu Başvuru Tarihi:

Tüzel Kişi ise

İşletmenin Adı :

Vergi Dairesi / No :

İşletmenin Adresi :

Telefon : Cep :

Faks : E-Mail :

Şirket Adına Vekil Tayin Edilen Kişinin Adı Soyadı :

Görevi :

TC Kimlik Numarası :

Diğer Önemli Bilgi ve Notlar :

İşletme Bilgileri

Mevcut Hayvan Kapasitesi :

Mevcut Sağmal Sayısı :

Hedeflenen Sağmal Sayısı :

Günlük Süt Üretim Miktarı :

Hedeflenen Süt Üretim Kapasitesi :

İşletmeniz için gelecekte ulaşmak istediğiniz kapasite hedefiniz nedir? Bu hedefe ne kadar zamanda ulaşmayı planlıyorsunuz?

TÜSEDAD (Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği)Abide-i Hürriyet Cad. Arpa Suyu Sk. Dikra Apt. No: 4, D: 3, 34380 Şişli / İSTANBUL

Tel: (0212) 219 07 77 Faks: (0212) 219 07 78 [email protected] www.tusedad.org

Sektörün sesiTÜSEDAD’da siz de olun

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri

Derneği (TÜSEDAD) Yayın Kurulu

N. Adnan YILDIZAtilla CELEP

Nejat DEVECİ

EREM Yayıncılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti.

adına sahibi

Yönetim Kurulu Başkanı

Özhan EREM

Sorumlu Yazıişleri Müdürü

Can ÖZATAY

Editör

Özlem GÜNEŞ

Görsel Yönetmen

Kerem ASLAN

Halkla İlişkiler

Özlem SARAÇ

Baskı

Ebat Basım(0212) 626 25 70

EREM Yayıncılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti.Eski Büyükdere Cad. No: 75

34460 Maslak / İSTANBUL

Tel: (0212) 346 26 26 Fax: (0212) 346 26 60

www.eremyayincilik.com

Yerel Süreli Yayın

2 Ayda Bir Yayınlanır

Dergimizin yayına başladığı günden

itibaren dergimizde yer alan tüm yazılar

yazarlarının kendi görüşleri ve ürünleridir.

Yazılardan TÜSEDAD Dergisi ve

editörleri sorumlu değildir.

������� ����������

��������

� ����������

�����

!!!������������

�* *-����**

���-�-+����-����

�� �9*()%(� ����� )�'���$��$� �)���'�$� ��-�$�

)�'��8$��$���'��)���$!�(8��'��8"898��"��!*""�$�

�8'8"�$� ��,+�$�8"8!� +�� (*"�#�� !'���"�'�$��

����� ���-� ��()�9�$�$�� ����� ,8"8$��� ��

��+�#������9���08!"�$�8� �9�'� )2#� !'���"�'��� ��-�$�� ���-�$� ��7�$�

��9�"�� ��7(�$�� !�':8"�,���!�� .��)0�� ��'��)

��$!�(87$��$� �')8!� ��4� �'�"898$��� ���-"�

!'����!*""�$���"���!�

��������

������������������ ��� ����

&�'-���#-�� ��-���"��

��" ��-�������(-�� ��-���"��

������ �+2�=�!-*!?%= � � �1!= �9.! � = +-#�*%3�.2+*0= %(!= ��2(9(��=�'%)=����=/�-%$(!-%=�-�.>*� �= #!-7!'(!@/%-%(!*= ��= #!3%.%*!92!(!-%)%3= != '�/>( >�= (���4%"/(%?%<* !*= �!&�/= �!1!�%�= ��/(>4%"/(%?%<* !*= � 0--�$)�*=53(9!-���/(>=�!)< !*=��->@=�%(!*=��103��+./=4%"/(%?%<* !*=53#9-=�- �@=1!��$%-= ��103�= �-(!-= 4%"/(%?%<* !*

�-'�*= ��3�-�>'= 1!= ��'�*= �!(70'���1.�= 4%"/(%?%<* !*= �+(#�= ��1.���+*�!.= 4%"/(%?%<* !*= �!@�/= �979'��!)�(�!2= 4%"/(%?%<* !*= �-+( '7�'�2��= �%-1!= �!)< !*= (/�*�0/�'<>*='�/>( >?>=#!3%=�+20*���= � /!).%(�%.%=�%*�*=�8'!-=1!=/!-�9)�*>�)>3=�� %-=��2�3+""=�%3(!-!=!@(%'=!//%�==

���������

������� ������������ ��:"�#���$�1$������'���'0�9���()�'

�()�#�-�!��*""�$#�!��*'*#*$���!�"�898#8

������ �)#�!� �()�,%'*#�� ��,8$�8"8!� ��'0�!)�$

-�#�$�+��1-+�'�� �()�,�$���'� �:3��"���%"#��

,�$� (���&"�'��$� �%"�,8�� ��'��#�-

5�/�� � 6� ��'� (2'�� (�-"�'"�� �*"*:�#��8�

�*$*$� �0�$� �%:�1'2$2-�� (898$�'�!� ��-"�'�

��98:"�#�$8-8���"�,%'*#�

�����������������������������������������������������

����� �� �=(/�=.9/=%(!=�*��'���= #-�= 2!)= �(>*��%(%2+-�= �0 0-0)�= ����= 2>(>* �= 2�@�* >= 1!2�'(�@>'=�=)%(2+*=.9/=1!-!*= %*!''!.%( %�= �0#9*'9= !/= '-%3%*%*= �.>(*! !*%= !=+=2>(= �)>3(>'=%*!'(!-%*'!.%()!.% %-�=��)>3(>'= 1!= �!.%(%'= $�21�*= %(!�%-(%'/!= '�-'�.= %/$�(�/>= �= ��@ 8* 9-9�9= �%-= $>3(�= !1�)!/)!'/! %-��9/= /���*= "%2�/>�= ��'�*(>?>)>3>*.�*�2%�%(!-!= .9/= /+30= /!@1%'% �?>/)�.>2(�= @%) %(%'= .��%/= /0/0�(��%()!'/! %-��%7= '%).!= 9('!)%3%*= �0#9*= !/'+*0.0* �= %$-���/7>=+()�.>=#%�%�2�->*= .9/= 1!= .9/= 9-9*(!-%* != !%$-���/7>= '+*0)0*�= 9@)!.%*%%./!)!3���'�*(>?>)>3>*=9-!/%�%(!-!= !./!'�)��>2(�= :�;= "�%3(%= '-! %(!-= 1!-�)!.%=%(!=2!-(%=9-!/%)%*=�-//>->()��.>=�)�7(�*)�'/� >-�=�0�=.!'/8-9�)93= �7>.>* �*= #93!(= �%-= 02#0(��)� >-�=�*��'=9-!/%�%(!-%*=9-!/%)�

(!-%*%=.9- 9-!�%()!.%= !=.9/=,%2��.�.>*>*= 93!*(!*)!.%*!=��?(> >-��9/= .�*�2%�%.%�= .�/>@(�->*= 9@9'+()�.>=#!-!'7!.%2(!=�%-7+'='82=1!%@(!/)!*%*= .9/(!-%*%= �>-�')�'/�� >-��0#9*!= '� �-= .�*�2%�%= /�-�">*� �*=.9/9*='�(%/!.%*!=1!-%(!*='�(%�/!= ,-%)(!-%=��= +-�*>* �= 9@9�-9()!'/! %-��!*%= 2�/>->)�>(�-(�= �%-(%'/!= .9/9-!/%)%*%*= �-/)�.>*>*= 2�*>= .>-��.9/= /9'!/%)%*%= �-//>->�>= 8*(!)(!-�+'0(=.9/9�=�.'!-=.9/9=1���=$�2�/�#!7%-%(!)!)!'/! %-��!)=$�))� !="%2�/(�->*>*=29'�.!(%@%=8*(!*!)!)!'/! %-�6-!/%�%= %(!= *%$�%= /9'!/%�%= �-�.>*� �'%= 3%*�%-%*= $�('�(�->= '+*/-+(! %(!)!)!'/! %-�=�9/=/+30�='�3!%*�=,-+/!%*=#%�%=2�*9-9*(!-%*= %/$�(�/>= �%-= /9-(9= 8*(!�*!)!)!'/! %-�=����< !*= �$�= �929'= 1!= �$�2>'>�>=�%-='-%3%*='�,> �=+( 0?0*� �*=!* %@!=!/)!'/!2%3�

����������� )�'���$��� ��(#�� ��-�)�7��

,�,8#"�$�$� �������� (�,8"8� ��!�$"�'

�*'*"*� !�'�'8� �"�� (8�8'� �2#'2!"�� �)��"�)� �-$�

+�'�"�$� ���� ��$� )%$"*!� ��#8-"8!� %"#�,�$

��$"8�(898'�+��(898'��)��!%$)�$ �$8$8$�!�"�$��

��$� )%$"*!� !8(#8� ��'� ,8"� (2'�,"�� *-�)8"�8�

��'!�(� �)�� !�(�&"8!� ��$"8� (898'�� ��(�"�!� ��$"8

(898'�� !%,*$� +�� !*-*� �)��"�)8$��� *,�*"�$�$

�2:2!��2#'2!�+�'��(��*,�*"�#�(8����(8$8'(8-

%"�'�!�*-�)8"�8�

���������

$�)-�%���-���#-�������,�"�������� #2��$���(�$��$�)�!()�"��,���()�)�!���''��8$��$#�!�$���,��!���')%&"*#*$�)�#�$�)�1()�'���"�$�!�(�#�(8�8'����-�(�$�'%#*$�,�!�"�$�8��

����� ����������������������������

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 31

Page 32: Taşıma suyla degirmen dönmez! · 2018-03-07 · alan, piyasaya çıkıp hayvan edinmek istiyor. Bu yüksek talep de hayvan fiyatı-nı arttırıyor. Damızlık inek fiyatı 6-7

tusedad07_tusedad 08.01.2011 10:56 Page 32