tbmm (s. sayısı: 1234) edirne milletvekili necdet budak ve ... · tÜrkİye bÜyÜk mİllet...
TRANSCRIPT
Dönem: 22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1234)
Edirne Milletvekili Necdet Budak ve 66 Milletvekili, AydınMilletvekili Ahmet Ertürk ve 29 Milletvekili, Balıkesir Mil-letvekili İsmail Özgün ve 20 Milletvekili, Bursa MilletvekiliKemal Demirel ve 32 Milletvekili ile Bursa Milletvekili MehmetAltan Karapaşaoğlu ve 19 Milletvekilinin; Zeytin ve Zeytinyağıile Diğer Bitkisel Yağların Üretimindeki Sorunların Araştı-rılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi AmacıylaAnayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci MaddeleriUyarınca Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerive (10/41,170,177,263,295) Esas Numaralı Meclis Araşürması
Komisyonu Raporu
EDİRNE MİLLETVEKİLİ NECDET BUDAK VE 66 MİLLETVEKİLİNİN (10/41)
ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ülkemiz tarımı ve ekonomisi açısından son derece önemli olan, Bitkisel Yağ Üretim AçığınınAzaltılmasına Yönelik Politikaların Belirlenmesi ve Yağ Bitkileri Üretim Sorunlarının AraştırılarakGerekli Önlemlerin Alınması amacıyla Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzü-ğünün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
Necdet Budak
Edirne
Halil Tiryaki
Kırıkkale
Mustafa Yılmaz
Gaziantep
A. ismet Çanakçı
Ankara
Erdoğan Kaplan
Tekirdağ
Bülent Baratalı
İzmir
Necati Uzdil
Osmaniye
Ali Oksal
Mersin
Hüseyin Bayındır
Kırşehir
Berhan Şimşek
İstanbul
Harun Akın
Zonguldak
Mehmet Kartal
Van
Mehmet Sevigen
İstanbul
Mehmet Küçükaşık
Bursa
Sedat Pekel
Balıkesir
Mehmet Işık
Giresun
Mehmet Vedat Melik
Şanlıurfa
Mehmet Nuri Saygun
Tekirdağ
Türkan Miçooğulları
İzmir
Tuncay Ercenk
Antalya
Mustafa Özyurt
Bursa
- 2 -
Uğur Aksöz
Adana
Salih Gün
Kocaeli
Gökhan Durgun
Hatay
Muharrem İnce
Yalova
Yüksel Çorbacıoğlu
Artvin
Cevdet Selvi
Eskişehir
İzzet Çetin
Kocaeli
Ramazan Kerim Özkan
Burdur
Enis Tütüncü
Tekirdağ
İsmail Bilen
Manisa
Tevfik Akbak
Çankırı
Fatih Arıkan
Kahramanmaraş
Cemal Uysal
Ordu
Sabri Varan
Gümüşhane
Metin Kaşıkoğlu
Düzce
Nadir Saraç
Zonguldak
Hakkı Ülkü
İzmir
Zekeriya Akıncı
Ankara
Mehmet Uğur Neşşar
Denizli
Nurettin Sözen
Sivas
Kemal Derviş
İstanbul
Mehmet Ali Özpolat
İstanbul
Osman Öze an
Antalya
Fahri Keskin
Eskişehir
Recep Garip
Adana
İrfan Riza Yazıcıoğlu
Diyarbakır
Kerim Özkul
Konya
İbrahim Hakkı Birlik
Şırnak
Ahmet Koca
Afyonkarahisar
Vahit Kirişçi
Adana
Ali İhsan Merdanoğlu
Diyarbakır
Vahit Çekmez
Mersin
Erdal Karademir
İzmir
Mustafa Gazalcı
Denizli
Hüseyin Güler
Mersin
Mehmet Siyam Kesimoğlu
Kırklareli
Yakup Kepenek
Ankara
Nail Kamacı
Antalya
Ensar Öğüt
Ardahan
Zeyid Aslan
Tokat
Faruk Koca
Ankara
Mücahit Daloğlu
Erzurum
Alaettin Güven
Kütahya
Ayhan Sefer Üstün
Sakarya
Mevlüt Çavuşoğlu
Antalya
Mehmet S. Tekelioğlu
İzmir
— 3 —
GEREKÇE
Giderek artan dünya ve ülkemiz nüfus artışına paralel olarak, gıda maddelerinin tüketimi art-maktadır. İnsan beslenmesinde önemli bir rol oynayan bitkisel yağların tüketim artışı bu yağlarınüretimine hammadde sağlayan yağ bitkilerinin de önemini ortaya koymaktadır.
Ülkemizde üretimi yapılan yağ bitkilerini ayçiçeği, pamuk (çiğit), soya, susam, kolza, yerfıstı-ğı ve haşhaş olarak sıralayabiliriz. Üretilen bitkisel yağlar ise % 48.4'ü ayçiçeğinden, % 33.6'sı çiğit-ten, % 18'i de zeytin ve diğer yağ bitkilerinden elde edilmektedir. Görülmektedir ki ayçiçeği, bitki-sel yağ üretiminde önemli yer tutmaktadır. Ayçiçeği ekiliş alanının % 91.8'i, üretiminin % 85.8'iMarmara, Ege, Ortakuzey ve Ortagüney Anadolu Bölgelerinde yapılmaktadır..
Bugün ayçiçeği üretiminin yaklaşık 2/3'sinin sağlandığı Trakya Bölgesi'nde de ayçiçeği üreti-minde büyük sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle bölgede yetiştirilen buğdayla rekabette fiyat parite-sinin ayçiçeği aleyhine bozulması, üreticileri bir yıl buğday bir yıl ayçiçeği yerine üst üste buğdayekmeye yöneltmektedir. Ayrıca prim ödemelerinin aksaması, ağır faiz yükünden kurtulamamasıçiftçimizi ayçiçeği üretiminden uzaklaştırmaktadır. Bu da yağlı tohum üretimimizi dolayısıyla bit-kisel yağ üretimimizi olumsuz yönde etkilemektedir.
Yıllardır konuşulduğu halde tutarlı tarımsal planlama uygulamaya sokulamadığı için yıldan yı-la bitkisel yağ açığımız artmaktadır. Bu açığı kapatmak yapılan ham yağ ve yağlı tohum ithalatınayılda yaklaşık 1 Milyar Dolar döviz ödemek zorunda kalınmıştır.
Ayrıca, geçtiğimiz yıllarda fiyat artışlarının önüne geçmek amacıyla ayçiçeği tohumu ve hamyağ ithalatından alınan gümrük vergilerinin indirilmesi negatif etki göstererek rekabet şansını orta-dan kaldırmış, sadece Trakya'da 30'a yakın ham yağ tesisinin kapanmasına, 300 kişinin işsiz kalma-sına yol açmıştır. Ayakta kalan tesisler ise % 40-50 kapasite ile çalışmak zorunda kalmışlar hattabazı sanayicilerimiz tesislerini sökerek, yurt dışına taşımışlardır. Ama aynı dönemde başka üreticiülkeler kendi kırma tesislerini korumak için önlemler alarak, yağlı tohum İhracı yerine ham yağ ih-racını teşvik etmişlerdir. Bu yüzden ithalat yapılırken üreticilerimizin emeğinin ziyan olmaması veyağ sanayiinin atıl kapasite sebebiyle verimsizliğe neden olmaması için gereken hassasiyet gösteril-melidir.
Dünya yağlı tohum bitkileri üretim dağılımına baktığımızda ise % 53'ü soya fasulyesi, % 13'ükolza (kanola), % 12'si pamuk tohumu (çiğit), % 10'u ayçiçeği, % 7'si kabuklu yer fıstığı ve % 5 'i dediğer tohumlar olmak üzere ülkemiz üretim yelpazesinden çok farklı bir durum göze çarpmaktadır.
Dünyada ayçiçeği üretimi son yıllarda gerilerken, soya ve kolza üretimi özellikle yağın kalite-sinin de iyileştirilmesi ile son 10 yılda periyodik olarak artış trendine girmiştir. Ama bu üretim sı-ralaması ülkelerin kendi iklim koşulları gözönüne alınarak farklı şekillerde olabilmektedir.
ABD' de ve İtalya'da en önemli yağ bitkisi soya fasulyesi olurken, Fransa'da kolzanın ilk sıra-da olduğu, buna karşılık soya fasulyesinin en alt sırayı aldığı, İspanya'da ise ülkemizdeki gibi ayçi-çeği üretiminin ilk sırayı aldığı görülmektedir.
Ülkemiz açısından, çiftçimizin ekonomik olarak içinde bulunduğu zor durum da değerlendirilerek,nadas alanlarının ekim planlanması, destekleme politikaları, sözleşmeli üretim, tohumluk temini vealım garantisi gibi teşvik edici araçlar kullanılarak yağ bitkileri üretimi mutlaka çeşitlendirilmelidir.
Bitkisel yağ açığımız yıllara göre değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık 500 bin ton ve bu-nun yıllık değerinin 600-700 milyon dolara eşdeğer olduğu düşünülürse, Meclis araştırması açılıpüretim sorunlarının tespit edilerek, alınacak önlemlerin bir an önce belirlenmesi gerekmektedir.
— 4 —
AYDIN MİLLETVEKİLİ AHMET ERTÜRK VE 29 MİLLETVEKİLİNİN
(10/170) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ülkemiz Zeytin ve Zeytinyağı üretiminde üreticilerimizin karşılaştığı sorunlar araştırılarak
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
12/2/2004
Ahmet Ertürk
Aydın
Hakan Taşçı
Manisa
İtfan Rıza Yazıcıoğlu
Diyarbakır
Mehmet Salih Erdoğan
Denizli
Bayram Özçelik
Burdur
Mustafa Said Yazıcıoğlu
Ankara
Mustafa Demir
Samsun
Osman Akman
Antalya
Harun Tüfekçi
Konya
Şemsettin Murat
Elazığ
Ahmet Rıza Acar
Aydın
Abdullah Erdem Cantimur
Kütahya
Cavit Torun
Diyarbakır
Ümmet Kandoğan
Denizli
Mehmet Alp
Burdur
Remziye Öztoprak
Ankara
Burhan Kılıç
Antalya
Abdullah Çetinkaya
Konya
Orhan Erdem
Konya
Orhan Seyfı Terzibaşıoğlu
Muğla
Alim Tunç
Uşak
Mehmet Emin Tutan
Bursa
Hikmet Özdemir
Çankırı
Muharrem Candan
Konya
A. Müfit Yetkin
Şanlıurfa
Serpil Yıldız
İzmir
Mehmet Dülger
Antalya
Hasan Angı
Konya
Halil Aydoğan
Afyonkarahisar
Atilla Koç
Aydın
- 5 -
GEREKÇE
Dünyada yaklaşık olarak 900 milyonu aşkın zeytin ağacı olduğu tahmin edilmektedir. Söz ko-
nusu zeytin ağacı varlığının % 98'i Akdeniz ülkelerinde ve bu ağaç varlığının 100 milyon adedinin
ülkemizde olduğu tahmin edilmektedir.
Dünya zeytin ve zeytinyağı ticaretinde ilk dört ülke Türkiye, İspanya, Yunanistan ve İtalya'dır.Dünya ticaretinde kullanılan zeytinyağı miktarı da 509 bin tondur. Ülkemiz üretim açısından zeytinağacı varlığına rağmen diğer ülkelere göre geride kalmıştır. Bunun temel nedeni ise ağaçlarımızınverimliliklerinin düşük olmasıdır. Zeytinciliğin merkezi olan Akdeniz havzasının doğusunda yeralan ülkemizde zeytin, Ege ve Marmara sahilleri başta olmak üzere sahil şeridi boyunca Güney Do-ğu Anadolu Bölgemizde yetiştirilmektedir. Türkiye, dünya sofralık zeytin üretiminde 2 nci, yağlıkzeytin ve zeytinyağı üretiminde 4 üncü büyük üretici konumundadır. Ülkemiz zeytin üretiminin %80.5'i Ege Bölgesinde, % 11.8'i Akdeniz Bölgesinde, % 6. l'i Marmara Bölgesindedir. Ülkemizde 400bin ailenin geçim kaynağı zeytinciliktir. 8-10 bin kişinin ise gelirine dolaylı katkıda bulunmaktadır.
Ülkemiz zeytin ve zeytinyağı üretiminde bu noktada iken gerek zeytin ve zeytinyağı üretimin-de gerekse ticaretinde istenen noktaya henüz gelebilmiş değildir. Ülkemizde zeytinyağı tüketimi ki-şi başına 1 kg olarak tahmin edilmektedir. Bunun yanında Yunanistan'da 21 kg. İspanya ve İtalya'da10-12 kg.dır. Rakamlardan da görüldüğü gibi zeytinyağı, sağlıklı beslenme açısından son dereceönemli olmasına rağmen tanıtımının yeterince yapılamaması tüketimi olumsuz etkilemektedir.
Zeytin ve zeytinyağı üreticimizin bilinçlendirilmesi ve üretimin daha bilimsel yollarla yapılma-
sı için gerekli çalışmaların yapılması bir zorunluluktur. Yetiştirme ve bakım konularında gerekli
eğitim çalışmaları zaman geçirilmeden yapılmalı ve bunun altyapısı hazırlanmalıdır.
Bunun yanında üreticimizin en önemli yetiştirme sorunu yetişmiş zeytin ağaçlarının "solgun-luk" hastalığı nedeniyle kurumasıdır. Birkaç yıldır görülmeye başlanan hastalık, "ölmez ağaç" ola-rak bilinen zeytin ağacını 4-5 ay gibi kısa bir sürede kurutmaktadır. Mevcut zeytin ağacı varlığımızbu hastalığın tehdidi altındır. Hastalık şu anda Aydın, Akhisar ve Manisa yörelerimizde yoğun ola-rak görülmektedir.
Hastalıkla ilgili bilinen etkin zirai mücadele yöntemi yoktur. Bu nedenle hastalıkla mücadele-
ye katkısı olabilecek her türlü etkin çalışmaya ivedilikle ihtiyaç vardır. Gerek AR-GE çalışmaları-
na destek verilmesi gerekse konu ile ilgili uluslararası kuruluşlarla etkileşime geçilerek soruna çö-
züm aranması için zaman geçirilmemesi gerekmektedir.
Konunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulacak Meclis Araştırması Komisyonunda in-
celenmesi ve alınması gerekli tedbirlerin belirlenmesi hayati öneme sahiptir. Gerek zeytin üretici-
mizin sorunlarına çözümler getirilmesi gerekse zeytin ağacı varlığımızın korunması ve ülkemiz zey-
tinciliğinin dünya ülkeleri arasında hak ettiği yere gelebilmesi için konu çok önem arz etmektedir.
- 6 -
BALIKESİR MİLLETVEKİLİ İSMAİL ÖZGÜN VE 20 MİLLETVEKİLİNİN
(10/177) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Zeytin ve Zeytinyağı üreticilerinin sorunlannın araştırılarak tespit edilebilmesi, çözüm önerile-
rinin ve ülkemizin zeytincilik politikalannın belirlenebilmesi için Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince, Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
4/3/2004
İsmail Özgün
Balıkesir
İlyas Arslan
Yozgat
Temel Yılmaz
Gümüşhane
Talip Kaban
Erzincan
Ruhi Açıkgöz
Aksaray
Hasan Angı
Konya
Hikmet Özdemir
Çankırı
Ali Aydınlıoğlu
Balıkesir
Avni Doğan
Kahramanmaraş
Mehmet Yüksektepe
Denizli
Fetani Battal
Bayburt
Mustafa Dündar
Bursa
Mehmet Kılıç
Konya
Ahmet Faruk Unsal
Adıyaman
Tevhit Kar akaya
Erzincan
Mücahit Daloğlu
Erzincan
Metin Kaşıkoğlu
Düzce
Ahmet Yaşar
Aksaray
Muharrem Candan
Konya
Mustafa Cumur
Trabzon
Feyzi Berdibek
Bingöl
- 7 —
GEREKÇE
Ege, Marmara ve Akdeniz Bölgelerinde başta olmak üzere, 90 milyon zeytin ağacına sahip
olan ülkemiz, geçimini zeytin tarımından sağlayan 400.000 civarında ailesiyle ekonomimizde
önemli bir yere sahiptir. Yarattığı istihdamda 1 milyon tarım işçisine iş, zeytinyağı sektörü, sanayi ve
pazarlamaya kadar olan alanlarını da toplarsak 8 milyona yakın kişinin geçimine katkı sağlamaktadır.
Ülkemizdeki zeytincilik çok eskilere dayanmasına rağmen, diğer ülkelerdeki zeytin ve zeytin-yağı sektörü ile rekabetimiz dünya ölçülerinde çok geridedir. Ülkemizde mahsul alınan zeytin ağa-cı sayısı her yıl artış olmasına rağmen zeytin üretim miktarında yıldan yıla farklılıklar olmaktadır.Bu farklılıklar ülkemizde zeytinyağı üretimini etkilemesiyle birlikte bu sektörün taban fiyatı ve pa-zarlanması sorunlarını da birlikte getirmektedir. Yaşanılan bu belirsizlik tüketime olan etkisiyle, ye-terli üretim ve pazarlamanın yapılamaması sektörü çıkmaza sokmuştur.
Sağlık açısından da son derece faydalı olan zeytinyağı; diğer üretilen yağlarla rekabet ortamı-
nı bulamadığından zeytinyağı sektörü ekonomideki istenilen yerini alamamıştır.
Ülkemiz yemeklik zeytinyağının yüzde 95'inin Balıkesir Körfez ilçelerinden üretildiği dikkate
alındığında bu bölgede zeytinyağı borsası kurulması zeytin üreticilerinin mahsulünü gerçek fiyattan
satmasına ve rekabet gücüne kavuşmasında önemli rol oynayacağı bir gerçektir.
Zeytin yağı primleri ile ilgili olarak kilogram başına ödenen primin Avrupa Birliği ülkelerinde-
ki seviyelere getirilmesi için çalışılmalıdır, üreticiyi tatmin edecek hale getirilmelidir.
Ayrıca mutlak surette dökme ham zeytinyağı ihracatı serbest bırakılmalıdır, ihracatın serbest
bırakılması zeytin yağının gerçek fiyatını bulmasına yardımcı olacaktır.
Türkiye Ulusal zeytin yağı Konseyine üye olmalıdır. Üye olduğumuz taktirde zeytin yağı ulu-
sal piyasasında söz sahibi olacaktır.
Ülkemizde zeytin üretimimizin artırılarak, politik idari ve ekonomik tedbirlerin alınarak, zey-
tin yağı prim sistemine geçilip üreticilerin desteklenmesi ile uluslar arası piyasada rekabet edebile-
cek seviyeye acil olarak getirilmesi gerekir.
Bu konuda devletin politikasını belirleyip çözüm yollarını bulması için Meclis araştırma ko-misyonu kurulması ülkemiz menfaatleri açısından gereklidir.
- 8 -
BURSA MİLLETVEKİLİ KEMAL DEMİREL VE 32 MİLLETVEKİLİNİN
(10/263) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tarih boyunca, barış, dostluk ve bereketi zeytin simgelemiştir. Zeytin, besin değeri çok yüksek
bir yiyecektir. Akdeniz uygarlığının sembolü olan zeytin ağacı tarih boyunca bu bölgede kurulan
tüm uygarlıkların temelini oluşturmuştur.
Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilmekte ve "Zeytin bütün ağaç-
ların ilkidir." denilmektedir.
Zeytin ve zeytinyağı Akdeniz insanının önemli bir gıdası olması yanı sıra, Akdeniz ticaretinin
de temelini oluşturmuş ve sadece bir besin maddesi olarak değil aynı zamanda ışık kaynağı, sağlık
ve güzellik iksiri olarak da kullanılmıştır.
Zeytin ve zeytinyağının başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere sindirim sistemi, kemik ya-
pısı beyin ve sinir dokuları üzerinde çok önemli fonksiyonları bulunmaktadır. Sağlıklı bir hayat için
zeytin ve zeytin ürünleri besin maddelerimiz arasında bulunmalıdır.
Zeytinyağında yaklaşık % 80 oranında bulunan oleik asit insan sütündeki en önemli yağ asidi-
dir ve doğumdan hemen sonra bebeğin sinir dokularının gelişiminin sağlanmasında temel bir işle-
ve sahiptir.
Zeytinyağı aynı zamanda dokuların yaşlanmasını önler ve yaşlanmanın beyin fonksiyonları
üzerindeki yıpratıcı etkisini azaltır.
Günümüzde özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerimiz zeytin yetiştirildiği konusunda
dünya çapında isim yapmış yerler arasında bulunmaktadır.
Zeytin üreticileri başta üretim olmak üzere çeşitli aşamalarda zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.
Zeytin üretimini yapan halkın, büyük çoğunluğunun arazisi küçük, zeytin ağaç sayısı azdır. Bu
yüzden geçimlerini sağlayacak kazancı ancak elde edebilmektedirler. Bu üreticilerin desteklenmesi
ve üretim alanlarının genişletilmesi gerekmektedir.
Dünya ve ülkemiz açısından hem çok değerli bir besin maddesi hem de çok zengin ekonomik
potansiyele sahip bir ticaret maddesi olan zeytine hak ettiği değerin verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Ülkemizde bulunan zeytin çeşitliliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Bölgesel özelliklere göre
yetiştirilen zeytinlerin en uygun biçimde değerlendirilerek, gerekli işlemler sonucunda, kayıp olma-
dan üreticinin verdiği emekler ve alın teri hak ettiği değeri bulmalıdır.
Zeytin yetiştiricilerinin karşılaştıkları sorunlar ve üretim düzeyinin en iyi seviyeye getirilmesi
amacıyla ülkemizdeki zeytin potansiyeli belirlenmeli ve bu potansiyelin en üst düzeye getirilmesi
için planlamaya gidilmelidir. Zeytincilik desteklenerek, üreticilerin sorunları çözümlenmelidir.
Zeytinliklerin bulunduğu yerlerin çevrelerindeki yapılanmalardan etkilenme düzeyleri saptan-
malıdır. Sanayileşme ile birlikte tarım alanlarının içine kadar ulaşan fabrikaların yarattığı fiziksel ve
kimyasal etkilerden zeytin ağaçlan nasıl etkilenmektedir. Etkilenme varsa, tüketilen zeytin ve ürün-
leri yoluyla insan vücuduna etkileri ne olmaktadır?
- 9 -
Zeytin üretiminde kullanılan kimyasal maddeler, gübreler ve tarım ilaçlarının ürüne olan etki-leri hangi düzeydedir?
Zeytinin işleme aşamasında kullanılan maddelerin tüketilen zeytine olan etkileri hangi düzey-dedir? Bu ürünlerin insan vücuduna verebileceği etkiler neler olabilir?
Zeytin üretimi yapan halkımızın üretim, işleme ve satış aşamasında karşılaştıkları sorunların
belirlenmesi ve bu sorunlara çözüm yollarının bulunması, ihracatının artırılması ve teşvik edilmesi,
Sağlıklı yaşamak için zeytin ve zeytin ürünlerini tüketmekte olan halkımız açısından; zeytinin
üretiminden tüketimine kadar geçen aşama içerisinde meydana gelen kimyasal ve fiziksel zararla-
rın belirlenerek bunların asgari düzeye çekilmesi,
Zeytin üretimi ve tüketiminin artırılması yönündeki ihtiyaçların araştırılması amacıyla yücemeclisimizin ve halkımızın bilgilendirilmesi için, Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Mecli-si İçtüzüğünün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
Kemal Demirel
Bursa
Mehmet Ziya Yergök
Adana
Mehmet Mesut Özakcan
Aydın
Mevlüt Coşkuner
İsparta
Hüseyin Ekmekçioğlu
Antalya
Atila Emek
Antalya
Ali Arslan
Muğla
Ali Cumhur Yaka
Muğla
Abdulaziz Yazar
Hatay
Ali Oksal
Mersin
Mehmet U. Neşşar
Denizli
Nurettin Sözen
Sivas
Mustafa Özyürek
Mersin
Feridun Fikret Baloğlu
Antalya
Yakup Kepenek
Ankara
Mustafa Özyurt
Bursa
Ahmet Yılmazkaya
Gaziantep
Türkan Miçooğulları
İzmir
Halil Ünlütepe
Afyonkarahisar
Vahit Çekmez
Mersin
Necati Uzdil
Osmaniye
Mehmet Küçükaşık
Bursa
Feridun Ayvazoğlu
Çorum
Bülent Baratalı
İzmir
Gürol Ergin
Muğla
Hüseyin Bayındır
Kırşehir
Birgen Keleş
İstanbul
Erol Tınastepe
Erzincan
Nadir Saraç
Zonguldak
Abdurrezzak Erten
İzmir
Uğur Aksöz
Adana
N. GayeErbatur
Adana
Ali Kemal Deveciler
Balıkesir
— 10 —
BURSA MİLLETVEKİLİ MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU VE 19 MİLLETVEKİLİ-
NİN (10/295) ESAS NUMARALI MECLÎS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Zeytin tarih boyunca ve günümüzde sağlığın sembolü olmuştur. Bazılarınca zeytin ağacı ve
meyvesi kutsal dahi kabul edilmiştir.
Dünyada yaklaşık 10 bin hektarda zeytin tarımı yapılmaktadır. Bu alan üzerindeki 900 milyo-
nu aşan zeytin ağacının % 98'i Akdeniz'e kıyı ülkelerdedir. Ülkemizde ise Ege ve Marmara sahille-
rimiz başta olmak üzere tüm sahil şeridimizde ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde toplam 35 ili-
miz sınırları içinde zeytin yetiştirilmektedir.
Ülkemiz zeytinciliği ve zeytinyağı sektörü tarımdan sanayiye, sanayiden pazarlamaya bir zin-
cir içerisinde, yan ürünleriyle beraber sanayi ve ticaret sektöründe önemli bir ağırlığa sahiptir. 400
bin ailenin geçimini de doğrudan sağlamaktadır.
Zeytin ve özellikle zeytinyağı insan sağlığı ve beslenmesi açısından üstün nitelikler taşımakta-
dır. Buna rağmen fiyatının yüksek olması, bölgesel bir ürün olması ve tanıtım eksikliği nedeniyle
yeterince tüketilmemektedir. Zeytin ve yan ürünleri olan pek çok ürünün tanıtımı nasıl yapılmalı-
dır? Sağlık açısından önemi nasıl vurgulanabilir? Zeytin ve zeytinyağının pazarlanması konusunda-
ki sıkıntılar nelerdir? Aşılması için neler yapılmalıdır? Tanıtım ve reklam aşamasında ne gibi sorun-
lar yaşanmaktadır ve nasıl bir destek sağlanabilir? Üretim ve daha sonraki aşamalarda kullanılan
kimyasal ve fiziksel şartların insan sağlığı açısından zararlı bir yönü var mıdır? Asgariye indirilme-
si için neler yapılmalıdır?
Petrolden sonra en büyük ithalat kalemimiz sıvıyağdır. Dünyadaki en kaliteli zeytinyağı ülke-
mizde üretilmektedir. Diğer bitkisel yağlann fiyat yönlü güçlü rekabetine nasıl karşı konulabilir? İn-
sanlara, bu ürünün faydalan ve diğer ürünlerden farkının anlatılması için neler yapılmalıdır?
Zeytin tarımında, en önemli sorunlardan biri de arazi konusudur. Miras yoluyla topraklar bö-
lünmekte ve zeytin sahaları daralmaktadır. Tarımsal yönden ikamesi olmayan bu ağaçların ve ara-
zilerin korunması için ne gibi önlemler alınmalıdır?
Dünyada zeytin yetişen bütün ülkeler, zeytin dikilmesi ve ağacının daha verimli hale getirilme-
si çalışmalarını teşvik etmektedirler. Ülkemizde ihmal edilen bu konu üzerinde çalışmalar yapılma-
lı, zeytin genleri araştırılmalıdır. Marmara Bölgesindeki dünyanın en kaliteli sofralık zeytini olan
Gemlik, Mudanya, İznik ve Orhangazi yörelerindeki kalitenin korunması ve yaygınlaştırılmasını te-
min etmek için neler yapılmalıdır?
Dünya piyasalarındaki rekabet karşısında zeytin üreticisi yalnız bırakılmamalıdır. Dünyanın en
güzel zeytinyağının ülkemizde olmasına rağmen ihracatımız çok azdır. İhracatın önündeki engeller
nelerdir? İhracatın artması için ne gibi önlemler alınmalıdır?
Zeytin üretiminin ve işletmeciliğinin çok özel bir konumu vardır. Sektörün geleceği açısından
üreticinin gelir seviyesinin korunması için neler yapılmalıdır? Sürekli artan girdi fiyatlarına karşı ne
gibi önlemler alınmalı ve üretici nasıl desteklenmelidir? Gıda denetiminde yaşanan büyük problem-
lerin çözümü için neler yapılmalıdır?
— 11 —
Yukarıda zikretmeye çalıştığım ve daha pek çok problemleri olan zeytin ve zeytinciliğin sorun-
larının araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasamızın 98 inci, İç-
tüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
Mehmet Altan Karapaşaoğlu
Bursa
Hamit Taşçı
Ordu
İsmail Özgün
Balıkesir
Faruk Anbarcıoğlu
Bursa
Zafer Hıdıroğlu
Bursa
Mehmet Sekmen
İstanbul
Cemal Uysal
Ordu
Mehmet Emin Tutan
Bursa
Abdulmecit Alp
Bursa
Mustafa Öztürk
Sinop
Şevket Orhan
Bursa
Sedat Kızılcıktı
Bursa
Şükrü Önder
Yalova
Ali Osman Şali
Balıkesir
Mustafa Dündar
Bursa
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Niyazi Pakyürek
Bursa
Sabahattin Yıldız
Muş
Veli Kaya
Kilis
Yahya Akman
Şanlıurfa
- 1 3 -
Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların Üretimindeki Sorunların Araştırılarak
Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması
Komisyonu (10/41,170,177,263,295)
Esas No.: A.01.1.GEÇ (10/41,170,177,263,295)-144 23/6/2006
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağlann Üretimindeki Sorunlann Araştınlarak AlınmasıGereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uya-nnca kurulan ve 14/2/2006 tarihinde göreve başlayan (10/41,170,177,263,295) Esas Numaralı MeclisAraştırması Komisyonunun yaptığı çalışmalar sonucunda düzenlediği rapor, ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla
Necdet BudakEdirne
Komisyon Başkanı
Ek: 1 Rapor
1 Rapor CD'si
— 15 —
ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI İLE
DİĞER BİTKİSEL YAĞLARIN
ÜRETİMİNDEKİ SORUNLARIN ARAŞTIRILARAK
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ
AMACIYLA KURULAN (10/41, 170, 177, 263, 295)
ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI
KOMİSYONU RAPORU
— 17 —
İÇİNDEKİLERSayfa No.
GVKYÎ> 23
BİRİNCİ BÖLÜM. *, 25
ARAŞTIRMANIN KONUSU VE KOMİSYON ÇALIŞMALARI
A- ÖNERGELERİN ÖZETİ VE KONUSU 25B- KOMİSYONUN KURULUŞU 27C- KOMİSYONUN GÖREV VE SÜRESİ 28D- KOMİSYONUN ÇALIŞMA USULÜ 29E- KOMİSYON ÇALIŞMALARI 29
' E.l Komisyon Toplantıları 34E.2 Komisyonun Ankara Dışında Yaptığı Çalışmalar 38
E.2.1-Ege Bölgesinde Yapılan İnceleme Çalışması 38E.2.2- Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Yapılan İnceleme Çalışması 42E.2.3- Marmara Bölgesinde Yapılan İnceleme Çalışması 45
İKİNCİ BÖLÜM 49
Zeytin, Sofralık Zeytin, Zeytinyağı ve Pirina Yağı Hakkında Genel Bilgi
A-ZEYTİN 5 1
A.l-Zeytin Bitkisinin Tanımı ve Tarihçesi 51A.2-Dünya'da Zeytincilik '. - 52A.3- Türkiye'de Zeytincilik 53A.4-Zeytin Ağacı ve Yetiştirme Teknikleri 55A.5-Zeytin Fidancılığı 62A.6-Zeytinin İnsan Sağlığı Yönünden Önemi 65
B-ZEYTİNYAĞI 68B.l-Dünya'da ve AvrupaBirliği'ndeZeytinyağı 69
B.l.l- Üretim 69B.l.2- İthalat ' 7 4
B.1.3- Tüketim 7 7
B.l.4-İhracat ; gjB.l.5-Fiyatlar ; 83
B.2- Türkiye'de Zeytinyağı 84B.2.1-Üretim 85B.2.2-İthalat 85B.2.3-Tüketim .... ; , 88B.2.4-İhracat 90B.2.5-Zeytin ve Zeytinyağı Maliyetleri 93
- 1 8 —
Sayfa No,B.2.6-Fiyatlar 95B.2.7- Zeytinyağı Sanayinde Mevcut Durum 96
C-SOFRALIK ZEYTİN 98C. 1 - Dünya'da ve Avrupa Birliği'nde Sofralık Zeytin 98
C. 1.1-Üretim 98C. 1.2- İthalat 101C. 1.3-Tüketim 103C. 1.4-İhracat .' 106
C.2- Türkiye'de Sofralık Zeytin 109C.2.1-Üretim, Tüketim ve İthalat 109C.2.2- İhracat 110C.2.3- Fiyatlar 112C.2.4- Zeytin Sanayinde Mevcut Durum 112
D- PİRİNA YAĞI VE KARASU 114D.l- Dünya'da ve Avrupa Birliği'nde Pirina Yağı 114
D.l.l-Üretim, İthalat, Tüketim ve İhracat 114D.2- Türkiye'de Pirina Yağı 116
D.2.1-Üretim, İthalat, Tüketim ve İhracat 116D.2.2-Fiyatlar : 118
D.3- Karasu 118
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 119
Zeytincilikte Destekleme, Kurumsal Yapı, Üretici Organizasyonları, Ürün thtisas Borsalarıve Lisanslı Depoculuk, Mevzuat, Uluslararası İlişkiler, AR-GE ve Organik Zeytincilik
A- DESTEKLEME POLİTİKALARI ı 2 ıA.l- Üretime Yönelik Destekler 121A.2- Zeytin ve Zeytinyağı İhracatında Uygulanan Destekler 122
B- TÜRKİYE'DE ZEYTİNCİLİĞİN KURUMSAL YAPISI 124
C- ÜRETİCİ ORGANİZASYONLARI VE TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ VEBİRLİKLERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI 126
C. 1 - Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Konusunda Faaliyet Gösteren TarımSatış Kooperatifi ve Birlikleri 126
C.2- Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması 131C.3- Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP) ve Bu Proje Kapsamında Yer Alan,
Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması Bileşeni 131C.4- Yeniden Yapılandırma Faaliyetleri ile Birlikleri Sağlanan İmkanlar 132
C.4.1 Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Kredisi Desteği ve Birliklerin 01.05.2000
Öncesi Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) Borçlarının Durumu 133C.4.2. Kıdem ve İhbar Tazminatı Desteği 136
- 1 9 —
Sayfa No,
D- ÜRÜN İHTİSAS BORSALARI VE LİSANSLI DEPOCULUK 137D. 1 - Dünyada ve Ülkemizdeki Ürün Borsacılığı ve Lisanslı Depoculuk Uygulamaları. 137D.2- Lisanslı Depoculuk ve Sofralık Zeytin-Zeytinyağı 138D.3- Birliklerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi (BLGP) 138D.4- Ürün İhtisas Borsaları 139
E- TÜRKİYE'DE ZEYTİNCİLİKLE İLGİLİ MEVZUATLAR 140
F- ZEYTİN-ZEYTİNYAĞI VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER 143F. 1 - Zeytin ve Zeytinyağına İlişkin Yürütülen Avrupa Birliği Çalışmaları 143F.2- Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK) 145F.3- Serbest Ticaret Anlaşmaları ve 1/98 Sayılı Ortaklık Konseyi Karan 146
G- AR-GE VE DİĞER YAPILAN ÇALIŞMALAR 148
H- ORGANİK ZEYTİN ÜRETİMİ 148
I- EKLER 151
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 173
Türkiye'de Zeytinciliğin Sorunları ve Çözüm Önerileri
A-GENEL SORUNLAR 175A.l- AR-GE ve Eğitim Yetersizliği 175A.2- Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyinin Oluşturulması '. 175A.3- Türkiye'nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nden (UZK) Ayrılması ve Yeniden
Üyelik Süreci : 176A.4- İstatistiki Verilerin Güncellik ve Güvenilirlik Açısından Yeterli Olmaması 176
B- ZEYTİNCİLİKTE MEVZUAT İLE İLGİLİ SORUNLAR 177B. 1 - Ağaç Varlığımızın Arttırılması Amacıyla Yapılan Yasal Düzenlemeler 177B.2- Zeytin Alanlarının Daraltılmasına Neden Olan Yasal Düzenlemeler '. 177B.3- Zeytin Hastalık ve Zararlılarıyla Mücadele 177B.4- Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun 178B.5- Bozuk Orman Alanlarının Zeytinlikler ile Ağaçlandınlamaması '. 178B.6- Gıda Denetiminde Yetki Kargaşası 178B.7- Zeytin Ağaç Sayılarının Kayıt Altına Alınmasında Yeni Yöntemlerin Uygulanması . 179B.8- Zeytinliklerde Arazi Parçalanması 179
C- YETİŞTİRİCİLİK İLE İLGİLİ SORUNLAR 180C.l- Zeytin Ağaç Varlığının Yeterli Olmaması 180C.2- Gen Kaynaklan ve Islah Çalışmalarının Yetersizliği ve Tescil, UPOVÜyeliği 180C.3- Fidan Üretimindeki Çeşit ve Anaç Sorunu, Sertifikalı Fidan Üretimi ' 181C.4- Kültürel İşlemler Konusunda Eksikler '. 183C.5- Altemansın Ülkemiz Zeytin Üretimini Olumsuz Etkilemesi 185C.6- Toplama ve Hasattaki Sorunlar '. 185
— 20 —
Savfa No.
D- ZEYTİNYAĞI İLE İLGİLİ SORUNLAR 1 8 6
D. 1 - Zeytinyağında Coğrafi İşaret Uygulamasının Başlatılması 186D.2- Karışım Yağ 186D.3- Taklit ve Tağşiş 187D.4- Kontrol, Denetim ve Laboratuvarlar 187D.5- Tadım Panellerinin Henüz Resmi Olarak Oluşturulmaması 187D.6- Türk Gıda Kodeksi-TSE Çelişkisi 188D.7- İç Tüketimin Artınlamaması 188D.8- Zeytinyağında Kalite Kayıpları 189D.9- Markalı ihracat Teşvikinin Artırılarak Devam Etmesi 189D. 10- Ürün İhtisas Borsaları ve Lisanslı Depoculuk Sisteminin İşlerlik Kazanamaması. ]89D.l 1-AB'nin Tunus, Cezayir, Fas, Lübnan Gibi Ülkelere İkili Anlaşmalarla Sağladığı
Tavizler : 190D. 12- Ülkemiz Zeytinyağı Kalite Sınıflandırmasının Avrupa Birliğine Uyumlu Olmaması... 190D. 13- Zeytinyağında Prim Uygulaması 190D.14-Sızma zeytinyağında yüksek kalitede (butik) yağ üreten küçük üreticilerin korunması.. 191
E- SOFRALIK ZEYTİN İLE İLGİLİ SORUNLAR 192E.l-Çeşit Sorunu 192E.2- Sofralık Zeytin İşletmelerinde Mevcut Alt Yapının Uygun Olmaması 192E.3-Sürdürülebilir Üretim ve Depolama Sorunu 192E.4- İç ve Dış Pazar Sorunu 193E.5- Sofralık Zeytinde Prim ödemesinin Olmaması 194
F- PİRİNA VE PİRİNA YAĞI İLE İLGİLİ SORUNLAR 194
G- KARASU İLE İLGİLİ SORUNLAR 194
BEpfNCf BÖLÜM 195
Yağlı Tohumlu Bitkiler ve Bitkisel Yağlar
A- YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER 197
B- YAĞLI TOHUMLU BİTKİLERİN DÜNYA VE TÜRKİYE'DEKİ DURUMLARI. 198
B.l Ayçiçeği 198
B.l.l Dünya'da Ayçiçeği 198B.1.2 Türkiye'de Ayçiçeği 200
B.2 Pamuk (Çiğit) 202B.2.1 Dünya'da Pamuk : 202B.2.2 Türkiye'de Pamuk : 204
B.3 Soya 206B.3.1 Dünya'da Soya 206B.3.2 Türkiye' de Soya 207
B.4 Kolza (Kanola) 209B.4.1 Dünya'da Kolza 209B.4.2 Türkiye'de Kolza 211
B.5 Aspir 213B.5.1 Dünya'da Aspir 213B.5.2 Türkiye'de Aspir : 214
— 21 —
Sayfa No.
B.6 Yerfıstığı 215
B.6.1 Dünya'da Yerfıstığı 215B.6.2 Türkiye'de Yerfıstığı 216
B.7 Susam 218B.7.1 Dünya'da Susam 218B.7.2 Türkiye'de Susam 218
B.8 Haşhaş 220B.8.1 Dünya'da Haşhaş : 220B.8.2 Türkiye'de Haşhaş : 221
C- DÜNYA'DA VE TÜRKİYE'DE YAĞLI TOHUM VE BİTKİSEL YAĞLARAİLİŞKİN FİYATLAR 222
D- YAĞLI TOHUMLAR VE BİTKİSEL YAĞLAR DIŞ TİCARETİ 224
E- YAĞLI TOHUMLARDA ÜRETİMDE UYGULANAN DESTEKLEMEPOLİTİKALARI 237
F-BİTKİSEL YAĞLAR VE BİTKİSEL YAĞ SANAYİ 240F.l Bitkisel Yağlar 240F.2 Bitkisel Yağ Teknolojisi 244F.3 Bitkisel Yağ Sanayide Mevcut Durum 248
G- YAĞLI TOHUMLAR VE BİTKİSEL YAĞLARDA GIDA GÜVENLİĞİ VE
STANDARTLAR 250
H- YAĞLI TOHUMLU BİTKİLERDE ORGANİK TARIM UYGULAMALARI 254
I- YAĞLI TOHUMLARDA ULUSLARARASI İLİŞKİLER 256
J- ÜRETİCİ ORGANİZASYONLARI VE TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİVE BİRLİKLERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI 257
J. 1 Yağlı Tohumlu Bitkiler Konusunda Faaliyet Gösteren Tarım Satış Kooperatifleri veBirlikleri 258J. 1.1 Trakyabirlik 258J.1.2Karadenizbirlik 259J. 1.3 Çukobirlik 261J. 1.4 Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği 262J.1.5 Antbirlik : 264J.1.6 Gapbirlik : 265
J.2 Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması : 265J.3 Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP) 266J.4 Yeniden Yapılandırma Faaliyetleri ile Birliklere Sağlanan İmkanlar : 267J.5 Yağlı Tohumlu Bitkiler Konusunda Faaliyet Gösteren Üretici Birlikleri 270
K- ÜRÜN İHTİSAS BORSALARI VE LİSANSLI DEPOCULUK 271K.l Dünya ve Türkiye'de Lisanslı Ürün Borsacılığı ve Lisanslı Depoculuk 271K.2 Lisanslı Depoculuk ve Yağlı Tohumlar-Bitkisel Yağlar 272
K.2.1 Birliklerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi (BLPG)... 273K.3 Ürün İhtisas Borsaları : 274
- 2 2 —
Sayfa No.
L- BİYODİZEL : 275
M- YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER VE BİTKİSEL YAĞ SANAYİNDEKİSORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 278
O-KAYNAKÇA 291
— 23 —
GİRİŞ
insan beslenmesinde önemli rol oynayan bitkisel yağların tüketim artışı, hammaddesi olanyağlı tohumlu bitkilerin üretiminin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer yandan,dünyada sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarına duyulan ilginin artması, insanların zeytin vezeytinyağı tüketimine yönelmesini de beraberinde getirmiş, buna paralel olarak dünyada zeytin vezeytinyağı tüketimi hızla artmıştır.
Yağlı tohumlar, bitkisel yağ sektöründe, kimya sanayinin çeşitli bölümlerinde, biyoyakıtların üretiminde kullanıldığı gibi küspeleriyle de hayvancılık sektöründe yem sanayinin temelhammaddesini teşkil etmektedirler. Bu nedenle dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizdede yağlı tohumlar önemli ürünler kapsamında değerlendirilmelidir.
Ülkemizde yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin yetersizliğinden dolayı bitkisel yağihtiyacırun önemli bir kısmı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. 2005 yılında yağlı tohumlar, bitkiselham yağlar ve küspelerde ülkemiz tarafından toplamda yaklaşık 1,4 Milyar Dolarlık ithalatyapılmıştır.
Akdeniz iklimine özgü olan zeytin ve zeytinyağı, üretici ülkeler için ekonomik, sosyal,kültürel, bölgesel, ekolojik açılardan büyük önem taşıyan ürünlerdendir.
önemli tarımsal ihraç ürünlerimizden zeytin ve zeytinyağı, ülkemizin Avrupa Birliği tanmsektörü içinde rekabet edebileceği ürünlerdendir. Bu kapsamda ülkemiz zeytinciliğindeki yapısalgücün arttırılması ve Avrupa Birliği Ortak Tanm Politikası içerisindeki Zeytinyağı ve SofralıkZeytin Ortak Piyasa Örgütlenmesine uyumun sağlanması açısından bu ürünlerdeki sorunlannçözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Zeytincilikte ülkemiz potansiyeli dikkate alındığında, hâlihazırdaki sorunlann çözümekavuşturulmasıyla 2005 yılında zeytin ve zeytinyağı ihracatından elde edilen yaklaşık 365 MilyonDolarlık değerin 1-2 Milyar Dolar'a çıkarılması mümkün olabilecektir.
Avrupa Birliğine katılım sürecinde, tanm sektörümüz içinde yer alan zeytin, zeytinyağı,yağlı tohumlu bitkiler ve bitkisel yağlarda rekabet gücünün artınlması ve mevcut sorunlannasgariye indirilerek üretim seviyesinin belirli bir düzeye getirilmesi önem arzetmektedir.
Ülkemiz zeytin ve zeytinyağı ile diğer bitkisel yağların sonınlannı tespit etmek ve çözümyollanın araştırmak amacıyla kurulan komisyonumuz 14.02.2006 tarihinde çalışmalannabaşlamıştır.
"Zeytin ve Zeytinyağı île Diğer Bitkisel Yağlann Sorunlarının Araştınlarak AlınmasıGereken önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu"nca toplam 4aylık çalışma süresi içerisinde kamu kurumlarından, üniversitelerden, tanm satış kooperatifleri vebirliklerinden, sanayicilerden, ihracatçılardan konuyla ilgili uzmanlar Komisyona davet edilerekdinlenmiş, Ege, Güneydoğu ve Marmara Bölgelerine giderek ilgili tüm taraflann yer aldığı genişkatılımlı toplantılar yapılmış ve sorunlann yerinde tespit edilmesi sağlanmıştır.
- 2 4 —
Komisyonumuz, zeytin, zeytinyağı ve diğer bitkisel yağların üretiminde karşılaşılansorunları araştırmak ve çözüm önerileri belirlemek amacıyla kurulan ilk Meclis AraştırmasıKomisyonudur. Bu anlamda milli ekonomiye doğrudan katkısı olan bu tür konularda çalışma yapanKomisyonların kurulması son derece önemlidir.
Yoğun bir çalışma dönemi sonucunda hazırlanan ve "Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer BitkiselYağlar" olmak üzere iki bölümden oluşan raporun, yağlı tohumlu bitkiler ve zeytincilikkonusundaki politikaların oluşturulmasında bir yol haritası niteliği taşıyacağı ve ilgili kamu kurumve kuruluşlarımızın çalışmalarında hassasiyetle dikkate alınacağı kanaatindeyiz.
Bütün bunların yanı sıra yeni çıkarılan Tanm Kanunu çerçevesinde, ülkemizde tarımla ilgilipolitika ve uygulamalardan sorumlu olan kurumların raporda dikkat çekilen sorunların çözümekavuşturulmasına yönelik olarak çalışmalar yapması uygun olacaktır.
Bu çalışmanın, üreticilerimizin, sanayicimizin, ihracatçımızın, araştırma kurumlarımızın,üniversitelerimizin, kooperatif ve birliklerimizin sorunlarının çözümüne katkıda bulunması enbüyük temennimizdir.
- 2 5 -
BtRİNCİ BÖLÜM
A- ÖNERGELERİN ÖZETİ VE KONUSU
- Edime Milletvekili Necdet BUDAK ve 66 Milletvekilinin 10/41 Esas Numaralı Meclisaraştırması önergesinde;
Dünya ve ülkemiz nüfusunun her geçen gün artış gösterdiği, bu artışa paralel olarak gıda vebitkisel yağ tüketiminde bir artış yaşandığı, bitkisel yağ tüketimine kaynak oluşturan yağlı bitkilerinbu nedenle önem kazandığı, ülkemizde üretilen yağ bitkilerinin ve üretilen bitkisel yağlar içerisindeayçiçeğinin ayn bir önem taşıdığı,
Trakya bölgesinde ayçiçeği üretiminde önemli sorunların yaşandığı.özellikle bölgedeyetiştirilen buğdayla rekabette fiyat parkesinin ayçiçeği aleyhine bozulduğu, bu nedenle çiftçilerinbir yıl buğday bir yıl ayçiçeği yerine üst üste buğday ekmeye yöneldiği, prim ödemelerininaksaması ve ağır faiz yükünün çiftçimizi ayçiçeği üretiminden uzaklaştırdığı, bu olayın da yağlıtohum üretimimizi dolayısıyla bitkisel yağ üretimimizi olumsuz yönde etkilediği,
Ülkemizde tutarlı tarımsal planlama uygulamalarının devreye sokulmaması nedeniyle yıldanyıla bitkisel yağ açığının arttığı, bu açığı kapatmak için ham yağ ve yağlı tohum ithalatına gidildiğive dışarıya yılda yaklaşık 1 milyar Dolar döviz ödemek zorunda kalındığı,
Geçmiş yıllarda fiyat artışlarının önüne geçmek amacıyla ayçiçeği tohumu ve ham yağithalatında alınan gümrük vergilerinin indirilmesinin negatif etki yaptığı ve bu nedenle rekabetşansının ortadan kalktığı, Trakya'da 30'a yakın ham yağ tesisinin kapandığı ve bir çok kimseninişsiz kaldığı, mevcut yağ tesislerinin de % 40-50 kapasiteyle çalışmak zorunda kaldığı, bazı yağsanayicilerinin ise tesislerini sökerek yurtdışına taşıdığı, ancak aynı dönemde bazı üretici ülkelerinkırma tesislerini korumak için önlemler aldığı.yağlı tohum ihracı yerine ham yağ ihracım teşvikettikleri, ithalat yapılırken üreticilerimizin emeğinin ziyan olmaması ve yağ sanayinin atıl kapasitesebebiyle verimsizliğe neden olmaması için gereken hassasiyetin gösterilmesinin gerektiği,
Dünya yağlı tohum bitkileri üretim dağılımına bakıldığında ülkemiz üretim yelpazesindeçok farklı bir durumun ortaya çıktığı, üretim sıralamasının ülkelerin iklim koşullarına göre farklılıkarz ettiği,
Ülkemiz açısından, çiftçimizin içerisinde bulunduğu ekonomik durum dikkate alınaraknadas alanlarının planlaması, destekleme politikaları, sözleşmeli üretim, tohumluk temini ve alımgarantisi gibi teşvik edici araçların kullanılarak yağ bitkileri üretiminin mutlakaçeşitlendirilmesinin uygun olacağı,
İfade edilerek; ülkemiz tanmı ve ekonomisi açısından son derece önemli olan,bitkisel yağ üretim açığının azaltılmasına yönelik politikaların saptanması ve yağbitkileri üretim sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesiamacıyla bir Meclis araştırması açılması istenmiştir.
- Ayduı Milletvekili Ahmet ERTÜRK ve 29 Milletvekilinin 10/170, Balıkesir Milletvekiliİsmail ÖZGÜN ve 20 Milletvekilinin 10/177, Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL ve 32Milletvekilinin 10/263, Bursa Milletvekili Mehmet Altan KARAPAŞAOÖLU ve 19 Milletvekilinin10/295 Esas Numaralı Meclis araştırması önergelerinde ise;
- 2 6 —
Dünyada ve ülkemizdeki zeytin ağaç sayılan tahmini olarak verilmiş, zeytin yetiştirilenbölgeler belirtilmiş, ülkemizde yaklaşık 400 bin ailenin geçimine zeytincilik sektörünün katkısağladığı ifade edilmiş, zeytin yağının sağlıklı beslenme noktasında besin değerinin önemi üzerindedurulmuş, ancak ülkemizde zeytin ve zeytinyağı üretiminde ve tüketiminde henüz istenen noktayaulaşılamadığı, zeytin ve zeytinyağı üretiminden tüketimine kadar geçen süreçte pek çok sorunyaşandığı vurgulanmıştır.
Sektörde yaşanan sorunlar;
• Zeytin ve zeytinyağı üretiminde diğer zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkelerin çokgerisinde kalındığı,
• Ülkemizde ürün alınan zeytin ağaç sayısında her yıl artış olmasına karşın zeytinüretim miktarında yıldan yıla farklılıklar yaşandığı, bu olumsuzluğun zeytinyağıüretimine yansıdığı,
• Pazarlama ve taban fiyatı sorunları ile karşılaşıldığı,
• Sektördeki belirsizliğin tüketimi etkilemesi sonucu yeterli üretim ve pazarlamanınyapılamadığı,
• Sağlık açısından son derece faydalı olan zeytinyağının diğer üretilen yağlar ilerekabet ortamı bulamadığı bu nedenle de zeytin yağı sektörünün ekonomide istenenyere ulaşamadığı,
• Üreticilerin ürünlerini gerçek değerinden satamadığı,
• Miras yoluyla zeytin bahçelerinin bölünmesi sonucu zeytin tarımı yapılan alanlarındaraldığı ve zeytin ağaç sayısının azaldığı,
• Zeytinyağında kilo başına ödenen primin AB ülkeleri seviyesine çekilmesiningerektiği,
• Prim artış oranlarının üreticiyi tatmin edecek seviyede olmaması nedeniyleüreticilerin memnuniyetsizliği,
• Türkiye'nin UZK (Uluslar arası Zeytinyağı Konseyi) ne üye olmaması nedeniyleuluslar arası piyasada söz sahibi olamadığı,
• Zeytinliklerde görülen "solgunluk" hastalığı ile mücadelede üreticilerin yeteri kadarbilgilendirilmediği, zeytin zararlıları ile yeterli mücadelenin yapılamadığı,
• Ülkede zeytin fidanı dikiminin yeterince desteklenmediği,
• Sanayi tesislerinin ve aş-jı yapılaşmanın zeytinliklere zarar verdiği,
Meclis araştırması önergelerinde yer almış; zeytin ve zeytinyağı üretiminde
karşılaşılan sorunların araştırılması ve politikaların belirlenmesi konusunda Meclis
araştırması açılması istenmiştir.
— 27 —
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen bu beş ayrı önerge "Zeytin veZeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların Üretimindeki Sorunların Araştırılarak Alınması GerekenÖnlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98 inci, içtüzüğün 104 ve 105 inci Maddeleriuyarınca bir Meclis araştırması açılmasını" istemiştir.
önergelerde yer alan hususlar araştırmanın konusunu oluşturmuştur.
B- KOMİSYONUN KURULUŞU
Edirne Milletvekili Necdet BUDAK ve 66 Milletvekilinin, Aydın Milletvekili AhmetERTÜRK ve 29 Milletvekilinin, Balıkesir Milletvekili İsmail ÖZGÜN ve 20 Milletvekilinin,Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL ve 32 Milletvekili, ile Bursa Milletvekili Mehmet AltanKARAPAŞAOĞLU ve 19 Milletvekilinin Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Meclisiİçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince vermiş oldukları Meclis araştırması önergelerikonularının ortak olması nedeni ile birleştirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 31.01.2006tarihli 47'nci Birleşiminde görüşülmüş ve önergelerde belirtilen hususların bir MeclisAraştırması Komisyonu kurularak araştırılmasına karar verilmiştir. Türkiye Büyük MilletMeclisinin bu konudaki 866 sayılı karan 07.01.2006 tarih ve 26046 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanmıştır.
Söz konusu kararda, komisyonun 12 üyeden oluşmasına, komisyonun çalışma süresininBaşkan, Başkan vekili, Sözcü, Katip Üye seçimi tarihinden başlamak üzere 3 ay olmasına vegerektiğinde Ankara dışında da çalışması hususlarına yer verilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 14.02.2006 tarihli 62'nci birleşiminde Komisyonaüye seçimi yapılmıştır.
Yapılan seçim sonucunda;
ADI SOYADI
AK PARTİ (8)
Ahmet ERTÜRKA.EdipUĞURMehmet Emin TUTANNecdet BUDAKMehmet SARIMehmet S. TEKELİOĞLUİsmail BlLENAhmet KAMBUR
C.H.P (3)
Ali Kemal DEVECİLERNejat GENCANGürol ERGİN
ANAVATAN (1)
Serpil YILDIZ
SEÇİM ÇEVRESİ
AydınBalıkesirBursaEdimeGaziantepİzmirManisaTekirdağ
BalıkesirEdimeMuğla
tzmir
- 2 8 —
Komisyona üye olarak seçilmişlerdir.
Komisyon, Meclis Başkanlığının çağrısı üzerine, 14.02.2006 tarihinde toplantıda hazırbulunan üyeler arasından en yaşlı üye sıfatıyla Muğla Milletvekili Prof. Dr. Gürol ERGÎN'ingeçici Başkanlığında Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Katip üye seçimi için toplanmıştır.Butoplantıya 12 üye katılmış ve yapılan gizli oylama sonucu Komisyon Başkanlığına EdirneMilletvekili Necdet BUDAK, Başkanvekilliğine Bursa Milletvekili Mehmet Emin TUTAN,Komisyon Sözcülüğüne Aydın Milletvekili Ahmet ERTÜRK ve Katip Üyeliğe GaziantepMilletvekili Mehmet SARI sekizer oy alarak seçilmişlerdir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu seçime ilişkin 867 sayılı Karan 22.02.2006 tarih
ve 26088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
BaşkanBaşkanvekiliSözcüKatipÜyeÜyeÜyeÜyeÜyeÜyeÜyeÜye
Necdet BUDAKMehmet Emin TUTANAhmet ERTÜRKMehmet SARIAli Kemal DEVECİLERA.Edip UĞURNejat GENCANMehmet S. TEKELİOĞLUSerpil YILDIZismail BİLENGürol ERGÎNAhmet KAMBUR
EdirneBursaAydınGaziantepBalıkesirBalıkesirEdimeİzmirİzmirManisaMuğlaTekirdağ
AK PartiAK PartiAK PartiAK PartiCHPAK PartiCHPAK PartiANAVATANAK PartiCHPAK Parti
C- KOMİSYONUN GÖREV VE SÜRESİ
Çalışmalarına 14.02.2006 tarihinde başlayan Komisyonumuz, Anayasanın 98 inci,Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri ve diğer hükümleriçerçevesinde söz konusu araştırmayı Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yapmaklagörevlendirilmiştir. Komisyonun üç aylık çalışma süresi de 14.02.2006 tarihinde başlamıştır.
Genel Kurul tarafından İçtüzüğün ilgili maddesi uyarınca kendisine verilen üç aylıkçalışma süresi içerisinde araştırmasını sonuçlandıramayan komisyonumuz, çalışmalarınıtamamlayabilmek ve raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunabilmek için20.04.2006 tarihli 16 ncı toplantısında İçtüzüğün 105 inci maddesi uyarınca 14.05.2006tarihinden itibaren bir aylık ek süre talep edilmesini kararlaştırmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 02.05.2006 tarihli 96; ncı Birleşiminde874 sayılı Karan ile Komisyona araştırmalarını tamamlaması ve raporunu Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına sunabilmesi için 14.05.2006 tarihinden itibaren bir aylık ek süreverilmiş, bu karar 06.05.2006 tarih ve 26160 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
— 29 —
D- KOMİSYONUN ÇALIŞMA USULÜ
Komisyon, görev dağılımının yapıldığı 14.02.2006 tarihinden itibaren çalışmalarınabaşlamıştır. Komisyonumuz, Edirne Milletvekili ve Komisyon Başkanı Necdet BUDAK'ınBaşkanlığında 22.02.2006 tarihinde ikinci toplantısını yapmış ve bu toplantıda:
-Komisyonun Ankara'da yapacağı toplantılarda ve Ankara dışında gerçekleştireceğiçalışmalarda tam tutanak tutulmasına,
-Genel Kurul'un çalışma saatlerinde de Komisyonun çalışabilmesi için içtüzüğün 35 incimaddesi uyarınca Başkanlık Divanından izin istenmesine,
-Vatandaşların Komisyona her yerden ulaşmasını sağlamak ve yapılan çalışmalarıkamuoyuna duyurabilmek için WEB Sitesi kurulmasına ve Elektronik Posta Adresi alınmasına,
-Komisyon çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla içtüzüğün 105 inci maddesi hükmüuyarınca kamu kurum ve kuruluşlarından Komisyonda geçici olarak istihdam edilmek üzereuzman personel istenmesine,
-Komisyonun gerektiğinde Ankara dışında (yurt içi) çalışma yapmasına, bu çalışmalaraKomisyon Başkanlık Divanının uygun göreceği Komisyon personeli, kamu kurum vekuruluşlarından görevli gelen uzman personel ile stenografların ve seslendirme elemanlarınınkatılmasına,
-Komisyonun yapacağı çalışmalar ile ilgili alman kararların uygulanmasında KomisyonBaşkanına yetki verilmesine,
karar vermiştir.
E- K O M İ S Y O N ÇALIŞMALARI
Komisyonumuz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 866 sayılı Karan çerçevesindeAnkara ve Ankara dışında çalışmalarda bulunmuştur.
Çalışma süresi içerisinde 22 toplantı yapan komisyonumuzun çalışmaları sırasında 441sayfa tutanak tutulmuş, rapor yazımında yararlanmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları ilekişilerden belge ve bilgiler temin edilmiş, bu anlamda 134 adet evrak komisyonumuza gelmiş,buna karşın çalışmalar sırasında 160 yazışma yapılmıştır.
Komisyonumuz, 22.02.2006 tarihli toplantısında Komisyon çalışmalarına ve raporyazımına teknik katkı sağlamak amacıyla bazı kamu kurum ve kuruluşlarından Türkiye BüyükMillet Meclisi İçtüzüğünün 105 inci maddesi uyarınca uzman personel istenmesine kararvermiştir.
Bu karar kapsamında, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümüöğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Mücahit Taha ÖZKAYA, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı TarımsalÜretimi Geliştirme Genel Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi Nuray GEMALMAZ ve ZiraatMühendisi Gürsoy YÜCE, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Dış Ticaret Uzmanı ÖzkanAYDIN, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü MemuruHakan YALÇIN, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tanm Ekonomisi Bölümüöğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Renan TUNALIOGLU, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı Tarla
- 3 0 —
Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Ziraat Mühendisi Dr. Suay BAYRAMIN, Tanm veKöyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Şenay EKENkurumlarınca Komisyonumuzda görevlendirilmişlerdir.
Komisyonumuz, araştırma önergelerinde yer alan hususlarla ilgili her türlü bilgi vebelgeyi temin edebilmek için, TBMM Başkanlığı, TBMM Genel Sekreterliği, Adalet, Dışişleri,Sanayi ve Ticaret, Tanm ve K8yişleri Bakanlıkları, Başbakanlık Devlet Planlama TeşkilatıMüsteşarlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı,Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, Türkiye Bilimsel veTeknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığı, YÖK Başkanlığı, Türkiye İstatistik KurumuBabkanlyöy, Üniversiteler, tarym satyb kooperatifleri ve birlikleri (TSKB), Ticaret Borsalary, siviltoplum kurulublary, ilgili valilikler ile yazybmalar yapmyb ve abaöydaki bilgileri istemibtir.
KURUM/BORSA/BİRLİKİSİMLERİ
DIŞ TİCARETMÜSTEŞARLIĞI
HAZİNEMÜSTEŞARLIĞI
DEVLETPLANLAMATEŞKİLATIMÜSTEŞARLIĞI(TÜBİTAK)TÜRKİYEBİLİMSEL VETEKNOLOJYK ARATTIRMAKURUMUBAŞKANLIĞI
(GAP)GAP BÖLGEKALKINMAİDARESİBAŞKANLIĞI
TARIM VEKÖYİŞLERİBAKANLIĞI(Tarımsal ÜretimiGeliştirme GenelMüdürlüğü)
KONUSU
Sofralık zeytin ve zeytinyağı dış ticareti hk.bilgiler.
Sofralık zeytin ve zeytin, kolza, pamuk, soya, ayçiçeği, aspir, susam,yerfıstığı, mısır, findik" gibi ürünlerin tarımsal üretimine ve bu maddelerinveya bu maddelerden elde edilen yağların (pirina yağı dahil) işlenmesineyönelik olarak son 10 yılda verilmiş olan Yatının Teşvik Belgelerinin;Yatırım Yeri, Yatırım kapasitesi. Toplam Yatınm YTL, Toplam YatırımABD $ ve Yaratılan İstihdam hk.bilgiler.
1-1995-2006 yıllan arasında, sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlubitkilerde (soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk,findik, haşhaş) yapılan araştırmalar ve verilen proje destekleri (biten, devameden ve teklif edilen)1-1995-2006 yıllan arasında, sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlubitkilerde (soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk,findik, haşhaş) yapılan araştırmalar (biten, devam eden ve teklif edilen)
1- 1995-2006 yıllan arasında, sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlubitkilerde (soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk,findik, haşhaş) üretim yapılan iller ve üretim potansiyeli olan iller, üretimeyönelik projeksiyonlar ve hedeflere ilişkin bilgi notu
1-Soffalık zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlu bfüler ve bitkisel yağlarda(soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş)2-Yıllar bazında Bakanlık İl Müdürlüğü ve Özel İdari kaynaklı olarakDcretli ve ücretsiz dağıtılan toplam zeytin fidan miktarı ve fidan dağıtılanüretici sayısı ile fidan dağıtımının hazineye getirdiği yük3- Yıllar bazında sofralık zeytin, zeytinyağı ile yağlı tohumlu bitkilerde(soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş)
a) primden favdalanan üretici sayısı, Ödem: vapılan prim miktan vedeğeri,
b)çiftçi kayıt sisteminde kayıtlı üretici seyılan (mevcut ise il-ilçebazında)
c) mazot ve gübre desteğinden faydalan» üretici sayısı ve ürtlnbazındaki miktar,
d) DGD miktan ve ödeme yapılan üretici sayuı,4- Tanm Reformu Uygulama Projesi (ARIP) ve bu proje kapsamındaBakanlıkça yapılan çalışmalar ve gelinen aşama hakkında bilgi notu
- 3 1 -
TARIM VEKÖYİŞLERİBAKANLIĞI(Koruma KontrolGenel Müdürlüğü)
TARIM VEKÖYlŞLERİBAKANLIĞI(TarımsalAraştırmalar GenelMfldOrlOğü)
TARIM VEKÖYİŞLERİBAKANLIĞI(Strateji GeliştirmeBaşkanlığı)
TARIM VEKÖYİŞLERİBAKANLIĞI(Teşkilatlanma veDestekleme GenelMüdürlüğü)
6- Yıllar bazında sofralık zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlu bitkiler vebitkisel yağlara (soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır,pamuk, fındık, haşhaş) ait üretim maliyetleri (YTL/dekar)
Not: İslenilen bütün bilgilerin 1995-2006 yıllarım kapsamasıgerekmektedir.
1- 1995-2006 yılları arasındaki Sofralık zeytin, zeytinyağı, pirina yağı vebitkisel yağ (ham yağ, rafine yağ ve margarin) işleyen tesislerin sayısı (ilbazında) ve bu işletmelere ait gıda sicili, üretim izni sayısı,2- 1995-2006 yıllarına ait sofralık zeytin, zeytinyağı ve bitkisel yağa aitdenetim ve izleme verileri,3- Bakanlığa ait ve Bakanlık tarafından yetkilendirilen Özel laboratuarlarda,sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlu bitkiler ve bunlardan eldeedilen yağlara (soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır,pamuk, fındık, haşhaş) ilişkin olarak ne tür analizlerin yapıldığı5- Zeytin yetiştiriciliğinde yürütülen zirai mücadele faaliyetleri6- Sofralık zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlu bitkiler ve bitkisel yağlara(soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, findik, haşhaş)ait 1995-2006 yıllan arasında verilen kontrol belgeleri sayısı Tohum tescilsertifikasyon ve Karantinaya ilişkin uygulama ve faaliyetlere dair bilgi notu7- Ülkemizde faaliyet gösteren Zeytin Hastalıktan ve Zararlılarla MücadeleBirliklerine ve bu birliklere mevzuat çerçevesinde yapılan Devletdesteğinin olup olmadığına ilişkin bilgi notu8- Genetik Modifiye Gıdalarda (Yağlı tohumlu Bitkilerde) Bakanlığınızpolitikası nedir? İthal edilen ürünlerde kontrol sistemleri var mıdır?
Not: istenilen bütün bilgilerin 1995-2006 yıllarını kapsamasıgerekmektedir.
1-1995-2006 yıllan arasında, sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlubitkilerde (soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk,fındık, haşhaş) yapılan araştırmalar (biten, devam eden ve teklif edilen)2- Bahse konu olan ürünlerin yetiştiriciliğinin yapıldığı illerdeki mevcut suve toprak sınıflan açısından dağılımı
Not: İstenilen bütün bilgilerin 1995-2006 yıllarını kapsamasıgerekmektedir.I- Tarımda Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulunun kuruluş tarihi,yapısı, görevlerine ilişkin bilgi2- Sofralık zeytin ve zeytinyağı kapsamında Ortak Piyasa Düzenleriçalışma gruplarında yapılan çalışmalar ve bu konularda hazırlanan raporlarveya taslak raporun komisyona iletilmesi3- Organik Tanm Kanunu, iyi Tarım Uygulamaları, Tarım SigortalanKanunu, Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu, Çiftçi MallarınıKoruma Kanunu, Tohumculuk Kanunu ve Biyoteknoloji Kanunları vekanun taslakları gibi bakanlık tarafından hazırlanan veya hazırlanmakta olankanun taslaklarının durum ve gelişmelerinin bildirilmesi4- Bakanlık bünyesinde yer alan birimlerin sofralık zeytin, zeytinyağı ileyağlı tohumlu bitkilere (soya, ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı,mısır, pamuk, fındık, haşhaş) ilişkin konulardaki görevleri ve faaliyetleri
Not: istenilen bütün bilgilerin 1995-2006 yıllarını kapsamasıgerekmektedir.
1- Zeytin üretimi ve yağlı tohumlu bitkilerin (soya, ayçiçeği, kolza, aspir,susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) üretimine yönelik olarakyürütülen çiftçi eğitim ve yayım faaliyetleri2- Sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlarda (soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) faaliyet gösterenÜretici Birliklerinin, kooperatif sayıları, ortak sayıları, iştigal konusuürünleri ve faaliyet gösterdikleri iller,3- Sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlarda (soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) faaliyet gösterenüretici birliklerin ürün bazında 1995-2006 yıllan arasındaki;
- ürün alım fiyatı, (kalite sınıflarına göre}- satış fiyatları, (kalite sınıflarına gOre)- alım miktar-degerleri, alımların bölge rekoltesi içindeki payları(%)
- 3 2 —
TARIM VEKÖYİŞLERİBAKANLIĞI(Tarım KrediKooperatif MerkezBirliği)
TARIM VE KÖYtŞLERt BAKANLIĞI(Dış İlişkiler veAvrupa TopluluğuKoordinasyon DairesiBaşkanlığı)TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI(Tohumluk Tescil veSertifilcasyon MerkezMüdürlüğü)
TARIM SATIŞKOOPERATİF veBİRLİKLERİ
(TARİŞ PAMUK;TARİŞ-ZEYTİN VEZEYTİNYAĞI,MARMARABİRLİK,KARADENİZBİRLtK.TRAKYABİRLİK,GÜNEYDOĞUBİRLİK,ANTBİRLİK,ÇUKOBtRLtK,FİSKOBİRLİK,GAPBİRLİK.)
SANAYİ VETİCARETBAKANLIĞI
- üretim maliyetleri (bölge ve ülke bazında)• ihracat-ithalat miktar ve değerleri- mevcut stoklanSol: İslenilen batan bilgilerin 1995-2006 yıllarını kapsamasıgerekmekledir.
1- Sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlarda (soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) üreticilere TanmKredi kooperatifleri aracılığıyla yapılan ayni ve nakdi desteklerin anılanOrOn bazında, 1995-2006 yıllan arasındaki miktar ve değerleri
Not: İstenilen bütün bilgilerin 1995-2006 yıllarını kapsamasıgerekmektedir.
1- Sofralık zeytin ve zeytinyağı ile yağlı tohumlu bitkilere ilişkin AvrupaBirliği mUktesebatında, tarama toplantıları sonucunda yaşanan songelişmelerin mevzuat tarama toplantılarından sonraki donem içerisinde, bukonuda başkanlığınızca AB mevzuatlarında yaşanan değişikliklere ve uyumkapsamında yapılması gereken konulara ilişkin bilgi notu
1-Sertifikalı üretilen zeytin fidanının çeşit ve sınıf bazında yıllık dağılımı, 1995-20062- Zeytinde ve yağlı tohumlu bitkilerde tescil edilmiş çeşitlerin isimleri3- UPOV'a üyelik konusu ve tohumculuk yasasının son durumuna ilişkin bilginotu
Not: İstenilen bütün bilgilerin 1995-2006 yıllarını kapsamasıgerekmekledir
1- Sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlarda (soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) faaliyet gösterenbirliklerin ürün bazında 1995-2006 yıllan arasındaki;
-ürün alım fiyatı, (kalite sınıflarına gOre)-satış fiyatları, (kalite sınıflarına göre)-alım miktar-dcgcrlcri.alımların bölge rekoltesi içindeki paylan (%)-üretim maliyetleri (belge ve ülke bazında)-ihracat-ithalat miktar ve değerleri-mevcut stoklan
2-Sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlarda (soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) faaliyet gösterenTanm Satış Kooperatif ve Birliklerinin, kooperatif sayıları, ortak sayılan,iştigal konusu ürünleri ve faaliyet gösterdikleri iller,3-Sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlarda (soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) iştigal eden birlikleriniştirakleri, fabrikaları ve bunların kapasitelerine ilişkin bilgiler4- Tanm Satış Kooperatif ve Birliklerinin üretici ortaklarına verdikleridesteklere (ayni (türleri) ve nakdi kredi desteği, eğitim ve yayım gibi)ilişkin bilgjler
1- Sofralık zeytin, zeytinyağı ve yağlı tohumlarda(soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) iştigal eden birliklerinkuruluşundan bugüne sektördeki rolü, bu birliklere devlet tarafındansağlanan destekler ve 4572 sayılı Tanm Satış Kooperatif ve BirlikleriHakkında Kanun ile getirilen değişiklikleri içeren bilgi notu2- Lisanslı depoculuk kanunu ve bu kanunu ilişkin çıkarılan mevzuatlar,birliklerde lisanslı depoculuğun geliştirilmesi projesi ve ürün ihtisasborsalarına ilişkin bilgi notu,3- Rotasyonunda zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlu bitkiler(soya, ayçiçeği,kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, findik) ve bitkisel yağlar olanticaret borsalarının il bazında sayısı ve isimleri,4- Uluslararası Zeytin Konseyine (UZK) üyelik konusunda yaşanan songelişmeler ve yapılması gerekenler5- Tarım Reformu Uygulama Projesi (ARIP) ve bu proje kapsamında yeralan Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırmasıbileşenine ilişkin bilgi notu6- Yeniden Yapılandırma Kurulunun kuruluş tarihi yapısı ve görevleri,7- Sofralık zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlar (şova. ayçiçeği, kolza, aspir,
- 3 3 —
TİCARET BORSASIBAŞKANLIKLAR(ADANA, AKHİSAR,AYDIN, BALIKESİR,EDİRNE, EDREMİT,GAZİANTEP,GEMLİK,GİRESUN, İZMİR,NAZİLLİ, MUĞLA,NİZİP, SAMSUN,Ş.URFA. SÖKE,TEKİRDAĞ,İSKENDERUN, ORDU)TÜRKSTANDARTLARIENSTİTÜSÜBAŞKANLIĞI(YÖK)YÜKSEKÖĞRETİMKURULOBAŞKANLIĞI
TÜRKİYEİSTATİSTİKKURUMUBAŞKANLIĞI
DB>YltERYBAKANLIĞI
TÜRK PATENTENSTİTÜSÜBAŞKANLIĞITARİM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI(Tarımsal Üretim veGeliştirme GenelMüdürlüğü)
susam, yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık) ve bitkisel yağlar konusundafaaliyet gösteren sanayi siciline kayıtlı işletme sayılan, ve bu konudayapılan ve yapılması düşünülen çalışmalar,8-Bakanlığın, sofralık zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlar ve bitkiselyağlar konusunda yaptığı çalışmalar.
1995-2006 yıllan arasında borsada işlem gören sofralık zeytin, zeytinyağı,pirina ve pirina yağı ile yağlı tohumların (soya, ayçiçeği kolza, aspir, susam,yerfıstığı, mısır, pamuk, fındık, haşhaş) kalite bazında satış fiyatı bilgileri.
1- Sofralık zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlu bitkiler (soya, ayçiçeği, kolza,aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk) ve bunlardan elde edilen yağlara aitTSE standartları ve bu konuda yürütülen revizyon çalışmaları.
1- Zeytincilik, sofralık zeytin, zeytinyağı ile yağlı tohumlu bitkiler(soya,ayçiçeği, kolza, aspir, susam, yerfıstığı, mısır, pamuk) ve bitkisel yağlarlailgili 1995-2006 tarihleri arasında, Özetleri ile birlikte yapılan araştırmalar2- Ülkemizde Zeytincilik, sofralık zeytin, zeytinyağı ile yağlı tohumlubitkiler konusunda eğitim veren meslek yüksek okullarının isimleri,bulundukları iller
I- Tarımsal yapı istatistikleri (2004) 2- 2001 genel tarım ve sanayi sayımısonuçlan 3- Tarımsal ürün istatistikleri özeti
1- Avrupa Birliği Müzakereleri kapsamında Tanın ve Kırsal Kalkınmabaşlığında zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlar ve pamuk konularında tanıtıcıtarama toplantılarında Avrupa Komisyonu yetkililerince yapılansunumların tOrkçesi ve toplantı notu.2- Ayrıntılı tarama toplantısına yönelik zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlar vepamuk konularında komisyon yetkilerince (İlkemiz tarafındancevaplandırılması istenilen sualnameler ve sualnamelere verilen cevaplarile ayrıntılı tarama toplantılarında anılan konularda ülkemiz tarafındanyapılan sunumlar ve sunum esnasında sorulan sorular ve verilen cevaplarıntOrkçesi ve toplantı notu3- Uluslararası Zeytin Konseyine yeniden üyeliğimize ilişkin son durum ileüyelik prosedürünün nasıl olacağı ve yapılması gereken işlemler hakkındabilgi notu.1- Zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlu bitkiler ve bitkisel yağlarda almancoğrafi işaret tescil belgesi sayısı, alman yerler ve ilimleri,2- Zeytin, zeytinyağı, yağlı tohumlu bitkiler ve bitkisel yağlarda alınancoğrafi işaret almak için başvuru yapılıp ta kabul edilmeyen belge sayısı vereddedilme nedenleri, ayrıca başvurusu bekleyen belge sayısı ve isimleri,3- Toplam coğrafi işaret tescil belgesi verilen tanm ürünleri sayısı veisimleri.10-11 Haziran 2005 tarihinde Edirne'de düzenlenin "Yağlı tohumlu bitkilerZirvesi"nde, zirveye sunulan bildiriler ile sonuç bildirisini ve diğerçalışmalar istendi.Ülkeye resmi ve kaçak yollardan bol miktarda zeytin fidanı girdiği yönündeihbar niteliğinde gelen bilgiler için "İS Mart 2006 tarihinden geriye dönükbeş yıl içinde ithalatı yapılan zeytin fidanı sayısı, çeşidi, ithalatçı firmanınadı, adresi, telefonu, ülkesi, gümrük kapısı ve sorumlu il müdürlüğüne aitbilgilerin detaylı bir listesi ile Fidan ithalatı Gen:lgesi ve yetkili kurum vekuruluşların listesi" istendi.
34 —
DIŞ TİCARETMÜSTEŞARLIĞI
GÜMRÜKMÜSTEŞARLIĞI
SANAYİ VETİCARETBAKANLIĞI
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI(Koruma ve KontrolGenel Müdürlüğü)
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI(Edremit ZeytincilikÜretme İstasyonuMüdürlüğü)TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI(Tohumluk Tescil veSertifikasyon MerkeziMüdürlüğü)
ADALETBAKANLIĞI
22.03.2006 tarihinden geriye dönük olarak son 10 yılda Zeytin veZeytinyağı ihracatında soruşturmaya neden olan olaylar nedeniyleülkemizden zeytin ve zeytinyağı ithalatını durduran ülkelerin ve bu olaylaraneden olan firmaların listesi ve bu firmalara uygulanan cezalar ile firmalarınson durumları hakkında bilgi.22.03.2006 tarihinden geriye dönük olarak son 10 yılda Zeytin veZeytinyağı ihracatında soruşturmaya neden olan olaylar nedeniyleülkemizden zeytin ve zeytinyağı ithalatmı durduran ülkelerin ve bu olaylaraneden olan firmaların listesi ve bu firmalara uygulanan cezalar ile firmalarınson durumları hakkında bilgi.22.03.2006 tarihinden geriye dönük olarak son 10 yılda Zeytin veZeytinyağı ihracatında soruşturmaya neden olan olaylar nedeniyleülkemizden zeytin ve zeytinyağı ithalatını durduran ülkelerin ve bu olaylaraneden olan firmaların listesi ve bu firmalara uygulanan cezalar ile firmalarınson durumları hakkında bilgi.22.03.2006 tarihinden geriye dönük olarak son 10 yılda Zeytin veZeytinyağı ihracatında soruşturmaya neden olan olaylar nedeniyleülkemizden zeytin ve zeytinyağı ithalatını durduran ülkelerin ve bu olaylaraneden olan firmaların listesi ve bu firmalara uygulanan cezalar ile firmalarınson durumları hakkında bilgi."Ülkemizdeki zeytin fıdancılığmuı bu günkü durumu, sorunları, sorunlarınçözüm yollan ve geleceğe yönelik olması gereken planlamalar" hakkındaayrıntılı rapor hazırlanması.
l)Olkemizde son beş yılda zeytin fidanı için çeşitler bazında sertifikayamüracaat eden ve sertifikalandınlan fidan sayısı ile bu konuda karşılaşılansorunlar ve çözüm önerileri,2) Ülkemizde son beş yılda yağlık bitkilerde tohum tescili için yapılanbaşvurular ile tescil edilen çeşitlerin isim ve sayılan ve bu konudakarşılaşılan sorunlar.
Antalya, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Gaziantep, Hatay, İsparta,İzmir, Kilis, Manisa, Muğla, Mersin ve Osmaniye illerinde 4086 sayılıKanunla Değişik 3573 sayılı Zeytinciliğin İslahı ve YabanilerininAraştırılması Hakkında Kanun ile 4081 sayılı Çiftçi Mallarının KorunmasıHakkındaki Kanuna muhalefetten son beş yılda açılan davaların sayısı,konulan, tarafları ve uygulanan cezalar ve buna benzer konulan kapsayanayrıntılı rapor.
LİSTE -I
E.İ. Komisyon Toplantıları
Çalışma takvimi içerisinde 22 toplantı yapan Komisyon aşağıdaki listede isimleri yazılı
kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversitelerden, tarım satış kooperatifleri ve birlikleri
(TSKB), sivil toplum kuruluş lanndan yetkilileri Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
105 nci maddesi uyannca Komisyona davet ederek araştırma konuları ile ilgili bilgi almıştır.
Komisyonun, 06.04.2006 tarihli toplantısına Sanayi ve Ticaret Bakanı SayınAli COŞKUN, 20.04.2006 tarihli toplantısına ise Tanm ve Köyişleri Bakanı Dr. Mehmet MehdiEKER katılmışlar ve araştırma konulanna ilişkin açıklamalarda bulunmuşlardır.
- 3 5 -
Komisyon çalışma takvimikişinin bilgisine başvurmuştur.
TOPLANTITARİHİ14.02.2006
22.02.2006
01.03.2006
02.03.2006
08.03.2006
09.03.2006
15.03.2006
22.03.2006
GÜNDEM
Seçim
Komisyon
ty.aıışnıaıarınoaizlenecek YOntemTarım ve KSyişleriBakanlığıYetkililerindenBrifing
Bitkisel YağSanayicileri DerneğiYönetim KuruluBaşkanı ve YönetimKorulu ÜyelerindenBrifing.
Çevre ve OrmanBakanlığıYetkililerindenBrifing
Ulusal Zeytinyağı veZeytin Konseyi icraKurulu BaşkanlığıBrifing.
Sanayi ve TicaretBakanlığıTeşkilatlandırmaGenel MüdürlüğüYetkililerindenBrifing.
Ankara ÜniversitesiZiraat Fakültesi TarlaBitkileri Bolumu
Trakya ÜniversitesiTekirdağ ZiraatFakültesi GıdaMühendisliği Bölümü
Ege ÜniversitesiZiraat Fakültesi TarlaBitkileri BBlümü
içerisinde gerçekleştirdiği 22 toplantıda 30 kuruluştan 114
KURUM, KURULUŞ VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
Dr. Talat ŞENTÜRKÜmit Bayram KUTLU
Şule KÜÇÜKCOŞKUNRair YALÇINŞenay EKENFadime DOĞANAY
Faruk SARICelal ÇAĞLARÜmit ERSOYElmas DURSUNİlhan ALÇARönder SERİN
:TÜGEM Gen.Md.Yrd.: Bitkisel Üretim
Daire Başkanı: Tarımsal Araşt Gen.Md.: Ziraat Mfib.:KKGM Ziraat Müh.:KKGM Ziraat Müh.
: Başkan: Yün.Kurlu Üyesi: ". u
: ": **
Tahlr BÜYÜKHELVACIGİL : «Celal ORUÇ
Hanifı AVCI
Hamza ERYİĞİT
İsmail Hakkı BARI
Dr. Mustafa TANHOsmen SOLMAZİ.Muzaffer ERENMehmet ÇAVLIMehmet İrem HİMAMMurat NARİNRefi TAVİLOĞLUSelim KANTARCIYahya AĞACIKS.GflngBr SARMAN
Mehmet Vehbi GÜNANMehmet ÖZTÜRKEngin DİKİCİNaide İNANSeçkin CENKIŞÖmer ÇETİNHakan YALÇIN
• **
: Ağaç. ve Eroz.Kont. Gen. Md.Yrd.
: Özel Ağaç ve ProjelerDal Bşk.
: Özel Ağaçlandırma ŞubeMDdOrfl
: icra Kurulu Başkanı: Üretici: Mannarabirlik Genel Md.: Komili, Unilever: Zey. ve Zey.Yağı Üreticisi:EIez Zeytinyağı: Marraarablr.Y8n.Kur.B5k.: Kristal ve Selme: Sanayici-TOccar: Taris Zeyt. ve T.S. Koop.
Birliği Genel Müdürü: Genel Müdür: Genel Müdür Yrd.: Tarımsal Satışlar Dai.Bşk: Başkontrolör: Kontrolör: Uzman: Memur
Prof. Dr. özer KOLSARICI: öğretim Üyesi
Yrd.Doç. Dr.Murat TAŞAN : Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Naci ALGAN : Öğretim Görevlisi
- 3 6 -
23.03.2006
29.03.2006
30.03.2006
05.04.2006
06.04.2006
12.04.2006
Dış TicaretMüsteşarlığıYetkililerindenBrifing
Ege ÜniversitesiZiraat Fak-GıdaMüb.BSlOnıOBornova ZeytincilikAraştırma EnstitüsüYetkilerinden Brifing
Trakya TarımsalAraştırma EnstMarmarablrlik
Tarlj Zeytin veZeytinyağı Birliği
COneydoğubirlik
Tariş-Pamuk
Çukoblrlik
Trakyabirlik
Karadenlzbirlik
Fiskoblrllk
Sanayi ve TicaretBakanlığı Yetkilileri
Çukurova Üniversitesi
Tarla Bitkileri
Bölümü
Mustafa SEVER : İhracat Gen.Md.Dalre Bsk.İlkay GÜLDÜREN : Di? Tic Uzmanı
Prof.Dr. Kemal ÜNAL : öğretim Üyesi
Dr. SeyfiöZIŞIK : MüdürHarun DRAMAN : Zey.TeknoloJisi Şube ŞefiDerya TETİK : Salamura Teknolojisi
Şube ŞefiLatife ERTEM : Bitki Sağ. Şube ŞefiNecmi BAŞER : Enstitü MüdürüReflTAVİLOGLU : YSn.Kur.Bsk.Recep AYDÖNDO : Y0n.Kur.Bşk.V.Kemal DİNÇ : YOo.Kor.Üy.Emir SOYDAN : YBn.Kur.Cy.İsmail Muzaffer EREN : Genel Müdür
S.G0ngSr SARMAN : Genel MüdürBekir GÜLCÜ : Yfin.Kurulu DyesiDr. Mustafa TAN : Teknik DanışmanTuğba Nur ÇELİKEL : ÜrOn Koord.
Ahmet ADALI : Genel Müdür
ZOIküf YAVAŞ : Yön.Kur.Baş.V.BasriÖZÇOBAN : YSn.Kar.OyeslMehmet Ali SELVİGCL : Genel Md.Yrd.Levent GÖKTUNA : Genel Koor.
Ömer ÖZDOĞAN : Koop. ve Ziraat İsleri Müdürü
Rafet SEZEN :YSnetim Kurulu Başkanı
Hilmi KAHRAMAN :Y5netim Kur.Başkan V.
Ahmet AKGÜN :Yönetim Kurulu Üyesi
Şerir BAYKUT :Yönetim Kurulu Cyesl
İsa GÖKÇE :Genel Müdür
Hüseyin KOCABIYIK :Denetim Kurulu Üyesi
Remzi KOBAK :Denetim Kurulu Üyesi
Caner DALKIRAN :BUgi İşlem Müdür Yrd.
Necmettin METİN : Yönetim Kurulu Başkanı
Fahri ŞAHİN : Yönetim Kurulu Bşk. V.
S.Turgut YILDIZ : Yönetim Kurulu Üyesi
Ünal ERARSLAN : Genel Müdür
Sedat ERGİN : Daire Başkanı
Sevda TANYILDIZ : APK Müdür Yrd.
Salih ERDEM : Yönetim Kurulu Başkanı
Yaşar PAMUK : Denetim Kurulu Üyesi
Ali COŞKUN : Sanayi ve Ticaret Bakanı
Eyüp Şenol ÖMEROĞLU : Musteşar.Yrd.
Prof.Dr. Halis ARIOĞLU : Öğretim Üyesi
- 3 7 —
13.04.2006
19.04.2006
20.04.2006
LISTE-ı;
Ege İhracatçıBirlikleri Yön.Kurulu
Ege İhracatçılanBirliği GenelSekreterliği
Alternatif Enerji veBiyodizel ÜreticileriBirliği
MÜMSAD
(Mutfak Ürünleri ve
Margarin Sanayicileri
Derneği)
Tarım ve KSyişleriBakanı
Yem SanayicileriDerneği
Sanayi ve TicaretBakanlığıTeşkilatlandırmaGenel Müdürlüğü
TSKB YenidenYapılandırma Kurulu
Ali Nedim GÜRELİ : Başkan
İsmet ÖNAL :0ye
Davut ER : Üye
Metin OLKEN :Üye
Muhittin EKİZ :0ye
Mehmet Kadri GÜNDEŞ :0ye
Sezmen ALPER : Genel Sekreter
Aynur DANACI : Şube Müdürü
Tamer AFACAN : Yön.Kurlu Başkanı
Fikret ERGİNER : Yon.Kurulu Bşk. Yrd
Nizamettin GÜNER : Genel Sekreter
Emin GENÇ : YBn.Kurulu Üyesi
Celal YILMAZ : Yön.Kurulu Üyesi
Bülent ŞEN : Üye
Dr. Muhsin İlker AKDAĞ : Üye
Taşkın TUĞLULAR : MÜMSAD YSn. Kur. Bşk.
Metin YURDAGÜL : Ülker Gıda San.ve Tic.
KŞ. İstişare Konseyi Başkanı
AIpPIDİK : Marsa Kraft Foods Sabancı
Gıda A.Ş Genel Müdürü
Mehmet TÜTÜNCÜ : Ülker Gıda San.Gıda
Grubu Başkanı
S.Temel İŞİTEN : Ünilever San.T.A.Ş.
Üretim Direktörü
Mehmet Mehdi EKER
M. Ülkü KARAKUŞ
Dr. Sait KOCA
SuatÖZTÜRK
Dr. İ. Hakkı ERDOĞDU
Murat REKA
ÖzerMATLI
Mehmet ÖZTÜRK :Genel Müdür Yrd.
Tuncay SÖNMEZ :BaşkontrolSr
Mustafa AKAY :
NaideİNAN : "
Seçkin CENKIŞ : Kontrolör
Hurman OCAKLI : Yürütme Birimi BaşkanıDeniz AKYALÇIN : Uzman
— 38 —
E.2. Komisyonun Ankara Dışında Yaptığı Çalışmalar
Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların Üretimindeki Sorunların AraştırılarakAlınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu,20 Nisan 2006 ve 02 Mayıs 2006 tarihli toplantılarında Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu veMarmara Bölgelerinde Meclis araştırması önergelerinde belirtilen hususlar ile ilgili olarak bazı il veilçelerde araştırma ve inceleme çalışmaları yapılması hususunda karar almıştır.
Komisyon, alınan kararlar uyarınca 05-08 Mayıs 2006 tarihleri arasında Muğla, Aydın,tzmir, Balıkesir, Manisa, 15-18 Mayıs 2006 tarihleri arasında Adana, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa,Mardin, 30 Mayıs-02 Haziran 2006 tarihleri arasında ise Bursa, Balıkesir, Tekirdağ, Edirneillerinde ve ilçelerinde geniş katılımlı toplantılar düzenlemiş, yağ fabrikalarında incelemelerdebulunmuş, üretimden tüketime, üreticiden sanayiciye ihracatçıya kadar sorunlar ve çözümönerilerini bizzat ilk ağızdan dinlemiştir.
Bu çalışmalar sırasında yaklaşık 8 bin km. yol kat edilmiş, 10 merkezde tahmini 1500kişinin katıldığı geniş tabanlı toplantılar düzenlenmiş, katılımcılardan konuya ilişkin bilgi almıştır.
E.2.1- Ege Bölgesinde Yapılan İnceleme Çalışması:
Komisyonun almış olduğu karar uyarınca, 05-08 Mayıs 2006 tarihleri arasında Muğla,Aydın, Balıkesir, Manisa, İzmir illerinde ve bu illere bağlı bazı ilçelerde çalışmalar yapmıştır.
Yapılan bu çalışmalara;
BaşkanBaşkanvekiliSözcüKatipÜyeÜyeÜyeÜyeÜyeÜyeÜyeÜye
Necdet BUDAKMehmet Emin TUTANAhmet ERTÜRKMehmet SARIAli Kemal DEVECİLERA.Edip UĞURNejat GENCANMehmet S.TEKELÎOĞLUSerpil YILDIZİsmail BİLENGürol ERGİNAhmet KAMBUR
Edirne MilletvekiliBursa MilletvekiliAydın MilletvekiliGaziantep MilletvekiliBalıkesir MilletvekiliBalıkesir MilletvekiliEdirne Milletvekiliİzmir Milletvekiliİzmir MilletvekiliManisa MilletvekiliMuğla MilletvekiliTekirdağ Milletvekili
Komisyon Uzmanları;
UzmanÖğretim ÜyesiZiraat Yük.Müh.Ziraat Müh.UzmanYard. DoçZiraat Müh.Ziraat Müh.
Mehmet DÜNŞENDr.Mücahit Taha ÖZKAYANuray GEMALMAZT.Gürsoy YÜCEHakan YALÇINDr.Renan TUNALIOGLUDr.Suay BAYRAMINŞenay EKEN
TBMMAnkara Üni. Ziraat FakültesiTarım ve Köyişleri Bak.Tarım ve Köyişleri Bak.Sanayi ve Ticaret Bak.Adnan Menderes ÜniversitesiTarım ve Köyişleri Bak.Tarım ve Köyişleri Bak.
katılmışlardır:
— 39 —
Çalışmalarına 05 Mayıs 2006 tarihinde Milas'tan başlayan Komisyonu üretici OsmanMENTEŞE'nin zeytin bahçesinde ve butik yağ tesislerinde incelemeler yapmış, aynı gün Aydıniline geçerek Söke'de bulunan Tariş Pamuk Kooperatifinde yetkililerden bilgi almış, AydınValiliğinin koordinatörlüğünde Muğla, Denizli illerinden katılımcıların davet edildiği geniş tabanlıbir toplantı düzenlemiştir.
Bu toplantıya, Tanm il ve İlçe Müdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, TicaretBorsaları, Sanayiciler, Kooperatif ve Birlikleri, Ziraat Fakülteleri, Zeytin ve Zeytinyağı üreticilerikatılmıştır.
Ayrıca, Aydın ilinde konunu sistem zeytin işleme makineleri üreten Polat Makine ve HakkıUsta Fabrikalarında incelemelerde bulunmuştur.
Aydın Toplantısı; (05.05.2006)
Bu toplantıda söz alanlar aşağıdaki sorunları ve görüşleri dile getirmişlerdir.
• Maki kaplı alanlarda zeytinlik oluşturulması için yasal düzenleme yapılması ve bualanların köylülere açılması,
• Meralarda dikilmiş olan zeytinliklere ilişkin davalar nedeniyle, köylülerin yaşadığıbu sorunun yasal bir düzenleme ile çözülmesi,
• Yamaçlardaki zeytinliklerde otların biçilememesi nedeniyle yangınlara sebep olacağıve bu nedenle zeytinlik alanlarda kontrollü hayvan otlatmasının yapılmasına izinverilmesi;
• Düzenli ve bölgeye uygun fidan üretiminin olmaması dolayısıyla yöreye uygunolmayan Gemlik türü fidan dikiminin yaygın olması,
• Topraksız köylülere arazi tahsisi yapılması,
• Primde uzun vadeli planlamaların olması,
• Zeytin ve zeytinyağının tüketiminin artırılması amacıyla kampanya düzenlenmesi;
• Yeni Zeytin Araştırma Enstitülerinin kurulması,
• Zeytinyağına diğer bitkisel yağların karıştırılmaması ve tağşişin engellenmesi,
• İlde tarıma dayalı sanayi kurulmasının teşvik edilmesi,
• Sofralık zeytinde önemli bir ihracat pazarımız olan Romanya'dan ikili anlaşmakapsamında alınan tavizin artırılması,
• Karasu sorununun bir an önce çözülmesi,
Komisyon, 06 Mayıs 2006 tarihinde İzmir'den hareketle. Ayvalık'da Selim Kantarcı,Burhaniye'de Yahya Laleli zeytin ve zeytinyağı tesislerinde incelemelerde bulunmuş, Edremit'deBalıkesir Valiliğinin koordinatörlüğünde Manisa, Çanakkale, Balıkesir illerinden de katılımcılarındavet edildiği geniş tabanlı bir toplantı düzenlemiştir.
- 4 0 —
Bu toplantıya, Tanm İl ve İlçe Müdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, TicaretBorsaları, Sanayiciler, Kooperatif ve Birlikleri, Ziraat Fakülteleri, üreticiler katılmışlardır.
Edremit Toplantısı (06.05.2006)
Bu toplantıda söz alanlar aşağıdaki sorunları ve görüşleri dile getirmişlerdir:
• Sıkılan zeytinden elde edilen yağların uygun koşullarda depolanması için çözümüretilmesi,
• Hayvan otlatmasının zeytinlik alanlarda kesinlikle yasaklanması, 4086 sayılıKanunun ilgili madde hükümlerinin uygulanması,
• Fidan üretiminin gelişmiş teknikler ile yapılması,
• Zeytinlik alanların sulanması için baraj projelerinin hayata geçirilmesi,
• Depo ve üretim ruhsatlarının alımındaki bürokrasinin ve maliyetin azaltılması,
• Zeytinyağının başka yağlara karışımının engellenmesi,
• Koruma bekçilerinin yetki ve sorumluluklarının orman muhafaza memurları gibiartırılması,
• Zeytinlik alanların, İmar Kanunu ile önlem alınarak konut alanına dönüşmemesi içinkanuni düzenleme yapılması,
• Primlerin artırılması,
• 4086 sayılı Kanunda suç sayılan eylemlerin şikayete bağlı olması durumunundeğiştirilmesi,
• Zeytin hastalıkları ve zararlıları ile mücadele birliklerine Devlet desteğininsağlanması,
• Karasu sorununun giderilmesi için işletmelerin ortak arıtma tesisi kurması,
Toplantı sonrası, Komisyon Edremit Zeytincilik Üretme tstasyonunda,Zeytinli Sabit BeyZeytin Müzesinde, Zeytinli Karasu Antma Ünitesinde ve FORA Zeytincilik Tesislerindeincelemelerde bulunmuş ve yetkililerden bilgi almıştır.
Komisyon, 07 Mayıs 2006 tarihinde Balıkesir İlinde An Yağ İşleme Tesislerinde,incelemelerde bulunmuş, Akhisar'da üreticiler ile toplantı yapmış, bir üretici bahçesini ziyaretetmiş, Ece Zeytincilik ve ÖRS Yağ Fabrikasında incelemeler yapmış ve yetkililerden bilgi almıştır.
Akhisar toplantısında, yöredeki zeytin varlığı ve üretim potansiyeli hakkında Tanm İlçeMüdürü bilgi vermiş, daha yüksek verim alınması ve üreticinin eğitimi için örnek bahçe kurulmasıve okul açılması istenmiştir.
Komisyon, 08 Mayıs 2006 tarihinde İzmir'de Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsünüziyaret etmiş, Enstitü Müdüründen yapılan çalışmalar ve bu çalışmalar sırasında karşılaşılan
- 4 1 —
sorunlar hakkında bilgi almış, Ege Analiz Laboratuarında, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Entegre YağTesislerinde incelemelerde bulunmuş ve yetkililerden bilgi almıştır.
İzmir Ticaret Borsasında, izmir Valiliğinin Koordinatörlüğünde Manisa ilinden dekatılımcıların davet edildiği geniş tabanlı toplantı düzenlemiştir.
Bu toplantıya, Tanm İl ve İlçe Müdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, TicaretBorsaları, Sanayiciler, Kooperatif ve Birlikler, Ziraat Fakülteleri, zeytin ve zeytin üreticilerikatılmıştır.
İzmir Toplantısı (08.0S.2006)
Bu toplantıda söz alanlar aşağıdaki sorunları ve görüşleri dile getirmişlerdir.
• Makilik ve orman vasfim kaybetmiş alanların yeni zeytinlikler için açılması,
• Bölgeye uygun fidan çeşitlerinin kullanılması,
• Çiftçiye makinalı hasat için destek sağlanması,
• Basın ve televizyon yoluyla zeytinyağında iç tüketimin teşvik edilmesi,
• Zeytin ve zeytinyağındaki kodeks ve TSE standartlarının günün koşullarına göregeliştirilmesi,
• Kaliteli üretim için çeşitlere ve bölgelere göre hasat haritaları oluşturulması,
• Fidan dağıtımının yörelere göre olması,
• Haşatın erken sürede bitirilmesi için prim verilmesi,
• Kültürel işlemler konusunda kamu yetkililerinin eğitim vermesi;
• Solgunluk hastalığına karşı yapılan araştırmaların arttırılması,
• Depo kurulması için kredi desteği verilmesi,
• Zeytinyağının diğer yağlarla karışımının engellenmesi,
• İhracat iadelerine ilişkin tebliğ ve esasların 1 Ocak itibariyle yayımlanması,
• Tekel'in Akhisar'daki atıl vaziyette bulunan tesislerine "Zeytinyağı Organize SanayiBölgesi" kurulması,
— 42 —
E .2.2- Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Yapılan İnceleme Çalışması:
Komisyon almış olduğu karar uyarınca, 15-18 Mayıs 2006 tarihleri arasında Adana, Hatay,Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, illerinde ve bu illere bağlı bazı ilçelerde çalışmalar yapmıştır.
Yapılan bu çalışmalara;
BaşkanBaşkanvekiliSözcüKatipÜyeÜyeÜyeÜyeÜye
Necdet BUDAKMehmet Emin TUTANAhmet ERTÜRKMehmet SARIAli Kemal DEVECİLERA.EdipUĞURNejat GENCANİsmail BİLENAhmet KAMBUR
Komisyon Uzmanları;
UzmanÖğretim ÜyesiZiraat Yük.Müh.Ziraat Müh.UzmanYard. DoçZiraat Müh.Ziraat Müh.
katılmışlardır.
Mehmet DÜNŞENDr.Mücahit Taha ÖZKAYANuray GEMALMAZT.GürsoyYÜCEHakan YALÇINDr.Renan TUNALIOĞLUDr.Suay BAYRAMINŞenay EKEN
Edime MilletvekiliBursa MilletvekiliAydın MilletvekiliGaziantep MilletvekiliBalıkesir MilletvekiliBalıkesir MilletvekiliEdirne MilletvekiliManisa MilletvekiliTekirdağ Milletvekili
TBMMAnkara Üni. Ziraat FakültesiTarım ve Köyişleri Bak.Tarım ve Köyişleri Bak.Sanayi ve Ticaret Bak.Adnan Menderes ÜniversitesiTarım ve Köyişleri Bak.Tanm ve Köyişleri Bak.
Çalışmalarına 15 Mayıs 2006 tarihinde Adana'dan başlayan Komisyonumuz MARSA'daincelemelerde bulunmuş, İşletme ve Lojistik Koordinatörü Ahmet KEÇECİ'den işletme hakkındabilgi almıştır.Çukobirlik tesislerinde incelemelerine devam eden Komisyon, Yönetim KuruluBaşkanı Hamza ÖZTÜRK bilgi vermiştir. Çukobirlik tesislerinde düzenlenen basın toplantısındaKomisyonun kuruluşu, kuruluş amacı ve gerçekleştirmiş olduğu çalışmalar hakkında KomisyonBaşkanı ve Edirne Milletvekili Necdet BUDAK tarafından bilgi verilmiştir. Aynı gün Hatay'ageçen Komisyon Hatay ilinde valiliğin koordinatörlüğünde Osmaniye, Adana, Mersin illerinden dekatılımcıların davet edildiği geniş tabanlı bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıya Tanm İl ve İlçeMüdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları, Sanayiciler, KooperatifBirlikler, Ziraat Fakülteleri, zeytin ve zeytinyağı ile bitkisel yağ sanayicileri, üreticilerikatılmışlardır.
Hatay Valisi Ahmet KAYHAN araştırma konularıyla ilgili yapmış olduğu açıklamada"Hatay ilinin zeytin tarımına uygun olduğunu tüm ilçelerinde zeytin tarımı yapıldığını, üreticiyefidan dağıtımının devam ettiğini, 2005 yılında 900 bin adet fidan dağıtıldığını, 44.807 hektar alandazeytin tarımı yapıldığını, pirinanın yakıt olarak değerlendirildiğini. Hatay İlinden Ortadoğu veArap Ülkelerine kutulu zeytinyağı ihraç edildiğini" belirtmiştir.
— 43 —
Hatay Toplantısı (15.05.2006)
Bu toplantıda söz alanlar aşağıdaki sorunları ve görüşleri dile getirmişlerdir.
• Maki kaplı alanlara zeytinlik oluşturulması için yasal düzenleme yapılması ve bualanların köylülere açılması,
• Düzenli ve bölgeye uygun fidan üretiminin olmaması nedeniyle yöreye çokta uygunolmayan Gemlik türü fidan dikiminin yaygın olması,
• Damlama sulama projesi için destek verilmesi,
• Bozuk orman alanı ya da orman vasfını kaybetmiş alanların ve yabani zeytinliklerinekonomiye kazandırılması,
• Soyada verilen primin mısır ile rekabet edecek seviyeye getirilmesi,
• Primde uzun vadeli planlamaların yapılması,
• Zeytin ve zeytinyağı tüketiminin artırılması amacıyla kampanya düzenlenmesi,
• Başka bitkilerin yetiştirilemediği ancak zeytinin yetiştirilebileceği alanlara zeytinağacı dikilmesi,
• Adana - Seyhan ve Ceyhan nehirlerinde sulama kanallarının oluşturularak zeytinlikalanlarda kullanılması,
• Bölgenin ihtiyacını karşılayacak yeni Zeytin Araştırma Enstitülerinin kurulması,
• Zeytinyağına diğer bitkisel yağların karıştırılmaması ve tağşişin engellenmesi,
• İlde tarıma dayalı sanayi kurulmasının teşvik edilmesi,
• Karasu sorununun bir an önce çözülmesi,
• Tanm il Müdürlüklerinde konuyla ilgili uzman sayılarının arttırılması,
• Bölgede entegre tesislerin kurulması için desteklerin sağlanması,
• • Dağıtılan zeytin fidanlarının kontrolünün yapılması,
• İl Tanm Müdürlüklerince fidan üreticilerinin yönlendirilmesi,
• Bilinçsiz ilaç kullanımının engellenmesi,
• Çevreye verdiği zararın önlenmesi için, ilaç satışının kontrol altına alınması,.
- 4 4 -
Gaziantep Toplantısı (16.05.2006)
İl Valisi Süleyman KAMÇI'yı ziyaret eden Komisyon, Gaziantep Ticaret Odasında geniştabanlı bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıya Kilis ve Kahramanmaraş illerinden Tarım İl ve İlçeMüdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları, Sanayiciler, Kooperatif veBirlikler, Ziraat Fakülteleri, zeytin ve zeytinyağı ile bitkisel yağ sanayicileri ve üreticilerikatılmıştır.
Gaziantep Tarım İl Müdürü "ilaçlama ve gübrelemenin çok az olması nedeniyle bölgeninorganik tarıma elverişli olduğunu belirtmiş ve organik tarımın teşvik edilmesinin gerektiğini"vurgulamıştır.
• Gaziantep'te bölgeye de hizmet verecek düzeyde Zeytincilik Araştırma Enstitüsükurulması,
• Üreticiye dağıtılan fidanların sertifikalı olup olmadığının kontrol edilmesi,
• Cinsi belli olmayan fidan üretiminin ve dağıtımının engellenmesi,
• Kilis ve Nizip'te organik zeytin ve zeytinyağı üretiminin olduğu,
• Organik üretim sertifikası almak için üreticinin ödeyeceği para miktarınınazaltılması,
• Üretim kontrollerinde sorunlar yaşandığı tağşişlerin engellenemediği,
• Bölgenin ürününü alacak büyük işletmelerin ve fabrikaların olmadığı,
• Yağ analizlerini yapacak akredite laboratuar olmadığı,
• Zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin teşvik edilmesi,
• Üreticilere eğitim verilmesi,
Komisyon aynı gün Gaziantep tli Nizip İlçesi Sekili Beldesinde üreticilerle toplantı yapmış,üretimde yaşadıkları sorunları ve zeytinliklerde yaygın olarak görülen verticilium (solgunluk)hastalığı ile zeytin zararlıları konularında üreticilerin şikayetlerini dinlemiş, ve bu konulardaKomisyon uzmanları üreticilere bilgi vermiştir.
Şanlıurfa Toplantısı (17.05.2006)
GAP İdaresi yetkililerinden bölgenin ürün potansiyeli hakkında bilgi alan KomisyonumuzŞanlıurfa Valiliğinin Organizasyonda geniş tabanlı bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıya Mardin,Diyarbakır, Batman, Adıyaman Tanm îl ve İlçe Müdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret ve SanayiOdaları Ticaret Borsaları, Sanayiciler, Kooperatif Birlikleri, Ziraat Fakülteleri, zeytin ve zeytinyağı,bitkisel yağ sanayicileri üreticileri katılmıştır.
Toplantıda Vali Yusuf YAVAŞÇA ilin ürün potansiyeli hakkında bilgi vermiş, Türkiye'ninyıllık pamuk üretiminin % 30'unu (700.000 bin ton) Şanlıurfa İlinin ürettiğini ilde 23 adet hampamukyağı tesisinin bulunduğunu, bunun haricinde 8 adet rafine yağ tesisinin var olduğunu, toplamhamyağ üretme kapasitesinin 90.443 ton/yıl ve rafine nötr yag kapasitesinin ise 115.590 ton/yıl
- 4 5 -
olduğunu ifade ederek "Güneydoğu'da üretimden pazarlamaya ve teknolojiye kadar teknik eğitimve eleman noksanlığının önemli bir sorun olduğunu" vurgulamıştır.
Bu toplantıda söz alanlar aşağıdaki sorunları ve görüşleri dile getirmişlerdir.
• Taran ti Müdürlüklerinde görev alan teknik elemanların tarlaya giderek uygulamalarıkontrol edemediği, çiftçiyi eğitemediği, yönlendiremediği, üretimi arttırmak içinüreticiyi teşvik edemediği,
• Şanlıurfa'da bulunan yağ işleme tesislerinin atıl kalmaması için ithalatın cazip halegetirilmesinin şart olduğu,
• Bölgedeki nüfus artışına paralel sanayileşmenin gelişmediği, bu nedenle teşviklerdefarklılaşmanın ve illere yönelik desteklerin olmasının gerektiği,.
• GAP'taki sulama alanlarının en kısa sürede artırılması ile üretimin arttınlabileceği,
• Yeni sulamaya açılan alanlarda pamuk ekiminin düşünüldüğü,
• Ekimi yapılan ürünlerin satışlarında pazar sıkıntısı yaşandığı,
• Zeytincilikte bölgesel bazda verim ve çeşit üzerine çalışmaların yapılmasının gerektiği,
• Bölgede zeytin yağı fabrikalarının açılması için yatırımcılara teşvik edilmesi,
• Çiğit üretiminin bir standarda bağlanması gerektiği,
E.23- Marmara Bölgesinde Yapılan inceleme Çalışması:
Komisyon almış olduğu karar uyarınca, 30 Mayıs-02 Haziran tarihleri arasında İstanbul,Bursa, Balıkesir, Tekirdağ, Edime, illerinde ve bu illere bağlı bazı ilçelerde çalışmalar yapmıştır.
Yapılan bu çalışmalara;
Başkan Necdet BUDAK Edime MilletvekiliBaşkanvekili Mehmet Emin TUTAN Bursa MilletvekiliSözcü Ahmet ERTÜRK Aydın MilletvekiliKatip Mehmet SARI Gaziantep MilletvekiliÜye Ali Kemal DEVECİLER Balıkesir MilletvekiliÜye A.Edip UĞUR Balıkesir MilletvekiliÜye Nejat GENCAN Edime MilletvekiliÜye Mehmet S. TEKELİOGLU İzmir MilletvekiliÜye İsmail BİLEN Manisa MilletvekiliÜye Ahmet KAMBUR Tekirdağ Milletvekili
Komisyon Uzmanları;
Uzman Mehmet DÜNŞEN TBMMÖğretim Üyesi Dr.Mücahit Taha ÖZKAYA Ankara Üni. Ziraat FakültesiZiraat Yük.Müh. Nuray GEMALMAZ Tanm ve Köyişleri Bak.Ziraat Müh. T.GürsoyYÜCE Tanm ve Köyişleri Bak.
- 4 6 —
Uzman Hakan YALÇIN Sanayi ve Ticaret Bak.Ziraat Müh. Dr.Renan TUNALIOĞLU Adnan Menderes ÜniversitesiZiraat Müh. Dr.Suay BAYRAMIN Tarım ve Köyişleri Bak.Ziraat Müh. Şenay EKEN Tarım ve Köyişleri Bak.
katılmışlardır.
Komisyon 30 Mayıs 2006 tarihinde istanbul'da Besler Yağ Fabrikası ile Pendik NişastaSanayi A.Ş.'de incelemelerde bulunmuş, Gıda Grubu Başkanı Mehmet Tunç'tan margarin sanayiteknolojisi ve tesisler hakkında bilgi almıştır.
Buna Toplantısı (31.05.2006)
Komisyon Gemlik Kültür Merkezinde Bursa Valiliğinin Organizasyonda istanbul, Bursa,Yalova, Kocaeli illerinden de katılımcıların davet edildiği geniş tabanlı bir toplantı düzenlemiştir.Bu toplantıya Tanm İl ve ilçe Müdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları TicaretBorsaları, Sanayiciler, Kooperatif ve Birlikler, Ziraat Fakülteleri, zeytin ve zeytinyağı üreticileri,sanayicileri ve fidan üreticileri katılmışlardır.
Bu toplantıda söz alanlar aşağıdaki sorunları ve görüşleri dile getirmişlerdir.
• Gemlik Ticaret Borsası tarafından Gemlik, Orhangazi, iznik ve Mudanya ilçelerinikapsayan "Gemlik Zeytini Coğrafi işaret belgesinin alındığını coğrafi işarete alınanbu bölgede zeytin ve zeytinyağı ile her nevi gıda, toprak, yaprak ve su analizleriniyapmak amacıyla uluslar arası ve AB normlarına uyan laboratuarın kurulmasınıngerektiği,
• Gemlik zeytininin haksız rekabete maruz kaldığı, gemlik tipi zeytin fidanlarınıngemlik dışına kontrolsüz ve bilinçsiz gönderildiği,
• Sofralık zeytine prim verilmesinin üreticiyi teşvik edeceği,
• DGD'nin zeytinde arazi cinsinden değil ürün bazında verilmesi,
• Köy kooperatiflerine salamurahane yapılması için destek sağlanması,
• 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattınlması hakkındaki Kanunile bu kanunda değişiklik yapan 28.02.1995 tarih ve 4086 Sayılı Kanunlarıngünümüz koşullarına göre güncellenmesi,
• Marmara Bölgesinde sofralık zeytinin değerlendirilmesine yönelik taze zeytinborsasının oluşturulması,
• Sofralık zeytindeki kayıt dışının kontrol altına alınması ve haksız rekabetinönlenmesi için sektörün envanterinin çıkarılması,
• Sofralık siyah zeytinden ihracat iade priminin yetersiz olduğu % l'den % 5'eçıkarılmasının uygun olacağı,
Komisyon toplantı sonrası Marmarabirlik Entegre Zeytin İşleme Tesislerinde incelemelerdebulunmuş Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi TAVlLOĞLU'ndan ve işletmeyetkililerinden bilgi almıştır.
— 47 —
Aynı gün Erdek öğretmenevinde Erdek, Edincik, Marmara Adası, Mürefte Kooperatiflerinebağlı üyeler ile bir toplantı düzenleyerek bu bölgede bulunan üreticilerin sorunları dinlenmiştir.Komisyonumuz 01 Haziran 2006 tarihinde Çardak'tan feribotla Gelibolu'ya geçmiş ve Şarköy,Keşan ve Uzunköprü'de ayçiçeği üreticileri ve bitkisel yağ sanayicileri ile toplantılar düzenleyereküreticilerin üretimde karşılaştıkları sorunları ilk ağızdan dinlemiştir.
Bu toplantılarda üreticiler ayçiçeğine uygulanan prim miktarının buğdaya uygulanan primmiktarından az olduğunu ifade ederek, ayçiçeği-buğday ekim nöbetinden buğdayı tercih ettiklerinibu nedenle de ayçiçeği ekim alanlarının daraldığını vurgulamışlardır. Ayçiçeğine ve buğdayauygulanan prim miktarını dengelenmesini istemişlerdir. Aynca bölgeye uygun yağ verimi yüksekhibrit tohumluk kullanılmasının üretimi arttıracağı belirtilmiş, hibrit tohum kullanılmasınınyaygınlaştırılmasını istemişlerdir. Orabanşa karşı önlem alınmasını ve parazite dayanıklıtohumluğun dağıtılmasının uygun olacağını vurgulamışlardır.
Edirne toplantısı (02.06.2006)
Komisyonumuz 2 Haziran 2006 tarihinde Trakyabirlik toplantı salonuna Edime, Kırklareli,Tekirdağ illerinden katılımcıların davet edildiği geniş tabanlı bir toplantı düzenlemiştir. Düzenlenenbu toplantıya Tanm İl ve İlçe Müdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret Borsaları, Sanayiciler, TrakyabirlikYönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri, Üniversiteler, yağlı tohum üreticileri, bitkisel yağ sanayicileri,üreticileri, ihracatçıları ve tüccarları katılmışlardır.
Bu toplantıda söz alanlar aşağıdaki sorunları ve görüşleri dile getirmişlerdir.
• Ülkemizde ekimi yapılan yağlı tohumlu bitkilerin üretim miktarlarının tüketimikarşılamadığı, ülkemizin gerek yağlı tohumlarda gerekse ham yağda dünyanın sayılıithalatçı ülkeleri arasında yer aldığı,
• Ülkemizde yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin arttırılması için daha çok alanda ekimyapılması gerektiği, üreticilerin ekimde yağlı tohumlu bitkileri tercih etmelerinikarlılık takdirde mümkün olacağını,
• Trakyabirliğin Türkiye'de üretilen yağlık ayçiçeğinin % 50 - 70'ini satın aldığı, buşekilde ortaklan arasında pazarlama sorununu çözüme kavuşturduğu,
• Satın aldığı ürünün 180 bin tonunu kendi işleyerek artı değer yaratmakta, kalankısmını da arz-talep dengesini bozmadan zamana yayarak en uygun fiyattandeğerlendirdiği,
şeklinde konular dile getirilmiştir.
Trakyabirlik ve Ünilever entegre yağ tesislerinde incelemelerde bulunan komisyona işletmeyetkilileri tarafından bilgi verilmiştir.
— 4 9 -
İKİNCİ BÖLÜMZEYTİN,
SOFRALIK ZEYTİN,ZEYTİNYAĞI VE
PİRİNA YAĞIHAKKINDA GENEL BİLGİ1
' Komisyona bilgi vermek üzere yapılan sunumlardan ve kurum ve kuruluşlardan istenenbilgilerden derlenmiştir.
- 5 1 -
A- ZEYTİN
A.1- Zeytin Bitkisinin Tanımı ve Tarihçesi
Zeytinin tarihi, günümüzden 8.000 yıl öncesine dayanır. Tarihi gelişimi içinde birçokefsaneye kaynak olan zeytin, eski uygarlıkların yazıtları ve kutsal kitaplarda yer almıştır. Beyaz birgüvercinin Nuh'un gemisine tufan sonrası canlılık belirtisi olarak, ağzında zeytin dalı ile dönmesinedeniyle, zeytin yüzyıllardır barışın simgesi olarak kabul edilir. Zeytinle ilgili Atina Anayasasındayer alan Aristotle tarafından kaleme alınan tarihi bir söz "Devlet malı veya özel mülkiyet farkıolmaksızın, zeytin ağacını kesen veya deviren herkes mahkemede yargılanacaktır. Eğer suçlubulunurlarsa idam edilmek suretiyle cezalandırılacaklardır." zeytine verilen önemi ortaya koymaklabirlikte yazılı olarak günümüze ulaşan önemli hukuki yaptırımlardan biridir.
Oleacea familyasının bir üyesi olan zeytinin (Oka europaea L.) anavatanı, GüneydoğuAnadolu Bölgesi'ni de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya'dır. Yayılışı üç yoldanolmuştur. Birincisi Mısır üzerinden Tunus ve Fas'a, ikincisi Anadolu boyunca Ege adaları,Yunanistan, İtalya ve İspanya'ya ve üçüncüsü ise İran üzerinden Pakistan ve Çin'edir. İlk kültürealınışı ve ıslahı Samiler tarafından olmuştur.
Şekil 1: Zeytin Ağacının Anavatanı ve Yayılış Yollan
Ülkemizde ise zeytincilik, Cumhuriyet sonrası tarımın önemli dallarından biri olmuştur.1929 yılında Atatürk'ün Yalova bölgesine yaptığı bir gezi sırasında zeytinciliğe gereken öneminverilmesine yönelik direktifleri doğrultusunda, ülkemizde bir zeytincilik seferberliği başlamıştır. Busayede zeytincilik konusunda çalışmalar yapmak üzere, 1937 yılında Bomova Zeytincilik AraştırmaEnstitüsü kurulmuştur. Uzun yıllar süren bu faaliyetler sonucunda ülkemizde zeytincilik büyük birhızla gelişmiştir. Bu sayede yurt dışında eğitim görmüş uzmanlara, yeni. bakımlı, sağlıklı ve verimlibahçeler ile sofralık zeytin ve zeytinyağı işleme tesislerine sahip olunmuştur.
- 5 2 —
A.2- Dünya'da Zeytincilik
Akdeniz iklim özellikleri gösteren ülkelerde ekonomik olarak tarımı yapılabilen zeytinson verilere göre dünyada yaklaşık 35 ülkede yetişmektedir. Dünya zeytin üretiminin % 97'siAkdeniz ülkelerinde yapılmaktadır. Dünya zeytinyağı üretiminin ise % 98'i, tüketiminin % 88'iAkdeniz ülkelerinde gerçekleşmektedir. Dünyanın en büyük üretici ülkeleri İspanya, İtalya,Yunanistan, Türkiye, Tunus, Suriye, Fas, Portekiz, Fransa ve Cezayir'dir. Bunların yanı sıra sonyıllarda Avustralya, Japonya ve Arjantin gibi ülkelerde de zeytin üretimine başlanılmıştır. Zeytin,genetik özelliğinin yanı sıra kültürel işlemlerin tam olarak uygulanamayışı nedeniyle altemans (biryıl ürün verme-diğer yıl az verme) gösterir. Ürünün altemans eğilimi, üretici ülkelerin yetiştirmepolitikalarında yer aldığı öneme göre değişen unsurlardan biridir.
Şekil 2: Dünya Coğrafyasında Zeytin Üretimi Yapılan Pikeler
Dünyada son verilere göre yaklaşık 10 milyon hektar alanda, 900 milyon zeytin ağacındanyaklaşık 16 milyon ton dane zeytin üretilmekte, bunun 1,7 milyon tonu sofralığa işlenmekte gerikalanı yağlığa ayrılarak, ortalama 2,5-3,0 milyon ton zeytinyağı elde edilmektedir. Türkiye dünyazeytinyağı üretiminde ispanya, kalya, Yunanistan, Tunus ve Suriye'den sonra 6. sırada, dünyasofralık zeytin üretiminde İspanya'dan sonra 2. sırada dünya siyah sofralık zeytin üretimindeise 1. sıradadır.
Çizelge 1: Dünya Dane Zeytin Üretimi ve Alanı (2000/01-2005/06)
ABİspanyaİtalyaYunanistanPortekizFransa
Türkiye (4. sırada)TunusSuriyeFasDiğerDünya
Üretim(Ton)11.706.122
5.865.2523.264.9032.294.350
260.25021.367
1.262.500512.500749.560 !453.800
1.400.009 J_16.146.460 i
Kaynak: www.fao.ora: ZAE-Meclis Sunumu.Nisan-2006
%
72,736.320,214.3
1.80,17,93,24.62,98,7
100,0
Alan(ha)
4.573.8592.407.645.1.153.932
765.536359.470
17.042605.376
1.488.850496.984506.825682.536
8.551.457
Verim(Kg/Ha)
2.2492.4382.8292.997
7231.2512.086
3251.505
8992.0511.877
- 5 3 -
A3- Türkiye'de Zeytinciük
Türkiye Cumhuriyetinde zeytinciliğin ilk resmi temelleri Atatürk'ün direktifleri ile TanmBakanlığının "Tarımda Tedrisatı Islah Kanunu" ile atılarak başlayan gelişme 1929-1950 yıllarınıkapsayan Teşkilatlı 1. Dönemde de devam etmiştir. Bunu izleyen 1950-1960 dönemlerinde gelişmedurmamış, fakat birinci döneme göre yavaşlamıştır. Bu dönemden sonra gelen 1. Beş YıllıkKalkınma Plan döneminde ise Türkiye ilk kez ihracatçı ülkeler arasına girerek zeytinyağı ihraç ederkonuma gelmiştir.
Türkiye'de ilk resmi istatistiklere göre zeytincilik 1943/1944-1944/1945 kampanyasında286.000 hektar alanda, 29.428.000 ağaç sayısı, 127.025 ton dane zeytin, 12.817 ton sofralık zeytinve 24.056 ton zeytinyağı ile başlamış olup, 2004/2005 kampanya döneminde ağaç sayısı107.100.000, 1.600.000 ton dane zeytin, sofralık zeytin 400.000 ton ve 145.000 ton zeytinyağı,2005/2006 kampanya döneminde ise ağaç sayısı tahmini olarak 109.000.000 adete, dane üretimi1.200.000 tona, sofralık zeytin üretimi 400.000 tona, zeytinyağı üretimi ise tahmini olarak 112.000tona ulaşmıştır. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de üretilen dane zeytinin yaklaşık % 65-70'iyağlığa, % 30-35'i sofralığa işlenmektedir. Genelde tüketim zeytinyağı ağırlıklı olduğu içinyağlık zeytin üretimi fazla olmaktadır. Türkiye'nin zeytin üretiminde alternansın -bir yıl az, bir yılçok- etkisi çok fazladır. Türkiye koşullarında kültürel işlemlerin yetersizliğinden kaynaklanannedenlerle altemansa eğilim maalesef artmaktadır.
Şekil 3. Türkiye'de Zeytin Üretim Alanları
(1. Ege, 2. Marmara, 3. Akdeniz, 4. Güneydoğu Anadolu, 5. Karadeniz.)(numaralar bölgelerin ağaç sayısı ve üretim miktarlarına göre çoktan aza doğru verilmiştir:
- 5 4 —
Şekil 4: Türkiye'de Önemli Zeytin Cretilen İllerin Ağaç Sayıları (2004) - (Kaynak: TÜİK)
Çizelge 2- Türkiye'de Zeytin Ağaç Sayısı, Zeylin, Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Cretimi.
Yıllar
1990-91
1991-92
1992-93
1993-94
1994-95
1995-96
1996-97
1997-98
1998-99
1999-00
2000-01
2001-02
2002-03
2003-04
2004-05
2005-06C)
Alan(Hektar)
855.000
877000
871000
872 000
881000
556 209
568 405
657 647
600 000
595 000
600 000
600 000
620 000
625 000
644 000
660.000
ToplamA&aç
Sayısı (BinAdet)
85.560
87.705
87 088
87 163
88 147
87 581
89 740
95 730
93 450
95 500
97 770
99 000
101 600
102 750
107 100
109.000
MeyveVeren AğaçSayısı (Bin
Adet)
79.600
81.520
81.260
81.703
82.192
81.437
83.200
85.700
85.850
87.130
89.200
90.000
91.700
92.250
94 950
95.000
MeyveVermeyen
AğaçSayısı (Bin
Adet)
5.960
6.185
5.828
5.460
5.955
6.144
6.540
10.000
7.600
8.370
8.570
9.000
9.900
10 500
12 150
14.000
ZeytinDane
Üretimi(Ton)
1.100.000
640.000
750.000
550.000
1.400.000
515.000
1.800.000
510.000
1.650.000
600.000
1.800.000
600.000
1.800.000
850.000
1 600 000
1.200.000
SofialıgaAyrılanDane(Ton)
337. 000
181.000
231.000
200.000
350. 000
206.000
435.000
200.000
430.000
240.000
490.000
235..000
450.000
350 000
400 000
400.000(••)
Yaglı&aAyrılan
Dane(Ton)
763.000
459.000
519.000
350.000
1.050.000
309.000
1.365.000
310.000
1.220.000
360.000
1.310 000
365.000
1.350.000
500 000
1 200 000
800.000
ZeytinyağıÜretimi (•)
(Ton)
80.000
60.000
56.000
48.000
160.000
40.000
200.000
40.000
170.000
70.000
190.000
65.000
140.000
79.000
145.000
112.000
Kaynak: TUIK(•) Uluslararası Zeytinyağı Konseyi rakamlarıdır.(••) Tahmini
2005 yılı rakamlanna göre Türkiye'de 109 milyon zeytin ağacı bulunmakta, son 16 yıllıkortalama verilere göre ise bu ağaçlardan var-yok yılı ortalaması olarak 985.000 ton dane zeytin,576.000 ton yağlık zeytin, 103.000 ton zeytinyağı, 320.000 ton da sofralık zeytin üretilmektedir.(Çizelge 2). Söz konusu üretimler 196.361 zeytin işletmesi (üreticisi) tarafından yapılmaktadır(TÜİK, 2001 Tarım Sayımı). Türkiye'de Aydın, îzmir, Muğla, Balıkesir, Bursa, Manisa,Çanakkale, Gaziantep ve İçel önemli zeytinci illerdir. Ege, Marmara, Akdeniz, Güneydoğu AnadoluBölgeleri ise önemli zeytin üreten bölgelerdir (Şekil 3, Şekil 4). Ülkemizde zeytin üretimi yapılanillerdeki ağaç sayısı ve üretim miktarları EK-l'de verilmiştir.
— 55 —
A.4- Zeytin Ağacı ve Yetiştirme Teknikleri
Zeytin ağacı yaklaşık 1000 yıl gibi uzun bir ömre sahip olması ile diğer birçok meyveağacından ayrılmaktadır. Zeytin ağacının gövdesi bir nedenle ölürse veya herhangi bir şekildeortadan kalkarsa, ufak bir kök parçası veya küçük bir sürgünü, onun tekrar meydana gelmesi içinyeterli olabilmektedir.
Kök Sistemi : Tohumdan veya çelikten meydana gelmiş fidanlarda kökler (3. ve 4. yaşınakadar) daima dikine büyüme gösterirler. Daha sonra bu köklerin yerine yumruların oluşması ilesaçakvari yeni bir kök sistemi meydana gelmektedir. Oluşan bu kök sistemi hemen toprak yüzeyininaltında yer almaktadır. Zeytin ağacının yaşına bağlı olarak kökler de büyümeye ve yayılmayadevam ederler. Kök sisteminin dağılımı toprağın bünyesine ve özellikle de havalanmasına bağlıdır.Havalanması iyi topraklarda kök sisteminin açısı nispeten dardır ve kökler 6-7m hatta daha daderine ulaşabilir. Sulanan bahçelerde kök sistemi yüzeyseldir ve köklerin çoğunluğu 70-80cm'likkısımda yoğunlaşmaktadır.
Her ana kök, her bir kök ve tacın özel bir kısmı bölgesel bir etkileşim yaratarak, anadallardan biriyle doğrudan bağlantılıdır. Bunun için toprak şartlarına bağlı olarak dengesiz taçlargelişebilmektedir. Bir ana dalın çıkan İması kendisine denk gelen kök sisteminin zayıflamasınaneden olabilecektir. Yeni bir ana dalın gelişimiyle bağlantılı olarak yeni kökler gelişecektir.
Ağaç gövdesinin toprak altında kalan kısmına "turp", bunun etrafındaki şişkinliklere"yumru" denir. Bunlar kurak koşullarda zeytinin çoğaltımında kullanılır. Zeytin ağacının herhangibir kısmı kök yapma özelliğine sahiptir. Fakat özellikle yumrular daha çok kök yaparlar. Ancakyumru ekonomik bir çoğaltım yolu değildir.
Gövde ve Dallar : Yumrulardan kök ile birlikte gövde de meydana gelir. Ağaç yaşlandıkçagövdenin esas kısımları farklı olarak genişlediğinden gövde yuvarlaklığım kaybeder. Gövdeyüzeyinde çıkıntılar meydana gelerek çatlaklıklar oluşur. Zeytin ağacının gövdesi işlevsel açıdanbirbirinden bağımsız farklı kısımlardan oluşmuş bir kümedir. Böylece gövdenin şekli her bir anadalın gelişme derecesine göre dinamik bir şekilde değişmektedir. Bu gelişme modeli daha yaşlıağaçlardaki tipik oluklu (yivli) gövdeye yol açmaktadır.
Ağaç tacının kapladığı alan 3-8 mt. çapındadır. Ana dalların üzerinde ikinci ve üçüncüderecede dallar mevcuttur. Bu dallar gevrek ve parlak yüzeylidir, kolayca kırılabilir özelliktedir.Zeytin gövdesinin kabuğu ve odunu, sulanan ve sulanmayan ağaçlarda çok farklıdır. Sulananağaçlarda kabuk ince, genellikle dokuları yüzeye doğru canlı ve hücreler az miktarlarda klorofiliçerirlerken, kuru toprak koşullarında gövde oldukça kalın bir mantar tabakası geliştirmektedir.Zeytinin ksilem elemanları incedir ve yaralandıklarında zaman yara dokusu (tylosis) geliştirirler.Yaşlı ağaçların gövdelerinin iç odun kısmı sık sık çürümekte ve ağaçların içi oyulmaktadır. Budurum ağacın yıllık gelişimini ve verimliliğini etkilemez fakat kırılmayı teşvik edebilir, içleriboşalan ağaçların devrilmemesi için içleri taş ve çimento ile doldurulur.
Çeşitlerin çoğunda zeytinin genç dallan tomurcuklardan sürmeye başladıkları zamanyeşildir. Sürgünün gelişme hızı ve olgunlaşması hem çeşide hem de çevresel şartlara bağlıdır.İlkbahar veya yazın birkaç hafta süreyle ışığa maruz kalan her gövde veya ana dal, bu bölgedekilatent veya adventif gözlerden oluşan yeni sürgünlerin gelişimine olanak sağlayacaktır.
Yapraklar : Yaprakların üst kısmı açık yeşil renkte alt kısmı ise daha mat gümüşümsü birrenge sahiptir. Yaprağın uç kısım ekseni bazı çeşitlerde yuvarlaktır. Yapraklar genellikle üç yıldabir değişmektedir. Yalnız bazı hastalıklardan dolayı daha önceden dökülebilir. Ortalama zeytinyaprağı yaklaşık 5-6 cm uzunluğunda ve orta kısmında 1-1.5 cm genişliğindedir. Yaprak şekli,
- 5 6 —
büyüklüğü ve özellikleri çeşitlere göre önemli farklılıklar gösterebilmesine rağmen temel özelliklerçoğu çeşitler için benzerdir. Bütün zeytin yapraklarının kenarları düzdür ve sadece kısa bir sapasahiptirler. Bir çok çeşidin yapraklarının büyüklüğü; bitkinin yaşı, kuvveti ve çevresel şartlara göreönemli derecede değişiklik göstermektedir. Ayrıca gelişme mevsimi esnasında yıllık sürgünüzerinde yaprak büyüklüğünde birbirini izleyen bir değişiklik belirgin olmaktadır.
Zeytin yapraklarının üst yüzeyi stoma oluşturmaz. Üst epidermisin altı 2-3 tabaka palizathücreleridir. Bu hücreler, yoğun bir klorofile sahip olan çok sayıda kloroplastlan içermektedir.Zeytin yapraklan ışık sınırlamasına karşı çok hassas olup böyle şartlarda dökülmektedir.Aydınlıktaki ve gölgedeki yapraklar arasındaki fotosentez eğilimi oldukça büyüktür ve bir zeytinağacının iç yapraklan fotosentez konusunda oldukça yetersizdir.
Ciceklenme : ilkbahar ve yaz mevsiminde meyve dallan uzun dalcıklar oluşturarak gelecekyılın ürün dallarını oluştururlar. Çiçekler iki yıllık dalcıklar üzerinde salkım şeklinde kendinigösterir. Renkleri beyazdır. Her salkımda ortalama 10-15, en çok ise 25 kadar çiçek mevcuttur.Çanak yapraklar yeşil renklidir. Her çiçekte 4 bileşik çanak yaprak (sepal); tabanlarında birleşmiş 4beyaz taç yaprağı (petal); büyük ve san iki loblu antere sahip 2 erkek organ (stamen); herbiri 2 adettohum taslağı (ovul) içeren 2 karpel taşıyan yumurtalık (ovaryum) bulunur. Zeytin çeşitlerininçoğunda iki tip çiçek bulunmaktadır. Normal erselik yani tam çiçek ve eksik erkek çiçeklerdir.Erkek çiçekler, taslak safhasında ovaryumdaki bir gerileme sonucunda oluşmaktadır, tyiçiçeklenmenin olduğu yıllarda, çiçeklerin % 1-2'sinin meyve tutması iyi bir ürün elde etmek içinyeterlidir. Maksimum verim için somak başına 1 tam çiçek yeterlidir. Zeytinde çiçeklerinintozlanması genellikle rüzgar ile gerçekleşir. Çiçek tozlarının uzak mesafelere (7 km kadar)taşınabilmesine rağmen ticari yetiştiricilikte iyi bir tozlanma için %10 oranında tozlayıcı ağaçlaraihtiyaç bulunmaktadır. Çeşitli böcekler de, çok etkili olmasalar bile tozlanmayı artırmaktadır.Çiçeklerime için soğuklama ihtiyacının da karşılanması gerekecektir. 7,2°C altında 50-60 saatliksoğuklama ihtiyaçlarından, 1200 saatten daha fazlasına kadar soğuklama ihtiyacı belirlenmiştir.
İlkbaharda nisandan itibaren yılın gidişine bağlı olarak küçük dalcıkların büyüdüğü görülür.Arkasından da iki senelik dalcıkların üzerinde somaklar "çiçek tomurcuklan" kendini gösterir.Havalar kurak ve aynı zamanda ısı yüksek ise çiçeklerin açılması Nisan 20'den başlar ve Mayıs20'ye kadar devam eder. Fakat yağışlı ve serin geçen yıllarda Haziran ortalarına kadar sürdüğügörülmektedir. Çiçeklerim açılması tozlanmaya uygun hava koşullan içerisinde olmazsa meyvetutumu bol çiçeklenmeye göre oldukça az olur. Çiçeklerime sırasında sıcaklığın 30°C'nin üzerineçıktığı zamanlarda polen tüpü gelişiminin ovaryum içerisinde engellendiği belirlenmiştir.
Meyve Tutumu ve Olgunluk : Tozlanmanın normal bir şekilde olabilmesi için havanın,polen tozlannın stigma üzerinde kalabileceği kadar nemli ve sıcak olması gerekmektedir. Tamçiçeklenmeden 8 gün sonra, ağaç üzerinde mevcut ovaıyumlann aşağı-yukan %20'sidöllenmektedir. Bu oran 18. güne kadar yaklaşık % 60 civanna yükselmektedir. Tamçiçeklenmeden 25 gün sonra, ağaçtaki küçük meyvelerin sayısı sabitleşir ve bu arada çok az birmeyve dökümü görülür.
Haziran sonunda döllenmesini tamamlayan çiçeklerin taç yapraklan düşerek meyvecikkendini göstermeye başlar. Bir çiçek salkımı üzerinde 3, 4, 5, bazen de bir tek meyve bulunur.Temmuz içerisinde küçük saçma büyüklüğünde olan meyveler Agusıos 15'te iç fındık şeklini alır vebu tarihten itibaren de zeytin danelerinde yağ oluşmaya başlamıştır. Meyvelerde gelişme, rengi ilede kendini gösterir. Başlangıçta koyu yeşil olan zeytinler giderek açık yeşil, açık san, koyu kırmızıve sonunda siyah renk alır. Zeytinin olgunlaşması zaman alır, dana ağaç uzun bir süre kalır ve bu ikiüç aylık kalış zeytinin hasadı için elverişli bir süredir. Zeytindeki yağ miktan da belli bir zamanakadar artar. Ekonomik olarak yağ elde etmek için en uygun hasat zamanı, doğrusal yağ artışperiyodu sonudur yani, taze meyve ağırlığı ile perikarptaki yağın yüzdesindeki doğrusal (lineer)
- 5 7 -
artışın durduğu, meyve kabuğu renginin değiştiği zamandır. Hasatta bir gecikme, meyve kaybına veyağ miktarında önemli bir kazanç olmaksızın kalitede bir azalmaya yol açmaktadır. Kalitedekidüşüş saflık ve aroma ile ilgili olabilir.
Verimde dalgalanma (alternans) : Zeytinde iki yılda bir meyve verme durumu hemgeleneksel hem de yoğun (entansif) yetiştirme şartlarında ortaya çıkmaktadır. Eğer ağacın veyameyvenin gelişme ve verim şekline hiç karışılmaz ise verimdeki dalgalanma derecesi çevreselşartlar (doğa) tarafından kontrol edilmektedir. Alternans genetik olarak kontrol edilirse de, oluşmaderecesi özellikle hava olmak üzere iklim şartlan ve kültürel uygulamalar tarafından büyük ölçüdeetkilenmektedir. Zeytin meyvesi, önceki mevsimin vegetatif gelişimi üzerinde oluştuğundan dolayıbu gelişimin boyu bir sonraki mevsim için verim potansiyelini belirlemede ana faktör olmaktadır.Zeytinde ürün miktarı ile vegetatif büyüme arasında ters bir ilişki bulunduğundan, bol ürünlü bir yılıtakip eden yılda, meyve oluşumu açısından temel olan potansiyel sınırlanmıştır. Ağacın gücü boşyılda sürgün verimine harcandığından ertesi yıl mevcut sürgünün üzerindeki tomurcukların büyükbir kısmının çiçek tomurcuğu olarak farklılaşması söz konusudur. Böylece önceki yılın çok üstündebir çiçek ve meyve tutumu olacaktır. Bu yüksek ürün miktarı vegetatif gelişmenin zayıf kalmasındaneden olacaktır. Bu ise ertesi yılın verim potansiyelini azaltacaktır. Çiçek veya meyve seyreltmesiile aşın ürün yükü azaltılmış olur. Hasat zamanı da altemansı etkileyen bir faktördür. Hasadıngecikmesi (özellikle Aralık veya Ocak aylarına kadar) sınırlı da olsa gelecek yılın verim gücüüzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Aralık ayından önceki hasat zamanlan ise gelecek yılın verimiüzerine çok az olumsuz etkide bulunmaktadır.
Altemansı azaltmaya veya önlemeye yönelik değişik uygulamalar bulunmaktadır. Altemansıartırmak veya azaltmak bunlardan biridir. Eğer ağaçlar tam alternans için teşvik edilirse ve bubahçenin yansına uygulanır ise bahçeden her yıl ürün alınır; ancak bir yıl bir yansından ertesi yıldiğer yansından alınır. Tam altemans, dolu yıldan sonra tacı yenilemek amacıyla şiddetli olarakyapılan budamayla elde edilir. Budama sonrası oluşan yeni ve kuvvetli sürgünler ancak bir yıl sonraürün verir. Boş yılda ise, oluşan az miktarda meyvenin gelişmesinin NAA (Naftalen Asetik Asit)uygulaması (çiçeklerime aşamasında 120-150mg/l) ile önlenmesi de tam altemansm oluşumunayardımcı olur. Bu yöntem ile iki yılın toplam verimi düşük olsa da, bahçenin Urünsüz yansındansağlanan işgücü maliyeti, üründeki azalmayı telafi edebilecektir. Altemansı etkileyen en önemliunsurlardan biri de tohumdur. Çok miktarda küçük meyvelerde oluşan bir ürün, az sayıdaki büyükmeyveli ürüne oranla altemansı daha fazla teşvik edebilir. Yıllık üründe seyreltme yaparak meyvemiktarının azaltılması hem tohum sayısını azaltır, hem de ağacın mevcut gücünün bir kısmınıngelecek yıl ürününü verecek sürgünün gelişmesine harcanmış olur. Ancak hasadın mümkünolduğunca erken yapılması en önemli çözümlerden biridir.
Yetiştirme Teknikleri:
Zeytin ağacı her türlü araziye uyum gösterir ve bazen verimsiz, sürekli erozyona uğrayan,meyilli arazilerde, diğer ürünlerin iyi yetişmediği yerlerde yetişme gücüne sahiptir. Uygunyetiştiricilik, gübreleme, budama, hastalık ve zararlılarla mücadele ve sulama zeytinlikleringelişmesine katkıda bulunmakta, verimi artırmakta ve ürün kalitesini yükseltmektedir. Ancakgeleneksel yetiştiricilikte bu uygulamalara rastlamak çok güçtür.
Yeni kurulacak bahçelerin en çok gelir getirecek ve mevcut teknik imkanlardan en fazlayararlanacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Uygun toprak ve iklim şartlannm yanında gerekirsesulama olanaklarının geliştirilebileceği şartlar oluşturulmalıdır. Kültür çeşitlerinin seçimi, ağaçlarınsıra üzeri ve arası mesafeleri ve ağaçlara uygulanacak terbiye şekli dikkate alınması gereken önemlinoktalardır.
- 5 8 -
Kültür çeşitlerinin seçimi: Çeşidin toprak ve iklim koşullarının yetersizliği, hastalık vezararlılara dayanıklılığı veya duyarlılığı, erken verime yatkınlığı, ürün kalite ve kantitesi, alternansayatkınlığı, olgunlaşma tarihi ve mekanik hasada uygunluğu genetik özellikleridir. Kültür çeşitleri ilekurulan bahçelerde karşılaşılan düşük verim sorunu, bu çeşitlerin kendine uyuşur olmaması vetozlayıcı çeşitlerin olmaması durumunda ortaya çıkar.
Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan standart zeytin çeşitlerinden önemlileri ve bazı özellikleri,Çizelge 3'de verilmiştir.
Çizelge 3. Standart Zeytin Çeşitlerimizden Bazılarına Ait BilgilerAdı ve
SinonimiOrijini / Coğrafi Dağılımı
ve Önemi Bazı özellikleri
• Ayvalık ' Edremit / Çanakkale, Ege Bölgesi Körfez yOresi,• Edremit İzmir, tçel, Antalya, Adana, Kahramanmaraş veyağlık, Şakran, Mardin'e kadar uzanmaktadır.Midilli, Ada »Toplara ağaç sayısının %19'unu, Ege Bölgesininzeytini %25,3'Onü oluşturur. Yağı kimyasal ve duyuşa!
özellikleri yönünden birinci sırada yer alır.Bölgesinde yağlık olarak değerlendirilir.
tyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir.Meyve orta büyüklükte, Orta derecedealternans gösterir. Mekanik hasada uygunyapıya sahiptir. Verimi iyi. Kendineverimli. Soğuğa kısmen dayanıklıdır.Çelikle çoğaltılır.
• Büyük > Tarsus / İskenderun, Anamur, Erdemli, Tarsus,Topak Ulak Seyhan, Sütçüler-Isparta.• Topak Aşı • Akdeniz Bölgesi'nde yaklaşık 300.000 ağaç var. Etli
ve lezzetli olduğundan, yeşil çizme zeytin olarakiyidir.
tyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir.Meyve iri Altemans gösterir. Hasatta meyvekolay berelenebilir. Verimli. Soğuğa vekurağa aşın duyarlı değil. Aşı ile çoğaltılır.
• Çakır • İzmir / İzmir ve civan.> Yağlık bir çeşittir. Yağı kimyasal ve duyusal
özellikleri yönünden Ayvalık, Memecik, Memeli veErkence'den sonra 5. sıradadır. Yeşil sofralık olarakda değerlendirilebilir.
Çok kuvvetli gelişir. Meyve ortabüyüklüktedir. Şiddetli altemans gösterir.Meyvenin tutunması kuvvetli olduğundanhasadı zordur. Erken meyveye yatar,verimlidir. Kısmen kendine verimlidir. Aşıve çelikle çoğaltılır.
• Çekişte • ödemiş / İzmir'in Kiraz, Torbalı ve ödemiş ilçeleri,• Kuma, Aydın'm Nazilli, Sultanhisar ve Yenipazar ilçeleri.Memeli > 1,3 milyon ağaç sayısı ile toplamın %1,5'ini
oluşturur. Genelde yetiştirildiği yerlerde yeşil kırmazeytin olarak değerlendirilir.
Çok kuvvetli gelişir. Meyve iri. İyi bakımşartlannda düzenli ürün verebilir. Verimli.Soğuğa karşı duyarlı değildir. Aşı ve çelikleçoğaltılır.
• Çelebi ' İznik / Bursa'nın Gemlik, İznik, Orhangazi,• İznik Çelebi Kocaeli'nin Merkez, Gölcük ve Bilecik'in Merkez,
Osmaneli, Gölpınarı ilçeleri.> 400.000 civarında ağaç sayısı ile MarmaraBölgesi'nin %5'ini oluşturur. Yeşil sofralık olarakdeğerlendirilir.
Orta kuvvette gelişir. Meyve çok iridir.Kısmen alternans gösterir. Orta düzeydeverimlidir. Soğuğa karşı aşın duyarlıdeğildir. Aşı ile çoğaltılır.
• Çilli • Kemalpaşa / İzmir'in Bornova, Kemalpaşa,• Tekir, Manisa'nın Turgutlu ilçeleri.Provens, Goloz • Toplam ağaç sayısı 70.000 adettir. Çoğaltma sorunu
var. KDçük çekirdekli ve etli olan meyveleri yeşilsofralık olarak değerlendirmeye uygundur.
Çok kuvvetli gelişir. Meyve iri. Alternansgösterir. Verimi iyi. Hasatta meyve kolayberelenebilir. Kısmen kendine verimlidir.Soğuğa karşı aşırı duyarlı değildir. Aşı ileçoğaltılır.
Domat • Akhisar / Manisa'nın Akhisar, Turgutlu, Saruhanlı,İzmir'in Merkez, Kemalpaşa, Selçuk, Aydın'ınMerkez, Söke, Karacasu, Kuyucuk ilçeleri.
' Toplam ağaç sayısının %1,4'nU oluşturur. Yeşilsofralık özellikle dolgu zeytini olarak değerlendirilir.
İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir.Meyve iri. İyi bakım koşullarında düzenliürün verir. Verimli. Erken meyveye yatar.Geç sulamalarda soğuğa karşı duyarlıdır.Aşı ile çoğaltılır.
• Edincik Su ' Edincik / Balıkesir'in Bandırma, Edincik ve Erdek• Erdek su, Su ilçeleri.zeytini > Toplam ağaç sayısı 30.000 adettir. Siyah sofralık
olarak değerlendirilir. Su oranı yüksek yağ oamıdüşüktür.
Orta kuşette gelişir. Meyve iri. Altemansgösterir. Verimi orta düzeydedir. Hasattameyve kolay berelenebilir. Aşı ve çelikleçoğaltılır.
- 5 9 -
Adı veSinonimi
• Eğriburun
• Erkence• İzmir yağlık.Yerli yağlık
Orijini / Coğrafi Dağılımıve Önemi
' Nizip / Gaziantep'in Nizip, Hatay'ın İskenderun,Şanlıurfa'nın Halfeti ilçeleri.
• GUneydogu Anadolu Bölgesi'nde ağaç sayısı300.000 adettir. Siyah ve yeşil sofralık olarakdeğerlendirilir.
• İzmir / İzmir çevresi.• Toplam ağaç varlığının %3,5'ini oluşturmaktadır.Yaklaşık 3 milyon adet ağaç bulunmaktadır. Esasenyağlık olarak değerlendirilir. Yağ özellikleriÇakır'dan 6nce gelir. Nemli bölgelerde Phoma oleaemantarı nedeniyle hurma oluşumu olur; meyveninacılığı gider ve doğrudan yeme olumuna gelir.
Bazı özellikleriOrta kuvvette gelişir. Meyveküçük.Altemans gösterir. Oldukçaverimlidir.-7°C'de dallar zarar gOrür. Aşı veçelikle çoğaltılır.
İyi bakım şartlarında oldukça kuvvetligelişir. Meyve orta iriliktedir. Şiddetlialtemans gösterir. Verimi orta düzeydedir.Kısmen kendine verimlidir. Meyvelerintutunma kuvveti zayıf olup, hasat öncesierken döküm sorundur. Aşı ve çelikleçoğaltılır.
• Gemlik • Gemlik / Bursa, Tekirdağ, Kocaeli, Bilecik,• Triliye, Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Samsun, Trabzon,Kaplık, Balıkesir, İzmir, Manisa, Aydın, içel, Adana,Kıvırcık, Kara Antalya, Adıyaman ilerini içine alan çok geniş bir
coğrafyada yetiştirilir.• Marmara Bölgesi'ndeki ağaç varlığının %80'ini,
toplam ağaç sayısının %11 'ini oluşturur. Sayıbakımından Memecik ve Ayvalık çeşitlerinden sonra3. sırada yer alır.
Orta kuvvette gelişir. Meyve orta iriliktedir.İyi bakım şartlarında düzenli Örün verir.Verimlidir. Kısmen kendine verimlidir.Soğuğa karşı kısmen dayanıklıdır. Çelikleçoğaltılır.
• Halhali • Derik / Mardin, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş> Coğrafi dağılım alanı içinde 2 milyon civarında ağaç
bulunmaktadır. Yeşil kırma zeytin olarak bölgedetüketilmekte, geri kalanı komşu Arap ülkelerine ihraçedilmektedir Siyah sofralık veya yağlık olarak dadeğerlendirilmektedir.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri ortairiliktedir. Verimi orta düzeydedir. Kuvvetlialtemans gösterir. Soğuğa karşı aşın duyarlıdeğildir. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
• tzmir > izmir / İzmir civarısofralık • Yeşil sofralık olarak değerlendirilir.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri çok iridir.Çok şiddetli altemans gösterir. Verimidüşüktür. Kendine kısırdır. Hasatta meyvekolay berelenebilir. Çelikle çoğaltılır.
• Kalembezi • Nizip / Gaziantep'in Nizip ilçesi ve Kilis.• İrili ufaklı ve yağ bakımından zengin meyveleri ileyağlık olarak değerlendirilir. İklime bağlı olarakhurma oluşturabilir. İri meyveleri siyah sofralıkolarak değerlendirilir.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri çokküçüktür. Altemans gösterir. Verimli.Soğuğa hassas, aşırı kuraklıkta meyvekalitesi düşer. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
> Kan Çelebi • Nizip / Gaziantep civan• Olgun meyve ve meyve özsuyu pembe-kırmızi
renktedir. Pembe olum döneminde çizme pembezeytin olarak işlenebilir. Yeşil sofralık olarakdeğerlendirilir.
İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir.Meyveleri çok iridir. Altemans gösterir.Verimi iyi. Soğuğa duyarlı. Çelikleçoğaltılır.
• Karamürsel • Karamürsel / Kocaeli'nin Karamürsel, Gebze,Su Gölcük ilçeleri ve Bursa civarı.• Su zeytin, • Toplam ağaç sayısı 200.000 adettir. Çok azKalamata oleaeuropein içerdiğinden işleme sırasında kolayca
tatlanır. Yağ oranı düşüktür. Kalamata zeytini adıaltında siyah sofralık olarak işlenir.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri çok iridir.Altemans gösterir. Verimi iyi. Soğuğaduyarlı. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
> Kilis Yağlık > Kilis / Kilis, Gaziantep'in Merkez ve Oğuzeli,Şanlıurfa'nın Merkez, Kahramanmaraş'ın Türkoğlu,Mardin'in Cizre ilçeleri.
• Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ağaç sayısının%52'sini, toplam ağaç varlığımızın %2,8'inioluşturur. Meyveleri yüksek oranda yağ içerir. Yağkalitesi yüksektir. Salkım şeklinde ve mercimekiriliğinde meyve oluşur. Hasadı zordur.
Orta düzeyde gelişir. Meyveleri çokküçüktür. Verimi iyidir.Mutlak altemansgösterir. Soğuğa karşı duyarlı değil. Çelikleve yumru ile çoğaltılır.
• Kiraz > Akhisar'ın Yayaköy kasabası / Manisa civarı• Topan Kiraz • Meyve sapı uzun olduğundan hasadı zordur. Olgunve Oval Kiraz meyveleri kiraza benzer. Siyah sofralık olarakadlı iki tipi var, değerlendirilir.
Kuvvetli gelişir. Meyveleri iridir. Şiddetlialtemans gösterir. Soğuğa karşı aşın duyarlıdeğil. Çelikle ve aşıyla çoğaltılır.
- 6 0 —
Adı veSinonimi
Orijini / Coğrafi Dağılımıve önemi Bazı ezellikleri
• Manzanilla • İspanya'nın Cordoba şehri / İspanya'nın Endülüs• Manzanillo Bölgesi, Amerika, İsrail ve Avustralya.
> Ülkemize 1974 yılında getirilmiştir. Toplam ağaçsayısı 160.000 adettir. Sofralık olarak değerlendirilir.İspanyol usulü yeşil sofralığa uygundur.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri ortairiliktedir. İyi bakım koşullarında düzenliürün verir. Verimi iyi. Kendi kendine yeterlitozlanır. Soğuğa duyarlıdır. Çelikleçoğaltılır.
• Memecik > Muğla / İzmir, Aydın, Manisa, Denizli, Muğla,• Taş arası, Antalya, Sinop, Kahramanmaraş, Kastamonu'yaAşıyel, Tekir, kadar geniş coğrafya.GalOmbe, • Ege Bölgesi ağaç varlığının %50'sinden fazlasını,Şehir, Yağlık, toplam ağaç varlığımızın %45,5'ini oluşturur. Yağlık
ve yeşil sofralık olarak değerlendirilir. Kaliteyönünden Ayvalık çeşidinden sonra gelir. İspanyolusulü yeşil zeytine işlenir. Çekirdeklerin çimlenmeoranı yüksektir.
İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir.Meyveleri iridir. Genelde şiddetli alternansgösterir. Verimli. Kısmen kendineverimlidir. Soğuğa ve kurağa karşı aşınduyarlı değildir. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
• Memeli > Menemen / İzmir'in Menemen, Kemalpaşa,• Emiralem, Manisa'nın Turgutlu ilçeleri.Ak zeytin, • 80.000 civarında ağaç sayısı bulunmaktadır. SofralıkÇekişte ve yağlık olarak değerlendirilir. Kalite yönünden
Memecik çeşidinden sonra gelir. Kırma zeytin veyaispanyol usulü işlemeye uygundur.
İyi gelişir. Meyveleri iridir. Alternansgösterir. Verimi iyidir. Kısmen kendineverimlidir. Sulanan koşullarda soğuğa karşıduyarlıdır. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
> Nizip yağlık > Nizip / Gaziantep'in Nizip, Kahramanmaraş'ınMerkez, Mardin'in Cizre ilçeleri.
> Güneydoğu Bölgesi ağaç varlığının %38'ini, toplamağaç varlığımızın %2'ini oluşturur. Yağ bakımındanoldukça zengindir. Kalite yönünden Kilis yağlık veHalhalı'dan sonra gelir. Siyah sofralık olarak dadeğerlendirilir. Hurma oluşumu görülebilir.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri iriliufaklıdır genelde küçüktür. Alternansgösterir. Verimi iyidir. Sıcağa ve kurağakarşı aşın duyarlı değildir. Aşı ve çelikleçoğaltılır.
• Samanlı > Karamürsel / Kocaeli'nin Karamürsel, Bursa'nın• Tatlı Zeytin. İznik ilçeleri.
> Toplam ağaç sayısı 10.000 adettir. Yeşil sofralıkolarak değerlendirilir. Oleuropein içeriği düşükolduğundan kısa surede tatlanır. Bu nedenle Tatlızeytin olarak da adlandırılır.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri ortairiliktedir. Kısmen alternans gösterir.Verimi orta düzeydedir. Soğuğa duyarlıdır.Çelikle ve dip sürgünleri ile çoğaltılır.
• Sarı Hasebi • Altınözü / Hatay civan.• Hasebi • 600.000 civarında ağaç sayısı bulunur. Akdeniz
Bölgesi ağaç varlığının %7,5'ini, toplam ağaçvarlığımızın %0.7'sini oluşturur. Yağlık ve siyahsofralık olarak değerlendirilir. Hurma oluşumugörülür.
İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir.Meyveleri küçüktür. Verimi düşüktür.Şiddetli alternans gösterir. Soğuğaduyarlıdır. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
«San ulak > Tarsus / İçel'in Merkez, Erdemli, Gülnar, Adana'nınSeyhan, Kozan, Yumurtalık ilçeleri.
• 500.000 civarında ağaç sayısı bulunmaktadır.Akdeniz Bölgesi ağaç varlığının %6'sını, toplamağaç varlığımızın °'oO,6'sını oluşturur. Siyah ve yeşilsofralık olarak değerlendirilir.
kuvvetli gelişir. Meyveleri orta iriliktedir.Altemans gösterir. Verimi orta düzeydedir.Soğuğa duyarlıdır. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
• Saurani > Altınözü / Hatay civarı.• Savrani > 500.000 civarında ağaç sayısı bulunmaktadır. Toplam
ağaç varlığımızın ?iO,6'sım oluşturmaktadır. Yağbakımından zengindir ve yağlık olarakdeğerlendirilir. Siyah ve yeşil sofralık olarak dadeğerlendirilir.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri küçüktür.Alternans gösterir. Verimlidir. Soğuğaduyarlıdır. Aşı ile çoğaltılır.
• Tavşan > Fethiye / Muğla'nın Fethiye, Antalya'nın Aksekiyüreği ilçeleri, Karaman.• Ters yaprak • 30.000 civarında ağaç sayısı bulunmaktadır.
özellikle Antalya'da yeşil sofralık, Muğla'da siyahsofralık olarak değerlendirilir. Yağ içerisi düşüktür.
Kuvvetli gelişir. Meyveleri çok iridir.Genellikle düzenli ürün verir. Verimi ortadüzeydedir. Hasatta meyve kolayberelenebilir. Aşı ile çoğaltılır.
- 6 1 —
Adı veSinonimi
Orijini / Coğrafi Dağılımıve önemi Bazı ezellikleri
Sulanan koşullarda çok kuvvetli gelişir.Meyveleri orta iriliktedir. İyi bakımşartlarında düzenli ürün verir. Verimi ortadüzeydedir. Soğuğa hassastır. Hasattameyve kolay berelenebilir. Aşı ve çelikleçoğaltılır.
• Uslu • Akhisar / Manisa'nın Akhisar, Turgutlu, İzmir'inKemalpaşa, Selçuk, Muğla'nın Merkez, Yatağanilçeleri.
• 900.000 civarında ağaç sayısı bulunmaktadır. Toplamağaç varlığımızın %1 'ini oluşturur. Meyvelerin tamolgunluktaki parlak koyu siyah rengi ve tadınedeniyle siyah sofralık olarak tercih edilmektedir.
• Ysğ çelebi • Gaziantep / Gaziantep'in Nizip ilçesi, Kilis.> Yağlık olarak değerlendirilir. Hasat Ona meyve
dökümü gOrfllür.
Orta kuvvette gelişir. Meyveleri iridir.Altemans gösterir. Verimi iyidir. Soğuğaduyarlıdır. Aşı ve çelikle çoğaltılır.
Kaynak: Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (ZAE)
Ağaç sıklığı ve Dikim Şekli : Su ve bitki besin maddeleri yarımda ışığın da verim ve kaliteyietkileyen bir faktördür. Ağacın mümkün olduğu kadar fazla güneş ışığını alacak yaprak yüzeyinesahip olması esastır. Bu, uygun dikim sıklığı ve dikim şekli, uygun budama ve terbiye ilesağlanabilir.
Sulanabilen ve kurak arazilerde ağaç yoğunluğu oldukça farklıdır. Geleneksel yetiştiriciliktedekara 10 ağaçtan daha az yoğunluk olurken, yağışın 700mm'in üstünde olduğu yerlerde ise dekara30 ağaç dikilir. Kurak koşullarda dekara 20-25, sulanan koşularda ise dekara 40-45 ağaçyoğunluktaki bahçelerde dikdörtgen dikim en uygun ışıklanmayı sağlamaktadır.
Toprak İşleme : Zeytinliklerde toprak işlemedeki amaç, topraktaki yabancı otlan yok etmek,buharlaşma ile su kaybını azaltmak, büyük ölçüde suyu toprakta tutmak, muhafaza etmektir.Yüzeysel kök sistemi nedeniyle toprak işlemenin derinden yapılmaması gerekir.
Yabancı otlar kontrol altına alındıktan sonra, daha fazla toprak işlemenin, daha fazla nemanlamına gelmediğini dikkate alarak yıllık toprak işleme sayısını azaltmak gerekir. En iyi sistem,arkasında mümkün olan en fazla bitki artığı bırakan yüzeysel toprak işlemedir. Aynca toprakişleme, topraktan fazla su kaybına neden olmayacağı zamanlarda yapılmalıdır. Ancak sonzamanlarda yapılan çalışmalar ile artık zeytin bahçelerinin otlu halde bırakılması ve sık aralıklarabiçilmesi tavsiye edilmektedir. Böylece hem erozyon kontrol edilmiş ve toprak korunmuş hem dehasat sırasında işler daha rahat yapılmış olacaktır.
Gübreleme: Doğru gübreleme bitkinin ihtiyacını ve topraktan alınamayan bitki besin maddesimiktarlarını karşılamalıdır. Bu nedenle mutlaka toprağın yetersizliğini belirlemek için toprak,bitkinin ihtiyacım belirlemek içinse yaprak analizleri yapılmalı ve gübreleme buna göreplanlanmalıdır. Toprağın yetersizliği ve bitkinin ihtiyacını belirlemek zordur. Zeytinyapraklarmdaid kritik besin maddesi düzeyleri Çizelge 4'de verilmiştir.
Çizelge 4. Zeytin Yapraklarındaki Kritik Besin Maddesi Seviyeleri(Temmuz Ayı Yaprak örneklerine Gflre)
Besin MaddesiN (%)
P (%)K(%)Ca (%)Mg(%)Mn (ppm)Zn (ppm)Cu (ppm)B (ppm)Na (ppm)Cl (ppm)
Eksik1,400,050,400,300,08
14
Yeterli1,50-2,000,10-0,30
>0.80>I,00>0,10>20>10>4
19-150
Fazla (toksik)
185>0,20>0,50
Kaynak: Özkaya 2004
- 6 2 -
Sulama : Zeytin ağacı kurak bitkisi olarak bilinir. Mevcut yağmur sulan ile idare eden birbitkidir. Ağacın morfolojik yapısı da buna imkan vermektedir. Dünyadaki zeytinlerin yaklaşık%7'si sulanmaktadır. Oysa su, verim ve kalite üzerine etkili önemli bir unsurdur. Yağış ile zeytindeverim arasında çok yakın bir ilişki vardır. Sulama yapılmayan bahçelerde yağışın miktarına bağlıolarak bir sonraki yılın verimi kolayca belirlenebilir. Örneğin kuraklık nedeniyle ispanya'da bu yıl(2006) verim oldukça düşünce Türkiye ihracatta oldukça avantajlı bir duruma geçmiştir.
Sonbahar ve kış periyodunda su toprakta depolanır ve sürgün gelişmesi ve dallannbüyümesinde kullanılır. Nisan ve Mayıs aylannda somak oluşumu ve çiçeklerime, suyun varlığınabağlı olarak meydana gelir ancak kurak yıllarda düşük miktarda su bulunduğunda bile meydanagelebilir. Haziranda meyve bağlama bazen su yetersizliğine rastlar. Meyve bağlama ve çekirdeksertleşmesi döneminde, önemli ölçüde meyve dökümü olur. Bunun nedenlerinden biri, ağacın su vebesin maddeleri şartlanna fizyolojik uyum sağlamasıdır. Yaz ortasında, bu dönemler geçtiktensonra, ağaçta gelişme faaliyetleri durur. Ancak eğer sonbaharda toprak nemli olursa dallar gelişir vegelecek yıl daha iyi ürün verebilir. Yağlık zeytinlerde yağ oluşumu ekim ve kasım aylannda enyüksek düzeydedir ve yeterli nem durumunda yağın kalitesi ve kantitesi iyileşir. Sonbahar yağışlangerekli nemi sağlayabilir ancak yağışlar yetersiz olursa, tedbir olarak sulama yapılır. Bunun ağacıngelişimi üzerine faydası vardır.
Sulama zeytinde verimi yaklaşık %30 oranında artınr. Ancak sulamanın yağ veriminidüşürdüğü yönünde yanlış bir inanış vardır. Bunun nedeni sulama ile ağaçta verim artarkenmeyvedeki su miktarı da artacaktır. Bu da oransal olarak yağ verimini düşük gösterecektir.
Budama : Budama, ağacı canlılığı ile uyumlu bir şekilde en yüksek verimliliktebulundurmak, gençlik dönemindeki verimsiz devreyi kısaltmak, gerileme, yaşlanma ve ölümdevresini geciktirmek suretiyle verimli devresini uzatarak vegetatif ve generatif fonksiyonlarıarasındaki dengeyi korumak için gereklidir. Verimsiz olan gençlik kısırlığı döneminde çok az,yetişkinlik devresinde hafif, ancak yaşlanmaya başlayınca eski duruma getirmek (gençleştirmek)için şiddetli budama yapılır. Fazla sık ve yuvarlak şekil verilmiş taçlann sürdürülmesi ışıktanfaydalanmayı engel olur.
A.5- Zeytin Fidancılığı
Özellikle çok yıllık bitkilerde genetik yapının devamını sağlayacak şekilde çoğaltmaönemlidir. Bazı istisnalar hariç, hemen hemen bütün çok yıllık odunsu bitkilerde çelik, aşı, daldırmagibi vegetatif çoğaltma yöntemleri kullanılır. Ancak bitkilerin bu metotlara gösterdikleri tepkiler,cins, tür ve hatta çeşidin genetik yapısı ve fizyolojik durumuna göre değişildik gösterir. Bu nedenle,her bitkinin ticari olarak çoğaltılabileceği bir, iki veya daha fazla çoğaltma yöntemi bulunmaktadır.
Vegetatif çoğaltma yöntemlerinin kendine özgü avantaj ve dezavantajlan vardır. Örneğin,birim bitkiden elde edilen birey sayısı düşük ve işgücü maliyeti yüksek olan daldırma yöntemi,zorunlu kalınmadığı sürece, ticari anlamda tercih edilmemektedir. Bunun yerine şu anda kullanımıen yaygın olan aşı veya çelik ile çoğaltma yöntemleri kullanılmaktadır. Çelikle çoğaltma yerineaşının kullanımı büyük çoğunlukla hastalık veya toprak yapısı gibi nedenlerden dolayızorunluluktan kaynaklanmaktadır. Kalifiye işgücü gerektirmesi ve fidan eldesi için gerekli süreninuzun olması nedeniyle, aşı ile çoğaltma yerine çelikle çoğaltma kullanılmaktadır.
Zeytincilikte fidan üretimi önemli bir sorundur. Zeytin fidanı genellikle vegetatif yöntemleelde edilmektedir. Türkiye genelinde kurum ve özel fidanlıklarda % 80'in üzerinde köklenmesikolay olan Gemlik çeşidi çoğaltılmakta ve satışa sunulmaktadır. Oysa her ekolojide bu kaliteli siyahsofralık çeşidin istenen verim ve kaliteyi vermesi mümkün değildir. Genelde standart olarak kabul
- 6 3 -
edebileceğimiz Gemlik hariç Domat, Ayvalık, Memecik gibi çeşitlere ait ismine doğru (çeşide özgükarakteristik özellikleri gösteren) ve talebi karşılayacak düzeyde fidan bulabilmek oldukça güçtür.Yöresel çeşitlere ait fidanları bulmak oldukça zordur. Son yıllarda özellikle Gaziantep Nizip'teyöresel çeşitlere ait fidan üretiminin yaygınlaştığı görülmektedir.
Zeytin fidanı üretim aşamalarında olması gerekenler:
Çeşit seçimi: Fidan üretiminde öncelikle hangi çeşit veya çeşitlerin çoğaltılacağına kararverilmelidir. Eğer herhangi bir adaptasyon çalışması yapılmamış ise yöreye ve bölgeye ait çeşitlerinfidanlarının yetiştirilmesi ve üreticilere tavsiye edilmesi gerekir. Fidanlığın kendine ait anaç/kalemparselinin olması ismine doğru standart fidan üretimi için oldukça önemlidir, özel olarak seçilmişçeşit veya tiplerden kurulu bir anaç/kalem parseli fidan üreticisinin tercih edilme nedeni olacaktır.
Anaç ve Kalem Parselinin Oluşturulması: Bir örnek ve ismine doğru fidan üretimininsağlanabilmesi için mutlaka fidanlığın kendine ait anaç ve kalem parsellerinin kurulmasıgerekmektedir. Bir veya en fazla iki yaşlı, ismine doğru çelik ve kalem alınabilecek anaçlık ve/veyakalem parsellerinin kurulması sırasında; eğer herhangi bir seleksiyon çalışması yapılmamış iseüreticilerin uzun yıllar gözlemleri sonucu en uygun ağaçlardan alınan çelik ve aşı ile kurulmasıtavsiye edilir. Böylece zaman içinde anaç ve kalem parseli üretici gözlemleri sonucu da olsaseçilmiş çeşit ve tiplere ait bir koleksiyon haline gelmiş olacaktır. Bu parsellerdeki ağaç seçimininamaca uygun ve dikkatli yapılması ileride meydana gelebilecek olan karışıklıkları ortadankaldıracaktır.
Çoğaltma Yöntemi: Çeliklerde köklerime problemi ile karşılanılması durumunda aşıyayönelmek gerekir. Ekonomik duruma bağlı olarak mikro-çoğaltım yöntemi de tercih edilebilir.Genelde standart çeşitlerimize ait çeliklerin köklenme kabiliyetleri; Bornova Zeytincilik AraştırmaEnstitüsü Koleksiyon Bahçesindeki ağaçlar üzerinde yapılan morfolojik ve biyolojik özelliklerinintanımlanması çalışması sırasında belirlenmiştir. Islah sonucu elde edilmiş anaç veya çeşidinekonomiye dahil edilebilmesi açısından tescil işlemlerinin tamamlanmasını takiben doku kültürüyöntemi ile çoğaltılması gerekmektedir.
Çoğaltim ve Alıştırma Yerinin Oluşturulması: Çoğaltım için köklendirme serası, tünel,alıştırma serası ve gölgeli alıştırma parseli, aşı parseli, tohum çimlendirme yastığı, mikro-çoğaltımlaboratuarı, iklim odası ve steril alıştırma serası gibi alt yapılara ihtiyaç bulunmaktadır.
Satış Öncesi Sertifikasyon İşlemleri: Üretim aşamasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü'ne veya yetkili kıldığı kurum ve kuruluşlarabaşvuruda bulunmak gerekmektedir. Sertifikalı fidan üretimi her zaman için bir hedef olmalı veüretimine garanti belgesi olarak sertifika almalıdır.
Türkiye Bitki Genetik Kaynaklan; Meyve ve Bağ Envanterinde listelenen; 117'si yerlitoplam 149 zeytin çeşidine sahip gen merkezine sahip olduğumuz halde, tescili yapılan çeşit sayısıoldukça azdır. Bu ise fidan üretiminde sertifikasyon konusunda büyük sıkıntı yaratmaktadır.
Zeytin Fidanı Üretiminde Ülkemizin Mevcut Durumu:Ülkemizde zeytin fidanı üretimi, çelikten köklendirme ve/veya çöğür üzerine aşı ile
yapılmaktadır, özel ve kamu kuruluşları tarafından yapılan fidan üretiminde kullanılan çeşitlerin% 95'inden fazlasını oluşturan; Ayvalık, Gemlik, Nizip yağlık, Manzanilla gibi çeşitler çelikle,Domat, Memecik, Yamalak şansı, Uslu, İzmir sofralık gibi çeşitler aşı ile üretilmektedir. Çelikleüretimde köklenme yüzdesi çeşide bağlı olarak değişmektedir. Yapılan çalışmalar çeşide göredeğişmekle birlikte zeytinde köklenme oranının % 50 ile % 95 arasında değiştiğini göstermektedir.Köklenme oranı yıllara göre mevsimsel değişmelerden, çelik alınan bahçelerin bakımından,
- 6 4 —
köklendirme ortamından, sera şartlanndan olumlu veya olumsuz olarak etkilenmektedir, özellikleçeşitlerimizin köklendirme şartlan konusunda yapılmış detaylı araştırmalar henüz mevcut değildir.Üreticiler her yıl aynı şartlan oluştursalar bile her yıl aynı köklerime oranını elde edememektedirler.
Sera ve tünel gibi uygun olmayan köklendirme ortamlarında yapılan fidan üretimi köklerimeyüzdesini düşürmektedir. Satış parsellerinin alt yapı problemleri de şaşırtmadan sonraki kayıptanartırmaktadır. IkJimlendirme el ile yapılmakta olup köklendirme esnasında dışarıdan gelebilecekbakteri ve mantar sporlarına karşı korumasızdır. Köklendirme işleminden sonra Şubat üretimindeköklü çelikler doğrudan fidan torbalarına şaşırtılmaktadır. Şaşırtma işlemi bölgelere göre Nisan-Mayıs-Haziran aylarında yapılmaktadır. Seradan doğrudan dışan şaşırtılan köklü çeliklerdealıştırma serası kullanılmadığı için iklim şartlarına bağlı olmakla birlikte % 10 ile % 50 arasındakayıp olmaktadır. Ağustos dönemi yapılan üretimde köklenen çelikler küçük saksılara şaşırtılarakseralara konmakta kışı serada geçirdikten sonra Nisan-Mayıs aylarında fidan torbalarınadikilmektedir. Bu aşamadaki şaşırtma kaybı % 10-15 olmakla birlikte kışın sıcaklık -6, -7 °Colduğunda genelde seralarda ısıtma olmadığı için kayıplar daha fazla olmaktadır.
Şaşırtma yapılan fidanların bakımında da sorunlar vardır. Şaşırtmadan sonra kök hacminiartırmak için gübreleme yapılmamakta ancak sürgün faaliyetini artırıcı yönde aşın azotlu gübrelemeyapılmaktadır. Mevsim sonunda kışa girerken fidanların yapısını kuvvetlendirici potasyumlu ve izelement takviyeli gübreleme yapılmadığı için fidanlar ilk donlardan etkilenmekte ve kurumalarolmaktadır. Eksik gübreleme ile yetiştirilen fidanlarda satıştan sonra gittiği bölgelerde uyumproblemleri yaşanmakta hatta bahçe tesisinden sonra dikilen fidanlar kurumaktadır. Bu durumçiftçilerin büyük maddi kayıplar yaşamasına sebep olmaktadır.
Fidan üreticileri genellikle 40 ile 120 bin adet arasında üretim yapan küçük çaplı işletmelerşeklindedir. Ülkemizde büyük miktarlarda, toplu zeytin fidanı alımım valilikler, il özel idareleri veil tarım müdürlükleri yapmaktadır. Fidan alımı için ihaleler yapılmakta üreticiler ihale şartlangereği fiyat kırarak satışı gerçekleştirmektedirler. Oluşan rekabet ortamı fidan üreticilerini bazenzararına bazen de çok düşük karlarla fidan satmaya zorlamaktadır. Bu durum sektörün gelişmesiniengellemekte ve kaliteyi düşürmektedir. Bu nedenle fidan üreticisi birliklerinin kurulması önemliolacaktır.
İller Bazında İl Özel İdare Kaynaklı (Ücretli veya Ücretsiz) Dağıtılan Zeytin FidanıSayılan:
Aydın İli: 2002-2005 yıllan arasında İl Özel İdare kaynaklı karşılanan 126.500 adet, üreticitarafından karşılanan 43.650 adet fidan dağıtılmıştır.
Adana İli: 1996-2005 yıllan arasında toplam 1.370.035 adet zeytin fidanı dağıtılmış olupbunun % 50 si İl özel tdare kaynaklıdır.
Antalya İli: 1996-2005 yıllan arasında 282.381 adet zeytin fidanı dağıtılmış ti özel İdaresitarafından karşılanmıştır. Aynca 1995-2004 yıllan arasında dağıtılan toplam 67.000 adet zeytinfidanı ise üretici tarafından karşılanmıştır.
Balıkesir İli: 1995-2006 yıllan arasında toplam 113.840 adet zeytin fidanı dağıtılmıştır.Bunun tamamı İl Özel İdare tarafından karşılanmıştır.
Bursa İli : 1998-1999-2001-2005 yıllan arasında toplam 62.105 adet zeytin fidanıdağıtılmıştır. Bunun tamamı Tanm İl Müdürlüğü ve İl Özel İdare tarafından karşılanmıştır.
- 6 5 -
Çanakkale tli: 1995-2005 yıllan arasında toplam 333.340 adet zeytin fidanı dağıtılmış olup,bunun 239 900 adedi özel İdare tarafından karşılanmıştır.
Denizli İli: 1995-2006 yıllan arasında toplam 473.340 adet zeytin fidanı dağıtılmıştır. Bunun192.869 adedi ti özel İdaresi tarafından karşılanmıştır.
Gaziantep İli: 1998-2006 yıllan arasında toplam 988.100 adet zeytin fidanı dağıtılmıştır.Dağıtılan fidanların tamamı İl özel İdare tarafından karşılanmıştır.
Hatay İli: 1998-2006 yıllan arasında 5.529.894 adet zeytin fidanı dağıtılmıştır. Dağıtılanfidanların tamamı İl özel İdaresi tarafından karşılanmıştır.
İzmir İli: 1996-2003 yıllan arasında toplam 41.580 adet zeytin fidam üreticilere bedelliolarak dağıtılmıştır. 2003-2005 yıllan arasında 1.823.595 adet zeytin fidanı İl özel İdaresitarafından dağıtılmış olup, bunun 879.456 adetinden çiftçi katkısı alınmıştır.
Kilis İli: 2002-2006 yıllan arasında 635.000 adet zeytin fidam dağıtılmıştır. Üretici ve İlözel İdare katkısı %50 olarak alınmıştır.
K.Maraş İli: 1996-2006 yıllan arasında Ü özel İdare tarafından 565.760 adet zeytin fidamdağıtılmıştır.
Muğla İli: 1995-2006 yıllan arasında toplam 607.750 adet zeytin fidanı dağıtılmıştır.Toplam dağıtılan fidan değeri olan 1.075.631 YTL 'nin 315.200 YTL'si üretici tarafındankarşılanmıştır.
Manisa İli: 1999-2006 yıllan arasında toplam 362.571 adet zeytin fidanı dağıtılmıştır.Dağıtılan fidanlar Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonu, Köylere Hizmet Götürme Birliği,İl özel İdaresi ve Genel Bütçeden karşılanmıştır.
Mardin İli: 1995-2000 yıllan arasında toplam 15.200 adet İl Müdürlüğü tarafından ücretsizzeytin fidanı dağıtılmıştır. 2001-2006 yıllan arasında ise 137.550 adet fidan İl özel İdaresitarafından dağıtılmıştır.
Osmaniye İli: 1995-2005 yıllan arasında toplam 1.402.617 adet zeytin fidanı dağıtılmıştır.Sadece 8.750 adetlik kısmı üretici tarafından karşılanmıştır.
Şanlıurfa İli: 2005-2006 yıllan arasında İl özel İdare tarafından 270.000 adet zeytin fidanıdağıtılmıştır. (Kaynak: TKB-TÜGEM)
A.6- Zeytinin tnsan Sağlığı Yönünden önemi
Zeytin meyvesi sofralık ve yağlık olmak üzere iki şekilde değerlendirilir. Sofralık zeytin,yeşil veya siyah olum saftıalannda hasat edilip, salamura edilirse yeşil veya siyah sofralık zeytinolarak tüketime hazır olmuş olur.
Yenebilen 100 g siyah ve yeşil zeytinin besin değerleri Çizelge 5'de verilmiştir. Yağ içeriğiile enerji miktan siyah zeytinde yeşil zeytine göre daha yüksek iken, özellikle A vitamini, demir vekalsiyum yönünden tersi bir durum olduğu aşağıdaki Çizelgeden incelenebilir.
- 6 6 —
Çizelge 5. Sofralık zeytinin besin değeri.
Enerji (kalori)Yag(g)Karbonhidrat (g)Protein (g)Kalsiyum (mg)Demir (mg)Vitamin A (IU)Vitamin Bı (mg)Vitamin B2 (mg)Niasin (mg)Vitamin C (mg)
Siyah zeytin(40-50 adet)
20721.01.11.8771.660
0.020.020.20
Yeşil zeytin(40-50 adet)
14413.52.81.5902.03000.020.020.10
Kaynak: Özkaya, 2004
Çizelge 6. Zeytin meyvesinin fiziksel Özellikleri ve bileşimi.
Fiziksel özelliklerDane ağırlığıÇekirdek oranıEt (pulp) oranıMeyve kabuğu
2-12 g% 13-30% 66-85
% 1.5-3.5
Tipik zeytin bileşimiSuYağProteinSelülozŞekerKül
%50%22%1.6% 5.8% 19.1% 1.5
Kaynak: Özkaya, 2004
Zeytin meyvesinin fiziksel özellikleri ve bileşimi ile ilgili Çizelge 6'da ortalama % 22 olarakverilen yağ içeriğinin aslında % 13 ile % 30 arasında olduğu ve bunda çeşidin büyük etkisininbulunduğu dikkate alınmalıdır.
Yemeklik bitkisel yağların kimyasal bileşimi (Çizelge 7), zeytinyağının kimyasal bileşimi(Çizelge 8) ile karşılaştırıldığında tekli doymamış yağ asitlerinden oleik asit oranının zeytinyağındayüksek olduğu görülebilir.
Çizelge 7. Bazı yemeklik bitkisel yağların kimyasal bileşimi
Palmitik asit (%)Stearik asit (%)
Oleik asit (%)Linoleik asit (%)Linolenik asit (%)Tokoferoller (mg/kg)
Ayçiçek3-101-10
14-6520-75<0.7
250
Soya7-14
1,4-5,5
19-3044-624-11
175
Mısır
8-190,5-419-50
34-62<2.0
200Kaynak: özkaya 2004
Yağ asitleri insan beslenmesi yönünden önemli olduğu halde çift bağın sayısı ve bu bağınyağ asidi molekülü üzerinde ilk bulunduğu yer, asıl önemli noktayı oluşturmaktadır. İnsan vücuduilk çift bağı sondan 3. ve 6. karbon atomunda olan, iki veya daha fazla çift bağ içeren, yağ asitlerini
- 6 7 -
sentezleyemediği için elzem yağ asitleri olarak kabul edilmektedir. Bu yağ asitleri genelliklebitkisel yağların yanı sıra; balık ve diğer su ürünleri ile insan sütünde bulunmaktadır.
Çizelge 8. Zeytinyağının Kimyasal Bileşimi.BileşimlerTrigliseritler
Doymuş yağ asitleriPalmitik asit(C 16:0)Stearik asit(C 18:0)
Tekli doymamış yağ asitleriOleik asit(C18: l ,n-9Î_Palmitoleik asit(C 16:1)
Çoklu doymamış yağ asitleriLinoleik asit(C18:2,n-6)Linolenik asit(C18:3,n-3)
Trigliserit olmayan öğelerTokoferoller(Vitamin E)PolifenollerKolesterol
Oranı - Miktarı% 99.8
% 14% 7.5-20
% 0.5-5.0
% 7 2% 55-83
% 0.3-3.5
% 1 2% 3.5-21
% 0.0-1.5
% 0.2150mg/kg
300 mg/kg0
Not : Doymamış yağ asitleri, molekülde çift bağın sayısı ve bulunduğu yere göredizilmektedir. Yağ asidi molekülünün sonundan başına doğru ilk çift bağın bulunduğu yer"n" işaretiyle gösterilmektedir. Örneğin, oleik asit (C 18:1, n-9) şeklinde ifade edilir. Bununanlamı; oleik asit 18 karbon atomundan oluşmakta, molekülde bir tane çift bağ bulunmaktave bu çift bağ sondan dokuzuncu karbon atomunda bulunmaktadır.
Kaynak: Özkaya, 2004
Akdeniz ülkelerinde temel besin kaynaklarından birisi zeytinyağı olduğu için bu ülkelerdeözellikle, doymuş yağ ve diğer sıvı yağlar ile beslenen ABD ve Kuzey Avrupa ülkelerine oranladaha az kalp-damar rahatsızlıkları saptanmıştır. Kişi başına yaklaşık 20 kg zeytinyağı tüketenYunanistan'ın en önemli zeytinyağı üretim bölgesi olan Girit adasında yaşayan insanlarda beslenmealışkanlıklarına bağlı olarak, kalp-damar hastalıklarına yok denecek kadar az rastlanırken, 1970'liyıllarda beslenme alışkanlıklarının değişerek doymuş yağ içeren kırmızı ete yönelmesinden sonra,hasta sayısı artmıştır.
Özellikle kalp-damar hastalıkları sorunu yüksek olan ülkelerde zeytinyağına karşı ilgigittikçe artmaktadır. Zeytinyağı kullanımının önemi anlaşıldıktan sonra, özellikle kalp-damarhastalığı riski yüksek olan kişilerde, günlük diyette bulunması gereken yağ asitleri; tüketilen yağınüçte biri doymuş, üçte biri tekli doymamış ve diğer üçte biri ise çoklu doymamış yağ asitleri olacakşekilde yeniden düzenlenmiştir.
— 68 —
B- ZEYTİNYAĞI
Zeytinyağı; zeytinin preslenmesiyle elde edilen, herhangi bir kimyasal işleme tabitutulmadan da doğrudan tüketilebilen doğal meyve yağıdır. Zeytinyağı bu haliyle meyve suyunabenzetilir. Bitkisel yağlar içerisinde fiziksel metotlarla üretilebilen tek yağ olması zeytinyağınınsahip olduğu bir ayrıcalıktır. Son yıllarda bu özelliği nedeniyle zeytinyağı sadece üretimi yapılanülkelerde değil, sağlıklı yaşam idealini ilke edinen ülkelerde de tüketilmeye başlanmıştır. Zeytinağacının meyvelerinin (her zeytin meyvesi yaklaşık ağırlığının % 20-30'u kadar yağ içerir) normaliriliğini aldığı ve yağ teşekkülünün en yüksek seviyeyĞ ulaştığı dönemde hasat edilerek çeşitlimetotlarla yağının çıkarılması ile zeytinyağı elde edilir.
Zeytinyağı Eldesinde Verim ve Kalitenin Artırılması İçin;
Zeytinin ağaçtan toplanma zamanı çok iyi tayin edilmelidir. Toplama sırasındaki yağmiktarının maksimum düzeyde olması verim açısından ayrı bir önem taşımaktadır.Bu amaçlaüretici bilinçlendirilmen, kurslar açılarak eğitilmesi sağlanmalıdır.
Zeytin hasadını mümkün olduğu kadar ağacı ve zeytini zedelemeden yapmakgerekmektedir. Bu amaçla zeytin hasadı için uygunluğu kanıtlanmış makineler veya elle toplama enuygunudur. Sırıkla hasattan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
Zeytin tanelerinin ezilmeden ve bozulmadan zeytinyağı işletmesine nakli elde edilecekzeytinyağının kalitesi üzerine etki eden en önemli faktörlerden biridir. Ülkemizde genellikle 60-70kg'lik çuval ve küfelerle taşman zeytinler daha taşıma sırasında hızla bozularak yağ kalitesidüşmektedir.Bunu önlemek için taşımada en çok 30-40 kg zeytin taşınabilen plastik kasalarınkullanılması uygun görülmektedir.
Zeytinyağı elde edilmesi amacıyla işletmelere getirilen zeytinler çuval ya da yığınlarhalinde beklerken hızla bozulmaktadır. Zeytinin bileşiminde bulunan enzimlerin (özellikle lipazenzûni)ve suyun etkisiyle; hidrolitik, oksidatif, ve mikrobiyal bozulmalar nedeniyle zeytininbileşiminde bulunan yağ daha zeytinden elde edilmeden hızla bozulmaya uğramaktadır.Bunuönlemek için zeytinyağı işletmelerine getirilen zeytinlerin bekletilmeden hemen yağının çıkarılmaküzere işletmeye alınması gerekmektedir.Bu mümkün olmazsa bekletme işleminin 150*75*10 cmboyutlarında alttan ızgarah ve içlerine en fazla 10 cm yükseklikte zeytin konan kerevetler içerisindeyapılması yağ kalitesinin kısmen de olsa bozulmasını önleme yönünde olumlu etki yapacaktır.
özellikle klasik (kesikli) sistemle çalışan zeytinyağı işletmelerinde zeytinler yıkanmadığıgibi kırma işlemi de yapılmamakta zeytinler doğrudan dikbaş değirmenlere boşaltılarak ezmeişlemine tabi tutulmaktadır.Verim ve kalite açısından bu iki işlemin yapılmasının ayn bir önemibuIunmaktadır.Ayrıca dik baş değirmenlere kapasitenin üzerinde (ort. 300 kg) zeytinin ezilmeküzere boşaltılması sonucu ezme işlemi tam yapılamamakta bu durum yağ kaybına nedenolmaktadır.
Klasik sistemle zeytinyağı elde edilen işletmelerde ;zeytin hsmuru; mengene, hidrolik presve süper pres olmak üzere farklı ekipmanlar kullanılarak sıkılmaktadır. Türkiye'de süper preslerinsayısı hidrolik preslere göre daha azdir.Halbuki sıkma işlemi sırasında 12 inçlik hidrolik preslerde1 santimetrekareye uygulanabilen basınç 17,3 kg olduğu halde 16 inçlik süper preslerdesantimetrekareye 30,8 kg basınç uygulanmaktadır. Bu durum pirinada kalan yağ miktarına etkiederek; süper preslerle elde edilen pirinada yaklaşık % 6 yağ kalırken, hidrolik preslerle elde edilenpirinada bu oran %10'a çıkabilmektedir.Mengene ve sulu sistemle çalışan işletmelerde ise buoranın %13 civarına kadar yükseldiği belirlenmiştir. Süper presler yerine mengene ve hidrolik
- 6 9 -
presler kullanılarak elde edilen pirinada % 7- % 4 oranında fazla yağın kalması önemli orandazeytinyağı kaybının meydana gelmesi demektir.Bu nedenle zeytinden yağ elde edilmesindemümkünse sürekli çalışan 2 fazlı santrifüjlü sistemler ile süper presle çalışan klasik sistemlerkullanılması önerilebilir. Pirinada yüksek oranda yağ kaybına sebep olan mengeneli veya hidrolikpresle çalışan sistemlerin kullanılması yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı uygungörülmemektedir.
Karasuyun yağdan ayrılması: Türkiye'de karasuyun yağdan ayrılmasında özellikle küçükişletmelerde polima veya dağon denilen havuzlardan yararlanılmaktadır. Bu havuzlarda zeytinyağıkarasudan yoğunluk farkından dolayı bekletilerek ayrılır. Ancak ayırım tam olmadığından yaklaşık%l-2 oranında yağ karasu ile birlikte atık olarak akar gider. Bu kaybın önlenmesi için tümzeytinyağı işletmeleri için karasudan yağm ayrılmasını sağlamak amacıyla yüksek devirlisantrifüjlerin kullanılmasının zorunlu hale getirilmesi uygun olacaktır.
Süzme ve depolama: Karasudan çeşitli yöntemlerle ayrılan zeytinyağı hala bir miktar su ilezeytin meyvesi ve çekirdeğinden gelen safsızlık içerir. Bunlardan arındırılarak berrak zeytinyağıelde etmek gerekir. Bu amaçla elde edilen yağın modern filtreler kullanılarak süzülmesigerekmektedir.Ancak bir çok işletmede filtre bulunmadığı için süzme işlemi yapılamamakta bununyerine yağ birkaç ay depolarda bekletilerek yağın su ve tortudan ayrılması sağlanmaktadır. Busırada yağ kalitesi düşmektedir. Bu nedenle kaliteli ve stabil bir yağ elde etmek için santrifüjdençıkan yağ mutlaka filtre edilmelidir. Zeytinyağının depolanmasında kullanılacak kaplarınbileşiminde bakır, demir, mangan ve krom gibi elementlerin bulunması çok sakıncalıdır. Buelementler serbest radikal ve hidroperoksit oluşumunu hızlandırarak yağm bozulmasına nedenolurlar.Bu nedenle ;paslanmaz çelikten yapılmış depolar ile içleri kalaylanmış bondon ve emayekaplar depolamada kullanılabilir. Depolama sırasında yağ depolama kapları tümüyle doldurulmalıağızları sıkıca kapanarak hava oksijeninin girmesi önlenmelidir.Yağda çözünmüş halde bulunanhava oksijeninin elimine edilmesi için zeytinyağından inert bir gaz tercihen azot gazı geçirilerekdepo kapağı kapatılmalıdır. Ayrıca depolamada ışığı geçiren saydam veya yan saydam malzemekullanılıyorsa yağların ışıkla teması kesilmeli(karanlık bir yerde depolama yapılarak) ve yağlarmümkün olduğu kadar düşük sıcaklıkta depolanmalıdır. Ayrıca jyağların kötü kokulan adsorbeetme özellikleri bulunduğundan depolama kaplannın temiz ve kokusuz olmasına özengösterilmelidir. (Kaynak: Mustafa Kemal Ünal, 2006)
B.1- Dünya'da re Avrupa Birliği'nde Zeytinyağı
B.l.l- Üretim
Dünya'da zeytinyağı üretimi aşağıda yer alan Şekil 5'den görüleceği üzere genelde artan bireğilim göstermektedir. Şekil 6 ve Çizelge 9'da yer alan ülkeler bazında zeytinyağı üretimrakamlanna bakıldığında, 1990/91 sezonundan başlayarak 16 yıllık üretim periyodunu içine alan1990/94-2005/06 sezonlan ortalama Dünya üretimi yaklaşık 2.32Û.000 ton, Avrupa Birliği'nin(AB) üretimi ise 1.800.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Ortalama duaya üretiminde yaklaşık % 78paya AB'nin, % 7 paya Tunus'un ve % 4'lük paya ise ülkemizin sahip olduğu görülmektedir.
- 7 0 -
Şekil 5. Dünya Zeytinyağı Üretimi
DÜNYA ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ I
I DÜNYA ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ (1.000 Ton) I
3.5003.00015002.0001.5001.000500O
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
Şekil 6. Dünyada Zeytinyağı Üretimi (1990/1991-2005/2006 Ortalamalan) '
_Tunus
Türkiye Diğerleri
7Btt:/}^i7:S^?^'x!;:-~^
Kaynak Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
Çizelge 9: Dünya Zeytinyağı
ÜLKELER
AB
TUNUS
TÜRKİYE
SURİYE
FAS
CEZAYİR
ARJANTİN
ÜRDÜN
FİLİSTİN
LİBYA
LÜBNAN
HIRVATİSTAN
AVUSTRALYA
İSRAİL
İRAN
MEKSİKA
MISIR
ABDSIRBİSTAN-KARADAC
DİĞER (İLKELER
DONYAÜRETIMI
1990/91
994,0
175,0
80,0
83,0
36,0
6,0
8,0
8,0
0,0
7,0
6,0
0,0
0,0
8,0
0,5
2,5
0,5
1,0
3,5
34,0
1.421,0
Üretimi (1990/199
1991/92
1.719,0
250,0
60,0
42,0
50,0
37,0
9,0
5,0
0,0
10,0
5,0
0,0
0,0
2,5
0,5
2,0
1.0
0,5
2,0
10,5
2.197,0
1992/93
1.391,5
120,0
56,0
86,0
38,0
27,0
10,0
14,0
31,0
6,0
8,0
0,0
0,0
7,5
2,0
2,0
1,0
1,0
1,5
9,0
1.805,5
-2005/2006(tahmin)) (1.000 ton)
1993/94
1.359,5
235,0
48,0
65,0
40,0
21,0
8,0
12,5
1,0
8,0
2,0
0,0
0,0
1,5
3,0
3,0
1,0
4,5
2,0
10,0
1.818,0
1994/95
1.371,0
100,0
160,0
90,0
45J)
16,5
6,5
13,5
8,0
6,5
5,0
0,0
0,0
5,5
1,5
2,0
1,0
1,0
2,5
10,0
1.838,5
1995/96
1.403,5
60,0
40,0
76,0
35,0
51,5
11,0
14,0
12,0
4,0
5,0
0,0
0,0
5,0
3,0
2,0
2,5
LP_
1,5
8,5
1.729,5
1996/97
1.754,5
270,0
200,0
125,0
110,0
50,5
11,5
23,0
12,0
10,0
6,5
0.0
0,0
5,5
1,5
2,5
0,5
1,0
0,5
10,5
2.586,5
1997/98
2.116,5
93,0
40,0
70,0
70,0
15,0
8,0
14,0
9,0
6,0
3,5
1,5
0,0
3,0
3,0
2,0
1,0
1,0
0,5
8,5
2.458,5
1998/99
1.707,0
215,0
170,0
115,0
65,0
54,5
6,5
21,5
5.5
8,0
7,0
5,0
0,5
4.5
2,5
2.5
0,5
1.0
1,0
10
2395,0
1999/0
1.878,5
210,0
70,0
81,0
40,0
33,5
11,0
6,5
2,0
7,0
5,0
9,0
0,5
2,5
2,5
1,0
2,5
1.0
1,0
10
2368,0
2000/1
1.940,5
130,0
175,0
165,0
35,0
26,5
4,0
27,0
20,0
4,0
6,0
5,5
1,0
7,0
3,0
1,5
°>5
0,5
0,5
13
2.558.0
2001/2
2.463,5
35,0
651
92,0
60,0
25,5
10,0
14,0
18,0
7,0
5,0
5,0
1,0
3,5
2,5
2,0
1,5
0,5
0,5
14
2.818,0
2 0 0 »
1.942,5
72.0
140,0
165,0
45,0
15,0
11,0
28,0
21,5
6,5
6,0
7,0
2,0
9,0
1,5
2,5
5,0
1.0
0,5
14,5
2.488,0
2003/4
2.448,0
280,0
79,0
110,0
100,0
69,5
13,5
25,0
5,0
12,5
7,5
3,0
24
3,0
2,5
2,5
2,0
1,0
0,5
7,0
3.167,0
2004/5
2.353,5
130,0
1454)
175,0
50,0
33,5
10,0
29,0
20,0
12,5
6,0
5,0
4,5
9,5
4,0
2,5
2,5
1,0
0,5
7,0
2.994,0
2005/6
1.947,5
200,0
112,0
100,0
75,0
47.5
25,0
20,0
10,0
9,0
5,5
5,5
5,0
4,0
4,0
2,5
2.5
1,0
0.5
8,0
25763
I
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
- 7 2 —
AB içerisindeki önemli üreticiler ise, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Portekiz'dir. Son 16yıllık ortalama dünya üretimi içerisinde % 78 paya sahip olan AB üretiminin % 47'sini İspanya,% 30'unu İtalya, %21'ini Yunanistan oluşturmaktadır.
Şekil 7. AB Zeytinyağı Üretimi
AB ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ (1,000 TON)
Kaynak: UZK
Şekil 8. AB Zeytinyağı Üretimi (1990/1991-2005/2006 Ort)
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
Çizelge 10: Avrupa Biri
İSPANYA
İ T İ İ Y A :•-•'•,••
YUNANİSTAN
FOKEEktZİfâİ5A'" ::" i'"-''StÖVEJYA- '
Ö P ^ ••••••
Â^ÜKETİMİ
ğinde (AB) Zeytinyağı Üretimi (1990/1991-2005/2006(tahmin)) (1.000 ton)
1990/91-
639,4
163,3
170,0
20,0
1,0
0,0
0,0
993,7
1991/92
593,0
674,5
385,0
62,0
430,0
0,0
1.718,8
•1992$
623,1
435,0
310,0
22,0
W0,0
0,0
1.391,7
^ 9 4 '
550,9
520,0
254,0
32,1
2,3
0,0
0,0
1.359,3
-199^95
538,8
448,0
350,0
32,2
0,0
0,0
1371,0
İ9p337,6
620,0
400,0
43,7
230,0
0,0
1.403,6
$3&!!S£Z£
9473
370,0
390,0
44,8
230,0
0,0
1.754,6
1.077,0
620,0
375,0
42,0
2,7
0,0
0,0
1116,7
HSpk791,9
4033
473,0
35,1
3,4
0,0
0,0
1.706,9
51999/0
669,1
735,0
420,0
50,2
4,1
0,0
0,0
1.878,4
Î2000/1!
973,7
509,0
430,0
24,6
3,2
0,0
0,0
1.9403
1.411,4
656,7
3583
33,7
3,6
0,0
0,0
1463,7
§2002/3
861,1
634,0
414,0
28,9
4,7
0,0
0,0
1.942,7
^ 2 0 0 ^
1.412,0
685,0
308,0
31,2
4,6
0^
7,0
2.448,0
5W9803
879^)
435^)
46,4
4,7
0,4
73
13533
»2005/6
880,0
600,0
424,0
30,0
5,0
0,48,0
1.947,4Kaynak Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
- 7 4 —
B.1.2- İthalat
Dünya zeytinyağı ithalatı Şekil 9'dan görüleceği üzere genelde artan bir eğilimgöstermektedir. Çizelge 11'de görülen 16 yıllık üretim periyodunu içine alan 1990/91-2005/06dönemi ortalama Dünya ithalatı 462.000 ton, AB'nin ithalatı ise 146.000 ton olarak gerçekleşmiştir.Şekil 9'dan da görüldüğü gibi, AB'nin zeytinyağı ithalatında son 3 yıl içerisinde büyük artışlargörülmektedir.
Şekil 9. Dünya Zeytinyağı İthalatı
[DÜNYA ZEYTİNYAĞI İTHALATI (LOOO TON) I
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Şekil 10. AB Zeytinyağı İthalatı
AB ZEYTİNYAĞI İTHALATI (1.000 TON)
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Çizelge 11. Dünya Zeytinyağı İthalatı (1990/l99l-200S/2006(tahmin) (1.000 ton)
ÜLKELER
AB
ABD
JAPONYA
AVUSTRALYA
BREZİLYA
KANADA
İSRAİL
İSVİÇRE
MEKSİKA
RUSYA
S.ARABİSTAN
TAİVVAN
İRAN
HIRVATİSTAN
LİBYA
FAS
TUNUS
TÜRKİYE
SURİYE
CEZAYİR
AIMANTİN
ÜRI)(İN
FİLİSTİN
LÜBNAN
MISIR
DİĞER ÜLKELER
DÜNYA İTHALATI
1990/91
125,5
90,0
4,0
13,5
13,5
10,0
0,0
3,0
1,5
5,0
6,5
0,0
2,0
0,0
5.0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
1,0
0.0
1,5
ı.o27,0
310,0
1991/92
135,5
87,5
4,5
12,5
11,0
10,0
1,0
3,0
2,0
9,0
7,0
0,0
2,0
0,0
10,0
1,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
8,5
0,0
3,5
0.0
38,5
346,5
1992/93
101,0
108,5
5,0
17,0
17,0
13,0
0,0
3,0
2,0
5,0
7,0
0,0
0,5
0,0
1,0
3,0
0,0
14
0,0
0,0
0,0
4,0
0,0
0,5
1.0
33,0
323,0
1993/94
153,0
111,5
6,5
16,0
14,5
12,0
1,0
3,0
2,0
6,0
5,0
0,0
0,5
0,0
1,5
2,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
8,0
0,0
2,0
0,5
33,0
378,0
1994/95
179,0
121,5
8,5
19,0
23,5
15,0
1,5
4,0
1,0
5,5
5,0
0,0
1,0
0,0
1,5
2,5
0,0
0,0
0,0
0,0
0,5
7,0
0,0
3,0
1.0
36,5
4364
1995/%
73,5
105,0
16,5
16,0
19,0
14,0
3,5
3,5
1,0
1,0
4,0
0,0
2,0
0,0
1,0
0,5
0,0
0,0
0,0
0,0
0,5
0,5
0,0
4,0
0,5
22^
2884
1996/97
1454
140,5
26,0
21,5
24,5
19,0
2,0
5,0
3,5
1,5
5,0
0,0
2,0
0,0
1,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
6,5
0,5
0,0
3,5
0,5
29,5
4374
1997/98
118,0
144,0
34,0
17,5
29,0
174
2,5
5,5
2,5
1,5
5,0
44
1,0
0,5
1,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
7,0
2,0
0,0
4,0
0,5
25,5
423,0
1998/99
225,5
155,0
28,5
234
234
18,5
5,0
6,0
2,5
2,0
54
7,0
0,0
0,5
10,0
0,5
0,0
1,0
0,0
0,0
34
0,0
0,0
34
0,5
29
551,0
1999/0
116,5
175,0
27,0
25,0
25,0
23,0
10,0
8,0
4,0
3,0
4,5
6,0
0,0
1,0
1,0
4,0
0,0
2,0
0,0
1,0
2,0
1,5
0,0
3,0
04
36
479,0
2000/1
127,0
200,0
29,0
30,0
25,0
25,5
7,0
8,0
5,0
4J)
4,0
8,0
0,0
2,0
3,0
44
0,0
0,0
0,0
0,0
54
0,5
0,0
2,0
0,5
26,5
517,0
2001/2
42,5
193,0
31,5
26,5
224
24,0
104
9,0
6,0
4±0
5,0
6,5
0,0
1,5
1,0
5,0
0,0
0,0
0,0
1,0
0,5
0,0
0,0
2,0
0,5
44,5
437,0
2002/3
93,5
1914
30,5
314
21,0
25,0
6,0
10,0
10,0
6J>
7,0
5,5
0,0
0,5
2,0
10,5
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,5
41,5
4924
2003/4
231,5
226,0
32,0
31,0
23,5
26,0
10,5
11,0
10,0
7,0
74
4,0
1,0
0,5
2,0
1,5
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
38,0
663,0
2004/5
214,5
228,0
32,5
28,5
25,5
26,0
8,0
n,o10,0
7,0
5,0
4,5
2,0
0,5
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
31,0
634,0
2005/6
258,0
233,0
32,5
29,0
28,0
26,0
12,0
10,5
9,0
6,0
4,5
4,0
1,0
04
0.0
0,0
0,0
. «fi0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
28,5
6824
I
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Çizelge 12'den son 16 yıllık ortalama AB ithalat rakamlan incelendiğinde; İtalya'nın 107.000 ton, İspanya'nın ise 34.000 ton ithalat yaptığıgörülmektedir. % 73'lük pay ile İtalya AB içinde en fazla ithalat yapan ülke konumundadır.
Çizelge 12. Avnıpa Birliğinde Zeytinyağı İthalatı (1990/1991 -2005/2006<tahmin) (1.000 ton)
ÜLKELER
İTALYA
İSPANYA
PORTEKİZ
FRANSA
YUNANİSTAN
DİĞER AB ÜLKELERİ
AB İTHALATI
1990/91
95,7
26,7
0,0
2,70,0
0,4
125,5
1991/92
90,0
31,0
0,0
13,9
0,1
0,4
135,4
1992/93
65,5
13,1
0,9
20,9
0,0
0,4
100,8
1993/94
91,5
54,0
4,4
2,6
0,0
0,3
152,8
1994/95
107,5
61,6
8,2
0,6
0,2
0,9
179,0
1995/96
46,0
24,0
1,7
0,9
0,1
1,0
73,7
1996/97
106,6
35,5
1,7
1,4
0,0
0,3
1454
1997/98
89,3
28,0
0,10,0
0,2
117,8
1998/99
136,3
81,5
7,0
0,4
0,0
0,4
225,6
1999/0
101,9
13,2
1,4
0,1
0,0
0,1
116,7
2000/1
110,8
15,8
0,0
o ;0,0
0,3
127,1
2001/2
40,7
1,9
0,0
0,1
0,0
0,0
42,7
2002/3
74,3
18,2
0,2
0,4
0,0
0,2
93,3
2003/4
180,2
49,4
1,4
0,2
0,0
0,6
231,8
2004/5
168,0
45,0
0,4
0,3
0,0
0,9
214,6
2005/6
207,0
45,0
5,0
030,0
0,8
258,1Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
- 7 7 -
B.1J- Tüketim
Dünyada zeytinyağı genellikle üretildiği bölgelerde tüketilmektedir. Şekil 11,12 ve Çizelge14'de görüldüğü gibi dünya ve AB zeytinyağı tüketiminde artan bir eğilim görülmektedir, son 16yıllık tüketim periyodu içinde ortalama dünya tüketimi 2.324.000 ton, AB tüketimi ise 1.666.000olarak gerçekleşmiştir. Önemli zeytinyağı üreticisi ülke konumunda olan ülkemizde kişi başınazeytinyağı tüketimi yaklaşık 1 kg iken, diğer önemli üretici ülkelerden Yunanistan'da 21 kg,İtalya'da 11,5 kg, İspanya'da 13 kg, Tunus'ta 8 kg'dır. Son yıllarda kişi başına yıllık zeytinyağıtüketimi, zeytinyağı tüketim alışkanlığı artış gösteren ABD ve Avustralya'da yaklaşık 1 kg'aulaşmıştır (R.M.Parras, 1996).
Şekil 11. Dünya Zeytinyağı Tüketimi
DÜNYA ZEYTİNYAĞI TÜKETİMİ (1.000 TON)
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Şekil 12. AB Zeytinyağı Tüketimi
AB TOPLAM TÜKETİMİ (1.000 TON)
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Çizelge 13 Dünya Zeytinyağı Tüketim (1990/1991 -2005/2006 (tahmin) (1.000 ton)
ÜLKELER
AB
ABD
SURİYE
FAS
TÜRKİYE
TUNUS
CEZAYİR
JAPONYA
AVUSTRALYA
BREZİLYA
KANADA
ÜRDÜN
İSRAİL
MEKSİKA
İSVİÇRE
FİLİSTİN
LİBYA
RUSYA
İRAN
ARJANTİN
LÜBNAN
HIRVATİSTAN
SARABİSTAN
TAİVVAN
MISIR
DİĞER ÜLKELER
DÜNYA TÜKETİMİ
1990/91
1.214,5
88,0
62,0
37,0
55,0
54,5
7,0
4,0
13,5
13,5
10,0
9,5
6,0
4,0
3,0
0,0
13,5
5,0
2,5
4,0
7,5
0,0
6,5
0,0
1,5
44,5
1.666,5
1991/92
1.357,0
79,0
66,0
49,0
50,0
60,0
27,0
4,5
12,5
11,0
10,0
11,5
5,0
4,0
3,0
0,0
19,0
9,0
3,0
4,0
7,0
0,0
7,0
0,0
1,0
57,5
1.857,0
1992/93
1.383,5
104,0
67,0
40,0
50,0
60,0
30,0
5,0
16,0
17,0
13,0
17,0
5,0
4,0
3,0
10,0
9,0
5,0
2,5
4,5
7,0
0,0
7,0
0,0
2,0
42,5
1.904,0
1993/94
1.453,5
115,5
69,0
45,5
54,0
56,0
25,0
6,5
16,5
14,5
12,0
15,5
4,5
5,0
3,0
8,0
9,5
6,0
3,5
4,0
6,5
0,0
5,0
0,0
1,5
45,0
1.985,0
1994/95
1.451,0
115,5
78,0
43,0
55,0
46,0
17,5
8,5
19,0
23,5
15,0
21,5
7,0
3,0
4,0
5,0
8,0
5,5
2,5
3,0
7,5
0,0
5,0
0,0
2,0
48,5
1.994,5
1995/96
1.387,0
101,0
78,0
25,0
63,0
34,5
36,0
16,5
16,5
19,0
14,0
16,0
7,5
3,0
3,5
7,0
5,0
1,0
5,0
6,0
7,0
0,0
4,0
0,0
2,5
30,5
1.888,5
1996/97
1.566,5
130,5
85,0
50,0
75,0
70,0
50,0
26,0
21,5
24,5
19,0
22,0
7,5
6,0
3,5
6,5
10,0
1,5
3,5
8,0
8,0
0,0
5,0
0,0
1,0
41
2.241,5
1997/98
1.705,5
142,5
95,0
55,0
85,5
52,0
31,5
34,0
17,5
29,0
17,5
19,0
6,5
4,5
5,5
5,5
7,0
1,5
4,0
8,0
8,0
2,0
5,0
4,5
1,0
34,5
2-381,5
1998/99
1.709,0
151,0
88,0
55,0
85,0
49,0
44,0
28,5
24,0
23,5
18,5
19,0
9,5
5,0
6,0
4,0
16,0
2,0
2,5
8,0
9,0
4,0
5,5
7,0
1,0
39
2.413,0
1999/0
1.728,0
169,5
90,0
55,0
60,0
60,0
42,0
27,0
25,5
25,0
23,0
9,0
12,5
5,0
8,0
4,0
11,0
3,0
2,5
7,0
8,0
8,5
4,5
6,0
1,5
47,0
2.4424
2000/1
1.835,0
194,5
110,0
45,0
72,5
58,0
26,0
30,0
31,0
25,0
24,5
17,0
13,5
6,5
8,0
8,0
7,0
4,0
3,0
6,0
8,0
6,5
4,0
8,0
1,0
38,5
2.590,5
2001/2
1.894,5
188,5
86,0
60,0
55,0
28,0
25,0
31,5
27,5
22,5
24,0
20,0
14,5
8,0
9,0
10,0
8,0
4,0
2,0
5,5
7,0
5,0
5,0
6,5
1,5
58
2.606,5
2002/3
1.918,5
184,0
128,5
60,0
50,0
30,0
21,0
30,5
31,5
21,0
25,0
25,0
15,0
12,0
10,0
12,0
8,5
6,0
1,5
5,5
4,5
6,5
7,0
5,5
3,5
55
2.677,5
2003/4
1.997,5
216,5
150,0
70,0
46,0
56,0
60,0
32,0
34,5
23,5
26,0
24,0
13,5
12,0
11,0
12,0
14,5
7,0
3,5
5,5
5,0
4,0
7,5
4,0
2,0
45,0
2.882,5
2004/5
2.066,0
217,0
135,0
50,0
60,0
42,0
35,0
32,5
32,0
25,5
26,0
25,0
17,0
12,0
11,0
10,0
12,0
7,0
6,0
5,0
5,0
4,5
5,0
4,5
2,5
38,0
2.8853
2005/6
1.982,5
219,0
95,0
60,0
50,0
50,0
44,0
32,5
32,5
28,0
26,0
18,0
16,5
11,5
10,5
10,0
9,0
6,0
5,5
5,5
5,0
5,0
4,5
4,0
2,5
36,0
2.769,0
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Çizelge 14 incelendiğinde, son 16 yıllık tüketim ortalamalarına bakıldığında dünya zeytinyağı tüketiminin yaklaşık % 72'sini gerçekleştirenAB içerisinde İtalya % 42, İspanya % 30, Yunanistan ise % 14'lük paya sahiptir.
Çizelge 14. Avrupa Birliği Zeytinyağı Tüketimi (1990/1991-200S/2006(tahmin) (1.000 ton)
ÜLKELER
İTALYA
İSPANYA
YUNANİSTAN
FRANSA
İNGİLTERE
PORTEKİZ
ALMANYA
HOLLANDA
AVUSTURYA
İSVEÇ
İRLANDA
DANİMARKA
DİĞER AB ÜLKELERİ
AB TÜKETİMİ
1990/91
540,0
394,1
204,0
28,0
6»
27,0
10,3
1,0
0,0
0,0
0,5
0,7
2,1
1.214,5
1991/92
630,0
418,7
203,0
34,8
9,4
45,0
9,8
1,5
0,0
0,0
0,8
1,2
2,6
1.356,8
1992/93
641,0
421,4
197,0
43,8
12,0
49,9
10,5
2,0
0,0
0,0
0,9
1,2
3,9
1.383,6
1993/94
692,0
421,0
196,0
43,7
16,8
59,0
13,4
3,2
0,0
0,0
1,0
2,5
4,9
1.453,5
1994/95
675,0
420,0
210,0
41,6
17,3
58,0
16,9
3,9
0,2
1,0
1,0
1,1
5,2
1.451,2
1995/96
653,0
352,1
230,0
48,5
15,0
58,4
16,4
2,3
1,0
1,2
13
1,1
6,7
1.387,0
1996/97
675,0
470,1
240,0
58,8
25,1
62,0
16,1
3,5
2,6
2,2
1,4
23
7,6
1.566,7
1997/98
698,0
550,4
240,0
75,6
25,6
69^
23,6
4,0
2,7
2,7
1,5
2,5
93
1.705,2
1998/99
705,0
528,5
245,0
783
29,9
66,1
30,3
5,9
2,9
2,9
1-6
1,9
10,1
1.708,9
1999/0
714,0
502,6
265,0
81,5
40,0
66,5
323
3,9
3,9
2,8
1,4
2311,6
1.728,0
2000/1
729,0
580,8
270,0
92,0
33,8
60,5
363
5,8
4,1
4,7
1,6
23
14,0
1.835,1
2001/2
735,0
631,2
270,0
95,1
.25,5
61,5
38,6
9,1
3,9
5,3
2,2
2,7
14,3
1.894,4
2002/3
770,0
5913
270,0
97,0
47,0
64,9
40,0
934,6
5,3
2,4
3,1
13,7
1.918,6
2003/4
785,0
613,9
270,0
94,0
71,6
67,0
38,5
11,1
6,0
3,8
233,1
31,0
1.9973
2004/5
837,1
600,0
283,0
98,0
73,2
69,0
43,4
12,7
5,9
5,3
2,6
2,7
32,8
2.065,7
2005/6
837,1
560,0
255,0
98,5
68,0
63,0
40,0
12,9
5,9
53
2,2
1,9
32,9
1.982,7
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
— 80 —
Şekil 13'de 1990-2005 yıllan arasında 16 yıllık ortalama dünya tüketimi içerisinde,İtalya'nın % 32, İspanya'nın % 23 ve ülkemizin ise % 3'lük paya sahip olduğu görülmektedir.
Şekil 13: Pikeler Bazında Dünya Tüketimi (1990-2005)
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Dünya'da son yıllarda zeytinyağı üreten tüketici ülkeler dışında ABD, Kanada, Japonya,Avustralya ve Arjantin'de zeytinyağı tüketim miktarının her yıl artma eğiliminde olduğugörülmektedir.
il 14: Dünya Zeytinyağı Tüketiminde Pikelerin Durumu (1990-2005)
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
Dünya tüketim istatistikleri incelendiğinde, zeytinyağı tüketiminde, bir artışın göze çarptığıgörülmektedir. Bu artışta; ABD, Kanada, Japonya, Avustralya, İsviçre gibi kişi başına geliri yüksekyeni tüketici ülkeler ile zeytinyağı üretimine yeni başlayan Arjantin, Brezilya, Meksika ve İrangibi ülkelerde zeytinyağı üretimine bağlı olarak gerçekleşen tüketim ve mevcut üretimlerini arttıranülkelerin tüketimindeki olumlu değişimlerin etkisi bulunmaktadır.
- 8 1 -
B.1.4- İhracat
Dünya üretiminin yaklaşık % 19'u ihracata konu olmaktadır. Şekil 15,16 ve Çizelge 15'degörüldüğü gibi, 1990/91 sezonundan başlayarak 16 yıllık üretim periyodunu içine alan 1990/91-2005/06 dönemi ortalama Dünya ihracaü 440.000 ton olarak gerçekleşirken; AB 244.000 ton,Tunus 113.000 ton ve ülkemiz 42.000 ton ihracat gerçekleştirmiştir.
En önemli ihracatçılar sırasıyla, AB, Tunus, Türkiye, Suriye ve Fas'dır. Son 16 yıllıkortalama ihracat rakamlarına göre, AB ihracatının yaklaşık % 9O'ı italya ve İspanya tarafındangerçekleştirilmekte olup, İtalya % 57 ve İspanya % 33 paya sahiptir.
Şekil İS. Dünya Zeytinyağı İhracatı
DÜNYA ZEYTİNYAĞI İHRACATI (l-MO TON)
Kaynak: UZK
Şekil 16. AB Zeytinyağı İhracatı
Kaynak: UZK
Çizelge 15 Dünyada Zeytinyağı ihracatı (1990/1991-2005/2006(tahmin))(
ÜLKELER
AB
TUNUS
TÜRKİYE
SURİYE
ABD
FAS
ARJANTİN
FİLİSTİN
ÜRDÜN
AVUSTRALYA
LÜBNAN
HIRVATİSTAN
MISIR
DİĞER ÜLKELER
DÜNYA İHRACATI
1990/91
146,0
161,5
10,0
0,0
3,0
1,5
4,0
0,0
0,5
0,0
0,0
0,0
0,0
10,5
337,0
1991/92
174,0
96,5
10,5
0,0
9,0
5,0
5,0
0,0
1,0
0,0
0,0
0,0
0,0
2,5
303,5
1992/93
161,5
110,0
5,5
0,0
2,0
0,5
5,5
11,0
1,0
0,0
0,5
0,0
0,0
0,5
298,0
1993/94
182,5
178,0
9,0
0,0
2,0
0,0
4,0
1,0
1,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,5
378,0
.000 ton)
1994/95
182,5
104,0
55,0
5,0
7,0
5,0
4,5
4,5
0,5
0,0
0,5
0,0
0,0
0,0
368,5
1995/96
165,0
26,5
19,0
11,0
9,0
11,5
4,5
3,5
0,5
0,0
2,0
0,0
0,5
3,5
256,5
1996/97
220,0
115,0
40,5
6,0
8,0
35,0
6,0
4,0
0,5
0,0
1,5
0,0
0,0
1,5
438,0
1997/98
227,0
117,0
35,0
3,0
4,5
7,5
7,5
5,0
0,0
0,0
0,5
0,0
0,0
0,0
407,0
1998/99
208,5
175,0
86,0
4,0
6,0
15,5
6,0
2,0
1,0
0,0
1,5
0,0
0,0
0,5
506,0
1999/0
298,5
112,0
16,5
2,5
5,5
0,5
6,0
0,0
0,5
0,0
0,0
1,0
1,5
0,0
444,5
2000/1
291,0
95,0
92,0
10,0
3,5
0,0
4,0
2,0
0,5
0,0
0,0
2,5
0,5
1,0
502,0
2001/2
324,5
22,0
28,0
5,5
5,0
0,5
5,0
0,0
0,5
0,0
0,0
2,0
0,5
1,0
394,5
2002/3
313,5
40,0
74,0
30,5
9,5
3,0
5,5
0,0
1,5
0,0
1,5
0,5
2,0
1,5
483,0
2003/4
324,5
209.0
46,0
28,0
9,0
20,5
5,5
8,0
4,0
0,5
1,5
0,0
0,0
1,0
657,5
2004/5
342,0
100,0
82,0
35,0
15,0
10,0
5,0
10,0
5,0
1,0
0,5
0,5
0,0
1,5
607,5
2005/6
346,5
150,0
75,0
20,0
15,0
15,0
15,0
10,0
3,0
1,5
1,0
0,5
0,0
1,5
654,0
00
Kaynak: UZK
Çizelge 16 Avrupa Birliği Zeytinyağı İhracatı (1990/1991-2005/2006(tahmin)) (
ÜLKELER
İTALYA
İSPANYA
PORTEKİZ
YUNANİSTAN
FRANSA
ALMANYA
DİĞER AB ÜLKELERİ
AB İHRACATI
1990/91
66,5
65,8
6,4
6,0
0,9
0,2
0,3
146,1
1991/92
90,1
62,8
6,1
12,8
1,0
0,7
0,4
173,9
1992/93
90,8
51,6
7,5
10,3
0,9
0,1
0,2
161,4
1993/94
104,8
54,6
10,5
9,2
1,1
0,3
2,2
182,7
1994/95
105,8
54,0
13,1
5,5
1,0
0,2
2,9
182,5
.000 ton)
1995/96
90,5
48,8
11,8
11,0
1,1
0,2
1,4
164,8
1996/97
129,5
66,7
17,0
5,2
1,1
0,2
0,5
220,2
1997/98
123,5
76,2
17,4
8,0
1,1
0,2
0,8
227,2
1998/99
125,3
63,6
12,4
5,4
1,0
0,2
0,7
208,6
1999/0
182,7
87,7
17,5
8,2
1,4
0,2
0,8
298,5
2000/1
173,0
88,3
17,3
10,0
1,3
0,2
0,0
290,1
2001/2
182,9
112,5
16,2
10,0
1,0
0,2
1,5
3243
2002/3
176,1
107,0
13,1
15,0
1,3
0,2
0,9
313,6
2003/4
181,5
114,2
15,9
10,0
1,3
0,2
1,3
324,4
2004/5
200,0
111,2
18,2
10,0
1,3
0,4
1,1
342,2
2005/6
215,0
100,0
19,0
10,0
1,3
0,2
0,9
346,4
Kaynak: UZK
- 8 3 -
B.1.5- Fiyatlar
2005/06 sezonunda dünya sızma ve rafine zeytinyağı fiyatlarında hızlı bir yükselişgörülmekte olup, fiyatlar dönemsel olarak değişmekle birlikte sızma zeytinyağmda ton başına4.200 Avro'ya, rafine zeytinyağında ise ton başına 4.200-4.400 Avro aralığına kadar çıktığıgörülmektedir.
Şekil 17- Dünya Sızma ve Rafine Zeytinyağlannda Fiyat DeğişimleriSızma Zeytinyağı
/ıoo ko Aylık Ortalama Fiyatlarj a ££, tmM ^ 1J f c ttoraidtM>1İMJa* A*. Fljfrt. T
|p1 /I y
1, ^ /v
i z.-3 * I 1 t 1 1 1 1 1 ( 1 1
S; k V ^ V I1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1
t.
* J\X li1 1 •? ¥ /
*•—r**/ S
1 t 1 1 1 t 1 1 1 1 1
J
\I
i
\
1 1 t 1 1 1
Ur«1)«:l (M 000 M
Euros/lOOkg
2004.2009 HscM yık SBS JDOt H « « »rt
OraaaciniOOO Uradn: 2 «1008 I M
Rafine Zeytinyağı
Aylık Ortalama Fiyatlar
: :: f
. ::ı::• •
- • .
• M
t
S1
->-
J
DO Kiutyıh »03««H»ııt|ih
Ka>-nak: UZK
Çizelge 17 DDnya ve Türkiye'de Zeytinyağlannda Ortalama Fiyat
(Zuro/Ton)
2000/20012001/20022002/20032003/20042004/20052005/2006
Kavmk: TARİŞ, 2006
NaturelSızma1.7841.9292.2612.4212.8783.847
DünyaNaturelBirinci1.6991.8442.1612.3572.8253.752
Rafinajlık
1.6591.7922.0732.2852.7323.509
TürkiyeOrtalama İhraç
Fiyattan1.1191.4391.6742.1602.3913.246
- 8 4 —
B.2- Türkiye'de Zeytinyağı
Zeytin, yağa işleme aşamasında parçalamak suretiyle macun haline getirilir ve sıcak sukullanılarak yağ+su olmak üzere posasından ayrılır. Suyun yağdan uzaklaştırılması ile de natürelyağ elde edilmiş olur. Zeytinyağı, ham maddenin yapısı ve kalitesi ile işleme tekniği sonrası eldeedilen ürünün oleik asit içeriğine bağlı olarak farklı gruplara ayrılır. Türk Gıda Kodeksi YemeklikZeytinyağı ve Yemeklik Pirina Yağı Hakkında Tebliğinde zeytinyağı tanımlan aşağıda verilmiştir.
Natürel Zeytinyağları: Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe nedenolmayacak bir ısıl ortamda, sadece yıkama, sızdırma, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanikveya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen, berrak, yeşilden sarıya değişebilen renkte, kendineözgü tat ve kokuda olan doğal halinde gıda olarak tüketilebilen yağlardır.
Ekstra Naturel Sızma Zeytinyağı: Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda1.0 gramdan fazla olmayan yağlardır.
Naturel Birinci Zeytinyağı : Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 2.0gramdan fazla olmayan yağlardır.
Naturel İkinci Zeytinyağı : Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 3.3gramdan fazla olmayan yağlardır.
Rafine Zeytinyağı: Zeytin ham yağının doğal trigliserid yapısında değişikliğe yol açmayanmetodlarla rafine edilmeleri sonucu elde edilen, sarının değişik tonlarında rengi olan, kendine özgütat ve kolcuda bir yağdır. Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 0.3 gramdan fazlaolmamalıdır.
Riviera Zeytinyağı : Rafine zeytinyağı ile gıda olarak doğrudan tüketilebilecek naturelzeytinyağları karışımından oluşan, yeşilden sarıya değişen renkte, kendine özgü tat ve kokuda biryağdır. Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 1,5 gramdan fazla olmamalıdır.
Bu yağlar arasında en değerli olan natürel sızma zeytinyağının üretiminin ülkemizin anaüretim hedefi olması gerekir. Bunun için ağaçtan şişeye kadar üretimin her aşamasında, verim vekaliteye etki eden bütün faktörlere dikkat edilmelidir. Oysa, ülkemizde bu faktörlere dikkat edenkuruluş sayısı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle üretim daha çok riviera tip zeytinyağı üretimineyönelmiştir. Ülkemizde natürel zeytinyağı üretimi yaklaşık % 25-30 olup, bunun çok küçük birkısmı natürel sızmadır. Rafine zeytinyağı üretimi ise yaklaşık % 70-75'dir. Oysa diğer Önemlizeytinyağı üreticisi ülkelerde, natürel zeytinyağı üretimi yaklaşık % 80-90 oranındadır. Bu durumzeytinyağı ihracatımızı da olumsuz yönden etkilemektedir.
Zeytin hassas bir meyvedir. Zedelenmiş ve sağlam olan zejtinler ayn yerlerde toplanmalı,aşın doldurulmadan plastik kasalara konmalı, serin ve gölge bir yerde muhafaza edilmeli ve 24 saatiçerisinde ürüne işlenmeiidir. Zeytinyağı işleme tesislerimizin altyapı eksikliği ve işletmecilerineğitimsizliklerinden kaynaklanan birçok hata verim ve kalitenin düşmesine neden olmaktadır.
Zeytinyağının üretimden sonra satış veya ambalaj lanmaya kadar olan süre için muhafazasısırasında dikkat edilmesi gereken birçok faktör vardır; saklanan yerin düşük sıcaklıkta, karanlık vetanklann paslanmaz çelik olması gerekmektedir. Uygun olmayan şartlarda depolama ile yağdaacılaşma (ransidite) olur ve yağın tadı ağırlaşır. Zeytinyağında üreticinin kâr marjı düşer ikentüketici sürekli yükselen fiyatla karşı karşıya kalmaktadır. Üreticiden tüketiciye kadar olan safhada
- 8 5 -
arada çok fazla aracımn olması nedeniyle, tüketicinin birim zeytinyağma ödediği fiyatın ancak üçteveya dörtte biri zeytin üreticisinin eline geçmektedir. Oysa zeytinyağı maliyetinin yaklaşık % 82'likgibi büyük bir kısmı, kültürel işlemler ve hasadı içeren üretim safhasmı kapsamaktadır. Geri kalankısım ise taşıma, yağa işleme ve ambalajlamayı içermektedir. Üretici zarar etmemek için üretimaşamasındaki girdilerden tasarruf etme yoluna gidince, verim ve kalite daha da düşmektedir.
B.2.1- Üretim
Son 16 yıllık ortalama ülkemiz zeytinyağı üretimi 103 bin ton'dur. Bu miktar ile Türkiyezeytinyağı üretiminde dönemsel olarak değişmekle birlikte, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus,ve Suriye'den sonra altıncı sırada yer almakta ve dünya Üretiminin yaklaşık % 5'inigerçekleştirmektedir.
Çizelge 18 Türkiye
Yıllar
1990/91
1991/92
1992/93
1993/94
1994/95
1995/96
1996/97
1997/98
1998/99
1999/00
2000/01
2001/02
2002/03
2003/04
2004/052005/2006(Tahmini)
Zeytinyağı Üretimi
Üretim (Ton)
80,000
60,000
56,000
48,000
160,000
40,000
200,000
40,000
170,000
70,000
175,000
65,000
140,000
79,000
145,000
112,000Kaynak: UZK
B.2.2- İthalat
Türkiye'nin zeytinyağı ithalatı yıllar itibari ile incelendiğinde 1-2 bin ton arasındadeğişmekte olup, son 10 yılın ortalamasına göre yaklaşık 580 ton ithalat görülmektedir. Bu miktarulusal istatistiklerde yer almasına rağmen uluslararası istatistiklerde yer almamaktadır.
- 8 6 —
Şekil 18- Türkiye'nin Zeytinyağı İthalatı
ZEYTİNYAĞI İTHALATI
I7V/ V
// w // x\77 \ \
4.000.000
3.500.000
3.000.000
2.500.000
2.000.000
1.500.000
1.000.000
500.000
0
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
I MİKTAR (KG) DEĞER ($) I
Kaynak: Dış Ticaret MOsteşarlığı-Mayıs-2006
Çizelge 19- TOrkiye'nin Zeytinyağı İthalat Miktar ve Değerleri ($)/kg
YILLAR1996199719981999200020012002200320042005
MİKTAR (KG)205.23819.56281.224
229.0161.708.360
28.9352.280.8191.106.344
26.941
107.500
DEĞER (S)563.90344.230
138.896449.268
2.522.81828.379
3.555.0221.939.813
90.480
233.268
Ort Fiyat2,72,31,72,0
1,51,01,61,83,4
2,2Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı-Mayıs-2006
Çizelge 20 Türkiye Zeytinyağı Üretim, İthalat, Tüketim ve İhracatı (1990/1991-2005/2006 (tahmin)) (1.000 ton)1990/91 | 1991/92 | 1992/93 | 1993/94 [ 1994/95 | 1995/96 | 1996/97 | 1997/98 | 1998/99 | 1999/0 | 2000/1 | 2001/2 | 2002/3 | 2003/4 | 2004/S [ 2005/6
Zeytinyağı Üretimi (1000 Ton)
Türkiye
Dünya
80,0
1.421,0
60,0
2.197,0
56,0
1.8053
48,0
1.818,0
160,0
1.838,5
40,0
1.7293
200,0
2.586,5
40,0
2.4583
170,0
2.395,0
70,0
2.368,0
175,0
2358,0
65,0
2.818,0
140,0
2.488,0
79,0
3.167,0
145,0
2.994,0
112,0
23763
Zeytinyağı İthalatı (1000 Ton)
Türkiye
Dünya
0,0
310,0
0,0
346,5
1,5
323,0
0,0
378,0
0,0
436,5
0,0
2883
0,0
4373
0,0
423,0
1,0
551,0
2,0
479,0
0,0
517,0
0,0
437,0
0,0
492,5
0,0
663,0
0,0
634,0
0,0
6823
Zeytinyağı Tüketimi (1000 Ton)
Türkiye
Dünya
55,0
1.666,5
50,0
1.857,0
50,0
1.904,0
54,0
1.985,0
55,0
1.9943
63,0
1.8883
75,0
2.2413
85,5
23813
85,0
2.413,0
60,0
2.4423
72,5
2.5903
55,0
2.6063
50,0
2.6773
46,0
2.8823
60,0
2.8853
50,0
2.769,0
Türkiye
Dünya
10,0
337,0
10,5
303,5
5,5
298,0
9,0
378,0
55,0
3683
Zeytinyağı İhracatı (1001
19,0
256,5
40,5
438,0
35,0
407,0
t Ton)
86,0
506,0
16,5
4443
92,0
502,0
28,0
3943
74,0
483,0
46,0
6573
82,0
6073
75,0
654,0
Kaynak: UZK
Çizelge 2l-.Türkiye'nin Zeytinyağı hhalatı (GTİP: Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlarına gOre)
GTİP
1509.10.90.00.111509.10.10.00.14
1509.10.90.00.12
1509.10.90.00.14
1509.90.00.00.14
1509.90.00.00.18
ISI 0.00.10.00.00
1510.00.90.00.191516.20.91.00.141516.20.98.00.11
TOI'LAM
2000
KG327.787748.800
11.773
600.000
20.0001.708.360
$683.652
1.366.904
10.062
429.000
33.2002.522.818
2001
KG1.729
25.274
1.911
21
28.935
S3.912
20.463
3.891
113
28.379
2002
KG40.911
1.996.115
36.110
8.943
198.740
2.280.819
S79.605
3.291.024
56.677
25.856
101.860
3.555.022
2003
KG13.745
1.079.695
12.904
1.106.344
S33.680
1.871.443
34.690
1.939.813
2004
KG6.238
20.703
26.941
S32.369
58.111
90.480
2005
KG
43.000
42.60021.900
107.500
S99.726
82.44651.096
233.268Kaynak: Dış Ticaret Mûsteşarlığı-Mayis-2006
Türkiye'de Dahilde İşleme Rejimi Kapsamında Zeytinyağı İthalatı
Zeytinyağı üretiminde altemans sorunun büyttk ölçülerde olması, ülkemiz zeytinyağı kurulukapasitesinin 350.000 ton düzeyinde olması ve yok yılı dönemlerinde eksik kapasite ile üretimindevam ettirilmesi sebepleriyle, var yılı ihracat miktarımızın korunabilmesi ve mevcut pazarlarda arzakışının devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla, ihracatçıların da talebi üzerine, yok yıllarında,belirlenen miktarlar için dahilde işleme rejimi kapsamında zeytinyağı ithalatı yapılmasına aşağıdaifade edilen usul ve esaslar kapsamında izin verilebilmektedir. (Kaynak: DTM)
İhtiyaç duyulan zeytinyağı miktarının, Dahilde işleme Rejimi ithalatına;• ihracatın, ithal tarihinden itibaren uzatılmamak ve her halükarda 31 Ekim
tarihini aşmamak kaydıyla 3 ay içerisinde gerçekleştirilmesi,• İthalatın İzmir Gümrük Müdürlüğü, Mersin Gümrük Müdürlüğü ve İstanbul
Gıda Ürünleri ihtisas Gümrük Müdürlüğu'nden yapılması,• İhracatın, ithalatın yapıldığı gümrüklerden gerçekleştirilmesi,• İhracat bağlantılarının belgelendirilmesi,• Firmalara, talep başına azami 1.000 tona kadar ham zeytinyağı ithal izni
verilmesi, belge konusu ihracatın % SO'si gerçekleştirilmeden yeni bir belgeverilmemesi,
• Ayniyat kontrolünün anılan gümrük idarelerince yapılması,• Belge kapsamındaki zeytinyağı ihracatında Dış Ticaret Sermaye Şirketleri ile
Sektörel Dış Ticaret Şirketleri tarafından gerçekleştirilen ihracat hariç olmaküzere aracı-ihracatçı kullanılmaması,
kaydıyla izin verilmesi söz konusu olmaktadır.
1999/2000 ve 2001/2002 sezonlarında sektörün talebi üzerine ve söz konusu yılların yok yılıolması nedeniyle, yukarıda ifade edilen usul ve esaslar ile Dahilde İşleme Rejimi kapsamında10.000 ton ithalat yapma izni verilmiş olup, her iki sezon toplamında yalnızca 4.014 ton'luk kısmıkullanılmıştır. .
2002/2003, 2003/2004 ve 2004/2005 sezonlarında Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamındazeytinyağı ithalatına, sektörün de olumlu görüşü ile izin verilmemiştir (KaynakıDış TicaretMüsteşarlığı).
B.2.3- Tüketim
Uzmanlar, sağlıklı bir insanın yılda yaklaşık 20-25 kg yağ tüketmesi gerektiğini belirtmekte,Türk halkının ise 14-17 kg bitkisel yağ tükettiğini ve bu miktarın, 1 kg'nı zeytinyağı, 1 kg'nıtereyağı, 6 kg'nı margarin, 8 kg'nı ise diğer bitkisel sıvı yağların oluşturduğunu ifadeetmektedirler.
Türkiye'de zeytinyağı tüketimi; gerek fiyat, gerekse alışkanlıklar nedeniyle istenilendüzeyde olamamaktadır. Tüketim adeta üretim bölgeleriyle sınırlı kalmaktadır. Zeytinyağında kişibaşına tüketim diğer önemli üretici ülkelerde 10 kg ile 20 kg arasında değişirken, Türkiye'de yıllaragöre 800 g ile 1 kg arasında değişmektedir.
Türkiye'de zeytinyağı tüketimi üretimdeki alternansa paralel, var-yok yıllan arasında inişli -çıkışlı bir eğilim göstermekte ve tüketimin nüfus artışına paralel kişi başına giderek azalan bireğilim gösterdiği de izlenmektedir (Miran; Tunalıoğlu. 1996).
•89 —
Burada önemle vurgulanması gereken bir diğer konu ise Türkiye'de mevcut tüketimistatistiklerinin yeterli olmadığının bilinmesidir. AB'nin büyük üretici Ülkelerinde tüketiciye aitdetaylı veriler var iken, Türkiye'de etkin bir tüketim araştırmaları henüz mevcut değildir.
Türkiye'de zeytinyağı tüketiminde, üretim yapılan bölgelerin yöresel alışkanlıkları, diğerbitkisel yağlarla arasındaki fiyat farklan ve tüketicilerin gelir seviyeleri gibi faktörlerin etkili olduğusöylenebilmektedir. Fakat son yıllarda dünyada da olduğu gibi sağlıklı yaşam koşullarına ilgi duyanTürk halkı, Akdeniz Diyeti çerçevesinde yeni beslenme alışkanlıkları edinmekte olup, yüksek gelirdüzeyi üzerindeki kesimin dışında da zeytinyağı yavaş yavaş tüketilmeye başlanmıştır.
Şekil 19 - Türkiye'de Zeytinyağı Tüketimi
M/85 te/B7 ee/a» «ret nm atım tem 9&w « M ı OMB 0*05
Kaynak: htm:// www.intemationaloliveoil.org
Şekil 20- Türkiye Kişi Başına Zeytinyağı Tüketimi
0,90
0,80
0,70 +
Ka>ııak: http://www.inttmationaloliveoil.orE ve TÜİK verilerinden yararlanılarak hazırlanmıştır
- 9 0 —
B.2.4- İhracat
Son 16 yıllık ortalama üretim ve ihracat rakamlanna bakıldığında, ülkemiz üretimininyaklaşık % 49'u ihracata konu olmaktadır. Çizelge 23'de görüldüğü gibi, 1996/97 sezonundanbaşlayarak 10 yıllık üretim periyodunu içine alan 1996/97-2005/06 dönemi ortalama ülkemizihracatı 58.582 ton olarak gerçekleşmiştir.
2004/2005 sezonunda ülkemiz zeytinyağı ihracatı 93.957 ton ve 305 milyon $ olarak, sözkonusu ihracatımızın % 66'sı dökme olarak, % 10'si varilli olarak ve % 24'i kutulu olarak,
2004/2005 sezonu Dökme İhracatı : 61.921 ton,2004/2005 sezonu Varilli İhracatı : 9.382 ton,2004/2005 sezonu Kutulu İhracatı : 22.517 ton,
2004/2005 sezonunda, zeytinyağı ihracatımızın, % 26'sı rafine, % 30'u riviera, % 24'üsızma ve % 20'si natürel olarak,
gerçekleşmiştir.
Ülkemiz zeytinyağının % 67'si AB'ye, % 16'sı ABD'ye ve % 4'ü Kanada'ya ihraçedilmektedir. AB'ye gerçekleştirdiğimiz ihracatın % 66'sı İtalya'ya, % 32'si İspanya'ya ve % l'iPortekiz'e yapılmıştır.
Şekil 21 Tiplere Göre Olkemiz Zeytinyağı İhracatı.
200MM '20O1O3 » 1 2 0 3 2KKK 2X1405 2005X6
Stmnhr
(Kaynak: EtB-Meclis Sunumu)
Çizelge 22-.Türkiye'nin Zeytinyağı İhracatı (GTİP: Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlarına göre).
GTİP
1509.10.90.00.11
1509.90.00.00.14
1509.10.90.00.14
1509.10.90.00.12
1509.90.00.00.18
1510.00.90.00.19
1510.00.90.00.11
1516.20.91.00.14
1510.00.10.00.00
1516.20.98.00.111509.10.10.00.14
TOPLAM
2000
KG
5.081.496
1.843.619
6.249.937
1.488.189
11.425
106.222
1.544.672
101.359
21.240964
16.449.123
$
9.626.528
3.747.361
13.077.473
2.658.464
12.049
177.504
963.668
148.066
64.932
2.891
30.478.936
2001
KG
31.945.545
21.731.391
21.172.222
19.470.223
5.304
760.907
2.884.535
30.252
604.080
4.934
33198.609.724
$
46.852.298
29.987.254
30.809.973
24.985.348
12.860
663.577
1.987.609
66.439
376.173
11.568
570
135.753.669
2002
KG
5.453.958
11.498.915
6.008.356
2.460.138
6.028
183.677
4.302
12.364
16.658
5.897
25.650.293
S
10.441.260
20.500.414
11.240.887
4.333.222
14.624
212.818
7.842
39.278
47.761
11.150
46.849.256
2003
KG
9.118.585
29.482.093
27.478.059
6.384.335
2.724.585
996.705
34.500
27.075
18.140
5.969
906
76.270.952
S
21.575.511
59.708.838
60.887.611
13.558.785
6.269.256
1.436.784
41.900
102.678
22.167
18.002
4.705
163.626.237
2004
KG9.592.441
16.747.538
16.459.051
4.995.085
1.837.005
1.057.860
167.406
88.111
15.696
1.080
50.961.273
S
27.381.633
42.903.696
44.923.281
12.700.565
5.121.151
1.704.701
261.524
322.283
64.325
3.939
135.387.098
2005
KG
22.652.141
24.165.748
21.326.825
15.851.483
7.465.277
1.226.375
785.318
120.143
360.000
3.920
93.957.230
$
77.880.927
75.888.435
69.636.122
49.211.664
27.381.982
2.679.123
1.680.409
516.033
454.008
18.619
305.347.322
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı-Mayıs-2006
Çizelge 23- Türkiye'nin Ortalama Zeytinyağı İhracat Fiyatları
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
MİKTAR (KG)
23.489.237
48.327.506
49.015.598
103.092.936
16.449.123
98.609.724
25.650.293
76.270.952
50.961.273
93.957.23C
DEĞER (S)
75.181.443
87.413.043
75.385.690
170.049.969
30.478.936
135.753.669
46.849.256
163.626.237
135.387.098
305.347.322
Ort Fiyat (S)/ke
3,2
1,8
1,5
1,6
1,9
1,4
1,8
2,1
2,7
3,2Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı-Mayıs-2006
- 9 2
zelge 24- TOrkİ
Sezon
2001 /2002
— ,
2004/2005
2005/2006
(*)
ye Tiplerine Göre Zeytinyağı İhracatı
SızmaNaturel 1.Naturel 2.RafineRiviera
(,T0PLÂM.ŞÖf&SızmaNaturel 1.Naturel 2.RafineRiviera
ffÖPEAjvîgî&SS
SızmaNaturel 1.Naturel 2.RafineRiviera
SızmaNaturel 1.Naturel 2.RafineRivieraTOPLAMSızmaNaturel 1.Naturel 2.RafineRiviera
feTÛPCŞS^^SızmaNaturel 1.Naturel 2.RafineRiviera
vTOPLAMS&S*/
33.319.06017.639.423
307.20022.839.23117.051.726
??s3«':9.îU36:6406.215.2363.545.138
11.8309.933.0245.461.322
^ŞÇ2îî]T6oT55Q^7.712.5826.261.820
431.61828.253.29031.596.196
8.645.3304.175.129
167.53017.921.35015.125.07346.034.41222.568.72815.230.6843.100.579
23.759.58227.449.301
S&$K?2îrO8;874!;2.778.9362.544.093
594.9924.363.7395.965.123
*gâ«T 16246:884
48.474.54123.314.131
436.57631.066.09125.455.571
•:Ş%K-128.746.91011.467.9615.943.506
23.26018.046.43410.293.106
»^SİS35:77,4İ67.18.355.35713.338.043
923.50656.108.10168.602.013
|Ş^^J.5/p27.020-25.304.10410.846.289
380.13246.323.63842.793.666
125.647.82976.867.75845.581.02910.817.76773.143.83787.482.022
:jŞ&ît>f;Ş93i892f41î:12.003.4569.745.5522.535.673
17.288.61425.041.549
-?--"•• j V*66.704.544
1,461,321,421.361,49
1,841,681,971,861,88
*;?fr3S6$H82;2,382,132,141,992,17
ifa&&£&ZAZi2,932,602,272,582,832,733,433,023,523,103,21
.•S5-İ3>§*?.*3:19;4,323,834,263,964,20
••"-. ^ • 4 , 1 1
ÇVfK^İPâyff!36,5519,350,34
25,0518,71
•;?f?s» ıoo,oo24,7014,090,05
39,4721,7
10,96,00,5
44,637,9
^Kföî^-loö.oo:;18,789,070,36
38,9332,86
100,0024,5016,543,37
25,7929,80
17,1015,663,66
26,8636,72
: : •^c.r.roo.oo.Kaynak: EİB* Sezon devam etmektedir.
Çizelge 25- Türkiye
Sezon
2000/2001
2001/2002
2002/2003
2003/2004
EM'de Dökme-Varilli-Kutulu Göre Zeytinyağı İhracatı
DökmeVarilliKutuluTOPLAMDökmeVarilliKutuluTOPLAMDökmeVarilliKutuluTOPLAM .DökmeVarilli
69.177.32910.901.24911.078.06291.156.64012.391.6606.007.4526.767.43825.166.55052.226.7719.671.98512.356.75074.255.50626.293.8985.588.260
SİS Mili94.993.40915.998.61017.754.891128.746.91021.764.56610.316.73913.692.96245.774.267109.894.90320.003.16327.428.954157.327.02069.594.03415.520.277
1,371.471.601,411,761.722,021,822,102.072.22
2J22,652,78
75,911,912,2100,0049,2423,8726,89100,0070,0013,0017,00100,0057,1212,14
- 9 3 -
2004/2005
2005/2006
Kutulu
DökmeVarilliKutulu
mmzmmDOkmeVarilliKutulu
14.152.254
61.192.1229.348.14522.568.607
r;9Zil0S.8î4$*s$SHr12.486.9051.474.0322.285.947
£l6,24^884vs<«j|Şî,
40.533.518sJS5.544S29?üeft^S193.597.40030.372.69069.922.323
50.502.2196.597.6439.604.682
î6&7ö&St4«a*£SfiS>
2,86
3,193,273,27
4,044,484,20
;4;itössüf
30,74
66,4310,1523,42
*• ıoo;oöSS$M-;I*76,869,0714,07
frlO0,0ij$*SM8?5Kaynak: EtB* Tamamlanmamış sezona ait rakamlardır.
B.2.5- Zeytin ve Zeytinyağı Maliyetleri
Türk sanayicisi ve ihracatçısı, kutulu zeytinyağı ihracatına yüksek oranda destek verilmesidurumunda üretimde istikrarsızlığa ve ambalajlama gibi maliyetlerin artmasına rağmen kutuluihracat yapmayı tercih edebilir, ihracat dökme olarak yapıldığında, miktar olarak ihracatta artışolmasına rağmen yüksek katma değer yaratamadığı için elde edilen gelir düşük olmaktadır. Kutuluihracata verilen destek ile sonuçta üretici, ihracatçı ve Türkiye zeytinyağı sektörü kazanmışolacaktır. Yıllar itibariyle yapılan toplam ihracatımızın 2000/2001-2005/2006 yıllan ortalamasıolarak Naturel 1: % 17'si; Naturel 2:% 3, Riviera, % 29, Rafine % 26, Sızma % 25'dir. 1994/1995 -2005/2006 yıllan ortalaması olarak zeytinyağı ihracatımızın % 65,92'si dökme, % 13,34'ü varilli,% 20,74'i kutulu olmuştur.
Butik Zeytinyağı:
Standartların üstünde kaliteli sızma zeytinyağı ticarette butik zeytinyağı olaraktanımlanmaktadır. Zeytinyağının kalitesini etkileyebilecek hasat öncesi, hasat sonrası, yağa işlemeve depolama gibi bütün içsel ve dışsal faktörler dikkate alınarak yapılan üstün kaliteli zeytinyağıyüksek fiyatlardan satılabilmektedir. Dünya zeytinyağı üretiminde bölgesel farklılıktan vurgulayanyüksek kaliteli üretimler mevcut zeytinyağı üretimini ve ihracatını arttırabilir.
2-4 Haziran 2006 tarihleri arasında İtalya'da düzenlenen ve sadece yüksek kalitedezeytinyağı üreticilerinin davet edildiği fuarda uluslararası bir oluşumun temeli atılmıştır. Bu oluşumiçin kriterler bu fiıara katılan zeytinyağı üreticisi bütün ülkelerin temsilcileri tarafındanbelirlenecektir. Böylece bütün dünyada sadece yüksek kaliteli yağ üreten küçük üreticiler bir çatıaltında toplanacaktır. Bu amaca yönelik olarak da ülkemizde bir örgütlenmeye ihtiyaçduyulmaktadır.Ülkemizin bölgesel farklılığına ve çeşitlerine bağlı olarak üretilen farklı aroma velezzette üstün kaliteli zeytinyağlanmız ülke tanıtımında da önemli katkılarda bulunmaktadır.Böylece UZK (Uluslararası Zeytinyağı Konseyi) kriterlerinde üretilen diğer zeytinyağlannihracatını da kolaylaştıracaktır.
B.2.5- Zeytin ve Zeytinyağı Maliyetleri
Tanm ve Köyişleri Bakanlığının zeytin ve zeytinyağı maliyet hesaplamalarına göre;
2005 yılında 1 kg zeytin maliyeti 0,76 Ykr olup, bir önceki yıla göre yaklaşık % 31 oranındabir artış gerçekleşmiştir.
Öte yandan, 2005 yılında 1 kg zeytinyağı maliyeti 4,1 YTL olup, bir önceki yıla göreyaklaşık % 29 oranında bir artış olduğu görülmektedir.
- 9 4 —
Çizelge 26. 2003-2005 Yıllan Arasında Zeytin ve Zeytinyağı Maliyeti (Tl/Da)
MALİYET UNSURLARI
Anketi Yapılan Bahçenin Değeri
Anketi Yapılan Bahçenin Çıplak Anızı Defieri
Bahçenin Tesis Edildiği Yıl (Bahçenin Yası)
GİRDİ GİDERLER)
Gübre Bedeli
Su Bedeli
İlaç Bedeli
BAKIM VE İSÇİLİK GİDERLERİ
^it Tamiri
Toprak İşleme
îudama işçiliği
Sulama tsçilijgi
jCbreleme İşçiliği
Jir. Mae. İsçiliği
tapalama
HASAT VE PAZARLAMA
Hasat
Ambara Taşıma
Bekçi Ocreti
DİĞER DECİŞKEN MASRAFLAR
DEĞİŞKEN MASRAFLAR TOPLAMI (DMT)
DECİSKEN MASRAFLARIN FAİZİ (DMT x %20)(%12,5)
TOPLAM DEĞİŞKEN MASRAFLAR (TDM)
jenel İdare Giderleri(TDM % %3)
Çıplak arazi Vcrgisi(%5)
Tesis Mas.Amortisman Payı
TOPLAM SABİT MASRAFLAR (TSM)
TOPLAM ÜRETİM MASRAFLARİ (TÜM-TDM+TSM)
Bir önceki Yıl Mas Gen.Top.
Tali Gelir
Ürün İçin Yap.lki Yıllık OrtMas.
Bir Ön. Yıl Ort.Dek.Verim(K|s/Da)
Son Yıl Ort.Dek. Verim(Kg/Da)
İki Yıllık Ort. Verim (Kg/Da)
ZEYTİN NULİYETlfTL'Ke)
şletmeye Getirilen Zey.Mik.
şletmeve Getirilen Zey.Bedeli
Taşıma Masrafları (On.)
Yağa İşleme Masrafı
Ambalaj Masrafı
Ambara ve Pazara Taş.Mas.
Komisyon
TOPLAM İŞLEME MASRAF! (TİM)
Tali Gelir
Alınan ZeMinyagı Mık (Ke)
Bir Dekardan Alınan Ortalama Zeytinyağı Miktarı (Verim)
Orünün Satış Fiyatı (TL/Kg) (TARiŞ'in alım fiyatı)
Bir Dekardaki Gavri Şali Cretim DeBerl (GSC'D)
Z.EYTİYAĞI MALİYETİ (TL/KG)
2003
1.425.137.544
681.532.S88
1.956
11.191.446
7.699.63C
3.491.815
33.494.424
0
14.150.654
11.612 201
2.185.324
1.479.895
4.066.349
29.62SJ1!
27.342.823
2.167.591
U7.90C
1.000.720
7SJ14.904
15.062.981
90JT7.885
2.711.337
34.076.62S
7.436.05C
44.224.016
134.60I.90C
112.408.537
6.494.306
120.258.066
31i
177
248
485.666
92.612
44.978.454.336
773.555.OOC
6.278.837.50C
290.613.0OC
76.265.00C
C
52J97.724.836
3.200.00C
18.959
5C
3.2O0.O0C
158.473.600
2.763.585
2004
2.555.OO0.0OC
1.169.000 (XX
I97C
22300.000
13.500.00C
1.500.00C
7.500.00C
53.560.0M
60.00C
20.000.00C
17.000.00C
650.00C
3.50O.0OC
3.750.O0C
8.600.00C
52.650.0fX
50.000.00C
2.500.00C
I50.00C
1.850.00e
130560.00C
19.584.00C
150.144.001
4.504J2C
58.450.00C
13.860.00C
76.814J2C
226.958J2E
139J87.683
4.500.00C
180.923.002
268
35i
313
578.02S
146.442
84.647.687.494
1 7O3.635.0OC
6.656.505.15C
6U.142.0OC
109.050.00C
(
93.728.019.644
C
29.28S
63
3.600.000
225J60.000]
3.200.219
2005
2.759.4O0.O0C
1.262.520.00C
197C
24JO0.000
14.580.000
1.620.00C
8.100.00C
57.844.800
64.80C
21.600.000
18.360.OOC
702.0OC
3.780.00C
4.050.00C
9.288.00C
56.862.00e
,_ 54.000.00C
2.700.00C
162.00C
1.998.000
141.004.80C
14.100.480
155.105.280
4.653.158
ı 63.126.00C
14.968.80C
82.747.958
237.853.238
226.958.32C
4.860.000
229.975.779
358
25C
304
756.499
100.000
75.649.927.368
I.256.400.00C
4.909.100.000
450.700.000
80.400.000
C
82J46İ27J68
0
20.00C
61
3.888.O0C
236J90.4OC
4.117 J26
Kaynak: TKB
— 95 —
Çizelge 27. Zeytin ve Zeytinyağında Dolar Bazında Değişimler
YILLAR
1995
19%
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
ZEYTİN MALİYETLİ(TL)
17.762
25.295
57.291
87.215
147.689
208.616
280.888
407.466
485.666
578.029
756.499
ZEYTİNYAĞI MALİYETİ(TL)
93.022
148.577
303.438
541.241
740.676
1.097.993
1.649.357
2.142.045
2.763.585
3.200.219
4.117.326
DOLAR KURU
50.985
95.989
182.980
286.130
480.170
679.963
1.565.645
1.679.169
1.466.099
1.458.180
1.343-300
ZEYTİN MALİYETİ(S)
035
0,26
031
0,30
0,31
031
0,18
0,24
0,33
0,40
0,56
ZEYTİNYAĞI MALİYETİ(S)
1,82
1,55
1,66
1,89
1.54
1,61
1,05
1,28
1,88
2,19
3,07
Kaynak: TKB
•Bu tablonun hazırlanmasında her yıla ait 1 Kasım tarihli T.C Merkez Bankası döviz alış kuru kullanılmıştır.
Şekil 22 Zeytin ve Zeytinyağı Maliyetinin Dolar Karşılığı
|ZEYTİN VE ZEYTİN MALİYETLERİNİN DOLAR KARŞILlfil|
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
| ZEYTİN MALİYETİ (S) -—ZEYTİNYAĞI MALİYETİ (S)
B.2.6- Fiyatlar
Çizelge 28'den de görüldüğü gibi zeytinyağı maliyetlerindeki artışa bağlı olarak TarişZeytin ve Zeytinyağı Birliğinin alım fiyatlannda da bir artış gözlenmekte olup, devlet tarafındanverilen prim destekleri ile de zeytinyağı üreticilerinin maliyet fiyatlarının üstünde bir gelir eldeetmeleri sağlanabilmiştir.
- 9 6 -
Çizelge 28 Türkiye'de Yağlık Zeytin ve Zeytinyağı Fiyatları.
TÜRKİYE'DE YAĞLIK ZEYTİN ve ZEYTİNYAĞI FİYATLARI
YILLAR
1994/19951995/1996
1996/19971997A9981998/1999
1999/20002000/20012001/2002
2002/20032003/2004
2004/2005
2005/2006
YağlıkZeytin
MaliyetiTL/K«(1)
6.94317.762
25.29557.29187.215
147.689208.616280.886
407.466485.666
578.029
756.499
ZeytinyağıMaliyeti
TL/Kg (2)
40.145
93.022
148.577303.438541.241
740.6761.097.993
1.649J57
2.142.0452.765.585
3.200.219
4.117.326
5 Asit Baz AlıraFiyatları TL/Kg (3)
66.105200.000
280.000
290.000500.000990.000
1.110.0002.500.000
2.800.0003.200.0003.350.000
5.000.000
PrimÖdemeleri
(TL/kg)(4)
40Cent
028Cent
150.000
175.000
200.000250.000
100.000
YemeklikZeytinyağı(TL/Kg) (S)
97.102
253.449278.883369.727
657.208
1.487.6851.515.390
2.881.472
3.270.7083.578.994
4.040.000
NatOrel HamZtytinyağı(TL/kg)
(0
16.000-188.000
265.456-780.000
146.602-551.721143.759-635.488
645.250-1.250.000
725.000-1.876.351973.819-3.080.00
1.360.000-3.500.000
1.500.000-3.960.3961.879.962-4.125.000
4.250.000-5.750.000
(1H2) Yağlık Zeytin ve Zeytinyağı Maliyetleri Tarım ve KByişleri Bakanlığı /Strateji Gelinirine Başkanlığımdanalınmıştır.
(3) 5 Aıit Baz Zeytinyağı Alım Fiyatları TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliğinden Alınmıştır.(4) Prim ödemeleri Tanm ve Ktyişleri Bakanlığı /TÜGEM(5) Yemeklik Zeytinyağı Fiyatları Balıkesir Ticaret Borsasından alınmıştır.(6) Naturel Hara Zeytinyağı Fiyatları Aydın Borsasından alınmıştır.
B.2.7- Zeytinyağı Sanayinde Mevcut Durum
Zeytinyağı üretiminde klasik ve modern sistemler kullanılmaktadır. Klasik sistemimengeneler, kuru sistem (süper persler) ve sulu sistem (torbalı, hidrolik presler) olarakgruplandırmak mümkündür.
Modern (Kontinü Santrifüjleme) sistemleri ise 2 fazlı kontinü santrifüjleme sistemi, 3 fazlıkontinü santrifüjleme sistemi, perkolasyon sistemi, kombine perkolasyon ve santrifüjleme (sinoleo)sistemi olarak gruplandınlabilir.
Klasik sistem yağhaneler ülkemizde zeytinyağı sektörünün önemli bir bölümünüoluşturmaktadır. Bu işletmeler mevsimlik olarak çalışan tesisler olup, bu sistemler zeytinyağıüretiminde önemli ölçüde kalite ve verim kayıplarına neden olmaktadır. Bu işletmelerde randımandüşük, maliyet ise yüksek olmakta ve elde edilen ürünün kalite kriterlerine uyumu zor olmaktadır.
Diğer taraftan yağhanelerde preslenen yağlar üretici tarafından uygun olmayan koşullardadepolanarak fiyat, arz ve talep gibi unsurların oluşmasından sonra sanayiye gönderilmektedir.
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı kayıtlarına göre zeytinyağı işleyen (işleme-paketleme) 251adet işyerine gıda sicili, 1.014 ürüne üretim izni verilmiştir. Bu işletmeler ağırlıklı olarak zeytinüretim bölgelerinde bulunmaktadır.
- 9 7 -
Çizelge 29- İl Bazında Zeytinyağı İşleme Tesisleri
Kaynak: TKB-KKGM
İLLER
AfyonAnkaraAntalyaAydınBalıkesir
ÇanakkaleÇorumEdirneGaziantepHatayMersin
İstanbulİzmir
KocaeliKonyaKütahyaManisaMuğla
SamsunTekirdağ
OsmaniyeToplam
Gıda Sicili Adet
1610187613-331665222-433141
251
Üretim İzni Adet
1201372
4603728831312
2621771
5391
141
1014
Şekil -23 Zeytin İşletmelerinin Bulundu
Hj^^H^^L BUM ^Mv^^HBj
İPÖİW
julller
H 9 R ^ H 9 I ^ E B IBHWİBjBfŞ^gHw ^ S M B H ^ S H ı I ^ H M H
^ ^ ^ ^11182-,
*?Fiı
•JL
t
- 9 8 —
C- SOFRALIK ZEYTİN
Zeytin, diğer meyve türlerinden oldukça farklıdır. Diğer meyve türleri gibi hasattan hemensonra tüketilemez. Çünkü tüketim için içerisindeki acılık maddesinin (oleuropein) giderilmesigerekmektedir. Diğer bir ifade ile zeytin daneleri tüketim için yağa yada sofralığa uygun işlenmekzorundadır. Fakat tüm bilinenlerin aksine çok özel bir sofralık zeytin çeşidi "Hurma Zeytin" vardırki; dalından koparılarak yenilebilir. Hurma zeytin Türkiye'de ve diğer üretici ülkelerde özelalanlarda (mikroklimalarda) yetişebilen bir çeşittir.
İşlenme şekline göre tüketime ayrılan zeytin danelerinden yağlık tüketim dışındaki zeytinlergenellikle sofralık tüketim için ayrılmakta ve bunlar sofralık zeytin olarak adlandırılmaktadırlar.
Sofralık zeytin, uluslararası standartta kültüre alınmış zeytin çeşitlerinin, işlenebilecekolgunlukta hasat edilen meyvelerinin belirli teknik usullerle acılığının giderilip, tüketimine izinverilen katkı maddeleri ile birlikte veya sade olarak ambalajlanmış, yeme olgunluğu kazanan zeytindaneleri olarak tanımlanmakta ve siyah, yeşil ve rengi dönük (pembe) zeytin olaraksınıflandırılmaktadır (Tunalıoğlu ve Işıklı 1993).
Her çeşit zeytin sofralık olarak işlenebilir. Fakat kalitede farklılık oluştuğu için siyah-yeşilve rengi dönük olarak ayrılan sofralık zeytinler farklı işleme teknikleri kullanılarak tüketimehazırlanırlar. Genellikle et oranı fazla, çekirdeği küçük, etinden ayrılabilir, kabuğu ince ve esnek,şeker oranı yüksek ve yağ oranı tercihen düşük çeşitler sofralık olarak işlenir. Sofralık zeytin gereksiyah, gerek yeşil, gerekse de rengi dönük olsun işlenmesinde iki ana yöntem uygulanır. Birincisinatürel adı verilen doğal yöntemdir. Bu yöntemde zeytinin acılığının giderilmesinde sadece tuzkullanılır. İkincisi kostikle işlemedir. Bu yöntem suya düşük oranda karıştırılan sodyum hidroksitile zeytinin içerisindeki acılığı veren maddeyi ve tanedeki şekeri kısmen yada tümü ile gidererekfermantasyonu başlatan kısa süren bir uygulamadır. İkinci yöntem birinci yönteme göre sofralıkzeytinin daha çabuk tüketime hazırlanması açısından özellikle dış pazara yönelik satımlarda önemtaşımaktadır. Bu işleme yöntemlerini kendi içlerinde ve ülkeler bazında da çeşitlendirmekmümkündür. Sofralık zeytinler söz konusu işleme tekniklerinden sonra tüketime çekirdekli, ezme,biberli, havuçlu, badem dolgulu ve dilimli zeytin şeklinde sunulmaktadır.
Türkiye'de Gemlik, Domat, Memecik, Uslu, Memecik, Ayvalık (Edremit), Edincik-Su, Kan,Halhali, Tavşan Yüreği, Çelebi ve Yamalak Sarısı, önemli sofralık zeytin üreticisi ülkelerde ise;Manzanilla, Hojiblanca, Ascolana, Kalamata, Haldiki ve Chemlali önemli zeytin çeşitleridir.
C.l- Dfinya'da ve Avrupa Birliği'nde Sofralık Zeytin
C.l.l- Üretim
Dünyada zeytin ağaç varlığı ve dane zeytin üretimine paralel olarak sofralık zeytin üretenönemli ülkeler İspanya, Türkiye, İtalya, Yunanistan, ABD, Fas, Suriye ve Mısır'dır. Türkiyesofralık zeytin üretiminde İspanya'dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye dünya sofralıkzeytin üretiminde siyah sofralık zeytin üretimi ile ilk sırada yer alırken, yeşil sofralık zeytinüretiminde İspanya ilk sırada yer almak~.adır.
- 9 9 -
Dünya'da sofralık zeytin üretimi Şekil 24'den görüleceği üzere genelde artan bir eğilimgöstermektedir. Şekil 25 ve Çizelge 30'da yer alan ülkeler bazında sofralık zeytin üretimrakamlanna bakıldığında, 1990/91 sezonundan başlayarak 16 yıllık üretim periyodunu içine alan1990/94-2005/06 sezonları ortalama Dünya üretimi yaklaşık 1.257.000 ton, Avrupa Birliği'nin(AB) üretimi ise 522.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Ortalama dünya üretiminde yaklaşık % 42paya AB'nin, % 12 paya ülkemizin ve % 8'lik paya ise Suriye'nin sahip olduğu görülmektedir.
Son 16 yıllık ortalama üretim rakamlanna bakıldığında AB içinde zeytin üretiminin% 68*ini ispanya ve % 16'sını Yunanistan tarafından gerçekleştirilmiştir.
Şekil 24- Dünya Sofralık Zeytin Üretimi
DONYA SOFRALIK ZEYTİN ÜRETİMİ (l.OOO TON) I
2.0001.8001.6001.4001.2001.000800600«002000
1990/91 1992/93 199^95 1996/97 1998/^9 2000/1 20O2/3 20045
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi ( U Z K )
Şekil 25- Dünyada Ülkeler Bazında Sofralık Zeytin Üretimi (1990/1991-2005/2006 Ort)
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
Şekil 2 6 - AB Sofralık Zeytin Üretimi
1 AB SOFRALIK ZEYTİN ÜRETİMİ (1.000 TON)
90/9
1
91/9
2
92/9
3
93/9
4
91/9
5
95/9
6
96/9
7
97/9
»
98/9
9
999/
0
000/
1
001/
2
002/
3
• - ' - 1 — ' - " ' - — — -
^ , _
003/
4
004/
5
700
500
400
300
200
100
0
005/
6
Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
Çizelge 30- Dünya Sofralık Zeytin Oretimi (I990/199l-2005/2006(tahmin)) (1.000 ton)ÜLKELER
A B
TÜRKİYE
MISIRSURİYE
A B D
F A S
ARJANTİNCEZAYİRPERUÜRDÜNTUNUSİRAN
SİLİMEKSİKAİSRAİL
FİLİSTİN
LÜBNANAVUSTRALYA
LİBYA
BREZİLYADİĞER ÜLKELER
DÜNYA ÜRETİMİ
1990/91363,5
150,0
10,5
80,0
114,080,0
30,0
13,514,0
16,0
l £ 0
0,0
6,0
14,017,0
0,0
10,0
2,0
3,0
1,0
13,5
950,0
1991/92474,0
110,0
38,5
56,0
57,085,0
38,0
18,0
10,08,0
14,00,0
9,0
16,010,5
0,0
5,0
2,0
3,5
1,0
13,0
9683
1992/93
372,0
100,0
53,0
80,0
144,080,0
40,0
12,5
1 0 3
12,5
12,00,0
6,5
9,5
14,0
20,0
15,0
2,0
2,5
1,0
153
1.0023
1993/94360,0
100,0
41,0
70,0
105380,039,0
13,0
1 6 3
7 313,0
0,0
7,0
10,04,0
0,0
1 32,0
3,0
1,(T16,0
890,0
199V95367,5
180,0
49,0
75,0
72,090,0
44,08,0
18,013,0
11,00,0
8,0
10,0
13,0
1,0
6,0
2,0
3,0
1,0
1 8 3
990,0
1995/96369,0
120,0
60,0
75,0
66,085,0
35,0
18,015,0
10,09,0
0,0
7,0
1 9 3
16,0
10,0
6,0
2,0
5,0
1,0
18
9463
199V97370,5
185,0
25,0
90,0
144,0100,0
40,0
12,016,0
1 6 3
15,00,0
10,57,0
18,0
10,0
10,0
2,0
4,0
1,0
16,5
1.093,0
1997/98486,0
124,0
50,0
60,0
90,5
85,0
50,0
11,018,536,0
13,00,0
6,0
17,0
12,5
4 3
3 32,0
3,5
1,0
20
1.094,0
1998/99500,0
178,0
41,0
85,0
77,595,0
51,0
30,515,036,014,0
0,0
8,0
22,012,0
5,0
6,0
2,0
3 30,5
14,0
1.201,0
1999/06203
150,0
85,0
93,0
129,0
80,058,0
34,515,0
8,0
1 3 3
0,0
9,0
9,0
15,0
2,0
5,5
2,0
3,0
0,5
18,5
1.351,0
2ooq/ı576,5
224,0
70,0
142,0
60,0
80,030,0
33313,0
24,0
11,50,0
10,0
8,5
1 9 3
8,0
7,0
2 32 30,520
1.343,0
2001/2764,5
85,0
135,0
80,0
120,0
90,038,048,016,013,0
6 3
0,0
8,0
16,012,0
7,0
53
3 32,5
0 322,5
1.4733
2002/36443165,0
340,0
170,0
81,0
80,050,0
63,53 7 3
28,0
6 3
0,0
11,014,0
2 4 3
8 3
6,0
4,0
3,0
0,5
36,0
1.7733
2003/4
759,0
125,0
95,0
120,0
100,0
120,070,0
59,031,0
26,526,0
12,0
6 310,0
7,5
5,0
7,0
2,0
3,5
0,5
1 6 3
1.602,0
2004/5726,0
220,0
95,0
200,0
87,0
80,060,077,0
29,5
29,013,0
18,0
9,0
8,0
1 8 3
7,0
6,0
4,0
4,5
0,5
16,5
1.7083
2005/6596,0
280,0
200,0
120,0
104,5
100,087,0
8 0 3
30,0
2 9 3
24,0
14,010,0
9,5
8 36,0
6,0
4,0
3,0
0,5
16,5
1.7293Kaynak : Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
ÜLKELER
İSPANYA
YUNANİSTAN
İTALYA
PORTEKİZ
FRANSA
Diğer
AB ÜRETİMİ
1990/91
230,0
70,0
4 4 3
18,0
1,0
0
3633
1991/92
268380,0
100,0
23,0
2,70
474,0
1992/93
223,7
60,0
70,0
16,5
2,00
372,2
1993/94
205,2
60,0
76,8
16,0
2,00
360,0
1994/95
235,6
60,0
59,9
10,0
2,00
3673
1995/96203,0
70,0
85,5
9,1
1,10
368,7
1996/97
244,0
60,0
5 5 ^
9,0
2,00
3703
1997/98310,0
85,080,0
9,0
2,00
486,0
1998/99359,6
85,0
45,0
8,6
2,00
500,2
1999/0
431,0
100,0
75,0
12,6
2,00
620,6
2000/1
415385,0
65,0
8,7
1,80
5763
2001/2
575,4
115,0
60,0
12,0
2,00
764,4
2002/3
4483
117,0
66,011,0
2,00
6443
2003/4
579,4
92,0
65,0
1 1 3
2,0
10
759,7Kaynak :Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
2004/5
537,5
101,0
65,0
10,7
2,0
10
726,2
2005/6
381,0
123,0
70,0
10,0
2,0
10
596,0
— 101 —
C.1.2-İthalat
Dünya sofralık zeytin ithalatı Şekil 27'den görüleceği üzere genelde artan bir eğilimgöstermektedir. Çizelge 32'de görülen 16 yıllık üretim periyodunu içine alan 1990/91-2005/06dönemi ortalama Dünya ithalatı 321.000 ton, AB'nin ithalatı ise 55.000 ton olarak gerçekleşmiştir.İthalata ilişkin rakamlar içerisinde ABD'nin payı % 29, AB'nin payı % 17 ve Brezilya'nın payı ise% 14'dür.
Şekil 27- DOnya'da Sofralık Zeytin İthalatı
DÜNYA SOFRALIK ZEYTİN tTHAİATI (1.000 TON)
Kaynak: UZK
Şekil 28- AB Sofralık Zeytin ithalatı
AB SOFRA1IK ZEYTİN İTHAUTIP00 TON)
Kaynak:UZK
Çizelge 33- Dünya Sofralık Zeytin ithalatı (1990/1991 -2005/2006(tahmin)
ÜLKELER
AB
ABD
RUSYA
ROMANYA
İSVİÇRE
BULGARİSTAN
AVUSTRALYA
S.ARABİSTAN
LİBYA
BREZİLYA
DİĞER ÜLKELER
DÜNYA İTHALATI
1990/91
41,5
68,0
3,0
5,0
4,0
4,0
5,5
0,0
5,0
40,5
36,5
213/)
1991/92
41,0
76,0
2,0
8,0
1,0
3,0
6,0
0,0
1,5
28,0
48,5
215,0
1992/93
32,0
75,0
2,5
7,0
2,0
2,5
6,5
0,0
2,0
37,5
42,5
209,5
1993/94
34,5
71,0
2,5
3,5
2,0
2,5
7,0
0,0
1,0
33,5
54,0
211,5
(1.000 ton)
1994/95
59,0
69,5
2,0
3,5
3,0
2,5
8,0
0,0
1,0
46,5
54,0
249,0
1995/96
50,0
72,5
3,0
10,0
6,0
3,0
7,5
0,0
1,0
45,8
53,0
251,8
1996/97
57,0
77,0
2,5
10,0
11,5
2,5
8,5
13,5
1,0
47,0
52,0
282,5
1997/98
47,0
88,0
3,0
8,5
14,0
3,0
9,0
15,0
1,0
48,5
68,5
305,5
1998/99
51,5
95,0
3,5
9,5
7,0
4,0
9,5
15,0
3,0
47,0
68,0
313/)
1999/0
54,0
92,0
3,5
9,5
13,0
4,0
11,0
15,0
1,0
50,0
76,5
329,5
2000/1
56,5
111,0
3,5
9,5
21,0
5,0
11,5
15,0
3,0
45,0
77,0
358/)
2001/2
58,0
113,0
4,0
17,0
30,0
5,0
12,5
18,0
4,0
50,0
88,5
400,0
2002/3
73,0
115,0
4,0
17,0
40,0
6,0
13,0
20,0
4,0
46,0
111,5
449,5
2003/4
70,5
117,5
4,5
17,0
40,0
6,5
14,5
20,0
2,5
51,0
97,0
441,0
2004/5
72,0
116,5
4,5
17,0
41,0
6313,0
20,0
3,5
56,0
90,0
440,0
2005/6
79,0
115,0
5,0
17,5
45,0
7,0
13,5
20,0
4,5
60,0
105,0
4713
Kaynak: UZK
Çizelge 34- AB Sofralık Zeytin İthalatı (1990/1991-2OO5/2O06(tahmin)) (1.000 ton)
ÜLKELER
İTALYA
İSPANYA
ALMANYA
FRANSA
YUNANİSTAN
DİĞER AB ÜLKELERİ
AB İTHALATI
1990/91
6,3
0,0
4,3
28,2
0,0
2,7
41,5
1991/92
3,7
0,4
4,8
29,2
0,0
0,0
41,1
1992/93
3,1
0,0
4,5
21,1
0,0
3,5
32,2
1993/94
3,6
2,2
4,5
21,3
0,0
3,0
34,6
1994/95
6,4
9,7
7,2
27,2
1,17,5
59,1
1995/96
4,3
8,1
7,5
23,7
0,2
6,2
50,0
1996/97
7,5
3,9
10,6
27,0
0,0
8,1
57,1
1997/98
3,2
1,6
9,0
24,0
0,0
93
47,1
1998/99
3,6
3,9
10,5
23,3
0,0
10,1
51,4
1999/0
2,0
2,1
12,3
26,1
0,1
11,3
53,9
2000/1
3,8
1,9
12,1
26,4
0,0
12,4
56,6
2001/2
5,9
1,0
13,3
23,4
1,5
12,7
57,8
2002/3
5,6
2,1
12,3
34,8
2,0
16,1
72,9
2003/4
8,8
2,7
13,0
25,7
4,0
16,2
70,4
2004/5
7,7
3,5
12,7
26,1
3,5
18,6
72,1
2005/6
7,0
5,0
13,0
26,0
9,0
18,8
78,8
Kaynak: UZK
— 103 —
C.1.3-Tüketim
Önemli sofralık zeytin üreticisi ülkelerin sofralık zeytin tüketim üretim ve işlemelerine paralelolarak değişmektedir. Siyah sofralık zeytin üreten ve işleyen ülkelerin doğal olarak tüketimlerindesiyah sofralık zeytin ağırlıklı olmaktadır. Sofralık zeytin üretildiği ülkelerde gıda ürünü olarak,fakat alışkanlıkların getirdiği farklı tüketim desenlerinde yer almaktadır.
Sofralık zeytin Türkiye, Fas ve Yunanistan'da genellikle kahvaltı, yemek öncesi ve sonrasıöğünlerde tüketilirken, ispanya, İtalya ve ABD'de daha çok ara öğünlerde, ikramlarda ve hamurişlerinde özellikle de pizzada kullanılmak Özere tüketilmektedir.
Çizelge 35'de görülen 16 yıllık üretim periyodunu içine alan 1990/91-2005/06 dönemiortalama Dünya tüketimi 1.255.000 ton, AB'nin tüketimi ise 420.000 ton olarak gerçekleşmiştir.Dünya tüketimi ilişkin rakamlar içerisinde AB'nin payı % 33, ABD'nin payı % 14 ve ülkemizinpayı ise% 10'dur.
AB içerisinde ise sofralık zeytin ağırlıklı olarak İspanya, İtalya, Almanya ve Yunanistan'datüketilmektedir.
Şekil 29- Dünya Sofralık Zeytin Tüketimi
— __.
S §• §•' * ss a s
SOFRALIK ZEYTİN TÜKETİMİ (1.000 TON)
/96
/97
199
199(
_^- '
66/
86/
199'
199!
/
9/0
0/1
1/2
S S 3 S
i * ın^ %o
C3 O O
2 )00
1.750
1500
1.250
1.000
750
500
250
0
Kaynak: UZK
Şekil 3 0 - A B Sofralık Zeyt in Tüketimi
1 AB SOFRALIK ZEYTİN TÜKETİMİ (1.000 TON)
600
500
400
300
200
100
0
, § . . § . § . g L § . .-.-•• S - § • S- § • £ • § • § • § " § • s "
Kaynak-.UZK
Çizelge 35- Dünya Sofralık Zeytin Tüketimi (1990/l991-2005/2006(ıahmin)) (1.000 lon)
ÜLKELER
AB
ABD
TÜRKİYE
MISIR
SURİYE
CEZAYİR
BREZİLYA
RUSYA
FAS
ÜRDDN
KANADA
TUNUS
İSRAİL
S.ARABİSTAN
PERU
ROMANYA
AVUSTRALYA
ARJANTİN
MEKSİKA
SİLİ
LİBYA
BULGARİSTAN
FİLİSTİN
LÜBNAN
İSVİÇRE
DİĞER ÜLKELER
DÜNYA TÜKETİMİ
1990/91
346,5
169,5
110,0
11,0
60,0
14,0
41,0
4,0
324
124
12,0
12,0
15,0
0,0
14,0
5,0
7,5
15,0
7,0
6,0
8,0
4,0
0,0
10,5
3,0
37
957,0
1991/92
355,5
152,0
98,0
38,0
70,0
16,0
29,0
1,0
35,0
104
13,0
13,5
11,0
0,0
10,0
8,0
8,0
18,0
3,0
6,5
5,0
3,0
0,0
6,0
2,0
43
955,0
1992/93
3514
1734
90,0
424
78,0
16,0
39,5
2,0
35,0
134
13,0
11,0
11,5
0,0
10,5
7,0
84
15,0
3,0
6,5
44
24
12,0
12,5
24
42,5
1.004,0
1993/94
340,5
172,0
89,0
45,0
75,0
13,0
34,5
2,0
364
12,0
14,0
124
64
0,0
154
5,0
9,0
14,0
3.5
6,5
4,0
24
8,0
9,0
24
37,5
9694
1994/95
346,0
166,5
135,0
45,0
75,0
8,0
48,0
3£
34,0
12,0
16,0
11.0
13,0
0,0
17,0
3,5
10,0
15,5
94
74
4,0
24
1,0
8,0
24
45,0
1.0384
1995/96
352,0
149,0
129,0
48,0
71,0
14,5
46,8
6,0
29,0
10,0
135,0
9,0
15,5
0,0
15,0
10,0
94
15,0
114
8,0
6,0
3,0
10,5
10,0
3,0
86.5
1.042,8
1996/97
319,0
172,5
132,0
29,0
80,0
14,0
48,0
11,5
35,0
164
17,0
14,5
16,0
134
15,5
10,0
10,5
16,0
114
8,5
5,0
24
9,0
124
2,5
39,0
1.0654
1997/98
341,0
179,0
127,0
32,5
66,0
12,5
49,5
14,0
21.0
27,0
18,0
124
13,5
15,0
14,0
84
11,0
15,0
114
8,0
4,5
3,0
5,0
8,5
3,0
52,5
1.073,0
1998/99
392,0
176,5
149,0
43,5
70,0
31,0
48,0
7,0
20,0
34,5
18,5
134
12,0
15,0
14,5
9.5
114
16,0
134
8,0
6,0
4,0
6,0
8,5
3,5
49,5
1.1854
1999/0
421,5
183,5
130,0
77,0
90,5
25,0
50,5
13,0
21,5
15,0
194
124
14,5
15,0
14,5
94
13,0
18,0
9,5
8,5
44
4,0
4,5
8,5
3,5
544
1.2414
2000/1
461,0
185,0
125,0
57,0
110,0
33,0
45,0
21,0
21,0
234
20,5
11,0
19,0
15,0
9,0
9,5
14,0
12,5
11.0
9,0
5,5
5,0
9,0
8,0
34
604
0034
2001/2
525,0
205,0
100,0
75,0
74,0
47,0
50,5
30,0
22,0
114
22,0
6,0
21,5
18,0
9,0
17,0
16,0
13,0
9.0
8,0
6,5
5,0
8,0
9,0
4.0
704
U824
2002/3
538,5
205,0
114,0
190,0
156,5
604
47,0
40,0
31,0
264
234
6,5
23,5
20.0
30,5
17,0
17.0
13.5
13,5
12,5
7,0
6,0
9,0
54
4,0
110,0
1.728,0
2003/4
5724
210,0
96,0
138,0
1314
64,0
50,5
40,0
45,0
24,0
234
24,0
21,5
20J)
20,5
17,0
164
20,0
10,0
7,5
5,5
6,5
9,0
64
4.5
86.0
1.670,0
2004/5
5334
205,0
175,0
104,0
159,5
64,0
57,0
41,0
29,0
264
23,5
13,0
22,0
20,0
18,5
17,0
164
15,0
9,0
9,0
8,0
6,5
7,0
7,5
4,5
86,0
1.6774
2005/6
529,5
210,0
210,0
170,0
102,0
96,0
60,0
45,0
30,0
27,0
25,0
214
20,0
20,0
19,0
174
17,0
15,0
10,5
9,0
7,5
64
6,0
5,5
5,0
93,0
1.7774
Kaynak: UZK
Çizelge 36- AB Sofralık Zeytin Tüketim (l990/l99l-200S/2006(tahnıin)) (1.000 ton)
ÜLKELER
İSPANYA
İTALYA
FRANSA
ALMANYA
YUNANİSTAN
İNGİLTERE
PORTEKİZ
HOLLANDA
İSVEÇ
AVUSTURYA
DANİMARKA
DİĞER AB ÜLKE.
AB TÜKETİMİ
1990/91
100,0
138,0
31,7
15,8
33,0
3,4
19,0
2,5
0,0
0,0
0,7
23
346,4
1991/92
110,0
• 144,0
35,1
15,8
20,0
3,8
2033,1
0,0
0,0
1,0
2,5
355,8
1992/93
125,0
130,0
27,7
15,5
25,0
3,7
18,0
3,1
0,0
0,0
1,0
2,8
351^
1993/94
120,0
130,0
24,6
16,0
21,0
3,7
18,0
3,6
0,0
0,0
1,0
23340,7
1994/95
118,0
113,0
30,9
18,9
30,0
6318,5
5,6
2,1
0,91,2
2,4
348^
1995/96
116,0
125,0
28,0
21330,0
6,4
11,0
4,5
2,4
1,4
1,94,0
352,1
1996/97
100,0
112,0
30,8
233203
6,2
834,7
3,6
1,6
2,5
5,4
3183
1997/98
113,0
1143
33,7
22320,0
8,4
10,2
5,1
4313
2,16,0
340,9
1998/99
159,7
110,0
31,0
23,4
22,0
11,1
13,1
5,4
4,1
232,17,4
3913
1999/0
167,5
1163
34,1
26,6
26,6
12315,0
4,6
4,4
V>238,2
421,7
200Qfl
163,6
145,0
39,0
35,0
25,0
13312,9
435,7
233,8
9,4
4603
2001/2
215,6
150,0
39,0
36329313,0
14,1
4,76,7
232,5
103
524,9
2002/3
192,7
150,0
62,0
37,4
33,0
18,1
1335,9
7,1
3,2
3,6
113
5383
2003/4205,0
150,0
44,9
39330,0
21,1
17,1
837,9
4,1
3,6
40,8
5723
2004/5
170,0
147,2
45,0
39,2
33,0
23,1
13,1
8,7
7,7
3,4
2340,2
533,4
2005/6
170,0
139,0
45,5
40335,0
23,2
13,0
837,9
3,9
3,2
403
529,7Kaynak: UZK
— 106 —
C.1.4- ihracat
önemli sofralık zeytin üreticisi ülkelerin sofralık zeytin ihracatları, üretim ve işlemelerineparalel olarak değişmektedir. Siyah sofralık zeytin üreten ve işleyen ülkelerin doğal olarakihracattan da siyah sofralık zeytin ağırlıklıdır.
Çizelge 37'de görülen 16 yıllık üretim periyodunu içine alan 1990/91-2005/06 dönemiortalama Dünya ihracatı 325.000 ton, AB'nin ihracatı ise 160.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Dünyaihracatına ilişkin rakamlar içerisinde AB'nin payı yaklaşık % 49, Fas'ın payı % 20 ve ülkemizinpayı ise % 9,5'dir.
Son 16 yıllık ortalama AB içerisindeki ihracatın % 79'unu İspanya, % 16'sını iseYunanistan yapmaktadır.
İspanya ürettiği sofralık zeytinin yaklaşık % 40'ını, Yunanistan % 35'ini, Fas % 75'ini ihraçedebilirken Türkiye ancak % 19'unu ihraç edebilmektedir. Fas ürettiği sofralık zeytini dökmeolarak ihraç ettiği için ihracatta dünya sofralık zeytin pazanna İspanya ve Yunanistan'ın hakimolduğu ifade edilebilir.
Şekil 31- Dünya Sofralık Zeytin İhracatı
DÜNYA SOFRALIK ZEYTİN İHRACATI (1.000 TON)
Kaynak: Ü Z K
1 0 7 —
Şekil 32- Dünya Sofralık Zeytin İhracatı
• •:• .•••".-.••;. D i ğ e r l e r i
•.•:•,, - - • ' / . ' • : : ; . ; . : ' 2 0 % ;
Kaynak: UZK
Şekil 33- AB Sofralık Zeytin İhracatı
AB SOFRAUK ZEYTİN İHRACATI (1«M TON)
Kaynak:UZK
Çizelge 37- Dünya Sofralık Zeytin ihracatı (1990/1991ÜLKELER
AB
TÜRKİYE
MISIR
SURİYE
FAS
ARJANTİN
MEKSİKA
İSRAİL
DİĞER ÜLKELER
DÜNYA İHRACATI
1990/91
112,5
8,0
0,0
0,0
47,5
20,0
11,0
1,0
6,5
2063
1991/92
107,5
12,0
0,5
0,0
50,0
20,0
14,0
0,5
5,0
2093
1992/93
106,5
13,0
1,0
0,0
45,0
25,0
6,5
1,0
9,0
207,0
200S/2006(tahmin)) (1.000 ton)1993/94
92,5
15,0
5,0
0,0
50,0
25,0
6,5
03
15,0
2093
1994/95
100,5
29,0
5,0
1,071,0
28,0
0,5
0,0
123
2473
1995/96
114,0
22,0
9,0
6,060,0
20,0
7,0
1,0
7,0
246,0
1996/97
121,5
30,0
2333
70,0
24,0
1,0
2,0
10,0
2643
1997/98
1453
23,0
12,0
1,050,0
39,0
7313
16,0
2953
1998/99
1503
30,0
7,0
43803
35,0
10,0
13143
3333
1999/0
193,0
20,0
10,0
2,0
653
36,0
4,5
139,0
3413
2000/1
2053
32,0
12,0
8,0623
29,0
232,0
103364,0
2001/2
214,0
56,0
25,0
16,0
61,0
24,0
12,0
1312,0
4213
2002/3
229,0
35,0
80,0
6,0
52,0
35,0
5,0
2,0
1634603
2003/4
2083
51,0
45,0
183693
45,0
4,0
0320,0
462/)
2004/5
2263
55,0
5,0
33,0
55,0
50,0
3,0
1321,0
450/)
2005/6
234,0
65,0
7,0
25368,0
58,0
3,0
0,0
233484/)
Kaynak: UZK
Çizelge 38- AB Sofralık Zeytin İhracatı (1990/199l-200S/2006(tahmin)) (1.000 ton)
ÜLKELER
İSPANYA
YUNANİSTAN
PORTEKİZ
İTALYA
FRANSA
ALMANYA
DİĞER AB ÜLKE.
AB İHRACATI
1990/91
86,4
22,0
2,7
0,4
0,9
0,2
0,0
112,6
1991/92
89,5
13,C
3,1
0,5
1,0
0,20,C
107^
1992/93
86,0
15,0
330,7
0,9
030,0
106,4
1993/94
73,8
13,C
3,C
0,7
ı,c030,2
92,2
1994/95
77,7
15,C
5,2
0,9
1,C
03
03100,4
1995/96
75,C
29,0
6,9
1,1
1,3
0,5
03
1143
1996/97
92,1
20,C
53131,6
0,4
03121,4
1997/9J
105,5
33,C
1,1
1,1
0,6
0,6
145,7
1998/99
108,1
35,0
3,7
1,4
1,2
0,6
0,6
150,6
1999/C
149,6
353
3,£
131,4
0,6
o,c192,2
2000/1
165,7
31,C
5,C
131,4
0,6
0,6
205,«
2001/2
172,C
34/
3,1
2/
130,6
03214/
2002/3
188,î
30,C
4,1
1,9
230,4
132283
2003/4
169,7
28,C
5,6
1,4
0,4
13208,6
2004/5
184,7
32,0
4,C
2,1
1,4
0,6
132263
2005/6
189,C
35,0
4,C
13
130,6
2,4
234/
Kaynak: UZK
— 1 0 9 -
C.2- Tfirkiye'de Sofralık Zeytin
C.2.1- Üretim, Tüketim ve ithalat
Türkiye'de var yok yıllan ortalamasına göre üretilen toplam dane zeytinin yaklaşık % 30'usofralık işlenmek Özere aynlmaktadır. Dolayısı ile sofralığa aynlan miktar o yılın dane üretimi iledoğrudan ilişkilidir.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜfiC) rakamlarına göre son 16 yıllık ortalama ülkemizsofralık zeytin üretimi 321.000 ton civarındadır.
Türkiye'de siyah sofralık olarak değerlendirilen başlıca sofralık zeytin çeşitleri; Gemlik,Uslu, Edincik-Su, Kan, Halhali, Tavşan Yüreği ve Çelebi'dir. Domat ve Yamalak Şansı çeşitleri;yeşil ve genellikle kostikli, dolgulu olarak değerlendirilen çeşitlerdir. Ayvalık (Edremit) veMemecik çeşitleri ise yeşil, pembe çizik, siyah ve yağlık olarak değerlendirilebilen en önemli karmaçeşitlerimizdendir. Türkiye'nin sofralık zeytin üretiminde Marmara Bölgesi'nin ayncalıkli bir yerivaidır. Çünkü bu bölgede üretilen zeytinin % 80'ninden fazlası siyah sofralık olarak işlenmekte veçeşit olarak da Gemlik çeşidi ilk sırayı almaktadır.
Çizelge 39 Türkiye So&alık Zeytin Üretimi
Üretim Sezonu
1990/91
1991/92
1992/93
1993/94
1994/95
1995/96
1996/97
1997/98
1998/99
1999/00
2000/01
2001/02
2002/03
2003/04
2004/05
2O05/06(Tahmin)
Üretim337.000
181.000
231.000
200.000
350.000
206.000
435.000
200.000
430.000
240.000
490.000
235.000
450.000
350.000
400.000
400.000
Ka\Tiak TÜİK
110 —
Türkiye, üretiminin büyük bir miktannı tüketime yönlendirmekte, işleme tekniğindekifarklılıktan dolayı ihracatta aynı başanyı gösterememektedir. Genellikle yüksek tuz konsantrasyonuiçeren işleme tekniği ile başta AB ülkelerinin büyük tüketici ve ithalatçısı konumunda bulunanİtalya ve İspanya'nın da içerisinde yer aldığı birçok tüketici ülkenin damak zevkine hitapedilememektedir. Diğer yandan, sofralık zeytinde ithalatımız yoktur.
Şekil 34- Türkiye Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracatı
Kaynak :UlusIararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)
C.2a- ihracat
Türkiye, siyah sofralık ağırlıklı olmak üzere son 10 yıllık ortalamalara göre yaklaşık 31 binton olan ihracatım genellikle Romanya, Bulgaristan, Rusya, Almanya gibi ülkelere yapmaktadır.Çünkü, Türk siyah sofralık zeytin işleme tekniği ve damak zevki ancak bu ülkelerle uyumgöstermektedir. Ülkemiz sofralık zeytin ihracatında belli pazarlarla sınırlı kalınmasının olumsuzetkisini özellikle bazı kampanya dönemlerinde ciddi biçimde yaşamaktadır. Sofralık zeytin işlemetesislerinin küçük aile işletmeleri yapısında teknolojiden uzak şekilde çalışıyor olması ve etnikpazarlarda bazı yıllar yaşanılan sorunlar Türkiye sofralık zeytin ihracatını sıkıntıya düşürebilecektir.
Çizelge 40 TUrkiye Zeytin İhracatıVILLAR•• 1 9 9 6 :
=., 1997? 1998
. 1999200020012002200320042005
MİKTAR (KG)
19.290.45121.870.98419.180.67120.28S.02S21.240.94836.886.43432.647.74439.884.28947.471.838
49.849.269
DEĞER (S)
26.233.27027.263.37220.137.09722.245.S2S20.967.99126.896.82326.819.0S644.909.76454.836.348
64.469.808Kaynak: DTM
Son yıllarda sofralık zeytin pazar hacmi giderek artmaktadır. Bu artış, üretici birlikleri veözel sektörün katkılarıyla daha da güçlenmektedir.
Türkiye geçmiş yıllardan bu yana sofralık zeytini özellikle siyah sofralık olarakişlemektedir. Siyah sofralık zeytin de tuzlu olarak işlendiği için ihracat ancak etnik pazarlarayapılabilmektedir. Bu tip zeytin tüketen ve damak tatlan buna uygun ülkeler; Rusya, Bulgaristan,Romanya, AB ülkeleri - Türklerin yoğun yaşadığı ülkeler olması sebebiyle Almanya, Hollanda- veson yıllarda ABD, Danimarka, Avustralya ile K.K.T.C olarak sınırlı kalmaktadır. Bu ülkelerle olanikili ticari anlaşmalann (Serbest Ticaret Anlaşmalan ve 1/98 sayılı Ortaklık Konseyi Karan) gözdengeçirilmesinde ve ülkemiz aleyhine olabilecek gelişmeler için tedbir düşünülmesinde yararolacaktır.
Çizelge 41- Türkiye Sofralık Zeytin liretim, İthalat, Tüketim ve İhracatı (1990/1991-2005/2006 (tahmin)
1990/91 1991/92 1992/93 1993/94 1994/95 1995/96 1996/97 1997/98
Hl.OOOton)
1998/99 1999/0 2000/1 2001/2 200273 2003/4 2004/5 2005/6Sofralık Zeylin Üretimi (1000 Ton)
Türkiye
Dünya
Sofralık Zeytin İthalatı (İt
Türkiye
Dünya
Sofralık Zeylin Tüketimi (1
Türkiye
DOnya
Sofralık Zeytin İhracatı (1
Türkiye
Dünya
150,0
950,0
00 Ton)
0.0
213,0
000 Ton)
110,0
957,0000 Ton)
8,0
206,5
110,0
968,5
0,0
215,0
98,0
955,0
12,0
209,5
100,0
1.002,5
0,0
209,5
90,0
1.004,0
13,0
207,0
100,0
890,0
0,0
2114
89,0
969,5
15,0
2093
180,0
990,0
0,0
249,0
135,0
1.0383
29,0
2473
120,0
9463
0,0
251,8
129,0
1.042,8
22,0
246,0
185,0
1.093,0
0,0
2823
132,0
1.0653
30,0
264,5
124,0
1.094,0
0,0
3053
127,0
1.073,0
23,0
2953
178,0
1.201,0
0,0
313,0
149,0
1.1853
30,0
3333
150,0
1.351,0
0,0
3293
130,0
1.2413
20,0
3413
224,0
1343,0
0,0
358,0
125,0
1.3033
32,0
364,0
85,0
1.4733
0,0
400,0
100,0
U 8 2 3
56,0
4213
165,0
1.7733
0,0
4493
114,0
1.728,0
35,0
4603
125,0
1.602,0
0,0
441,0
96,0
1.670,0
51,0
462,0
220,0
1.7083
0,0
440,0
175,0
1.6773
55,0
450,0
280,0
1.7293
0,0
4713
210,0
1.7773
65,0
484,0Kaynak: UZK
— 112 —
C.2.3- Fiyatlar
Fiyat konusunda sofralık zeytin üretiminin yoğun olduğu Marmara BölgesindeMarmarabirlik'in, Ege Bölgesinde ise Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birlik'in bölgedeki etkileriniülkesel boyuta taşıyarak piyasa fiyatlarının oluşumunda etkili oldukları ifade edilebilir.
Sofralık zeytinde üreticiye sertifikalı fidan desteği, doğrudan gelir desteği, mazot ve gübredesteği dışında prim ödemesi yapılmamakta olup, destekleme alımı da uzun süreden beriuygulanmadığı için sofralık zeytinde üretici eline geçen fiyatlarda Marmarabirlik ve TARiŞ'inüreticiye verdiği fiyatlar esas alınmakta ve piyasa bu fiyatlara göre oluşmaktadır. Bu çerçevede,ülkemizde sofralık zeytin fiyatlarının belirlenmesinde özellikle Marmarabirlik etkin roloynamaktadır.
Çizelge 42 Türkiye'de Sofralık Zeytin Fiyatları.
YILLAR
1995/19961996/1997
1997/1998
1998/19991999/20002000/2001
2001/20022002/20032003/2004
2004/2005
2005/2006
SofralıkZeytin
Maliyeti(TL/Kg)
(D
55.000
99.000202.000
344,000566.000
777.000
1.057.0001.560.O0O1.597.0001.880.000
2.135.000
OrtalamaBorsaFiyatı
(TL/Kğ)
43.432
73.953141.963248.037
257.283481.784
628.911
1.124.978
1.350.1281.482.582
1.56 YTL
Siyah SalamuraBorsa Fiyatı(TL/kg) (3)
11,000-57,000
12,000-148,00035,000-318,00050,000-430,556
70,000-960,000205,000-800,000
225,000-1,200,000500,000-2,400,000
600,000-2,600,000
800,000-3,000,000870,000-4,590,000
SiyahZeytin
ParakendeSatış
Fiyattan(TIVKRKS)
2.124.6962.749.372
3.752.2004.917.2605.846.403
Yeşil SalamuraBorsa Fiyatları
mVKg)(4)
14,000-110,000
25,000-225,00080,000-320,000
80,000-570,000
60,000-700,000300,000-1,000,000500,000-1,202,064
565,000-2,750,000
715,000-2,800,000820,000-3,561.910
1,600,000-5,470,000
YeşilZeytin
ParakendeSatış
Fiyatları(TL/KgX5)
802.1591.160.1541.693.541
2.215.1193.434.815
4.484.072
4.819.974
(1) - Sofralık zevtin maliyeti MARMARABİRLİK'ten alınmıştır.
(2) - Ortalama Borsa Fiyatı Balıkesir Ticaret Borsasından alınmıştır.
(3) - (4) Aydın Borsası'ndan alınmıştır.
(5)-TÜİK ten alınmıştır.
C.2.4- Zeytin Sanayinde Mevcut Durum
İşletmelerin temelini küçük kapasiteli çok sayıda aile işletmeleri oluşturmaktadır. Altyapının yetersizliği, istenilen kalitede üretim yapılmasını ve verimliliği sınırlamaktadır. Tarım veKöyişleri Bakanlığı gıda sicil verilerine göre ülkemizde sofralık zeytin işleyen 388 adet tesisbulunmaktadır. Bu tesislerde üretilen toplam 1.751 ürün çeşidi için üretim izin sertifikasıdüzenlenmiştir. (Şekil 35 ve Çizelge 43)
— 113 —
İLLER
AdanaAnkaraAntalvaAydınBalıkesirBurdurBursaÇanakkaleDiyarbakırEdirneİspartaMersinİstanbulİzmirKastamonuKayseriKocaeliKonyaManisaMardinTekirdağTokatUşak
TOPLAM
SOFRALIK ZEYTİNGıda SiciliAdet
163 ,
48761
453111166261336
1351131
388
Üretim İzniAdet
3223
160480
38112164282688141125779
1184
1751Kaynak TKB
Şekil- 35 Zeytin İşletmelerinin Bulunduğu İller
i?EhE
jMılaielj
* \
M «.a VTTAİT
3en«OxliP»ıa/BUTAIV
^Y Art*.
Bok) Xr»*ıriV Cüî^rT^*—^ Arkaıa J~~\ J^C J~
İi
_^MaWva<
i?— T — 0 ,
Ş.Ura
\ 3r%l /
Kaynak TKB-Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü
— 114 —
D- PİRİNA YAĞI VE KARASUD.1- Dünya'da ve AB'de Pirina YağıD.1.1.- Üretim, İthalat, Tüketim ve İhracat
Zeytin meyvesi, doğasından gelen özellikleri nedeniyle doğrudan tüketilememektedir. Bunedenle, öncelikle sofralığa ve yağa işlenerek gıda sanayine ve zeytinyağı üretim aşamasında, pirina- pirina yağı ve karasu gibi yan ürünler elde edilmesiyle diğer sanayi dallarına hammadde kaynağıoluşturmaktadır.
Yan ürünler arasında yer alan yağlı pirina, ya da diğer bir adı ile yağlı zeytin küspesi önemlibir zeytin yan ürünüdür.
Teknik tanımı ile zeytinyağı fabrikalarında zeytinlerin sıkılmasından sonra arta kalan zeytinküspesine pirina (yağlı pirina); pirinadan organik çözücülerle extraksiyon sonucu elde edilen yağapirina yağı, bu yağın elde edilmesiyle ilgili fabrikaların çalışma şekilleri, kapasiteleri ve faaliyetsonuçlanmn tümüne ise pirina sanayi denilmektedir. Pirina yağının üretim tekniği dünyada ülkelerefarklılık göstermemekle birlikte, Türkiye'de üretilen pirina yağı; hammadde ve teknolojidenkaynaklanan nedenlerle yemeklik kalitede olamamaktadır.
Pirina yağı üretim miktarı, zeytinyağı eldesinden sonra elde edilen ikincil bir yağ olduğuiçin, zeytinyağı üretimi ile doğrudan ilişkilidir. Zeytinden elde edilecek pirina ve pirina yağımiktarları her ne kadar zeytinin yetiştirme tekniğine, iklim, toprak, çeşit özelliğine zeytinin işleyişşekillerine ve uygulanan teknolojik işlemlere bağlı ise de genellikle zeytinyağı fabrikalarındaüretilen zeytinyağı miktarının iki katı ağırlıkta pirina elde edilmektedir. Pirina, içerisinde yağ dahilolmak üzere; su, çekirdek ve pulp kısımlarından oluşmaktadır.
Elde edilen pirina yağı, pirinanın hemen işlenmesi ve çıkan yağın rafine edilmesi şartıylaancak yemeklik olarak kullanılabilmektedir. Pirina yağı kendine has kokusu olan koyu yeşil renklibir yağdır. Kimyasal olarak, asit bileşimi bakımından zeytinyağına oldukça benzemekte fakat dahafazla miktarda sabunlaşan maddelere ve serbest yağ asitlerine sahip olmaktadır.
Dünya zeytinyağı üretiminde söz sahibi ülkeler olan AB'nin büyük üretici ülkeleri, pirinayağı üretiminde de söz sahibidirler. İspanya dünya yemeklik pirina yağı üretiminde % 70, İtalya% 15, Yunanistan % 11, Portekiz % 3 ve Tunus ise % 1 pay almaktadırlar. Türkiye'nin yemeklikpirina yağı üretimi ise istatistiklere yansıyacak düzeyde değildir.
Dünya'nın ve AB'nin büyük zeytin üreticisi ülkeleri İspanya, İtalya ve Yunanistan'daüretilen pirina yağının sadece yemeklik kalitede olması ve bu ülkelerde endüstriyel pirina yağınınüretilmemesi dikkat çekmektedir. Bunun nedeni, söz konusu bu ülkelerde zeytinyağı teknolojisiyanında, pirina yağı teknolojisinin de oldukça iyi olmasından kaynaklanmaktadır.
Pirina yağı, Türkiye dahil, üretilen tüm ülkelerde aşağıdaki aşamalardan geçirilereküretilmektedir. İşte bu üretim aşamalarındaki süreçte, hammadde ve uygulanan teknoloji, pirinayağının yemeklik yada endüstriyel vasıfta olup olmamasına neden olmaktadır. Kaliteli yada birbaşka ifade ile yemeklik vasıftaki pirina yağ eldesi için hammadde ve teknoloji birbirindenayrılamaz bir bütündür.
Dünyada yemeklik vasıfta pirina yağı üreten ülkelerde, pirina fabrikaları zeytinyağıfabrikaları genellikle yan yanadır. Zeytinyağı fabrikaları modem (kontinu sistem) olduğu gibi,
- 1 1 5 -
pirina fabrikalan da modern sistemdir. Bir yandan zeytinyağı fabrikalarına sağlıklı zeytin(bekletilmemiş ve fermente olmamış hammadde) girişi yapılmakta iken, bir yandan pirinafabrikalarına da sağlıklı pirina (bekletilmemiş ve fermente olmamış hammadde) girişiolabilmektedir.
Sonuçta üretilen pirina yağı yemeklik kalitede olabilmektedir. Önemli zeytinyağı üreticisiAB ülkeleri ABD gibi bazı dış pazarlara zeytinyağından önce yemeklik pirina yağı ilegirmektedirler. Çünkü yemeklik pirina yağının tadı hafif, fiyatı ucuz ve dahası zeytinyağı tüketimalışkanlığı açısından zeytinyağı türevi olan bir yağdır.
Çizelge 44'te yer alan dünya yemeklik pirina yağı üretim rakamlarına bakıldığında, 2003/04sezonunda 198.500 ton, 2005/06 sezonunda ise 164.500 ton yemeklik pirina yağı üretimigerçekleştirildiği görülmektedir. Üretimin büyük çoğunluğu AB içerisinde yapılmakta olup, İspanyave İtalya en önemli üretici ülke konumundadır.
Çizelge 44- Dünyada ve Türkiye'de Zeytinyağı -
ÜLKELER/Yıllar
İspanya
Fransa
Yunanistan
İtalya
Portekiz
Tunus
Suriye
Diğerleri
Yemeklik Pirina Yağı - Endüstriyel Pirina Yağı Üretimi
ÜRETİM (Bin Ton)
ZEYTİNYAĞI2003-2004
1412
4,630868531,2
2448
28079110251
3168,0
2004-2005
980,3
4,743587946,4
23533130145175
197,53001,0
YEMEKLİK PİRİNAYAĞI
2003-2004
U330
2440,6
5
182,5
8008
198,5
2004-200574,6
033
. 45
4,7
157,3
3,500
3,7164,5
ENDÜSTRİYEL PİRİNAYAĞI
2003-2004
00000
0,085
11,5
3,528,0
2004-2005
00000
0,04,512201,538
Kaynak: UZK
Şekil -36 AB Zeytinyağı ve Pirina Yağı Üretimi (2002/2005)
(Kaynak: UZK)
— 1 1 6 —
Şekil 37 Pirina Yağı Üretim Aşamaları
Bu üretim ajaması; geneldlr.Farktı
zeytinyağı'• sistemlerinde pirina..'.; üretim aşamalarıV deSiimektedir.:
YÂ&I PİRİNA
Pirina Fabrikası
Rafinasyon CDiğer sanayilere ^hammadde J
Endüstriyel Pirina
Kaynak: Tunalıoğlu;R. (2004) "Pirina ve Pirina Yağı"
D.2- Türkiye'de Pirina YağıD.2.1- Üretim, İthalat, Tüketim ve İhracat
Pirina, içerisinde yağ dahil olmak üzere; su, çekirdek ve pulp kısımlarından oluşmaktadır.Pirina sanayinin temeli, pirinanın bünyesindeki yağı elde etmek için öncelikle pirinayı kurutmaksonra da yağ çözücü uygun bir solventle extraksiyona tabi tutmak esasına dayanır. Elde edilen yağada pirina yağı denilmektedir. 100 kg pirinadan da ortalama 5-8 kg pirina yağı ile 60-70 kg yağsızkuru pirina elde edilir. Elde edilen pirina yağı, pirinanın hemen işlenmesi ve çıkan yağın rafineedilmesi şartıyla yemeklik olarak kullanılabilmektedir. Rafinasyon akım şeması aşağıdaki gibidir.
Pirina yağının özelliklerine bakıldığında, genellikle pirina yağının tipik kokulu koyu yeşilrenkli bir yağ olduğu görülür. Kimyasal olarak, asit bileşimi bakımından zeytinyağına oldukçabenzer, fakat daha fazla miktarda sabunlaşmayan maddelere (yaklaşık % 3 ekstraksiyon sisteminebağlı olarak) ve serbest yağ asitlerine sahiptir.
— 117 —
Pirina Yağının Fiziki Rafinasyon Akım Şeması:0 Zamklann uzaklaştırılması0 Nötralizasyon (asit giderme)0 Renk giderme (dekolorizasyon)0 Deodorizasyon (koku alma)0 Vinterizasyon (soğutma)0 Karıştırma0 Şişeleme
Pirina yağının özelliklerine bakıldığında, genellikle pirina yağının tipik kokulu koyu yeşilrenkli bir yağ olduğu görülür. Kimyasal olarak, asit bileşimi bakımından zeytinyağına oldukçabenzer, fakat daha fazla miktarda sabunlanmayan maddelere (yaklaşık % 3 ekstraksiyon sisteminebağlı olarak) ve serbest yağ asitlerine sahiptir.
Çizelge 45- Türkiye'de Mevcut Pirina Yağ Fabrikaları
tiler
AntakyaAydınAydınBalıkesirBalıkesirBalıkesirBalıkesirGaziantepGaziantepGaziantepGaziantepHatayaİzmirİzmirizmirİzmirMuğlaMuğla
İlçe
MerkezKöşkSökeAyvalıkGömeçHavranEdremitNizipNizipNizipNizipMerkezTireMerkezÖdemişBergamaMilasMilas
FabrikaSayısı
1111
111111111
Modern (M)Klasik(K)
KKKMMKKKKKKKMMKKKK
Kapasite(Ton/Gün)7012090
20015010030070307070701401502003006060
Kaynak: Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (1999)
Pirina fabrikalannda;1-Pirina yağının yemeklik olarak üretilmesini dolayısı ile tüketilmesini sağlamak amacı ile
pirinanın taze olarak işlenmesi, buna imkan yok ise, daha zeytinyağı fabrikasında iken kurutulmasıamacı ile zeytinyağı fabrikalarına yeterli ve modern kurutma tesislerinin eklenmesi,
2.Pirina fabrikaları ile zeytinyağı fabrikalarının karşılıklı anlaşmaya giderek, pirinanıngünlük olarak işleme olanaklannın sağlanması böylece pirina fabrikalannda, pirinanın işleninceyekadar geçireceği bekleme döneminin en aza indirilmesi,
— 118 —
3.Pirina fabrikalannda mevcut kurutma sistemlerinin de tekniğine uygun şekildeiyileştirilmesi,
4. Pirina fabrikalarının çalışma sistemlerinin modemize edilerek sürekli sistemedönüştürülmesi ve faaliyetlerini tam kapasite kullanım ile devamlarının sağlanması gerekmektedir.
Pirina Yağının Yemeklik Vasıfta Üretilememesinin Üç Ana Nedeni Vardır:• Pirinanın bekletilmesi,• Pirinanın farklı sistem zeytinyağı fabrikalannda üretilmesi,• Pirina fabrika sistemlerinin % 80'inin eski sistem olması.
[ D.2.2
Ülkemizde pirina ve ham pirina yağı fiyatları aşağıdaki çizelge 46'da görülmektedir.
Çizelge 46 Türkiye Pirina ve Pirina Yağı Fiyatları
Yıllar
1995/1996
1996/1997
1997/1998
1998/1999
1999/2000
2000/2001
2001/2002
2002/2003
2003/2004
2004/2005
2005/2006
Yağlı Pirina (TIAg) (1)
200-1,600
500-1,750
1,000-10,229
2,000-30,000
2,500-7,000
3,000-10,000
7,140-30,000
8,500-40,000
15,000-80,000
20,000-100,000
10,000-30,000
Ham Pirina Yağı (TL/kg) (2)
038,000-91,800
00
90,000-203,308
0000
1,205,924-2,850,000
1,100,000-1,510,000
(1) - (2) Yağlı Pirina ve Ham Pirina Fiyatları Aydın Borsasındanalınmıştır.
D.3- KARASU
Zeytinyağı işletmelerinden atık olarak çıkan karasu gerek Ph'ı gerekse diğer bileşenlerindendolayı doğrudan kullanılamamaktadır. 8-10 kez seyreltilerek sulama suyu olarak kullanımı ile ilgiliçalışmalar bulunmaktadır.Ancak Türkiye'de çok sayıda küçük ölçekli zeytinyağı işletmesibulunduğundan bunlardan çıkan karasuları toplayarak temizlemek veya sulama suyu olarakdeğerlendirmek hala çözüme kavuşturulamamış bir sorun olarak durmaktadır. Zeytin üretimisırasında oluşan karasu tüm zeytinci ülkelerde önemli çevre sorunlarına yol açmaktadır. Karasununarıtılmasında bugüne kadar tatmin edici bir sonuca ulaşılamamıştır. Edremit'in Zeytinli BeldesindeBelediye, ile Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü'nün birlikte çalışmaları sonucunda EgeÜniversitesi öğretim üyelerinin karasunun kimyasal yöntemlerle arıtılması konusunda çalışmalardevam etmektedir.
Karasu ile ilgili olarak Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü tarafındanTÜBİTAK destekli ve yurtdışı ortaklı proje ile karasunun, diğer birçok ülkede olduğu gibideğerlendirme alanı olarak belirlenen bir tarlada, bazı özel bitkilerin yetiştiriciliğinin yapılmasındakullanılma olanakları denenmiştir. Ancak ülkemiz şartlarında kullanılma olanaklarının daha detaylıve bölgesel bazda araştırılmasında fayda vardır.
— 119 —
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ZEYTİNCİLİKTE DESTEKLEME
POLİTİKALARI, KURUMSAL YAPI, ÜRETİCİ
ORGANİZASYONLARI, ÜRÜN İHTİSAS
BORSALARI VE LİSANSLI DEPOCULUK,
MEVZUAT, ULUSLARARASI İLİŞKİLER,
AR-GE VE ORGANİK ZEYTİNCİLİK
Komisyona bilgi vermek üzere yapılan sunumlardan ve kurum ve kuruluşlardan istenen bilgilerden ve konuyla ilgili diğer kaynaklardan
derlenmiştir.
— 121 —
A- DESTEKLEME POLİTİKALARI
A.1 Üretime Yönelik Destekler
Zeytinyağı 1990'h yılların başına dek Türkiye'de tüketim alışkanlıkları ve diğer bitkiselyağlarla olan fiyat makası nedeniyle üretildiği bölgelerde tüketilen bir yağ olmuştur. 1970'liyıllarda margarinle rekabet edemeyen zeytinyağı, 199O'lı yılların ortasına doğru üretimdeki artışarağmen, tüketim açısından bitkisel yağlar içerisinde istenilen düzeye ulaşamamıştır.
Zeytinyağı ilk kez 1966 yılında Destekleme Alım kapsamına alınan 24 üründen birisidir.1986 yılma kadar aralıksız olarak desteklenmiş, 1987-1990 yıllan arasında Desteklemekapsamından çıkarılmıştır. Bu yıldan sonra zeytinyağında destekleme uygulamaları bazıdönemlerde devlet alımları, bazı dönemlerde Birlik alımları şeklinde yapılmıştır. Sofralık zeytindeise destekleme uygulamaları daha sonraki yıllarda başlamış ve bu uygulamalar kesintili olarakdevam etmiştir.
1991 yılında yeniden destekleme kapsamına alınan zeytinyağı, bu kez sofralık zeytinde dahilolmak üzere 5 Nisan 1994 kararlarıyla birlikte tekrar destekleme kapsamı dışı bırakılmıştır.
Dünya Ticaret örgütü (DTÖ) ve AB Ortak Tanm Politikalarına uyum sağlamak, ekonomiyikayıt içine alarak vergi gelirlerini arttırmak, tarımsal kayıt ve envanter tutulmasını sağlamak, üreticive sanayiciyi aynı zamanda koruyup üretimi teşvik etmek, sanayiye dünya fiyatlarından hammaddesağlamak ve devlet hazinesine en az yük getirecek olan prim sistemine aşamalı olarak geçmekamaçlanmıştır.
Bu çerçevede, yıllar itibariyle ürün bazında verilen primler, üretici sayılan ve prime konuürün miktarı aşağıda gösterilmiştir.
Çizelge 1- Türkiye'de Yıllar İtibariyle Zeytinyağına ödenen Prim Miktarları
YILLAR
199820002001
2002
20032004
2005* •
PRİM ALANÜRETİCİ SAYISI
(Adet)
51.6007.7384.60410.81937.652
PRİME ESASZEYTİNYAĞI
MİKTARI (TON)-
115.000
11.82697.157
31.51994.264
-
PRİME ESASFİYAT
40 CENT/Kg
28 CENT/Kg_
15Ykr/Kg
17,5Ykr/Kg
20Ykr/Kg25Yki/Kg
lOYkr/Kg
TOPLAM ÖDENENPRİM (MİLYON YTL)
18,0
48,5
1,817,4
6,323,6
-Kaynak Tanm ve Köyişleri Bakanlığı -TÜGEM/BÜD* prim miktarı hariç henOz belli değildir.
Zeytinyağı üreticilerine, 1998 yılından itibaren (1999 yılı hariç) "destekleme primi" adıaltında doğrudan kg başına destek yapılmaktadır. Yapılan desteklerin tutarları belirlenirken, iç vedış piyasa fiyatları, üretim maliyetleri, bütçe imkânları da göz önünde bulundurulmaktadır.
Diğer taraftan, genel bir destekleme sistemi olan Doğrudan Gelir Desteği kapsamında dazeytin üreticilerine gelir desteği ödemesi yapılmaktadır.
- 1 2 2 -
Çizelge 2'de görüleceği üzere, 2000 yılında pilot olarak uygulanan ve dekara 5 dolar olaraködenen doğrudan gelir desteği 2001 yılında 10 milyon TL, 2002 yılında 13.5 milyon TL, 2003yılında 16 milyon TL ve 2004 yılında 16 milyon TL olarak ödenmiştir. 2001 yılında üretici başınaen fazla 200 dekara kadar olan arazi için yapılan ödeme 2002 yılından itibaren 500 dekara kadaryükseltilmiştir. Doğrudan gelir desteği kapsamında atfedilen ve 2003 yılında doğrudan gelir desteğialmak için çiftçi kayıt sistemine dahil olan üreticilere dekara 3,9 milyon TL mazot desteği, 2004yılında ise 1,5 YTL mazot desteği ve 1 YTL gübre desteği adı altında ödeme yapılmıştır.
Bu kapsamda, zeytin üreticilerine prim desteği yanında 2000 yılından itibaren doğrudangelir desteği ödemesi ve 2003 yılından itibaren de mazot ve gübre desteği sağlanmaktadır.
Aynca, Sertifikalı tohumluk ve fidan kullanımım arttırarak hastalık ve zararlılara karşıönlem alınması ve sağlıklı fidanlarla kapama bahçe tesisinin yaygınlaştırılması amacıyla,10.05.2006 tarihli ve 26164 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sertifikalı Tohumluk Kullanımı veSertifikalı Meyve/Asma Fidanı/Çilek Fidesi ile Kapama Bag/Bahçe Tesisi Desteklemeleri HakkındaTebliSfNo: 2006/19) ile en az 10 dekar kapama zeytin bahçe tesisine 250 YTL/da sertifikalı fidandesteği verilmektedir.
Çizelge 2 Türkiye'de Zeytin Üreticilerine Verilen Destekleri (1998/99—2005/2006)A.Dogrudan Gelir Desteği ödemeleri (PCD)TOriciye'de Zeytin Üreticilerinin Yararlandıkları DGD Miktarları
YILLAR
2000/2001
2001/2002
2002/2003
2003/2004
2004/200S
2005/2006
Arazi BOyOldOğa Kayıttı Ortrici Sayısı Miktar (TL)
tik pilot uygulamadı zeytinyağı ytr almamıştır.
>5-200 dekar
= 1 - 2 0 0 dekar
]O0m'-SOO dekar
100m'-500 dekar
174 700 adet
174 946 adcı
182 454 adet
10.000.000 TL
13.500.000 TL
16.000.000 TL
16.O00.O00TL
Henüzbelirlenmemiştir.
B. Mazot Desteği (MD) ve Gübre (Kimyevi) Desteği (GD) ÖdemeleriTürkiye'de Zeytin Üreticilerinin Yararlanacakları Mazot Desteği (MD)- (Mazot İndirimi) ve Gübre (Kimyevi) Desteği(KG) (ödemeler 3 ayda bir yapılmaktadır)
2003/2004
2004/2005
ÜRÜNGRUPLARI
2005/ 2006
Azami 500 dekar
ALAN
Azami 500 dekara
Azami 500 dekara
Azami 500 dekara
SebzeMeyve (ZEYTİN)
Sus Bitkileriözel Çayır-Mera
Orman envali ürün
GÜBRE DESTEK(YTL/da)
—
—
ÖDEME MİKTARI(YTL/Dekar)
1,0
MAZOT DESTEK (YTL/da)
3.9O0.O0O (TL/da)
ÖDEME MİKTARI(YTL/Deksr)
14
A.2- Zeytin ve Zeytinyağı İhracatında Uygulanan Destekler
Bilindiği üzere, Dünya Ticaret Örgütü Tanm Anlaşması çerçevesinde ülkemizce ihracatdesteği verilebilecek 44 ürün/ürün grubu içerisinde yer alan zeytinyağı ve zeytin ihracatında ihracatiadesi ödemesi yapılabilmektedir.
— 123 —
ihraç edilen ürünlerden daha yüksek katma değer sağlamak, ihracatta markalaşmayı teşviketmek ve kutulu ihracatı arttırabilmek amacına yönelik olarak, küçük ambalajlarda ve markalıolarak yapılan ihracatlarda daha yüksek olmak üzere, 15.02.2006 tarihli ve 26081 sayılı ResmiGazete'de yayımlanan Tarımsal Ürünlerde İhracat ladesi Yardımlarına İlişkin Para-Kredi veKoordinasyon Kurulu'nun 2006/1 No'lu Tebliği uyarınca;
Zeytinyağı için,
1509.10.10.00.13 ve 1509.10.90.00.13 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda (G.T.t.P) yer alan venet ağırlığı 2-5 kg arası, "tescilli Türk Markaları" ve "Made in Turkey" ibaresi ile ihraç edilenzevtmya&an 150 $/ton,1509.10.10.00.12 ve 1509.10.90.00.12 G.T.l.P.'lerinde yer alan ve net ağırlığı 1-2 Kg arası, "tescilliTürk Markalan" ve "Made in Turkey" ibaresi ile ihraç edilen zeytinyağları 200 $/ton,1509.10.10.00.11; 1509.10.90.00.11 ve 1516.20.91.00.14 G.T.l.P.'lerinde yer alan ve net ağırlığı 1kg'a kadar (1 kg dahil) ambalajlarda, "tescilli Türk Markalan" ve "Made in Turkey" ibaresi ileihraç edilen zeytinyağları 350 $/ton,5 Kg'ye kadar kutulu ambalajda, "tescilli Türk Markalan" ve "Made in Turkey" ibaresi olmadanihraç edilen zeytinyağına 100 $/ton,
ihracat iadesi ödemesi yapılmaktadır.
Sofralık Zeytin için ise;
2001.90.65.00.15,25; 2004.90.30.00.17,27 ve 2005.70.10.00.15,25 G.T.l.P.'lerinde yer alan ve netağırlığı 2-5 kg arasında (5 kg dahil) olan ambalajlarda, "tescilli Türk Markalan" ve "Made inTurkey" ibaresi ile ihraç edilen zeytinler için ihracat iadesi miktarı 100 $/ton,
2001.90.65.00.14,24; 2004.90.30.00.16,26 ve 2005.70.10.00.14,24 G.T.l.P.'lerinde yer alan ve netağırlığı 1-2 kg arasında (2 kg dahil) olan ambalajlarda, "tescilli Türk Markalan" ve "Made inTurkey" ibaresi ile ihraç edilen zeytinler için ihracat iadesi miktarı 125 $/ton,
2001.90.65.00.13,23; 2004.90.30.00.15,25 ve 2005.70.10.00.13,23 G.T.l.P.'lerinde yer alan ve netağırlığı 1 kg'a kadar (1 kg dahil) olan ambalajlarda "tescilli Türk Markalan" ve "Made in Turkey"ibaresi ile ihraç edilen zeytinler için ihracat iadesi miktarı 150 $/ton,
ihracat iadesi ödemesi yapılmaktadır.
Çizelge 3'te zeytinyağı ithalatında uygulanan gümrük vergileri gösterilmiştir.
Çizelg; 3- Zeytinyağında Uygulanan Gumrflk Tarifeleri
Yular
19971998
19992000
2001Z002
:oo31004
:oo5:oo6
İthalattan Alınan Vergi(%)
37.037.035.634.7
33.832.932.031,231,231,2
İhracat VerilenDestek
($ U.S. Ton)11096
200 (%10)200 (%10)200 (%10)
180 (%10)180 (%10)180 (%10)150 (%10)
100(%10)
İhracat Desteğinin Geçerli OlduğuSüre
I-1-1-1-1
1-1-1-1-
-1997/31-12-1997
-1998/31-12-1998-1999/31-12-1999-2000/31-12-2000-2001/31-12-2001-2002/31-12-2002
.2003/31-12-2003-2004/31-12-2004-2005/31-12-2005
1-1-2006/31-12-2006Kayna!:: D:ş Ticaret Müsteşarlığı
- 1 2 4 -
B- TÜRKİYE'DE ZEYTİNCİLİĞİN KURUMSAL YAPISI
Zeytin doğrudan tüketilemediği için işlenmek zorundadır. İşleme sonrası zeytinyağı, pirinave pirina yağı, sabun ve sofralık zeytin olarak değerlendirilme imkanlarına sahiptir. Doğal olarak buçok yönlü değerlendirme, sorunları da çeşitlendirmektedir. Bu nedenle zeytincilikle ilgili bir çokkurum ve kuruluş aynı konu altında farklı işlevler üstlenmektedir.
Zeytincilik, günümüzde T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıkları, Tanm veKöyişleri Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tanm Satış Kooperatifleri ve Birlikleri (TARİŞ,Marmarabirlik ve Güneydoğubirlik), özel sektör ve üniversiteler gibi kuruluşların yer aldığıkurumsal yapının içerisinde geliştirilmeye çalışılmaktadır. Şekil l'de görüldüğü gibi zeytin ve yanürünleri ile ilgili birçok kamu ve özel kurumların ilişkilendirilmesi mümkündür. Bu ilişkilerin dahada etkinleştirilmesi arzu edilmektedir.
İspanya, İtalya ve Yunanistan zeytincilikte devlet kuruluşları, özel sektör ile üreticibirliklerinin birbiri ile koordineli çalışma konusunda başarılı olmuşlardır. Bu koordinasyondaağırlık üretici örgütlerindedir. Her üç ülkede de Üniversiteler ve Araştırma Enstitüleri genetikiyileştirme, yanında teknolojik alanlardaki deney ve araştırmalardan sorumludur. Ülkemizde Tanmve Köyişleri Bakanlığına bağlı Araştırma Enstitüleri yağlık ve sofralık zeytin türlerini iyileştirme veüretim tekniklerine yönelik çalışmalar ile biyolojik araştırmalar yapmaktadırlar. Burada önemli olankonu; uzun vadeli araştırmaların Üniversitelere kısa vadeli araştırmaların ise AraştırmaEnstitülerine verilmesidir.
Kurumsal yapıdaki sorunlar sektörün tüm birimleri tarafından fark edilmiş, özellikle deTürkiye'nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nden (UZK) ayrılmasından sonra girişimlerdebulunulmuştur. 1998 yılında UZK'dan ayrılmanın ardından 1999 yılı başlannda Tanm ve KöyişleriBakanlığı tarafından " Zeytin ve Zeytinyağı Danışma Kurulu" kurulmuştur. Kurul; Tanm veKöyişleri Bakanlığı bağlı KKGM, TAGEM, TÜGEM, Zeytincilik Araştırma Enstitüsü, EgeÜniversitesi, Ziraat Fakülteleri ve Gıda Mühendisliği Bölümü, Maliye Bakanlığı, Çevre ve OrmanBakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatçı Birlikleri,Zeytin üreten illerin Tanm İl Müdürlükleri, Tanm Satış Kooperatifleri ve Birlikleri, İzmir TicaretBorsası ve Vakıf Zeytinlik işletmelerinden oluşmuştur. Bu kurulun etkinliğinin arttınlması yönündeçalışmalara ihtiyaç vardır.
Şekil 1. Zeytincilik Sektörünün Kurumsal Yapısı
SANAYİ VE TİCARETBAKANLIĞI
İHRACATIGELİŞTİRME
ETÜD MERKEZİ
KOOPfcKATİKLEKVRİŞ Zeylin ve Z.yajl Birliği, GÜNF.YDOCUIİİRI.İK.\ UMARA BİRLİK)
SAĞLIK BAKANLIĞI
TÜRKİYE İSTATİSTİKKURUMU (TUIK)
ULUSLARARASİ ZEYTİN YAĞI KONSEYİ, UZK(International Olive Oil Council, IOOC) (Gytlik SOmi Devam Etnekudir.)
BAŞBAKANLIK DIŞ TİCARET
SANAYİ ODAI.AHİ
TİCARETBORSALARI
TİCARET ODALARI
STANDARDİZASYON GN.MUD.UOlge Dcnetmealikleri
(Bölge LaboratuvarUn)
ZİRAAT ODALARİ
İHRACAT CN.MÜD.ihracatçıları Birlikleri
(Ege Zeytin ve Zeytinyağı)
Ulusal Zeytin ve ZeytinyağıKonseyi (UZZK)
(Kurulma Aşamasında)
ZEYTİNCİLİK
ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞIDANIŞMA KURULU
Tarım ve Köyişleri Bak. KordinatorlOğDnde
TARIM VE KÖYtŞLERİBAKANLIĞI
ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ(Zeytincilik, Zirai Mücadele vd.)
TARIM İL MÜDÜRLÜKLERİ(Yayım)
ÜRETME İSTASYONLARI(Edremit zeytin üret. ist vd.)
İL KONTROLLABORATUVARXARI
VAKIFLAR GN. MÜD.(Vakıflar İşletmeleri)
TÜRKSTANDARTLAR
ENSTİTÜSÜ (TSE)
ZEYTİNYAĞI SANAYİCİLERİDERNEĞİ, (ZEYSAD)
ÜNİVERSİTELER ZİRAİ MÜCADELEBİRLİKLERİ
BİTKİSEL YAĞSANAYİCİLER DERNEĞİ
— 126 —
C-ÜRETİCİ ORGANİZASYONLARI ve TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ VEBİRLİKLERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Ülkemizde üretici organizasyonlarının örgütlenmesi;
4572 Sayılı Tanm Satış Kooperatif ve Birlikleri (TSKB) Hakkında Kanunu,1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu,5200 Sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu,örnek Ana sözleşmeler,
kapsamında yapılmaktadır.
Zeytin ve zeytinyağı üreticileri, 4572 sayılı Tanm Satış Kooperatif ve Birlikleri HakkındaKanun, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile 5200 sayılı Üretici Birlikleri Kanununa göreörgütlenme imkânına sahip olmakla birlikte büyük bölümü TSKB çatısı altında örgütlenmişlerdir.
Bu çerçevede tanm satış kooperatifleri ve birlikleri ülkemizde üretilen sofralık zeytin vezeytinyağını alarak, üreticisine destek vermektedirler. Anılan birlikler zeytin ve zeytinyağıürünlerinde güçlü birer alıcı olduklarından, ülkemiz zeytin üretimi de ağırlıklı olarak, TSKB'lerinalım bölgelerinde gerçekleştirilmektedir. Bu kuruluşların etkin çalışması ülkemiz açısından büyüköneme haizdir.
Ülkemizde sofralık zeytin ve zeytinyağı konusunda faaliyet gösteren birliklerin kooperatifsayılan ve ortak sayılarına ilişkin veriler Çizelge 4'te verilmektedir.
Çizelge 4 Ülkemizde Sofralık Zeytin ve Zeytinyağında fâaliyet gösteren birliklerin kooperatif sayılan ve ortaksayılan
Birlik Adı
TARİŞ Zeytin veZeytinyağı Birliği
MARMARABİRLtK
GÜNEYDOĞUBİRLİK
Toplam
Faaliyet Konusu
ZeytinyağıSofralık Zeytin
Sofralık ZeytinZeytinyağı
Zeytinyağı
Birliğin Kooperatif Sayısı
33
8
344
Birliklerin Ortak Sayısı
26.900
30.607
4.945
62.452
Kaynak: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
C.l-Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Konusunda Faaliyet Gösteren Tarım SatışKooperatifi ve Birlikleri:
Sofralık zeytin ve zeytinyağı konusunda faaliyet gösteren tanm satış kooperatifi birlikleriTariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Marmarabirlik ve Güneydoğubirlik doğrudan anılan ürünlerdealım yaparak sektörün içinde yer almaktadırlar.
Birlikler, kimyevi gübre, zirai ilaç gibi ana üretim girdilerinde ortaklarına ayni krediverdikleri gibi, mali yapılarının uygun olduğu dönemlerde nakdi kredi de verebilmektedirler.Ayrıca, üreticilerine yönelik eğitim ve yayım çalışmalan da gerçekleştirmektedirler.
— 127 —
Anılan Birliklerden;
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği:
Birlik 1949 yılında kurulmuş olup, önemli bir ihracat ürünümüz olan zeytinyağında piyasafiyatlarının üreticiler lehine düzenlenmesinde önemli fonksiyonlar üstlenmiştir. Birlik EgeBölgesinde (Aydın, Balıkesir, Çanakkale, izmir, Manisa, Muğla) 33 kooperatifi ile yaklaşık 27.000ortağa hizmet götürmektedir. Birlik, bölge zeytinyağı üretimi içinde % 28'lik miktarı, Türkiyezeytinyağı üretimi içindeki % 20'ük paya sahip alım miktarı ve ülkemiz zeytinyağı ihracatının%20'sini gerçekleştiren önemli zeytinyağı ihracatçı kuruluşları arasındadır.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, 59 modern sıkma tesisinde günlük 2.800 ton zeytinişleme kapasitesi (560 ton zeytinyağı üretme kapasitesi), günlük 250 ton rafinasyon kapasitesinesahip ülkemizin büyük ve modem rafinerisine sahiptir.
Birlik, Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'ne gözlemci üye olarak yurt dışındaki teknolojikgelişmeleri takip ederek modem yatırımları ve Uluslararası Zeytinyağınca akredite edilmişlaboratuar hizmetleri gerçekleştirmiştir. Bu faaliyetleri ile sektörde öncü kuruluş olmuştur.(Kaynak: Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği)
Birliğin, 1995-2005 yıllan arasında yapmış olduğu ürün alım miktarları, ihracatları,işletmelerinin kapasiteleri, depolan ve kapasiteleri aşağıdaki çizelgelerde görülmektedir.
Çizelge 5-Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Alım Miktar ve Fiyatları
İŞYILI1995/961996/971997/981998/991999/002000/012001/022002/032003/042004/052005/06
ZEYTİNYAĞI ALIMMİKTARI (Ton)
4.04440.299
4.70725.551
7.81634.57612.32325.184
L 13.56211.68416.094
ALIM FİYATI •(YTL/KG)
0,200,280,290,500,991,112,502,803,203,355,00
ZEYTİN ALIMMİKTARI (Ton)
383239
81.493
213570
356284320
-Kaynak: TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği* Alım fiyatlarında 5 asit zeytinyağı fiyatları baz alınmıştır.
Çizelge 6- Birliğin İhracat Miktar ve Tutarı
İŞYILI1995/961996/97
1997/98
1998/99
1999/00
2000/01
2001/02
CtNSİZeytinyağıZeytinyağıZeytin
ZeytinyağıZeytinZeytinyağı
Zeylin
ZeytinyağıZeylinZeytinyaftı
Zeytinyağı
İHRACATMİKTARI
(KK)2.625.211,602.081.393,68192.410,00
2.348.956,962.165,00
23.619.414,79224.000,00
719.940,6310.800,0010.844.793.26
12.011.091,16
İHRACATTUTARI
(YTL)
718.184.67608.567,59
30.789,63935.549,39
580,17
11.578.3114386.547.14
^61.996^45.363,1117.949.668.76
26.507.358.30
— 128 —
2002/03
2003/04
2004/03
Zeytinyağı
Zeytinyağı
Zeytin
Zeytinyağı
Zevtin
13.842.838.00
6.290.390,32
48.000,00
9.115.092,48
30.941,30
42.655.250,24
23.757.271,49
106.806,21
36.357.781,13
79.537,14
Çizelge 7- Birliğin İşleme Tesisleri ve Kapasiteleri
İŞLETME ADI
Zeytin ve ZeytinyağıKombinası
Gömeç Pirina EntegreTesisi
YILLIK KAPASİTE
75.000 Ton/Yıl Rafinasyon(250 Ton/GDn)
55.500 Ton/Yıl Ambalajlama
240 Ton/G0n (yağlı pirina)
KURULUŞYILI VE YERİ
2000-2002İZMİR
1981-2004İZMİR
1997BALIKESİR
ÜRETİM CİNSİ
Rafine Yağ
Muhtelif tip zeytinyağı,ve sofralık zeytindolumu
Pirina Yağı ve KuruYakıtPirinası
Çizelge 8- Birliğm Depolan ve Kapasiteleri
DEPO ADI
Zeytinyağı Kombinası
Kooperatifler
YERİ
Alsancak/İZMİRAOSB Çiğli/İZMiR
33 Yerleşim Biriminde
TOPLAM
KAPASİTESİ(Too)
36.5005.765
15,880
58,145Kaynak: TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği
Marmarabirlik:
1954 yılında kurmuş olup, Bursa, Balıkesir ve Tekirdağ illerinde faaliyet gösteren 8kooperatifi ile yaklaşık 30.000 zeytin üreticisi ortağa hizmet götürmektedir. Birlik aldığı ürünüişleyerek sofralık samura zeytin, zeytinyağı, zeytin ezmesi olarak satışa sunmaktadır, önemli zeytinihracatçısı kuruluşları arasındadır.
Son onbir yıllık alım miktarına bakıldığında, Marmarabirlik, bölgesinde yetiştirilen sofralıksiyah zeytinin yaklaşık %32'sini satın alıp işlemektedir. Marmarabirlik, ülkemizde sofralık salamurasiyah zeytinde piyasanın üreticiler lehine düzenlenmesinde önemli rol oynamaktadır.
Birliğin kooperatiflerden alımını yaptığı ezmelik ve yağlık zeytinlerin ezme ve yağ halinegetirilmesi ve salamura zeytinlerin paketlenerek piyasaya sürülmeye hazır hale getirilmesi işlemleriBaşköy Entegre Tesisleri'nde gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede, birliğin 1995-2005 yıllanarasındaki ürün alım miktarı ve tesislerin üretim kapasitesine ilişkin bilgiler Çizelgelerdegösterilmiştir.
— 129 —
Çizelge 9 Birliftin Toplam Orfln Alım Miktan
İŞYILI
1995/1996
1996/1997
1997/1998
1998/1999
1999/2000
2000/2001
2001/2002
2002/2003
2003/2004
2004/2005
2005/2006
TOPLAMZEYTİN ALIM
MİKTARI (TON)
28.052
30.300
19.742
32.909
42.315
43.952
17.337
35.991
17.674
34.720
49.974Kaynak: Marmarabirlik
Çizelge 10- Birliğin İhracat Miktar ve Tutan
SOFRALIK SALAMURA SİYAH ZEYTİN İHRACATI
İŞYILI
1995-1996
1996-1997
1998-1998
1998 1999
1999-2000
2000-2001
2001-2002
2002-2003
2003-2004
2004-2005
2005-2006
MİKTAR (KG.)
2.306.947
2.020.941
2.414.075
1.822.456
2.450.886
714.240
3.615.245
4.297.480
5.023.960
3.176.039
2.294.537
YTL. TUTARI
218.537,52
378.880,76
803.246,02
990.596,89
2.205.237,20
746.242,39
5.222.271,09
10.385.636,71
16.004.412,97
13.337.837,51
9.715.448,00
DÖVİZ ($L3.961.277
3.202.354
4.001.808
3.026.356
3.977.616
766.197
3.613.987
6.503.613
11.325.403
9.650.313
7.270.125
Marmarabirlik'in kooperatifler bazında yapmış olduğu alım miktarlan ve ortalama ürün alımfiyatlan Çizelge 11'de görüldüğü şekildedir.
Çizelge 11- Kooperatif Bazında Orttn Alım miktan
KMptnttf
20012003
2001» 0 3
20012004
20042005
200S2006
S YİLLİKTOPLAMAJJM
G C M I İ K
AhaMikan
fKtt
1.1X59»
ltt]-7
UOf.l
1.59CM5
3 9 9 " I 3
Ptyı(%)
6
4
5
3
1
6
MUDANYA
AbmMikun
(Kıl
1177601
4.996 043
3.093.6»
6.145.890
ll.S 16.410
U.HLS74
Pıyı
< % )
17
14
İT
11
»
İ t
ERDEK
AlınMacun
(Ki)
2.169.091
9.741 I »
4.405.971
9.105 t i 5
10 471.119
35.900.141
Pıy.
l % )
l î
27
:5
36
31
33
O.GAZİ
AlıcaM i k u n
fK>l
2.157.343
1 332 314
I3i:=9
IU1944
Î.ÎCJI13
t.ut.uı
<"*)
12
4
i
4
6
6
IlKtK
AlınMikun
(Kıl
5 :«S 649
9 >39 393
3.M7.919
1 6Î4 447
10 311933
M . 7 U 3 U
p«rı{%)
30
17
11
ıs
Î0
13
EDİNCİK
Ah»Mikun
fKt)
1.301.127
4 130. MS
I S 17.305
4.411.097
i 419196
11JM.4JO
P*yı(•%)
S
n
14
13
11
11
HTHErn
AkmM O E U H
( K O
2 11J14S
3.577 116
2 415 411
: 7 6 : 906
!X3»6
14.UI.9T7
Pıyı4%)
13
10
14
t
10
10
M.ADASI
AbmMikun
<KK)
242.011
1.192 463
479.911
S5IJ43
1.051.334
3.531.171
Pıyı(%J
1
3
3
3
2
2
YILLARAGÖRE
TOPLAMALİM
MİKTARI(Ki)
17.337176
Î 5 « l 197
17.J00.II7
34.711287
SO.S32423
I5C.ST2.a99
Kaynak: Marmarabirlik
- 1 3 0 -
Çizelge 12- Kooperatif Bazında Ortalama Alım Fiyatı
Kooperatif
2001/02
2002/03
2003/04
2004/05
2005/06
GEMLİKOrLAlım
Fiyatı
rm/KGi
1,18
1,66
1,26
2,28
2,26
MUDANYAOrtAlım
Fiyatı(YTL/KG)
1,22
1,72
1.71
2,61
2,40
ERDEKOrtAlım
Flyın(YTL/KG)
1,10
1,51
1,67
2,22
2,34
O.GAZİOrtAlım
Fiyatı(YTL/KG)
1,11
1,61
1,27
2,42
2,42
İZNİKOrt Alım
Fîy»ö(YTL/KG)
1,23
1,61
1,24
2,30
2,34
EDİNCİKOrt Alım
Fiyatı(YTL/KG)
0,95
1,23
1,43
2,12
2,27
MÜREFTEOrt Alım
Fiyatı(YTL/KG)
1,02
1,58
1,14
2,11
2,19
M .ADASIOrt Alım
Fiyatı(YTL/KG)
1,14
1,34
1,53
2,17
2,10
TOPLAMOrtAlım
Fiyatı(YTL/KG)
1,14
1,55
1,45
2,30
2,32
Kaynak: Marmarabirlik
Çizelge 13-Tesis Kapasiteleri
Ürün Cinsi
ZeytinyağıSofralık Siyah Salamura ZeytinEzmeYağlı Pirina
Entegre TesislerininYıllık Üretim Kapasitesi1.980 Ton/Yıl28.600 Ton/Yıl300 Ton/Yıl4.950 Ton/Yıl
'Entegre Tesislerinde, yağlık zeytini zeytinyağına dönüştürme işlemi kampanya dönemi olan Oç aylık donemdegerçekleştirilmektedir. Bu dönemde ortalama 9.000 ton yağlık zeytin sıkılarak ortalama 1.980 ton zeytinyağı ve4.950 ton pirina elde edilmektedir.
Güneydoğubirlik:
1940 yılında antepfıstığı üzerine kurulmuş olan Birlik, bölgede kurulan kırmızı biber, kuruüzüm, zeytinyağı ve bakliyat ürünleri üzerine faaliyet gösteren dört ayrı Birliği de bünyesinealarak, 1989 yılında Güneydoğu Tanm Satış Kooperatifleri Birliği adı altında faaliyet göstermeyebaşlamıştır. Birlik, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş, Mersin, Mardin,Antakya veSiirt illerinde 13 kooperatifi ile 16.000 ortağa hizmet götürmektedir.Ancak Birlik 3 kooperatiftezeytinyağı üreticilerinden ürün alımı gerçekleştirmekte olup, zeytinyağı üreticisi ortaklarının sayısı4.945'tir. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı)
Birliğin 1995-2005 yıllan arasındaki ürün alım miktanna ilişkin bilgiler aşağıdaki Çizelgedegösterilmiştir.
Çizelge 14- Birliğin Orfln Alım Miktarı
İŞYILI1995/19961996/19971997/19981998/19991999/20002000/20012001/20022002/20032003/20042004/2005
2005/2006*
Alım Miktarı (ton)-
3.398-
24085
.
98--
55147
Kaynak: GOneydoğubirlik
— 131 —
C.2- Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması
Ülkemizde Tanm Reformu Uygulama Projesi (TRUP) adı altında tarımda yapısal dönüşümprogramı 2000 yılından itibaren uygulamaya konulmuştur. TSKB'lerin yeniden yapılandırılması;Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nca yürütülen doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün programlarıylabirlikte, anılan projenin önemli bir parçasını oluşturmuştur.
Kooperatif ve birliklerin yeniden yapılandırılmasına yönelik 7. Beş Yıllık KalkınmaPlanında "TSKB'lerin yönetimlerinin özerkleştirileceği, tesis ve işletmelerininşirketleşririleceği, kooperatifçilik işlevlerinin güçlendirileceği ve Örfin borsaları ile ilgili yasalaltyapının oluşturulacağı" gibi temel hedefler öngörülmüştür.
Bu temel hedefler gözetilerek hazırlanan 4572 Sayılı Tanm Satış Kooperatif ve BirlikleriHakkında Kanun'la bu kuruluşlar yeniden düzenlenmiş ve özerk bir yapıya kavuşturulmuşlardır.
Kooperatif ve birliklerin 4572 Sayılı Kanuna intibaklarını sağlayacak ve özerkleştirilmesinipekiştirecek olan örnek ana sözleşmeler de, 24.12.2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
16 Haziran 2000 tarihli ve 24081 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4572sayılı Kanun ve uygulamaya konulan yeniden yapılandırma programı ile;
> TSKB'lerin yapısal sorunları çözümlenerek, güçlü ve sürdürülebilir bir mali yapıyakavuşturulmaları ve bu amaçla kamu kaynaklarından gerekli desteğin sağlanması,
> Uluslararası genel kabul görmüş kooperatifçilik ilkeleri doğrultusunda, tabandantavana doğru sağlıklı ve demokratik bir örgütlenmeyi gerçekleştirmek amacıyla ortakların katılımve sahiplik bilincinin geliştirilmesi,
>• Kooperatif ve birliklerin, özerkleştirilerek, siyasi müdahalelerden uzaklaştırılması,ortaklan tarafından denetlenen ve ortaklarının belirledikleri gereksinimlere ve önceliklere görefaaliyet gösteren kuruluşlar haline getirilmesi,
> Aşın istihdam ve mali yük getiren unsurlar giderilerek, rekabete açık ve kamukaynaklama bağlı olmaksızın kendi ayaklan üzerinde durabilen kuruluşlar haline getirilmesi,
> Faaliyetlerinde ekonomik etkinlik ve verimliliği hâkim kılarak, atıl veya sürekli zarareden varlıklarının, öz sermaye yapılannı güçlendirecek şekilde değerlendirilmesi,
hedeflenmiştir. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı)
C.3- Tanm Reformu Uygulama Projesi (TRUP) ve Bu Proje Kapsamında Yer AlanTarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması Bileşeni
Ülkemizde, sektörler üzerindeki gereksiz müdahalelerin azaltılarak, ekonomininsürdürülebilir şekilde büyümesi ve yoksulluğun azaltılması için gerekli ortamı sağlamaya imkânveren ve. gelecekte Avrupa Birliği (AB)'ne katılım için gerekli zeminin oluşturulması amacıyla, birEkonomik Reform Programı hayata geçmiştir. AB'ye katılım konusundaki en önemli kriterlerdenbiri de yeni üyelerin birleştirilmiş pazarda rekabet edecek ekonomilere sahip olmalarızorunluluğudur. Bu, tarımsal üretim, pazarlama ve işleme alanlanndaki üretim verimliliğininartırılmasına yönelik önlemler üzerinde odaklaşmayı gerektirmektedir. Bu çerçevede, tanmalanında Tanm Reformu Uygulama Projesi (TRUP) adıyla bir program uygulanmaya başlamıştır.Dünya Bankası ile imzalanan ve 12 Temmuz 2001 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ikrazanlaşması ile bu projeye toplam 600 Milyon ABD Doları kaynak tahsis edilmiştir.
İlk aşamadaki bu reformlar ile mevcut destekleme sisteminin kamu sektörü bütçesitüketiciler üzerindeki yükü azaltılmış olacak ve kamu ve özel sektör yarınmlanmn yanlış teşvikleregöre yapılmasının önüne geçilecektir. Programın sonunda Türkiye'de, Dünya standartlarına göre
— 132 —
rekabet edebilir ve yapay teşvikler ve sübvansiyonlar yerine gerçek mukayeseli üstünlüğe dayalıüretim modellerine sahip bir tanm ve tarımsal sanayi sektörü oluşturulması öngörülmektedir.
Tanm Reformu Uygulama Projesi, uygulamaya konacak yeni Tanm Stratejisinin temelaraçlarından biri niteliğindedir. Tanm reformu faaliyetlerine destek olmak ve tanm sektörünügüçlendirmek üzere uygulamaya konan bu proje üç ana bileşenden teşekkül etmektedir;
Projenin C Bileşeni ile sofralık zeytin ve zeytinyağında faaliyette bulunan Tanm SatışKooperatifleri'nin (TSK) ve Tanm Satış Kooperatif Birlikleri (TSKB) de dahil olmak üzereBirliklerin ve Kooperatiflerin yeniden yapılandınlması ve özerkleştirilmesiyle, TSK ve TSKB'lerinmali yönden bağımsız, piyasa koşullannda rekabet edebilir, ortaklan tarafından kontrol edilen,ortaklarına hizmet ve fayda sağlamayı ön planda tutan kuruluşlar haline getirerek, tanm ürünlerininpazarlanması ve işlenmesinde devletin rolünün azaltılması hedeflenmekte olup, bu bileşenkapsamında aşağıdaki konular üzerinde çalışmalar gerçekleştirilmektedir; Birlik ve kooperatiflerde;
> istihdam seviyesinin ihtiyaç seviyelerine çekilmesi,> Genel yönetim giderlerinin rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapı sağlanmak üzere
azaltılması,> Yeni yatınm projelerinin, gerçekçi piyasa araştırmaları ve fizibilite çalışmalanna
dayandırılması,> Gerekli durumlarda atıl kaynaklann satılarak işletme sermayesinin güçlendirilmesi,> İkincil işletme faaliyetlerinin gözden geçirilerek, zarar edenlerde iyileştirme,
küçültme veya kapatılma alternatiflerinin değerlendirilmesi ve ana faaliyete odaklanmanınsağlanması,
> Mali yapı borçlannı geri ödeyebilme kabiliyetinin arttırılması ve kredibiliteninsağlanması amaçlanmıştır (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı).
öte yandan, yeniden yapılandırma konularında çalışma, inceleme ve önerilerde bulunmaküzere, 2000/1773 No'lu Bakanlar Kurulu Karan'nm 06.01.2001 tarih 24279 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanması ile Yeniden Yapılandırma Kurulu (YYK) teşkil edilmiştir.
C.4-Yeniden Yapılandırma Faaliyetleri İle Tanm Satış Kooperatifleri ve BirliklerineSağlanan İmkanlar
Yeniden yapılandırma sürecinde, TSKB'lere:
> Birliklerin mali yapılanın güçlendirmeye yönelik olarak 1.5.2000 tarihi itibariylemevcut borçlarının Hazine tarafından üstlenilerek tasfiye edilmesi,
> Birliklerin mali yapılannı olumsuz yönde etkileyen ve bu kuruluşlara aşırı yükgetiren personel kadrolannda yapılacak düzenlemeler için gerekli tazminat tutarlannın hazinecekarşılanması,
> Ürün alımı için ihtiyaç duyacaklan finansman ihtiyacının, 2000 yılı bütçesindentahsis edilen ödeneklerle (250 trilyon TL) oluşturulan "döner fon"dan karşılanması,
> Yeniden yapılandırma için gerekli uzmanlık ve danışmanlık hizmetinin verilmesi,> Yeniden yapılandırma hizmet giderlerinin Hazinece üstlenilmesi,> Kooperatif yönetici ve ortaklannın eğitimi ve bu kuruluşların kapasite
oluşturmalanna teknik destek sağlanması imkanları getirilmiştir. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı)
— 133 —
C.4.1- Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Kredisi Desteği ve Birliklerin 1.5.2000 ÖncesiDestekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) Borçlarının Durumu:
Birliklerin yeniden yapılandırılması amacına paralel olarak, mali yapı güçlendirme sürecinekatkı sağlamak amacıyla, geçiş döneminde birliklerin ihtiyacı olan ürün alım ve işletme kredileriYeniden Yapılandırma Kurulunun önerileri dikkate alınarak Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu(DFÎF) gider hesabından karşılanmaktadır.
DFÎF döner fon niteliğinde çalıştırılmaktadır. Birliklerin vade sonlarında geri döndürdüklerikredi ana para ve faizleri, birliklerin talep ve ihtiyaçtan doğrultusunda değerlendirilerek, yenidenbirliklere kullandınlabilmektedir. Yeniden Yapılandırma Kurulu (YYK), DFİF kredisi ile ilgilibirlik taleplerini değerlendirirken, kaynağın yeterliliğini dikkate alarak aşağıdaki kriterleri gözönünde bulundurmaktadır.
1995 yılından itibaren DFİF kaynaklı kredilerin yıllık faiz oranlan aşağıda belirtilmiştir.
Çizelge 1 S- DFİF Faiz Oranlan
Dönem1995-30.06.200001.07.2000-30.06.200101.07.2001-01.09.200301.09.2003-04.06.200504.06.2005-07.04.200607.04.2006-
DFİF Faiz Oranı%50%25% 37,5%25%15%13,125
Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi (20.4.2006)
04.06.2005 tarih ve 25835 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 23.05.2005 tarih ve2005/8839 sayılı Bakanlar Kurulu Karan'na istinaden, DFİF'den kullandınlan kredilere tanmsalkredi faiz oranının % 75'i oranında değişken yıllık basit faiz uygulanmaktadır.Yukanda yer alantabloda da belirtildiği üzere, DFİF kredilerinin bugün itibariyle faiz oranı %13,125'dir. (Kaynak:Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi)
Bu çerçevede, birliklerin silinen ve silinme süreci devam eden borçlan ile 2000 yılısonrasında kullandınlan DFİF kredileri Çizelge 16'da gösterilmiştir.
Çizelge 16 - Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerine 2000 Yılı Sonrasında Kullandırılan DFİF Kredileri ve 01.0S.2000 Öncesi Borçlarının Mevcut Durumu
(Bin YTL)
BİRLİK ADI
ANTBİRLİK (2)
CUKOBlRLlK
FtSKOBlRLlK (3)
GÛLBİRLİK
GONEYDOÖUBİRLİK
KARADENIZBİRLİK
KAY1SIB1RLİK (4)
MARMARABIRLİK
TARİŞ İNCİR
TARİŞ ÜZÜM
TARİ5 PAMUK
TARİŞ ZEYTİN
TASKOOİRI.İK (4)
I'KAKYAHİKI.İK
KOZABİRLİK
TİFT1KBİRLİK
TOPLAM
2000 ÖNCESİ DFİF BORCU (1)
30.07.2004'ılc
Silinen
1.800
159.619
4O.3')5
234.744
74.682
ITMHI2
3.931
694.173
29.12-2005MC
Silinen
94.483
94.483
Silme Saracı
Devam Eden
103.691
299.736
0
0
21.050
39.383
17.930
105.812
4.660
3.977
596.239
2000/2001
Donemi
9.500
41.500
99.003
0.5
6.997
3.250
2.2O0
5.000
3.000
20.300
20.000
12.000
1.200
4.600
228.550
2001/2002
DOnemi
9.500
49.485
118.059
0.5
6.997
3.250
2.200
5.000
3.000
20.000
20.300
13.200
1.200
4.600
256.791
2000 YILI SONRASINDA KULLANDIRILAN DFİF KREDİLERİ
2002/2003
DOneml
74.127
216866
8.997
10.215
2.950
5.900
4.207
21.500
27.307
27.002
1.45*
5.459
405.988
2003/2004 DOnea
Ertelenen
65.326
306.801
10.622
4.008
1.687
388 444
Yeni
20.000
15.000
5.000
7.900
8.023
25.000
35.000
23 000
10.000
148 923
ni
Toplam
0
85326
306.801
0
10.622
15.000
9.008
7.900
8.023
25.000
35.000
23.000
1.687
10.000
537.367
2004/2005 DOneml
Ertelenen
65.500
236.015
10.622
9.910
39.000
25.719
I.98S
388.751
Yeni
50.000
18.505
20.000
9.500
54.000
70.000
30.000
25.000
277.005
Toplam
115.500
236.015
0
10.622
18.505
9.910
20.000
9.500
93.000
70.000
55.719
1.985
25.000
0
0
665.756
2005/2006 DOneml (Bin YTL)
Ertelenen
98.826
0
0
8.355
0
9.646
0
0
73.232
70.000
0
1.431
0
0
0
261.490
Yeni
5.000
30.000
0
0
5.000
15.000
0
50.000
10.286
15.000
15.000
65.000
0
60.000
0
0
270.286
Toplam
5.000
128.826
0
0
13.355
15.000
9.646
50.000
10.286
18.232
85.000
65.000
1.431
60.000
0
0
531.776
(1) «72 Styih Kanunun C«cfcl 1/E Madtftnt HUtcmU uyamK« YtnMan YasıUndııma Kundu'nun Onaritori doA.ıuttMunda
|Z}AnlMrfl6ta1J.Zmc)na^t»^tan»n*nb^
(1| FMkoblftlOin 1 i.tODO ftncaıl a m DUny* Def lan. muMMf UnMaıd* fdunttn "MOU
»blrttObı OI.MJOM aonnaı Otff ı
Hırt» taratndan OtOtnaMk atUrmn. ganıkM 1X20M OncMİ Bnl büny* borçlan.
T T L * .
TahaR UMM) Hatatanda Kanun hahUmkHİ uyarmca MıM M
— 135 —
01.05.2000 öncesi Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu borçlan terkin edilen birlikler ve terkintutarlan aşağıda verilmektedir.
Çizelge 17 01.05.2000 öncesi Borçları Terkin Edilen Birlikler
BİRLİKGülbirlikMarmarabirlikTariş încir BirliğiTariş Pamuk ve Y.Toh. BirliğiTariş Zeytin.ve ZeytinyağıBirliğiTiftikbirlikTrakyabirlikFiskobirlik
Toplam
Terkin Edilen01.05.2000 öncesi
DFİFYükümlülükleri
Tutan(YTL)
1.799.690159.618.78540.395.200
234.743.64874.681.660
3.931.253179.002.19694.482.855788.655.287
Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi (20.4.2006)
Çizelge 17'de görüldüğü gibi, yeniden yapılandırma döneminde bugüne kadar toplam788.655.287 YTL tutanndakı 01.05.2000 öncesi birlik borçlan terkin edilmiştir.
Henüz terkini gerçekleşmemiş 01.05.2000 öncesi DFİF borçlan toplam tutan 596.239.545YTL olup, birlikler bazında tutarlan aşağıdaki Çizelgede yer almaktadır.
Çizelge 18- 01.0S.2000 öncesi Borçlan Henüz Terkin Edilmemi; Birlikler
BİRLİKAntbirlikÇukobirlikGüneydoğubirlikKaradenizbirlikKayısıbirlikKozabirlik(*)Tariş Üzüm BirliğiTaskobirlik
Toplam
Mevcut 01.05.2000Öncesi DFİF
YükümlülükleriTutan(YTL)
103.690.364299.736.841
21.050.32139.383.11017.930.6683.976.380
105.812.3064.659.554
596.239.544Ka>Tiak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi (20.4.2006)
— 136 —
C.4.2- Kıdem ve thbar Tazminatı Desteği:
Tanm satış kooperatiflerine ve birliklerine, 4572 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiylebaşlayan yeniden yapılandırma döneminde sağlanan desteklerin başında, istihdam fazlası personelinişten çıkartılması neticesi personele ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarının Tanm ReformuUygulama Projesi İkraz kaynaklarından karşılanması gelmektedir. Kooperatif ve birliklerdekiistihdam seviyesinin ve personel masraflanmn rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya uygun halegetirilmesi amacıyla, daimi personel sayısı 12.491'den 6.124'e düşürülmüştür.Uygulama 2004 yılısonuna kadar sürdürülmüş olup, toplam 12.122 işten çıkartılan birlik ve kooperatif personelineödenen 155.837.361 YTL tazminat bedeli devletçe karşılanmıştır. Sağlanan bu önemli imkan ilekooperatif ve birliklerin personel masraflarında ortalamada yaklaşık % 30-35 tasarruf sağlanmıştu-.(Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi)
Tanm Reformu Uygulama Projesi kapsamında, Hazine tarafından karşılanan kıdem veihbar tazminatı ödemelerinin birlikler bazında dağılımı aşağıdaki gibidir,
Çizelge 19 Birliklere Sağlanan Kıdem ve İhbar Tazminatları TutanBİRLİK
AntbirlikÇukobirlikFiskobirlikGülbirlikGüneydoğubirlikKaradenizbirlikKayısıbirlikKozabirlikMarmarabirlikTariş Birlikleri*TaskobirlikTiftikbirlikTrakyabirlik
Toplam
MilyonYTL
1448,718,40,31,24,60,30,43,2
43,70,70,1
20,2
155,8Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi (20.4.2006)•Tariş Pamuk, Üzüm, İncir Birliği ve Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği
— 137 —
D-ÜRÜN İHTİSAS BORSALARI VE LİSANSLI DEPOCULUK
D.l Dünyada Ve Ülkemizdeki Ürün Borsacılığı ve Lisanslı Depoculuk Uygulamaları
ABD'deki ürün borsaları önceleri spot işlemler yapan borsalardan oluşmakta iken, bugüngelinen noktada gelişerek vadeli işlem yapan borsalara dönüşmüşlerdir. Bu borsalarda başta pamuk,kahve, mısır, portakal suyu, soya fasulyesi, buğday ve diğer birçok ürün kontratı alınıpsatılmaktadır.
Bu borsalar, lisanslı depolarla entegre çalışmakta, teslim şartlı vadeli kontratlarda ürünteslimi lisanslı depolardan yapılmaktadır.
Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde etkin ve yaygın bir lisanslı depoculuk(vvarehouse receipt system) ile ürün ticareti sistemi bulunmaktadır.
Polonya, Bulgaristan, Romanya, Macaristan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinde de lisanslıdepoculuk sistemi kurulmuştur. ABD'de federal düzeyde 863, eyalet düzeyinde 6937 lisanslı depofaaliyet göstermektedir.
ABD hükümeti de stratejik ihtiyaçtan karşılığında aldığı ürünleri, özel lisanslı depolardamuhafaza ederek sisteme destek vermektedir. ABD'de lisanslı depoculuk ve ürün borsacılığıtamamen özel sektör eliyle yürütülmektedir.
Borsalar, yapılan işlemlere göre Spot Borsalar ve Vadeli İşlem Borsaları olaraksınıflandırılmaktadır.
Ülkemizde, kuruluş çalışmaları devam eden Ürün İhtisas Borsaları da, Ticaret Borsaları veİMKB gibi spot borsalar arasında yer almaktadır.
Ülkemizde, ürün ticaretini geliştirmek ve pazarlama alt yapısını güçlendirmek için;
> Ürün ihtisas borsalarının kurulması,> Lisanslı depoculuk ve yetkili sınıflandıncılık sisteminin hayata geçirilmesi,> Tarım satış kooperatifleri ve birlikleri, tarım kredi kooperatifleri ve üst kuruluşları, TMO,
tekel gibi kurum ve kuruluşların yeniden yapılandırılması,> Birlikler ve TMO'nun lisanslı depoculuk sistemine entegre edilmesi,
gibi çalışmalar başlatılmış ve bu alanda önemli mesafeler kat edilmiştir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından, bu kapsamda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliğiiçinde, üç önemli proje uygulamaya konulmuştur:
> Ürün Borsalarım Geliştirme Projesi (ÜBGP),> Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin (TSKB) Yeniden Yapılandırılması Programı
(YYP),> TSKB'lerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi (BLGP).
- 1 3 8 -
I).2-Lisanslı Depoculuk ve Sofralık Zeytin-Zeytinyağı
5300 Sayılı Tanm Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu yürürlüğe konulmuş olup, Kanununuygulanmasına ilişkin gerekli yönetmelikler hazırlanarak, Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Ancak, zeytinyağı ve sofralık zeytine ilişkin lisanslı depo yönetmeliklerinin hazırlanmasıçalışmaları devam etmektedir.
Lisanslı depoların temel nitelikleri ve kuruluş şartlan:
> Anonim şirket> Bakanlıktan kuruluş ve faaliyet izni> Depolama kapasitesine göre en az 1 trilyon TL ödenmiş sermaye> Depo kapasitesinin ürün rayiç bedelinin % 15'inden az olmamak üzere teminat> İşletme tesislerinin ve depolanan ürünlerin sigorta zorunluluğu> ilgili borsa ile sözleşme yükümlülüğü> Yönetmelikte gösterilen diğer şartlar ile teknik gereklilikler
olarak sıralanabilmektedir.
Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı açısından sistemden beklenen çıktılar;
> Ürünlerin, sağlıklı koşullarda depolanması ve objektif olarak analiz ve sınıflandırılması,> Dönemsel arz yoğunluğunun ve buna bağlı olarak ortaya çıkan üretici mağduriyetinin
giderilmesi,> Ürün piyasalarında mali derinliğin sağlanması ve sınırlı sayıdaki aktörün fiyat belirleme
imkanının ortadan kaldırılması,> Sanayiciye uygun ve zamanında hammadde temini,> Ürün ticaretinin kayıt altına alınması,> Desteklerin hedef kitlelere kolayca yönlendirilmesi ve bu alanda etkinliğin artırılması,> Alternatif ve düşük maliyetli finansman olanaklarının devreye sokulması,
şeklinde sıralanabilir.
D.3-Birliklerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi (BLGP)
Birliklerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi ile;
> Birliklerin mevcut kapasitelerinin modernize edilerek lisanslı depoculuk sistemine entegreedilmesi,
> Seçilen ürün ve birliklerde uygun lisanslı depoların, laboratuarların, depolarla borsalararasında elektronik bilgi iletişim ağının kurulması ve işlerlik kazandırılması için,
Teknik ve kredi desteğinin sağlanması hedeflenmektedir.
Bu kapsamda; birliklerin ek ve yeni yatının ihtiyaçlarının belirlenmesi, lisanslı depoculukmevzuatı çerçevesinde yatınm fizibiliteleri ve projeleri oluşturulmuştur.
Projenin birliklerin yeniden yapılandırma çalışmaları ve performansları ile uyumlu olmasıiçin seçilecek birliklerin Yeniden Yapılandırma Kurulu tarafından belirlenmesi çalışmalan halendevam etmektedir.
Diğer taraftan proje için birliklerle Yeniden Yapılandırma Kurulu arasında imzalanmasıöngörülen protokol hazırlanmıştır.
139 —
Proje kapsamında;
> Mevcut depoların modernizasyonu veya yeni depo inşası,> Laboratuar imkânlarının geliştirilmesine yönelik yeni ve/veya ek yatırımlar,> Depolarda kullanılacak yükleme, boşaltma, tartma, numune alma ve sınıflandırma alt
yapısının oluşturulması,> Ürünlerin "ürün senedi" yoluyla alım satımım temin etmek amacıyla, ilgili borsalarla
lisanslı depolar arasında bilgi iletişim sisteminin kurulması,> Lisanslı depo ve laboratuarlarda çalıştırılacak personel ile kamu adına denetim,
gözetim ve proje uygulama hizmetlerinde görevlendirileceklerin eğitimi,
faaliyetleri yürütülecektir.
Projeye mevcut durumda sofralık zeytin ve zeytinyağı konusunda Marmarabirlik (sofralıkzeytin ve zeytinyağı), Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği (zeytinyağı), Güneydoğubirlik (bakliyat,antep fıstığı ve zeytinyağı), başvurmuşlardır. Proje kapsamında yapılacak yatırımların en fazla% 50'si Dünya Bankası kaynaklarından TRUP projesi için ayrılan bölümden (35 milyon $)karşılanacaktır. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı)
D.4-Ürün İhtisas Borsaları (ÜİB)
Dünya Bankası finansmanı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda başlatılan"Ürün Borsalarını Geliştirme Projesi" 2003 yılında tamamlanmıştır.
Bu Proje sonunda; ürünlerin ulusal veya uluslararası düzeyde pazarlanması imkânınısağlayacak, sermayesi, altyapısı; mevcut 112 ticaret borsalarımızdan çok daha güçlü anonim şirketşeklinde ürün ihtisas borsalarının kurulmasına imkân sağlayacak mevzuat altyapısı tamamlanmıştır.
Ülkemizde faaliyet gösteren toplam 112 ticaret borsası içerisinde kotasyonunda zeytin olan25, zeytinyağı olan ise 41 ticaret borsası bulunmaktadır.
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanununun 53'üncümaddesinde ürün ihtisas borsalarının kuruluşu düzenlenmiştir. Ürün ihtisas Borsalarına İlişkin;
1- Ürün ihtisas Borsaları Genel Yönetmeliği,2- Ticaret Borsalarında ve Ürün İhtisas Borsalarında Alivre İşlemlere İlişkin Yönetmelik,5174 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesini takiben Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca
hazırlanarak ve Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu proje çerçevesinde, ticaret borsalarının eğitilmesi amacıyla borsacılığın geliştiği ülkelereeğitim amaçlı geziler düzenlemiştir. Ayrıca yurt içinde de borsaların talepleri çerçevesindeoluşturulmaya çalışılan Ürün İhtisas Borsacılığı ve Lisanslı depoculuk sistemi konusunda Sanayi veTicaret Bakanlığınca eğitim ve bilgilendirme toplantıları düzenlenmektedir.
Bir diğer gelişme ise, gelecek vadelerde ürün fiyatlarının oluşumunu sağlayarak, üretici ilesanayicilerimizi fiyat risklerinden korumayı amaçlayan vadeli işlem ve opsiyon borsasının faaliyetebaşlamasıdır. Vadeli borsalarda vade sonundaki ürün fiyatının, spot borsa fiyatıyla eşit olmasıgerekeceğinden, vadeli borsaların iyi işleyebilmesi için iyi işleyen spot piyasalara yani ürün ihtisasborsalarına ihtiyaç bulunmaktadır.
5174 sayılı Kanunun 53'ücü maddesiyle ürün ihtisas borsalarının kurulmasına imkânsağlanmıştır.
Ticaret borsaları kurulmuş veya kurulacak ürün ihtisas borsalarına ortak olabilecek veyaacentesi olarak çalışabilecektir. Ürün senedi ve alivre sözleşmelerin alım satımının ÜtB'lanndatescili zorunluluğu bulunmaktadır. Ürün ihtisas borsaları ve ticaret borsaları lisanslı depoculukşirketleri kurabilecektir. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı)
— 140 —
E- TÜRKİYE'DE ZEYTİNCİLİKLE İLGİLİ MEVZUA TLAR
Zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattınlması hakkındaki 3573 sayılı kanun 1939yılında yayımlanmıştır. Zeytinliklerin korunması ile ilgili olarak 1952 yılında adı geçen kanunun14'ûncü maddesinde yapılan değişiklikle zeytinliklere her çeşit hayvan sokulması ve zeytinsahalarında ağıl yapılması yasaklanmıştır. 1956 yılında ise 6777 sayılı kanunla sakız ve nevileriyleharnupluklannda teşmiline dair değişiklik yapılmıştır.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 3573 sayılı "Zeytinciliğin Islahı ve YabanilerininAşılattınlması Hakkındaki Kanun" 1974 yılına kadar uygulanarak, yabani zeytinliklerin imar veihyasını sağlamış, zeytin sahalarını bu suretle genişletmiş ve zeytin ağacı sayısını artırarakzeytinciliğin gelişmesine önderlik etmiştir.
Ancak 1973 yılında 1957 sayılı "Toprak ve Tanm Reformu Kanunu"nun yürürlüğegirmesiyle 3573 sayılı kanuna göre parselasyon ve tevzi işlemleri toprak ve tanm reformumüsteşarlığına devredilmiştir. 1978 yılında ise toprak ve tanm reformu kanunu iptal edilmiş, ancak3573 sayılı kanun yürürlükte kalmasına rağmen uygulaması yapılamamıştır.
Bunu dikkate alan Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın, 3573 sayılı zeytinciliğin ıslahı veyabanilerinin aşılattınlması hakkında kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesi ve yürürlüktenkaldınlması hakkındaki kanun değişikliği teklifi kabul edilerek 8 Mart 1995 tarih ve 22221 sayılıResmi Gazete'de yayımlanmıştır. Daha sonra 4086 sayılı kanun ile ilgili 3 Nisan 1996 tarih ve22600 sayı ile Resmi Gazete'de "Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattınlmasına DairYönetmelik" yayımlanmıştır (Ek- 2).
Bu yönetmelik ile, ekolojik yönden uygun bölgelerde ve zeytin yetiştiriciliğine elverişlisahalarda zeytinlik kurulmasını sağlamak, mevcut zeytinliklerde ürünün miktar ve kalitesiniyükseltmek ve maliyeti düşürmek, birim alandaki verimi arttırmak, zeytinyağı ve sofralık zeytinişletmelerindeki teknolojik yapıyı günün koşullarına uygun hale getirmek üzere gerekli teknik,ekonomik, ticari ve sosyal tedbir ve organizasyonları sağlamak amaçlanmıştır.
Gıda Güvenliği ve Standartlar
Gıda güvenliğinin sağlanması ve tüketicinin korunması, Avrupa Birliği'nin olduğu kadarülkemizin de öncelikli konulan arasında yer almaktadır. Gerek yurtiçinde tüketime sunulan gerekseithal ve ihraç edilen gıda maddelerinde gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak 560 SayılıGıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname 28 Haziran1995 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 560 sayılı KHK gereği gıdamaddelerini üreten işyerlerinin çalışma izinlerinin verilmesi ile bu ürünlerin satıldığı satışnoktalarındaki denetimler Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülürken, gıda üretim yerlerinindenetimi, üretim izinlerinin verilmesi, ithalat, ihracat kontrolleri Tanm ve Köyişleri Bakanlığıtarafından yürütülmüştür. Bu KHK'nin 05 Haziran 2004 tarih ve 25483 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanan "Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde KararnameninDeğiştirilerek Kabulü Hakkındaki 5179 sayılı Kanun" ile değiştirilmesi aşamasında sular hariçolmak üzere gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin üretildiği, satışa ve toplutüketime sunulduğu iş yerlerinin denetim ve kontrolü ile ithalat ve ihracat kontrolleri Tanm veKöyişleri Bakanlığının yetki ve sorumluğunda toplanmıştır.
— 141 —
5179 sayılı Gıda Kanunu ile tüketici haklarının korunmasına ilişkin yeni hükümler yanında,kavramsal birliktelik sağlanmış, izlenebilirlik, tüketicinin bilgilendirilmesi, bildirim sistemi, riskanalizi, risk değerlendirilmesi ve risk yönetim sistemi, ihtiyatî tedbirler, bilimsel komiteler, erkenuyan sistemi, acil durumlar, kriz yönetimi, gıdaya ilişkin gıda işletmecilerinin sorumlulukları,sağlığın korunması, gıda ticareti, reklam ve tanıtım konularında yeni sorumluluklar ve yaptırımlargetirilmiştir.
Gıda güvenliği kontrollerinde, Türk Gıda Mevzuatına uygun güvenilir gıda üretimininsağlanması yanında gıda işleme tesislerinin teknik ve hijyenik normlarının geliştirilmesi başlıcahedefleri oluşturmaktadır. Ülkemiz genelinde toplam yaklaşık 28.000 gıda maddesi üreten işyeri ileyaklaşık 400.000 gıda maddesi satış ve toplu tüketim yeri bulunmaktadır. Gıda ve gıda ile temaseden madde ve malzemeleri üreten işyerlerine, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından çalışma izni, gıdasicili ve ürettikleri ürünler için üretim izni almak, teknik, sağlık ve hijyenik şartlarını mevzuatauygun hale getirmek zorunluluğu getirilmiştir. 5179 sayılı Gıda Kanunu ile gıda maddesi üreten,satan ve toplu tüketim yerlerinin denetimlerinde risk analizine dayalı kontrol sistemi uygulamasınageçilmiştir. Ancak 23.07.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılıBüyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesi (j) bendi ile 13.07.2005 tarihli Resmi Gazete'deyayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesi (c) bendi ve04.03.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan İl özel İdaresi Kanununu 7'nci maddesi (a)bendinde yer alan "gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izinveya ruhsatı vermek ve denetlemek " ibaresinin çerçevesinde Danıştay'da açılan dava neticesiDanıştay tdari Dava Daireleri Kurulu yürütmeyi durdurma karan vermiştir. Bu karardoğrultusunda 05.08.2005 tarihi itibari ile gıda maddesi üreten iş yerlerine Tanm ve KöyişleriBakanlığı tarafından düzenlenen çalışma izni ve gıda sicili belgesi, belediye mücavir alanlarıiçerisinde Belediye Başkanlıkları, mücavir alanlar dışında ise İl Özel İdare Müdürlükleri organizesanayi bölgelerinde ise Organize Sanayi Müdürlükleri tarafından verilmeye başlanmıştır. Ancakhalen yasal süreç devam etmektedir.
Gıdanın kalite ve güvenliğini sağlamaya yönelik, tüketiciyi korumak ve gıda endüstrisinigeliştirmek için dış ticareti arttırmaya yönelik etkili ve yeterli gıda denetimi sağlayan kontrolsistemlerinin geliştirilmesi, var olanların iyileştirilmesi çalışmaları süreklilik halinde yürütülmekte,mevcut ulusal gıda kontrol sistemi, daha etkin uluslararası kabul gören yaklaşımlarla uyumlu halegetirilmektedir.
Gıda güvenliğinin sağlanmasında ana hedef, AB ile uyumlu olarak hazırlanan mevzuatlarçerçevesinde, ülke genelinde etkin gıda kontrolü uygulamalarının gerçekleştirilmesidir.
5179 sayılı Gıda Kanununu kapsamında bugüne kadar aşağıdaki yönetmelikleryayımlanmıştır.
1. 23 Haziran 2005 tarihli ve 25854 sayılı Kontrol Laboratuarlannın Kuruluş ve GörevleriHakkında Yönetmelik,
2. 30 Mart 2005 tarihli ve 25771 sayılı Gıda ve Gıda ile Temasta Bulunan Madde veMalzemelerin Piyasa Gözetimi, Kontrolü ve Denetimi ile İşyeri Sorumluluklanna DairYönetmelik,
3. 27.08.2004 tarihli ve 25566 sayılı Gıda ve Gıda İle Temas Eden Madde ve MalzemeleriÜreten İşyerlerinin Çalışma İzni ve Gıda Sicili Ve Üretim İzni İşlemleri İle SorumluYönetici İstihdamı Hakkındaki Yönetmelik,
4. 13.09.2004 tarihli ve 25582 sayılı Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu Yönetmeliği,
Üretici ve tüketici menfaatleri ile halk sağlığını korumak, gıda maddelerinin tekniğineuygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlanmasını
— 142 —
sağlamak üzere gıda maddelerinin özelliklerini belirleyen Türk Olda Kodeksi Yönetmeliği 16Kasım 1997 tarih ve 23172 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği tüm gıda maddeleri için katkı maddeleri, aroma maddeleri,pestisit kalıntıları, veteriner ilaç kalıntıları, gıda bulaşanları, ambalaj-etiketleme ve işaretleme,depolama ve taşıma ilgili hükümleri içeren yatay bir mevzuattır. Yönetmeliğinin bölümleri ABuyum çerçevesinde bağımsız tebliğler haline getirilerek ilgili AB mevzuatı ile uyumugerçekleştirilmekte olup, pestisit kalıntıları, veteriner ilaç kalıntıları, bulaşanlar, katkı maddeleri,etiketleme ile ilgili hükümlerini içeren yatay tebliğler halinde yayımlanmıştır.
Bu Tebliğler;
Türk Gıda Kodeksi - Gıdalarda Kullanılan Renklendirdiler ve Tatlandırıcılar Dışındaki GıdaKatkı Maddeleri Tebliği, Tebliğ No: 2003/44 (22 Aralık 2003 - 25324)
Türk Gıda Kodeksi -Gıdalarda Kullanılan Renklendiriciler ve Tatlandırıcılar Dışındaki GıdaKatkı Maddeleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No:2004/15 (28Mart 2004-25416)Türk Gıda Kodeksi -Gıdalarda Kullanılan Renklendiriciler ve Tatlandırıcılar Dışındaki GıdaKatkı Maddeleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No:2004/49 (13Ocak 2005 - 25699)
Türk Gıda Kodeksi - Gıda Maddelerinde Belirli Bulaşanların MaksimumSeviyelerinin Belirlenmesi Hakkında Tebliğ, Tebliğ No: 2002/63
DÜZELTME: Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinde Belirli Bulaşanların MaksimumSeviyelerinin Belirlenmesi Hakkında 2002/63 sayılı Tebliğ'de "ppb" düzeltme
Türk Gıda Kodeksi - Gıdalarda Kullanılan Renklendiriciler Tebliği, Tebliğ No:2002/55 (25 Ağustos 2002 - 24857)
Türk Gıda Kodeksi — Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme YünündenEtiketleme Kuralları Tebliği, Tebliğ No: 2002/58 (25 Ağustos 2002 - 24857)
Türk Gıda Kodeksi — Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme YönündenEtiketleme Kuralları Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No: 2004/5(29 Ocak 2004 - 25361)Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden EtiketlemeKuralları Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No: 2006/3 (22 Ocak2006-26057)
Türk Gıda Kodeksi - Gıdalarda Maksimum Bitki Koruma Ürünleri Kalıntı LimitleriTebliği, Tebliğ No: 2004/42 (13 Ocak 2005 - 25699)
Ayrıca Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine bağlı olarak ürün tebliğleri yayımlanmış veyayımlanmaya devam etmektedir. Bu çerçevede; Türk Gıda Kodeksi - Yemeklik Zeytinyağı veYemeklik Pirina Yağı Tebliği 25 Nisan 1998 tarih ve 23323 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarakyürürlüğe girmiştir. Bu Tebliğde 1 Aralık 2000 tarih 24247 sayılı Resmi Gazete'de değişiklikyapılmıştır.
Tebliğde Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden Naturel Zeytinyağları tanımlanmıştır.Naturel Sızma Zeytinyağı, Naturel Birinci ve Naturel İkinci olarak ifade edilmiştir. RafineZeytinyağı, Riviera Zeytinyağı, Rafine Pirina Yağı, Karma Pirina yağı tanımlan yer almıştır.Sözkonusu Tebliğde Yemeklik Zeytinyağları ve Pirina yağlarının kalite ve saflık kriterlerine yerverilmiştir.
Zeytinyağı ve Yemeklik Pirina Yağırım üretim izin, yurtiçi, ithalat ve ihracat kontrolleri ilgiliyönetmelik ve tebliğler gereğince Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülmektedir. Ancak DışTicaret Müsteşarlığı tarafından da Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve StandardizasyonYönetmeliği ekinde yer alan ve TS-341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı ve TS/S269 YemeklikRafine Pirina Yağı Standardı Dış Ticarette Zorunlu uygulamaya konulmuştur. Bu uygulama ilegeleneksel tarım ürünlerimizin dış ülkelerdeki itibarım muhafaza etmek ve istikrarlı pazarlaryaratmak amaçlanmaktadır.
Standartlar
AB ülkeleri de dahil olmak üzere dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de kaliteyeyönelik kriterleri ve sınıflan belirlemek üzere TSE tarafından Türk Standartları yayınlanmaktadır.Standartlar mevzuat anlayışı içersinde ihtiyari uygulamada olması gereken normlardır. Ancakülkemizde mevzuat eksikliği olması halinde ilgili kurumların standartları zorunlu uygulamayakoyması usulü benimsenmiştir. Türk Standartlar Enstitüsü, TS-341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı,TS/5269 Yemeklik Rafine Pirina Yağı, TS-774 Sofralık Zeytin ve TS-341 Yemeklik Zeytinyağıstandardını yayımlamıştır. Ancak halen yürürlükte olan Türk Gıda Kodeksi - Yemeklik Zeytinyağıve Yemeklik Pirina Yağı Tebliği ile TS-341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı arasında çelişkilerbulunmaktadır.
— 143 —
F- ZEYTİN-ZEYTİNYAĞI VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
F.l Zeytin ve Zeytinyağına İlişkin Yürütülen Avrupa Birliği Çalışmaları
Avrupa Birliğine (AB) katılım süreci çerçevesinde, "Tarım ve Kırsal Kalkınma" faslınailişkin, Avrupa Komisyonu yetkililerince ülkemize, ilgili fasıldaki müktesebat, uygulamalar vegerekli idari kapasite hakkında bilgi verildiği ve sorulanmızın yanıtlandığı tanıtıcı tarama toplantısı5-8 Aralık 2005 tarihlerinde Brüksel'de gerçekleşmiştir. Anılan fasıla ilişkin olarak ülkemizintanm ve kırsal kalkınma konusundaki mevcut durumu hakkında bilgi verilmesine yönelik ayrıntılıtarama toplantısı ise 23-26 Ocak 2006 tarihleri arasında Brüksel'de yapılmıştır.
Avrupa Birliği ayrıntılı tarama sürecinde, zeytinyağına ilişkin yapılan hazırlıklarınkoordinasyonu Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'na verilmiştir.
Bu kapsamda, Avrupa Birliği müzakereleri tarım ve kırsal kalkınma başlığına yönelik ayrıntılıtarama sürecinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda, zeytinyağı ile ilgili AvrupaKomisyonu yetkililerince cevaplanması talep edilen sualname, ilgili kurumlarla birlikte yanıtlanmışve bahse konu ürünle ilgili hazırlanan sunum anılan Bakanlıkça, Brüksel'de Avrupa Komisyonuyetkililerine yapılmıştır.
Zeytin ve zeytinyağına ilişkin ilgili Türk Mevzuatı AB'den farklı olarak yeknesak bir şekildedüzenlenmemiştir. Diğer taraftan AB Ortak Tanm Politikasında Haziran 2003 ve Nisan 2004tarihlerinde gerçekleşen reformlar nedeniyle halihazırda topluluk zeytinyağı düzenlemeleri birgeçiş dönemindedir. Bu durum uyum çalışmalarını doğrudan etkilemektedir.
Çizelge 20 Mevzuat Karşılaştırmaları
rÜRKİYE
YATAY DÜZENLEMELERBu konuda yasal bir düzenlememiz bulunmamaktadır.Türkiye'de öncelikle Entegre İdare Kontrol Sistemi(IACS)ve Çiftlik Muhasebe Veri Ağı Sisteminin tüm tarım ürünleriiçin yatay bir düzenleme olarak oluşturulması gerekecektir.
Akabinde EC-TR Katılım öncesi Mali İşbirliğiProgramı'na zeytin bahçeleri ve üzüm bağları ve fındıklıkalanlarının Coğrafi Bilgi Sistemi(uzaktan algılama) iletespiti dahil edilecektir. Böylelikle üretim istatistiklerimizAB standartlarına uygun olarak yeniden çıkarılabilecektir.
STOKLAMA> AB uygulamalarına benzer bir uygulama yoktur.> Kamu adına stoklama görevi yapan şahıs ve kuruluş
yoktur.> Zeytinyağı ve sofralık zeytinde tarım satış kooperatifi ve
birliklerinin depolama kapasiteleri geliştirilerek lisanslıdepoculuk sistemine dahil edilmeleri konusunda Sanayive Ticaret Bakanlığı tarafından çalışılmaktadır. Budepolar oluştuğunda devlet özel stoklama önleminiuygulayabileceği sağlıklı bir alt yapıya kavuşacaktır.
5488 sayılı Tanm Kanunun 19/g maddesinde "özeldepolama yardımı" öngörülerek özel stoklama sistemiiçin bir yasal dayanak oluşturulmuştur. Buradan yetkialınarak, uygulamaya ilişkin diğer yasal düzenlemelerçıkarılabilir.
> AB'ye üyelik gerçekleşmeden de bu yönteminkullanılması mOmkündar.
AB
Diğer Tarımsal Ürünleri İçeren Yataydüzenlemeler864/2004 Konsey Tüzüğü
- Entegre İdari ve Kontrol Sistemi (IACS)içinde zeytin bahçelerine ilişkin coğrafi bilgisisteminin kurulması zorunludur.
STOKLAMAEC 865/2004 sayılı Konsey Tüzüğüne göre;
-Belli Bölgelerde piyasada ciddirahatsızlıklarolması durumunda ve,
ortalama fiyat düzeyinin, Temsili fiyatdüzeyinin
altına düşmesi durumunda,
Özel stoklama sistemi kullanılmaktadır.
— 1 4 4 -
rÜRKİYE
ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİZeytinyağı üreticilerinin oluşturdukları üretici Örgütlerikonusunda AB'deki gibi sektSre Özel tek bir çerçevemevzuat yoktur. Üreticiler 4572 sayılı Tanm SatışKooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanun ve 1163 sayılıKooperatifler Kanunu ve 5200 sayılı Üretici BirlikleriKanuna gOre örgütlenebilmektedirler. Ancak üreticilerin'Örgütlenmesi TSKB'ler altında gerçekleşmiştir.Bu konuda AB'deki üretici Örgütleri incelenerek,Türkiye'dekilerin proje hazırlama ve AB fonlarındanyararlanabilme kabiliyetlerinin artırılması gerekebilecektir.
TÜRKİYE
PAZARLAMA STANDARTLARITürk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ve buna dayanılarak;ıkanlan yatay düzenlemeler ile Türk Gıda KodeksiVemeklik Zeytinyağı ve Pirina Yemeklik Zeytinyağı vePirina Yağı Hakkında Tebliğde;Zeytinyağının fiziksel ve kimyasal Özelliklerinin yanında,bulaşanlar, kimyasal ilaç kalıntısı, katkı maddeleri, hijyen,paketleme ve ambalajlama kurallarına yer verilmektenSöz konusu ürünleri üreten ve satan işyerlerinde ürünlerin»yasa gözetimi ve denetimi 5179 sayılı Gıda Kanunuıyannca Tanm ve Köyişleri Bakanlığı tarafındangerçekleştirilmektedir.Sofralık zeytinlerin kontrol ve denetimi Türk Gıda Kodeksive buna ilişkin yatay düzenlemeler ile TS 774 sayılı sofralıkZeytin standardına göre Tanm ve Köyişleri Bakanlığıtarafından yapılmaktadır.Zeytinyağı ve yenilebilir yağların ithalat ve ihracatındapazarlama standartları kalite kontrollerine tabidir. Bu«mtroller Dış Ticaret Müsteşarlığı bünyesindeki bölgedenetmenlerince TSE'nin ilgili standartlarına göreyürütülmektedir.fTS 341- TS 342- TS 5269 on PomaceOlive)
TÜRKtYE
TARIMSAL DESTEKLERYatay destekler olarak doğrudan gelir desteği ve mazotdesteği, Kimyevi gübre desteği verilmektedir.
Ayrıca zeytinyağı üreticilerine prim ödemesi yapılmaktadır.
AB'ye uyum kapsamında yukarıda belirtilen yataydüzenlemelerin tamamlanmasının ardından AB kurallarınagöre destekleme yapılabilecektir. Bu desteklemelere üyelikgerçekleşmeden kısa bir süre önce başlanması veya üyeolunca başlanması uygun olacaktır.
AB
İŞLETMECİ ÖRGÜTLERİEC 865/2004 sayılı Konsey TOzflğü
Zeytinyağı sektöründeki işletmeci örgütleri,bunların çalışma programlan vefınansalprogramlan hakkında EC 865/2004 sayılıKonsey Tüzüğü için yatay detay kurallarailişkin (EC) 2080/2005 sayılı Komisyondüzenlemesi.Daha ziyade kalitenin artırılması, çevrenin(orunması bağlamında proje bazlı olarak AB buBrgütleri desteklemektedir.
AB
PAZARLAMA STANDARTLARI
• Adlandırma ve tanımlamalar: (EC)865/2004
sayılı Tüzük'ün• Eki.fiziko-kirnyasa] nitelikler veilgili analiz yöntemleri: (EEC) 2568/1991sayılı Tüzük,• Pazarlama standartlan: (EC) 1019/2002
sayılı Tüzük
AB
TARIMSAL DESTEKLER1782/2003 Savılı Konsey Tüzüğü,EC 864/2004 Sayılı Konsey TüzüğüEC 865/2004 Sayılı Konsey Tüzüğü,
AB desteklero: Sistemi Tek ödeme ve Primdenoluşmaktadır.
Kaynak: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
- 1 4 5 -
F.2- ULUSLARARASI ZEYTİNYAĞI KONSEYİ (UZK)
Merkezi Madrid'de bulunan Uluslararası Zeytinyağı Konseyi(UZK), 1959 yılından bugünekadar Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması'mn idaresinden sorumlu ve BM çatısıaltında yer alan uluslararası bir kuruluştur.
UZK uluslararası alanda;
- Uluslararası zeytinyağı ticaretinin kurallarını belirlemek,
- Teknik çalışmalar yürüterek yüksek kalitede zeytinyağı üretiminin gerçekleşmesini
garantiye almak,
- Bilimsel araştırmalar ve kalite kontrolleri için standartları ortaya koymak,
- Dünya yağ piyasalarında zeytinyağının kalitesiyle sahip olduğu üstünlüğü promosyon
çalışmalarıyla korumak ve artırmak,
- Zeytinyağı ve sofralık zeytin laboratuarlarına uluslararası akreditasyon verilmesi gibi
konularında,
dünya zeytin ve zeytinyağı üreticilerine ve tüketicilerine hizmet sunan önemli bir kuruluştur.
Ülkemiz, merkezi Madrid'de bulunan ve 1956 yılında kurulan "Uluslararası ZeytinyağıKonseyi"ne (UZK) 1963 yılında üye olmuş, 22 Mayıs 1998 tarih ve 23349 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanan 98/10956 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile de üyelikten ayrılmıştır.
Türkiye'nin üyeliği, ülkemizde konuyla ilgili kurumlarca, bilahare yeniden değerlendirilmişve Konseye yeniden katılımımızın yararlı olacağı kanaatine varılmış, bu kapsamda üyelikbaşvurumuz 29 Kasım-2 Aralık 2004 tarihlerinde Madrid'te düzenlenen UZK Genel KurulToplantısında oybirliği ile kabul edilmiştir.
Bu meyanda 29 Nisan 2005 tarihli Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansında(UNCTAD) 1986 yılında imzalanmış olan Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşmasınaardıl bir uluslar arası anlaşma kabul edilmiş, bahse konu anlaşma 1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğegirmiştir. Öte yandan, ülkemizin Yeni Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşmasına tarafolma yönündeki talebi de kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, anılan anlaşmaya taraf olma yönünde iç hukukumuz açısından gerekli onayişlemlerinin tamamlanması ve anlaşmada yer alan katılım belgesinin doldurulmasını müteakipUluslararası Zeytinyağı Konseyine üyeliğimiz gerçekleşebilecektir.
146 —
F 3 - Serbest Ticaret Anlaşmaları ve 1/98 Sayılı Ortaklık Konseyi Karan
Bilindiği üzere Türkiye-AT arasında Gümrük Birliğini tesis eden 1/95 sayılı OrtaklıkKonseyi Karan (OKK) çerçevesinde Türkiye'nin Karar'ın yürürlüğe girmesini izleyen 5 yılzarfında, ticaret politikasını aşamalı olarak Topluluğun Ticaret Politikasına uyumlu hale getirmesi,topluluğun tercihli gümrük rejimine uyum sağlayacağı, bu uyumun hem otonom rejimi hem deüçüncü ülkelerle tercihli anlaşmaları kapsayacağı öngörülmektedir.
Türkiye-AB temel tarım ürünleri ticaretinde tercihli rejim 1/98 sayılı OKK çerçevesindedüzenlenmiştir.
Ülkemiz, Avrupa Birliği'nin (AB) Tercihli Ticaret Anlaşmalarını üstlenme doğrultusundave de Barselona sürecinin bir parçası olarak yürütülen Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA)müzakereleri neticesinde; Bugüne kadar EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi-Norveç, İzlanda,İsviçre), İsrail, Macaristan, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya,Estonya, Slovenya, Bulgaristan, Polonya, Makedonya, Hırvatistan, Bosna ve Hersek, Fas, Tunus,Suriye, Filistin ve Mısır ile STA imzalamıştır.
Türkiye'nin, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Estonya, Slovenya,Macaristan ve Polonya ile yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmaları, 1 Mayıs 2004 'te anılan ülkelerinAB üyesi olmaları nedeniyle 30 Nisan 2004 tarihi itibariyle karşılıklı olarak feshedilmiştir. 1 Mayıs2004'ten itibaren bu ülkelerle ticari ilişkilerimiz gümrük birliği temelinde yürütülecektir. Bukapsamda, Türkiye-AT 1/98 sayılı Ortaklık Konseyi Karan (OKK) kapsamında tanm ürünlerindesağlanan karşılıklı tavizlerin yeni duruma uyarlanmasına ilişkin çalışmalar devam etmektedir.
Çizelge: 2 1 - STA'lar Kapsamında Zeytin ve Ürünlerinden Alınan Tavizler
ÜRÜN KODU
15091010
15091090
15099000
15100010
15100090
ÜRÜN KODU
07099090
07112000
y15091000
y15099000
20019029
ÜRÜN KODU
070990
1509
200570
ÜRÜN KODU
07099020
ABÜRÜN TANIMI
Lampant Zeytinyağı
Diğer Saf Zeytinyağı
Diğer Zetinyaglan
Ham Zeytinyağı
Diğerleri
İSVİÇRE
ÜRÜN TANIMI
Zeytinler ve kabaklar, laze veya soğutulmuş
Zeytinler, geçici olarak konserve edilmiş, fakat bu halleriyle derhalyenilmeye elverişli olmayanlar
Saf zeytinyağı, teknik kullanıma mahsus olanlar hariç
Diğer zeytinyağları, (saf olanlar hariç) teknik kullanıma mahsus olanlarhariç
Zeytinler, sirke veya asetik asitle konserve edilmiş veya hazırlanmış
NORVEÇ
ÜRÜN TANIMI
Zeytinler ve kabaklar
Zeytinyağı ve fraksiyonları (rafine edilmiş olsun olmasın, fakatkimyasal olarak değiştirilmemiş)
Zeytinler
İZLANDA
ÜRÜN TANIMI
Zeytinler
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (ton)
Sınırsız
VERGİ ORANI (%)
%I0 indirim
%10 indirim
%5 indirim
%10 indirim
%5 indirim
VERGİ ORANI (%)
%50 indirim
%50 indirim
%50 indirim
%50 indirim
Muaf
VERGİ ORANI (%)
Muaf
Muaf
Muaf
VERGİ ORANI (%)
Muaf
- 1 4 7 -
071120
1509
20049022
20049023
200570
ÜRÜN KODU
07108010
15091090
2OO57Oİ0
20057090
ÜRÜN KODU
15091090
ÜRÜN KODU
200570
ÜRÜN KODU
1509 10 90
200570
URUN KODU
151590
151620
Zeytinler
Zeytinyağı ve fraksiyonları (rafine edilmiş olsun olmasın, fakatkimyasal olarak değiştirilmemiş)
Zeytin (siyah)
Zeytin (yeşil)
Zeytinler
ROMANYA
ÜRÜN TANIMI
Diğer sebzeler, dondurulmuş (zeytin)
Zeytin yağı
Zeytin
BULGARİSTAN
ÜRÜN TANIMI
hafine zeytinyağı
İSRAİL
ÜRÜN TANIMI
•Conscrvc zeytinler
MAKEDONYA
ÜRÜN TANIMI
Zeytinyağı
Zeytinler
SURİYE
ÜRÜN TANIMI
Jiğer katı ve sıvı bitkisel yağ karışımları, diğer
îitkisel katı ve sıvı yağlar ve bunların fraksiyonları
'İşaretli ttrün gnıplannın alt baslıklannda zeytin veya işlenmiş zeytin yer almaktadır.
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
5000
KOTA (ton)
200
KOTA (ton)
500
KOTA (ton)
100700
KOTA (ton)
250500
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
VERGİ ORANI (V.)
18,8
18.8
0
VERGİ ORANI (V.)
8.5
VERGİ ORANI ('/.)
% 20 MFN indirimi
VERGİ ORANI (V.)
00%
VERGİ ORANI (%)
00
Kaynak: Dış Ticaret MOsteşarhgı-Mayis 2006-Ankara
— 1 4 8 -
G- AR-GE ve Diğer Yapılan Çalışmalar
Türkiye'de elde edilen zeytin ve zeytinyağlarının yapı ve özellikleri ile ilgili yapılmış olanbilimsel çalışmalar oldukça sınırlıdır. Türkiye'den çok daha az zeytin ve zeytinyağı üreten ülkelerdebile bizden daha ileri düzeyde araştırmalar yapılagelmektedir.Ülkemizde kurulu bulunan özelliklezeytincilik enstitüsünün İspanya ve ttalya'daki benzer amaçla kurulan enstitülerde olduğu gibi;günümüzün gelişmiş analiz tekniklerine sahip alet ve ekipmanlarla teçhiz edilerek ülkemizdeüretilen zeytin ve zeytinyağlannın bileşim ve özellikleri ile ilgili ileri düzeyde çalışmalannyapılması sağlanmalıdır.
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü, ülkemizde zeytincilikkonusunda faaliyet gösteren tek araştırma enstitüsüdür. Edremit'te ise fidan üretme istasyonubulunmaktadır. Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu bölge ziyaretlerimizde de üreticiler kendibölgeleri için araştırma enstitüleri kurulmasını talep etmişlerdir.
Üniversitelerin bahçe bitkileri ile gıda fakültelerinin yağ teknoloji bölümleri de zeytin vezeytinyağı ile araştırmalar yapmaktadır. Bütün bunlara rağmen zeytin ve zeytinyağının ülkemizdeadeta parlayan bir yıldız olduğu perspektifinden hareketle TÜBİTAK ve T.C. Başbakanlık DevletPlanlama Teşkilatı gibi kurumların zeytincilik araştırma projelerine öncelik vermeleri gerektiğikanaatindeyiz.
Bütün bunların yanı sıra ulusal ve uluslararası düzeyde yapılacak olan zeytincilik ile ilgiliçalışmalarda bütünlük ve birliktelik sağlamak amacıyla Tanm ve Köyişleri Bakanlığı bünyesindeUlusal Zeytincilik Araştırmalar Bilgi Ağı oluşturulması yönünde de çalışmalann olduğuna ilişkingörüşler Komisyona iletilmiştir. Bu anlamda zeytincilik ile ilgili karşılaşılan sorunların belirlenmesive çözüm yollan için ilgili kamu ve özel kurum ve kuruluşlanmn bir çatı altında AR-GE projeleriüretmesi ve geleceğe yönelik hedefler belirlenmesi önem arzetmektedir.
H- Organik Zeytin Üretimi
Organik tanm, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yenidenkurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermekte olup, esas olarak sentetikkimyasal tanm ilaçlan, hormonlar ve mineral gübrelerin kullanımını yasaklaması yanında,organikve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini artırma, doğal düşmanlardanfaydalanmayı tavsiye eden, bütün bu imkanlann kapalı bir sistemde oluşturulmasını öneren,üretimde sadece miktar artışının değil aynı zamanda ürün kalitesinin de yükselmesini amaçlayanalternatif bir üretim şeklidir. Aynca ülkemizin ekonomide dezavantajlı bölgelerinin kalkınmasıiçin uygun bir üretim modelidir.
— 149 —
Ülkemizde organik tanm 1985-1986 yıllarında Dünya'da organik tarımın gelişimine veyurtdışından gelen organik ürün talebine bağlı olarak sistemsiz bir şekilde başlamış ve sağlıklıgıdaların tüketimine yönelik dünyadaki değişmelere paralel olarak gelişmiştir. 1994 yılında Tanmve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan " Organik Tanm Metotlan ile Üretilen BitkiselHayvansal Ürünlerin Üretimi, İşlenmesi ve Pazarlanmasına ilişkin Yönetmeliğin " 18 Aralık 1994tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak uygulamaya girmesi ile organik tanm, Tanm ve KöyişleriBakanlığının denetiminde ve yönetmelik kuralları çerçevesinde yapılmaya başlanmıştır.
2002 yılında; "Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik" 11 Temmuz2002 tarih ve 24812 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup ülkemizde organiktanm çalışmaları bu yönetmelik çerçevesinde yapılmıştır.
5262 sayılı "Organik Tanm Kanunu" ise 03.12.2004 tarih ve 25659 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
"Organik Tanmın Esaslan ve Uygulanmasına ilişkin Yönetmelik" 10.06.2005 tarih ve25841 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir/Türkiye'deki Organik Tanmfaaliyetleri bu mevzuatlar çerçevesinde yürütülmektedir.
Türkiye'de Faaliyet Gösteren Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları
Organik tanm; üretimin her aşamasının kontrol edildiği ve nihai ürünün sertifikalandınldığıbir üretim şekli olduğundan, kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının denetiminde ve sözleşmesidahilinde yapılmaktadır. Türkiye'de ECOCERT, IMO, BCS, ETKO, EKOTAR, ICEA, CERES,ORSER, SKAL isimli kontrol ve sertifikasyon kuruluşlan faaliyet göstermektedir. BunlardanETKO, EKOTAR ve ORSER yerli diğerleri ise yabancı kontrol ve sertifikasyon kuruluşlandır.
Türkiye Organik Tarımsal Üretimin Gelişimi
Başlangıçta sadece 1985 yılında 8 ürüne yönelik yapılan üretim günümüzde 179 ürüneulaşmıştır. Fmdık, ceviz, antepfıstığı, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm, baklagiller, tıbbi aromatikbitkiler, pamuk, üzümsü meyveler ile yaş meyve sebzenin organik tanm metotlanna uygun olaraküretimi yapılmaktadır.
Ülkemizde organik tanm yapılan alanlar 2003 yılı bölgeler bazında incelendiğinde; EgeBölgesi başta olmak üzere sırasıyla, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi ilk üç sırada yeralmaktadır. Ekonomik gelişmede dezavantajlı bölgelerden olan İç Karadeniz şeridi, tç Anadolu,Doğu Anadolu Bölgesi gibi bölgeler organik tanmda avantajlı bölgeler olarakdeğerlendirilmektedir.
Aşağıda yer alan Çizelgelerde Organik zeytin ve zeytinyağına ilişkin üretim, ihracat, üreticisayısı, organik üretim yapılan alan ve üretim yapılan illere ilişkin veriler gösterilmiştir.
Çizelge 22- Organik Zeytin Oretim DurumYILLAR
2002
2003
2O03yılı organik geçi;süreci
ÜRETİCİ SAYISI
537
469
28
İLLER
Aydın,!zmir,Çanakkale,Manisa, Muğla,Şanlıurfa, Gaziantep, BursaÇanakkale, Aydın, izmir,Manisa, Muğla. Şanlıurfa,Gaziantep, Bursa, BilecikAydın, Çanakkale, Manisa,İzmir. Bursa, Bilecik
ALAN (ha)
2.534,71
1.534,19
778,18
ORETİM MİKTARI(Ton)10.744,47
6.455,96
683,65
- 1 5 0 -
2004
2OO4yılı organik geçişsüreci
2005
2003 yılı organikgeçiş sflreci
654
321
727
609
Aydın, Çanakkale, İzmir,Gaziantep, Manisa, Muğla,Şanlıurfa, Mersin, Bursa
Mersin, Çanakkale, Antalya,Aydın, Manisa, Adana,Gaziantep, Hatay, Muğla,Kahramanmaraş, KocaeliÇanakkale, İzmir, Aydın,Manisa, Muğla, Kilis,Gaziantep, Şanlıurfa, Adana,Bursa, Bilecik, Yalova
İzmir, Hatay, Mersin,Çanakkale, Manisa, Kilis,Muğla, Gaziantep, Antalya,Yalova, Kahramanmaraş
2.845,04
1.056,22
3.775,77
2.736,04
10.997,29
6.312,72
10.702,19
8.408,41
Kaynak: TKB/TÜGEM
Çizelge 23- Organik Zeytinyağı Üretim Durumu
YILLAR
2002
2003
ÜRETİCİ SAYISI
15
12
İLLER
Muğla,Aydınİzmir,Aydın
Balıkesir,
Balıkesir,
İzmir,
Muğla,
ALAN (ha)
247,85
202,85
ÜRETİM MİKTARI(Ton)
413
68
Kaynak: TKB/TÜGEM
Çizelge 24- Organik Zeytin, Zeytinyağı ve Zeytin Konserveleri İhracat Miktar ve DeğerleriYILLAR
19992000
2001
20032003
ÜRÜN ADI
Zeytin Konserveleri
Zeytin Konserveleri
Zeytin KonserveleriZeytin
Zeytin KonserveleriZeytin
ÜLKELER
RomanyaAlmanya, Kuzey Kıbrıs TürkCumhuriyetiABD, Kanada
ABD, KanadaİtalyaKuzey Kıbrıs Tflrk Cum
MİKTAR (Kg)
18.620,002.280,00
12.097,3815.247,004.500,0086
DEĞER
($)10.799,60
3.244,70
48.299,47
31.765,008.816,48
513
Kaynak: TKB/TÜGEM
Çizelge 25- Organik Zeytinyağı İhracat Miktar ve Değerleri
YILLAR
19981999
20002001
2002
2003
2004
2005
ÜLKELER
AvustralyaAvustralya, Fransa, İspanya,JaponyaABD, KKTCAlmanya, NorveçAlmanya,ABD, Hollanda,İsveç, Norveç
ABD, Almanya, Avustralya,Romanya, Japonya, Norveç
ABD, Japonya, KanadaNorveç,Almanya,G0ney Koreİsviçre, Japonya, Almanya,Güney Kore,ABD
MİKTAR (Kğ)
21.380,00380.981,04
15.343,80
4.532,7325.178,68
54.316,17
90.712,50
55.741
DEĞER
(S)50.458.60872.456,24
47.776,8211.502,47
65.015,36
174.436,18
359.856,63
364.132
Kaynak: TKB/TÜGEM
— 151 —
I- EKLER
EK-1
Aydın
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAtaç
18.638.760
18.339.205
18.544.780
18.752.010
20.109.827
20.216.510
20.399.944
20.540.192
20.741.040
MeyveVermeyen
A&aç
1.331.968
1.406.415
1.158.555
1.282.635
1.445.801
1.465.551
1.381.880
1.414.751
1.391.558
Üretim(TON)
447.417
50.111
420.112
52.000
437.748
49.439
451.536
41.206
472.652
Balıkesir
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAfiaç
10.104.700
10.150.749
10.155.500
10.369.570
10.363.150
10.382.565
10.382.515
10.182.580
10.420.075
MeyveVermeyen
A{aç
218.750
69.550
218.950
268.290
287.713
291.105
352.755
320.995
409.124
Üretim(TON)
396.122
65.915
268.781
56.267
299.800
43.677
191.885
122.859
157.100
İzmir
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
12.466.565
12.504.380
11.906.127
11.979.850
12.248.710
12.258.410
12.318.510
12.302.020
12.825.470
MeyveVermeyen
Ağaç
978.720
968.610
889.750
778.150
520.090
480.490
503.410
658.180
995.200
Üretim(TON)
282.744
35.898
275.751
27.871
251.311
37.543
312.780
41.199
232.830
Muğla
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAfcaç
11.962.330
11.989.550
12.003.800
12.067.328
12.019.790
12.083.670
12.355.712
12.498.608
12.474.679
MeyveVermeyen
AJaç
203.040
186.320
189.800
270.922
439.717
495.397
447.057
476.458
538.003
Üretim(TON)
127.510
33.916
148.130
29.073
164.187
31.410
152.776
47.188
157.450
Hatay
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenA S*aç
4.208.350
4.229.170
4.291.680
4.330.310
4.441.228
4.620.528
5.028.974
5.200.540
5.612.000
MeyveVermeyen
A«aç
274.610
338.880
412.658
785.563
1.097.340
1.238.965
1.380.648
1.506.392
1.842.314
Üretim(TON)
62;443
27.270
89.289
46.439
135.562
55.786
108.841
82.277
123.465
Manisa
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
4.677.000
5.628.495
6.204.256
6.750.701
6.806.302
7.080.500
7.385.480
7.590.120
7.995.820
MeyveVermeyen
Ağaç
1.446.620
1.981.112
1.664.352
1.379.258
1.382.830
1.279.233
1.232.505
1.540.995
1.925.571
Üretim(TON)
113.352
44.451
128.029
59.619
132.977
89.036
133.785
117.229
104.750
— 1 5 2 -
Çanakkale19951996
1997
19981999200020012002
2003
2004
MeyveVerenABae
3.867.890
4.011.370
4.029.3404.057.1704.069.1204.071.6504.086.517
3.718.844
4.078.703
MeyveVermeyen
ASac
193.180
206.150198.200
238.185242.310
259.040297.660
316.573331.389
Üretim(TON)
122.964
39.32681.902
32.86791.64229.959
126.50349.894
82.496
Bursa
1995
1996
19971998
19992000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenA£aç
7.877.680
8.049.3008.194.800
8.243.300
8.258.5SO8.365.700
8.501.300
8.697.750
8.718.200
MeyveVermeyen
ASac
642.500
660.500605.700692.200
707.250
787.650
1.241.350742.200
785.150
Üretim(TON)
84.424
53.041
79.005105.04889.070
71.896
84.345
105.99148.847
Mersin
1995
19961997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAgac
1.270.4361.911.025
1.952.647
1.991.808
2.035.065
2.008.689
2.108.202
2.173.4422.275.144
MeyveVermeyen
ASaç
217.365
298.395495.580
648.926
630.139
628.719
668.126
642.546
729.249
Üretim(TON)
39.657
47.721
53.615
54.390
74.826
65.308
74.727
72.758
67.786
Gaziantep
1995
19961997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenABaç
1.703.200
1.925.705
1.553.1101.859.464
2.275.760
2.304.290
2.369.538
2.370.2782.381.939
MeyveVermeyen
ASaç
79.280
131.663
181.182612.067
425.400
486.340
462.478
447.788449.777
Üretim(TON)
35.902
32.79024.669
48.242
32.181
40.433
49.205
53.590
37.028
Antalya
1995
1996
19971998
1999200020012002
2003
2004
MeyveVerenAgac
2.0293852.016.692
1.926.2951.929.2351.917.407
1.903.7451.852.845
1.869.435
1.903.676
MeyveVermeyen
ASac
181.705186.965
71.85294.752102.678139.917239.777
323.577
339.366
Üretim(TON)
26.84228.829
22.94533.04629.175
29.72638.726
30.657
44.583
Zonguldak
1995
1996
19971998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
4.198
4.7764.966
4.986
3.576
2.680
2.1601.950
1.850
MeyveVermeyen
ASac
9.559
8.4357.757
7.5952.180
1.256
915780
514
Üretim(TON)
14
1212
1210.538
8
44
5
Adana
19951996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenASaç
409.109
321.264
326.114
328.214
326.464
364.890
389.590
397.890434.441
MeyveVermeyen
ASaç
57.75520.205
62.73984.939
166.750252.694
291.540
450.050566.984
Üretim(TON)
11.9338.984
10.946
9.155
10.41610.894
11.784
13.129
11.020
Yalova
1995
19961997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
899.600
890.232
896.365
898.145
901.775
885.833
888.689
888.664
888.912
MeyveVermeyen
ASac
2.350
2.470
4.440
2.760
6.310
13.050
12.480
2.460
1.992
Üretim(TON)
8.095
7.491
16.60311.297
8.770
4.730
6.084
7.306
7.455
mıLttl
iZi
8İ0I
Z18I
İZ8
OEIZ
£I8Z
866
( N O DUI ! l8JQ
£9££fr
£96'9£
E8Z££
8tfrO£
086'82
SI8 8Z
S£S8Î
I98ÎZ
S06İJ
SBJV
JAXaw
OEO'fZl
061 Icl
0E60cl
ΫOZI
fli'611
018611
59Î8II
SHİH
9U9II
i«8V
' coo:
cooz
zooz
I00Z
0001
6661
866!
£661
9661
S66I
Lifi
it fi
LÜfl
oıoı558'I
l l £ l
£Oİ1
friOZ
İ9EI
(N101)mı>ajg
50601
0*8'0Z
OS£OZ
0£9£Z
onaÛOLPZ
ÛOİLZ
08E8Z
£ W «
JBÎVmüım»\
İAÂİYİ
0S»'£»I
08££tl
ÎJfOt'I
001EH
0069ÎI
00t'9S!
0JSE91
0S6E9I
0İ8091
»BJV«"»AaAX»W
fOOt
COOZ
ZOOZ
IO0Z
oooz
6661
8661
1661
9661
S66I
U|AJJV
80İ8
££i' i
W»"9
H i £
9WE
008Z
»E8Z
*6£Z
VZ9T
(NOD
»IO££E
6İI89Z
wroa016 VIZ
£IZZ9I
İKİLİ
O98İZ1
099£8
KTM,
1«8Vua/buja^
a*Xaw
İWZ1»
Zİ8UC
UftK
OZZ'OIZ
İİ6Z0Z
Î8»H1
S800İI
SW»9l
018651
İBÎV"»••»AaA*aw
wo:cooz
zooz
IO0Z
oooz6661
8661
L66I
9661
S66I
||zıu»a
81İİ
Z6£9
zt9£
Z£6E
6M.E
« 0 £
İ9O£
86İZ
(NODmıiajg
5SÎI6£
8J6İU
EZIWZ
EOfill
Sİ.6O0I
0S0S8
SIİ09
6İLİV
JBJVuaXaıujaA
»AXaw
I007.SZ
918'OZZ
IK'961
OZİtH
S68631
SZO'OM
£19*01
66EI0I
J B Î V
«»«AaAX»w
raoz
cooz
zooz
IO0Z
oooz
6661
8661
£661
9661
S66I
9<]U8Ulf0
Z68'£
98Z£
18İ£
İ6IE
6II>
8005
6W>
9I0fr
fr£6'£
(NOJJuıpajg
508 11
»rııoırzt0E1ZI
İLSZİ
OLlii
068>!
Ot-8£l
0t8'91
JB3vU9X3U1J3J\
aAXaw
0E8 60I
08»0Zl
005 811
081EII
0 8 » Z U
Ot 9111
ozooıı0İE6OI
OZI'801
İB3Vnaj»Aa*.CaK
wozcooz
zooz
I0OZ
oooz
6661
8661
İ661
9661
S66I
HBO1BJBX
tl£î
i£££
6M.I
080'8
90E»
£»19
E£ZZ
om£WZ
(NOJJui|)ajg
0£60££
00fr'£9Z
088 î İZ
809M)Z
80ZZ0Z
»£9»6I
0*8 £81
0Z8'£8I
01ZE81
J B Î V
uaXaıuja^\aA<aw
0E690£
099' IL*
0£Z'9n
98İZZV
98EZZ^
9 8 Z 6 U
OİZOZV
09991»
0İ691»
J B ? V
» " » Aa*Xaw
rooz
COOZ
zooz
1001
oooz
6661
8661
£661
9661
S66I
CBJ«UlQ«UlBJqg)(
WZ"£
80i£
6Z8>
£Z8»
£Zi>
0E£>
W££
5M>'£
088Z
( N O DlUjjaJO
£8O'££
08ZZE
0£»Z£
0£6Z£
OOfr££
OSOZZ
0869i
006'6I1
OOfiZl
SBJVu»Aawn\
»*Xaw
OZfEZE
EliZZE
0£6'IZE
O££'1ZE
000£l£
O£91SZ
OOİt-61
005 İSİ
oooni
İBJV»«»Aa.^aıv
HN)Z
COOZ
ZOOZ
IOOZ
OOOZ
6661
8661
£661
9661
S661
5»PJPI»İ
8lf 11
£6i£Z
O£Z.»Z
8 0 £ £
1611
8ZZf
OZ1£
0»i - 6
00£'OZ
( N O D
•«»"O
ooonzOOO>IÎ
000-MZ
0 0 0 » İZ
OOOİEZ
9Wȣ
000009
£9T99£Z
00091
4B8VuaXauuaA
»«Xaw
000'9£»l
O0O'9Clr-|
000-9£*-t
000'9£trl
OOO'CIKl
000589-1
0008TOZ
000"8WZ
OOO'OO^'l
J B J V
"«»A
W0Z
COOZ
ZOOZ
IOOZ
oooz
6661
8661
£661
9661
£661
- e s i -
- 1 5 4 —
Sakarya
1995
1996
1997
19981999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyvtVerenAgae
74.400
52.200
53.900
56.065
59.48561.500
65.500
63.000
63.000
MeyveVermeyen
Ağaç
7.065
4.248
4.350
3.6858.200
7.2355.150
7.650
7.650
Oretim(TON)
1.189748
1.043
1.279
1.598
2.080
2.405
3.1153.210
Bilecik
1995
1996
1997
1998
1999
20002001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
115.450
114.481
109.660
119.810
127.860
128.560
136.550
210.018
203.414
MeyveVermeyen
Ağaç
49.560
56.679
57.480
49.230
49.224
48.590
52.170
110.566
111.385
Oretim(TON)
1.046
912
741
1.725
1.140
847
1.193
967
3.839
Kocaeli
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
92.840
91.560
83.110
80.170
74.100
59.200
62.600
47.050
47.700
MeyveVermeyen
Ataç
13.750
12.840
12.350
8.350
4.600
3.330
3.180
3.705
2.860
Oretim(TON)
882
920
743
949
826
1.152
1.395
942
885
İsparta
1995
19%
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVtrenAJaç
17.259
17.480
17.100
16.950
16.900
16.550
9.600
16.300
15.900
MeyveVermeyen
A£ac
4.006
3.565
3,350
3.460
3.060
2.985
3.180
3.145
3.115
Üretim(TON)
597
803
808
812
812
807
220
220
48
Trabzon
1995
19961997
1998
1999
2000
2001
2002
20032004
MeyveVerenAğaç
63.433
63.669
63.395
64.795
65.415
MeyveVermeyen
Ağaç
20.82020.934
20.380
18.840
18.180
Oretim(TON)
790
733
1.028
1.2401.242
Burdur
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
37.916
38.050
37.820
41.110
42.924
42.924
43.15943.544
43.759
MeyveVermeyen
ASaç
26.644
26.508
26.480
22.880
22.455
22.300
18.000
17.455
17.240
Oretim(TON)
245
312
144
226
344
189
193
192
198
Şanlıurfa
1995
1996
1997
19981999
2000
2001
2002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
45.975
42.481
43.371
44.116
44.581
45.016
48.251
48.855
50.920
MeyveVermeyen
Agac
10.010
10.390
11.130
11.580
11.885
11.720
12.285
18.354
36.934
Oretim(TON)
243
241
251
253264
229
267
651
475
Eskişehir
1995
1996
1997
1998
MeyveVerenA«aç
7.850
8.050
8.500
1999 ! 10.745
2000 i 10.895
2001
2002
20032004
11.060
12.310
12.760
12.490
MeyveVermeyen
ASaç
7.700
16.900
31.500
30.085
32.500
32.300
30.850
30.150
30.570
Oretim(TON)
142
161
158
178
191.
199
208
213
192
- 1 5 5 -
Samsun
199519961997
1998199920002001200220032004
MeyveVerenAftaç
32.75034.22029.25028.65031.05030.06025.24023.87023.560
MeyveVermeyen
A&aç
13.01011.6108.6308.5306.0806.2705.4505.9155.875
Üretim(TON)
148192
158170176164
15112254
Adıyaman199519961997
19981999
20002001
20022003
2004
MeyveVerenA&ae
16.95017.89518.095
22.04522.09523.055
23.29523.895
29.950
MeyveVermeyen
A«aç
43.515
85.865120.415141.565
141.515159.535
159.525159.195
195.126
Üretim(TON)
112
127128
133161
173
198217
243
Kastamonu19951996
1997
19981999
2000
20012002
2003
2004
MeyveVerenAğaç
20.25610.59010.715
10.79010.275
10.51010.514
8.865
10.270
MeyveVermeyen
Ağaç
8.125
1.3201.195
1.920
4.5302.715
2.572
2.990
2.215
Üretim(TON)
101
54150
1355864
62
94
51
Ordu
1995199619971998199920002001200220032004
MeyveVerenA«aç
1.7502.1552.155
.600
.770
.150
.150
.150
.780
MeyveVermeyen
Ataç
815
9001.3431.4631.283
1.0101.0101.010
590
Üretim(TON)
9
15158
13555
23
tstanbul19951996
19971998
199920002001
2002 ^2003
2004
MeyveVerenAgae
730
45
70
85708085
85
MeyveVermeyen
Ağaç
70
25
20958535
30
30
Üretim(TON)
4
1
1
22
2
Sinop
199S19961997
199819992000
2001
20022003
2004
MeyveVerenA{at
52.42045.280
44.84544.83044.250
45.91544.500
45.150
45.200
MeyveVermeyen
Agac
20.15016.100
14.98014.150
13.45011.7354.550
11.250
11.150
Üretim(TON)
434341
302
305318
293297291
287
Rize199519961997
1998
1999
2000
2001
200220032004
MeyveVerenA£aç
100
MeyveVermeyen
ABac
100
Üretim(TON)
1
— 156 —
EK-2
ZEYTİNCİLİĞİN ISLAHI VE YABANİLERİNİN AŞILATTIRILMASI HAKKINDAKANUN3
Kanun Numarası : 3573Kabul Tarihi : 26/1/1939Yayımlandığı R. Gazete : Tarih: 7/2/1939 Sayı: 4126Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 20 Sayfa: 174
Madde 1 - Alelûmum aşılı zeytinlerin bakım, tımar ve toplanma ve sıklarının kökletme veyeniden fidan dikme suretile meydana getirilecek zeytinliklerin tesis ve yetiştirme, yabanizeytinliklerin açma ve aşılama işleri Tanm ve Köyişleri Bakanlığının direktifi altında yapılır.
Madde 2 - (Değişik: 28/2/1995 - 4086/1 md.)
Orman sınırlan dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik,Antep fıstığı ve hamupluklar ve her nevi sakız nevileri ile orman sınırlan dışında olup da17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişlifundalık ve makilikler Tanm ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilip haritalanır.
Madde 3 - (Değişik: 28/2/1995 - 4086/2 md.)
Yukarıdaki madde gereğince tespit edilen alanlar yerel koşullar dikkate alınmak suretiyleTanm ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenecek esaslara göre en az 25 dönümlük parseller halindeparsellenir ve bilinen araçlarla ilan edilir.
Bu alanlarda yabani zeytin, fıstıklık ve hamupluk ile sakız nevileri olan menengiç, buttum,yabani sakız, Filistin sakızı ağaçlarını aşılayıp yetiştirecekler ile zeytin yetiştirmeye elverişlifundalık ve makilik alanlarda gerekli temizlemeyi yapıp zeytin dikim alanları meydana getirecekler,dilekçe ile arazinin bulunduğu en büyük mülki amire başvururlar. Başvuranlar arasında Bakanlıkçabelirlenecek esas ve öncelik sırasına göre seçilen kişilerden, bu işlemleri yerine getireceklerine dairbir yükümlülük belgesi alınır. Fidan dikecek olanlara devletçe maliyet bedeli üzerinden zeytinfidanı sağlanır.
Beş yıl süre ile taşınmazın gayesine uygun olarak kullanıldığı Tanm ve KöyişleriBakanlığınca tespit edilenlere mahallin en büyük mülki amiri tarafından tapuları devredilir. Buyolla verilen taşınmazlar hiç bir şekilde veriliş amacı dışında kullanılamaz. Bu taşınmazlar; mirasdahil hiç bir şekilde bölünemez, veriliş tarihindeki yüzölçümü hiç bir şekilde küçültülemez. Aksitakdirde Hazinece geri alınır. Bu hususlarda taşınmaz siciline gerekli şerh verilir.
Bu maddeye göre verilen süre içinde aşılama, temizleme, dikim ve bakım işlemleriyapılmamış olursa verilen izin Bakanlıkça resen iptal edilir.
Madde 4 - (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
3 Bu Kanun hükümleri 9/7/1956 tarih ve 6777 sayılı Kanun gereğince sakız ve nevileriyleharnupluklara da teşmil edilmiştir.
— 157 —
Madde S - (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
Madde 6 - (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
Madde 7 - Birinci derece askeri memnu mıntakalarda bulunan aşılı zeytinlerin bakım,yabani zeytinlerin aşılanması işleri zeytin bakım teşkilatının vereceği talimat altında mahallin askerimakamlarınca yaptırılır.
Madde 8 - Devlet malı zeytinliklerden aşılanmak üzere bir şahsa veya şirkete veyaköylüler manevi şahsiyetlerine verilecek yabani zeytinlik sahası yirmi hektardan yukarı olamaz.Ancak aldığı sahayı vekaletçe tayin edilecek müddet içinde mahsuldar hale getirenlere müracaatlarıtakdirinde aynı miktarda yeni parçalar verilir. Bu tevziatta evvela toprak sahibi olmıyanlar, sonra enyakın köylüler ile küçük çiftçiler tercih olunur. İcabında bu yirmi hektar miktar İcra VekilleriHeyeti karariyle tezyit edilebilir.
Madde 9 — Dekar basma on beş ağaçtan fazla ve on ağaçtan aşağı olmamak üzere yabanizeytinlikleri aşılı bir hale getirmeyi taahhüt edenlere Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasınca,mevzuatı dairesinde ve kanunun 10, 28 inci maddeleri hükümlerine göre, ağaç başına bir lirayakadar kredi verilir.
Madde 10 - Bankaca ikraz edilecek paranın birinci kısmı arazi tamamen temizlenipdelicelerin aşılanmağa elverişli bir hale getirildiği hakkındaki zeytin bakım memuru raporunamüsteniden, ikinci kısmı da yapılan aşının yüzde doksan muvaffak olduğu yine memur raporiletesbit edilmek şartiyle aşının tatbikından bir sene sonra verilir.
Madde 11 — Aldığı arazi parçasını açıp deliceleri aşıya hazır bir hale getirerek ZiraatBankasından ilk taksiti alıpta o mevsimde aşı işini bitiremeyenlerden bankadan aldıkları para faizileberaber, bankanın zirai alacaklarının tahsili yolundaki usulüne tevfikan istirdat olunur ve tapu daiptal edilir.
Madde 12 — Aşılı zeytinliklerin bakım işleri için zeytin müstahsillerine mahsulün satışmevsiminde ödenmek üzere Ziraat Bankasınca kısa vadeli ikraz yapılır.
Madde 13 - Muayyen kıtadaki zeytinliklerde toprak ve ağaçlar ayn ayrı hakiki veya hükmişahıslara ait olduğu takdirde arazinin kıymeti yüksek ise toprak sahibine, ağaç kıymeti daha fazlaise bunun sahibine diğerinin malım satın alması teklif edilir. Her iki taraf da reddettikleri takdirdearazi Hükümetçe kıymetlerine nazaran aralarında taksim edilerek tapuya bağlanır.
Madde 14 - (Değişik: 28/2/1995 - 4086/3 md.)
Zeytinliklere her çeşit hayvan sokulması, yerleşim sahaları hariç, zeytin sahalarına en az birkilometre yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması yasaktır.
Ancak çift sürme ve nakliyatta kullanılan hayvanlara ağızlık takılması şartıyla müsaadeedilir.
Bu hükme riayet etmeyenler, zarar görenin şikayeti üzerine 1 aydan 3 aya kadar hapis vemeydana gelen zararın vehametine göre iki milyon liradan on milyon liraya kadar para cezasınamahkûm edilirler. Fiilin tekerrürü halinde hapis ve para cezası bir misli artırılır.
Çiftçi mallarını korumakla yükümlü bulunanlarca düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncayakadar geçerlidir.
- 1 5 8 —
Madde 15 - Beş yüz ağaçtan aşağı olmamak üzere yabani zeytin aşılıyanlara veya aşılızeytinlerinin bakım işlerini en iyi yapanlara Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca takdir edilecekmiktarda nakti mükafat verilir.
Madde 16 - Fenni budama aletlerile aşı takımlarının zeytin müstahsilleri arasındayayılabilmesi için budama ustalarile ehil müstahsillere Tanm ve Köyişleri Bakanlığınca meccanenbudama aşı takımı ve levazımı verilebilir.
Madde 17 - (Değişik: 28/2/1995 - 4086/4 md.)
Devlet, zeytinciliğin ıslahı, yeni zeytin dikim alanlarının tespiti, zeytin dikim veyetiştirilmesinin teşviki ile verimin artırılması, hastalık ve zararlılarla mücadele ile ürün eldeetmekte masrafları azaltıcı araç ve gereçlerin imal ve ithalinde gerekli kolaylıkları sağlar.
Zeytinlik bölgelerin il veya ilçelerinde zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadele amacı ile1580 sayılı Kanun hükümleri dairesinde birlikler kurulur. Zararlılarla mücadelede Devlet birlikleregerekli araç, gereç ve fınans kaynaklarını sağlar ve bu konuda Tanm ve Köyişleri Bakanlığıncayeterli eleman görevlendirilir. Ürünün elde edilmesinden sonra üretici, birlikçe tespit edilecekpayına isabet eden mücadele giderini öder. Ödemeyen üreticiden amme alacağının tahsiline dairusul ve esaslarla bu pay birlikçe tahsil edilir.
Yukarıdaki fıkra gereğince kurulacak birliklerin kuruluş ve çalışma esasları ilezeytinliklerin bakımı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca üç ay içinde hazırlanacak yönetmeliklebelirlenir. Belirlenecek bu kurallara göre zeytinliklerine bakmayan üreticiden ağaç başınayirmibeşbin lira hafif para cezası alınır.
Madde 18 - (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
Madde 19 - Alelümum el, hayvan ve makine kuvvetile işleyen yağhane ve zeytinyağıfabrikalarında ve salamura zeytinciliğinde yüksek vasıflı zeytinyağı ve salamura zeytin tanesiistihsal edilebilmesi için alınması lazımgelen telkinci ve öğretici tedbirleri almağa Tanm veKöyişleri Bakanlığı salahiyetlidir.
Madde 20 - (Değişik: 28/2/1995 - 4086/5 md.)
Zeytinlik sahalan içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikasıhariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz veduman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikalan ileküçük ölçekli tanmsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tanm ve Köyişleri Bakanlığınıniznine bağlıdır.
Zeytincilik sahalan daraltılamaz. Ancak, belediye sınırlan içinde bulunan zeytinliksahalannın imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplamyapılaşma, zeytinlik alanının % 10'unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tanmve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tanm veKöyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygungörüşü alınır. Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsizkesenler veya sökenlerden ağaç başına ildmilyon liradan beşmilyon liraya kadar hafif para cezasıalınır. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir.
Bu Kanunun yayımından önce zeytinlik alanlanna ilişkin kesinleşmiş imar planlangeçerlidir.
159 —
Madde 21 - Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı muhakeme icrası sulh mahkemelerineaittir.
Madde 22 - Zeytin ve zeytinyağ standardı için iktisat Vekaletinin talebi ile zeytin bakımteşkilatına daimi vazife verilebilir.
Madde 23 - (Mülga:28/2/1995 - 4086/8 md.)
Ek Madde 1 - (Ek:28/2/1995 • 4086/6 md.)
3573 sayılı Kanunda geçen ziraat vekaleti ibareleri, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı olarakdeğiştirilmiştir.
Ek Madde 2- (Ek: 28/2/1995-4086/7 md.)
Bu Kanunun 2 ve 3 üncü maddeleri;
a) Kamu hizmetine tahsis edilmiş veya fiilen bu amaçla kullanılan taşınmaz mallarda,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının hazırladıkları planlarda tanm dışı kullanıma ayrılmışalanlarda,
c) Deniz kıyı kenar çizgisine 2 000 metre, tabii ve suni göl kıyı kenar çizgisine 500metreden az mesafede bulunan alanlarda,
d) 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununa göre 1 inci derecedeaskeri yasak bölge kapsamına giren yerlerde,
e) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında bulunan yerlerde,
f) 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tanm Reformu Kanununagöre uygulama alanı ilan edilen yerlerde,
Uygulanmaz.
Madde 24 - Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 25 - Bu kanun hükümlerini Adliye, Dahiliye, İktisat ve Tanm ve KöyişleriBakanları yerine getirir.
- 1 6 0 —
3573 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Kanun YürürlüğeNo. Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler giriş tarihi
3669 - 11/7/19394086 - 8/3/1995
3573 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ
GÖSTERİR LİSTE
YflrflrlOkten Kaldıran Mevzuatın
Yürürlükten Kaldırılan
Kanun veya Kanun Hükümleri Tarihi Sayısı Maddesi26/1/1939 tarih ve 3573 sayılı Kanunun 4,5,6,18,23üncü maddeleri 28/2/1995 4086 8
— 1 6 1 —
Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasma Dair Yönetmelik (Resmi Gazete: 3 Nisan1996 Sayı: 22600)
3 Nisan 1996 - Savı: 22600 RESMİ GAZETEYönetmelik
Tanm ve KOvisleri Bakanlığından:
Zeytinciliğin Islahı YabanilerininAşılattinlmasma Dair
YönetmelikBİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
AmaçMadde 1- Bu Yönetmelik; ekolojik yönden uygun bölgelerde ve zeytin yetiştiriciliğine
elverişli sahalarda zeytinlik kurulmasını sağlamak, mevcut zeytinliklerde ürünün miktar vekalitesini yükseltmek ve maliyeti düşürmek, birim alandaki verimi artırmak, zeytinyağı ve sofralıkzeytin işletmelerindeki teknolojik yapıyı günün koşullarına uygun hale getirmek üzere gerekliteknik, ekonomik, ticari ve sosyal tedbir ve organizasyonları sağlamak amacı ile hazırlanmıştır.
1 Kapsam
Madde 2- . Orman sınırlan dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabanizeytinlik, antepfıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız çeşitleri ile orman sınırlan dışında olup da17.10.1983 tarihi ve 2924 Sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişlimakilik ve fundalıkların Bakanlıkça tespiti, haritalandınlası, dağıtımı ve buralarda yeni zeytinliklerkurulması, mahsuldar zeytinliklerin bakımı ve muhafazası, zeytin ürününün değerlendirilmesi ileilgili her türlü tesisin kurulması ve işletilmesi ile ilgili tedbirleri, teşvik ve yatınm esaslarını kapsar.
Hukuki DayanakMadde 3- Bu Yönetmelik; 26.1.1939 tarih ve 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve
Yabanilerinin Aşılattınlması Hakkındaki Kanun'un 28.2.1995 tarih ve 4086 Sayılı Kanun'la değişik17 inci maddesi hükmüne istinaden hazırlanmıştır.
TanımlarMadde 4- Bu Yönetmelikte geçen :Bakanlık : Tanm ve Köyişleri Bakanlığını,Genel Müdürlük : Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğünü,Enstitü : Bakanlığa bağlı Zeytincilik Araştırma Enstitülerini,Müdürlük : Bakanlığa bağlı ti ve İlçe Tanm Müdürlüklerini,Komisyon : Mahallin, en büyük mülki amiri, Taran İl veya İlçe Müdürü,
Müdürlüklerde görevli konu uzmanı ile o yerin Ziraat Odası, ZeytinHastalık ve Zararhlan ile Mücadele Birliği ve en yakın Enstitüdenbirer temsilciden oluşan Komisyonu,
Yabani Zeytinlik : Kendiliğinden çıkan ve aşı uygulanmamış zeytin ağaçlan {Okaeuropaea okaster) topluluğunu veya bunların diğer ağaçlarlatopluluğunu,
Aşılı Zeytin : Tek tek veya toplu bir halde bulunan ve aşı uygulaması ile ürünvermesi beklenen zeytin ağaçları {Oka europaea sativa) topluluğunu,
Mahsuldar Zeytinlik : Aşılı veya değişik yöntemlerle çoğaltılmış ürün veren zeytin ağaçlantopluluğunu,
Bakım : Zeytin ağaçlan için uygun mevsimlerde yapılan toprak işleme,gübreleme, sulama, budama ve ilaçlama gibi işlemleri,
— 162 —
İKİNCİ BÖLÜMGörevli Kuruluşlar, Komisyon, Tesbit, İlan, Dağıtım ve Kredilendirme
Görevli KuruluşlarMadde 5 - Bu Yönetmelikte ön görülen görevler; Enstitüler, Müdürlükler, mahalli Ziraat
Odaları, Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlıkları, Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile ilgili MücadeleBirlikleri tarafından yerine getirilir.
KomisyonMadde 6 - Mahalli Müdürlüklerce sekreteryası yürütülen Komisyonun başkanı mahallin en
büyük mülki amiridir. Mülki amirin bulunmadığı hallerde Komisyon Başkanı mahallin Tanm tiveya İlçe Müdürüdür.
Komisyon 6 üyeden oluşur. Komisyonda kararlar çoğunlukla alınır. Oyların eşitliği halindebaşkanın oyu 2 oy sayılır.
TesbitMadde 7 - 26.1.1939 tarih ve 3573 Sayılı Kanun'a, 28.2.1995 tarih ve 4086 sayılı Kanun'un 7
inci maddesi ile eklenen EK-2 inci maddesinde belirtilen yerler hariç, orman sahaları dışında kalanve Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yabani zeytinlik, antepfıstığı ve hamupluklar ile hertürlü sakız çeşitlerinin bulunduğu yerler ve 17.10.1983 tarih ve 2924 Sayılı Kanun kapsamındabulunmayan, orman sınırlan dışında, zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilik alanlar;Komisyonlarca belirlenir, detay rapor ve krokilere dayalı olarak haritalanır. Uygulama buna göreyapılır.
İlan
Madde 8- 7 m c j m a dde gereğince tesbit edilen alanlar yerel koşullar dikkate alınmaksuretiyle Bakanlıkça belirlenecek esaslara göre enaz 25 dönümlük parçalar halinde parsellenir vebilinen araçlarla ilan edilir.
BaşvuruMadde 9- Tesbit ve ilan edilmiş bulunan parseller için; şartlan uygun olanlar, köy
muhtarlıkları, gerçek ve tüzel kişiler, dilekçe ile arazinin bulunduğu mahallin en büyük mülkiamirine başvururlar.
DeğerlendirmeMadde 10 - Verilen dilekçeler, ilgili Komisyonlara havale edilir. Yabani zeytinlik sahalan ile
makilik ve fundalık alanlardan zeytinlik haline dönüştürülecek yerler, öncelikle bu yerlerin dahilolduğu köylerden toprak sahibi olmayanlara, yoksa bu sahalara en yakın köylerden toprak sahibiolmayanlara, zirai eğitim almış olanlara, ikinci derecede küçük çiftçilere ve bundan sonra da diğeristekliler şeklinde değerlendirilerek karara bağlanır. Komisyonca uygun görülen kararlar; BakanlıkOlur'una sunulur. Uygun görülmeyen talepler ise o yerin en büyük mülki amiri vasıtasıyla yazılıolarak ilgiliye bildirilir.
TahsisMadde 11- Müracaatları, Komisyonun değerlendirmesine göre Bakanlıkça onaylanan müracaat
sahiplerinden, bu işlemleri yerine getireceklerine dair, bu yönetmeliğin 1 nolu ekinde örneği verilenYükümlülük Belgesi alındıktan sonra, bu yönetmeliğin 2 nolu ekinde ömeği verilen KullanmaBelgesi ile saha kendisine teslim edilir.
Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde tahsis edilen araziye fidan dikecek olanlara ;Devletçe maliyet bedeli üzerinden zeytin fidanı sağlanır. Bu amaçla Bakanlık gerekli tedbirleri alır.
Emvalin Tespiti, Nakil ve TahsiliMadde 12- Zeytinlik kurmak üzere arazi tahsis edilenlere; arazi Kullanma Belgesi vermeden
önce o arazi üzerinde mevcut kereste, odun ve kömür olarak kullanılabilecek emval Komisyoncamiktar olarak tesbit edilir ve bir tutanağa bağlanarak tahsis sahibinin imzası alınır.
Bundan sonra arazi Kullanma Belgesi yanında arazi üzerinde kalan emvali temizleme veyerinden uzaklaştırma belgesi verilir.
— 163 —
Eğer bu emval başka bir yere nakledilecek ise diğer kanun ve mevzuatlara uygun nakilbelgelerinin alınması sağlanır. Bu belgeler herhangi bir ücrete tabi değildir.
Emvalin getirişi tahsis edilene aittir. Ancak, tanınan süre içinde zeytinlik tesis edilmediğitakdirde; süre bitim tarihindeki piyasa fiyatı üzerinden bu emvalin değeri, tahsis sahibine ödettirilir.
Tahsisin KaldırılmasıMadde 13 - Yabani zeytinliği aşılamak ve verimli hale dönüştürmek üzere, zeytin ekolojisine
dahil yerlerde fundalık ve makilik alanları temizleyip, zeytinlik haline getirmek üzere KullanmaBelgesi verilenlerden bu işlemleri beş yıl içersinde layıkıyla gerçekleştirmeyenlerin KullanmaBelgeleri iptal edilerek, tahsis edilen sahaların, tamamı geri alınır.
Tapu VerilmesiMadde 14 28.2.1995 tarih ve 4086 sayılı Kanunla değişik 3573 sayılı zeytinciliğin ıslahı ve
Yabanilerinin Aşılattınlması Hakkındaki Kanun'un 3 üncü maddesi uyarınca Kullanma Belgesi ilesaha tahsis edilenlere; Kullanma Belgesinin veriliş tarihinden itibaren beş yıllık süre verilir. Süresonunda temizleme, aşılama, dikim ve bakım işlerini gereği gibi yerine getirenler tahsis edilensahayı zeytinlik haline dönüştürdüklerini mahallin en büyük mülki amirine, dilekçe ile bildirirler.
Havale edilen dilekçe üzerine komisyon durumu inceler ve karara bağlar. Tapu verilmesininuygun görülmesi halinde; Komisyon sahaların durumunu gösteren kroki ve rapor tanzim eder. Bubelgeler, mahallin en büyük mülki amirince Genel Müdürlüğe gönderilir. ^
Bu belgeler üzerinde Genel Müdürlükçe yapılan incelemeden sonra, tapu verilmesinin uygungörülmesi halinde durum Bakanlık Makamının Onayına sunulur. Alınan Onay gereği yapılmaküzere o yerin mülki amirine gönderilir.
Verilen İznin ve Tapunun İptaliMadde 15 - Kullanma Belgesi ile saha tahsis edilenler; verilen süre içinde aşılama,
temizleme, dikim ve bakım işlerini yapmazlarsa verilen izin, Bakanlıkça resen iptal edilir.Taşınmazın siciline verilen şerhe uymayanlara verilen tapular da Hazinece geri alınır.
Ek TahsisMadde 16 - Aldığı sahaları süresi içinde mahsuldar hale getirenlere, müracaatları halinde,
aynı miktarda yeniden saha tahsis edilir.KredilendirmeMadde 17 - Zeytinlik kurmak üzere arazi tahsis edilenlere, yabani zeytinlikleri aşılı ve
mahsuldar hale getirmeyi taahhüt edenlere Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasınca, mevzuatıdairesinde, tesis ve işletme kredisi verilir.
ÜÇÜNCÜBÖLÜMZeytinliklerin Tesisi, Toprak İşleme, Bakım ve Budama,
Hasat ve Zeytinliklerin KorunmasıZeytinlik TesisiMadde 18 - Zeytinlikler, yabani zeytinliklerin aşılanması veya fidan dikimi şeklinde tesis
edilir. Aşılamada ve dikim suretiyle tesisde; ekoloji dikkate alınarak çeşit seçimi, toprakhazırlanması, dikim şeklinin ve zamanının belirlenmesi Müdürlüklerin teknik tavsiyelerine uygunolarak yapılır.
Toprak İşlemeMadde 19- Zeytinliklerin, her yıl kış mevsiminde derin ve ilkbahar mevsiminde de sathi olmak
üzere iki defa sürülüp tırmıklaması, en az iki yılda bir gübrelenmesi ve budanması mecburidir.Arazisi bu şekilde işlenmeye uygun olmayan yerlerde, dip ve ağacına uygun bakım işleri yerinegetirilir. Meyilli arazilerde toprak ve su muhafaza tedbirleri alınır.
Bakım ve BudamaMadde 20- Zeytin yetiştiricileri bakım ve budama konularında Bakanlıkça açılacak
kurslarda eğitilirler. Kursa katılanlara budayıcı belgesi verilir. Budayıcı belgesi olmayan eskibudayıcılar Bakanlıkça belgelendirilir. Budayıcı belgesi olmayanlar kendi zeytinliği dışındabudama yapamazlar.
— 164 —
HasatMadde 21- Zeytin hasadının zamanı ve nasıl yapılacağı çeşitlere, yörelere, iklime ve zeytinin
değerlendirme amacına göre, Müdürlükler tarafından tesbit ve ilan olunur. Bu tarihten evvel zeytinhasadı yapılamaz. Yalnız, hava şartlan ile hastalık ve zararlıların etkisiyle dökülen dip zeytinleritoplanabilir.
Müdürlükler, zeytin mahsulünün el ile toplanması mümkün olan yerlerde sırıkla zeytinsilkinmesini men edebilir.
Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile MücadeleMadde 22 - Zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadele zorunludur. Mücadele, Bakanlığın
Teknik Talimatlarına uygun olarak yapılır. Hastalık ve zararlılarla ilaçlı mücadelenin yanında,hastalık ve zararlılara konukçuluk yapacak bitkilerin, budama artıklarının en kısa zamandazeytinlikten çıkarılması ve imhası gereklidir.
Bu husus da, Zeytin Hastalık ve Zararlılarla Mücadele Birliği ile koordineli çalışır.Zeytinlik Sahalarda Sanayi Tesisi Kurulmasının önlenmesi;Madde 23- Zeytinlik sahaların içerisinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede,
zeytinyağı fabrikası hariç, zeytinin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atıkbulunan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez.
Zeytinlikler içinde zeytinyağı fabrikası ve küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmesi tesis etmekisteyenler, mahallin en büyük mülki amirine başvururlar. Bunun üzerine Müdürlüklerce yerindeyapılacak inceleme sonunda düzenlenecek rapor, Bakanlığa gönderilir.
Bakanlıkça uygun görüldüğü takdirde, ilgili mevzuat çerçevesinde mahallin en büyük mülkiamiri tarafından gerekli izin verilir. Aksi takdirde olumsuz cevap başvuru sahibine yazı ile tebliğedilir. İzin alınmaksızın yapılan fabrikaların işletilmesi yetkililerce men edilir. Kaçak işletildiğitakdirde umumi hükümlere göre kanuni takibat yapılır.
Zeytinlik Alanlarının Daraltılmasının önlenmesi ıMadde 24- Zeytinlik sahaları daraltılamaz. Ancak belediye sınırlan içerisinde bulunan
zeytinlik sahalarının imar hudutları içerisine alınması halinde; alt yapı ve sosyal tesisler dahiltoplam yapılaşma; zeytinlik sahasının %10'unu geçemez.Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi, Bakanlığın fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Buiznin verilmesinde Bakanlığa bağlı Müdürlüklerin, Enstitülerin ve varsa Ziraat Odalarının uygungörüşü alınır.
28.2.1995 tarih ve 4086 sayılı Kanun'un yayımından önceki zeytinlik alanlar için kesinleşmişimar planlan geçerlidir.
Tapulu Zeytinlik Alanlarında İhtilafların ÇözümüMadde 25- Toprak ve ağaçların ayn ayn gerçek ve tüzel kişilere ait olduğu zeytinliklerde
arazinin kıymeti yüksek ise toprak sahibine, ağaç kıymeti daha fazla ise ağaç sahibine, diğerininmalım satın alması teklif edilir. Uzlaşma sağlanamadığı takdirde, bu arazinin ilgililere taksimi,Komisyon tarafından gerçekleştirilir ve tapu kadastro mevzuatına göre işlem yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜMZeytinin İşlenmesi ve İşletmelerMadde 26 - Zeytinyağı işletmelerine getirilen zeytinlerin en kısa zamanda işlenmesi
mecburidir. Aynca zeytinlerin her nerede olursa olsun yüksekliği 50 cm'yi geçen yığın veya çuvaliçinde, istifi halinde; on günden fazla sürede bekletilmesi yasaktır.
Çeşitli sebeplerle dökülen dip zeytinler, ağaç üzerinden hasat edilen zeytinlerle kanştınlamazve beraberce yağa işlenemez veya bunlardan elde edilen yağlar birbirlerine kanştınlamaz.
İşletmelerMadde 27 -Zeytin ve zeytin ürünlerinin işlenmesi, depolanması, depo ve işletmelerin
özellikleri, sağlık şartlan, işletmelerde kullanılan her türlü alet, ekipman ve kapların niteliklerisofralık zeytin işletmelerinin kuruluşu ve işletilmesinde 24/6/1995 tarih ve 560 sayılı "GidalannÜretimi Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname" ile "25/11/1994 tarih ve22122 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sofralık Zeytinlerin Nitelikleri ile Zeytin
165 —
Salamurahanelerinin ve Yan Mamul Zeytin Muhafaza Ünitelerinin Teknik Şartlan, TeknolojikKontrol ve Muayeneleri ile ilgili Yönetmelik hükümlerine ve Bakanlıkça belirlenen sağlık vetemizlik şartlarına uyulması zorunludur. .(25.11.1994 tarihli Yönetmelik 30.03.2005 tarih ve 25771 sayılıResmi Gazete'de yayımlanan "Gıda ve Gıda ile Temasta Bulunan Madde Ve Malzemelerin Piyasa Gözetimi,Kontrolü Ve Denetimi ile İşyerleri Sorumluluklarına Dair Yönetmelik" ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
BEŞİNCİ BÖLÜMödüllendirme ve Yaptırım
ödüllendirmeMadde 28- 500 ağaçtan az olmamak üzere zeytinliklerinde toprak işleme ve diğer teknik
bakım tedbirlerini gereği gibi uygulayanlardan, Müdürlükler tarafından açılacak yarışmayakatılacakların zeytinlikleri, Komisyon tarafından incelenir. Birinci, ikinci ve üçüncü dereceyikazananlara Bakanlıkça belirlenecek ödül verilir.
Modern budama aletleriyle aşı takımlannın yaygınlaştınlabilmesi için budama ustaları ile ehilüreticilere Bakanlıkça ücretsiz budama, aşı takımı ve malzemesi verilebilir.
YaptırımMadde 29 -Zeytin üreticileri zeytinliklerine bu Yönetmelik hükümlerine göre bakmakla
yükümlüdürler. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyenlere, yetkililer tarafından yazılı bildirimyapılır. Buna rağmen bakım işlerim vaktinde yapmayanlar hakkında, yetkililerin göstereceğigerekçe üzerine, 3573 sayılı Kanun un 17 inci maddesinin ön gördüğü yaptırım uygulanır.Zeytinliklere her çeşit hayvan sokulması, yerleşim sahaları hariç, zeytin sahalarını en az bir Km.yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması yasaktır.
Ancak, çift sürme ve nakliyatta kullanılan hayvanlara ağızlık takılması şartı ile müsaade edilir.Bu hükme riayet etmeyenlere 3573 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının
öngördüğü hükümler uygulanır.Çiftçi Mallarını Korumakla yükümlü bulunanlarca düzenlenen tutanaklar eksi aksi sabit
oluncaya kadar geçerlidir.Zeytin ağaçlarını izinsiz kesenler veya sökenlerden 3573 sayılı Kanun'un 20 inci maddesi gereği
ağaç başına iki milyon liradan beş milyon liraya kadar hafif para cezası alınır. Kesilen ve sökülenağaçlar müsadere edilir.
ALTINCI BÖLÜMÇeşitli Hükümler
YürürlükMadde 30 ? Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.YürütmeMadde 31 - Bu Yönetmelik hükümlerini Tanm ve Köyişleri Bakanı yürütür.
YÜKÜMLÜLÜK BELGESİ
3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattınlması Hakkında Kanunun BazıHükümlerinin Değiştirilmesi ve Yürürlükten Kaldırılması Hakkında 4086 sayılı Kanun ve buKanuna ilişkin olarak yürürlüğe konulan .../.../1995 tarih ve sayılı Resmi Gazete'de yayınlananYönetmelik Hükümleri dahilinde adıma kullanım hakkı verilecek olan zeytinlik alanda imar ve ihyahizmetlerini yapacağımı, bu mevzuat gereği, yükümlülüklerimi yerine getirmediğim takdirde; adıgeçen Kanunda öngörülen uygulamaları itiraz etmeden kabul edeceğimi taahhüt ederim.
Kendisinin veya temsil ettiği tüzel kişiliğin :Adı, Soyadı, Unvanı :Adresi :Telefon : Adı, Soyadı
İmza, KaşeTarih
Not: Bu belgeyi kendi adına imza edenler veya tüzel kişiler adına imza edenler, bu mevzuatgereği, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'na karşı sorumludurlar.
- 1 6 6 -
ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI İLE MÜCADELE BİRLİKLERİNİNKURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK
Yetki Kanunu 4086Yayımlandığı R. Gazete 31.03.1996.22597
BİRİNCİ BÖLÜMAmaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar
Amaç.Madde 1-Bu Yönetmelik; üretici imkanlarından da yararlanmak suretiyle zeytin hastalık ve
zararlılarıyla, doğal çevreye en az zarar verece şekilde, tekniğine uygun, etkin ekonomik ve toplumücadele yapılmasını sağlamak için kurulan Birliklerin, kuruluş ve çalışma esaslarını belirlemekamacı ile hazırlanmıştır.
KapsamMadde 2- Bu Yönetmelik; Birliklerin kuruluş, çalışma esasları, yetki, sorumluluk ve
görevleriyle, Bakanlığın diğer kamu kurum ve kuruluşlar ile ilişkilerini kapsar.Hukuki DayanakMadde 3- Bu Yönetmelik; 26/1/1939 tarih ve 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve
Yabanilerinin Aşılattınlması Hakkında Kanunun 28/2/1995 tarihli ve 4086 Sayılı Kanun'la değişik17 nci maddesi hükmüne istinaden hazırlanmıştır.
TanımlarMadde 4-Bu Yönetmelikte geçen:Bakanlık: Tanm ve Köyişleri Bakanlığını,Genel Müdürlük: Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünü,Araştırma Enstitüleri : Zirai Mücadele Araştırma Enstitüleri ile Zeytincilik Araştırma
Enstitülerini,Müdürlük : Bakanlığa bağlı Ü veya tlçe Müdürlükleri ile Bitki Koruma Şube
Müdürlüklerini,Birlik : Zeytin yetiştirmeye uygun bölgelerde, il özel İdareleri, Belediyeler ve köyler
tarafından zeytin Hastalık ve zararlıları ile mücadele amacıyla kurulan mahalli idare birliklerini,Hastalık ve Zararlılar : Zeytin üretiminde ekonomik kayıplara neden olan böcek, akar
nematod, fungus, bakteri.virüs ve benzeri zararlı etmenleri,ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜMBirliklerin Kuruluşu, Faaliyet Konuları ve Statüleri
KuruluşMadde 5- Zeytincilikle iştigal eden il ve ilçelerde; İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Köyler
mahalli halkın zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadele konusundaki ortak ihtiyaçlarınıkarşılamaya yardımcı olmak üzere, Birlikler kurabilirler.
Birlikler, Anayasa'nın 127 nci maddesi hükmünce Bakanlar Kurulu izni alınarak, 1580 SayılıBelediye Kanununun 133-148 inci maddelerindeki esaslara göre kurulur.
Faaliyet AlanlarıMadde 6- Birliklerin faaliyet aladan şunlardır:Zeytin hastalık ve zararlılarına karşı mücadele için Bakanlığın ilgili kuruluşları ile işbirliği
yapmak,Mücadele için gerekli ilaç, cezbeiici, alet, uçak, helikopter, işgücü, tuzak ve benzeri girdileri
tedarik etmek, sürvey ve mücadele kondannda Müdürlüklerle teknik işbirliği yapmak,Müdürlüklerle işbirliği yaparak Modem Zirai Mücadele tekniklerinin geliştirilmesine
yardımcı olmak,Uygulanacak mücadelelerin gerektirdiği haberleşme sistemini kurmak, geliştirmek ve
işletmek,
— 167 —
Üreticilerin zeytin hastalık ve zararlıları konusunda eğitimlerini sağlamak, bu amaçlaMüdürlüklerle işbirliği yapmak ve kurslar düzenlemek,
Gerekli hallerde çalışma alanı ile ilgili imalat ve inşaat yapmak, gayrimenkul edinmek,kiralamak, kiraya vermek, trampa işlemlerinin yanı sıra gayrimenkul rehni tesis etmek,
Havadan yapılacak mücadeleler için uygun yerlerde sabit uçak ve helikopter pistleri kurmak,havacılık ve uçuş şartlarının gereğini yapmak,
Gerekli hallerde mücadeleyi zamanında ve topluca gerçekleştirebilmek için, bu işi yetkili kişive kuruluşlara ihale etmek,
Hastalık ve zararlılarla mücadelede önemli bir yeri bulunan kültürel önlemleri üreticilerealdırmak, zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattınlması hususunda çalışan Müdürlüklerle veAraştırma Enstitüleri ile koordinasyon kurmak,
Zeytin ve zeytin ürünlerinin tanıtım ve pazarlaması konularında üyelerine yardımcı olmak,Başarılı üreticilerin ödüllendirilmesini sağlamak,Uluslar arası Zeytinyağı Konseyi gibi kuruluşlara, Bakanlığın onayı ile üye olmak ve
faaliyetlerine katılmak,Envanter çalışmaları yapmak,Birlik personeline ait kadroların ihdas, değiştirme ve kaldırılmasına karar vermek,Zeytin ve zeytin ürünleri ihracatı ile ilgili olarak hükümet yetkilileri ile istişarelerde
bulunmak,Zeytinciliğin geliştirilmesi ile ilgili Devletçe yapılacak yatırımlara ve faaliyetlere katkıda
bulunmak,Hukuki StatüMadde 7- Birlikler, kamu tüzel kişiliğine sahip olup, görevlerinin ifasında üye mahalli
idarelerin sahip oldukları hak ve yetkilere sahiptirler,İşbirliğiMadde 8- Birlikler, faaliyetlerinin yürütülmesinde: Bakanlık, Genel Müdürlük, Müdürlükler,
Araştırma Enstitüleri ile benzer amaçlı kamu ve özel kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapabilirler.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜMBirliklerin Organları, Organların Görev, Yetki ve Sorumluluktan
OrganlarMadde 9- Birliklerin organları şunlardır:
a. Birlik Meclisi,b. Birlik Encümeni,c. Birlik Başkanı,
Birlik MeclisiMadde 10- Birlik Meclisleri: birlik üyesi mahalli idarelerin meclislerince 1580 Sayılı
Belediye Kanununun 140 ncı maddesince seçilecek üyeler, ilgili Valiler, Kaymakamlar, Tarım veKöyişleri Bakanlığı Bakanlık İl ve İlçe Müdürleri, Bitki Koruma Şube Müdürleri, bölgedekiAraştırma Enstitüsü Müdürleri, Belediye Başkanları ve Köy Muhtarlarından oluşur. Birlikmeclislerinde üye mahalli idarelerin temsilcilerinin sayısı, diğer üyelerin sayısından fazla olmakzorundadır.
Seçilmiş asil üye sayısı kadar yedek üye seçilir.Birlik Meclisinin seçilmiş üyelerinin görev süresi azami 5 yıldır.Seçilmiş üyelerin herhangibir nedenle ayrılması veya asil üyenin zorunlu sebeplerle Birlik
Meclisine katılmaması hallerinde, bu durumun Birlik Meclisi Başkanınca belgelendirilmesi üzerine,seçilmiş yedek üye Birlik Meclisine katılır.
Birlik Meclisinin Görev, Yetki ve SorumluluklarıMadde 11- Birlik Meclisinin görev yetki ve sorumlulukları şunlardır:
a. Birlik Başkanı, Birlik Başkan Vekilini ve Encümen üyelerini seçmek,b. Çalışma plan ve programlarını karara bağlamak,
- 1 6 8 -
c. Birliğin bütçe ve kesin hesabını görüşüp karara bağlamak, bütçenin program ve altprogramlan arasında aktarma yapmak, ek ve olağanüstü ödenek vermek,
d. Birlik Başkanı tarafından hazırlanıp sunulan bir önceki yıla ait çalışma raporlarını incelemekve kabul etmek,
e. Birlik personeline ait kadroların ihdası, değiştirilmesi ve kaldırılması hakkında kararvermek,
f. Üye mahalli idarelerin bir sonraki yıl bütçelerine koyacakları Birlik katılma payı oranlankonusunda teklifle bulunmak, gerektiğinde artırılmasına karar vermek,
g. Birlik adına alınan ve süresi bir yılı aşan ikraz ve istikrazları karara bağlamak,h. Şarta bağlı yardımların amacına uygun bir şekilde kullanılmasını izlemek ve bu hususta
gereken kararlan almak,i. Birlik Başkanının Birlik hizmet ve faaliyetleri ile ilgili konulardaki önerilerini görüşüp
karara bağlamak,j . Kuruluş amacında belirilen görevlerle ilgili olarak uluslar arası özel ve kamu kurum ve
kuruluşlarıyla yapılacak işbirliği konusunda karar almak ve Bakanlığın onayına sunmak,k. Birlik Tüzüğünde değişiklik yapılmasına karar vermek,1. Birliğin feshine karar vermek,m. Birbirini takibeden 3 toplantıya mazereti olmasızın katılmayan Meclis üyelerinin istifa etmiş
sayılmalanna karar vermek,n. Başkan tarafından Mecliste görüşülmesi istenen diğer konular hakkında karar almak,
Birlik Meclis Toplantıları ve Karar ÇoğunluğuMadde 12- Birlik Meclisi her yıl Nisan ve Aralık aylarında olağan olarak Birlik Merkezinde
toplanır.Birlik Meclisi, Başkanın veya Birlik Meclisi üyelerinin üçte birinin yazılı isteği üzerine
olağanüstü olarak toplantıya çağrılabilir. Gerekli çoğunluk sağlanamazsa, Başkan tarafındantoplantı üç gün sonraya ertelenir. İkinci toplantıda, üye sayışma bakılmaksızın görüşmelere başlanırve karar verilir. Ancak, olağanüstü toplantıda gündemdeki konular dışında başka bir konugörüşülemez.
Birlik Meclisi, üye tam sayısının yandan bir fazlasıyla toplanır. Kararlar, toplantıyakatılanların salt çoğunluğu ile alınır.
Birlik Meclisi Kararlarının KesinleşmesiMadde 13- Bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinin (b), (c), (e), (g) ve (j) bentlerinde yer alan
konularla ilgili Birlik Meclisi kararlan, Bakanlığın uygun görüşü alınmak şartıyla, Birliğin yetkialanı bir il sınırlan içinde ise, o ti Valisinin: Birliğin yetki alanı birden çok ili kapsıyorsa İçişleriBakanlığının onayı ile kesinleşir. Diğer kararlar kesindir.
Aynca, Birlik Meclisinin alacağı tüm kararlar 15 gün içerisinde bilgi için yetki alanına göre,ilgili Vali, İçişleri Bakanlığı, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı ile üye mahalli idarelere gönderilir.
Birlik EncümeniMadde 14- Birlik Encümeni; Birlik Başkanı, Birlik Genel Sekreteri, Birlik Saymanı ile Birlik
Meclisinin bir yıl süre için kendi üyeleri arasından seçeceği 2 üye olmak üzere, 5 üyeden oluşur.Birlik Başkanı, Encümenin Başkanıdır. Başkanın bulunmadığı hallerde. Birlik Başkanlığı
görevi, Başkan Vekili tarafından yürütülür. Birlik Genel Sekreteri ve BirlikSaymanı, Birliğin tabii üyeleridir.Birlik Encümeninin Görev, Yetki ve SorumluluklarıMadde 15- Birlik Encümeninin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır.
a. Birlik Başkanlığı tarafından hazırlanan bütçenin ilk incelemesini yapmak,b. Bütçe kesin hesabı hakkında görüş bildirmek,c. Bütçenin faaliyet-proje dahilindeki harcama kalemleri arasında aktarma yapmak,d. Birliğin yıllık çalışma ve yatınm programını hazırlamak ve Meclisin görüşüne sunmak,e. Aylık cetvelleri incelemek ve karara bağlamak,f. Artırma ve eksiltme şartnameleri ile ihaleleri ve pazarlık kararlarını incelemek ve tasdik
etmek,
— 169 —
g. Meclisin yetki alanına giren konularla ilgili teklifleri, Birlik Meclisine sunmak,h. Muhasebe hesaplarını denetlemek, Birlik bütçesinin uygun harcanıp harcanmadığını kontrol
etmek,i. Bu Yönetmelikte sayılan görevler ile, kanunlarla Birlik Meclisine görev olarak verilen
konulan, Meclisin toplantı halinde bulunmadığı zamanlarda,Meclisin ilk toplantısında onayasunulmak şartıyla görüşüp karara bağlamak.
Birlik Encümeni Toplantıları ve Karar ÇoğunluğuMadde 16- Birlik Encümeni, en az İS günde bir defa, üye tam sayısının yandan bir fazlasının
iştirakiyle toplanır ve toplantıda bulunanlann yandan bir fazlasının oylanyla karar verir. Oylanneşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunlukta sayılır.
Birlik Başkanı ve Başkan Vekili 'Madde 17- Birlik Meclisi, kendi üyeleri arasında Birlik Başkanı ve Başkan Vekilini seçer.
Bunların görev süreleri azami 5 yıldır. Başkan veya Başkan Vekili azami üst üste 2 defa seçilebilir.Birliğe ti özel idareleri de iştirak etmiş ise, başkan ve başkan vekilinin seçiminde; 1580 sayılıBelediye Kanununun 144 üncü maddesi hükmü uygulanır.
Birlik Başkanının Görev, Yetki ve SorumluluklarıMadde 18- Birlik Başkanının görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
a. İdari ve yargı mercilerinde Birliği temsil etmek veya temsil ettirmek,b. Bütçe tasarısını, çalışma plan ve programım, kesin hesap cetvellerini, yıl sonu faaliyet
raporunu hazırlayıp ilgili makamlara sunmak ve bütçeyi uygulamak,c. Birlik faaliyetleri ile ilgili olmak üzere, Meclis ve Encümenin kararlarını uygulamak,
sonuçlarını izlemek ve değerlendirmek,d. Meclis ve Encümen kararlarım gerektirmeyen 1580 sayılı Belediye Kanununun belediye
başkanına verdiği görevleri yürütmek ve yetkilerini kullanmak,e. Birlik bütçesinin ita amirliğini yapmak veya gerektiğinde Birlik Genel Sekreterine ita
amirliği yetkisini vermek,f. Birlik gelirinin tahsilini sağlamak, Birliğin alacak hak ve menfaatlerini izlemek ve korumak,g. Birlik Meclisinin toplantıya çağırmak,h. Birliğin yıllık programını uygulamak,i. Birlik Encümeninin de görüşünü alarak, Birlikle ilgili konularda Birlik Meclisine teklifte
bulunmak,j . Birlik adına şartsız bağışlan kabul etmek,k. Birliğin taşınır ve taşınmaz varlığım yönetmek.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜMBirlik Görevlerinin Atanması, Görev, Yetki ve Sorumlulukları
Kadro ve AtanmaMadde 19- Birlik tarafından istihdam edilecek personel ile ilgili kadro, işe alınma, terfi, sicil
disiplin ve benzeri işlemler, üye İl özel idareleri ve belediyelerin tabi olduktan hükümlere göreyürütülür.
Genel Sekreterin Görev, Yetki ve SorumluluklarıMadde 20- Birlik Genel Sekreteri, Birliğe ait hizmetleri, Birlik Başkanı adına onun direktif
ve sorumluluğu altında yürütür.Birlik başkam, hangi işlerin Genel Sekreter tarafından yürütüleceğini bir Yetki Devri
Yönergesi ile belirler.Birlik Genel Sekreteri, Birlik personelinin birinci sicil amiridir.Birlik Genel Sekreteri, Bitki Koruma Bölümü mezunu veya Zirai Mücadele konusunda en az
5 yıl çalışmış Ziraat Mühendisleri arasından seçilerek atanır.Mastır ve Doktora yapmış Ziraat Mühendisleri seçme sırasında tercih sebebi sayılır.Birlik Saymanının Görev, Yetki ve SorumluluklarıMadde 21- Birlik Saymanının görev, yetki ve sorumluluklan şunlardır,
a. Birliğin bütçesini hazırlamak,
— 170 —
b. Birliğin gelir ve gider bütçeleri ile ilgili defter kayıtlarım tutmak ve hesap işlerini yapmak,c. Birlik bütçesine konulan gelirleri tahsil etmek veya ettirmek,d. Birlik gider bütçesindeki ödeneklere ait giderlerin ödenmesini sağlamak,e. Mutemetlere verilen avans ve adlarına açılan kredilerle ilgili gider belgelerini incelemek ve
mahsup etmek, mahsup dışı kalan avans ve kredi varsa araştırmak ve mahsubunu sağlamak,f. Bütçe kesin hesaplarını hazırlamak ve yetkili kurulların onayına sunmak,g. Kanun ve diğer mevzuatla belediye saymanlarına verilen diğer görevleri yapmak,
Birlik saymanları, Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Tüzüğü ve belediye saymanlarınailgili diğer mevzuatla verilen yükümlülüklerle de sorumludur.
BEŞİNCİ BÖLÜMMali Hükümler
Birliğin GelirleriMadde 22- Birliğin gelirleri şunlardır:
a. Mahalli idareler ve doğal üyelerin, Birlik Tüzüğünde öngörülen katılım payları,b. Bakanlıkça sağlanan ayni yardımlar ile Birlik bütçesine transfer edilebilecek nakdi
yardımlar,c. İsteğe bağlı olarak yapılacak hizmetlerin karşılığı olarak alınacak ücretler,d. Faiz gelirleri,e. Yardım ve bağışlar,f. Bakanlığın izni ile 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanununun 24 üncü
maddesi ile 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattınlması HakkındaKanunun 4086 Sayılı Kanunla değişik 17 nci maddesi gereğince üreticiden, mücadele gideriolarak tahsil edilecek miktar,
g. Diğer gelirler,Birliğin GiderleriMadde 23- Birliğin giderleri şunlardır:
a. Kanunlar ve Yönetmelikle Birliğe verilen görev ve hizmetleri karşılamak için yapılanharcamalar.
b. Birlik Meclisi yönetim ve personel giderleric. Birlik Meclisi ve Birlik encümeni üyeleri ile Başkan, Başkan vekili ve diğer personelin
yolluk ve diğer giderleri,d. özel kanun, Birlik Meclisi karara, ilam ve sözleşmelere dayanan harcamalar ve borçlar,e. Çeşitli giderler
Birlik BütçesiMadde 24- Birlik bütçesi, her yıl Ocak ayı başından Aralık ayı sonuna kadar bir yıla ait gelir
ve gider tahminlerin gösteren ve Birlik gelirlerinin toplanmasına, harcanmasına ve hizmetlerininyapılmasına izin veren meclis kararma dayanan, biri gider bütçesi diğeri gelir bütçesi olmak üzereiki kısımdan oluşan bir program bütçe şeklinde düzenlenir.
Bütçe kararnamesinde: gelir ve geder toplamları, Birlik Encümenine verilen yetkiler, Birliküyelerinden toplanacak katılım paylarının taksit süreleri ve tahsil tarihleri, Birliğin göreceğihizmetler karşılığı alınacak ücretlere ait tarifeler ile ilgili diğer hususlar maddeler halinde açıklanır.Bütçe kararnamesine, kanun ve diğer bütçesini ise bölümler bazında inceler ve gerekiyorsadeğiştirerek kabul eder.
İta AmiriMadde 25- Birlik Başkanı, Birlik bütçesinin ita amiridir. Birlik Başkanı, yazılı olarak ve
kapsamını belirtmek şartıyla,bu yetkisini Birlik Genel Sekreterine devredebilir.
— 171 —
Birlik Alım, Satım, İhale ve Hesap İşleriMadde 26- Birlik, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu, 1050 Sayılı Muhasebei Umumiye
Kanunu ve Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Tüzüğü ile bu Tüzüğün uygulanmasını gösterenyönetmeliklere tabidir.
Birliğin Tutacağı Defter ve KayıtlarMadde 27- Birlikde, Meclis ve Encümen karar defteri ile, gelen-giden evrak kayıt defteri ve
üye kayıt defteri tutulur.Birlikde, Belediye Muhasebe Usulü Hakkındaki Tüzük ile bu Tüzüğe göre çıkarılan
Yönetmeliğin öngördüğü bütçe ve muhasebe hesaplan açılır ve yardımcı defterler tutulur.Birlik, "Bütçe Giderleri ve Ödenekler Defteri" ve "Adi Emanetler Defteri" tutmak
zorundadır.Birliğin gelirleri, bir "alındı" ile tahsil edilir ve paralan bankada muhafaza edilir.Birliğin giderleri, Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde belirtilen evrak ile yapılır.
ALTINCI BÖLÜMDiğer Hükümler
DenerimMadde 28- Birlikler, İçişleri ile Tanm ve Köyişleri Bakanlıklarının ilgili birimlerince
ortaklaşa hazırlanacak programlar dahilinde denetlenir.ProgramlarMadde 29- Birlik, yıllık mücadele programlarını, her yıl Bakanlık İl Müdürlüklerince
hazırlanan ve onaylanan konular arasından seçer.Bakanlık İl Müdürlüklerinin programı dışında mücadele konusu seçilemez.Mücadele programlarının uygulanması esnasında, Birliğe, talepleri halinde, Bakanlıkça
Müdürlüklerden yeteri kadar teknik personel ve araç yardımı yapılabilir.Mücadele Programlan, Bakanlık Teknik Talimattan dahilinde uygulanır.Birliğe KatılmaMadde 30- Birliğin kuruluşundan sonra Birliğe katılmak isteyen mahalli idare birimleri,
karar organlannca alınacak katılma kararlarının Birlik Meclisince kabulü ve 1580 Sayılı BelediyeKanununun 134 üncü maddesince belirtilen mercilerin onayıyla Birliğe üye olurlar.
Üyelikten ÇıkarılmaMadde 31- Üye mahalli idare birimlerinden herhangi biri, tespit ve tayin edilen
yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde, Birlik Meclisinin onayı ile Birlikten çıkanlır.Bu takdirde, aynlan üyenin Birlikteki hak ve alacaklan ayrılış tarihinden itibaren 1 yıl süre ile
bloke edilir ve Birlik Meclisi kararına göre işlem yapılır.Birliğin FeshiMadde 32- Birlik Meclisi, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuyla alınacak kararla
feshedilebilir.Birliğin feshini, Birlik Encümeni yürütür. Fesih işlemleri en geç bir yıl içinde sonuçlandınlır.
Birliğin mal varlığı, Birlik Meclisince alınacak kararlar doğrultusunda ve üye birimlerinin Birlikmal varlıklanna katılma oranlarına göre, katılma oranlan belli değil ise mahalli idare birimlerininnüfusları oranında dağıtılır.
Yönetmelikte Yer Almayan HususlarMadde 33- Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda, 1580 Sayılı Belediye Kanununun 133-
148 inci maddeleri ile diğer ilgili maddeler hükümleri uygulanır.
YEDİNCİ BÖLÜMYürürlük ve Yürütme
YürürlükMadde 34- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.YürütmeMadde 35- Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri ile Tanm ve Köyişleri Bakara yürütür.
— 173 —
DÖRDÜNCÜ BÖLÜMTÜRKİYE'DE ZEYTİNCİLİĞİN SORUNLARI
VEÇÖZÜM ÖNERİLERİ4
4 Komisyona bilgi vermek üzere yapılan sunumlardan « üretim bölgelerinde yapılan İnceleme gezilerindin sonra derlenmiştir.
— 175 —
A- GENEL SORUNLARA.1- AR-GE ve Eğitim Yetersizliği:
• Sofralık ve yağlık zeytin yetiştiriciliğinde üreticilerin bilgi eksikliği ve teknik elemanyetersizliği,
• Sofralık zeytin ve zeytinyağı işleme teknolojisinde eğitimli ara eleman eksikliği ve mevcutelemanların eğitim yetersizliği,
• Çiftçi eğitimi ve yayım çalışmalarının yetersizliği,• Ülkemizde zeytin ve zeytinyağlarının yapı ve özellikleri ile ilgili yapılmış olan bilimsel
çalışmaların azlığı, Ar-Ge çalışmalarına gereken önemin verilmemesi ve bunun için ayn birfinansal kaynağın ayrılmaması.
Tarım ve Köy işleri Bakanhğı'nm çiftçi eğitim şubesinin daha aktif hale getirilmesigerekmektedir. Diğer yandan Tarım İl Müdürlüklerinde görevli Ziraat Mühendislerinin,Araştırma Kuruluşlarınca verilen eğitim seminerlerine katılmaları ve öğrendiklerini uygulamalıolarak üreticiye aktarmaları sağlanmalıdır.
Sofralık zeytin ve zeytinyağı sektöründe teknoloji yönünden eksikliği duyulan ara birimelemanı ihtiyacı Edremit'de yürütülen ve Milli Eğitim Bakanhğı'nm örnek proje olarak elealdığı Meslek liselerinde Zeytincilik bölümlerinin çoğaltılması ile sağlanabilecektir.
Sofralık zeytin sektöründe aile isletmeleri olarak faaliyet gösteren üretim yerlerininteknik ve hijyenik kurallara uyum sağlamaları ve kayıt altına alınamamış işletmelerin de kayıtaltına alınabilmesi amacıyla, söz konusu yerlerde çalışanlara ustalık eğitimi verilmek üzereiyileştirmeler temin edilebilecektir.
Bir başka ifade ile eğiticilerin eğitimi ve üreticilerin eğitimi sağlanmalı ve mevcut üreticiörgütlenmesinin etkinliği artırılarak tüm zeytin üreticilerinin kooperatif veya tarımsal üreticibirliklerine üye olması sağlanmalıdır.
Zeytinciliğin ülkemiz için önemi dikkate alınarak AR-GE projelerinin ivedilikle ve etkinbir şekilde gerçekleştirilebilmesi için bu tür projelere verilen desteklerin TÜBİTAK gibi özerkyapıya sahip kuruluşlar tarafından sağlanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Ülkemizin zeytin konusunda tek araştırma enstitüsü olan Bornova Zeytincilik AraştırmaEnstitüsü'nün bu gibi milli projeleri yürütebilecek yeterli kalifiye elemana, araştırıcı ve malidesteğe ihtiyacı vardır.
Ülkemizin diğer araştırma kuruluşu olan üniversitelerimizin de bu gibi kapsamlı milliprojeleri yapmak yönünde özendirilmesi gerekmektedir.
A.2- Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyinin Oluşturulması
Türkiye'de zeytincilik konusunda çalışan resmi veya özel kurum ve kuruluşlar arasındailetişim, işbirliği ve kordinasyonu daha verimli sağlayacak Ulusal Zeytin ve ZeytinyağıKonseyinin oluşturulmasına ihtiyaç vardır.
Ulusal zeytincilik politikalarının belirlenmesinde ve sorunların çözümünde katkısağlamak üzere sektörün tüm kesimlerim kapsayacak ortak bir platform olacak "Ulusal Zeytinve Zeytinyağı Konseyi" (UZZK)'nin, yürürlüğe giren Tarım Kanunu'nda yer alan "ÜrünKonseyleri" kapsamında hazırlanacak olan yönetmeliğinin bir an önce tamamlanarakyürürlüğe girmesi gerekmektedir.
— 1 7 6 -
A3- Türkiye'nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nden (UZK) Aynlmasi ve YenidenÜyelik Süreci• Ülkemizin 1998 yılında UZK'nden ayrılması nedeniyle teknik ve ekonomik anlamda dünya
zeytinciliği ile olan ilişkilerinin yavaşlaması ve zayıflaması.• Ülkemizin yeniden UZK üyeliği için gerekli olan iç hukuk onay sürecinin tamamlanamaması.
Ülkemizin UZK üyeliği için yaptığı başvuru 2004 yılı Aralık ayında Konsey tarafındankabul edilmiş olmakla birlikte, resmi üyelik sıfatının kazamlabilmesi için gerekli iç hukuk onaysürecinin biran önce tamamlanması ve UZK çalışmalarına etkin bir şekilde katılımınsağlanması gerekmektedir.
A.4- tstatistiki Verilerin Güncellik ve Güvenilirlik Açısından Yeterli Olmaması
Zeytin üretiminden iç ve dış pazarlama aşamasına kadar olan süreçle ilgili etkin ve doğrupolitikaların oluşturulması ve doğru kararlar alınabilmesi için zeytin ile ilgili istatistiki verilerinbiran önce güncelleştirilmesi gerekmektedir.
Bu konu ile ilgili olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığt'nın 2000 yılında başlattığıDoğrudan Gelir Desteği uygulaması çerçevesinde oluşturulan Çiftçi Kayıt Sisteminin kapsamlıve düzenli olarak devam ettirilmesi gerekmektedir.
Çiftçi Kayıt Sisteminin kapsamı mutlaka Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile işbirliğiiçinde, Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu istatistiki bilgilerin elde edilmesine yardımcı olacakşekilde değiştirilmeli ve uygulanmalıdır. Bu veri tabanına ait bilgilerin e-devlet anlayışıylakullanıcılara ulaşması sağlanmalıdır.
Uzaktan algılama ile ilgili olarak Tanm ve Köyişleri Bakanlığı gerekli çalışmalar yapmalıve en kısa zamanda alan bazında zeytin varlığımız belirlenmelidir. Bunun için gerekli olanTapu Kadastro çalışmalarının acilen tamamlanması gerekmektedir.
Ayrıca bu bağlamda zeytini sofralığa, zeytinyağına ve pirinaya işleyen sanayi sicilinekayıtlı işletmelerin envanteri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca çıkarılmalıdır.
— 177 —
B- ZEYTİNCİLİKTE MEVZUAT İLE İLGİLİ SORUNLARB.l- Ağaç Varlığımızın Arttırılması Amacıyla Yapılan Yasal Düzenlemeler
1939 yılında çıkanları 3573 sayılı "Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin AşılattınlmasıHakkında Kanun" ile "3573 Sayılı Kanunun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi ve YürürlüktenKaldırılması Hakkındaki 4086 Sayılı Kanunun"- 1 inci maddesinde; "Orman sınırları dışındabulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, antepfıstığı ve harnuphklarınve her nevi sahz nevileri ile orman sınırlan dışında olup da 17.10.J983 tarih ve 2924 sayılıKanun Kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilikler Tarım veKöyişleri Bakanlığınca tespit edilip haritalandırılır" hükmü yeralmaktadır.
Zeytin ağaç ve alan varlığımızın arttırılmasına yönelik olarak Devletin hüküm vetasarrufu altındaki alanların zeytinlik yetiştirmek isteyenlere tahsisi amacıyla yürürlüğekonulan bu Kanun hükümlerinin uygulanmasına daha çok etkinlik kazandırılmalıdır.
B.2- Zeytin Alanlarının Daraltılmasına Neden Olan Yasal Düzenlemeler
4086 sayılı Kanunun 5'inci maddesinde zeytinlik sahalarının daraltılamayacağı hüküm altınaalınmıştır.
Zeytinlik sahaların daraltılmasını önlemeyi amaçlayan bu Kanun ile belediye sınırlan içindebulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde toplam yapılaşmanınzeytinlik alanının %10'unu geçemeyeceği hükmü getirilmiş ve zeytin ağaçlarının sökümü Tanm veKöyişleri Bakanlığının iznine tabi tutulmuştur. Aynca, aynı Kanunun 5'inci maddesinin l'incifıkrası "zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikasıhariç zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz veduman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez." hükmünü amirdir. Bu hüküm açık olarak zeytinlikalanlarda maden arama ve işletme faaliyetine yasak getirmiştir.
Komisyonca yapılan çalışmalarda; zeytin alanlarının korunmasını amaçlayan buKanunun etkin uygulanmasına gerekli hasssasiyetin gösterilmesi yönünde görüşler tespitedilmiştir.
Öte yandan, 4342 sayılı Mera Kanununun 14'üncü maddesi hükmü gereğince meraalanlarının başka bir amaçla kullanılamayacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, bu Kanun hükmügereğince bazı meralarda yeralan zeytinliklerin söküldüğüne ilişkin bilgiler Komisyonabildirilmiştir.
Görüldüğü üzere, 4086 sayılı Kanun zeytin alanlarının daraltılamayacağı hükmünü amir iken4342 sayılı Kanunun 14'üncü maddesi bu hüküm ile çelişmektedir.
B.3- Zeytin Hastalık ve Zararlılarıyla Mücadele
4086 sayılı Kanunun 4'üncü Maddesinde; "Zeytinlik bölgelerin il veya ilçelerinde zeytinhastalık ve zararlılarıyla mücadele amacıyla 1580 sayılı Kanun hükümleri dairesinde birliklerkurulur. Zararlılarla mücadelede devlet birliklere gerekli araç, gereç ve finans kaynaklarınısağlar ve bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nca yeterli eleman görevlendirilir. Ürününelde edilmesinden sonra üretici, birlikçe tesbit edilecek payına isabet eden mücadele payını öder.Ödemeyen üreticiden amme alacağının tahsiline dair usul ve esaslarla bu pay birlikçe tahsiledilir." Ancak, amme alacaklarının tahsiline dair 6183 sayılı Kanunun Birliklerce uygulanmasındasıkıntı yaşanmakta ve ücretleri tahsil edilememektedir.
— 1 7 8 -
Tahsilatm yapılabilmesi için çözüm olarak tasiriye faturalanna, müstahsil makbuzlarına veyaborsa tescili yapılırken mücadele fonu altında kesinti yapılması durumunda anılan birliklerinmaddi olarak rahatlaması sağlanabilecektir.
Birliklerin mücadeleyi zamanında yapabilmeleri ve sürdürebilmeleri için Tanm ve KöyişleriBakanlığı tarafından Ziray adlı cezbedicinin birliklere ücretsiz verilmesi sağlanmalıdır.
Konunun ilgili Kanunlarda yapılacak değişikliklerle çözümlenmesi gerekmektedir. Ancak,kullanılacak ilaçların organik tarıma uygun preparatlar olmasına özellikle dikkat edilmesi deönem arzetmekledir.
B.4- Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Asılattırılmasi Hakkındaki Kanun
3573 sayılı Kanunun 14'üncü maddesi hükmü gereğince zeytinliklere her türlü hayvansokulması ve zeytin sahalarına en az bir km. yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması yasaktır.
Bu tür olaylarda takibata geçilebilmesi için zarar görenlerin şikayet etmeleri gerekmektedir.Ancak, bu durumda şikâyet, üreticiler ile çobanlar arasında husumete neden olmakta ve ileridezeytin ağaçlanna kasıtlı zarara, yaralama ve ölümlere varan olaylara zemin hazırlamaktadır. Şahısşikâyet etse bile bu konu mahkemelerimizde kanuna muhalefet olarak değil de zarar ziyan tespitdavası gibi ele alınmaktadır.
Söz konusu Kanunda yeralan "şahsın şikayeti" ibaresi kaldırılarak bunun yerine " çiftçimalları koruma başkanlığı savcılığa suç duyurusunda bulunur" ibaresi konulmalı yada mahalliidare amirleri ve tarım teşkilatlarınca re'sen işleme geçilerek 5326 sayılı KabahatlerKanununun 16. ve müteakip maddeleri gereğince failler hakkında cezai işlem uygulanmalıdır.
B.S- Bozuk Orman Alanlarının Zeytinlikler İle Ağaçlandırılamaması
Orman Kanununun l'inci ve 2'nci maddelerinde zeytin ağacı tanm ağacı olaraknitelendirilmekte dolayısıyla bozuk orman alanlannda orman alanının daraltılacağı gerekçesiylezeytin ağaçlandırması yapılamamaktadır.
Zeytin ağaçlandırmasının modern ve organik tekniklere uygun olarak planlanması, fidanseçiminin bölgedeki Tanm ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerince bölgenin iklim ve çevreselkoşullan dikkate alınarak yapılması sağlanmalıdır.
Bu amaçla Orman Kanununda gerekli düzenleme yapılmalıdır.
B.6- Gıda Denetiminde Yetki Kargaşası
5 Haziran 2004 tarih ve 25483 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5179Sayılı Gıda Kanunu ile gıda ile ilgili hizmetlerin tek elden yürütülmesi amaçlanmıştır. Kanununamaç ve kapsam kısmında; gıda güvenliğinin temini, her türlü gıda maddesinin teknik ve hijyenikşekilde üretim, işleme, muhafaza, depolama, pazarlama ve halkın gereği gibi beslenmesinisağlamak üzere gıda maddeleri üreten iş yerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartlanmn belirlenmesiesas almıştır.
Gıda maddeleri üreten iş yerlerine Sağlık Bakanlığınca verilen çalışma izni ile Tanm veKöyişleri Bakanlığı tarafından verilen gıda sicili belgeleri birleştirilerek "çalışma izni ve gıda sicilbelgesi" adı ile düzenlenmeye başlanmıştır.
- 1 7 9 -
Gıda maddesi üreten iş yerleri ile gıda maddesi satan iş yerleri ve toplu tüketim yerlerinindenetimleri ise tek elde toplanarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülmeyebaşlanmıştır.
Mahalli idarelere ilişkin yasaların yürürlüğe girmesiyle İçişleri Bakanlığı işyerlerinin (gıdaüretim ve gıda satış ve toplu tüketim yerleri dahil) ruhsatlandırma işlemlerim kapsayan 10.08.2005tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkinYönetmeliği yürürlüğe koymuştur. Buna göre bir gıda işletmesinin kurulabilmesi için öncelikliolarak imar mevzuatı çerçevesinde yapı kullanma izin belgesine haiz olmak ve gayrisıhhi müesseseruhsatı almak zorunludur.
23.07.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılı BüyükşehirBelediyesi Kanununun 7. maddesi (j) bendi, 13.07.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarakyürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesi (c) bendi, 4.03.2005 tarihli resmigazetede yayımlanan İl Özel İdaresi Kanununu 7 inci maddesi (a) bendinde yer alan "gerçek vetüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek vedenetlemek" ibaresi çerçevesinde Danıştay'da açılan dava neticesi Danıştay İdari Dava DaireleriKurulunun almış olduğu yürütmeyi durdurma karan doğrultusunda 5.08.2005 tarihi itibari ile gıdamaddesi üreten iş yerlerine Tanm ve Köyişleri Bakanlığınca düzenlenen çalışma izni ve gıda sicilibelgesi, belediye mücavir alanları içerisinde Belediye Başkanlıkları, mücavir alanlar dışında ise İlözel İdare Müdürlükleri, organize sanayi bölgelerinde ise Organize Sanayi Müdürlükleri tarafındanverilmeye başlanmıştır. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı tarafından başlatılan yasal süreç devametmektedir.
Gıda kontrol hizmetlerinde bütünlüğün sağlanması, yetkilerin bölünmemesi, il ve ilçelerdefarklı uygulamaların engellenmesi, iller ve merkez kurum arasında etkin bir işbirliği vekoordinasyonun sağlanması için yeni bir yasal düzenleme yapılarak yetkinin tek bir eldetoplanması gerekmektedir.
B.7- Zeytin Ağaç Sayılarının Kayıt Altına Alınmasında Yeni Yöntemlerin Uygulanması
Ülkemizde zeytin ağaç sayılanna ilişkin istatistiki verilerin güvenilirliğine yönelik sorunlaryaşanmaktadır.
Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemeleri devam ettiği sürede, bu kapsamda yapılanödemelerin ağaç başına yapılması, DGD ödemelerinin sona erdirilmesi halinde ise primödemelerinin ağaç başına uygulanması sağlanmalıdır.
B.8- Zeytinliklerde Arazi Parçalanması
Miras Hukukuna ilişkin yasal düzenleme yapılmasına rağmen, zeytinlik arazilerinparçalanması engellenememektedir.
Zeytinlik arazilerin küçük ve parçalı olması üretimde verim düşüklüğü ve maliyetlerinyükselmesine neden olmaktadır.
Farklı bölgelerdeki zeytin işletmelerinin, çeşit ve verimden kaynaklanan gelir farklılıklarıda dikkate alınarak, arazi parçalanmalarının önlenmesi için, mevcut yasal düzenlemeningözden geçirilmesi faydalı olacaktır.
— 180 —
C- YETİŞTİRİCİLİK İLE İLGİLİ SORUNLARC.l- Zeytin Ağaç Varlığının Yeterli Olmaması
Ülkemiz ekolojik, olarak zeytin dikimine uygun potansiyel alanlara sahiptir, özellikle ABüyelik sürecinde bu konu oldukça önemlidir. Ülkemizin bu imkanları doğru ve yerinde kullanmasıgerekmektedir. AB'de yeni ağaç dikimine yönelik olarak çeşitli kısıtlamalar getirilmiş olup üretimfazlasını önleyici tedbirler alınmaktadır. Bu yüzden uyum sürecine girildikten sonra Türkiye'deağaç varlığını arttırmak suretiyle üretimi arttırıcı uygulamalar yapmak muhtemelen mümkünolmayacaktır.
Ağaç varlığımızın arttırılmasına yönelik olarak MODERN ZEYTİNCİLİK şeklindetanımlanan yoğun dikime (dekara en az 30-40 ağaç) ve damla sulama sistemine sahip, makinahhaşata uygun projelere mutlak destek (düşük faizli kredi, prim gibi) verilmelidir.
Basta temizlenecek mayınlı arazi/er olmak üzere yeni dikim alanları sağlanmalıdır.Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi bu konuda acilen değerlendirilecek potansiyele sahiptir.
C.2- Gen Kaynaklan ve Islah Çalınmalarının Yetersizliği ve Tescil, UPOV üyeliği
Zeytin ağacımn genetik yapısı halen oturmuş değildir. Bu nedenle varyasyon oldukçafazladır. Ülkemizdeki mevcut zeytin çeşit ve tiplerinin belirlenmesi (alternans göstermeyen,verimli, kaliteli, hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşit ve tiplerin belirlenmesi) ve genetikharitalarının çıkarılması gerekmektedir. Her bölgenin yerli çeşitleri arasından yüksek verimli vekalite gösteren ağaçlar seçilerek ıslah çalışmaları devam etmelidir.
Zeytin çeşitleri içerisinden klonal seleksiyonlar yapılarak hastalık ve zararlılara dayanıklı,sofralık veya yağlık, verim ve kalitesi yüksek, alternans az gösteren tiplerin belirlenmesi veçoğaltılması gerekmektedir. Ülkemizde daha az alternans gösteren klanları belirlemek amacıylafarklı farklı bölgelerde farklı çeşitlerde (Ayvalık, Gemlik, Memecik gibi zeytin çeşilerindeyürütülen ülkesel projeler ile) klon seleksiyon çalışmaları gerçekleştirilmiş ve daha az alternansgösteren adaylar belirlenmişse de tescili yapılarak üretime yansıtılamamıştır. Bu klonların çokhızlı bir şekilde tescil edilmesi için bürokrasinin hızlandırılması önem arzetmektedir. Ayrıca buklonların fidan üretimlerinin de çok hızlı bir şekilde yapılabilmesi için Doku Kültürü gibi biryöntemin devreye sokulması faydalı olacaktır.
Diğer yandan 1968 yılında toplanan ve milli kolleksiyonumuzda bulunan mevcut genkaynaklarının her türlü agronomik ve genetik özelliklerinin en kısa zamanda belirlenmesi ve bukonuda Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (ZAE) ile üniversitelerin ortak çalışmaortamları yaratmaları gerekmektedir.
Bununla birlikte zeytinin anavatanı ve ilk kültüre alındığı yer olan Anadolu'da genkaynaklarımızın çok daha detaylı araştırılması gerekmektedir. Örneğin 1968'le yapılançalışmada ülkemizde zeytin ağacının bulunduğu en uzak nokta olarak Mardin/Derikbelirlenmiş olduğu halde Yukarı Mezopotamya içinde yer alan Mardin/Dara, hattaŞırnak/Silopi'de doğal halde çok yaşlı zeytin ağaçları bulunmaktadır.
Bu ağaçlara ait gen materyallerinin ivedilikle toplanarak agronomik ve genetik özellikleribelirlenmeli ve kurulacak gen bankasına dahil edilmelidir.
Bize ait olan bu gen kaynaklarına sahip çıkılmalıdır. Aksi takdirde geçmişte olduğu gibibu gen kaynaklarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalınabilir.
— 181 —
özellikle alternansı çok şiddetli gösteren çeşitlerin üretilmesinde daha az alternansgösterdiği saptanan klonlann kullanılması alternansın azaltılması yönünden önemlidir. Ayrıcamelezleme çalışmaları ile mevcut çeşitlerden daha az alternans gösteren, hastalık ve zararlılaradayanıklılık gibi üstün özelliklere sahip yeni çeşitlerin de elde edilmesi gerekmektedir. Çok dahauzun vadeli bu gibi çalışmaların kesinlikle desteklenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, süre kısaltmak açısından biyoteknolojinin zeytincilik araştırmalarında da yoğunolarak kullanım olanaklarının artırılması gerekmektedir.
Uluslararası Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Birliği (International Union For theProtection of the New Varieties ofPlants (UPOV)) adlı uluslarası kuruluşa üyeliğimizin henüzgerçekleşmemiş olması nedeniyle ulusal tescillerimiz değerlendirilememektedir. Bu üyeliğingerçekleşmesi halinde genetik çalışmaları yapılmış ve tescil edilmiş çeşitlere ait fidanlarınihracatında sorun yaşanmayabilecektir.
C.3- Fidan Üretimindeki Çeşit Ve Anaç Sorunu, Sertifikalı Fidan Üretimi
Zeytin fidanı üretimi genel olarak vegetatif yöntemlerden çelik ve aşı ile olmaktadır. Ancakdaha ekonomik ve kolay olan çelikle çoğaltma yöntemi ile köklenmesi kolay olan çeşitler, en fazlaüretilip satılanlardır.Fidan üretiminde bölgesel adaptasyon önemli olup, coğrafi yöre ileözdeşleşmiş çeşitlerin diğer bölgelere dikimi verimli olamayacağı için engellenmelidir. Ayrıcahangi bölgeye hangi zeytin çeşidinin dikileceği üreticinin isteğine bırakılmamalıdır. Üreticiler enkolay gemlik fidanını bulabildikleri için birçok yere bu zeytin çeşidini dikmektedirler.
Mevcut zeytin çeşit ve tipleri belirlenmeli, sertifikalandınlmalı ve genetik haritalarıçıkartılmalıdır.
Dünyada pazar imkanı olan zeytinyağında üretim miktarının artması, yağlık çeşitler ilebahçe tesisini artırmakla mümkün olacaktır.
Örneğin son yıllarda üreticiler en kolay Gemlik fidanını bulabildikleri için bir çok yere buzeytin çeşidini dikmektedirler. Ayrıca il Özel idareleri tarafından dağıtılan fidanların çoğunu daGemlik çeşidi oluşturmaktadır. Adaptasyon ve kalitede problem yaşanan bölgelerde bu çeşidinyaygınlaştırılması engellenmelidir.
Ülkemiz zeytinciliğinde 1937'de başlatılan Zeytincilik Seferberliğine benzer bir seferberlikbaşlatılmalıdır. Böylece yıllar önce İspanya 'da başlayan eski zeytinliklerin rehabilite edilmesi veyeni zeytinliklerin Modern Zeytinciliğe uygun olarak tesis edilmeleri teşvik edilmelidir.
Modern zeytincilikte öncelikli olan, yoğun dikim ve damla sulama sistemiyle makinelihasada uygun üretim yapabilecek durumda olmaktır. Böyle bir üretim yapabilmek için öncelikliolarak girişimciler veya üreticiler hedef belirleyerek harekete geçmelidir. Yani hedef, kaliteliyağ üretimi ise ona uygun çeşit ve fidanla işe başlanması gerekmektedir.
Ayrıca, fidan ithalatının kontrollü bir şekilde yapılması da temin edilmelidir.
Fidan üretiminde radikal değişiklik gerekmektedir. Özel sektör bazındakooperatifleşmenin teşvik edilmesi, fidancılarm ihtiyacı olan kaliteli üretim ve eğitim sorununuda çözmüş olacaktır.
Özellikle Verticiüium zararı nedeniyle aşılı fidan üretimi teşvik edilmelidir. Bu aradaBornova Zeytncilik Araştırma Enstitüsü ve Edremit Zeytin Üretme İstasyonu 'nun baz materyal
— 1 8 2 -
üretim tesislerine sahip olması gerekmektedir. Fidancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu klonanaç ve çeşitlerinin toplu çoğaltma sistemi ile çoğaltılıp fidancılara satılması yararlı olacaktır.Yani bu kurumlar Jidancılann ihtiyaç duyduğu baz materyalini üretip satacaklardır. Ancakbunun için bu kurumlarda Doku Kültürü sistemine acilen geçmek zorunludur.
Sertifikalı baz materyal üretimi ile ilgili olarak bürokratik bazı sorunlar olduğu bu kurumyetkilileri tarafından iletilmiştir. Bu sorunun acilen giderilmesi için özellikle Bornova-ZAEtarafından geliştirilen Verticillium'a dayanıklı anacın çok hızlı bir şekilde üretilmesigerekmektedir.
Fidancıların çelik ihtiyaçlarını, kendi damızlık bahçeleri olmaması nedeniyle, üreticibahçelerinden izinli veya izinsiz sağlaması nedeniyle çok büyük sorunlar çıkmaktadır.Hastalıklı ağaçlardan (zeytin dal kanseri gibi) alman çeliklerle hastalıklar hem fidanlığa hemde üretilen fidanlarla ülkenin değişik bölgelerine taşınmaktadır. Diğer yandan izinsiz çelikalman bahçelerde ağaçlar bilinçsiz kesimlerle katledilmektedir. Oysa fidancıların çelik teminiiçin bağlı bulundukları Çiftçi Malları Koruma Başkanlıklarına müracaat ederek çelikalacakları zeytin bahçe sahibinden bir izin kağıdı getirmeleri şartı aranmalıdır.
Şu an üretilen zeytin fidanlarının çok büyük bir kısmı tek çeşide (Gemlik) dayanmaktadır.Bu bize üretimde tek çeşit problemi yaratmaktadır. Zeytin varlığının tek çeşitten oluşmasıhalinde herhangi bir hastalık nedeniyle ekonomi çok büyük bir zarara uğrayacaktır. Ayrıcabiyolojik çeşitliliğin yok olmasına da neden olacaktır. Oysa, ÇEŞİT ÇOKLUĞU ÖZELLİKLEZEYTİNYAĞINDA TAD VEAROMA ÇEŞİTLİLİĞİ SAĞLAYABİLMEKTEDİR..
Sertifikalı Fidan Üretiminin Yaygınlaştırılamaması da diğer önemli bir sorundur.
Sertifikalı tohumluk ve fidan kullanımını arttırarak hastalık ve zararlılara karşı önlemalınması ve sağlıklı fidanlarla kapama bahçe tesisinin yaygınlaştırılması amacıyla, 10.05.2006tarihli ve 26164 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sertifikalı Tohumluk Kullanımı ve SertifikalıMeyve/Asma Fidanı/Çilek Fidesi ile Kapama BaS/Bahce Tesisi Desteklemeleri Hakkında Tebliğ(No: 2006/191 ile en az 10 dekar kapama zeytin bahçe tesisine 250 YTL/da sertifikalı fidandesteği verilmektedir.
Bu desteğin devam etmesinde fayda vardır. Ancak bu desteğin bölgeye özgü tür veçeşitlerin yetiştirilmesini engellememesi gerekmektedir. Bahçe tesisinde verilen desteklerin,dikim yapılan alanın yamaç ve/veya kıraç arazilerde olması da dikkate alınarak daha fazlaolması sağlanmalıdır.
Ülkemizde sertifikalı fidan üretimine gereken önem verilmektedir. Ancak Zeytin çeşitsertifikasyonu ile ilgili uygulamalarda önemli sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar şu şekildeözetlenebilir.
• 1997 yılında yürürlüğe konulan seıtifıkasyon uygulaması ile ıslahçıdan temin edilenAna Kaynak Fidan Üretim Ünitesi ile sertifikalı fidan üretimi için damızlık parsellerininoluşturulmasında kullanılacak baz materyal niteliğinde fidan üretim ünitesi oluşturacak olankuruluşlar henüz tespit edilememiştir. Böylece baz materyal niteliğinde fidan üretim materyalive fidan üretimi geçen 9 yıllık süre içinde gerçekleştirilememiştir. İsmine doğru vehastalıklardan ari çeşit ve anaç damızlıkları hem kamu hem da özel sektörde hemen hemen hiçbulunmamaktadır. Henüz baz materyal niteliğindeki fidan üretimi gerçekleştirilememişolduğundan fidan işletmelerinde kurulması zorunlu olan anaç ve çeşit kalem damızlıklarınınkurulması sağlanamamıştır. Diğer yandan özel işletmeler yapacakları fidan üretimi için gerekli
— 183 —
materyalini sağlayabilcekleri ismine doğru ve sağlıklı olduğu belgelenen güvenilir kaynaklarbelirlenememiştir.
»Uygulama tebliğinde öngörülen sertifikalı fidan üretimine yönelik üretim aşamaları veüretim zinciri henüz oluşturulmadığından bugüne kadar düzenlenen sertifikalardaki çeşitlerinismine doğruluğu konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Ülkemiz meyveciliğinin ABStandartlarına uygun gelişimi için, uygulamaların acilen ismine doğru hale getirilmesi,uygulama tebliğindeki üretim zincirinin kurulması ve bu konuda yetkili kuruluşlarınoluşturulması, sonuç alıcı metotların belirlenmesine yönelik çalışmaların başlatılabilmesi içinyeterli bütçe, personel gibi kaynakların temin edilmesi gerekmektedir.
• Ülkemizde klon seleksiyonu programları uygulanmasına ve bazı çeşitlerdesonuçlandırılmasına karşın henüz hiçbir baz materyal niteliğinde anaç ve kalem damızlığıkurulamamıştır. İsmine doğruluğu tespit edilen çeşit ve tipler tescil edilerek, üstün nitelikli çeşitve klonlara ait baz materyal üretimi en kısa sürede gerçekleştirilmeli, gerek kamu gerekse özel
fidan üreticilerine ait işletmelerde yeterli üretim kapasitesine sahip anaç ve kalem damızlıklarıkurulmalıdır.
• Virüssüz sertifikalı fidan üretiminde serolojik testler için gerekli antiserumların ilgilikuruluşlarda yeterince bulunmaması virüssüz fidan üretimlerinin sertifikasyonunda önemligüçlükler yaratmaktadır. Virüssüz sertifikalı fidan üretimlerine ait serolojik testlerin yapılmasıamacıyla görevlendirilen kuruluşlar en kısa sürede bu testleri yapabilecek olanaklarakavuşturulmalıdır.
• Resmi Gazetede yayımlanarak tescil listesine giren ancak sertifikalı fidan üretimindeçoğaltım materyali olarak temin edilemeyen ve özellik belgesi bulunmayan çeşitlersertifikasyona tabi tutulmamalıdır. Bu çeşitler yeniden gözden geçirilmeli, sertifikasyona tabitutulacak zeytin çeşitlerinin ismine doğruluğu en kısa sürede belirlenerek Resmi Gazete'deyayınlanmalıdır.
•Ayrıca ülkemizde ıslah edilen yeni zeytin çeşitlerinin tescil edilerek üretim zincirine dahiledilmesine önem verilmelidir.
C.4- Kültürel İşlemler Konusunda Eksikler
Gübreleme; Ülkemizdeki zeytinliklerin genellikle meyilli arazilerde yer alması ve bakımtedbirlerinin tam olarak uygulanmaması nedeniyle beslenme problemlerine sık rastlanmaktadır.Zeytin ağaçlan diğer meyve türlerine göre olumsuz koşullara daha dayanıklı olmakla beraber,verim ve kalitede beslenme yetersizliğinden dolayı azalmalar ortaya çıkmaktadır.
Diğer yandan son yıllarda zeytinyağına verilen önemin artmaya başlamasıyla birliktekurulan kapama zeytin bahçelerinde gübreleme daha dikkatli yapılmakta ise de; yine de gübrelemetekniğine uygun çalışmalar yetersiz kalmaktadır.
Yaprak ve toprak analizlerine dayalı gübrelemeyi teşvik edici önlemlerin acilen alınmasıgerekmektedir.
İlaçlama; Ülkemiz zeytinliklerinde ilaçlama yetersiz ve/veya tekniğine uygunyapılmamaktadır. Zeytin sineği, zeytine büyük oranda zarar veren, gerek verim gerekse zeytin vezeytinyağının kalitesini düşüren en önemli zararlıdır.
1 8 4 -
Zeytin sineği toplu mücadele gerektiren bir zararlıdır. Bu amaçla kurulan "ZeytinHastalık ve Zararlılarıyla Mücadele" eden birliklerin kamu tarafından gerekli araç, gereç,eleman vefınans kaynakları ile teçhiz edilmeleri sağlanmalıdır. Bu birliklerin yaşaması içinyasal güvenceye alınması faydalıdır.
Diğer taraftan, ilaçlanan alanlar genişletilmelidir. Kullanılan ilaçlar çevreyle uyumluolmalı ve organik Üretime engel teşkil etmemelidir.
Sulama; Ülkemizde mevcut zeytinliklerin büyük bölümünde sulama imkanı yoktur veağaçlar sadece yağışlarla su ihtiyaçlarını karşılayabilmektedirler. Sulama su stresinden korunmayısağlamakta ve zeytinin gelişmesinde olumlu etki yapmaktadır. Sulama meyvenin büyüklüğü vesayısı kadar gövde çapını ve sürgün gelişimini artırır. Sulama et/çekirdek oranını artırır. Sumeyvedeki kuru madde yüzdesini düşürdüğü için sulanan zeytin ağaçlanndaki yağ oranısulanmayan ağaçlara göre göreceli olarak daha yüksektir. Ancak sulanan koşullarda, ağaç başınave dekara yağ verimi daha yüksektir. İyi bir bahçe yönetimi ile sulama, altemansı azaltır.
Atıl vaziyetteki su kaynaklarından yararlanılmalı, damlama sulama ve ağaç altı mikroyağmurlama gibi modern sulama yöntemlerinin kullanılması desteklenmelidir.
özellikle damlama sistemi ile yıl içinde ağacın ihtiyaç duyduğu su ve besin maddesiotomatik olarak en az işgücü ile sağlanabilecektir. Yapılan çalışmalarda zeytin ağacınınfenolojik dönemlerine bağlı olarak en uygun zamanda yapılacak sulama ile minimum su ilemaksimum fayda sağlanabilmektedir. Uygun sulama ile zeytin verimi yaklşık % 30 oranındaartmaktadır.
Sulama ile ağaçda verim yanında meyvede de kalite atmaktadır. Sulamanın sofralıközelliği yanında zeytinyağında yağ kalitesini arttırıcı bir etkisi de vardır, özellikle kuru tarımyapılan Güneydoğu Anadolu zeytinliklerinden elde edilen yağlarda bazı saflık kriterlerininsulama ile olumlu yönde değiştiği belirlenmiştir.
Bakım ve Budama; Mevcut zeytinliklerimizin büyük bir çoğunluğu yaşlı, verimden düşmüşve yüksek boylu ağaçlardan oluşmaktadır. Ülkemizde zeytin ağaçlarının ancak yaklaşık %10'ubudanmaktadır. Aynca, bilinçsizce yapılan budama verimin azalmasına sebep olmaktadır.
Bölgesel olarak, çeşit bazında, dikim sıklığı dikkate alınarak zeytin ağaçlarında düzenliolarak uygun budama yapılmalıdır. Bölgelere ve zeytin çeşitlerine göre uygun terbiye şekilleribelirlenerek toplu ve tek tip budama uygulamaları gerçekleştirilmelidir. Uygulama için teşvikönlemleri alınmalıdır. Budama ürün verimi yönünden çok önemli bir faktördür. Uygun birbudama diğer faktörler aynı kalmak koşulu ile zeytin verimini %1S-2S artırmaktadır.
Uygun budamalarla verimden düşmüş ağaçlarda gençleştirme işlemlerinin yapılmasıgerekir. Bu şekilde bu ağaçlardan uzun yıllar verim almak mümkün olur. Yaşlı ağaçlarıngençleştirilmesi veya yerlerine daha verimli, mekanik hasada uygun modern plantasyonlaroluşturulması gerekmektedir. Gençleştirme budamasının yerinde ve doğru bir şekilde yapılmasıile ülkemizdeki ağaç başına düşük verim oldukça yükselecektir. Ancak gençleştirme budamasışekline bağlı olarak söz konusu ağaçlardan birkaç yıl süre ile verim alınamayacak bu daüreticileri zor duruma sokacaktır. Bu güçlüğü aşmak için gençleştirme kredisi verilmelidir.Özellikle son yıllarda sertifikalı fidana verilen destek gibi "Yaşlı Ağaçlara GençleştirmeBudaması" desteği verilmeli ve konu acilen projelendirilmelidir. Bunun devamında destekler,kültürel işlemler destekleri olarak da devam ettirilmelidir.
— 185 —
Bu nedenle zeytin üreticisi budama konusunda eğitilmeli ve ağaçların doğru budanmasıile ilgili gerekli önlemler alınmalıdır.
Toprak işleme; Ülkemizde zeytinlikler genellikle meyilli arazilerde bulunduğundansekileme veya teraslama ile toprak işleme yapılmamaktadır.
Meyilli arazide bulunan zeytinliklerde teraslama yapılarak toprağın ve suyun muhafazasısağlanmalı, sadece ağacın etrafında yüzeysel hafif toprak islemesi yapılması teşvik edilmelidir.Bu olay hem hasadı kolaylaştırmakta, hem erozyonu önlemektedir.
Ağaç sağlığı ve verimliliği açısından derin toprak işlemenin yasaklanması yüzeysel veyaerozyon nedeniyle toprak işlemesiz sistemin özendirilip teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu konudaüretici eğitimlerine özel önem verilmelidir.
C.5- Alternansın Ülkemiz Zeytin Üretimini Olumsuz Etkilemesi
Alternans zeytin ağaçlarının bir yıl bol mahsul verip, bir yıl az vermesi olayıdır. Bazıağaçlarda olduğu gibi zeytin ağacının genetiğinde de alternans olayı mevcuttur. Zeytin bir yılönceden gelişen bir yıllık sürgünler üzerinde oluşmaktadır. Herhangi bir sebeple bu sürgünler biryıl önce uygun gelişmeyi gösteremezlerse bir sonraki yıl ürün olmaz.
Altemansı en aza indirgemek için; var yılında mahsul budamalarına önem verilmelidir.Bunun için ağaç üzerindeki fazla sürgünler seyreltilmen veya uç alma uygulaması yapılmalıdır.Ayrıca, klasik sırıkla hasat sisteminden vazgeçilmeli, tekniğine uygun gübreleme, sulamayapılmalı ve hastalık ve zararlılarla en iyi şekilde mücadele edilmelidir.
Alternansın yok olması veya azaltılmasında ıslah en büyük ve en etkin yöntemdir. Mevcutçeşitler içinde en az alternans gösteren tiplerin araştırılıp bulunması ve çoğaltılmasıgerekmektedir. Verim düşüklüğü gösteren ağaçlara aynı çeşidin verimi yüksek, en az alternansgösterenlerinden alınan aşı ile çeşit çevirme aşısı yapılması desteklenmelidir.
C.6- Toplama ve Hasattaki Sorunlar
Ülkemizdeki zeytinliklerin çoğu meyilli alanlarda olup, yaşlı ve habitüsü büyük ağaçlardanoluşmaktadır. Dolayısıyla hasatta genellikle sınk kullanılmaktadır. Bu toplama şekli ise zeytininkalitesini olumsuz etkilemektedir.
Kalite stratejisi çerçevesinde, sırıkla hasat edilen, hasat sonrası yerden toplanan zeytinlerile ağaç üzerinden el ile toplanan zeytinler birbirinden ayrılmalı, plastik kasalarda işletmeyetaşınmalı, ayrı olarak depolanmalı ve kısa sürede istenmelidir. Her ekoloji ve çeşide göre hasatzamanının belirlenmesi gerekmektedir.
Bahçelerin mekanik hasada uygun olarak tesis edilmesi ve ağaçlara buna göre şekilverilmesi önemlidir. Özellikle kapama bahçelerde makinalı hasat teşvik edilmelidir. Mekanikhasatla ilgili olarak küçük üreticilerin de teşvik edilmesi için biçerdöverlerde olduğu gibikiralama uygulamasına geçilmelidir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hasat birliklerioluşturulması durumunda randevulu hasat uygulamasına geçilmesi de teşvik edilmesi mümkünolabilecektir. Bu gibi birliklerin yasal bir güvenceye kavuşturulması ve desteklenmesinde faydavardır.
Hasat sırasında ve sonrasında kaliteyi olumsuz yönde etkileyebilecek işlemlerinengellenmesi (kasa kullanımının özendirilmesi), fabrikaya gelen ürünün güneş ve yağmurdan
— 186 —
korunması gereklidir. Hasatla işleme arasındaki sürenin mümkün olan en az seviyede tutulmasıiçin fabrikaların randevulu çalışması özendirilmelidir. Böylece fabrikalar önünde yığılmalarınönüne geçilmiş olacaktır.
Zeytinlerin temiz toplanması ve alt ve üst ürünün kanştmlmamasma özen gösterilmelidir.
D- ZEYTİNYAĞI İLE İLGİLİ SORUNLARD.l- Zeytinyağında Coğrafi İşaret Uygulamasının Başlatılması
555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, doğalürünler, tarım, maden ve el sanatları ile sanayi ürünlerinin geliştirilmesi ve korunması içinhazırlanmış bir yasal düzenlemedir.
Coğrafî uygulama tüketiciyi çeşitlilikle buluşturacağından ve bölgesel farkların özelliklerinisimgeleyeceğinden sadece yurt içinde değil ihracat için de gereksinim olduğu bilinciyleuygulamaya konulması gereklidir. Bu çerçevede, Zeytinde ilk uygulama Gemlik Ticaret Borsasıtarafından Gemlik zeytini için 2003 yılında alman Mahreç işaretidir.
Sağlıklı bir coğrafi işaret sistemi uygulanarak kaliteli zeytinyağlarımızın güvence altınaalınması, bazı mikroklimalardaki zeytinyağlarının kalitesinin onaylanması gerekmektedir.Dünya zeytinyağı sektöründe eğilim de bu yöndedir. İtalya'nın dünya çapında bazı zeytinyağımarkalan da bu şekilde ortaya çıkmıştır.
D.2- Karışım Yağ
Son yıllarda ülkemizde karışım yağ üretim ve satışı artmaktadır. Türk Gıda Kodeksi-Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Pirina Yağı Tebliğinde zeytinyağının diğer sıvı yağlarlakarışımını kısıtlayan bir hüküm bulunmamaktadır. TS-Yemeklik Karışım Sıvı Yağ standardına göreise bitkisel yağlara zeytinyağı kanştınlabilmektedir.
AB'de ise pazarlama ile ilgili direktiflerde zeytinyağının diğer katı ve sıvı yağlarla karışımınaizin verilmektedir ancak bu ürünler sadece "Karışım Yağ" olarak isimlendirilmekte olupetiketlerinde herhangi bir yağı ön plana çıkaracak resim, esgiz ve isimlendirmeye izinverilmemektedir. Diğer taraftan AB'nin en büyük zeytinyağı üretici ülkelerinden olan İspanya'nınzeytinyağını korumak amacıyla ulusal mevzuatında zeytinyağına başka yağların karıştırılmasınaizin verilmediğini gösteren 1983 tarihli standardı bulunmaktadır
Mevcut mevzuat nedeniyle karışım sıvı yağlara zeytinyağının karıştırılmasına izin verilmesidurumunda zeytinyağının sahip olduğu ve büyük zorluklarla elde edilen imajının zarar göreceğidüşünülmektedir.
Bu sebeple;• Tarım ve Köyişleri Bakanlığının sekreteryasım yürüttüğü Ulusal Gıda Kodeksi
Komisyonun unca "TGK-Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Pirina Yağı Tebliği'nde değişiklikyapılarak, sözkonusu Tebliğ'de "Zeytinyağı bitkisel katı ve sıvı hiçbir yağla karıştırılamaz"ibaresinin yer almasının sağlanması,
• TS 12550 standardında, karışımda kullanılacak olan bitkisel sıvı yağların isimlerininzeytinyağı hariç olarak belirlenmesi gerekmektedir.
187 —
D.3- Taklit ve Tağşiş
Zeytinyağına diğer yağların karıştırılarak taklit ve tağşişe neden olacak şekilde satışısözkonusudur.
5179 sayılı Gıda Kanununda taklit; gıda maddesini ve gıda ile temasta bulunan madde vemalzemelerini; şekil, bileşim ve nitelikleri itibariyle evsafında olmayan özellikleri haiz gibigöstermek; tağşiş ise gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin,mevzuata veya izin verilen özelliklere aykırı olarak üretilmesi olarak tanımlanmıştır.
Zeytinyağına diğer yağların karıştırılarak satışının engellenmesi için Tarım ve KöyişleriBakanlığı tarafından denetimler arttırılmalıdır. Taklit ve tağşişti ürün üreten ve satanişyerlerine verilecek cezaların yanı sıra bu firmaların tüketiciye ilan edilmesini sağlayacakuygulamaların yapılması gerekmektedir.
D.4- Kontrol, Denetim ve Laboratuvarlar
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nda gıda kontrol hizmetlerinde görevli personel sayısınınyeterli sayıya ulaşmaması nedeniyle planlanan denetim programlan aksamaktadır.
Kontrol, denetim ve izlemelerde alınan numuneler öncelikle Tarım ve KöyişleriBakanlığı'na bağlı İl Kontrol Laboratuvar Müdürlükleri'nde analize tabi tutulmaktadır. Bulaboratuvarlarda alet, ekipman, alt yapı ve yetişmiş personel konusunda farklılıklar bulunmaktadır.
Halen Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı bulunan mevcut laboratuvarların tamamınıngerek alet, ekipman gerek kalifiye eleman konularında güçlendirilmesi, laboratuvarlar arasındaanaliz ve metot birlikteliği sağlanarak farklılıkların giderilmesi ve birbirlerine on-linebağlanarak koordinasyonun sağlanması gerekmektedir.
Gerek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı gerekse özel kontrol laboratuvarlannın analizsonuçlarının uluslararası platformda kabul görmesi için akreditasyonun teşvik edilmesi,ülkemiz zeytinciliğinde kalitenin artırılmasında oldukça önemlidir.
D.5- Tadım Panellerinin Henüz Resmi Olarak Oluşturulmaması
Zeytinyağının fiziksel ve kimyasal özelliklerinin yanı sıra organoleptik (duyusal)özelliklerine de standartlarda yer verilmesi gerekmektedir. Ancak, mevcut standardımızda bukonuda bir düzenleme bulunmamaktadır.
Standardımızın, uluslararası standartlara lam uyumunu sağlamak amacıyla gereklidüzenleme yapılmalı ve zeytinyağının organoleptik özelliklerinin tespitini yapabilecek,uzmanlaşmış panel gruplarının oluşturulması gerekmektedir.
Bu konuda özellikle kontrol laboratuarlarında bulunan personelin eğitilmesi önemtaşımaktadır. Bu aşamadan sonra organoleptik özelliklerin mevzuata ilave edilmesiylezeytinyağı kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunulacaktır.
Organoleptik özelliklerin standarda ilavesiyle birlikte kurulacak olan TadımLaboratuvarların eğitimlere tabi tutularak Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK) tarafındanakredite olması gündeme gelecektir.
— 188 —
D.6- Türk Gıda Kodeksi - TSE Çelişkisi
Türk Gıda Kodeksi Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Pirina Yağı Tebliği ile TSE 341Yemeklik Zeytinyağı Standardında yeralan sterol kompozisyonu ve ultraviyole ışığında özgülsoğurma ile ilgili hükümler birbiri ile çelişmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından çıkarılanDış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Yönetmeliği geleneksel tanmürünlerimizin dış ülkelerdeki itibarını muhafaza etmek ve istikrarlı pazarlar yaratmak amacıylauygulamaya konulmuştur. TS 341'de yeralan hükümler ile iç piyasayı ve ithalatı düzenleyen TürkGıda Kodeksi arasında çelişen hükümler bulunması sorun teşkil etmektedir.
Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşların gerekli yasal düzenlemeleri yapmalarıgerekmektedir.
D.7- İç Tüketimin Artırılamaması
• Ülkemizde fert başına düşen zeytinyağı tüketimi yıllık ortalama 1 kg'dır. Oysa dünyadakiönemli üretici ülkelerin tüketimleri ortalama 12 kg'dır. (Yunanistan 21 kg., İspanya 13,5 kg, İtalya11,5 kg., Tunus 8 kg., Suriye 5 kg.)
Son yıllarda sağlıklı yaşama verlen önem ve zeytinyağı pazarlama tekniklerindeki gelişmelerher ne kadar Türk tüketicisini olumlu etkilemekte ise de bunun tüketimi arttırmada yeterliolduğunu ifade etmek mümkün değildir.
Bu anlamda yapılması gerekenlerin bir organizasyon altında değerlendirilmesi vesorumluluğun bir oluşuma verilmesi en doğrusudur. Diğer ülkelerin özellikle 1980 sonrasındazeytinyağı tüketimini arttırma basanlarında sadece kendi bünyelerinde oluşturduklarıpromosyon çalışmalarının değil, Avrupa Birliği ve Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin deyardımları olduğu bir gerçektir. Avrupa Birliğinde zeytinyağı tüketiminin arttırılması içinUluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK) aracılığıyla ithalatçı ülkelerde, kendi programlarıaracılığıyla iç piyasada promosyon ve bilgilendirme kampanyaları yürütülmektedir.
Ülkemizde ise Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyinin kurulmasıyla, zeytinyağı tüketiminiarttırmaya yönelik çalışmalara bir yön verilebilecektir.
Tüketimin arttırılması için en önemli unsurlardan birisi ürünün tanıtılmasıdır. Yılın bellizamanlarında halka açık olarak zeytinyağlı yemek günleri, fuarlar, festivaller, kermesler,yarışmalar düzenlenmeli, ekolojik zeytin çiftlikleri oluşturularak hedef kitlenin katılımısağlanmalıdır. Bilimsel anlamda ise sempozyumlar, toplantılar, paneller, kongreler yapılarakbasın yardımı ile tüketicinin ilgisinin çekilmesi gerekmektedir.
Zeytin ve zeytinyağının iç tüketimde artırılması amacıyla insan sağlığı açısından öneminivurgulayan, beslenme değerini ve nasıl tüketilebileceğinin belirtildiği programlara ağırlıkverilmesi ve reklamların arttırılması olumlu sonuç verebilecektir. Zira zeytinyağı kalp ve damarsağlığı açısından olumlu etkilere sahip, hiçbir işleme tabi tutulmadan yenilebilen yegânebitkisel yağdır. Bu haliyle bir yağdan ziyade bir meyve suyudur.
Yazılı ve görsel basında zeytinyağı tüketimini arttırıcı slogan ve spotlar oluşturulmalı,programlar yardımıyla zeytinyağının sağlığa olan yararlarının yanı sıra mutfak kültürümüzünvazgeçilmez bir parçası olduğu hatırlatılmalı, bu kapsamda tanıtım çalışmalarıyla ilgiliprogramlar yapılmalıdır.
- 1 8 9 -
D.8- Zeytinyağında Kalite Kayıptan
Hasadı müteakip yağlık zeytinler, zeytinyağı işleme tesislerine zamanında getirilememekteve uygun olmayan kab ve vasıtalarla taşınmaktadır.
Üretime özgü problemlerin aşılarak üretimde devamlılığın ve kalitenin sağlanabilmesiiçin yapılması gerekenleri şöyle sıralamak mümkündür.
- Çeşitlere göre uygun hasat periyodlan belirlenmeli ve bu periyodlara göre hasatyapılmalıdır.
• Uygun olan plantasyonlarda makineyle hasat yöntemleri uygulanmalıdır.- Kalite açısından yerden toplanan zeytinler ile ağaç üzerinden toplanan zeytinler
birbirinden ayrılmalı, plastik kasalarda işletmeye taşınmalı ve ayrı ayn işlenmelidir.- İşletmeye getirilen zeytinler hemen yağa işlenmelidir.- Zeytinyağı kalitesinin arttırılmasına yönelik olarak son zamanlarda başlatılan
teknolojideki modernizasyon devam ettirilmeli bunların dışında kalan yağhanelerin teknolojikgelişmelere adapte olmaları teşvik edilmelidir.
• Yağhanelerin modernizasyonu için hidrolik sistemler, süper pres şeklinde kuru sistemleçalışır hale döndürülmeli bu teknolojiye uyum sağlayamayanlar terkedilerek yerine modernkonunu sistemler kurulmalıdır. 3 faz işleme tekniği yerine 2 faz işleme tekniğine geçişinülkemiz koşullarına uygunluğu araştırılmalıdır.
- Zeytinyağının depolanması için paslanmaz çelik tanklar yaygınlaştırılmalı ve yağıntankta beklerken fermente olmaması için dipte biriken tortu sürekli olarak alınmalıdır. Yağınfiziksel ve duyusal özelliklerinin korunması için depoların yalıtımı yapılarak ısı ve ışık geçirmesiönlenmeli ve farklı çeşitler farklı tanklarda depolanmalıdır. Yüksek teknoloji ile çalışan
firmaların yüksek kalitedeki ürünleriyle dış pazarlarda rekabet güçlüğü yaşamadıklarıgözlenmektedir.
D.9- Markalı İhracat Teşvikinin Artırılarak Devam Etmesi
Türkiye zeytinyağı ihracatının yaklaşık % 60-70'i dökme olarak gerçekleştirilmektedir. Bunedenle dökme zeytinyağı ihracatının dökme yerine markalı olarak ihraç edilmesi önemlidir.
"Türk zeytinyağı" imajı oluşturulmasının gerekliliği nedeniyle iç ve dış piyasadafirmaların markalanma çabalarına destek verilmeli, ambalajlı zeytinyağı ihracatının artırılmasıiçin halen uygulanmakta olan desteklere devam edilmelidir.
D.10- Örfin İhtisas Borsaları ve Lisanslı Depoculuk Sisteminin İşlerlik Kazanamaması
Ülkemizde tarımsal ürün ticareti tam anlamıyla kayıt altına alınamamakta ve tarımsal ürünticaretinde sorunlar yaşanmaktadır. Diğer taraftan tarımsal ürünler de uygun koşullardadepolanamamaktadır.
Mevzuat alt yapısı tamamlanan lisanslı depoculuk sistemi ve ürün ihtisas borsalarınaişlerlik kazandırılmasına yönelik olarak sektörün beklentilerine ve sistemin yapısına uygunteşvik ve desteklere ilişkin düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Lisanslı Depoculuk sistemine işlerlik kazandınlmasıyla piyasaların hem miktar hem defiyat açısından istikrara kavuşturulması ve zeytincilere belirli bir gelir seviyesinin garantiedilmesi sağlanacaktır.
- 1 9 0 -
Zeytinyağı için özel stoklama yardımı verilerek lisanslı depoculuk desteklenmelidir.Elindeki ürünü depoya götürmeyen üreticiye prim ve destek verilmemesi yönlendirme açısındanönemlidir. Böylece kem ürünün sağlıklı kofullarda depolanması hem de üretici ve ihracatçınınspekülasyonlardan uzak is yapması sağlanmış olacaktır.
D. 11- AB'nin Tunus, Cezayir, Fas, Lübnan Gibi Ülkelere İkili Anlaşmalarla SağladığıTavizler
AB, ülkemiz menşeli zeytinyağı ithalatında kalitesine göre değişmek kaydıyla110,34-127,87 Euro/100 Kg. spesifik gümrük vergisi uygulanmaktadır. 1/98 sayılı OrtaklıkKonseyi Karan (OKK) kapsamında Avrupa Birliği tarafından ülkemiz menşeili zeytinyağları içinspesifik vergiler üzerinden, ham yağlarda % 10, diğer yağlarda ise % 5 oranında spesifik orandagümrük vergisi indirimi uygulanmaktadır.
Bu nedenle de Avrupa Birliği ülkelerine mensup ithalatçılar ülkemizden dökme zeytinyağıithalatını Dahilde işleme Rejimi kapsamında yaptıklarından ülkemizden AB'ne katma değeriyüksek zeytinyağı ihracatı yapılamamaktadır.
Avrupa Birliği yaptığı ikili anlaşmalarla Tunus, Cezayir, Fas ve Lübnan'a zeytinyağıkonusunda önemli imtiyazlar tanımıştır. Örneğin, Tunus'a yıllık 56.000 tonluk diğer ülkelere de8.000 tonluk gümrük vergisinden muaf bir kota açıldığı görülmektedir. Benzeri bir uygulamanınSuriye ile Avrupa-Akdeniz Anlaşması çerçevesinde yapılması için çalışıldığı bilinmektedir.
Ülkemizin de Avrupa Birliği'ne gümrüksüz zeytinyağı ihracatı yapabilmesi için hiç değilsediğer ülkelere tanınan imtiyazlardan yararlanması büyük önem taşımaktadır.
J/98 Sayılı Ortaklık Konseyi Karan (OKK) kapsamında Avrupa Birliği tarafındanülkemize verilen tavizlerin ülkemiz lehine geliştirilmesi ve AB üyeliği gerçekleşinceye kadardiğer ülkelere verilen tavizlerin ülkemize de verilmesi yönünde girişimlerde bulunulmasıgerekmektedir.
D.12- Ülkemiz Zeytinyağı Kalite Sınıflandırmasının Avurpa Birliğine UyumluOlmaması
Ülkemiz koşullan dikkate alınarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi - Yemeklik Zeytinyağı veYemeklik Pirina Yağı Tebliğinde yer alan bazı kriterler Avrupa Birliği direktiflerinin yanısıraCodeks Alimentarius ve Uluslararası Zeytinyağı Konseyi standartlarından sapma göstermektedir.
Üretimden başlayarak, hasadın uygun zamanda yapılmaması, uygun hasat yöntemlerikullanılmaması ve uygun olmayan üretim teknolojisi ve depolamadan kaynaklanan sorunlarnedeniyle uluslararası standartlarda yer alan kriterlere uyum sağlanamamaktadır.
İlgili kurum ve kuruluşların bir plan çerçevesinde hareket ederek çiftçi eğitimindenbaşlayarak son ürüne kadar geçen süreçte kaliteyi artırıcı önlemlerin alınması hususundagerekli çabayı göstermesi gerekmektedir.
D. 13- Zeytinyağında Prim Uygulaması
Ülkemizde zeytinciliğin ve zeytin üreticilerinin desteklenmesi amacıyla 1998 yılındanitibaren prim sistemi uygulanmaktadır. Prim sistemi ile;
o Üreticinin desteklenmesi,o Sanayiciye dünya fiyatlarından hammadde sağlanması,
— 191 —
o Ürüne iç ve dış piyasalarda rekabet kazandırılması,o Üretimde süreklilik ve arz -talep dengesinin sağlanması,o Üretimin kayıt altına alınması ve teşvik edilmesi hedeflenmektedir.
Üretimin daha kaliteli olmasını teminen uygulanan prim sisteminin yeniden sözdengeçirilerek, önemli zeytin üreticisi ülkelerdeki desteklemeye benzer düzenlemeler yapılmalıdır.
Bu nedenle:
* Prim miktarı kampanya döneminden önce açıklanmalı,* Prim ödemeleri var-yok yıllan dikkate alınarak en az 4-6 yıl olarak belirlenmeli,• Primler bölgesel farklılıklara ve yöresel çeşitlere göre verilmeli,• Prim ödemelerinde kaliteyi arttıracak kültürel işlemler (Toprak isleme, Hasat, Damlama
Sulama vb) dikkate alınmalı,• Ve kaliteli zeytinyağı (Sızma) üretimini teşvik edecek şekilde yağ asit kompozisyonuna
göre farklı prim ödemesi yapılmalıdır.
D.14- Sızma zeytinyağında yüksek kalitede (butik) yağ üreten küçük üreticilerinkorunması
Diğer zeytinci ülkelerin bir çoğunda olduğu gibi az miktarlarda ağaca sahip, küçükmiktarlarda ama yüksek kalitede sızma zeytinyağ üreten üreticilerin desteklenmesi ülkemizzeytinciliğinin yurtdışındaki itibarı için önemlidir. Kaliteli üretim ülkemizin markalı zeytinyağıüretimini ve ihracatını önemli düzeyde teşvik edecek ve arttıracaktır. Ancak bu üreticiler ürünleriniyurt içinde ve dışında pazarlayabilecek durumda değillerdir.
İtalya'da 2-4 Haziran 2006 tarihlerinde düzenlenen EKOLEA 2006 fuarında butikzeytinyağı üreticilerinin korunmasına yönelik uluslararası bir oluşumun ilk adımı atılmıştır. Buçerçevede butik zeytinyağı üreticilerinin bir çatı altında toplanması ve pazarlama başta olmaküzere sorunlarının birlikte çözülmesinin sağlanması amaçlanmıştır. Ancak bu oluşuma üyelikiçin çıtası oldukça yüksek kalite kriterlerinin konulması planlanmıştır.
Buna benzer bir oluşum ile ülkemizde de butik zeytinyağ üreticilerinin bir çatı altındatoplanması sağlanmalıdır. Bu gibi işletmelerin teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.
- 1 9 2 -
E- SOFRALIK ZEYTİN İLE İLGİLİ SORUNLARE.1- Çeşit Sorunu
Ülkemiz sofralık zeytin üretimi başta Gemlik çeşidi ile yapılan tuzlu, salamura üretimteknolojisine dayanmakta olup, iç pazarın tamamına yakın kısmı ile ihracatımızın önemli birbölümü bu ürünlerden oluşmaktadır. Oysa, yurt dışından bu konuda gelen talepler yeşil zeytin iledüşük tuz oranlı siyah zeytinleredir.
Ülkemiz sofralık zeytin üretiminin ihracat potansiyeli dikkate alınarak çeşitlendirilmesigereklidir. Çeşit seçimini etkileyen bir çok faktör vardır. Çeşit seçiminde değerlendirme amacıgözönünde bulundurulmalıdır (siyah, yeşil zeytin, vb).
Bu amaca yönelik olarak, iklim ve toprak şartları, erken ürün veren çeşitlerin seçimi,alternans özelliği az olan, dölleyici çeşitler ile en önemlisi iç ve dış pazar standartlarına uygun,pazarlama imkânı olan çeşitlerde yeni zeytinlikler kurutması gereklidir.
E.2- Sofralık Zeytin İşletmelerinde Mevcut Ait Yapının Uygun Olmaması
Sofralık zeytin işletmelerinde altyapı küçük aile tipi işletmelerden oluşmaktadır. Bu türişletmelerde maliyet fiyatlarının yüksek oluşu, yüksek oranda tuzlu ve karışık zeytin işlenmesi,kısa zamanda zeytini paraya çevirmek amacıyla hijyenik olmayan altyapı koşullarında üretimyapılması önemli sorunlardır. Bu uygulamalar kaliteyi etkilediğinden dış pazarlamada büyüksorunlara neden olmaktadır.
Bu sorunun çözülebilmesi için işletmelerin teknik ve hijyenik koşullarının iyileştirilmesi vebu konuda kontrol ve denetimlerin ilgili kuruluşlarca etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir.
E.3- Sürdürülebilir Üretim ve Depolama Sorunu
önemli üretim kapasitesine sahip olan ve dış pazara ürün hazırlayan modern sofralık zeytinişleme tesisleri, standart, sürdürülebilir bir üretim için gerekli olan kaliteli hammadde teminindesıkıntılarla karşılaşmaktadırlar.
Sürdürülebilir üretim, sürekli hammadde teminiyle mümkündür. Kaliteli hammaddetemininde de, uygulanmakta olan tarımın ve stoklamanın büyük önemi vardır. Kontrollü vebilinçli bir tarım, beraberinde sağlıklı ve bol bir ürün getirmektedir. Yeterli ve düzgünstoklama da üründe standardizasyon ve izlenebilirlik sağlamaktadır. Bu nedenle 12 ay boyuncaişlenecek zeytin temiz, sağlıklı, örfini belli ve bilinçli bir şekilde stoklanmalıdır.
E.4- tç ve Dış Pazar Sorunu
Sofralık zeytinde var-yok yıllarında yaşanan dengesiz üretim, özellikle yok yıllardahammaddenin pahalı alınması ihracatçılarımızı ülkemiz sofralık ihracatında en büyük paylarasahip olan Romanya ve Bulgaristan pazarında zorlamakta, pazar payımızın Yunanistan'akaymasına neden olmaktadır. Aynı şekilde diğer üretici ülkelerden Arjantin de ABD pazarındabizimle ciddi rekabet içerisindedir.
İç pazarda en büyük alıcı, ulusal ve yerel market zincirleridir. Fakat bu alıcıların, malınkalitesi ve sağlıklı üretiminden çok, üretici firmalardan almaya çalıştıkları katılım bedelleri vedüşük ürün fiyatlarıyla tüketiciye sunumda bulunmaları haksız rekabeti arttırmaktadır. Dolayısıylason tüketiciye pahalı ve kalitesiz ürünler sunulmaktadır.
— 193 —
Kayıt dışı faaliyet gösteren işletmeler tarafından yapılan gayri sıhhi üretim ile ilgili olarakyazılı ve görsel basında yer alan haberler iç ve dış pazarlarda bu konuda ciddi üretim yapanişletmeleri olumsuz yönde etkilemiştir. s
Sürdürülebilir ihracat için kaliteli, devamlı, rekabete uygun dünya fiyatlarıyla ve markalıürünlerle dünya piyasalarında yer almak gerekmektedir. Bu unsurların yerine getirilememesihalinde dış pazarlara girmek için harcanan emek, zaman ve finansman boşa harcanmışolacaktır.
Ülkemiz sofralık siyah ve yeşil zeytinde ihraç pazarlarımızın çeşitlendirilmesi sektörüngeleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Diğer yandan sofralık zeytin, ülkemizde hemüretim hem de dış satımda devlet desteğinden istikrarlı bir biçimde yararlanamamaktadır. Oysadevlet yardımları üretici bazındaki kaliteli üretim ve beraberinde teknolojiye, dış satıma yönelikyardımlar ise iç piyasada yüksek maliyetle işlenen sofralık zeytinin düşük dünya fiyatları ilerekabetinde destek olacaktır.
Diğer taraftan sofralık zeytin ihracatı için yeni pazarlar bulunması yönünde gerekliçalışmaların yürütülmesi gerekmektedir.
E.5- Sofralık Zeytinde Prim Ödemesinin Olmaması
Zeytinyağı üreticisine prim verildiği halde yıllardır zeytinyağının hammaddesi olan zeytinede prim verilmemektedir.
Sofralık zeytin üreticisine prim verilmesine ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.
- 1 9 4 -
F- PİRİNA VE PİRİNA YAĞI İLE İLGİLİ SORUNLAR
Ülkemizde pirina gereği gibi değerlendirilememektedir. içerdiği yağla birlikte veya yağı eldeedildikten sonra yakacak olarak kullanılmaktadır. Diğer rafine bitkisel yağlarla arasında kalitefarkı olmama gına rağmen, pirinadan elde edilen pirina yağı ağırlıklı olarak sabun hammaddesiolarak değerlendirilmektedir.
Ülkemizde yemeklik kalitede pirina yağının üretilebilmesi için;
•Pirina yağının yemeklik olarak üretilmesini dolay ısı ile tüketilmesini sağlamak amacı ilepirinanın taze olarak işlenmesi gerekmektedir. Eğer buna imkan yok ise, daha zeytinyağıfabrikasında iken kurutulması amacıyla tesislerin eklenmesi sağlanmalıdır.
•Pirina fabrikalarının çalışma sistemleri modernize edilerek sürekli sistemedönüştürülmesi gelecek için önemlidir.
Ülkemizde şimdiki hali ile pirina yağının yemeklik vasıfta üretimi zeytinyağı tüketiminiolumsuz etkilemeyecektir. Çünkü mevcut Türk Gıda Kodeksi, Yemeklik Zeytinyağı ve Pirina YağıHakkında Tebliği'ne göre "pirina yağı hiçbir koşulda zeytinyağı olarak adlandırılamaz" hükmügereği, elde edilen yemeklik pirina yağı hiçbir zaman zeytinyağı ile kanştırüamaz, Ayncaülkemizde yemeklik pirina yağının yüksek oranlarda üretilebilmesi durumunda zeytinyağınadeğil diğer bitkisel yağlara alternatif olacaktır.
G- KARASU İLE İLGİLİ SORUNLAR
Ülkemizde zeytinyağı üretimi sırasında ciddi bir karasu sorunu ortaya çıkmaktadır. Karasu3 fazlı zeytinyağı üretimi sırasında ortaya çıkan bir atıktır. İçermiş olduğu çevreye zararlımaddelerin varlığı nedeniyle sorun yaratmaktadır.
AB Ülkelerinde ise çevre kirliliği açısından sıkı denetimler yapılmakta ve gerekli önlemlerinalınması sağlanmaktadır, örneğin karasunun seyreltilerek veya sulama sularıyla karıştırılarakkontrollü ve sınırlı bir şekilde tarımsal alanlarda bir nevi organik gübre olarak kullanılması yolunagidilebilmektedir.
Karasu içindeki azot ve potasyum gibi bitki besin maddeleri ve organik maddeler nedeniylesıvı ve katı gübre olarak kullanılabilmektedir.
Bu kapsamda da devlet, özel sektör ve üniversite işbirliği ile karasunun çevreseletkilerinin giderilmesi konusunda Ar-Ge çalışmaları teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
- 1 9 5 -
BEŞİNCİ BÖLÜMYAĞLI TOHUMLU BİTKİLER VE BİTKİSEL
YAĞLAR
- 1 9 7 -
A. YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER
insan beslenmesinde enerji, hayvan beslenmesinde protein ve yenilenebilir enerji kaynağıolarak biyodizele hammadde sağlamaları nedeniyle, dünyada ve ülkemizde yağ bitkilerinin önemigiderek artmaktadır.
Yağlı tohumlu bitkiler, tohumlanndaki yağ ile gıda sanayine, tohumlarından yağ alındıktansonra elde edilen küspeleri ile yem sanayine hammadde sağlayan ürünler olarak tanımlanabilir.Yağlı tohumlu bitkilerin yağ içerikleri ürüne göre % 20'den % 50'ye kadar değişmektedir. Dünyadabitkisel yağ sektörüne hammadde sağlamada önemli yeri olan yağlı tohumlar; soya, palm, kolza,ayçiçeği, yerfıstığı, pamuk çiğidi, susam ve tahıllardan mısırdır.
En çok enerji veren besin bileşeni olan yağlar, bitkisel ve hayvansal kaynaklardansağlanmaktadır. Yetişkin bir insan günlük aktiviteleri için 2000-3000 kaloriye gereksinimduymaktadır. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin gereği olarak bu miktarın 650-900 kalorisininyağlardan karşılanması gerekmektedir. 1 g yağın 9.3 kalori verdiği dikkate alındığında, bir insanın1 günde yaklaşık 95 g yağ tüketmesi gerekmektedir. Bu miktar yağın 1/3'ü sıvı olarak yemeklerle,1/3'ü katı yağ olarak kahvaltılarda, geriye kalan 1/3'ü ise peynir, süt vb. gıdalardankarşılanmalıdır. 1 g yağ yaklaşık 9 kcal enerji sağlamaktadır (Kolsancı 2006).
Yağlar enerji vermenin dışında A, D, E ve K vitaminleri gibi yağda eriyen vitaminlerinvücutta kullanılmasını sağlarlar. Yağ, üç değerli bir alkol olan gliserol ile yağ asidinin esterleşmesisonucu meydana gelen bir trigliserid esterdir. Yağ asidi, yapısında karboksil grubu (COOH) taşıyandüz bir hidrokarbon zinciri olup, yağın en önemli öğesidir. Yağlar, yağ asitlerinden oluşmakta veyağ türleri içerdikleri yağ asitlerinin özellikleri ile belirlenmektedir. Yağ asitleri doymuş vedoymamış olarak iki gruba ayrılır. Karbon atomları arasında çift bağ içermeyen yada karbon iskeletitekli bağlardan kurulu olan yağ asitlerine doymuş yağ asitleri denir. Bu yağ asitlerince zengin olanyağlar da doymuş yağlar olarak isimlendirilir. Laurik, milistik, palmitik, stearik bitkisel yağlardabulunan en önemli doymuş yağ asitleridir. Bir çift bağ içeren yag asitlerine ise tekli doymamış,birden fazla çift bağ içeren yağ asitlerine ise çoklu doymamış yağ asitleri denir. Oleik, linoleik velinolenik asitler bitkilerde bulunan en önemli doymamış yağ asitleridir (Gizlenci, Ş., ve ark., 2005).
Vücut tarafından sentezlenemeyen ve beslenme yoluyla dışarıdan alınmaları gerekli olanlinoleik ve linoenik asitlere "Temel Yağ Asitleri" denir. Linoleik yağ asitleri Omega-6. Linolenikyağ asitleri Omega-3 grubu yağ asitleri olarak isimlendirilmektedir.
Dünya Sağlık örgütü tarafından, gerek Omega-3 gerekse Omega-6 yağ asitlerinin dengelialımının, ideal kan dolaşımını sağladığı, aynca beynin gelişimine, sağlıklı büyümeye ve bağışıklıksisteminin güçlenmesine yardımcı olduğu belirtilmektedir.
Bitkisel yağların doymuş yağ asitleri yüzdelerinin hayvansal yağlara göre daha düşük olmasıve bu özellikleri ile de insan sağlığına daha fazla olumlu etkilerinin bulunması toplam yağtüketimindeki paylannı giderek arttırmaktadır.
Yağlı tohumlu bitkilerden yan ürün olarak elde edilen küspeler, karma yemin en önemliham maddeleridir.Clkemiz hayvancılığının gelişmesinde hayvan ırklarının genetik özelliklerininiyileştirilmesinin yanı sıra kaliteli yemlerle beslemenin gerekliliği iyi bilinmektedir. Kaliteliprotein ve vitaminlerce zengin olan yağlı tohum küspelerinin karma yemde kullanılması verimiolumlu yönde etkilemektedir. Entansif hayvansal üretimde, işletme giderlerinin % 60-70'i gibi birkısmını yem giderlerinin oluşturduğu ve bu oranın kanatlı yetiştiriciliğinde % 70-80 düzeylerinde
— 198 —
olduğu düşünülürse, yem giderleri içerisinde önemli bir yer tutan ve beslemede temel kaynaklardanbirisi olan karma yemin göz ardı edilmemesi gerektiği ortaya çıkmaktadır, özellikle kanatlıyetiştiriciliğinde yem giderlerinin tamamını karma yemin oluşturması dikkat çekicidir (Akdeniz, R.ve ark. 2005).
Günümüzde ekonomisi ve tanmı gelişmiş ülkelerde enerji üretiminde yenilenebilirhammadde kullanımı giderek artmaktadır. Dünyada petrol rezervlerinin tükeniyor olması ve fosilyakıtların çevreye verdiği olumsuzluklar yenilenebilir enerji kaynağı olarak biyodizel üretiminin vekullanımının artmasına neden olmaktadır. Biyodizel, yağlı tohumlu bitkilerin yağlarının ve atıkyağların metanol veya etanol gibi alkollerle esterleşmesi sonucu elde edilen alternatif bir yakıttır.Yan ürün olarak elde edilen gliserin ise kimya sanayinde değerlendirilmektedir.
Dünyada tarıma dayalı sanayiye hammadde sağlamaları, ülke ekonomisine ihracat gelirleriile katkıda bulurunalan ve insanların sağlıklı beslenmesinde etkili olmalan nedeniyle, yağlı tohumlubitkiler tüm dünya ülkelerinin üretim planlamasında ve ekonomisinde giderek artan payalmaktadırlar.
Ülkemizde ayçiçeği bitkisel yağ olarak en fazla üretilen ve tüketilen yağ bitkisidir.Üreticilerimiz ayçiçeği tarımı konusunda yabancı ot mücadelesi, hibrit tohum kullanımı ve diğerkültürel işlemlerin uygulanmasında yeterli agronomik birikimlere sahiptirler. Bunların ötesindeayçiçeğinde verimi artırmak için yapılması gereken sulamadır. Bir lif bitkisi olan pamuk,tohumunda içerdiği yağ oram düşük olmasına rağmen, ekim alanı ve üretiminin yüksekliğinedeniyle, bitkisel yağ üretim ve tüketiminde önemli paya sahiptir.
Ülkemizde soya, kolza, aspir gibi yağlı tohumlu bitkilerin ekim alanlan sınırlı olduğundanve tüketicimizin ağırlıklı olarak ayçiçek yağım tercih etmeleri nedeniyle, bu ürünlere yönelikpolitikaların, özellikle biyodizelin gündeme gelmesi ile birlikte değerlendirilmesi ve yeni üretimpolitikalarının geliştirilmesi gerekmektedir.
Ayçiçeği ve pamuk ülkemizin bitkisel yağ üretim ve tüketiminde önemli bir paya sahiptir.Bu nedenle, raporun "Bitkisel Yağların Üretimindeki Sorunlann Araştınlması" başlıklı bölümündeayçiçeği ve pamuk ağırlıklı olarak yer almıştır.
B. YAĞLI TOHUMLU BİTKİLERİN DÜNYA VE TÜRKİYE'DEKİ DURUMLARI
B.1 AYÇİÇEĞİB.l.l Dfinya'da Ayçiçeği
Ayçiçeği (Helianthus annuus L.) Helianthus cinsindeki 67 türden biri olup tek yıllık, yazlıkbir bitkidir. Tohumlannda içerdiği % 40- 50 oranında yağ ve % 20 oranında protein ile dünyadakien önemli yağ bitkilerinden biridir. Yağlık ve çerezlik olmak üzere iki tip olarak yetiştirilir.Çerezlik olanlann yağ oranlan daha düşük, kabuklan kalın ve çizgilidir. Yağlık ayçiçeklerinin ise,linoleik ve oleik asit oranlan yüksek, tohum kabuklan ince ve kabuk rengi siyahtır.
Anavatanı Kuzey Amerika olan ayçiçeği ilk kez Amerikalı yerliler tarafından boyahammaddesi olarak kullanılmış olup, M.Ö. 3000 yıl önce tarımının New Mexico ve Arizona'dayapıldığına dair bulgular mevcuttur. Ayçiçeği Avrupa'ya İspanyollar tarafından getirilmiş ve süsbitkisi olarak yetiştirilmiştir. 1716 yılında İngiliz araştırıcı tarafından tohumlanndan yağ eldeedilmesiyle, 18.yüzyıldan itibaren ayçiçeği tanmı ve ayçiçeği yağı üretimi artarak yayılmış vedünya yağlı tohumlar ticaretinde önem kazanmıştır (Schneiter Albert A, ed. 1997).
— 199 —
Rusya, Ukrayna, AB, Hindistan, Arjantin, Çin ve ABD dünya ayçiçeği üretiminde en büyükpaya sahip ülkelerdir. 2005 yılı değerlerine göre, dünya toplam yağlı tohumlar üretimi yaklaşık 378milyon tondur. Ayçiçeği, yaklaşık 30 milyon ton üretimle, dünya yağlı tohumlar üretiminde % 7,8payla 4. sıradadır (Trakyabirlik, 2006).
Çizelge l'in incelenmesinden görüleceği üzere, 1998 yılında dünya ayçiçeği ekim alanı20,70 milyon hektar iken, bu rakam 2005 yılında 23,40 milyon hektara yükselmiştir. Ekimalanındaki ve verimdeki artışa bağlı olarak üretimde de artış izlenmektedir. 2005 yılında dünyaayçiçeği ortalama verimi l,56ton/ha'dır. Yıllara göre ayçiçeği veriminde gözlenen artışta, hastalıkve zararlılara dayanıklı ve yağ verimleri yüksek hibrit çeşitlerin üretimde kullanılmasının etkisiolmuştur.
Çizelge 1- Dünya Ayçiçeği Ekim Alanı (Milyon Ha), Oretim (Milyon Ton) ve Verim (Ton/Ha)
YILLAR
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
EKİM ALANI(MİLYON HA)
20,70
23,37
20,96
18,40
18,93
23,40
21,40
23,40
ÜRETİM(MİLYON TON)
25,08
28,92
26,11
21,32
23,80
27,72
26.20
36,60
VERİM(TON/HA)
1,21
1,24
1,25
1,16
1,25 .
1,18
1,22
1,56
Kaynak: Tarun ve Köyişleri Bakanlığı
Çizelge 2'de görüldüğü gibi, dünyada 2005/2006 sezonu itibariyle en büyük üretici ülkeRusya'dır. Rusya' da ayçiçeği ekim alanınm artması ve özellikle 2000 yılından sonra Arjantin'inayçiçeği ekim alanlarını azaltması ve soyaya yönelmesi neticesinde Rusya'yı en çok ayçiçeği üretenülke konumuna gelmiştir. Rusya'dan sonra Ukrayna, AB-25 ve Arjantin ayçiçeği üretiminde ençok paya sahip ülkeler olarak sıralanmaktadır. Bu ülkelerin üretimi dünya üretiminin yaklaşık% 62'sini teşkil etmektedir.
Çizelge 2. Ülkelere GOre Dünya Ayçiçeği Ekim Alanı (Milyon Ha), Üretim (Milyon Ton) ve Verim (Ton/Ha)
AYÇİÇEĞİ
OLKELER
RUSYA
UKRAYNA
ARJANTİN
AB-25
DÜNYA
2003/2004EkimAlanı
(MilyonHa)
4.87
3.97
1.87
2.43
22.87
Üretim(Milyon
Ton)
4,87
4,48
2,99
4,08
26,96
Verim(Ton/Ha)
1,00
1,13
1.64
1.68
1,18
2004/2005EkimAlanı
(MilyonHa)
4,65
3,42
1,90
2,17
21,33
Ürcllm(Milyon
Ton)
4,80
3,20
3.75
4,10
26,38
Verim(Ton/Hı)
1.03
0.93
1.98
1.88
U4
2005/2006 (tahmini)EkimAlanı
(MilyonHa)
5,28
3,69
2,17
2,01
22,94
Üretim(Milyon
Ton)
6,10
4,71
3.82
3,75
29.66
Vtrim(Ton/Ha)
1,16
1.28
1,76
1.86
Kaynak: Oil WorM
- 2 0 0 .
B.1.2 Türkiye'de Ayçiçeği
Ülkemizde elcimi yapılan yağlı tohumlu bitkiler arasında üretim ve yağ tüketimi bakımındanbirinci sırayı ayçiçeği almaktadır.
Ülkemizde ayçiçeği üretimine başlanması II. Dünya savaşından sonradır. 1965 yılma kadarayçiçeği üretiminde fazla gelişme olmamıştır. .1965 yılından sonra Vinimik-1646 çeşitlerininüretime alınmasıyla, verimdeki artış çiftçiyi teşvik etmiştir. 1970'li yıllarda bitkisel yağ ihtiyacınıngiderilmesi için ayçiçeği üretimini geliştirmek amacıyla devlet teşvik ve desteklerini uygulamayabaşlamıştır. 198S yılından sonra hibrit tohumların ekilmeye başlanması ile verimlerdeki artışlaryüksek seviyelere çıkmıştır (Aysu, 2003).
Ayçiçeği kurağa fazla dayanıklı değildir. Yetişme süresi boyunca 500-600 mm'lik toplamyağışa gereksinim duymaktadır. Ancak yağışlarla alınan su miktarı yeterli değil ise verim artışı içinsulanması gerekmektedir. Kurak koşullarda sulama ile % 100'e varan bir verim artışısağlanabilmektedir. Suya en fazla gereksinim duyduğu dönem çiçeklenmeden önceki ve sonraki 40günlük periyottur, özellikle çiçeklerime ve döllenmenin olduğu 10 günlük dönem ileçiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönemde bitkinin su stresine girmesi halinde tohum ve yağverimi olumsuz etkilenmektedir. Bu periyotlarda yapılacak 1-2 sulama ile verim düşüklüğüönlenebilmektedir (Kolsancı, Ö., 2005).
Ülkemizdeki ayçiçeği ekim alanları Şekil l'de verilmiştir. Ülkemizin hemen her bölgesindekuru veya sulu şartlarda yetişebilen ayçiçeğinin adaptasyon alanları Şekil l'de görüldüğü gibioldukça geniştir. Ayçiçeği üretimi ağırlıklı olarak Trakya Bölgemizde üretilmektedir. SırasıylaTekirdağ, Edirne, Kırklareli üretimde en fazla paya sahip olan illerdir. Trakya bölgesinde geneldehububat (buğday-arpa)-ayçiçeği ekim nöbeti hakimdir. Trakya Bölgesini İç Anadolu Bölgesiizlemekte ve bölgede genellikle çerezlik ayçiçeği üretimi yapılmaktadır. Karadeniz, Ege, Doğu veGüneydoğu Anadolu Bölgelerinde de ayçiçeği üretimi yapılmaktadır.
Şekil 1. Türkiye'de Ayçiçeği Ekim Alanları (Ha)
Kaynak: TEAE, 2006
Ayçiçeği ekim alanı, üretim ve verim değerleri Çizelge 3'de verilmiştir. 1996 yılından sonraayçiçeği ekim alanları giderek azalmaya başlamış ve 2005 yılında 480 bin ha'a düşmüştür. Ekimalanındaki azalışa rağmen 2005 yılında üretimin 975 bin ton olması, hibrit çeşitlerin kullanımı veiklim şartlarının uygun olması ile ilişkilidir.
— 201 —
Çizelge 3- TOrkiye Ayçiçeği Ekim Alanı (Bin Ha), Oretim (Bin Ton) ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005Mynac ıUIK 'Itm
EKtM ALANİ(BİN HA)
575
560586595542510550545550
480*
ÜRETİM(BİN TON)
780
900860
950800650850800900975
VERİM(KGHA)
1.357
1.607
.468
1.597
.476
1.275
.545
.468
.636
2.031•Jam alanı I-AU rakamlarından aimmı^ır.
Ülkemizde ayçiçeğine en önemli zaran veren orobanş parazitidir. Orobanşa dayanıklı hibrittohumluklar kullanılmasına rağmen, son birkaç yıldır orobanşın farklı ırkları ortaya çıkarak yenidenproblem olmaya başlamıştır.
Ayçiçeği yabancı döllenen bir bitki olduğu için hibrit tohumluk kullanılmalıdır. Ayçiçeğiüretiminde verim artışı sağlamak için yöreye uygun verimli hibrit seçimi ve sulama son dereceönemlidir. Çeşitlerin yüksek kalite ve yüksek çimlenme yüzdesine sahip olması, saf, hastalıklardanve yabancı ot tohumlarından ari olması, üretim risklerini azaltır. Hibrit tohumluk, açık döllenençeşitlere göre, gerek uniform bitkiler elde edilmesi, gerekse verim açısından belirgin bir üstünlüksağlar (Kaya 2006).
Son üç yıllık ayçiçeği üretim maliyetleri masraf unsurları bazında Çizelge 4'de verilmiştir.Verim artışından dolayı yıllara göre maliyetlerin aynı seviyelerde kaldığı görülmektedir..
Çizelge 4. Ayçiçeği Oretim Maliyetleri
MASRAF UNSURLARİ
GİRDİ GİDERLERİ
Gübre Bedeli
Tohumluk Bedeli
Su Bedeli
İliç Bedeli
BAKIM VE İŞÇİLİK GİDERLERİ
llkSOrme
İkileme
Üçleme
Diskaro ve Tırmık
Taban sûrvO
Ekim ve Tohum Kapatma
Seyreltme ve BoÇaz Doldurma
Çapalama
Gübreleme lfçilijtf
Zit.MoclsçiliSi Bedeli
Sulama İsçiliği Bedeli
HASAT VE PAZARLAMA
2003 (TUDA)
16.650.000
8.000.000
5.S0O.O0O
650.000
2.5OO.O0O
31.650.000
9.000.000
4 500.000
1900000
1.500.000
1.200.000
4.000.000
I.OOO.OOO
5.000.000
1250.000
1.500.000
800.000
8.000.000
2004 ( T U D A )
16.700.000
9.000.000
6.100.000
0
1.600.000
J4.000.000
10.000.000
5.200.000
0
2.000.000
1.300.000
4.700.000
1.000.000
6.800000
1.700.000
1.300.000
0
9.900.000
Î005CD(YTL/DA)
17,9
9.7
6,5
0
1.7
36.65
11
5.6
0
2.1
1.4
5.1
1
7J5
1.8
1.4
0
10,7
- 2 0 2 -
Hasat ve Harman
Nakliye
DİĞER DEĞİŞKEN MASRAFLAR
DEĞİŞKEN MASRAFLAR TOPLAMKDTMH3+8+20+23)
Değişen Masrafların Faizi
TOPLAM DEĞİŞEN MASRAFLAR(TDM)(24+25)
Genel İdare Gidcrleri(TDM %3)
Tarla Kirası
Diğer Sabit Masraflar(Amortisman ve Sigorta Rİbi)
TOPLAM SABİT MASRAFLAR<TSMM27+28+29)
TOPLAM ORETİM MASRAFLARI(TÜM)(26+30)
Bir Dekardan Alınan Orun Miktarı (Verim)
Bir Dekardan Alınan Yan Oran Miktarı (Verim)
OranOn Satış Fiyatı (TL/Kfi.)
Yan Onman Satıj Fiyatı (TL/KR.)
Ana Örün Geliri (32*34)
Bir Dekardan Elde Edilen Yan Oran Geliri (33*35)
Bir Dekardaki Gıyri Safl Oretfm Dejerl (CSÜD) (32*34+33*35)
Bir Dekardan Elde Edilecek OrOn İçin Yapılan Masraf Toplamı (31-37)
Bir KE Ürünün Maliyeti (39/32)
Bir Dekardan Elde Edilen Brüt Kır (GSCrO-TDM)
Bir Dekardan Elde Edilen Net Kır (GSCD-TÜM)
6.000.000
2.000.000
1-500.000
57.800X100
II.S60.000
69J60.000
2.080.800
17.000.000
0
19.080.800
8S.440 .800
170
0
570.000
0
96.900.000
0
96.900.000
88.440.800
520.240
27.540.000
(.459.200
7.4OO.O0O
2.500.000
1.600.000
62.200.000
9.330.000
71.530.000
2.145.900
24.600.000
0
26.745.900
98.275.900
206
0
650.000
0
133.900.000
0
133.900.000
98.275.900
477.067
62.370.000
35.624.100
8
2,7
1,7
66,95
6,69
73,64
2,2
26,56
0
28,77
102,42
200
0
0,65
0
130
0
130
102,42
0312
56,35
27,57
Kaynak: TKB
B.2 PAMUK (ÇİĞİT)
B.2.1 Dünya'da Pamuk
Pamuk Malvaceae familyasından, Gossypium cinsinden tek yıllık, otsu bir bitkidir. Kültürpamuklan Herbacea ve Hirsuta olmak üzere iki grup altında incelenir. Yeni dünya pamuklan adıverilen Hirsuta grubunda ise G. Hirsutum L,G. Barbadense L ve G. Tomentosum L türleri bulunur.Türkiye'de, tanmı yapılan pamuklann hepsi, Gossypium hirsutum L. türüne ait pamuk çeşitleridir.
İnsanlar tarafından tarımının yapılma tarihi çok eski dönemlere rastlayan pamuk, lifi işlenenilk bitkidir. Pamuğun eski dünyadaki beşiği Hindistan da pamuk tarımının en az 5000 yıl önceyapıldığı, kumaş dokumasında kullanılmasının da M.ö. 3000 yılına rastladığı arkeolojik kazılardabelirlenmiştir. Pamuğun Akdeniz sahillerinde yetiştirilmesi ancak günümüzden 2200 yıl öncePelepones yanmadasının batısında ki küçük bir adada (Elis Adası), başlamış büyük bir pamukplantasyonu oluşturulmuş Akdeniz' in liman şehirlerinde dokunan pamuklu kumaşlar değer olarakaltınla aynı kabul edilmiştir (Cine Tarım, 2006).
Pamuk, dünya tanm, sanayi ve ticaretinde ekonomik ve stratejik öneme sahiptir. Tekstilsanayine lif hammaddesi sağlamak temel amacıyla yetiştirilen pamuk, aynı zamanda tohumlanmniçerdiği % 17-24 yağ ile yağ sanayinin ve küspesi ile yem sanayinin hammaddesinioluşturmaktadır. Pamuk bitkisinin % 6O'ı çiğit, % 4O'ı liften oluşmaktadır.
Tohumlanmn içerdiği düşük yağ oranına rağmen, yaklaşık 700 bin hektar alanda 1,3 milyonton çiğit üretiminin yapılması, ülkemiz için pamuğu önemli miktarda yağ elde edilen bir bitkikonumuna getirmiştir (Yağlı Tohumlar Çalışma Grubu Raporu, 2006).
Ülkemizde yaklaşık 2.542.000 ton kütlü pamuk üretimi yapılmakta olup, bu miktarınişlenmesi neticesinde % 60 oranında pamuk çiğidi, % 36 oranında lif pamuk elde edilmektedir. Elde
- 2 0 3 -
edilen % 60 oranında çiğitten % 57 oranında çiğit küspesi, % 18 oranında nötr pamuk yağı, % 10oranında selüloz sanayinde (Kağıt para, dondurma külahı, ilaç kapsülü, çocuk bezi, barut yapımı vs.kullanılan linter ve % 10 oranında yine hayvan yemine karıştırılan çiğit kabuğu elde edilmektedir(Çukobirlik, 2006).
Pamuk yağı; Gossypium hirsutum (Amerikan) veya Gossypium barbadense (Mısır)tohumlarından elde edilen, karakteristik tadı ve kokusu olan, oldukça koyu renkli (kırmızı-kahverengi) bir yağdır. Pamuk yağı % 13-44 oleik ve % 33-58 linoleik asit içerdiği için oleik-linoleik asit grubu yağlar arasında yer almaktadır. En önemli doymuş yağ asidi ise % 17-29oranındaki palmitik asittir. Ham pamuk yağı doğal tokoferollerce oldukça zengin bir yağdır. Ancakdoğal tokoferoller rafınasyon işlemi sırasında tahrip oldukları için ham pamuk yağının, rafinepamuk yağı ile karşılaştırıldığında oksidasyon stabilitesi daha yüksektir. Ülkemizde pamuk yağıgenellikle margarin hammaddesi olarak katı yağ üretiminde kullanılmaktadır (Gümüşkesen, 1999).
Dünyada pamuk tanmı beş bin yıldır yapılmaktadır. Pamuk, yetişme koşullan nedeniylesadece belirli bölgelerde üretilmektedir. Pamuk tanmı yoğun olarak Orta ve Güney Amerika'da,Asya ve Afrika kıtalannda, Ortadoğu'da ve Türkiye'de yapılmaktadır (Nacak. 2004).
2003-2005 döneminde dünya pamuk ekim alam, kütlü pamuk üretim ve verimdekigelişmeler Çizelge 5'te verilmiştir. Dünya pamuk ekili alanlanndaki gelişmeler değerlendirildiğindeson yıllarda dünyada ekim alanlarında fazla bir değişme görülmemekte olup, üretimde de kaydadeğer bir değişim bulunmamaktadır. Üretim rakamlan incelendiğinde Çin, Hindistan, ABD vePakistan'ın dünya üretiminde yaklaşık % 70 paya sahip olduğu görülmektedir.
Çizelge 5. Pikelere Göre Dünya Pamuk Ekim Alanı (Milyon Ha), Oretim (Milyon Ton) ve Verim (Ton/Ha)
PAMUK (ÇİĞİT)
ÜLKELER
CİN
HİNDİSTAN
ABD
PAKİSTAN
DÜNYA
2003/2004
EkimAlanı
(MilyonH»)
4,47
8,20
4,86
2,99
32,17
Crctim(Milyon
Ton)
8,67
6,02
6,05
3.42
36,22
Verim(Ton/Hı)
1,94
0,73
U4
1,14
1,13
2004/2005EkimAlanı
(MilyonHa)
5,62
9,30
5,28
3,22
36,02
Orttiro(Milyon
Ton)
IU5
8
7,48
4,98
45,39
Verim(Ton/Hı)
2
0,86
1,42
1,54
1,26
2005/2006 (lahmioi)
EkimAlanı
(MilyonHa)
5,25
9,10
5,55
3,20
35,21
Oretim(Milyon
Ton)
10
8,20
7,71
4,22
42,85
Verim(Ton/Ha)
1,90
0,90
U9
1,32
U2Kaynak: Oil World
Amerika kıtasındaki üretim sıralamasında ABD, ülkenin güneyindeki elverişli iklimnedeniyle ilk sırayı alırken, yine bu kıtada Meksika ve Brezilya diğer önemli üretim bölgeleri olarakgöze çarpmaktadır. Dünyanın diğer büyük pamuk üretici ülkeleri Asya'da toplanmıştır. Bu ülkelerHindistan, Çin ve Pakistan'dır. Avrupa'daki pamuk üretimi az olmakla beraber tüketim ve ticaretioldukça yoğundur. AB üyelerinden sadece Yunanistan ve İspanya kayda değer oranda pamuküreten ülkelerdir (Delioğlu, 2006).
- 2 0 4 —
B.2.2 Türkiye'de Pamuk
Pamuk tanmuun, Türkiye'de, M.Ö. 330 yılına dek geriye giden uzun bir tarihçesi vardır.Ancak, pamuk tanmındaki asıl gelişmeler, 11. yüzyılda, Selçuklular döneminde olmuştur (Gençer,1999).
Osmanlı İmparatorluğu, 13. ve 14. yüzyılda pamuk tarımını, Balkanlar, Suriye, Irak veMısır'dan başlayarak genişletmiş, Mısır'dan getirilen pamuk tohumlan, Ege ve ÇukurovaBölgelerinde çiftçilere ücretsiz dağıtılmış, bu konuda üreticilere sağlanan diğer desteklerle birliktepamuk üretimi özendirilmiş; pamuk üretiminde önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Pamuk tarımında asıl önemli ve büyük gelişmeler, Cumhuriyet döneminde yapılan kurumsaldüzenlemeler sonucunda oluşmuştur. Bu dönemde bir taraftan yeni dokuma fabrikaları kurulmuş,diğer taraftan başlıca pamuk üretim bölgelerimizde, Adana, Nazilli ve Antalya'da Pamuk Üretimİstasyonları daha sonra Araştırma Enstitüleri ve Devlet Üretme Çiftlikleri yapılandırılmıştır. Pamuktohumu üretimi ve pamuk ıslahına yönelik yasal mevzuat oluşturulmuş; böylece, pamuk ıslah veüretim tekniği üzerinde ciddi ve bilimsel çalışmalara başlanmıştır. 1925 yılından günümüze dek,pamuk ekim alanları, verimi ve üretiminde çok büyük oranlarda artışlar sağlanmıştır (Gençer, veark. 2006).
Şekil 2'de görüleceği Üzere, ülkemizde pamuk Ege, Çukurova, Antalya ve GüneydoğuAnadolu Bölgelerinde yetiştirilmektedir. İlk üç bölgede pamuk tarımının geçmişi oldukça eskidir.Son yıllarda Güneydoğu Anadolu Bölgesinde GAP projesi ile sulanan alanların artması sonucunda,bu bölge Türkiye'nin en önemli pamuk üretim bölgesi konumuna gelmiştir.
Şekil 2. Türkiye'de Pamuk Ekim Alanları (Ha)
Kaynak: TEAE: 2006
Çizelge 6'nın incelenmesinde anlaşılacağı gibi, ülkemizde pamuk ekim alanları giderekazalma eğilimi göstermektedir. 1996 yılında 743.775 ha olan pamuk ekim alanımız 2005 yılında600.000 ha düşmüştür. Ekim alanlanmızdaki azalmaya rağmen verimdeki artış nedeniyle, çiğitüretimimiz yıllar itibarıyla giderek artış göstererek 2005 yılında 1.350.000 ton olmuştur.
- 2 0 5 -
Çizelge 6. Türkiye Pamuk Ekim Alanı (Ha), Pamuk Çiğidi Üretim (Ton)ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005»
EKİM ALANI(Ha)
743.775
721.723
756.566
719.294
654.177
684.665
721.077
637.329
636.832
600.000
ÜRETİM(Ton)1.219.579
1.193.268
1.334.778
1.157.583
1.295.066
1.353.888
1.457.122
1.337.065
1.371.351
1.350.000
VERİM(Kg/Ha)
1.640
1.653
1.764
1.609
1.980
1.977
2.021
2.098
2.153
2.250
Kaynak: TÜIKTFAÖ
Son yıllarda sulama imkanlarının sağlanması nedeniyle, Güneydoğu Anadolu Bölgesi enbüyük ekim alanına sahiptir. Bunu sırasıyla Ege Bölgesi ve Çukurova Bölgesi takip etmektedir.
Pamuk tarımında verimi artırmanın yolu bölgelere uygun çeşitlerin seçimi ve bu çeşitlerinsertifikalı tohumluğunun sağlanmasıdır. Türkiye'de 54 pamuk çeşidi tescil edilmiş olup bunlann34'ü resmi, 20'si ise özel sektör kuruluşlarına aittir. Pamuk tohumluğunun hazırlanması ve dağıtımıkamu kurumlan, Tanm Satış Kooperatifi Birlikleri ile özel sektör ve nüveciler tarafındanyapılmakta, pamuk tohumluğunun tamamına yakını her yıl yenilenmektedir. Geleneksel tohumhazırlama tekniklerinin (linterden geçirilmiş havlı tohum) yanı sıra, son yıllarda, havı alınmış(delinte) tohumluk hazırlanmaktadır.
Delinte tohumluk kullanımı ile kullanılan tohumluk miktarı % 50 azaltılmakta, üreticilereilaçlanmış, çıkış gücü yüksek kaliteli tohumluk verilmektedir. Pamuk ekim alanlarında delintepamuk tohumluğunun kullanılmanın artınlması ile, kullanılacak tohum miktan düşürüleceği için,daha fazla pamuk çekirdeğinin yağlık çiğit olarak değerlendirilmesi mümkün olabilecektir.
Delinte tohumluk, tohumluk maliyetinde düşme, hatahklara ve zararlılara karşı mücadeledebasan, çapa ve seyreltme işlemlerinde tasarruf sağladığından pamuk ekimi yapılan tüm alanlardakullanılmalı ve kullanılması teşvik edilmelidir. Bu aynı zamanda, ıslah edilmemiş, kontrolüyapılmamış tohumluk kullanımını da engelleyecektir.
Son üç yıllık pamuk üretim maliyetleri masraf unsurlan bazında Çizelge 7'de verilmekteolup, 2005 yılı üretim maliyetinin 2004 yılına göre yaklaşık % 2 oranında arttığı görülmektedir.
- 2 0 6 -
Çizelge 7. Pamuk Örelim Maliyetleri
MALİYET UNSURLARI
Tarla Kirası
GtRDİ GtDERLERtGübre Bedeli
Tohum Bedeli
Su Bedeli
Zirai Mücadele İlaç Bedeli
İSÇİLİK GİDERLERİ
İlk SOrme(Sonbahar Sürmesi)
ilkbahar Sarmesi
Taban Sorgu-Tırmık
Gübreleme tsçilifti
Ekim
Çapalama
Seyreltme
Sulama İsçiliği
Zirai Mücadele İşçiliği
Pamuk Toplama(HasaO
Pazara Tasıma
Çuval ve ip Masrafı
Diğer Masraflar
MASRAFLAR TOPLAMI
Yapılan Mas.Norm.Faiz KusılıRı(',UO-12-IO)
Genci İdare Giderleri (Toplam Masrafın %3'0)
MASRAFLAR GENEL TOPLAMI
ALINAN ÜRÜN(K«/Da)
1 Kg. CRÜNÜN MALİYETlfTL/Kiî)
2003 (TL)
50.000.000
20.000.000
6.500.000
15.000.000
15.000.000
11.000.000
9.000.000
10.000.000
3.500.000
5.000.000
16.000.000
8.000.000
7.000.000
5.000 000
45.000.000
5.000 000
3.000.000
2.500.000
236300.000
47.300.000
7.095.000
290.895.000
380765.513
2004 (TL)
60.000.000
.
23.000.000
7.000.000
17.000.000
16000.000
12.500.000
10.000.000
11.000.000
4.O00.00O
5.5O0.OOO
18.000.000
8.500.000
IO.OO0.OO0j
5 000.000
50.000.000
5.500.000
3.5O0.OO0
4.000.000
270.500.000
40.575.000
8.115.000
319.190.000
375
851.173
2005 (YTL)
70,00
.
25,00
7,50
20,00
17,00
.
15,00
12,00
12,00
4,50
6,00
20,00
8,50
11,00
5.50
60,00
7,00
4,00
4,00
309,00
30,90
9,27
349,17
4000,87
Kaynak;TKB
B3 SOYABJ.l Dünya'da Soya
Soya (Glycine max. L.) baklagiller familyasından, tek yıllık yazlık bir bitkidir.Tohumlarında % 18-24 oranında yağ ve % 40 protein ile dünyada önemli yağ ve protein kaynağıdır.
Soyanın en önemli özelliği diğer bitki ve hayvan yem kaynaklarına göre, birim alandan dahafazla ve ucuz protein sağlamasıdır. Soya proteini hayvansal proteine en yafan protein olup zenginvitamin ve aminoasitleri kapsamaktadır. Bu özellikleri nedeniyle birçok kaynakta soya "HarikaBitki" veya "Besin Hapı" olarak adlandırılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde soya entegre tesislerimevcut olup, endüstriyel alanda 250'den fazla ürün yapımında soya kullanılmaktadır.
Soya yağı sıvı olarak ya da margarin hammaddesi olarak katı yağ üretimindekullanılmaktadır. Soya yağı % 4-11 linolenik, % 44-62 linoleik asit içeriği ile linolenik grubu yağlararasında yer almaktadır. Soya yağının toplam doymuş yağ asidi içeriği ise % 9-20 arasındadeğişmektedir (Gümüşkesen, 1999).
Karma yem sanayinin en önemli hammaddesi olan soya ve küspesi özellikle kanatlı hayvanrasyonlannın vazgeçilemeyen maddesidir.
Anavatanı Çin ve Japonya gibi Uzakdoğu Asya ülkeleri olan soya, yaklaşık 5000 yılöncesine kadar uzanan tarımıyla, o bölge insanının pirinçle birlikte en temel iki besininden biriolmuştur. 1690'larda Alman botanikçi Kaempfer, soyayı ilk kez Avrupa'ya götüren kişi olmuştur.ABD'deki soya çalışmaları da ilk kez 1804'de başlamasına rağmen, 1854'de getirtilen Japon
• 2 0 7 -
çeşitleriyle belli bir atılım yapılmış ve 1898'de ilk ciddi tanıtımı gerçekleşmiş. 1936'da Chicago'dakurulan soya laboratuarları ve sanayi tesisleri, soya tarımının bugünkü boyutlara ulaşmasınısağlamıştır (Nazlıcan, 2006).
Soya dünyada tanmı yapılan yağlı tohumlar arasında en fazla ekim alanı ve üretime sahipyağ bitkisidir. Çizelge 8'de görüldüğü gibi soya fasulyesi, ekim alanında son yıllarda artış olan biryağlı tohumlu bitkidir. Soya tanmı dünyada en fazla ABD, Brezilya, Arjantin ve Çin'de yapılmaktaolup, bu ülkeler 2005/2006 döneminde toplam 196,7 milyon ton üretimle dünya soya üretiminde%89,5'lik paya sahiptirler.
Çizelge 8. Ülkelere GBre Dünya Soya Ekim Alanı (Milyon Ha), Üretim (Milyon Ton) ve Verim (Ton/Ha)
SOYA
ÜLKELER
ABD
ARJANTİN
BREZİLYA
CİN
DÜNYA
2003/2004
EldmAlanı
(MilyonH«)
29,33
14,29
21,52
9,31
89,37
Üretim(Milyon
Ton)
66,78
32
50,09
15,39
185,13
Verim(Ton/Ha)
2,28
2,24
233
1,65
2,07
2004/2005
EtimAlını
(MilyonHa)
29,93
14,30
22,93
9,58
92,45
Üretim(Milyon
Ton)
84,37
39,60
53,05
17,60
215,82
Verim(Ton/Ha)
2,82
2,77
2JI
1,84
233
2005/2006 (tahmini)
EkimAlanı
(MilyonHa)
28,88
15,06
22,07
9,50
91,93
Üretim(Milyon
Ton)
84
40,30
55
17,40
219,62
Verim(Ton/Ha)
2,91
2,68
2,49
1,83
239
Kaynak: Oil World
BJ.2. Türkiye'de Soya
Soya tanmı Birinci Dünya Savaşından sonra ülkemize gelmiş olup, istatistiklere geçişi 1947yılıdır. Ülkemizin hemen her yerinde soya tarımına uygun iklim ve toprak şartlan bulunmasınarağmen, soya üretimi istenilen düzeye ulaşamamıştır.
İlk soya ziraatı Ordu ilimizde başlamıştır. 1965 yılında Ordu Soya Tesisleri kurulmuştur. Butesisin işletmeye girmesinden sonra, soya ekimi özellikle Samsun, Ordu, Giresun illerimizdeartmıştır. Daha sonraki yıllarda soyanın bölgenin diğer ürünleri ile rekabet edememesi,tohumlardaki nemin yüksek oluşu, ve depolama sonmlan nedeniyle soya ekim alanları ve üretimiazalmıştır.
1981 yılında II. Ürün Projesi çerçevesinde soya Çukurova Bölgesinde geniş ekim alanlannasahip olmuş, sağlanan teşviklerle soya üretiminde kısa sürede önemli artışlar elde edilmiştir. Kısasürede sağlanan artışa rağmen, 1987 yılından sonra ekim alanlanrıda ve üretimde sürekli azalışolmuştur.
Soya üretimi Şekil 3'te görüldüğü gibi Adana, Osmaniye, Samsun illeri başta olmak üzere,Antalya,'Hatay, Manisa. Kahramanmaraş, Sakarya ve Şanlıurfa illerinde yapılmaktadır. Toplam yağbitkileri ekim alanı içerisinde soya % l'lik, üretimde ise % 2'lik bir paya sahiptir.
- 2 0 8 -
Şekil 3. Türkiye'de Soya Ekim Alanları (Ha)
I IEMJCYBı
Kaynak TEAE, 2006
Çizelge 9'un incelenmesinden de anlaşılacağı gibi 2003 yılında itibaren soya ekimalanlarında ve buna bağlı olarak üretimde önemli ölçüde azalma olduğu, 2005 yılındaki üretimin birönceki yıla göre % 48 oramnda düştüğü görülmektedir.
Çizelge 9. Türkiye Soya Ekim Alanı (Bin Ha), Üretim (Bin Ton)ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005*
EKİM ALANI(Bin Ha)
20.5
19
23
24
15
17
25.5
27
14
10
ÜRETİM(Bin Ton)
50
40
60
66
44,5
50
75
85
50
26
VERİM(Kg/Ha)
2.439
2.105
2.609
2.750
2.967
2.941
2.941
3.148
3.571
2.600
Kaynak: TÜtK, • FAO
Üretici tohumluk ihtiyacım kendi ürününden karşıladığı için, yetiştiricilikte kaliteli tohumkullanılmamaktadır. Sertifikalı soya tohumluğunun kullanılması ile hem verim artışı, hem dehastalık ve zararlılara karşı dayanıklılık sağlanacaktır.
- 2 0 9 -
Son üç yıllık soya üretim maliyetleri Çizelge 10'da verilmiş olup, önemli ölçüde birdeğişimin olmadığı görülmektedir.
Çizelge 10. Soya Oretim Maliyetleri
MASRAF UNSURLARIGİRDİ GİDERLERİGübre BedeliTohumluk BedeliSu Bedeli
İlaç BedeliBAKIM VE İŞÇİLİK GİDERLERİİlk Sürme(kilemeDiskaro ve TırmıkTaban sürgüEkim ve Tohum KapatmaCapalamaGübreleme İşçiliğiZir.MOc.İşçiliği BedeliSulama İşçiliği BedeliHASAT VE PAZARLAMAHasat ve HarmanNakliyeDİĞER DEĞİŞKEN MASRAFLARDEĞİŞKEN MASRAFLAR TOPLAMI(DTMX4+9+19+22)Değişen Masrafların FaiziTOPLAM DEĞİŞEN MASRAFLAR(TDM)(23+24)Genel İdare Giderleri(TDM %3)Tarla KirasıDiğer Sabit Masraflar(Amortisman ve Sigorta gibi)
TOPLAM SABİT MASRAFLAR(TSM)(26+27+28)TOPLAM ORETIM MASRAFLARKTOMX2S+29)Bir Dekardan Alman Oriln Miktarı (Verim}Bir Dekardan Alınan Yan Ürün Miktarı (Verim)Ürünlln Satış Fiyatı (TL/Kg.)Yan Ürünün Satış Fiyatı (TL/Kg.)Ana Örün Geliri (31*33)Bir Dekardan Elde Edilen Yan Ürün Geliri (32*34)Bir Dekardaki Gayri Safi Oretim Değeri (GSÜD) (31*33+32*34)Bir Dekardan Elde Edilecek Ürün İçin Yapılan Masraf Toplamı (30-36)Bir Kg Ürünün Maliyeti (38/311Bir Dekardan Elde Edilen Brüt Kar (GSÜD-TDM)
Bir Dekardan Elde Edilen Net Kar (GSÜD-TÜM)
2003(TL/Da)
29.500.0008.500.00011.000.0004.000.000
6.000.00046.7S0.00011.000.0006.500.0004.000.0001.250.0006.500.00010.000.0001.500.0002.500.0003.500.0008.500.0006.000.0002.500.000750.00085.500.00017.100.000102.600.0003.078.00034.000.000037.078.000139.678.0003550535.0000189.925.0000189.925.000
139.678.000393.45987.325.000
50.247.000
2004(TL/Da)
28.700.0007.500.00011.000.0005.500.000
4.700.00048.600.00012.000.0007.000.0004.500.0002.500.0005.800.0009.000.0001.300.0003.000.0003.500.0009.000.0007.000.0002.000.0002.000.00088.300.00013.245.000101.545.0003.046.35046.000.000049.046.350150.591.3503820500.0000191.000.0000191.000.000
150.591.350394.21889.4S5.000
40.408.650
2005(Tahmini)(YTL/Da)
318,112
5,9
552,3012,95
7,54,82,7
6,259,7
1,43,23,89,67,5
2,1
2a95,10
9,51104,61
3,1349,68
052,82
157,43382
00,50
0191
0191
157,420,41286,39
33,57Kaynak:TKB
B.4 KOLZA (Kanola)B.4.1 Dünya'da Kolza
Kolza (Brassica napus) Cruciferae familyasından, yazlık ve kışlık olarak ekilebilen tek yıllıkbir yağ bitkisidir. Tohumlannda % 40-45 yağ ve küspesinde % 37 protein içermektedir.
210 —
Kolza M.ö. 2000 yılında kültüre alınmış, daha sonra Çin'e ve Japonya'ya yayılmıştır.Tarihçiler kolza yağının yemeklik yağ olarak kullanımından önce, Asya ve Avrupa'daki eskimedeniyetler tarafından lamba yağı olarak kullanıldığını belirtmektedirler. Kanada kolza yağınıyağlayıcılık özelliğinin diğer yağlara göre daha iyi obuasından dolayı, buharlı gemilerde kullanmakamacıyla üretime başlamış, 1956'da insan gıdası amacıyla ilk kolza yağını işlemiştir. Yağındakierusik asitin insan sağlığına ve küspesindeki glukosinatlann hayvan sağlığına zararlı etkilerininbelirlenmesinden sonra, kolzanın önemi azalmıştır.
Ancak, 1970'li yıllarda Kanadalı bitki ıslahçılan tarafından geliştirilen erusik asiti veglukosikonatı düşük, yağ ve protein oranı yüksek, ticari olarak Kanola ismi ile adlandırılançeşitlerin ıslah edilmesiyle ekim alam ve üretimi artarak, bugün dünya bitkisel yağ üretimindesoyadan sonra ikinci sırada yer alan yağlı tohumlu bitki olmuştur. Bitkisel yağ elde edilmekamacıyla yetiştirilen kolza çeşitlerinde yağdaki erusik asit oram % 2'nin, küspedeki glikosinat oranı3mg/g'nin altındadır (Raymer, 2002).
Doymuş yağ asitleri yüzdesinin en az olduğu bitkisel yağ kolza yağıdır. Kolza yağı % 5-8doymuş, % 60-65 tekli doymamış ve % 30-35 çoklu doymamış yağ asitleri içerir. Tohumlarında %40-45 yağ bulunması, yağının oleik asitçe zengin olması, omega-3 ve omega-6 içermesi, Evitaminince zengin olması nedeniyle önemli yağ bitkilerinden biridir. Kaynama noktasının yüksekoluşu sebebiyle (238 C°) iyi bir kızartmalık yağdır. Yağı, yemeklik yağ, salata yağı ve margarinyapımında geniş olarak kullanılmaktadır (Gizlenci ve ark. 2002).
Kolzanın tohumlarında yağ çıkarıldıktan sonra elde edilen küspesi, % 37 protein ve 1900kcal/kg dolaylarında metabolik enerji ile soya küspesine çok yakın değerler içeren bir küspedir.Soya proteini kalitesindeki proteince zengin oluşu ve düşük selüloz içeriği nedeniyle, kolza küspesikarma yem sanayinde giderek artan miktarlarda kullanılmaya başlamıştır (Zincirlioğlu 1997).
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yoğunlaştığı günümüzde, dizele alternatifolarak üretilen biyodizelin üretilmesinde dünyada en fazla kolza yağı kullanılmaktadır. Dünyadaüretilen biyodizelin % 84'ü kolza yağından elde edilmektedir.
Kolza; Ayçiçeği, pamuk çiğidi ve yerfıstığı gibi dünyanın önemli yağlı tohum üretimlerinigeçerek, dünyada soyadan sonra, en önemli ikinci yağlı tohumlu bitki durumuna gelmiştir. 2005 yılıdünya kolza ekim alanı, üretim ve verim değerleri Çizelge 11'de verilmiştir. Çizelgeninincelenmesinden de anlaşılacağı gibi kolza ekim alanlarında son yıllarda dikkate değer bir artışgözlenmektedir.
Dünyada başlıca kolza üreticisi ülkeler, 2005/2006 yılındaki verilere göre toplam25,13 milyon hektarlık ekim alanı ile Çin, AB-25, Kanada, Hindistan ve Avustralya'dır.AB-25'deki önemli kolza üreticisi olan ülkeler ise başta Almanya olmak üzere Fransa, İtalya,İngiltere, Danimarka, İtalya ve İspanya'dır. AB'de kolza verim ortalaması diğer ülkeleri çoküzerindedir. Toplam ekim alanı diğer ülkelerden az olmasına rağmen verim ortalamalan yüksekolduğu için üretimde son yıllarda birinci sırada yer almaktadırlar.
• 2 1 1 -
Çizelge 11. Ülkelere Göre Dünya Kolza Ekim Alanı (Milyon Ha), Üretim ( Milyon Ton) ve Verim (Ton/Ha)
KOLZA
ÜLKELER
AB-25
CİN
KANADA
HİNDİSTAN
AVUSTRALYA
DÜNYA
2003/2004EkimAlını
(MilyonHı)
4.14
7,22
4,69
6,15
ı.oı
24,87
Üretim(Milyon
Ton)
11.11
11,42
6,85
6.15
1.62
39
Verim(Ton/Ha)
2,69
1,58
1,46
1,00
1,61
1.57
2004/2005EkimAlanı
(MilyonHa)
4.49
7,27
4.94
6,80
1,14
26,56
Üretim(Milyon
Ton)
15,33
13.18
7.73
6,20
L47
46,17
Verim(Ton/Ha)
3.41
1,81
1,57
0,91
1,29
1.74
2005/2006 (tahmini)EkimAUnı
(MilyonHa)
4,76
7,23
5,28
6,90
0.96
27,27
OrtHm(Milyon
Ton)
15,48
12,40
9,66
6,70
1.44
48,30
Verim(Ton/Ha)
3,25
1.72
1,83
0.97
1,50
1,77
Kaynak: Oil World
Avrupa'nın büyük çoğunluğunda, Çin ve ABD'de kısmen kışlık kolza, Kanada, KuzeyAvrupa ve Çin'in bazı bölgelerinde yazlık kolza yetiştirilmektedir. Kolza'nın endüstriyel kullanımamaçlı talebini karşılamak için, Kanada, ABD ve AB ülkelerinde endüstriyel kullanım amaçlı çeşitıslah çalışmaları başlatılmıştır (Sovero, M. 1993).
B.4.2 Türkiye'de Kolza
Kolza, II. Dünya savaşı sırasında Bulgaristan ve Romanya'dan gelen göçmenler vasıtasıylaTürkiye'ye gelmiştir. Başta Trakya olmak üzere 1980 öncesinde kolza birçok yöremizdeyetiştirilmiştir. Ancak ekimi yapılan kolzanın yağındaki erusik asit ve küspesindeki glikosinolatoranının yüksek olması sonucunda kolza üretimi yasaklanmıştır (Gizlenci ve ark. 2005).
Daha sonra Kanada'da ıslah edilen erusik asitsiz ve glikosinolatsız (00 tipi) yeni kolzaçeşitlerinin getirilmesi ve 1984 yılında Sağlık Bakanlığı'nın genelgesi ile üretimi serbestbırakıldıktan sonra, Trakya çiftçisine tohumluk dağıtılarak ekimi teşvik edilmeye çalışılsa da kolzayaygınlaştınlamamıştır. Bunun nedeni kışlık ekim zamanı geçtikten sonra çiftçiye tohumlukdağıtılarak ekimin geç yapılmasından olmuştur (Kolsancı, 2006).
Türkiye'de kolza tarımı 1948'lerde başlayarak istatistiklere girmiştir. Ekim alanındadalgalanmalar görülse de, kolza ekim alanında istenilen artış sağlanamamıştır. Çizelge 12'ninincelenmesinden de anlaşılacağı gibi, son yılda kolza ekim alanında daralma olduğu ve buna bağlıolarak 2005 yılındaki üretim bir önceki yıla göre % 73 oranında azalarak 1.200 ton düşmüştür.
Çizelge 12- Kolza Ekim Alanı (Ha), Örelim (Ton) ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
20032004
2005*
EKİM ALANI(Hı)
2
10
1 İS
187
82
290
550
2.800
1,700
500
ÜRETİM(Ton)
510
300
330
187
650
1.500
6.500
4.500
1.150
VERİM(Kg/Ha)
2.5001.000
2.609
1.765
2.280
2.241
2.727
2.321
2.647
2.300
Kaynak: TUİK, • FAO
- 2 1 2 -
Şekil 4. Türkiye'de Kolza Ekim Alanları (Ha)
KOLZA B&IALJN (M()
Kaynak: TEAE, 2006
Kolza doğada bulunan yabani hardal türleri ile % SO'lere varan ölçüde melezlendiğindendolayı, tohumluğu her yıl yenilenmeli ve sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır. Sertifikalıtohumluklar çimlenme oranlan, çıkış gücü ve safiyetleri yüksek tohumluklardır. İkinci generasyonürünün tohumluk olarak kullanımı risklidir ve verim düşüklüğü meydana getirir. Aynı zamandakolzanın yabani türleriyle veya diğer türleriyle tozlaşması engellemek için, kolza bu türlerdenuzakta yetiştirilmelidir.
Kolza'mn son üç yıllık üretim maliyetleri Çizelge 13'de verilmiş olup, 2005 yılında üretimmaliyetinin bir önceki yıla göre yaklaşık % 4,5 oranında arttığı görülmektedir.
Çizelge 13. Kolza Üretim Maliyetleri
MASRAF UNSURLARI
GİRDİ GİDERLERİ
Gübre Bedeli
Tohumluk Bedeli
Su Bedeli
İla; Bedeli
BAKIM VE İŞÇİLİK GİDERLERİ
tik SOrme
İkileme
Taban SDrgO ve Tırmık
Ekim ve Tohum Kapatma
Gübreleme Işçilisi
Zir.Müc.lsçiliSİ Bedeli
Sulama isçiliği Bedeli
HASAT VE PAZARLAMA
Hasat ve Harman
Nakliye
DİĞER DEĞİŞKEN MASRAFLAR
DEĞİŞKEN MASRAFLAR TOPLAMICDTMM3+8+16+191
2003(TL/Da)
29J75.000
18.175.000
4.800.000
0
6.400.000
24.000.000
7.500.000
5.000.000
3.000.000
4.000.000
3.000.000
1.500.000
0
8.500.000
6.500.000
2.000.000
3.100.000
64.975.000
2.004<TL/Da)
32.000.000
20.000.000
5.000.000
0
7.000.000
27.500.000
8.000.000
5.5O0.OO0
3.500.000
5.000.000
3.500.000
2.OO0.OOO
0
10.000.000
7.500.000
2.5O0.0O0
3.475.000
72.975.000
2005(T)(YTL/Da)
34421,6
5,4
0
7,5
30,1
8,6
6
4
5,5
3.8
2,2
0
103
8.1
2.7
3.S
78,9
2 1 3 -
Değişen Masrafların Faizi
TOPLAM DEĞİŞEN MASRAFLAR(TDMX20+21)
Genel İdare GiderlerifTDM %3)
Tarla Kirası
Diğer Sabit Masraflar^ Amortisman ve Sigorta gibi)
TOPLAM SABİT MASRAFLAR(TSMX2J+24+î5)
TOPLAM ÜRETİM MASRAFLARI(TÜMX22+26)
Bir Dekardan Alınan Ortn Miktan (Verim)
Bir Dekardan Alınan Yan OrOn Miktan (Verim)
Ürünün Satış Fiyatı (TUKg.)
Yan Ürünün Satış Fiyatı (JUK.IL)
Ana Ürün Geliri (28*30)
Bir Dekardan Elde Edilen Yan Ürün Geliri (29*31)
Bir Dekardaki Gayri Safı Üretim DeSeri (GSÜD) (28'30+29'31)
Bir Dekardan Elde Edilecek Ürün İçin Yapılın Masraf Toplamı (27-33)
Bir Kg Ürünün Maliyeti (35/28)
Bir Dekardan Elde Edilen Brüt Kar (GSÜD-TDM)
Bir Dekardan Elde Edilen Net Kar (GSÜD-TÜM)
12.995.000
77.970.000
2.339.100
25.000.000
027J39.100
105.309.100
210
0
505.000
0
106.050.000
0
106.050.000
105.309.100
501.472
28.080.OOO
740.900
10.946.250
83.921.250
2.517.638
30.000.000
0
32.517.638
116.438.888
289
0
560.000
0
161.840.000
0
161.840.000
116.438.888
402.903
77.918.750
45.401.113
7,89
86,79
2,6
32
0
34,6
121,39
289
0
0,56
0
161,84
0
161,84
121,39
0,420
75,05
40,45Kaynak: TKB
B.5 ASPİR
B.5.1 Dünya'da Aspir
Aspir (Carthamus tinctorius L), yazlık ve kışlık, dikenli ve dikensiz formları olan kurağa vetuza dayanıklı tek yıllık bir yağ bitkisidir.
Aspir kültürü yapılan en eski bitkilerdendir. Çin'de yaklaşık 2200 yıl önce kullanıldığıbelirlenmiştir. Orijinin Güney Asya olduğu belirtilmektedir. Amerika kıtasının keşfinden sonra,ispanyolların bu bitkiyi Meksika'ya ve oradan da Venezüella ve Kolombiya'ya götürdükleribilinmektedir. ABD' ye ise, 1925 yılında Akdeniz ülkelerinden girmiştir (Elias et al, 2002).
Aspir önceleri tıbbi amaçlarla ve çiçeğindeki boya maddesinin suda erimeyen kırmızı renkli"Carthamin" ve suda eriyebilen san renkli "Carthamidin" maddelerinin gıda ve kumaşboyacılığında kullanılması amacıyla yetiştirilmiş, daha sonraları tohumundaki yağı içinyetiştirilmeye başlanmıştır. Yağı alındıktan sonra geriye kalan küspesi, içerdiği % 25'e varan hamprotein oranıyla hayvancılıkta iyi bir yem kaynağıdır. Batı Avrupa, Japonya ve Latin Amerikaülkelerinde, dikensiz tipler kesme çiçekçilikte kullanılmaktadır. Yalancı safran, Amerikan saframve boyacı safram gibi isimlerle de bilinen aspir bitkisinin tohum kabuklan sanayide de pek çokalanda kullanılabilmektedir. Diğer yağ bitkilerinde de olduğu gibi, aspir bitkisinden elde edilen yağda (özellikle Oleik tipte olanlar) biyodizel yapımında kullanılmaktadır.
Aspir bitkisinin tohumlanndaki yağ oranı ıslah çalışmaları ile % 25-37'den % 46-47'yeyükseltilmiş, kabuk kalınlığı azaltılmıştır. Yağının toplam doymuş yağ oram düşük, doymamış yağoram yüksektir.
Çizelge 14'ün incelenmesinden görüleceği üzere, 2005 yılı genelinde dünyada 776.327 tonaspir üretilmiştir. En büj-ük üretici ülkeler Meksika, Hindistan ve ABD'dir. 2003 yılında 785.028hektar olan aspir ekim alanı yaklaşık % 3,5 oranında artış göstererek 813.387 hektara ulaşmıştır.
- 2 1 4 -
Çizelge 14. Ülkelere G6re DOnya Aspir Elcim Alanı (Ha), Üretim (Ton) ve Verim (Kg/Da)
ASPtR
DÜNYA
2003/2004EkimAlanı<H»)
785.028
Üretim(Ton)
776.565
Verim(Kg/Da)
98,92
2004/2005
EkimAlanı(Ha)
774.718
Üretim(Ton)
675.831
Verim(Kg/Da)
87,24
2005/2006 (tahmini)
EltimAlanı(Ha)
813.387
Üretim(Ton)
776.327
Verim(Kg/Da)
95,44
Kaynak: FAO
B.5.2 Türkiye'de Aspir
Aspir bitkisinin Anadolu'ya gelişi, Orta Asya'dan göç eden Türkler sayesinde olmuştur.Bulgaristan'dan gelen göçmenler tarafından bazı dikenli tipler Marmara Bölgesine (Balıkesiryöresine) 1940-1945 yıllarında getirilerek tarımı yapılmıştır. Ülkemizde, bazı yörelerde dikenliayçiçeği ve zerdeçal olarak da bilinmektedir.
İlk defa, 1929-1930 yıllarında Eskişehir'de bulunan Sazova tohum ıslah istasyonunda, aspirbitkisinin yetiştirme teknikleri ve ıslahı üzerine bir çalışma başlatılmıştır. Yaklaşık 10 yıl kadarsüren bu çalışmalar, 1939 yılında başlayan II. Dünya savaşı nedeniyle kesintiye uğramıştır. Mevcutyerli populasyonlarla yapılan çalışmalar sonucunda, 1935-1936 yıllarında, en iyi performansıgösteren ve aynı özelliklere sahip 5 tek bitkinin karışımıyla kompozit bir çeşit elde edilmiştir. Eldeedilen bu ilk dikensiz kompozit çeşit "Yenice 1813" ismiyle bölge çiftçisine dağıtılmıştır.
Çizelge 15'de görüldüğü gibi yıllara göre ülkemizde aspir ekim alanlarında ve üretimde2003 yılında itibaren belirgin bir artış görülmektedir.
Çizelge 15. Türkiye Aspir Ekim Alanı (ha). Üretim (ton) ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005*
Kaynak: TÜİK
EKİM ALANI
(Ha)
81
74
75
50
30
35
40
250
165
165'FAO
ÜRETİM
(Ton)
74
65
72
50
18
25
25
170
150
215
VERİM(Kg/Ha)
914
878
960
1.000
600
714
625
680
909
1.303
İsparta, Eskişehir ve Balıkesir gibi geçit yörelerinde çiftçiler tarafından az miktarlardaekilen, el preslerinde veya diğer yöntemlerle yağı çıkanlarak bölgesel olarak tüketilen bir yağbitkisidir.
— 215 —
B.6 YERFISTIĞI
B.6.1 Dünya'da Yerfıstığı
Yerfıstığı (Arachis hypogea L.) baklagiller familyasından yazlık ve tek yıllık bir yağbitkisidir. Yerfıstığı çiçekleri toprak üzerinde oluşmasına rağmen, meyvelerini toprak altındameydana getirmesi ile diğer bitkilerden farklılık gösterir.
Yerfıstığı tohumunun enerji değeri çok yüksektir. Kavrulmuş haldeki yerfıstığı tohumundan100 g yenmesi halinde yaklaşık 600 kalori alınmış olur. Bu enerjinin büyük bir kısmı yerfıstığıtohumunun içerdiği yağdan sağlanmaktadır. Yerfıstığının yağ içeriği çeşit özelliklerine bağlı olarakdeğişmekle beraber ortalama % 50 civarındadır. Yerfıstığı tohumunda yağ oranının çok yüksekolması yerfıstığının birçok yağlı tohumlar arasında bitkisel yağ üretimi bakımından önemli bir yeralmasını sağlar. Bu yağın yaklaşık tümünün kotiledonlarda bulunmakta, tohum kabuğunun veembriyonun az miktarda yağ içerdiği bilinmektedir. Yerfıstığı yağı insan beslenmesinde oldukçaönemli olup, dışardan alınmaları mutlak zorunlu olan yağ asitlerinden 8 tanesini bol miktarda içerir.Yerfıstığı yağının % 80'e yakın kısmını doymamış yağ asitleri oluşturur. Doymamış yağasitlerinden oleik ve linoleik asitler ise yerfıstığındaki doymamış yağ asitlerinin sırasıyla % 45 ve% 35'ini oluştururlar. Yerfıstığı tohumunda bir antioksidan madde olan tokoferol bulunur. Yağ eldeedilme sırasında yağın oksitlenmesi sonucu tadının bozulmasını önleyen bu maddenin çoğu küspedekalır. Yerfıstığı yağında % 0,05 oranında tokoferol bulunması yerfıstığı yağının oksitlenmeylebozulmasını önlemek için yeterlidir Yerfıstığı yağının rengi açık, görünüşü berrak ve yükseksıcaklık derecelerine karşı dayanıklıdır.Yerfıstığı yağı, sıvı olarak kızartmalarda kullanılmaktadır.Aynca; bisküvi, pasta, şekerleme ve balık konservelerinin hazırlanmasında kullanıldığı gibi,margarin yapımında da kullanılmaktadır (Gül ve ark, 2001).
Tohumlarında % 20-25 protein bulunduran yerfıstığı, beslenme için gerekli aminoasitlerinbirçoğunu kapsar. Thiamin, niacin, riboflavin, vitamin E gibi vitaminler yönünden zengindir.Potasyum, magnezyum, fosfor ve kükürt gibi mineral maddeler yerfıstığı tohumunda bol miktardabulunmaktadır (DPT, 2001).
Yerfıstığı daha çok çerez olarak tüketilmektedir. Bu amaçla yerfıstığı tohumlan dış kabukkırılmadan veya kabuk kırılıp tohumlar ayrıldıktan sonra kavrulup çiğ fıstık tadı giderilmiş ve aynızamanda dayanıklılığı arttırılmış olarak tüketime sunulmaktadır (Gül ve ark, 2001).
Yerfıstığından yağ çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspe yem maddesidir. Aynca yerfıstığıbir baklagil bitkisi olduğu için toprağı azot bakımından zenginleştirir. Yerfıstığı meyvelerindentohum çıkarılmasıyla geriye kalan kabukta, % 6-7 ham protein, % 1-2 yağ, % 60-67 ham lif, % 35-45 selüloz, % 27-33 lignin, ve % 2-4 kül bulunmaktadır. Bu nedenle yerfıstığı kabukları; yem dolgumaddesi olarak, mantar yetiştiriciliğinde, yakacak olarak, odun yapımında dolgu maddesi olarak,yapay kömür yapımında değerlendirilir.
Yerfıstığımn gen merkezi olarak, Güney Amerika kıtası kabul edilmiştir. Avrupa iklimiyerfıstığı tarımı için uygun olmadığından, bu ülkelerde gelişme gösterememiştir. Akdeniz'de kıyısıbulunan Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkelerde yayılma gösterebilmiştir. YerfıstığınınABD'ye ulaşması, diğer ülkelere göre gecikmiş olmasına rağmen, yerfıstığı tarımındaki en hızlıgelişmeler bu ülkede olmuştur. Bugün, dünyada en modern yerfıstığı tanmı ABD'de yapılmaktadır(Gül ve ark, 2001).
Dünya yerfıstığı 2003-2005 dönemine ait ekim alanı, üretim ve verimdeki gelişmelerÇizelge 16'da verilmiştir. Dünya genelinde 2005 yılında 142,4 Kg/Da ortalama verim düzeyi ileyaklaşık 36 milyon ton yerfıstığı üretimi gerçekleştirilmiştir.
- 2 1 6 -
Çfeelgc 16. Donya Yerfıstığı Ekim Alanı (Bin Ha), Oretim (Bin Ton) ve Verim (Kg/Da)
YER FISTIĞI
DÜNYA
2003/2004EkimAlanı
(Bin Ha)
26.463
Üretim(Bin Ton)
35.658
Verim(Kg/Da)
134.8
2004/2005EkimAlanı
(Bin Ha)
25.004
Oretim(Bin Ton)
36.420
Verim(Kg/Da)
145,7
2005/2006 (tahmini)EkimAlanı
(Bin Ha)
25.214
Üretim(Bin Ton)
35.908
Verim(Kg/Da)
142,4Kaynak: TKB
Yerfistığı tropik ve subtropik bölgelerde yetişebilen yazlık bir sıcak iklim bitkisidir. Dünyayerfistığı üretiminde önemli olan ülkeler Çin, Hindistan, ABD, Endonezya, Nijerya, Senegal veSudan'dır.
B.6.2.Türkiye'de Yerfıstığı
Yerfistığmın Türkiye'ye ne zaman ve nasıl girdiği kesin olarak bilinmemekte, ülkemizde ilkdefa Trakya bölgesinde yetiştirilmeye başlandığı, daha sonra ise Ege, Akdeniz ve Güney DoğuAnadolu bölgelerine yayıldığı araştırıcılar tarafından bildirilmektedir (Anoğlu, 1999).
Ülkemizde yerfıstığı yetiştiriciliği Akdeniz Bölgesi, Batı Anadolu, Güneydoğu Anadolu veMarmara Bölgesinin bazı bölümlerinde ağırlık kazanmış olup, küçük aile işletmeleri şeklindeyapılmaktadır. Adana, Osmaniye, İçel, Antalya, Kahramanmaraş, Aydın ve Muğla illerindeüretilmektedir. Yüksek maliyet, yerfisöğuun yağ sanayinde değerlendirilmesini engellemektedir.Bu nedenle yerfistığı ülkemizde çerez olarak tüketilmekte ve yine çerez olarak ihraç edilmektedir.
Türkiye'de yerfıstığı ekim alanının % 96'sı bu illerde bulunmaktadır. Türkiye'nin dünyaüretiminden aldığı pay çok düşük olmasına rağmen hektar başına verim dünya ortalamasınınüzerindedir.
Çizelge 17'nin incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, ülkemizde yerfistığı ekim alanlannda1996-2005 yıllan arasında dalgalanmalar görülmektedir. 2005 yılında 26 bin hektar alanda 85 binton yerfıstığı üretimi olacağı tahmin edilmektedir. Özellikle 1999 yılından itibaren yerfistığı ekilişalanlannda azalmalar olmuştur. Ekim alarundaki azalışa rağmen dekar başına verimin yüksek oluşuüretimde artışı sağlamıştır.
Çizelge 17. Türkiye Yer fistıgı Ekim Alanı (Ha), Oretim (Ton) ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
199S
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005»
EKİM ALANI(Ha)
34.000
32.000
35.000
28.000
28.300
27.000
33.000
28.000
26.000
26.000
ÜRETİM(Ton)
80.000
82.000
90.000
75.000
78.000
72.000
90.000
85.000
80.000
85.000
VERİM(Kg/Ha)
2.353
2.563
2.571
2.679
2.756
2.667
2.727
3.036
3.077
3.269
Kaynak: TÜIK * 2005 yılı rakamları tahminidir.
- 2 1 7 -
Bugün ülkemizde üretimi yapılan çeşitler Virginia grubundan olup, yatık ve yan yatıkolarak gelişmektedir (Anoğlu, 1999).
Genel olarak çiftçiler kendi tohumluğunu kendileri üretmektedir. Çeşit safiyeti olmayan butohumluklann kullanılmasıyla hastalık ve zararlılar artmakta, kalite ve verimde düşüşler olmaktadır.Kaliteli ve yüksek verim için tohumluklann yenilenerek sertifikalı tohumluk kullanımı teşvikedilmelidir.
Araştırma enstitüleri üreticilerin ihtiyacı olan uygun çeşitleri çıkarmaları yanında buçeşitlerin tohumluk üretimlerini ve yayımım da yapmaktadırlar. Aynca bazı özel sektör kuruluşlanda sertifikalı tohum üretimine başlamış durumdadır.
Yerfıstığının son üç yıllık maliyetleri Çizelge 18'de verilmiştir.Çizelge 18. Yerfıstığı Üretim Maliyeti
MALİYET UNSURLARI
GİRDİ GİDERLERİTohum Bedeli
Gübre Bedeli
Zirai Mücadele İlacı BedeliSu Bedeli
BAKIM VE İSÇİLİK GİDERLERİtik SDrilmİkileme
Üçleme
DisloTırmık ve Taban SdrgO
Ekim ve Tohum kapatma
Boğaz DoldurmaGübreleme İşçiliği
Zirai Mücadele İşçiliği
Sulama İşçiliğiÇapalama
HASAT VE PAZARLAMAHasat ve Harman
Nakliye (İşletmeye ve pazara taşıma)
DİĞER DEĞİŞKEN MASRAFLAR
DEĞİŞKEN MASRAFLAR TOPLAMI (DMT) (3+8+19+22)
DEĞİŞEN MASRAFLARIN FAİZİ (V.20)
TOPLAM DEĞİŞEN MASRAFLAR (TDM) (23+24)Genel İdare Giderleri (TDM %3)Tarla Kirası
Diğer Sabit Masraflar (Amortisman ve Sigorta gibi)
TOPLAM SABİT MASRAFLAR (TSM) (26+27+28)TOPLAM ÜRETİM MASRAFLARI (TÜM) (25+29)
Bir Dekardan Alınan Ürün Miktarı (Verim)
Bir Dekardan Alınan Yan OrOn Miktarı (Verim)
ÛrOntta Satış Fiyatı (TL/Kg.)
Yan OrDnDn Satış Fiyatı (TUKft.)
Ana Örün Geliri (31*33)
Bir Dekardan Elde Edilen Yan Criln Geliri (32*34)
Bir Dekardaki Gavri Safi Üretim Değeri (GSÜD) (31*33+32*34)
Bir Dekardan Elde Edilecek Ürün İçin Yapılan Masraf Toplamı (30-36)
Bir Kg Orundu Maliveti (38/31)
Bir Dekardan Elde Edilen Brüt Kar (GSÜD-TDM)
Bir Dekardan Elde Edilen Net Kar (GSÜD-TÜM)Kaynak: TKB
2003 (TL/Da)
74.000.00027.000.000
19.000.00012.000.000
16.000.000SOJ50.000
7.500.000
4.500.000
3.500.000
6.000.000
5.100.0003.500.000
2.000.000
1.750.000
4.000.00012.500.000
27.100.000
24.100.000
3.000.000
3.000.000
154.450.000
30.890.000
185.340.0005.560.200
45.000.000
0
50.560.200235.900.200
355
0
1.250.000
0
443.750.000
0443.750.000235.900.200
664.508
258.410.000207.849.800
2004 (TL/Da)
65.500.000
30.000.000
20.000.0007.500.000
8.000.000
70.400.0009.000.0007.000.000
6.000.000
7.000.000
6.000.000
7.000.0001.700.0001.700.000
9.000.00016.000.000
39.000.000
35.000.000
4.000.000
4.000.000
178.900.00026.835.000
205.735.0006.172.050
SO.000.000
0
S6.172.050
261.907.050381
0
1.250.000
0
476.250.000
1
476.250.001
261.907.049
687.420270.515.001
214.342.951
2005(YTL/Da)
5*5430,56
15,968,97
0,05
68418,956,36
2,85. 8,01
7,323,76
3,424,57
11,6011,68
45,77
40,45
5,32
1,19
171,01
17,10188,11
5,64
67,80
0,00
73,45
261,55
421,48
0,00
1,130,00
476,28
0,00
476,28
261,55
0,62
288,17
214,72
— 218 —
B.7. SUSAM
B.7.1. Dünya'da Susam
Susam (Sesamum indicum) dik büyüyen tek yıllık, tohumlarında % 50-60 yağ, % 25 proteiniçeren yazlık ve otsu bir bitkidir. Bileşiminde ayrıca bulunmaktadır. Besleyici özelliği velezzetinden dolayı insan besini olarak çok miktarda tüketilmektedir.
Yağı % 47 oleik asit ve % 39 linoleik asit içermektedir. Susam tohumlan halen Yakın veUzak Doğu yemeklerinde kullanılmaktadır. Diğer şekerleme ürünlerinin yanı sıra, susamtohumlarının büyük bir kısmı helva ve tahin üretimi için kullanılmaktadır. Aynı zamanda dünyadayemeklere tat ve çeşni vermek amacıyla da kullanılmaktadır. Susam yağı içerdiği sesamolin,sesamin ve sesamol gibi doğal antioksidanlar nedeniyle mükemmel bir stabiliteye sahiptir (Brar,1979).
Susamın yağı alındıktan sonra elde edilen küspesi triptofan ve methionince zengin % 30-35protein içermektedir. Kabuklu susam tohumlan kalsiyumca zengindir ve mineral kaynağıdır(Johnson et al, 1979).
Anavatanının Afrika olduğu tahmin edilen susam insanlık tarihinin bilinen en eskibitkilerindendir. Susam tohumlarının kullanımı M.Ö. 3000 yıllanna dek gitmektedir. 5000 yıldanfazla bir süredir, Çinliler susam yağını sadece aydınlanmak amaçlı olarak yakmakla kalmayıp,mürekkep elde etmek amacıyla da kullanmışlardır. Afrikalılar tarafından susam tohumlanAmerika'ya getirilmiştir. Günümüzde Orta Amerika'dan, Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar her yerdebulmak mümkündür.
Susam üretimin yoğun olarak yapıldığı Hindistan, Çin, Afganistan, Pakistan, Bangladeş,Endonezya ve Srilanka'da % 77,6'sı bitkisel yağ olarak, diğer kısmı ise pastacılıkta ve tohumlukolarak tüketilmektedir.
Dünya susam 2003-2005 dönemine ait ekim alanı, üretim ve verimdeki gelişmeler Çizelge19'da verilmiştir.
Çizelge 19. DOnya Susam Ekim Alanı (Bin Ha), Oretim (Bin Ton) ve Verim (Kg/Da)
SUSAM
DÜNYAKaynak: FAO
2003/2004EkimAlanı
(Bin Ha)
7.615
Üretim(Bin Ton)
3.196
Verim(Kg/Da)
419,7
2004/2005
EkimAlanı
(Bin Ha)
7.465
Oretim(Bin Ton)
3.283
Verim(Kg/Da)
439,8
2005/2006 (tahmini)EkimAlanı
(Bin Ha)
7.561
Üretim(Bin Ton)
3.321
Verim(Kg/Da)
439.3
B.7.2.TÜrkiye'de Susam
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Akdeniz ve Ege bölgelerinde tanmı yapılmaktadır. Susamgelişme süresinin kısalığı, birim fiyatının yüksekliği, üretim girdilerinin fazla olmaması ve herkültür bitkisi ile ekim nöbetine girmesi nedeni ile ikinci ürün tarımında da yer alabilmektedir (îşlerve ark, 1996).
Türkiye'de yıllara göre susam ekiliş alanı, üretim ve verim değerleri Çizelge 20'deverilmiştir. Çizelge 2O'deki değerlerden de anlaşıldığı gibi, ülkemizde susamın ekiliş alanlanrungiderek azaldığı görülmektedir. Bu azalışta susam tanmınm tamamen el emeğine dayalı olarakyapılmasının önemli etkisi vardır.
- 2 1 9 -
Çizelge 20. Türkiye Susam Ekim Alanı (Ha), Oretim (Ton) ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005»
EKİM ALANI(Ha)
74.000
68.000
69.000
51.000
50.900
50.000
48.000
44.000
43.000
43.000
ÜRETİM(Ton)
30.000
28.000
34.000
28.000
23.800
23.000
22.000
22.000
23.000
26.000
VERİM(Kg/Ha)
405
412
493
549
468
460
458
500
535
604
Kaynak: TÜİK • FAO
Ülkemizde üreticiler genel olarak mevcut çeşitleri yetiştirmekte ve tohumluk ihtiyaçlarınıkendileri temin etmektedirler. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünde susam ıslah çalışmalarınadevam edilmektedir.
Çizelge 21 'den görüleceği gibi, 2005 yılı maliyetlerinde bir önceki yıla göre bakım, işçilikve hasat-pazarlama gibi maliyet unsurlannda yaşanan değişimden dolayı yaklaşık % 13'lük artışgörülmektedir.
Çizelge 21. Susam Oretim Maliyetleri
MASRAF UNSURLARIGİRDİ GİDERLERİ
Gübre BedeliTohumluk BedeliSu Bedeli
İlaç Bedeli
BAKIM VE İŞÇİLİK GİDERLERİİlk SürmeİkilemeDiskaro ve TırmıkEkim ve Tohum KapatmaÇapalamaGübreleme işçiliğiZir.MUc.lşçilifi Bedeli
Sulama İşçiliği BedeliHASAT VE PAZARLAMAHasat ve HarmanNakliye
DİĞER DEĞİŞKEN MASRAFLAR
DEĞİŞKEN MASRAFLAR TOPLAMI(DTM)(3+8+17+20)Değişen Masrafların Faizi
TOPLAM DEĞİŞEN MASRAFLAR(TDM)(21+22)
2003 (TL/D»)15.150.000
7.000.0003.400.0002.500.0002.250.000
33.OSO.O0O9.000.0005.000.0005.500.0005.50O.OO04.250.0001.550.0001.250.0001.000.000
26.000.00023.500.0002.500.000
4.000.00078.200.00015.640.00093.840.000
2004(TLflJ»)
15.170.000
6.750.0004.000.0003.500.000
920.000
32.600.00010.700.0006.500.0003.150.0003.700.0005.600.0001.200.000
600.0001.150.000
16.700.00015.000.000
1.700.0002.800.000
67.270.00010.090.500
77.360.500
2005 (T)(YTL/Da)
15,798,24
3,073,37
1.1249,1415,566,429,785,757.72
2,081,100,41
31,0127,20
3.820,96
96,909,69
106,59
- 2 2 0 -
Genel İdare Giderleri(TDM %3)
Tarla Kirası
Diter Sabit Masraflar(Amortisınan ve Sigorta gibi)
TOPLAM SABİT MASRAFLAR(TSM)(24+25+26)
TOPLAM ÜRETİM MASRAFLARI(TÜM)(23+27)
Bir Dekardan Alınan Ürün Miktarı (Verim)
Bir Dekardan Alınan Yan Ürün Miktarı (Verim)
Ürünün Salı; Fiyatı (TL/Kg.)
Yan Ürünün Satış Fiyatı (TL/Kg.)
Ana Ürdn Geliri (29*31)
Bir Dekardan Elde Edilen Yan Ordu Geliri (30*32)
Bir Dekardaki Gayri San Üretim DeÛeri (GSÜD) (29*31+30*32)
Bir Dekardan Elde Edilecek Ürün İçin Yapılan Masraf Toplamı (28-34)
Bir Kg ÜrdnDn Maliyeti (36/29)
Bir Dekardan Elde Edilen Brüt Kar (GSÜD-TDM)
Bir Dekardan Elde Edilen Net Kar (GSÜD-TÜM)
2.815.200
16.000.000
0
18.815.200
112.655.200
61
0
1.700.000
0
103.700.000
0
103.700.000
112.655.200
1.846.807
9.860.000
-8.955.200
2.320.815
21.900.000
0
24.220.815
101.581315
60
0
1.700.000
0
102.000.000
0
102.000.000
101.581.315
1.693.022
24.639.500
418.685
3,20
24,95
0,03
28,18
134,78
70,69
0
1,73
0
122,22
0
122,22
134,78
1,91
15,63
-12,56
Kaynak: TKB
B.8. HAŞHAŞB.8.1. Dünya'da Haşhaş
Papaver somniferum L tek yıllık bir kültür bitkisidir. Ekiminden üretimine ve satışına kadaryasal olarak ile izlenen haşhaş, asıl olarak en önemli ilaç hammaddesi olan alkojoidleri içinyetiştirilmektedir. Kapsüllerinde bulunan, özellikle morfin, papaverin, tebain ve kodein gibialkaloidler tıbbi ve ticari değeri olan önemli ilaç hammaddeleridir.
Haşhaş tohumunda içerdiği % 44-50 oranında yağ ile de aynı zamanda bir yağ bitkisidir.Yağı % 60-65 oranında linoleik asit ve % 18 oleik asit içermektedir. Yağı yemeklik yağ olarakkullanıldığı gibi, boya, sabun ve kozmetik sanayinde de kullanılmaktadır.
Karbonhidrat ve kalsiyumca zengin gri-mavi, san, beyaz, kahve ve pembe renklerdekihaşhaş tohumları çok eski zamanlardan beri insan beslenmesinde enerji kaynağı olmuştur. Alkoloidiçermeyen tohumlan, pasta ve çöreklerde kavrulup ezilerek yada doğrudan çeşni vermek amacıylakullanılmaktadır. Küspesi içerdiği % 20-30 protein ile değerli bir hayvan yemidir. Özelliklebüyükbaş hayvan beslenmesinde öneme sahiptir.
Haşhaş Akdeniz ülkelerinden Asya'ya doğru yayılmıştır. Haşhaş kapsülünde yirmi kadaralkaloid daha bulunmaktadır. Bunların en önemlileri tebain, kodein ve papaverin'dir.
Dünyada, Birleşmiş Milletler Teşkilatı denetiminde yasal olarak Türkiye, Hindistan,Avustralya, Fransa, İspanya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti ile son yıllarda Çin'de haşhaş ekimiyapılmaktadır. Türkiye ve Hindistan Birleşmiş Milletler Teşkilatınca geleneksel haşhaş üreticisiülkeler olarak kabul edilmektedir.
2003-2005 döneminde dünya haşhaş ekim alanı, üretim ve verimdeki gelişmeler Çizelge22'de verilmiştir. 2005 yılında bir önceki yıla göre ekim alanında değişim olmamakla birlikteortalama verimdeki yaklaşık % 32 oranındaki azalmadan dolayı üretimde de aynı oranda bir azalmagörülmektedir.
- 2 2 1 -
Çizelge 22. DOnya Haşhaş Ekim Alanı (Ha), Oretim (Ton) ve Verim (Kg/Da)
HAŞHAŞ
DÜNYA
2003/2004EkimAlanı(Ha)
168.319
Üretim(Ton)
88.892
Verim(Kg/Da)
52,81
2004/2005EkimAlam(Ha)
174.638
Üretim(Ton)
88.551
Verim(Kg/Da)
50,71
2005/2006 (tahmini)EkimAlanı(Ha)
174.581
Üretim(Ton)
60.135
Verim(Kg/Da)
34,45
Kaynak: FAO
B.8.2. Türkiye'de Haşhaş
Haşhaş bir yağ bitkisi olmakla birlikte ülkemizde tıbbi amaçla yetiştirilmekte ve tarımı çokeski yıllardan beri yapılmaktadır. 1933 yılma kadar haşhaş ekim alanları ve afyon üretimibakımından herhangi-bir engel bulunmamaktaydı. Karadeniz ve Ege kıyılarının bir kısmı hariç tümAnadolu'da haşhaş yetiştirilmekteydi. Haşhaş ekim alanları 1933 yılında 2253 sayılı Kanunlakontrol altına alınmış ve haşhaş ekimi 14 il ile sınırlandırılmıştır. 1938 yılında 3491 Sayılı KanunlaToprak Mahsulleri Ofisi kurulmuş ve tüm yetkiler bu kuruma devredilmiştir. 1971 yılma kadarbitkisel yağ üretimini artırmak amacıyla bazı illerde tohum üretimi için haşhaş ekimine izinverilmiştir. 1971 yılında ise 2654 sayılı hükümet kararnamesiyle haşhaş tarımı ülkemizdeyasaklanmıştır. Üretime 1974 yılında tekrar izin verilmiş ancak kapsül çizimi yasaklanmıştır.
1981 yılında Afyon Bolvadin'de kurulan alkoloid fabrikasında çizilmemiş kapsüllerişlenmeye başlanmıştır. Bolvadin alkoloid fabrikası yıllık 20 bin ton kuru haşhaş kapsülü.işlemekapasitesine sahip olup, dünya yıllık ihtiyacının % 35'ini karşılayacak seviyededir.
Halen ülkemizde 10 ilin tamamında ve 5 ilin ise bazı ilçelerinde haşhaş tarımıyapılmaktadır. Afyon, Burdur, İsparta, Karaman, Amasya, Çorum, Tokat, Uşak, Denizli ve Kütahyaillerinin tamanunda; Ankara, Balıkesir, Eskişehir, Konya ve Manisa illerinin bazı ilçelerinde haşhaştanım yapılmaktadır.
Türkiye'de yıllara göre haşhaş ekiliş alanı, üretim ve verim değerleri Çizelge 23'deverilmiştir. Bakanlar Kurulunca haşhaş ekimine müsaade edilen yerlerde Toprak Mahsulleri OfisiGenel Müdürlüğü'nce yapılan planlama çerçevesinde Birleşmiş Milletler Teşkilatınca ülkemizeverilen 700.000 dekar limit dahilinde haşhaş ekimi ve çizilmemiş kapsül üretimi yaptırılmaktadır.
Çizelge 23. TOrkiye Haşhaş Ekim Alanı (Ha). Üretim (Ton) ve Verim (Kg/Ha)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
EKİM ALANI(Ha)
11.942
29.681
49.207
87.194
27.555
45.836
50.741
99.43!
30.343
ÜRETİM(Ton)
5.346
10.948
27.964
31.332
11.564
21.436
19.000
52.000
17.809
VERİM
(Kg/Ha)
448
369
568
359
420
468
374
523
587Kaynak: TÜİK
— 222 —
Haşhaş tohumunun çok az bir kısmı üreticiler tarafından tohumluk olarak ve yöreye hasyiyeceklerde kullanılmak üzere ayrılmakta, geriye kalan büyük kısmı da yağı çıkartılmak üzerehaşhaş yağı işleme tesislerine satılmaktadır. Haşhaş yağının gıda olarak tüketimi yok denecek kadarazdır. Afyon ilinde 350 ton kapasiteli 7 adet haşhaş yağı işleme tesisi bulunmaktadır. Haşhaş yağıözellikle boya sanayinde, tohumlan ise unlu mamullerde ve kozmetik sanayinde kullanılmaktadır.
Ülkemizde haşhaş tohumu uyuşturucu madde içermediğinden, serbest piyasada işlemgörmektedir. Ancak haşhaş tohumunun üreticinin elinde kalmaması ve değer fiyatının altındasatılmaması amacıyla 1988 yılından itibaren Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) haşhaş tohumudestekleme alımıyla görevlendirilmiştir. 1988 yılından bu yana haşhaş tohumu için TMO'ca alımfiyatı ilan edilmesine rağmen, serbest piyasada haşhaş tohumu fiyatlannın yüksekliği nedeniyle,üretilen tohumlar piyasaya satılmaktadır (TMO).
C. DÜNYA'DA VE TÜRKİYE'DE YAĞLI TOHUM VE BİTKİSEL YAĞLARA İLİŞKİNFİYATLAR
Dünya soya, ayçiçeği ve kolza tohumu 1996-2005 yılı fıyatlan Çizelge 24'te ve grafiğiGrafik l'tc verilmiştir. Fiyatlar 2001 yılından 2004 yılına kadar artma 2004 yılında ise azalmaeğilimi göstermiştir.
Çizelge 24 Dünya Yağlı Tohumlar Fiyat Çizelgesi
DÜNYA YAĞU TOHUMFİYATLARI (VTON)
Soya, Brezilya, O F Rotterdam
YaHlık Ayçiçeği. CİF Avrupa
Kolza/Kanola, O T Hamburg
1996/97
311
266
284
1997/98
263
309
296
199499
206
237
227
1999/00
208
214
190
2O00/D1
200
219
202
2001/02
200
287
220
2002/D3
242
285
284
2003/04
317
321
317
2004/D5
266
313
262
2005/06
238
276
268
Kaynak: DTM, 2006
Grafik 1. Dünya Yağlı Tohumlar Fiyat Grafiği
DÜNYA YAĞU TOHUM FtYATLARI (VTON)
1996/97 1997/98 1998/99 1999/00 2(XXV01 2001/02 2002/03 2003/04 2004/05 2005/06
270
250
210
170
•Soya, Brezilya, CİF Rotterdam ' Yağlık Ayçiçeği, CİF Avrupa • Kolza/Kanola, CİF Hamburg !
Kaynak: DTM, 2006
Dünya soya, ayçiçeği, kolza ve palm yağı 1996-2005 yılı fıyatlan Çizelge 25' te ve grafiğiGrafik 2'de verilmiştir. Fiyatlar 2000-2004 yıllan arasında artış göstermekte, 2004' ten sonra artışve azalışlar dar bir aralıkta seyretmektedir.
- 2 2 3 -
Çizelge 25 Dünya Bitkisel YaŞ FiyatlanDÜNYA BİTKİSEL Y AÖ
FİYATLARI (VTON)
Soya Yağı FOB RotterdamArclcelc Yaü FOB RotterdamKolza Yafc FOB RotterdamRBD Palm Yafc FOB Malezya
1996/"»7
536545539525
1997/98
633730637605
1998/99
4835604824*1
1999/00
355413359
• 315
2000/D1
336428372244
2001^)2
412587451341
2002/03
537592589420
2003/D4
633663670
481
2004/05
545703660392
2005/06
547606728398
Kaynak: DTM, 2006
Grafik 2. Dünya Bitkisel Yağ Fiyatları
DÜNYA BİTKİSEL YAĞ FİYATLARI (VTON)
1996/97 1997/98 1998/99 1999/00 2000/D1 2001/02 2002/03 2003/04 2004/05 2005/D6
-Soya Yağı FOB RotterdamKolza Yağı FOB Rotterdam
Ayçiçek Yağı FOB Rotterdajo- » RBD Palm Yağı FOB Malıuezft
Kaynak: DTM, 2006
Çizelge 26. Ayçiçeği Fiyatlan ( TL/Kg)
Yıllar
2002
2003
2004
2005 (YTL)
Trakya BirlikAlım Fiyatı
460.000
485.000
515.000
0,505
Verilen PrimMiktarı
85.000
110.000
135.000
0,175
Toplam
545.000
595.000
650.000
0,68
Kasnak: Trakya Birlik, 2006
Çizelge 27. AyçiçeğiYILLAR
1984-1989
1990-1994
1995-1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Buğday Fiyatları (TL/Kg) ve PariteEylül Ayı Ayçiçek
Alım Fiyatı
281
3.677
71.600
165.000
370.000
460.000
485.000
515.000
505.000
Temmuz Ayı 2.Sınıf Buğday Alım
Fiyatı135
1.595
36.650
92.000
150.600
211.600
330.000
33O.0OC
337.00q
Parite
2,30
2,11
2,04
1,79
2,46
2,17
1,47
1,56
1,50
Kaynak: Trakya Birlik, 2006
— 224 —
Çizelge 28. Ayçiçeğinde Dekara Verimlere GBre Üretici Maliyeti (Kg/TL) Ve %30 Kar PayıHesaplanmış Defteri
Yıllar
2002Kar2003Kar2004Kar2005Kar
140
468.957609.644541.571704.042645.750839.475
0,680,88
İSO
437.693569.001505.467657.107602.700783.510
0,640,83
160
410.337533.438473.875616.037565.030734.539
0,600,78
170
386.200502.060446.000579.800531.795691.333
0,560,73
180
364.744744.167421.222547.589502.250652.925
0,530,69
190
345.547449.211399.053518.769475.820618.566
0,500,65
200
328.270426.751379.100492.830452.025587.632
0,480,62
Kaynak: Trakya Birlik, 2006
D. YAĞLI TOHUMLAR VE BİTKİSEL YAĞLAR DIŞ TİCARETİ
Ülkemizde yağlı tohum üretiminin yetersizliği, yağlı tohumların içerdiği yağ oranının, veham yağ kalitesinin düşük olması ithalatı zorunlu kılmaktadır.
Son beş yıllık döneme bakıldığında, ülkemizde yağlı tohum ve bitkisel yağ ithalatınınortalama olarak toplam ithalatın yaklaşık % Tini oluşturduğu görülmektedir. Rakamsal olarak da,1996 yılında yaklaşık 664 milyon dolar olan yağlı tohum ve bitkisel yağ ithalatı 2005 yılında 1.257milyon dolara yükselmiştir.
Buna karşılık, yağlı tohum ve bitkisel yağ ihracatımız 1996 yılında 240 milyon dolar iken2005 yılında 462 milyon dolara ulaşmıştır.
Çizelge 29. Türkiye Yağlı Tohum ve Bitkisel Yag İthalatı ($)
YİLLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
YAĞLİ TOHUMİTHALATI
250.354.591
259.239.697
304.243.131
218.561.830
233.061.219
133.460.409
223.447.087
424.905.089
469.246.187
623.776.992
BİTKİSEL YAĞİTHALATI
413.936.676
478.768.709
431.409.680
364.583.295
303.282.791
276.042.017
343.785.488
418.767.196
434.842.934
633.293.574
TOPLAM
664.291.267
738.008.406
735.652.811
583.145.125
536.344.010
409.502.426
567.232.575
843.672.285
904.089.121
1.257.070.566Kaynak: DTM, 2006
Çizelge 30. Türkiye Yağlı Tohum ve Bitkisel Yafi İhracatı (S)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
YAĞLI TOHUMİHRACATI
22.893.087
29.477.695
32.4(1.062
35.666.396
22.828.985
29.428.698
26.294.542
47.899.815
50.688.422
59.512.954
BİTKİSEL YAĞİHRACATI
217.692.245
265.744.345
233.756.066
249.578.176
95.885.653
178.883.728
91.795.164
247.171.3U
201.777.951
402.864.203
TOPLAM
240.585.332
295.222.040
266.217.128
285.244.572
118.714.638
208.312.426
118.089.706
295.071.127
252.466.373
462.377.157
Kaynak: DTM, 2006
- 2 2 5 -
Yağlı Tohumlar
Çizelge 31 ve Çizelge 32'de görüldüğü gibi 2005 yılında toplam 623 milyon dolar olanyağlı tohum ithalatımızın; % 52,7'sini soya, % 25,9'unu ayçiçeği, % 10,3'ünü ise susam tohumuoluşturmuştur. Grafik 3'e bakıldığında 2001 yılından itibaren yağlı tohum ithalatımızda sürekli birartışın olduğu görülmektedir.
Çizelge 31. Türkiye Yafth Tohum İthalatı
Kaynak DTM, 2006Grafik 3-1996-2005 Yağlı Tohum İthalatı (Kg/$)
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
KG
826.646.124
912.544.440
1.131.625.155
920.080.523
1.154.392.088
578.123.017
867.896.088
1.443.692.407
1.337.728.891
1.964.293.446
S
250.354.591
259.239.697
304.243.131
218.561.830
233.061.219
133.460.409
223.447.087
424.905.089
469.246.187
623.776.992
1996-2005 YAGU TOHUM İTHALATI
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
-KG'
Kaynak: DTM, 2006
Çizelge 32. Türkiye Yağlı Tohum İthalatı
MADDE ADI
SOYA
AYÇİÇEĞİ TOHUMU
SUSAM TOHUMU
YER FISTIĞI
PAMUK TOHUMU
REP-KOLZA
KETEN TOHUMU
KENEVİR TOHUMU
PALM MEYVESİ VE ÇEKİRDEĞİ
DİĞERLERİ
TOPLAM
2001
S
67.386.583
42.706.560
18.230.169
401.141
3.996.370
406.349
12.752
215.243
43.173
62.069
133.460.409
%
50,5%
32,0%
13,7%
03%
3,0%
03%
0,0%
0,2%
0.0%
0,0%
100.0%
2002
S
139.613.537
42.008.275
33.670.326
33.726
7.155.672
82.883
19.145
362.590
0
500.933
223.447.087
%
«2.5%
18,8%
15,1%
0,0%
3.2%
0,0%
0.0%
0,2%
0.0%
0,2%
100,0%
2003
S
226.524.867
153.335.246
43.120.804
237.105
713.117
56.377
32.762
363.818
0
518.993
424.905.089
%
53.3%
36,1%
10,1%
0.1%
0,2%
0,0%
0.0%
0,1%
0,0%
0.1%
100.0%
2004
S
226.827.629
157.375.993
59.037.024
3.577.720
19.576.018
1.577.595
158.811
229.500
0
885.897
469.246.187
%
4 8 3 %
33.5%
12,6%
0,8%
4,2%
0,3%
0,0%
0,0'/,
0,0%
0,2%
100,0%
2005
S
328.533.229
161.759.061
64.331.991
24.896.736
21.271.303
18.197.462
1.609.948
603.247
0
2.574.015
623.776.992
%
52,7%
25.9%
10.3%
4,0%
3,4%
2,9%
0,3%
0,1%
0.0%
0,4%
100,0%
Kaynak: DTM, 2006
- 2 2 6 -
Ayçiçeği: Ülkemiz yağlı tohum açığı dikkate alınarak üretimi prim sistemi ile artırılmayaçalışılan ayçiçeği tohumunun üretim döneminde, özellikle Karadeniz'e komşu ülkelerden yapılanithalatın üretimi olumsuz yönde etkilemesinin önlenmesini ve Yağlı Tohum Tanm SatışKooperatifleri Birlikleri'nin dışında sanayici ve tüccarında yerli ürünü almalarını sağlamak üzere,1206.00.91.99 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlu (G.T.I.P) yağlık ayçiçeği tohumunda uygulanan% 20 oramndaki gümrük vergisinin hasat dönemi öncesi Dünya Ticaret Örgütü tarife taahhüdümüzseviyesi olan % 27'ye yükseltilirken, düşük fiyat beyanlarının önlenmesini teminen de1206.00.91,99 G.T.l.P'li yağlık ayçiçeği ithalatında asgari 75 Avro/Ton, 1512.11.91 G.T.I.P'li hamayçiçeği ithalatında ise 200 Avro/Ton gümrük vergisi uygulaması getirilmiştir (DTM).
6/12/2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2005/9662 sayılı Karar ile de söz konusugümrük vergileri DTÖ üyesi olmayan ülkeler için ayçiçeği tohumunda % 36 en az 100 Avro/Ton,ham ayçiçeği yağında ise % 54 en az 300 Avro/Ton olarak belirlenmiştir (DTM).
Ülkemiz ayçiçeği ithalatı ve ihracatına ilişkin tablolar aşağıda sunulmuştur.
Çizelge 33. Son 10 Yıllık Ayçiçeği İthalatı
YILLAR19961997199819992000
20012002
20032004
2005
KG
642.353.805564.430.290678.476.772
483.890.273
523.903.066
182.727.832129.108.022
540.851.802
481.702.725
491.325.178
S
183.555.131141.416.241
178.517.671
119.484.888
103.323.58342.706.560
42.008.275
153.335.246
157.375.993
161.759.061Kaynak: DTM, 2006
Grafik 4. 1996-2005 Ayçiçek Tohum İthalatı (Kg/$)
1996-2005 A YÇİÇtK TOHUMU tTHAlATI
" \ - ^
' ^ /\ /
\ /
199i 1997 1998 1999 2000 2001 2002 200} 2004
K G — S
2005
700.000.000«00.000.000500.000.000400.000.000300.000.000200.000.000
100.000.000
Kaynak: DTM, 2006
- 2 2 7 -
Çizelge 34. Ayçiçek Tohumu İhracatı
YILLAR1996199719981999200020012002200320042005
KG
2.573.5182.610.8412.895,1073.272.0232.120.531
13.472.0202.318.5174.269.0464.489.0198.128.450
$
5.080.3228.538.0549.080.3508.041.7914.850.180
35.590.6973.713.2998.406.248
10.500.48616.914.279
Kaynak: DTM, 2006
Soya: 11/3/2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2006/10128 sayılı Kararname ile soyafasulyesinde uygulanan gümrük vergisi % O'dan % 10'a; soya küspesinde uygulanan gümrükvergisi ise % 8'den % 13,5'e yükseltilmiştir.
Dış ticaret istatistiklerinin incelenmesinden, 2005 yılında soya ithalatının bir önceki yılagöre % 65 oranında artarak 682.000 tondan 1.154.000 tona, soya yağı ithalatının % 153 oranındaartarak 75.300 tondan 191.000 tona, soya küspesi ithalatının ise % 8 oranında artarak 465.000tondan 501.000 tona yükseldiği görülmektedir. 2001 yılında soya, yağı ve küspesi için ülkemizden208 milyon dolarlık döviz çıkışı gerçekleşirken, 2005 yılında anılan ürünlerin ithalatı için 559milyon dolar ödenmiş olup, bu değer 3,4 milyar dolarlık toplam tanm ürünleri ithalatımızın% 16'sını oluşturmuştur. Soya ithalatında görülen söz konusu artışta; anılan ürünün dünyafîyatlannda görülen düşüş eğilimi ile gümrüklü ithal maliyetindeki avantajın ve soya yağınınbiyodizel üretiminde yaygın olarak kullanılmaya başlanmasının etkisi olduğu tahmin edilmektedir.
Çizelge 35. Türkiye Soya İthalatıYILLAR
1996199719981999200020012002200320042005
KG
149.254.181241.808.411285.192.918353.266.641386.707.598321.251.915612.497.448831.453.564681.964.245
1.154.504.228
S
46.266.15380.766.51378.466.47874.464.52582.938.97567.386.583
139.613.537226.524.867226.827.629328.533.229
Kaynak: DTM, 2006
- 2 2 8 -
Grafik 5.1996-2005 Türkiye Soya İthalatı (KgfS)
1996-2005 YILLAR] SOYA İTHALATI
1.400.000:000
1.200.000.000
1.000.000.000
800.000.000
600.000.000
400.000.000
200.000.000
0
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
-KG-
Kaynak: DTM, 2006
Soya, yağı ve küspesinde meydana gelen ithalat artışı yerli üretimi artırılmaya çalışılanözellikle ayçiçeği tohumu ve yağı ile yem sektöründe mısır başta olmak üzere diğer yem bitkileritalebinin daralmasına yol açmaktadır. Nitekim, ayçiçeği tohumu ve yağında yapılan gümrük vergisidüzenlemelerine rağmen, 2005-2006 kampanya döneminde 477 bin tonluk ayçiçeği alımı yapanTrakya Birlik'in ancak 112.000 tonluk satış gerçekleştirebildiği, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin isehalen 2004 yılına ait mısır stoklarını dahi eritmede sıkıntı yaşadığı görülmektedir.
öte yandan, söz konusu vergi düzenlemesinin kanatlı yem maliyetleri üzerindeki etkisininanaliz edilmesi neticesinde, soya ve küspesindeki S'er puanlık talebin mısıra kaydığı varsayıldığındamaliyet artışının sıfıra yakın olduğu; karma yem rasyosunun değişmediği varsayıldığında isemaliyet artışının % 2,9'la sınırlı kaldığı tespit edilmiştir.
Bu çerçevede, söz konusu gümrük vergisi düzenlemesiyle, soya ve küspesinde yapılan vergiartışı ile soya üretimine 240 YTl/Ton prim ödemesi yapılacağının açıklanması hususu da dikkatealınarak, yerli soya ve ayçiçeği tohumu üretimine destek verilmesi, özellikle düşük ithal maliyetlisoya ve soya küspesi ithalatı nedeniyle ayçiçeği, mısır ve diğer yem bitkilerinin pazarlanmasındayaşanan sorunların giderilmesine katkı sağlanması, yağ ve yem sektörlerinde yerli ürünkullanımının teşvik edilmesi ve gümrük vergisinden dolayı oluşan rekabet farklılığınınönlenebilmesi amaçlanmıştır (DTM).
Palm: Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde, ilgili kurum ve kuruluşlar ileüniversiteler, üreticiler, üretici birlikleri, sanayiciler, sivil toplum örgütleri ve sektörün diğermensuplarının da katılımıyla, 10-11 Haziran 2005 tarihlerinde Edirne'de gerçekleştirilen YağlıTohumlu Bitkiler Zirvesi'nde, yağlı tohumlu bitkilerin üretiminde başarıya ulaşmak için ülkemizdeüretilen bitkisel ham yağlara ikame olarak kullanılan ve ithalatı giderek artan palm yağlannauygulanan gümrük vergilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönünde bir karar alınmıştır.
Yağlı Tohumlu Bitkiler Zirvesi'nde alınan kararlar da göz önünde bulundurularak; margarinsanayi ile şekerleme, çikolata ve pastacılık sektöründe kullanılması halinde, palm yağı ithalatındagümrük vergisinin % 15 olarak uygulanması ve diğer bitkisel yağlara kıyasla daha düşük birimfiyatlı olmasından dolayı oluşabilecek ithalat baskısının yerli pamuk ve ayçiçeği üretimini olumsuzyönde etkilemesinin önüne geçilebilmesi, bütün bitkisel yağlı tohumlar, bunların ham ve rafineyağlan ile küspelerinin ithalatında uygulanan gümrük vergilerinde hammadde-mamul koruma
- 2 2 9 -
dengesinin sağlanması, bitkisel yağlann kendi içerisinde de rekabet dengesi oluşturulması amacıyla,palın yağlarının ithalatında uygulanan gümrük vergilerinde düzenlemeye gidilmiştir.
Malumları olduğu üzere, 31/8/2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar KuruluKaran uyarınca, üretimleri iç piyasa ihtiyacını karşılayacak seviyede bulunan buğday, çavdar, arpa,mısır, dan gibi hububat ürünleri ile ülkemizdeki ayçiçeği tohumu üretimine destek verilmesi,üretimin artınlması ve devamının sağlanması amacıyla da ayçiçeği tohumu, ham ayçiçeği yağı veküspelerde uygulanan gümrük vergilerinde artışa gidilmiş, bunun yanı sıra ithalatında sürekli artışgörülen ve ülkemizde üretilen bilhassa pamuk yağı ve ayçiçeği yağının talebini daraltaraküretimlerini olumsuz etkilemeye başlayan palm yağında, margarin sanayi ile şekerleme, çikolata vepastacılık üretiminde hammadde olarak kullanılması kaydıyla nihai kullanım mevzuatı kapsamında% 15 olarak uygulanan gümrük vergisi, diğer amaçlı palm yağlan ve bitkisel yağlarda olduğu gibi% 31,2'ye yükseltilmiştir.
Palm yağı ithalatı istatistikleri incelendiğinde, insan gıdası olarak kullanıma uygun palmyağı ithalatının 2002 yılında yaklaşık 100 milyon dolar iken 2004 yılında 210 milyon dolaraulaştığı, 2005 yılında ise 269 milyon dolar olarak gerçekleştiği görülmektedir.
Söz konusu düzenleme ile, margarin sanayi ile şekerleme, çikolata ve pastacılık sektöründekullanılması halinde ithal edilen palm yağının gümrük vergisi, diğer palm yağlan ve sıvı yağlann(mısır, soya, pamuk) ithalatında da uygulanan (ayçiçeği yağı ithalatında %36) ve Dünya TicaretÖrgütü pazara giriş tarife taahhüdü seviyesi olan % 31,2'ye yükseltilerek gümrük vergisindendolayı oluşan rekabet farklılığının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Margarinin gümrük vergisinin % 46,8 olduğu nazara alınarak girdilerinin % 31,2-36oranında gümrük vergisine tabi olmasının (bu suretle margarinin ortalama % 15 efektif korumasağlanmaktadır) tarife sistematiğine de uygun olduğu düşünülmektedir.
Margarin sanayinde mamul ürünün özelliği ve üretim teknikleri bakımından asgari % 15-20oranında palm yağı kullanılması gerekmekle birlikte, bu oranın üzerindeki kullanım miktarları isemamul ürünün kullanılacağı sektör de dikkate alınarak, palm yağı ve diğer bitkisel yağlann (pamuk,soya ve ayçiçeği) fiyatlanna göre belirlendiği malumdur. Diğer taraftan, içeriğindeki palm yağımiktarı arttıkça margarinin erime noktasının artacağı ve margarin üretimi ile ilgili mevzuatçerçevesinde "en yüksek erime noktası" şartının sağlanması gerekirken ülkemizde % 70 oranındapalm yağı kullanılan margarin üretiminin düşük olduğu bilinmektedir.
Palm yağı ithalatında yapılan gümrük vergisi düzenlenmesi neticesinde, margarin sanayindeortalama % 40 oranında palm yağı kullanıldığı varsayıldığında, bahse konu vergi artışının margarinüretiminde % 2,9 oranında ek maliyet artışı getireceği, en yüksek oranda (% 70) palm yağıkullanılması halinde ise maliyet artışının en fazla % 6,5 oranında olacağı, pastacılık, şekerleme veçikolata üretiminde ise ana girdinin margarin olmamasından dolayı maliyet artışının bu sektörlereyansımasının çok daha az olacağı düşünülmektedir. Öte yandan, söz konusu maliyet artışına karşın,vergi artışının, palm yağına olan fiyat kaynaklı talebin yerli pamuk ve ayçiçeği yağına kaydmlmasıamaçlanmıştır.
Diğer taraftan, rafine olarak ülkemize giren palm yağının fazla bir işleme faaliyetine tabitutulmaksızın sanayide kullanılmasından dolayı, palm yağı ithalatı ülkemize katma değerkazandırmamaktadır. Ancak, palm yağmda gerçekleştirilen gümrük vergisi düzenlemesineticesinde, talebin bilhassa pamuk ve ayçiçeği yağına kaydınlması durumunda ise pamuk veayçiçeği üretiminin artacağı, buna bağlı olarak da ülkemizde atıl durumda bulunan kırma verafinasyon sanayinin çalışarak, katma değer ve istihdam açısından ülkemize çok daha fazlaekonomik getiri sağlayacağı mütalaa edilmektedir (DTM).
- 2 3 0 -
KOspe: Ham yağ ve küspe ithalatı yerine, yağlı tohum ithalatının cazip hale getirilerek,ülkemizde kurulu yağlı tohum işleme sanayinin atıl kapasitesinin çalışmasını ve katma değerinülkemizde kalmasını teminen, ithalatlarında sürekli artış görülen ve Ocak-Haziran döneminde% 0-2, Temmuz-Aralık döneminde % 4-6 gümrük vergisi uygulanan küspelerde dönemsel vergiuygulamasına son verilerek, söz konusu gümrük vergisi oranlarının 23.04 G.T.I.P'li soyaküspesinde % 8'e, 2306.10-49 G.T.t.P'li pamuk, keten, ayçiçeği ve rep-kolza küspelerinde ise%11,5-13,5'e yükseltilmiştir.
Soyada uygulanan gümrük vergisi ise soya fasulyesinde yapılan vergi artışına paralel olarakhammadde mamul dengesinin korunmasını teminen % 13,5'e yükseltilmiştir.
Yağlı tohumlu bitkiler, ham yağ ve küspelerinde yapılan vergi artışları ile ülkemiz yağlıtohumlu bitki üretiminin korunması ve devamının sağlanması ve döviz kurlarındaki düşüşten dolayımeydana gelebilecek ithalat baskısı sonucunda düşük maliyetli ithalatın söz konusu ürünlerinpazarlanmasında meydana getirebileceği olumsuz etkinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bubağlamda, özellikle ayçiçeği tohumu ve yağı ile palm yağında vergi artışına gidilmiş olup buürünlerin ithalatı yerine talebin yerli ürüne kaydınlmasına çalışılmıştır. Bunun yanı sıra ayçiçeğitohumu ve yağında tanm ürünlerinde ilk defa asgari vergi uygulamasına gidilerek düşük kıymetbeyanı sonucu oluşabilecek ithalat baskısının ve vergi kaybının önüne geçilmiştir (DTM).
Bitkisel Yağlar
Ülkemizin son on yıllık bitkisel yağ ithalatını incelediğimizde; 1996 yılında 414 milyondolar olan bitkisel yağ ithalatının 2005 yılında 633 milyon dolara yükseldiğini görmekteyiz.
2005 yılında 633 milyon dolar olan bitkisel yağ ithalatımızın % 32,3'sini palm yağı,% 21,3'ünü ayçiçeği yağı, % 16,7'sini soya yağı, % 14,1'ini de mısır yağı oluşturmaktadır.
Diğer taraftan; bitkisel yağ ihracatımız da 1996 yılında 23 milyon dolar iken 2005 yılında 59milyon dolara yükselmiştir.
Ülkemizin bitkisel yağ ithalat ve ihracat rakamlarına ilişkin tablo ve grafikler aşağıdagösterilmiştir.Çizelge 36. Türkiye 2001-2006 Bitkisel Vag İthalatı
Kaynak: DTM, 2006
MADDE ADI
PALM YAĞI
AYCİCEKYAGI
SOYA YAĞI
MISIR YAĞI
PALM ÇEKİRDEĞİ YAĞI
HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI
REP/KOLZA YAĞI
PAMUK TOHUMU YAĞI
KETEN TOHUMU YAĞI
ZEYTİN YAĞI
SUSAM YAĞI
YER FISTIĞI YAĞI
DİĞERLERİ
TOPLAM
2001
S
18.089.723
62.792.080
56.246.308
39195.518
21.588.601
3.693.721
4.9:8.382
296.306
524.372
28.379
0
6.577
68.622.050
276.042.017
%
6,6%
22,7%
20,4%
K.2%
' . 8 %
IJ%
1,8%
0,1%
'.1%
1.0%
(.0%
'..0%
24.9%
ıoo.ov.
2002
S
26.103.046
52.105.952
71.918.554
61.936.381
30.323.089
5.555.298
7.260.487
12.383
2.382.666
3.555.022
18.878
14.088
82.599.644
343.785.481
%
7,6%
15,2%
20,9%
18,0%
8,8%
1,6%
2,1%
0,0%
0,7%
1,0%
0,0%
0,0%
24,0%
100.0%
2003
S
38.454.573
54.089.376
72.800.799
68.810.551
39.009.427
5.993.311
5.831.918
1.602
4.267.695
1.939.813
23.192
28.229
127.516.710
418.767.196
%
9,2%
12,9%
17.4%
16,4%
9.3%
1,4%
1,454
0,0%
1,0%
0.5%
0.0%
0,O%
30,5%
100,0%
2004
S
173.479.964
50.604.608
47.608.732
67.427.339
60.749.032
7.640.896
2.026.532
2.434
5.136.332
90.480
11.259
16.718
20.048.608
434.842.934
%
39,9%
11.6%
10.9%
15,5%
14,0%
1,8%
0,5%
0,0%
U S
0,0%
0,0%
0,0%
4,6%
100,0%
2005
S
204.837.685
134.929.816
1O5.SO2.31O
89.464.181
66.712.089
9.658.095
6.047.159
3.487.459
3.386.046
233.268
22.779
14.543
8.998.144
6J3.293.574
%
32,3%
21,3%
16,7%
14.1%
10,5%
1,5%
1,0%
0,6%
0,5%
0.0%
0,0%
0.0%
1,4%
100,0%
— 231 —
Çizelge 37.1996-2005 Tttrkiye Bitkisel Yag İthalatı
YILLAR1996199719981999200020012002200320042005
MİKTAR (KG)653.591.192787.135.905643.052.468638.528.481707.753.018715.322.934756.116.911789.427.364714.999.327
1.100.528.530
DEĞER (S)414.131.560478.583.149431.430.701364.842.805305.380.636275.803.675346.804.717420.035.042433.768.989632.651.386
Kaynak: DTM, 2006Grafik 6.1996-2005 Türkiye Bitkisel Yag İthalatı (Kg/$)
1996-2005 BİTKfca YAĞ İTHALATI
1.200.000.000
1.000.000.000
800.000.000
600.000.000
400.000.000
200.000.000
o1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
KG"
Kaynat DTM, 2006
Çizelge 38. TOrkiye 2001-2005 Tttrkiye Bitkisel Yağ İhracatı
MADDE ADI
ZEYTİNYAĞI
AYÇİÇEĞİ TOHIMU YAĞI
MISIR YAĞI
SOYA YAĞI '
PAMUKYAĞI
DİĞERLERİ
TOPLAM
2001
İHRACAT $
135.753.669
26.241.674
9.188.322
762.796
1.148.119
25.478.878
178.883.728
%
75,9%
14,7%
5,1%
0,4%
0,6%
14,2%
100,0%
2002
İHRACAT S
46.849.256
19.935.123
11.001.219
3.344.069
3.467.447
16.591.054
91.795.164
%
51,0%
21,7%
12,0%
3.6%
3,8%
18,1%
100,0%
2003
İHRACATS
163.626.237
32.599.395
15.835.880
15.704.776
12.304.464
16.894.619
247.171.312
%
66,2%
13,2%
6,4%
6,4%
5,0%
6,8*/.
100,0%
2004
İHRACAT $
135.387.098
30.465.678
26.973.412
3.201.177
1.750.386
27.264.501
201.777.951
•/.
67,1%
15,1%
13,4%
1,6%
0,9%
13.5%
100,0%
2005
İHRACAT S
305.347.322
60.323.422
28.094.730
2.727.013
2J15.I64
57.596.409
402.864.203
%
75,8%
15.0%
7,0%
0.7%
0.6%
14,3%
100,0%
Kaynak DTM, 2006
- 2 3 2 —
Çizelge 39. Türkiye 1996-2005 Yağlı Tohum ihracatı
YILLAR
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
KG
19.770.030
21.550.829
20.652.297
30.996.150
19.678.645
32.537.721
24.995.628
44.296.866
35.062.728
31.221.849
$
22.893.087
29.477.695
32.461.062
35.666.396
22.828.985
29.428.698
26.294.542
47.899.815
50.688.422
59.512.954Kaynak: DTM, 2006
Grafik 7.1996-2005 Türkiye Yağlı Tohum thracatı (Kg/$)
1996-2005 YAĞU TOHUM İHRACATI
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
-KG'
Kaynak: DTM, 2006
Çizelge 40. Yağlı Tohum, Bitkisel Yajj ve KOspelerde Uygulanan Gümrük Vergisi
Madde AdıAyçiçeği Tohumu
Soya fasulyesi tohumu
Pamuk tohuma
Rep/Kolza tohumu
Ayçiçeği yağı (ham)
Ayçiçeği yağı (rafine)
Soya yağı
Mısır yağı
Palm yağı
Margarin
Ayçiçeği Küspesi
Soya küspesi
Pamuk küspesi
Mevcut Gümrük Vergisi (%)
36MIN100EUR/Ton7l)
10
10
10
54 MIN 300 EUR/Ton w
50
51,2
31,2
51,2
46,8
13,5'"•'
13,5M
13,5
DTÖ Tarife Taahhüdü (%)
27
23,1
23,4
10
36
67,5
31,2
H,2
31,2
46,8
13,5
13,5
13,5
•": DTÖ Oyesi olan Olkelere 27 MIN 75 EUR/Ton uygulanır.m : DTÖ Oyesi olan Olkelere 36 MIN 200 EUR/Ton uygulanır.( 1 >: Romanya için %0 uygulanır.( 4 ) : AB için %0 uygulanır.
- 2 3 3 -
Çizelge 41. tkili Anlatmalar Kapsamında (Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) ve 1/98 Sayılı Ortaklık Konseyi Karan)İthalatta Uygulanan Tarife Kontenjanları
Ayçiçeği TohumuAyçiçek Yağı (Ham)Soya Yağı (Ham)Soya Yağı (Rafine)Mısır Yağı (Ham)Pamuk TohumuPamuk Yağı (Ham)Rep, Kolza Yağı
AB...
18.000 Ton60.000 Ton2.000 Ton
—1.500 Ton
—10.000 Ton
Bulgaristan25.000 Ton15.000 Ton
——
1.000 Ton—
Romanya10.000 Ton30000 Ton9.300 Ton
————...
Yağlı Tohum ve Bitkisel Yağlarda Dahilde İşleme Uygulamaları
Dahilde İşleme Rejimi; 2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Karan ve bu Kararçerçevesinde yayımlanan 2005/1 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliği'ne istinaden yürütülmektedir.
Söz konusu Rejim çerçevesinde; ihraç ürünlerimize dünya piyasalarında rekabet gücükazandırmak, bu piyasalardaki ihraç pazarlarını geliştirmek, ihracatımızı artırmak ve ihraçürünlerini çeşitlendirmek amacıyla ihracatçılarımızın, dünya piyasa fiyatlarından gümrük muafiyetliolarak hammadde, yardımcı madde, yan mamul, mamul, değişmemiş eşya ile ambalaj ve işletmemalzemeleri ithaline imkan sağlanmaktadır.
Dahilde İşleme Rejiminden yararlanmak isteyen firmaların Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatGenel Müdürlüğü'nden Dahilde İşleme İzin Belgesi (DlİB) almaları gerekmektedir.
DİİB sureleri esas itibariyle 12 ay olmakla birlikte, ihracı taahhüt edilen ürünün niteliğinegöre süreler kısaltılabilmektedir. Örneğin, küp şeker, toz içecek, rafine ayçiçek yağı ve unihracatına ilişkin DİİB süresi 4 ay olarak sınırlandırılmaktadır.
Ülkemiz yağlı tohum ve bitkisel yağ üretim miktarının iç piyasa ihtiyacını bile karşılayacakdüzeyde olmaması ve yüksek maliyetler nedeniyle yerli ürün yağlı tohum ve bitkisel yağlarınkullanılarak ihracat yapılamaması nedeniyle, yağlı tohum işleme ve bitkisel yağ sanayinin kapasitekullanım oranlarının yükseltilmesi, sektörde istihdamın artırılması ve katma değerin ülkemizdekalmasının sağlanması amacıyla Dahilde İşleme Rejimi (DİR) çerçevesinde, ihraç edilecek rafinebitkisel yağ, margarin ve işlenmiş gıda üretiminde kullanılmak üzere Dahilde işleme İzin Belgesikapsamında yağlı tohum ve ham bitkisel yağ ithalatına izin verilmektedir. Bu çerçevede, rafinebitkisel yağ ve margarin sektöründe 2005 yılı itibariyle 225.000 ton ve 195 milyon dolar düzeyindeihracat gerçekleştirilmiştir. En fazla ihracat margarin, rafine mısır yağı, rafine ayçiçek yağı ve rafinebitkisel yağ fraksiyonlarında gerçekleştirilmiştir.
Ayçiçek yağına ilişkin Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) düzenlenirken yerli üretiminolumsuz yönde etkilenmemesine meydan verilmemesini teminen belge süresi 4 aylasınırlandırılmakta, döviz kullanım oram % 20'yi geçmemekte ve belge kapsamında ithalatınyapılmasına sadece Ocak-Ağustos döneminde izin verilmektedir. Diğer bitkisel yağlarda ve yağlıtohumlarda ise DlİB süresi 6 ay olarak uygulanmakta ve yine döviz kullanım oranı % 20'yiaşamam aktadır.
- 2 3 4 -
2004 yılı içerisinde, bitkisel yağ ithalatı için 115 adet Dahilde İşleme İzin Belgesidüzenlenirken, 2005 yılında ise bu sayı 190 adede yükselmiştir. Yağlık tohum ithalatına ilişkinolarak ise 2004 yılında 46,2005 yılında ise 57 adet Dahilde İşleme İzin Belgesi düzenlenmiştir.
Bitkisel yağ ihracat istatistiklerimiz incelendiğinde, 2004 yılı itibariyle toplam 138 milyonS'lik ihracatın 127 milyon S'lık kısmının, 2005 yılında ise toplam 195 milyon S'lık ihracatın 182milyon S'lık kısmı Dahilde İşleme Rejimi kapsamında gerçekleştiği görülmektedir.
Bu itibarla, mevcut üretim miktarı ile iç ve dış piyasa fiyatları dikkate alındığında, bitkiselyağ ihracatımızın önümüzdeki yıllarda da tamamıyla Dahilde İşleme Rejimi uygulamalanna bağlıkalacağı görülmektedir (DTM).Çizelge 42. Ülkemiz Tarafından İmzalanan Serbest Ticaret Anlaşmalan ve Bu Anlaşmalar Kapsamında Bitkisel
Yağlarda Verilen Tavizler
ÜRÜN KODU
y 150710
y 150790
y 151211
I5I4II
ÜRÜN KODU
150710
151211
200190*
ÜRÜN KODU
I5I2II
151521
152190
200110
200190'
ÜRÜN KODU
150710
151211
ÜRÜN KODU
0705
0706
0709
0710*
0711*
0712
AVRUPA BİRLİĞİ
ÜRÜN TANIMI
Soya yağı. ham (01.01-31.08)
Soya yağı, rafine (01.01-31.08)
Ayçiçek yağı, ham (01.01-31.08)
Rep, kolza ve hardal yağı, ham (01.01-31.08)
ROMANYA
ÜRÜN TANIMI
Soya yağı, ham (01.01-31.08)
Ayçiçek yağı, ham (01.01-31.08)
Diğer sebzeler, meyvatar, sert kabuklu meyvalar ve yenilen diğer bitki parçaları (sirkeveya asetik asitle hazırlanmış veya konserve edilmiş)
BULGARİSTAN
ORUN TANıMı
Ham ayçiçeği tohumu veya aspiryağları ve bunların fraksiyonları
Ham mısır yağı ve fraksiyonları
Bitkisel mumlar, bal mumu veya diğer böcek mumlan
Hıyarlar ve kornişonlar (sirke veya asetik asitle hazırlanmış veya konserve edilmiş)
Diğer sebzeler, meyvalar, sert kabuklu meyvalar ve yenilen diğer bitki parçaları (sirkeveya asetik asitle hazırlanmış veya konserve edilmiş)
SURİYE
ÜRÜN TANIMI
Ham soya yağı, sakızı ayrılmış olsun olmasın
Ham ayçiçeği tohumu yağı veya aspir yağı
MISIR
ÜRÜN TANIMI
MaruKLactuca sativa) ve hindiba (Cichorium spp.), taze veya soğutulmuş
havuçlar, şalgamlar, kırmızı pancar, teke sakalı, kok kerevizi, turplar ve benzeriyanilan kökler, taze veya soğutulmuş
Diğer sebzeler, taze veya soğutulmuş (0709.90.31. 39 hariç)
Sebzeler (pişirilmemîş veya buharda veya suda kaynatılarak pişirilmiş), dondurulmuş(O7IO.80.1O hariç)
Geçici olarak konserve edilmiş (örneğin, kükürt dioksit gazı kullanılarak, salamurada,kükürtlü su içinde veya diğer koruyucu eriyikler içinde), fakat bu halleriyle derhalyenilmeye elverişli olmayan sebzeler (0711.20,40 hariç)
Kurutulmuş sebzeler, bOtûn halde, kesilmiş, dilimlenmiş, kırılmış, veya toz halinde,fakat başka şekilde hazırlanmamış
•İşaretli ürün gruplarının alt başlaklannda zeytin veya işlenmiş zeytin yer almaktadır.
"Ortak kola.
KOTA (ton)
60.000 ton
2.000 ton
18.000 ton
10.000 ton
KOTA (ton)
9.300 ton
30.000 ton
Sınırsız
KOTA (ton)
15.000 ton
1.000 ton
100 ton
150 t o n "
KOTA (ton)
200
1.000
KOTA (ton)
6 0 0 "
VERGİ ORANI (V.)
0
%50 indirim
0
0
VERGİ ORANI (•/.)
0
0
0
VERGİ ORANİ (*/.)
%50 ind.
6
0
%50 ind.
VERGİ ORANİ (%)
1)
0
VERGİ ORANİ (•/.)
0
- 2 3 5 -
Çizelge 43. Serbest Ticaret Anlaşmaları Kapsamında Bitkisel Yağlarda Alınan Tavizler
ÜRÜN KODU
I5O91O10
15091090
15099000
15100010
15100090
URUN KODU
07099090
07112000
y 15091000
y15099000
20019029
ÜRON KODU
070990
071080
1)711
1509
2005"
200570
ÜRÜN KODU
07099020
071120
1509
2004»
20049022
20049023
2005*
200570
ÜRÜN KODU
07108010
15091090
20057010
20057090
ÜRÜN KODU
15091090
151219
200110
AB
ÜRÜN TANIMI
Lampant Zeytinyağı
Diğer Saf Zeytinyağı
Diğer Zetinyağları
Ham Zeytinyağı
Diğerleri
İSVİÇRE
ÜRÜN TANIMI
Zeytinler ve kabaklar, taze veya soğutulmuş
Zeytinler, geçici olarak konserve edilmiş, fakat bu halleriyle derhal yenilmeyeelverişli olmayanlar
Saf zeytinyağı, teknik kullanıma mahsus olanlar hariç
Diğer zeytinyağları, (saf olanlar hariç) teknik kullanıma mahsus olanlar hariç
Zeytinler, sirke veya asetik asitle konserve edilmiş veya hazırlanmış
NORVEÇ
ÜRÜN TANİMİ
Zeytinler ve kabaklar
Diğer sebzeler
Geçici olarak konserve edilmiş sebzeler (örneğin; küktlrtdioksit gazkullanılarak salamurada, kükürtlü su içinde veya diğer koruyucu eriyikleriçinde), fakat bu halleriyle derhal yenilmeye elverişli olmayanlar
I
Zeytinyağı ve fraksıyonlan (rafine edilmiş olsun olmasın, fakat kimyasal olarakdeğiştirilmemiş)
Diğer sebzeler (sirke veya asetik asitten baika usullerle hazırlanmış veyakonserve edilmiş) (dondurulmamış)
Zeytinler
İZLANDA
ÜRÜN TANIMI
Zeytinler
Zeytinler
Zeytinyağı ve fraksıyonlan (rafine edilmiş olsun olmasın, fakat kimyasal olarakdeğiştirilmemiş)
Jiğer sebzeler (sirke veya asetik asitten başka usullerle hazırlanmış veyatonservc edilmiş), dondurulmuş:
Zeytin (siyah)
Zeytin (yeşil)
3iğer sebzeler (sirke veya asetik asitten başka usullerle hazırlanmış veya:onserve edilmiş), dondurulmamış
Zeytinler
ROMANYA
ÜRÜN TANİMİ
Diğer sebzeler, dondurulmuş (zeytin)
Zeytin yağı
Zeytin
BULGARİSTAN
CRÜN TANıMı
lafine zeytinyağı
Ayçiçck yağı
ityarlar ve kornişonlar
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (lon)
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
Sınırsız
KOTA (ton)
Sınırsız
Sınırsız
5000
KOTA (ton)
200
500
50
VERGİ ORANI (V.)
%10 indirim
%10 indirim
%5 indirim
%10 indirim
%5 indirim
VERGİ ORANI (%)
%50 indirim
%50 indirim
%50 indirim
%50 indirim
Muaf
VERGİ ORANI (V.)
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
LVERCİ ORANİ (•/.)
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
Muaf
VERGİ ORANI (V.)
8,8
8.8
0
VERGİ ORANİ (•/•)
8.5
0.5
28
- 2 3 6 -
200190
ÜRÜN KODU
151211,19
151521,29
151620
200570
ÜRÜN KODU
15091090
200570
Diğer muhafaza edilmiş sebzeler
İSRAİL
ÜRÜN TANIMI
Ayçiçeği Yağı
Mısır Yağı
Ayçiçeği ve Mısır Yağı Karışımları
Konserve zeytinler
MAKEDONYA
ÜRÜN TANIMI
Zeytinyağı
Zeytinler
KOTA (ton)
500
500
200
500
KOTA (ton)
100
700
28
VERGİ ORANI (%)
9
9
9
% 20 MFN indirimi
VERGİ ORANI (V.)
0
0%
HIRVATİSTAN
ÜRÜN KODU j
2005
URUN KODU
071080*
151219
151590
151620
151710
151790
ÜRÜN KODU
15079091
151211
15121991
151521
1517
ÜRÜN TANIMI
Hamlarımı; veya konserve edilmiş sebzeler
SURİYE
ÜRÜN TANİMİ
Diğer sebzeler, dondurulmuş
Ayçiçeği tohumu yağı ya da aspir yağı, diğer
)iğer katı ve sıvı bitkisel yağ karışımları, diğer
bitkisel katı ve sıvı yağlar ve bunların fraksiyonları
vlargarin
Margarin, diğer
MISIR
ÜRÜN TANIMI
Soya yağı, ambalajlarda yan rafine edilmiş
Ayçiçeği yağı
Ayçiçeği tohumu yağ, ambalajlarda yan rafine edilmişi
Ham mısır yağı vt bunların fraksiyonları
Margarin; bu fasılda yer alan hayvansal veya bitkisel katı ve sıvı yağlann veya
farklı katı veya sıvı yağ fraksiyonlarının yenilen karışımları veya müstahzarları
'İşaretli Örfin gruplarının alt bacaklarında zeytin veya İşlenmiş zeytin yer almaktadır.
KOTAftonl
100
KOTA (ton)
300
5,000
250
500
5,000
KOTA (ton)
0,000
20,000
0,000
000
VERGİ ORANI (%)
0
VERGİ ORANI (%)
0
0
0
0
0
0
VERGİ ORANI (%)
0
0
D
J
I
- 2 3 7 -
E.YAĞLI TOHUMLARDA ÜRETİMDE UYGULANAN DESTEKLEME POLİTİKALARI
Destekleme alımları, devletin bir kuruluşu bu işle görevlendirmesi ve kendi adına alım yapmasınıistemesi şeklinde bir müdahaledir. Bu bağlamda, destekleme alım kapsamındaki ürünlerin; ürünün büyüküretici kitlesini ilgilendirmesi, stratejik öneme sahip olması, üretimin fiyat dalgalanmalarındanetkilenmesi veya o ürünün piyasa fiyatlarında dalgalanma olması gibi özellikleri taşıması gerekmektedir.
Destekleme fiyatları belirlenirken; genellikle maliyet fiyatları, borsa fiyatları, arz talep durumu,gerçekleşen enflasyon ve dünya fiyatları gibi kriterler dikkate alınmıştır.
5 Nisan 1994 tarihinde yürürlüğe giren "Ekonomik önlemler Uygulama Planı" doğrultusunda,destekleme kapsamındaki ürün sayısı ekonomik ve sosyal açıdan önem taşıyan ve geniş üretici kitleleriniilgilendiren 3 ürün grubuna indirilmiştir. Bu ürünler hububat, tütün ve şeker pancarıdır. Ancak şeker vetütün yasasının devreye girmesiyle birlikte bu ürünlerde destekleme alımları bazı koşullara bağlanmıştır.
Birlikler üzerinden devlet adına destekleme alımı yapılması uygulamasına 1994 yılında sonverilmesi ile bu tarihten itibaren Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin yetkili organlarınca belirlenenalım fiyatlarına göre kendi nam ve hesaplarına alım yapmalan hedeflenmiştir. Bu tarihlerde Birliklerinalım dönemlerindeki finansman sıkıntılarının giderilmesi için Destekleme Fiyat istikrar FonuKaynaklarından düşük faizli kredi kullandırılması uygulaması başlatılmıştır.
Ülkemizde yıllar itibariyle bitkisel yağ elde edilen ürünlere yönelik olarak destekleme kapsamındayer alan ürünler aşağıda gösterilmiştir. Özellikle bitkisel yağ sektöründe ağırlıklı olarak kullanılan yağlıtohumlardan pamuk, ayçiçeği uzun yıllar destekleme kapsamında yer almıştır. Yıllar itibari ile yapılandesteklemeler Çizelge 44'de yer almaktadır.
Çizelge 44. Türkiye'de Yıllar İtibariyle Devlet Destekleme Kapsanma Alınan Ürünler
ÜRÜNLER
MISIRPAMUKAYÇİÇEĞİFINDIKYERFISTIĞISOYAKOLZAHAŞHAŞ
m0 1
1TI
I
4
a
3 ;
z o
6
D
D
7
D
D
8
D
0
9
0
D
D
19700
Ol
0
a
a
I
0
aa
0
2
0
aa
3
0
a0
4
D
0
a
5a0
D
D
6D
D
D
0
7
0
0
D
8
a0
a
a
a
9
0
a0
0
c
19800
a.0
aD
0
a
1
0
D
0
D
0
0
2
aaaaD
0
3
D
0
D
a0
D
4
aD
a
0
a
5
D
D
0
a
a
6aD
D
a
o
a
70
D
0
0
D
8a
a
90
a
D
199000
a
10
a0
D
D
D
0
20
aca0
D
0
3D
0
0
aaD
0
a
0
1
0
D
6D
0
0
0
8a
a c
DcsiekYıl
162522289II3
21
Kaynak; TKB
- 2 3 8 -
Yağlı tohumlarda destekleme politikaları son dönemde, prim ödemesi, doğrudan gelirdesteği, mazot ve gübre gibi destekler şeklinde uygulanmaktadır.
Yağlı tohumlu bitkilerden yağlık ayçiçeği, kütlü pamuk, soya fasulyesi, kolza ve dane mısırüreticilerine, dönemsel olarak değişmekle birlikte "destekleme primi" adı altında doğrudan kgbaşına gelir desteği ödemesi yapılmaktadır. Desteklerin tutarları belirlenirken, iç ve dış piyasafiyattan, üretim maliyetleri, bütçe imkânları ve ithal maliyetleri de göz önünde bulundurulmaktadır.Bu çerçevede, yıllar itibariyle ürün bazında verilen primler aşağıda gösterilmiştir.
Çizelge 45. Yıllara GBre Prim Miktarları
ÜRÜN
Pamuk(Sertifikalı)
Ayçiçeği
Soya F.(Sertifikalı)
Kolza
Dane Mısır
1993Tl/Kg
3.000
•
*
1998Cent/Kg
10
•
-
•
1999Cent/Kg
12
5
8
-
-
2000Cent/Kg
9
6
8
8
•
2001Cent/KgTL/KG
4.370.00077.000
4.775.000
5.690.00099.000
4.370.000
-
2002Cent/KgTUKG
5.285.00093.500
5.285.000
6.1100.000110.000
5.590.000
-
2003Cent/KgTUKG
6.5690.00099.000
8110.000
8.38115.000126.500
8.75120.000
•
2004Cent/KgTL/KG
13.10190.000228.000
9.65135.000
10140.000168.000
9.2130.000
1.725.000
2005Vkr/KG
26.732
17.5
2024
20
5KaynakTKB
Bununla birlikte gerçekleşen prim ödemelerinin yıllara göre dağılımı aşağıda gösterilmiştir.
Çizelge 46. Prim ödemelerinin Yıllara GOre Dağılımı
ÜRÜNLER
PAMUK
AYÇİÇEĞİ
SOYA
KANOLA
DANE MISIR
(Trilyon TL)
(Milyon S)
(Trilyon TL)
(Milyon S)
(Trilyon TL)
(Milyon S)
(Trilyon TL)
(Milyon $)
(Trilyon TL)
(Milyon S)
G. TOPLAM (Trilyon TL)
G. TOPLAM (Milyon $)
YILLAR
1993
4,6
4,6
1998
92,8
1103
1999
159,1
248,0
20,3
33,0
2,0
3,1
181,4
284,1
2000
241,0
165,1
47,1
38,8
3,0
2.0
0,009
0,008
339,6
238,1
2001
141,3
88,3
39.8
24,9
3.0
1,9
0,04
0,025
185,9
116,2
2002
184,6
111,9
71,55
43,4
9,96
6,0
0,146
0,088
283,3
171,7
2003
176,2
121.5
67,6
46,6
4,8
3,3
0,024
0,017
254,9
175,8
2004
436,0
323,0
105,8
78,4
2,0
1,5
0,374
0,3
57,0
42,2
601,2
445,3
KaynakıTKB
- 2 3 9 -
20/04/2006 tarihli ve 26145 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan2006/10266 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile 2006 yılı ürünü kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soyafasulyesi, kanola, aspir, dane mısır, gerektiğinde zeytinyağı ve sofralık zeytine destekleme primiödemesi yapılacaktır.
Diğer taraftan, genel bir destekleme sistemi olan Doğrudan Gelir Desteği kapsamında da yağlıtohumlu bitki üreticilerine gelir desteği ödemesi ve mazot, gübre desteği de yapılmaktadır.
Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, 2000 yılında pilot olarak uygulanan ve dekara 5 dolarolarak ödenen doğrudan gelir desteği 2001 yılında 10 milyon TL, 2002 yılında 13.5 milyon TL,2003 yılında 16 milyon TL ve 2004 yılında 16 milyon TL olarak ödenmiştir. 2001 yılında üreticibaşına en fazla 200 dekara kadar olan arazi için yapılan ödeme 2002 yılından itibaren 500 dekarakadar yükseltilmiştir. Doğrudan Gelir Desteği kapsamında atfedilen ve 2003 yılında doğrudan gelirdesteği almak için çiftçi kayıt sistemine dahil olan üreticilere dekara 3,9 milyon TL mazot desteği,2004 yılında ise 4,5 YTL mazot desteği ve 3 YTL gübre desteği adı altında ödeme yapılmıştır.
Bu kapsamda, yağlı tohumlu bitki üreticilerine prim desteği yanında 2000 yılından itibarenDoğrudan Gelir Desteği ödemesi ve 2003 yılından itibaren de mazot ve gübre desteğisağlanmaktadır.
Çizelge 47. Yıllara G5re Doğrudan Gelir- Mazot- Gübre Desteği
Üretim Sezonu
2001/02
2002/03
2003/04
2004/05
Doğrudan Gelir Desteği(Hektar/TL)
En fazla 20 Hektara kadar 100.000.000
En fazla 50 Hektara kadar 135.000.000
En fazla 50 Hektara kadar 160.000.000
En fazla 50 Hektara kadar 160.000.000
Mazot Desteği(Hektar/TL)
-
En fazla 50 Hektara kadar39.000.000
En fazla 50 Hektara kadar45.000.000
Gübre Desteği(Hektar/TL)
En fazla 50 Hektara kadar30.000.000
Kaynak: TKB
Alternatif ürün desteği kapsamında ise şeker pancarı üretim kotası sonucu, daha önce pancarüretimi yapılan araziye mısır, ayçiçeği, soya ve yem bitkisi eken üreticilere bir defaya mahsusolmak üzere alternatif ürün desteği ödemesi yapılması kararlaştırılmıştır.
- 2 4 0 -
F. BİTKİSEL YAĞLAR ve BİTKİSEL YAĞ SANAYİ
Bitkisel Yağ Sanayi, gıda sanayi içerisinde yer alan 9 alt sektörden biri olup, bitkisel yağ asılürün olan bitkisel yağlar ile insan beslenmesine, gerekse yan ürünleri olan hayvan yemi ile hayvanbeslenmesine ve çeşitli kimyasal ve temizlik maddelerinin üretimine doğrudan ve dolaylı olarakönemli katkılar sağlamaktadır.
F.l Bitkisel Yağlar
İnsanlar yaşamlarım sürdürebilmek için, tüm besin öğelerini yeterli miktarda, dengeli birkarışımda ve sürekli olarak alması gerekmektedir. Yağların insan beslenmesinde önemi büyüktür.Nüfusun artması ve beslenme alışkanlıklarının sağlıklı beslenme yönüne kaymasından dolayıbitkisel yağların önemi giderek artmaktadır.
İnsan gıda maddeleri ile düzenli şekilde yağ tüketmek zorundadır. Dünya SağlıkTeşkilatı'nın tavsiyesine göre günlük toplam enerji ihtiyacımn % 25-30'unun yağlardan alınmasıgerekmektedir. Dünyada kişi başına tüketimi 15,0 kg/yıl, ülkemizde ise bu değer 17,5 kg/yıl Mır.Ülkemizde kişi başına yağ tüketimi Dünya ortalamasından yüksek olmasına rağmen, gelişmişülkelerdeki tüketim değerlerine henüz ulaşılamamıştır. Bu durum ülkelerin özellikle ekonomileri ileilgilidir.
Dünyada yağ özellikleri incelenen 4.500 farklı türün 100 tanesinin ticari açıdan uygun yağiçeriğine sahiptir. Bunlardan sadece 22 tanesinin ticari anlamda üretimi yapılmaktadır. Dünyadaüretimi yapılan bazı yağlı tohum ve bitkilerin yağ içerikleri aşağıdaki gibidir.
Çizelge 48. Ban Bitkisel Yağlı Tohumlanıl Vag İçerikleri (%)
Ayçiçeği Tohumu
Pamuk Tohumu (Çiğit)
Kolza Tohumu
Aspir Tohumu
Soya
Yerfıstığı
Susam
Zeytin
Palm Çekirdeği
' Palm Meyvesi
35-45
18-20
40-45
30-35
18-20
45-50
50-55
25-30
45-50
45-50
Kaynak: Taşan, 2006
Dünyada 2000/2001 yılında yaklaşık 90 milyon ton olan dünya bitkisel yağ üretimi % 28oranında artarak 2005/2006 sezonunda yaklaşık 115 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
2005/06 sezonunda gerçekleşen 115 milyon tonluk üretimin % 30,2'sini palm yağı,% 29,4'ünü soya yağı, %14,4'ünü kolza yağı, % 8,9'unu ayçiçeği yağı oluşturmaktadır.
- 2 4 1 -
Çizelge 49. Dünya Bitkisel Yag Üretimi (Milyon Ton)
CRON
PALMYACı
SOYA YACl
KOLZA YAĞI
AYCİCEKYAĞI
DİĞERLERİ
TOPLAM
2000/01
24.293
26.785
13.284
8.40S
17.193
89.962
%
27.0%
29.8%
14,8%
9,3%
19.1%
100,0%
2001/02
25.363
28.896
13.016
7.418
18.017
92.710
%
27,4%
31,2%
14,0%
8,0%
19,4%
100,0%
2002/03
27.705
30.563
12.212
8.170
17.118
95.768
%
28,914
31,9%
12,8%
8,5%
17,9%
100,0%
2003/1)4
29.586
29.963
14.137
9.169
18.799
101.654
%
29,1%
29,5%
13,9%
9,0%
18,5%
100,0%
2004/05
33.935
32.256
15.677
9.110
20.093
111.071
%
30,6%
29.0%
14,1%
8,2%
18,1%
100,0%
2005/06
34.771
33.910
16.631
10.232
19.617
115.161
%
30,2%
29,4%
14,4%
8.9%
17,0%
100,0%Kaynak Oil World
Ülkemizde yağ üretiminin büyük bir kısmını bitkisel yağlar oluşturmakta (% 88,4), çok azbir kısmı ise hayvansal yağlardan (% 11,6) karşılanmaktadır. 198O'li yıllarda tarımsal sanayisektöründe görülen gelişmelere paralel olarak, gerek teknoloji, gerekse üretim miktarı açısındanbitkisel yağ sanayinde de önemli gelişmeler yaşanmıştır. Ancak, arz-talep veya iklim koşullannabağlı olarak, üretilen toplam bitkisel yağ üretimi yıllara göre dalgalanma göstermektedir.
Ülkemizde bitkisel yağ üretim rakamları, yerli tohumdan elde edilen yağ, ithal tohumdanelde edilen yağ, ithal edilen ham yağ dikkate alınarak hesaplanarak Çizelge 50'de verilmiştir.
Çizelge 50. Türkiye Bitkisel Yağ Üretimi
YILLAR19971998199920002001200220032004
Bin ton1.4501.3541.4041.3901.178 .913
1.1641.042
Kaynak:TEAE
Ülkemizde Üretimi Yapılan Başbca Bitkisel Yağlar
Ayçiçek Yağı : Ülkemiz ayçiçek yağı üretimi Çizelge 51'de gösterilmiştir. 2003/2004sezonunda 628 bin ton olan rafine ayçiçeği yağı üretiminin 2004/2005 sezonunda % 7,17'likazalışla 583 bin tona düşeceği tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda ise bir önceki sezona göre% 5,15 artarak 613 bin tona ulaşacağı öngörülmektedir. 2003/2004 sezonunda 83 bin ton olan yağithalatının 2004/2005 sezonunda 84 bin ton olacağı tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda ise82 bin ton olacağı öngörülmektedir. 2003/2004 sezonunda 15 bin gibi oldukça düşük miktardagerçekleşen ayçiçeği yağı ihracatının 2004/2005 sezonunda 34,61 bin tona çıkacağı tahminedilmekte ve 2005/2006 sezonunda da yine aynı seviyeyi koruyarak 34,24 bin ton öngörülmektedir.
Tüketim rakamlarında ise, 2003/2004 üretim sezonunda margarin ve sıvı yağ olarak 612 binton olan tüketimin 2004/2005 sezonunda 568 bin tona gerileceği tahmin edilmekte ve 2005/2006sezonunda artarak 597 bin ton olacağı öngörülmektedir.
- 2 4 2 -
Çizelge 51. Türkiye Ayçiçek Yağı Arzı ve Kullanımı, 2000/2001-2005/2006
Tohum
Yurtiçi Tohum Üretimi
İthal Edilen Tohum
Ham Ya£Yurtiçi tohumun ham yağkarşılığıİthal tohumun ham yağkarşılığı
İthal Ham Yağ
Toplam Ham YagÜretimi
ARZ
Rafine Yağ
Üretim
Başlangıç Stoğu(IEylal)
TOPLAM ARZ
KULLANIM
İhracat/a
TüketimTOPUMKULLANIM
Bitiş Stogu (31 Ağustos)
Stok/Kullanım (%)
00/01 01/02 02/03 03/0404/05
Tahmin
05/06Öngörü
Bin Ton
800
321
312
135
106
553
650
165
254
69
148
471
773
229
301
96
68
465
749
681
292
286
83
661
770
545
300
229
84
613
779
618
304
260
82
645
525
60
585
447
40
487
442
40
482
628
24
652
583
25
608
613
5
618
33,54
512
545
40
7,35
11,55
436
447
40
8,97
27,55
430
458
24
5,27
15,11
612
627
25
3,99
34,61
568
602
5
0,89
34,24
597
632
•13
-2,09Kayaab TEAE Yağlı Tohumlar ve Bitkisel Yağlar 2005/2006 Dunun Tahmin Raporu (2006 -Ankara)
Pamnk Yaği: Ülkemiz pamuk yağı üretimi Çizelge 52'de gösterilmiştir. 2003/2004sezonunda 176 bin ton olan rafine pamuk yağı üretiminin 2004/2005 sezonunda % 12,5'lik artışla198 bin tona yükseleceği tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda ise bir önceki sezona göre %5,05 artarak 208 bin tona ulaşacağı öngörülmektedir.
Türkiye'de pamuk yağı ithal edilmemektedir. 2003/2004 sezonunda 37 bin ton olan yağihracatının 2004/2005 sezonunda 18 bin ton olacağı tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda ise25 bin ton olacağı öngörülmektedir. İthal edilen tohumun yağ karşılığı 2003/2004 sezonunda 10 binton, 2004/2005 sezonunda 15 bin ton ve 2005/2006 sezonunda 16 bin ton olacağı öngörülmektedir.
Tüketim rakamlarında ise, 2003/2004 üretim sezonunda 142 bin ton olan tüketimin2004/2005 sezonunda 178 bin tona çıkacağı tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda da artarak180 bin ton olacağı öngörülmektedir.
- 2 4 3
Çizelge 52. Türkiye Pamuk Yağı Ara ve Kullanımı, 2000/2001-2005/2006
Tohum
Yurtiçi Tohum Üretimi
İthal Edilen Tohum
HamYagYurtiçi tohumun ham yağkarşılığıİthal tohumun ham yağkarşılığıToplam HamYağ Üretimi
ARZ
Rafine Yağ
Üretim
Başlangıç Stoğu (1 Eylül)
T O P U M ARZ
KULLANIM
thracal/a
TüketimT O P U MK U L U N İ M
Bitiş Stoğu (31 Ağustos)
Stok/Kullanım (%)
00/01 01/02 02/03 03/0404/05
Tahmin
05/06ÖngdrO
Bin Ton
1295
107
168
18
186
1354
73
176
12
188
1457
8
189
1
191
1308
64
170
10
181
1450
89
189
15
203
1514
97
197
16
213
18)
10
191
183
3
186
186
7
193
176
7
183
198
4
202
208
6
214
18
170
188
3
1,64
22
158
180
7
3,67
34
151
185
7
4,04
37
142
179
4
2,41
18
178
196
6
3,16
25
180
205
8
4,11Kıymlc TEAE Yağlı Tohumlar ve Bitkisel Yağlar 2005/2006 Durum Tahmin Rapora (2006 -Ankara)
Soya Yağı: Ülkemiz soya yağı üretimi Çizelge 53'de gösterilmiştir. 2003/2004 sezonunda200 bin ton olan rafine soya yağı üretiminin 2004/2005 sezonunda % 3'lük artışla 206 bin tonayükseleceği tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda ise bir önceki sezona göre % 1,47 artarak209 bin tona ulaşacağı öngörülmektedir.
2003/2004 sezonunda 75 bin ton olan yağ ithalatının 2004/2005 sezonunda 100 bin tonolacağı tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda ise 118 bin ton olacağı öngörülmektedir, ithaledilen tohumun yağ karşılığı 2003/2004 sezonunda 116 bin ton, 2004/2005 sezonunda 103 bin tonve 2005/2006 sezonunda 86 bin ton'a düşeceği öngörülmektedir.
Tüketim rakamlarında ise, 2003/2004 üretim sezonunda 192 bin ton olan tüketimin2004/2005 sezonunda 199 bin tona çıkacağı tahmin edilmekte ve 2005/2006 sezonunda da artarak208 bin ton olacağı öngörülmektedir.
- 2 4 4 -
Çizelge 53. Türkiye Soya Yağı Arzı ve Kullanımı, 2000/2001-2005/2006
Tohum
Yurtiçi Tohum Üretimi
İthal Edilen Tohum
HamYagYurtiçi tohumun ham yagkarşılı»İthal tohumun ham yagkarşılığı
ithal Ham YağToplam Ham YağOretimi
ARZ
Rafine Yag
Üretim
Başlangıç Stogu(lEylûl)
TOPLAM ARZ
KULLANIM
İhracat/a
TüketimT O P U MKULLANIM
BM? Stogu (3! Ağustos)
00/01 01/02 02/03 03/0404/05
Tahmin05/06
öngOrO
Bin Ton
45
382
8
71
121
200
50
541
9
100
245
354
75
761
14
141
129
284
85
626
16
116
75
206
50
556
9
103
100
212
65
463
12
86
118
216
194
8
202
343
31
374
276
17
293
200
5
205
206
10
216
209
12
221
0,97
170
171
31
4,42
353
357
17
14,03
274
288
5
3,20
192
195
10
4,64
199
204
12
5,36
208
213
8
Kıyule TEAE Yağlı Tohumlar ve Bitkisel Yağlar 2005/2006 Dutum Tahmin Raporu (2006 -Ankara)
F J Bitkisel Yağ Teknolojisi
Ülkemizin iklim ve toprak koşullan pek çok yağ hammaddesi tarımına elverişlidir.Ülkemizde ekonomik değerleri ve üretilmelerindeki temel amaç farklı da olsa ayçiçeği, pamuktohumu (çiğit) susam, haşhaş, kolza, keten, soya, fındık ve mısır nışeymi gibi pek çok yağhammaddesinin Oretimi yapılmaktadır. Bitkisel yağ sanayinde, çoğu kez işlenen hammaddeyegöre isimlendirme yapılabilmektedir. Sektörü ham yağ, rafine likit yağ ve margarin olarakgruplamak mümkündür.
Bitkisel yağlar ister likit isterse margarin sanayinde kullanılsın öncelikle ham yağ eldeedilmesi gerekmektedir.
- 2 4 5
Yağ Hammaddesi
Depolama
Temizleme
ElemeTriyörleme
PnOmatik AyırmaMıknatısla Ayırma
LinterlemeZar Fırçalama
Ekstraksiyon Çözgen
Misella
Temiz Hammadde
Kabuk Kırma ve Ayırma
— ıKabuksuz iç
Boyut Küçültme
Kavurma ve Kurutma
iKavrulmuş Madde
Presleme ve/veya Ekstraksiyon
Kabuk
Küspe
Pulplu Ham Yağ
Çözgen Misella Destilasyon Kolonu Pulp Tutucu
Pulp
HAM YAĞHam Yağ Akış Şeması
- 2 4 6 -
Ham Yağın Rafinasyonu; Rafınerizasyonu antma veya saflaştırma olarak tanımlamak
olasıdır. Rafinerizasyon kapsamında kolza yağında glükozinanolat ya da pamuk yağlanndaki
gossipol gibi sağlık açısından risk oluşturan tüm maddeler uzaklandınlırken yağın tad, koku, ve
görünüşü bozan maddelerle, oksidadif bozulmalara karşı direnci düşüren bileşenlerinde
uzaklaştırılması gerekmektedir. Rafinerizasyonda genel anlamda yapışkan maddelerin
alınması(degumming), serbest asitliğin giderilmesi (nötralizasyon) renk açma (dekolorizasyon)
olmak üzere dört temel aşama söz konusudur.
Ham Yağ
Fosfat Çözeltisi Yapışkan Maddelerin Alınması Musilaj maddeleri
Yapışkan Maddeleri Alınmış Ham Yağ
Sudkostik ÇözeltisiYıkama Suyu
Ağartma Toprağı
Serbest Asitlik Giderme
Nötralizasyon Su buharı Distilasyonu
NötrYağ
Renk Açma
Toprak Filtreleri
Rengi Açılmış Yağlmı
Koku Alma
Rafine Yaği
Vinterizasyon
iBulanık Yağ
1Parlatma Filtreleri
^ Sabun ve SuSerbest Yağ Asitleri
• Yağlı toprak •> Ekstraksiyon
Koku maddeleri Kondensantı
. Kristalize Gliserid ve Mumlar
RAFİNE-VİNTERİME YAĞ
Ham Yağın Rafınerizasyonu Akış Şeması
- 2 4 7 -
Margarinler çeşitli bitkisel yağlara uygulanan bazı teknikler neticesinde sertleştirilmiş (erimenoktalan yükseltilmiş) rafine yağlardan veya bu yağlara çeşitli rafine bitkisel yağlarınkarıştırılmasından elde edilen ve içerisinde emülsiyon halinde su ve/veya pastörize fermente yağsızsüt, pastörize yağsız süt, yağsız süttozu ile katkı maddeleri bulunabilen bir üründür. Üretimlerindebaşlıca aşamaları katı yağların elde edilmesi, su ve yağ fazlarının hazırlanması, fazların karıştırıpemülgiye ve kristalize edilmesi ve kristallerin yoğrulup olgunlaştınlması şeklindedir.
Rafine Sıvı Yağ
Katalizör Su Katı Yağ Katalizör Hidrojenı Iînteresterifikasyon
hakti:Katalizör
HidrojenHidrojenasyon
Katalizör Filtresi' Katalizör
InterestefîfiyeYağ
Katı Yağ
Karıştırılıp EritilmişYağ Parçalan
Yağ FazıHazırlanması
Yağda Çözünen Katılar
Fermente Yağsız ve Rekombine Süt
Suda Çözünen Katılar
Emülgiye Etme
Kristalizasyon ve Yoğurma
Paketleme
- 2 4 8 -
F.3 Bitkisel Yağ Sanayide Mevcut Durum
Bitkisel yağ sanayinde yer alan işletmeleri faaliyetlerine göre üç bölüme ayırmakmümkündür.
A- Bitkisel Ham Yağ Üreten Tesisler: Presyon Üniteleri, Solvent Ekstraksiyon Üniteleri,Prepresyon-Ekstraksiyon Üniteleri,
B- Bitkisel Rafine Likit Yağ Üreten Tesisler: Kimyasal Rafınasyon Üniteleri, FizikselRafinasyon Üniteleri,
C- Bitkisel Katı Yağ Üreten Tesisler: Hidrojenasyon, fraksiyone-kristalizasyon veinteresterifikasyon tekniklerden birini veya birkaçını kullanarak kahvaltılık, yemeklik margarin,endüstriyel margarin, kızartma yağlan vb. ürünleri üreten üniteleri içermektedir.
Bu tesisler sadece ham yağ, sadece rafine yağ işleyen tesisler olabildiği gibi, Ham Yağ +Rafine Yağ, Rafine Yağ + Margarin gibi ikili üretim yapan tesisler veya Ham Yağ + Rafine Yağ +Margarin üretiminin bir arada gerçekleştiren tesislerde olabilmektedir.
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı gıda sicil verilerine göre ülkemizde bitkisel yağ (ham.yağ,rafine ve margarin) işleyen 402 adet tesis bulunmaktadır. Bu tesislerde üretilen toplam 1.714ürün çeşidi için üretim izin sertifikası düzenlenmiştir. Şekil 5'te bitkisel yağ tesislerininbulunduğu iller gösterilmektedir.
Şekil 5. Türkiye Bitkisel Yag Tesisleri
B n r t Mania y-"
s»ıvhl r
m
ÜÜ
ST
y^T Alya,
^/toartay
Jğfımi
Ssgsm.~^ Ankaıa
r-
madarnoru]
sn
m a n > ^
k* si
• ^ ~ \
YKjal S
A/
EfçcyTiMİtH
Siy»
•
SUıfa
— ^ - — "
ı ^ Erzuum
/
/ . ' - ' • .
Kavnak: KKGM
Ülkemizde her yıl giderek artan bitkisel yağ açığımız bitkisel yağ sanayinin dolayısı ile demilli ekonomimizi önemli problemleri içerisinde bulunmaktadır. Bitkisel yağ sanayinin mevcutyapısını etkileyen sorunlar:
- 2 4 9 —
Yağlı tohum bitkilerinin dekara alternatif ürünlerden daha az gelir getirmesi sebebiyle ekilişalanı dolayısıyla da yağlı tohum üretimi azalmaktadır, örneğin; Marmara Bölgesinde ayçiçeği ekilişalanları yerini özellikle buğday olmak üzere diğer ürünlere bırakmaktadır. Türkiye alternatif yağbitkileri üretilmesi konusunda uygun ekolojik özelliklere sahip olmasına karşın bu ürünlerinüretiminde arzu edilen artışlar sağlanamamıştır. Ülkemizde ayçiçeği ve pamuk (çiğit) ağırlıklı yağlıtohum üretimi yapılmakta olup, diğer yağlı tohumlu bitkilerin üretimi yok denecek kadar azdır.Yeterli bitkisel yağlı tohum üretimi yapılamaması ithalatı zorunlu kılmaktadır.
Bitkisel yağ sanayinde kapasite kullanım oranı düşüktür. DPT Dokuzuncu Kalkınma Planı(2007-2013) Gıda Sanayi özel ihtisas Komisyonu raporuna göre bitkisel ham yağlar kırmakapasitesi 4.800.000 ton/yıldır. Bu kapasitenin 2/3 ayçiçeği kırma tesisidir. Yeterli yağlı tohumtemin edilemediğinden kapasite kullanım oranı % 36'dır. Bitkisel yağlar arasında önemli bir yertutan bitkisel margarin sanayinde ise yabancı sermaye yatırımları gelişmeyi hızlandırmıştır.Margarin sanayinde kurulu kapasite 910.000 ton/yıl iken kapasite kullanım oranı % 60 olarak tespitedilmiştir.
Yağlı tohumların uygun koşullarda depolanmaması önemli kalite sorunlarına nedenolmaktadır. Bitkisel yağ sanayinde yaklaşık 10 ay süren yağlı tohum işleme sürecinde kullanılacakhammaddenin 2-3 aylık bir dönemde sağlanma zorunluluğu, yağ işletmelerinde tekniğine uygun birdepolama koşullarım gerektirmektedir. Yabancı madde miktarı, nem değeri ve serbest yağ asitliğiyüksek, aynı zamanda yağ oram arzu edilen düzeyde olmayan yağlı tohumların kullanılmasıyladüşük verimli ve kalitesiz ham yağ üretimi yapılmaktadır. Bitkisel yağ sektöründe orta ve küçükölçekli işletmeler teknolojiyi yakından takip edememektedir. Bu durumda birim maliyetlerinartmasının yanı sıra verimlilik ve kaliteyi olumsuz etkilemektedir.
Ayçiçeği ve mısır yağına pamuk ve soya yağı gibi yağlar katılarak ayçiçeği ve mısır yağı adıaltoda tüketime sunulması gibi gıda mevzuatına aykın uygulamalar yapılması, sektörde haksızrekabete yol açmakta ve tüketicinin aldatılmasına neden olmaktadır.
- 2 5 0 -
G. YAĞLI TOHUMLAR ve BİTKİSEL YAĞLARDA GIDA GÜVENLİĞİ VESTANDARTLAR
Gıda Güvenliği ve Standartlar
Gıda güvenliğinin sağlanması ve tüketicinin korunması, Avrupa Birliği'nin olduğu kadarülkemizin de öncelikli konulan arasında yer almaktadır. Gerek yurtiçinde tüketime sunulan gerekseithal ve ihraç edilen gıda maddelerinde gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak 560 SayılıGıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname 28 Haziran1995 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 560 sayılı KHK gereği gıdamaddelerini üreten işyerlerinin çalışma izinlerinin verilmesi ile bu ürünlerin satıldığı satışnoktalarındaki denetimler Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülürken, gıda üretim yerlerinindenetimi, üretim izinlerinin verilmesi, ithalat, ihracat kontrolleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığıtarafından yürütülmüştür. Bu KHK'nin 05 Haziran 2004 tarih ve 25483 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanan "Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde KararnameninDeğiştirilerek Kabulü Hakkındaki 5179 sayılı Kanun" ile değiştirilmesi aşamasında sular hariçolmak üzere gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin üretildiği, satışa ve toplutüketime sunulduğu iş yerlerinin denetim ve kontrolü ile ithalat ve ihracat kontrolleri Tanm veKöyişleri Bakanlığının yetki ve sorumluğunda toplanmıştır.
5179 sayılı Gıda Kanunu ile tüketici haklarının korunmasına ilişkin yeni hükümler yanında,kavramsal birliktelik sağlanmış, izlenebilirlik, tüketicinin bilgilendirilmesi, bildirim sistemi, riskanalizi, risk değerlendirilmesi ve risk yönetim sistemi, ihtiyatî tedbirler, bilimsel komiteler, erkenuyan sistemi, acil durumlar, kriz yönetimi, gıdaya ilişkin gıda işletmecilerinin sorumlulukları,sağlığın korunması, gıda ticareti, reklam ve tanıtım konularında yeni sorumluluklar ve yaptırımlargetirilmiştir.
Gıda güvenliği kontrollerinde, Türk Gıda Mevzuatına uygun güvenilir gıda üretimininsağlanması yanında gıda işleme tesislerinin teknik ve hijyenik normlarının geliştirilmesi başlıcahedefleri oluşturmaktadır. Ülkemiz genelinde toplam yaklaşık 28.000 gıda maddesi üreten işyeri ileyaklaşık 400.000 gıda maddesi satış ve toplu tüketim yeri bulunmaktadır. Gıda ve gıda ile temaseden madde ve malzemeleri üreten işyerlerine, Tanm ve Köyişleri Bakanlığından çalışma izni, gıdasicili ve ürettikleri ürünler için üretim izni almak, teknik, sağlık ve hijyenik şartlarını mevzuatauygun hale getirmek zorunluluğu getirilmiştir. 5179 sayılı Gıda Kanunu ile gıda maddesi üreten,satan ve toplu tüketim yerlerinin denetimlerinde risk analizine dayalı kontrol sistemi uygulamasınageçilmiştir. Ancak 23.07.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılıBüyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesi (j) bendi ile 13.07.2005 tarihli Resmi Gazete'deyayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesi (c) bendi ve04.03.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan İl Özel İdaresi Kanununu 7 inci maddesi (a)bendinde yer alan "gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izinveya ruhsatı vermek ve denetlemek " ibaresinin çerçevesinde Danıştay'da açılan dava neticesiDanıştay İdari Dava Daireleri Kurulu yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Bu karardoğrultusunda 05.08.2005 tarihi itibari ile gıda maddesi üreten iş yerlerine Tanm ve KöyişleriBakanlığı tarafından düzenlenen çalışma izni ve gıda sicili belgesi, belediye mücavir alanlaniçerisinde Belediye Başkanlıklan, mücavir alanlar dışında ise İl Özel İdare Müdürlükleri organizesanayi bölgelerinde ise Organize Sanayi Müdürlükleri tarafından verilmeye başlanmıştır. Ancakhalen yasal süreç devam etmektedir.
— 251 —
Gıdanın kalite ve güvenliğini sağlamaya yönelik, tüketiciyi korumak ve gıda endüstrisinigeliştirmek için dış ticareti arttırmaya yönelik etkili ve yeterli gıda denetimi sağlayan kontrolsistemlerinin geliştirilmesi, var olanların iyileştirilmesi çalışmaları süreklilik halinde yürütülmekte,mevcut ulusal gıda kontrol sistemi, daha etkin uluslararası kabul gören yaklaşımlarla uyumlu halegetirilmektedir.
Gıda güvenliğinin sağlanmasında ana hedef, AB ile uyumlu olarak hazırlanan mevzuatlarçerçevesinde, ülke genelinde etkin gıda kontrolü uygulamalarının gerçekleştirilmesidir.
5179 sayılı Gıda Kanununu kapsamında bugüne kadar aşağıdaki yönetmelikleryayımlanmıştır.
5. 23 Haziran 2005 tarihli ve 25854 sayılı Kontrol Laboratuarlarının Kuruluş ve GörevleriHakkında Yönetmelik,
6. 30 Mart 2005 tarihli ve 25771 sayılı Gıda ve Gıda ile Temasta Bulunan Madde veMalzemelerin Piyasa Gözetimi, Kontrolü ve Denetimi ile İşyeri Sorumluluklarına DairYönetmelik,
7. 27.08.2004 tarihli ve 25566 sayılı Gıda ve Gıda İle Temas Eden Madde ve MalzemeleriÜreten İşyerlerinin Çalışma İzni ve Gıda Sicili Ve Üretim İzni İşlemleri İle SorumluYönetici İstihdamı Hakkındaki Yönetmelik,
8. 13.09.2004 tarihli ve 25582 sayılı Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu Yönetmeliği,
Üretici ve tüketici menfaatleri ile halk sağlığını korumak, gıda maddelerinin tekniğineuygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlanmasınısağlamak üzere gıda maddelerinin özelliklerini belirleyen Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği 16Kasım 1997 tarih ve 23172 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
• Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği tüm gıda maddeleri için katkı maddeleri, aroma maddeleri,pestisit kalıntıları, veteriner ilaç kalıntıları, gıda bulaşanları, ambalaj-etiketleme ve işaretleme,depolama ve taşıma ilgili hükümleri içeren yatay bir mevzuattır. Yönetmeliğinin bölümleri ABuyum çerçevesinde bağımsız tebliğler haline getirilerek ilgili AB mevzuatı ile uyumugerçekleştirilmekte olup, pestisit kalıntıları, veteriner ilaç kalıntıları, bulaşanlar, katkı maddeleri,etiketleme ile ilgili hükümlerini içeren yatay tebliğler halinde yayımlanmıştır.
Bu Tebliğler;
Türk Gıda Kodeksi - Gıdalarda Kullanılan Renklendiriciler ve Tatlandırıcılar Dışındaki GıdaKatkı Maddeleri Tebliği, Tebliğ No: 2003/44 (22 Aralık 2003 - 25324)
Türk Gıda Kodeksi -Gıdalarda Kullanılan Renklendiriciler ve Tatlandırıcılar Dışındaki GıdaKatkı Maddeleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No:2004/15 (28Mart 2004-25416)Türk Gıda Kodeksi -Gıdalarda Kullanılan Renklendiriciler ve Tatlandırıcılar Dışındaki GıdaKatkı Maddeleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No:2004/49 (13Ocak 2005-25699)
Türk Gıda Kodeksi - Gıda Maddelerinde Belirli Bulaşanların MaksimumSeviyelerinin Belirlenmesi Hakkında Tebliğ, Tebliğ No: 2002/63
DÜZELTME: Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinde Belirli Bulaşanların MaksimumSeviyelerinin Belirlenmesi Hakkında 2002/63 sayılı Tebliğ'de "ppb" düzeltme
- 2 5 2 -
Tfirk Gıda Kodeksi - Gıdalarda Kullanılan Renklendirdiler Tebliği, Tebliğ No:2002/55 (25 Ağustos 2002-24857)
Türk Gıda Kodeksi - Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme YönündenEtiketleme Kuralları Tebliği, Tebliğ No: 2002/58 (25 Ağustos 2002 - 24857)
Türk Gıda Kodeksi - Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme YönündenEtiketleme Kuralları Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No: 2004/5(29 Ocak 2004-25361)Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden EtiketlemeKuralları Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ, Tebliğ No: 2006/3 (22 Ocak2006-26057)
Türk Gıda Kodeksi - Gıdalarda Maksimum Bitki Koruma Ürünleri Kalıntı LimitleriTebliği, Tebliğ No: 2004/42 (13 Ocak 2005 - 25699)
Ayrıca Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine bağlı olarak ürün tebliğleri yayımlanmış veyayımlanmaya devam etmektedir. Bu çerçevede; Türk Gıda Kodeksi - Bitki Adı ileAnılan Yemeklik Yağlar Tebliği 13 Ekim 2001 tarih ve 24552 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Tebliğ, bitki adıyla anılan ayçiçeği, pamuk,mısır, aspir, soya, palm, kanola, susam, hindistan cevizi fındık vb. yemeklik yağların tekniğeuygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma vepazarlamasını sağlamak üzere hazırlanmıştır. Tebliğde yenilebilir bitkisel yağlar, sızmayağlar, soğuk preslenmiş yağlar ve rafine yağların tanımlan, ürün özellikleri ve kalitekriterleri yer almaktadır
Denetim - İzleme
Bitkisel yemeklik yağların ve yağlık tohumların üretim izin, yurtiçi, ithalat ve ihracatkontrolleri ilgili yönetmelik ve tebliğler gereğince Tarım ve Köyişleri Bakanlığıncayürütülmektedir. Diğer taraftan geleneksel tarım ürünlerimizin dış ülkelerdeki itibarım muhafazaetmek ve istikrarlı pazarlar yaratmak amacıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı Dış Ticarette TeknikDüzenlemeler ve Standardizasyon Yönetmeliği ile bazı Standarttan zorunlu uygulamayakoymaktadır. Bu Standartlar TS/890 Yemeklik Soya Yağı Standardı, TS/891 Yemeklik Yer FıstığıYağı Standardı, TS/886 Yemeklik Ayçiçek Yağ Standardı, TS/887 Yemeklik Pamuk YağStandardı, TS/892 Yemeklik Rapiska Yağ Standardı, TS/888 Yemeklik Mısırözü Yağ Standardı,TS/893 Bitkisel Yemeklik Yağlar Standardı (özel Standardı Olmayan), TS/889 Yemeklik SusamYağ Standardıdır.
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde "bitkisel yağlar, zeytin vezeytinyağı" sınıflaması ile kaydedildiğinden rakamlar bu ürün grubunun tamamını ifade etmektedir.Bu verilere 2005 yılı itibarıyla başlatılan bitkisel yağlarda taklit ve tağşişe yönelik yapılandenetimlerde dahildir. 1999-2006 yıllan itibanyla 27.570 adet denetim yapılmış olumsuzlukrastlanan veya üretim izni olmayan 303 adet ürünü üreten gıda işletmesi hakkında yasal işlemyapılmıştır.
Kontrol, denetim ve izlemelerde alınan numuneler Tanm ve Köyişleri Bakanlığına bağlı 39 ilKontrol Laboratuar Müdürlüğü ve Bursa Gıda Merkez Araştırma Enstitüsü MüdürlüğüLaboratuarlarında analize tabii tutulmaktadır. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı AB destekli "GıdaKontrol Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında özellikle 15 Laboratuarını alt yapı, aletekipman ve personel eğitimi konusunda uyumlu hale getirmiştir. Bu laboratuarlardan bazılan bazıyağ analizlerinde akredite olmuştur.
- 2 5 3 -
Standartlar
AB ülkeleri de dahil olmak üzere dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de kaliteyeyönelik kriterleri ve sınıfları belirlemek üzere TSE tarafından Türk Standartları yayınlanmaktadır.Standartlar mevzuat anlayışı içersinde ihtiyari uygulamada olması gereken normlardır. Ancakülkemizde mevzuat eksikliği olması halinde ilgili kununlann standartları zorunlu uygulamayakoyması usulü benimsenmiştir. Türk Standartlar Enstitüsü tarafından yayımlanan yağlı tohumlar,ham yağlar ve bitkisel yağlar ilişkin standartlar:
Ayçiçeği TohumuYemeklik Ayçiçeği yağıHam Ayçiçeği YağıPamuk TohumuYemeklik Pamuk YağıSoya TohumuHam Soya YağıYemeklik Soya YağıKolza TohumuYemeklik Rapiska YağıMısır TohumuYemeklik Mısırözü yağıYerfıstığı (kabuklu ve iç)TohumuYemeklik Yer Fıstığı YağıSusam TohumuYemeklik Susum YağıHaşhaş TohumuYemeklik Karışım Yağ Standardı
TS309TS886TS12302TS1191TS887TSİ 1625TS 12301TS890TS4670TS892TS3415TS888TS310TS891TS311TS889TS312TS 12550
- 2 5 4 -
H. YAĞLI TOHUMLU BİTKİLERDE ORGANİK TARIM UYGULAMALARI
Organik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yenidenkurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermektedir. Esas olarak sentetikkimyasal tanm ilaçlan, hormonlar ve mineral gübrelerin kullanımını yasaklaması yanında, organikve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini artırma, doğal düşmanlardanfaydalanmayı tavsiye etmektedir. Bütün bu imkanların kapalı bir sistemde oluşturulmasını öneren,üretimde sadece miktar artışının değil aynı zamanda ürün kalitesinin de yükselmesini amaçlayanalternatif bir üretim şeklidir.
Ülkemizde organik tarım 1985-1986 yıllarında dünyada organik tarımın gelişimine veyurtdışından gelen organik ürün talebine bağlı olarak başlamış ve sağlıklı gıdaların tüketimineyönelik dünyadaki değişmelere paralel olarak gelişmiştir. 1994 yılında Tanm ve KöyişleriBakanlığı tarafından hazırlanan "Organik Tanm Metotları ile Üretilen Bitkisel Hayvansal ÜrünlerinÜretimi, İşlenmesi ve Pazarlanmasına" ilişkin Yönetmeliğin 18 Aralık 1994 tarihinde ResmiGazete'de yayımlanarak uygulamaya girmiştir.
2002 yılında "Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik" 11 Temmuz2002 tarih ve 24812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ülkemizdeorganik tanm çalışmaları bu yönetmelik çerçevesinde yapılmıştır.
Öte yandan, 5262 sayılı "Organik Tanm Kanunu" 03.12.2004 tarih ve 25659 sayılı ResmiGazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
"Organik Tarımın Esaslan ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik" 10.06.2005 tarih ve25841 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye'deki Organik Tanmfaaliyetleri bu mevzuatlar çerçevesinde yürütülmektedir.
Organik tanm; üretimin her aşamasının kontrol edildiği ve nihai ürünün sertifıkalandınldığıbir üretim şekli olduğundan, kontrol ve sertifıkasyon kuruluşlarının denetiminde ve sözleşmesidahilinde yapılmaktadır. Türkiye'de ECOCERT, IMO, SKAL, BCS, ETKO, EKOTAR, ICEA,CERES, ORSER, SKAL isimli kontrol ve sertifıkasyon kuruluşları faaliyet göstermektedir.Bunlardan ETKO, EKOTAR ve ORSER yerli, diğerleri ise yabancı kontrol ve sertifıkasyonkuruluştandır.
Ülkemizde organik tanm yapılan alanlar 2003 yılı bölgeler bazında incelendiğinde; EgeBölgesi başta olmak üzere sırasıyla, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgesi ilk üç sırada yeralmaktadır. İç Karadeniz şeridi, İç Anadolu, Doğu Anadolu Bölgesi gibi bölgeler organik tarımdaavantajlı bölgeler olarak değerlendirilmektedir.
Çizelge 54.2002 Yılı Organik Tarımsal Oretim Verileri
Ürün Adı
HaşhaşMısır
Pamuk
SoyaSusam
tiler
Afyonkarahisar, tzmi.rİzmir, Manisa, Aydın, Ordu,Şanlıurfa, Hatay, Muğla,İzmir, istanbul,Manisa, Aydın,Ordu, ŞanlıurfaK.Maraş, Şanlıurfa, Muğla, Manisa,İzmir
Oretim Alanı(ha)
8,60105.12
6,776,07
11.00
173,80
Üretim Miktarı(ton)
14,70851,50
21,793,60
11,00646,80
Kaynak: TKB/TÜGEM
- 2 5 5 -
Çizelge 55- 2003 Yılı Organik Tarımsal Oretim Verileri
Ürün Adı
Haşhaş
Mısır
Pamuk
SoyaSusam
tiler
Konya, AfyonkarahisarŞanlıurfa, Burdur, Konya,Afyonkarahisarİzmir, Afyon, İsparta, Manisa, Aydın,Ordu, Samsun
Şanlıurfa.Hatay, Muğla.Izmir,İstanbul,Manisa,Aydın,Gazian(ep
ÇanakkaleKonya, İsparta, K.Maraş, SamsunK.Maraş, Şanlıurfa, Muğla, Konya,Afyonkarahisar, Manisa, Uşak
Kaynak: TKB/TÜGEM
Üretim Alanı(ha)
79,30666,15
85,25
9.756,92
29,50
257,45
Üretim Miktarı(ton)177,62
1.052,10
397,90
34.876.90
65,00204,66
Çizelge 56. 2004 Yılı Organik Tarımsal Oretim Verileri
Ürtn Adı
Ayçiçeği
HaşhaşMısır
Pamuk
SoyaSusam
tiler
Burdur, Muğla, Konya, Afyonkarahisar,
KahramanmaraşBurdur, Konya, tzmir, AfyonAntalya, Düzce, Muğla, Konya, tzmir,Balıkesir, Bursa, İsparta, Aydın, Adana,Nevşehir, Gümüşhane, Ordu, Samsun,Afyonkarahisar, GaziantepHatay, Muğla, tzmir, Manisa, Aydın, Mardin,Gaziantep, ŞanlıurfaZonguldak,Konya,Samsun, KahramanmaraşMuğla,Konya,tzmir,Manisa,A.KarahisarŞanlıurfa, Kahramanmaraş
Üretim Alanı(ha)
61,65
314,30419,47
7.838,21
8,50310,20
Üretim Miktarı(ton)
120,57
605,654.154,98
30.268,65
25,50457,70
Kaynak: TKBHDGEM
Çizelge 57. 2005 Yılı Organik Tarımsal Üretim Verileri
Ürfln Adı
Ayçiçeği
HaşhaşMısır
Pamuk
Soya
Susam
AspirYerfıstığı
Kaynak: TKB/TÜGEM
tiler
Konya,Afyonkarahisar, Kahramanmaraş
Muğla, tzmir, ÇanakkaleKonya, AfyonkarahisarAntalya, Düzce, Muğla, Ankara, İzmir, İğdır,İsparta, Manisa,Gümüşhane, Afyonkarahisar,Zonguldak, Konya, Balıkesir, Bursa, Aydın,Çanakkale, Samsunİzmir, Manisa, Aydın, Hatay, Muğla, Mardin,Gaziantep, ŞanlıurfaKonya, Nevşehir, Çanakkale, Samsun,KahramanmaraşMuğla, İzmir, Afyonkarahisar, Manisa,AdıyamanAfyonkarahisar, ŞanlıurfaMuğla, Çanakkale
Üretim Alanı(ha)
82,35
395,40520,79
8,366,85
21,03
157,73
1,600,40
Üretim Miktarı(ton)
332,25
522,089,237,89
35,354,00
62,50
151,45
1,701,20
- 2 5 6 -
I. YAĞLI TOHUMLARDA ULUSLARARASI İLİŞKİLER
Avrupa Birliğine katılım süreci çerçevesinde, "Tanm ve Kırsal Kalkınma" faslına ilişkin,Avrupa Komisyonu yetkililerince ülkemize, ilgili fasıldaki müktesebat, uygulamalar ve gerekli idarikapasite hakkında bilgi verildiği ve sorularımızın yanıtlandığı tanıtıcı tarama toplantısı 5-8 Aralık2005 tarihlerinde Brüksel'de gerçekleşmiştir. İlgili fasıla ilişkin olarak ülkemizin mevcut durumhakkında bilgi verilmesine yönelik ajnntıh tarama toplantısı ise 23-26 Ocak 2006 tarihlerindeBrüksel'de yapılmıştır.
Avrupa Birliği ayrıntılı tarama sürecinde, pamuk ve yağlı tohumlara ilişkin yapılanhazırlıkların koordinasyonu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na verilmiştir.
Bu kapsamda, Avrupa Birliği müzakereleri tanm ve kırsal kalkınma başlığına yönelik ayrıntılıtarama sürecinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda, pamuk ve yağlı tohumlarlailgili Avrupa Komisyonu yetkililerince cevaplanması talep edilen sualname ilgili kurumlarlabirlikte yanıtlanmış ve bahse konu ürünle ilgili hazırlanan sunum anılan Bakanlıkça, Brüksel'deAvrupa Komisyonu yetkililerine yapılmıştır.
Diğer taraftan AB Ortak Tanm Politikasında gerçekleşen reformlar nedeniyle yağlı tohumlarve pamuk düzenlemeleri bir geçiş dönemindedir. Bu durum uyum çalışmalannı doğrudanetkilemektedir.
Çizelge 58 Türkiye ve AB' de Yağlı Tohumlara ilişkin Mevzuatın Karşılaştırılması
TÜRKİYE
TARIMSAL DESTEKLERYatay destekler olarak doğrudan gelir desteği vemazot desteği, Kimyevi gübre desteğiverilmektedir.
Aynca yağlı tohum üreticilerine prim ödemesiyapılmaktadır.
AB'nde desteklemeler Entegre İdare KontrolSistemi(IACS) ve Çiftlik Muhasebe Veri AğıSistemi ile Kontrol edilmektedir.AB'ne uyum kapsamında bu sistemlerin Türkiye'detamamlanmasını müteakip, AB kurallarına göredestekleme yapılabilecektir. Bu desteklemelereüyelik gerçekleşmeden kısa bir süre öncebaşlanması veya üye olunca başlanması uygunolacaktır.
AB
TARIMSAL DESTEKLER1782/2003 Sayılı Konsey Tüzüğü,AB destekleme Sistemi doğrudan destek (teködeme) şeklinde yapılmaktadır.
Kaynak: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
- 2 5 7 -
Serbest Ticaret Anlaşmaları ve 1/98 Sayılı Ortaklık Konseyi Karan
Bilindiği üzere Türkiye-AT arasında Gümrük Birliğini tesis eden 1/95 sayılı OrtaklıkKonseyi Karan (OKK) çerçevesinde Türkiye'nin Karar'in yürürlüğe girmesini izleyen 5 yılzarfında, ticaret politikasını aşamalı olarak Topluluğun Ticaret Politikasına uyumlu hale getirmesi,topluluğun tercihli gümrük rejimine uyum sağlayacağı, bu uyumun hem otonom rejimi hem deüçüncü ülkelerle tercihli anlaşmaları kapsayacağı öngörülmektedir.
Türkiye-AB temel tanm ürünleri ticaretinde tercihli rejim 1/98 sayılı OKK çerçevesindedüzenlenmiştir.
Ülkemiz, Avrupa Birliği'nin (AB) Tercihli Ticaret Anlaşmalarını üstlenme doğrultusundave de Barselona sürecinin bir parçası olarak yürütülen Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA)müzakereleri neticesinde; Bugüne kadar EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi-Norveç, İzlanda,İsviçre), İsrail, Macaristan, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya,Estonya, Slovenya, Bulgaristan, Polonya, Makedonya, Hırvatistan, Bosna ve Hersek, Fas, Tunus,Suriye, Filistin ve Mısır ile STA imzalamıştır.
Türkiye'nin Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Estonya, Slovenya,Macaristan ve Polonya ile yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmaları 1 Mayıs 2004'te anılan ülkelerin ABüyesi olmaları nedeniyle, 30 Nisan 2004 tarihi itibariyle karşılıklı olarak feshedilmiştir. 1 Mayıs2004'ten itibaren bu ülkelerle ticari ilişkilerimiz gümrük birliği temelinde yürütülecektir. Bukapsamda, Türkiye-AT 1/98 sayılı Ortaklık Konseyi Karan (OKK) kapsamında tanm ürünlerindesağlanan karşılıklı tavizlerin yeni duruma uyarlanmasına ilişkin çalışmalar devam etmektedir.
J. ÜRETİCİ ORGANİZASYONLARI VE TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ VEBİRLİKLERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Ülkemizde üretici organizasyonlarının örgütlenmesi;
- 4572 Sayılı Tanm Satış Kooperatif ve Birlikleri (TSKB) Hakkında Kanunu,- 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu,- 5200 Sayılı Tanmsal Üretici Birlikleri Kanunu, örnek ana sözleşmeler, kapsamındayapılmaktadır.
Yağlt tohumlu bitki üreticileri, 4572 sayılı Tanm Satış Kooperatif ve Birlikleri HakkındaKanun, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile 5200 sayılı Üretici Birlikleri Kanununa göreörgütlenme imkânına sahip olmakla birlikte büyük bölümü TSKB çatısı altında örgütlenmişlerdir.
2005/2006 üretim sezonuna, ilişkin tahmini üretim istatistikleri verilerine göre ülkemizde;
865.000 ton yağlık ayçiçeği üretimi gerçekleşebileceği, bunun 530.000 tonunun yaklaşık% 61'inin Birliklerden tarafından alındığı (477.000 tonu Trakyabirlik, 47.000 tonu Karadenizbirlik,6.264 tonu Tariş Pamuk Birliği tarafından alınmıştır.),
26.000 ton soya fasulyesi üretimi gerçekleşebileceği ve bunun 8.740 tonunun yaklaşık %34'ünün Birlikler tarafından alındığı (6.882 tonu Çukobirlik ve 1.858 tonu Karadenizbirliktarafından alınmıştır.)
1.200 ton kanola üretimi gerçekleşebileceği ve bunun yaklaşık 50 tonununKaradenizbirlik'çe alındığı, anlaşılmaktadır.
- 2 5 8 -
Bu çerçevede Tanm Satış Kooperatifleri ve Birlikleri ülkemizde üretilen yağlı tohumunyaklaşık (ayçiçeği, soya ve kolzanın) % 60'ını alarak, yağlı tohum üreticisine destekvermektedirler. Yağlı tohum üretiminde güçlü birer alıcı olduklarından, ülkemiz yağlı tohumüretimi de ağırlıklı olarak, TSKB'lerin alım bölgelerinde gerçekleştirilmektedir. Yağlı tohumaçığımız dikkate alındığında bu kuruluşların etkin çalışması ülkemiz açısından büyük önemehaizdir.
Aşağıda yer alan tabloda görüldüğü üzere ülkemizde yağlı tohumlarda faaliyet gösterenbirliklerin bağlı 159 kooperatif ve 303.557 ortağı bulunmaktadır.
Çizelge S9. TDrkiye'de Yağlı Tohumlu Bitkilerde Faaliyet GOsteren Birlikler
Birlik Adı
Irakyabirlik
Çukobirlik
Karadenizbirlik
Iariş Pamuk Birliği
Antbirlik
Gapbirlik
Toplam
Faaliyet Konusu
Ayçiçeği tohumu
Pamuk çiğidiAyçiçek tohumuSoya fasulyesi
Ayçiçek tohumuSoya fasulyesi, Kolza
Pamuk çiğidi, yağlı tohum
Pamuk çiğidi
Pamuk çiğidi
KooperatifSayısı
48
36
22
44
6
3
159
Ortak Sayısı
83.962
62.084
79.157
49.936
28.198
220
303.557
Kaynak STB
J.l. Yağlı Tohumlu Bitkiler Konusunda Faaliyet Gösteren Tanın Satış Kooperatiflerive Birlikleri:
Yağlı tohum ve bitkisel yağ sektöründe faaliyet gösteren tanm satış kooperatifi birlikleriTrakyabirlik, Karadenizbirlik ve Çukobirlik doğrudan yağlı tohum alımı yaparak sektörün içindeyer almaktadırlar. 2005 yılında Tariş Pamuk Birliği alım konusuna yağlı tohumlan dahil edereksektördeki konumunu güçlendirmiştir. Diğer taraftan yine Çukobirlik, Antbirlik ve Tariş PamukBirliği kütlü pamuk alımı yaptıklanndan kütlü pamuktan elde edilen çiğiti işlemek suretiyle, önemlibir pamuk ham yağı tedarikçisidirler.
Birlikler kimyevi gübre, hibrit tohum, zirai ilaç gibi ana üretim girdilerinde ortaklanna aynikredi verdikleri gibi, mali yapılanmn uygun olduğu dönemlerde nakdi kredi de verebilmektedirler.
J.l . l .Trakyabirlik
1966 yılında kurulmuş olup, 48 kooperatifi ile Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgelerindetoplam 82.000 ortağa hizmet götürmektedir. Birlik aldığı ürünün bir bölümünü ayçiçeği tohumuolarak satmakta, bunun yanında ham yağ ve küspe gibi yan mamul ürün satışları da bulunmaktadır.Aldığı ürünün bir bölümünü ise kapasitesi oranında işleyerek mamul ürün ve fenni yem olaraksatmaktadır. Birlik ayçiçeği ekim ve üretimini teşvik etmek amacıyla; bir pazarlama kooperatifihüviyeti ile, ülkemiz tanm sektörünün en önemli sorunu olan pazarlamayı kendi ortaklan açısındançözüme kavuşturmuştur. Trakya Birlik Türkiye'de üretilen yağlık ayçiçeğinin %50-70'ini satınalmaktadır.
- 2 5 9 -
Birlik satın aldığı ürünün 180.000 tonunu kendi işleyerek artı değer yaratmakta, kalankısmını da arz-talep dengesini bozmadan zamana yayarak en uygun fiyattan değerlendinnektedir.Birliğin 1995-2005 yıllan arasında almış olduğu ürün miktarı, alım fiyatları ve tesislerinin işlemekapasitelerine ilişkin bilgiler aşağıda verilmektedir.
Çizelge 60.1995-2005 Yıllan Arası Birliklerin Alınılan
İŞ YILI
1995/961996/971997/981998/991999/20002000/20012001/20022002/20032003/20042004/20052005/2006
MUBAYAAMİKTARI (KG)
196.499.554
230.891.4153S6.868.S81392.906.508356.102.362383.894.624220.225.629342.313.380385.465.218426.397.692476.947.276
ALIM FİYATI (TL)
1800035000
65.O00-7O.0OO-75.OO0110.000-115.000-120.000
130.000165.000370.000460.000485.000515.000
0,505 YTL
Kaynak: Trakyabirlik
Çizelge 61. Trakyabirlik Tesis Kapasiteleri
AyçiçeğiİşlemeRafine
YağÜretim
MargarinÜretim
YemÜretim
Entegre TesislerGünlük
Kapasite(ton)
300
200
100
480
YıllıkKapasite
(ton)90.000
60.000
30.000
144.000
Karacabey FabrikaGünlük
Kapasite(ton)
300
90
~
360
YıllıkKapasite
(ton)90.000
27.000
108.000
ToplamGünlük
Kapasite(ton)
600
290
100
840
YıllıkKapasite
(ton)180.000
87.000
30.000
252.000
Kaynak: Trakyabirlik, 2006
J.1.2.Karadenizbirlik
Karadeniz Yağlı Tohumlar Tanm Satış Kooperatifleri Birliği, 1978'de kurulmuştur. Birlik22 tanm satış kooperatifi ile; Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu veÇukurova bölgelerindeki Samsun, Amasya, Çorum, Tokat, Kınkkale, Ankara, Yozgat, Kırşehir,Aksaray, Nevşehir, Konya, Kastamonu, Diyarbakır, Ağn, Muş, Elazığ, Malarya, Erzurum, Adana,Mersin, Kahramanmaraş ve Osmaniye il ve ilçelerindeki 79.365 üzerinde üretici ortağa hizmetgötürmektedir. Birlik, ayçiçeği, soya ve kanola alımı ile iştigal etmektedir. Birlik aldığı yağlıtohumu işleyerek, mamul yağ ve küspe olarak satışa sunmaktadır.
Birliğin 1995-2005 yıllan arasında almış olduğu ürünlerin miktan, alım fiyatlan vetesislerinin işleme kapasitelerine ilişkin bilgiler aşağıda verilmektedir.
Çizelge 62 Karadeniz Birlik Yağlı Tohum Alım Miktan ve Fiyatları (1995-2005)
- 2 6 0 -
1?YILI
1995/96
1996/97
1997/98
1998/99
1999/00
2000/01
2001/02
2002/03
2003/04
2004/05
2005/06
AYÇİÇEĞİ
BİRLİKÜRÜN ALIM
MİKTARI(TON)
42.996
38.478
39.077
49.901
54.628
40.113
20.589
69J31
41.692
41.656
46.843
ALİMFİYATI
(YTL/Kg)
0,018
0,035
0,065
0,110
0,130
0,165
0,370
0,460
0,485
0,515
0,505
SOYA
BİRLİKÜRÜN ALIM
MİKTARICTON)
1.702
1.109
958
1.768
2.837
2.492
2.326
4.453
753
1.661
1.889
ALIMFİYATI
(YTL/Kg)
0,015
0.030
0,060
0,090
0,110
0,140
0,300
0,330
0,400
0.450
0.400
KANOLA
BİRLİKÜRÜN ALIM
MİKTARI(TON)
33
65
8
12
85
15
49
3
AUMFİYATI
(YTL/Kg)
0.075
0,090
0,112
0,250
0,300
0,300
0,435
0,435
Kaynak: Karadenizbirlik
Çizelge 63. Elazığ Doğan Erdil Yağ Fabrikası İşleme Kapasitesi
Ayçiçeği
Kuma
Rafine Vinterize
Dolum. Ünitesi
Ton/Yıl
33.000
13.000
13.000
Çizelge 64. Birliğin İştiraki Olan Meray A.Ş'nin Kapasitesi; (Birliğin faaliyet bölgesinin merkezinde olması nedeniylemamul Oretiminde Önemli bir yer teşkil eden iştirakin %77 hissesi Birliğe aittir)
- 2 6 1 -
Ayçiçeği Kırma
Rafine Vinterize
Dolum Ünitesi
Ton/Yıl
60.000
23.400
23.400Kaynak: Karadenizbirlüc
J.1.3. Çukobirlik
Çukurova bölgesinde pamuk üreticilerinin ürünlerini değerlendirmek ve üreticiye desteksağlamak amacı ile 1940 yılında kurulmuştur. 1989'da Yerfıstığı Tanm Satış Kooperatifleri Birliği(Yerfiskobirlik) ile birleşerek alım konusuna yer fıstığını dahil etmiştir. Aynı dönemlerde Birlikalım konusuna soya fasulyesi ürünü de dahil edilerek, Birlik "Çukurova Pamuk, Yerfıstığı ve YağlıTohumlar Tanm Satış Kooperatifleri Birliği" unvanı altında faaliyet göstermeye devam etmiştir.Birlik 2005/2006 üretim sezonunda yağlık ayçiçeği alımına da başlamıştır.
Birlik yağ fabrikasında pamuk çiğidi, soya fasulyesi ve yağlık ayçiçeği işleyerek, yağlıtohum ve bitkisel yağ sektöründe faaliyet göstermektedir. Birlik Doğu Akdeniz ve GüneydoğuAnadolu Bölgelerinde 12 ili kapsayan bir alanda 36 kooperatifi ile 59.868 ortağa hizmetvermektedir.
Birliğin 1995-2005 yıllan arasında almış olduğu ürünlerin miktarı ve tesislerinin işlemekapasitelerine ilişkin bilgiler aşağıda verilmektedir.
Çizelge 65 Çukobirlik Yağlı Tohum Alım Miktarları (1995-2005)
İŞ YILI
1995/1996
1996/1997
1997/1998
1998/1999
1999/2000
2000/2001
2001/2002
2002/2003
2003/2004
2004/2005
2005/2006
KOtlOPamukAlını
Miktarı(ton)
83.414
48.806
64.420
208.533
139.024
123.723
153.355
123.028
64.972
117.248
83.640
SoyaFasulyesi
AlımMiktarı
(ton)
28.595
2.018
14.868
23.283
24.707
16.721
16.669
36.868
16.770
7.167
6.842
YerfıstığıAlım
Miktarı(ton)
69
245
34
137
7,6
392
11
7,5
Kaynak: Çukobirlik
- 2 6 2 -
KOtlü Pamuk İşletmeTesisleri
1. Adana Antrepo Sawgın Fab.2. Adana Sawgın Fab.3. Ceyhan Sawgm Fab.4. Reyhanlı Sawgın Fab.5. Misis Sawgın Fab.6. Mihmandar Sawgm Fab.7. Tarsus Sawgın Fab.8. Yenice Sawgın Fab.9. K.Maraş Rollergin Fab.10. Kırıkhan Rollergin Fab.
İşletmeKapasiteleri (Ton)
20.47561.42530.70920.47530.70961.42530.70930.70920.06211.466
SOYAFASULYESİ
70.000.000+ 30.000.000
100.000.000
YAĞLIKÇİĞİT
120.000.000+
120.000.000
YAĞLIKAYÇİÇEĞİ
70.000.000+ • •
70.000.000
YAĞLIKKANOLA
70.000.000+ . . . . . . j .
70.000.000
Soya Fasulyesi.Yağlık Çiğit,Ayçiçeği Ve Kanolaİşletme Kapasiteleri(Kg/Yıl)
FABRİKAADI
Merkez Yağ Fab.Ceyhan Yağ San.
Top=
NOT: Soya Kurutma Tesisi ise 100.000.000 Kg/yıl kapasitelidir.
J.1.4. Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği
Birlik 1949 yılında kütlü pamuk alımı ile iştigal etmek üzere kurulmuş, Ege Bölgesinde 44kooperatifi ile yaklaşık 48.992 ortağa hizmet götürmektedir. Birlik bölgesinde önemli bir alıcıkonumunda bulunduğundan piyasa fiyatlarının belirlenmesinde ve üreticiler lehinedüzenlenmesinde önemli fonksiyonları bulunmaktadır. Birlik 2005 yılında alım konusuna yağlıtohumlu bitkileri de dahil ederek, Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tanm Satış KooperatifleriBirliği unvanı almıştır.
Birliğin 1995-2005 yıllan arasında almış olduğu ürünlerin miktarı, tesislerinin işlemekapasitelerine ve depolanna ilişkin bilgiler aşağıdaki Çizelgelerde (66, 67 ve 68) verilmektedir.
Çizelge 66. Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği (1994-2005)
• 2 6 3 -
İŞYILI
1994/951995/961996/971997/981998/991999/002000/012001/022002/032003/042004/052005/06
KutlO Pamuk Yağlık AyçiçeğiAlım Miktarı (Ton) Alını Miktarı
91.487159.383178.000170.137272.202247.903194.649257.162306.514249.320272.508161.177
--
--------
6.264Kaynak: Tariş Pamuk Birliği
Çizelge 67. Pamukyağı KombinasıIjletme Adı
• Hara yağ İşletmeleri
-1. Rafine Ünitesi
-11. Rafine Ünitesi
- Hidrojene Ünitesi
• Margarin Ünitesi
- Sabun Ünitesi
- Deterjan Ünitesi
- Teneke Kutu Ünitesi
Çiğit Deposu
Kapçık Deposu
Küspe Deposu
Linter Kuşbaşı, Lînteraltı Deposu
Koza Deposu
Deterjan Deposu
Margarin Soğuk Hava Deposu•
Sabun Deposu
Deterjan Deposu
Ambalajlı Likit Yağ Deposu
' Ham Yağ Tankları
• •
-
Aydın Ham Yağ Depolan (3 Adet)
KuruluşYılı
1955/56
1963/64
2004/05
1963/64
1963/64
1982/83
1975/76
1975/76
1970/71
1980/81
1981/82
1981/82
1972/73
1957/58
1974/75
1991/92
1983/84
1976/77
2001/02
1966/67
1971/72
1975/76
2000/01
Yeri
tznür
tzmir
İzmir
tzmir
İzmir
İzmir
tzmir
İzmir
İzmir
İzmir
İzmir
tzmir
tzmir
İzmir
İzmir
tzmir
İzmir
tzmir
İzmir
tzmir
tzmir
tzmir
Aydın
Kapasitesi(ton/yıl)
100.000
97.500
42.000
27.000
45.OO0
5.000
5.400
1.500.000
21.000
3.000
4.000
1.225
30
100
750
150
70
140
100
5.0O0
2.000
18.000
2.782
Üretim Cinsi
Pamuk Çekirdeği
NStrYağ
Rafine Likit, Hidrojene Yağ
Hidrojene Yağ
Yemeklik, Kahvaltılık Margarin Likit Yağ
Sabun
Sıvı, Toz, Matik Detajan ve Yumuşatıcı
(Adet) 2,5,10,17 kg' lık muhtelif ebatta
Kaynali: Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği
Çizelge 68. Pamuk Depolama İşletmesi
- 2 6 4 —
Çiğli Menemen
Kuruluş Yılı
Tesis Tarihi
Genel Alan (m2)
Kapalı Depo Sayısı (adet)
Kapalı BrOt Alan (m2)
Kapalı Net Alan (m2)
Depolanabildi Prese Sayısı (adet)
Depolanabildi Mahlıç Pamuğun Takribi Miktarı (ton)
1970
1978
83.880
31
33.308
28.000
100.800
21.000
1978
1985
37.837
12
21.417
17.200
65.200
13.500Kaynak: Tari; Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği
Çiğli ve Menemen depolama tesislerinde preseli pamuk depolamaya müsait kapalı net45,200 m2 alan mevcuttur.
J.1.5. Antbirlik
Birliğin Serik Kooperatifi, Manavgat Kooperatifi, Antalya Kooperatifi, YeniköyKooperatifi, Kınık Kooperatifi ve Alanya Kooperatifi olmak üzere 6 adet Kooperatif vardır. Anafaaliyet konulan Pamuk ve Narenciyedir. Yalnızca Antalya ilinde faaliyet göstermektedirler.
Birliğin 1995-2005 yıllan arasında almış olduğu Örün miktarı ve tesislerinin işlemekapasitelerine ilişkin bilgiler aşağıda verilmektedir.
Çizelge 69. Antbirlik Pamuk Alım Miktarı (1995-2005)
İŞ YILI
1995/1996
1996/1997
1997/1998
1998/1999
1999/2000
2000/2001
2001/2002
2002/2003
2003/2004
2004/2005
2005/2006
KatlO Pamuk Alım Miktarı (ton)
61.806
55.178
42.748
51.630
51.962
35.724
28.509
31.500
27.960
29.334
11.919Kaynak: Antbirlik
Birliğin bünyesinde aşağıda yer alan tesisler bulunmaktadır.
- 2 6 5 -
Antalya tplik FabrikasıAntalya Yağ KombinasıSerik 1 Çırçır ve Prese FabrikasıSeril 2 Çırçır ve Prese FabrikasıAksu Çırçır ve Prese Fabrikası (SAWGIN)Aksu Çırçır ve Prese Fabrikası (ROLLERGÎN)Manavgat Çırçır ve Prese FabrikasıSerik Narenciye Tasnif ve Paketleme Fabrikası
Fabrikalar Yıllık tşleme Kapasitesi
AksuRollergin 16.500 TON/YILAksuSawgın 14.500 TON / YILSerik 1 Rollergin 15.000 TON / YILSerik2Rollergin 7.000 TON/YILManavgat Rollergin 9.500 TON /YIL
J.1.6. Gapbirtik: Birlik 2000 yılında kurulmuş olup, 3 kooperatifi ve 220 ortağı mevcuttur.
J.2- Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması
Ülkemizde Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP) adı altında tarımda yapısal dönüşümprogramı 2000 yılından itibaren uygulamaya konulmuştur. TSKB'lerin yeniden yapılandırılması;Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nca yürütülen doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün programlarıylabirlikte, anılan projenin önemli bir parçasını oluşturmuştur.
Kooperatif ve birliklerin yeniden yapılandırılmasına yönelik 7. Beş Yıllık KalkınmaPlanında "TSKB'lerin yönetimlerinin Özerkleştirileceği, tesis ve işletmelerininşirketleştirileceği, kooperatifçilik işlevlerinin güçlendirileceği ve Örfin borsaları ile ilgili yasalaltyapının oluşturulacağı" gibi temel hedefler öngörülmüştür.
Bu temel hedefler gözetilerek hazırlanan 4572 Sayılı Tanm Satış Kooperatif ve BirlikleriHakkında Kanun'la bu kuruluşlar yeniden düzenlenmiş ve özerk bir yapıya kavuşturulmuşlardır.
Kooperatif ve birliklerin 4572 Sayılı Kanuna intibaklarını sağlayacak ve özerkleştirilmesinipekiştirecek olan ömek ana sözleşmeler de, 24.12.2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
16 Haziran 2000 tarihli ve 24081 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4572sayılı Kanun ve uygulamaya konulan yeniden yapılandırma programı ile;
> TSKB'lerin yapısal sorunları çözümlenerek, güçlü ve sürdürülebilir bir mali yapıyakavuşturulmaları ve bu amaçla kamu kaynaklarından gerekli desteğin sağlanması,
> Uluslararası genel kabul görmüş kooperatifçilik ilkeleri doğrultusunda, tabandantavana doğru sağlıklı ve demokratik bir örgütlenmeyi gerçekleştirmek amacıyla ortakların katılımve sahiplik bilincinin geliştirilmesi,
> Kooperatif ve birliklerin, özerkleştirilerek, siyasi müdahalelerden uzaklaştırılması,ortaklan tarafından denetlenen ve ortaklarının belirledikleri gereksinimlere ve önceliklere görefaaliyet gösteren kuruluşlar haline getirilmesi,
> Aşın istihdam ve mali yük getiren unsurlar giderilerek, rekabete açık ve kamukaynaklarına bağlı olmaksızın kendi ayaklan üzerinde durabilen kuruluşlar haline getirilmesi,
- 2 6 6 -
> Faaliyetlerinde ekonomik etkinlik ve verimliliği hâkim kılarak, atıl veya sürekli zarareden varlıklarının, öz sermaye yapılarını güçlendirecek şekilde değerlendirilmesi,
hedeflenmiştir. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı)
J.3- Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP) ve Bu Proje Kapsamında Yer Alan TarımSatış Kooperatifleri ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması Bileşeni
Ülkemizde, sektörler üzerindeki gereksiz müdahalelerin azaltılarak, ekonomininsürdürülebilir şekilde büyümesi ve yoksulluğun azaltılması için gerekli ortamı sağlamaya imkânveren ve gelecekte Avrupa Birliği (AB)'ne katılım için gerekli zeminin oluşturulması amacıyla, birEkonomik Reform Programı hayata geçmiştir. AB'ye katılım konusundaki en önemli kriterlerdenbiri de yeni üyelerin birleştirilmiş pazarda rekabet edecek ekonomilere sahip olmalarızorunluluğudur. Bu, tarımsal üretim, pazarlama ve işleme alanlarındaki üretim verimliliğininartırılmasına yönelik önlemler üzerinde odaklaşmayı gerektirmektedir. Bu çerçevede, tanmalanında Tanm Reformu Uygulama Projesi (TRUP) adıyla bir program uygulanmaya başlamıştır.Dünya Bankası ile imzalanan ve 12 Temmuz 2001 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan tkrazanlaşması ile bu projeye toplam 600 Milyon ABD Dolan kaynak tahsis edilmiştir.
\ı İlk aşamadaki bu reformlar ile mevcut destekleme sisteminin kamu sektörü bütçesi
tüketiciler üzerindeki yükü azaltılmış olacak ve kamu ve özel sektör yatınmlannın yanlış teşvikleregöre yapılmasının önüne geçilecektir. Programın sonunda Türkiye'de, Dünya standartlanna görerekabet edebilir ve yapay teşvikler ve sübvansiyonlar yerine gerçek mukayeseli üstünlüğe dayalıüretim modellerine sahip bir tanm ve tanmsal sanayi sektörü oluşturulması öngörülmektedir.
Tanm Reformu Uygulama Projesi, uygulamaya konacak yeni Tanm Stratejisinin temelaraçlarından biri niteliğindedir. Tanm reformu faaliyetlerine destek olmak ve tanm sektörünügüçlendirmek üzere uygulamaya konan bu proje üç ana bileşenden teşekkül etmektedir;
Projenin C Bileşeni ile yağlı tohumlarda faaliyette bulunan Tanm Satış Kooperatifieri'nin(TSK) ve Tanm Satış Kooperatif Birlikleri (TSKB) de dahil olmak üzere Birliklerin vekooperatiflerin yeniden yapılandınlması ve özerkleştirilmesiyle, TSK ve TSKB'lerin mali yöndenbağımsız, piyasa koşullannda rekabet edebilir, ortaklan tarafından kontrol edilen, ortaklannahizmet ve fayda sağlamayı ön planda tutan kuruluşlar haline getirerek, tanm ürünlerininpazarlanması ve işlenmesinde devletin rolünün azaltılması hedeflenmekte olup, bu bileşenkapsamında aşağıdaki konular üzerinde çalışmalar gerçekleştirilmektedir; Birlik ve kooperatiflerde;
> İstihdam seviyesinin ihtiyaç seviyelerine çekilmesi,> Genel yönetim giderlerinin rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapı sağlanmak üzere
azaltılması,> Yeni yatınm projelerinin, gerçekçi piyasa araştırmalan ve fizibilite çalışmalarına
dayandırılması,^ Gerekli durumlarda atıl kaynaklann satılarak işletme sermayesinin güçlendirilmesi,> İkincil işletme faaliyetlerinin gözden geçirilerek, zarar edenlerde iyileştirme,
küçültme veya kapatılma alternatiflerinin değerlendirilmesi ve ana faaliyete odaklanmanınsağlanması,
> Mali yapı borçlanm geri ödeyebilme kabiliyetinin arttırılması ve kredibiliteninsağlanması amaçlanmıştır (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı).
öte yandan, yeniden yapılandırma konularında çalışma, inceleme ve önerilerde bulunmaküzere, 2000/1773 No.lu Bakanlar Kurulu Karan'nın 06.01.2001 tarih 24279 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanması ile Yeniden Yapılandırma Kurulu (YYK) teşkil edilmiştir.
- 2 6 7 -
J.4-Yeniden Yapılandırma Faaliyetleri tle Birliklere Sağlanan İmkanlar
Yeniden yapılandırma sürecinde, TSKB'lere:
> Birliklerin mali yapılarını güçlendirmeye yönelik olarak 1.5.2000 tarihi itibariylemevcut borçlarının Hazine tarafından üstlenilerek tasfiye edilmesi,
> Birliklerin mali yapılarını olumsuz yönde etkileyen ve bu kuruluşlara aşırı yükgetiren personel kadrolarında yapılacak düzenlemeler için gerekli tazminat tutarlarının hazinecekarşılanması,
> Ürün alımı için ihtiyaç duyacakları finansman ihtiyacının, 2000 yılı bütçesindentahsis edilen ödeneklerle (250 trilyon TL) oluşturulan "döner fon"dan karşılanması,
> Yeniden yapılandırma için gerekli uzmanlık ve danışmanlık hizmetinin verilmesi,> Yeniden yapılandırma hizmet giderlerinin Hazinece üstlenilmesi,> Kooperatif yönetici ve ortaklarının eğitimi ve bu kuruluşların kapasite
oluşturmalarına teknik destek sağlanması imkanları getirilmiştir. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı)
J.4.1 DFİF Kredileri Desteği ve 1.5.2000 Öncesi Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF)Borçlarının Durumu:
Birliklerin yeniden yapılandırılması amacına paralel olarak, mali yapı güçlendirme sürecinekatkı sağlamak amacıyla, geçiş döneminde birliklerin ihtiyacı olan ürün alım ve işletme kredileriYeniden Yapılandırma Kurulunun önerileri dikkate alınarak Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu(DFİF) gider hesabından karşılanmaktadır.
DFİF döner fon niteliğinde çalıştırılmaktadır. Birliklerin vade sonlarında geri döndürdüklerikredi ana para ve faizleri, birliklerin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirilerek, yenidenbirliklere kullandırılabilmektedir. Yeniden Yapılandırma Kurulu (YYK), DFİF kredisi ile ilgilibirlik taleplerini değerlendirirken, kaynağın yeterliliğini dikkate alarak aşağıdaki kriterleri gözönünde bulundurmaktadır.
1995 yılından itibaren DFİF kaynaklı kredilerin yıllık faiz oranlan aşağıda belirtilmiştir.
Çizelge 70- DFİF Faiz OranlarıDönem
1995-30.06.200001.07.2000-30.06.200101.07.2001-01.09.200301.09.2003-04.06.200504.06.2005 - 07.04.200607.04.2006 -
DFtF FaizOranı%50%25% 37,5%25%15%13,125
Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi (20.4.2006)
04.06.2005 tarih ve 25835 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 23.05.2005 tarih ve2005/8839 sayılı Bakanlar Kurulu Karan'na istinaden, DFÎF'den kullandırılan kredilere tarımsalkredi faiz oranının %75'i oranında değişken yıllık basit faiz uygulanmaktadır.Yukarıda yer alantabloda da belirtildiği üzere, DFİF kredilerinin bugün itibariyle faiz oranı %13,125'dir. (Kaynak:Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi)
Bu çerçevede, birliklerin silinen ve silinme süreci devam eden borçlan ile 2000 yılısonrasında kullandırılan DFİF kredileri Çizelge 71'de gösterilmiştir.
Çizelge 71 - Tanm Salı? Kooperatifleri ve Birliklerine 2000 Yılı Sonrasında Kullandırılan DFİF Kredileri ve 1.5.2000 Önce» Borçlarının Mevcut Durumu
(BinYTL)
B İ R L İ K A D İ
ANTBİRLİK (2)
CUKOBİRLİK
FISKOBİRLİK (3)
G0LBİRLİK
GONEYDOGUBIRÜK
KARADENIZBİRLİK
KAY1S1BİRLİK (4)
MARMARABİRLİK
TARİŞ İNCtR
TARİŞ 0 Z 0 M
TARİŞ PAMUK
TARİŞ ZEYTİN
TASKOBİRÜK (4)
TRAKYABlRLtK
K.OZABİRUK
TİFTİKBİRLİK
T O P L A M
2000 O N O S İ D F l r DORCU (1)
30.07 .2004'de
Silinen
I.K00
159.619
40.39S
234.744
74.682
179.002
-• 3.931
694.17}
29.12.2005'de
Silinen
94.483
94.483
Silme Süreci
Devtm Eden
103 691
299.736
0
0
21.050
39.383
17.930
105.812
4.660
3.977
596.239
•••••••• \'~&&>£r\-'#^y&i:/S&:<t*.s.^--tiW.'?*;." •«•:•-.•""••:• '•'•:'•:•'•,: • ::::ı..<:;::;-•••.•;v?~-r-2000 Y I L I SONRASINDA KULLANDIRMAN DFİF KREDİLERİ
2000/2001
DOnemi
9.500
41.500
99.003
0.5
6.997
3.250
2.200
5.000
3.000
20.300
20.000
12.000
1100
4.600
228.550
2001/2002
DOnemi
9.500
49.485
118.059
0.5
6.997
3.250
2.200
5.000
3.000
20.000
20.300
13.200
1.200
4.600
25*791
20020001
DOnemi
74.127
216.866
8.997
10.215
2.950
5.900
4.207
21.500
27.307
27.002
1.458
5.459
405588
2003/2004 DOnemi
Ertelenen
65.326
306.801
10.622
4.008
1.687
•388İ444
Yeni
20.000
.
15.000
5.000
7.900
8.023
25.000
35.000
23.000
10.000
148:923
Toplum
0
8SJ26
306.801
0
10.622
15.000
9.008
7.900
8.023
25.000
35.000
23.000
1.687
10.000
S37J67
2004/2005 DOnemi
Ertelenen
65.500
236.015
10.622
9.910
39.000
25.719
1.985
'388.75 İ'
Yeni
50.000
18.505
20.000
9.500
54.000
70.000
30.000
25.000
277İ005
Toplam
İISJOO
216415
0
10422
18J0S
9.910
20JM0
9.500
91.000
70.000
55.719
1.985
25.000
0
0
«5.756
2005/2006 DOnemi (Bin YTL)
Endenen
98.826
0
0
8J5S
0
9.646
0
0
73.232
70.000
0
1.431
0
0
0
261.490
Yeni
5.000
30.000
0
0
5.000
15.000
0
50.000
10.286
15.000
15.000
65.000
0
60.000
0
0
270.286
TopUm
5.000
128.826
0
0
11.355
l&OOO
9.646
50.000
10.286
88.212
85JJ00
65JM0
1^411
60.000
0
0
511.776
O*ckl Ut «Utfdnı H4lko««rwN>u Y««tfMt
m KByiubMh «• TMkaMrtObı «1 .M.»M u m u Ot\f knOM, I1U Mfib tam OıCıMMMM T«6JI U M Ü HıWmJ« K a m tıflrtılııl «ytwnca Wnl »JHBitliiMf.
- 2 6 9 -
01.05.2000 öncesi Destekleme ve Fiyat istikrar Fonu borçlan terkin edilen birlikler ve terkintutarları aşağıdaki Çizelgede verilmektedir.
Çizelge 72- 1.5.2000 Öncesi Borçlan Terkin Edilen Birlikler
BİRLİKGülbirlikMarmarabirlikTariş İncir BirliğiTariş Pamuk ve Y.Toh. BirliğiTariş Zeytin.ve ZeytinyağıBirliğiTiftikbirlikTrakyabirlikFiskobirlik
Toplam
Terkin Edilen 01.05.2000 ÖncesiDFİF Yükümlülükleri Tutan
(YTL)
1.799.690159.618.78540.395.200
234.743.64874.681.660
3.931.253179.002.19694.482.855
788.655.287Kaynak: Yemden Yapılandırma Kumlu Yürütme Birimi (20.4.2006)
Çizelge 72'den de görüleceği üzere, yeniden yapılandırma döneminde bugüne kadar toplam788.655.287 YTL tutarındaki 01.05.2000 öncesi birlik borçlan terkin edilmiştir.
Henüz terkini gerçekleşmemiş 01.05.2000 öncesi DFİF borçlan toplam tutan 596.239.545YTL olup, birlikler bazında tutarları aşağıdaki Çizelgede yer almaktadır.
çizelge a- ı.s.zuuu uc
BİRLİKAntbirlikÇukobirlikGüneydpğubirlikKaradenizbirlikKayısıbirlikKozabirlikHTariş Üzüm BirliğiTaskobirlik
cesı uorçıan
Toplam
Henüz lerKin taııraemıMevcut 01.05.2000
Öncesi DFİFYükümlülükleri
Tutarı(YTL)
103.690.364299.736.841
21.050.32139.383.11017.930.6683.976.380
105.812.3064.659.554
596.239.544Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi (20.4.2006)
- 2 7 0 -
J.4.2. Kıdem ve İhbar Tazminatı Desteği:
Tanm saüş kooperatiflerine ve birliklerine, 4572 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiylebaşlayan yeniden yapılandırma döneminde sağlanan desteklerin başında, istihdam fazlası personelinişten çıkartılması neticesi personele ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarının Tanm ReformuUygulama Projesi tkraz kaynaklarından karşılanması gelmektedir. Kooperatif ve birliklerdekiistihdam seviyesinin ve personel masraflarının rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya uygun halegetirilmesi amacıyla, daimi personel sayısı 12.491'den 6.124'e düşürülmüştür.Uygulama 2004 yılısonuna kadar sürdürülmüş olup, toplam 12.122 işten çıkartılan birlik ve kooperatif personelineödenen 155.837.361 YTL tazminat bedeli devletçe karşılanmıştır. Sağlanan bu önemli imkan ilekooperatif ve birliklerin personel masraflarında ortalamada yaklaşık % 30-35 tasarruf sağlanmıştır.(Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi)
Tanm Reformu Uygulama Projesi kapsamında, Hazine tarafından karşılanan kıdem veihbar tazminatı ödemelerinin birlikler bazında dağılımı aşağıdaki gibidir,
Çizelge 74- Birliklerin Hazinece KarşılananKıdem ve İhbar Tazminatı ödemeleri
BÎRLtK
AntbirlikÇukobirlikFiskobirlikGülbirlikGüneydoğubirlikKaradenizbirlikKayısıbirlikKozabirlikMarmarabirlik
Tariş Birlikleri*TaskobirlikTiftikbirlikTrakyabirlik
Toplam
MilyonYTL
1448,718,40,31,24,60,30,43,2
43,7
0,7
o.ı20,2
155,8Kaynak: Yeniden Yapılandırma Kurulu Yürütme Birimi (20.4.2006)•Tariş Pamuk, Üzüm, İncir Birliği ve Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği
J.5. Yağlı Tohumlu Bitkiler Konusunda Faaliyet Gösteren Üretici Birlikleri
Yağlı tohumlarla ilgili henüz üretici birliği kuruluşu bulunmamaktadır.
— 271 —
K. ÜRÜN İHTİSAS BORSALARI VE LİSANSLI DEPOCULUK
K.1. Dünyada ve Türkiye'de Ürün Borsacılığı ve Lisanslı Depoculuk
ABD'deki ürün borsaları önceleri spot işlemler yapan borsalardan oluşmakta iken, bugüngelinen noktada gelişerek vadeli işlem yapan borsalara dönüşmüşlerdir. Bu borsalarda başta pamuk,kahve, mısır, portakal suyu, soya fasulyesi, buğday ve diğer birçok ürün kontratı alınıpsatılmaktadır.
Bu borsalar, lisanslı depolarla entegre çalışmakta, teslim şartlı vadeli kontratlarda ürünteslimi lisanslı depolardan yapılmaktadır.
Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde etkin ve yaygın bir lisanslı depoculuk(fVarehouse Receipt System) ile ürün ticareti sistemi bulunmaktadır.
Polonya, Bulgaristan, Romanya, Macaristan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinde de lisanslıdepoculuk sistemi kurulmuştur. ABD'de federal düzeyde 863, eyalet düzeyinde 6937 lisanslı depofaaliyet göstermektedir. ABD hükümeti de stratejik ihtiyaçları karşılığında aldığı ürünleri, özellisanslı depolarda muhafaza ederek sisteme destek vermektedir. ABD'de lisanslı depoculuk ve ürünborsacılığı tamamen özel sektör eliyle yürütülmektedir.
Borsalar, yapılan işlemlere göre Spot Borsalar ve Vadeli İşlem Borsaları olaraksınıflandırılmaktadır.
Ülkemizde, kuruluş çalışmaları devam eden Ürün İhtisas Borsaları da, Ticaret Borsaları vetMKB gibi spot borsalar arasında yer almaktadır.
Ülkemizde, ürün ticaretini geliştirmek ve pazarlama alt yapısını güçlendirmek için;
Ürün ihtisas borsalarının kurulması,
Lisanslı depoculuk ve yetkili sınıflandıncılık sisteminin hayata geçirilmesi,
Tanın satış kooperatifleri ve birlikleri, tanm kredi kooperatifleri ve üst kuruluşları, TMO,tekel gibi kurum ve kuruluşların yeniden yapılandırılması,
Birlikler ve TMO'nun lisanslı depoculuk sistemine entegre edilmesi gibi çalışmalarbaşlatılmış ve bu alanda önemli mesafeler kat edilmiştir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından, bukapsamda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde, üç önemli proje uygulamaya konulmuştur.
-Ürün Borsalarını Geliştirme Projesi (ÜBGP),
-Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin (TSKB) Yeniden Yapılandırılması Programı(YYP),
-TSKB'lerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi (BLGP).
•272 —
K.2. Lisanslı Depoculuk ve Yağlı Tohumlar-Bitkisel Yağlar
5300 Sayılı Tanm Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu yürürlüğe konulmuş olup, Kanununuygulanmasına ilişkin gerekli yönetmelikler hazırlanarak, Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.Çıkarılan yönetmelikler içerisinde Yağlı Tohumlar Lisanslı Depo Yönetmeliği ve Pamuk LisanslıDepo Yönetmeliği de yer almaktadır.
öte yandan, bitkisel yağlara ilişkin lisanslı depo yönetmelikleri hazırlanması çalışmalarıdevam etmektedir.
öte yandan lisanslı depoların temel nitelikleri ve kuruluş şartlan:
Anonim şirket,Bakanlıktan kuruluş ve faaliyet izni,Depolama kapasitesine göre en az 1 trilyon TL ödenmiş sermaye,Depo kapasitesinin ürün rayiç bedelinin % lS'inden az olmamak Özere teminat,İşletme tesislerinin ve depolanan ürünlerin sigorta zorunluluğu,İlgili borsa ile sözleşme yükümlülüğü,Yönetmelikte gösterilen diğer şartlar ile teknik gereklilikler
olarak sıralanabilmektedir.
Hububat, Baklagiller Ve Yağlı Tohumlar Lisanslı Depo Yönetmeliğine göre depolarınve ürünün asgari özellikleri;
Depolanacak ürünler: Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, çeltik, pirinç, süpürge dansı,mercimek, nohut, fasulye, bakla, bezelye, ayçiçeği, susam, keten tohumu, soya fasulyesi, kolza,haşhaş tohumu gibi ürünler.
Depolama kapasitesi: Merkez ve şubelerde asgari toplam 40 bin ton; her bir ünite veya şubebazında 5 bin ton.
Faaliyet bölgesi: Sınırlama bulunmamaktadır.
Asgari sermaye: En düşük 1 milyon YTL, 40 bin ton üzerindeki kapasite için ilave sermayeartışı.
Ürünün azami depolama süresi: Hasattan itibaren 12 ay,
olarak belirlenmiştir.
Pamuk Lisanslı Depo Yönetmeliğine göre depoların ve ürünün asgari özellikleri;
Depolanacak ürünler: Preselenmiş pamuk,
Depolama kapasitesi: Merkez ve şubelerde asgari toplam 15.000 ton; her bir ünite veya şubebazında 1.500 ton,
Faaliyet bölgesi: Sınırlama bulunmamaktadır,
Asgari sermaye: En düşük 1 milyon YTL, 20 bin ton üzerindeki kapasite için ilave sermayeartışı,
- 2 7 3 -
ÜrflnUn azami depolama süresi: Hasattan itibaren 24 ay .olarak belirlenmiştir.
Yağlı tohumlar ve bitkisel yağlar açısından sistemden beklenen çıktılar;
• Ürünlerin, sağlıklı koşullarda depolanması ve objektif olarak analiz ve sınıflandırılması,
• Dönemsel arz yoğunluğunun ve buna bağlı olarak ortaya çıkan üretici mağduriyetiningiderilmesi,
• Ürün piyasalarında mali derinliğin sağlanması ve sınırlı sayıdaki aktörün fiyat belirlemeimkanının ortadan kaldırılması,
• Sanayiciye uygun ve zamanında hammadde temini,
• Ürün ticaretinin kayıt altına alınması,
• Desteklerin hedef kitlelere kolayca yönlendirilmesi ve bu alanda etkinliğin artırılması,
Alternatif ve düşük maliyetli finansman olanaklarının devreye sokulması şeklindesıralanabilir.
K.2.1. Birliklerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi (BLGP)
Birliklerin Lisanslı Depoculuk Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi ile;
• Birliklerin mevcut kapasitelerinin modemize edilerek lisanslı depoculuk sistemine entegreedilmesi,
• Seçilen ürün ve birliklerde uygun lisanslı depoların, laboratuarların, depolarla borsalararasında elektronik bilgi iletişim ağının kurulması ve işlerlik kazandırılması için, teknik vekredi desteğinin sağlanması hedeflenmektedir.
Bu kapsamda; birliklerin ek ve yeni yatırım ihtiyaçlarının belirlenmesi, lisanslı depoculukmevzuatı çerçevesinde yatırım fizibiliteleri ve projeleri oluşturulmuştur.
Projenin birliklerin yeniden yapılandırma çalışmaları ve performansları ile uyumlu olmasıiçin seçilecek birliklerin Yeniden Yapılandırma Kurulu tarafından belirlenmesi çalışmaları halendevam etmektedir.
Diğer taraftan proje için birliklerle Yeniden Yapılandırma Kurulu arasında imzalanmasıöngörülen protokol hazırlanmıştır.
Proje kapsamında;
- Mevcut depoların modernizasyonu veya yeni depo inşası.
- Laboratuar imkânlarının geliştirilmesine yönelik yeni ve veya ek yatırımlar,
- 2 7 4 -
- Depolarda kullanılacak yükleme, boşaltma, tartma, numune alma ve sınıflandırma altyapısının oluşturulması,
- Ürünlerin "ürün senedi" yoluyla alım satımım temin etmek amacıyla, ilgili borsalarlalisanslı depolar arasında bilgi iletişim sisteminin kurulması,
- Lisanslı depo ve laboratuarlarda çalıştırılacak personel ile kamu adına denetim,gözetim ve proje uygulama hizmetlerinde görevlendirileceklerin eğitimi, faaliyetleriYürütülecektir.
Projeye mevcut durumda yağlı tohumlarda Trakyabirlik (yağlık ayçiçeği ve hamyağı), TarişPamuk ve Yağlı Tohum Birliği (preselenmiş pamuk), Çukobirlik (preselenmiş pamuk)başvurmuşlardır. Proje kapsamında yapılacak yatırımların en fazla % 50'si Dünya Bankasıkaynaklarından TRUP projesi için ayrılan bölümden (35 milyon $) karşılanacaktır.
K.3. Orun İhtisas Borsaları
Dünya Bankası finansmanı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda başlatılan"Ürün Borsalarını Geliştirme Projesi" 2003 yılında tamamlamıştır.
Bu Proje sonunda; ürünlerin ulusal veya uluslar arası düzeyde pazarlanması imkânınısağlayacak, sermayesi, altyapısı; mevcut 112 ticaret borsalarımızdan çok daha güçlü anonim şirketşeklinde ürün ihtisas borsalarının kurulmasına imkân sağlayacak mevzuat altyapısı tamamlanmıştır.
Ülkemizde faaliyet gösteren toplam 112 ticaret borsası içerisinde kotasyonunda yağlıtohumlu bitki olan 96, bitkisel yağlar olan ise 75 ticaret borsası bulunmaktadır.
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği île Odalar ve Borsalar Kanununun 53'üncümaddesinde ürün ihtisas borsalarının kuruluşu düzenlenmiştir. Ürün thtisas Borsalarına İlişkin;
1- Ürün ihtisas Borsaları Genel Yönetmeliği,2- Ticaret Borsalarında ve Ürün İhtisas Borsalarında Alivre İşlemlere İlişkin Yönetmelik,
5174 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesini takiben Sanayi ve Ticaret Bakanlığıncahazırlanarak ve Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu proje çerçevesinde, ticaret borsalarının eğitilmesi amacıyla borsacılığın geliştiği ülkelereeğitim amaçlı geziler düzenlemiştir. Aynca yurt içinde de borsaların talepleri çerçevesindeoluşturulmaya çalışılan Ürün İhtisas Borsacılığı ve Lisanslı depoculuk sistemi konusunda Sanayi veTicaret Bakanlığınca eğitim ve bilgilendirme toplantıları düzenlenmektedir.
Bir diğer gelişme ise, gelecek vadelerde ürün fiyatlarının oluşumunu sağlayarak, üretici ilesanayicilerimizi fiyat risklerinden korumayı amaçlayan vadeli işlem ve opsiyon borsasının faaliyetebaşlamasıdır. Vadeli borsalarda vade sonundaki ürün fiyatının, spot borsa fiyatıyla eşit olmasıgerekeceğinden, vadeli borsaların iyi işleyebilmesi için iyi işleyen spot piyasalara yani ürün ihtisasborsalarına ihtiyaç bulunmaktadır.
- 2 7 5 -
5174 sayılı Kanunun 53'ücü maddesiyle ürün ihtisas borsalarının kurulmasına imkânsağlanmıştır.
Ticaret borsaları kurulmuş veya kurulacak ürün ihtisas borsalarına ortak olabilecek veyaacentesi olarak çalışabilecektir. Ürün senedi ve alivre sözleşmelerin alım satımının Ürün İhtisasBorsalarında tescili zorunluluğu bulunmaktadır. Ürün ihtisas borsaları ve ticaret borsaları lisanslıdepoculuk şirketleri kurabilecektir.
L. BİYODİZEL
Günümüzde kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil kökenli, birincil enerji kaynaklannm yanısıra, yeni-yenilenebilir enerji kaynaklannm (güneş, rüzgar, hidrolik, jeotermal, biyokütle vb.) enerjisektöründe değerlendirilmesi büyük ilgi görmektedir. Bunun nedenleri arasında; dünyadaki petrolrezervlerinin tükeniyor olması, bu süreçte fiyatlann hızla artması, fosil yakıtların çevreye verdiğizararlar, klasik enerji kaynaklarının gelişen teknolojinin ihtiyaçlannı karşılamada yetersiz kalması,özellikle de belirli bir enerji kaynağına olan bağımlılığın azaltılmasının gerekliliği sayılabilir. Yeni-yenilenebilir enerji kaynaklan içerisinde son yıllarda hızla gelişim gösteren ve yeşil dizel olarak daadlandırılan biyodizel, kolza, soya, pamuk, palm, aspir ve ayçiçek gibi yağlı tohumlu bitkilerdenelde edilen yağların bir katalizör eşliğinde bir alkol ile reaksiyonu sonucunda açığa çıkan yakıttır.
Biyodizel; yenilenebilir enerji kökenli.tanmsal ürünlerden elde edilen dizel yakıtlarlakarışım halinde veya B100 olarak kullanılan sıvı formdaki yakıttır. Biyodizel bir petrol ürünüdeğil," Tanmsal Bir Ürün Türevidir." Bu tanım içerisinde, tarımsal ürünler ve yenilenebilir ifadeleriyer almaktadır. Biyodizel üretimi AB ülkelerinde Almanya ve Fransa başta olmak üzere artan bireğilim göstermektedir.
Şekil 6. Avrupa Birliği'nde Biyodizel Üretimi
BİYODİZEL ÜRETİMİ1998-2004
0 Almanya• Fransa
İtalya• Diğer AB-251 AB Toplamı
1998 2000 2002 2003 2004 2005
Kaynak:Albiyobir
- 2 7 6 -
Biyodizel;Traktörler ve Biçerdöverlerde,Deniz araçlarında,Kalorifer kazanlannda,Toplu Taşım Araçları Jeneratörlerde kullanılabilen bir yakıt türüdür.
Biyodizel Maliyet Yapısı (%)
Hammadde (Yağlı Tohumlar) 84Kimyasallar 7Su /Elektrik 4Sabit giderler 5Toplam 100
Türkiye'de Biyodizel
Ülkemizde biyodizel ile ilgili çalışmalar son iki yıldan bu yana, enerji sektörünün sonyıllarda alternatif arayışlar içinde olması, özellikle de AB'nin çevresel zonınluluklannın ve tanmsalyaklaşımlarının büyük etkisi ile gelişme trendine girmiştir.
Günümüzde ekonomik ve stratejik açıdan giderek değer kazanan yenilenebilir, enerjikaynaklarının farklı ülkelerde enerji tarımına dönüştürülmesi çalışmalarının sürmesinin nedeni debudur. Ülkeler kendi ekolojik şartlan ve potansiyeline bağlı olarak farklı yağlı tohumlu bitkileriüretmektedirler. ABD soyayı, Avrupa kolzayı, Malezya palmi biyodizelde hammadde olarakkullanmaktadır.
Türkiye'de son istatistiki verilere göre 215 tane biyodizel tesisi olup, toplam kapasiteleri2.230.000 ton/yıldır (Albiyo-der)
Şekil 7. Türkiye Biyodizel Üretim Tesisleri
î t ? t tı-î t-ı» u-u u-» a<
Kaynak: TOBB
- 2 7 7 -
Türkiye'de yağlı tohumlu bitkiler ve bitkisel yağlarda her geçen yıl giderek artan üretimaçığı söz konusu iken, biyodizel üretimi ile birlikte, mevcut üretimin biyodizele yönlendirilmesiendişesi mevcuttur. Bunun için biyodizel üretiminde kolza ve aspir gibi ürünlerin üretimininarttırılmasının sağlanması gerekmektedir, özellikle bu ürünlerin biyodizel üretimi çerçevesindeuygulanacak sözleşmeli tanın modeli içerisinde değerlendirilmesi de önemli olacaktır.
Şu anda gıdada kullanılmayan ve ülkemizde yetiştirilmeyen bu iki bitki biyodizel üretimininhedefi olabilir. Türkiye'de bu model çerçevesinde biyodizel üretimine temel olarak kullanılacakyağlı tohumlu bitkiler öncelikli olarak kolza ve aspirdir.
Ayrıca; Yağ işletmeleri kırma ve depolamada belirli kapasiteye ulaşacak, biyodizel ve yanürünlerin işleme teknolojisi gelişecektir. Burada esas konu ülkemizde sadece biyodizel için ham yağüretilmesi değil, yağlı tohumlu bitkiler ve yağ üretilmesi ile yağ bitkileri üretim potansiyelininyükseltebilmesi olacaktır. (2005-2006 sezonunda çoğu deneme amaçlı 5.400.000 dönüm sözleşmelitarım uygulaması başlatılmıştır)
Diğer yandan AB enerji arzını garanti altma almak ve petrole bağımlılığı azaltmak amacıyla2010 yılı için 7,5 milyon ton biyodizel ihtiyacı olduğunu öngörmektedir. Bu bağlamda Türkiye'ninürettiği biyodizelin AB normlarına uygun olması sonunda ihracat garantisi de sağlayacaktır(Albiyo-der).
- 2 7 8 —
M. YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER ve BİTKİSEL YAĞ SANAYİNDEKİ SORUNLAR VEÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1) Yağlı Tohumlar/Hububat Paritesi
Özellikle Trakya Bölgesinde yoğun olarak Buğday-Ayçiçeği ekim nöbeti uygulanmaktadır.Fakat ayçiçeği ile buğday arasındaki parkenin 2'den düşük olması durumunda, üretici ayçiçeğiekiminden vazgeçmektedir. 1995-2005 yıllan arasında ayçiçeği buğday paritesi 1.89-2.68 arasındadeğişim göstermiştir, özellikle paritenin 2,5'in üzerinde olduğu yıllarda bir sonraki yılın ayçiçeğiekim alanlarında önemli artış kaydedilmiş, paritenin 2'nin altına düştüğü dönemlerde ise ekimalanında düşüş tespit edilmiştir. Aynı sorunlar Çukurova bölgesinde mısır ve soya arasında dagörülmektedir. Çukurova Bölgesinde paritenin mısır lehine olması, mısır ve soya arasındaki ekimalanı dengesini yıldan yıla soya aleyhine gelişmekte ve ekim alanım azaltmaktadır.
Prim destekleme politikası gerek buğday-ayçiçeği ve gerekse mısır-soya paritesinin yağlıtohumlar lehinde olmasını önemli ölçüde belirleyebilecektir.
Trakya Bölgesinde Ayçiçeği ile Buğday ve Çukurova Bölgesinde Soya- Mısır arasındakiparitelerin, yağlı tohumlu bitkileri lehine ve karlı hale getirilmesi için en az 2 veya üzerindetutulması gerekmektedir. Bu durumun sağlanması çiftçinin ekim tercihini yağlı tohum üretimineyöneltmesine etkide bulunacaktır.
2) Prim Desteği
1960'h yıllardan sonra yağlı tohumlarda hükümetlerin kooperatif ve birlikler aracılığıylayapmış olduğu Devlet Destekleme Alımları olarak bilinen uygulamaya 1994 yılında son verilmiştir.Öte yandan, devlet destekleme alımlarının sonlandırılmasını müteakip, ilk olarak 1993 yılındapamukla başlayan prim sistemine daha sonraki yıllarda yağlık ayçiçeği, kolza, soya ve dane mısırdahil olmuş ve bu ürünlerde üreticilerin diğer tarımsal desteklerin yanı sıra prim ile desteklenmesisağlanmıştır.
Yağlı tohumlu bitkilerden yağlık ayçiçeği, kütlü pamuk, soya fasulyesi, kolza ve dane mısırüreticilerine, dönemsel olarak değişmekle birlikte "destekleme primi" adı altında tutarlarıbelirlenirken, iç ve dış piyasa fiyatları, üretim maliyetleri, bütçe imkânları ve ithal maliyetleri degöz önünde bulundurulmaktadır.
Destekleme primleri,- Sanayici ve ihracatçının rekabet edebilecekleri dünya fiyatlarından ham madde teminini
sağlamış,- Ürün satışlarında kayıt dişiliği önlemiş,- Üreticilere tatminkar bir gelir sağlanmasına imkan vermiştir.
20/04/2006 tarihli ve 26145 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan2006/10266 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile 2006 yılı ürünü kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soyafasulyesi, kanola, aspir, dane mısır, destekleme primi ödemesi yapılması kararlaştınlmıştır.
Ayçiçek üretim alanlarım arttırmak ve üretimi karlı hale getirebilmek için, buğdayaverilecek prim desteğinin ayçiçek üretiminde ayçiçeği üreticisinin eline geçen net fiyatın dikkatealınarak belirlenmesi gerekmektedir.
- 2 7 9 -
Öte yandan, prim ödemelerinde;
• Prim ödemesi yapılacak yağlı tohumlu ürünlerin prim miktarlarının rekabet ettikleritahılların ekim döneminden önce belirlenerek açıklanmasının,
• Primler hesaplanırken aynı ekim alanında birbirleriyle rakip olan ürünlerin dekarbaşına verimi ile üretim maliyetinin dikkate alınmasının,
• Ayçiçeği gibi yağlı tohumların yoğun olarak üretildiği bölgelerde yağlı tohumlaraverilecek primlerin tahıllara verilen primlere göre çok daha yüksek tutulmasının,
• Yağlı tohumlarda yüksek yağ oranı içeren çeşitlere yağ oranı dikkate alınarak ekprim verilmesinin ve böylece yüksek yağ oranı içeren çeşitlerin yaygınlaştırılmasının,
• Prim desteklemelerinin son yıllarda olduğu gibi devamlılık arz etmesinin,* Prim verilen yağlı tohumlu bitkilerin sayısının artırılarak, yerfıstığı ve susamın da
prim sistemine dahil edilmesinin ve" Yağlı tohum ithalatında alınan vergilerin üreticilere verilen destekleme primi
bütçesine ilave edilmesi konusunda çalışmalar yapılmasının uygun olacağıKomisyonumuzca tespit edilmiştir.
3) Tahıllar, Yağlı Tohumlar, Ham Yağlar ve Küspeler Arasındaki Gümrük VergisindekiFarklılıklar
Komisyonumuzca yapılan çalışmalar sonucunda tahıllar, yağlı tohumlar, ham yağlar veküspeler arasında gümrük vergilerinde farklılıkların bulunmasının yağlı tohumlu bitkilerin üretimartışını etkileyen faktörlerden birisi olduğu yönünde görüşler tespit edilmiştir.
Tarım ürünleri ithalatı; yerli üretim, iç ve dış piyasa fiyatları, arz ve talep dengesi ile dövizkurları ve diğer makro ekonomik değişkenler dikkate alınarak takip edilmekte, ihtiyaç duyulmasıhalinde bu maddelerin koruma oranlarında, uluslararası anlaşmalardan kaynaklananyükümlülüklerimiz de göz önünde bulundurularak gerekli değişiklikler yapılmaktadır. Hububatürünlerinde Dünya Ticaret Örgütü Pazara Giriş Tarife taahhütlerimiz yağlı tohumlardakitaahhütlerimizden daha yüksek tutulmuştur. Hububat ve tahıllarda arz açığımızın bulunmaması(pirinç hariç) nedeniyle yerli üretimin korunması ve düşük birim fiyatlı ithalattan zarargörmemesini teminen gümrük vergileri yüksek seviyelerde tutulmaktadır. Bununla birlikte,bitkisel yağlarda ve bunların küspelerinde arz açığımızın bulunması ve tüketimin bir kısmınınithalatla karşılanması gerekliliği ile hammadde-mamul koruma dengesi dikkate alınarak, yerliüretimin korunması ve devamının sağlanması amacıyla, DTÖ Pazara Giriş tarife taahhütlerimizçerçevesinde en yüksek seviyede yağlı tohum, bitkisel yağ korunma oranları belirlenmelidir.
Diğer taraftan, üretimin teşvik edilmesi ve maliyetlerin aıaltılabilmesini teminen yağlıtohumlu bitki üretiminde kullanılan tohumluklarda gümrük vergisi sıfır olarak uygulanmaktaolup, Gümrük Birliği kapsamındaki küspelerde Ortak Gümrük Tarifesi sıfır veya düşükdüzeylerde bulunmaktadır.
Yağlı tohumlar, bitkisel yağlar ve küspelerde uygulanan gümrük vergileri söz konusuürünlerin ülkemizdeki üretim ve tüketim durumu, iç ve dış piyasa fiyatları ve döviz kurları iletohum-yağ-küspe arasındaki hammadde-mamul randıman oranları dikkate alınarakbelirlenmelidir. Gümrük vergisi düzenlemelerinde, yağlı tohum ithalatının ham yağ ve küspeithalatına göre cazip hale getirilerek ve ham yağ ve küspe ithalatından ziyade yağlı tohum ithalatıyapılması sağlanarak katma değerin ülkemizde kalması temin edilmelidir. İthalat GümrükVergileri bu durum dikkate alınarak düzenlenmelidir.
- 2 8 0 -
4) Üreticinin İhtiyaçtan Dolayı Ürününü Erken Pazara İndirmesi
Genel olarak, yağlı tohumlu bitki üreticileri, uygun koşullarda depolama imkanına sahipolamayışları ve ürün fiyatlarının mevsimselliği gibi nedenlerden dolayı üretim maliyetlerininkarşılanması amacıyla ürünlerini hasattan hemen sonra satmak zorunda kalmaktadır.
Başta ayçiçek ve pamuk gibi yağlı tohumlu bitkiler olmak üzere tarımsal ürün ticaretinederinlik kazandıracak, ürünlerin ulusal veya uluslar arası düzeyde pazarlanması imkânınısağlayacak ürün ihtisas borsalarının ve lisanslı depoların biran önce hızla devreye girmesiteşvik edilerek sistem işler hale getirilmelidir.
Mevzuat alt yapısı tamamlanan lisanslı depoculuk sistemi ve ürün ihtisas borsalarınınişlerlik kazandırılmasına yönelik olarak sektörün beklentilerine ve sistemin yapısına uygunteşvik ve desteklere ilişkin gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Bu sayede yağlı tohumlar ve bitkisel yağların uygun koşullarda depolanamamasındankaynaklanan ekonomik kayıplar önlenerek, fiziki kullanıcıların dışında fonların devreyegirmesi sağlanarak ürünlerin değerini bulacağı ortam oluşacaktır.
5) Bitkisel Yağ Sanayinin Tam Kapasite İle Çalışamaması
Ülkemiz yağlı tohum kırma kapasitesi yaklaşık 5 milyon ton, ham yağ işleme kapasitesi 3milyon ton'dur. Arz talep veya iklim koşullarına bağlı olarak, yağlı tohumlar ve özellikle ayçiçeğiüretiminde görülen dalgalanmalar, bitkisel yağ sanayini ve ticaretini olumsuz etkilemektedir.Yağlıtohum üretimimizdeki yetersizlik nedeniyle bu kapasitelerin ancak % 50'si faal olarakkullanılmakta olup, yağ sanayimiz atıl kapasite ile çalışmaktadır. Yağlı tohum üretimimizdekieksiklik ithalat yoluyla kapatılmaktadır. Ülkemiz çekirdek ve ham yağ olarak ithal ettiği ürünüişleyerek iç ve dış piyasada değerlendirmektedir. Türkiye'de en fazla kınlan yağlı tohumlar çiğit(pamuk) ve ayçiçeğidir. Bunları Soya fasulyesi izlemektedir. Kolzada yapılan kınm miktarı oldukçaazdır. Son yıllarda Ukrayna'da, Rusya'da giderek artan kırma kapasitesi ülkemiz kırma sektörüneolumsuz etkilerde bulunmaktadır. Rusya'nın Türkiye'ye yağlık ayçiçek ihracatında azalma, hamayçiçek yağı ihracatında ise artış göze çarpmaktadır. Aynca bu ülkelerde yapılan kırma kapasiteartırımına yönelik yatırımlarının yanında, rafine kapasite arttınmlan da göze çarpmaktadır. Bu da,ileriki yıllar için ham ayçiçek yağı yerine ucuz rafine ve ambalajlı ayçiçek yağının ithalatınınartacağı anlamına gelmektedir.
Ülkemizdeki yağ sanayinin rantabl kapasite ile çalışmasını sağlamamız için yağlı tohumüretimimizin artırılması gerekmektedir. Bu nedenle ülkemiz yağlı tohum üretiminde yağlıkayçiçeğinin yanında, kolza gibi diğer yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin de artırılmasıgerekmektedir.
Kolza yağlı tohumlu bitkiler içerisinde en erken hasat edilen yağ bitkisidir. Diğer yağbitkilerinden önce hasat edilmesi nedeniyle, kırma sanayine ve ham yağ sanayine atıldönemlerinde hammadde sağlayarak, sanayinin aktif duruma geçmesini sağlayacaktır. Ayrıcaküspesi de önemli bir yem hammaddesi olduğu için, sıkıntı çekilen dönemde yem sanayininküspe ihtiyacım da karşılayacaktır. Bu nedenle kolza üretiminin artırılmasına yönelikçalışmaların hızlandırılması özel önem arz etmektedir.
— 281 —
İthalatta ham yağ yerine yağlı tohum ithalatı sağlanmalı ve buna bağlı olarak daülkemizde atıl durumda bulunan kırma ve raflnasyon sanayinin çalışarak katma değer veistihdam açısından ülkemize daha fazla ekonomik getirt sağlanmalıdır.
6) Ulusal Yağlı Tohumlar Konseyi
Tanm Kanununda yer alan ulusal tanm politikaları çerçevesinde çalışmalar yapmak üzereürün bazında üreticiler, tüccarlar, sanayiciler ve/veya bunların oluşturdukları birlikler ile kamu vearaştırma kurumlan, meslek odaları ve demekler bir araya gelerek tüzel kişiliği haiz ürünkonseylerinin kurulmasına imkan sağlanmıştır. Bu çerçevede, yağlı tohumlu bitkilerin üretimindekisorunların çözümüne katkısı olacağı düşünülen Ulusal Yağlı Tohumlu Bitkiler Konseyininkurulması çalışmalarına öncelik verilmelidir.
Konsey yağlı tohumlar üretimi ve ilgili sanayi kollarını da kapsayan bütün birimleriiçermelidir. Üretici, ihracatçı, tüccar, sanayici, üniversiteler, araştırma enstitüleri, kooperatif vebirlikler ile sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yer alacağı "Ulusal Yağlı Tohumlu BitkilerKonseyi"nin kurulması" konsey içerisinde yer alan kamu kuruluşlarının gözetleyici vedenetleyici bir rol üstlenmesinin ve sektördeki tüm grupların eşit ağırlıkta temsil edilmesinisağlayacak düzenlemelere yer verecek yönetmeliğin en kısa sürede çıkartılması uygun olacaktır.
7) Alternatif Yağlı Tohumlu Bitki Üretiminde Sözleşmeli Tarım Modeli
Yağlı tohum üretimimizin yetersiz olması ve sanayinin kaliteli ve yeteri miktardahammadde bulamaması sonucu, yağlı tohum, ham yağ ve küspe ihtiyacımız her yıl giderek artanmiktarlarda ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde sözleşmeli üretim modelinin önemive uygulanması giderek artmaktadır. Ancak, dünyada yaygın olarak uygulanmakta olan sözleşmelitanm, ülkemizde yağlı tohumlarda ayçiçeği ve pamuk dışındaki ürünlerde uygulanamamaktadır.Ancak, yeni yürürlüğe giren Tarım Kanunu ile birlikte sözleşmeli üretimin yeni bir boyutkazanması mümkün olabilecektir.
Yağlı tohumlu bitkiler yağ, yem ve son zamanlarda da biyodizele hammadde sağlayan vesanayinin vazgeçilmezi olan bitkilerdir. Yağlı tohumlu bitkilerin üretilmesinde bir araç olabileceğidüşünülen biyodizel son günlerde dünyada olduğu gibi ülkemizde de gündeme gelen bir konuhaline gelmiş ve biyodizel firmalarının özellikle birlikler üzerinden üreticilerle sözleşmeli üretimyapmak eğiliminde oldukları tespit edilmiştir.
Biyodizel ile ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde; Türkiye'de üretilen tanm ürünlerindenelde edilen biyodizelin EPDK tarafından biyodizel üretimi için verilen işletme lisansı sahibifirmalarca, yalnızca, motorinlere harmanlanmak üzere rafinerici ve dağıtıcı firmalara teslimindeÖTV uygulanmayacağı yönündeki Kararnamenin Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarakBaşbakanlığa gönderilmiş ve Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmış olup, anılan düzenleme ilerafineri ve dağıtıcılar tarafından yerli tarım ürünlerinden üretilen biyodizelin karıştırılması suretiyleelde edilen motorinin yüzde 2'lik kısmı ÖTV dışı bırakılacaktır. Öte yandan, fırmalann ithal ettiğitohum veya yağı biyodizel üretiminde kullanması halinde litre başına 650 Ykr ÖTV uygulanacaktır.Bu düzenlemeyle biyodizel üretiminde kullanılan pamuk, buğday, ayçiçek, soya gibi yağı çıkartılanyerli tanm ürünleri ile kanola ve aspir gibi alternatif tanm ürünlerinin üretiminin teşvik edilmesimümkün olabilecektir.
- 2 8 2 -
8) Yağlı Tohumlu Bitkilerin Ekim Alanları
Ülkemizde yağlı tohumlu bitkilerin üretimi tüketimimizi karşılayamamaktadır. Oysa, birçokyağlı tohumlu bitkilerin ülkemizdeki birim alan verimleri dünya ortalamasının üzerindedir. Ancakverimdeki artış ekim alanlarının arttınlamamasi nedeniyle üretime yansıyamamaktadır.
Türkiye'de bitkisel yağ açığının kapatılabilmesi için yağlı tohumlu bitkilerin üretimininarttırılması gerekmektedir. Bu da yağlı tohumlu bitkilerin ekim alanlarının genişletilerek, bualanlarda alternatif yağ bitkileri tarımının benimsetilmesi ve yaygınlaştırılması ilesağlanabilecektir. Yağışın yeterli olduğu bölgelerde kışlık kolza, ayçiçeği, nispeten kurak veverimsiz topraklarda aspir, gerek birinci gerekse ikinci ürün olarak sulanır alanlarda ekimnöbetinde soya kolaylıkla ekilebilir. Söz konusu yağlı tohumlu bitkiler, yetiştirme tekniklerineuyularak ülkemiz ekolojisinde sorunsuz olarak üretilebilirler.
Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sulanabilen alanlarda, kolzadansonra ikinci ürün pamuk ve soya, Karadeniz bölgesinde kolzadan sonra soya ve ayrıca ilave diğeryağlı tohumlu bitkilerin üretimi devreye girmelidir. Aspir, kurağa dayanıklı olması nedeniyleyağışı yetersiz sulanamayan Orta Anadolu ve Geçit bölgelerinde hububatla münavebeyegirebilecek en uygun bitkidir. Hububat-Aspir-Yem Bitkisi-Nadas münavebesi söz konusu alanlariçin önerilebilir. Akdeniz ve Ege Bölgelerinde birinci ürün olarak ve ayrıca buğday-arpahasadını takiben susam tarımının daha geniş olarak yer alması toplam ekili alanlar içerisindeyağ bitkileri üretim artışını sağlayacaktır.
9) GAP Bölgesi Potansiyeli
Türkiye'de 8,5 milyon hektar olan sulanabilir arazi varlığının % 20'si GAP'tabulunmaktadır. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın çalışmalarına göre GAP'ta pamuğun% 45,60 oranında yer alması planlanmakta iken bu oran ayçiçeğinde % 0,80, mısırda % 4,50'dir.Bölgede Il.ürün deseninde ise soya'nın % 2,40, mısırın da % 5,60 olması öngörülmüştür. Yapılanplanlamada dahi yağlı tohumlardan özellikle ayçiçeği, soya, susam ve diğer yağlı tohumların GAPbölgesi üretim deseninde yeterince yer almadığı görülmektedir. Başka bir ifade ile bölge çiftçisigeleneksel üretim tarzından sulama avantajına rağmen vazgeçmemektedir. Ancak, halihazırda GAPbölgesinde pamuk dışında yağlı tohum üretimi hayli düşüktür. Kolza, yerfıstığı, aspir ve haşhaşgibi yağlı tohumlu bitkilerin üretimi hemen hiç yapılmamaktadır. Bölgedeki yağlı tohum üretimininbüyük çoğunlukla, aslında lif bitkisi olan pamuğun tohumundan (çiğit) karşılandığını, asıl yağlıtohumlu bitkiler olan ürünlerin ekim alanlarının ise dar olduğu görülmektedir. Ayçiçeği ve soyaekilisinin dağılımı ise sınırlıdır. Susam, bölgenin dokuz ilinden sekizinde üretilmekte ise de, ekimalanları dardır. Özetle, GAP bölgesi yağ bitkileri üretim ve çeşitlilik açısından mevcutpotansiyelinin altındadır. Yağlı tohumlu bitkilerin üretim ve çeşitliliğinin artırılmasında GAPbölgesi önemli bir potansiyele sahiptir.
GAP bölgesinde ayçiçeği, soya, pamuk, yerfıstığı, susam, aspir ve kolzanın 1. veya 2.ürün olarak ekim nöbetinde yer alması yada sulu-kuru koşullarda üretilebilmesi mümkündür.Sulu tarıma açılmış olan GAP bölgesinde söz konusu bitkilerin planlı ve programlı olarakyaygınlaştırılması yağlı tohumlarda dışa bağımlılığımızın azalmasında önemli bir etkenolacaktır.
- 2 8 3 -
10) Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin AB'ye Katılım Sürecinde YenidenYapılandırılmasının Tamamlanması
Avrupa Birliği'nde Ortak Tanm Politikasını uygulanması amacıyla muhtelif görevler üreticiörgütlerine veya gruplarına ve bunların birliklerine verilmektedir. Üretici örgütlerinin üstleneceğigörevler sektörden sektöre değişmektedir.
Avrupa Birliğine (AB) uyum süreci ve bu birliklerin AB'deki muadil üreticiorganizasyonlarının AB Ortak Tarım Politikası içerisindeki fonksiyonları da dikkate alınarak,ülkemizdeki Tanm Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin yeniden yapılandırılması sürecitamamlanmalıdır. Ayrıca bu birliklerin proje hazırlama ve AB fonlarından yararlanabilmekabiliyetlerinin artırılması ve üretici ortaklarının da menfaatleri gereği mevcut durumlarınıgeliştirmeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan, tarım satış kooperatifi ve birliklerinin, yağlı tohumlar ve diğer iştigalkonusu tarımsal ürünlerde depolama kapasitelerinin geliştirilerek lisanslı depoculuk sisteminedahil edilmelerine ilişkin yürütülen çalışmaların tamamlanmasıyla ülkemizde stoklamakonusunda sağlıklı bir altyapı oluşabilecektir.
11) Tarım Politikalarının Tek Elden Belirlenmesi
Cumhuriyet tarihimizde özellikle savaş yıllarında ekmek tüketimi protein tüketimine göreön planda olması nedeniyle tahıl üretimi ve pazarlaması devamlı olarak günümüze devlet politikasıolarak yürütülmüş, diğer bir ifadeyle tahıl üretimi devlet alım garantisinde olmuştur.
Yağlı tohumlar ise tahıl kadar stratejik öneme haiz olmasına rağmen halihazırda denetimaçısından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde yağlı tohumlar konusunda çalışan Tanm SatışKooperatifleri ve Birliklerinin (Trakyabirlik, Karadenizbirlik) faaliyet gösterdiği bölgelerde yoğunolarak üretimi yapılmaktadır.
Ülkemizde durum böyleyken dünyada ve özellikle gelişmiş ülkelerde tam tersine bitkiselprotein üretimi yönünde artış olmuştur. Burada yapılması gereken Tanm ve Köyişleri Bakanlığınınyağlı tohumlu bitkiler üretimini tahıllar ile birlikte üretim yönlendirmesine yapabilecek politikalantek elden gerçekleştirebilmesidir.
12) Nadas Alanlarının Yeterince Değerlendirilememesi
Nadas-buğday sisteminde sürekli aynı besin maddeleri tüketildiği için, toprağın besinmaddeleri arasındaki denge bozulmakta, toprakta sıkışmalar olmaktadır. Bu durum toprağın fizikselve kimyasal yapısının bozulmasına sebebiyet vermektedir. Kurak ve yan kurak alanlarda uzunyıllardır geleneksel nadas-buğday üretim yöntemi dışında farklı ekim sistemleri uygulanmamıştır.Ancak nüfusun artması nedeniyle tarımsal ürünlerde artış sağlanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.Tanmsal üretimde sağlanacak artışta, verim artışının yamsıra yeni ekim alanlarının oluşturulmasızorunludur. Bu anlamda nadas alanlannın değerlendirilmesi önemlidir.
Aspir bitkisi kurağa dayanıklı olması ve köklerinin derine giderek toprağın yapısınıiyileştirmesi nedeniyle, özellikle Orta Anadolu'da uygulanan nadas- buğday sistemininuygulandığı yerlerde aspir-buğday ekim nöbeti uygulanabilir. Nadas alanlarındayetiştirilebilecek uygun yağ bitkileri belirlenmesine yönelik araştırmalara önem verilmelidir.
- 2 8 4 -
13) Sertifikalı Tohumluk
Kullanılan tohumluğun kalitesi yüksek verim için önemli bir faktördür. Bu nedenle yüksekverim için mutlaka sertifikalı tohumluk kullanmak gerekmektedir. Ayçiçeği ve pamuk dışında diğeryağlı tohumlu bitkilerin yeni çeşit sayılan ve bunların temini yeterli düzeyde değildir.
Sertifikalı Tohumluk ve Fidan desteği ile Patates Siğili görülen alanlarda Alternatif ÜrünDesteği Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair 2005/209 No'lu Tebliğ'de sertifikalıtohumluk kullanan üreticilerimize destekleme ödemesi yapılacağı belirtilmiştir. Yağ bitkilerindensoya ve pamukta sertifikalı tohum kullanan üreticilere ekstra prim ödemesi uygulanmasınabaşlanılmıştır.
Yağlı tohumlarda verimli, yağ oranlan yüksek, hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşitlergeliştirmek için araştırma ve geliştirmeye yönelik çalışmalara devam edilmelidir.
14) Ekim Nöbeti
Ülkemizde yağlı tohumlu bitkilere ekim nöbetinde yeterince yer verilmemektedir. Aynıbitkinin üst üste ekimi sonucunda, toprakların organik madde miktarı giderek azalmakta ve hastalıkve zararlılar artmaktadır. Bu durum sonucunda hem ülkemizdeki ürün çeşitliliği ve ekim alanıazalmakta hem de birim alan veriminde düşüşler görülmektedir.
Ekim nöbeti giderek verimsizleşen toprak yapısının iyileştirilmesi açısından büyük önemtaşımaktadır, öncelikle farklı ekolojik koşullarda uygulanabilecek ekim nöbeti sistemlerininaraştırılarak üreticilerin bu konuda eğitilmesi gerekmektedir. Uygun bölgelerde belirlenen yağbitkilerinin münavebede yer almasının teşvik edilmesi yağ bitkileri ekim alanında artışı veçeşitliliği sağlayacaktır. Ayçiçeği, soya gibi yağ bitkilerinin yanında kolza, susam, aspir veyerfıstığı gibi kaliteli ve yüksek oranda yağ içeren yağlı tohumlu bitkilere uygun bölgelerde ekimnöbeti deseninde yer verilmelidir.
15) Eğitim ve Yayım Eksikliği
Üreticilerin eğitimi tarımda verimliliği arttırıcı en önemli unsurlardan biridir. Tarımda yeniteknolojilerin doğru ve etkin bir şekilde kullanılması bilgi ve eğitim gerektirir. Kırsal alanda teknikeleman istihdamının yetersizliği ve tarımla uğraşan nüfusun yaşlı olması nedeniyle tarımsalürünlerin yetiştiriciliği ve teknolojisi konusunda üreticiler ile ilgili kuruluşlar arasında iletişimyetersizliği bulunmaktadır.
Tarımsal üretimle ilgili olarak yapılan her türlü araştırma sonucunun, eğitim ve yayımmetotlarının çağdaş iletişim araçlarından yararlanılarak güncelleştirilmesi ve üreticilereulaştırılması gerekmektedir.
16) Taklit re Tağşiş
Bitki adı ile anılan ayçiçeği ve mısır yağına daha ucuz olan pamuk ve soya yağı konularakayçiçek yağı ve mısır yağı olarak adlandırılarak taklit ve tağşişe neden olacak şekilde satışsözkonusu olmaktadır.
5179 sayılı Gıda Kanununda, taklit; gıda maddesini ve gıda ile temasta bulunan madde vemalzemelerini; şekil, bileşim ve nitelikleri itibariyle evsafında olmayan özellikleri haiz gibigöstermek, tağşiş ise gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin,mevzuata veya izin verilen özelliklerine aykın olarak üretilmesi olarak tanımlanmıştır.
- 2 8 5 .
Tağşişe yönelik olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından denetimler daha daarttırılmalıdır. Taklid ve tağşişli ürün üreten ve satan işyerlerine verilecek cezaların yanı sıra bufirmaların tüketiciye ilan edilmesini sağlayacak uygulamaların yapılması gerekmektedir.
17) Biyodizel
Biyodizel ABD ve Avrupa Birliği ülkelerin de olduğu gibi ülkemizin de son yıllardagündemine girmiştir. Biyodizel üretiminin artması yönünde yapılacak çalışmalar yemeklik bitkiselyağ açığımızın daha da artmasına yol açabilir. Bu bakımdan Komisyon çalışmalarımız sonundabiyodizel konusunda ayrı bir Araştırma Komisyonu kurulmasının ve biyodizel politikamızın neolması gerektiği konusunda çalışmalar yapılmasının faydalı olacağı kanaatine vardık.
Bununla birlikte, biyodizel üretiminin ülkemizdeki yağlı tohumlu bitkilerin üretimi veithalatı üzerinde yaratacağı etki ve mali sonuçların değerlendirilmesi gerekmektedir.
Biyodizel teknik olarak birçok yağdan üretilebilir olmasından dolayı anılan ürünün, teknikve sınai amaçlı yağ yerine insan gıdası olarak kullanılacak yağlardan da elde edilmesi mümkünbulunmaktadır.
Bu kapsamda, Gümrük Müsteşarlığınca teknik ve sınai amaçlı bitkisel yağlar sınıfındangiren hammaddenin yerinde kullanımının etkin bir şekilde denetlenmesi ve bu şekildekiithalatların biyodizel üretiminde kullanımının önlenmesi sağlanmalıdır.
18) Ayçiçeğinde Sulama Yapılmaması Nedeniyle Meydana Gelen Verim Kaybı
Genelde ülkemizde kuru tanm olarak ziraatı yapılan ayçiçeği bitkisi sulanmadanyetiştirilmektedir. Ayçiçeğinin suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemler; çiçeklenmeden önceki vesonraki dönemlerdir. Özellikle, çiçeklenmenin ve döllenmenin olduğu 10 günlük dönemde, bitki sustresine maruz kalırsa verim çok fazla etkilenmektedir. Bu durum verimdeki azalmalara nedenolmaktadır.
Sulama ayçiçeğinde birim alan verimini en önemli faktörlerden biridir. Ayçiçeğisulandığında verimde 2 kat artış sağlanabilmektedir. Bu nedenle ayçiçeğini sulamaya yönelikteşvikler artırılmalı ve bu tür uygulamalar desteklenmelidir. Diğer önemli bir husus ta ayçiçeğitarımında sulama ile sağlanan verim artışlarının eğitim ve yayım çalışmaları ile çiftçilerebenimsettiril/nesi ve imkanı olup ta sulama yapmayanları eğitici, bilgilendirici uygulamalaraağırlık verilmesidir.
19) Orobanşın Yeni Irklarının Ortaya Çıkması
Orobanş (Orobance cumana), ülkemizde özellikle Trakya'nın bazı ayçiçeği ekiliş alanlarındasorun olan bir kök parazitidir. Orobanş ile bulaşık tarlalarda bu parazite karşı hassas tohumlukekilmişse, ayçiçeği bitkilerinin köklerinde orobanş ekimden 4-5 hafta sonra görülmeye başlar.Köklerinde yoğun olarak orobanş görülen bitkilerde boy kısalır, yapraklar küçük kalır ve tablalar daçok küçük olur. Dekardan alman tane verimi ve yağ verimi oldukça düşer, özellikle kurak yıllardaorobanşın ayçiçeği bitkisine zaran çok daha etkilidir.
Orobanş ile bulaşık tarlalarda ayçiçeği tarımı yapılacaksa, söz konusu bu parazite karşıdayanıklı tohumluğun ekilmesi en kesin çözümdür. Gerek kamu sektörü ve gerekse özel sektördetohumculuk yapan kuruluşlarda bu parazite karşı dayanıklı kibrit ayçiçeği çeşitleri vardır. Buparazite karşı yapılacak kültürel mücadelede ise üst üste ayçiçeği ekiminden kaçınılarak buğday,
- 2 8 6 -
kolza, arpa, mısır, pancar, çeltik, pamuk veya baklagiller gibi bitkilerle ekim nöbetinegidilmelidir. İlaçlı olarak mücadelesi de kısmen mümkün olabilmektedir. Verem otu olarak tabilinen orabanşın mevcut ırklarına ilave olarak Trakya'da görülen yeni ırkına karşı ekilmekteolan bir çok çeşit maalesef hassastır. Orobanşın ortaya çıkan yeni ırklarına karşı dayanıklı çeşitgeliştirme ıslah çalışmalarına kamu ve özel kuruluşlarca devam edilmelidir..
20) Trakya Bölgesinde Ekim Nöbetine Uyulmaması
Trakya Bölgesinde Buğday-Ayçiçeği ekim nöbeti uygulanmaktadır. Fakat bazı yıllardaayçiçeği fiyatlarının sadece maliyeti karşılar durumda olması nedeniyle, bölgede çiftçiler ayçiçeğiekinlinden vazgeçerek üst üste buğday ekmektedirler. Bu durum hem ayçiçeği üretimininazalmasına, hem de buğday ve ayçiçeğinde hastalık ve zararlıların artmasına, toprakların organikmaddece fakirleşerek ürün verimlerinde belirgin azalışlara neden olmaktadır.
Bölgede halen 600 bin hektar civarında buğday ekim alanı ve 400 bin hektar civarındaayçiçeği ekim alanı mevcuttur. Eğer bölgede ayçiçeği birim alan brüt karını artıracak teşviklersağlanarak ekim nöbetinin doğru olarak uygulanmasını sağlanırsa ayçiçeği, ekim alanınınarttırılması sağlanabilir.
21) Ekim Alanlarının Arttinlamamasi
Ayçiçeği tanmı yoğun olarak Trakya bölgemizde yapılmaktadır. Trakya bölgesindekialanlar dışında Orta Anadolu'da daha çok çerezlik ayçiçeği üretimi yapılmaktadır. Ülkemizdeayçiçeği yetiştiriciliği için uygun ekolojik koşullar bulunduğu halde, ayçiçeği ekim alanıarttınlamamaktadır.
Ayçiçeğinin ülkemizin potansiyel ekim alanlarında ekim nöbetinde yer alarak, ana ürünve ikinci ürün olarak yetiştirilerek ekim alanının artırılması sağlanmalıdır. Potansiyel olarakKaradeniz Bölgesinde iç kısımlarda yer alan Çorum, Amasya ve Tokat illerinde, Orta Anadolu'da Konya, Aksaray, Karaman illerinin sulanabilen alanlarında, Afyon, Kütahya, Uşak ve İspartaillerinde tanmı yapılabilir ve bu illerde ekimi teşvik edilebilir. Ayçiçeğinin özellikle Orta AnadoluBölgesinde şekerpancarı ile ekim nöbetine girmesi veya şekerpancarı ekiminin sınırlandırıldığıalanlarda bu bitkinin yerine ekilmesi ülkemiz ayçiçeği üretiminin artmasına önemli katkıdabulunacaktır. Ege Bölgesinde buğday-arpa hasadını takiben ayçiçeğinin daha geniş olarak yeralması da ekim alanı artışına katkı sağlayacaktır. GAP bölgesinde sulanabilir alanlarında birincive ikinci ürün olarak planlı ve programlı olarak ayçiçeğinin yer almasıyla, ayçiçeği ekimalanlarında artışlar sağlanabilecektir.
22) Hibrit Tohum Kullanımında Türkiye ve Dünya
Ülkemizde ayçiçeğinde hibrit kullanım oranı hemen hemen % 100 seviyesinde olmasınarağmen, ekimi yapılan hibrit çeşitlerin yağ oranlan düşüktür. Oysa Rusya ve Ukrayna'daayçiçeğinde hibrit tohum kullanım oranı yaklaşık % 60'lar oranında olmasına rağmen, kullanılançeşitlerin yağ oranlarının yüksek olması nedeniyle, bu ülkeler dünya ticaretinde önemli yeresahiplerdir. Dünyadaki önemli ayçiçeği ihracatçılarının başında gelen Rusya ve Ukrayna'nın hibrittohum kullanımını önemli ölçüde arttırması durumunda dünya ayçiçeği ticaretinde ülkemizinrekabet gücü azalabilir. Rusya ve Ukrayna'da hibrit tohum kullanım oranı düşük olmakla birlikteçevre koşullarının da etkisi ile ayçiçeği çeşitlerinin yağ oranlan ülkemizde yetiştirilen çeşitlere göre% 5-10 arası daha fazladır. Ayçiçeği hibrit tohum kullanım düzeyleri açısından Rusya ve Ukraynaile diğer komşu ülkelerimiz Bulgaristan ve Romanya'yı izlemek zorundayız.
- 2 8 7 -
Bu alanda devlet ve özel sektör tohumculuk kuruluştan tarafından yağ oram, birim alanverimi yüksek çeşidi geliştirme çalışmalarına önem verilerek, yağ oranı yüksek hibrit çeşitlergeliştirilmelidir. Yağ oranları yüksek hibrit tohumların kullanımı artırılmalı ve ekolojikkoşullara, bölgelere uygun olarak üretilmeleri sağlanmalıdır.
23) Delinte Pamuk Tohumu Kullanımının ve Delinte Tesislerinin Azlığı
Pamuk tohumluğu her sene yenilenmek zorundadır. Ülkemizde genellikle tohumluk olarakhavlı tohum kullanımı yaygındır. Delinte tohum yani havsız tohum kullanımı düşük orandadır.Ülkemizde delinte tesislerinin azlığı da delinte tohumluk kullanımındaki yetersizliğinnedenlerinden biridir.
Delinte tohumluk kullanımı yaygınlaştırılmalı ve desteklenmelidir. Çünkü delintetohumluk kullanımı ile kullanılan tohumluk miktarından tasarruf edilecek ve bununsonucunda da daha fazla çiğitin yağ sanayinde kullanılması sağlanmış olacaktır. Ayrıcadelinte tohumluk kullanımı, tohumluk ve çapalama masrafı gibi girdilerin azalmasına nedenolacağı için üretim maliyeti daha düşük olacaktır. Pamukta delinte tohumluk kullanımı,tohumluk maliyetinde düşme, hastalık ve zararlılara karşı mücadelede başarı, çapa veseyreltme işlemlerinde tasarrufun yanında, yağ sanayine daha fazla çiğit aktarılmasınısağlayacaktır. Bunun için delintasyon tesislerinin artırılması gerekmektedir. Üreticilerindelinte tohum kullanımım sağlamak için yayın çalışmaları artırılmalı, sertifikalı ve delintetohumlar için verilen teşvik bu tohumların kullanımını artıracak miktarlarda ve zamanındaverilmelidir.
Pamukta delinte tohumluk kullanımı, tohumluk maliyetinde düşme, hastalık vezararlılara karşı mücadelede başarı, çapa ve seyreltme işlemlerinde tasarrufun yanında, yağsanayine daha fazla çiğit aktarılmasını sağlayacaktır. Bunun için delintasyon tesislerininartırılması gerekmektedir. Üreticilerin delinte tohum kullanımını sağlamak için yayın çalışmalarıartırılmalı, sertifikalı ve delinte tohumlar için verilen teşvik bu tohumların kullanımım artıracakmiktarlarda ve zamanında verilmelidir.
24) Pamukta Makineli Hasada Gecikmemesi
Pamuk yoğun bakım gerektiren bir endüstri bitkisidir. Hasat dışında pamuk tarımındamakineli tarıma geçilmiştir. Pamuk hasadında sorunlar yaşanmaktadır. Hasadın elle yapılıyorolması maliyeti artırmaktadır.Aynca, son yıllarda Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pamuk tarımınınartması nedeniyle pamuk hasadında işçi bulma sorunu yaşanmaktadır. Elle pamuk toplamadayaşanılan diğer bir sorun da, kirli toplama sonucunda pamuk kalitesinde oluşan olumsuzluklardır.
Çoğu üreticinin ekonomik gücü son derece pahalı olan pamuk hasat makinesi alımına yeterliolmamaktadır. Bu durum pamukta makineli hasadın uygulanabilirliğini ve yaygınlaştırılmasınıengellemektedir.
Pamukta hasat maliyetinin azaltılması ve elle toplama esnasında meydana gelenkontaminasyonun önlenmesi için makineli hasada geçilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, pamukhasat makinelerinin ortak kullanımının yaygınlaştırılması için Üretici Birlikleri, Tarım KrediKooperatifleri ve Ziraat Odaları teşvik edilmelidir. Pamuk hasat makinesinin ithalatındauygulanan K.D. V. oranında belli oranda indirim sağlanmalıdır.
25) Soya Ekim Alanlarının ArttırılamamasıBugün dünyada yetiştirilen yağlı tohumlu bitkiler arasında ilk sırayı soya almasına rağmen,
ülkemizde Çukurova ve Karadeniz bölgelerimizde yetiştirilen soyanın ekim alanı artırılamadığı
— 288 —
gibi, yıldan yıla giderek azalmaktadır. Ülkemizde gerek damak tadı gerekse ekolojik koşullarnedeniyle ayçiçeği ve pamuk ağırlıklı yağlı tohum üretimi yapılmaktadır. Geçmiş yıllarda denenmişolmasına rağmen soya fasulyesi tarımı ülkemizde bir türlü yaygınlaştınlamamıştır. Tanm veKöyişleri Bakanlığımızın hem yağ sanayini hem de yem sanayini yakından ilgilendiren soyafasulyesi tarımına ilişkin yeni bir politika oluşturmasına ihtiyaç vardır. ABD yağlı tohum üretimiolarak soya'ya ağırlık verirken, AB kolza'ya yönelmiştir. Buna karşın ülkemizin ayçiçeğinin yanısıra kolza veya soya konusunda bir seçim yapması önem arz etmektedir. Böylelikle soya fasulyesiveya kolzanın Üretim alanlarında artış beklenebilir.
Bununla birlikte ülkemizde yeni bir soya fasulyesi politikası ile öncelikli olarak soyafasulyesinin halen tarımının yapıldığı Çukurova Bölgesinde II. Ürün, Karadeniz Bölgesinde anaürün ve GAP Bölgesinin sulanabilir alanlarında ana ürün veya II. ürün olarak ürün desenindeyer alması sağlanarak ekim alanları arttırılabilir.
26) Soya'da Alım Garantisi ve Pazar İmkanlarının Bulunmayışı
Soya üretimi ülkemizde yıllara göre dalgalanmalar göstermekte ve istenilen üretim artışısağlanmamaktadır. Ülkemizde soya tarımı başarıyla yapılmasına rağmen, üreticilerin soya içinsürekli ve alternatifli pazar bulamamaları üreticileri ertesi yıl başka ürünlerin ekimine yöneltmiştir.
Soyanın II. Ürün projesi ile desteklendiği yıllarda olduğu gibi, soya alımı vedeğerlendirmesinde özel sektör kuruluşları sorumluluk paylaşmalıdır. Üreticinin ürününüsatabileceği garantili pazarlar bulunmalı, peşin alımlar konusunda üretici desteklenmelidir.
27) Soya Entegre Sanayi Tesislerinin Kurulmaması
Türkiye'de soyanın sadece yağ ve yem kaynağı olarak yetiştirilmektedir. Oysa soya içerdiğiyüksek orandaki protein ile dünyada beslenme dahil 300'den fazla mamul maddenin yapımındahammadde olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde entegre sanayi tesisi olmadığı için soya üretimininyaygınlaştırılması da olumsuz etkilenmektedir.
Öncelikle ülkemiz soya üretiminde artış sağlanmasını müteakip, soyanın yan ürünleriniişleyecek entegre soya sanayi tesislerinin kurulması teşvik edilmelidir.
28) Üreticilerin Kolza Hakkında Yeterince Bilgi Sahibi Olmamaları
Biyodizelin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gündeme gelmesiyle üreticiler kolzayailgi duymaya başlamışlardır. Kolzanın bu kadar gündeme gelmesine rağmen, ülkemiz ekolojisineadapte olmuş kolza çeşitleri ve bu konuda yapılan araştırmalar yok denecek kadar azdır.
Kolzanın bu kadar gündeme gelmesinin ve ülkemiz için önemli olmasının bir nedeni dekolzanın kışlık ekime ekolojik olarak daha uygun olmasıdır. Bu nedenle buğday ekimalanlarında yapılacak kolza ekimi ile milli ekonomiye daha fazla katkıda bulunulabilir. Kolzanınyetişebilme potansiyeline sahip olduğu bölgelerde adaptasyon ve demonstrasyon çalışmalarıyapılmalıdır. Kolzanın tarım kültürünün üreticilere öğretilmesi ve eğitilmesi için kamu ve özelsektör kuruluşlarının eğitim-yayım birimlerinin konuya gereken önemi vermesi gereklidir.
Ülkemiz ekolojisine adapte olabilecek kolza çeşitleri konusundaki araştırmalara önemverilmelidir. Bu konuda Tanm ve Köyişleri Bakanlığı bünyesindeki araştırma enstitülerinin,üniversitelerin araştırma projelerine yoğunluk vermeleri sağlanmalıdır.
- 2 8 9 -
29)Yerfıstığı Üretiminin Yağ Üretimi Amaçlı Yapılmaması
Yerfıstığı içerdiği yüksek orandaki (%45-50) yağ ile dünya yağ üretiminde ve tüketimindeoldukça önemli bir paya sahiptir. Oysaki ülkemizde yağlık üretimi yok denecek kadar az olup, dahaçok çerezlik olarak üretilmektedir.
Yeıfistığmm çerezlik üretiminin yanında, yağlık yerfıstığı çeşitlerinin de üretimininyaygınlaştırılarak artırılması için gerekli destekler sağlanmalı, kaliteli yerfıstığı yağı üretimiartırılmalıdır.
Yerfıstığının çerezlik üretiminin yanında, yağlık yerfıstığı çeşitlerinin de üretimiyaygınlaştırılarak arttırılmalıdır.
30)Yerfıstığı Tarımında Yeterli Mekanizasyonun Sağlanamamış Olması
Yerfıstığı tanrru ülkemizde genellikle küçük işletmeler tarafından yapılmaktadır.Bu durumüretim maliyetini arttırmaktadır. Türkiye'de yerfıstığı ekonomik anlamda yağlık olarakkullanılmadığı ve çerezlik yerfıstığının alım fiyatı daha yüksek olduğu için, çerezlik üretimyapılmaktadır.
Yağlık yerfıstığı üretiminin daha cazip kılınabilmesi için üretim maliyetlerinindüşürülmesi ve yerfıstığının destekleme kapsamına alınması gerekmektir. Hasat makinelerininortak kullanımının sağlanması ile hasatta mekanizasyon kullanımı artırılabilir. Artanmekanizasyonla maliyetler düşürülebilirse, yağ sanayinde kullanımının artmasıyla daha çokyerfıstığı talebi ortaya çıkacaktır.
31) Depolamanın Yetersiz .Olması ve Tohumdaki Yüksek Nem Oranı
Depolanan yerfıstığında, aflatoksin oluşmaması, renk değişimi, acılaşma olmaması için nemoranının kabuklu yerfıstığında % 9, iç olanında % 7'nin altında olması gerekmektedir. Mevcutdepolarda ancak 4-6 ay saklanabilen yerfıstığında modern depolama koşullarının olmaması, ürünündepolanmasında ve pazarlanmasında kısıtlayıcı faktör olmaktadır.
Bu nedenle yerfıstığının daha uzun süreli depolanmasını sağlayan modern depolamakoşulları sağlanmalı ve teşvik edilmelidir.
32) Yerfıstığının Tanıtımının Yetersiz Olması
Türkiye'de üretilen yerfıstığının %90'ı Akdeniz Bölgesinde üretilmektedir . Oysa yerfıstığı;ülkemizde potansiyel olarak Çukurova, GAP ve Ege Bölgelerinde sulanabilir alanlarda ikinci ürünolarak kolaylıkla yetiştirilebilecek bir üründür. Diğer yandan yerfıstığı, yağ oranının yüksekliği veyağının kaliteli olması nedeniyle yağ açığımızın kapatılmasında dikkate alınabilinir.
Yağlık yerfıstığı üretiminin artırılabilmesi için, yerfıstığı yağının tüketiminin artırılmasınısağlayacak tanıtımlar ve kampanyalar yapılmalıdır.
33) Yağlık Yerfıstığı Çeşitlerinin Azlığı
Ülkemizde tescil edilmiş çeşitlerin çoğu çerezlik çeşitlerdir. Yerfıstığı yağ üretimindekullanılmadığı için, yağlık yerfıstığı çeşit sayısı çok azdır.
- 2 9 0 -
Yüksek verimli ve kaliteli yağlık çeşitlerin geliştirilmesi önemlidir. Bu konuda yapılanaraştırmaların sayısı artırılarak desteklenmelidir.
34) Susamda Verim Artışının Sağlanamaması
Susam üretiminde tohumluk ihtiyacının yerel çeşitlerden karşılanması ve hastalıklarınproblem olduğu yöreler için dayanıklı çeşitlerin bulunmayışı en önemli sorundur.
Bu durum susamda verim artışının sağlanmasında ilk dikkate alınması gereken husustur.Farklı bölgelere adapte olabilen, yüksek verimli, hastalıklara dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi veagronomik çalışmalara yönelik araştırmaların yoğunlaştırılması gerekmektedir.
35) Susamda Makineli Hasada Gecikmemesi
Susam tarımında karşılaşılan en önemli sorun, susam da mekanizasyonunkullanılmamasıdır. Yetiştiriciliğinde yoğun bakım ve emek gereken susamda hasatta damekanizasyonun kullanılmayışı üretim maliyetini artırmaktadır.
Susam tarımının yaygınlaştırılması için makineli hasat yapılmalı ve konuda gereklibilgilendirme ve destekler sağlanmalıdır.
Karar Tarihi : 14.06.2006
B A Ş K A N V E K İ UMehmet Emir> TUTAN
Bursa Mv.
BAŞKANNecdet BUDAK
Edirne Mv.
ÜYEMehmet S. TEKELİOĞLU
İzmi
- 2 9 1 -
KAYNAKCA
1- Akdeniz, R. Ah, C.l. Boyar S., TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye ZiraatMühendisliği VI. Teknik Kongresi, 2005
2- Albiyoder, TBMM Sunum, 2006.3- Anoğlu, H. H., Yağ Bitkileri Yetiştirme ve Islahı. Ç.O. Ziraat Fakültesi Ders Kitabı, Genel
Yayın No: 220, Adana, 74-109 s. 1999.4- Aysu, A., Yağ Yine Karaborsada,DİE Dosyalan,2003-DİE,2002. Türkiye istatistik Yıllığı
2001, Yayın no:2690,Ankara.2003.5- Brar and Ahuja Brar, G.S. and K.L. Ahuja. Sesame: Ilts Culture, Genetics, Breeding And
Biochemistry p. 245-313. in: Malik, C.P. (ed.). Annu. Rev. of Plant Sci. Kalyani publishers,New Delhi. 1979.
6- Cine Tarım, http://www.cine-tarim.com.tr7- Çukobirlik, TBMM Sunum, 2006.8- Delioglu S. www.l.gantep.edu.tr/~fvavla/pamuk.ppt. 20069- Dış Ticaret Müsteşarlığı, 2006.10-DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 2001.11-Ege ihracatçılar Birliği, TBMM Sunum, 2006.12-Elias, S., Basil, S. and Kafka, R. Response of safflower (Carthamus tinctorius) to şaline soils
and irrigation: Conssumptive water use. Agricultural water management, 54:67-80,2002 .13-FAO, Cwww.fao.org'). 2006,.14-Gençer, O. özüdoğru T., Kaynak M. A., Yılmaz A., Ören N. TMMOB Ziraat Mühendisleri
Odası, Türkiye Ziraat Mühendisliği Teknik Kongresi, 3-7 Ocak 2005, Cilt 1, S:460, MilliKütüphane-Ankara
15-Gençer, O., Penbeden Pamuğa. Efsaneden Tarihe, Tarihten Bugüne Adana: Köprübaşı YapıKredi Yayınlan-1392, S: 591-599, İstanbul, 1999.
16-Gizlenci ve ark., Alternatif Bir Yağ Bitkisi: Kanola ve önemi. Türktanm. 147: 55-57.2002.17-Gizlenci, Ş. ve Ark. Kolza Tarımı, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enst. Yayınlan, Samsun
,2005.18-Gül, A., Anoğlu, H.H., Tülücü, K., Biçici K., Özgür, R, Fenercioğlu, H., Osmaniye'nin
simgesi:Yerfistığı,Ekonomisi, Üretim Tekniği, Hastalık ve Zararlıları, Gıda SanayiAçısından önemi, 2001.
19-Gümüşkesen A.S., Bitkisel Yağ Teknolojisi ,1999.20-Güneydoğubirlik, TBMM Sunum, 2006.21-işler, N., Anoğlu, H.H., Boydak, E. Ve Hacıkamiloğlu, t.. Şanlıurfa22-Johnson, L.A., T.M. Suleiman, and E.W. Lusas. Sesame protein: A review and prospectus J.
Amer. Oil Chem. Soc. 56:463-468,197923-Kaya Y., 2006, http://www.cine-rim.com.tr/dergi/arsiv46/sektorel03.htm24-Kayhan M.,Yağ Kimyası, 2002.25-KoIsancı, ö., TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası.Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik
Kongresi, 2005.26-Kolsancı.Ö. TBMM Sunum,2006.
Koşullannda II. Ürün Olarak Yetiştirilebilecek Bazı Susam Çeşitlerinin ÖnemliTarımsal Ve Bitkisel Özelliklerinin Belirlenmesi. Ç.Û.Z.F. Derg. 11(1), 39-50,1996.
27- Marmarabirlik, TBMM Sunum, 2006.28-Miran; R.Tunalıoğlu. 1996.29-Nacak P., Türkiye'de Pamuk Dış Ticaretinin Yapısı ve Bunu Etkileyen Faktörler Üzerine
Bir Araştırma. İzmir Ticaret Borsası Yayınlan, Yayın No:83, S:48.2004.30- Nazlıcan A.N. 2005 hnp://www.cine-tarim.com.tr/dergi/arsiv30/Sova.htm-Ahmet31-Oil World,(www.oilworld.org)
- 2 9 2 -
32-Özkaya, T. M. Zeytin Yetiştiriciliği, 2004.33-PairasR.M. 199634-Raymer, P.L.Canola: An emerging oilseed crop. p. 122-126. in: J. Janick and A. Whipkey
(eds.), Trends in new crops and new uses. ASHS Press, Alexandria, VA. 2002.35-Sanayi ve Ticaret Bakanlığı36-Schneiter A. A, ed. Sunflovver Technology and Production, The American Society of
Agronomy No. 35,1-19,1997.37-Sovero, M. Rapeseed, a new oilseed crop for the United States, p. 302-307. in: J. Janick and
J.E. Simon (eds.), New crops. Wiley, Nevv York. 1993.38-Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü,200639-Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğü,200640-Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, TOrkiye'de Tanmsal Destekleme Politikaları, 2000.41-TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, TBMM Sunum, 2006.42-TARİŞ, TBMM Sunum, 2006.43-Taşan M. TBMM Sunum, 2006.44-TEAE, Yağlı Tohumlar ve Bitkisel Yağlar 2005/2006 Durum Tahmin Raporu, 2006.45-TMO, 2004 yılı Haşhaş Raporu.fwvw.tmo.gov.tr'). 2006.46-TOBB, 2006.47-Trakyabirlik, TBMM Sunum, 2006.48-Tunalıoğlu R ve Işıklı 199349-Tunalıoğlu R. Pirina ve Pirina Yağı 2004.50-T0rkiye İstatistik Kurumu(TÜtK)51-Uluslararası Zeytinyağı Konseyi, http:// www.intemationaloliveoil.org52-Ünal, M. K. TBMM Sunum, 2006.53- Yağlı Tohumlar Çalışma Grubu Raporu, AB Müktesebatına Uyum Kapsamında Türk Yağlı
Tohumlar Sektörünün Durumu ve Yapılması Gerekenler, Edime, 2006.54- Yeniden Yapılandırma Kurulu ,2006.55-Zeytincilik Araştırma Enstitüsü, TBMM Sunum, 2006.56-Zincirlioğlu, M., Türkiye Yem Sanayicileri Birliğinin Görüş ve Beklentileri, Kanola
Sempozyumu, 1997.