toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

13
1 SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANSI MEDYA VE TOPLUMSAL BELLEK SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN TOPLUMSAL BELLEK BAĞLAMINDA İNCELENMESİ Ümit ÜNKER Danışman: Yrd. Doç. Dr. Remziye Köse ÖZELÇİ 2015

Upload: uemit-uenker

Post on 22-Jul-2015

454 views

Category:

Education


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

1

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANSI

MEDYA VE TOPLUMSAL BELLEK

SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN TOPLUMSAL BELLEK

BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Ümit ÜNKER

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Remziye Köse ÖZELÇİ

2015

Page 2: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

2

SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN TOPLUMSAL BELLEK

BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Ümit ÜNKER

Final Ödevi

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Remziye Köse ÖZELÇİ

İstanbul, 2015

T.C.

YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Page 3: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

3

İÇİNDEKİLER

Giriş ............................................................................................................................. 5

I. BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1.Kollektif Hafıza .................................................................................................. 6

1.2.İletişim ve Bellek ................................................................................................ 7

1.3.Kültürel Bellek ................................................................................................... 7

II. SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN İNCELENMESİ

2.1.Necip Fazıl Kısakürek ......................................................................................... 8

2.2.Uğur Mumcu ....................................................................................................... 9

2.3.Hrant Dink ........................................................................................................... 9

IV. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ................................................................... 12

KAYNAKÇA ............................................................................................................ 13

Page 4: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

4

Özet

Bu çalışmada Toplumsal Belleğin Sokak ve cadde isimlerinde kullanılarak nasıl bir

hatırlatma, hatırlama sürecinde yer aldığı incelenmektedir. Bellek kavramına

disiplinler arası bir ilgi olarak bakmak gerekir. İnsan belleği birçok şeyi kalıcı

hafızasına kaydeder ve belirli tetikleyiciler sayesinde o durum, olayı hatırlar.

Yaşanılan olayların bıraktıkları izler ve kodlar hatırlanma esnasında o an neler

hissedildiyse o şekilde ortaya çıkar. Toplumlarında bellekleri vardır ve birçok olay

yaşanır, kaydedilir, hatırlanır ya da unutulur, unutturulur. Toplumsal bellek bu

noktada kültürel olarak insanların tarih boyunca yaşadıkları sevindirici ve üzücü tüm

olayları kaydeder ve belirli anlarda, belirli tetikleyiciler ile hatırlanır ya da

unutturulur. Bu noktada önemli insanların isimlerinin toplum hafızasında kodlanmış

bir takım toplumsal olaylara konu olmuş halleri mevcuttur. Bu isimler yaşatılmak

istendiğinde karşımıza bazen bir anıt, bazen bir sokak ismi, bazen de bir okul, bina

v.b. şekilde tekrar çıkar. Ancak unutturulması isteniyorsa silinmeye, belirli olayların

tekrar tetiklenmesini önlemek amacıyla gizlenmeye de çalışıldığı bilinmektedir.

Anahtar Kelimeler: Toplumsal Bellek, Hafıza Mekanları, Sokak ve Cadde İsimleri

Page 5: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

5

Giriş

Kent, sözün, diyalogun ve farklılıkların alanıdır. Bu anlamda, kusursuz bir

uyum alanı değil, aksine bir çatışma alanıdır. Farklı düşünenlerin, farklı edimlerin

ve kimliklerin bir arada olduğu bir zenginlikler alanıdır. Kürşat Bumin’e göre

de (Bumin, 1990; 50) gerçek kenti var eden ve ayırt eden en temel nitelikler

bunlardır. Öte yandan kent, “ birbiriyle çakıştırıldığında ya da birbirine

yaklaştırıldığında en iyi şekilde görülen işlevlerin kaçınılmaz bir toplanma yeri

olur: toplantıların, buluşmaların, karşılaşmaların, tıpkı kişilerarası ilişkilerde olduğu

gibi, birbirine eklendiği, şimdi kentin çevresine yayılmış kişisel olmayan geniş ağı

insani boyutlara indiren bir yer”dir (Mumford 1996; 169). 1 Kentlerin en aktif

yaşayan mekanları sokak ve caddeleri, kültür evleri gibi önemli alanlarında hem ayırt

edilmesi hem de ismi verilen kişinin manevi şahsiyetine verilen değerin

vurgulanması için mahalle, sokak, cadde isimlendirmelerinde önemli kişilerin

adlarına sıklıkla rastlamak mümkündür.

Bu çalışmada Necip Fazıl Kısakürek, Uğur Mumcu ve Hrant Dink gibi yakın

zamanın topluma mal olmuş önemli isimlerinin isimlerinin sokak ve caddelere

verilmesi ya da verilmemesi, niçin verilmediğinin gerekçeleri anlatılmaya

çalışılmıştır. Çalışmada zaten bilinen ancak daha da dikkatle incelendiğinde görülen

mahalle ve cadde isimlerinin verilişinde o bölge halkının yaşayış şekline uyumlu,

genelde de söz sahibi iktidar otoritenin siyasi görüşüne yakın olan isimlerin verildiği

ya da bu görüş ve duruşlara uzak olan isimlerin ise verilmediği hatta tüm çabalara

rağmen ret edilerek kabul edilmediği görülmüştür.

1 Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel, Kamusal mekanlarda

Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri açısından otorite alanlarına müdehale

olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 82

Page 6: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

6

I.BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1 KOLLEKTİF HAFIZA

Birden çok insanın birbiriyle deneyimlediği herhangi bir olayın belleklerinde

bıraktığı farklı izler, kolektif bir hafızanın oluştuğunun göstergesidir. Aynı olayı

deneyimleyen iki kişi, olayı farklı açılarıyla anımsayabilir, ancak anımsanan olay

tektir. Sosyal grupların herhangi bir olayı eşzamanlı yaşamalarına gerek yoktur.

Geçmiş bilgisinin paylaşımı ve aktarımı, kolektif hafızanın oluşumu için yeterlidir.

Aile, sosyal gruplar, kitle iletişim araçları bu bilgi akışının farklı kaynakları olabilir.

Bu kaynaklardan akan bilgi, bir süre sonra grubun sosyal hafızasını oluşturmaya

başlar.2 Bu noktada tarih boyunca yaşanan birçok önemli olayı bireyler birebir

yaşamamasına rağmen nesilden nesile aktırılan anlatım ortak bir hafıza oluşturur.

Devletler millet bütününü sağlamak amacıyla geçmişte kazanılmış zaferleri,

atalarının güçlerini ve vatanın bütünlüğünü nasıl sağladıklarını sürekli canlı tutarak,

okutulması, anlatılmasını sağlarlar. Bu şekilde bir savaşa katılmamış birey dahi o

savaşta çekilen acıları, savaşta kazanılan başarıları yaşamışçasına uyum sağlar.

Kollektif hafızada yaşanan bir suikast üzerinden zaman geçse de ve olaya tanıklık

edilmese de, eşzamanlı olay yaşanmamış olsa da geçmiş bilginin paylaşımı ve

aktarımdan dolayı bir ortak hafıza oluşur. Özellikle isimlerin gündemde tutulması

için sokak ve cadde isimleri olarak konulması, bir televizyon dizisi, sinema filmi

olarak çekilmesi, hakkında kitaplar yazılması da buna bir örnektir.

2 İnce Başaran Gökçe ‘’Medya ve Toplumsal Hafıza’’ Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2010 S. 11

Page 7: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

7

1.2 İletişim ve Bellek

Halbwachs: Bireysel olarak kabul edilen hafızanın, toplumsal bir yanı olduğu üzerine

yazan, kolektif hafızadan söz eden ilk kişi olmuştur. Birey kaçınılmaz olarak bir

toplumun üyesidir ve bellek toplumsal bir olgudur, bireysel hafızanın birikimli olarak

oluşabilmesi için (geçmiş, şimdi, gelecek sürekliliği, anılar birikimi) bir toplumsal

bağlam ve üyelik (aidiyet-iyelik) gerekir. Mutlak bir yalnızlık içinde yaşayan kişinin

sosyal hafızası olmaz. Kendi tarihini/biyografisini oluşturan kişi bunu ancak diğer

kişileriyle olan iletişiminden, bağından hareketle yapar.3

Bellek iki ana noktada incelenir;

• İletişimsel Bellek

• Kültürel Bellek

1.2.1 İletişim Bellek

• Yaşayan bellektir. Genel olarak insanın yaşam süresi kadar kabul edilir.

Bireyin vefatı onun topluma katılımını, katkılarını da ortadan kaldırır.

• İki uç kuşağın (En yaşlı ve en genç kuşak) arasındaki kültürel, tarihsel v.b.

bilgi aktarımının gerçekleştiği süreç.

• Yaklaşık 80 yıllık bir sürede ortalama 4 kuşağı kapsadığı bir zamandır.

1.2.2 Kültürel Bellek Bellek

İnsanlar doğar, büyür ve yaşamlarını yitirirler. Bu süreç zarfında yaptıkları tüm

çalışmalar, katıldıkları olaylar vb. süreçler yaşamı boyunca onunla anılır ancak

kültürel bellekte birey yaşamını yitirse dahi yaptıklarının kaldığı bir bellek vardır.

Yaptığı özel çalışmalar, ardında bıraktıkları kültürel bellekle yaşar.

• Topluluğun ortaklaştığı değerlerdir. Ahlaki değerler, genel kabul görmüş

değerler, dil, vatan, din vs. ortaklıkları kurarlar.

• İnsan ömründen çok daha uzun yaşayan kök salarak tarihselleşen kültürel

kimliklerdir.

• Yasaklama, engelleme, yok sayma, bastırma gibi engellerle karşılaşan

kültürel belleğin “kültürel kimlik” bileşenleri zedelenir.

3 Depeli Gülsüm (2011) ‘’Kültürel Bellek: Hatırlayış ve Unutuluş’’ Hacettepe Üniversitesi İletişim

Fakültesi, Hafıza Çalıştayı, Nesin Matematik Köyü

Page 8: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

8

II. BÖLÜM

SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN İNCELENMESİ

2.1. Necip Fazıl Sokağı

Ahmet Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs, 1904 yılında İstanbul doğmuş, 25 Mayıs

1983 yılında ise yine aynı şehirde vefat etmiştir. Türk ve İslamcı şair, yazar ve fikir

adamıdır. Necip Fazıl, 24 yaşındayken yayımladığı ikinci şiir kitabı Kaldırımlar ile

tanınmıştır. 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve o devirde Türk basınının

merkezi olan Bab-ı Ali’nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. 1934 yılında

Abdülhakim Arvasi ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşayan Kısakürek, 1943-

1978 arasında 512 sayı yayımlanan Büyük Doğu Dergisi yoluyla İslamcı görüşlerini

kamuoyuna duyuran ve Büyük Doğu Hareketi’ne önderlik eden bir siyasi eylemcidir.

Yaşar Nabi tarafından, “Bir mısrası Türk milletini ihya etmeye yeter” denilerek

övülmüştür.4

Necip Fazıl Kısakürek’in "Büyük Doğu" fikriyatından etkilenerek 15 Kasım 1975

tarihinde ortaya çıktığı iddia edilen, Osmanlı Devleti modelinde federatif yapılı bir

İslam Devleti kurulması amacını güden ve bu amaç doğrultusunda silahlı mücadele

yöntemini benimseyen bir dernek oluşmuştur. Necip Fazıl Sokağı İstanbul’un

Üsküdar İlçesinin Yavuztürk Mahallesinde bulunmaktadır. Ayrıca çok fazla sayıda

Türkiye’de Bulvar, Sokak ve cadde isimlerinde de Necip Fazıl ismi yer almaktadır.

İlköğretim okullarında ve İmam Hatip Liselerine de ismi verilmiştir. Necip Fazıl

Kısakürek toplumsal bellek’te İslamcı şair, yazar ve fikir adamı olarak kabul edilir ve

Müslüman Türk toplumu için önemli bir yere sahip olduğundan birçok sokak ve

caddeye ismi verilerek yaşatılmaya ve sürekli hatırlanmasına olanak sağlanmıştır.

Mahalle, bulvar, cadde, sokak, kültür evleri isimlerinin belirlenmesinde toplumun

hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulması ve bu tür yerlerin isimleri

değiştirilirken o yörede yaşayan halkın ne düşündüğünün öğrenilmesi önemlidir.

Toplumsal hafızada yer eden önemli sanatçıların isimleri, birçok zaman yerel

yönetimlerin değişmesi ile siyasi görüşe yakın olan o dönemki otoritelerin isimleri ile

kaldırılmış ya da yeniden konulmuştur. 1993 yılında İstanbul İli, Bahçelievler

İlçesinde Bakırköy Belediyesi tarafından Rıfat Ilgaz Kültür merkezini açılmıştır.

Kısa bir süre sonra yerel yönetimin değişmesi ile Rıfat Ilgaz Kültür merkezi adı

Necip Fazıl Kültür Merkezi olarak değiştirilmiştir. Necip Fazıl Kısakürek’in ailesi de

bu değişikliği itiraz etmiştir ancak buna rağmen Rıfat Ilgaz ismi kaldırılmış ve Necip

Fazıl Kısakürek ismi konulmuştur.5

4 Üsküdar Belediyesi Sokak İsimleri Tarihçesi 13.1.2015 Erişim: http://www.uskudar.bel.tr/tr-

TR/hizmet/Yayinlar/Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI.pdf 5 25.1.2015 Kanın Teklifi Metni: Türkiye Büyük Millet Meclisi Erişim:

http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-1536.pdf

Page 9: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

9

2.2. Uğur Mumcu Sokağı

Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar olan Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da

Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması

sonucu suikaste kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Mumcu'nun eşi Güldal

Mumcu'yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan

Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Cinayeti çözmenin, devletin

namus borcu olduğu"nu belirtmişlerdir. Ölümünün ardından 22 yıl geçmesine

rağmen suikastin failleri hala yakalanamamıştır. Bu durum toplumsal belleğin her yıl

Uğur Mumcu’yu anma törenleri ile artan bir baskı yaratmış ve kendi ismini taşıyan

sokakta anma törenleri yapılarak Uğur Mumcu unutturulmamaya çalışılmıştır. Evinin

hemen karşısına anıt yaptırılmıştır.

24 Ocak 2015 tarihinde ölümünün 22. Yılında adını taşıyan sokağında, evinin tam

karşısında yaptırılan anıta binlerce kişi katılmış ve Uğur Mumcu gibi faili meçhul

cinayetlerle hayatını kaybeden birçok gazeteci ve aydını da aynı anda anmışlardır.

İstanbul İlinin Şişli İlçesinde de anıtı bulunan Mumcu için anma törenleri yapılmıştır.

Ülkenin birçok ilinde ve İlçesinde hatırlanmış ve anılmıştır. Toplumsal Bellek’te

Uğur Mumcu bir simge olmuş ve her yıl bu cinayet hatırlanmış ve katillerinin

bulunması için duyurular, bildiriler yayınlanmıştır. Ana akım bir kısım medyada yer

alan Uğur Mumcu ölüm yıldönümü, diğer medya guruplarında haber dahi

yapılmamıştır. Ancak tüm iletişim kanallarının yoğun olarak kullanılmaya başlandığı

günümüzde özellikle sosyal medyada bu konuya fazlaca dikkat çekilmiştir.

Hafıza mekanları olarak toplum kamusal alanlarda kendilerini, düşüncülerini ifade

etmek ve burada olayla ilgili kişileri sembolleştirmek ister. Bu nedenle sokak, cadde,

ve mekanlara verilen isimlerin toplumsal hafıza açısından önemi büyüktür.

2.3. Hrant Dink Sokağı

Türkiye’li Ermeni gazeteci-entelektüel yazar Hrant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde

Şişli Halaskargazi caddesinde, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesi

önünde öldürülmüştür. Bu olayın hemen sonrasında yüzlerce insan kentin otorite

mekanlarından olan Taksim meydanında toplanmış ve oradan da Agos gazetesi

binasının önüne kadar yürümüştür. Tansiyonun epey yüksek olduğu bu günde

insanlar tepkilerini belirtmek adına otoriteye karşı bir duruş sergilemişlerdir. Hrant

Dink’in katilinin yakalanması için bekleyiş sadece Televizyonlardan değil, bizzat

sokaklarda Agos gazetesinin önünde nöbet tutarcasına gerçekleşmiştir. İletişim

araçlarının tamamı kullanılarak katilin bulunması sürecinde halk yoğun baskı

kurmaya başlamıştır. Sosyal medya, cep telefonları, sms, mail vb. tüm iletişim

araçları ile olay gündemde tutulmuştur. Halkın yoğun tepkisi tansiyonu yüksek bir

iletişim ortamı yaratmıştır.

Dink’in öldürülmesi yalnızca İstanbul’da değil, Türkiye genelinde yaklaşık

20 ilde protesto edilmiştir. Ortak slogan “Hepimiz Hrant Dink’iz, hepimiz

Ermeniyiz”, ortak talep ise “Saldırının ardındaki bağlantıların tüm çıplaklığıyla

ortaya çıkartılması” olmuştur. Bu talep, dava sürecinin sonuna kadar da temel

Page 10: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

10

mesele olarak öne çıkmıştır. 19 Ocak 2007’de televizyon ekranlarında, web

sayfalarında, radyo anonslarında; ana akım medya araçlarının ve alternatif medya

kanallarının sahnelerinde duyurulan Hrant Dink’in Agos Gazetesi önünde vurulduğu

haberinin ardından, aktivistler, yurttaşlar ve sivil toplum örgütleri SMS’ler,

elektronik mesajlar, elektronik ortamdaki ağlar yoluyla, protesto etmek üzere Taksim

Meydanı’ndan Agos’a yürüyeceklerini duyurdular. Böylece haberin duyulmasıyla

kendiliğinden oluşan hareketin sahne aldığı ilk yer Taksim Meydanı’ydı. Hrant

Dink’in, genel yayın yönetmeni olduğu ve önünde öldürüldüğü Agos Gazetesi,

eylemcilerin varış noktası olurken, tüm bu süreçte gazetenin kendisi ve üzerinde

bulunduğu cadde ile gazetenin önü de son derece önemli bir temsil haline

gelmiştir.6 Bu bağlamda olayın gerçekleştiği caddenin Hrant Dink Caddesi olması

yönünde talepler başlamış, bu talepler tüm iletişim ağlarından duyurularak toplumsal

bellek’te yerini unutulmaması için alması istenmiştir. Ancak otoriteler tarafından bu

kabul görmemiş ve belirli bir gurubun bu talebinin diğer başka bir gurubu rahatsız

edebileceği ve sokak isminin değiştirilmesinin gereksiz olduğu görüşünü ortaya

koymuşlardır. Dink'in adı, Türkiye'den önce, 29 Ocak 2008'de Fransa'nın Lyon

kentinde bir sokağa verilmişti. Yine Fransa'nın Marsilya kentinde de bir sokağın adı

12 Haziran 2009'da düzenlenen törenle Hrant Dink Sokağı olarak değiştirildi.7

Ermeni vatandaşların yoğun olarak yaşadığı İstanbul, Şişli ilçesinde ‘’1925 yılında

Jacques Pervititch tarafından çizilen Pangaltı ve Kurtuluş bölgesi planlarında cadde

ve sokak isimlerinin bilinçli bir şekilde değiştirildiği görülüyor. Özellikle 1934

yılından sonra semtin gayrimüslim kimliğini yansıtan isimler bütünüyle yok ediliyor.

Örneğin “Feriköy Fırın Sokak”, 1925 haritalarında Feriköy-Ermeni Kilise ismiyle

yer alıyor. Frenk Kilise isimli sokak “Satırcı Sokak” olarak değiştiriliyor. Moskof

Kilise, “Dershane Sokak” yapılırken Papaz Köprüsü yerine “Yaya Köprüsü”, Mimar

Andre yerine “Koçyiğit”, Yanaki yerine “Can Eriği”, Aya Kiryaki yerine

“Teşrifatçı”, Papayanni yerine “Remzi Baba” isimleri veriliyor.’’8

8 yıllık bir aradan sonra tüm girişimlere rağmen kabul edilmeyen ‘’Hrant Dink

Caddesi’’ ismi belirli bir topluluk tarafından eylemle değiştirilmiştir. Ergenekon

Caddesi, tabelası üzerine Hrant Dink caddesi tabelası yerleştirilmiştir. Her yıl 19

Ocak tarihinde bu cadde de ve çeşitli diğer kamusal meydanlarda anma eylemleri

gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de faili meçhul cinayetlerdeki rolü bilinen

‘Ergenekon’ isminin bu sokakta bulunması ismimin ‘’Hrant Dink’’ olarak

değiştirilmesini talep eden topluluğu oldukça rahatsız etmiştir.

6 Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel, Kamusal mekanlarda

Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri açısından otorite alanlarına müdehale

olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 83,84,89

7 İstanbul BİA Haber Merkezi, 13 Şubat 2009 Erişim: http://bianet.org/bianet/ifade-

ozgurlugu/115813-hrant-dink-in-adi-sisli-de-bir-sokaga-verilecek 25.1.2015

8 T24 İnternet gazetesi, 21 Mayıs 2012 Erişim: http://t24.com.tr/haber/sarigul-sislide-hrant-dink-

caddesi-icin-calisma-baslatti,204449

Page 11: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

11

Şekil 1: Hrant Dink Caddesi, İstanbul, BİA Haber Merkezi, 9 Şubat 20109

Tüm bu girişimlere karşın İstanbul’da Hrant Dink adına bir cadde veya sokağa resmi

olarak isim verilmemiş, otorite tarafından ‘’Emniyet açısından sakıncalı’’

gerekçesiyle ret edilmiştir. Şişli Belediyesi bu bölgede Hrant Dink adına küçük bir

taş dikerek anıtlaştırdı. Ölümünün ardından geçen 8 yıl sonrasında 19 Ocak 2015

tarihinde cadde isminin resmi olarak Hrant Dink Caddesi şeklinde değiştirilmesi için

imza toplanmaya başlanmıştır. Toplanan imzalar ana akım medya ve alternatif

medyada yer almış ve duyurularak toplumsal bellek tekrar canlandırılmıştır.

2013 yılında Malatya Belediyesi ise, kentte 2 bin 400 cadde ve sokak adını yeniden

belirlemiş ve Hrant Dink’in adını, Malatya’da doğduğu evin bulunduğu sokağa

vermiştir.

Hrant Dink’in bir Ermeni olması, resmi olarak kabul edilmemiş ve sözde Ermeni

soykırımı olarak kaynaklarda geçen 1915 yılında 1,5-2 Milyon kişinin öldürüldüğü

iddiasının 100. yılında belirli bir gurubun sokak ve cadde ismi olarak kabul

edilmesinin yoğun ısrarını toplumsal belleğin bu noktada hatırlatılarak canlanmasını

ve Hrant Dink’in ismi ile yaşatılmasını sağladığı görüşün yaygınlaştığı

görülmektedir.

9 Şekil 1: Hrant Dink Caddesi, İstanbul, BİA Haber Merkezi, 9 Şubat 2010 Erişim:

http://bianet.org/bianet/azinliklar/119939-hrant-dink-caddesi-akp-engeline-takildi 25.1.2015

Page 12: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

12

IV. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Toplumsal bellek, insan ömründen çok daha uzun ve kalıcı bir bellektir. Kollektif

belleğin hatırlanış veya unutuluş için kullanıldığı ve bu sayede ortak bir bellek

oluşturulduğu, çoğu zaman bunun üzerinden bir algı yönetimi yapıldığı

bilinmektedir. İnsanlar yaşamları boyunca kalıcı eserler bırakmak isterler, çünkü

kültürel bellek kişinin yaşamı sonrasında da yaşar. Çalışmada yer alan önemli

isimlerden bazıları olan Necip Fazıl Kısakürek, Uğur Mumcu ve Hrant Dink’de

kültürel hafızalarda yerini almış ve halen ortak bellekte yaşayan hatırlanan önemli

şahsiyetlerdir.

Necip Fazıl Kısakürek’in yaşamı boyunca iz bırakan çalışmaları, eserleri, şiirleri ve

islami, muhafazakar duruşu onu kendisi ile aynı görüşü savunan ya da ona sempati

duyan insanlar için önemli kılmıştır. İsminin bir bulvara, sokağa, caddeye, kültür

evine verilişi kültürel bellekte hatırlanışı sağlamak amacıyla ve maneviyatına

duyulan saygının bir göstergesi olarak kabul görür. Bu fikre, duruşa ve savunuşa ters

düşünen insanlar içinse bazen rahatsızlık verici olabilmektedir. Aynen Uğur Mumcu

ve Hrant Dink’de olduğu gibi her ikisi de özgürlükleri savunan, aydın, gazeteci ve

yazarlardır. Duruşları ve savundukları fikirler gereği sol tabanda yoğunlaşan kültürel

bellek hatırlanışını, bu tabana zıt olan taraflarca unutturulmak istenmektedir.

Sokak ve Cadde isimleri halka en yakın ve en canlı alanlardır. Buralarda bulunan

isimlerin kültürel bellek açıcısından önemi büyüktür. Örneğin Şişli ilçesinde yıllar

önce Ermenilerin yoğun yaşadığı ve sokak isimlerinin ermeni düşünürlerden oluşan

alanları daha sonra kaldırılarak Türk ve Müslüman düşünür, sanatçı, zanaatkarların

isimleri ile değiştirilmiştir. Bu bazen de ve çoğu kez siyasi bir araç olarak kullanılan

bir şeydir ki, her seçim sonrası değişen iktidar otorite kendi fikirlerine yakın olan ya

da fikirlerini benimsedikleri kişilerin isimleri ile bir önceki yine kendilerine göre

uyumsuz duran kişilerin isimlerini değiştirirler böylece bir yandan bir isimin

hatırlanışını sağlarken, diğer yandan bir isminden unutuluşunu sağlamış olurlar.

Page 13: Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi

13

KAYNAKÇA

Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel,

Kamusal mekanlarda Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri

açısından otorite alanlarına müdehale olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray

Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 82

İnce Başaran Gökçe ‘’Medya ve Toplumsal Hafıza’’ Ege Üniversitesi İletişim

Fakültesi, 2010 S. 11

Depeli Gülsüm (2011) ‘’Kültürel Bellek: Hatırlayış ve Unutuluş’’ Hacettepe

Üniversitesi İletişim Fakültesi, Hafıza Çalıştayı, Nesin Matematik Köyü

Üsküdar Belediyesi Sokak İsimleri Tarihçesi 13.1.2015 Erişim:

http://www.uskudar.bel.tr/tr-TR/hizmet/Yayinlar/Uskudar-Sokak-isimleri-

TARIHCESI.pdf

25.1.2015 Kanın Teklifi Metni: Türkiye Büyük Millet Meclisi Erişim:

http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-1536.pdf

Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel,

Kamusal mekanlarda Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri

açısından otorite alanlarına müdehale olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray

Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 83,84,89

İstanbul BİA Haber Merkezi, 13 Şubat 2009 Erişim: http://bianet.org/bianet/ifade-

ozgurlugu/115813-hrant-dink-in-adi-sisli-de-bir-sokaga-verilecek 25.1.2015

T24 İnternet gazetesi, 21 Mayıs 2012 Erişim: http://t24.com.tr/haber/sarigul-sislide-

hrant-dink-caddesi-icin-calisma-baslatti,204449

Şekil 1: Hrant Dink Caddesi, İstanbul, BİA Haber Merkezi, 9 Şubat 2010 Erişim:

http://bianet.org/bianet/azinliklar/119939-hrant-dink-caddesi-akp-engeline-takildi 25.1.2015