tümör markerları
DESCRIPTION
Tümör Markerları. Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu. TÜMÖR BELİRTECİ NEDİR?. … tümörün varlığını ve gelişimini gösteren … tümörün içinde bulunan … tümör tarafından üretilen … vücudun tümöre verdiği yanıt - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
Tümör Markerları
Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇAdıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
TÜMÖR BELİRTECİ NEDİR?
… tümörün varlığını ve gelişimini gösteren … tümörün içinde bulunan … tümör tarafından üretilen … vücudun tümöre verdiği yanıt … tümörü normal dokudan ayırt edebilecek … kan ve diğer vücut salgılarında ölçümü
yapılabilecek
Tümör Belirteçleri: Tanım:
Tümör belirteci neoplastik doku tarafından selektif olarak üretilen bir biyokimyasal indikatördür
Kana salınmakta ve kan veya diğer vücut sıvılarında tespit edilmektedir
Kullanımı: Bir tümörün varlığını saptamalı Hastalık ilerlemesinin prognostik belirteci Tedaviye yanıtın izlenmesi Kanserin klinik sınıflandırılması
TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK KULLANIMI
İdeal bir tümör belirteci belirlenen kanser türü için özgül, asemptomatik tümörlerin erken tanısı ve taraması için yeterince duyarlı olmalıdır!.
Tümör belirteçleri daha sık tedavi sonrası prognozun ve izlenecek tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde kullanılır
Belli popülasyonda kanser sıklığı yüksek ise tarama amaçlı kullanılmaktadır
Çin ve Alaska’da AFP kullanılarak hepatoselüler karsinom taraması
PSA, prostat Ca’nın erken tanısı
Kanserin sınıflandırılmasında belirtecin serum miktarı önemlidir Serum düzeyi vücuttaki kanserli hücre sayısını yansıtmaktadır
(tümör yükü) Tanı anındaki belirteç düzeyi hem hastalığın ilerlemesinde, hem
de hasta sağ kalımında prognoz göstergesi olarak kullanılmaktadır
Cerrahi tedaviden sonra belirteç düzeyleri azalmalıdır, azalma hızı belirteçlerin yarı ömrüne bağlıdır
Belirteç düzeyindeki azalma tedavinin başarı derecesini veya hastalığın yayılımını yansıtır
Kanser rekürrenslerinin saptanması, erken tedavi gerekirse tedavide değişiklik yapılmasına olanak sağlar
Tümör Belirteçleri: Tümör Belirteçlerinin Tipleri
Hücre yüzeyi antijenleri Sitoplazmik proteinler Enzimler Hormon
İdeal Tümör Belirteci:- Spesifik Sensitif Ölçüm metodu ucuz ve kolay olmalı
SINIFLAMA
Enzim ve izoenzimler Hormonlar Onkofetal antijenler Karbohidrat antijenleri Proteinler Reseptörler Onkogen ürünleri Genetik değişiklikler
Tümör Antijenlerin doğası: Onkofetal antijenler
Alfa Feto Protein CEA Pankreatik Onkofoetal Antijen
Proteinler Casein –Breast karsinoma Ferritin- Lösemi
Enzimler Kreatin kinaz – Prostat tümörü Alkalin Fosfataz – Akciğer tümörü Asit Fosfataz – Prostat tümörü
4. Reseptörler Östrojen, Progesteron, Androjen
5. Poliaminler Spermin, Spermidin, Putridin – lösemi,
lenfoma, kolorektal Ca
6. Hücre Markerları T cell marker, B cell marker-lösemi
7. Ektopik Hormonlar HCG, GH, Eritropoetin, Renin, GnRh
Tümör Antijenlerin doğası:
ENZİMLER
Enzimlerin belirteç olarak kullanımı fetal formlarının ekspreyonu veya ektopik üretim şeklindedir
Enzimler sistemik dolaşıma salındığı zaman tümör metastazı olmuştur
Pekçok enzim organa özel olmadığı için enzimlerin spesifik olmayan tümör belirteci olarak kullanımı daha uygundur
PLASENTAL ALKALEN FOSFATAZ(PALP-Regan izoenzimi)
Total serum alkalen fosfatazı karaciğer, kemik, bağırsak ve plesenta kökenli izoenzimlerden oluşur
PALP normal gebelerde özellikle 1. ve 2. trimesterde yükselip, 3. trimesterde pik yapar. Bu dönemde total ALP'ın %40-65'ini oluşturur. Postpartum 1 ay içinde normale gelir
PALP, LDH ile kombine edildiğinde sensitivitesi artar. Örneğin seminomada birlikte kullanıldıklarında evre I'de %50, evre II'de %100 anormal değerler elde edilir
PALP
Seminoma Over tümör Akciğer tümör Trofoblastik tümör GİS tümör Hodgkin Hastalığı Beyin primer germ hücreli tümör
KREATİN KİNAZ(CK) CK, iki alt ünitesi-M(kas) ve B(beyin) olan bir dimerdir
CK-1(BB), CK-2(MB), CK-3(MM) olarak üç izoenzimi bulunur CK-1 beyin, prostat, GİS, akciğer, mesane, plasentada bulunur CK-2 kalp kasında CK-3 iskelet ve kalp kası CK-1 düzeyleri prostat Ca, küçük hücreli akcğerc Ca’da arttığı
gösterilmiştir CK-1; Meme, kolon, over, mide Ca’larda artsa da ileri
araştıralar gerekmektedir
LAKTAT DEHİDROGENAZ (LD)
LD, hücre hasarı sonucunda salınır
Malignensilerde artışı özgül değildir
Solid tümörlerde serum LD düzeyinin tümör kitlesi ile korele olduğu gösterilmiş olup; hastalığın ilerlemesi için prognostik bir belirteç özelliği gösterir
Tedavinin izlenmesindeki rolü kısıtlıdır
LD KC tümör Non-Hodgkin Lenfoma Akut Lösemi Seminoma Nöroblastoma Meme Ca Kolon Ca Mide Ca Akcğer Ca
PROSTATİK ASİT FOSFATAZ (PAP)
Sekratuar epitel hücrelerinin lizozimlerinde bulunur
Prostat bezi (primer), eritrosit, trombosit, lökosit, kemik iliği, kemik, karaciğer, dalak, böbrek, barsakta mevcuttur
PAP’ın klinik kullanımı yerini PSA’ya bırakmıştır
PAP
Osteojenik sarkoma Multipl myeloma Kemik metastaz yapan tümör’ler Benign prostat hipertrofisi (BPH) Osteoporoz Hiperparatiroidzm
NÖRON SPESİFİK ENOLAZ (NSE)
Küçük hücreli akciğer Ca'nın tedavi ve relapsının takibinde kullanılabilir
NSE Nöroendokrin tümörlerde Küçük hücreli akciğer Ca Non-small cell akciğer Ca Melanoma Adacık hücreli karsinoma Hipernefroma
PROSTAT SPESİFİK ANTİJEN (PSA)
PSA, prostatın alveolar ve duktal epitel hücrelerinden sentezlenen bir serin proteaz olup, şu ana kadar bilinen en iyi tümör markerıdır.
PSA'nın doku spesifitesinin yüksek olmasından dolayı prostat Ca tanı ve takibinde kullanılan en önemli tümör markerıdır.
Büyük oranda prostat bezi tarafından salgılanır. Hormonal düzenlemesi olan dokulardan da az miktarda
salgılanır. Ör. Meme dokusu
PSA
Prostat Ca Benign prostat hiperplazisi Prostatit Prostat infarktüsü Prostat biyopsisi Mesane kateterizasyonu
Yaşa özel eşik değer
40-49 yaş 2.5 ng/mL 50-59 yaş 3.5 ng/mL 60-69 yaş 4.5 ng/mL 70-79 yaş 6.5 ng/mL
KALSİTONİN
Tiroid medüller Ca Meme Ca Akciğer Ca GİS tümör Karsinoid tümör Gastrinoma Gebelik Hiperparatirodizm Pernisyöz anemi
Peptit yapıdadır
Tiroid C hücreleri tarafından salınır
Serum kalsiyum düzey artışına yanıt olarak salınır
HCG: - Sinsityotrofoblastlardan sentez edilir Alfa ve beta olmak üzere iki fraksiyon: Alfa fraksiyonu biyolojik ve
immünolojik olarak hipofiz gonadotropinlere benzemekte Bu nedenle HCG’nin beta fraksiyonu RIA ve enzim immünoassay
ile ölçülmekte Gebelikte imlantasyondan bir gün sonra, ovulasyondan 8 gün
sonra tespit edilir Konsantrasyonu 9-10. haftalara kadar 1,3-2/gün katı artmakta HCG doğumdan sonra 21-24 günde normal değeri olan <5
mU/mL olmakta Ektopik gebelik ile intrauterin gebelik arasında HCG düzeyi farklılık
göstermek Ayrıca bazı ovaryan epitel tümörlerinde de üretilmektedir
TOTAL HCG
Akciğer Ca Trofoblastik tümörler Over ve testis germ hücreli tümör Siroz Peptik ülser İnflamatuar bağırsak hastalıkları
ß-HCG α-HCG
Testis tümörleri Mol Hidatiform Koryokarsinoma Marijuana içilmesi Primer testis yetmezliği Hamilelik
Hipofiz hormonlarının komponenti (okült neoplazmaların araştırılmasında)
Pankreatik endokrin tümörlerde
Alfa Feto Protein (AFP) Albümine benzeyen majör fötal serum proteinidir AFP birkaç izoformu vardır Fizyolojik olarak AFP;
Fetüsün yolk kesesinden 4 haftalıktan sonra üretilir Sonra KC ve GI sistemden
Gebeliğin 34 haftasında 4 mg/ml değeri ile pik yapmakta
Maternal serum ve amniyotik sıvı da ölçümü Fetal nöral tüp defektleri Kromozomal anormalileri taramalarında önemli bir
rolü bulunmakta
Alfa Feto Protein: Genellikle gebeliğin 16 haftasından sonra ölçüm yapılmakta Maternal yüksek AFP düzeyi nöral tüp defektleri için spesifik
değildir USG, amniyotik sıvı AFP ve asetilkolin esteraz gibi parametreler ile
değerlendirilmelidir Birkaç fetal durumda anormal maternal serum AFP düzeyi tespit
edilmiştir Yüksek:
GI obstrüksiyon, KC nekrozis, abdominal duvar defektleri, renal anormalliği, multiple gebelik, gibi
Düşük: Trizomiler, gestasyonel trofoblastik hastalıklar, plasental
defektler, fetal distress, hidrops fetalis gibi
Alfa Feto Protein:- Doğumdan sonra genellikle 8-12 ayda 10 μg/ml ye
düşmekte ve yaşam boyunca düşük konstrasyonda bulunmakta
Gebe olmayanlarda AFP’nin yüksekliği Hepatosellüler Ca, germ hücre tümörleri, AFP’nin
kalıtsal devamlılığı, viral hepatit ve siroz düşündürebilir
Prenatal tanıdaki rolüne ek olarak, germ hücre tümörlü hastaların tedavisinin izlenmesinde de kullanılmakta
CEA: Glikoprotein yapısında
MA 200kDa. GI kanserleri için bir
belirteçtir, Ayrıca pneumonia,
hipotiroidizm ve pankreatik tümörlerde de sentez edilir
Kolorektal Ca Meme Ca Akciğer Ca Mide Ca Pankreas Ca Tiroid Ca Over Ca Uterus Ca Siroz
CA 15-3 Memenin, kolon, KC, over,
pankreasın adenokarsinomasının çeşitli türlerinde bulunur
Meme kanserinde hastaların klinik olarak takibi için spesifik ve sensitif bir belirteçtir
CA15-3 düzeyinde artış:- kronik hepatitler, KC
sirozu
Meme Ca Akciğer Ca Karaciğer Ca Over Ca Kronik hepatit Siroz Sarkoidoz Tüberküloz SLE
CA-125 (Overyan Ca) Ovaryan tümörler ve endometriosis için kullanışlı bir
markerdir
Over kanserli hastaların takibinde önemlidir Ayrıca pozitif olabilir
Gebeliğin 1.trimesterinde bayanların %16 BRCA ve GI kanserinde gibi nonjinekolojik durumların %25 Normal sağlıklı bayanlarda %1 Endometriosis gibi begign jinekolojik bozuklukların
%5’inde Adenokarsinoma vakalarında, endometrium ve fallopi
tübül Ca larda yüksek düzeyde de saptanabilir
CA 125
Over Ca Meme Ca Akciğer ve karaciğer Ca Pankreas ve uterus Ca Siroz Pankreatit İnflamatuar barsak hastalıkları Gebelik, endometriozis ve PID
CA-19-9: -
Karbohidrat yapısındadır Temel olarak kolonik Ca dan ekspresse olmakta Ayrıca birçok mucinous ovarian tümörlerinden de
ekspresse olmakta Klinik izleme için CA125 kombinasyonunda
kullanılır
CA 19-9; CA 50 ve CA 19-5
CA 19-9 glikoprotein yapısında bir markerdır
CA 19-9, Lewis kan grubu antijenleriyle ilişkilidir
CA 50 ve CA 19-50, CA 19-9‘a yapısal benzerlik gösterir
Hepatoma Kolon Ca Pankreas Ca Biliyer sistem
kanserleri Benign karaciğer
hastalıklarında Pankreatit
Östrojen ve Progesteron Reseptörleri
Meme Ca değerlendirilmesinde hormonal tedavi belirteci olarak kullanılır
Reseptör pozitif olan hastalara hormonal tedavi verilir
Bu hastalarda sağ kalım negatif olanlara göre daha uzundur
GENETİK BELİRTEÇLER Kanser, hücrelerin kalıtılabilir bir özelliğidir Genetik değişiklikler sonucu oluşur Bir hücre önce kanseröz duruma,daha sonra
metastatik yayılım yapacak şekilde transformasyon geçirdiğinde;
Çoklu genetik değişikliklerin incelenmesi, kanser riskinin değerlendirilmesi, taramada geleneksel biyokimyasal belirteçlerin boşluğunu doldurabilir
Kanser gelişiminde iki sınıf gen etkindir Onkogenler (hücre aktivasyon genleri) Tümör supressör genler (baskılayıcı)
Onkogenler (hücre aktivasyon genleri)
Ras genleri: Ras mutasyonlarının prognoz belirlemede pratik
uygulamaları azdır
Aktive olmuş ras, kendi gen ürünü olan p21’in kanser dokularında ekspresyonu ile saptanır
Mutasyona uğramış ras genleri; nöroblastoma, AML, pankreatik tümör,kolon, akciğer, meme Ca’da mevcuttur
Baskılayıcı Genler Retinoblastoma (RB) Geni
İlk bulunan tmr baskılayıcı gen
RB geninin protein ürününün inakvasyonu DNA sentezinin regülasyonunu bozar ve hücre çoğalmasını arttırır
RB mutasyonlarının belirlenmesi, bireyin ailesel formdaki RB’yi geliştirme yatkınlığını belirlemekte kullanılır
Tümör Belirteçleri
Spektrofotometrik Nefelometrik Radyoimmünoassay (RIA) Lüminesan immünoassay (LIA) Enzim immünoassay (EIA) yöntemleri