Çukurova Ünİversİtesİhakim eklem yönü yaklaşık n-s / dik olup eklem açıklıkları yer yer...

69
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Bülent BULUT YÜKSEK LİSANS TEZİ KARAİSALI KİREÇTAŞI’NIN (KALFALAR KÖYÜ-KADİRLİ) MERMER OLARAK KULLANILABİLME OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI. JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 1998

Upload: others

Post on 22-Oct-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

    FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    Bülent BULUT YÜKSEK LİSANS TEZİ

    KARAİSALI KİREÇTAŞI’NIN (KALFALAR KÖYÜ-KADİRLİ) MERMER

    OLARAK KULLANILABİLME OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI.

    JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    ADANA, 1998

  • I

    ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

    FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    KARAİSALI KİREÇTAŞI’NIN (KALFALAR KÖYÜ-KADİRLİ) MERMER OLARAK KULLANILABİLME OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI

    Bülent BULUT

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    Bu tez 30/09/1998 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir.

    İmza ……………………. Prof. Dr. Cengiz YETİŞ DANIŞMAN

    İmza ……………………. Prof. Dr. Mesut ANIL ÜYE

    İmza ……………………. Prof. Dr. Niyazi AVŞAR ÜYE

    Bu tez Enstitümüz Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır.

    Kod No:

    Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza-Mühür

    Bu çalışma, Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı Tarafından Desteklenmiştir.

    Proje No: FBE.97.YL.151

    Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

  • II

    ÖZ

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    KARAİSALI KİREÇTAŞI’NIN (KALFALAR KÖYÜ-KADİRLİ) MERMER OLARAK KULLANILABİLME OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI

    Bülent BULUT

    ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

    FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANA BİLİM DALI

    Danışman : Prof. Dr. Cengiz YETİŞ

    Yıl : 2007, Sayfa : 60

    Jüri : Prof. Dr. Cengiz YETİŞ

    Prof. Dr. Mesut ANIL

    Prof. Dr. Niyazi AVŞAR

    İnceleme alanı Kadirli’nin (Osmaniye) 20 Km. kadar kuzeyinde bulunan Kalfalar köyü dolayıdır. Üst Triyas - Kretase yaşlı başlıca mikritik yapılışlı platform karbonatlarından oluşan Demirkazık formasyonu bölgede temeli oluşturur. Bu birim bölgede Akitaniyen - Burdigaliyen yaşlı, resifal karbonatlardan oluşan Karaisalı kireçtaşı tarafından açısal uyumsuzluk ile üzerlenir. Derin denizel şeyl ve marn yapılışlı Güvenç formasyonu (Langiyen - Serravaliyen) resifal karbonatların resif ilerisi fasiyesini teşkil etmek üzere basenin daha derin kesimlerinde çökelmiştir.

    Kalfalar Köyü - Kadirli alanında resifal nitelikli Karaisalı kireçtaşı tabanda Demirkazık formasyonu üzerinde 1 - 3 m kalın, kaba breşler ile başlayıp bölgede oldukça sınırlı alanda yüzlekler vermektedir. Karaisalı kireçtaşının oldukça kalın katmanlı olan taban kesimi uzun bentik foramlar kapsayıp bozca açık gri - çok açık kahverengimsi, sert, masif biyomikrit yapılışlıdır. Tabaka kalınlıkları birimin tabanından üste doğru kademeli bir şekilde azalmaktadır.

    Kalfalar köyü (Kadirli) dolayında Karaisalı kireçtaşının tabana yakın kalın katmanlı kesimlerinin sert, sağlam, keskin köşeli kırıklı, gözeneksiz, yüksek basınç mukavemetine sahip oluşu yanı sıra büyük boyutlu blok verebilme kapasitesine sahip olması ocağın mermer olarak işletilebileceğini işaret etmektedir. Anahtar Kelimeler: Karaisalı kireçtaşı, mermer, karbonat petrografisi, blok boyutu

    eklemler

  • III

    ABSTRACT

    MSc THESIS

    INVESTIGATION OF THE USAGE POSSIBILITIES OF THE KARAISALI LIMESTONES AS MARBLE AROUND KALFALAR VILLAGE (KADIRLI)

    Bülent BULUT

    DEPARMENT OF GEOLOGICAL ENGINEERING

    INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES

    UNIVERSITY OF ÇUKUROVA

    Supervisior : Prof. Dr. Cengiz YETİŞ

    Year : 2007, Page : 60

    Jury : Prof. Dr. Cengiz YETİŞ

    Prof. Dr. Mesut ANIL

    Prof. Dr. Niyazi AVŞAR

    The investigated area is situated 20 kilometres northern part of the Kadirli (Osmaniye) area . Upper Triassic - Cretaceous aged mainly micritic platform carbonates of the Demirkazık formation are found at the base of the succession. This unit is unconformably overlain by a Aquitanian - Burdigalian aged reefal carbonates of the Karaisalı limestone. Fore reef facies of the reefal carbonates is represented by the Güvenç formation (Langhian - Serravallian) which has deposited in the deeper part of the basin comprising mainly of deep marine shales and marls.

    Autcrops of the reefal Karaisalı limestone is very restricted in the Kalfalar - Kadirli area and begins with 1 - 3 metres thick rough breccias on the Demirkazık formation. Very thick bedded basal section of the Karaisalı limestone comprise some long bentic forams and mainly consist of pale gray, massive, hard biomicrites. Thickness of the bedding gradually decrease to the top of the unit.

    Thick bedded, massive, unporous basal section of the Karaisalı limestone has to be used as a marble quarry around Kalfalar - Kadirli area. Key Words: Karaisalı Limestone, marble, carbonate petrography,block size, cracks

  • IV

    TEŞEKKÜR

    Çukurova Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Jeoloji

    Mühendisliği Anabilim Dalında yapmış olduğum yüksek lisans tez çalışmasının her

    aşamasında çok değerli öneri ve eleştirileri ile beni yönlendiren danışman hocam

    sayın Prof. Dr. Cengiz YETİŞ’ e teşekkürü bir borç bilirim.

    Tez konusunun seçilmesi ve bir takım laboratuvar çalışmalarının

    tamamlanmasında değerli katkılarını esirgemeyen Maden Mühendisliği Bölüm

    Başkanı sayın hocam Prof. Dr. Mesut ANIL’ a teşekkür ederim.

    Çalışmalarımın değişik aşamalarında öneri ve eleştirileri ile beni destekleyen,

    paleontolojik tanıtımları yapan sayın Prof. Dr. Niyazi AVŞAR’ a teşekkür ederim.

    Laboratuvar çalışmalarında desteğini gördüğüm Doç. Dr. Alaettin KILIÇ ve

    Yrd.Doç.Dr. Levent UÇAR’ a teşekkürlerimi sunarım.

    Bu çalışmayı FBE 97.YL. 151 nolu proje çerçevesinde destekleyen Çukurova

    Üniversitesi Araştırma fonuna teşekkürü bir borç bilirim.

    Yardım ve önerilerini çalışmalarım boyunca benden esirgemeyen Jeoloji

    Yük.Müh. Aynur ÖZEL ile saha ve büro çalışmaları sırasında yardımcı olan

    Yrd.Doç.Dr. Yusuf URAS’ a teşekkürlerimi sunarım.

  • V

    İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ .......................................................................................................................I

    ABSTRACT .......................................................................................................II

    TEŞEKKÜR ........................................................................................................III

    İÇİNDEKİLER....................................................................................................IV

    ÇİZELGELER DİZİNİ ........................................................................................V

    ŞEKİLLER DİZİNİ .............................................................................................VI

    FOTOĞRAF DİZİNİ .........................................................................................VII

    1.GİRİŞ ...............................................................................................................1

    2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR................................................................................4

    3. MATERYAL VE METOD ..............................................................................12

    3.1. Materyal .................................................................................................12

    3.2. Metod.....................................................................................................13

    4. BULGULAR VE TARTIŞMA.........................................................................16

    4.1. Stratigrafi ...............................................................................................16

    4.1.1. Demirkazık formasyonu................................................................16

    4.1.2. Karaisalı kireçtaşı .........................................................................26

    4.1.3. Güvenç formasyonu ......................................................................45

    4.2. Karaisalı kireçtaşının mermer olarak kullanılabilme olanakları ...............48

    5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER..........................................................................57

    KAYNAKLAR....................................................................................................62

    ÖZGEÇMİŞ.........................................................................................................66

  • VI

    ÇİZELGE LİSTESİ SAYFA Çizelge 4.1. Kalfalar Mermer Ocağı Kireçtaşlarının Fiziksel Özellikleri..............51

    Çizelge 4.2. Kalfalar Mermerinin Mekanik Özellikleri ........................................53

  • VII

    ŞEKİL LİSTESİ SAYFA Şekil 1.1. Çalışma alanının yer bulduru haritası ..................................................... 3

    Şekil 3.1. Çalışma alanının genelleştirilmiş stratigrafik kesiti ................................ 15

    Şekil 4.1. Çalışma alanının jeoloji haritası ............................................................. 18

    Şekil 4.2. Kalfalar Ölçülmüş Stratigrafik Kesiti ..................................................... 30

    Şekil 4.3. Kalfalar köyü mermer ocağı dolayının basitleştirilmiş jeoloji

    enine kesiti............................................................................................. 40

    Şekil 4.4. Kalfalar köyü mermer ocağı katman–eklem ilişkisini gösterir

    taslak şekil ............................................................................................. 48

  • VIII

    FOTOĞRAF LİSTESİ SAYFA Foto 1.1. Kalfalar köyü mermer ocağının genel görünümü; TrJKd:

    Demirkazık formasyonu, Tka: Karaisalı kireçtaşı, Tgü: Güvenç

    formasyonu......................................................................................2

    Foto 4.1. Kalfalar köyü mermer ocağında, Karaisalı kireçtaşı,

    Demirkazık formasyonu üzerinde breşimsi bir çakıltaşı düzeyi

    ile başlamaktadır..............................................................................19

    Foto 4.2. Algli mikrit . 40x, polarize ışık. .......................................................20

    Foto 4.3. Biyomikritte erime ile genişletilmiş koğuklar orta-iri sparikalsit

    ile doldurulmuştur. 40x, polarize ışık. ..............................................21

    Foto 4.4. Seyrek intraklastlı mikritik kireçtaşı alg ve diğer foramlıdır.

    40x, polarize ışık. ............................................................................21

    Foto 4.5. Kalfalar köyü mermer ocağının yakın plandan görünümü; ocak

    Karaisalı kireçtaşı tabanına yakın kesimlerinde açılmıştır.

    Tabanda çok kalın katmanlı olan birimde yukarıya doğru

    katman kalınlıkları azalmaktadır. .....................................................26

    Foto 4.6. Seyrek kumlu intraklastlı biyomikritikte erime ile genişletilmiş

    koğuklar orta-kaba sparikalsit dolguludur. 40x, polarize ışık............33

    Foto 4.7. Kumlu intramikrosparitte Operculina sp. aksiyal kesitinden bir

    bölüm. 40x, polarize ışık..................................................................33

    Foto 4.8. Seyrek kumlu biyomikritikte Operculina sp. ekvatoriyal kesiti

    40x, polarize ışık. ...........................................................................35

    Foto 4.9. Seyrek kumlu intraklastlı biyomikritikte Lepidocylina sp. aksiyal

    kesitinden bir bölüm. 40x, polarize ışık............................................35

    Foto 4.10. Kumlu seyrek biyoklastlı intramikritte intraklastlar çoğunlukla

    mikrtik yapılışlıdır. 40x, polarize ışık...............................................36

    Foto 4.11. Kumlu intraklastlı biyomikritikte Rotaliidae aksiyal kesiti 40x,

    polarize ışık. ....................................................................................36

    Foto 4.12. Kumlu intraklastlı biyomikritikte Spirodypeus sp. aksiyal kesiti.

    40x, polarize ışık. ............................................................................38

  • IX

    Foto 4.13. Kumlu intraklastlı biyomikritikte Amphistegina sp. aksiyal kesiti.

    40x, polarize ışık. ............................................................................38

    Foto 4.14. Karaisalı kireçtaşı üzerinde Güvenç formasyonu başlıca bozca

    gri renkli, ince kırıntılılardan yapılmıştır..........................................44

    Foto 4.15. Karaisalı kireçtaşı tabanında istif çok kalın katmanlı (max. 170

    cm ) biyomikritik yapılışlı kireçtaşı ile başlar. Üste doğru

    katman kalınlığı 40-60cm’ye düşmektedir. Hakim eklem yönü

    yaklaşık N-S / dik olup eklem açıklıkları yer yer oldukça

    fazladır (Bakınız Şekil 4.4.). ............................................................52

    Foto 4.16. İnceleme alanında Karaisalı kireçtaşına ait istifin orta kesimleri

    orta kalın katmanlıdır.......................................................................52

  • 1. GİRİŞ Bülent BULUT

    1

    1. GİRİŞ

    Çalışma alanı Adana ilinin yaklaşık 100 km. KD kesiminde yer almakta olup,

    ortalama 20 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. Çalışılan alan, Kadirli ilçesinin 20 km

    kadar kuzeyinde yer alıp Kalfalar köyü ile Büyük Çal tepe arasında yer almaktadır

    (Şekil 1.1). İncelenen bu bölge, özellikle Toros Dağ Kuşağının Doğu Toroslar

    bölümünde ve Toros yükseliminin Adana Baseni ile kesiştiği kesimde yer

    almaktadır. Çalışma sırasında 1/25.000 ölçekli Adana N33 b1 paftası kullanılmıştır.

    Bu pafta içerisinde başlıca yerleşim yerlerini, Kalfalar oluşturmaktadır.

    Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan bu çalışmada, Kadirli Kuzeyi Kalfalar

    köyü dolayında yüzeyleyen Doğu Toros Kuşağı platform karbonatlarına ait

    Demirkazık formasyonu ile bunu uyumsuz olarak örten Adana Baseni Tersiyer

    istifine ait resifal Karaisalı kireçtaşı ile bunun resif ilerisi fasiyesini oluşturan Güvenç

    formasyonunun stratigrafik, sedimantolojik ve sedimanter petrografik incelemeleri

    yapılmıştır. Bu amaçla yaklaşık 20 km2’lik alanda yüzeyleyen Mesozoyik ve

    Senozoyik yaşlı birimler litostratigrafik ve kronostratigrafik esaslara uygun olarak

    ayırtlanarak 1/25.000 ölçekli jeoloji haritası hazırlanmıştır. Bu çalışma ile özellikle

    Adana Baseni Tersiyer istifi transgresif dönemine ait resifal Karaisalı kireçtaşının,

    mermer olarak kullanılabilme olasılığı irdelenmiştir (foto 1.1).

    İnceleme alanındaki bu çalışma ile, Türkiye'nin tektono-stratigrafik ve

    sedimantolojik açıdan oldukça önemli bir bölgesi olan Kadirli kuzeyinin 1/25.000

    ölçekli ayrıntılı jeoloji haritası yanısıra, jeoloji enine kesitleri, genelleştirilmiş

    stratigrafi kesiti ve ölçülü stratigrafi kesitleri hazırlanmıştır. Özellikle Karaisalı

    kireçtaşının istifsel olarak tabanına yakın kesiminin mermer olarak

    kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi yanısıra ayrıntılı stratigrafik ve sedimantolojik

    kesit hazırlanmıştır. Olası ocak yerinde eklem sistemlerinin doğrultu ve eğimleri ile

    uzunluk ve açıklıkları ölçülerek tahmini blok boyutları belirlenmeye çalışılmıştır.

    Çalışma alanındaki karbonatlı kayaçların sedimanter petrografik incelemeleri

    yapılarak, karbonatlı kayaçlar; Folk (1959) ve Dunham (1962)’a göre

    isimlendirilmiştir. Karaisalı kireçtaşının mermer olarak kullanabilirliğine ilişkin bir

    seri mekanik ve fiziksel değerlendirmeler yapılmıştır.

  • 1. GİRİŞ Bülent BULUT

    2

    Foto 1.1. Kalfalar köyü mermer ocağının genel görünümü; TrJKd: Demirkazık formasyonu, Tka: Karaisalı kireçtaşı, Tgü: Güvenç formasyonu

  • 1. GİRİŞ Bülent BULUT

    3

    Şekil 1.1. Çalışma Alanının Yer Bulduru Haritası

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    4

    2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

    Çalışma alanı ve yakın çevresinde çeşitli araştırmacılar tarafından bir çok

    inceleme yapılmıştır. Bu çalışmaların bazıları şunlardır:

    Blumenthal (1939), Çalışma alanının içine bir miktar girmiş ve bölgede

    Eosen ile Miyosen yaşlı konglomeralardan bahsetmiştir. Triyas-Jura-Kretase yaşlı

    Andırın kireçtaşlarına Kretase yaşını vermiştir.

    Bulumenthal (1944), Permo-Karbonifer arazisi adlı çalışmasında inceleme

    alanının kuzey kesiminin 1/100.000 ölçekli jeoloji haritasını yapmış ve çalışmasında

    Doğu Toroslardaki Permo-Karbonifer yaşlı birimlerin tanımlamalarını ve bölgede

    Üst Devoniyen, Jura ve Kretase yaşlı kayaların varlığını belirleyerek bölgede önemli

    çalışmalardan birini gerçekleştirmiştir.

    Blumenthal (1947), Belemedik Paleozoyik penceresi ve bunun Mesozoyik

    kalker çevresi, adlı çalışmasında Belemedik çevresindeki Paleozoyik temeli

    oluşturan kayaçların, üzerindeki örtünün derin olarak aşınması sonucunda bir

    tektonik pencere meydana getirdiğini saptamış, Paleozoyik’te Devoniyen, Karbonifer

    ve Permiyen’ i ayırtlayarak, Devoniyen ve Karbonifer kayaçlarını zengin olan

    karakteristik fosilleri ile ayırtlamıştır.

    Ternek (1957), Adana baseninde yapmış olduğu jeolojik araştırmada Erken

    Miyosen formasyonlarını ve bunların diğer formasyonlarla olan ilişkileri ile petrol

    imkanlarını araştırmıştır.

    Abdüsselamoğlu (1959), Tufanbeyli dolayının 1/100.000 ölçekli revizyon

    haritasını yapmış, önceden bilinenlere ek olarak Silüriyen, Eosen ve Miyosen yaşta

    kayaların varlığını saptamıştır. Bölgenin genelde sade bir tektonizma gösterdiği,

    Kambriyen’den Lütesiyen sonuna kadar daha çok epirojenik hareketlerin etkisi

    altında kaldığını ifade etmişler fakat Lütesiyen’den sonra bölgede büyük ölçekli

    kıvrım, itki faylarını meydana getiren kompresyonel tektonizmanın hakim olduğunu

    belirtmişlerdir.

    Schmıdt (1961), Adana bölgesinin genel stratigrafisini sistemli olarak

    çalışmış ve 47 kaya birimi ayırtlayarak adlandırmıştır.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    5

    Özgül ve diğerleri (1973), tarafından kuzeyde Tufanbeyli yöresinde, ayrıntılı

    stratigrafik kesit ölçümü ve 1/25.000 ölçekli jeoloji harita alımı çalışmaları

    yapılmıştır. Bu çalışmalar sonunda bölgede Kambriyen’den Tersiyer’e değin hemen

    tüm sistemleri temsil eden kaya-stratigrafi birimlerinin varlığını saptayarak

    haritalamış ve adlandırılmasını yapmıştır.

    Özer ve diğerleri (1974), Mut-Antalya-Adana Neojen havzalarında yaptıkları

    jeolojik araştırmalar ile bu üç havzayı yapısal ve bölgesel özellikleriyle araştırıp

    incelemişlerdir

    Sungurlu (1974), çalışma alanı kuzey doğusunda yaptığı incelemelerde

    Triyas’tan sonra bölgede açılan jeosenklinalden bahsedip bölgede de izlenen

    bindirmelerin yaşını Orta Miyosen olarak kabul etmiştir.

    İlker (1975), özellikle Adana ve Mersin’in kuzey çevresinde yaptığı

    çalışmalarda, Miyosen öncesi yaşlı birimlerle, Miyosen istiflerinin ayrıntılı

    biyostratigrafisinin tespitine yönelik kesitler ve haritalar yapmış, Miyosen örtü

    altındaki Mesozoyik karbonatlarındaki petrol potansiyelinin önemini vurgulamıştır.

    Tolun (1975), 1/500.000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritasında Saimbeyli-

    Kozan arasındaki kesimlerle ilgili olarak yaptığı çalışmada, Permiyen sonrası büyük

    bir boşluk olduğunu belirtmektedir.

    Demirtaşlı (1976), Orta ve Batı Toroslarda ortaya çıkan ve petrol bulguları

    içeren Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı kireçtaşlarını incelenmiştir.

    Özgül (1976), “Torosların Bazı Jeolojik Özellikleri” adlı çalışmasında

    Kambriyen-Tersiyer aralığında birbirlerinden değişik havza koşulları yansıtan

    birliklerin yer aldığını belirtmiştir.

    Eroskay, ve diğerleri (1978), Çalışma alanı doğusunda yaptıkları çalışmada,

    en altta metakuvarsit ile kayrak ve fillattan oluşan ve Sır Temel Karmaşığı olarak

    adlandırdıkları birimin varlığını ortaya koymuşlardır. Birimin yaşını Paleozoyik

    olarak karşılaştırma yolu ile verirken konumunu paraotokton olarak

    yorumlamışlardır. Temel karmaşığı düşük derecede metamorfizmaya uğramıştır. Sır

    Temel Karmaşığı üzerinde Berke Karmaşığı ile ofiyolit topluluğunun (Jurasik-

    Kretase) bulunduğu ve arasındaki ilişkinin uyumlu, uyumun stratigrafik olmayıp

    tektonik kökenli olduğunu vurgulamışlardır.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    6

    Gözübol ve Gürpınar, (1980), Çalışma alanının kuzeydoğusunda yaptıkları

    araştırmalarda, Eosen-Miyosen yaşlı otokton bir istif ve bu otokton’ la tektonik

    ilişkili olan allokton kaya topluluğundan bahsetmişlerdir. Eosen yaşlı kireçtaşlarını

    Midyat, Miyosen yaşlı çökelleri ise Kuzgun formasyonu olarak kabul etmişlerdir.

    Bilgin ve Ercan, (1980), Ceyhan-Osmaniye yöresinde yaptıkları çalışmalar

    sonucunda Orta Miyosen’de Arap-Afrika levhaları ile Anadolu levhasının

    çarpıştığını, bunun sonucu oluşan sıkışma tektoniğin etkisiyle kırık hatlarının zayıf

    noktalarından manto malzemesi, toleyitik bazaltik lavların çıktığını ve bunun belirli

    bir dizilim gösterdiğini kaydetmişlerdir.

    Akdağ (1980), Bolkardağı güneyinde, Orta Toros birliğinde yaptığı çalışmada

    Geç Permiyen-Geç Kretase yaş aralığında çökelmiş istiflerin düzenlilik sunduğunu

    belirtmiştir. Geç Kretase yaşlı fliş üzerinde bulunan ofiyolitli kaya birimlerinin

    allokton olduğunu ayrıca Erken Eosen yaşlı karbonat ardalanmalı istiflerle, Miyosen

    yaşlı istiflerin daha yaşlı birimler üzerine diskordan olarak bulunduğunu saptamıştır.

    Tekeli (1980-1981), "Toroslarda Aladağların Yapısal Evrimi" adlı

    çalışmasında üç farklı dönemin etkin olduğunu bildirmiştir. Bunların ilki Geç Triyas-

    Erken Kretase zaman aralığını kapsayan duraylı kıta kenarı dönemi, ikincisi

    Senoniyen'de kıta kenarının bozulması ile ilk ofiolitin yerleşmesi ve ofiolitli melanj

    oluşumu, üçüncüsü ise Mestriştiyen' de gerçekleşen kıta kenarının naplanması ve

    peridotit napının yerleşmesi olaylarıdır. Ayrıca ofiyolitli melanjı da üç bölüme

    ayırarak; en altta düzgün taban istifi, üzerinde olistostrom bölümü ve en üstte de

    kaotik bölüm olarak ayırtlamıştır.

    Üşenmez (1981), Belemedik dolaylarını incelemiştir. Paleozoyik-Mesozoyik

    yaşlı Belemedik-Köseli Erik, Geç Kretase-Oligosen yaşlı Akdağ formasyonlarının

    1/25.000 ölçekli Jeoloji haritasını sunmuştur.

    Şişman ve Şenocak (1981), Bolkardağı ve çevresinde yaptıkları çalışmada

    bölgedeki birimleri ayırarak, yapısal jeolojisi ve maden yataklarının oluşumları,

    jenezleri, türleri, mineralojisi ve rezerv-tenör ilişkileri konusunda ayrıntılı bilgi

    vermişlerdir.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    7

    Üşenmez (1982), "Pozantı (Adana) Güneyindeki Gülekdağı Miyosen

    Karbonat istifinin Sedimantolojisi" adlı çalışmasında; Gülekdağı kireçtaşlarını

    incelemiştir.

    Pampal (1983), Kadirli-Kozan-Feke (Adana) bölgesinin stratigrafisi ve

    tektonik özelliklerini incelemiştir.

    Gül ve diğerleri. (1983), Bolkardağları ile Belemedik civarında yapılan

    çalışmada, Ecemiş fayı ile Karaman ili arasında kalan alanda Bolkardağının dört

    büyük tektonik dilimden oluştuğunu ortaya koymuştur. Ecemiş Fayı'nın Geç Eosen

    ortalarında aktif olmaya başlayan ve Kuvaterner dönemine kadar küçük de olsa

    aktivitesini sürdüren sol yönlü yanal atımlı bir fay olduğunu bildirmiştir.

    Yalçın ve Görür (1984), Adana havzasının sedimantolojik evrimi üzerinde

    yaptıkları çalışmada havzadaki Neojen istifinin Burdigaliyen-Güncel zaman

    aralığında değişik fasiyeslerde çökeldiğini, denizel çökelmenin Kuvaterner'de büyük

    ölçüde sona erdiğini bildirmişlerdir.

    Yetiş ve Demirkol (1984), Adana baseninin kuzey- kuzeybatısının

    stratigrafisine ilişkin gözlemlerinde; bazı yazarlarca Adana havzası çökel istiflerinin

    Burdigaliyen-Güncel aralığında durulduğunun bildirmesine rağmen yazarlar, istifin

    yaşının Oligosen belki de Geç Eosen’e indirmek için elde verilerin olmadığını, fakat

    Adana havzası kuzeyinde denizel Lütesiyen mostralarının bulunduğunu ve bu

    birimlerin üzerinde karasal nitelikli Oligosen çökellerinin uyumsuzlukla geldiğini

    belirtmişlerdir.

    Lagap (1985), "Kıralan-Karakılıç-Karaisalı (Kuzeybatı Adana) alanının

    litostratigrafik-kronostratigrafik incelemesi" adlı çalışmayı Yüksek Lisans Tezi

    olarak hazırlayarak; Paleozoyik'te Yerköprü ve Yellikaya formasyonlarını ilk kez

    adlandırmış, Mesozoyik'te Demirkazık kireçtaşı, Senozoyik'te Gildirli, Kaplankaya,

    Güvenç formasyonları ve Karaisalı kireçtaşı ile alüvyon, alüvyon taraçası ve

    traverteni ayırtlamıştır.

    Demirtaşlı ve diğerleri (1986), Bolkar Dağları'nın İç Toros Kuşağının önemli

    bir bölümünü oluşturduğunu belirterek, yaşı Permiyen'den Geç Kretase'ye kadar

    çıkan Bolkar Grubu ile temsil edildiğini bildirmişlerdir, Bolkar Grubu üzerine

    güneyden kuzeye doğru hareket eden bir bindirme saptamışlardır.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    8

    Ünlügenç (1986), "Kızıldağ Yayla (Adana) Dolayının Jeoloji İncelemesi" adlı

    çalışmasında (Yüksek Lisans Tezi) inceleme alanında farklı stratigrafik dizilim ve

    yapısal konum sunan allokton ve otokton birimleri ayırtlamıştır. Paraotokton

    konumlu birimleri; Permo-Karbonifer yaşlı Karahamzauşağı formasyonu, Mesozoyik

    yaşlı Demirkazık kireçtaşı ile Yavça formasyonunun oluşturduğunu belirtmiştir..

    Yetiş ve Demirkol (1986), "Adana Baseni Batı Kesiminin Detay Jeoloji

    Etüdü" isimli çalışmalarında Adana baseninde temeli Paleozoyik yaşlı Yerköprü ve

    Karahamzauşağı formasyonlarının oluşturduğunu bildirmişlerdir. Triyas-Kretase

    yaşlı Demirkazık formasyonu ile havzanın düşey salınımlarla derinleştiği kesimlerde

    Geç Kretase yaşlı Yavça formasyonunun bulunduğunu; allokton konumlu Kızıldağ

    melanjı ve Faraşa ofiyolitinin bölgeye Kampaniyen sonrası, Mestriştiyen öncesinde

    yerleştiğini açıklamışlardır. Senozoyik'te ise Tersiyer birimlerinin Paleozoyik ve

    Mesozoyik yaşlı kayastratigrafi birimlerinin oluşturduğu düzensiz bir

    paleotopoğrafya üzerinde gelişmiş olduğunu belirtmişlerdir.

    Kelling ve diğerleri (1987), Misis yöresinde yaptıkları çalışmalarda

    Bulgurkaya Olistostromunu, Misis Karmaşığı olarak tanıtmışlardır. Bu bloklu

    birimin Miyosen döneminde kıta-kıta yaklaşımına bağlı olarak devamlı sıkışan ve

    dilimlenen yay-önü havzada oluştuğunu belirtmişlerdir. Blokların, çökelim

    esnasındaki naplardan, olistolit ve tektonik dilim şeklinde aktarıldığını

    açıklamışlardır. Yani Miyosen istifi dahil Misis yükselimdeki tüm birimleri yığışım

    karmaşığı kapsamında incelenmişlerdir.

    Ünlügenç ve Demirkol (1988), "Kızıldağ Yayla (KKB Adana) Dolayının

    Stratigrafisi" adlı çalışmalarında, temeli Permo-Karbonifer yaşlı Karahamzauşağı

    formasyonunun oluşturduğunu, üzerine diskordansla Jura-Geç Kretase yaşlı

    Demirkazık kireçtaşının geldiğini, bunun da üzerine uyumlu olarak Kampaniyen-Geç

    Mestriştiyen yaşlı Yavça formasyonunun geldiğini bildirmişlerdir.

    Yetiş (1988a), "Feke-Fekedağ (Adana) dolayının Paleozoyik-Mesozoyik

    Stratigrafisi" adını taşıyan çalışmasında Toros Kuşağının Doğu Toros kesiminde yer

    alan Kambriyen'den Jurasik'e uzanan birimlerin litostratigrafik ayırıma dayalı

    Paleozoyik-Mesozoyik stratigrafisini açıklamıştır. Mesozoyik'in Demirkazık

    formasyonu ile temsil edildiğini bildirmiştir.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    9

    Yetiş (1988b), yaklaşık 3000 km²'lik bir alanda (Kozan N34 paftası ve dolayı)

    Adana baseni Tersiyer istifini (Oligosen-Pliyosen) 12 temel kayastratigrafi birimine

    ayırarak stratigrafik reorganizasyonunu gerçekleştirmiştir.

    Demirkol (1989), "Pozantı-Karsantı-Karaisalı (Doğu Toros) Arasında Yer

    Alan Karbonat Platformunun Stratigrafisi ve Jeolojik Gelişimi" adlı çalışmasında

    temeli Paleozoyik (Permo-Karbonifer) yaşlı Karahamzauşağı formasyonunun

    oluşturduğunu, bunun üzerine Mesozoyik'te Jura-Kretase yaşlı başlıca karbonat

    yapılışlı Demirkazık ile Kampaniyen- Maestrihtiyen yaşlı, pelajik foraminiferli

    Yavça formasyonlarının geldiğini belirtmiştir..

    Gökçen ve diğerleri (1988), Misis çevresinde yaptıkları çalışmada

    Bulgurkaya Olistostromunu, Misis Karmaşığı olarak tanıtmışlardır. Miyosen istifini

    bu karmaşığın devamı olarak yorumlamışlardır.

    Ayhan (1988), M.T.A. tarafından “1/100.000 ölçekli Açınsama Nitelikli

    Türkiye Jeoloji Haritaları Serisi” kapsamında yayımlanan Kozan J-21 paftası

    inceleme alanını da içine almaktadır.

    Kozlu (1990), Tufanbeyli-Sarız dolayını kapsayan çalışmasında, bu yörenin

    1/50.000 ölçekli jeoloji haritasını yapmış, inceleme alanında yer alan

    tektonostratigrafik birlikleri ayırtlamış ve yeni bulgulara göre bölgenin genel

    tektonik çatısı hakkında açıklamalar yapmıştır.

    Ünlügenç ve diğ. (1990), “Neojen Adana Baseni’ndeki Basen evriminin

    İncelenmesi” adlı çalışmalarında, faylar ve diğer yapısal kanıtların Adana Baseni’nin

    Erken Miyosen’deki başlangıcı boyunca yersel gerilme rejimi ile oluşan Neojen yaşlı

    birimler içerisinde gözlendiğini ifade etmiştir.

    Avşar (1991) Osmaniye (Adana) yöresi Üst Kretase çökellerinde bulunan

    bentik foraminiferlerin sistematik incelemelerini yaparak bölge stratigrafisi hakkında

    genel bilgiler sunmuştur. Bölgede temeli, Mesozoyik yaşlı ofiolit serisinin

    oluşturduğunu saptamıştır.

    Toprak ve Göncüoğlu (1991), "Tuzgölü ve Ecemiş Fay Kuşakları Arasındaki

    Bölgenin Neotektonik Özellikleri" isimli çalışmalarında bölgede kaya birimlerinin

    iki grupta toplandığını; bunlardan güneyde Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı Niğde

    metamorfitleri ve bunun Tersiyer örtü birimlerinin bulunduğunu, kuzeyde ise

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    10

    Neojen-Kuvaterner yaşlı Orta Anadolu volkanitlerine ait kayaçların bulunduğunu

    bildirmişlerdir.

    Uçar (1991), "Bucak-Çokak (Tarsus kuzeyi) Alanının Stratigrafisi" adlı

    Yüksek Lisans Tez çalışmasında farklı stratigrafik dizilim ve Yapısal konum sunan;

    Paleozoyik ve Mesozoyik'te birer; ve Senozoyik'te ise beş formasyon ayırtlamıştır.

    Ünlügenç ve Demirkol (1991), "Karsantı, Akdam ve Eğner Dolaylarının

    Stratigrafik İncelenmesi" adlı çalışmalarında, inceleme alanının Paraotokton,

    Allokton ve Otokton birimler içerdiğini belirtmişlerdir.

    Özdoğan ve Şahbaz (1993), Kozan yöresinde yüzeyleyen Miyosen yaşlı

    kırıntılı istifin stratigrafisini ve dokusal sedimantolojik özelliklerini kapsayan

    çalışmalarında, istifi Erken Miyosen yaşlı, kırmızı renkli, flüviyal çakıltaşı

    (konglomera)-kumtaşı-silttaşı-çamurtaşından oluşan Gildirli, resifal fasiyesteki

    Karaisalı ve Erken-Orta Miyosen yaşlı denizel türbiditik kumtaşı-kiltaşı

    fasiyesindeki Cingöz formasyonlarının oluşturduğunu belirtmektedirler. Mesozoyik

    ve Paleozoyik yaşlı temel kayaçları üzerine açısal uyumsuzlukla gelen yaklaşık 2400

    m kalınlığa ulaştığı belirtilen istifte Gildirli ve Karaisalı formasyonları 100'er metre

    kalınlıkta olup, istifin yer yer Kuvaterner yaşlı alüvyonlar tarafından açısal

    uyumsuzlukla örtüldüğünü bildirmişlerdir.

    Usta (1993), “Kuşçular-Belemedik” alanının stratigrafisini incelemiştir.

    Bölgenin 1/25.000 ölçekli ayrıntılı jeoloji haritasını hazırlamış, yaşlıdan gence doğru

    Orta(?)-Geç Devoniyen yaşlı resifal kireçtaşı-kumtaşı, silttaşı ardalanmasından

    oluşan Yerköprü formasyonu; Permo-Karbonifer yaşlı dolomit ve dolomitik

    kireçtaşından oluşan Karahamzauşağı formasyonu; Geç Triyas-Kretase yaşlı

    Demirkazık formasyonu; Oligosen-Erken Miyosen yaşlı Gildirli formasyonu; Erken-

    Orta Miyosen yaşlı Kaplankaya formasyonu ve Erken-Orta Miyosen yaşlı Karaisalı

    formasyonunu ayırtlamıştır.

    Robertson ve Grasso (1995), "Akdeniz Bölgesinin Geç Tersiyer-Güncel

    Tektoniği ve Paleo-Ortamsal Gelişimi Bakımından İncelenmesi" adlı çalışmalarında,

    Mesozoyik-Erken Tersiyer süresince tektonik gelişimin Neotetisin oluşumu ile

    kontrol edildiğini bildirmişlerdir.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bülent BULUT

    11

    Williams ve diğerleri (1995), "Adana Baseninin Stratigrafik Gelişimindeki

    Tektonik Kontroller" adlı çalışmalarında Güneydoğu Türkiye’deki Adana baseninin

    kuzeyinin bindirmeli olduğunu bildirmişlerdir.

    Yetiş ve diğerleri (1995), "Kuzeydoğu Akdeniz Bölgesindeki Senozoyik

    İstiflerinin Stratigrafik Konumunun İncelenmesi" adlı çalışmalarında, Orta

    Senozoyik yaşlı istiflerin litostratigrafik karakterlerini araştırmışlardır. Bu istiflerin

    Çamardı bölgesi (Güney-Orta Anadolu), Adana havzası, Misis dağları ve Kıbrıs’ın

    kuzey-batı kesimleri ile ilgili olduğunu bildirmişlerdir.

    Kozlu (1997), Doğu Akdeniz Bölgesinde yer alan neojen basenlerinin

    tektono-stratigrafik birimleri ve bunların tektonik gelişimini incelemiştir.

  • 3. MATERYAL VE METOD Bülent BULUT

    12

    3. MATERYAL VE METOD

    3.1. Materyal

    İnceleme alanını Akdeniz Bölgesinin Doğu Toros bölümünde yer alan Kadirli

    ilçesi kuzeyindeki Kalfalar köyü ve dolayı oluşturur. Çalışma alanı kuzeyde

    Akçaluşağı, batıda Kozan, doğuda Andırın ve güneyde Kadirli ile sınırlanmaktadır.

    Bölgenin hemen hemen tamamı engebeli olmakla beraber bazı kesimleri sarp bir

    topografyaya sahiptir. Bu sarp kesimlerde son derece zor çalışma şartları mevcuttur.

    Bölgede özellikle Kadirli’ den kuzeye doğru engebe kademeli bir şekilde

    artmaktadır. Bölgedeki dağ ve tepelerin doruk ve doruk çizgileri ise belirgin bir

    sıralanım göstermemektedir. Çalışma alanı içerisindeki tepeleri Büyükçal tepe (863)

    ile Küçükçal tepe (665) oluşturmaktadır. Paleo derin deşilmeyle ilişkili olarak sırt ve

    tepelerin uzanımı yaklaşık kuzey-güney yönlüdür.

    Bölgedeki iklimin bitki örtüsünün gelişimine uygun olmasından dolayı

    inceleme alanında oldukça sık ormanlık alanlar bulunmakla beraber, orman alanlar

    özellikle kırıntılı sedimanter kayaçların üzerinde geniş yayılımlar sunmaktadır. Buna

    karşın kireçtaşları üzerindeki orman alanların gelişimi daha seyrektir. Sık ormanların

    bulunduğu yükseklikler genellikle 800 m nin üzerindeki yüksekliklerdedir. Bölgede

    çoğunlukla gelişen bitki örtüsü Karaçam, Ladin, nadiren Ardıç gibi ağaç türlerinden

    oluşmaktadır. Bununla beraber çalışma alanında gözlenen bodur ağaçlar genellikle

    topografik olarak alçak bölgelerde olağandır.

    Bölgede özellikle iki büyük dere ve çay bulunmaktadır. Bunlardan batıdaki

    Çiçekli deresi ile doğudaki Savrun çayı Kadirli güneyinde kavuşmaktadırlar. Bunlara

    paralel diğer kuru dereler yaklaşık kuzey-güney drenajlıdır.

    Bölgede akarsu olan kesimlerde sulu tarım yapılabilmektedir. Bunun

    sonucunda da bölgede fasulye, nohut, arpa, buğday gibi tahıl ve baklagil ürünlerin

    yanında özellikle arazinin eğimli olduğu kesimlerde bahçecilik yapılmaktadır.

    Bölgede yüksek kesimlerde otlak alanlar bulunduğu için hayvancılık

    gelişmiştir. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği daha fazla olmakla beraber bazı

    bölgelerde büyükbaş hayvanlar yetiştirilmektedir. Özellikle yaz aylarında göçebe

  • 3. MATERYAL VE METOD Bülent BULUT

    13

    halk bölgedeki yüksek alanlara çıkarak o kesimlerde hayvancılığı sürdürmektedir.

    Bunun dışında kümes hayvanı yetiştiriciliği yerel halkın ihtiyacını karşılayacak

    düzeydedir. Arıcılık ise son yıllarda gelişerek devam etmektedir.

    Çalışma alanı içerisinde Adana-Osmaniye’den kuzeye Kadirli ilçesine asfalt

    yol bağlantısı mevcuttur. Kozan üzerinden de Kadirli’ye bir asfalt yol bağlantısı

    bulunmaktadır. Kadirli’den kuzeye Kalfalar ve diğer köylere ulaşan köy yolları ham

    yol niteliğindedir. Çalışılan bölgenin oldukça sarp olmasından dolayı her tarafa araba

    yolu bulunmamaktadır. Ancak bu engebeli, sarp ve ormanlık bölgelerde çok sayıda

    patikalar bulunmaktadır. Özellikle ormanların yoğun olduğu kesimlerde hem kesim

    amaçlı, hem de orman yangını tehlikesine karşı Orman İşletmesi ve Köy Hizmetleri

    Genel Müdürlüklerinin ortak olarak açmış olduğu bir çok ham yol bulunmaktadır.

    Maden ve taşocaklarına ilişkin yollar ise ham yol özelliğinde olup arazi araçlarının

    çıkmasına imkan tanımaktadır.

    3.2. Metod

    1997 yılında Yüksek Lisans tez çalışması olarak yapılan bu araştırma Kadirli

    kuzeyi Kalfalar köyü ile Büyükçal tepe alanını kapsamaktadır.

    Çalışma 1997 yılı bahar aylarından itibaren başlamış ve belli başlı dört

    aşamada tamamlanmıştır. Bu aşamalar şunlardır.

    a) Saha öncesi çalışmalar

    b) Saha çalışmaları

    c) Laboratuvar çalışmaları

    d) Büro çalışmaları

    a) Saha Öncesi Çalışmalar

    Bu aşamada ilk olarak çalışma alanı ile ilgili literatür taraması yapılmıştır.

    Literatür genellikle değişik üniversiteler ile T.P.A.O. ve M.T.A. kurumlarından temin

    edilmiştir. Bölgedeki araştırıcıların çalışmalarının amaç ve sonuçları son derece

    dikkatli bir şekilde değerlendirilmiştir. Çalışılacak bölgenin 1/25.000 ölçekli olan

    topografik haritaları değerlendirilip, buna göre paftaları temin edilmiştir.

  • 3. MATERYAL VE METOD Bülent BULUT

    14

    b) Saha Çalışmaları

    1997 yılında özellikle saha çalışmalarına imkan veren yaz aylarında araziye

    çıkılmıştır. Bu çalışmalar süresinde araştırmanın amacına uygun olarak

    - Jeolojik harita alımı

    - Stratigrafik ve sedimantolojik kesit ölçümü

    - Petrografik ve paleontolojik örnek derlemesi

    - Bölgedeki tektonik ve jeolojik yapıyı ortaya koyacak ölçekli ve ölçeksiz

    jeoloji enine kesitlerin hazırlanması yapılmıştır.

    Saha çalışmaları ile 1/25.000 ölçekli Adana paftaları kullanılarak; jeolog

    pusulası, altimetre, şeritmetre, jakob çubuğu, fotoğraf makinesi, lup, seyreltik HCl

    asit vb. gereçler ile dokanakların izlenmesi, yol boylarının izlenmesi ve mostraların

    kapatılması yöntemleri ile çalışma alanının ayrıntılı jeoloji haritası hazırlanmıştır.

    Bunun dışında farklı yaştaki karbonatlı olan sedimanter birimlerin taban-tavan

    ilişkilerini de kapsayacak şekilde kalınlıklarını, yaş konaklarını, fasiyes özelliklerini,

    ortamsal özelliklerini ortaya koymak amacıyla Brunton pusulası-şeritmetre, jakob

    çubuğu ve ayrıntılı sedimantolojik kesit ölçümü gibi değişik yöntemler kullanılarak

    stratigrafik ve sedimantolojik kesitler hazırlanmıştır. Hem stratigrafik hem de

    sedimantolojik kesit ölçümleri sırasında özellikle seri numuneler, ayrıca çalışma

    alanının değişik kesimlerinden de amaca yönelik nokta numuneler derlenmiştir.

    c) Laboratuvar Çalışmaları

    Bölgedeki arazi çalışmaları sırasında derlenen seri ve nokta numunelerden

    özellikle dayanımlı olanların petrografik ve paleontolojik amaçlı olmak üzere ince

    kesitler hazırlanmıştır. Hazırlanan bu örneklerden petrografik amaçlı kireçtaşlarına

    ait örnekler Folk (1959) ve Dunham (1962)’ye göre tanımlanarak isimlendirilmiştir.

    Ayrıca karbonatlı kayaçlardaki dolomit, kalsit, ferroan dolomit ve ferroan kalsit

    ayırdımı için Alizarin Red-S yöntemi ile boyama testi yapılmıştır (Dickson, 1965).

    d) Büro Çalışmaları

    Saha ve laboratuvar çalışmaları sonucunda derlenen veriler, Fen Bilimleri

    Enstitüsü' nün tez yazım kurallarına göre yazılmıştır. Çalışma alanına ait jeolojik,

    haritalar, enine kesitler, dikme kesitler ile diğer şekiller çizilerek çalışma

    tamamlanmıştır (Şekil 3.1).

  • 3. MATERYAL VE METOD Bülent BULUT

    15

    Şekil 3.1. Çalışma Alanının Genelleştirilmiş Stratigrafik Kesiti

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    16

    4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR

    İnceleme alanında temeli Üst Triyas - Kretase yaşlı Demirkazık formasyonu

    oluşturur. Bunun üzerine Akitaniyen - Burdigaliyen yaşlı Adana Baseni Tersiyer

    istifinin transgresif dönemine ait resifal Karaisalı formasyonu açısal diskordanslıdır

    (Şekil 3.1, 4.1). Bu birimin taban ve tabanına yakın kesimlerdeki kalın katmanlı

    düzeyler mermer işletmeciliği için hedef düzeylerdir (Foto 1.1). Resifal karbonatlar

    üzerinde resif ilerisi şeylleri oluşturan Güvenç formasyonu geçişlidir (Şekil 3.1, 4.1).

    4.1. Stratigrafi

    4.1.1.Demirkazık formasyonu (TrJKd)

    Birim, ilk kez Yetiş (1978) tarafından Ecemiş Fay Kuşağı boyunca Çamardı

    (Niğde) alanında Demirkazık kireçtaşı olarak adlanmıştır. Bu çalışmada birim

    litolojik ve paleontolojik benzerlikleri ile kronostratigrafik korelasyon açısından

    kolaylık sağlamak üzere Demirkazık Formasyonu adı ile incelenmiştir (Şekil 3.1,

    4.1).

    Üst Triyas-Jura-Kretase yaşlı ve genelde şelf tipi karbonatlardan oluşan bu

    birim Ceyhan ilçesinin güney ve batı tarafında (Misis Dağları), Aslantaş barajının

    kuzey batı yöresinde, Andırın ilçesi çevresinde ve Göksun ilçesi güney bölgesinde

    geniş yayılım göstermektedir (Şekil 4.1). Bölgede Ziyaretkaya, Kasırga güneyi,

    Güney dere ve Torunlu derede mostraları saptanabilmektedir.

    İnceleme alanında birim açık gri renkli, sarp topografyalı, çok eklemli ve

    faylanmalı olarak geniş alanlarda belirgin mostralar sunar.

    Demirkazık formasyonu başlıca mikritik kireçtaşı, ince kumtaşı-silttaşı

    arakatmanlı dolomitize kireçtaşı ve kumlu-siltli kireçtaşından oluşmaktadır. Birimin

    ayrışmış yüzeyi gri, açık gri, yer yer boz renkli görülmekte olup, taze kırık yüzeyi gri

    ve mavimsi gri-krem renklidir. Birim oldukça sert, sağlam, keskin köşeli kırıklı ve

    son derece dayanıklı yer yer ince katmanlı ve çoğun masiftir. Mikritik kireçtaşı

    birimin genelinde geniş bir yayılım sunmakta olup, sıkı dokulu, koyu kahve-gri

    renkli, çört yumrulu, bol eklemli ve klivajlanmalıdır. Bu kireçtaşlarından derlenen

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    17

    örneklerin çoğu biyomikrit olarak tanımlanabilir. Bazılarında seyrek intraklastlara

    rastlanırken sağlam kavkılı ve taşınmış fosillerle beraber ince kavkılı pelajik fosillere

    de rastlamak mümkündür. Kayaç içinde yer yer çörtler ve yoğun bir tektonizmanın

    izlerini görmek olağandır. Bunun sonucu oluşan kırıklar ise sparit ile doldurulmuştur.

    Kireçtaşları bol sparit damarları ile katedilmiş olarak gözlenir. Bütün bunlar, bu

    kireçtaşlarının dalga tabanı altında 50-60 m civarı bir derinlikte çökeldiğini

    göstermektedir. Dolomitize kireçtaşı ise birimin alt-orta seviyelerinde daha fazla

    gözlenmekte olup, koyu gri-kahverengimsi renkli, yer yer belirgin kristalli, kötü

    kokulu, gözenekli, orta-kalın tabakalanmalıdır. Kumlu siltli kireçtaşından oluşan

    seviyeler birimin değişik kesimlerinde gözlenmekte olup, sarımsı gri renkli, orta

    dayanımlı, kuvars, feldispat ve magmatik kayaç parçası bileşenli, bol eklemli,

    gözenekli ve ince-orta kalın tabakalanmalıdır. Demirkazık formasyonunda koğuk,

    kalıp ve kırık tipi gözenekler ile karstik erimeler belirgin olarak gözlenmektedir.

    Birimdeki tüm gözeneklerin çoğu sparikalsit mineralleri ile, nadiren ise silisli ve

    demiroksitli mineraller tarafından doldurulmuştur. Karstik erimeye bağlı olarak

    özellikle mikritik yapılışlı kireçtaşlarının yüzeylerinde karenler de gözlenmektedir.

    Birimin etkisi altında kaldığı tektonik aktiviteler neticesinde oldukça kırıklı-çatlaklı

    (Foto 4.1) ve kıvrımlı bir yapı kazandığı da dikkati çekmektedir. Oldukça belirgin

    tabakalanmalı birim, değişik kalınlıkta tabakalar sunmakta olup, genellikle orta-kalın

    tabakalanma hakimdir.

    Birim, Misis karmaşığı içerisinde bazı yerlerde bol blok içeren, gri renkli

    kumtaşı, şeyl ve olistostromal çakıltaşlarının düzensiz ardalanmasından oluşmaktadır.

    Bu kireçtaşlarının yayılım alanlarına bağımlı olarak yüzeyleyen bu tektonize bloklu

    flişin birincil yeri, kireçtaşlarının Kanpaniyen yaşlı mikritleri üzerinde açılan havzaya

    ait çökellerdir. Bunlar, Üst Kretase tektonizmasıyla yoğun makaslamaya uğramış,

    dilimlenerek aşırı bloklaşmıştır. Bu nedenle birincil ilişkisi çoğu yerde bozulmuştur.

    Demirkazık formasyonunun litolojik, paleontolojik ve diğer özelliklerini

    belirlemek amacıyla bölgede ayrıntılı stratigrafik kesit ölçülmüştür. İnceleme alanı

    içerisinde seri numunelerden hazırlanan ince kesit tanıtımları aşağıda sunulmaktadır.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    18

    Şekil 4.1. Çalışma Alanının Jeoloji Haritası

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    19

    Foto 4.1. Kalfalar köyü mermer ocağında, Karaisalı formasyonu, Demirkazık formasyonu üzerinde bireşimsi bir çakıltaşı düzeyi ile başlamaktadır.

    Foto 4.2. Algli mikrit. 40x, polarize ışık

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    20

    1.a Algli mikrit

    Küçükçal tepe 650 m güneydoğusunda alınmıştır

    Taze kırık yüzeyi kirli beyaz-bej, sert, sağlam, keskin köşeli kırıklı, orta-kalın

    katmanlıdır.

    Kayaçta alg ve bilinmedik foraminifer %3-5 kadardır ve mikritik zeminde

    seyrek kümelenmelidir. Hakim iki yönde gelişmiş kırıklar ile erime ile genişletilmiş

    koğuk alanları ince-orta sparikalsit ile doldurulmuştur (Foto 4.2).

    1.b İntraklastlı biyomikrit

    Küçükçal tepe 650 m güneydoğusunda alınmıştır

    Taze kırık yüzeyi kirli beyaz-bej, sert, sağlam, keskin köşeli kırıklı, orta-kalın

    katmanlıdır.

    Alg ve bilinmedik foraminiferden oluşan biyoklastlar (%10) ile mikritik

    yapılışlı intraklastlar (%7) mikritik zeminde seyrek dağılımlıdır. İnce kırıklar ince

    sparikalsit; erime ile genişletilmiş bazı yamalar orta sparikalsit dolgudur.

    2-Biyomikrit

    Küçükçal tepe 450 m batısından alınmıştır.

    Ayrışmış yüzeyi bozca gri, taze kırık yüzeyi kirli beyaz, sert, sağlam, keskin

    köşeli kırıklı, orta kalın katmanlıdır.

    Alg ile bilinmedik foraminiferler %10 kadardır. Bazen kavkıların içi eş

    boyutlu, orta sparikalsit ile kaplanmıştır. Alg görüntüleri olağandır. Erime ile

    genişletilmiş bazı gözenek alanları orta-iri sparikalsit ile doldurulmuştur (Foto 4.3).

    3-Seyrek intraklastlı mikrit

    Küçükçal tepe 125m güneydoğusundan alınmıştır.

    Ayrışmış yüzeyi bozca gri renkli, sert, sağlam, keskin köşeli, kırıklı, belirgin,

    hakim iki yönde eklemli, orta-kalın katmanlıdır.

    Mikritik yapılışlı intraklastlar ile çok seyrek alg görüntüleri olağandır. İntraklastlar içindeki birincil ince-orta kırıklar ince sparikalsit; ikincil orta kalın

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    21

    Foto 4.3. Biyomikritte erime ile genişletilmiş koğuklar orta-iri sparikalsit ile doldurulmuştur. 40x, polarize ışık.

    Foto 4.4. Seyrek intraklastlı mikritik kireçtaşı alg ve diğer foramlıdır. 40x, polarize ışık

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    22

    kırıklar ise belirgin ikizli orta sparikalsit ile doldurulmuştur. Erime ile genişletilmiş

    koğuklar iri sparikalsit döşelidir (Foto 4.4).

    4-Algli mikrit

    Küçükçal tepe 275 m güneyinden alınmıştır.

    Ayrışmış yüzeyi bozca gri, sert, sağlam, keskin köşeli kırıklı, kalın katmanlıdır.

    Mikritik zeminde seyrek alg görüntüleri olağandır. Erime ile genişletilmiş

    koğuklar belirgin ikizli iri sparikalsit dolguludur. Seyrek orta kalın kırıklar orta iri

    sparikalsit dolguludur.

    5-Kataklastik kireçtaşı

    Küçükçal tepe 500 m güneybatısından alınmıştır.

    Taze kırık yüzeyi gri, ayrışmış yüzeyi açık gri, set, sağlam, keskin köşeli

    kırıklı, orta-kalın katmanlıdır.

    Mikritik yapılışlı tanelerin aşırı paralanması ile kaya breşik görüntülüdür. Yer

    yer alg görüntüleri olağandır. Seyrek kırıklar ince-orta sparikalsit; erime

    genişletilmiş koğuklar orta sparikalsit dolguludur.

    Demirkazık formasyonunun inceleme alanı sınırları içerisinde taban dokanağı

    gözlenememiş olup, tavan dokanağı Karaisalı kireçtaşı ile açısal uyumsuzdur (Foto

    1.1).

    İnceleme alanı dışında özellikle Aladağların kuzey ve kuzey doğu

    kesimlerinde Yetiş (1978), yapmış olduğu çalışmalar sırasında bu formasyona ait

    derlediği nokta numuneleri ince kesitlerinden Prof.Dr. T. Güvenç, Prof.Dr. M.K.

    Düzbastılar ve A. Kallioğlu’nun tanıtımları ile aşağıdaki fosilleri bildirmiştir.

    Thaumatoporella parvovesiculifera (Raineri).,

    Teutloporella tabulata.,

    Involutina gaschei (Koehn-Zaninetti et Brönnimann).,

    Involutina minuta (Koehn-Zaninetti).,

    Involutina communis (Kristan).,

    Involutina sinuosa sinuosa (Weynschenk).,

    Trochammina sp.,

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    23

    Pjenderina sp.,

    Textularia sp.,

    Dasycladaceae.,

    Duostominidae

    Yukarıda tanımlanan fosillere dayanarak Yetiş (1978) birime Geç Triyas-Jura

    yaşını uygulamıştır. Yazar bu çalışması sırasında makro fosil olarak Megalodont ile

    türü ve cinsi belirlenemeyen bazı Ammonitleri bildirmiştir.

    Çalışma alanı dışında, Adana Baseni ile ilgili çalışmaları sırasında Yetiş ve

    Demirkol (1986) tarafından Demirkazık formasyonunun daha ziyade orta-tavan

    kesimlerinden derlenen nokta ve seri numunelerin ince kesitleri M.T.A. Jeoloji

    Dairesi mikropaleontologları tarafından incelenmiş ve şu fosiller belirlenmiştir.

    Globotruncana tricarinata (Quereau).,

    Globotruncana lapparenti (Brotzen).,

    Globotruncana elevata (Brotzen).,

    Salpingoporella.,

    Pseudocyclammina sp.,

    Nummuloculina sp.,

    Cuniolina sp.,

    Nezzazata sp.,

    Rotalipora sp.,

    Gumbulina sp.,

    Globigerina sp.,

    Sabandina sp.,

    Orbitolina sp.,

    Valvulinidae.,

    Miliolidae.,

    Litiolidae

    Uçar (1997)’ın çalışması sırasında derlediği seri ve nokta numunelerden elde

    edilen ince kesitler Prof.Dr. Niyazi Avşar (Ç.Ü) tarafından incelenerek aşağıdaki

    fosiller belirlenmiştir.

    Orbitoides medius (d’Archiac).,

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    24

    Siderolites sp.,

    Involutina sp.,

    Textularia sp.,

    Globigerina sp.,

    Rotalipora sp.

    Birimden derlenen örneklerde Z. Dağer tarafından Çamardı dolayında şu

    fosiller saptanmıştır:

    İnvolitina eomesozoica (OBERHAUSER)

    İnvolutina gaschei-praeigschei (ZANNİNETTİ)

    Involutina sinuosa (WEYNCHENK)

    İnvolutina sp.(grup sinuosa)

    İnvolutina sp.

    Trochammina almtalensis KOEHN-ZANNİNETTİ

    Triasina sp.

    Glomospira sp.

    Sünger ve mercan parçaları.

    Yukarıdaki fosillere göre birime Erken-Geç Kretase yaşı uygulanmıştır. Buna

    göre önceki çalışmalarda belirlenen tüm fosiller dikkate alındığında Demirkazık

    formasyonunun Geç Triyas-Jura-Kretase evresinde çökeldiği söylenebilir.

    Geç Triyas-Kretase yaşlı, platform (şelf) karbonatlarından oluşan Demirkazık

    formasyonu; çalışma alanı yakın dolayında litolojik, paleontolojik, kronostratigrafik

    özelliklerine göre, Blumenthal (1947)’in Belemedik civarında ayırtladığı kalker,

    radyolarit, dolomitik kireçtaşı ve dolomitlerden oluşan birim, Ternek (1957)’in

    Adana baseninde ayırtladığı genellikle kireçtaşı, dolomit ve çörtlü kireçtaşlarından

    oluşan birim ve Schmidt (1961)’in Batı Seyhan’da kireçtaşı ve dolomit olarak

    belirlediği birim ile eşitlidir. Bölgesel ölçekte birim Schwan ve diğ.(1972)’nin

    Amanoslarda tanımladığı Mesozoyik karbonatları ve Ayhan (1978)’in Feke-Kozan

    dolaylarında yapmış olduğu çalışmada tespit ettiği kireçtaşı, çörtlü kireçtaşı ve

    dolomitik kireçtaşından oluşan birim ile korele edilebilir. Daha sonra Tekeli ve

    diğ.(1981), tarafından ayırtlanan ve Belemedik dolomitleri olarak isimlendirilen

    birim ile deneştirilebilmesi olanaklıdır. Yetiş (1978)’in Ecemiş Fay Kuşağı doğu

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    25

    bloğunda (Aladağlar) yeralan kireçtaşı, dolomit, çörtlü kireçtaşı ve dolomitik

    kireçtaşı ardalanmasından oluşan Demirkazık kireçtaşı olarak adlandırdığı birim ile

    de deneştirilebilir.

    İnceleme alanında özellikle Ecemiş Fay Kuşağının doğu bloğunda

    Aladağ’larda geniş alanlar kaplayan, Demirkazık formasyonu bilhassa taban

    kesimlerinde gözlenen ince-kalın tabakalı dolomitik kireçtaşı ile ara seviyelerde

    yeralan orta-kalın ve çok kalın (som) tabakalı, çört yumrulu, mikritik yapılışlı

    kireçtaşının ardalanmasından meydana gelmiştir. Bununla beraber birimin

    çoğunlukla mikritik nitelikli olması ile sığ-dingin, sakin korunmalı ve düşük enerjili

    bir deniz ortamında çökelmiş olduğu söylenebilir. Demirkazık kireçtaşının üst

    düzeylerini oluşturan pembe renkli, pelajik foraminiferalı, mikritik karakterli

    karbonatlar ise, sakin fakat oldukça derin deniz ortamını işaret etmektedir. Çalışma

    alanında ve çalışma alanı yakın dolaylarında, özellikle Ecemiş Fay Kuşağının doğu

    kesimlerindeki mikritik kireçtaşlarında tespit edilen Algae ve Miliolidae (Biloculina,

    Triloculina, Quinqueloculina) vb. gibi fosiller ortamın yaklaşık olarak 80-100m

    kadar derin olduğunu; Thaumutoporella ve Rudist gibi fosillerin birim içerisinde

    oldukça bol gözlenmesi ise birimin bu seviyelerinin yaklaşık 40m veya daha sığ

    derin deniz ortamında çökelmiş olabileceğini göstermektedir. (Yetiş, 1978)

    Demirkazık formasyonunun üst seviyelerindeki beyazımsı-sarımsı, pembe renkli,

    sert-sağlam, yer yer çörtlü ve piritli, pelajik foraminiferli, mikritik yapılışlı

    kireçtaşının varlığı bu birimin sıcak şelf ortamı ile kıta yamaçları gibi derin denize

    geçiş bölgelerinde çökelebileceğini işaret etmiştir. Yukarıda anlatıldığı üzere; Geç

    Triyas-Kretase yaşlı Demirkazık formasyonu, son derece geniş alanlar boyunca

    temelde sığ deniz platform (şelf) karbonatlarından başlamak üzere derin denize kadar

    uzanan bir ortam ürünü olarak bölgede çökelimini tamamlamıştır

    4.1.2. Karaisalı kireçtaşı (Tka)

    Adana Baseni, Tersiyer istife ait açık gri-krem renkli, genellikle mercanlı,

    algli sıkı dokulu, resif kenarlar dışında belirgin tabakalanmasız biyoklastik

    kireçtaşına, litostratigrafik birim ayırdımına dayalı olarak ilk kez Schmidt (1961),

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    26

    Foto 4.5. Kalfalar köyü mermer ocağının yakın plandan görünümü; ocak Karaisalı kireçtaşı tabanına yakın kesimlerde açılmıştır. Tabada çok kalın katmanlı olan birimde yukarıya doğru katman kalınlıkları azalmaktadır.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    27

    Karaisalı kalkerleri ismini vermiştir. Ardından Schmidt''in bu adlamasına Ergene

    (1972), İlker (1975), Görür (1979-1980), Yetiş ve Demirkol (1984) Karaisalı

    kireçtaşı, Yalçın ve Görür (1984), Karaisalı formasyonu adlamasını uygulamışlardır.

    Pampal (1983) Karaisalı formasyonunu Kadirli-Kozan-Feke alanında boz renkli, sert,

    orta-kalın katmanlı, bol kayaç kırıntılı ve iri Lepidocyclinalı kireçtaşlarından Almalı

    Beli kireçtaşı üyesi olarak tanımlamıştır.

    Çalışma alanının özelikle Güney kesimlerinde yani Adana Baseninin

    Kuzeyindeki başlangıç seviyelerinde gözlenmekte olan birime litostratigrafik ve

    kronostratigrafik uyumundan dolayı aynı adlama bu çalışmada da uygulanmıştır.

    Formasyon adı Adana ilinin Kuzey-Kuzeydoğu kesimlerinde birimin çok belirgin

    olarak yüzeylediği Karaisalı ilçesinden alınmıştır.

    Birim yüzeylediği hemen hemen her yerde benzer litolojik, sedimantolojik ve

    paleontolojik özellikleri ile sahada kolaylıkla ayırtedilebilmektedir. İnceleme

    alanında bu formasyon başlıca resifal kireçtaşından oluşmaktadır. Ayrışmış yüzeyi

    açık gri-gri renkli olup, taze kırık yüzeyi kirli beyaz, açık sarı-krem renklidir (Foto

    4.5). Resifin alt seviyeleri seyrek siltli biyoklastik kireçtaşı ara katmanlı, orta-kalın

    tabakalı kireçtaşından, orta kesimleri ise genellikle tabakalanmasız masif yapılı bol

    mercan, alg ve resif yapıcı diğer organizmaların oluşturduğu bir çekirdekten oluşmuş

    olup bu seviyelerde biyohermal ve biyostromal yapılar da gözlenmektedir. Resif

    ilerisi kesimlerinde ise biyoklastik kireçtaşı ve killi kireçtaşı ardalanmasından

    oluşan birimde genellikle orta kalın, nadiren ise kalın ve çok kalın resifal kireçtaşı

    tabakaları gözlenmektedir. Karaisalı formasyonu genel olarak sert, sağlam, karbonat

    oranının yüksek olduğu seviyelerde keskin köşeli kırıklı, kil ve silt oranının yer yer

    artığı seviyelerde ise kırık yüzeyleri küt köşeli olarak gözlenmekte ve bol resif yapıcı

    organizma fosillerinden (mercan, alg, gastropod, ekinid, lamellibranş vb.)

    oluşmaktadır.

    Yer yer kristalize bir özellik sunan resifal kireçtaşlarında açma-sıkma

    yapıları, dalgalı (ondüleli) laminalanma ve tabakalanma ile kalıp, koğuk ve kırık tipi

    gözenekler ve irili ufaklı karstik erime boşlukları ile özellikle kayaçların üzerinde

    yağmur sularının karstik eritmeleri neticesinde oluşan karenler de görülmektedir.

    Karaisalı kireçtaşının çalışma alanı içerisinde yüzeylediği bölgelerde dayanımlı bir

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    28

    özellik sunmasından dolayı topografik olarak yer yer son derece dik şevler

    oluşturmaktadır.

    Haritalama alanın özellikle güney kesimlerinde geniş mostralar veren bu

    birimden Kalfalar köyü dolayındaki çalışmalar esnasında ölçümü yapılan "Kalfalar

    köyü Ölçülü Stratigrafi Kesiti "nin toplam kalınlığı yaklaşık 20m olarak tespit

    edilmiştir (Şekil 4.2). Ölçümü yapılan bu kesitin taban seviyelerinde Kaplankaya

    formasyonu benzeri düzeyler ile yanal ve düşey geçişler sunmaktadır. Bu yüzden

    kumlu-siltli karbonat ve biyoklastik kristalize kireçtaşlarından oluşan ardalanmalı

    seviye kesitin tabanını oluşturmaktadır. Birim tabanda (0-4 m) ayrışmış yüzeyi gri,

    yer yer sarımsı gri, taze kırık yüzeyi ise açık gri-krem-kirli beyaz renkli, oldukça sert

    ve sağlam, genellikle keskin köşeli, yer yer küt köşeli kırıklı, bol eklemli, koğuk tipi

    gözenekleri ve makaslama tipli kırıkları sparikalsit dolgulu, tabaka sınırları yer yer

    dalgalı, ince tabakalı kumtaşı-silttaşı arakatmanlı, ekstraklastlı kesimleri daha az

    dayanımlı, bol alg ve ekinidli, orta kalın tabakalanmalı kireçtaşı seviyeleri ile

    başlamaktadır. Bu seviyelerde yukarıya doğru kumtaşı, kumlu ve siltli kireçtaşı

    arakatmanlı ve orta-kalın tabakalı bol organizmalı resifal kireçtaşlarına

    geçilmektedir. 4-8 m arasında sarımsı açık gri renkli, çok sert, sağlam, keskin köşeli

    kırıklı, seyrek eklemli, koğuk ve kırık tipi gözenekleri kalsit dolgulu, ince silttaşı

    arakatmanlı, bol mercan, alg ve lamellibranşlı, ondüleli tabaka sınırlı, yüzeyleri

    karstik erimeli, orta kalın tabakalanmalı, resifal nitelikli kireçtaşı bulunmaktadır. Bu

    kesimlerde özellikle seyrek kumlu ve siltli kireçtaşı ara katmanları ince-orta kalın

    tabakalar göstermekte olup, daha az dayanımlıdır. Yine bu seviyelerde

    tabakalanmayı dik ve verevine kesen çok sayıda küçük atımlı faylanmalar ile eklem

    sistemleri (kırık ve çatlaklar) gözlenmektedir. İstifin orta kesimlerine doğru 8-10 m

    arasında gri-kirli beyaz renkli, orta derecede dayanımlı, tabakalanmaya dik ve

    verevine gelişen eklemleri demiroksit dolgulu, geniş aralıklı eklemleri breşik ve yer

    yer topraklaşmalı, orta kalın tabakalanmalı, kumlu kireçtaşı-kireçtaşı ardalanması

    gözlenmektedir. Bu seviyeler sarımsı-yeşilimsi gri renkli, orta dayanımlı, taneleri

    orta derecede yuvarlak ve kuvars yapılışlı, ince tabakalı silttaşı-kumtaşı

    arakatmanları olarak yer almaktadır. 10-13 m arasında açık gri, yer yer sarımsı gri

    renkli, genellikle sert, sağlam ve dayanımlı, keskin köşeli kırıklı, seyrek kum boyu

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    29

    bileşenleri çoğun kuvars ve mağmatik kayaç parçası yapılışlı ve orta-iyi derecede

    yuvarlaklaşmış tabakalanmaya dik eklemli, koğuk tipi gözenekleri kalsit ve ferro-

    magnezyen dolgulu, karstik erimeli, bol mercan, alg ve ekinidli, orta kalın

    tabakalanmalı, seyrek kumtaşı, silttaşı arakatmanlı, resifal kireçtaşından

    oluşmaktadır. Bu kesimde maksimum kalınlığı 30-40 cm'ye ulaşan ve çakıllı

    kireçtaşlarından oluşan bir başka seviye de gözlenmektedir. Çakıllı-kumlu

    kireçtaşından oluşan ara tabakalarındaki maksimum çakıl boyu 2-3 cm olup,

    buralarda öz şekilli pirit kiristalleri korozyona uğramış olarak bulunmaktadır. 13-16

    m arasında bej-kirli beyaz-açık gri renkli dayanımlı, bol eklemli, gözeneklerde geod

    gelişimli kalsit dolgulu, tabaka sınırları ondüleli, yüzeyleri karstik erimeli, ince

    silttaşı arakatmanlı, orta kalın tabakalı, bol organizmalı resifal kireçtaşları

    gözlenmektedir. Kesitin en üst kesiminde 16-20 m arasında açık gri-gri renkli, çok

    sert, sağlam ve keskin köşeli kırıklı, aşırı eklemli, eklemleri iri sparikalsit dolgulu,

    tabaka sınırları dalgalı, bol mercan ve algli, kalın-çok kalın, yer yer masif

    tabakalanmalı, resifal kireçtaşı bulunmaktadır. Kalın ve çok kalın tabakalı alg,

    mercan ve lamellibranş ile ekinidlerden oluşan resifal kireçtaşlarının içerisinde yer

    yer biostrom ve bioherm yapıları da görülmektedir. Bu seviyelerde istifin özellikle en

    üst kesimlerinde irili ufaklı bir çok karstik erime boşlukları ile yine lapye ve karenler

    gözlenmektedir. Bu yüzeyler, bilhassa Kalfalar köyü üst kesimlerindeki kalın

    tabakalı bol organizmalı resifal kireçtaşlarında çok düzensiz ve keskin köşeler sunan

    bir morfoloji oluşturmaktadır.

    İnceleme alanı içerisinde yer alan resifal nitelikli Karaisalı kireçtaşına ait

    karbonatlardan saha çalışmaları sırasında derlenen, özellikle seri numunelerden

    hazırlanan ince kesitlerin paleontolojik tanıtımları Prof.Dr. Niyazi AVŞAR

    tarafından yapılmıştır:

    K.1

    Amphistegina sp.

    Textularia sp.

    Lepidocyclina sp.

    Operculina sp.

    Heterostegina sp

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    30

    Şekil 4.2. Kalfalar Köyü Ölçülmüş Stratigrafik Kesiti

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    31

    Rotaliidae

    K-2

    Operculina. sp.

    Miogypsinoides sp.

    Textularia

    K-3a

    Heterostegina sp

    Operculina sp.

    Lepidocyclina sp.

    Amphistegina sp.

    Miogypsinoides sp.

    Rotalliidae

    K-3b

    Operculina sp.

    Heterostegina sp.

    Amphistegina sp

    Textularia sp.

    Lepidocyclina sp.

    Miogypsinoides sp.

    Rotaliidae

    K.4a-K4d

    Asperigerina sp.

    Lepidocyclina sp.

    Spiroclypeus sp.

    Amphistegina sp.

    Heterostegina sp.

    Operculina sp.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    32

    Textularia sp.

    Rotaliidae

    K-5

    Heterostegina sp.

    Asterigerina sp.

    Amphistegina sp.

    Miogypsinoides sp.

    Rotaliidae

    K6-K7-K8-K9

    Spiroclypeus sp.

    Amphistegina sp.

    Rotalia sp.

    Lepidocyclina sp.

    Heterostegina sp.

    Aderigerina sp.

    Rotaliidae

    Operculina sp.

    Miogypsinoides sp.

    Textularia sp.

    Belirlenen fosil topluluğuna göre birime Alt Miyosen (Akitaniyen-

    Burdigaliyen) yaşı verilmiştir.

    K.1 Seyrek kumlu intraklastlı biyomikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Taze kırık yüzeyi açık gri, ayrışmış yüzeyi açık kahve-gri, oldukça sert,

    sağlam., keskin köşeli kırıklı, çok kalın tabakalanmalı, yer yer masif-som görünümlü

    seyrek çakıllı, breşimsi görünümlü, kırıklı ve çatlaklı, gözenekleri sparikalsit

    dolguludur.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    33

    Foto 4.6. Seyrek kumlu intraklastlı biyomikritikte erime ile genişletilmiş koğuklar orta-kaba sparikalsit dolguludur. 40x, polarize ışık.

    Foto 4.7. Kumlu intramikrosparitte operculina sp. aksiyal kesitinden bir bölüm. 40x,

    polarize ışık.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    34

    %20 kadar Textularia, Rotaliidae Openculina vb. den oluşan biyoklastlar ile

    %5 biyoklastlar mikritik zeminde seyrek kümelenmelidir. İnce-orta kalın kırıklar

    hakim iki yönde gelişmiştir. Erime ile gelişmiş gözenek alanları ve kırıklar orta-kaba,

    belirgin dilinimli sparikalsit ile doldurulmuştur. %2-3 kuvars yapılışlı ekstraklast ile

    %1-2 opak mineral gözlenmiştir. Aşırı kırıklar ile kaya yer yer kataklastik

    görüntülüdür. Kayada dolomit gözlenmemiştir (Foto 4.6.).

    K.2 Kumlu intramikrosparit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Kireçtaşı: Ayrışmış yüzeyi gri, taze kırık yüzeyi açık gri – kirli beyaz renkli,

    sert ve dayanımlı, kalın tabakalanmalı, fosilli

    Biyomikrit yapılışlı %40 kadar intraklast ile %3 başlıca kuvarts metamorfik

    kaya parçası yapılışlı ekstraklastlar mikrospraritik zeminde tane dokanaklıdır.

    İntraklastlar içinde ve tane olarak Textularia, Miogypsinoides vb. olağandır. %1 opak

    mineral gözlenmiştir. Dolomit gözlenmemiştir (Resim 4.7.).

    K.3a Seyrek kumlu biyomikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Kireçtaşı: Açık kahve renkli, ayrışmalı, bol fosilli ve kumlu

    Kayada Heterostogina, Operculina, Amphistegina, Miogypsinoides,

    Rotaliidae vb. den oluşan gelişi güzel yönelimli bentik foramlar (%50) ile mikritik

    yapılışlı, etrafı mikrit zıhlı intraklastlar (%15) mikritik zeminde tane desteklidir. %2-

    3 başlıca kuvars yapılışlı ekstraklastlar ile, %1 yarı öz şekilli opak mineral olağandır.

    Kayada dolomit gözlenmemiştir (Foto 4.8.).

    K.3b.

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Kireçtaşı: Açık kahve renkli, ayrışmalı, bol fosilli ve kumlu.

    K.3a ile benzerli olup biyoklast miktarı daha azdır. Fe’li killi maddeler ile

    opak mineral ve ekstraklast oranında artış vardır.

    K.4a Kumlu biyoklastlı intramikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    35

    Foto 4.8. Seyrek kumlu biyomikritikte operculina sp. ekvatoriyal kesiti. 40x, polarize ışık

    Foto 4.9. Seyrek kumlu intraklastlı biyomikritikte lepidocylina sp. aksiyal kesitinden bir bölüm. 40x polarize ışık.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    36

    Foto 4.10. Kumlu seyrek biyoklastlı intramikritikte intraklastlar çoğunlukla mikritik yapılışlıdır.

    Foto 4.11. Kumlu intraklastlı biyomikritte rotalidae aksiyal kesiti. 40x, polarize ışık.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    37

    Seyrek kumlu – çakıllı kireçtaşı: Açık gri renkli, sert, sağlam, keskin köşeli

    kırıklı.

    Kayada %15 kadar kötü korunmuş bentik foramlar ile ekinit kavkı parçası

    olağandır. İntraklastlar çoğunlukla mikritik yapılışlıdır. Ekstraklastlar başlıca kuvars

    ve kuvars kumtaşı yapılışlıdır. Erime ile genişletilmiş gözenek alanları orta

    sparikalsit ile doldurulmuştur. Dolomit gözlenmemiştir.

    K.4d Seyrek kumlu intraklastlı biyomikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusundan alınmıştır.

    Seyrek kumlu–çakıllı kireçtaşı: açık gri renkli, sert, sağlam, keskin köşeli

    kırıklı.

    Kayada iri-orta bentik foramlar (Textularia, Rotaliidae, Lepidocyclina vb.)

    %50 kadardır. %15 mikritik zırhlı intraklastlar mikritik yapılışlıdır. Mikritik zeminde

    allokemler tane desteklidir. %5 kadar demirli ve killi maddeler ile %1 yarı özşekilli

    opak mineraller olağandır. Silt, çok-ince kum boyu kuvars taneleri seyrektir (%2)

    (Foto 4.9).

    K.5 Biyoklastlı intramikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Çakıllı kireçtaşı

    %10 kadar orta bentik foraminiferlerden oluşan biyoklastlar ile %25 mikritik

    yapılışlı intraklastlar mikritik zeminde tane desteklidir. Dalgalı yanıp sönmeli kuvars

    tanelerinden oluşan ekstraklastlar %2 kadardır. Yarı özşekilli opak mineraller

    seyrektir (Foto 4.10). Dolomit gözlenmemiştir.

    K.6 Kumlu seyrek biyoklastlı intramikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Seyrek kumlu kireçtaşı: Açık kahve – gri renkli, bol ayrışmalı.

    %5 biyoklast ile %25 mikritik yapılışlı intraklast olağandır. Orta kum

    boyunca erişen kuvars taneleri olağandır. Seyrek kırıklar ile erimeyle genişletilmiş

    koğuklar orta sparikalsit ile doldurulmuştur. Opak mineral çok seyrektir. Dolomit

    gözlenmemiştir (Resim 4.11).

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    38

    im Foto 4.12. Kumlu intraklastlı biyomikritikte Operculina sp. aksiyal kesiti. 40x, polarize ışık.

    Foto 4.13. Kumlu intraklastlı biyomikritikte amphistegina sp. aksiyal kesiti. 40x, polarize ışık.

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    39

    K.7 Kumlu intraklastlı biyomikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Seyrek kumlu kireçtaşı: Açık gri –boz renkli, orta – iyi dayanımlı kıt fosilli,

    gözenekleri kalsit dolgulu.

    İri-orta bentik foramlar ve ekinit kavkısından oluşan biyoklastlar (%35) ile

    mikritik yapılışlı intraklastlar (15) mikritik zeminde tane dokanaklıdır. Tekçe ve

    bileşik kuvars tanelerinden oluşan, orta kum boyuna erişen ekstraklastlar %5

    kadardır. Bir kısım taneler Fe’li killi madde zıhlıdır. Opak mineral seyrektir (%1).

    Dolomit gözlenmemiştir (Foto 4.12).

    K.8 Kumlu intraklastlı biyomikrit

    Küçükçal tepe 950m güneydoğusunda alınmıştır.

    Seyrek kumlu kireçtaşı:Gri renkli, sert, sağlam, keskin köşeli kırıklı, yer yer

    gözenekli, gözenekler demiroksit ve sparikalsit dolgulu.

    Kayada iri-orta bentik foraminiferler ile ekinit kavkı parçasından oluşan

    biyoklastlar %30 kadardır. Mikritik yapılışlı intraklastlar %20 kadar olup allokemler

    mikritik zeminde tane desteklidir. Başlıca kuvars olmak üzere %3 kadar kuvars

    taneleri orta kum boyuna erişmektedir. %4 kadar Fe’li ve killi maddeler ile

    doldurulmuş alanlar ile %1 yarı öz şekilli opak mineral gözlenmiştir. Dolomit yoktur

    (Foto 4.13).

    K.9 Kumlu intraklastlı biyomikrit

    Küçükçal tepe 850m güneydoğusunda alınmıştır.

    Seyrek kumlu kireçtaşı: Açık kahve–gri renkli, bol ayrışmalı.

    K.8 ile benzerli olup biyoklast miktarı daha az, kuvars kumlarından oluşan

    ekstraklast miktarı (%6) daha fazladır. Dolomit gözlenmemiştir.

    Karaisalı formasyonunun kalınlığı bölgede yersel değişimler göstermektedir.

    inceleme alanının güneyinde yer alan Gülek dağında ölçülen stratigrafik kesit ile

    Karaisalı formasyonunun yaklaşık 197 m’ lik bir kalınlık sunduğu belirlenmiştir.

    Ancak inceleme alanının güney ve güneydoğusunda çalışan Schmidt (1961) 2-350

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    40

    Şekil 4.3. Kalfalar köyü mermer ocağı dolayının basitleştirilmiş jeoloji enine kesiti. TrJKd: Demirkazık formasyonu, Tka: Karaisalı formasyonu, Tgü: Güvenç formasyonu

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    41

    İlker (1975) ise birimin kalınlığını 600 m olarak belirlemişlerdir. Ayrıca Özalp

    (1992) ve Usta (1993) çalışmalarında 90-115 m’ler arasında değişen stratigrafik

    kesitler ölçmüşlerdir. Buna göre birim bölgede 350 m’ye erişen kalınlıklar

    sunmaktadır.

    Karaisalı kireçtaşı, inceleme alanı sınırları içerisinde bölgenin

    paleotopoğrafik düzensizlikleri ile deniz seviyesindeki alçalıp yükselmeler ve

    havzaya taşınan çökel oranındaki değişimlere bağlı olarak altındaki ve üzerindeki

    birimlerle hızlı, yanal ve düşey fasiyes değişimleri sunmaktadır. Birim tabanda

    Kaplankaya formasyonu eşdeğeri kırıntılı-karbonatlı düzeyler ile yanal ve düşey

    geçişli olup, Mesozoyik yaşlı Demirkazık formasyonu üzerine açısal uyumsuzlukla

    gelmektedir. Çalışma alanı içerisinde ve daha güney kesimlerde birimin üzerine

    Güvenç formasyonu yanal ve düşey geçişli olarak gelmektedir (Şekil 4.3).

    Karaisalı kireçtaı ile ilgili olarak Uçar (1991) derlediği örneklerin kimyasal

    analizleri sonucunda aşağıdaki değerleri elde etmiştir.

    Al2O3 Fe2O3 MgO CaO Na2O K2O

    %0.03 %0.04 %0.42 %57.25 %0.05 %-0.01

    P2O5 Mn Ba Cu Li Sr

    %0.05 66 ppm 22 ppm 4 ppm -7 ppm 169 ppm

    Çalışma alanı dışında Körlü-Tarsus dolaylarında çalışan Tanar (1985)

    derlediği örneklerden şu fosilleri belirlemiştir.

    Clypeaster cf. crassicostatus Sismonda., Clypeaster cf. acuminatus Desor.,

    Tarbellastraea alloiteau., Borelis curdica., Archaias sp., Rotalia sp.,

    Asterigerina sp., Lithothamnidae.,

    Belirlenen fosillere göre yazar birime Burdigaliyen (Orta Miyosen) yaşını

    uygulamıştır. Ayrıca inceleme alanı güney kesimlerinde Uçar (1991) ve Özalp

    (1992)’in derlemiş oldukları örneklerden Prof.Dr. Niyazi Avşar aşağıdaki fosilleri

    belirlemiştir:

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    42

    Sphaerogypsina globulus (Reuss)., Borelis melo curdica (Fichtel)., Borelis

    curdica (Fichtel)., Gypsina sp., Peneroplis sp., Amphistegina sp., Asterigerina

    sp., Elphidium sp., Archaias sp., Globorotalia sp., Globigerina sp.,

    Textularidae., Miliolidae., Rotalidae., Algae., Mercan.

    Bu fosillere göre, Karaisalı kireçtaşı için Burdigaliyen-Langhiyen yaşı

    uygulanmışlardır. Bunun dışında daha önceki çalışmacıların bir kısmı birime tanıtımı

    yapılan fosil topluluklarına göre Erken Miyosen yaşını uygulamış ise de Adana

    baseninde Akitaniyen’i gösteren fosil veya fosil grupları belirlenememiştir.

    Karaisalı kireçtaşı veya eşdeğeri olan birimlerle ilgili çalışma alanının dışında

    birçok araştırıcı tarafından değişik amaçlı çalışmalar yapılmıştır. Buna göre;

    Karaisalı kireçtaşı, Gedik ve diğ. (1979) tarafından Mut-Silifke havzasında

    tanımlanan resifal karakterdeki Mut formasyonu ile hem litolojik hem de

    kronostratigrafik açıdan deneştirilebilir. Aynı şekilde Üşenmez (1981)’in

    araştırmasında ayırtlamış olduğu Gülekdağı formasyonu Karaisalı formasyonunun

    eşdeğeridir. Karaisalı (Adana) dolayında ayrıntılı incelemeler yapan Görür

    (1979,1980), Yalçın ve Görür (1984), Karaisalı formasyonu olarak adladıkları birimi

    altı asfasiyes’e ayırarak incelemişlerdir. Bu as fasiyesler aşağıda sunulmuştur.

    1-Mercanlı-algli istiftaşı ve bağlamtaşı

    2-Küçük bentonik foraminiferli, algli istiftaşı

    3-Mercanlı-algli vaketaşı ve istiftaşı

    4-Büyük bentonik foraminiferli, algli istiftaşı

    5-Globigerinli, algli istiftaşı

    6-Globigerinli killi vaketaşı’dır.

    Ayrıca birimin Miyosen öncesi bölge topoğrafyasının yükseltilerinde ve

    onların yakın çevrelerindeki düzlüklerde benk ve ona ilişkin sedimentler halinde

    çökeldiğini belirtmiştir.

    Karaisalı kireçtaşı muhtemelen Burdigaliyen’de güneyden kuzeye dereceli

    olarak ilerleyen transgressif Miyosen denizinin sığ, çalkantılı ve ılık kesimlerinde ve

    daha çok Miyosen öncesi topoğrafik yükseklerde resif kompleksi olarak gelişim

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    43

    göstermiştir (Yetiş ve Demirkol, 1986). Bu bağlamda Karaisalı kireçtaşı bünyesinde

    bulundurduğu mercan, alg, bryozoa, bentonik foraminiferler gibi fosil topluluğuna

    sahip olması, litolojik olarak, genelllikle ondüleli tabakalanmalar sunan ve orta-kalın

    tabakalanmalı kireçtaşı, siltli-killi kireçtaşından ibaret olan, ayrıca ortada masif yapılı

    bir çekirdek ile temsil edilen ve çekirdekten itibaren tabaka kalınlığı azalarak devam

    eden kanatlardan oluşan bir geometrik yapı sunmaktadır. Bu özellikleri dikkate

    alındığında Karaisalı kireçtaşı sığ deniz ve resif ortamında çökelmiş olmalıdır.

    4.1.3 Güvenç formasyonu (Tgü)

    Schmıdt (1961) tarafından tanımlanan Güvenç şeyli Adana baseninde açık

    mavimsi gri, yeşilimsi, sarımsı boz renkli silttaşı, kumtaşı, arakatmanlı, bol

    mikrofosilli, kısmen piritli, % 80-90 oranında şeyl ve marn yapılışlıdır. Yetiş ve

    Demirkol (1986 ) bu şeyller üzerinde yaptıkları detaylı incelemeler sonucunda

    Schmıdt (1961)’ in Cingöz formasyonu tabanında ayırtladığı Köpekli şeyl üyesi ile

    birlikte birimi Güvenç formasyonu olarak incelemişlerdir. Pampal (1983) Kadirli-

    Kozan Feke alanında yaptığı çalışmada birimi Akitaniyen-Buldagaliyen evresinde

    çökelmiş Savrun formasyonu adıyla incelemiştir. Kozlu (1997) ise Adana-İskenderun

    basenlerinde birimi Langiyen-Serravaliyen evresinde çökelmiş Dinger formasyonu

    adıyla incelemiştir. Bu çalışmada birim litolojisi, kronostratigrafik konumu ve

    bölgesel korelasyona yararlı olması amacıyla Güvenç formasyonu ismi ile

    incelenmiştir. Çalışma alanı içerisinde Güvenç formasyonu Küçükçatal ve

    Büyükçatal Tepe’lerinin batı, güney ve doğu kesimlerinde geniş yayılımlar

    sunmaktadır. Güvenç formasyonunun bölgedeki yüzlekleri haritalama alanındaki

    diğer litostratigrafi birimlerine göre daha düşük topografik yükseltilerde ve Kötü

    Arazi topografyası sunar nitelikte gözlenmektedir.

    Güvenç formasyonun %80-90’nını pelajik foramlı şeyl ve marnlar

    oluşturmaktadır. İstif ; gri, mavimsi-yeşilimsi gri, yer yer sarımsı gri, koyu gri ve

    şarabi renkli, pelajİk foramlı şeyl ve marn tabakaları arasında yeralan sarımsı renkli

    ince silttaşı, siltli kumtaşı ve kumtaşı ardalanmasından ibarettir. Şeyl ve marnlar

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    44

    Foto 4.14. Karaisalı kireçtaşı üzerinde Güvenç formasyonu başlıca bozca gri renkli, ince kırıntılardan yapılmıştır.

    arasında bantlar halinde sarımsı renkli ince kumtaşı ve silttaşı arakatmanları

    bulunmaktadır. Birim Karaisalı kireçtaşı ile yanal ve düşey geçişli olduğu kesimlerde

    genellikle orta-kalın silttaşı-kumtaşı tabakalarıyla başlamaktadır. Şeyl ve marnlı

    seviyeler orta kesimlerde artmakta, bununla beraber üst seviyelere doğru silttaşı-

    kumtaşı bantlarında bir artış gözlenmektedir. Silttaşı ve kumtaşı düzeyleri genellikle

    karbonat matriksli, orta derecede iyi boylanmalıdır. Güvenç formasyonundaki silttaşı

    ve kumtaşında başlıca; kuvars, feldispat ve litokalstlar hakim bileşenler olarak göze

    çarpmaktadır. Sedimanter yapı olarak pararel-konvolüt laminalanma ve seyrek olarak

    da içerisindeki kumtaşı bantlarında kaval yapıları gözlenmiştir. İstifte kumlu

    seviyelerde bentik foraminiferler, şeyl ve marn düzeyinde ise pelajik foraminiferler

    belirgindir.

    Güvenç formasyonu’ndaki ince kırıntılı şeyl ve marnlarda dendritik drenaj

    ağları oldukça belirgindir.Güvenç formasyonunun kalınlığı çalışma alanının sınırları

    içerisinde güneye doğru artmaktadır.

    Güvenç formasyonu tabanında yer alan resifal karakterli Karaisalı kireçtaşı ile

    çoğunlukla yanal ve düşey geçişlidir (Foto 4.14). İnceleme alanı içerisinde Güvenç

  • 4. BULGULAR VE TARTIŞMALAR Bülent BULUT

    45

    formasyonunun üst dokanağı gözlenememektedir. Güvenç formasyonunun üzerine

    fharitalama alanının güneyinde Kuvaterner’e ait alüvyon gelmektedir.

    Öztümer ve diğerleri (1974) Adana Neojen Havzasında mikropaleontolojik

    çalışmalar yaparak Karaisalı-Adana kesitinde formasyona Langhiyen-Serravaliyen

    yaşını veren şu mikrofaunayı saptamışlardır. Langhiyen için; Globigerinoides

    trilobos, Globoratalia fohsi peripheroronda, Orbulina suturalis, Orbulina bilolata,

    Praeorbulina glomerosa circularis, Serravaliyen için; Globorotalia mayeri,

    Globigerina praebulloidaes, Globigerina drurgi, Globoguadrina altispira, Orbulina

    universa, Globigerina nepenthes, Globigerinoides obliguus. Adana baseni, Tersiyer

    istifi, Güvenç formasyonunda yaptığı Yüksek Lisans tez çalışması sonucunda Nazik

    (1983) ayırmış olduğu iki ayrı biyozona dayanarak birimin Langhiyen-Serravaliyen

    yaşında olduğunu belirtmiştir. Özçelik (1993) Adana baseninde Güvenç

    formasyonu’ndan 2 123 m. kalınlıkta, birimin tabanından tavanına tam bir kesit

    ölçerek birimin Burdigaliyen – Serravaliyen evresinde çökeldiğini ortaya koymuştur.

    Uçar (1997 ) ise formasyondan Doç. Dr. Niyazi Avşar’ın tanıtımlarına dayanarak

    Globigerina sp., Globorotalina sp., Amphisetegina sp., Heterostegina sp. ile