· web viewparis denince akla ilk gelen müze ünlü tablosuyla louvre müzesi olur ki o tablo da...
TRANSCRIPT
PARİS’DE ORSAY MÜZESİ İZLENİMLERİ
F.Nurcan SERT1
ÖZ
“Müze” Yunanca, ilham perilerinin (muses) tapınağı olan mouseidon’dan gelmektedir.
Eşdeğer adlandırmalar, Fransızca’da: musee; İspanyolca’da: museo; Almaca’da: museum;
İtalyanca’da: museo; Portekizce’da: museu’dur (ICOM, 2010:56).
Müzenin amacı, kendi istikrarını bozmak olmalıdır. “Görülmeye ve muhafaza
edilmeye değer olduğunu düşündüğüm şeyler, bunlar” demeyi göze almalı ve de seçebilmeli
gözler önüne sermeli ki izleyici hem çerçeveyi hem de çerçeve içindekini görsün. Bu noktada
yeni müze anlayışı müzeyi, artık esin perilerine hapsedilmiş bir tapınak olmaktan çıkarmıştır
(Huyssen, 2006: 261). Fleming (2005, s.59)’in deyimiyle “müzeler” “bir yer” dir fakat her
hangi “bir yer” değildir. Her biri eşsiz olup en başarılıları, mekanından ve oluşumundan
kaynaklanmaktadır. Somut olanla ve fikirlerle ilişkilidir; inanca değil sorgulamaya ihtiyaç
duyar. Bununla birlikte inkar edilemez olan şudur ki, bu gücün niteliği, hem “tarih” hem de
“kültürel” şartlara sıkı sıkıya bağlıdır. Ama müzeler değişirler. Fransa’nın başkenti Paris,
insanlık tarihi açısından da önemli bir kültürel, düşünsel mirasın ev sahibidir. Paris’te
yaklaşık 130 tane müze bulunmaktadır. Dünyadaki hemen hiçbir şehirde bu kadar özgün,
derlenmiş ve değerli müzeye bir arada rastlamak mümkün değildir.
Eski tren garı olan Orsay müzesi, en çarpıcı ve en büyüleyici koleksiyonlardan birini
barındırmaktadır. Realistler, romantikler, neoklasikler ve sembolistlerin en önemli eserlerini
sergilemektedir. Oryantalizm bölümünde Osman Hamdi Bey’in eseri de yer almaktadır.
Makalemde, müzedeki izlenimlerim, birebir çektiğim fotoğraflarım, müzenin tarihçesi,
kazanımları ve sanat turizmi ile Fransa’nın ülke kazanımlarına dikkat çekmek istedim.
Anahtar kelimeler: Müze, Orsay, Paris, Gar, Mimar, Kültür Siyaseti
ABSTRACT1 Yrd. Doç. Dr., Necmettin Erbakan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Ana Bilimdalı, [email protected]
1
IMPRESSIONS OF THE ORSAY MUSEUM IN PARIS
ABSTRACT
The museum comes from mouseidon, which is the temple of the Greek inspration. The equivalent names are.
The purpose of the museum should be to disrupt its stability. Things that I think are worth seeing and being kept they should be seen and chosen, and the audience should see both the frame and the inside.
At this point , the undersstanding of the new museum is making the museum from being a temple imprisoned in the coitus.
In the words of Fleming, it is not a place of beauty but it is not any place. Each one is unique and most of the successis due to its location and its formation.
It is related to concrete things and ideas it needs tobe questioned, not cheerful.What is undeniable, however, is that the quality of this power depends on both history and cultural coditions. But the mirrors change.
The capital of France is Paris, it is also an important cultural aspect, if you think ityour landlord’s legacy. Many museums in Paris 17. the colonialismof the 18. and 19.centuries is aconsequence. And it shows the the evidence from the works in the museums. The artifacts of some of the countries where they came have been looted and come to Paris, they also spread to other western countries.There are about 130 museums in Paris.It’s so unique in almost no city in the world,comfortable combination of precious museum. Museum of Orsay, which is a train station, it houses one of the most stunning and fascinating collections. Sounds romantics NeoClassics and the most important Works of symbols are exhibited. My impression of the museum in my work, the photographs l took together were the achievements and art tourismand l wanted to draw attention to France’s country achievements.
Keywords:Museum, Orsay, Station, Archiect, Culture Politics
Giriş
2
Dünyanın en önemli sanat galerilerini ve müzelerini, muhteşem mimarileriyle
etkileyici kiliselerini, UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan birçok yapıyı ve yeşil park
ve bahçeleri Paris’te görmek mümkündür. (Bu gezimde Louvre Müzesi, Orsay Müzesi, Notre
Dame Katedrali, Şanzele Caddesi, Pompidou Merkezi, Conrcord Meydanı, Eyfel Kulesi,
Ressamlar Tepesi (Montmarte Tepesi)’ni gezme fırsatı yakaladım.)
Paris denince akla ilk gelen müze ünlü tablosuyla Louvre Müzesi olur ki o tablo da
Mona Lisa’dır. Bu müze kadar önemli bir diğer müze Orsay müzesidir, çünkü müze oluncaya
kadar geçirdiği tarihi evreler çok önemlidir.
Orsay’ın Türkçe okunuşunu çözmek gerekir, şöyleki “Orsay Müzesi” hatta “Oğse
Müzesi” denmesi gerekmektedir..
Orsay da vaktiyle bir gar olarak hizmet vermiştir. Gare, d’Orléans adında önemli bir
tren garı Paris için, güney doğuya kalkan bütün trenlerin ilk ve son hareket noktası burasıdır.
Paris’in ileri gelenleri garın işlevini yitirdiğini düşünerek devre dışı bırakmışlardır. Yıkılsın
mı otel mi olsun diye tartışılırken müzeye dönüştürülmesine karar verilmiştir.
Mekanın Tarihsel Özellikleri
Orsay Müzesi, Lille Sokağı ve Seine Nehri arasında yer almaktadır. 1708’de Orsay
Rıhtımı, nehirde parça parça duran eski tahtaların toplanmaya başlanmasıyla şekillenmiştir.
Rıhtım kentsel dönüşümün simgelerinden biri olmuştur. Onsekizinci yüzyılın sonunda Salm
Oteli yapılmıştır. İşte o zaman bu bölge tamamen aristokratlaşmıştır (Musée d’Orsay, 2007).
Ondokuzuncu yüzyılda ise, Orsay İstasyonu inşa edilecek olan bu arsaya Süvari
barakaları ve Orsay Sarayı (iki yapı)yapılmıştır. Bu binalar Sayıştay ve Devlet Konseyi olarak
kullanılmıştır.1871 Paris Kömünü olarak bilinen ayaklanmada burası yerle bir edilmiştir. Bu
esnada büyük bir de yangın da geçirmiş, takip eden otuz yıl boyunca buraya el değmemiş,
kendi haline harabe şeklinde bırakılmıştır (Musée d’Orsay, 2006).
Orsay Gar’ının İnşası
3
1900 Dünya Fuarının arifesinde Fransa hükümeti, araziyi, Gare d’Austerlitz’in uzak
yeri tarafından dezavantajlı durumdaki Orleans demiryolu şirketine devreddi ve yıkılmış
Palais’in yerine daha merkezi bir terminal istasyonu inşa etmeyi planladı. D’Orsay.1897’de
şirket, Lucien Magne, Emile Benard ve Victor Laloux olmak üzere üç mimarla görüştü. Proje,
Louvre ve Palais de la Legion istasyonun zarif çevresi içine mükemmel bir şekilde entegre
edilmesi gerekiyordu. Hotel de Ville’yi yeni bitiren Victor Laloux, 1898’de yarışmanın galibi
olarak seçildi. İki yıl içinde inşa edilen istasyon ve otel, 14 Temmuz 1900’da düzenlenen
Dünya Fuarı için açıldı. Laloux, modern metalik yapıların otel cephesiyle örtülmesini seçti.
Bu ön cephe, akademik tarzda ince kesilmiş taş kullanılarak inşa edildi. Charente ve Poitou
bölgelerinde, asil komşularıyla başarıyla harmanlanmıştır. İçeride tüm modern teknikler
kullanıldı: bagaj için rampalar ve asansörler, yolcular için asansörler, on altı yer altı raylı
raylar, zemin katta resepsion hizmetleri ve elektrikli çekiş sistemi yapıldı. Açık sundurma ve
lobi, 32 metre yüksekliğinde, 40 metre genişliğinde ve 138 metre uzunluğundaki büyük
salonda devam etti. 1900-1939yılları arasında, Gare d’Orsay güneybatı Fransız demiryolu
ağının başındaydı. Otel, derneklerine ve siyasi partilere konuksever toplantılarına ve
toplantılarına katılmış sayısız yolcuyu da aldı(Schneider,1998: 10).
İstasyon ayrıcalıklı yolcuların kullanımına uygun planlanmış ve hiçbir lüksten
kaçınılmamış.1898’de üç mimarın katıldığı yarışma sonunda Büyük Roma Ödülü sahibi olan
Victor Laloux’ya birincilik kazandırmış. Mimar, zemin ve cephede taş kullanmış ve aynı
boyutta olmasına dikkat etmiştir. Simetrik ve çevresindeki yapılarla mükemmel uyum içinde
olan, muazzam çelik iskeleti, örtücü taş ve dış kaplamalarıyla muhteşem bir yapı olan Orsay
Garının inşasında Eyfel Kulesi’nin iki katından fazla çelik kullanılmış (Gartner, 2007: 13).
4
Görsel 1: Orsay Garı
Gar’ın Lobisi çok şıktır ve bu durum New York ve Washington D.C deki ünlü
istasyonlara da ilham kaynağı olmuştur. Gar kırk yıl boyunca Güneybatı Fransa’ya giden
yolcuların başlangıç noktasıdır.
II.Dünya savaşı sırasında gar binası; posta merkezi, film seti, geçici müzayede
mekanı ve savaş suçlularının tutulduğu merkez gibi çeşitli amaçlar için kullanılmıştır
(http://lebriz.com/pag).
İstasyonun en küçük ayrıntısıyla mimar Laloux bizzat ilgilenmiş, tasarlamış ve
çalışan ressam, heykeltıraşları kendi seçmiştir.Ve bu gar mimarıyla birlikte tarihteki yerini
almıştır.
Orsay Gar’ının işleyişi bir süre sonra yetersiz kalmaya başladı ki nedeni hızlı
sanayileşmenin getirdiği beklenmeyen sürprizlerdir.1939’da tren yolu kapandı ama otel
çalışıyordu.
..1945’te savaş mahkumlarının takas mekanı oldu.
..1962’deyse Orson Welles’in “Dava” filmine set olarak kullanıldı.
..Renaud-Barrault Theatre Company’e hizmet etti.
..Açık artırmalar için kalacak yer olanağı sundu.
Gar binasının tarihsel ve siyasal önemi çok büyük,1958’de Balo salonunda General
de Gaulle bir basın toplantısı yaparak, göreve geri döndüğünü burada ilan etmiştir (Musée
d’Orsay,2006).
Orsay Garı ve çok yakınındaki Güzel Sanatlar Sarayı’nın 1900’deki açılışından önce
ressam Detaille, bu iki bina için bir benzetme yapmış ve şöyle “Demiryolu istasyonu öyle
muhteşem ki onda tam bir Güzel Sanatlar Sarayı havası var. Halihazırdaki Güzel Sanatlar
Sarayı ise bir demiryolu istasyonuna benziyor. Hala vakit varken, Laloux binaların işlevlerini
değiştirse iyi olur.” demişti. Detaille’in bu önerisi, seksenaltı yıl sonra gerçek oldu.
Fransa Müzeler Müdürlüğü’nün istekleri ve 1973’de Pompidou hükümeti garın
müzeye dönüştürülmesini gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing
tarafından müze projesinin sorumluluğu Orsay Müzesi Kamu İşletmesi’ne verildi ve bütçe de
kabul edildi (Schneider1998:16).
5
1981’de Cumhurbaşkanı François Mitterrand da projelerinden birinin garın müzeye
dönüştürülmesi olduğunu belirtti ve 1 Aralık 1986’da müzenin açılışını da kendisi yaptı.
Orsay’ın müze durumuna gelmesi “koalisyonun zaferi” diye tanımlandı.(Yılmaz 2014:503)
Böylece Fransa başkenti Paris on yıl içinde iki sanat müzesi yarattı, sanatsal ve kültürel
üstünlüğünü geri kazandı. (1977’de Pompidou Merkezi’ni, 1986’da Orsay Müzesi’ni).
(Schneider1998:15).
Müzenin tasarımı için yapılan çalışmalar:
1979’da mimarlar arasında özgün bir yarışma düzenlendi. Altı öneri içerisinden,
Renaud Bardou, Pierre Colboc ve Jean-Paul Philippon’dan oluşan ACT Architecture ekibi
yarışmayı kazandı.
1980’de ikinci bir yarışma daha düzenlendi. Bu yarışmanın galibi ise İtalyan mimar
Aulenti’dir. İç dekorasyon ve uyarlamaları yapması için bu görev kendisine verilir. Mimar
Gae Aulenti cam bir çatı ve süslü tavanları koruyarak garı bir bazilikaya dönüştürmüştür
(www.lebriz.com).
Aulenti, ana koridorun her iki yanındaki taraçalar üzerinde yükselen galerileri
düşünmüş ve bu alanları doğal ışık alacak şekilde düzenlemiştir. Böylece eserler asla yapay
ışığı direk almayacaklardır. Bunun için hem yerde hem de duvarlarda aydınlığı yakalamak
amacıyla bej renkli taş kullanmıştır.
6
Görsel 2: Orsay’ın tavan görüntüsüFotoğraf: F. Nurcan SERT
Musée d’Orsay’daki resim koleksiyonlarının kaynağı, XVIII. Louis tarafından
1818’de kurulan Musee du Luxembourg’daki koleksiyonlar neredeyse tamamen Salon’da
yapılan satın alımlarla oluşturulmuştur. Bu nedenle, dönemin konuları, türlerin hiyerarşisine
göre tarih boyama, portreler ve klasik manzaralar üzerinde durularak yansıtıyorlardı. 1880’li
yıllara kadar, bu müze sanattaki son deneylere kapalı kalmıştır. Mesela Courbet ve Millet,
yaşamları boyunca orada sergilenmemiştir.
Musee du Luxembourg’daki Avant-garde: Gerçekçiliklikten Empresyonizme giriş
Başlangıçta Fransız müzelerinin kapılarını en yenilikçi sanatçılara açmasını sağlayan özel
cömertlikti. Sanatçının kız kardeşi tarafından bağışlanan Courbet “Ornans’ta bir Gömme”,
1881’de Louvre’a girdi. Daha sonra, Bayan Pommery tarafından bağışlanan Millet’in
“Bahar”ı geldi. Alfred Chauhard’ın zengin koleksiyonu, güçlü bir topluluk getirdi Millet’in
ünlü “Angelus’u da dahil olmak üzere Barbizon Okulu’nun resimlerinin ancak, 19. Yüzyılın
ikinci yarısında da sanat eleştirmenleri ve sanat dünyasındaki artan etkileri ile karakterize
edildi. Geleneksel Salon ve özel patronaj sistemi sanat pazarının genişlemesine çok az adapte
olmuştu. 1890’da Monet önderliğinde bir grup abone Luksemburg Müzesi’nin kapılarını
Manat’in Olimpiya’sına açmayı başardı ancak sanatçı 1883’te öldü. Ancak, zihniyetteki
değişim pürüzsüz bir süreç değildi; Caillebotte mirası. Caillebotte, İzlenimcilerin arkadaşı ve
patronuydu ve 1894’de öldüğü zaman koleksiyonunu devlete miras bıraktı. Degas, Manet,
Cezanne, Monet, Renoir, Sisley, Pissarro ve hatta Millet’in altmıştan fazla resim üzerine
yazdı. Caillebotte, mirasındaki tüm eserlerin sergilenmesini ve depolarda kalmasını 7
istemiyordu. Tartışmalar, Şubat 1896’da imzalanan ve ulusal müzelerin sadece kırk eser
bulundurmasına rağmen resmen bunları sergilemeyi taahhüt etmeden önce yaklaşık iki yıl
sürdü. Bütün bu zorluklara rağmen miras izlenimcileri eserleri müzeye taşıyorlardı. Aynı
zamanda devlet, daha modern sanatçıların eserlerini almaya başladı. Örnekler arasında;
1887’de Puvis de Chavannes’in “Zavallı Balıkçılar”, Fantin-Latour’un “Les Batiqnolles ‘teki
bir Stüdyosu” ve 1892’de Renoir tarafından “Piano’da Kızlar”ın yanı sıra Carriere’in 1896’da
“Sanatcının Ailesi” de yer alıyor.
Takip eden yıllarda, Empresyonist koleksiyon, sanatçı mirasçıları veya belli başlı
koleksiyonerlerden gelen hediyelerle büyütülmüştür. 1883-1927 yılları arasında Manet’in
‘Çimen Üzerinde Öğle Yemeği’ gibi ulusal koleksiyon resimlerini getirenler oldu. 1911’de,
İshak de Camondo, dört Monet Katedrali de dahil olmak üzere bir dizi eser bıraktı.
Bu gelişmeden fayda sağlayan birtek bölüm Fransız resmi değildi. 19. Yüzyılın
sonlarında, Musee du Luxembourg, özellikle Winslow Homer ve Whistler’s ‘Anne’
tarafından verilen ‘Summer Night’ ile birlikte yabancı okullara açıldı. Yabancı bölüm,
sonunda 1922’de Jeu de Paume’de ayrı bir müzenin yaratılmasını haklı kılacak kadar büyüdü.
1929’da, Empresyonist bölümün tamamı Louvre’a transver edildi.
Musée d’Orsay’nın Edinim Politikası
Bir satın alma politikası 1978 yılında yürürlüğe girdi. Musee du Luxsembourg’un
kapanışının ardından Fransa’da dağılmış olan resimlere bazen diğer eserler karşılığında
çağrıldı ve bunlara uzun yıllar boyunca bakan müzelerin dezavantajlı olmaması sağlandı.
Böylece, 1848-1850 ‘den Realist resim koleksiyonları, geç Romantizm, İkinci İmparatorluğun
Eklektikliği ve Üçünçü Cumhuriyetin resmi sanatı büyük ölçüde geliştirildi.
İkinci endişe, koleksiyonları tamlamak, dengelemek ve konsolide etmek ve sanat
tarihindeki bu zengin dönemin en kapsamlı ve en kapsamlı görüşlerini vermekti. Örneğin,
1985 yılında Serusier’in ‘Talisman’ı satın alındı, Bonnard ve Redon’un bir dizi prestijli eseri
hediye ederek tamamladı. Neo-Empressionists’in ve Pont-Aven’in müzenin
koleksiyonlarındaki resim sersi, sanatçıların torunlarının ve koleksiyoncuların cömertliğine
tanıklık ediyor.
Ayrıca baştan itibaren Musee d’Orsay, miras vergilerini telafi etmek için sanat eserlerinin
müzeye bağışlanabileceği, Kabul Yerği (adaylık) sisteminden yararlandı. Yıllar geçtikçe, bazı
büyük sanatçıların tabloları bu yolla koleksiyonlara girdi. Yüzden fazla eser resim ve pastel,
Müzenin koleksiyonlarına istenilen Kabul Sistemi ile ulaştı.
8
Bu arada satın alımlar da yapıldı; Klimt (1980), Giangany (1986), Mondrian (1987),
Giacometti (1997), Amiet (1999) gibi…
2011 başında, Nabi sanatçılarının 141 eserinden oluşan, intifa hakkı kapsamında bir
başka tarihi hediye üzerinde anlaşmaya varıldı. Bu çok cömert jest, Musee d’Orsay’nın
Vuillard ve Bonnard gibi sanatçıların çalışmaları için önde gelen kurum olma konumunu daha
da ileri sürdü (Cogeval2013:s.216).
Gerçekçilik akımının en büyük ustası Honore Daumier’in yaptığı parlemento üyelerini
hicvettiği yirmialtı adet renkli büst de bu bölümdedir.
1865’de Edouard Manet’nin skandallara sebep olan “Olimpia”sı burda sergilenir.
(alttaki resim)
Görsel 3: Manet’in “Olimpia” tablosu.Fotoğraf: F. Nurcan SERT
Ile Olympia, Manet güçlü uzlaşmaz tekniğini kullanarak, dişi çıplak geleneksel bir temayı
tekrarlıyordu.Hem konunun hem de tasvirinin, 1865 Salonunda,bu resmin neden skandala
sebep olduğu açıktır. Manet’in Titian’ın Urbino Venüs’ü, Goya’nın Maja desnuda’sını ve
diğerleri arasında işlediği siyah köle teması gibi sayısız resmi ve ikonografikleri soğuk ve
yalın gerçekleri tasvir ediyordu.Venüs, fahişe haline gelmişti ve izleyiciyi
zorluyordu.Akademik geleneğin temelini oluşturmuş olan sınırlandırılmış çıplaklığın
sınırlarını aşmıştı, bu tepki yarattı.Eleştirmenler, modernliği, “sarı-büzük odalığa” saldırarak
sonlandırdılar.Eser:1863 yılıda yapıldı, Tual üzerine yağlı boya, H.130;190cm’dir.9
Görsel 4.Daumier’in “Parlamenter”Fotoğraf: F. Nurcan SERT
Müzede merkez koridor ise Neo-klasik 19.yüzyıl heykel sanatına ayrılmıştır. Bu
bölümdeki en ilginç eser Jean Baptiste Carpeaux’un opera binasının ön cephesi için yaptığı
“Dans” adlı yapıt. Bir zamanlar bu eser halkın ahlaki değerlerine saldırı olarak yorumlanmıştı.
10
Görsel 5:Carpeaux’un “Dans”Fotoğraf: F. Nurcan SERT
Jean-Baptiste Carpeaux(1827-1873)
Dans(1865-1869)
Taş H.420; W. 298; D. 145cm (Musée d’Orsay)/ Thierry Ollivier
1863’de yeni ParisOperasının mimarı Charles Garnier, binanın cephesini dekore etmek için
Roma Prix’sini kazanan dört sanatçı tarafından dört heykel grubu kurdu. Carpeaux dans
konusunu işlemeliydi. Üç yıllık dönem boyunca, kadınların dans ruhunu, çeşitli eskiz ve
modellerle üretti. Heykeltraşın ana kaykısı dairesel ve dikey hareketleri gerçekleştirmek ve
birleştirmekti.Dansın sıçrayan ruhu kompozisyona hakim olmalıydı. Halk, çıplak kadın
11
gerçeği ile karşılaşınca şaşkınlık içinde kalıp, heykele mürekkep attılar.Silinmesi istendi,1870
savaşı, ardından da Carpeaux’un ölümü tartışmalara son verdi.
Ana koridorda Eugene Guillaume’un “Gracchi”anıtı, Edgar Degas’ın muhteşem “On
Dördünde Dansçı” heykeli ve Rodin heykel grubu yeralır ayrıca sevgilisi Camille Claudel’in
Ölümünün yorumlandığı “Olgunluk” isimli heykel vardır.
Görsel 6. Rodin DüşünceFotoğraf: F. Nurcan SERT
Aguste Rodin(1840-1917) Circa 1895; mermer kafatası; kaba kesilmiş taban
H. 74.2; W. 43.5; D. 46,1cm
Rodin’in öğrencisi ve sevgilisi Camille Claudel sık sık onun için poz verdi ve heykeltraş
birkaç portre yaptı.Léonce Benédite, sık sık olduğu gibi, heykel üzerinde çalışırken Rodin’in
daha fazla almamaya ve bloğun başın altına çekilmesine karar verdiğini söylemektedir.Yüz
gözler üzerinde sabit ve öne doğru eğilir.Hayal alemine dalmış gibi durur.
12
Görsel 8: Edgar Degas Görsel 9:EdgarDegas(Dansçı1)
Fotoğraf: F. Nurcan SERT
H 98; W.35.2; D. 24.5cm 1921-1931 yılları arasında 1865-1881yılları arasında modeli
çeşitli renklerde, tül tutu, kıllarda pembe saten şerit, ahşap tabanla patinalılar.
“On Dörtünde Dans”
Görsel 10: Edgar Degas “Dansçı” Görsel 11: Edgar Degas “Dansçı 2 Görsel 12:Edgar Degas “Dansçı3”
13
Görsel 13: Üst kat sergi salonuFotoğraf: F. Nurcan SERT
Görsel 14: Thomas Couture(1815-1879)Fotoğraf: F. Nurcan SERT
14
Görsel 15: Whistler’s Mother” 1871
15
Görsel 16: Degas’ın diğer sanatçıların çalışmalarıFotoğraf: F. Nurcan SERT
Zemin kat yani merkez koridor aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi sizi muhteşem
heykellerle karşılamaktadır.Eğer bir sıralama yapmadan ve müze planına önceden bakıp
kendinizi yönlendirmeden gezmeye başlarsanız,gerçekten rastgele gezmiş olursunuz.
Çünkü yukarıda da belirtiğim gibi bu kat 19.yüzyıl dönemini kapsıyor,müzenin orta
katındaki galerilerde ise III.İmparatorluk dönemine ait süslemeler,dekoratif objeler,Rodin ve
Dante’nin önemli yapıtları, mesela “Cehennem Kapıları” ve eser dizimi var.
Güney galerilerinin odalarında Nabi’lerin yapıtları,giriş nefinden ayrı sergilenmek
istenen Camille Claudel ve Auguste Rodin,Aristide Maillol,Medardo Rosso gibi heykeltıraşlar
ara katta ağırlanıyorlar.
Müzede kalıcı sergiler kadar geçici sergiler de ilgi çekici olabiliyor.Ana hol çoğunlukla
heykellerin sergilendiği bir galeri şeklinde düşünülmüş.En uca kadar gidip en arkadaki Opéra
Garnier’nin iç ve dış maketlerini de mutlaka görmek gerekiyor çünkü harika…Burada ayrıca
cam zemin üzerinde yürüyerek Placa de I’Opéra maketini yukarıdan da seyretme zevkini
tatmanız gerekiyor.Daha sonra sağınızdaki merdivenlerden yukarı çıkararak önce Osman
Hamdi Bey’in “Şehzade Türbesi’nde Derviş” eserini ve en üst kata yani Empresyonistler
Galerisi’ne geçerek, Renoir’ın “Bal du Moulin de la Galette” tablosunu doyasıya
seyredebilirsiniz.Tabiyatıyla diğer ressamlar da…Monet,Cézanne,Gauguin ve Van Gogh nefis
bir sunum ile sergileniyorlar.
Tonalizm akımının öncüsü Whistler’ın,boyutları 144,3cmx162,4cm olan çok
meşhur“Whistler’s Mother” (1871)tablosuda Orsay’da görülmesi gerekenler
arasındadır.Whistler eserlerine müzik jargonundan isimler vermiştir.Sebebi ise besteler gibi
onun eserlerinin de hep bir hikayesi vardır yada böyle olduğuna inanmasıdır.Whistler,inatcı
ve kavgacı bir insandı, her kavgada mahkemeye başvurmasıyla ünlüydü. Bir obje üzerinde
çalışmayı seviyordu. “Sanat için sanat” fikrini benimsiyor ve savunuyordu.
Barbizon ekolün’den eserler de görüyoruz, 19.yüzyıl Fransız bir ressam grubu
tarafından uygulanan manzara resmi tarzını tanımlamak için ekol ismini Fontainebleau
16
yakınlarında Barbizon köyünden almış. Tanınmış eserler; Akşam Duası, Başak Toplayanlar,
Ekici, Potato Planters, Shepherdess and Her Flock ve Moonlight gibi…
Görsel 17: Julies Cavelier 1814
Cornelia, Gracchi’nin annesi
1861 Mermer H. 171; W 121; D. 127cm
Bu sert simertrik dairesel grup, Antik Dönem kahramanlarını hazırlar: Caius ve Tiberus
Gracchus ve Cornelia, anneleri. Piremidal yapı ve tutumları izleyicinin karakterlerin
psikolojisini okumasına izin verir: küçük oğlu enerjiyle doludur; büyük olan daha düşünceli
ve diploma ile gösteriliyor; anne ise onlar benim mücevherlerim der gibidir..Cornelia’nın
bakışı mesafeli ve boştur.Kompozisyon ahenkli ve neo-klasik bir eserin karakteristik öğelerini
barındırmaktadır.
Ünlü Heykeltıraşlar;
• François Rude
17
• Jules Cavelier
• Jean-Baptiste Carpeaux
• Aguste Rodin
• Paul Gauguin
• Camille Claudel
• Honoré Daumier
Görsel 18: Alexandre Schoenewerk(1820-1885) 1871 Genç Tarantina
Mermer 74x171cm Bu eser Fransız Devriminin mağdur olduğu olaylarla ilişkili
Olarak, bir Fransız şair olan André Chénier’nin şiirinden esinlenilmiştir.
18
Görsel 19: Jean Escoula (1851-1911) Keder
Circa 1890 patina alçı H42; W 37; D. 34cm
Jean Escoula, 19. Yüzyılın en büyük heykeltraşlarından Jean-Baptiste Carpeaux ve Auguste
Rodin ‘in ikisine aynı anda kendi kariyeri boyunca asistan olarak çalıştı.
Kafa başlı Hüzün onun, Yunan mitilojisinde esinlenerek 1890 yılında yapyığı eseridir. O
tarihde Procris Cephalus evliydi. Kıskançlığı onu avlarken kocasını gözetlemek için ormanda
saklanmasına yol açtı.Cephalus, bunun vahşi bir hayvan olduğunu düşündü ve sevgilisini cirit
ile öldürdü.
Her öğrenci sonra daha sonra çalışmalarında “tutkularıifade etmeyi” öğrendi.
1898’de Keder dökümhanede Siot-Decauville tarafından bronz olarak üretildi.Musée
d’Orsay’daki model bir baskının parçası değildir.Kalıbın palet bıçağının izleri ortaya çıktıkça
bu sıva kalıp haline getirildi.Daha sonra taze sıva ile yeniden işlendi.
19
Görsel 20: Jean Baptiste Carpeaux “Kilden yapılan ön çalışması” 1827
Sonuç
Müzenin geçmişi çok eskilere gitmiyor ama koleksiyon açısından değerlendirildiği zaman
sergilenen eserler müze olgusuna büyük katkıda bulunmuştur. Orsay Müzesi, istatistiksel
olarak dünyada en çok ziyaret edilen müzelerin başında gelmektedir. Binanın kendisi bir
sanat yapıtı olma özelliği taşımaktadır. Bu yönüyle de dünyada atıl kalmış değerlendirilmeyi
bekleyen birçok yapıya da göz kırpmaktadır. Orsay müzesi binasının sergi ve müze olarak
yapılandırılmasında, siyasetçilerin de olumlu yönde büyük katkıları olmuştur.
20
Kaynak
_ ICOM(2010), Key concepts Museology.(Ed:A.Desvallées and F.Mairesse)Published by
ArmandColin.http//icom.museum/filadmin/user-upload/pdf/Key-Concepts-of-Museology/
Museologie-Anglais-BD.pdf(Erişim tarhi: 01. 06.2012)
_ Huyssen,A.(2006). Bellek yitiminden kaçış: Kitle iletişim aracı olarak müze.Müze ve
Eleştirel Düşünce.Tarih Sahneleri-Sanat Müzeleri II (Ed:A.Artun)(Çev: R. Akman).
İstanbul:İletişim Yayınları, ss.259-290
_ Musée d’Orsay,2007 “History of the Museum”. Erişim:11 Haziran
2013,http://www.musee-orsay.fr/en/collection/history-of-the-museum/home.htm/
_ Musée d’Orsay, 2006,(http://www.musee-orsay.fr/en/home.html)
_ Kupfer Schneider, Andrea,(1998), Creating the Musée d’ Orsay, The Pennsylvania state
University Press, ABD.
_ Gartner,Peter J.,(2007), Musée d’ Orsay, Ullman and Könemann, Almanya.
_ http://lebriz.com/pag
_ Kupfer Schneider,1998;16
_ Yılmaz,Ayşe Nahide 2014:503
_Kupfer Schneider,1998;15
_Kupfer Schneider,1998;s.10
_Gartner,2007:13
21