yapılarda isı-su yalıtımları

469

Upload: yusuf-yildiz

Post on 23-Jan-2017

1.481 views

Category:

Education


19 download

TRANSCRIPT

Page 1: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları
Page 2: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

1

1. DIŞ DUVARLAR

Dış duvarlar taşıyıcı veya sadece kendini taşıyıcı şekilde veya taşıyıcı olmayan şe-kilde ağır, orta ağırlıkta veya hafif, tek veya çok tabakalı olarak yapılabilirler. Bir çok konstrüktif olanak mevcuttur.

1.1. ÇEŞĐTLER

Dış duvarlarda yapı kütlesini azaltmak için gösterilen gayretler, modern gelişimin sim-gesi olmuştur. Bu sayede malzemede, ula-şım ve montaj masraflarından tasarruf sağlanır. Öte yandan taşıyıcı konstrüksiyon, temellerin içine kadar hafifler. Tablo 1, geleneksel yapı tarzına kıyasla kütledeki azalmanın ne kadar farkedilir olduğunu göstermektedir.

Tablo, kütlenin (veya montaj yükünün) azalmasıyla, homojen duvarlarda belli sınır-lar dahilinde olmak üzere ısı yalıtım değe-rinin arttığını da göstermektedir.

Çok tabakalı konstrüksiyonlarda yalıtım tabakasının kalınlığını değiştirmek ve bu

sayede ısı geçirim direncini istendiği gibi ayarlamak kolaydır.

1.1.1. Ağır ve hafif dış duvarlar

Ağır, hafif ve orta ağır dış duvarlar arasında ayırım yapıldığı halde yüzey kütlesi için belirli sınır değerleri mevcut değildir.

Bunlar zaten gereksizdir de. Kriter olarak 100 (veya 120 hatta 150 kp/m2) ve 300 kp/m2 lik montaj yükleri şu şekilde değerlendirilebilir:

Ağır cepheler 300 kp/m2 üzerinde Orta ağırlıkta 100/300 kp/m2 cepheler Hafif cepheler 100 kp/m2 altında

Bazı yazarlar montaj yükü 60 kp/m2 den fazla olan cephe elemanlarını da orta ağırlıklı eleman saymaktadırlar.

Page 3: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

2

Tablo 1 Dış duvarlarda kütle azaltımının yönelişi

No. Duvar cinsi

Yoğunluk (kg/m3)

Kalınlık (mm)

Kütle (kg/m2)

Rmev

(hm2oC/ kcal)

(m2K/W)

1 Dolu tuğla duvar 1800 365 720 0,55 0,47 2 Delikli tuğla-beton 3 Hafif katkı malzemeli beton

1250..1500 290..320 420 0,60 0,52

4 Maden ocağı bimsi-köpük beton

1200 240 290 0,60 0,52

5 Gözenekli gazbeton 800 200 160 0,80 0,68 6 Çok tabakalı konstrüksiyonlar Ağır Orta ağır Hafif

– – –

450 250

< 100

0,60 > 1,00 > 1,25

0,52 > 0,83 > 1,05

Dış duvarların montaj yükü kriterine göre sınıflandırılmalarının yapı fiziksel açıdan fazla bir önemi yoktur.

Bunun aksine duvarın statik işlevi ve tabaka sıralaması önemlidir (bak. 1.14.1.1.).

1.1.2. Taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan dış duvarlar

Tavan yüklerinin dağılımında ve paylaşıl-masında payı olduğundan dış duvarla-rın geleneksel yapı tarzında taşıyıcı bir işle-

1 Taşıyıcı dış duvarlar a) Tuğla duvar, b) Soğuk cepheli monolitik beton duvar c) Önünde dış hava korunum levlası olan monolitik duvar, d) Üç tabakalı duvar elemanı.

Değişken

Page 4: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

3

2 Ayakta duran cephe sistemi a) Hafif katkı malzemeli beton duvar elemanı, b) Gözenekli beton bloklar, c) Đki tabakalı duvar elemanı, d) Üç tabakalı duvar elemanı

vi vardır ve dış duvarlar bina konstrüksi-yonuna sıkı sıkıya bağlıdır.

Modern bölmeli veya düşey duvar yapı tarzlarında yan dış duvarlar, tavan yük-lerinden kurtulmuştur fakat mahya duvarları yük altındadır.

Taşıyıcı duvarın tipik bir uygulamacısı olarak C. Krause Şekil 1 a-d’deki örnekleri getirmektedir.

Kendini taşıyan dış duvarın “ayakta duran cephe”nin prensibi, geleneksel değildir. Elemanları üstüste dururlar ve her kat için genellikle donatılı hatıllarla sağlamlaştırılır ve tavan düzlemlerinde yapı konstrüksiyo-nuna bağlanırlar. Bu yapı fiziksel açıdan önemli bir noktadır. Sözü edilen bağlantı bir mafsal karakteri taşımaktadır, gergin ve rijit değildir.

Ayakta duran cepheler, yüksekliği ve genişliği boyunca bir esnek derzden diğerine kendi hareketlerini yapar. Bu nedenle binaya olan bağlantı yerlerinde, tavanlarda ve düşey duvar levhalarında kopmalar görülür.

Ayakta duran cepheler kendi içlerinde de hacim ve yüzey açısından sakin durmazlar. Sıcaklığa bağımlı hareketlerde bulunur ve bu hareketler ilgili alanın dış sınırlarına doğru artar ve pencere köşelerinden eleman içerisine ilerleyen tipik diagonal çatlamalar meydana gelir.

Bu nedenle bu tür cepheler 10 kata kadar inşa edilirler. Esnek derzlerin resmi nizam veya önerilerde söylenenden daha sık kullanılması yararlı olacaktır.

Kendini taşıyıcı dış duvarlara örnek olarak 2 a-d deki şekiller verilmiştir. Şekil 2 d ayakta duran cephenin sözü edilen deza-vantajlarının geçerli olmadığı ve aynı za-manda tavan taşıyıcı bir dış duvar olarakta uygulanabilecek üç tabakalı bir duvar elemanını göstermektedir.

Karkas yapıdan taşıyıcı olmayan dış duvar prensibi gelişmiştir. Taşıyıcı olmayan dış duvarın elemanları ya altlarında bulunan elemana yüklenemeyecek şekilde tavan veya donatılı hatıllar üzerine oturtularak konstrüksiyona bağlanır, ya da konstrüksi-yon üzerine veya önüne asılır. Bu prensipte

Page 5: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

4

kendiliğinden yapı kütlesini azaltma uğraşı belirmiştir. Ağır sayılabilecek hafif katkı malzemeli beton yerine gözenekli beton elemanlar kullanılır. Üç tabakalı duvar elemanları da döşemeler üzerine oturtulabi-lir (bak. Şekil 3 a-d).

C.Krause, bu tür cephelerde, her eleman kendini taşıdığı için tüm oda duvarını kaplayan boyutlarda dahi sıcaklığa bağlı hareketlerin binanın bütün dış yüzeyini etkilemediğini söylemektedir. Genişleme her bir elemanın kendi içinde kalır, çatlamalar görülmez.

Elemanın kendi üzerindeki çatlaklar söz konusuysa bu doğrudur. Bu tür elemanlar arasındaki derzler kuvvet taşımazlar. Bunlar bilinen yöntemlerle plastik veya elastik olarak yalıtılabilir fakat üzerleri kırılgan-gevrek malzemeyle sıvanamaz.

1.1.3. Tek ve çok tabakalı dış duvarlar

Yapıfiziksel açıdan tek tabakalı (homojen) ve çok tabakalı dış duvarlar ayırımı yapılabilir. Fakat pratikte bunun fazla bir anlamı yoktur.

Bölüm 1.9. daki iç ve dış yüzleri sıvayla örtülen hafif beton elemanlar tek tabakalı sayılırlar.

Bu tür bir elemanın önüne çimento harç üzerinde dış hava korunum tabakası olarak seramik levhalar, bunlarla arasına da teknik nedenlerden ötürü bir de 40 mm kalın-lığında ince beton tabaka B 225 yerleş-tirilirse (Şekil 4), uygulamacı ve statikçiye göre homojen bir eleman sağlanmış olur, fakat bu yapı fizikçi için çok farklı malzeme tabakalarının bir araya getirildiği bir karışımdır. Yapıfiziksel açıdan bu eleman homojen değildir, ısı ve difüzyon tekniği açısından kesinlikle çok tabakalıdır.

3 Taşıyıcı olmayan dış duvarlar a) Donatılı hatıl üzerinde duran, kat yüksekliğinde gözenekli beton bloklar b) Tavan üzerine yerleştirilmi ş pencere altı (parapet) duvar elemanı c) Tavana asılı duran iki tabakalı duvar elemanı d) Perde (önden askılı) cephe

Page 6: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

5

4 Hafif beton, ağır beton ve seramikten “homojen” duvar elemanı, yapıfiziksel açıdan duvar heterogen. Yapıtekniksel açıdan da kesinlikle çok tabakalıdır.

1 Đç sıva, 2 Hafif beton gövde, 3 Dış beton B 225, 4 Çimento harç üzerinde seramik kaplama.

Isı yalıtım tabakası olan her duvar ke-sinlikle çok tabakalıdır. Bu sayede karakte-ristiği farklılaşır.

Homojen duvar, aynı anda statik ve ısı tekniği fonksiyonları göstermek zorunda olduğu halde -sık sık başarısız olmasının ana nedeni budur- çok tabakalı duvarlarda bu fonksiyonlar, kendileri için özel olarak hazırlanmış tabakalara dağılırlar.

Çok tabakalı duvarlar yaklaşık olarak şu üç ana tip altında toplanırlar:

a) Isı yalıtım tabakası dış tarafta olan iki tabakalı duvar (Örnek için bak. Şekil 1 b, c, d)

b) Isı yalıtım tabakası iç tarafta bulunan iki tabakalı duvar (Örnek için bak. Şekil 2 c ve 3 d)

c) Üç tabakalı duvar elemanı (Örnek için bak. Şekil 2 d ve 3 b)

Isı yalıtım tabakası dış tarafta bulunan iki tabakalı duvar ile, üç tabakalı duvar, yapıfiziksel açıdan akraba sayılırlar. Üç tabakalı duvar, iki tabakalının özel bir dış

hava korunum levhasıyla tamamlanmış halidir.

Isı yalıtım tabakası iç tarafta bulunan dış duvarın ısı ve difüzyon tekniği bakımından farklılıklar gösterdiği unutulmamalıdır.

1.1.4. Đmalat teknolojisi açısından çeşitler

Ana yapı malzemelerinden inşaat yerinde büyük el emekleriyle imâl edilen geleneksel dış duvarlar, yüzyıllarca öncesinin yöntem-leriyle meydana getirilmektedirler.

Ancak son zamanlarda, çoğunlukla dış ülkelerde bunun yerini fabrikasyon olarak hazırlanan küçüklü büyüklü, hafif, ağır, mümkün olduğunca komple hazırlanıp in-şaat yerine taşınan ve orada monte edilen montaj duvarları (prefabrike) doldurmuştur.

Büyük blok yapı tarzı, endüstriyel yapı tarzının en alt basamağını oluşturur. Burada önce elle monte edilen elemanlar sonra kaldıraç ve vinçlerle yerleştirilen, homojen bir yapıları olan ve genellikle geleneksel bir dış sıvayla örtülen elemanlar kullanılır.

Büyük levha yapı tarzında da tek veya tabakalı, oda duvarı büyüklüğünde levhala-ra kadar her boyutta dış duvar levhaları kullanılmaktadır (→ 1.9. ve 1.10.).

En sonunda dış duvar üzerine profil metal levhalar halinde monte edilen hafif bir kaplama yapılır.

Bu sayede dış duvarlardaki imkanlar geniş-lemiş, aynı oranda proje ve uygulamadaki hata ihtimali de artmıştır. Bir çok ülkede pratikte görülen yapı fiziksel zararlar da yine aynı şekilde karmaşıklaşmıştır.

Page 7: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

6

1.2. FĐZĐKSEL ETK ĐLER

Binalarımızın bütün dış duvarlarının aynı yapıda olması (dış görünüş genellikle dik-dörtgen) bize olağan görülebilir çünkü şim-diye kadar bu böyle yapılmıştır. Đş tekno-lojisi bakımından bu metodun avantajları vardır fakat yapıfiziksel açıdan tümüyle elverişli değildir. Bu sayede duvarlar gerçek klimatik yüklemelere uyum gösterememek-te ve zamanla hasarlar görülmektedir.

1.2.1. Meteorolojik etkenler

Dış duvarların toprak altındaki bölümleri toprak altı nemi, toprak üzerindeki bölüm-leri de meteorolojik etkenler altındadır.

Meteorolojik etkenler şunlardır:

• Güneş (Güneş ışıması, güneş ısısı, ultra-viyole ışıma)

• Yağışlar (Yağmur, kar, kırağı, cephe su-yu aşağı süzülen nem)

• Rüzgar (Rüzgâr + Yağmur = Sağnak yağmur, rüzgâr soğutması)

• Isı (Sıcaklık değişimleri, bunaltıcı sı-caklar, don)

Binaların cephe elemanları genellikle hiç dikkate alınmadığı halde, yönlere göre konumları uyarınca bu etkenlerde farklı şekilde etkilenirler.

Yönlere göre konum uyarınca bulunulan bölgenin sadece sıcaklık etkileri değil, rüz-gâr, yağmur (sağnak), soğuk ve kar etkileri de farklıdır.

Bu nedenle sık sık sağnak etkisinde kalan cephelerin, hiç bir zaman rüzgârla kamçıla-nan yağmur görmeyen cephelerle aynı şekilde donatılması doğru değildir.

Yaz mevsimindeki güneş ışıması, duvar elemanlarının şekil değiştirme eğilimi için kış soğuğundan daha önemlidir. Özellikle hafif yapılarda güneş etkisi altında binaların

güney ve güney batıya bakan yüzlerinde aşırı sıcaklıklar görülür. Tek taraflı ısınma ve soğuma olaylarının yol açtığı form değişiklikleri ve boy değişiklikleri uygula-ma türüne göre farklılıklar gösterir ve bu değişiklikleri dengelemek görevini üstlenen montaj derzlerine önemli ölçüde yükleme yapabilir.

1.2.2. Oda Kliması

Đç taraftan da, dış duvar üzerine çeşitli, kısmen önemli etkiler gelir.

Bunlar;

• Isı (Işıma ve konveksiyon ısısı, peryo-dik ısınma ve soğuma olayları),

• Havadaki nem (Su buharı difüzyonu, özellikle tam klimatize edilmiş nemli sıcak odalarda tehlike arzeder, konutlar-da yemek pişirme ve çamaşır bulaşık yıkama sırasında çıkan buharlar),

• Püskürtme, temizlik ve kullanım suyu halinde nem,

• Duvar yüzeylerinde ve içinde rutubet ve kondanse oluşumudur.

Genel olarak ısı ve nem etkileri bir dış duvara iç taraftan yükleme yapan etkenlerin başında gelir. Fakat hiç şüphe götürmez ki dıştan gelen etkiler daha tehlikelidirler. Yağış ve kum taşıyan rüzgâr, ani sıcaklık düşüş ve artışları, aşırı azami ve asgari sı-caklıklar ve sürekli etkiyen nem, malzeme-nin fiziksel ve kimyasal olaylarla zarar görmesi için çalışırlar.

1.3. GENEL KURALLAR

Belirtilen fiziksel etkilere uzun süre daya-nabilen, bakım ve onarım masrafları düşük olan ve yapıfiziksel açıdan tamamen etkin olup bu etkinliği koruyan dış duvarlar ekonomik sayılabilirler. Buna göre ısı ve

Page 8: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

7

nem rejimleri ve engellenmesi imkânsız olan form değişikliklerini hesaba katan çeşitli kurallar oluşturulmuştur.

1.3.1. Isı ve nemden korunma

Dış duvarlar öncelikle toprak altında kalan bölümlerinde toprak altı nemine, aşağı süzülen yağış suyuna ve gerekliyse toprak altı kaynaklarının suyuna karşı korunmalı-dır (→ 1.4.).

Binanın kullanım alanına uygulanmış yeterli bir ısı korunumu ve iyi bir tabaka sıralaması veya difüzyon tekniği önlemleri ile içten gelen nem ve ısı etkileri dikkate alınmalıdır. Eğer dış duvarların iç yüzeyle-rinde rutubet oluşmasına izin verilmeyecek-se sözkonusu yapı elemanlarının iç üst yüzeylerinin de su emmemesi sağlanmalı-dır.

Bütün dış duvarların ana klimaya, çevre klimasına ve duvarın yönlere göre konumu-na uygun bir dış hava korunumu olmalıdır. Eğer sağnak yağmur söz konusu ise pen-cerelerde dahil olmak üzere tehdit altındaki bütün cepheler su geçirmez olarak donatıl-malıdır (→ 1.6. ve 2.2.3.).

Etkili bir dış hava korunumu binanın kon-foru için şarttır. Dış duvarın yönlere göre konumu da çok önemlidir.

Soğuk kış rüzgârı yiyen taraflar (kuzey duvarları) ısıya karşı iyi yalıtılmalıdırlar. Bol güneş ışıması altındaki cepheler müm-kün olduğunca ışın yansıtıcı olarak donatıl-malıdır (özellikle hafif yapı tarzlarında). Dış yüzeyleri açık renk olmalıdır. (beyaz, sarı, gümüş rengi, açık kırmızı vs.) Bunlar-da ısı depolama özelliği, ısı yalıtımından daha önemlidir.

Sağnak yağış altındaki cephelerin dış hava korunumu iyi olmalıdır.

Kuzeye bakan duvarların güneş ışınlarını emmeleri için güney ve güneybatı duvarla-

rının aksine, koyu renk boyanmaları tavsiye olunur.

Bu genel kurallara estetik, ekonomik veya imalat tekniği bakış açılarından kaynakla-nan kurallar eklenebilir. Bunlar burada incelenmeyecektir.

Şekil 5, ışık dalga uzunluğuna bağımlı olarak beyaz, kırmızı, ve siyah renklerin yansıtma etkilerini göstermektedir.

5 Beyaz boya, sadece dar sınırlı bir dalga alanının ışınlarını yansıtır. Açık kırmızı boyanın yansıtma etkisi 2 m den büyük dalga uzun-luklarında daha güçlüdür.

1.3.2. Genleşme derzleri

Dış duvarların sıcaklık ve neme bağlı şekil değişikliklerinin mutlaka dikkate alınması gerekir. Sıkıştırma gerilimleri ya konstrük-siyona iletilmelidir ya da -bu genellikle daha ekonomik olan metottur- şekil deği-şikliklerine bir direnç olmaması sağlanarak gerilim doğmaması sağlanmalıdır.

Bu türden hiçbir hata yapmamak için, dış ülke standartlarında yapı elemanlarının ve bu sayede dış duvarların da belli aralıklarla genleşme terzleri tarafından ayırılması şart koşulmuştur. Genleşme derzlerinin aralıkla-rı için azami değerler verilmiştir. Bu tür derzlerin uygulanmasıyla her zaman sıkış-ma gerilimlerinin tamamen engellendiği ve şekil değişikliklerinin yol açtığı hasarlardan korunulduğu sanılmamalıdır.

Page 9: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

8

Bu nedenle konstrüksiyon sırasında tole-ransları her zamankinden çok hesaba kat-malı ve büzülme değerleri yardımıyla (Bu değerler her malzeme için malumdur) her tabakanın uzunluk değişimlerini detaylarına kadar incelemek ve hesaba katmak şarttır. Öncelikle ilgili malzeme tabakalarının nasıl bir doğrusal uzunluk değişimine uğrayacak-ları saptanmalıdır. Bu konuda Tablo 2 nin genleşme katsayıları ve büzülme kabarma değerleri kullanılacaktır. Bu sayede alan uzunluğu L (m) ye göre malzemenin ha-reket etmesi için yeterli hacim bulunup bulunmadığı kontrol edilebilir (Malzeme için boy uzaması kadar engellenen bir boy kısalması da tehlikeli olabilir).

Örneğin hesaplanan genleşme engellenirse her cm2 kesit alanına

[ ]2kp/cmL

E.∆lσ = lik bir basınç düşer.

Burada

∆l Uzunluk artışı [m] E Malzemenin elastiklik modülü

L Alan uzunluğu [m] Elastiklik modülü örneğin,

Çelik için 2.100.000 kp/cm2

Dökme demir 1.000.000 »

Beton B 225 140.000 » B 400 300.000 »

Klinker örme duvar 50.000 » dir.

Örnek: Bir cephenin beton yapı plakası 50 derece ısınmaktadır (montaj sıcaklığına kıyasla) plaka 1 m uzunluğunda, 2 cm kalınlığında, 50 cm yüksekliğindedir (F = 100 cm2).

Buna göre uzunluk artışı

∆l = ∆ ϑ . αt . L = 50 . 0,012 . 1,0 = 0,6 mm dir. Şekil değişikli ği engellenirse plâka içerisinde;

0,1

000.140.0006,0 =σ = 84 kp/cm2 lik bir

basınç oluşur.

Plâka tüm kesidiyle engel üzerine

P = F . σ = 100 . 84 = 8400 kp = 8,4 Mp luk bir basınç uygulanır.

Ve tersi:

Bir lifli çimento levha duvara kısalma hare-keti yapamayacak şekilde monte edilmişse (hiç te nadir bir hata değildir), hareketi engelleyen cıvataların birbirinden uzaklık-ları 50 cm dir. Levha 20 oC de monte edilmiştir ve kışın –10 oC lik sıcaklığa maruz kalmaktadır. Yani 30 derece soğu-muştur.

Levhanın gerçekleştirmek istediği kısalma

∆l = 30 . 0,012 . 0,5 = 0,18 mm dir.

cıvata delikleri bu ufak oynamaya izin ve-rirlerse gerilim oluşmaz. Đzin vermezlerse (örneğin pas cıvata deliğini doldurursa) lev-ha içinde;

5,0

000.140.00018,0 =σ = 50 kp/cm2 lik

bir gerilim oluşur. Lifli çimento gevrek bir malzemedir. Bu nedenle çekme gerilimi çatlamaya neden olacaktır. Bu da sık sık görülür.

Örneğin ahşap lifli betondan dış duvarlarda (→ 1.9.4.) sıcaklığa değil, neme bağlı boy değişiklikleri, en başta kabarma değerleri olmak üzere, önem kazanır. Bunlarda gen-leşme derzleri daha sık aralıklarla yerleş-tirilir (12 m). Genleşme derzlerinin masif duvar elemanlarında kullanımından örnek-ler için Şekil 6’ya bakınız.

1.4. DIŞ DUVARLARDA YÜZEY NEMĐNDEN KORUNMA

Yüzey nemi deyince zemine adezyon yoluyla tutunan, toprak tanecikleri arasın-

Page 10: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

9

Tablo 2. 0-100 oC arasındaki sıcaklık etkileri ile meydana gelen uzunluk değişmeleri (Genişleme-çekme değerleri) ile sıfır ve doyma derecesinde nem etkileri ile meydana gelen uzunluk değişmeleri (kabarma-büzülme değerleri)

Malzeme Genleşme-çekme değerleri

(mm/m oC)

Kabarma-büzülme değerleri

(mm/m = ‰) • Masif yapı malzemeleri Ağır beton, betonarme B 225 0,010…0,012 0,20 B 300 0,012…0,015 0,14 Çimento harç (1/4) 0.008…0,011 0,20 Kireçli çimento harç 0,009 0,28 Silikatlı beton 0,007…0,008 0,20…0,50 Hafif katkı malzemeli beton 0,008…0,009 0,30…0,50 Gözenekli beton (Gazbeton) 0,011 0,20…1,00 Alçı (Yoğunluğuna göre) 0,018…0,025 0,08…0,50 Klinker 0,006…0,008 0,10 Fayans 0,004…0,006 0,06 Kireçli kum taşı 0,008 Ksilolit 0,017 Tuğla 0,005 0,12 • Doğal taşlar Andezit 0,005 0,10 Bazalt 0,009 0,35 Diabas (Yeşim taşı) 0,007…0,008 0,09 Diorit (Yeşil taş) 0,009 0,12 Gabro, Gabronit 0,009 0,13 Granit 0,008 0,06…0,18 Kireç taşı 0,007 0,10…0,16 Porphyrit (Kırmızı sumaki) 0,012 0,08 Quarzit (Çakmak taşı) 0,012…0,013 0,08 Quarzporhy 0,012 0,08 Kum taşı 0,012 0,30…0,50 Syenit taşı 0,008 0,15 Travertin (Kafeki taşı) 0,006 0,10…0,12 • Metaller Çelik 0,012…0,015 Pirinç 0,016…0,017 Nikel 0,016…0,017 Kalay 0,022…0,023 Çinko 0,026…0,035 Aluminyum 0,023…0,024 Kurşun 0,029 Bronz 0,018 Krom 0,007 Dövme demir 0,012 Dökme demir 0,010 • Çeşitli malzemeler Asfalt 0,030 Cam 0,008 Kristal cam 0,0005 Blok mantar, şişirilmi ş 0,080 Odun lifi betonu 0,008 3,0…5,0 (!)

Page 11: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

10

Tablo 2. (Devam)

Malzeme Genleşme-çekme değerleri

(mm/m oC)

Kabarma-büzülme değerleri

(mm/m = ‰) • Plastik malzemeler Epoksi reçine 0,010…0,020 Poliester reçine 0,020…0,025 Kalıplama maddesi 0,045…0,050 Poliizobütilen 0,060 PVC, PMMA, PS 0,080 Poliamit 0,100 Poliüretan 0,120 Polietilen 0,220 Liflere …… paralel dikey radyal tangentiyal • Ahşap Gürgen – – 5,8 11,8 Meşe 0,005 0,054 4,0 7,8 Gümüş çamı 0,005 0,034 3,6 7,8 Beyaz çam, köknar – – 4,1 7,7 Çam 0,004 0,058 3,8 7,8

dan sızan, yüzey gerilimi sayesinde her taneciği deri gibi saran (adsorbe edilmiş su) ve kapilarlık sayesinde toprağın gözenekle-rinde kalan suyu anlıyoruz. Kapilar su’da, yüzey nemi için birikmeler sonucu oluşan rutubetin aksine aşağıya doğru bir hareket olmaması karakteristiktir.

1.4.1. Nem bölgesi

Yüzey nemi yapı yüzeylerine temas ederse, bunların kapilarlığı sayesinde yu-karıya doğru ilerler ve yayılır. Böylece bodrum ve zemin katların duvarları fazla miktarda nemlenebilir. Nemin ilerleme yük-sekliği, toprak seviyesinden 2 hatta 3 metreye kadar varabilir. Yukarı sızan nemin miktarı, toprak içinde kalan duvarda yuka-rıya doğru artar, toprak seviyesinde azami değere ulaşır. Orada serbest yüzeyde buhar-laşma başlar ve bundan sonra nem miktarı nemlenen bölgenin sınırında sıfıra ulaşana kadar azalır (Şekil 7).

Bu bölgenin sınırı, yüzeyde pek açık gösterilmemiştir. Üst sınırın yüksekliği dış havaya bağlıdır. Sonbaharda artan rölatif hava nemi, nem bölgesinin üst sınırını daha da yukarıya kaydırır. Đlkbaharda havanın rölatif nemiyle birlikte üst sınırda düşer.

Böyle sürekli nemlenme kuruma olayları etkisindeki duvarda en çok suda eriyen tuzların kristal yapılarının bozulmasıyla meydana gelen hasarlar önemlidir.

Bir duvarın nem bölgesinin, her zaman aynı kalan bir rölatif yüksekliği vardır. Dış duvarın herhangi bir yerinde buharlaşma, yoğun tabakalarla yalıtılırsa nem, bu yüzeye kısıtlı bir şekilde yükselir.

Dış yüzeylerinde buharlaşma imkânı az olan dış duvarların iç yüzeylerinde, nem bölgesi önemli ölçüde yükselebilir.

Page 12: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

11

6 Masif dış duvarlarda genleşme derzleri

1 Metal veya plâstik malzemeden örtü (kapak), 2 Seramik plâkalar, 3 Derz dolgu malzemesi, 4 Cam elyafı örgü, 5 Galganizli demir lama, 6 Ondule yapı kartonu, 7 Esnek şeritler, örneğin PVC’den, 8 Düşey boru tutucu, 9 Yağmur borusu (düşey).

1.4.2. Nem etkileri

Duvarlarda nem etkileri çok yönlüdür. Öncelikle zemin duvarlarının ısı yalıtım verimi düşer, bunun sonucu da yoğuşma suyu oluşabilir.

Duvar kağıtları sürekli nemleneceğinden kabarmalar ve lekeler görülür. Bu tür odalar sıhhi değillerdir, rahatsız edici bir koku taşırlar ve ısınma için daha fazla yakıt gerektirirler. Ekstrem sıcaklıklar daha da belirginleşir (kışın dondurucu soğuk).

Duvar kağıtları duvardan ayrılır, iç sıva çözülür ve dökülür. Dış yüzeyde de bir çok

hasar görülür: Đnce tuğla kabuklarını yerin-den söken tuz kristalleşmesi ve reaksiyonu oluşur. Nemin sürüklediği asitli maddeler, kısa sürede kireçli çimento veya çimento harcını, kumlu veya toz halinde bir madde haline getirir. Bu maddenin tutucu özelliği de kalmamıştır. Đçte ve dışta bütün duvarlar suyla çözülebilir veya çözülemeyen tuz tabakaları ile kaplanabilir.

Nem sadece fiziksel değil kimyasal hasarlar da oluşturur. Bağlayıcı malzemelerin çözü-lüp, ayrılmasından başka, tuzların hacim artışının neden olduğu çatlama ve kabar-malar görülür. Özellikle donma sonucu hasar gören nemlenmiş duvarlar önem taşır. Yüzeyde başlayan yapısal (doku) bozukluk-ları içerilere doğru ilerler. Sonunda yapı elemanlarının değeri ve etkinli azalır, yok olur.

7 Yüzey neminin bir dış duvardaki ilerleme şeması

Page 13: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

12

Bodrum ve giriş katlarının yapı elemanla-rında yüzey nemi sonucu meydana gelen mantarların yol açtığı hasarları hepimiz yakından bildiğimiz için burada daha fazla bilgi verilmeyecektir.

1.4.3. Yalıtım önlemleri

Yapı, yüzey neminden korunursa yukarıda belirtilen hasarlar görülmez. Yüzey (toprak yüzeyi) nemine karşı alınan bütün önlemler, nem yalıtım önlemleri olarak adlandırılır.

Uygulanan yalıtım tabakaları, yapı elemanı-nı nemden korunma görevini üstlenirler ve aynı zamanda nemle birlikte gelen kimyasal maddelerin etkimesini de engellerler. Bun-dan başka düşey yalıtım tabakaları toprakla temas halinde olan yapı elemanlarını rutu-betten korurlar.

Nem yalıtım tabakaları dikkatle hazırlanıp, uygulanmalıdır. Hatalar ilerde hiçte kolay giderilemez ve büyük masraf gerektirirler.

Üç çeşit nem yalıtım tabakası vardır:

• Duvarlardaki yatay yalıtım tabakaları

• Dış duvarlardaki düşey yalıtım tabaka-ları ve

• Zeminlerdeki yalıtım tabakaları

Yapılar sıkıştırılmamış toprak zemin üze-rine yapılmış ve bodrum katının seviyesi en yüksek yer altı suyu seviyesinden yukarı-daysalar veya sıkıştırılmış toprak zemin üzerinde yapılmış olup bodrum seviyeleri yer altı suyunun kapalı kapilar çevresinin üzerindeyseler yalıtıcılar neme karşı yeterli bir koruma sağlarlar. Sıkıştırılmış toprak zemin üzerindeki yapılarda dış duvarlarda yoğuşan suyun iletilebilmesi için mükem-mel bir drenaj bulunması gerekmektedir. Ancak sürekli etkili bir drenaj, yalıtım tabakalarının görev yapmalarını garanti altına alabilir.

1.4.3.1. Duvardaki yatay yalıtım tabakaları

Yatay yalıtıcıların görevi, yalıtım malzeme-lerinin üzerinde bulunan yapı elemanlarını yükselen nemden korumaktır. Bunlar sa-dece bodrum katının değil, giriş katının duvarlarının da kuru kalmasını sağlarlar. Bunların yapıya sonradan ilave edilmeleri fazla masraf gerektirir. Bodrumu olmayan yapıların iç ve dış duvarlarında toprak yüzeyinden 300 mm yukarıda en az birer yatay yalıtım tabakası bulunmalıdır (Şekil 8).

8 Bodrumu olmayan bir yapının dış duvarındaki yalıtım önlemleri

1 Üst yatay duvar yalıtımı, 2 Su geçirmez sıva, 3 Đri taneli çakıl, 4 Su geçirmez ince tabaka (boya)

Bodrumlu yapılarda, dış duvarlarda biri top-rak yüzeyinden 150 mm öbürü 300 mm yukarıda olmak üzere en az iki yatay yalı-tıcı yerleştirilmelidir (Şekil 9).

Alttaki yalıtım tabakası iç duvarlarda da bulunmalıdır. Alt tabaka bodrum duvarını, üst tabaka bodrum tavanını ve giriş katının yapı elemanlarını korur; bunların önemi, dış duvarlardaki düşey yalıtıcıların zamanla et-kilerinin azalması gözönüne alınınca daha da artar.

Page 14: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

13

9 Yeraltı seviyesi üzerindeki bodrum tavanının dış duvar su yalıtımı

1 Yatay duvar yalıtımı, 2 Su geçirmez sıva, yıkanmış beton veya klinker, 3 Su geçirmez ince tabaka (boya)

Bundan başka yer altı sularından da bir korunma sağlar. Beklenmedik yer altı suyu yükselmelerinde ve kondanse su oluşmasın-da alt yalıtıcıyı su aşırı zorlayıp, üst yalıtıcı bunu engelleyemezse nem bodrum tavanına ve giriş katı duvarlarına yükselebilir. Bu nedenle bodrumun iç duvarlarının da iki yalıtıcı tabakalı yapılması tavsiye olunur.

Beton duvarlarda alt yalıtım tabakası rahat-lıkla temel hatılı üzerine yerleştirilebilir (bak. Şekil 10). Üst yalıtıcı bodrum tavan kirişlerinin en azından 50 mm altına yerleş-tirilmelidir. Bütün duvar yalıtım tabakaları sadece duvarı değil, eğer varsa iç sıvayı da boydan boya kesmelidir (bak. Şekil). Yalıtım tabakasının üzerinde çekilmiş bir sıva etkin bir nem köprüsü oluşturur.

10 Bir beton duvardaki nem yalıtım önlemleri

1 Yatay nem yalıtım tabakası, 2 Su geçirmez ince boya tabakası, 3 Su geçirmez sıva

Bodrum tavanı derinde olan yapılarda, bodrum tavanı üzerindeki dış duvarlara toprak yüzeyinin 300 mm yukarısında yer alan üçüncü bir yalıtıcı yerleştirilmelidir (Şekil 11).

Duvarların bitümlü veya plastik yalıtım malzemeli yalıtıcılarla ayrılması zor olursa, bunların yerine su geçirmez betondan yatay yalıtım tabakaları kullanılabilir.

Bunlar en azından 60 mm kalınlığında ve üç tabakalı olmalıdırlar.

Montaj yapılarda duvarlara yatay yalıtıcılar yerleştirilmesi olanaksızdır. Bu gibi durum-larda dış duvarlar en azından toprak üzerin-de 50 mm’ye kadar ve iç duvarlar tavan kirişlerine kadar su geçirmez betondan ya-pılmalıdırlar. Duvarlar su geçirmez harç ile kaplanmalıdır (Şekil 12).

Page 15: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

14

11 Bodrum tavanı derinde olan üç nem yalıtıcılı duvar 1 Tavan altındaki yalıtım tabakası (daha derin-deki yalıtıcı gösterilmemiştir), 2 Yeraltı suyu seviyesi üzerindeki yalıtıcı tabaka, 3 Su geçir-mez sıva, 4 Su geçirmez ince tabaka (boya).

1.4.3.2. Duvarlardaki düşey yalıtım tabakaları Düşey yalıtım tabakalarının dış duvarlarda yeraltı sularına karşı kesin bir yalıtıcılık görevi üstlenebilecekleri veya üstlenmeleri gerektiği düşüncesi tümüyle hatalıdır. Yalıtım tabakaları toprağa değen bütün dış duvar yüzeylerine yerleştirilirler. Yükseklikleri temel hatılından itibaren en az topraktan 300 mm’ye kadar olmalıdır. Düşey yalıtım tabakasının en üst yatay yalıtıcısı ile her zaman kapalı bir sistem oluşturması önemlidir (Örnekler; bak. Şekil 8, 9, 10, 11). Su geçirmez betondan duvar elemanlarında toprak üzerindeki düşey yalıtım tabakaları sıçrayan suya karşı kullanılırlar (Şekil 12). Betondan dış duvarların içinde ve iç du-varlarda bodrum zemininden 150 mm’ye kadar düşey yalıtım tabakaları yerleştirilir.

12 Nem yalıtıcı beton bir bodrum duvarının yalıtım tabakaları

1 Su geçirmez beton, 2 Su geçirmez harç, 3 Su geçirmez sıva

Bina çevresindeki toprak yapıya doğru en az % 1 lik bir eğim göstermeli ve yüzeyi suyu iletecek şekilde hazırlanmalıdır.

1.4.4. Uygulama kuralları

Yalıtım tabakaları geçerli nizamnamelere, standartlara ve normlara göre uygulanmalı-dır.

1.4.4.1. Yatay duvar yalıtım tabakaları

Yatay bitümlü veya plastik yalıtım tabaka-ları uygulanmadan önce, alt zemindeki eğrilik ve aşırı pürüzlülükler giderilir. Bi-tümlü membranlar, dış yüzeyleri alta gele-cek şekilde yerleştirilmelidirler. Anorganik taşıyıcı tabakası olan çatı örtülerinin kulla-nılması yerinde olur. Bitümlü yalıtım taba-kalarının yerleştirilmesinde m2 ye 0,5 kg dan fazla sızdırmaz yapıştırıcı kullanılma-

Page 16: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

15

Tablo 3 Dış duvarlardaki yatay örtü niteli ğinde yalıtım tabakaları

Yalıtım tabakası

Kat sayısı

Kenar örtücülerin asgari genişliği [mm]

Uygulama

Bitümlü Membran Cam yünü örtü

2

100

Katlar üstüste ve kuru olarak yerleştirilir, yapıştırıcı ile tutturulur, kenar örtücüler yapıştırılır.

Plastik maddelerden sızdırmaz örtü

1 50 Kuru olarak yerleştirilir kenar örtücüler ısıtılarak tutturulabilir.

malıdır. Bu gibi hatalar ileride büyük za-rarlara yol açabilir (→ Tablo 3).

1.4.4.2. Düşey duvar yalıtım tabakaları

Yalıtım malzemeleri, girinti çıkıntısız düz bir yüzeye uygulanmalıdırlar.

Kargir yüzeyler tamamen derz’siz olmalı, beton yüzeylerdeki pürüzlerde giderilmeli-dir. Eğer çimento harcından bir sıva kulla-nılmışsa, bu iyi tutunmalıdır, aksi halde yarardan çok zarar getirir.

Düşey ve yatay yalıtım tabakaları, daha önce de belirtildiği gibi, hiçbir yerinden nem sızamayan kapalı bir sistem oluştur-malıdırlar (Tablo 4).

Bitümlü yalıtım tabakalarının alt yüzeye iyi yapışması için daha önceden yüzeye soğuk hazırlanmış ince akıcı bir astar tabaka sürmek gerekir. Kuru duvarlara çözücü bir astar malzeme, nemli duvarlara da emülsi-yon esaslı bir astar malzeme uygulanmalı-dır. Emülsiyon esaslı astarlı duvarlara, ancak çözücü içermeyen soğuk hazırlanmış tabakalar sürülmelidir.

Tablo 4 Dış duvarların yalıtım tabakaları

Düşey yalıtım tabakasının konumu

Düşey yalıtım tabakasının uygulanması

Toprak yüzeyinin altında 1. Soğuk hazırlanmış bitümlü ön astar üzerine

2. Sıcak hazırlanmış bitümlü örtücü tabaka

3. Veya soğuk hazırlanmış örtücü tabaka

Toprak yüzeyinin altında veya üzerinde

Su geçirmez sıva Su geçirmez beton (monolitik) Su geçirmez harç kullanılmış su geçirmez beton plâkaları

Toprak yüzeyinin üzerinde Su geçirmez kargir

Su geçirmez harç kullanılmış yapı seramiği Karo plâkalar Karo klinker

Düşey yalıtım tabakalarında bitümlü malze-meler kullanılması yüzey özelliklerine bağımlıdır ve Tablo 5’te verilmiştir. Bitüm-lü yalıtım tabakasının bütün katları aynı malzemeden hazırlanmalıdır (Bitümler veya katran).

Yapı temelleri üst uçlarında mümkün ol-duğunca çıkıntısız yapılmalıdır (Şekil 13). Su geçirmez sıvadan düşey yalıtım taba-

Page 17: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

16

Tablo 5 Düşey yalıtım tabakaları için kullanım değerleri

Alt yüzey özellikleri

Tabakanın cinsi Dolgusuz bitüm harcama miktarı (Yoğunluk ortalama 1000 kg/m3) kg/m2

Taş kömürü katranı harcama miktarı (Yoğunluk ortalama 1200 kg/m3) kg/m2

Astar

1.Örtücü kat

2.Örtücü kat

3.Örtücü kat Astar

1.Örtücü kat

2.Örtücü kat

3.Örtücü kat

Kaba sıva Soğuk hazırlanmış astar

0,40 – – – 0,50 – – –

Kaba beton Soğuk hazırlanmış örtücü kat

– 0,85 0,85 0,80 – 1,05 1,05 1,00

Derzleri pürüzsüz olan kargir yapı

Sıcak hazırlanmış örtücü kat

– 1,20 0,90 – – 1,50 1,15 –

Düzeltilmiş, pürüzsüz sıva

Soğuk hazırlanmış astar

0,30 – – – 0,40 – – –

Pürüzsüz beton Soğuk hazırlanmış örtücü kat

– 0,70 0,70 0,65 – 0,90 0,90 0,85

Sıcak hazırlanmış örtücü kat

– 1,00 0,90 – – 1,25 1,15 –

kaları en azından 20 mm kalınlığında ve iki aynı kalınlıkta kat halinde uygulanmalıdır. Önceden atılan ince bir çimento harç tutunmayı kolaylaştırır. Harcın kalitesi en azından B 225 düzeyinde olmalıdır. Son yalıtım katıda tamamen kurumadan döşe-menin doldurulmasına başlanılmamalıdır. Doldurulan zeminin dane iriliği 12,5 mm den fazla olmamalıdır. Doldurma zeminde yapı molozu ve kaba talaş zararlıdır.

1.4.4.3. Döşemelerdeki nem yalıtımı

Döşemelerdeki nem yalıtımı, 5.4. bölümde anlatılacaktır. Bunlar da duvar yalıtıcıları ile birlikte kapalı bir sistem oluşturmalıdır-lar. Kumlu yüzey üzerine dökülmüş en azından 150 mm kalınlığındaki bir iri taneli çakıl tabakası da yükselen yüzey nemine karşı bir engel sayılır (kapilar kırıcı tabaka). Eğer kuru bir zemin arzu ediliyorsa beton kaide üzerine bir yalıtım tabakası uygulan-malıdır. Bu tabaka bitümlü malzemelerden, örneğin karton veya plastik örtülerden meydana gelebilir. Bitümlü döşeme yalıtıcı-

13 Temel yapılar

a) Dış sıva ile bağlanan su geçirmez sıva b) Çimento harç ile bağlanmış klinker 1 Üst yatay duvar yalıtıcısı 2 Su geçirmez sıva 3 Klinker

larında soğuk astar kullanılmamalıdır çünkü yalıtım malzemelerinin yüzey üzerinde tu-tunmaları astarda belirli hasarlar oluştura-bilir.

Page 18: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

17

1.4.5. Đslâh etme işlemleri

Yeni yapılarda yalıtım tabakalarının yerleş-tirilmesi oldukça basit bir işlemdir. Buna karşın, yalıtım tabakaları etkisini yitirmiş veya yalıtım tabakası olmayan eski bir yapının yalıtım sisteminin ıslâh edilmesi daha problemlidir.

En emin yol bu tabakaları yeniden yerleş-tirmektir. Eğer sadece düşey yalıtım tabaka-sı söz konusuysa, toprak kazılacağından iş biraz zahmetli olacaktır, ama bu, yinede yatay duvar yalıtım tabakalarının duvarı dilim dilim keserek yerleştirilmesinden daha kolaydır. Đşin başarılı olabilmesi için konuyla ilgili özel alanlar geliştirilmi ştir.

Eğer eksik yalıtım tabakaları teknik veya mali nedenlerden yenilenemiyorsa bunun yerine duvardaki nem bölgesini “elektro - osmos” yoluyla düşürmek mümkündür.

Kötü yalıtılmış (veya hiç yalıtılmamış) duvarlarda nemi yok etmek için bunlardan başka sözünü etmek istediğimiz bazı ilkel ve her zaman başarılı olmayan metodlar da vardır.

1. “Duvar ciğeri” sistemi. Burada duvara 200-250 mm aralıkla 200-300 mm yüksek-likte delikler açılar. Bu delikler duvarın ortasını 100 mm kadar geçmelidir. Sonra eğik olarak emici kil borucuklar yerleşti-rilir. Böyle duvar neminin kil boru arkasın-da toplanacağı ve sonunda dışarı verileceği umulur. Bu metod, tuğla duvarlarda başarılı sonuçlanabilir fakat kum taşı, doğal taşlar ve beton duvarlarda iyi sonuç vermezler.

2. “Hava kondansatörü” sistemi. Birbiriyle 30o lik açı yapan deliklerin görevi, gerçek bir havalandırmayla nemden kurtarmaktır. Metod kalite açısından ilk metodtan farklı değildir. En görülür sonuç delik ağızların-daki tuz birikmeleri olabilir.

3. “Delik - tampon” metodu daha güvenilir bir metot olarak bilinir. Burada delikler yerden 300 mm yükseklikte 30 mm çapında aşağı doğru olarak eğik, duvarın her iki tarafında ve bir m içinde 4-8 adet açılır. Delikler, duvardaki kireçle reaksiyona giren, boşlukları dolduran ve böylece bir sızdırmazlık etkisi yapan kimyasal bir malzemeyle doldurulur.

4. “Delik-basınçlı dolgu” sistemi; daha değişik şekilde etkir. Burada oyulan delikler bir kompresör yardımıyla özel bir bitümle doldurulur. Duvardaki malzeme sonunda eksikliği görülen yalıtım tabakasının yerini tutacak şekilde yayılır. Metodun bir çok duvar çeşidi için kullanışlı olduğu söylen-mektedir.

5. Duvarları nemli olan bir odanın daha kullanılır hale getirilmesi için iç sıvanın yenilenmesi yetebilir. Eski gözenekli sıva kazınır; çimento ve sızdırmaz malzemelerle hazırlanmış yeni bir su geçirmez sıva uygulanır. Eski sıvanın kalitesi halâ iyiyse, sıvanın üzerine sızdırmaz, su ve buhar engelleyici duvar kâğıdı kaplanabilir (Örne-ğin kağıt yüzeyli lastik folyolar).

6. Đç sıvayı arkadan havalandırma metodu, uzun süreden beri bilinir ve kullanılır. Söz konusu duvar, kıvrımlı, oluklu karton ile kanalları düşey kalacak şekilde kaplanır. Daha sonra bir sıva tutucu ile örtülür ve sıvanır. Kartonların beşinci kanalları alttan ve üstle açık olmalıdır. Böylece duvar, kullanılan odanın nemini nefes alır gibi içine çeker. Bu sistem ekonomikliği nede-niyle yıllardır geçerliliğini korumuştur.

1.5. RÜZGÂR VE YAĞIŞ YÖNLER ĐNĐN TESBĐT EDĐLMESĐ

Projeci, projede sağanak yağmur ihtimalle-rinin yapıya getirebileceği zararları düşün-

Page 19: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

18

meli ve yapı konumu plânlamasında bu hususu nazarı dikkate almalıdır.

1.5.1. Rüzgâr yönleri

Projede öncelikle yapının rüzgâr yönleri tesbit edilmelidir. Bir yapının, rüzgâr tara-fından sık sık normalin üzerinde yağmur parçacıkları taşınan cepheleri rüzgâr yönleri olarak tanımlanır. Rüzgâr yönlerinin sap-tanmasında önemli etken, etkili rüzgârın yönüdür.

Buna göre projeci projesinin uygulanacağı bölgede hangi ana taşıyıcı rüzgâr yönleri olduğunu öğrenmelidir. Bu da oldukça basittir. Bunlar hakkında bilgiyi bölgenin meteoroloji merkezi verir. Buna göre dikdörtgen prizma şeklinde bir yapının en azından bir, normal olarak iki, üç adet rüzgâr yönü vardır. Bir yapı uzun tarafıyla doğu-batı doğrultusunda yerleştirilirse ge-nellikle batı ve kuzey cepheleri rüzgâr yönleridir.

1.5.2. Rüzgâr - yağmur indeksi

Eğer rüzgar yönleri saptanmışsa, sağnak yağmur tehlikesi rüzgâr-yağmur indeksin-den görülebilir. Bu indeks “sağnak yağmur” indeksi olarak anlaşılabilir ama pratik ne-denlerden ötürü çevre şartlarına göre kar yağışının da bilinmesi gerektiği unutulma-malıdır.

Sağnak yağmur, yapının dış yüzeylerini birinci derecede etkileyen bir yağış şeklidir. Rüzgâr olmadan yağmur yağsaydı su, sade-ce çatıları ilgilendiren bir sorun olurdu. Yapı cephelerine su düşmesinin nedeni rüz-gârdır. Yağmur tarafından dikey yüzeylere saptırılan su miktarı Rs ortalama olarak hesaplanabilir:

RS = 0,206 . ν . RN [mm]

Burada: ν rüzgâr hızı [m/s]

RN (yatay düzlemde ölçülen)

normal yağmur miktarı [mm/h]

8 m/s lik bir rüzgâr hızında düşey yüzey, yatay yüzeyden % 60 fazla yağmur alır. Yağmur damlalarının büyüklük ve kütleleri-ne bağımlı olan yağmur düşme hızı ve yatay rüzgâr kuvvetinden sonuç olarak yağmur suyunun cepheye olan düşme açısı bulunur.

Bu güç bağıntısındaki yatay komponent sağnak yağmurun asıl karakterini belirler.

Rüzgâr-yağmur indeksi bölgenin ortalama yağmurunun ortalama yıllık toplamı ve rüzgâr hızının yıllık ortalamasının toplamını oluşturur. Toplam 1000’e bölünür. Pratikte bu indeks birimsiz kullanılır.

Ortalama rüzgâr hızı topraktan 10 m yük-seklik için geçerlidir. Yüksek yapılarda böl-ge için geçerli ortalama hız 30 m yükseklik için % 25, 60 m için % 50 büyütülerek hesaplama yapılır.

Đndekse göre bir bölge, belli bir rüzgâr-yağmur bölgesine ait olmaktadır. Alçak böl-gelerde rüzgâr-yağmur indeksi 2,0 nin al-tındadır ve yağmur yönünden tehlikeli de-ğillerdir.

Yüksek yapılarda üst katların başka, alt katların başka rüzgâr-yağmur bölgesine ait oldukları görülür. Çünkü yukarıda rüzgâr hızı büyütülen değerlerle hesaplanır. Genel olarak komşu yapılardan yüksekte kalan katlar, her zaman için, indeksi 2,0 den ufak olan bölgede bile sağnak yağmur tehlikesi altındadır. Đndeksi 2,0-2,6 arasında olan rüzgâr-yağmur bölgesinde rüzgâr etkisi ve genellikle yağmur miktarları daha büyüktür. Binaların ana rüzgâr yönleri, bu bölgede

Page 20: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

19

daha fazla zarar görebilirler. Bu bölgede indeks kriteri olarak 2,6 geçerlidir.

Yüksek ve etkili rüzgâr alan bölgeler, rüzgâr-yağmur yönünden tehlikeli bölgeye aittirler ve indeksleri 2,6 nın üzerindedir. Burada sık sık etkili rüzgârlar ve bunlara bağlı artan yağmur miktarları görülür. Bu da ısıtılan binalarda önemli ölçüde bir soğumaya neden olur. Bu bölgedeki yapı-ların rüzgâr yönleri sağnak tehlikesinde olarak kabul edilir. Yıllık yağış miktarı ve rüzgârı bol, yüksek bölgelerin indikse 4,0 üzerindedir. Burada oldukça sert iklim şartları hüküm sürmektedir. Bu bölgeler-deki binaların rüzgâr ve ısı korunumuna ayrı özen gösterilmelidir. Burada rüzgâr yönlerinin düz arazideki yönlere kıyasla farklılıklar gösterebileceği hatırlanmalıdır. Pratikte rüzgâr-yağmur bölgeleri sağnak bölgeleri oluşturmaktadırlar.

Sağnak yağmur gören bir cephenin tama-men su sızdırmaz olması gerekir. Fakat bu alışılmış yapı malzemeleriyle sağlanamaz sağlansaydı bile duvar dışa doğru kuruya-mayacak, yani “nefes” alamayacaktı. Bu da istenmeyen bir durumdur.

Bir projeci, indeksi 2,6 üzerinde olan bölgelerde yapıların rüzgâr yönlerini uygun olarak saptamalı, bölgenin hava şartlarına uygun korunma önlemleri ile ekonomik ve teknik açıdan yeterli ve verimli yapılar inşa edilmesini sağlamalıdır (bak. Dış pencereler → 2.2.3.).

Projeci öncelikle hangi dış korunma taba-kalarının iyi, hangilerinin kötü, hangilerinin güvenilir, hangilerinin tehlikede oldukları-nı, hangi cephe yapılarının sağnak yağmura karşı uzun süre emniyetli olduklarını kesinlikle ve şaşmaz şekilde bilebilmelidir.

1.6. DIŞ HAVA ŞARTLARINDAN KORUNMA TABAKALARI

Yeni yapı tipinden, dış hava şartlarına ve bina yapısına uygun, doğru bir dış koru-num, yapı fiziğinin kapsadığı alanın en önemli görevlerinden biridir.

1.6.1. Genel bilgi

Đleride anlatılan, yapı duvarlarının yerleştir-meye göre mekanik yüklemelerle takviyeli, sıcaklık ve neme bağlı form değişiklikleri sürekli olarak gerilimlere neden olurlar. Bu gerilimler form değişikliklerinin engellenip engellenmemesinden bağımsız olarak mey-dana gelirler, ısıtıcı güneş ışınlamasının etkisiyle homojen bir duvar elemanı dış bükey bir şekil değiştirme uyarınca dışa doğru bir göbeklenme yaparsa dış kabukta gerilim oluşur (Şekil 14). Şekil değiştirme-ye müdahale edilirse dış kabukta basınç ve gerilim yığılmaları meydana gelir.

Burada şu gerçekler önem taşır:

a) Yapı elemanlarının hareketleri dış yü-zeyde en fazladır. Şekil değiştirmeyi engel-leme çabaları sonucu meydana gelen geri-limler yine dış kabukta en güçlüdür.

b) Hareketler (ve bununla gerilimler) peryo-dik olarak eğilimli oldukları, yönü değişti-rirler. Dışbükey şekil değiştirmeyi, içe doğ-ru geri bükülme hareketi izler. Basınç kuv-vetleri, çekici kuvvetlerle sürekli değişim içindedirler.

Page 21: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

20

1.6.1.1. Elastiklik gereği

Buradan ön plânda sadece dış kabuğun sertliğinin olmadığı sonucu çıkmaktadır. Dış tabakanın belli bir asgari sertlik değeri olması gerektiği tartışılmaz (Aderans, ko-hezyon) ama bu tabaka kırılgan bir sert malzemeden meydana gelmemelidir.

Gözenekli dış duvar levhaları üzerine çimento sıvalar uygularken artan çimento oranıyla tabakanın elastiklik özelliğinin azaldığını ve çatlamaya olan eğilimin art-tığını unuturuz. Bu yolla basınca karşı dayanıklılık artar fakat aynı şekilde çekici kuvvetlere karşı dayanıklılık azalacağından hiçbir şeye yaramaz. Ayrıca çimentolu dış tabakanın uzama katsayısı duvarın ken-disininkinden daha büyüktür.

Hava şartlarından korunum dış duvar elemanlarıyla sıkı sıkıya bağımlıdır. Dış duvar elemanları, şişmelerin, katlanmaların, çatlamaların, dökülmelerin görülmemesi için yeterli aderans güçleri, daha fazla kohezyon kuvvetleri ve belli bir elastikliğe sahip olmalıdırlar.

Bu sorun halâ kireçli çimento veya çimento harç ile çözülmek istenmektedir. Dış sıva-nın yüzyıllar boyunca görevini bambaşka

koşullar altında yerine getirdiği unutulmak-tadır.

1.6.1.2. Çatlama mekaniği

Eğer suyun zararlı etkisi olmasaydı gele-neksel dış tabakalardaki gözenek ve çatlak-lar hiç meydana gelmezdi.

Suyun çözücü ve sürükleyici etkileri bir çok cephede çabucak erozyona neden olur. Su, yapıda kimyasal reaksiyonları başlatır, don-ma zararları ve mikroorganizmaların çoğal-maları da su nedeniyle olur. Harç, sıva veya betondan yapılan bütün cephe yüzeyleri alkalik ve hidrofil’dirler. Suya karşı etkili bir sınırlama yüzey gerilimleri yoktur. Sı-vaların kapilarları su emerler. Ama kapi-larsız gözenekler de, özellikle rüzgâr basın-cı altında suyla dolarlar.

Sadece metaller, cam, fayans ve bazı plâstik maddeler suya karşı uzun süre için atalet-lidirler.

Her cephenin sızdırmaz olmayan yerleri mevcuttur. Sıvalı cephelerde ince çatlaklara rastlamak doğaldır.

Dış sıvadaki çatlakların oluşturduğu sistem, gelen su için bir giriş bölgesi oluşturur. Su kapilar sistemi sayesinde sıva içinde dağılır ve sonunda sıvayı döker. Sıva çatlamaları da çeşitli gerilimlerin sonucunda oluşurlar.

Her kuruyan harçta olduğu gibi, büzülmek isteyen sıvada da, kontraksiyon isteği (bü-zülme, çekilme isteği) kohezyon ve aderans kuvvetlerince engellendiği için çekme geri-limleri oluşur. Bir harç sıvanın kohezyon güçleri oldukça zayıftır (çimentolu harç sıvanında). Bunlar hareketleri engelleye-mezler ve çatlamalar meydana gelir. (Ka-barma çatlakları) çatlama sonunda bir kuv-vet dengesi oluşursa, gerilimler sona erer ve

14 Engellenen veya engellenmeyen form değişiklikleri sonucunda sıvalı duvar elemanlarında dış kabukta çatlamalar meydana gelir.

Page 22: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

21

çatlak olduğu gibi kalır. Yalnız sıva hasar görmüştür.

Eğer bir kuvvet dengelemesi sağlanamazsa gerilim, aderans kuvvetlerini de yenerler. Böylece sıva tutunduğu yerden çözülür ve ilgili yer eğer kenarlardan kohezyon kuv-vetleriyle tutulmuyorsa düşer. Macun ve boyalarda da benzer durumlar söz konu-sudur. Çatlaklar, bir kuvvet oluşması mese-lesidirler ve belli bir kuvvetin, bir kohezyon veya aderans kuvvetinin, aşılması sonucu meydana gelirler.

Belli yöntemlerle çekici kuvvetlere karşı dayanıklı hale getirilmiş dış sıvalar ve ta-bakalar daha zor koparlar. Konstrüksiyon hatalarına bağlı geniş çatlaklar bunlarda da görülür.

Sıva harcındaki su ileten maddeler çatlak bölgede çabucak akıp giderler. Sıva çatlak-ları üzerindeki boyalar ve ince tabakalarda eğer aşırı derecede elastik değillerse çat-larlar. Su içeri girer boyanın altına sızar ve onu bulunduğu yerden döker.

Sıvadaki çatlaklar, nem olayları etkisinde kabarma ve büzülme hareketlerinin doğrul-tusunda çalışırlar. Böylece çatlak kenarları açılır, çatlak genişler ve çıplak gözle görülür hale gelir. Kılcal çatlaklar, geniş çatlaklar haline gelirler. Bu mekanizma sıvalı cephedeki erozyonun nedenidir.

Sıvadaki kabarma ve büzülme olayları, termik uzunluk değişimleriyle takviyelenir, nadiren de dengelenir, sağnak yağmura maruz kalan cephelerde çatlak kenarlarının erimesi ve geniş kabarma çatlakları rahatça gözlemlenebilir.

1.6.1.3. Su emme faktörleri

Su emilmesi, alt yüzeylerin kapilar güçleri, yer çekimi kuvveti, rüzgâr basıncı, yağmur

damlalarının kinetik enerjisi ve hava akımı sayesinde gerçekleşir. 0,01 ile 0,5 mm arasındaki çatlaklar kapilar etki ederler.

0,1 ve 0,2 mm arasındaki çatlaklarda kapi-lar güçlerin su emilmesine katkısı hemen hemen rüzgârınki kadardır. Çatlak daha da genişlerse rüzgâr basıncının etkisi ağır basar.

Daha geniş çatlaklarda rüzgâr, suyu 4 mm genişliğe kadar içeri bastırır. Daha geniş çatlaklarda su filmi dağılır. Bir basınç dengelemesi oluşur ve böylece suyu duvara iten kuvvet yok olur.

Böyle geniş çatlaklara ve yarıklara su, yer çekimi kuvvetiyle çekilir. Genişliği 4 mm den fazla olan çatlaklara yağmur suyu ki-netik enerjisi sayesinde de girebilir. Geniş açıklıklar ve yarıklarda bir hava basıncı düşüşü söz konusuysa (pencere derzleri ve sızdıran pencere kasalarında olduğu gibi) hava akımı sonucunda su sızar.

Hangi çatlak genişliklerinin hesaba katıla-cağı dış korunum tabakasının türüne bağlı-dır. Đnce gözenekli sıva cepheler kapilarları sayesinde su alacaklardır. Açık derzli pü-rüzsüz cephelerde buna ilaveten yerçekimi kuvveti, rüzgâr basıncı ve hava akımları da etki gösterirler.

Yağmurlu günlerde oldukça değişken olan ve cepheye önemli bir baskı kuvveti uygulayan rüzgâr basıncı hesapta ihmal edilirse yanlış sonuçlar bulunur. Bu tür araştırmalar için fışkırtma sistemleri ve basınç aygıtlarıyla pratikteki şartlara uyan basınç odaları gereklidir.

1.6.1.4. Cephe suyu ve cephe yapısı

Yağmur gören cephe üzerinde, aşağıya doğru akmak isteyen bir su filmi oluşur.

Page 23: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

22

Pürüzsüz cephelerde ve rüzgârsız havalarda bu durum gerçekleşirde. Buna karşı rüzgâr cephe suyunu olduğu yerde tutar hatta yukarı doğru sürer. Đnce damlalı yağmur daha havadayken rüzgâr tarafından düşey doğrultudan saptırılır, hatta yukarı doğru yönlendirilir. Sadece duvar yüzeyleri değil, pencereler de cephenin parçalarıdırlar. Eski yapılarda pencereyi cepheyle birleştirmeyip, derine yerleştirerek pencerenin alt kısmı bir pencere çıkıntısı kirişiyle kapatılırdı. W.Schlegel, enteresan bir yazısında bunun eski tip sıvalı cepheler için doğru, yüzeyi pürüzsüz plakalardan oluşan cepheler için ise hatalı olduğunu söylemektedir. Schlegel, yağmur suyunun dış duvar üze-rinde öz gerilimleri sayesinde, yerçekimi kuvvetiyle aşağı çekilen bir film oluştur-duğunu ve bunun ıslaklık gerilimleriyle cephe üzerinde tutunduğunu anlatmaktadır. Klinkerler veya cam levhalar arasındaki derz harcı genellikle su geçirir. Öbür türlü olsaydı sertleşemezdi. Harcın ya çimentosu azdır ve o yüzden su geçirir yada çimentosu boldur ve bildiğimiz kabarma çatlamalarını oluşturur. Çimentosu bol harçla doldurul-muş bir derz, kapilar çalışan çatlakları sayesinde daha zayıf harcı olan ve kapilar çatlaklar içermeyen bir derzden daha fazla su emer. Teorik olarak bir cepheye çarpan veya üzerinde aşağı akan su, ancak derz tarafından emilebilir. Silikatlı yapı levhalarının pürüzsüz yüzeyleri sayesinde su öyle bir ivme ile aşağı akar ki suyun yol açtığı gerilimler derzlerin kapilar kuvvetle-rinden çok daha büyük olurlar. Đvmelenen su filmi dağılmadıkça derz su ememez. Su durduğu yerde fitil fitil olur ve kapilarlı derz tarafından emilir. Su filminin kesilmesi hiç de istenmediği halde pencereler bu işi yaparlar. Özellikle pencerenin çıkıntılı eşiği suyun hareketini keser. Bunun bir bölümünün damlalar ha-linde aşağıya gitmesine karşı, bir bölüm

durur ve dağılım gerilimleri sayesinde sa-dece pencerenin altından değil üstünden de emilir (Şekil 15) nem harç içinden arkadaki duvar veya ısı yalıtım tabakasına geçer. Schlegel’e göre klinker veya mozaik yüzey-lerinde nemlenmesinin nedeni, pencere çıkıntıları veya cephedeki kesintilerdir. Alı-

15 a) Geleneksel bir cephe şeması. Pencereler-de su hareketi durur. Pencere denizliği altında bir kir üçgeni oluşur. b) Girintisiz pencereli cepheler kendi kendi-lerini temizlerler. 1 Yağmur görmeyen bölge, 2 Damlamanın olduğu çıkıntı, 3 Suyun dağılma kuvvetleri, 4 Dış pencere, 5 Cephe suyu, duvarı temizliyor (en azından teorik olarak)

Page 24: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

23

nan nem sadece derzler tarafından tekrar dışarı verilebilir. Fakat derzlerde zamanla değişimlere ayak uyduramaz ve kumlanıp dökülmeye başlayabilir. Girintisiz cephe pencerelerinde başka şartlar geçerlidir (Şekil 15 b). Klinker, fayans veya plâkalı pürüzsüz cephelerde geleneksel pencere çı-kıntılarından vazgeçmek gerekir. Pencere girintisiz hatta hafif çıkıntılı olarak hazır-lanmalı ve yukarıda suyu dağıtıp ivmelen-diren bir çerçevesi olacak şekilde detaylan-dırılmalıdır (Şekil 16).

Schlegel’e göre bir pencere üzerinden su akmazsa, orada su durumaz ve emilemez. Direk olarak pencereye çarpan su kesintisiz aşağıya alttaki pencerenin damlama çıkıntı-sına kadar akar. Burada su

16 Seramik kaplı pürüzsüz bir duvarın pencere-si için öneri

1 Yağmur damlama plakası 2 Plâstik su geçirmez macun 3 Vidalanmış hafif metal çerçeve

filmi yeniden dağılır. Bu sayede eşit bir cephe temizliği de sağlanmış olur. Gelenek-sel pencere çıkıntılarının altında bilinen o kir üçgenleri oluşmaktadır. Schlegel’in tav-siyelerine göre damlama çıkıntılı pencere konstrüksiyonları, pencereleri pek ucuzlat-mamıştır. Bir plastik macun ile sızdırmaz hale getirilen cephedeki montaj yeride hu-zursuzluk vermektedir. Ama cephe plâka-ları ile derzleri ve cephe profili ve pencere dizaynı arasındaki karşılıklı ili şki doğruya benzemektedir. Bilindiği gibi duvara bağlı olan her dış hava şartlarından koruma tabakasının çift görevi vardır. Çünkü;

• Bir yandan dış yağmur nemi girişini engellemek,

• Öte yandan duvar içindeki (buhar halin-deki) nemin rahatça çıkışını sağlamak zorundadır.

Bu şart kendi içinde çelişkilidir ve çoğu koruyucu malzeme için geçersizdir. Çün-

17 Çıkıntısız cepheye bağlı çerçeveli pencere detayı

1 Plâstik macun 2 Su damlama plâkası 3 Pencere

Page 25: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

24

kü bu koruyucu malzemelerin;

a) Dıştan gelen nemi (su) geçirmemesini,

b) Đçten dışa sızan neme (su buharı) karşı da geçirgen olmasını gerektirmektedir.

Hemen hemen bütün maddeler ya sızdırmaz ve gözeneksizdir ya da az çok gözenekli ve geçirgendir.

Yağmur suyunu ret etmek ve duvarın fark edilir ölçüde kuruması aynı anda ancak ileride anlatılacak şartlar dahilinde belirli sistemlerle sağlanabilir (→ 1.6.6.).

Dış kabuğun duvarın su durumuna oldukça önemli bir etkisi vardır. Dış kabuk su durumunu elverişli (kuru) veya (nemli) hale getirebilir.

Tersine bir çok dış kabuğun fonksiyon özel-liğini ve kullanılırlığını koruyabilmesi su hareketine bağlıdır.

Bir dış duvarın su hareketi, bir çok değiş-ken, matematiksel anlatımı çok zor olan değerlerin fonksiyonudur. Bu işlerlik su ve su buharının zaman, sıcaklık, rüzgâr ba-sıncı, hava nemi ve ilgili yüzeylerin pH-değerlerine bağımlı şekilde hareketidir.

Duvara saldıran su, girdiği hızla hemen he-men aynı hızla tekrar dışa verilebilirse su hareketi denge halindedir.

Eğer ani bir nem verilişinden sonra, normal bir duvar nem değerine ulaşılabiliyor ve bu değer korunabiliyorsa su hareketi sağlıklı-dır.

Duvarda uzun süreli nem birikmeleri olu-şursa su hareketi dengesiz demektir. Büyük nem miktarı her zaman bir çeşit yapı zararına veya dezavantajına neden olurlar.

Burada duvarın ve dış kabuğunun nem saldırılarını kesme ve giren suyu dışarı verebilme yeteneği çok önemlidir.

1.6.2. Geleneksel harç sıva, yapıda

sıvanın görevi ve önemi

Tuğla yapılarda doğru uygulanmış dış sıva, yüzyıllardan beri geçerliliğini korumuştur. Sıvanın bu kadar uzun zamandır dış koruyucu olarak kullanılırlığının sebebi, çok az dezavantajı yanında pek çok avan-tajının bulunması ve doğru uygulandığı takdirde kendinden beklenen görevin sağ-lanmasıdır.

1.6.2.1. Sıvanın amacı

Bugün etkileyici renkli sıvaların düşündür-düğü gibi, yapıyı sadece güzelleştirmek de-ğildir. Sıvanın, bunun ötesinde birçok önemli görevi vardır. Sıva, duyarların iç ve dış yüzeylerini kaba yapının bütün derz-lerini ve pürüzlerini kaba yapının bütün derzlerini ve pürüzlerini örtecek bir kapalı deriyle kaplar. Sıva sayesinde duvar ve tavanlardaki düzgün olmayan yerler düzelti-lir ve içte duvar kağıdı ve boya için pü-rüzsüz alanlar oluşur. Fakat bunlardan da önemlisi, sıvanın yapının nem miktarı ve ısı korunumu konusundaki ayarlayıcı etkisidir. Bundan başka sıva, ses yalıtımında ve ge-nellikle yangın önlemlerinde vazgeçilemez bir etkendir. Sıva, çeşitlerine, yapıdaki kul-lanım alanına, tabaka olarak yapısına, sıva harcındaki bağlayıcı malzemelerine, yüze-yinin değerlendiriliş şekline ve yapılışına göre çeşitlere ayrılır.

1.6.2.2. Sıva çeşitleri

Yapı fiziksel özelliklerine göre ayrılır.

a) Normal Sıvalar: Duvarın havası veya dış havayla yeterli ölçüde bir nem alış-verişini yani “nefes almasını” sağlar. Ortalama istekleri karşılayacak sertlik-tedirler.

b) Su tutmayan sıvalar: Normal sıvaların tersine özel harç yapılarıyla üzerlerinde-ki nemin içerilere girmesini, oda veya

Page 26: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

25

dışarıyla olan nem alışverişini azaltma-dan engellerler.

c) Suyu Yalıtan Sıvılar: Bunlar sadece su almamakla kalmayıp ayrıca su basıncına karşı yoğun olan sıvılardır.

d) Ses Emen Sıvalar: Bunlar çok göze-nekli ve köpüklü sıvalardır ve özel ila-velerle (Örneğin: mineral elyaf veya şişirilmi ş maddeler) gevşek bir yapıları, böylece diğer sıvalara kıyasla daha fazla ses emici etkileri vardır. Ses emen sı-valardan özel bir sertlik beklenmez.

1.6.2.3. Sıvanın kullanım alanı

a) Dış duvar sıvası: Dış duvarların dış yü-zeylerinde

b) Đç duvar sıvası: Duvarların iç yüzeylerin-de

c) Dış tavan sıvası: Hava şartlarının etkile-rine maruz kalan yapı elemanlarının alt taraflarında (Örneğin: Balkonların veya açık geçiş yerlerinin altında)

d) Đç, tavan sıvası: kat tavanlarının veya iç merdivenlerin alt taraflarında kullanılır.

1.6.2.4. Sıva yüzeyi

Sıvalanması gereken alana denir. Sıva yüze-yinin yapısına göre harç ve sıvanın cinsi değişir. Hava Şartları – Soğuk, sıcak, ıslak-lık, güneş ışınlaması veya kuraklık – Sıva yüzeyinin ve böylece sıvanın özelliklerini etkiler – sıva yüzeyi, sıva her yerde aynı ka-lınlıkta uygulanabilecek şekilde olmalıdır. Yoksa yüzey düzeltilmelidir. – Sıva yüzeyi tozdan arınmış ve temiz olmalıdır – Sıvaya zarar verecek bombeler yok edilmeli veya

zararsız hale getirilmelidir. Sıva yüzeyi bombeli ve fazla çıkıntılı değilse sıva işlemine başlanabilir. Sıva yüzeyi pürüzlü olmalıdır. Eğer yüzey pürüzsüzse pürüz-lendirilmeli veya bir püskürtme tabakasıyla kaplanmalıdır. Sıvanın uygulanmasından önce bu tabakanın yeterli derecede priz yapmış olması gerekir. Emici özelliği fazla olan sıva yüzeyleri önceden ıslatılmalıdır. Donmuş sıva yüzeyi sıva ile kaplanamaz. Elverişsiz sıva yüzeyi üzerine sıva taşıyıcı tatbik edilir.

1.6.2.5. Sıva tabakaları

Bir sıvanın farklı uygulama basamaklarını belirtir.

I- Sıva tabakası olarak şunlar söz konusudur.

a) Püskürtme tabaka: Alt yüzey ve gerçek sıvanın daha iyi bağlanmak veya sıva yüzeyi-nin çok zayıf çok güçlü veya değişken emici özelliğini den-gelemek için yapılan işlem.

b) Alt Sıva: Çok tabakalı sıvanın taşıyıcı tabakası.

c) Üst Sıva: Çok tabakalı sıvanın süsleyici etkisini belirleyen ve dış sıvalar için hava şartlarına karşı dayanaklı olması gereken üst tabaka.

II- Tek tabakalı Sıva: (Sadece alçı sıva da söz konusu) tek tabaka olarak uygulanan sıva.

III- Çok tabakalı sıva: Birkaç safhada birkaç tabaka halinde uygulanan sıva, şu durumlar vardır:

a) Đki tabakalı sıva: Püskürtme tabaka ve üst sıva veya alt sıva üst sıvadan meydana gelir.

Page 27: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

26

b) Üç tabakalı sıva: Püskürtme tabaka, alt sıva ve üst sıvadan meydana gelir. Sıvanın yapısı, amaç, emicilik özelliği ve sıva yüzeyinin pütürlülüğüne ve dış sıvalarda hava şartlarına göre değişir. Kural olarak alt sıva-nın üst sıva kadar sert olması gereklidir.

IV- Sıva harcı: Genelde bağlayıcı mal-zemeleriyle adlandırılır. Örneğin: Kireçkaymağı harcı, kireçli çi-mento harcı, kireçli alçı harç, alçı harç bunlar özelliklerine göre gruplara ayrılır.

1.6.2.6. Sıvanın görevleri ve özellikleri

Kullanımına göre sıvanın şu şartları yerine getiren bir çok görevi vardır:

a) Sıvanın dayanıklılığı: Öncelikle sıva harcının karışımının doğruluğuna, tabakala-rın yapılarının ve tekniklerinin doğruluğuna bağlıdır. Bunlardan başka dayanıklılık, sıva yüzeyinin söz konusu sıva türüne uygun olup olmadığına, sıvanın ustaca uygulanıp uygulanmamasına ve sonraki işlemlere bağ-lıdır. Kullanışa göre dayanıklılık başka şart-ları da yerine getirmek zorunda kalabilir. Örneğin hava şartlarına ve darbelere da-yanıklılık. Genel olarak bir sıvadan şunlar beklenir: Sıva yüzeyine ve tabakalar ara-sında iyi bir tutunma, sıva yüzeyi ve her bir tabaka arasında boşlukların olmaması, her bir sıva tabakası içinde aynı kalan doku, tabaka kalınlıklarının oynaklık gösterme-mesi, yeterli sertlik, özellikle aşınma (dö-külme)ye karşı dayanıklılık, homojen, leke-siz bir görünüm, dış etkilere karşı dayanıklılık.

b) Hava şartlarına kar şı dayanıklılık : Dış sıvalarda dayanıklılık özelliğine eklenmesi gereken bir özelliktir. Bu tür bir dış sıva

sadece belli aralıklarla gelen yağmur (hatta sağnak) ve güneş etkilerine karşı dayanıklı olmaktan başka, don ve kırağıya karşı da sağlam olmalıdır. Yani sıva belli bir nem-lenmede de dona karşı dayanıklı olmalıdır. Bundan başka belli durumlarda kırılmadan veya patlamadan hareket etme olanağı sağlayan bir ısı genleşme değeri olmalıdır. Son olarak ta boyası ışıktan, hava şart-larından etkilenmemelidir. Sıvalarda, bağla-yıcılarla çözülmeyen veya rengini kaybet-meyen boyalar kullanılmalıdır. Örneğin, kireç sıvalarda kireç boyası, çimentolu sı-valarda çimento boyası, renklendirilmiş yüksek vasıflı sıvalar bu iş için çok uygundur.

c) Dış sıvalar: (Suyu yalıtan sıvalar haricinde) duvarın belli bir nem miktarını gözeneklerde su hareketi ve buhar geçirgen-liği sayesinde buharlaşmak üzere yüzeye iletebilmelidir. Yani duvarın nefes almasını sağlamalıdır. Burada söz konusu olan hava geçişi değil, nem alışverişidir. Bilinmesi gereken nokta nemin ısı akışının yönünde, yani kış mevsiminde içten dışa doğru, ilerlemesidir. Normal (gözenekli) sıva her zaman bu tür bir teneffüs sağlar. Su tut-mayan sıvalarda da (Yüksek vasıflı sıva-larda ise, duvar teneffüs edemez). Bu du-rum bu tür sıvaların kullanıldığı alanlarda genellikle zararsızdır. Fakat dikkatle alın-malıdır.

d) Isı iletim değerleri (hesabi değerler): Sıvaların ısı iletim değerleri, sıva harcının cinsine ve sıvanın nemine göre dış sıvalarda 0,81 ile 1,50 W/mK arasında iç sıvalarda ise 0,45 ile 1,05 W/mK arasında değişir. Dış sıva kalınlığı azami 20 mm iç sıva kalınlığı da genellikle 15 mm olduğu için pratikte sıvanın ısı yalıtımında diğer faktörlere göre oldukça önemsiz bir rolü vardır. Buna karşı, en başta duvarın tenef-füsünü yani dıştan nem girişinin engellen-mesi ve dışa doğru bir hareketini sağladığı

Page 28: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

27

için ısı yalıtımını yine de önemli ölçüde etkiler. Bundan başka duvar derzlerinin sıvayla örtülmesi de önemlidir.

Sıva, yapı elemanlarının ses yalıtımında da etkindir. Gözenekli yapı bloklarından örül-müş duvarlarda ancak sıva, verimli bir ses yalıtımı sağlar. Tek tarafta sıva uygulanma-sıyla da etki görülür ve iki tarafın da sıva ile örtülmesiyle bu etki önemli bir artış gös-termez. Sıva kalınlığı olarak içte, alışılmış 15 mm yeterlidir. Çimento ve kireçli çimen-to sıvalar (örneğin dış duvarlardaki yüksek vasıflı sıvalar) ses yalıtıcı etki açısından alçı sıvalardan genellikle üstündür. Gözenekli levhalardan yapılmış basit duvarlarda sıva-nın ses yalıtımı çok daha etkindir. Hafif yapılı çift ve çok tabakalı duvarlar ve kat tavanlarında – Bükülemeyen sıva, bükülebi-lir taşıyıcı tabakayla birlikte istenen ses yalıtımını sağlayabildiği için ili şkin yapı elemanı yapısının önemli bir parçasını oluşturur. Burada sıva, genellikle en az 20 mm sıva taşıyıcılarda da (tel dokular, hasır dokular, çentikli metal levhalar) 25 mm kalınlığındadır.

e) Odaların ses duyarlılığı: Özellikle eko süreleri, odayı sınırlayan yüzeylerin ses emme yeteneklerine bağlıdır. Normal kireç sıvanın ses emme derecesi, 125-2000 Hz arasında 0,018-0,032, alçı sıvanın ise 0,013-0,40, yani oldukça düşüktür. Gözenekli malzemeler ve elyaflar ilave edilmiş ses emici sıvalarda ses emme derecesi 0,32-0,63 e kadar artabilir (mümkün olan en yük-sek ses emme derecesi, örneğin bütün sesi dışarı veren, yani odadan emen bir pen-cerenin ses emme derecesi, 1 dir. Bütün yapı elemanlarının ses emme dereceleri 1 den küçüktür.

Sıvanın bütün yapı elemanları için DIN 4102 ye göre yangından koruyucu etkisi vardır. Böylece ahşap yünü levhalar sadece sıva ile örtüldükleri zaman yangından koru-

yucu etki yaparlar. Betonarme tavanlarda tavan sıvasının bu konuda çok büyük önemi vardır. Asgari 15 mm kireçli, çimento sıva ile örtülmüş betonarme tavanlar, deneyde, sıvasız tavanlara kıyasla üç kez daha uzun süre ateşe karşı dayanıklılık gösterirler.

f) Kireçli sıva nitelikleriyle tuğla duvarlara en çok uyan ve gözenekliliği sayesinde duvarın teneffüs etmesini sağlayan sıva olduğu için en yaygın sıvadır. Bundan başka neme, dona ve kötü hava şartlarına karşı dayanıklıdır. Sıva harcında kirecin yatkınlığı, duvar harcında olduğundan daha fazladır. Dış sıva için kireç kaymağı, su kireci ve hidrolik kireçler (HK 25 ve HK 50) kullanılır.

g) Günümüzde renkli dış sıvalar evlerin ve blokların dış görünüşlerini alımlı hale getir-mek ve güzelleştirmekte kullanılır. Renk-lendirme boya veya renkli harç ile yapı-labilir. Burada da sonradan sıvanın üstüne sürülen boyanın sadece ince bir zar olu-şturacağı, bunun da kötü hava şartlarıyla bozulabileceği unutulmamalıdır. Bütün sıva tabakasının renkli olduğu renkli harçlar, çok daha uzun ömürlüdür. Renkli harçların ütün karışımlarıyla dengeli olması gerektiğinden, bunlar inşaat yerinde iyi sonuç verecek şekilde hazırlanamaz. Bu nedenle renkli harçlar fabrikalarda imal edilir.

h) Yüksek vasıflı sıvalar fabrikalarda hazır-lanan, hava şartlarına karşı dayanıklı, renk-lendirilmiş kireç veya kireçli çimento sıva-lardır. Bu tür kuru harçların hazırlanma-sında özellikle ince, silis asitli veya kireç spatlı kumlar ve iri taneler ile özel bileşimli bağlayıcılar kullanılır. Renklendirme için hava şartları ve ışığa dayanıklı, bağlayıcılar ve diğer ilave malzemeler etkisiyle nitelik-leri değişmeyen boya malzemeleri kulanı-lır. Yüksek vasıflı sıvaların bir avantajı da, bütün kütle renklendirilmiş olduğundan, sı-va renginin dayanıklılığıdır. Sıva ve boya-

Page 29: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

28

ların inşaat yerinde işçiler tarafından karış-tırılmasına kıyasla bir avantaj da fabrikada boyanın karıştırıcı aletlerle boyanın sıvanın her noktasına eşit şekilde dağıtılması ve bu iş için uygun olmayan boyaların kullanıl-mamasıdır. Fabrikalarda imal edilmiş, özen-li bir yapıya sahip karışımlar ilave malze-meler katılmadan fabrikanın talimatlarına göre kullanılmalıdır. Yüksek vasıflı sıva-ların yapısı duvarları teneffüs ettirecek şekilde homojen ve gözeneklidir.

Yüksek vasıflı sıvalar en çok taraklı (Ta-rakla kazıntılı) olarak uygulanır. Bunun ne-deni de bu sıvaların dayanıklılığıdır. Kazı-ma sonucu bağlayıcı madde tabakasında ve yüzeydeki gerilim yok edilir (Çatlama tehlikesi bir anlamda önlenir) Bundan başka yüzey, pürüzsüz yüzeylere oranla daha büyümüş olur. Bu da sıvanın nefes alma ve buharlaşma özelliğini arttırır. Sıvanın kir-lenmesi de daha az belli olur. (Aynı kir miktarı daha büyük bir yüzeye dağılacaktır) ve yapının yeni görünüşünü uzun süre korur. Özellikle tozlu bölgelerde kaba tane-cikli, taraklı sıva, kirlenmeye karşı daya-nıklılığı nedeniyle tercih edilmelidir. Sıva da dışarı bakan kaba tanecikler hemen hemen hiç kir tutmaz ve yağmurla kolayca temizlenir. Sıva priz yaptıktan sonra pütürlüleştirilecekse, bu işlem için uygun olan yüksek vasıflı sıvalar gibi kuru harç olan, fakat yapılarında doğal taş kırıkları içeren “taşlı sıvalar” kullanılabilir. Taşlı sıva harçları, doğal taş tanecikleri ve uygun (beyaz çimentolu) bağlayıcı malzemeler sayesinde çok serttirler. Taşlı sıva harcı, yüksek vasıflı harçlar gibi imal edilir. Taşlı sıvanın uygulanmasından birkaç gün sonra pürüzlendirme işlemine başlanabilir. (Kazı-ma, sivriltme, oyma vs.), Priz ne kadar iyi gerçekleşmişse işlenen yüzey o kadar güzel olur. Doğal taşların bütün güzellikleriyle görünmesi için işlem sırasında çimento tabaka tümüyle yok edilmelidir.

ı) Yıkama sıvası, harçta kullanılan malze-melerle ulaştıkları sertlik değeri açısından taş kırıklı sıvalarla benzerlik gösterirler. Bu ikisi arasındaki ana fark sıvaların yüzey işlemlerindedir. Yıkama sıvaları bildiğimiz çakıl taşı veya mozaik tanecikleri ile veya daha iyisi bu iş için yapılmış kuru harçla birlikte kullanılır. Đyi bir yıkama sıvasının hazırlanması harç malzemelerinin doğru ve ustaca kullanılmasıyla yapılır. Bu nedenle yıkama sıvasını yüksek vasıflı sıva imal eden fabrikalardan bağlayıcı ve ilave mal-zemeleri doğru bileşimleriyle içeren hazır kuru harç olarak edinmek daha doğru olur. Bu harcı sadece su katarak mala ile yumuşatmak gerekir. Burada beyaz çimento sayesinde parlak renkler sağlanır.

k) Suyu yalıtan saf çimento harcından (gri çimento) sıvalar, bodrum katları duvarları-nın iç ve dış duvarlarında özellikle kulla-nılır. Sıvayı su geçirmez hale getirmek için harca su tutucu malzemeler (yalıtıcı malze-meler) katılmalıdır. Su yalıtan boyalar ve yapıştırılmış tabakalar sıvanın kendisini su geçirmez yapamazlar.

Su tutucu malzemeler (ek malzemeler) har-cın belli bir niteliğini, başka bir niteliği bozacak şekilde düzelttiği ve etkili malze-melerin çeşitli bağlayıcılar için etkinlik dereceleri farklılık gösterdiği için bunların, imalatı yapan fabrikanın kullanma talimat-larının iyice incelenerek uygulanması tavsi-ye olunur.

l) Alçı sıva kolay işlenebilirliği, çabuk çözünürlüğü ve kolay şekillendirilebilirliği nedeniyle en elverişli iç sıvadır. Saf alçı sıva için 10 mm lik kalınlık yeterlidir. Saf alçı sıvalar bir kerede uygulanır. Burada alçı akıcı olduğu sürece alt yüzeye iyi bağ-lanacak şekilde rahatça fırlatılabilir. Biraz donmuş alçı da bir süre için fırlatılabilir. Bundan sonra sıvayı bastırmak gerekir. En sonunda artan alçı düzeltici ince sıva olarak

Page 30: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

29

bütün yüzeye sıvanır. Saf alçı sıvanın yanı-sıra günümüzde gözenekli ve tutucu özelliği olan alçı-kum sıva da kullanılır. Bu sıva alt yüzeyi çok iyi tutar.

Alçılı sıvaya yapısı ve rengi için renkli doğal taş unu ilave edilebilir. Kireç ila-vesiyle (alçılı kireç sıva) saf alçı sıvaya kıyasla alt yüzeye tutunma arttırılabilir. Ki-reç kaymağı harçlı sıvalar, sınırlı elastiklik, çabuk donma ve sıva yüzeyinden daha sert olmama avantajlarını sağlarlar. Buna karşı yağmur tarafından çabucak nemlendirilir ve hava şartlarına karşı düşük bir dayanıklılık özelliği taşırlar, erozyon nedeniyle çabucak hasar görürler.

Sertlik ve tutunma özelliklerini takviye et-mek için sıva harcına genellikle çimento katılır. Böylece çimento takviyeli harç mey-dana gelir.

Hafif beton duvar üzerine uygulanacak kireçli çimento harcının çimento oranı pek büyük olmamalıdır. 2 : 1 : 9 luk bir karışım oranı elverişlidir. Bu sıva yeterince elastik-tir, az nemlenir ve nem atma özelliği de iyidir.

Ahşap yünü plâka veya karo kaplı cephe-lerde kullanılan çimento harçlı sıvalar, elas-tik değildirler, kolayca kırılırlar, zor sertle-şirler ve çatlamaya eğilimlidirler.

Sıvaların yüzey şekli de yapı fiziksel açıdan hiç de önemsiz değildir.

Pürüzsüz sıvaların dış kabuklarında bağla-yıcı madde oranı çoktur. Bu nedenle çabu-cak kabarır ve çatlar. Çatlaklar derin değil-dir, fakat önemli ölçüde ilerler, sıva ve boyanın varlığını tehdit ederler.

Güçlü bir yapısı olan kaba sıva içinde su kesecikleri oluşur, ve kolaylıkla kirlenir. Bu nedenle avantajsız bir sıva şekli sayılır.

Taraklı sıva daha avantajlıdır. Bu arada sıvanın sert dış kabuğu kesilmiş ve hava-daki karbon asitinin sıva harcına girişi açılmıştır. Sıva bu sayede çabuk sertleşir.

Püskürme sıva da elverişli bir sıva sayılır, fakat taraklı sıva gibi sıva kalınlığının ölçülmemesi bir dezavantaj oluşturur. Đki senelik dış sıvalar üzerinde yapılan araştır-malar sonucu sıvaların nem tutumunda kapilar yapının belirleyici etken olduğu sap-tanmıştır. µ - değerinin önemi daha azdır. Bunun nedeni, kapilarlar yolu ile iletilen akıcı nem kütlesinin nicel değerinin, buhar halinde giren neminkinden çok daha büyük olmasıdır.

Araştırmanın sonunda 6. Tablodaki değerler bulunmuştur.

“Değerli” sıvaların avantajları vardır. Bun-lar fabrikada karıştırılır, ve boya pigment-lerinin yanısıra özel ufak taş cinsleri de içeren kuru harç halinde kullanıma sunulur.

Değerli sıvalar içinde altlarındaki yüzeyden daha sert olmama şartı geçerlidir. Yumuşak bir alt yüzeyi üzerine yine aynı şekilde yumuşak ve mümkün olduğunca esnek bir değerli sıva gerekir.

Oldukça kısa ve yüzeysel olan bu genel bakış bile, sıvaların görevlerini, uygulama, şekillendirme ve renklendirmedeki seçenek-leri göstermektedir. Şimdiye kadar sıvanın çok yönlü özelliklerini taşıyan başka bir kuru yapı şekli bulunamamıştır.

Tablo 6 Sıvanın altındaki yüzeye bağımlı olarak aynı cins sıvanın, altı aylık hava şartlarına maruz kalma süresinden sonra nem miktarı

Sıvanın altındaki yüzey

Nem miktarı [M - %]

Delikli tuğla Kireç kumu blokları Bims beton Gazeton

1,5…5,0 8,0…10,0 9,0…11,0 35,0…45,0

Page 31: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

30

1.6.2.7. Sıvalarda dış boya ve duvarın nefes alması

Yapının ısı ve nem durumları, duvarın ve dış sıva kaplamasının nefes alma niteliği, boyalı veya boyasız sıva arasındaki kar-şılıklı etkileşme, çeşitlilikler gösterir ve ih-mal edilemez. Burada, duvarın nefes alma-sıyla, sadece iç ve dış yüzeylerin ve duvarın içinden nem alışverişi değil, duvar ve sıva harcının priz yapmasında önemli bir etken ve bu nem alışverişiyle bağlantılı olan karbondioksit (CO2) alımı da kastedilmiştir. Yapının sıcaklık durumu, kışın nemin (iç yüzeydeki rutubeti henüz mevcut bulunan yapı nemi ve oda havasındaki su buharı) ısı akımı ile içten dışa hareket etmesi açısından dış duvarın nefes almasında bir etkendir. Sıcak mevsimde ise nem – bölge şartlarına göre – dıştan içe hareket edebilir. Buna açıklayıcı bir örnek ilkbaharda bodrumlarda oluşan ıslaklıktır. Đçeriden dışarıya yönelen nem tabii ki yolda engellerle karşılaşmama-lıdır. Dış duvarın her kapalı (veya havalan-dırılmayan) çıkışı zararlara yol açar. Dış buharlaşma alanı ne kadar büyürse, duvar o ölçüde daha rahat nefes alır. Bu nedenle, pürüzlü yüzeyiyle taraklı sıva her pürüzsüz sıvadan üstündür.

Dış yüzeyi boyanmamış sıvalarda – kireç kaymağı harç, hidrolik kireç harç, kireçli çimento harç veya fabrikalarda imal edilmiş renkli kuru harçlar (yani yüksek vasıflı sıvalar) olsun – Taraklı sıva olarak uygulan-dıkları ve yapı teknik kurallara uyulduğu takdirde duvarın nefes alması hiçbir şekilde engellenmez ve böylece hiçbir zarar da meydana gelmez.

Kireç kaymağı harçtan boyanmamış sıvalar, sertleşme için gerekli karbondioksiti de kolayca havadan ve CO2 içeriği havadan fazla olan yağmur suyundan alabilirler. Bunlarda CO2 alımı için çok önemli olan kuruma ve yağmurla ıslanma arasındaki

değişim tümüyle gerçekleşir ve etkilidirler. Bu değişim sıva sertleşmesinin med ve cezir olayı olarak adlandırılabilir. Dış yüze-yi boyanmış sıvalarda ise gittikçe artan hasarlar görülmüştür. Üst sıvanın boyanın sürülmesiyle alt sıvadan çözüldüğü ve üst sıvanın gereken şekilde sertleşmediği, körpe kaldığı defalarca gözlenmiştir. Bu hasarlar en çok kireç kaymağı yani en çok kullanılan sıvalarda, özellikle yüzeyleri pürüzsüzleştirildi ği durumlarda görülmüş-tür. Bu hasarların nedenlerini araştırmak için Alman Kireç Endüstri Araştırma labo-ratuarı (Köln) nda Dr. Ney’in yönetimi altında boya yapımcılarının da yardımlarıy-la geniş kapsamlı deneyler yapılmıştır. Burada boyanmış ve boyanmamış sıvalar – aynı karışım ve cinsten – farklı tutumları saye-sinde hasar nedenleri hakkında bir fikir yürütebilmek için, bu deneylerde öncelikle sıva ve boyalar arası da kesin farklılıklar saptanmıştır. Sıvalarda CO2 – alımı ile sertleşen (karbonat sertleşmesi – yani özellikle kireç kaymağı sıvaları – ve hidrolik olarak ve kalsiyumun su ile alumi-ne olması ile sertleşme) arasında bir ayırım yapmak gerekir. Boyalarda ise suni reçine esaslı boyalar ve mineral yapılı boyalar (silikat boyalar ve çimento yüzey boyaları) arasında ayırım yapılmalıdır. Hasarlar he-men hemen sadece, suni bağlayıcı maddeye göre farklılıklar görülecek şekilde dispersi-yon boyalarında ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda özellikle bu boyalar parlak renkler verdikleri için mimarlar tarafından sevilmiş ve tutulmuştur. Bu etkiyi ve örtme özelli-ğini arttırmak için boyalar ve bağlayıcı malzemeler daha koyu tabaka (film) ları gözetmek suretiyle geliştirilmi ştir. Bu oran-da da hasar miktarı artmış ve bunun ne-denlerini açıklığa kavuşturma gerekliliği doğmuştur. Özellikle boya tabakaları altın-daki sıva harçlarının tutumları – ön plânda sertleşme olayı – incelenmeliydi. Böylece sıvanın uygulanmasından sonra boyama

Page 32: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

31

için en elverişli ve en elverişsiz zamanları saptamak mümkün olacaktır.

a) Dispersiyon boyalarıyla deneyler

Dispersiyon boyalı sıvalarla yapılan deney-lerin sonuçları W. Piepenburg’a göre şöyle olmuştur.

a.1. CO2 – alımı

Boyanmamış ve çeşitli dispersiyon boyala-rıyla örtülmüş beyaz kireç sıva harçlarının CO2 alımından zamana bağımlı olarak, boyanmamış sıva harcının altı ay içinde mümkün olan azami CO2 kütlesinin çoğunu alabildiğini göstermektedir.

Dispersiyon boyalarıyla CO2 alımı, önemli ölçüde engellenmektedir. En kötü değerler boyanın üç veya yedi gün sonra sürüldüğü durumlarda bulunmuştur. W. Piepenburg sertliği az olan taze sıva üzerinde, iyice sertleşmiş sıvaya oranla pek kalın bir boya tabakası oluşamadığını farzetmektedir. Bu-rada sertleşmenin CO2 kaynağından (dış hava, yağmur suyu) başlayarak yayıldığını unutmamalıyız. Başka türlü söylemek gere-kirse, önce sıvanın yüzeyi sertleşir ve sertleşme yavaş yavaş sıvanın içlerine iler-ler. CO2 alımının yavaşlamasını değerlendi-rirken – başlangıçta da belirtildiği gibi – karbondioksitin dış hava veya yağmur su-yuyla harç içine girdiğini göz önüne alma-lıyız.

Hava sadece % 0,03 (hacim) gaz halinde karbondioksit içerdiği için CO2 alımının çabuk yürümesi için harç gözeneklerinin sadece küçük bir bölümünün suyla dolu olması gereklidir. Bunun için en uygun değer W. Piepenburg’a göre sıva harcının % 0,7 ve % 3,0 [ağırlık] arasında değişen bir nem miktarıdır. CO2 alımı için çok uygun olan bu değerlere sıvanın uygulan-masından iki üç gün sonra ulaşılır. Burada

şart, sıva yüzeyinin açık ve pürüzlü olması-dır. Sıvanın yüzey gözeneklerinin boyayla örtülmesi de CO2 alımının yavaşlaması için bir neden oluşturur.

Yağmur suyunda – sıcaklığa göre - % 1,2 – 1,8 [hacim] arası yani havadakinin 40 – 60 misli CO2 vardır. Yağmur suyunda çözülen CO2 bu nedenle sıva harcının sertleşmesi için büyük önem taşır. Hava şartlarına karşı bir koruyucu görevi olan yoğun bir disper-siyon boya tabakası sadece yağmur suyu-nun girişini engellemekle kalmaz, nemlen-me ve kurumanın “med ve cezir” değişimi-ne izin vermez. Bunun dispersiyon boyalı sıvalardaki CO2 alımı yavaşlaması için başka bir neden olduğu açıktır.

Yüksek hidrolik kireç sıva harçları ve kireç-li çimento sıva harçlarıyla yapılan deneyler-de kireç kaymağı sıva harçlarındakine ben-zer bir CO2 alımı yavaşlaması kaydedilir. Đleride de gösterileceği gibi bu harçlar için bu azalma çok önemli değildir.

a.2. Harç sertliği

Dispersiyon boyalarıyla örtülmüş kireç kay-mağı sıva harçlarında CO2 alımının yavaş-lamasının yanısıra boyanmamış harçlara kıyasla altı ay sonra bile oldukça düşük bir sertlik gösterirler. Gevşek olduklarından el-de kolayca toz haline gelirler. Buna karşı yüksek hidrolik kireç sıvası harçlarında boyanmış ve boyanmamış haller arasında bir fark yoktur.

Dispersiyon boyalarıyla örtülmüş kireç kaymağı sıva harçlarının bu farklı tutumunu W. Piepenburg, karbondioksit içeren yağ-mur suyunun sıva harcı gözeneklerinde mevcut olan kireç taşının (kalsiyum karbo-nat) belli bir kısmını çözmesine, kalsiyum-bikarbonata dönüştürmesine ve çözücü suyun buharlaştığı sıva bölgelerinde yeni-den kalsiyum karbonat olarak ortaya

Page 33: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

32

çıkarmasına bağlamaktadır. Bu, nemlenme ve kurumanın “med ve cezir” inde sürekli yinelenir. Ve böylece kalsiyum karbonat kristalleri daha çabuk toparlanır ve birbirine kaynar. Daha önce belirtildiği gibi, “med ve cezir” değişiminin yoğun dispersiyon boya tabakalarıyla büyük ölçüde yavaşlatılması kireç kaymağı sıva harçlarının şaşırtıcı ölçüde az sertleşmesinin nedenidir.

Bu tür gevşek dış sıvaların koyu renk boyalar altında daha fazla örülmesi, yüzey sıcaklığının da bu konuda bir rolü olduğunu gösteriyor. Örneğin koyu kırmızı bir boya tabakası güneşin ısı ışınlamasının % 85 ini emerken, beyaz bir boya ışınlamasının sadece % 15 ini emer, koyu renk boyaların fazla ısı alımları nedeniyle, yetersiz ölçüde sertleşmiş bir kireç kaymağı harcının kal-dıramıyacağı ısı gerilimleri ortaya çıkar. Genellikle önce kabarcıklar belirir sonra sıva yüzeyi üzerindeki boya tabakasıyla birlikte kalkar. Bunun altından ortaya çıkan ve havayla temas eden sıva ise çabucak sertleşir.

a.3. Su buharı geçirgenliği.

Baş tarafta da söylendiği gibi kışın nem ve su buharı oda sıcaklığının dış hava sıcaklı-ğından yüksek olduğu sürece, yani yaz mevsiminde dahi genellikle geceleri de dışarı doğru hareket eder. Dispersiyon bo-yaları yağmur suyunun sıvaya girişini engellediklerinden dolayı aynı zamanda doğal olarak su buharı çıkışını ve duvar içinden geçen nemin buharlaşmasını engel-lerler. Dispersiyon boyalı kireç kaymağı harçlarında boyanmamış sıvalara kıyasla daha düşük bir su buharı geçirgenliği de ölçüm yoluyla saptanmıştır. Bu genellikle pek düşük olan su buharı geçirgenliğinin gözlenen bu dezavantajlarda ne ölçüde bir rolü olduğu henüz kesinlikle belirlenmiş değildir. Dispersiyon boyalı kireçli çimento sıva harçlarında su buharı geçirgenliği daha az engellenir ve burada da hidrolik sertleşen kireçli çimento harçların, kireç kaymağı

harçlara kıyasla boya tabakalarından daha az etkilendikleri görülmektedir.

b) Çimento zemin üzerine boyalarla deney-ler

Alman Kireç Endüstrisinin Köln’deki Araş-tırma laboratuarında dispersiyon boyaları deneylerine benzer şekilde çimento zemin üzerine çeşitli boya tabakaları denenmiştir. Burada kireç kaymağı ve kireçli çimento sıva harçları kullanılmıştır.

Deney yüzeylerinin bir bölümü fluatlarla örtülüp sonra boyanmıştır. Boya ustaları genellikle önceden uygulanacak bir fluat tabakasının sıva yüzeyinin sertleşmesi için önemli olduğu kanısındadır. Sıva yüzeyleri-nin çoğu pürüzlü olarak bırakılmasına kar-şın bazı yüzeylerde pürüzsüz hale getiril-mişlerdir.

b.1. CO2 alımı.

Henüz üç ay içinde boyanmamış kireç kaymağı sıva harçlarının değerlerinin % 90 hatta kireçli çimento harçlarında % 95 i sağlanmıştır. Bu pürüzsüzleştirilmi ş yüzey-lerde bile çimento zemin üzerine boya ta-bakalarının CO2 alımına olumsuz bir etkisi olmadığını gösterir.

b.2. Sertlik.

Kireç kaymağı sıva harçlarında çimento zemin üzerine boya tabakalarıyla bir sertlik azalması görülmemiştir. Bütün durumlar için bir (ön) fluatlama işlemi gereksiz görü-lüyor.

b.3. Su buharı geçirgenliği.

Çimento zemin üzerine boya tabakalarıyla örtülmüş her iki sıva harcı türünde de altı ay sonraki su buharı geçirgenliği değeri boyan-mamış deneylerin % 91-107 si arasında değişiyordu. Demek ki bu boya türü su buharı geçirgenliğini azaltmıyordu. Değer-lerdeki ufak azalma ve yükselmeler ölçüm hataları sınırında gerçekleşiyordu. Đnce gö-zenekli boya dokusunun, kaba dokulu bo-yalardan biraz daha yüksek bir su buharı geçirgenliği olması da mümkündür.

Page 34: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

33

c) Deney sonuçlarından çıkan saptamalar.

a. ve b. bölümde verilen incelemelerden şu saptama ve şartlar çıkartılmıştır:

c.1. Saf kireç kaymağı sıva harçları disper-siyon boyaları için uygun bir zemin oluşturmazlar. Eğer bu işlem zorunluysa, sıvanın uygulanmasından oldukça uzun bir süre (en iyisi bir sene) sonra yapılmalıdır.

c.2. Saf kireç kaymağı sıva harçları, çimen-to zemin üzerine boyalar için alt yüzey olarak kullanılabilir.

c.3. Yüksek hidrolik kireç veya kireçli çi-mento karışımlarından sıva harçları her tür boyama için elverişlidir.

c.4. Açık renk boyalar tercih edilmelidir. Koyu renk boyalar ve güneş gören yüzey-lerde sadece hidrolik sertleşme kabiliyeti olan harçlar kullanılmalıdır.

c.5. Sıvayı uygulayan kişi ne tür bir boyanın uygun olduğu konusunda eğitilme-lidir.

c.6. Boya ustaları sıva harç türleri konusun-da eğitilmelidir.

1.6.2.8. Tuğla duvar üzerine sıva

Tuğla yapı üzerine sıva uygulamak için şu şartların yerine getirilmesi gerekir.

a) Harcın kapilar emme özelliği, sıva yüze-yininkiyle aynıdır veya uygun şekilde ayarlanabilir.

b) Tuğla duvarın ısı genleşme katsayısı ve kabarma – büzülme değerleri çok düşüktür.

c) Tuğla duvar derzleri yardımıyla sıvaya mekanik bir tutunma sağlar ve sıvanın suyunu emer (mikro düzeyde bir tutunma)

d) Sıvayı taşıyacak duvarın yoğunluğu ve sertliği sıvanınkilerden büyüktür. Dışa doğ-ru bir sertlik azalması gereklidir.

e) Dış sıva ve tuğla duvarın ısı iletim özellikleri eşittir. Sınır yüzeyinde sıcaklık gerilimleri meydana gelmez.

f) Yağmur yağarsa emme özelliği olan duvar, gözenekli sıvadan suyu emer, zarar-lara yol açmadan depolar ve ileride daha elverişli klima şartlarında dışarı verir.

g) Nemin girdiği ve su buharının çıktığı yüzeyler aynı büyüklüktedirler.

Bunlar duvarla fonksiyonel bir bütünlük sağlayacak bir dış sıva için gerekli şartlar-dır. Tuğla yapılarda hava şartlarından ko-runma, sadece dış sıva ile değil, sıva ve duvarın oluşturduğu bütünlük sayesinde sağlanır.

1.6.2.9. Hafif beton üzerine sıva

Tuğla duvar örgüsü günümüzde yerini hafif betona terk etmektedir. Tuğla yerine hafif beton duvar üzerine uygulanan dış sıva şu değişikliklere maruz kalır.

a) Hafif betonun önemli bir kapilar emme özelliği yoktur. Emici sıva ve emici olma-yan sıva yüzeyinin çelişkisi daha sıvanın uygulanması sırasında belirginleşir. Sıva yüzeye zor tutunur.

b) Elemanlar büyümüştür. Tuğlanın oluştur-duğu küçük elemanın yerini büyük beton bloklar almıştır. Hafif betonun ısı genleşme katsayısı tuğlanınkinden büyüktür. Büyük elemanlar sıcaklık ve nem etkisi ile daha büyük hareketlerde bulunurlar.

c) Hafif beton duvar, tuğla duvarın aksine, sıvaya ne mikro ne de makro düzeyde bir tutunma sağlar.

d) Bu nedenle sıvaya sertliği arttırıcı bir bağlayıcı malzeme ilave etme zorunluluğu doğar. Horasan bu işi daha iyi göreceği hal-de genellikle çimento ilave edilir. Eski-sinden daha sert ve sızdırmaz bir sıva elde edilir.

Page 35: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

34

e) Sıvayı taşıyacak olan duvar gövdesinin yoğunluğu ve sertliği azalmıştır. Ve sıva-nınkilerden de azdır. Sertlik düşüşü bu sefer ters yönde gerçekleşmektedir. Duvar ve sıva tabakası arasında bir zıtlık oluşur (Örnek için bak. Şekil 18).

18 a) Hafif beton duvar elemanı 1, Dış tabakası B 225 betonu 2 ve çimento harç ile tutturulmuş çakıllar 3.

Sertlik azalması ters yönde gerçekleşmiştir. Dış kabuk, duvar gövdesinden daha az elastiktir.

b) Dış sıvanın pencere kenarlarına alışılmış fakat yanlış şekilde bağlanması

Sıva ağır betona kadar uygulanmıştır

1 Dış sıva, 2 Pencere çerçevesi, 3 Pencere düzlemi, 4 Sızdırmaz conta

f) Sıvanın ısı iletme özelliği, sıva yüzeyi-ninkinden büyüktür. Yalıtıcı hafif beton, güneşlenme sonucu sıvada oluşan ısıyı güçlükle iletir. Sıvada bir ısı birikmesi meydana gelir.

Sıva soğurken içeriden hiç ısı gelmez. Duvara kıyasla sıva tabakası içinde bir sıcaklık önceliği oluşur.

g) Yağmur yağdığı zaman tuğla duvarın aksine hafif beton duvar dış sıvadan su çe-kemez. Aksine nemden korunması gerek-mektedir. Bu da su tutmayan, hidrofob bir sıvanın imâl edilmesini zorunlu kılar. Hid-rofoblaştırma maddesi dış etkilere maruz kalan üst sıvaya katılır. Böylece sıva ve duvar arasında tam bir tezat vardır. Sıva tek

başına özel bir yapı fiziksel karakteri olan sızdırmaz bir kabuk oluşturmaktadır. Sade-ce duvardan daha sert ve sızdırmaz değildir. Aynı zamanda daha hareketli ve kırılgandır. Đçinde sürekli basınç ve çekme kuvvetleri oluştuğundan sıva kabuğu kolaylıkla kaba-rır veya kırılır. Boşluklar ve kopmalar görü-lür. Kabarma ve büzülme gerilimleri bir çatlama oluşmasına neden olur.

Duvar gövdesinin yoğunluğu, sertliği ve ısı iletim özelliği azaldıkça ve dış sıvanın yoğunluğu sertliği ve bağlayıcı madde oranı arttıkça, sıva ve duvar arasındaki tezat bü-yür.

Bu durumda duvar ve sıva artık fonksiyonel bir bütün oluşturmamaktadırlar. Sistem, sert klima şartlarına maruz bırakılırsa tamamen etkisiz kalması şaşırtıcı bir olay değildir. Hidrofoblaştırılmış bir sıvadaki çatlak oluş-maları, gözenekli bir sıvadakilerden daha kötü sonuçlara neden olabilirler. Çünkü duvar gövdesine giren bir nemin hidrofob dış sıvadan dışarı doğru buharlaşması çok zordur. Su alım ve su buharlaşma alanları artık birbirinin aynı değildir.

Gittikçe daha fazla sayıda uzman, hafif beton zemin üzerinde harç sıvanın güvenilir bir nem korunumu oluşturamadığını ve da-ha nitelikli bir koruma tabakasının kullanıl-ması gerektiğini savunmaktadır. Sözü edi-len tezat, gözenekli betonda çok büyür ve gözenekli betonun korunum tabakasının harçtan yapılmaması gerektiğini düşündü-rür.

Hafif beton, inşaat yerinde de sıvansa, fab-rikada sıva benzeri korunum tabakalarıyla kaplansa da sıva harcının alt yüzeye uygun olması gerekir. Đnşaat yerinde uygulanan sıva harcı çabuk tutunmaz. Bu nedenle çok kalın bir harç tabakası sarkmalara, buradan da yatay veya eğri çatlamalara neden olabilir. Đnşaat yerindeki uygulamalar için şu kurallar geçerlidir;

Page 36: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

35

• Kaba yapı montajı ve sıva işlemleri arasında mümkün olduğunca geniş bir zaman süreci bırakılmalıdır.

• Sıva yüzeyinin eşit dağılmış bir emme özelliği olmalıdır. Alt sıvadan daha sert olmamalıdır. Delikler ve kırılmış kenar-lar harçla düzeltilmelidir. Oyuklar ve açık ek yerleri olmamalıdır.

• Sıva tabakalarının kalınlıkları her yerde eşit olmalıdır. Kesitteki yükselmeler çatlamalara neden olur. 20 mm kadarki sıva tabakaları normal sayılmaktadır (kalınlık az olursa, su sıva içinden geçip gider. Kalınlık fazla olursa harç şişer ve nemli kalır).

• Alt sıvanın bağlayıcı madde oranı üst sıvanınkinden büyük olmalıdır (içten dışa doğru sertlik azalması kuralı).

• Sıva kumları temiz olmalıdır.

• Üst sıvaya hidrofob ilaveler yapılmalı-dır. Islak sıva üzerine sıva yapılmamalı-dır.

• Hazır sıva çatıdan, oluklardan veya pen-cerelerden akan sularla ilaveten ıslan-mamalıdır.

• Sıva harcı metal, ahşap, ağır betonla doğrudan kontakt halinde olmamalıdır.

Bu malzemelerin hareketleriyle sıva kenar-lardan dökülür (Şekil 18 b).

Bu durumlarda bağlantı, macunlu derzlerle sağlanmalıdır (Şekil 19).

Bu kurallara, uzmanlaşmış sıvacının da bildiği bazı kurallar da eklenebilir. Bütün bu kurallara uyulsa bile, blok yapı tarzında duvarın gövdesinin en azından sınırlı esnek, önemli tabaka dış kabuk, yani sıvanın da tamamen esnemez olmaları kaçınılmazdır. Sertlik azalması da istenen şekilde ve sırada sağlanamaz.

Şekil 20, sıcaklık ilerlemesi tehlikesini gös-

19 Sızdırmaz macunlu bir bağlantı, sıvadaki kabarma ve kopma zararlarını önler a) Yatay kesit b) Pencere kenarı boyunca düşey kesit 1 Sıva, 2 Pencere kenarı (çerçeve), 3 Sızdırmaz macun

termektedir. (dış sıvadaki) Şekilde 1 numa-ralı eğri, bulutsuz bir yaz gününde duvar gövdesinin ortasının sıcaklık durumunu, 2 numaralı eğri dış kabuğun durumu göster-mektedir. Öğlenden önce saat 5,00 ile 9,00 arası dış kabuğun ısındığı bir sırada, duvar halâ soğumaktadır ve aynı şekilde saat 14.00 ve 18.00 arasında duvarın ısınıp ge-nişlemek istediği bir sırada, dış kabuk soğuyup büzülmektedir. Duvar ve sıvanın hareket ve gerilimleri sadece büyüklük açı-sından farklı olmakla kalmaz aynı zamanda bazen birbirlerine aksi yönlerde etkiler. Bu düşünüşde, hafif betonun çimento harç veya ince betonla veya benzer tabakalarla birleş-mesinin yapı fiziksel açıdan sağlıklı olma-dığını göstermektedir.

1.6.2.10. Ahşap yünü hafif yapı levhaları (Heraklitt) üzerine sıva

Magnezit bağlayıcılı ahşap yünü levhalar üzerine doğrudan uygulanan sıva eğer lev-halar betonla iyice sağlamlaştırılmışlar ve

Page 37: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

36

kendi başlarına hareket edemiyorlarsa, de-neyimlere göre en verimli sıva olur. Burada da bütün derzler ve köşeler tel örgü ile örtülmelidir veya sıva uygun bir sıva taşı-yıcı üzerine sıvanır. Bu iş için en uygun sıva taşıyıcı, telleri korozyona uğramayan ve sıvayla birlikte iyi bir aderans sağlayan tel örgü taşıcıdır. Ama her sıva taşıyıcı çekme gerilimleriyle, esnediği için sıvadaki ince çatlakları – sıva esneyemez ve çatlar – tamamen engelleyemez. Bu nedenle büyük sıva alanlarını ve sıva taşıyıcı tabakalarını dilatasyon derzleriyle kesmek gereklidir.

Ahşap yünü levha bir alt yüzey üzerindeki sıvanın sıcaklık ilerlemesi özellikle büyük-tür, çünkü ahşap yünü levhaların ısı iletme özelliği sıvanınkinin yaklaşık onda biri kadardır. Sıva kabuğunun uzunluk değişim-leri de bununla orantılı şekilde büyüktür.

Genellikle sıva taşıyıcılarından tasarruf et-mek istenir. Fakat bu çok paraya mal olabilir. Magnezitli bir ahşap yünü levhanın uzunluğu 7 mm’ye kadar değişebileceğin-den ve her çeşit sıva için özellikle bu levhaların kabarma özelliği tehlike arz ettiğinden sıva taşıyıcıların buradaki önemi çok büyüktür.

Ahşap yapı levhası üzerine dış sıva, püskürtme tabaka (çimento harç sıva alt ve üst sıva olmak üzere en az üç kattan mey-

dana gelmelidir). Alt ve üst sıvanın kalın-lıkları toplam 20 mm üst sıvanın çimento oranı alt sıvanınkinden az olmalıdır. Bu sıva yüzeylerinin dilatasyon derzleriyle as-gari 10 m2 lik alanlara bölünmesi tavsiye olunur. Böyle bir hareket beraberinde başka problemler de getirir.

Yapı fiziği açısından bu teknoloji, elverişsiz olarak tanımlanmak zorundadır. Başarı ke-sin değildir. Metod tezatlar içermektedir. Risk büyüktür. Đşçi ücreti de masrafların % 85 ini oluşturmaktadır.

1.6.2.11. Yüksek ve dağlık bölgelerde dış sıva

Yüksek ve dağlık bölgelerde yapılacak yeni yapıların dış sıvaları için aşağıdaki kurallar önerilmektedir.

• Sıva işleminden önceki ve sonraki hava şartları göz önüne alınmalıdır. Özellikle sıva işleminden sonra don olayı görülmemelidir.

• Kaba yapı yeterli ölçüde kurumuş olmalıdır. Eğer sonbahar yağmuru du-varları ıslatmışsa o yıl için sıva yapıl-mamalıdır.

• Kaba yapı ve sıva işlemleri arasında (mümkün olduğunca geniş) bir zaman

20 Yaz sezonunda hava ve hafif betonun sıcaklık durumları 1 Duvar gövdesi sıcaklığı, 2 Dış kabuğun sıcaklığı

Page 38: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

37

bırakılmalıdır. (Bu eski bir usta kuralı-dır. Günümüzde uyulması çok zordur)

• Duvarlar yükselen yüzey nemine karşı iyi yalıtılmış olmalıdır.

Sıva, sıçrayan suya ve tutan kara karşı da iyi korunmuş olmalıdır.

• Duvar malzemesi donmalara karşı daya-nıklı, sıva yüzeyi sıkı, temiz ve çat-lamaz olmalıdır. Çatlamış tuğlalar ve oyuk derzlere yer verilmemelidir.

• Đyi bir sıva karışımı kullanılmalıdır. Kireç kaymağı harçlı üst sıva deneyim-lere göre sorun yaratmaktadır. Bu ne-denle en az çimento takviyeli sıva kullanılmalıdır.

• Açık gözeneklere suyun rüzgâr tarafın-dan sıkıştırılması için dış sıvaya hid-rofob ilâveler yapmak gerekir. Öbür tür-lü sıva uygulandıktan ancak haftalar sonra donabilir.

• Makinalar sayesinde uygulanan sıva kolaylıkla kabarma çatlamaları göstere-bilir. Pratikte kabuk kabuk dökülmeler görülür. Bu nedenle yüksek bölgelerde makinayla sıva atılmamalıdır. Sıva gele-neksel şekilde elle sıvanmalıdır.

• Su tutmayan, ilâve ince tabakalar sür-mek gerekli görülür.

• Sıvanacak duvarların ısı yalıtım değeri, sağlıklı bir şekilde ölçülmelidir. Duvar-lar içten dışa doğru nemlenmemelidir.

• Yağmur boruları, askılar vs. alışılmış soğuk iklimler için geçerli olmayan ve hasar görünce ilâve nemlenmelere yol açabilecek (kırılabilir) PVC den yapıl-mamalıdır.

Bu şartlar malzeme tekniği zaman ve iklim şartlarına bağımlı bilgiler gerektirmektedir, ve bazı noktalar her zaman uygulayıcıların gözünden kaçabilir. Teknik kalite gerekçelri de pratikte her zaman karşılanamayabilir.

Yüksek bölgelerde her ıslak durumu bir kuru durum izler. Bu nedenle özellikle nitelikli rüzgâr yönü yüzeyleri söz konusu olduğunda soğuk cephe prensibine başvu-rulmaktadır.

1.6.3. Yeni, rüzgâr ve yağmur korunum tabakaları

Geleneksel şekli ve karışımıyla harç sıva, endüstriyel yapı tarzında artık kullanılırlı-ğını yitirmektedir. Büyük levhalı yapı tar-zındaki duvar elemanları, ya geleneksel harç sıvadan daha büyük bağlayıcı madde oranları olan monolitik dış tabakalarla kap-lanırlar, ya da imalat sırasında üzerlerine klinker, fayans veya mozaik uygulanır.

1.6.3.1. Monolitik dış tabakalar

Bu dış tabakalar sürekli ve dayanıklı sayılır-lar fakat elastik değillerdir ve kolay kırılır-lar. Sık sık bağlayıcı maddesi çok olan hid-rofob ilâveli, pürüzsüz sıva olarak tanımla-nan 20 mm kalınlığında ince beton kulanı-lır. Eğer 20 mm lik tabaka iyi tutturulmaz veya gözenekli ilâve malzemeler dış yüzeye yaklaşırlarsa bu tabaka görevini yapamaz. Tek tabakalı hafif beton elemanlarında, bu tabakalara ısı uygulandığında çatlamalar görülür.

Donmaya karşı betona çeşitli agrega ilâve-leriyle üç çeşit dış beton meydana çıkar.

a) Dış yüzey olarak yıkanmış beton, en çok Danimarka, Đsveç, Fransa, Đngiltere ve Batı Almanya’daki levha sistemi yapılarda görü-lür. Đmâl edilişi hiçte problemsiz değildir.

Page 39: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

38

21 Yıkanmış beton dış yüzeyleri

a) Homojen duvar üzerinde b) Üç tabakalı duvar elemanı üzerinde

1 Hafif beton duvar elemanı, 2 Đnce beton B 225, 3 Yıkanmış beton, 4 Đç sıva, 5 Yalıtım tabakası Kalitesi, denenmiş bir beton karışımının tut-turulabilmesine, yoğunluğunun eşit dağıl-masına, uygun ilavelerin seçimine ve uz-man işçilerin yıkama sırasındaki özen ve deneylerine bağlıdır. Yıkanmış betonun avantajı her erimeyen cinsten doğal taşın kullanılır olmasıdır. (Çakıl taşı veya kırma taş) En elverişlileri 7-15 mm çaplı çakıl taş-larıdır. Bunlar hem bol miktarda mevcuttur hem de ucuzdur. Ayrıca imâl teknolojisi de “basit” sayılır. 25 mm kalınlığındaki ön tabakanın üzerine beyaz çimento ve açık renk çakıl taşlarının rengini bozmayan bir donma geciktiricisi ilâve edilir. Đlâve tabakaların gövdesi 20 mm den fazla ise önceden hazırlanan levha sisteminde yıkanmış beton yöntemi uygulanamaz. Bu dış korunum tabakası oldukça ucuza mal olur. Ön tabaka beton karakteri taşıdığından ve madde yapısı ve imalat tekniği nedeniyle ince çatlaklar oluşabileceğinden sert iklim şartlarında yıkanmış beton yeteri kadar özellikle sağanağa karşı sızdırmaz değildir.

b) Kırma taşlı cephelerde, benzer karakter taşırlar 20 mm çapa kadar kırma taş veya çakıl taşları, bir çimento harç ile dış yüzeye tutturulur. Bu cephe tabaka sı, taşıyıcı yü-

zey olarak görev gören ve parçalı olması gereken bir ısı yalıtım tabakası üzerinde, yapı fiziksel açıdan gerçekte yapılan bir şeyi bozma olayıyla karşı karşıya kalınır (Örnek → 1.10.1. Şekil 69).

c) Balast, çakıl yüzeyleri 20 mm den büyük çakıl veya kırma taşlardan oluşur. Bu çıplak alanların yüzeyleri oldukça kabadırlar ve hava şartlarına karşı büyük zayıf bölgeler içerirler.

Bu dış korunum tabakalarının yapı fiziksel temeli pek elverişli değildir. Taş veya çakıl parçalarını tutmak ve en azından üçte iki oranında örtme görevi olan bağlayıcı mal-zeme (çimento) kuruduğu zaman kabarma olayına maruz kalır. Emici olmayan çakıl ve ince beton arasındaki bağ, pek sağlam değildir. Birleştikleri alan kabarma sonucu gevşer ve kolaylıkla görülebilecek çatlaklar meydana gelir. Sonunda tane düşer ve yerinde bir çukur bırakır. Elemanın ısınması ve bunun neden olduğu nem alışı ve bunu izleyen kuruma sonucu taneler bulundukları yerden gevşerler. Bağlayıcı malzemeye bir miktar tras çimentosu (horasan) ilâve edi-lirse durum biraz değişir.

Kabarmaya eğilimi olan çimento, bu cephe-lerde kullanılmamalıdır. Taneler büyüdükçe gevşeme eğilimi artar. Korunumlu şehir bölgelerinde bile balast yüzeylerinin yağ-mur geçirdiği görülmüştür.

22 Balast (Kırma taş) 1 Hafif katkı maddeli beton, 2 Đnce beton, 3 Doğal taş balast

Page 40: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

39

Bu koruma tabakaları duvarla olan bağıntı-larıyla birlikte ele alınmalıdırlar. Homojen ısı yalıtıcı tek tabaka elemanlar, ya da üç tabakalı levhaların düş yüzeyleri üzerinde olmaları birbirinden farklı sonuçlar vere-cektir.

1.6.3.2. Önceden hazırlanmış ön tabakalar

Bu tabakalar, çimento harç ile tutturulmuş duvar fayansları, seramik plâkalar veya cam mozaiklerden meydana gelirler (sert cephe-ler).

Eğer iyi bir kendi kendini temizleme bek-leniyorsa, bu cephelerin dış yüzeylerinin özellikle pürüzsüz olması gerekir. Bunlar monolitik ön cephelerden % 40 - % 50 daha pahalıdırlar fakat bakımları kolay ve ucuz-dur. Uzun kullanım süreleri, çok katlı yapı-larda uygulanmalarını gerekli ve ekonomik bir hale getirmiştir.

Bu levha tabakalar duvara sıkı sıkıya tutun-duklarından duvarın şekil değişme kuvvet-leri tabakalara, tabakalarınki de duvara yansır.

Dış kabuğun Şekil 20 de gösterilen sıcaklık ilerlemesi burada da söz konusudur. Gü-neye bakan duvarlardaki koyu renk seramik levhalarda 70 oC ye varan sıcaklıklar ölçül-müştür.

Güneş gören bir fayans tabakası 6 m genişlikte 4,5 mm genişleyebilir. Arkasın-daki duvar bu harekete katılmaz. Fayansla-rın kenarları 150 kg/cm2 ye varan sıkıştırma gerilimlerine maruz kalabilirler. Bu tür tabakalarda iki çeşit kritik sınır yüzeyi görülür:

• Tabaka ve yapıştırıcı harç arasındaki aderans alanı

• Yapıştırıcı harç ve duvar arasındaki aderans alanı

Karo (dikdörtgen şekilli) klinkerlerde ilk alan tehlikeye girmediğinden tabaka yapış-tırıcı harç ile birlikte çözülür (ayrılır). Hafif

betondan duvar, bazen buradaki ayrılma gerilimlerine dayanamaz.

Bir yapı fizikçi için, gözenekli, hafif beton gövdenin bir çimento harç ve seramik levha tabakasıyla oluşturduğu bağ sistemi tezatı, heterojen, dış iklimin azami şartlarına daya-namayacak bir yapı oluşturur.

Karo klinkerler veya duvar fayansları ara-sındaki ek yerleri tabakanın zayıf noktaları-nı oluştururlar (→ 1.6.1.3.). % 15 lik bir oranla oldukça azaltılmış ufaltılmış) buhar-laşma yüzeyini oluştururlar. Su geçirirler. Böylece duvarda gözle görülen bir nemlen-me meydana gelebilir.

Derz harcı metal sabunlarla hidrofoblaştırıl-mış olmalıdır (→ 1.6.6.).

Bundan başka harcın tatbikatında yeterince sıkışması için basınç uygulamak gerekir. Đleride oluşacak kabarma kuvvetleri sadece bu basınç kuvvetini dengeleyebileceklerdir.

Önceden hazırlanmış ön tabakaların tatbika-tında, bir çok deneyimlere dayanarak şu öğütler verilmektedir.

1. Tabaka anlatılan sıcaklık ilerlemesi etki-sindedir. Çeşitli hareket eğilimlerini sınır-andırmak amacıyla açık renkli fayanslar seçilmelidir.

2. Her sıvada olduğu gibi alt yüzey aynı kapilar emme özelliğini içermeli ve müm-ün olduğunca büyük bir ısı iletim özelliğine sahip olmalıdır (Đyi yalıtıcı olmamalıdır).

3. Yapının oturma ve kabarma olayları sona ermiş olmalıdır (Acele, zarara neden olur).

4. Tutucu tabaka olarak çimento harcından bir püskürtme tabaka uygulanır. Tutucu harç fayansları (arka yüzeylerinden) % 100 örtmelidir. Boşluklar veya oyuklar kalma-

Page 41: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

40

23 Küçük mozaikler a) Görünüş b) Kesit 1 Đnce beton, B 225, 2 Duvar gövdesi, 3. Đç sıva, 4 Küçük mozaikler

malıdır (Bunlar suyla dolabilir).

5. Her tavanın altına ve üstüne yatay hareket derzleri yerleştirilmelidir. Bunların azami aralığı 5 m’yi geçmemelidir. Aynı şekilde bu aralıklarla düşey derzlerde kul-lanılmalıdır. Derz genişliği asgari 10, hatta 20 mm olmalıdır. Derzler duvara kadar ulaşmalı ve aderans kuvvetlerini de bölme-lidirler.

6. Derz harcında iki taneli kum kullanılma-malıdır. 0,2 mm lik en ince kum % 15 - % 20 oranında ilave edilmelidir. Quartz unu ve tras katıkları işe yarar.

7. Derz harcı çok çabuk kurumamalıdır. Tekrardan işleme tutulmalı veya plastik folyolarla örtülmelidir. Böylece kabarma çatlamaları engellenmiş olur. Bundan başka

bütün genişleme derzleri plastoelastik ma-cunlarla doldurulmalıdırlar. Ayrıca hidro-foblaştırma malzemelerinin derz harcına – kesinlikle ön tabaka harcına değil – ilâve edilmesi tavsiye edilmektedir. Bunlardan başka bir oranda buhar engelleyen fayans tabakası bir kondansasyon düzlemi oluştur-mamalıdır.

Cephe yüzeyi olarak mozaik, genellikle 2 – 3 mm lik derzlerle ince yapıştırıcı altlık yöntemiyle yerleştirilen endüstriyel dökme renkli camlardan meydana gelir (Şekil 23) Cam parçaları genellikle 20/20 mm azami 40/40 mm büyüklüğündedirler ve 300/300 mm lik tabakalar halinde duvarın dış sıva-sına gömülürler.

1 : 1 kum ve çimento oranlı harç, bir PVAc-dispersion (Latex) ilavesiyle takviye edil-melidir. Böylece hem kohezyon hem de aderans özellikleri iyileştirilir.

Derz oranı burada % 8 - % 10 olduğu için, metal sabunları veya acril reçinesi dispersi-yonlarının ilâvesi tavsiye olunur. Böylece derz harcı hidrofoblaştırılmış olur (→ 1.6.6.).

Derzler genellikle lastik fitil ve çimento çamuru yardımıyla doldurulur. Bu nedenle tabaka hem su, hem de su buharını sınırlı geçirir.

Cam tabaka sayesinde havadan karbonasidi alamayan sıva, hidrolik ve dona dayanıklı olmalıdır. Cam ve sıva sadece zayıf bir aderans meydana getirdiklerinden tam bir derzleme, cam parçacıkların her taraftan sarılmalarının sağlanması açısından şarttır. Derz yerleri boş kalırsa ileride oralara su sızar ve don çatlatmalarına neden olur.

Suyun sıçradığı bölgede bulunan böyle bir tabaka bir sene içinde hasar görür. Aynı şey pencere ve saçaklardan akan sulara maruz kalan yüzeyler için de geçerlidir.

Page 42: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

41

Beton veya doğal taştan pencere kenarları veya pervaz kemerleriyle veya çelik profil-lerle doğrudan temaslar engellenmelidir. Alt yüzey çatlarsa üst tabakada çatlar.

1.6.3.3. Doğal taş ve beton yapı taşı blokları

Doğal taş plakalar iklim etkilerine karşı oldukça çeşitli tepkiler gösterirler. Madde yapılarına göre sıcaklık ve nem etkileriyle uzunluk değişmelerine uğrarlar. Yoğunluk-ları az, su alma özelikleri de fazla olan taş plakalarda büyük kabarma hareketleri görülür.

Basalt, granit, diabas, diorit ve quarzit gibi taşlar yoğun, ağır ve dirençlidir. Hava şart-larına karşı dayanıklı ve bakımları pratik ve kolaydır. Kabarma değerleri oldukça düşük-tür. Bunlar sıcaklık etkisiyle rahatlıkla hareket edebilmelidirler. Bu nedenle çok büyük parçalar halinde uygulanmamalıdır-lar.

Porfir (kırmızı sumaki) kumtaşı, kireç taşı, trasit, traverten gibi taşlar hava şartlarına karşı daha az dayanıklıdırlar. Kabarma de-ğerleri daha yüksektir ve dikkate alınmalı-dır. Su ve kire karşı dayanaksızdırlar.

Su akıntıları, kirlenmeler ve tuz tabakaları bu taşlarda yoğun taşlara oranla daha fazla görülür.

Genellikle hiç dikkate alınmasa da sıcaklığa bağlı hareketler taşların kalınlığına da bağımlıdır. Đnce plakalar daha büyük sıcak-lık değişimlerine maruz kaldıklarından daha elverişsizdirler.

Katı harçlı beton yapı bloklu cephelerin, etkili sıkışma gerilimlerinden dolayı ısı depolayan duvarlarla temasları olmadığın-dan, bu malzemeyle yapılmış soğuk cep-heler özellikle çabuk ısınıp, çabuk soğurlar.

Pürüzsüzleştirilmi ş cepheler daha az kirle-nirler.

Kirlenmiş doğal taş cephelerin temizlenme-si, en sağlıklı olarak aşırı basınçlı su bu-harıyla gerçekleşir. Buhar, yüzeye mekanik bir etki yapmaz ve derinliklerine kadar işler. Püskürtme kum, cephe yüzeylerini eskisinden daha kaba hale getirir. Asidini alma yöntemi de pek derinlere işlemez.

Eğer emici özelliği yüksek olan taşlar söz konusuysa temizlenmiş doğal taş plâkaları hemen empregne edilmelidir.

Beton yapı taşları doğal taş plâkalar gibi mineral bağlayıcılarla tutulan doğal taş tanelerinden oluştukları için madde karak-terleri bunlarla aşırı ölçüde benzerdir. Ama yeni imâl edildikleri için daha yıllar süren alkalik sızıntılar yaparlar. Bu nedenle al-kalik hidroliz tehlikesi olan malzemelerle korunmamalıdırlar. Buna karşı empregne edilebilirler.

Genellikle bu tür cephe plâkalarının kalın-lıkları 20 mm olur. Bunların avantajı, çeşitli tutucu elemanların hazırlama sırasında monte edilebilmesidir. Plâkalar ya iki statik olarak belirlenen noktadan asılır, yada bir taşıyıcı demir üzerine oturtulur. Böylece uzunluk değişmelerinde gerilim meydana gelmez. Montajı pek problemsiz olmayan levhalar, doğru yerleştirilirse dayanıklı sü-reklidirler fakat pahalıdırlar.

1.6.3.4. Metaller, plâstik malzemeler

En bilinen malzeme eloksal aluminyumdur, sık sık nemlenme olaylarıyla karşılaşılması bu malzemenin suçu değildir. Genellikle, aşırı yüksek bir ısı genişleme katsayısının neden olduğu anormal ısı iletme özelliğiyle birlikte aluminyumun diğer önemli özel-likleri pek az dikkate alınır.

Page 43: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

42

Eğer hareketleri engellenmemişse metaller ve plâstik malzemeler nitelikli ve hafif soğuk cepheler oluştururlar. Pahalı olmala-rına karşı ekonomiktirler.

Eski yapıların kaplamaları için de metal cepheler elverişlidir.

1.6.3.5. Cephe camı

Cephe camları, hava şartlarından korunum tabakası olarak da kullanılabilir (ışık geçi-ren cam için bak. Bölüm 2.). Isı ile genişleme özelliği, sıkıştırma gerilimlerine karşı hassaslığı ve difüzyon geçirgenliği nedeniyle kullanılmadan önce etraflıca dü-şünülmelidir.

Cephe camının çok şeye karşı dayanıklı olması gerekmektedir. Yeni yapılar, tozlu ve dumanlı şehir havasında cam cephelerin-de çabucak kirlendiğini ispatlamaktadır.

Buna karşı oldukça kolay temizlenebilir. Yüksek yapılarda cephe asansörü kullanılır.

En çok seramik (erimiş) boyalı (silikat tabakası) camlar, donuk camlar, buzlu camlar, renkli camlar ve arasında plâstik folyo bulunan iki tabakalı bitişik camlar kullanılır.

Takviyeli camlar, darbe, eğilme ve sıcaklık gerilimlerine karşı dayanıklılıklarıyla alışıl-mış cama kıyasla daha önemlidirler. Kırıl-dıkları zaman keskin kırıklara değil küçük kırıntılara ayrılırlar.

Renklendirilmiş, özellikle koyu renk camlar ısı absorbe ederler ve bu nedenle de ısı-nırlar. Güneş ışınlarına maruz kalan bir cam pencere çıkıntılarıyla veya yan kolanlarla kısmen gölgelendirilse bile camı patlatabi-lecek ölçüde gerilimler meydana gelebilir.

Bu nedenle renkli cam, ön gerilimli olarak kullanılmalıdır.

Cephe camı üç ayrı şekilde monte edilir:

1. Duvara direkt olarak harçla tutturulan cam levhalar

2. Duvarın önüne monte edilen çerçeveli cam levhalar.

3. Özel konstrüksiyonlar üzerine yapıştırı-lan cam levhalar.

Direkt harç içine yatırılan cam levhalar cam mozaikten daha problemlidirler. Bu da kolaylıkla açıklanabilir. Yüzeyleri daha bü-yüktür, derz oranları cam mozaiğinkinin yüzde onu kadardır. Harç sadece hidrolik değil aynı zamanda elastik olmalıdır. Bu amaca çimento ilaveleriyle ulaşmak istemek yanlış olurdu. Bu iş için 1 : 5 lik bir horasan kireç harcı tavsiye olunur (Çimentosuz).

Açık renk seçilmesi gereken (donuk) cam levhaların arka tarafında harç yatağa daha iyi tutunmayı sağlamak amacıyla oluklar vardır. Buna rağmen sık sık bombeli cam levhalara rastlanmaktadır. Yapı elemanı ka-bardığı veya büzüldüğü zaman dış tabakaya bu gerilmeler iletilir.

Öte yandan cam tabaka güneş etkisi altında genleştiği zaman duvar bu harekete uymaz. Bu nedenle temas bölgesinde ayrılma geri-limleri doğar. Adezyon kuvvetlerini aşar ve tabakayı alt yüzeyden çeker. Levhalar arasındaki derzler yeteri kadar su sızdırmaz yapılamaz. En fazla plâstoelastik bir ma-cunla yalıtılırlar. Bu nedenle sadece kabaca sürülmüş bir sıva üzerine plastik bir macun, kavrama macunu sürülür. Aynı şekilde derzlerde yalıtılır. Böylece –en azından teorik açıdan- tabaka ve duvar arasındaki hareket sınırlandırılır. Asıl problem ise sa-dece kısa süre için bertaraf edilmiş olabilir çünkü hangi plastik malzeme on senelik dış etki sonucu plastikliğini koruyabilir.

“Sahici” cam cephe, bir çerçeve içine alınıp duvarın önüne monte edilen büyük cam

Page 44: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

43

levhalardan oluşur. Bu cephe camı sıkışma etkileri altında kalmadan hareket şeklini değiştirebilmelidir, çünkü rüzgâr basıncına, rüzgâr emme kuvvetlerine, sarsıntılara (tra-fik tireşimleri) ve ses duvarını aşan uçak-ların hava basıncı dalgalarına karşı koymak zorundadır. Bundan başka rengine ve yön-lerine göre konumuna bağlı olarak güçlü sıcaklık değişimleri etkisi altındadır.

Şekil 24, iki yaz günü için bir cephe camının aynı duvarın diğer tabakalarına kıyasla sıcaklık durumunu göstermektedir. Ölçüm aşırı sıcak günlerde yapılmamıştır.

24 540 cal/cm2 lik günlük ışıması olan pencereli bir dış duvarın sıcaklıkları ölçümleri 30 ve 31 Tem-muz’da yapılmıştır (Freymuth’a göre).

1 Hava şartlarından korunum tabakası olarak telli cam, 2 Güneye bakan pencere camı, 3 Masif yüzeydeki iç sıva

Dış hava sıcaklığı “sadece” 28 oC ye ulaş-mıştı. Cephe camının (telli cam) azami sıcaklıklarının ışık geçiren pencere camının azami sıcaklıklarından yüksek olması ente-resandır (1 ve 2 eğriler).

Bu nedenle çerçevelendirilmiş cam levhala-rın montajı için şu kurallar gereklidir:

• Sadece takviyeli cam kullanılmalı ve

• Duvar ve cam arasındaki hava tabakası ventile edilmelidir.

Arkadan havalandırmanın etkisini Mirlik , Şekil 25 daki gibi göstermiştir. Bu şeklin a şeması, arkadan havalandırma halindeki sıcaklıkları göstermektedir. Cam ve duvar arasındaki hava sıcaklığı 39 oC dir.

Şekil 25 b deki sistemde arkadan havalan-dırma yoktur. Cephe camı arkasındaki hava sıcaklığı 50 derece daha yüksektir. Duvarın yüzey sıcaklığında 28 derece yükselmiştir.

Şekil 25 c deki deneyde cephe camının ar-kasına ışın yansıtıcı bir aluminyum folyo yerleştirilmi ştir. Aradaki boşluk burada da havalandırılmıştır. Bu ölçümlerin sonuçları enteresandır. Camın arkasındaki hava taba-kası ve duvarın sıcaklıkları öncekilerden oldukça düşüktür (Duvar tarafında 25 oC lik bir sıcaklık vardır). Ama cam levhanın sıcaklığı yine de 80 oC kadardır. Bu sonuç, camın esneme olanağının arttırılması gerek-

25 Yaz sezonunda cephe camı ve yalıtım tabakalarının sıcaklık durumları (Mrlik’e göre) a) Cephe camı ve yalıtım taba-kası arasındaki boşluk havalan-dırılmaktadır. b) Aradaki boşluk sızdırmaz şe-kilde kapatılmıştır. c) Cam levhanın arkasına yansı-tıcı aluminyum folyo yerleştiril-miştir. Camın arkasındaki sı-caklıklar düşüktür.

Page 45: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

44

tiğini kanıtlamaktadır. Burada camı tutan çerçevenin de esneyeceği gözden kaçırılma-malıdır. Hafif bir duvarın arkası havalandı-rılan cephe levhası için örnek Şekil 26 da verilmiştir. Bu tür konstrüksiyonlarda hava akımı küçük delikler içinden değil, yapı açısından sorun çıkartmadığı sürece yarıklar içinden sağlanmalıdır.

Yeni yapı stilinde patlayan camların değiş-tirilememesi büyük güçlükler çıkartmıştır (Sorumlu tutulan projeciler içinde). Cam değiştirilebilmelidir (Şekil 26 daki örnekte bu mümkündür).

26 Bir metal cephenin arkası havalandırılan cam panosu

1 Yatay pencere kasası (Isı köprüsü), 2 Sağlam tesbit edilmiş çift kat camlama, 3 Metal panel, 4 Tutucu pervaz, 5 Yalıtım malzemesi, 6 Arkası havalandı-rılan cam, 7 Macun, 8 Macun sıkıştırıcı profil

Bu tür cephelerde (camdan başka malzeme-ler de de) kapak boşluklardaki problemlerin ortadan kaldırılması için arkadan havalan-dırma prensibi tavsiye olunur. Şekil 27, bunun için bir örnek oluşturmaktadır. Bu sayede sadece su oluşması ve siyah mantarlar değil cephe membranının göbek-lenmesi de engellenmiş olur. Bu, kapalı boşluklarda sık sık görülen bir hasardır.

Takviye edilmiş cam levhaların uygun yalıtım tabakaları üzerine yapıştırılması tamamen ayrı karakterde bir duvar sistemi oluşturur. Takviyeli donuk cam ile cam köpüğünün birbirine yapıştırılmasında dik-kat gerektiren bir metod uygulanır.

Arka tarafa bir lifli çimento levha yapış-tırılmıştır. Böylece tam bir sandviç eleman

27 Arkası havalandırılan bir Fransız cephe elemanı

1 Poliester tabakası, 2 Lifli çimento levha, 3 Buhar kesici, 4 Isı yalıtım malzemesi, 5 Rüzgârlık, 6 Sıkış-tırılmış sızdırmaz profil, 7 Çelik levha, 8 Emaye tabaka, 9 Plâstik tutucu, 10 Aluminyum profil, 11 Kat tavanı, 12 Süpürgelik, 13 Döşeme

Page 46: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

45

meydana gelir. Burada özel yapıştırıcılar kullanılmıştır, aradaki adezyon da güvenilir ölçüdedir.

1.6.3.6. Köpüklü cam levhalar

Yeni bir teknolojiye göre ısı yalıtımları düşük olan ve genellikle sağnak yağmur geçiren dış duvarlar köpüklü cam levhalarla islâh edilir. Bunlar, arkası havalandırılan cephe sistemine bir geçiş stilidirler (Şekil 28).

28 Cephelerin ıslahı için difüzyon kanallı köpüklü cam plâkalardan dış korunum tabakası

a) Islâh edilmemiş dış duvar, aşırı ısı ve nem geçir-gen b) Yapıştırılan plâkaların düşey kesiti c) Yatay kesit d) Plâkaların arka görünümleri

1 Hafif beton duvar, 2 Köpüklü cam plâka, 3 Bir veya iki kat pnömatik püskürtme tabakası, 4 Difüzyon kanalı olarak kenar boşluğu, 5 Yapıştırma şeritleri için tutunma olukları, 6 Plâstik şerit veya macun

30 mm kalınlığındaki levhaların kenarların-daki boşluklar difuzyon kanalı görevini görürler. Kesitleri üçgen biçimindedir. Plas-tik macun veya şeritlerle yapıştırılan lev-halar alt yüzeyden 2-4 mm yüksekte durur-lar. Derzler geniş bir ıspatula ve plâstik macunla sıvanır. Bundan sonra bütün yüzey bir yada iki kez pnomatik püskürtme ta-bakası ile kaplanır (→ 1.6.6.5.).

Tepedeki üçgenler kapatılmaz ve çinko levha ile örtülür. Böylece difüzyon kanalı sistemi açık kalır. Islah edilen duvar bu şekilde sadece yağmura karşı dayanıklılaş-mamıştır. Aynı zamanda ısı yalıtım değeri 0,65 h m2 oC/kcal (0,55 m2K/W) kadar iyileşir ve çoğu durumda eski değerinin iki mislini bulur.

Dış kabuk mekanik etkilere karşı duyarsız olmadığından kaplama, bina temelinin üst tarafında yapılmalıdır. Bina kenarlarında levha kaplama işlemi ya yağmur borularına kadar ya da bir levha genişliği boş bıra-karak sürdürülmelidir.

1.6.4. Yapılarda Isı Yalıtım Camları

1.6.4.1. Isı kontrolü

Isı kontrolü, pencere ve cam tasarımında dikkate alınması gereken çok önemli bir ölçüttür. Burada amaç, bina ısısının dışa kaçışını yavaşlatarak ısıtma enerjisi tüketi-mini azaltmak ve iç mekanın bütününde dengelenmiş bir sıcaklık ortamının devam-ını sağlamaktır.

1.6.4.2. ISICAM Yalıtım Camı Üniteleri

ISICAM, iki veya daha çok sayıda cam plakanın aralarında ortam basıncına uygun kuru hava veya gazları barındıracak şekilde fabrika şartlarında bir araya getirilmesi ile oluşan yalıtım camı ünitesidir. ISICAM aluminyum ara boşluk çıtası ve içindeki nem giderici malzemeler ile birincil sızdır-maz “poliizobutilen”, ikincil sızdırmaz “polisülfid” veya özel silikon yardımı ile birleştirilir. Strüktürel camlamalarda, -30oC +80oC arasındaki “kullanım” sıcaklıkların-da ve birleşim yerleri bir kapak ve çıta yardımı ile korunmaksızın güneş ışığına doğrudan açık uygulamalarda, özel silikon-lu ISICAM üniteleri taleb edilmelidir. ISICAM üniteleri renksiz, harmandan renk-li güneş ve ısı kontrol kaplamalı (Low-E) veya buzlu, lamine, temperli ve emaye cam panolarla oluşturulabilir.

Page 47: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

46

ISICAM üniteleri iç ortamla dış ortam ara-sındaki ısı transferini geciktirerek yalıtım sağlamaktadır. Yalıtımın başarısını, cam panolar arasındaki araboşluk dolgusunun niteliği ve genişliği ile varsa kaplamanın yayınım (emissivity) katsayısı belirlemekte-dir.

1.6.4.3. Isı kontrol Kaplamalı (Low – E) Yalıtım camı Üniteleri

Düşük yayınımlı (Low-E) ısı kontrol kapla-maları kısa dalga güneş enerjisinin büyük bir bölümünü içeri geçirir. Güneş ışınlarını soğurarak ısınan halı, mobilya, duvar ve çatı yüzeyleri ile radyatör, aydınlatma ar-matürleri, insan vücudu gibi kaynaklardan yayımlanan uzun dalga ışınım (radyasyon) enerjisi pencerelerden dışa kaçarken Low-E kaplamalar tarafından tutularak kaynağına geri yansıtılır.

1.6.4.4. Çok amaçlı çözümler

Çok amaçlı çözümler, yalıtım üniteleri bün-yesinde ısı ve güneş kontrol özelliklerini bir arada barındırır. Güneş ve ısı kontrol özellikleri aynı cam/kaplamada birleştirile-bileceği gibi farklı cam/kaplamalara da dağıtılabilir. Bu özellikler, yalıtım üniteleri bünyesinde camın nitelikleri ile ısı ve güneş kontrol faydalarını tek veya iki ayrı ta-bakada barındıran kaplamalarla sağlanır. Çok amaçlı yalıtım camı üniteleri hem yaz hem de kış sorunlarının yaşandığı coğraf-yalarda her mevsime yönelik en iyi çö-zümdür.

1.6.4.5. Prapet ve Cephe Kaplama Camları

Giydirme cephelerde pencere camlarını ta-mamlayan prapet camları, yapının strüktü-rel ve mekanik elemanlarını gizlemek amacı ile kullanılır. Prapet camları, pencere camlarına uyum sağlayacak veya kontrast

oluşturacak şekilde seçilirler. Pencere ve parapet camlarının birbirine uygunluğu si-pariş öncesinde oluşturulmalıdır. Özel dik-kat gerektiren parapet camları, tasarım ölçütleri ve hedefleri doğrultusunda birkaç şekilde yapılabilir. Bütün parapet ve cephe kaplama camları ısıl kırılma risklerine karşı ısıl işlemli (kısmi veya tam temperli) ol-malıdır.

1.6.4.6. Yalınkat parapet Çözümleri Poliesterle Opaklaştırılmı ş Parapet Panoları

Yansıtıcı (reflektif) güneş kontrol kaplama-lı, ısıl işlemli yalınkat camlar, kaplamalı, 2.yüzeyleri üzerine fabrikada kaplanan özel siyah polyester filmle opaklaştırılarak para-pet panosu haline getirilmektedir.

Strüktürel silikonlu camlamalarda taşıyıcı elemanlara yapıştırılabilmesi için parapet camlarının kenarlarından opaklaştırıcının belirli bir genişlikte sıyrılması gereklidir.

1.6.4.7. Emaye Duracam “Parapet Panoları”

Renksiz veya harmandan renkli float cam üzerine RAL renklerinde emayeleme ve temperleme işlemi uygulanarak üretilen Emaye Duracam panolar, pencere ve parapet camları arasında görüntü beraberliği aranmadığında veya kontrast renkler isten-diğinde iyi bir çözümdür.

Emaye Duracam zengin renk çeşitleriyle cephelerde kaplama camı olarak da baskı 2. yüzeye gelecek şekilde başarıyla kullanıla-bilmektedir.

1.6.4.8. Parapet Yalıtım Üniteleri

Özellikle yüksek ışık geçirgenlikli güneş kontrol camları seçildiğinde, giydirme cep-helerin pencere ve parapet alanları arasın-daki renk beraberliğinin, en iyi parapet

Page 48: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

47

yalıtım camları ile sağlanabileceği pek çok tasarımcı tarafından paylaşılan bir görüştür.

1.6.4.9. Özel Nitelikli Konut Camları

Dünyadaki petrol, doğalgaz ve kömür rezervleri hızla tükenmektedir. Artan enerji ihtiyacı ve çevre kaygısı daha az enerji ile daha fazla konfor sağlayan özel camların kullanımını gerektirmektedir. Giydirme cephe dışı ticari yapılar ile konut camla-maları ve cam yenilemeler, ekonomik ve ekolojik dengeler açısından önemli bir ağırlığa sahiptir.

1.6.5. Arkası havalandırılan cepheler (soğuk cepheler)

Harç sıva, ince beton, yıkanmış beton, seramik dış korunum tabakalarının ortak yanı, duvarla tamamen bağlantılı olmaları-dır. Buradan karşılıklı kimyasal, mekanik ve fiziksel etkileşmeler doğar. Dış kabuğun daha önce anlatılan çifte fonksiyonu – nem almamak ve aynı zamanda dışa nem vermek – duvara yapışık olan hiçbir malzeme tabakası tarafından tatmin edici ölçüde sağlanamaz. Buna karşı dış kabuk duvardan ayrılıp, hareketlerinde özgürleştirilirse bam-başka şartlar söz konusudur. Duvarla cephe arasında kalan hava boşluğunun baca etkisi ile sağladığı düşük oranda vantilasyon duvarı sürekli kuru tutmaya ve yağmurdan korumaya yeter. Bu arada duvarın nefes alması da herhangi bir şekilde engellen-memiş olur.

Bu nedenle cephe malzemesinin buhar ge-çirgenliği özelliği taşımasına gerek yoktur. Aksine en sızdırmaz en sağlam malzeme kullanılabilir. Malzeme ne su nede su buharı sızdırmamalıdır.

Soğuk cephelerin prensibi ve avantajları uzun süreden beri bilinmektedir. Dış sıvaların iyi sonuç vermediği kıyı ve yük-

29 Dış duvar soğuk cephe sistemine bir örnek

1 Đç ve ana duvar, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Hava boşluğu, 4 Tuğladan dış korunum tabakası (sıvasız)

30 Kanada’daki yeni cins yağmur korunumlu duvar, sadece bir soğuk cephe oluşturur

1 Dış kabuk, 2 Hava boşluğu, 3 Hava girişi, 4 Yalıtım malzemesi, 5 Folyo, 6 Đç duvar, 7 Beton blok, 8 Askı

Page 49: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

48

31 Ağır ve hafif soğuk cepheler, şematik

a) Arkası havalandırılan masif kabuk b) Hafif, öne asılan cephe

1 Dış duvar, 2 Yalıtım malzemesi, 3 Hava boşluğu, 4 Masif dış kabuk, 5 Metal, plâstik veya lifli çimentodan hafif levha, 6 Korozyona karşı dayanıklı demir tesbit elemanı

sek dağlar bölgelerinde, binalar genellikle önlerine yerleştirilmi ş kiremit, ağaç kabu-klar veya benzeri malzemelerle korunmak-tadırlar (Şekil 29, 30, 31).

Prensibin eski olmasına rağmen yeni türler gelişmekte, yeni malzemeler kullanılmakta-dır.

Hava akımının fonksiyonu ispatlanmıştır. Arkadan havalandırmanın etkisi, ahşap ki-liselerde oyuk taş bloklardan masif duvar-ların önüne aralıklarla yerleştirilen iki levha üzerinde araştırılmış, duvar levhalarından bir tanesi 27 mm kalınlığında yontulmuş doğal taştan yapılmış ve 25 mm aralıkla duvarın önüne yerleştirilmi ştir. Öbürü yine 27 mm kalınlığında arasında karton petek bulunan iki levhadan oluşan bir aluminyum paneldir.

Bu tür levhalar hem aşağı ve yukarı doğru arkadan havalandırmalı, hemde kapalı hava tabakalı şekillerde monte edilmişlerdir. Şekil 32 de levhaların yüzey sıcaklıkları verilmiş, dış havanın sıcaklığı da gösteril-

miştir. Ölçüm, aşırı sıcak olmayan bir günde yapılmıştır. Kolayca açıklanabileceği

32 Karton (petekli) 1 ve doğal taş plâkalı 2 arkası havalandırılmayan levhaların sıcaklık durumları. (Ölçüm, hava sıcaklığı 22 oC de yapılmıştır)

gibi metal daha çabuk ısınır, daha yüksek sıcaklıklara ulaşabilir ve daha çabuk soğur (Taş levhaya kıyasla) arkası havalandırılan, levhaların sıcaklık durumları hemen hemen aynı olduğundan burada verilmemiştir.

Şekil 33 de arkası havalandırılmayan alu-minyum levha üzerindeki buhar basıncı değerleri verilmiştir 1 numaralı eğri çifte levhanın arka tarafında ölçülen sıcaklığa bağımlı doyma basıncını vermekte 2 nu-maralı eğri kapalı hava tabakasının buhar basıncını göstermektedir. Doyma basıncı değerleri (1) buhar basıncı değerlerinden (2) büyük olduğu sürece kondanse su oluşmaz. Ama hava tabakasının kısmi ba-sıncının doyma basıncından büyük olduğu hallerde levha üzerinde su yoğuşur. Şekil 33 e göre saat 18 den gece yarısına kadarki sürede bu durum gerçekleşmektedir.

Şekil 34 de arkadan havalandırmanın getir-diği buhar basıncı şartları verilmiştir. Buhar basıncı eğrisi (2) nin gidişi önemlidir.

Ufak bir zaman gecikmesiyle 3 numaralı eğrinin (Dış havanın buhar basıncı aynı-sıdır. 2. eğri levhanın arkasında oluşan bu-har basıncı fazlasının dış havanın buhar ba-

Page 50: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

49

33 Şekil 33 deki levha sisteminin buhar basıncı durumu. Ölçüm Doğu Almanya’da 21 Eylül’de yapılmıştır. Saat 18 den sonra dış levhada su oluşmaktadır.

1 Dış levhadaki doyma basıncı (levhanın arka tarafı), 2 Kapalı hava tabakasının buhar basıncı, 3 Dış havanın buhar basıncı

1 Torr = 133,4 Pa

sıncına sürekli olarak uyduğunu göstermek-tedir. Her saatle doyma basıncından küçük-tür. Böylece su oluşmaz. Bu arkadan hava-landırmanın etkisidir. Denenen levhalar, evin batı duvarına monte edilmişlerdir. Aynı levhalar kuzeye bakan

34 Şekil 34 deki konstrüksiyonun arkası havalandırılan şeklinin buhar basıncı. Su oluşmaz. Çünkü ventile edilen 2 No’lu hava tabakasının buhar basıncı sürekli olarak 1 No’lu doyma buhar basıncından düşüktür.

1 Torr = 133,4 Pa

duvarlarda da incelenmiş, sonuç farklı çi-zelgelere rağmen aynı kalmıştır. Havalan-dırma olmadığı zaman su oluşmaktadır. Arkası havalandırılan levhalarda kuzey du-varlarında da su oluşmamıştır.

Araştırmalara dayanarak, havanın giriş ve çıkış yapacağı açıklıkların büyüklüğünün cephe yüzeyinin en azından ‰ 5 ini kap-ladığı hallerde su oluşmasının engellenebi-leceği söylenebilir. 1,20 m yüksekliğindeki bir koruma levhasında buna göre bir met-relik bir cephe üzerinde 60 cm2 lik açıklık olması gerekmektedir. Bu sayılar, ‰ 2-5 farklılık göstererek başka yazarlar tarafın-dan da ileri sürülmüştür. Açıklıklar delik değil çentik şeklinde olmalıdır.

1.6.5.1. Asbest çimento levhalar

Geleneksel kaplama malzemesinin modern bir malzeme ile yer değiştirmesinde bir son-raki adım, asbest çimento levhaların ağaç latalarla cepheye montajı idi.

Asbest’in kanserojen etkisi tesbit edilmiş olduğundan bir çok Avrupa ülkesinde oldu-ğu gibi ülkemizde de asbestin çimento levhalarda kullanımı yasaklanmıştır. Düz veya oluklu çimento levhalar ülkemizde inorganik lif veya doğal lif ile üretilmek-tedir. Bu levhalar cephe levhası olarak imal edilmediklerinden dış görünüşleri pek hoş değildir.

Ama daha proje sırasında cephe, doğru bölümlenir ve alt yüzey konstrüksiyonunda ağaç kullanılmazsa daha güzel bir görünüm elde edilir. Lifli çimento levhalar kırılgandır ve vidalarla hareketleri engellenecek şekil-de tutturulmamalıdır. Eğer büzülmeleri engellenirse levhalar kolaylıkla çatlarlar.

Şekil 35 deki Bobran’ın padavra siperi gerçek bir soğuk cephe oluşturmamasına rağmen arkası havalandırılan dış levha prensibine yaklaşır.

Page 51: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

50

1.6.5.2. Arkadan havalandırma

Soğuk cephe terimi son yıllarda soğuk çatı terimine benzer olarak türedi. Soğuk çatı

35 Padavra siperi, “nefes alma” özelliği yok ama sağnak yağmuru sızdırmaz ve ısı yalıtımı arttırıcı etkisi vardır.

1 Lifli çimento plâkalar, 2 Derz örtücü şeritler, 3 Yalıtım malzemesi

gibi arkası havalandırılan soğuk cephe yağ-mura, güneşe ve rüzgâra karşı bir siper oluşturur.

Cepheler ağır malzemeden (Beton yapı blokları, doğal taş levhalar, tuğla duvar örgüsü) veya orta büyüklükte ve iri hafif levhalardan (kalınlıkları 2-20 mm) meydana gelebilirler.

Tecrübeler, arkası havalandırılan soğuk cephenin kesinlikle su sızdırmaz olması gerekmediğini göstermiştir. 4 mm genişli-ğinde açık derzleri de olsa fonksiyonu korur ve arkasındaki malzeme tabakasına asgari değerde nem geçirir. Yağmur suyunun kinetik enerjisi derzdeki hava tarafından frenlenir. Su damlaları derz kenarlarına bas-tırılır ve oradan bir zarara neden olmadan soğuk cephenin arka yüzünden aşağı kayar-lar.

Soğuk cephelerin demir bağlantıları genelde korozyon tehlikesinde olarak görülmeli ve bu bağlantılar korozyona karşı dayanıklı

çeliklerle yapılmalıdır. Empregne edilmiş ağaçtan alt konstrüksiyonlar elverişli değil-dirler.

Duvar ve cephe arasındaki boşluğa dış hava girer. Orada ısınır ve üst açıklıklardan biraz yükselmiş bir sıcaklıkla dışarı çıkar. Hava-nın hızı ν [m/h], hava yarığı genişliği d [m] ise her metre cephe içinden ν .d [m3/h] miktarında hava geçer. Havanın akış hızı 2-10 cm/h olmalıdır. Rüzgâr havalandırmayı sağlar. Akış hızı hava aralığının boyutların-dan başka havaya giriş ve çıkış deliklerine de bağımlıdır. A.C. Verhoeven’e göre cephelerdeki giriş ve çıkış deliklerinin hava aralığının 1/300 ü büyüklüğünde olmaları yeterlidir. 5 cm genişliği olan bir aralık için her metre cephe üzerine 1,5 cm2 tutan de-likler açılmalıdır (Örneğin her biri 7 mm çapında 4 adet matkapla açılmış delik).

Schneidemantel’e göre havalandırma de-likleri duvarın difüzyon direncine bağımlı hale getirilip daha büyük seçilmelidir (10 – 20 cm2/m2 cephe)

Bu gerekçeler biraz mübalağalı gözükmek-te, H. Kopatseh, diğer yazarlar gibi % 2-5 lik delik veya açık derz oranı yeterli bul-maktadır.

Soğuk cephede alt ve üstte bırakılan hava-landırma yarıklarından başka her iki katta bir ara açıklıklar açılması tavsiye olunur. Bunlar mutlaka gerekli değildir hatta bazı uzmanlarca sakıncalı görülür. Cephedeki eşit dağılmış açık derzlerin bu işi rahatlıkla görebileceği kesindir (Örneğin Braus-cep-hesi Şekil 36).

1.6.5.3. Masif soğuk cepheler

Arkası havalandırmalı ilâve kabuklu dış duvarlar geleneksel yapı tipi içerisinde ge-çerliliklerini uzun süreden beri kanıtla-mışlardır.

Arkası havalandırılan ayrı duran bir cephe oluşturmak amacıyla masif plakalar duvar-

Page 52: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

51

dan ayrılırsa bu bir çok açıdan avantajlı bir durum meydana getirir. Buradaki tek şart her türlü malzemenin zorlanmadan uzunluk değişimlerini gerçekleştirebilmesidir.

Plâkalar ısı depolama özelliği olan duvar-dan ayrıldıkları için daha çabuk ısınır ve soğurlar. Bu onların yoğunluk ve kütleleri-ne de bağımlıdır.

Beton yapı plâkalarından arkası havalandı-rılan bir cephe, yazın öğleden önceki saatler içerisinde 50 derece kadar ısınır ve bu ısınma birkaç saat içinde gerçekleşir. Bu şekilde 3 m uzunluğundaki bir plâka, 1,8 mm kadar genleşir. Bu fazla bir değişim olarak gözükmese de, eğer genleşme için yeterli yer yoksa komşu plâkaların kenarla-rına 180 kp/cm2 lik basınç kuvvetleri etkir.

Batı Alman Braas – cephesinde bu hareket-lilik gözönüne alınmıştır. Cephe, Şekil 36 daki oldukça küçük boyutlardaki

37 Çeşitli dış korunum (hava şartlarından korunma) tabakaları

a) Klinker veya fayans plâkalar. Duvarın form değişiklikleri ile etkilenir ve çatlarlar. b) Açıkta duran cephe plâkaları. Duvarın hare-ketlerinden bağımsızdır, kendi hareketleri de engellenmez. c) Öne yerleştirilen hafif cepheler. Ekonomik ve etkilidirler.

(500 mm x 250 mm) beton yapı plâkaların-dan oluşturulur. Plâkalar duvarın önüne, çelik saplamalarla gerilime uğramayacak şekilde asılırlar. Plâkaların derzleri her ta-raftan açıktır ve basamak şeklini oluş-tururlar. Cephe sağnak yağmura karşı da-yanıklıdır, çözülmez ve dış görünüşü yerin-dedir. Yalnız malzeme, plâka boyutlarının biraz daha büyük olmasına izin vermemek-tedir. Belki de tek dezavantaj budur.

Şekil 37 a daki düzendeki levhalar yapı fiziksel ve difüzyon teknik açılardan elve-rişsizdirler. Genleşmeleri engellenmekte ve adezyon düzleminde güçlü gerilimler mey-dana gelmektedir (b) şeması masif bir soğuk cephe içeriyor. Şema (c) deki gibi bir hafif dış korunum kabuğu da sağnak ve güneşe karşı etkin bir korunma sağlamak-tadır. Oluklu heraklit (Heraklith) levhalar yardımıyla beton yapı levhaları arkadan havalandırılırlar. Saplamalar korozyondan etkilenmeyen çelikten olmalıdır.

36 Beton yapı plâ-kalarından arkası ha-valandırılan bir cep-he. Yapı fiziksel açı-dan öncelik taşıyan bir sistem.

1 Cephe plâkası, 2 Tutucu şeritler, 3 Mesafe ayarlayıcısı, 4 Montaj vidası, 5 Devrilmeye karşı önlem, 6 Askı, 7 Açık basamaklı derz

Page 53: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

52

1.6.5.4. Hafif soğuk cepheler Orta ve büyük boyutlarda monte edilebilen hafif malzemelerden soğuk cepheler özel-likle önemlidir. Saplamaları için şu metod-lar geçerlidir: a) Cephe levhalarının doğrudan vidalanma-ları. Bu metod ilkel olarak görülür. Havalandırma pek sağlıklı değildir. Cephe malzemesi içinde kolaylıkla sıkışma geri-limleri meydana gelebilir. b) Cephe levhalarının ağaç lata yapı üzerine vidalanmaları. Burada ağaç lataların ve böylece bütün soğuk cephenin kullanım süresinin taşıyıcı duvarınkiyle aynı olmama tehlikesi mevcuttur. c) Hazır duvar elemanlarına imâl sırasında da ilâve edilebilen özel vidalama civataları ve paslanmaz saplama elamanları yardımıy-la gerçekleştirilen bir vidalı kenetleme montajı. En ileri teknoloji budur. Vidalar dirençli bir plâstik malzemeden yapılmış olabilirler. Hafif soğuk cepheler emayelenmiş, çelik levhalar, kaliteli hafif metaller, lifli çimen-todan cephe levhaları, cam elyafıyla tak-viyeli polyesterlaminatları veya kırılmaz, ışığı dengeleyen polivinilklorit (PVC) ten imâl edilebilir.

Lifli çimento levhalarının imâl için uzun lifli inorganik malzeme temin edilmesi gereklidir. Bazı ülkelerde lifli çimentodan soğuk cepheler oldukça ileri ölçüde geliş-miştir. Yangın tehlikesi nedeniyle polyester levha-lar kullanılmamalıdır. Yüksek kalitede imâl edilen PVC malzemeleri daha çok kullanıl-maktadır. a) Lifli çimento levhalı cepheler: Arkası havalandırmalı lifli çimento cepheler için cephe levhaları 6-20 mm kalınlık-larında ve 600/300 mm – 2500/1250 mm boyutlarında imâl edilir ve ışığa dayanıklı olarak her renkte nitelikli sıva ile kaplanır. Fabrikalarda otoklav içinde buhar basıncı altında yüksek sıcaklıklarla sertleştirilirler ve normal lifli çimento elemanın içermediği özellikler taşırlar. Alt yüzey, ahşap latalardan meydana gelebilir (Şekil 38) Burada yatay monte edilen levhalar arasında 3 m lik aralıklarla boşluklar bırakılmıştır. Cephe tablosu ve yalatım tabakası arasında her zaman en azından 20 mm genişliğinde havalandırılan bir hava tabakası olmalıdır. Lifli çimento levhalarıyla pervaz örtüleri için bak. Şekil 39.

38 Ahşap lata üzerine lifli çimento cephe plâkaları a) Düşey kesit, latalar yatay monte edilmiştir. b) Düşey latalı düşey kesit. c) Yatay kesit 1 Cephe plâkası, 2 Derz örtücü şeritler, 3 Derz bandı, 4 Çivi ile tesbiti, 5 Plâstik dübel, 6 Ahşap lata, 7 Yalıtım tabakası

Page 54: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

53

Ekonomik nedenlerden ötürü ahşap olma-yan alt konstrüksiyonlar revaçtadır. Şekil 40 yüksek yapılarda kullanılan detaylar gösterilmektedir. Buradaki büyük boyutlu cephe levhalarının montajı bazı taşıyıcı çu-buklar (lifli çimentodan) ve özel sapla-malarla gerçekleştirilir. Yan kesidi 10 mm x 100 mm olan lifli çimentodan levha şeritleri naylon dübeller ve özel cıvatalar yardımıyla duvarla 800 mm mesafe yapacak şekilde monte edilir. Bunun üzerine yuvarlak başlı ağaç vidalarıyla cephe levhaları monte edilir. Düşey derz profilize edilmiş lâstik derz şeridiyle örtülür.

Levha şeritlerinde kullanılan özel ağaç vi-dası dış örtünün ayarlanmasını sağladığı gibi yükseklikte de + 10 mm lik bir den-geleme olanağı verir. Şekil 41 deki konst-rüksiyonda cephe levhalarını delen ve dışa-rıdan görülebilen saplamalar kullanılmıştır. Burada 15-20 mm lik büyük boyutlu lifli çimento levhalar için metal alt konstrük-siyonlar uygun görülmüştür.

Metal alt konstrüksiyon, korozyona karşı korunmuş bir malzemeden, genellikle eloksalli aluminyumdan meydana gelir.

39 Lifli çimento plâkalarla pervaz örtülmesi

1 Düzeltilmiş yüzey, 2 Cephe plâkası, 3 Örtücü profil, 4 Ahşap lata

40 Lifli çimento levhalarla ahşapsız alt konstrüksi-yon

a) Yatay kesit b) Düşey kesit

1 Cephe levhası, 2 Derz örtücü şerit, 3 Lifli çimento taşıyıcı çubuklar, 4 Plâstik dübel, 5 Özel mesafe tutucu, 6 Yuvarlak başlı ağaç vidası

Katı bir yalıtım tabakasıyla örtülebilecek olan duvarın üzerine ağaç vidaları ve dü-beller monte edilir. Alüminyum köşebentle-rin boyutları 40 . 40 . 5 mm ile 70 . 70 . 8 mm arasındadır ve uzunlukları 40 – 60 mm arasında değişir. Yalıtım tabakası üzerinde-ki basıncı dağıtmak amacıyla alt tarafa düz bir levha şeridi (lifli çimentodan) (7) yerleştirilmi ştir.

Köşebente çelik cıvatayla bir aluminyum ray (4) monte edilmiştir. Cephe levhası bu raya (3) numaralı profil parçası yardımıyla asılır.

Page 55: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

54

Lifli çimentodan cephe örtüleri düşük maliyetleri ve iklim şartlarına karşı dayanıklılıkları sayesinde kullanışlı bir malzeme sayılırlar.

41 Metal konstrüksiyon üzerinde büyük boyutlarda cephe plâkaları

1 Kaliteli lifli çimentodan cephe plâkası, 2 Tesbit parçasının iç montaj yeri, 3 Metal tesbit parçası, 4 Aluminyum ray, 5 Rondelalı altı köşe cıvata, 6 Duvar köşebenti, 7 Lifli çimentodan levha şeritleri, 8 Yalıtım malzemesi, 9 Plâstik vida

b) PVC den soğuk cepheler:

PVC soğuk cephelerinin gelişimi, son za-manlarda Avrupada oldukça önem kazan-mıştır. Cephe malzemesi kırılmaz renkli ve ultraviyole ışınlara karşı stabilize edilmiş PVC’den meydana gelir. Bükülmelere ve sert darbelere karşı oldukça dayanıklıdır. Mekanik etkilere karşı hemen hemen ta-mamen duyarsızdır:

Burada ya istenen uzunlukta alınabilen ve toplar halinde nakledilebilen 1,4-2,0 mm kalınlığında ve takriben 1.00 m genişliğinde kırılmaz PVC’den öndüle şeritler (Şekil 42), ya da muhtelif ebat ve şekillerde hazır levhalar kullanılır. Bu malzemenin beyaz, fildi şi, gri, açık gri ve benzeri açık renk-lerde kullanılması yerinde olur.

Elemanın ahşap latalar üzerine ilkel bir şekilde monte edildiği sistemden artık vazgeçilmiştir. Ahşap lataların yerini, ince tabakalarla korozyondan korunmuş isteğe

42 PVC ondüle levhalar, yağmurdan korunma için sonradan ilâve edilmiş.

a) Duvar kaidesi boyunca düşey kesit b) Bina köşesinden yatay kesit

1 Bodrum katı duvar, 2 Yalıtım tabakalı hatıl, 3 Hafif beton duvar, 4 Ahşap lata, 5 Ondule levha, 6 Montaj vidası, 8 Kenar profili

göre düşey ya da yatay monte edilebilen ha-fif çelik profiller almıştır. Saplama vidaları çinko ile kaplanmıştır.

Malzeme bakım gerektirmemekte, yağmur ve tipiye karşı kalıcı, güvenilir bir korunum sağlamaktadır.

Doğal olarak burada da suni malzemeden yapılmış cephenin gösterdiği önemli uzun-luk değişimlerinin engelleyici etkilere ma-ruz kalmaması sağlanmalıdır. Bu da kesin-likle mümkündür. Eğer bu nokta dikkate alınmazsa gerilimler ve çatlaklar meydana gelecektir.

Pratik ve ucuz olduklarından yabancı ülke-lerde de suni malzemelerden soğuk cephe-ler gittikçe önem kazanmaktadırlar. Epoxid reçinesi, cam elyaflı ve elyafsız polyester, melamin reçinesi, polipropilen, polistirol

Page 56: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

55

veya polikarbonat kullanılmaktadır. Araştır-malara göre başka ülkelerde en çok kolay biçimlendirilebildikleri için PVC ve polivi-nilkopolimerisat levhalar ve PVC – polio-lifin ile polimethrilmetacrylat levhalar kul-lanılmaktadır. Suni cephelerin problemleri, ışık stabilitesi, termik şekil değişiklikleri ve korozyondan korunmuş bağlantı eleman-larının montajıdır.

c) Metal soğuk cepheler:

Hafif cepheler için en pahalı fakat en de-ğerli malzeme metal, yani çelik levha veya aluminyumdur.

Her türlü metal için tipik olan, yapı fiziksel açıdan aşırı elverişli özellikleri içerme niteliği nedeniyle metal en çok, arkası havalandırılan cepheler şeklinde (soğuk cepheler) kullanılmaktadır. Burada yalıtım malzemeleriyle kombine edilen lameller (Lamel = ince yassı levha, yaprak) söz konusu olur. Bunlar emayeli çelik levhalar veya renkli yapılarına işlenmiş cilalarla korunan aluminyum lameller halinde kul-lanılır. Her renkte mevcutturlar, yapı fizik-sel açıdan elverişli görülürler (yalıtım mal-zemesi olmasa da) ve her türlü dış duvarın önüne monte edilebilirler.

Elemanlar Şekil 43’deki gibi şekillendiril-mişlerdir, Şekil 44’deki gibi kombine edi-lebilirler ve gerici raylar yardımıyla tutu-lurlar.

Fabrikalarda lamel’lerden büyük alanlı, örneğin birkaç kat kaplayabilecek cephe elemanları imal edilebilir (Örneğin yapıştı-rılarak).

Renk ve şekil açısından sağladıkları düzen-

44 Lamel’ler için kombinasyon örnekleri

leme olanaklarının genişliği nedeni ile metal soğuk cephelerin bundan sonra daha fazla yaygınlaşması beklenmektedir.

1.6.5.5. Soğuk cephelerde bulunan kusurlar

Yapı fiziksel açıdan soğuk cepheler, şüp-hesiz elverişli şekilde etkirler. Bu etkilerin tümünü birden başka bir sistemle sağlamak hemen hemen olanaksızdır.

43 Lamel levhalar

1 Polistirol köpüğü, 2 Arkadan havalandırma, 3 Lamel (Đnce levha)

a) Düz lamel b) Katlanmış lamel c) Kıvrılmış lamel

Page 57: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

56

Buna rağmen yapı fizikçiler tarafından yak-laşık yirmi yıldır sürekli tavsiye edilen soğuk cepheler çok yavaş yaygınlaşmakta-dırlar.

Soğuk cepheler genel olarak değil, sadece büyük tehlikelerin söz konusu olduğu ya-pılar için tavsiye edilir. Soğuk cephelerde şu kusurlar bulunur.

a) Soğuk cepheler için harcanan iş gücü ve yapım masrafları yüksektir.

b) Endüstrinin şimdiye kadar soğuk cephe-ler konusunda piyasaya sürdüğü malzeme-ler, tatmin edici bir kombinasyon özgürlüğü tanımamakta, alttaki kaba yapı elemanları-nın kullanım süresine ve bilimsel-teknik ilerlemeye tekabül etmektedirler.

c) soğuk cephenin alt yüzeye saplamaları korozyona karşı dayanıklı malzemeden imâl edilmek zorundadır.

Montajda kullanılacak ahşap latalar uzun ömürlü değildir ve zayıf bir nokta oluştu-rurlar.

d) Soğuk cephe hazır blok sistemine uygu-lanamamaktadır.

Yapım harcamaları tek başına incelenme-melidir. En pahalı maliyet, bir yapı ele-manının fonksiyonsuz olduğu ve ıslah çalışmaları gerektirdiği durumlardaki mali-yettir. Soğuk cephe, fazlaca bir bakım ve onarım gerektirmeyen kalıcı bir malze-meden yapılmışsa, bu kesinlikle ekono-miktir.

Ahşap lataların zayıf bir nokta oluşturduğu daha önce belirtilmişti. Bunların yerini, yeni yapılarda uzun süreden beri korozyon korunumlu hafif metal profiller almaktadır.

Hazır blok monte sisteminin hazır soğuk cepheleri de içerememesi iddiası doğrudur.

Üzerinde “yumurta kabuğu” gibi bir tabaka monte edilen bir eleman bu ince tabaka kırılmadan ne depolanabilir, ne de nakil edilebilir. Hazır blok monte sisteminden de zaten bu kadar büyük kolaylıklar beklenme-si biraz aşırı bir istek olmuyor mu?

Alt konstrüksiyon hazır bloklara eklenirse ve asıl cephe konstrüksiyonu kaba yapı toleranslarını dengeliyorsa, soğuk cephe vi-dalı tesbit sistemiyle kolayca duvar konst-rüksiyonuna monte edilebilir. Bunun için hafif bir ek malzemenin gerekli olduğu doğrudur. Bu sistem yüksek yapılarda da yavaş yavaş yaygınlaşmaktadır.

Yapıların cephelerinin sağnak, rüzgâr ve don tarafından aşırı şekilde etkilendiği du-rumlarda, pratik soğuk cephenin mon-tajından başka bir kalıcı çözüm olmadığını kanıtlamıştır. Avrupa’nın pek çok ülkele-rinde bir çok durumda bu tür cepheler çeşitli türde soğuk cephelerle örtülmüş-lerdir. Bu ıslâh çalışmalarında hata yapıl-madığı sürece de sonuçlar gerçekten çok başarılı olmuştur.

1.6.6. Dış kabuğun ıslâhı

Kimya endüstrisi alkali esaslı su emen (hid-rofil) sıva ve beton yüzeylerin yağmur ve aşınmaya karşı dirençlerini arttıran, hatta tek başlarına atmosfer etkilerine karşı ko-ruyucu bir tabaka oluşturan çeşitli yardımcı maddeler imâl etmektedir.

Bunları şöyle sınıflandırabiliriz; Su itici (hidrofoblaştırıcı) (empregne edici) madde-ler, fluatlar, boyalar, kaplamalar. Bu mad-deler harika yaratmazlar fakat değerli yar-dımlarda bulunabilirler ve bazı yapı mal-zemelerinde – örneğin gözenekli beton – geleneksel sıva harçlarından daha iyi bir koruyucu tabaka oluştururlar.

Page 58: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

57

Ülkemizde Kaledekor Yapı Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından geliştirilen ve Ankara’da Koç Đşhanı’nda uygulanan Polimerbeton hazır cephe yapı elemanları

A Polimer beton prekast cephe elemanı

B Galvaniz saç temiz hava kanalı

C poliüretan dolgu

D Poliester beton prekast iç denizlik elemanı

E Meşe kaplama kitaplık

F Tesisat iç branşmanları

G Isıcam

H Yansıtıcı folyolu parapet camı 6 mm

I Camyünü

L Anolageloksal doğrama

M Körkasa 40x40

N Sunta kapak

O Neopren fitil

P Ankraj elemanı

Page 59: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

58

1.6.6.1. Hidrofoblaştırıcı (su itici) maddeler

Hidrofoblaştırma, su tutmaz hale getirmek demektir. Cepheleri su itici hale getirmek çeşitli yollardan yapılabilir.

Sıva harcı içine organik esaslı su itici katkı maddeleri katılabilir. Bunlar şişerek harcın içindeki gözenekleri tıkar ve böylece su geçirmezlik sağlarlar.

Harç artık su ememez fakat buhar geçir-genliği de düşmüştür. Böyle maddeler de-mek ki dış korunum tabakasının buhar geçirgenlik özelliğini tehlikeye sokmakta-dır.

Metal stearatlar (Aluminyum, çinko, mag-nezium ve kalsiyum stearatları) silikon tozları ve polihidroksan yağ eriyikleri de su itici katkı maddelerdendir. Bunların etki şekli başka türlüdür. Suya karşı yüksek bir yüzey gerilimine sahiptirler: Böylece su, su itici özelliği olan bir malzemeye giremez ve yayılamaz. Malzemede açık kapilar ağızları ve gözenekler olsa da (belli büyüklük sınırları içinde) bu etki değişmez. Suya karşı yüzey gerilimi böyle yüksek olan maddeler içinde silikon reçineleri ve metal sabunları ön plânda gelirler. Bunlar çeşitli metallerin, yağ asitleri, doymamış yağ asitleri ve yağ asidi karışımlarıyla bileşim-lerinden oluşan malzemelerdir.

Toz halindeki metal sabunları, ıslatma maddesi ile birlikte su içinde iyi dağılan macunlar oluştururlar. Küçük miktarlarda kullanılmaları bile harcın gözenek ve kapilarlarını su geçirimsiz hale getirmeye yeter.

Sıcak kürden geçirilmiş prefabrik duvar elemanları üzerine uygulanacak sıvalara bitüm eriyikleri katılması uygun değildir.

0,3 lük bir kütle yüzdesinde bir dozda bile sıvayı hidrofoblaştıran kalsiyum stearatı ol-dukça avantajlı olarak bilinir. Yağmur böl-gelerinde katkı oranı 0,5 e yükseltilmelidir (Bu ilave, karıştırma süresinin % 100 ora-nında artmasını gerektirir).

Tablo 7 de toz halindeki hidrofoblaştırıcı maddelerin su alışı ve su buharı geçişine etkileri verilmiştir.

Hidrofoblaştırıcı maddeler, değerli ve ya-rarlı olmalarına rağmen sıva için tamamen islâh edici etkileri yoktur ve yalıtıcı duvar gövdesi ile sıva tabakası arasındaki daha önce sözü edilen tezatları yok edemezler. Hidrofob fakat çatlakları olan bir sıva su geçirir.

Hidrofoblaştırıcı malzemeler doğal olarak en üst sıva tabakasına ilave edilmelidir. Eğer alt sıvaya ilave edilirlerse alt sıva üst sıvadan su ememez, alt ve üst sıva arasında yeterli aderans oluşamaz.

Hidrofoblaştırılmış bir sıva cephesi, akan cephe suyuna karşı seramik cephelerdeki gibi etkisiz kalır. Bu nedenle yapının alt katlarında normalin üstünde bir su filmi oluşur. Böylece akan suyun yıkayıcı ve sürükleyici etkisi de büyür.

Dış sıvaya katkı maddelerin ilâvesi ya-rarlıdır fakat gözde büyütülmemelidir. Kötü hazırlanmış, yapı fiziksel açıdan elverişsiz uygulanmış bir sıva, böyle ilavelerle ke-sinlikle iyileştirilemez. Bu ilaveler yapıldı diye, iyi bir sıva hazırlarken uyulması gereken kurallara dikkat etmemek diye bir şey de söz konusu olamaz.

Page 60: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

59

1.6.6.2. Empregne edici maddeler

Empregne etmek, sert bir malzemeye, su geçirmez yanmaz veya bozulmaz hale gel-mesi için özel karışımlar, eriyik veya çözeltilerin içirilmesi demektir. Yapı mal-zemeleri, su tutmaz hale getirmek amacıyla empregne edilir. Bu hidrofoblaştırmanın en basit ve etkin yöntemidir. Burada belli bir film (ince tabaka) oluşmaz. Çünkü % 2 ve-ya en fazla % 5 lik bir eriyik, malzemenin 3 ile 20 mm arası derinliklerine kadar sızar. Bir renk etkisi de meydana gelmez, sadece mevcut renkler biraz koyulaşır.

Bu tür yardımcı maddelerin iki ana türü vardır.

• (alkali – duyarlı) sillikonatlar ve

• (alkalilere karşı duyarsız) madeni sabunların türevleri

Silikon tertipleri şu şekillerde mevcuttur:

• Sulu çözeltiler (alkali silikonatları)

• Eritilmiş silikon reçineleri (Metil silikon reçinesi eriyikleri)

• Toz halindeki ürünler ve

• Özel silikon yağları

Yapı pratiğinde ilk iki grubun önemi daha fazladır. Suda eritilebilen ürünler en çok arananlarıdır. Havadaki karbondioksit etki-

siyle, suda çözülür halden çözülmez ve su tutmaz hale geçerler. Silikonize edilen malzeme tabakasının yine eskisi gibi, fakat sadece içleri çok çok ince kaplanmış açık gözenekleri ve kapilar ağızları mevcuttur. Buna rağmen sınır yüzeyi gerilimlerinin büyük olması nedeniyle nem toplamazlar.

Empregne edilen bölge kapilarlar yönünden aktifliği yok edilmiş bölgedir. Bunun için şart, alt yüzeyin açık gözeneklerinin büyük-lüğünün 0,05 mm den büyük olmamasıdır (!). Çünkü silikonlar bunları kapatamazlar.

Silikonize edilen malzeme bölgesi böylece akıcı nem tutmadığı halde su buharı geçirir. Yağmur damlaları silikonize edilmiş cephe-lerde tutunamaz ve belli bir açıyla geri fırlarlar.

En azından yüzde 2-3 lük, hatta gerek-tiğinde yüzde 5 lik çözeltiler kullanılırsa bir etki sağlanabilir. Malzeme genellikle yüzde 20 lik çözelti olarak imal edilir ve 1 : 8 – 1 : 10 oranında inceltilir. Fırça ile sürülebilir veya püskürtülebilir (püskürtme basıncı en az 1 at. Olmalıdır) Bir tek kat yeterlidir.

Bir çok yazar silikonize edilmiş alt yüzey-lerin boya tabakaları için daha elverişli olduğu görüşünü paylaşmaktadırlar. Tersine boya tabakası da silikonize edilebilir.

Grunau’ya göre silikon esaslı bütün emp-regnasyon malzemeleri alkalik hidrolize

Tablo 7 Toz halindeki hidrofoblaştırıcı (su itici) maddelerin etkileri.

Silikon tozu Alumunyum Stearat Kalsiyum Stearat Kuru harca ilave [%]

24 Saat sonraki su alımı [%]

Su buharı geçirgenliği [%]

24 saat sonraki su alımı [%]

Su buharı geçirgenliği [%]

24 saat sonraki su alımı [%]

Su buharı geçirgenliği [%]

0 0,2 0,4 0,6 0,8 1,0

100 100 63 1 0 0

100 55 55 55 55 55

100 75 24 3 0 0

100 57 57 57 57 57

100 74 6 2 0 0

100 61 61 61 61 61

Page 61: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

60

maruz kalırlar: Bu nedenle pH değerleri 9 dan büyük olan sıva veya beton yüzeylere uygulanmamalıdırlar. Eğer önceden yapıl-ması gereken fluatlaştırma işleminden tasar-ruf edilmek isteniyorsa kireç sıva üzerinde altı ay sonra, çimento harç üzerinde 12 ay ve sıcak hava ile sertleştirilmi ş beton üze-rinde 24 ay sonra silikonlu malzemelerle çalışılmalıdır.

H. Reuther alkalik hidrolizden maalesef söz etmemektedir. Sadece, alkalik reaksi-yonlarının güçlü olması nedeniyle metil silikonat karışımlarının pencere, cam metal veya plastik maddelerle temas ettirilmesini öğütlüyor. Bunlar zarara yol açabilirler veya ilerideki boyamalarda tutuculuğu azaltıcı etkide bulunabilirler. Đnceltilen sili-kon reçinesi bileşimleri, hidrofob etkilerinin inceltici malzemenin buharlaşmasından he-men sonra başlaması nedeniyle avantaj-lıdırlar. Alkali silikonatlarda bu, kötü hava-larda birkaç gün geçtikten sonra gerçekle-şebilir.

Granau, silikonların fayans, klinker, yoğun doğal taş plâkalar ve diğer emici olmayan malzeme üzerine uygulanmamasını öğütlü-yor. Çabucak kirlenen yapışkan bir ince tabaka oluşur.

Silikonların etki süresi hakkında 2 ila 10 sene arasında değişen görüşler vardır. Hid-rofob etkinin azalmasının nedeni, kesinlikle alt yüzeyin dışa verdiği alkalik sızıntılardır.

Suya olan sınır yüzeyi geriliminin yükseltil-mesiyle su tutmama etkisi, empregne edilen malzeme bölgesindeki kapilarlığın azalması fakat aynı zamanda buhar difüzyon geçir-genliğinin korunması, sağlanmışsa empreg-nasyon işlemi başarıyla sona ermiş demek-tir.

Bu etkiler sadece silikonatlara kıyasla belli avantajları olan metal stearatlar tarafından oluşturulur.

Metal stearatlar alkalik sızıntılardan etkilen-mezler. Ve bu, bütün beton elemanlarda ve sıvalı cephelerde, hatta çimento harçlı derzleri olan seramik cephelerde çok önem-lidir. Ayrıca daha ucuzdurlar ve prefab-rikasyon sisteminde de uygulanabilirler.

Etkileri alkalilerce azaltılamadığı için uzun vadelidirler ve bu da yapı için gerekli bir şeydir.

Emici malzemeden meydana gelmek zo-runda olan empregne edilmiş cepheler daha zor kirlenirler, mantar ve yosunlarla da kaplanmazlar. Böylece yapı kötü bir dış görünüm arzetmez.

Bu sayede doğal taş levhalı cephelerdeki harç derzlerdeki kireçhidrat akıntıları görül-mez (Yoğun, ağır doğal taş plâkaları ve yo-ğun beton yapı blokları empregne edilemez fakat imâl sırasında beton levhaların karı-şımlarına metal stearatlar ilave edilebilir).

Yağmur suyu geçiren cepheler sonradan yapılan silikon reçinesi müdahaleleriyle düzeltilemezler. Alkali metilsilikonat veya çözülmüş silikon reçinesinin oluşturduğu çok çok ince tabaka geniş çatlaklar şöyle dursun, açık gözenekleri bile örtemeyebilir.

1.6.6.3. Fluatlar

Fluatlaştırmak, yüzeylere hexafluor asidinin tuzlarının (Magnezyum silikofluarid, Kalsi-yum silikofluarid) uygulanması demektir. Đşlenen malzemede, serbest kireci suda çözülmeyen çift tuz haline geçiren ve bütün gözenek ve kapilar ağızlarını tıkayan ince kristalitler oluşur. Fluatlaştırmanın tekrar-lanması veya konsantre fluat çözeltilerinin kullanılmasıyla tıkama etkisi artar, bir sızdırmazlaştırma etkisi meydana gelir. Su içeri giremez fakat suya olan sınır yüzey gerilimi artmamıştır. Yüzeyin buhar geçir-genliği de düşmüştür. Aynı zamanda serbest

Page 62: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

61

kirecin bağlanması sonucu fluatlaştırılan yüzey sertleşmiştir.

Konsantre fluatların kullanılması sonucu alt yüzeyden kopma eğilimi gösteren kalın kabuklar oluşabilir.

Eğer çok inceltilmiş fluat çözeltileri (3 – 5 derecelik) birkaç kat halinde uygulanırsa kabuklaşma ve alt yüzey gözeneklerindeki istenmeyen tıkanma bir ölçüde sınırlanır.

Taze sıva ve beton yüzeyleri fluatlandırıl-mamalıdır (Đmalatçının kullanma klavuzuna dikkat edilmelidir). Fluatlar cam suyu(1) bo-yalarının astarlarını oluştururlar.

1.6.6.4. Fırça ile sürülen tabakalar (boyalar)

Fırçayla sürülen dış korunum tabakalarının kullanım süresi düşüktür (3 ile 8 sene arası).

Pratikte sık sık dökülmeler ve renk atmaları görülür bunların nedenleri, şunlardır;

• Uygulama teknolojilerinin basitleştiril-meye çalışılması, ön çalışmaların yapıl-maması, sürülecek malzemelerin bir ke-rede basitçe püskürtülmesi.

• Sızan su buharına karşı aşırı büyük direnç.

• Kirlenen yüzeyler (ayırıcı etkileri olan yağ ve tozla kirlenme).

• Betonun kötü kalitesi (kumlanan yüzey-ler).

• Niteliksiz tabaka malzemesi ve uygula-ma hataları.

Bir çok tabakanın kirlenme derecesi kolay-lıkla izlenebilir. Uygulama safhasında daha iyi, korunma tabakalarına kıyasla daha ucuz olmalarına karşı, sürekli yenilenmek zorun- 1 Sodyum silikat

da olmaları ve hava şartlarına karşı daya-nıklılıklarının düşük olması nedeniyle tama-men elverişsizdirler.

Hiçbir sürülen tabaka alt yüzeyinden daha iyi olamaz. Bu nedenle islâh amacıyla, dökülen veya çatlamaya eğilimi olan alt yüzey üzerine pahalı ve kalıcı tabakalar sürmek anlamsızdır.

Sürülen tabakalar alt yüzeyle az ya da çok kenetlenmiş yüzey filmleri oluştururlar. Pratikteki tutumları, kohezyon güçlerinin aderans güçlerine olan oranına ve su tutmayıp aynı zamanda su buharı geçirme özelliklerine bağlıdır.

a) Mineral boyalar, aralarında meşhur cam suyu boyaların da olduğu bütün anorganik boya bağlayıcı malzemeler için ortak kav-ramdır. Cam suyu boyalar, alt yüzey önce-den fluatlandırıldığı için sıva, lifli çimento, ağır ve hafif betonla kristalli bir bağlanma oluştururlar.

Ana fonksiyonları renk verişlerindedir. Su-ya karşı olan sınır yüzeyi geriliminde bir artış meydana gelmez. Duvarın su alışverişi onlar sayesinde pek fark edilir ölçüde düzelmez. Önceden yapılan fluatlandırma işlemi sayesinde su tutmazlıkları artarsa da (sızdırmazlık etkisi) nefes alma özellikleri de bu arada azalmış olur. Grunau, bu tür tabakaların empregne edilmelerini tavsiye etmektedir. Fakat büyükçe yüzeylerde bu sayede kolayca lekeler oluşabilir.

b) suni reçine dispersiyonları vinylester dispersiyonları, sentetik kauçuklatikler ve benzer suni malzemelerden meydana gelir-ler. Polivinylasetatları polivinylesterlerin en önemli grubunu oluştururlar. Bu tabakaların tipik özelliği, plastik parçalarının pıhtılan-ması sonucu meydana gelen su kaybının yol açtığı film oluşmasıdır. Film boncuk benze-ri bir yapıya sahip olur. Đstenen, sınırlı bir

Page 63: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

62

buhar geçirgenliğine ulaşır. Fakat yağmurda kabarık ve böylece buhar geçirmez hale ge-lir. (µ değeri % 600 artar) Film hatasız olduğu sürece yüzey su sızdırmaz. Suya olan sınır yüzeyi direnci artmaz. Alt yü-zeydeki alkalik nem sayesinde tabaka kö-püklenir, sabunlaşır. Bu nedenle sıva tazey-ken alt yüzey bazı işlemlere tâbi tutul-malıdır. Kılcal çatlaklar tabakayı yarar ve çatlamasına neden olur. Alt yüzeyde suni reçine dispersiyonun aderansı sınırlıdır. Bir latex film çatlarsa (PVAc) çatlaklar ke-narlarından yuvarlanarak açılır çünkü alt yüzeydeki kohezyon güçleri, aderans güç-lerinden daha iyidir (Sentetik kauçuk film-lerde bu durum söz konusu değildir). Dayanıklılıklar 5 ile 8 sene arasında değişir. PVA ve Polyester esaslı tabakalar alkalik alt yüzey üzerinde daha çabuk köpürürler.

Alt yüzey önceden silikonlandırılırsa (emp-regnasyon’un kayıp olması, Grunau’ya gö-re) tabakanın kullanım süresi biraz daha uzar. Bunun avantajı alt yüzeyin tamamen kuru olmak zorunda olmamasıdır. Dezavan-tajı ise sıvadaki ince çatlakların tabakada’da devam etmesidir. Suyla inceltilen tabakalar, sert iklimlerde çoğunlukla tamamen hiçbir işe yaramamıştır.

c) Yağ ve vernik boyaları: Bu tabakalar suni reçine dispersiyonlarından daha sızdır-maz filmler oluştururlar. Havada donan yağlar ve çözülmüş reçinelerden meydana gelirler.

Parlaklıklarından da belli olan gözeneksiz olma hali verniklerin kalite derecesini belirler. Bu sayede aynı zamanda isten-meyen ölçüde buhar frenlerler.

Đnceltici malzemeleri ve akıcı bağlayıcı parçacıklar alt yüzeye empregnasyon mal-zemelerinin girdiği derinliklere kadar ine-bildiği için tutunmaları lateks tabakalardan oldukça iyidir. Đnceltici malzeme oranları %

30 ile % 40 arasındadır. Bu yoğun filmler için şart, kuru bir alt yüzeydir.

Kılcal çatlaklar bu tabakalarda da devam eder. Fakat aderans güçleri kohezyon güçlerinden üstün olduğundan filmler çatlak yerlerinden yuvarlanarak açılmazlar. Reçine moleküllerinin zincirleri kısadır. Bu neden-le filmler daha sert ve kırılgandır. Suya olan sınır yüzeyi gerilimleri büyüktür. Eğer bu-har kesici olarak etkimeseler, su buharını tutmasalar ve kırılganlıkları nedeniyle çatla-maya (kese oluşmaları) eğilim göstermese-ler, üzerlerine düşen nemi oldukça iyi reddederlerdi.

Sıvalar ve beton yüzeyler bu tür tabakalarla kaplanmaz.

Tablo 8 karşılaştırmalı olarak, bazı önemli tabakaları, su tutmama etkilerini ve difüz-yon geçirgenliklerini vermektedir.

d) Çok renkli vernik: Çok renkli vernik, bağlayıcı malzeme olarak yumuşatıcılı bir polymerize içerir. Bu polimerize, bazı ilave malzemelerle cila haline geçer. Alkalik alt yüzeyler fluatlandırılarak nötrleştirilmelidir. Ayrıca bu vernikler lateks tabakalarından daha az alkali duyarlıdırlar. Đki hafta sonra bu vernik hiçbir ön işlem yapılmadan kireç sıva üzerine uygulanabilir. Vernik bir kerede püskürtme tabancasıyla kaplanır (Püskürtme bir maske takılarak yapılmalı-dır).

e) Mumlu, boyalar ve mum içeren yağlı boyalar, daha nadir olarak ve sadece kuru kimyasal açıdan nötr alt yüzeyler üzerine uygulanır.

Özel tabaka malzemeleri bütün (birbirine bağlı) bir film oluşturmayıp, kristalli yap-rakçıklar meydana getirdiklerinden istenen ölçüde belli bir difüzyon geçirgenliği sağ-larlar.

Page 64: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

63

Tablo 8 Çeşitli boya tabakalarının difüzyon geçirgenliği ve su tutmama etkileri

Boya tabakası Difüzyon geçirgenliği (1) [%]

Su tutmama etkisi

Çimento harç tabakası boyasız (1) 100 Malzeme hidrofildir (Su emici) Silikat boya 88…98 Fluatlandırma sayesinde sadece düşük bir

sızdırmazlık etkisi Silikonlarla empregnasyon 97 Đyi, suya olan sınır yüzeyi gerilimi yüksek, kapilarlar

tıkanmıyor Kireç boyalar 74 Sadece az PVAc boyalar 16…25 (2) Đyi, çünkü boya yağmur altında şişiyor PVA vernik 5,5 Đyi, tam bir sızdırmama Yağlı boya 3,2 Đyi, sızdırmama ve suya karşı yüksek bir sınır yüzeyi

gerilimi Bitüm verniği 1,2 Yağlı boyadaki gibi Epoksi reçine verniği Poliester verniği Hypalon verniği

0 0 0

Su tutmama özelliği iyi, suya karşı sınır yüzeyi gerilimi fark edilmeyen, gözeneksiz sızdırmaz filmler.

1) 5 mm kalınlığındaki çimento harç tabakanın difüzyon geçirgenliği % 100 olarak alınmıştır. 2) Bu değer yağmur görme sonucu boya tabakasının şişmesi ile geçici olarak üç misline çıkabilir.

Modern çağımızda bir kerede püskürtülen dış tabakalara eğilim artmıştır. Bu tür yöntemlerle uzun bir kullanım süresi ve kalıcı bir dayanıklılık beklemek hata olur. Fırça veya merdane ile uygulanan her tabakanın aderansı daha iyidir. Alt yüzeyde çatlak oluşursa çoğu tabakada çatlamalar görülür. Alt yüzey üzerinde yapılan iyi bir ön çalışma eğer tabakanın ekonomik ve uzun süre dayanıklı olması isteniyorsa vazgeçilmezdir.

1.6.6.5. Kaplamalar

Kaplamalar macun kıvamında, bims, mika, kristalli kum veya anorganik lifler gibi dolgu maddelerinden, akrilik reçine, poli-isobutilen, polivinylasetatlı bağlayıcı mad-delerden oluşurlar. Bunlar, sonuçta zayıf bir yüzey yapısı gösterirler. Aynı zamanda dispersiyon sıvaları ve plastik sıvalar olarak

ta adlandırılırlar. Bunlar püskürtülen, ya-yılan veya mala ile sıvanabilen 1 ile 1,5 mm arası kalınlıkları olan filmlerdir. Bu kuv-vetli tabakalar bina içinde sorun yarat-mazlar, fakat dışta sertlikleri ve düşük esneklikleriyle dikkati çekerler.

Suni reçine dispersiyonlarında imâl edilen lifli macunlar oldukça yaygındır; kristal kum ile doldurulmuş dispersiyonlar sızdır-maz olmalarına karşılık sert ve asgari esnekliktedirler. Aderansları da düşüktür. Alt yüzeydeki çatlaklar çabucak bu taba-kalarda devam ederler. Su altlarına geçtiği zamanda patlayıp,dökülürler.

Bazı ülkelerde alt yüzeyin empregne olması ve kapilar açıdan pasif bir bölge oluşturmak için kaplama malzemesine silikon reçineleri katılır. Böylece su tutmama özelliğinin düzeldiği iddia edilmektedir.

Page 65: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

64

Alkalik alt yüzeyler önceden fluatlarla nötr-leştirilmelidirler.

Malzeme doldurulmuş ve liflendirilmişse ancak mala ile sıvanmalıdır. Buhar geçir-genliğinin tutuculuğa büyük etkisi vardır. Polyvinilesterli macunlar fazla kabarır (% 20 ye kadar) akrilasidi ester esaslı macunlar ise daha az kabarır % 6 - % 9 arası).

Kaplamaların µ-değerleri farklılıklar göste-rir. Yoğun (sızdırmaz) kaplamaların arka-sında su birikir ve patlayıp, dökülmelerine neden olur.

Altlarında kılcal çatlaklar olan 3-10 mm kalınlıklarındaki inorganik lif, beton veya poliamid lifli macunlar kolayca çatlamazlar. Dış ülkelerde prefabrike sisteminde yıllar önce bile içlerine cam elyafı sıkıştırılan sızdırmaz cephe macunları kullanılmaktay-dı. Bunlar buhar geçirmedikleri için dö-külmeye eğilimliydiler. Bu nedenle buhar geçiren malzemeler daha verimlidirler.

Kaplama, suni reçine esaslı bir yapıştırıcı ve bir granüleden meydana gelir. Bu kap-lamayı uygulamak için çeşitli teknikler geliştirilmi ştir. Bu tür dış kabuklar, şimdiye kadar tecrübelere göre başarılı sonuçlar vermişlerdir. Buradaki geleneksel sıva harcı tabakalarından kurtulup kullanışlı plasto-elastik suni reçine filmlerini kullanma yolu emin görünmektedir. Püskürtme kaplamalar plastik sıvalardan daha elverişli olarak nitelendirilmektedirler. Bu yöntem, hem hazır blok sisteminde, hem de inşaat ye-rinde uygulanabilir. Uygun kaplama taşıyı-cıları beton, asbest çimento, çelik levhalar, aluminyum ve plastik malzemelerdir.

Tuğla duvarlar ve kireçli kum sıvalar sa-dece şartlı olarak uygundur. Alçı yüzeyler özel bir ön işlem gerektirirler fakat sonra sorunsuz olarak kaplanabilirler. Çekirdek

olarak mermer kırıkları veya curuf kırıkları ve hatta cam parçacıkları kullanılabilir. Çekirdeklerin büyüklükleri en fazla 4 mm (çap) olmalıdır. Bunlar püskürtme aleti ile püskürtülürler.

Kaplama yapılacak alt yüzey toz ve tuzdan arınmış olması gerekir. Fakat 20 M. % ye kadarlık bir nem derecesi zararsız olarak görülür.

Uygulanan teknikleri farklılıklar gösterirler. Alçı veya anhidrit duvarlar, önceden örne-ğin PVAc ile 1 : 10 luk hacim oranına göre inceltilir. Daha sonra çekirdekler yapıştı-rıcıyla karıştırılır ve bu malzeme 4-6 at lik basınçla püskürtülür. Duruma göre ilk kap-lamadan bir saat sonra ikinci bir kat püskürtülebilir.

Prefabrike sistemindeki elemanların kaplan-ması için de çeşitli çalışma yöntemleri mevcuttur (ıslak veya kuru kaplama). Uz-manlar dik duran elemanların buhar kürü işleminden sonra, yatık duranların buhar kürü işleminden önce, kaplanmasını öğüt-lüyorlar. Doğru uygulanmış kaplamalar, belli bir genişliğe kadar çatlakları örte-bilirler. Fakat yine de sınırlı ölçüde buhar geçirirler. Buna karşı –en azından ilk yıl-larda- elâstik şekillenme nitelikleri ıslak sı-va ve dış beton tabakalarından oldukça fazladır.

Elektrostatik kaplamalar da benzer şekilde geliştirilmi şlerdir. Göze hoş görünür etki bırakabileceklerinden yapının iç kısımların-da kullanılmaları tavsiye olunur.

1.6.6.6. Yüzeyi kapatmak (tıkamak)

Yüzeyi kapatma tekniği, empregne ve kaplama tekniklerinden farklıdır. Yüzey kapatma, % 20-30 luk bir reçine bileşimi yardımıyla yapılır.

Page 66: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

65

Empregne malzemelerinde reçine oranı sadece % 2-3 tür) Yüzey kapatma, 0,4 ile 1,5 mm arası alt yüzeye girer. Kapatma iki veya üç kez tekrarlanırsa yüzeyin bütün gözenekleri örtülür. Suya karşı yüksek bir sınır yüzeyi gerilim oluşmamasına karşılık etkin bir sızdırmazlık etkisi sağlanır. Yine de yağmur damlaları silikonize edilmiş duvarlardaki gibi belli bir açıyla geri sıçramazlar.

Yüzey kapatma reçineleri bir film oluş-turma yoluyla etkimezler. Epoxid, silikon veya doymamış polyester reçineleri ile epoxid ve silikon reçinelerinin kombinas-yonları kullanılır.

Birkaç kez tekrarlanan yüzey kapatma, duvarın difüzyon geçirgenliğini önemli ölçüde sınarlar. Kapatma, su alışverişini oldukça etkiler. Gözle görülmez ve renkleri sadece biraz koyultur.

Bu konudaki yayınlara göre, epoxid ve polyester reçine tabanlı yüzey kapatma malzemeleri, oldukça etkilidirler. Daha çok, korunmasız halleriyle erozyon eğilimi gösteren, su akıntıları olan ve çabuk kir-lenen lifli çimento levhalı cephelerde kullanılırlar.

Yüzey kapatmaları, alkalik hidrolize teh-likesi altında değildirler. Bu nedenle alt yüzey, alkalik olabilir. Örneğin yeni lifli çimento levhalardan veya beton yapı plâ-kalarından meydana gelebilir.

Fakat yüzey kapatma çok etkin bir sız-dırmazlık sağladığı için alt yüzey kuru olmalıdır. Tuğla duvarlarda yüzey kapatma tabakaları genellikle su ve don etkisiyle fırlayıp, dökülürler.

Beton alt yüzey üzerinde çimento çamu-rundan bir film bulunmamalıdır (Çimento çamur, sulfamin asidi veya asitli sulfatlar veya inceltilmiş sirke asidiyle alınmalı son-ra iyice yıkanmalıdır).

Yüzey kapatmaları, şu yüzeyler için yararlı-dır;

• Lifli çimento levhaları (Malzemeye bir miktar silikon reçinesi ilave edilebilir).

• Beton veya ağır beton cephe levhaları

• Endüstri yapılarında, garajlarda ve yağ ile kirlenmiş odalardaki beton zeminler.

• Ahşap parke döşemeler.

Diğer yüzeyler için daha az yararlıdırlar veya uygun değildirler.

Reaksiyon reçineli kapatma malzemeleri Grunau’ya göre çok sert ve parlak filmler oluştururlar. Aynı zamanda buhar engelle-dikleri için cepheler de daha az kullanış-lıdırlar.

µ-değerleri düşük olan duvarların yüzey kapatmaları temel olarak yanlıştır ve sonuç olarak kapatma tabakası dökücektir.

1.7. DIŞ DUVARLARDA ISI YALITIMI

Isı ve nem teknik bilgilerimizin temeli, geleneksel masif duvarlara bağlı oldu-ğundan, bunların incelenmesi gereklidir.

1.7.1. Basit duvarlar

Geleneksel duvar için tipik örnek olarak dolu tuğla duvarlar örülme sırasındaki işçi-

Page 67: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

66

lik ve zaman gereksinimine rağmen avan-tajları bir kenara itilmemelidir. Bir çok durumda yerlerini modern yapı malzeme-leriyle doldurmak zor olur (Örneğin ıslak yapılar, kağıt fabrikaları, süt fabrikaları, ağaç kurutma bölmeleri vs.). Nedenini tuğla duvarın yapı fiziksel avantajlarında aramak gerekir.

Difüzyon tekniği açısından bir tuğla du-varın dış tarafındaki sızdırmaz bir seramik tabaka, hafif beton duvar üzerindeki bir sız-dırmaz seramik tabakadan daha tehlike-sizdir.

Delikli tuğla duvarın ısı yalıtım değeri yükselir. Asgari yalıtım değerine 240 mm lik bir duvar kalınlığında ulaşılabilir. Dolu tuğla duvarın aşırı büyük ısı depolama özelliğide bu duvarda azaltılmıştır.

Buna karşı şimdi de harç derzleri ısı ve nem köprüleri oluşturmaktadırlar. Delikli tuğla duvarın zayıf yanı budur.

Şekil 45, değişik kalınlık ve kütlelerle yaklaşık aynı ısı yalıtım değerini sağlayan, üç duvar türünü şematik olarak göstermek-tedir. Bunlardan başka boşluklu bloklar, örneğin üç bölmeli bloklar, imâl edilmekte-dir. Bunların yeterli bir ısı yalıtımı ver-meleri için 360 mm kalınlığında örülmeleri gerekir. Bloklar sık sık, 240 mm lik bir duvar kalınlığı sağlanacak ve harç bağlan-tıları dış tarafa gelecek şekilde ters olarak yerleştirilir. Bu tür duvarlar hem soğuk hem

ıslaktırlar. Harç derzleride duvar kağıtları-nın altından bile belli olur.

1.7.2. Boşluklu duvarlar

Tuğladan yapılmış, 60 mm lik hava boşluğu olan 300 mm kalınlığındaki bilinen boşluk-lu duvarların yapımına bir kısım Avrupa ülkesinde izin verilmemiştir. Böyle dış du-varları olan bir evde oturanlar, bunun ne-denini kolayca anlarlar. Duvar, hava taba-kasının bir ısı yalıtım tabakası görevi göre-ceği gibi saçma bir düşünceyle geliştiril-miştir. Belli bir büyüklükten sonra boşluklar, deza-vantajlıdır. Đçteki hava konveksiyona uğrar ve soğuk tarafta su oluşur (bak. Şekil 46 a). Bütün pencere kenarlarında, bina köşele-rinde ve yapı binilerinde ısı köprüleri mey-dana gelir, çünkü buralarda sağlamlık açı-sından hava boşluğu örülerek kapatılır ve böylece sadece 300 mm kalınlığında bir duvar, ısı korunumunu ayarlamak zorunda

46 300 mm’lik boşluklu duvar. Doğu Almanya’da uygulanmasına izin verilmemiştir. a) Hava boşluğunda su oluşabilir. b) Köşeler ve kapı, pencere binilerinde ısı köprüleri oluştururlar.

45 Isı yalıtım değerleri R = 0,55 hm2 oC/kcal (0,47 m2 K/W) olan çeşitli duvarlar a) Dolu tuğla duvar b) Delikli tuğla duvar c) Dolu kireçli kum taşı duvar d) Çok bölmeli blok duvar e) Hafif beton bloklar. Dayanıklılıkları ısı iletim değerleri ile bağıntılıdır.

Page 68: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

67

kalır (bak. Şekil 46 b). Mutfaklar ve ban-yolar bu tür dış duvarların köşelerinde yer almışlarsa sürekli rutubet oluşması şaşırtıcı bir şey olmamalıdır.

Dış duvarın, iç tarafa yerleştirilen ahşap yü-nü hafif yapı levhalarıyla (HWL) ısı tekniği açısından güçlendirilebilmesi için şart, oda-ların kuru, sık sık havalandırılır ve düzenli olarak ısıtılır olmalarıdır. Mutfaklarda, ban-yolarda ve nadiren ısıtılan yatak odalarında bu düzen bir işe yaramaz.

Boşluklu duvar sisteminin islahında en et-kin yöntem, hava boşluğunun nemden etki-lenmeyen bir yalıtım malzemesiyle dold-urulmasıdır. Aradaki boşluk, açılan delikler yardımıyla suni reçine köpüğü ile doldu-rulur. Hava boşluğu, kapilar çalışan tuğla duvarın bir taraftan diğer tarafa nem taşıma özelliğini engeller. Đçten ve dıştan gelen nem, sadece boşluğa kadar taşınır. Buradaki nisbi hava neminin çok yüksek olduğu ispatlanmıştır.

Bölüm 1.6. da verilen, kıyı bölgesine uygun iki kabuklu tuğla duvar (Şekil 29) başka bir konstrüksiyon sistemi oluşturur. Burada duvar kabukları arasındaki boşluk havalan-dırılır ve iç duvar kabuğu tek başına gerekli asgari ısı korunumu görevini üstlenir. Bu sistem yapı fiziği açısından kusursuzdur.

1.8. ISI YALITIM TABAKASININ KONUMU

Dış duvarların ısı tekniği açısından HWL levhalarıyla takviyesinde üç olasılık vardır: Levhalar duvarın dış tarafına, iç tarafına ve ortasına yerleştirilebilirler.

1.8.1. Çeşitli tabaka sıralamaları

Şekil 47 ve 48 daki duvar konstrüksiyonu karşılaştırmaları, sıcaklık durumlarının, don yüzeyi derinliğinin ve duvarla yalıtım taba-

47 Isı yalıtım tabakası dış tarafında olan tuğla duvar.

a) Kış sezonunda ısı, buhar ve su akımının yönü, b) Sıcaklık şeması, c) Difüzyon şeması, sabit nem geçişi olduğunu göstermektedir.

48 Isı yalıtım tabakası iç tarafında olan tuğla duvar.

a) Duvarın içindeki kapilar su taşınması, yalıtım malzemesi temas yüzeyini tehlikeye sokmaktadır b) Sıcaklık şeması, derinlere işleyen don olayını göstermektedir c) Difüzyon şeması, ısı yalıtım malzemesi temas yüzeyinde su oluştuğunu göstermektedir.

kası arasındaki bölgedeki su oluşması tehlikesinin ne kadar farklılıklar gösterebi-leceğini göstermektedir. Tuğla duvarlarda yüksek boyutlara ulaşabilen su taşınması da çeşitli etkilerde bulunur. Bir duvarda rahatlatıcı etkide bulunurken başka bir

Page 69: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

68

duvarda temas yüzeyini zorlar (bak. Şekil 47-48 oklar).

Şekil 47 deki duvarın dış sıvası güçsüzdür. Sıvanın her tarafında bir sıva taşıyıcıya ihtiyaç vardır. Taşıyıcı ile bile aşırı zorlanır (→ 1.6.2.10.).

Şekil 49 a, daha yerinde bir çözüm göster-mektedir. Dış sava yerine yapı fiziksel avantajları daha önce anlatılan arkası havalandırılan bir dış korunum levhası kullanılmıştır (soğuk cephe). Tabaka yapısı da mükemmeldir.

49 düzeltilmiş dış duvarlar

a) Dış sıva yerine arkası havalandırılan levhalar kullanılmaktadır. b) Đç taraftan yalıtımda, bir buhar kesici yardımı ile sabit nem geçişi sağlanmaktadır. 1 Tuğla duvar, 2 Yalıtım tabakası, 3 Gözenek örtücü (Hafif ahşap yünü levhalarda), 4 Ondüle levha, 5 Alçı levha, 6 Buhar kesici, 7 Dış sıva

Şekil 49 b de, ısı yalıtım tabakası iç tara-fında olan bir duvar verilmiştir. Klima ayar-layıcı olarak bir alçı levha, emniyet açısın-dan da bir buhar kesici kullanılmıştır. Bu kesici, aluminyum veya plastik folyo ha-linde alçı levhanın arka tarafına yapıştı-rılabilir. Bu işlemler için dikkat edilmesi gereken şey, derzlerin difüzyon sızdırmaz-lığıdır. Buhar kesicinin gerçekten gerekli olup olmadığı, iklimsel şartlara, ısı yalıtım malzemesinin yapısına, duvar kabuğunun yapısına ve difüzyon hesaplamasının sonu-cuna bağlıdır. Normal klimada, özellikle

duvar tuğlalardan örülmüş ve nefes alışı engellenmemişse, buhar kesici kullanılma-yabilir.

50 Kaliteli ısı yalıtımı olan bir evin dış duvarı

1 Đçte alçı duvar, 2 Taş yünü veya cam yünü keçesi, 3 Delikli tuğla duvar.

Kaliteli inşaat yapılırken mümkün olduğun-ca iyi konstrüksiyonlar seçilir. Şekil 50 de bu maksatla yapılan bir dış duvar götse-rilmektedir. Dış duvarın ısı geçiş direnci 2,1 m2h oC/kcal (1,80 m2 . K/W) dir. Bu duvar için yapılan fazla masraflar, birkaç yıl içinde yakıttan yapılan tasarruflarla denge-lenmektedir.

Alışılmamış türde bir radyatör girintisi (Şekil 51), incelenmiştir. Bu çözüm, tuğla kullanılması nedeniyle “geleneksel yapı tipi” olarak nitelenmektedir. Radyatör boş-luğunda duvarın 115 mm ye incelmesi enteresandır. Burada ısı yalıtım tabakasının iç tarafına bir buhar kesici yerleştirilmemesi gerekmektedir. Burada başka bir tehlike meydana gelmektedir. Sıva ve tuğla, doğal olarak yağmur suyu emerler ve su kapilar yoldan içe doğru ilerlerler (bak. Şekildeki ok). Harç derzler içinde suyun yolu kısadır. Fakat nemin iç taraftan dışarı çıkmasını aluminyum folyo engellemektedir.

Page 70: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

69

51 Geleneksel yapı tipinde radyatör girintisi oluştu-ran bir duvar nişi

1 Aluminyum folyo, 2 Yalıtım tabakası, 3 Tuğla duvar, sadece 115 mm kalınlığında, 4 Polistiren köpüğü, 5 Beton yapı bloğu, 6 Su yalıtım tabakası, 7 Takviyeli sıva

Şekil 52 a daki dış duvar, son yıllarda türlü uyarılara rağmen sık sık gerçekleştirilmi ştir. Yalıtım tabakası ve dış duvar arasında bir hava tabakası bırakılmıştır. Bu sayede kondansasyon düzlemi daha da soğur ve difüzyon olayı daha da tehlikeli boyutlara ulaşır. Bu duvarın ses izolasyonu iyidir, ısı tekniği açısındanda durum risklidir.

Böyle boşluklarda ahşap çıtalar çabucak çürürler. Çatlaklar oluşur ve sonunda man-tar ve küf kokusu odaya sızar.

Şekil 53 de, bir dış duvarın ısı yalıtım değe-rinin yalıtım tabakalarıyla arttırılması özetl-enmiştir. Şekil 53 a’da yalıtım tabakası dış tarafa yerleştirilmi ştir. Yapıfiziksel açıdan

bu sistem sorunsuzdur. Yapı teknik açıdan, ısı yalıtım tabakasının sürekli ve etkin bir dış korunum tabakasıyla hava şartlarından korunmasında, sorunlar meydana çıkar.

52 Kalkan duvarlarının uygun olmayan şekilde ıslahı

a) Durgunlaştırılan hava tabakalı, yalıtım tabakası iç tarafta b) Yalıtılmamış duvarın sıcaklık şeması, iç yüzey sıcaklığı 12,5 oC dir. c) Oda havasının boşluğa girmesi, su ve küf oluşmasına neden olur. d) Yalıtılmış duvarın sıcaklık şeması – Duvar kabuğunun sıcaklığı oldukça düşüktür.

Şekil 53 b, buhar kesici ve klima ayarlayı-cılı, ısı yalıtım tabakası iç tarafa yerleştiril-miş bir duvar sistemini göstermektedir. Eğer duvar kabuğu 1, difüzyon açısından sızdırmazsa ilave bir buhar kesici 4 gereklidir. Böylece şekil 49 b deki duvarın aksine yine bir nem toplayıcı sistem oluşur. Şekil 49 b deki tuğla duvar, nemi engelle-miyordu. Buradan iç tarafta mümkün olduğunca kapalı hücreli, difüzyon açısından sızdırmaz yalıtım tabakaları

Page 71: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

70

kullanılması gereği çıkmaktadır. Bu sayede buhar kesici kullanmaya lüzum olmaz.

53 Isı yalıtım tabakalı ağır beton duvarlar

a) Yalıtım tabakası dışta, sorun yok. b) Yalıtım tabakası içte, buhar kesici de var.(Nem toplanıyor) c) Statik açıdan mümkünse iç (çekirdek) yalıtım d) Kılıf sistemi 1 Ağır beton, 2 Yalıtım tabakası (Hafif ahşap yünü yapı levhaları), 3 Daha ince beton kabuklar, 4 Buhar kesici, 6 Klima ayarlayıcı olarak alçı plaka. Şekil 53 c, duvarın içinde bulunan bir ısı yalıtım tabakasını göstermektedir (Çekirdek yalıtımı). Statik nedenlerle bu sistem sadece istisna durumlarda kullanılır. Örneğin eko-nomik olması gereken yapıların beton kai-delerinde. Şekil 53 d’de, kılıf sistemi gösterilmiştir. Burada ısı yalıtım tabakaları hem dış, hem iç tarafa yerleştirilir. Ahşap yünü hafif yapı levhalarından mey-dana gelebilecek dış yalıtım tabakası, ge-nellikle içtekinden daha kalın olur.

Bu duvarın gerçekleştirilmesinde yalıtım levhaları beton mesafe tutucular ile bağla-nır. Yalıtım levhalarının derzleri örtülür. Bağlayıcı eleman olarak çapraz kaynaklan-mış çinko kaplamalı tel çubuklar (çengel de olabilir) veya benzeri elemanlar kullanılabi-lir.

Kılıf sisteminin bazı düşündürücü yanları da vardır. Difüzyon tekniği açısından elve-rişli değildir. Duvar iki adet kondansasyon düzlemi içerir. Đçteki beton yüzey ve dış ısı yalıtım tabakasının soğuk tarafı. K. Moritz bunları hatalı gelişim olarak nitelendirmek-tedir.

Bir hafif beton duvarın yüzü seramikle kaplanırsa bu difüzyon tekniği açısından bir zayıflık yaratır fakat duvarın depolama özelliğinin fazla olduğu durumlarda bu önemsizdir. Normal klima şartlarında bu sistem çalışır (Şekil 54 a).

54 Sızdırmaz seramik kaplı dış duvarlar

a) Nem depolama özelliği yüksek bir homojen duvar. b) Tam bir nem toplayıcı olan tabakalı duvar. 1 Hafif katkı maddeli duvar, 2 Gözenekli ısı yalıtım malzemesi, 3 Ağır beton kabuk, 4 Buhar frenleyici tabaka, 5 Seramik, 6 Đç sıva veya alçı plaka

Şekil 54 b’deki sistem, çok daha elverişsizdir. Burada, sözü edilen rahatlatıcı kapilar nem nakli, çok az ısı yalıtım malzemesinin su iletme özelliği olması

Page 72: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

71

nedeniyle imkânsızdır. Sistem yine tam bir nem toplayıcı vazifesi görür.

1.8.2. Isı yalıtım tabakası iç tarafamı, dış tarafamı yerleştirilmelidir?

Sadece yatılım tabakasının konstrüksiyon içindeki konumu değil, yapısı ve difüzyon geçirgenliği de önemlidir.

55 Eşit ısı yalıtım değeri olan iki duvar

a) Don bölgesi normal derinliğe ulaşan homojen, yalıtıcı bir duvar. b) Đç taraftan yalıtılmış duvarda don bölgesi çok derinlere kadar ilerlemiş.

Şekil 55 a da şematik olarak homojen bir duvar gösterilmiştir. Mevcut klima şartları-na göre, iç yüzey sıcaklığı 14,4 oC dir. Don, duvarın ortasına kadar ilerleyemez. Şekil 55 b deki tabakalı duvarın ısı yalıtım değeri de aynıdır. Ama don sınırı daha derinlere ilerlemiştir. Duvar kabuğu ve yalıtım taba-kası arasındaki temas düzleminin sıcaklığı – 1 oC dir. Burası, dış kabuğun sızdırmaz-lığının ve yalıtım tabakasının geçirgenliği-nin artmasıyla daha da tehlikeli olan tipik bir kondansasyon düzlemidir.

Bu nedenle, ısı yalıtım tabakasının iç veya dış taraftan hangisine yerleştirilirse daha verimli olacağı sorusunu cevaplamak zordur. Bu çeşitli çevre şartlarına bağlıdır.

Şekil 56 da, içten veya dıştan yalıtan sis-temler arasındaki farklılıklar gösterilmeye çalışılmıştır. Burada iki tabaka sisteminde, avantaj ve dezavantajlar olduğunu görmek-

teyiz. Đç tarafa yerleştirilmi ş yalıtım sistemi, masif kabuğun “soğuk ışınlamasını” kesti-ğinden daha rahatlatıcı etkide bulunur. Öte yandan dış tarafta bulunan bir ısı yalıtım tabakası, masif dış kabuktaki şekil değişik-liğinin azalmasına neden olur. Bu da avantaj sayılır.

56 Çok tabakalı dış duvarların şemaları

a) Đçten yalıtımlı b) Dıştan yalıtımlı 1 Beton duvar, 2 Yalıtım malzemesi, 3 Đç sıva, 4 Boya tabakası veya duvar kağıdı, 5 Sıva taşıyıcı üzerine dış sıva

Yalıtım tabakası iç tarafta bulunan dış duvarlar, insanlar tarafından daha rahatlatıcı olarak hissedilir. Konutlar ve işletme yapı-ları bu sistemle inşa edilir.

Eğer yeni yapılar, ısı yalıtım tabakalarının ilave edilmesini gerektirecek şekilde, çok soğuk dış duvarlar içeriyorlarsa, burada yi-ne yalıtımın iç taraftamı, dış taraftamı yapı-lacağı sorusuyla karşılaşılır. Her iki çözü-mün de yine avantaj ve dezavantajları vardır.

Đç tarafta çalışılırsa evde oturanlar rahatsız olur, konut kirlenir fakat yalıtım tabakası kötü hava şartlarından korunmuş olur. Aynı zamanda işçi ücretleri de daha az olur. Bu çözüm ancak ıslah edilecek duvar, su geçirgen değilse uygulanabilir. Yalıtım dış tarafa ilave edilirse evde oturanlar çalış-malardan etkilenmezler. Fakat yalıtım taba-kasının, güvenilir bir hava şartlarından ko-

Page 73: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

72

Şekil 56a daki duvar şeması

Yalıtım tabakası iç tarafta

Masif dış kabuk aşırı ölçüde sıcaklık etkilerine maruz kalmıştır.

Kışın tamamen donar. Yazın ısı depolaması söz konusudur.

Korunmayan dış kabuğun şekil değişiklikleri fazladır ve duvar malzemesinin yapısına göre kabarma-büzülme hareketlerine maruz kalır.

Đç taraftaki buhar kesici dış kabuktan daha sızdırmaz olmalıdır. Yada duvar sadece kuru odalar için kullanılmalıdır.

Duvar sisteminin ısı depolama yeteneği azdır. Bu odanın daha çabuk ısınmasını sağlar. Oda öte yandan aynı şekilde çabuk soğuyacaktır.

Duvar, arada bir kullanılan odalar, sürekli çalıştırılmayan, iyi ayarlanabilen ısıtma sistemleri için elverişlidir.

runum tabakasına ihtiyacı vardır. Böylece yalıtım malzemesinin cinsine göre bir problemle karşılaşılır.

Anorganik, haşarat barındırmayan, form de-ğişikli ğine uğramayan cam köpüğü lehalar kullanılırsa, yeni tür dış korunum olarak kaplamalar kullanılabilir (1.6.6.5.). Isı ya-lıtımı çok zayıf olan bir duvar, iç taraftan, oda yüksekliğinde kartonlu alçı levhaların şerit veya çubuk şeklinde harç veya plâstik yapıştırıcılarla üzerine 30 mm kalınlığında cam köpüğü levhalar yapıştırılmış duvar üzerine tutturulmalarıyla oldukça iyi şekilde ıslah edilebilir (Şekil 57).

Bu çözümün avantajı, su kullanılmaması, sonradan yapılan islâh çalışmalarında ile kirlenme olmaması, derz sıvamalarının kuru olması sebebiyle kaplamanın kolayca yapı-labilmesi ve tüm duvar sisteminin difüzyon tekniği açısından elverişli olması, ayrıca da haşarat barındırmamasıdır.

Şekil 56b deki duvar şeması

Yalıtım tabakası dış tarafta

Masif dış kabuk sıcaklıktan korunmuştur. Don olayı duvar için sorun değildir.

Sıcaklığa bağlı şekil değişiklikleri düşüktür. Korunmalı kabuktaki önemsiz sıcaklık düşüşleri ve sıcaklık oynamalarıyla orantılıdır.

Burada buhar kesicinin önemi çok azdır. Isı yalıtım tabakası ile birlikte bir nem toplayıcı görevi oluşturmaz ve normal şartlar altında kullanılmasa da olur.

Bu duvar sisteminin ısı depolama yeteneği fazladır. Yavaş ısınır ve yavaş soğur.

Duvar sürekli çalışan (ve ısı ataleti olan) ısıtma sistemleri için elverişlidir.

Islâh çalışmalarında ahşap yünü hafif yapı levhaları kullanılacaksa büyük dikkat gös-terilmelidir. Ahşap yünü hafif yapı levhaları üzerindeki dış sıvalar sık sık bozulup, görevlerini yerine getiremezler. Bu durum özenli ve dikkatli bir çalışmayla bertaraf edilebilir (1.6.2.10.). Kalkan duvarları üze-rine sonradan suni reçine-köpüklü levhalar yapıştırılıp, üzerleri özel sıvayla kaplandı-ğında, atmalar ve çözülmeler meydana ge-lebilir. Hem yapıştırıcılar hem de dış ko-runum tabakası Latex’li çimento harçtan, yani yapısal olarak kapilar açıdan ölü olan köpüklü malzemeye kesinlikle uymayan bir malzemeden imâl edilmiş ise hem ince sıva tabakaları köpüklü levhalardan, hem de levhalar alt yüzeyden ayrılabilir.

Buna karşı, bu tür levhaların suni reçineli yapıştırıcılarla önceden hazırlanmış alt yüzey üzerine yapıştırılması ve hafif soğuk cephelerle korunması başarılı sonuçlar vermiştir.

Page 74: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

73

57 Kat yüksekliğinde eleman olarak klima ayarlayıcılı iç ısı yalıtım tabakası

a) Dış duvar boyunca kesit

b) Döşeme çalışmalarından önce proje uyarınca gerçekleştirilmi ş alt bitim

c) Đlave yalıtım tabakalarının yerleştirilmesinden sonra alt bitim.

1 Dış duvar, 2 Kartonlu alçı plaka, 3 30 mm kalınlığında, kartonlu alçı üzerine yapıştırılmış cam köpüğü plâkalar, 4 Döşeme (zemin)

1.8.3. Özel duvar yapıları

Normal şartlardan farklı bir oda kliması, değiştirilmi ş bir duvar yapısı gerektirir. Isı yalıtım ve buhar engelleme tabakaları sık sık takviye ederek uygulamak zorunda kalınır. Isı yalıtım tabakası-buhar engelleme tabakası bağlantılarını açıklayabilmek için burada en önemli dış duvar gösterilecektir.

1.8.3.1. Islak odaların dış duvarları

Đç tarafından nem etkisi altında bulunan bir dış duvarın, tabaka sıralaması Şekil 58 de verilmiştir. Đç tarafta duvar kabuğu (2) nun önüne sızdırmaz buhar frenleyici ve su tutmaz bir tabaka yerleştirilmi ştir. Gerekli olduğu sürece iyi bir ısı yalıtımı (3) kon-danse su oluşumunu engelleyebilir. Dış yü-zey mümkün olduğunca difüzyon geçirgen olmalıdır (Soğuk cephe).

58 Ağır nem şartları altındaki bir ıslak duvar şeması

1 Đçte sızdırmaz tabaka, 2 Su ileten dolu tuğla duvar, 3 Difüzyon direnci zayıf olan yalıtım malzemesi, 4 Rüzgârlık veya gözenek örtüsü, 5 soğuk cephe

Islak odalarda tuğla duvarlar, akıcı nemi büyük ölçüde depolayabilme ve iletme yetenekleri nedeniyle avantajlıdırlar. Fakat burada da duvar aşırı nem saldırılarına karşı korunmuş olmalıdır.

1.8.3.2. Ses yutucu kaplamaları olan dış duvarlar

Isı yalıtım ve ses yalıtım malzemeleri fonk-siyonları açısından birbirlerine benzemez-ler. Difüzyon direnci büyük olan ve kapalı hücreli yapısı olan ısı yalıtım malzemeleri ses izolasyon malzemesi olarak kullanıla-mazlar. Ses yalıtım malzemelerinin göze-nekleri açık olmalı ve içlerinden hava

Page 75: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

74

geçebilmelidir. Bunların içinden geçen ses, emilerek şiddeti azaltılır ve yansıma olmaz.

Açık gözenekli, hava geçirgen malzemeler, aynı zamanda verimli ısı yalıtım malzeme-leridir (Bu bütün mineral lif malzemeleri için tipiktir). Nemli ve ıslak atelyelerde bu nedenle problemler doğar. Örneğin yüzme havuzu salonları içlerinde ses yalıtım malzemeleri kullanılması şart olan, hava nemi yüksek sıcak odalardır.

59 Bir havuzun ses emici tabakası olan dış duvarı

1 Delikli kaplama, 2 Plâstik folyo, 3 Ses emici malzeme

Şekil 59, difüzyon açısından tehlike arzeden ses yalıtım tabakası önüne plâstik folyo halinde bu buhar engeli yerleştirilen bir sistemi göstermektedir. Su buharının yine de sızdığı ve yalıtım tabakasının soğuk tarafında su oluşturduğu bilinen bir ger-çektir. Bu sayede folyo, akustik açıdan verimini kaybeder.

Şekil 60 daki duvar yapısı daha karışık olmasına rağmen yapı fiziksel açıdan ku-sursuz çalışır. Öncelikle ön tarafa yer-leştirilen bir dış ısı yalıtım tabakasıyla duvarın don bölgesi tehlike altındaki iç taraftan dış tarafa doğru uzaklaştırılır. Ses yalıtım malzemesi de bir sıcaklık veya buhar basıncı düşüklüğüne maruz kalmaz. Hava bölmesi içindeki bir kalorifer borusu

veya özel yardımcı ısıtıcılar hava dönüşümü ve ısınma sağlayabilirler. Böylece buradaki kondanse su oluşumları zararsız hale gelir.

60 Bir yüzme havuzunun ısıtılmış hava bölmeli ve ses yalıtım malzemeli dış duvarı

1 Seramik kafes, 2 Ses emici malzeme, 3 Kalorifer tesisatının geri dönüş borusu, 4 Soğuk cephe, 5 Arkadan havalandırma, 6 Yalıtım tabakası

Masif duvar kabuğu iç tarafta bir çimento harç sıvayla örtülür. Bu tabaka sistemin en sızdırmaz tabakasıdır (Şekil 59 taki duvar konstrüksiyonunda bu tabakanın uygulan-ması hatalı olurdu).

Örnek, özel durumlarda dış duvarın tabaka yapısının değiştirilebileceğini değil, değişti-rilmek zorunda olduğunu göstermektedir.

1.8.3.3. Soğutma odalarının dış duvarları

Soğutma odalarının dış duvarları çalışma sıcaklığına oranlı şekilde büyük bir sıcaklık ve buhar basıncı düşüşü etkisi altındadırlar. Soğutma odaları 4.7. bölümde anlatılacak-tır. Burada bizi ilgilendiren, kritik zamanda (yani ileri yaz mevsiminde) dışarıdan içeriye doğru bir ısı ve buhar akımı ol-masıdır. Isı ve buhar akımının şiddeti ça-lışma klimasının düşürülmesiyle artar.

Şekil 61 de, bir soğutma odası duvarı örneği verilmiştir. Dış duvar, mümkün olduğunca

Page 76: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

75

61 Bir soğutma odasının dış duvar şeması

1 Mümkün olduğunca sızdırmaz hava korunum tabakası, 2 Ağır, sızdırmaz duvar yapı malzemesi, 3 Buhar kesici, 4 Isı yalıtım tabakaları, 5 Buhar geçirgen iç duvar

sızdırmaz yapılmalıdır. Isı yalıtım malze-mesinin fonksiyon görebilmesinde sistem-deki buhar kesicinin (3) çok büyük önemi vardır. Engel, sıcak tarafta, yani ısı yalıtım tabakasının dış tarafında bulunmalıdır. Dü-şük iç sıcaklıklar için iç duvar kabuğu (5), buhar geçirgen yapılmalıdır.

Yüzeysel olarak incelendiğinde bu duvar, şimdiye kadar gördüğümüz duvar konstrük-siyonlarıyla benzer yönler taşımamaktadır. Fakat bu doğru değildir. Duvar soğuk tara-fında geçirgen, sıcak tarafında sızdırmaz yapılmıştır. Doğru prensipte budur.

Demek ki, buhar kesicinin

• Duvar sisteminin sıcak tarafında yararlı

• Sistemin soğuk tarafında zararlı olduğunu söyleyen yapıfiziksel kural, hem ısıtılan, hem de soğutulan odalar için ge-çerlidir. Fark sadece kritik mevsimdeki ısı ve su buharı difüzyon akımlarının yönün-dedir.

1.9. TEK TABAKALI DI Ş DUVAR ELEMANLARI

Dış duvar elemanlarının bu grubu için bü-yüklük, görünüş, statik konstrüktif, malze-me tekniği ve yapıfiziksel açılardan farklı-

lıklar gösteren zengin bir seçme alanı mev-cuttur.

Dış duvarların 1.1. inci bölümdeki gibi

• taşıyıcı, kendini taşıyıcı ve taşıyıcı ol-mayan,

• hafif, orta ağırlıkta ve ağır, • bir ve çok tabakalı gruplar halinde bö-

lümlendirilmesi, ancak levha yapımında tamamen anlam kazanır.

Yapı bilgisi prensibi, en doğru şekilde Şekil 62 a daki büyük levha (1)’da uygulanmıştır. Taşıyıcı yapı bu levha ardında kaybolmak-tadır. Levha ayrıca bina içine ve dışına kaydırılıp çekilebilir. Pencere altı duvarları (pencere eteği) (3) ve pencere kenarı ele-manlarının (2) kombinasyonundan yatay izlenim veren cepheler sağlanır (Şekil 62 b). Şekil 62 c deki pencere çerçeveleri (4) ve pencere altı elemanları (5) nin kom-binasyonu da mümkündür.

Đnce örtücü levhaların Şekil 62 d deki gibi kullanılması endüstriyel yapı tarzından bi-raz uzaktır.

Mimarlarımızın bu elemanları geliştirmekle çok önemli bir iş başaracaklarını belirtmek gereklidir. Dış görünüşleri birbirinden farklı konut ve sosyal yapıların büyük bir kısmı bu elemanlar kullanılarak gerçekleştirilebi-lir.

Karkas yapı tarzı dış görünüşü çok güzel cepheler gerçekleştirme olanağı sağlamak-tadır.

Dış duvar elemanlarının konstrüktif prensi-bi çok değişkendir. Şöyle bir ayırım yapılabilir.

• 7 ayrı malzeme cinsinden tek tabakalı (homojen) dış duvar elemanları,

• Đki tabakalı dış duvar elemanları (→ 1.10),

Page 77: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

76

62 Montaj yapı tarzının cephe elemanları

a) Bina kenarından içeri veya dışarı doğru kaydırılabilen büyük duvar elemanları

b) Pencere altı ve kenar elemanları yatay izlenim verirler

c) Pencere altı-pencere kombinasyonu

d) Tavan, kuşak ve yan duvar elemanları olarak kullanılan levhalar

e, f, g) Pencere altı ve sütun elemanlarının kombinasyonu

h) Sütunlar üzerine oturtulmuş giriş katı üzerindeki pencere altı levhalı ve pencere bağlantılı cephe

1 Pencere boşluklu büyük duvar elemanı, 2 Pencere kenar elemanları, 3 Pencere altı duvar elemanları, 4 Pencere çerçeve konstrüksiyonları,

5 Geniş, pencere altı duvar elemanı

Page 78: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

77

• Üç tabakalı dış duvar elemanları (→ 1.11),

• Çerçeveli dış duvarlar (1.12),

• Pencere altı duvar elemanları (Pencere eteği) (→ 1.13).

1.9.1. Problemler

Homojen elemanlarda tek bir tabakaya, aynı zamanda hem ısı tekniği, hemde statik görevler düşmektedir. Bu duvarların tipik temsilcisi, maden bimsi betondur. Fakat başka malzeme karışımlarıda pratikte görül-mektedir.

Duvar yapı malzemesi B 50 veya B 80 sağlamlığında olmalı, aynı zamanda müm-kün olduğunca iyi bir şekilde ısı yalıtabil-melidir. Bu nedenle istenen sağlamlığa ulaşırken, kaba yoğunluğunun düşük olması gerekir. Bunun içinde basınçla ufalanma derecesi düşük bir hafif katkı malzemeleri şarttır. Fakat çoğu hafif katkı malzemeleri (maden bimsi, curuf) bunu sağlayamazlar.

Basınçla ufalanma derecesi şu malzemeler için şu değerlerdedir;

• Maden curufu I kalite 0,50,

• Maden curufu II kalite 1,00,

• Maden bimsi 0,71 … 0,95,

• Şişirilmi ş arduvaz (karataş, şist) 0.49 … 0,53,

• Şişirilmi ş kil 0,41.

Basınçla ufalanma derecesindeki 0,10 luk bir artış, beton sertliğinin 10 kp/cm2 kadar azalmasına eş değerdir. Gözenekli sinter veya keramsit gibi yüksek nitelikli katkı malzemeleri, sertlik açısından maden bimsine kıyasla daha avantajlıdırlar.

Maden bimsli elemanlarda düşük bir kaba yoğunlukla birlikte istenen sertliği sağla-

mak zordur. Basınçla ufalanma derecesi 0,50 den büyük olan bütün katkı malzeme-leri için bu böyledir. Birbiriyle tezat yaratan sertlik ve iyi ısı yalıtımıyla ilgili taleb, an-cak yüksek nitelikli hafif katkı malzemele-riyle yerine getirilebsilir.

Bunlar büyük enerjiler harcanarak termik yöntemlerle imâl edilen malzemelerdir (Şi-şirilmi ş kil, şişirilmi ş arduaz, keramsit vermiculit, perlit).

Fakat bu yüksek nitelikli hafif katkı malze-meleriyle gerçekleştirilen hafif beton ele-manları da maden bims betonundan levha-lardaki yapıfiziksel tezatların aynılarına sahiptirler. Bir levhanın anizotrop şekil değişikliklerine olan eğiliminin artmasıyla her iki yüzeyinin sıcaklık farkının büyüdü-ğü gerçeğini unutmamak gerekir. Bu da yine levhanın ısı yalıtım verimine bağım-lıdır. Bu, levhanın sıcaklığa bağımlı şekil değişikliklerinin başka nedenlerle yüksek olması istenen ısı yalıtımı sayesinde ortaya çıktığı ve büyütüldüğü anlamına gelir. Yaz sıcağında (ısı yalıtıcı) bir hafif duvarın yüzeylerinin sıcaklık farkı çok büyüktür. Kış mevsiminde de aynı şey gerçekleşir (Şekil 63).

63 Arkası havalandırmalı masif levhalardan soğuk cepheli bir hafif beton duvarların yaz mevsimi için sıcaklık eğrisi (Kopatsch’a göre)

Gözenekli duvar gövdesi sınırlı elastiktir ve en azından engellenmesi imkânsız olan günlük ve yıllık eğilip bükülmelere dayana-bilir. Fakat imalat sırasında bunların üzerine eklenen dış hava şartlarından korunma

Page 79: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

78

tabakaları bu özelliği taşımazlar (1.6.3.). Deformasyona neden olan kuvvetler dış kabuk üzerinde en etkin olduklarından çi-mentolu, kırılgan gevrek her dış tabakada çatlama sözkonusu olacaktır (→ 1.6.1.1. ve 1.6.1.2.). Bu tezatın çözümlenmesi hemen hemen olanaksızdır. Hele çimento oranı yüksek olan dış korunum tabakalarıyla asla!

Bundan başka dış duvar elemanları sadece sıcaklık etkilerine değil sürekli değişen nem etkilerine karşı da duyarlıdırlar. Madem bims betonu hem sıcaklık hem de nem etkilerine tepki gösterir. Ahşap betonunda reaksiyonlar terstir. Bu cins beton, sadece nem etkilerine cevap verir (Bir ahşap beton eleman yazın büzüşür, kış ve ilkbahar mevsimlerinin nemiyle de şişer). Çimento oranı bol olan bir ince betonun (kaygan sıva, ıslak beton derzler vb.) gözenekli bir hafif beton duvar gövdesi ile bağlantısı kötü sonuçlar doğuracaktır. Genellikle gerilimler gözle görülür hale gelir ve bunu zincirleme hasarlar izler (→ 1.6.3.1.).

Rasyonel imalat ve düşük maliyet, tek tabaka prensibinin tavsiye edilmesine neden olabilir. Yapıfizikçinin bunlardan başka ta-lepleri ise bu prensipte yerine getirilemez.

Bilimsel-teknik en yüksek noktayı temsil eden montaj derzleri ise homojen levhalar-da kullanılamaz.

Geleneksel yapı tarzının ve blok yapı tar-zının dış duvarlarının aksine (bunlarda dış sıva bütün cepheye tek bir yüzey olarak kaplar), montaj prensibinde taşıyıcı olma-yan elemanlarda dış kabuğun yüzeyini, elemanların yüzeylerine indirgemek ve bun-ları elastik derzlerle komşu yapı eleman-larından ayırmak mümkündür. Bu önemli bir avantajdır. Fakat 6000 mm lik kenar uzunluklarında, elemanların uzunluk deği-şimleri 5-6 mm olacağından, geniş çatlaklar yine de görülebilir.

1.9.2. Maden bims beton elemanlar, gözenekli beton elemanlar

Bir konstrüktif hafif betonun kaba yoğun-luğu, en azından 110 kg/m3 tür ve 1450 kg/m3 ü aştığı zaman ısı tekniği açısından bir anlam taşımaz. Sertlik değerleri B 50 ve B 160 arasındadır.

Bu sistemin ince betondan yapılan derzleri, en zayıf noktalarıdır. Bir cephe örtüsünün kesinlikle su sızdırmaz olması şarttır. Aksi halde donma sonucu kenarlarda çatlama ve kırılmalar görülür. Bu nedenle en iyi çözüm yolu duvar önünde arkası havalandırmalı bir soğuk cephe oluşturması ve bunun duvara saplamalarla bağlanmasıdır.

1.9.3. Tuğla duvar elemanları

Montaj yapı tarzında tuğla, geri plâna itilmi ştir. Bu nedenle tuğlayı endüstriyel yapı tarzında yeniden kullanabilmek için yapılan çalışmalar, ilgiyle izlenmektedir. Bu konuda Fransa, Đtalya, Hollanda ve Batı Alman firmalarının geliştirdiği, içlerinde özel boşluklu tuğlaların küçük elemanlar olarak kullanıldığı dış duvar elemanları mevcuttur.

Tuğlanın şeklini muhafaza etme eğilimi ve diğer elverişli yapıfiziksel nitelikleri, bu eski ve alışılmış malzemenin her zamankin-den fazla kullanılabilir olması arzusunu hissettirmektedir.

1.9.4. Ahşap beton duvar elemanları

Ormanlardan, elde edilen ahşabın ancak kü-çük bir bölümü pratikte kullanıldığından, ahşaptan ve artıklarından kullanılır yapı malzemeleri imâl edilmesi yerinde ve iktisadi bir davranış olur.

Ahşap beton her türlü ahşap artığının kullanıldığı, çimento bağlayıcılı bir malze-me karışımıdır. Ahşap beton, ısı yalıtıcı

Page 80: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

79

aynı zamanda su iletici ve higroskopik özelliğe sahip olduğu için cephede kabar-malar ve benzeri hasarlar engellenmek iste-niyorsa bu malzemenin tipik özelliklerinin bilinmesi gerekir.

Bu niteliklerden bir tanesi, ahşap betonun kabarma büzülme değerlerinin (yaklaşık 3-4 mm/m), çimento harcın veya kireçli çimen-to sıvanın (0,025 mm/m) on katından fazla olmasıdır.

Bir ahşap levha üzerine kireçli çimento sıva uygulanırsa ahşap beton önce suyu emer ve bu sayede fark edilir ölçüde şişer. Sıva kuruyunca beton sıvaya suyu tekrar geri verir, fakat büzülmesi, sıvanın büzülmesin-den kat kat fazladır. Bu sayede sıvaya basınç gerilimleri iletilir ve sıva şişer. Sı-vanın ahşap betona tutunuşu harcın “bu-harlaşması” nedeniyle zayıf olduğundan sı-va kendini bırakır ve alt yüzeyden kurtulup kabarır.

Ahşap beton elemanlar diğer beton eleman-lara kıyasla küçük boyutlara sahip oldu-ğundan en elverişli dış hava korunum taba-kası olarak çok tabakalı bir dış sıva tavsiye olunur. Sıva yapılmadan önce beton ele-manların duvarın oluşturulmasından sonra en azından 3 hafta kurumuş olmaları gere-kir. Bu süre içinde çevre klima şartlarına karşılık gelen pratik nem değerine [yaklaşık (kütle yüzdesi olarak) % 12] ulaşılır.

Bundan sonra tüm yüzeyi kapsamına alan sıvama işlemi, püskürtme yöntemiyle yapıl-malıdır. Sıva olarak 1 ölçü çimento ve 2 ölçü 0/3 mm lik kumdan oluşan çimento harç kullanılmalıdır. Bu sıva sıcak günlerde çatlamaması gereken bir nem kesme taba-kası görevi görür.

Bu kat, tamamen kuruduktan sonra ilk taba-kanın büzülme çatlaklarını örten alt sıva yapılır. (Kireçli çimento harç 2:1:8) Bunun

üzerine biraz daha zayıf olabilecek üst sıva veya az çimento ilaveli beyaz kireç tabakası yapılır.

64 Ahşap beton bloklardan bir dış duvar

a) Çatı pervazı ve duvar boyunca kesit b) Duvar kaidesi boyunca kesit 1 Ahşap beton eleman, 2 Isı yalıtım tabakalı, donatılı hatıl, 3 Döşeme ve duvar su yalıtım tabakası, 4 Su yalıtıcı sıva, 5 Đri taneli dökme çakıl.

Çok tabakalı dış sava en azından 20-25 mm, iç sıva 15 mm kalınlığında olmalıdır. Bu kurallara uyulursa sıva dayanıklı olacaktır. Kabarıp büzülme değerleri sıvanınkinden çok çok fazla olan ahşap betonlarda veya sıvamadan önce elemanların kuruması için yeteri kadar beklenmediği hallerde sıva dö-külmeleri kaçınılmazdır. Sıvanın tüm yüze-yi kaplamaması ve parça parça püskür-tülmeside yine dökülmelere yol açacaktır.

Bu duvar elemanlarından tek katlı salonlar, garajlar hatta meskenler yapılabilir. Önemli olan da klimasının ne çok nemli ne de çok

Page 81: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

80

kuru olmamasıdır. Ahır yapılarında etkin bir havalandırma şarttır.

1.9.5. Polistiren köpüklü hafif beton elemanları PS – hafif beton, değişik bir hafif katkı mal-zemeli betondur. Burada bağlayıcı malze-me, diğerlerindeki gibi anorganiktir (çimen-to). Buna karşı hafif katkı malzemesi suni organik bir madde olan polistirol granülesi-dir.

Bu malzeme yapı sektörüne yeni girmiştir ve değişik karışım ve yoğunluklarda imâl edilebilmektedir. Đhtiyaca göre köpürtülmüş polistirol granülesinden başka kum, maden bimsi, şişirilmi ş kil, şişirilmi ş arduaz gibi anorganik malzemelerde ilâve edilebilir. Bu karışımların kaba yoğunluğu, 350 ile 1000 kg/m3 arasında oynamaktadır. Yüksek yo-ğunluklarda ısı yalıtıcı etkisi olan çivilene-bilir ve vidalanabilir sertlikte elemanlar el-de edilir.

Mesken yapımında asgari ısı korunumunu sağlayacak şekilde 65-200 mm kalınlığında PS – hafif betondan dış duvarlar inşa edil-mektedir.

1.9.6. Hafif katkı malzemeli köpüklü beton elemanları Kombine maden bims betonu olarak ta adlandırılan bu yeni beton tipi gözenekli betonlara geçişi sağlar.

Bu beton yardımıyla kaba yoğunluğu 1100 kg/m3 düşürmek mümkün olmuştur. Sertlik değeri ise B 50 dir. Mekanik tutumu açısından bu beton, maden bims betonuna, nem tutumu açısından köpüklü betona benzer.

Burada kaba yoğunluk düştüğü, ısı yalıtımı arttığı için homojen duvarların problemleri daha belirgindir. Izotrop form değişiklikleri büyüktür. Bu beton cinsinin nem tutumu elverişsizdir. Bu hafif beton, akıcı nemi

kapilar olarak kaydırmak ve dışarı vermek yeteneğine sahip değildir. Sadece su buharı difüzyonu sayesinde yavaş bir kuruma söz konusudur.

Elemanlar montajdan önce 4-6 hafta depoda beklemiş olmazlarsa kuvvetli bir büzülme görülür.

1.9.7. Gözenekli beton Elemanları (Gazbeton)

Gözenekli veya hücreli beton, hafif katkı malzemeli betondan belirgin bir şekilde farklıdır. Burada sadece bağlayıcı malzeme ve katkı malzemelerin karışımı söz konusu değildir. Gözenekli betonun, kendine has bir yapısal karakteri vardır. Gözenek hacmi oldukça büyüktür (% 70 e varabilir) ve büyük nem miktarları tutabilir. Nem zaten imalat sırasında malzeme içine girer (% 40 a kadar).

Gözenekli betonda çelik ilâveler, bilinen bir sorun teşkil ederler. Çelik, kesin bir koroz-yon korunumuna sahip olmalıdır.

65 Kat yüksekliğinde gözenekli beton kolon elemanları. Tavan üzerine oturtulmuş.

Page 82: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

81

Diğer bir sorun da bir gazbeton dış duvarın, dış hava şartlarından korunumudur.

Harç türünden dış hava korunum tabakası ile yoğunluk, sertlik ve ısı yalıtım özellikle-ri, sıva tabakasına hiç benzerlik gösterme-yen duvar gövdesi arasındaki uyumsuzluk, gözenekli betonda oldukça büyüktür (→ 1.6.2.9.).

Elle monte edilen plâkalarda, bir harç sıva mutlaka tavsiye olunur. Fakat derzler üze-rinde sıvanın tehlikesi vardır. Kural olarak harç sıva, gözenekli betonun dış hava korunum tabakası için elverişli değildir. H. Künzel, pratikte gözenekli be-tonun ne kadar yoğun harçla sıvanırsa o kadar nemli olacağını söylemektedir.

Bu da mantıklı gibi gözükmektedir. Beton nemini sadece difüzyon yapan su buharı halinde verebileceğinden yüzeylerinin su tutmaz fakat aynı zamanda buhar geçirgen olması gerekir.

Yeni yazılarında H. Künzel, gözenekli be-ton üzerine üç katlı bir dış sıva uygulan-masını tavsiye etmektedir. Đlk kat kapalı yüzeyli bir çimento harçtır, ikinci alt sıva ve üçüncüsü üst sıvadır.

Bu kesin çözüm olmaz. Gözenekli beton, modern ve kendine özgü yeni davranışları olan bir yapı malzemesidir ve tuğla duvar-larla ortak yanı çok azdır. Sıva ise tuğla malzemeye uygundur, gözenekli betona değil. Yeni bir yapı malzemesi için endüst-riyel yapı olayına uygun, hazır montaj sistemine de yansıtılabilecek yani elemanlar üzerine fabrika da uygulanabilecek dış hava şartlarından korunum tabakaları bulunmalı-dır. Alışılmış cinsten kaplamalar, plastik sıvalarda dahil olmak üzere, artan kalınlık-larıyla birlikte büyüyen difüzyon dirençleri ihtiva ederler ve gözenekli beton üzerinde uzun süre kalamazlar.

E B Grunau şöyle diyor; “Çimento bağla-yıcılı her yapı malzemesi, engellenen buhar difüzyonu nedeniyle bir süre sonra film

veya tabaka dökülmesine uğrayabilir.” Grunau bu sözüyle sadece belli bir difüzyon geçirgenliği olan gözenekli hafif betonları kastetmiş olabilir. Gazbeton bu kategoriye aittir.

Grunau, bu konuda alt yüzeyin (hafif beto-nun) empregne edilmesini tavsiye etmekte-dir. Bu işlem alkali duyarlı silikon reçine-lerle değil, daha az duyarlı ve daha ucuz olan metal sabunu derivatlarıyla yapılmalı-dır.

Bunlar, empregne edilen beton bölgesini, kapilar açıdan inaktif hale getirirler. Beton su tutmaz. Bu arada su buharı geçişi engel-lenmez (→ 1.6.6.). Bunun üzerine uygula-nacak tabakanın dökülmemesi için malze-menin su buharı geçişini empregne edilmiş beton yüzey kadar az engeller olması ge-rekir. Grunau, testte benzin içinde çözül-müş siloksan boya kullanılmasını önermek-tedir.

Nem davranışları açısından gözenekli be-ton, sızdırmaz betondan çok, tuğla duvarla benzerlik gösterir. Genel olarak su yükle-mesi altında bütün gözenekli hafif betonlar, bol miktarda su alırlar ve bu suyu ancak el-

66 Gazbeton dış duvarların kuruma davranışları (H. Künzel’in ölçümleri)

1 Her iki tarafı difüzyon geçiren kaplamalı doğu duvarı, 2 Düz çatı, üst tarafı sızdırmaz kaplamalı, 3 Kuzey duvarı, dış yüzünün “nefes alma” yeteneği mevcut değil.

Page 83: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

82

verişli şartlar altında difüzyon sayesinde ya-vaş yavaş geri verirler.

H. Künzel, gazbeton dış duvarlar için tesbit ettiği nem değerlerinin, oldukça elverişli olduğu göze çarpmaktadır. Şekil 66 da dış duvar elemanlarının kuruma davranışları, her iki tarafı kaplanmış bir Doğu duvarının nem değerinin üç yıl içinde de % 20 (hacim yüzdesi) den % 2 ye düştüğünü göstermek-tedir (1 eğri). Sadece dış tarafı kaplanmış bir duvarda (3 eğri) da yalnızca % 7 lik bir nem görülmüştür (Kış mevsiminde iç odala-rın havası için 20 oC sıcaklık ve % 40-50 lik rölatif nem değeri alınmaktadır).

W. Bauer’in model yapılarda değil, kulla-nılan zırai binalar üzerinde yaptığı ölçüm-ler sonucu elde ettiği nem değerleri de mukayese açısından ilginçtir.

W. Bauer, blokların oldukça kuru olarak monte edildiklerini fakat çabucak nem top-ladıklarını saptamıştır. Suni reçine plasti-ğiyle kaplanmış olan bir kuzey duvarı, üç sene sonra % 5 lik (hacim yüzdesi) asgari nem değerine ulaşmıştır. Ortalama nem de-ğeri için azami değerleri, yapının doğu duvarlarını içermektedir. Bu duvarlarda gazbetonun daha sızdırmaz olan tarafı içe bakmaktadır ve dış yüzey 25 mm kalınlı-ğında çok tabakalı dış sıvayla örtülmüştür. Güneş etkisi sonucu güney duvarı için ol-dukça elverişli nem tutumu saptanmıştır. Bu duvarın dış hava korunumu, 20 mm ka-lınlığında pek sızdırmaz olmayan bir sıva-dan oluşmaktadır.

Sık sık yağmur gören batı duvarı da yine daha yüksek nem değerleri içermektedir. Bu duvarın pek etkin olmayan sadece 15 mm kalınlığında hidrofoblaştırılmamış bir dış sıvası vardır.

Bu ölçümler pratiğe daha uygun görülmek-tedir. Çünkü iç odalardaki rölatif hava ne-mi, sürekli % 50 nin altında bulunamaz.

Büzülme eğilimli bir gözenekli beton üze-rindeki kaplamalar, çatlamaların oluşturaca-ğı daralmalara dayanacak kalınlıkta olmalı-dırlar. Aksi halde kendileri de çatlarlar. Bundan başka alt yüzeye iyi tutunmalı ve aderansları (H. Künzel’e göre) en azından 3 kp/cm2 olmalıdır. Tabaka kalınlıkları teo-rik olarak, beklenen çatlama genişliğinin yaklaşık on katı olmalıdır. Yani 1 mm lik bir kaplama filmi, ancak 1/10 mm lik bir çatlağa karşı direnç gösterebilir.

Ayrıca kalama, en azından sınırlı buhar ge-çirgen olmalıdır. Künzel, buhar geçirgenli-ğinin (1/s . µ) en azından 0,5 (bizim hesap-lama türümze göre r = s . µ en fazla 2,0) olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu şartlar, iyi bir kaplama malzemesiyle sağla-nabilir.

Gözenekli betondaki dengesiz nem dağılımı nedeniyle bu malzeme hacim değişiklikleri-ne ve çatlamalara eğilim gösterir.

67 Gazbeton elemanların derz oluşumları

a) Tüm yüzeyi kapsayan yapıştırma derzi b) Harç oluğu ile ortadan bağlantı c) Sıva tabakaları ve harç oluğu d) Macunlama, harç oluğu ve kaplama

Page 84: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

83

Eleman içindeki büzülme sonucu oluşan çekme ve itme gerilimleri ise elemanın boyutlarına da bağlıdır. Yani gözenekli beton levhanın boyutu ne kadar büyük olursa şekil değiştirici kuvvetler o kadar fazla olur.

Büyük elemanlardaderz oluşturulması da pek basit olmayan bir sorun yaratır. Örnek olarak Künzel, Şekil 67 deki detayları vermektedir. Bunlar oldukça ilkeldir ve en fazla tek basamaklı derzler olarak görülebi-lir.

C. Krause, daha az hareketli derzlere (Şekil 68 a), dış görüntü yüzeyiyle birlikte imâl edilmiş hazır montaj parçalar için (Şekil 68 b) ve derz macunlanması için örnekler ver-mektedir. Şekil 68 c deki yapıştırma derzi, 68 a dan daha emniyetli gözükmektedir. Fakat yapıştırma derzleri deneme safhasın-dadırlar.

68 Gazbeton elemanlarda profile edilmemiş derzler (C. Krause) a) Dış kabuk, sonradan yerleştirilmi ş b) Görünen yüzeyi ile birlikte hazır eleman c) Yapıştırma derzi 1 Kaplama, 2 Sızdırmaz macun, 3 Harç, 4 Yapıştır-ma malzemesi

1.9.7.1. Gazbeton Yapı Elemanları Çeşitleri

Gazbeton, bünyesindeki milyonlarca göze-nek nedeniyle ilave ısı yalıtım malzemesi kullanmaya gerek kalmadan yalıtım sağla-yabilen, hafif, depreme ve yangına dayanık-lı kargir bir yapı malzemesidir.

Kuvarsit veya kum ile çimento, kireç ve suyun karışımından elde edilmektedir. Hac-minin % 84 ü kuru hava dolu gözenekler-den oluşan gazbeton, donatılı beton, yatay delikli tuğla ve briketten daha fafif bir yapı malzemesi olduğu için ısı yalıtım özelliği de bu malzemelere göre daha iyidir. Kuru birim hacim ağırlığı 400 kg/m3 olan gazbe-ton yapı malzemeleri, yapıyı hafifleterek deprem emniyetini arttırır. Gazbeton yapı ürünleri A1 sınıfı yanmaz yapı malzemeleri sınıfındadır. 1.000 oC’ye kadar ateşe daya-nıklı olan gazbeton, yapılarda yangın emni-yetini sağlar.

Gazbeton uzun yıllardır deprem etkisindeki yörelerde kulanılmaktadır. Betonarme kar-kas yapıda blok halinde ara bölme duvarla-rında kullanıldığı gibi donatılı döşeme ve çatı plakları ve donatılı düşey panellerde oluşturulan gazbeton yapı sistemlerinde de kullanılır.

1.9.7.2. Gazbeton Donatısız Yapı Malzemeleri

Gazbeton donatısız yapı malzemeleri,

- Her türlü taşıyıcı yapı sistemlerinde, dış ve iç duvar dolgu malzemesi olarak,

- Yığma kagir yapı sistemlerinde taşıyıcı dış ve iç duvar yapımında,

- Betonarme dişli döşemelerde asmolen dolgu malzemesi olarak,

- Isı yalıtımı yetersiz döşeme ve duvarlarda ısı yalıtımını sağlamak üzere yalıtım plağı olarak,

Page 85: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

84

- Duvarlar içinde betonarme yatay/düşey hatıl oluşumunda ahşap kalıp yerine U blok olarak kullanılan hafif yapı malzemeleridir.

1.9.7.3. Duvar Blokları

Gazbeton duvar blokları, betonarme, çelik, ahşap ve prefabrike gibi yapı sistemlerinde dış ve iç dolgu duvar malzemesi olarak yada yığma yapılarda taşıyıcı iç ve dış duvar malzemesi olarak kullanılır.

60 cm boyunda, 25 cm yükseklikte ve çeşitli kalınlıklarda üretilirler. Alın profil yapısına göre: Tek geçmeli, çift geçmeli ve düz duvar blokları olarak adlandırılır.

Gazbeton Asmolen Bloklar

Betonarme asmolen döşemelerde hafif dol-gu malzemesi olarak kullanılırlar.

Gazbeton Yalıtım Plakları

Isı yalıtımı yetersiz döşeme ve duvarlarda ısı yalıtımı sağlamak amacı ile kullanılırlar. Gazbeton yalıtım plakları diğer ısı tutucu malzemelere oranla yüksek bir basınç mu-kavemetine sahiptir. Bu özelliği, gezile-bilen teras döşemeler için güvenli detay oluşumuna imkan verir. Mineral esaslı ol-ması nedeniyle uygulandığı betonarme yüzeyler ve üzerine uygulanacak sıva taba-kasıyla yüksek bir uyum sağlar.

U Bloklar

Yatay vedüşey betonarme hatıl yapımında, ahşap kalıp yerine kullanılan, U kesitli blok yapı malzemeleridir.

1.9.7.4. Gazbeton Donatılı Yapı Elemanları

Gazbeton donatılı yapı elemanları, mühen-dislik kurallarına uygun biçimde çelik donatılı olarak üretilen, yapıda çatı, döşeme

ve duvar oluşmunda kullanılan büyük bo-yutlu yapı elemanlarıdır.

Gazbeton donatılı yapı elemanları, basit uygulama tekniği ve her mevsim çalışılabil-me imkanı sayesinde başta toplu konut inşaatları olmak üzere, sanayi ve ticari yapılarda ileri bir yapı teknolojisi getirmesi nedeniyle tercih edilmektedir.

1.9.7.5. Taşıyıcı düşey duvar elemanları

Bu elemanlar yapılarda taşıyıcı dış ve iç duvar yapımında kullanılırlar.

Çatı ve döşeme elemanlarıyla birlikte konut sistemini oluştururlar.

Taşıyıcı düşey duvar elemanları ile deprem bölgelerinde 2 tam kata kadar yığma yapı inşa etmek mümkündür.

20 cm kalınlıktan 30 cm kalınlığa ve en fazla 300 cm boya kadar üretilen özel pro-filli yapı elemanlarıdır. Üzerlerine gelebile-cek farklı rüzgar ve deprem kuvvetlerini karşılayabilecek şekilde üretilirler.

1.9.7.6. Çatı ve Döşeme Plakları

Yığma ve karkas yapıların ahşap, beton veya çelik mesnetleri üzerinde çatı veya döşeme oluşumu için kullanılan taşıyıcı yapı elemanlarıdır.

Çatı elemanları düz veya eğimli çatılarda, her biçimde (beşik, kırma, şed çatı gibi) ve her türlü çatı örtüsü ile uygulanabilir.

10 cm kalınlıktan 30 cm kalınlığa ve en fazla 600 cm boya kadar üretilen yapı elemanlarıdır.

1.9.7.7. Yatay ve Düşey Yapı Elemanları

Sanayi ve ticari yapıların dış ve iç duvar yapımında kullanılan yapı elemanlarıdır. Yatay ve düşey duvar elemanları, taşıyıcı yapıya (betonarme veya çelik) dıştan, içten veya kolon aralarına kolayca monte edilebi-lirler.

Page 86: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

85

1.9.7.8. Bölme Panoları

Her türlü yapıda, taşıyıcı olmayan duvarla-rın oluşumunda kullanılırlar.

1.9.7.9. Lento ve Söveler

Lentolar, duvarlardaki kapı ve pencere açık-lıklarının geçişlerinde, dolgu amacı ile kullanılan donatılı yapı elemanlarıdır.

Söveler, Kapı ve pencere kenarlarında, mi-mari estetik sağlamak amacı ile kullanılan donatılı yapı elemanlarıdır.

1.9.8. Gözenekli alçı ve gözenekli anhidrit duvar elemanları

Alçı ve anhidritten dış duvar elemanlarının kullanılması henüz az çok araştırma safha-sındadır. Dış ülkelerde kat yüksekliğinde alçı ve gözenekli alçıdan kolon ve levha-larla yapı tarzına izin verilmiştir.

Dış duvar elemanları gözenekli alçıdan olu-şan gövdesi, her tarafından örten saf alçıdan bir kılıftan olurlar. Aslında burada tam ho-mojen bir eleman söz konusu değildir.

Đmalât ve maliyet açısından alçı dış duvar-larda belirli avantajlar söz konusudur. Fakat kullanımında aynı şekilde sakıncalar mev-cuttur.

Bu alandaki gelişim sürmektedir. Dış ülke-lerde hava şartlarına alçıdan daha dayanıklı olan anhidritten de bazı konutlar yapılmış-tır.

1.9.9. Perlit

Yapılarda kullanılan ısı yalıtım malzemele-rinden en önemlilerinden biri de perlittir.

Magmanın arzın soğumuş kabuğunu zorla-yarak yeryüzüne çıkışında bir su tabaka-sından geçişi sırasında bünyesine bir miktar su alarak donmasıyla meydana gelen cam-sal volkanik kayaçlara perlit denir. Perlit inci taşı anlamına gelmektedir. Perlitin hammaddesi olan volkanik kaya değişik gri tonlarda bulunmaktadır. Bu volkanik ka-

yalar, kırıldıktan sonra değişik tane boyut-larına ayrılarak sınıflandırılır. Sınıflandırıl-mış perlit 800 – 1200 oC alev altında bün-yesindeki suyu kaybederek patlama sonucu tane hacminin yaklaşık 30 katına kadar büyütülür. Bu hale gelmiş malzeme genleştirilmi ş perlit adını alır. Perlit taneleri yaklaşık 0.5 mm çap büyüklüğündedir.

Genleştirilmeden önce takriben 1400 kg/m3 ağırlığında olan perlit, genleştirilerek yo-ğunluğu 34 – 200 kg/m3 kadar hafifletilir.

Perlitin kimyasal analizi SiO2 %70-75, Al 2O3 %12-20 ve az miktarda diğer mineral bileşikleri içeren oksidik özellikli püskürük camsı kayaçlardır.

Genleştirilmi ş perlitin ısı iletim katsayısı 0,040-0,056 arasında değişmekte olup perlit sıvası veya perlit betonu olması halinde bu değer 0,130 W/mK e kadar değişmektedir. Đnşaat, ziraat, döküm, filtre gibi birçok alanlarda -250 ile 900 oC sıcaklıklar arasın-da kullanılan perlit inorganik bir malzeme olup yüksek sıcaklıklarda bozulmaz ve yanmaz bir malzemedir. Genleştirilmi ş per-lit çimento, kireç, bitüm, plastik maddeler, kül ve alçı gibi bağlayıcı maddelerle karış-tırılıp su eklenerek çeşitli amaçlarla kulla-nılır. Blok ve pano haline getirilip bölme duvar olarak ve dökme veya şilte halinde çatı yalıtımında kullanılır.

1970 yıllarında 1.115.000 ton olan dünya perlit sarfiyatı 2000 yılında 4.000.000 ton civarında olmuş gün geçtikçe perlit kullanımı daha da artmıştır. Dünya perlit rezervinin %75-80 ine sahip ülkemizde bugüne kadar gerekli ve yeterli değerlen-dirme yapılamamıştır. Bugünden sonra da yapılması mümkün olmayacaktır. Zira bu-gün alev enerjisini temin eden ham petrol ve doğal gaz kaynakları sınırlı olup oldukça pahalıdır.

Page 87: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

86

1.10. ĐKĐ TABAKALI DI Ş DUVAR ELEMANLARI Bu elemanların daha önce incelenenlerden farkı, statik açıdan etkin bir duvar kabuğu (ağır betondan) içermeleridir. Isı yalıtımı görevi özel bir malzemetabakasına verilir. Bunların birkaç santim kalınlık ve az bir kütleyle sağladıkları yalıtım verimi, normal bir tuğla duvarın yalıtım verimini çok aşar. Yalıtım tabakasının duvar sistemindeki ko-numu, tabakanın yapıfiziksel karakterini be-lirler. Tabaka dış tarafta yer almışsa taşıyıcı duvar kabuğu sıcaklık etkilerine karşı ko-runur ve depolama ısısını alıp vererek iç sıcaklığın regüle edilmesine katkıda bulu-nur (→ 1.8.2.). Yalıtım tabakası iç tarafta yer almışsa hava şartlarına karşı korunmuş demektir: Buna karşı beton konstrüksiyon sıcaklık etkilerine açılmıştır. Duvarın ısı depolama özelliğinin oda klimasına bir katkısı olamaz. Her iki tabaka sistemi içinde iyi ve orta çözüm yolları vardır.

1.10.1. Isı yalıtım tabakası dış tarafa yerleştirilmi şse

Bu düzenlemede yapı teknik bir problem söz konusudur. Önemi tartışılmaz olan ısı yalıtım tabakası, dış hava nemine karşı güvenilir bir şekilde korunmalı, aynı za-manda da difüzyon geçirgen olarak duvarın nefes almasına izin vermelidir.

69 Tabaka sıralaması elverişsizdir, dış hava şartlarından korunumu güvenilir olmayan, seri halde imâl edilen bir dış duvar elemanı (Önemli ölçüde yapı fiziği bilgisi eksikliğinden kaynaklanan hatalar) 1 Hafif katkı malzemeli betondan duvar gövdesi, 2 Ahşap talaşından yalıtım malzemesi, 3 20 mm ka-lınlığında B 225 ince betonu, 4 Çimento harç ile tutturulmuş kırma taşlar.

Bazı ülkelerde önceleri Şekil 69 de görülen duvar elemanları imâl edilmiştir. Bu duvar-lar, yalıtım tabakası üzerlerine 20 mm ka-lınlığında çimento harç kaplanan ahşap yünü hafif yapı levhalarından (HWL) (He-raklit) meydana gelmekteydi ve dış koru-num tabakasını oluşturacaktı. Üzerine de 20 mm kalınlığında, kırık ve ufalanmış tane-cikleri örtme görevi olan çimento harç ta-bakası geliyordu.

Bu çözüm yapı fiziksel açıdan hatalıdır. Ufalanan HWL levhaları, bir nem toplayıcı-nın ortasında yer almaktadırlar. Sağnak yağmura karşı sağlıklı bir şekilde korunma-maktadırlar çünkü çimento harç belirgin bir şekilde çatlamaktadır. Bu konstrüksiyon beraberinde getirdiği zararlar, daha sonraki yıllarda görülmüştür.

Şekil 70, iki tabakalı duvar sistemi daha gü-venilir görünmektedir. Bu duvarın iç kabu-ğu, ağır betondan, dış ısı yalıtım tabakası da dış sıvalı ahşap talaşlı betondan oluşmakta-dır.

70 Đki tabakalı dış duvar, düşey kesit

1 Dış tabaka olarak kaplama betonu, 2 Đki tabakalı ahşap betonu (Durisol) 3 Taşıyıcı ağır beton, 4 Vermiculit’li sıva, 5 Cam yünü örgü, 6 Elastikliği kalıcı derz macunu

Page 88: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

87

Montaj duvarların, bunları dış hava şartla-rından korunma tabakalarının ve derzlerinin su geçirgenliği problemleri, pek ucuz olma-sa da, en emin şekil Bölüm 1.6.4. te an-latılan soğuk cephelerle çözümlenir. Bu cephelerin “nefes alabilen” ısı yalıtım malzemeleriyle kombinasyonu belirtildiği gibi yararlı ve etkindir.

0,6 ile 1,5 mm arasındaki kalınlıklarda ola-bilen, profillendirilerek stabilize edilen me-taller, kenar kıvırma tezgâhlarında da bi-çimlendirildikten sonra orta veya kat bü-yüklüğünde levhalar halinde kullanılırlar. Makaralı bükme makinalarında 30 m’ye kadar levhalar beçimlendirilir ve kesilir.

1.10.2. Isı yalıtım tabakası iç tarafa yerleştirilmi şse

Đç tarafı yalıtılan ağır beton levha tipi, sık sık kullanılmaktadır. Avrupada bir çok ül-kede resmi daireler, konutlar, okullar, mar-ketler ve misafirhanelerin 12 kata kadar bi-naları için 2 Mp lik hazır elemanlar ge-liştirilmi ştir.

Burada, normal levhalar ve çerçeveli levha-lar kullanılmaktadır. Bunların iç tarafları genellikle ahşap yünü hafif yapı levhala-rıyla yalıtılmıştır.

Kat yüksekliğindeki dış duvar elemanları çelik konsollar yardımıyla tavanın halka bağlamalarına asılır. Alt kenarları altta bulunan elemana saplama yoluyla bağlanır. Derzlerin örtülmesi levha kenarlarının oluk-landırılması ve iç tarafa yapıştırılan yumu-şak PVC şeritlerle sağlanır.

Yivleme, aynı zamanda 20 mm ye kadar varabilen bir tolerans eşitlemesi sağlar.

10 kata kadar konutlar için düşünülen 5 mp lik yük kademesine ait hazır elemanlar, ya-pıfiziksel ve teknik açıdan daha enteresan, bir o kadar da risklidirler. Dış duvar ele-manlarının boyutları 6000/2800 mm dir. Bunlarla bir dik cephe oluşturulur.

Dış kabuk, 150 mm kalınlığında B 225 be-tonundan meydana gelir. Đç taraf genellikle 50 mm kalınlığında ahşap yünü hafif yapı levhalarıyla kaplanmıştır. Đç sıva 15 mm kalınlığında B 225 lik ince betondur.

Kalkan duvarları tavanları taşırlar. 10 katlı yapılarda kalkan duvarları ikiye çıkartılır.

Yapıfiziksel açıdan burada çeşitli problem-ler söz konusudur. Önce difüzyon teknik problemi ele alalım; Araştırmacılar PVAc-Latex tabakaları ile oluşturulan bir buhar kesicinin iç tarafta gerekli olduğunu belir-tiyorlar. Elemanlar, rölatif hava nemi en fazla % 50 olan normal nemli odalar için uygundur.

Bu duvarların tabaka yapısının, difüzyon teknik açıdan ters olduğu doğrudur. Ama resmi dairelerin ve büroların rölatf hava nemi % 50 nin altındadır. % 60 dahi olsa-lar,deneyimlere göre yine de tehlike söz konusu olmazdı. Ölçümlere göre, HWL – levhaları kondansasyondüzleminden içeri doğru hareket eden sıvı ve buhar halindeki nemi önemli bir miktarını buharlaştırırlar. Bu nedenle bu duvarların iç taraflarına yerleştirilecek bir buhar kesici, lüzumsuz olduğundan başka engelleyicidir de, çünkü kuruma olayını kısıtlar. Bundan başka, zaten PVAc – Latex tabakası kesinlikle bir buhar kesici oluşturamaz.

Diğer sorun, dik cephenin hareketi ve bu hareketi takip etmeyen bina konstrüksiyo-nuyla olan bağlantısıdır.

Konstrüksiyon klavuzlarında, 2,8 m yük-sekliğinde 10 katı olan bir yapıdaki uzama-nın dış duvarlardaki 50 derecelik bir art-mayla 14 mm olacağı belirtilmiştir.

Bu değer biraz az gözükmektedir. Eğer duvarın 10 oC de monte edildiği, 50 derece ısıtıldığı ve B 225 lik betonarme için 0,015 mm/m oC lik uzama katsayı alınırsa uzama 21 mm olmalıdır. Bu uzama değerinin bütün yapı cephelerinde görülmeyeceği,

Page 89: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

88

sadece ısınmanın yazın azamiye ulaştığı, güney cephesinde görüleceği kesindir.

Bundan başka güney ve batı cephelerinde beklenen genleşmenin oluştuğu ve gözlede görüldüğü açıklanmıştır. Bu nedenle bu ya-pı tipi azami 12 katla sınırlandırılmıştır.

Buradan, dış duvar ve yapı konstrüksiyonu arasındaki bütün bağlantıların (Tavanlar ve yatay duvar levhaları) “mafsallı” yapılması gereği doğmaktadır. Dış duvar ve yapı arasındaki derzlerin katı sıvalar veya duvar kağıtlarıyla örtülmesi anlamsızdır. Çatlama-lar ve kıvrılmalar her zaman meydana ge-lecektir. Derzlerin yarılması ve araya plas-tik profil levhalar yerleştirilmesi veya derz-lerin basit örtücü şeritlerle örtülmesi tek doğru çözüm olurdu.

Dik cephedeki uzunluk değişmelerinin güç-lüklerini yenmek için dış ülkelerde 6 m genişliğinde büyük duvar elemanlarının kullanılması denenmektedir. Bu yapı tipi ile 12 katlık sınır aşılmak istenmektedir. Ta-baka sıralaması eskisinin aynısıdır fakat be-ton tabakanın kalınlığı 100 mm’ye indi-rilmiştir. Levha, derzlerinin açık olması açı-sından da ilginçtir. Bu askılı elemanların montajı, kuru olarak gerçekleştirilir. Ele-manların boyutları alışılmamış ölçüde bü-yük olduğundan ve büyük pencereler içerdi-ğinden nakil ve montaj sırasında belli bir özen gösterilmesi şarttır (Çatlak oluşmala-rı).

Sonuç olarak iç taraftan nem etkileri altında kalmayan bu konstrüksiyonlar, gerçekte işe yaramamışlardır. Statik taşıyıcı dış duvar kabuğu, hava şartlarına maruz kalır ve kalı-cı bir dış korunum tabakasıyla örtülür. Ağır beton levha üzerine seramik veya cam mozaik kaplanmasında hafif beton veya ısı yalıtım tabakasından alt yüzeylerdeki güç-lükler söz konusu olamaz. Silikat sıva, multicolor cila, plastik sıva veya mineral boya cinsinden tabakalarda uygulanabilir.

1.11. ÜÇ TABAKALI DUVAR ELEMANLARI

Üç tabakalı bir duvarın tabaka sıralaması Şekil 71 de gösterilmiştir. Đç kabuk kendini taşıyıcı, hatta tavan taşıyıcı ağır beton veya betonarmeden meydana gelir. Kalınlık 100 mm ile 160 mm arasında değişir. Kabuk sıcaklığa karşı korunmuştur.

71 Üç tabakalı duvar elemanının ana konstrüksiyonu

1 Đçteki beton duvar kabuğu, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Dış hava şartlarından korunma tabakası, demir donatılı, kolayca şekillendirilebilir.

Isı yalıtım tabakası, kolayca klima şartlarına uyarlanabilir. Bu sistem sayesinde örneğin evin kuzeye bakanduvarlarını, ısı teknik açıdan daha iyi boyutlamak mümkündür. Sadece 2 cm kalınlığında köpüklü malzeme veya mineral elyaflı yalıtım tabakası bu iş için yeterlidir.

Isı yalıtım tabakası, eleman derzleri içinden dışarı nem verebilir. Fakat dayanıklı bir malzemeden yapılması yine de iyi olur. Đlk akla gelenler, polistirol ve poliüretan esaslı suni reçine köpükleri, sonra keçeler, şilteler veya cam yünü veya taş yünü elyaflarıdır. Eğer dış korunum levhası, her zamanki gibi çelik saplamalarda iç levhaya tutturulacasa, fenol reçine köpükleri kullanılmamalıdır. Burada cam köpüğü levhalar kullanılması da çeşitli tepkilere yol açmıştır ve uygun görülmez.

Page 90: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

89

Isı yalıtım tabakasının saplamalarla kesil-mesinin ısı yalıtım değerini önemli ölçüde etkileyeceği unutulmamalıdır. Bu gerçeğin görmezlikten gelinerek, duvarın ısı yalıtım değeri, sanki duvarda saplamalar yokmuş gibi hesaplanırsa sonuç çok hatalı olur. Dış levha, kolaylıkla şekil değiştirebilir fa-kat sıcaklığa bağlı anizotrop form değişik-likleri söz konusu olduğundan çatlamalara karşı önlem alınmalıdır. Dış korunum ta-bakasının kafes şeklinde demir donanımı çatlamalar sonucu korozyon tehlikesi altına girer. Pratikte kalınlığı 50-80 mm olan levha iç kabuğa kare prizma demir çubuklar veya bağlantı saplamaları veya beton kirişlerle bağlanır. Asıl çıplak yüzey iki tabakalı lev-halara benzer şekilde kaplama betonu, ince taneli yıkanmış beton, yapı betonu veya seramik tabaka ile kaplanabilir. Bu tür büyük levhalar ilk defa 1945 ten sonra Fransa’da geliştirilmi ştir. Daha 1948 de bu yöntemin öncüsü, otomobil firması Citroen’in bir mühendisi, üç tabakalı levhalı ilk binaları gerçekleştirmiştir. Camus sis-temi Şekil 72 de gösterilmiştir. Bu sistem sadece Fransa’da ilgi görmekle kalmadı. Rusya’nın Bakü ve Taşkent şehirlerinde bu firmanın lisansıyla fabrikalar çalışmaktadır. Başka ülkeler de bu üç tabakalı levhayı imâl etmektedirler. Bu konstrüksiyon sistemi sayesinde bütün duvarlar, yani dış duvarlarda, taşıyıcı görev yüklenebilirler. Dış duvarlar ya kendilerini taşıyıcı şekilde monte edilirler ya da ası-labilirler. Statik yüklemeye göre iç kabuk, ağır betondan veya betonarmeden imâl edilir. Normal olarak 125 mm olan kalın-lıklar değiştirilebilir. Beton kalitesi B 300’dür. Fransa’da ısı yalıtım tabakası olarak genel-likle 25-30 mm kalınlığında polistiren kö-püğü kullanılır. Fransa’nın iklimi ılıman olduğundan aynı yalıtım tabakasını ülke-mizde uygulamak mümkündür.

72 Üç tabakalı Fransız tipi duvar elemanı, Camus sistemi

1 Betonarme veya ağır beton, 2 Polistiren köpü-ğünden yalıtım tabakası, 3 Dış korunum tabakası, 4 Sızdırmaz macun, altında 1 m arılıklarla boşaltma delikleri var, 5 Yıkanmış beton veya benzeri.

Camus sisteminde bir buhar kesiciye yer verilmemiştir. Zaten gereksizdir (Đç duvar etkin bir buhar engelidir). Hollandalılar üç tabakalı levhalarda 0,1 mm kalınlığında polietilen folyolarını buhar kesici olarak kullanmaktadırlar. Ama bu konu için sadece difüzyon teknik yükleme değil, ısı yalıtım malzemesinin türü de belirleyicidir. Đskandinav ülkelerinde yalıtım malzemesi olarak genellikle mineral elyaf levhalar ve-ya şilteler kullanılır. Üç tabakalı levhalar-daki köpüklü malzemelere örneğin Dani-marka’da elementer şekilde nemden kurtu-labilecek şekilde difüzyon kanalları açılır. Bu yöntem, yalıtım malzemesine elemanın sıcak olarak hazırlanmasında nem verildiği için avantajlı görülür.

Page 91: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

90

Camus sistemine göre inşa edilmiş yapıla-rın köşe çözümleri Şekil 73 a’da verilmiştir. Burada ısı köprüleri yoktur. Çelik donatının da bir yapı teknik etkisi olduğundan bu Şekil 73 b’de gösterilmiştir.

Yatay derz şekli sayesinde su suzdırmaz, çünkü basamak yüksekliği 90-120 mm ara-sındadır.

Diğer bir meşhur üç tabakalı levha Fransız firması Coignet tarafından imâl edilmekte-dir.

Şekil 74, Coignet’in dış duvar levhasının bir düşey kesitini vermektedir. Derz oluşu-mu biraz değiştirilmi ştir. Tavanı taşıyacak olan, 150 mm kalınlığındaki iç duvar kabu-ğu, ağır beton veya betonarmeden imâl edilmiştir. Montaj sırasında punta (ortala-ma) çeneleriyle yerleştirilir.

Isı yalıtım tabakası iki sert köpük tabakasın-dan oluşmaktadır. Dış korunum kabuğu, demir saplamalarla iç kabuğa asılır. Toplam duvar kalınlığı 250 mm’dir fakat değişe-bilir.

Coignet firması 40 daireli 5 katlı bir apart-manı 24 günde inşa etmekte ve 25. günde ev sahipleri taşınabilmektedirler. Elemanlar hassas şekilde doğruluklarıyla meşhurdur-lar. 5 m lik bir kenar uzunluğu için 1 mm den az bir farklılık garanti edilmektedir. Đmâl ve montaj toleransları, birlikte 1-2

mm’ye ulaşmaktadırlar. Bu dikkate değer; çünkü Fransızlar aşırı ölçüye varmış bir kesinliği ekonomikliğe karşı olarak niteler-ler Coignet ve diğer sistemlerde kafes şek-

74 Fransız Coignet sisteminin üç tabakalı duvar elemanı

1 Tavan taşıyıcı ağır beton duvar, 2 Polistiren köpüğü tabakalar, 3 Dış korunum tabakası, 4 Buhar kesici olarak plâstik folyo (eğer gerekli ise) 5 Puntalama (ortalama) çenesi, 6 Macun, 7 Basınç tutucu (plâstik profil)

73 Üç tabakalı duvar elemanı-nın köşe çözümü, Camus siste-mi.

a) Yalıtım tabakalı bina köşesi b) Köşe elemanlarının donatı ile takviyesi 1 Dış korunum plâkasının dona-tı ile takviyesi, 2 Bağlantı dona-tıları, 3 Kuşak donatı, 4. Polisti-ren köpüğü, 5 Yerinde dökme beton, 6 PCI ile yapıştırılmış yalıtıcı şeritler

Page 92: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

91

75 5 katlı yapılar için Sovyet Rusya’da yapılan çok tabakalı duvar elemanı

a) Düşey kesit b) Düşey derz boyunca kesit c) Başka bir düşey derz 1 Tavan taşıyıcı betonarme duvar, 2 Mineral elyaf yalıtım tabakası, 3 Hafif beton, 4 Dış kabuk, 5 Çimento harç, 6 Yalıtıcı fitiller, 7 Yağmurluk, 8 Düşey derz, 9 Yalıtım malzemesi, 10 Plâstik beton, 11 Dekompresyon bölmesi, 12 Yalıtıcı macun

linde demir donatılı masif tavanlar, dört du-var üzerine otururlar ve bu şekilde çatlama eğilimi çok düşük bir yapı yöntemi oluştu-rurlar.

Rusların, Şekil 75 daki çok tabakalı duvar elemanı, dört tabakalı olmasına rağmen bu bölüme aittir. Đçten dışa doğru tabakalar şöyle sıralanmıştır. Ağır beton, mineral el-yaf yalıtım tabakası, hafif beton tabakası ve kaplama kabuğu, basamaklı derz fitil ve macun ile sızdırmaz hale getirilmiştir.

Danimarka’nın meşhur Larsen-Nielsen sis-teminin duvar elemanı, Şekil 76’da gösteril-miştir. Tavanı taşımadığından iç kabuk sa-dece 80 mm kalınlığındadır. Bu üç tabakalı elemanın karakteristik özelliği çapraz du-vara ayarlama levhaları (7) yardımıyla asılmasıdır. Duvar çıkıntısı, harç (9) ile ör-tülür.

Batı Almanya ve bir çok başka ülkenin bir çok kentinde Camus, Coignet ve Larsen-Nilsen sistemini uygulayan imalâthaneler mevcuttur.

Üç tabakalı duvar elemanları, ya tavan üze-rinde duran korkuluk (parapet) elemanları ya da kat yüksekliğinde taşıyıcı kalkan du-varları olarak kullanılır.

Statik yüklemeye uymak amacıyla iç kabuk, çeşitli sertliklerde donatılı veya donatısız ağır betondan imâl edilir.

Dış kabuk dört çelik saplama ile iç taşıyıcı tabakaya asılmıştır. Ayrıca betonla kaplan-mış iki normal yapı çeliğinden saplama lev-ha ortasından fazladan yerleştirilmi ştir. Ya-ni kabuk başına 6 tane çelik saplama kulla-nılmıştır. Isı teknik açıdan bunu dikkate almak gerekir.

Page 93: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

92

76 Danimarka tipi üç tabakalı duvar elemanı, Larsen ve Nielsen sistemi

1 Đç duvar, taşıyıcı değil, 2 Yalıtım tabakası, 3 Dış korunum tabakası, 4 Düşey derzdeki lâstik yalıtım için oluk, kanal, 5 Cam yünü sicim kordon, 6 Taş yünü veya cam yünü, 7 Taşıyıcı çapraz duvar konsolu üzerindeki ayarlama plâkası, 8 Çapraz duvar, 9 Harç örtü

Yapı fiziksel açıdan üç tabakalı levhalar ta-mamen sağlıklı bir sistem oluşturmaktadır-lar. Dış korunum tabakası, bütün dış hava şartlarına maruz kalmasına karşılık, levha çevresindeki derzlerin yol açtığı bütün form değişikliklerini rahatça (engellenmeksizin) gerçekleştirebilir. Elemanların boyutları sı-nırlı olduğundan form ve lineer uzunluk değişikliklerinin ölçüsü de sınırlıdır.

Korozyon tehlikesine karşı dış korunum tabakasının demir donatısı sık örgülü olma-lıdır. Kabuğun kalınlığında 50-60 mm den aşağı düşürülmemesi gerekir.

Dış korunum tabakasının donatı ile takviye-sinde kaliteli yapı demirinden ağ genişliği az olan (en fazla 100 mm), nokta kaynağı yapılmış donatı hasırları tavsiye olunmakta-dır (demir çapı en fazla 5 mm olmalıdır).

Büyük elemanlarda görülen uzunluk deği-şimleri, saplama çeliklerinde fark edilir eğilmelere ve böylece büyük kuvvetlerin dış kabuğa noktasal olarak iletilmesine ne-den olur. Bundan başka dış kabuğun hare-ket kabiliyeti mümkün olduğunca engellen-memelidir.

Üç tabakalı duvar elemanlarında ısı yalıtım tabakasını kesen çelik saplamaların, ısıyalı-tım değerini % 40-hatta % 50 düşürebilece-ği bir kez daha hatırlanmalıdır. Fakat bu şekilde, iç tarafta, kondanse su oluşma teh-likesi meydana gelmez, çünkü iç taraftaki noktasal ısı köprüleri bir sıcaklık dengele-mesi sağlarlar.

Üç tabakalı duvar elemanı, derz oluşumları açısından da bilimsel teknik azami gelişme-ye uygun olmalıdır. Derzlerdeki bu prob-lemde kolayca bertaraf edilebilir.

1.12. KARKAS YAPILI VE SANDV ĐÇ KONSTRÜKSĐYONLAR

Karkas yapılı (iskelet) ve sandviç konstrük-siyonlar orta ve ağır yapı tipine geçişi sağlarlar. Đki sistemi birbirinden kesinlikle ayırmak bazen mümkün olmaz.

Karkas yapılı konstrüksiyonlar, etkiyen kuvvetleri taşıyan bir iskelet veya çerçe-veden meydana gelirler. Boşluklar bir ısı yalıtım malzemesiyle doldurulurlar. Isı yalı-tım tabakasını koruyan tabakalar çerçeveye tutturulurlar.

Sandviç konstrüksiyonlarının, üzerinde kap-lama tabakalarının yapıştırılığı veya harçla tutturulduğu belli sertlikte bir gövdesi var-dır. Bu sayede, toplam olarak statik kuvvet-leri karşılama görevi olan çok tabakalı bir karma levha meydana getirilir.

Fakat sandviç terimi, yalıtıcı ara malzeme-nin sağlam bir karma levha oluşturmadığı herhangi (yumuşak) yalıtım tabakalarının masif, hatta bazen çeşitli türlerde duvar kabuklarıyla örtüldüğü konstrüksiyonlar

Page 94: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

93

için de kullanılır. Bu kabuklar yalıtıcı ara tabaka içinden geçen saplamalarla birbirine bağlanırsa, bir sandviç elemanın karakterin-den iyice uzaklaşılmış olur. Fakat yapı pratiğinde böyle duvar yapıları yine de sandviç konstrüksiyonlar olarak adlandırılır.

77 Üç katlı yapılar için taşıyıcı olmayan sandviç duvar

1 Ağır beton tabaka, 2 Yalıtım tabakası, 3 Tuğla duvar, 4 Yerinde dökme betondan tavan.

Bunu iyice açıklamak için birkaç örnek yeterlidir. Şekil 77 deki Đsveç sandviç dış duvarı, üç katlı konutlar için düşünülmüştür ve taşıyıcı değildir. Endüstriyel imalât dere-cesi burada düşüktür. Beton dış duvar elemanları (1) taşıyıcı vinç yardımıyla in-şaat yerinde monte edilirler. Bundan sonra yalıtım tabakası uygulanır ve dış tarafa bir tuğla kabuk örülür. Dış duvarın ısı yalıtım değeri 1,6 m.K/W dir.

Şekil 78 deki yine sandviç levha olarak nitelendirilmiş duvar, altı katlı konutlar için düşünülmüştür. Burada da içten dışa doğru montaj yapılır. Đnşaat yerinde kullanılan iş gücü büyüktür. Bu tür çözümler montaj yapı yönteminin başlangıç halini oluşturur-lar.

Şekil 79 daki duvar, bir karkas yapılı duvar-dır. Karkas yapı iç tarafta dış beton kabu-

ğun arkasındadır. Bu taşıyıcı konstrüksiyon çevre betonundan imâl edilen, dört katlı konutlar için düşünülmüş bir Đsveç ürünü-dür. Tabaka sıralaması oldukça kitabidir. Özellikle rüzgarlık olarak kullanılan sert lif levha (4) ve buhar engeli olarak kullanılan aluminyum folyo (2) dikkati çekmektedir. Isı yalıtım değeri 2,40 m2.K/W’dır. Burada da dıştan içe doğru montaj sırası vardır.

78 Altı katlı büro binaları için Đsveç tipi dış duvar. Montaj sırası içten dışa doğru

1 Beton duvar, 2 Buhar freni, 3 Mineral elyaf yalıtım tabakası, 4 Beton dış kabuk, 5 Boşluklu betonarme kiriş

Şekil 80 deki, dokuz katlı konutlar için ge-liştirilmi ş olan hafif duvarın da benzer bir yapısı vardır. Bu duvarın ısı korunumu bi-raz zayıftır. Yangına karşı korunma da ye-terli değildir.

Page 95: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

94

79 Konutlar için Đsveç tipi karkas yapılı duvar

1 Alçı plâka, 2 Aluminyum folyo, 3 Mineral elyaf yalıtım tabakası, 4 Sert elyaflı plâka, 5 Ahşap yünü hafif yapı levhası, 6 Beton dış kabuk, 7 Yerinde dökme beton döşeme, 8 Hafif beton.

1.13. PENCERE ALTI DUVAR ELEMANLARI (PENCERE ETE ĞĐ)

Merkezi ısıtmalı, radyatör veya konvektör ısıtıcılı sistemlerde bilindiği gibi ısı kaybı hesapları, bir hacimde bu hacmi çevreleyen bütün yüzeylerdeki ısı kayıplarını ayrı ayrı hesaplamak, bunların toplamına enfiltras-yon ve diğer kayıpları ekleyerek o hacmin tüm ısı kaybını bulmak sureti ile yapıl-maktadır.

Her yüzeyin ayrı ayrı ısı kaybı hesabını ya-parken kabul edilen sıcaklık farkı, ∆T = Ti – Td dir. Burada Ti, o hacim için amaçlanan iç sıcaklık, Td ise dış hesap sıcaklığı olduğundan her hacim için o hacmi çevre-

leyen dış duvarların hesabında, duvarın her bölgesinde ∆T nin sabit olduğu kabul edilir ve hesaplama bu esasa göre yapılır.

80 Dokuz katlı konutlar için hafif karkas yapılı duvar. Difüzyon tekniği açısından olumlu, yangın-dan korunma açısından bir çok dış ülkede kulla-nılması yasaklanmıştır. Düşey kesit.

1 Alçı plâka, 2 Buhar kesici, 3 Ahşap kaplama, 4 Yalıtım tabakası, 5 Rüzgârlık, 6 Lifli çimento ondüle levhalar, 7 Yerinde dökme betonarme döşeme, 8 Ah-şap kafes çerçeve. Merkezi ısıtma sistemlerinde ısıtıcılar, ge-nellikle dış duvarlardaki pencere altı duvar-larına (pencere eteğine) yerleştirilir. Isıtıcı yüzey sıcaklıklarının, hacim hava sıcaklığı-na göre oldukça yüksek bulunmaları netice-si, ısıtıcının bulunduğu pencere altı duvar önü sıcaklıkları da hacim havası sıcaklık-larından önemli miktarda yüksek olmakta-dır. Hele dekoratif amaçla ısıtıcı ön yüzüne paravan yerleştirilmi ş ise bu fark daha da artmaktadır. Isıtıcının bulunduğu pencere altı duvarı, iç yüzey tarafı sıcaklığının kabul edilen iç hava sıcaklığından daha yüksek bulunması (∼ 35 oC), bu bölgede gereğinden daha fazla ısı kaybına ve dolayısı ile gereğinden fazla yakıt sarfiyatına sebep olur. Ülkemizde dış duvarlar da ısıtıcının konduğu yer ilave olarak yalıtılmadığından ve bazı durumlar-da da ısıtıcıyı yerleştirmek için pencere altı duvarının ısıtıcının konacağı yerde niş yap-

Page 96: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

95

81 Sağlam yapılı pencere altı duvar (Mimar Prof. Dr. Rimpel)

1 Isıtıcı, 2 Örtücü, 3 Sıva, 4 Đnce ahşap yünü yalıtım tabakası, 5 Ağır betondan pencere altı duvarı (70 mm), 6 Sıcak hava çıkışı, 7 Harç tabakası, 8 Cephe plâkaları, 9 Đç tarafta pencere denizliği, 10 Kafes ızgara, 11 Termo camlama, 12 Jaluzi, 13 Betonarme, 14 Perde kornişleri.

82 Masif uygulamalı bir yüksek yapının pencere altı tabakası (Pencere eteği) (Neufert’e göre)

1 Örtücü, 2 Klima cihazı, 3 Sıva, 4 PS veya PUR köpüğü, 5 Beton levha, 6 Yerinde dökülen beton, 7 Jaluzi, 8 Pencere, 9 Masif tavan, 10 Akustik tavan.

83 Önüne beton levha asılmış pencere altı duvar elemanı (W. Schaupp)

1 Đç tarafta ağır beton, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Rüzgâr ve yağış korunumu, 4 Arkadan havalandırma, 5 Çapraz telli, asılan beton levha, 6 Seramik tabaka, 7 Bağlantı saplamaları.

mak amacı ile duvar daha ince örüldüğün-den bu duvarlar yapı içinde büyük önem kazanmıştır.

Gereksiz ısı kaybını asgariye indirmek için, özellikle pencere altı duvar elemanlarının (pencere eteklerinin) ısıya karşı mutlaka yaıtılması şarttır.

Dış ülkelerde bu maksatla pencere alt duvar elemanlarının sadece taşıyıcı olmayan şekil-de ısı yalıtımlı, hafif yapı tarzında yapılma eğilimleri gün geçtikçe artmaktadır.

Fakat yangına karşı teknik önlemlerle ilgili nizamlar, bu eğilime karşıdırlar. Bu amaçla sık sık ya gerekli ısı yalıtımını kendisi sağ-layan, ya da iç tarafta veya dış tarafta yalıtılan masif kabuklar kullanılır. Pencere altı duvar elemanlarında difüzyon sorunu her zamankinden başka bir önem kazanmış-tır. Oda havasındaki su buharı, dışarıya çı-karken yolu üzerinde dengeleme için du-varın kendisinden çok pencere şeridindeki sızdırıcı yerleri kullanacaktır. Pencere altı duvarları üzerinde genellikle radyatörlerin veya diğer ısı kaynaklarının yer aldığı veya buraya sıcak hava üflendiği ve böylece

Page 97: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

96

duvarın içeriye doğru sürekli bir kurumaya maruz kaldığı, buna ilâve edilebilir. Bu nedenle söylendiği gibi buhar kesiciler an-cak özel nedenlerden ötürü vazgeçilmez görüldükleri zaman uygulanmalıdırlar. Bu-har kesiciler genellikle gereksiz hatta daha çok dezavantajlıdır.

Şekil 81 de gösterilen konstrüksiyon, gözle kolayca fark edilen güçlü bir yapıya sa-hiptir. Mimar, masif alt duvara 300 mm derinliğinde kasa biçiminde, girintiler yap-mıştır. Cephe beton yapı plâkalarıyla örtül-müştür. Ağır betondan pencere altı duvarı iç taraftan yalıtılmıştır. Jaluzilerin hava şart-larından korunur şekilde dış tarafta camlı bölmenin önünde asılı durmasını sağlayan ustaca sistem dikkati çekmektedir.

Neufert’in Wiesbaden’deki bir yüksek bina için gerçekleştirdiği orijinal pencere altı konstrüksiyonu Şekil 82 de gösterilmekte-dir. Pencere altı duvarının ardında bir klima cihazı yer almaktadır. Burada da iç taraftaki yalıtım tabakası oda havasından içeri doğru iyi kurumaktadır. Pencere kasaları beton içine gömülmüştür (döküm sırasında) Ta-van bağlantısı sorunu bu yapı tarzında ge-nellikle alanın tersine akustik açıdan iyi çözümlenmiştir. Jaluzi, dış hava şartların-dan korunmuş olarak beton içindeki boşlu-ğa yerleşebilmektedir. Bölünmüş pencere altı elemanındaki derz, basamaklı derzdir.

Şekil 83 deki pencere alt elemanı hakkında W. Schaupp bilgi vermiştir. Bu elemanda beton plâka dış tarafında yalıtım tabakasıyla donatılmıştır. Bunun önüne belli bir aralık-tan sonra çapraz telli bir dış levha yerleş-tirilmi ştir. Dış kabuğu seramik oluşturmak-tadır. Eğilip bükülmeyen saplamalar dış hava korunum levhası ve suni reçine kö-püğünden yalıtım tabakası boyunca ilerler-ler.

Tabaka sıralamasına karşı söylenecek bir söz yoktur. Saplamaların paslanma sorunu da fazla ciddiye alınmayabilir.

1.14. HAFĐF DIŞ DUVAR KONSTRÜKSĐYONLARI

Oldukça az kütle içeren dış duvar ve çatıları olan hafif yapı tarzları gittikçe önem ka-zanmaktadır. Bunlar sadece künstrüksiyon tekniği açısından değil, yapıfiziksel ve eko-nomik yeni görevler üstlenmektedirler. Bu-nun için yakından inceleneceklerdir.

1.14.1. Gelişim

Önceden hazırlanmış hafif dış duvarlar ilk kez Birleşik Amerika’da hazır olan yüksek yapıların üzerine kat ilave etmek amacıyla kullanılmıştır. 1893 te Chicago’da 16 katlı Manadnock binasında ilk kez hafif hazır cephe elemanları kullanılmıştı.

Sonuç olarak Avrupa’da gökdelen olarak adlandırılacak ve bazen – ne kadar saçmadır ki – gotik mimarinin son ürünleri olarak gö-rülecek olan yüksek binalar oluşmuştur.

Başlangıçta ahşap veya basit çelik profil-lerden gövdeler, el işiyle bir araya getirilip ahşap, metal ve cam ilaveleri yapılmıştır. Daha sonraları kesilmiş saçdan duvar ele-manları geldi. En sonunda da o zamanlar yeni bir malzeme olan aluminyumun bu konuya yatkınlığı görüldü. Aluminyum ni-telikli sızdırmaz ve yalıtıcı malzemelerin geliştirilmesini zorunlu kılmıştır.

Günümüzdeyse, her ülkede karmaşık veya monolitik, hazır elemanlarda kullanarak, ağır, orta ağır ve hafif konstrüksiyonlar uy-gulanmaktadır. Bu nedenle bu yapı tarzla-rının karakteristik farklarını belirleyen özel-likleri saptamak istiyoruz.

1.14.1.1. Ağır ve hafif konstrüksiyonlar

Bölüm 1.1.1. de dış duvarların yüzey kütle-si kriterine göre ağır, orta ağır ve hafif olarak bölümlendirilmesi yapılmıştır. Bu arada bu kriterin karakteristik olmadığı ve

Page 98: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

97

sayısal olarak kolayca saptanamadığı ortaya çıkmıştır. Şu sistem grupları arasında ayı-rım yapılırsa daha anlaşılır bir bölümleme elde edilir.

a) Ağır dış duvarlar kaba yoğunluğu bü-yük olan yapı malzemelerin bol miktar-da kullanılmasını gerektirir. Bu malze-melerinin sertlik ve ısı yalıtım özellikle-ri, duvar kalınlıklarının fazla olmasını gerektirir. Kullanılan yapı malzemeleri bir bağlama olayı sonucu sertleşirler, ucuz olmaları tipik özellikleridir. Bu sistemin en önemli yapı malzemeleri türlü beton cinsleridir (Betonarme, ağır beton, katkı malzemeli, beton vs.).

Bağlayıcı malzemelerinin en önemlisi çimentodur. Bunu kireç, alçı ve anhid-ritler izlerler.

Gözenekli beton, gözenekli alçı ve anhidritlerin kullanılmasıyla orta ağır yapı tarzları elde edilir. Kütle daha az, maliyet daha yüksektir. Diğer karakte-ristik özellikler aynı kalmıştır.

b) Hafif dış duvar sistemlerinin özelliği, sertleşmek için bir bağlanma reaksiyo-nuna gerek duymayan ve diğer özel-likleri sayesinde kalınlıkları 1 mm den az olabilen az miktarda kullanılan üstün nitelikli yapı malzemelerinin kullanıl-masıdır.

Sonuçta yapı kütlesi azalır fakat maliyet düşmez, çünkü yapı malzemelerinin fi-yatı yüksektir. Hazır elemanlarda aynı şekilde pahalıdır. Bu tür bir hafif duvar, birim yüzey başına ağır dış duvarların birkaç misli pahalıya, askı metal cep-helerde 15-20 misli pahalıya mal olur. Ana yapı malzemeleri metal, yüksek nitelikli plâstik malzemeler, her iki malzeme cinsinin kombinasyonları, ah-şap, ahşap metal kombinasyonlarıdır. Ayrıca (genellikle hiçte ucuz olmayan)

sızdırmazlık ve yalıtım malzemeleri kullanılır.

Sonuç olarak – bunu yeterince vurgulamak mümkün değildir – yapı fiziksel açıdan devrim yapacak kadar yeni bir duvar konst-rüksiyonu ortaya çıkmıştır. Fakat ne kadar çekici ve modern gözükselerde, bu tür cephelerin bir bölümü en ilkel ısı teknik talepleri bile yerine getiremiyebilmektedir.

Bu nedenle hafif yapı, iyi yada ekonomik yapı anlamına gelmeyebilir.

1.14.1.2. Ekonomik görüntü

Eğer inşaat sektörüne büyük paralar kazan-dırmasaydı, hafif yapı tarzı dış ülkelerde tutunamazdı, bu gerçektir.

Aynı şekilde örneğin H. Geisler, hafif cep-helerin çarpıcı bir avantajı olarak, dış duvar kalınlığının azalmasıyla kullanım alanının arttığını belirtmektedir.

Ekonomik görüntünün başka bir yönü de vardır. Modern yapı tarzı, mimarları müm-kün olduğunca büyük camlı bölmeler kul-lanmaya “tahrik eder.” Bazı ülkelerde eskiden % 15, % 20 olan pencere oranı bu gün üç katına hatta zaman zaman neredeyse % 100 e ulaşmıştır. Örneğin % 60 lık pen-cere oranında duvarın geri kalan bölümünü fazladan yalıtmanın bir değeri yoktur. Bu özellikle yaz mevsiminde neredeyse kesin-likle hiçbir etki sağlamayacaktır. Hafif cephenin kısıtlı ısı teknik verimi kışın yük-selen ısı gereksinimini kapatıp, kondanse su oluşumunu engelleyecek, yazında serinleme sağlayacak cihazlarla dengelenmelidir.

Binanın dış kabuğunun her türlü ısı teknik kalitesini tamamen gereksiz kılacak yüksek nitelikli cihazlar imâl etmek, teknik açı-sından mümkündür. New York’daki Seag-ram Building ’in sadece saç ve camdan oluşan bir hafif cephesi vardır. Isı yalıtım

Page 99: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

98

malzemeleri ancak tavan örtülerne yerleşti-rilebilirdi. Fakat bu da değmezdi.

Dış duvarın başaramadığını, artık tam klima sistemi yerine getirmektedir. Geleneksel ya-pı tarzında, yapı teknik ısı korunumu için toplam masrafın % 1 - % 1,5 kadarı har-canırken bu havalandırma sistemi bunun birkaç misli pahalıya mal olmaktadır. Avru-pa ülkelerinde % 10 - % 12, Birleşik Ame-rika’da % 28 - % 35. Bu sistemler sadece satın alırken değil, kullanırken de pahalıya mal olurlar. Bu tip yapılarda kullanım mas-rafları, her 2 – 5 senede bir toplam olarak sistemin satın alış fiyatına ulaşmaktadır. 10 ila 30 yıl içinde sistem için harcanan para bütün bina için harcanan paraya eşit olacaktır.

Hafif duvarların ekonomik görüntüsü az çok verilebildi sanırım. Amaç, sadece hafif değil, ekonomik inşaattır.

Bu nedenle hafif dış duvarların yol açtığı aşırı masrafların gerçekten değip değmediği ve yapılıp yapılamayacağı iyice düşünülüp tartılmalıdır. Toplum binalarında ve endüst-riyel yapılarda bu konuya özellikle dikkat etmek gerekir.

Buna rağmen hafif yapı tarzının uygulan-dığı durumlarda projecinin en önemli gö-revlerinden bir tanesi, iklime uygun inşaat yapmaktır.

1.14.1.3. Cephe kavramı

Geleneksel duvarlara kıyasla hazır montaj, hafif duvarlar cephe kavramının tanımlan-masını gerekli kılacak şekilde konstrüktif bir yenilik getirirler. Hafif duvar eleman-ları, bir tanesi cephe işlevini yerine ge-tirmek üzere tek tek tabakalara ayrılabilir. Diğer tabakaların cephe işlevine bir katkısı yoktur. Bu nedenle hafif cephe kavramı, bazı uzmanlarca kasten kullanılmaz.

Cephe, dış duvarın dışarıdan görülen kısmı-dır. Bina ile dış hacmi sınırlar ve duvar

konstrüksiyonunun görüntü yüzeyini veya dış kabuğunu oluşturur.

Cephenin asıl fonksiyonu dışarı yönelik etkisidir. Binanın kullanımına veya fonksi-yonuna bir katkısı yoktur. Yapı konktrük-siyonu tamamen yada kısmen belli edebilir, veya tamamen örtebilir. Hatta çeşitli optik efektlerle yanıltabilir.

Her dış duvar aynı zamanda bir cephe oluşturur. Ama her cephe tam etkin bir dış duvar değildir. Bu soğuk cephe içinde geçerlidir (→ 1.6.4.). Daha önce incelenen duvar elemanlarında cephe ve dış duvarın birbirinden belirgin bir şekilde ayrılabildiği durumlar söz konusu olmuştur.

1.14.2. Yeni kriterler

Hafif dış duvarlarda dış klimanın tüm etki-lerine karşı bir korunum sağlama şartından muaf tutulamazlar. Bunlarda yeni bir talep olarak düzeltilmiş bir ses korunumu şartı gelir. Geleneksel yapı tarzında bu şart söz konusu değildir. Bu ve bunu izleyen ör-nekler hafif dış duvarların yeni kriterlere göre değerlendirmelerinin şart olduğunu gösterecektir.

Böylece projeci, Avrupa Uluslar Arası Tek-nik Ortak Çalışma Birliğinin (UEAt c) (Pa-ris) Özel ve kesin nizamları uyarınca yağ-mur ve dolu sesinin binada oturanları ra-hatsız etmeyecek şekilde inşaat yapmak zorunda kalacaktır.

Hafif cephelerde rüzgâr ve güneş ışıması sonucu oluşacak eğilip bükelmeler, binada oturanlara engel teşkil edecek kadar şiddetli olmamalıdır.

Bina en azından 50 yıl işlerliğini koruyacak şekilde böcek ve mantarlardan uzak kalma-lıdır, ve binada oturanlar tehlikeli hayvanla-rın binaya girişinden korunmalıdırlar. Bu arada küçük ya da büyük hayvanların mı söz konusu edildiği bellideğildir. Metal

Page 100: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

99

cephelerde yıldırım düşmelerinin tehlike yaratmaması gereklidir. Hafif cephe giriş ve ilk kat yüksekliğinde keskin cisimlerde (bı-çak, makas) kesilip, demonte hale getiri-lemez, (parçaları sökülemez) ve kemirgen hayvanlar tarafından hasar göremez olmalı-dır. Bu nizamların hiç biri şimdiye kadar incelenen yapı tarzlarında söz konusu ola-mamıştı. Bunlar, hafif yapı tarzının yepyeni sorunlar yaratabileceğini açıkça göstermek-tedir (saldırıya karşı emniyet, kemirgen hayvanlara karşı korunum, böcek ve man-tarlara karşı direnç, elemanların demonte edilemezliği, yıldırım sorunu ve metal cep-helerde televizyondaki parazitlenme).

1.14.3. UEAt c nin geçerli şartları

Hafif konstrüksiyonlar için Avrupa Uluslar Arası Teknik Ortak Çalışma Birliğinin be-lirlediği nizamlardan bazıları;

a) Genel Şartlar:

1) Dışarıdan veya komşu binalardan belli bir orandan fazla görültü gelmemelidir,

2) Cepheye düşen dolu tanecikleri rahatsız edici tınlamalar çıkarmamalıdırlar. Ar-kası havalandırmalı metal cephelerde bu önemli bir sorundur.

Konutlarda, iş yerlerinden daha fazla dikkat edilmelidir.

3) Sıcaklığa bağlı genleşme ve kısalmalar-da cephe rahatsız edici gürültüler çıkart-mamalıdır,

Burada metalin ısınırken veya soğurken çıkarttığı patırtıdan başka rüzgârın ha-valandırma yerlerinden, belirli derzler-den veya pencere yarıklarından geçer-ken çıkardığı ıslık sesi de söz konusu-dur.

4) Cephe ısınma masraflarını makul dü-zeyde tutacak bir ısı korunumu sağla-malıdır,

5) Yaz mevsiminde de ev sakinlerinin ra-hatı sağlanmalıdır.

Pencerelerin iyi şekilde gölgelendirmesi ve iyi bir havalandırma gereklidir,

6) Sıcaklık etkileriyle sürekli şekil deği-şimleri veya hasar etkileri meydana gelmemelidir. Burada yaz için 80 oC, kış için -20 oC lık azami sıcaklıklarla hesap yapılmalıdır,

7) Çok kısa süre içinde meydana gelebilen 50 oC lık sıcaklık düşüşlerine karşı da-yanıklı cephe elemanları ve derzler oluşturulmalıdır,

8) Cam kırıkları veya patlayan dökülen malzeme parçaları yere düşmemelidir,

9) Đç ve dış cephe kaplama tabakaları bıçak ve benzeri aletlerle kolaylıkla kesilebilir olmamalıdır,

10) Bütün cephe elemanları yangının yayıl-masını yavaşlatabilmelidir. Ne bunlar ne de yangın sırasında oluşan gazlar yangını güçlendirmemelidir,

11) Kaba yapı ve cephe bağlantısı sağlayan saplamalar muhtemel bir yangına daya-nabilmelidir.

Bu, konutlar için geçerlidir,

12) Metal cephelerde statik elektriklenme meydana gelmemelidir. Bu nedenle çelik iskeletle birlikte topraklanmalıdır-lar,

13) Pencereler temizlik sırasında kimsenin aşağı düşmesine neden olmayacak şekil-de yapılmalıdırlar.

b) Sudan korunum:

1) Cepheler sıcaklığa bağlı şekil ve uzun-luk değişimlerine rağmen kendi içlerin-de ve derzlerinde rüzgâr, toz, su ve böcek sızdırmazlığını korumalıdırlar,

Page 101: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

100

2) Bina içinde kullanılan su, neme karşı duyarlı cephe elemanlarına temis etme-melidir.

Bu nedenle süpürgelikler ve eşikler yükseltilir,

3) Havalandırmalı cephelerde yoğuşan su kolayca aşağı akabilmelidir. Kar ve toz havalandırma ağızlarını tıkayacak şekil-de birikmemelidir,

4) Mutfak, banyo benzeri ıslak odalar hafif cephelere rastgeliyorlarsa bu odalar iç tarfta su sızdırmaz şekilde donatılma-lıdırlar, su sızdırmaz derzleri olmalıdır ve tavanların cepheye bağlantıları su sızdırmazlığını korumalıdır.

c) Isı teknik şartlar:

1) Camsız cephe elemanlarının ortalama ısı geçiş değeri Um, 1/6 W/m2K den büyük olmamalıdır (Bu Rm = 0,8 h m2 oC/kcal (0,7 m2 K/W) lik ortalama ısı geçirim direncine karşılık gelir ve bazı standartlarla tezata düşer),

2) Rahatsız etmedikleri sürece ısı köprüleri uygulanabilir. Rutubet engellenemiyor-sa suyun toplanıp dışarı atılması sağ-lanmalıdır.

Hassas malzemelerde rutubet oluşumu-na kesinlikle izin verilmemesi tabiidir.

3) Cephenin yalıtım tabakalarında kondan-se su oluşmamalı ve tabakanın alt kıs-mında birikmemelidir.

d) Difüzyon tekniği şartları:

Klavuzlarda verilen difüzyon teknik şartlar anlaşılır değildir ve iyi tasarlan-mamıştır. Su buharı difüzyonunun kont-rolü hakkında her türlü olasılık için geçerli tavsiyelerde bulunmak zordur. Konstrüksiyonların yanı sıra iç klimada değişkendir. Özellikle hafif konstrüksi-yonda su buharı difüzyonunun daha ön-ce belirtilen değişken karakteri kendini gösterir bu da difüzyon tekniği sorun-larına yol açar.

Page 102: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

101

2. DIŞ PENCERELER

Son yıllarda yapı cephelerinin pencere yüzeyi oranları, gittikçe artmıştır. Brüt cephenin pencerelerinin yüzey oranı, ge-leneksel yapı tarzında % 15-25 iken, bu değer bugün % 35-90’a kadar ulaşmıştır. Bu sebeple bir çok yapı fiziksel sorun ortaya çıkmıştır.

2.1. SORUNLAR (PROBLEMLER)

Dış cephenin ne kadarının cam yüzey olacağı, şartlara göre, farklı şekilde saptan-ması gereken bir problemdir. Fazla büyük cam yüzeylerinin hiçbir gerekçe gösterme-den ve sadece estetik açıdan değerlendirile-rek, yapıya sadece modern bir görünüm ka-zandırılacak şekilde uygulanması hatalıdır. Bir çok şehirde modern bir yapının, fazla büyük olmayan dış pencerelerle de sağlana-cağına dair yeterli kanıtlar mevcuttur.

Doğaldır ki, büyük cam yüzeylerin lehinde ve aleyhinde söylenecek çok şey vardır.

Şehre bağlanmış insanın ışık, hava, güneş vedoğaya olan özlemi mümkün olduğunca büyük pencerelere karşı isteği arttırmakta-dır. Ama buna karşı zemine kadar ulaşan pencerelerde, ev sahibinin cam yüzeyi alt kısmını çeşitli yöntemlerle dışarıdan içeriyi göstermeyecek hale getirdikleri ve böylece yine belli bir tür duvar paravanası, parapet oluşturdukları görülmektedir.

Büyük cam yüzeyleri savunanlar, büyük pencereler sayesinde kullanılan sahanın art-tığını iddia etmektedirler. Pencere yüzeyi küçük olan çalışma odalarında şimdiye ka-dar kişi başına 15 – 20 m2 zemin alanı dü-şerken bu değerin, Đsviçre’deki aşırı büyük pencereli bürolarda kişi başına 7,4 m2 ye düşürüldüğü, stop – ray camlarından (ışın kesici camlar) büyük pencere alanı olan bir büroda çalışanlara kişi başına sadece 6,5 m2 kullanım alanı yetmekte olduğu söylenmek-tedir. Buna karşı pratikte, kafa işçilerinin bu tür “rasyonel” odalardan uzak kalıp, ni-telikli konstrüksiyon ve donanımlarına rağ-

Page 103: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

102

men büyük büroları terk etip tek kişilik mütevazi büroları tercih ettikleri sık sık görülmektedir.

Büyük pencerelerin sakıncaları da görme-mezlikten gelinemez. Seiffert, mimarların büyük cam yüzeylerin neden olacakları bü-yük enerji – ekonomik dezavantajlar ve fizyolojik hasarlar konusunda aydınlatılma-ları gerektiğini söylemektedir. Batı Alman-ya’da devlet hesaplama merkezi, mimarla-rın yapı tarzının “bir işe yaramaz” olduğunu ileri sürmüş ve o günkü duruma göre “Pen-cere yüzeyeri tüm dış duvarları kaplarlar ve zemin alanının, yaklaşık % 40 kadar alan-ları vardır. Diğer odalarda pencereler ze-mine kadar ulaşır ve zemin alanının % 66’sı kadardır. Yazın büro odalarında 36 oC ye kadar sıcaklıklar ölçülmüştür. Çalışanlar arasında bayılma olayları görülmüştür.” demiştir.

Ülkemizde de bir çok iş yeri ve Resmi Dai-re binalarında neredeyse dış cephenin % 100 ünü kaplayan pencereler olduğunu biliyoruz. Güneşten korunma levhalarının sonradan eklenmesi çok masraflı olup, dış görünüşü bozduğundan başka, teknik açı-dan gerçekleştirilmesi de genellikle olanak-sızdır.

Özellikle hafif cephelerde büyük pencere alanları, yazın oldukça dezavantajlıdırlar.

Pencere boyutlarının belirlenmesinde mi-mar, sadece estetik açılardan etkilenmeme-lidir. Hem konstrüksiyon, hem de ekonomi açısından elverişli pencere boyutunu bul-mak hiçte kolay değildir. Pencereler yapıla-rına ve odanın kullanım alanına göre şu noktalar gözönüne alınarak boyutlandırıl-malıdır.

• Gün ışığı gereksinimi,

• Kış durumu (ısı kaybı),

• Yaz durumu (ısı yüklemesi).

2.2. ISI KAYIPLARI

Dış pencerelerde ısı kayıpları şu yollarla meydana gelir;

a) Camlı bölme ve konstrüksiyon içinden ısı taşınması,

b) Sızdıran derzler içinden hava akımı,

c) Camlar arasındaki havanın konveksiyo-nu,

d) Cam içinden ışıma.

Camlar ve pencere konstrüksiyonu içinden ısı taşınması, genellikle Transmisyon – ısı geçişi Up olarak adlandırılır, ve değerleri cetvellerde belirlenmiştir. Çeşitli pencere tipleri arasında Up değerleriyle daha kesin bir karşılaştırma yapabilmek için, hava akımları yoluyla önemli bir ısı kaybı olma-dığını farzetmek gerekir.

Hava sızdıran derzler pencere kasası ve duvar arasında (bağlantı derzi) ve pencere konstrüksiyonunun içinde (pencere derzi) bulunur. Bağlantı derzlerini sızdırmaz ola-rak gerçekleştirmek zor değildir. Bu özenli bir uygulama ve doğru konstrüksiyona da-yanır (sızdırmaz malzeme, ince duvar taba-kaları, basınç ile uygulanan macun v.s.). Pencere derzlerinde durum başkadır.

Özellikle niteliksiz ahşap malzemede (yu-muşak ahşap) doğal esneme, pencere derz-lerinin zamanla genişlemesine neden olur. Sızdıran derzler içinden sadece hava değil, ısı, su ve toz da sızar. Bu nedenle son za-manlarda, yapı fiziğinde uzun süreden beri tavsiye olunduğu gibi bu tür derzler elastik malzemelerle sızdırmaz hale getirilmelidir.

Pencerenin toplam ısı kaybının en önemli bölümünü, transmisyon ısı kaybı ve derzle-rin neden olduğu ısı kayıpları oluşturmakta-dır. Sadece camlar arasındaki hava tabaka-sının geniş olduğu durumlarda, bir tarafta ısınan hava kapalı bölme içinde dönme hareketi yapar ve bu da ısı taşınmasını arttırır.

Transmisyon ısı kaybı, pencere konstrüksi-yon malzemesine (ahşap metal veya plastik

Page 104: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

103

malzeme) ve cam levha sayısı ve araların-daki uzaklığın değerine bağlıdır. Bir çok cam levha arka arkaya yerleştirilirse ısı geçişi önemli ölçüde azaltılmış olur (cam yerine şeffaf folyolarda kullanılabilir). W.Kunze (Dresden Teknik Üniversitesi) ye göre bu açıdan, 3 cam levhalı bir pencere ekonomiktir.

Örneğin: Çifte camlı bir termo – pencere ve buna ek olarak bir normal cam (Şekil 84).

1 Kcal/m2.hoC = 1.163 W/m2.K

84 Cam levha sayısı ve hava tabakasının kalınlığına bağımlı olarak pencerenin ısı kaybı.

Bu, olanaklar dahilindedir. Fakat sızdıran pencere derzlerin problemlerini gidermek daha zordur.

2.2.1. Sızdıran derzler

Bilindiği gibi, bir pencerenin derz geçir-genliği a faktörü yardımıyla belirtilir. Bu faktör, pencere de 1 mm WS lik bir basınç farkı söz konusu olduğunda, her metre derz başına bir saatte dışarıdan ne kadar miktar hava [m3] sızdığını gösterir. Pencere derz-lerinden sızan hava hacmi için:

V = a . L . ∆ p [ m3 / h ]

Burada :

V hava hacmi [m3] a derz faktörü [m3 / h . m] , L derzlerin uzunluğu [m] ∆ p havanın basınç farkı [kp / m2] dir.

Verilere göre, ısı kaybının bulunmasında gerekli olan a faktörü pencerenin yapı tarzına göre 3 ile 1,2 arasında değişmekte-dir. Bu basit bir saptamadır. Fakat bir oda-nın derz geçirgenliğiyle meydana gelen hava akımı değerinin 1 den büyük olma-ması kesinlikle uyulması gereken bir ku-raldır. Eğer bu şarta uyulacaksa a faktörüyle şu geçerli değerler buunur (Caemmerer’e göre).

a; 0,5 ten küçük : pencere büyüklüğü 5 m2 den fazla

0,5 ile 1 arası : pencere büyüklüğü 5 m2 den küçük iyi bir uygulama

1 ile 2 arası : pencere büyüklüğü 5 m2 den küçükse yeterli bir uygulama

2 den büyük : Şart yerine gelmez

Norveç’te derz geçirgenliği a, 0,57 den büyük olan bir pencere kötü olarak tanım-lanmaktadır.

Yapı pratiğinde çeşitli yazarlara göre a de-ğeri, aşağıdaki şekilde tesbit edilmiştir.

• Đyi uygulanmış ahşap pencerelerde a 2,0, çok iyi uygulanmış ahşap pencere-lerde 1,2 – 1,5 arasındadır (Schüle’ye göre),

• Çift katlı pencerelerde (burada katlardan sadece bir tanesi sızdırmaz şekilde ör-ter) ortalama 1,5 (Seiffert’e göre),

• Basit pencerelerde 2,0 veya fazlası,

• Kötü uygulanmış pencerelerde ve fazla nemli keresteden yapılmış bütün ahşap pencerelerde 3,0 ile 5,0 arası,

• Metal pencerelerde 2,0 ile 2,5 arası.

a değeri ahşap pencerelerde ahşabın esne-mesi nedeniyle sonraki üç yıl içinde % 10-100 arasında artar. Böylece bir pencerenin ısı kaybının transmisyon ısı kaybı veya ısı

Page 105: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

104

Tablo 9 Derz faktörü a’nın norm değerleri

No. Yapı elemanı Uygulama a faktörü (m3/h.m)

1 Ahşap pencere, Plâstik çerçeveli pencere

Basit pencere Biti şik çerçeveli pencere

Derz yalıtımı iyi olan basit veya bitişik çerçeveli pencere

3,0

2,5

2,0

2 Çelik veya hafif

metal pencere Basit pencere

Biti şik çerçeveli pencere Derz yalıtımı iyi olan basit veya bitişik çerçeveli pencere

1,5

1,5

1,2

3 Đç kapı Eşiksiz, sızdırmaz

hale getirilmemiş

40

Eşikli, sızdırmaz

hale getirilmiş

15

yalıtım değerinden çok, derz geçirgenliğine, yani derzlerin uzunluğuna ve a faktörünün değerine bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle derz uzunluğu ve derz faktörü a’nın mümkün olduğunca küçük olduğu pencere tipleri seçilmelidir.

Tablo 9 daki a değerleri yardımıyla ısı ka-yıpları hesaplanmalıdır (Değerler toleranslı olmaları için büyültülerek yuvarlatılmıştır).

Leipzig’deki Yapı Elemanları ve Elyaflı Yapı Malzemeleri Enstitüsü Tablo 10 da verilen değerleri tavsiye etmektedir.

Elverişli derz izolasyon şeritleri lâstik veya plâstiktendir. Bunlar gerektiğinde söküleblir olmalıdır. Çünkü lâstik ve plâstik malzeme-lerin çoğu çözücü malzemelere karşı daya-nıksız olup, pencerenin sonradan boyanma-sıyla kendiliklerinden düşebilirler.

Şekil 85 a’da bir bitişik çerçeveli pencere, Şekil 85 b’de de ısı camlı bir pencere için

85 Derzleri sızdırmaz hale getirilmiş pencere

a) Bitişik çerçeveli ahşap pencerede yalıtım, b) Isı camlı tek çerçeveli bir pencerenin derz yalıtımı

bazı düzeltmeler önerilmektedir. Đki camlı bitişik çerçeveli pencerenin ısı yalıtım de-ğeri ancak 0,13 ile 0,17 m2.K/W’a ulaşa-bilmektedir. Şekil 85 b deki çift ısı camlı ve 6 mm kalınlığında hava tabakalı basit pen-cerenin yalıtım değeriyse ancak 0,10 dur. Bunlar zamanla yetersiz kalacak değerler-dedir.

Tablo 10 Derz faktörü a’nın ölçüm ve tavsiye edilen azami değerleri (Walther’e göre)

No. Konstrüksiyon Derz faktörü a

(m3 / h . m)

Tavsiye

edilen

azami

değer

Ölçüm

değeri

1 Basit ahşap pencere 3,0 -

2 Bitişik çerçeveli ahşap

pencere

2,5

1,76

3 Isıcamlı ahşap pencere 1,2 0,32

4 Oldukça kaliteli ahşap

pencere

0,5

0,43

5 PVC pencere 0,5 0,17

Page 106: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

105

2.2.2. Ortalama ısı geçişi

Camlı bölmelerdeki ısı kayıpları incelenir-ken, bütün dış duvarların belli bir asgari yalıtım değeri veya ekonomik asgari bir ısı geçiş değeri içermesi gerektiği unutulma-malıdır.

Camlı bölmeler dikkate alındığında, bir dış duvarın ortalama ısı geçiş değeri en fazla 1,50 kcal/hm2 oC (1,75 W / m2 . K) olmalı-dır. Bu şartlar altında ısı korunumu ancak sağlanıyor demektir. Bu hallerde 25 ile 45 kcal/hm3 (52,5 W / m3) arasında bir özgül ısı gereksinmesi değeriyle hesaplamalar yapılır. Ortalama ısı geçiş değeri Um’nin 1,75 veya azami 2,10 W/m2K’ı aşmaması isteniyorsa ya pencere oranı azaltılmalı veya başka bir pencere türü seçilmelidir. Seçilen tür pencere hemen hemen dış duvarın kendisi kadar ısı yalıtabilmelidir. Bunu sağlamak, bir çok nedenle zordur. Đki camlı bir pencerenin ısı geçiş değerinin U = 2,90 olduğu farzedilirse (ki bu bir çok pencere türü için geçerlidir) Tablo 11 kullanılmalıdır.

Tablo, 40, 50 ve 60 mm kalınlığında suni reçine köpüğü içeren hafif duvarlar ve son satırda geleneksel bir duvar için (ısı yalıtım R = 0,52 m2.K/W) pencere oranına bağımlı olarak ortalama U-değerlerini vermektedir.

Eğer ortalama ısı geçiş değeri 1,75 (iyi) ile 2,09 (ancak yeterli) arası değerlerde sınır-landırılmak isteniyorsa. Tabloya göre brüt cephenin pencere oranları şöyle olmalıdır.

geleneksel duvarda % 20 - % 40 40 mm lik ısı yalıtım tabakası olan hafif duvarda % 40 - % 60 50 mm lik yalıtım tabakası olan hafif duvarda % 45 - % 65 60 mm lik yalıtım tabakası olan hafif duvarda % 50 - % 65 olmalıdır.

Yaklaşık olarak, bu tür duvarlarda; iki cam-lı bir pencere, brüt cephenin en fazla % 50 sini kaplıyorsa dengelenebilir ısı kayıpları-nın söz konusu olduğu söylenebilir. Pence-renin ısı yalıtımı, fark edilir ölçüde düzeltil-diği zaman bu değerler değişebilir. Isı yalı-tımı, örneğin arka arkaya yerleştirilmi ş, en az 3 – 4 levhalı ısı camlamalarla düzelti-lebilir. Isı depolama özelliği oldukça fazla olan geleneksel duvarlarda % 40, nitelikli ısı yalıtım malzemeleri olan hafif cephe-lerde % 65 oranında pencereler kullanılırsa, bu pencere boyutlarının kışın oluşturacakla-rı ısı kayıpları dengelenmez.

Sık sık, duvarın pencere dışındaki ışın ge-çirmeyen parçalarının düzeltilmesiyle bir iyileştirme sağlanıp sağlanmıyacağı soru-

Tablo 11 Camsız bölümlerin ısı geçirim dirençleri RW ve pencerelerin alan oranlarına bağımlı olarak 2,9 W/m2.K lık U T değeri ile hesaplanmış duvar U değerleri

Duvar cinsi % … lık bir pencere oranındaki Um değeri

RW

W

.Km2 20 30 40 50 60 70 80 90

40 mm polistirol köpüklü duvar

50 mm polistirol köpüklü duvar

60 mm polistirol köpüklü duvar

Geleneksel duvar

0,90

1,12

1,35

0,52

1,33

1,21

1,08

1,74

1,52

1,42

1,32

1,90

1,72

1,63

1,55

2,04

1,92

1,84

1,77

2,15

2,12

2,06

2,00

2,32

2,91

2,06

2,23

2,48

2,51

2,48

2,45

2,62

2,96

2,94

2,67

3,00

Page 107: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

106

Tablo 12 Çeşitli camlı bölümlerin transmisyon ısı kayıpları Up (Derz faktörü a dikkate alınmamıştır)

No. Pencere cinsi, uygulama UT

C.m.h

kcalo2

K.m

W2

1 Cam tabakalar (pencere kasaları dikkate alınmadan) Tek camlı, cam kalınlığı

2 mm

6,50

7,60 3 mm

4 mm 5 mm 6 … 7 mm

6,43 6,36 6,28 6,15

7,50 7,40 7,30 7,15

Đki camlı, cam aralığı beher cam kalınlığı

6 mm 3 … 4 mm 5 mm 6 mm

3,09 3,04 3,01

3,60 3,55 3,50

Đki camlı, cam aralığı beher cam kalınlığı

12 mm 3 … 5 mm 6 mm

2,75 2,70

3,20 3,15

Üç camlı, aralıklar 2 x 6 mm beher cam kalınlığı

3 … 4 mm 5 mm 6 mm

2,10 2,05 2,03

2,45 2,40 2,35

Üç camlı, aralıklar 2 x 12 mm beher cam, kalınlığı

3 … 4 mm 5 mm 6 mm

1,80 1,78 1,76

2,10 2,07 2,05

10 mm aralıklı iki cam, iki şeffaf folyo 1,90 2,20 2

Işın koruyucu camlar (Stop-Ray sistemi) Đki cam, aralık 12 mm Üç cam, aralıklar 12 şer mm Dört cam, aralıklar 6 şar mm

1,92 1,83 1,62

2,24 2,13 1,89

3

Ahşap veya plâstik malzemeden basit pencereler 1 camlı 2 camlı, aralık 6 mm 3 camlı, aralıklar 6 mm 2 tabakalı ısı camlı, aralık 6 mm 3 tabakalı ısı camlı, aralıklar 6 mm 4 tabakalı ısı camlı, aralıklar 6 mm

4,55 2,60 2,33 2,80 1,80 1,53

5,25 3,00 2,70 3,25 2,10 1,75

4 2 camlı, bitişik çerçeveli ahşap pencere

Cam aralığı 12 mm Cam aralığı 35 mm Biri normal diğeri 2 tabakalı ısı camlı Her ikisi 2 tabakalı ısı camlı

3,00 2,33 1,72 1,42

3,50 2,70 2,00 1,65

5 Ahşap çift çerçeveli pencere

2 cam, aralık 100 mm

1,98

2,30 6 Ahşap-metal pencere

2 normal camlı 3 normal camlı 1 normal, 2 tabakalı ısı camlı 2 tabakalı ısı camlı

2,80 1,98 2,20 1,72

3,25 2,30 2,55 2,00

7 Basit metal pencereler ve metal tepe pencereleri

1 normal cam 2 normal cam, aralık 6 mm aralık 12 mm

5,00 3,40 3,10

5,80 3,95 3,60

Page 108: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

107

Tablo 12 (devam)

No. Pencere cinsi, uygulama UT

C.m.h

kcalo2

K.m

W2

2 tabakalı ısı cam, aralık 6 mm 3 tabakalı ısı cam, aralıklar 6 mm 2 adet 2 tabakalı ısı cam,

3,55 2,58 2,18

4,10 3,00 2,55

8 Bitişik metal çerçeveli pencereler

2 normal camlı 1 normal, 2 tabakalı ısı camlı 2 adet 2 tabakalı ısı camlı

3,18 2,40 1,98

3,70 2,80 2,30

9 Çift metal çerçeveli pencereler

2 normal camlı

2,75

3,20 10 Beton çerçeve

1 cam 2 cam

5,00 3,50

5,85 4,08

11 Cam tuğla (boşluklu), 80 mm kalınlığında 2,50 2,90 12 Acryl camdan ışık kubbeleri, tepeleri

tek, düşey yatay çift, düşey yatay

5,50 5,30 3,30 2,60

6,40 6,20 3,85 3,05

13 Plastik yapı malzemelerinden ışık şeritleri

kalınlık 1,5 mm 2,0 mm 2,5 mm 3,0 mm

4,95 4,85 4,75 4,70

5,75 5,65 5,55 5,49

suyla ilgilenilir. Basit bir hesap, bunun ger-çekleşemeyeceğini gösterebilir. Işın geçir-meyen duvar bölümü, dış duvarın % 40 ı hatta daha da az olursa, dış duvarın camlı bölümü dışındaki yerlerinin yalıtımı çok fazla güçlendirilirse de, camlı bölümdeki ısı kaybı azalmaz. Bu durum daha çok yaz mevsiminde geçerlidir.

Tablo 12, çeşitli pencere yapılarındaki ısı transmisyon kayıplarını vermektedir. Tablo, ısı yalıtımı düzeltilmiş pencerelerin elverişli pencere oranını hesaplamaya yaramaktadır.

2.2.3. Yağmur (sağnak) suyuna karşı

sızdırmazlık

Sızdıran pencere derzleri ve bağlantıların-dan sadece hava sızmaz, bu derzlerde hava

akımının nedeni bir hava basıncı düşmesi olabileceğinden, hava kendisiyle birlikte içeri yuğmar suyuda taşır. Bu nedenle sızdıran pencereler, yağmur suyu da sız-dırırlar. Bu nedenle son zamanlarda bir çok ülkede yağmur suyu sızdırmayan pencere konstrüksiyonlarına olan gereksinme art-mıştır. 1.5. Bölümde dış hava yüzeyi, yağ-mur rüzgâr bölgeleri gibi konulara deği-nildi. Projeciler, rüzgâr – yağmur indeksi 2,6 dan büyük olarak hesaplanan her dış hava yüze-yini yağmur suyu sızdırmaz bir cepheyle donatmalıdır. Bu, dış pencerelerle de ilgili-dir. Yüksek yapıların rüzgâr yüzeylerinin kom-şu yapıların seviyesinin üzerinde kalan bö-lümleri, her zaman yağmur suyu tehlikesi altındadırlar.

Page 109: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

108

Burada bütün dış hava yüzeyleinde (bazen binanın 2,3 hatta 4 cephesi de rüzgâr yüzeyidir) düzeltilmiş, rüzgârla taşınan sağ-nak suyuna karşı sızdırmaz pencere konst-rüksiyonları kullanılmaktadır. Açılmayan sabit camlı bölümlerde bu pek zor değildir. Fakat kullanılan pencerelerde teknik ve ekonomik bu sorun haline gelir.

Dış ülkelerde ilave olarak sızdırmaz hale getirilmiş, özel odalarda denenmiş pencere-ler sağnak tehlikesi altındaki cephelerde kullanılmaktadır. Bu pencerelerin duvara olan bağlantı derzleri basınç altında ma-cunlu olup, su ileten oluklu derzler içerirler.

Konstrüksiyonlar ise oldukça basittir.

Ekonomik nedenlerden ötürü pencere konstrüksiyonun beklenen şişme basıncına uygun olarak hazırlanması tavsiye olunur.

Norveçte yağmur sızdırmayan pencereler, karmaşık denemelere tabi tutulurlar.

DIN 18055 sayfa 2’de (1971) rüzgâr etkisi-ne göre dört pencere tipi saptanmıştır. Etki grubu A B C D Şişme basıncı [Kp/cm2] ≤ 15 ≤ 29 ≤ 53 Özel nizamlar Ortalama rüzgâr şiddeti [Bf] ≤ 7 ≤ 9 ≤ 12 Normal rüz- gâr etkisin- de şu bina yüksekliğine tekabül eder [m] ≤ 8 ≤ 20 ≤ 100 Yağmur sızdırmayan pencerelerin denen-melerinde kapalı odalarda sadece yağmur

olayı ve rüzgâr basıncı suni olarak yaratıl-maz. Bundan başka bazı ülkelerde pratiğe uygun olarak rüzgâr basıncındaki kuvvetli farklılıklarda taklit edilir.

2.3. ISI YÜKLEMESĐ

Pencerelerin sakıncaları sadece kışın derz-lerin rüzgâr, su ve toz sızdırmalarında değil, yazın da güneş ışınlamasının bir bölümünü az bir zayıflatmayla hatta hiç zayıflatmadan yapının içlerine iletmelerinde de belirginle-şir.

Bilindiği gibi bir yapıya ulaşan atmosferik ışıma direkt (doğrudan), diffuse (dağılan) ve yansıyan ışımalardan meydana gelir.

Doğrudan ışıma, uzayın belli bir yerinden dünya yüzeyine ulaşan ışımadır.

Dağılan ışıma, ışınların atmosferden geçiş-lerinde, hava molekülleri, buhar ve toz tanecikleriyle dağıtılmalarıyla meydana ge-lir. Dağılma alanı, pratikte doğrudan ışıma-daki dalga uzunluğu alanının aynısıdır. Fa-kat belli bir yönü yoktur ve bütün ışın alıcı yüzeyler için aynı büyüklüktedir. Doğrudan ve dağılan ışımalar toprak üzerinde veya yapılar üzerinde buluşurlar. Oradan yansıtı-lırlar ve yansıyan ışımayı oluştururlar. Bu ışıma genellikle oldukça yüksek değerlere ulaşabilir (Kar örtüsü, su kenarındaki yapı-lar ve yansıtıcı cam veya metal cephesi olan yapılara komşu binalar).

Güneş ışınları bir pencereye ulaşırsa bir kısmı hiç engellenmeden içeri bırakılır bir kısmı yansıtılır, geri kalan kısmı cam tara-fından emilir ve sonra geri ışıma ve kon-veksiyon halinde ısı olarak oda havasına verilir.

Đçeri bırakılan ışımanın oranı, ışınların düş-tüğü açıya, dalga boylarına ve camın cin-sine bağlıdır.

Işımanın şiddeti, dikey yüzeyler için yönle-re göre konumlarına ve mevsimine, yatay

Page 110: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

109

yüçzeyler içinde en çok mevsimlere bağım-lıdır.

Dış duvarlar en fazla ışımaya, güneşin en yüksek konumuna ulaştığı, yaz mevsiminde değil, ilkbahar veya sonbaharda uğrarlar.

Düz çatılarda durum doğal olarak tam tersi-dir.

Güneşin ısıtan ışınları görülen ışığın dışın-daki uzun dalga alanına aittirler. Bundan başka görülebilir ışınların ve kısa dalgalı, görülemeyen ışınların bir bölümü de ısıtırlar.

Dalga boyları;

• Kırmızı ötesi 0,8 ile 340 µm arası bölgedeki ısı- tıcı ışınlar için

• Görünür ışık 0,4 ile 0,8 µm arası için

• Mor ötesi için 0,4 µm’den küçük

Güneş ışımasında görülebilir bölgenin ener-ji maksimumu 0,5 µm lik dalga boyundadır.

2.4. SERA ISISI

Bahçecilikte yararlı olarak değerlendirilen, konut ve toplum yapılarında kesinlikle is-tenmeyen sera ısısının oluşması, ağır ve orta ağır yapılarda da arada bir kendini göstermekte, hafif yapı tarzında ise doğal olarak daha sık rastlanmaktadır.

Ağır yapı tarzında da odaların yaz mevsi-mindeki ısınmaları, kritik noktaya ulaşabi-lir. Bu, pencerelerin kuzeye yönelik olmadı-ğı ve oldukça büyük olduğu durumlarda söz konusudur. K. Gertis, kritik pencere alanı olarak, tüm iç yüzeylerin toplamının yüzde onunu tavsiye etmektedir. Saçma görünme-sine rağmen pratikte yararlı bir çözüm. Eğer bir projeci, hazırlanan yapıda pencerelerin

tüm oda oluşturucu alanların, yüzde onun-dan fazla olduğunu saptarsa, yaz mevsimin-deki aşırı ısınmayı gölgelemeler, havalan-dırma ve soğutma sistemleriyle nasıl engel-leyeceğini düşünmek zorundadır. Hafif yapılarda büyük pencereler, her zaman odanın aşırı ısınması açısından tehlike arzederler.

Odadaki ısı taşınması fonksiyonu, çeşitli şekillerde olur. Direkt güneş ışığı, oda iç yüzeyleri ve mobilyaların sadece belli sı-nırlı yerlerine düşer. Buna karşı dağılan güneş ışıması bütün oda elemanları ve eşyaların her yanına düşer. Doğrudan güneş gören elemanlar oldukça ısınırlar ve uzun süren bir ışımadan sonra oda havasına ısı verirler. Hava ısıyı konveksiyon yoluyla doğrudan ışınlanmayan oda yüzeylerine taşır. Buradaki ısı taşınması bir çeşit trans-formasyondur.

Daha önce kısa dalgalı ışımayla başlatılan ısı taşıması, konveksiyon ve uzun dalgalı ışıma halinde sürdürülür (Sadece 2,8 µm’ye kadar ışınlar pencere camından sızabilirler). Doğrudan güneş gören yüzey ve elemanlar transformator olarak etkirler.

Đçeri ışınlanan ısıya, camlarında ısınmasını katabiliriz. Isınan camın ısısı % 50 dışa, % 50 de içe verilir. Söylendiği gibi, önemli bir ölçüde zayıflamadan pencerelerden girebi-len kısa dalgalı güneş ışınları oldukça etki-lidir. Yansıma sonucu uzun dalgalı ışın ha-line geçtikleri için cam içinden tekrar odayı terk edemezler. Odada oluşan ısı ancak oda ısısından daha soğuk bir cam içinden dışarı gidebilir. Ama cam da ısınmakta, hatta oda sıcaklığını aşmaktadır. Böylece ışınlanan ısı odada hapis kalır ve gittikçe daha fazla ısıtır. “Sera” olayıda bu şekilde açıklanabi-lir. Doğal olarak ısıyı, soğutma sistemeriyle yok etmek mümkündür. Örneğin tavandan ışınlamayla ısıtma sistemlerinin boruların-dan soğuk su geçirilmesi. Fakat bu sistem-lere pek nadir rastlanmaktadır. Ayrıca siste-

Page 111: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

110

min ekonomik açıdan etraflıca düşünülmüş ve oturmuş olması gerekir. Böylece, güneş ısısını ya gölgeliklerle pencereden uzak tut-malı ya da pencere düzleminde yakalama-lıdır. Đki yönteme de pratikte rastlanır fakat etkileri çok farklıdır. Đlerideki bölümlerde, çeşitli camlama çeşitleri incelenecektir.

2.5. ISI CAMLAR (TERMO CAMLAR)

Termo camlamanın amacı, ısı geçişinin azaltılması ve böylece kış mevsimi şartları için pencerenin islahıdır. Termo camlar (Isı-cam) literatürlerde pek te bilimsel olmayan “çok levhalı (tabakalı) izolasyon camları” olarak adlandırılırlar. Bu camlar pek ucuz olmadıklarından genellikle sadece iki taba-kalı olarak uygulanırlar. Tabaka mesafeleri-nin çok düşük olduğu hallerde, bu camların ısı yalıtım değeri, iki camlı bir ahşap kasalı veya bitişik ahşap kasalı pencereden daha düşüktür. Tablo 13 çeşitli ısı camların ısı geçişleri hakkında bilgi vermektedir. Bura-dan örneğin, 6 mm aralıklı iki levhalı bir

ısıcamın 3,0 kcal/h m2 oC (3,5 W/m2K) lık U-değeriyle normal iki camlı bir bitişik ahşap kasalı pencereden daha fazla ısı kaybına neden olduğunu görüyoruz. Akus-

86 Çeşitli ısı camlar (Thermoglass)

a) Birbirine kaynatılmış camlar, b) Plastik malzeme ile bağlanmış camlar, c) Metal bağlantılar, d) Metal ve plastik bağlantılar, e) Metal, cam ve macun kombinasyonu

Tablo 13 Isı camların transmisyon ısı kayıpları Up (Pencere kasası ve derz faktörü a dikkate alınmamıştır)

Uygulama Up

C.m.h

kcalo2

K.m

W2

Đki camlı ısı camlar, cam kalınlığı cam aralığı

3 … 5 mm 4 mm 6 mm 8 mm 10 mm 12 mm

3,40 3,20 3,00 2,85 2,75

3,95 3,73 3,50 3,33 3,20

Üç camlı, kalınlık önceki gibi cam aralığı

2 x 4 mm 2 x 12 mm

2,60 1,75

3,03 2,04

Dört camlı, kalınlık önceki gibi cam aralığı

3 x 12 mm

1,25

1,45

Beş camlı, kalınlık önceki gibi cam aralığı

4 x 12 mm

1,10

1,28

Đki şeffaf folyolu çift camlı ısı cam sistemi cam aralığı

20 mm

1,90

2,22

Page 112: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

111

tik açıdan da bu pencere diğerinden daha kötüdür.

Isı camlar, iki kalın levha veya kristal ayna camı levhadan imâl edilir. Aradaki hava boşluğu kuru hava ve nem emici kimyasal maddelerle doldurulmuş ve sızdırmaz şekil-de kapatılmıştır. Cam kenarlarını sızdırmaz hale getirmek için çeşitli olanaklar mevcut-tur (Şekil 86). Bunun için metal bağlantılar veya plâstik profiller kullanılabilir. Cam kenarları eritilerek birbirine de kaynak ya-pılabilir. Tabaka aralığı 6 veya 12 mm’dir.

Zamanla çerçeveler sızdırmazlık özellikleri-ni kaybederlerse, aradaki boşluğa hava ve su buharı sızar, dış levhada iç tarafta bir tabaka meydana gelir. Bu puslanma, ne ev kadını ne de bina temizleyicisi tarafından giderilebilir.

Tablo 14, çeşitli ısı camlar, basit pencere camı ve ısı emen camların değerlerini ver-mektedir. Đlave olarak ısı yalıtım değerleri de verilmiştir. Isı geçirim direnci R. Caem-merer tarafından ölçüm yoluyla saptanmış-tır.

Satır numaraları şu cam türlerini belirtmek-tedir.

1- Yapı camı (pencere camı) 2- Isı emen cam, ayna camı, 4 ile 6 mm

arası 3- Isı emen cam, 5,5 – 8,0 mm kalınlığında

4- Isıcam (Thermoglass) iki camlı, cam aralığı 6 mm

5- Isıcam (Thermoglass) iki camlı, cam aralığı 12 mm

6- Isıcam (Thermoglass) üç camlı, 6 mm’lik iki hava tabakalı

7- Isıcam (Thermoglass) üç camlı, 12 mm’lik iki hava tabakalı

8- Isıcam (Thermoglass) üç cam ve iki şeffaf folyodan kombine edilmiş.

Isı cam konstrüksiyonların ışıma geçirgen-likleri % 60 ile % 80 arasında değişmekte-dir. Belirtildiği gibi güneş ışınlarını engelle-mek, bunların vazifesi değildir.

Dış camlardan ısı geçişi, ısı ve yakıt ekono-misi problemi olduğundan başka, sıhhi açıdan da sorun oluşturur. Bilindiği gibi odanın rahatlık derecesi, odayı oluşturan yüzeylerin sıcaklıklarına bağımlıdır. Pence-renin yalıtım değeri ne kadar az olursa odadaki “soğuk” ışıma da o derecede hisse-dilir.

Şekil 87, ısı yalıtım değeri R = 0,52 olan bir dış duvara kıyasla bir veya iki camlı pence-relerin yüzey sıcaklıklarını göstermektedir. Grafiğin değerlerinden, tek camlı bir pence-renin sağlık açısından dayanılmaz olduğunu görebiliyoruz. – 10 oC bir dış sıcaklıkta bu camın yüzey sıcaklığı sıfır noktasından aşa-ğıdadır.

Tablo 14 Çeşitli camların ölçülmü ş ısı geçirim direnci ve ışıma geçirgenliği (W. Caemmerer’e göre)

Şu dalga boyları için ışıma geçirgenlikleri

Cam No. 1)

Camlanma- nın toplam kalınlığı

[mm]

Ölçüm değeri Rmev

kcal

C.m.h o2

W

K.m2

Toplam ışıma geçir- genliği

[%]

0,3 … 0,5

µm [%]

0,5 … 4

µm [%]

4 µm

[%]

1 2 3 4 5 6 7 8

2,7 5,4 6,2 11,4 20,4 17,8 33,5 15,3

0,0027 0,011 0,017 0,120 0,210 0,290 0,400 0,270

0,0023 0,0095 0,0146 0,104 0,180 0,250 0,345 0,230

87 52 47 79 80 70 71 61

23 15 14 23 23 19 20 16

58 32 29 49 50 45 45 40

6 5 4 7 7 6 6 5

1) Metne bak.

Page 113: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

112

87 Camların yüzey sıcaklıkları

a) Tek camlı pencere için yüzey sıcaklıkları 1, 12 mm aralıklı iki camlı pencere için 2, R = 0,60 hm2 oC/kcal (0,52 m2 K/W) olan bir dış duvarın yüzey sıcaklığı 3, b) Çeşitli dış sıcaklıklarda basit pencere camının içteki yüzey sıcaklıkları, c) Çifte kristal camlamanın sıcaklıkları.

% 50 lik bir pencere oranında, ısı geçirgen olan büyük pencerenin dezavantajlarını dengelemek amacıyla, kalan % 50 lik ışın geçirmeyen duvar bölgesini, ısı teknik açıdan çok iyi techiz etmenin anlamsız ol-duğunu herkes basit bir hesapla kolayca bulabilir. Bu nedenle gelecekteki görevi-miz, pencerenin kendisinin ısı geçişini azaltmak olmalıdır.

Çok soğuk bölgelerde, iki normal cam lev-ha yerine bir çifte ısıcam kullanılması önemli bir ısıteknik yarar sağlamaz. Eğer Şekil 88 a daki gibi iki adet çifte ısıcam kullanılırsa durum değişir. Ama en azından üç levhalı ısıcamlar söz konusudur. Bunlar ayrıca ekonomiktirler (Şekil 88 b). Đki çözümde de en azından R = 0,34 m2 . K/W’lık bir yalıtım değeri sağlanır ve alışıl-mış diğer camların hepsinden daha iyidirler.

Üç levhalı 12 mm lik hava tabakaları olan ısıcamların ısı geçiş değeri 1,8 kcal/h . m2 oC (2,1 W/m2 . K) olduğundan ve masif, normal yalıtılmış bir duvarınkinden halâ büyük olduğundan, gelecek için yeni yardımcı yöntemler aranmaktadır. Şeffaf folyoların kullanılması mümkündür. Lüe-der bu konuda deneyler yapmıştır. Bu fol-yolar polietilen – therpththalat’tan meydana gelirler, ışık ve kırmızı ötesi ışınları da camdan az emerler.

Dış ülkeler, cam aralığını 18 – 20 mm’ye çıkartmaya çalışmaktadır. Bu da ısıteknik

88 Üç ve dört camlı ısı camlamalar a) 4 levhalı ısı camlı bitişik ahşap çerçeveli pencere b) 3 camlı basit çerçeve

Page 114: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

113

Tablo 15 Bir, iki ve üç cam tabakalı pencerelerin Isı yalıtım bölgesi I = 1,80 IYB II = 1,65 IYB III = 1,50 kcal/hm2 oC lık ortalama U değerlerine uyma şartına göre azami camlı bölme alanları

Camlama, Up değerleri Camlanmayan dış duvarın RW değeri

Camlamanın şu IYB bölgesindeki mümkün yüzey oranı

C.m.h

kcalo2

K.m

W2

kcal

C.m.h o2

W

K.m2 I

[%]

II

[%]

III

[%] Bir cam tabakalı 4,50 Đki cam tabakalı 2,50 Üç cam tabakalı 1,80

5,25 2,90 2,10

0,60 0,90 1,20 1,60

0,60 0,90 1,20 1,60

0,60 0,90 1,20 1,60

0,515 0,77 1,04 1,38

0,515 0,77 1,04 1,38

0,515 0,77 1,04 1,38

18 24 29 34

45 58 62 66

92 95 98 100

12 20 25 28

30 48 52 58

71 80 85 90

9 16 20 24

20 38 45 50

50 70 72 78

açıdan olumlu tesir yapabilir. Ayrıca çalışır derzleri sızdırmaz hale getirmeye ve – akustik nedenlerle – çeşitli kuvvetlerde camlar kullanmaya gidilmektedir.

EK 2.5.1. ISICAM S

ISICAM S, ısı kontrol kaplamalı, renksiz cama yakın görünüşlü bir yalıtım ünitesidir. Özellikle konutlar ve kış şartları için geliştirilmi ş olan ISICAM S üniteleri, kış-ları çok soğuk geçen bölgelerde “pasif gü-neş kazançları”ndan maksimum yararlar sağlamak için 3. yüzeyde, ılıman iklim böl-gelerinde kış ve yaz şartlarını dengeleyerek optimum fayda sağlamak için ise 2. yü-zeyde kullanılmalıdır.

2.5.2. ISICAM Ultra

Isıcam Ultra genellikle konutlar ile giydir-me cephe dışı cam uygulamalarında kulla-nılan güneş kontrol kaplamalı açık füme renkli yalıtım camı ünitesidir. Isıcam Ultra güneş kontroluna ek olarak güneşin aşırı parlaklığının denetlenmesi gereken yerler ve konumlar için de uygun bir seçenektir.

2.5.3. ISICAM ultra S

Isıcam Ultra S, iki farklı kaplama sayesinde güneş ve ısı kontrol özelliklerini bünyesin-de barındıran, açık füme renkli, çok amaçlı bir yalıtım ünitesidir. Aynı ünite bünye-sinde yer alan güneş kontrol ve ısı kontrol kaplamaları arasında yaratılan sinerji, sa-dece güneş kontrol kaplamasının kullanıl-dığı ünitelere göre daha iyi bir güneş kont-rol performansını da sağlamaktadır.

2.5.4. ISICAM Konfor

Isıcam Konfor, güneş ve ısı kontrol özel-liklerini aynı kaplamada barındıran, ışık geçirgenliği yüksek, içten renksiz, dıştan belirli açılarda uçuk mavi pırıltıları olan çok amaçlı bir iklim kontrol ünitesidir. Isıcam Konfor, yüksek performansı ve doğal görünümü ile mimarlara yepyeni imkanlar sağlamaktadır. % 70 ışık geçirgenlik kat-sayısının, % 46 güneş radyasyon enerjisi toplam geçirgenliğine bölünmesi ile elde edilen 1,52 “seçicilik indeksi” Isıcam Kon-for için bir üstün performans göstergesidir.

Page 115: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

114

2.5.5. TENTESOL Güneş Kontrol Camı

Tentesol, float camının üretimi sırasında, renkli veya renksiz cam şeridi henüz sıcak halde iken float cam yüzeyine ince, yan-sıtıcı ve sert bir kaplamanın yapılması ile elde edilen güneş camıdır.

Çeşitli renk ve performans seçenekleri ile, ağırlıklı olarak gündüz kullanılan giydirme cepheli ticari yapılar başta olmak üzere her türlü yapıda, pencere ve parapet önlerinde, çatı ışıklarında geleneksel ve strüktürel camlama sistemlerinde başarıyla kullanıla-bilir.

Giydirme cephelerde yansıtıcı özellikleri yardımı ile kolon, kiriş, parapet duvarı, asma tavan ve tesisat boşlukları gibi yapı unsurlarını gizleyerek, yapıda bir görüntü bütünlüğü sağlar.

Güneş ısısı girişine karşı çok iyi bir koruma sağlar, soğutma giderlerini azaltır. Đç me-kanlarda pencere önlerinde, güneşin aşırı parlaklığının denetiminde etkilidir. Dışa bakan 1.yüzey kaplamalarında yansıtıcılık ön planda, renk ikinci plandadır. Đçe bakan 2. yüzey kaplamalarında ise renk ön plan-dadır.

2.6. PENCERENĐN BOYUTLANDIRILMASI

Bölüm 2.2 de, dış duvarın camlı bölmelerle birlikte ısı geçiş değerinin 1,75 veya 2,10 W/m2.K’dan fazla olmaması şartının geçerli olduğu kritik boyutlarda pencereler incelen-di. Sonuç olarak pencere oranının gelenek-sel duvarlarda % 20 - % 40, iyi yalıtılmış duvarlarda ise ortalama % 50, en fazla % 60 olabileceği bulundu. Ilık ve sert iklim böl-geleri için bu şartlar değişkendir. Ülkemiz-

de değişik ısı yalıtım bölgelerindeki konut ve toplum binalarında, pencerelerde dahil edilerek ekonomik açıdan en elverişli dış duvar ısı geçiş değerleri saptanabilir. Bu konudaki bilgiler, Hesaplama Esasları Kita-bında ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Buna göre;

Tek camlı pencereler için

Up = 5,23 W/m2.K

Çift camlı pencereler için

Up = 2,90 W/m2.K

Üç camlı pencereler için

Up = 2,10 W/m2.K alınır.

Böylece pencerelerin bu kriterlere uygun brüt cepheye olan alan oranlarını Tablo 15 vermektedir. Yine yalıtım değeri 0,60 h m2 oC / kcal (ortalama 0,52 m . K/W) olan dış duvarlarda, iki tabakalı camların cephenin % 30 - % 45 in den fazla yer tutmaması şar-tıyla karşı karşıyayız.

Isı yalıtımı daha iyi olan duvarlarda ve iki-den fazla tabakası olan camlarda mümkün alan oranı oldukça artar (bak tablo).

Yaz mevsimi içinde azami pencere büyük-lükleri saptanabilir. Burada kriter, pencere-lerden giren güneş ısısıyla 25 oC den fazla olmaması gereken odanın iç sıcaklığıdır (25 oC lik bir sıcaklığa en fazla birkaç saat içinde ulaşılmalıdır).

Yaz mevsiminde pencerenin ısı yalıtım değeri belirli değildir. Hatta “sera ısısının” meydana gelmemesi için küçük olması daha iyidir. Buna karşı gölge yapıcı bir koruma düzeninin varlığı önemlidir. Đyi gölgelendi-rilmiş bir pencere, güneşe karşı korunmasız bir pencereye kıyasla daha büyük olabilir.

Page 116: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

115

Şekil 89 daki grafik, pencere büyüklüğü ve beklenen oda havası sıcaklığını göstermek-tedir.

1 kcal/hm2oC = 1.163 W/m2.K

89 Đki tabakalı camlamalar için, pencere oranı, pencere yapısı, gölgeleme ve beklenen oda havası sıcaklığı arasındaki bağıntı. Örnek: % 70 lik yüzey oranı olan gölgelendirilmeyen pencere 36 oC ye kadar oda sıcaklıklarına neden olabilir.

Grafik, normal büyüklükte bir oda için he-saplanmış olup, güneye bakan Up = 2,90 lik iki camlı pencere için, doğal bir hava değişiminin var olması şartıyla geçerlidir. Grafiğin en üstteki eğrisi, gölgelendirilme-miş bir pencere (geçirgenlik = % 100), ikinci eğri iç tarafta açık renk bir perdeyle gölgelendirilmiş bir pencere (geçirgenlik = % 60) ve üçüncü eğri ise dış tarafa yerleştirilmi ş metal jaluziyle gölgelendiri-len bir pencere (geçirgenlik = % 12) için geçerlidir.

Alışılmış türde iki camlı bir pencerenin yüzey oranı % 60 olup, iç taraftan açık renk bir perdeyle gölgelendirilirse, iç sıcaklık neredeyse 30 oC ye ulaşır.

Böylece Caemmerer’e göre yaz mevsimi için bir pencerenin azami büyüklüğü, ışıma geçirgenliği ve gölgelendirmeye bağımlı

olarak saptanabilir. Kış durumu için bulu-nan değerlerle birleştirildi ğinde, alışılmış ve özel gölgelendirme düzeni olmayan bir pencerenin (iç taraftaki açık renk perdeler etkin gölgelendirici sayılmazlar) yüzey ora-nının, brüt cephenin en fazla % 50 si olabileceği bulunur. Projeci bu kurala uy-mak istemezse, daha yüksek oda sıcaklık-ları ve ilişkin zorluklarla karşılaşacağını hesaba katmalıdır. Bu durumda açık renk bir perdeden daha etkin gölgeleyiciler kul-lanmak zorundadır. Metal jaluzi tipindeki bir dış gölgelendirme, pencere boyutunun daha büyütülmesini sağlar. Fakat ne yazık ki gölgelendirme düzenleri beraberlerinde bazı sorunlar da getirirler.

2.7. GÖLGELENDĐRME DÜZENLER Đ

Son yıllarda dış pencereler için sayısız gölgelendirme düzeni geliştirilmi ştir. Hiç biri tamamen sorunsuz değildir. Düzenlerin çoğunun özellikle yüksek yapılarda uygu-lanması zordur.

2.7.1. Uygulama alanı

Camlı bölümlerin gölgelendirilmesinde, pencere oranı tek başına belirleyici değildir. Pencerenin ağır veya orta ağır bir dış du-varda yer almasıyla ve çok hafif bir yapının elemanı olması arasında çok fark vardır.

Orta ağır yapılar için – yani ağır beton, hafif katkı maddeli beton veya gözenekli betonun birlikte kullandığı yapılar için – yaklaşık olarak şu kurallar geçerlidir:

Page 117: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

116

Pencere oranı brüt cephenin;

• % 30 una kadarsa, gölgelendirme olarak genellikle iç stor’lar veya perdeler ye-terlidir.

• % 65 ine kadarsa, en azından (soğutu-lan) ara jaluziler gereklidir.

• % 65 inden fazlaysa dış gölgelendirme-ler kullanılmalıdır.

Caemmerer, bu verileri, hafif yapı yönte-minde % 40 dan fazla bir pencere oranı olduğu durumlarda dış jaluzi ve havalandır-ma düzenlerinin bir arada uygulanması gerektiği şeklinde tamamlamaktadır. Bili-nen “sıcaklık modülü” yöntemiyle bu, du-rumdan duruma hesaplanarak bulunabilir. Hafif yapılarda % 50 üzerindeki oranlar için tek başına içteki perdeler genellikle yeter-sizdir.

Genel olarak, kış veya yaz huzurlu bir oda klimasının sadece yapısal düzenlerle sağ-lanması gereken ve pencere boyutlarının normalin üstünde istendiği durumlarda karkas yapılarda ve hafif yapılarda gölge-lendirme düzenlerinin mutlaka kullanılması gerektiği söylenebilir.

2.7.2. Yönlerle olan bağıntı

En etkin gölgelendirmeler, camlı bölümle-rin önüne dıştan yerleştirilen gölgelendir-melerdir. Bu nedenle cephenin yönlere göre konumuna sıkı sıkıya bağımlıdır.

Kuzeye bakan pencereler doğal olarak güneş ışınları tehlikesi altında değildirler. Pencereler bir çok halde istenen şekilde, rahatlatıcı yumuşak ve dağılmış bir ışık sızdırırlar.

Güney taraftaki pencereler yazın güneşin güneyde olduğu ve oldukça şiddetli ışıma yaptığı zamanda sadece yatay ışın alırlar.

Çıkıntılı yapı elemanları veya gölgeliklerle en azından öğle saatlerinde – saat 10.00 – 14.00 arası – bir güney penceresini gölge-lendirmek oldukça kolaydır. Bundan önceki ve sonraki saatlerde güneş, güney duvarına çapraz konumda olduğundan oda içine fazla ışın ulaştıramaz. Buna göre kuzey ve güney pencereleri güneş ısısı yüklemesi açısından oldukça elverişlidirler.

Yapının yatay doğrultusu Doğu – Batı doğrultusunda olursa yapının kuzeye bakan pencere yüzeyi gölgelendirme düzeni ge-rektirmez ve ışın ısısı sadece güney du-varında engellenir. Burada çıkıntılı gölge-lendiriciler sistemiyle çalışılabilir.

Güneş ışımasının şiddeti açısından doğuya bakan bir pencereyle, batıya bakan bir pencere aynı ölçüde güneş ısısı geçirirler. Fakat pratikte durum farklıdır; Öğleden sonra dış hava sıcaklığı saat 14.00 ile 16.00 arasında maksimuma ulaşır. Bu nedenle batıya ve daha fazla güneybatıya bakan pencereler daha büyük tehlike altındadırlar. Söylendiği gibi bir güneybatı penceresi en güçlü ışımaya Ağustos sonu ve Eylül başında maruz kalır.

Böylece güneybatı ve güneydoğuya bakan pencerelerin etkin gölgelendirme düzenleri olmalıdır. Burada güneş, gölgelendirme çı-kıntılı gölge vericilerle yapılmayacak kadar alçaktır. Bu nedenle binanın bu yüzeyle-rinde tüm pencere yüzeyini gölgelendiren düzenlere ihtiyaç vardır. Bu iş içinde oynak sistemler uygundur.

Binanın güneş korunumu, proje safhasında yönlere göre konumla belirlenmeye başlar.

2.7.3. Konstrüksiyondaki konum

Gölgelendirici, camlı yüzeyin dışına, cam-ların arasına veya iç tarafa yerleştirilebilir.

Page 118: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

117

Dış tarafa yerleştirilmi ş bir gölgelendirici, pencere camlarının güneş ısısıyla ısınmasını engeller. Bu tür güneşten korunma en etkin olanıdır.

Dış düzenlerde teknik ve ekonomik deza-vantajlar söz konusudur. Bu nedenle hare-ketli gölgelendiricileri dış hava şartlarında koruyarak yerleştirme çabası makul bir çabadır. Örneğin; camlar arasına… Burada dışa bakan cam, ısındığı ve ısının bir bölümünü içeri verdiği için bu gölgelen-diricinin etkisi ilkine kıyasla daha azdır. Ayrıca ara jaluzilerdeki yansıma sonucu yi-ne ısı ışınlanır. Bu ısı sürekli olarak iletil-melidir. Doğal olarak dışarı iletilmelidir. Aksi halde ara jaluzilerin serinletici etkisi önemli ölçüde engellenir.

Đçe yerleştirilen Stor’lar daha rahat ve daha yaygındırlar. Bunlar, ısı emmemeleri ve odaya giren gün ışığının engellenmemesi için açık renklerde seçilirler. Okullarda ve benzeri binalarda güney pencerelerinin ko-yu renk perdelerle güneşten korunmaya ça-lışıldığı görülür. Bunlar kullanışsızdır. Çün-kü perdelerin arkasındaki, suni neon lam-balarıyla aydınlatılmak zorunda olan odada kesinlikle çalışılamaz. Đç tarafa yerleştirilen bir gölgelendirme düzeninin yetip yetmeye-ceği sıcaklık modülü yardımıyla hesap yoluyla saptanmalıdır. Bu düzende bütün

90 Batıya bakan iki camlı bir pencerenin aluminyum jaluzilerinin oda havasına etkinliği; Saat 16 da oda sıcaklığı: Dış jaluzi ile 24 oC nin altında, ara jaluzi ile 26 oC den fazla, iç jaluzi ile 32 oC nin üzerinde

camlar güneş tarafından ısıtıldığı ve ısıla-rının bir bölümünü iç tarafa verdikleri için bu tür gölgelendirmeler en etkisiz olanıdır. Jaluzilerin konumlarının oda sıcaklığına et-kisini, Grandjean’e göre hazırlanmış olan Şekil 90 daki grafik, açık bir şekilde gös-termektedir.

2.7.4. Dış taraftaki gölgelendiriciler

Çok çeşitli konstrüksiyon sistemleri seçile-bilir.

2.7.4.1. Yapı elemanları

Gölge verici yapı elemanları, çıkıntılı per-vaz levhaları, tavan uzantıları, balkonlar, balkon parapetleri ve cumba’lardır… Fakat bunların bir dezavantajı vardır; Yazın yu-karı yükselen sıcak cephenin havasının en-gellenmeden akıp gitmesi istenir. Sıcak havanın balkonların altında, cumba’larda ve tentelerin altında toplanması, arkada bulu-nan odanın serinlemesini engelleyebilir.

Bu nedenle yatay gölgelendirici yapı ele-manları, yarıklarla dış duvardan ayrılır, ve böylece cephe havasının engellenmeden yükselmesi sağlanır.

Sabit yatay gölgelendiriciler, sadece güney pencereleri için elverişlidir. Camlı bölümün % 100 gölgelendirilmesi gereksizdir. Nisan ve Ağustos ayları arasında saat 10.00 civa-rında güneş ışınlarının düşme açısı 60o dir.

Eğer % 100 lük bir gölgelendirmeyi garan-tilemek isterse, çıkıntının pencere yüksekli-ğini 2/3 ü olması gerekir. 2 m lik bir pen-cere için 1,4 m eninde bir çıkıntı eleman gereklidir. Bu genellikle ekonomik değildir, kötü bir görünüm arzeder ve gereksizdir. 60o lik bir düşme açısıyla hesap yapılırsa yarım pencere yüksekliği enindeki bir çı-kıntı yeterlidir. Bu şart altında bir güney penceresi öğle saatlerinde ortalama dört

Page 119: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

118

saat gölgelenmiş olur. Pratikte de bu yeter-lidir.

Daha soğuk mevsimlerde yatay gelen güneş ışınları bu çıkıntı tarafından engellenmeden içeri düşebilir. Bu da kışın hem psikolojik hem de ısınma tekniği açısından rahatlatıcı etki yapar. Eğer halâ rahatsız edici ışımalar

91 Sabit yatay gölgelendiriciler

a) Çıkıntı plaka, b) Balkonlar, c) Çerçeve içinde metal ince levhalar, d) Boru üzerine monte edilmiş ince levhalar. e) Đki basamaklı gölgelendiriciler, f) Çok basamaklı, arkası havalandırılan ince levha-lar. Güneş ışını düşme açısı α Türkiye için 25o ile 35o arası alınabilir.

sözkonusuysa, bunlar açık renk perdelerle giderilebilir.

2.7.4.2. Sabit güneş siperleri (Paravanaları)

Gölge etkisinin masif, ağır yapı elemanla-rıyla sağlanması gereksizdir. Aynı etki, pencerelerin dış tarafına yerleştirilen hafif metaller veya ısı emen camlarla da sağla-nabilir. Bu düzenlerin avantajı, hafif olma-ları ve cephe havasının hareketini engelle-memeleridir. Bundan başka gölgelendirme düzlemi bölünebilir ve pencere önüne iki hatta fazla sayıda düzlem halinde uygula-nabilir (Örnek; Şekil 91) çapraz olarak yerleştirilebilir (bak. Şekil 92). Sıcak ülke-lerde, asıl bina cephesinin tamamen kaybol-duğu gölge cepheleri bile yapılmaktadır.

Dükkânların ve mağazaların büyük vitrinle-ri, çıkıntılı sabit aluminyum paravanalarla veya tentelerle donatılmaktadır. Bu parava-nalar, veya tenteler tamamen etkisiz olma-larına rağmen batı ve güneybatı pencerele-rine de yerleştirilmektedir. Camın ufak bir bölümü gölgelendirilip, büyük kısmı güneş tarafından ısıtılıyorsa sadece cam için teh-likeli gerilimler meydana gelir. Camın iç tarafında bir serinleme etkisi artık hissedil-mez. Bu nedenle Doğu, Güneydoğu, Gü-neybatı ve Batıya bakan pencereler başka yöntemlerle gölgelendirilmelidir.

2.7.4.3. Hareketli gölgelendiriciler

Hareketli güneşten korunma sistemleri, ge-nellikle dış tarafa, camlar arasına veya iç tarafa yerleştirilebilen hafif metal jaluziler-dir. Pencerenin her tarafı isteğe göre gölge-lendirilebileceğinden, dışa yerleştirilmi ş ja-luziler belli bir yöne bağımlı değildirler. Burada elemanlar tek tek elden kumanda edilebilirler. Ya da bir grup veya tüm bir kat elektromotor veya elektrohidrolik güç-

Page 120: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

119

92 Dış tarafa yerleştirilmi ş gölgelikler

a dan e’ye kadar sabit duran gölgelikler, f’den i’ye kadar oynak (hareketli) gölgelikler.

lerle yönetilir. Büyük bir ihtimalle ileride belli bir darbe vericinin oda kliması ve dış sıcaklığa aynı anda duyarlı olup, güneşten korunma düzeninin konumunu otomatik olarak değiştirdiği sistemler geliştirilecektir.

Şekil 92 f, g, h, i, dış cam önündeki jaluzi-leri göstermektedir. Bunlar hava şartların-dan korunacak şekilde koruyucu levha arkasına yerleştirilebilir fakat pratikte bu tür düzenler sorun yaratmaktadır. Öncelikle yükselen cephe havasını engellemektedir-ler; Jaluzilerin şerit yüzeylerinin (bunlar yansıtma özelliğine sahiptirler, odaya sadece gün ışığı değil ısı da yansıtmaları ve beklenen serinlemeyi engellemeleri daha kötü bir olaydır.

Bu nedenle şeritlerin ayarlanabilir olması istenir (Şekil 93). Bu sayede odaya giren ışık, isteğe göre ayarlanır.

93 Ayarlanabilir yatay lam’lar (ince plaka)

Yine de bu tür jaluziler en fazla dördüncü veya beşinci kata kadar kullanışlıdırlar. Kordonlar sık sık kopar. Konstrüksiyon rüz-gâr ve yağmur etkisindedir, hoş olmayan ta-kırtılar oluşur. Bundan başka çapraz duran şeritlerin yükselen sıcak havayı pencere camlarına ve hatta pencere açıksa korun-ması gereken odanın içine iletmesi tehlikesi söz konusu olabilir. Yüksek yapılarda bu tür jaluziler altıncı kattan sonra kullanışsız olarak kabul edilir. Bundan başka dikey ayarlanabilir gölgelendiriciler de vardır (Şekil 94).

94 Düşey ayarlanabilir lam’lar (ince plaka) ısıyı daha iyi dışa verirler.

Bunlar yükselen sıcak cephe havasını en-gellemezler. Burada da ayarlanabilen şerit-ler sayesinde odaya sadece dağıtılmış ışık girmesi sağlanır. Buradaki gölgelendirme, yatay şeritlerden daha kötü olarak bilinir. Doğal olarak sabit, kendi içinde ayarlanabi-lir, düşey düzenler kapalı günlerde dışarının görünmesini engellerler. Bu nedenle bütün

Page 121: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

120

sistemin yana kaydırılabilir şekilde yapımı üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Dış güneşten korunum düzenlerinin başka türleri de dış perdeler ve stor’lardır. Bunlar-da ayarlanabilir fakat diğerlerine oranla da-ha az kullanılırlar.

2.7.4.4. Tenteler, dış perdeler

Tenteler sadece giriş katlarında kullanıla-bliirler. Burada tente, altında sıcak havayı biriktirmeyecek ve korunması gereken pen-cereye iletmeyecek şekilde yapılmalıdır. Tenteler cephede yükselen havayı kesmez-ler ve büyük pencereli odaları dahi gölge-lerler.

2.7.5. Ara jaluziler

Şeritlerinin takırtılarının yok olması, jalu-zilerin daha az kirlenmesi ve hava şartla-rından etkilenmemeleri açısından çift kasalı pencerelerde kasalar arasına yerleştirilmi ş jaluziler avantajlıdır. Doğal olarak bu iş çin belli bir kasa aralığı gereklidir. Dış cam, güneşe karşı korunmadığı için ısınır ve ısısının bir kısmını içeri verir bu ısı jaluzi şeritlerinin yansıttığı ısıyla da takviye gö-rür. Dış cam ve jaluzi veya iki cam levha arasında şiddetli bir ısı birikmesi söz ko-nusu olabilir. Bu ısı sürekli dışarı veril-melidir, yoksa jaluzilerin koruyucu etkisi olmaz. Dış tarafa, cam levhalar arasına ve iç tarafa yerleştirilen jaluzilerin bir karşı-laştırması, Gün Işığı Tekniği Enstitüsü (Stuttgart) nün ölçümleri sayesinde yapıla-bilmiştir. Burada 19,5 oC lik bir dış sıcak-lıkta azami oda sıcaklıkları şöyle bulunmuş-tur.

a) Jaluzisiz pencere 32 oC b) Đç taraftaki jaluzi 26 oC c) Ara jaluzi 24 oC d) Dış jaluzi 20 oC

Ölçümler Ekim ayında yapılmıştır.

Ara jaluzilerde cam levhalar arasında 46 oC lik bir sıcaklık ölçülmüştür. Böylece ısınan havanın sürekli dışarı verilmesi gereği bir kez daha ispatlanmıştır. Sürekli dışa ısı ve-rilen ara jaluzilere “soğutulan ara jaluzlier” denir. Vantilatör sistemi ara jaluzinin ısın-masına karşı kullanılabilir.

2.7.6. Đçteki koruyucu düzenler Bu düzenler genellikle stor’lar veya perde-lerdir. Bunlar masraf açısından ucuz fakat etki açısından tatmin etmeyicidirler ve özel-likle hafif yapılarda elverişsizdirler. Bir ha-fif yapı bütün camlarla donatılmışsa odanın aşırı ısınmasını açık renk iç stor’larla en-gellemeye çalışmak komik olur. Son yıl-larda bu konuyla ilgili bir çok çalışma yapılmıştır.

2.7.7. Etkinlik derecesi Güneşten korunma düzenleri sadece uygu-lanıp, parası ödenmekle kalmaz. Bakımını da yapmak gerekir. Bu nedenle bu gölge-leyici düzen için gösterilen her türlü ça-banın yerinde olup olmadğıı da önemsiz bir soru değildir.

Tablo 16 da türlü gölgelendirici düzenler için perdeleme faktörleri verilmiştir. Bun-lar, giren güneş ışıması açısından basit pen-cerelerle bir karşılaştırma yapmayı sağlar-lar. Değerler türlü yazarlardan derlenmiştir ve pratikte az çok farklılık gösterirler. Đleri-ki yıllarda yeni araştırmalarla daha kesin sonuçlar alınması mümkündür. Bu değerler tek başına, güneşten korunma düzenlerinin etkinliği ve ekonomikliği konusunda kesin bir kanıya varmamız için yeterli değildir. Tablo’ya göre, 20 mm kalınlığında ayarla-nabilir ahşap kepenkler, içeri geçirdikleri % 9 luk güneş ışınıyla en etkin düzenlerdir. Doğal olarak bu düzende odalar oldukça karanlıktır. Yüksek yapılarda tüm yapı cep-heleri ve pencere yüzeylerinin temizlenme-

Page 122: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

121

Tablo 16 Çeşitli yapıda camlı bölümlerin ışın geçirgenliği

Page 123: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

122

sine yarayan cephe asansörü nedeniyle, dış-tan gölgeleme düzenleri ve uygulanması imkânsızdır. Bu nedenle yüksek yapıların ekonomik ve etkin gölgelendirme sorunu tatminkâr ölçüde çözümlenmemiştir. Görül-düğü gibi bu tür bir çözüm sadece pencere düzleminin kendisinde bulunabilir. Yüksek yapıların, işlemeyen sabit camları, bunlar yapı fiziksel bazı avantajlar sağlar-lar, ancak cephe asansörü yardımıyla temiz-lenebilir. Bunlarda da sabit gölgeleme düze-ninin yerleştirilmesi teknik açıdan olanak-sızdır. 2.8. CAM YAPI TUĞLALARI Isı yalıtım değeri açısından cam yapı tuğla-ları veya camdan boşluklu yapı blokları iki tabakalı bir camlamaya eşittir. Pencerelerin aksine cam yapı tuğlalarından alanlar, oda-nın havalandırılmasını sağlamazlar. Boşluk-lu iki parçadan imâl edilen, her tarafı kapalı cam cisimler ve bir tarafı açık boşluklu cam

cisimler mevcuttur. Burada cam yapı tuğla-larının sadece uygulamaları hakkında bilgi verilecektir. Cam yapı elemanlarından meydana gelen alanlar komşu yapı elemanlarının şekil de-ğişiklikleriyle oluşabilecek basınç gerilim-lerine maruz kalmamalıdırlar. Bu nedenle pratikte duvarın cam elemanları, duvar içe-risinde “yüzmelidirler”. Yani yapıyla kuv-vet bağları olmamalıdır. Her üç taraflarında (alt destek yüzü hariç) cam yapı tuğlası alanlarının hareket özgürlüğü olmalı ve esnek derzler ve elastik dolgu malzemele-riyle duvara bağlanmalıdır. Cam duvar bölümlerinin büyüklüğü de sı-nırlıdır ve şu kalınlıklar için verilen alanları aşmamalıdır. 50 mm duvar kalınlğı için 10 m2 80 mm duvar kalınlığı için 18 m2 100 mm duvar kalınlığı için 24 m2

Daha büyük yüzeyler, derzler yardımıyla bölünmelidir. Fakat kural olarak bir cam

Page 124: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

123

95 Cam yapı tuğlalarının bağlantıları a) I profile bağlantı b) U profile bağlantı 1 Cam tuğla (blok), 2 Cam tuğlayı tutucu özel blok, 3 Yumuşak yalıtım malzeme-si, 4 Macun, 5 I profili, 6 Yumuşak örgü halat.

96 Beton çerçeve içinde cam yapı tuğlaları a) Sızdırmaz macunla bağlantı b) Plâstik profillerle sızdırmazlık sağlan-mış 1 Karton, 2 Yumuşak yalıtım malzemesi, 3 Macun, 4 Plâstik profil, 5 Cam yapı tuğlası, 6 Beton çerçeve.

yapı tuğlasından duvarın hiçbir boyutu 6 m den uzun olmamalıdır.

10 m2 ye kadar duvar alanlarında her iki ya-tay derzden bir tanesinin takviye demiri (çap 6 mm) ile sağlamlaştırılması tavsiye olunur. Daha büyük alanlarda ilâveten, her iki dikey derzde aynı şekilde takviyelenir ve bir çeşit cam çelik betonlu alan oluşur.

Şekil 95 deki detay, resmi kaynaklara göre cam yapı tuğlalarının I ve U profil taşıyı-cılara bağlantısını göstermektedir.

Cam tuğla, yumuşak elastik olarak yerleşti-rilmiştir. Macun ne saf plâstik, ne de saf elâstik, mümkün olduğunca plasto elastik olmalıdır ve uzun süre etkisini korumalıdır. Şekil 96 daki detay prensipte aynıdır. Bu-rada macundan başka plastik form profil-lerle çalışılmıştır. Bu tür cam yapı tuğlala-rının ışık geçirgenliği % 80 – 85’tir. En-düstriyel yapılarda ve belirli toplum bina-larında (örneğin yüzme havuzları), cam ya-pı tuğlalarından ışık geçiren duvarlar çok uygundur.

Page 125: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

124

Page 126: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

125

3. ÇATILAR

Dış duvarlar için belirlenmiş bütün fiziksel kurallar, çatılar içinde geçerlidir. Belirli yapıfiziksel şartlara uymak için daha dik-katli ve zor bir ölçü almak gereklidir.

3.1. GENEL GĐRĐŞ Çatı konstrüksiyonu, yapının yatay veya eğimli olarak üst bölme örtüsünü oluşturur ve bir çok açıdan özel bir karaktere sahiptir. Görevi, dış klima etkileri, meteorolojik et-kiler ve gürültüye karşı korumadır. Kitap-larda ve bilimsel yazılarda çatılar – özel-likle düz çatılar – yıllardan beri önemli bir tartışma konusu olmuştur. Bu, çatı konst-rüksiyonlarında yapıfiziksel bir çok sorunun daha çözülmesi gerektiğinin kanıtıdır.

3.1.1. Dış duvarlarla kar şılaştırma Dış duvara değen su, yerçekimi kuvvetiyle aşağı çekilir ve duvarla teması sona erer.

Çatıya değen su – özellikle düz çatıya – yerçekimiyle çatının içine ekilir.

Güneş, ileri yaz mevsiminde en güçlü ha-line ulaştığında duvarları sadece eğimli olarak yalar. Buna karşı çatı yüzeylerine etkisi tamdır ve güneye bakan çatılara dik açıyla düşer. Örnek: Şed çatılar. Yapının içindeki sıcak hava ve su buharının yük-selmesi kuvvetlidir. Bu nedenle en çok çatılar bundan etkilenir. Yukarı yükselen su buharının yolunda olmayan ve pencereleri genellikle oldukça difüzyon geçirgen olan dış duvarlarda bir etki söz konusu değildir.

Kış mevsiminde düz çatılarda kar ve buz, büyük mekanik etki yaparlar. Bu mekanik yükleme çoğu çatı kaplamasının düşük hava sıcaklığının etkisiyle katı ve kırılgan olduğu zamanlarda meydana gelir. Benzer yükle-meler duvarlarda daha düşük ölçülerde olur.

Page 127: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

126

En modern endüstriyel yapı tarzı olan, kompakt yapılarda çatı, yapı konstrüksiyo-nunun en büyük kapalı yüzeyini oluşturur.

3.1.2. Gelişme yönü

Geleneksel yapı, pul yapılı, su tutmayan, fakat buhar geçiren, büyük alt bölmeyi kaplayan yatay, iki kabuklu bir soğuk ça-tıdır. Bu alt bölmenin hacmi fazla meyilli çatılı basit halk evlerinde şaşırtıcı ölçüde büyüktür.

Yapının gelişiminde bu ölü bölmenin kulla-nılmasının amaç edinilmesi doğaldır. Çatı alt bölmesi fark edilir ölçüde ufalmakta, çatı yüzeyinin eğimi azalmakta ve hatta sonunda düz olmaktadır. Bu gelişim so-nucu, pul halindeki küçük elemanlardan veya orta boylu üstüste yerleştirilen örtücü elemanların yerine, çatı yalıtım örtüsü kullanılmaktadır. Bunlar su geçirmedikle-rinden başka neredeyse difüzyon geçirgen-likleri de yoktur. Metal takviyeli modern çatı örtüleri, pratikte hem hava, hemde su buharı geçirmezler. Eğimi asgariye indiril-miş olan düz çatılarda çatı deresi, “tama-men sızdırmaz” karakterdedir.

Son olarak o büyük hacimli çatı bölmeside yok olmuştur ve alttaki odayı sadece tek bir kabuk dış havadan ayırmaktadır (Şekil 97).

Bu modern çatıların yapı fiziksel karakteri, hâlâ problemlidir ve hem projeci hem de çatıyı kaplayacak olan kişi tarafından anla-şılması gerekir. Aslında burada dış duvar-lardaki tezatın aynısı söz konusudur: Yapı elemanının dış kabuğu hem akıcı nem sızdırmamalı, hem de buhar halindeki nemi sızdırmalıdır.

Çatılarda bu sorunun çözümü, duvardaki çözümle aynı değildir fakat yapı - fiziksel ana yapısı dış duvarlarla bir çok benzerlik içermektedir.

97 tek kabuklu sıcak çatılar

a) Hangar çatısı, b) Şed çatı, c) Eğim tabakası olan çatı. 1 Isı yalıtıcı çatı tavanı, 2 Isıtılan hacim

Gelişmiş ülkelerde düz çatılar, yapı olayının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Mo-dern yapılarda, ayrıntılı binalarda ve bütün çok katlı yapılarda bu çatı şekli şart haline gelmiştir.

Fakat çatı konstrüksiyonlarının gelişimi ve çeşitlili ği beraberinde çözülmesi gereken sorunlar da getirmiştir.

2.1.3. Problemler

Eski tip pul yapılı küçük elemanlarla ör-tülmüş eğimli çatı “fiziksel” açıdan sorun-suzdur. Kaplama, hava ve su buharı geçirir, su sızdırmazda değildir. Altında bulunan çatı konstrüksiyonu için bir koruyucu şem-siye görevi görür.

Çok eski bir çatı tipi olan kamışlı çatılar problemli değildi. Su buharını iyi geçir-mekte ve aynı zamanda beklenen ısı yalı-tımın yerine getirmekteydi.

Page 128: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

127

Kiremitli eğimli çatı da problemli değildir. Aşağıdan yukarı doğru gelen su buharı alt çatı bölmesinde genişlemekte ve rahatla-maktadır. Burada özel deliklerle çatı aralı-ğını dış havaya bağlamak gereksizdir. Fakat eski yapılarda ahşabı korumak için yapılırdı (Sonuç: Yarasalar vs.) Çatı arasının hacmi zamanla küçülmektedir, fakat deri (kiremit) halâ buhar geçirgendir.

Sonra 1920’lerde modern çağın gereksin-mesi olarak düz çatı tarzına geçilmiştir (Şekil 98). Fakat halâ havalandırılan bir çatı aralığı mevcuttur. Böylelikle bu çatı konst-rüksiyonu, geleneksel çatıyla akrabadır ve doğru uygulamalarda yaz kış en verimli ve difüzyon tekniği açısından en tehlikesiz ça-tıdır. (Hatalı uygulamalar bu durumu olduk-ça değiştirebilir!)

98 Alt bölmeli (çatı aralı) düz eğimli çatılar.

1 Üst çatı kabuğu, 2 Altı kabuk, 3 Havalandırmalı çatı arası, 4 Hava hareketi

Geleneksel çatıyla birlikte Şekil 98 deki iki kabuklu çatı “fonksiyon ayırımı” prensibine uygundur:

• Üst kabuk su, kar, rüzgâr ve güneş ışınlarına karşı siper vazifesi görür,

• Alt kabuğun asıl görevi ısı yalıtımıdır.

Çatılardaki alt bölme kaldırılınca, yapının sıcak havasını dış havadan ayırma ve bütün

yapıfiziksel görevlerinin hepsini yüklenen tek bir kabuk kalır. Bu sayede yeni ve önemli sorunlar doğar. Đki kabuklu çatı tek kabuklu olmakla kalmamış, difüzyon geçir-gen, eğimli çatı, düz ve sızdırmaz bir çatı haline gelmiştir.

3.1.4. Düz çatı kavramı

Đleriki bölümler çoğunlukta düz çatının ya-pıfiziksel ve kaplama tekniği problemleriyle ilgili olacaktır. Bu nedenle düz çatı kavra-mının açıklanması gereklidir.

Doğal olarak bu kavram, çatı eğimiyle bağ-daştırılır. Fakat daha ileri bir düşünüşle sa-dece çatı eğimi kriteri yardımıyla düz, yarı eğimli ve eğimli çatıları ayırmanın imkân-sız olduğunu görürüz.

Düz çatıların uygulanmasıyla ilgili kılavuz-larda şöyle denir; “Düz çatı 22o (% 0 ile % 40,4 arası) dan az eğimli çok tabakalı bir çatıdır.”

Bu kitapta bu tanımlamaya uyulmamıştır. Düz çatı ile eğimli çatıyı çatı eğimi kri-terleriyle kesin olarak ayıran belirli bir sınır yoktur. Örneğin şed çatının eğimleri olduk-ça diktir. Sızdarmaz çatı örtüleri ile örtül-düğünde kesin olarak düz çatı karakteri kazanırlar.

Yapı fizikçi için çatı kapamasının türü daha önemlidir. Buna göre sızdırmaz çatı örtüleri ile kaplı tüm çatılar düz çatıdırlar.

3.2. YAPIFĐZĐKSEL ETK ĐLER

Çatı kaplamaları yıl boyunca değil, gün bo-yunca önemli sıcaklık değişimlerine maruz kalırlar. Sıcaklık etkilerini daha yakından incelemek şarttır, çünkü çatı kaplamasını önemli ölçüde etkileyen uzunluk değişiklik-leri ve hareketler bu etkilerden kaynaklanır-lar.

Masif levhaların tek taraftan ısınma ile deforme oluşlarını Şekil 99 şematik olarak

Page 129: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

128

99 Ağır beton plâkalarının sıcaklık etkisi ile form değişikli ği (Engellenmemiş)

a) Yukarıdan ısınma. Örneğin güneş ışınları, b) Alttan ısınma. Isıtma sistemi.

göstermektedir. (Şema a; yukarıdan ısınma, Şema b; aşağıdan ısınma)

3.2.1. Sıcaklık etkileri

Hem kışın çatılarda söz konusu olan sı-caklık etkileri, hem de ileri yazda güneşin etkileri önemlidir. Sıcaklıklar hem klima-nın, hem de konstrüksiyonun sayısız etken-lerine bağlıdır. Çatı konstrüksiyonu veya çatı örtüsünde hangi sıcaklığın meydana geleceği şunlara bağlıdır;

• Yapının bölgesel konumu ve yüksekliği,

• Dış hava sıcaklığı ve güneş ışıması,

• Yönlere göre konum ve çatı yüzeyinin eğimi,

• Rüzgâr şartları,

• Çatı yüzeyinin yapısı, rengi, emme özelliği, yansıtma özelliği ısı yalıtım tabakası,

• Çatı tabakasının ısı depolama yeteneği veya ısı ışınlama yeteneği, kalınlığı,

• Çatı tavanının tabaka sıralaması,

• Çatının altındaki odanın sıcaklığı.

Özellikle son yıllarda, aynı sıcaklık şartları altında çeşitli çatıların, örneğin taşıyıcı konstrüksiyonları metal olan bir çatıyla, belli bir kütlesi ve ısı depolama özelliğinde betonarme çatıların, nasıl farklı tutumları olduğunu gördük.

Isınma peryotlarından daha uzun süren so-ğuma peryotlarında özellikle metal veya lifli çimentodan, çatılar kendi ısılarını gece sonunda dış havanın 8 ile 10 derece altında olacak şekilde ışınlama yeteneği vardır. Bu şekilde, termometre eksi sıcaklık gösterme-mesine rağmen, bitümlü çatılarda yazın bu-

100 Bir betonarme çatı plâğında yaz sıcaklık durumu.

Page 130: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

129

lutsuz gecelerden sonra çiğ suyu, sonbahar sonunda da kırağı görülmesinin nedeni de açıklanmış olur.

Çatı yüzeyi rüzgâr etkisiyle de önemli öl-çüde soğur. Bu nedenle teorik hesaplama-larda, kış mevsimi dış sıcaklıklarının 5 hatta 10 derece düşüğünü almak doğrudur.

Çatı konstrüksiyonlarının etkisi atında bulunduğu, değişken etkiler hakkında iyi bir görüş sağlamaları açısından ölçümler yapıl-mıştır.

Sıcaklık halleri (→ Şekil 100 grafik) şu üç gerçeği açıkça belirlemektedir.

1. Sıcaklık eğrilerinin açıkça gösterdiği değişken ısı geçişi,

2. Özellikle çizilmemiş fakat rahatlıkla gö-rülebilir olan sıcaklık amplitüdu azalt-ması,

3. Oklar yardımıyla belirlenen zaman bo-yunca faz kaymaları.

Sıcaklık amplitüdleri ve bunların azaltılma-sı bir sıcaklık olayının asgari ve azami sıcaklıkları arasındaki farktan bulunur. Çi-zimde düşey bir ölçü oluştururlar. Amplitüd

salınımın orta hattından en yüksek nokta-sına kadardır.

Faz kayması grafiklerde yatay bir ölçü ola-rak yer alır, absisten saatbiriminde okuna-bilir.

Şekil 100 deki sıcaklık gidişi incelenirse saat 16.00 civarında şu durum tespit edilir; Dış hava soğuma halindedir. Beton çatı tavanının dış yüzeyi sıcaklık maksimumuna yeni ulaşmaktadır. Çatının orta bölgesinde sıcaklık halâ artmaktadır ve çatının alt yüzeyinde sıcaklık maksimumuna dört saat sonra ulaşılacaktır.

Demek ki konstrüksiyon kesidi içinde ısın-ma ve soğuma olayları aynı anda meydana gelmemektedir! Genellikle bu konu pek önemsenmez.

Çatı tavanının bir tek gün içindeki sıcaklık düşüşüne de önem vermek gerekir. Düşüş, grafikte dikey bir ölçü oluşturmaktadır ve yapı elemanının form değişikliklerinde be-lirleyici etkendir.

Şekil 100 in sıcaklık gidişleri azami sıcaklı-ğın sadece 28 oC olduğu bir yaz gününde

101 Bir yalıtılmamış betonarme çatının kapalı bir yaz günündeki sıcaklık durumu.

Page 131: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

130

meydana gelmiştir. Çatı tavanı ısıya karşı yalıtılmamıştır, yüzey kütlesi 450 kg/m2 dir. Bu nedenle beton çatının yüzeyi ancak 15.00 – 16.00 arası azami sıcaklığına ulaşır. Bu sonuçlarda güneşin etkisini Şekil 101 göstermektedir. Bu ölçümler kapalı bir günde yapılmıştır.

Çatı tavanının kütlesi, ve ısı depolama ye-teneği az olursa, tavan azami sıcaklığına en

güçlü ışımanın olduğu saatte ulaşır (Şekil 102) Şekil 102 de çatının altındaki bölmede pencere havalandırması mevcuttur.

Bundan sonraki araştırmalar bir model evde yapılmıştır ve bir kez kapalı bir kez de açık bölme üzerine uygulanan ısı yalıtımlı çatı tavanları ile ilgilidir. Şekil 103, sıcaklık gi-dişlerini göstermektedir. Isı yalıtım tabakası 30 mm kalınlığındadır. Çatı tavanının aza-

103 Havalandırılan bir çatı ara-lığı üzerindeki yalıtım tabakalı bir çatı modelinin sıcaklık öl-çümleri.

102 Hafif, betonarme, kaburgalı (nervürlü) bir çatının yüksek, azami sıcaklıklı ve daha düşük faz kaymalı sıcaklık durumları.

Page 132: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

131

mi sıcaklığı 42 oC civarındadır. Havalandır-manın etkisi tavanın alt yüzeyinin güneş battıktan sonra daha çabuk soğumasıyla kendini göstermektedir.

Şekil 104, kapalı bölme üzerindeki aynı çatının ölçüm sonuçlarıyla iyi bir karşılaştırma sağlamaktadır. Beton çatının sıcaklıkları daha yüksektir. Đlk bakışta H. Künzel’in havalandırmanın daha fazla nem durumunu etkilediği yüksek sıcaklıkları, fark edilir ölçüde düşürmediği yolundaki görüşü doğru gibi görünmektedir. Fakat yine de fark edilir sıcaklık farkları söz konusudur. Çünkü ikinci durumdaki çatı, geceleyin altındaki kapalı bölmedeki sıcak havayla ısıtılır ve soğuması yavaşlar. Kapalı hava saat 22.00 civarında 40o den fazla bir sıcaklıkla azami sıcaklığına kavuşur. Açık çatı bölmesinde aynı saatte sıcaklık sadece 25 oC dir. Bu en üst katta oturanlar için önemli bir farktır!

Kış durumu için benzer ölçümleri H. Künzel ve W. Frank yapmıştır. Bunlar Şekil 105 deki grafikte verilmiştir. Burada şu çatılar için ölçüm yapılmıştır:

• Üst tarafı yalıtılmış bir beton çatı. Şe-ma A

105 Çeşitli çatı tavanlarının kış mevsimindeki sıcaklık değişimleri (Künzel ve Frank ’a göre)

104 Havalandırılmayan (kapalı) çatı aralığı üzerindeki çatı modelinin sıcaklık ölçümleri.

Page 133: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

132

• Alt tarafı yalıtılmışbir beton çatı. Şema B

• Alttan asmalı ses yutucu tavanı olan bir çatı. Şema C

Ölçüm çok soğuk, güneşli bir kış günü yapılmıştır. Çatının altındaki odalar saat 7.00 ile 19.00 arası ısıtılmıştır. Isıtmanın etkisi sıcaklık gidişlerinde de belirgindir. Şema B ve Şema C deki çatı tavanları, ısı teknik ve difüzyon teknik açıdan hatalıdır. Bunlar karşılaştırma yapabilmek için H. Künzel tarafından kasten incelenmiştir. Alttan yalıtılan çatı tavanının, geceleyin tamamen donduğu görülmektedir. Isıtma sistemi ve güneş etkisiyle tavan, donma-çiğlenme sınırını ilk kez öğle civarında, ikinci kez de gece yarısından önce geç-mektedir. Şema C, alta asılmış ses emici tavanların, pratikte alta yerleştirilmi ş bir ısı yalıtım tabakası etkisi yaptığını kanıtlamaktadır. Sıcaklık görünüşü Şema B ninkine çok benzemektedir. Yaz mevsiminde de bu iki çatı tipi daha büyük sıcaklık değişimlerine maruz kalırlar ve üstten yalıtılan çatıya kıyasla daha yüksek sıcaklık zirvelerine ulaşırlar. Şekil 106 daki ölçümler sıcak bir yaz gününde yapılmıştır. Burada A ve B çatı tipleri incelenmiştir. Şema A daki çatı tavanı sadece 30 oC lik bir azami sıcaklığa ulaşır. Alttan yalıtılan masif tavan 42 oC ye ulaşır ve geceleyin güçlü şekilde soğur. Üst yüzeyde 22 den 42 dereceye kadar bir sıcaklık değişmesi söz konusudur. Üstten yalıtılan çatıda bu fark sadece 6 derecedir. 3.2.2. Çatı konstrüksiyonundaki sıcaklık değişimleri

Metal ve betonarme çatıların sıcaklık etki-siyle gösterdikleri uzunluk değişimlerini tahmin edebilmek için çatı kaplamasının orta bölgesinin yıllık asgari ve azami sıcak-

106 Alttan ve üstten ısı yalıtımlı sıcak çatıların yaz mevsimindeki sıcaklık değişimleri.

lıklarını bilmek gerekir. Bu kitabın ilk bö-lümü olan Hesaplama Esasları’ndaki gibi bir sıcaklık şeması çizilebilir. Burada, yaz durumunda güneşli hava sıcaklığı için en az 80 oC kışın dış hava sıcaklığı içinde bölge-lere göre 0o ile – 27 oC alınabilir.

Eğer sıcaklık şeması hazırlanmak istenmi-yorsa bunun yerine ileride verilecek olan ortalama yaklaşık değerler alınabilir. 10 oC lik bir montaj sıcaklığı (Bağlayıcı harcın sertleşip, taşıyıcı hale geldiği sıcaklık) çıkış noktası olarak alındığında şu ısınma ve so-ğuma sıcaklık farkları kullanılabilir:

• Isı yalıtımlı çatı (Yalıtım üst tarafta)

Isınma : 25 – 30 derece kadar Soğuma : oda ısıtıldığı Toplam sıcaklık sürece söz konusu de- dilimi 45 derece ğildir. Isınmaya ara verilirse 15 derece kadar

Page 134: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

133

• Havalandırmalı alt bölme üzerindeki ya-lıtımsız çatı (Bir soğuk çatının üst ka-buğu)

Isınma : Beton çatılarda 50 derece kadar Lifli Toplam sıcaklık çimento ve metal ça- dilimi beton ve tılarda 60 derece ka- ahşap çatılarda dar 75 derece metal Soğuma : Beton çatılar- ve Lifli çimen- da 25 derece, Lifli to çatılarda ne- çimento ve metal çatı- redeyse 100 larda 35 derece derece

Azami değerler daima en hafif çatılar için geçerlidir. Sadece iki kabuklu havalandır-malı çatıların üst kabukları değil, metalden yapılmış, bu nedenle betonarme ve ahşap çatılara oranla sıcaklık değişimlerinin daha fazla etkisinde kalan tek kabuklu çatıların taşıyıcı konstrüksiyonları da hafif sayılır (3.4.7.).

3.2.3. Rüzgâr ve yağışlar

Çatı yüzeyinin rüzgâr, yağmur ve kardan etkilenmesi, konumu ve yapısına bağlıdır. Burada da düz çatılar özel bir durum oluş-tururlar.

Rüzgârdan etkilenme, rüzgârın basınç ve emme güçlerinin toplanıp etkinleştiği yer-lerde özellikle tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Bu özellikle, çatı kenarında ve çatı saçak-larında söz konusudur, cephe havasının ba-sıncıyla takviyelenir. Özellikle çatı kenarın-dan taşan asılı oluklar ve saçak örtüleri iyi raptedilmiş olmalıdır. Eğer rüzgâr bunları yerlerinden sökebilirse daha başka ağır hasarlara da neden olabilir. Çatı eğimi azal-dıkça çatı üzerindeki su daha büyük tehlike arzeder. Hızla akan su, çatı örtüsünün sızdı-rıcı yerlerinden içeri giremez, çünkü ivme kuvvetleriyle aşağı doğru çekilmektedir. Düz çatılarda su daha yavaş akar ve sonun-

da kaplamanın kat yerleri arasında birikir. Bu halde suyun yayılma kuvvetleri ve alt yüzeyin kapilar güçleri birbirlerini takviye ederler. Çatı eğimi azaldıkça çatı örtüsünün kalitesinin arttırılması gerekir. Düz çatı için % 5 – 10 luk bir eğim normaldir. Fakat bu-rada basit bir çatı kaplaması yetersizdir. Đyi bir yalıtım gereklidir. Tamamen eğimsiz ça-tılardaki suyun etkisi, azami ölçüde tehli-kelidir (Yatay çatılar. 3.9.) Biriken su hazır çatı için olduğu kadar, inşaat sırasında çatı-yı kaplayan kişi içinde, sorun teşkil eder. Suyun atılması da eğimin azalmasıyla bir sorun haline gelir (3.12.).

3.2.4. Hacim klimasının etkileri

Dış duvarlara kıyasla çatı, içten gelen ısı ve nem etkilerine daha büyük oranda maruz kalır. Soğuk havaya kıyasla sıcak hava, ku-ru havaya kıyasla nemli hava daha hare-ketlidir, yukarı doğru yükselir. Bu nedenle nemli sıcak hava ilk başta çatı tavanını bü-yük ölçüde etkileyecek şekilde oldukça güçlü bir yükselme gösterir.

Çatı tavanının altında veya içinde meydana gelen su oluşmaları, genellikle çatıda yapı-sal hasarlara neden olurlar. Bu hem ahşap, hem metal, hem de büyük ölçüde beto-narme tavanlar için geçerlidir. Çatı tava-nından damlayan kondanse su, her halde istenmez ve engellenmesi de gerekir. Kon-danse su oluşmaları çatının ısı yalıtımının olduğu kadar oda havasının durumunun da bir sonucudurlar (rölatif hava nemi ve hava hareketi).

Bu nedenle ısıtılan odalar üzerindeki çatı tavanları, hem yeterli bir ısı yalıtımına sahip olmalı, hemde buhar difüzyonu sonu-cu sadece kontrollü, sınırlı ölçüde, taşıyıcı konstrüksiyonun varlığını tehlikeye sokma-yan bölgelerde, su oluşması meydana gele-cek şekilde donatılmalıdırlar.

Page 135: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

134

Konstrüksiyonun donma noktasının normal olarak isabet ettiği tabaka, ısı yalıtım taba-kasıdır. Đleride yalıtım tabakaları içindeki az miktarda su oluşmasını tehlikesiz hale ge-tirecek önlemlerden söz edilecektir.

Çatıya alt taraftan sürekli olarak sıcak, nemli hava geldiğinden çatı tavanında su oluşması engellenemez olan odalar mutlaka vardır. Yapı elemanının doğru bir biçimlen-dirmesiyle çatı, buhar akımı yönünden faz-ladan yüklenebilir veya yükü azaltılabilir. Şekil 107, pratikten enteresan bir örnek göstermektedir.

107 Çatı tavanlarının oda şartlarından etkilenmesi

a) Ahşap çatı tavanı altında birikenhava, odada bir havalandırma yok,

b) Çatı tavanının serbest veya mekanik oda hava-landırılması ile rahatlatılması

Mimar, burada nem kaynağı olmayan bir fabrika salonu çizmiştir. Dış duvarlarda camlı bölme olarak sadece sabit, cam tuğlalar kullanılmıştır. Havalandırma ola-nakları sadece odanın alt bölümlerinden ve kısıtlıdır. Çatının altında yükselen hava bi-rikmektedir. Çatı ahşaptır ve yapıfiziksel açıdan kullanışsızdır. 6 ay sonra tavan böl-gesinde sünger oluşmaları görülmesi müm-kündür.

Eğer salon Şekil 107 b deki şemaya göre yapılırsa, çatı örtüsü için bir tehlike söz konusu olmaz. Yapının yüksekliği pek fazla olmadığı sürece mekanik havalandırma ye-rine etkin, serbest bir havalandırma kulanı-labilir.

Bu örnek, bir çatı tavanının yapıfiziksel yüklenmesinin ağır, nizami veya hafif oldu-ğunun, durumdan duruma değiştiği gözö-nüne alınarak saptanması gerektiğini bize göstermektedir.

3.2.5. Asgari ısı korunumunun şartları

Batı Almanya’da çatılar için asgari ısı koru-numunun normlandırılmış şartları, istisnai olarak kış değil yaz durumuna göre saptan-mıştır.

DIN 4108 e göre bir düz çatı için 1,25 m2 h oC/kcal (yaklaşık 1,08 K/W) lık asgari ısı geçirim direnci şart koşulmuştur (1965 ten beri).

Hafif konstrüksiyonlar için daha büyük de-ğerler istenir.

Doğu Almanya’da tek kabuklu çatılar ve soğuk çatıların alt kabukları için Tablo 17 deki asgari yalıtım değerleri istenir (Sabit ısı geçişi için).

Yaz mevsimindeki büyük sıcaklık değişme-leri nedeniyle Doğu Almanya’da ayrıca şu sıcaklık amplitüdü azaltmaları şart koşulur:

Soğuk çatıların alt kabukları için v ≥ 15

Tek kabuklu çatılar için v ≥ 25

Bu sayede hafif bir çatının yetersiz bir ısı yalıtımıyla donatılması engellenmiş olur. Ağır bir çatı için normal bir ısı yalıtımı, fakat çok hafif bir çatıda yeterli amplitüd

Page 136: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

135

azaltımını sağlamak için aşırı boyutta bir ısı yalıtımı şarttır. DIN 4108 in aksine yalıtım malzemelerinin ısı teknik özellikleri, sıcak-lık amplitüdü azaltması açısından incelenir. Ahşap yünü hafif yapı levhaları veya hafif köpüklü malzeme kullanılması arasında çok fark vardır.

Isı atalet değeri D; 1,0 in altında olan çok hafif tavan, hafif ahşap yünü levhalarla kap-lanacaksa 125 mm lik levhalarla sağlanabi-lecek 1,40 lık yalıtım değeri gerektirir. Kö-püklü malzemeyle örtülecekse fazladan ge-reken 2,40 lık yalıtımdeğeri; 90 mm lik köpüklü levhalarla sağlanabilir. Burada her biri 45 mm kalınlığında nitelikli iki köpüklü levha söz konusudur. Isı ataleti 1,0 den büyük olan ağır bir tavan, hafif ahşap yünü levhalarda 0,90, köpüklü levha örtülerinde 1,10 luk yalıtım değerleri gerektirir. Burada sıcaklık amplitüdü azaltması belirleyici kri-ter olmaktan çıkmıştır. Sabit ısı geçişinin şartı olan asgari yalıtım değerlerinin önemi artmıştır (değerler daha büyüktür).

3.3. YAPIFĐZĐKSEL ANA T ĐPLER

Yapı fiziksel ana tiplere uyulduğu takdirde çatıların yapımı kolaylaşır ve uygunluğu sağlanır. Pratikte, bir çatı konstrüksiyonu-nun gruplandırılmasını zorlaştıracak kadar çok sayıda ara geçiş tipleri de mevcuttur.

Prensip olarak iki tip çatı vardır. Birincisi, altlarında (Kış mevsiminde) sıcak hava bu-lunan (Sıcak çatılar) tek kabuklu çatılardır. Đkincisi, aralarında dış havaya bağlantısı ya-pılmış bir hava boşluğu bulunan alt ve üst kabuktan oluşan, iki kabuklu çatılardır. Aradaki hava boşluğu kışın soğuktur (So-ğuk çatılar). Ana tipler şematik olarak Şekil 108 (Sıcak çatılar) ve Şekil 109 (Soğuk ça-tılar) da gösterilmiştir.

108 Sıcak çatıların ana tipleri 109 Soğuk çatıların ana tipleri

Mümkün varyasyonlar gözönüne alınınca Tablo 18 deki konstrüksiyon türleri meyda-na gelmiştir. Kapalı sıcak çatının özelliği, taşıyıcı tavan ve çatı örtüsü arasında kapa-tılan ısı yalıtım tabakasının nemden kurtul-ma olanağının olmamasıdır. Bu çatı türü en fazla ilgiyi çekmektedir.

Tablo 17 (sabit ısı geçişi için) konut ve toplum yapılarının çatı örtülerini n asgari yalıtım değerleri Konstrüksiyon Şu ısı yalıtım bölgelerinde asgari ısı geçirim direnci R I II III IV

W

.Km2

W

.Km2

W

.Km2

W

.Km2

Sıcak çatılar (tek ka-buklu çatı örtüleri)

1,10 1,25 1,45 1,70

Soğuk çatılar (alt kabuklar) ve soğuk çatı bölmeleri altındaki en üst kat tavanları

0,90

1,10

1,25

1,45

Not : m2 . K/W birimleri ile verilen yalıtım değerleri biraz yuvarlatılmıştır. Sadece bunlar DIN 4108’in asgari ısı yalıtım değerleri ile kıyaslanabilirler.

Page 137: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

136

Tablo 18 Kaplamaların cinsine göre çatı tipleri

Rahatlatılmış (buhar basıncı dış hava irtibatı ile dengelenmiş) sıcak çatı, 20 yıl önce Đskandinavya’da geliştirilmi ş ve gide-rek düzeltilmiştir.

Çatı tavanı altında oluşan ve çatı konst-rüksiyonunu zorlayan buhar basıncının, ilerde anlatılacak tedbirlerle dış hva buhar basıncına göre dengelenerek sağlanan rahat-latmanın bilimsel temel çalışmaları gözetil-diğinde (3.4.4.) iyi sonuçlar vermektedir.

Havalandırılan sıcak çatıda, masif taşıyıcı çatı kabuğunun içindeki hava kanalları, nemden kurtulmayı sağlarlar. Bu çatı türü soğuk çatıya geçişi oluşturur.

Hava kanalları ve ince hava tabakalarıyla soğuk çatı, yapıfiziksel açıdan önceki gruptan pek farkı olmayan modern ve yer tasarrufu sağlayan bir konstrüksiyondur. Bu çatı türünün genellikle, kondanse su oluşu-muna eğilim gösteren çok hafif üst kabuk-ları vardır. Alt bölmeli (sürünülerek girilebilen veya kullanılabilir bir bölme) soğuk çatı, gele-neksel çatı şeklini temsil eder. Hava böl-mesi büyüdükçe, çatı sistemi yapıfiziksel açıdan daha az problemlidir. Her doğru geliştirilmi ş çatı, pratikte bu tip-lerden bir tanesine uyarlanabilir. Bu müm-kün değilse çatı yapıfiziksel açıdan hatalı demektir. Fakat bunlardan başka ileride belirtilecek ara basamaklarda vardır. Çok güçlü difüz-yon etkimelerinde soğuk çatıların üst ka-buklarını ısıya karşı yalıtmak yararlı ola-bilir. Fakat genelde proje sırasında bir çatı ya soğuk, ya da sıcak çatı olarak tanım-lanabilmelidir. 3.3.1. Sıcak çatılar (ana tipler) Şekil 108 de çizilmiş çatı konstrüksiyonları, kolayca tanınan sıcak çatılardır. Burada içe veya dışa doğru sudan kurtarılabilecek ma-sif çatı örtüleri söz konusudur. Bu halde çatı örtüleri yataydırlar. Eğer çatı Şekil 110’daki

110 Yatık sıcak çatı tavanları

a) Hafif kaplama b) Üzerinde yürünebilir kaplama

Page 138: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

137

gibi eğimli olup daha hafif donatılırsa yapı-fiziksel tip değişmez. Burada çatı örtüsü üzerinde yürünebilir veya yürünmez özel-likte olabilir. Endüstriyel yapılar için, gün ışığı veya sıcak nemli havayı en çabuk yolla dışarı verme şartlarını yerine getirebilecek belirli çatı tipleri geliştirilmi ştir. Şekil 111 a’daki mahya fenerli hangarlar çok yay-gındır. Buradaki fener, sadece havalandırma için değil, pancurlu tepe aydınlığı olarak da kullanılabilir.

Şed hangarlar, çeşitli şekillerde halâ inşa edilmekte ve sıcak çatılar oluşturmakta-dırlar (Şekil 111 b).

Kuzey Amerika Pond çatı, Şekil 111 c’deki gibi, suyu içe doğru iletir, üst aydınlığıyla iç odayı aydınlatır ve havalandırır. Buhar ve ısı odadaki kaynaktan mümkün olduğu kadar direkt olarak uzaklaştırılıp dışa veri-lebiliyorsa bu, güçlü ısı ve buhar oluşumu olan hangarlarda çatı konstrüksiyonunun ra-

hatlatılması demektir. Sıcak çatılar iki ka-buklu olarakta uygulanabilirler. Đkinci ka-buk çatı sisteminin karakterini değiştirmez. Bu tür çatı tipleri örneğin ıslak odaların üzerinde kullanılır. Bu durumlarda alt ta-vanın ısı yalıtma görevi yoktur.

3.3.2. Soğuk çatılar (ana tipler)

Şekil 112, şematik olarak çatı konstrüksi-yonlarının tek kabuklu sıcak çatıdan iki kabuklu soğuk çatıya geçişini göstermek-tedir. Şekil 112 b ve c deki çatıların da kusursuz sıcak çatılar oluşturup oluşturma-dıklarını tartışmak boşunadır. Yapıfiziksel açıdan, ısı yalıtım fonksiyonunu üst kabuk üstlenirse ve buradaki gibi alt kabuğun sadece su buharı geçirmeme veya oluşan suyu tutma ve biriktirme görevi varsa, bun-lar kusursuz sıcak çatı sayılırlar. Şekil 112 d’deki soğuk çatının çalışma prensibi fark-

111 Endüstriyel yapılar için çatı şekilleri

a) Çatı fenerli tek bölmeli hangar b) Kuzey Amerikan pond çatı d) Kuvvetli ısı ve buhar oluşumlu hangar üzerinde-ki çatı.

Page 139: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

138

lıdır. Burada ısı yalıtımı 6 numaralı alt ka-buğu aittir. 3 numaralı üst kabuğun görevi sadece yağmur, rüzgâr ve güneşe karşı bir şemsiye oluşturmaktır.

112 Tek kabuklu çatının iki kabuklu çatıya dönüşümü.

a) Bilinen yapı tarzındaki sıcak çatı b) Isıtmalı, tampon bölmeli çatı c) Daha hafif alt tavan (tozluk tavan) ve ısıtmalı bölmeli çatı d) Havalandırmalı ve ısı yalıtımlı alt tavanlı soğuk çatı

1 Isı yalıtımlı çatı, 2 Cam çatı, 3 Isı yalıtımsız çatı tavanı, 4 Sızdırmaz tavan, 5 Tozluk tavan 6 Isı yalıtımlı alt tavan

3.3.3. Sıcak çatı mı? soğuk çatı mı?

Pratikte projeci, sık sık çatı konstrüksiyo-nunu soğuk çatımı, sıcak çatımı olarak ger-çekleştireceği sorusuyla karşı karşıya kalır. Bu çatı tiplerinden bir tanesine öncelik ta-nımak imkânsızdır, çünkü her iki tipin de avantajları ve zayıf yönleri vardır.

Genel olarak şunlar söylenebilir;

Şu durumlarda bir soğuk çatı tavsiye edilir:

• Çatının eğimi dik veya en azından yarı dik ise,

• Çatı bölmesi (çatı arası) basit yöntem-lerle doğal olarak iyi şekilde havalan-dırılabiliyorsa,

• Bina derinliği en fazla 12 m ise,

• Çatı metal veya lifli çimento levhalarla kaplanacaksa,

• Đkinci alt kabuk yapısal olarak mevcutsa veya basit yöntemlerle inşa edilebile-cekse,

Şu durumlarda bir sıcak çatı elverişli, hatta şarttır:

• Çatı çok düz veya yatay veya içe doğru eğimliyse (Bunun için bazı istisnalar vardır),

• Çatı bölmesinin havalandırılmasını sağ-lamak zorsa veya mekanik yardımcı araçlar gerektiriyorsa,

• Çatının altındaki oda çok soğuk ise,

• Eğer yapı, çatı bölmesinin havalandır-masını zorlaştıracak, hatta imkânsız hale getirecek şekilde derinse veya komplike bir konstrüksiyona haizse,

• Đkinci bir kabuğun yapılması büyük zahmetler gerektiriyorsa,

• Yüksek yapılara sundurma çatılar uygu-lanıyorsa,

Page 140: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

139

• Rüzgârla havalandırılan bir soğuk çatı-nın havalandırması komşu binalar, kuleler veya tepeler sayesinde tehlikeye düşüyorsa veya inen rüzgârlarla engel-leniyorsa.

Fakat bunlar sadece pratik kurallardır. Ör-neğin oldukça düz eğimli kusursuz çalışan soğuk çatılarda vardır. Burada kurallar, du-rumdan duruma değişmektedir. Pratikte tek bir çatı tavanı gerektirdiğinden sıcak çatılar daha çekici gelir. Fakat burada da çözül-mesi gereken bir çok tezat söz konusudur.

Genellikle sıcak çatıların, sadece rölatif ha-va nemi % 60 a kadar olan odalar üzerinde elverişli olduğu söylenmektedir. Ama tipik ıslak atelyeler üzerinde vazifelerini eksiksiz yerine getiren tek kabuklu çatılar da vardır. Soğuk çatı gerçekten daha verimli ve prob-lemsiz midir?

3.4. SICAK ÇATILAR

Bu bölümde sıcak çatıların türleri incelene-cektir.

3.4.1. Karakteristik

Üst tarafı ısı yalıtımlı, mümkün olduğunca gözeneksiz betonarme, çelik, hafif metal veya ahşap çatı örtüleri, sıcak çatı olarak tanımlanırlar. Çatı kaplaması, üzerinde yü-rümeye elverişsiz veya üzerinde yürünüle-bilir madeni takviyeli olarak imâl edilebilir. Her iki halde de çatı kaplaması su sızdırmaz özelliktedir.

3.4.2.Tabaka sıralamasının temel taslağı

Batı ve Doğu Almanya’da sıcak çatıların tabaka sıralaması için birbirinden farklı, çeşitli prensipler geliştirilmi ştir. Batı Al-

113 Batı Almanya’da bir sıcak çatının tabaka sıralaması şeması

1 Çatı tavanı, 2 Yardımcı kaplama, 3 Buhar kesici, 4 Yalıtım tabakası, 5 Basınç dengeleyici tabaka (bi-tümlü ondüle karton), 6 Çatı kaplaması

manya’da çatı kaplama işleri klavuzuna göre prensip olarak tabaka yapısı Şekil 113 deki gibidir.

Doğu Almanya’da ise sıcak çatının yapısı Şekil 114 deki gibidir.

114 Doğu Almanya’da bir sıcak çatının tabaka sıralaması şeması

1 Çatı tavanı, 2 Buhar kesici (genellikle sadece bitümlü karton 500) veya plastik membran, 3 Ya-lıtım tabakasındaki difüzyon kanalları, 4 Çatı ör-tüsü, 5 Đlâve serpiştirme tabaka (Çakıl, mermer kırığı vb.)

3.4.2.1. Yardımcı döşeme

Şekil 113’e göre, taşıyıcı konstrüksiyon üzerine bir yardımcı kaplama yerleştirilir. Bu yardımcı kaplamanın görevi, üzerine yerleştirilecek buhar kesici için kuru bir zemin oluşturmak ve taşıyıcı konstrüksi-yondaki ufak tefek pürüzleri örtmektir.

Page 141: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

140

Böylece buhar kesici ve çatı tavanı arasında bir ayırıcı tabaka görevi gördüğü söyle-nebilir. Đlave olarak bu tabakadan çatı tavanından sızan su buharını dışarı iletme görevi de beklenir. Son yıllardaki bilimsel araştırmalar, buhar kesicinin altındaki den-geleme tabakasının bu görevi yerine geti-remeyeceğini kanıtlamıştır. Bu tabaka, çatı tavan sisteminde fark edilir bir nemden kurtulma sağlamaz. Çatı tavanı kuruduğu zaman aşağıya oda havasına doğru kurur.

3.4.2.2. Buhar kesici

Buhar kesicinin görevi, yalıtım tabakasına su buharı girmesini önlemektir. Bu onun “görünürdeki” vazifesidir. Pratikte korun-ması gereken yalıtım tabakası, sızan su buharından çok dış hava neminin tehlikesi altındadır. Genellikle buhar kesici olarak düş yüzeyi alta bakacak şekilde 500 lük bitümlü karton veya plastik membran kul-lanılır. Bu normal uygulamadır. Ayrıca bi-tümlü kartonun görevi, beton çatı tavanının kendi neminin ince gözenekli ısı yalıtım tabakasına geçmesini engellemektir. Bun-dan başka çatı kaplama çalışmaları sıra-sında yalıtım tabakasına giren nemi de toplayıp dışarı vermelidir. Bu nedenle iç tarafın sudan arındırılması için buhar ke-sicilerle çatı oluklar arasında bağlantı ya-pılması yararlı olur (3.12.5.).

Batı ülkelerinde buhar kesici olarak metal folyolu sızdırmaz örtülerde kullanılır. Bu gereksiz ölçüde pahalı olduğundan nadiren uygulanır. Bir çok halde su buharı difüz-yonu tehlikesi gözde büyütülür ve çatı ta-vanının kendisinin etkin bir buhar freni oluşturduğu unutulur. Aşırı sızdırmaz bir metal folyonun, buhar kesici olarak kul-lanılıp kullanılmayacağı difüzyon hesap-larıyla saptanır. Ancak ısı yalıtım tabaka-sının buhar basıncı yönünden rahatlatılması

da söz konusuysa ve gözönüne alınacaksa bu hesaplamanın bir anlamı vardır (3.4.4.). Günümüzde buhar kesici olarak genellikle plastik esaslı malzeme kullanılır.

Buhar kesici tabaka kendi içinde kapalı bir yapıya sahip olmalıdır. Eğer kaplamanın zeminden rüzgârın emici kuvvetleri saye-sinde koparılması tehlikesi, ağır yalıtım tabakaları ve çakıl örtüleri yardımıyla ber-taraf edilmişse, tabaka sadece noktasal ola-rak yapıştırılabilir. Batı ülkelerinde hava-landırma kartonları, dengeleme tabakası olarak eklenir ve buhar kesici tabakası bu-nun üzerine yerleştirilir. Bu iki tabakanın, yani yardımcı kaplama ve buhar kesicinin yerine kullanılan kombine çatı şeritleri daha moderndir.

Batı Almanya’nın Endüstriyel Çatılar Ça-lışma Birliği buhar kesici olarak aluminyum folyolor, metal katkılı örtüler (kalınlık ≥ 0,1 mm) plastik folyolar, bitümlü sızdırmaz boyalar kullanılmasını önermektedir.

3.4.2.3. Isı yalıtım tabakası

Çatı tavanlarındaki ısı yalıtım tabakasının özel bir karakteristiği vardır. Bu tabaka, bir duvar sisteminin ısı yalıtım tabakasından daha dayanıklı olmalıdır. Batı ülkelerinde yalıtım tabakası olarak gittikçe artan ölçüde suni reçine köpükleri kullanılmaktadır. Ama bunların yerine nemden özenle ko-runup yerleştirilmesi gereken organik yalı-tım levhaları da kullanılmaktadır (Çatı ya-lıtım tabakaları için daha fazla bilgi → 3.4.3. te verilmiştir).

3.4.2.4. Basınç dengeleme tabakası

Şekil 113 de yalıtım tabakasının üzerinde basınç dengeleme tabakası yer almıştır.

Page 142: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

141

Basınç dengeleme tabakası olarak öndüleli havalandırma kartonları, oluklu yapı kar-tonları ve altları kaba kum serpiştirmeli çatı örtüleri, noktasal veya şeritsel olarak yapıştırılarak kullanılır. Batı Alman kitap-larında bu tabaka için halâ havalandırma kartonu deyimi kullanılmaktadır. Küçük kanalcıklar ve 1 ila 3 mm yüksekliğindeki ara boşluklarda bir hava hareketinin söz konusu bile olamıyacağı açıktır. Bu oluklu yapı kartonları ve ondüle kartonlar için de geçerlidir. Ancak rüzgârın yönü tam olarak bu kanalcıkların ağızlarına yönelikse, kanal ağızlarında hava döner, fakat dar ara boşluklardaki hava kesinlikle hareket et-mez. Diğer faktörlere bağlı olarak aşırı basınçlı su buharlarının bu tabakayla den-gelenmesi bile sınırlı olarak mümkündür.

3.4.2.5. Çatı kaplaması

(su yalıtım örtüsü)

Çatı kaplaması olarak normalde en azından üç kat çatı örtüsü (bitümlü keçe veya cam tülü), daha nadir olarak plastik malzemeler, bunların kombinasyonları kullanılır. Avru-pa’da son zamanlarda alışılmış bitümlü karton yerine nitelikli metal folyolu örtüler de kullanılmaktadır.

3.4.2.6. Eğim tabakası

Daha önce verilmiş olan tabaka sıralama-larında normal, örneğin bitümlü çatı örtü-sünün belli bir eğimi olması gerektiği ger-çeği gözönüne alınmamıştır. Şimdi taba-kalardan bir tanesi bu eğimi sağlamalıdır. Bunu sağlama olanakları Şekil 115 de veril-miştir. En elverişli çözüm, çatı tavanının kendisinin zaten çok az oranda olması gereken eğimde inşa edilmesidir. (Şekil 115 a) Çatı tavanı yataysa (Şekil 115 b) ağır betondan özel bir eğim tabakası eğimi ver-

mek üzere uygulanmalıdır. Bunun üzerine daha önce verilen tabaka sıralaması yapılır.

115 Sıcak çatılarda eğim sağlama olanakları

a) Çatı tavanı eğimli olarak yapılır. (Elverişli çö-züm) b) Isı yalıtım tabakası altında ağır betondan eğim tabakası c) Çatı tavanı üzerinde ısı yalıtıcı hafif eğim betonu d) Isı yalıtım tabakası üzerinde ağır betondan eğim betonu

Page 143: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

142

Derinliği fazla olan yapılarda, % 5 lik eğimler için 40 veya 50 mm kalınlığına va-rabilen eğim tabakalarına ihtiyaç duyu-labilir. Çatı konstrüksiyonu, bunu statik olarak taşıyamayabilir. Bu nedenle sürekli olarak eğim tabakasının hafif betondan imâl edildiği görülür (Şekil 115 c). Bu sayede yoğuşma noktası, ısı yalıtım tabakasından aşağı doğru uzaklaşır ve eğim tabakasında su oluşması tehlikesi baş gösterir. Bu da betonarme tavanın ölümü demektir. Şekil 115 d’deki gibi buhar kesici ve ya-lıtım tabakasının çatı tavanı üzerine yatay olarak yerleştirildi ği, yalıtım tabakası üze-rine de özel bir eğim betonunun eklendiği konstrüksiyonlar mevcuttur. Bu sistemi sa-vunanlarda vardır. Sistem, yapıfiziksel ve çalışma tekniği açılarından oldukça elve-rişsizdir. Bu tabakanın kendi suyu doğal olarak alta iner ve bir çok araştırmanın da kanıtladığı gibi bu tabakanın altındaki kar-ton (bazen sadece yağlı kağıt) çürür. Eğim betonu oldukça sıcaklığa bağlıdır ve bu sayede çatı örtüsünü tehlikeye sokar. Ça-lışma sırası açısından çatı kaplayıcısından sonra (normal olarak bu işçi yalıtım tabakasını hazırlar), tekrar beton işçilerinin gelmesi ve işlerini hassas bir tabaka olan ısı yalıtım tabakası üzerinde sürdürmeleri sa-kıncalıdır, dolayısı ile bu tabaka sıralaması hemen hemen hiç uygulanmaz.

3.4.2.7. Yoğuşma noktasının bulunması Eğimi veren tabakanın curuflu veya hafif betondan kalın bir tabaka olmasının neden olabileceği tehlikeyi, Şekil 116 kısaca ka-nıtlamaktadır. Çatı tavanının ısı yalıtım değerleri, iç ve dıştaki ısı iletim dirençleri (Ri, Rd), bir tab-lo halinde yazılır. Sonuç olarak ısı iletim direnci R0 bulunur. Örneğimizde R0 = 1,55 h.m2.oC/kcal’dır (1.33m2.K/W). Bir koor-dinat sisteminde ordinat üzerine bu değer işlenir ve keyfi bir ölçekle aşağıdan yukarı

doğru (= içten dışa doğru), tabaka sırala-ması arka arkaya işlenir. Şekli daha görünür hale getirmek için ordinata bir paralel çekilir. Böylece çatı tavanının yapısı belirginleşir. Şemanın sağ tarafındaki en üst nokta dış sıcaklığı gösterir ve Td olarak tanımlanır (Td, hesaplama yapılacak bölge için kış sezonu dış hava sıcaklığı alınmalıdır). Bu nokta çerçevesinde, çapı kolaylıkla bölü-nebilir olarak seçilen bir daire çizilir (örnek için 20 cm lik bir çap kullanışlıdır). Örneğin bu nokta, sistemin apsisini Ti olarak ta-nımlanan noktada keser, Yeni bulunan nok-ta Td ile birleştirilirse bu çapraz – 20 oC den + 0 oC ve + 20 oC ye kadar bölmeli bir sı-caklık skalası haline getirilir. Buna göre sıcaklığı 20 derece olan bir oda havası için yoğuşma noktası % 60 lık rölatif hava neminde, 12,1 oC de, % 70 nemde 14,3 oC de, % 75 te 15,4 oC de ve % 80 de 16,4 oC dedir. Bu sıcaklık noktaları, çapraz doğru üzerine doğru ölçekle yerleştirilir (bak. Şekil). Bu yoğuşma noktaları sol ta-rafa, konstrüksiyon sistemine yansıtılırsa görsel olarak yoğuşma noktasının durumu belirir. Örnekte % 60 lık rölatif hava ne-minde yoğuşma noktasının curufun alt böl-gesinde olduğu görülmektedir. Buhar kesici yoğuşma noktasının çok üzerinde yer al-maktadır. % 70 lik, normal sayılabilecek hava neminde yoğuşma noktası, çatı ta-vanında yer almaktadır. % 80 lik hava ne-minde çatı tavanında su oluşabilir. Bu sistem yapıfiziksel açıdan uygun değildir ve taşıyıcı çatı tavanı için ciddi bir tehlike oluşturabilir.

3.4.2.8. Çatı tavanı altındaki yalıtım malzemeleri

Şimdi sıcak çatı sistemlerindeki değişik-liklerin de incelenmesi gerekir. Prensip ola-rak çatı tavanının üst tarafının ısı yalıtımı olması gerekir. Fakat pratikte çatı tavanının alt tarafına ısı yalıtıcı malzemeler yerleşti-

Page 144: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

143

rildiği durumlarda vardır. Örneğin ses yutucu malzemeler. Bu uygulama doğru ya da yanlış yapılabilir.

Şekil 117 a temel olarak yanlıştır. Buradaki hafif ahşap yünü levhalar, genellikle sıva taşıyıcı olarak düşünülürse de, ısı yalıtım tabakası olarak da etkirler. Ahşap yünü lev-halar ve çatı tavanı arasındaki hava boşluğu da aynı etkiyi gösterir. Her iki tabaka da, giren su buharına karşı etkin bir direnç gös-termezler ve sızdırmaz ağır beton tavanın alt tarafı ideal bir kondansasyon düzlemi oluşturur. Çatı tavanında pek hasar görül-

memişse de ahşap latalar çabucak çürür ve alt kabuk düşer. Şekil 117 b deki sistem daha doğrudur. Çatı tavanının alt tarafı yine ısı yalıtımlıdır, fakat üst tarafta fazladan çok daha etkin bir ısı yalıtım tabakası var-dır. Bu sistem kuru odalarda taşıyıcıdır fa-kat çatı tavanının hemen altındaki kapalı hava tabakası elverişsizdir.

Sıcak çatıların altına ses yutucu tavanlar yerleştirilecekse bunlar ne bir sıcaklık, ne de buhar basıncı düşüşüne maruz bırakıl-malıdırlar.

116 Bir sıcak çatının yoğuşma noktasının bulunması

Doğru uygulanmış çatı tavanında yoğuşma noktası, buhar kesicinin üzerinde yer almalıdır (R – değerleri h m2 oC/kcal birimindedir).

Page 145: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

144

117 Alt tarafları ısı yalıtımlı çatı tavanları

a) Alt tarafta hafif ahşap yünü yapı levhaları, tehlikeli uygulama, b) Düzeltilmiş uygulama, c) Ses emici tavan, doğru-kesintili uygulanmış.

Bunun için, oda havasının çatı tavanına ulaşabilmesi için yeterli sayıda aralıklar (kesintiler) bırakılır (Şekil 117 c). Hava geçiren, aynı zamanda ısı yalıtma özelliği olan ses yutucu malzeme her tarafından aynı havayla çevrelenir ve bir sıcaklık dü-şüşüne maruz kalmaz. Bu nedenle bir ısı yalıtma fonksiyonu da olmaz. Böylece ısı yalıtma görevini sadece çatı tavanının üze-rinde yer alan ısı yalıtım tabakası üstlenir.

Yapı akustikçisi, doğal olarak ısı tekniği problemlerinden pek anlamayabilir, sık sık ısı ve difüzyon tekniği açısından hatalı öğütler verebilir.

Büyük kongre salonları üzerine kaset şek-linde birbirine kaynaklanmış çelik saçlardan çatılar inşa edilmiş örnekte (Şekil 118 kaba saç üst yüzeyi göstermektedir, 118 a da şematik olarak üst çatı konstrüksiyonu bo-yunca kesit verilmiştir). Saç, üst taraftan PS-köpüğü levhalarla ısı yalıtımlıdır.

Akustik nedenlerden ötürü çatının altına hava geçirmeyen, sızdırmaz plastik folyo (5) lu lifli çimentodan ikinci bir kabuk asılmıştır. Bunun üzerine 40 mm kalınlı-ğında mineral elyaf (4), altına mineral yün-den ses yutucu tabakalar (6), ses emici ola-rak yerleştirilmi ştir.

Üst ve alt tavanın arasında 200 mm yük-sekliğinde havalandırılamayan kapalı bir hava tabakası yer almaktadır. Bundan başka çatının altındaki odada havalandırma sis-temleriyle sürekli bir aşırı basınç sağlanır.

Alttan askılı akustik tavan – maalesef – kendinden beklenenden fazlasını, yani yük-sek bir ısı geçirim direncini de sağlar. Bu direnç saç çatının üst tarafında yer alan asıl ısı yalıtım tabakasının direncinden bile büyüktür. Bunun sonuçları ne olabilir?

Akustik tavan, donma ve yoğuşma nokta-sının iç tarafa doğru çekilmesine neden olur. Đki tavan arasındaki hava tabakası için % 30 luk rölatif nem değeri kabul eden bir klima mühendisi, buna göre hesaplamalar yaparak saç çatıda su oluşmayacağını he-saplamıştır.

Gerçekte “kapalı” hava bölmesi için sürekli olarak su buharı girer. Kışın -5oC ile -9oC arasında sıcaklıklarda olabilen saça temas ettiğinde donar. Yaz gecelerinde saç o ka-dar soğur ki, burada havanın yoğuşma nok-tasına ulaşılır hatta aşılır.

Kapalı bölmedeki nem devamlı artar. Yo-ğuşma noktası gitgide yükselir. Aynı şe-kilde su oluşturma eğilimi artar. Taşıyıcı ta-vanı 2 mm lik çelik saçdan meydana gelen ve optik kontrolü olanaksız olan bir çatıda ne gibi sonuçlar meydana geleceğini araş-

Page 146: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

145

tırmak gerekir. Bu tehlikeli konstrüksiyo-nun nasıl değiştirilebileceği daha önemli bir sorundur.

Bunun için başarıya ulaşıp ulaşmayacakları kesinlikle söylenemeyen iki metod vardır.

a) Alt tavanın ısı yalıtım gücü, mümkün olan bütün yöntemlerle zayıflatılmalıdır. Öncelikle hava bölmesindeki durgun ses dalgalarını emme görevi olan lif tabaka-sından vazgeçilmeli veya tabaka geniş ara-lıklı gruplar halinde uygulanmalıdır. Taba-ka bu halinde de ses dalgalarını yutabilir.

Daha sonra (→ 118 b) ses yutucu tabakalar, alt tavandan belli bir aralıkla ve birbirleriyle mesafe tutacak şekilde yerleştirilmeli ve böylece boşlukta serbestçe sallanmaları ve her taraflarından oda havasıyla çevrelen-meleri sağlanmalıdır.

Şimdi oluşan sıcaklık eğrisi çizilirse taşıyıcı tavanda artı sıcaklıklar olduğu, donma ve yoğuşma noktalarının gerçekte ait oldukları yere, üstteki ısı yalıtım tabakasının içine kaydıkları görülür.

118 Yalıtım tabakalı ve akustik tavanlı metal çatı tavanı

a) Akustik açıdan etkin, ısı tekniği açısından kul-lanışsız sistem. b) Akustik tavanın ısı yalıtım gücünün azaltılması ile düzeltilmiş proje.

1 Taşıyıcı, kaynaklı çelik saç kasetler, 2 Yalıtım levhaları, 3 Çatı örtüsü, 4 Durgun ses dalgalarını emen mineral elyaf, 5 Lifli çimentodan, aluminyum folyolu sızdırmaz kabuk. Üzerinde kapalı havalı bölme, 6 Mineral yünden kalın ses yutucu tabakalar. Aralıklı olarak yerleştirilmi ş.

Sistem, şimdi daha iyidir fakat tam olarak iyi sayılmaz. Çelik saç tavanın alt tarafının korozyona karşı en iyi şekilde korunması gerektiği açıktır.

b) Hava boşluğu ısıtma boruları, ya da elektro ısıtıcılarla ısıtılmalı veya özel ay-gıtlarla ısıtılmalı ve hareket halinde tu-tulmalıdır. Bu önlemler önceki çatı siste-minde uygulanamıyorlardı.

Çatı sistemindeki kapalı hava tabakası rahatsız edici faktör olarak varlığını koru-maktadır.

Sonuç: Yapı-akustik ve ısı-teknik kavramlar birbirleriyle tezat oluşturabilirler. Projeci tezat düşüncelerle uğraşmak zorundadır. Bunlardan hangisine uymalıdır.

Buna karar vermek pek kolay değildir. Metal çatının ses yalıtımın az olması pek hoş bir şey değildir. Fakat çatı bu nedenle yıkılmaz Isı ve difüzyon teknik kurallara uyulmazsa çatı yıkılabilir. Gürültüsü bol olan şehir içi bölgelerinde bu tür binalar inşa edilemez. Bu temelden hatalı bir dav-ranış olur. Çünkü sesten korunmak içinde ses enerjisini dağıtan bir asgari kütle gerek-lidir.

Prensip olarak, kapalı boşlukları veya alt taraflarında ısı yalıtım malzemeleri olan bütün çatı konstrüksiyonları dikkat gerek-tirirler (Alt taraftaki ısı yalıtım malzemeleri ses yutucu olarak gösterilse de bu böyledir)

Yüksek ısıyla çalışan fabrikalarda Şekil 119 a daki gibi alttan yalıtımlı bir çatı iste-nebilir. Burada çatı tavanının üst tarafının daha güçlü yalıtılması kuralı geçerlidir. Toplam ısı yalıtım değerinin % 75 ini üst yalıtım tabakası sağlamalıdır.

Page 147: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

146

119 Çok sıcak fabrikalar üzerindeki çatılar

a) Yalıtım tabakasının pratik kurallara göre ölçüleri

b) Alt yalıtım tabakasının R-değerine ve oda hava-sının rölatif nemine bağımlı olarak üst yalıtım tabakasının bulunması (W. Schlüle’ye göre) (h . m2 . oC/kcal = 0,86 m2.K/W)

Bu pratik kural sayesinde kabaca hatalar engellenir. Yalıtım tabakası daha doğru boyutlandırılmak ve odanın rölatif hava nemi de hesaba katılmak isteniyorsa, Şekil 119 b deki çizelgede bir araya getirilmiş olan W. Sehüle’nin kuralları yararlı olacak-

tır. Bu, 20 ile – 10 o arasındaki iç sıcak-lıklar için geçerlidir.

Çizelgenin absisinde alt yalıtım tabakasının ısı iletim direnci verilmiştir. Ordinatta üst-teki ısı yalıtım tabakasının sağlamak zo-runda olduğu ısı iletim direnci gös-terilmiştir. Đç havanın nemi arttıkça, üst ısı yalıtım tabakasından önceki pratik kural-larda belirtildiğinden daha fazla şey bek-lenir.

3.4.2.9. Çatı tavanlarındaki boşluklar

Hazır yapı elemanlarının biçimlerinin ka-palı bölmeler oluşturduğu çatı tavan sis-temleri vardır. Bunların yasaklanmaları söz konusu olabilir.

Isıtılmış odalar üzerinde bu tür boşluklar;

• Eğer üzerinde çatı bulunan odanın rö-latif hava nemi en fazla % 60 (ortalama 20 oC lik bir sıcaklıkta) olursa ve boş-lukların duvarları anorganik, neme karşı duyarlı malzemelerden yapılmamışsa yasaklanmamalı,

• Odanın rölatif nemi % 60 ın üze-rindeyse, yani bölmenin duvarları anor-ganik malzemelerden yapılmış olsa da bütün ıslak ve nemli odalarda yasak-lanmalı,

• Kuru, hava nemi düşük odalarda dahi, boşlukların duvarları ahşap veya diğer çürüyebilir ve nem alıcı malzemelerden yapılmışsa yasaklanmalıdır.

Bu pratiğe uygun kurallar dış ülke standart-larından kaynaklanmaktadır ve ülkemizde soğuk bölgelere de uymaktadırlar. Kapalı boşlukların soğuk tarafında kolayca su

Page 148: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

147

oluşur. Şekil 120, sıcak çatı olarak adlan-dırılabilecek çeşitli konstrüksiyonlar göster-mektedir. Şekil 120 a daki çatı tavanı, as-lında bir kat tavanıdır. Normal hava nemi olan odalar üzerinde çatı tavanı olarak kul-lanılabilir. Tavan, ağır betondan yapılmıştır. Boşluk duvarları neme karşı hassas değildir. Sistem, rölatif hava nemi % 60 a kadar olan

120 Çatı tavanlarındaki boşluklar

a) Odanın rölatif hava nemi % 60 dan fazla olmazsa izin verilir boşluk, b) Bir çok hatası olan kullanışsız çatı konstrük-siyonu, c) Elverişsiz boşluk, d) Ahşap çatı, bu hali ile hatalı, e) Aynı ahşap çatı fakat kusursuz.

odalarda uygun bir çatı tavanı olabilmesi için yeterli bir ısı yalıtımı gereklidir. Isı yalıtımı yeterli olursa eskizde gösterilen kondanse su oluşumu gerçekleşemez.

Şekil 120 b deki çatı konstrüksiyonu kulla-nışsızdır. Şekil 120 c deki çatının bir alt kabuğu vardır. Bu kabuk ve çatı tavanı ara-sında havalandırılmayan bir boşluk vardır. Burada çatı tavanının üst tarafındaki ısı yalıtım tabakasının yardımı yeterli değildir. Çatıya ulaşan su buharı, sızdırmaz beton tavanın alt yüzeyinde bir kondensasyon düzlemi bulacaktır.

Şekil 120 d deki kapalı boşluklu ahşap çatı da hatalıdır. Bir çok kez uygulanmış ve ha-talar kabarmalar şeklinde kısa zamanda kendini göstermiştir.

Şekil 120 e, aynı ahşap çatının boşluksuz ve taşıyıcı ahşap kirişli (aşıklı) halini göster-mektedir. Bir çatı konstrüksiyonunun alt tarafı mutlaka kaplanmak zorundaysa, bunu yapıfiziksel kuralları zorlamadan gerçekleş-tirmek mümkündür. Otomatikman iki ka-buklu, havalandırmalı bir soğuk çatı oluşur.

Çatı tavan sistemlerinde alttan askılı telli sıva tavanlar (Şekil 121) sayesinde de boş-luklar meydana gelebilir. Aradaki hava ta-bakası, difüzyon direnci çok düşük olan (µ = 1) bir ısı yalıtım tabakası etkisi yapar.

121 Çatıların altındaki telli sıvalı (Rabitz) tavan a) Kapalı boşluklu, oda havasının rölatif nemi % 60 ı aşmadıkça uygulanabilir. b) Telli sıvalı tavandaki kesintiler ve çatı yalıtımının takviyesi konstrüksiyonu iyileştirir.

Page 149: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

148

Elverişsiz yan şartlar altında kolaylıkla bir kondansasyon düzlemi oluşur (bak. Şema a). Oda havasının rölatif nemi % 60 veya daha fazla ise telli sıva tavan, şema b’deki gibi kesik kesik uygulanmalıdır. Bu sayede hava tabakasının yalıtıcı etkisi yok olur.

3.4.3. Çatı yalıtım malzemeleri

Bir çok durumda düz çatı üzerindeki yalıtım malzemeleri çatı levhalarının oluşturduğu kaplamayı taşırlar. Bu sayede bir çok açı-dan özellikle mekanik ve fiziksel olarak, duvar yalıtım malzemelerinden daha fazla etki altındadırlar. Đnşaat sırasında üzerinde yüründüğü ve yeteri kadar kabaca davranıl-dığı için yeteri kadar kabaca davranıldığı için yeterli ölçüde sağlam olmalıdırlar. En azından 1,2, kp/cm2 lik bir basınca daya-nıklılık, (eğer malzeme kırılgan ve daha fazla dayanıklılık gerektiren bir malzeme değilse) şarttır. Bundan başka yalıtım mal-zemesinin kabarma ve büzülme hareketleri yapmaması da gerekir çünkü bütün hare-ketleri çatı örtüsüne zarar verebilir.

Çatıdaki ısı yalıtım tabakası mutlaka kapalı, gediksiz bir yapı oluşturmalıdır. Higrosko-pik ve hidrofil yalıtım malzemeleri düz ça-tılarda tamamen kullanılmaz değillerdir fakat kullanılmaları şartlıdır (Buhar basıncı dengelenerek rahatlatılmış veya havalandır-malı olmalıdırlar).

Çatı örtülerinin (şeritlerin) doğrudan doğru-ya yalıtım tabakası üzerine yapıştırıldığı çatılarda bu çatı örtüleri, genellikle bitümlü yalıtım örtüleridir.

3.4.3.1. Çeşitler

Tablo 19 da uluslar arası tanınmış anorga-nik, doğal organik ve suni-organik yalıtım malzemeleri gösterilmiştir. Tablo’daki ikin-

ci grup en çok nem tehlikesi altında bulu-nan yalıtım malzemeleri olan doğal organik malzemeleri içermektedir. (Bu, anorganik ve suni-organik yalıtım levhalarının su ve su buharına karşı hassas olmadıkları an-lamına gelmez). Özellikle Polistiren (PS) ve Poliüretan (PUR) esaslı kapilar aktif olma-yan, kapalı hücreli sert köpüklü malzemeler suyu almazlar fakat az yada çok difüzyon geçirgendirler ve temas eden su buharıyla tamamen nemlenebilirler. Doğru bir uygu-lama bu tehlikeyi safdışı bırakabilir.

Şekil 122, iki kat halinde uygulanmış ısı yalıtım tabakalı bitümlü yalıtım kaplama-sının tipik yapısını göstermektedir. Derzler üstüste getirilmiştir. Bütün çatı yalıtım levhaları için mutlaka gerekli olandan fazla nem içermemeleri şartı geçerlidir. Isı yalı-tımının etkinliği malzemenin ulaşılabilir kuruluk derecesine bağımlıdır.

122 Bitümlü yalıtım kaplamasının şeması

1 Soğuk ön astar, 2 Sıcak astar, bitüm, 3 Alt yalıtım plâkaları tabakası, 4 Yalıtım plâkaları için yapış-tırıcı, 5 Üst yalıtım plâkaları tabakası, 6 Koruyucu ince tabaka (sıcak), 7 Bitümlü örtüler, 8 Çakıllama için gerekli astar tabaka, 9 Çakıllama.

Page 150: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

149

Tablo 19 Düz çatılar için ısı yalıtım malzemelerinin kısa karakteristikleri

Cins, adlandırma Tanım

1. Anorganik malzemeler

Cam köpüğü plakalar (λ = 0,056 – 0,060 W/m.K)

Kapalı hücreli plâkalar, çürümez, difüzyon sızdırmaz, gevrek – kırılgan, pahalı olduğu için tek tabaka olarak uygulanır.

Köpüklü iri taneli kum (λ = 0,098 W/m.K)

büyüklüğü 2 ile 22 mm arası, bitüm bağlayıcılı, çekirdekler buhar sızdırmaz, dökme malzeme sızdırır, eğim verici Mikro hücreli granüle camdan dökme malzeme, çekirdek tabaka

Anorganik sıkıştırılmış plâkalar (λ = 0,052 W/m.K)

Cam ve mineral elyaflardan sıkıştırılmış plâkalar, suni reçine ile bağlanmış, bir veya iki tarafı astarlanmış, elyaflar yanıcı değil, takviyeli yüzeyin üzerinde yürünebilir, difüzyon geçirgen

Yalıtıcı gazbeton plâkalar

(Θ = 350 … 450 kg/m3)

λ = 0,19 W/m.K

Su alır, kapilar işlerliği yoktur, kırılgan, ağır, yanmaz, kalınlığın fazla olması gerekli

Perlit dökme

(Θ = 50 … 90 kg/m3)

λ = 0,046 W/m.K

Kuru, bitüm bağlayıcılı, ısı yalıtıcı ve eğim tabakası yapımında kullanılabilir, çürümez

Curuf, doğal bimsli, yüksek fırın bimsli, dökme

Higroskopik malzeme, pratikte montaj için fazla nem gerekmez, kalınlık fazla olursa tehlikeli (yoğuşma noktasının yeri değişir)

2. Doğal-organik esaslı malzemeler Ahşap yünü hafif yapı levhaları (λ = 0,09 … 0,14 W/m.K)

Çimento veya kieserit bağlayıcılı, kolayca buhar gerilimi alınabilir, çürüyebilir, su iletilebilir, difüzyon direnci düşük

Şişirilmi ş mantar plakalar (λ = 0,040 … 0,052 W/m.K)

Su tutmaz, empregne edilmesine rağmen çürüyebilir, kuru uygulanması gerekir, tek tabaka uygulamada derzler mantar unu ile doldurulmalıdır, iki tabaka uygulanması daha iyidir.

Ahşap elyafı plâkalar (λ = 0,058 … 0,08 W/m.K)

Kalınlık ve yoğunluklarda farklılıklar olabilir, bitüm bağlayıcılı ve bağlayıcısız olabilir, higroskopik, su iletme özelliği vardır, çürüyebilir, kolaylıkla rahatlatılabilir her zaman çok katlı olarak uygulanmalıdır, derzler mümkünse üstüste getirilmelidir.

Çok tabakalı plâkalar Her iki dış tabaka ahşap yünü plâka her biri 5 mm kalınlığında, çekirdek polistiren

veya poliüretan köpüğünden, çekirdek kalınlığı 25,35 ve 45 mm, bir çok amaç için elverişlidir, ayrıca sıvanabilir.

Ahşap talaşı plâkalar (λ = 0,08 … 0,14 W/m.K)

Ahşap talaşı, ahşap artıklarından çimento veya magnezyumoksit bağlayıcılı, higroskopik, su alıcı ve iletici, kolaylıkla rahatlatılabilir, sağlam.

Turp plâkalar (λ = 0,093 … 0,12 W/m.K)

Higroskopik, nem çekici malzeme, astarlı plâkalar ucuza mal edilebilir, fakat demode.

3. Suni-organik esaslı malzemeler

Polistiren köpüğü plâkalar (λ = 0,043 … 0,044 W/m.K)

Büyük bloklardan kesilebilir, kapalı hücreler çoğunluktadır, su almaz, kapilar değildir, sıcaklığa karşı hassastır, astarlama tavsiye olunur, küt derzler nedeni ile hava keseleri ve ısı köprüleri oluşur, delikli plâkalar ve astarsız malzeme hiçbir zaman bunların üzerine yapıştırılmamalıdır, zaman geçtikçe büzülme eğilimi artar.

Page 151: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

150

3.4.3.2. Isı yalıtım malzemelerinde ek yeri sorunları

Bütün yalıtım malzemeleri için şu şart geçerlidir; çatı örtüsünü taşıyan ısı yalıtım tabakası ısı köprüsüz hava kesesiz ve ya-rıksız olarak kendi içinde kapalı bir sistem oluşturmalıdır. Isı yalıtım levhalarının derz-lerinde bu şartın yerine getirilmeme tehli-kesi baş gösterebilir.

Bu nedenle genel olarak levha halindeki ısı yalıtım malzemelerini küt derzlerle birleş-tirmek elverişsizdir.

Bir tabakanın derzlerinin diğer tabakanın levhalarıyla örtüldüğü iki tabakalı sistemler daha iyidir. Küt derzli yalıtım levhaları tek kat halinde kullanılırsa ne kadar özen gös-terilirse gösterilsin derzler çatı örtüsü al-tında bir difüzyon kanalı, ısı köprüsü ve hava kesesi oluştururlar. Özellikle modern, nitelikli suni reçine köpüğü levhalarında esnekliğe bağımlı olan, ısının neden olduğu ve laboratuarlardaki araştırmalarda tesbit edilenden daha büyük ölçüde bir büzülme

hareketi görülür. Çatı örtüsü altındaki hava keselerinin sonucu, kartonların deformas-yonu, kabarmalar ve karışmalar, kat yerle-rinde kırılmalardır. Bunlar tüm kaplamayı etkisiz hale getirebilirler.

Yalıtım levhasının boyutu büyüdükçe bu hasarlar daha da kötüleşir. Bu nedenle ke-nar uzunluğu 1000 mm den büyük ve küt derzli ısı yalıtım levhalarının tek tabaka halinde uygulanması sakıncalıdır.

Tek tabakalı uygulamalar için çevrelerinde basamaklı kenetler içeren kalıp içinde kö-püklendirilmiş sert köpüklü levhalar uygun-dur. Bunlar bloktan kesilen levhalardan da-ha pahalıdırlar fakat her tarafı kapatılmış yüzeyleri, büyük yoğunlukları ve sertlikleri ve büzülmeye olan eğilimlerinin azlığıyla ve derzlerinin geniş hava keseleri haline gelme olanağının söz konusu olmaması nedeniyle avantajlı görülmekte, ekonomik ve kullanışlı bir malzeme olarak dış ülkelerde sık sık kullanılmaktadırlar.

Tablo 19 (Devamı)

Cins, adlandırma Tanım

Polistiren köpüğü plâkalar

(λ = 0,040 W/m.K)

Beirli bir formda köpüklendirilmiş plâkalar, sivri kenarlı yüzeyli, çengelli veya basamaklı kenetli formda, tam dik açılı biçimdedir, difüzyon kanalları azdır, yoğunluk ve sertlik arttırılmıştır, büzülme eğilimi bloktan kesilen malzemeninkinden azdır.

Polistiren köpüğü plâkalar

“Extrudiert” sistemi

(λ = 0,040 W/m.K)

Basınç sistemi ile imâl edilir, plâkalar extruderden çıkan banttan kesilir, alt ve üst yüzeyler sızdırmaz hale getirilmiştir, kapalı hücreli, mikro hücreli, buhar sızdırmama özelliği yüksek, kapilar değil, kanallı olmazsa rahatlatılamaz, zor yanıcı.

Poliüretan köpüğü plâkalar

(λ = 0,025 … 0,035 W/m.K)

Kapalı mikro hücreli, astarlama sıcak yapıştırma sonucu form değişikli ğini engeller, yanmayan tipleri imâl edilebilir, difüzyon direnci yüksek veya çok yüksek olabilir, kapilar açıdan ölü, kanalsız rahatlatılması olanaksız.

Fenol köpüğü plâkalar

(λ = 0,044 W/m.K)

Duroplâstik köpüklü malzeme, gevrek-sert, karışık hücreli, su alıcı özellikte, hücrelerin çoğu kapalı olan, sert olan özel tipler vardır, sıcak bitüm ile temas ederse büzülür, astarlama veya basamaklı kenetleme tavsiye edilir, metal kesicilerle işlenir.

Sert cam köpüğü

(λ = 0,056 W/m.K)

Suni ürün, dış görünüşü cam köpüğüne benzer karışık hücreli, kapilar aktif, su alıcı özellikte (µ = 10 30 gün sonraki su depolaması ω = % 41 [hacim yüzdesi] basınca dayanıklı, yanıcı değil.

Not: Daha fazla ve detaylı bilgiler 4. Bölümde verilmektedir.

Page 152: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

151

3.4.3.3.Kapatılmış nem

Düz çatı kaplamasının iki düşmanı vardır. Nem ve güneş ışıması. Daha başkaları da varsa da nem ile güneş ısısının ve nem ile donun birlikte etkimelerinin sonuçları özel-likle önemlidir.

Her yalıtım tabakasının ısı tekniği yönün-den nem değeri, belirleyici kriterdir. Nem değeri büyükse malzeme tabakasının ısı yalıtımı ve malzemenin kendisi tehlikede-dir. Bundan başka çatı örtüsü de etkilenir. Çatı yalıtım malzemesinin kuru olması, ça-tının bütün elemanları için iyidir.

Çatıdaki yalıtım malzemelerinin montajla-rından yıllar sonra büyük nem miktarları içerdikleri, incelemeler sonucu saptanmış-tır. Bu durum gözenekli curuf betonu, gazbeton ve köpüklü betondan, yüksek fırın

cürufu ve yüksek fırın bimsinden dökme malzemeler, ayrıca ahşap yünü hafif yapı levhaları, ahşap yonga levhaları, turp lev-haları ve nemin buhar kesici üzerinde veya levha derzleri arasında biriktirdiği kapilar açıdan aktif olmayan suni reçine köpüğü levhaları için geçerlidir.

Folomin, çeşitli masif yalıtım malzeme-lerinde inşaat neminin sona ermesinden sonra sıcak çatılarda şu nem değerlerini tespit etmiştir.

• Cüruf (normal : 4 M%, ölçüm 11-27,5 M %)

• Keramsit (normal : % 3 ölçüm % 6,8-% 14)

• Köpüklü beton (normal % 10, ölçülen % 34,5-% 46,8 (!) )

Bu tür nem değerleri, tüm ısı tekniği hesaplamalarını gereksiz hale getirirler. Örneğin J.S. Cammerer Tablo 20 de veri-len ısı yalıtım malzemelerinin nem değer-lerini saptamıştır. (5. satır, F. Eichler’in kendi ölçümlerinin sonuçlarıdır.) Eğer ah-şap yünü hafif yapı levhalarının nem değeri kütle yüzdesi olarak % 25 i aşarsa bu on-larda fark edilir bir değişikli ğe neden ol-maz. Sadece renkleri biraz koyulur. Tablo 21, 50 mm lik bir kalınlık için ısı yalıtım malzemelerinin nem değerlerini vermekte-dir.

Tablo 20 Çeşitli yalıtım malzemelerinin kuru, orta ve nemli dur umdaki nem değerleri (J. S. Cammerer’e göre)

No. Isı yalıtım malzemesi Yoğunluk Nem değeri

[kg/m3]

Kuru

hava

[M-%]

Orta

[M-%]

Hava

nemi

yüksek

[M-%]

1

2

3

4

5

Mantar plâkalar

(halen kullanılmıyor)

Turp plâkalar

Ahşap elyafı plâkalar

Ahşap yünü plâkalar

Bitki elyafı plâkalar

200

235

337

400

280

1,3

15

11

11

15

6

30

20

20

30

13

50

30

30

60

Page 153: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

152

Tablo 21 Isı yalıtım malzemelerinin Tablo 20’ye göre metrekare başına 50 mm kalınlık için nem miktarları

Sonuç olarak büyük değerler bulunmuştur. 50 mm kalınlığında bir ahşap yünü levhada ortalama metrekare başına 4 l su vardır.

Çatı örtüsünün altında kapalı kalan nem, normal şartlar altında bir yıl boyunca buhar difüzyonu sonucu birikebilecek nemden fazladır. Bu nemi dışarı iletmek doğru ol-mayabilir. Bu arada su yalıtım tabakasının sızdırmazlığı hakkında hiçbir şey söylen-medi. Ama soğuk taraftaki tabakanın görevi başkadır. Su yalıtım tabakası görevi, yuka-rıdan gelen neme karşı koymaktır.

Aynı zamanda ısı yalıtım malzemesinin nemlenmesini de yalıtması beklenmeyen ilave bir avantajdır.

Nem çatı yalıtım malzemesinin içine nasıl ulaşır? Her hasar sonunda bu soru sorulur.

Bunun için üç yol vardır:

1. Kapatılmış dış hava nemi (inşaat zama-nından kalmış),

2. Su buharının aşağıdan sızması (hazır ça-tıda),

3. Yağış suyunun yukarıdan sızması (hazır çatıda).

Çatı yalıtım tabakasının tamamen nemlen-me tehlikesi, sadece ıslak odalar üzerinde söz konusu değildir. Ayrıca bu tür nem-lenmeyi de engellemek oldukça kolaydır. Metal ilaveli bir sızdırmaz şerit, derzler üzerine kaynatılırsa sorun çözümlenmiş de-mektir. Ama yine de pratikte, sızdırmaz buhar kesiciye rağmen çatı örtüsünde ka-barcıklar oluştuğu görülmüştür. Bu çatı kaplayıcının inşaat sırasında kapattığı dış hava nemidir.

Đstatistiklerle, çatı işçilerinin-tatiller dışında – yılda takriben 80 gün dış hava şart-larından etkilenmeden çalışabilecekleri sap-tanmıştır. Fakat aynı işçi yılda 300 gün çalışmak zorundadır. Bu da işinin büyük kısmının yüzey nemi, yağmur, sis, don vs. etkiler altında gerçekleşmesi demektir.

Gerçekten de ileride izah edilecek olan buhar basıncı dengelemesi ile, çatı konst-rüksiyonunun rahatlatılması düzenlerinin uygulanmasında asıl neden, yalıtım malze-melerinde bulunan ve önlenmesi imkânsız olan kapatılmış dış hava nemidir. Higros-kopik yalıtım malzemeleri depoda bekleme sırasında bile havadan yeterli miktarda nem alırlar. Yalıtım tabakaları her zaman plâstik kılıflarla korunmaz, yalıtım tabakasında fark edilir çoklukta nem mevcutsa bu çatı örtüsünü de rahatsız eder.

Böylece suyun girebileceği üçüncü yol da açılmış olur.

Düz dam üzerinde birikmiş olan veya akan su, sızabileceği en ufak noktayı bulur ve aşağı sızar. Bunun için yeteri kadar zamanı vardır. Bundan sonra kaplamanın ne kadar süre dayanabileceği yalıtım tabakasının ka-litesine bağlıdır. Düz çatılarda düşük eğim-lerin sakıncalarından bir tanesi de budur.

Çatı örtüsünün altında fazla miktarda su tespit edilirse, bu su difüzyonla gelmemiş, ya kaplama işlemi sırasında yalıtım mal-

Page 154: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

153

zemelerine ulaşmış (dış hava nemi) ya da daha sonra yağış nemi olarak çatı örtüsünden sızmıştır. Sonuç olarak büyük

123 Eksik yanları ile monolitik (yekpare) bir çatı kaplaması

a) Su emme özelliği olan yalıtım tabakası korun-madan gerçekleştirilmi ş tabaka sıralaması

b) Şap tabakanın patlaması ve aşağıya su damlaması

1 Doğrudan ahşap yünü plâkalar üzerine uygulanan beton şap, 2 Monolitik tavan nemine karşı bir engel yok, 3 Geleneksel masif tavan

kabarcıklar, kıvrılmalar ve kaymalar mey-dana gelebilir.

Eğer buhar kesici ve çatı örtüsünün bağ-lantıları rahatlıkla işler haldeyse, su buha-rının aşağıdan sızması ve yukarıdan yağış suyunun sızması fazla gayret gerektirmeden engellenebilir. Fakat, söylendiği gibi, dış hava neminin ısı yalıtım malzemeleriyle çatıya taşınması veya çatı kaplama çalış-maları sırasında yağmur yağması sonucu, malzemelerin ıslanıp nemlenmesini engelle-mek her zaman zordur. Akıcı nem (su), buhar kesici ve uygun bir çatı oluğu yar-dımıyla dışarı verilir. (Buhar engelleme düzleminin suyu dışarı verilir) (→ 3.12.5.).

Ama özellikle doğal – organik malzemeler olmak üzere, yalıtım malzemelerinde yine de büyük nem miktarları kalır. Dar derz boşluklarında (levhalar arasındaki) da nem kalır.

En etkileyici hasar olaylarından bir tanesi Şekil 123 de görülmektedir.

Bir monolitik masif tavan, hafif ahşap yünü levhalarla kaplanmış ve bu levhalar beton şap ile örtülmüştür (Şekil 123 a). Burada, yalıtım levhalarını beton tabakasının inşaat sırasındaki hazırlanmasında kullanılan su-dan koruması gereken bir engelleme taba-kası kullanılmamıştır.

Ayrıca beton şap ve yalıtım tabakası ara-sında da bir buhar kesici yoktur. Doğal ola-rak yalıtım tabakasına alttan ve üstten nem sızmıştır.

Yazın çatı örtüsü altında kapalı kalan hava-su buharı karışımı güneş tarafından ısıtılır.

Neme doymuş hava, uygun klima şartları altında hacmini 1500 misli büyütebilir. Bu da 1 cm3 lük hava-buhar karışımından 1500 cm3 lük bir kabarcık oluşması anlamına gelir.

Şekil 123 b’ye uygun olarak önce beton şap kabarmış, sonra sızdırmaz kaplama iç ta-rafta yerinden kopmuştur.

Buhar basıncı gerilimi giderilmiş (rahatla-tılmış) bir kaplamada bu hasarlar görülmez-di.

Nemi sonradan ısı yalıtım tabakasından ayırıp dışarı vermenin bir yolu olmalı dü-şüncesi, 30-35 sene önce Đskandinavya ülkelerinde rahatlatılmış sıcak çatıların geliştirilmesine neden olmuştur.

3.4.4. Sıcak çatılarda basınç dengelenmesi

Sıcak çatıların dengeleme tabakası ve düzenleri ile buhar basıncının dolayısile ge-rilimin azaltılarak rahatlatılması, günümüze kadar ilgili kitaplarda en sık tartışılan konulardan biridir. Rahatlatma olayına mu-halif olanların yanısıra, taraftarlar da vardır. Rahatlatmanın doğru olduğunu savunanlar daha önce de söz edildiği gibi, sıcak çatıyı soğuk çatılarla karşılaştırırlar. Bu, havalan-dırma ve buhar difüzyon, olaylarının birbi-

Page 155: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

154

rine karıştırılmasıdır. Rahatlatmanın diğer bazı uzmanlarca reddedilmesi de hatalıdır. Bir çatıda rahatlatma nasıl olur?

3.4.4.1. Buhar basıncı dengeleme elemanları

Birarada etkimesi gereken üç rahatlatma sistem ve elemanı tanıyoruz:

• Difüzyon iletme sistemleri

• Kenar basınç düşürme sistemleri

• Yüzey havalandırma elemanları

Difüzyon iletme sistemi, bir düzlemden veya içinde su buharının (ayarlanmadan) hareket edebileceği veya ettiği bir aralık bırakıcı tabaka, ya da içinde yayılan su buharının belirli bölgelere (ayarlanarak) ile-tildiği bir kanal ağından oluşur. Isı yalıtım tabakası ve sızdırmaz çatı örtüsü arasın-daki en fazla kullanılan aralık bırakıcı tabaka, örneğin yalnız noktasal olarak ya-pıştırılan ve böylelikle su buharının her za-man hareket edebileceği bir boşluk bulduğu kaba çakıllı kartonlardır. Aralık bırakan, dolayısı ile buharın yayılmasına imkân ve-

124 Sıcak çatılarda buhar basıncı düşürme (denge-leme) tabakaları

a) Doğrudan çatı örtüsü altında elverişli konum (Çatı örtüsü bu sayede tehlikeye girmediği sürece) b) Ortaya yerleştirilmi ş difüzyon kanalları, ancak etkin c) Yalıtım tabakalarının altına yerleştirilmi ş difüz-yon kanalları, kesit dar değil ise ancak etkin d) Buhar kesici altında yer alan uygulamalar, ayırıcı tabaka ve düzgün satıh olarak etkirler fakat nemden kurtulmaya hiçbir katkıları yoktur.

ren bu tabakalara, buhar dengeleme taba-kaları (buhar dengeci) denmektedir.

Bu tabakalardaki boşluğun (aralığın) yük-sekliği takriben 2, en fazla 3 mm kadardır. Burada yayılma yönü ayarlanamaz. Su bu-harının hareketleri (eğer hareket ederse) keyfidir. Bu tür aralık bırakıcıların yerine oluklu yapı kartonları veya bitüm em-dirilmiş öndüle kartonlar kullanılabilir. Bunların kanallarının su buharını iletici özelliği vardır. Daha önce de bahsedildiği gibi bu kartonlar için “havalandırıcı kar-tonlar” terimi kullanılmaktaysa da bu, fiziksel açıdan yanlıştır. Böylesine dar bir boşlukta rüzgâr basıncıyla bile bir hava hareketi olmaz. Su buharı difüzyonu iletme sistemleri oluşturmanın bir yolu da yalıtım tabakaları içinde kanallar oluşturmaktır. Bunlar, ya kenar boyunca dolaşırlar, ya da alt veya üst yüzeyde, bazen de her iki yüzeyde birden oyulma, veya yakma yo-luyla meydana getirilirler. Böylelikle yalı-tım tabakasında üstte, altta veya ortada bir kanal ağı oluşturulur. Şekil 124 de bu sis-temler, şematik bir şekilde bir araya geti-rilmiştir. Diğerleri daha sonra açıklanacak-

Page 156: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

155

tır. Difüzyon kanallarının oluşturduğu ağ, difüzyon iletme sistemleri gibi su buharını dışarı verme amacını güderler. Dışarı veriş çatı kenarlarında ve gerekirse çatı yüzeyinin kendisinden gerçekleştirilebilir.

125 Difüzyon kanallarının dış hava ile saçak böl-gesinde bağlantısı (kenar rahatlatılması)

1 Dübel, 2 Buhar kesici (saçak bölgesine kuru olarak yerleştirilmi ş), 3 Alt tarafında boşluk olan veya iki parçalı ahşap saçak hatılı, 4 Yalıtım tabakası, 5 Di-key ve yatay kanal ağı, 6 “dişli” saçak hatılı, 7 Dal-galı şekilde oyulmuş saçak hatılı.

126 Hafif metal pervaz profilleri sayesinde iyi bir kenar rahatlatması

1 ve 2 Kombine yardımcı tabaka ve buhar kesici, 3 Yalıtım tabakası, 4 Basınç dengeleme tabakası, 5 Basınç dengeleyicinin üst örtüsü, 6 Çatı kartonları, 7 Bağlantı malzemesi olarak plastik folyo, 8 Sıkıştırıcı profil korniş, 9 Örtücü profil, 10 Ayarlanabilir bağlantı.

Ölçümler, dfüzyon kanallarının mümkün olduğunca iki tarafta da açılması gerektiğini göstermişlerdir. Bu yüzden düz çatılarda, çatı kenarının su buharının buradan çık-masını sağlayacak şekilde oluşturulması is-tenir. Bu kenar rahatlatması veya kenar basınç düşürme sistemi olarak isimlendi-rilebilir.

Şekil 125 de buna ilişkin bir örnek görül-mektedir. Burada difüzyon kanalları, ısı ya-lıtım tabakasının alt yüzünde bulunmak-tadır. Kanal ağı saçak hatılından dış havaya bağlanmıştır. Şekil 126 daki daha modern çatı düzeni yalıtım tabakası (3) nın neminin tüm kenar boyunca dışarı verilmesini sağ-ladığından elverişlidir.

Daha büyük alanlı çatılarda, belirli aralık-larla şnorkeller ve özel geçme parçalar yerleştirilir. Yerleştirme mesafeleri hesapla-ma yoluyla bulunur. Doğal olarak çatı ör-tüsünün ve yalıtım tabakasının belli yerler-de delinmesi, zayıf bir nokta oluşturur. Bu nedenle böyle yüzey havalandırıcıları gere-ğinden fazla sayıda kullanılmamalıdır.

Dış ülkelerde genellikle Şekil 127 deki 2 mm kalınlığında PVC den imâl edilen şnor-kel ve Şekil 128 deki iki parçalı difüzyon için ilâve havalandırma parçaları tavsiye olunmaktadır.

Havalandırma parçalarının farklı yapısına ve boru kesidinin daha büyük çaplı oluşuna rağmen son yıllarda yapılan

127 2 mm kalınlığında PVC den yapılmış iki parçalı şnorkel

Page 157: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

156

128 Sert PVC den yapılmış iki parçalı difüzyon havalandırıcısı

a) Đki parçalı havalandırıcı b) Tek parçalı üstten sokulmuş havalandırıcı 1 Đç ilâve, 2 Dış ilâvenin dış cidarı, 3 Şapka (kapak)

araştırmalar bu iki ayrı sistemde farklı etkiler saptayamamıştır. Yani 25 mm ça-pındaki şnorkel basit yapısına rağmen, Şekil 128 deki iki parçalı komplike yapılı difüz-yon havalandırıcısı ile aynı etkiyi sağla-maktadır.

Bu sayede, ısı yalıtım tabakasındaki nemi bertaraf etme görevini yerine getiren bir rahatlatma sistemi, difüzyon kanalları veya difüzyon iletme düzlemleri, kenar veya yüzey havalandırmaları yoluyla sağlanır.

3.4.4.2. Farklı görüşler

Batı Almanya’da, çatıların rahatlatma sis-temleri, genellikle kanal sistemler olarak uygulanan Doğu Alman sistemlerinden farklıdır. Doğu Almanya’da delikli cam tülü örtülerden aralık bırakıcılar (buhar dengeç-leri) pek yerleşmemiştir. Çatıdaki difüzyon havalandırıcılarının mesafeleri de tahmin edilemez bilimsel yöntemle saptanır.

Buhar dengeleme tabakalarının etkisi, Batı Almanya’da genellikle şüpheli olarak görü-lür. K. Seiffert, bir çok Batı Alman deneme

enstitüsü gibi, rahatlatma düzleminde mey-dana gelen buhar difüzyonunun yalıtım ta-bakasının nemden kurtulmasına önemli bir katkısı olmadığı görüşündedir. Seiffert bundan başka, buhar kesicinin altındaki yardımcı tabakayı basınç düşürücü tabaka olarak adlandırıyor ve 10 oC (!) lik bir dış sıcaklıkta sadece önemsiz miktarda su bu-harının dışarı yayılacağını ispatlıyor. Bu saptama kesin olarak doğrudur. Buradaki ispat ise lüzumsuzdur. Bundan sonra Seiffert, güneş ışınlamasını da dikkate alarak fiziksel şartları inceliyor. Fakat bu-rada 2 mm yüksekliğinde veya aynı ölçüde ufak 2 mm x 2 mm kesitli kanallar olan bir “dengeleme tabakası”nı ele alıyor. 5 kitap sayfası süren hesaplamalardan sonra da, bir mantar tabakasının nemden kurtulmasının 37 yıl süreceğini bildirerek sonuca varıyor. Bu teorik araştırmalar arasında, aşırı sız-dırmaz, pahalı buhar kesicilerin (metal kat-kılı) kullanımını, bir ölçüde olsun sınır-landırmak için bulunan bir metodu da kö-tülemiş oluyor.

Birkaç noktada Seiffert’e hak vermek ge-rekir. Đncelediği rahatlatma sisteminin dar kesidi ve ince oluşu, sızan su buharı açı-sından pek etkili olmayabilir. Fakat bun-lardan başka bir çok faktöründe etkisi var-dır. Mantar ve polistirol köpüğü levhaların rahatlatması hiçbir zaman bir hafif ahşap yünü veya başka bir yalıtım levhasınınkiyle aynı değildir. Seiffert bir yanlış yapmak-tadır. Diğer bazı olaylar gibi yapı fiziğinde değişken buhar difüzyonu olayları hesapla-namaz. Seiffert’in yaptığını sandığı gibi bir “hesabı araştırma” mevcut değildir. Bu tür olaylar sadece ölçülebilir. Ve yıllardan beri Doğu Almanya’nın Berlin’deki Yapı Aka-demisindeki uzmanlar yeni yapılarda ve model sistemlerde tamı tamına bunu ger-çekleştirmişlerdir. Aynı çatı üzerine sınır-landırılmış alanlarda düşük, normal ve aşırı nemli yalıtım levhaları uygulanmış, kenar rahatlatmaları bir kesimde yapılmış, diğe-

Page 158: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

157

rinde yapılmamış, çeşitli aralıklarda, çeşitli türde difüzyon havalandırıcıları monte edil-miş, yalıtım levhalarının nem değerleri yıl-lardan beri ölçülmüştür.

3.4.4.3. Yeni bulgular

Bir başka eserde Horst Arndt , bazı so-nuçlar yayınlamış, daha önemlisi beklenen nemden kurtulmanın hesaplanmasını sağla-yan bir yöntem geliştirebilmiştir. Fakat bu-rada çok sayıda farklı etken gözönüne alına-caktır.

Arndt , şu sonuçlara varmıştır;

• Su buharı difüzyonu sayesinde dışa ve-rilen nem miktarı, önemli ölçüde yalıtım malzemesinin karakterine bağımlıdır ve bu nedenle son derece farklılıklar gös-terir. Burada ısı iletme ve buhar iletme yetenekleri önemli bir rol oynarlar. Isı yalıtım tabakalarının çoğunda su iletme yeteneği, çok az hatta sıfır olduğundan buhar iletme yeteneğinin önemi daha fazladır. Yüksek bir µ - değeri yalıtım malzemesinin basınç dengelemesinde elverişli bir etkendir (!).

• Basınç dengelemenin etkisi, difüzyon kanallarının birbirine olan uzaklığına, yalıtım tabakasındaki konumlarına, ila-ve difüzyon havalandırıcılarının yerleş-tirildi ği aralıklara, difüzyon kanallarının kendisine, difüzyon kanalındaki sıcaklı-ğa ve tüm olayın gerekleştiği zaman di-limine bağlıdır (Bir yalıtım malzeme-sinin normal nemine ilk iki yıl içinde kavuşması istenir.)

• Öyle sanılmasına rağmen difüzyon ka-nalları ve difüzyon düzleminin eğiminin bir etkisi yoktur. Oldukça dik eğimli difüzyon kanalları, yatay kanallardan

daha etkin bir nemden kurtulma sağla-mazlar.

• Yalıtım tabakalarının altında yer alan difüzyon kanallarının kesiti 2-4 cm2 ol-malıdır, yoksa etkisiz olurlar.

H. Arndt ’ın araştırma sonuçları, rahatlatma sistemleri konusunda uzman kişilerin bazen konudan iyi bazen kötü etkilendikleri hak-kında bir açıklama getirebiliyor. Fakat Batı Almanya’daki bütün merkezlerin rahatlat-ma sistemlerini değersiz buldukları doğru değildir. Daha yıllar önce Braunschweig TH gazbeton levhaların nem tutumunu ölç-müş ve Şekil 129 daki çizelgeye uygun olarak gazbetondaki difüzyon kanallarını oldukça etkin bir nem azalması sağladığını ispatlamıştır. Bu ölçümün bir benzeri Şekil 130 daki çizelgede verilmiştir. Burada ra-hatlatılmış, % 23 (kütle) lük yüksek bir nem oranıyla monte edilen levhalar, 18 ay içinde % 8 (kütle) e kadar kurumuşlardır. Aynı ça-tıda, aynı levhalar rahatlatılmadıkları tak-dirde 18 ay sonra yine % 23 nem içermekte imişler ve küflenmeye başlamışlar (!). Böy-le belirgin bir etkilenme, her ısı yalıtım malzemesinde görülmez. Arndt , yalıtım malzemelerini üç farklı gruba ayırmaktadır.

a) Su iletme özelliği iyi ve µ - değeri 10’dan küçük olan yalıtım malzemeleri (µ - değeri genellikle 5 in altındadır). Bunlar; ahşap yünü hafif levhalar, ahşap lifi yumuşak levhalar, mineral elyaf levhalar ve şilteler, açık hücreli suni reçine köpükleri, örneğin üre formal-dehit esaslı (UF) ve elastik yumuşak poliüretan (PUR);

b) Hücrelerinin çoğu veya tümü kapalı olan kapilarsız suni reçine köpükleri µ - değerleri 10 ile 40 arasındadır. PS – köpükleri (normal imalat), sert PUR – köpüğü ve yumuşak PVC – köpüğü bunlara örnek olarak gösterilebilir.

Page 159: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

158

c) Kapalı hücreli, difüzyon sızdırmaz µ - değeri 40 tan yüksek olan köpükler. Örnek; buhar sızdırmaz cam köpüğü,

129 Düz çatılarda gaz beton ve mantarın nem tutumları (Braunschweig TH’nın ölçümleri)

1 30 mm kalınlığında mantar levhaların nemi yaklaşık % 1 (hacim), 2 Buhar basıncı dengelen-memiş, 75 mm kalınlığında gazbeton yalıtım levha-larının nemi, 36 ay sonra yaklaşık % 26 (hacim), 3 Aynı tür, fakat kenardan difüzyon kanalları ile donanmış yalıtım levhalarının nemi, 36 ay sonra yaklaşık % 7 (hacim).

130 Rahatlatılmış ve rahatlatılmamış ahşap talaşı yalıtım levhalarının nem tutumu (Doğu Almanya’da Yapı Akademisinden H. Arndt ’ın ölçümlerine göre)

1 Eğri : Rahatlatılmamış levhaların nemi 18 ay bo-yunca sabit kalır. Küflenme söz konusu, 2 Eğri : Kenar rahatlaması, Nem değeri yavaş yavaş azalır, 3 Eğri : Kenar rahatlatması ve difüzyon havalandır-ması. Magnezyum bağlayıcılı levhaların nem değeri üçte bire düşer

PS – köpüklü levhalar ve µ - değeri 60 tan fazla olan özel PUR – köpükleri.

a grubu en kolay rahatlatılan gruptur.

Rahatlatmanın en acil olduğu grup ta bu gruptur. b grubu, ancak levhaların kesitleri en az 2 cm2 olan kanallarla donatılmasıyla ve kanal ağının dış havaya bağlanmasıyla rahatlatılabilir.

Özellikle PS ve PUR esaslı sert köpüklerde, basınç dengelemenin önemli bir rolü vardır. Bunların su iletme özelliği yoktur ve kapilar açıdan ölüdürler. Đmalâtçılar bunu gururla belirtirler. Fakat buhar geçirirler (60 veya daha büyük µ - değerleri de bu gerçeği de-ğiştiremez). Buna göre su buharı halinde su, bu malzemelere sızarsa bunların soğuk yü-zeyinde kondanse su oluşur – bu da çok normal bir olaydır – bu sayede kapilar açıdan ölü olan malzemeler bu suyu ileri, örneğin en yakın difüzyon kanalına ilete-mezler ve µ değerleri büyüdükçe, buhar ha-lindeki nemin rahatlatma sistemiyle alın-ması zorlaşır ve zaman gerektirir.

Page 160: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

159

Bu nedenle bu malzeme grubunun ra-hatlatılması zordur fakat gereklidir. c) malzeme grubunun rahatlatılması olanak-sızdır.

3.4.4.4. Gerilim azaltmanın etkime şekli

Nem, çatı yalıtım tabakasını su halinde terk edemez. Bunu, buhar kesici ve sızdırmaz çatı örtüsü engellerler. Demek ki suyun buhar haline geçirilmesi gerekir. Bunun için de ısı gereklidir. Isı, güneş ışıması saye-sinde en azından zaman zaman, yazın güneşli günlerinde ise bol miktarda sağ-lanır.

Difüzyon kanallarındaki hava, neme doy-muştur. Dengeleme tabakasındaki su buharı basıncı sıcaklığa bağımlı doyma basıncına eşittir. Sadece dışarıya açılan deliklerin çok yakınında basınç düşer.

Hava, dar kanallar içinde hareket etmez. Kanallar ana rüzgâr yönünde olsalar bile oluşan havanın sıkıştırma basıncı kısa bir kanal boyunca bertaraf edilir. Bu nedenle pratikte, bu hava hareketinin fark edilir ölçüde olup, fark edilir bir ısı kaybı sağ-laması beklenmez. Fakat güneş ışıması sayesinde kanalda, konumuna bağlı olarak yüksek bir sıcaklık oluşur. Kanal yukarıda çatı örtüsünün hemen altında yer alıyorsa, ölçümlere göre 80 oC veya daha fazla bir azami sıcaklık görülebilir. Bu, sadece bir-kaç saat için geçerli olur. Daha düşük sıcaklıkların söz konusu olduğu saatler çoğunluktadır. Difüzyon olayları için yapı-lan hesaplamalarda 20, 25 ve 30 oC lik ortalama sıcaklıklar alınır. Bunlarda, ölçüm sonuçlarını tasdiklerler. Rahatlatma kanalla-rının ısıtılmasıyla bu sistemlerdeki havanın buhar basıncı dış havanınkine kıyasla 10-12 hatta 15 misline ulaşabilir. Bu basınç farkı uyarınca su buharı dengeleme tabakasını

terk eder. Demek ki gerilim azaltma olayı-nın etkeni, güneşin oluşturduğu aşırı basınç-tır.

Bu olayda, dış duvarlar konusunda daha önce işaret edilen bir etken unutulma-malıdır.

Buhar difüzyonundan kaynaklanan kuruma olayı çok yavaş gerçekleşir. Zaman zaman ters yönde çalıştığı (etkidiği) görülebilir. Fakat ölçümlerle bu konuda bilgi elde edi-lememiştir. Önemsiz oranda oldukları sanıl-maktadır. Şnorkellerde yapılan araştırmalar eksi sıcaklıklarda dahi nemli yalıtım ta-bakalarından su buharının dışarı verildiği ve şnorkel ağzında donduğunu göstermiştir. Gerçek olan elverişli şartlar altında dahi su buharı difüzyonu yoluyla çatı yalıtım taba-kasından önemli miktarda nemin 18-24 aydan evvel dışarı verilemediğidir. Yeni yapılarda inşaat nemi 2 ile 4 yıl arası yapıda kalabilir. Çatıdaki difüzyon havalandırma parçaları arasındaki mesafenin pek az olmaması için iki yıllık bir kuruma süresi normal olarak kabul edilmektedir.

Bu düşüncelerden çeşitli sonuçlar çıkartı-labilir. Dengeleme tabakalarının (veya di-füzyon kanallarının) en etkin olduğu za-manlar, güneş tarafından en güçlü şekilde ısıtıldıkları zamanlardır. Bu nedele üstte yer almalı ve güneş ısısına maruz kalmalıdırlar. Örneğin kalın bir çakıl tabakası, dengeleme tabakasının etkinliğini azaltır.

Konstrüktif detay sorunları, yapıfiziksel ve çatı kaplama tekniği problemlerinin iç içe girmiş olması nedeniyle sıcak çatılarda bu-har basıncı düşürülmesi konusu halâ il-ginçliğini korumaktadır. Bunları fark etmek her zaman kolay değildir. Bu nedenle birkaç örnek verelim.

Page 161: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

160

3.4.4.5. Örnekler

Bir Batı Alman dergisinde Şekil 131 de görülen bir sıcak çatı şeması yayınlanmıştır. Bu şema, çatı kaplamacıları için hazırlanan bir ders kitabına da alınmıştır. Burada çatı örtüsü ve buhar kesici altındaki tabaka “oluklu havalandırma kartonu” olarak ad-landırılmıştır (1). Bu tür kartonların yüzey-lerinin yüzde ellisi yapıştırma yüzeyidir. Hafif köpüklü malzemeden imâl edilen ya-lıtım kaplaması böylece alt yüzeye, yüze-yinin sadece % 50 siyle tutunur. Çatı örtüsü de hafif yalıtım tabakasına sadece % 50 tu-

131 Bir sıcak çatı için tavsiye olunan (aslında tehlikeli) tabaka şeması

1 Oluklu havalandırma kartonu, 2 Buhar kesici, 3 Köpüklü yalıtım malzemesi, 4 Oluklu bitümlü yapı kartonu, 5 Su yalıtım örtüsü.

tunur. Bunlar tehlikeli uygulamalardır ve güçlü bir fırtınanın tüm kaplamayı söküp atabileceği düşünülerek uygulanmamalıdır. En azından bir çakıl tabakası bunu en-gelleyebilir. Daha önce belirtildiği gibi, 1 numaralı tabaka hiçbir şekilde havalan-dırma veya nemden kurtarma etkisi yap-maz.

Şekil 132, Şema a ve Şema b’de daha çok bir düzgün tabaka karakteri olan bir buhar dengeci (delikli cam tülü örtü) gösteril-miştir. Fark edilir bir kurutma sağlamaz. Şema c’deki bitümlü oluklu yapı kartonu,

pratikte ahşap çatılarda kanıtlanabilen belli bir etkisi vardır. 5 numaralı yalıtım tabakası daha ağır malzemeden yapılmışsa (örneğin ahşap yünü levhalar) veya bir çakıl tabaka yapılmışsa bu yapı karton ları çatı kaplama tekniği açısından gereksizdir.

132 Kısıtlı etkisi olan dengeleme tabakaları

a) Çatı örtüsü sadece bir düzgün tabaka etkisi yapar b) Çatı örtüsü yalıtım tabakası ve çatı tavanı arasında ayırıcı tabaka oluşturur c) Oluklu bitümlü yapı kartonu difüzyon tekniği açısından sadece sınırlı olarak etkilidir. 1 Delikli cam tülü örtü, 2 Rutubet yalıtımı, 3 Koruyucu beton, 4 Buhar kesici, 5 Yalıtım tabakası, 6 Çatı örtüsü, 7 Oluklu bitümlü çatı kartonu, aynı zamanda buhar frenleyici etkisi var.

Page 162: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

161

133 Ahşap talaşı levhalar (a, b) ve Gözenekli ahşap elyafı levhalarındaki (c) difüzyon kanalları

1 Buhar kesici, 2 Difüzyon direnci düşük olan yalıtım tabakası, 3 Alt tarafta difüzyon kanalları, 4 Çatı örtüsü, 5 Kaplayıcı ince tabaka, 6 Serpiştirme ince çakıl tabakası, 7 Ortadaki difüzyon kanalları, 8 Yalıtım levhası, 9 Gözenekli ahşap elyafı levha iki veya üç tabaka birbirine yapıştırılmış.

Şekil 133, difüzyon kanallarını ahşap talaşı levhalar (şema a), çifte ahşap talaşı levhalar (şema b) ve üç tabakalı gözenekli ahşap elyafı levhaları üzerinde göstermektedir. Eğer üçüncü tip levhalar dört veya beş tabakalı olarak uygulanacaksa difüzyon ka-nallarının üstten ikinci tabakada bulunması şarttır. Diğer levhalar fabrikada yapıştırıl-mamalı, inşaatta uygulanacakları yerde derzler üstüste gelecek şekilde yerleştiril-melidirler.

Şekil 134 deki sıkıştırılmış çakıl kaplaması, bir Batı Alman dergisi tarafından örnek çatı kaplaması olarak gösterilmiştir. Tabaka sı-ralaması yanlış değildir fakat masraflıdır.

Soğuk bir ince ön tabakayla örtülen çatı tavanı üzerine çelik çubuk takviyeli oluklu yapı kartonu yerleştirilir. Daha sonra metal parçalı bir buhar kesici gelir (oluklu karton) “basınç dengeleyici” olarak düşünülmüştür. Oluklu köpük levhaların üst tarafına gerçek bir dengeleme tabakası yerleştirilmi ştir. Bu-nu iki sızdırmaz tabaka izler. Bunun üzerine di bir tabaka daha sıcak bitüm tabakası ve son olarak sıkıştırılmış çakıl tabakası gelir.

134 Sıkıştırılmış çakıl tabakalı Batı Alman sıcak çatısı

1 Soğuk ince ön tabaka (astar), 2 bitümlü oluklu yapı kartonu, 3 Buhar kesici olarak folyo ilaveli çatı örtüsü, 4 Oluklu köpük levhalar, 5 Dengeleme tabakası (Delikli cam tülü örtü), 6 Metal ilaveli sızdırmaz örtüler, 7 Sıcak bitüm tabakası 2,5 kg/m2, 8 Sıkıştırılmış çakıl tabakası.

Şekil 135, örnek olarak tamamlanmış ısı yalıtım levhalarının kullanılmasını göster-mektedir. Bunlar fabrikasyon olarak imâl edilir ve alt taraflarında bir buhar kesici (yi-ne aluminyum ilaveli) ve üst taraflarında bir basınç dengeleme tabakasıyla astarlanmış-tır.

Tabaka yapısına söylenecek bir söz yoktur, fakat bu tür yalıtım levhalarında taşıma güçlükleri söz konusudur.

Page 163: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

162

135 Kombine edilmiş (komple) çatı yalıtım levhalı Batı Alman sıcak çatısı

1 Soğuk ince ön tabaka (astar), 2 Yalıtım levhası, alt tarafı folyolu buhar kesici ile astarlanmış, üst tarafında basınç dengeleme tabakası var, 3 Sızdır-maz çatı örtüleri, 4 Sıcak bitüm tabakası (iki kat), 5 Sıkıştırılmış çakıl tabakası.

Aluminyum folyolar bilindiği gibi taze be-tonun alkalik yapısı tarafından çabucak çürütülürler. Engels’e göre iki tarafları da bitümlü kaplamalarla örtüldüğü ve taze beton tavan üzerlerine yerleştirildikleri za-manda aluminyum folyolar tehlikededirler. Fakat metal ilaveli bir örtü, oluklu yapı kartonu aracılığıyla betondan uzaklaştırı-lırsa aluminyum folyo tehlikesi bölgeden uzaklaştırılmış olur.

3.4.4.6. Amaç

Yalıtım tabakasının nemden kurtulmasıyla ne sağlanmak istenmektedir? Amaçlar fark-lıdır. Bir çok dış ülke kitaplarında, en önemlisi, çatı örtüsündeki kabarcık ve kırı-şıklıkların engellenmek istendiği söylen-mektedir.

Fakat raporlar bunun tamamen gerçekleş-mediğini göstermektedir. Buhar basıncı

dengelenmiş kaplamalarla dahi, çatılarda halâ kabarcıklar görülmektedir. Bu da ra-hatlıkla açıklanabilir. Difüzyon olayı ve tüm kuruma çok yavaş gerçekleşmektedir. Basınç altında bulunan su buharı, çatı ör-tüsünü deforme edecek zamanı kolayca elde eder. Eğer çatı yalıtım levhaları gözeneksiz sızdırmaz bir alt yüzey oluşturuyorlarsa, bu daha da kolaylaşır. Cam köpüğü levha veya benzeri malzeme üzerinde bulunan karton kaplamalar, gözlemlerle görüldüğü gibi ah-şap yünü hafif yapı üzerinde bulunanlardan daha çok kabarcık oluşması tehlikesi altın-dadırlar.

Kabarık oluşmasının engellenmesinden çok, yalıtım tabakasının kendisi düşünülmelidir. Sadece kuru yalıtım tabakaları etkin bir yalıtım sağlarlar. Bundan başka tüm orga-nik yalıtım malzemelerinin varlıklarını ko-rumaları düşük bir nem oranına bağlıdır.

Ayrıca tüm çatı kaplamalarının uzun ömür-lü olmaları için bir de alt taraftan nem saldırısına uğramamaları önemlidir. Her tür kabarcık engellenemese de deneyimlere gö-re buhar basıncı dengelenerek rahatlatılmış çatılarda büyük kabarcıklar ve uzun kırı-şıklar görülmez.

3.4.4.7. Çatı kenarlarında basınç dengelenmesi

Şekil 136, komple yalıtım levhalı bir düz çatının saçağını göstermektedir. Çatı örtüsü altındaki dengeleme tabakasının dış havaya korunmalı bir bağlantısı vardır. Bunun yeri koruyucu saç (1) in altındadır.

Cephe havasının yalıtım tabakasının nem-den kurtarılmasında kullanılan bir fabrikas-yon pervaz konstrüksiyonu ilginçtir (Şekil 137). Kanis sistemine göre bir hazır pervaz ara parçalar yardımıyla başka bir oluk biçiminde hazır parça üzerine asılır. Yapı teknik açıdan bu uygulamanın bazı avantaj-

Page 164: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

163

136 Sert yalıtım levhalı bir çatı kenarında basınç dengelenmesi

1 Koruyucu saç, 2 Yağmur oluğu, 3 Çatı su yalıtım örtüsü, 4 Bitüm kartonlu levha, 5 Isı yalıtım taba-kası, 6 Dengeleme tabakalı buhar kesici.

137 Hazır pervaz parçası, “Kanis” sistemi, özel “havalandırmalı”

1 Askılı parça, 2 Su sızdırmaz tabaka, 3 Bitümlü dökme tabaka, 4 Isı yalıtım tabakası, 5 Askılı parça arkasında beklenen hava yükselmesi ve akımı 6 Beklenen (ve mutlaka ters etkiyen) yalıtım taba-kasına yönelik akım, 7 Yalıtım tabakası altında bek-lenen “havalandırma”

ları vardır. Bu pervaz, alışıla gelmiş, ko-laylıkla çatlayabilen örülmüş veya betondan yapılmış plâkadan daha iyidir.

Sadece havalandırma sistemi acaiptir. Bu pervazı icad eden kişi, yükselen cephe havasının duvar ve üst pervaz parçası arasındaki dar yarığa gireceğini düşünmüş. Oluk, yukarıda dönmekte ve yine dış ha-vaya bağlanmaktadır. Eğer yükselen hava dar kanala girişini gerçekleştiremez ve dışa-rı kaçarsa bu kanalda hava birikir ve yüksek bir basınç oluşur (?). Burada bundan başka yarığa giren havanın yalıtım

138 Buhar basıncı dengelenmiş, bitümlü, su yalıtım tabakasının alçak bir parapete bağlantısı

a)Düşey kesit b)Perspektif görünüm 1 Buhar kesici, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Çivilenebilir üst tabakalı özel yalıtım levhası, 4 Oluklu bitümlü yapı kartonu, 5 Çinko saç için korozyona karşı önlem, 6 Çinko saç 0,8 mm, 7 Çinko kaplı saç 1 mm, 8 Örtücü saç, 9 Fenolsuz çatı kartonu, 10 Çivi-lenebilir ahşap beton veya dübel.

Page 165: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

164

139 Bir bitümlü su yalıtım kaplamasının bir dış duvarla bağlantısı (Prensip : Saç üzerine karton)

a) Kesit b) Perspektif görünüm 1 Buhar kesici, 2 Difüzyon kanalları olan yalıtım tabakası, 3 Çivilinebilir üst tabakası olan özel yalıtım levhası, 4 Çatı örtüleri, 5 Oluklu yapı kartonu, 6 Çinko saç 0,8 mm 7 Çinko kaplamalı saç 1 mm, 8 Çinko saçtan lehimlenmiş tutucu parça.

tabakasındaki havayı da birlikte sürükleye-ceği, çok normal bir şeymiş gibi kabul edilmiş. Bu imkânsızdan da öte bir şeydir Eğer hava yarık (5) içine girebilseydi yalı-tım tabakasından hava emeceğine kendisi tabaka içine girerdi. Havalandırma etkisi (6) (7) ne burada, ne de benzer başka sistem-lerde kanıtlanmıştır.

Buna rağmen konstrüksiyonun bazı yapısal avantajları vardır (Rutubete karşı sızdırmaz tabaka, W. Schaupp tarafından bir yazı-sında “kurnazca” olarak tanıtılmıştır). Bir düz çatı, bir parapet veya yükselen bir duvarla kesişirse çatı örtüsünün nasıl son

140 Bitümlü bir su yalıtım kaplamasının bir çatı parapetine bağlantısı (Prensip : Karton üzerine saç)

a) Beton üçgen kesitli takoz (11) Buhar dengele-mesiz b) Ahşap çıtalı ve lehimlenmiş tutucu parçalı 1 Buhar kesici, 2 Yalıtım tabakası, 3 Oluklu yapı kar-tonu, 4 Empregne edilmiş ahşap takoz, 5 Çatı su ya-lıtım örtüsü, 6 Çatı plastik takviye şeritleri, 7 Saç, 8 Korozyon önlemi, 9 Örtücü saç, 10 Çivilenebilir beton veya dübel, 11 Beton takoz.

bulacağı konusunda çatı kaplama tekniği açısından sorunlar baş gösterir. Şekil 138a ve b, üst tarafları çivilenebilir ahşap betonla donatılmış özel elemanlar (3) kullanılan basit bir uygulamayı göstermektedir. Alt düzlemde küçük PVC kanalları sayesinde su buharı difüzyonu gerçekleşir. Elemanlar aynı zamanda 6 numaralı çinko saçın alt eteğinin nizamlara uygun şekilde çivilen-mesini de sağlarlar. Köpük malzemeli çatı-larda bu bölgede bir çivileme bölgesi aran-maz. Sonuç saç kıvrılmalarıdır. Bunlarda çatı örtüsünün yırtılmasına kadar gidebilir.

Page 166: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

165

Şekil 139 a ve b de anlatılan yalıtım malze-mesi örtüleri (3) ve kenarda yükselen oluklu karton örtüleri (5) yardımıyla “saç üzerine karton” prensibine uygun, benzer bir uygu-lama gösterilmektedir.

Şekil 140, çatı örtüsünün bir parapet duva-rına “karton üzerine saç” prensibine uygun bağlantısını göstermektedir. Isı yalıtım ta-bakasında bir basınç dengelemesi burada yoktur.

Buna karşı Şekil 140 b, difüzyon kanallı (2) ısı yalıtım levhaları göstermektedir. Su bu-harı, duvarda oluklu yapı kartonu 3) içinden yükselir ve sonra saçın altından her zaman dış havaya kavuşur.

3.4.4.8. Difüzyon için ilâve havalandırma parçaları

Doğu Almanya’da kullanılan ilave difüzyon havalandırma parçaları daha önce tanıtıl-mıştır (Şekil 127 ve 128).

Çatı tekniğine çok önem veren dış ülke en-düstrileri, gereksiz ölçüde pahalı olan ilâve

141 Acril reçineden iki parçalı difüzyon havalandırma parçası

a) Kesit b) Perspektif görünüm 1 Alt yapıştırma flanşlı iç boru, 2 Üst flanşlı üst parça, 3 Mineral yün, 4 Dengeleme tabakalı buhar kesici, 5 Yapıştırma tabakaları, 6 Çatı yalıtım taba-kası.

difüzyon havalandırma parçalarını bir çok çeşitleriyle sunmaktadır. Burada bazı sorun-lar göz önüne alınmalıdır. Metal ilaveler, kışın kondanse su oluşmasına eğilim gös-terirler ve diğer metal parçaların da tehli-keye girmesini sağlarlar. Kondanse su oluş-masını önlemek için plastik malzemelerle çalışmak gerekir. Saç cidarlar çift kat olma-lıdır.

Isı yalıtım tabakasındaki buhar, rahatça iç boruya aktığı sürece Şekil 149 daki çift parçayı acryl reçineden ilave difüzyon ha-valandırma parçası, difüzyon tekniği açısın-dan elverişlidir. Şekilde gösterilen buhar kesicinin (4) kesilmesi gereksizdir.

Đç borunun ısı yalıtımının kesilmemesi ama-cıyla mineral elyaf veya benzeri malze-meyle doldurulması doğrudur.

Rüzgârın da kurutma işlemine yardımı için çalışmalar yapılmıştır. Şekil 142 de götse-rilmiş olan, tepki etkisiyle basınç düşüşü sağlayan plastik malzemeden havalandırma parçaları geliştirilmi ştir. Şekil 143; Wito – yansıtmalı havalandırıcıyı göstermektedir.

Page 167: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

166

Burada ölçümlerle de saptanan bir basınç düşüşü, boru bölgesi içinde rüzgâr etkisiyle gerçekten sağlanır. Bu basınç farkının yalı-tım tabakasının kurumasına ne ölçüde katkıda bulunacağı bilinmemektedir. Çünkü basınç farkı, yalıtım tabakası içinde dar bir bölge içinde yok edilecektir. Fazladan bir hava etkisinin bir zararı olmadığı kesindir. Fakat şimdiye kadar bu tür havalandırıcılara bağlanmış dengeleme tabakalarında veya kanallarında bir hava olduğunu belirtmek gerekir.

3.4.4.9.Bilinenlerin değerlendirilmesi

Özet olarak, şu saptamalar yapılabilir: Yıl-lar süren araştırmalar sonunda buhar basın-

143 Wito yansıtıcılı havalandırma sisteminin kesiti

142 Değişik tip ve şekilde havalan-dırıcılar. (Batı Alman “Wito” sistemi)

a) Đlk geliştirme, kauçuk, elastik, de-likli, çubuk, b) Tepki havalandırıcısı, büyütülmüş, yükseklik 155 mm c) Düşük basınç sağlayan havalandı-rıcı 1 Noktasal yapıştırılmış çatı örtüsü, 2 Çatı su yalıtım örtüsü, 3 Emici kanal-lar, 4 Bitüm veya plastik macunlu sız-dırmaz levha, 5 Plastik malzeme, 6 Rüzgâr kanalı, 7 Tepki ağızları.

Page 168: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

167

cı dengeleme sistemleri yardımıyla çatı yalıtım tabakalarının etkin bir şekilde nem-den kurtarılabileceği görülmüştür. Bu sayede sızdırmaz şekilde kaplanan çatı-lar için karakteristik özellik olan bir tezat, en azından yumuşatılmış olur. Etkinlik, yalıtım malzemelerinin değişme-siyle farklılık gösterir ve zaman gerektirir. Bundan bir mucize beklenemez. Giren nemin basınç dengeleme sayesinde yeniden dışarı verilebileceği düşünülerek yalıtım ta-bakasını çatı kaplaması sırasında nemlen-meye karşı eldeki bütün imkânları seferber ederek korumamak tümüyle hatalıdır. Su iletme özellikleri zayıf olan veya hiç ol-mayan ve difüzyon direnç faktörleri yüksek, sızdırmaz yalıtım malzemelerinde rahatlat-ma işleminde bazı güçlüklerle karşılaşılır. Cam köpüğü levhalarda uygulamak olanak-sızdır. Mantar levhalarda ve kapilar aktifliği olmayan sert köpüklü malzemelerde basınç dengeleme, sadece daha geniş difüzyon ka-nalları sayesinde ve uzun bir süreç içinde sağlanabilir. Buna karşı sızdırıcı, su iletme özelliği fazla olan ahşap elyafından, ahşap yününden, ahşap yongasından ve benzeri malzemeler etkin bir şekilde nemden kur-tarılabilir. Fakat bunlar ne yazık ki düz çatılarda istenmeyen malzemelerdir. Fakat yine de rahatlatma sistemleri sayesinde za-yıf yönlerinden bir tanesi yumuşatılabilir. Altlarındaki birkaç milimetre yüksekliğin-deki çakıl tabakasından su buharının sızmak zorunda olduğu Batı Alman sistemi delikli cam elyaflı levhaların dengeleme verimi, yeterli olmayabilir. Bunlar çok pratik yardımcı tabakalar olabilirler fakat tama-men yeterli su buharı iletme sistemi asla olamazlar. Bu da bir çok uzmanın denge-leme sistemlerine – haklı olarak – pek rağ-bet etmemesinin nedenidir. 6 metre aralıklarla şnorkeller, kesidi pek azolmayan bir kanal ağını dış havaya bağla-yacak şekilde yerleştirilirlerse, dışarı çıkan su buharının 3 – 4 metrelik yollar kat etme-

si, yani r = s.µ = 3,0 hatta 4,0 değerinde dirençlere karşı koyması gerekmektedir. Bu direnç, 500’lük bitümlü kartonun direncine eşittir (yapıştırılmadan).

Bir dengeleme kartonunun çakıllı tabaka-sından sızan buhar – Seiffert’e göre! – sadece 2 mm yüksekliğindeki hareket ala-nında fazladan dirençlerle, sürtünmelerle ve barikatlarla karşılaşır, böylece frenleyici direnç artar. Bu nedenle ancak etkin bir bu-har iletme sistemini şart koşarak rahatlatma uygulamaları kabul edilebilir. Bu arada açılan her altı kenar kanalından beş tane-sinin montaj sırasındaki eksiklikler, hatalar veya diğer etkenlerle çalışamıyabileceği, bu sayede sadece bir tanesinin istenen şekilde su buharı ileteceği de hesaba katılmalıdır.

Havanın sakin olarak durduğu ve sadece su buharının hareket ettiği, dengelemeden ha-valandırma olayına geçiş, sadece kısa bir adımdır. Şekil 144 de Çekoslovak ürünü bir çatı gösterilmiştir. Higroskopik curuf taba-kası üzerine ısı yalıtımını arttıran fakat ken-dilerinin de buhar basıncı düşürülmesine (rahatlatma) gereksinmesi olan gazbeton

144 Hava kanalları olan Çekoslovak sıcak çatısı 1 Betonarme tavan, 2 Buhar kesici, 3 Gevşek curuf, 4 Gazbeton plakalar, 5 Hava kanalları, 6 Çatı örtüsü, 7 Ahşap yünü hafif levhalar.

Page 169: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

168

145 Sovyet normu SN 246-63’e göre çeşitli havalan-dırmalı çatılar

a) Yalıtım tabakası üzerinde aralıklı tabakalar olan çatı b) Hafif beton tavana oyulmuş hava kanalları c) Aralıklı tabaka olarak üst tavanın nervürleri 1 Çatı örtüsü için alt yüzey levhası, 2 Aralıklı tabaka (Buhar dengeci), 3 Yalıtım tabakası, 4 Ağır beton, 5 Hafif beton.

levhalar yerleştirilir. Gerekli olan dengelen-me, yarıçapları 80 mm olan hava kanal-larıyla sağlanır. Pratikte bu sistem verimli olmuştur.

360 mm kalınlığındaki hafif beton çatı ta-vanlarının yine hava borularıyla nemden kurtarıldığı vantilasyonlu sıcak çatılar da benzer şekilde çalışır.

3.4.5. Gazbeton çatı tavanları

Yalıtıcı, gözenekli (gaz veya köpüklü) be-tondan çatı tavanlarının, tek tabakalı duvar levhalarıyla ortak yanı, aynı zamanda hem statik yapısal, hem de ısı teknik görevler üstlenmeleridir. Yalıtıcı etkileri nedeniyle yoğuşma noktası, çatı levhasının içinde yer alır.

Burada (genellikle donatı ile takviye edil-meyen) dış duvar levhasıyla olan benzerlik sona erer. Çünkü burada söz konusu olan donatı takviyesi mutlaka yapılması ve korunması gereken önemli bir yatay yapı elemanıdır. Almanya’da, daha önceleri belli bir öz yalıtım değeri olan her çatı tavanının üzerine bu değerde bir yalıtım tabakası yer-leştirilmesi tavsiye ediliyordu.

Buna göre öz yalıtım değeri önemsiz olan normal masif bir çatı tavanından 1,08 m2.K/W lık bir ısı geçirim direnci bekle-niyorsa ve tavanın gazbetondan yapıldığı için ısı yalıtım direnci ancak 0,26 ise, üst-teki ısı yalıtım tabakası bu değer kadar takviye edilmelidir. Yani gazbeton ne kadar fazla yalıtılırsa, konstrüksiyon üzerine o kadar fazla yalıtım malzemesi yerleştirilmelidir. Üstüne yerleş-tirilen ısı yalıtım malzemesiyle betonun ısı teknik fonksiyonunun elimine olması, yalı-tım tabakası içinde yer alan yoğuşma nokta-sının yerinin değişmesi ve sözü edilen yapı-fiziksel tezatın tehlikesiz hale getirilmesi beklenmektedir. Von Halasz’a göre de gazbeton çatı tavan-ları diğer kaba tavanlar gibi ısı yalıtıcı ta-bakalarla korunmalıdır. Fakat pratikte en azından normal nemli odalar üzerindeki yalıtımsız gazbeton çatılar iş görmüşler ve kalın bir çatı örtüsü, aracısız olarak üzer-lerine yapıştırıldığı zaman bile hasara uğra-mamışlardır. Gazbeton çatıların montajındaki riskleri araştırabilmek için Stuttgart’taki Teknik Fizik Üniversitesi’nde beş yıllık gazbeton çatılarda deneyler yapılmış ve nem değer-leri ölçülmüştür. Kaba yoğunluğu 450 ile 750 kg/m3 arasında olan 30 çatı araştırmada incelenmiştir. Bir kısım çalışmalar sonunda şunlar saptan-mıştır: • Deneylerin % 90’ından gazbeton

elemanların nem değeri % 3 (hacim) veya daha küçük bulunmuştur, en çok bulunan değer % 1,9 dur.

• Havalandırmalı veya havalandırmasız gazbeton çatıların nem tutumu, inşaat neminin atılmasından sonra (yani en geç 5 yıl sonra) değişmemektedir.

• Üzerlerine aracısız olarak sızdırmaz bir çatı örtüsü yapıştırılan gazbeton çatı-larda, oda klimasının normal, sıcak kuru

Page 170: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

169

olması şartıyla, özgül nem içe doğru verilebilmektedir.

Gazbeton çatılarla rahatçı çalışabilme sını-rını bilmek zor hatta imkânsızdır. Raporda, 20oC lık bir hava sıcaklığı ve sürekli olarak % 65 i aşan rölatif hava nemi söz konusu olduğu şartlarda çatının, örneğin alt tarafına yerleştirilen buhar kesicilerle korumak ve üstten havalandırmak suretiyle değiştiril-mesi önerilmektedir.

146 Ölçümde kullanılan Ytong çatı elemanı, dona-tılı.

B. H. Vos, Delft, Şekil 146 da gösterilen 150 mm kalınlığındaki elemanlardan oluşan bir Ytong-deney çatısında yıllarca ölçümler yapmıştır. Bunlara göre çatı tavanının ısı yalıtım değerleri şöyledir.

Mart 1985 : R = 0,45 m2 K/W

(λr = 0,385 W/m k değerine eşit),

1986 sonunda : R = 0,68 m2 K/W

(λr = 0,240 W/m . k),

1987 sonunda : R = 0,72 m2 K/W

(λr = 0,225 W/m . k)

Isı iletim özelliğinin azalmasının nedeni çatının kurumasıdır (içteki rölatif nem % 65 tir).

Gazbetonun nem oranı iki yıl içinde % 20’den [% 30 (kütle)] % 5 hacim’e [% 7 (kütle)] düşmüştür.

Yazar bu yoğunlukta (Θ = 710 kg/m3) bir gazbeton için nem oranı ve ısı iletim özel-liği arasında şu orantının olduğunu söyle-mektedir.

B. H. Vos, gazbeton çatıdaki kondansasyon olayı ve bunu izleyen nem atma olayını şöyle anlatmaktadır:

• Kondansasyon, soğuk çatı örtüsünde gerçekleşir: Malzemenin kritik nem değerinin aşıldığı bir bölge oluşur. Bu değer gazbeton için % 18 (hacim) dir.

• Bölgenin buhar doyma basıncı, oda havasının basıncına eşit olana ve bir denge durumu sağlanana kadar nemli bölgenin alt sınırı aşağıya doğru ilerler.

• Nem sınırından yukarı buhar yayılır, çatı örtüsünde yoğuşur ve – kışın don-mazsa – sıvı nem olarak geri döner.

• Donma bölgesinde kritik nem oranı ol-dukça fazla aşılabilir; (pek kesin belir-lenmeyen) nem bölgesi ve donma böl-gesi arasında da kritik nem oranına ulaşılabilir. Bu sayede malzeme su ilet-me özelliği kazanır.

• Higroskopik yapı malzemelerinde kon-dansasyon başlamadan önce, bir higros-kopik alan oluşur. Bu sayede nem oranı higroskopik olmayan malzemelerde gö-rülemiyecek yükseklikte değerlere ula-şır. Nem sınırı altındaki “kuru” bölgede higroskopik nem oluşur.

• Nem sınırı son durumuna ulaştığı za-man, hava sıcaklığı ile nemi ve dış hava sıcaklığından hesaplanabilen bir ampli-tüdle denge durumu civarında oynar.

• Malzeme kritik nem değerini koruduğu sürece üst düzeye su iletilir ve orada buharlaşır. Nem değeri kritik değerin altına indiği zaman bütün malzemelerde

Page 171: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

170

olduğu gibi nem atma, sadece buhar halinde olur.

• Gazbetondan düz çatılarda güneş ışıma-sı etkisiyle, malzemenin nem değerle-rinin beklenenin altında olduğu görül-müştür. Çatı örtüsü altındaki bölgede de kritik nem oranına ulaşılmamıştır.

Bu sonuçlar H. Künzel’inkilerle bağdaş-maktadırlar. Bu sayede hiç düşünmeden özel ısı yalıtım tabakaları olmayan göze-nekli çatılar inşa edilebilir. Fakat bunun için şu şart yerine getiril-melidir: Çatının altındaki odanın havasının rölatif nemi sadece % 60, en fazla % 65 olmalıdır. Nem daha fazlaysa B. H. Vos’a göre çatı tavanında tangensiyal kondansas-yonlar görülür ve nem verme yerine nem alınır. Tek kabuklu gazbeton çatı tavanları tipik nemli odalara uygun değildir. 3.4.6. Hafif masif çatılar Çatı konstrüksiyonlarında da, yapı kütlesini azaltma eğilimi kendini göstermiştir. Beto-narme çatılar gittikçe hafifleşmiştir. Kütle azaltmanın yapıfiziksel sonucu, ısı depola-ma yeteneğinin ve ses yalıtımının azalma-sıdır. Kütle, tek başına ısı depolamasını belirle-mese de genel olarak çatı tavanının ısı de-polaması özelliği, kabaca yüzey kütlesiyle kıyaslanabilir. Bir çatı kendisi ısı depolaya-bildiği gibi, ısı depolama tabakalarına da sahip olabilir. Ağır betondan çatı tavanla-rının yüksek ısı depolama özellikleri vardır. Fakat bu başka türlü de olabilir. Şekil 147 deki Romanya tipi kasetli çatı ta-vanlarının nervürleri daha yüksektir, fakat nervür yanakları ince olduğundan, ortalama ısı depolama özellikle pek fazla olmamak-tadır. Fakat, anorganik yalıtım levhalarının veya sıkıştırılmış mineral elyaf levhalarının ağır yapısı, bu çatı tavanlarına yine de

147 Romanya tipi sıcak çatılar

a) 140 mm’ye kadar anorganik yalıtım levhalı b) Sıkıştırılmış mineral elyaf levhalı 1 Buhar kesici, 2 Gazbeton yalıtım tabakası, 3 Düz-gün yüzey için beton şap, 4 Çatı örtüsü, 5 Mineral elyaf levhalar, 6 Telle takviyeli şap.

yüksek bir ısı tutma özelliği sağlar. Çatı sıcaklık değişimlerine çekingen bir şekilde, yani faz kaymaları ve düşük amplitüdlerle uyar. Daha hafif betonarme çatılar kullanılırsa, bu değişir. Kütlenin azaltılması, burada kesitin statik açıdan akıllıca kullanılmasıyla, ka-bartmalar, katlamalar ve benzeri yöntem-lerle sağlanır. Dış ülkelerde buna benzer gelişmiş bir çok malzeme mevcuttur. Kalınlık, kütle ve ısı depolama değerleri az olan kabuklar. He-men hemen hepsinin kaplanmasında, özel-likle dalgalı biçimde olanlarda türlü zor-luklarla karşılaşılır. TGL 28706, sayfa 7 deki sıcaklık amplitüdu azaltması hesaplaması bu açıdan ağır yapı-fiziksel hatalar yapılmasını engeller (→ 3.2.5.). Modern zamanımızda sadece çatı konstrüksiyonunun kütlesini değiştirmek değil, malzemeyi de değiştirmek için çalı-şılmaktadır. Bir zamanlar ahşap çatının yerine gelmiş olan betonarme, artık yerini ağır ve hatta hafif metal saçlara bırak-maktadır.

Page 172: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

171

3.4.7. Metal çatı tavanları

Çelik ve hafif metalden çatı tavanlarının yapıfiziksel karakteristiğini, özel bir dik-katle incelemek gerekir.

Çeliğin uzama katsayısı betonarmeninkine eşittir (αt 0,012 – 0,015 mm/m oC). Fakat, bu çelik tavanın sıcaklıkla olan uzunluk değişikliklerinin betonarme tavanınkilerle aynı olduğunu düşündürmemelidir.

148 Yalıtımlı, çelik hücreli çatı

1 Çelik aşık, 2 Çelik saç taşıyıcı çatı, 3 Katı ısı yalıtım tabakası, 4 Yumuşak elyaflı yalıtım levhası, 5 Çatı örtüsü, 6 Kum ve çakıl dökme tabaka.

Şekil 148 deki şema, taşıyıcı tavanı profil çelikten oluşturulmuş bir çelik hücreli çatıyı göstermektedir. Böyle ince kesitleri olan çeliğin ısı depolama yeteneği yoktur, aksine kolayca ısıtılabilir. Bu ısınma uzunluk de-ğişikleri veya gerilimlere dönüşebilir. So-ğuma olayı esnasında da ısı o kadar güçlü yansıtılır ki kısa zamanda malzeme çevre-deki havadan daha soğuk hale gelir.

Bu tür bir tavan, sıcaklık etkilerine çok çabuk uyar ve aynı klima şartları altındaki betonarme tavanlara kıyasla daha büyük sıcaklık değişimleri gösterir.

Isı yalıtımlı metal çatı tavanları ise, ko-runmasız metal kaplamalardan daha sakin-dirler (→ 3.10.). Şekil 149, Batı Alman-ya’dan bir başka tabaka yapısı göster-mektedir. Son zamanlarda bu tür hafif taşıyıcı tavanlar aluminyumdan yapılmakta-dır. Bu metalin uzama katsayısı olan 0,027

149 Isı yalıtımlı profil çelik tavan, tabaka sıralaması

1 Profil çelik saç, bitümlü astarlı, 2 Alu – ilâveli buhar kesici, 3 Basamak kenetli PS – köpük levhalar, 4 Basınç dengeleme tabakası, 5 Sızdırmaz çatı örtüsü, 6 Sıcak bitüm malzeme 2,5 kg/m2, 7 Çakıl tabakası.

mm/m. oC, çeliğinkinden oldukça büyüktür (0,012). Đnce saçın ısı depolama özelliği daha da azdır. Diğer çelik konstrüksiyonlar gibi hafif metal tavan her iki tarafından konstrüksiyona sıkıca monte edilir. Bu sayede ısınma olduğu zaman taşıyıcı tavan bombe yapar. Soğuduğu zaman bombe iner. Bu hareketler özellikle büyük boyutlarda kullanılmışlarsa, açıları tam kesilmemişse ve derz sadece üstünkörü uçuca getirilmiş-se, yalıtım tabakalarının derzlerini bozar (→ 3.4.2.10.).

Katlanmış veya dalgalı saç tavanlarda yalıtım tabakasıyla bağlantıyı sağlayan ya-tay üst yüzey oldukça küçüktür. Bu nedenle yalıtım levhaları hem yapıştırılır, hem de 3 m aralıklarla özel aluminyum bağlayıcılarla tavana tutturulurlar. Taşıyıcı saç ve yalıtım tabakası arasında her zamanki gibi buhar

Page 173: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

172

kesici yer alır. Yalıtım tabakası tek tabakalı ve profile edilmemiş parçalardan yapılırsa, kurallara göre yalıtım levhasının en büyük kenar uzunluğu 750 mm den fazla olma-ması gerekir.

Daha büyük boyutlarda yalıtım levhaları kullanılırsa çatı kaplaması üzerindeki kaba-rıklıklardan yalıtım levhalarının şekli rahat-ça görülebilir.

150 Bitüm esaslı su yalıtım kaplaması olan hafif ondüle çatı (Doğu Alman)

1 Çelik aşık, 2 Ondüle profil levha, 3 Yumuşak elyaflı yalıtım levhaları yapıştırılması, 4 Çatı örtüsü, 5 Havalandırma düzeni, 6 Difüzyon kanalı, 7 Yalı-tım levhaları ve çatı tavanının çelik aşık’a mekanik bağlantısı (Cıvata M8), 8 Yumuşak PVC den ayırıcı folyo.

Şekil 150, buhar dengeleme tabakalı ve havalandırmalı ısı yalıtım levhaları olan bir hafif metal çatının kesitini vermektedir. Ha-valandırma kapağı, yalıtım tabakasının orta-sında yer alan, difüzyon kanallarının kesiş-tiği noktanın üzerinde bulunur.

Hafif metal yapıya bir örnekte, Şekil 151 de verilmiştir. Metalden çok hafif bir dış du-varla (her iki tarafı saçla kaplı) nasıl birleştiği görülmektedir. Bu bağlantı hem ilginç, hem de tehlikelidir (Ok.). Konst-rüksiyonun sürekli hareketli olduğu düşünü-lürse, bu bağlantıyı gerçekten hava ve di-füzyon sızdırmaz olarak yapmak çok zor-dur. Dış duvar ve çatı tavanı arasındaki yarığa oda havası girerse, bu hava kışın

pervaz saçı üzerinde soğur ve kondanse su halinde tekrar içeri döner.

151 Bir metal çatının hafif dış duvara bağlantısı. Bağlantının sızdırmazlığı garantili değildir (ok).

1 Aşık, 2 Oluklu profil levha, 3 Aluminyum saç, 4 Yalıtım malzemesi, 5 Bitümlü su yalıtım kaplaması, 6 Dış duvarın bağlantı profili, 7 Cıvata, 8 Kapsül (kapak), 9 Buhar kesici, 10 Aluminyum ve çelik arasında ayırıcı olarak Polietilen (PE) folyosu.

Bu arada yapıfiziksel eksikliklere dayanan zararlar hafif yapı tarzının düzeltilmesine yol açmıştır.

Şekil 152 daki parapet’in yüksekliği çatının en alçak yerinde 450 mm dir, fakat burada pratikte su oluşmaz. Duvar ve tavan arasındaki bağlantı iki ilave saç köşebent (4), bir plastik boru (10) ve sızdırmaz macun (9) ile daha önceki konstrüksiyon-lardan çok daha etkin bir şekilde sızdırmaz hale getirilmiştir. Çatı örtüsü (7) alt çatı kaplaması ile birlikte köşe takozunun (6) en yüksek noktasında nihayet bulur. Bunun üzerine sağlam bir PĐB (Poliizobütilen) fol-yosu gevşek olarak yerleştirilmi ştir. Folyo, üst tarafında yapıştırılmış cıvatalarla sıkıştı-rılmış ve çatı kartonuna da yapıştırılmıştır. Bu detay, önemli bir düzeltmeyi oluşturur.

Page 174: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

173

152 Yapı fiziksel açıdan oldukça düzeltilmiş konst-rüksiyon. Parapet alçak (Azami yükseklik 450 mm) ve dış duvarın çatı tavanına bağlantısı daha sız-dırmaz.

1 Özel aluminyum bağlayıcı, 2 Örtücü saç, 3 Sağ-lamlaştırma köşebenti, 4 Aluminyum saç, 5 Çatı örtüsü olarak Poliizobütilen (PĐB) folyosu, 6 Sert köpük veya empregne edilmiş ahşap köşe takozu, 7 Çatı örtüsü, 8 Polietilen (PE) folyosu, 9 Plastik macun, 10 Plastik boru (hortum), 11 Trapezoidal çatı tavanı, 12 Ondüle saç karma duvar levhası.

3.4.8. Bims ve cüruflu çatılar

Anlatılan modern çatıların yanısıra, yapı-fiziksel açıdan daha az elverişli başka kon-vensiyonel çatılar da vardır. Doğal bims, maden ocağı bimsi veya cüruftan kalın tabakaları olan çatı tavanları özellikle teh-likelidir.

Su depalama yetenekleri, genellikle oldu-ğundan az tahmin edilir. Ağır betonun met-reküpünde ortalama 60 l su vardır. Cüruflu malzemeler ise metreküp başına 360-400 l su tutabilirler ve bu dışarıdan bakınca anla-şılmaz.

Bu malzemelerin dış yüzeyleri genellikle kurudur.

Bu tür malzemelerin düz çatılarda tutumları nasıldır?

Bir müddet önce Hollanda’da 12 yıllık çatı tipleri incelenmiş, ısı yalıtımları ölçüm yo-luyla bulunmuş ve tabakaların tek tek nem durumları saptanmıştır. Ratiobouw, rapo-rundaki sonuçlara göre bütün hallerde, ger-çek ısı kaybının hesapla bulunan kayıplar-dan daha fazla olduğu görülmüştür. Çatı konstrüksiyonlarının ısı geçirimi, teorik he-saplara kıyasla şu oranda fazla olmuştur.

Buhar basıncı dengelen- miş çatılarda % 10 … % 20 Kapalı çatılarda % 40 … % 70, Gözenekli ve bims beton- dan kapalı çatılarda % 100 … % 240.

Cüruf ve cüruflu betonun, aynı şekilde bims ve bims betonun yağın halinde bulunması tehlikelidir.

Çekoslovakya’da düz çatılar üzerinde cüruf kullanılmıştır, fakat tabakanın nemden kur-tulmasını sağlayacak şekilde, delikli tuğla-lardan oluşan kanallar meydana getirilmiş-tir. Doğu Almanya’da benzeri bir uygulama başarıyla sonuçlanmıştır. Delikli tuğlaların kanallarında sadece yayılan su buharı do-laşmaz. Burada hava hareketleri de söz konusudur. Bu sayede son sıcak çatı tipine geçiş sağlanmıştır; Vantilasyonlu çatı.

Page 175: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

174

3.4.9. Vantilasyonlu sıcak çatılar

Çatı tavanında hafif beton veya gazbeton kullanımı, yoğuşma noktasının çatı içinde yer aldığı durumlarda difüzyon tekniği açı-sından tehlikelidir. Sovyetler Birliği’nde, bu çatı tavanlarının kanallarla havalandırıl-masının nedeni budur.

Đlerideki örneklerde gösterilecek olan daha büyük kanallar sadece su buharı iletimi sağ-lamakla kalmazlar, bunlar gerçek birer ha-valandırma kanalıdırlar. Bu sayede vanti-lasyonlu sıcak çatı, çatıdaki hava hareke-tinin önemli olduğu çatı tipine geçişi oluş-turur.

3.4.10. “Ters” çatı

Bazı ülkelerde, teknik ve yapıfiziksel karak-teristiğiyle, alışılmış sıcak çatıdan farklı-lıklar gösteren, tümüyle yeni bir sıcak çatı tipinin tartışması yapılmaktadır. Aradaki fark, sıcak çatıyla iki kabuklu soğuk çatının arasındaki farkın aynısıdır. Bu yeni çatının adı IRMA – çatısı (Đngilizce: Insulated Roof Membrane Assembly) veya “ters çatı”dır. Tabaka sıralaması Şekil 153 a da veril-miştir.

Dengelenmiş çatı tavanı üzerine çatı örtüsü veya sızdırmaz çatı tabakası yerleştirilir. Bu birkaç kat bitümlü çatı kartonu olabilir (Katranlı imalatlar olmaz). Butil – kauçuk veya poliizobutilen’den yapıştırılmayan kendi aralarında birbirine kaynak edilen tabakalar, zamana daha uygun gibi gözük-mektedir.

Bu sızdırmaz tabaka üzerine yapıştırılma-dan, prese edilmiş kapalı yüzeyli polistirol sert köpüklü levhalar yerleştirilir. Bunlar tek tabakalı uygulanırsa çevrelerinde bir basamak keneti bulunmalıdır. Üst örtüyü, en azından 50 mm kalınlında, 15/30 mm

çekirdek büyüklüğü olan bir dökme kaba çakıl oluşturur.

153 “Ters çatı”nın tabaka sıralaması

a) Tabaka sıralamasını gösteren kesit b) Su buharı difüzyonu çizelgesi 1 Masif çatı tavanı, 2 Bitümlü çatı örtülerinden sızdırmaz tabaka, 3 Extrude edilmiş PS – sert köpük levhaları, yüzeyleri sızdırmaz hale getirilmiş, yapıştırılmamış, 50-70 mm kalınlığında, basamak kenetli, 4 Kaba çakıl, gevşek, en azından 50 mm kalınlığında, tane iriliği 15/30 mm.

Isı yalıtım levhaları, çakıl tabaka sayesinde ultraviyole ışıma ve rüzgâra karşı koru-nurlar fakat yağış nemine karşı tamamen korumasızdırlar. Bu etkiye sadece sözü edilen köpüklü levhalar dayanabilir. Diğer her türlü malzeme, örneğin PS, PUR – köpüğü, cam köpüğü vs. burada başarı-sızlığa uğrar.

Page 176: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

175

Bu kaplama, okuyucuya ilk bakışta değişik gelmeyebilir ve bilinen “su çatısı”nı (Was-serdach) anımsatabilir. Su çatısı, bugün Batı Almanya’da yaygın ve moda olan bir çatıdır.

Fakat bu karşılaştırma yerinde değildir. “Ters çatı” Amerika Birleşik Devletleri’nde 1950 den beri, Batı Almanya’da 1965 ten beri denenmektedir. Başarı oranının yük-sekliği, bugün bu ülkelerde devlet yapıla-rının bu kaplamayla donatılmalarını sağla-mıştır.

Yeni kaplama yapıştırma işlemleri ve (sızdırmaz tabaka plâstik malzemeden ya-pıldığı sürece) bitüm kaynatıcıları gerektir-mez ve maliyetten % 25 tasarruf sağlar. Pratikte görüldüğü gibi bakım gerektirmez ve tahminen 30, 40 sene böyle kalır.

Đnşaat sırasında ve daha sonra, sızdırmaz çatı kaplaması Ultraviyole ışıma, ozon et-kisi, sıcaklık etkileri ve mekanik etkilere karşı oldukça iyi korunur. Alışılmış sıcak çatılarda, önemli çatı örtüsü bu çok taba-kalı, birbirine yapıştırılmış sandviç yapının en korumasız tabakasıdır.

Laboratuar’da 28 gün su altında tutul-duklarında, yalıtım levhalarında % 0,7 (ha-cim) nem oranı görülür. Bu değer pratikte % 0,1 ile % 0,6 (hacim) arasında değişir. Sadece tek bir durumda, Marburg Üniver-sitesi’nin çatısındaki levhalar 40 ay su içinde kalmışlar ve bu sürenin sonunda kenar bölgelerinde % 1,7 (hacim) lik nem oranı ölçülmüştür. Bu nem miktarları, ısı iletim değerleri Avusturya’da 0,037 W/m.K, Batı Almanya’da 0,040 W/m.K olarak normlandırılmış hesap değerlerinin altında kalacak kadar düşüktür.

Bu kaplamada difüzyon tekniği sorunlar yoktur. Şekil 153 b deki su buharı çizelgesi

bunu ispatlamaktadır. Fakat bunun yanısıra başka sorunlar baş gösterir.

En azından, ilk zamanlarda yağmur yağınca yalıtım levhalarının altına su dolaşır. Çünkü kenet derzleri teknik açıdan önemsizdir fakat ısı verilmesi sonucu ısı geçiş değeri artar. Bu artış değeri, Dr. H. Künzel’in ölçümlerine göre şu yıllık yağış miktarı olan şu bölgelerde;

600 mm için % 7,5

800 mm için % 10

1000 … 1200 mm için % 15 olmalıdır.

Masif çatı kaplamaları altındaki, sabit olma-yan sıcaklık etkileri, yağmur nedeniyle etki-siz kalır. Kritik mevsimde (eksi sıcaklıklar) kar yağar, kar örtüsünün altında su erir ve sızdırmaz çatı kaplamasının üzerindeki yalı-tım levhalarının altına, en derin noktalara kadar sızar. Bu erime suyunun etkisi U. Schroepel’e göre ölçüm hataları bölgesin-dedir ve H. Dichl’e göre, ölçümü bile yapı-lamaz. Bu tür çatılarda iki düzlem üzerinde su iletebilen, içe doğru bir çatı su aktarma (atma) sistemi tercih edilir.

Bu ilginç kaplama geliştirilirken, bilimle çok sıkı ilişkide bulunulmuştur. Önemli sorun, köpüklü levhaların altına su dolaş-ması değildir, bu zaten kışın söz konusu değildir ve zaman geçtikçe azalır. Köpüklü levhalar arasındaki boşlukların zamanla kendi kendine şişme yoluyla dolduğu görülmüştür. Bu sayede aşağı dolaşan su-yun frenlenmesinden başka, yalıtım levha-ların üzerinden akıp giden suyun miktarı arttırılmış olur.

Önemli sorun, levhaların pratikte uzun yıl-lar su tutmama özelliğini korumalarıdır. Sa-dece prese edilmiş sert köpüklü malzeme-

Page 177: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

176

den, kapalı yüzeyli levhalar, bu sınavı başarıyla vermişlerdir.

“Ters” çatıyla yeni bir çatı tipi doğmuştur. Bu çatı, belli bir ısı kapasitesi olan masif bir çatı tavanı ve % 2,5’u aşmayan bir çatı eğimini şart koşar.

Şekil 153 a daki çatı yapısının, başka yalıtım levhalarıyla kullanılması ile ilgili deneyler yapılmaktadır. Bu çatı tipi biraz risklidir.

Doğru ve bilimsel uygulandığı takdirde IRMA – çatısı veya “ters” çatının (gerçekte ters olan çatı değil, onun kaplamasıdır) önemli avantajları vardır. Bu da onun hızla yaygınlaşacağını göstermektedir.

3.5. SOĞUK ÇATILAR

Soğuk çatı, tip ve uygulama açısından ol-dukça değişkendir. Bu nedenle bu çatı türü hakkında geçerli genel saptamalar yapmak zordur. Bir çatının avantajı, ya da deza-vantajı belirleniyor olsun. Bu çatının yine de bu saptamanın en fazla sınırlı olarak geçerli olduğu bir tipi mevcuttur.

3.5.1. Özellikleri

Soğuk çatının şu karakteristik özellikleri vardır;

• Üst kabuk (veya üst tavan)

• Alt kabuk (veya alt tavan)

• Havlandırmalı çatı aralığı (bölme)

154 Soğuk çatı tipi

1 Üst kabuk, 2 Isı yalıtımını da içeren alt kabuk, 3 Havalandırılan çatı bölmesi.

3.5.1.1.Üst kabuk

Üst kabuk konstrüksiyonun yağmur, kar gi-bi yağışlara, rüzgâr ve güneş ışınlarına karşı paravanasını oluşturur. Bir yalıtım fonksi-yonu yoktur (özel durumlarda üst kabuk üzerinde bir yalıtım tabakası yerinde olur). Sıcaklıktan etkilendiği için önceki bölümde ele alınan ısı yalıtımlı çatı tavanlarına kı-yasla maruz kaldığı sıcaklık ve uzunluk değişimleri daha büyüktür.

Üst kabuğun eğimi çatı bölmesinin havalan-dırmasının rahatlığını belirler. Üst kabuğun eğimi arttıkça çatı tipinin elverişlili ği de artar. Üst kabuğun yapısı soğuk çatının su oluşturma yeteneği ve kondanse sudan ko-runmak için çatı bölmesindeki hava cere-yanına olan gereksinimi de belirler. Bu ko-nuda beton ve ahşap çatılar elverişlidir. Đle-ride verilecek olan pratik havalandırma kuralları, sadece bunlar için geçerlidir.

Soğuk çatının üst kabuğunun ısı depolama yeteneği de oldukça önemlidir. Kartonlu ah-şap çatılar, yoğuşma suyu tehlikesinde de-ğildirler, yoğuşma suyu filmleri bu gibi çatılarda hemen hemen hiç görülmez, çünkü ahşap, böyle bir filmi çabucak emer. Bu

Page 178: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

177

açıdan lifli çimento çatılar daha sorunlu-durlar. Metal çatılarda yağışlar kendilerini en fazla gösterirler. Bunun nedeni, ani sıcaklık düşmeleri veya geceleri meydana gelen ısı ışıması, ve bunun neden olduğu soğumadır.

K. Seiffert yüzey kütlesi G ve bununla çarpılan madde sabiti c ile özgül depolama kapasitesini şöyle saptamıştır:

Özgül depolama kapasitesi G . c (W/m2.K)

20 mm Ahşap kabuk + 2 tabaka çatı kartonu 6 mm Lifli çimento 1 mm Demir saç 1 mm Aluminyum saç

8,10

2,90

1,05

0,70

Kalınlıkları az olan metaller, ısı tutuculuğu en az olan malzemelerdir. Bu nedenle K. Seiffert, metalin taşıyıcı tavan olarak kulla-nılmasını ve üst tarafının ısı yalıtım malze-meleriyle iyice korunmasını tavsiye etmek-tedir. Bu tür metal çatı tavanları daha önce incelenmişti.

3.5.1.2. Alt kabuk

Soğuk çatının alt kabuğu, hava sızdırmaz-lık, ısı yalıtımı ve çok değişken bir şekilde buhar frenleme görevlerini üstlenir. Alt kabuk, mutlaka hava geçirmez olmalıdır; ta-van aydınlatma noktalarında veya başka yerlerdeki sızdırıcı bölgelerden çatı bölme-sine hava girerse sonuç tehlikeli su oluşma-larıdır. Su üst kabukta oluşur sonra aşağı düşer ve ısı yalıtım tabakalı alt kabuğu ısla-tır. Klimatize edilmiş, içlerinde belli bir basınç fazlası bulunan odaların üzerindeki çatılarda bu tehlike oldukça büyüktür.

Alt kabuktaki ısı yalıtım tabakası kapalı bir yapı oluşturmalıdır. Tabakadaki eksik nok-talar alt tavanda (-özellikle çatının fazla

havalandırıldığı durumlarda-) su oluşması-na neden olurlar.

Ayrıca ısı yalıtım tabakası oldukça iyi düşünülmüş ve hesaplanmış olmalıdır. Bu şart, ısı kayıplarını engellemek için değildir. Alt kabuğun yalıtımı ne kadar iyi olursa, havalandırmanın büyük boyutlarda yapıl-ması da o kadar az riskli olur. Söz konusu olan hafif, asılmış bir alt tavan ise, normal klima şartları altında ısı yalıtım tabakası 30 … 50 mm kalınlığında en azından iki kat mineral elyaf şiltelerden oluşmalıdır. 30 mm lik iki şilte 60 mm lik bir şilteden daha iyi ve etkindir (ek yerlerinin örtülmesi, ka-patılmış hava tabakası).

Bundan başka alt kabuk az ya da çok su buharını frenlemelidir. Neden?

Frenleme etkisi, çatı bölmesine dışarı veri-lebilecek su buharından daha azının girme-sini sağlamaktır. Ahşap veya betondan pek düz olmayan bir üst kabuğun altındaki çatı bölmesinin havalandırması iyiyse ve ayrıca iç bölmenin buhar basıncı düşük ve normal arasındaysa, alt tavandaki buhar freninin önemi azdır. Tek başına difüzyon geçirgen bir alt kabuk, bir hata sayılmaz; alt kabuk içinden difüzyon sırasında buhar akım yo-ğunluğu (alan ve zaman birimi başına su buharı miktarı) sabit kalır.

Su buharı miktarı pek fazla değilse yoğuş-ma noktası, alt tavanın ısı yalıtım taba-kasının üzerinde kalır. Isı yalıtım tabakası içinde normal şartlar altında bir dirençle karşılaşmadıkça su buharının kondanse olmamasının nedeni budur. Isı yalıtım taba-kasının soğuk tarafında bir engel üzerinde birikmeye başlarsa, su oluşur. Alt tavanın en sızdırmaz tabakası sıcak taraftaysa tavan su buharı difüzyonu tarafından tehlikede değildir. Isı yalıtım tabakası altında yer ala-cak bir buhar freni zararsızdır. Bu nedenle Batı Alman uzmanlarının alt tavanlarda hiç-bir zaman buhar freni kullanmama şartı yerinde değildir. Soğuk çatı sisteminin alt

Page 179: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

178

tavanı yerinde ağır masif bir beton tavan varsa bu da sızdırmaz bir buhar freni oluşturur (Bunlar fazladan bir buhar fre-ninin yerini tutarlar ve bunu gereksiz hale getirirler). Bu tür masif tavanlar üzerine yerleştirilen bir buhar frenleyici, yapışkan tabakanın elverişsiz bir frenleme yapacağı düşüncesi saçmadır.

Levhaların üstüste bindiği yerler bir ölçüde sızdırmaz yapılmış ve öyle kalıyorsa, hafif asılmış alt kabuklarda bölme tarafına yer-leştirilecek lifli çimento veya kontrplak lev-halardan bir tabaka da bir buhar freni oluşturur.

155 Soğuk çatıların alt kabuğu, doğru ve yanlış

a) Yanlış tabaka sıralaması b) Doğru sıralama 1 Sıvalı ahşap yünü levhalar, 2 Ahşap kaplama (çürümüş), 3 Çatı örtüsü, 4 Mineral elyaf şilteler, 5 Lifli çimento levhalar, burada aynı zamanda buhar freni, 6 Difüzyon geçirgen rüzgâr siperi.

Polonya kaynaklarında uyarıcı bir örnek olarak bir soğuk çatının alt kabuğunun ta-baka yapısı (Şekil 155 a) verilmiştir. Bu-nunla ilgili olarak (3) numaralı buhar freni altındaki ahşapın çürüdüğü ve hafif ahşap yünü levhaların tamamen ıslandığı söylen-miştir. Bu pek şaşırtıcı değildir. Önemi tar-tışılmayacak kadar büyük olan ısı yalıtı-mından yapılan tasarruf şaşırtıcıdır sadece.

Şekil 155 b deki sistem doğrudur. Burada bölme tarafındaki lifli çimento levhaları tabakası yeterli ve dengeli bir buhar freni oluşturur. Mineral elyaftan kalın bir tabaka da verimli bir ısı yalıtım tabakası olarak kullanılmıştır. Bunun üzerine de kaba kar-tondan (difüzyon geçirgen) bir rüzgâr siper-liği yerleştirilmi ştir. Alt kabuktan ne tama-

men difüzyon geçirgen olması ne de müm-kün olduğu kadar difüzyon sızdırmaz yapıl-ması beklenir. Sadece hava sızdırmaz ol-ması yeterlidir. Su buharı sadece, vanti-lasyon ve difüzyonla çatı bölmesinden uzaklaştırılan su buharı miktarının aşağıdan sızan miktardan fazla olacağı ölçüde frenlenmelidir. Bir buhar freni kullanıla-caksa bu ısı yalıtım tabakasının altında bulunmalıdır.

3.5.1.3. Havalandırma

Havalandırma, tecrübelere göre soğuk çatı-ların en önemli özelliklerinden biridir. Çatı-nın iki kabuğu arasındaki havanın hareke-tiyle, üst kabuğun yoğuşma tehlikesiyle orantılı olarak gerekliliği artan bir nem at-ma sağlanır.

Havalandırmayı belli bir dozda sağlamak pek basit değildir. Havalandırma hava alış ve veriş ağızlarının çapına, üst kabuğun eği-mine, tüm yapının derinliğine, konum ve çevresine bağlıdır. Havalandırma ağızları-nın ölçülendirilmesinde projeci şu iki sorun arasında kalır. Ya havalandırma büyük bo-yutlarda yapılır, böylece alt kabuk çok fazla soğur. Ya da havalandırma çok zayıf olur ve (soğuk) üst kabukta su oluşma tehlikesi belirir.

Pratikte alt kabuk ısıya karşı iyi yalıtılmışsa fazlaca bir havalandırmanın pek bir zararı olmaz. Bugün elimizdeki verimli ısı yalıtım malzemeleriyle bunu sağlamak çok basit bir iştir. Đki kabuklu çatılarda, çatı bölmesinde hava birikmesi kadar tehlikeli bir şey yoktur.

Kritik zamanlarda çatı bölmesindeki hava, su buharına hemen hemen doymuştur. Ha-vanın ısınmasının artan bir hızla düşmesine rağmen bu hava tarafından alınabilecek su buharı miktarı, hava alışverişiyle birlikte artar.

Page 180: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

179

Bu sorunu etraflıca inceleyen W. Buch, güçlü bir havalandırmayla buna bağlı soğu-ma olayına rağmen nem durumlarının dü-zeldiği ve su oluşma tehlikesinin ancak hava hızının düştüğü zamanlar söz konusu olduğunu bildirmektedir.

Bunun açıklaması, su oluşmalarının sıcak havanın soğumasıyla meydana gelmesi ger-çeğinde aranmalıdır. Güçlü havalandırma ve yüksek hava hızlarında çatı bölmesin-deki hava olması gerektiği gibi soğuktur. Üst kabuk bir çok durumda ya ısının alt kabuktan ya da yukarıdan güneşten ışın-lama ısısı alır. Bu sayede su oluşmaz, ancak kuruma olayı görülebilir (Örnek: 3.5.4.).

Pratikte bunun anlamı, gereğinden biraz da fazla havalandırmanın, gereğinden az hava-landırmadan daha iyi olduğu ve çatı bölme-sindeki havanın soğuk kalması gerektiği gibidir. Dışarı su vererek nemden kurtulan soğuk çatılardaki hasarların çoğu, çatı böl-mesinin ısınması veya havalandırma ağız-larının tıkanmasıyla meydana gelmiştir. Bundan sonra soğuk çatı sistemi büyük kapalı bir boşluk bölmesi olan havalandır-masız çatı sistemine dönüştürülmüştür ve buda yapıfiziksel görüş açılarından tama-miyle tehlikeli bir konstrüksiyondur!

Dışa doğru su veren çatılarda bu sayede saçaklarda buzlamalar ve yağmur borula-rında hasarlar görülür (→ 3.12.).

3.5.1.4. Çevreyle ilgili sorunlar

Bir soğuk çatı havalandırmasının dozu, bu-lunduğu yer ve çevresinden bağımsız olarak

156 Rüzgârla havalandırılan çatıların çalışırlığı çevre tarafından çok etkilenir. (“Çevreye bağımlı” çatılar)

belirlenemez. Çünkü bina çevresindeki nes-neler teorik olarak hesaplanan hava hare-ketini çok farklı şeklerde etkileyebilir hatta tamamen kilitleyebilirler. Bu gerçek, soğuk çatının yapı dışındaki etkilere bağımlı olmasını sağlar ve gözden kaçırılmaması gereken bir zaaf oluşturur. Yüksek komşu binalar, dağ yamaçları hatta ağaçlar havalandırmayı engelleyebilirler (Şekil 156). Bunun sonucu da doğal olarak çatı bölünmesinde hava birikmesidir. Özel-likle rüzgârla havalandırılan çatılar söz ko-nusuysa… Sıcaklıkla havalandırılan çatılar tabii ki çevreye daha az bağımlıdır, fakat pratikte uygulamaları gittikçe azalmaktadır. Şekil 157 a da bütün kurallara göre konst-rüksiyon yapılmış, havalandırma giriş ve çıkış ağızlarıda içeren bir soğuk çatı götse-rilmektedir. Buna rağmen bu çatı sistemi işlemez. Su atma borularında ılıman havada bile iç duvarlarında su damlaları belirir. Ahşap parçalar önce küflenir, sonra primer süngerler görülür en son olarak pervaz elemanları ve sıva düşer. Şeklin b şeması bunun nedenini göstermek-tedir, bahçe konumu. Daha yüksek yapılara komşu olacak kürsü çatıların, soğuk çatı olmamaları gerektiğini öğrendik. Her taraf-tan beş katlı bir yapıya saldıran ve bahçe boşluğuna düşen rüzgâr, orada sıkıştırma (biriktirme) basıncı oluşturur. Dışarı hava vermesi gereken ağızlara dış hava sıkıştırı lır. En azından havalandırma engellenir.

Page 181: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

180

Şekil 158 deki su zararları gösterilmiş olan bir örnek, aynı zamanda bir çok proje ha-tasını da içermektedir.

Şema a da durum plânı çizilmiştir. 17 m derinliğinde tek katlı bir kürsü çatı, merkezi ısıtmalı bir market üzerine soğuk çatı olarak yerleştirilmi ştir. Havalandırma ağızları çatı-nın doğu ve batı yüzeylerinde yer almak-tadır.

Bölümün 3.5.4. deki pratik kurallar uya-rınca 17 m derinlik için en azından çatının her metre cephe başına 10 . 17 = 170 cm2 hava giriş ağzı açılmalıdır. 17 m derin-liğinde bir çatının bu şekilde havalandırı-lamayacağı bir gerçektir. Örnekteki proje-den 1,5, m arayla çapı 5 cm olan yuvarlak delikler söz konusudur. Bu delikler etkime-mişlerdir.

Fakat yapının doğuya bakan tarafında yük-sek bir komşu bina varmış. Binanın kuzeye bakan havalandırma ağızları da yok-muş. Kışın batıdan oldukça yumuşak rüz-gârlar gelirmiş.

Çok düşük dozlandırılmış olan havalandır-ma, çok kötü çalışmış ve bunun sonucu olarak ağızların hemen yanında su oluşum-ları görülmüştür.

Önemli bir detay eksikliği de eklenmelidir. Çatının, bir telli sıva tavandan oluşan alt kabuğu, üst kabuğa asma demirlerle tuttu-rulmuştur ve bu demirler, korozyona karşı korunmamıştır. Bu demirler üst kabuğa değdikleri yerde eksi sıcaklıklar alırlar ve ısı iletimi özelliklerinin büyük olması ne-deniyle çatı bölmesi içinde de çok soğuk kalırlar. Bunların üzerinde kondanse su olu-şur ve bu su kahverengiye boyanmış halde alt tavana iner ve sızar (Pas ile boyanmış suyun varlığı – tamamen donmuş olan –

157 Soğuk çatı olarak “Kürsü çatı”; fonksiyonsuz

a) Detaylarında çatı doğru geliştirilmi ştir. b) Havalandırmanın işlemezliğinin nedeni çevre durumudur. 1 Üst kenar, ahşap kiriş, 2 Elyaf şilte 50 mm, 3 Geçme parçalar, yalıtım tabakası tutucu nitelikte, 4 Kaplama, delikli sıva sistemi (ilerde düşebilir).

Page 182: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

181

çatı tavanının alt tarafında da bol miktarda su biriktirdiğini gösterir).

158 Rüzgâr havalandırmalı, başarısız, su oluşumlu soğuk çatı

a) Vaziyet plânı b) Perspektif görünüm c) Kesit

Bu nedenle soğuk çatı, çevresiyle birlikte ele alınmalıdır. Son örnekteki gibi çevre nedeniyle sorunlar baş gösterirse iyi bir çözüm yolu vardır: Sıcak çatı! Şekil 158 deki çatı da, iyi yalıtılmış bir sıcak çatıya dönüştürülerek islah edilir.

3.5.2. Ana tipler

Soğuk çatının farklılıkları, sadece alt tavanın veya üst kabuğun madde yapısı veya ısı depolama yeteneğiyle belirlenmez. Soğuk çatının oldukça değişken olabilen şekli de önemli rol oynar. Bu nedenle bazı

ana tipler bir arada incelenip karşılaştırıl-maları yapılacaktır.

159 Soğuk çatı çeşitleri

a) Çatı bölmesi büyük olan dik çatı b) Yarı dik çatı şekli c) Mahya havalandırmasız yarı düz çatı d) Kürsü çatı

Şekil 159 a daki kiremit veya benzeri bir malzeme ile kaplamalı dik çatı, bir soğuk çatıdır. Çatı bölmesi büyüktür ve içinde dış havanın su buharı basıncı mevcuttur. Bu basınç, çatı bölmesini oluşturan duvarlar ile çatı üst kabuğu aralıklarından, çatı pence-releri derzlerinden veya kaplama elemanla-rının derzlerindeki sayısız açık yerlerden içeri akar.

Page 183: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

182

Üst kabuğun eğimi azalırsa ve pul şeklin-deki kaplama elemanları yerine kapalı, sızdırmaz membran kaplamalar kullanılırsa çatı tipi değişir (Şekil 159 b). Burada kaplama içinden dışarı önemli miktarda bir hava veya su buharı geçişi olmaz. Ama soğuk çatı karakterinin korunması gerek-mektedir. Böylece belli bir havalandırma sağlayacak şekilde özel hava giriş ve çıkış ağızları açılır. Şekillerde giriş ağızları Z, çıkış ağızları A ile gösterilmiştir.

Çatı eğitimi daha da azalırsa (Şekil 159 c), mahya belirsizleşmeye başlar. Projeci bu nedenle mahyaya hava çıkış ağızları açmaz. Bu da şema a ya kıyasla bir başka kötü özelliktir. Çatı bölmesi kışın alttan ısıtıldığı ve çatı zeminine ısı girdiği için havalan-dırılmayan mahya altında o bilinen sıcak hava kesecikleri oluşur (Şekilde taranmış-tır). Bu sayede soğuk kabukta su oluşabil-mesi için gerekli şartlar mevcut olmuştur. Çatı altında bundan sonra su oluşmaları, küflenme, korozyon hasarları şeklinde gö-rülecek, çatıdaki kar çabuk eriyecek ve bu-na bağlı buzlaşma zararları belirecektir. Şekil 159 d deki çatı, en yüksek noktasında havalandırmalı olduğu için son derece verimlidir.

Çatı eğimini azaltma modasıyla birlikte ara-sında eğimleri olan ara basamaklar kulla-nışlıdır. Şekil 160 a, tamamen düz çatıyı göstermektedir. Bir mahya yoktur. Çatı yüzeyinde bir hava çıkış ağzı da artık yapılmamaktadır. Bu çatı türü, şartlar zorlanırsa 12 m’ye kadar derinliği olan binalarda kullanılabilir. Daha fazla derinlik-lerde çatı içinde, dışa hava veren havalan-dırıcılar tavsiye olunur. Bunların binanın ortasında yer almaları şart değildir. Soğuk çatı altında tek bir tarafta bir ıslak oda olduğunu farzedelim (Şekil 160 b). Bu durumda havalandırıcıyı, çatının üçte birine rastlayan noktaya yerleştirmek doğru olur.

Bir de suyu içten atan çatılar vardır. Kele-bek çatılar (Şekil c). Fakat burada çatı bölmesinin havalandırması problemlidir.

160 Düz soğuk çatı çeşitleri

a) Havalandırma ağızları sadece duvarlarda b) Çatıda dışa hava veren ağızlar var c) Kelebek çatılar

Hava çıkış ağzının yeri çatının yüksek nok-tasıdır. Burada A noktası… Rüzgârın sıkış-tırma basıncıyla hava giriş ağzı Z-den içeri giren hava, bu sayede çıkış ağzının hemen yanında olurdu.

Đçeri giren hava, mutlaka yukarıdan dışarı çıkabilmek için havalandırıcıya giden en kısa yolu seçecektir. Böylece duvardaki ha-va dönüşleri meydana gelirdi fakat çatı böl-mesinde beklenen havalandırma zor oluşur-du.

Fakat bu, kelebek çatıların soğuk çatı olarak kullanılamayacakları anlamına gelmez. Bu, yapıfiziksel yüklenmeye (etkilenmeye) bağ-lıdır. Çatının alt kabuğu sızdırmaz, masif bir ağır beton tavandan meydana gelmişse,

Page 184: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

183

bunlar sadece konut olabilirler. Böylece so-ğuk çatıların kelebek çatı biçiminde ya-pılmalarının bir sakıncası yoktur.

161 Alt tavanın önemi

a) Sızdırmaz, masif alt tavan çatı bölmesini korur. b) Hafif geçirgen alt kabuk için çatı bölmesinde düzeltilmiş bir havalandırma şarttır.

Şekil 161 a daki çatının alt tavanı, bir masif tavan olarak yapılmıştır. Bu sayede nem de-polama oldukça fazladır ve aynı zamanda fark edilir ölçüde difüzyon sızdırmazdır. Bu şekilde çatı bölmesinin yükünü alır. Eğer bazı uzmanların şart koştuğu gibi daha fazla ya da tamamen buhar geçirgen olsaydı, aşa-ğıdan büyük miktarda su buharı çatı bölmesine girerdi. Sadece üst kabuğu metal olmayan, iyi havalandırmalı büyükçe bir çatı bölmesinde bu durum bir tehlike arz etmez.

Şekil 161 b deki çatı konstrüksiyonunda çatı bağlayıcıları alt kabuk sayesinde optik kontrolün dışında kalmışlardır.

Bu bazen kasten yapılır, fakat zararlı da olabilir. Nem oranı veya sert gaz oranı büyük olan fabrikalarda ahşap ve çelik bağ-lantılar, sürekli göz ile kontrol edilip ba-kımları yapılmalıdır. Alt taraftaki bir kap-lama bunu çok zorlaştırabilir.

Şekil 162 a daki şema, taşıyıcı konstrük-siyonu tek başına ayrı bırakan bir soğuk çatı tipini göstermektedir. Alt kabuğun eğimi üst kabuğunkiyle aynıdır ve belli bir ara-lıkla durmaktadır. Daha önceki tiplerdeki çatı bölmesi birkaç santimetre yüksekli-ğinde bir hava tabakasına indirgenmiştir. Bunun, çatının yapıfiziksel tutumuna fark edilir bir etkisi vardır.

Havalandırma, ara tabakaya giren su bu-harını hemen dışarı verebilmelidir. Eğer ha-valandırma verimsizse su buharının bu hava tabakasına girişi mümkün olduğunca zorlaş-tırılmalıdır.

Soğuk çatıların şeklinin ne kadar değişken olduğunu gördük. Kısaca şu tip soğuk ça-tılar vardır

• Hava bölmesi (çatı aralığı) olan – bu bölmede sürünülebilir, yürünebilir, ya da bölme kullanılabilir,

• Hava tabakalı olanlar (asgari yükseklik 60 mm),

162 Hava tabakalı soğuk çatılar (Hava boşluğu, çatı aralığı yerine)

a) Bağlayıcı konstrüksiyon görülebiliyor. b) Alt ve üst kabuk birbirine paralel yerleştirilmi ş c) Soğuk çatı olarak şed çatılar

Page 185: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

184

• Üst kabuğunun eğimi dik, yarı dik veya düz olanlar. Küçük boyutlarda çok derz-li, difüzyon geçirgen kaplamalı veya hava geçirmez metal veya suni malzeme kaplamaları olanlar,

• Masif, sızdırmaz, ağır alt kabuklu veya hafif, buhar geçirgen alt kabuklu olan-lar,

• Çatı bağlantıları veya taşıyıcı konstrük-siyonu gözükenler ve gözükmeyenler.

Bu tiplerin detayları çeşitli ve farklıdır. Prensip olarak aynı yapıfiziksel karakteri taşırlar. Ya rüzgârla, ya da sıcaklıkla hava-landırmalı soğuk çatı karakterleri…

3.5.3. Sıcaklık ölçümleri

K.Künzel ’in sıcak çatılarla bir mukayese de sağlayan ilginç ölçüm raporlarından, havalandırmanın etkinliği görülebilir. Şekil 163 de verilen sıcaklık durumları sıcak bir yaz gününde şu yüzeylerin sıcaklıklarını göstermektedir.

164 Sıcak ve soğuk çatılardaki karşılaştırmalı sıcaklık ölçümleri

a) Dış havanın sıcak bir yaz gününde sıcaklık değişimi b) Isı yalıtım tabakası yüzeylerinin sıcaklıkları c) Çatı tavan yüzeylerinin sıcaklıkları

163 Yaz mevsiminde çeşitli çatılarda sıcaklık öl-çümleri (H. Künzel’e göre)

1 Isı korunumsuz çatı tavanı, 2 Yalıtım tabakası olan sıcak çatı, 3 Üst kabuğu lifli çimento levhalardan meydana gelmiş bir soğuk çatının alt kabuğu

1. Isı yalıtımsız bir çatı tavanının

2. Isı yalıtımlı bir çatı tavanının

3. Hafif üst kabuklu bir soğuk çatının alt kabuğunun sıcaklıkları

Grafikten, havalandırmanın sıcaklık durum-larına olan etkisinin ölçülebileceğini, fakat pek fazla olmadığını anlıyoruz. Başka öl-çümlerde de görülmüş olan bir sonuç, hava- landırmanın ana fonksiyonu nem atmadır. Şekil 164 de sağ tarafta eskizleri veril-miş üç farklı çatı tipi H. Künzel tarafından

Page 186: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

185

incelenmiştir.A tavanı, yalıtım tabakası ve çatı örtüsü olan normal bir sıcak çatıyı, B tavanı sıcak ve soğuk çatı arasındaki bir ara tipi oluşturmaktadır. B tavanında ısı yalıtım tabakasının üst tarafında ondüle lifli çimen-to levhalardan hafif bir kaplama yer almıştır (Şekilde ısı yalıtım tabakasının üzerine çi-zilmiş olan buhar kesici, gerçekten var ol-saydı yapıfiziksel açıdan yanlış olurdu). C tavanı, yalıtımlı alt kabuk ve hafif üst kabuğun 140 mm yüksekliğinde havalandır-malı bir ara bölme ile ayrıldığı bir soğuk çatıyı temsil etmektedir. Şekil 164 a, azami sıcaklığı 34 oC olan bir yaz gününde, dış havanın sıcaklık gidişini göstermektedir. Şekil 164 b de her üç çatı tipinin sıcaklık gidişleri çizilmiştir. Bu sıcaklıklar ısı yalı-tım tabakasının yüzeyindeki sıcaklıklardır. Beklendiği gibi sıcaklıklar sıcak çatıda en fazla (60 oC nin çok az altında), ara tipi B de fark edilir ölçüde daha düşük (alt kabuk gölgede kalır, sıcaklık yaklaşık 34 oC dir) ve havalandırmalı çatıda en düşüktür (30 oC) havalandırmanın sıcaklığa etkisi B ve C eğrilerinin arasındaki farkla belirginleşmiş-tir. Fark gözükmektedir fakat fazla değildir.

Şekil 164 c de, çatı tavanlarının yüzey sıcakları verilmiştir. Farklar burada azal-mıştır. B ve C çatı tavanlarının sıcaklıkları birbirinin aynısıdır. Gölgelendiricinin etkisi belirgindir, fakat yine fazla değildir.

H. Künzel, araştırmalarının sonucu olarak yazın bir soğuk çatıyla aynı verim vermesi gereken bir sıcak çatının R = 1,25 h m2 oC/kal lık bir ısı geçirim direnci (1,07 m2 K/W) olması gerektiğini soğuk çatının di-rencinin ise bunun yarısı olabileceğini söy-lemektedir.

Sıcaklık açısından çatı bölmesi bir tampon bölmesidir. Isıtılan odaya kıyasla soğuktur, fakat dış havayla belli bir sıcaklık farkı vardır ve ani sıcaklık düşmelerine çabucak uymaz.

Tabii ki bütün soğuk çatı aralıklarında şart-lar birbirinin aynı değildir. Soğuk çatı böl-mesindeki sıcaklık şunlara bağımlıdır.

• Đç odanın sıcaklığına,

• Alt kabuğunun ısı yalıtım değeri ve ısı depolama yeteneğine,

• Havalandırma şiddetine ve çatıdaki hava akımının hızına,

• Üst kabuğun eğimine ve yüzey yapısına (ısı yansıtıcı ve ısı emici olmasına).

• Dış hava sıcaklığına ve rüzgâr hızına ve

• Kar, yağmur, güneş ve özellikle rüzgâr gibi dış hava etkilerine bağımlıdır.

3.5.4. Havalandırma için pratik

kurallar

Şekil 165 uzun süreden beri tam çözülme-yen bir durumu göstermektedir. Hava birik-tiren iki kabuklu çatı… Polonya kaynak-larına göre rölatif hava nemi % 60 a kadar olan odaların üzerinde bu tür çatıların ya-pılması sakıncasız görülmektedir. Bu görü-şe pek katılınmamaktadır. Hava biriktiren bir çatının tutumu nasıldır?

Çatı bölmesi yaz mevsiminde çok sıcak olur. Havalandırmasız beton çatılarda 70oC

165 Çatı bölmesinde biriken hava, yaz veya kış kötü sonuçlar doğurabilecek bir hata

Page 187: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

186

ye varan sıcaklıklar ölçülmüştür. Buna karşı kışın bölme sadece sıcak olur. Sıcak hava ısısını çatı konstrüksiyonunun üst kabuğuna bırakır. Çatılar üzerindeki karlar erir ve bu-nun sonucu olarak suyunu dışa doğru ileten çatılarda yağmur boruları ve saçaklarda don olayları ve buz sarkıtları görülür (→ 3.12.4.).

Çatı bölmesindeki havalandırmayı farklı şekilde sağlayan iki ayrı güç vardır. Bu güçlerden bir tanesi rüzgârdır. Rüzgâr daha güçlü kuvvetleri sağlar. Esintinin olduğu bina tarafında bir sıkıştırma basıncı oluşur. Öbür tarafta ise bir emme söz konusudur. Şekil 166 a’daki çatı tipinde rüzgâr soldan

166 Soğuk çatıda rüzgâr durumları

a) Yapının sol tarafında duvarlarda sıkıştırma ba-sıncı oluşur, çatı yüzeyinde ise emici güç vardır b) Sıcaklık havalandırmalı çatı (elverişli) c) Dik çatılar sıcaklık havalandırması gerektirirler

gelir, orada sıkıştırma basıncı oluşur. Düz çatı üzerinde ise emme söz konusudur. Sol taraftan çatı bölmesine giren soğuk hava akımı önce aşağı iner. Aşağıda çatı tavanına değdiği noktada soğuma kendini gösterebi-lir. Bunun için ısı yalıtım tabakasının yeterli olması gereklidir. Bütün yalıtım tabakaları için şart koşulan rüzgâr korunması burada da yapılmalıdır.

Şekil 166 b deki çatı şeması uygulanırsa hava giriş ve çıkış ağızları arasındaki yük-seklik farkları daha da artar. Burada rüzgâr kuvvetinin yanısıra yerçekimi de etkilidir. Isınan hava, mahyadaki ağızdan dışarı git-mek ister. Alt kabuğu yalayan soğuk hava ısınmasına oranlı olarak yükselir. Bir va-kum oluşmasını engellemek için de yükse-len sıcak hava yerine dışarıdan soğuk hava çekilir. Bu da havalandırmaya sağlayan ikinci etkin kuvvettir: Sıcaklıkla havalandır-ma…

Rüzgârla havalandırmanın büyük bir deza-vantajı vardır. O da güvenilir olmamasıdır. Özellikle kritik olan çok soğuk günlerde, havalandırma hiç olmaz. Ayrıca rüzgâr, çevredeki engellerle kısıtlanabilir veya yolu değiştirilebilir. Bu nedenle rüzgârla hava-landırma çevreye bağımlıdır. Buna karşı pek ilgi çekmeyen sıcaklık havalandırması veya yer çekimi kuvveti havalandırması her zaman çalışır ve şiddetli iç ve dış sıcaklıklar arasındaki farkla birlikte artar. Bu fark edilmeyen ve sürekli verim, rüzgâr kuvve-tinden daha emin ve etkindir ve soğuk ça-tılar için uygundur.

Derinliği 12 m’ye kadar olan binalarda sıcaklık havalandırmasının etkili olabilmesi için Şekil 166 c deki çatı tipine uygun ola-rak hava giriş ve çıkış ağızları arasında en azından 1,5 hatta 1,8 m yükseklik farkı bulunması gerektiği ortaya konmuştur. Bu % 25 lik (h = 1,5 m) veya % 30 luk (h = 1,80 m) bir çatı eğimiyle sağlanabilir % 25 lik eğim, lifli çimento veya metalden olan

Page 188: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

187

ondüle levhalar için yapıteknik açıdan en sağlıklı olan eğimdir. Hatta burada üst kaplamaları büyük olmayan ve sızdırmaz malzemeler içermeyen kaplama ve çatı tipi içinde bu böyledir. Yerçekimi kuvveti ha-valandırmasını kullanma olanağı sağlar. Çatı eğimlerin % 10 veya % 5 e indirerek bu önemli avantaj sık sık tepilir.

167 Sadece rüzgâr ile havalandırılan soğuk çatılarda bina derinliğinin az olması gereklidir.

Bir soğuk çatı sadece rüzgâr kuvvetiyle ye-tinecekse (Şekil 167), bu elverişsiz bir du-rumdur ve projeyi hazırlayan kişi havalan-dırmaya güvenemiyeceğini bilmelidir. Bu-rada alt kabuktaki buhar kesicinin önemi artar. Bundan başka bina derinliği en fazla 12 m olabilir ve çevre şartları gözönüne alınmalıdır.

Pratiği olmayanlar tarafından istendiği için az ileride hava giriş ve çıkış ağızlarının ölçüleri hakkında tavsiyeler verilecektir. Düz çatılarda hava giriş ağızlarının büyük-lüğü yatay çatı alanıyla ilişkilidir. Giri ş ağzı

büyüklükleri 1,20 ile çarpılırsa çıkış ağzı ölçüleri bulunur.

Bu şekilde oda havasının rölatif nemine göre ve alt kabuğun yapısına göre Tablo 22 deki, konu ile ilgili kitaplarda havalandırma ağızları çatı alanına bağımlı olarak bağlı sayılar halinde verilir. Bunlar şu anlama gelir:

1/1000 10 cm2/m2 1/800 12,5 cm2/m2

1/500 20 cm2/m2 1/400 25 cm2/m2 1/250 40 cm2/m2 1/100 100 cm2/m2 1/80 125 cm2/m2

Büyük ağızlar kuş yuvalarıyla tıkanabilece-ğinden önlerine tel örgü veya elekler yer-leştirilmelidir. Bunlar hava akımını önemli ölçüde azaltabilirler. Bu nedenle bunlar da hesaba katılarak ilâveler yapılmalıdır.

Hava giriş ağızları küçük ve mümkün ol-duğunca dağıtılmış olmalıdırlar. En iyisi dar ve uzun yarıklar yapmaktır. Alt kabuğun ısı yalıtımının hemen üzerinde bulunmalarının gerektiği daha önce açıklanmıştır. Bu tür ağızlar için 40 mm x 60 mm boyutları uygundur fakat bu değerler değiştirilebilir.

Aklında fazla sayı tutmak istemeyenler, nizami olarak 10 cm2/m2 yi kullanabilirler.

Tablo 22 Hava sıcaklığı 16 ile 22 oC arasında olan odalar üzerindeki soğuk çatıların hava giriş ağızları için nizami ölçüler (Z yatay çatı alanına bağımlı olarak cm2)

Oda havasının durumu

Oda havasının rölatif nemi [%]

Buhar basıncı pi [Pa]

[kN/m2]

Alt kabuk sızdırmaz, masif [cm2/m2]

Alt kabuk sızdırır, hafif [cm2/m2]

Kuru Normal Nemli Islak

≤ 50 > 50 … 60 > 60 … 75 > 75

1067 > 1067 … 1334 > 1334 … 1668 > 1668

1,05 > 1,05 … 1,35 > 1,35 … 1,65 > 1,65

5 8 10 15

8 101) 122)

15 … 202)

1) Üst kabuk metal ise, Z’yi oldukça büyük seçiniz. 2) Metal üst kabuklar kullanılmamalıdır. Lifli oluklu çimento ve plâstik levhalardan üst kabuklar için Z’yi daha büyük seçmelisiniz.

Page 189: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

188

Bu çatı yüzeyinin 1/1000 dir. Fakat alçak hava tabakaları ve düz üst kabuklarda büyütülmesi gerekir. Metal çatılarda tavsiye edilen bu değerlerin on misli uygundur.

168 Hava giriş ve çıkış ağızları arasındaki mesafe 12 m’den fazla ise ilâve hava giriş ağızları açılmalıdır.

Bundan başka, giriş ağzından çıkış ağzına olan yolun 10 m den fazla olmaması kuralı da önemlidir. Şekil 168 deki gibi derin binalarda çatı yüzeyi bölümlere ayrılabilir. Bu Kanada’da uygulanan bir prensiptir. 1 m2 alan başına 10 cm2 hava giriş ağzı açılacağını farzedelim. 1 m genişliğinde bir bina şeridinde, yani 12 m2 lik bir alan için,

12 . 10 = 120 cm2 hava giriş ağızı bulunur. (Tel örgüsü vs. olmamalıdır.)

Bu ağızlar 1 m genişliğinde bir cepheye dağıtılacaktır. Binanın bir tarafına rüzgârın üflediği farzedilirse öbür taraf hava çıkış tarafıdır. Bir tarafta da en azından aynı ağızlar açılmalıdır. Bu sayede, binanın her iki tarafında 1 metre cephe üzerinde örneğin 20 cm2 lik 6 ağız açılır.

Normal şartlarda bu yeterlidir. Şekil 169 a daki çatı tipi için aynı düşünüş yolunu izleyerek şunlar söylenebilir: Burada özel hava çıkış ağızları kullanıldığı için hava

giriş ağızları binanın iki tarafına dağıtılır. Binanın her iki tarafında da sadece yarısı, yani bir metre cephe başına 20 cm2 lik 3 ağız yeterlidir.

169 Sıcaklık havalandırmalı soğuk çatı

Alt tavanı sızdırmaz masif olan çatının (a) hava-landırması, hafif sızdıran alt kabuklu (b) çatının havalandırmasından daha güçsüz olabilir.

Hava çıkış ağızları genellikle giriş ağızla-rından daha büyük yapılır (Bu, hava akımı-nın çıkış ağzının giriş ağzından büyük olu-şuyla sağlanması gerçeğinden kaynaklan-maktadır). Fakat bu sayede çatı için, hava çıkış ağızlarının alt yüzeyin 1/800 ü olması şartı doğar. Bu kuralı çıkartan kimse, giriş ağızlarına kıyasla büyük olan çıkış ağız-larını dışarı çok daha fazla hava ve su buha-rı verebileceğini düşünmemiştir. Kesidi iki misli olan bir su borusunun iki misli su miktarından fazla su iletebileceği gerçeği buna iyi bir örnektir.

Bu yaygın kurala uygun olarak 12 m2 nin 800 den biri alınırsa hava çıkışı için bir metre cephe başına 150 cm2 lik alan bu-lunur. 120 mm çapı olan bir borunun sadece 113 cm2 kesit alanı vardır. 10 m uzunluğa 13 adet bu tür boru uygulanması gerekir.

Page 190: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

189

Yani 72 santimde bir boru! Bu saçmanın da ötesinde olurdu. Normal klima şartları olan odalar üzerindeki çatılar için böylesi az uzaklıklarla yerleştirilmi ş havalandırıcılar gereksizdir. Bu tür havalandırıcıları 6,8 – 10 m aralıklarla yerleştirmek tamamen yeterlidir. Çatının boyuna havalandırması da engellenmemiş olur.

Çatı, tam duvar beton bağlayıcılarla bir çok çatı bölmesine ayrılırsa durum değişir. Bu tür çatıların sıcak çatı olarak yapılması daha uygun olur. Tipik nemli odalar üzerinde, çıkış havasının giriş havasından daha büyük olması tavsiyesi bir anlam kazanır. Ama burada da tek tek havalandırıcılar yerine mahya aydınlıkları kullanılmalıdır. Sıcak çatıya geçmek ise çok daha iyi olurdu.

Burada sadece pratik kuralların aktarıldığını bir kez daha belirtelim. Şekil 169 b deki gibi, hafif alt kabuğu olan bir çatıda iç klimaya göre havalandırma için daha büyük ağızlar açılmalıdır. Çatı bölmesinin hacmi de önemsiz bir faktör değildir. Çatı böl-mesinin hacminin büyümesiyle havalandır-ma ağızlarının önemleri azalır.

Bu pratik kuralların aynen kullanılması, hatalı konstrüksiyonlara neden olabilir. Ör-neğin bir projeci Şekil 170 deki gibi çatıyı ahşap kaplama altında rüzgârla çalışacak havalandırma için sadece birkaç santimetre yüksekliğinde boşluk kalacak şekilde hazır-lanmıştır (2). Ağızlarda çok ufaktı (1). Daha büyük delikler hiçte bir masraf olmazlardı. Yazın çatı yüzeyleri dik çatı yapıştırıcılarını eritip akıtacak kadar ısınmaktadır.

Etki bir soğuk çatının inşası için gerekli olan formül, öncelikle havalandırmanın do-

171 Hafif, ahşap soğuk çatılar, doğru ve yanlış uygulama

a) Hava birikmesi ve nem kapanı b) Doğru uygulama

170 Tehlikeli soğuk çatı, pratikten bir örnek

1 Hava giriş ağızları çok ufak, 2 Hava bölmesi çok alçak, hava çıkış ağızları hiç yok.

zunda yapılmasıdır. Havalandırmanın olma-ması gibi, çok güçlü bir havalandırma da hatalıdır. R. Probs bir raporunda iki ayrı binada soğuk çatının üst kabuğunun yuka-rıda duran bir tente oluşturduğunu anlat-maktadır (Total havalandırma). Sonuçlar;

Alt kabuktaki ısı yalıtım tabakası buz tabakasıyla kaplanmış, çatı bölmesindeki difüzyon kilitlenmiş, donan bölge – yanlış bir yerde – buhar kesici olarak çalışmış, ısı yalıtım tabakası ise su dolmuştur.

3.5.5. Soğuk çatılara örnekler

Yeni konstrüksiyonlar arasında Şekil 171 a daki gibi hava biriktiren ve bir nem kapanı olarak çalışan ahşap çatılar görülmüştür. Az malzemeyle hatalı sistemden eksiksiz ve-rimli bir sistem yaratmak mümkündür (Şekil 171 b).

Page 191: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

190

172 Su oluşturun hatalı inşa edilmiş soğuk çatı

1 Lifli çimento levhalardan alt kabuk, taşıyıcı flanş-lar üzerine macunla yerleştirilmi ş, 2 Cam elyafı şiltelerden yalıtım tabakası, 3 Hava emme kanalları, 4 Çatı kaset levhaları, 5 Aşırı kondanse su oluşması.

Kiremit kaplı dik çatılarda kendiliğinden belli bir hava alış verişi vardır.

Bir soğuk çatıda havalandırma çalışmıyorsa tecrübelere göre ağır hasarlar meydana gel-memesi için oda klimasının nemli olmaması gerekir.

Şekil 172 de çizilmiş olan soğuk çatı tipi, bir çok kez kuru sıcak odalar üzerine inşa edilmiştir. Bütün durumlarda çatı bir işe yaramamıştır. Konstrüksiyonda bir çok hata vardır. Öncelikle 24 m derinliği olan bir yapı üzerinde soğuk çatı uygulaması el-verişli değildir. Hava giriş ağızları tek bir tarafa yapılmış, tamamen mümkün olması-na rağmen çatı yüzeyine havalandırıcılar konmamıştır. Çatı bölmesini bir yangın duvarı ikiye ayırmaktadır.

Üst kabuk (yalıtılmamış) kaset levhalardan, alt kabuk 90 mm kalınlığında cam elyafı şiltelerle ısı yalıtılan lifli çimento levhalar-dan yapılmıştır. Lifli çimento levhalar birbirlerine kabaca temas edecek şekilde yerleştirilmi şlerdir (3).

Kuvvetle havalandırılan soğuk çatılar kendi içlerinde bir tezattır; havalandırıcı sistem bozulursa, ya da kışın çalıştırılmazsa çatıda su oluşur. Önceki örnekte sistem çalıştığı halde su hasarları meydana gelmiştir. Ne-den, sıcak oda havasının çatı bölmesine sayısız sızdırıcı levha derzlerinden girme-sini sağlayan hava geçirgen alt kabuktur. Konstrüksiyon soğuk çatı olarak bir

fiyaskodur. Sıcak çatı olarak donatılsa daha iyi olurdu.

Şekil 173, hazır elemanlardan oluşan bir soğuk çatıyı göstermektedir. Bu bir kelebek çatının kenar görünüşüdür. Alt kabuk kan-calar yardımıyla konstrüksiyona asılı duran hazır alçı levhalardan (1) oluşmaktadır. Bu-rada değişik bir buhar kesici kulla-nılmıştır; Kenar bağlantısını aralıksız yap-mak için kenarlara mineral

173 Sovyet tipi soğuk çatı

1 Alçı plâka, 2 Buhar kesici, 3 Đki katlı yalıtım taba-kası, 4 Đyice sıkıştırılmış mineral elyaflar, 5 Uçuşan kara karşı rüzgârdan korunma saçı, 6 Üst kabuk olarak nervürlü betonarme plâkalar

yün (4) sıkıştırılmıştır. Hava giriş ve çıkış ağızları rüzgâr koruma saçları (5) ile örtülmüştür. Bunların görevi, sürüklenen karı uzak tutmaktır (Detaylar için bak. Şekil 174).

Uçan ve sürüklenen kar tanelerinin soğuk çatı bölmelerine girişi oldukça önemlidir.

Rüzgâr etkisindeki binalarda hava giriş ağızlarında rüzgârın karı çatı bölmesinin derinliklerine kadar çekmesine neden olan bir emme etkisi oluşur. Bu nedenle kardan korunma önlemleri, fırtına bölgelerinde önemlidir.

Page 192: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

191

174 Sovyet tipi soğuk çatının detayları

a) Boyuna kesit b) Alt kabuğun detayları 1 Đlk yerleştirilen çatı elemanı, 1 Daha sonra monte edilen eleman, 2 Harç, 3 Çatı örtüsü, 4 Askı demirleri, 5 Kancalar, 6 Mineral elyaflar, 7 Buhar kesici köprüsü, 8 Isı yalıtım tabakası, 9 Buhar kesici, 10 Alçı plâka, 11 Rüzgâr korunumu olarak örtücü karton.

Şekil 175 deki hafif, ahşaptan oluşan soğuk çatı, geleneksel Norveç yapı tarzına uymak-tadır. Çok hafif alt tavanın iki adet buhar

176 Yaygın yapı tarzında ahşap yünü levhalar, sıva taşıyıcı, 3 Ahşap tavan kaplaması, 4 Buhar freni, 5 Yalıtım tabakası, 6 Hava akımı, 7 Kaplama, 8 Çatı örtüsü.

175 Norveç tipi hafif ahşap soğuk çatı

1 Ahşap kaplama, 2 Çatı örtüsü, 3 Plastik membran, 4 Kaplama, 5 Sert elyaf levhalar,6 Yalıtım malzeme-si

kesicisi vardır. Kürsü çatı,daha yüksek olan tarafından havalandırılır.

Eğimli duran bir çelik bağantı üzerinde duran bir ahşap çatı konstrüksiyonu Şekil 176 da gösterilmiştir. Bu tür çatılarda hafif ahşap levhalar (2) sıva taşıyıcı olarak kullanılırlar. Yeterli verimli olan ısı yalıtım tabakası (5) bunun üst tarafına uygulanır.

Şekil 177, bir ıslak oda üzerindeki ahşap çatı için bir mahya fenerinin detayını ver-mektedir. Aşıklar boyuna bir doğrultuda bir bağlayıcıdan diğerine giderler. Eğer ahşap kaplama doğrudan bu aşıklar üzerine çivi-lenmeseydi çatının havalandırılması müm-kün olmazdı.

Page 193: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

192

177 Digüzyon tekniği açısından çok yüklenen ahşap bir soğuk çatının mahya feneri (Pratikten bir örnek)

1 Sıva taşıyıcı üzerine sıva (çatlayabilir, örnek olamaz), 2 Hafif ahşap yünü levhalar, 3 Ahşap tavan kaplaması, 4 Buhar kesici, 5 Sıva taşıyıcı, bütün yüzeyi kaplıyor, 6 Đki katlı yalıtım tabakası, 7 Hava akımı, 8 Lata, 9 Çatı membranlı ahşap kaplama.

178 Danimarka soğuk çatısı, müze yapısı

1 Ahşap kaplama, 2 80 mm lik cam elyafı tabaka, 3 Đç kaplama merteği, 4 Dört tabakadan oluşan çatı örtüsü, 5 Çakıl tabakası.

179 Hafif yapı tarzında hava tabakalı soğuk çatı (Hangar çatısı). Isı yalıtım tabakası alt kabuk yerinde. a) Yan kesit b) Detay c) Boyuna kesit 1 Lifli çimentodan ondüle levhalar, 2 Hava akımı, 3 Kauçuk mesafe tutucular, 4 Aşık (Putrel), 5 Çatı taşıyıcısı (Çelik karkas), 6 Serbest taşıyıcı sert köpük levha, genellikle alt tarafı plâstik veya aluminyum folyo ile astarlanmış, 7 Alt tabaka bitümlü karton, 8 Mahya kapağı (Tecrübeler uyarınca bu uygulamada uçuşan kara karşı sızdırmaz değil.)

Page 194: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

193

Latalar burada gerçek bir soğuk çatı oluşmasını sağlamaktadırlar.

Şekil 178 deki bir müze binası üzerindeki Danimarka soğuk çatısının alt kabuğunda özel bir buhar kesici yoktur. Isı yalıtım tabakası oldukça incedir, ısı geçirim direnci 1.90 m2.K/W’dır. Rüzgâr havalandırması çalışmayacaktır fakat bir müzenin havası kurudur ve aşağıdan bir nem yüklemesi olmayacaktır.

Şekil 179’daki hafif soğuk çatıda polistirol köpüğü ısı yalıtım levhaları ve lifli çimento ondüle levhalar kullanılmıştır. Burada alt kabuğu ısı yalıtım tabakası oluşturur. Yalıtım malzemesinin belli bir difüzyon direnci olduğundan ve üzerindeki havalan-dırma iyi düşünülmüş olduğundan gerekti-ğinde yalıtım levhalarının altına plâstik

180 Ondüle levhalı soğuk çatının hava giriş ağızları

a) Saçak kenarında (1) Ab aralığı b) Dişli kenar (2) üzerinde boş bölge c) Kürsü çatının yüksek kenarında hava çıkış ağzı.

veya Al-folyolar halinde yapıştırılabilecek özel buhar kesicilerine gerek duyulma-mıştır. Taşıyıcı konstrüksiyon gözle kontrol edilebilir. Mahyadaki hava çıkış ağızları küçük veya büyük kapaklarla oluşturula-bilir. Şekil 180, lifli çimentodan ondüle levhalı çatıların kenarlarındaki hava giriş ağızlarının düzenlenişi göstermektedir.

Şekil 181’deki soğuk çatının alt kabuğuna aydınlatma elemanları gömülerek yerleşti-rilmişlerdir. Bu boşluklar sızdırmaz değil-lerdir ve üst kabukta su oluşur. Alt kabuk bunun sonucu olarak tamamen ıslanır. Bu-rada bir yapı hatası vardır.

181 Kuvvetle havalandırılan bir kültür odası üze-rindeki soğuk çatının yapı hatası. Alt tabuktaki aydınlatma elemanlarının oyukları sızdırmaz değil-dir. Odadaki hava basıncı yüksek olunca üst kabukta su oluşur.

Şekil 182 deki ahşap çatı, ne bir sıcak çatı ne de soğuk çatıdır. Neme karşı duyarlı duvarları olan bir kapalı bölme daha önce açıklandığı gibi elverişsizdir (→ 3.4.2.9.).

182 Hatalı yapılmış ahşap çatı, altı ay sonra sünger oluşur.

1 Kapalı bölme, 2 Buhar geçirgen alt kabuk, 3 Di-füzyon sızdırmaz üst kabuk.

Page 195: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

194

183 Çatı konstrküsyonunun basit yöntem ile düzeltilmesi

a) Çatının yan kesiti b) Çatı altındaki hangarın düzeltilmiş havalandır-ması 1 Havalandırılan bölme, 2 Çatı kaplaması altı tahtaları, 3 Üst kabuk, 4 Takviyeli ısı yalıtım tabakası, 5 Yatay havalandırmalı üst bölmeli hangar, 6 Fazladan eklenen mahya havalandırıcıları.

Çatı konstrüksiyonundaki çürümüye başla-yan ahşap kaplamanın sökülüp yerine ye-nisinin takılması gerektiğinden Şekil 183 deki gibi latalar yardımıyla kusursuz bir soğuk çatı sistemi oluşturulmuştur.

Şekil 184 de de aynı şekilde bir yüzme salonu üzerinde iki kabuklu bir çatı gö-rülmektedir. Ağır bir hata: Çatı bölmesi havalandırılmamaktadır. Çelik bağlayıcılar yıkılana kadar korozyona uğrarlar.

Şekil 184 b, kusursuz bir çatı donanımının ne kadar kolay olduğunu göstermektedir. endüstri hangarları üzerindeki hafif askılı soğuk çatı tavanları sorun yaratabilirler, nemli ve ıslak odalar üzerinde tehlikede-dirler. Oda kliması ısıtma sayesinde normal tutulursa kullanılabilirler. Soğuk çatıdaki çelik bağlayıcılardan akan su damlaları da rahatsız edicidir.

Bazılarında su kışın damlar, bazılarında yazın güneş ışıyınca, çünkü yalıtım ta-bakasında depolanan nem –su buharı haline geçerek- genişler ve bu arada (her zaman soğuk olan) metale temas eder. Yukarıdan doğru ısınma azalırsa, hava-buhar karışı-mının hacmi azalır, metale artık değmez, su damlaları oluşmaz.

Soğuk çatı projesindeki bir başka ilginç hatayı Şekil 185 de görüyoruz. Đki kabuklu çapı ahşaptır, alt tarafı kamış ile kaplanmış ve sıvanmıştır. Projeci çatının bir buçuk metre dışarı taşmasına büyük önem ver-mektedir. Isı yalıtım tabakası, buhar kesici ve havalandırma sisteminden “tasarruf” edilmiştir.

Çatı bölmeside ne hava giriş, ne de çıkış ağızları mevcuttur (!) Eve taşınılıp içte kalorifer çalıştırılınca nem zararları olduğu görülür. Đlkbaharda güneş çatı çıkıntısındaki donmuş nemi eritince çıkıntı altında da su belirir. Evde oturan kişi kaloriferi çalıştı-rınca evin içinde, kapatınca dışında yağmur yağdığı duygusuna kapılır.

Pratikten verilen bu örnekler soğuk çatılardaki doğru ve yanlış tipler hakkında bir fikir vermiştir. Projeci soğuk çatıları doğru donatabilmelidir. 30 m den daha fazla derinliği olan blok binalarda soğuk çatı olamaz.

Page 196: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

195

184 Bir yüzme salonu üzerindeki hatalı soğuk çatı (Çelik bağlayıcıların korozyona uğraması sonucu çökme ihtimali büyük)

a) Hatalı uygulama b) Doğru uygulama 1 Alt kabuk difüzyon geçirgen, yetersiz ısı yalıtımlı, 2 Biriken hava, 3 Üst kabuk, 4 Havalandırma, 5 Yalıtım tabakası iyice takviye edilmiş, 6 Mahyadaki hava çıkışı.

Bundan başka yapısal yöntemlerle sağlana-mayan bir havalandırmayı da, kuvvetle havalandırmayla (havalandırma cihazları) sağlamakta ancak son çare olarak görül-meli, bundan mümkün olduğunca kaçınıl-malıdır.

3.5.6. Değerlendime

Soğuk çatı kesinlikle problemsiz değildir. Uygulama sahası sınırlıdır. Bu çatı tipinin

185 Kenar çıkıntılı soğuk çatı

a) Tamamen ters uygulama fakat böyle uygulanmış b) Böyle uygulanması daha doğru olurdu 1 Çatı örtüsü, 2 Don ve buz oluşması, 3 Su oluşması, 4 Telli sıva tavan veya yalıtım tabakası kılıfı, 5 Buhar kesici, 6 Takviyeli ısı yalıtım tabakası, 7 Rüzgâr korunumu, 8 Düzeltilmiş havalandırma.

kendiliğinden uygulanamaz olduğu birçok durum vardır. Bunlar Bölüm 3.3.3. te görül-müştür.

Fakat sadece soğuk çatıların yerine getire-bildiği görevler de vardır Üst örtüsü lifli çimento veya metal levhalı çatılar da ancak soğuk çatı tipi uygulanabilir. Metal çatılar güçlü bir havalandırmasız söz konusu ola-maz.

Komplike dış yapısı olan ve derin binalarda sadece sıcak çatılar uygulanabilir.

Soğuk ve sıcak çatıların avantajlarını karşı-laştırmak hatalıdır. Her iki çatı türü de etkili olabilir. Soğuk çatı yazın “gölgeli” çatı olarak mutlaka bazı avantajlar sağlar fonk-siyonel olarak işe yaramayan bir çatı hiçbir zaman ekonomik değildir.

Bu açıdan projeci temel bilgi ve kuralların yanısıra, bazı önemli detaylar hakkında da bilgi sahibi olmalıdır.

Page 197: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

196

3.6. DÜZ ÇATILARDAK Đ FORM

DEĞĐŞĐKL ĐKLER Đ

Dış duvarlar gibi çatı tavanlarında da nem durumundan çok, sıcaklığa bağlı olan form değişiklikleri görülür. Ağır beton tavanlarda kabarma olayları geri plânda kalır. Metal çatılarda sadece genleşme olayları söz ko-nusudur. Ahşap çatılar için yeniden, ka-barma-büzülme hareketlerine ve ahşap bağlayıcılarda önemli ölçüde kısılma ve eğilmelere neden olan nem etkileri belir-leyicidir. Bundan başka bütün çatılarda ya-tay konstrüksiyon ve yatay elemanlarda eğilmeler, ayrıca çatı tavanını taşıyan des-teklerde de sürünme ve yerleşme hareketleri görülür.

3.6.1.Döşeme tabakasının yerleştirilmesi

(Mesnetleme)

Günümüzde çoğu çatı tavanı betonarmedir. Bunlar geçtiğimiz yıllarda tuğla duvar üze-rine yerleştirilmi şlerdi. Gelişmiş ülkelerde bu duvar örgüsünün yerini montaj duvarlar ve karkas konstrüksiyonlar almıştır.

Tuğla duvarlar kuvvetlidir. Hafif beton duvarlar, çevre ankrajları nedeniyle daha duyarlı ve çatlamaya eğilimlidirler. Tuğla duvarlar söz konusu olduğunda masif çatı tavanlarının yerleştirilmesi sorunludur.

Başka malzemeden yapılmış dış duvarların da zayıf yanları vardır. Bir kat tavanı, uzunluk değişikli ği açısından çatı tavanına kıyasla daha sakin olduğundan başka, yer-leştirme noktasını aşarak yükselen duvar ağırlığını dengelediği için sağlamca otur-muştur ve önemli form değişikliklerinden de uzaktır (Şekil 186 a). Bu durum bir çatı tavanında farklıdır (Şekil 186 b).

Burada ağırlık dengeleme ve sağlamca oturma yoktur; Çatı tavanı bel verir ve bu sayede kenar gerilimlerini iç sıva tabaka-sına iletir.

186 Kat ve çatı tavan plâkalarının yerleştirilmesi

a) Kat tavanında yük dengelemeli yerleştirme b) Kenar yükü dengelenmemiş çatı tavanındaki bel verme (Đçte kenar gerilimleri, dışta çatlama söz konusu)

Tavan, cepheye kadar ulaşıyorsa dış tarafta önlenmesi olanaksız olan çatlamalar görü-lür. R. Probst buna önemle işaret etmiştir. Çatı tavanının sıcaklığıa bağımlı olarak itil-mesiyle çatlak, duvar boyunca büyür. Özellikle bina köşelerinde göze batan çatlak sistemleri oluşur. Bunların üzerini sıvamak anlamsızdır. Bunları basit bir şekilde kapla-mak gerekir. (Pervaz veya duvar örtüsü, örneğin Şekil 187 ve diğerleri).

Masif bir çatı tavanın alt yapısına gereğin-den fazla yüklenmemekiçin ve çatalmaları engellemek için şu yöntemler mevcuttur:

a) Çatı tavanı alt yapıyla bağlanır, hatta ikisi tek bir parça halinde imal edilir. Bu sayede tavan, hareketlerini alt yapıyla bera-ber gerçekleştirebilir. Böylece oluşan geri-limler, statikçilerin gözönüne aldıkları bir şeydir. Statikçiler çoğunlukla çatı tavanla-rını dışarı çıkan bölümleriyle birlikte alan uzunluklarını mümkün olduğunca büyük tutarlar.

Page 198: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

197

187 Bir sıcak çatının pervaz kaplamalı çatı tavanı

1 Dış duvar, 2 Yalıtım tabakası, 3 Soğuk cephe, 4 Donatılı hatıl, 5 Kayma (kızak) folyosu, 6 Alu-minyum profil, 7 PĐB malzemeden plastk folyo, 8 Yalıtım tabakası, 9 Bitümlü çatı örtüsü, 10 Sıva tabakası, 11 Cam yünü rulo, 12 Derz örtücü pervaz.

Çatı tavanı içerisinde ışınlanan sıcaklıklar, monolitik beton binalarda alt yapıya doğru ilerlerken yavaş yavaş ve eşit dağılımlı olarak düşerler. Masif monolitik imâl edilen çatı tavanları olan veya çelik payandalı masif tavanlı beton karkas yapılar bu şe-kilde oluşturulurlar. Çatı tavanının alan uzunlukları aşırı büyük olmadıkça çatı tavanı ve alt yapı arasındaki yol bu açıdan bir sorun yaratmaz.

Şimdiye kadar alan uzunluğu 72 m’ye kadar olan derz ihtiva etmeyen çatı tavanları imâl edilmiştir. Bu boyut oldukça büyüktür ve alt yapıda sıkıştırma gerilimlerine neden olabilir. Genelde ortalama 60 m, daha da iyisi 42 m lik azami alan uzunluğuyla yetinilmelidir.

Çatı tavanının yapı konstrüksiyonuna iki taraflı olarak sıkıca bağlanmasında gerekli şart, tavandaki uzunluk değişimlerinin yol açacağı sıkıştırma gerilimlerinin alt yapı tarafından alınabilmesidir.

b) Çatı tavanı alt yapıya sürtünme kuv-vetleri sayesinde öteleme gerilimler iletme-yecek şekilde ya noktasal elastik olarak ya da yüzeysel kayıcı olarak yerleştirilir:

Noktasal yerleştirme, teknik açıdan müm-kün olmasına karşılık karmaşıktır. Bu tür tutucu, elastik yerleştirme parçaları, örneğin neopren veya polyklorpren kauçuğundan meydana gelir (Şekil 188). Yüzeysel kaydı-rıcı parçaların montajı bunlara kıyasla daha basittir.

188 Neopren, kauçuk ve benzeri malzemelerden şekli değiştirilebilir yerleştirme elemanları.

Önceleri bu amaçla sık sık korozyona uğrayan ve çabucak parçalanan saçlar veya çatı kartonları kullanılmaktaydı. Günümüz-de bu alanda da, örneğin polytetrafloretilen (PTFE) gibi plastik malzemeler kullanıl-maktadır (Şekil 189).

189 Çatı tavanı yerleştirilmelerinde yüzey kaydırma parçaları

1 Donatılı hatıl, 2 Derz kızakları, 3 Hafif ahşap yünü levhalar, 4 Sıkıştırılabilen yalıtım malzemesi, 5 Elâstik macun.

c) Çatı tavanı, statikçinin izin verdiği ölçüde derzler sayesinde küçük alanlara bölünür (Statikçi çatı tavanını genellikle dışarı taşan levha şeklinde oluşturur). Derz aralıkları hesaplanır veya standart tablolar kullanılır.

Page 199: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

198

d) Çatı tavanı ısıya karşı iyi yalıtılır. R = 1,50 h . m2 oC/kcal (1,30 m2 K/W) lik bir ısı yalıtım değeri bu açıdan etkin ve henüz ekonomiktir. Daha büyük yalıtım değerleri, çatı tavanlarındaki uzunluk değişimlerine karşı hiçbir etki gösteremezler. Bu yardımcı metodlar pratikte sık sık hep birlikte uygu-lanırlar.

3.6.2. Sıcaklık gerilimleri

Sıcaklık gerilimlerinin sıcaklığa bağlı uzun-luk değişimlerinin ve gerekli olan esnek derzlerin aralıklarının hesaplanması “Yapı-larda Isı-Su yalıtımları”nın ilk Cildinde anlatılmıştı. Burada 1.3.2. bölüme benzer olarak beton çatıdaki form değişikliklerinin engellenmesiyle ne kadar büyük kuvvetlerin oluşabileceği gösterilecektir.

Bir soğuk çatının beton döşemesi 5 m uzunluğunda olsun. Bu döşeme, montajın-dan sonra yaz boyunca 4 mm kadar gen-leşecektir. Bu genleşme engellenirse beton döşeme de oluşan basınç gerilimi;

5,0

000140.0,004

L

E.l∆σ

= = = 56 kp/cm2

bulunur.

Döşemenin eni 80 cm, kalınlığı 10 cm olursa kesit alanı F = 800 cm2 olur. Böylece beton bloğun kendini engelleyen etkene karşı uyguladığı basınç şöyle bulunur:

P = F . σ = 800 . 56 = 44 800 kp = 44,8 Mp

Pratikte bu basınça hiçbir zaman ulaşılamaz çünkü engel daha önceden parçalanıp gider.

3.6.3. Uzunluk değişimleri

Uzun bir yapının masif çatı tavanı ısıtılınca, Şekil 190 a daki gibi düşey kuvvetler

oluşur. Çatı tavanının yatay aksı üzerinde ağırlık merkezinin yer aldığı ve tavanın hareketleri ağır üst yapılarla engellenmediği düşünülürse “a” olarak gösterilen bu kuv-vetlerin değeri her yerde eşittir. Kuvvetler, çatı tavanının yatay aksına dik olarak genleşmesiyle oluşurlar.

190 Form değişikli ğinin engellenmesi ile çatı tavanlarında oluşan sıcaklığa bağımlı gerilimler

a) a olarak gösterilen düşey kuvvetlerin değerleri eşittir

b) b olarak gösterilen kuvvetler ağırlık merkezinden uzaklaştıkça büyürler.

Tavan ısıtılınca yatay yönde de büyür. Şekil 190 b deki “b” olarak gösterilen kuvvetler oluşur. Çatı tavanının ağırlık merkezi, bina-nın ortasında yer almışsa, bu noktadan uzaklaştıkça kuvvetler büyür. Bina köşe-sinde azamiye ulaşırlar. Böylece şekil 191 a’daki bileşke kuvvetler doğar. Bu, bina köşelerinde çatlakların daha sık görülmesini açıklamaktadır. 25 m lik bir çatı alanı için Şekil 191 b deki ve daha büyük çatı alanları için Şekil 191 c’deki kuvvetler meydana gelir.

Bir çatı tavanının ağırlık merkezi pratikte her zaman ortasında yer almaz. Çatı ge-nellikle bir merdiven bağlantısı veya asan-sör kuyusu tarafından belli bir yerinde sabitleştirilir. Hareket etmek istediği zaman hareketleri Şekil 192 a’daki gibi olur. Ko-

Page 200: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

199

nutların çoğunda çatı tavanının üzerinde baca grupları ve benzeri yapılar, bu hareket-

191 Çatı tavanlarındaki bileşke kuvvetler (üstten görünüş)

a) Şematik b) 25 m uzunluğunda bir ev üzerinde c) Sınırlı çatı alanlarında D = Genleşme derzi

leri engeller (Şekil 192 b). Đki baca grubu arasındaki alan genişlemek istediği zaman sıkışmalar oluşur. Tavan soğuduğunda kı-sılmak istendiği zaman genellikle sabit noktalar arasındaki bölgeler çatlar. Çatı örtüsü de şartlara bağlı olarak bu çatlamayı izler. Zorunlu olarak kaplamada Şekil 192 c’deki gibi derzlerin uygulanması gerekir.

Bazen çatı ve hatta kat tavanarında gen-leşme olayları ve sıcaklığa bağımlı uzunluk değişimlerinin yol açtığı çatlamalar, beklen-dikleri yerlerde görülmezler. Bunun yerine başka yerlerdeki çatlaklar bu oranda ge-nişler. Bu sayede çatlama sorunu daha da önem kazanır. Şekil 193, bunun nedenini

göstermektedir. Şema c de oluşan çatlak (bak. ok) normalde olması gerektiğinin iki misli kalınlıktadır.

192 Sabit üst yapıları (sabit noktalar) olan çatı tavanları

a) Eksantrik sabit noktalarda bileşke kuvvetler b) Beton çatı tavanlarında büzülme gerilimleri, soğumanın neden olduğu çekme gerilimlerine benzer şekildedir c) Belli aralıklarla ve doğru uygulanmış genleşme derzleri (D), form değişikliklerinin ve gerilimlerin zararsız hale gelmesini sağlarlar

193 Masif çatı plâkalarında sıcaklığa bağlı hareketler a) Isınınca en fazla 1 No. Lu olmak üzere plâkalar çatı kenarına doğru kayarlar b) Plâkalar yeni yerlerinde kalırlar. Alt yüzey geri-limlere maruz kalır c) Soğuma halinde plâkalar kısalır. Bazıları birbirine yapışınca başka bir yerde daha geniş çatlak oluşur. (ok)

Page 201: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

200

3.6.4. Etkiler

Çatı tavan elemanlarının hareketleri iki farklı yönde gerçekleşir. Birincisi bağlı ol-dukları alt yapıyı, bundan başka çatı ta-vanının kaplamalarını, buhar kesiciyi veya çatı örtüsünü etkilerler.

Duvar levhalarında çekme gerilimlerine ne-den olduklarından, çatı tavanındaki geniş-lemeler alt yapı için özelilkle tehlikelidirler. Betonarme masif çatı tavanıyla son bulan bir tuğla yapı bu tür çatı tavanlarının ha-reketlerine karşı çok duyarlıdır.

Şekil 194, tuğla duvarlardaki, çatının kay-

194 Tuğla duvarlar, kaymalar ve çatlaklara karşı çok duyarlıdır.

a) Duvar, çatının hareket yönüne dik durmakta ve sarkaç desteği olarak etkilemektedir. Genellikle görülür çatlaklar meydana gelmez b) Dış duvarlar en fazla bina ve pencere köşelerinde çatlarlar c) Çatı tavanının hareket yönüne paralel olan ve bu hareketi engelleyen duvarlar genellikle parçalanırlar (oklar)

195 Alt yapıdaki çeşitli etkiler

a) Monolitik beton çatıların büzülme hareketleri alt yapıda büzülmenin neden olduğu itme sonucu çat-laklar oluşturur

b) Isıtılan ve genleşen çatı tavanları alt yapıda farklı şekilde çatlaklar oluşturur.

ma yönüne dik olan çatlakları göstermek-tedir. Bu tür görüntülerin engellenmesi mümkündür. Özellikle donatılı hatılların uygulanmasıyla, tuğla duvarlardaki bilinen basamak biçimindeki kayma çatlaklarına karşı etkili bir korunum sağlanır. Kayıcı yerleştirme parçası kullanılmazsa duvarın baş kısmı parçalanabilir. Çatlağın şeklinden çatı tavanındaki genişleme veya büzülme kuvvetlerinden hangisinin etkin olduğu gö-rülebilir (bak. Şekil 195).

Daha başka rahatsız edici bir hasar da, hazır elemanlardan oluşturulan çatı tavan-larında yalıtım tabakası ve çatı örtüsünde de devam eden ve bunları etkisiz hale getiren geniş derz çatlaklarının meydana gelme-sidir. Çatlak, düz bir çizgi şeklindedir.

Bu nedenle çatı levhalarını, yalıtım tabaka-larını ve buhar kesicilerini çatı yüzeyine yüzeylerinin tümüyle yapıştırmamak, nok-tasal veya şerit haline tutturmak veya kayıcı tabakalar sayesinde çatı konstrüksiyonuna kıyasla asgari de olsa bir hareket özgürlüğü sağlamak eğilimi doğmuştur (→ 3.7.).

3.6.5. Genleşme derzleri

Genleşme derzleri sayesinde çatı tavanının uzunluk değişim hareketleri en etkin şekilde kısıtlanır ve şöyle bir ayrım yapılır:

Page 202: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

201

• Hareket derzleri

Bunlar yapı elemanlarını kesen ve şekil değişimleri ile hareketlerini dengeleyen ve çatlamaları engelleyen derzlerdir.

• Genleşme derzleri

Bunlar sıcaklık etkileri, büzülme ve sü-rünme olaylarını, dengeleme görevini üstlenen hareketli derzlerdir.

• Yerleşme derzleri

Farklı yerleşmelerin (oturmaların) den-gelenmesini sağlayan hareket derzleri-dir.

Yerleşme derzleri, sınırlı oranda genleşme derzlerinin fonksiyonunu yerine getirebilir-ler. Yapıları temelin alt kenarından çatı tavanına kadar bölerler.

Bu derzler şu durumlarda kullanılmalıdırlar.

• Farklı kullanım amacı ve bina yüksek-liği olan komşu bina veya yapı eleman-larının uygulandığı değişik yüklemeler-de,

• Temel tarzı veya yapının temel yüzeyi şartlarındaki farklılıklarda,

• Yapının farklı temel derinliklerinde ve

• Hazır binalara yapılan bitişik binalarda.

Genleşme derzleri, yerleşme derzlerinin ak-sine, temel ayağının üst kenarından başlar-lar (Şekil 196).

Genişlikleri beklenen hareketin büyüklüğü-ne bağlıdır. Bir kez yerleştirilen hareket derzleri mutlaka yukarı kadar sürdürül-melidirler. Fakat üst yapı elemanlarında alt katlarda mevcut olmayan ilave derzler uy-gulanabilir. Bu sayede çatı tavanında, alt yapıda var olmayan derzler bulunabilir. Ama yapının derzleri çatı tavanı boyunca sürdürülmelidir. Şekil 197’de genleşme derzlerinin uygulanmaları hakkında örnek-ler verilmiştir.

196 Yapının genleşme derzleri (D) temelden başlarlar.

a) Görünüş b) Temel hatılı boyunca kesit c) Yatay kesit

Derz aralıkları hesaplama sayesinde bulu-nur (Yapılarda Isı-Su Yalıtımları’nın 1. Cil-dine bakınız).

Endüstriyel yapı tarzı için kullanılan yapı malzemesine göre genleşme derzlerinin azami aralıkları standartlarla belirlenmiştir. Mesken bloklarında yaklaşık her iki mes-kenden sonra genleşme derzleri uygulanır. Bu sayede 36-42 m’lik aralıklar oluşur.

197 Genleşme derzlerinin uygulanması (D oklar)

a) Tuğla duvarlarda b) Beton, sıcak ve soğuk çatılarda c) Hafif beton blok duvarlarda

Page 203: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

202

Tuğla duvarlarda 80 metreye kadar ara-lıklara izin verilmiştir. Buna karşı duvar üzerinde balkon ve cumbalar yer almışsa derzlerin daha sık uygulanması iyi olur. Çatı tavanlarında aynı genleşme derzleri (D) ve bunlara ilaveten ara derzler (Z) uygulanır.

Isı yalıtımlı hazır eleman çatılarında ara-lıklar 24 m veya fazlası, soğuk çatılardaysa en fazla 12 m olabilir. Sıkıştırma gerilim-lerinin kesinlikle engellenebilmesi için bu şarttır.

Hafif beton bloklardan yapılarda aralıklar 24 m’dir (Şekil 197c).

Ayırıcı derzlerin sadece konstrüktif değil, ses teknik fonksiyonları da vardır. Tek aile için sıra evlerde genellikle komşu evlerden gelen cisim ve hava gürültülerinden şikayet edilir. Sessizliğe önem veren insanların tek ailelik konutlarda oturmaları tavsiye olunur.

Ses taşınması olayı, tavan ve yan duvarların tek tek meskenler boyunca birbirlerine sıkı-ca bağlı olmasından ileri gelmektedir. Bun-

198 Sıra konutlardaki genleşme derzleri, ses yalıtım tekniği açısından da etkilidirler.

a) Sıra konut boyunca (ayırıcı derzsiz) yatay kesit, kötü ses yalıtımı b) Dolgu malzemeli genleşme derzi ses iletimini keser

lar sesi iletirler ve geri yansıtırlar (Şekil 198 a). Bu arada tek başına ses yalıtım etkisi olabilen ayırıcı duvar da etkisizleşir.

Mineral yünle doldurulmuş sürekli bir ayı-rıcı derz en etkin ses teknik çözümdür (Şe-kil 198 b. Derz, tavanın alt kenarından sıra evleri tamamen ayıracak şekilde çatı örtü-süne kadar sürmelidir.

Karkas yapılarda 60 m, büyük blok yapı-larda ise 80 m lik derz aralıklarına izin ve-rilmiştir.

Tablo 23, genleşme derzlerinin aralıklarını göstermektedir. Bu değerlerin saptanmasın-da çatı tavanındaki yalıtım malzemesinin standartalra uygun olduğu noktasından ha-reket edilmiştir. Yalıtım malzemesinin ısı geçirim değeri büyürse, derz aralığı da bü-yütülebilir.

Bu kurallara uyulduğu zaman büyük proje

199 Orta oluğu ve genleşme derzi olan çift bölmeli hangar

a) Genleşme derzi, orta olukta ve bu sayede su bölgesinde yer alıyor, elverişsiz çözüm b) Suyun içeri doğru verilmesi ile derzin yüksekte yer alması sağlanabilir

Page 204: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

203

hatalarının meydana gelmemesi gerekir.

Şekil 199 a, tipik bir çift bölmeli hangarı göstermektedir. Çatı tavan levhaları, yatay doğrultuya paralel olarak bağlayıcıdan bağ-layıcıya uzanmaktadırlar. A doğrultusunda 12 m lik aralıklarla genleşme derzleri kulla-nılmıştır. Yani her iki levha derzinden bir tanesi plastik malzemeyle doldurulmuştur.

B doğrultusunda, önceki doğrultuya kıyasla beş misli fazla parça derzi vardır. Burada genleşme derzi aralıkları 24 m olarak se-çilmiştir. Her biri çok ufak bir oynama alanı sağlayan parça derzlerinin hesaba katılması teknik açıdan doğrudur. 24 m lik genleşme derzi aralığına ise, ısı yalıtımlı çatılarda izin verilmiştir. Bu, örnekte her iki hangar çatısı arasındaki orta derzinin genleşme derzi ola-

Tabla 23 Çatılardaki genleşme derzlerinin mesafeleri

Page 205: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

204

rak oluşturulması gerektiği anlamına gelir. Bu kesinlikle elverişli değildir. Çünkü gen-leşme derzini, su bölgesinden yükseltmek ve içe doğru su iletme sistemini seçmek da-ha doğrudur. Bu durumda derz basit yön-temlerle yükseltilebilir (Şekil 200).

Genleşme derzlerinin mesafesi ve bunların

200 Hareketleri daha fazla yükseltilmiş bir genleşme derzi ve kesintili çatı örtüsünün oluşturulmasına örnek

1 Çatı örtüsü kenar bölgesi yükseltilmiş, sonra kesilmiş, 2 Sızdırmaz örtü veya plâstik folyo, mine-ral yünle doldurulacaktır, 3 Çinko kaplı çelik saç, vidalanmış, 4 Örtücü saç, 5 Çivilenebilir form plâ-kalar

genişliği birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Derz genişliğinin de hesaplanması şarttır. Fakat konstrüktif açıdan genişlik keyfi de-ğildir. Derz doldurulacaksa çok dar olamaz. Derz mesafesine bağımlı olarak derz geniş-likleri için öneriler Tablo 24 de verilmiştir. Tabloda kasten doldurulmuş ve doldurul-mamış derzler arasında ayırım yapılmıştır.

Genleşme derzleri boş kalabilir. Bu da ya-bancı cisimlerin içeri girme tehlikesini be-raberinde getirir. Ya da derzler plâstik veya komprese edilebilir maddeyle doldurulur.

Bu tür dolgu malzemeleri şunlardır. Yosun, hindistan cevizi lifleri, curuf yünü, taş yü-nü, cam yünü, yumuşak köpük levhalar, ya-pı kartonları ve bitum veya plastik esaslı plastik malzemeler.

Ahşap yünü levhalar (özelilkle ince olurlar-sa), sıkıştırılmış mantar levhalar, sert lifli ürünler ve sıkıştırılamayan veya nem alınca kabaran materyaller uygunsuzdur. Çatı ta-vanlarında derzler, hareketleri üzerlerinde bulunan örtücü veya yalıtım tabakalarına etki yapmayacak şekilde oluşturulmalıdır-lar. Şekil 201 hareketleri az olan bir çatı tavanının derz oluşumunu göstermektedir.

Tablo 24 Derz mesafesine bağımlı olarak genleşme derz aralıkları için tavsiye-ler

Page 206: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

205

Hareketler kaygan bir saç tarafından yaka-lanır. Çatı örtüsü düzlem içinde kuvvetlen-dirilmiştir. Bu detayda tavsiye edildiği gibi daha büyük hareketler kesinlikle ve emin olarak sınırlandırılmak isteniyorsa yalıtımlı

201 Hareketi az olan derz üzerinde yer alan, düzlem içerisinde takviye edilmiş çatı örtüsü

a) Derz boyunca kesit

b) Perspektif görünüş

1 Kaydırıcılar, 2 Plastikten örtücü profil, 3 Sıkış-tırılabilir yalıtım malzemesi, 4 Saç plâka, 5 Yar-dımcı tabaka, 6 Buhar kesici, derz bölgesinde ya-pıştırılmamış, 7 Yalıtım tabakası, 8 Sızdırmaz örtü veya metal bant veya jüt tabaka, 9 Çatı örtüsünün ilave takviyesi

çatı tavanların da derz mesafesi 18 m den büyük seçilmemelidir. Üst üste oturma alanı daha geniş olan 6 numaralı buhar kesici kaydırıcı saç üzerinden geçirilmeli ve saça yapıştırılmamalıdır.

Şekil 202 deki daha büyük hareketlere izin veren ve şekil değiştirebilen derz, pratikte daha sık görülmektedir. Çatı örtüsü burada da kesilmiştir.

Daha büyük yatay hareketlerde çifte des-

202 Büyük hareketler için derzi olan kesintili çatı örtüsü

a) Kesit

b) Perspektif görünüş

1 Kaydırıcılar, 2 Mineral elyaf, 3 Omegalı üst koruyucu tabaka, 4 Yardımcı tabaka ve buhar kesici, 5 Çivilinebilir eleman, 6 Yapıştırılmış ve çivilenmiş metal tabaka

Page 207: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

206

203 Genleşme ve yerleşme (oturma) hareketleri için müşterek derz

tekler veya çifte duvarlar uygulanır (Şekil 203). Üç parçalı örtücü metal tabaka ihtiva eden detay, ilave olarak sınırlı ölçüde düşey hareketlere de dayanabilir. Ağır teras tavan-larındaki derzlerde benzer şekilde uygulanır (şekil 204 a-b).

Bunlar yalıtıcı malzeme tabakalarının düz olmayan kesintisiz şekilde takviyelenmele-rine örnektir. Yatay ve düşey hareketlerin ikisi de aynı anda göz önüne alınacaksa sız-dırmaz tabaka da kesilir. Derz Şekil 205 deki gibi alta yerleştirilmi ş bir metal ome-galı plaka yardımıyla sızdırmaz hale geti-rilebilir. Omegası yukarı bakan metal plâ-kalar, teknik açıdan daha iyi olmalarına karşı fazla yer kaplarlar. Şekil 206 daki derz oluşumu pratikte yerden tasarruf sağlar. Sızdırmaz tabaka, metal şeritin (3) kenar-larına yapıştırılır, fakat yine kesilir, kenar-ları katlanır ve yuvarlanmış paket kağıdı (5) sayesinde bitümlü döküm (6) yapılana ka-dar geçici olarak bu konumda tutulur. Bu derzler de daha öncekiler gibi su iletim yö-nüne paralel olmalıdırlar.

Büyük derzlerin örtülmesinde metal şeritler yerine plastik folyolar kullanılırsa, Şekil 204 ve 205 deki gibi omegalı plaka bitümlü malzeme ile doldurulması elverişsiz bir du-rum yaratır. Malzeme kırılgan olur, ve plas-tik omegalı örtücünün şekil değiştirmesini

imkansız hale getirebilir. Bu durumda ome-ga boş bırakılır veya yün ile doldurulur.

204 Teras kaplamalarındaki derz

a) Kesit b) Perspektif görünüş 1 Omegalı derz örtücü plâka, 2 Yardımcı tabaka, 3 Buhar kesici, 4 Yalıtım tabakası, 5 Sızdırmaz taba-ka, 6 Üzerinde yürünebilir tabaka, 7 Plâstik dökme malzeme

205 Kesintili su yalıtım tabakalı ve metal omegalı koruyucu plâkalı derz

1 Alt karton, 2 Metal omegalı koruma plâkası, 3 Bitümlü macun, 4 Su yalıtım tabakası

Page 208: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

207

206 Omegalı metal plâkalı, yer tasarrufu sağlayan derz oluşumu

1 Sıkıştırılabilir yalıtım malzemesi, 2 Karton, 3 Metal plâka, 4 Sızdırmaz su yalıtım tabakası, 5 Paket kağıdından rulo (geçici konmuş), 6 Dökme malzeme, 7 Jüt tabaka veya sızdırmaz tabaka, 8 Koruyucu beton

207 Derzin mevcut hareketine uygun bir saç örtünün oluşturulması

a) Normal sıcaklıkta (10 – 20 oC arası) derz genişliği b) Yazın derz daralır (25 mm kadar) c) Derz kışın 15 mm kadar genişler.

3.7. DÜZ ÇATILARIN KAPLAMA MALZEMELER Đ

Düz çatıların kaplanması, çatının eğimiyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Kaplama malzeme-sinin cinsi, uygulama ve diğer etkilerin hep-si, çatı konstrüksiyonunun eğimine bağlıdır. Genel olarak şu söylenebilir: Eğimin azal-masıyla kaplamanın etkisi altında kaldığı yükleme de artar.

3.7.1. Kaplama malzemlerinin eğim bölgeleri

Avrupanın birçok ülkelerinde karton kap-lamalar için Tablo 25 ile verilmiş olan eğim bölgeleri geçerlidir. Çatı alanı 50 m2 den az olsa bile, % 2,5 tan küçük eğimlere izin verilmemelidir.

% 5 in altındaki çatı eğimlerinde kaplama, bir sızdırmaz tabaka karakteri kazanır. Su burada yayılmak ve birikmek için gerekli zamanı bulacaktır.

Bazı ülkelerde çatı eğimleri yüzde olarak, bazı ülkelerde ise bundan başka derece veya orantı olarakta verilir. Tablo 26, yüzde, derece ve orantı değerlerinin bir karşılaştır-masını vermektedir.

Frankfurt Main’daki çatı kaplamaları ve sızdırmaz levhalar kuruluşu’nun tavsiyeleri uyarınca Tablo 27 de çeşitli çatı kaplama malzemelerinin eğim bölgeleri gösterilmiş-tir. Bu değerler bazı ülke standartlarına göre farklılıklar gösterirse de, genellikle kulanı-lan ve uygunluğu kısmen kanıtlanmış de-ğerlerdir. Tabloda metal katkılı ve jüt do-kulu tabakalar verilmemiştir.

Tablo 25 deki “çatı kartonu” yerine, 500 lük bitümlü karton levhanın tutuculuğunu yeri-ne getirebilen her türlü çatı örtüsü seçile-bilir. Çoğunlukla son tabaka olarak bir de koruyucu tabaka uygulanmaktadır. Alışıl-mış çatı kartonundan iki tabaka yerine, ko-rozyon korunumlu aluminyum ilaveli veya

Page 209: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

208

bitümlere dayanıklı bir plastik folyolu tek bir yüksek nitelikli sızdırmaz tabaka kulla-nılabilir. Tabaka sayısının kaliteye etkisi

pek önemli değildir. Şekil 208, Doğu Al-manya’dan çeşitli kaplama malzemeleri için izin verilmiş çatı eğimlerini göstermektedir.

Tablo 25 Çatı örtü-sü kaplamalarının eğim bölgeleri (Do-ğu Almanya stan-dartlarına göre)

Page 210: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

209

208 Standartlara göre çeşitli çatı kaplama malzeme-lerinin çatı eğimleri

3.7.2. Sıcaklık ölçümleri

Çatı kaplamalarının zararlı etkileri, oldukça geniş bir alan oluşturur. Bunlar her türüyle nem etkilerini de kapsayan, sıcaklığa bağlı etkenlerdir.

Sadece kış mevsiminde değil, aynı yoğun-lukta yaz mevsiminde de görülen sıcaklık değişimleri, özellikle sıcaklık düşüşleri güç-lü bir etki yaratırlar. Sıcak güneş ışımasını takiben gelen fırtına yağmuru, özellikle bi-tüm cinsinden çatı levhalarında kopmalara neden olabilir. Kış mevsimindeki don ve buz oluşumu içinde aynı şey geçerlidir.

Çatı örtüsü altındaki gözenek hacimlerin-deki alçak ve yüksek basınçlar da sıcaklığa bağlı etkenlerden sayılırlar. Bu sayede mey-dana gelen pompalama etkileri, sadece bi-tümlü karbonlardaki deformasyona neden olmakla kalmaz, aynı zamanda çatı örtüsü altında sürekli nem birikmesini sağlarlar.

Çatı örtüsü, bir ısı yalıtım malzemesi üze- rine yerleştirilirse güneş ışıması, çatı örtü-sünde ısı birikmesine ve azami sıcaklıklar oluşmasına neden olur.

Tablo 26 Derece, yüzde ve orantı karşılıkları çatı eğimleri

Şekil 209, bulutsuz bir yaz gününde bitüm-lü çatı kartonlarının sıcaklık durumlarını göstermektedir. Sıcaklık maksimumu 85 oC ile ısı yalıtım tabakası üzerine yerleştirilen kaplamada görülmektedir. Özel durumlarda yani rüzgârdan korunmuş çatıda 90 – 92 oC ye varan sıcaklıklar ölçülmüştür. Şekil 209 a göre beton tabaka üzerinde bulunan kar-ton (2) düşük bir azami sıcaklığa ulaşır. Hem de diğerlerinden biraz geç. Ani sıcak-lık düşmelerinde de beton alt yüzey üzerin-deki bitümlü kartona kıyasla, ısı yalıtım tabakası üzerindeki karton daha fazla teh-likededir. Bunu, Şekil 210 daki Cullan ve Appleton’un grafiği ispatlamaktadır. Bu

Page 211: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

210

209 Bir yaz gününde düz çatılarda sıcaklık değişimleri (çeşitli ölçümler sonucu elde edilmiş grafik)

1 Doğrudan ısı yalıtım tabakası üzerine yapıştırılmış bitümlü çatı kartonu, 2 Beton çatı üzerine yapıştırılmış bitümlü çatı kartonu, 3 Isı korunumlu çatı tavanının üst kenarı, 4 Dış hava sıcaklığı

grafikteki azami sıcaklıklar kesin ve çok yüksek değerler değildir. 26 oC lik dış hava sıcaklığı ise tipik bunaltıcı sıcaklıkların altında kalmaktadır. Saat 12.00 civarında başlayan ve membranı kısa zamanda 61 oC den 24 oC ye soğutan fırtına yağmurunun neden olduğu sıcaklık düşüşü ilginçtir. Doğal olarak çatı örtüsünün eskimesi bu tür olaylarla hızlandırılmaktadır. Bu nedenle

210 Fırtına yağmurunda çatı kartonunun sıcaklık durumu

1 Yalıtım tabakası üzerindeki bitümlü çatı kartonu, 2 Beton üzerindeki bitümlü çatı kartonu

211 Sovyet tipi düz sıcak çatılar

a) Anorganik malzemelerden levha halinde, 240 mm kalınlığında yalıtım tabakası b) Selafon içindeki mineral liflerden yalıtım tabakası 1 Buhar kesici, 2 Yalıtım tabakası, 3 Đnce agregalı 25 mm kalınlığında beton üst tabaka, 4 Çatı örtüsü, 5 Dökme çakıl, 6 Metal takviyeli beton, 35 mm kalınlığında.

endüstrinin yüksek nitelikli kaplama malze-meleri üretme isteği yerindedir.

Bazı ülkelerde, normal olarak ısı yalıtım tabakası üzerine, kaplama için ısı depolama özelliği olan bir alt yüzey oluşturmak üzere, bir beton tabakası uygulanır. Şekil 211 de bu türden ısı yalıtım tabakaları gösteril-mektedir.

Beton, sert plâkalar üzerinde 25 – 30 mm, dökme malzeme üzerinde ise en azından 35 mm olmalıdır. Beton, genellikle 200 x 200 mm örgü genişliği olan çinko kaplamalı tel örgüyle takviyelenir. Bu uygulama şüphesiz elverişlidir fakat aynı şekilde ağır ve zahmetlidir. Teknik gelişmelerin amacı, bu tür tabakaları lüzumsuz hale getirebilmekte-dir.

3.7.3. Bitümlü çatı örtüleri

Düz çatıların kaplama malzemesini, büyük ölçüde çeşitli uygulama ve malzeme kombi-nasyonlarıyla bitümlü çatı örtüleri oluştu-

Page 212: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

211

rurlar. Bunun yanısıra plastik ve elastik malzemelerden örtülerde mevcuttur.

Bitümlü örtü kaplamaları için şu malzeme-ler elverişlidir.

• 350 lik ve 500 lük katranlı, bitümlü çatı kartonu,

– 350 lik ve 500 lük bitümlü çatı kartonu

• Bitümlü membranlar

• Cam tülü çatı kaplamaları (Cam tülü – bitümlü çatı örtüsü).

• Metal folyo ve cam elyafı kombinas-yonlu ilaveleri olan sızdırmaz örtüler.

• Plastik folyo ve cam elyaflı sızdırmaz örtüler.

• Plastik malzemeli çatı kaplamaları (Đnşaat yerinde üste yerleştirilen).

Tablo 27 Batı Al-manya klavuzları-na göre çatı kapla-ma malzemelerinin eğim bölgeleri (De-rece ve yüzde ola-rak)

Page 213: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

212

• Cam tülü yapıştırılır ve üzeri iki kat boyanır (ek yersiz çatı örtüsü).

Bitümlü çatı örtüleri bitümlerden veya dolgu malzemeleri olan katrandan ve katkı malzemeden veya taşıyıcı tabakadan oluşur-lar (kaynaklı çatı örtülerinde dolgusuz kap-lama tabakaları kullanılır). Şu ilaveler mevcuttur.

• Ham keçe kartonu 350 ve 500 g/m2,

• Cam tülü, genellikle elyafla takviyeli ve kenarları kapatılmış 50 g/m2,

• Tel örgülü cam tülü; yırtılması daha zor, takviyeli cam yünleridir,

• Jüt örgüsü, empregne edilmiş, çürümesi imkânsız. Yırtılmaz ve dayanıklı 300 g/m2 veya Malim örgüsü,

• Plastik örgü; bu da kat yapar 200 g/m2,

• Metal folyolar; genellikle aluminyum, daha nadir olarak bakırdan, 0,05 – 0,2 mm kalınlıkta.

Kaba keçe kartonlu çatı örtüleri ucuzdur ve daha sık kullanılırlar. Cam tülü ilavelerin avantajı anorganik taşıyıcı tabaka oluştur-maları, bunların nem etkilerine dayanıklı-lığıdır (cam lifleri alkali yönünden zayıf ise). Jüt örgülü örtüler oldukça elastiktir ve çatlamalara karşı koyarlar.

Metal folyolar sızdırmazlık için, yani % 5 ten az eğimli düz çatılar için uygundurlar. Tipik “karton çatı” kısmen doğru, kısmen yanlış, çeşitli nedenlerden ötürü kötü bir şöhret kazanmıştır. Bu nedenlerin başında, etkileyici olmayan dış görünüşü, büyük bakım gereksinmesi ve “yedek malzeme” olarakta kullanılabilir olması gelir.

Kat yerleri ve kabarcıklar oluşturma eğilimi yanısıra aşağı doğru kayma eğilimi de var-dır. Bundan genellikle uygulama hataları, özellikle bitümlü ve katranlı çalışmalardaki düzensizlik ve karışıklıklar sorumludur. Bitüm ve katran birbirini çekemezse yu-

muşama noktası düşer, akıcı, yağ cinsinden malzemeler dışarı verilir. Alt yüzeye tutunma azalır ve karton aşağı kayar. Bu, biraz da çatının eğimine de bağlıdır. Fakat çok düşük eğimlerde de kartonun, veya bunun üst kaplama tabakasının veya yapış-tırma yatağının kaydığı görülmüştür.

Gelişmeler, hem yapıştırma malzemelerin-de, hem de çatı kaplamalarının üretiminde, katran yerine daha çok bitüm kullanılması yönündedir. Katranlı yapıştırma malzemele-ri, hemen hemen kalmamıştır ve katranlı çatı kartonları yerini polimer bitümlü membranlara bırakmıştır.

Bitümler atmosfer etkisiyle, ışığa bağlı veya bağlı olmayan fark edilir bir çürümeye uğramaktadır. Bu çürüme kimyasal olarak bitümün alt moleküllerini oksidasyonu ve destilasyonu olarak tanımlanabilir. Uygun ilaveler sayesinde bu olay etki altına alınıp, yavaşlatılabilir.

Fenolsüz bitüm, metallere karşı belli bir korozyon korunumuna sahiptir. Böylece korozyon inhibitörlerine ihtiyaç kalmaz. Ama yine de bitüm ve metal yüzey arasında elektro kimyasal olarak ince bir film mey-dana getiren bu tür malzemeler ilave edi-lebilir.

Yeni, yüksek nitelikli sızdırmaz örtülerin hepsi dolgulu ve – kaynaklı örtülerinde – dolgusuz kaliteli bitümden meydana gelir-ler. Bu geliştirilmi ş ve aşırı sızdırmaz çatı örtüleri, 30 – 40 seneden beri basit çatı kar-tonları için kullanılan eskimiş ve zahmetli teknolojilerle uygulanamazlar. Bunların mutlaka altlarında hava kabarcıkları ve nem kalmayacak şekilde yerleştirilmeleri gere-kir.

Çatı kaplama işçiliği uzun süre bir mekanizasyona karşı koymuştur. Bunun sorumlusu işçinin kendisi değil, işçiye yeni kaplama malzemeleri ve yeni aletler vermenin güçlüğüdür. Çatı kaplama

Page 214: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

213

işçiliğinin geri kalmasının tipik örneklerin-den biri, eritme ocağıdır. Kömür ve odunla ısıtılan bu ocaklarda çatı kaplamacısı, sade-ce kazan içinde kaynayan malzemeyi ince-leyerek kendi duygu ve tecrübelerine göre malzemeyi kaynatır. Bu türden bir eritme ocağının termometresi olmadığından, mal-zeme genellikle aşırı kaynatılır çünkü ısı ayarlanabilir değildir. Bu olay renkli bu-harların yükselmesiyle tesbit edilebilir, bu-harlarla birlikte kıymetli hafif yağlar hava-ya karışırlar.

Bu sayede yapıştırma malzemesinin kalitesi önemli oranda düşer, yumuşama noktası kayar, malzeme daha gevşek olur ve aderans kuvveti fark edilir ölçüde azalır.

Bitümün hazırlama sıcaklığı malzeme özel-liklerine bağlıdır ve kesinlikle tam olarak sağlanmalıdır. Farklı bitüm cinslerinin fark-lı hazırlama sıcaklıkları vardır. Bu neden-den, yaşlı eritme ocakları geçmişe gömül-mesi gereken kullanılmaz bir fosildir.

Çalışma sıcaklığı için şu bağıntı geçerlidir:

tv = 2 . EP (RuK) – BP oC

Buradaki kavramların anlamları şunlardır:

tv = Çalışma sıcaklığı oC

EP = Yumuşama noktası (Ring ve Kugel’e göre)

BP = Kırılma noktası (Fraas’a göre)

Örnek: EP 85 oC ve BP –10 oC olan bir bitüm cinsinin çalışma sıcaklığı

tv = 2 . 85 – (–10) = 170 + 10 = 180 oC dir.

Yumuşama noktası daha yüksek olan bir bitümün daha fazla ısıtılması gerekir. Bu da “aşırı kaynama” tehlikesini birlikte getirir. Yapıştırma malzemesinin doldurulduğu in-şaatlarda elişi tekniği en azından 50 yıl yerinde saymıştır. Fakat bu manzaraya sık sık rastlanabilmektedir.

Bir çok dış ülkede daha rasyonel yöntemler çoktan uygulanmaya başlanmıştır. Bitüm soğuk değil, sıcak malzeme olarak sağlanır. Đnşaat yerinde örneğin 20 tonluk sabit bir bitüm tankı vardır. Sıcak bitüm buradan bitüm dağıtıcıya doldurulur. Bitüm dağıtıcı giriş katında durur. Bitüm dağıtıcı içinde az miktarda ısıtıldıktan sonra yağ dolaşımıyla ısıtılan “pipeline”lar yardımıyla çatı üzerin-deki uygulama yerlerine yollanırlar. Bitüm 60 m yüksekliğe kadar pompalanabilir. Çatı üzerinde lastik tekerlekli başka bir tanktan, kaplamacı sıcak malzemeyi alır.

Çalışma tekniği olarak fırçayla sürme yön-temi de, eski alışılmış bitüm hazırlama ve iletme tarzı kadar geri kalmıştır. Fırçayla sürme yönteminin hava ve nem parçacık-larının karton altında hapsedilmesini engel-leyemediği ispatlanmıştır ve yöntem bu nedenle aşırı sızdırmaz, örneğin metal ila-veli çatı örtüleri için elverişsizdir. Bilinen dökme üzerine örtüyü yuvarlayarak açma yöntemi belli bir gelişme sağlamıştır. Bu yöntemle nitelikli çatı örtülerinin altlarında hava kabarcığı ve gözenek kalmaksızın yerleştirilebilmektedir. Burada sıcak bitüm dökülür. Bunun üzerine örtü açılır. Yapış-tırıcı kullanım, 1,2-1,5 kg/m2 den en azın-dan 2,0 kg/m2 ye çıkar.

Bu yöntemden sonra ancak yeni sızdırmaz örtüler yardımıyla kaynak yöntemi gelişti-rilmiştir. Burada bitüm, fabrikasyon olarak çatı örtüsü üstüne uygulanmıştır. Kaynak yapılabilir çatı örtülerinin alt tarafında, as-gari 1250 g/m2 lik dolgusuz bitümden bir tabaka vardır. Bunlar cam elyafı, jüt, mali-mo plastik folyo veya metal folyolardan taşıyıcı tabakalar ihtiva edebilirler. Kaynak edilen bitümlü sızdırmaz örtüler 4-5 mm kalınlığındadır ve toplam 4000 – 5000 g/m2 lik bitüm içerirler.

Dış ülkelerdeki benzer bir gelişimi, Şekil 212 göstermektedir, Sızdırmaz örtü içerisin-de jüt veya malimo’dan tekstil ilaveler, alu-

Page 215: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

214

212 Aluminyum ve tekstil ilaveli kaynak yapılabilir sızdırmaz örtü (VEB Beton kuruluşu, Potsdam)

1 Đnce serpiştirme tabaka, 2 Bitümlü örtücü tabaka, 3 Jüt veya malimodan tekstil doku, 4 Bitümlü ara tabaka, 5 Aluminyum folyo 0,1 mm, 6 Dökme kum, 7 Dolgusuz eritme bitüm, 8 Alt serpiştirme.

minyum folyo (0,1 mm) daha sonra ayırıcı tabaka olarak dökme kumu veya dökme çakıldan ince taneli bir tabaka (6) ve son olarak eritme tabakasının kendisi (7) bulu-nur. Bu yüksek nitelikli sızdırmaz örtü üzerine basit bir çatı kartonu yapıştırıl-malıdır. Bu yapılmazsa tutuculuğuna çeşitli nedenlerden ötürü pek güvenilemeyen tek tabuklu bir sızdırmazlık sağlanır. Kaynak işlemi ya tüm yüzeyi kapsayan yürüyebilen bir geniş kaynak makinası ya da noktasal veya tam yüzeysel olarak el kaynağıyla yapılır. Bütün üst üste binmeler (bitümden) görülebilir bir kaynak kabarcığı (hortumu) oluşana kadar iyice doyurularak kaynak yapılmalıdır. Kaynak işleminin yeterliliği, ancak böyle kontrol edilebilir.

Kaynak edilen çatı örtüleri yanısıra, (soğuk olarak) ısı yalıtım tabakalar veya çatı örtüleri üzerine yerleştirilen ve bastırılan kendi kendine yapışan çatı örtüleri de vardır. başka tabakalar da önce sadece yerleştirilir, sonra üst tarafları sıcak bitümle kaplanır ve alt yüzeye daha iyi tutunmaları sağlanır.

Demek ki büyük ve düz çatı yüzeylerini kova ve fırçasız kaplamak sadece mümkün değil aynı zamanda ekonomik ve teknik açıdan kolaylık sağlayıcı imiş. Küçük alanlı çatılarda bu yöntemlerin ekonomik avantaj sağlayamamaması doğaldır. Yüksek nitelik-li çatı örtüleri, geleneksel çatı kartonların-dan (ortalama 5 misli) daha pahalıdır.

Buna karşı kaynak yöntemi şu avantajları sağlar:

• Yapıştırma malzemesinin ayrıca kayna-tılmasına gerek olmaması,

• Hava şartlarına büyük oranda bağımsız-lık. Nemli alt yüzey, çiseleyen yağmur hatta don halinde bile kaynak işlemi yapılabilir.

• Yapıştırma eşit dağılımlı olur. Aderans daha sağlıklıdır.

• Đnşaat yerinde harcanan zamandan ta-sarruf sağlanır.

Bazı örnekler:

Çatı tavanı üzerinde önce bir yardımcı tabaka veya dengeleme tabakası hazırlamak ve bundan sonra buhar kesiciyi yerleştirmek gereksizdir. Şekil 213 deki gibi dengeleme tabakası ve buhar kesicinin görevleri, kom-bine çatı örtüsü tarafından yerine getirile-bilir. Örtüdeki aluminyum folyo kesinlikle buhar sızdırmaz.

213 Sıcak çatılar için kombine, kaynak edilebilir aşırı sızdırmaz buhar kesici örneği

a) Kesit b) Perspektif görünüm 1 Polietilen folyo 0,015 mm, 2 85 /40 lık bitüm, 3 Cam elyafı, 4 Aluminyum tabaka 0,05 mm. 5 PS köpük taneli bitüm kaynaklı tabaka

Page 216: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

215

Đsveç’lilerin alu-Villadrit’i de bilinen bir sızdırmaz örtüdür (Şekil 214). Bu örtünün her birinde 2,5 mm kalınlğında olan iki bitüm tabakası, bitüm içine yatırılmış bir jüt dokusu ve 0,08 mm kalınlığında aluminyum folyosu mevcuttur.

214 “Poly-alu-Villadrit” Đsveç tipi sızdırmaz örtü, kaynak edilebilir. Toplam kalınlık 4 mm

1 Poliester folyo 0,012 mm, Dolgusuz bitüm 85/40, 3 Aluminyum tabaka 0,08 mm, 4 Cam elyafı, 5 PS köpük taneli bitüm kaynaklı tabaka

Avrupada bir çok firmalar, malzemeleri oldukça geliştirilmi ş sızdırmaz örtülerden veya kombine örtü tabakalardan oluşan ve bütün zahmetli kaplama işlemlerini gereksiz hale getiren modern bir düz çatı kaplaması üretmektedir. Bu kaplamada fırça, kova ve eritme ocağına yer yoktur. Şu üç farklı yapıda tabakalar kullanılmaktadır:

a) Dengeleme tabakası ve buhar freni kombinasyonu. Alu – Ventilag (Tabaka yapısı bak. Şekil 213).

b) Yerleştirilen ısı yalıtım tabakası üzerin-de bir sızdırmaz örtü. Alu– Villadrit veya Şekil 214 deki Poly-alu-Villadrit-4 mm kalınlığındaki çatı örtüsünün en üst tabakasını ince bir polyester folyo oluş-turmaktadır.

c) En üst örtücü ve ışın yansıtıcı olarak Şekil 215 de verilen ve çeşitli yapılarda

olabilen bir çatı örtüsü. Şekil gösterilen örtü yine bir Đsveç imalatıdır. Reflexot-herm, alt tarafında ayrılabilir, silikon kağıtla astarlanmıştır. Bu kağıt çekilip alındıktan sonra soğuk olarak yapıştırı-lır.

215 Kağıt astarlı, kendinden yapışan koruma tabakası (Đsveç tipi)

1 Sıkıştırılmış çakıl tabaka, 2 85/40 lık bitüm, 3 Bitüm emdirilmiş kaba keçe, 4 Yapıştırma tabakası, 5 Çekilip alınabilen silikon kağıt

En alttaki dengeleme – buhar kesici tabaka noktasal olarak kaynak edilir (Her m2 başına tabaka büyüklüğünde 3-4 kaynak lekesi öngörülür). Alt yüzey önceden soğuk ön tabakayla işlenmelidir. Daha sonra örtü-lerin üstüste binen yerleri el kaynaklarıyla özenle yakılır. Üstteki ince polietilen folyo erir. Isıtılan bitüm üzerine astarlı örtü köpük levhalar bastırılır. Yerleştirilen ısı yalıtım levhaları üzerine (metal folyolu) sızdırmaz örtü kaynak edilir. Örtülerin ke-narları el kaynağıyla özenle birbirine kay-natılır. En üst koruma tabakası reflexo-therm-alınır ve yapıştırmaya hazırlanır. Tu-tunma yüzeyi silikon kağıdıyla korunmuş-tur. Silikon kağıt çatı örtüsünün altından çekilir ve kendi kendine yapışan örtü ya-yılır. Üstüste binen yerin koruma örtüsü, komşu örtüye bağlantının kolayca sağlan-ması için kaldırılır.

Yüksek nitelikli sızdırmaz örtülerin alt yüzeye aderansları, şimdiye kadar saptandı-ğı kadarıyla avantajlıdır. Malzeme ucuz

Page 217: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

216

değildir fakat işçi ücreti önemli miktarda azalır. Elle yapılan işlerin bir bölümü fabrikada yapılır.

Bu modern rasyonalleştirme önlemleri sa-yesinde çatı kaplamacılara verilen ücretten tasarruf edilir. Geleneksel yerleştirme yön-teminde 2 kişi ile saatte 40 m2 çatı örtüsü yerleştirilirken kaynak yöntemiyle iki kişi saatte 60 m2 yani % 50 fazlasını yerleştir-mektedirler.

Şekil 216 daki tabaka sıralaması için adam başı 15 dakika hesaplanır. Burada daha önce sayılan dengeleme, buhar kesici, yalı-tıcı, sızdırmaz tabaka ve en üst konum tabakalarının hepsi bir aradadır.

Yukarıda tatbikatları anlatılan bitümlü çatı örtüleri, belirtildiği gibi gelişmiş dış ülke-lerde uygulanmakta olan malzemelerdir. Ülkemizde de bitüm emridilmiş, bitüm taşı-yıcı çatı örtüleri yapılmakta ve kullanıl-maktadır (Örneğin: bitümlü karton, bitümlü cam tülü gibi). Bitümlü malzemelerin, eski-

216 Daha önce anlatılan malzemelerden oluşan bir sıcak çatının tabaka sıralaması. Klaus Eser KG sistemi (sadece kaynak aleti ile uygulanır. Birde soğuk alt tabaka gereklidir)

1 Soğuk ince alt tabaka, 2 Buhar kesici, 3 Astarlı sert köpük levhalar, yakılarak yapıştırılmış, 4 Sızdırmaz örtü, 5 En üst çatı örtüsü, kendiliğinden yapışır.

lili ğine rağmen güvenilir ve denenmiş ol-maları, daha pek çok seneler bu malzeme-lerin çatı su yalıtım örtüsü olarak kullanıl-malarını sürdürecektir. Şüphesiz ki ülke-mizde de gelişmiş dış ülkelerde olduğu gibi devamlı araştırma ve geliştirme çabası ile birlikte.

Çatıların ısı ve su yalıtımında takriben 40 sene önceleri genellikle bitümlü kartonlar (Ruberoit) kullanılırdı. Daha sonraları bi-tümlü yalıtım tatbikatlarında bir kısım ge-lişmeler meydana gelmiştir.

Aşağıdaki bölümde bitümlü çatı örtüleri ve bunlarla ilgili yapılan yalıtım uygulamaları hakkında ayrıntılı bilgiler, uygulamacı ve projejilere bir fikir vermek amacı ile verilmiştir.

Eski tip uygulamalara ait muhtelif örnekler de verilmiştir. Aynı zamanda günümüz uy-gulamaları hakkında kitabın sonunda uygu-lamalı bilgiler ve örnekler verilmektedir. Amaç, Yalıtım konusundaki gelişmeler hakkında kitabı kullananlara gerekli bilgiler vererek fikir oluşturmaktır.

Uygulamalarda ve proje yapımında bitümlü karton yerine polimer bitümlü örtüler bi-tümlü keçeler, plastik veya sentetik memb-ranlar kullanılabilir.

3.7.4. Plastik malzemeden su yalıtım örtüleri

Bitümlü çatı örtülerinden plastik malzeme-lere geçişi plastik folyo ilaveli bitümlü çatı örtüleri oluştururlar. Burada bitüme, ilave ve kaplama tabakası arasındaki aderansı art-tırmak amacıyla tutunmayı sağlamlaştıran ilaveler de yapılır.

Çok az eğimli veya eğimsiz çatıların bi-tümlü malzemeler yerine elastik veya plas-tik örtülerle korunması daha yerindedir. Bu yeni malzemelerin denenmesinin, bir çok zarar ve ziyanının da tesbit edildiği ilk aşa-

Page 218: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

217

ması geride kalmıştır. Bugün, madde karak-terlerine uygun teknolojilerle işlendikleri takdirde bazı malzeme gruplarının elverişli-liklerini korudukları saptanmıştır.

Buradaki önemli nokta, bu yeni sızdırmaz örtülerin birbirlerine sıkı sıkıya bağlanma-ları (yapıştırma, kaynak) fakat alt yüzeye kısmen yapıştırılmaları veya hatta böylece yapıştırılmadan yerleştirilmeleridir. Fran-sa’da bu yapıştırılmayan örtüleri rüzgârın kaldırıp atmamasını sağlamak için üstlerine çakıl dökülmektedir. Bugün fabrikasyon hazırlanmış komple örtü yüzeyleri, çatı üze-rine monte edilmektedir.

Özellikle yumuşatıcısız Poliizobutilen (PĐB), bitümlere dayanıklı kaliteli yumuşak PVC ve son zamanlarda ortaya çıkan kau-çuk imalatları elverişli görünmektedirler.

Bu (pek ucuz olmayan) sızdırmaz malzeme-ler, ancak özel durumlarda, yani gerçekten çok uzun bir süre önemli bir bakım veya tamirat gerektirmeden işlerliklerini korudukları zaman, ekonomik sayılabilirler.

Jungnickel, 20 sene boyunca pratikte de-nenmiş olan poliizobutilenden başka, poli-ortilen ve cam elyafı ilaveli polyesterin de kullanılır malzemeler olduklarını belirtmek-tedir (yanıcılık gözönüne alınmamıştır).

Poliizobutilen folyoları, dış ülkelerde “Pre-wanol” ve “Rhepanol” markaları altında tanınmaktadırlar. Prewanol, bir tarafında bir cam doku tabakası bulunan bir folyodur. Kalınlığı 1,5-1,8 mm dir. Rpehanol katıksız 2 mm kalınlığında bir folyodur. Uzama kat-sayısı Prewanol’unkinin iki katıdır (0,060 mm/m oC).

Yapıştırma malzemesi olarak 85/25 lik sıcak bitüm kullanılır (katran yapıştırma malzemeleri kullanılamaz). Bindirme yerle-ri 40 mm genişliğinde şeritlerle örtülür. 5 o (% 10) nin altında eğimi olan düz çatılar, Prewanol ile korunur. Bunun üzerine bir kat da çatı kartonu yerleştirilir. 5 o üzerindeki

eğimlerde Prewanol veya Rpehanol’dan biri kullanılabilir. Plastik malzemeler beton üzerine, özellikle hazır elemanlardan oluşan beton çatılar üzerine, doğrudan veya tüm yüzeyleriyle yapıştırılmazlar. Önce bir yar-dımcı tabaka veya yardımcı tabaka görevini üstlenecek bir buhar kesici yerleştirilir. Bu-nun üzerine plastik malzeme gelir. Gaz-beton da alt yüzey olarak elverişsizdir.

Şekil 217 Rpehanol ile kaplanmış bir düz çatıyı Şekil 218 kaplamanın bir saçaktaki bitişini göstermektedir. 100 mm genişliğin-de bir şerit yapıştırılmamıştır.

Tek katlı Neoprene örtüleri de benzer yön-temlerle yapıştırılmaktadırlar. Bu örtüler yaklaşık 15 yıldır denenmektedirler. Bunlar, 1,0 – 1,25 m genişliğinde toplar halinde imal edilen, alt taraflarında neoprene bağ-layıcı asbest kartonu bulunan elastomer çatı örtüleridirler. Alt yüzeyle bağlantıyı, Neop-rene-Latex yapıştırıcılar ve örtülerle kimya-sal kaynak yoluyla bağlanan derz örtücü şeritler sağlarlar.

217 PIB folyosu ile kaplanmış bir düz çatı

1 Soğuk ince ön tabaka, 2 Yardımcı tabaka ve buhar kesici, 3 Isı yalıtım tabakası, 4 Basınç dengeleyici ve çatı kartonu, 5 Rhepanol folyo, 6 Örtücü sızdırmaz şerit, 7 Empregne edilmiş endüstri kontrplağı, 8 Ahşap mesafe tutucu, 9 Dübelli vida

Sonuç olarak çatı konstrüksiyonuyla geniş-leyen ve büzüşen kapalı bir elastomer

Page 219: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

218

membran oluşur. Kalınlığı sadece 1,2 mm.dir. Elastiktir ve üzerinde yürünebilir. Önemli olan çatlamalara dayanabilme özel-liğine sahip olmasıdır. Folyolar sıcak hava yardımıyla da birbirlerine sıcak kaynak edilebilirler. Bu malzeme yanıcı değildir.

E. Hoch, plastik çatı örtülerinin bitümlü

218 PIB folyo ve çinko saç korumalyı çatı kenarı

1 Soğuk ince ön tabaka, 2 Yardımcı tabaka, buhar kesici, 3 Isı yalıtım tabakası, 4 Basınç dengeleyici ve buhar kesici, 5 100 mm eninde yeri yapıştırılmamış Rhepanol folyo, 6 Yapıştırma şeritleri, 7 Saçak kalası, 8 Çinko saçtan askı, 9 Dübel

çatı örtüleri ile aynı yöntemlerle montajının hatalı olduğunu söylemektedir. Fakat bu hata tekrar tekrar yapılır. Kullanılan plastik örtülerin bitümlere dayanıklı olmalarına karşılık davranışları bitümlü örtülerden çok farklıdır. Plastik malzeme ısıtılınca çok büyük genişleme gösterir, soğuyunca da eski şekline dönme eğilimindedir. Yumuşak PVC folyolarının davranışları bunun için tipik bir örnek teşkil eder. Bunlar bitümlere dayanıklı olarak imal edilirler. Sıcak bitüme yatırılınca örtü uzar ve genişler. Sıcak bitümün soğumasıyla geri dönüş kuvvetleri baskı gerilimleriyle beslenirler ve sonunda folyo ve (şimdi soğuk olan) bitüm ara-sındaki aderans kuvvetlerini aşarlar. Bu sa-yede buruşan folyo sayesinde folyoya kay-nak edilmiş olan pervaz saçları 10-15 cm kadar içeri çekilirler. Bu nedenle çatı fol-yoları yapıştırılmadan yerleştirilir ve kenar noktalarında sabitleştirilir (örneğin metal bantlar yardımıyla). Bundan başka gevşek bir dökme çakılı ile de yerlerinde tutula-

bilirler. Çakıllar aynı zamanda güneşin ultra viyole ışımalarına ve mekanik etkilere karşı da bir korunum sağlar. Bu yerleştirme tarzında folyonun kendi hareketlerini ger-çekleştirmek için yeteri kadar oynaklığı vardır. Anlatılan plastik malzemelerin yanı-sıra özellikle serbest yerleştirme (yapıştır-masız) tarzı için uygun olan polikloropren kauçuk folyoları ve butil kauçuk folyoları da kullanılır.

Plastik malzemelerin esnekliğine duyulan güven, düz çatılarda sık sık kullanılmalarına neden olmuştur. Fakat plastik folyolar içinde birkaç milimetrelik bir çatlak çok büyük bir gerilme anlamına gelir.

Hem plastik malzeme, hem saç veya çıplak beton için sıcak bitümler güvenilir olmayan yapıştırma malzemeleridirler. Yeni, yüksek nitelikli plastik malzemelerinin inşaat yerin-de yine yeni uygulama teknolojileri gerek-tirdikleri aşikârdır.

Plastik folyoların alt yüzeyi üzerinde keskin kenarlar, sivri köşeler veya benzeri çıkıntı-lar bulunmamalıdır. Aksi halde bunlar fol-yoda mekanik yolla hasara neden olurlar. Folyoların bağlı olduğu alt yüzey veya metallerden gelen sürekli hareketler malze-menin yıpranmasına yol açarlar.

Plastik malzemeler, kesinlikle eskimez bo-zulmaz değildirler. Ultraviyole ışımayla, hava şartlarıyla ve özensiz ve kaba uygu-lama sonucu eskirler. Kullanım süreleri doğal olarak ekonomik oluşlarını belirler.

3.7.5. Sentetik Su Yalıtım Malzemeleri

Yüksek ve alçak yoğunluklu polietilen mal-zemelerin estrüzyon ve kalender sistemler aracılığı ile işlenerek levha laline getiril-mesi sonucu “Polietilen Membran”, PVC reçinesi, dolgu malzemesi, boyar madde stabilizatörlerle hazırlanarak eksteüderlerle gerekli işlemlerden geçirilerek kalender sis-

Page 220: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

219

tem aracılığı ve homojen şekillendirmesi ile de PVC Su Yalıtım Membranı oluşur.

Polietilen membranlar fiziksel yapıları ge-reği yüke, darbelere ve basınca karşı yüksek direnç göstererek deformasyon yaşamazlar. Kimyasal yapıları gereği uzun ömürlü ve dayanıklıdırlar. Yapılarda su yalıtımına kar-şı kalıcı ve uzun ömürlü bir sistem oluş-tururlar. Membranlar, beton yüzeylere ya-pıştırılmadan bağımsız bir şekilde serilerek birbirine kaynaklama yapılır, bitiş noktaları, betona tesbit edilerek tesbit çıtası ile tam olarak kapatılır.

Açık teraslarda polietilen membran kapla-ma yapılması yapıların üst katlarındaki su yalıtım problemlerini büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır.

Kiremit altı döşemelerde kaplama tahtası kullanılmadan dikey mertekler üzerine membran hafif sarkık olacak şekilde çakılır. Kiremit, merteklere çakılan yatay latalara monte edilir.

Günümüzde yapıların çoğunda bodrum kat vardır. Zeminlerde toprak altı katlarda su sızması ve rutubetlenme ile karşılaşılmak-tadır. Polietilen membranlarla yapılan temel bohçalama uygulaması yapıların, su sızması ve rutubetlenme sorunlarını çözmektedir.

PVC membranlar, polietilen membranlara kıyasla daha esnektir. Esnek yapılarından dolayı uygulama kolaylıkları sağlar. PVC membranlar müşteri isteğine göre 2 katlı veya 3 katlı olarak üretilirler. Ateşe ve yangına maruz kalınacak yerlerde PVC membranlar önerilmektedir. Çünkü PVC membranlar alev alıp yanmazlar, ateşe karşı dayanıklıdırlar.

Sentetik Membranlar, Bütün yapıların temel bohçalamalarında, kullanılan veya kullanıl-

mayan düz çatılarda, teraslarda, su depola-rında, arıtma tesislerinde, çatıların kiremit altı uygulamalarında kullanılır.

Sentetik membranlar temizlenmiş pürüzsüz beton yüzeye serilip ek yerlerine 10 cm bindirilerek uygulama yapılır ve ek yerleri kaynakla kapatılır. Döşenen membranın üzeri beton ile kapatılmadan olası hasarların oluşmaması için membran üzerinde gezinil-memeli, ve herhangi bir cisim sürüklenme-melidir. Membran üzerine koruma betonu dökülürken azami itina gösterilmeli, alçak-tan beton dökülmesine dikkat edilmelidir. Her ne suretle olursa olsun membranlar delinmemeli ve yapılacak işlemlerde bu hususa dikkat edilmelidir.

3.7.5.1. Toprak Altı Yalıtım Koruyucu

Yapıların toprak altında kısımları ve özel-likleri temelleri neme ve zemin suyuna karşı yalıtılmak zorundadır. Aksi takdirde betona işleyen nem zaman içinde beto-narme demirinin korozyona uğramasına neden olur. Paslanan demir taşıyıcılık fonk-siyonunu kaybeder ve sonunda binanın sta-tik güvenliği tehlikeye girer.

Toprak altında yapılan su yalıtımları mutla-ka yapı çukurunun doldurulması sırasında gelebilecek çarpmalara karşı korunmalı, yalıtımın delinmesi önlenmelidir.

Yalıtım koruyucu membran darbeleri yutan özel yapısıyla bu fonksiyonu en iyi şekilde yerine getirir. Ayrıca kabarcıklı yüzeyi yalı-tımın uygulandığı duvar ile arasında sürekli bir drenaj boşluğu kalmasını sağlar, dolayısı ile koruyucu tabaka, sadece inşaat sırasında değil, yapının tüm ömrü boyunca görev-dedir.

Page 221: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

220

Dışarıdan yeterince yalıtılmamış mevcut bodrum duvarlarındaki nem, küflenme, çi-çeklenme gibi hasarlara neden olur ve bunların boya gibi sürülen malzemelerle veya yeniden sıvanmak suretiyle giderilme-si çoğu kez mümkün olmaz. Koruyucu tabaka ayrıca katman olarak kullanıldığın-da, bunun üzerine uygulanacak sıvalar ve alçılı karton tipi kaplamalar nemden etki-lenmeyeceği için bozulmazlar ve mekan yeniden düzgün ve uzun ömürlü duvar yü-zeylerine sahip olur.

Mevcut yapılarda zemine oturan döşemeler de nem alabilirler. Özellikle bodrum kat zeminlerde karşılaşılan bu durum, döşeme kaplamalarının bozulmasına ve duvarlarda-kine benzer küflenmelere neden olur. Çare-si. nem ile kaplama arasına bir nem tutucu katman yerleştirmektir.

Koruyucu tabaka zemin suyu olmayan yer-lerde de nemli toprağı duvardan uzakta tut-masıyla etkilidir. Bitki köklerine ve toprak-tan gelebilecek kimyasallara dayanıklı oldu-ğu için, zaman içinde etkisi azalmaz.

Yüksek yoğunluklu polietilenden üretilen ve yapının neme ve basınçlı zemin sularına karşı korunmasında görev alan, çok amaçlı bir malzemedir. Toprak altında yapılan su yalıtımlarının korunmasında idealdir. Yarı konik kabartmalı esnek dokusu ile üzerine gelen tüm darbe etkilerini yutar, yapı çu-kuru doldurulurken oluşabilecek hasarları önler, zemin sularının drene edilmesini sağ-lar.

Kabarcıklı yüzeyini 250 kN/m2 nin üzerin-deki basınçlarda da muhafaza edebilen ya-lıtım koruyucu, dayandığı duvar veya dö-şeme ile aralarında yaklaşık 5,5 l/m2 hava boşluğu bırakabilmektedir. Bu boşluk kul-lanım yeri ve amacına göre, zemin sularının drenajını en iyi şekilde sağladığı gibi, nemli

yüzeylerin kuruması için gerekli hava sirkü-lasyonuna da uygundur.

Drenajın önem kazandığı kullanımlarda genellikle yanal toprak itkisi de söz konu-sudur. %40 arttırılarak 1850 adet/m2 ye ula-şan kabarcık sayısıyla yeni koruyucu örtü, topraktan gelen yanal yükleri daha homojen dağıtarak su yalıtım membranını daha iyi korur.

3.7.6. Mastik ve mala ile yapılan sıvama tabakaları

Mastik, daha sert olan asfalta kıyasla daha fazla bağlayıcı malzeme ihtiva eden (en azından % 16), bir bitüm ve mineral dolgu malzemeleri karışımıdır.

Tercih edilme nedeni, derz ihtiva etmeyen büyük yüzeylerin oluşturulabilmesidir. De-zavantajı ise inşaat yerinde harcanan büyük el emeğidir. Mastik tabakası, lastik iticilerle uygulanır ve düzeltilir. Üzerlerine yapılan sıvama tabakaları, genellikle suni reçine ilaveleri ihtiva ederler. Bunlar bilindiği gibi katranlı epoxid reçinesi bileşimleridir, fakat başkaları da mevcuttur. Özellikle dalgalı ve kubbeli çatı kabuklarında püskürtmeli kap-lama tabakaları uygun olabilirler.

Mastik ve sıvama tabakaları çatlama tehli-kesi altındadırlar. Çünkü bunların taşıyıcı tabakaları yoktur. Kısa lifli mineral malze-melerinin ilavesi de pek bir şey değiştirmez.

Bu nedenle takviye amacı ile iki adet sık tel örgünün üstüste yerleştirildi ği sıvama mal-zemelerinden söz edilebilir. Bu sayede el emeği daha da artar. Genel olarak inşaat yerinde hazırlanan bitüm ve suni reçine tabakaları özel durumlara özgü olmalıdır. Bunlar ekonomikleştirme çabalarıyla oluş-turulmaktadırlar. Đmalâtları hava şartlarına bağlıdır.

Page 222: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

221

3.7.7. Üst korunum tabakası Her bitüm, ultra viyole güneş ışınları etkisi altında elastiklik özelliğini yitirir ve eskir. Gevrekleşme olayı üstten aşağı doğru ya-vaşça ilerler. Bitümler için bir sabitleştirme malzemesi şimdiye kadar bulunamamıştır. En etkin ve basit yöntem, bitümleri ışın yansıtıcı bir tabakayla korumaktır.

Dış ülkelerde, ilaveten açık renkli çakıl dökme ve serpiştirmesi yapılmaktadır. Bu dökmede çakıllar, yapıştırıcı malzeme içine gömülmüş olmalıdırlar. Aksi halde çatının bir tarafına ya da yağmur oluklarına sürük-lenebilirler. Gerçekten de bu önlem başarılı olmuştur.

Işımadan korunmak için çatı örtüsünün iri taneli açık renkli bir dökme çakıl ile kap-laması, ayrıca çatı örtüsünün azami sıcak-lığını da düşürür. Sağlanan sıcaklık düşüşü 10-12 derece kadardır. Böylece önlemler sayesinde karton kaplamaların dayanma sürelerinin 4-5 misli arttırıldığını söylemek mümkündür. Karton kaplamanın en az 10-15 sene bakım gerektirmeyeceği düşünül-melidir.

Çatı kaplamacı tarafından metre kare başına 4 kg malzemeyle yapılan çakıl dökmenin yanısıra, bir çakıl yapıştırma malzemesi yardımıyla çatı örtüsü üzerine iki, üç misli malzemenin sıkıştırıldığı, sıkıştırılmış çakıl-lı çatılarda mevcuttur. Bundan başka konst-rüksiyonun taşıyıcılığına göre uygulanan kum zemin üzerine gevşek çakıl dökme de yapılabilir. Çakılların rüzgâr ve suyla birlik-te yer değiştirmelerini engellemek için dö-küm, suni reçine ilaveleriyle sertleştiri-lebilir. Dökme çakılları çatı konstrüksiyonu için büyük bir yük oluştururlar (15 cm lik bir kalınlıkta 240 kp/m2 lik bir yükleme meydana gelir). Bu nedenle pek sık uygu-lanmazlar. Çakıl büyüklükleri 7 ile 15 mm arasında değişir.

Bu tabakalar çatı örtüsünün varlığını koru-ması için ne kadar önemli olurlarsa olsunlar

aynı zamanda çatı örtüsünün görsel kont-rolünü imkansızlaştırırlar ve tamiratlarıda oldukça güçleştirirler.

Bir çakıl örtüsü, çatı kaplamasının fiziksel tutumunu önemli ölçüde etkiler. Şekil 219, bir çakıl örtüsüyle korunmuş bir çatı karto-nunun sıcaklık durumunun korunmasız kar-tonunkilerden farklı olduğunu göstermekte-dir. Rahatlatmalı bir sıcak çatıda buhar den-geleme olayı belirgin bir şekilde yavaşla-tılır.

Çakıl örtülerinde ot ve bitkilerin yetiş-mesine izin verilmemelidir. Bu da tırmık sayesinde sağlanır. Çatı örtüsünde fenol-lü bir koruma tabakası varsa, bitki kökle-

219 Çatı kartonlarının sıcaklık değişimleri

a) Korumasız b) Dökme çakıl altında 1 Korumasız çatı kartonunun sıcaklığı, 2 Dökme çakılın üst yüzeyinin sıcaklığı, 3 Dökme çakılın altındaki çatı kartonunun sıcaklığı

Page 223: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

222

ri bu tabakayı geçemezler. Şekil 220, çakıl örtülü rahatlatmalı bir sıcak çatının yapısını göstermektedir. Burada üst taraflarında ba-sınç dengeleme tabakası, alt taraflarında aluminyum buhar kesici tabakasıyla astar-lanmış yalıtım levhaları kullanılmıştır. Çatı örtüsü iki sızdırmaz örtü (3) ve bunlar üzerine yerleştirilmi ş kök tutmaz iki sıcak sıvama tabakalarından oluşmaktadır.

220 Dökme çakıllı ve ilâve edilmiş çatı yalıtım tabakalı rahatlatılmış sıcak çatı

a) Kesit b) Perspektif görünüm 1 Soğuk ince ön tabaka, 2 Isı yalıtım tabakaları. Üstte basınç dengeleme tabakası, altında aluminyum buhar kesici ile astarlanmış, 3 Sızdırmaz örtüler, 4 Đki kat halinde sıcak sıvama malzemesi, 5 Çakıllı kum tabakası

3.8.TAKVĐYEL Đ KORUMA TABAKALI DÜZ ÇATILAR

Pratikte genellikle düz çatı kaplamalarını büyük mekanik etkilere dayanabilecek şe-kilde oluşturma göreviyle karşılaşılır.

Sözü edilen koruma tabakaları –serpiştir-meler, çakıl örtüleri, sıkıştırılmış çakıl taba-kaları – çatı yüzeyi üzerinde yürünebilmesi-ni, bakım çalışmaları ve kontrollerin yapıla-bilmesini sağlarlar.

Çatı üzerine çok fazla toz ve kurum düşü-yorsa ve bunların belli zaman aralıklarıyla giderilmeleri gerekiyorsa daha dayanıklı bir koruma örtüsüne ihtiyaç doğar. Bu örtü, mekanik etkiye orantılı olarak gerçekleştiri-lir ve basit çatı örtüsüyle masif teraslı çatı arasında bir ara tip oluşturur.

Çatının toz ve kurum birikintilerinden de-rinlemesine bir şekilde temizlenebilmesini sağlamak amacıyla kabuk kaplamalar geliş-tirilmi ştir. Çatı üzerinde sık sık fazla gezile-cekse teras kaplamaları gereklidir.

Üzerinde tekerlekli aletlerin yürüyebileceği çatılar, otopark çatılar olarak oluşturulur. Çatı üzerinde bitki yetiştirilecekse “çatı bahçeleri” yapılmalıdır.

3.8.1. Kabuk kaplamalar

Çift kat olarakta uygulanabilen serpiştirme tabakalarından kabuk kaplamalara geçiş fark edilmez. Kabuk tabakaları örneğin 10-20 mm kalınlığında bitüm bağlayıcı karo-lardan oluşur. Tabakanın bazen yapılmak istendiği gibi su geçirmez olmaması gere-kir, aksi halde bu koruma tabakasında mey-dana gelebilecek çatlaklar altta yer alan kartonu da tehlikeye sokarlar. Bağlayıcı için genellikle suyla karıştırılan bitüm emülsi-yonu veya soğuk hazırlanabilir bitümler kullanılmaktadır.

Nemli soğuk günlerde bitüm emülsiyonu-nun çözülmesi biraz vakit alabilir, çünkü bunun için bağlayıcı malzeme içindeki su-yun buharlaşmış olması gerekir. Su, malze-menin % 45 ini oluşturduğundan işlemin iyi havada yapılması nemli havadan daha uy-gundur. Bu tür bir kabuk, daha fazla bir

Page 224: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

223

harcama gerektirir ve diğerlerine kıyasla biraz ilkel kalır.

Uygulamasından sonra üzerine bir kat saf emülsiyon püskürtülürse bu kaplama, yıllar boyunca çatı kartonu üzerinde kalabilir.

Kaplama, bu yöntemden başka lifli çimento levhalarıyla da yapılabilir. Tecrübeler saye-sinde sadece küçük boyutlarda levhaların kullanılması gerektiği saptanmıştır. Boyut 250 mm x 250 mm den büyük olmamalıdır. Ancak bu sayede lifli çimento levhaların kabarması ve eğilmesi engellenebilir. Beton yapı bloklarının, teras kaplamalarına kıyas-la avantajı, çatı tavanına uygulandığı yükün oldukça az olmasıdır.

Şekil 221, A. Langer’in verileri uyarınca lifli çimento levhalı böyle bir bağlantı, pek hoşa gitmemektedir. Üç kat çatı kartonu veya sızdırmaz örtülerin şekildeki gibi katlanabilmeleri olanaksızdır. Yukarı doğru yükselen ve bütün kötü hava şartlarına ma-

221 Kabuk (Zırh) kaplama (Eternit levhalı)

1 No.lu çatı örtüsünün katlanması güzel değişdir ve gösterilen şekilde yapılması imkânsızdır. Bitümlü çatı örtülerinin duvar (2) boyunca korumasız olarak yükselmeleri de doğru değildir.

ruz kalacak olan çatı örtüsü çabucak zayıf-layacaktır. Plastik malzeme veya saçdan bir paravana yerinde olurdu.

Lifli çimento levhaları, dolgulu sıcak bitüm içerisine sıkı derzler oluşturacak şekilde yerleştirilmelidirler. Derzler arasından yu-karı fışkıran bitüm yayılır. Su almalarını engellemek için yerleştirilen levhalar üze-rine ince bir korunum tabakası sürülür.

3.8.2. Teras Çatılar

Bir düz çatı üzerine ağır çatı tabakaları yer-leştirilirse (masif levhalar, üzerinde yürüne-bilir beton plakalar) kaplama “birikme su-yuna karşı sızdırmazlık önlemi” karakteri kazanır ve buna uygun olarak oluşturulma-lıdır (→ 3.8.5.). Bu sızdırmaz tabakalar üzerine genellikle bir koruma betonu dö-külür. Böylesi bir şapın yıl boyunca maruz kaldığı sıcaklık değişimleri 90 hatta ne-redeyse 100 derece civarındadır. Bu neden-le sıcaklık etkisindeki şapları en fazla 2 m aralıklarda derzlerle bölmek gerekir. Şap, kayıcı olarak yapılmalı ve parapet, destek ve duvarlara değdiği her noktada yeteri kadar oynama sahası olmalıdır. Aksi halde sadece 5 m uzunluğunda ve 50 mm kalın-lığında bir beton şap önüne çıkan engelle-yici yapı elemanlarını neredeyse 100 MP’luk bir kuvvetle silip süpürür. Derz genişliği en azından 10 mm olarak seçilir. Çünkü derzler içlerine yabancı cisimler dolmaması için doldurulur. Derz dolgu mal-zemesi gevrekleşmemeli, plastik kalmalı ve en önemlisi su geçirgen olmalıdır. Bu, özellikle eğime göre enine olan ve aşağı akan, suyu engellemesi gereken derzler için geçerlidir.

Üzerindeki koruyucu tabaka olmayacak beton şaplar için hazırlanan özel uygun kat-kı malzemeleri, hava şartlarına ve rutubet tuzuna karşı dayanıklılığı arttırırlar.

Page 225: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

224

Bu uygulamalar günümüzde teras örtüleri olarak bilinmektedirler ve dikkate değer bir gelişim sürecinden geçmişlerdir. Önce, biri-ken suya karşı kullanılan korunma betonu-nu gereksiz hale getiren veya betonu başka amaçlarda kullanabilmeyi sağlayan bir çö-züm aranmıştır. Bu, onbeş yıl önce Garten-mann kaplamalarının gelişmesiyle başarıl-mıştır.

3.8.2.1. Gartenmann kaplamaları

Parapete bağlantısıyla birlikte bir Garten-mann kaplaması, Şekil 227 de gösterilmiş-tir. Tabaka iki beton tabakadan oluşmakta-dır. Alt beton 35 mm’dir ve su geçirir olması gerektiğinden karışımı fazla kuvvetli değildir (Karışım: RT olarak 1 : 4 en fazla 1 : 3,5). Betonun agrega büyüklüğü 3 ile 7 mm arasında olmalıdır. Tel örgülerin ilave edilmesinin bir zararı yoktur, fakat kesin-likle şart da değildir. Betonun alt tabaka-sında 2,0 veya en fazla 2,5 m aralıklarla derzler meydana getirilir. Önceleri bu derzler, patenti Gartenmann firmasının olan su geçirgen bir malzemeyle dolduruluyor veya sıvanıyorlardı. Su geçirgen malzeme hava, asfalt, keten döküntüleri ve bir bitüm emülsiyonundan oluşmakta idi. Pratik, za-man geçtikçe bu malzemenin çok fazla sert-

leştiğini göstermiştir. Günümüzde bunun yerine polistirol köpüğünden serbest (gev-şek) örtüler kullanılmaktadır.

Üst şap, RT olarak 1 : 3 veya en fazla 1 : 2,5 oranında, tane büyüklüğü 0 ile 3 mm arası olacak şekilde karıştırılır.

Şap, alt yüzeyin oluk olarak iş gören derzi (5) nin tam üzerinden derz demiriyle kesilir. Şapta bundan başka her 1 m veya en fazla 1,25 m de bir olmak üzere fazladan “kör derzler” oluşturulur. Kör derz sadece üst şapı böler.

Yükselen duvarlara veya parapetlere olan bağlantılarda 250 mm uzaklıkla duvara paralel giden bir derz yapılır. Şap duvarda gösterildiği gibi yükseltilir ve tel örgüsüyle donatılır.

3.8.2.2. Çimento harç içindeki küçük plâkalar Bundan sonraki adım, koruyucu beton üze-rine Gartenmann tabakası yerine, çimento harç içinde, dona karşı beton üzerine Gartenmann tabakası yerine, çimento harç içine, dona karşı beton plakaların yer-leştirilmesidir. Bu geleneksel ağır teras ti-pidir. Şekil 223, hafif ve ağır kaplama tiplerini göstermektedir. a detayında basit serpiştirmeli bir bitüm yalılıtıcılı çatı görül-

222 Geçirgen derzli Gartenmann kaplaması 1 Eğim betonu, 2 Birikme suyuna karşı sızdırmaz tabaka, 3 Tel örgü donatı, 4 Kullanım tabakası, 5 Altta su geçirgen malzeme ile doldurulmuş derz, 6 Kör derz

Page 226: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

225

mektedir. b detayındaki çatı örtüsü, bağlayı-cılı mineral kırıkları ile (10-25 mm kalın-lığında) korunmaktadır (kabuk kaplama) çakıl dökme çatı, burada gösterilmemiştir.

c detayı, sıcak bitüm içine yerleştirilen 6 mm kalınlığında lifli çimento levhalardan oluşan bir kabuk kaplamayı göstermektedir. Kaplamanın üstü soğuk bitümle örtülmüş-tür.

223 Üzerinde yürünülebilir düz çatı çeşitleri

a) Kırık mineral serpiştirme tabakalı b) Bağlayıcılı kırık mineral tabakalı c) Üzerlerine lifli çimento levhalar yapıştırılmış d) Kum üzerinde tek tabakalı beton şap e) Gartenmann tabakası f) Çimento harç içinde plâkalar 1 Buhar kesici, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Çatı örtüsü, sızdırmaz tabaka, 4 Çakıl tabakası, 5 Kırık mineral tabaka, 6 Dolgulu sıcak bitüm içinde lifli çimento levhaları, 7 Soğuk bitüm astar tabaka, 8 Kum, 9 Yağlı Kağıt, 10 Beton şap, 11 Derz dolgusu, 12 Alt beton, 13 Kullanım şapı, 14 Koruma betonu, 40 mm, 15 Kaplama plâkaları

d detayında teras kaplaması olarak tek tabakalı bir beton şap uygulanmıştır. Şap kaygan destek vazifesi gören bir kum tabakası üzerine dökülmüştür. 9 numarayla gösterilen yağlı kağıt, betonun imalinde kullanılan suyun, kum tabakasına inmesini engellemektedir. e birikme suyuna karşı sız-dırmaz tabaka üzerine doğrudan yerleşti-rilen Gartenmann tabakasını görüyoruz. Son detay, (Şekil 223) daha önce belirtilen, üzerine harç içinde dona dayanıklı betan plakaların yatırıldığı koruma betonunu göstermektedir. Bu en fazla zahmeti ge-rektiren ve çeşitli sakıncaları da olan en ağır uygulama şeklidir.

Bu uygulamalardan, çatı tavanı için ortaya çıkan yüklemeler alışılmışın da ötesinde farklılıklar gösterirler. Bu yüklemeler yak-laşık olarak şöyledir;

a detayı; çatı örtüsü ve serpiştirme için 20 kp/m2

b detayı; mineral koruma tabakasıyla birlikte 35 kp/m2

c detayı; lifli çimento levhalarıyla bir-likte 30 kp/m2

d detayı; 40 mm kalınlığında beton şap ile birlikte 100 kp/m2

e detayı; 50 mm kalınlığında Garten-mann tabakasıyla birlikte 125 kp/m2

f detayı; plâka kalınlığına göre 215 kp/m2 veya fazlası

Sızdırmaz tabaka üzerine hangi masif ta-baka yerleştirilirse yerleştirilsin derzlerle bölünmesi şarttır. Bu konuda bazı ilave bilgiler; Şekil 224 a da şematik olarak, sızdırmaz tabaka (1), beton şap (2) ve yağlı kağıtlı kum tabakası (5) gösterilmektedir. Derzler sağ tarafta akan suyun yolunu kesecek şekilde eğime paralel olarak kesilmişlerdir. Sızan su, kum tabakası tarafından engellenmediği ve yoluna devam

Page 227: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

226

edebileceği için bu sorun teşkil etmez. Bu tür kum tabakalarının sürüklenip gitme teh-likesi vardır.

224 Teras örtüsündeki genleşme derzleri

a) Kum üzernide beton şap b) Đki katlı Gartenmann kaplaması c) Kanal oluşturucu ve sızdırmaz dolgu malzemeli Gartenmann kaplaması d) Koruma betonu ve yürüme yolu plâkaları, kanal oluşturuculu e) Yatay ve düşey dolgulu kanal oluşturuculara perspektif bakış 1 Sızdırmaz tabaka, 2 Beton, 3 Beton kullanma tabakası, 4 Plâka kaplama, 5 Kum tabakası üzerine yağlı kağıt, 6 Kanal oluşturucu

d detayı, su geçirgen derz malzemeli Gar-tenmann tabakasını göstermektedir.

c detayı geçirgen bir derz dolgu malzemesinin bulunmadığı bir çeşidi gös-termektedir. Burada eğimi kesen her derz altına, derz bitümle doldurulsa bile küçük su kanallarının açık kalmasını sağlayan bir örtü (6) yerleştirilir. Bu örtüler kartondan veya daha iyi, plastik malzemeden olu-şurlar. Dalgalı, ondüleli veya herhangi başka bir görünüşe sahip olabilirler.

d detayı, sızdırmaz tabaka üzerinde dona dayanıklı levhalarla (4) örtülmüş koruma betonunu (2) göstermektedir. Derz, yuka-rıdaki gibidir ve plastik malzemeden bir ondüle şeride sahiptir. e detayı kanal oluş-turan örtünün yerleştirilmesini açıkça gös-termektedir.

Bir teras çatı tavanında çok sayıda tabaka vardır. Tabaka sıralaması bazen tartışmalara neden olabilir. Kramet – Doblander Şekil 225 a’daki yapıyı tavsiye etmektedir. Burada eğim betonu sızdırmaz tabaka

225 Geleneksel teras çatı, doğru ve yanlış

a) Tavsiye edilen fakat hatalı uygulama, sızdırmaz tabakanın üzerinde eğim tabakası var b) Sızdırmaz tabakanın altında eğim tabakası olan düzeltilmiş uygulama 1 Çatı tavanı, 2 Buhar kesici, 3 Sert ısı yalıtım tabakası, 4 Buhar dengeci (burada hiç değeri yok), 5 Yatay sızdırmaz tabaka, 6 Kum tabakası, 7 Eğim betonu, 8 Plaka kaplama, 9 Eğimli sızdırmaz tabaka, 10 Koruma betonu (Beton içindeki boyuna derz geçirgen olmalıdır)

Page 228: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

227

üzerindeki bir kum yatağı üzerine yerleş-miştir. Bu çözüm güzel değildir, çünkü yürünebilir tabakanın eğim içinde olmasına karşılık daha önemli olan sızdırmaz tabaka eğimli değildir. Halbuki sızdırmaz taba-kanın en azından % 1,5 lik eğimi olması gerekir. Aksi halde biriken su, tabakanın varlığını tehlikeye sokar. Bu nedenle Şekil 230 a’daki sistem yanlıştır.

b detayında olduğu gibi eğim betonunun doğrudan kaba tavan üzerinde bulunması daha doğrudur. Bu halde, betonu 3-4 m aralıklarla içleri bitümlü malzeme veya başka bir sıkıştırılabilir malzemeyle dolgu-lanmış genleşme derzleriyle bölmek yeter-lidir.

226 Geleneksel teras çatı (Lufsky ’ye göre)

1 Buhar kesicili yardımcı tabaka, 2 Yalıtım tabakası, 3 350 lik çatı kartonu, 4 Eğim betonu, 5 Sızdırmaz tabaka, 6 Gartenmann tabakası

K. Lufsky , daha eksiksiz ve elverişli bir çatı terası önermektedir. Lufsky , sızdırmaz tabakanın Şekil 226 deki gibi iki beton tabakası arasında bulunmasını tavsiye et-mektedir. Bu durumda sızdırmaz tabaka, eğim betonu ve Gartenmann tabakası ara-sındadır. Eğim betonu alttan 350 lik bir çatı kartonuyla kapatalmıştır (bu gibi yerlerde kullanılan çatı kartonlarının kolayca çürü-düğü sık sık görülmüştür). Lufsky , iki der-zin (biri yalıtım tabakasında, biri de yürüme tabakasında olmak üzere) üst üste gelmeleri halinde (Şekil 227 a) büyük yüklemeler so-nucu terasta hasar oluşmasından ve Şekil 227 b deki sızdırmaz tabakanın zedelenme-sinden korkmaktadır. Bu nedenle eğimli kaba tavanlarda dahi yalıtım tabakası ve sızdırmaz tabaka arasında 30 mm kalın-

lığında ilave bir beton tabakasının devreye sokulmasını tavsiye etmektedir.

227 Isı yalıtım tabakası ve yürüme tabakasındaki derzlerin üstüste rastgelmesi sızdırmaz tabakayı teh-likeye sokar (Lufsky ’ye göre) a) Tabaka şeması b) Alt tabakanın bel vermesi ile oluşan hasar 1 Isı yalıtım tabakası, 2 Sızdırmaz tabaka, 3 Beton şap, 4 Çökme yeri, 5 Btümlü dolgu

Yürüme tabakaları, hangi malzemeden meydana gelirlerse gelsinler, sızdırmaz ta-bakaya kadar ulaşan 2,0, en fazla 2,5 m aralıklı derzlerle bölünmelidirler. Beton ya-pı plakalarını veya doğal taş plakaları (dona dayanıklı) tutan 30-40 mm kalınlığındaki çimento harç yatağıda derzler tarafından kesilmelidir. Şekil 228 de geleneksel teras uygulamasını temsil eden bir detay veril-mektedir.

Yürüme tabakalarının hareketleri, her iki yönde azami 2,5 m aralıklı genleşme derz-lerle bölünmeleri sayesinde sınırlandırıldığı

228 Geleneksel, masif teras oluşumunun şeması

Page 229: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

228

halde, derzin sızdırıcı yerlerinden giren su, çimento harç yatakta biriktiği için yine de don zamanlarında donma söz konusudur.

229 Eğim betonu (1) ve koruma betonu (2) derzlerinin üstüste gelmesi, sızdırmaz tabaka (3) için tehlike oluşturur.

Eğim betonundaki derzin şans eseri koruma betonunun derzinin tam altına gelmesi de tehlike yaratır (Şekil 229). Sızdırmaz tabaka her iki beton tabakaları arasında olduğun-dan bakır örtüler veya diğer metal taba-kalarla yapılacak bir takviye de işe yara-maz. Sızdırmaz tabaka burada iki parçaya ayrılır.

230 Sızdırmaz tabakanın alt yüzeyden kayma tabakası yardımı ile ayrılması

1 Buhar kesici, 2 Sert ısı yaıtım levhaları, 3 Kayma ve dengeleme tabakası, 4 Sızdırmaz tabaka, 5 Koruyucu beton, 6 Yürüme yolu plâkaları

Bu nedenle değerli sızdırmaz tabakanın alt yüzeyden ayrı tutulmasına önem verilir ve Şekil 230 deki tabaka yapısı tavsiye edilir. Sızdırmaz tabaka, artık beton alt yüzey üzerine değil, sert yalıtım levhaları üzerinde yer aldığından ve fazladan bir dengeleme ve kayma tabakası araya sokulduğundan bu sıralama geleneksel uygulama tipinden uzaklaşmıştır. Koruma betonunun sızdırmaz tabaka üzerinde bulunuşu, hala gelenek-seldir. Koruma betonu fazla yoğun olma-malı ve yaklaşık 3 mm lik taneler içer-melidir. Plakalar çimento harç içine yatırılır

ve bahsedildiği gibi 2,5 m’ye kadar ara-lıklarla derzler tarafından bölünür.

3.8.2.3. Đnce çakıl veya kum tabakası üzerine yerleştirilen beton plâkalar Şekil 231 daki tabaka yapısı geleneksel uygulamalardan daha da uzaktır. Burada yürüme plâkaları çimento harç içine değil önceden sızdırmaz hale getirilmiş bir kum tabakası üzerine yerleştirilir. Bu kum taba-kası, koruma betonu ve plâkalar arasında kaydırıcı vazifesi görür. Plâkalar arasındaki derzler boş kalırlar.

En son olarak bir adım daha ileri gidilebilir ve sızdırmaz tabaka üzerindeki ağır koruyu-cu betondan vazgeçilebilir. Şekil 237 bu tabaka yapısını göstermektedir Eğer tabaka üzerinde yürünecekse yalıtım tabakasından 2,5 kp/cm2 lik, üzerinde tekerlekli taşıtlar gidecekse 4,0 kp/cm2 lik basınca dayanık-lılık beklenir.

Sızdırmaz tabaka üzerine ince çakıldan olu-şan 30 ile 70 mm arası kalınlıkta bir kaydırıcı tabaka gelir. Bu tabaka üzerine kenar uzunlukları 400 mm ye kadar olan B 225 lik beton plâkalar kuru olarak yerleş-tirilir. Geçtiğimiz örnekte, plâkalar çimento harçla birb.irine bağlanmış fakat 10 m aralıklarla 20-30 mm genişliğinde açık

231 Yürüme tabakasının alt yüzeyden önceden sızdırmaz hale getirilmiş kum ile ayrılması (ok) (H. Braun)

1 Eğim betonu, 2 Sızdırmaz tabaka, 3 Koruma betonu, 4 Önceden sızdırmaz hale getirilmiş kum, 5 Açık derz, 6 Yürüme yolu plâkaları

Page 230: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

229

232 Değiştirilmi ş teras tabakası (koruma betonsuz)

1 Buhar kesicili yardımcı tabaka, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Kaydırıcı tabaka, 4 Metal takviyeli sızdırmaz örtü, 5 Bitki tutmaz sıvama malzeesi, 6 Đnce taneli çakıl veya benzer malzeme, 7 B 225 lik beton plakalar, 8 Đnce çakıl veya kum doldurulmuş, suni reçime ile sabitleştirilmiz derz (ok)

derzler bırakılmıştır. Bu derzler sadece ince çakıl veya kumlu çakıl veya kumla doldu-rulur, üzerleri de suni reçineyle sabitleşti-rilir.

Bundan sonraki örnek Şekil 233 de ve-rilmiştir. Burada da ince çakıldan veya iri taneli kumdan 50 mm kalınlığında ve üst yüzeyinde sabitleştirilen bir kaydırma taba-kası mevcuttur. Bunun altında toplam yüzey kütlesi 5 kg/m2 olan sıcak sıvama malze-mesi yer almaktadır. Bu örnekte bütün derzleri çimento harç doldurulmadan bırakı-lırlar. Derzler 30 mm genişliğinde olup sa-dece kumla doldurulur. Bu sayede su,

233 Đnce taneli veya çakıllı teras örtüsü

1 Đnce ön tabaka, 2 Yardımcı tabaka, 3 Đki kat ilaveli sızdırmaz örtü, 4 Đki kat halinde bitki tutmaz sıcak sıvama malzemesi, toplam 5 kg/m2, 5 Yuvarlak taneli ince çakıl, 50 mm, üst yüzeyi sabitleştirilmi ş, 6 Beton plakalar, 7 Đnce çakıllı derzler, suni reçine ile sabitleştirilmi ş

önemli bir engele rastlamadan eğim bo-yunca sıcak sıvama tabakası üzerinde akar, tabakadan çıkar ve donmalar engellenmiş olur.

3.8.2.4. Ayar takozlu beton plâka kaplamalar Bundan sonraki ve günümüzdeki son geli-şim basamağı, kum ve çakıl tabakasının devre dışı bırakılmasıyla (bu tabaka terasın yürüme plâkaları için destek oluşturmak-taydı) belirlenmiştir. Yürüme plakaları des-tek takozları üzerine oturtulur, derzleri açık ve su geçirgen kalır. Beton plakalar ve sız-dırmaz tabaka arasında havadan başka bir şey yoktur.

Şimdi ısı yalıtım tabakasınında, sızdırmaz tabakanında üzerlerine yığılan noktasal yüklemelere dayanıklı olmaları gerekmek-tedir. Fakat bu büyük bir sorun değildir. Takozlar çok küçük yüzeyli kenarları da keskin olmamalıdır. Su tutmayan suni re-çine köpüğünden veya elastik cisimlerden destek takozlar elverişlidir. Bunların çoğu, plakalar arasındaki derzlere uyacak şekilde derz harçları içerirler. Klaus Esser fabrikası, Şekil 234 de görülen elastik dökme eleman-ları tavsiye etmektedir. Bunlar poliklor-prene’den imal edilmişlerdir. Şekilleri yu-varlaktır ve alt tarafları yükleme halinde alt yüzeye yapışacak şekilde yapılmıştır. Şekil-de görülebilen haç, milli etrafında dönebilir ve yerinden çıkartılıp sokulabilir. Bu ele-man pratiktir ve çürümez. Bunlar için ba-sınca dayanabilir donmayan 40-50 mm kalınlığında ve 500 mm’ye kadar kenar uzunlukları olan beton plakalar gereklidir. Teras takozları 0,50 m aralıklarla yerleş-tirilir. Su bir dirençte karşılaşmadan sızdır-maz tabaka üzerinden eğime uyarak akar gider.

Takozlu teras çatı tipi (Şekil 235), yapı-fiziksel açıdan önemi bir gelişmeyi sembolize eder. Onun sayesinde sızdırmaz

Page 231: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

230

234 Teras kaplamları için elastik, ayarlanabilen takoz elemanları (Destek takozları)

a) PS veya PUR köpüğünden b) Polyklorprene’den, milli haçı yerinden alınabilir

tabaka karakteri değiştirili ştir. Fazla zahme-te katlanmadan ve hiçbir hasara yol açma-dan gerekli elemanlar veya plakalar yerin-den çıkartılabilir ve gerekirse sızdırmaz ta-

235 Takozlanmış teras çatı plakalarının şeması

1 Eğim betonu üzerinde yardımcı tabaka ve buhar kesici, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Kaydırıcı tabaka üzerindeki sızdırmaz tabaka, 4 Destek takozu, 5 Hava tabakası, 6 Beton döşeme plakaları

bakanın istenen yerleri kolaylıkla kontrol edilebilir veya düzeltilebilir. Özellikle bu geleneksel teras kaplamalarında imkânsız-dır.

Bu sayede çimento harç içine yatırılan pla-kalarda korkuyla beklenen ve engellenmesi çok zor olan donma sorunu da önemini yitirmiştir.

3.8.3. Otopark (gezilebilir) çatılar

Üzerinde otomobillerin gezdiği çatılardaki tabaka veya şaplar, ne takoz üzerine otur-

tulabilir ne de çakıl veya mıcır içine yer-leştirilebilir.

Burada üzerinde taşıtların yürüdüğü tabaka ile hassas ve önemli sızdırmaz tabaka ara-sına bir kaydırma veya koruma tabakasının devreye sokulması kesinlikle gereklidir. Bu çeşitli şekillerde gerçekleşebilir.

• En azından 60 mm kalınlığında B 225 lik metal donatılı beton, polietilen folyo ve ince küm üzerine uygulanmış,

• Tel örgülü ve sızdırmaz malzeme ilaveli beton şap, üst tarafı kabaca veya kaygan olacak şekilde düzeltilmiş, çimento harç içindeki donmaya dayanıklı seramik levhalarla örtülmüş.

• Sızdırmaz malzeme ilaveli çimento harç içine yatırılmış, yıkanmış beton plaka-lar. Derzler 1 : 1 lik ince kum – çimento harçıyla doldurulmuş.

Her türlü takviyeli beton şaplar veya plakalar, azami 3,0 metrelik aralıklarla gen-leşme derzleri tarafından bölünmelidir.

Şekil 236 deki bu örnekte kaydırıcı malze-me PE folyosu ve 10 mm ince kumdan oluşmaktadır. Bu sayede ağır kaplamaların harektleri sızdırmaz tabakadan tümüyle ba-ğımsız olur. Eğer sızdırmaz tabaka altında

236 Hava şartlarına açık otopark çatı

1 Yardımcı tabaka ve buhar kesici, 2 Basınca dayanıklı yalıtım tabakası (p = 4,5 kp/cm2), 3 Basınç dengeci veya ayırıcı tabaka, 4 Sızdırmaz tabaka, 5 Sıcak savama malzemesi 3 kg/m2, 6 Đnce kum 10 mm, 7 Kaydırıcı malzeme olarak PE folyosu, 8 Be-tonarme B 225, asgari 60 mm kalınlığında, sız-dırmaz malzeme ile de olabilir.

Page 232: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

231

bir yalıtım tabakasının bulunması gerekse, bu tabakanın 4,5 kp/cm2 lik basınca da-yanıklı olması gerekir. Bu tür sağlam yalı-tım levhaları mevcuttur. Yine de ısı yalıtım tabakasından vazgeçilebilmesi, bazı avan-tajlar sağlayabilir. Bir oto park çatının oluş-turulması için güzel bir örnek, Şekil 237 a ile verilmiştir. Burada kaplama 2,5 m x 2,5 m lik betonarme plakalardan oluşmaktadır.

237 PE folyolarından oluşan kaydırıcı üzerindeki otopark çatı

a) Kesit b) Derz detayı 1 Yardımcı tabaka, 2 Sızdırmaz tabaka, 3 Bitki tutmaz sıcak bitüm, 2,5 kg/m2, 4 Đki kat PE folyosu ve talk pudradan oluşan kaydırıcı tabaka, 5 Beto-narme plâkalar, 2500 mm x 2500 mm boyutlarında, 6 Derz dolgu malzemesi, 7 Đnce soğuk ön tabaka (aderans tabakası), 8 Yumuşak elyaf yalıtım maddesi

Kaydırma tabakası, aralarına bolmiktarda talk pudra serpiştirilmi ş iki kat polietilen folyodan meydana getirilmiştir. Bunun altında sıcak bitümden derzsiz bir tabaka ve asıl sızdırmaz tabaka yer almaktadır. Şekil 237 b derz oluşumunu göstermektedir. Bu-rada ince soğuk ön tabakanın derz içinde yumuşak elyaf levhasının üst kenarına kadar iletilmesi önemlidir. Aksi halde derz dolgu malzemesi (sıcak sıvama malzemesi), duvarlarla bir aderans sağlayamaz. Şekil 238, aynı tabaka sıralamasının perspektif görüntüsünü vermektedir.

238 Şekil 237 deki tabakanın perspektif görünüşü

3.8.4. Çatı bahçeleri

Teraslı çatılarda, çatının bir bölümü çatı bahçesi olarak değerlendirilebilir. Şekil 233, bunun gerçekleştirmesinin ne denli karmaşık olduğunu göstermektedir (Neu-fert ’e göre).

Eğim betonu hariç, çatı tavanına etkiyen yük 700 kp/m2 dir. Eğimli ve önemli sız-dırmaz tabakanın üzeri geleneksel yapı tarzı uyarınca bir koruyucu beton ile örtülmüş, bunun üzerine 200 mm kalınlığında ince çakıl tabakası yerleştirilmi ştir. Bunu bir kat saman, bunuda bitkiler için hayati önem taşıyan 300 mm kalınlığı olabilecek hu-muslu toprak izler. Sızdırmaz tabaka al-tındaki yalıtım tabakası rahatlatılamaz. Bu nedenle mümkün olduğunca nem tutmayan, anorganik malzemelerden meydana gelmesi iyi olur.

Aslında yeri değiştirilebilen bitki teknele-riyle (saksı) yetinmek en doğrusudur.

Page 233: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

232

239 çatı bahçesi (Neufert’e göre) Eğim betonu hariç tavanın yükü 700 kp/m2 nin üzerindedir.

1 Tavan, 2 Eğim betonu, 3 Yalıtım tabakası, 4 Sızdırmaz tabaka, 5 Koruyucu beton, 6 Đnce çakıl, 7 Saman, 8 Humuslu zemin

Üzerinde çeşitli bitkilerin yetişmesine ola-nak veren teras çatı tipi çatı bahçesi tipidir.

Kentlerde aşırı yapılaşma sebebi ile yeşil alanlar kaybolmaktadır. Bu duruma karşı en etkin çarelerden biri, yitirilmiş olan bitki alanlarının, kendilerini yok eden yapıların üzerinde yeniden elde edilmesi, yani çatı-ların yeşillendirilmesidir. Düz veya eğimli çatıların yeşillendirilmesi için mükemmel çözümler geliştirilmi ştir.

Çatı bahçelerinin meydana getirilmesinde geçerli iki ana yöntem vardır. Bunlar, yo-ğun ve seyrek yeşillendirmedir. Yoğun ye-şillendirme sisteminde bol toprak kullanılır, çatı üzerinde bodur ağaçların yetiştirilmesi bile mümkün olur. Ne var ki sistemin çatıya verdiği yük genellikle 300 kg/m2 civarında olduğundan, uygulanabilme alanı kısıtlıdır. Bu sistem, ancak önceden bu amaçla tasarlanmış yapılarda kullanılabilir. Ayrıca yoğun çatı bahçeleri sürekli bakım altında tutulmalıdır.

Seyrek yeşillendirme ile hafif çatı bahçeleri elde edilebilir. Kullanılan özel malzeme ve yöntemler sayesinde, çatıya verilen yük,

100 kg/m2 nin altındadır. Diğer bir deyimle önceden çakıl, beton karo kaplanmış bir düz çatı veya kiremit kaplı bir eğik çatı bu malzemeler kaldırılarak yeşillendirilirse ya-pıya verilen yük artmaz. Ayrıca seyrek olarak yeşillendirilen çatılar, yılda en çok bir veya iki defa bakım gerektirirler.

3.8.4.1. Çatı Tipleri

Çatı bahçeleri büyük bir çoğunlukla, teras çatı yapım kurallarına göre inşa edilmiş % 2 eğimli akıntıya sahip, iyi şekilde yalıtılmış düz çatılar üzerine uygulanmaktadır. Bu-nunla birlikte beşik ve kırma çatılardan, tonozlara kadar akla gelen her türlü eğimli yüzeyde uygun yöntem ve malzemeler kul-lanılmak kaydıyla yeşillendirilebilir. Eğim sınırı 20o olup daha dik eğimler için özel önlemler alınması gerekir.

Biçimsel özelliklerin yanı sıra, çatılar, kullanılan malzemeler ve yapım sistemleri açılarından da fark gösterirler. Prensip ola-rak her çatı için bir yeşillendirme yöntemi vardır. Garaj, depo ve otoparklar, kanopiler, saçaklar, gölgelikler gibi ısıtılmayan yapı-larda kullanılan ısı yalıtımsız çatılar için, yeşillendirme bakımından strüktürün yük kapasitesi dışında herhangi bir kısıtlama yoktur. Isı yalıtımlı çatılar için çeşitli tipler ve yeşil çatı uygulama şekilleri söz konusu olabilir.

3.8.4.2. Tek kabuklu ters çatılar

Isı yalıtımı üstte, su yalıtımı altta olan tip-lerdir ve giderek daha yaygın olarak kul-lanılmaktadır. Ters çatıların yeşillendirilme-sinde kullanılan malzemeler, devamlı ısla-nan ve ısı yalıtımının kolayca kurumasına engel olmamalıdır. Bu nedenle kök tutucu katman, ısı yalıtım malzemesinin üzerine serilmelidir.

Page 234: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

233

3.8.4.3. Tek kabuklu havalandırmasız çatılar

Geleneksel sistemli sıcak çatılar olarak da adlandırılan bu tiplere sıkça rastlanır.

Yeşillendirilmesi istenen tek kabuklu hava-landırmasız çatılarda, su yalıtımının altında en az sd = 100 m buhar geçiş direnci olan bir buhar kesici bulunması gerekir. Gele-neksel sıcak çatılara her yeşillendirme yön-temi uygulanabilir.

3.8.4.4. Çift kabuklu havalandırılan çatılar

Soğuk çatı olarakda tanımlanan bu tiplerde, ısı yalıtımının üzerinde bir havalandırma boşluğu bulunur. Su yalıtımı ise boşluğun üzerinde yer alan ikinci bir çatı düzlemi üzerine uygulanır. Yeşillendirme açısından her hangi bir sorun yaratmayan bu sis-temde, tek dikkat edilmesi gereken husus, ikinci çatı düzleminde kullanılan (OBS) Yönlendirilmiş Yonga Levha, kontrplak gibi malzemenin, yeşil çatı sisteminden gelecek yükleri taşıyacak nitelikte olması-dır.

3.8.4.5. Bahçe çatı yapımında genel olarak yapılacak uygulamalar aşağıdadır.

Yüzey toz ve kalıntılardan temizlenerek bitüm emülsiyonu (astar) uygulanır. Birinci kat membran şalumo ateşi ile ısıtılarak yüzeye tam olarak yapıştırılır. Parapetlerde kışın kar seviyesinin üzerinde kalacak şekilde uygulama yapılır. Đkinci kat memb-ran iki kat örtü üzerine ısıtılarak tam olarak yapıştırılır. Ekstrüde ısı yalıtım palakaları su yalıtım tabakası üzerine yerleştirilir. Ya-lıtım kalınlıkları TS 825 Standardına göre belirlenmelidir.

Ayırıcı tabaka olarak poliester keçe ısı yalıtım tabakası üzerine serbest olarak serilir. Yağmur suyunun taşmasını, birike-rek bitkilerin çürümesini önlemek için etkili bir drenaj sistemi gerekir. Genleştirilmi ş kil granülleri 100-150 mm kalınlığında eşit dağılımla serilerek, bünyesinde su barın-dırma özelliği ile kuru havalarda rezerv ola-rak görev yapar.

Toprağın granültabakasına girişini önleyen, kuru havalarda ise granülden gelecek su bu-harının yukarı çıkmasına izin veren ayırıcı tabaka poliester keçe serbest olarak serilir.

Son kat olarak, genleştirilmi ş kil tanecikleri veya turba ile karıştırılmış toprak serilir.

Küçük bahçe çatılarda süzgeç etrafına çakıl döşenir. Suyun drenajı için çakıl tabakası yerine hazır drenaj levhaları da kulanı-labilir. Su gider borusu su yalıtım katman-ları arasına yerleştirilir. Giderin kontrolü için kapaklı bir kapan tavsiye edilir. Isı ya-lıtımı su yalıtım bandı ile kapanın duva-rından korunmalıdır.

3.8.5. Sızdırmaz tabakaların düzeltilmesi

Bir plastik kaplama üzerine mekanik etkile-re karşı ağır, masif bir tabaka yerleştirilirse çatı örtüsü, karakteriyle orantılı olarak bir sızdırmaz tabakaya dönüşür. Optik olarak gözlenmesi ve zahmesiz olarak tamiri ola-naksızdır.

Geleneksel sızdırmaz tabakalar yerine daha az bir iş gücü gerektiren sürekli, düzeltilmiş tabakaların geliştirilmeye çalışılması man-tıklıdır.

Geleneksel sızdırmaz tabaka, bir ince ön tabaka (soğuk – akıcı), en azından 3 veya 4 kat çıplak 500 lük bitümlü karton (sıcak yapıştırılır) ve örtücü boyadan meydana getirilir. Bu da 5-6 iş evresi gerektirir.

Page 235: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

234

Şimdi sözünü edeceğimiz yeni uygulamalar daha fazla emniyet sağlarlar:

• Jüt veya kaba keçe ilaveleri olan ve her iki tarafı fabrikasyon olarak bitümle kaplanmış üç kat sızdırmaz örtü,

• Önceki sızdırmaz örtüden bir kat, bunun üzerine bir kat oluklu metal tabaka (örneğin 0,1 mm kalınlığında bakır, 0,2 mm kalınlığında aluminyum. Alumin-yumun iki karton tabakası arasına yer-leştirilmesi gerekmektedir).

• Bir kat 1,5 mm kalınlığında poliizobu-tilen folyo, örtüler birbirlerine kaynak yapılmış. Bunun üzerine koruma taba-kası olarak 500 lük çıplak karton,

• Bir kat 0,8 mm kalınlığında yumuşak PVC, örtüler birbirlerine kaynak yapıl-mış. Bunun üzerine koruma tabakası olarak 500 lük çıplak karton,

• Jüt örgü ilaveli, iki kaynak edilebilir çatı örtüsü veya metal ilaveli bir tek çatı örtüsü ve bunun üzerine korunma taba-kası olarak karton.

Günümüzde yüksek nitelikli sızdırmaz ör-tüler kullanarak, el işi harcamak suretiyle yerleştirilen karton tabakalarının sayısını azaltmaya çalışılmaktadır. Bu eğilim de ye-rindedir.

3.8.6. Detaylar

Sızdırmaz tabakalarda hasar görülürse, bun-lar ya iyi bitirilememişlerdir veya kenar bağlantıları sızdırmaz değildir.

3.8.6.1. Kenar bağlantıları

K. Lufsky , Şekil 240 da verilen sızdırmaz tabaka sisteminin propagandasını yapmak-

240 Sızdırmaz tabakanın elverişli şekilde bitimi

1 Sızdırmaz tabaka yukarı doğru devam ediyor, 2 Koruyucu beton, 3 Örgü duvar, veya beton, 4 Duvar fayansı tabakası

tadır. Fakat bu sistemin hazır yapı eleman-larıyla yapı tarzında gerçekleştirme şansı yoktur. Bu çözümün konstrüktif açıdan el-verişli ve yerinde olduğu kesindir. Fakat genellikle duvar bağlantılarının pek derine girmemesi gerekir.

Şekil 241 deki detayda, bağlantı bir çinko saç (1) aracılığıyla sağlanmıştır. Burada be-ton şapın veya Gartenmann tabakasının (3) çinko saca kesinlikle temas etmemesi ge-rektiği unutulmamalıdır. 15 mm genişli-ğinde şerit şeklinde bir aralık bitüm dolgu malzemesiyle (2) doldurulmalıdır.

Bu uygulamalarda akan suyu frenleyici bir kaide mevcut değildir. Bundan sonraki çözümde (yine K. Lufsky ’den) bir kaide çıkıntısı vardır. Lufskyk bu detayın ancak başka çıkar yol olmadığı zaman kullanılma-

Page 236: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

235

241 Sızdırmaz tabakanın yükselen duvara çinko saç aracılığı ile bağlantısı

1 Çinko saç örtü, arka yüzü bitüm kaplı, 2 Bitümlü dökme malzeme, 3 Beton şap, 4 Sızdırmaz tabaka, 5 Yük dağıtıcı, 6 Çatı örtüsü, 7 Yalıtım tabakası, 8 Buhar freni

sını tavsiye etmektedir. Teknik açıdan gerçekleştirilmesi imkânsız olan çözümler de görülmektedir. Örneğin Şekil 242 a’daki detay bir meslek okulu ders kitabından alınmıştır. Burada çinko saç örtü (1) beton tabaka (2) içine (sızdırmaz tabakayla (3) her hangi bir bağlantı yapılmadan) doğrudan gömülmüştür. Bu bağlantının 4 haftadan fazla dayanamıyacağı sanılmaktadır. Şekil 242 b de, çinko saç örtünün sızdırmaz ta-bakayla iç içe gelecek şekilde bağlanması doğrudur. Çinko saçın arkasında bir ince tabaka halinde korozyon korunması veya duvar alkalik kusmalarına karşı bir kat karton yerleştirilmelidir. En önemli nokta, yine beton tabakanın (2) çinko saç örtüden bir bütüm döküm malzemesi (4) sayesinde ayırılmasıdır.

242 Bir teras çatının duvar bağlantısı

a) Bir ders kitabında tavsiye edildiği gibi; hatalı b) Doğru uygulama 1 Çinko sac örtü (Şema a’da çabuk paslanır), 2 Beton şap, 3 Sızdırmaz tabaka, 4 Çinko saç ve betonun derz dolgu malzemesi ile (ok) ayırılması, 5 Korozyon koruması, 6 Sürekli elastik macun

Şekil 243 deki gömme pervaza çivilenmek üzere yukarı doğru devam eden (150 mm kadar) çatı örtüsü, ilkel ve teknik açıdan el-verişsizdir. Çatı örtüsü nihayetinin korun-ması, sabit takozun (3) beton içine gömül-düğü Şekil 244 unkinden daha iyidir. Ser-best papuç sayesinde çatı kartonu kolaylıkla sökülebilir, çivilere kıyasla daha iyi bağla-nır. Çatı kartonunun korumasının, betona gömülmüş bir ray-korniş vasıtasıyla sağlan-ması daha da güzel bir buluştur (Şekil 245). Serbest pabucun tepesine sürekli elastik macun sürülür (5).

Verilen örneklerin sakıncası, düşey olarak yükseltilen çatı kartonunun hava şartlarına açık bulunmasıdır. Bu sakınca Şekil 246 de-ki sistemde giderilmiştir (Schaupp’a göre). Burada üzerine aracısız olarak çimento harç yatak içinde levha tabakasının (2) yerleş-tirildi ği bir sızdırmaz tabaka söz konusudur. Tüm sızdırmaz tabaka, iyi örtülmüş ve hava şartlarında korunmuştur. Bu çözüm duvarın

Page 237: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

236

243 244

243 Bir sızdırmaz tabakanın tavsiye edilen fakat elverişsiz bağlantısı

1 Yükseltilen, açıkta duran sızdırmaz tabaka, 2 Üçgen kesitli köşe pervazı, 3 Çivileme takozu, 4 Örtücü saç pervaz, 5 Macun

244 Sızdırmaz tabaka bitişinin düzeltilmiş hali (Kakrow ’a göre)

1 Sızdırmaz tabaka, 2 Üçgen kesitli köşe pervazı, 3 Beton içine gömülmüş sabit takoz, 4 Vidalı serbest papuç, 5 Macun

245 Sızdırmaz tabakanın korniş-ray vasıtası ile tutturulması

1 Sıdırmaz tabaka, 2 Korniş-ray, 3 Serbest takoz, 4 Rondelalı cıvata, 5 Macun

246 Sızdırmaz tabaka korumasının düzeltilmesi

1 Eğim betonu, 2 Plâka kaplama, 3 Sızdırmaz tabaka, yükseltilmiş ve korunmuş, 4 Elastik köpüklü malzeme, 5 Korniş papuç, 6 M 16 cıvata, 7 Sert pul, 8 Yumuşak plastik pul, 9 Dübel

incelmesini gerektirdiğinden, ancak monoli-tik beton yapıda söz konusu olabilir.

Monolitik beton için başka benzeri çelik korniş ilaveleri geliştirilmi ştir (şekil 247). Kırlangıç kanadı biçimindeki çinko kapla-malı çelik korniş, ham yapı safhasında ka-buk içine yerleştirilir ve sağlam bir kavrama sağlar. Yukarı yükseltilen sızdırmaz tabaka, şekilde gösterildiği gibi aralıkları en fazla 333 mm olacak şekilde vidalarla tutturulur. Örtücü profil (7) vida sıkıldıktan sonra kıstırılır. Đmalatçının bildirdiğine göre şu iş safhaları söz konusudur:

• Sızdırmaz tabakanın 15 mm genişli-ğindeki yarığa kadar yükseltilmesi, faz-lalıkların kesilip atılması,

Page 238: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

237

247 Yükseltilmiş sızdırmaz tabakada dökme çakıl ve özel çelik profil

1 Yükseltilmiş buhar kesici, 2 Yükseltilmiş sızdı-rmaz tabaka, 3 Yalıtım malzemesinden köşe takozu ile birlikte ısı yalıtım malzemesi, 4 Dökme çakıl, 5 Beton içine gömülmüş korniş, 6 Sızdırmaz malzeme veya örgü elyaf, 7 Örtücü profil, 8 Koruyucu profil, 9 Rondelalı tesbit vidası

• Rüzgâr ve tipine karşı korunma profili-nin ve kıskaç profilin montajı,

• Koruyucu profil kornişin deliklerine vi-dalanması,

• Askı yarığının örtücü saç yardımıyla sızdırmaz profil tarafından örtülmesi.

Oyuk cisimdeki vida yerlerini bulmakta güçlük çekilmediği sürece sonuç kesinlikle kusursuzdur.

Đleriki detaylar teknikteki önemli gelişme-leri vurgulamaktadır. Şekil 248 deki terasın kapı bölgesindeki sızdırmaz tabaka uygula-ması kusursuz fakat zor ve zahmetlidir. Bu-nun nedeni de kısmen zemin yükseklikleri-

248 Zemin yükseklikleri farklı olan kapı bölgesinde bir geleneksel teras konstrüksiyonu (Kufsky ’ye göre)

1 Ağır beton basamak, Dökme bitüm, 3 Gartenmann kaplaması, 4 Sızdırmaz tabaka (eğim asgari % 1,5), 5 Eğim betonu, 6 Isı yalıtım tabakası (gerekirse)

249 Zemin yükseklikleri yaklaşık aynı olan kapı bölgesinde bir geleneksel teras konstrüksiyonu (Lufsky ’ye göre)

1 Beton plâka eşik, 2 Dökme bitüm, 3 Gartenmann kaplaması, 4 Dolgu, 5 Eğim betonu, 6 Isı yalıtım tabakası, 7 Sızdırmaz su yalıtım tabakası

Page 239: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

238

250 Bir düz çatı kaplamasının yükselen hazır beton duvara bağalantısı

a) Kesit b) Perspektif görünüş 1 Buhar kesici, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Çivilenebilir eleman, 4 Ondüleli yapı kartonu, 5 Korozyon korunumu, 6 Çinko saç, 0,8 mm, 7 Kenar koruyucu pervaz, 8 Rondelalı vidalar, vidaların birbirlerinden uzaklıkları 250 mm, 9 Sürekli elastik macun, 10 Su yalıtım örtüsü

nin farklı oluşlarında aranabilir. Yaklaşık aynı yükseklikteki zeminlerde beton mal-zeme biraz azalır. Şekil 249 daki detay yine de hala tamamen gelenekseldir.

Hazır elemanlar kullanıldığında, beton kap-lamanın yükselen bir duvara veya parapete bağlantısı oldukça zorlaşır. Burada ancak (Şekil 250 deki gibi) karton nihayetlerinin, en fazla 250 mm aralıklarla zımbalı cıva-talarla monte edilen çinko saçdan kenar per-vazlarıyla tutturulmaları mümkündür. Ke-nar pervazı ve duvar arasındaki sürekli elas-tik macundan sızdırmaz tabaka pek güve-nilir değildir. Saçın hareketleriyle duvardan çözülebileceği için saçın (9) sürekli kontrol

251 Bir kartonlu çatının arada bir genleşme derzi bırakılarak yükselen parapete bağlantısı

1 Buhar kesici, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Derz’in sızdırmaz şerit ile örtülüşü, 4 Çivilenebilir eleman, 5 Mineral elyaflar, 6 Korozyon korunumu, 7 Çinko ve saç, 8 Üstte aluminyum veya çinko saç 9 Çinko kaplı saç, vidalanmış, 10 Korozyon korunumu, ola-rak fenolsüz karton, 11 Çatı örtüsü, 12 Tutucu

Page 240: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

239

edilmesi gerekir. Bu nedenle 251 e uygun olarak bir parapet duvarını çinko saçla kaplamak ve saç örtüyü çatı örtüsüne kadar indirmek daha iyidir. Bu parapet duvarını nemlendirebilecek kar birikmesine karşı da iyi bir önlemdir.

3.8.6.2. Saçak oluşumları

Dışarı çıkıntılı saçak, geleneksel yapı tar-zından doğmuştur ve bir veya en fazla iki katlıbinalarda belli bir görevi vardır. Çok katlı binalarda daha çok estetik bir anlamı

252 Geleneksel, çıkıntılı saçakar

a) Her taraftan yalıtımlı Đsveç uygulaması, b) Elverişsiz ısı köprüsü mevcut, c) Tavan, yerinde dökme betondan olsa idi elverişli bir çözüm olurdu, d) Đsveç prensibinin başka bir uygulaması.

olabilir. Bunun yanısıra çeşitli yapıfiziksel sorunlara neden olur. Masif ana saçaklar, etkileri zorlukla devre dışı bırakılabilecek ısı köprüleri oluştururlar ve dikkate alın-ması gereken hareketlerde bulunurlar.

Şekil 252, çıkıntılı masif saçaklar için çeşit-li örnekler vermektedir. Taslak a ve d’deki gibi saçağın her yanından yalıtılması, Đs-veç’e özgüdür ve sakıncaları vardır (su tehlikesi altındaki saçak bölgesinde sıva patlar). Şekil 253 deki konstrüksiyonda ana saçağın kendisinden çok çatı tavanının yerleştirmesi ve sıcaklık etkisi altındaki be-tonarme hatıl tehlike oluşturmaktadır. Uy-gulama güçtür ve tatmin edici değildir. Şe-kil 255, çatı tavanının hareket edebilecek

253 Yalıtılmış donatılı hatıl, içte su ve küf oluşmasına ve duvarda çatlaklar meydana gelmesine neden olur

254 Genleşme derzli, donatılı, bağlantılı beton saçak

1 Kaydırıcı, 2 Çatı örtüsü, 3 Saplama bağlantı, 4 Kaydırıcı tabaka, 5 Sıkışabilir dolgu malzemesi ve kaydırma saçı olan derz, 6 Ara derz, sadece saçak levhası içinde var.

Page 241: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

240

255 Geleneksel yöntemlerle çatının saçaksız olarak son bulması

a) Kesit b) Perspektif görünüş 1 Çinko saç, 2 Çıkıntı, 3 Dübel, 4 Korozyon korun-ması olarak karton, 5 Çatı örtüsü, 6 Çatı tavanı, 7 Sıkışabilir yalıtım malzemesi, 8 Kaydırıcı, 9 Tuğla duvar

şekilde yerleştirildi ği, saçaksız bir çatı ke-narını göstermektedir. Çatı tavanı dış duvar üzerinde oturmuyorsa, Şekil 256 uyarınca saçak hazır elemanlardan meydana getiri-lebilir. Burada çatı tavanının dış duvar ele-manıyla konstrüktif bir bağlantısı yoktur. Kenardaki kaset levhalar (2) bir saçak oluşturacak şekilde kalınlaşmışlardır. Saçak çakıl dökümlü çok düz çatılar için geliş-tirilmi ştir.

Çatı kenarlarının kılıflanması sonucu oluşan saçaklar, yapıfiziksel ve maliyet açısından bir dizi avantaj sağlarlar. Son yıllarda alu-minyum profiller ön plâna çıkmıştır. Şekil 2.57 de örnek olarak çeşitleri gösterilen

256 Düşey duvar yerleştirmeli bir çatı tavanının saçağı

1 Duvar elemanı, 2 Saçak parçası ile birlikte kaset levha, 3 Ondüle levha örtüsü, 4 Çivilenebilir kalıp elemanı, 5 Yalıtım tabakası, 6 Çatı örtüsü, 7 Çakıl tabakası

257 Muhtelif metal saçak profil örnekleri (Marka: Alwitra )

profiller soğuk ve sıcak çatılar için elve-rişlidirler. Bunlar hareketli bir şekilde çatı örtüsüne bağlanırlar ve kendi hareketlerini

Page 242: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

241

sıkıştırma gerilimleri oluşturmadan gerçek-leştirirler. Profil yükseklikleri genellikle 50 ile 250 mm arasında değişmektedir. Profil-ler her usta tarafından monte edilebilirler. Şekildeki profilde, yüksekliğin tolerans dengelemesini yapmak mümkündür. Tutucu konstrüksiyonun özenle monte edilmesi şarttır. Şekil 258 deki 80 ile 540 mm ara-sında değişen profiller de üretilmektedirler.

258 Yüksekliği 80 ile 540 mm arasında değişebilen monte edilmiş, ayarlanabilir bir aluminyum profil

Bunlara benzer şekilde hem yükseklik, hem de binaya olan mesafe ayarlanabilir, hare-ketli tesbit elemanı olan profiller de imal edilip kullanılmaktadır.

3.9. EĞĐMSĐZ ÇATILAR

Avrupa’da bir çok ülkede, eğimsiz çatılar moda olmaya başlamış ve pek çok tatbikatı yapılmıştır. Bu tür çatılarla olan tecrübeler her zaman olumlu olmamıştır. Eğimsiz ça-tının avantajı, alt yapıdaki çapraz konst-rüksiyonların yok olması ve çatı örtüsü üzerindeki eğim betonunun gereksiz hale gelmesidir. Yatay çatılar sayesinde, çatı sızdırmaz tabakası daha pahalılaşacağından ve daha büyük bir risk söz konusu olaca-ğından alt yapıda, pek de büyük bir tasarruf sağlanmış sayılmaz.

3.9.1. Yatay çatılar

Bazı kaynaklarda, bitümlü çatı örtülerinin su sayesinde “genç” tutulduğu tezi savunul-muştur, fakat bunun kesinlikle inanılır bir tarafı yoktur. “Koruyucu” su tabakası, so-ğuk mevsimde çatı üzerinde bulunmaz.

Bitümlü çatı örtüleri, kuzey ülkelerinde uzun yıllar boyunca sert iklim şartları al-tında denenmiştir. Vetrow, çatı eğiminin az olması ve yağmur suyunun birikmesi sonu-cu, çatı örtüsünün kısa sürede hasar gördü-ğünü belirtmektedir. Su tabakasının güneş tarafından ısıtılması da Vetrow tarafından elverişsiz olarak nitelenmektedir.

1982 de C. Zieliska şöyle yazmıştır: “Bi-tümlü kaplamaların ömrü, çatı örtüsü üzerinde su birikmemesine bağlıdır. Bu ne-denle su birikmesinin söz konusu olabile-ceği bütün hallerde eğimsiz çatılardan uzak durulmalıdır”. Eğer mutlaka bir yatay çatı inşa edilmek isteniyorsa, özellikle bitümlü çatı örtüleri yerine başkaları kullanılmalıdır çünkü bitümler sürekli su saldırısı karşı-sında kabarma eğilimindedirler.

Büyük alanlı düz çatılarda, adacıklar ve su birikintilerinin oluşması engellenemez. Yağmur suyu gidiş yerleri, çoğunlukla is-temeyerek en yüksek yerlerde bulunur. Bu nedenle çatının sızdırmaz tabakası kısmen su altında kalır, kısmen adalar oluşur ve bu adaların kıyıları sürekli genişler. Bu durum nasıl elverişli olarak nitelendirilebilir?

Bitümlü malzemeyle kaplanmış çatılardaki su birikintileri hakkındaki olumsuz tecrü-beler, birçok ülkelerin uzmanlarınca da onaylanmaktadır. Yatay çatıyı savunan uz-manların (örneğin K. Moritz ) yatay çatı olarak en azından % 3 eğimli olan bir çatı tavanını kabul etmeleri ilginçtir. Moritz , yağmur gidiş yerlerinin her zaman en alçak noktalarda bulunması gerektiğini söyleye-

Page 243: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

242

rek “Eğimli” bir yatay çatı için bir para-doks, teknik bir şaka yapmaktadır.

Ayrıca böyle çatıların alanlarının büyüklü-ğü de çok önemlidir. Büyük çatı örtülerin-deki eğrilikler, yatay çatılarda çatı kaplama işini daha başlangıçta çetin bir şekilde güç-leştirebilirler. Biriken suyu emicilerle çatı-dan almakta bir çözüm sağlamaz çünkü be-ton içine giren ve daha sonra yukarı çıkacak olan su alınamıyacaktır.

3.9.2. Su çatıları

Yatay çatıların özel bir çeşidi de su ile örtülü çatıdır. Gökyüzünden yeterli ölçüde yağmur yağmasına rağmen, ilave bir su tesisatı ve dengeleyicilerle çatı üzerindeki birikintinin saptanan düzeyde tutulması sağ-lanır.

Sızdırmaz tabakalar uygun plastik malze-meden meydana gelmişse, su çatısına izin verilebilir. Bitümlü çatı örtüleri veya mastik tabakalar bu iş için elverişsizdir.

Böyle Çatı birikintileri oluşturulacaksa ke-nar eğimlerinin dik olması (% 100) şarttır. Kış mevsimindeki buzlanma gözönüne alın-malıdır. Şekil 259 böyle bir çatı kenarını göstermektedir. Burada su altında bir çakıl tabakası mevcuttur. Bu kötü sonuçlar veren bir uygulamadır. Isı köprülerini engellemek için yalıtım tabakası saçak üzerine kadar uzatılmıştır. Bu “küvet” kenarları, oldukça basit şekilde oluşturulabilir (Şekil 260). Ça-tı kenarının yükseltilmesi (Şekil 260 a’da dökme beton, 265 b’de empregne edilmiş çam ahşabıyla sağlanmıştır. Sızdırmaz ta-baka her iki durumda da 1,5 – 2 mm kalın-lığında poliizobuliten (Rhepanol folyo) dur. Bu saçak oluşumunda hafif bir rüzgâr, suyu kenardan aşırmaya yeterlidir.

259 Bir su çatısı için kenar oluşumu

1 Yalıtım tabakası, 2 Sızdırmaz tabaka, 3 Kum, 4 Çakıl tabakası, 5 Su

Su yüzeyini 300 m2 lik alanlara bölme görevi olan dalga kırıcıların uygulanma-sında da yine bu tehlikeyle karşılaşılır. Şe-kil 260 c’deki detay oldukça ilkel bir ahşap pervaz ve bir dalga kırıcının uygulamasını göstermektedir (Neufert’e göre). Burada da küvetin sızdırmaz tabakası plastik malze-medendir. Pervazdaki ahşap elemanlar ila-veten sert PVC ile korunmuştur. Neufert, burada bir “eksiklik sonucu tehlike”den söz ediyor. R. Probst ise, seviye ayarlamalı ve dalga kırıcılar ihtiva eden su çatısını, “itici bir aşırı mükemmelleştirme” olarak nitele-mektedir. Fakat yatay çatı öylesine mükem-mel de değildir.

Yatay çatı ve su çatısı, kaba yapı safha-sındaki harcamaları, tamirat ve bakım har-camalarını arttırmak suretiyle azaltan, in-şaat sırasındaki sorunları erteleyen ve daha da ağırlaştıran gelişmelerdir. Sızdırmaz ta-bakanın etkinliği, kesin değilse veya tar-tışılabilirse, böyle çözümlerin ekonomik-liğine güvenilemez. Bu nedenlerden ötürü en fazla 50 m2 lik küçük çatılar dışında, yatay çatılara izin verilmelidir ve bir eğime ihtiyaç bırakmayan, biriken suya gerçekten dayanabilen, ekonomik ve kalıcı bir yalıtım tabakası bulunana kadar bu böyle kalma-lıdır. Böylesi bir tabaka, ancak yüksek ni-telikli elasto-plâstik bir malzemeden oluşa-bilir.

Page 244: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

243

260 Batı Almanyadan su çatısı örnekleri

a) Kenarı dökme betonla yükseltilmiş b) Empregne edilmiş çam ağacından kenar pervazı c) Dalga kırıcılı kenar pervazı 1 Takviye tabakası, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Kontr-plak, 4 Metal kaplama, 5 PIB sızdırmaz foyo, 6 Plas-tik folyoyu koruyucu karton, 7 Su, 8 Sıkıştırılmış çakıl, 9 Dalga kırıcı

262 Ayaklı bir dik kenetin oluşturulması

3.10. METAL ÇATILAR

Isı korunumlu taşıyıcı konstrüksiyonları metaldan oluşan (çelik veya aluminyum) çatı tavanları, daha önce incelenmişti (→ 3.4.7.). Burada sadece kaplama malzemesi olarak dış hava şartlarına ve etkilere maruz kalacak olan metaller söz konusu olacaktır.

261 Metal çatı tavanları taşıyıcı, ısı korunumlu, çelik veya aluminyum saç profillerdir (→ 3.4.7.)

Bu tür metal kaplamalar bakır, çinko kaplı demir saç, kurşun saç, kalay saç veya alu-minyumdan imâl edilir. Metaller fiziksel tutumları açısından az, kimyasal ve elekt-rolitik tutumları açısından ise çok farklıdır-lar.

Bakır, başka bir metale doğrudan temas etmemelidir. Malzeme pahalıdır ve sadece önemli binalarda kullanılır.

Kurşun saçın yoğunluğu 11500 kg/m3 gibi aşırı bir değerdedir. Saçlar 0,5 ile 15 mm arasında değişen kalınlıklarda üretilirler. Sert kurşun veya çatı kaplama saçı, sadece zor bağlantılarda kullanılır. Örneğin: Gen-leşme derz kılıflarının birbirini kestiği yerlerde. Kurşun saçlar elektrolitik açıdan hemen hemen nötr sayılırlar, her türlü me-

Page 245: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

244

tale doğrudan temas edebilirler, dış hava etkilerine karşı hassas değildirler ve ko-laylıkla istenen biçime sokulabilirler.

Aluminyum saçlar ise kesinlikle ön plânda-dırlar. Tümüyle problemsiz olmamalarına rağmen çeşitli nedenlerden ötürü neredeyse her yapı bölgesinde kullanılır olmuşlardır.

Aluminyum için şu kaplama türleri mevcut-tur:

a) Çifte kenetli kaplama; Eğimi % 5, daha iyisi % 15 in altında olmayan düzgün ve dalgalı ahşap veya beton yüzeyler için uygundur. Levhalar kenetlenerek birbi-rine bağlanırlar. Boyuna kenetler (saça-ğa dik duran) genellikle çifte dik kenet olarak oluşturulurlar. Enine kenetler teklidir, sadece çok düz çatılarda çift olarak meydana getirilirler. Malzeme pek büyük hareketlere uyamaz.

b) Ahşap çubuklu kenetli kaplama; Kenetli kaplamadan türemiştir. Metal şeritler birbirlerine kenetle bağlanmaz. Ahşap çubuklar yerleştirilir ve özel saç şeritler metal levhaların bağlantısını meydana getirirler. (Şekil 263 b ve c). Saç lev-halar korunduktan sonra. Ahşap çubuk-lar örtülür. Ahşap agresif koruyucu mal-zemelerle empregne edilmemiş olmalı-dır. En iyi çatı eğimi yine % 15 tir. Ör-tücü malzemenin burada oldukça fazla hareket özgürlüğü vardır.

c) Yapıştırmalı kaplamada ince metal fol-yolar, çıplak bitümlü kartonlar üzerine sıcak bitüm veya özel yapıştırıcılarla yapıştırılır ve ağır paspaslarla ütülenir. Saçak ve mahyada şeritler kenetlenir ve sabitleştiricilerle tutturulur. Bu cinsten bilinen bir uygulama, 01 – 0,3 mm ka-lınlığında metal folyoların kullanıldığı Alcuta-kaplamadır. Bu şekilde 0,8 mm ye kadar şeritler yapıştırılmaktadır.

263 Gaz geçirgen olmalarına rağmen metal kaplamalardaki kenetli bağlantılar metal üzerinde su oluşmasını engelleyemezler

a) Kenetin hemen yanında su damlası b) Çubuklu kenet, ahşap çubuk sayesinde biraz daha elverişli c) Keneti daha iyi bir ahşap çubuklu bağlantı 1 Metal kaplama, 2 Karton, 3 Isı yalıtım tabakası, 4 Su oluşumu, 5 Ahşap kaplama, 6 Sabitleştirici

d) Levhalı kaplama, levhalardan veya on-düle saçlardan oluşur ve lata veya aşık üzerine yerleştirilir. Levha kalınlığı 0,6 veya 0,8 mm dir. Normal olarak levha uzunluğu en fazla 2 m’ye kadardır.

Page 246: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

245

e) Kıskaçlı kaplama (Furral çatı) da 35 m uzunluğa kadar toplar halindeki Alu-minyum şeritler kullanılır. Bunlar kır-langıç kuyruğu şeklindeki yatay gövde-ler yardımıyla uygun aluminyum çubuk-larla kıstırılır, çatı eğitiminin en az % 10 olması gerekmektedir. Şeritler saçağa paralel olarak yerleştirilirler. Isı gerilim-lerini dikkate almak gerekmez.

Aluminyum çatılarda görülen zarar ve sa-kıncaları genellikle aynı sebeplere dayan-maktadır. Aluminyum hava şartlarına daya-nıklı olduğu ve yıllar boyu görevini yerine getirdiği söylenir. Bunun tartışmasını yap-makta gereksizdir. Aluminyumun üzerine kaplayan oksit tabakası nem ve diğer zarar verici etkenlere karşı etkin bir koruma sağ-lar. Bu gerçekler, bu metalin her cinsten ne-me karşı kesinlikle duyarsız olduğunu dü-şündürebilir. Oysa bu kesinlikle doğru de-ğildir.

Aluminyumun özelliği, oldukça çabuk ça-lışması (neredeyse çeliğin iki misli) ve ça-buk ve etkili bir kuruma sonucu kondanse su oluşumuna yönelik oluşudur. Ve üze-rinde bulunan kondanse su, aluminyumu çinko saçda olduğu gibi aşındırır. Su oluş-ması nedeniyle kimyasal olaylarda gerçek-leşmeye başlar. Bunlar malzemeye kısa sü-rede zarar verebilirler. Aluminyum ne çatı tavanında kendisine ulaşan alkali madde-lere, ne ahşap koruyucu malzemelere, ne katranlı kartonlardaki fenollere ve katranlı yapıştırıcılara ne de demir veya çelik tozuna karşı dayanıklıdır. Havadaki karbon asidi ve nem ise birlikte elektrolitik etkilerde zarar verici olabilirler.

Eğer çatı üzerinde çeşitli metaller mevcut ise, gerilim sırasında çok aşağılarda yer aldığı için aluminyum üstte yer almalı ve

yağmur suyunun aluminyumdan (daha de-ğerlikli olan) diğer metallere akması sağ-lanmalıdır.

Kullanılan bitümün veya bitümlü yapıştırı-cının asit artıklarından arı olduğundan emin değilsek (karbon asidi, fenoller), alumin-yum örtüleri bitümlü çatı örtüsüne yapıştır-mamalıdır. Bunun yerine çinko, alkali florid veya alkali arsenat tabanlı ahşap empregne malzemeleri de aynı şekilde zararlıdır. Taze beton, çimento harç ve kireçte, aluminyumu güçlü bir şekilde aşındırırlar. Betona, don-maya karşı malzemeler katılmışsa, metale olan etki oldukça sert olacaktır.

Aluminyum üzerinde oluşan oksidasyon tabakası metali korur. Bu tabakanın altında malzemenin taşınması, sadece yavaş yavaş gelişir. Fakat kaplama tabakasını zedeleye-bilecek anyonlar mevcut ise, aluminyumun çevresiyle olan reaksiyonu çok çabuk ger-çekleşir ve metal aluminat hidroksit ve tuz oluşumu sayesinde zedelenir. Sözü edilen kimyasal maddeler hem masif çatı tavan-larında, hafif ağaç yünü levhalarda hem de işlenmiş ahşapta mevcuttur. Bu kimyasal maddeleri metale ulaştıran, iletici sıvı ve gaz halindeki nemdir. Sözü edilen kondanse su oluşumunun engellenmesi için metalin arkasının havalandırılması şarttır. Bu, bütün metal kaplamaların soğuk çatılarda sözko-nusu olabileceği anlamına gelir. Pratiğin tekrar tekrar kanıtladığı gibi havalandırma önlemleri sayesinde istenmeyen su oluşum-larından emniyetli bir şekilde korunmak kolay bir iş değildir.

Batı ülkelerinin basınında çok sayıda iyi havalandırmalı metal kaplamalar yayınlan-maktadır. Fakat Şekil 264 a’daki gibi de-taylara da rastlanabilmektedir. Burada kas-ten olsun olmasın, yalıtım tabakası ve metal

Page 247: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

246

arasında her zaman ince bir hava tabakası bulunur.

264 Altı havalandırılmayan, doğrudan ısı yalıtım tabakası üzerine yerleştirilmi ş metal kaplama (Bu haliyle tehlikeli)

a) Metal ve karton, doğrudan ısı yalıtım tabakası üzerinde b) Daha iyi, fakat halâ tatmin edici olmayan çözüm; Metal, alt yüzeyden ayırılmış

H. Künzel’in arkalarında kapalı bir hava tabakası bulunan duvarlarda su oluşmasının engellenemeyeceği şekilde iddiası, daha çok yazın güneş sayesinde, daha fazla ısı-tılan çatı konstrüksiyonları için geçerlidir.

Şekil 264 b’deki metal ve yalıtım levhası arasına yerleştirilen ondüleli yapı kartonu zayıf bir teselli sağlar. Đstisna durumlarda ondüleli çatı kartonlarının da mevcut ol-masına rağmen ondüleli yapı kartonunun bitümlü kaplama tabakaları yoktur. Şekil 264 b’deki şema ise halâ bir soğuk çatı sayılamaz.

Pratikte, Şekil 263 a’daki gibi arkası havalandırılmamış kaplamalarda metalde oluşan suyun altta yer alan çatı kartonuna (2) yürüdüğü bir çok kereler görülmüştür. Böylece kenetlemelerinde tam bir çözüm olmadığı söylenebilir. Kenetler, metal örtü-

265 Altı havalandırılan kabuk üzerinde metal kaplama-kusursuz, soğuk çatıya eşdeğer bir konst-rüksiyon

1 Metal, 2 Bitümlü membran, 3 Ahşap kabuk, 4 Hava akımı, 5 Rüzgârdan korunan yalıtım levhaları

nün su oluşumuna olan tehlikeli eğilimini azaltmaktadır.

Şekil 265, basit bir metal çatı göstermek-tedir. Metal, yalıtım tabakasında membran kabuk ve hava ile ayrılmıştır. Buda çok sağ-lıklıdır. Hava bölmesi kontrlatalar sayesin-de oluşturulur. Havalandırma önemlidir, çünkü yükselen buharlar da zararlı olabilir.

266 Đyi oluşturulmuş metalli şed çatı (soğuk çatı)

1 Dökme beton, 2 Gözenekleri örtülmüş Heraklit levhalar, 3 Bitümlü membran ve ahşap kabuk üze-rinde metal

Page 248: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

247

Şekil 266 daki ustaca oluşturulmuş beton şed-çatı, aynı prensibin başka bir uyarla-masını göstermektedir. Hava akımı ısı ya-lıtım tabakasını nemden kurtarmaktadır (Burada gözenekleri örtülmüş heraklit lev-halar). Ahşap kaplama, kuru ve etkin halde tutulur ve bu sayede saç korunur.

267 Hafif, ısı yalıtıcı metal çatı (Soğuk çatı)

a) Saçak boyunca kesit b) Pervaz boyunca kesit c) Mahya boyunca kesit 1 Metal, 2 Bitümlü membran, 3 Ahşap kabuk, 4 Alttan havalandırma, 5 Rüzgâra karşı korunma (örtülü gözenekler), 6 Heraklit levhalar, 7 Mesafe tutucu olarak kontrlata, 8 Metalden mahya kapağı

Şekil 267 de aynı zamanda ses yutucu gö-revleri de olan yalıtım levhaları, çelik aşık-lar üzerine oturtulmuştur. Çatı konstrük-siyonu doğrudur. Benzeri bir çokları da vardır.

En eski mimari biçimlerden bir tanesi olan kubbe, Avrupa’da çekiciliğini hala yitirme-miştir ve günümüzde toplum binalarında ve

hatta endüstriyel yapılarda göze çarpmakta-dır. Kubbeler yüzyıllardan beri başarıyla metalle yalıtılmaktadır (daha çok bakır). Burada ilk kez Roma’da aluminyum da kullanılmıştır. 1897 yılında San Gioacchino kilisesi 98,9 luk saf aluminyum ile kap-lanmıştır.

Kubbeli yapılar daha çok Akdeniz ülkele-rinden gelmişlerdir. Kubbeler bu ülkelerde kışın bir ısı ve su buharı yüklemesine maruz kalmazlar. Büyük kilise salonları Đtalya ve Yunanistan’da kış mevsiminde ısıtılmazlar. Eski kubbeler genellikle iki kabukludurlar (Şekil 268). (Solda: Floransa’daki kated-ralin, sağda: Romadaki St. Peter’in kesitle-ri). Oda havası kubbedeki aydınlık sayesin-de kolayca yukarı çekilir. Kubbe iki ka-buklu bir soğuk çatı oluşturursa bu konst-rüksiyonun soğuk ülkelere uyarlaması yak-laşık olarak sağlanır. Đklim şartları uyarınca sadece alt kabuğun ısı yalıtım değerinin ülkemizin daha sert iklimine ve düzeltilmiş ısıtmaya adapte edilmesi gerekir.

268 Đtalya’dan klâsik, iki kabuklu kubbeler

a) Floransa’daki katedral b) Roma’daki St. Peter Arkası havalandırmalı metal kaplama pren-sibi ise korunmaktadır. Şekil 269, Batı Almanya’daki bakırla kap-lanmış bir kilisenin tabaka yapısını göster-mektedir. Bakır sac, karton ve ahşap kabuk (2) üzerinde bulunmaktadır. Alışıldığı gibi bu kabuk, latalar (3) sayesinde alttan hava-

Page 249: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

248

269 Bir kilise tepesindeki bakır çatı

a) Aşığa paralel kesit b) Enine kesit 1 Karton üzerine bakır, 2 Ahşap kabuk, 3 Latalar, 4 Parafinli kâğıt, 5 Isı yalıtım tabakası

landırılmaktadır. Bunun altında rüzgârdan korunmaları için parafinli kâğıtla örtülen ısı yalıtım levhaları, hazır beton taşıyıcılar üze-rinde yer alırlar ve metal (5) ile direkt bir bağlantıları yoktur. Bu soğuk çatı sistemi kusursuzdur.

Benzeri enteresan bir yapı da, W. Shaupp tarafından incelenen Münih’teki Atom-yumurtasıdır. 0o ile 90o arasında her bir çatı eğimini içeren kubbe, 30 m yüksekliğindeki rotasyon paraboloidi, önce 100 mm ka-lınlığında dökme betondan imâl edilmiş ve dış tarafta iki kat mantar levhayla ko-runmuştur.

Đç bölmede hava nemi fazladır, çünkü bu-rada reaktörün yüzme havuzu bulunmak-tadır. Schaupp, iç tarafta yapıştırılması ge-reken bir sızdırmaz buhar freninin bulu-namadığını bildiriyor. Muhtemelen

Schaupp’un tavsiyeleri sayesinde Şekil 270 te gösterilen kusursuz konstrüksiyon oluş-turulmuştur. Masif alt kabuk ve metal kaplı üst kabuk arasındaki bölmeye alttan hava yollanır ve bu kubbe tepesinden dışarı çı-kar. Burada cebri havalandırılan bir soğuk çatı söz konusudur. Modern biçimine ve yeni uygulama sahasına rağmen bu pa-raboloid, sayısız klâsik kubbeli yapıların geleneksel yapıfiziksel prensiplerine uygun-dur.

270 Münih’teik atom reaktörü. Arkası havalan-dırmalı ahşap kabuk üzerinde yapıştırılmış, kenarları kenetli metal kaplama

1 Monolitik beton, 2 Yalıtım levhaları, 3 Çember ahşap, 4 Kabuk, 5 Bitümlü membran, 6 Yapıştırılmış 0,7 mm lik aluminyum saç, 7 Bağlama hatılı, 8 Dik kenet

Bu değiştirilebilir de. Örneğin Şekil 271 deki gibi. Bu örnekte, pratikten verilmiştir. Burada birisinin aklına, tüm ahşap kap-lamanın tasarruf edilebileceği ve metal kap-lamanın tutucuların çivilenebilir, yalıtım levhalarına monte edilebileceği gelmiş. Bu-nun için oldukça sert ahşap elyafı mag-nezyum bağlayıcılı yalıtım levhaları kul-lanılmış. Bu levha magnezyum klorid içer-mekte olduğundan metallere karşı sert dav-ranır.

Page 250: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

249

Metal örtü, sadece ince bir kartonla ayı-rılarak hemen yalıtım levhaları üzerinde yer almıştır.

271 Metal kaplamalı sıcak çatı, yapıfiziksel ve yapıkimyasal açıdan hatalı

a) Kubbe çatının kesiti

b) Tutucunun metal yiyici (korozyona uğratıcı) yalıtım malzemesine montajı

1 Beton konstrüksiyon, 2 Buhar kesici, 3 Elyaf levhalar, 4 Magnezyum bağlayıcılı ahşap elyaflı levhalar, 5 Bitümlü karton, 6 Aluminyum sac, 7 Dik kenet, 8 Kadmiumlaştırılmış vidalar, 9 Bütün vida başları üzerinde vidalama delikleri, 10 Koruyucu bitümlü kartonda bütün delikler üzerinde vidalama delikleri

Metal örtünün alt tarafında kondanse su oluşursa bu su, çatının eğimine uyarak aşağı iner ve kubbenin alt kısmında sürüklenen tuz ve kloritlerin konsantrasyonunun daha yüksek olduğu görülür.

Şekil 271 b, bu hatalı projenin sonuçlarını göstermektedir. Klorlu nem, önce yalıtım tabakasındaki kadmiumlaşan vidaları yer, daha sonra nem, paslanan vidaların baş-larına, koruyucu kartonunun kesildiği yere yükselir. Kubbenin alt tarafında bütün vida başları üzerinde kaplama malzemesi bir yıl içersinde çürür (9).

Kubbenin alt bölümündeki yalıtım tabakala-rı tamamen nemlenir. Bu da kondanse su oluşumunun sık sık gerçekleştiğinin kanıtı-dır.

Kaplama tamamen yenilenerek metal kapla-ma bu sayede alt yüzeyin kimyasal açıdan sert olan bölgesinden uzaklaştırılmıştır. Kubbe örtüsü saplamalarının ısı yalıtım ta-bakası içinde devam etmesi gerektiğinden bu saplamanın korozyon korunumuna özel-likle önem verilmiştir (5) (Şekil 272). Kub-belerin modern yapı tarzında da önemli bir yeri vardır.

272 Kubbenin düzeltilmiş konstrüksiyonu

1 Buhar kesici, 2 Isı yalıtım levhası, 3 Rüzgâr korunumu, 4 Havalandırma (güçlü ısıtma etkisi), 5 Korozyona dayanıklı çelikten saplamalar, 6 Bitüm bağlayıcılı PS – granüle, 7 Fenolsüz çatı şeridi kabu-ğu ve aluminyum sac

Şekil 272 deki kubbe, kusursuz bir soğuk çatı örneğidir. Đç odaların iyi ısıtılması ve (kilise binalarının aksine) genellikle klima-tize edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Saç kaplamalar hiçbir zaman kapalı bir hava bölmesini örtmemelidirler. Gözenekli yalıtım malzemelerinin hemen yanına da getirilmemelidirler. Metal çatılar soğuk çatılardır. Ancak bu sayede sıcaklık oyna-maları sonucu ortaya çıkabilecek su olu-şumları engellenebilir veya en azından sı-nırlanabilir.

Page 251: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

250

3.11. IŞIK GEÇ ĐRGEN ÇATILAR

Işık geçirgen çatı yüzeyleri veya çatı ele-manları, genellikle tekli, nadiren çifte cam-lardan, belirli cam cisimlerden, şeffaf plas-tik malzemeler de kullanmak suretiyle oluş-turulurlar.

Yapıfiziksel açıdan bunlar ve bir dış duva-rın pencereleri arasında bir benzerlik mev-cuttur. Kışın fazla ışık girmesinin bedeli, ısı kaybının büyük olmasıyla ve pencerelerdeki gibi su oluşma tehlikesiyle ödenir. Yazın ise aşırı ısınma tehlikesi bir anlam kazanır. Genel olarak, cam yapı elemanlarının fark-lılıklar gösterebilen uzunluk değişimlerinin dikkate alınması gerekir. Burada düşey camlamalardakinden daha zorlu çeşitli so-runlar da söz konusudur. Yatay veya az eğimli bir cam levhadan aşağı su damlar Bu da istenmeyen bir şeydir. Az eğimli cam levhalardaki kirlenme, yağmur tarafından sürekli yıkanan düşey pencere camların-dakinden daha fazladır. Cam yapı eleman-larının çatı kaplamasıyla olan bağlantılarına ayrı bir özen göstermek şarttır. Çünkü bu-ralarda sızdırıcı yerlerden büyük miktarda su girebilir. Bir çok durumda ısı yalıtımlı olan çatıda, her bir camlı yüzey, bir ısı köprüsü oluşturur. Buradaki ısı kaybı önem-siz olabilir fakat kışın soğuk olan cam yü-zeyin tutumuyla ilgilenilmesi şarttır. Düşük yüzey sıcaklıkları, soğuk hava akımları ve ısı yüklemeleri, iç sıcaklıktaki kontrol edilmesi güç olan oynamalar ve benzeri yapıfiziksel sorunlar, iç klimanın rahatlığını veya fabrika üretimini derinden etkileye-bilirler. Bu dezavantajlar, klimatize edilmiş, sadece suni ışıkla aydınlatılan penceresiz fabrikaların yapımına yol açmışlardır.

Buna karşı toplum binalarında, gün ışığının kazanılması istenir ve bu karmaşık olabilir. Modern, ışık geçirgen yapı elemanları sayesinde sözü edilen sakıncaları engelle-mek mümkün olabilmektedir.

Çatı vasıtasıyla gün ışığı kazanmanın üç yolu vardır.

• Çatı düzleminden taşmayan (yani yukarı çıkmayan) taşıyıcı olan veya taşıyıcı ol-mayabilen ışık geçirgen çatı yüzeyleri,

• Çatı yüzeyinden yükselen ışık geçirgen üst yapılar,

• Çatı yüzeyinin ışık geçirgen ve geçir-meyen alanlara bölünmesi.

Işık geçirgen çatı tavanları, camlı beto-narme konstrüksiyonlar, profil cam, telli cam veya plastik malzemelerden oluşurlar.

Camlı aydınlıklar telli cam, plastik malzeme veya ışık kubbelerinden meydana getirilirler.

3.11.1. Işık geçirgen çatı elemanları

Gün ışığını içeri iletmesi gereken çatı tavanı üzerinde yürünecek veya hatta tekerlekli ta-şıtlarla gidilecekse, camlı betonarme konst-rüksiyonlar söz konusudur.

3.11.1.1. Camlı betonarme

Konstrüksiyonlar içlerine cam prizmalar (cam bloklar) yerleştirilmi ş betonarme çer-çevelerden meydana gelirler.

Yalıtım değerleri tekli bir camlamanınkin-den biraz fazla olmasına rağmen, bunlarda ısı köprüleri meydana getirirler. Camlı çatı-nın altında nemli sıcak hava varsa, özellikle birikmiş hava mevcutsa, su oluşması kaçı-nılmazdır (Şekil 273). Tehlikeli yüzeyleri ısıtılmış hava ile kuru tutmak suretiyle bu sorun çözümlenebilir (→ Şekil 273 b).

Tecrübelere göre iç sıcaklığı düşük ve ha-vası kuru olan tamirhanelerdeki camlı beto-narme çatılar, sorun çıkarmamaktadırlar. Bu tür camlamaların alttan görünüşü genellikle pek estetik değildir. Bu nedenle daha seçkin

Page 252: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

251

273 Cam prizmalı (cam bloklu) çatılar (camlı betonarme)

a) Yükselen sıcak hava su oluşmasına neden olur b) Đyi havalandırma su oluşumunu sınırlar veya engeller

Odalar için camlı veya şeffaf alt tavan uy-gulamaları yapılır (Şekil 274). Pratik neden-lerden ötürü çatı altı tavanının cam veya

274 Tavan aralı cam prizmalı (cam bloklu) çatılar

a) Havalandırmalı çatı bölmeli b)Havalandırılan ve ısıtılan çatı bölmeli 1 Camlı betonarme çatı, 2 Cam veya plastik levhalardan çatı altı tavanı

plastik malzemeden, yerinden sökülebilir levhaları vardır. Yani difüzyon sızdırmaz değildir. Nemli odalar üzerinde, çatı ve alt tavan arasındaki bölmede su buharı oranı artacaktır. Bu da su oluşmasına neden olur. Damlalar yatay cam tavanın tozu üzerine düşerler, böylece konstrüksiyonun güzelliği bozulur.

Bu durumda ara bölmenin havalandırılması şarttır (274 b). Bu sayede bir soğuma sağ-landığından ara bölmenin ilaveten ısıtılması da gerekebilir. Bu sayede ne sıcak ne de soğuk çatı sayılabilen bir çatı tarzı meydana gelir. Konstrüktif açıdan camlı beton çatı-ların oluşturulması genişliklerine ve taşıya-cakları yüke bağlıdır. Üzerinde durulabilir, yürünebilir ve taşıtla gidilebilir cam çatılar mevcuttur. Camın basınca dayanıklılığı 9000-12000 kp/cm2, fakat çekme dayanıklı-lığı sadece 300 en fazla 900 kp/cm2 oldu-ğundan bu malzeme trafik araçlarını sadece sınırlı olarak taşıyabilir. Ağır yükler kaldı-rabilen bir çatı, camdan çok betonarmeden meydana gelir. Burada sağlanan ışık sadece sınırlı istekleri yerine getirebilir.

Page 253: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

252

Betonarme çerçeveli camlı beton çatıların her bir bölmesinde cam prizmalar bulunur. Çerçeveler kaygan şekilde yerleştirilmeli-dirler. Kalınlık, çelik takviye, genişlik ve uzaklıklar dış ülkelerde standartlarla belir-lenmiştir. Cam elemanlar ne yapıya kuvvet etkimeli, ne de bunlar kuvvet etkisi altında olmalıdırlar. Çerçeveler sıcaklığa bağlı gen-leşmeleri, gerilimler oluşmadan gerçekleşti-rebilmeli, aynı zamanda şekil değişiklikleri, cam içermeyen komşu çatı alanları tarafın-dan engellenmemelidir.

Şekil 275 a cam prizmalı bir betonarme çerçevenin yerleştirilmesini göstermektedir. Kaydırıcı vazifesini bir karton şerit görür. Ok ile işaretlenen derz durumunda konst-rüksiyonun zayıf noktası yer almaktadır.

275 Yerleştirme detayları

a) Eşit yüzeyli tehlikeli bağlantı b) Yükseltmeli daha iyi yerleştirme c) Kayıcı olarak yerleştirilmi ş, cam prizma ve kondanse su oluğu (ok) içeren, bağlantı derzi güzel olmayan bir beton kubbe

Derz, yazın akıp gitmeyen kışın ise gev-rekleşmeyen bir döküm malzemesiyle dol-durulmalıdır. Burada kullanılan sızdırmaz macun bozulursa derzin sızdırmazlığı artık söz konusu değildir. Derz genellikle elastik bir sargı ile takviyelenir. Bu sargı, yağmur suyunun akıp gitmesini engellememelidir.

Camlı betonarme için normal çatı eğimi yaklaşık % 5 olduğundan, derz üzerinde sargının ufak bir katlanması sonucu akan yağmur suyu kolayca birikebilir. Bu neden-le, ya camlı betanorma çatı elemanlarını başlık üzerine oturtmak (Şekil 275 b) ya da bunların eğitimini arttırmak gerekir.

Şekil 275 c, yuvarlak cam prizmalar içeren kayıcı olarak yerleştirilmi ş bir kubbeyi gös-termektedir. Ok ile gösterilen derz, genleş-me derzidir. Şekil 276, camlı betonarme çerçevelerin kartonlu çatılara bağlantılarını göstermektedir. karton, derzi sızdırmaz hale getirmek ve örtmek amacıyla derze sınırlı

276 Camlı betonarme için detay örnekleri

a) Kaygan şekilde yerleştirilmi ş çerçeve b) Üzerinde taşıtla gezilebilir tavan, kaldırdığı trafik yüzü 0,5 Mp/m2 c) Aynı çerçeve boyunca kesit 1 Betonarme, 2 Kaydırıcı, 3 Cam blok eleman

Page 254: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

253

ölçüde yaklaştırılabilir. Bütün bu derzler su düzleminde yer aldıklarından bu konstrüksi-yonlar pek hoşa gitmez. Şekil 276 b ve c deki camlı beton çatılar 500 kp/m2 lik bir trafik yüküne dayanıklıdırlar. Yuvarlak cam prizmaların tavanının basınç dengelemesine katkıları yoktur.

Cam beton çatı elemanları dış ülkelerde normlandırılmış ve belli tiplere ayırılmıştır. Şekil 277, bu tiplerden bazılarının detay-larını göstermektedir. Bu ağır ve teknik açıdan pek tatmin etmeyen bir yapı tarzıdır. Kazanılan ışık, bu iş için harcanan emekle ekonomik bir oranda değildir. Bu nedenle üzerinde yürünebilir ışık geçirgen çatı yü-zeylerinin gerçekten gerekli olup olmadığı iyice düşünülmelidir.

277 Tiplendirilmiş camlı betonarme detayları

a) Tavan içinde boyuna derz b) Bitümlü yalıtım kaplamasının camlı betonarmeye bağlantısı c) Boyuna derz 1 Cam eleman, 2 Yapıştırılmış plastik folyo, 3 Curuf yünü, 4 Bitümlü şerit, 5 PVC yay, 6 Çatı kartonu, 7 Bitümlü elyaflı macun

Bir çok durumda üzerinde gezme veya tra-fik yükü ve ışık kazanmanın birlikte olma-sının gereksizliği ortaya çıkacak ve konst-rüktif açıdan daha iyi olasılıklar doğacaktır.

3.11.1.2. Profil Cam

Küçük alanlı çatılarda profil cam, tekli veya hatta çifte cam olarak kullanılabilir. Bunun için camlar arasındaki derzlerin elastik şeritler, plastik profiller veya macunlarla sızdırmaz hale getirilmiş olması şarttır. Cam, tel ile kuvvetlendirilmiş olmalıdır. Bu uygulama pek tavsiye edilmez çünkü pro-fillerin eğiminin fazla olması gerekmek-tedir. Bu da iyi bir görüntü arzetmez. Öte yandan kolayca kirlenirler.

3.11.1.3. Şeffaf plâstik malzemeler

Işık geçirgen, üzerinde yürünemeyen hafif çatılar, plastik malzemelerden meydana ge-lebilirler ve yukarıda sözü edilen camlı be-tonarme elemanlardan çok daha hafif konst-rüksiyonlar verirler. Pratikte ya cam elyaflı polyester levhalar (düz veya ondüle levha-lar halinde) ya da polyacrylatlar kulanı-lırlar. Cam elyaflı polyester levhalar ışığı iyi geçirirler (% 78 - % 80) ve ışığı perde-leme etkisi göstermezler çünkü ondüle lev-halar içindeki cam elyafları ışığı dağıtırlar. Bunun yanısıra boyama şekli sayesinde ışık geçirimi ayarlanabilir.

Ultra viyole ışık etkisi altında polyester levhalar sararır ve gevrekleşirler. UV sabit-leştiricilerinin ilavesiyle bu tehlikenin gide-rilmesine çalışılmaktadır. Ayrıca klorlu re-çineler ve diğer ilavelerle polyester malze-menin zor yanıcı hale getirilmesine de çalı-şılmaktadır.

Endüstriyel yapıda, polyester çoğunlukla ondüle levhalar halinde kullanılmaktadır. Bu suni malzemeden ondüle levhaların dal-galanmaları ve boyutlarının birbirlerine uy-

Page 255: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

254

ması şarttır. Avrupa standartlarına göre bir polyester ondüle levha, Şekil 278 te görülen boyutlara sahiptir. 850 mm lik bir genişlikte 2950 mm lik boyu vardır. Levhanın birkaç yerinden alttan desteklenmesi gerekir. Bu desteklemenin, birinci, dördüncü ve yedinci dalgalarda yapılması daha iyidir.

278 Polyester ondüle levha, cam elyafı takviyeli

Levhaların şu çatı eğimlerinde, boyunca örtme değerleri en azından şöyle olmalıdır:

15o ye (∼ % 25) kadar 200 mm

15o – 70o arası (∼ % 150) 150 mm

70o den fazlası 100 mm

Işık şeritleri, aydınlıklar ve diğer amaçlar için sadece ondüle değil düz levhalarda kullanılırlar. Toplumsal binalarda polymet-hacrylat levhalarda kullanılmaktadır.

Proje sırasında, bu malzemenin ucuz olma-dığı hatırdan çıkarılmamalıdır. Fakat bazı konstrüktif avantajlar sağlanıp, yapıfiziksel eksiklikler giderilebiliyorsa kullanılması yi-ne de ekonomik olabilir.

Kullanılması şu durumlarda ekonomiktir:

• Sundurmalarda, rampa çatılarında, bah-çe örtülerinde, tren istasyonlarında, kü-çük binalarda (alt konstrüksiyona çok az yük biner, telli cam gerekmez).

• Sokak tezgâhları, seyyar evlerde (düşük taşıma ağırlığı ekonomi sağlar).

• Düz camdan ışık tavanları için (iyi ışık dağılımı, cam kırılmaz, telli cam gerekmez).

• Aydınlıklar altındaki çatı altı tavanında düz levhalar olarak.

Chr. Hildebrandt ’a göre, çatı yüzeyinin tümünün ışık geçirgen polyester levhalarla örtülmesi ekonomik değildir. Şekil 279, pratikten bir örnek vermektedir. Burada hem çatı çok pahalıya mal olmuş, hem de konstrüksiyon hiç işe yaramayınca düzelt-me harcamaları yapılmıştır Oda kliması nemli sıcak olan bir tekstil fabrikası söz ko-nusudur. Duvarlardaki büyük ağızlardan hangara yan odalardan bol miktarda hava giriyormuş. Tabii ki sadece birkaç mm kalınlığında bir plastik malzeme levhanın ısı yalıtımından söz edilemez. Bu nedenle mimar, çatının altında bir çapraz havalan-dırmaya gerek duymuş (bak. Şekil 279 daki (2) ). Mimar, içeri giren dış havanın çatı al-tından sürünüp mahya aydınlığından tekrar dışarı çıkacağını umuyormuş. Bu projenin resmen onaylanmış olması ilginçtir.

Havanın tutumunun gerçekten nasıl olduğu-nu Şekil 280 göstermektedir. Doğal olarak içeri giren soğuk hava doğruca dimdik aşağı iner, zemin üzerinde birikir ve nemli –sıcak oda havasını yukarı yollar. Hangarda sanki yağmur yağmaktadır. Bu örnek, projecinin en azından serbest havalandırma hakkında temel bilgi sahibi olması gerektiğini ispat-lamaktadır.

279 Polyester ondüle levha kullanılmış hatalı bir “ı şık çatıs”

1 Işık çatısı ondüle levhaları, 2 Çapraz havalandırma

Page 256: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

255

280 Hatalı hangar projesinin sonuçları

3 Đçeri giren soğuk hava aşağı iner, 4 Đçteki nemli sıcak hava yukarı itilir ve ondüle levhalarda bol miktarda su oluşmasına ve yağmur gibi aşağı damlamasına neden olur

Böylesi plastik malzemelerden oluşan çatı-lar yüzme havuzlarında dahi kullanılsalar da kapalı ve ısıtılan bir oda söz konusuysa dikkatli olunmalıdır. Bunun dışında bu mal-zemenin bahçelerde, sundurmalarda veya sokak tezgâhlarında ve benzeri yerlerde kullanılmasına karşı bir şey söylenemez.

3.11.2. Işık geçirgen üst yapılar

Işık geçirgen bir çatı bölümü, kırılgan bir malzemeden oluşturulmuşsa bunun kazalara karşı bir önlem olarak çatı düzleminden yükseltilmesi gerekir. Isı yalıtımlı bir çatıda camlı bölmeler ısı yalıtım tabakasını ke-serler. Đki camlı bir tepe aydınlığı dahi diğer ışık geçirmeyen çatı bölümlerinin ısı yalı-tımının % 10’unu dahi sağlayamaz. Bu pra-tikte kendini gösterir.

Bir çatının camlı bölmesinin altında su damlaları oluşursa bu bir pencerede oluşan kondanse sudan biraz farklı bir şeydir. Çatıdaki su damlalarının damlama eğilimi vardır. Bunu yapıp yapmamaları veya cam üzerinden akıp gitmeleri, camın eğimine bağlıdır. Bu su damlası sık sık ciddi tar-tışmalara neden olmuştur.

3.11.2.1. Camlı tepe aydınlıkları

Projeci, tepe aydınlığı için çeşitli biçimler seçebilir. “Tırtıl” –aydınlık olarak tanınan aydınlıklar, mahyanın enine dururlar ya çapraz ya da dik camları vardır. Bunlar genellikle dış duvara kadar sürdürülürler.

281 Çapraz ve dik camlamalı “Tırtıl” aydınlıklar

Bunun yanısıra mahya aydınlıkları da var-dır. Bunlar dış pencerelere rağmen odanın ortası çok karanlık ise seçilirler. Bu ay-dınlıklar bir semer veya fener şeklinde ola-bilirler (Şekil 282 a ve b). Camlı fenerlerde camlı yüzeyler diktir.

282 Mahya aydınlıkları

a) Semer aydınlık b) “Fener” şeklinde tepe aydınlığı

Camlı yüzeyin eğimi önemlidir. Bir çok nedenden ötürü tepe aydınlıklarının çok düz olmaması gerekir. Kışın kar bunlar üzerin-den kayıp düşmeli, ayrıca yağmur, üzerle-rindeki kiri temizlemelidir. Bunlar için eğimin dik olması gerekir. Yanlışlıkla kim-senin camı kırmaması için aydınlığın kar altından da farkedilir olması şarttır. Söylen-diği gibi eğim kondanse suyun damlaması konusunda da önemlidir. Bu nedenle dış ülkelere genellikle şu eğimler şart koşul-muştur.

Page 257: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

256

• Camın fazladan ısıtılmadığı ıslak odalar üzerindeki çatı camlamalarında en azın-dan % 100,

• Camın özel olarak ısıtıldığı ıslak odala-rın ve normal nemli odaların üzerindeki çatı camlamalarında en azından % 60.

Sovyet nizamnamelerine göre endüstriyel yapıların tepe aydınlıkları, Tablo 28 deki değerlere göre hazırlanmalıdır. Burada de-ğerlerin iç havanın rölatif nemine göre de-ğiştiği ve asgari eğimin % 125 ve % 100 olduğu görülmektedir.

Tablo 28 Endüstriyel yapılarda çatı aydınlıkları-nın asgari eğimleri (Sovyet nizamlarına göre)

Genel kaidelere göre camlı yüzeyin eğimi-nin % 85 ile % 175 (yaklaşık 40o – 60o ara-sı) arasında bulunması gerekmektedir.

Şekil 283, % 175 ile % 40 arası çatı eğimle-ri göstermektedir. Konuyla ilgili kitaplarda % 38 in (20o) altındaki eğimlerde camların aşırı kirleneceği söylendiğinden % 40 lık eğim de şekilde gösterilmiştir. Şeklin açıkça gösterdiği gibi % 60 ile % 85 arası bir eğim avantajlı olacaktır. % 175 lik eğim ise rüzgâr tehlikesi içerdiğinden fazla diktir. Đç tarafta suyun damlamasını engellemek için şu çarelere başvurulabilir.

a) Su oluşmasına izin verilir. Buna karşı cam yüzeyin eğimini artırmak suretiyle damlaması engellenir. Su yayılma kuv-vetleri sayesinde eğimli camın alt tara-fından aşağı doğru akar. Bu suyun ya dışarı çatı örtüsü üzerine akıtılması

283 Tepe aydınlıkları için çeşitli eğimler. Elverişli eğimler % 60 ile % 100 arasındadır.

sağlanır, ya da özel oluklar içinde birik-tirilir.

b) Dış pencerelerde çok sayıda cam, arka arkaya devreye sokularak camlamanın ısı yalıtımı arttırılır. Bu konstrüktif açı-dan basit bir çare değildir.

c) Su oluşmasına karşı ısı ve hava kul-lanılır. Özellikle nemli odalarda bu çö-züm yerinde olabilir.

Şekil 284, çeşitli cam tepe aydınlıklarını göstermektedir. a şemasındaki tepe aydınlı-ğının eğimi çok azdır, b şemasındaki aydın-lığın sıcak havayı dışarı verebilecek kaldı-rılabilir bir mahya kapağı mevcuttur, c şemasındaki tepe aydınlığının alt tavan ve aynı zamanda cam üzerinde su oluşumunu engellemek amacıyla ısıtma boruları vardır, d şemasındaki tepe aydınlığı bir “fener” oluşturmaktadır.

Bir camlı tepe aydınlığı altında biriken sıcak havanın dışarı çıkmasını sağlayan kilitlenebilir ve gerektiğinde bir madeni çu-

Page 258: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

257

284 Çeşitli camlı tepe aydınlıkları

a) Çok düz eğimli, tehlikeli b) Yükseltilebilir mahya kapağı mevcut c) Alt tavanı ve ısıtma var (nemli odalar üzerinde) d) Dik camlamalı

bukla açılabilir camlı havalandırıcılar var-dır. Bu durumda cam altından akan suyun bir toplama olduğunda yakalanması şarttır. Camın macun yardımıyla yerleştirilmesi artık eskimiş bir tekniktir. Sürekli olarak hava şartlarına maruz kalan macun, yağları-nın buharlaşmasıyla da sertleşir, gevrekle-şir. Bu nedenle cam gerilir ve patlar. Şekil 285 a, su oluklu bir macunlu bağlama kuşa-ğını, 285 b ise macunsuz camlamaya geçişi göstermektedir.

Macunsuz camlamada cam levha elâstik olarak, çelik bağlama kuşakları üzerindeki özel sızdırmazlık kordonları üzerinde otu-rur. Cam ve alt konstrüksiyon bu sayede birbirlerinden bağımsız hareket edebilirler. Böylece kaydırılabilirlik prensibi burada da yerine getirilmiş olur. Bağlama kuşakları

285 Basit tepe aydınlığı bağlama çıtaları

a) Kondanse su oluğu (ok) olan macunlu bağlama çıtası b) Macunsuz camlamaya geçiş olarak T - bağlama çıtası 1 Macun, 2 Özel profil şerit, 3 Sızdırmazlık kordo-nu, 4 Çıtaya tutunucu özel klips

çelikten yapılırlar ve nemli odalarda veya keskin buharların bulunduğu yerlerde gal-vanizleştirilirler veya galvanik olarak kur-şun kaplanırlar, iki tipik çeşit ön plana çık-mıştır.

Oluklu bağlama kuşakları veya U-kuşakla-rının üstlerinde ikişer oluk mevcuttur (Şekil 286). Dış taraftakiler kondanse su oluğunu

286 Macunsuz camlamalar için su oluklu U - bağla-ma çıtaları

a) Kesit b) Perspektif görünüş c) Bir diğer kesit 1 U şeklinde çelik bağlama çıtası, 2 Camın üzerinde oturduğu sızdırmazlık kordonu, 3 Cam, 4 Sızdırmaz şeritler, 5 Çelik saçdan örtücü ray, 6 Örtücü ray tesbit papuçları

Page 259: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

258

oluştururlar. Đçtekilerin içine sızdırmazlık kordonları yerleştirilir. Cam derzi yumuşak bir sızdırmaz şeritle örtülür. Bu şeritin ise dış hava korunumu olarak özel bir örtücü saç veya demir profille örtülmesi gerekir. T-Bağlama kuşakları Şekil 287 deki gibidir. Alt flanşları üzerinde büyük su yakalama olukları mevcuttur. Şekil 287 c, iki camlı tepe aydınlıklarında üstteki cam için kulla-nılan kondanse su oluklu bir bağlama kuşa-ğını göstermektedir.

287 Macunsuz camlama için T - bağlama çıtaları

a) Kesit b) Perspektif görünüş c) Çifte camlama için ender uygulanan bir çeşitleme

3.11.2.2. Işık kubbeleri

Çatı tavanı üzerine yerleştirilen ışık kub-beleriyle gün ışığı kazanma yöntemi en modern, konstrüktif açıdan en uygun ve yapıfiziksel açıdan en elverişli çözümü teşkil eder. Modern plastik malzemeler ucuz değildir. Fakat geleneksel malzeme cama karşı önemli avantajlar sağlamakta-dırlar. Bunlara sıcakken istenen şekil veri-lebilir. Isı iletme özellikleri ve buna bağlı olarak su oluşturma eğilimleri camdakinden daha azdır. Işık kubbelerini isteğe göre renklendirmekte bir sorun teşkil etmez. Bunun yanısıra kubbeler sadece ışık kay-nağı olarak değil, havalandırma ağzı ve duman atma sistemi olarakta kullanılabi-lirler.

Avrupa’nın bir çok ülkelerinde görülen aynı zamanda ışık kubbeleriyle donatılmış olan, su ile örtülü düz çatı tarzı, son yılların en garip ve en çelişkili çözümü sayılabilir. Işık kubbeleri su içinde yüzmektedirler. Burada her bir kubbe çevresinde bir sızdırmazlaş-tırma yapılması gerektiğini söylemeye ge-rek yoktur. Sadece modern plastik malze-meler (öncelikle Polyizobutilen) ışık geçir-gen bir su çatısı oluşturulmasına izin ve-rirler.

Işık kubbeleri yuvarlak ve dört köşedir. Yerleştirme flanşlarının dörtgen olması ile kaplamaya bağlantı kolaylaşır. Almanya’da Klaus Esser KG firmasının yapıfiziksel, yapıteknik ve çatı kaplama tekniği açısın-dan iyi planlanmış ışık kubbeleri çeşitleri vardır. Bunlar pratikteki şartlara kolayca uyabilmeleri açısından ilginçtirler ve genel-likle şu cins kubbeler kullanılmaktadır.

• Normal nemli-odalar için tek kabuklu kubbeler,

Page 260: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

259

• Çeşitli güneş koruma sistemli ışık kub-beleri,

• Đyi ısıtılan ve nemli-sıcak odalar için iki kabuklu kubbeler,

• Duman atma, dama çıkış vs. için kub-beler

Prensip olarak alt montaj elemanı ve kub-benin kendisi olmak üzere kubbe iki ana elemandan meydana gelir. Alt montaj ele-manı genellikle 150 mm yüksekliğindedir ve Esser ürünlerinde cam elyafıyla tak-viyeli polyesterden oluşur. Bu kubbeler ışık geçirmezler ve beyaz pigmentlidirler. Özel-likle çakıl dökümlü çatılar için olan özel elemanlarda yükseklik daha fazla olabilir (Şekil 288).

288 Sulu çatıdaki bir ışık kubbesinin tabaka şeması

1 Işık kubbesi, 2 Đki kabuklu (çift cidarlı) alt montaj elemanı, 3 PIB bağlantı folyosu, 4 Su, 5 PIB veya bitümlü sızdırmaz örtü, 6 Bitümlü en üst koruma bandı, 7 Empregne edilmiş ahşap

Alt montaj elemanı iki kabukludur ve cidarlar arasında fenol reçinesi köpüğü bu-lunur. Konik form, ışık düşüşünü karşılama açısından elverişlidir. Şekil 289, yine konik bir şekli olan, bir masif tavan kubbesinin şematik yapısını göstermektedir. b şeması alt montaj elemanı ile birlikte iki kabuklu kubbenin kesidini ve ısı yalıtım tabakası ile çatı örtüsünün bağlantılarını vermektedir. Çatı örtüsüne olan bağlantı polyizobutilen folyo yardımıyla (13) yapılır.

Page 261: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

260

289 Masif çatılardaki ışık kubbelerinin şemaları a) Işık kubbesinin kesiti b) Tek kabuklu bir kubbe detayı c) Đki kabuklu bir kubbe detayı d) Kaplamanın kubbeye bağlantısı 1 Kubbe kabuğu, 2 Dış kabuk, 3 Vida kapağı, 4 Damlama kenarı, 5 Bağlantı parçası, 6 Yıldız başlı vida, 7 Vidalı kovan, 8 Alt montaj elemanı, 9 Havalandırma çerçevesi, 10 Sızdırmaz lastik, 11 Sızdırmaz bant, 12 Empregne edilmiş ahşap takoz, 13 PIB folyo, 14 Çatı su yalıtım örtüsü, 15 Bitümlü macun, 16 Boyama veya yukarı çıkarılmış folyo

Page 262: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

261

Şekil 290 da iki kabuklu bir ışık kubbesi görülmektedir.

Işıklı kubbeler, içeriye ışık vermelerinden başka, bir havalandırma ağzı olarakta görev yaparlar. Açılmalar elle olabildiği gibi ha-valı sistemle açılan büyük ışık kubbeleri de

dış ülkelerde yapılmaktadır. Işık kubbeleri kuvvetli ve kızgın güneşin altında kaldıkla-rından rahatsız edici güneşin etkisini azalt-mak için çeşitli yöntemler düşünülmüş, asıl ışık kubbesi üzerine renklendirilmiş yansıtı-cı ilave tabakalar konmuştur. Aynı zamanda

290 Đki kabuklu ışık kubbesi ve alt montaj elemanlarının kesiti

1 Đç kabuk, 2 Dış kabuk, 3 Vida kapağı, 4 Damlama kenarı, 5 PF köpüklü iki kabuklu alt montaj elemanı, 6 Empregne edilmiş çam ağacı, 7 PIB folyo, 8 Çatı su yalıtım örtüleri, 9 Bitümlü macun

Page 263: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

262

duman ve ısı çıkış kapağı olarak düşünülen, merdiven boşluğu ve endüstri hangarları için geliştirilmi ş, termo duyarlı cihazlarla çalışan ve belli bir sıcaklığın aşılması ile otomatik olarak açılan ışık kubbeleri de kullanılmaktadır. Işık kubbelerinin büyüklüğünü, kullanılan malzemeler belirler. Genellikle kullanılan malzeme polymerakrilat veya cam elyafı takviyeli polyesterdir. Yuvarlak ışık kub-beleri 1,5 m çapa kadar, dört köşe kub-belerde en büyük kenar uzunluğu 2,5 m ye kadar imâl edilebilir. Modern yapı tarzında kullanırlığı, ekono-mikliği dolayısıyla özellikle endüstriyel yapılarda ışıklı kubbelerin daha fazla yer alacağı şüphesizdir. Gelişmiş ülkelerde oldukça çok kullanılan bu yapı elemanlarının ülkemizde de imâl edilmeleri ve endüstriyel yapılarda yer almaları mümkün ve mimari gelişim için de kaçınılmazdır. 3.11.3. Şed çatılar

Şed çatılar gün ışığını çatı yüzeyinden bina içerilerine yollamanın, üçüncü ve henüz geleneksel yapı tarzından kaynaklanan me-todunu oluştururlar.

Şekil 291 de görülebileceği gibi şed çatılar ile camlı betonarme konstrüksiyonlar ara-sında belli bir fark mevcuttur. Camlı beto-narme elemanların eğimi 5o ile 15o (% 8-25) arasında değişmektedir. Şedlerin camlı yüzeyleri her zaman az çok dik eğimlidirler hatta tamamen diktirler.

Öte yandan doğru konstrüksiyonlu şed pen-cerelerde su damlaması bir tehlike oluştur-maz. Dik oldukları için su ya özel oluklarda toplanıp buharlaştırılır, ya da cam, suyunun dışarı çatı örtüsü üzerine damlayabileceği şekilde yerleştirilir. Bu yöntem daha basit-tir.

Şed pencereler temel kural olarak kuzeye bakarlar. Bu, şedlerin arka taraflarının gü-ney güneşine dönük olduğu anlamına gelir. Şed çatıların eğimi, yüksek yaz güneşinin dik olarak tüm etkisiyle çatı yüzeyine inme-sini ve onu ısıtmasını sağlar. Bombeli şed-ler (Şekil 291) ayak bitimlerinde oldukça diktirler. Oluk bölgelerinde genellikle hava akımı yoktur. Şed mahyası rüzgârı engeller. Tecrübelere göre şedler sayesinde çatı yüzeyleri çok ısıtılırlar katranlı karton veya katranlı malzeme kullanılmayan çatı örtüsü kaplamalarında en üst tabakanın kaydığı sık sık görülen bir şeydir.

291 Camlı betonarmeli (düz) ve şed camlamalı (dik) çatılar

Page 264: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

263

Şedlerin çatı örtülerinin çakılla örtülmemesi gerekir. Çakıl tabakası sayesinde (bu tabaka 4 kp/m2 lik bir yük uygular) çatı örtüsü kaymasının hızlandırıldığı görülmüştür. Bu nedenle çakıllama yerine yansıtıcı bir boya tabakası uygulanması daha iyi olur. Maa-lesef bu ince tabakaların ömrü kısadır. Đki, en fazla üç yılda bir yenilenmeleri şarttır.

Böyle dik çatı yüzeyleri üzerindeki örtüle-rin mutlaka mekanik olarak monte edilmesi gerekir. Tecrübelere göre sadece çivilemek yeterli değildir. Yapıştırma yüzeyi güneş tarafından eritilince örtüler kayar ve çivi deliklerinden kolayca kurtulurlar. Sıkıştırıcı profiller yardımıyla vidalamak daha iyi bir yöntemdir.

292 Aluminyum profilli bir şed-mahya noktasının profili. Dik çatı örtüsünün mekanik montajı eksik (Batı Almanya’dan örnek).

1 Şed camlama, 2 Bağlantı folyosu, 3 Çatı su yalıtım örtüsü

Şekil 292 deki şed çatı bağlantıları Batı Alman kitaplarından alınmıştır. Çatı örtü-süyle olan bağlantıların polizobutilen folyo yardımıla sağlandığı ve Alvitra profillerin kullanıldığı çözüm çok yerindedir. Aynı şey Şekil 293 daki şed camlamanın ayağı için geçerlidir. Fakat burada yine de bir tezat görülebilir. Aluminyum profiller, modern

293 Şed çatının ayağı. Çatı örtüsünün bağlantısı iyi.

1 Şed camlama, 2 Çelik profil ile sıkıştırılmış PIB folyo, 3 Bitümlü çatı su yalıtım örtüsü

yapı tarzına aittir. Buna karşı şed çatılar biraz antika sayılırlar. Şed çatıların yerine yukarıda anlatılan kubbelerin kullanılması daha uygundur.

Ayrıca Şekil 292 de detaya inince çatı örtüsünün mekanik olarak monte edilmedi-ğini, sadece ısı yalıtım tabakası üzerine yapıştırıldığını görüyoruz.

3.12. ÇATILARIN SU GĐDERME SĐSTEMLER Đ

Bir çatının suyunun hangi yöne doğru ve nasıl giderileceği iç ve dış klima ile de bağıntılı olan önemli bir yapıfiziksel so-rundur. Çatı suyunun giderilme yönü, sade-ce düz çatılarda sorun olabilir. Eğimi fazla olan çatılarda sadece dışa doğru bir su gi-derme yönü vardır.

Page 265: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

264

3.12.1. Genel kurallar

Düşen yağış suyunu çatıdan dışarı vermek ve bunu en çabuk ve kısa yoldan sağlamak, çatının su giderme sisteminin görevidir.

Bu amaca ne oranda ulaşılabileceği şunlara bağlıdır:

• Çatı eğimi,

• Yağmur borularının durumu ve sayısı,

• Su giderme yönü,

• Olukların, ağızların ve boruların çalışır-lığı.

Suyu giderilecek yüzeyin yağmur boruları-nın çapının ne olması gerektiği bilimsel ola-rak incelenebilir, çünkü bu çeşitli faktörler tarafından etkilenir. Ayrıca uygun hesapla-ma yöntemleri de geliştirilmi ştir. Fakat bun-lar o kadar karmaşıktır ki, oldukça basitleş-tirilmi ş standartlara uymak daha iyidir. Bunlara göre yatay ölçülmüş şu çatı alanları için yağmur borusu çapları ve kesit değer-leri:

• 50 m2 için 80 mm çaplı ve

38 cm2 kesitli boru,

• 150 m2 için 100 mm çap,

80 cm2 kesitli boru,

• 250 m2 için 125 mm çap,

120 cm2 kesitli boru,

• 400 m2 için 150 mm çap,

175 cm2 kesitli boru olmalıdır.

Sadece belli seviyeyi aşan suyun akıtıldığı su çatılarında yukarıdaki çap değerleri için iki misli çatı alanı alınabilir. Yani 150 mm boru için azami 800 m2 çatı alanı. Fakat burada her çatı alanının su iletimi için iki ayrı borusu olması şartı vardır.

Suyun yağmur iletim ağzına yöneltilmesi ve engellerle karşılaşmaması da çok önemlidir. Bu yine çatı eğimine bağlıdır. Çatı eğiminin

azalmasıyla akan suyun hızı da düşer. % 5 in altındaki eğimlerde su akışı, çatı örtü-sündeki karışıklıklar ve benzeri ufak engel-lerle durdurulabilir. Eğimsiz çatılar üzerin-deki çakıl dökümleri, rahat bir su iletimine kesinlikle izin vermezler.

3.12.2. Su giderme yönü

Bir düz çatının suyu ya içeri ya da dışarıya doğru giderilebilir. Dış olukları olan bir çatı, Şekil 294 a’daki haliyle akan suya en uzun yolu sağlarlar. Fakat düşey borular, Şekil 294 b’deki gibi ortaya yerleştirilirse yol kısalır. Su giriş ağzı sayısını arttırmadan içe doğru giderme yapılırsa yollar daha da kısalır (Şekil 294 c). En kısa yollar d şe-masındadır. Bu sistemin pratikte uygulan-masında bazı güçlüklerle karşılaşılabilir (eğim betonu). Şekil 295 de çatı suyu gi-dermenin çeşitleri bir araya getirilmiştir. a şeması dışa doğru su gidermeyi göstermek-

294 Çatılarda çeşitli uzunlukta su yolları

a) En uzun su yolu b) Daha kısa su yolu c) Đçe doğru su giderme ile daha elverişli çözüm d) En kısa su yolları

tedir. Burada şu kural geçerlidir. “Su çatı-dan hemen uzaklaşsın” fakat bu yöntemle ısıtılan odaların üzerindeki saçaklarda buz-lanma oluşabilir. b şemasına uygun bir su giderme, genel olarak tavsiye edilmez. Yağ-mur borusunun dış duvarda olduğu bir içe doğru su giderme sistemidir. Ağızda donma tehlikesi vardır. Süzgeç’in ısıtılması şarttır. Su çatıdan akıp gitmez parapete doğru akar.

Page 266: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

265

Parapetin iyi bir saçla yağmur ve kara karşı korunması şarttır.

c şeması içe doğru bir su giderme sistemi oluşturmaktadır. Isıtılan evin ortasındaki bir noktada artık don tehlikesi yoktur. Buna karşı su giderme ağzının çevresinin yalıtıl-ması gerekmektedir, çünkü sıcak oda havası kışın soğuk olan boru üzerinde yoğunla-şabilir. Çatı yüzeyi üzerinde su kendiliğin-den en derin noktada yer alan düşey boruya yönelir.

d şeması elverişsiz bir içe doğru giderme örneğidir. Çatı yüzeyi ortada derin bir oluk-la bölünmüştür. Oluk mahya duvarlarına doğru inişlidir ve orada donma tehlikesi olan düşey borulara kavuşur. Orta oluk çatı örtülerinden meydana gelen kaplamayı bö-ler ve en önemlisi oluk metalden yapılmış-tır. Bu noktada, bir çok hataya neden olabi-lir.

Şekil 296 nın a şemasındaki dışa doğru gidermede öne asılmış bir oluk yine en iyisidir. Gerçi burada donma tehlikesi söz konusudur fakat oluğu aşan su binaya değil dışarıya dökülür.

Şekil 297 a’da böyle bir oluk gösterilmek-tedir. Pervazın üst tarafına yerleştirilen bir oluk öne asılan oluktan daha elverişsizdir (297 b).

Kış sonlarına doğru buzlanma sızdırmazlı-ğın kaybolmasına, çatı örtüsüne su girme-sine neden olabilir. Şekil 297 c’deki oluk

ise bu açıdan daha tehlikelidir, çünkü don-ma tehditi altındaki noktaya daha yakındır.

Düz çatıdaki oluklar da çeşitli şekillerde oluşturulabilirler. (Şekil 298) a şemasındaki orta oluğu, Şekil 295 d’deki oluğun eşidir. Oluk kenarlarının dik olması nedeni ile burada çatı örtüsünün değiştirilmesi gerekir,

296 Su giderme yönünün buzlanma ile bağıntısı

a) Dışa doğru su gidermeli sıcak çatılarda saçak bölgesinde buz oluşmasına eğilim vardır b) Đçe doğru su gidermede bu problem söz konusu değildir 1 Sertleşmiş kar, 2 Buz sarkıtları, 3 Birikmiş erime suyu

295 Çeşitli çatı suyu giderme sistemleri a) Dışa doğru su giderme b) Kötü çözüm c) Đçe doğru su giderme d) Đçe doğru oluk içinde su giderme e) Su tabakası

Page 267: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

266

297 Oluk şekilleri

a) Öne asılmış oluk b) Daha elverişsiz oluk c) Đçte açılmış oluk, buzlanma tehlikesi altında

yani çatı örtüleri oluk kenarında nihayet bulurlar ve Şekil 298 c’deki gibi bir saç kılıf ilave edilir. Bu da gereken el işinin iki safhada yapılmasına neden olur. Şekil 298 b ve d’deki basit oluğun oluşturulması, daha kolay ve buz oluşması açısından daha az tehlikelidir. Burada çatı örtüsü değişmez, sadece takviyelendirilir.

Kar ve buz, çatı üzerindeki olukların varlı-ğını tehlikeye sokar. Oluğun özel ısıtıcılarla ısıtılması bu sorunu çözümleyebilir. Fakat bu çözüme sadece özel durumlarda son çare olarak başvurulmalıdır.

Bu tür oluklarda bilinen şu gerçek söz konusudur; Oluk ısı korunumu kurallarına göre yalıtılırsa, kışın üst tarafta donma görülür ve Şekil 299 a’daki gibi oluk içinde kar bulunur. Projeci, Şekil 299 b’deki gibi ısı yalıtımı yapmazsa oda ısısı kar tabaka-sını kısa sürede bertaraf eder fakat buna karşı oluğun altında su damlaları oluşur.

Bir oluğu, Şekil 299 b’deki gibi ısıtma bo-rularıyla ısıtmak mümkün ise bu yapıfizik-

sel açıdan elverişli bir çözüm olabilir. Bu durumda oluk bölgesinde bir ısı yalıtımı gereksizdir. Kondanse su oluşumu, ısıtma boruları sayesinde engellenir. Bu sorunun bir başka çözümü daha vardır. Isıtma boruları kullanılmaz, ısı yalıtımı da yapıl-maz. Şimdi oda havası oluğun altına kadar ulaşır ve istendiği gibi kar ve buzu eritir. Fakat oluğun altında su yoğuşacaktır. Me-tal, korozyona karşı korunur ve suyun damlamasına izin verilir ama damlayan su, sert PVC den toplama oluklarıyla toplanır.

298 Düz çatılarda su akıtma kanalları (olukları)

a) Oyuk şeklinde orta oluk (Malzemenin değiştiril-mesi gerekiyor) b) Orta oluk prensibi (Malzeme değiştirilmesine gerek yok) c) Oyuk şeklindeki oluğun kesiti d) Orta oluğun kesiti 1 Çinko saç, 2 Katlama, 3 Takviyeli olarak çatı örtüleri, 4 Bitümlü çatı örtüleri

Page 268: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

267

299 Kanal şeklindeki orta olukların buzlanma sorunu

a) Đyi ısı yalıtımı, oluk buzlanır b) Isı yalıtımı olmayınca, alt tarafta kondanse su oluşur c) Mümkün çözüm, yalıtım yok, su oluşumuna izin verilir ve su zararsız hale getirilir 1 Çatı örtüsü, 2 Isı yalıtım tabakası 3 Çinko saç, 4 Isıtıcı borular, 5 Sert PVC’den su toplama oluğu

Bu oluklar suyu ya depolar, ya buharlaştırır ya da başka bir yere iletir.

Bu metod, çeşitli zırai binalarda yıllardır başarıyla uygulanmıştır.

Sovyet araştırmalarına göre soğuk bölgeler-de kışın bir düşey yağmur borusunun don-maması isteniyorsa borunun dış duvardan en azından 1,5 m içerde durması şarttır (Şe-kil 300 a). Aynı çözümün Şekil 300 b’deki gibi soğuk odalar üzerinde de uygulanması tamamen yanlış olur. Burada ilkbaharda eriyen en son nokta olmak üzere buzlanma (4) görülür. Yağış ve erime suyundan bir göl oluşur ve mutlaka herhangi bir hasara

300 Düşey yağmur borularının iletimi (soğuk bölge-lerde)

a) Korumalı konum, donma tehlikesi yok b) Soğuk odalar üzerinde suyu içten giderme sistemi hatalıdır c) Yağmur borusunun halâ görülen, hatalı bir şekilde iletilmesi 1 Birikmiş kar, 2 Çatı süzgeci donmuyor, 3 Kar soğuk oda üzerinde kalıcıdır, 4 Çatı süzgeci donar, 5 Đlk baharda su erir, 6 Soğuk oda içerisine yöneltilen boruda donma görülebilir

neden olur. Soğuk bir oda üzerinde su dışarı doğru giderilmelidir. Soğutma ve dondurma odaları için de tabii aynı şey geçerlidir.

Bu bağıntılara pratike mutlaka dikkat edil-melidir. Çatı konstrüksiyonunun sıcaklık gerilimlerini sınırlamak amacıyla masif çatı tavanlarında ısı yalıtım tabakası bulunma-yan depo hangarları ve endüstri binaları vardır. Bu hangarların ısı kaynakları da mevcut değildir. Bu gibi yerlerde suyun içe doğru giderilmesi, ağır bir hatadır. Tabii ki ısıtma borularıyla suyun düşey boru içinde donması engellenebilir. Bu suni bir

Page 269: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

268

çözümdür. Çatı suyunun yapıfiziksel yön-temlerle giderilmeye çalışılması daha iyidir.

3.12.3. Su giderme kuralları

Bu incelemeler çatı suyunu giderme konu-sunda belirli kurallar oluşturulmasını sağla-mıştır.

• Isıtılan odalar üzerindeki çatıların suyu-nun içe doğru,

• Isıtılmayan, soğuk ve soğutulmuş odalar üzerindeki çatıların suyunun dışarı doğ-ru giderilmesi yapıfiziksel açıdan doğ-rudur.

Bu kurallardan ancak sınırlı olarak vazgeçi-lebilir ve bunun neden olacağı dezavantajlar gözönüne alınmalıdır.

Đçe doğru giderme sistemlerinin şu avantaj-ları vardır.

• Saçakta buz tümsekleri oluşmaz,

• Dış duvarlardan en azından 1,5 m içerde bulundukları sürece düşey yağmur boru-larında ve çatı süzgeçlerinde donma gö-rülmez.

• Suyun çatı üzerindeki yolu kısadır.

Isıtılmış odalar üzerindeki çatılarda suyun dışarı doğru giderilmesi şu şartlarda elve-rişli olabilir.

• Çatı olukları öne askılı ise, • Saçak çıkıntısı az ise, • Çatı tavanının ısı yalıtımı iyiyse (sıcak

çatı) ve altında soğuk hava varsa (soğuk çatı),

• Çatı saçağı ve mahya arasındaki uzaklık 6 m’den fazla değilse,

• Düşey yağmur boruları 10 m’den uzun değilse, kuzeye bakmıyorsa ve toprak altındaki bir kanal sistemine bağlanmış-larsa,

• Bina ılıman iklim bölgesindeyse, • Bölgede kışın bol kar beklenmiyorsa ve

donma-erime değişimi sayısı az ise.

Yağmur boruları ve çatı süzgeçlerinin don-malarını tuzlarla engelleme metodu, eski-miş bir metod sayılır. Bir projeci hala bu eskimiş metodu uygulamak istiyorsa çapları daha büyük olan mümkün olduğunca az sayıda yağmur borusu kullanması gerekti-ğini ve çatı örtüsünün üzerine soğuk hava-larda da basılabilir olması gerektiğini unut-mamalıdır. Saçak üzerindeki sabit oluklar-dan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

301 Sabit olukların öne askılı oluklarla karşılaş-tırılması a) Elverişsiz bir sabit oluk uygulaması b) Daha iyi çözüm; Askılı oluklu, kısa çıkıntılı saçak c) Çeşitleme; Erime suyu az olan bir soğuk çatı

Page 270: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

269

3.12.4. Buz tümsekleri

Saçak bölgesinde buz tümsekleri ve kar oluşması daha önce söz konusu edilmişti. Burada, sıcak çatı öncelikli olmak üzere, özellikle kötü havalandırılan ve (kışın) çok sıcak olan soğuk çatılarda, sadece suyun dışarı doğru giderildiği durumlarda görülen yapıfiziksel bir problemle karşı karşıyayız. Buz tümsekleri sayesinde tümsu giderme sistemi etkisiz hale gelebilir, bundan başka yağmur boruları ne kadar uzun ise buz ile dolma tehlikesi o kadar fazladır. Kuzey tarafında bulunmakta tehlikeyi arttırır. Soğuk iklimlerde her kış sonunda yağmur boruları “nedense” patlayıp, dağılan bir çok bina mevcuttur.

3.12.4.1. Buz oluşmasının nedenleri

Dış hava sıcaklığı eksi derecelerde de bulunsa dahi, düz çatılar üzerindeki kar eriyebilir.

Şekil 302 bunu göstermektedir. Kışın çatı örtüsü genellikle eksi sıcaklıklardadır. 302 a’daki örnekte sıcaklık -10 oC dir.

Çatı örtüsü üzerine düşen kar, farkedilir bir ısı yatılımı sağlar. Şekil 302 deki gibi

50 mm lik bir kar tabakası çatı örtüsünün sıcaklığını -2,7 oC ye yükseltir. Bu durumda kar erimez. Kar tabakası daha da kalın-laşırsa çatı örtüsü artı sıcaklıklara ulaşır (c şeması). Kar erimeye başlar. Eriyen su eğime uyarak aşağı doğru akar. Erime olayı, çatı örtüsü kar tabakasının yalıtım etkisinin azalmasıyla yeniden 0 oC sıcaklığa ulaşana kadar sürer.

Eğer erime bütün çatıyı kaplasaydı (saçak ve oluklar dahil), bu olay zararsız olurdu. Dış hava sıcaklığı 0 oC nin altındaysa bu böyle olmaz. Zaten soğuk olan saçak üzerinde eriyen su, yeniden donar ve buz tümseği oluşur.

Tek kabuklu sıcak çatılarda bu olay Şekil 303 deki gibi cereyan eder. Saçak, bir asmalı olukla nihayet bulsa bile bu durumu değiştiremez, çünkü oluk kesinlikle dona-caktır.

Golubnitschi, bu olayları daha yakından incelemiştir. Şekil 304 de suyu dışarı doğru giderilen basit bir çatının kesidi verilmiştir. Kesit dört bölgeye ayrılmıştır. Birinci bölge çatı oluğu üzerinde, ikinci bölge çıkıntılı sa-çak üzerinde, bölge III, dış duvar üzerinde, bölge IV, dış duvarın iç tarafındaki bina gövdesi üzerinde yer almaktadır.

302 Bir sıcak çatı üzerin-deki kar örtüsü a)Kar bulunmadığı za-man çatı örtüsünün sı-caklığı yaklaşık olarak dış hava sıcaklığına eşit-tir b)Kar ısı yalıtım etkisi yapar c)Belli bir kar tabakası kalınlığından itibaren ça-tı örtüsü artı sıcaklıklara ulaşır d)Çatının düşük bir ısı yalıtımı kar erimelerine neden olur.

Page 271: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

270

Normal soğukta a şemasındaki sıcaklık alanları oluşur. Oluk ve saçak eksi sıcak-lıklardadır. III ve IV numaralı bölgeler ise artı sıcaklığa sahiptirler. Kar buralarda erir.

303 Suyu dışarı doğru giderilen çatı tavanında kar

a) Kar belli bir kalınlığa kadar yerinde durur b) Hava sıcaklığı karları eritiyor (Erime daha önce de olabilir) c) Saçak üzerinde bir kar ve buz barikatı kalıyor

Don daha da güçlenirse buzlanma bölgesi genişler, erime bölgesi daralır (b-şeması). Hava sıcaklığı yükselirse I, II, ve IV. Bölgelerde kar erir. Kar ve buz en uzun sü-

304 Düz çatıda sıcaklık bölgeleri (Golunitschi’ye göre)

a) Normal soğukta b) Sürekli soğukta (don) c) Hava sıcaklığı yükselince d) Çatı konstrüksiyonunun kesiti

Page 272: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

271

re III. bölgede kalır. Burada en büyük yapı kütlesi mevcuttur. Burada çatı tavanı, saçak ve dış duvar birleşmektedirler. Bu kütle soğuktur ve en büyük ısı tutuculuğuna sahiptir, en son olarak erir.

Bu sıcaklık araştırmaları olayı tamamen açıklamaktadır. Çatıdaki iyi bir ısı yalıtımı, erime suyunu belli bir oranda engeller fakat anlatılan olayı tamamen durdurumaz. Bunu Şekil 305 göstermektedir. Fazla soğuyan çıkıntılı saçakta bir eşik oluşmasına neden olur.

305 Çıkıntılı saçak üzerindeki ısı yalıtım tabakası kar barikatının yerinde durmasını, bozulmamasını sağlamaktadır.

1 Donatılı hatıl, 2 Tavan, 3 Derz örtücü pervaz, 4 Eğim betonu, 5 Duvar, 6 Macun, 7 Isı yalıtım tabakası, 8 Çatı su yalıtım tabakası, 9 Kaydırıcı, 10 Mineral elyaf

3.12.4.2. Örnekler

Kötü havalandırmalı soğuk çatılarda da aynı kötü olay görülür.

Sızdırmaz ve birbirine bağlı kaplamalarda (levhalardan değil küçük elemanların bir araya getirilmesiyle oluşturulan kaplamalar-da) eriyen suyun içeri sızma tehlikesi doğal olarak daha azdır. Fakat tecrübeler, sızdır-maz lifli çimentolu çatıların eriyen suyu yine de sızdırabileceğini göstermektedir.

Tavan arası kötü havalandırılan bir soğuk çatıdaki karlar yerinden kayar ve kuvvetli bir buzlanma görülür.

306 Hatalı saçağın kesiti

1 Çatı arasında hava çok sıcak (ısıtılmakta), 2 Hava giriş ağızları çok ufak ve kapalı, 3 PVC den elverişsiz bir sabit oluk, 4 Düşey yağmur borusu PVC ile kaplanmış saçağın içinden geçiyor, 5 (Isıtılan) çatının üst kabuğunda ısı yalıtım tabakası mevcut değil, 6 Ağır betondan, ısı depolayabilir saçak bloğu, 7 PVC kaplama, 8 Çatı su yalıtım örtüsü, 9 Hafif ahşap yünü levhalar

Soğuk çatının havalandırması küçük pence-relerle sağlanan, binanın kapıcısı da bu pen-cereleri kışın soğuktan korktuğu için ka-patan bir örnek olarak Şekil 306 saçak kesitini göstermektedir. Bunun yanısıra bir de sabit oluk mevcuttur (3). Şekil 307, bir küçük bir de büyük kar eşiğinin oluşmasını

307 Buz eşikleri ve buz sarkıtlarının oluşması

Page 273: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

272

309 Kiremitli çatılarda kar eşikleri görülür ve bunlar su hasarlarına neden olur

310 Geleneksel erime suyu yalıtım tabakası bu türden hasarlara karşı en iyi çözümdür.

1 Mertek, 2 Ahşap kaplama ve çatı örtüsü (erime suyu yalıtım tabakası), 3 Düzeltilmiş havalandırma, 4 Yükselen sıcak havanın hafif ahşap yünü levha-larla durdurulması.

308 Bu uygulama buzlanmayı sınırlayabilir fakat tümüyle engelleyemez.

1 Askılı oluk (Buradan damlayan su bina için tehli-keli değildir, 2 Çatı arası ısıtılıyorsa, üst kabuk üze-rinde ısı yalıtım tabakası, 3 Düzeltilmiş havalan-dırma

Page 274: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

273

311 Bir soğuk çatının alt kabuğunu bir masif tavanın oluşturması, çatının tehlikesini azaltır.

1 Mertek, 2 Ahşap kabuk ve bitümlü karton, 3 Havalandırma ağızları, 4 Đyi düşünülmüş ısı yalıtım tabakası, 5 Masif tavan

göstermektedir. Bu saçaktaki donma olduk-ça güçlüdür.

Bu donma kış sonundaki dış klimaya da bağlıdır.

Saçak kaplamalarının veya olukların PVC den meydana gelmeleri kötü sonuçlar doğu-rabilir. Soğuk iklimli bölgelerde buzlanma o kadar fazla olabilir ki itfaiye yardımı ile buzların ve donmuş PVC olukların baltalar-la kırılması sağlanır. Şekil 308 deki çizim, bu saçak için geçerli olan en doğru çözümü göstermektedir. Sabit oluk öne asmalı bir olukla değiştirilmi ş. Bu sayede en azından, bina su zararlarından kurtarılmıştır. Ayrıca çatı bölmesi havalandırmasının düzeltilmesi gerektiğini söylemeye gerek yoktur.

Kiremit çatılarda da aynı görüntülere rast-lanabildiği bilinen bir gerçektir (Şekil 309). Çatının, Şekil 310 ve 311 deki gibi düzel-tilmesi yararlı olabilir. Bir eriyen su yalıtım tabakası kullanılması, oldukça etkilidir. Bu sistem saçak bölgesinde kartonla örtülmüş olan ve kaplamadan sızan suyu dışarı veya askılı oluğa ileten bir ahşap kabuktan ibarettir. Bu sistemler az eğimli kiremit çatılar ve hatta lifli çimento ondüle levhalı çatılar için standartlarla şart koşulmuştur. Fazla emek gerektirdiklerinden pratikte pek uygulanmazlar.

Uzun bir saçak çıkıntısı buz eşiklerinin oluşumunu hızlandırır (Şekil 312). Buzlan-mayı tamamen engellemese de kısa bir saçak çıkıntısı daha elverişlidir (Şekil 313)

312 Fazla uzun saçaklar buz eşikleri oluşumunu hızlandırır.

313 Kısa saçaklar, saçak bölgesinde daha az aşırı soğuma tesiri yapar.

Page 275: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

274

Sözü edilen buzlanmalar dış duvarlara önemli ölçüde sıkıntı verebilirler çünkü zedelenen saçak kaplamalarından duvarlara su sızabilir.

314 Suyu içeri doğru giderilen çatılarda çatı kenarındaki kar eşiği eriyen suyun akışını engel-lemez, zararsızdır. (Saçak çıkıntısının sıcaklığa bağlı uzunluk değişimlerine karşı yalıtılması ve sık ara-lıklarla derzlerle bölünmesi gerekir)

Şekil 314 de uzun bir saçak çıkıntısı çizilmiştir. Fakat bu, su içeri doğru gide-rildiği için tamamen zararsızdır. Düşey yağ-mur borusu, ısıtılan binanın tam ortasına dahi yer alsa boru ağzı donmaz ve su giderme sistemi işlerliğini korur. Şekil 316 daki şemada iki düşey yağmur borusu çi-zilmiştir. Parapet (1) yanındaki boru ağ-zında donma tehlikesi söz konusudur. Ağız donacak ve rüzgârın parapetin önüne yığ-dığı kalın kar tabakası altında kalacaktır. Buna karşı daha ilerideki ikinci boru ağzı etkinilğini koruyabilir.

3.12.4.3. Donmayı sağlayan etkenler

Kuzey ülkelerinde ısıtılan odalar üzerin-

315 Bina ısıtıldığı sürece çatı süzgeci ve düşey boru kışın donmazlar.

deki çatılarda içeri doğru su giderme sis-temleri şart koşulur. Bu, ülkenin çetin ve uzun kışları düşünülürse doğaldır.

Dışarı doğru su gidermeli ve ısıtılan odalar üzerindeki çatılarda buz eşikleri ve sarkıt-ları oluşması çeşitli etkenlere bağlıdır.

Dışarı doğru giderme sistemlerinde oluk ve borulardaki buzlanma şu etkilerle daha da tehlikeli olur.

• Dış klima soğudukça ve kar yağışı art-tıkça,

• Kış sonundaki donma-erime değişimi sayısı arttıkça,

• Çatı tavanı altındaki oda havasının sıcaklığı arttıkça,

• Çatı tavanının ısı yalıtımı azaldıkça,

• Saçak ve mahya arasındaki uzaklık art-tıkça, yani çatı genişliği arttıkça,

• Çatı saçağı çıkıntısı büyüdükçe,

• Düşey yağmur boruları uzadıkça,

• Çatı eğimi azaldıkça ve eriyen suyun akış hızı düştükçe,

• Çatıdaki ısı köprüleri sayısı (örneğin cam yüzeyler) arttıkça,

• Kaplamalarda derz, yarık ve bindirme yerleri sayısı arttıkça (buralardan eriyen su sızabilir).

Kışın güneş, üzerindeki karı eritirken dış hava sıcaklığı sıfır noktasına yaklaşır fakat geçmezse buzlanma olayı için elverişli zemin hazırdır.

Bütün bu söylenenler çok eskiden beri bi-

Page 276: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

275

316 1 No. Lu boru ısıtılmalıdır. 2 No.lu boru tehlikede değildir.

317 Dağ bölgesinde bir köy evi. Erime suyu yalı-tımlı soğuk çatı.

1 Ahşap kabuk, 2 Çatı örtüsü, 3 Suyun akıp gittiği ve kiremitlerin soğuk hava ile soğutulduğu boşluk, 4 Kar her yerde eşit olarak durur ve eşit olarak erir. (Saçak bölgesinde de)

linen şeylerdir. Şekil 317 deki dağ bölge-sinde çiftçi evi erime suyu yalıtımlı ve kire-mitleri alttan havalandırmalı iyi bir soğuk çatıdır. Burada eriyen su hasara yol aç-madan dışarı akıp gider.

Bu prensibi modern yöntemlerle yerine getirmek mümkün olsa gerek.

Buz sarkıtları şaşırtıcı ağırlıklara sahip olabilirler. Dağ ikliminde saçak bölgesinde sızdırmaz olan ve buz ile suya karşı hassas olmayan metal kaplamalar kullanılır.

1000 m yükseklikten sonra Đsviçre, Avus-turya ve Bayern’de ondüle lifli çimento levhalar yerine dona karşı duyarsız yüksek basınçta oluşturlumuş plastik çatı levhaları kullanılır.

3.12.5. Çatı süzgeçleri

Çatı süzgeçlerini dizayn etmek bir projeci-nin işi değildir. Endüstride çeşitli fabrikalar, yeterli süzgeç çeşitleri sunmaktadırlar. Ama projeci en azından çeşitli süzgeç tiplerinin ne gibi avantaj ve sakıncaları olduğunu ve

hangi tipin projeye daha uygun olduğunu belirleyebilmelidir.

Öncelikle süzgecin bir tek mi yoksa bir çok düzlemde mi suyu iletmesi gerektiğine dik-kat edilmelidir. Eğer sadece tek bir düzlem yeterliyse, örneğin örtü kaplamanın kendisi ilkel tip için yeterlidir. En basit şekli Şekil 318 a göstermektedir. Burada membran bo-ru ağzının içine kadar sokulur. Böylece bo-ru ağzı önemli ölçüde daralmış olur. Suyun geri tepmesi halinde membran uçları yukarı kıvrılacaktır. Bu belki de mümkün olan en kötü çözümdür.

Şekil 318 b, daha iyi bir çözüm öner-mektedir. Burada giriş ağzı, oluğun yatay kesidi boyunca % 50 hatta % 100 kadar genişletilmiştir. Elips biçimindeki ağız, su girişini kolaylaştırır. Çatı membranı boru içine sokulmazlar, giriş ağzını kendi haline bırakırlar. Bu basit saç cisimler henüz çatı süzgeçleri sayılmazlar.

Yine de bunlar iki önemli görevi yerine getirmek zorundadırlar. Öncelikle çatı örtü-süyle ağız flanşının birbirine çok iyi bağlan-ması gerekir. Bitümlerin ve saçın birbirine

Page 277: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

276

318 Saçdan basit yağmur suyu giderme kutularının oluşturulması

a) Đlkel şekil, pek elverişli değil b) Huni şekil, su ağzının kenarları serbest. Çatı membranı giriş kesitini daraltmıyor 1 Çinko saç veya bitüme batırılmış demir saçdan flanş, 2 Çatı membranı

bağlanması katiyetle iyi bir şey olmadı-ğından saç genişliğinin 120, daha iyisi 150 mm’den az olmaması şarttır (Daha önceleri 200 mm lik flanş genişlikleri normal sayı-lırdı. Şekil 319 a). Đkinci ödev, oda hava-sının kışın soğuk havayla dolan boru üzerinde su yoğuşturamamasını sağlamak-tadır. Bunun için boru bir ısı yalıtım mal-zemesiyle kılıflanır (Şekil 319 b).

Çatı süzgeçleri dökme demirden imâl edilirler. Bunların üzerinde yaprak tutucu kafes veya ızgara bulunabilir. Çatı örtü-sünün nihayeti süzgecin flanşına kaynatılır. Çatı örtüsü soğuk havalarda sadece ya-

pıştırılarak monte edilirse adezyon az olur ve bitümlü çatı örtüsü flanştan kopabilir. Bu nedenle dökme demirden flanşın soğuk ha-valarda ısıtılması gerekir. Ayrıca bu amaçla

319 Çeşitli amaçlar için dökme demir süzgeçler

a) Üzerine basılabilir oluklar (dereler) için geniş bi-lezikli süzgeç b) Basınç bileziği, ısıtıcı çubuk ve ayarlanabilir kılıf borulu süzgeç 1 Çatı örtüsü, 2 Bitümlü mastik, 3 Süzgeç, 4 Yap-rakların girmesini engelleyen kafes ızgara, 5 Isıtıcı çubuk, l6 Isı yalıtım malzemesi, 7 Kılıf boru, 8 Flanş.

Page 278: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

277

sıkıştırmalı flanşlı süzgeçlerde geliştirilmi ş-tir (örnekler verilecektir).

Buhar kesicinin suyunun giderilmesi de özel bir sorun teşkil eder. Bunun gerekli olup olmadığı, durumdan duruma değiş-mektedir. Genellikle buhar kesici kışlık örtü olarakta görev yapar. Ayrıca çatının ısı yalıtım tabakalarının kaplandığı sıralarda yağmur yağabilir veya nem değeri yüksek yalıtım levhaları kullanılır. Genellikle buhar kesici üzerindeki su, çatının en derin nok-tasına süzgeçe doğru sızar, buradan da süzgeçin içine girdiği sık sık görülür. Süzgeç ve buhar kesici birbirlerine sızdır-maz şekilde bağlanmışsa, buralardan suyun girmesi olanaksızlaşır.

320 Daha eski çatı süzgeçlerinin genelilkle buhar kesiciye bağlanma olanağı yoktur.

a) Yaprak tutucu kafes ızgaralı b) Üzerinde yürünebilir ızgaralı 1 Yaprak tutucu kafes, 2 Izgara, 3 Çatı örtüsü, 4 Yerleştirme bilezikleri

Şekil 320 deki eski tip süzgeçte buhar kesicinin süzgeçe bağlanma imkânı yoktur. Buna karşı Şekil 321 deki süzgeç, suyu hem buhar kesici (6) hem de sızdırmaz plastik tabaka (4) düzlemlerinden giderir.

Kademeli huniler kullanılacaksa bunların su giderme düzlemlerinde buhar kesici veya sızdırmaz tabaka ile gerçekten sıkı sıkıya bağlanabileceği kontrol edilmelidir. Eğer süzgeç yuvarlak biçimdeyse imalatçının süzgeç ile birlikte vereceği uygun plastik bağlantı contalarının büyük yararı dokuna-caktır.

Fakat maalesef buhar kesicinin suyunun giderilmesinin yanı sıra madalyonun bir de öbür yüzü vardır. Eğer buhar kesici üze-rindeki su, boru içine akabiliyorsa, boru içinden yükselen sıcak-nemli kanal gazları-nın (Şekil 321-5) Üstte yalıtım tabakasına sızması ve bunu nemlendirmesi mümkün olabilir. Bu nedenle ısı yalıtım tabakası ve boru arasında sürekli bir bağlantının doğru olup olmayacağı tartışılabilir.

321 Đki kademeli süzgeç, çakıl tutucu kafesi var. Su, çatı örtüsü (4) ve buhar kesici (6) düzlemlerinde gideriliyor.

1 Çakıl kafesi, 2 Kaba çakıl, 3 Kum, 4 Plâstik çatı örtüsü, 5 Boru içinden yükselen sıcak hava, 6 Buhar kesici

Batı Alman basınında (Şekil 322), buhar kesicinin suyunu gideren (3) fakat uygun köpüklü cam parçalarıyla kanal gazlarına karşı koruyan (4) bir çatı süzgecinin rek-lamı yapılmıştır. Bu iki işlevin bir arada yerine gelmesi imkânsızdır.

Bu nedenlerden ötürü çeşitli süzgeç tiple-

Page 279: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

278

322 Đki kademeli süzgeç, ilave edilen köpüklü yalıtım tabakasını kanal havasından koruyacakmış?

1 Çatı örtüsü, 2 Yalıtım tabakası, 3 Buhar kesici, 4 Köpüklü cam ilâve

rinin çok sayıda kademeden su alma özel-likleri açısından denenmeleri yerindedir.

Şekil 323 deki süzgeç, K. Lufsky tara-fından elverişli olarak tanımlanmıştır. Bura-da Gartenmann tabakalı bir teraslı çatı söz konusudur. Hem yüzeydeki, hem de sız-dırmaz tabaka üzerindeki suyun süzgeç tarafından alınması Lufsky ’nin önem ver-diği noktadır. Eğer eğimli olsaydı, buhar kesicinin de suyunun süzgeç tarafından gi-derilme imkânı olurdu. Eğim tabakası ya-lıtım tabakasının üstünde olduğundan bu söz konusu değildir.

Şekil 324 de görülen modern teraslar için çatı süzgeçleri de üretilmektedir. Burada

324 150 mm lik yapıştırma flanşı olan iki düzlemden su gideren ısıtılabilir çatı süzgeci

1 Takozlu teras kaplaması, 2 Sert köpükten takozlar, 3 Sızdırmaz örtüler, 4 Yalıtım tabakası, 5 Buhar kesici, duvarda devam ettirilip çelik profille sıkış-tırılmış, 6 Süzgeç ısıtılabilir, kanal gazlarına karşı korumalı

323 Yüzey suyu ile sızdırmaz tabaka ve buhar kesici üzerinde biriken suyun giderilmesini sağlayan çok kademeli kutu

1 Yalıtım tabakası, 2 Çatı membranı, 3 Eğim betonu, 4 Sızdırmaz tabaka, 5 Beton zemin, 6 Buhar kesici

hem yüzey suyu, hem de sızdırmaz ta-bakadan gelen sular düşey boru içine gir-mektedirler. Takozlar üzerine oturtulmuş teraslar su akışını güçleştirmezler. Burada teorik olarak eğer kılıf boru ve asıl düşey boru birbirlerine sızdırmaz şekilde bağlan-mamış olsalarda buhar kesicinin suyunun da giderilmesi mümkün olacaktı. Kılıf bo-runun bir de 150 mm genişliğinde yapış-tırma flanşı vardır. Bu da iyi bir şeydir. Sıkıştırıcı veya bastırıcı bilezikler olmazsa 80 mm lik geri kalan flanş genişliği dar sayılır.

Page 280: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

279

Şekil 325, kılıf borulu bir süzgecin yapısını açıkca göstermektedir. Burada çatı örtüsü-nün nihayeti bileziklerle sıkıştırılmıştır. Bunun yanısıra süzgeç ısıtılmaktadır. Şekil 326 daki süzgeç böyle değildir. Kılıf boru prensibinin bazı avantajları vardır. kılıf borunun betona gömülmesiyle düşey boru-nun anında montajı ve çatı yüzey suyunun hemen giderilmesi mümkündür.

Şekil 327, bunun bir çeşitlemesidir. Burada ısı yalıtım tabakası içine giren dış nem “kusulabilir” ve eğime uyarak düşey boruya ulaşır. Bu olay bitince, Şekil 326 daki lastik

325 Çatı örtüsü ve çakıl döküm için ısıtıcı çubuk ve sıkıştırıcı bilezikli, ısıtılabilir süzgeç. Kılıf boru ile birlikte montajı

yuvarlak bilezik ilave edilir ve yalıtım ta-bakası düşey borudaki yükselen kanal gaz-larına karşı korunur.

326 Kılıf borulu süzgeç. Yalıtım tabakası yuvarlak lastik bilezik ve ara bilezikler sayesinde yükselen kanal gazlarına karşı korunmuştur.

Bütün WAL tiplerinde hem çatı örtüsü hem de buhar kesici tabaka süzgece bağlanabilir.

Süzgecin ısıtılması, aslında pratikte vazge-çilebilecek bir şeydir. Şu durumlarda ısıtma tavsiye edilebilir:

327 Çatı örtüsü ve buhar kesicinin korunması için basınç bileziği olan süzgeç. Yalıtım tabakasının içine giren dış nemi “kusması”ndan sonra borunun tabakaya olan bağlantısı ilave lastik bileziklerle kesilir ve Şekil 326 daki sistem oluşturulur.

• Düşey boru ve dış duvar arasındaki uzaklık 1,50 m den az ise,

• Düşey boru özel kanalizasyona bağlanı-yorsa,

• Çatı suyu umumi kanalizasyona bağlan-mayıp açığa boşalıyorsa,

• Üst kısımlarına kanal gazları giremeyen kokulara karşı sifonlu süzgeçler kulanı-lıyorsa,

• Bina kışın uzun süre ısıtılmıyorsa,

• Bina çok sert iklim şartlarına maruz kalıyorsa.

Süzgeç ve düşey boru dış duvar bölgesi içinde (1,5 m uzaklık) değilse ve düşey boru ısıtılan bina içinden umumi kanali-zayona bağlanıyorsa bina ısısı ve yükselen kanal gazları süzgecin buzlanmamasına ye-ter.

Page 281: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

280

Elektrikli bir ısıtıcı yerleştirilecekse bunun bir termostatı olması ekonomik değildir. Çünkü termostat, sadece sıcaklığa ayarlana-bilir ve buzlanmayı sağlayan tehlikeli per-yodu dikkate alamaz. Isıtıcının elle ku-manda edilmesi daha ekonomiktir. Elektrik-li ısıtıcı kablolar ya çifte huni içinde süzgeç

328 Đki düzlemden su gidermeli, koku sifonlu (kanal gazı geçirmiyor) ve temizleme tıkacı olan süzgeç. (Teras çatılar için) donma tehlikesi var

1 Zemin kaplaması, 2 Temizleme tıkacı, 3 Süzgeç, 4 Sızdırmaz su yalıtım tabakası, 5 Koruyucu beton, 6 Kılıflama, 7 Yalıtım malzemesi

çevresinde döndürülür ya da süzgecin içine sokulur. Bir müddet önce çatı süzgeçlerinde dökme demir yerine uygun suni reçineler kullanılmaya başlandı. Bu, özellikle plastik malzemeden sızdırmaz tabakaları olan ça-tılar için uygundur. Bu sayede yeni süzgeç tiplerine geçilmiştir.

Süzgeçler soğuk çatılarda kullanılacaksa düşey borunun soğuk çatı aralığı içindeki kısmının Şekil 329 daki gibi yalıtılması tavsiye olunur. Teorik olarak boru kondanse su oluşturmasına imkân olmayan soğuk ha-va bulunması gerekir. Fakat pratikte bunun tersi de olabilir. Ayrıca ısı yalıtımı, yük-selen ısının çatı bölmesi içinde yansı-tılmayıp yukarı iletilmesini ve süzgeç ağ-zının buzlanmamasını sağlar.

Đçe doğru giderme sistemlerinde düşey yağ-mur borularının dış taraflarında kondanse su oluşmasından korunmak gereksizdir.

329 Soğuk çıtılardaki düşey yağmur borularının çevresi yalıtılmalıdır.

1 Yaprak tutucu kafes, 2 Çinko saç ilave, 3 Çatı su yalıtım örtüsü, 4 Beton, 5 Isı yalıtım tabakası, 6 Saç huni, 7 Yalıtım malzemesi, 8 Düşey boru, 9 Soğuk çatının alt kabuğu, yalıtım tabakası, 10 Telli sıvalı tavan.

3.13. BTM UYGULAMA DETAYLARI

ÖRNEKLER Đ

Organik esaslı taşıyıcılara bitüm emdiri-lerek yapılan su yalıtımları yerini, 1976 yılında TS 2191 ve TS 2989 standartlarına uygun olarak üretilen okside bitümlü su ya-lıtım örtülerine bırakmıştır.

1986 yılında da TS11758 ve daha sonra TS11758-1 standardına uygun olarak üre-tilen “Polimer Bitümlü” su yalıtım örtüleri pazarda yerini almıştır.

Page 282: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

281

Bu örtüler daha öncekilere nazaran,

- hızlı ve kolay uygulanırlıkları,

- uygulamada sıcak bitüme ihtiyaç duymamaları,

- eski örtülere nazaran daha esnek olmaları,

- daha yüksek çekme mukavemetlerine ve boy uzamalarına sahip olmaları,

-ısısal değişimlere daha dayanıklı olmaları

nedenleriyle polimer bitümlü su yalıtım örtüleri pazarın büyük bir bölümüne kısa zamanda hakim olmuştur.

Polimer bitümler, penatrasyon bitümleri içine polimerizasyon malzemeleri katılarak elde edilen bitümlerdir. Genelde polimer bitümler iki sınıfa ayrılırlar,

1- APP (ataktik polipropilen) esaslı olan-lar: bu tür polimer bitümlerde soğukta bükülme testinde -10oC, akma testinde ise +120oC uygulanan değerlerdir. Bu-radan da görüleceği gibi bu bitüm daha çok sıcak iklimlerde kullanılabilen örtü-ler içindir.

2- SBS (stearen butadyen stearen) esaslı olanlar: bu tür polimer bitümlerde so-ğukta bükülme testinde -25oC, akma testinde ise +100oC uygulanan değerler-dir. Buradan da görüleceği gibi bu bi-tüm daha çok soğuk iklimlerde kulla-nılabilen örtüler içindir.

Bu tür örtülerde taşıyıcı olarak cam tülü veya polyester keçeler kullanılmaktadır.

a- Cam tülü: Türkiye’de yapılan üretimler-de 50 veya 60 gr/m2 tipleri kullanıl-maktadır. Bunların çekme mukave-metleri 200-400N/5cm arasında boy uzamları ise %2 oranındadır.

b- Polyester keçe: Türkiye’de yapılan üre-timlerde spunbond tipi uzun elyaftan imal edilmiş 150 – 250 gr/m2 tipleri kul-lanılmaktadır. Bunların çekme mukave-

metleri 400-1000 N/5cm arasında boy uzamaları ise %35-45 oranındadır.

Türkiye’de üretilen polimer bitümlü örtü-lerle ilgili ürün standardı TS11758-1’dir. Bu standarttaki testlerin tümü üretimi ta-mamlanmış ürünlerden alınacak olan ör-neklerde yapılacak olan testleri ve bunlara göre ürünün sınıflandırılmasını ve etiket üstündeki markalamayı içermektedir.

TS 11758-1 standardına göre sınıflandırma aşağıdadır.

Sınıf 1 Plastomer esaslı (PB) SINIFLAR:

Sınıf 2 Elastomer Esaslı (EB)

Tip 1 Cam Tülü Taşıyıcılı C Tip 2 Cam Dokuma Taşıyıcılı CD TĐPLER Tip 3 Polyester Keçe Taşıyıcılı P

TÜRLER

Çekme Mukavemeti

N/5cm

Kopma Uzaması %

en az Tip Tür

Boyuna Enine Boyuna Enine Tür1 400 300 2 2 Tür2 300 200 2 2 Tip 1 C Tür3 Tür1 1000 1000 4 4

Tip 2 CD Tür2 600 600 4 4 Tür1 1000 800 40 40 Tür2 800 600 35 35 Tip 3 P Tür3 600 400 30 30

Guruplar

Sınıf Sıcaklık

Dayanımı (en az) C

Soğukta bükülme (en az) C

Sınıf 1 (Grup1 PB1) 120 -10 Sınıf 1 (Grup2 PB2) 110 -5 Sınıf 2 (EB) 100 -20

Üst ve alt yüzey kaplamalarının tanımlan-dığı çeşitler bölümü ise bir çok çeşidi ta-nımlamaktadır.

-Her iki yüzü polietilen kaplı -Her iki yüzü ince kum kaplı -Bir yüzü ince kum diğer yüzü polietilen kaplı

Page 283: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

282

-Bir yüzü arduvaz taşı diğer yüzü polietilen -Bir yüzü arduvaz taşı diğer yüzü ince kum kaplı

Polimer bitümlü örtüler ile yapılacak olan temel, teras çatı ve eğik çatılardaki uygu-lama detaylarını, koşullarını içeren standart ise TS11578-2’dir. Bu standartta su yalıtım detaylarının yanı sıra bitiş detaylarını da bulmak mümkündür.

-Su yalıtım örtüleri genelde mala perdahı düzgünlüğündeki beton, mazot ve yağ leke-leri içermeyen temiz ve kuru yüzeylere uy-gulanır.

-Düzlemlerin kesiştiği yerlere köşe pahları yapılmalıdır.

-Genelde ısının +5oC’nin üstünde olması ve havanın yağışsız olması temel prensiplerdir. Kış aylarında bu koşullar uygulama saha-sında çeşitli tedbirler alınarak yaratılmalı ve uygulama bu koşullarda gerçekleştirilmeli-dir.

-Su yalıtım örtüleri dik olarak, temiz ve düzgün yüzeyler üstünde, tercihen kapalı alanlarda depolanmalıdır. Özellikle APP

esaslı polimerik bitümlü örtüler kış süre-since kapalı alanlarda +10oC’nin üstündeki ısılarda depolanmalı günlükihtiyaçlar kadar olan kısmı uygulama alanına götürülme-lidir.

-Uygulamaya öncelikle beton yüzeyin te-mizlenmesi ve detaya uygun olarak TS113 (emülsiyon esaslı bitümlü astarlar) veya TS103 (solüsyon esaslı bitümlü astarlar) ile astarlanmalı ve 24 saat kurumaya terk edilmelidir.

-Beton yüzey üzerine yapıştırılacak olan ilk kat örtü genelde şeritsel veya noktasal ya-pıştırma teknikleri kullanılarak yüzeye ya-pıştırılır. Üzerine gelecek olan ikinci kat ör-tü tam yapıştırma tekniği ile uygulanma-lıdır. Üst üste gelen örtülerde tüm örtüler dereye paralel (eğime dik) veya uzun kena-ra paralel olacak şekilde aynı istikamete açılmalı ve 1.kat örtünün boyuna ek yerleri ortalanmalıdır. Enine olan ek yerleri her kat içinde şaşırtıldığı gibi üst üste gelen örtü katlarında da şaşırtılmalıdır.

330 Su yalıtım örtüleri tatbikatı

Page 284: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

283

Ayrıca örtülerin enine olan binileri 10cm, boyuna olan binileri ise siyah örtülerde 10cm, mineralli örtülerde ise 15 cm olarak yapılmalıdır.

-%5 eğime kadar olan çatılarda 2 kat örtü kullanılırken, %5 eğimden büyük çatıların don bölgeleri dışında olması halinde tek kat 4mm kalınlığında, polyester taşıyıcılı örtü kullanılabilir. Tek kat 4mm polyester keçe taşıyıcılı örtünün diğer bir kullanım alanı ise mevcut bitümlü örtüler üstüne tamirat amacı ile yapılacak olan uygulamalardır.

-Temel yalıtımlarında kullanılacak olan örtü tipleri ve kalınlıkları TS 11758-2 standar-dında verilmiş olup, binanın zemine olan

basma mukavemeti ve binayı etkileyecek olan hidrostatik basınca bağlıdır.

-Ayrıca TS11758-2 standardında detaya yönelik özel ürünlerin kullanılması gere-kiyorsa bu ürünlerle ilgili genel bilgiler verilmektedir. Özellikle ters çatı tipinde kullanılması gereken ısı yalıtım malze-mesinin ekstrude polistiren XPS olduğu belirtilmektedir.

-TS11758-2 standardı çatı giderlerinin çaplarının min.∅100 az olmayacağı, dik inişlerinde duvar ve baca gibi engellerden ez az 50cm mesafede olması gerektiği vurgulanmaktadır.

331 Su yalıtım örtüleri tatbikatı

Page 285: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

284

332. Isı Yalıtımlı Gezilmeyen Teras Çatı Ters Çatı Çözümü

3.3.3. Isı Yalıtımlı Gezilmeyen Teras Çatı Klasik Çözüm

Page 286: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

285

3.3.4. Isı Yalıtımlı Gezilen Teras Çatı Spesifik Çözüm

3.3.5. Isı Yalıtımlı Gezilmeyen Teras Çatı Bahçe Çatı

Page 287: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

286

3.3.6. Teras Çatı Parapet Çıkışlı Süzgeç

3.3.7. Dıştan Bohçalama Temel Yalıtımı 2. Aşama (Basınçlı Suya Karşı)

Page 288: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

287

3.3.8. Đçten Bohçalama Temel Yalıtımı 1. Aşama (Basınçlı Suya Karşı)

3.3.9. Đçten Bohçalama Temel Yalıtımı 2. Aşama (Basınçlı Suya Karşı)

Page 289: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

288

3.40. Isı Yalıtımlı Dış Duvar (Dıştan Mantolama Uygulaması)

3.4.1. Isı Yalıtımlı Dış Duvar (Đçten Yalıtım Uygulaması)

Page 290: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

289

Page 291: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

290

Page 292: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

289

4. ÖZEL AMAÇLI YAPILAR

Önceki bölümlerde dış duvarlar ve çatılar için verilmiş olan yapı kuralları ve tabaka sıralamaları, esasında normal nemli kli-maları olan binalar ve odalar için geçerlidir. Fakat endüstriyel ve hatta toplumsal yapı tarzında özel fiziksel etkilere maruz kalan, anormal hava sıcaklıkları ve nem değerleri olan binalar da mevcuttur. Bunlara örnek olarak ıslak odalar, çok sıcak fabrika sa-lonları soğuk binalar ve soğuk depolar gösterilebilir.

4.1. NEMLĐ VE ISLAK ODALAR

Hava neminin % 65 ve % 75 arasında sabit tutulduğu odalar, nemli odalardır. Hava sı-caklığı daha yüksek ise ıslak odalar söz konusudur. Normal veya yüksek sıcaklıkla ıslak odalar teknolojik şartlara uygun olarak donatılmalıdırlar. Đçinde su ile çalışan ıslak fabrikalarda, duvarda kondanse su yoğuş-ması genellikle önemsiz bir olaydır. Metal

veya betonarme çatı tavanlarında ise su oluşması istenmez.

4.1.1. Dış duvarlar

Islak bir odanın dış duvarı, iç tarafta su tut-maz ve buhar kesici olarak oluşturulmalıdır. Eğer imalat tekniği nedeniyle ıslak oda içinde yüksek bir sıcaklık sabit tutuluyorsa ısı yalıtımında daha etkin olması gerekir.

Bir ıslak oda duvarı Şekil 342 deki örnek-teki gibi oluşturulabilir. Burada ısı yalıtım tabakası iki kabuk arasında yer almaktadır. Bunlardan dış taraftaki tuğladan örülmüş ve çimento oranı fazla olmayan bir sıva ile sıvanmıştır. Tuğla duvarların ıslak fabrika-lar için elverişlili ği bilinen bir gerçektir (→ 1.8.3.1.).

Đki kabuk arasındaki ısı yalıtım tabakası mümkün olduğunca difüzyon sızdırmaz ol-malı, örneğin köpüklü cam veya sert PUR-

Page 293: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

290

342 Geleneksel bir ıslak oda duvarı

1 Seramik koruyucu kabuk, 2 Buhar kesici, 3 Isı yalıtım tabakası

köpüğünden meydana gelmelidir. Başka malzemelerden yalıtım tabakaları, özellikle mineral elyaf veya hafif ahşap yünü lev-halar, ya buhar dengeci ile rahatlatılmalı, ya da daha iyisi duvarın dış tarafına yerleş-tirilmelidir.

343 Difüzyon kanalları ile rahatlatılmış yalıtım tabakalı, çok katlı nemli oda duvarı

1 Tuğla kabuk, 2 Buhar kesici, 3 Difüzyon kanallı köpük levhalar, 4 Standart beton duvar elemanı

Şekil 343 deki ıslak oda duvarı ön kabuğu tuğladan meydana gelen, standart eleman-lardan oluşan çok tabakalı duvardır. Suni reçine levhaların (3) dış hava ile bağlantılı difüzyon kanalları mevcuttur.

344 Soğuk cepheli ıslak oda duvarı

1 Ön kabuk (gerekirse), 2 Buhar kesici (gerekirse ve yerine fayans tabaka kullanılamıyorsa), 3 Ağır be-ton, 4 Gözenekleri örtülmüş yalıtım tabakası, 5 Hava akımı, 6 Soğuk cephe

Islak odalarda ve soğutma odalarında sız-dırmaz ağır beton elemanların kullanılması avantajlıdır. Şekil 344 deki ıslak oda duvarı, iç tarafında bir buhar kesici bulunan bir ağır beton kabuktur. Kabuk, mekanik hasarlara karşı bir ön kabuk tarafından korunmak-tadır. Burada buhar kesicinin vazgeçilmez

345 Soğuk cepheli iki tabakalı nemli oda duvarı

a) Saplama, hafif ahşap yünü levhaları kesiyor, ko-rozyon tehlikesi var b) Ahşap lata ve kontrlatalı düzeltilmiş sistem 1 Fayans tabakası, 2 Ağır beton, 3 Isı yalıtım ta-bakası, 4 Gözenek örtüsü, 5 Hava akımı, 6 Ondüle levha, 7 Korozyondan korunma tabakası (cephe me-tal ise), 8 Empregne edilmiş ahşap, 9 Mesafe tutucu olarak kontrlata

Page 294: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

291

olması söz konusu değildir. Bu, fabrika kli-masına bağlıdır. Soğuk cephe arkasındaki yalıtım tabakası nefes alabildiğinden ağır beton duvarın kendisi bir buhar kesicidir. Bu nedenle bir çok durumda buhar ke-siciden (ve hatta ön kabuktan) vazgeçi-lebilir. Böylece Şekil 345 deki duvar elde edilir. Şekil 345 in a şeması tehlikeli bir uygulamadır. Soğuk cephenin (ahşap lata-ların) saplamaları ısı yalıtım tabakası bo-yunca devam etmektedir. Yalıtım tabakası ahşap yünü levhalardan oluştuğu sürece saplama kimyasal korozyon tehlikesi altın-dadır (→ ok). Bu hata kolaylıkla gideri-lebilir (→ Şekil 345 b deki uygulama).

4.1.2. Çatılar

Islak odalar üzerindeki masif çatılarında farklı şekilde oluşturulması şarttır. Metal takviyesi iyi olmayan beton tavanlarda be-ton kaplamanın en azından 20 mm ka-lınlığında olması gerekir. Beton, mümkün olduğunca sızdırmaz olmalıdır (gözenek hacmi azami % 14).

Islaklık değeri sabit ıslak odalar üzerinde ön gerilimli tavan elemanlarına şu şartlar altında izin verilmelidir.

a) Elemanlar tamamen ön gerilimli olmalı-dır.

b) Seri olarak kaydırılarak yerleştirilen ele-manlara izin verilmelidir.

c) Tavanın ısı korunumu, yoğuşma nokta-sını yalıtım tabakası içine kaydırmaya ve tavanın alt tarafında su oluşmasını engellemeye yetmelidir.

Son şart her zaman sağlanamaz. Bu du-rumlarda sızdırmaz, su tutmayan bir ince üst tabakayla, oluşan yoğuşma suyunun be-tona sızması enellenmelidir. Gözenekli betondan (gaz, gazsilikat, köpük-lü ve köpüklü silikat betonlar) çatı tavanları ıslak ve nemli odalar üzerinde elverişli de-ğildir (→ 3.4.5.).

Tek kabuklu sıcak çatılarda yoğuşma yapısal yöntemlerle engellenemiyorsa, çatı tavanı ısıteknik ve havalandırma yöntem-leriyle rahatlatılabilir. Burada tesisat mü-hendisi söz sahibidir. Bundan başka;

• Kondanse suya izin verilir fakat damla-ması engellenir veya damlayan su yaka-lanabilir,

• Tehlikeli sıcak havayı çabucak ileten ve damlayan kondanse suyu yakalayan özel çatı biçimleri geliştirilebilir,

• Çatıdaki özel biçimlerinin alt tarafı bu-hardan korunur.

Bunların hepsi, mümkün değilse geriye halâ oldukça verimli olabilen soğuk çatı sistemi kalmaktadır. Burada da yükselen nem sal-dırısı hesaba katılmalıdır.

346 Sıcak nemli havası olan odalar için eski, alışılmış çatı tipi

1 Dik kiremit çatı, 2 Kondanse su önlükleri

Şekil 346 daki çatı tarzı yıllardır bilinir. Bu çatı, boyama atelyeleri ve benzeri tipik ıslak odalarda kullanılır. Çatı tipini sınıflamak zordur. Çatı sadece kiremit kaplamadan oluşur ve bu haliyle çok sıcak fabrikalara da uygundur.

Islak odalar üzerindeki kondanse suyun damlaması istenmiyorsa, damlalar kaplama altındaki önlükler tarafından yakalanıp ileti-lirler (2).

Page 295: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

292

347 Islak odalar üzerindeki çatı tipleri

a) Masif kondanse su tavanlı sıcak çatı b) Isıtmalı çatı bölmeli sıcak çatı c) Yüzme salonu üzerinde benzer çatı tipi

Aynı şey Şekil 347 a daki çatı içinde geçerlidir. Burada tipik ıslak odalar üze-rindeki yarı düz çatılar söz konusudur. Damlayan kondanse sudan korunmak için sıcak çatı altına masif ve kesintili bir kon-danse su tavanı asılabilir. Bu tavanın başka bir yapıfiziksel fonksiyonu yoktur.

Ayrıca kondanse su oluşumu, yalıtıcı ta-

348 Tozluk (alt) tavanlı şed çatı (sıcak çatı)

1 Isı yalıtımlı çatı tavanı, 2 Tozluk tavan (alt tavan), 3 Isıtıcı borular, 4 Hava giriş ağzı, 5 Hava çıkış ağzı

van altına bir kesici tabaka yerleştirilerek ve oluşan tampon bölmenin ısıtılmasıyla en-gellenebilir (Şekil 347 c). Alt tavan müm-kün olduğunca sızdırmaz olmalıdır. Fakat çatının üst kabuğu ısı yalıtıcı etkide bu-lunmaktadır. Tampon bölme hafifçe hava-landırılmalıdır. Bu, sıcak çatı sayılabilecek bir geçiş tipidir.

Böyle klimateknik önlemlerin yer aldığı bir başka örnekte Şekil 348 teki şed çatıdır. Bu çatılara daha güzel görünmeleri için genel-likle bir asma ışık tavanı eklenir. Bu tavan doğal olarak cam veya plastik levhalardan meydana gelir. Tozluk tavan (alt tavan) olarak adlandırılan bu tavanlar difüzyon sızdırmaz değildir. Kondanse su oluşumunu engellemek için çatı ve tozluk tavan ara-sındaki bölme havalandırılır ve giren hava (4) ısıtma boruları üzerinden iletilir. Çatı bölmesinin en yüksek yerine hava çıkış ağızları (5) yerleştirilir.

Bu çatı bir sıcak çatı olmasına rağmen, so-ğuk çatı özellikleri gösterir.

Islak odalar üzerindeki boşluklar elverişsiz-dir. Boşluklar genellikle montajın hemen ardından yağış suyu ile dolarlar.

4.1.3. Islak odalara komşu odalar

Islak atölyelerin bir başka sorunu da ıslak odanın nemli havasının, duvarları ve ta-vanları böyle bir nem saldırısına uygun olmayan yan odalara sızmasının engellen-mesidir.

Page 296: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

293

Islak atölyelerde bazen, ıslak odanın kendi-sinin etkiye uygun olarak inşa edilmesi sa-yesinde kusursuz olduğu fakat komşu oda-larda hasarların meydana geldiği görülür.

Tipik ıslak odaların komşu odalarında belli bir korunum şarttır. Bunun için üç olanak vardır:

a) Yan odalara giren su buharını iletmek ve su oluşumunu engellemek amacıyla ısı ve kuru hava verilir.

b) Yan odaların duvar ve tavanları yüzey sıcaklıkları, giren sıcak havanın yoğuş-ma noktasını aşacak şekilde ısıtılırlar.

c) Su buharının yan odalara girişi özel kanallarla imkânsızlaştırılır. Bu önlem en etkin ve ekonomik olanıdır. Fakat biraz yer gerektirmektedir.

4.2. AHŞAP KURUTMA ODALARI

Ahşap kurutma odaları ıslak odaların belli bir cinsini oluştururlar. Ahşap’a her yanın-dan kuruyabilmesi için önce su püskürtülür. Yüksek sıcaklıklar nedeniyle bu nem ve ahşabın özgül nemi buharlaşır. Açığa çıkan buharlar dışarı verilir. Fakat bu onların oda-yı oluşturan yapı elemanlarını önemli ölçü-de etkilemedikleri anlamına gelmez.

Oluşan buharlar betona karşı saldırgandır-lar. Sirke asidi, palamud asidi ve karınca asidi içerirler. Hesaplamalar 80-90 oC lik iç sıcaklık ve % 75 - % 100 lük rölatif hava nemi ile yapılır. Isının korunması, duvarlar ve tavanın belli bir ısı yalıtım verimi olması gerekir. Uzmanlar ahşap kurutma odalarının dış duvarlarının ısı geçirim direncinin R = 1,35 h . m2 oC/kcal (= 1,15 m2 K/W) olması gerektiğini söylemektedirler.

Kurutma işlemi sırasında ince asitlerle “çiselenen” dış duvarın iç tarafının sız-dırmaz bir kaplaması olmalıdır. Aynı za-manda buhar kesici olarak görev yapacak bu iç tabakanın oluşturulması için biri ucuz,

diğeri daha iyi olmak üzere iki yöntem vardır;

a) Đç tabaka, içine bir sızdırmazlık malze-mesi katılmış çimento sıvadan meydana gelir. Çimento oranı asgari 250-300 kg/m3 olmalıdır.

b) Tabaka çimento harç içine gömülmüş klinker parçalarından oluşur. Derzler in-ce kristal kumu ve cam suyu karışımı bir macun ile sıvanır.

349 Bir ahşap kurutma odasının dış duvarı

1 Sızdırmaz ağır beton, 2 Çimento harç, 3 Klinker, 4 Cam suyu’lu kristal kum’dan derz dolgusu. 5 Isı yalıtım tabakası, 6 Tuğla duvar, 7 Dış sıva

Şekil 349, böyle bir duvarın şemasını gös-termektedir.

Doğal olarak çimento sıvaya pek güveni-lemez. Çimento oranının fazla olması ne-deniyle ince çatlaklar meydana gelebilir ve bu çatlaklar buharların konstrüksiyon içine girmesini sağlarlar. Bu nedenle kaplama arkasındaki duvar kabuğunun mümkün ol-duğunca sızdırmaz olması iyidir.

Yalıtım tabakası mutlaka dışa yakın ol-malıdır. Tabaka, ya duvarın ısı yalıtımını arttıran tuğla kabuğun arkasına (şekildeki gibi) ya da soğuk cephenin hemen arkasına yerleştirilir.

Çatı olarak çatı bölmesinde gerekli havalan-dırma aygıtları bulunan soğuk çatılar elve-rişlidir.

Page 297: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

294

4.3. SICAK HAVA ODALARI

(SAUNALAR)

Saunalar önceki oda klimasına benzerler fakat farklıdırlar. Sauna denince akla buhar banyosu gelir. Fakat ısıtılan taşlar üzerine su dökülerek buhar oluşturulmakta olsa bile tipik bir ıslak oda söz konusu değildir. Sau-naların iç sıcaklığı 95 – 100 oC arasındadır. Buna karşı rölatif hava nemi düşüktür, % 5 - % 15 arasında değişir ve % 20 yi aşamaz.

Alman Sauna Birliği’nin klavuzlarında sau-nanın çeşitli yapı elemanlarının ısı geçirim dirençleri için şu değerler tavsiye edilmek-tedir.

R [h . m2 oC/kcal] R [m2 K/W]

Dış duvarlar 3,0 2,60

Ayırıcı duvarlar 1,8 1,55

Zemin 1,8 1,55

Isıtılan odalara komşu ayırıcı duvar ve tavanlar 2,0 1,70

Çatı tavanları 3,3 2,85

Bu yüksek yalıtım değerleri, modern yalı-tım malzemeleriyle kolayca sağlanabilir. Bundan başka kurallarda vardır.

Saunanın iç duvar kaplamalarının masif malzemelerden değil ahşap olması gerekir. Ancak ahşap sayesinde istenen rahatlatıcı ve dinlendirici klima sağlanabilir.

Gerekli taze hava, cereyan olmadan içeri girebilmelidir. Bunun için iki hava ağzı açılması yeterlidir. Bunlardan bir tanesi ocak yakınında bulunmalı, diğeri de buna diametral olarak karşısında (tavanın hemen altında olmamak üzere) yer alır.

Sauna hava nemi düşük olan havalandırmalı bir sıcak hava odası olduğundan ters bir duvar yapısı kullanılır. Isı yalıtım tabakası duvar kabuğunun iç tarafında yer alır. Şekil

350 de bir saunanın dış duvar ve zemini tavan bağlantısıyla birlikte gösterilmektedir.

350 Bir saunanın duvar, zemin ve tavanını gösteren kesit

1 Beton döşeme, 2 Su yalıtıcı tabaka, 3 Isı yalıtım tabakası (zemin), 4 Sızdırmaz tabaka, 5 Beton şap 60 mm, 6 Kontrlata, 7 Lata ızgara 60/60 mm, 8 Duvar sıvası, 9 Isı yalıtım tabakası (duvar), 10 Buhar kesici, 11 Taşıyıcı latalar 60/60 mm, aralık 500 mm, 12 Ahşap kaplama 22/80 mm, 13 Tavan, 14 Tavan ısı yalıtımı

4.4. TERMO – ELEKTRĐK

SANTRALLAR

Termo-elektrik santralarının kendilerine öz-gü bir kliması vardır. Bu klima, santralar değiştikçe farklılıklar göstermektedir. H. J. Riebe, Doğu Almanya’daki 37 adet santral-ları incelemiş ve ölçümler yapmıştır. Riebe,

Page 298: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

295

santraların ana binasıyla ilgilenmektedir. Kazan dairesi, kömürlük dairesi ve makine dairesi ana binanın bölümleridir.

Termo-elektrik santrallarındaki ısı, artık madde sayıldığından mümkün olduğu kadar çabuk yok edilmesi (dışarı verilmesi) iste-nir. Buhar valfları ve borularındaki sızmalar sayesinde hava nem oranının yükseldiği sık sık görülür. Çatı tavanından damlayabilecek su, elektrik düzeni için zararlı olacağından sıcak odaların çatısının ısı yalıtımı iyi olma-lıdır. Merkez odaları, çok sıcak fabrika ka-rakterindeyse yalıtımdan vazgeçilebilir.

4.4.1. Kazan daireleri

Kazan dairesinin iyi bir rüzgâr ve dış hava korunumu olmalıdır. Kazanın arka duvarı aynı zamanda binanın dış duvarını oluştu-rurlar. Kazan dairelerindeki şartlar Riebe tarafından genelde kabul edilenden çok daha kötü olarak belirlenmiştir.

Kazan dairesindeki hava sıcaklığı 24-35oC, rölatif hava nemi % 20 - % 60 arasındadır. 0,26 m2 . K/W lık bir ısı geçirim direnci ta-lep edilir. Bu değer hava neminin % 60 a ulaştığı zamanlar için söz konusudur. Nem % 20 - % 30 arasındaysa kazan dairelerinin çatılarında ısı yalıtımına gerek yoktur.

Kazan dairesindeki kuvvetli hava akımları yalıtımsız, çok hafif duvarlar yapılmasını sağlamaktadır. Sadece kaide bölgesinde 0,26 m2 . K/W’lik bir ısı yalıtımı gerekli bu-lunur. Bunun dışında duvarların oluşturul-masında hafif kaplamalar veya camlamalar yeterlidir.

4.4.2. Kömürlük binaları

Kömürlük binalarının duvarları büyük bir oranla makine ve kazan dairelerini çevre-lerler. Kömür verme platformu üzerindeki çatı, bina çatısını oluşturur. Hava sıcaklığı 8 oC, nem değeri % 72 olarak verilmiştir.

(-10oC lik bir dış sıcaklıkta) Kömürlük bi-nasında zayıf bir hava hareketi vardır.

Termo-elektrik santraları hem linyit ile çalıştırılıyorsa çatının yalıtım değeri 0,26 m2 . K/W olmalıdır. Briket veya taş kömürü depolanan kömürlük binalarının çatı kapla-ması için yalıtımsız ondüle lifli çimento levhalar yeterlidir.

Kömür verme platformlarının ıslanabileceği düşünülerek duvarların masif şekilde oluş-turulmaları gerekir. Mahyalarda ve yan du-varlarda ısı geçirim direnci R = 0.17 m2.K/W olmalıdır.

4.4.3. Makina daireleri

Makine dairesinde 25 oC lik iç sıcaklık ve % 43 lük rölatif hava nemi mevcuttur. Fakat bu değerler çeşitli santralarda değişmeler göstermekte, 34 oC lik hava sıcaklıklarına, % 76 lık rölatif nem değerlerine rastlana-bilmektedir. Bu nedenle emniyetli olması açısından makine dairesinin bulunduğu bi-nanın çatısının ısı yalıtım değeri R = 0.45 m2.K/W olmalıdır.

Mahya duvarları ve ön duvardaki masif böl-geler için Riebe, R = 0,28 m2.K/W lık ısı geçirim direncini gerekli bulmaktadır.

Bunlar, santraların inşasında uyulması gere-ken yegane kurallar değildir. Tecrübelerle düz çatıların dışarı verilen buharların etki-sinde kaldıkları görülmüştür. Binalar ge-nellikle komşu soğutma bacalarından dışarı verilen kesif buharlar içinde kalır. 35 oC ye kadar yükselebilen sıcaklıklar çatı üzerinde beklenmeyen ani kar erimelerine neden ola-bilir. Pratikte sık sık böyle durumlarla kar-şılaşılabilir (→ 3.12.4.). Isı sadece çatı yü-zeyinden değil, hafif duvarlardan veya çatı camlamalarından da etkili olabilir veya dı-şarı verilen sıcak hava karları eritebilir. Ge-nellikle görülen hasarlar sadece suyu dışarı doğru giderilen düz çatılı termo-elektrik santrallara özgüdür. Bu nedenle santral çatı-

Page 299: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

296

larının suyunun içeri doğru giderilmesi yerindedir. Elektrik uzmanları buna şimdiye kadar karşı çıkmaktaydılar. Uzmanlar, pat-layabilcek bir düşey yağmur borusunun elektrik devre ve düzenlerine zarar verme-sinden korkmaktadırlar. Fakat bu ayırıcı duvarlar veya özel bölmelerle engellene-bilir. Belki böylece sistem pahalıya mal ola-caktır fakat santraların çatılarındaki saçak-ların donmaları başka türlü engellenemez.

4.5. ÇOK SICAK FABRĐKA SALONLARI

Çok sıcak fabrikalar yüksek sıcaklıkla çalışılan fakat kuru havalı aşırı ısıtılan bölmelerdir. Gereksiz ısı, genellikle çatı veya duvarlardaki ağızlardan dışarı verilir. Sadece rölatif hava neminin düşük olma-sından değil, çatı ve duvar yüzeylerinden sürekli bir hava akımı sağlandığından su oluşma tehlikesi azdır.

Patlama tehlikesi nedeniyle bazı çok sıcak bölmelerin örneğin kazan dairelerinin hafif ahşap veya kasetli çatıları vardır. Hacim yalıtımı çoğunlukla gereksizdir. Hacim klimasının değerleri biliniyorsa bu gerçek hesaplarla da ispatlanabilir. Bu arada içteki ısı geçiş direncinin belirlenmesinde (Ri) hava hareketi de dikkate alınmalıdır (Ri = yaklaşık 0,08 hm2 oC/kcal veya 0,07 m2 K/W) çatı elemanlarının büyük hareketler yapmaya zorlanabileceği bu nedenle isten-meyen sıcaklığın perdelenmesi için çatıların alt tarafına ısı yalıtım tabakalarının yerleş-tirilmesinin gerekebileceği unutulmamalı-dır. Böyle bir şart yerine getirilecekse Bö-lüm 3.4.2.8. deki kurallar geçerlidir. Yazın hem güneş ısısıyla hem de fabrikanın kendi ısısıyla aşırı yüksek sıcaklıklara ulaşılabile-ceğinden genleşme derzlerinin mesafeleri alışıldığndan daha sık olmalıdır.

Diğer bir sorun da bitümlü çatı kaplamala-rında ortaya çıkmaktadır. Tecrübelerle kat-

ran veya benzeri katran yağlarının damla-dığı görülmüştür. Yumuşama noktası yük-sek olan bir bitümde de aynı gözlem yapıl-mıştır. Yağların kusulmasının basınç ve ısı etkisi nedeniyle meydana geldiği sanılmak-tadır. Bitümlerin akıcı yağ cinsinden sı-zıntılarının çatı elemanları arasındaki en dar derzlerden dahi sızdıkları ve aşağı dam-ladıkları ispatlanmıştır. Şekil 351 a da bu durum açıkça görülmektedir. Bu nedenle yaz mevsiminde de sıcak olan odalar üze-rinde ya kuru yalıtım levhalarının yerleşti-rilmesi ve buhar kesicidin vazgeçilmesi ve-ya buhar kesici altına (en fazla) kendi içinde yapıştırılmış bir yardımcı tabakanın kuru olarak yerleştirilmesinden sonra buhar kesicinin yerleştirilmesi tavsiye olunur.

351 Sıcak imalathaneler üzerindeki çatı tavanlarının özel şekilde oluşturulması gereklidir. (Bitümlü kar-ton kaplamadan bitüm sızıntılarının damlama tehli-kesi).

a) Yağlı sızıntılar gözle görülemeyecek en ince çatlaklardan bile sızabilirler b) Kaba çatı tavanı üzerinde kuru yerleştirilmi ş, sadece kendi içinde yapıştırılmış yardımcı tabakanın eklenmesi 1 Isınan, basınç altında kolayca akıcı hale gelen bitümlü yapıştırma malzemesi, 2 Buhar kesici, 3 Kuru yerleştirilmi ş yardımcı tabaka, 4 Çatı örtüsü-nün bağlayıcılı agrega veya gevşek çakıl ile ağırlaş-tırılması

Page 300: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

297

352 Bir sıcak yapının sıcak havası, üzerinde platform bulunan bodrum tavanının çelik donatılarında koroz-yona neden olup tamamen hasara uğramasını sağlamıştır.

353 Tavandaki korozyon olayı çelik donatılara tutunan betonların parçalanıp düşmesi ile belirginleşir.

Şekil 351 b, çatı tavanına yapıştırılmamış sadece bindirme noktalarında sızdırmaz ha-le getirilmiş bir yardımcı tabaka uygulama-sını göstermektedir. Bu tabaka yapıştırma malzemesindeki bitümlü maddelerin aşağı damlamasını engelleyecektir. Kaplamanın doğal olarak fırtınaya dayanıklı olması şart-tır. Yalıtım levhalarının hafif ahşap yünün-den olması bu iş için yeterlidir. Hafif kö-püklü malzemeler kullanıyorsa dökme çakıl veya daha ağır bir agrega tabakası (4) ge-reklidir. Bunlar çatı örtüsünün daha sağlam tutunmasını sağlarlar.

Isıtma yapıları çok sıcak yapılardan sayılır-lar. Bunların kendi içlerinde hasarlara nadi-ren rastlanır. Buna karşı meydana getirilen sıcak hava komşu bölmelere, zarar verebi-lir.

Şekil 352 ve 353, böyle hasarları açıkla-maktadır. Buradaki kondanse su oluşumu, bodrum tavanını tamamen yıkacak ve yeni-sinin yapılmasına neden olacak kadar şid-detlidir.

4.6. SOĞUK YAPILAR

Kışın soğuk veya azami serin olan ısıtıl-mayan yapılara soğuk yapılar denir. Çatı

tavanlarında ısı yalıtım tabakaları buluna-bilir. Genellikle bu çatılar sadece saç, cam veya lifli çimentodan meydana gelirler.

Lifli çimentodan ondüle levhalar, metal, cam veya plastik folyolardan hafif çatıların ısı yalıtımı ve ısı depolama değeri çok dü-şüktür. Bu değerler ihmal edilebilir. Güneş altında çabucak ısınırlar ve çatısını oluştur-dukları hacmi aşırı derecede ısıtabilirler (Şekil 354 a). Böyle bir bölme az havalan-dırılır, hatta hiç havalandırılmazsa dış hava-nınkini aşan iç sıcaklıklara ulaşılır. Bu du-rum özellikle güneş ışınlarının büyük pen-cereler veya çatı yüzeyindeki camlı bölme-lerden hiç engellenmeden içeri girebildik-lerinde görülür.

Güneş battığı zaman ince çatı çabucak soğur. Isı yansıtmaları o kadar fazladır ki sıcaklığı soğuyan dış hava sıcaklığının altına düşebilir. Kapalı hacim içinde hava henüz sıcaktır. Bu nedenle cam çatılı kapalı çarşılarda sık sık rastlanan (Şekil 354 b ve c) su oluşumları görülür.

Bundan korunmanın iki yolu vardır. Basit yöntem, oluşan sıcak havayı doğal havalan-dırmayla dışarı vermek ve serin gece hava-sının engelle karşılaşmadan yapı içine gir-mesini sağlamaktır (Şekil 355, sol). Diğer

Page 301: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

298

354 Soğuk yapılarda da kondanse su oluşabilir

a) Isı depolama özelliği olmayan ince levhalardan çatı b) Çatı ve oda havası güneş tarafından ısıtılır c) Akşam vaktindeki soğuma su oluşmasına neden olur

yöntem bir ısı yalıtım tabakası kullanmakta-dır. Isı geçirim direnci R = 0,17 m2.K/W lik bir yalıtım tabakası yeterlidir (Şekil 355 sağ).

355 Soğuk yapılarda (yaz mevsiminde) su oluşumu, havalandırma ağızları (solda) veya çatı tavanında belli bir ısı yalıtımı ile engellenebilir (R = 0,17 m2.K/W)

Basit bir ahşap kabuklu çatı, bu yalıtım de-ğerini sağlar. Đçinde su ile çalışılan imalat-haneler de soğuk yapı sayılırlar.

Buralarda içeride bulunan su hava sıcaklı-ğını düşürür ve nem oranını arttırır. Bu gibi yapılarda kritik mevsim, normal nemli yapı-ların aksine yaz mevsimidir. Yazın böyle yapılara dış havanın girmesine izin verilirse soğuk duvarlarda su yoğuşur. Fiziksel şart-ların ters olması, belirli kuralların da ters çevrilerek kullanılmasını sağlar. Böylece pratikte bu gibi yapılar üzerinde soğuk çatıların elverişsiz olduğu görülmüştür. Şe-kil 356 bunu ispatlamaktadır. Odada iç sıcaklık 10 oC nin altındadır.

356 Hava sıcaklığı sürekli olarak düşük ve sabit olan odalar üzerinde soğuk çatı elverişsizdir.

a) Su ile çalışılan bir yapı üzerindeki soğuk çatının kesiti b) Alt kabuğun kesiti. Bu durumda difüzyon tekniği açısından ters yapıda

Yazın dış sıcaklık 30 oC nin üzerindedir. Çatının altındaki sıcaklık ise daha yüksek-tir. Đçeri yönelik olan ısı ve buhar akımı nedeniyle yalıtım malzemesinin alt bölge-sinde su oluşur ve kendini “su lekeleri” ola-rak gösterir.

Bu nedenle alışılmış uygulamaların tersine alt kabuğun buhar kesici üst tarafta yer

Page 302: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

299

almalıdır. Fakat başka bir sorun bu sefer baş gösterecektir. Bütün yıl boyunca 6o – 10oC lik iç sıcaklıkları olan odalarda kış mev-siminde içten dışa yönelik bir ısı ve buhar akımı vardır. Bu durumda buhar kesicinin ısı yalıtım tabakasının üzerinde yer alması hatalıdır.

Böylece bir soğuk çatı uygulamasının doğru olarak yapılamayacağı görülmektedir. Tek kabuklu bir çatı bu durumda daha yerindedir.

Böyle odalar en iyi şekilde güneşli kış gün-lerinde doğal havalandırmayla kurutulurlar. Sıcak yaz günlerinde yapılacak havalandır-malar hemen gözle görülebilecek su oluş-malarına neden olabilir.

4.7. SOĞUK DEPOLAR, DONDURMA ODALARI

100 yıldan fazla bir süre önce Mühendis Carrée ilk kompresörlü soğutma makinası-nın patentini alıyordu. Bu aygıt için zaman erkendi. Ancak 1920 lerde gelişmiş endüstri ülkelerinde soğuk depolar yapılmaya baş-landı. Bugün ise gıda maddelerinin depo-lanması ve sağlanması soğuk depolar olma-dan düşünülemiyor.

Kanada, Norveç, A.B.D., Almanya ve Đtalya, dünyada soğuk depoculuğa en fazla önem veren ülkelerdir. Özellikle son yıllarda tek katlı, 190 m x 110 m lik taban alanı olan düz soğuk depo tipleri geliştiril-miş ve inşa edilmiştir.

Soğuk depo inşaatı, tasarımın bir dalıdır. Büyük soğuk depo tasarılarında projecinin ilgili kuruluşlara veya uzmanlara danışması tavsiye olunur.

Avrupada, bu konu ile ilgili bir enstitü, soğuk depo inşaatında fonksiyonlarına göre şu tipleri belirlemiştir.

• Đçlerinde çeşitli sıcaklıklarda ve çeşitli sürelerde çeşitli malzemenin depolan-dığı çok amaçlı soğuk depolar,

• Genellikle bir gıda maddesi fabrikasına eklenen imalat soğuk depoları (Mezba-ha, süt endüstrisi, konverse fabrikaları vb.),

• Dağıtım soğuk depoları, Malzemenin imalatçıdan alınıp satıcılara dağıtılma-dan önce bekletildiği depolar,

• Belli bir bozulabilir madde depolanan soğuk depolar. Sebze, meyva, yumurta vb.,

• Değişik görevleri olan özel soğuk depo-lar.

Đnşa edilen yeni yapıların büyük bir çoğun-luğunu ilk grup oluşturmaktadır. Bir en-düstri kuruluşu içine soğuk depo veya imalat soğuk deposu eklenmesi, genellikle proje bürolarının işi olur.

4.7.1. Fiziksel bağıntılar

Yapı fiziksel verilerin anlaşılması kusursuz inşaat yapılmasını kolaylaştırır ve çalışır bir detay için gerekli temeli sağlar.

Isının yok edilmesi veya soğukluk kalorile-rinin oluşturulması ısı oluşturulmasından kat kat pahalıdır. R. Hempel bunun ısı oluşturmaktan 10 ile 15 misli pahalıya mal olduğunu söylemektedir. Bir soğuk depo-nun çalışırlığı ve buna bağlı olarak ekono-mikliği ilk olarak şunlara bağlıdır:

• Termik etki altında kalan yapı eleman-larında etkin bir ısı yalıtımı (izolasyon) ve

• Doğru yerde uygulanan, sızdırmaz olan ve öyle kalan su buharı kesici.

Yalıtmak ve kesmek, soğuk depoların teme-lini oluştururlar. Son yıllarda soğuk depo-ların çalışma sıcaklıklarının ne kadar düşü-rüldüğü düşünülürse bu da yerindedir.

Gıda maddeleri, genelilkle derin soğutulur. 1,5 seneye kadar bir depolama süresinden sonra vitamin değerleri ve lezzetleri bozul-

Page 303: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

300

madan tazeliklerini korurlar. Derin soğutu-lan gıda maddeleri için -22o ile -28oC ara-sında sıcaklıklar, hatta yağlı gıdalar için (-35o) – (-40 oC) lik sıcaklıklar gereklidir. Böylece ısıtılan binalara kıyasla sıcaklık ve buhar basıncı farkları oldukça büyür. Kritik mevsim tabii yazdır.

Soğuk depolar inşasında, genel olarak ısıtı-lan ev inşasındaki yapı fiziksel kurallar ge-çerlidir. Hatta bunların önemi daha fazladır. Hatalar sadece teknik değil ekonomik açı-dan da kendilerini hemen gösterirler. Fizik-sel olayların ters işaretli olduklarını da bu arada söyleyelim.

Soğuk depolarda iç sıcaklıklar çalışma sıra-sında sabittir. ± 0 oC ve daha yukarı sı-caklıklarda çalışan soğuk depolarda, dış sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda dışa-rıdan içeri doğru bir ısı ve buhar akımı mevcuttur. Bu odalarda kış mevsiminde ısı ve buhar akımı yönü terstir.

4.7.2. “Ters” tabaka sıralaması

Dış duvar ve çatıların tabaka yapısı daha önce anlatılan yapıfiziksel kurallara uymalı-dır. Bu da, buhar kesicinin her zaman yapı elemanının veya ısı yalıtım tabakasının sıcak olan tarafında bulunması anlamına gelir. Fakat soğuk depolarda sıcak taraf ısıtılan binaların tersine dıştadır. Bu nedenle soğuk depolarda sıcaklık etkisindeki yapı elemanlarının

• Dış taraflarının mümkün olduğunca sız-dırmaz,

• Đç taraflarının buhar geçirgen olması gerekir.

Bu yukarıda sözü edilen kurallar ters düş-mez. Eksi sıcaklıklarda soğuk depoların sı-cak tarafı dışarıda soğuk tarafı içeridedir. Buhar kesici yalıtım tabakasının sıcak tara-fına yerleştirildi ğinden dışta bulunur.

Su buharı difüzyonu, ısıtılan binaların ısı etkisi altında kalan yapı elemanlarındakinin aynıdır. Yalnız buhar basıncı düşüşü büyük, kondanse su oluşumunun sonuçları daha tehlikelidir. Bir buzhanenin duvarında sızan su buharı hem yoğuşma hem de donma noktalarını geçer, yani su oluşumunun yanı-sıra buzlanmada görülür.

Suyun oluştuğu yer yalıtım tabakasının kendisidir. Tabakada buzlanma sadece böl-gesel olsa dahi bu, tabakanın etkinliğini önemli ölçüde kısıtlar. Bunun sonucu olarak belli bir sıcaklığı sabit tutabilmek için daha fazla enerji sarfedilecektir. Sonunda işletme ekonomikliğini yitirir. Donan yalıtım taba-kalarının yenileriyle değiştirilmesi gerekir.

Buzhanenin çalışma sıcaklığı düştükçe kon-danse su oluşma tehlikesi büyür. Su buha-rının dışarı çıkması ısıtılan binalardakinden daha az engellenmelidir. Su buharı soğuk odaya girebilmeli ve soğutma aygıtları üze-rinde tortulanabilmelidir. Soğutucu yüzey-leri için pek elverişli sayılamayacak olan bu rahatlık sayesinde ısı yalıtım tabakasının nemlenmesi ve donma sonucu hasar gör-mesi engellenmiş olur. Genellikle birden fazla kattan oluşan ısı yalıtım tabakası için-de kesici tabaka bulunmamalıdır.

Isıtılan binalarda oda havasını nemlendir-mek zor değildir. Bunun aksine havayı ku-rutmak zahmet ve ısı enerjisi gerektirir. Normal sıcaklıklarda her ikisi de müm-kündür. Soğuk depolar inşasında ise bu du-rum da farklıdır.

Havanın soğutulmasıyla rölatif hava nemi düşer. Bu bize tezatlı görünebilir. Tam ola-rak söylenmek istenirse rölatif hava nemi önce artar, soğutucu yüzey üzerinde doyma noktasına ulaşır ve soğutucuda kondansas-yon ve buzlanmaya uğrar. Bu sayede hava-daki nem oranı düşer.

Bu nedenle soğuk odalarda rölatif hava ne-mini farkedilir oranda yükseltmek imkân-sızdır.

Page 304: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

301

Buzhanelerde ısı köprüleri ısıtılan binalar-dakinden daha tehlikelidir. Sonuçları her zaman nemlenme ve buzlanmadır. Isı ya-lıtım tabakasının nem değerinin artıp bu tabakanın etkisiz hale gelmesi tehlikesi yükselir.

4.7.3. Isı yalıtımı

Isıtılan yapılar için kullanılmakta olan esas-lar, soğuk depolar için sınırlı ölçüde ancak teori dahilinde geçerlidir.

4.7.3.1. Hesaplama değerleri Isıtılan yapılar için geliştirilmi ş olan esaslar ile şu farklılıklar mevcuttur.

a) Isı iletim özelliği değerleri eksi sıcaklık-larda daha elverişlidir (düşüktür). Bu nedenle emniyet açısından daha önceleri fazla düşük sayılıpta kullanılmayan baş-ka değerler kullanılabilir (Bunun için Tablo 29’a bakınız).

b) Difüzyon direnci faktörü µ nün değerle-ri eksi sıcaklıklarda daha büyüktür. Onun için çalışma sıcaklığı çok düşük olan buzhanelerde bu faktör değerleri özelikle büyük seçilebilirler.

Bunun dışında buhar kesicilerin yerleştiril-mesi ve macunların kullanılması buzhane-lerde, diğer yapılardaki buhar kesicilerde-kinden daha özenli olmalıdır. Bu konuda başka bir gerçeğe dikkat edilmelidir. Diğer bütün binalar gibi buzhaneler de normal hava şartlarında monte ve inşa edilirler.

Bu arada sıcaklık 10o ile 20 oC arasında değişebilir. Bina tamamlandığında ve çalış-tırıldığında -20o hatta -40oC sıcaklıklara ulaşılır. Bu durum bina için aşırı bir gerilim demektir. Bu gerilim form değişiklikleri ve sıkışmalara neden olacaktır. Bu nedenle emniyetli hareket edilmeli, Isı yalıtım taba-kalarının ve buhar kesicilerin etkinliği göz-de fazla büyütülmemelidir.

Tablo 29 ±±±± 0 oC nin altında sıcaklıklarda soğuk depo binaları için yalıtım malzemeleri ısı iletim değerleri

Isı iletim değeri λr Yalıtım malzemesi Kaba yoğunluk (kg/m3)

(kcal/lm oC) (W/mK)

Cam köpüğü 140 0,042 0,051 160 0,045 0,052 PUR 20 0,030 0,035 30 0,028 0,032 PS köpüğü extrude edilmiş

25 0,028 0,032

normal 20…25 0,030 0,035 PF köpüğü 1) 110 0,030 0,035 PVC köpüğü 2) 35 0,028 0,032 UF köpüğü 3) 15 0,028 0,032 Curuf yünü 110 0,030 0,035 Basalt yünü 100 0,030 0,035 Cam elyafı, gevşek 80 0,036 0,042 şilte halinde 120 0,031 0,036 Kieselgur kabukları 480 0,078 0,091 Magnezia kabukları 200 0,040 0,047 1) Soğuk depalar için pek uygun değil 2) Uygun fakat ekonomik değil 3) higroskopik, pek uygun değil

4.7.3.2. Isı yalıtım tabakasının boyutlandırılması

Buzhanelerin dış duvarlarından sadece ye-terli bir ısı yalıtımı değil büyük bir ısı de-polama kabiliyeti de beklenir. Duvarın kütleli olması ve kütleye bağlı büyük ısı kapasitesinin ayarlayıcı etkisi olması gerek-lidir (→ 4.7.5.).

Buzhane inşaatında ekonomik açıdan elve-rişli bir ısı korunumunun saptanması ısıtılan binalardakinden daha karmaşık bir olaydır. Gerekli ısı yalıtım değeri hakkında ilgili li-teratürler de zaman zaman sayısal değerleri birbirini pek tutmayan yazılar yayınlan-maktadır. Genel olarak yıllardır geçerli olan soğutma klavuzundaki “Isı ve soğuk izo-lasyonlarında ısı ve soğuk korunumu, he-saplamalar, garantiler, ölçüm yöntemleri ve genel şartlar”a uyulmaktadır. Bu klavuzda orta Avrupa bölgesinde buzhane duvar ve tavanlarının ısı yalıtımının, azami sıcaklık farkında soğukluk kaybı Q, 8 kcal/m2 h oC (9,3 W/m2 K) olacak şekilde düzenlenmesi

Page 305: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

302

gerektiği belirtilmiştir. Azami sıcaklık farkı Tablo 30 dan da görüleceği gibi çalışma sıcaklığı ve dış sıcaklık arasındaki farka eşittir. Tablodan örneğin ülkemizde güneş ışınları altındaki bir dış duvar sıcaklığının 35 oC, gölgeli bir duvarınkinin ise (kuzey duvarı) 30 oC olarak kabul edilmesi gerek-tiğini görebiliriz.

Tablo 30 Orta Avrupa ikliminde (yıllık ortalama sıcaklığı 10 oC ye kadar alındığı hallerde) soğuk depoların gerekli ısı yalıtımının hesaplanmasında kullanılan dış ve iç sıcaklıkdeğerleri

357 Đşletme sıcaklığına bağlı olarak (Td = 35 oC için) soğutma odalarının ısı geçirim dirençleri

1 (Kuzeye bakan duvarlar hariç) dış duvarlar ve çatı tavanları için 2 Toprak zemin ve üzerindeki soğuk depo zeminleri ve iç du-varlar için

Belirleyici olan en sıcak yaz günlerindeki azami sıcaklıktır. Bu kritere uymak sure-tiyle buzhanenin yapı elemanlarının hesap-lamaları kolayca yapılabilir. Örneğin toprak zemin üzerindeki buzhane tabanı veya bod-rum üzerindeki buzhane tabanı, ısıtılan veya soğuk odalara bakan iç duvarlar veya çatı tavanları…

Buzhane inşaatında en elverişsiz ısı geçiş dirençleri kullanılır. Bu değerler pratikte sürekli değişme gösterebilir. Genel olarak şunlar geçerlidir:

αd = 20 kcal/m2 . h . oC (= 23,3 W/m2 . K)

αi = 20 kcal/m2 . h . oC (= 23,3 W/m2 . K)

Buna göre ısı geçiş değerleri

1/αi = Ri = 1/αd = Rd = 0,05 m2 h oC/kcal

(= 0,043 m2 K/W) olur.

Bu basitleştirme mümkündür çünkü vantila-törler kuvvetli bir hava hareketi sağlarlar. Bunun dışında ısı geçişi, odaların sırala-nışına da önemli ölçüde bağlıdır (Buzhane-ler ve soğuk depolarda).

Buna göre hesaplama yapılırsa buz odası sıcaklığına bağımlı olarak ısı geçiş di-rençleri Rt (kuzey hariç bütün dış duvarlar için) 357 inci grafiğin (1) numaralı eğri-sindeki değerlerde bulunur. Bu grafik Td = 35 oC lik dış sıcaklık için hesaplanmıştır.

Toprak ve taban üzerindeki buzhane zemin-leri ve iç duvarlar için R-değerleri, (2) nu-maralı eğride verilmiştir.

(h . m2 . C/kcal = 0,86 m2.K/W)

Page 306: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

303

Tablo 31, aynı kritere uyarak değişik (özel) dış duvarlar, kuzey duvarları (2. sütun), bodrum üzerindeki buzhane zeminleri (3. sütun) ve toprak taban üzerindeki buzhane zeminleri (4. sütun) için gerekli ısı geçirim dirençlerini ve 1. sütundaki dış duvarlar için gerekli kalınlıkları vermektedir. Cam köpü-ğü levhalar için kalınlıklar beşinci, PUR köpüğü için altıncı sütunda verilmiştir. Bu bilgilerin daha kapsamlı olabilmesi için Tablo 32 de çeşitli gıda maddeleri ve içkiler için gerekli depolama sıcaklıkları pratiğe uygun olarak verilmiştir.

Isı yalıtım tabakasının boyutlandırılması için verilen bu tavsiyeler standart değerler değildir. Çünkü sayısız etkenlerin yanısıra buzhanenin kullanılma tarzı da önemli bir rol oynar. Derin soğutuculu depolarda top-lam soğukluk gereksiniminin büyük bir bö-lümünü, çevreleyici yüzeylerdeki soğukluk kaybı oluşturur.

Dondurma odaları veya soğutma tünellerin-de durum başkadır. Bunlarda maddenin ça-bucak belli bir sıcaklığa kadar soğutulması

söz konusudur. Burada soğukluk enerjisinin çoğu soğutma olayında harcanır.

“ Đyi izolasyon yarı soğutma demektir” sözü derin soğuk depolarda tamamen geçerlidir fakat bütün soğutma odaları için yerinde değildir. Buzhane uzmanarı gereksiz ölçüde fazla bir ısı yalıtımının normal bir et so-ğutma odasında bir avantaj sayılamaya-cağını söylüyorlır. Çünkü soğutucu belli bir kapsamda çalışmalıdır. Ancak soğutucu ça-lıştığı zaman odadaki nem yok edilir ve et mamullerinin bozulması engellenir.

Eğer en ekonomik kalınlığı belirlenmek isteniyorsa, işlemenin ısı iletim değeri, sıcaklık farkı, soğukluk kalorilerinin fiyatı, sistemin amorti olması ve bakım gibi çeşitli etkenlerin incelenmesi ve hesaba katılması gerekir. Bundan başka ısı yalıtım tabakala-rının buzlanmaya ne kadar süre dayana-bildikleri bilinmeli veya tahmin edilmelidir. VDI klavuzunda tavsiye edilen değerlere uymak ve ısı yaıtım tabakasını öyle boyut-landırmakta yeterli olabilir.

Tablo 31 Soğuk depolarda işletme sıcaklıklarına bağımlı olarak yapı elemanları için tavsiye edilen ısı geçirgenlik dirençleri Đşletme sıcaklıkları Ti

Dış duvarlar (kuzey hariç) Çatı altı tavanı

Kuzeye bakan dış duvarlar

Soğuk oda döşemesi Bodrum üzeri Bodrum döşem.

1 No.lu sütundaki dış duvarlar için yalıtım kalınlığı

(oC) W

Km2

W

Km2

W

Km2

W

Km2

Cam köp. (mm)

PUR köp. (mm)

Sütun 1 2 3 4 5 6

+ 5

± 0

- 5

-10

-15

-20

-25

-30

-35

-40

3,10

3,65

4,20

4,75

5,35

6,00

6,55

7,10

7,60

8,10

2,60

3,10

3,65

4,25

4,75

5,25

5,85

6,35

6,90

7,40

1,55

2,05

2,70

3,30

3,70

4,20

4,85

5,35

5,85

6,40

1,00

1,75

2,40

3,10

3,80

4,40

5,10

5,80

6,45

7,15

160

190

220

245

280

315

345

370

395

420

110

130

150

165

190

210

230

250

265

280

Page 307: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

304

Tablo 32 Soğutma odalarında gıda maddeleri için gerekli depolama sıcaklığı

Tablo 32 (devamı)

4.7.3.3. Đzolasyon malzemeleri

Soğuk depolarda ancak en iyi yalıtım mal-zemeleri geçerliliklerini koruyabilmişlerdir. Pahalı olmadıkları sürece özellikle difüzyon sızdırmaz ısı yalıtım malzemeleri elveriş-lidir.

R. Döring, soğuk depolar inşasında söz konusu olabilecek ısı yalıtım malzemelerini şöyle bölümlendirmektedir.

• Doğal – organik malzemeler; mantar,

• Suni reçine köpüklü malzemeler; örne-ğin PS-köpüğü, PUR-köpüğü, PF-reçine köpüğü, PVC-köpüğü ve UP-köpüğü,

• Elyaflı malzemeler: Örneğin taş yünü, curuf yünü ve cam yünü (şilte, şerit, kabuk, levha ve yumaklar halinde),

• Toz halindeki malzemeler: Örneğin Kieselgur, magnezia taşlar, segmentler kabuklar, perlit.

Doğal organik maddelerin yanısıra suni reçine köpüklü malzemeler de ilgi çekicidir. Ayrıca Avrupa’da cam köpüğü, buzhane-lerde yıllardan beri başarıyla kullanılmak-tadır.

Page 308: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

305

4.7.4 Genel kurallar

Buzhane yapılarının komşu binalar veya ağaçlandırmayla kuvvetli güneş ışımasın-dan korunması yerinde bir önlemdir. Uygu-lamada bundan başka asıl soğutma odaları vasıtasıyla dış duvardan ayrılır ve perdele-nir.

Farklı sıcaklıklarda soğutma odaları yan yana veya üstüste yer almışlarsa ısı ve su buharının sıcak odadan soğuk odaya akma-masına ve buharın soğuk taraftan sızdırmaz tabakalar sayesinde kaçıp gitmesinin engel-lenmemesine dikkat edilmelidir.

Gıda maddeleri endüstrisindeki buzhaneler-de regüle edilebilir havalandırma menfez-leri bulunur veya havalandırma özel aygıt-larla yapılır. Bu arada – ısıtılan binaların tersine – hava giriş menfezleri duvarın üs-tünde, çıkış menfezleri altında yer alır.

Buzhanelerdeki demir elemanlar büyük korozyon tehlikesi altındadırlar. Her cins metal saplamalar ve tel takviyeler için bu böyledir. Metal elemanlar, kokusuz koroz-yon koruyucularıyla kaplanmalıdırlar.

Ahşap elemanlar da tehlike altındadırlar. Bunların da kokusuz şekilde empregne edilmeleri veya korozyona dayanıklı metal ile kaplanmaları şarttır.

Sızdırmaz tabakalar, kesici tabakalar ve macunların da kokusuz olmaları gerekir. Bitümlü örtücü tabakalar da fenol, kresol, naftalin, piridin bulunmamalıdır.

Kapalı boşlukların buzhanelerde ve özellik-le gıda maddelerinin depolandığı buzhane-lerde bulunmaması gerekir.

Buzhanelerdeki boşluklarda nem birikir, boşluktaki hava gittikçe bozulur. Böyle ka-palı bir hava boşluğundaki gazlar en yakın soğutma odasına sızarlar ve depolanan ma-lın koku ve lezzetini bozarlar. Bu nedenle konstrüksiyon içerisinde, havalandırılma-yan “ölü” boşluklar bulunmamalıdır.

Konstrüktif detay içinde şu noktalara özen gösterilmelidir.

• Kabarmayan, büzülmeyen, kapalı ve kendi içinde bağlantılı ısı köprüleri içermeyen, sızdırıcı derzleri olmayan, şekli farkedilir ölçüde değişmeyen ve bina konstrüksiyonunun engellenmesi imkânsız olan hareketlerden fazla etki-lenmeyen bir yalıtım tabakası oluşturul-malı, ısı yalıtım tabakası uzun süre kuru ve etkili kalmalıdır.

• Isı yalıtım tabakasını korumak üzere, difüzyon sızdırmaz olan ve öyle kalan, korozyona uğramayan, çürümeyen ve bütün odayı kaplamak üzere sızdırmaz ve etkin kalan bir buhar kesici tabaka oluşturulmalıdır.

• Dış duvarlarda ve çatı konstrüksiyon-larında yeterli bir ısı depolama özelliği bulunmalı ve bu sayede işletme sıcaklı-ğının ekonomik bir şekilde sabit tutul-ması sağlanmalıdır.

4.7.5. Buzhanenin dış duvarları

Bu duvarların temel tabaka yapısı, Bölüm 1.8.3.3. te normal dış duvarlarda karşılaştı-rılmıştı.

4.7.5.1. Tabaka sıralaması

Gelenersel buzhane duvarları çok tabaka-lıdır. Duvar yapısı Şekil 358 teki gibidir ve (dışarıdan içeriye doğru) sızdırmaz, ağır bir taşıyıcı kabuk buhar kesici tabaka, ısı yalı-tım tabakaları ve ağır veya hafif olabilen veya ihmal edilebilir iç kabuktan meydana gelir. Bir buhar kesicinin gerekliliği veya hangi özelliklerde olması gerektiği, işletme sıcaklığına ve komşu odanın sıcaklığına bağlıdır.

Bu farklı tabakaların yerleştirilmesinde malzeme tabakalarının birbirleriyle yer de-

Page 309: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

306

358 Bir soğuk depo dış duvarı. Montaj durumuna kıyasla ısıtılmış olan dış kabuk genleşir, iç kabuk ise çok soğur ve büzüşür.

1 Ağır masif kabuk, 2 ısı yalıtım tabakası, 3 Đç kabuk

ğiştirebileceği unutulmamalıdır. Şekil 358 te 10oC lik montaj sıcaklığına göre her bir tabakanın ısınma veya soğuması yaklaşık olarak verilmiştir. Dış kabuk yazın ısınır ve genişlemek ister. Bu kabuğa doğrudan ya-pıştırılmış olan buhar kesici tabaka bundan zarar görmemelidir. Buna karşı iç kabuk -30oC lik işletme sıcak-lığında en azından 40 derece soğur. Form değişiklikleri kendini çoğunlukla bina köşelerinde belli eder ve hazır elemanlardan meydana getirilen dış duvarlarda derzlerin genişlemesine neden olabilir. Buhar kesici tabakalar gibi ısı yalıtım tabakaları da kapalı bir sistem oluşturmalı, bu sistem zemin, duvar ve tavanı her yandan kapsamalıdır. Isı yalıtım levhaları iki veya üç kat halinde derzler üstüste getirilerek yerleştirilir veya levha bağlan-tıları özel profillerle daha da sızdırmaz hale getirilir. Şekil 359 da yine bir buzhane dış duvarının tabaka sıralaması verilmiştir. Geleneksel yapı tarzında taşıyıcı duvarı oluşturan (1) numaralı duvar kabuğu mümkün olduğunca kütleli ve sızdırmaz olmalı, fakat ısı yalı-tımı az olmalıdır. (2) numaralı buhar kesici

359 Bir soğuk depo duvarının tabaka sıralaması

1 Dışta masif duvar, 2 Buhar kesici, 3 Isı yalıtım tabakaları, 4 Đç kabuk (gerekirse)

burada bir düz çimento sıva üzerine yapış-tırılmıştır. Đç kabuk (4) bir kaplama veya levha halindedir. Bu kabuk, buzhane sıcak-lığı düştükçe daha fazla difüzyon sızdırıcı olmalıdır.

360 Soğuk depolar için hatalı tasarlanmış dış duvarlar

a) Gözenekli hafif dış duvar (su oluşumu) b) Duvar içinde hava tabakaları var

Şekil 360, şematik şekilde elverişsiz dış duvarlar göstermektedir. Burada dış kabuk olarak gazbeton kullanılmıştır. Fakat buhar kesicinin sıcak tarafında yalıtıcı bir yapı malzemesinin bulunması, kondanse su oluşmasına neden olabilir. Bu su belirli şartlar altında yeniden dışarı verilir. Buzha-nelerde bu durum ısıtılan binalara kıyasla daha çetindir çünkü difüzyon akımı dıştan içe yöneliktir ve buhar kesicisinin iç tara-fında su oluşmaktadır. Şekil 360 b deki şe-mada bir hava tabakası bulunmaktadır. Buz-

Page 310: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

307

hanelerin dış duvar ve tavanlarında hava ta-bakaları istenmemektedir.

Monolitik yapı tarzında veya tuğla yapı-larda bir başka sorunda inşaat nemidir. Bu nemin en çabuk şekilde atılması gerek-mektedir. Buhar difüzyonu, duvarın nem atmasına bir katkıda bulunamaz çünkü bu-har duvarın iç tarafındaki buhar kesicide takılır. Tuğla duvarın kritik nemi oldukça alçak olduğundan sadece tuğla duvar bu suyu tekrar dışarı verebilir. Yani burada su buharı akımına ters yönde bir kapilar taşıma söz konusudur.

361 Standart elemanlardan bir derin soğuk deponun dış duvarı

1 Beton duvar elemanı, 2 Buhar kesici, 3 Derz bölgesinde takviye, 4 Hava aralığı 10-20 mm genişliğnde, 5 Bitümlü macun içinde cam köpüğü plakalar, 6 Kat yüksekliğinde beton plakalar, 1200 mm genişliğinde. 30 mm genişlikte boş derzler ve açık montaj delikleri

Şekil 361, yine bir buzhane duvarının tabaka sıralamasını göstermektedir. Đşletme sıcaklığı -22oC dir. Dış duvar endüstriyel yapı için normlandırılmış duvar levhala-rından oluşturulmuştur. Bu arada derzlerin sızdırmazlığına ve levhaların genleşme eğilimine özel dikkat gösterilmiştir. Dış du-var elemanı (1) 200 mm kalınlığındadır. Bunun iç tarafına bitüm kaplamalı bir jüt örgü şeklindeki buhar kesici (2) yerleşti-rilmiştir.

Derzler sargılarla sızdırmaz hale getirilmiş ve takviyelenmiştir (3). Bundan sonra 1-2 cm genişliğindeki hava aralığı gelmektedir. Aralığın fonksiyonu ısı yalıtım tabakasını hareket eden dış duvardan ayırmaktır. Yalı-tım tabakasının bu hareketlere uyması isten-memektedir. Tabaka zemin konstrüksiyo-nuna bağlanır.

Dış duvarın ısı yalıtım tabakası her biri 85 mm kalınlığında olan üç kat cam köpüğü levhalardan meydana gelmiştir. Toplam yalıtım tabakası kalınlığı 255 mm dir. Her bir kat arasına 2 mm kalınlığında macun tabakaları sıvanmıştır. Macun, mantar tozu ile karıştırılmış bitümden yapılmıştır. Lev-haların derz yatağı da aynı malzemeden meydana gelmiştir. Đç tarafta bırakılan 5 mm aralıktan sonra iç kaplama yerleştirilir. Kaplama burada oda yüksekliğinde, 120 cm genişliğinde 120 mm kalınlığında montaj levhalarından meydana gelmiştir. Levhalar arasında 30 mm aralık bırakılır. Ayrıca elemanlardaki montaj delikleri açık bırakı-lır.

Isı tekniği açısından etkisiz olan iç kabuk hariç, bu duvarın hesaplama sonuçları şun-lardır:

R = 4.6 m2 . K/W

µ = 400 ve

η = 16 h (faz gecikmesi)

Bu sayılar ne anlama gelir? Isı geçirim direnci zayıftır. Ama sıcaklık amplitüdü azaltma değerleri yüksektir. Isı atalet değeri de çok yüksektir. 400 lük amplitüd azalt-ması burada dış sıcaklık değişimlerinin an-cak dörtyüzde birinin iç duvar yüzeyine yansıdığı anlamına gelmektedir. Dış duva-rın güneş ışıması ile 60oC ye kadar ısına-bileceği ve geceleyin 20oC ye soğuyabi-leceği kabul edilirse bu sıcaklık değişmesi 40 derecedir. Bunun dörtyüzde biri iç tarafa yansır yani içte yüzey sıcaklığında 0,1 de-

Page 311: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

308

recelik bir değişim söz konusudur. Bu tatmin edici bir sonuç olsa gerek. Faz gecikmesi, sıcaklık maksimumunun iç tarafa ne zaman yansıyacağını belirtmekte-dir: Dış tarafta sıcaklık maksimumuna ula-şıldıktan 16 saat sonra. Bu değer de verimli ve iyi bir duvar konstrüksiyonunun simge-sidir. 4.7.5.2. Buhar kesici tabakanın anlamı Buzhanelerde buhar kesiciler dikkat isterler. Buhar kesicinin yüksek difüzyon direncine güvenmek, (özellikle bu tabakanın uygulan-ması özenle kontrol edilememişse) yerinde değildir. Bu nedenle ısı yalıtım tabakasıyla doğrudan temas, yalıtım tabakasının sızdır-maz derzleri ve yüksek bir su buharı di-füzyon direnci olması avantajlıdır. Cam kö-püğü büyük bir farkla en sızdırmaz ısı yalı-tım malzemesidir. Çok katlı olarak uygulan-dığında µ = 5.000 dir. (Batı Alman ölçüm yöntemlerine göre µ = 2.000.000 luk bir de-ğer bulunmaktadır.)

Daha yüksek değerlerin alınması emniyetli değildir ve zaten gereksizdir. µ = 5.000 lik cam köpüğünden üç katlı bir tabakanın difüzyon direnci r = s . µ = 0,255 . 5000 = 1275 tir.

362 Đstanbul Ankara ve Erzu-rum’daki hava sıcaklığının sık-lık derecesi

Difüzyon tekniği açısından bu değer sonsuz büyük sayılır. Ölçüm yöntemlerine göre 0,2 mm kalınlığındaki bir aluminyum folyo-nun değeri 700.000, difüzyon direnci r = s . µ = 140 tır. 0,2 mm kalınlığında alumin-yumdan bir buhar kesici pratikte ihmal edilebilecek kadar az miktarda su buharı geçirir. Bu miktarı hesaplamayla saptamak olanaksızdır. Fakat sözü edilen cam köpüğü tabakası böyle 11 metal folyonun difüzyon direncini birden sağlamaktadır.

Dondurma odalarında ve buzhanelerde et-kin bir buhar kesici mutlaka gereklidir. Daha yüksek sıcaklıklarda soğutma odala-rında durum değişir.

Đşletme sıcaklığı sıfır derece veya yukarısı olan odalar vardır.

Şekil 362 de, ülkemiz için ortalama dış hava sıcaklığının sıklığı verilmiştir. Eğriler, Đstanbul (I.Isı yalıtım bölgesi), Ankara (II.Isı Yalıtım bölgesi) ve Erzurum (III. Isı yalıtım bölgesi) için geçerlidir.

Absis üzerinde günler verilmiştir. Ordinat üzerinde günlük ortalama sıcaklıklar işlen-miştir. Buna göre örneğin Ankara’da yılın 160 gününde 10oC lik ortalama sıcaklık

Page 312: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

309

beklenebileceğini okuyabiliriz. Bu durum, 8 veya 10oC lik işletme sıcaklığı olan bir soğuk depo için dışarısı 6 ay daha soğuk, 6 ay daha sıcak olabileceği anlamına gelir.

Eğer burada dış duvara bir buhar kesici yerleştirilirse bu, yılın altı ayı için yanlış tarafta bulunacaktır.

Yüksek işletme sıcaklığı olan odalarda bu-har kesiciden vazgeçilmesinin nedeni de budur. Bunun yerine mümkün olduğunca difüzyon sızdırmaz bir ısı yalıtım malze-mesi kullanmak daha uygundur.

Sıfır derece altındaki işletme sıcaklıklarında durum değişir. Şekil 362 deki grafikten Ankara için bir yıl içinde ancak 35 günde 0 derece ve altında sıcaklıklar olduğunu gö-rebiliriz. Yılın 330 gününde ise dış sıcaklık daha yüksektir. Burada dıştan içeri yönelik olan difüzyon akımı çoğunlukla kabul edil-melidir. Bu özellikle işletme sıcaklığı -30oC veya -40oC ile dış havadan her zaman daha soğuk olan derin soğutmalı depolar ve buz-haneler için geçerlidir.

4.7.5.3. Đç kaplamalar

Isıtılan binalarda, olduğu gibi buhar kesici tabakadan istenen difüzyon sızdırmazlığı, sızan buharın konstrüksiyonun soğuk tarafında hangi engellerle karşılaştığına bağlıdır. Bu engeli duvar konstrüksiyonu-nun iç kaplaması oluşturur. Bunun için işletme sıcaklığı düştükçe iç kaplamanın o oranda sızdırıcı olması şarttır.

Depolama ve iletim sırasında mekanik ha-sara uğrayabilecek soğutma odalarının iç kaplamaları için şu olanaklar mevcuttur:

1. Sıva taşıyıcı üzerindeki çimento harç içine duvar fayansları,

2. Đnce alt tabaka yöntemi uyarınca plastik sıvama malzemesiyle yapıştırılan duvar fayansları. Yapıştırma tabakası 5 mm kalınlığında ve doğrudan çıplak sert kö-

pük levhalar üzerine uygulanır (sıva ta-şıyıcı yok),

3. Plastik dispersiyon katkılı (1 : 3) çimen-to sıva. 20 mm kalınlığında çimento bo-yasıyla boyanmış (bir astar, iki örtücü tabaka),

4. Cam elyafıyla takviyeli, polivinilpropio-nat esaslı sıva. Takviye cam yünü veya başka suni dokularla da yapılabilir. Bir veya iki kat uygulanır. Kalınlık 3-4 mm,

5. Oda yüksekliğinde açık derzli beton levhalar,

6. Oda yüksekliğinde metal veya plastik malzemeden profil levhalar. Hava sir-külasyonlu veya delikli,

7. Oda yüksekliğinde delikli metal levha-lar veya sadece tel kafes.

Bu maddeler kaplamanın difüzyon geçir-genliği ile ilgilidir. Sıva taşıyıcı üzerindeki çimento harç içindeki fayanslar, ince alt tabaka yöntemiyle yapıştırılan fayanslar ve-ya plastik katkılı bir çimento harç sıva nisbeten sızdırmaz kaplamalardır ve işletme sıcaklığı düşük olan odalarda uygulanması sakıncalıdır. Buna karşı yüzey kütleleri dü-şük olmasına rağmen sert olan ve özellikle soğutma odası tavanları için elverişli olan takviyeli sıva tabakaları (4) daha uygun-durlar. Isı yalıtım tabakaları üzerine uygula-nan boya tabakaları sızan su buharına he-men hemen hiçbir engelleyici etkide bulun-madıklarından işletme sıcaklığı düşük olan odalar için elverişlidirler. Aynı şey, geniş derzleri ve açık aralıkları ve delikli olmaları sayesinde tümüyle difüzyon geçirgen olan beton, metal veya plastik malzemeden lev-halar için de söylenebilir.

Bilindiği kadarıyla higroskopik olan UF-köpüklerinin, düşük sıcaklıkta soğutma odalarında içte sadece bitümlü bir kağıt tabakası bulunduğunda buzlandıkları görül-müştür. Eğer kağıt tabakası sökülürse

Page 313: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

310

levhalar nefes alma yoluyla çabucak ku-rurlar (Bu olay µ değeri 1 veya 2 olduğunda mümkündür).

Mantar tabakaları için difüzyon direnci çok düşük olan sızdırıcı özel sıvalar geliştiril-miştir. Mantar levhalar su buharını kesin-likle frenlemeyen Latex ile de örtülebilirler (fırça ile).

4.7.6. Konstrüksiyon detayları

Şekil 363, duvarın bir soğuk depo zeminine bağlantısını ve sızdırmaz, seramikle kaplan-mış bir kabuğun delikli tuğla ve harç şerit-leri (6) ile kesilmesini göstermektedir Bu kesinti su buharının ısı yalıtım tabakasından kaçmasını sağlayacaktır. Pratikte bu uygu-lama düşük işletme sıcaklıklarında sakıncalı olabilir.

Şekil 364, bir endüstri projesine göre dış duvar ve döşeme bağlantısını göstermekte-dir. Dış duvar temel üzerinde durmaktadır ve buhar kesiciyle (bitümlü jüt örgü) ya-

363 Đç kabuğun difüzyon direncini delikli tuğlalarla zayıflatma çalışması

1 Sızdırmaz dış kaplama, 2 Dış duvar, 3 Isı yalıtım tabakası, 4 Basınca oldukça dayanıklı yalıtım lev-haları, 5 Sızdırmaz tabaka, 6 Delikli tuğla üzerine harç tabakası, 7 Buhar kesici, 8 Beton şap, 9 Taşıyıcı plakalar, 10 Đri taneli çakıl

364 Yeni bir soğuk deponun dış duvar ve döşemesi

1 Duvar elemanı, 2 Bitümlu macun içinde cam köpüğü levhalar, 3 Đç duvar elemanı, 4 Đç duvar kaidesi, 5 Çakıl tabakası 200 mm kalınlığında, 6 Taşıyıcı beton plâkalar, 7 Elektrikle ısıtılan beton, 8 Bitümlü jüt örgü = buhar kesici, 9 Koruyucu beton, 10 Yük dağıtıcı olarak donatılı beton, 11 Kullanım tabakası olarak sert beton 50 mm

lıtım tabakasından (2) ayrılmıştır. Yalıtım tabakası ve masif iç kabuk (3) döşemenin cam köpüğü levhaları (2) üzerinde dur-maktadır. Döşeme elektrikle ısıtılmaktadır.

Anlatılan konstrüksiyonlarda iç kaplama, ağır ve sızdırmaz bir duvar veya beton ka-buk tarafından oluşturulmuştu. Bu her za-man gerekli ve istenen bir şey değildir. Mantar, soğutma odalarında yıllardır kulla-nılan ve bazı ülkelerde hâlâ değeri bilinme-yen geleneksel bir yalıtım malzemesidir. Mantar, soğutma odalarındaki etkilere da-yanabilen yegâne doğal – organik madde-dir. Fakat özelliklerinin dikkate alınması şarttır. Mantar sabunlaşma tehlikesi nede-niyle kireç ile temas etmemelidir. Ayrıca nefes alması, havaya tamamen kapalı olma-ması gerekir. Duvar kabuğu önce çimento

Page 314: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

311

harç ile pürüzsüz olarak sıvanır. Sıva kuru-muşsa levhalar mantar blok macunuyla sı-cak olarak yapıştırılır, derzler de bu ma-cunla kapatılır. Şekil 365 çeşitli mantar uy-gulamalarını göstermektedir. Kurumuş dış duvar şema a daki gibi sıvanır. Duvar ve yalıtım tabakası arasındaki buhar kesici za-yıf olabilir. Bunun için işletme sıcaklığının fazla düşük olmaması ve soğuk taraftaki iç sıvanın buharı iyi geçirmesi şarttır.

Şema b de mantar levhalar üzerinde bir fayans tabakası bulunmaktadır. Fayansın di-füzyon direnci, mantar levhalardaki difüz-

365 Đç izolasyonda mantar kullanılması

a) Gözenekli özel sıva ile b) Fayans tabakası ardında difüzyon kanalları c) Difüzyon akımının yüksek basınçla geri çevril-mesi 1 Sızdırmaz dış sıva, 2 Kesici tabaka, 3 Gözenekli, buhar sızdıran özel sıva, 4 Mantar bloklardaki difüzyon kanalları, 5 Fayans tabakası

yon kanalları sayesinde zayıflatılır. Bu ka-nallar buharı soğuk odaya iletirler. Đsveçli C. Munter ’in bir yöntemine göre oda havası dehydratörlerle de nemden kur-tarılabilirler. Şekil 365 c de buhar kesici bulunmamaktadır ve Cammerer ve Gör-ling’in önerilerine uyarak soğutma odasında yüksek basınç oluşturulur. Duvara içten basınç yapan soğuk hava, buhar basıncını ters çevirir (H. P. Hill Yöntemi, A.B.D.), Bu durumda buhar ve ısı akımları bir-birlerine ters yöndedirler. Bu fiziksel açıdan mümkün olabilir fakat pratikte nadiren görülür. Poliüretan ve polistirol esaslı sert köpüklü levhalar su tutmama özellikleri, kapalı gö-zenekli yapıları ve değerlerinin yüksek ol-ması nedeniyle soğutma odaları için olduk-ça elverişlidirler. Özellikle PUR-köpüğünün difüzyon direnci çok yüksektir. Đmalatçılar soğutma odalarında köpüklü levhaların bu-har kesici kullanmadan uygulanmasını tav-siye etmektedirler. Đşletme sıcaklığı -10oC nin altında değilse, rölatif hava nemi % 80’i aşmıyorsa ve söz konusu yapı elemanı ısı-tılan bir komşu odaya bakmıyorsa bu tav-siye yerindedir. Suni reçine köpükleri istenirse kumlandırıl-mış yüzeyli olarak da imal edilirler. Bu sayede üzerlerine fayans yapıştırılabilir ve-ya sıva yapılabilir. Tuğla duvarlar soğuk depolarda da avantaj-lıdırlar (Şekil 366). Bütün soğuk depo dış duvarlarının dış kısmı kapilar açıdan aktif, iç tarafı ise ölüdür. Sızdırmaz buhar kesici ayırıcı tabakayı oluşturur. Yağmur suyu dış kabuğa su buharının girdiği gibi girer (8). Fakat kesici önünde biriken nem ve inşaat nemi, ancak su buharı akımına ters yönde kapilar olarak dışarı verilebilir ve duvar nemden kurtulur. Tuğla duvarın kapilar et-kisi burada da elverişlidir. Şekil 366 daki duvarın iç kaplaması, difüz-yon direnci özel kanal ve ağızlarla zayıf-latılmış fayans tabakasıdır. Kaplamayı ken-

Page 315: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

312

366 Tuğladan soğuk depo duvarı

a) Tabaka sıralaması b) Nem tutumu 1 Dış sıva, 2 Tuğla duvar, 3 Düzeltme tabakası, 4 Buhar kesici, 5 PUR veya PS köpüğü yalıtım tabakası, 6 Difüzyon kanalları, 7 Yapıştırılmış fayans tabakası, 8 Su buharı, 9 Kapilar su, 10 Dışarı sızan su buharı

di difüzyon direnci daha az olan malze-melerden yapmak daha yerindedir. Şekil 367, buhar kesicilerin ısı yalıtım levhala-rının, iç kaplamanın ve zeminin birbirine bağlantılarını göstermektedir. Burada iç kaplama sıva taşıyıcılı bir sıva tabakasından medana gelmiştir.

Almanya’da buzhanelerde çoğunlukla yalı-tım malzemesi olarak cam köpüğü kulla-nılmakta, buna PUR ve PS sert köpükleri rekabet etmektedir. Şimdiye kadar Avru-pa’da ise yalıtım malzemesi olarak çoğun-lukla mantar kullanılmakta idi. Avrupa ülkelerinde 50 modern soğuk deponun 28’inde mantar levhalar kullanılmaktadır. Diğer 22’sinde taş ve cam yünü, suni reçine köpükleri ve cam köpüğü kullanılmaktadır. Polistirol ve poliüretan esaslı köpükler git-tikçe önem kazanmaktadırlar. Sosyalist ül-kelerde köpüklü camın yanısıra mineral mantar deyince bitümle bağlanmış taş yünü levhalar akla gelmektedir. Bugün için ısı yalıtım malzemesi olarak mantardan vazge-çilmiştir.

367 Bir soğuk deponun duvar, zemin ve tavan oluşumuna örnek

1 Ağır beton temel, 2 Pürüzsüz çimento harç 20 mm, 3 Buhar kesici, 4 Isı yalıtım tabakası, 5 Kâğıt, 6 Takviyeli beton şap, 80 mm, 7 Sert asfalt 20 mm, 8 Sıva taşıyıcılı sıva

4.7.7. Eski yapılara ilâve depolar

Eski bir yapıya derin soğutmalı depo ilâve edilecekse anlatılan kuralların yanısıra baş-ka kurallar da geçerlidir. Sağlıklı, kuru du-varları olan bodrumların mevcut olması şarttır. Bu duvarlar ayrıca sudan en iyi şekilde korunmalıdır (Şekil 368). Soğutma odasını yukarıdan ayırmak (kapatmak) için genellikle yeni tavanların yapılması gerekir (14). Bu yeni tavan ve mevcut bodrum tavanı arasında hava boşluğu kalırsa bu boşluğun havalandırılması veya dış havaya bağlanması şarttır.

Böyle soğutma odalarının planlanmasında odanın zeminin şapı altındaki ısı yalıtım tabakaları nedeniyle yüksekliğinin fazla

Page 316: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

313

368 Bir derin soğutma odasının zemin altındaki bir eski bodrumda gerçekleştirilmesi

1 Tuğla duvar, 2 Basınca dayanıklı sızdırmaz tabaka, 3 Arka duvar, 4 500 mm kalınlığa kadar dökme çakıl, 5 80 mm beton döşeme, 6 Sızdırmaz tabaka üzerine 100-150 mm beton, 7 Elektrikle ısıtılan be-ton şap, 8 Bitümlü jüt dokudan buhar kesici, 9 Isı yalıtım tabakaları, 10 Kullanma suyuna karşı sız-dırmaz tabaka, 11 Beton döşeme, 12 Duvar fa-yansları, 13 Duvar ısı yalıtım tabakaları, 14 Beto-narme tavan

olacağına dikkat edilmelidir. Pratikte zemi-nin çok fazla yükseldiği ve ikinci sınıf bir çözüm olarak üst tabakaların fazla yüksek yapılmadığı görülür.

Soğutma odası zeminin üst yüzeyi (ok) oda kapısının eşiği ile belirlenir. Projeci oda ka-pısını eşiği yükseltmeli olarak mı, yoksa eşik ve zemin aynı yükseklikte olarak mı gerçekleştireceğine karar verecektir. Karar verildikten sonra beton konstrüksiyon yük-sekliğine bağlı olarak kaba tavanın üst yüzeyi belirlenebilir. Bu nedenle zemin konstrüksiyonunun oldukça fazla bir yük-seklik tutacağı zamanında hesaba katılıp kaba yapıya yansıtılmalıdır. Bu kapsam içi-ne, kapı eşiğini de katmak önemlidir çünkü soğukluk köprüleri ve kondanse yalıtım

369 Zemin yükseklikleri eşit olmayan soğuk depo ve ön odaların kapı eşiği uygulamaları

levhalarının, eşiğin ön kenarına kadar de-vam etmeleri şarttır. Şekil 369 bir yüksek eşik, Şekil 370 ise eşit eşik göstermektedir.

Şekil 371, dış duvar ve bodrum kirişinin (sızdırmaz bir binada) kesitini vermektedir. Bu bina, sonradan bir soğuk depo haline getirilmiştir. Đç duvar yüzeyleri pürüzsüz hale getirilmiş çimento şap ile kaplanmıştır. Bu şap üzerine buhar kesici gelecektir. Bu durumda binanın hareketleri de gözönüne alınarak buhar kesicinin dayanıklı ve elastik bir malzemeden oluşturulması yerinde olur

370 Eşit zemin yüksekliklerinde kapı eşiği ve soğuk depo kapısı

Page 317: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

314

371 Yüzey suyundan korunmuş bir bodrumda soğuk depo gerçekleştirilmesi

1 Yüzey plâkaları, 2 Donatılı beton döşeme, 3 Sızdırmaz tabaka, 4 Isı yalıtım tabakaları, 5 Buhar kesici, 6 Betonarme plâka, 7Koruyucu beton, 8 Basınca dayanıklı sızdırmaz tabaka ve beton döşeme

(Örneğin bitümlü jüt doku). Duvarda genel-likle kasten ısı yalıtım tabakası kullanılmaz.

Derin soğutma odalarında temellerin don-maması için bazı önlemler alınmalıdır. Bu önlemler Bölüm 4.7.9. da incelenecektir.

4.7.8. Çatı tavanları

Soğutma odaları üzerindeki çatılar ısıtılan binalardaki gibi tek veya iki kabuklu olarak gerçekleştirilebilirler. Tek kabuklu çatının dezavantajı, güneş etkisi altında kalması, bu sayede bir soğuk çatının alt kabuğundan daha fazla ısınmasıdır.

Fakat ekonomikliği nedeniyle tek kabuklu çatı, soğuk depo inşasında da çekici gel-mektedir. Doğru uygulandıkları sürece tek kabuklu çatılar da, çift kabuklular da kul-lanışlıdırlar.

Isıtılan binalar üzerindeki tek kabuklu çatı-larda düz çatı kaplamalarını ve ısı yalıtım

tabakalarını mümkün olduğunca “nefes al-dırıcı” şekilde oluşturmaya çalışılır. Bunun için sızdırmaz çatı örtüsünün difüzyon di-renci şnorkeller ve difüzyon kapaklarıyla zayıflatılır. Isıtılan bir bina için doğru ola-nın tersi, soğuk depolar için geçerlidir. Bir soğutma odası üzerindeki tek kabuklu çatı-nın sızdırmaz örtüsü yerinde bir buhar kesicidir. Soğuk depolarda sıcak çatıyı tem-sil eden tek kabuklu çatılar ve soğuk çatı prensibini gerçekleştiren çift kabuklu çatı-ların yanısıra ara tipler (geçiş tipleri de) de kullanılabilir.

Boşluksuz ağır betonarme tavan soğuk de-polar için uygun bir tavandır. Uzmanlar, tavanın üst tarafının ısıya karşı yalıtılmasını öneriyorlar. Buradaki yalıtım tabakası en çok 50 mm kalınlığında olmalıdır. Çatı ör-tüsü üzerine bundan sonra daha kalın bir dökme çakıl gelmelidir. Çakıl tabakası ya-zın çatının ısınma derecesini hafifletir ve çatıya belli bir sıcaklı kesinliği sağlar.

Tavanın alt tarafının plânlara uygun olarak gerçekleştirilmesine ayrı bir özen gösteril-melidir. Kaplamadaki pürüzlerin giderilme-si gerekir. Tavanın alt tarafının pürüzsüz ol-ması, buhar kesicinin veya karmaşık yalıtım

372 Tek kabuklu ağır bir soğuk depo çatısı

1 Kalın çakıl tabakası, 2 Çatı su yalıtım örtüsü, 3 Isı yalıtım tabakası, 4 Sızdırmaz tabaka, 5 Dolu beton tavan, 6 Buhar kesici, 7 Ana yalıtım tabakası, 8 Telli sıva tavan Ok: Tavan askısı burada buhar kesiciyi ve izolas-yonu delmektedir (Askı metal ise ısı köprüsü)

Page 318: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

315

tabakalarının montajını kolaylaştırır. Şekil 372, bir soğutma odasının böyle tek kabuk-lu bir çatı tavanının yapısını göstermektedir.

Taşıyıcı masif tavanın altındaki sıva tavan, askılarla tutturulur. Bu tür demir askılar ısı köprüleri oluştururlar ve önemi tartışılamı-yacak kadar büyük olan kesici tabakada de-likler açılmasına neden olurlar.

Askılar çeşitli şekillerde monte edilebilirler; örneğin:

• Askılar doğrudan betona gömülür (bak. Şekil),

• Askılar bir cıvata somun sistemi ile betona gömülmüş bir profile vidalanır-lar,

• Askılar betona gömülmüş saplama ray-lara monte edilirler,

• Isı iletim değeri düşük olan malzeme-den yapılmış askılar kullanılır, örneğin polyamid çubuklar.

Su püskürtmeleri ve su tabakaları soğuk depolarda ısıtılan binalara kıyasla daha elverişli sonuçlar verirler.

Amerikan kaynaklarına göre de su çatıları sıcak ve kuru havalı bölgelerdeki soğuk depolar için elverişlidirler.

Philadelphia’daki yeni bir Amerikan soğuk deposunda dalga kırıcılı dört büyük çatı havuzu bulunmakta ve bu sayede yılda 12.000 Dolar tasarruf sağlanmaktadır.

Düz çatılı soğuk depolarda çatı yüzeyinin, herhangi başka bir yapıda olduğu gibi, binanın en büyük yüzeyini oluşturduğu ve binanın klima şartlarına önemli ölçüde etki ettiği unutulmamalıdır. Dış duvarların bile bu kadar etkisi yoktur.

Đki kabuklu çatılar, soğuk çatı tarzını temsil ederler ve soğuk depolarda “gölgeli çatı” adını alırlar. Çatı bölmesinin havalandırma-sı, ısıtılan odalar üzerinde olduğu gibi so-

ğuk depo üzerindeki çatılarda da dozunda olmalı yani aşırıya kaçmamalıdır. Aksi hal-de sıcak yaz havası soğutma odası üzerin-deki alt tavanı çok fazla ısıtabilir. Aynı şekilde havalandırma kesinlikle ihmal edil-memelidir aksi halde çatı arası güneş tara-fından aşırı ölçüde ısıtılır.

373 Bütün soğuk çatılar gibi soğuk depolar üzerindeki “gölgeli çatı”ların da havalandırılması dozunda olmalıdır

Şekil 373, az havalandırılan bir gölgeli çatıyı göstermektedir. Hava çıkış ağzı unu-tulmuştur. Üst kabuğun altında sıcaklığın 74oC ye ulaştığı ölçülmüştür. Her iki çatı kabuğu arasındaki bölmenin ısı ışıması ve yansıması sonucu ısınan havasını sürekli olarak dışarı veren bir hava akımının oluş-turulması şarttır.

Şekil 374 deki iki kabuklu çatının masif

374 Masif üst kabuklu gölgeli çatı

1 Işın yansıtıcı boya veya su püskürtmesi, 2 Isı yalıtım tabakası, 3 Masif üst kabuk

Page 319: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

316

üst kabuğu fazladan yalıtılmıştır. Çatı örtü-sü bundan başka ışın yansıtıcı bir korunma tabakasına sahiptir. Alt tavanda yalıtım ta-bakasından başka boşluklu beton döşeme vardır. Bunun tek dezavantajı hava boşluk-ları içermesidir. Soğuk depolarda bu hava boşlukları içinde su oluşup oluşmayacağı kesinlikle söylenemez.

375 Bir gölgeli çatının masif alt kabuğu

1 Đki sızdırmaz şerit ve üç ara kattan oluşan kesici, 2 Düzeltme tabakası, 3 Kenarları geçmeli boşluklu döşeme, 4 Sıva, 5 Đki kat ince bitümlü tabaka, 6 Köpüklü levhalar 240 mm, 7 Telli sıva tavan

Şekil 375 deki iki kabuklu çatının ağır alt kabuğunda da aynı hata vardır. Beton ele-manlardan oluşan dengeli masif tavan üze-rine üç ara katlı iki sızdırmaz karton taba-kası yerleştirilmi ştir (1). Sıvalı tavanın alt tarafına 240 mm kalınlığında UF-köpüklü levhalar, fenolsüz bitüm kullanılarak yapış-tırılmıştır. Telli sıva tavan (7) buhar geçir-gendir. Askılar ve sıva taşıyıcısı teller çinko kaplanmıştır. Telli sıva tavanın askılarının bütün konstrüksiyonun içinden aşağıdan yu-karı doğru geçtiğini ve bu sayede birbi-rinden tamamiyle farklı iki sıcaklık bölge-sini birbirine bağladığını şekilde görebiliriz. Yüksek ısı iletme özelliğindeki bütün me-taller, bu açıdan tehlike arzederler.

Şekil 376 deki gölgeli çatının alt kabuğu, Şekil 364 deki soğuk depo duvarının nihayetini oluşturmaktadır. Duvarın ısı yalı-

376 Bir gölgeli çatının masif kabuğu

1 Đki sızdırmaz şerit ve üç ara kattan oluşan kesici, 2 Düzeltme tabakası, 3 Kenarları geçmeli boşluklu döşeme, 4 Sıva, 5 Đki kat ince bitümlü tabaka, 6 Köpüklü levhalar 240 mm, 7 Telli sıva tavan

tım tabakaları çeşitli uzunluklarda son bul-makta ve bu sayede tabakaların duvar ve alt tavana sağlıklı şekilde tutunmaları sağ-lanmaktadır. Hafif alt tavan her biri 200 mm kalınlığında olan iki UF-köpüklü mal-zeme tabakasından meydana gelmektedir-ler. Alt tavan üst tarafında oldukça sızdır-maz olan buhar kesici (1) ile korunmuş, alt tarafı delikli ve derzleri açık olarak yer-leştirilmi ş aluminyum saç (3) ile kaplanmış-tır. Duvar ve alt tavan arasındaki köşede bir hava boşluğu bırakılmıştır (bak. Şekil). Çatı bölmesi sınırlı olarak havalandırılmaktadır.

Soğuk depo yapılarında ağır masif yapı tarzının yanısıra daha hafif ve yeni bir tarz yerleşmektedir. Binaların endüstriyelleştiği bir çağda soğuk depolar ve buzhanelerin de hazır elemanlardan inşa edilmesi çok doğaldır.

Şekil 377 de, ısıtılan bir oda üzerindeki iki kabuklu soğuk çatı ile, soğutulan bir oda üzerindeki gölgeli çatı arasındaki ana fark özetlenmektedir. Bir “soğuk çatıyı” göste-ren a şemasında kritik mevsim kıştır. Bu mevsimde alttan yukarı (içten dışarı) doğru bir ısı ve su buharı akımı söz konusudur.

Page 320: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

317

Şekil 377 b deki “gölgeli çatı” da kritik mevsim yazdır. Su buharı ve ısı, burada ters yönde hareket ederler. Soğuk çatıda kışın hava dışarıdan her zaman biraz daha sı-caktır. Aynı şey gölgeli çatılarda yaz mev-siminde geçerlidir. Benzer yapı prensip-lerine rağmen farklı işlevleri olan iki çatı tipinin tek ortak noktası budur.

377 Soğuk ve gölgeli odaların şematik karşılaştı-rılması

a) Soğuk deponun şeması (Kış mevsimi) b) Gölgeli çatının şeması (Yaz mevsimi)

Son zamanlarda gelişmiş ülkelerin hepsinde soğuk depoların işletme sıcaklıkları gittikçe düşürülmektedir. Bu arada tek katlı depola-rın elverişli oldukları kesinleşmiştir. Oda yüksekliği 4,50 m’den 7,50 m’ye kadar yükseltilmiştir. Kaba yapıda da asıl izolas-yonda gittikçe daha fazla prefabrika hazır eleman kullanılmaktadır.

Duvarlar için 5,0 m x 2,5 m, tavanlar için 8,0 m x 1,255 m boyutlarında PUR ve PS – köpüğünden yalıtım elemanları artık şaşırtı-cı ve alışılmamış şeyler değildir. Yalıtım elemanları, kısmen takviyeli ve bir kesici tabakayla astarlıdırlar. Đç kaplama genellik-le aluminyum profil saç levhalardan meyda-na gelmektedir.

Bunlardan başka iki tarafı aluminyum folyo, saç veya plâstik kaplı çelik saç veya cemelyaflı polyester levhalarla kaplanmış karma elemanlar da mevcuttur. Elemanların çevresinde oluklar açılmış ve birbirine uy-gun izole edilmiş metal profillerle donatıl-mıştır.

Polistirol hazır elemanlarla soğuk hava ile-tici kanallar oluşturmakta mümkündür.

378 Hafif yapılmış yeni soğuk depo konstrüksiyonu

Şekil 378, modern yapı tarzına uygun ola-rak ağır olmayan duvar ve tavanı bulunan bir soğuk deponun dik kesitini vermektedir. Yalıtım tabakaları hazır elemanlardan oluş-turulmuşlardır. Tavandaki soğuk hava kana-lı da polistirol köpüğünden hazır eleman-lardan meydana getirilmiştir. Ağır mesif yapı tarzının soğuk depoların ısı depolama özelliğine ulaşamayan bu konstrüksiyonlar ucuza malolmaktadırlar.

4.7.9. Alt tarafın (temellerin) donmasının engellenmesi

Derin soğutma odalarında temellerin altında bulunan toprağın donma tehlikesi hesaba katılmalıdır. Toprak ısısı soğutma odasına

Page 321: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

318

doğru hareket edeceğinden toprak sıcaklığı düşecektir. Şekil 379 de anlatılan bu olay çok yavaş gerçekleşir, hesaplarla belirlen-mesi imkânsızdır. Toprağın ısı iletim özel-liği toprak cinsine ve çevrenin su durumuna bağlıdır ve ancak tahminen değer biçilebilir.

379 Derin soğutma odalarında alt zeminin don-masını engelleme önlemlerinin anlamı. Toprak, so-ğutma odasına ısı iletir. Toprak tabakaları önemli öl-çüde soğur

1 Özellikle tehlikeli ısı akımı (temel altında buz oluşma tehlikesi var), 2 Yükselen ısı akımları, 3 Ya-tay ısı akımları

Ne kadar verimli ve iyi olursa olsun soğut-ma odasının tabanındaki bir ısı yalıtım taba-kasının toprağın donmasını engellemeye yetmediği ispatlanmıştır. Toprağın donması bina için ağır zararlar veya tamamen çökme anlamına gelebilir. Çok katlı soğuk depo-larda (tek katlılara kıyasla) bu tehlike daha azdır. Buna karşı ne gibi önlemlerin alına-bileceği işletme sıcaklığına ve toprağın cinsine bağlıdır.

• Çakıllı bir toprakta donma tehlikesi yok sayılır,

• Balçıklı toprakta donma tehlikesi vardır,

• Kum tozu, ince balçık, kum ve çakılsız balçık zeminlerde donma tehlikesi bü-yüktür.

Soğuk deponun ince kum, balçıklı toprak veya kapilar bağlı topraklardan oluşan don-ma tehlikeli bir yüzey üzerine kurulmaması elverişli bir durumdur. Fakat pratikte bunun gerçekleşmesi çok zordur. Özellikle soğuk deponun taban alanı büyüdükçe bu şans azalır.

Toprağın donmasını bir ölçüde azaltmanın yolları kaba çakıl veya mıcırlardan kapilar kırıcı tabakalar dökülmesi, alt yüzeyi drenaj ile kurutmak, bina çevresindeki doldurul-muş zemini iyi yalıtmak ve çimle kaplamak ve diğerleridir. Fakat bunların hepsi de ke-sin bir emniyet sağlamazlar.

Son yıllarda alt tabakaları çok elverişli (ka-lın yalıtım tabakaları ve ısıtma düzenleri) soğuk depolar inşa edilmiştir. Bunun yanı-sıra en alt yalıtım tabakası gereksiz görü-lerek kullanılmayan ve sadece ince bir çakıl dolgusu bulunan yapılarda inşa edilmiştir. ABD de yeni düz çatılı soğuk depolar bir metreden fazla kalınlıkta kuru kum tabaka-ları üzerine inşa edilmişlerdir. Kumun için-de içlerinden ısı taşıyıcı olarak etilenglikol veya yağ iletilen ısıtma boruları sistemleri bulunmaktadır.

Isı yalıtım tabakalarının ihmal edilmesi tartışmalı bir konudur. Düşük sıcaklıklarda, söylendiği gibi, ısı yalıtım tabakalarının toprağın donmasını engelleyemedikleri an-cak zamanını değiştirdikleri ispatlanmıştır.

Hesaplı bir ısı yalıtımının yanısıra devreye bir de ısı kaynağı sokulursa korkulan don-ma kesinlikle engellenebilir. Fritzsche, bu-nun üç şekilde mümkün olduğunu söyle-mektedir.

a) Alt tarafta bir ilâve boşluk bırakılıp boş-luğun içinde suni ısıtmalı ve ısıtmasız

Page 322: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

319

hava kanallarıyla hava sirkülasyonu sağlamak,

b) Isı taşıyıcı olarak sıvıların iletileceği ısıtma boruları sisteminin oluşturulması,

c) Elektrikle ısıtma.

Alt tarafa boşlukların ilave edilmesi masraf-lıdır. Burada sadece havalandırma (suni) ilemi yokse ısıtma ilemi etkinleştirilecekleri iyi düşünülmelidir. Kesitleri küçük olan hava kanalları açılırsa su ve buz oluşabilir. Onun için bu iş uzmanlara bırakılmalıdır.

380 Amerikan tipi ısıtmalı soğuk depo döşemesi

1 Kaba çakıl, 2 Boru sistemle ısıtılan beton, 3 Isı yalıtım levhaları, 4 Donatılı beton tabakası, 5 Dö-şeme

Şekil 380 deki döşeme boru sistemli (2) bir Amerikan konstrüksiyonudur. Borular be-ton içine gömülmüşlerdir. Çapları 25 mm-50 mm, aralıkları 1,50 m-2,50 m arasında değişebilmektedir. Borular bağlayıcılarla birbirlerine bağlanmışlardır.

Boruların dış kısımları korozyona karşı en iyi şekilde korunmuş olmalıdır. Nötr sıvılar ileten borular uzun süre dayanıklı kalırlar (örneğin yağ). Böyle sistemler suni ısı kay-nakları olmadan çalışmazlar.

Bazı ülkelerde döşeme altlarına çeşitli çaplarda birbirine bağlı boru sistemleri yer-leştirilmekte ve borulardan sıcak hava iletil-mektedir. Hava hareketi sağlamak için ço-ğunlukla vantilasyon yapılır. Bu sistemin bazı zayıf noktaları vardır. Kanallarda ko-layca buz oluşabilir. Sıcak havanın oluştu-rulması pahalıya mal olabilir.

Elektrikle ısıtma son yıllarda ön plâna geçmiştir ve en son ekonomik sistem olarak bilinmektedir. Isı yalıtım tabakası ve zemin tabakası arasındaki noktada sürekli 1 oC veya 2 oC sıcaklık bulunacak şekilde sistem ayarlanabilir. Ayrıca çeşitli ölçüm noktala-rından otomatik ayarlama da yapılabilir.

Elektrikli döşeme ısıtmasında ısıtıcılar doğ-rudan alt betona yerleştirilirler. Hatta beto-nun çelik donatıları bu iş için kullanılabilir. Besleme için yaklaşık 40 Volt alternatif gerilim kullanılır. Bu gerilim transforma-törlerden sağlanır. Zahmeti ve enerji sarfi-yatı azdır. Otomatik ayar söz konusuysa ba-kım da gereksizdir.

Emniyet açısından da elektrikli ısıtma en iyi çözümdür. Ekonomiklik, elektriğin değiş-ken fiyatına bağlıdır.

Bu bilgiler projeciye soğuk depoların detay-lamasındaki güçlükleri atlatmalarında yar-dımcı olacağı muhakkaktır.

4.7.10. Soğuk depo kapıları

Kapı konstrüksiyonlarının geliştirilmesi ta-bii ki projecinin işi değildir. Fakat projeci, kapılar hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Sızdırıcı ve açık kapılar soğutma odasının etkinliğini önemli ölçüde etkilerler. Soğuk-luk kayıpları ve hava nemi değişiklikleri söz konusu olabilir. Özellikle derin soğutma odalarında kapıların açılması önemli soğuk-luk kayıplarına neden olur. Ayrıca havayla birlikte içeri önemli miktarda nem girmesi ve iç yüzeylerde su veya buz olarak yoğuş-ması mümkündür. Bir derin soğutma oda-sında kapının 40 saniye için açık durma-sının 2000 kcal’lık soğukluk kaybına ve bir litreden fazla suyun içeri girmesine neden olacağı hesaba katılmalıdır.

Kapıların sadece klima ayarlayıcı görevleri yoktur. Aynı zamanda hızlı bir mal taşı-

Page 323: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

320

masına izin vermelidirler. Bu, özellikle bü-yük depolarda önemlidir. Genel olarak soğutma odaları kapıları şu tiplere ayrılır: • Tek kanatlı döner kapılar, • Đki kanatlı döner kapılar, • Tek kanatlı itme (sürme) kapılar (raylı), • Çift kanatlı itme kapılar. Ayrıca bunların çeşitli özel varyasyonları da mümkündür. Kapının kalite ve etkinlik derecesi sağlam durup durmadığına, içindeki ısı yalıtım ta-bakasına, kauçuk izolasyonlara, eşik oluşu-muna, kapı şeritlerinin konstrüksiyonlarına, kapı kilidine ve özenli montaja bağlıdır. Đtmeli kapılarda montaj yerlerine olan yükleme daha azdır. Fakat döner kanatlı kapılarda özellikle burulma kuvvetlerinin hesaba katılması şarttır (Şekil 369 – 370). Soğutma odası kapıları çoğunlukla ahşaptır. Ahşap levha ve çerçeveler çinkolaştırılmış çelik veya aluminyum saç ile kaplanır. Bunların yanısıra ne paslanma, ne çürüme tehlikesi olan plastik malzemeden veya camelyaflı polyesterden kapılarda elverişli-dirler. Tam otomatik kumandalı derin soğutma odası kapılarının açılma hızı yaklaşık 0,3 m/s dir. Đki kanatlı otomatik kapılar tek

kanatlı kapılara kıyasla iki misli hızla açılıp kapanırlar. Bu kapıların iç taraflarında ani bir direnç karşısında kapıyı otomatik olarak kapayan emniyet kontakları mevcuttur. De-rin soğutma odalarının kapılarında bazı donmaları engellemek için hafif bir çerçeve ısıtılması vardır. Son zamanlarda tüm eşik bölgeside ısıtılmaktadır. Bütün bu ısıtmalar elektrikle yapılmaktadır.

Soğutma odalarının tehlike anında içten mekanik olarak açılma düzenleri genellikle yetersizdir, optik ve akustik alarm sistemle-riyle takviyeleri şarttır. Soğukluk kayıpları-nı ve sıcak havanın içeri girmesini engelle-mek için soğutulmamış havayı emen ve ka-pı önünde dikey olarak tekrar aşağı püs-küren sistemler geliştirilmi ştir.

En ideal çözüm bir giriş kanalı oluştur-maktır. Bu kanalın ilk kapısı çift kanatlı tam otomatik bir derin soğutma kapısı olacak bunu yine çift kanatlı bir yaylı kapı izle-yecektir. Böyle bir kanal içinde ayrıca giren nemin düşebileceği bir buharlaştırıcı bulun-malıdır.

Uygun soğutma odası kapısının seçimi ve yerleştirilmesi projeci, teknolog, soğutma uzmanları ve kapı imalatçısının birlikte çalışmalarını gerektiren özenli bir çalışma olmalıdır.

Page 324: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

321

Page 325: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

322

Page 326: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

321

5. DÖŞEMELER

Döşemeler konusu çok geniş kapsamlı olduğundan, burada sadece kısıtlı olarak ve yalnızca yapıfiziksel açıdan incelenecektir. Döşeme, binanın insanlarla sürekli temas halinde bulunan, insanların dokunduğu, üzerinde yürüdüğü ve çok çeşitli şekillerde kullandığı bir yüzeyini oluşturur. Döşeme-lerin hem sıhhi, hem statikfiziksel hem de kimyasal görevleri olabilir. Kaba kat tavanı üzerine eklenen her tabaka, döşeme sayılır. Bu nedenle döşeme nadiren tek tabakalıdır. Genellikle 3-6 değişik mal-zeme tabakasından meydana gelir. Burada belirleyici önemli fonksiyonlar en üstte gö-rünen kullanım tabakası ve bir alt tabakanın ortaklığı ile yerine getirilebilir. Đdeal bir döşeme yoktur. Söz konusu işlev için en uygun döşeme yapısını tasarlamak projecinin görevidir. 5.1. CĐNSLERĐ Döşemeler anorganik veya organik malze-melerden veya karışımlardan imal edilebi-lirler. Organik bağlayıcıları ve anorganik

katkıları olan (örneğin asfalt şaplar) veya bunun tersi döşemeler mevcuttur (taş tahta şap).

Tablo 33 de döşemeler için en elverişli kul-lanım tabakaları ve bunların malzeme grup-ları verilmiştir.

Döşemelerin uygulamaları oldukça çeşitli-dir. Şu uygulamalar söz konusudur;

• Masif şaplar, tek veya çok tabakalı, anorganik veya organik katkı veya dol-gu malzemeleri olan ve olmayan,

• Fayans, klinker, tuğla veya beton plâka-lardan sert kaplamalar (harç yatak için-de),

• Harç yatak içinde çelik plâkalar,

• Paralel tahtalar, parkeler ve mozaik par-keler halinde ahşap döşemeler,

• Asfalt şaplar ve tabakalar ve asfalt mas-tik kaplamalar,

• Elastik ve plastik malzemelerden kapla-ma şerit ve levhaları,

Page 327: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

322

• Ek yeri olmayan (kaynatılmış) plastik malzeme kaplamalar ve folyoları,

• Taşlar, doğal taş ve beton levhalardan ve ahşap parçalardan kaldırım elemanla-rı.

Kendisinden beklenen görevleri en iyi şekilde yerine getiren aynı zamanda uzun

Tablo 33 Önemli döşeme cinslerine genel bakış

süre varlığını koruyan döşeme yapısı eko-nomik demektir.

5.2. GENEL ÖZELLĐKLER

Çoğu döşemelerde birbirine yabancı mal-zemeler temas halindedir. Burada bir teh-

Page 328: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

323

like söz konusudur. Karakterleri açısından malzemeler çok farklıdır. Suyla sertleşen ve sürekli olarak belli bir nem değerine sahip olan malzemelerin yanısıra, kesinlikle hiç su ihtiva etmeyen ve özel nitelikleri olan malzemeler de mevcuttur. Projeci bunlar hakkında genel bir bilgiye sahip olmalıdır.

5.2.1. Döşemelerde nem

Hem masif şaplarda, hem de ahşap döşeme-lerde nemin önemli bir rolü vardır. Beton şaplarda ve diğer masif zeminlerdeki “ser-best nem” bu zeminlerin yüzeyleri başka tabakalarla örtülmediği sürece zararsızdır.

Normal olarak her şaptaki nem buharlaşır ve döşemede kuruma görülür. Fakat üst yüzey, difüzyon direnci şapınkinden daha yüksek olan ince bir tabaka (film) ile ör-tülmüşse nem zararlı olabilir. Bu bir çok kaplamalarda ve ince tabakalarda söz konu-sudur. Tablo 34 çimento şap ile karşılaş-tırmalı olarak µ-değerlerini ve difüzyon di-rençlerini vermektedir. Kombine döşeme-lerde şaptan yukarı sızmak isteyen nemin buhar kesici kullanım tabakasına rast gelip orada biriktiği açıkça görülebiliyor. Difüz-yon olayı oda havasının ısısı veya döşe-menin ısıtılmasıyla veya döşemenin güneş-lendirilmesiyle takviyelenmezse ve serbest su, su buharına dönüştürülemezse buhar frenleyici üst kabukta elverişsiz etkiler ve

Tablo 34 Çeşitli dö şemeler için difüzyon direnci faktörleri ve difüzyon dirençleri

hasarlar belirginleşecektir. Oluşan basınç, yapıştırıcı malzemenin adezyon kuvvetine baskın geleceğinden yükselen buhar kapla-mayı veya döşeme örtüsünü alt yüzeyden ayırıp, kaldırabilir. PVC kaplamaları altın-daki kabarcıklarda 0,3-0,5 at’ye varan bu-har basınçları ölçülmüştür. Đnşaat neminin atılmasından (kurumasın-dan) sonra her döşeme şapında, belli bir pratik nem değeri sabit kalır (Kitaplarda buna hesabi nem değeri de denmektedir). Burada bağlayıcı malzeme tarafından kim-yasal – fiziksel olarak bağlanan kristal yapı-ya bağlı olarak valans bağlarıyla sıkı sıkıya tutular ve normal sıcaklık ve buhar basınç-larında açığa çıkmaz. Nem, oda havasının nemi ve alt konstrüksiyonla denge halin-dedir. Tablo 35 Döşemelerin pratik nem değeri (Sürekli nem, hesabi nem olarak ta adlandırılırlar) (S. Kranz’a göre)

Tablo 35 de masif döşemelerin pratik nem değerleri verilmiştir. Bir beton şap üzerine sızdırmaz bir tabaka kaplanacaksa alt yüzeyin nem değeri sap-tanmalı, eğer nem % 0,5 den fazla ise kap-lama yapılmamalıdır. Bu değer döşeme cin-sine göre değişir. Nem ölçümü üst yüzeyde yapılmamalı taba-kayı derinlemesine kapsamalıdır. Kuru bir yüzey, alttan kapilar su iletimi olmayaca-ğını garanti edemez. S. Kranz, 50 mm kalınlığında bir şapı incelemiş ve şu nem değerlerini bulmuştur: Üst yüzeyde % 1,6 (kütle yüzdesi) 10 mm derinlikte % 4,9 (kütle yüzdesi) 20 mm derinlikte % 11,3 (kütle yüzdesi) Alt sınırda % 14,9 (kütle yüzdesi)

Page 329: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

324

Alt tabakadaki su zamanla çeşitli etkilerle yukarı yükselmek ister. Orada buharlaşır ve oda havasına yayılmak ister. Bu da döşeme kaplamasına saldırması demektir.

Şaptaki nemi ölçmenin çeşitli yöntemleri vardır.

1) Gravimetrik ölçümler, araştırma ve de-ney enstitülerince gerçekleştirilmekte-dirler. Tüm kalınlığı boyunca şaptan ör-nekler alınır, su sızdırmaz şekilde paket-lenir ve araştırma merkezine iletilir. Ta-şıma süresi içinde pakete tortulanan nem de ölçümde hesaba katılır. Sonra örnek kütle sabitine kadar kurutulur ve şu formüle göre nem değeri bulunur:

kuru

kurunemli

G

GG −= …… Kütle yüzdesi

2) Özel aygıtlar yardımıyla yapılan ölçüm-ler. Bunlar her malzeme için kulanıla-maz. Bir çelik basınç tübü içinde mad-denin serbest nemi kalsiyumkarbid ile birleşir. Oluşan gaz (Asetlien) mano-metrede okunan bir basınca neden olur. Bu basınca orantılı olarak malzemenin nem değeri belirlenir. Bu yöntem için şart, malzemenin çelik tüp içindeki çelik kürelerce toz haline getirilebilir olması-dır (Örneğin ahşap yününde yanıltıcı so-nuçlar alınır).

3) Nemin tabaka üzerine yerleştirilen renk-li şeritlerle ölçülmesi. Üst yüzeye yerl-eştirilen kimyasal maddelerle örtülü bu kağıt şeritler, nem etkisiyle mavi renk alırlar. Bu metod, sadece üst yüzey nemini be-lirlediğinden pek tutulmaz.

4) Özel aletler yardımıyla elektronik öl-çümler yapılabilir. Bu ölçümlerde kesin güvenilir sayılmazlar. Prensip, şap içine yerleştirilen iki çelik elektrod arasındaki elektrik iletiminin ölçülmesidir. Bunun için çeşitli şap cinslerine uygun aletler bulunması şarttır. Beton şaptaki çimento

cinsinin değişmesi bile sonuca etki ya-pabilir. Üste yerleştirilecek kaplamanın sızdır-mazlığı ne kadar fazla ise, şapın izin verilen neminin aşılmamasına o kadar özen gösterilmelidir.

5.2.2. Döşemede elektriklenme Linoleum ve ahşap dışında döşemeler nem-lenince elektrik iletebilirler. Ahşap, asfalt, Linoleum, Lastik, mantar ve tekstil halılar kötü elektrik iletkenleri olarak bilinirler. Beton şaplar, fayans, alçı, taştahta ve sıva-ma tabakaları ise iyi iletkenlerdir. Bütün masif şaplar ise yarı iletken sayılır-lar. Döşemede çok güçlü bir iletkenlik isten-mez. Eğer çıplak elektrik kabloları ve geri-lim altındaki cisimlere temas ediyorsa döşe-menin izolasyonlu olması gerekir. Ayrıca belli bir çevre geçiş direnci olması şarttır. Bu direnç 200 ile 500 kΩ arasında deği-şebilir. Döşemenin direnci fazla büyürse (Örneğin 1000 k Ω u aşarsa) başka bir tehlike, elekt-rostatik yüklemeler söz konusudur. Canlı ve cansız cisimlerin elektrikten izole edilmiş döşeme üzerinde hareket etmeleri sonucu statik elektriklenme meydana gelir. Sürtün-me, kayma ve gezme sonucu 1000 Volt gibi yüksek potansiyel farklarına ulaşabilecek statik yükler oluşur. Elektrostatik potansiyel çevresindeki cisimlerle yük eşitlemesi yap-ma eğilimindedir. Bu da her iki yük taşıyıcı birbirine yaklaştığında ise kıvılcım atlama-sına neden olur. Đnsanlarda bu sıhhi bir teh-like değildir. Kıvılcım, iğne batmasına ben-zer bir acıya neden olur. Bunun yanısıra patlama tehlikesi olan bütün odalarda bu sayede korkunç kazalar meydana gelebilir. Yüksek elektrostatik yükler, odanın rölatif nemine büyük ölçüde bağımlıdırlar. Yüksek bir hava nemi potansiyeller arasındaki sü-rekli bir yük eşitlemesi sağlar ve elektro-

Page 330: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

325

statik yükü çabuk düşürür. Merkezi ısıtmalı odalarda kışın hava nemi oldukça düşük olduğundan bu zamanlarda elektrostatik görüntüler sıklaşır. Daha önce çevre geçiş direncinin yüksek olması istenirken şimdi elektrik iletkenliği sayesinde elektrostatik yüklemeyi engelle-yen bir döşemenin gerektiği ortaya çıkmak-tadır. Benzin istasyonlarında ve patlama tehlikesi olan diğer odalarda, elektrostatik yükleme-lere izin veren döşemeler, yasaklanmalıdır. Bu odalarda özel önlemlerle elektrik ilet-kenliği arttırılıp, çevre geçiş direnci azatlı-lır. Bu tür döşemeler seramik, mozaik, taştahta, ayrıca linoleum, plastik ve lastik tabaka-lardan oluşabilirler. Linoleum, plastik ve lastik kaplamalarda dolgu malzemesi olarak dökme kum, spat veya tebeşir bulunma-malıdır. Bu malzemeler metale temas ettik-lerinde kıvılcım oluşturma eğilimi gösterir-ler. Dolgu olarak orta incelikte grafit tozu kullanılır. Grafit tozu kaplamanın iletkenli-ğini arttırır. Ayrıca bu malzemenin PVC kaplamalarının su alma özelliklerini düşür-düğü saptanmıştır. PVC nin elektrik direnci grafit oranına bağlıdır. % 40 lık bir grafit oranında PVC tabakanın direnci 400 k Ω, % 70 lik oranda 130 k Ω kadardır (Direnç oranı en elverişli oran olarak kabul edilir. Aşınma açısından fayans, beton ve mozaik plakalar en elverişlileridir. Plastik ve elastik malzeme kaplamaları uzun süre kullanıl-dıktan sonra aşırı derecede eskimektedirler. Tüm döşeme elemanları birbirlerine elektrik iletecek şekilde bağlanmalıdırlar. Bakır tel veya şeritlerden bir ağ bu işi görür. Bu ağın yapıştırılamsında kullanılan yapıştırıcıya da grafit katılarak iletken olması sağlanır. Ba-kır ağ daha sonra topraklanır. Đletkenlikleri nemin azalmasıyla düştüğü için taştahta (ksilolit) döşemeler elverişsiz-dirler. Kuruduğu zaman ksilolit döşemenin direnci artar.

Bu tür döşemelerin temizlenmesinde su kul-lanılabilir. Fakat izolasyon özelliği nedeniy-le balmumu kullanılmamalıdır. Sabun artık-ları iyice alınmalıdır. Aksi halde izolasyon etkisi yaparlar. Sabit veya hareketli her alet döşemeye elektriksel olarak bağlanmalıdır. Kişiler iletken ayakkabı giymelidirler. Oda nemi asgari % 50 olmalıdır.

Sadece döşemenin direnci değil alt tabaka-ları da dahil olmak üzere döşemenin tüm yapısı da belirleyicidir. Oda sakinleri tara-fından giyilen yalıtkan ayakkabılar en iyi şekilde iletkenliği sağlanmış döşemeyi bile etkisiz kılabilirler.

Elektrostatik yüklenmesi engellenmek iste-nen odaların iletkenliği asgari ayda bir kez ölçülmelidir.

Projecinin böyle özel durumlarda bir elekt-rik uzmanına danışması tavsiye olunur.

5.3. ÇEŞĐTL Đ DÖŞEMELER ĐN ÖZELL ĐKLER Đ

Her döşeme malzemesinin bir açıdan elve-rişli, bir başka açıdan elverişli olabilecek kendine has özellikleri vardır.

5.3.1. Beton şaplar

Dış ülkelerde beton şapların gerçekleştiril-mesi üzerine geniş kapsamlı kitaplar mev-cuttur. Burada sadece bazı özel durumlar-dan söz edilecektir. Betonun iyilik derecesi ve basınca dayanıklılığı, malzeme karışımı-nın yanısıra uygulama tarzına, sızdırmaz hale getirmeye ve su – çimento faktörüne bağlıdır. Beton ne kadar akıcı olarak hazır-lanırsa, karışımın tutmaması ve gözenek oluşması tehlikesi o kadar büyüktür. Çok tabakalı bir beton geçiş alt ve kullanım tabakalarından oluşur. Hazırlanması bilgi ve özen gerektiren bir iştir. Genellikle tabakalar ıslak üzerine ıslak olarak oluştu-rulurlar çünkü tabakaların birbirlerinden ay-

Page 331: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

326

rılmaları istenmez. Betonun üstyüzeyleri ya makineyla ya da elle özenle düzeltilir, sız-dırmaz hale getirilir. Beton şapın ufalanması, kalitesiz olduğu anlamına gelmez. Her beton şapın üst yü-zeyi ufalanır. Bu mutlaka engellenmek iste-niyorsa fluat kullanılır veya boya ile yüzey tıkama yapılır. Betonun kireç kusması da kalitesine bir etki etmez. Burada çimentonun hidratlaşmasın-da oluşan ve dışarı sızan kireç hidratı söz konusudur. Kireç hidratı, havadaki karbon asidiyle karbon asitli kirece dönüşür. Bu kirecin çözülmesi zordur. Betonun kapilar-lığı düşürülerek bu kusma eğilimi azaltılır. Kimyasal katkılarla bir önlem alınmaz. 5.3.1.1. Zararlı maddeler Çeşitli buhar ve sıvılar betona kimyasal yolla zarar verirler. Çimentonun kireciyle suda çözülen sirke asitli kalsiyum (kalsi-yum asetat) oluşturan sirke buharları böyle-dir. Böylece beton kireç kaybeder ve zarar görür. Aynı şekilde laktik asitte zararlıdır. Laktik asitli çimento oluşmasıyla beton par-çalanıp, ufalanır. Beton yüzeyler üzerinde meyva, tartar asidi ve şeker bulunması zararlıdır. Hidroklorik asit ise daha tehlikelidir. Eski imalathanelerde beton döşeme üzerin-de yağ lekeleri göze çarpar. Mineral yağlar hidrokarbon karışımları ihtiva ederler. Asit değereri çok düşüktür. Bu nedenle mineral yağlar beton için tehlikeli sayılmazlar. Nebati ve hayvani yağlar yağ asidi – glise-rin ester oluştururlar. Ayrışma sonucu yağ asidi açığa çıkar. Bu da beton için tehli-kelidir. Betonun rengi değişir ve çekiç vu-rulduğunda tok ses çıkartır. Özellikle nebati yağlarda havadaki oksijenin de etkisiyle yağ asidi değeri artar, beton yumuşar. Makina dairelerinin beton zeminleri üç yıl içinde yağ içerler ve sertliklerini kaybede-bilirler. Betonun basınca dayanıklılığı, asit değerleri çok az dahi olsa mineral yağlarla

100 kp/cm2 lik bir oranda azalabilir. Kireci az çimentolu iyice sızdırmaz hale getirilmiş betonlar daha dayanıklıdırlar. Üst yüzey fluatlandırılmalı, fayans veya cam ile kap-lanmalıdır. 5.3.1.2. Đlave malzemeler Beton incelticiler, hava gözeneği oluşturu-cular, ilave malzemeleri ve sızdırmazlık malzemelerinin etkilerinin bilindiğini kabul ediyoruz. Bu tür malzemelerin mevcut çi-mento ve katkı malzemleriyle nasıl uyuş-tukları önceden denenmelidir. Örneğin klor-lu don koruyucuları betonarme için elveriş-sizdir. Betonun sızdırmazlığının özel ilavelerle dü-zeltilmiş olması, elverişli bir çekirdek yapı-sının, düşük bir su – çimento faktörünün ve benzeri işlemlerin gereksiz olduğu anlamına gelmez. Kimyasal ilavelerde genellikle kalsiyumklorid (CaCl2) bulunur. Bu malze-menin dozunda verilmesi ve önceden de-nenmesi şarttır. Malzeme yaklaşık çimento kütlesinin % 2’si oranında ilave edilir. Đyi bir dozaj, basınca dayanıklılığı arttırır fakat çekme dayanıklığını düşürebilir. Cam suyu, soda tabanlı önemli bir malzemedir. Çimen-toya kalsiyum veya sodyum silikatı olarak ilave edilir ve sertleşme olayını hızlandırır. % 4 - % 8 lik bir sodyum silikat ilavesi, ba-sınca dayanıklığı % 3 - % 5 arttırır. Betonu asit tutmaz hale getirmek için çimento miktarının % 5’ine kadar cam suyu ilave edilir. Bir çok malzemede yumurta akı maddeleri bulunur. Lysabin ve protalbin esaslı alkalik ve asitli tuzlar bunlardan sayılır. Özellikleri çabuk donmalarıdır. Bunlar toz halinde veya süt kıvamında pasta halinde ilave edilirler. Sabunlar sadece başka malzemelere bağlı olarak, genellikle tebeşir ve benzeri dolgu malzemeleriyle birlikte eklenir. Sabun yağ asidinin özellikle sodyum ve kalsiyumun alkali metallerinin metal tuzudur. Bunun

Page 332: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

327

sayesinde fazla kireç, kireç sabununa dö-nüşür ve betonun gözeneklerini doldurur. Sabun betona litre başına 20 – 50 gram ora-nında eklenir ve sertliğini biraz düşürür. Fakat hidrofob nitelikleri sayesinde betonu sızdırmaz hale getirir ve daha iyi çalışma-sını sağlar. 5.3.1.3. Su sızdırmaz beton Su sızdırmaz betonun inşaat yerinde hazır-lanması zordur. Betonun su sızdırmazlığı su – çimento faktörüne, sertleşme şartlarına ve sonraki işlemlere bağlıdır. Çimentonun sertleştiği zaman bilindiği gibi büzülmesi, elverişsizdir. Çimentodaki kil oranı ve be-tondaki çimento oranı arttıkça büzülme (çe-kilme) düzeyi büyür. Çekirdek yapısı iyi olmalıdır. Yaklaşık % 6 ince toz olmalı, çimento ve kum tozu birlikte karışımın % 38 kadarını meydana getirmelidir. Kum tozu çimentonun % 25’i oranında kullanılmalıdır Horasan ilave edil-mesi de elverişli olarak nitelendirilir. Hava etkisiyle sertleşen beton, bağlayıcının büzülmesiyle gözenekler kazanır. Su tutmaz betonun hava ile çabucak kuruması engel-lenmeli, hemen nemlendirilmelidir. 5.3.1.4. Kayıcı beton şaplar Beton şaplar oldukça fazla büzülürler (özel-likle çimento oranı fazla olan kullanım ta-bakaları). Bu nedenle büzülen tabakanın alt tabakaya tutunması yani adezyonu azalır. Sonraki işlemlerle büzülmenin engellenip, adezyonun yeterli olabileceğinden emin olunmadığı durumlarda, beton şapın kayıcı olarak gerçekleştirilmesi daha iyidir. Yağlı veya silikonlu kağıt, iki kat cam elyaf taba-kası veya karton bu işi görür. Fakat bunun için betonun belli bir asgari kalınlıkta olma-sı şarttır. Alt yüzeye kenetlenemeyen bir beton şap, en azından 30 mm kalınlığında gerçekleştirilmesi gereken “yüzen bir şap” oluşturur. Genleşme derzleri (aslında bunlar büzülme derzleridirler) ihmal edilmemeli-

dir. Böyle şaplar çekiçle vurulduğunda boş ses verirler, fakat bu bir sakınca değildir. 5.3.2. Alçı ve anhidrit şaplar Alçı şaplar genellikle önemsiz odalarda (ki-ler-depo) kullanılırlar. Alt zemin olarak da uygulanırlar. Anhidrit şaplar son yıllarda ön plâna çıkmışlardır. Anhidrit bilindiği gibi kristal suyu olmayan alçıdır. Alçılar gibi anhidritler de sertleştiklerinde kabarırlar. Sıvı veya gaz halinde nem, anhidrit içine sızar ve anhidrit ile doymuş bir eriyik olu-şursa kristalleşme söz konusu olur ve an-hidrit kristalleri hacmin büyemesini sağlar-lar çünkü her bir anhidrit molekülüne en azından bir kristal su molekülü bağlanacak-tır. Adezyon kuvvetleri, genleşme ve basınç kuvvetlerinden zayıf olduğundan anhidrit dış sıvalar birkaç yıl sonra dökülürler. Anhidritin, nemin aralarından sızamayacağı iki tabaka arasına yerleştirilmesi doğru değildir. Normal bir atmosferin söz konusu olduğu hallerde anhidritin altının kesilmesi fakat üst taraftan “nefes” alabilmesinin sağ-lanması daha yerindedir. Mekanik etki al-tında kalmadıkları ve oda havası çok fazla nemli olmadığı sürece doğal veya sentetik anhidrit şaplar etkinliklerini uzun süre ko-rurlar. Hazırlama sırasında, sıvacı veya boyacı gibi diğer işçilerin döşeme üzerinde yaptıkları kirlenmeleri temizlememeleri, geride ya-bancı cisimler bırakmaları anhidrit şapa za-rar verecektir. Alt yüzeydeki bir sigara külü anhidrit şapta bir kabarcık oluşmasına ne-den olabilir. 5.3.3. Ksilolit şaplar Bu döşemeler diğerlerinden daha fazla uz-manlık gerektirirler. Bağlayıcı malzeme (manyezit) kaliteli olmalıdır. Sertlik derece-sinin yetersiz olmasını sağlayacak ucuz manyezitlerin kullanılması hatalıdır. Başka bir zorluk da klorlu eriyiğin dozunun ayar-

Page 333: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

328

lanmasıdır. Aşırı bir doz her zaman tehlike-lidir. Ksilolit döşemeyle temas halinde bu-lunan bütün metaller çürür, aynı zamanda üst tabaka ve kaplamalar ksilolit döşemeye tutunamazlar. Eriyip, kapilar duvar sıvasın-dan yükselir ve sıvayı bozar. Ksilolit döşe-me üzerindeki ince sıvama ve plastik taba-kalar hasara uğrayabilirler. Ksilolit, deformasyona eğilim gösterir. De-formasyon genellikle kabarma şeklindedir. Kitaplarda bazen tersi iddia edilse de ksi-lolit donduğu zaman kabarır. 10 mm kalın-lığında ksilolit döşemesi istendiğinde taba-ka 8 mm olarak hazırlanır daha sonra kaba-rarak kalınlığı 10 mm’yi bulur. Hazırlanan ksilolit döşemelere zamanından önce yağ veya balmumu sürülmemeli, halı ve kaplamalarla hava ile bağlantısı kesil-memelidir. Bu gibi durumlarda ksilolit yu-muşak kalır. Nemli odalarda ksilolit kullanılamaz. Dam-layan musluk altlarında veya lavabo civa-rında çabucak delikler meydana gelir. Kalo-rifer daireleri veya fırınlarda da bu döşeme bir işe yaramaz. Merkezi ısıtmalı odalarda hava neminin düşük olması nedeniyle ge-nellikle çatlaklar oluşur. Fakat bu zamanın-da bir müdahale ile engellenebilir. Döşeme yağlar sayesinde nemli tutulmalı, balmumu tabakaları da bu nemin buharlaşmasını en-gellemelidir. Metal kılıflı aydınlatma iletkenleri, ksilolit döşemelerde kesinlikle kullanılmamalıdır. 5.3.4. Ahşap döşemeler Ahşap döşemeler, özellikle parke kaplama-lar huzur verici ve hoş görünüşleri ve ısı iletim değerlerinin düşük olması nedeniyle yıllardan beri tutulurlar. Fakat meşe ve gür-gen parke döşemelerde yapıfiziksel karak-terli önemli hasarlar gözlenmiştir. Günümüzdeki parkeler eski yapılardakilere göre daha çabuk aşınabilmektedirler. Bunun nedeni günümüzdeki meşe ahşabının eskile-rinin aynısı olmamasıdır. Parke ahşabının

sıkı ve sızdırmaz olması gerekir. Bunun için de yaşlı olması şarttır. Sıkı ahşaplar yüzyıl-larca eski meşelerden kesilir. Günümüzdeki ağaçlar bu yaşa ulaşamazlar. Genç meşe kerestesi nizamnamelerde taleb edilen 700 – 750 kg/m3 lük yoğunluğu dahi sağlaya-maz. Bu nedenle gözenek hacmi büyüktür, havadan higroskopik olarak daha fazla nem alabilir ve tekrar geri verir. Günümüzde parkelerin hareketlerinin daha güçlü olması böyle açıklanabilir.

Ahşap belli bir bölge içinde sıcaklık etki-lerine karşı duyarsızdır, fakat aynı şey hava nemi için söylenemez. Ahşap ve hava nemi arasında çabucak belli bir denge oluşur. Bu-nu Tablo 36 da görebiliriz.

Tablo 36 20 oC lik bir sıcaklıkta rölatif hava nemine bağımlı olarak ahşabın denge nemi

Rölatif hava nemi (%)

Ahşap nemi (M-%)

30 50 60 70 80 90 95

7 10 12 14 17 20 25

% 30 luk bir rölatif nem için parke % 7 lik bir nem değerine ulaşır. Modern, merkezi ısıtmalı binalarda rölatif hava neminin dü-şük olduğu bilinen bir gerçektir.

Isıtma peryodunun sonunda dış havanın bina içine girmesine izin verildiğinde hava nemi aniden yükselir. Yazın nem % 70- % 80 arasında değişir. Bu sayede parke nemi % 7’den % 17’ye yükselir. Artış % 10 ora-nındadır. Modern yapılarda yıl boyunca ha-va nemindeki değişmeler oldukça büyüktür.

Her ahşap, nem absorbesine orantılı şekilde şişer, hacmi büyür. Meşe için şişme değeri G. Zimmermann’a göre her % 1 lik nem artışı için ‰ 2,6 = 2,6 mm/m dir. Gürgen için bu değerler daha fazladır. Parke kolileri montajlarından birkaç gün önceden döşene-cekleri odaya getirilir ve bekletilir. Bu saye-de oda klimasına bir ölçüde uymaları sağla-

Page 334: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

329

nır. Parke bu sayede % 12 lik bir normal neme ulaşır. Yazın % 17’ye çıkan nem değeriyle sağlanan şişme 13 mm/m dir. Isıtma peryodu sırasında nem % 7’ye düşer. Fark yine % 5’tir. Bu kez yine 13 mm/m lik bir büzülme söz konusudur. Bu değişme parke çubukları arasındaki derzlere eşit dağılsa bile gözle görülmemesi imkânsızdır. Genellikle pratikte kirlenmeyi önlemek için vernikleme yapılır ve birkaç parke çubuğu birbirine yapışır. Vernikleme-nin en yakın zayıf noktasında daha kalın bir çatlak oluşacaktır. Şişmelerden sonra tabakada kabarmalar ve kopmalar olacağından kaza tehlikesi vardır. Bunun giderilmesi şarttır. Bu olaylara karşı etkin önlemler almak kolay değildir. En iyi çare, oda içinde sabit bir hava nemi oluşturmaktır. Parke ustasının yerleştirme sırasında dar aralıklarla genleş-me derzleri oluşturması ve bu sayede alt yüzey üzerinde işlemesini asgariye indirge-mesi de etkili olacaktır. Bütün duvarlarda 15-20 mm lik genleşme derzleri bırakılma-lıdır. Bunun dışında montaj sırasında parkenin özgül nemi şöyle olmalıdır: • Dış hava ile teması olacaksa % 12 … 15 (kütle yüzdesi) • Sadece oda havasıyla teması olacaksa % 8 … 12 (kütle yüzdesi) Döşeme tahtaları ülkemizde modern bina-larda genellikle kullanılmamaktadır. Bun-larda da ahşabın işlemesine karşı yeterli

381 Bir ahşap döşemedeki genleşme derzi

1 Yumuşak elyaf yalıtım tabakası, 2 Ses yalıtım ta-bakası, 3 Beton şap, 4 Ya-pıştırmalı mozaik parke, 5 Macun içindeki derz örtücü, 6 Lastik veya plastik derz şeridi

önlem alınamamaktadır. Nizamnamelerle kalaslar arasında geniş derzler oluşması en-gellenmektedir. Döşeme derzlerinin kalınlı-ğı en fazla kalas eninin % 2,5 olmalı, 3 mm’yi aşmamalıdır. Bu tür önlemler bir işe yaramayabilir, çünkü yeni yapılarda rölatif hava nemi önce % 80 - % 90 olabilir ve in-şaat neminin uçmasından sonra ise % 30 - % 40’a düşebilir.

Yeni bir uygulama, tahtaların birbirlerine sıkıca tutkalla yapıştırılarak kayıcı döşeme olarak oluşturulmalarıdır. Tahtalar bir metal kızak üzerine oturtulurlar. Ahşabın hacim değişiklikleri odanın kenarlarına iletilir ve oralarda köprülendirilmeleri gerekir. Bu köprüleme, üzerine çeyrek yuvarlak çıta çivilenmiş ahşap kenarlıklarla sağlanabilir.

Yüksek bir ahşap neminin mantar ve mikro-organizmaların oluşturması için elverişli bir zemin hazırlayacakları bilindiğinden sürekli yüksek bir hava nemi istenmez. Ayrıca “genç” ahşap üzerine buhar kesici ve sız-dırmaz plastik ve linoleum tabakaların kap-lanması, yıllardan beri reddedilen bir uygu-lamadır.

Alt zemindeki derzler doğal olarak parke kaplamaya kadar yükselmeli ve bu tabakayı da kesmelidir. Şekil 381 de ilginç bir parke kaplaması derzi gösterilmiştir. Burada bir beton şap üzerine yapıştırılmış 43 mm ka-lınlığında bir mozaik parke tabakası söz konusudur. 20 mm genişliğindeki genleşme derzi kesintisiz yukarıya kadar iletilir ve bir derz örtücü ahşap parça ile örtülür.Bu parça

Page 335: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

330

bitüm içine sıkıştırılmıştır (Burada bitüm yerine daha kalıcı bir malzeme olan plastik reçine macunu daha yerindedir). 5.3.5. Asfalt şaplar Đçlerinde su bulunmadığı ve kuruma sorun-ları olmadığı için asfaltlar özellikle tutul-maktadır. Sıcak olarak dökülürler ve soğu-ma esnasında önemli ölçüde büzülürler. Bu-nun dışında kendilerine has özellikleri de vardır. Asfalt şaplar konut inşaatında ses yalıtıcı yani yüzen döşemeler olarak uygu-landıklarından termoplastik karakterleri be-lirgindir. Asfalt, keçe veya diğer yalıtım levhaları üzerine değil her zaman sağlam beton zemin üzerine dökülmelidir. Plastik elemanlarda basınca dayanıklılık de-ğeri sert yapı elemanlarınınki ile aynı de-ğildir. DIN 1996’ya göre 22o C lik bir sı-caklıkta asfaltın içeri göçme derinliği 0,5 mm’den fazla olamaz. Bu çok düşük bir değerdir. Öte yandan asfaltın basınca daya-nıklığı 100 kp/cm2 yi aşmamalıdır, aksi hal-de çatlama eğilimi gösterir. Yüksek vakum bitümler, şişirme bitümlerden daha iyi sayı-lırlar. Asfalt, linoleum ve diğer kaplamalar için iyi bir alt yüzey oluşturur. Bu durumlarda asfalt önceden pürüzsüz şekilde sıvama malzemesiyle örtülmeli veya gözenek örtücü bir ince tabakayla kaplanmalıdır. Bu-na rağmen inceltici yapıştırıcılar kullanıl-mamalıdır. Bunlar asfaltı çözebilirler. Bu nedenle asfalt üzerine kaplamalarda benzol incelticili yapıştırıcılar kullanışsızdır. DIN 1996’da belirtilen azami göçme derin-liğinin (22o C sıcaklıkta 1,5-3 mm) pratikte sağlanması olanaksızdır’ Sosyal tip ve ucuz konutta oturanlar taşınıp yerine yenileri ge-lince bu gelen kişiler mobilyalarını eski ev sahiplerinin mobilyalarını koyduğu aynı noktalara yerleştirmeyebilirler. Bu nedenle konut inşaatında asfalt şap yerine sentetik anhidrit döşemeler veya daha basiti yüzen beton şaplar kullanılmalıdır.

Aşırı ısıtılan odalarda asfalt üzerine yapıştı-rılmış parkeler çok kirlenecektir, çünkü yu-muşayan bitüm, derzlerden yukarı çıkacak-tır. Asfalt sapların çoğunlukla aynı zamanda sızdırmaz tabaka olarak da iş yapmaları beklenir. Fakat pratikte, termoplast bir mal-zeme olan asfaltın sürekli olarak sıkıştırıl-ması gerekmektedir. Bu da ancak üzerinde çok fazla yürünmesi veya üzerinden teker-lekli araçların geçmesiyle sağlanabilir. Bal-kon ve çatılarda böyle bir sıkıştırma söz konusu olamadığından beton çatlar ve su sızdırmazlığını yitirir. Asfaltın hem aşınmaz döşeme, hem de sız-dırmaz tabaka olarak kullanılması saçmadır. Sert asfaltta bitüm oranı sadece % 8 - % 12’dir. Gerisi mineral yapı ve dolgu mad-delerinden meydana gelir. Eğer asfaltın sız-dırmaz tabaka olması isteniyorsa, asfalt mastik olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Asfalt, ancak iki katlı asgari kalınlığı 15 mm ve bitüm oranı % 16 olduğu zaman su sızdırmaz bir tabaka yerine geçebilir. Fakat bu sayede döşemenin kullanım tabakası ola-rak kullanılamıyacak kadar yumuşar (Şekil 382).

382 Dökme asfalt sızdırmaz bir tabaka değildir.

a) Mastik sızdırmaz tabakalı ıslak oda döşemesi b) Asfalt kullanım tabakalı ıslak oda döşemesi 1 Çimento harç içindeki yer fayansları, 2 Asfalt korunum tabakası, 10 mm kalınlıkta, 3 Kâğıt veya mukavva, 4 Sızdırmaz tabaka olarak asfalt mastik, 5 Soğuk ön tabaka (ince), 6 Eğim betonu, 7 Döşeme olarak asfalt şap, 20 mm, 8 Emici olmayan kâğıt.

Page 336: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

331

Batı Berlin’de balkonlarda asfalt şaplar haklı olarak yasaklanmıştır. Bunun nedeni yukarıda anlatılan sakıncanın yanı sıra gü-neş etkisi altında yumuşayan bir asfaltın konut sakinleri için hoş bir şey olmama-sıdır.

Ayrıca ayakkabı ve çizmelere bulaşan bi-tümler çevredeki açık renk boyalı yerleri bir daha temizlenemeyecek ölçüde kirletirler.

5.3.6. Plastik ve elastik malzemeler

Pratikte bu modern kaplamaların ana mad-delerini gizleyen sayısız imalat mevcuttur.

Böyle kaplamaların dış ülkelerde, özellikle Avrupa’da kullanılan başlıcaları şunlardır.

5.3.6.1. Çeşitler

• Linoleum; mantar, keten yağı, jüt, ahşap tozu ve dolgu malzemelerinden meyda-na gelir, iki çeşit mevcuttur. a) Jüt doku üzerinde mermer taklidi

boyanmış kaplamalar. Kalınlık 2-8 mm arasında değişir. Nitelikli bir kaplama malzemesidir. Desenler birbirine geçişlidir. Bakteri tutma-dıklarından sağlık binaları için özel-likle elverişlidirler.

b) Ham maddeler diğer kaplamanın ay-nıdır fakat imalatı farklıdır. Kapla-malar sadece 2 mm kalınlığındadır ve nitrolak boya ile baskı desenleri vardır. Desen kısa sürede dökülebi-lir.

• Elastik kaplamalar (lastik) ham lastik, dolgu vulkanlama malzemeleri, parafin ve boyalardan imal edilir. Boyalı kulla-nım tabakası ve boyasız alt tabaka bir preste üst üste getirilip vulkanize edilir. Pahalı olduklarından fazla kullanılmaz-lar. Özellikle ahşap giriş, koridor ve merdivenler için uygundurlar. Yağlara

karşı duyarlıdırlar. Bunlarla temas ha-linde kısa sürede çürüyebilirler.

• PVC kaplamalar (taşıyıcısız) iki cinstir: PVC oranı düşük (% 20’den az) homo-jen kaplamalar ve çok tabakalı dolgu malzemesi üst yüzeylerinde ince şeffaf film bulunan nitelikli PVC kaplamaları. Homojen kaplamalar 1,5 – 1,8 mm ka-lınlıklarındadırlar. Çok tabakalı PVC kaplamalar 1,3 mm kalınlığındadırlar, iki veya üç ayrı taba-kadan oluşurlar. Bu tabakalar kaynatıla-bilir. Özellikle kontrast – kaynak ile gü-zel bir görünüm kazanırlar. PVC kaplamalar yağlara karşı duyarsız-dırlar (Dolgusuz olanlar dolgulu kapla-malardan daha az hassastır).

• Tekstil taşıyıcı üzerinde PVC kaplama-lar (Doku, jüt filmi). Bunun yanısıra altlarında keçe, lastik veya köpüklü malzeme bulunan yalıtım kaplamaları da mevcuttur.

• Duvardan duvara halılar, 0,6 mm ka-lınlığında dolgusuz PVC folyo üzerin-

383 Elastik ve plastik kaplamaların şematik gösteri-lişi

a) Desenli keçe kartonları, yapıştırılmamış b) Homojen kaplama c) Çift katlı kaplama, kullanım tabakası dolgusuz, dolgulu alt tabaka üzeri tüylendirilmiş d) Keçe veya köpük alt tabanlı ses yalıtıcılı kaplama e) Keçe tabakası üzerine ekleri kaynaklı, gerdirilme-miş ve dolgusuz plastik folyo

Page 337: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

332

de keçe tabakası bulunur. Bu kaplama ayak sıcaklığı açısından iyidir. Bütün PVC kaplamalar soğuk, ateş ve kora karşı duyarlıdırlar. Bu kaplamaların yanısıra daha ucuz olan fazla kalıcı olmayan desenli keçe kartonları mevcuttur. Üzeri 0,5 mm’lik PVC folyo ile astar-lanmış bitümlü keçe kartonları daha da-yanıklı malzemelerdir. Şekil 383’de bu tür kaplamaların en önemlileri gösterilmiştir.

5.3.6.2. Döşemelerde nem Kaplamaların yapıştırılması ve kesilmesi, özenli bir uzmanlık işidir. Uygun yapıştırı-cının seçilmesi ve düzeltme için yapılan sı-vama da yine uzmanlık gerektirirler. Çoğu plastik ve plastik kaplamalar çok sızdırmaz olduklarından -Linoleum ve keçe kartonu hariç- taze masif alt zeminlerin nem duru-mu kaplamadan önce incelenmelidir. Şu nem değerlerine izin verilmiştir. Beton şaplarda % 3

Alçı, anhidrit şaplarda % 2

Ahşap betonu alt zeminlerde % 8

Ksilolit döşemelerde % 12 En azından iki kış geçmeden ahşap döşeme-ler plastik ve elastik malzemelerle kaplan-mamalıdır. 5.3.6.3. Zorluklar Bu modern döşeme kaplamalarında sık sık zorluklarla karşılaşılabilir. Bunun nedeni oda ısısında yeniden etkinleşen ve kaplama-da farkedilir büzülmelere yol açan Latent (kapalı kalmış = yerleşik) gerilimler olabi-lir. Bu sayede kaplama tabakaları arasında ge-niş, toz toplayıcı derzler meydana gelir ve çirkin bir görünüm arzederler. Tabakalar birbirlerine kaynatılırsa bu engellenir. Fazla

dolgulu kaplamalara kaynak yapılamaz (ay-nı şekilde lastik kaplamalara da). Đyi PVC tabaka ve levhalar birbirlerine sıkıca kay-nak edilebilir. Kaynak olayı modern aletlerle kolaylaştırıl-mıştır. Kaynak şeritleri renklendirilebilir ve estetik etki arttırılabilir. Böyle kaplamalar üzerinde yoğun bir yaya trafiği olsa bile yıllar boyunca gözle görünür bir aşınma tes-bit edilemez. Yapı pratiğinde bu kaplamalarda kısmen buhar sızdırmazlığın yol açtığı şu güçlük-lerle karşılaşılabilir: a) Kaplamada uzun yarım sosis şeklinde

kabarcıklar oluşur. Bunlar kaplama ya-pıldıktan kısa süre sonra meydana çıkar. alt zeminde hâlâ bol miktarda nem vardır. Kaplama bozulmuştur ve yeni-lenmesi şarttır.

b) Kaplama işleminden kısa bir süre sonra yuvarlak veya oval kabarcıklar ve tüm-sekler oluşur. Nedeni, incelticili yapıştı-rıcının kalanlığı fazladır veya kaplama altındaki havanın tümü dışarıya çıkartıl-mamıştır. Bu kabarcıkların şekli nemin oluşturduklarınkinden biraz farklıdır.

c) Kaplama çabuk kirlenir ve kahverengi çirkin bir renge dönüşmeye başlar. Ev kadını işgüzarlıkla kaplamayı çok sık temizlemiştir. Kapama üzerinde kalın bir balmumu filmi oluşmuş ve toz çek-meye başlamıştır.

Çözücü temizleme maddeleriyle bu gö-rüntü giderilebilir.

d) Kaplama siyah renkli lastik ayak veya tekerleklerle temas edince giderilmesi olanaksız olan koyu renk çizgiler olu-şur. Böyle temas noktaları altlıklarla izole edilmelidir.

Bunlar arasında en fazla nem kabarcıklarına rastlanır. Đnşaatın hızlı bir tempoda yapıl-ması da nem kabarcıkları oluşması ihtimali-ni arttırır. Dış ülkelerde betonun üst yüzeyi-ni özel yansıtıcı ve ısı kaynaklarıyla kurutan ve bunun üzerine sızdırmaz kaplama yapan

Page 338: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

333

firmalar da mevcuttur. Bir beton şapın üst yüzeyindeki suyu almak karmaşık bir işlem değildir. Fakat hiçbir işe yaramaz çünkü geride kalan nemin yukarı çıkması ve kap-lamayı deforme etmesi engellenemez.

Sızdırmaz plastik kaplamalar üzerinde ilk-baharda veya yazın su oluşuyorsa bunun suçlusu nemli sıcak yaz havası olabilir. Kaplama da soğuk bir tavan üzerinde yer aldığından su yoğuşacaktır.

Daha kaliteli plastik ve elastik kaplamalar daha uzun süre aşınmazlar ve görünüşlerini korurlar. Fakat bunun için uzmanlık isteyen bir bakım şarttır.

5.4. TOPRAK ZEMĐN ÜZERĐNDEKĐ DÖŞEMELER

Altlarında bodrum katı bulunmayan odala-rın zeminleri genellikle hatalı olarak ger-çekleştirilirler. Bir ısı yalıtım tabakasının gerekli olup olmadığı projeciyi şüpheye dü-şürebilir.

Döşeme üzerindeki oda sıcaklığı 20o C ise toprağa doğru fark edilen, fakat fazla büyük olmayan bir düşüş söz konusudur. Sıhhi ne-denlerden ötürü 16 – 17o C sıcaklıkta olma-sı gereken döşeme üst yüzeyinde bu sıcak-lığı garanti etmek için döşemede ısı yalıtım tabakası kullanılması şarttır.

384 Balçık toprak üzerindeki döşemelerde ısı ve su buharı akımları ters yönde olabilir.

Sadece 10 – 12o C sıcaklıktaki odalarda ısı yalıtım tabakaları kullanmak lüzumsuzdur.

Döşeme altındaki toprağın cinsi de bir çok açıdan önemlidir. Eğer zemin kum ise nem değeri düşüktür. Buna karşı kapilar iletimi olan ve yukarı su ileten balçık zeminlerde su buharı difüzyonunun yönü ısı akımının-kine terstir. Bu su buharı difüzyonu, projeci tarafından genellikle önemsenmez. Doğru gerçekleştirilen bir döşeme her şartta yükse-len toprak nemine karşı bir kesici tarafından korunmuştur (→1.4.). Çakıl tabakalarından oluşturulan ve “kapilar kırıcı” olarak adlan-dırılan tabakalara güvenmemelidir, özellikle altlarında balçıklı toprak bulunuyorsa. Kumlu bir zemin ve en azından 20 cm ka-lınlığında bir dökme çakıl tabakası üzerin-deki döşemelerde özel kesici tabakalar kul-lanılmaı gereksizmiş gibi gözükebilir. Fakat su buharı tanecikleri kendilerine yine de bir yol bulup döşemeden oda havasına geçe-bilirler. Buhar difüzyonunun yukarı çıkan yolu üzerinde rölatif hava nemi düşece-ğinden kondanse su oluşacaktır. Bunun ya-nısıra toprak zeminden, beton alt yüzeyden ve diğer malzeme tabakalarından kaynak-lanan kokular, odayı etkileri altına alacaktır. Sadece bu nedenden ötürü bile beton alt tabakanın bir buhar kesiciye sahip olması tavsiye edilmektedir (Şekil 385).

385 Toprak zemin üzerinde “kuru” döşeme

1 Đri taneli çakıl, 2 Alt beton B 120, 3 Düzeltme ta-bakası, B 160 (pürüzsüz), 4 Kesici tabaka, 5 Koru-yucu beton B 160, 6 Sert beton karma şap.

Döşeme altındaki toprağın “yalıtım gücü” de sık sık tartışmalara neden olmaktadır. Bir Batı alman dergisinde uzman bir yazar,

Page 339: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

334

yüzey suyuna kadar olan toprak tabakasının ısı yalıtımını şöyle hesaplamış: Döşeme ve yüzey suyu arası uzaklık, 2 m, toprağın ısı iletim direnci 1,20 olarak alınırsa ısı geçi-rim direnci = 1,15 h . m2 oC/kcal (1.00 m2.K/W) olur. Bazı ülkelerde bu tez redde-dilmektedir.

Gerçekte döşeme altındaki toprak, çok büyük ısı depolama özelliği olan bir kütle oluşturur. Bunun yanısıra insan vücuduna kıyasla düşük bir sıcaklığı vardır. Bu ne-denle sıcak insan vücudunun etkin bir ısı yalıtım tabakasıyla bu toprak kütlesinden ayrılması şarttır. Bu sayede insanın vücut ısısının toprağa çekilmesi bir ölçüde sınır-landırılmış olur.

386 Kesici sistemdeki gediklerin yol açtığı zararlar

a) Sık rastlanan hatalı uygulama b) Kesici sistem belirginleştirilmi ş 1 Duvardaki kesici, 2 Dış kesici tabaka, 3 Duvar kesicisine bağlanmamış döşeme kesicisi.

Toprak zemin üzerindeki diğer bozuklukla-rın nedeni de genellikle nemdir. Sık sık sıvanın pullandığı, duvar kağıtlarının ayrıl-dığı, halıların altının küflendiği ve hoşa git-meyen kokuların odaya yayıldığı görülür. Duvarlar döşemeden yukarı doğru gittikçe nemlenir. Bu durumdan suçlu olarakta sade-ce yüzey suyu tutulur çünkü duvar ve dö-şeme kaplaması kesinlikle “izole” edilmiş-lerdir. Fakat durum daha yakından incele-nirse genellikle Şekil 386 daki şema ile kar-şılaşılır. Şekle göre, duvarın “izole” edilme-miş olmasına rağmen en azından “kesildiği” doğrudur (1). Daha sonra duvar iç tarafta kirişe kadar sıvanmıştır (ok) Daha sonra döşeme, duvara kadar sızdırmaz bir kesici tabakayla (3) kaplanmıştır. Fakat kesici ta-bakalarının mutlaka kapalı bir yapıları ol-

ması şartı, aksi halde zararlarının oluşabi-leceği genelilkle unutulur (→ 1.4.). Bu du-rumda ok, oluşan nem köprüsünü belirt-mektedir. Kesici sistemin belirginleştirildi ği b şemasında kesici sistemdeki gedik açıkça görülmektedir.

Bu hatalara bungalowlarda hafta sonu evle-rinde ve modern hafif yapılarda da sık sık rastlanabilmektedir (Şekil 387).

387 Kesici sistemi hatalı kat duvarı

388 Duvar ve döşeme kesicilerinin aynı yükseklikte bulundukları elverişsiz bir çözüm

Bunlar nasıl engellenebilir?

R. Probst, duvardaki kesicinin ve döşeme-deki kesicinin aynı yükseklikte gerçekleşti-rilmelerini, iç tarafında 10 cm çıkıntı yapan bir karton kullanılmasını ve bu çıkıntı üze-rine döşemenin kesici tabakasının yapıştırıl-masını tavsiye ediyor (Şekil 388). Bu uygu-lamanın iki sakıncası vardır;

Yapıştırma işlemleri bitmeden bu çıkıntı yırtılırsa burada çirkin ve yeri doldurulması zor olan bir gedik oluşur. Yırtılma tehlikesi her zaman vardır. Bunun dışında duvar ve (yükü olmayan) beton kiriş çok farklı otur-maktadırlar. Bu sayede karton çıkıntının ya-pışma noktasına yükleme olacaktır.

Duvarda yer alan ve bir daha asla elden geçirilemeyecek olan kesici tabakalar çürü-mez malzemeden meydana getirilmelidir. Burada tekstil elyaflı kartonlar kullanılma-malıdır. Cam elyafı ve benzer malzemeler-den anorganik taşıyıcı tabakaları olan çatı

Page 340: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

335

389 Gediksiz bir kesici sistem

1 Yatay duvar kesicisi, 2 Düşey duvar kesicisi, 3 Döşeme kesicisi, 4 Duvardaki kesici sıva, kesici sistemdeki geldiği doldurmaktadır.

örtüleri daha elverişlidirler (kesme önlem-leri → 1.4.).

5.5. AYAK SICAKLI ĞINDAK Đ DÖŞEMELER Isı iletimi büyük olan bir döşeme, ayaklara soğuk hissi verir, sağlığa zarar verir ve huzur etkisini bozar. Isı iletimi, döşemenin üst yüzey sıcaklığına, madde yapısına, taba-ka yapısına, döşeme bölgesindeki hava ta-bakasının sıcaklığına ve hareketine, ayağa ve ayağın giyimine bağlıdır. Döşemenin üst yüzey sıcaklığı, projecinin döşeme kaplamasının altına yerleştireceği ısı yalıtım tabakası tarafından regüle edilir. Hava tabakasının sıcaklığı iyi ısıtılan oda-larda yetecek, az ısıtılan ve hava cereyanı olan odalarda çok düşük kalacaktır. Đnsan ayağı döşemeye kısa bir süre için temas edince ayağın soğumasıyla oraya ısı yollar. Bu olay uzun sürerse vücut, kanın sabit sıcaklığını tehlikeye atmamak için ısı iletimini keser. “Suni ayak” olarak adlan-dırılan aletlerle bu soğuma olayları taklit edilebilir ve matematiksel olarak ele alı-nabilir. Bu sayede, zamana bağlı olarak sıcaklığın düşüşünü ve tekrar yükselmesini gösteren (suni ayağın temas yüzeyinde) ısı iletim eğrileri elde edilir. Şekil 390 da çeşitli döşeme gruplarının ısı iletimi gösterilmektedir. En üstteki eğri 8 mm kalınlığında bir mantar kaplama,

390 Isı iletim eğrileri (sıcaklıklar) “Suni ayak” yardımı ile ölçülmüş (W. Schüle ve diğer yazarlara göre)

altındaki 24 mm lik bir gürgen ahşap kapla-ma, altındaki 20 mm lik ksilolit kaplama ve dördüncüsü ise bir beton kaplamaya aittir.

Ayak sıcaklığına çok uygun ve uygun taba-kalarda sıcaklığın bir süre sonra tekrar yük-selmesine rağmen, ayak için soğuk olan beton şapta sürekli olarak düştüğü görüle-bilmektedir. 16,5 oC nin altına düşen her döşeme soğuk hissi verir. Aynı etki hava cereyanı ile de sağlanır; soğuk hava akım-ları pencereden geldikten sonra en yakın ısı kaynağına gider orada ısınır ve yükselirler; Đnsan ayağı bu serin hava akımı içine düşerse, (ki bu olay sızdırıcı kapılarla da kuvvetlenir) soğuk döşemelerin verdiği hu-zursuz etkinin aynısı hissedilir.

Isı yalıtım tabakaları üst yüzeyin hemen al-tında yer aldıkları zaman döşemenin ısı ile-timini etkileyebilirler. Burada birkaç mili-metre bile önemlidir.

Etkili bir ısı yalıtım tabakasına sahip olma-sına rağmen Şekil 391 deki döşeme (1) ayak için soğuktur. Fayans kaplamalı bir beton her zaman için soğuktur (2), b şe-masındaki döşemenin üst yüzeye daha ya-kın olan ve plastik kaplamayı taşıyan ince bir dengeleme tabakası bulunan bir ısı yalı-tım tabakası vardır. Bu durumda ısı yalıtım

Page 341: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

336

tabakası etkili olacak ve ısı iletimini azalta-caktır.

391 Döşemelerde ısı iletim prensibi

a) Ayak için soğuk döşeme, yalıtım tabakası ısı ile-timini etkilemez b) Isı iletimi azaltılmış c) Keçe - plastik duvardan duvara halı, ayak sıcaklı-ğında d) Ahşap döşeme, ayak sıcaklığında e) Tekstil halı, ayak sıcaklığına çok uygun 1 Isı yalıtım tabakası, 2 Fayans kaplamalı beton şap, 3 Sert yalıtım tabakası üzerindeki ince “sert tabaka”, 4 Keçe tabakası, 5 Duvardan duvara plâstik folyo 0,6 mm, 6 Ahşap kapalma, 7 Halı kaplama.

c şemasındaki keçe plastik duvardan duvara halı, ayak sıcaklığındadır çünkü burada in-san ayağı yalıtım malzemesi (4) olarak kul-lanılan keçeden sadece 0,6 mm kalınlığında çok ince bir plastik kaplamayla ayrılmak-tadır.

Kullanım tabakası ayak sıcaklığına uygun malzemelerden, örneğin ahşaptan meydana gelen (d şeması) döşemelerde vardır. Bunla-rın ayak sıcaklığına uygunluk dereceleri çe-şitlidir. Bir tekstil halı söz konusuysa dö-şemenin ısı iletimini azaltma açısından yeterli olacağından şüphemiz olmamalıdır.

Isı iletimi genellikle laboratuarda örnekler üzerinde ölçülür. Ölçüm sonuçlarına uygun olarak döşeme cinsleri üç veya dört grupta toplanabilirler. Ölçüm yönteminde tasarım için dezavantaj olabilecek bir nokta vardır. Herhangi bir nedenden ötürü malzeme taba-kaları veya plastik kaplamalarının başka malzemelerle değişmesi gerekirse, hatta sadece en üst döşeme malzemesinin kalın-lığı biraz değiştirilirse ölçüm sonuçları ge-çerliliklerini yitirirler. Bu nedenle ısı iletiminin hesaplanabilmesi daha iyi olurdu. Ana kriter ısı girme özelliği b’dir b değeri sonsuz kalınlıkta bir malzeme için hemen hesaplanabilir. Fakat döşemeler çeşitli ka-lınlıklarda üst üste gelen çeşitli malzeme-lerden meydana gelirler. Bir araştırmacının vardığı sonuçlara göre ısı iletimi hesaplana-bilir. Kritik büyüklük B dir ve Tablo 37 de verilmiştir. B değeri ne kadar düşük olursa döşeme o kadar elverişlidir. B-değeri 3,5 . 102 W s1/2 / m2 yi aşmıyorsa döşeme ayak sıcaklığna çok uygundur.

B-değerleri 7 . 102 ye kadar olan döşemeler ayak sıcaklığındadır (örneğin ahşap parke) . B-değerleri 7. 102 ile 12 . 102 arasında olan döşemeler ise ayak için kesin soğuk döşemelerdir. Tablo, B değerinin SI birim-leriyle verilen, ısı tüketimiyle olan bağlan-tısını da vermektedir. Sıhhi önemi olan oda-lar için azami B – değerleri Tablo 38 de verilmşitir. Hesaplama yöntemi “Yapılarda Isı-Su Yalıtımları, Hesaplama Esasları’nda verilmiştir.

Döşemeler sadece ısı iletimi gözönüne alı-narak tertiplenmemelidirler. Şekil 392 deki

Page 342: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

337

392 Döşeme yapısında hatalar

a) Isı iletimi yüzünden yük dağıtıcısız, kullanışsız bir döşeme b) Kusursuz döşeme 1 Kesici tabaka, 2 Yalıtım tabakası, 3 Sızdırmaz plastik kaplama, 4 Yüzer şap

döşeme, ısı iletimi ölçüldüğü için bir üni-versite tarafından yayınlanmıştır. Burada 24 mm kalınlığında bir mineral elyaf levha üzerinde ince bir PVC tabakası ve kumlan-mamış karton bulunmaktadır. Mineral elyaf levhalar en fazla yarı serttirler. Bu döşeme üzerinde bulunan bir mobilya döşemeye gömülür. Yük dağıtıcı mevcut değildir. PVC tabakası ve yalıtıcı tabakası arasına bir yük dağıtıcı yerleştirilirse (Şema b) döşe-menin ısı iletimi önemli ölçüde ve kesin-likle olumlu olmamak üzere (!) değişir.

Döşemelerin ısı iletimleri açısından üç veya dört grupta toplanmaları önemli değildir. Önemli olan, döşemelerin sıhhi şartları ye-rine getirmeleri gereken yerlerde ısı ileti-mini önemli ölçüde azaltmalarıdır. Odanın termostabilitesini düzeltmek için uzmanlar, hafif yapılarda ısı depolama özelliği olan her yüzey elverişli sayıldığından ayak için soğuk olan döşemeleri tercih ederler. 22 oC ye kadar varan sıcaklıklarla merkezi olarak iyi ısıtılan odalardan ısı iletimi anlamını

Tablo 37 “Suni ayak” ile ölçülmüş ısı tüketimine bağlı olarak döşemelerin kritik B-değerleri

Page 343: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

338

yitirir. Bu sıcaklıkta bir beton döşeme dahi elverişlidir. Bu nedenle 22 oC üzerinde sı-caklıkta odalardaki döşemelerden ısı iletimi açısından belli taleplerde bulunulmaz.

Döşemenin kendisi ayak için sıcak olacak şekilde oluşturulsa bile soğuk bodrum kat-ları üzerindeki döşemeler hemen hemen her zaman soğukturlar. Üst yüzey sıcaklıkları düşüktür. Pratikten bir vakada ev sakinleri şikayet etmekte haklıydılar çünkü bodrum tavanında bir ısı yalıtım tabakası mevcut değildir. Şekil 393 b de görüdüğü gibi tavanın dış tarafa doğru bir ısı köprüsü vardır. Isı köprü dış tarafta bile bir hafif ahşap yünü levhayla örtülmemişti. Kışın bodrum tavanı sadece aşağı doğru değil yukarı doğru da soğumaktaydı. Çünkü dış

sıcaklık bodrumunkinden daha soğuktur. Yazarın tavsiyelerinin tersine bodrum ta-vanı “alt tarafı” hafif ahşap yünü levhalarla “yalıtılmıştır” (3). Bu sayede en azından hesap üzerinde bodrum tavanının bir ısı yalıtım değeri vardır. Bu önlemde kağıt üzerinde kalmaya mahkumdur. Ayrıca hafif ahşap yünü levhaların etkinliği ve ömrü, bodrum tavanlarında oldukça azdır.

5.6. ISLAK ODA DÖŞEMELER Đ

Bir banyo odasına sızdırmaz bir plastik kap-lama yapılırsa bu durumda kullanma taba-kası ve sızdırmaz tabakayı aynı tek tabaka oluşturur. Bu, istisna durumlarda görülür. Tipik ıslak oda döşemesinin suya dayanıklı fakat su sızdırmaz olmayan malzemelerden

Tablo 38 Odanın kullanım sahasına bağımlı olarak dö-şemeler için izin verilen azami B - değerleri

Page 344: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

339

393 Bodrum tavanlarında kötü gerçekleştirilmi ş döşemeler

a)Isı köprüleri olan “normal” uygulama b)Yapı hatası, yalıtım tabakası bodrum tavanının altında c)Düzeltilmiş uygulama d)Karmaşık fakat iyi çözüm 1 Yalıtıcı hafif beton, 2 Ağır beton, 3 ısı yalıtım tabakası

oluşan bir kullanım tabakası vardır. Su sızdırmazlık fonksiyonu kullanım tabakası altına yerleştirilen özel bir tabaka tarafından sağlanır. Bu tabaka, ya uygun bir plastik ta-baka ya da birbirine sıcak olarak yapıştı-rılmış üç kat bitümlü karton olabilir.

394 Islak oda döşeme tipi

1 Çimento harç içinde fayanslar, 2 Koruyucu beton, 3 Sızdırmaz tabaka, 4 Tesfiye betonu

Şekil 394 de tipik bir ıslak oda döşemesinin tabaka sıralaması gösterilmektedir. Çimento harç içindeki yer fayansları (1) suya daya-nıklı ve derzleri sayesinde su sızdırıcıdırlar. Koruma betonu, açık havada 50 mm, ko-rumalı odalarda 30 mm, konutlarda 20 mm kalınlığında olmalıdır.

Bitümlü su kesicinin döşemeye olan adez-yonunun çok kuvvetli olmasına önem veril-mez. Bu sayede ancak çatlamalar görüle-bilir. Bu nedenle soğuk ön tabakasız, sıcak olarak yapıştırılır ve alt yüzeye içten bir tutunma olmaması sağlanır.

Eğim tabakasının (5) üzerinde bir dengele-me tabakası (beton) (4) bulunmaktadır.

395 Sızdırmaz tabakanın bitiş noktalarının kusursuz şekilde korunması

1 Köşe fayansı, 2 Koruyucu beton, 3 Sızdırmaz taba-ka, 4 Tesfiye betonu, 5 Eğim betonu

Page 345: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

340

Alt betonun kalınlığı alt yüzeye ve asgari % 1,5 olması gereken eğime bağlıdır.

Bütün sızdırmazlık önlemlerinde olduğu gi-bi sızdırmaz tabakaların son bulduğu nokta-ların korunması önemlidir. Şekil 395, sız-dırmaz tabakanın pay bırakılarak yükseltil-diği bir örnek oluşturmaktadır. Hazır ele-manlardan duvarlarda bu uygulamada zor-luklarla karşılaşılır. Şekil 396 da daha el-verişli bir uygulama görülmektedir koru-yucu tabaka içine yerleştirilen bir tel doku, sızdırmaz tabakadan 50 cm daha yükseğe kadar çıkartılır. Oraya kadar çimento sıva yapılır.

396 Yukarı yükseltmeli farklı bitiş noktaları

1 Çimento harç içindeki yer fayansları, 2 Koruyucu beton 30 mm, 3 Sızdırmaz tabaka, 4 Tesfiye betonu, 20 mm, 5 Eğim betonu, asgari % 1,5, 6 Telörgü, 7 Yağlı boya, su tutmaz.

Sıva yağlı boya ile sudan korunur. Islak oda kapılarında da sızdırmaz tabaka en azından 50 mm yükseltilmelidir (Şekil 397). Şekil 399 daki duvar bağlantısı ve sızdırmaz ta-baka pratikten alınma bir örnektir. Bilgisiz bir projeci tarafından şekilde görüldüğü gibi

çizilmiştir. Sızdırmaz tabakanın eğimi yok-tur, hatta duvarda ters eğimlidir. Uygulama-yı yapan firma projeci bütün hatalarıyla bir-likte aynen gerçekleştirmiştir (özel bir yalı-tım firması böyle bir detayı uygulamamakta ısrar ederdi).

397 Kapı eşiği altında sızdırmaz tabakanın yükseltil-mesi

1 Islak odanın fayans kaplaması, 2 Koruyucu beton, 3 Eğim betonu, 4 Kapı eşiği

398 Pratikten yapısal bir hata; bir ıslak oda döşe-mesinin hatalı projesi

1 Sızdırmaz tabaka eğimli değil ve duvarda yük-seltilmemiş, 2 Koruyucu beton, 3 Fayans döşeme

Seramik plakalar, yer fayansları ve benzer malzemelerin özelliği tutunma kabiliyetleri ve dayanıklılıklarının fazla olmasıdır. Islak odalarda kayganlıklarına dikkat etmelidir.

Page 346: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

341

Islak odalarda asfaltla da çalışılır. Burada, alışılmış dökme asfaltın sızdırmaz tabaka oluşturamıyacağını bir kez daha vurgulaya-lım (Şekil 382). Bütün böyle döşemeler ayak için soğuk-turlar (asfalt döşeme de) Bu sakınca ancak odanın iyi ısıtmasıyla dengelenebilir. Bu tür ıslak oda döşemeleri olan elbise değiştirme bölmelerinde çıplak ayağın zeminden uzak tutulmasını sağlamak amacıyla yere tahta ızgaralar yerleştirilir. Tahta ızgaralar sıhhi olmayıp ayak mantarlarının yayılmasına ne-den olurlar. Bakteri ve yumurtaların beslen-mesine izin vermeyen ve antimitoz mad-deler ilave edilen elastik veya plastik şil-teler bu konuda daha elverişlidirler. Bunlar-da kesinlikle ayak sıcaklığında değillerdir, fakat bir fayans döşemeden daha iyidirler. Zararlar, hasarlar bize ıslak odalar “üze-rindeki” döşemelerinde özel şekilde gerçek-leştirilmeleri gerektiğini öğretmektedir. Al-tında mutfak ve bulaşık odaları bulunan bir kapalı salonun parke döşemelri sürekli ola-rak kalkabilir (Şekil 399) Bu durumlarda tavanın alt tarafta (mümkünse) bir buhar kesiciyle veya buhar kesici bir boyayla ko-runması şarttır.

399 Islak odalar üzerindeki döşemelerin fazladan nem korunumuna ihtiyacı vardır

1 Sızdırmaz boya, 2 Tasfiye betonu, 3 Kesici tabaka, 4 Isı yalıtım tabakası, 5 Yüzer şap, 6 Parke kaplama

Ayrıca ıslak oda üzerindeki döşemeye sız-dırmaz bir buhar kesici tabaka (3) ile baş-lanır. Bir çatı örtüsü içindeki metal folyo burası için uygun kesiciyi oluşturabilir.

Islak odalarda sızdırmaz tabaka içinde bo-rular geçirilecekse kanallardan en azından 120 mm uzakta bulunmalıdır. 30oC sıcak-lıktan daha sıcak borular, kılıf borular için-den iletilmelidir. Boruların 200 mm yüksek-liğinde bir beton kiriş ile çevrelenmeleri ve bunun içinde rahatça hareket ettirilebilme-leri iyi olur.

Islak oda döşemesi toprak zemin üzerindey-se sızdırmaz tabakalar dış duvarda en azın-dan yatay kesiciye kadar yükseltilmelidir-ler. Ayrıca bu kıvırıp yükseltme yerine su sızdırmaz bir kesici sıva da kullanılabilir.

Hem kullanma tabakasının yüzey suyunu hem de sıçrayan suyu rahatça iletebilecek döşeme süzgeçleri kullanılmalıdır. Eğim betonunun en zayıf olduğu yer döşeme süzgecinin bulunduğu noktadır. Teknik ne-denlerden ötürü, döşeme beton olduğu sü-rece 10 mm lik asgari kalınlığın altına inil-memelidir.

5.7. ISITILAN DÖŞEMELER

Bir döşeme ısıtıyorsa ısı iletiminin yol açtığı sorunlar ortadan kalkar. Son yıllarda döşemelerin ısıtılması sık sık tavsiye edil-mektedir. Isıtma sistemleri eskiden sıcak su ileten borulardan oluşturulmaktaydı. Günü-müzde buna ilaveten kum yatak veya masif levhalar içine gömülmüş elektrik kabloları ve telleri kullanılmaktadır.

Şekil 400, altında bodrum olmayan ve iç taraftan yalıtmalı bir tek ailelik ev döşeme-sini göstermektedir. Elektrik kabloları beton gövde içine gömülmüşlerdir. Çok ince olan beton tabakanın temele bağlantısı ve bu bağlantı derzinin örtülüşü şüphe vermekte-dir (dış duvarın oturtuluşu).

Page 347: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

342

400 Döşemesi elektrik ile ısıtılan tek katlı bir evde döşemenin içten ısı yalıtımlı dış duvara bağlantısı

1 Duvar ısı yalıtım tabakası, 60 mm, 2 Alçılı karton duvar levhaları, 3 Döşeme kaplaması, 4 Beton döşeme gövdesi, 5 Elektrikle ısıtma kabloları (ok), 6 Membran, 7 Döşeme ısı yalıtım tabakası, 8 Plastik folyo, kesici tabaka, 10 Alt beton taban 40 mm, 11 Đri taneli çakıl, 150 mm.

Şekil 401 deki döşeme, karmaşık tabaka ya-pısında ısıtılan bir döşemedir. Burada elekt-rik telleri kum yatak (5) içine gömülmüşler-di. H. Geissler, bu ısıtmayı hava sirkülas-

401 Elektrikle döşeme ısıtılması

1 Plastik kaplama, yalıtıcı değil, 2 Isı depolayıcı beton, 3 Plastik folyo, 4 Đnce ısı yalıtım tabakası, 5 Isıtma kabloları ve kum yatak (ok) 6 Beton, 7 Çatı kartonu, 8 Etkili ısı yalıtım tabakası

yonuna neden olmaması, döşemeden eşit dağılımlı ısı yayması ve üst yüzeyde yine de düşük sıcaklıklar sağlaması nedeniyle tavsiye etmektedir. Tam depolayıcı ve yarı depolayıcı döşemeler vardır. Isıtma kablola-rından çıkan ısı, mümkün olduğunca sadece yukarı akmalıdır. Döşeme üzerindeki halılar ısı durumunu değiştirebilir.

Isıtma sistemlerinin ısınması ve soğuma-sıyla önemli gerilimler doğar. Sürekli ve doğrusal bir ısı kaybı malzemeye daha az yükleme yapar. Fakat sistem genellikle sa-dece kışın çalıştırılır, yaz mevsiminde kapa-lı kalır. Malzemelerin ve hazır elemanların genleşme eğilimleri dikkate alınmalıdır. Plastik kaplamaların ısıtma boruları veya kablolarının hemen üzerinde yer almaları iyi değildir. Döşemenin elektrikle ııtılması en ekonomik ve teknik açıdan en kusursuz sistem sayılmaktadır.

5.8. BUZ PATENĐ VE TEKERLEKL Đ PATEN PĐSTLERĐ

Buz pateni ve paten pistleri ayrı ayrı veya kışın buz pateni, yazın paten pisti olarak iş görecek şekilde kombine gerçekleştirilir. Burada böyle düzenlerle ilgili bütün proje nizamlarını anlatmak yersizdir. Paten levha-larının yapım ve yerleştirmesi yine de yapı fiziksel açıdan ilginç bir konudur ve kısaca geçilmesi gerekir.

Bu tür pistlerin alanı 2000 m2 den fazladır. 40 m x 60 m lik alanlar derzsiz olarak ger-çekleştirilir.

Tekerlekli paten pistleri düz olarak veya en fazla % 2 eğimli olarak gerçekleştirilir. Bu-rada sorun, pist üzerinde hiç derz bulunma-masını, eğer varsa çok dar derzler bulun-masını sağlamaktır. Pist üzerindeki kılcal çatlaklar fark edilmemektedir. 2 mm geniş-liğe kadar olan derzler biraz rahatsız eder-ler. Genişliği 5 mm den fazla olan derzler ise çok rahatsız ederler, özellikle derz ke-

Page 348: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

343

narları aynı yükseklikte değilse. Beton lev-halar her iki tarafa doğru en azından gevşek olarak metal takviyelidir. Burada derz oluş-ması kaçınılmazdır. Özenle sızdırmaz hale getirilen alt yüzey üzerine yerleştirilmek üzere ağ şeklinde takviyelenmiş, 100 – 120 mm kalınlığında oldukça geniş alanlı ön gerilimli beton levhalar da mevcuttur. Ger-dirme telleri önce borular içinde hareket edebilir haldedirler daha sonra çimento harç ile sıkıştırılırlar (sonra bağlantı). Böylece beton levha içinde sadece basınç gerilimleri oluşur ve çatlama eğilimi göstermez. Bu tür levhaların imali ve montajı pahalıdır.

Metal takviye ağ şeklinde fakat gevşek ise, kullanım tabakasında çatlak oluşmaması için derzler kesilmelidir. L.Bende, bu du-rumlarda kulanım tabakasında 5-8 m ara-lıklarla görünür derzler açılmasını tavsiye ediyor. Her üç derzden sonra en azından 5 mm lik bir hareketli derz açılmalıdır. Her otuz metrede bir ise uzunluk değişikliklerini dengelemek için en üst tabakada 15 mm genişliğinde hareketli derzler gereklidir. Sürekli olarak plastik elastik kalıcı bir ma-cun bulunamadığından bu derzlerin doldu-rulmasında sorunlarla karşılaşılacaktır. Dar derzlerde yerinden sökülebilir ahşap parça-ların dolgu olarak kullanılması tavsiye edi-lebilir.

Đtalyada pist olarak, hem açıkta hem de kapalı salonlarda mermer levhalar kullanıl-maktadır. Ayrıca bazı ülkelerde kenar uzun-lukları 2,50 m ye varan lifli çimento lev-halar da kullanılmaktadır. Bu levhalar tahta ızgara üzerine vidalanır veya kum üzerine yerleştirilir. Bu çözümler sorun çıkartabi-lirler. Yağlanmış ve düzeltilmiş (pürüzsüz) dökme mozaik şaplar daha iyidir. Sert beton şaplar, plastik emülsiyonları ve plastik be-ton şapları da (PCI-kaplama) söz konusu olabilir. Bu tür şapların gerçekleştirilmesi uzmanlarca yapılmalıdır.

Beton levhada yıllık 60 derecelik bir sı-caklık değişimi söz konusudur. 2000 m2 den daha büyük pistlerde yazın 7-9 mm lik genleşme beklenebilir. Eğer elverişli bir metal takviye ile çatlamalar engellenmiş veya sadece çok ince çatlamalara izin verilmişse ve beton levhanın kayıcı olarak yerleştirilmesiyle zorlanmadan hareket et-mesi sağlanmışsa bu alan da çatlama açı-sından pek sorun çıkmaz.

Noktasal kaynaklı, beton içine gömülmüş takviye örgüleri çatlamayı önemli ölçüde azaltırlar. Taşıyıcı beton çatladığında sıcak-lığa karşı daha da duyarlı olan üst tabakanın da çatlaması doğaldır. Dökme mozaik kap-lamalar ve diğer beton pist tabakalarının do-ğal yapıları çatlamalara eğimlidir. Asfalt şaplarda bu açıdan tehlikesiz değildir, ayrı-ca başka yönlerden de tamamen tatmin edici değildirler.

Şekil 402 de bir geçiş tabakası üzerinde

402 Gevşek olarak takviyelenmiş paten pisti

1 Düz dökme mozaik kaplama, pürüzsüz ve yağlanmış, 2 Sert geçiş tabakası, 3 5 kg/m2 çelik ve 350 kg/m3 çimento ile yapılan takviyeli beton, B 160, genleşme derzleri var, 4 Kumlu çakıldan kaydırıcı tabaka, 5 Granit veya porphyr kırıkları, 6 Drenajlı havalandırmalı alt döşeme

Page 349: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

344

kayma tabakası olarak yağlanmış dökme mozaik kaplama bulunan, gevşek takviyeli bir paten pistinin tabaka yapısı gösteril-miştir. Dökme mozaik şapın en azından dar derzlerle (4-5 mm) kesilmesi kaçınılmazdır. Beton levha iki ayrı yükseklikte bulunan metal dokularla takviyelenmiştir. Bunun yanısıra demir çubukları vardır. Kaydırıcı tabaka görevini 50 mm kalınlığındaki çakıl kumu üstlenmiştir. Bu tabakanın altında daha güçlü bir döşeme vardır. Granit ve porphyr bu işe en uygun olan malzeme-lerdir. Gerekirse en alt tabakanın suyu drenaj ile giderilmelidir. Suni buz pistlerinin birlikte getirdikleri problem ilginçtir (daha sıcak olan). Toprak-tan soğuk piste ısı akımı sınırlandırılabi-liyorsa bu pistler ekonomik sayılırlar. Beton levhanın hareketlerinin ve uzunluk değişim-lerinin dikkate alınması gerektiğini bir kez daha vurgulayalım. Burada da beton levha-nın tümü derzsiz olarak gerçekleştirmeye çalışılmaktadır. Bu durumda kayma tabaka-sını oluşturan buz -6oC ile -8oC sıcaklığında olmalıdır. Bundan daha sıcak veya soğuk olması pistin elverişsizliğini gösterir (Mik-roskop altında incelendiğinde çekirdek ya-pısının elverişli yapıdan kaymış olduğu ay-rıca saptanabilir). Bunu sağlamak için pist levhaların üst yü-zey sıcaklığı (-8) – (-10 oC) olmalıdır. So-ğukluk, içlerinde soğutucu buharlaşan (amonyak) veya akan borularla sağlanır. Buharlaştırma yöntemi daha etkili ve ekonomiktir. Eski pistler bu sisteme adapte edilmektedir. Bunun için şart, soğutucu bo-rularının çelik olmasıdır (Boruların polie-tilen malzemeden yapılması bir çok kez denenmiştir. Fakat borular fazla hareket ettikleri, ısı iletim değerleri düşük olduğu ve akıtma sistemiyle soğutulmaları gerekti-ği için çeşitli sorunlar çıkmıştır. Ayrıca pist levhalarının takviyelenmesine de katkıları yoktur).

Çelik soğutma boruları kum içine de gömü-lebilirler. Fakat o halde korozyon korunumu olmazdı. Boruların paslanması sistemin ça-lışmaması anlamına gelir. Bu da anormal düzeltme masrafları gerektirir. Bu nedenle çelik boruların mümkün olduğunca sızdır-maz beton içine gömülmeleri daha iyidir. Ayrıca doğrudan buharlaştırma sistemiyle çalıştırılırlarsa sıcaklık pist yüzeyine eşit dağılır. Pist levhası, ya plastik folyo (polietilen) ya da pudralanmış birkaç kat karton veya kum tabakasının oluşturabileceği kaydırıcı taba-ka üzerine yerleştirilir. Kaydırıcı tabaka olarak kartonlar arasında yağlanmış, doğal grafit te kullanılabilir. Beton pist ve toprak zemin arasına bir ısı yalıtım tabakası yerleştirilmesi şarttır. Bu tabaka neme karşı hassas olmamalı, çürü-memeli, büzülmemeli ve normal inşaatle kullanılan alışılagelmiş yalıtım malzemele-rinin kullanılmasını engelleyen bir takım özelliklere sahip olmalıdır. En ekonomik yalıtım tabakası sızdırmaz hale getirilmemiş çakıl tabakasıdır. Bu tabakanın tane büyük-lüğü 30-80 mm dir ve tecrübelere göre nem değeri % 1,5 ile % 3 arasındadır. Tabaka kalınlığı 1,5-2 m dir. En alt katta kaba çakıl vardır. Kaba çakılın tane büyüklüğü 60-100 mm’dir ve kapilar kırıcı olarak iş görmesi için kullanılır. Eğer toprak zemin balçıklı ise kumdan bir filtre tabakası eklenir. Şekil 403 böyle bir buz pistinin tabaka sıralama-sını göstermektedir. Soğutucu borular beton piste 80-95 mm aralıklarla gömülmüşlerdir. Bu ölçünün pra-tikte en elverişli aralık olduğu görülmüştür. Tüm tabaka yapısı sıfır izoterminin toprak zemine girmemesini sağlar. Çakıl tabakası (6) içinde mümkün olduğunca fazla hava bulunması istenir. Bu tabakadaki hava boş-luğu ne kadar fazla olursa tabaka yüksekliği o kadar azaltılabilir. Çünkü ısı iletim özel-liği o ölçüde azalmıştır. Korunması gereken toprak zemin balçıklı ise dona karşı duyarlı

Page 350: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

345

olabilir. Kaba kum ve çakıl dona karşı du-yarsızdır. Şekil 404 de bir buz pisti gösterilmektedir. Soğutma boruları beton levhanın üst yüze-yinin 40 mm altında yer alan buz pisti doğ-rudan alt beton üzerine oturtulmuştur. Kay-

403 Çakıl tabakalı ve kaydırıcı tabakalı suni buz pateni pisti (pist plâkası)

1 Buz tabakası 25-50 mm, 2 Hava gözeneği oluşturuculu beton pist, çelik tel örgüt takviyeli, soğutucu borularda var, 3 Pudralanmış çatı karton-ları veya PE folyoları, 4 Kaydırıcı tabaka olarak kireçsiz, balçıksız kum, 5 Zayıf beton, 6 Çakıl tabakası % 30-80 mm, 7 Kapilar kırıcı kaba çakıl tabakası, tane büyüklüğü 60-100 mm, 8 Filtre tabakası 50 mm (eğer toprak balçık ise) dırıcı tabaka olarak, aralarında 3 mm ka-lınlığında yağlanmış doğal grafit bulunan iki kat çatı kartonu kullanılmıştır. Zayıf beton (4) yeteri kadar sert, aynı zamanda mümkün olduğunca ısı yalıtıcıdır. Çakıl tabakası ve onun altındaki tabakalar Şekil 403 deki gibidir.

404 Kaydırıcı tabakası çatı kartonu olan bir buz pisti

1 Buz tabakası, 2 Donatılı ve soğutucu borulu beton pist, 3 Aralarında yağlı doğal grafit bulunan iki çatı kartonundan oluşan 3 mm kalınlığında kaydırıcı, 4 Zayıf beton, 5 Çakıl tabakası

405 Buz ve tekerlekli paten pisti

1 Buz tabakası, 2 Keravin tabakası (tekerlekli paten için), 3 Sert beton, 4 Yapı çeliği donatılı (4 a) ve soğutucu borulu soğutma plâkası, 5 Hazır beton plâkalar 250 mm x 250 mm ebadında, 6 Kaydırıcı (yapışkan, sıvışık grafit), 7 Aralarında hava kanalı bulunan beton takozlar (destek takozu), 8 Zayıf beton, 9 Çakıl tabakası.

Şekil 405 deki buz pisti aynı zamanda bir tekerlekli paten pistidir. Derzsiz keravin ta-bakası (2) tekerlekli paten için kayma yüze-yini oluşturur. Sert beton olarak Hamburg-Billstedt Ruberoid fabrikalarının rubeton adlı mamülü kullanılmıştır. Beton pist di-ğerleri gibi ağ şeklinde takviyelenmiştir. Đki ayrı inşaat demiri katı da mevcuttur. Bunun yanısıra soğutma boruları yüksekliğinde de takviye çubukları vardır. Beton pist (4) hazır beton levhalar (5) üzerine oturtul-muştur. Bu levhalarda beton destekler üze-rine oturtulmuştur. Beton desteklerin üst yüzeyinde bir kaydırıcı malzeme (Kolloid-Grafit) mevcutur. Bu sayede uzunluk deği-şikliklerinin zorlama olmadan gerçekleşme-si sağlanır.

Sağlam destekleme ve kaydırıcılı yerleştir-me böylesine büyük beton yüzeylerin derz-siz olarak gerçekleştirilmesini sağlamakta-dır. Yıllar sonra dahi farkedilir çatlaklar oluşmayacaktır. Yapıfiziksel gerçeklerin dikkate alınmasıyla hatasız bir uygulama yapılabileceği kesindir.

Page 351: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

346

Page 352: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

347

Page 353: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

347

6. YAPILARDA ISI YALITIMI VE ISI YALITIM MALZEMELERĐ

Isı, bir enerjidir ve farklı sıcaklıklara sahip mekânlarda; sıcaklığın yüksek olduğu taraf-tan düşük olduğu tarafa doğru geçme eği-limi gösterir. Isı, bu geçiş esnasında, me-kânlar arasındaki malzemelerin ısı iletken-lik katsayılarına ve kalınlıklarına bağlı ola-rak bir dirençle karşılaşır. En genel anlamda ısı yalıtımı, ısı geçişini azaltan bir dirençtir. Isı geçişi iletim, taşınım ve ışınım yolu ile 3 şekilde meydana gelmektedir.

Isı yalıtımının avantajları;

• Uygulanan yalıtım kalınlığına ve kulla-nılan malzemenin ısı iletkenliğine bağlı olarak, ısı kaybı % 30-60 oranında azal-tılır.

• Yoğuşma riski azaltılarak küflenme vb.olaylar önlenir.

• Dış duvarlarda ısıl gerilmeler azalır ve böylece sıcaklık sebebi ile oluşan çat-laklar engellenir.

• Yakıt tasarrufuna bağlı olarak ısıtma tesisatı ilk yatırım ve işletme masraf-larında düşüşler elde edilir.

• Daha az yakıt kullanımı sonucunda ha-va kirliliği azalır.

• Mekânda düzenli dağılımda bir iç sıcak-lık yaratarak ısıl konfor elde edilir.

• Duvar kalınlığında incelme ile birim alandan kazanç sağlanır.

Isı Yalıtım Malzemesi

ISO ve CEN Standartlarına göre yapılan sınıflandırmada:

• λ (Isı iletkenlik katsayısı) > 0,065 W/mK ise “yapı malzemesi”

• λ (Isı iletkenlik katsayısı) < 0,065 W/mK ise “ısı yalıtım malzemesi” olarak değerlendirilir.

Isı yalıtım malzemeleri, bitişik yapı malze-melerinin ısı iletim direncini artırmak veya dışarıya kaçan ısı miktarını azaltmak amacı ile kullanılırlar. Isı yalıtım malzemelerinin seçiminde bazı özellikler aranmaktadır. Bu özelilkler şöyledir:

Page 354: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

348

• Isı iletkenlik katsayısı-λ (W/mK)

• Su buharı difüzyon direnci-µ -

• Yangın sınıfı DIN 4102, BS 476’e göre

• Sıcaklık dayanımı (oC)

• Basınç dayanımı (kpa)

• Yoğunluk (kg/m3)

• Hacimce su emme %

6.1. UYGULAMA ALANLARI

Binalarda ısı yalıtımı yapılırken, ısının en çok kaybolduğu yerlere özellikle önem ve-rilmeli ve yalıtım bir bütün olarak ele alın-malıdır. Yapılarda ısı kayıplarının gerçek-leştiği, dolayısıyla yalıtılması gerekn yapı elemanları şöyledir:

Dış duvarlar (Pürüzlü-oluklu)

• Dış yüzeyden (Mantolama)

• Đç yüzeyden

• Sandviç (pürüzsüz)

• Çıkmalar

Çatılar (Pürüzsüz)

• Düz teras çatılar

• Eğimli çatılar

- Mertek üzerinden

- Mertek arasından

- Mertek altından

Döşemeler (Pürüzsüz)

• Zemine oturan döşemeler

• Döşemeden ısıtmalı döşemeler

• Isıtılmayan ortama bitişik döşemeler

Dış duvarlar 3 ayrı tip ısı yalıtım uygu-laması yapılabilir ancak bunlar içerisinde yapı fiziği açısından en doğru çözüm; bina-

nın tüm dış yüzeyine sürekli bir yalıtım imkanı sağlayan, kolon ve kiriş gibi ele-manlarda oluşması muhtemel ısı köprülerini engelleyen, yaz/kış sıcaklık farklarından ötürü duvarın ısıl gerilmelerini asgari ölçü-lere indiren dış yüzeyden sürekli ısı yalıtım uygulamasıdır (mantolama).

6.1.2. Duvarların Dışarıdan Isı Yalıtımı- Mantolama

Bu sistemde duvar, kolon ve kirişlerin tümü bina dışından her iki yüzü pürüzlü ve oluklu; imal edilen ekstrude polistren veya diğer cins ısı yalıtım levhaları ile kaplanır. Sistemin avantajları:

• Kolon, kiriş gibi yapının taşıyıcı siste-mindeki tüm ısı köprülerini, dış me-kanla temasını önleyerek, ortadan kaldı-rır.

• Yalıtımsız binalarda yoğuşma sonucun-da oluşan rutubet, küf vs. önlenir.

• Bina dış yüzeyini sıcaklık farkının olumsuz etkilerinden korur.

• Yapı fiziği açısından ideal olan sistem-dir.

6.1.2.1. Mantolama’da Uygulama Sıralaması

Mantolama uygulamasında yalıtım yapıla-cak yüzey temizlendikten sonra ilk olarak ısı yalıtım levhaları yatayda düzgün olarak dizilmeleri için zemin kat döşemesi alt kotuna su basman profilleri yerleştirilir.

Isı yalıtım levhalarının varsa oluklu yüze-yine kenarlar boyunca ve 5 noktadan da öbek öbek yapıştırıcı sürülür. Böylece her noktadan yüzeye tam bir yapışma sağlanır.

Isı yalıtım levhaları kenarları binili ise bini-si üste gelecek şekilde su basman profil-lerine oturtularak duvar yüzeylerine

Page 355: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

349

yapıştırılır. Levhalar şaşırtmalı olarak ve terazisinde yapıştırılmalıdır.

Levhalardan taşan harçlar temizlenerek, bu noktalarda ısı köprüsü oluşumları engelle-nir. Dubelleme için matkapla delme işlemi levhaların terazisini bozmaması için ya-pıştırmadan en az 24 saat sonra gerçek-leştirilir.

PVC dubellerle m2 ye 6 adet gelecek şe-kilde dubelleme yapılır. Dubelleme levha-ların köşelerine birer, ortasına iki adet olacak şekilde gerçekleştirilmeli ve levha-ların birleşim noktaları tercih edilmelidir.

Sıva filesi yatayda ve düşeyde ek yerlerine 10 cm bindirilerek sabitlenir. Kullanılacak olan sıva filesi en az 140 gr/m2 ağırlığında olmalıdır.

File tamamen sıva ile kaplanacak şekilde üzerine mala ile ilk kat sıva 1.7 kg/m2/mm sarfiyatla uygulanır. Đlk kat sıva, ikinci kat sıvaya göre daha kalın yapılmalıdır.

Pencere kenarlarına ve köşelere köşe pro-filleri yerleştirilir. Böylece hem darbelere maruz kalma ihtimali yüksek olan köşelerin takviyesi hem de sıva filesinin kilitlenmesi sağlanır.

Đkinci kat sıva, sıva filesi ile takviye edilmiş donatılı birinci kat sıva üzerine, düzgün bir yüzey elde edilecek şekilde uygulanır.

Uygulama, son kat kaplamanın yapılması ile bitirilir. Kaplamanın dış darbelere karşı dayanımı arttırması sebebiyle akrilik esaslı ve tekstürlü bir kaplama olması tavsiye edilmektedir.

6.1.2.2. Yüzey Hazırlama

Boya uygulamasının iyi sonuç vermesi, ka-lıcı olabilmesi için yüzey hazırlığı işlemleri çok önemlidir. Yüzey, uygulanacak kapla-ma malzemesinin cinsine göre hazırlanmalı, mimari detay hataları giderilmeli, su yalıtı-

mı ile ilgili gerekli önlemler alınmalıdır. Uygulama yapılacak olan yüzeyler, aderans düşürücü toz, kir ve yağdan arındırılmalı, eski ve kabarmış boya tabakalarından tü-müyle temizlenerek kuru, sağlam ve temiz hale getirilmelidir. Gerekiyorsa uygun tami-rat malzemesiyle yüzeydeki çatlaklar dol-durulmalı ve yüzey düzeltilmelidir. Son kat kaplama malzemesinin uygulamasına geç-meden önce yüzeyi sağlamlaştırarak tutun-masını arttırmak ve üzerine uygulanacak kaplama malzemesinin dayanıklılığını art-tırmak için, astarlama işlemi yapılmalıdır. Düzgün görünümlü ve kalıcı bir boya uygulaması elde edebilmek için yüzey ha-zırlığı uygun şekilde yapılmalıdır.

Hava koşulları

Çok sıcak havalarda, direkt güneş altında kuvvetli rüzgar, sis, yüksek bağıl nem veya yağmur beklentisi olan havalarda dış cep-hede uygulama yapılmamalıdır. Uygulama sırasında ise uygulama yapılacak yüzeyin ve ortamın sıcaklığı minimum + 5 oC ol-malıdır.

Yüzey temizleme

Uygulama yapılacak yüzeylerdeki, aderans düşürücü toz, kir ve yağdan arındırılmalı, eski ve kabarmış boya tabakalarından tü-müyle temizlenerek kuru, sağlam ve temiz hale getirilmelidir. Uygulamaya başlama-dan önce gerekiyorsa tüm alanlar zımpa-ralanmalıdır. Yüzeydeki yağı temizlemek için deterjanlı su kullanılabilir. Aşırı tozlu yüzeyleri, tozdan arındırabilmek için ba-sınçlı su püskürtülerek yıkanabilir. Yüzeyin tamamen kuruduğundan emin olmadan boyama işlemine geçilmemelidir.

Nem

Aşırı nem, boyanın duvara yapışmasını engeller, kabarma, dökülme ve küf

Page 356: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

350

oluşmasına neden olur. Bazı durumlarda nem, yapısal bir problemden kaynaklanıyor olabilir. Sızıntı yapan su boruları veya topraktan gelen nemin duvarlara ulaşması gibi problemlerin de boya veya sıva uygu-lamaya başlamadan önce mutlaka gideril-mesi gerekmektedir. Aksi halde uygulaması yapılan son kat kaplama malzemesi bir süre sonra kabarmaya başlayacaktır. Yetersiz su yalıtımından kaynaklanan bu tür problem-ler, hoş olmayan bir görünüm yaratmasının yanında yapı için de zararlı olacaktır.

Eski boyalı yüzeyler

Boyada kabarma, dökülme olmuş ise sağ-lıklı bir uygulama için kabaran kısımlar zımparalanmalıdır. Yüzeydeki çatlaklar dol-durulmak ve yüzeyi düzeltmek için akrilik macun kullanılabilir. Eski boyalı ve çok kirli yüzeyler astarlandıktan sonra boya uygulamasına geçilmelidir. Eski boyalı, küflü yüzeyler üzerine yapılacak uygula-malarda, yüzeydeki üreme ve kir, ıslak bir bez ile silinerek temizlenmelidir.

6.1.2.3. Mantolama Harçları ve Dış Cephe Kaplamaları

Isı yalıtımı için yapıştırma harcı

Isı yalıtım levhalarının dış cephelerde, du-var, tavan ve zeminlerde yapıştırılmasında XPS (extrüded polistren), EPS (expended polistren), poliüretan, taş yünü ve benzeri levhaların yapıştırılmasında, iç ve dış alan-larda, yatayda ve düşeyde, dış cephe, tavan, duvar ve zeminlerde kullanılan, ısı yalıtım levhaları için çimento esaslı, polimer mo-difiyeli yapıştırma harcıdır. Đç ve dış kul-lanıma uygun, yüksek aderansı ve yüksek katman kalınlığında dahi çatlamama özel-liği ile pek çok yüzeye ısı yalıtım levha-larının yapıştırılması için ideal bir yapış-

tırıcıdır. Dış hava koşullarına ve ısı farkla-rına dayanımlıdır.

Uygulandığı yüzeylerden akmaz, sarkma yapmaz, uzun kap ömrü sayesinde rahat ça-lışma olanağı sağlar, yalıtım levhaları ya-pıştırıldıktan sonra tekrar düzeltilebilir. Mantolama sistemlerinde kullanılan çimen-to esaslı yapıştırma harcıdır.

Isı yalıtımı levhaları için sıvama harcı

Isı yalıtımı levhalarının sıvanmasında kulla-nılır.

XPS (extrüde polistren), EPS (expende po-listren), poliüretan, taş yünü ve benzeri levhaların sıvanmasında kullanılır.

Brüt beton, sıva, çimento esaslı yonga levha (betopan ve benzeri), tuğla, gazbeton, pre-fabrik ve prekast elemanların yüzey tami-ratında kullanılan, ısı yalıtım levhaları için çimento esaslı, elyaf katkılı ve polimer modifiyeli sıvama harcıdır.

Đç ve dış kullanıma uygun olup su geçirim-sizdir. Sıcaklık farklarından ve dondan etkilenmez, yüksek katman kalınlıkları tek katta oluşturulabilir, sarkma veya çatlama yapmaz.

Yüksek aderansı vardır, uygulandığı yüzey-lerden ayrılma ve kabarma yapmaz.

Mantolama sistemlerinde kullanılan çimen-to esaslı sıvama harcıdır.

Her türlü mineral esaslı yüzeyin tamirinde ve dış cephe boyaları uygulanmadan önce son kat macun olarak kullanılır.

Isı yalıtım levhaları için (akrilik esaslı) yapıştırma harcı

Mantolama sistemlerinde kullanıma hazır,

OSB, ahşap ve betopan yüzeylerde,

Page 357: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

351

Fayans, mermer ve mozaik kaplı yüzeylerde yapıştırma harcı olarak kullanılan: Akrilik reçine esaslı, dralon elyafı katkılı, kulla-nıma hazır, beyaza yakın renkli yapıştırma harcıdır. Đç ve dış kullanıma uygun, solvent içermeyen kokusuz olup ahşap, eski kap-lama ve benzeri zor yüzeylere dahi kuvvetle yapışır, su ve dış etkenlere maruz kaldığı alanlarda dahi zamanla yapışma özelliğini kaybetmeyen, kullanıma hazır, mala ile uygulamaya elverişli, Kimyasal reaksiyonunu tamamlayarak kür-lendikten sonra su ile temasta çözünme yap-mayan, zemine yapışma gücü fazla, rötre ve çekme yapmayan, iç gerilimi olmayan bir yapıştırma harcıdır. Çimento esaslı, kaplama tuğla yapıştırma harcı XPS-Levha kaplama tuğla kombinasyonunu dış cephe mantolama sistemlerinde kulanı-lan kaplama tuğla yapıştırma harcıdır. Doğal taş, cotto, imitasyon taş, mermer, granit, traverten ve benzerlerinde kullanılan yapıştırma harcı olup iç ve dış mekanlarda, yatayda ve düşeyde kullanılan; çimento esaslı, polimer modifiyeli yapıştırma harcı-dır. XPS-kaplama tuğla kombinasyonlu dış cep-he mantolama sistemlerinde kaplama tuğla yapıştırma harcı olarak kullanılan, ayrıca doğal ve suni taşların, büyük boyutlu mer-mer ve granit levhaların, dış cephe kaplama tuğlalarının yapıştırılmasında kullanılan yüksek performanslı yapıştırıcıdır. Dış hava koşullarından, sıcaklık farkların-dan ve dondan etkilenmez özelliğe sahiptir.

Çimento esaslı, kaplama tuğla derz dolgusu

Isı yalıtım levhası ile kaplama tuğla kombi-nasyonu dış cephe mantolama sistemlerinde kullanılan derz dolgusu olup, doğal taş,

cotto, imitasyon taş ve benzerlerinde kulla-nılan, iç ve dış mekanlarda, yatayda ve di-keyde kullanılan çimento esaslı, polimer modifiyeli derz dolgu harcı dır.

Özellikle pres tuğla, doğal taş gibi geniş derz aralıkları bırakılması gerektiren uygu-lamalarda ve dış cephe mantolama sistem-lerinde kullanılan kaplama tuğla derzlerinde kullanılmak üzere geliştirilmi ş, su geçirim-siz ve dekoratif renkli harçtır.

Dekor Sıva –Çimento esaslı, dekoratif dış cephe kaplaması

Dış cephe mantolama sistemi ile birlikte dekoratif son kat kaplama olarak iç ve dış cephe sıvalarının üzerine dekoratif kaplama olarak kullanılan Dekor sıva, çimento esas-lı, mala ile uygulanan, dekoratif, iç ve dış cephe kaplamasıdır. Tekstürlü yapısı saye-sinde uygulandığı yüzeylerde homojen ve dekoratif bir görüntü sağlar. Dekor sıva beyaz renklidir, tam kuruma sonrasında üzerine dekor boya veya colors uygulana-bilir.

Dekor Sıva yüksek su buharı geçirgenliğine sahiptir, dış hava koşullarına ve ısı farkla-rına dayanımlıdır. Su itici yapısı sayesinde bünyesine su almaz.

Çizgi Sıva – Çimento esaslı, dekoratif dış cephe kaplaması

Dış cephe mantolama sistemi ile birlikte dekoratif son kat kaplama olarak, iç ve dış cephe sıvalarının üzerine dekoratif kaplama olarak kullanılır. Çizgi sıva çimento esaslı, mala ile uygulanan, dekoratif, iç ve dış cep-he kaplamasıdır. Tekstürlü yapısı sayesinde uygulandığı yüzeylerde homojen ve deko-ratif bir görüntü sağlar. Çizgi sıva beyaz renklidir, tam kuruma sonrasında üzerine dekor boya veya colors uygulanabilir.

Page 358: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

352

Dış cephe mantolama sistemlerinde dekora-tif son kat kaplama olarak kullanılır.

Akrilik Sıva – Akrilik esaslı, dekoratif dış cephe kaplaması

Mantolama sistemlerinde son kat dekoratif kaplama sıvası olarak kullanılır.

Saf akrilik reçinası esaslı, kullanıma hazır, dekoratif son kat dış cephe kaplaması sıva-sıdır. Çok sayıda dekoratif renk seçeneği vardır. Đç ve dış kullanıma uygundur, su bazlıdır, solvent içermez, kokusuzdur.

Kimyasal reaksiyonunu tamamlayarak kür-lendikten sonra su ile temasta çözünme yapmaz, yüksek mekanik mukavemete ula-şır, dış etkilere ve dona karşı çok daya-nımlıdır.

Rulo Sıva – Akrilik esaslı dekoratif dış cephe kaplaması

Mantolama sistemlerinde son kat kaplama sıvası olarak,

Dekoratif dış cephe kaplaması olarak kulla-nılır.

Saf akrilik reçinesi esaslı, rulo ile uygu-lanan, kullanıma hazır dekoratif dış cephe kaplamasıdır. Çok sayıda dekoratif renk seçeneği vardır. Mantolama sistemlerinde son kat kaplama olarak veya brüt beton-sıva yüzeylerde dekoratif dış cephe kaplaması olarak uygulanır.

Su bazlıdır, kokusuzdur, solvent içerme-diğinden iç ve dış kullanıma uygundur.

Akrilik Astar – Akrilik esaslı, yüksek aderanslı astar

Mantolama sistemlerinde Dekor Sıva, Akri-lik Sıva ve Rulo Sıva uygulamalarından ön-ce astar olarak, Dış cephelerde Dekor Sıva,

Akrilik Sıva, düz veya grenli, akrilik veya silikon katkılı boyalardan önce astar olarak kullanılan akrilik esaslı, kullanıma hazır, iç ve dış cephe astarıdır.

Temiz yüzeylerde kuvvetle yapışarak müte-akip uygulamalar için yüksek aderans yüze-yi oluşturur.

Đç ve dış kullanıma uygundur, su bazlıdır, solvent içermez, kokusuzdur.

Su geçirimsiz, fakat su buharı geçirgendir, rutubet oluşumuna engel olur.

6.1.3. Duvarların Đçeriden Yalıtımı

Bu sistemde yapının dış yüzeyini oluşturan duvar, kolon ve kirişlerin tümü bina için-den, her iki yüzü pürüzlü-oluklu üretilen ekstrude polistren veya benzeri diğer ısı yalıtım levhaları ile kaplanır. Sistemin avantajları:

• 265 cm uzunluğundaki ısı yalıtım lev-haları düşeyde ek yerlerinin sayısını en aza indirir.

• Uygulama kısa sürede tamamlanır.

• Şayet binayı dışarıdan mantolama yap-mak mümkün olmuyorsa, bu sistem ile kullanıcı sadece kendi katına ısı yalıtım yaptırabilir.

Đçeriden Isı Yalıtımının Uygulama Aşama-ları:

• Pürüzlü XPS levhaları; bina iç yüzeyi-ne, organik polimer katkılı çimento baz-lı yapıştırma harcı ile uzun kenar döşe-meye dik olacak şekilde yapıştırılır.

• Metrakare’de 6 adetten az olmayacak biçimde plastik başlı dübeller ile meka-nik sabitleme yapılır.

• Levhaların birleşim noktalarına, yani düşey doğrultuda en az 5 cm genişli-ğinde derz bandı çekilir.

Page 359: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

353

• 4-5 mm kalınlığında alçı sıva ve boya yapılarak detay tamamlanır.

Dış duvarların ısı yalıtımında içten yalıtım, özellikle mevcut binaların ısı yalıtımında ve dıştan ısı yalıtım tercih edilmeyen durumlar için önerilebilir. Ancak bu uygulamada dö-şemelerin, kolon kiriş ve perdelerin dış duvara bağlandığı kısımlarda meydana ge-len ısı köprülerini ortadan kaldıracak ön-lemler alınmalıdır.

Uygulama:

Dış duvarların içten ısı yalıtımında ekstrüde polistren levhalar ile sıvalı ve kuru sıva ol-mak üzere iki farklı sistem uygulanmak-tadır.

Sıvalı sistem:

Ekstrüde polistren levhalar çimento bazlı yapıştırma harcı ile iç duvar yüzeyine ya-pıştırılır. Levha ek yerlerinin aralık kalma-masına kenarlar binili ise tam intibak et-mesine özen gösterilir. Duvar yüzeyinin yapışmaya uygunluğuna ve kat yüksekli-ğine bağlı olarak kullanılması zorunlu ol-mamakla birlikte dübelleme gerektiğinde m2’ye 6 adet gelecek şekilde uygulanır. Levhaların ek yerlerine file bandı yapıştırıldıktan sonra üzerine alçı sıva ya-pılarak uygulama tamamlanır. Boya yapı-lacaksa ince bir kat saten alçı uygulaması tavsiye edilir.

6.1.3.1. Kuru sıva sistemi:

Bir yüzü alçı plaka kaplı ekstrüde polistren levhalar, çimento bazlı yapıştırma harcı ile iç duvar yüzeyine yapıştırılır. Yapıştırma öncesi duvar yüzeyinin duvar kağıdı, sıva kabarıkları vb. pürüzlerden arınmış olma-sına özen gösterilmelidir. Yapıştırma harcı levha üzerine uygulanırken levhaların ke-narlarına ve ortasına kesintisiz düşey bant-lar şeklinde yerleştirilmeli, özellikle cephe-deki açıklıkların çevresi boyuna levhaların

tavan ve döşeme birleşimlerinde hava infilt-rasyonu ve yoğuşma ihtimaline karşın ya-pıştırmanın kesintisizolarak devam ettiril-mesi tavsiye edilir. Levhalar yapıştırıldıktan sonra, standart alçı plaka birleşim ve bitiş teknikleri ile uygulama tamamlanır.

6.1.3.2. Sandviç Duvar Yalıtımı

Bu sistemde binaların dış cephe duvarları çift sıra tuğla ile örülüp, arasına pürüzsüz Ekstrüde polistren levhalar konarak ısı yalıtım yapılır. Sistemin avantajları:

• XPS levhaları zamanla yok olmaz, şekli bozulmaz bina ömrü boyunca ısı yalıtım görevini yerine getirir.

• Bina dış yüzeyinde oluşan donma ve çözülmeler sonucunda levhalar tahrip olmaz.

Sandviç Duvar Yalıtımının Uygulama Aşa-maları:

• Bina dış duvarı tuğlalar ile örülür.

• Pürüzsüz XPS levhaları bina dış duvar yüzeyine çimento bazlı yapıştırma harcı ile yapıştırılır.

• Bina iç duvarı; boşluk bırakılmaksızın, ısı yalıtım levhalarının hemen yanına örülür. Đstenildiği takdirde iç duvar yeri-ne alçı pano uygulaması da yapılabilir.

6.1.3.3. Teras Çatılarda Isı Yalıtımı

Konvansiyonel Teras Çatı

Konvansiyonel teras çatı yalıtımında su yalıtım malzemesi ısı yalıtım malzemeleri sıkça kullanılır. Isı yalıtım malzemesinin altına da buhar kesici yerleştirilir. Amaç, dış ortamdaki yağıştan ve iç ortamdaki sıcak havanın dışarıya doğru geçişi esnasın-da meydana gelebilecek yoğuşmadan ısı yalıtım malzemesini korumaktır. Ancak bu sistemde su yalıtım malzemesi, üzerindeki

Page 360: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

354

kaplama tabakasının ve dış ortamdaki hava sıcaklığının değişimi sebebiyle mekanik gerilmelere maruz kalmaktadır. Dolayısıyla, kısa sürede tahrip olan su yalıtım malze-mesi; hemen altında bulunan ısı yalıtım ürününün, çeşidine bağlı olmakla beraber, ıslanma sebebiyle ısı yalıtım değerini kay-betmesine neden olur. Konvansiyonel teras çatı uygulamalarının diğer olumsuz yönleri şu şekilde özetlenebilir:

• Su yalıtım malzemesi erken yaşlanmak-ta ve ek yerleri sökülebilmektedir.

• Bina içinden gelen buharı durduracak ilave bir buhar kesiciye ihtiyaç vardır.

• Su yalıtım malzemesini rijit olmayan ısı yalıtım tabakası üzerine hatasız bir şe-kilde yerleştirebilecek kalifiye eleman-lar ile çalışılmalıdır.

• Uygulamanın sadece kuru hava şart-larında yapılabilmesiyle oldukça uzun sürede tamamlanabilir.

• Sızdırmazlık testi, ısı yalıtım malzemesi ıslanabileceği için risklidir.

• Bakım ve yenileme masrafları çok yük-sektir.

• Sistemin akıtma riski fazladır.

6.1.3.4. Ters Teras Çatı Sistemi

Konvansiyonel teras çatılarda yaşanan so-runlara çözüm üretilmesi amacıyla, ters te-ras çatı sistemi sert köpük levhalar, çift kat uygulanan su yalıtım malzemesi bitümlü membranlar üzerine serilerek; hem ısı yalı-tımı sağlanmış, hem de su yalıtım malze-mesi korunmuş olur. Sistemin avantajları:

• Su yalıtım malzemesi don etkisinde, havadaki sıcaklık değişimlerinden, ult-raviyole (UV) ışınlarından, mekanik darbelerden, yoğuşmanın neden olabile-ceği hasarlardan korunmuş olur.

• Buhar kesici tabakaya gerek kalmaz.

• Uygulama işçiliği basittir ve kısa sürede tamamlanır.

• Su yalıtımında basım ve tamirat gerekti-ğinde, ısı yalıtım levhaları kolayca ye-rinden kaldırılarak sonrasında firesiz olarak tekrar kullanılabilir.

6.1.3.5. Gezilmeyen Teras Çatı Uygulama Aşamaları

• Yağmur suyunun kısa sürede tahliye edilebilmesi ve ısı yalıtım levhalarının altında suyun birikmesini önleyebilmek için, betonarme döşeme üzerine, gider-lere doğru % 2 eğimle meyil şapı dökü-lür.

• Soğuk astar meyil şapı üzerine metreka-re sarfiyatı asgari 400 gram (400 gr/m2) olacak şekilde sürüldükten sonra önce cümtülü taşıyıcılı bitümlü su yalıtım örtüsü, daha sonra bunun üzerine pol-yester keçe taşıyıcılı bitümlü membran şalumo alevi ile eritilip, birbirlerine yapıştırılmak suretiyle uygulanır. Sız-dırmazlık testi yapılır.

• Pürüzsüz ısı yalıtım levhaları iklim şart-larına uygun kalınlık seçilerek (mini-mum 3 cm olması tavsiye edilir) su yalıtım malzemesinin üzerine serbestçe serilerek döşenir. Burada, levhaların enine doğrultudaki derzlerinin şaşırt-malı olmasına ve binili kenarlarının bir-birleri üzerine tam oturmasına dikkat edilmelidir.

• Levhaların üzerine serilecek (minimum 150 gr./m2 ağırlığındaki) geotekstil filt-re tabakası kum vb. ince malzemelerin su ile birlikte ısı yalıtım plakalarının derzlerinden aşağıya sızmasını önler.

• Son işlem olarak geotekstil üzerine en

az 5 cm kalınlığında (φ 15-35 mm.)

Page 361: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

355

çakıl serilir. Amaç UV ışınlarından sis-temi korumaktır. Ayrıca geotekstil ile çakılın ağırlığı ısı yalıtım levhalarının üzerinde düzenli şekilde dağıtılarak, rüzgarlı havalarda plakaların uçması önlenmiş olur.

6.1.3.6. Gezilen Teras Çatı Uygulama Aşamaları

Gezilmeyen teras çatıdaki ilk aşamalar aynı şekilde tamamlanır ve

1. Geotekstil filtre tabakası üzerine 2-3

cm kalınlığında ince çakıl (φ 4-8 mm.) serildikten sonra

• Karolar harçla sabitlenir.

• Karolar serbestçe döşenebilir.

• Mozaik kaplama yapılabilir.

• Şap betonu dökülebilir.

2. Geotekstil ve ince çakıl kullanılma-dan, karolar özel plastik takozlar ile XPS levhalarının üzerine yerleşti-rilir.

Bahçe Teras Çatı Uygulama Aşamaları:

• Gezilemeyen teras çatıdaki tüm aşa-malar aynı şekilde tamamlandıktan son-ra, çakıl tabakası üzerine geotekstil dö-şenir.

• Uygun kalınlıkta toprak ve bitki örtüsü serilerek detay tamamlanır.

6.1.3.7. Eğimli Çatılarda Isı Yalıtımı

Eğimli çatıların ısı yalıtımında; ahşap kırma çatılarda çatı tahtası kullanmadan, mertek-lerin veya betonarme eğimli çatılarda ise doğrudan döşemenin üzerine pürüzsüz ekst-rude polistren ısı yalıtım levhaları ve su yalıtım örtüleri döşenmektedir. Olumlu yönleri;

• Isı yalıtım levhalarının mertekler üze-rinde kullanılması halinde, ısı köprüleri oluşmaz ve buralardan ıkı kaybı olmaz.

• Çatının hemen altındaki kat kullanıma elverişli hale gelir.

• Çatının tamamen tahta ile kaplanması durumuna göre, çok daha kısa sürede uygulanır.

• Pürüzsüz XPS levhaları; hem ısı yalı-tımı yapar, hem de çatı tahtası işlevini görür. Böylece toplam inşaat maliyeti düşer.

• Ahşap tüketimi asgari seviyeye indiril-miş olur.

Ahşap Eğimli Çatı Uygulama Aşamaları:

• Kullanılacak ısı yalıtım levhasının ka-lınlığına bağlı olarak belirlenen aralık-larda mertekler döşenir. (5 cm kalınlı-ğında XPS levha kullanılacaksa, mertek aks aralığı 50 cm olmalıdır. Benzer şekilde aks aralığı ısı yalıtım levhasının kalınlığıyla orantılı olarak artar veya azalır.)

• Merteklerin ucuna alın tahtası çakılır.

• Đlk sıradaki ısı yalıtım levhası alın tahta-sına dayanacak biçimde ve merteklere dik olarak serilir.

• Đkinci ve daha sonraki sırada bulunan ısı yalıtım levhaları mahyaya (yukarıya) doğru döşenerek, merteklere çivi ile tutturulur.

• Özel tipteki (buhar geçirgenlik direnci düşük) bitümlü kiremit altı su yalıtım örtüsü aşağıdan yukarıya doğru ve ek yerlerinde minimum 10 cm bindirme yapılarak serilir.

• Başlıklı çiviler ile sabitlenen baskı çıta-ları, mertekler üzerine gelecek şekilde monte edilir.

Page 362: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

356

• Baskı çıtalarına dik olarak, her kiremit sırası için bir kiremit çıtası tespit edilir ve kiremitler bu çıtalara tutturulur.

6.1.3.8. Döşemelerde Isı Yalıtımı Katları birbirinden ayıran, zemine oturan, altında bodrum gibi yaşam mekanları bu-lunmayan tüm döşemelerde pürüzsüz ekst-rude polistren ısı yalıtım levhaları kullanılır. Avantajları;

• Kaplama malzemelerinde oturma, çatla-ma vb. hasarlara neden olmaz çünkü, basma mukavemeti yüksektir ve za-manla şekil değiştirmez.

• Yük taşıyan döşemelerde yükün dağıtıl-ması için ilave bir tabaka gerektirmez.

Döşemede Isı Yalıtımı Uygulama Aşamala-rı:

• Döşeme üzerine ısı yalıtım levhaları lambalı (binili) kenarları birbirleri üzeri-ne tam olarak oturtulmak suretiyle döşe-nir.

• Pürüzsüz XPS levhaların üzerine ayırcı olarak polietilen bir tabaka serildikten sonra harç uygulanır.

• Harç tabakasının üzerine ahşap parke, PVC, halı vb. kaplamalar yapılarak de-tay tamamlanır

Döşemeden Isıtma Sisteminin Uygulama Aşamaları:

• Döşeme üzerine ısı yalıtım levhaları lambalı (binili) kenarları birbirleri üzeri-ne tam olarak oturtulmak suretiyle döşenir.

• Pürüzsüz XPS levhaları ayırıcı polie-tilen bir tabaka ile kaplandıktan sonra, plastik ayaklar üzerine ısıtma boruları yerleştirilir.

• Isıtma boruları tam ortasında kalacak şekilde, uygun kalınlıkta şap dökülür.

• Đstenilen döşeme kaplamasının monte edilmesi ile uygulama tamamlanır.

Page 363: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

357

6.2. CAM YÜNÜ

Đnorganik hammadde olan silis kumunun 1200 oC – 1250 oC de ergitilerek elyaf hale getirilmesi sonucu yerli olarak üretilen bir ısı ve ses yalıtımı malzemesidir. Kullanım yeri ve amacına göre farklı boyut ve yoğunlukta değişik kaplama ve katkı malzemesi ile şilte, levha, boru ve dökme şeklinde üretilmektedir. Isı iletkenlik hesap değeri λ = 0,040 W/mK olup su buharı difüzyon direnç faktörü µ = 1 dir. Kullanım sıcakılğı -50/+250oC arasındadır. Bağla-yıcısız cam yünü ürünler 500oC ye kadar kullanılabilmektedir. Ayrıca -200oC/+450 oC aralığında kullanılan özel cam yünü ürünlerde üretilmektedir.

Zamanla bozulmaz, çürümez, küf tutmaz, korozyon ve paslanma yapmaz, böcekler ve mikro organizmalar tarafından tahrip edil-mez. A sınıfı yanmaz malzemedir.

Çatı şiltesi olarak her türlü ahşap oturtma çatılarda, metal çatılar ve sandviç çatılarda kullanılır.

6.2.1. Cam Yünü Çatı Şiltesi Kullanılmayan çatı arası ısı yalıtımında, döşemeye serilmek suretiyle uygulanır. Şil-telerin üzeri her hangi bir malzeme ile örtülmemeli, alimunyum folyo kaplı şilte-ler, folyolu yüzleri daima sıcak tarafta ka-lacak şekilde serilmelidir. Uygulama Çatı şilteleri yük taşımayan düşük yoğun-lukta bir malzemedir. Bu bakımdan çatı arasına çıkıldığı durumlarda üstünde kesin-likle yürünmemeli, üzerine ağırlık konu-larak ezilmemelidir. Çatı arasında istenilen noktalara ulaşım, ahşap kadranlar üzerinde çakılmış kalaslarla yürüme yolu yapılarak sağlanmalıdır. Kışın yoğuşma riskini ortadan kaldırılması, yazında güneş tarafından çatı arasında aşırı ısınan havanın tahliyesinin sağlanması

bakımından yalıtımın üst kısmının havalan-dırılmasına özen gösterilmelidir.

6.2.2. Her iki yüzü cam tülü şilteler

Kullanılmayan çatı aralarında döşeme üze-rinde, kullanılan çatı aralarında mertek ara-larında, üzerine yük gelmeyen yatay uygu-lamalarda kullanılır.

Uygulama:

Her iki yüzünün cam tülü kaplı olması ne-deniyle tutulması ve serilmesi rahattır.

Kullanılan çatı arası mertek aralarında uy-gulandığında iç ortama bakan sıcak yüzeyi mutlaka bir buhar kesici bir malzeme ile örtüldükten sonra iç kaplama tespit edil-melidir.

Kışın yoğuşma riskinin ortadan kaldırılması yazında güneş tarafından çatı arasında aşırı ısınan havanın tahliyesinin sağlanması bakı-mından yalıtımın üst kısmının havalandı-rılmasına özen gösterilmelidir.

6.2.3. Bir Yüzü Alüminyum Folyo Kaplı Cam Yünü Şilteler

Kullanılan ve dolayısıyla ısıtılan ve soğutu-lan çatı aralarında tavan mertekleri arasında kullanılır.

Uygulama:

Şilte boyunca folyo kenarlarında 5 cm tespit payı bulunmakta olduğundan mertek arala-rına zımbalama veya çivileme sureti ile tespit işlemi çok kolaydır. Tespitte alü-minyum folyolu yüzey iç hacime bakacak şekilde yapılmalıdır. Bu surette difüzyon direnç diğeri çok yüksek olan folyo saye-sinde kış aylarında meydana gelebilecek yoğuşma riski ortadan kaldırılmış olur.

Page 364: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

358

Bilahare alçı plaka, lambri vb. istenilen tavan kaplaması ile uygulama tamamlanır.

6.2.4. Bir Yüzü Dekoratif Cam Tülü veya PVC Kaplı Cümyünü Asma Tavan Levhaları

Hacim akustiğinde döşeme ve çatı altında ısı yalıtımı, dekoratif amaçlı tesisat ve kanal geçişlerinin gizlenmesinde kullanılır.

Uygulama:

Cam yünü asma tavan levhalarının hafif olması uygulamaya büyük ölçüde kolaylık getirir. Uygulamadan önce uygulama yapı-lacak yere uygun bir karolaj planının ha-zırlanması yararlı olur. Levhaların enleri genellikle 60 cm olduğundan uygulama ala-nının eni 60 cm katları şeklinde bölünür. Đh-tiyaca göre belirlenecek aydınlatma arma-türlerinin tipi ve miktarı karolaj planı üze-rinde tasarlanarak gösterilmelidir.

Asma tavan levhaları, profillerle oluştu-rulan kasetler üzerine yerleştirilir. A şırı iç nem ve sıcaklığa sahip bazı sanayi bölüm-lerinde, hamam, çamaşırhane gibi yerlerde cam yünü asma tavan kullanımı tavsiye edilmez.

6.2.5. Duvar Levhaları

Silikon ilave edilerek su itici özellik ka-zandırılmış çıplak cam yünü levhalar iki duvar elemanı arasında su itici silikonlu ya-lıtım malzemesi olarak çift cidarlı sandviç duvar panellerinde akustik amaçlı uygu-lamalarda kullanılır.

Uygulama:

Cam yünü duvar levhası dış cephelerde tuğla gazbeton, briket vb. iki duvar elemanı arasına serbest olarak yerleştirilir. Sandviç duvar yalıtımı olarak bilinen bu uygula-mada iki duvar elemanı belirli aralıklarla birbirine özel elemanlarla bağlanmalıdır.

Levhalar su itici özelliği sayesinde bina dış kaplamasında ortaya çıkabilecek bir hasar-dan meydana gelebilecek su sızıntısını bün-yesine kabul etmeyerek, daima kuru kalır ve böylece yalıtım özelliğini korur. Ayrıca iç ve dış ortam arasında duvar boyunca meydana gelen buhar geçişi esnasındaki yoğuşma durumunda dahi bünyesinde yo-ğuşan suyu süratle dışarı atarak yalıtım özelliğinin bozulmasını önler.

6.2.6. Her Đki Yüzü Cam Tülü Kaplı ve Silikon Katkılı Cam Yünü Levhalar

Dış duvarlarda iki duvar elemanı arasında su itici silikonlu yalıtım malzemesi, çift cidarlı hafif bölme duvarda ve ses yalıtım malzemesi olarak akustik amaçlı uygula-malarda kullanılır.

Uygulama:

Dış duvarlarda iki duvar elemanı arasında kullanıldığı durumlarda, levhalar tavan yük-sekliğine uygun ölçüde kesilerek tuğla, gaz-beton, briket vb. iki duvar elemanının ara-sına serbest olarak yerleştirilir.

Hafif bölme duvarlarda ısı ve ses yalıtımı maksadıyla yapılan uygulamalarda ise alü-minyum profillerden teşkil edilen taşıyıcı konstrüksiyon arasına levhalar yerleştiril-dikten sonra her iki yüzüne profiller vası-tasıyla alçı plakalar tespit edilir.

6.2.7. Bir Yüzü Sarı veya Siyah Cam Tülü Kaplı ve Silikon Katkılı Cam Yünü Levhalar

Giydirme cephe sistemlerinde, cam, granit, mermer, alüminyum vb. cephe kaplamala-rının arkasında su itici özellikte ısı ve ses yalıtımı maksadıyla kullanılır.

Page 365: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

359

Uygulama:

Levhalar ankaraj elemanlar sayesinde cep-hedeki betonarme yüzeylere tespit edilen taşıyıcı profiller arasına yerleştirildi ği gibi, pimler vasıtasıyla cephe duvarlarına mon-tajda mümkündür.

Ayrıca hazır panel sistemlerinde de aynı levhalar cephe kaplamaları ile birlikte fabri-kada panellere yerleştirildikten sonra şanti-yede hazır olarak betonarme yüzeylere ank-re edilir.

6.2.8. Bir Yüzü Alçı Plaka Kaplı, Aralarına Alüminyum Folyo Bulunan Cam Yüzü Levha

Dış duvarda her türlü duvar ve betonarme elemanının iç yüzeylerini, iç bölme duvar-larında ve komşu duvarlarda, merdiven ve asansör boşluğuna bitişik duvarlarda, ahşap karkas yapıların içten giydirilmesinde ısı ve ses yalıtımı maksadıyla kullanılır.

Uygulama:

Cam yünü levha ile alçı plaka arasına ki buhar difüzyon direnç faktörü değeri çok yüksek olan alüminyum folyo sayesinde yoğuşma riskini önlenir. Levhalar yapıştır-ma veya vidalama suretiyle uygulanır. Ön-celikle kaplanacak duvarın yüzeyi temiz-lenir, levhalar döşemeden 10 mm tavandan ise 5 mm mesafe bırakılarak alınan ölçüye göre kesilir. 15-20 dakika çalışma süresi olan özel alçı yapıştırma harcı, macun kıvımına getirilir levhaların cam yüzyine m2 ye 8-9 topak (3-5 kg/m2) gelecek şekilde uygulanır.

Levha kaldırılarak duvar dibine döşeme üzerine önceden yerleştirilen 10 mm’lik ahşap kamalar üzerine oturtturulur. Duvara yaslanan levha, lastik bir çekiç ve mastar ile vurularak teraziye alınır. Levha bir süre desteklenir, yapıştırma prizini aldıktan son-ra levhaların birleşim yerleri ve levha tavan

birleşim çizgisi özel file ve macunla kapatı-lır. Keskin köşe ve kenarlar metal veya plastik köşebentlerle takviye edilir. Zemin şapı dökülmeden önce takozlar alınır. Lev-ha üzerine macun veya son kat boya ya-pılarak uygulama tamamlanır. Levhalar vidalanmak suretiyle monte edilir.

6.2.9. Bir Yüzü Alüminyum Folyo Kaplı Sert Cam Yünü Levha

Radyatör, soba, fırın gibi çeşitli ısı kay-naklarının arkasında ısı tutucu ve yansıtıcı olarak kullanılır.

Uygulama:

Cam yünü levha olması nedeniyle, özellikle dış duvarda radyatör arkasından iletim yoluyla meydana gelen ısı kayıplarını azal-tır. Alüminyum folyo kaplaması sayesinde radyatör ısının ışınım yoluyla iç hacme kazandırılması sağlar.

Uygulamanın yapılabilmesi için radyatör ile duvar arasındaki mesafenin levha kalınlığı olan 1,5 cm den küçük olmaması gerekir.

Levhalar radyatör ile dış duvar arasına alüminyum folyolu yüzey iç hacme bakacak şekilde yerleştirilmelidir.

6.2.10. Boru Yalıtımları

Çıplak veya alüminyum folyo kaplı cam yününden imal edilen borudur. Alüminyum folyo kaplı boru yalıtımları, ek yerlerinde 5 cm bindirme payı bulunup bu pay üzerinde kendinden yapışkan özel bir bant bulunur.

Boru yalıtımları, sanayi boruları, kalorifer tesisatı ve merkezi ısıtma tesisatı, güneş enerjisi tesisatı borularının terlemeye ve donmaya karşı korunmasında kullanılır.

Uygulama:

Kullanılacak cam yünü borularının alümin-yum folyo kaplı olmasına göre farklılık

Page 366: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

360

gösterir. Çıplak borular bez + alçı + boya bitüm emülsiyon veya bitümlü örtüler, galvaniz veya alüminyum ceket giydirme suretiyle kaplanır. Kaplamaların ek yerleri, yapıştırma, kenetleme, perçinleme veya vidalama sureti ile tespit edilir.

Alüminyum folyo kaplı borularda ise bindirme payı üstündeki yapışkan bant ve buhar kesici folyo kaplama montajı kolay-laştırır.

Page 367: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

361

6.3. TAŞ YÜNÜ

Đnorganik hammadde olan bazalt taşının 1350oC – 1400oC de ergitilerek elyaf haline getirilmesi sonucu olarak ürütelin bir ısı ve ses yalıtımı malzemesidir. Kullanım yeri ve amacına göre farklı boyut ve yoğunlukta değişik kaplama malzemeleri ile şilte, lev-ha, boru ve dökme şeklinde üretilmektedir.

Isı yalıtımı, ses yalıtımı, akustik düzenleme ve yangın yalıtımı maksadı ile kullanılır.

Isı iletkenlik hesap değeri λ = 0,040 W/mK dir.

Su buharı difüzyon direnç faktörü µ = 1’dir.

Kullanım sıcaklığı -50/+700-750oC aralı-ğındadır.

Sıcağa ve rutubete maruz kalması halinde dahi boyutlarında bir değişme olmaz. Za-manla bozulmaz, çürümez, küf tutmaz, korozyon ve paslanma yapmaz. Böcekler ve mikro organizmalar tarafından tahrip edil-mez. Higroskopik ve kapiler değillerdir.

Yanmaz malzemeler olan A sınıfındandır.

6.3.1. Teras Çatı Levhası

Teras çatı levhası uygulaması olarak çıplak veya bir yüzü bitüm emdirilmiş cam tülü kaplı taş yünü levhalar her çeşit ve eğim-deki metal ve ahşap çatılar, yürünen veya yürünmeyen geleneksel teras çatılarda kul-lanılır.

Uygulama:

Taş yünü teras çatı levhaları, su yalıtım levhalarının altında ısı ve ses yalıtımı mak-sadıyla kullanılır. En sık kullanıldğıı alanlar her türlü teras çatılardır.

Yürünmeyen teras çatı trapez örtü üzerine buhar kesici olarak 1 kat naylon örtü seri-lerek ek yerleri 10 cm bindirilir ve yapış-tırılır. Buhar kesici tabakanın üzerine ısı yalıtım ihtiyacına göre tek veya iki kat taş yünü teras çatı levhası geniş pullu vidalarla

trapez metal örtüye tespit edilir. Đki kat uygulamada levha ek yerlerinin şaşırtılması gerekir. Bunun üzerine su yalıtım tabakası olarak plastik membran serilerek ek yerleri imalatçının tavsiyesine göre kaynakla yapıştırılır.

Beton veya gaz beton üzerine buhar kesici membranlar yayılarak yapıştırılır. Bunun üzerine taş yünü bitümlü teras çatı levhaları bitümle noktalama usulü yapıştırılarak uy-gulanır. Üzerine su yalıtımı örtüsü şalumo alevi ile yapıştırılır.

Yürünen teras çatı beton veya gaz beton çatı plağı üzerine buhar kesici örtü yapı-larak yapıştırılır. Bunun üzerine bitümlü teras çatı levhası serbest olarak döşenir. Su yalıtım örtüsü şalumo alevi ile yapıştırılır. Bundan sonra ayırıcı olarak bir kat bitümlü karton serbest şekilde serilir. Bunun üzerine de harç ve kaplama tabakası uygulanır.

6.3.2. Yüzer Döşeme Levhası

Yüzer döşeme levhası olarak çıplak taş yü-nü levhalar binaların doğal zemine oturan döşemelerinde, iki kat arası döşemelerde, açık geçit üzeri döşemelerde, her türlü tit-reşim kaynağı kaidesi altında kullanılır.

Uygulama:

Yüzer şap altında kullanılmak üzere üre-tilen döşeme levhalarının yüksek basma dayanımı, her türlü hareketli yükün altın-daki döşemelerin ısı ses ve titreşim yalı-tımında kullanılmasını mümkün kılar.

Binaların doğal zemine oturan döşemele-rinde zemin betonu atılmadan önce bitümlü örtülerde zemin suyuna ve rutubete karşı yalıtım yapılır. Üzerine yüzer döşeme lev-hası serbest olarak döşenir, daha sonra dö-şeme kaplamasında meydana gelebilecek darbe ve titreşim duvarlar vasıtasi ile komşu mekanlara geçmesine engel olmak için

Page 368: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

362

kaplama üst kotuna göre belirlenecek kalın-lıkta, levhalardan kesilerek elde edilen şe-ritler tüm döşeme etrafına yerleştirilir. Şap dökülmeden önce levhanın üzerine su geçirmez bir örtü serilir. Şap işleminden sonra istenien döşeme kaplamasıyla uygu-lama tamamlanır.

6.3.3. Ara Bölme Levhası

Ara bölme levhası olarak çıplak taş yünü levhalar, hafif ara bölme duvarlarında. Dış duvarın içten yalıtım uygulamalarında. Merdiven ve asansör boşluklarında komşu duvarlarda kullanılır.

Uygulama:

Taş yünü ara bölme levhası, ahşap ve metal taşıyıcı konstrüksiyon arasına yerleştirilerek ısı ve ses yalıtımı, özellikle ofis binalarında ara bölme duvarlarda uygulandığı durum-larda yangın güvenliği maksadıyla kullanıl-maktadır.

Uygulama yerine bağlı olarak profiller ara-sına levhalar yerleştirildikten sonra iç me-kana bakan yüzüne yada her iki yüzüne profiller vasıtası ile alçı plakalar tespit edilir.

6.3.4. Dış Cephe Levhası

Dış cephe levhası olarak bir yüzü alümin-yum folyo veya cam tülü kaplı taş yünü levhalar giydirme cephe sistemlerinde cam, granit, mermer alüminyum vb. cephe kap-lamalarının arkasında ısı ve ses yalıtımı maksıdı ile havalandırmalı cephelerde yan-gın güvenliği maksadı ile kullanılır.

Uygulama:

Levhalar, ankaraj elemanları sayesinde cep-hedeki betonarme yüzeylere tespit edilen taşıyıcı profiller arasına yerleştirileceği gibi pimler vasıtası ile cephe duvarına montajı da mümkündür.

Ayrıca hazır panel sistemlerde de aynı levhalar cephe kaplamaları ile birlikte fabri-kada panellere yerleştirildikten sonra şanti-yede hazır olarak betanorme yüzeye ankre edilir.

6.3.5. Dış Cephe Mantolama Levhası

Dış cephe mantolama levhası sıvalı dış cephe sistemleri için özel olarak üretilen çıplak taş yünü levhadır. Dış duvarların dıştan sıva altı yalıtım uygulamalarında ısı ve ses yalıtımı maksadıyla cephelerde yan-gın güvenliği maksadıyla kullanılır.

Uygulama:

Duvar elemanlarının oluşturdukları yüzey-lerle birlikte, kolon, kiriş, hatıl, lento, perde duvar gibi betonarme yüzeylerin yalıtılarak ısı köprülerinin ortadan kaldırılması ve bi-naların atmosferik şartlara karşı korunarak sıcaklık farklılıklarından oluşan genleşme ve büzülme gibi yapı bileşenlerinde mey-dana gelen fiziksel değişimlerin önlenmesi bakımından en doğru çözüm dış cephe man-tolama sistemidir.

Dış duvarların dıştan ısı yalıtımında taş yünü dış cephe mantolama levhalarının kul-lanımı ısı yalıtımının yanında ses yalıtımı ve yangın güvenliği de sağlamaktadır. Bu özellikleri nedeniyle, benzer uygulamalarda yalnız ısı yalıtım maksadıyla kullanılan po-listiren esaslı levhalara göre önemli avan-tajlar sağlanmaktadır.

Dış cephe mantolamanın uygulanacağı yü-zeyler öncelikle kuru ve düzgün olmalıdır. Döküntülü ve kabarmış yüzeyler fırçala-narak temizlenmeli eğrilikler büyük hasar ve çatlaklar sıva ile ortadan kaldırılmalıdır.

Taş yünü levhalar çimento bazlı yapıştırma harcı ile farklı metodlarla yüzeye yapıştı-rılabilir. Levhalara yapıştırıcı sürüldükten sonra duvar yüzüne birbirine bitiştirilerek yerleştirilir.

Page 369: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

363

Yapıştırıcının derzlere girmesini önlemek için yapıştırıcı levhanın kenarlarına yakın yerlere sürülmemeli, levhalar cephelerde ve köşelerde şaşırtmalı olarak yerleştirilme-lidir. Levhaların birleşim yerlerinde yüze-yin düzgün olması için törpülenme işlemi gerekebilir. Yapıştırma harcı tamamen ku-ruduktan sonra (yaklaşık 24 saat) dübelleme işlemine başlanır. Duvar özelliklerien uy-gun olarak seçilen özel yalıtım dübelleri m2’ye 6 adet gelecek şekilde uygulanır.

Fayans veya eskimiş sıvalardan oluşan yüzeyler dübelleme işlemi için uygun değil-dir.

Dübelleme işleminden sonra sistemin dona-tı katmanı oluşturulur. Çimento bazlı alt kat astar sıva, yüzeye mala ile uygulandıktan sonra üzerine alkaliye dayanıklı cam ku-maşı esaslı takviye filesi (145-160 gr/m2) kenarları 10’ar cm birbirinin üzerine bine-cek şekilde mala yardımı ile yerleştirilir. Daha sonra filenin üzerine ikinci kat astar sıva sürülerek donatı katmanı tamamlanmış olur.

Donatı katmanı tamamen kuruduktan sonra, nefes alan ve solvent içermeyen, istenilen dokudaki dekoratif kaplama malzemesinin mala ve rulo ile donatı katmanına uygulan-masıyla işlem tamamlanır. Uygulanacak dış kaplama kalınlığı ve miktarı sıva türüne göre değişmektedir. Çeşitli yüzey şekilleri son kat sıva üzerinde çeşitli perdahlama metotları ile oluşturulabilir.

Bir yüzü alçı plaka kaplı, arada alüminyum folyo bulunan taş yünü levha kompozit bir ürün olup dış duvarlarda her türlü duvar ve betonarme elemanının iç yüzeyinde, iç

bölme duvarlarda ve komşu duvarlarda, merdiven ve asansör boşluklarına bitişik duvarlarda, ahşap karkas yapılarda içten giydirilmesinde kullanılır.

Taş yünü levha ile alçı plaka arasındaki, buhar difüzyon direnç faktörü değeri çok yüksek olan alüminyum folyo, yoğuşma riskini önler. Levhalar yapıştırma ve vida-lama suretiyle uygulanır.

Yapıştırma:

Öncelikle kaplanacak duvarın yüzeyi te-mizlenir. Levhalar döşemeden 10 mm ta-vandan 5 mm mesafe bırakılarak alınan ölçüye göre kesilir. 15-20 dakika çalışma süresi olan özel alçı yapıştırma harcı macun kıvamına getirilir ve levhanın taş yünü yüzeyine m2’ye 8-9 topak (3-5 kg/m2) gelecek şekilde uygulanır. Levha kaldı-rılarak duvar dibinde döşeme üzerine ön-ceden yerleştirilen 10 mm ahşap kamalar üzerine oturtulur. Duvara yaslanan levha lastik bir çekiç ve mastar ile vurularak teraziye alınır. Levhalar yapıştırıcı prizini aldıktan sonra birleşim yerleri ve levha tavan birleşim çizgisi macunla kapatılır. Zemin şapı dökülmeden önce takozlar alınır. Levha üzerine macun ve son kat boya işlemi yapılır.

Bir yüzü alçı plaka kaplı alüminyum folyolu taş yünü plakalar vidalama suretiyle de duvarlara monte edilebilir. Plakalar duvar yüzeyine vida ve takoz ile tespit edilmelidir. Vidaların paslanmaz olması gerekir. Uygulanmanın tamamlanması ya-pıştırma işlemi ile aynıdır.

Page 370: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

364

6.4. EKSPENDE POLĐSTREN LEVHA

Tanımı:

Expanded Polistiren Sert Köpük (EPS-Genleştirilmi ş Polistiren Sert köpük), pet-rolden elde edilen, köpük halindeki, ter-moplastik, kapalı gözenekli, tipik olarak beyaz renkli bir ısı yalıtım malzemesidir.

Polistren hammaddesinin su buharı ile te-ması sonucu hammadde granüllerinin içinde bulunan pentan gazının garnülleri şişirmesi ve birbirine yapıştırması suretiyle blok olarak üretilip daha sonra rezistans teli ile istenilen kalınlıkta kesilerek üretilen ısı yalıtım levhalarıdır.

Polistiren taneciklerinin şişirilmesi ve bir-birine kaynaşması ile elde edilen EPS (Genleştirilmi ş Polistiren Sert Köpük), ürünlerde, taneciklerin şişirilmesi ve köpük elde edilmesi için kullanılan şişirici gaz Pentan’dır. Pentan, tanecikler içinde çok sayıda küçük gözeneklerin oluşmasını sağ-ladıktan sonra, üretim sırasında ve üretimi takiben çık kısa sürede hava ile yer değiştirir. Böylece EPS levhaların bün-yesinde bulunan çok sayıdaki (1 m3 EPS’de 3-6 milyar) küçücük kapalı gözenekli hücreler içinde durgun hava hapsolur. Mal-zemenin %98’i hareketsiz ve kuru havadır.

Hareketsiz ve kuru hava, bilinen en ekonomik, çevre dostu ve mükemmel ısı yalıtım malzemesidir. EPS ısı yalıtım levhalarının ekonomik ve üstün ısı yalıtım özellikleri bu şekilde sağlanır.

Üretiminin enerji yoğun olmaması, üstün teknik özelliklerine rağmen ekonomik ol-masının diğer önemli sebebidir. Etkin mekanik dayanımın yanında şişirici gazın çok kısa sürede hava ile yer değiştirmesi, ürünün performansının kullanım ömrü boyunca sabit kalmasını sağlar. Kalınlığı incelmez, ısı iletkenliği artmaz, özel-liklerinde hiçbir bozulma meydana gelmez.

EPS istenilen yoğunluklarda üretilir. Özel-likleri yoğunlukla istenilen yönde değişti-rilebildiğinden malzeme israfına ve ge-reksiz maliyet artışlarına sebep olmaz. Yalı-tım amacıyla genellikle 15-30 kg/m3 yo-ğunluklarda kullanılan EPS levhalar, çok hafiftirler, diğer malzemelerle kaplanarak bitmiş kompozit elemanlar halinde de üre-tilebilirler.

EPS ürünler, levha, boru veya önceden şekil verilmiş elemanlar halinde, yapıların ısı ve ses yalıtımında ve ambalaj sanayiinde yo-ğun bir şekilde kulalnılırlar. EPS ürünlerin ayrıca, binalarda duvar malzemesi olarak kullanımından, soğuk hava depolarının yalı-tımına, gemiler için can simidi ve can yeleği yapımına kadar sayılması mümkün olmayan; hafifliğin, dayanımın, kolay şekil verebilmenin, kolay uygulayabilmenin ve düşük ısı iletkenilğinin önemli olduğu bütün uygulamalarda sınırsız kullanım alanı vardır.

Kullanım yeri ve amacına göre farklı boyut ve yoğunlukta, değişik kenar ve yüzey şekillerinde levha ve kalıp olarak üretil-mektedir. Isı yalıtım levhası ve ambalaj maksadı ile kullanılır. Isı iletkenlik hesap değeri λ = 0,040 W/mK’dir.

Su buharı difüzyon direnç faktörü µ = 20 -250’dir.

Kullanım sıcaklığı -50 / + 75oC aralığında-dır

Kapiller emiciliği yoktur.

Baca gazları metan gurubu gazları, benzin gurubu, eter, ester ve amin gurubu kimya-sallara karşı hassastır. Güneşin mor ötesi ışınlarına karşı hassastır. Zor alevlenici malzemeler olan B1 ve normal alevlenici malzemeler olan B2 sınıfındadır.

Page 371: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

365

6.4.1. EPS’nin Dünyada ve Türkiye’deki Geli şimi

1950’li yıllarda Almanya’da Styropor ismi ile Alman BASF firması tarafından ge-liştirilen EPS, kısa sürede tüm dünyada kullanılmaya başlanmıştır. 1960’ların başın-dan itibaren ülkemizde de üretilmektedir.

Sahip olduğu üstün yalıtım özelliği ve ekonomikliği, hızla yayılmasının en önemli nedenleridir. 1960-1986 yılları arasında ülkemizdeki tüketim yıllık bin ton civarında iken 1986’da aniden 5 bin ton/yıl olmuş, 1995’te 8-10 bin ton/yıl’a yükselmiş, 2000 yılında ise 30 bin ton tüketim gerçek-leşmiştir.

6.4.2. EPS’nin Başlıca Tercih Sebepleri

EPS’nin başlıca tercih sebepleri; üstün teknik özelliklere sahip olmasının yanında, özelliklerinin yoğunluğa bağlı olarak iste-nilen yönde değiştirilebilmesi, ideal üretim teknolojisinin sayesinde maliyetinin düşük olması, performansını kullanım ömrü bo-yunca bozulmadan sürdürebilmesi ve çevre dostu bir malzeme olmasıdır. EPS ürünler, istenen performansı, malzeme israfına se-bep olmadan ve dolayısı ile en ekonomik çözüm ile sağlarlar: EPS yalıtım levhaları; Yüksek ısı yalıtımı sağlar. (λ = 0,033-0,040 W/mK). Yoğunluğu arttıkça ısı iletkenliği azalır.

EPS’nin ısı iletkenilği düşük olduğu gibi, sabittir; şişirici gaza ve zamana bağlı olarak değişmez. Basınca dayanıklıdır. Yoğunluk arttıkça basınç dayanımı artar. Kırılgan değildir. Isı yalıtım malzemesi olarak yük-sek bir eğilme dayanımı vardır. Kapalı gö-zenekli olduğu için pratik olarak ıslanmaz, yalıtımı sürekli yapar. Kapiler su ge-çirimlili ği yoktur ve higroskopik değildir. Buhar geçirimsizliğ istenilen değerlerde ayarlanabilir. Yoğunluk arttıkça buhar geçi-rimsizliği de artar. Kalınlığı zamanla

incelmez, sabit kalır. Çok hafiftir, kolay taşınır, kolay uygulanır. Ekonomik yalıtım malzemesidir.

Sonsuz ömürlüdür. Bina durdukça yalıtım görevine ilk günkü performansı ile devam eder. EPS, geniş bir yoğunluk aralığında üretilebilir, uygulama seçenekleri sunar. Đşe en uygun ürünü seçme imkanı vererek kay-nak savurganlığını önler.

Uygulamalar

EPS ürünleri binalarda ısı ve ses yalıtımı amacıyla kullanıldığı gibi, bazı özel mü-hendislik yapılarında ve inşaat dışı bazı sektörlerde de çeşitli amaçlarla kullanılırlar ve kullanım alanları sürekli gelişmektedir. Aşağıda başlıca uygulama alanları belirtil-dikten sonra, yalıtım uygulamaları ile ilgili kısa açıklamalar verilmiştir.

6.4.3. EPS Ürünlerinin Yalıtım Amaçlı Kullanım Alanları

Binalarda duvarların ısı yalıtımında.

Eğimli ve teras çatıların ve teras bahçele-rinin ısı yalıtımında.

Döşemelerin ısı yalıtımında.

Tavanların ısı yalıtımında.

Çıkmaların ısı yalıtımında.

Yüzer döşemelerde darbe sesi yalıtımında.

Hava sesi yalıtımında.

Çok örtülü elemanların oluşturulmasında.

Soğuk hava depolarının ısı yalıtımında.

Kümeslerin ısı yalıtımında.

Boruların yalıtımında.

Jaluzi yuvalarının ısı yalıtımında

Boru, tank, depo yalıtımında.

Page 372: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

366

Binalarda Diğer Amaçlarla

• Dilatasyon derzlerinde

• Hafif yapı bloklarının (Hafif tuğla, bri-ket v.b.) üretiminde

• Asmolen yapımında

• EPS granülden hafif beton ve yalıtım sıvası üretiminde

• Kapı üretiminde dolgu malzemesi ola-rak

• Prefabrik hafif beton elemanların yapı-mında

• Kompozit (Çok katmanlı bitmiş) levha-lar üretiminde

Binalarda EPS Yalıtım Uygulamaları

Binalarda EPS uygulamaları ile ilgili geniş açıklamalar her uygulama için ayrı dökü-manlar halinde hazırlanmaktadır. Aşağıda her eleman için özet açıklamalar verilmiştir.

TS 825’de önerilen hesap metodu, sadece binanın yıllık ısıtma enerjisi ihtiyacını (Q yıl) sınırlamaktadır. Her proje için Q yıl değeri hesaplanmadan, yalıtım malzemesi için kalınlık sınırları vermek TS 825’e ters düşen bir davranış olacağından bu değerler verilmemiştir.

6.4.4. Dış Duvarların Dıştan Isı Yalıtımı

Bu uygulama, hem duvar elemanlarının oluşturdukları yüzeylerle birlikte, kolon, kiriş, hatıl, lento, perde duvar gibi beto-narme yüzeylerinde yalıtılarak ısı köprüle-rinin ortadan kaldırılması, hem de binaların atmosferik şartlara karşı korunarak sıcaklık farklılıklarından oluşan genleşme ve büzül-me gibi yapı bileşenlerinde meydana gelen fiziksel değişimlerin önlenmesi bakımından en doğru çözümdür.

Dış duvarların dıştan ısı yalıtım uygula-malarında kullanılacak olan ekspande ısı yalıtım levhalarının öncelikle minimum 16 kg/m3 yoğunlukta ve üretim esnasında içerisine ilave edilen alev geciktirici katkı ile yangın sınıfının Alman normuna göre B1 zor alevlenici olması gerekmektedir. Ayrıca levhalar uygulamadan önce belirli bir süre dinlendirilerek boyut stablizesini tamamen kazanmış olmalıdır.

Ülkemizde yeni başlayan bu sistem, dış ülkelerde yaygın bir şekilde yıllardır uygu-lanmaktadır.

Bu sistem, yapı fiziği yönünden en uygun sistem olup EPS levhaları tüm binayı dı-şardan bir manto gibi sarar.

Dış taraftan yalıtım:

Isı köprülerinin oluşmasını önler. Yazın aşırı ısınmayı önler. Su buharının kesit içinde yoğuşma riski en azdır. Isı yalıtım malzemesinin buhar direncinin düşük ol-ması istenir. Yapı fiziği hasarlarının önemli bir bölümü, dışarıdan ısı yalıtımı uygu-lamaları ile elgellenebileceği gibi, mevcut hasarların onarımında da en etkin ve kalıcı uygulama olmaktadır.

Dış taraftan yalıtım sistemi, yeni yapılara uygulandığı gibi, mevcut binalara da ko-layca uygulanabilir. Özellikle, mevcut yapı-ların restorasyonunda çok tercih edilmek-tedir. Kullanılmakta olan binalarda, uygula-ma sırasında tüm işler bina dışında gerçek-leşir, içeriye işçi girmez.

Dış tarafta yalıtım uygulaması için tüm cepheye iskele kurulması gerekir, özel yapıştırıcılara ve uzman uygulama ekibine ihtiyaç vardır. Maliyeti biraz daha yük-sektir. Ancak duvarların ısı yalıtımında ter-cih edilmesi gereken, doğru çözümdür. EPS levhaları, duvara özel yapıştırıcı ve dübel-lerle tespit edildikten sonra, EPS üzerine

Page 373: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

367

cam elyafından kanaviçe yapıştırılır. Bu kanaviçe, bir armatür vazifesi görür. Ka-naviçenin üzerine toplam kalınlığı 4-5 mm olan sentetik sıva yapılarak iş bitirilir. Kullanılacak EPS levhaların gereği kadar (Üretim teknolojinse bağlı olarak 3-6 hafta) dinlendirilmiş, rötresini almış olmaları gerekir. Diğer uygulamalarda (Đçerden yalı-tım, çatı yalıtımı ve diğerleri) beklemeye gerek yoktur.

Dış taraftan duvar yalıtımında, yüksek yo-ğunluklu EPS levhalar, ince sıvada çatlak-lara sebep olabileceği ve buharın dışarı çıkacağı kesitte yüksek buhar dirençleri oluşturacağı için tercih edilmemelidir.

6.4.5. Đç Taraftan Yalıtım

(Önerilen yoğunluk: 20-35 kg/m3)

Bu sistem, mevcut binalarda kolay uygula-nır. Ancak döşemelerin ve iç duvarların birleşim noktalarında ısı köprüleri oluşur ve bu teknik yalıtımın verimini düşürür. Đç taraftan yalıtım, yapı fiziğine uygun bir sis-tem değildir. Ülkemizin büyük bir bölü-münde betonarme kiriş ve perdelerin iç yüzüne uygulandığından, hangi malzeme olursa olsun ısı yalıtımı ile betonarme ele-man arasında yoğuşma meydana gelmek-tedir.

Ancak, başka seçenek olmadığında düşünü-lebilecek bu sistemin, aşağıda açıklanan sakıncaları vardır:

Döşeme alınları, bölme duvar alınları yalıtı-lamaz ve ısı köprüleri oluşur. Özellikle ku-zeye bakan cephelerde, bu elemanların iç köşelerinde küflenme ve hatta terleme beklenir. Yalıtımı kesiklidir (Yama gibidir). Dış duvarlar, döşemeler, kolonlar, v.b. taşı-yıcı elemanlar atmosfer şartlarına maruz bırakılmıştır, korunmamıştır. Isıl genleşme-ler, kirli atmosfer, farklı zemin oturmaları, v.b. sonucu gevrek yapıdaki taşıyıcı ve

diğer malzemelerde meydana gelen kılcal çatlak, v.b. etkisi ile yağmur, kar suyu duvara sızar ve yapı elemanının ıslanmasına sebep olur. Isı yalıtım malzemesinin buhar direnci, yoğuşmaya sebep olmayacak kadar yüksek olmalıdır (Gereğinden fazla yüksek olduğunda duvarın nefes almasını önler). Yapı fiziği açısından, buharın durdurulması değil, kesit içinden buharın yoğuşma olmadan iletilmesi uygundur. Kesitteki yo-ğuşmayı önlemek için, buhar kesicilerle buharın tamamen iç mekanda bırakılması uygun değildir. Böylece bir gereklilik oluş-tuğunda sistem değiştirilmelidir. Isıtma sistemi kapatıldığında ortamın hızla soğu-masına sebep olur, iç ortam sıcaklığı hızla düşer.

Yaz konforuna katkısı olmaz. Đç taraftan yalıtım, hızla ısınma sağladığı için, konfe-rans salonu, v.b. uzun aralıklarla, kısa süreli kullanılan binalar için uygun bir sistemdir. Diğer mekanlarda, uygulama kolaylığı sağ-laması, alçı sıva veya alçı panolar ile yalıtım malzemesinin kolayca kaplanabilir olmasının yanında, mailyetin de daha düşük olması tüketiciye cazip görünürse de, sistemin verimli çalışamayacağı unutulma-malıdır. Bu teknikte, EPS levhaları, duvarın iç yüzüne yapıştırıcı harç ile arada boşluk kalmayacak şekilde tespit edilir. Sistemde, ısı yalıtımı buhar basıncının yüksek olduğu iç tarafa konulduğu için, buhar direnci yüksek olan yoğunluklar önerilir.

Ancak gerektiğinden fazla buhar direnci, duvarın nefes almasını önleyeceğinden, duvar kesitinde buhar kontrolü yapılarak iklim şartlarının gerektirdiği buhar difüzyon direnç fakötrü (µ) belirlenmeli ve buna uygun yoğunluk seçilmelidir. Kullanılan EPS levhalar B1 sınıfı olmalıdır ve kapla-masız bırakılmamalıdır. EPS levhaların üzerine, sıva, alçı pano, sunta, lambri gibi kaplamalar kolaylıkla yapılır.

Page 374: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

368

6.4.6. Çift Duvar Arası Yalıtım

(Önerilen yoğunluk: 15-20 kg/m3)

Çift duvar arasına yerleştirilen ısı yalıtı-mından oluşan bu sistem, ülkemizde çok yanlış bir şekilde uygulanmaktadır. Ülke-mizdeki uygulamalar, yapı fiziği kurallarına tamamen aykırıdır ve içerden yalıtım uy-gulamalarından daha fazla sakıncalar taşı-maktadır. Bu sistemin ülkemizdeki uygula-malarında kolon, kiriş ve döşemelerin arasına örülen iki tuğla arasına kontrolsüz ve rasgele şekilde yalıtım levhaları yerleş-tirilir. Bu durumda, aşağıda belirtilen sakın-calar hakimdir:

Tüm betonarme elemanlar ve yalıtım lev-haları arasındaki boşluklar ısı köprüleri oluşturur. Cephenin büyük bir bölümü yalı-tımsız betonarme elemanlardan meydana gelen ısı köprülerinden oluşur. Tüm taşıyıcı elemanlar, atmosfer şartlarına maruz bıra-kılmıştır, korunmamıştır. Kesit içinde yo-ğuşma ihtimali fazladır. Đç taraftan yalıtıma nazaran maliyet artar. Fakat anlamlı bir fayda sağlanmaz. Đki duvarın birlikte çalış-masını ve stabilietisin sağlayacak bağ ele-manları yoktur. Yoğuşma, yağmur suyu sızması, v.b. sebeplerle kesit içinde mey-dana gelebilecek suyun dışarı atılabilmesi için uygun detaylar oluşturulmamıştır.

Avrupa’daki uygulamalar ise, dışarıdan yalıtımın değişik bir görünümü şeklindedir ve dışardan yalıtımın avanatjlarının önemli bir bölümünü taşımaktadır. Bu uygula-malarda:

• Betonarme elemanlar ile iç duvar aynı hizadadır. Yalıtım kesintisiz olarak tüm cepheye uygulanır.

• Đki duvar arasında birlikte çalışmalarını sağlayacak bağ elemanları bulunur. Đki duvar arasında oluşabilecek suyun, sis-teme zarar vermeden dışarı atılabilmesi için gerekli detaylar geliştirilmi ştir.

• Dış duvar aynı zamanda cephe kapla-ması görevini görür.

Bu sistemde, ısı yalıtım levhaları arasında boşluk kalmayacak şekilde yerleştirilmeli ve gerekli yerlerde çift duvar arasında olu-şabilecek suyun, kolaylıkla dışarı atılmasını sağlayacak detaylar çözülmelidir. Boşluğa yerleştirilecek ısı yalıtım levhalarının sürek-lili ğinin sağlanması sistemin verimi için çok önemlidir.

Ekspande polistren ısı yalıtım levhalarının uygulanacağı yüzeyler, öncelikle kuru ve düzgün olmalıdır. Kabarmış ve döküntülü yüzeyler fırçalanarak temizlenmeli eğrilik-ler, büyük hasar ve çatlaklar sıva ile ortadan kaldırılmalıdır.

Levhalar çimento bazlı yapıştırma harcı kullanılarak farklı metotlarla yüzeye yapış-tırılabilir. Levhalara yapıştırıcı sürüldükten hemen sonra duvar yüzeyine, birbirlerine bitiştirilerek yerleştirilir.

Yapıştırıcının derzlere girmesini önlemek için yapıştırıcı, levhaların kenarlarına yakın sürülmemelidir. Levhalar cephelerde ve köşelerde şaşırtmalı olarak yerleştirilme-lidir. Levhaların birleşim yerlerinde yüze-yin düzgün olması için törpülenme işlemi gerekebilir. Yapıştırma harcı tamamen ku-ruduktan sonra (yaklaşık 24 saat sonra) dübelleme işlemine başlanır. Duvar özellik-lerine uygun olarak seçilen özel yalıtım tespit dübelleri, m2’ye 6 adet gelecek şe-kilde uygulanır. Fayans veya eskimiş sıva-lardan oluşan yüzeyler dübelleme işlemi için uygun değildir.

Dübelleme işleminden sonra sistemin dona-tı katmanı oluşturulur. Çimento bazlı alt kat astar sıva, yüzeye mala ile uygulandıktan sonra üzerine alkaliye dayanıklı cam ku-maşı esaslı takviye filesi (145-160 cr/m2). kenarları 10’ar cm birbirinin üzerine bine-cek şekilde mala yardımıyla yerleştirilir. Daha sonra filenin üzerine ikinci kat astar

Page 375: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

369

sıva sürülerek donatı katmanı tamamlanmış olur.

Donatı katmanı tamamen kuruduktan sonra, nefes alan ve solvent içermeyen istenilen dokudaki dekoratif kaplama malzemesinin mala veya rulo ile donatı katmanına uygulanmasıyla işlem tamamlanır.

Uygulanacak dış kaplama kalınlığı ve miktarı, sıva türüne göre değişmektedir. Çe-şitli yüzey şekilleri, son kat sıva üzerinde çeşitli perdahlama metotları ile oluşturu-labilir.

6.4.7. Bodrum Duvarları

(Önerilen yoğunluk: > 25kg/m3)

Bodrum katlarının toprağa bitişik dış duvarlarında topraktan su gelmesini önle-mek için, duvarın dış tarafına su yalıtımı yapılması zarurudir. Su yalıtım tabakasının, hasar görmesini önlemek için korunması gerekir. Bu koruma, yeni bir briket duvar örmek ve beton perde yapmak gibi pahalı sistemler yerine EPS levhalar ile çok ekonomik olarak gerçekleşebilir. EPS lev-halar uygun yapıştırıcılar ile su yalıtım tabakasına yapıştırılarak problem çok sü-ratli ve ekonomik şekilde çökülebilir. Su yalıtımı üzerine arada boşluk kalmayacak şekilde yapıştırılan EPS levhalar, ısı yalı-tımını da başarıyla sağlarlar. Bodrum du-varlarında hacimce su emme oranı %1 ve daha küçük olan ürünler kullanılmalıdır.

6.4.8. Çatılar

Çatılar, üzerinde çatı örtüsünün bulunduğu çatılar ve direkt atmosfere açılan teras çatılar olmak üzere iki gruba ayrılır.

Eğimli ve teras çatılarda ısı yalıtımı uy-gulama prensipleri birbirinden önemli fark-lılıklar gösterir.

6.4.9. Teras Çatılar

(Önerilen yoğunluk: 20-30 kg/m3)

Teras çatılar, bir yapının en kritik yerle-rinden biridir. Yazın en çok güneş alan, kışın ise kar ve buz nedeniyle en uzun süreyle soğuğa maruz kalan kısımlardır. Bu nedenle, ısı yalıtımı mutlaka gereklidir. Yapılacak ısı yalıtımı sadece soğuğu ve sıcağı önlemekle kalmayıp aynı zamanda betonarme döşemeyi ısıl gerilmelerden ve tahribatından korur, yapının ömrünü uzatır, onarım ihtiyacını azaltır. Teras çatıların ısı yalıtımı mekanik açıdan da zorlanır.

Üzerinde gezilip gezilmemesine ve yalıtım levhalarına gelecek yüklere bağlı olarak ge-nellikle 20-30 kg/m3 yoğunluklar arasından seçim yapılır. Eğer yapı elemanı, yoğun trafik, v.b. büyük basınç gerilimlerinin etkisinde kalacak ise, daha yüksek yoğun-luklardaki ürünler de kulalnılabilir.

Uygulama sırasında düzgün yüzey üzerine buhar dengeleyici ve buhar direncini sağla-yan katman yerleştirilir. Üzerine EPS ısı yalıtım levhaları aralarından boşluk kalma-yacak şekilde yerleştirilir. Levhaların üze-rine su yalıtımı uygulanır. Teras bahçele-rinin ısı yalııtmında da EPS yalıtım lev-haları başarı ile kullanılır.

6.4.10. Eğimli Çatılar

(Önerilen yoğunluk: 15-20 kg/m3)

Eğimli çatılarda ısı yalıtımı, mertek seviye-sinde kullanılabilir. Mertek hizasında yapı-lacak ısı yalıtımı ile kullanılmayan çatı boşlukları kullanılabilir hale getirilerek ek bir mekan olarak değerlendirilebilir. Bütün ısı yalıtım uygulamalarında olduğu gibi, ısı yalıtım levhalarının arasında boşluk kalma-masına özen gösterilmelidir. EPS levhalarla mertek hizasında ısı yalıtımı uygulama-larında levhaların iç yüzeyleri sıva, alçı pano, v.b. malzemelerle kaplanmalı, dış

Page 376: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

370

yüzeyi ile çatı örtüsü arasında havalandırma boşluğu bırakılmadan ısı yalıtımının soğuk tarafına, nefes alan membran türünde su yalıtımı uygulanır.

Bu açıklamalar, tüm polimer esaslı ve etkin şekilde polimer bağlayıcı içeren ısı yalıtım malzemeleri için de geçerlidir. Mertek arasında ve mertek altında, iki tarafı sıva vb. kaplı kompozit EPS elemanlar kulanı-labilir. Bu durumda havalandırma boşluğu ile birlikte geleneksel su yalıtım malze-meleri de kullanılabilir.

Mertek hizasındaki ısı yalıtımı üç farklı seviyede uygulanabilir:

(Önerilen yoğunluk: 15-20 kg/m3) Mertek-ler üzerine döşenecek ahşap kaplama üze-rine bir kat asfaltlı su yalıtım membranı buhar kesici olarak döşenir ve üzerine çatı örtüsü havalandırma boşluğu bırakmadan uygulanır. Farklı profildeki EPS ürünlerle farklı uygulamalarda mümkündür.

b) Mertek arasında

(Önerilen yoğunluk: 15-16 kg/m3) Bu sistemde EPS levhaları mertek aralarına sıkıştırılır. Mertekler arası mesafe 48-49 cm olursa, EPS levhaları daha iyi sıkıştırılır. En altta ise sıva, lambri, alçı pano, sunta, tavan tahtası gibi çeşitli kaplama olanakları vardır.

c) Mertek altında

(Önerilen yoğunluk: 15-20 kg/m3) EPS levhalar, merteklere çakılan özel galvanizli birleştirme parçaları yardımıyla birbirine kenetlenir. En alt tarafa yine sıva, lambri, sunta, alıcı pano gibi kaplama yapılır.

6.4.11. Çatı arası Döşemesinde

(Önerilen yoğunluk: 15-20 kg/m3)

Eğimli çatılarda ısı yalıtımı, çatı arası döşemesinde de uygulanabilir. EPS levha-

larını yan yana, aralarında boşluk kalma-yacak şekilde dizmek yeterli olur.

Dikmelere rastlayan kısımlar, testere veya bıçakla kesilerek EPS’den çıkartılır. EPS levhaları ıslanmadığından, çatı arasına su gelse dahi, yalıtım görevini yapmaya devam eder. Ülkemizde çatı arası boşluklar yaşama amacıyla kullanılmasa bile depolama ama-cıyla kullanılır ve bu alana girilip çıkılır.

Bu sebeple çatı arası döşemesi üzerine yerleştirilen yalıtımın üzerinin, uygun bir şap veya buhar direnci yüksek olmayan uygun bir kaplamayla kapatılması önerilir. Yalıtımın sürekliliğinin bozulmaması için araya harç ve benzeri yabancı madde gir-memesine dikkat edilmelidir. Yalıtım mal-zemesi olarak EPS levhalar kullanılması halinde, EPS ürünlerin düşük su emme oranı ve yeterli mekanik dayanımı saye-sinde üzerine uygulanacak kaplama için ilave bir konstrüksiyon gerekmez. Çatı arası döşemesinin yalıtımında genellikle 15-20 kg/m3 yoğunluklardaki EPS levhalar yeterli olmakla birlikte etkili olacak yüklerin he-saplanıp, ona uygun yoğunluğun seçilmesi önerilir.

6.4.12. Sanayi Çatıları

a) Meyilli Sanayi Çatıları

(Önerilen yoğunluk: 18-24 kg/m3)

Sanayi yapılarının çatı yalıtımı, gerek iş randımanı, gerekse üretim yönünden çok önemlidir. Yalıtımsız veya eksik yalıtımlı sanayi yapılarında mekanlar, kışın çok so-ğuk, yazın çok sıcak olur. Öte yandan, bazı sanayi yapılarında, üretim gereği nisbi nem oranı yüksek olur. Bu tür yapılarda, yalıtım eksikliği ile kış mevsiminde, tavanda yo-ğuşma görülür.

EPS, tüm bu mahzurları temelden çözer. Çift kat trapez veya oluklu levhalar arasına

Page 377: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

371

yerleştirilen EPS levhalar, en ekonomik ve kalıcı bir şekilde ısı yalıtımı sağlar.

b) Az Meyilli Sanayi Çatıları

(Önerilen yoğunluk: 20-30 kg/m3)

Galvanizli saç profillerden teşkil edilen çatı üzerine EPS levhaları boylamasına yerleş-tirilerek her levha mekanik olarak porfillere tespit edilir. EPS kaplama işi bittikten son-ra, üzerine uygun şekilde su yalıtım memb-ranları ile su yalıtımı sağlanır.

6.4.13. Döşemeler

Zemin Döşemeleri

(Önerilen yoğunluk: > 20 kg/m3)

EPS levhalar ve üzerine döşeme kaplaması ile gerçekleştirilen uygulama, zemin döşe-melerinin yalıtımnda da kullanılabilir. Ze-min döşemelerinde, ısı yalıtımına ilave olarak binanın ve zeminin özelliklerine göre, basınçlı su yalıtımı veya zemin suyu yalıtımı yapılır. Her iki yalıtımın birlikte yeterli performansı göstermesi için gerekli detaylara uyulmalıdır. Üzerine yük alan döşeme ve zeminlerde, tahmini yüklere gö-re hesaplanacak gerilmeleri taşıyacak uygun yoğunluklardaki EPS levhalar seçilir. Ülke-mizde doğalgaz kulalnılan apartmanlarda daire sakinleri kombili sistemi tercih et-mektedir. Bu durumda müstakil daireler arasında ısı yalıtımı olması gerekmektedir. Kat arası döşemelerde EPS kullanılarak hem ısı, hem de ses yalıtımı sağlanabilir.

Yerden Isıtmalı Döşemeler

(Önerilen yoğunluk: > 20 kg/m3)

Yerden ısıtmalı döşemelerde, sıcak su boruları şap tabakasının içinde yer alır. Boruların içindeki sıcaklığın gereksiz yere alt kata geçmesini önlemek amacıyla, bo-ruların altına EPS ile ısı yalıtımı yapılır.

Burada kullanılacak EPS, bloktan kesilmiş normal EPS (Herhangi bir özel işlemle elastikiyet verilmemiş levhalar) olabileceği gibi, ki bu durumda sadece ısı yalıtımı sağlar, dinamik sertliği özel işlemle düşürü-lerek elastikiyet kazandırılmış özel EPS Ses Yalıtımı Levhaları (EPS T) da olabilir. Özel ses yalıtım levhaları kullanılırsa, ısı yalı-tımının yanında özellikle darbe ses yalıtımı da sağlanır.

Sağlanacak ısı ve ses yalıtımı kalınlığa bağ-lı olarak artar. Pratikte kullanılan kalınlık 2-3 cm arasındadtır. Ses yalıtımı amaçlan-dığında, duvar diplerine 1 cm kalınlıkta EPS şerit konulması ve sıva, döşeme ve süpürgelik gibi rijit elemanların direkt olarak temasının önlenmesi ihmal edilme-melidir. Yalnız ısı yalıtımı amaçlanırsa, dö-şemeye gelen hareketli yükler ve yalıtımın üzerindeki katmanların ağırlıkları hesapla-narak gerekli mekanik özellikleri sağlayan yoğunluk seçilir. Ses yalıtımı da amaçlanı-yorsa, kullanılması gereken ürün gerekli mekanik özellikleri karşılaması şartıyla EPS T’dir.

6.4.14. Tavanlar

Bodrum Tavanları

(Önerilen yoğunluk: 15-20 kg/m3)

Isıtılmayan bodrum katlarını, hemen üstün-deki dairelerden ayıran döşemelerde ısı ya-lıtımı yoktur, oysa olması gerekir. Daire döşemesi yalıtımsız oludğu için, bu dairele-ri ısıtmakta güçlük çekilir. Kullanılmakta olan dairenin döşemesinden bir ısı yalıtım uygulaması olanaksız olduğundan, döşeme-den geçen ısı kaybını önlemek için, bodrum tarafındaki tavan yalıtılır.

Bunun için, EPS levhalarının uygun yapış-tırıcı bodrum tavanına yapıştırılması yeter-lidir. EPS levhaların üzerine sıva yapılır

Page 378: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

372

veya iç yüzü kaplamalı kompozit hazır elemanlar kullanılabilir.

Aynı işlem, üst taraftan yalıtım yapılması olanaksız olan ve ısı kaybeden her türlü döşemenin tavanına da uygulanabilir. Örne-ğin, başkasına ait olan bir teras döşemesi altındaki daire sahibinin kendi tavanına yalıtım yapması mümkündür.

Asma Tavanlar

(Önerilen yoğunluk: 15-20 kg/m3)

Bazı binalarda, çeşitli nedenlerle asma tavan yapmak gerekli olur. Böyle yerlerde, EPS ile asma tavan yapmak, ekonomik bir çözümdür. EPS boyutlarına uygun olarak 50 x 100 cm ölçülerinde L profillerle teşkil edilecek metal bir konstrüksiyona EPS levhalar basitçe oturtulur. Hava cereyanı veya başka bir nedenle levhaların uçmasını önlemek için, levhaların üst tarafına klipsler bastırılır. Đki tarafı kaplamalı EPS kompozit elemanlar kullanılmalıdır.

6.4.15. Çıkma Altları ve Açık Geçit Üzerindeki Döşemeler

(Önerilen yoğunluk: 15-16 kg/m3)

Apartman binalarında, genellikle giriş katı-nın üstündeki birinci kat döşemesinin yan taraflarında 1-1.5 m genişliğinde çıkmalar bulunur. Bu çıkamların altı açık olduğun-dan, büyük ısı kayıplarına yol açar. Döşeme çok soğuk olduğu gibi hacimler yeterince ısınmaz. Eğer döşemede, ısı veya ses yalı-tımı önlemi alınmamışsa, bu takdirde çıkma altının alt yüzüne ısı yalıtımı uygulamak gerekir. Çıkmaların yalıtımında, dış taraftan ısı yalıtım tekniği kullanılabileceği gibi, iki veya bir tarafı ahşap yünü kaplı EPS kompozit levhalar ile de ısı yalıtımı yapı-labilir. Bu levhaların yüzlerinde çok güzel sıva tutan odun lifleri bulunduğundan, lev-halar çimento harç ile yapıştırılabilir ve

geleneksel sıva ile kolayca sıvanabilir. Sıvadan önce, levhaların birleşim yerlerini sıva teli ile örtmek gerekir.

6.4.16. Tavuk Çiftliklerinde EPS Kullanımı

Hayvanlar, insanlardan daha fazla ısı ve su buharı çıkarırlar. Özellikle kanatlı hayvan-ların çıkardığı ısı ve su buharı çok fazladır. Tavuklardan kümese yayılan bu ısı enerjisi, kümesin yalıtmasız olması halinde, kolayca dış havaya yayılır ve hayvanlar gerekli enerjiyi tekrar kazanabilmek için fazla mik-tarda yem yemek zorunda kalırlar. Oysa, kümes yalıtımlı olursa, ısı içeride kalır ve tavuklara gerekli olan enerji (Isı) miktarı azalır.

Böylece daha az miktarda yem yeterli olur ve yem masraflarından büyük tasarruf sağ-lanır. Ayrıca kanatlı hayvanların çıkardığı yüksek orandaki su buharı, kümesteki nisbi rutubeti yükseltir. Bu rutubetli hava, kü-mesin yalıtımsız çatı altına veya dış duvarın iç yüzüne çarpınca buhar halinden su haline dönüşür. Eğer ısı yalıtımı yapılırsa, yoğuş-ma olmaz. Bu nedenle, kümeslerin çok iyi bir şekilde yalıtılması zorunludur.

EPS, ekonomik ve pratik bir malzeme ol-duğundan, kümeslerin yalıtılması için ideal bir çözümdür. Yalıtım, kümesin her tarafına yapılmalıdır. Yani sadece çatı yalıtımı ile yetinmeyerek duvarlarda, hatta soğuk ik-limlerde döşemelerde de yalıtım yapılma-lıdır.

6.4.17. Boruların Yalıtımı

EPS ürünler, uzun süre ile 80-85oC’ye kadar maruz kalabilirler. Kısa sürelerle 100oC’ye kadar olan sıcaklıklar da EPS ürünlere zarar vermez. Kullanım şartalrı, bu aralıklarda kalan borular için de EPS ısı yalıtım ürünleri başarı ile kullanılabilirler.

Page 379: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

373

Sıcak su ve ısıtma sistemlerinde, borulardan ısı kaybını azaltmak için, soğuk su sis-temlerinde yüzeyde terlemeyi önlemek ve donmaya karşı korumak için, havalandırma kanallarında sıcaklık dağılımının homojen-liğini sağlamak için, soğutma elemanlarında soğutma borularından soğutma kaybını azaltmak ve yüzeyde yoğuşmayı önlemek için, sıvılaştırılmış gazların tutulduğu kap-larda -180oC’ye kadar ısı iletimini azaltmak için EPS ısı yalıtım ürünleri uluslar arası düzeyde kullanılmaktadır. Borularda yalı-tım amacıyla, 20-30 kg/m3 yoğunluktaki ürünler tercih edilmektedir. Yalıtım kalın-lıkları ise, kullanım amacına (Yukarıda be-lirtilen), kullanılan boru malzemesine, boru çapına, v.b. çok sayıda faktöre bağlıdır.

6.4.18. Soğuk Hava Depolarında (SHD) EPS Kullanımı

EPS, soğuk hava depolarının (SHD) ısı yalıtımı amacıyla en çok kullanılan malze-melerden birisidir. Bir SHD’nin rantabl olması, kullanılan yalıtım malzemesinin cinsine ve iklime göre seçilecek kalınlığa bağlıdır. SHD’nin yalıtımlı yüzeylerinde ısı kaybının q=8-9 W/m2 olması esas alınarak ve iç hava sıcaklığı ile ortalama dış hava sıcaklığına bağlı olarak tavsiye edilen ya-lıtım kalınlıkları Tabloda belirtilmiştir.

SHD’nin döşeme, duvar ve çatılarında uy-gulanması tavsiye edilen EPS yoğunlukları ise şöyledir:

Döşemeler : 20-30 kg/m3

Duvarlar : 15-18 kg/m3

Tavanlar : 15-18 kg/m3

Teras çatılar : 24-30 kg/m3

Soğuk Hava Deposu Isı Yalıtımı

Soğuk hava depolarında özellikle yapı fiziği şartlarının eksiksiz yerine getirilmesi gere-

kir. Soğutma, ısıtmaya göre çok daha pahalı olduğundan, bir soğuk deponun verimliliği etkin bir ısı yalıtımına ve doğru yerde kullanılan buhar kesiciye bağlıdır.

Ekspande polistren levhalar, ısı yalıtım özelliği ve basma mukavemetinin yüksek olması ve çok düşük sıcaklıklarda kullanım imkanı nedeniyle soğuk depoların ısı ya-lıtımından kullanılan en doğru ürünlerden biridir. Uygulamalarda dikkat edilmesi ge-reken en önemli husus buhar kesicinin mutlaka ekstrüde polistren levhanın sıcak tarafa bakan yüzüne gelmesidir. Soğuk hava depolarının duvar yalıtımında duvar iç yü-zeyine buhar kesici malzeme olarak bitümlü örtüler şaloma uygulaması ile yapıştırıl-dıktan sonra, levhalar m2’ye 6 adet gelecek şekilde yalıtım dübelleri ile tespit edilir. Levhaların üzerien çimento bazlı astar sıva, cam kumaşı esaslı takviye filesi ve tekrar astar sıva tatbik edilir. Son kat duvar kap-lamasıyla uygulama tamamlanır. Soğuk ha-va depolarının tavanlarında da aynı detay devam ettirilir.

Soğuk hava depolarının döşemelerinde ise mevcut betonarme döşeme yüzeyine mala perdah (veya tesviye şapı) yapılarak döşe-menin konumuna göre su veya buhar yalıtımı amacıyla bitümlü örtüler şalumo uygulaması ile yapıştırılır. Bunun üzerine ısı yalıtım levhaları yapıştırılmadan yerleş-tirilir. Ek yerlerinin tam intibak etmesine özen gösterilir.

Ekspande polistren levhalar üzerine tekrar (tercihen demirli) beton döşeme yapılarak yüzeyi perdahlanır. Bununda üzerine yapış-tırma yöntemiyle döşeme kaplaması (genel-likle seramik) kaplanır. Döşeme kaplaması mala perdah yapmadan, harç ile uygulana-bilir.

Ekspande polistren ısı yalıtımı levhaları kalınlığı, deponun kullanım amacına ve iklim koşullarına göre hesaplanarak belir-lenmelidir.

Page 380: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

374

Tablo 39. Soğuk hava depolarında (SHD) iklim şartlarına göre tavsiye edilen en az yalıtım kalınlıkları (q = 9 w/m2 = 0,035 W/mK)

SHD Đç Hava Sıcaklığı

oC

Yalıtım Kalınlığı Ilıman Bölgeler (Ortalama dış

sıcaklığı = 10oC) (Ortalama dış hava sıcaklığı = 10oC)

Yalıtım Kalınlığı Sıcak Bölgeler (Ortalama dış

sıcaklığı = 20oC) (Ortalama dış hava sıcaklığı = 20oC)

+5 2 cm 6 cm ±0 4 cm 8 cm -5 6cm 10 cm -10 8 cm 12 cm -15 10 cm 13 cm -20 12 cm 15 cm -25 13 cm 17 cm -30 15 cm 19 cm

Page 381: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

375

6.5. EKSTRÜDE POLĐSTĐREN LEVHA

Polistiren hammaddesinden, ekstrüzyon yo-lu ile meydana getirilen ve yerli olarak da üretilen ısı yalıtım malzemesidir.

Kullanım yeri ve amacına göre farklı boyut ve yoğunlukta değişik kenar ve yüzey şekil-lerinde levha olarak üretilmektedir.

Isı iletkenlik hesap değeri λ - 0,028 – 0,031 W/mK dir.

Su buharı difüzyon direnç faktörü µ = 80-250 dir.

Kullanım sıcaklığı -50/+75oC aralığındadır.

%100 kapalı gözenekli homojen hücre yapı-sına sahip olup bünyesine su almamaktadır.

Kapiler emiciliği yoktur.

Boyut stablizesi ve basma dayanımı olduk-ça yüksektir.

Zor alevlenici malzemeleri olan B1 sınıfın-dadır.

Haddeden çekilerek üretilen plastik esaslı sert polistren köpük ısı yalıtım levhaları “Ekstrüde polistren köpük (XPS)” şu sebep-lerle tercih edilmektedir:

• Isı iletkenliği düşüktür ve bu değeri yapı ömrü süresince korur,

• Kapalı gözenekli ve homojen bir hücre yapısına sahiptir,

• Bünyesine su almaz,

• Đlave bir buhar kesiciye gerek yoktur,

• Nefes alabilen bir malzemedir,

• Boyut stabilitesi çok iyidir, zamanla şekil değiştirmez,

• Basma mukavemeti yüksektir,

• Çürüyüp, dağılmaz ve ufalanmaz,

• Binili kenar profili sayesinde ısı köprü-lerinin oluşumunu önler,

• Uygulanması kolaydır, firesiz çalışma imkanı sağlar,

• Hafif olduğu için kolayca taşınıp, uygu-lanabilir,

Bu açıdan XPS levhaların teknik özellikleri incelendiğinde şu değerleri vermektedir.

Isı iletkenlik katsayısı:

Birbirine paralel iki yüzeyi arasındaki sıcaklık farkı 1 K = 1oC olan homojen bir malzemenin, 1 m2’sinden 1 saatte ve 1 m kalınlıkta dik olarak geçen ısı miktarıdır. Sembolü (λ), birimi (W/mK)’dir. Isı yalıtım malzemelerinin seçiminde en belirleyici özelliktir. Ekstrüde polistren köpük ısı yalıtım levhalarının ısı iletkenlik katsayısı 0,028-0,031 W/mK’dir.

Su Buharı Difüzyon Direnç Katsayısı:

Su buharı basıncı, basıncın yüksek oludğu ortamdan, düşük olduğu ortama doğru iler-leme eğilimindedir. Her malzeme, ısı geçi-şinde olduğu gibi, kalınlığına bağlı olarak su buharı geçişine de karşı koyar. Malze-menin gösterdikleri bu direncin havanın buhar difüzyon direncine olan oranına, su buharı difüzyon direnç katsayısı denir ve sembolü (µ)’dür. Ekstrüde polistren köpük ısı yalıtım levhalarının su buharı difüzyon direnç katsayısı değeri, yoğuşmayı önleyen ancak nefes almaya izin veren optimum değerdedir (µ = 100).

Yoğunluk:

Ekstrüde polistren köpük ısı yalıtım levha-larının yoğunlukları 28-32 kg/m3 arasın-dadır. Isı yalıtım malzemelerinin birçok özelliği yoğunluğa bağlı olarak değiştiği için yoğunluk çok önemlidir. Bunlar:

Page 382: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

376

• Isı iletkenlik katsayısı,

• Basma dayanımı,

• Hacimce su emme ve difüzyon dayanı-mı,

• Kapalı hücre yüzdesi,

• Donma çözünme dayanımıdır.

Hacimce Su Emme:

Ekstrüde polistren köpük ısı yalıtım levha-ları, kapalı gözenekli yapıları sayesinde %0,1 gibi oldukça düşük bir su emme değerine sahiptir. Ayrıca TS 11989’a göre tam daldırma ile uzun sürede su emme durumu açısından WI 1 sınıfı malzemeler-dir.

Sınıf Sınır Değer (% Hacim)

WIO Sınır Değer Yok

WI1 <1

WI2 <2

WI3 <3

Ürün Tipleri

Uygulama yerlerine göre değişik tiplerde üretilen XPS levhalar sayesinde daha isa-betli ve hızlı uygulamalar gerçekleştirile-bilir. Üç tip ekstrüde polistiren levha üreti-mi yapılmaktadır:

• Pürüzsüz XPS levhalar – Döşemelerde, çatılarda kullanılır. 30-32 kg/m3 yoğun-lukta, 0,028 W/mK’lik ısı iletkenlik katasyısına sahip, yüksek basınç daya-nımlı pürüzsüz levhalardır. 60 cm eninde, 120 cm boyundadırlar. 20-100 mm arasındaki kalınlıklarda üretilirler.

• Pürüzlü-oluklu XPS levhalar – Duvar, kolon ve kirişlerin dışarıdan ısı yalıtı-mında kullanılan, 28-30 kg/m3 yoğun-lukta, 0,030 W/mK’lik ısı iletkenlik

katsayısına sahip pürüzlü –oluklu levha-lardır. 60 cm eninde, 120 cm boyunda-dırlar. 30-100 mm arasındaki kalınlık-larda üretilirler.

• Pürüzlü-oluklu XPS levhalar – Duvarların içten ısı yalıtımında kulanı-lan, 28-30 kg/m3 yoğunlukta, 0,030 W/mK’lik ısı iletkenlik katsayısına sa-hip her iki yüzeyi pürüzlü levhalardır. 60 cm eninde, 265 cm boyundadırlar. 30-100 mm arasındaki kalınlıklarda üre-tilirler.

Pürüzlü yüzeyler, üzerlerine yüksek bir adrehansla sıva uygulamasına imkan tanır-ken, oluklu yüzeyler duvar yüzeyine yapış-mayı kolaylaştırmaktadır.

Levhalar, ihtiyaca göre 2 cm’den 10 cm’ye kadar muhtelif kalınlıkta, kenarları düz, binili veya zıvanalı olarak üretilir. Endüst-ride polistren levha yüksek ısı performansı basınca dayanımı, boyut stabilizesi, kapalı gözenekli hücre yapısı ve uygulama kolay-lığı sayesinden ısı yalıtım uygulamasında yapıların vazgeçilmez bir malzemesidir.

Uygulama Alanları

Binalarda ısı yalıtımı yapılırken, ısının en çok kaybolduğu yerlere özellikle önem ve-rilmeli ve yalıtım bir bütün olarak ele alınmalıdır. Yapılarda ısı kayıplarının ger-çekleştiği, dolayısıyla yalıtılması gereken yapı elemanları şöyledir:

Dış duvarlar (Pürüzlü-oluklu)

• Dış yüzeyden (Mantolama)

• Đç yüzeyden

• Sandviç (pürüzsüz)

• Çıkmalar

Çatılar (Pürüzsüz)

• Düz teras çatılar

Page 383: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

377

• Eğimli çatılar

Mertek üzerinden

Mertek arasından

Mertek altından

Döşemeler (Pürüzsüz)

• Zemine oturan döşemeler

• Döşemeden ısıtmalı döşemeler

• Isıtılmayan ortama bitişik döşemeler

Dış duvarlar 3 ayrı tip ısı yalıtım uygu-laması yapılabilir ancak bunlar içerisinde yapı fiziği açısından en doğru çözüm; bina-nın tüm dış yüzeyine sürekli bir yalıtım imkanı sağlayan, kolon ve kiriş gibi ele-manlarda oluşması muhtemel ısı köprülerini engelleyen, yaz/kış sıcaklık farklarından ötürü duvarın ısıl gerilmelerini asgari ölçü-lere indiren dış yüzeyden sürekli ısı yalıtım uygulamasıdır (mantolama).

6.5.1. Duvarların Dışarıdan Isı Yalıtımı- Mantolama

Bu sistemde duvar, kolon ve kirişlerin tümü bina dışından her iki yüzü pürüzlü ve oluklu; imal edilen ekstrude polistren ısı yalıtım levhaları ile kaplanır. Sistemin avantajları:

• Kolon, giriş gibi yapının taşıyıcı siste-mindeki tüm ısı köprülerini, dış mekan-la temasını önleyerek, ortadan kaldırır.

• Yalıtmasız binalarda yoğuşma sonucun-da oluşan rutubet, küf vs. önlenir.

• Bina dış yüzeyini sıcaklık farkının olumsuz etkilerinden korur.

• Yapı fiziği açısından ideal olan sistem-dir.

Dıştan Mantolama Sisteminin Uygulama Aşamaları:

Pürüzlü-oluklu XPS levhalar bina dış yüzeyine çimento bazlı yapıştırma harcı ile uzun kenar zemine paralel ve düşey derzler şaşırtmalı olarak yerleştirilir. Polistren kö-püğü levhaların sentetik solventler ile çö-züldüğü unutulmamalıdır. Şayet bina dış yüzeyinde boya gibi yapışmayı önleyici bir kaplama varsa bu tabaka kazıldıktan sonra uygulamaya başlanmalıdır.

Levhalar m2’ye en az 6 adet olacak şekilde ısı köprüsü oluşumunu engelleyen plastik başlı dübeller ile mekanik olarak tespit edi-lir. Kullanılacak dübelin geri dönüşüm mal-zemeden olmaması, yüksek yoğunluklu po-lietilenden üretilmiş olması uygulamanın sürekliliği açısından oldukça önemlidir.

1-2 mm kalınlığında organik polimer katkı-lı, çimento bazlı sıva tek kat olarak dışa bakan yüzeye uygulanır.

Birinci kat sıva çekildikten sonra ısıl geril-meler sonucunda çatlamalar oluşmaması için yüzeye sıva filesi hafifçe gömülerek uygulanır.

Sıva filesi üzerine tekrar birkaç milimetre kalınlığında ikinci kat sıva uygulanır. Sıva filesinin toplam dış sıva kalınlığının orta-sında (veya dış yüzeye daha yakın) olma-sına dikkat edilmelidir.

Son kat olarak hazır sıva veya dokulu boya uygulanır.

6.5.2. Duvarların Đçeriden Yalıtımı

Bu sistemde yapının dış yüzeyini oluşturan duvar, kolon ve kirişlerin tümü bina için-den, her iki yüzü pürüzlü-oluklu üretilen ekstrude polistren ısı yalıtım levhaları ile kaplanır. Sistemin avantajları:

Page 384: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

378

• 265 cm uzunluğundaki ısı yalıtım lev-haları düşeyde ek yerlerinin sayısını en aza indirir.

• Uygulama kısa sürede tamamlanır.

• Şayet binayı dışarıdan mantolama yap-mak mümkün olmuyorsa, bu sistem ile kullanıcı sadece kendi katına ısı yalıtım yaptırabilir.

Đçeriden Isı Yalıtımının Uygulama Aşamaları:

• Pürüzlü XPS levhaları; bina iç yüze-yine, organik polimer katkılı çimento bazlı yapıştırma harcı ile uzun kenar döşemeye dik olacak şekilde yapıştırılır.

• Metrekare’de 6 adetten az olmayacak biçimde plastik başlı dübeller ile mekanik sabitleme yapılır.

• Levhaların birleşim noktalarına, yani düşey doğrultuda en az 5 cm genişli-ğinde derz bandı çekilir.

• 4-5 mm kalınlığında alçı sıva ve boya yapılarak detay tamamlanır.

6.5.3. Sandviç Duvar Yalıtımı

Bu sistemde binaların dış cephe duvarları çift sıra tuğla ile örülüp, arasına pürüzsüz Ekstrüde polistren levhalar konarak ısı yalı-tım yapılır. Sistemin avanatjları:

• XPS levhaları zamanla yok olmaz, şekli bozulmaz bina ömrü boyunca ısı yalıtım görevini yerine getirir.

• Bina dış yüzeyinde oluşan donma ve çözülmeler sonucunda levhalar tahrip olmaz.

Sandviç Duvar Yalıtımının Uygulama Aşa-maları:

• Bina dış duvarı tuğlalar ile örülür.

• Pürüzsüz XPS levhaları bina dış duvar yüzeyine çimento bazlı yapıştırma harcı ile yapıştırılır.

• Bina iç duvarı; boşluk bırakılmaksızın, ısı yalıtım levhalarının hemen yanına örülür. Đstenildiği takdirde iç duvar yeri-ne alçı pano uygulaması da yapılabilir.

Ekstrüde polistren ısı yalıtım levhalarının uygulanacağı yüzeyler öncelikle kuru ve düzgün olmalıdır. Döküntülü ve kabarmış yüzeyler fırçalanrak temizlenmeli, eğrilik-ler, büyük hasar çatlaklar sıva ile ortadan kaldırılmalıdır.

6.5.4. Teras Çatılarda Isı Yalıtımı

Konvansiyonel Teras Çatı

Konvansiyonel teras çatı yalıtımında su yalıtım malzemesi ısı yalıtım malzemesinin üzerinde yer alır. Uygulamanın detayı ne-deniyle lifli ısı yalıtım malzemeleri sıkça kullanılır. Isı yalıtım malzemesinin altına da buhar kesici yerleştirilir. Amaç, dış ortam-daki yağıştan ve iç ortamdaki sıcak havanın dışarıya doğru geçişi esnasında meydana gelebilecek yoğuşmadan ısı yalıtım malze-mesini korumaktır. Ancak bu sistemde su yalıtım malzemesi, üzerindeki kaplama tabakasının ve dış ortamdaki hava sıcaklı-ğının değişimi sebebiyle mekanik gerilme-lere maruz kalmaktadır. Dolayısıyla, kısa sürede tahrip olan su yalıtım malzemesi, hemen altında bulunan ısı yalıtım ürününün, çeşidine bağlı olmakla beraber, ıslanma sebebiyle ısı yalıtım değerini kaybetmesine neden olur. Konvansiyonel teras çatı uygu-lamalarının diğer olumsuz yönleri şu şe-kilde özetlenebilir:

• Su yalıtım malzemesi erken yaşlan-makta ve ek yerleri sökülebilmektedir.

• Bina içinden gelen buharı durduracak ilave bir buhar kesiciye ihtiyaç vardır.

Page 385: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

379

• Su yalıtım malzemesini rijit olmayan ısı yalıtım tabakası üzerine hatasız bir şe-kilde yerleştirebilecek kalifiye eleman-lar ile çalışılmalıdır.

• Uygulamanın saedce kuru hava şartla-rında yapılabilmesiyle oldukça uzun sürede tamamlanabilir.

• Sızdırmazlık testi, ısı yalıtım malzemesi ıslanabileceği için risklidir.

• Bakım ve yenileme masrafları çok yük-sektir.

• Sistemin akıtma riski fazladır.

6.5.5. Ters Teras Çatı Sistemi

Konvansiyonel teras çatılarda yaşanan so-runlara çözüm üretilmesi amacıyla, ters teras çatı sistemi geliştirilmi ştir. Ters teras çatı sistemi’nde, ısı yalıtımı amacıyla kul-lanılan ekstrude polistren sert köpük lev-halar, çift kat uygulanan su yalıtım malze-mesi bitümlü membranlar üzerine serilerek; hem ısı yalıtımı sağlanmış, hem de su yalıtım malzemesi korunmuş olur. Sistemin avantajları:

• Su yalıtım malzemesi don etkisinden, havadaki sıcaklık değişimlerinden, ult-raviyole (UV) ışınlarından, mekanik darbelerden, yoğuşmanın neden olabile-ceği hasarlardan korunmuş olur.

• Buhar kesici tabakaya gerek kalmaz.

• Uygulama işçiliği basittir ve kısa sürede tamamlanır.

• Su yalıtımında bakım ve tamirat ge-rektiğinde, ısı yalıtım levhaları kolayca yerinden kaldırılarak sonrasında firesiz olarak tekrar kullanılabilir.

6.5.6. Gezilmeyen Teras Çatı Uygulama Aşamaları

• Yağmur suyunun kısa sürede tahliye edilebilmesi ve ısı yalıtım levhalarının altında suyun birikmesini önleyebilmek için, betonarme döşeme üzerine, gider-lere doğru % 2 eğimle meyil şapı dökü-lür.

• Soğuk astar meyil şapı üzerine metre-kare sarfiyatı asgari 400 gram (400 gr/m2) olacak şekilde sürüldükten sonra önce cam tülü taşıyıcılı bitümlü su yalı-tım örtüsü, daha sonra bunun üzerine polyester keçe taşıyıcılı bitümlü memb-ran şalumo alevi ile eritilip, birbirlerine yapıştırılmak suretiyle uygulanır. Sız-dırmazlık testi yapılır.

• Pürüzsüz ısı yalıtım levhaları iklim şart-larına uygun kalınlık seçilerek (mini-mum 3 cm olması tavsiye edilir) su yalı-tım malzemesinin üzerine serbestçe se-rilerek döşenir. Burada, levhaların enine doğrultuduki derzlerinin şaşırtmalı ol-masına ve binili kenarlarının birbirleri üzerine tam oturmasına dikkat edilme-lidir.

Levhaların üzerine serilecek (minimum 150 gr./m2 ağırlığındaki) geotekstil filtre tabaka-sı kum vb. ince malzemelerin su ile birlikte ısı yalıtım plakalarının derzlerinden aşağıya sızmasını önler.

• Son işlem olarak geotekstil üzerine en

az 5 cm kalınlığında (φ 15-35 mm.) ça-kıl serilir. Amaç UV ışınlarından siste-mi korumaktır. Ayrıca geotekstil ile ça-kılın ağırlığı ısı yalıtım levhalarının üzerinde düzenli şekilde dağıtılarak, rüzgarlı havalarda plakaların uçması önlenmiş olur.

Page 386: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

380

6.5.7. Gezilen Teras Çatı Uygulama Aşamaları

Gezilmeyen teras çatıdaki ilk aşamalar aynı şekilde tamamlanır ve

1. Geotekstil filtre tabakası üzerine 2-3 cm

kalınlığında ince çakıl (φ 4-8 mm.) seril-dikten sonra • karolar harçla sabitlenir.

• karolar serbestçe döşenebilir.

• mozaik kaplama yapılabilir.

• şap betonu dökülebilir.

2. Geotekstil ve ince çakıl kullanılmadan, karolar özel plastik takozlar ile XPS levha-larının üzerine yerleştirilir.

6.5.8. Eğimli Çatılarda Isı Yalıtımı

Eğimli çatıların ısı yalıtımında; ahşap kırma çatılarda çatı tahtası kullanmadan, mertek-lerin veya betonarme eğimli çatılarda ise doğrudan döşemenin üzerine pürüzsüz ekst-rüde poilstren ısı yalıtım levhaları ve su yalıtım örtüleri döşenmektedir. Olumlu yönleri;

• Isı yalıtım levhalarının mertekler üze-rinde kullanılması halinde, ısı köprüleri oluşmaz ve buralardan ısı kaybı olmaz.

• Çatının hemen altındaki kat kullanıma elverişli hale gelir.

• Çatının tamamen tahta ile kaplanması durumuna göre, çok daha kısa sürede uygulanır.

• Pürüzsüz XPS levhaları; hem ısı yalı-tımı yapar, hem de çatı tahtası işlevini görür. Böylece toplam inşaat maliyeti düşer.

• Ahşap tüketimi asgari seviyeye indiril-miş olur.

6.5.9. Ahşap Eğimli Çatı Uygulama Aşamaları

• Kullanılacak ısı yalıtım levhasının ka-lınlığına bağlı olarak belirlenen aralık-larda mertekler döşenir. (5 cm kalınlı-ğında XPS levha kullanılacaksa, mertek aks aralığı 50 cm olmalıdır. Benzer şe-kilde aks aralığı ısı yalıtım levhasının kalınlığıyla orantılı olarak artar veya azalır.)

• Merteklerin ucuna alın tahtası çakılır.

• Đlk sıradaki ısı yalıtım levhası alın tah-tasına dayanacak biçimde ve merteklere dik olarak serilir.

• Đkinci ve daha sonraki sırada bulunan ısı yalıtım levhaları mahyaya (yukarıya) doğru döşenerek, merteklere çivi ile tutturulur.

• Özel tipteki (buhar geçirgenlik direnci düşük) bitümlü kiremit altı su yalıtım örtüsü aşağıdan yukarıya doğru ve ek yerlerinde minimum 10 cm bindirme yapılarak serilir.

• Başlıklı çiviler ile sabitlenen baskı çıta-ları, mertekler üzerine gelecek şekilde monte edilir.

• Baskı çıtalarına dik olarak, her kiremit sırası için bir kiremit çıtası tespit edilir ve kiremitler bu çıtalara tutturulur.

6.5.10. Kırma Çatılar

Çatı arası kullanılan kırma çatıların ısı yalı-tımında ekstrüde polistren ısı yalıtım lev-haları, merteklerin üzerine uygulanır. Çatı tahtası kullanılmadan yapılan bu uygula-mada her türlü çatı kaplamasında kulanı-labilir.

Kullanılacak ısı yalıtım levhası ile aynı kalınlıkta olmak üzere, bitiş çıtası saçak boyunca mertek uçlarına çivi veya vida ile

Page 387: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

381

tespit edilir. Ekstrüde polistren levhalar, bi-tiş çıtasından başlanmak üzere mahyaya doğru merteklerin üzerine, dik yönde yer-leştirilir. Levhaların kenar binilerinin tam intibak etmesine özen gösterilmelidir.

Uygulama sırasında levhaların üzerinde yü-rünmesi gerektiğnde, mertek üzerine denk gelen noktalara basılmalıdır.

Nefes alabilen uygun bir su yalıtım örtüsü saçak seviyesinden mahyaya doğru birbiri üzerine bindirilerek döşenir.

Baskı çıtalarına dik yönde atılan kiremit tespit çıtaları baskı çıtaları üzerine çivilenir.

Kiremit tespit çıtalarının üzerine kiremitler tutturularak uygulama tamamlanır.

6.5.11. Otopark Teras Çatı

Otopark teras çatılarda, aşağıdan yukarı doğru, çıkıl dahil katmanlar, yürünmeyen teras çatılarda olduğu gibi uygulanır. Sa-dece eğim betonunun hafif agrega yerine normal agrega ile donatılı yapılması yük taşıma yönünden tavsiye edilir. Çakıl katmanı ise zemine oturan döşemelerdeki taş blokajın görevini yapar. Ancak altındaki ekstrüde polistren ısı yalıtım levhalarına zarar vermemesi için yuvarlak çakıl taşları kullanılır. Çakılın üzerine hasaplanan ka-lınlık ve donatıda demirli beton dökülür. Bununda üzerine isteğe bağlı olarak kap-lama yapılır veya tavsiye edilerek bırakılır. Demirli betonunun en çok 2m x 2m ölçülerinde anolu olarak dökülmesi ve derzlerine esnek derz dolgusu yapılması tavsiye edilir.

6.5.12. Bahçe Teras Çatı

Bahçe teras çatılarda, aşağıdan yukarıya doğru, çakıl dahil katmanlar, yürünmeyen teras çatılarda olduğu gibi uygulanır. Çakıl katmanının üzerine 1 kat filtre elemanı

onun üzerine de bitki toprağı serilerek uygulama tamamlanır. Bu detayda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus kul-lanılacak olan su yalıtım örtüsünün bitki köklerine dayanıklı özel membran yada normal membran üzerine bakır folyo gibi koruyucu bir tabaka yerleştirildikten sonra diğer katmanlara uygulanmasıdır.

6.5.13. Kolon, Kiriş ve Perde Duvarlar

Dış duvarların dıştan ısı yalıtımında, sand-viç duvar tercih edilmesi halinde kolon, kiriş, lento, hatıl ve perde duvar gibi be-tonarme yapı elemanları ısı köprüleri oluştururlar. Đçten yalıtım uygulamalarında da benzer durum söz konusu olmakta, düşey elemanlarda önlem alınsa dahi, kirişlerden ve döşeme alanlarından mey-dana gelen ısı köprülerine engel olun-mamaktadır. Cephelerin % 50 sine ulaşan oranlarda yüzey teşkil eden ısı köprüleri, konutların ısıtılması ve soğutulması için harcanan enerjinin büyük bir kısmının boşa harcanmasına neden olmaktadır. Dış hava şartlarından etkilenmemesi ve yüksek ısı yalıtım özelliğine sahip olması nedeniyle ısı köprülerinin dışardan yalıtılarak ısı kaybı ve kazançlarını önlemekle yoğuşma prob-lemini ortadan kaldırmakta taşıyıcı sistemin zayıflamasına ve korozyona mani olmak-tadır.

Uygulama:

Ekstrüde polistren levhalar, projeye uygun ebatlarda hazırlanarak uygulamaya hazır hale getirilir. Levhalar hem beton dökül-meden önce kalıplar içine yerleştirilmek sureti ile, hem de beton döküldükten sonra betonarme yapı elemanlarının dış yüzey-lerine tespit edilerek uygulanılabilir.

Kalıp içerisine yerleştirilen uygulamalarda ekstrüde polistren levhalar aralarında boş-luk bırakılmadan kalıp tahtası ile demir donatı arasına yerleştirildikten sonra beton

Page 388: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

382

dökülür. Levhaların % 100 kapalı gözenekli hücre yapısına sahip olması ve beton su-yunu bünyesine almaması nedeniyle ısı yalıtımında kötüleşme olmaz. Ayrıca pü-rüzlü ve oluklu yüzeyi betonla daha iyi tu-tunmasını sağlar.

Ekstrüde polistren levhaların beton atılma işleminden sonra uygulanması halinde ise özel yalıtım dübelleri ile beton yüzeylere tespit edilir. Levhaların bağlantısı, donatı katmanının oluşturulması ve son kat hazır sıva uygulaması tamamen dış duvarın dış yalıtım detayı ile aynıdır. Bu uygulamada tek yapılması gereken ilave işlem; duvar elemanları ile ekstrüde polistren levhaların birleşim noktalarına çatlak oluşumunu ön-lemek için domatı katmanına kullanılan alkaliye dayanıklı cam kumaşı esaslı tak-viye filesinin 20 cm’ini duvar yüzeylerine taşırmaktır.

6.5.14. Toprak Altı Dış Duvarlar

Bunaların toprak altında kalan bodrum perde duvarlarında su yalıtımı ile beraber ısı yalıtımı da yapılması gerekir. Ekstrüde po-listren levhalar böyle bir uygulamada hem ısı yalıtımı sağlamakta hem de su yalıtımını toprak dolgu işlemi esnasında olabilecek hasarlara karşı korumaktadır.

Uygulama:

Toprak altı dış duvar ısı yalıtımı ekstrüde polistren levhalar bitümlü su yalıtım örtü-leri ile birlikte kullanılmaktadır.

Toprak altı dış duvarlarda yüzey düzeltil-mesi için sıva yapılıp su yalıtımı uygu-landıktan sonra ekstrüde polistren levhalar serbest olarak bitümlü su yalıtım taba-kalarının üstüne yerleştirilir. Bu i şlem baskı duvarı ve toprak dolgu ile beraber yürü-tüldüğü takdirde, levhaları yapıştırmaya gerek yoktur.

Diğer bir yöntem ise ekstrüde polistren levhaların yer yer soğuk bitüm ile su yalıtım üzerine yapıştırılmasıdır. Bundan sonra baskı duvarı örülerek ve toprak dolgu yapılarak uygulama tamamlanır. Her iki uygulamada da levha ek yerlerinin tam intibak etmesine özen gösterilir. Toprak altı dış duvar yalıtımında su yalıtımnı önlemek için dübel kullanılmaz.

6.5.15. Döşemelerde Isı Yalıtımı

Katları birbirinden ayıran, zemine oturan, altında bodrum gibi yaşam mekanları bu-lunmayan tüm döşemelerde pürüzsüz ekst-rüde polistren ısı yalıtım levhaları kullanılır. Avantajları;

• Kaplama malzemelerinde oturma, çatla-ma vb. hasarlara neden olmaz çünkü, basma mukavemeti yüksektir ve za-manla şekil değiştirmez.

• Yük taşıyan döşemlerde yükün dağıtıl-ması için ilave bir tabaka gerektirmez.

Döşemede Isı Yalıtımı Uygulama Aşamala-rı:

• Döşeme üzerine ısı yalıtım levhaları lambalı (binili) kenarları birbirleri üze-rine tam olarak oturtulmak suretiyle döşenir.

• Pürüzsüz XPS levhaların üzerine ayırıcı olarak polietilen bir tabaka serildikten sonra harç uygulanır.

• Harç tabakasının üzerine ahşap parke, PVC, halı vb. kaplamalar yapılarak detay tamamlanır.

Döşemeden Isıtma Sisteminin Uygulama Aşamaları:

• Döşeme üzerine ısı yalıtım levhaları lambalı (binili) kenarları birbirleri üze-rine tam olarak oturtulmak suretiyle dö-şenir.

Page 389: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

383

• Pürüzsüz XPS levhaları ayırıcı polie-tilen bir tabaka ile kaplandıktan sonra, plastik ayaklar üzerine ısıtma boruları yerleştirilir.

• Isıtma boruları tam ortasında kalacak şekilde, uygun kalınlıkta şap dökülür.

• Đstenilen döşeme kaplamasının monte edilmesi ile uygulama tamamlanır.

Zemine Oturan Döşeme:

Mevcut taş veya cüruf, blokaj üzerine tes-siye şapı atılarak ekstrüde polistren levhalar yapıştırılmadan döşenir. Ek yerlerinin tam intibak etmesine özen gösterilir. Levhaların üzerine bitümlü su yalıtım örtüsü yapış-tırma yöntemi ile uygulanır. (şalumo uygu-laması yapılmaz). Su yalıtımı üzerine gro-beton dökülerek yüzeyine mala perdahı ve-ya tefsiye şapı yapılarak istenilen döşeme kaplaması ile uygulama tamamlanır.

Kat Arası Döşeme:

Ekstrüde polistren levhalar, döşeme betonu üzerine yapıştırılmadan döşenir. Ek yerle-rinin tam intibak etmesine özen gösterilir. Üzerine harçlı bir döşeme kaplaması uygu-lanacaksa ayrıca tabaka olarak polietilen folyo serilir ve ince bir şap tabakası atılarak harçlı kaplama uygulaması yapılır. Halı, PVC, ahşap parke gibi kaplamalar içinse şap tabakası üzerine yapıştırma veya latalı tespit yapılır.

Alttan ısıtmalı döşemelerde polietilen folyo serildikten sonra, ısıtma tesisatı plastik takozlar ile yerleştirilerek üzerine uygun kalınlıkta şap dökülür. Đstenilen döşeme kaplaması ile uygulama tamamlanır.

Çıkma-Açık Geçit Üzeri Döşeme:

Ara kat döşemesi detayı uygulanabileceği gibi, döşemenin dış yüzeyinden levhaların özel yalıtım dübelleri ile tespiti şeklinde uygulama yapılabilir. Levhaların bağlantısı donatı katmanının oluşturulması ve son kat hazır sıva uygulaması tamamen dış duvarın dıştan yalıtım detayıyla aynıdır. Levhaların kalıp içerisine yerleştirildikten sonra döşe-me betonunun dökülmesi de mümkündür.

6.5.16. Soğuk Hava Depoları

Soğuk hava depolarında özellikle yapı fiziği şartlarının eksiksiz yerine getirilmesi gere-kir. Soğutma, ısıtmaya göre çok daha pahalı olduğundan, bir soğuk deponun verimliliği etkin bir ısı yalıtımına ve doğru yerde kullanılan buhar kesiciye bağlıdır.

Ekstrüde polistren levhalar, ısı yalıtım özelliği ve basma mukavemetinin yüksek olması ve çok düşük sıcaklıklarda kullanım imkanı nedeniyle soğuk depoların ısı yalı-tımından kullanılan en doğru ürünlerden biridir. Uygulamalarda dikkat edilmesi ge-reken en önemli husus buhar kesicinin mutlaka ekstrüde polistren levhanın sıcak tarafa bakan yüzüne gelmesidir.

Uygulama:

Soğuk hava depolarının duvar yalıtımında duvar iç yüzeyine buhar kesici malzeme olarak bitümlü örtüler şalumo uygulaması ile yapıştırıldıktan sonra, Ekstrüde polistren levhalar m2’ye 6 adet gelecek şekilde yalıtım dübelleri ile tespit edilir. Levhaların üzerine çimento bazlı astar sıva, cam kumaşı esaslı takviye filesi ve tekrar astar sıva uygulanır. Son kat duvar kaplamasıyla uygulama tamamlanır. Soğuk hava depo-larının tavanlarında aynı detay devam ettirilir. Soğuk hava depolarının döşeme-lerinde ise mevcut betonarme döşeme yüzeyine mala perdah (veya tesviye şapı)

Page 390: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

384

yapılarak döşemenin konumuna göre su veya buhar yalıtımı amacıyla bitümlü örtüler şalumo uygulaması ile yapıştırılır. Bunun üzerine ekstrüde polistren levhalar yapıştırılmadan yerleştirilir. Ek yerlerinin tam intibak etmesine özen gösterilir.

Ekstrüde polistren levhalar üzerine tekrar (tercihen demirli) beton döşeme yapılarak yüzeyi perdahlanır. Bunun üzerine yapış-tırma yöntemiyle döşeme kaplaması (genel-likle seramik) kaplanır. Döşeme kaplaması mala perdah yapmadan, harç ile uygula-nabilir.

6.5.17. Tavuk Kümesleri

Tavukçuluk sektöründe hayvan ömrünü uzatmak ve verilen yem ile temin edilen et ve yumurta miktarı arasındaki maksimum verimin sağlanması, ortamın sıcaklık, rutu-bet ve havalandırma özelliklerinin uygun seviyelerde oluşturulmasına bağlıdır. Bu nedenle etkin bir ısı yalıtımı, üretimde verimlilik için gereken en önemli şartlardan biridir. Isı yalıtımı et ve yumurta miktarında maksimum verimin yanı sıra, kış aylarında hayvanların vücut ısısından daha çok fay-dalanılarak yakıt tüketiminden tasarruf sağlanmakta, yaz aylarında da aşırı güneş enerjisi kazançlarından kaynaklanan hay-vanların strese girme problemini de ortadan kaldırmaktadır.

Uygulama:

Kümesin duvarları ve döşemeleri ekstrüde polistren levhalar ile normal yapı döşeme ve duvarlarının ısı yalıtım prensiplerine gö-re detaylandırılabilir. Tavanlarda ise genel-likle metal veya ahşap konstrüksiyonlu ekstrüde polistren levhalar alttan çakılarak veya vidalanarak kolaylıkla tespit edilebilir.

6.6. CAM KÖPÜĞÜ

Cam köpüğü levhalar çok sert, basınca çok dayanıklı, kolay kırılabilen, sürtünmeye da-yanıksız, yüzeyi sürtünmeyle kolay tozlaşa-bilir, buharı hiç geçirmeyen (µ = ∞) Yegane yalıtım malzemesidir.

Kapalı gözenekli olan camköpüğü su almaz, sadece yüzeyindeki girintilere su dolabilir, Higroskopik ve kapilar değildir. Ancak de-vamlı olarak suya maruz kalması halinde malzemeyi az miktarda korozyona uğratır.

Çürümez, küflenmez ve haşarat barındır-maz. Malzemenin gözenek yapısı % 93-94 dolayındadır. Levhalar küçük boyutlu ola-bildiği gibi büyük panolar şeklinde de üre-tilebilmektedir. Levhalara çeşitli malzeme-ler kaplanarak (Alüminyum folyo, cam, Al-çı-karton levha vs.) kullanılabilir.

6.7. KALSĐYUM SĐLĐKAT

Kalsiyum silikat, mineral esaslı bir yalıtım malzemesi olup levha, boru, sprey veya form verilmiş özel parçalar halinde kulla-nılmaktadır. Aynı zamanda su ilavesi ile sertleşen toz halinde de bulunmaktadır. 1100oC ye kadar dayanan türleri mevcut olduğundan genellikle yüksek sıcaklık yalı-tımlarında kullanılır. Yoğunlukları 190-200 kg/m3 arasındadır. Basınç dayanımı çok yüksektir. 8-10 kg/cm2

Kalsiyum Silikat malzemeler yangın yalıtı-mı için de elverişli bir malzemedir.

Sıcaklığa bağlı olarak rötre (büzülme) duru-mu şöyledir.

24 saat sonra: 500 oC de % 0,3 750 oC de % 1,0 900 oC de % 1,7 982 oC de % 2,0

Page 391: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

385

Isı iletkenilk katsayısı bu tür malzemeler için oldukça düşük olup ortalama sıcaklık-lara göre şöyledir. (W/mK)

0o 100o 200o 300o 350o

0,057 0,065 0,073 0,085 0,092

6.8. MELAM ĐN KÖPÜĞÜ

Melamin köpüğü yüksek ses yutuculuğu ve mükemmel ısı yalıtım özelliğine sahip bir malzemedir.

Hafif ve kolay uygulanabilmesi, dekoratifli-ğiyle günümüzde yapılarda çok kullanılan bir malzemedir.

Melamin köpüğünün başlıca teknik özel-likleri aşağıdaki gibidir.

Yoğunluğu : 11 kg/m3

Isı iletkenlik katsayısı : 0,034 W/mK

Ses yutma (a) katsıyısı : 0,30 – 1,20 arası

Kullanım sıcaklığı : -60oC - + 150oC

Yangın sınıfı : Class 0(BS 476, Part 6-7)

Lif ve elyaf erozyonu yoktur.

Dekoratif temiz ve esnektir.

Çeşitli tip ve boyutlarda piyasada bulun-maktadır.

6.9. PVC KÖPÜK

PVC Köpük, Polivinilklorid esaslı termo-plastik bir malzemedir, sert, yarı sert veya yumuşak olarak üretilebilir.

Gözenek yapısı üretim metoduna göre değişir. Yüksek basınç sistemi ile üretimde kapalı gözenekli, alçak basınç sisteminde ise karışık gözenekli veya açık gözenekli, basınçsız üretimde ise alçak gözenekli mal-zeme üretilir.

Isı iletkenliği

40 kg/m3 için λ = 0,038 W/mK

130 kg/m3 için λ = 0,051 W/mK dır.

Yoğunluk 30-300 kg/m3 arasında ayarlana-bilir. Yapı sektöründe genellikle 30-40 kg/m3 olanı kullanılır. Sert levhalar kırılgan olup, yumuşak olanlar elastiktir. PVC Kö-püğün dayanıklılığı ince kaplamalarla önemli ölçüde arttırılabilir.

Suya duyarlılığı: µ değeri 40 – 80 arasında olup kapalı gözenekliler su almaz. Karışık veya açık gözenekliler su alır.

Korozyon ve çürümeye karşı dayanıklıdır. Haşarat barındırmaz, bazı kimyasal madde-lere karşı dayanıksızdır.

50-60 oC de yumuşamaya başlar. Zor yanıcı olup sert levhalar kolay kesilir, delinir, raspa edilebilir.

6.10. FENOL KÖPÜĞÜ

1- Genel Karakteristik

Fenol köpüğü, Fenol Formaldehit bakaliti-ne anorganik şişirici ve sertleştirici madde-ler katılarak elde edilir. Fenol köpüğü lev-haları muhtelif yoğunluklarda, sert fakat kırılgan, küçük gözenekli ve yüzeyi sürtün-meyle tozlaşan bir yapıya sahiptir. Daha çok açık gözenekli olup kapalı gözeneklere de sahiptir.

2- Sıcaklığa ve Basınca Dayanımı

Diğer termoplastik köpük malzemelere oranla basınca daha az dayanımlı fakat onlardan daha fazla sıcağa dayanıklıdır.

Yüksek sıcaklıklarda büzülür, çekme yapar. Sıcak bitümle temas halinde büzülme oranı % 1,5 – 2 yi bulur. Basınca dayanımı şöyle-dir.

Page 392: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

386

Yoğunluk (kg/m3) Basınca Dayanımı kp/cm2

40 1,8 60 4,6 80 6,0 100 7,5

Basınca dayanımı zamanla artar.

3- Suya Karşı Duyarlılık

Kolay su alabilir. Kapilerdir. Fiat yönünden EPS den daha yüksektir. Suya batırıldığında 14 gün içinde hacminin % 9 u kadar su alır. Havadan aldığı su ise hacminin max. % 7 si kadardır.

4-Buhar Geçirimsizliği

Açık gözeneklerin çokluğu nedeni ile buhar geçirimsizlik faktörü oldukça düşüktür.

Yoğunluk (kg/m3) - Faktörü 45 6,8 65 8,6 85 10

5- Kimyasal Özellikleri

Küflenmez, haşerat barındırmaz.

Birçok kimyasal maddeye dayanmakla be-raber Potasyum ve Südkostiklere karşı, keza yoğun asitlere karşı dayanıksızdır.

Metalleri korozyona uğratabilir.

6.11. POLĐETĐLEN KÖPÜK

1-Genel Özellikler

Polietilen esaslı malzemeler etilen ve pro-pilenden hazırlanan polimerlerden imal edi-len esnek ve yarı esnek, gözenekli, plastik esaslı malzemelerdir. Polietilen köpükten mamul, kalıptan ektrüzyon yöntemiyle çe-kilerek boru ve levha halinde üretilmek-tedir. Dış yüzeyi düzgün olarak elde edile-bilmekte, borular 10 ile 139 mm iç çapında,

2 m boyunda ve 5-30 mm yalıtım kalınlı-ğında üretilmektedir.

Levhalar ise 10,15,20 mm kalınlığında ve değişik boyutlarda üretilmektedir. Kapalı hücre yapılı, extrüzyon ile üretilmiş polie-tilen köpük mamul, dayanıklı, güvenilir, ekonomik, kullanımı kolay bir izolasyon malzemesidir. Çok kolay bir işlemde kısa sürede montajı yapılabilir. Zehirli gaz içer-mez, kimyasal olarak nötr ve kokusuzdur.

Polietilen günümüzde gerek sanayi, gerek yan sanayide çok geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Polietilen esaslı malzemeler:

Düşük yoğunluğu, elastikliği, düşük ısı ilet-kenliği, yüksek su buharı difüzyon direnci, bünyesine su almaması, yüksek darbe daya-nımı vb. üstün özellikleri ve mekanik özel-likleri ile özellikle yalıtım alanında aranan bir üründür. Isı yalıtımında, döşemelerde darbe sesi yalıtımında, su yalıtımında yar-dımcı malzeme olarak bir çok yalıtım ala-nında kullanılır.

2-Türkiye’de üretilen Polietilen ürün çeşitleri:

2-1 Polietilen boru: Boruların ısı yalıtımında ve tesisat yalıtımında kullanılır. Polietilen borular 1/4"-4" anma çapları aralığında, 6-10-15-20-30 mm et kalınlı-ğında üretilmektedir.

2-2 Dolgu fitili: Silindir şeklinde imal edilen, su ve ısı yalıtımında kullanılan yar-dımcı bir malzemedir.

2-3 Polietilen bant: Rulo halinde kendin-den yapışkanlı, ince ve dar olarak imal edilen ısı yalıtımı yardımcı malzemesidir.

2-4 Polietilen Levha: Rulo halinde imal edilen ısı ve darbe sesi yalıtım malzeme-sidir. Bunlar kendi aralarında polietilen Darbe Ses Kesici ve Polietilen Levhalar olarak ikiye ayrılırlar. Polietilen Levhalar ise kendi aralarında Standart Levhalar,

Page 393: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

387

Kendinden Yapışkanlı Polietilen Levhalar, Polietilen Folyo Kaplı Levhalar olarak ay-rılırlar.

6.12. ELASTOMERĐK KAUÇUK KÖPÜĞÜ

1-Genel Karakteristik

Kauçuk köpüğü esaslı, elastomerik yalıtım ürünleri ülkemize 9-10 yıl önce gelmiş ve kullanımı gittikçe yaygınlaşmaktadır. Ta-mamen esnek, kapalı hücreli, genleştirilmi ş siyah sentetik siyah boru ve levhalardır. Bünyesindeki yüksek orandaki sentetik kauçuğun sayesinde farklı uygulama alan-larında kullanılacak elastikiyet ve esnekliği sağlar. Sıcak borularda ısı kaybını, soğuk borularda ise ısı kazancını önemli miktarda azaltır.

2-Isı iletkenliği

Elastomerik kauçuk köpüğü için, kullanıl-dığı sıcaklıklara bağlı olarak, ısı iletim katsayısı değerleri aşağıdaki gibi verilmek-tedir.

-20oC = 0,034 W/mK

0oC = 0,036 W/mK

20oC = 0,038 W/mK

3-Mekanik Özellikleri

Yoğunluğu 60-80 kg/m3 arasında olup, mükemmel bir esnekliğe sahiptir.

4-Suya karşı duyarlılığı

Yalıtım malzemelerinin olabildiğince nötr olması gerektiği bilinmektedir. Ayrıca suda çözünen klorlar, NH ve NO in yalıtım malzemesi bünyesinde belirtilen oranlardan fazla olmaması korozyon riski en az olan malzemeler sınıfında bulunmaktadır. Kapalı gözenekli olduğu için bünyesinde pratik olarak su bulunmaz.

5-Kimyasal maddelere karşı duyarlılık

Elastomerik kauçuk köpüğü genel olarak kimyasallara (yağ, madeni yağ) karşı daya-nıklıdır.

6-Sıcaklığa dayanımı ve yanma durumu

Bir ısı yalıtım malzemesinde yangın anında aranması gereken temel özellikler olan tutuşabilirlik yüzeyde alev yayılma hızı ve yangın sınıfı için BS lara uygun sertifi-kasyonları alınabilmektedir.

7-Buhar geçirimsizliği

Elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım malze-meleri arasında buhar geçirimsizliği yüksek malzemelerdendir. Su buharı geçirgenliği 0,21-0,07 gm/Nh olup su buharı geçirgenlik direnci katsayısı değeri 3000-10000 ara-sındadır. Isı yalıtım malzemeleri arasında su buharı geçirimsizliği bakımından nitelikli bir malzeme olup, yoğuşma problemi olan yerlerde özellikle önerilmektedir.

6.13. POLĐÜRETAN KÖPÜK

Poliüretan iki kimyasal maddenin (poliol ve izosiyanat) karışımları sırasında havanın yardımı ile köpürüp sertleşmesinden elde edilen plastik esaslı bir köpüktür. Genellikle levha halinde bulunmakla beraber, prefab-rik boru şeklinde olduğu gibi form verilmiş şekillerde de bulunabilir,

Bundan başka yerinde püskürtme metodu ile de uygulanmaktadır. Poliüretan sarı renklidir. Hücreleri % 95 kapalı gözenek-lidir. 30-200 kg/m3 arasında çeşitli maksat-lar için üretilirler. Yapı yalıtımları için 30-40 kg/m3 yoğunluklarda olanı kullanılır. Levhaların tek taraflı ısınması durumunda şekil deformasyonu görülür. Bu nedenle her iki yüzünün başka bir malzeme ile (kağıt, bitümlü kağıt, PVC, aluminyum folyo) kaplanması doğru olur.

Page 394: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

388

Poliüretanın ısı iletkenliği çok düşüktür. Ortam sıcaklığı ve yoğunluğa göre ısı iletkenlik değeri 0,016 ile 0,032 arasında değişir. Kullanım sıcaklık aralığı -180 ile 110oC dir.

Poliüretan köpüğün yoğunluğu 30-200 kg/m3 arasında ayarlanabilir. Yalıtım için kullanılan levhaların 32 kg/m3 den az olmaması önerilmektedir. Aksi takdirde şekil değişimleri gösterebilir. Yapılarda kullanılan yoğunluklar genellikle 30-40 bazen de 50 kg/m3 dur.

Malzemenin bünyesine su alma durumu az olmakla berab.er yine de EPS den fazladır. 24 saat suya daldırılmış numune hacminin % 0,2-1,0 i kadar su alırken birkaç haftalık numunelerde bu oran % 3-5 civarındadır.

Buhar difüzyonu yolu ile ıslanma durumu söz konusu olduğundan (µ = 40-50) lev-halar ya sızdırmaz şekilde kaplanmalı veya muhtemel gerilmelere karşı önceden önlem alınmalıdır. Yerinde püskürtme köpüklerde ise µ = 3-8 dir.

Poliüretan köpük hafif asitlere, benzine, mazota, alkalilere ve deniz suyuna karşı dayanıklıdır.

LEVHALAR, 110-120oC sıcaklığa kadar devamlı dayanıklıdır. Sıcaklığa dayanım açısından EPS’e göre önemli fark vardır. -200oC ye kadar soğuk işlerde de kulla-nılabilir. Bir petrol ürünü olduğundan as-lında yanıcıdır. Üretim sırasında konulan alev almayı zorlaştırıcı maddelerle “zor alev alabilen” hale getirilir.

Salt yalıtım malzemesi olarak diğer yalıtım malzemelerine (lifli malzemeler, EPS) oranla ucuz sayılmasa dahi hazır prefabrik elemanlar olarak (metal kaplı sandviç pa-neller gibi) işçilikten ve zamandan çok ka-zandırır.

Genellikle piyasada 15 ile 150 mm kalın-lıklarda bulunur.

6.14. SERAMĐK YÜNÜ

Seramik yünü çok yüksek sıcaklıklarda kul-lanılan lifli bir malzemedir. Taşyününün kullanılamadığı 1200-1400oC sıcaklıklar için kullanılır. Rulo, levha, dökme şekille-rinde bulunur. Beyaz renklidir.

Yoğunluğu malzemenin şekline göre 100-150 kg/m3 arasında değişir. Yumuşak bir malzeme olup, levha tiplerinin dahi basınca dayanımı fazla değildir.

En önemli özelliği yüksek sıcaklığa dayanabilmesidir. 160 kg/m3 yoğunluktaki rulo tiplerinin ısı iletkenlikleri şöyledir.

oC λ (W/mK) .

400oC 0,0688 600oC 0,0946 800oC 0,1376 1000oC 0,1806 1200oC 0,2752

Seramik yünü yanmaz.

Hidroflorik asit ve fosforik asit dışında diğer asitlerden etkilenmez.

Ülkemizde üretimi olmayıp ithal edilmekte-dir. Seramik yünü diğer lifli malzemelerde olduğu gibi rulo, levha, halat vs. şekilde bulunur. Prefabrik boru şeklinde üretilemez.

6.15. DOĞAL MANTAR

Akdeniz kıyıları ve Sardunya adalarında yetişen bir tür ağacın kabuklarından elde edilir. Eskiden ısı yalıtımı amacı ile kulla-nılırken bu gün daha ziyade dekoratif amaçla ve şişe mantarı olarak kullanıl-maktadır. Ham mantarın yoğunluğu 120-190 kg/m3 arasındadır. Isı iletkenliği 0,40 W/mK olup, homojen gözenekli bir yapıya sahiptir. Kimyevi maddelere dayanıklıdır. Halojenlere, amonyağa, eter yağlarına daya-nıksızdır.

Page 395: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

389

Yanıcı olup is çıkararak yanar. Tanelenmiş hali dökme mantarı oluşturur. Dökme man-tar higroskopiktir. Haşarat barındırmaya müsaattir, küflenebilir. En çok 80 oC ye kadar kullanılabilir.

Dökme mantar sıcaklık ve basınç altında bağlayıcı ilave edilerek (genellikle bitüm) levha mantar elde edilir. Bu tür mantar levhalar elastik, kokusuz olup haşarat barındırmaz. Ayrıca zor yanıcı hale gelir. Bitümlü mantar levhalar hemen hemen hiç su almaz. Buhar geçirim faktörü düşüktür.

Dökme mantar 400oC de ısıtılarak gen-leştirilir. Böylece yoğunluğu % 50-75 ara-sında azaltılır. Bu tür mantar levhalara Expansit Mantar denir. Çok elastik olup, en az 2 kp/cm2 basınca dayanır, haşarat barındırmaz. Mantar ısı yalıtım levhaları daha önceleri soğuk hava depo inşaatlarında çok kullanılmakta idi.

Bugün mantar ağacı plantajlarının azalması ve modern sentetik yalıtım malzemelerinin ortaya çıkması nedeni ile artık yalıtım amacı ile nadiren kullanılmaktadır.

6.16. VERMĐKÜL ĐT

Vermikülit doğal bir Aluminyum-Magnez-yum Silikatı olup, mika madeninden elde edilir. Mika artıkları ısıtılarak genleştirilir. Genleşmeden önce yoğunluğu 1400-1500 kg/m3 iken sonradan 17-60 kg/m3 e düşer. Tane çapları 0-15 mm arasında değişir.

Vermikulit, camsuyu ve silikofluorid ilavesi ile ve basınçla levha haline getirilir.

Levhalar max 5-6 kp/cm2 basınca dayanır. Dökme vermikulit 1200-1400 oC ye kadar dayanır. Çimento katılarak yapılan levhalar ısı yalıtımlı hafif betonlar kategorisine girer ve 800 oC ye kadar dayanır. Isı iletkenlik değeri yoğunluğa göre değişir.

300 kg/m3 yoğunluktaki hafif betonun λ değeri 0,08 W/mK iken, 600 kg/m3 yo-ğunluktaki’nin λ değeri 0,15’e ulaşır.

Vermikulit nem alır. Asit ve alkalilere da-yanıklı olup, yanmaz.

6.17. POLĐÜRETAN SPREY KÖPÜK VE UYGULANMASI

Sprey poliüretan sert köpük, reaksiyon süresi hızlandırılmış A komponent (poliol) ve B komponent (difenilmetan ‘di izosiya-nat/MDI)’in yüksek basınç altında birleşti-rilerek sprey tabancası ile uygulama zemi-ninde püskürtülmesi ile oluşur. Reaksiyon birkaç dakikada tamamlanır ve oluşan köpük sertleşir. Poliüretan sert köpük ısı ve su yalıtımı için eski ve yeni tüm yapılarda ideal malzemelerden biridir. Poliüretan sert köpük, yüksek basınçlı poliüretan püskürt-me makinası ile yalıtılacak yüzeye püskür-tülerek uygulanır. 10-15 mm kalınlığında üst üste katlar halinde püskürtülerek mal-zeme % 100 aderans ile uygulama zeminine yapışarak kesintisiz yüzey kaplaması sağlar. 3000 PSI basınçla sıvı olarak püskürtülen poliüretan kısa sürede reaksiyona girerek ulaşılması zor noktalara ve en ufak göze-neklere kadar ulaşarak genişler ve sertleşir.

Çatıya ek yeri olmayan, ısı köprüsü oluş-turmayan ve sızdırmaz bir yalıtım uygula-masıdır. Poliüretan sert köpüğün ısı iletim kat sayısı λ = 0,025 – 0,030 w/mK dir. Su buharı difüzyon direnci µ = 55 – 60 dır yapıların nefes almasını engellemez.

Su buharı ve gaz içermez.

Seyreltilmiş kimyasallara dayanıklı ve uzun ömürlüdür.

Dış hava koşullarından etkilenmez.

DIN 4102 Normunda B2-B3 yanma sınıfındadır. Yanma sırasında damlama yapmaz.

Page 396: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

390

Isıya dayanıklılığı -180/+100oC dir.

Bünyesinde bakteri ve haşere barındırmaz.

Yatay ve düşey zeminlerde rahatlıkla uy-gulanır, üzerinde yürünebilir.

Ahşap ve metal yüzeylerde uygulanabilir ve % 100 adenas sağlar.

Uygulama Alanları:

Isı ve su yalıtımı olarak uygulanan Poliüre-tanın üzeri şap, UV koruyucu membran veya dere çakılı ile örtülerek uzun süreli kullanım sağlanabilir. Poliüretan püskürtme köpük çatılarda baca dibi detaylarda prob-lemsizce uygulanabilir. Yalıtımı işlevsel özelliğini kaybetmiş çatılarda püskürtme Poliüretan köpük üzeri UV koruyucu membran kaplanarak ısı ve su yalıtımında kullanılır.

Endüstriyel çatılarda Poliüretan püskürtme köpük iç veya dış yüzeye uygulanır. Soğuk hava depolarında ekyersiz uygulama ile ısı yalıtımı sağlanır zemin yalıtımında da kul-lanılır.

Yapıların mantolamalarında, üzeri granit, mermer, sıva veya uygun malzeme ile örtülerek kullanılır. Ceket ile boru ve tank arasına enjekte edilerek teknik yalıtımda kullanılır. Tavuk çiftliklerinde ve vagon ısı yalıtımında Poliüretan sert köpük kullanılır.

6.18. ELASTOMERĐK KAUÇUK

Isıtma ve soğutma sistemlerinde kullanılan elastomerik kauçuk, kapalı gözenekli, düz-gün hücre yapısına sahip boru ve levha şeklinde üretilen ısı yalıtım malzemesidir.

Çok esnek ve uzun ömürlüdür. Isı yalıtım değeri yüksek, suya ve rutubete karşı di-rençlidir.

Elastomerik kauçuk boru ve levha yalıtım malzemesi, sıcak ve soğuk su devrelerinde

ısıtma sistemlerinde, iklimlendirme ve so-ğutma ekipmanlarında kullanılır.

Kullanım sıcaklığı genellikle – 60 /85oC’ dir. Isı iletkenlik değeri 0,036 W/mK civa-rındadır.

6.19. PLASTĐK BORU VE LEVHA YALITIM MALZEMELER Đ

6.19.1. Polietilen köpük Đzole Borular

Çok ince kapalı hücre yapılı köpük polietilendir.

Yoğunluğu 30-40 kg/m3 arasında olup -80oC ile 95oC arasında uygulanabilir.

Isı yalatım değeri λ = 0,040 W/mK olup bu değeri tesisat ömrü boyunca korur.

Kapalı hücre yapısı malzemenin dış yüzeyi boyunca koruyucu özellik taşır.

Su buharı geçirgenlik direnç faktörü µ > 3500 dür.

Bünyesine su kabul etmez. Bu yüzden kap-ladığı yüzeyi çürümeden, küflenmeden ve korozyondan korur.

6.19.2. Polietilen Köpük Yalıtım Levhaları

-80oC ile 95oC arasında split ve merkezi havalandırma sistemlerinin klima kanal-larında iç ve dış yalıtımında

Su ve sıvı soğutma sistemlerinde,

Büyük ve ekstra çaplı borularda,

Tank, vana ve flanşlarında kullanılır.

Isı iletkenlik değeri λ = 0,040 w/mK dır.

Yoğunluğu 30 – 40 kg/m3 tür.

Page 397: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

391

6.19.3. Lamineli Formflex Levhalar

Polietilen yalıtım levhalarına 0,1 mm kalın-lığında aluminyum lamine edilmesi ile oluşur.

Klima santrallarının ve havalandırma kanal-larının yalıtımında kullanılır.

UV ışınlarına ve yüksek sıcaklığa karşı dayanımlıdır.

Her türlü mekanik darbeye karşı dayanık-lıdır.

6.19.4.Aluminyum Folyolu ve Kendinden Yapışkanlı Levhalar

Kendinden yapışkanlı bir kaplama malze-mesi olduğundan hem boru, hemde kanal Tank gibi yüzeylere uygulanır, tam sızdır-mazlık sağlar, dış etkenlere, iklim şartlarına ve UV ışınlarına dayanımlıdır.

6.19.5. Polietilen Darbe Ses Kesici Levha

Kapalı hücre yapısına sahip polietilen kö-pük levhadır.

Şafttan geçecek darbe türündeki sesleri ön-ler.

Döşeme üzerine 10’ar cm bindirme ve bohçalama yöntemi ile serbest olarak serilir. Üzerine 5 cm yüzer şap atılır. Bünyesine su kabul etmez, basınca dayanıklıdır. Đsteğe göre atılan şap üzerine parke, seramik, mer-mer, marley, halı gibi kaplamalar yapılır.

Ters çatı sisteminde yalıtılacak düz çatı-larda, CPE, PVC gibi tek kat kullanılan membranların altına beton pürüzlerinden koruma örtüsü olarak uygulanır. Buhar geçirimsizdir, bünyesine su almaz.

6.19.6. Elastomerik Poliolefin Yalıtım Boru ve Levhası

Kauçuk ve Polietilen gibi standart esnek yalıtım malzemelerinin özelliklerini aşan bir çok ek özelliğe sahiptir.

Yırtılma ve delinmelere karşı üstün direnç özelliklerine sahiptir. Đnce yüzeyli kauçuk-tan farklı olarak yüzeyi zarar görse dahi mekanik özelliklerini kaybetmez.

Açık hava uygulamaları için herhangi bir ek koruma gerektirmeksizin kullanılabilmekte-dir.

6.19.7. Yapı ve Endüstriyel Yalıtım Levhaları

Havalandırma kanallarında,

Mertek altı çatı yalıtımında,

Duvar barası ısı yalıtımında,

Şap altı ses ve ısı yalıtımında

Parke altı ses ve ısı yalıtımında,

Soğuk oda yalıtımında kullanılan,

Kapalı gözenek yapısına sahip, ısı ve ses yalıtımını sağlayan, nem geçirmeyen, yapı kimyasallarından etkilenmeyen, ısı ile şekil-lendirilebilir, 25-200 kg/m3 arası istenilen yoğunlukta üretilen, tek yüz ve çift yüz folyo, film, bant ve kumaş laminasyonlu bir yalıtım malzemesidir.

6.19.8. Boru Yalıtımı

Split klima iç ve dış üniteler bakır boru yalıtımında,

Her türlü tesisat boru yalıtımında,

Kalorifer tesisatları yalıtımında,

Güneş enerji sistemleri yalıtımında kullanı-lan:

Page 398: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

392

Kapalı hücre yapısına, düşük ısı geçirgenli-ğine, yüksek su ve buhar geçirgenlik diren-cine sahip,

Uygulandığı alanda çok iyi ısı yalıtımı sağ-layan, Geniş sıcaklık aralıklarında kulanı-ma uygun,

Hafif ve esnekliği sayesinde kolay uygula-nabilen,

Uzun ömürlü

Polietilen malzemeden istenilen yoğunluk ve et kalınlığında, film ve folyo laminas-yonlu olarak üretilebilen bir yalıtım malze-mesidir.

6.19.9. Levha ve Bant Yalıtım Malzemeleri

Havalandırma kanalları,

Mertek altı çatı yalıtımı,

Duvar arası ısı yalıtımı,

Şap ve parke altı ısı ve ses yalıtımı,

Asma tavan ve bölme duvar ses ve ısı yalıtımında,

Geniş çaplı boruların yalıtımında kullanılan Polietilen malzemeden mamül yalıtım levhalarıdır.

Kapalı hücre yapısı, düşük ısı geçirgenliği, etkin ses yutma kapasitesi, ideal esneklik yapısı ve kullanım ve montaj kolaylığı sağlayan ideal yalıtım malzemesidir.

6.20. LĐFLĐ YALITIM MALZEMELER Đ

Lifli yalıtım malzemesi, organik ve inorga-nik liflerden imal edilen, ısı iletimini azalt-mak amacı ile kullanılan bir maddedir.

Lifli yalıtım malzemeleri, çıplak veya madeni yağlar veya kimyasal bağlayıcılar ile bağlanmış yada kartona veya kağıda veya taşıyıcı bir gerece dikilmiş organik

veya inorganik liflerden imal edilmiş, dök-me olarak, plaka, keçe veya şilte halinde piyasaya arz edilen ısı yalıtım malzeme-sidir.

Lifli yalıtım malzemelerinin ısı iletkenliği

Isı Đletkenlik Hesap Değeri λn Tür

Kcal/m.h.oC W/m.K Đnorganik 0.035 0.040 Organik 0.040 0.047

6.2.1. Odun Talaşı Levhalar

Odun talaşı levhası; odun talaşının mineral bağlayıcılarla uygun olarak karıştırılması ve basınç altında biçimlendirilmesi ile oluşan levhadır.

Odun talaşı; odun, kereste ve artıkların özel makinelerde rendelenmesi ile elde olunan belli boyutlarda, ince uzun şerit biçiminde odun parçalarıdır.

Mineral bağlayıcılar; çimento, alçı ve magnezitdir. Odun talaşı levhaların kalın-lıkları 15, 25, 35, 50, 75 ve 100 mm’dir.

Odun talaşı levhaların ısı iletim değerleri

Isı Đletim Değerleri λ Levhaların kalınlığı

mm Kcal/m.h.oC W/m.K 15 0.12 0.14

25 ve 35 0.08 0.09 50,75,100 0.07 0.08

6.22. CEPHE KAPLAMALARI

6.22.1. Doğal Lifli Çimento Levhalar:

Selüloz elyaf takviyeli çimento ve silikat esaslı otoklavlı levha olup her türlü iklim şartlarına dayanıklıdır. Sert ahşap işleme aletleri ile kolaylıkla işlenebilir. Tamamen doğal maddelerden üretilmiş olup çevre ve doğa dostudur. Uzun ömürlüdür, fakat ba-kım gerektirmez. Ağaçlara karşı zarar veren haşerelerden etkilenmez. Haşere barındır-maz. Sudan etkilenme değeri çok düşüktür. Yapısındaki çimento ve silika sebebiyle

Page 399: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

393

normal binalarda uygulanan akrilik dış cephe boyası ve plastik iç cephe boyası ile boyanabilir. Deniz suyu neminden etkilen-mez, su geçirmez, ayrıca sıva gerektirme-diğinden yapılarda ekonomi sağlar. Đyi bir ses ve ısı yalıtımı sağlar. Yapısındaki maddeler ve otoklavlanmış olması nedeni ile atmosfer şartlarına karşı çok dayanık-lıdır. Muhtelif ısı yalıtım malzemelerine (Polistren köpük vb.) çok iyi bağlanır ve çeşitli amaçlara yönelik sandviç panel ola-rak kullanılabilir.

Doğal lifli çimento levha düz ve sedir ağacı desenli olup prefabrik bina üretiminde, Hazır konut üretiminde, betonarme ve çelik yapılarda, dış ve iç duvar paneli, tavan kaplaması, taban döşemesi, çatı örtüsü alt kaplaması, dış cephe kaplamalarında ve giydirme cephelerin altında kullanılır.

6.22.2. Magnezit bağlayıcılı ahşap yünü levhalar:

Magnezit bağlayıcılı ahşap yünü levhalar, daha kalın sıva uygulamasına olanak verir. Böylece dış duvarları darbeye karşı daya-nıklı hale getirir. Yapılarda ısı yalıtımı sağladığı için ısıl konfor sağlar. Duvarlarda sıcaklık değişimini önlediği için termik hareketlerden kaynaklanan çatlakların oluş-masını engeller. Yoğuşmayı önler, yapının nefes alıp vermesini sağlar. Nem, küf ve mantar oluşmasını engeller.

Magnezit bağlayıcılı ahşap yünü plakalar arasında taşyünü veya ekspanded polistren ısı yalıtım plakaları ile kompozit bir yalıtım levhası oluşturulmuş panellerde üretilip kul-lanılmaktadır.

Kompozit ısı yalıtım levhaları, binaların dış cephelerinin yanı sıra tavanlarda, kolonlar-da ve binalarda ısı köprüsü oluşturulabile-cek yerlerde kullanılır.

Taşyünü sandviç levhalar, çatılarda mertek arası ahşap lata, metal profil arasında, binaların dış cephe mantolamalarında, teras çatılarda beton ve trapez metal çatılarda, eğimli ahşap çatıların mertek üzerinde eğimli beton çatıların üstten yalıtımında, bölme duvar levhaları olarak her türlü böl-me duvar, ahşap ve çelik karkas sistemler dahil duvarların iç yüzeylerinde.

Yüzer döşemelerde, yerden ısıtmalı alanlar-da, ahşap ve karkas sistemlerin döşemele-rinde kullanılır. Kullanım alanlarına göre cam tülü, aluminyum, folyo, kraft akğıdı vb. kaplama malzemeleri uygulanabilir.

6.2.2.3. Đnorganik Lifli çimento levha

Çatı kaplama sektöründe çok kullanılan malzemelerden olan krizolitli çimentodan mamul düz veya genellikle oluklu levhalardır. Çimentodan üretildiği için her türlü forma girebilen levhalar, üç kat boya ile kaplanarak renkli olarak üretilir. Renkli oluklu levhalar renk solmasına ve boya kabarmasına karşı dayanıklıdır.

Çimentodan mamul düz veya oluklu lev-halar ısı yalıtım malzemeleri ile panel for-munda, enjeksiyon kalıp yöntemi ile ürezilidtğinden kapalı gözenekli homojen bir yapıya sahiptir. Panel levhalar, tamamen kapalı hücre yapısında olduğu için düşük su emme özelilğine sahiptir. buhar geçirimsiz-liğine uygun olması nedeniyle duvarların nefes almasını sağlar.

Kenarları binili (lamba profilli) olduğu için ısı köprülerinin oluşumuna engel olmakta-dır.

Yaşlanmaz, bu nedenle de çürümez ve za-man içersinde yalıtım değerini kaybetmez.

Ekspande polistren levhalar, polistren tane-ciklerinin şişirilmesi ve kalıp sistemiyle kaynaşması yöntemiyle üretilir. Mükemmel ısı yalıtım özelliği ile üretilen levhalar,

Page 400: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

394

yapıların çatı, duvar ve bodrumlarında kul-lanıldığında tüm yapıyı termos gibi sarar. Bu tür levhalar ısı yalıtımı yanında iyi bir ses yalıtımı da sağlar. Yapıların asansör, merdiven gibi bölümlerinde oluşan darbe seslerini de yalıtmak için kullanılır.

Isı yalıtımlı lifli çimento levhalar, duvar-ların içten ve dıştan yalıtımında, toprak altı duvar yalıtımında, teras çatı yalıtımında kullanılır.

6.23. ÇATI VE CEPHE PANELLERĐ

6.2.3.1.a) Çatı Panelleri

a1) Mineral yün yalıtımlı çatı panelleri; galvaniz veya alüminyum saç iç ve dış yüz metal tipli paneller olup, metal levhalar arasına konan cam yünü veya taş yünü yalıtım malzemeleri dolayısı ile.

- A sınıfı yanmaz malzemeleridir.

- Panel kalınlıkları genelde 50, 75 ve 100 mm’dir.

- Panel içindeki yalıtım malzemesinin ile-tim katsayısı 0,033 W/mK değeri civarında olup panelin U değeri kalınlığına göre 0,64-0,31 arasındadır.

- Ses yalıtım değerleri 30 dB civarındadır.

- Panellerin sac kalınlıkları

Galvaniz sac 0,40-0,70 mm

Alüminyum 0,50-0,70 mm’dir.

- Kullanılan yalıtım malzemesi yoğunluğu

- Cam yünü 48-80 kg/m3

- Taş yünü 80-150 kg/m3

- Yalıtım kalınlıkları 5-7,5-10 cm’dir.

6.23.2.a2) EPS (Ekspande Polistren) yalıtımlı çatı panelleri.

Bu panellerin içinde yalıtım malzemeleri olarak ekspande polistren vardır. Isı ve ses yalıtımı için ideal malzemelerden biridir.

Alev sürekliliği olmayan B1 sınıfı özelli-ğindedir. Hafif olma nedeni ile nakliye ve montaj sırasında büyük kolaylıklar sağlar. Bakteri üretimine karşı dirençlidir.

Panel kalınlıkları genellikle 50-75 ve 100 mm’dir. Isı iletim katsayısı λ = 0,027 W/mK-054 W/m2 olup U değerleri levha kalınlıklarına göre 0,27-0,54 W/m2 K’dır. Ses yalıtımı yaklaşık 25 dB’dir. Yalıtım yoğunluğu genelde 16-20-30 kg/m2 olup kalınlığı 5-7,5-10 cm’dir.

6.23.3. Poliüretan Yalıtımlı Çatı ve Duvar Panelleri

Poliüretan yalıtımlı paneller, form verilmiş iki metal yüzey, PVC veya kraft kağıdı arasına poliol ve izosyanat adlı iki bileşenin enjekte edilip kimyasal reaksiyona girmele-ri sonucu oluşan rijit poliüretan sert köpük dolgulu kompozit çatı ve cephe kaplama-sıdır. Poliüretanlı panellerde kullanılan alt ve üst yüzey, ürünün tipine göre boyalı galvaniz sac, aluminyum, kraft kağıdı veya PVC membran olabilmektedir,

Kesintisiz panel üretim hattına giren metal rulolar, roll-former’larda şekillendirilerek panelin alt ve üst yüzeylerini oluştururlar. Formlanmış iki yüzey arasına özel püskürt-me sistemi ile homojen olarak B2 sınıfı poliüretan enjekte edilir. Fırına girerek kimyasal reaksiyonu tamamlayan poliüre-tan, yüzey levhalarına yapışarak kompozit paneli oluşturur.

Yapıların dış kabuğunu ısı ve su yalıtımlı olarak estetik bir şekilde çözen bu pa-nellerin fabrikalar, sanayi yapılar, askeri yapılar, sosyal yapılar, prefabrik, zirai yapılar, spor tesisleri, yüzme havuzları, şantiye binaları, silolar, hipermarketler, alış veriş merkezleri, hal binaları ve konutlar gibi geniş yelpazede kullanım alanı vardır,

Page 401: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

395

Çatı ve duvar panelleri,

-Trapezlendirilmiş metal yüzeyler sayesin-de yüksek yük taşıma kapasitesine sahip paneller, hafif oldukları için taşıyıcı sistem-dende tasarruf sağlarlar,

-Süratli montajı sayesinde işçilik ve za-mandan tasarruf sağlarlar,

-Projeye göre istenilen özellikte ve boyda üretim yapılabilir

-Sıcaklık farklarından etkilenmez

-Metal yüzeyi ve kapalı hücre yapısı sa-yesinde bünyesine su almaz

-Bakteri üretmez ve barındırmaz

-Uzun ömürlüdür.

Çatı panelleri enine ek detayı binili olarak da yapılabilmektedir.

Kraft kağıtlı ve membranlı teras çatı panel-leri hatveli yüzeyleri metal, diğer yüzeyler kraft kağıtlı ve membranlı olarak da üre-tilebilir. Bu durumda sac yüzey dışa gele-cek şekilde çatı ve cephe kaplaması olarakta kullanılabilir, sac içe gelecek şekilde teras çatılarda çatı kaplaması olarak kullanıl-maktadır. Teras çatıların su yalıtım malze-mesine ait alt malzeme ve ısı yalıtımı amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca iç yüzey-den görülmekte olan metal yüzey ile aynı zamanda tavan kaplama işlevini de yerine getirmektedir. Isı yalıtımını sağlayan membranlı teras çatı paneli, membranlı yüzeyi sayesinde ilave su yalıtımı uygula-ması gerektirmez.

6.23.4. Mineral Yün Yalıtımlı Çatı ve Duvar Panelleri

Yüksek yangın güvenliği istenilen yapılarda veya yanıcı, parlayıcı maddelerin depolan-dığı yerlerde tercih edilen mineral yün yalıtımlı paneller, kesintisiz üretim kulanı-larak üretilmektedir. Metal dış kabuk ve dolgu olarak kullanılan A yanmazlık sınıfı mineral yün (Taş yünü veya Cam yünü)

yalıtım tabakaları sayesinde yangına daya-nıklı kompozit bir sistem elde edilir.

Bu paneller yangın emniyetinin yanı sıra yüksek ses ve ısı yalıtımı da sağlarlar.

Taş yünü duvar panelleri iç duvarlarda bölme duvarı veya dış duvar olarak kulanı-labilen düşey kaplama malzemesidir.

Taş yünü çatı panelinin kaplandığı yüzeyin eğimi en az % 7 olmalıdır.

6.23.5. Membranlı Fibro Panel

Teras çatı uygulamalarında tercih edilen çatı panelleri alt yüzeyi metal, üst yüzeyi kraft kağıt kaplı tiplerden oluşmaktadır. Bu tip kaplamalarda su yalıtımı için panelin üzerine ayrıca membran uygulanması ge-rekmektedir.

Kesintisiz panel üretim hattında alt yüzeyi metal, üst yüzeyi PVC membran kaplanmış olarak üretilen Membranlı Fibro Panel, trapezlendirilmiş metal yüzeyi sayesinde yüksek yük taşıma kapasitesine sahip oldu-ğundan hafifliği ile taşıyıcı sistemden, sü-ratli montaj sayesinde de işçilik ve za-mandan tasarruf sağlar.

6.23.6. Kombi Panel

Taş yünü ısı yalıtımı istenen teras çatı kaplamalarında genellikle kombine uygula-malar yapılır. Trapez montajı yapılarak elde edilen taşıyıcı alt yüzey üzerine buhar kesici örtü ve taşyünü ısı yalıtım tabakası serilerek, üzeri su yalıtımı için membran ile kapatılır. Bu sistemde montaj ve bakım için çatıda yürümek gerekeceğinden minimum 150 kg/m3 yoğunlukta taşyünü kullanmak gerekir.

Ülkemizde üretilen Kombi Panel ise tüm bu sorunlara bir kerede çözüm sunmaktadır. Teras çatılarda kullanılabilecek taşyünü yalıtımlı ve membranlı hazır sandviç panel,

Page 402: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

396

kesintisiz panel üretim hattında üretilip kombine uygulamalardaki montaj aşamaları bir seferde çözülüp, malzeme, işçilik ve zamandan büyük ölçüde tasarruf sağlan-maktadır.

6.23.7. Soğuk Depo Panelleri

Soğutma, besin maddelerinin kimyasal en-zim tepkimelerini yavaşlatıp, mikro orga-nizmaların çoğalmasını geciktiren ve ilk hallerine çok yakın bir halde saklamaya olanak sağlayan bir sistemdir.

Her besin maddesi için, depo kapasitesine, muhafaza süresine, sıcaklık derecesine, nem oranına ve gerekli olan yalıtım kalınlığına göre soğuk hava depo projesi oluşturulur. Özel paneller ile yapılan bu odalar saye-sinde: özellikle sebze, meyva, et, tavuk, balık, süt ürünleri gibi ürünlerin soğuk hava depolarında iç ve dış ortam sıcaklık farklı-lıklarından dolayı ortaya çıkan problemleri kesin olarak giderilir.

Soğuk depo panelleri, gıda sektörünün ihti-yacı olan soğuk odaları, soğuk depoları ve gıda işleme alanlarının tavan ve duvarla-rında kullanılan, poliüretan yalıtımlı sand-viç panellerdir. Yapısal olarak güçlü fakat hafif olan Soğuk Depo Panelleri, tavan ve duvarla birlikte yalıtımı aynı anda çözüm-ler. Bu panellerin kullanım yerleri, meyve-sebze depoları, entegre et-tavuk-hindi tesis-leri, donmuş gıda üretimi yapan tesisler, mezbahalar, mandıralar ve süpermarket-lerdir.

Endüstriyel soğuk hava depoları kilitli pa-nelleri, duvar ve tavanlarda kullanılmak üzere özel olarak dizayn edilmiş paneller-dir. Bu paneller kendi kendini taşıyan bir sistem oluşturduğundan, ilave taşıyıcı bir konstrükisyona ihtiyaç duyulmaz. Soğuk hava depo panelleri her iki yüzü polyester veya plastisol boyalı galvaniz sac kaplama

arası, arzu edilen kalınlıkta poliüretan yalı-tımlı kilitli sandviç panellerdir.

Kilitli panellerin eni modüler olup, maksi-mum uzunluk nakliye sınırıdır. Kilit saye-sinde yayılı yük taşıma kapasitesi artar. Oda teşkilinde paneller yan yana dizilip kendi aralarında kilitlenerek yekpare duvar ve tavanları teşkil ederler. Tüm panel ara derz-lerine çekilen antibakteriyel silikon saye-sinde de, kesin sızdırmazlık sağlanır.

6.23.8. Zemin yalıtımı

Donmuş muhafaza odalarında zemin yalı-tımı yapılmalıdır. Bu odaların zeminleri dü-şük döşeme olarak tasarlanmalı ve iki buhar kesici arasında şaşırtmalı olarak poli-üretan plaka döşendikten sonra donatılı ze-min betonu (min 15 cm) atılmalıdır. Panel-lerin montajında bant kesimleri yapılmalı ve ısı köprüleri engellenmelidir.

6.23.9. Kilitsiz paneller

Kilitsiz soğuk depo panelleri özellikle mantar depolarında ve meyve olgunlaşma odalarında kullanılır. Bu paneller her iki yüzü boyalı galvaniz sac arası 60 mm, 80 mm, 100 mm kalınlığında 40 kg/m3 yo-ğunlukta poliüretan yalıtımlı özel bileşim detaylı, kesintisiz üretim hattında imal edilen panellerdir. Özel montaj aksesuarları ile odaların duvar ve tavanları oluşturulur. Montaj sonrası tüm panel ara derzlerine antibakteriyel silikon çekilir.

6.24. TESĐSATTA ISI YALITIMI

Bina içerisindeki mevcut tesisatın ısı yalıtımı da en az yapı bileşenlerinin yalıtımı kadar önemlidir. Bu bağlamda tesisat yalı-tımında kullanılan malzemelerin de bu konu dahilinde belirtilmesi uygun görülmüştür.

Page 403: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

397

Tesisatta ısı yalıtımı; sıcak hatlarda ısı ka-yıplarını, soğuk hatlarda ısı kazancını önlemek için yapılır. Tesisatta yapılan ısı yalıtım uygulamalarında, en yüksek perfor-mansın elde edilmesinde,

• Uygun yalıtım malzemesi seçimi,

• Uygun yalıtım kalınlığının belirlenmesi

göz ardı edilemeyecek noktalardır. Söz konusu her iki konu da akışkan sıcaklığına göre; soğuk hatlarda, ılık hatlarda, ve sıcak hatlarda olmak üzere ayrı ayrı ele alınmalıdır. Tesisat akışkan sıcaklığına göre 3’e ayrılır:

1. Soğuk Hatlar: Akışkan sıcaklığı +10oC’den düşük hatlar

2. Ilık Hatlar: Akışkan sıcaklığı +10oC ile +100oC arasındaki hatlar

3. Sıcak Hatlar: Akışkan sıcakılğı +100oC’den daha yüksek hatlar

Bu grupların kullanılması önerilen yalıtım malzemeleri ise aşağıdaki gibidir: 1- Soğuk hatlarda; buhar difüzyonuna gös-

terdiği yüksek direnç nedeniyle Elasto-merik Kauçuk Köpü ğü,

2- Ilık hatlarda; tüm yalıtım malzemeleri kullanılabilecek olmasına karşın genel-likle Polietilen Köpük, Kauçuk Köpü-ğü

3- Sıcak hatlarda; yüksek sıcaklık dayanı-mı nedeniyle Camyünü ve Taşyünü kullanılmaktadır.

Page 404: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

398

6.25. TS 825 BĐNALARDA ISI YALITIM YÖNETMEL ĐĞĐ DETAY ÖRNEKLER Đ

407 Çatı arası kullanılmayan kırma çatılar (Çift yönlü kırma çatılar) 1 Çatı örtüsü, 2 Su yalıtım membranı, 3 Çatı tahtası, 4 Havalandırılan çatı arası boşluğu, 5 Isı yalıtımı, 6 Betonarme plak veya asmolen döşeme veya gazbeton döşeme paneli, 7 Tavan sıvası

408 Çatı arası kullanılmayan kırma çatılar (Tek yönlü kırma çatılar) 1 Çatı örtüsü, 2 Su yalıtım membranı, 3 Çatı tahtası, 4 Havalandırılan çatı arası boşluğu, 5 ısı yalıtımı, 6 Betonarme veya asmolen veya gazbeton döşeme paneli, 7 Tavan sıvası

Page 405: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

399

409 Çatı arası kullanılan kırma çatılar (Isı yalıtımı mertek arasında çatı arasında çatı katı) 1 Çatı örtüsü, 2 Poliolefin nefes alan su yalıtım membranı, 3 Çatı tahtası, 4 Mertek arası ısı yalıtımı, 5 Buhar kesici membran, 6 Tavan kaplaması, 7 Havalandırma boşluğu

410 Çatı arası kullanılan kırma çatılar (Isı yalıtımı mertek veya çatı tahtası üzerinde) 1 Çatı örtüsü, 2 Kiremit tesbit çıtası, 3 Baskı çıtası, 4 Nefes alan su yalıtım membranı, 5 Isı yalıtımı, 6 Buhar kesici membran, 7 Çatı tahtası, 8 Mertek, 9 Tavan kaplaması

Page 406: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

400

411 Teras Çatılar (3A- Yürünen Teras Çatılar – 3B- Yürünmeyen Teras Çatılar) (3C- Yürünmeyen Teras Çatılar)

Page 407: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

401

412 Ters teras çıtalır (3D- Yürünen teras çıtalır – 3E- Yürünmeyen teras çatılar

Page 408: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

402

413 Eğimli metal çatılar (Yerinde montaj eğimli metal çatılar) 1 Metal çatı örtüsü, 2 Nefes alan su yalıtım membranı, 3 Metal veya ahşap kadronlar arası ısı yalıtımı, 4 Buhar kesici membran, 5 Trapez metal çatı levhası, 6 Metal aşık, 7 Taşıyıcı sistem

414 Eğimli metal çatılar (Isı yalıtımlı hazır sandviç panel çatılar) 1 Isı yalıtımlı hazır sandviç metal panel, 2 Taşıcı sistem

415 Düşük eğimli metal çatılar (Düz metal çatılar) 1 Mineral kaplı veya UV dayanımlı su yalıtım membranı, Isı yalıtımı (Çift kat olduğunda şaşırtmalı), 3 Buhar kesici membran, 4 Trallü Metal Örtü, 5 Taşıyıcı sistem

Page 409: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

403

416 Duvarlar (Dış yüzeyi yalıtımlı duvarlar)

Page 410: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

404

417 Duvarlar (Sandviç duvarlar)

Page 411: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

405

418 Duvarlar (Kolon, betonarme perde duvarları)

Page 412: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

406

419 Duvarlar (Beton perde duvarlar toprak temaslı)

Page 413: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

407

420 Döşemeler (çıkmalar) 1 Döşeme kapalmaları, 2 Düzeltme şapı 3-5 cm, 3 Betonarme plak veya asmolen döşeme, 4 Yapıştırıcı (ısı yalıtımı kalıp içine konursa gerek yoktur.), 5 Isı yalıtımı, 6 Dübel (Isı yalıtımı kalıp içine konursa gerek yoktur.), 7 File taşıyıcılı ince sıva veya rabitz telli normal sıva

Page 414: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

408

421 Döşemeler (Zemine oturan döşemeler)

Page 415: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

409

422 Döşemeler (Merkezi ısıtması olmayan ara kat döşemesi) 1 Döşeme kaplaması, 2 Şap (Donatılı, anolu 400 dozlu), 3 Bir kat serbest su yalıtım membranı (ısı yalıtımı olarak XPS kullanılırsa ayırıcı tabaka), 4 ısı yalıtımı, 5 Betonarme plak veya asmolen döşeme veya gazbeton döşeme paneli, 6 Sıva

Page 416: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

410

Page 417: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

411

Page 418: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

411

7. YAPILARDA SU YALITIMI VE SU YALITIM MALZEMELERĐ

Uzun yıllar boyunca ayakta kalan yapılar iyi bir mimari tasarımın yanısıra eksiksiz bir yalıtım uygulamasının ürünleridir. Yapı-nın doğal dış etkenlerden korunması, çö-zülmesi gereken bir sistem olarak ele alınmalıdır.

Modern mimarlık anlayışının bir gereği olarak yapılarda çoğu zaman düşük eğimli çatılar tercih edilmektedir. Enerjinin verimli kullanılması, yapıya gelen suyun drenajı, çatıların teras, bahçe veya otopark olarak değerlendirilmesi gibi konular günümüzde bu anlayışın yerleşmesine neden olmuştur. Yapılarda, çatılarda olduğu kadar toprak ile temastaki bölümlerin de su ve nemden korunması gerekmektedir. Bu aşamada su yalıtımı büyük önem kazanmaktadır.

Mükemmel su yalıtımı için doğru detaylan-dırma, nitelikli malzeme, bilinçli ve titiz uygulama gerekir. Su yalıtımının eksik veya hatalı yapılması halinde çatılarda döşeme ve yapı elemanlarının dayanımları azalır, konfor şartları sağlanamaz. Temellerde, beton içindeki çelik donatı korozyona uğra-yarak kesit kaybına uğrar, dayanımı azalır.

Deprem bölgesinde yer alan ülkemizde ta-şıyıcı sistemin korozyonu hızlandıracak et-kenlerden uzak tutulmalıdır.

Yeraltındaki basınçlı veya kapiler suya maruz kalan mahallerde konfor koşulları sağlanamaz.

Su yalıtımında kullanılan malzemeler:

Polimer bitümlü su yalıtım örtüleri

Sentetik örtüler

Sürülerek uygulanan su yalıtım malzemeleri

Kristalize olarak geçirimsizlik sağlayan su yalıtım malzemeleri

Beton ve harç katkı malzemeleri

Plastik dış cephe ve çatı kaplamaları

Uygulamada:

Sentetik örtülerin özel uygulama aparatları ve kalifiye işçi gerektirmesi

Sürülerek uygulanan su yalıtım malzeme-lerinin dış etkilerden olumsuz etkilenmesi

Kristalize olarak geçirimsizlik sağlayan su yalıtım malzemelerinin kullanım alanlarının özel ve sınırlı olması

Page 419: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

412

Plastik dış cephe ve çatı kaplamalarının zemin ve bodrum su yalıtımına bir faydası olmaması

Beton katkı malzemelerinin sadece betonu su geçirimsiz yapmaya yardımcı olması nedeniyle en etkili ve işlevsel çözümü polimer bitümlü örtüler sunmaktadır.

Su yalıtımı bir sistem olarak ele alınmalı:

Polimer bitümlü su yalıtım örtüleri ile birlikte

Beton katkı malzemeleri ve yapı kimyasal-ları,

Sürülerek uygulanan su yalıtım malzemele-ri,

Geotekstiller, mastik, derz dolgu fitili, su tutucu bant, süzgeç elemanları gibi tamam-layıcı ürünler kullanılmalı,

Drenaj yapılmalıdır..

7.1. SU YALITIMINDA B ĐTÜM

Yapılarda su geçirimsizliğini sağlayan en eski ve etkili maddelerin başında bitüm ge-lir. Bitüm, yüksek molekül kütleli hidrokar-bonlar ile hidrojen ve karbonca çok zengin organik maddelerin doğal yada yapay karı-şımı olup ham petrolün rafineride damıtıl-ması sonucu elde edilen ısıtılınca akışkan hale gelen katı kıvamlı bir petrokimya ürünüdür.

Petrokimya sanayi’ndeki gelişmeler yalıtım sektöründe penetrasyon bitümlerini, içinden sıcak hava geçirilerek okside edilmiş sert bitümden sonra yüksek nitelikli modifiye polimer bitümlerde üretilmiştir.

Gelişmiş modifiye polimer bitümler katkı olarak kullanılan termoplastik polimerlerin cinsine göre plastomerik veya elastomerik bitümü oluşturur. Plastomerik bitüm: APP (Ataktik Poli propilen) ile modifiye edilmiş oldukça dayanıklı sıcak iklim performansı

yüksek ve şeklini koruyan şalümo ile uygu-lanan bir bitümdür.

Ekostomerik bitüm SBS (Stiren Butadien Stiren) ile modifiye edilmiş yaşlanma diren-ci yüksek soğuk iklim performansı yüksek elastik deformasyon nitelikli uygulama şa-lümo veya sıcak asfalt ile yapılan bir bi-tümdür.

Bitümün sınıflandırılmasında belirleyici olan iki ana özellik vardır;

• Penetrasyon değeri: Özel bir iğnenin belirli koşullarda bir basınç ile bitüme dmm cinsinden penetre edilmesi ile belirlenir.

• Yumuşama noktası: Daire şeklindeik katı bitümün bir halka içerisine yerleş-tirilmesi ve üzerindeki metal top düşene kadar ısıtılması ile belirlenir.

Bitümler bu testler sonucunda bulunan pe-netrasyon değerleri ve yumuşama noktaları ile adlandırılırlar. Örneğin;

• 160/200 penetrasyon bitümü: Yumuşa-ma noktası 160oC, Penetrasyon değeri 200 dmm

• 85/25 okside bitümü: Yumuşama nok-tası 85oC, Penetrasyon değeri 25 dmm

Bitüm; hafif asitlere, inorganik alkalilere, tuzlu solüsyonlara ve alkollere karşı DA-YANIKLI, konsantre, güçlü asitlere, yağ-lara ve grease yağına karşı DAYANIKSIZ dır.

7.1.1. Polimer Bitüm

Polimer

Polimer, monomer diyebileceğimiz birbiri-nin aynı ve küçük moleküllerin bir araya gelerek oluşturdukları molekül zincirleridir. Doğada bulunan monomerler aslında sıvı hatta gaz halindedirler. Ancak polimerizas-yon işlemine tabi tutuldukları zaman büyür-

Page 420: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

413

ler ve katı hale geçerler. Örneğin etilen gazı, polietilen malzemesinin temel polime-ridir.

Polimerlerin Genel Özellikleri

Polimerler fiziksel ve mekanik özellikleri dikkate alınarak gruplandırılırlar.

Elastomerler: Üzerine basınç uygulandığın-da şekil değiştiren, basınç kalktığında eski haline dönen polimerler

Plastomerler: Üzerine basınç uygulandığın-da şekil değiştiren, basınç kalktığında eski haline dönmeyen polimerler

APP Polimeri

1960’ların başında ilk kez polimer zincir moleküllerinin düzenli bir şekilde dizimi gerçekleştirilebildi. Böylece polimer zinci-rine (IPP-Isotactic Polypropylene) daha yüksek bir mekanik ve sıcaklık dayanımı kazandırıldı. Bu moleküllerin düzensiz di-zilmesi ile de daha fazla esneklik göstere-bilen APP (Atactic polypropylene) polimer bulundu.

SBS Polimeri

1960’ların sonlarında ise blok halinde po-limerizasyon gerçekleştirilerek bünyesinde styrene-butadiene elastik polimerlerini ba-rındıran bir co-polimer üretildi. Bu işlem; elastik polybutadiene zincirlerinin, plastik polystyrene bloklarına ekleştirilmesi işlemi-dir.

7.1.2. Polimer Modifiye Bitüm

Bitümün fiziksel özelliklerini (şekil değiş-tirme kabiliyeti, yumuşama ve kıvrılma noktaları, UV ve mekanik dayanımı v.b.) iyileştirmek için bütüm ile polimerlerin (APP veya SBS) ısıtılarak karıştırılmasın-dan elde edilen üstün nitelikli bitümdür.

Yüksek oranda (% 80-90) bitüm ile düşük oranda (% 10-20) polimer bileşenleri, poli-

merin erime derecesinin üzerinde bir sıcak-lıkta karıştırıldıklarında ‘faz değişimi’ deni-len bir karışım elde edilmekte, karışımın karakteristiğini ise düşük orandaki polimer-ler belirlemektedir.

Burada dikkat edilecek husus polimer bi-tümlü karışım için damıtılmış bitüm kulla-nılmasıdır. Aksi takdirde faz değişimi ger-çekleşmez ve karışım baskın olarak bitü-mün özelliklerini taşır.

Polimer Modifiye Bitüm Özellikleri

APP katkılı modifiye bitüm örtüleri

• Plastomerik bitüm • (-15oC) – (+140oC) • Sıcak iklim performansı yüksek • Yüksek sıcaklıklarda daha rijit • UV dayanımı yüksek • Yaşlanma süreci uzun • Düşey aplikasyona daha uygun • Uygun maliyet

SBS katkılı modifiye bitüm örtüleri

• Elastomerik bitüm • (-30oC) – (+100 oC) • Soğuk iklim performansı yüksek • Düşük derecelerde şoka dayanıklı • Yüksek sıcaklıklarda daha iyi

yapışma • Düşük kırılganlık • Yüksek şekil değiştirme • Girintili, çıkıntılı uygulamalarda ko-

laylık

Polimer Modifiye Bitümün;

Fiziksel Özelilklerini → Polimer bitüm (APP veya SBS katkılı) belirler

Mekanik Özelliklerini → Taşıyıcı cinsi (Cam Tülü veya Polyester Keçe) belirler

Fiziksel Özellikler:

• Yumuşama noktası

• Soğuk eğilme sıcaklığı

Page 421: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

414

• UV dayanımı

• Yorulma dayanımı

Mekanik Özellikler:

• Cam tülü taşıyıcı su yalıtım örtü-süne boyutsal stabilite sağlar ancak şekil değiştirmesine engeldir.

• Polyester keçe su yalıtım örtüsüne yüksek şekil değiştirme olanağı ve-rir ancak boyutsal stabilite sağla-maz.

• Önemli olan taşıyıcının ağırlığı de-ğil, taşıyıcı ile polimer bitümün iyi kaynaşması gerektiğidir.

7.1.3. Bitüm taşıyıcıları

Karton: Organik kökenli liflerin uygun yöntemlerle sıkıştırılması ile imal edilen malzemelerdir. Su yalıtımında kullanılan en eski malzemelerin en başında bitüm em-dirilmiş kartonlar gelir. Daha sonraları daha dayanıklı ve tam sızdırmaz bitüm taşıyıcılı malzemeler üretilmesi ile bitümlü kartonlar önemini yitirmektedir.

Polyester keçe

Lif çekme sistemi ile imal edilen polyester liflerin iğneleme ve apreleme yöntemi ile birbirine irtibatlandırılmasıyla oluşturulan dokunmamış keçe. Bu keçe içinde cam ipliği veya cam ipliğinden oluşturulmuş ağ vb. takviyeli tipleri de kullanılabilir.

Poli propilen kumaş

Poli propilen liflerden, enine ve boyuna dokunmuş kumaş.

Yüzey kaplamaları

Polimer bitümlü örtüler, fonksiyon ve detay gereği şalümo yada sıcak asfalt ile uygu-lama tekniğine uyum sağlayacak şekilde

-Her iki yüzü polietilen film, ince kum veya talk kaplaması

-Bir yüzü reflektif mineral veya metal fol-yo, diğer yüzü polietilen film, ince kum ve-ya talk ile kaplaması suretiyle imal edilirler.

Buhar kesici

Sıcak katmanlardan gelen buharın müsaade edilen miktarda geçmesini sağlayan kat-man.

Buhar dengeleyici

Yoğuşma peryodu boyunca ısı yalıtım levhaları yoğuşmasına müsaade edilen su-yun, kuruma peryodunda buharlaşması es-nasında üstteki ısı yalıtım katmanlarına noktasal basınç yapmadan, basıncını tüm çatı yüzeyine yaymasına imkan verecek şekilde ısı yalıtımı üzerine noktasal veya şeritsel yapıştırma yöntemi ile yapıştırılan ilk kat su yalıtımı örtüsü.

Filtre katmanı

Üstteki katmanlardan gelecek olan tozun ve istenmeyen yabancı maddelerin geçişini engelleyen katman. Bu amaç için genellikle 150g/m2 lik polyester veya polipropilen keçeler ile bu işlevler için özel olarak imal edilmiş mamuller kullanılır.

Ayırıcı tabaka

Su yalıtım örtülerinden farklı ısıl boy uza-ma kat sayısına sahip malzemelerin, su yalı-tım katmanlarına zarar vermesini önlemek için araya konulan ve örtülere yapıştı-rılmayan katman. Bu amaç için genellikle 150g/m2 lik polyester veya polipropilen keçeler veya 300 mikron kalınlığında polie-tilen folyo kullanılır.

Page 422: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

415

7.2. POLĐMERĐZE BĐTÜMLÜ SU YALITIM ÖRTÜLER Đ

Polimerize bitümlü su yalıtım örtüleri APP (Atactic Polipropilen) ve SBS (Styrene Bu-tadiene Styrene) gibi polimer katkılarla ge-liştirilerek tam su geçirmezlik, uzun ömür ve farklı iklim koşullarında kolay uygulama imkanı veren, cam tülü ve polyester dona-tılar ile mekanik dayanımı geliştirilmi ş membranlardır. Çift tarafı polietilen film kaplı ve yüksek ultraviole direnci sağlayan inorganik pigmentlerle renklendirilmiş mi-neral yüzey kaplı olarak üretilmektedir.

Genellikle bitümlü membranlar:

- Altta ve üstte polietilen film

- Taşıyıcı tabaka olarak polyester keçe veya camtülü

- Taşıyıcı tabaka altında ve üstünde modi-fiye bitüm

- En üst kat olarak Aluminyum, mineral veya granül tabaka dan teşekkül eder.

Elastomerik polimer bitümlü su yalıtım örtüleri, cam tülü veya polyester keçe taşı-yıcılı SBS orijinli termoplastiklerle modi-fiye edilmiş olup alt ve üst yüzü polietilen ile lamine edilmiş, üst yüzü koruyucu ref-rakter, renkli mineral ile kaplı her iklim bölgesinde kullanılabilen elastik bir örtü-dür.

Plastomerik polimer bitümlü su yalıtım örtüsü sıcak, ılık ve orta soğuk iklimlerde yer alan yapıların yalıtım detaylarında kul-lanılır. Genellikle yapıların teras çatı ve temellerinde neme ve basınçlı suya karşı kullanılır.

Elastomerik membran: Eğimli beton çatılarda, ısı yalıtımlı çelik çatılarda, Ahşap, kontrplak veya sunta panellerde, Çakıl altında sudan korunmada Granül kaplamalı esnek bitüm membran olarak çelik köprü çatılarda,

Kendinden yarı yapışkanlı membran olarak eğimli ve engebeli çatılarda

Kabartmalı termostabil metal folyo kapla-malı membranlar olarak eğimli çatıların su yalıtımında,

Kaplama şeritli 2 m genişlikte elastomedrik bitümlü membran olarak düz beton çatılar-da kullanılır.

Bitümlü membranlar, şalümo alevi ile uy-gulandıkları gibi sıcak asfalt ile de ya-pıştırma yapılabilir.

Sağanak yağmur, fırtına ve yağışlı hava ve kar birikmesi aşırı olan bölgelerde poli-propilen kanaviçe ve inorganik camtülü takviyeli kiremit altı su yalıtım örtüleri bulunmaktadır.

Bahçe teras çatılarda bitki köklerinin su yalıtım örtüsünü tahrip etmemesi için özel madde karışımlı polyester keçe taşıyıcılı elastomerik katkılı bitümlü örtüler de üretilmektedir.

7.2.1. Fiberglas Donatılı Bitümlü Örtü

Bitüm esaslı, Fiberglas donatılı kendinden yapışan su yalıtım membranıdır. SBS (Sty-rene Butadiene Styrene) esaslı termoplas-tikler ve özel yumuşatıcılarla modifiye edil-miş bitüm sayesinde ısıtmaya gerek olmak-sızın her türlü yüzey üzerinde ve iklim şartında mükemmel bir tutuculuğa sahip olan örtü, özellikle alev teması ile eriye-bilen, deforme olan veya tutuşabilen ve bu nedenle bilinen membranlarla kolayca kap-lanamayan yüzeyler için idealdir. Polistren veya poliüretan köpüğü, ahşap, plastik gibi yüksek ısıdan etkilenen malzemeler üzerin-de yapılması gereken su yalıtımları, bu örtü ile tehlikesizce ve hızla gerçekleştirilebilir. Đki kat yalıtım istenilen yerlerde fiberglas donatılı membran üzerine şalümö ile

Page 423: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

416

membran kaplanabilir. Bu durumda alttaki malzeme ısıdan etkilenmez.

Kaplanacak yüzeyler kuru ve temiz olmalı, üzerinde yağ, pas, silikon, toz gibi yabancı maddeler bulunmamalıdır. Sıva, beton gibi dokulu yüzeylere önceden bir kat astar sürülmesi, astar kuruduktan sonra uygula-manın yapılması gerekir. Ek yerlerinde 10 cm bindirme yapılmalıdır. Rulonun dış yü-

zeyindeki koruyucu polietilen film sökü-lerek membranın zemine iyice temas etmesi sağlanmalı, bindirmeler silindirle bastırıla-rak yapıştırılmalıdır.

Uygulamalar, + 5 oC nin üzerindeki sıcak-lıklarda ve yağışsız günlerde yapılmalı, uzun süre UV ışınlarına maruz bırakılma-dan üzeri başka malzemelerle kaplanmalı-dır.

Page 424: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

417

7.3. TS 11758-2 YE GÖRE SU YALITIMI ĐÇĐN ERĐTME KAYNAĞIYLA BĐRLEŞTĐRĐLEREK KULLANILAN POL ĐMER BĐTÜMLÜ ÖRTÜLER

7.3.1. Uygulama Kuralları

1-Konu Yapıların temel, toprak altı dış duvar ve çatılarında su yalıtımı için kullanılan poli-mer bitümlü örtülerin uygulanması sırasın-da uyulması gereken asgari koşullar ve uy-gulama kuralları aşağıdadır. Teras çatı Eğimi % 5 veya daha az olan çatıdır. Eğimli çatı Eğimi % 5 ten büyük olan çatıdır. Bindirmeli ek yeri (enine-boyuna) Yanyana (enine) ve ardarda (boyuna) gelen su yalıtım örtülerinin bir bütün teşkil etmesi için birbirlerinin üstüne bindirilerek yapıştı-rıldıkları kısımlardır. Tam Yapıştırma Su yalıtım örtüsünün bir alttaki katman ile tüm yüzeyi boyunca hiçbir boşluk veya yapışmamış kısım kalmayacak şekilde ya-pışmasıdır. Şeritsel Yapıştırma Su yalıtım örtüsünün bir alttaki katman ile örtü eni boyunca şeritsel bantlar şeklinde yapıştırılmasıdır. Noktasal Yapıştırma Noktasal yapıştırma, alt kısımda delikli camtülü örtü kullanılarak yapılan yapıştır-madır. Buhar Kesici Sıcak katmanlardan gelen buharın TS 825 de belirtilen yöntemle hesaplanan ve mü-

saade edilen miktarda geçmesini sağlayan katman.

Bu amaçla, bitümlü örtü, metal folyo taşıyıcılı bitümlü örtü, en az 250 mikron kalınlığında polietilen veya metal folyo kullanılır. Bitümlü örtü kullanılması halinde örtülerin ek yerleri tam yapıştırma, alttaki beton katmana ise noktasal veya şeritsel yapıştırma yöntemleri ile uygulanır. Buhar Dengeleyici Yoğuşma peryodu boyunca ısı yalıtım lev-haları içinde yoğuşmasına müsaade edilen suyun kuruma peryodunda buharlaşması esnasında üstündeki su yalıtım katmanlarına noktasal basınç yapmadan, basıncını tüm çatı yüzeyine yaymasına imkan verecek şekilde ısı yalıtımı üzerine noktasal veya şeritsel yapıştırma yöntemi ile yapıştırılan ilk kat su yalıtım örtüsü. Filtre Katmanı Üstteki katmanlardan gelecek olan tozun ve istenmeyen yabancı maddelerin geçmesini engelleyen katman. Bu amaç için genellikle 150 g/m2 lik polyester veya polipropilen keçeler ile bu işler için özel olark imal edil-miş mamuller kullanılır. Çakıl φ (16-32) mm arası yıkanmış ve elenmiş dere çakılı. Üzerinde gezilen çatı detayında, ekstrude polistren ısı yalıtım levhaları üzerined φ (4-7) mm aralığındaki çakıl kullanılmalıdır. Suya dayanıklı levha Suyun ve nemin tahribatına dayanıklı özel imal edilmiş, çalışmayan ahşap levhalar. Drenaj sağlayıcı –Koruyucu katman Su yalıtım örtüleri ile birlikte kullanılan sert-yüksek yoğunlukla polietilen esaslı

Page 425: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

418

mekanik etkilere karşı yalıtımı koruyan ve drenaj boşluğu oluşturan malzeme. Yer altı suyu Zemin tanecikleri arasındaki boşlukları ta-mamen dolduran ve toprak seviyesi altın-daki yapı elemanlarına hidrostatik basınç yapan su. Yer altı su seviyesi Mevsimlere bağlı olarak, suyun zeminde ulaştığı en yüksek seviye. Astar TS 103 veya TS 113 e uygun soğuk uygulamalı bitüm esaslı ürünlerdir. Yapıların temel, toprak altı dış duvar ve çatılarında su yalıtımı için eritme kaynağı ile birleştirilerek kullanılan polimer bitümlü örtülerin uygulanması sırasında uyulması gereken asgari koşulları, kullanılması tav-siye edilen örtü kat adedleri ve uygulama kuralları aşağıdadır.

7.3.2. Projelendirme Kuralları

1-1 Çatı yalıtım kuralları

Eğim

-Teras çatılarda çatı eğimi % 2 den az ol-mamalıdır.

-Çatı eğiminin %5 e eşit veya daha az ol-ması halinde, en az iki katlı su yalıtımı uygulanmalıdır

-Çatı eğiminin % 5 den büyük ve yapının don bölgeleri dışında olması halinde tek katlı 4 mm kalınlığında poliester keçe taşı-yıcılı su yalıtımı uygulanabilir.

Su yalıtım katmanları Detaylarda belirtilen su yalıtım örtüleri TS 11758-1’e uygun olmalıdır. Çatıların kulla-

nım fonksiyonlarına göre örtünün taşıyıcısı, tipi, kalınlığı ve kat adedi değiştirilebilir. Isı yalıtım katmanı TS 825’te tanımlanan detaya uygun yeterli basınç mukavemetini ve teknik özellikleri haiz mamuller ısı yalıtımı katmanı olarak kullanılmalıdır. Su inişleri ve süzgeçler Su inişleri yatay olarak parapetlerden bina dışına alındığı gibi, dik inişlerde düşey engellerden (parapet ve baca duvarı gibi) en az 50 cm uzakta yapılmalıdır. Kullanılacak olan süzgeçler ve boru çapları φ 100 mm den az olmamalıdır. Pratik olarak çatı eğimine göre her 100 m2 çatı alanı için en az bir adet φ 100 mm lik iniş kullanılmalı ve 1 m2 çatı alanı için 1 cm2 su iniş borusu hesaplanmalıdır. Uygulamanın yapıldığı bölgenin yıllık yağış miktarına göre süzgeç miktarları arttırılmalıdır. Baskı Profilleri Baskı profili olarak yaklaşık 5 cm genişli-ğinde, en az 3 mm kalınlığında alümin-yumdan imal edilmiş düz lamalar kullanıl-malıdır. Fonkisyona uygun olarak değişik profiller kullanılabilir. Baskı profilleri 25 cm – 30 cm de bir vida ve dübel ile tesbit edilmelidir. Üst ağız kısmında polisülfür esaslı veya doğal silikon esaslı mastikler kullanılmalıdır. Havalandırma bacası Tesisat havalandırma borularının ve diğer çatı plağını delerek yukarı çıkan elemanla-rın su ve ısı yalıtım katmanlarını delmesi halinde, su yalıtımının sürekliliğini sağla-yan özel elemanlar kullanılmalıdır. Tamirat Kuralları Mevcut bitümlü su yalıtım katmanları üze-rine yenileme amacı ile, mevcut su yalıtım katmanlarına gerekli tamiratlar yapıldıktan

Page 426: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

419

sonra tüm çatı üzerine tek katlı en az 4 mm kalınılğında polyester keçe taşıyıcılı su yalıtım örtüsü kullanılır. 7.3.3. Temel Yalıtım kuralları Yer altı suyunun neden olduğu hidrostatik basınç yalıtım sıkıştıran bir basınç olarak kabul edilmemelidir. Temel perde duvar su yalıtımları, toprak kotunun en az 20 cm-30 cm üstüne kadar devam etmelidir. Yalıtım yapılacak yüzeyler düzgün olmalı, yalıtımı delecek bölgeler ve boşluklar olmamalıdır. Su yalıtım örtüsünün birim alanı başına maruz kalacağı yük, temelin tüm yatay düzleminde eşit olmalıdır. Bu standardın kapsadığı konularda, 3 mm kalınlığın altında örtüler kullanılamaz. Hazırlık Kuralları Temel çukurunda, toprak kaymasını önleyecek şekilde bir şevle emniyet sağlanmalıdır. Yer altı suyu uygun yöntemlerle temel taban seviyesinin altına düşürülmeli ve zeminde tam kurutma sağlanmalıdır. Ancak tabanda tam kurutma sağlanamadığı durumlarda, astar tabakası uygulanması yerine örtülerin 10 ar cm bindirmeler ile serbestçe serilmesi ve ek yerleri ile bindirmelerin geçirimsiz olarak birbirine yapıştırılması sureti ile uygulama yüzeyinin kuru olması sağlanmalıdır. Đkinci kat örtü alttaki örtünün ek yerlerini ortalayacak şekilde tam yapıştırma yöntemi ile yapıştırılmalıdır. Su basıncı ile ilgili kurallar Temel su yalıtımında yapının etkileneceği su basıncına göre yalıtımın kaç kat olması gerektiği tesbit edilmelidir.

Bina yükünden oluşan basınca bağlı kurallar Temel su yalıtımlarında, yapının zemine yapacağı basınca göre yalıtım kat adetleri tesbit edilmelidir. Çizelgede kat adetlerin-den büyük olanı uygulanır.

Çizelge –Yapının zemine uyguladığı basın-ca karşı kat adetleri Örneğin: Su basıncı 1,5, zemin basıncı 0,15 Mpa olan bir temel yalıtımında uygulana-cak olan detay 3 mm + 3 mm lik poliester keçeli örtüdür. Taşıyıcı sistemle ilgili kurallar Basınçlı sulara karşı yapılacak olan su yalı-tımlarında temel sisteminin mutlaka radye-jeneral olması gerekir. Neme karşı su yalı-tımları münferit veya mütemadi sömeller altında oluşturulan derinleştirme çukurları yardımı ile, bağ kirişlerinin alt kotunda uygulanır. Su yalıtımı üzerine belli bir yük sağlamak amacı ile bağ kirişlerinin ara-larının hasır çelik donatılı beton ile kap-lanması gerekir. Yalıtım delen sistemler Borular, kablolar ve diğer elemanlar, müm-künse yalıtım delinmeden uygulanmalıdır. Yalıtımın delinmesi kaçınılmaz ise, geçiş noktasındaki yalıtım çelik flanşlar arasında sıkıştırılmalıdır.

Page 427: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

420

Yükseklik farklılıklarının oldu ğu yerler-deki geçişler Yükseklik farklılıklarının olduğu yerlerde, 1,0 m ye kadar olan yükseklikler 30oC, 2,0 m ye kadar olan yükseklikler ise 45o lik açı ile geçilmelidir. Daha büyük yüksekliklerde araya ters eğimli yüzeyler sokulmalıdır. Su yalıtım örtülerinin korunması ve ısı yalıtımı Su yalıtımı örtüler, yatay ve düşey konum-da, mutlaka uygun malzemeler ile delinme-ye karşı korunmalıdır. Genellikle yatay konumda 150 g/m2 polyester keçe üstüne koruma betonu, düşey konumda ise drenaj sağlayıcı koruyucu katmanlar, koruyucu duvar, koruyucu amaçlı gezilebilen çatı için belirlenen değerlerde genleştirilmi ş po-listren (EPS) veya hem koruyucu hemde ısı yalıtımı amacıyla ekstrüde polistren (XPS) ısı yalıtım malzemesi kullanılır. Toprak altında kalan ısıtılan hacimlerin düşey perdelerinin ısı yalıtım hesapları TS 825’e göre yapılmalıdır. 7.3.4. Uygulama kuralları

Hazırlık kuralları

Tüm düşey ve yatay elemanların birleşim arakesitleri ve düşey elemanların yön değiş-tirdiği ara kesitlerde örtülerin daha yumu-şak dönüşme yapmalarının sağlanması için 45o eğimli 8 cm x 8 cm genişlikte pahlar yapılmalıdır.

Su yalıtımı uygulanacak olan yüzeyler düz-gün, pürüzsüz, tercihan ahşap mala perdahlı olmalı, yağ, mazot vb. su yalıtımına zarar verebilecek kirlerden ve birikintilerden te-mizlenmiş olmalıdır.

Betonarme yüzeyler TS 103 veya TS 113’e uygun, soğuk uygulamalı bitüm ile astarla-nıp gerekli kuruma süreleri beklendikten sonra, su yalıtım örtüleri yöntemine göre uygulanmalıdır.

7.3.5. Serme kuralları

Örtünün enine bindirmeleri en az 10 cm, boyuna bindirmeler ise en az 15 cm olmalıdır. Ek yerindeki mineral kaplı yüzey şalumo alevi ile ısıtılıp, mineral üstüne mala sürülerek minerallerin bitüm içerisine gömülmesi sağlandıktan sonra ek yeri ya-pıştırması sağlanmalıdır.

Tüm örtü katmanları aynı istikamette açılmalıdır. Birinci kat örtülerin enlemesine olan ek yerleri şaşırtmalı olarak yapılmalıdır. Üste gelecek olan ikinci kat örtülerde ise birinci kat örtünün boyuna ve enine ek yerleri ortalanmalıdır.

Çatılarda örtüler, eğimin en düşük olduğu noktalardan (su iniş noktaları, dere ağızla-rından) eğime dik olarak serilmelidir. % 30 u aşan eğimlerde, eğimin gerektirdiği teknik özellikler dikkate alınarak örtüler serilmeli ve uygulanmalıdır.

7.3.6. Yapıştırma Kuralları

Şerit halinde veya bölgesel yapıştırma, ya-pıştırılan yüzeyler arasındaki mesafeler yaklaşık olarak 5-10 cm arasında olmalıdır. Şerit halinde yapıştırma yapılan örtülerin, diğer örtüler ile enine ve boyuna istika-metlerdeki ek yerlerinde tam yapıştırma yapılmalıdır. Detaylarda aksi belirtilmedik-çe bu uygulama beton çatı yüzeylerdeki ilk kat (buhar kesici) örtüler ile, ısı yalıtım katmanları üstündeki ilk kat örtülere (buhar dengeleyici) uygulanır.

Çatı ve temel uygulamalarında üste gelen ikinci kat örtü tam yapıştırma yöntemi ile ve birinci kat örtülerin ek yerlerini ortala-yacak şekilde yapıştırılmalıdır.

Ayırıcı tabaka

Su yalıtım örtülerinden farklı ısıl boy uzama katsayısına sahip malzemelerin, su

Page 428: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

421

yalıtım katmanlarına zarar vermesini önle-mek için araya konulan ve örtülere yapış-tırılmayan katman.

Bu amaç için, genellikle, 150 g/m2’lik pol-yester veya polipropilen keçeler veya 300 mikron kalınlığında polietilen folyo kulla-nılır.

422 Yapıştırma usülleri

Page 429: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

422

7.3.7. TS 11758-2 Polimer Bitümlü Örtüler Su Yalıtım Detay Örnekleri

423 Isı yalıtımlı, gezilebilen klasik, betonarme teras çatı

424 Isı yalıtımlı, gezilebilen klasik, betonarme teras çatı

Page 430: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

423

425 Mineral ısı yalıtımlı, gezilmeyen teras çatı

426 Çakıl kaplamalı ısı yalıtımlı gezilmeyen teras çatı

Page 431: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

424

427 Gezilen, ısı yalıtımsız betonarme teras çatı

428 Gezilmeyen mineral örtülü, ısı yalıtımsız teras çatı

Page 432: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

425

429 Gezilmeyen, mineral örtülü, ısı yalıtımlı donatılı gazbetonlu teras çatı

430 Gezilen, ısı yalıtımsız donatılı gazbeton teras çatı

Page 433: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

426

431 Mineral örtülü, gezilmeyen, ısı yalıtımlı hafif metal teras çatı

432 Mineral örtülü, gezilmeyen, ısı yalıtımlı klasik eğimli çatı

Page 434: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

427

433 Parapet detayı

434 Dilatasyon detayı

Page 435: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

428

435 Havalandırma bacası detayı

436 Duvar dibi yağmur gideri detayı

Page 436: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

429

437 Düşey yağmur gideri detayı

438 Đçten bohçalamalı, basınçlı suya karşı temel yalıtımı

Page 437: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

430

7.4. YAPILARDA SU YALITIMI

ĐLE ĐLGĐLĐ DETAYLAR

7.4.1. Çatı Yalıtımları

Çağdaş mimarlık düzeyinde serbest tasa-rımlar ile konstrüksiyon ve fonksiyon gere-ği az eğimli çatılara bir eğilim vardır. Kul-lanılan teraslar, çatı bahçeleri, otoparklar gibi ihtiyaçlar düz çatıları gerektirmiştir.

Çatı, bir binanın dış etkenlere en çok maruz kalan kısmıdır. Yağmur, kar, dolu, gece-gündüz sıcaklık farkları, U.V. radyasyonu, don, rüzgar yükleri, yaya veya taşıt grafiği gibi olaylar çatıyı etkiler. Ayrıca ic ha-cimlerde oluşan ve yukarı doğru devamlı bir hareket halinde olan rölatif su buharıda çatıyı etkileyen bir faktördür.

7.4.2. Çatı Sistemleri

Çift Tabakalı Çatılar (Soğuk Çatılar)

Genel olarak oturma çatıları örnek göstere-bileceğimiz bu sistemde tavan döşemesi ile çatı yüzeyi arasında çeşitli gereksinimler sonucu boşluk bırakılmıştır.

Tek Tabakalı Çatılar (Sıcak Çatılar)

Bu sistemde genel olarak ısı tutucu, su yalıtımı ve koruyucu elemanlar tek bir katman halinde oluşturulmuştur. Bu çatı tipinde tabakaların sıralanışı, özellikle ısı tutucunun NĐTELĐK ve KORUNUMUNA bağlı olarak üç şekildedir.

-Klasik Çözüm

Su yalıtım tabakaları ısı tutucu elemanının ÜSTÜNDE yer alır. Bu durumda ısı tutucu, şalümo alevi yapıştırma ısısına dayanıklı ve rijit olmalıdır. (min. 1,5 kg/m2 basınç mu-kavemeti)

-Spesifik Çözüm

Eğer ısı tutucu yapıştırma ısısına dayanıklı ve rijit değilse ısı tutucunun üzerine bir şap tabakası (veya eğim betonu) dökülür ve su yalıtımı uygulaması yapılır. Fonksiyona gö-re seçilen koruyucu katmanlar ile detaylar sonuçlandırılır. Bu iki sistemde ısı tutucu altında buhar kesici ve dengeleyici tabaka ihmal edilmemelidir.

-Ters Çatı

Isı tutucu eleman su yalıtım tabakalarının ÜSTÜNDE yer alır. Bu durumda, yağış su-yu ile ıslanmaya bırakılan ısı tutucu kapalı hücreli ekstrude polistren sert köpük olmalıdır. Fonksiyona göre seçilen koruyu-cu katmanlar ile detay sonuçlandırılır. Bu sistemde buhar kesici ve dengeleyici ta-bakalara ihtiyaç bulunmayıp su yalıtım ta-bakaları da yapı ile birlikte, Teknik, Me-kanik ve Ultra Violeye dayalı tahriplere karşı korunmaya alınmıştır.

-Taşıyıcı Çatı Konstrüksiyonları

Gerekli eğimide kapsayan ve yalıtım siste-minin doğrudan üzerine uygulandığı çatı alt konstrüksiyonları; Betonarme Çatılar, Pre-fabrike Plak Çatılar, Hafif Metal Çatılar ve Ahşap Çatılar şeklindedir. Yüzeylerin temiz ve düzgün, fuga ve derzler doldurulmuş, köşe ve çıkıntılar pahlanmış olmalı ve se-him faktörü min. olmalıdır.

-Teras Çatıda Yalıtım Katmanları

Eğim Betonu

Nokta iniş yönünde min. %1,5 meyilde ahşap mala perdahlı olarak teşkil edilir.

Astar Tabakası

Bitümlü örtülere iyi bir yapışma yüzeyi sağlamak amacı ile bitüm esaslı, solüsyon TS 103 (5) metal yüzeylere, emülsiyon TS 113 (6) beton yüzeylere soğuk olarak sü-rülür.

Page 438: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

431

Buhar Kesici ve Dengeleyici Tabaka

Bina içindeki rölatif rutubetin ısı tutucuya geçmesini önleyen örtülerdir. Çatı döşeme-sindeki genleşmelerin yalıtım tabakalarını etkilememesi ve bir hava yastığı oluştur-ması için noktasal veya şeritsel olarak ya-pıştırılırlar. Buhar difüzyon direnç faktörü (µ) yüksek olması istendiğinde metal folyo-lu bitümlü örtüler tercih edilir.

Isı Tutucu Tabaka

Yapıda ısısal konforu sağlarken, altındaki tüm elemanların ısısal genleşmeler etkisi ile zarar görmesini engeller. Buhar kesici ile birlikte çalışarak yoğuşma suyu oluşumunu önler. Isı tutucu rijit olmalıdır. (min. 1,5 kg/cm2 basınç mukavemeti) Lifli veya hüc-resel yapıda olabilirler. Detaydaki konumu ve uygulama yöntemi yapısını belirler.

Buhar Dengeleyici Tabaka

Isı tutucu tabaka üzerine, noktasal veya şeritsel olarak yapıştırılarak muhtemel su buharının yalıtım tabakaları altında dengeli biçimde yayılymasını sağlamak amacıyla oluşturulan bitümlü örtülerdir.

Su Yalıtım Tabakaları

Bitümlü su yalıtım örtülerinin seçimini ve detayın oluşturulmasını 3 ana faktör belir-ler. (EĞĐM, KONSTRÜKSĐYON, ĐKL ĐM)

-Eğim Faktörü

%5 eğime kadar bir teras çatının su yalıtım detayı genelde, bir kat cam tülü taşıyıcılı ve bir kat polyester keçe taşıyıcılı ĐKĐ KAT 3mm. polimer bitümlü örtünün birlikte kul-lanılması ile oluşur.

%5 eğimin üstündeki bir çatıda veya onarım yalıtımında genelde polyester keçe taşıyıcılı bir kat 4mm. polimer bitümlü örtü kullanıl-

ması yeterli olur, ancak pratikte kat adedi diğer faktörlere göre irdelenir.

-Konstrüksiyon Faktörü

Klasik B.A. çatıda yukarıdaki genel formül geçerli olurken prefabrike plaklar veya hafif metal elemanlı çözümlerde hem Elastome-rik bitümlü hem de polyester keçe taşıyıcılı örtüler seçilir.

-Đklim Faktörü

Đklimin sıcak oluşuna göre Plastomerik Bi-tüm, iklimin soğuk oluşuna göre Elastome-rik Bitümlü formülde örtüler seçilir.

Koruyucu Tabakalar

Bitümlü yüzeylerin mekanik ve Ultra Viole tahribatından korunması gereklidir.

-Gezilmeyen Çatıda Koruyucu Tabaka

Klasik çözümde, son kat yalıtım örtüsünü reflektif mineral Arduvaz kaplı olarak seç-mek yeterlidir. Ters çatı çözümünde ise sık-ça uygulanan yöntem, yuvarlak çakıl seril-mesidir. Bu tür çatılara ancak bakım onarım amacı ile çıkılabilir.

-Gezilen Çatıda Koruyucu Tabaka

Plastik ayaklar üzerinde yükseltilmiş pre-kast elemanlar ile koruyucu tabaka yapıla-bileceği gibi, önceden ayırıcı bir tabaka oluşturarak üzerine anolu biçimde kagir dö-şeme kaplaması yapılması da tercih edile-bilir.

7.4.3. Temel Yalıtımlar

Yapıların yer altında kalan bölümlerini su ve nemden uzak tutmak ve taşıyıcı konst-rüksiyonun kendisini de suyun olumsuz

Page 439: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

432

etkilerinden korumak, temel yalıtımlarını zorunlu kılmaktadır. Temel yalıtımının en önemli özelliği, hata kabul etmemesi, geri dönüşünün ve telafisinin imkansız oluşudur. Temel yalıtımları prensip olarak daima yapının dışından uygulanmalıdır ve yalıtım katları, SÜREKLĐ ve EŞDEĞER basınç altında tutulmalıdır. Bunu sağlamak için yalıtım daima iki rijit eleman (iki beton kütle veya beton kütle ile tuğla duvar) arasında yer almalıdır. Yalıtımın, sadece yüzeyine dik gelen kuvvetleri karşılayabi-leceği proje aşamasında hatırlanmalıdır.(7)

Temellerde Su Yalıtımının Detaylandırıl-ması

Sondaj ve gözlemler sonucu zemindeki su durumu üç kategoride bina temellerini et-kiler ve bu tespite göre yalıtım detaylan-dırılır.

Zemin Rutubeti Yalıtımı

Zemin rutubeti, zeminde daima mevcut bulunan ve kapillarite (kılcallık) ile yapıları etkileyen, zemin cinsine bağlı olarak de-ğişkenlik gösteren sudur. Toprakla temas eden statik perdelere bir kat Camtülü taşıyıcılı 3mm. polimerik örtü ile yapılacak yalıtım yeterlidir. Temel kotu altında, bina çevresinde ve gerekli ısı sömeller arasında yapılacak drenaj yalıtımı tamamlar.

Basınçsız Su Yalıtımı

Basınçsız su, basınç yapmayan, damlaya-bilir, akabilir, yağış, sızma ve kullanma sularını kapsayan sudur. Ana ilke bir bohça teşkil ederek yalıtımın süreklilik arz etme-sini sağlamaktır. Basınçsız suya karşı, temel derinliğine bağlı olarak önerilecek alterna-tifli detaylar şöyle olabilir;

-Yatayda (Tabanda)

Bir kat polyester keçe taşıyıcılı 3mm. poli-mer bitümlü örtü veya,

Bir kat polyester keçe taşıyıcılı 3mm. + bir kat camtülü taşıyıcılı 3mm. polimer bitümlü örtü.

-Düşeyde (Perdede)

Bir kat camtülü taşıyıcılı 3mm. polimer bitümlü örtü veya,

Đki kat camtülü taşıyıcılı 3mm. polimer bi-tümlü örtü

Basınçlı Su Yalıtımı

Yapıya ve yalıtıma belli ve sürekli hidrosta-tik basınç yapan suları kapsar. m. cinsinden su sütunu yüksekliği ile ifade edilen su durumu Kg/m2 olarak basanç yapar. (Ör-nek: 2m. su yüksekliği yapı tabanına 2 ton/m2 basınç yapmaktadır) Basınçlı suya karşı yalıtım detaylandırılması, SU BASIN-CI ve yapının yalıtım üzerine yapacağı SIKIŞMA BASINCI olarak iki faktöre göre belirlenir. Bu konuda okside bitümlü örtü-lerle çözümler getiren TS 3647’nin (8) günümüzün yüksek performanslı örtülerine uyarlanması ve BTM A.Ş.’nin bilgi birikimi ile önerilecek detaylar tablo III’de belirtilmiştir. Ancak her projenin özgün zemin ve yapısal koşulları her defasında yeniden etüd edilmelidir.

Temel Yalıtım Sistemleri

Basınçlı suya karşı bohçalama temel yalı-tımları, şantiyenin ve koruyucu elemanları-nın konumuna, yapılacak yalıtımın uygula-ma aşamalarına bağlı olarak ĐÇTEN YALITIM veya DIŞTAN YALITIM diye adlandırılan iki ayrı sistemde uygulanır. Ancak her iki sistemde de bohçalama

Page 440: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

433

yalıtım, asıl binanın radye jeneral statik betonu dışında yer alır.

Đçten Yalıtım Uygulaması

Bitişik nizam yapılarda veya temel per-deleri dışında insan çalışmasına yeterli şev açıklığının bulunamadığı hallerde tercih edilir. Bu sistemde ana prensip, bir dış çanak iç yüzüne yatayda ve düşeyde bir defada yalıtım yapılması ve binanın bu havuz içine radyejeneral sistem ile oturması şeklindedir. Muhtemel tasmanlara uyum sağlayabilmesi için betonarme olarak hazır-lanmış olan dış çanağın yalıtımına başla-madan önce, drenaj sistemine bağlanmış ve debiye uygun yedekli pompaj ile su seviyesinin düşürülmesi gereklidir. Đnşaat seviyesi suyun kaldırma gücünü karşıla-yacağı süreye kadar pompalar durdurulma-malıdır.

Dıştan Yalıtım Uygulaması

Ayrık nizam yapılarda veya temel perde duvarları dışında insan çalışmasına yeterli şev açıklığının bulunması hallerinde tercih edilir. bu sistemde ana prensip, radyejeneral temelin oturacağı beton taban üstü yalıtı-mının yatayda 1. aşama olarak yapılma-sından sonra, kaba inşaatın belli bir seviye-ye gelmesi ile taban yalıtım filizlerinden hareketle 2. aşama olarak perde duvar yalı-tımının yapılması şeklindedir. Bu sistemin uygulanmasında en önemli konu tabandan gelen yalıtım filizlerinin yakalanmasıdır. Bu amaçla taban betonu, temel perde sı-nırından min. 60 cm taşacak şekilde ve içe doğru şevli hazırlanır ve daha sonra ulaşa-bilmek amacı ile perde sınırını aşan taban yalıtım filizleri düşük dozlu beton ile ko-rumaya alınır.

7.4.4. Yalıtımlarda Dikkat Edilecek Noktalar

-Yalıtım topları düzgün bir zemin üstünde, tercihan kapalı hacimde, mutlaka dik du-rumda depolanmalıdır.

-Proje aşamasında, bölgenin iklim ve bina içindeki klimatik koşullara uygun ideal çatı kesiti belirlenmelidir.

-Proje aşamasında, zemindeki su durumu, temel sistemi, yalıtım sistemi belirlenme-lidir.(ĐÇTEN-DIŞTAN)

-Yalıtım yapılacak beton yüzeyler ahşap mala perdahlı ve tüm dik açılı köşeler pah-lanmış olmalıdır. Ters eğimlere meydan ve-rilmemelidir.

-Bir yalıtımın en kritik yeri binilerdir. Ör-tüler ek yerlerinde en az 10 cm. bindiril-meli ve örtü katları arasında bini yerleri şaşırtılmalıdır. Tüm örtü katları aynı yönde ve alttaki örtünün bini yerlerini ortalayacak biçimde serilmelidir.

-Yapıştırmada tercihan 5 bekli şalümo ekip-manı kullanılmalıdır. Şalümo alevinin örtü yüzeyindeki bitümü erittiği ve yapışma yeteneğinin oluştuğu anda rulo ilerletil-melidir. Çıplak örtülerde ek yerleri sıcak mala ile perdahlanmalıdır. Mineralli örtü-lerde, mineral üstünde bini yapılırken 15 cm bindirilmeli ve bu bölgedeki mineral sıcak mala ile gömülmeli veya sıyrılmalıdır.

-Yalıtımı geçmesi gereken tesisatın yalıtım deldiği noktada flanş oluşturulmalıdır.

7.4.5. Bitümlü Su Yalatımında Gelişen Detaylar

Hafif Metal Çatılar

Geniş ve düz çatı açıklıkları gerektiren, sa-nayi yapılarının ve büyük ticaret merkez-lerinin çatı konstrüksiyonu olarak seçtikleri

Page 441: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

434

hafif metal çatıların bitümlü su yalıtımı ile çözümü son yıllarda hızla yaygınlaşmıştır. Trapez saç levha ve ısı yalıtımından oluşan çatı paneli üzerine polyester keçe taşıyılıcılı Elastomerik bitümlü birinci katın mekanik tespit ve sıcak asfalt ile yapıştırılması ve ikinci kat olarak üst yüzeyi reflektif mineral kaplı Elastomerik örtünün şalümo alevi ile yapıştırılması suretiyle çözüm getirilmekte-dir.

Betonarme köprü ve Viyadüklerde Su Yalıtımı

Karayolları, demiryolları ve raylı taşımacı-lık ulaşım ağları inşasında, köprü ve viya-düklerle geçilmesi zorunlu açıklıklarla kar-şılaşılmaktadır. Genellikle büyük sanat ya-pıları olarak adlandırılan bu sistemler gerek duydukları teknolojileri nedeniyle pahalı yatırımlardır ve servis ömürlerinin elverdi-ğince uzun olması istenir. Oysa, yağış suyu, don ve buzlanmaya karşı kullanılan kimya-sallar servis ömürlerini olumsuz etkiler. Bu nedenle Betonarme köprü ve Viyadüklerin

en ekonomik olarak su yalıtımlarının yapılmasında plastomerik bitümlü örtüler tercih edilmektedir.

Otoyollar ağırlıklı olarak kulalnılan bitümlü örtünün, fren ve demaraj kuvvetlerinden gelen yatay yüklere dayanıklı olması, alt ve üst elemanlara aderansının iyi ve sıcak ola-rak dökülen aşınma tabakası ısısına daya-nıklı olmalıdır.

Sanayi Siteleri Çatıları

Ülkemizin sanayisinde önemli bir yeri olan ve bakanlıkça teşvik kapsamına alınan Küçük Sanatkarlar Sanayi siteleri inşaat-larında; mülkiyet, fonksiyon ve ekonomi gibi istekler gereği, eğimli B.A. çatı plakları ile biten konstrüksiyon sistemi tercih edil-mektedir. Bu durumda %10 ila %15 arası meyilde her türlü kritik noktaya (dilatasyon, betondere, parapet, bacadibi) uyum göste-ren ve süreklilik (yekpare) arz eden en eko-nomik çözüm ise bir yüzü reflektif mineral kaplı, polyester keçe taşıyıcılı 4mm. poli-merik bitümlü örtü olmaktadır.

Page 442: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

435

7.5. SU YALITIMININ UYGULAMA ALANLARI

7.5.1. Teras çatılarda su yalıtımı

Kullanılabilir çatı alanları oluşturan ve cep-heden görünmeyen çatı çözümleri sunan teras çatılar, ısı yalıtım malzemesinin konu-muna göre iki gruba ayrılır.

7.5.2. Geleneksel (Konvensiyonel) Teras

Çatılar

Geleneksel teras çatıda, su yalıtım örtüsü ısı yalıtım malzemesi üzerinde yer almaktadır. Su yalıtım örtüsü altında yoğuşma riskini önlemek amacı ile döşeme yüzeyinde buhar kesici katman uygulanması zorunludur. Su yalıtım örtüsü ısıl gerilme ve çevresel geril-melere açıktır. Su yalıtım katmanında olu-şabilecek herhangi bir problem kullanılan ısı yalıtım malzemesinin çeşidine bağlı olmakla beraber, ısı yalıtım malzemesinin kullanılamaz hale gelmesine neden olabilir.

Geleneksel teras çatıda:

-Buhar kesici uygulaması zorunludur,

-Uygulama detaylı ve zordur,

-Uygulama süresi uzundur.

7.5.3. Ters Teras Çatı

Ters teras çatıda su yalıtım örtüsü döşeme yüzeyine doğrudan uygulanır. Buhar kesici katman uygulamasına gerek yoktur. Ekst-rüde Polistren (XPS) ısı yalıtım levhaları su yalıtımının üzerine serbest olarak döşenir. Su yalıtım katmanı ısı yalıtımı tarafından çevresel etkilerden korunur.

• Buhar kesici uygulamasına gerek yok-tur.

• Su yalıtım tabakası olası mekanik dar-belere, ısıl gerilmelere ve UV ışınlarına karşı korunur.

• Uygulama süresi kısa ve kolaydır.

• Yalıtım maliyeti düşüktür.

7.5.4. Gezilen Ters Teras Çatılarda Su Yalıtımı

Üzerinde gezilebilen veya belli bir işlev yüklenmiş teras çatılardır. Polimer bitümlü su yalıtım örtüsünün yapıştırılacağı yüzey betonarme döşeme üzerindeki meyil şapı-dır. Bu tabaka pürüzsüz ve %1-5 arasında eğimli olmalıdır.

• Yüzey toz ve kalıntılardan temizlenerek bitüm emülsiyonu (astar) uygulaması yapılır.

• Cam tülü taşıyıcılı birinci kat su ya-lıtım örtüsü şalumo ateşiyle ısıtılarak yüzeye tam olarak yapıştırılır.

• Enine boyuna ek yerlerinden 100 mm ve parapetlerde kışın kar seviyesinin üzerinde kalacak şekilde döndürülerek yapıştırılmalıdır.

• Non-woven polyester keçe taşıyılıcılı son kat su yalıtım örtüsü, alttaki örtüyü ortalayarak ona paralel serilir ve tama-men yapıştırılır.

• Isı yalıtım uygulamasında, 30-32 kg/m3

yoğunluktaki ekstrüde polistren ısı yalı-tım plakaları su yalıtımı üzerine yerleş-tirilir. Yalıtım kalınlıkları TS 825 stan-dardına göre belirlenmelidir.

• Ayırıcı tabaka amaçlı polyester keçe ısı yalıtımı üzerine serbest olarak serilir.

• 2-3 cm kalınlığında ince çakıl (φ 4-8 mm.) serildikten sonra karolar harçla sa-bitlenebilir, karolar serbestçe döşenebi-lir, mozaik kaplama yapılabilir, şap be-tonu dökülebilir.

Yağmur gideri, büyüklüğü çatının yüzey alanına göre belirlenir. Giderin tıkanmasını

Page 443: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

436

önlemek için yaprak tutucu üst karo sevi-yesinde kullanılabilir.

Parapetlerde, ilk kat su yalıtım örtüsü yapış-tırılır. Su yalıtım örtüleri düşeyde yükseltilir ve son kat su yalıtım örtüsü nişin tümünü kaplayacak şekilde uygulanır.

7.5.5. Gezilmeyen Ters Teras Çatı

Üzerinde yoğun olarak gezilmeyen, ancak bakım ve onarım amacı ile çıkılan çatı-lardır. Yüzey toz ve kalıntılardan temizle-nerek bitüm emülsiyonu (astar) uygulanır. Birinci kat membran şalümo ateşi ile ısı-tılarak yüzeye tam olarak yapıştırılır. Para-petlerde, kışın kar seviyesinin üzerinde ka-lacak şekilde uygulama yapılır. Đkinci kat membran ilk kat örtü üzerine ısıtılarak tam olarak yapıştırılır. Ekstrüde ısı yalıtım pla-kaları su yalıtımı üzerine yerleştirilir.

Ayırıcı tabaka amaçlı poliester keçe, ısı yalıtımı üzerine serbest olarak serilir. Koru-yucu katman olarak, dane büyüklüğü φ 15/35 mm olan yuvarlak çakıl serilir. Çakıl tabakasının yüksekliği, yalıtım plakasının kalınlığına bağlı olarak değişir.

Parapetlerde harpuşta ve baskı profilleri kullanılarak su yalıtım örtüleri sabitlenir.

Duvar dibi yağmur giderlerinde süzgeç yatağına astar sürülür. Su yalıtım bandı kaynaklanır. BU KAT ÜZERĐNE GĐDER BORUSU YERLEŞTĐRĐLĐR. Đkinci örtü boruya sızdırmayacak şekilde yapıştırılır.

7.5.6. Temellerde Su Yalıtımı

Yapıların toprak ile temasta olan bölüm-lerinin su ve nemden korunması ve taşıyıcı künstrüksiyonun sağlam kalabilmesi mutlak suretle su yalıtımı gerektirir. Su yalıtım sisteminin ömrü binanın ömrü ile eş tu-tulmalı, bu doğrultuda bir uygulama yapıl-malıdır. Temellerde hatalı veya eksik uygu-

lanmış su yalıtımının dönüşü olmadığı, yük-sek maliyetler ile bile ancak kusurlu ve noksan çözümler getirilebileceği unutulma-malıdır.

Temellerde su yalıtım prensipleri şöyledir:

• Yer altı su seviyesi değerlendirilerek te-mel sistemi ve su yalıtım sistemi belir-lenir.

• Yer altı su seviyesinin yüksek olduğu durumlarda su yalıtımı yapının dışın-dan, sürekli ve kesintisiz (bohçalama) olmalıdır.

• Su yalıtımı, mekanların konforu açısın-dan ısı yalıtımıyla birlikte ele alınma-lıdır.

• Yapı geçirimsiz toprakla direkt temas halinde olduğundan yeraltı suyu en büyük problemdir. Hafriyat alanındaki uygulamalara imkan vermesi için önce-likle yer altı su seviyesi hafriyat tabanı-nın en az 500 mm aşağısına kadar dü-şürülmelidir.

• Bu amaçla bir pompa istasyonu kurula-rak şantiye çalışması boyunca su sevi-yesinin sürekliliği sağlanır. Aksi taktir-de olası ani artışlar tamamlanmamış uy-gulamalara hasar verebilir.

• Hafriyat tabanında, su yalıtımının seri-leceği düzgün grobeton bir katman oluş-turulur. Temel betonunun dikey kalıp-ları yerleştirilir. 50 mm genişlikteki ah-şap üçgen takozlar kalıpların iç köşele-rine yerleştirilerek keskin dönüşler en-gellenir.

• Grobeton toz ve kalıntılardan arındırı-larak bitüm emülsiyonu (astar) uygula-ması yapılır.

• Camtülü taşıyıcılı birinci kat su yalıtım örtüsünün 200/300 mm kadarı kalıptan dışarı çıkacak şekilde şalumo ateşi ile ısıtılarak uygulanır.

Page 444: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

437

• 100 mm’lik enine boyuna ek yerlerin-den yapıştırılır.

• Non-woven polyester keçe taşıyıcılı ikinci kat su yalıtım örtüsünün, yine 200/300 mm kadarı dışarıda bırakılarak tamamen yapıştırılır.

• Betonarme temeldeki demir donatıların su yalıtım örtüsüne zarar vermemesi için 3-4 cm kalınlığında koruyucu bir şap atılır. Düşey eksendeki örtüyü temel yüksekliği boyunca korumak içinse ahşap levha kullanılır. Beton döküldük-ten hemen sonra ahşap levha çıkarılır ve keskin köşeler yuvarlatılır.

• Perde duvarların tamamlananana kadar temel kalıpları sökülmez. Perde duvar-lar toz ve kalıntılardan temizlenerek bitüm emülsiyonu (astar) uygulaması yapılır.

• Kalıpların çıkarılmasından sonra ser-best bırakılmış 200/300 mm’lik su yalı-tım örtüleri temel ayağının üzerine ya-pıştırılır.

• Su yalıtım örtüsü, 200 mm pay bıra-kılarak zeminden en az 300/500 mm yukarıya yapıştırılır.

• Đkinci kat su yalıtım örtüsü, 200 mm pay bırakılarak alttaki örtüyü ortala-yacak şekilde tamamen yapıştırılır. Ek yerlerinde 100 mm bini işlemi unu-tulmamalıdır.

• 200 mm’lik bitiş binileri temel ayağına kapatılarak membran uygulaması ta-mamlanır.

• Koruyucu olarak pürüzsüz XPS levhalar yerleştirildikten sonra hafriyat dolduru-lur.

7.5.7. Bahçe çatı

Üzerinde çeşitli bitkilerin yetişmesine ola-nak veren teras çatı tipidir.

Yüzey toz ve kalıntılardan temizlenerek bitüm emülsiyonu (astar) uygulanır. Birinci kat membran şalumo ateşi ile ısıtılarak yüzeye tam olarak yapıştırılır. Parapetlerde kışın kar seviyesinin üzerinde kalacak şekilde uygulama yapılır. Đkinci kat memb-ran iki kat örtü üzerine ısıtılarak tam olarak yapıştırılır. Ekstrüde ısı yalıtım plakaları su yalıtım tabakası üzerine yerleştirilir. Yalı-tım kalınlıkları TS 825 Standardına göre belirlenmelidir.

Ayırıcı tabaka olarak poliester keçe ısı ya-lıtım tabakası üzerine serbest olarak serilir. Yağmur suyunun taşmasını, birikerek bitki-lerin çürümesini önlemek için etkili bir dre-naj sistemi gerekir. Genleştirilmi ş kil gra-nülleri 100-150 mm kalınlığında eşit dağı-lımla serilerek, bünyesinde su barındırma özelliği ile kuru havalarda rezerv olarak görev yapar.

Toprağın granül tabakasına girişini önleyen, kuru havalarda ise granülden gelecek su buharının yukarı çıkmasına izin veren ayı-rıcı tabaka poliester keçe serbest olarak serilir.

Son kat olarak, genleştirilmi ş kil tanecikleri veya turba ile karıştırılmış toprak serilir.

Küçük bahçe çatılarda süzgeç etrafına çakıl döşenir. Suyun drenajı için çakıl tabakası yerine hazır drenaj levhaları da kullanı-labilir. Su gider borusu su yalıtım katmaları arasına yerleştirilir. Giderin kontrolü için kapaklı bir kapan tavsiye edilir. Isı yalıtımı su yalıtım bandı ile kapanın duvarından korunmalıdır.

Page 445: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

438

7.5.8. Bohçalama

Zemin sularının oluşumu, zeminin farklı geçirgenlik özelliklerine bağlıdır. Örneğin kaba kum ve çakıl, geçirimli, kil ise pratikte geçirimsiz kabul edilir. Geçirimsiz zemine oturan bodrum katlarında sürekli su yalıtımı için bohçalama önerilmektedir.

Yapı geçirimsiz toprakla direk temas halin-de olduğundan yer altı suyu en büyük prob-lemdir. Hafriyat alanındaki uygulamalara imkan vermesi için öncelikle yer altı su seviyesi hafriyat tabanının en az 500 mm aşağısına kadar düşürülmelidir. Bu amaçla bir pompa istasyonu kurularak şantiye ça-lışması boyunca su seviyesinin sürekliliği sağlanır. Aksi takdirde olası ani artışlar ta-mamlanmamış uygulamalara hasar verebi-lir. Hafriyat tabanında, su yalıtımının seri-leceği düzgün grobeton bir katman oluş-turulur. Temel betonunun dikey kalıpları yerleştirilir. 50 mm genişliğindeki ahşap üçgen takozlar kalıpların iç köşelerine yerleştirilerek keskin dönüşler engellenir. Grobeton toz ve kalıntılardan arındıralarak bitüm emülsiyonu (astar) uygulaması yapı-lır.

Đki kat membran su yalıtım örtüsü 200/300 mm kadar kalıptan dışarı çıkacak şekilde şalümo ateşi ile ısıtılarak uygulanır.

Đkinci kat membran 200/300 mm dışarı taşırılarak tamamen yapıştırılır.

Betonarme temeldeki demir donatıların su yalıtım örtüsüne zarar vermemesi için 3-4 cm kalınlığında koruyucu bir şap atılır. Düşey eksendeki örtüyü temel yüksekliği boyunca korumak içinse ahşap levha kul-lanılır. Beton döküldükten hemen sonra ahşap levha hemen çıkarılır ve keskin köşe-ler yuvarlatılır. Perde duvarlar tamamla-nanana kadar temel kalıpları sökülmez.

Perde duvarlar toz ve kalıntılardan temizle-nerek Bitüm emülsiyonu astar uygulaması yapılır. Kalıplar çıkarılınca serbest bırakıl-mış 200-300 mm lik örtüler temel ayağının üzerine yapıştırılır.

Su yalıtım örtüsü 200 mm pay bırakılarak zeminden en az 300/500 mm yukarıya yapıştırılır. Đkinci kat su yalıtım membranı 200 mm pay bırakılarak alttaki örtüyü ortalayarak ona paralel tamamen yapıştı-rılır. Ek yerinde 200 mm bini işlemi unutul-mamalıdır.

200 mm lik bitiş binileri temel ayağına kapatılarak membran uygulaması tamamla-nır. Koruyucu olarak ısı yalıtım levhaları yerleştirildikten sonra dolgu yapılır.

Page 446: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

439

7.6. BĐTÜMLÜ YALITIM MALZEMELER Đ

7.6.1. Bitüm Emülsiyonu

Su ve bitümün özel yöntemler kullanılarak karıştırılması ile elde edilen kullanılmaya hazır bir su yalıtım malzemesidir. Bünye-sindeki su buharlaştıktan sonra sürüldüğü yüzeyde su geçirmez bir tabaka oluşturur.

Bütün düşey ve yatay satıhlarda, temel, mahzen, bodrum gibi kapalı yerlerde banyo, mutfak ve tuvalet gibi ıslak hacimlerde, sı-zıntı sularının yalıtımında kullanılır. Çatlak-lı yüzeylerde veya daha yüksek basınçlı suya dayanması gereken yalıtım uygulama-larında, camtülü, keçe, tecrit bezi vb. arma-türlerle birlikte kullanılır.

7.6.2. Su Bazlı Çift Komponentli Likit Membran

Çift komponentli elastikiyet ve çekme mukavemeti çeşitli katkılarla güçlendirilmiş bitüm esaslı, elastik ve çabuk kuruyan su bazlı likit membrandır. Bünyesindeki suyun buharlaşmasından sonra, sürüldüğü yüzeye kuvvetli bir şekilde yapışarak suya ve rutubete karşı dayanıklı ve elastik bir tabaka oluşturur.

Bütün yatay ve düşey yüzeylerde, temel, mahzen ve bodrum duvarlarının dıştan su yalıtımında, banyo, mutfak, tuvalet gibi kapalı ıslak hacimlerde sızıntı sularının ya-lıtımında kullanılır. Geniş çatlaklı yüzeyler-de veya daha yüksek basınçlı suya dayan-ması gereken su yalıtım uygulamalarında, yalıtım filesi, tecrit bezi, vb. ile birlikte kullanılır.

7.6.3. Kauçuk Katkılı Bitüm Emülsiyonu

Suya ve rutubete karşı kullanılan, kauçuk katkılı ve hiçbir dolgu maddesi içermeyen, kullanıma hazır bir bütüm solüsyonudur. Bünyesindeki solventin buharlaşması ile sürüldüğü yüzeye kuvvetli bir şekilde yapı-şarak suya karşı dayanıklı bir film tabakası oluşturur.

Kauçuklu bitüm emülsiyonu, zemin nemi ve sızıntılara karşı temellerde, teras çatı-larda, balkonlarda, su kanalları ve gizli de-relerde, kat aralarında, banyo, mutfak, tuva-let zeminleri gibi ıslak hacimlerde kulla-nıldığı gibi daha yüksek basınçlara dayan-ması isteniyorsa cam tülü veya tecrit bezi takviyesi ile kullanılabilir.

7.6.4. Likit Membran

Likit membran, suya ve rutubete karşı kul-lanılan, modifiye bitüm ve solvent esaslı, tek komponentli, kullanıma hazır bir bitüm sülosyonudur. Bünyesindeki solventin bu-harlaşmasından sonra, sürüldüğü yüzeye kuvvetli bir şekilde yapışarak suya karşı dayanıklı ve elastik bir tabaka oluşturur.

Likit membran zemin nemi ve sızıntılara karşı temellerde, istinat ve perde duvar-larında galeri, drenaj ve temel kazıklarında, teras çatılarda, balkonlarda, kat aralarında, banyo, mutfak, tuvalet zeminleri gibi ıslak hacimlerde kullanılır.

7.6.5. Su yalıtım membranları (Bitümlü Membranlar)

2-3 mm kalınlığında cam tülü taşıyıcılı her iki yüzü Polietilen film kaplı bitümlü membranlardır. Şıngıl, arduvazlı veya alu-minyum folyo kaplı membran uygulama-larında iki kat olarak kullanılır.

Page 447: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

440

3-4 mm kalınlğıında polyester taşıyıcılı her iki yüzü polietilen film kaplı bitümlü membranlar temel bohçalama yalıtımında her iki katta, şıngıl, arduazlı veya alumin-yum folyo kaplı membran uygulamalarında iki kat olarak uygulanabilir.

Arduaz kaplı bitümlü membranlar 3 mm kalınlığında kırmızı veya yeşil arduaz taşı kaplı bitümlü membranlardır. Cam tülü veya poliester keçe taşıyıcılı olarak üretil-mektedir.

Aluminyum folyo kaplı bitümlü memb-ranlar 3 mm kalınlğıında, aluminyum folyo kaplı bitümlü membranlar cam tülü veya poliester taşıyıcılı olarak üretilmektedir.

7.6.6. Bitüm Mastik (Bitüm esaslı Sızdırmazlık ve Yapıştırma Macunları

Tamir, montaj, yapıştırma ve sızdırmazlık amaçlı kullanılan bitüm esaslı elastik macunlardır.

Birleşme fugalarında, baca diplerinde su geçirimsizliği, dolgu ve tamir amaçlı kulla-nılır. Çatı pencereleri montajında, havalan-dırma, anten ve boru çıkışlarında su geçi-rimsizliği için kullanılır. Bitümlü membran-ların yapıştırılmasında, montaj ve tamirinde kullanılır. Bitümlü shingle yapıştırma ve ta-mirinde kullanılır.

7.6.7. Derz Dolgu Macunu

Bitüm-kauçuk esaslı, yatay ve düşey derz-lerde ısıtılarak kullanılan derz dolgu macu-nudur. Derz dolgu macunu, dilatasyonlar, derzler, geniş yüzeyli beton kaplamaların ek yerlerinde kullanılır.

7.6.8. Asfalt

Petrol rafineri tesislerinde damıtma kalıntısı olarak elde edilen bitümlü maddelerdir.

Sıcak uygulamalı su yalıtım malzemesi ola-rak, Ahşap parkelerin yapıştırılmasında, Pil ve lastik yapımında yardımcı madde olarak, Karayollarında satıh kaplaması olarak kul-lanılır.

7.6.9. Yalıtım Süngerleri

Türkiye’de üretilen bütün çatı kaplamala-rına uygun dişi ve erkek profilde bitüm em-dirilmiş sünger profil ve şeritlerdir.

Çatı kaplamalarının su giderlerinde, mahya-larda, baca kenarlarının birleştiği yerlerde kar sağanak, yağmur, dere tıkanması gibi sebeplerle taşan suyun bina içine girmemesi için, Çatı kaplamalarının ısı değişimleri ve rüzgar sebebiyle devamlı hareket halinde olduğundan bu boşluklardan su girmemesi için boşlukların uygun profilde bitümle do-yurulmuş süngerlerle tıkanması gerekmek-tedir.

7.6.10. Geotekstil Keçeler

Yalıtım tabakaları arasında çatlamalara kar-şı taşıyıcı olarak, su ve ısı yalıtım tabaka-larının birbirinden ayrılması, yalıtımın ko-runması, fazla suyun drenajı, drenaj borula-rının sarılarak donarak tıkanmalarının ön-lenmesi için örgüsüz geotekstil keçeler kullanılır.

Page 448: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

441

7.7. SU YALITIM MEMBRANLARI VE KAPLAMA MALZEMELER Đ

Temellerde, garajlarda, plazaların döşeme-lerinde, su yapılarında, alt geçitler ve yer altı depolarında, ıslak hacimlerde, su geçi-rimsizliğinin istendiği yerlerde kullanılan: Tek komponentli, havanın nemiyle kürle-nen, bitüm ile modifiye, poliüretan esaslı, rulo veya püskürtme makinası ile uygula-nabilen, yüzeyde su geçirimsizlik membran tabaka oluşturan Poliüretan bitüm modi-fiye esaslı su yalıtım malzemesi,

Çatıların, terasların, otoparkların yalıtımın-da ve kaplanmasında, kenar, köşe, derz de-taylarının çözümüne gerek kalmadan gü-venle kullanılan, ayrıca süs havuzlarında da kullanıma uygun, izolasyon membranları, çok yüksek gerilme değerlerinde mükem-mel esneme özelliği gösteren, mükemmel mekanik özelliklere ve çatlak örtme yete-neğine sahip poliüretan esaslı solventsiz, spreyle uygulanan: Poliüretan esaslı, özel makina ile uygulanan su yalıtım ve kap-lama malzemesi,

Yer altı tankları ve su geçirmez yapılar, Beton ve tuğla üzerine su geçirmeyen bir membran oluşturmak için kullanılan. Ze-minlerde yeni yapılarda su ve nem geçir-meyen sandviç membran oluşturmak için sıvı halde uygulanabilen. Đç ve dış duvar-larda, ahşap blokları, yalıtım panelleri, gen-leşen polistren levhaları yapıştırmak için kullanılan: kururken geçici olarak siyahla-şan, eksiz, esnek, su geçirmez ve mükem-mel yapışan Bitüm/Kauçuk lateks emülsi-yonu Likit membran su yalıtım malze-mesi.

Ultraviyole ışınlarına dayanıklı olmasından dolayı atmosfere açık alanlarda, uygun astar kullanmakla beraber beton, seramik asfalt gibi zeminlere uygulanabilen, Çatlak örtme yeteneğine bağlı olarak balkon-teras olarak-

ta kullanılabilen, havayla kürlenen hafif sol-ventli, elastik düşük viskoziteli, tek kompo-nentli, çatlak örtme yeteneğine sahip şeffaf yada renkli poliüretan esaslı kaplama ve yalıtım malzemesi olan Tek komponentli poliüretan esaslı şeffaf su yalıtım malze-mesi.

Düz ve meyilli teras çatılarda beton, çinko ve prekast derelerde, silo, depo ve bina dış cephelerinde kullanılan tek komponentli, kopolimer akrilik dispersiyon esaslı hazır su yalıtım likit membranı elastomerik reçine esaslı sıvı plastik kaplama ve su yalıtım malzemesi.

Metal veya beton tanklarda içme suyu, baz kimyasallar, yağ ve yakıt gibi içerikler iç koruma maksatlı, gıda maddeleri tesislerin-de, geçirimsiz, kimyasal maddelere daya-nımlı duvar ve zemin kaplamaları için, gaz ve buhar kesici olarakta kullanılan, özellikle beton ve çeliği korumak için geliştirilmi ş, koruyucu ve yüksek yapıda epoksi reçine kaplama olan, renklendirilmiş reçine ve sertleştiriciden oluşan iki komponentli za-rarsız, solvent içermeyen, yüksek yapıda koruyucu epoksi kaplama malzemesi.

Đç ve dış mekanlarda, duvarlar ve zemin-lerde sızıntı suları ve yer altı suları ile te-ması olan yapı ve yapı elemanlarının korun-ması ve yalıtımında, Beton yüzeylere sürek-li temas eden sulara karşı yapı elemanla-rının izolasyonunda Balkon ve terasların yüzey sularına karşı izolasyonunda kulanı-lan: iki komponentli, çimento ve polimer bitüm dispersiyon esaslı Alman standart-larına uygun, solventsiz, durabilitesi yüksek su yalıtım malzemesi olan Temeller, perde betonlar, balkon ve terasların su izolas-yonu için, iki komponentli kalın bitüm kaplama malzemesi,

Beton, brüt beton, sıva, tuğla taş yüzeylerde dekoratif koruyucu kaplama olarak, % 100

Page 449: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

442

akrilik polimer esaslı, tek komponentli, kul-lanıma hazır halde likit, elastomerik beto-narme elemanları don etkisine, karbonat-laşmaya, çeşitli tuzların tahribatlarına karşı koruyucu kaplama olan: Betonarme ve sıvalar için elastomerik yüksek koruyucu özelliklere sahip koruyucu kaplama mal-zemesi

gibi koruyucu kaplama malzemeleri vardır.

Yer altı yapılarının su yalıtımında kulanı-lan, homojen, donatısız Plastifiye polivinil-klorür malzemeli PVC Su Yalıtım Memb-ranı,

Đç ve dış mekanlardaki yüzme havuzlarının su yalıtımında kullanılan, donatısız, plasti-fiye polivinilklorür (PVC – P) malzemeli Yüzme Havuzları Đçin PVC Su Yalıtım Membranı,

Đç ve dış mekanlardaki yüzme havuzlarının su yalıtımında kullanılan, donatılı plastifiye polivinilklorür (PVC-P) malzemeli Yüzme Havuzları Đçin Donatılı PVC Su Yalıtım Membranı,

Güneş ışınlarına ve atmosfer koşullarına açık çatıların su yalıtımında kullanılan, örülmüş dokuma ile güçlendirilmiş Plastifi-ye polivinilklorür (PVC-P) malzemeli PVC Su Yalıtım Membranı,

Balastlı ve düz çatıların su yalıtımında kul-lanılan, örülmüş cam dokuma ile güçlendi-rilmiş, Plastifiye Polivinilklorür (PVC-P) malzemeli, Balastlı Çatılar Đçin PVC Su Yalıtım Membranı ,

Güneş ışınlarına ve atmosfer koşullarına açık çatıların su yalıtımında kullanılan örül-müş dokuma ile güçlendirilmiş Poliolefin (PO) malzemeli, Poliolefin su Yalıtım Membranı,

Đçme ve kullanma suyu depolarında, elastik bir su yalıtım kaplaması oluşturmak için kullanılan donatısız elastik poliolefin (EPO) malzemeli Đçme Suyu Depoları Đçin Su Yalıtım Membranı ,

gibi su yalıtım malzemeleri vardır.

Bu malzemeler serbest serme ve üzeri balast ile kaplama, çizgisel veya noktasal olarak sabitleme sureti ile kullanılır.

Su yalıtım membranları UV uşunlarına karşı, yaşlanmaya ve mekanik darbelere karşı ve köklere dayanımlıdır. Isı ve solvent ile kaynaklanabilir.

Page 450: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

443

7.8. ÇATI ÖRTÜLERĐNDE KULLANILAN ASFALT

Çatı örtülerinde kullanılan asfalt, petrol rafineri tesislerinde damıtma kalıntısı olarak elde edilen bitümlü maddedir.

Çatı örtülerinde kullanılan asfalt, tek sınıf olup yumuşama noktalarına göre 4 tipe ayrılır. Çatı eğimine göre kullanılacak asfalt tipleri

% 4 eğime kadar Tip I % 4 - % 12,5 eğime kadar Tip II % 8 - % 25 eğime kadar Tip III % 18 - % 50 eğime kadar tip IV

Tip I asfalttan yumuşama noktası min. 57oC, max 65oC

Tip IV asfaltın yumuşama noktası min 99oC, max 107oC

Bütün tiplerin alevlenme noktası min. 225oC,

Çözünürlük % 99’dur.

7.8.1. Koruyucu Asfalt Emülasyonları

Koruyucu asfalt emilsiyonları, asfalt çi-mentosu ile yapılan asbestli veya mineral dolgu maddeli emülsiyonlardır.

Koruyucu asfalt emilsiyonları genellikle 2 tip olup Tip 1, Mineral kolloid emülsiyon verici madde ile hazırlanan ve lifasbest içeren asfalt emülsiyonlardır. Tip 2 ise kimyasal emülsiyon verici madde ile ha-zırlanan ve mineral filler içeren asfalt emülsiyonlarıdır.

Koruyucu asfalt emülsiyonları, eğimi % 4 (40 mm/m) veya daha fazla olan çatılarda, çatı örtüsü olarak kullanılır. Koruyucu as-falt emülsiyonları kuru veya ıslak yüzeylere yapışacak herhangi bir akma gösterme-yecek, uygun bir kıvamda olmalı, homogen bir tabaka oluşturmalıdır.

Page 451: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

444

7.9. ÇATI VE YALITIM ÖRTÜLER ĐNDE KULLANILAN CAM TÜLÜ

Cam tülü, bitümlü çatı ve yalıtım örtüle-rinde teçhizat olarak kullanılan, gelişigüzel yönlendirilmiş, eşit dağıtılmış bir bağlayıcı ile yapıştırılmış cam liflerinden oluşmuş, düz yüzeyli, sarılabilir bir örtüdür. (Cam tülü kopma, yırtılma ve çivilemeye karşı dayanıklılığının artırılması için takviye edilebilir.)

Cam tülü g/m2 cinsinden anma alan ağırlı-ğına göre:

1) Cam tülü 50 (Anma alan ağırlığı 50 g/m2 olan cam tülü) 2) Cam tülü 60 (Anma alan ağırlığı 60 g/m2 olan cam tülü) olmak üzere 2 sınıftır.

Gelişigüzel yönlendirilmiş, eşit dağıtılmış ve bir bağlayıcı ile yapıştırılmış münferit cam elyafından meydana gelmiş düz yüzey-li sarılabilir, kenarları ve yüzeyi düz olmalı-dır.

Cam elyafı ile takviye edildiğinde kalınlığı, önemli ölçüde artmamalıdır. Cam tülünde görülebilir cam boncukları bulunmamalı ve katmanlar halinde ayrılmamalıdır.

Cam tülünde ortalama lif çapı 17 µm’den çok olmamalıdır. Lif çaplarının %90’ı 19 µm’den aşağı olmamalıdır.

Cam tülünde cam lifi oranı, birim alan ağırlığının en az % 70’i kadar olmalıdır.

Birim alan ağırlıkları cam tülü 50’den 45 g/m2’den, cam tülü 60’da 54 g/m2’den az olmamalıdır.

Sargı eninde birim alan ağırlığı farkı 15 g/m2’den büyük hiçbiri tek değer cam tülü 50’de 38 g/m2’den, cam tülü 60’dan 45g/m2’den küçük olmamalıdır.

Kopma yükü ölçmelerinin ortalama değeri;

Cam tülü 50 için boyuna en az 15 kgf, enine en az 10 kgf,

Cam tülü 60 için boyuna en az 28 kgf, enine en az 20 kgf olmalıdır.

Cam tülü eğilme levhasındaki eğilmeleri sı-rasında kırılmamalı, kopmamalı ve ayrılma-malıdır.

Cam tülü herhangi bir şekilde takviye edil-miş olsa da, takviyelerde dahil olmak üzere bitüm emmemiş yerler görülmemeli ve her tarafı eşit bitüm emebilme özelliğinde olmalıdır.

Cam tülü suda çözünmelidir. 100oC’a kadar olan sıcaklıklarda bitümlü maddelere karşı uzun süre dayanıklı olmalıdır. Daha yüksek sıcaklıklarda kısa süre dayanıklı olmalıdır. Boyuna kopma yükü, numune 20 +.2oC suda 24 saat tutulduktan ve etüvde 110 oC’da 2 saat kurutulduktan sonra 7 kgf’dan az olmamalıdır.

Boyuna kopma yükü, numune, 180 oC’da bitümde 45 dakika tutulduktan sonra 7 kgf’dan az olmamalıdır.

Page 452: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

445

7.10. ASFALTLI CAM TÜLÜ YALITIM PEST ĐLĐ

Asfaltlı cam tülü yalıtım pestili, cam tülünün doyurucu veya örtücü bir asfalt ile işlem görüp her iki yüzü de örtücü bir asfalt ile homogen şekilde kaplandıktan sonra yine her iki yüzüne homogen bir şekilde mineral malzeme püskürtülmesi ile yapılan ve yapıların çatı ve diğer kesimlerinin su ve neme karşı yalıtımında kullanılan bir yalıtım örtüsüdür.

Asfaltlı cam tülü yalıtım pestili çözünebilen madde miktarına göre:

1)C 11 (Çözünebilen madde miktarı en az 1100 g/m2) 2) C 13 (Çözünebilen madde miktarı en az 1300 g/m2)

olarak iki sınıfı ayrılır.

Not: C 11 sınıfı asfaltlı yalıtım pestili cam tülü 50’den ve C 13 sınıfı asfaltlı yalıtım pestili ise cam tülü 60’dan yapılır. Doyu-rucu ve örtü malzemesi olarak asfalt kulla-nılır. Doyurucu ve örtü malzemesinin plas-tiği ıslah edilmiş olmalı ve örtü malzemesi stabilize edici maddede içermelidir.

Asfaltlı cam tülü yalıtım pestili gözle in-celendiğinde, cam tülü ve örtü tabakası bir-birine sıkıca bağlı olmalı, doyurucu ve örtü malzemesi cam tülüne iyice ve homogen olarak nüfus etmiş olmalı ve yalıtım pesti-linin her iki yüzüne, ambalajlama, taşıma ve depolama sırasında sargı katlarının birbirine yapışmasını önlemek üzere, homogen şekilde bir mineral madde püskürtülmüş olmalı ve toplar açıldığında örtünün toplam yüzeyinde top ağırlığının %2’sinde fazla serbest halde mineral madde bulunmama-lıdır.

Asfaltlı cam tülü yalıtım pestilinin çözüne-bilir madde miktarı C 11 sınıfı pestiller için en az 1300 g/m2 olmalıdır.

Püskürtülmüş Mineral Madde Miktarı 1,0 mm’den büyük kum tanesi bulunmamalıdır. 0,2 ile 0,09 mm arasındaki tane miktarı en fazla % 10 olmalıdır. 0,63 mm lik elek üzerinde kalan miktar ise en fazla % 15 olmalıdır.

Asfaltlı cam tülü yalıtımlı pestilinin kalınlı-ğı ölçüldüğünde C 11 sınıfı asfaltlı yalıtım pestillerinde ortalama değer en az 2,4 mm olmalı ve hiçbir tek değer de 2,3 mm den aşağı olmamalı; C 13 sınıfı asfaltlı yalıtım pestillerinde ise ortalama değer en az 2,5 mm olmalı ve hiçbir tek değer de 2,4 mm den küçük olmamalıdır.

-Kopma Yükü:

C 11 için, boyuna en az 25 kgf enine en az 30 kgf

13 için, boyuna en az 40 kgf enine en az 20 kgf

-Kopma Uzaması

C11 ve C 13 için en az % 2

-Soğuğa Karşı Dayanıklılık:

Asfaltlı cam tülü yalıtım pestili en az 30 dakika 0oC’daki suda bekletildikten sonra eğme takozu yüzeyinde katlandığında çatla-mamalı, kırılmamalıdır.

-Sıcağa Karşı Dayanıklılık:

+ 2 oC’da ve iki saat sonunda örtü tabakasında aşağı doğru kayma ve akma görülmemelidir.

Page 453: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

446

7.11. ASFALTLI CAM DOKUMA YALITIM PEST ĐLĐ

Asfaltlı cam dokuma yalıtım pestili, cam dokumanın önce doyurucu bir asfalt ile işlem görüp, her iki yüzü de örtücü, içinde dolgu malzemesi bulunan asfalt ile homogen bir şekilde kaplandıktan sonra yine her iki yüzüne homogen bir şekilde mineral bir malzeme püskürtülmesi ile yapılan ve yapılarda su sızdırmazlığını sağlamakta kullanılan bir yalıtım örtüsüdür.

Asfaltlı cam dokuma yalıtım pestilleri, donatlı olarak kullanılan cam dokumanın birim alan ağırlığına göre bir sınıftır.(D 200)

Asfaltlı cam dokuma yalıtım pestilinde kulalnılacak ham ve aprelenmemiş cam dokumanın ortalama birim alan ağırlığı en az 200 g/m2 olmalıdır. Cam dokuma, düz bir yüzeye sahip olmalı, kenarları düz ve paralel bir çizgi izlemelidir. Cam dokuma su ve rutubet etkisine karşı hidrofob nitelikte ve üretim sırasında malzemenin esnemesini engelleyecek biçimde bir apre malzemesi ile işlem görmüş olmalıdır.

Doyurucu olarak kullanılacak asfaltın nitelikleri içinde plastiği ıslah edici ve stabilize edici maddeler bulunmalıdır.

Asfaltlı cam dokuma yalıtım pestili gözle incelendiğinde, cam dokuma ve örtü taba-kası birbirine sıkıca bağlı olduğu, doyurucu ve örtü malzemesi cam dokumaya iyice ve homogen olarak nüfuz ettiği ve yalıtım pestilinin her iki yüzüne, ambalajlama, taşı-ma ve depolama sırasında sargı katlarının birbirine yapışmasını önlemek üzere, homo-

gen şekilde bir mineral madde püskürtül-müş ve toplar açıldığında örtünün toplam yüzeyinde, top ağırlığının yaklaşık %2’sin-den fazla serbest halde mineral madde bu-lunmadığı görülmelidir. Ayrıca, örtü taba-kasında hiçbir yönde çatlaklar ve yığıl-malar bulunmamalı çözünebilir madde mik-tarı en az 1800 g/m2 olmalıdır.

Asfaltlı cam dokuma pestilinin kalınlığı ölçüldüğünde, ortalama değer en az 3.0 mm olmalı, hiçbir tek değer de 2,7 mm’den az olmamalıdır.

Kaplama malzemesindeki dolgu maddeleri, ağırlıkça %5’lik hidroklorik asitte (yoğun-luk: 15oC’de 1.024 g/ml) oda sıcakılğında ve 24 saat süre içinde %25’den çok çözül-memelidir.

1 kgf/cm2’lik (9,8 N/cm2) bir su basıncı altında ve 24 saatlik bir süre içinde bir sızdırma görülmemelidir.

Asfaltlı cam dokuma yalıtım pestili en az 30 dakika + 4 oC suda bekletildikten sonra eğme takozu yüzeyinde katlandığnda çatla-mamalı, kırılmamalıdır. Deney sonucunda kaplama tabakaları ve cam dokuma birbir-lerinden ayrılmamalıdır.

-Sıcağa Karşı Dayanıklılıkta

60 + 2 oC’da 2 saat sonunda örtü tabakala-rında kayma ve akma görülmemelidir.

Ekstraksiyon ve kızdırmadan sonra donatı malzemesi olarak kullanılan cam dokuma-nın ortalama birim alan ağırlığı en az 190 g/m2 olmalıdır.

Page 454: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

447

7.12. ASFALTLI METAL FOLYO YALITIM PEST ĐLĐ

Asfaltlı metal folyo yalıtım pestili düz veya pürüzlendirilmiş metal folyonun her iki yüzünün örtücü, içinde dolgu malzemesi bulunan asfalt ile homogen bir şekilde kaplandıktan sonra yine iki yüzüne homo-gen bir şekilde mineral bir malzeme püs-kürtülmesi ile yapılan ve yapılarda su sız-dırmazlığını sağlamakta kullanılan bir yalı-tım örtüsüdür.

Asfaltlı metal folyo yalıtım pestilleri, donatı olarak kullanılan metal folyonun malzeme cinsine göre;

-Alüminyum folyo donatılı pestiller -Bakır folyo donatılı pestiller olarak iki sınıfa,

Yüzey görünüşüne göre; -Düz -Pürüzlendirilmiş olarak iki sınıfa ayrılır.

-Bakır Folyo;

Bünyesinde oksijen bulundurmayan ve saf-lık derecesi %99,90 olan yumuşak cins bakırdan olmalıdır.

Pürüzlendirilmiş folyonun kalınlığı 0,1 mm + 0,02 mm olmalıdır. Folyo düz, gözenek-siz ve çatlaksız olmalı ve haddeleme ke-narları, düz ve paralel bir çizgi izlemelidir.

-Alüminyum Folyo;

Yumuşak cins ve saf alüminyumdan (A 1 en az % 99,5) olmalıdır. Pürüzlendirilme-miş folyonun kalınlığı 0,2 mm + 0,02 mm olmalıdır. Folyo düz, gözeneksiz ve çat-laksız olmalı ve haddeleme kenarları düz bir çizgi izlemelidir. Alüminyum folyonun

yüzeyi, alkaliye karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla korunmuş olabilir.

-Asfalt;

Asfalt kaplama malzemesi olarak kullanıla-cak asfaltın içinde plastiği ıslah edici ve stabilize edici maddeler bulunmalıdır. As-faltlı metal folyo yalıtım pestili gözle ince-lendiğinde, metal folyo ve kaplama taba-kaları birbirleriyle iyice bağdaşlaşmış oldu-ğu ve yalıtım pestilinin her iki yüzüne am-balajlama, taşıma ve depolama sırasında sargı katlarının birbirine yapışmamasını ön-lemek üzere, homogen bir şekilde bir mineral madde püskürtülmüş olduğu ve toplar açıldığında örtünün toplam yüzeyde top ağırlığının yaklaşık %2’sinden fazla serbest halde mineral madde bulunmadığı görülmelidir. Ayrıca örtü tabakasında hiçbir yönde çatlaklar, yırtıklar ve yığılmalar bu-lunmamalıdır.

Çözünebilir madde miktarı en az 1600 g/m2 olmalıdır.

Asfaltlı metal folyo yalıtım pestilinin kalınlığı ölçüldüğünde ortalama değer en az % 3,0 mm olmalı, hiçbir tek değer de 2,7 mm den az olmamalıdır.

Kaplama malzemesindeki dolgu maddeleri ağırlıkça % 5’lik hidroklorik asitte (Yoğun-luk: 15 oC’da 1,024 g/ml) oda sıcaklığında ve 24 saat süre içinde % 25 den fazla çö-zünmemelidir.

Su sızdırmazlık 1 kgf/cm2 (9,80 N/cm2) lik bir su basıncı altında ve 1 saatlik bir süre içinde bir sızdırma görülmemelidir.

Yapılarda su geçirimsizliğini sağlayan en eski ve etkili maddelerin başında bitüm gelir. Bitüm, yüksek molekül kütleli hidro-

Page 455: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

448

karbonlar ile hidrojen ve karbonca çok zengin organik maddelerin doğal yada yapay karışımı olup ham petrolün rafineride damıtılması sonucu elde edilen ısıtılnca akışkan hale geçen katı kıvamlı bir petrokimya ürünüdür.

Petrokimya sanayi’ndeki gelişmeler yalıtım sektöründe penetrasyon bitümlerini, içinden sıcak hava geçirilerek okside edilmiş sert bitümden sonra yüksek nitelikli modifiye polimer bitümlerde üretilmiştir.

Page 456: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

449

7.13. ÇĐMENTO ESASLI KR ĐSTALĐZE SU YALITIM MALZEMELER Đ VE HARÇLAR

Müstakil betonarme yüzme havuzlarında, temellerde, bodrumlarda, istinat duvarların-da, asansör boşluklarında, su depolarında negatif ve pozitif su basıncına dayanıklı, kristalize su yalıtım harcı olarak kullanılan çimento esaslı kristalize su yalıtım harcı ve çimento esaslı bariyer özellikli su yalıtım harçları vardır.

Bu harçları kullanırken:

-Yüzey düzgün, nemli ve sağlam olmalı,

-Toz, yağ, boya kalıntıları, kalıp yağları vb., uygulama yapılacak zeminde tel fırça ile iyice temizlenmelidir.

-Yüzeydeki önemli bozukluk ve delikler uygulamadan en az 72 saat önce onarılmalı, sızdırmazlığın devamını sağlamak amacı ile dikey ve yatay köşeler pahlanmalıdır.

-Uygulama yapılacak yüzeyler temiz su ile ıslatılmalı ve yüzey nemli kalacak şekilde su tabakası yok olana kadar beklenmelidir.

Temellerde, istinat duvarlarında, bodrum-larda, asansör boşluklarında, havuzlarda, su depolarında ve beton borulardaki delik veya derin çatlaklardan basınçla veya sızıntı halinde gelen suyu 2-4 dk gibi çok kısa bir zamanda kesmek amacı ile kullanılan Çi-mento esaslı çok hızlı priz alan su tıkama harcı vardır.

Tüm yapılarda, özellikle balkon, banyo, tuvalet ve mutfak gibi ıslak hacimli yü-zeylerde, seramik döşenmesinden önce ve yüzme havuzlarında, istinat duvarlarında su yalıtım malzemesi olarak kullanılan akrilik dispersiyon ile su geçirimsizlik katkıları içeren çimento esaslı elastik su yalıtım harcı vardır.

Tüm yapılarda, özellikle balkon banyo, tu-valet ve mutfak gibi ıslak hacimli yüzey-lerde seramik döşenmesinden önce su yalı-tım malzemesi olarak kullanılan akrilik dispersiyonu ile su geçirimsizlik katkıları içeren çimento esaslı yarı elastik su ya-lıtım harcı vardır.

Tüm yapıların iç ve dış cephelerinde, ıslak hacimli yüzeylerde süper elastik su yalıtım malzemesi olarak kullanılan Elastomerik akrilik reçine esaslı süper elastik su yalıtım malzemesi vardır.

Yatay ve düşey yüzeylerin su yalıtımında, negatif veya pozitif taraftan su yalıtımında, toprak altında veya toprak üstünde kalan yapıların su yalıtımında, beton sıva ve şapın su yalıtımında kullanılan Çimento esaslı, kristalize su yalıtım harcı (iki bileşenli), betondaki kimyasallar ile tepkimeye girerek kristal üretir ve betondaki kapilar boşlukları tıkar. Bu özelliği sayesinde hem negatif hem de pozitif taraftan yapılan su yalıtım uygulamalarında kesin çözüm sağlar. Kris-talize olarak betona işlemenin yanı sıra yüzeyde esnek ve mukavim bir katman oluşturur ve bu sayede iki kademeli koruma sağlar.

Yatay ve düşey yüzeylerin su yalıtımında, negatif ve pozitif taraftan su yalıtımında, toprak altında ve toprak üstünde kalan yapıların su yalıtımında, beton, sıva ve şapın su yalıtımında kullanılan Çimento esaslı kristalize su yalıtım harcı (tek bileşenli) malzemesi vardır.

Beton yüzeylere negatif veya pozitif ta-raftan uygulanarak su yalıtımı sağlar ve be-tonu suyun zararlı etkilerine karşı korur. Sadece su karıştırılarak kullanılan karışım, uygulandığı beton yüzeylerdeki serbest kireç partikülleri ile tepkimeye girerek kris-tal üretir ve betonun yapısına derinlemesine nüfuz ederek su yalıtımı sağlar. Taze beton

Page 457: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

450

yüzeylere uygulandığında hidratasyon süre-cini yavaşlatır ve rötre çatlağı oluşumunu azaltır.

Su yalıtımının yanı sıra beton yapıları, deniz suyu, atık su, agresif temel suyu ve inceltilmiş kimyasallara karşı korunması amacı ile kullanılır.

Yatay ve düşey yüzeylerin su yalıtımında, pozitif taraftan su yalıtımında, toprak al-tında ve toprak üstünde kalan yapıların su yalıtımında, beton, sıva ve şapın su yalı-tımında kullanılan Çimento esaslı, elastik özellikte su yalıtım harcı (iki bileşenli) malzeme vardır. Bu malzeme elastik çi-mento esaslı, iki bileşenli su yalıtım ürünü olup yüksek elastikiyetlere sahiptir. Taşıyıcı yapıda oluşan kılcal çatlakları başarı ile köprüler. Beton, şap, mozaik ve benzeri mineral esaslı yüzeylere kuvvetle yapışır ve zamanla ayrılma yapmaz.

Her türlü mineral esaslı yüzeyde, çatlak ve boşluklardan sızan veya basınçlı şekilde gelen suların süratli kesilmesi amacı ile, bodrum katların içten yalıtılmasında, boru ve kablo geçişlerinin yalıtımında su altında kalan aktif su sızıntısının durdurulmasında kullanılan Aktif su kaçaklarını genleşerek tıkayan şok prizli su tıkacı vardır. Kalıcı olarak su geçirimsiz olan ve genleşen su tıkacıdır. Su ile karıştırılarak kullanılır. Ka-rışımında süratli çimentolar, seçilmiş silis agregaları, kimyasal ve polimer katkılar içerir. Soda veya klor içermez, demir do-natıyı korozyona uğratmaz ve her türlü mineral esaslı zemine mükemmel aderans sağlar.

Beton, sıva, şap gibi mineral esaslı yüzey-lere uygulanan Kristalize su yalıtım için özel sıvı astar malzeme olup bu yalıtım malzemesi çok akışkan kristalizasyon sıvı-sıdır. Bu malzeme, çimento esaslı ürünlerin pH > 4 asidik ortamda kullanılabilmesi

amacı ile uygulaması tamamlanmış yüzey-ler emprenye edilir.

Yüzeyi tozuyan aderansı zayıf yüzeylere yapılacak su yalıtımı uygulamalarından ön-ce sağlamlaştırılır.

Tuz tahribatına uğramış yüzeylere yapıla-cak uygulamalardan önce, tuz tahribatının ıslah edilmesi amacı ile de uygulanır.

Brüt beton, şap veya sıva üzerine, ASBESTLĐ ÇĐMENTO VE ÇĐMENTOLU YONGA LEVHALARIN ÜZERĐNE, Alçı-pan, metal, cam, ahşap ve benzeri yüzeylere uygulanan Islak hacimler için elastik su yalıtım malzemesi elastomerik reçine esas-lı, Solvent içermeyen kıvamlı bir yalıtım malzemesi olup uygulandığı yüzeylerde kuruyarak eksiz, su geçirimsiz ve elastik bir kaplama oluşturur. Kaplama yüksek meka-nik mukavemete sahiptir. Bu malzeme, ku-ru ve az nemli yüzeylere uygulanır. Metal, plastik ve tahta gibi pek çok yüzeye mü-kemmel yapışır ve bu sayede zemin –su gideri, boru gibi geçişlerin eksiz yapılma-sını mümkün kılar.

Balkon ve teras gibi yaya trafiğine açık alanların ve çatı derelerinin su yatılımında, otopark ve garaj gibi araç trafiğine açık alanların su yalıtımında, beton, şap ve mo-zaik gibi mineral esaslı yüzeylerin su ya-lıtımında kullanılan poliüretan esaslı su yalıtımı ve zemin kaplaması malzemesi, poliüretan esaslı, tek bileşenli su yalıtımı ve zemin kaplamasıdır. Sürülerek uygulandığı yüzeylerde süratle kuruyarak eksiz, su geçi-rimsiz ve yüksek mukavemetli bir su yalı-tımı kaplaması oluşturur. Oluşan kaplama yüksek UV dayanımına ve aşınma mukave-metine sahiptir. mekanik zorlama, yaya ve-ya hafif araç trafiğine maruz kalan yüzey-lerin su yalıtımında kullanılır.

Page 458: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

451

Beton, sıva ve şap yüzeylere, eski bütümlü membran, asfalt, zift, ziftli kağıt ile kaplı yüzeylere, asbestli çimento ve çimentolu yonga levhaların üzerine, çinko, saç ve CTP yüzeylere ve benzerlerine uygulanan elasto-merik reçine esaslı sıvı membran yalıtım malzemesi olup bu malzeme sürülerek uy-gulandığı yüzeylerde kuruyarak eksiz ve su geçirimsiz bir su yalıtımı oluşturan bir yalıtım malzemesidir.

Solvent içermeyen ve kıvamlı sıvı görünü-münde olan malzeme kuru ve az nemli yü-zeylere uygulanır.

Özel bir teknikle imal edilen polimer dis-persiyonu, bünyesindeki serbest radikallerin UV ışınlarının etkisi ile reaksiyona girmesi sonucunda su geçirimsiz bir kaplama oluş-turur,

Beton, şap ve sıva, sıvalı tuğla, metal, ah-şap, çinko, saç, çeşitli plastikler, gazbeton, asbestli çimento levha, çimentolu yonga levhalar üzerine uygulanan kauçuk/bitüm esaslı sıvı membran yalıtım malzemesi vardır.

Kauçuk/bitüm esaslı, tek bileşenli solvent içermeyen su yalıtım malzemesi sürülerek uygulandığı yüzeylerde kuruduktan sonra eksiz ve su geçirimsiz bir kaplama oluştu-rur, bu kaplama UV ışınlarına ve dış hava şartlarına tam olarak dayanımlıdır. Teras, düz çatı ve çatı deresi gibi güneş ışığına maruz kalan alanlarda kullanıma uygundur. Toprak altında kullanıma elverişlidir. Kuru ve hafif nemli emici ve emici olmayan pek çok yüzeye kuvvetle yapışır, zamanla ayrıl-ma yapmaz. Bitki köklerine dayanımlıdır, bahçe teraslarda kullanıma uygundur. Te-mel perde ve bodrum kat yalıtımlarında kul-lanılır.

Beton, sıva ve şap, sıvalı tuğla duvar, metal, ahşap, çeşitli plastikler, gazbeton, asbestli

çimento ve çimentolu yonga levhalar üze-rinde uygulanan kauçuk/bitüm esaslı, iki bileşenli kalın kaplama malzemesi iki bileşenli kauçuk-bitüm esaslı, solvent içer-meyen, elyaf katkılı su yalıtım malzemesi-dir. Uygulandığı yüzeylerde kuruduktan sonra eksiz ve su geçirimsiz bir kaplama oluşturur. Uygulandıktan kısa bir süre so-nunda yağmur suyuna karşı dayanımlıdır. Toprak altında kullanıma elverişlidir. Mik-roorganizma ve agresif yer altı sularından etkilenmez. Kimyasallara dayanımlıdır. Bit-ki köklerine karşı dayanımlıdır, bahçe teras-larda kullanılabilir.

Uygulama yapılacak yüzeyler nemli olmalı, kuru yüzeyler uygulamadan önce nemlendi-rilmelidir. Nemlendirme işlemi uygulamaya başlamadan 24 saat önce ve 2 saat önce yüzey su ile tam olarak doyurularak yapılır. Yüzeylerde su birikintisi oluşmamasına özen gösterilmelidir.

Yüzeyler temiz, sağlam, taşıyıcı ve serbest parçacıklardan arındırılmış olmalıdır. Yağ, gres, kir, boya, çimento şerbeti, pas, kalıp yağı, tuz kusması gibi aderansı azaltacak tabakalar, uygulamadan önce tam olarak temizlenmelidir. Uygulama yapılacak yü-zeyler hatalar tamir harcı ile düzeltil-melidir.

Özellikle binaların düşük döşemelerinde (Banyo, WV gibi) Su depolarında, Havuz gibi daima ıslak hacimlerde, Küçük ölçekli teras ve balkonlarda, Temel ve perde duvarlarda, Beton, sıva ve şap gibi yüzeylerde

Su yalıtım amacı ile kullanılan

Çimento esaslı, özel tane boyutunda dol-gu, ürün performansını ve işlenebilirli ği-ni artırıcı, su geçirimsizliği sağlayıcı TEK BĐLEŞENLĐ SU ĐZOLASYON HARCI,

Page 459: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

452

Çift bile şenli çimento esaslı elastik SU ĐZOLASYON HARCI

Çift bile şenli çimento esaslı extra elastik SU ĐZOLASYON HARCI,

Akrilik esaslı tek bileşenli SU ĐZOLAS-YON MALZEMES Đ

vardır.

Su depolarında, huvazlarda, bodrum duvar-larında, temellerde, istinat duvarlarında, su yapılarında su yalıtımında kullanılan eski ve yeni çimento esaslı yüzeylerde ya da beton yapılarda su sızıntısı, su kaçağı problemlerinde kesin ve kalıcı çözüm sağlayan, kapiler etkili bir su yalıtım mal-zemesi olan Çimento esaslı, kapiler kris-talize su yalıtım malzemeleri,

Đki komponentli, akrilik takviyeli, betona, tuğlaya ve diğer yapı malzemelerine yeni bir yüzey kazandıran, su geçirimsiz, karış-tırılarak kullanılan çimento esaslı bir mal-zeme olan, kıl fırça, rulo ve püskürtme makinası veya mala ile uygulanabilen, su geçirmez esnek bir kaplama oluşturan, sıvı halde uygulanan, temel ve çatıların korun-ması için zor aşınan, ek yeri bulunmayan su geçirmez bir membran olan Çimento ve akrilik esaslı, elastik su yalıtım malzeme-si,

Đç ve dış mekanlarda, duvar ve zemin yü-zeylerinde, teraslarda ve balkonlarda, ıslak hacimlerde, temel su yalıtımında kullanılan sızıntı suları, yüzey suları ve neme karşı beton ve çimento esaslı sıvalar üzerine içten veya dıştan uygulanan özel çimento-poli-mer takviyeli tek komponentli bir karışım olan Tek komponentli, esnek, özel çimen-to ve polimer takviyeli, beton ve sıva yüzey uygulamaları için, yüksek perfor-manslı su yalıtım malzemesi,

Toprak seviyesi üzerindeki ve altındaki iç ve dış betonarme duvarların sudan korun-masında, temellerde, su depolarında, asan-sör boşluklarında kullanılan sızıntı yüzey suları ve neme karşı beton ve çimento esaslı sıvalar üzerine uyulanan, çimento, özel seçilmiş agrega ve kimyasal katkılardan oluşan iki komponentli bir karışım olan Beton ve duvarlar için çimento esaslı su yalıtım malzemesi.

Toprak seviyesi altında ve üzerinjdeki, iç ve dış betonarme duvarların sudan yalıtılma-sında, su depolarında, asansör boşlukların-da, temel su yalıtımında, iç ve dış negatif ve pozitif su basıncına karşı kullanılan Port-land çimentolarının kaliteli agrega ve akri-lik polimer katkı maddelerinin karışımından oluşan sıvı karıştırıldığında fırça, rulo veya püskürtme ekipmanı ile uygulanabilen Be-ton ve duvarlar için elastomerik çimento bazlı su yalıtım malzemesi,

Bodrum kat dış duvarlarında, istinat duvar-larında, su depolarında, ıslak hacimlerde şap ve sıvanın altında su geçirimsiz tabaka oluşturan, sızıntı suları, basınçsız yüzey suları ve neme karşı beton perde ve çimento esaslı sıvalar üzerine içten yada dıştan uy-gulanan polimer takviyeli çimento esaslı, tek komponentli su yalıtım malzemesi Poli-mer takviyeli beton ve sıva yüzey uygu-lamaları için çimento esaslı su yalıtım malzemesi

Teraslarda, ıslak hacimlerde, temel su yalı-tımında, sızıntı suları, yüzey suları ve neme karşı beton ve çimento esaslı sıvalar üzerine içten yada dıştan uygulanan çimento-akrilik esaslı, çift komponentli Çimento ve akrilik esaslı, beton ve sıva yüzey uygulamaları için yarı elastik su yalıtım malzemesi,

gibi muhtelif su yalıtım malzemeleri vardır.

Page 460: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

453

7.14. SÜRME ESASLI SU YALITIM MALZEMELER Đ

Yatay ve düşeyde, bina yapı elemanlarının zemin nemine, basınçsız yüzey sularına kar-şı yalıtımında, içme su depolarının yalıtı-mında kullanılan, eski yapı elemanlarının negatif yönde su yalıtımında kullanılan, basınçsız yer altı sularına karşı temel perde duvarı, balkon ve teraslarda ve ıslak ha-cimlerin fayans altı suya karşı yalıtımında kullanılan, zemin kalitesinden emin olunm-adığı veya yapı elemanı hareketi sebebi ile deformasyona karşı aderans ve fleksibiteyi arttırmak amacı ile sentetik reçine esaslı sıvı katkı emülsiyon ile birlikte su ilave etmeksizin belirli oranda karıştırılarak mi-neral yapıda yüzeylerin suya karşı yalıtı-mında sürme esaslı özel yalıtım kulanı-lan çimentosu,

Mineral esaslı bina ve yapı elemanlarının suya karşı yalıtımında sentetik reçine esaslı sıvı katkısı ile birlikte kritik yüzeylere ade-ransı arttırmak ve ekstra elastikiyeti sağla-mak amacı ile su ilave edilmeksizin pozitif yönde elastik bir tabaka oluşturmak için çift komponentli çimento esaslı elastik su yalıtım malzemesi,

Geniş yüzeyli, çok birleşim noktalı, düz ve eğimli çatılarda, teras ve balkonların su yalıtımında, sıva kaplı bina dış cepheleri ve çatı oluklarında yalıtım amacı sentetik kaplama ve yalıtım malzemesi ile, beton, ahşap, metal, eternit yüzeyler üzerinde uy-gulanabilen Tek bileşenli, akrilik bazlı , su yalıtım malzemesi.

Eski ve yeni terasların, çatı ve tonozların, çatılardaki oluk ve derelerin, korumalı iç ve dış zeminlerin, toprak altında kalan perde duvarların, havuzların, sarnıçların, metal ve beton depoların su yalıtımının sağlanması ve korunmasında, koruyucu su geçirimsiz, antikorozif, yumuşak bir film oluşturan,

bitüm içermeyen, nemli ve ıslak yüzeylere yapışan, yağmur altında da uygulanabilen sıvı kauçuk su yalıtım malzemesi

Beton, sıva, tuğla yüzeylerde, zemin nemi, yüzey ve yer altı suları ile tazyiksiz suya karşı yalıtımda kullanılan kauçuk katkılı yüksek elastikiyetli iç ve dış mekan su yalıtımı için kullanılan bitüm esaslı sürüle-rek kullanılan malzemesi,

Toprak altı seviyesindeki yapı elemanları-nın, bodrum katı, yer altı garaj ve mekanla-rının zemin nemi, tazyikli ve tazyiksiz suya karşı yalıtımında, iç-dış ve yüzey tüm mineral esaslı yüzeylerde (beton, tuğla, sı-va, şap gibi) kullanılan tek komponentli bi-tüm-kauçuk esaslı, polistren tanecikler içeren su yalıtım malzemesi

Fırça ile uygulanan çift komponentli yatay ve düşey zeminlerde güvenli su yalıtımı sağlayan, yarı esnek yapıda olan, mevcut ve sonradan oluşacak çatlakları örtme de bü-yük avantajlar sunan, fırça ile düşeyde ve yatayda uygulanabilen çift komponentli su yalıtım malzemeleri,

Tek komponentli bütüm esaslı, püskürtme yöntemi ile kolayca uygulanabilen, püskürt-me metodu ile de istenilen kalınlığa kadar, düşey yüzeylerde akmadan uygulanabilen tek komponentli su yalıtım malzemeleri,

Bitümlü kaplamalar altına astar, su yalıtım malzemesi olarak beton, sıva, tuğla, elyaflı çimento esaslı levha ve her türlü yalıtım levhası üzerinin kaplanmasında, özellikle temel ve bodrum perdelerinin su yalıtımın-da kullanılan, iç ve dış cepheler için su geçirimsiz sıva imalatında, yer altı yapıların imalatında kullanılan, ıslak ve kuru yü-zeylerde uyulanabilen, yüksek konsantras-yonlu, alkali dayanımlı, solventsiz bitüm emülsiyonlu su yalıtım malzemesi olup, bi-

Page 461: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

454

tüm esaslı, tek komponentli yüksek kaliteli özel bitüm emülsiyonu,

Beton yüzeylerde ve elyaflı çimento esaslı levhaların yalıtımında, özellikle UV dayanı-mı nedeni ile çatıların yalıtımında kulla-nılan elyaf takviyeli, solventli, bitüm esaslı likit yalıtım malzemesi olup yatayda ve düşeyde uygulanabilen dış hava şartlarına dayanıklı solventli, bitüm esaslı su yalı-tım malzemesi,

Tüm mineral özellikli zeminlerde yatay ve düşeyde uygulanan, temel, bodrum perde-leri, ıslak hacimler ve çiçeklik yalıtımları için güvenli bir yalıtım malzemesi olup ek yerleri oluşturmadan uygulandığı için kritik detay çözümlemelerinde güvenli çift kom-ponentli, bitüm esaslı su yalıtım malze-mesi

Yalıtım malzemesi olarak beton, sıva, tuğla, elyaflı, çimento esaslı levha ve her türlü yalıtım levhasının üzerinin kaplanmasında, temel ve bodrum perdelerinin yalıtımında kullanılan ayrıca çatı, iç ve dış duvarların su geçirimsiz sıva imalatında, yer altı yapıların imalatında kullanılan, esnek, çift kompo-nentli, epoksi esaslı, solventsiz, donma ve çözünmeye dayanımlı, alkali ve asitlere di-rençli esnek, çift komponentli epoksi esaslı su yalıtım malzemesi,

Bitümlü, mineral ve elyaflı çimento esas ça-tıların, dere ve olukların su yalıtımında kul-lanılan UV dayanımlı çatılar için su geçi-rimsiz, buhar geçirimli, esnek, derzsiz ola-rak uygulanabilen, tek bileşenli, püskür-tülerek uygulanabilen çatılar için yarı sıvı, esnek su yalıtım malzemesi

Mineral esaslı dış cephe yüzeylerin ve eski silikat boya uygulanmış yüzeylerin yeniden boyanmasında kullanılan silikat esaslı, su buharı geçirgenliği yüksek solventsiz sili-kat esaslı dış cephe boyası,

Brüt beton yüzeyin dış hava koşulları ve endüstriyel gazlara karşı korunması için uy-gulanan beton yüzeyler için karbonlaşmaya dayanıklı, renkli, elastik, özel dış cephe boyası olan brüt beton kaplama malzeme-si,

Mineral özellikli zeminlerde yatay ve dü-şeyde uygulanan temel bodrum perdeleri, ıslak hacimler ve çiçeklik yalıtımları için güvenli bir yalıtım malzemesi olan solvent-siz çift komponentli, bitümlü su yalıtım malzemesi, kuruduktan sonra esnek kalabi-len, yaşlanmaya, suya tuz çözeltilerine, za-yıf asitlere ve zararlı maddelere karşı da-yanımlı çift komponentli bitüm esaslı su yalıtım malzemesi,

Mineral esaslı zeminlerde su yalıtımı amaçlı kullanılan içme suyu depoları, havuzlar, atık su depoları ve negatif basınçlı su problemi yaşanan bodrum ve asansör kovalarında güvenli kullanılan, hidrofobik reaksiyon gösteren beton yüzeylerin kapiler boşluklarına transfer olup, basınçlı sularda dahi geçirimsiz özelliği sahip, aktif çimento esaslı, hijyenik çimento esaslı, aktif ve geçirimsiz su yalıtım malzemesi,

Yapıların iç ve dış mekanlarında temel bodrum perde duvarlarında, kullanma suyu depolarında, yüzme havuzlarında, esnek su yalıtım malzemesi olarak, basınçlı ve dur-gun sularda geçirimsiz olan, esnek, çift komponentli su yalıtım malzemesi olan esnek çift komponentli su yalıtım malze-mesi,

sürme esaslı su yalıtım malzemeleridir.

Sürme esaslı malzemelerin uygulamala-rında yüzeyler temiz olmalı, yüzeydeki çatlaklar uygun bir malzeme ile tamir edilmeli, uygulamadan sonra üzerinde yü-rünmemeli yürünecekse koruyucu şap atılmalıdır. Brüt beton, gazbeton, şap, sıva

Page 462: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

455

ve prekast elemanlar, uygulamadan önce mutlaka nemlendirilmelidir. Uygulama taze iken (ilk 24 saat) direk güneş ışınına karşı korunmalıdır. Temel perde duvar yalıtım-larında dolgu yapılırken kaplamanın zarar görmesi engellenmelidir.

Sürme esaslı malzemelerin uygulamaları genellikle fırça, rulo veya püskürtme ile yapılır.

Page 463: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

456

7.15. PLASTĐK DI Ş CEPHE KAPLAMALARI “S ĐDĐNG”

Yapıların dış iklim şartlarından korunma-sında en etkili malzemelerden biri de Plas-tik Dış Cephe Kaplamalarıdır.

Özel katkılı sert PVC den üretilen dış cephe kaplaması, ultraviole ışınlarına, sıcak, so-ğuk, yağmur, güneş, kar ve rüzgar gibi her türlü iklim şartlarına ve kimyasal etkilere karşı son derece dayanıklı olup alev almaz ve alev aktarmaz. Uygulaması son derece kolaydır. Đnşaatlarda kaba sıva ve ince sıva işine gerek kalmadığından maliyetler azalır. Binanın ekstra yük taşımasına gerek kal-maz, dayanıklıdır, bakım gerektirmez. Kir-lendiği takdirde basit bir fırça ve sabunlu su ile kolayca temizlenir. Mevcut binalarda ve yeni yapılarda her türlü hava koşullarında montajı yapılabilir.

Siding, alt yapısında kullanılan ısı yalıtım levhaları sayesinde ısı tasarrufu ve yine alt yapıda kullanılan nem bariyeri sayesinde de su yalıtımı sağlamaktadır. Alt yapıda ısı ve su yalıtımı sorunlarını çözümleyen bu sistem sayesinde dış kaplamada boya soru-nu olmayacağı gibi bakım sorunu da çok uzun aralıklarla yapılabilecek temizleme işi dışında bulunmamaktadır.

Normal irtifalardaki yapılarda (5,60 m-8,40 m) Siding sistemlerinde tekli vidalama ka-nalı yeterli olsa da, yüksek kat uygula-malarında bu tür tesbit yetersiz kalmakta, güvenlikli kilitleme özelliği sayesinde yük-sek katlı binalarda özel tesbit sistemleri uygulanmaktadır. Yapı irtifaı arttıkça rüz-gar yükü artar, dolayısı ile alt yapı taşıyı-cılarının gücü iki katına çıkarılmalıdır. Çok katlı yapılarda rüzgar ve fırtına nedeni ile kopma ve uçmalar olabilir. bu bakımdan yüksek yapılarda siding montajında güvenli kilitleme sistemli kaplamalar kullanılma-lıdır.

Siding kaplamalar genellikle Tekne baskı, Yalı baskı ve Üçlü yalı baskı gibi 3 ayrı modelde, 9 ayrı renkte, exstrüzyon sistemi ve coex teknolojisi ile üretilmektedir.

Siding kaplama uygulamasının sıralama şekli, -Cephe zemin düzeltme, -PVC kutu profil montajı -Polistren veya benzeri ısı yalıtım levha montajı, -Buhar dengeleyici, nem bariyeri montajı, -Aksesuar ve yardımcı profil montajı, -Siding yatay kaplama montajı dır.

Page 464: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

457

7.16. ŞĐNGILLAR

Taşıyıcısı camtülü, gövdesi okside bitüm olan shingle (şingıl), tüm eğimli çatı yüzey-lerinde, yapıların yağış sularından korun-ması için kullanılır. Şıngıllar çok hafif ol-duğundan konstrüksiyona yük getirmez, uygulaması çok kolaydır, eski ve yeni her yapıya uygulanabilir, su geçirmezliğini ve dekoratif görüntüsünü yıllarca korur. Genel olarak şingıl, kaplama eğimi % 20 den fazla olan çatılarda kullanılır.

Eğimin % 20 ile % 30 arasında olduğu durumlarda kaplama tahtası üzerine 3 mm kalınlıkta poliester keçe taşıyıcılı örtü kullanılır, üzerine şıngıl levhalar şalümo ile yapıştırılır.

Eğimin % 30 dan fazla olması halinde ise yüzeye şingıl altı örtü kaplanarak uygulama özel şingıl çivileri ile yapılır. Şingıl altı örtü, poliester keçe taşıyıcılı, üst yüze ince kum kaplanmış olan eğimli çatılar için tasarlanmış bir üründür.

Şingıl, genellikle 1000 x 330 mm ebadında, 3,3 mm kalınlığında, camtülü taşıyıcılı, üst kaplama, renkli granül, alt kaplama ince kum gövdesi okside bitüm olan bir su yalıtım malzemesidir.

Eğimli çatı kaplama malzemesi olan asfalt şingıl yaygın olarak kullanılan bir üründür. Asfalt şingıl levhaların uyulanması için tav-siye edilen en düşük çatı eğimi % 20 dir.

7.16.1. Isı yalıtımlı beton çatılarda şingıl uygulaması

Asfalt şingıl kaplanacak eğimli beton çatılarda şingıl uygulamasını mümkün kıla-cak ahşap panel uygulamasından önce çatı yüzeyine çakılan aşıklar arasına ısı yalıtım panelleri döşenir. Isı yalıtım panelleri ile çatı yüzeyi arasında vantilasyon sağlamak

için aşıklar üzerine dik yönde çakılan merteklerin üstüne OSB levhalar döşenir. Daha sonra çatı yüzeyi şingıl altı memb-ranla kaplanarak asfalt şingıl uygulamasına hazır hale getirilir. Asfalt şingıl uygulaması kendi özel çivileri ile yapılarak eğimli beton çatı üzerinde ısı yalıtımlı, havalandırmalı ve asfalt şingıl kaplı çatı sistemi oluşturulur.

7.16.2. Isı yalıtımsız ahşap çatılarda şingıl uygulaması

Eğimli ahşap çatılarda önce mertekler üze-rine OSB levhalar çakılır. Üzerine şingıl altı örtüler serilir ve son aşamada şingıl levhalar özel çiviler ile çatıya çakılır. Bu uygula-mada ısı yalıtım çatı arasının kullanılıp kullanılmadığına göre farklı kesitlere konul-maktadır. Çatı arasının kullanılmadığı du-rumlarda ısı yalıtımı tavan döşemesinin ko-nulurken çatı arası kullanılan detaylarda ısı yalıtımı mertekler arasına veya merteklerin altına tutturulmalıdır.

7.16.3. Şingıl altı örtü

Eğimli çatıların eltarnatif kaplama malze-mesi olan asfalt şingıl işlevsellik, estetik, hafiflik, uzun ömür, kırılmazlık gibi üstün özellikleri bünyesinde toplamıştır. Çatı eği-minin az olduğu veya kaplanacak çatının karlı ve soğuk iklimlerde olması duru-munda şingıl uygulaması öncesi kaplama plakaları üstüne eğimli çatılarda uygun, uzun ömürlü, sarkma yapmayan, mekanik bağlantıya uygun, üzerinde yürünürken kaydırmayan bir membran kaplaması gerek-mektedir. Bu ürün şingıl kaplanacak çatı alanlarında şingıl altında kullanılmak üzere tasarlanan 100 g/m2 poliester keçe taşıyıcılı, 1,5 mm kalınlıkta, alt yüzü baskılı polie-tilen, üst yüzü kaydırmayan ince kum kap-lamalı bir membrandır.

Tüm çatının yeterince havalandırılması, nemli havanın çatının altında kalmaması

Page 465: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

458

için gereklidir. Bu bakımdan şingıl çatılarda uygun havalandırma elemanları kullanıl-malıdır. Farklı bir yapıştırma sistemi olan özel bir şingıl tipi vardır. Levhaların birbi-rine yapışmasını sağlayan ve normal tip-lerde ön yüzde, şerit halde bulunan ken-dinden yapışkanlı bitüm, bu tiplerin arka yüzündedir ve üzeri polietilen film ile korunan geniş bir yüzey kaplar. Uygula-mada polietilen film kaldırılır ve bu suretle şingıl sıralarının birbirine değen tüm yüzeyi her ortamda yumuşak kalan özel bir bitümle yapışır. Bu nedenle şingıllar serin hava şartlarında da kolay uygulanır. Ayrıca rüz-garın şingılları kaldırması en üst düzeyde önlenmiş olur.

Tüm şingıllar çakılarak veya yapıştırılarak uygulanabilirler. Çivi ile uygulamada, geniş başlı, galvanizli özel çiviler kullanılır. Ah-şap alt yapı, düzgün yüzeyli, tercihen plan-yalı ve geçmeli döşenmiş kaplama tahtası olabildiği gibi, rutubete dayanıklı ahşap yonga levha veya kontrplak da kullanılır.

Beton çatıların direk olarak şingıl ile kaplanması istenildiğinde yapıştırma yönte-mi kullanılır. Bu kapsamda beton yüzey, eritme kaynağı ile önce bir kat polimer bitümlü membran uygulanır, şingıllar yine eritme kaynağı yardımıyla membrana yapış-tırılır. Yapıştırma yöntemi düşük eğimli ah-şap çatılar için geçerlidir. Yonga levhalar bir çok çatı kaplama malzemesi için olduğu gibi, şingıllar için de ideal bir alt yapı malzemesidir.

Levhalar yerleştirilirken kısa kenarın mer-teklere paralel konumda olması, levha sı-raları arasında 3 mm genleşme boşluğu bırakılması ve boyuna eklerin mutlaka mertek üzerinde yapılması gereklidir. Kap-lanan toplam alanın çevresinde ahşabın çalışmasını engelleyebilecek sınırlar varsa, kaplanan her m boy için 2 mm, her durumda en az 10 mm çevresel genleşme

boşluğu bulunmalıdır. Normal çatı yükle-rine maruz kalan uygulamalarda, 11 mm kalınlıklı levhaların kullanılması, mertek aralarının en çok 2440 mm/5 = 488 mm olarak seçilmesi tavsiye edilir. Levhalar 3 mm çapında 5 cm’lik çivilerle tesbit edil-meli, çiviler levha kenarından en az 9 mm uzakta yer almalıdır.

7.16.4. Eğim ve Uygulama

Çivi ile uygulamada en az % 30 eğim gereklidir. Daha düşük eğimlerde de çatının tamamına, eritme kaynağı ile en az 3 mm kalınlığında polimer bitümlü membran kap-lanmalı, şingıllar bu örtüye yine yapıştırma yöntemi ile uygulanmalı, çivi kullanılma-malıdır. % 30 ile % 40 arasındaki eğim-lerde, saçak – mahya uzaklığı 10 m yi aşı-yorsa, saçaktan itibaren ilk 7 m de yapış-tırma yöntemi gereklidir.

Şingıllar ahşap alt yapıya, galvanizli geniş başlı çivilerle çakılmalıdır. Dik çatılarda ve düşey yüzeylerde çivi sayısı % 50 arttı-rılmalıdır. Şingılların birbirine yapışması, güneşli ve sıcak havalarda yapılan uygula-malarda, levhanın kendi ağırlığından gelen basınçla kendiliğinden gerçekleşir. Bulutlu, serin hava şartları nedeniyle yapışmanın yetersiz kalması halinde bini yerlerinin şa-lümo ile ısıtılarak hafifçe bastırılması ge-reklidir. Kir, toz, nem gibi çevre şartlarına bağlı etkenlerde yapışmayı etkilediği için bu husus iyice kontrol edilmeden iş biti-rilmemelidir.

Isı yalıtımı yapılan ve ayrıca buhar kesici kullanılmayan binalarda, soğuk çatı yapım kurallarına uygun şekilde havalandırılma-lıdır. Çatı arasında yeterli hava sirkülas-yonu bulunan oturtma çatılı binalarda, kap-lama arasında ayrıca önlem almak ge-rekmez. Ancak havalandırmanın mertek arasından sağlandığı çatı tiplerinde uygun hava giriş ve çıkışları oluşturmak önemlidir.

Page 466: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

459

Saçaklarda düzenlenen hava girişleri en az 4 cm boşluk sağlayacak şekilde ve saçak boyunca sürekli olmalıdır. Hava çıkışı mahya bölgesinden olmalıdır. Bu amaçla özel olarak üretilen mahya havalandırma elemanları, hem eğik hem de yatay mah-

yalarda kullanılabilir. Elemanın üzerine membran aracılığı ile şingıl yapıştırılarak çatıda görüntü bütünlüğü sağlanır. Mahya havalandırma elemanına kaplanan şingıllar standart tip olmalıdır.

Page 467: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

460

7.17. SU GEÇĐRĐMSĐZ DIŞ CEPHE KAPLAMALARI

7.17.1. Solvent bazlı, Şeffaf Dış cephe su yalıtımı

Brüt beton, sıva, tuğla, briket, traverten, doğal taş, mozaik, kiremit, gazbeton, lifli çimento levha gibi mineral bazlı ve emici yüzeylere uygulanan, uygulandığı dış cep-heleri, görüntüsünü değiştirmeden su ge-çirimsiz hale getiren şeffaf su yalıtım ürünü olup yüzeyde tabaka oluşturmadığından binanın nefes alma kapasitesini azaltmayan, dış görüntüsünü değiştirmeyen, zamanla ka-rarma veya kabarma yapmayan, parlaklık veya renk kazandırmayan, alkali dayanımı yüksek olduğundan hem yeni, hem de eski betonlara uygulanabilen, dış cephelerin ıslanmasına engel olduğundan binanın ısı yalıtım değerinin düşmesini önleyen, dış cephe boyalarının altına astar olarak uygu-lanabilen şeffaf dış cephe su yalıtım mal-zemesidir.

7.17.2. Çatlak köprüleyen su geçirimsiz dış cephe kaplaması

Brüt beton ve sıva yüzeylere, zift veya bitüm kaplı yüzeylere, asbestli çimento levhaların ve çimento yonga levhaların üze-rine, metal, cam, ahşap ve benzeri yüzey-lere uygulanabilen, sürülerek uygulandığı yüzeylerde kuruyarak eksiz, su geçirmez ve dekoratif bir kaplama oluşturan, çok fazla dekoratif renk seçeneği olan, solvent içer-meyen ve kıvamlı sıva görünümünde olan, kuru ve az nemli yüzeylere uygulanan, UV ışınlarına ve dış hava koşullarına dayanımlı olan, su geçirimsiz fakat su buharı geçirgen bir yapıda olup bu sayede bina içinde

oluşan su buharı dışarıya atılabilen, yapının nefes almasına olanak sağlanarak rutubet oluşması engellenen su geçirimsiz dış cephe kaplamasıdır.

7.17.3. Colors Boya Akrilik esaslı dış cephe boyası

Dış cephelerin dekoratif olarak boyanma-sında kullanılan, saf akrilik reçinası esaslı, kullanıma hazır, yüksek örtücü, hazır renkli dış cephe boyası olup, yüzey dokusuna göre düz görünümlü ve dekoratif tekstürlü dış cephe boyası olarak iki farklı tipi mevcut-tur. Colors boya su bazlı, solvent içerme-yen, kokusuz olup, kimyasal reaksiyonunu tamamlayarak kürlendikten sonra su ile temasta çözünme yapmayan yüksek meka-nik mukavemete ulaşan, dış etkilere ve dona karşı çok dayanımlı olan formülas-yonundaki yüksek ışık haslığına sahip pigmentler sayesinde ilk rengini yıllarca solmadan muhafaza edebilen, dış cephelerin dekoratif olarak boyanmasında kullanılan dış cephe boyasıdır.

7.17.4. Dekor Boya Silikon katkılı dış cephe boyası

Dekor sıva ile kaplanmış dış cephelerin dekoratif olarak boyanmasında, yüksek su buharı geçirgenliğine sahip dış cephe bo-yası olarak kullanılan, silikon katkılarla zenginleştirilmi ş akrilik reçinesi esaslı, yüksek örtücü su geçirimsiz hazır renkli dış cephe boyasıdır. Kimyasal reaksiyonunu tamamlayarak kürlendikten sonra su ile temasta çözünme yapmayan, dış etkilere ve dona karşı çok dayanıklı olan, yüksek nefes alma kapasitesine ve su buharı gçirgenli-ğine sahip olan dış cephe boyasıdır.

Page 468: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

461

7.18. BĐTÜMLÜ K ĐREMĐT

Çatı üzerinde geleneksel kiremitlere ve şin-gıllara benzer, küçük parçalı bir doku görü-nümü veren hafif bir kaplama malzeme-sidir. Bitüm esaslı kiremit, bitüm emdiril-miş organik elyaf ve reçineden üretilir. Bu nedenle mükemmel bir su geçirimsizliğine sahip, esnek olmasıyla çatlamayan, kesin-likle paslanmayan, küflenmeyen, UV ışınla-rına dayanımlı, havadaki kimyasal ve biyolojik maddelerden etkilenmeyen ve bakım gerektirmeyen bir üründür.

Su geçirimsizliği sıcak ve soğuk hava şartlarında tamdır. Esnek yapısı nedeniyle don bölgelerinde de rahatça kullanılabilir, çatlamaz, pullanıp dökülmez.

Çatıya sadece 4 kg/m2 yük veren bitümlü kiremitler, en hafif çatı kaplama malzeme-lerinden biridir.

Bitümlü kiremitler, bini yerlerinde oluk tepelerine çakılan, şapkalı plastik başlıklı su geçirmez çivilerle ahşap alt yapılara tesbit edilir. 8 cm lik binileri, çatının eğime ters rüzgarla gelen yağış altında kalması duru-munda da su geçirimsizlik sağlayan eşik profillerle donatılmıştır.

7.18.1. Oluklu Organik Elyaflı Bitüm Emdirilmiş Levha

Çatıların su yalıtımında kullanılan malze-melerden biri de bitüm emdirilmiş organik elyafla özel bir reçinenin birleşiminden olu-şan oluklu organik elyaflı bitüm emdirilmiş levhalardır. Özel bir yöntemle levhanın bünyesine reçine ile birlikte emdirilen boya, renklerin en zor koşullarda bile sabit kal-masını sağlar. Oluklu organik elyaflı bitüm emdirilmiş levha mükemmel bir su geçirim-sizliğine sahip, esnek olması nedeniyle çat-lamayan, paslanmayan, küflenmeyen, UV ışınlarına dayanıklı, havadaki kimyasal ve biyolojik maddelerden etkilenmeyen, 3 mm kalınlıklı, siyah veya renkli üretilen bir üründür.

Page 469: Yapılarda Isı-Su Yalıtımları

462

7.19. MASTĐK, SĐLĐKON GĐBĐ YALITIM MALZEMELER Đ

7.19.1. Akrilik Mastik

Takviyeli akrilik polimer esaslı fuga sızdır-maz malzemesidir.

Su, toz, hava sızmasını önlemek amacı ile inşaatlarda, ahşap, demir, aluminyum PVC doğramaların montajında, sıva, denizlik ve diğer yapı malzemelerinin birleşiminde, Karomozaik fayans, seramik, mermer fuga-larında, eternit, aluminyum çatı, cephe kap-lama plakalarının ve her tür yapı malze-melerinin birleşiminde kullanılır.

7.19.2. Üniversal tüp

Akrilik polimer esaslı, uzun ömürlü, yarı elastik kalabilen ve kolayca uygulanabilen sızdırmazlık malzemesidir.

Genleşme hareketlerinin az olduğu fuga-larda, kapı ve pencerelerin duvar birleşim noktalarındaki aralıkların doldurulmasında, böcek ve zararlı haşerelerin bulunabileceği, su-toz girişinin ve sıcaklık kaybının olabile-ceği çatlak, aralık, deliklerin kapatılmasın-da, baca, anten direği dibi, çıta ve sac birleşiminde, fayans ve karomozaik birle-şimlerinde su sızıntısının önlenmesinde ideal çözümler sunar.

7.19.3 Montaj mastiği

Akrilik polimer esaslı, elastikiyeti yüksek bir sızdırmazlık ve montaj malzemesidir.

Đnşaatlarda, ahşap, demir, aluminyum ve PVC doğramaların montajında, her tür doğ-ramanın sıva, denizlik ve diğer yapı malze-meleri ile birleşiminde, baca diplerinde, du-var çatlaklarında, dere ve olukların birle-şim yerlerinde güvenle kullanılır.

7.19.4. Sıvı plastik kaplama

Akrilik polimer esaslı bir kaplama malze-mesidir.

Su yalıtımında kolay ve kesin çözüm sağ-layan ürün, geniş yüzeyli, düz ve eğimli çatılar, temel ve bodrum duvarları, baca kenarları, teras ve balkonlarda dahili ve ha-rici tüm yüzeylerde güvenle kullanılmakta-dır.

7.19.5. Silikon asetik ve silikon tüp

Silikon esaslı, tek bileşenli bir yalıtım mal-zemesidir.

Đnşaat, montaj ve imalat sanayiinde banyo, küvet, lavabo, duşakabin fayans seramik, mermer gibi malzemelerin birleşim noktala-rındaki aralık ve çatlakların suya karşı yalı-tımının sağlanmasında kullanılır.