yl 49 ~ say “türk kadÛnÛnÛ ÇalÛÚ - mess.org.tr€¦ · meyi önleme anlaşmalarındaki...
TRANSCRIPT
Av. eyda AKTEK NUlusal stihdam Stratejisi Neler Getiriyor?
ECBOHS Projesi Ortaklar ve Uzmanlar Sendikam zdaTopland
MEV’in 27. Ola an Mütevelli Heyeti Toplant sYap ld
Sayfa 3 Sayfa 8-9 sayfa 14
ISSN 1300~9699Y l 49 ~ Say 868 ~ Mart 2012 www.mess.org.tr
“Türk Kad n n Çal malar m za Ortak Yapmal y z”
M A K A L E
8-9 Mart 2012 tarihlerinde yapı-
lan Kurultay, Türk-İş Genel Sekreteri
ve Türk Metal Sendikası Başkanı Pev-
rul Kavlak’ın konuşmasıyla başladı.
Kurultay’da daha sonra sırasıyla Türk-
İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu,
TİSK ve MESS Yönetim Kurulu
Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, ILO
Türkiye Direktörü Ümit Efendioğlu,
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve AK Parti İzmir Milletvekili
İlknur Denizli konuştu.
Tuğrul Kudatgobilik konuşmasına,
Kurultay delegelerini oluşturan Türk
Metal Sendikası üyesi kadın işçilerin
Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı.
Kudatgobilik konuşmasında, ülke-
mizin en temel sorunlarının başında
işsizliğin geldiğini, ülke nüfusunun
yarısını oluşturan Türk kadınının is-
tihdam içindeki oranının 2011 verile-
rine göre yüzde 28,9 olduğunu ve bu
oranın özelikle Avrupa Birliği ülkele-
ri ile kıyaslandığında pek de iç açıcı
olmadığını belirtti.
Tuğrul Kudatgobilik daha sonra,
“Büyük Önder Atatürk’ün belirttiği
üzere Türk kadınını çalışmalarımıza
ortak yapmak zorundayız. Çağdaş
uygarlık sürecinde ilerlemek için ka-
dınlarımızın bilim, siyaset, ekonomi,
eğitim, sağlık ve sosyal yaşamın her
alanında daha fazla katılımını sağla-
maya mecburuz.” dedi.
2000’li yılların başından itibaren
yürürlüğe giren yeni Türk Mede-
ni Kanunu ve İş Kanunu’nun kadın
haklarını korumak ve geliştirmek ko-
nusunda çağdaş girişimler olduğunu
ifade eden Kudatgobilik, AB Yöner-
geleri doğrultusunda hazırlanan bu
düzenlemelerin, kadınların geleceği ve
toplumdaki yerleri açısından önemli
gelişmeler olduğunu, ancak ülkemiz
adına başta eğitim konusunda olmak
üzere atılması gereken daha çok adım
bulunduğunu sözlerine ekledi.
K z Çocuklar n n E itimine Önem Verilmeli
Kudatgobilik ülkemiz kadınları-
nın çağdaş, özgür ve erkeklerle eşit
haklara sahip bir birey olması ve bu-
nun doğal bir sonucu olarak çalışma
hayatına katılımlarının sağlanması
için yapılması gerekenleri şöyle özet-
ledi:
Eğitime tam katılımlarının
sağlanması, mesleki ve teknik eğitim
ile yüksekokul ve üniversiteye devam
etmelerinin önündeki tüm engellerin
kaldırılması,
Toplumda kadınlarımızın temel
sorumluluğunun ailevi yükümlülükler
ve ev hayatı olduğuna yönelik görüş-
lerin yaygınlığı nedeniyle kendilerine
atfedilen bu sorumluluğun kurum-
sallaşmış, erişilebilir, yaygın ve maddi
açıdan koşulları uygun çocuk, yaşlı ve
engelli bakım sistemlerinin kurulması
suretiyle hafifl etilmesi,
Ulusal İstihdam Stratejisi’nin
bir parçası olarak kadınlar için farklı
istihdam politikalarının geliştirilmesi
ve bunların yıllık eylem planları ile
yürütülmesi,
Çalışma mevzuatında kadın
istihdamını artıracak değişikliklerin
yapılması.
Kudatgobilik sözlerini, kadın
nüfusunun istihdama katılmasının,
ekonomik büyümeyi artırabileceği,
fakirliği azaltabileceği, tüm ülkeler-
de sürdürülebilir kalkınmanın sağ-
lanmasına yararlı olacağı ve bunların
sonucunda toplumsal refahın da arta-
bileceğinin unutulmaması gerektiğini
söyleyerek tamamladı.
T SK ve MESS Yönetim Kurulu Ba kan Tu rul Kudatgobilik, Türk Metal Sendikas taraf ndan 17’ncisi düzenlenen “Kad n çiler Büyük Kurultay ”nda konu tu.
“
T SK ve MESS Yönetim Kurulu Ba kan Tu rul KUDATGOB L K’e Türk- Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikas Genel Ba kan Pevrul KAVLAK taraf ndan plaket takdim edildi. Plaket takdim edilen foto raftaki isimler soldan sa a: CHP Tekirda Milletvekili Candan YÜCEER, ILO Türkiye Direktörü Ümit EFEND O LU, Türk- Genel Ba kan Mustafa KUMLU, AK Parti zmir Milletvekili lknur DEN ZL .
i veren gazetesi mart 20122
MESS ADINA SAHİBİ
Tuğrul KUDATGOBİLİK MESS Yönetim Kurulu Başkanı
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Av. İsmet SİPAHİ MESS Genel Sekreteri
YAYIN KOORDİNATÖRÜ
Aytül ANLAR MESS Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü
YAYIN KURULU
Av. Erten CILGA, Dr. Aykut ENGİN, Aytül ANLAR,
Serra DEMİR, Çisem KILIÇ
GRAFİK TASARIM
Nermin YILMAZ, Nilüfer DEMİRCİ BASUMLI,
Seda Sevinç ŞAKAR KORKMAZ
YAZIŞMA ADRESİ
MESS-Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası
Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: 2
34381 Şişli/İSTANBUL
Tel: 212. 232 01 04 Faks: 212. 241 76 19
e-posta
MESS İşveren Gazetesi internette
www.mess.org.tr
YAYIN TÜRÜ
Yerel süreli yayın. MESS’in aylık yayın organıdır.
BASKI
HANLAR Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 16
Kağıthane/İSTANBUL
Tel: 212. 324 08 82
BASKI TARİHİ
20 Mart 2012
Yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle kullanılabilir.
MESS İşveren gazetesinin basımında geri dönüşümlü
kağıt kullanılmaktadır.
ISSN 1300-9699
Sicil yeni yılın ilk sayısı ile okuyucularının kar-
şısına yine dopdolu bir içerikle çıkıyor. Yeni yıl ile
birlikte çalışma yaşamında hareketli günler bizi
bekliyor. Gündem maddelerinin başında Toplu İş
İlişkileri Kanunu Tasarısı bulunuyor. Öte yandan
kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri
ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlarına
uygulanacak olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı da Başbakan-
lığa sunuldu ve söz konusu Taslağın TBMM’ye gönderilmek üzere imzaları-
nın tamamlanması bekleniyor.
25. sayımızda yer alan bazı konu başlıklarımız şöyle: Boşandığı eşiyle bir-
likte yaşayanın aylığının kesilmesi -Anayasa karşısında bir ülke gerçeği-, 6098
sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndaki hizmet sözleşmelerinin isabetli olmayan
bazı düzenlemeleri, Toplu İş Hukukunda yeni bir düzenleme (31.01.2012
tarihli Kanun Tasarısı), İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı’nda
dünden bugüne, Risk Değerlendirme Yönetmeliği’nin iş sağlığı ve güvenliği-
ne katkısı, Türkiye ile Almanya, Belçika ve Fransa arasındaki çifte vergilendir-
meyi önleme anlaşmalarındaki emek gelirlerine ilişkin düzenlemeler, işletme-
lerde mesleki eğitim gören öğrencilere ve çıraklara yapılan ücret ödemelerinde
asgari geçim indirimi uygulanır mı?, iş hukuku açısından işletmelerde disiplin
sistemi ve uygulaması, ceza hukuku boyutuyla sendikal hakların kullanılması-
nın engellenmesi ile işyeri uygulamaları ve koşulları.
Biz Bize gazetesi Mart 2012 sayısı ile MESS
üye işyerlerine ve çalışanlarına ulaşıyor. Gaze-
temizin yeni sayısında üyemiz İÇDAŞ Çelik
Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi A.Ş.’nin aldığı
“İnsana Saygı Ödülü” haberi yer alıyor. Çat Kapı
köşemizin konuğu Ereğli Demir ve Çelik Fabri-
kaları T.A.Ş.’den Necdet Karaahmetoğlu. Röpor-
taj sayfasında bu ay Türkiye İşitme ve Konuşma
Rehabilitasyon Vakfı (TİV) Genel Koordinatörü
Melike Argiş Şehirli’ye yer veriyoruz. Biz Bize
gazetesinin yeni sayısında gündeme dair konu
başlıklarının arasında; Türk Metal Sendikası ta-
rafından düzenlenen 17. Kadın İşçiler Büyük Kurultayı, 18 Mart Çanakkale
Zaferi ve Şehitler Günü, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen yüz nakli, TL’nin
yeni simgesi, kira beyannamelerinde yeni düzenleme ile Genel Sağlık Sigor-
tası ve gelir testi uygulaması haberleri yer alıyor.
HBR Dergisi’nden Seçmeler dizisinin 56. kitabı
Etkin İşbirliği yayımlandı. Dizinin yeni kitabında
yazarlar; bilgiyi özgürce paylaşma, birbirlerinden
öğrenme, iş yüklerini esnek bir şekilde değiştirme,
birbirlerine yardım etme ve kaynakları paylaşma, di-
ğer bir deyişle “işbirliği yapma” kurallarını inceliyor.
İnsanların birbirlerine güvendikleri, bilginin her-
kesçe ulaşılabilir ve üretken biçimde işbirliği yapma
olasılıklarının yüksek olduğu sağlıklı şirketler haline
gelmenin yolunu gösteriyorlar. HBR ile ilgili detaylı
bilgiye www.mess.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
YEN YAYINLARIMIZ
ü
t
E
“
k
k
t
R
M
g
b
ş
b
b
İ
E
y
ö
b
ğ
İ
k
o
g
b
Demisaş Döküm Emaye Ma-
mülleri Sanayi A.Ş.’nin katkılarıyla
Yalın Enstitü tarafından düzenlenen
Toplam Üretken Bakım Semineri,
Japon TPM Araştırma Enstitüsü Şefi
Hideo Osaki’yi ağırladı. ‘Toplam
Üretken Bakım Semineri’ 2 Mart
2012 tarihinde İstanbul Elite World
Otel’de gerçekleştirildi.
Üretkenliğin artırılmasında et-
kili bir fabrika yönetim sistemi olan
“Toplam Üretken Bakım” yaklaşımı,
Japon Toplam Üretken Bakım (TPM)
Araştırma Enstitüsü Şefi Hideo Osa-
ki ve Türkiye’deki uygulayıcılarından
aralarında Demisaş’ında bulunduğu
firmaların katılımıyla paylaşıldı. Yak-
laşım, fabrikalarda hatalı kullanım
ve bakım–onarım yetersizliklerinden
kaynaklanan kayıpları yüzde 50 ile
yüzde 100 oranında azaltmayı sağla-
yan reçeteler sunuyor.
Seminere, Japon Fabrika Ba-
kım Enstitüsü–Çözümler ( JIPM-S)
Yönetim Kurulu Üyesi ve Toplam
Üretken Bakım (TPM) Araştırma
Enstitüsü Şefi ve Master TPM Da-
nışmanı Hideo Osa-
ki bir konuşma yaptı.
41 yıldır Japonya’da
ve özellikle son 10
yıldır farklı ülkelerde
de uygulanan TPM
yaklaşımını ele alan
Osaki, üretimde ve-
rimliliği en üst düzeye çıkaracak bir
şirket kültürünün nasıl oluşturulacağı,
mevcut ekipman ve üretim alanı ile
ilgili kayıpların nasıl önleneceği ve
çalışanlarda ‘benim makinem’ anlayı-
şının nasıl geliştirileceğini anlattı.
Demisaş adına seminere katılan
Genel Müdür Hakan Yaşar konuya
ilişkin olarak, “Şirketlerin çalışanla-
rı, müşterileri ve hissedarları olmak
üzere 3 ana paydaşı vardır. TPM’yi
paydaşların üçünün de fayda sağladı-
ğı bir sistem olduğu için şirketimize
kazandırdık. En üst yönetimden, ta-
bana kadar yayılabi-
lecek, takım halinde
çalışabilecek, çalı-
şanların makinala-
rına sahip çıkabile-
ceği bir sistem olan
TPM’nin, Demisaş
bünyesinde de bir
felsefe olarak benimsenip uygulan-
ması için Haziran 2010’da başlattığı-
mız Projemizle verimliliği artırmayı,
kayıp ve sakat oranlarını, arızalardan
kaynaklı üretim duruşlarını azaltmayı
hedefl iyorduk. Şimdiden yaptığımız
çalışmanın neticelerini almaya baş-
ladığımızı görmekten memnuniyet
duyuyoruz.” dedi.
Mükemmel Fabrika Yönetimi için 41 Y ll k Yöntem Aç kland
Sicil Dergisi 25. Say s yla Gündemi Takip Ediyor
Hideo OSAKI Hakan YA AR
3i veren gazetesi mart 2012
8.2.2012 tarihli Üçlü Danışma
Kurulu toplantısında Çalışma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanlığı’nca Ulusal İs-
tihdam Stratejisi ile ilgili bir sunum
yapılmıştır. Toplantıda Bakanlıkça
Stratejinin amacı, hazırlık süreci, il-
keleri ve temel politika eksenleri açık-
lanmıştır. Sunumda Stratejinin amacı,
“Ülkemiz işgücü piyasasının yapısal
sorunlarını çözmek, orta ve uzun va-
dede büyümenin istihdama katkısını
artırarak işsizlik sorununa yönelik ka-
lıcı çözümler geliştirmek” olarak belir-
lenmektedir. Temel politika eksenleri
ise şu şekilde sayılmaktadır:
Eğitim-istihdam ilişkisinin güç-
lendirilmesi,
İşgücü piyasası güvence ve es-
nekliğin sağlanması,
Özel politika gerektiren grup-
ların istihdamının artırılması,
İstihdam-sosyal koruma ilişki-
sinin güçlendirilmesi.
Ulusal İstihdam Stratejisi’nin
oluşturulmasına yönelik çalışmaların
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-
lığı nezdinde, üçlü bir yapıda oluştu-
rulan İstihdam Danışma Kurulu’nca
sosyal tarafl arın katılımı ile yapılması
ve devam ettirilmesi ülkemiz çalışma
yaşamının geleceği açısından olumlu-
dur. Özellikle Stratejinin üçlü sosyal
diyalog çerçevesinde oluşturulması ve
geliştirilmesi büyük önem taşımak-
tadır ve bu açıdan yapılan çalışmalar
olumludur. Ancak uygulamada, oluş-
turulan Strateji, sosyal tarafl ara Üçlü
Danışma Kurulu’nda yapılan bir su-
numla tanıtılmakta ve sosyal tarafl a-
rın görüşleri, bu sunuma dayanılarak
istenilmektedir. Sosyal tarafl ardan,
mevcut durumu ve bu duruma ilişkin
verileri, istatistikleri, hedef ve ilkelerin
bütününü vb. diğer önemli bilgileri
içeren bir Ulusal İstihdam Stratejisi
belgesi yerine, genel başlıklar altın-
da hazırlanan ve altı doldurulmadan
sadece genel amaç, hedef ve ilkeleri
kapsayan bir sunuma yönelik olarak
görüş istenmesinin, Ulusal İstihdam
Stratejisi’nin sağlıklı oluşturulması
için yeterli katkıyı sağlamayacaktır.
Nitekim, Strateji Belgesi’ne ilişkin
eylem planında yer aldığı belirtilen 4
temel politika ekseni kapsamındaki
toplam 103 eylemin, sosyal tarafl ara
verilen sunumda yer almaması bu ey-
lemler hakkında görüş bildirilmesini
olanaksız hale getirmektedir. Halbuki
bu eylemlerin de üçlü sosyal diyalog
çerçevesinde tartışılarak oluşturul-
ması ve geliştirilmesi büyük önem
taşımaktadır. Bu nedenle, Bakanlığın
sunum çıktıları yerine, Ulusal İstih-
dam Stratejisi’ne ilişkin tüm belgeleri
sosyal tarafl ara ulaştırması, oluşturu-
lacak görüşlerin daha yapıcı ve verimli
olmasını sağlayacaktır.
Yeni mkânlar Yarat lmas na li kin Düzenleme Getirilmeli!
Bunun yanı sıra, Strateji
Belgesi’ne ilişkin yapılan sunumda
yeni iş imkânları yaratılmasına iliş-
kin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Halbuki ülkemizde işsizliği sabit tu-
tabilmek için her yıl 600 binin üze-
rinde iş yaratılması gerekmektedir.
Bu önemli hususa Strateji Belgesi’nin
temel amaçları arasında mutlaka yer
verilmesi gerekmektedir. Bu çerçeve-
de; istihdam sorununa kalıcı çözüm
bulmak için yeni istihdam alanları
yaratacak olan reel sektörün güçlen-
dirilmesi gerekir.
İşgücü piyasasının esnekliğinin
sağlanması, Stratejinin temel politika
eksenlerinden birini oluşturmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun kabulün-
den bu yana, ülkemizdeki esneklik
hükümlerine ilişkin iki sıkıntı göze
çarpmaktadır:
Yasal düzenlemesi bulunan an-
cak yeterli uygulama alanı olmayan
esnek çalışma biçimlerinin uygulana-
bilirliğinin artırılması ve
Türk mevzuatında düzenlen-
memiş olan esnek çalışma biçimleri
için yasal düzenlemeler yapılması.
Hazırlanan İstihdam Stratejisi’nde
her iki sıkıntının da giderilmesine iliş-
kin politikalara yer verilmesi olumlu
bir gelişmedir. Ancak bu politikalara
ilişkin hedef, süre ve gerçekleştirile-
cek eylemlerin açıkça belirlenmemiş
olması, bu politikaların zamanın-
da sonuçlanmasını sağlayacak temel
unsurların eksik kalmasına sebep ol-
maktadır. Her iki politikaya ilişkin
unsurların belirlenerek Stratejiye yer-
leştirilmesi, bu politikaların gerçek-
leştirilmesini garanti altına alacaktır.
Bunların haricinde Stratejide, iş-
gücü piyasasında güvence ve esnek-
liğin sağlanması ile ilgili aşağıdaki
hedefl er belirlenmiştir:
İstihdam Koruma Mevzuatı
Endeksi’nde, Türkiye’nin 3,46 olan
endeks değeri, 2012 yılında, 2,23 olan
OECD (2010) ortalaması düzeyine
getirilecektir.
İş Yapma Kolaylığı Endeksi
içinde yer alan ve Türkiye için 0,64
olan İşçi İstihdam Etme Endeksi de-
ğerini, 2012 yılında, 0,41 olan OECD
ortalaması düzeyine getirilecektir.
Bu hedefl er son derece olumlu ni-
telikte olsa da, Stratejide bu hedefl e-
re nasıl ulaşılacağı konusunda hiçbir
ayrıntı verilmemesi doğru değildir.
Dünya Bankası tarafından yayım-
lanan 2010 yılı İş Yapma Kolaylığı
Raporu’nda yer alan, İşçi İstihdam
Etme Endeksi’nin alt kalemleri in-
celendiğinde, işten çıkarma maliyeti
ve belirli süreli iş sözleşmesine ilişkin
mevcut düzenlemelerin Türkiye’de
istihdamı katılaştıran en belirgin
faktörler oldukları görülmektedir.
Türkiye’nin endekste OECD or-
talamasını yakalayabilmesi için bu
faktörlerde köklü reformların hayata
geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle,
20 yıllık çalışan için 95 haftalık maaşa
denk gelen işten çıkarma maliyetinin
azaltılması büyük önem taşımaktadır.
Zira bu maliyet, Türkiye’nin içinde
bulunduğu Doğu Avrupa ve Orta
Asya ülkelerindeki ve OECD’deki
ortalama maliyetin 3,5 katına; dünya
ortalamasının ise yaklaşık 2 katına
eşittir.
Esnek Çal ma Biçimleri ve Geçici li kisi Yasala t r lmal
Bu çerçevede Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’nca Kasım 2011
tarihinde hazırlanan yeni esnek ça-
lışma biçimleri ile geçici iş ilişkisine
ilişkin iki kanun tasarısına Stratejide
mutlaka yer verilmesi ve bu iki tasa-
rının yasalaştırılmasına yönelik ta-
rihlerin belirlenmesi gerekmektedir.
Bilindiği gibi, Bakanlık tarafından
Kasım 2011 tarihinde hazırlanarak
sosyal tarafl arın görüşlerine sunulan;
“4857 sayılı İş Kanunu’nun
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun Tasarısı” ile 4857
sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesin-
de değişiklik yapılarak evden çalışma,
uzaktan çalışma, iş paylaşımı ve esnek
zamanlı çalışma şekline ilişkin hü-
kümler getirilmekte,
Ayrıca ikinci bir tasarı ile de
geçici iş ilişkisinin özel istihdam bü-
roları vasıtasıyla kurulmasına yönelik
İş Kanunu ve 4904 sayılı Türkiye İş
Kurumu Kanunu’nda değişiklik ya-
pılmaktadır.
Konuyla ilgili var olan iki somut
tasarının Strateji’ye yansıtılması,
Strateji’nin daha gerçekçi bir yakla-
şımla oluşturulması sonucunu doğu-
racak ve uygulanabilirliğine katkı sağ-
layacaktır. Bu çerçevede, söz konusu
tasarılara ilişkin gerekli değişikliklerin
yapılarak, bu tasarıların ne zaman ya-
salaşacağına ilişkin bir hedefe Ulusal
İstihdam Stratejisi’nde yer verilmesi
uygun olacaktır.
Strateji Belgesi’nde kıdem tazmi-
natı reformuna ilişkin olarak “Tüm
işçilerin erişebilirliğini güvence altı-
na alan bir kıdem tazminatı reformu
yapılacaktır.” şeklinde bir politika yer
almaktadır. Ülkemiz endüstri ilişkile-
rinin sağlıklı bir yapıya kavuşması için
kıdem tazminatı sorununun, kazanıl-
mış hakların korunması ve bir geçiş
süreci öngörülmesi suretiyle, her kesi-
mi tatmin edecek bir orta yol buluna-
rak çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede, kıdem tazminatı
konusunda çözüm, kıdem tazminatı
fonu kurulmasında değil, işyerlerimi-
zi rahatlatacak değişikliklerin yapıla-
rak mevcut sistemin korunmasında
aranmalıdır.
Bu nedenlerden dolayı;
halihazırda her tam yıl için iş-
verence işçiye ödenen 30 günlük üc-
retin, kıdem tazminatı tavanının da
buna paralel olarak düşürülmesi ko-
şuluyla 15 güne indirilmesi ve
kıdem tazminatı almaya hak
kazanmak için gerekli olan asgari ça-
lışma süresinin 1 yıldan 3 yıla çıkarıl-
ması suretiyle, kıdem tazminatı ko-
nusunda mevcut sistemin korunması
gerekmektedir.
Ulusal stihdam Stratejisi Neler Getiriyor?
AV. EYDA AKTEK NMESS Mü avir [email protected]
“
“
i veren gazetesi mart 20124
Avrupa Komisyonu tarafından
desteklenen ve Sendikamızca yürütü-
len “ECBOHS-İş Sağlığı ve Güven-
liği için Avrupa İşbirliği Köprüleri
Projesi” kapsamında 2 Mart 2012 ta-
rihinde iş sağlığı ve güvenliği alanın-
daki iyi uygulamaların ve mevzuatta
yaşanan güncel gelişmelerin değer-
lendirildiği bir toplantı düzenlendi.
Toplantının ilk bölümünde, Tofaş
Türk Otomobil Fab. A.Ş. İş ve Yangın
Güvenliği Yöneticisi Mustafa Erkoç
tarafından, işyerinde uygulanan kaza
kök neden analizi sürecine ilişkin mü-
lakat yöntemi ve Tehlike Öngörüsü
(Kiken Yochi) uygulaması hakkında
sunum yapıldı.
Güvenli i Kültürünün Geli imini Sa l yoruz
Kök neden analizi sürecine ilişkin
açıklamalarda bulunan Erkoç, şunları
aktardı: “Kök neden analizinde kaza,
yakın kaza ve riskli davranışların ana-
lizini yapıyoruz. Bir form yardımıyla
yaptığımız bu çalışmada, kazanın kök
nedenini tespit ederek gerekli önlem-
leri alıyoruz. Uygulamanın etkinliği 3
ay süreyle gözlemleniyor. Bu sürenin
sonunda benzer grup ve alanlarda uy-
gulanması için yaygınlaştırılıyor.”
Erkoç, kök neden analizi formu
aracılığı ile kök nedene ulaşılamadığı
durumlarda, mülakat yöntemi ile gizli
kök nedenin araştırıldığını belirtti. Bu
yöntemde liderin çalışan ile ofisinde
görüştüğünü, basit bir formda yer alan
soruların çalışana sorularak gizli kök
nedene ulaşılmaya çalışıldığını belir-
ten Erkoç, uygulama hakkında örnek-
ler vererek açıklamalarda bulundu.
Tehlike Öngörüsü uygulaması-
nın tek kişi ve takım çalışması olmak
üzere ikiye ayrıldığını söyleyen Erkoç,
tek kişi bölümünün bakım ve lojistik
çalışmaları gibi rutin olmayan işler
için uygulandığını dile getirdi. Takım
çalışması bölümünde ise takım
üyelerinin bir çalışma örneğine
ilişkin video görüntüsü veya fo-
toğraf üzerinden beyin fırtınası
ile tüm tehlikeleri
saptadıklarını ak-
taran Erkoç, dört
aşamadan oluşan
süreçte takım üye-
lerinin alınması
gerekli tedbirlere
de karar verdikle-
rini vurguladı. Er-
koç, bu tür uygu-
lamaların, takım
bazlı iş güvenliği kültürünün,
çalışanların tehlikeleri öngörme
ve karşı tedbir geliştirme bece-
rilerinin ve rutin olmayan işler-
de çalışan personelin tehlikeleri
fark edebilme yeteneğinin ge-
liştirilmesine katkı sağladığına
dikkat çekti.
Toplantının devamında, 2011
yılında MESS ve Türk Metal Sen-
dikası tarafından örnek bir işçi-işve-
ren birlikteliği sonucu kurulan Sınav
ve Belgelendirme Merkezi Tic. A.Ş.
(SIBEM) ile Mesleki Eğitim Merke-
zi Ticaret A.Ş. (MEMAS) hakkında
sunum, SIBEM Genel Müdürü Ner-
gis Dökmeci tarafından yapıldı.
Ulusal meslek standartlarına da-
yalı eğitim hizmetinin MEMAS ta-
rafından, ulusal mesleki yeterliliklere
dayalı sınav ve belgelendirme faaliye-
tinin ise SIBEM tarafından yapıldığı-
nı belirten Dökmeci, bu yapının sağ-
lam temellere oturtulmasını sağlamak
amacıyla her iki kurum için ISO 9001
kalite yönetim sistemi sertifikasyonla-
rının tamamlandığını söyledi.
stihdam Destek Unsuru
SIBEM gibi personel bel-
gelendirme kuruluşları tarafın-
dan yapılacak sınavlar sonun-
da verilen Mesleki Yeterlilik
Belgesinin teşvik edilmesine
yönelik önemli
bir düzenlemenin
olduğuna dikkat
çeken Dökmeci,
düzenleme uya-
rınca prime esas
kazanç üzerinden
hesaplanan sigor-
ta primlerinin iş-
veren hissesine ait
tutarın, çalışanın
işe alındığı tarih-
ten itibaren İşsizlik Sigortası
Fonu’ndan karşılanacağını be-
lirtti. Dökmeci, bunun da işyer-
leri için önemli bir istihdam maliyeti
avantajı ve istihdamı destek unsuru
olduğunu vurguladı.
Toplantının ikinci bölümün-
de, MESS İş Sağlığı ve Güvenliği
Müdürü Altan Çetinkal tarafından
Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
Taslağı’nda yer alan düzenlemelere
ilişkin katılımcılara bilgi verildi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bu-
lunan Çetinkal özetle; yönetmeliğin
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasa-
rısı yasalaşmadan çıkarılmasının uy-
gulamada sorunlara neden olacağını,
Kanun Tasarısı yasalaştığı takdirde
tasarıda öngörülen geçiş sürelerinin
yönetmelik nedeniyle ortadan kalka-
cağını, bu uygulamanın Kanun Ta-
sarısı ile getirilen hükümlerin henüz
yasalaşmadan mevzuata yönetmelik
yoluyla aktarmak anlamına geldiğini
belirtti. Çetinkal, risk değerlendirme
yetki belgesinin belirli kişilere veri-
leceğine ilişkin sınırlayıcı hükümle
konuyla ilgili eğitim ve sınav şartının
getirilmesinin, ‘mevcut işyeri hekimi
ve iş güvenliği uzmanı belgelerindeki
çok bilinmeyenli denkleme yeni bir
bilinmeyen mi getiriliyor?’ sorusunu
akıllara getirdiğini ifade etti ve “AB
üyesi ülkelerdeki uygulamalar doğ-
rultusunda konunun ayrı bir yönet-
melikle düzenlenmesi yerine rehber-
lik ve bilgilendirme mekanizmaları
ile uygulamanın sağlanması daha ya-
rarlı olacaktır” dedi.
Projeler Aras birli i Yap ld
Toplantının son bölümünde
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fak.
Halk Sağlığı AD öğretim üyesi
Doç. Dr. Yücel Demiral tarafından,
OSHEAST-NET Projesi kapsa-
mında düzenlenen iş hijyeni modü-
ler kurs programı hakkında bilgiler
verildi. Demiral, eğitimin konu baş-
lıkları, uygulama metodu ve eğitimi
başarı ile tamamlayanlara verilen
sertifika hakkında açıklamalarda
bulundu. Bu eğitimi İtalya’dan ve
Türkiye’den uzmanların katılımıyla
gerçekleştirdiklerini ifade eden De-
miral, benzer eğitimlerin Mayıs ve
Kasım 2012’de İzmir’de gerçekleşti-
rilmesinin planlandığını belirtti.
“
““
yi Uygulamalar ve Hukuki Geli meler De erlendirildi
Mustafa ERKOÇ
AltanÇET NKAL
YücelDEM RAL
NergisDÖKMEC
ECBOHS Projesi kapsam nda 2 Mart 2012 tarihinde i sa l ve güvenli i alan ndaki iyi uygulamalar n ve mevzuattaki geli melerin de erlendirildi i toplant MESS merkez binas konferans salonunda düzenlendi.
5i veren gazetesi mart 2012
Avrupa Eğitim Vakfı (ETF) ta-
rafından düzenlenen çalıştaya; AB
Delegasyonu, MYK, MEB, YÖK,
UYEP, ETF, MFİB temsilcilerinden
ve VocTest Merkezleri Hibe Progra-
mı yararlanıcılarından toplam 72 kişi
katıldı.
Çalıştayın açılışında sırasıyla ETF
Türkiye Yöneticisi Rosita van Meel,
ETF Kıdemli Uzmanı Arjen Deij, AB
Delegasyonu Eğitim Sektör Yöneticisi
Prof. Dr. Mustafa Balcı, MYK Başka-
nı Bayram Akbaş, Hayatboyu Öğren-
me Genel Müdürü Doç. Dr. Kemal
Biçerli ve YÖK üyesi Prof. Dr. Dur-
muş Günay birer konuşma yaptılar.
Yapılan konuşmalarda ulusal ye-
terlilik sistemi kapsamında yetkilen-
dirilmiş belgelendirme merkezlerinin
önemli bir fonksiyona sahip olacağı,
bu merkezlerin (VocTest) kurumsal
kapasitelerinin oluşturulması ve faa-
liyetlerinin etkin bir şekilde yürütül-
mesi amacıyla gerçekleştirilecek ça-
lışmaların önemi vurgulandı. Avrupa
Komisyonu’nun desteği ile yürütülen
projelerde, hazırlık çalışmalarının
desteklendiği belirtildi.
Çalıştayın ilk oturumunda Ro-
manya örneğini ve deneyimlerini
paylaşmak üzere ETF’nin uluslara-
rası uzmanı Elisabeta Mitroi bir su-
num yaptı. Mitroi yaptığı konuşmada
Romanya’da ölçme ve değerlendirme-
nin nasıl organize edildiği, pratikte
önceki öğrenmenin tanınırlığının
nasıl sağlandığı, sektörel kuruluşların
kapasitelerini nasıl geliştirdiği konu-
sunda bilgiler paylaştı ve katılımcıla-
rın sorularını yanıtladı.
Çalıştayın diğer bir bölümünde ise
katılımcılar; VocTest Merkezlerinin
iki önemli süreci üzerine alt çalışma
gruplarında çalıştılar. “Ölçme ve bel-
gelendirme” süreci ile “kurumsal ge-
lişmeler” süreci detaylıca ele alınarak
sorunlar ve sorunlara ilişkin çözüm
önerileri görüşüldü.
Çalıştayın ikinci gününde alt
çalışma gruplarının ele aldığı ko-
nular tüm katılımcılar ile paylaşı-
larak değerlendirildi. Panel oturu-
munun başkanlığı MESS Eğitim
Müdürü ve Otomotiv VocTest Pro-
jesi Koordinatörü Dr. Aykut En-
gin tarafından yapıldı. Dr. Engin’in
yönetiminde ölçme ve değerlen-
dirmede kalite güvencesi (soru ban-
kaları, değerlendiriciler), akreditasyon-
yetkilendirilme, yatay konular ve
merkezler arası işbirliği ele alındı. ETF
ve UYEP uzmanlarının da katkı ver-
diği panel oturumunda VocTest Mer-
kezleri için kılavuz içeriği oluşturuldu.
VocTest Merkezleri Çal tay Düzenlendi6-7 Mart 2012 tarihlerinde düzenlenen Çal taya, Otomotiv VocTest Projesi Koordinatörü Dr. Aykut Engin ile SIBEM Genel Müdürü Nergis Dökmeci kat ld .
Mesleki ve Teknik Eği-
tim Çalıştayı 24-25 Şubat
2012 tarihlerinde kamu ku-
rum ve kuruluşları, üniversi-
teler, sivil toplum kuruluşları
(sendikalar, vakıfl ar, dernek-
ler ve mesleki kuruluşlar) ile
özel sektör temsilcilerinin
katılımıyla Antalya’da gerçekleştirildi.
Çalıştaya MESS Eğitim Müdürü
ve MEMAS Genel Müdürü Dr. Ay-
kut Engin ile MEV Genel Müdürü
Dr. Necdet Kenar’ın yanı sıra MESS
üyelerinden TOFAŞ Türk Otomobil
Fabrikaları A.Ş., Ford Otomotiv Sa-
nayii A.Ş., Oyak-Renault Otomotiv
Fab. A.Ş., BOSCH San. ve Tic. A.Ş.
ile Coşkunöz Eğitim Vakfı temsilci-
leri katıldılar.
Çalıştayın açılış konuşmasını ya-
pan Milli Eğitim Bakanı Ömer Din-
çer, nitelikli insan gücü ihtiyacının
karşılanması, dışa açılma ve uluslara-
rası rekabet gücünü artırma
çabası içinde olan Türk eko-
nomisi için mesleki ve teknik
eğitimin hayati önem taşıdı-
ğını belirtti.
Mesleki ve Teknik Eği-
tim Genel Müdürü Ömer
Açıkgöz ise sunumunda;
mesleki ve teknik eğitim ile ilgili
mevcut durum hakkında açıklamalar-
da bulundu.
Komite başkanları ve raportörler
tarafından hazırlanan ön raporların
sunumunun ardından komite çalış-
malarına geçildi.
Türkiye’nin önemli sorun alan-
larından birini oluşturan mesleki ve
teknik eğitimi tüm boyutlarıyla yeni-
den değerlendirmek amacıyla düzen-
lenen Çalıştayda:
Örgün Mesleki Eğitimin Yapısı
ve Modellenmesi,
Mesleki ve Teknik Eğitim Stra-
tejilerini Etkileyen-Yön Veren Ku-
rumlar ve Kuruluşlar,
Mesleki ve Teknik Eğitimde
Öğretim Programları ve İşletmelerde
Mesleki Eğitim/Staj Uygulamaları,
Mesleki ve Teknik Eğitimin
Finansmanı, Yönetimi ve Sektörle
İlişkileri,
Mesleki ve Teknik Eğitimin
Toplumsal Algısı ve Öğrenci Profili,
Yaygın ve İnformal Öğrenme
konuları ele alındı.
M.E.B.’in Mesleki ve Teknik E itim Çal tay na Kat ld kMilli E itim Bakan Ömer Dinçer’in aç l n yapt Çal taya MESS, MEV ve MESS üyeleri de kat ld .
Dr. Aykut ENG N, Ercan BORAZAN, Ayd n BA ESK , Gültekin PEK, Dr. Necdet KENAR, Erdo an GÜNE (soldan sa a).
Ömer D NÇER
i veren gazetesi mart 20126
Etkin birli iyi i birli i yapmak, ne zaman
i birli i yap lmayaca n bilmektir.
Getiriyi Fazla Tahmin Etmek
Birçok irket i birli ine yanl bir ekilde yüksek ekonomik
de er atfeder. Ço u kez beklenen
sonuçlar gerçekle mez.
birli i Maliyetlerini Az msamak
Ço u irkette, farkl birimlerdeki insanlar etkin bir ekilde birlikte
çal t rmak zordur çünkü insanlar kaynaklar ve mü terileri payla mak istemez. Pek fazla takdir ve hiçbir finansal te vik sa lamad takdirde, insanlar fazladan çal maktan ho lanmazlar.
nsanlar n çeli kili öncelikleri vard r; örne in baz insanlar kendilerini giri ime tam zamanl olarak
adarken, di erleri adamaz. Bu gerilimler, f rsat maliyetleriyle birle ti inde i birli inin
potansiyelini tüketen ve i birli i cezas üreten sorunlar yarat r.
çm
ni
F rsat Maliyetlerini
Göz Ard Etmek
Yöneticiler, ço u kez, kaynaklar belirli bir i birli ine dayal projeye tahsis etmekle, kaybedecekleri
f rsatlar göz önünde bulundurmazlar. Daha yüksek potansiyele sahip
olabilecek i birli ine dayal olmayan faaliyetleri de erlendirmeye
almazlar.
birlikçi bir giri imi ba lat p ba latmamaya karar verirken, yap lan üç yayg n hatan n kurban olmay n. Gelin bu hatalar anlayarak, onlardan uzak durma ans m z art ral m.
Harvard Business Review Dergisi’nden Seçmeler dizimizin yeni kitab nda yer alan makalelerde i birli inin önündeki engellerin ayr nt l bir analizini bulacaks n z. Geni kapsaml ara t rmalara ve vaka incelemelerine yer veren yazarlar,
i birli ini zorla t ran etmenleri ba ar l bir ekilde ortaya ç kar yorlar. birli ini i hayat nda daha fazla kar,daha verimli bir ekonomi, daha radikal bilimsel at l mlar ve daha güvenli, mutlu ve istikrarl
bir toplum olu turmak üzere tam potansiyeliyle kullanman n yolunu gösteriyorlar.
yi i birli ini kötüsünden
ay rt edebilmek için üç temel etmeni hesaplay n:
Getiri, f rsat ve i birli i maliyetlerinin toplam n geçer mi? E er yan t evetse, o zaman o i birli ine dayal projeyi harekete geçirin.
Getiri:
“Etkin biçimde uyguland takdirde bu i birli i nas l bir
nakit ak yaratabilir?”
F rsat Maliyeti:
“ birlikçi olmayan bir proje yerine bu projeye
yat r m yapmakla nas l bir nakit ak kaç r yor
olabiliriz?”
i ine dayal proojjjjejeje iiiiyiyiyi hhhhharekete
birli i Maliyetleri:
“Birimler aras çal mayla
ba lant l sorunlardan dolay ne tür bir nakit
ak kayb na u rayabiliriz?”
7i veren gazetesi mart 2012
35 yıla yakın bir süredir CEEMET
(Avrupa Metal, Mühendislik ve Tek-
nolojiye Dayalı Sanayi İşverenleri
Konseyi) faaliyetlerine üye sıfatıyla
katılan Sendikamız, 64. Yönlendirme
Komitesi toplantısında CEEMET
Güney grubunu temsilen yer aldı.
24 ülkeden toplam 13 milyon ki-
şinin istihdam edildiği 200 bin işlet-
meyi temsil eden CEEMET, Avrupa
Komisyonu tarafından resmi olarak
Sektörel Sosyal Taraf sıfatıyla tanı-
nıyor. Başta Sosyal Politika ve İstih-
dam olmak üzere Sanayi, Eğitim ve
Kültür ve diğer Genel Direktörlükleri
ile üyelerini ve üyelerinin temsil ettiği
işletmeleri ilgilendiren konularda ça-
lışmalarını yürütüyor.
Toplantının açılışı, Yönlendir-
me Komitesi başkanlığını yürüten
UIMM (Fransa Metal Sanayi İşve-
renleri Birliği) Genel Sekreteri Jean-
François Pilliard tarafından yapıldı.
Komitenin gündemindeki konular ile
ilgili olarak bilgiler CEEMET Genel
Sekreteri Uwe Combüchen tarafın-
dan verildi.
CEEMET 50. Y l n Kutluyor
Yoğun bir gündemle toplanan ko-
mitede, Orgalime (Avrupa Mühen-
dislik Sanayileri Derneği) ile yürü-
tülen stratejik işbirliği çalışmaları ele
alındı. Bununla beraber CEEMET
teknik çalışma komitelerinin baş-
kanları tarafından sırasıyla Eğitim, İş
Sağlığı ve Güvenliği, AB konuların-
daki gelişmeler ve teknik komitelerin
çalışmaları anlatıldı. CEEMET’in
lobi ve proje çalışmalarının da değer-
lendirildiği toplantıda, CEEMET’in
28-29 Haziran 2012 tarihlerinde
Brüksel’de düzenleyeceği ‘‘Shaping
Talents’’ başlıklı eğitim projesinin ka-
panış konferansı ile 50. Kuruluş yıl-
dönümü etkinlikleri de görüşüldü.
Ayrıca toplantıda Avrupa
Komisyonu’nun mevzuatının daha
yalınlaştırılması ve rekabet edebilir-
liği artıracak şekilde ‘‘akılcı’’ düzen-
lenebilmesi için yapılan çalışmalar ve
girişimler ele alındı.
MESS, CEEMET Do u Grubuna Liderlik Edecek
Yönlendirme Komitesi’nin en
önemli gündem maddesi olarak
AB’nin genişlemesi doğrultusunda
CEEMET Bölgesel Grupların yeni-
den düzenlenmesi hususu ele alındı.
Yeniden yapılandırmaya göre Türkiye,
Litvanya, Letonya, Slovakya, Hır-
vatistan, Macaristan ve Bulgaristan
temsilcisi kuruluşların Doğu grubunu
oluşturmaları, bu gruba da MESS’in
liderlik etmesi kararlaştırıldı.
CEEMET Yönlendirme Komitesi Brüksel’de Topland27 ubat 2012 tarihinde düzenlenen toplant ya Sendikam z temsilen MESS E itim Müdürü Dr. Aykut Engin kat ld .
CEEMET üyeleri, Avrupa Komisyonu’ndaki güncel çal ma konular n görü tü.
““
SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servis-
leri A.Ş. tarafından 29 Şubat 2012 tarihinde düzen-
lenen “Irak İhracatları Hakkında Bilgilendirme” se-
minerinin açılış konuşması MESS Eğitim Müdürü
Dr. Aykut Engin tarafından yapıldı.
Seminere; SGS Hükümetler ve Kurumlar Bö-
lüm Operasyon Müdürü Esen Keçik, SGS Uzman-
ları İsmail Davran ile Uğur Gün ve MESS üyele-
rinden Borçelik Çelik Sanayi Tic. A.Ş., Nexans
Türkiye Endüstri ve Ticaret A.Ş., Aygaz A.Ş. Gebze
İşletmesi, BSH Ev Aletleri Sanayi ve Tic. A.Ş., Kale
Balata Otomotiv San. ve Tic. A.Ş., Emas Makine
Sanayi A.Ş. ve Temsa Global Sanayi ve Ticaret A.Ş.
temsilcileri katıldı.
Irak’a ihraç edilen malların ilgili kalite, güven-
lik ve emniyet gereksinimlerini karşılayarak tüketici
sağlığı ve güvenliğini sağlamak, çevreyi korumak
amacıyla “İthalat Öncesi Gözetim, Test ve Sertifi-
kasyon Programı (ICIGI)”, Irak Standardizasyon ve
Kalite Kontrol İdaresi yetkilendirmesiyle 15 Nisan
2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olacak.
Irak ile ticari faaliyet yürüten Türk firmalarının
sertifika programının uygulandığı sınır kapılarında
karşılaşabilecekleri zorlukların önlenmesi amacıy-
la Sendikamız merkezinde düzenlenen seminer-
de, SGS yetkilileri tarafından katılımcılara; ICIGI
Programı’nın amacı, belge doğrulama süreci, fiziksel
gözetim, dokümantasyon ve sertifikalandırma süre-
ci gibi ana konular hakkında bilgi verildi.
SGS yetkilileri ayrıca Irak programının yanı sıra
yürürlükte olan benzeri ülke programlarının (Suudi
Arabistan-Saso, Suriye-Sasmo, Rusya-Gost, Mısır-
Goeic, İran-Isiri vb.) da var olduğunu belirttiler.
SGS Bilgilendirme Semineri MESS’de Yap ld
Seminerin sonunda kat l mc lar n sorular SGS yetkilileri taraf ndan cevapland r ld .
i veren gazetesi mart 20128
Sendikamız koordinatörlüğün-
de yürütülen ve Avrupa Komisyonu
Genişleme Direktörlüğü tarafından
“IPA Sosyo-Ekonomik Ortaklık
Programı” kapsamında finanse edilen
“ECBOHS-İş Sağlığı ve Güvenliği
için Avrupa İşbirliği Köprüleri Proje-
si” çerçevesinde 8-9 Mart 2012 tarih-
lerinde MESS merkezinde “Ulusötesi
Çalıştayı ile Ortaklık Toplantısı” ger-
çekleştirildi.
Türk Metal Sendikası, Make-
donya Sendikalar Konfederasyonu
(CCM), Bosna-Hersek Bağımsız
İşçi Sendikaları Konfederasyonu
(SSSBIH), Araştırma ve Çalışma
Merkezi (GEA), Karadağ İşverenler
Federasyonu (UPCG), Arnavutluk
Sendikalar Konfederasyonu (KSSH),
Sırbistan Bağımsız İşçi Sendikaları
Konfederasyonu (TUC Nezavisnost)
ve Kosova İşçi Sendikaları Konfe-
derasyonu (BSPK)’nun yanı sıra AB
Uzmanları Antero Vahapassi, Doç.
Dr. Heikki Laitinen, Dr. Erki Yra-
janhekki, Dr. Jeff Bridgford, CPS
Yardımcı Danışman Ayçin Eren ile
Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu
(BusinessEurope) Dış İlişkiler Yö-
neticisi ve BOSMIP Proje Yöneticisi
Leander Van Laerhoven da toplantı-
da yer aldı.
8 Mart tarihinde, Proje Koordina-
törü Dr. Aykut Engin’in açılış konuş-
masıyla başlayan toplantıya MESS’i
temsilen İSG Müdürü Altan Çetin-
kal, Müşavir Avukat
Şeyda Aktekin, Eğitim
Bölümü Uzmanı Barış
Can Avınca ve Uzman
Yrd. Gamze G. Orgün
katıldı.
Açılış konuşmasının ardından Al-
tan Çetinkal ve Av. Şeyda Aktekin,
İSG’nin Türkiye’deki
durumu hakkında yap-
tıkları sunumla katı-
lımcılara bilgi verdiler.
Ardından AB uzman-
ları ECBOHS projesi
kapsamında İSG ala-
nındaki mevcut durum
hakkında yaptıkları su-
numlarla katılımcılara
deneyimlerini aktardı-
lar.
Antero Vahapassi 6-10 Şubat ta-
rihlerinde Sırbistan, Makedonya ve
Bosna-Hersek ülkelerinde gerçekleş-
tirmiş olduğu teknik çalışma ziyaret-
lerinin değerlendirme-
sini içeren bir sunum
yaptı. Vahapassi sunu-
munda işyerlerindeki
çalışma koşullarının
nasıl daha iyi hale geti-
rilebileceğinden bahsetti.
ETUC Eğitim Enstitüsü eski
Direktörü Dr. Jeff Bridgford, İSG
alanındaki AB direktifl eri ve AB stra-
tejisi hakkında bir sunum yaptı. Dr.
Brigdford sunumunda Avrupa İşçi
Sendikaları Konfede-
rasyonu (ETUC)’nun
çalışmaları hakkında
bilgi verdi.
Finlandiya İSG
eski Genel Müdürü
olan Dr. Erkki Yrajanhekki ise ulu-
sal İSG politikasına genel görünüşü,
İSG politikasının önemli bileşenleri
ve faaliyet planları, işyerlerindeki İSG
kültürü ve iyi uygulama örnekleri ile
ilgili bir sunum yaptı.
Dr. Yrajanhekki ayrıca
projenin hedefl erinin
iddialı fakat katılımcı
ülkeler, özellikle de on-
ların İSG konusundaki
durumları ve ulusal ekonomileri için
kesinlikle gerçekçi ve yararlı olduğu-
nu dile getirdi.
Doç. Dr. Heikki Laitinen, İSG
yönetim uygulamaları hakkında bir
sunum yaptı. Laitinen, sunumunda
işyerlerindeki İSG kültürünün iyi şe-
kilde uygulanmasıyla verimli sonuç
elde edilebileceğini, şirketlerin kalite,
üretkenlik, gelişme gibi konularda na-
sıl daha iyiye gidecek-
lerini öğrenmeleri ge-
rektiğini ve öğrenmeyle
beraber İSG alanında
rekabet edilebilirliğin
de artış göstereceğini
vurguladı. Laitinen, ECBOHS pro-
jesinin teknik destek programı kapsa-
mında bilgi verdi.
Toplantının devamında tüm or-
taklar ülkelerindeki İSG alanındaki
mevzuat ve teknik konulardaki ge-
lişmeleri paylaştıktan sonra proje ile
ilgili hazırladıkları çalışmalarını ta-
nıtan sunumlarını yaparak proje da-
hilinde atacakları adımlar hakkında
bilgi verdiler.
Sırbistan İşçi Sendikaları Konfe-
derasyonu (TUC Nezavisnost)’ndan
Alexandra Vitorovic ECBOHS pro-
jesi kapsamında gerçekleştirdikleri
yerel faaliyetlerinden ve
planlarından bahsetti.
Sırbistan’daki denetim
sistemi, proje dahilinde
atılacak adımlar hak-
kında katılımcılara bil-
gi verdi.
Karadağ İşverenler Federasyonu
(UPCG)’ndan Zvezdana Oluic ve
Slobodan Milatovic, Karadağ’daki
İSG mevzuatı, İSG sistemi ve Kon-
federasyonun bu alan-
daki ve aynı zamanda
ECBOHS dahilindeki
faaliyetleri hakkında
bilgi verdiler. Karadağ
ekibi olarak ECBOHS
projesindeki çalışmalarını geliştirmek
adına tüm bilgi ve deneyimlerini kul-
lanarak projeyi olabilecek en iyi şekil-
de tanıtacaklarını dile getirdiler.
Arnavutluk Sendikalar Konfede-
rasyonu (KSSH)’ndan Anisa Subashi
ECBOHS Projesi Ortaklar ve ECBOHS Projesi Ortaklar ve Uzmanlar Sendikam zda Uzmanlar Sendikam zda ToplandTopland
Aykut ENG N
eyda AKTEK N
Altan ÇET NKAL
Antero VAHAPASSI
Jeff BRIDGFORD
Erkki YRAJANHEKKI
Zvezdana OLUIC
Heikki LAITINEN
Alexandra VITOROVIC
9i veren gazetesi mart 2012
“ECBOHS-İş Sağlığı ve Güven-
liği için Avrupa İşbirliği Köprüleri
Projesi”nin izleme ziyareti 15-17 Şu-
bat 2012 tarihlerinde gerçekleşti.
Bu kapsamda, proje faaliyetlerini
dışarıdan değerlendirmek ve Avrupa
Komisyonu adına izleme yapmak üze-
re Sarah Ansel tarafından İstanbul’da
ve Ankara’da bir dizi incelemeler ve
görüşmeler yapıldı. Bu kapsamda
MESS’te çeşitli toplantılar yapıldı.
Sarah Ansel ilk toplantı kapsa-
mında, Proje Koordinatörü Dr. Ay-
kut Engin; Basın, Yayın ve Halkla
İlişkiler Müdürü Aytül Anlar; İdari
ve Mali İşler Müdürü Hüseyin Şa-
hin; İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü
Altan Çetinkal; Müşavir Avukatlar
Şeyda Aktekin, Nağme Hozar, Murat
Batur, Dilara Demirel; Basın, Yayın
ve Halkla İlişkiler Uzmanları Serra
Demir, Çisem Kılıç ve Eğitim Bölü-
mü Uzman Yrd. Gamze G. Orgün ile
proje faaliyetleri ve sonuçları hakkın-
da görüşme gerçekleştirdi.
Ayrıca CPS Danışmanı Emre
Gönen ve CPS AB Uzmanı Ayçin
Eren ile de görüşme yaptı.
İzleme ziyaretinin ilk bölümünde,
Sendikamızın proje başlangıç tarihin-
den itibaren gerçekleştirdiği çalışma-
lar Dr. Aykut Engin tarafından yapı-
lan bir sunumla tanıtıldı.
Ziyaretin birinci gününde AB
Delegasyonu Sosyal Politika ve İK
Gelişimi Sektör Yöneticisi Caner De-
mir ile telefon görüşmesinde bulunan
Sarah Ansel, ikinci günde Proje Ko-
ordinatörü Dr. Aykut Engin ile bir-
likte Ankara’da; Türk Metal Sendika-
sı, MESS Ankara Bölge Temsilciliği,
ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürlüğü, TÜRK-İŞ yetkilileri ve
uzmanları ile görüştü. Sarah Ansel,
projenin çalışmaları hakkında bilgi
aldı.
İzleme ziyaretinin son günün-
de Ansel; MEV, İş Teftiş Kurulu
Başkanlığı, TÜSİAD, MESS üyesi
işyerlerinin İSG temsilcileri ile de
İstanbul’da görüştü.
ECBOHS Projesi’nin zleme Ziyareti Gerçekle ti
ECBOHS projesi faaliyetlerini tan t c sunum Proje Koordinatörü Dr. Aykut ENG N taraf ndan yap ld .
Konfederasyonun proje dahilinde-
ki faaliyetlerini anlatan bir sunum
yaptı. Konfederasyon Başkanı Kol
Nikollaj ECBOHS projesinin, ku-
ruluşlarının üzerinde durduğu işyer-
lerindeki İSG uygula-
maları için gerekli olan
teknik ihtiyacı hayata
geçirdiğini belirterek
İSG kurallarını ve bu
alandaki AB standart-
larını, pozitif yönde uygulamada işçi
sendikalarını geliştirdiğini belirtti.
Nikollaj aynı zamanda projenin iş-
veren kuruluşları ile işçi sendikaları
arasında daha pozitif ve etkili bir
diyalog oluşumuna destek verdiğini
sözlerine ekledi.
Kosova İşçi Sendikaları Konfe-
derasyonu (BSPK)’ndan Dafina Me-
haj ve Valdet Hajdini ülkelerindeki
İSG alanında yapılan faaliyetler ile
ECBOHS projesi ile ilgili yaptıkla-
rı çalışmaları içeren bir sunum ger-
çekleştirdiler. Kosova
ekibi yaptıkları sunu-
mun ardından kendi-
lerine bölgesel kuru-
luşlar ve Türkiye ile
işbirliği sağlama fırsatı
verdiği için Avrupa Komisyonu ve
ECBOHS projesine teşekkürlerini
sundular. Türkiye’nin bu projedeki
en gelişmiş ülke olduğunu belirten
Konfederasyon yetkilileri MESS gibi
büyük bir kuruluşla işbirliği içerisin-
de çalışmaktan memnun olduklarını
belirttiler.
Bosna Hersek Bağımsız İşçi Sen-
dikaları Konfederas-
yonu (SSSBIH)’ndan
Vedran Dedic ülkele-
rindeki İSG mevzuatı,
Konfederasyonların-
daki İSG kültürü ve
ECBOHS proje faaliyetleri hakkında
sunum yaparak katılımcılara çalışma-
ları hakkında bilgi verdi.
Ardından GEA Araştırma ve Ça-
lışma Merkezi’nden
Marko Martic İSG
alanındaki faaliyetleri,
İSG mevzuat çerçeve-
si, ECBOHS projesi
kapsamında gerçekleş-
tirdikleri çalışmalarla ilgili son durum
ve planladıkları adımlar hakkında bir
sunum gerçekleştirdi.
Projenin kendileri ve ülkeleri için
doğru zamanda hayata geçtiğini be-
lirten Bosna Hersek ekibi, Projenin
ileriki işbirlikleri için ilk adım olma-
sını umduklarını belirterek MESS’e
yardımları ve yol gösterici çalışmaları
için teşekkürlerini ilettiler.
Makedonya Sendikalar Kon-
federasyonu (CCM)’ndan Biljana
Stojkovska İSG alanındaki ulusal
mevzuatları ve ECBOHS Proje-
si kapsamında Makedonya’da ger-
çekleştiri len faali-
yetler hakkında bir
sunum yaptı. Stojkovs-
ka aynı zamanda pro-
jenin İSG mevzusunu
Makedonya’da sosyal
diyalog platformuna taşıyarak ken-
dilerine fazlaca katkıda bulunduğunu
belirtti.
Toplantıya Türk Metal Sen-
dikası’nı temsilen katılan Uluslararası
İlişkiler ve Proje Koordinatörü Miray
Vurmay Proje hakkında düşüncelerini
şu şekilde dile getirdi:
“Türk Metal Sendikası
olarak Balkan ülkele-
rinde yürütmekte ol-
duğumuz ECBOHS
Projesi Sendikamız i-
çin yeni vizyonumuzun adımlarından
biridir. ECBOHS ile İSG konusun-
da deneyimlerimizi Balkan ülkeleri
ile paylaşmak ve AB uzmanlarından
görüşler almak bizim için önemli bir
deneyim. Aynı zamanda MESS ile
birlikte yürüttüğümüz ilk AB proje-
miz olan ECBOHS sayesinde Avru-
pa ve Balkanlar ile olan etkileşimimizi
yoğunlaştırmayı umuyoruz.”
Toplantının sonunda katılımcılar
arasında sorular ile görüş ve öneriler
paylaşıldı.
Toplantının ikinci gününde Avru-
pa İş Dünyası Konfederasyonu tem-
silcisi Leander van Laerhoven bilgi
ve deneyimlerini pay-
laşmak adına katıldığı
toplantıda faaliyetleri
ve BOSMIP IV Projesi
hakkında bilgi verdi.
MESS ile ECBOHS projesi kap-
samında yürüttükleri çalışmalardan
bahseden CPS temsilcisi Ayçin Eren
ise, katılımcılara deneyimlerini ak-
tardı. Eren, Türkiye ve
Balkan ülkelerindeki
kurumlar arası diya-
log ve işbirliğini des-
tekleyip güçlendiren
ECBOHS Projesi’nin
İSG alanında ülkelerarası verimli
işbirliğinin iyi bir örneği olduğunu
belirtti. Projenin ülkeler üzerinde
görünür bir pozitif etkisi olacağını
dile getirdi.
Proje ortaklarının ülke temsilcileri
kendi aralarında ve ayrıca AB uzman-
larıyla 2012 yılında yapılması gereken
faaliyet planları üzerinde çalışarak
gün sonunda hazırladıkları planları
birbirleriyle paylaştılar.
ECBOHS projesi faaliyetleri 7 ül-
keden, 10 proje ortağının katılımıyla
2012 yılında da devam edecek. Proje
faaliyetleri www.ecbohs.eu üzerinden
takip edilebilmektedir.
Dafina MEHAJ
Vedran DEDIC
Marko MARTIC
Anisa SUBASHI
Miray VURMAY
Biljana STOJKOVSKA
Leander van LAERHOVEN
Ayçin EREN
i veren dosya
i veren gazetesi mart 201210
Sanayide Kad n gücünün De eriKalkınma savaşının temel organizasyonları
olan üretim şirketleri, bu şirketlerin kültürleri
ve yöneticilerinin “kadınları kalkınma savaşına
dahil etme” konusundaki duruşları, vizyonları
ve kararlılıkları işte tam bu noktada kritik rol
oynamaktadır. Türkiye’nin öncü sanayi kuruluş-
larından 52 yıllık geçmişe sahip Ford Otosan’da
tüm bölümlerde nüfusa oranlı kadın çalışan sa-
yısı sıkı birer hedef olarak tüm yöneticiler tara-
fından sahiplenilmiştir. Ağır sanayi şartlarında
dahi olsa, kadınlar için eğer “pozitif ayrımcılık”
yapılırsa, tüm yöneticilerin ve çalışanların des-
teklediği kadın çalışan sayısı ile ilgili sıkı he-
defl er koyulursa, kadınların çalışabileceği, hatta
yaradılıştan gelen özellikleri dolayısıyla erkekle-
re göre çok daha başarılı olabilecekleri çalışma
alanları netleştirilebilir. Kadınların fizyolojik
özellikleri itibarıyla ihtiyaç duyabilecekleri or-
tam, çevre şartları ve altyapı olanakları sağlana-
bilirse, nelerin başarılabileceğine dair pek çok
güzel örnekler yaratılabilir.
En Etkili Enstrüman “Kota”İş yaşamında kadınların karşılaştıkları zorlukları, top-
lumda karşılaştıkları zorluklardan ayırmak pek müm-
kün değil. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimi,
kadına verdiği önemi daha fazla vakit kaybetmeden
uygulamada göstermesiyle gerçekleşir. Kadın istihda-
mının artırılması konusunda yasa koyucu ve hükümet-
ler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine bü-
yük görev düşmektedir. Mercedes-Benz Türk’te beyaz
yakalı çalışanların yüzde 27’si kadın çalışan. Çok yoğun
çabalarımıza rağmen mavi yakalılarda kadın istihdamı
oranı maalesef yüzde 5 civarında. İşe aldıklarımız ev-
lenince veya çocuk sahibi olunca kocasının istememesi
veya evine yakın kreş olmaması gibi çeşitli nedenlerden
işten ayrılabiliyorlar. Avrupa’ya baktığınız zaman fork-
lift kullanan ve montaj hatlarında çalışan çok sayıda
kadın görebilirsiniz. Kadınların genelde daha kaliteli
ve titiz hizmet verdiğini deneyimledik. Yöneticiler ve
şirketler tarafından kadın istihdamının artırılması için
rakamsal hedefl erin de konulması gerektiğine inanı-
yorum. Kotaların, tüm mahsurlarına rağmen, şu ana
kadar işe yarayan en etkili enstrüman ve model olduğu
uluslararası platformlarda ifade edilmektedir.
Her eyin Temeli E itimNüfusumuzun yarısının kadın olması, ekonomi ve
ülke refahına kadın nüfusun katacağı potansiyeli
gösteriyor. Çağdaş uygulamalar yapan şirketlerde
kadın çalışan olmak daha kolay, herhangi bir ay-
rımcılıkla karşılaşmıyorsunuz. Bizim gibi ağır sa-
nayide yer alan şirket için, özellikle fabrikalardaki
işyeri şartları ve işin içeriğinin etkisi kadar, aday-
ların tercihlerinin farklı alanlara kayması kadınla-
rın bazı pozisyonlarda azınlıkta kalmasına neden
oluyor. Bunun yanı sıra, özellikle bayanların tercih
ettiği bazı pozisyonlarda/bölümlerde, bayan nüfus
oranı daha yüksek olabiliyor. İş hayatında kadın
olmak, şirketin bakış açısına, yönetim ekibine göre
kolay veya zor. Ben, çalıştığım işyerlerinde her-
hangi bir engelle karşılaşmayanlardanım; hayal et-
tiğiniz ve başardığınız kadarıyla değerlendirilmek,
fırsat eşitliğini hissedebilmek güzel. Her şeyin
temelinde eğitim ve yeterlilikler var; erkek-kadın
ayrımı yapmayarak, eşit fırsat sunarak büyümek ve
büyütmenin toplam katma değeri çok daha artıra-
cağına yürekten inanıyorum.
“A r yan Di i”mizveren gazetesinin Mart say s ndan itibaren “ veren Dosya” ba l alt nda, her ay farkl bir konuyu masaya yat raca m z ve bu konular alan nda uzman isimlerin görü leri ile destekleyece imiz bir sayfa tasarlad k.
lk konumuz sorunlar ve çözüm önerileri ile kad n istihdam .
Türkiye’de kadın istihdam oranı yüzde 25,6.
Bunların yüzde 57,8 kayıt dışı çalışıyor.
Çalışma çağındaki kadınların yüzde 70’den faz-
lası evde.
Türkiye’de en çok kadın istihdamının yapıldığı
sektör yüzde 48,5 oranı ile tarım.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Cinsiyet
Uçurumu Endeksi’ne göre Türkiye 134 ülke içe-
risinde “Kadınların Ekonomiye Katılma” ora-
nında 131. sırada.
WEF “İş Dünyasında Küresel Cinsiyet Eşit-
sizliği 2010 Raporu”na göre “Kadınların İş-
letmelerde Lider Pozisyonlara Yükselebilme
Kabiliyetleri” konusunda Türkiye 7 tam puan
üzerinden 4,8 puana sahip.
Ülkemiz nüfusunun yarısını oluşturan kadınların
yüzde 6’sı işveren konumunda. Kanun yapıcı, üst
düzey yönetici ve müdür kadın oranı yüzde 10,
çalışan kadınların sadece yüzde 12’si bakım hiz-
meti alabiliyor.
Kadınların işten mola almasının ilk nedeni yüz-
de 44 ile aileye zaman ayırma.
Kadın istihdamındaki yüzde 5 artış yoksulluğu
yüzde 12 azaltıyor.
Son 30 yılda üniversite mezunu olan kadın ora-
nı yüzde 26’dan yüzde 43’e yükseldi.
Türkiye’de kadın CEO oranı yüzde 12 ile geliş-
miş ülkelerin iki katı.
Kadınların okur-yazar olmayanların yüzde 15’i,
ilköğretim eğitimlilerin yüzde 22’si, lise mezun-
larının yüzde 30’u, meslek lisesi mezunlarının
yüzde 39’u ve yükseköğretim mezunlarının yüz-
de 71’i istihdamda kendine yer buluyor.
BM Kadın Birimi ve Parlamentolararası Bir-
lik tarafından açıklanan “2012 Siyasette Kadın
Haritası” araştırmasına göre Türkiye mecliste
temsil edilme oranında yüzde 14,2 ile 143 ülke
arasında 88. sırada yer alıyor.
4 milyona yakın kadın okuma-yazma bilmiyor.
100 kadından 51,1’i herhangi bir ücret ya da
yevmiye karşılığında; 34,8’i de ücretsiz aile işçisi
olarak çalışıyor.
BM Kalkınma Programı 2011 İnsani Gelişme
Raporu’nda yer alan Toplumsal Cinsiyet Eşit-
sizliği Endeksi’ne göre Türkiye 146 ülke arasın-
da 77’nci sıraya yerleşiyor.
i veren dosya
Kadınlar ilkel toplumlardan günümüze farklı statü-
lerde toplumda yer aldı ve 18. yüzyılda başlayan “ücret
karşılığı çalışan kadın işgücü”nün çalışma yaşamındaki
rolü de genişledi. Kadının tarım dışı sektörlerde çalışmaya
katılması özellikle 2. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında hız
kazandı. Türkiye’de kadının gerçek anlamda işgücü piyasa-
sının içinde yer alması ise 1950’li yıllarda, kırdan kente göç
neticesinde başladı. Kadınlar artık çalışma yaşamında daha
fazla imza atıyor, şirketlerin yönetim kurullarında, önemli
şirketlerin yönetim kademelerinde, iş dergilerinin kapak-
larında güçlü lider vasıfl arı ile yer alıyorlar. Yarım yüzyıl
önce hayal bile edilemeyecek bu resim gözlerimizi kamaş-
tırıyor. Bununla birlikte kadınların istihdama katılımının
artması Türkiye’nin en az iki kat gelişmesi ve ekonomisinin
büyümesi anlamına geliyor. İşsizliğin ardındaki en gerçek
sebep ise “EĞİTİMSİZLİK”. Kadınların iş yaşamında
karşılaştıkları sorunlar eğitim ve mesleki eğitimde eşitsiz-
lik, iş bulma ve terfide eşitsizlik, ücretlendirmede eşitsizlik
ve sosyal haklardan yararlanmada eşitsizlik olarak karşı-
mıza çıkıyor. Çalışan kadınların karşılaştığı zorlukların
üstünden gelebilmeleri için birçok işveren, çalıştırdığı ka-
dınların iş ve geleneksel sorumluluklarından kaynaklanan
yüklerini azaltmalarına destek oluyor.
Serra DEM RMESS Bas n, Yay n ve Halkla
li kiler [email protected]
Nursel ÖLMEZ ATEFord Otomotiv San. A. . nsan Kaynaklar ve Kurumsal leti im Direktörü i veren
dosya
Salih ERTÖRMercedes-Benz Türk A. .nsan Kaynaklar Müdürü
i veren dosya
F rat AKKEM K SAKARYALI Borusan Mannesmann Boru San. ve Tic. A. .nsan Kaynaklar ve Kurumsal Geli im Müdürü
11i veren gazetesi mart 2012
Yürürlükteki Patent Say s , 2010 (100.000 ki i ba na)
Enflasyon Nereye?
Şubat ayının enfl asyon oranı belli
oldu. Yıllık tüketici enfl asyonu sınırlı
bir azalışla yüzde 10,4 olarak gerçek-
leşti. Enfl asyon dinamiğini daha iyi
yansıtan ve dolayısıyla daha önemli
olan I temel göstergesi ile ölçülen yıl-
lık fiyat artışı ise bir önceki ay ulaştı-
ğı yüzde 8,4 düzeyinden yüzde 8,1’e
düştü. Ocak ve şubat ayındaki enf-
lasyon gerçekleşmeleri
beklentiler doğrultu-
sunda oldu. Merkez
Bankası’nın enfl asyon
açısından çizdiği re-
simle de uyumlu bu
gelişmeler.
Etrafta çok fazla
belirsizlik var. 2011’in
ikinci yarısındaki son
derece olumsuz hava,
özellikle Avrupa Mer-
kez Bankası’nın aldığı
likidite önlemleri ile
yerini daha olumlu
bir havaya bıraktı. Bu
olumlu hava sürerse
enfl asyon açısından
şöyle bir tablo çıkma-
sını beklemek gerçekçi olacak:
Olumlu ortam risk alma iştahını arttırdığı için lira üzerinde değerlen-me baskısı oluşabilir. Salt enfl asyon açısından bakıldığında iyi haber bu. Yine bu ortamda, bir ara korkulduğu
gibi, sermaye hareketlerinde keskin
bir azalma beklememek gerekiyor.
2010 ve 2011’in ilk yarısına kıyasla
azalma olabilir ama bu azalma kes-
kin olmayacak. Buna bağlı olarak
2012 büyüme oranı ‘Orta Vadeli
Program’da öngörülen düzeye yakın
bir yerde gerçekleşebilir. Büyüme
oranının korkulduğu gibi düşmeye-
cek olmasına karşın bir önceki yıla
kıyasla önemli ölçüde azalacak olması
nedeniyle fiyatlar üzerine belirgin bir
talep baskısı beklememek gerekiyor.
Bu olası gelişme de enfl asyonun düş-
mesine yardımcı olacak. Buna karşın,
petrol fiyatlarında son aylarda gözle-nen yukarıya doğru eğilim enfl asyo-nu yükseltecek yönde etki yapacak.
Bu üç farklı etkinin neti enfl asyo-
nu düşürücü yönde olacak. Merkez
Bankası’nın beklentilerine uygun bi-
çimde yılın ikinci yarısında enfl asyon-
da belirgin bir düşüş görebiliriz. Enf-
lasyonun yılsonunda hedefin oldukça
üzerinde ama şu andaki düzeyinin de
altında bir yerde olmasını beklemek
gerekiyor. Bu belirsiz ortamda bir düzey belirtmek zor ama yüzde 7-8 aralığı ulaşılabilir gibi görünüyor.
Yukarıda sıraladı-
ğım olası gelişmelerin
mevcut olumlu hava-
nın sürmesi halinde
geçerli olacağını hatır-
latayım. Ayrıca ‘olumlu’
derken bu olumluluğun
2011’in ikinci yarısı-
na kıyasla olduğunun
da altını çizeyim. Öte
yandan bu olumlulu-
ğun arkasındaki temel
neden olan Avrupa
Merkez Bankası’nın
uygulamalarıyla sadece
zaman kazanıldığını,
temel sorunların ise
hâlâ çözüm beklediğini
de eklemek gerekiyor.
Peki, olumlu hava tekrar bozulursa
ne olur? Risk alma iştahı tekrar dü-
şeceğinden Türkiye’ye yönelik dış fon
girişi azalır ve döviz kuru yukarıya
doğru gider. Bu, enfl asyonu arttıra-
cak yönde çalışır. Buna karşın aynı ortamda büyüme oranı düşeceği için talep baskısı iyice azalır. Bu da enf-lasyonu azaltacak bir gelişme olur. Hangisi ağır basar? Döviz kurunun
olumsuz etkisinin ağır basmasını
beklemek gerekir. Kısacası, böyle bir
ortamda enfl asyon şu an ulaştığı dü-
zeyin altına inmez.
Kısacası, hakkında öngörü yap-
manın zor olduğu tek makroekono-
mik değişken 2012 büyümesi değil.
İleride alacağı değerler genellikle
daha rahat tahmin edilebilir olan enf-
lasyonun nasıl bir yol izleyeceğini bile
bu ortamda kestirmek zor.
cat Yetene imizi Kan tlamal y z
FAT H ÖZATAYRAD KAL, 6 Mart 2012
DÜNYADAN BASINDAN
Not: Ülkelerin yan ndaki say lar 53 ülke aras ndaki s ralamay göstermektedir.Kaynak: Uluslararas Yönetim Geli tirme Enstitüsü (IMD), Dünya Rekabet Y ll 2011, www.tpe.gov.tr
Ülkemiz, patent ve sınai haklar
konusunda dünyada ilk düzenleme
yapan ülkeler arasındadır. Kökeni
13.-14. yüzyıllara dayanan “Ahilik”
sisteminde yenilikçilik teşvik edilir ve
bölgesel düzeyde fikri haklar verilirdi.
1879 tarihli “İhtira Beratı Kanunu”,
marka ve patent konularında ülke-
mizdeki yasal korumanın temelini
oluşturdu. 24 Haziran 1994 tarihinde
ise Türk Patent Enstitüsü (TPE) ku-
ruldu.
Ne var ki, patent konusunda
dünyada harekete geçen ilk ülke-
lerden olmamıza karşın, günümüze
gelindiğinde ilk sıralardaki yerimizi
koruyamadığımız açıkça görülüyor.
Uluslararası Yönetim Geliştirme Ens-
titüsü (IMD), her yıl ülkelerin patent
başvuruları ve yürürlükteki patent
sayılarına ilişkin araştırma hazırlıyor.
Son yayımlanan araştırmadaki 2010
yılı verilerine göre Türkiye yüz bin kişi
başına düşen yürürlükteki patent sayı-
sı bakımından 53 ülke arasında ancak
48. sırada yer alıyor. Yüz bin kişi başı-
na düşen patent sayısı İsviçre, Kore ve
Japonya gibi ülkelerde binin üzerinde
iken Türkiye’de sadece 10,6’dır.
Bununla birlikte listedeki ülkele-
rin büyük bir bölümünde bu rakam
yıllar itibariyle artış göstermesine
rağmen, Türkiye’nin 2007’de 13 olan
değerinin 2010’da 10,6’ya gerilemesi
dikkat çekiyor. Diğer taraftan ülke-
lerin 2010 yılındaki performansları-
na bakıldığında da Türkiye’nin yine
gerilerde yer aldığı görülecektir. 2010
yılında yapılan patent başvuruları-
nın sayısı açısından Türkiye 57 ülke
arasında 29. sırada bulunuyor. 2010
yılında Türkiye’nin patent başvuru
sayısı sadece 2.732 iken, listenin te-
pesindeki ABD’nin 490 bin, ikinci
sıradaki Çin’in ise 391 bin başvurusu
bulunuyor.
Ulu Önder Atatürk’ün de dediği
gibi “İnsan hayatlarına ve faaliyetle-
rine egemen olan kuvvet, icat yetene-
ğidir.” Eğer Türkiye gelişmiş ülkeler
arasında yer almak istiyorsa; yenilik-
çilik, teknoloji geliştirme ve icat ye-
teneğini artık kendisine ve dünyaya
kanıtlaması gerekiyor.
(3) sviçre
(5) G. Kore
(6) Japonya
(11) ABD
(12) Almanya
(17) srail
(18) Yunanistan
(22) Rusya
(26) Çek Cumhuriyeti
(27) Bulgaristan
(28) Polonya
(29) Meksika
(30) Slovenya
(31) spanya
(32) Slovakya
(35) Ukrayna
(36) H rvatistan
(38) Çin
(39) Danimarka
(40) Macaristan
(41) Brezilya
(42) Portekiz
(43) Litvanya
(45) Romanya
(48) TÜRK YE
(50) Belçika
(53) Hindistan
1.564,1
1.310,3
1.117,6
650,8
629,2
344,2
284,1
127,8
91,6
90,5
78,6
75,0
72,5
67,6
66,1
53,7
48,342,1
29,9
25,9
21,0
20,3
19,8
13,6
10,6
5,2
3,2
Hakk nda öngörü yapman n zor oldu u tek de i ken büyüme de il, enflasyonun nas l bir yol izleyece ini kestirmek zor.
2012 büyüme oran ‘Orta Vadeli Program’da öngörülen düzeye yak n bir yerde gerçekle ebilir. Büyüme oran n n korkuldu u gibi dü meyecek olmas na kar n bir önceki y la k yasla önemli ölçüde azalacak olmas nedeniyle fiyatlar üzerine belirgin bir talep bask s beklememek gerekiyor.
i veren gazetesi mart 201212
Günümüz Kad n n n Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Tart ld
Türk Metal Sendikası tarafından
8-9 Mart 2012 tarihlerinde Büyük
Anadolu Oteli’nde düzenlenen “17.
Kadın İşçiler Büyük Kurultayı”nın
ikinci günü yapılan “Günümüz Ka-
dınının Güncel Sorunları ve Çözüm
Önerileri” konulu Panele Sendikamız
Hukuk ve Toplu Sözleşme Hukuk
Müşaviri Av. Erten Cılga moderatör
olarak katıldı.
Av. Erten Cılga Paneli açarken,
Kurultay delegelerini oluşturan ve
çoğu MESS üyesi işyerlerinde çalı-
şan Türk Metal Sendikası üyesi kadın
işçilerin Kadınlar Gününü kutladı.
Cılga Panelin açış konuşmasında,
“Nüfusumuzun yüzde 49,8’ini biz ka-
dınlar oluşturuyoruz. Yani neredeyse
yarısını. Ancak 2011 yılı verilerine
göre istihdam edilen nüfusun yalnız-
ca yüzde 28,9’u kadınlardan oluşuyor.
Avrupa Birliği ülkelerinde ise kadın-
ların istihdam içindeki oranı 2010 yılı
verilerine göre yüzde 58,2. Bu oran
ülkemizdeki oranın neredeyse iki katı.
Kadınların istihdam içindeki oranının
düşük olmasının temel nedeni eğitim-
sizliktir, kız çocuklarının eğitimine
yeterli derecede önem verilmemesidir.
2010 yılı verilerine göre ülkemizde
okur-yazar olmayan kadınların oranı
yüzde 9,9’dur. Son 10 yılda kadınlar
açısından okur-yazarlıkta ve eğitim
seviyelerinde artış gerçekleşmiş olsa
da yüzde yüz okur-yazarlık seviyesine
ne yazık ki ulaşılamamıştır. OECD
üyeleri arasında yüzde 34,2’lik oranla
en çok Türkiye’de öğrenim görmeyen,
istihdam edilmeyen ve iş aramayan
genç kız bulunmaktadır ve bu sonuç
Türkiye’de çalışma hayatının başlan-
gıç ve gelişme devresine rastlaması
gereken 25-29 yaş grubundaki genç
kızların üçte birinin “ev kızı” olduğu-
nun bir göstergesidir. Bunu değiştir-
mek için hepimize önemli sorumlu-
luk düşmektedir.” dedi.
Ekonomik Özgürlük için E itim art!
Cılga, istihdam içinde yer almayan
kadınların ekonomik özgürlüğünün
olamayacağını, bu durumun ise Tür-
kiye’deki kadınların fırsat eşitliğinin
olmamasının, kadına karşı ayrımcı-
lığın ve kadına karşı gittikçe artan
şiddetin temelini oluşturduğunu ifade
etti.
Panelde ise ilk olarak Ankara 10.
Aile Mahkemesi Hakimi Nevin Bi-
rinci açıklamalarda bulundu. Birinci
konuşmasında, kadına karşı şiddete
ilişkin yaşanan örneklerden yola çı-
karak; bu konudaki temel sorunun
tarafl ar arasındaki iletişimsizlik oldu-
ğunu, kendi başına sorunlarını çöze-
meyenlerin konuyla ilgili uzmanlardan
yardım almasının önemli olduğunu,
kadınların toplumda birey olarak ka-
bul edilmesi için çalışmalar yapılması
gerektiğini ve kadına karşı şiddete son
verilmesinin toplumun bilinçlenmesi
ile mümkün olacağını söyledi.
Panelde ikinci konuşmacı olan
Ankara 1. Aile Mahkemesi Hakimi
Zeynep Öksüzoğlu ise 8 Mart 2012
tarihinde TBMM’de kabul edilen
“Ailenin Korunması ve Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”
hakkında katılımcılara bilgi verdi. Ka-
nun ile kolluğa önemli görevler veril-
diğini, bunun sonucunun yeterli olup
olamayacağının uygulama ile anlaşı-
lacağını, koruma kararlarının bugüne
kadar yaşanan olaylar hatırlandığında
yeterli olmadığını, toplumdaki değer
yargılarının değişmesi gerektiğini ve
özellikle annelerin çocuklarını yetiş-
tirirken şiddetten uzak tutmalarının
önemli olduğunu ifade etti.
Panel’de üçüncü konuşmacı olarak
yer alan Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F.
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İliş-
kileri Bölümü Yönetim ve Çalışma
Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Serpil Aytaç da konuşma-
sında, özellikle kadınların çalışma
yaşamında karşılaştığı sorunlara de-
ğinerek; kadının eş ve anne olma ge-
nel yükümlülüğüne, çalışma yaşamına
katılmasıyla iş yükümlülüklerinin de
eklendiğini, ailesi ile işi arasında den-
ge kurmaya çalışan kadından “süper
kadın” olmasının beklendiğini belirtti.
Prof. Dr. Aytaç bu yükümlülüklerin
getirdiği yoğun temponun stresi de
artırdığını, bunun da psikolojik sıkın-
tılara neden olduğunu, bu sıkıntıların
giderilmesi için ise destek alınmasının
gerektiğini belirtti.
Kad nlar n Karar Alma Sürecine Kat l mlar Sa lanmal
Panelde son olarak söz alan Ko-
caeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır
ise kadınların birey olarak var olması
için bilincinin artmasının gerektiğini,
böylece kadınların karar alma süreçle-
rine katılmalarının mümkün olacağı-
nı söyledi. Prof. Dr. Balkır, kadınların
ayrımcılığa karşı koymak için yasal
dayanakları kullanmalarının gerekli
olduğunu belirterek; tıpkı Kurtuluş
Savaşı mücadelesinde olduğu gibi,
kadınların ayrımcılıkla savaşmasının
zamanının geldiğini, hatta geçmek
üzere olduğunu ifade etti. Daha sonra
iş mevzuatında yer alan kadın çalışan-
larla ilgili düzenlemeleri değerlendi-
ren Prof. Dr. Balkır, işyerinde cinsel
tacizin en büyük hak ihlallerinden biri
olduğunu söyledi.
Panel, Av. Erten Cılga’nın, Büyük
Önder Atatürk’ün “Bir toplum aynı
gayeye bütün kadınları ve erkekleriy-
le beraber yürümezse ilerlemesine ve
medenileşmesine teknik bakımdan
imkan, ilmi bakımdan da ihtimal yok-
tur.” şeklindeki sözlerini katılımcılara
paylaşması ile sona erdi.
“
“
Prof. Dr. Serpil AYTAÇ, Nevin B R NC , Av. Erten CILGA, Zeynep ÖKSÜZO LU ve Prof. Dr. Zehra G. BALKIR panelde bir arada.
Türk Metal Sendikas Ba kan Pevrul KAVLAK Av. Erten CILGA’ya plaket takdim etti.
13i veren gazetesi mart 2012
Uluslararası Para Fonu (IMF)
G–20 zirvesi için hazırladığı
G–20 Gözetim Raporun-
da Türkiye için öngördüğü 2012 yılı
büyüme oranını yüzde 2,3, 2013 yılı
büyüme oranını ise yüzde 3,2 olarak
revize etti. IMF’nin 2011 yılı Eylül
ayında yayımladığı Dünya Ekonomik
Görünüm Raporu’nda 2012 büyüme
tahminini yüzde 2,2 olarak belirle-
mişti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkın-
ma Örgütü’nün 2012 yılı Türkiye bü-
yüme tahmini yüzde 3 olurken Orta
Vadeli Program’da hükümet bu oranı
yüzde 4 olarak tespit etti. Türkiye eko-
nomik büyümesi ile ilgili en iyimser
tahmin ise Uluslararası Yönetim Ge-
liştirme Enstitüsü (IMD)’ne ait. Ens-
titü yayımladığı Dünya Rekabet Yıl-
lığı 2011 araştırmasında Türkiye için
2012 yılı büyüme tahminini yüzde 4,6
olarak bildiriyor. Deloitte Türkiye ta-
rafından gerçekleştirilen Girişim Ser-
mayesi Güven Araştırması Raporu’na
göre; Türk şirketlerine yatırım yapan
girişim sermayesi yatırımcıları Türki-
ye ekonomisindeki büyümenin 2012
yılında 2011 yılına kıyasla daha düşük
bir seviyede olacağı görüşünde birle-
şiyor. Araştırmaya katılanların yüzde
46’sı 2012 yılında ekonomik şartlar-
da bir düşüş yaşanacağını öngörüyor.
Katılımcıların yüzde 25’i ise yapılan
olumsuz beklenti yorumlarına karşılık
Türkiye’deki ekonomik şartların geli-
şeceğine inanıyor.
2012 yılı için büyüme tahminleri
birbirine yakın olmakla birlikte, hü-
kümetin uluslararası otoritelerin tah-
minlerine göre genel olarak biraz daha
iyimser olduğunu görüyoruz. Buna
karşılık Türkiye ile ilgili temel eleşti-
ri ve ortak endişe ise cari açık ve cari
açığın ekonomi üzerindeki etkisi baş-
lığında toplanıyor. Dünya Ticaret Ör-
gütü (WTO) tarafından geçtiğimiz
Şubat ayı içinde yayımlanan Türkiye
Ticaret Politikası Gözden Geçirme
Raporu’nda bu noktaya “Türkiye’nin
2010 yılında GSYH’sının yüzde
6,5’ine yükselen cari işlemler açığının
süren hızlı ekonomik büyüme için
temel sorunu teşkil ettiği görülüyor.
Bununla birlikte açığın finansmanı şu
ana kadar çok büyük bir sorun yarat-
madı. Yaşanan son kriz iş ve yatırımcı
duyarlılığındaki hızlı değişimin etki-
sini öne çıkardı.” şeklinde değiniyor.
WTO: Cari Aç k Büyümeye Engel
Türkiye’nin ekonomik büyüme
potansiyeli ile cari açığın bu kadar
ilişkilendirilmesinin temel nedeni,
son yıllarda ortaya çıkan sıcak pa-
raya dayalı ve ithalat odaklı büyüme
eğilimi. Ancak bu durumun getirdiği
önemli bir risk var. Yabancı serma-
ye gruplarının Türkiye’de risk alma
istekleri azalırsa, ülkeye sıcak para
girişlerini oluşturan kısa vadeli borç-
ları çevirmek için tekrar borçlanma
imkânımız ortadan kalkacak. Bu da
yurt içinde şirketlerin küçülme ve fi-
nans kuruluşlarının kredi arzını dü-
şürerek borç ödeme yoluna gitmesine
dolayısı ile de yeni bir kriz dalgasının
ülkeyi sarmasına neden olabilecek.
Böylesi olumsuz bir senaryonun ya-
şanması halinde 2011 yılında yaşanan
yüksek büyüme oranlarının getireceği
baz etkisi de göz önüne alındığında
ekonomide sert düşüş yaşanma olası-
lığı ortaya çıkıyor.
Cari açığımızın büyüme ile para-
lel olarak hızlı artışında ithalat odaklı
büyüme stratejisi yatıyor. Sürdürüle-
bilir ve sağlıklı, istihdam yaratan ve
ürettiği katma değer yüksek bir bü-
yüme politikası için ise sanayi üretimi
odaklı ve ihracata dayalı bir büyüme
planına ihtiyaç duyuluyor. 2012 yılı-
nın başında gerçekleşmiş olan dış ti-
caret ve sanayi üretim verilerine göz
atarak yılsonu tahminlerini değerlen-
dirmeye çalışalım.
thalat Odakl Büyüme
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve-
rilerine göre 2012 yılının ilk ayında,
2011 yılının aynı ayına göre ihracat
yüzde 8,6 artarak 10.374 milyon do-
lar, ithalat ise yüzde 2,8 artarak 17.383
milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı
dönemde dış ticaret açığı 7.354 milyon
dolardan 7.009 milyon dolara geriledi.
Böylelikle, 2011 Ocak ayında yüzde
56,5 olan ihracatın ithalatı karşılama
oranı, 2012 Ocak ayında yüzde 59,7’ye
yükselmiş oldu. Ancak döneme ilişkin
tahminler dış ticaret açığının 6,4 mil-
yar dolar düzeyinde olması yönündey-
di. Buna göre dış ticaret dengesinde bir
toparlanma söz konusu olmakla birlik-
te henüz beklentileri karşılamaktan
uzak bir konumda.
Aynı döneme ilişkin sanayi üretim
endeksi de olumlu sinyaller veriyor.
TÜİK tarafından açıklanan verilere
göre, 2012 yılı Ocak ayında 2005=100
temel yıllı sanayi üretim endeksi bir
önceki yılın aynı ayına göre yüzde
1,5 artmış durumda. Ancak sana-
yinin alt sektörleri incelendiğinde
artış oranının sanayi üretimin çekir-
deği konumumdaki imalat sektörün-
de oldukça düşük düzeyde kaldığını
söyleyebiliriz. İmalat sanayi sektörü
endeksi 2012 yılı Ocak ayında bir ön-
ceki yılın aynı ayına göre ancak yüzde
0,4 artmış durumda.
2011 Ocak ayında yüzde 47,7
olan Avrupa Birliği (AB)’nin ihra-
cattaki payı, 2012 Ocak ayında yüzde
43,5’e geriledi. AB’ye yapılan ihracat,
2011 yılının aynı ayına göre yüzde
0,9 azalarak 4.512 milyon dolar ola-
rak gerçekleşti. Ekonomi Bakanlığı
tarafından açıklanan son verilere göre
ise 2011 yılı Ocak-Kasım döneminde
Türkiye’de gerçekleşen 12.023 milyon
dolarlık uluslararası doğrudan yatırım
girişinin 10.299 milyon doları AB
ülkelerinden kaynaklandı. Ortaya çı-
kan tablo değerlendirildiğinde 2012
yılında Türkiye’nin ekonomik anlam-
da Avrupa’da yaşanacak gelişmelere
son derece bağımlı olduğu görülüyor.
Dış ticaretimizde AB ülkelerinin payı
gerilese de halen önemli bir yüzdeyi
oluşturuyor. Türkiye’ye giren yabancı
kaynakların önemli bir kısmı, ister
uzun vadeli doğrudan yatırım isterse
kısa vadeli sıcak para şeklinde olsun,
AB ülkelerinden geliyor. Bu neden-
lerle 2012 yılında AB’de yaşanacak fi-
nansal gelişmeler bizim için de büyük
ölçüde belirleyici olacak.
A. AF IN CIBIRO LUMESS Endüstri Yönetimi ve Ara t rma [email protected]
2012 Sonunda ?T ü r k i y e E k o n o m i s i n iN e l e r B e k l i y o r
Cari Aç k GSYH
2000–2011 Y llar nda Türkiye’nin GSYH ve Cari Aç k Miktarlar (Milyon Dolar)
Kaynak: TÜ K, TCMBNot: 2011 y l GSYH verisi ilk 9 aya ili kindir.
800.000
700.000
600.000
500.000
400.000
300.000
200.000
100.000
-100.000
-200.000
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011
0
hracat thalat
Kaynak: TÜ K
2000–2011 Y llar nda Türkiye’nin hracat ve thalat Miktarlar (Milyon Dolar)
3.000
2.500
2.000
1.500
1.000
500
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 20110
“
“
i veren gazetesi mart 201214
14 Mart 2012 tarihinde MESS
merkez binası konferans salonunda
yapılan Toplantıya MEV Mütevel-
li Heyeti ve MEV Yönetim Kurulu
Üyeleri ile MEV’in eğitim faaliyetle-
rinden faydalanan işletmelerin tem-
silcileri katıldı. Toplantının açılışını
MEV Yönetim Kurulu ve Mütevelli
Heyeti Başkanı Tuğrul Kudatgobi-
lik yaptı. MESS Eğitim Müdürü ve
MEMAS Genel Müdürü Dr. Aykut
Engin MEMAS’ın, SIBEM Ge-
nel Müdürü Nergis Dökmeci ise
SIBEM’in faaliyetleri hakkında su-
num gerçekleştirdi. MEV Genel Mü-
dürü Dr. Necdet Kenar’ın MEV’in
2011 faaliyetlerini aktardığı konuş-
masının ardından, Türk Metal Sen-
dikası İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı
Murat Salar söz aldı. Mütevelli He-
yeti Üyesi Vefik Evin, Tuncay Pulcu
ile MESS ve MEV Eski Yönetim Ku-
rulu Başkanı Erdoğan Karakoyunlu
da birer konuşma gerçekleştirdi.
Kudatgobilik konuşmasında; Vak-
fın ağırlıklı olarak 2011 yılı çalışma
başlıklarına yer verdi. MEV’in ku-
rulduğu günden bu yana geçen 26
yılda faaliyetlerini başarıyla gerçek-
leştirdiğini belirten Kudatgobilik bu
yıllar boyunca 608 bin kişiye eğitim
hizmeti verildiğini ifade etti. Kudat-
gobilik konuşmasında, geçen yıl Vak-
fın en önemli faaliyetleri olan Ortak
Eğitim Projesi, REFA eğitimleri ve
İŞKUR işbirliği ile gerçekleştirilen
işsizlere yönelik düzenlenen mesleki
eğitim kurslarının başarılarına de-
ğindi. Kudatgobilik MEV’in, eğitim
ve danışmanlık konularında güçlü bir
bilgi birikimi, iletişim ağı ve uygula-
ma gücüne sahip olduğunu belirterek
2012 yılında faaliyetlerinin artarak
devam edeceğini sözlerine ekledi.
Kudatgobilik MESS’in Türk Metal
Sendikası ile birlikte eğitim hizmeti
sunması amacıyla 2011 yılında kur-
duğu Mesleki Eğitim Merkezi Tic.
A.Ş. (MEMAS) ve Mesleki Yeterlilik
Sınav ve Belgelendirme Merkezi Tic.
A.Ş. (SIBEM) çalışmalarına konuş-
masında yer verdi. Her iki şirketin de
faaliyetlerine başladığını ve Vakfın bu
şirketlerle güç birliği ve işbirliği yap-
tığını sözlerine ekleyen Kudatgobilik,
MEV’in kalitesi herkesçe takdir edi-
len, saygın bir marka olduğunu ifade
etti. Kudatgobilik, “MEV’in başarıla-
rında imzası bulunan Türkiye Metal
Sanayicileri Sendikası başta olmak
üzere, mütevellimize, sanayicilerimi-
ze, MEV Yönetim Kurulu ve İşletme
Yönetim Komitesi üyelerine, tüm eği-
tim kadromuza ve idari personelimize
gönülden teşekkürlerimi sunarım” di-
yerek konuşmasını tamamladı.
Toplantıda 2011 yılı faaliyetleri
konusunda bilgi veren MEV Genel
Müdürü Dr. Necdet Kenar, MEV’in
işletmelerin her düzeydeki çalışanına
yönelik farklı konularda çok geniş bir
eğitim portföyüne sahip olduğunu be-
lirterek konuşmasına başladı. Dr. Ke-
nar 2011 yılında
20 bin 539 kişiye
eğitim verildiğini
bunun toplam-
da 416 bin 839
kişiXsaat eğitim
ve danışmanlık
hizmetine denk
geldiğini belirtti. 26 yılda toplam 10,5
milyon kişiXsaatlik bir eğitim faali-
yeti verildiğini katılımcılarla payla-
şan Dr. Kenar 12 yıldır devam eden
OEP’de 70 bin kişiden fazla çalışana
ulaşıldığını, Vakfın REFA teknikleri-
ni her geçen gün artan sayıda işletme-
de uyguladığını, İŞKUR ortaklığında
sunulan mesleki eğitimlerden çok sa-
yıda işgücüne katılmaya hazır kişinin
faydalandığını, MEMAS’ın faaliyet-
leri kapsamında da MESS ile birlikte
güzel adımlar atıldığını ifade etti.
Toplantıda MEV ve İktisadi İş-
letmenin 2011 yılı çalışma ve hesap
raporları oylanarak Mütevelli Heyeti
tarafından ibra edildi. Heyet ayrıca
2012 yılı Vakıf ve ikdisadi işletmenin
çalışma programı ve bütçelerini görü-
şerek kabul etti.
MEV’in 27. Ola an Mütevelli Heyeti Toplant s Yap ld
30’a Yak n Firma Plaket AldToplantıda MESS, Kocaeli Çalışma ve İş Kurumu Gebze Hizmet Merkezi,
Türk Metal Sendikası ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin yanı sıra MEV ile yoğun
eğitim faaliyetinde bulunan şu firmalara çalışanlarının eğitime katkılarından
dolayı plaket verildi: İÇDAŞ, Bekaert İzmit Çelik Kord, Kroman Çelik, Ekin-
ciler Demir ve Çelik, Continental Confectionery Company Gıda, Yıldızlar
SSS Holding, Üniteks Gıda, KARDEMİR, ZF Sachs Süspansiyon, TP Petrol
Dağıtım, Oerlikon Kaynak Elektrodları, Teknorot Otomotiv Ürünleri, Bosch
Rexroth Otomasyon, Mercedes-Benz Türk, Arfesan Arkan Fren Elemanları,
Karsan Otomotiv, Borusan Mannesmann Boru, CMS Jant, Magneti Marel-
li Mako Elektrik, Çelikord A.Ş., Kale Kilit, Türk DemirDöküm Fabrikala-
rı, Özen Mensucat Boya Terbiye İşletmeleri, Türkiye Petrolleri, BOSCH,
İÇDAŞ Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım, Dostel Makina, Çayırova Boru.
MEV Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti Ba kan Tu rul KUDATGOB L K ile MEV Yönetim Kurulu Üyesi Av. smet S PAH ’ye MESS Yönetim Kurulu Eski Ba kan Erdo an KARAKOYUNLU taraf ndan birer plaket takdim edildi.
Dr. Necdet KENAR
Divan Heyeti Ba kan Vekili Ali Tekin KOÇAK, Divan Ba kan Erdo an KARAKOYUNLU ve Katip Üye Av. Erten CILGA
15i veren gazetesi mart 2012
REFA-II E itimi Tamamland M E V H a b e r l e r i
İstanbul’da 9 Şubat 2012 tarihinde
başlayan genel katılıma açık düzenle-
nen REFA II-Süreç Veri Yönetimi
eğitimi 25 Şubat 2012 tarihinde ta-
mamlandı. MEV Eğitim Müdürü
Nevzat Alpay, REFA Eğitim Uzman-
ları Ceylan Eşit ve Mustafa Gencer
tarafından verilen eğitim için katılım-
cıların görüşlerini aldık.
Sema ÖZARGoodyear Türk Lastikleri T.A. .Endüstri Mühendisi
REFA-I’e bilinçli geldik. Asıl al-
mak istediğimiz REFA-II’nin konu-
larıydı. REFA-I’de genel bilgiyi al-
dıktan sonra şu an asıl amacımız olan
REFA-II’yi alıyoruz. Gayet memnu-
nuz. Eğitime katılma amacımız za-
manımızı doğru yöntemle belirleye-
bilmekti. Bunu da şu an öğreniyoruz.
REFA metodolojisi bizim için verim-
liliktir, iş süreçlerimizdeki maliyetleri
düşürmeyi sağlamaktır. Kendimize şu
hedefi koyuyoruz: Önce doğru şeyi
hesaplayabilmeliyim ki sonucu iyileş-
tireyim. Doğruyu ölçmeden ve bilme-
den ne iyileştirebilirsin ne de yorum
yapabilirsin. REFA sendika ile iliş-
kilerimizde bize kolaylık sağlayacak
bir yöntem. Şöyle ki; Çıkardığımız
sonuçları ispatlamamızda yöntem
olarak kolaylık sağlayacak. REFA’nın
işletmeler için bence; en önemli öğre-
tisi her olguyu bir bilimsel nedene da-
yandırıp, o bilimsel neden üzerinden
sonuca ulaşmamıza yardımcı olmak.
Ekim Can ÇORAPÇIO LUDostel Makina A. . Fabrika Müdür Yard mc s
REFA’yı aslında bir köprü olarak
kullanmayı planlayan bir firmaydık.
İlk etaptaki amacımız şuydu; hem işçi
sendikasını hem de işveren tarafını
ortak paydada buluşturup fabrikanın;
saptamış olduğu saatlik adetler, fab-
rikadaki üretim hızı gibi konuların
aşılıp, sendikanın daha farklı ve işçi-
nin kendi kişisel, sosyal ihtiyaçlarına
yönelmesi ve fabrikanın da standart
süreler üzerine kurulmuş bir sistemle
kapasitelerini iyi planlamasını amaç-
layarak bir araç bulmaya çalışmak.
Araştırmalarımız sonucunda gördük
ki REFA bunun için dünyada artık
hem işverenin hem işçi sendikasının
kabul etmiş olduğu, kimsenin karşı-
sında durmadığı bir araç.
Hizmet ve üretim sektörleri için
de avantajlı olan REFA’yı kısaca,
sanayi sektörü için konuşursak, sü-
recinizi, prosesinizi standartlaştırma
diye adlandırabiliriz. REFA işletme-
miz için birçok kolaylık sağlayacak.
Öncelikle ortak bir dil olacak. Farklı
bakış açıları olsa bile insanların gö-
rüşlerini belirtebileceği ortam ya-
ratmada bir araç olacak. Firmadaki
kayıtlarda normal metotlarla veya
geleneksel metotlarla göremeyeceği-
miz kayıpları REFA ile görebileceği-
mize inanıyorum. Bu sayede firma-
daki, Türkiye’deki yüzde 25 oranında
olan, çalışma verimsizliğinin mini-
mum seviyelere çekilebileceğini dü-
şünüyorum.SVM 11,5x15cm2.ai 1 01.03.2012 16:53
TürkTraktör ve Ziraat Makine-
ları A.Ş.’de “İş Sağlığı ve Güvenli-
ğinin İşçi ve İşveren Bakımından
Hukuki Boyutu” konulu seminer
verildi. 21 Şubat 2012 tarihinde
MESS Ankara Bölge Temsilciliği
Hukuk Müşaviri Mesut Ulusoy ve
Müşavir Avukat Vahap Ünlü tara-
fından verilen Seminerde, iş kaza-
ları ve meslek hastalıkları, iş sağlığı
ve güvenliğinde önleyici yaklaşım ve
pozitif kültür ve işyeri örgütlenmesi,
iş sağlığı ve güvenliği kurullarının
rol ve önemi, iş sağlığı ve güvenliği
eğitimlerinin mevzuata uygun ola-
rak yapılması, iş sağlığı ve güvenli-
ğinin hukuki dayanakları, işverenin
hukuki, işveren temsilcisinin ku-
sura dayalı (cezai) sorumlulukları
ve özellikle Bilinçli Taksire dayalı
sorumluluk, bu anlamda yapılması,
atılması gereken adımlar örneklere
dayalı olarak açıklandı. İş kazaları
sonrası yapılan iş kaza analizleri, tu-
tulması gereken raporlar ve çıkarı-
lacak dersler ile yaşanmış iş kazaları
örnek olarak ele alınmaya çalışıldı.
Seminer katılımcıların konuya iliş-
kin sorularının cevaplandırılmasıyla
sona erdi.
MESS TürkTraktör’de
i veren gazetesi mart 201216
Ülkemizde işsizlik ve düşük nite-
likli işgücü sorunları yıllardır devlet
kurumları, sivil toplum kuruluşları ve
sendikaların yanı sıra işveren ve işçi-
lerin gündemini meşgul ediyor. Tüm
paydaşlar mesleki eğitim almış ve bel-
gelendirilmiş işgücünün sürdürülebi-
lir bir gelişmenin sağlanmasında ve
rekabet edebilirliğin artırılmasında en
önemli etkenlerden biri olduğu konu-
sunda birleşiyor.
Türk Metal Sendikası ve MESS,
Mesleki Eğitim Merkezi Ticaret A.Ş.
(MEMAS) ve Mesleki Yeterlilik Sı-
nav ve Belgelendirme Merkezi Tica-
ret A.Ş. (SIBEM)’yi kurarak işgücü
piyasasının hizmetine sunmanın haklı
gururunu yaşıyor.
MEMAS, işletmelerde istihdam
edilen işgücünün üretim teknolojile-
rine uyum sağlaması ve işletmelerin
artan işgücü ihtiyacının karşılanması
amacıyla kuruldu. Hayat boyu öğren-
me çerçevesinde, kişinin mesleğini
ulusal ve uluslararası düzeyde belir-
lenmiş yeterlilik kriterlerine göre icra
edebilmesi için sahip olması gereken
öğrenme çıktıları belirlendi. ME-
MAS, bu kapsamda tasarladığı es-
nek ve modüler eğitim programları
ile bireylere meslek kazandırmayı ve
mevcut işgücünün meslekte uzman-
laşmasını amaçlıyor. Ulusal Mesleki
Standartlara ve Yeterliliklere dayalı
mesleki eğitimin yanı sıra, İş sağlığı
ve güvenliği ile süreç geliştirme eğitim
programlarını da işletmelerin ihtiyaç-
ları doğrultusunda şekillendiriyor.
SIBEM, işgörenlerin örgün, yay-
gın, informal eğitim ya da bireysel
çabalarıyla elde ettikleri mesleki edi-
nimlerinin belgelendirilmesi ama-
cıyla kuruldu. Bu sayede işgörenler
Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından
onaylı mesleki yeterlilik belgelerine
sahip olarak yetkinliklerini belgele-
me imkanı bulacaklardır. İşverenler
ise mesleğinde uzmanlaşmış ve
kendi hedefl eri
doğrultusunda iş
görebilecek ele-
manları bünyele-
rine katabilecek
ve belgeli işgücü-
nün verdiği kaza-
nımla şirketlerine
ve ekonomiye daha
çok katma değer
sağlayabileceklerdir.
Ayrıca 6111 sayılı
KHK ile belirlendiği
üzere işverenler bel-
geli işgücünün yeni istih-
damı ile 54 aya kadar iş-
veren hissesi sigorta prim
desteğinden yararlanabi-
leceklerdir.
Ülke ekonomisine
katkı ve müşteri odaklı-
lığı temel alan SIBEM
ve MEMAS da sürekli
değişen dünyanın kalite gereklilik-
lerine ayak uydurmanın akredite bir
belgelendirme kuruluşu tarafından
kalite yönetim sistemi açısından
denetlenip belgelendirilmek suretiyle
sağlanacağının bilincindedir.
Mü teri Odakl Yönetim Anlay
Bu felsefeyle SIBEM ve
MEMAS’ın ISO 9001:2008 Kalite
Yönetim Sistemi belgesi alması ka-
rarlaştırıldı ve konu ile ilgili çalış-
malar 2011 yılının son çeyreğinde
başlatıldı. SGS Supervise Gözetme
Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.’ye ya-
pılan başvurunun ardından,
SIBEM ve MEMAS ge-
rekli incelemeleri yapmış
ve her iki şirketin yönetim
sistemini, standardın ge-
reklerine uygun şekilde
tasarladı. Kalite sisteminin
dokümantasyonu tamam-
lanarak örnek uygulamalar
yapıldı ve gerekli kayıtlar
oluşturuldu. Kalite bel-
gelendirmesi için
gereken kapsamlı
çalışmayı kısa bir
sürede tamamlayan
SIBEM ve ME-
MAS, bu bağlamda
19 Ocak 2011 tari-
hinde SGS Super-
vise Gözetme Etüd
Kontrol Servisleri A.Ş.
tarafından yapılan
denetimlerde başa-
rılı bulunarak ISO
9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi
belgesi almaya hak kazandı.
ISO 9001:2008 Kalite Yönetim
Sistem belgelendirmesi; müşteri o-
daklılık, liderlik, kişilerin katılımı, sü-
reç yaklaşımı, sistem yaklaşımı, sürek-
li iyileşme, gerçeğe dayalı karar alma,
karşılıklı faydaya dayanan tedarikçi
ilişkileri olmak üzere sekiz kalite yö-
netim ilkesine dayanıyor.
ISO 9001:2008, kalite ve müşte-
ri memnuniyeti ile birlikte, değişen
dünyanın gerçeklerini benimseyerek
kalite sistemlerini sürekli iyileştirme-
ye yönelik bağlılığın ortaya konulma-
sını sağlıyor. Bu sistemle yönetilen
şirketler, müşterilerinden gelen yük-
sek hizmet kalitesi taleplerini şimdi
ve gelecekte karşılayacakları konu-
sunda onlara güvence veriyor.
Ayrıca kalite belgesini almaya hak
kazanan kuruluşlar akredite şirketler
tarafından çeşitli aralıklarla denetle-
niyor ve kalite yönetim sistemini tüm
gereklilikleriyle etkin bir şekilde uy-
gulamaya devam ettiklerini doğrulu-
yor.
MESS ve Türk Metal Sendikası’nın
örnek bir birliktelik ile kurmuş ol-
dukları her iki şirket ISO 9001:2008
kalite belgesinin getirmiş olduğu so-
rumlulukla işsizlik ve mesleksizlik
sorununun çözümüne yönelik faa-
liyetlerini artan bir istek ve titizlikle
yürütüyor.
SIBEM ve MEMAS, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi akreditasyon çal malar ba ar yla tamamland .
MEMAS ve SIBEM ISO 9001:2008’e Göre BelgelendirildiMESS ve Türk Metal Sendikas ortakl ile kurulan MEMAS ve SIBEM etkin bir kalite yönetim sistemi anlay ile yoluna devam ediyor.
“
a
r
r.
lı
ği
p
SI
re
ve
si
re
t
d
l
y
-
M
1
h
v
K
ta
de
rılı