yl 49 ~ say “türk kadÛnÛnÛ ÇalÛÚ - mess.org.tr€¦ · meyi önleme anlaşmalarındaki...

16
Av. Úeyda AKTEKÙN Ulusal Ùstihdam Stratejisi Neler Getiriyor? ECBOHS Projesi Ortaklar ve Uzmanlar Sendikamzda Topland MEV’in 27. OlaØan Mütevelli Heyeti Toplants Yapld Sayfa 3 Sayfa 8-9 sayfa 14 ISSN 1300~9699 Yl 49 ~ Say 868 ~ Mart 2012 www.mess.org.tr “Türk KadÛnÛnÛ ÇalÛÚmalarÛmÛza Ortak YapmalÛyÛz” MAKALE 8-9 Mart 2012 tarihlerinde yapı- lan Kurultay, Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Başkanı Pev- rul Kavlak’ın konuşmasıyla başladı. Kurultay’da daha sonra sırasıyla Türk- İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, ILO Türkiye Direktörü Ümit Efendioğlu, CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli konuştu. Tuğrul Kudatgobilik konuşmasına, Kurultay delegelerini oluşturan Türk Metal Sendikası üyesi kadın işçilerin Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı. Kudatgobilik konuşmasında, ülke- mizin en temel sorunlarının başında işsizliğin geldiğini, ülke nüfusunun yarısını oluşturan Türk kadınının is- tihdam içindeki oranının 2011 verile- rine göre yüzde 28,9 olduğunu ve bu oranın özelikle Avrupa Birliği ülkele- ri ile kıyaslandığında pek de iç açıcı olmadığını belirtti. Tuğrul Kudatgobilik daha sonra, “Büyük Önder Atatürk’ün belirttiği üzere Türk kadınını çalışmalarımıza ortak yapmak zorundayız. Çağdaş uygarlık sürecinde ilerlemek için ka- dınlarımızın bilim, siyaset, ekonomi, eğitim, sağlık ve sosyal yaşamın her alanında daha fazla katılımını sağla- maya mecburuz.” dedi. 2000’li yılların başından itibaren yürürlüğe giren yeni Türk Mede- ni Kanunu ve İş Kanunu’nun kadın haklarını korumak ve geliştirmek ko- nusunda çağdaş girişimler olduğunu ifade eden Kudatgobilik, AB Yöner- geleri doğrultusunda hazırlanan bu düzenlemelerin, kadınların geleceği ve toplumdaki yerleri açısından önemli gelişmeler olduğunu, ancak ülkemiz adına başta eğitim konusunda olmak üzere atılması gereken daha çok adım bulunduğunu sözlerine ekledi. Kz Çocuklarnn EØitimine Önem Verilmeli Kudatgobilik ülkemiz kadınları- nın çağdaş, özgür ve erkeklerle eşit haklara sahip bir birey olması ve bu- nun doğal bir sonucu olarak çalışma hayatına katılımlarının sağlanması için yapılması gerekenleri şöyle özet- ledi: Eğitime tam katılımlarının sağlanması, mesleki ve teknik eğitim ile yüksekokul ve üniversiteye devam etmelerinin önündeki tüm engellerin kaldırılması, Toplumda kadınlarımızın temel sorumluluğunun ailevi yükümlülükler ve ev hayatı olduğuna yönelik görüş- lerin yaygınlığı nedeniyle kendilerine atfedilen bu sorumluluğun kurum- sallaşmış, erişilebilir, yaygın ve maddi açıdan koşulları uygun çocuk, yaşlı ve engelli bakım sistemlerinin kurulması suretiyle hafifletilmesi, Ulusal İstihdam Stratejisi’nin bir parçası olarak kadınlar için farklı istihdam politikalarının geliştirilmesi ve bunların yıllık eylem planları ile yürütülmesi, Çalışma mevzuatında kadın istihdamını artıracak değişikliklerin yapılması. Kudatgobilik sözlerini, kadın nüfusunun istihdama katılmasının, ekonomik büyümeyi artırabileceği, fakirliği azaltabileceği, tüm ülkeler- de sürdürülebilir kalkınmanın sağ- lanmasına yararlı olacağı ve bunların sonucunda toplumsal refahın da arta- bileceğinin unutulmaması gerektiğini söyleyerek tamamladı. TÙSK ve MESS Yönetim Kurulu BaÝkan TuØrul Kudatgobilik, Türk Metal Sendikas tarafndan 17’ncisi düzenlenen “Kadn ÙÝçiler Büyük Kurultay”nda konuÝtu. TÙSK ve MESS Yönetim Kurulu BaÛkan TuØrul KUDATGOBÙLÙK’e Türk-ÙÛ Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikas Genel BaÛkan Pevrul KAVLAK tarafndan plaket takdim edildi. Plaket takdim edilen fotoØraftaki isimler soldan saØa: CHP TekirdaØ Milletvekili Candan YÜCEER, ILO Türkiye Direktörü Ümit EFENDÙO×LU, Türk-ÙÛ Genel BaÛkan Mustafa KUMLU, AK Parti Ùzmir Milletvekili Ùlknur DENÙZLÙ.

Upload: vuongnguyet

Post on 29-Sep-2018

217 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Av. eyda AKTEK NUlusal stihdam Stratejisi Neler Getiriyor?

ECBOHS Projesi Ortaklar ve Uzmanlar Sendikam zdaTopland

MEV’in 27. Ola an Mütevelli Heyeti Toplant sYap ld

Sayfa 3 Sayfa 8-9 sayfa 14

ISSN 1300~9699Y l 49 ~ Say 868 ~ Mart 2012 www.mess.org.tr

“Türk Kad n n Çal malar m za Ortak Yapmal y z”

M A K A L E

8-9 Mart 2012 tarihlerinde yapı-

lan Kurultay, Türk-İş Genel Sekreteri

ve Türk Metal Sendikası Başkanı Pev-

rul Kavlak’ın konuşmasıyla başladı.

Kurultay’da daha sonra sırasıyla Türk-

İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu,

TİSK ve MESS Yönetim Kurulu

Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, ILO

Türkiye Direktörü Ümit Efendioğlu,

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan

Yüceer ve AK Parti İzmir Milletvekili

İlknur Denizli konuştu.

Tuğrul Kudatgobilik konuşmasına,

Kurultay delegelerini oluşturan Türk

Metal Sendikası üyesi kadın işçilerin

Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı.

Kudatgobilik konuşmasında, ülke-

mizin en temel sorunlarının başında

işsizliğin geldiğini, ülke nüfusunun

yarısını oluşturan Türk kadınının is-

tihdam içindeki oranının 2011 verile-

rine göre yüzde 28,9 olduğunu ve bu

oranın özelikle Avrupa Birliği ülkele-

ri ile kıyaslandığında pek de iç açıcı

olmadığını belirtti.

Tuğrul Kudatgobilik daha sonra,

“Büyük Önder Atatürk’ün belirttiği

üzere Türk kadınını çalışmalarımıza

ortak yapmak zorundayız. Çağdaş

uygarlık sürecinde ilerlemek için ka-

dınlarımızın bilim, siyaset, ekonomi,

eğitim, sağlık ve sosyal yaşamın her

alanında daha fazla katılımını sağla-

maya mecburuz.” dedi.

2000’li yılların başından itibaren

yürürlüğe giren yeni Türk Mede-

ni Kanunu ve İş Kanunu’nun kadın

haklarını korumak ve geliştirmek ko-

nusunda çağdaş girişimler olduğunu

ifade eden Kudatgobilik, AB Yöner-

geleri doğrultusunda hazırlanan bu

düzenlemelerin, kadınların geleceği ve

toplumdaki yerleri açısından önemli

gelişmeler olduğunu, ancak ülkemiz

adına başta eğitim konusunda olmak

üzere atılması gereken daha çok adım

bulunduğunu sözlerine ekledi.

K z Çocuklar n n E itimine Önem Verilmeli

Kudatgobilik ülkemiz kadınları-

nın çağdaş, özgür ve erkeklerle eşit

haklara sahip bir birey olması ve bu-

nun doğal bir sonucu olarak çalışma

hayatına katılımlarının sağlanması

için yapılması gerekenleri şöyle özet-

ledi:

Eğitime tam katılımlarının

sağlanması, mesleki ve teknik eğitim

ile yüksekokul ve üniversiteye devam

etmelerinin önündeki tüm engellerin

kaldırılması,

Toplumda kadınlarımızın temel

sorumluluğunun ailevi yükümlülükler

ve ev hayatı olduğuna yönelik görüş-

lerin yaygınlığı nedeniyle kendilerine

atfedilen bu sorumluluğun kurum-

sallaşmış, erişilebilir, yaygın ve maddi

açıdan koşulları uygun çocuk, yaşlı ve

engelli bakım sistemlerinin kurulması

suretiyle hafifl etilmesi,

Ulusal İstihdam Stratejisi’nin

bir parçası olarak kadınlar için farklı

istihdam politikalarının geliştirilmesi

ve bunların yıllık eylem planları ile

yürütülmesi,

Çalışma mevzuatında kadın

istihdamını artıracak değişikliklerin

yapılması.

Kudatgobilik sözlerini, kadın

nüfusunun istihdama katılmasının,

ekonomik büyümeyi artırabileceği,

fakirliği azaltabileceği, tüm ülkeler-

de sürdürülebilir kalkınmanın sağ-

lanmasına yararlı olacağı ve bunların

sonucunda toplumsal refahın da arta-

bileceğinin unutulmaması gerektiğini

söyleyerek tamamladı.

T SK ve MESS Yönetim Kurulu Ba kan Tu rul Kudatgobilik, Türk Metal Sendikas taraf ndan 17’ncisi düzenlenen “Kad n çiler Büyük Kurultay ”nda konu tu.

T SK ve MESS Yönetim Kurulu Ba kan Tu rul KUDATGOB L K’e Türk- Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikas Genel Ba kan Pevrul KAVLAK taraf ndan plaket takdim edildi. Plaket takdim edilen foto raftaki isimler soldan sa a: CHP Tekirda Milletvekili Candan YÜCEER, ILO Türkiye Direktörü Ümit EFEND O LU, Türk- Genel Ba kan Mustafa KUMLU, AK Parti zmir Milletvekili lknur DEN ZL .

i veren gazetesi mart 20122

MESS ADINA SAHİBİ

Tuğrul KUDATGOBİLİK MESS Yönetim Kurulu Başkanı

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

Av. İsmet SİPAHİ MESS Genel Sekreteri

YAYIN KOORDİNATÖRÜ

Aytül ANLAR MESS Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü

YAYIN KURULU

Av. Erten CILGA, Dr. Aykut ENGİN, Aytül ANLAR,

Serra DEMİR, Çisem KILIÇ

GRAFİK TASARIM

Nermin YILMAZ, Nilüfer DEMİRCİ BASUMLI,

Seda Sevinç ŞAKAR KORKMAZ

YAZIŞMA ADRESİ

MESS-Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası

Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: 2

34381 Şişli/İSTANBUL

Tel: 212. 232 01 04 Faks: 212. 241 76 19

e-posta

[email protected]

MESS İşveren Gazetesi internette

www.mess.org.tr

YAYIN TÜRÜ

Yerel süreli yayın. MESS’in aylık yayın organıdır.

BASKI

HANLAR Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 16

Kağıthane/İSTANBUL

Tel: 212. 324 08 82

BASKI TARİHİ

20 Mart 2012

Yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle kullanılabilir.

MESS İşveren gazetesinin basımında geri dönüşümlü

kağıt kullanılmaktadır.

ISSN 1300-9699

Sicil yeni yılın ilk sayısı ile okuyucularının kar-

şısına yine dopdolu bir içerikle çıkıyor. Yeni yıl ile

birlikte çalışma yaşamında hareketli günler bizi

bekliyor. Gündem maddelerinin başında Toplu İş

İlişkileri Kanunu Tasarısı bulunuyor. Öte yandan

kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri

ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlarına

uygulanacak olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı da Başbakan-

lığa sunuldu ve söz konusu Taslağın TBMM’ye gönderilmek üzere imzaları-

nın tamamlanması bekleniyor.

25. sayımızda yer alan bazı konu başlıklarımız şöyle: Boşandığı eşiyle bir-

likte yaşayanın aylığının kesilmesi -Anayasa karşısında bir ülke gerçeği-, 6098

sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndaki hizmet sözleşmelerinin isabetli olmayan

bazı düzenlemeleri, Toplu İş Hukukunda yeni bir düzenleme (31.01.2012

tarihli Kanun Tasarısı), İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı’nda

dünden bugüne, Risk Değerlendirme Yönetmeliği’nin iş sağlığı ve güvenliği-

ne katkısı, Türkiye ile Almanya, Belçika ve Fransa arasındaki çifte vergilendir-

meyi önleme anlaşmalarındaki emek gelirlerine ilişkin düzenlemeler, işletme-

lerde mesleki eğitim gören öğrencilere ve çıraklara yapılan ücret ödemelerinde

asgari geçim indirimi uygulanır mı?, iş hukuku açısından işletmelerde disiplin

sistemi ve uygulaması, ceza hukuku boyutuyla sendikal hakların kullanılması-

nın engellenmesi ile işyeri uygulamaları ve koşulları.

Biz Bize gazetesi Mart 2012 sayısı ile MESS

üye işyerlerine ve çalışanlarına ulaşıyor. Gaze-

temizin yeni sayısında üyemiz İÇDAŞ Çelik

Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi A.Ş.’nin aldığı

“İnsana Saygı Ödülü” haberi yer alıyor. Çat Kapı

köşemizin konuğu Ereğli Demir ve Çelik Fabri-

kaları T.A.Ş.’den Necdet Karaahmetoğlu. Röpor-

taj sayfasında bu ay Türkiye İşitme ve Konuşma

Rehabilitasyon Vakfı (TİV) Genel Koordinatörü

Melike Argiş Şehirli’ye yer veriyoruz. Biz Bize

gazetesinin yeni sayısında gündeme dair konu

başlıklarının arasında; Türk Metal Sendikası ta-

rafından düzenlenen 17. Kadın İşçiler Büyük Kurultayı, 18 Mart Çanakkale

Zaferi ve Şehitler Günü, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen yüz nakli, TL’nin

yeni simgesi, kira beyannamelerinde yeni düzenleme ile Genel Sağlık Sigor-

tası ve gelir testi uygulaması haberleri yer alıyor.

HBR Dergisi’nden Seçmeler dizisinin 56. kitabı

Etkin İşbirliği yayımlandı. Dizinin yeni kitabında

yazarlar; bilgiyi özgürce paylaşma, birbirlerinden

öğrenme, iş yüklerini esnek bir şekilde değiştirme,

birbirlerine yardım etme ve kaynakları paylaşma, di-

ğer bir deyişle “işbirliği yapma” kurallarını inceliyor.

İnsanların birbirlerine güvendikleri, bilginin her-

kesçe ulaşılabilir ve üretken biçimde işbirliği yapma

olasılıklarının yüksek olduğu sağlıklı şirketler haline

gelmenin yolunu gösteriyorlar. HBR ile ilgili detaylı

bilgiye www.mess.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

YEN YAYINLARIMIZ

ü

t

E

k

k

t

R

M

g

b

ş

b

b

İ

E

y

ö

b

ğ

İ

k

o

g

b

Demisaş Döküm Emaye Ma-

mülleri Sanayi A.Ş.’nin katkılarıyla

Yalın Enstitü tarafından düzenlenen

Toplam Üretken Bakım Semineri,

Japon TPM Araştırma Enstitüsü Şefi

Hideo Osaki’yi ağırladı. ‘Toplam

Üretken Bakım Semineri’ 2 Mart

2012 tarihinde İstanbul Elite World

Otel’de gerçekleştirildi.

Üretkenliğin artırılmasında et-

kili bir fabrika yönetim sistemi olan

“Toplam Üretken Bakım” yaklaşımı,

Japon Toplam Üretken Bakım (TPM)

Araştırma Enstitüsü Şefi Hideo Osa-

ki ve Türkiye’deki uygulayıcılarından

aralarında Demisaş’ında bulunduğu

firmaların katılımıyla paylaşıldı. Yak-

laşım, fabrikalarda hatalı kullanım

ve bakım–onarım yetersizliklerinden

kaynaklanan kayıpları yüzde 50 ile

yüzde 100 oranında azaltmayı sağla-

yan reçeteler sunuyor.

Seminere, Japon Fabrika Ba-

kım Enstitüsü–Çözümler ( JIPM-S)

Yönetim Kurulu Üyesi ve Toplam

Üretken Bakım (TPM) Araştırma

Enstitüsü Şefi ve Master TPM Da-

nışmanı Hideo Osa-

ki bir konuşma yaptı.

41 yıldır Japonya’da

ve özellikle son 10

yıldır farklı ülkelerde

de uygulanan TPM

yaklaşımını ele alan

Osaki, üretimde ve-

rimliliği en üst düzeye çıkaracak bir

şirket kültürünün nasıl oluşturulacağı,

mevcut ekipman ve üretim alanı ile

ilgili kayıpların nasıl önleneceği ve

çalışanlarda ‘benim makinem’ anlayı-

şının nasıl geliştirileceğini anlattı.

Demisaş adına seminere katılan

Genel Müdür Hakan Yaşar konuya

ilişkin olarak, “Şirketlerin çalışanla-

rı, müşterileri ve hissedarları olmak

üzere 3 ana paydaşı vardır. TPM’yi

paydaşların üçünün de fayda sağladı-

ğı bir sistem olduğu için şirketimize

kazandırdık. En üst yönetimden, ta-

bana kadar yayılabi-

lecek, takım halinde

çalışabilecek, çalı-

şanların makinala-

rına sahip çıkabile-

ceği bir sistem olan

TPM’nin, Demisaş

bünyesinde de bir

felsefe olarak benimsenip uygulan-

ması için Haziran 2010’da başlattığı-

mız Projemizle verimliliği artırmayı,

kayıp ve sakat oranlarını, arızalardan

kaynaklı üretim duruşlarını azaltmayı

hedefl iyorduk. Şimdiden yaptığımız

çalışmanın neticelerini almaya baş-

ladığımızı görmekten memnuniyet

duyuyoruz.” dedi.

Mükemmel Fabrika Yönetimi için 41 Y ll k Yöntem Aç kland

Sicil Dergisi 25. Say s yla Gündemi Takip Ediyor

Hideo OSAKI Hakan YA AR

3i veren gazetesi mart 2012

8.2.2012 tarihli Üçlü Danışma

Kurulu toplantısında Çalışma ve Sos-

yal Güvenlik Bakanlığı’nca Ulusal İs-

tihdam Stratejisi ile ilgili bir sunum

yapılmıştır. Toplantıda Bakanlıkça

Stratejinin amacı, hazırlık süreci, il-

keleri ve temel politika eksenleri açık-

lanmıştır. Sunumda Stratejinin amacı,

“Ülkemiz işgücü piyasasının yapısal

sorunlarını çözmek, orta ve uzun va-

dede büyümenin istihdama katkısını

artırarak işsizlik sorununa yönelik ka-

lıcı çözümler geliştirmek” olarak belir-

lenmektedir. Temel politika eksenleri

ise şu şekilde sayılmaktadır:

Eğitim-istihdam ilişkisinin güç-

lendirilmesi,

İşgücü piyasası güvence ve es-

nekliğin sağlanması,

Özel politika gerektiren grup-

ların istihdamının artırılması,

İstihdam-sosyal koruma ilişki-

sinin güçlendirilmesi.

Ulusal İstihdam Stratejisi’nin

oluşturulmasına yönelik çalışmaların

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-

lığı nezdinde, üçlü bir yapıda oluştu-

rulan İstihdam Danışma Kurulu’nca

sosyal tarafl arın katılımı ile yapılması

ve devam ettirilmesi ülkemiz çalışma

yaşamının geleceği açısından olumlu-

dur. Özellikle Stratejinin üçlü sosyal

diyalog çerçevesinde oluşturulması ve

geliştirilmesi büyük önem taşımak-

tadır ve bu açıdan yapılan çalışmalar

olumludur. Ancak uygulamada, oluş-

turulan Strateji, sosyal tarafl ara Üçlü

Danışma Kurulu’nda yapılan bir su-

numla tanıtılmakta ve sosyal tarafl a-

rın görüşleri, bu sunuma dayanılarak

istenilmektedir. Sosyal tarafl ardan,

mevcut durumu ve bu duruma ilişkin

verileri, istatistikleri, hedef ve ilkelerin

bütününü vb. diğer önemli bilgileri

içeren bir Ulusal İstihdam Stratejisi

belgesi yerine, genel başlıklar altın-

da hazırlanan ve altı doldurulmadan

sadece genel amaç, hedef ve ilkeleri

kapsayan bir sunuma yönelik olarak

görüş istenmesinin, Ulusal İstihdam

Stratejisi’nin sağlıklı oluşturulması

için yeterli katkıyı sağlamayacaktır.

Nitekim, Strateji Belgesi’ne ilişkin

eylem planında yer aldığı belirtilen 4

temel politika ekseni kapsamındaki

toplam 103 eylemin, sosyal tarafl ara

verilen sunumda yer almaması bu ey-

lemler hakkında görüş bildirilmesini

olanaksız hale getirmektedir. Halbuki

bu eylemlerin de üçlü sosyal diyalog

çerçevesinde tartışılarak oluşturul-

ması ve geliştirilmesi büyük önem

taşımaktadır. Bu nedenle, Bakanlığın

sunum çıktıları yerine, Ulusal İstih-

dam Stratejisi’ne ilişkin tüm belgeleri

sosyal tarafl ara ulaştırması, oluşturu-

lacak görüşlerin daha yapıcı ve verimli

olmasını sağlayacaktır.

Yeni mkânlar Yarat lmas na li kin Düzenleme Getirilmeli!

Bunun yanı sıra, Strateji

Belgesi’ne ilişkin yapılan sunumda

yeni iş imkânları yaratılmasına iliş-

kin bir düzenleme bulunmamaktadır.

Halbuki ülkemizde işsizliği sabit tu-

tabilmek için her yıl 600 binin üze-

rinde iş yaratılması gerekmektedir.

Bu önemli hususa Strateji Belgesi’nin

temel amaçları arasında mutlaka yer

verilmesi gerekmektedir. Bu çerçeve-

de; istihdam sorununa kalıcı çözüm

bulmak için yeni istihdam alanları

yaratacak olan reel sektörün güçlen-

dirilmesi gerekir.

İşgücü piyasasının esnekliğinin

sağlanması, Stratejinin temel politika

eksenlerinden birini oluşturmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun kabulün-

den bu yana, ülkemizdeki esneklik

hükümlerine ilişkin iki sıkıntı göze

çarpmaktadır:

Yasal düzenlemesi bulunan an-

cak yeterli uygulama alanı olmayan

esnek çalışma biçimlerinin uygulana-

bilirliğinin artırılması ve

Türk mevzuatında düzenlen-

memiş olan esnek çalışma biçimleri

için yasal düzenlemeler yapılması.

Hazırlanan İstihdam Stratejisi’nde

her iki sıkıntının da giderilmesine iliş-

kin politikalara yer verilmesi olumlu

bir gelişmedir. Ancak bu politikalara

ilişkin hedef, süre ve gerçekleştirile-

cek eylemlerin açıkça belirlenmemiş

olması, bu politikaların zamanın-

da sonuçlanmasını sağlayacak temel

unsurların eksik kalmasına sebep ol-

maktadır. Her iki politikaya ilişkin

unsurların belirlenerek Stratejiye yer-

leştirilmesi, bu politikaların gerçek-

leştirilmesini garanti altına alacaktır.

Bunların haricinde Stratejide, iş-

gücü piyasasında güvence ve esnek-

liğin sağlanması ile ilgili aşağıdaki

hedefl er belirlenmiştir:

İstihdam Koruma Mevzuatı

Endeksi’nde, Türkiye’nin 3,46 olan

endeks değeri, 2012 yılında, 2,23 olan

OECD (2010) ortalaması düzeyine

getirilecektir.

İş Yapma Kolaylığı Endeksi

içinde yer alan ve Türkiye için 0,64

olan İşçi İstihdam Etme Endeksi de-

ğerini, 2012 yılında, 0,41 olan OECD

ortalaması düzeyine getirilecektir.

Bu hedefl er son derece olumlu ni-

telikte olsa da, Stratejide bu hedefl e-

re nasıl ulaşılacağı konusunda hiçbir

ayrıntı verilmemesi doğru değildir.

Dünya Bankası tarafından yayım-

lanan 2010 yılı İş Yapma Kolaylığı

Raporu’nda yer alan, İşçi İstihdam

Etme Endeksi’nin alt kalemleri in-

celendiğinde, işten çıkarma maliyeti

ve belirli süreli iş sözleşmesine ilişkin

mevcut düzenlemelerin Türkiye’de

istihdamı katılaştıran en belirgin

faktörler oldukları görülmektedir.

Türkiye’nin endekste OECD or-

talamasını yakalayabilmesi için bu

faktörlerde köklü reformların hayata

geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle,

20 yıllık çalışan için 95 haftalık maaşa

denk gelen işten çıkarma maliyetinin

azaltılması büyük önem taşımaktadır.

Zira bu maliyet, Türkiye’nin içinde

bulunduğu Doğu Avrupa ve Orta

Asya ülkelerindeki ve OECD’deki

ortalama maliyetin 3,5 katına; dünya

ortalamasının ise yaklaşık 2 katına

eşittir.

Esnek Çal ma Biçimleri ve Geçici li kisi Yasala t r lmal

Bu çerçevede Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Bakanlığı’nca Kasım 2011

tarihinde hazırlanan yeni esnek ça-

lışma biçimleri ile geçici iş ilişkisine

ilişkin iki kanun tasarısına Stratejide

mutlaka yer verilmesi ve bu iki tasa-

rının yasalaştırılmasına yönelik ta-

rihlerin belirlenmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi, Bakanlık tarafından

Kasım 2011 tarihinde hazırlanarak

sosyal tarafl arın görüşlerine sunulan;

“4857 sayılı İş Kanunu’nun

Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi

Hakkında Kanun Tasarısı” ile 4857

sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesin-

de değişiklik yapılarak evden çalışma,

uzaktan çalışma, iş paylaşımı ve esnek

zamanlı çalışma şekline ilişkin hü-

kümler getirilmekte,

Ayrıca ikinci bir tasarı ile de

geçici iş ilişkisinin özel istihdam bü-

roları vasıtasıyla kurulmasına yönelik

İş Kanunu ve 4904 sayılı Türkiye İş

Kurumu Kanunu’nda değişiklik ya-

pılmaktadır.

Konuyla ilgili var olan iki somut

tasarının Strateji’ye yansıtılması,

Strateji’nin daha gerçekçi bir yakla-

şımla oluşturulması sonucunu doğu-

racak ve uygulanabilirliğine katkı sağ-

layacaktır. Bu çerçevede, söz konusu

tasarılara ilişkin gerekli değişikliklerin

yapılarak, bu tasarıların ne zaman ya-

salaşacağına ilişkin bir hedefe Ulusal

İstihdam Stratejisi’nde yer verilmesi

uygun olacaktır.

Strateji Belgesi’nde kıdem tazmi-

natı reformuna ilişkin olarak “Tüm

işçilerin erişebilirliğini güvence altı-

na alan bir kıdem tazminatı reformu

yapılacaktır.” şeklinde bir politika yer

almaktadır. Ülkemiz endüstri ilişkile-

rinin sağlıklı bir yapıya kavuşması için

kıdem tazminatı sorununun, kazanıl-

mış hakların korunması ve bir geçiş

süreci öngörülmesi suretiyle, her kesi-

mi tatmin edecek bir orta yol buluna-

rak çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede, kıdem tazminatı

konusunda çözüm, kıdem tazminatı

fonu kurulmasında değil, işyerlerimi-

zi rahatlatacak değişikliklerin yapıla-

rak mevcut sistemin korunmasında

aranmalıdır.

Bu nedenlerden dolayı;

halihazırda her tam yıl için iş-

verence işçiye ödenen 30 günlük üc-

retin, kıdem tazminatı tavanının da

buna paralel olarak düşürülmesi ko-

şuluyla 15 güne indirilmesi ve

kıdem tazminatı almaya hak

kazanmak için gerekli olan asgari ça-

lışma süresinin 1 yıldan 3 yıla çıkarıl-

ması suretiyle, kıdem tazminatı ko-

nusunda mevcut sistemin korunması

gerekmektedir.

Ulusal stihdam Stratejisi Neler Getiriyor?

AV. EYDA AKTEK NMESS Mü avir [email protected]

i veren gazetesi mart 20124

Avrupa Komisyonu tarafından

desteklenen ve Sendikamızca yürütü-

len “ECBOHS-İş Sağlığı ve Güven-

liği için Avrupa İşbirliği Köprüleri

Projesi” kapsamında 2 Mart 2012 ta-

rihinde iş sağlığı ve güvenliği alanın-

daki iyi uygulamaların ve mevzuatta

yaşanan güncel gelişmelerin değer-

lendirildiği bir toplantı düzenlendi.

Toplantının ilk bölümünde, Tofaş

Türk Otomobil Fab. A.Ş. İş ve Yangın

Güvenliği Yöneticisi Mustafa Erkoç

tarafından, işyerinde uygulanan kaza

kök neden analizi sürecine ilişkin mü-

lakat yöntemi ve Tehlike Öngörüsü

(Kiken Yochi) uygulaması hakkında

sunum yapıldı.

Güvenli i Kültürünün Geli imini Sa l yoruz

Kök neden analizi sürecine ilişkin

açıklamalarda bulunan Erkoç, şunları

aktardı: “Kök neden analizinde kaza,

yakın kaza ve riskli davranışların ana-

lizini yapıyoruz. Bir form yardımıyla

yaptığımız bu çalışmada, kazanın kök

nedenini tespit ederek gerekli önlem-

leri alıyoruz. Uygulamanın etkinliği 3

ay süreyle gözlemleniyor. Bu sürenin

sonunda benzer grup ve alanlarda uy-

gulanması için yaygınlaştırılıyor.”

Erkoç, kök neden analizi formu

aracılığı ile kök nedene ulaşılamadığı

durumlarda, mülakat yöntemi ile gizli

kök nedenin araştırıldığını belirtti. Bu

yöntemde liderin çalışan ile ofisinde

görüştüğünü, basit bir formda yer alan

soruların çalışana sorularak gizli kök

nedene ulaşılmaya çalışıldığını belir-

ten Erkoç, uygulama hakkında örnek-

ler vererek açıklamalarda bulundu.

Tehlike Öngörüsü uygulaması-

nın tek kişi ve takım çalışması olmak

üzere ikiye ayrıldığını söyleyen Erkoç,

tek kişi bölümünün bakım ve lojistik

çalışmaları gibi rutin olmayan işler

için uygulandığını dile getirdi. Takım

çalışması bölümünde ise takım

üyelerinin bir çalışma örneğine

ilişkin video görüntüsü veya fo-

toğraf üzerinden beyin fırtınası

ile tüm tehlikeleri

saptadıklarını ak-

taran Erkoç, dört

aşamadan oluşan

süreçte takım üye-

lerinin alınması

gerekli tedbirlere

de karar verdikle-

rini vurguladı. Er-

koç, bu tür uygu-

lamaların, takım

bazlı iş güvenliği kültürünün,

çalışanların tehlikeleri öngörme

ve karşı tedbir geliştirme bece-

rilerinin ve rutin olmayan işler-

de çalışan personelin tehlikeleri

fark edebilme yeteneğinin ge-

liştirilmesine katkı sağladığına

dikkat çekti.

Toplantının devamında, 2011

yılında MESS ve Türk Metal Sen-

dikası tarafından örnek bir işçi-işve-

ren birlikteliği sonucu kurulan Sınav

ve Belgelendirme Merkezi Tic. A.Ş.

(SIBEM) ile Mesleki Eğitim Merke-

zi Ticaret A.Ş. (MEMAS) hakkında

sunum, SIBEM Genel Müdürü Ner-

gis Dökmeci tarafından yapıldı.

Ulusal meslek standartlarına da-

yalı eğitim hizmetinin MEMAS ta-

rafından, ulusal mesleki yeterliliklere

dayalı sınav ve belgelendirme faaliye-

tinin ise SIBEM tarafından yapıldığı-

nı belirten Dökmeci, bu yapının sağ-

lam temellere oturtulmasını sağlamak

amacıyla her iki kurum için ISO 9001

kalite yönetim sistemi sertifikasyonla-

rının tamamlandığını söyledi.

stihdam Destek Unsuru

SIBEM gibi personel bel-

gelendirme kuruluşları tarafın-

dan yapılacak sınavlar sonun-

da verilen Mesleki Yeterlilik

Belgesinin teşvik edilmesine

yönelik önemli

bir düzenlemenin

olduğuna dikkat

çeken Dökmeci,

düzenleme uya-

rınca prime esas

kazanç üzerinden

hesaplanan sigor-

ta primlerinin iş-

veren hissesine ait

tutarın, çalışanın

işe alındığı tarih-

ten itibaren İşsizlik Sigortası

Fonu’ndan karşılanacağını be-

lirtti. Dökmeci, bunun da işyer-

leri için önemli bir istihdam maliyeti

avantajı ve istihdamı destek unsuru

olduğunu vurguladı.

Toplantının ikinci bölümün-

de, MESS İş Sağlığı ve Güvenliği

Müdürü Altan Çetinkal tarafından

Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği

Taslağı’nda yer alan düzenlemelere

ilişkin katılımcılara bilgi verildi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bu-

lunan Çetinkal özetle; yönetmeliğin

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasa-

rısı yasalaşmadan çıkarılmasının uy-

gulamada sorunlara neden olacağını,

Kanun Tasarısı yasalaştığı takdirde

tasarıda öngörülen geçiş sürelerinin

yönetmelik nedeniyle ortadan kalka-

cağını, bu uygulamanın Kanun Ta-

sarısı ile getirilen hükümlerin henüz

yasalaşmadan mevzuata yönetmelik

yoluyla aktarmak anlamına geldiğini

belirtti. Çetinkal, risk değerlendirme

yetki belgesinin belirli kişilere veri-

leceğine ilişkin sınırlayıcı hükümle

konuyla ilgili eğitim ve sınav şartının

getirilmesinin, ‘mevcut işyeri hekimi

ve iş güvenliği uzmanı belgelerindeki

çok bilinmeyenli denkleme yeni bir

bilinmeyen mi getiriliyor?’ sorusunu

akıllara getirdiğini ifade etti ve “AB

üyesi ülkelerdeki uygulamalar doğ-

rultusunda konunun ayrı bir yönet-

melikle düzenlenmesi yerine rehber-

lik ve bilgilendirme mekanizmaları

ile uygulamanın sağlanması daha ya-

rarlı olacaktır” dedi.

Projeler Aras birli i Yap ld

Toplantının son bölümünde

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fak.

Halk Sağlığı AD öğretim üyesi

Doç. Dr. Yücel Demiral tarafından,

OSHEAST-NET Projesi kapsa-

mında düzenlenen iş hijyeni modü-

ler kurs programı hakkında bilgiler

verildi. Demiral, eğitimin konu baş-

lıkları, uygulama metodu ve eğitimi

başarı ile tamamlayanlara verilen

sertifika hakkında açıklamalarda

bulundu. Bu eğitimi İtalya’dan ve

Türkiye’den uzmanların katılımıyla

gerçekleştirdiklerini ifade eden De-

miral, benzer eğitimlerin Mayıs ve

Kasım 2012’de İzmir’de gerçekleşti-

rilmesinin planlandığını belirtti.

““

yi Uygulamalar ve Hukuki Geli meler De erlendirildi

Mustafa ERKOÇ

AltanÇET NKAL

YücelDEM RAL

NergisDÖKMEC

ECBOHS Projesi kapsam nda 2 Mart 2012 tarihinde i sa l ve güvenli i alan ndaki iyi uygulamalar n ve mevzuattaki geli melerin de erlendirildi i toplant MESS merkez binas konferans salonunda düzenlendi.

5i veren gazetesi mart 2012

Avrupa Eğitim Vakfı (ETF) ta-

rafından düzenlenen çalıştaya; AB

Delegasyonu, MYK, MEB, YÖK,

UYEP, ETF, MFİB temsilcilerinden

ve VocTest Merkezleri Hibe Progra-

mı yararlanıcılarından toplam 72 kişi

katıldı.

Çalıştayın açılışında sırasıyla ETF

Türkiye Yöneticisi Rosita van Meel,

ETF Kıdemli Uzmanı Arjen Deij, AB

Delegasyonu Eğitim Sektör Yöneticisi

Prof. Dr. Mustafa Balcı, MYK Başka-

nı Bayram Akbaş, Hayatboyu Öğren-

me Genel Müdürü Doç. Dr. Kemal

Biçerli ve YÖK üyesi Prof. Dr. Dur-

muş Günay birer konuşma yaptılar.

Yapılan konuşmalarda ulusal ye-

terlilik sistemi kapsamında yetkilen-

dirilmiş belgelendirme merkezlerinin

önemli bir fonksiyona sahip olacağı,

bu merkezlerin (VocTest) kurumsal

kapasitelerinin oluşturulması ve faa-

liyetlerinin etkin bir şekilde yürütül-

mesi amacıyla gerçekleştirilecek ça-

lışmaların önemi vurgulandı. Avrupa

Komisyonu’nun desteği ile yürütülen

projelerde, hazırlık çalışmalarının

desteklendiği belirtildi.

Çalıştayın ilk oturumunda Ro-

manya örneğini ve deneyimlerini

paylaşmak üzere ETF’nin uluslara-

rası uzmanı Elisabeta Mitroi bir su-

num yaptı. Mitroi yaptığı konuşmada

Romanya’da ölçme ve değerlendirme-

nin nasıl organize edildiği, pratikte

önceki öğrenmenin tanınırlığının

nasıl sağlandığı, sektörel kuruluşların

kapasitelerini nasıl geliştirdiği konu-

sunda bilgiler paylaştı ve katılımcıla-

rın sorularını yanıtladı.

Çalıştayın diğer bir bölümünde ise

katılımcılar; VocTest Merkezlerinin

iki önemli süreci üzerine alt çalışma

gruplarında çalıştılar. “Ölçme ve bel-

gelendirme” süreci ile “kurumsal ge-

lişmeler” süreci detaylıca ele alınarak

sorunlar ve sorunlara ilişkin çözüm

önerileri görüşüldü.

Çalıştayın ikinci gününde alt

çalışma gruplarının ele aldığı ko-

nular tüm katılımcılar ile paylaşı-

larak değerlendirildi. Panel oturu-

munun başkanlığı MESS Eğitim

Müdürü ve Otomotiv VocTest Pro-

jesi Koordinatörü Dr. Aykut En-

gin tarafından yapıldı. Dr. Engin’in

yönetiminde ölçme ve değerlen-

dirmede kalite güvencesi (soru ban-

kaları, değerlendiriciler), akreditasyon-

yetkilendirilme, yatay konular ve

merkezler arası işbirliği ele alındı. ETF

ve UYEP uzmanlarının da katkı ver-

diği panel oturumunda VocTest Mer-

kezleri için kılavuz içeriği oluşturuldu.

VocTest Merkezleri Çal tay Düzenlendi6-7 Mart 2012 tarihlerinde düzenlenen Çal taya, Otomotiv VocTest Projesi Koordinatörü Dr. Aykut Engin ile SIBEM Genel Müdürü Nergis Dökmeci kat ld .

Mesleki ve Teknik Eği-

tim Çalıştayı 24-25 Şubat

2012 tarihlerinde kamu ku-

rum ve kuruluşları, üniversi-

teler, sivil toplum kuruluşları

(sendikalar, vakıfl ar, dernek-

ler ve mesleki kuruluşlar) ile

özel sektör temsilcilerinin

katılımıyla Antalya’da gerçekleştirildi.

Çalıştaya MESS Eğitim Müdürü

ve MEMAS Genel Müdürü Dr. Ay-

kut Engin ile MEV Genel Müdürü

Dr. Necdet Kenar’ın yanı sıra MESS

üyelerinden TOFAŞ Türk Otomobil

Fabrikaları A.Ş., Ford Otomotiv Sa-

nayii A.Ş., Oyak-Renault Otomotiv

Fab. A.Ş., BOSCH San. ve Tic. A.Ş.

ile Coşkunöz Eğitim Vakfı temsilci-

leri katıldılar.

Çalıştayın açılış konuşmasını ya-

pan Milli Eğitim Bakanı Ömer Din-

çer, nitelikli insan gücü ihtiyacının

karşılanması, dışa açılma ve uluslara-

rası rekabet gücünü artırma

çabası içinde olan Türk eko-

nomisi için mesleki ve teknik

eğitimin hayati önem taşıdı-

ğını belirtti.

Mesleki ve Teknik Eği-

tim Genel Müdürü Ömer

Açıkgöz ise sunumunda;

mesleki ve teknik eğitim ile ilgili

mevcut durum hakkında açıklamalar-

da bulundu.

Komite başkanları ve raportörler

tarafından hazırlanan ön raporların

sunumunun ardından komite çalış-

malarına geçildi.

Türkiye’nin önemli sorun alan-

larından birini oluşturan mesleki ve

teknik eğitimi tüm boyutlarıyla yeni-

den değerlendirmek amacıyla düzen-

lenen Çalıştayda:

Örgün Mesleki Eğitimin Yapısı

ve Modellenmesi,

Mesleki ve Teknik Eğitim Stra-

tejilerini Etkileyen-Yön Veren Ku-

rumlar ve Kuruluşlar,

Mesleki ve Teknik Eğitimde

Öğretim Programları ve İşletmelerde

Mesleki Eğitim/Staj Uygulamaları,

Mesleki ve Teknik Eğitimin

Finansmanı, Yönetimi ve Sektörle

İlişkileri,

Mesleki ve Teknik Eğitimin

Toplumsal Algısı ve Öğrenci Profili,

Yaygın ve İnformal Öğrenme

konuları ele alındı.

M.E.B.’in Mesleki ve Teknik E itim Çal tay na Kat ld kMilli E itim Bakan Ömer Dinçer’in aç l n yapt Çal taya MESS, MEV ve MESS üyeleri de kat ld .

Dr. Aykut ENG N, Ercan BORAZAN, Ayd n BA ESK , Gültekin PEK, Dr. Necdet KENAR, Erdo an GÜNE (soldan sa a).

Ömer D NÇER

i veren gazetesi mart 20126

Etkin birli iyi i birli i yapmak, ne zaman

i birli i yap lmayaca n bilmektir.

Getiriyi Fazla Tahmin Etmek

Birçok irket i birli ine yanl bir ekilde yüksek ekonomik

de er atfeder. Ço u kez beklenen

sonuçlar gerçekle mez.

birli i Maliyetlerini Az msamak

Ço u irkette, farkl birimlerdeki insanlar etkin bir ekilde birlikte

çal t rmak zordur çünkü insanlar kaynaklar ve mü terileri payla mak istemez. Pek fazla takdir ve hiçbir finansal te vik sa lamad takdirde, insanlar fazladan çal maktan ho lanmazlar.

nsanlar n çeli kili öncelikleri vard r; örne in baz insanlar kendilerini giri ime tam zamanl olarak

adarken, di erleri adamaz. Bu gerilimler, f rsat maliyetleriyle birle ti inde i birli inin

potansiyelini tüketen ve i birli i cezas üreten sorunlar yarat r.

çm

ni

F rsat Maliyetlerini

Göz Ard Etmek

Yöneticiler, ço u kez, kaynaklar belirli bir i birli ine dayal projeye tahsis etmekle, kaybedecekleri

f rsatlar göz önünde bulundurmazlar. Daha yüksek potansiyele sahip

olabilecek i birli ine dayal olmayan faaliyetleri de erlendirmeye

almazlar.

birlikçi bir giri imi ba lat p ba latmamaya karar verirken, yap lan üç yayg n hatan n kurban olmay n. Gelin bu hatalar anlayarak, onlardan uzak durma ans m z art ral m.

Harvard Business Review Dergisi’nden Seçmeler dizimizin yeni kitab nda yer alan makalelerde i birli inin önündeki engellerin ayr nt l bir analizini bulacaks n z. Geni kapsaml ara t rmalara ve vaka incelemelerine yer veren yazarlar,

i birli ini zorla t ran etmenleri ba ar l bir ekilde ortaya ç kar yorlar. birli ini i hayat nda daha fazla kar,daha verimli bir ekonomi, daha radikal bilimsel at l mlar ve daha güvenli, mutlu ve istikrarl

bir toplum olu turmak üzere tam potansiyeliyle kullanman n yolunu gösteriyorlar.

yi i birli ini kötüsünden

ay rt edebilmek için üç temel etmeni hesaplay n:

Getiri, f rsat ve i birli i maliyetlerinin toplam n geçer mi? E er yan t evetse, o zaman o i birli ine dayal projeyi harekete geçirin.

Getiri:

“Etkin biçimde uyguland takdirde bu i birli i nas l bir

nakit ak yaratabilir?”

F rsat Maliyeti:

“ birlikçi olmayan bir proje yerine bu projeye

yat r m yapmakla nas l bir nakit ak kaç r yor

olabiliriz?”

i ine dayal proojjjjejeje iiiiyiyiyi hhhhharekete

birli i Maliyetleri:

“Birimler aras çal mayla

ba lant l sorunlardan dolay ne tür bir nakit

ak kayb na u rayabiliriz?”

7i veren gazetesi mart 2012

35 yıla yakın bir süredir CEEMET

(Avrupa Metal, Mühendislik ve Tek-

nolojiye Dayalı Sanayi İşverenleri

Konseyi) faaliyetlerine üye sıfatıyla

katılan Sendikamız, 64. Yönlendirme

Komitesi toplantısında CEEMET

Güney grubunu temsilen yer aldı.

24 ülkeden toplam 13 milyon ki-

şinin istihdam edildiği 200 bin işlet-

meyi temsil eden CEEMET, Avrupa

Komisyonu tarafından resmi olarak

Sektörel Sosyal Taraf sıfatıyla tanı-

nıyor. Başta Sosyal Politika ve İstih-

dam olmak üzere Sanayi, Eğitim ve

Kültür ve diğer Genel Direktörlükleri

ile üyelerini ve üyelerinin temsil ettiği

işletmeleri ilgilendiren konularda ça-

lışmalarını yürütüyor.

Toplantının açılışı, Yönlendir-

me Komitesi başkanlığını yürüten

UIMM (Fransa Metal Sanayi İşve-

renleri Birliği) Genel Sekreteri Jean-

François Pilliard tarafından yapıldı.

Komitenin gündemindeki konular ile

ilgili olarak bilgiler CEEMET Genel

Sekreteri Uwe Combüchen tarafın-

dan verildi.

CEEMET 50. Y l n Kutluyor

Yoğun bir gündemle toplanan ko-

mitede, Orgalime (Avrupa Mühen-

dislik Sanayileri Derneği) ile yürü-

tülen stratejik işbirliği çalışmaları ele

alındı. Bununla beraber CEEMET

teknik çalışma komitelerinin baş-

kanları tarafından sırasıyla Eğitim, İş

Sağlığı ve Güvenliği, AB konuların-

daki gelişmeler ve teknik komitelerin

çalışmaları anlatıldı. CEEMET’in

lobi ve proje çalışmalarının da değer-

lendirildiği toplantıda, CEEMET’in

28-29 Haziran 2012 tarihlerinde

Brüksel’de düzenleyeceği ‘‘Shaping

Talents’’ başlıklı eğitim projesinin ka-

panış konferansı ile 50. Kuruluş yıl-

dönümü etkinlikleri de görüşüldü.

Ayrıca toplantıda Avrupa

Komisyonu’nun mevzuatının daha

yalınlaştırılması ve rekabet edebilir-

liği artıracak şekilde ‘‘akılcı’’ düzen-

lenebilmesi için yapılan çalışmalar ve

girişimler ele alındı.

MESS, CEEMET Do u Grubuna Liderlik Edecek

Yönlendirme Komitesi’nin en

önemli gündem maddesi olarak

AB’nin genişlemesi doğrultusunda

CEEMET Bölgesel Grupların yeni-

den düzenlenmesi hususu ele alındı.

Yeniden yapılandırmaya göre Türkiye,

Litvanya, Letonya, Slovakya, Hır-

vatistan, Macaristan ve Bulgaristan

temsilcisi kuruluşların Doğu grubunu

oluşturmaları, bu gruba da MESS’in

liderlik etmesi kararlaştırıldı.

CEEMET Yönlendirme Komitesi Brüksel’de Topland27 ubat 2012 tarihinde düzenlenen toplant ya Sendikam z temsilen MESS E itim Müdürü Dr. Aykut Engin kat ld .

CEEMET üyeleri, Avrupa Komisyonu’ndaki güncel çal ma konular n görü tü.

““

SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servis-

leri A.Ş. tarafından 29 Şubat 2012 tarihinde düzen-

lenen “Irak İhracatları Hakkında Bilgilendirme” se-

minerinin açılış konuşması MESS Eğitim Müdürü

Dr. Aykut Engin tarafından yapıldı.

Seminere; SGS Hükümetler ve Kurumlar Bö-

lüm Operasyon Müdürü Esen Keçik, SGS Uzman-

ları İsmail Davran ile Uğur Gün ve MESS üyele-

rinden Borçelik Çelik Sanayi Tic. A.Ş., Nexans

Türkiye Endüstri ve Ticaret A.Ş., Aygaz A.Ş. Gebze

İşletmesi, BSH Ev Aletleri Sanayi ve Tic. A.Ş., Kale

Balata Otomotiv San. ve Tic. A.Ş., Emas Makine

Sanayi A.Ş. ve Temsa Global Sanayi ve Ticaret A.Ş.

temsilcileri katıldı.

Irak’a ihraç edilen malların ilgili kalite, güven-

lik ve emniyet gereksinimlerini karşılayarak tüketici

sağlığı ve güvenliğini sağlamak, çevreyi korumak

amacıyla “İthalat Öncesi Gözetim, Test ve Sertifi-

kasyon Programı (ICIGI)”, Irak Standardizasyon ve

Kalite Kontrol İdaresi yetkilendirmesiyle 15 Nisan

2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olacak.

Irak ile ticari faaliyet yürüten Türk firmalarının

sertifika programının uygulandığı sınır kapılarında

karşılaşabilecekleri zorlukların önlenmesi amacıy-

la Sendikamız merkezinde düzenlenen seminer-

de, SGS yetkilileri tarafından katılımcılara; ICIGI

Programı’nın amacı, belge doğrulama süreci, fiziksel

gözetim, dokümantasyon ve sertifikalandırma süre-

ci gibi ana konular hakkında bilgi verildi.

SGS yetkilileri ayrıca Irak programının yanı sıra

yürürlükte olan benzeri ülke programlarının (Suudi

Arabistan-Saso, Suriye-Sasmo, Rusya-Gost, Mısır-

Goeic, İran-Isiri vb.) da var olduğunu belirttiler.

SGS Bilgilendirme Semineri MESS’de Yap ld

Seminerin sonunda kat l mc lar n sorular SGS yetkilileri taraf ndan cevapland r ld .

i veren gazetesi mart 20128

Sendikamız koordinatörlüğün-

de yürütülen ve Avrupa Komisyonu

Genişleme Direktörlüğü tarafından

“IPA Sosyo-Ekonomik Ortaklık

Programı” kapsamında finanse edilen

“ECBOHS-İş Sağlığı ve Güvenliği

için Avrupa İşbirliği Köprüleri Proje-

si” çerçevesinde 8-9 Mart 2012 tarih-

lerinde MESS merkezinde “Ulusötesi

Çalıştayı ile Ortaklık Toplantısı” ger-

çekleştirildi.

Türk Metal Sendikası, Make-

donya Sendikalar Konfederasyonu

(CCM), Bosna-Hersek Bağımsız

İşçi Sendikaları Konfederasyonu

(SSSBIH), Araştırma ve Çalışma

Merkezi (GEA), Karadağ İşverenler

Federasyonu (UPCG), Arnavutluk

Sendikalar Konfederasyonu (KSSH),

Sırbistan Bağımsız İşçi Sendikaları

Konfederasyonu (TUC Nezavisnost)

ve Kosova İşçi Sendikaları Konfe-

derasyonu (BSPK)’nun yanı sıra AB

Uzmanları Antero Vahapassi, Doç.

Dr. Heikki Laitinen, Dr. Erki Yra-

janhekki, Dr. Jeff Bridgford, CPS

Yardımcı Danışman Ayçin Eren ile

Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu

(BusinessEurope) Dış İlişkiler Yö-

neticisi ve BOSMIP Proje Yöneticisi

Leander Van Laerhoven da toplantı-

da yer aldı.

8 Mart tarihinde, Proje Koordina-

törü Dr. Aykut Engin’in açılış konuş-

masıyla başlayan toplantıya MESS’i

temsilen İSG Müdürü Altan Çetin-

kal, Müşavir Avukat

Şeyda Aktekin, Eğitim

Bölümü Uzmanı Barış

Can Avınca ve Uzman

Yrd. Gamze G. Orgün

katıldı.

Açılış konuşmasının ardından Al-

tan Çetinkal ve Av. Şeyda Aktekin,

İSG’nin Türkiye’deki

durumu hakkında yap-

tıkları sunumla katı-

lımcılara bilgi verdiler.

Ardından AB uzman-

ları ECBOHS projesi

kapsamında İSG ala-

nındaki mevcut durum

hakkında yaptıkları su-

numlarla katılımcılara

deneyimlerini aktardı-

lar.

Antero Vahapassi 6-10 Şubat ta-

rihlerinde Sırbistan, Makedonya ve

Bosna-Hersek ülkelerinde gerçekleş-

tirmiş olduğu teknik çalışma ziyaret-

lerinin değerlendirme-

sini içeren bir sunum

yaptı. Vahapassi sunu-

munda işyerlerindeki

çalışma koşullarının

nasıl daha iyi hale geti-

rilebileceğinden bahsetti.

ETUC Eğitim Enstitüsü eski

Direktörü Dr. Jeff Bridgford, İSG

alanındaki AB direktifl eri ve AB stra-

tejisi hakkında bir sunum yaptı. Dr.

Brigdford sunumunda Avrupa İşçi

Sendikaları Konfede-

rasyonu (ETUC)’nun

çalışmaları hakkında

bilgi verdi.

Finlandiya İSG

eski Genel Müdürü

olan Dr. Erkki Yrajanhekki ise ulu-

sal İSG politikasına genel görünüşü,

İSG politikasının önemli bileşenleri

ve faaliyet planları, işyerlerindeki İSG

kültürü ve iyi uygulama örnekleri ile

ilgili bir sunum yaptı.

Dr. Yrajanhekki ayrıca

projenin hedefl erinin

iddialı fakat katılımcı

ülkeler, özellikle de on-

ların İSG konusundaki

durumları ve ulusal ekonomileri için

kesinlikle gerçekçi ve yararlı olduğu-

nu dile getirdi.

Doç. Dr. Heikki Laitinen, İSG

yönetim uygulamaları hakkında bir

sunum yaptı. Laitinen, sunumunda

işyerlerindeki İSG kültürünün iyi şe-

kilde uygulanmasıyla verimli sonuç

elde edilebileceğini, şirketlerin kalite,

üretkenlik, gelişme gibi konularda na-

sıl daha iyiye gidecek-

lerini öğrenmeleri ge-

rektiğini ve öğrenmeyle

beraber İSG alanında

rekabet edilebilirliğin

de artış göstereceğini

vurguladı. Laitinen, ECBOHS pro-

jesinin teknik destek programı kapsa-

mında bilgi verdi.

Toplantının devamında tüm or-

taklar ülkelerindeki İSG alanındaki

mevzuat ve teknik konulardaki ge-

lişmeleri paylaştıktan sonra proje ile

ilgili hazırladıkları çalışmalarını ta-

nıtan sunumlarını yaparak proje da-

hilinde atacakları adımlar hakkında

bilgi verdiler.

Sırbistan İşçi Sendikaları Konfe-

derasyonu (TUC Nezavisnost)’ndan

Alexandra Vitorovic ECBOHS pro-

jesi kapsamında gerçekleştirdikleri

yerel faaliyetlerinden ve

planlarından bahsetti.

Sırbistan’daki denetim

sistemi, proje dahilinde

atılacak adımlar hak-

kında katılımcılara bil-

gi verdi.

Karadağ İşverenler Federasyonu

(UPCG)’ndan Zvezdana Oluic ve

Slobodan Milatovic, Karadağ’daki

İSG mevzuatı, İSG sistemi ve Kon-

federasyonun bu alan-

daki ve aynı zamanda

ECBOHS dahilindeki

faaliyetleri hakkında

bilgi verdiler. Karadağ

ekibi olarak ECBOHS

projesindeki çalışmalarını geliştirmek

adına tüm bilgi ve deneyimlerini kul-

lanarak projeyi olabilecek en iyi şekil-

de tanıtacaklarını dile getirdiler.

Arnavutluk Sendikalar Konfede-

rasyonu (KSSH)’ndan Anisa Subashi

ECBOHS Projesi Ortaklar ve ECBOHS Projesi Ortaklar ve Uzmanlar Sendikam zda Uzmanlar Sendikam zda ToplandTopland

Aykut ENG N

eyda AKTEK N

Altan ÇET NKAL

Antero VAHAPASSI

Jeff BRIDGFORD

Erkki YRAJANHEKKI

Zvezdana OLUIC

Heikki LAITINEN

Alexandra VITOROVIC

9i veren gazetesi mart 2012

“ECBOHS-İş Sağlığı ve Güven-

liği için Avrupa İşbirliği Köprüleri

Projesi”nin izleme ziyareti 15-17 Şu-

bat 2012 tarihlerinde gerçekleşti.

Bu kapsamda, proje faaliyetlerini

dışarıdan değerlendirmek ve Avrupa

Komisyonu adına izleme yapmak üze-

re Sarah Ansel tarafından İstanbul’da

ve Ankara’da bir dizi incelemeler ve

görüşmeler yapıldı. Bu kapsamda

MESS’te çeşitli toplantılar yapıldı.

Sarah Ansel ilk toplantı kapsa-

mında, Proje Koordinatörü Dr. Ay-

kut Engin; Basın, Yayın ve Halkla

İlişkiler Müdürü Aytül Anlar; İdari

ve Mali İşler Müdürü Hüseyin Şa-

hin; İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü

Altan Çetinkal; Müşavir Avukatlar

Şeyda Aktekin, Nağme Hozar, Murat

Batur, Dilara Demirel; Basın, Yayın

ve Halkla İlişkiler Uzmanları Serra

Demir, Çisem Kılıç ve Eğitim Bölü-

mü Uzman Yrd. Gamze G. Orgün ile

proje faaliyetleri ve sonuçları hakkın-

da görüşme gerçekleştirdi.

Ayrıca CPS Danışmanı Emre

Gönen ve CPS AB Uzmanı Ayçin

Eren ile de görüşme yaptı.

İzleme ziyaretinin ilk bölümünde,

Sendikamızın proje başlangıç tarihin-

den itibaren gerçekleştirdiği çalışma-

lar Dr. Aykut Engin tarafından yapı-

lan bir sunumla tanıtıldı.

Ziyaretin birinci gününde AB

Delegasyonu Sosyal Politika ve İK

Gelişimi Sektör Yöneticisi Caner De-

mir ile telefon görüşmesinde bulunan

Sarah Ansel, ikinci günde Proje Ko-

ordinatörü Dr. Aykut Engin ile bir-

likte Ankara’da; Türk Metal Sendika-

sı, MESS Ankara Bölge Temsilciliği,

ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel

Müdürlüğü, TÜRK-İŞ yetkilileri ve

uzmanları ile görüştü. Sarah Ansel,

projenin çalışmaları hakkında bilgi

aldı.

İzleme ziyaretinin son günün-

de Ansel; MEV, İş Teftiş Kurulu

Başkanlığı, TÜSİAD, MESS üyesi

işyerlerinin İSG temsilcileri ile de

İstanbul’da görüştü.

ECBOHS Projesi’nin zleme Ziyareti Gerçekle ti

ECBOHS projesi faaliyetlerini tan t c sunum Proje Koordinatörü Dr. Aykut ENG N taraf ndan yap ld .

Konfederasyonun proje dahilinde-

ki faaliyetlerini anlatan bir sunum

yaptı. Konfederasyon Başkanı Kol

Nikollaj ECBOHS projesinin, ku-

ruluşlarının üzerinde durduğu işyer-

lerindeki İSG uygula-

maları için gerekli olan

teknik ihtiyacı hayata

geçirdiğini belirterek

İSG kurallarını ve bu

alandaki AB standart-

larını, pozitif yönde uygulamada işçi

sendikalarını geliştirdiğini belirtti.

Nikollaj aynı zamanda projenin iş-

veren kuruluşları ile işçi sendikaları

arasında daha pozitif ve etkili bir

diyalog oluşumuna destek verdiğini

sözlerine ekledi.

Kosova İşçi Sendikaları Konfe-

derasyonu (BSPK)’ndan Dafina Me-

haj ve Valdet Hajdini ülkelerindeki

İSG alanında yapılan faaliyetler ile

ECBOHS projesi ile ilgili yaptıkla-

rı çalışmaları içeren bir sunum ger-

çekleştirdiler. Kosova

ekibi yaptıkları sunu-

mun ardından kendi-

lerine bölgesel kuru-

luşlar ve Türkiye ile

işbirliği sağlama fırsatı

verdiği için Avrupa Komisyonu ve

ECBOHS projesine teşekkürlerini

sundular. Türkiye’nin bu projedeki

en gelişmiş ülke olduğunu belirten

Konfederasyon yetkilileri MESS gibi

büyük bir kuruluşla işbirliği içerisin-

de çalışmaktan memnun olduklarını

belirttiler.

Bosna Hersek Bağımsız İşçi Sen-

dikaları Konfederas-

yonu (SSSBIH)’ndan

Vedran Dedic ülkele-

rindeki İSG mevzuatı,

Konfederasyonların-

daki İSG kültürü ve

ECBOHS proje faaliyetleri hakkında

sunum yaparak katılımcılara çalışma-

ları hakkında bilgi verdi.

Ardından GEA Araştırma ve Ça-

lışma Merkezi’nden

Marko Martic İSG

alanındaki faaliyetleri,

İSG mevzuat çerçeve-

si, ECBOHS projesi

kapsamında gerçekleş-

tirdikleri çalışmalarla ilgili son durum

ve planladıkları adımlar hakkında bir

sunum gerçekleştirdi.

Projenin kendileri ve ülkeleri için

doğru zamanda hayata geçtiğini be-

lirten Bosna Hersek ekibi, Projenin

ileriki işbirlikleri için ilk adım olma-

sını umduklarını belirterek MESS’e

yardımları ve yol gösterici çalışmaları

için teşekkürlerini ilettiler.

Makedonya Sendikalar Kon-

federasyonu (CCM)’ndan Biljana

Stojkovska İSG alanındaki ulusal

mevzuatları ve ECBOHS Proje-

si kapsamında Makedonya’da ger-

çekleştiri len faali-

yetler hakkında bir

sunum yaptı. Stojkovs-

ka aynı zamanda pro-

jenin İSG mevzusunu

Makedonya’da sosyal

diyalog platformuna taşıyarak ken-

dilerine fazlaca katkıda bulunduğunu

belirtti.

Toplantıya Türk Metal Sen-

dikası’nı temsilen katılan Uluslararası

İlişkiler ve Proje Koordinatörü Miray

Vurmay Proje hakkında düşüncelerini

şu şekilde dile getirdi:

“Türk Metal Sendikası

olarak Balkan ülkele-

rinde yürütmekte ol-

duğumuz ECBOHS

Projesi Sendikamız i-

çin yeni vizyonumuzun adımlarından

biridir. ECBOHS ile İSG konusun-

da deneyimlerimizi Balkan ülkeleri

ile paylaşmak ve AB uzmanlarından

görüşler almak bizim için önemli bir

deneyim. Aynı zamanda MESS ile

birlikte yürüttüğümüz ilk AB proje-

miz olan ECBOHS sayesinde Avru-

pa ve Balkanlar ile olan etkileşimimizi

yoğunlaştırmayı umuyoruz.”

Toplantının sonunda katılımcılar

arasında sorular ile görüş ve öneriler

paylaşıldı.

Toplantının ikinci gününde Avru-

pa İş Dünyası Konfederasyonu tem-

silcisi Leander van Laerhoven bilgi

ve deneyimlerini pay-

laşmak adına katıldığı

toplantıda faaliyetleri

ve BOSMIP IV Projesi

hakkında bilgi verdi.

MESS ile ECBOHS projesi kap-

samında yürüttükleri çalışmalardan

bahseden CPS temsilcisi Ayçin Eren

ise, katılımcılara deneyimlerini ak-

tardı. Eren, Türkiye ve

Balkan ülkelerindeki

kurumlar arası diya-

log ve işbirliğini des-

tekleyip güçlendiren

ECBOHS Projesi’nin

İSG alanında ülkelerarası verimli

işbirliğinin iyi bir örneği olduğunu

belirtti. Projenin ülkeler üzerinde

görünür bir pozitif etkisi olacağını

dile getirdi.

Proje ortaklarının ülke temsilcileri

kendi aralarında ve ayrıca AB uzman-

larıyla 2012 yılında yapılması gereken

faaliyet planları üzerinde çalışarak

gün sonunda hazırladıkları planları

birbirleriyle paylaştılar.

ECBOHS projesi faaliyetleri 7 ül-

keden, 10 proje ortağının katılımıyla

2012 yılında da devam edecek. Proje

faaliyetleri www.ecbohs.eu üzerinden

takip edilebilmektedir.

Dafina MEHAJ

Vedran DEDIC

Marko MARTIC

Anisa SUBASHI

Miray VURMAY

Biljana STOJKOVSKA

Leander van LAERHOVEN

Ayçin EREN

i veren dosya

i veren gazetesi mart 201210

Sanayide Kad n gücünün De eriKalkınma savaşının temel organizasyonları

olan üretim şirketleri, bu şirketlerin kültürleri

ve yöneticilerinin “kadınları kalkınma savaşına

dahil etme” konusundaki duruşları, vizyonları

ve kararlılıkları işte tam bu noktada kritik rol

oynamaktadır. Türkiye’nin öncü sanayi kuruluş-

larından 52 yıllık geçmişe sahip Ford Otosan’da

tüm bölümlerde nüfusa oranlı kadın çalışan sa-

yısı sıkı birer hedef olarak tüm yöneticiler tara-

fından sahiplenilmiştir. Ağır sanayi şartlarında

dahi olsa, kadınlar için eğer “pozitif ayrımcılık”

yapılırsa, tüm yöneticilerin ve çalışanların des-

teklediği kadın çalışan sayısı ile ilgili sıkı he-

defl er koyulursa, kadınların çalışabileceği, hatta

yaradılıştan gelen özellikleri dolayısıyla erkekle-

re göre çok daha başarılı olabilecekleri çalışma

alanları netleştirilebilir. Kadınların fizyolojik

özellikleri itibarıyla ihtiyaç duyabilecekleri or-

tam, çevre şartları ve altyapı olanakları sağlana-

bilirse, nelerin başarılabileceğine dair pek çok

güzel örnekler yaratılabilir.

En Etkili Enstrüman “Kota”İş yaşamında kadınların karşılaştıkları zorlukları, top-

lumda karşılaştıkları zorluklardan ayırmak pek müm-

kün değil. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimi,

kadına verdiği önemi daha fazla vakit kaybetmeden

uygulamada göstermesiyle gerçekleşir. Kadın istihda-

mının artırılması konusunda yasa koyucu ve hükümet-

ler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine bü-

yük görev düşmektedir. Mercedes-Benz Türk’te beyaz

yakalı çalışanların yüzde 27’si kadın çalışan. Çok yoğun

çabalarımıza rağmen mavi yakalılarda kadın istihdamı

oranı maalesef yüzde 5 civarında. İşe aldıklarımız ev-

lenince veya çocuk sahibi olunca kocasının istememesi

veya evine yakın kreş olmaması gibi çeşitli nedenlerden

işten ayrılabiliyorlar. Avrupa’ya baktığınız zaman fork-

lift kullanan ve montaj hatlarında çalışan çok sayıda

kadın görebilirsiniz. Kadınların genelde daha kaliteli

ve titiz hizmet verdiğini deneyimledik. Yöneticiler ve

şirketler tarafından kadın istihdamının artırılması için

rakamsal hedefl erin de konulması gerektiğine inanı-

yorum. Kotaların, tüm mahsurlarına rağmen, şu ana

kadar işe yarayan en etkili enstrüman ve model olduğu

uluslararası platformlarda ifade edilmektedir.

Her eyin Temeli E itimNüfusumuzun yarısının kadın olması, ekonomi ve

ülke refahına kadın nüfusun katacağı potansiyeli

gösteriyor. Çağdaş uygulamalar yapan şirketlerde

kadın çalışan olmak daha kolay, herhangi bir ay-

rımcılıkla karşılaşmıyorsunuz. Bizim gibi ağır sa-

nayide yer alan şirket için, özellikle fabrikalardaki

işyeri şartları ve işin içeriğinin etkisi kadar, aday-

ların tercihlerinin farklı alanlara kayması kadınla-

rın bazı pozisyonlarda azınlıkta kalmasına neden

oluyor. Bunun yanı sıra, özellikle bayanların tercih

ettiği bazı pozisyonlarda/bölümlerde, bayan nüfus

oranı daha yüksek olabiliyor. İş hayatında kadın

olmak, şirketin bakış açısına, yönetim ekibine göre

kolay veya zor. Ben, çalıştığım işyerlerinde her-

hangi bir engelle karşılaşmayanlardanım; hayal et-

tiğiniz ve başardığınız kadarıyla değerlendirilmek,

fırsat eşitliğini hissedebilmek güzel. Her şeyin

temelinde eğitim ve yeterlilikler var; erkek-kadın

ayrımı yapmayarak, eşit fırsat sunarak büyümek ve

büyütmenin toplam katma değeri çok daha artıra-

cağına yürekten inanıyorum.

“A r yan Di i”mizveren gazetesinin Mart say s ndan itibaren “ veren Dosya” ba l alt nda, her ay farkl bir konuyu masaya yat raca m z ve bu konular alan nda uzman isimlerin görü leri ile destekleyece imiz bir sayfa tasarlad k.

lk konumuz sorunlar ve çözüm önerileri ile kad n istihdam .

Türkiye’de kadın istihdam oranı yüzde 25,6.

Bunların yüzde 57,8 kayıt dışı çalışıyor.

Çalışma çağındaki kadınların yüzde 70’den faz-

lası evde.

Türkiye’de en çok kadın istihdamının yapıldığı

sektör yüzde 48,5 oranı ile tarım.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Cinsiyet

Uçurumu Endeksi’ne göre Türkiye 134 ülke içe-

risinde “Kadınların Ekonomiye Katılma” ora-

nında 131. sırada.

WEF “İş Dünyasında Küresel Cinsiyet Eşit-

sizliği 2010 Raporu”na göre “Kadınların İş-

letmelerde Lider Pozisyonlara Yükselebilme

Kabiliyetleri” konusunda Türkiye 7 tam puan

üzerinden 4,8 puana sahip.

Ülkemiz nüfusunun yarısını oluşturan kadınların

yüzde 6’sı işveren konumunda. Kanun yapıcı, üst

düzey yönetici ve müdür kadın oranı yüzde 10,

çalışan kadınların sadece yüzde 12’si bakım hiz-

meti alabiliyor.

Kadınların işten mola almasının ilk nedeni yüz-

de 44 ile aileye zaman ayırma.

Kadın istihdamındaki yüzde 5 artış yoksulluğu

yüzde 12 azaltıyor.

Son 30 yılda üniversite mezunu olan kadın ora-

nı yüzde 26’dan yüzde 43’e yükseldi.

Türkiye’de kadın CEO oranı yüzde 12 ile geliş-

miş ülkelerin iki katı.

Kadınların okur-yazar olmayanların yüzde 15’i,

ilköğretim eğitimlilerin yüzde 22’si, lise mezun-

larının yüzde 30’u, meslek lisesi mezunlarının

yüzde 39’u ve yükseköğretim mezunlarının yüz-

de 71’i istihdamda kendine yer buluyor.

BM Kadın Birimi ve Parlamentolararası Bir-

lik tarafından açıklanan “2012 Siyasette Kadın

Haritası” araştırmasına göre Türkiye mecliste

temsil edilme oranında yüzde 14,2 ile 143 ülke

arasında 88. sırada yer alıyor.

4 milyona yakın kadın okuma-yazma bilmiyor.

100 kadından 51,1’i herhangi bir ücret ya da

yevmiye karşılığında; 34,8’i de ücretsiz aile işçisi

olarak çalışıyor.

BM Kalkınma Programı 2011 İnsani Gelişme

Raporu’nda yer alan Toplumsal Cinsiyet Eşit-

sizliği Endeksi’ne göre Türkiye 146 ülke arasın-

da 77’nci sıraya yerleşiyor.

i veren dosya

Kadınlar ilkel toplumlardan günümüze farklı statü-

lerde toplumda yer aldı ve 18. yüzyılda başlayan “ücret

karşılığı çalışan kadın işgücü”nün çalışma yaşamındaki

rolü de genişledi. Kadının tarım dışı sektörlerde çalışmaya

katılması özellikle 2. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında hız

kazandı. Türkiye’de kadının gerçek anlamda işgücü piyasa-

sının içinde yer alması ise 1950’li yıllarda, kırdan kente göç

neticesinde başladı. Kadınlar artık çalışma yaşamında daha

fazla imza atıyor, şirketlerin yönetim kurullarında, önemli

şirketlerin yönetim kademelerinde, iş dergilerinin kapak-

larında güçlü lider vasıfl arı ile yer alıyorlar. Yarım yüzyıl

önce hayal bile edilemeyecek bu resim gözlerimizi kamaş-

tırıyor. Bununla birlikte kadınların istihdama katılımının

artması Türkiye’nin en az iki kat gelişmesi ve ekonomisinin

büyümesi anlamına geliyor. İşsizliğin ardındaki en gerçek

sebep ise “EĞİTİMSİZLİK”. Kadınların iş yaşamında

karşılaştıkları sorunlar eğitim ve mesleki eğitimde eşitsiz-

lik, iş bulma ve terfide eşitsizlik, ücretlendirmede eşitsizlik

ve sosyal haklardan yararlanmada eşitsizlik olarak karşı-

mıza çıkıyor. Çalışan kadınların karşılaştığı zorlukların

üstünden gelebilmeleri için birçok işveren, çalıştırdığı ka-

dınların iş ve geleneksel sorumluluklarından kaynaklanan

yüklerini azaltmalarına destek oluyor.

Serra DEM RMESS Bas n, Yay n ve Halkla

li kiler [email protected]

Nursel ÖLMEZ ATEFord Otomotiv San. A. . nsan Kaynaklar ve Kurumsal leti im Direktörü i veren

dosya

Salih ERTÖRMercedes-Benz Türk A. .nsan Kaynaklar Müdürü

i veren dosya

F rat AKKEM K SAKARYALI Borusan Mannesmann Boru San. ve Tic. A. .nsan Kaynaklar ve Kurumsal Geli im Müdürü

11i veren gazetesi mart 2012

Yürürlükteki Patent Say s , 2010 (100.000 ki i ba na)

Enflasyon Nereye?

Şubat ayının enfl asyon oranı belli

oldu. Yıllık tüketici enfl asyonu sınırlı

bir azalışla yüzde 10,4 olarak gerçek-

leşti. Enfl asyon dinamiğini daha iyi

yansıtan ve dolayısıyla daha önemli

olan I temel göstergesi ile ölçülen yıl-

lık fiyat artışı ise bir önceki ay ulaştı-

ğı yüzde 8,4 düzeyinden yüzde 8,1’e

düştü. Ocak ve şubat ayındaki enf-

lasyon gerçekleşmeleri

beklentiler doğrultu-

sunda oldu. Merkez

Bankası’nın enfl asyon

açısından çizdiği re-

simle de uyumlu bu

gelişmeler.

Etrafta çok fazla

belirsizlik var. 2011’in

ikinci yarısındaki son

derece olumsuz hava,

özellikle Avrupa Mer-

kez Bankası’nın aldığı

likidite önlemleri ile

yerini daha olumlu

bir havaya bıraktı. Bu

olumlu hava sürerse

enfl asyon açısından

şöyle bir tablo çıkma-

sını beklemek gerçekçi olacak:

Olumlu ortam risk alma iştahını arttırdığı için lira üzerinde değerlen-me baskısı oluşabilir. Salt enfl asyon açısından bakıldığında iyi haber bu. Yine bu ortamda, bir ara korkulduğu

gibi, sermaye hareketlerinde keskin

bir azalma beklememek gerekiyor.

2010 ve 2011’in ilk yarısına kıyasla

azalma olabilir ama bu azalma kes-

kin olmayacak. Buna bağlı olarak

2012 büyüme oranı ‘Orta Vadeli

Program’da öngörülen düzeye yakın

bir yerde gerçekleşebilir. Büyüme

oranının korkulduğu gibi düşmeye-

cek olmasına karşın bir önceki yıla

kıyasla önemli ölçüde azalacak olması

nedeniyle fiyatlar üzerine belirgin bir

talep baskısı beklememek gerekiyor.

Bu olası gelişme de enfl asyonun düş-

mesine yardımcı olacak. Buna karşın,

petrol fiyatlarında son aylarda gözle-nen yukarıya doğru eğilim enfl asyo-nu yükseltecek yönde etki yapacak.

Bu üç farklı etkinin neti enfl asyo-

nu düşürücü yönde olacak. Merkez

Bankası’nın beklentilerine uygun bi-

çimde yılın ikinci yarısında enfl asyon-

da belirgin bir düşüş görebiliriz. Enf-

lasyonun yılsonunda hedefin oldukça

üzerinde ama şu andaki düzeyinin de

altında bir yerde olmasını beklemek

gerekiyor. Bu belirsiz ortamda bir düzey belirtmek zor ama yüzde 7-8 aralığı ulaşılabilir gibi görünüyor.

Yukarıda sıraladı-

ğım olası gelişmelerin

mevcut olumlu hava-

nın sürmesi halinde

geçerli olacağını hatır-

latayım. Ayrıca ‘olumlu’

derken bu olumluluğun

2011’in ikinci yarısı-

na kıyasla olduğunun

da altını çizeyim. Öte

yandan bu olumlulu-

ğun arkasındaki temel

neden olan Avrupa

Merkez Bankası’nın

uygulamalarıyla sadece

zaman kazanıldığını,

temel sorunların ise

hâlâ çözüm beklediğini

de eklemek gerekiyor.

Peki, olumlu hava tekrar bozulursa

ne olur? Risk alma iştahı tekrar dü-

şeceğinden Türkiye’ye yönelik dış fon

girişi azalır ve döviz kuru yukarıya

doğru gider. Bu, enfl asyonu arttıra-

cak yönde çalışır. Buna karşın aynı ortamda büyüme oranı düşeceği için talep baskısı iyice azalır. Bu da enf-lasyonu azaltacak bir gelişme olur. Hangisi ağır basar? Döviz kurunun

olumsuz etkisinin ağır basmasını

beklemek gerekir. Kısacası, böyle bir

ortamda enfl asyon şu an ulaştığı dü-

zeyin altına inmez.

Kısacası, hakkında öngörü yap-

manın zor olduğu tek makroekono-

mik değişken 2012 büyümesi değil.

İleride alacağı değerler genellikle

daha rahat tahmin edilebilir olan enf-

lasyonun nasıl bir yol izleyeceğini bile

bu ortamda kestirmek zor.

cat Yetene imizi Kan tlamal y z

FAT H ÖZATAYRAD KAL, 6 Mart 2012

DÜNYADAN BASINDAN

Not: Ülkelerin yan ndaki say lar 53 ülke aras ndaki s ralamay göstermektedir.Kaynak: Uluslararas Yönetim Geli tirme Enstitüsü (IMD), Dünya Rekabet Y ll 2011, www.tpe.gov.tr

Ülkemiz, patent ve sınai haklar

konusunda dünyada ilk düzenleme

yapan ülkeler arasındadır. Kökeni

13.-14. yüzyıllara dayanan “Ahilik”

sisteminde yenilikçilik teşvik edilir ve

bölgesel düzeyde fikri haklar verilirdi.

1879 tarihli “İhtira Beratı Kanunu”,

marka ve patent konularında ülke-

mizdeki yasal korumanın temelini

oluşturdu. 24 Haziran 1994 tarihinde

ise Türk Patent Enstitüsü (TPE) ku-

ruldu.

Ne var ki, patent konusunda

dünyada harekete geçen ilk ülke-

lerden olmamıza karşın, günümüze

gelindiğinde ilk sıralardaki yerimizi

koruyamadığımız açıkça görülüyor.

Uluslararası Yönetim Geliştirme Ens-

titüsü (IMD), her yıl ülkelerin patent

başvuruları ve yürürlükteki patent

sayılarına ilişkin araştırma hazırlıyor.

Son yayımlanan araştırmadaki 2010

yılı verilerine göre Türkiye yüz bin kişi

başına düşen yürürlükteki patent sayı-

sı bakımından 53 ülke arasında ancak

48. sırada yer alıyor. Yüz bin kişi başı-

na düşen patent sayısı İsviçre, Kore ve

Japonya gibi ülkelerde binin üzerinde

iken Türkiye’de sadece 10,6’dır.

Bununla birlikte listedeki ülkele-

rin büyük bir bölümünde bu rakam

yıllar itibariyle artış göstermesine

rağmen, Türkiye’nin 2007’de 13 olan

değerinin 2010’da 10,6’ya gerilemesi

dikkat çekiyor. Diğer taraftan ülke-

lerin 2010 yılındaki performansları-

na bakıldığında da Türkiye’nin yine

gerilerde yer aldığı görülecektir. 2010

yılında yapılan patent başvuruları-

nın sayısı açısından Türkiye 57 ülke

arasında 29. sırada bulunuyor. 2010

yılında Türkiye’nin patent başvuru

sayısı sadece 2.732 iken, listenin te-

pesindeki ABD’nin 490 bin, ikinci

sıradaki Çin’in ise 391 bin başvurusu

bulunuyor.

Ulu Önder Atatürk’ün de dediği

gibi “İnsan hayatlarına ve faaliyetle-

rine egemen olan kuvvet, icat yetene-

ğidir.” Eğer Türkiye gelişmiş ülkeler

arasında yer almak istiyorsa; yenilik-

çilik, teknoloji geliştirme ve icat ye-

teneğini artık kendisine ve dünyaya

kanıtlaması gerekiyor.

(3) sviçre

(5) G. Kore

(6) Japonya

(11) ABD

(12) Almanya

(17) srail

(18) Yunanistan

(22) Rusya

(26) Çek Cumhuriyeti

(27) Bulgaristan

(28) Polonya

(29) Meksika

(30) Slovenya

(31) spanya

(32) Slovakya

(35) Ukrayna

(36) H rvatistan

(38) Çin

(39) Danimarka

(40) Macaristan

(41) Brezilya

(42) Portekiz

(43) Litvanya

(45) Romanya

(48) TÜRK YE

(50) Belçika

(53) Hindistan

1.564,1

1.310,3

1.117,6

650,8

629,2

344,2

284,1

127,8

91,6

90,5

78,6

75,0

72,5

67,6

66,1

53,7

48,342,1

29,9

25,9

21,0

20,3

19,8

13,6

10,6

5,2

3,2

Hakk nda öngörü yapman n zor oldu u tek de i ken büyüme de il, enflasyonun nas l bir yol izleyece ini kestirmek zor.

2012 büyüme oran ‘Orta Vadeli Program’da öngörülen düzeye yak n bir yerde gerçekle ebilir. Büyüme oran n n korkuldu u gibi dü meyecek olmas na kar n bir önceki y la k yasla önemli ölçüde azalacak olmas nedeniyle fiyatlar üzerine belirgin bir talep bask s beklememek gerekiyor.

i veren gazetesi mart 201212

Günümüz Kad n n n Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Tart ld

Türk Metal Sendikası tarafından

8-9 Mart 2012 tarihlerinde Büyük

Anadolu Oteli’nde düzenlenen “17.

Kadın İşçiler Büyük Kurultayı”nın

ikinci günü yapılan “Günümüz Ka-

dınının Güncel Sorunları ve Çözüm

Önerileri” konulu Panele Sendikamız

Hukuk ve Toplu Sözleşme Hukuk

Müşaviri Av. Erten Cılga moderatör

olarak katıldı.

Av. Erten Cılga Paneli açarken,

Kurultay delegelerini oluşturan ve

çoğu MESS üyesi işyerlerinde çalı-

şan Türk Metal Sendikası üyesi kadın

işçilerin Kadınlar Gününü kutladı.

Cılga Panelin açış konuşmasında,

“Nüfusumuzun yüzde 49,8’ini biz ka-

dınlar oluşturuyoruz. Yani neredeyse

yarısını. Ancak 2011 yılı verilerine

göre istihdam edilen nüfusun yalnız-

ca yüzde 28,9’u kadınlardan oluşuyor.

Avrupa Birliği ülkelerinde ise kadın-

ların istihdam içindeki oranı 2010 yılı

verilerine göre yüzde 58,2. Bu oran

ülkemizdeki oranın neredeyse iki katı.

Kadınların istihdam içindeki oranının

düşük olmasının temel nedeni eğitim-

sizliktir, kız çocuklarının eğitimine

yeterli derecede önem verilmemesidir.

2010 yılı verilerine göre ülkemizde

okur-yazar olmayan kadınların oranı

yüzde 9,9’dur. Son 10 yılda kadınlar

açısından okur-yazarlıkta ve eğitim

seviyelerinde artış gerçekleşmiş olsa

da yüzde yüz okur-yazarlık seviyesine

ne yazık ki ulaşılamamıştır. OECD

üyeleri arasında yüzde 34,2’lik oranla

en çok Türkiye’de öğrenim görmeyen,

istihdam edilmeyen ve iş aramayan

genç kız bulunmaktadır ve bu sonuç

Türkiye’de çalışma hayatının başlan-

gıç ve gelişme devresine rastlaması

gereken 25-29 yaş grubundaki genç

kızların üçte birinin “ev kızı” olduğu-

nun bir göstergesidir. Bunu değiştir-

mek için hepimize önemli sorumlu-

luk düşmektedir.” dedi.

Ekonomik Özgürlük için E itim art!

Cılga, istihdam içinde yer almayan

kadınların ekonomik özgürlüğünün

olamayacağını, bu durumun ise Tür-

kiye’deki kadınların fırsat eşitliğinin

olmamasının, kadına karşı ayrımcı-

lığın ve kadına karşı gittikçe artan

şiddetin temelini oluşturduğunu ifade

etti.

Panelde ise ilk olarak Ankara 10.

Aile Mahkemesi Hakimi Nevin Bi-

rinci açıklamalarda bulundu. Birinci

konuşmasında, kadına karşı şiddete

ilişkin yaşanan örneklerden yola çı-

karak; bu konudaki temel sorunun

tarafl ar arasındaki iletişimsizlik oldu-

ğunu, kendi başına sorunlarını çöze-

meyenlerin konuyla ilgili uzmanlardan

yardım almasının önemli olduğunu,

kadınların toplumda birey olarak ka-

bul edilmesi için çalışmalar yapılması

gerektiğini ve kadına karşı şiddete son

verilmesinin toplumun bilinçlenmesi

ile mümkün olacağını söyledi.

Panelde ikinci konuşmacı olan

Ankara 1. Aile Mahkemesi Hakimi

Zeynep Öksüzoğlu ise 8 Mart 2012

tarihinde TBMM’de kabul edilen

“Ailenin Korunması ve Kadına Karşı

Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”

hakkında katılımcılara bilgi verdi. Ka-

nun ile kolluğa önemli görevler veril-

diğini, bunun sonucunun yeterli olup

olamayacağının uygulama ile anlaşı-

lacağını, koruma kararlarının bugüne

kadar yaşanan olaylar hatırlandığında

yeterli olmadığını, toplumdaki değer

yargılarının değişmesi gerektiğini ve

özellikle annelerin çocuklarını yetiş-

tirirken şiddetten uzak tutmalarının

önemli olduğunu ifade etti.

Panel’de üçüncü konuşmacı olarak

yer alan Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F.

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İliş-

kileri Bölümü Yönetim ve Çalışma

Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı

Prof. Dr. Serpil Aytaç da konuşma-

sında, özellikle kadınların çalışma

yaşamında karşılaştığı sorunlara de-

ğinerek; kadının eş ve anne olma ge-

nel yükümlülüğüne, çalışma yaşamına

katılmasıyla iş yükümlülüklerinin de

eklendiğini, ailesi ile işi arasında den-

ge kurmaya çalışan kadından “süper

kadın” olmasının beklendiğini belirtti.

Prof. Dr. Aytaç bu yükümlülüklerin

getirdiği yoğun temponun stresi de

artırdığını, bunun da psikolojik sıkın-

tılara neden olduğunu, bu sıkıntıların

giderilmesi için ise destek alınmasının

gerektiğini belirtti.

Kad nlar n Karar Alma Sürecine Kat l mlar Sa lanmal

Panelde son olarak söz alan Ko-

caeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır

ise kadınların birey olarak var olması

için bilincinin artmasının gerektiğini,

böylece kadınların karar alma süreçle-

rine katılmalarının mümkün olacağı-

nı söyledi. Prof. Dr. Balkır, kadınların

ayrımcılığa karşı koymak için yasal

dayanakları kullanmalarının gerekli

olduğunu belirterek; tıpkı Kurtuluş

Savaşı mücadelesinde olduğu gibi,

kadınların ayrımcılıkla savaşmasının

zamanının geldiğini, hatta geçmek

üzere olduğunu ifade etti. Daha sonra

iş mevzuatında yer alan kadın çalışan-

larla ilgili düzenlemeleri değerlendi-

ren Prof. Dr. Balkır, işyerinde cinsel

tacizin en büyük hak ihlallerinden biri

olduğunu söyledi.

Panel, Av. Erten Cılga’nın, Büyük

Önder Atatürk’ün “Bir toplum aynı

gayeye bütün kadınları ve erkekleriy-

le beraber yürümezse ilerlemesine ve

medenileşmesine teknik bakımdan

imkan, ilmi bakımdan da ihtimal yok-

tur.” şeklindeki sözlerini katılımcılara

paylaşması ile sona erdi.

Prof. Dr. Serpil AYTAÇ, Nevin B R NC , Av. Erten CILGA, Zeynep ÖKSÜZO LU ve Prof. Dr. Zehra G. BALKIR panelde bir arada.

Türk Metal Sendikas Ba kan Pevrul KAVLAK Av. Erten CILGA’ya plaket takdim etti.

13i veren gazetesi mart 2012

Uluslararası Para Fonu (IMF)

G–20 zirvesi için hazırladığı

G–20 Gözetim Raporun-

da Türkiye için öngördüğü 2012 yılı

büyüme oranını yüzde 2,3, 2013 yılı

büyüme oranını ise yüzde 3,2 olarak

revize etti. IMF’nin 2011 yılı Eylül

ayında yayımladığı Dünya Ekonomik

Görünüm Raporu’nda 2012 büyüme

tahminini yüzde 2,2 olarak belirle-

mişti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkın-

ma Örgütü’nün 2012 yılı Türkiye bü-

yüme tahmini yüzde 3 olurken Orta

Vadeli Program’da hükümet bu oranı

yüzde 4 olarak tespit etti. Türkiye eko-

nomik büyümesi ile ilgili en iyimser

tahmin ise Uluslararası Yönetim Ge-

liştirme Enstitüsü (IMD)’ne ait. Ens-

titü yayımladığı Dünya Rekabet Yıl-

lığı 2011 araştırmasında Türkiye için

2012 yılı büyüme tahminini yüzde 4,6

olarak bildiriyor. Deloitte Türkiye ta-

rafından gerçekleştirilen Girişim Ser-

mayesi Güven Araştırması Raporu’na

göre; Türk şirketlerine yatırım yapan

girişim sermayesi yatırımcıları Türki-

ye ekonomisindeki büyümenin 2012

yılında 2011 yılına kıyasla daha düşük

bir seviyede olacağı görüşünde birle-

şiyor. Araştırmaya katılanların yüzde

46’sı 2012 yılında ekonomik şartlar-

da bir düşüş yaşanacağını öngörüyor.

Katılımcıların yüzde 25’i ise yapılan

olumsuz beklenti yorumlarına karşılık

Türkiye’deki ekonomik şartların geli-

şeceğine inanıyor.

2012 yılı için büyüme tahminleri

birbirine yakın olmakla birlikte, hü-

kümetin uluslararası otoritelerin tah-

minlerine göre genel olarak biraz daha

iyimser olduğunu görüyoruz. Buna

karşılık Türkiye ile ilgili temel eleşti-

ri ve ortak endişe ise cari açık ve cari

açığın ekonomi üzerindeki etkisi baş-

lığında toplanıyor. Dünya Ticaret Ör-

gütü (WTO) tarafından geçtiğimiz

Şubat ayı içinde yayımlanan Türkiye

Ticaret Politikası Gözden Geçirme

Raporu’nda bu noktaya “Türkiye’nin

2010 yılında GSYH’sının yüzde

6,5’ine yükselen cari işlemler açığının

süren hızlı ekonomik büyüme için

temel sorunu teşkil ettiği görülüyor.

Bununla birlikte açığın finansmanı şu

ana kadar çok büyük bir sorun yarat-

madı. Yaşanan son kriz iş ve yatırımcı

duyarlılığındaki hızlı değişimin etki-

sini öne çıkardı.” şeklinde değiniyor.

WTO: Cari Aç k Büyümeye Engel

Türkiye’nin ekonomik büyüme

potansiyeli ile cari açığın bu kadar

ilişkilendirilmesinin temel nedeni,

son yıllarda ortaya çıkan sıcak pa-

raya dayalı ve ithalat odaklı büyüme

eğilimi. Ancak bu durumun getirdiği

önemli bir risk var. Yabancı serma-

ye gruplarının Türkiye’de risk alma

istekleri azalırsa, ülkeye sıcak para

girişlerini oluşturan kısa vadeli borç-

ları çevirmek için tekrar borçlanma

imkânımız ortadan kalkacak. Bu da

yurt içinde şirketlerin küçülme ve fi-

nans kuruluşlarının kredi arzını dü-

şürerek borç ödeme yoluna gitmesine

dolayısı ile de yeni bir kriz dalgasının

ülkeyi sarmasına neden olabilecek.

Böylesi olumsuz bir senaryonun ya-

şanması halinde 2011 yılında yaşanan

yüksek büyüme oranlarının getireceği

baz etkisi de göz önüne alındığında

ekonomide sert düşüş yaşanma olası-

lığı ortaya çıkıyor.

Cari açığımızın büyüme ile para-

lel olarak hızlı artışında ithalat odaklı

büyüme stratejisi yatıyor. Sürdürüle-

bilir ve sağlıklı, istihdam yaratan ve

ürettiği katma değer yüksek bir bü-

yüme politikası için ise sanayi üretimi

odaklı ve ihracata dayalı bir büyüme

planına ihtiyaç duyuluyor. 2012 yılı-

nın başında gerçekleşmiş olan dış ti-

caret ve sanayi üretim verilerine göz

atarak yılsonu tahminlerini değerlen-

dirmeye çalışalım.

thalat Odakl Büyüme

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)

ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve-

rilerine göre 2012 yılının ilk ayında,

2011 yılının aynı ayına göre ihracat

yüzde 8,6 artarak 10.374 milyon do-

lar, ithalat ise yüzde 2,8 artarak 17.383

milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı

dönemde dış ticaret açığı 7.354 milyon

dolardan 7.009 milyon dolara geriledi.

Böylelikle, 2011 Ocak ayında yüzde

56,5 olan ihracatın ithalatı karşılama

oranı, 2012 Ocak ayında yüzde 59,7’ye

yükselmiş oldu. Ancak döneme ilişkin

tahminler dış ticaret açığının 6,4 mil-

yar dolar düzeyinde olması yönündey-

di. Buna göre dış ticaret dengesinde bir

toparlanma söz konusu olmakla birlik-

te henüz beklentileri karşılamaktan

uzak bir konumda.

Aynı döneme ilişkin sanayi üretim

endeksi de olumlu sinyaller veriyor.

TÜİK tarafından açıklanan verilere

göre, 2012 yılı Ocak ayında 2005=100

temel yıllı sanayi üretim endeksi bir

önceki yılın aynı ayına göre yüzde

1,5 artmış durumda. Ancak sana-

yinin alt sektörleri incelendiğinde

artış oranının sanayi üretimin çekir-

deği konumumdaki imalat sektörün-

de oldukça düşük düzeyde kaldığını

söyleyebiliriz. İmalat sanayi sektörü

endeksi 2012 yılı Ocak ayında bir ön-

ceki yılın aynı ayına göre ancak yüzde

0,4 artmış durumda.

2011 Ocak ayında yüzde 47,7

olan Avrupa Birliği (AB)’nin ihra-

cattaki payı, 2012 Ocak ayında yüzde

43,5’e geriledi. AB’ye yapılan ihracat,

2011 yılının aynı ayına göre yüzde

0,9 azalarak 4.512 milyon dolar ola-

rak gerçekleşti. Ekonomi Bakanlığı

tarafından açıklanan son verilere göre

ise 2011 yılı Ocak-Kasım döneminde

Türkiye’de gerçekleşen 12.023 milyon

dolarlık uluslararası doğrudan yatırım

girişinin 10.299 milyon doları AB

ülkelerinden kaynaklandı. Ortaya çı-

kan tablo değerlendirildiğinde 2012

yılında Türkiye’nin ekonomik anlam-

da Avrupa’da yaşanacak gelişmelere

son derece bağımlı olduğu görülüyor.

Dış ticaretimizde AB ülkelerinin payı

gerilese de halen önemli bir yüzdeyi

oluşturuyor. Türkiye’ye giren yabancı

kaynakların önemli bir kısmı, ister

uzun vadeli doğrudan yatırım isterse

kısa vadeli sıcak para şeklinde olsun,

AB ülkelerinden geliyor. Bu neden-

lerle 2012 yılında AB’de yaşanacak fi-

nansal gelişmeler bizim için de büyük

ölçüde belirleyici olacak.

A. AF IN CIBIRO LUMESS Endüstri Yönetimi ve Ara t rma [email protected]

2012 Sonunda ?T ü r k i y e E k o n o m i s i n iN e l e r B e k l i y o r

Cari Aç k GSYH

2000–2011 Y llar nda Türkiye’nin GSYH ve Cari Aç k Miktarlar (Milyon Dolar)

Kaynak: TÜ K, TCMBNot: 2011 y l GSYH verisi ilk 9 aya ili kindir.

800.000

700.000

600.000

500.000

400.000

300.000

200.000

100.000

-100.000

-200.000

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

0

hracat thalat

Kaynak: TÜ K

2000–2011 Y llar nda Türkiye’nin hracat ve thalat Miktarlar (Milyon Dolar)

3.000

2.500

2.000

1.500

1.000

500

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 20110

i veren gazetesi mart 201214

14 Mart 2012 tarihinde MESS

merkez binası konferans salonunda

yapılan Toplantıya MEV Mütevel-

li Heyeti ve MEV Yönetim Kurulu

Üyeleri ile MEV’in eğitim faaliyetle-

rinden faydalanan işletmelerin tem-

silcileri katıldı. Toplantının açılışını

MEV Yönetim Kurulu ve Mütevelli

Heyeti Başkanı Tuğrul Kudatgobi-

lik yaptı. MESS Eğitim Müdürü ve

MEMAS Genel Müdürü Dr. Aykut

Engin MEMAS’ın, SIBEM Ge-

nel Müdürü Nergis Dökmeci ise

SIBEM’in faaliyetleri hakkında su-

num gerçekleştirdi. MEV Genel Mü-

dürü Dr. Necdet Kenar’ın MEV’in

2011 faaliyetlerini aktardığı konuş-

masının ardından, Türk Metal Sen-

dikası İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı

Murat Salar söz aldı. Mütevelli He-

yeti Üyesi Vefik Evin, Tuncay Pulcu

ile MESS ve MEV Eski Yönetim Ku-

rulu Başkanı Erdoğan Karakoyunlu

da birer konuşma gerçekleştirdi.

Kudatgobilik konuşmasında; Vak-

fın ağırlıklı olarak 2011 yılı çalışma

başlıklarına yer verdi. MEV’in ku-

rulduğu günden bu yana geçen 26

yılda faaliyetlerini başarıyla gerçek-

leştirdiğini belirten Kudatgobilik bu

yıllar boyunca 608 bin kişiye eğitim

hizmeti verildiğini ifade etti. Kudat-

gobilik konuşmasında, geçen yıl Vak-

fın en önemli faaliyetleri olan Ortak

Eğitim Projesi, REFA eğitimleri ve

İŞKUR işbirliği ile gerçekleştirilen

işsizlere yönelik düzenlenen mesleki

eğitim kurslarının başarılarına de-

ğindi. Kudatgobilik MEV’in, eğitim

ve danışmanlık konularında güçlü bir

bilgi birikimi, iletişim ağı ve uygula-

ma gücüne sahip olduğunu belirterek

2012 yılında faaliyetlerinin artarak

devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kudatgobilik MESS’in Türk Metal

Sendikası ile birlikte eğitim hizmeti

sunması amacıyla 2011 yılında kur-

duğu Mesleki Eğitim Merkezi Tic.

A.Ş. (MEMAS) ve Mesleki Yeterlilik

Sınav ve Belgelendirme Merkezi Tic.

A.Ş. (SIBEM) çalışmalarına konuş-

masında yer verdi. Her iki şirketin de

faaliyetlerine başladığını ve Vakfın bu

şirketlerle güç birliği ve işbirliği yap-

tığını sözlerine ekleyen Kudatgobilik,

MEV’in kalitesi herkesçe takdir edi-

len, saygın bir marka olduğunu ifade

etti. Kudatgobilik, “MEV’in başarıla-

rında imzası bulunan Türkiye Metal

Sanayicileri Sendikası başta olmak

üzere, mütevellimize, sanayicilerimi-

ze, MEV Yönetim Kurulu ve İşletme

Yönetim Komitesi üyelerine, tüm eği-

tim kadromuza ve idari personelimize

gönülden teşekkürlerimi sunarım” di-

yerek konuşmasını tamamladı.

Toplantıda 2011 yılı faaliyetleri

konusunda bilgi veren MEV Genel

Müdürü Dr. Necdet Kenar, MEV’in

işletmelerin her düzeydeki çalışanına

yönelik farklı konularda çok geniş bir

eğitim portföyüne sahip olduğunu be-

lirterek konuşmasına başladı. Dr. Ke-

nar 2011 yılında

20 bin 539 kişiye

eğitim verildiğini

bunun toplam-

da 416 bin 839

kişiXsaat eğitim

ve danışmanlık

hizmetine denk

geldiğini belirtti. 26 yılda toplam 10,5

milyon kişiXsaatlik bir eğitim faali-

yeti verildiğini katılımcılarla payla-

şan Dr. Kenar 12 yıldır devam eden

OEP’de 70 bin kişiden fazla çalışana

ulaşıldığını, Vakfın REFA teknikleri-

ni her geçen gün artan sayıda işletme-

de uyguladığını, İŞKUR ortaklığında

sunulan mesleki eğitimlerden çok sa-

yıda işgücüne katılmaya hazır kişinin

faydalandığını, MEMAS’ın faaliyet-

leri kapsamında da MESS ile birlikte

güzel adımlar atıldığını ifade etti.

Toplantıda MEV ve İktisadi İş-

letmenin 2011 yılı çalışma ve hesap

raporları oylanarak Mütevelli Heyeti

tarafından ibra edildi. Heyet ayrıca

2012 yılı Vakıf ve ikdisadi işletmenin

çalışma programı ve bütçelerini görü-

şerek kabul etti.

MEV’in 27. Ola an Mütevelli Heyeti Toplant s Yap ld

30’a Yak n Firma Plaket AldToplantıda MESS, Kocaeli Çalışma ve İş Kurumu Gebze Hizmet Merkezi,

Türk Metal Sendikası ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin yanı sıra MEV ile yoğun

eğitim faaliyetinde bulunan şu firmalara çalışanlarının eğitime katkılarından

dolayı plaket verildi: İÇDAŞ, Bekaert İzmit Çelik Kord, Kroman Çelik, Ekin-

ciler Demir ve Çelik, Continental Confectionery Company Gıda, Yıldızlar

SSS Holding, Üniteks Gıda, KARDEMİR, ZF Sachs Süspansiyon, TP Petrol

Dağıtım, Oerlikon Kaynak Elektrodları, Teknorot Otomotiv Ürünleri, Bosch

Rexroth Otomasyon, Mercedes-Benz Türk, Arfesan Arkan Fren Elemanları,

Karsan Otomotiv, Borusan Mannesmann Boru, CMS Jant, Magneti Marel-

li Mako Elektrik, Çelikord A.Ş., Kale Kilit, Türk DemirDöküm Fabrikala-

rı, Özen Mensucat Boya Terbiye İşletmeleri, Türkiye Petrolleri, BOSCH,

İÇDAŞ Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım, Dostel Makina, Çayırova Boru.

MEV Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti Ba kan Tu rul KUDATGOB L K ile MEV Yönetim Kurulu Üyesi Av. smet S PAH ’ye MESS Yönetim Kurulu Eski Ba kan Erdo an KARAKOYUNLU taraf ndan birer plaket takdim edildi.

Dr. Necdet KENAR

Divan Heyeti Ba kan Vekili Ali Tekin KOÇAK, Divan Ba kan Erdo an KARAKOYUNLU ve Katip Üye Av. Erten CILGA

15i veren gazetesi mart 2012

REFA-II E itimi Tamamland M E V H a b e r l e r i

İstanbul’da 9 Şubat 2012 tarihinde

başlayan genel katılıma açık düzenle-

nen REFA II-Süreç Veri Yönetimi

eğitimi 25 Şubat 2012 tarihinde ta-

mamlandı. MEV Eğitim Müdürü

Nevzat Alpay, REFA Eğitim Uzman-

ları Ceylan Eşit ve Mustafa Gencer

tarafından verilen eğitim için katılım-

cıların görüşlerini aldık.

Sema ÖZARGoodyear Türk Lastikleri T.A. .Endüstri Mühendisi

REFA-I’e bilinçli geldik. Asıl al-

mak istediğimiz REFA-II’nin konu-

larıydı. REFA-I’de genel bilgiyi al-

dıktan sonra şu an asıl amacımız olan

REFA-II’yi alıyoruz. Gayet memnu-

nuz. Eğitime katılma amacımız za-

manımızı doğru yöntemle belirleye-

bilmekti. Bunu da şu an öğreniyoruz.

REFA metodolojisi bizim için verim-

liliktir, iş süreçlerimizdeki maliyetleri

düşürmeyi sağlamaktır. Kendimize şu

hedefi koyuyoruz: Önce doğru şeyi

hesaplayabilmeliyim ki sonucu iyileş-

tireyim. Doğruyu ölçmeden ve bilme-

den ne iyileştirebilirsin ne de yorum

yapabilirsin. REFA sendika ile iliş-

kilerimizde bize kolaylık sağlayacak

bir yöntem. Şöyle ki; Çıkardığımız

sonuçları ispatlamamızda yöntem

olarak kolaylık sağlayacak. REFA’nın

işletmeler için bence; en önemli öğre-

tisi her olguyu bir bilimsel nedene da-

yandırıp, o bilimsel neden üzerinden

sonuca ulaşmamıza yardımcı olmak.

Ekim Can ÇORAPÇIO LUDostel Makina A. . Fabrika Müdür Yard mc s

REFA’yı aslında bir köprü olarak

kullanmayı planlayan bir firmaydık.

İlk etaptaki amacımız şuydu; hem işçi

sendikasını hem de işveren tarafını

ortak paydada buluşturup fabrikanın;

saptamış olduğu saatlik adetler, fab-

rikadaki üretim hızı gibi konuların

aşılıp, sendikanın daha farklı ve işçi-

nin kendi kişisel, sosyal ihtiyaçlarına

yönelmesi ve fabrikanın da standart

süreler üzerine kurulmuş bir sistemle

kapasitelerini iyi planlamasını amaç-

layarak bir araç bulmaya çalışmak.

Araştırmalarımız sonucunda gördük

ki REFA bunun için dünyada artık

hem işverenin hem işçi sendikasının

kabul etmiş olduğu, kimsenin karşı-

sında durmadığı bir araç.

Hizmet ve üretim sektörleri için

de avantajlı olan REFA’yı kısaca,

sanayi sektörü için konuşursak, sü-

recinizi, prosesinizi standartlaştırma

diye adlandırabiliriz. REFA işletme-

miz için birçok kolaylık sağlayacak.

Öncelikle ortak bir dil olacak. Farklı

bakış açıları olsa bile insanların gö-

rüşlerini belirtebileceği ortam ya-

ratmada bir araç olacak. Firmadaki

kayıtlarda normal metotlarla veya

geleneksel metotlarla göremeyeceği-

miz kayıpları REFA ile görebileceği-

mize inanıyorum. Bu sayede firma-

daki, Türkiye’deki yüzde 25 oranında

olan, çalışma verimsizliğinin mini-

mum seviyelere çekilebileceğini dü-

şünüyorum.SVM 11,5x15cm2.ai 1 01.03.2012 16:53

TürkTraktör ve Ziraat Makine-

ları A.Ş.’de “İş Sağlığı ve Güvenli-

ğinin İşçi ve İşveren Bakımından

Hukuki Boyutu” konulu seminer

verildi. 21 Şubat 2012 tarihinde

MESS Ankara Bölge Temsilciliği

Hukuk Müşaviri Mesut Ulusoy ve

Müşavir Avukat Vahap Ünlü tara-

fından verilen Seminerde, iş kaza-

ları ve meslek hastalıkları, iş sağlığı

ve güvenliğinde önleyici yaklaşım ve

pozitif kültür ve işyeri örgütlenmesi,

iş sağlığı ve güvenliği kurullarının

rol ve önemi, iş sağlığı ve güvenliği

eğitimlerinin mevzuata uygun ola-

rak yapılması, iş sağlığı ve güvenli-

ğinin hukuki dayanakları, işverenin

hukuki, işveren temsilcisinin ku-

sura dayalı (cezai) sorumlulukları

ve özellikle Bilinçli Taksire dayalı

sorumluluk, bu anlamda yapılması,

atılması gereken adımlar örneklere

dayalı olarak açıklandı. İş kazaları

sonrası yapılan iş kaza analizleri, tu-

tulması gereken raporlar ve çıkarı-

lacak dersler ile yaşanmış iş kazaları

örnek olarak ele alınmaya çalışıldı.

Seminer katılımcıların konuya iliş-

kin sorularının cevaplandırılmasıyla

sona erdi.

MESS TürkTraktör’de

i veren gazetesi mart 201216

Ülkemizde işsizlik ve düşük nite-

likli işgücü sorunları yıllardır devlet

kurumları, sivil toplum kuruluşları ve

sendikaların yanı sıra işveren ve işçi-

lerin gündemini meşgul ediyor. Tüm

paydaşlar mesleki eğitim almış ve bel-

gelendirilmiş işgücünün sürdürülebi-

lir bir gelişmenin sağlanmasında ve

rekabet edebilirliğin artırılmasında en

önemli etkenlerden biri olduğu konu-

sunda birleşiyor.

Türk Metal Sendikası ve MESS,

Mesleki Eğitim Merkezi Ticaret A.Ş.

(MEMAS) ve Mesleki Yeterlilik Sı-

nav ve Belgelendirme Merkezi Tica-

ret A.Ş. (SIBEM)’yi kurarak işgücü

piyasasının hizmetine sunmanın haklı

gururunu yaşıyor.

MEMAS, işletmelerde istihdam

edilen işgücünün üretim teknolojile-

rine uyum sağlaması ve işletmelerin

artan işgücü ihtiyacının karşılanması

amacıyla kuruldu. Hayat boyu öğren-

me çerçevesinde, kişinin mesleğini

ulusal ve uluslararası düzeyde belir-

lenmiş yeterlilik kriterlerine göre icra

edebilmesi için sahip olması gereken

öğrenme çıktıları belirlendi. ME-

MAS, bu kapsamda tasarladığı es-

nek ve modüler eğitim programları

ile bireylere meslek kazandırmayı ve

mevcut işgücünün meslekte uzman-

laşmasını amaçlıyor. Ulusal Mesleki

Standartlara ve Yeterliliklere dayalı

mesleki eğitimin yanı sıra, İş sağlığı

ve güvenliği ile süreç geliştirme eğitim

programlarını da işletmelerin ihtiyaç-

ları doğrultusunda şekillendiriyor.

SIBEM, işgörenlerin örgün, yay-

gın, informal eğitim ya da bireysel

çabalarıyla elde ettikleri mesleki edi-

nimlerinin belgelendirilmesi ama-

cıyla kuruldu. Bu sayede işgörenler

Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından

onaylı mesleki yeterlilik belgelerine

sahip olarak yetkinliklerini belgele-

me imkanı bulacaklardır. İşverenler

ise mesleğinde uzmanlaşmış ve

kendi hedefl eri

doğrultusunda iş

görebilecek ele-

manları bünyele-

rine katabilecek

ve belgeli işgücü-

nün verdiği kaza-

nımla şirketlerine

ve ekonomiye daha

çok katma değer

sağlayabileceklerdir.

Ayrıca 6111 sayılı

KHK ile belirlendiği

üzere işverenler bel-

geli işgücünün yeni istih-

damı ile 54 aya kadar iş-

veren hissesi sigorta prim

desteğinden yararlanabi-

leceklerdir.

Ülke ekonomisine

katkı ve müşteri odaklı-

lığı temel alan SIBEM

ve MEMAS da sürekli

değişen dünyanın kalite gereklilik-

lerine ayak uydurmanın akredite bir

belgelendirme kuruluşu tarafından

kalite yönetim sistemi açısından

denetlenip belgelendirilmek suretiyle

sağlanacağının bilincindedir.

Mü teri Odakl Yönetim Anlay

Bu felsefeyle SIBEM ve

MEMAS’ın ISO 9001:2008 Kalite

Yönetim Sistemi belgesi alması ka-

rarlaştırıldı ve konu ile ilgili çalış-

malar 2011 yılının son çeyreğinde

başlatıldı. SGS Supervise Gözetme

Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.’ye ya-

pılan başvurunun ardından,

SIBEM ve MEMAS ge-

rekli incelemeleri yapmış

ve her iki şirketin yönetim

sistemini, standardın ge-

reklerine uygun şekilde

tasarladı. Kalite sisteminin

dokümantasyonu tamam-

lanarak örnek uygulamalar

yapıldı ve gerekli kayıtlar

oluşturuldu. Kalite bel-

gelendirmesi için

gereken kapsamlı

çalışmayı kısa bir

sürede tamamlayan

SIBEM ve ME-

MAS, bu bağlamda

19 Ocak 2011 tari-

hinde SGS Super-

vise Gözetme Etüd

Kontrol Servisleri A.Ş.

tarafından yapılan

denetimlerde başa-

rılı bulunarak ISO

9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi

belgesi almaya hak kazandı.

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim

Sistem belgelendirmesi; müşteri o-

daklılık, liderlik, kişilerin katılımı, sü-

reç yaklaşımı, sistem yaklaşımı, sürek-

li iyileşme, gerçeğe dayalı karar alma,

karşılıklı faydaya dayanan tedarikçi

ilişkileri olmak üzere sekiz kalite yö-

netim ilkesine dayanıyor.

ISO 9001:2008, kalite ve müşte-

ri memnuniyeti ile birlikte, değişen

dünyanın gerçeklerini benimseyerek

kalite sistemlerini sürekli iyileştirme-

ye yönelik bağlılığın ortaya konulma-

sını sağlıyor. Bu sistemle yönetilen

şirketler, müşterilerinden gelen yük-

sek hizmet kalitesi taleplerini şimdi

ve gelecekte karşılayacakları konu-

sunda onlara güvence veriyor.

Ayrıca kalite belgesini almaya hak

kazanan kuruluşlar akredite şirketler

tarafından çeşitli aralıklarla denetle-

niyor ve kalite yönetim sistemini tüm

gereklilikleriyle etkin bir şekilde uy-

gulamaya devam ettiklerini doğrulu-

yor.

MESS ve Türk Metal Sendikası’nın

örnek bir birliktelik ile kurmuş ol-

dukları her iki şirket ISO 9001:2008

kalite belgesinin getirmiş olduğu so-

rumlulukla işsizlik ve mesleksizlik

sorununun çözümüne yönelik faa-

liyetlerini artan bir istek ve titizlikle

yürütüyor.

SIBEM ve MEMAS, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi akreditasyon çal malar ba ar yla tamamland .

MEMAS ve SIBEM ISO 9001:2008’e Göre BelgelendirildiMESS ve Türk Metal Sendikas ortakl ile kurulan MEMAS ve SIBEM etkin bir kalite yönetim sistemi anlay ile yoluna devam ediyor.

a

r

r.

ği

p

SI

re

ve

si

re

t

d

l

y

-

M

1

h

v

K

ta

de

rılı