yürüyüs 9

50
ONLAR ALKIfiLIYOR B‹Z MEYDAN OKUYORUZ! Emperyalizme ve oligarfliye karfl› devrim ve sosyalizm bayra¤›n› dalgaland›r›yoruz EMPERYAL‹ZME VE OL‹GARfi‹YE KARfiI YÜRÜYÜŞ YÜRÜYÜŞ Say›: 9 / 12 Nisan 2009 / Fiyat›: 1 TL (kdv dahil) 30 Mart - 17 Nisan Devrim fiehitlerini Anma ve Umudun Kuruluflunu Kutlama Günleri

Upload: coskun-bekir

Post on 10-Mar-2016

226 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

haftalik siyasi dergi

TRANSCRIPT

Page 1: Yürüyüs 9

ONLAR ALKIfiLIYOR

B‹Z MEYDAN

OKUYORUZ!

Emperyalizme ve oligarfliye karfl› devrimve sosyalizm bayra¤›n›

dalgaland›r›yoruz

EMPERYAL‹ZME VE OL‹GARfi‹YE KARfiI

YÜRÜYÜŞYÜRÜYÜŞSay›: 9 / 12 Nisan 2009 / Fiyat›: 1 TL (kdv dahil)

30 Mart - 17 NisanDevrim fiehitlerini Anma ve Umudun

Kuruluflunu Kutlama Günleri

Page 2: Yürüyüs 9

YYaaflfl››yyoorrllaarr 17 NNisan

23 NNisan

Sabahat KARATAfi, 1970’lerde ‹YÖKD’de, fabrikalarda, Dev-Genç içinde faaliyet yürüttü. 76'da Devrimci Kad›nlar Derne-¤i kurucular› aras›nda yerald›. 12 Eylül sonras› güç koflullar›nda hareketi omuzlad›. 22 y›ll›k devrimci yaflam›nda ilkeli, kural-l›, disiplinli yaflam›yla örnek oldu. Devrimci Sol Merkez Komite Üyesi, flehir SDB'leri ve bir k›s›m örgütlenmeden sorumluydu.

Taflk›n USTA, tüm yaflam›n› çal›flmakla, üretmekle geçiren ve her fleyini harekete sunan bir devrimciydi.

Eda YÜKSEL, lisede, üniversitede bir Dev-Genç'li olarak yerald› kavgada. Üniversiteyi bitirdikten sonra ça-l›flmalar›na Elektrik Mühendisleri Odas›’nda devam etti. fiehit düfltü¤ünde üssün kurumlafl-

mas›nda görevliydi.

Sinan KUKUL, 1974’de kat›ld› mücadeleye.‹YÖD yönetiminde yerald›. ‹stanbul Dev-Genç Genel Sekreterlik görevini üstlendi.DY tasfiyecili¤ine karfl› yeni bir siyasi ha-reketin örgütlenmesinde büyük emekharcad›. Aral›k 80'de tutsak düfltü. 90'da

gerçeklefltirilen özgürlük eylemiyle tekrars›cak mücadeleye kat›ld›. Devrimci Sol Merkez Ko-

mitesi Üyesi, Anadolu ve baz› alan örgütlenmeleri so-rumlusuydu.

Arif ÖNGEL, lise ö¤retmeniydi. Son görevinden ön-ce Devrimci Memur Hareketi’nin yöneticilerindendi.

fiadan ÖNGEL, devrimcilikle ev kad›n› olarak ta-n›flt›. Efliyle birlikte mücadelede yer almakta tereddütetmedi.

Ahmet Faz›l Ercüment ÖZDEM‹R, 1974'te ka-t›ld› mücadeleye. ‹YÖD Yönetim Kurulu üyeli¤i, iflçi vemahalle örgütlenmesinde sorumluluklar, bir dönemEge Bölgesi sorumlulu¤u yapt›. 12 Eylül'den sonra 10y›ll›k tutsakl›¤›n›n ard›ndan ‘91'de özgürlük eylemiy-le yeni görevler üstlenmek üzere mücadeleye at›ld›.Devrimci Sol fiehir Silahl› Devrimci Birlikler Genel Ko-mutan›’yd›.

Sat› TAfi (KILIÇ), bir hemflire olarak yerald› öncemücadelede. Memurlar›n mücadelesinde yol aç›c›lar-dan biri oldu. Sonra her görevi tereddütsüz üstlendi.

Hüseyin KILIÇ, Gültepe, Okmeydan›, Kas›mpafla gi-bi gecekondu semtlerinde devrimci çal›flmalar yürüttü.Efli Sat› ve önder yoldafl› Faz›l’la flehit düfltü.

Ayfle GÜLEN, devrimci mücadelenin kültür/sanatalan›nda çal›flmalar›n› yürüttü. O düflünen, yaratan,kitlelere bilinç tafl›yan bir sanatç›yd›.

Ayfle Nil ERGEN, mühendis-mimar odalar›nda çe-flitli çal›flmalarda bulundu. Ayn› zamanda bir sanat-ç›yd›. Kültür-sanat alan›nda ürettikleriyle, kat›l›m›ylahalktan ve mücadeleden yana bir sanat›n güçlenmesiiçin çal›flt›.

Dersim civar›ndaoperasyonlar›n yo-¤unlaflt›r›ld›¤› bir dö-nemde, daha öncebirkaç kuflatmay› ya-rarak ç›kmalar›nara¤men Ard›ç köyü-nün Çalaxane mezra-s›nda oligarflinin güç-leriyle karfl›laflt›lar.23 Nisan 1993günü sabahtan ö¤le-ye kadar süren çat›fl-malar sonucu 12 ge-rilla katledildi.1973 Dersim do¤um-lu Cihan, gerillayakat›lmadan önce,gençlik örgütlenmesi-nin Elaz›¤ yöneticileriaras›ndayd›. 1974,Pertek Akdemir kö-yünden Cengiz, Li-seli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücade-leye. 1971 Dersimdo¤umlu Haydar,1973 Hozat Taçki-rek do¤umlu Abi-din, Dersim’de çe-flitli çal›flmalarda ye-rald›ktan sonra ge-

rillaya kat›ld›lar. Be-hiye, gecekondu halk›n›n mücadelesinde yetiflen bir Cepheli’ydi. Apti, TÖDEF’le baflla-d›¤› mücadelesinde çeflitli sorumluluklar üstlendi. 1975 Hozat Taçkirek do¤umlu Ey-lem, mücadeleye lise y›llar›nda kat›lm›flt›. Hasan, 1972’de Elaz›¤’da do¤du. Mücade-leye ‹stanbul’da kat›ld›. 1965 Pülümür do¤umlu Selvi, mücadeleyle Fransa’da tan›flt›.Ve ülkesine gerilla olarak döndü. Müfrezenin komutan yard›mc›s›yd›. Ali, gecekonduyoksullar›n›n mücadelesinde yerald› gerillaya kat›lmadan önce. Müfreze komutan›yd›.Mehmet, iflçiydi, Malatya Tav›r bürosunda çal›flt›. Kavgas›n› da¤larda sürdürdü.

Eylem YYILDIZ Hasan AAKTAfi Selvi UUZUN

Özgür KKILIÇ Ali ÖÖZBAKIR Mehmet ÇÇOLAK

Sivas’l›yd›. 1980’lerin ikinci yar›s›nda gençlik mücadele-sine kat›ld›. ‹YÖ-DER kurucular›ndand›. Dev-Genç’te miliskomutanl›¤› yapt›. 1993’de iradi olarak yurtd›fl›na ç›ka-r›ld›. Burada da çeflitli görevler üstlendi. Son dönem çe-flitli eksiklikleri nedeniyle örgütsel iliflkisi kesilmiflti. Amao partisiz, yoldafls›z, mücadelesiz yaflayamazd›. Son gö-revini, kendisi belirledi ve bir feda eylemiyle 23 Nisan2001’de ölümsüzleflti. Almanya’n›n Regensburg kenti hapishanesi önünde, “Fa-

flist Türk Devletini ve Cezaevlerindeki Katliamlar› Protesto Ediyorum” yaz›l› birpankart›n alt›nda, aln›nda k›z›l bir bantla bedenini tutuflturarak flehit düfltü.

Erzincando¤um-luydu. As-keri faali-yetlerdeve mahal-lelerdegörev al-d›. 1990

at›l›m›yla oluflturulan ilk askeriörgütlenmelerde bulundu. 23Nisan 1993’de ‹stanbul Malte-pe’de kuflat›ld›¤› üste direnerekflehit düfltü.

‹‹bbrraahhiimm YYAALLÇÇIINN

KKaazz››mm GGÜÜLLBBAA⁄⁄

1962 do¤umluydu. “Karakollardaki ‹flkence Ve Tarifl Di-reniflindeki Polis Bask›s›na Karfl›” sürdürülen kampanyas›ras›nda 23 Nisan 1980’de Ankara Nato Yolu'ndayap›lan bir gösteri s›ras›nda vurularak katledildi.

1965 Sivas do¤umluy-du. Mücadelenin çeflitlialanlar›nda yerald›. Birdevrimcinin nas›l yafla-mas› ve ölmesi gerekti-¤ini mücadele dolu ya-flam› ve kahramancaölümüyle gösterdi. Ada-let için yaflad›, adalet

için flehit düfltü. 16-17 Nisan’da yoldafllar›n›n katledilmesininhesab›n› sormak için gerçeklefltirilen bir ey-lem s›ras›nda, 20 Nisan 1992’de ‹stanbulTopkap›’da katledildi.

YYuussuuff TTOOPPAALLLLAARR

ÖÖnnddeerr ÖÖZZDDOO⁄⁄AANN

Umudunda¤lardakibayraktarla-r›yd› onlar.Tokat’›n Nik-sar ilçesi Ça-tak köyü

k›rsal›nda 20Nisan 1995’de oligarflinin askeri güçleriyle çat›flma ç›kt›. Çat›flmada bir as-ker öldü, 3 Cephe gerillas› da flehit düfltü.Suat, Artvin/Befla¤›l köyü do¤umludur. 1980’lerin sonlar›ndan itibaren Ka-radeniz’de hareketin örgütlenmesinde en çok eme¤i geçenlerden biriydi.1992’de tutsak düfltü. Tutsakl›¤› sona erdikten sonra gerillaya kat›ld›. Zeli-ha, Konya do¤umludur. Devrimcileri ortaokul y›llar›nda tan›d›. Konya DLMKiçinde yerald›. Duran, Toka/Zile do¤umludur. ‹stanbul’da ve Zile Halke-vi’ndeki faaliyetlerde yerald›. 1994 yaz›nda k›r gerilla birli¤ine kat›ld›. Ka-radeniz da¤lar›nda ölümsüzlefltiler.

Suat AALKAN Zeliha GGÜDENO⁄LU Duran AAKBAfi

1969’da Sivas ‹mranl› ilçesi do¤umluydu. 1992’de Afyon‹ktisadi-‹dari Bilimler Fakültesinde ö¤renciyken DevrimciGençlik içinde mücadeleye kat›ld›. Üç ayl›k tutsakl›k ya-flad›. 17 Nisan 1995’de bir eylem haz›rl›¤› s›ras›ndasilah›n›n elinde patlamas› sonucu flehit düfltü.

Tokat, Almus, Armutalan köyünde 1966 y›l›ndado¤du. ‹ki çocuk annesiydi. 1989’da ‹stanbul’a gö-çedip Küçükarmutlu’ya yerleflti. Devrim mücadele-sine kat›ld›. Temizlik ifllerine giden bir emekçi, TA-YAD’›n y›lmaz hak ve özgürlük savaflç›lar›ndan bi-riydi. F Tipi sald›r›s›na karfl› d›flar›da ölüm orucu yap›l-mas› önerisini ilk getirenlerden biriydi. Küçükar-

mutlu’da, ad› daha sonra direnifl evi olacak olan kendi evinde, o¤lununve k›z›n›n yan›nda ölüme yatt›. 22 Nisan 2001’de çocuklar›n›n, gece-kondu yoksullar›n›n yan›bafl›nda ölümsüzleflti.

NNuurraann DDEEMM‹‹RR

fifieennaayy HHAANNOO⁄⁄LLUU

Cengiz KKALACihan TTAÇYILDIZ Haydar AAYDIN

Abidin YYILDIZ Behiye CCAN‹K Apti fifiEKER

Page 3: Yürüyüs 9

Onlar ve biz 44

Mahir’den Day›’ya sürüyor bukavga 66

Avrupa’da flehitler an›ld› 99

ÖÖ¤¤rreennddiikklleerriimmiizz:: Mütevaz›l›k tercihe ba¤l› de¤il,devrimci bir zorunluluktur 1100

Obama da defolacak onualk›fllayanlar da 1111

Yasaklar› korkular›ndan 1144

Kafa tutarken kafalar›n› emperyalist efendilerinin blokuna çarpt›lar 1155

NATO katliamc›d›r NATO’ya hay›r 1177

AF-PAK Obama emperyalisthaydutlu¤un yeni baflkan›d›r 1188

Bizim için de¤il sömürü içinvars›n›z 1199

Ödedi¤imiz bedeller ve ›srar›m›zlakazand›k 1 May›s’lar› 2211

Kavgam›z›n Mahirler’i 2244

‹nanc›n ve iradenin ça¤r›s›yd› O! 2266

MMaahhiirr’’ddeenn DDaayy››’’yyaa ddeevvrriimm yyoolluunnddaa 3399.. yy››ll --44Parti, umut ve zafere yürüyüfl 2299

Ulafl›m hakk› e¤itim hakk›n›n bir parças›d›r 3322

Ücretsiz ulafl›m hakk›m›z istiyoruz alaca¤›z 3344

GGeennççlliikk:: ‹P/TGB çetesine geçit vermeyece¤iz! 3366

“‹flçi Partisi Art›¤› TGBY›ld›z’dan Defol” 3377

Çanakkale’de faflist sald›r›larve direnifl 3388

Koruculuk reddedilmelidir 3399

Gerçekten ve özelefltiridenkaç›fl›n s›¤›na¤› Abart›c›l›k 4400

DDeevvrriimmccii ‹‹flflççii HHaarreekkeettii::1 May›s ve S›n›f Bilinci- 2 4433

Sabanc›lar karlar›ndan bilezarar etmezler 4444

Yürüyüfl’e yine sansür yine kapatma 4455

Devrimci Sol Ana Davas›’nadevam edildi 4466

Alevili¤in dünü bugünü yar›n› 4477

DDüünnyyaamm››zzddaann üüllkkeemmiizzddeennnnoottllaarr:: Adam›na göre hukuk 4488

AKP, kay›plar› a盤a ç›karamaz 4499

YYuurrttdd››flfl››:: Nurhan Cengiz veAhmet’e özgürlük 5500

Bu Say›da

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:

Metin BULUT

Adres: Emekyemez Mah. Tenha Sokak.Üçler Han No: 11-15 Karaköy- Beyo¤lu/ ‹stanbul

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

ISSN: 1306-2034

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

‹lanlarHaftalık Süreli Yerel Yayın Fiyatı: 1 TL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Tav›r Nisan ssay›s›

EnginÇEBERDavas›Sürüyor...

YYeerr:: Bak›rköy Adliyesi

TTaarriihh:: 15 Nisan 2009Çarflamba

SSaaaatt:: 10.00

1 MAYISP‹KN‹⁄‹’NDEBULUfiALIMTTaarriihh:: 2266 NNiissaann 22000099 PPaazzaarrYYeerr :: MMeehhmmeett AAkkiiff EErrssooyyPPiikknniikk AAllaann›› -- SSaarr››yyeerr((MMaahhaalllleerrddeenn oottoobbüüss kkaalldd››rr››llaaccaakktt››rr))

HHaallkk CCeepphheessii

Mezar Anmas›

30 MART’A ÇA⁄RIMahir Hüseyin Ulafl

Kurtulufla Kadar Savafl!

Mahir’den Day›’yaSürüyor Bu Kavga!

Tarih: 12 Nisan 2009 PazarSaat: 15.00

Yer: Gazi Mahallesi EskiKarakol Önü ÇIKTI...

Page 4: Yürüyüs 9

Onlar ve biz. Obamalar’› alk›flla-yanlar ve Obamalar’a meydan

okuyanlar. Bugün temel saflaflmabudur. Bu saflaflma, dünya çap›nda-ki emperyalizm ve halklar saflaflma-s›n›n somuttaki görünümüdür. Saf-lar nettir. Her güç, ya Obamalar’›nya halklar›n yan›ndad›r. Ya Obama-lar’› alk›fllayacakt›r, ya Obamalar’lasavaflacakt›r. Bugün kendisini bu-nun ikisinin de d›fl›nda görenler var-d›r. Fiilen de öyle gibidirler. Fakatbu yan›lt›c› bir görünümdür. Kendi-sini ne onlardan, ne bizden yanagörmeyenler, bugün için ne yaz›k ki,Obamalar’a güç vermektedirler.Obamalar, güçlerini, emperyalizmhalklar saflaflmas›nda henüz kendisaf›nda olmayanlardan, kendi saf›-n›n fark›na varmayanlardan almak-tad›r.

Onlar ve biz aras›ndaki ayr›m,vatana ihanetle vatanseverlik

aras›ndaki ayr›m kadar keskindir.Onlar ve biz aras›ndaki ayr›m, ssii--yyaahhllaa bbeeyyaazz,, zzaalliimmllee mmaazzlluumm,,hhaakkll››yyllaa hhaakkss››zz aras›ndaki ayr›mkadar kesin ve keskindir. 50 y›ld›rülkemizdeki as›l mücadele bu ikikesim aras›ndaki mücadeledir. Dü-zen partilerin desteklemek, bu saf-laflmada, emperyalizmden yana ol-makt›r. Kitlelerin aldat›l›p yanl›flsaflara süreklenmesinin ülkemizde-ki en vahim sonucu da budur. Em-peryalistlerle oturulan masa-lara vurulan yumruklar, sözdepazarl›klar, Davos’taki efe-lenmeler, hepsi sadece em-peryalizme uflakl›¤› gizlemekiçindir. Bu sonucu de¤ifltire-ce¤iz. Türkiye halklar›n› ergeç ba¤›ms›zl›k bayra¤› alt›n-da toplayaca¤›z.

Hat›rlanaca¤› gibi, 2007y›l›nda, Amerikal› flirket-

ler taraf›ndan 47 ülkede yap›-lan bir araflt›rman›n sonuçla-r›na göre, Türkiye halk›n›n

dünyada Amerika’ya en olumsuzbakan ülkelerin bafl›nda geldi¤i or-taya ç›km›flt›. Araflt›rmaya göre,Türkiye halk›n›n yüzde 83'üABD'ye olumsuz yaklaflmaktayd›.Rakam de¤iflebilir, dönemsel etki-lerle art›p azalabilir; fakat ülkemiz-deki anti-Amerikan duygular›n, tep-kilerin yüksek oldu¤u bir gerçektir.Fakat burada karfl›m›za iki sorun ç›-kar; bbiirriinncciissii:: Anti-Amerikanc›l›-¤›n bu kadar güçlü oldu¤u bir ülke-yi ony›llard›r Amerikanc›lar’›n yö-netmekte olmas› büyük bir çeliflki-dir kuflkusuz ve biz bu çeliflkiyiçözmeliyiz. ‹kincisi: Emperyalizmetepkilerin bu kadar güçlü oldu¤u birülkede devrimcilerin önderli¤indegeliflen anti-emperyalist mücadele-nin kitleselli¤indeki gerilik, bir bafl-ka çeliflkidir ve bu çeliflkiyi de çöz-mek durumunday›z.

Çeliflkinin çözümü aç›s›ndan enönemli noktalardan biri, ülke-

mizde halk›n emperyalizmle olançeliflkilerini, çeflitli temellerde olufl-mufl tepkilerini, bizzat emperyalizmiflbirlikçisi partilerin, iktidarlar›nkullanmas›d›r. Anti-emperyalist te-melde devrimci mücadelenin gücüolmas› gereken anti-Amerikanc›,anti-Avrupac› potansiyel, düzenpartilerinin kitle gücüne dönüfltürü-lebilmektedir.

Halk›n anti-Amerikan duygular›-n› kullananlar›n bafl›nda, Ame-

rika’ya en yüksek hizmeti yapan Er-do¤an ve hükümeti gelmektedir.Özellikle ‹sral’e yönelik yapt›¤› bir-kaç ç›k›flla, Filistin ve Ortado¤uözelinde Amerika’ya karfl› tepkileriyo¤un olan kesimleri etkileyebil-mektedir.

Bu saflaflman›n d›fl›nda bir de,gerçekte Obamalar’dan yana

olup da, onlara karfl› gibi gözükenssaahhttee uulluussaallcc››llaarr vard›r. Tarihleriboyunca, asl›nda emperyalizmle ttee--mmeell bbiirr ççeelliiflflkkiilleerrii olmam›flt›r. Ül-kemizdeki emperyalist sömürü dü-zenin sürdürülmesinde görev alm›fl-lard›r. TSK’da, burjuva bas›n yay›norganlar›nda veya farkl› kurumlar-da, devletin, tekellerin hizmetindegeçirdikleri y›llar, ayn› zamandaemperyalizme hizmetti. Çok çeflitlinedenlerle emperyalizmle dönemselçeliflkileri ortaya ç›kt›¤›nda, en kes-kin “anti-Amerikan, anti-Avrupac›kesilmeleri, onlar›n yerini de¤ifltir-mez. Onlar›n emperyalist düzenleçeliflkileri çözülebilir, uzlaflabilir çe-liflkilerdir ve çeliflki çözülünce, yineObamalar’›n önünde selam dururlar.Birlikte, halka ve devrimcilere kar-fl› sald›r›lar gerçeklefltirirler.

Onlar ve biz aras›ndaki ayr›m,onlar›n –Obama alk›flc›s› Ame-

rikanc›lar›n– aralar›ndaki sorunlarne olursa olsun, bize karfl› birlefle-bilmeleridir. Amerikanc›l›¤›n sürek-li iktidar oldu¤u sistem, anti-emper-yalistlere karfl› da sürekli bir sald›r›demektir. Nitekim ülkemizde1960’lardan bu yana vatanseverler,

anti-emperyalist, anti-oligarflikdevrim çizgisinin savunucular›,iflbirlikçilerin iktidarlar› alt›ndaher türlü sald›r›ya maruz kalm›fl-lard›r. Sistem, ömrünü uzatmakiçin, kkeennddii aalltteerrnnaattiiffiinnii yyookkeett--mmeeyyii sürekli bir politika olarakuygulamaktad›r.

Kendi iflbirlikçili¤ini, uflakl›-¤›n› gizlemek için devrimci

hareketi dd››flfl mmiihhrraakkll›› olmakla,kendi faflist terörünü perdelemekiçin de devrimci hareketi terörist-likle suçlamaktad›r.

Onlar ve Biz

Çeliflkinin ççözümü aaç›s›ndan eenönemli nnoktalardan bbiri, üülkemizde

halk›n eemperyalizmle oolançeliflkilerini, ççeflitli ttemellerde

oluflmufl ttepkilerini, bbizzatemperyalizm iiflbirlikçisi ppartilerin,

iktidarlar›n kkullanmas›d›r.Anti-emperyalist ttemelde ddevrimcimücadelenin ggücü oolmas› ggerekenanti-Amerikanc›, aanti-Avrupac›

potansiyel, ddüzen ppartilerinin kkitlegücüne ddönüfltürülebilmektedir..

Say›:9

12Nisan2009

4

YÜRÜYÜŞ

Page 5: Yürüyüs 9

Sistemin halklara karfl› savafl›Amerikan emperyalizminin yö-

netiminde sürmektedir. Halklar›nulusal ve sosyal kurtulufl mücadele-lerine karfl› emperyalizmin sald›r›la-r› daha çok ““kkoommüünniizzmm tteehhlliikkeessii””ile gerekçelendiriliyordu. Sosyalistsistemin y›k›lmas›n›n ard›ndan k›sabir süre geçtikten sonra bu gerekçe-nin ad› ““tteerröörree kkaarrflfl›› ssaavvaaflfl”” oldu.Bu savaflta görünürdeki tablo fludur:Afganistan’›, Irak’› iflgal eden, Suri-ye’den, Kuzey Kore’ye Küba’ya ka-dar onlarca ülkeyi tehdit eden, on-larca devrimci, yurtsever hareketi“terör listelerine” alan, Irak’ta oldu-¤u gibi birkaç y›l içinde ambargolar-la yüzbinlerce çocu¤u, gözlerinik›rpmadan öldürebilen bir ülkeninbaflkan›, TBMM’de ça¤dafll›¤›n, uy-garl›¤›n, insanc›ll›¤›n, sevgi, bar›flve kardeflli¤in temsilcisi olarak ka-bul edilirken, ülkelerinin ulusal onu-runu emperyalistlere karfl› savunanvatanseverler, devrimciler, ayn› kür-sülerden “terörist” olarak suçlana-bilmektedir.

Emperyalizme karfl› ülkemizinba¤›ms›zl›¤›n› savunmaya, em-

peryalizme karfl› mücadeleye devamedece¤iz. Emperyalizmle mücadele-den vazgeçip onunla uzlaflmak, dev-rimden vazgeçifltir. Hiçbir gerekçeemperyalizmle uzlaflmam›za nedenolamaz. Emperyalizme, emperyaliz-min liderlerine 20. ve 21. yüzy›l›nhiç tan›k olmad›¤› misyonlar yükle-mek, halklar›n karfl›s›nda saf tut-makt›r. Bak›n örne¤in gazetelerdenbirinde ne yaz›yordu Obama için:Obama demek, “Demokrasi, huku-kun üstünlü¤ü... Laiklik ve demok-rasi... Farkl›l›klara sayg›... Herke-sin kendisi olabilmesi... De¤iflim...Etnik ve dini az›nl›klar›n bir bütü-nün özgür parçalar›n› oluflturmas›..‹nanç özgürlü¤ü, ifade özgürlü¤ü...geçmiflle yüzleflmek, gelece¤e odak-lanmak”... Milliyet yazar› HasanCemal, Obama’yla bütünlefltirmedi-¤i hiçbir olumluluk b›rakmam›fl ge-ride. Sanki o, halen iki ülkeyi iflgalalt›nda tutan, onlarca ülkede asker-lerinin faaliyette oldu¤u operasyon-lar yapt›¤› bir ülkenin lideri de¤ildi.Obama konusunda bafltan beri dik-

kat çekti¤imiz buydu. Sadece “ren-gi farkl›” diye böyle bir aldatmaca-n›n hakim k›l›nmak istenmesinekarfl›, sürekli mücadele içindeyiz.Emperyalizm de¤iflti diyenler, em-peryalist liderlere onlar›n asli nite-liklerini yok sayan özellikler atfe-denler, yine karfl›lar›nda bizi bula-caklar. Gerçe¤i söyleyen yine bizolaca¤›z. Çünkü bizim saf›m›z net.Bizim savafl›m›z net.

Biz, 1960’lar›n ikinci yar›s›ndanbu yana emperyalizme karfl›

mücadele bayra¤›n› tafl›rken, onlarbize sald›racaklar› tafl ve sopalar› ta-fl›yorlard›. Onlar, “CIA alt›m›z› oy-mufl” demelerine, bunu çok iyi bil-melerine ra¤men emperyalizme hiz-mete devam edenlerdi. Onlar, iflbir-likçilerini “Amerika’y› bile rahats›zedecek kadar Amerikanc›” diyesuçlayabilecek olanlard›. Onlar,K›br›s iflgali sonras›nda oldu¤u gibiambargo uygulad›¤›nda da, bafllar›-na çuval geçirildi¤inde de emperya-lizme biat etmeyi sürdürenlendir.Fethullah Gülen flöyle diyor-du:“ABD’yi karfl›m›za alarak dün-yan›n hiçbir yerinde bir ifl yapma-m›z mümkün de¤ildir. ” Diyebilirizki, bu tüm düzen politikac›lar›n›nortak düflüncesidir. Bu düflünceyle,““bbiizzii ddeellii¤¤ee ssüüppüürrmmee,, kkuullllaann”” diye-bilmekte oligarflinin politikac›lar›.Böylesine yalvar yakar olanlar›nTBMM’de o kadar alk›fllamalar› an-lafl›l›rd›r. Utanmasalar s›rtlar›na

al›rlard›. Düzen içinde yaflamak is-teyenler, ABD hakimdir, efendidir,öyleyse boyun e¤meli, yararlanma-l›y›z diye düflünüyor. Biz ise, em-peryalizme karfl› bu mücadele için-de flehitler üstüne flehitler verirkenbir an bile biat etmeyi düflünmedik.Devrimci harekete karfl›, Amerikanemperyalizminin do¤rudan kat›ld›¤›operasyonlar, katliamlar yap›ld›.Yukar›da belirtti¤imiz gibi, temelsorun, iktidar alternatif olabilecekbir gücü yoketmekti,

Obama’n›n Türkiye için bir yolharitas› çizdi¤inde hemfikir

burjuva politikac›lar ve gazeteciler.Yolunu kendi çizemeyenlerin yolu-nu baflkas› çizer. Obama, kürsüdengayet aç›k flunlar yap›lmal›, bunlaryap›lmamal› diye talimatlar verdi.Alk›fllayanlar, onun talimatlar›n›yerine getirecek. “Defol” diye hay-k›ranlar, onun her sözünü reddede-cekler bafltan. ABD Baflkan› Oba-ma’ya “entellektüel bir ayd›n” mu-amelesi yapanlar, yar›n onun Afga-nistan’a onbinlerce katil gönderece-¤ini düflünmüyorlar anlafl›lan. ABDbaflkanlar›ndan Roosevelt, ülkelerekarfl› politikas›n› flöyle ifade ediyor-du. “Tatl› konuflal›m ama büyük birsopa tafl›yal›m.”

Obama da ayn›s›n› yap›yor. Oli-garfliyi pohpohlayan sözler edi-

yor TBMM kürsüsünden. Sopay›gösterip yap›lmas›n› istediklerini s›-ral›yor. Biz ne “tatl›” sözlere kanar›z,ne ellerindeki sopadan y›lar›z. ‹fltesadece bu nedenden dolay› bile Tür-kiye’nin gelece¤i biziz. Bu ülkededevrimciler d›fl›nda, hiçbir güç ba-¤›ms›zl›k mücadelesini sürdüremez.

Türkiye halklar›, emperyalizminyalanlar›na kanmak da, sopas›-

na boyun e¤mek de onursuzlu¤u ge-tirir. Amerika’ya karfl› olmak, ba-¤›ms›z, demokratik, sosyalist Türki-ye mücadelesinde yeralmakt›r. Bumücadele devrimcilerihn önderli-¤inde yürütülen bir mücadeledir.Ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizmhedefine ulaflman›n baflka yolu yok-tur. Ya Obamalar’dan, Obamalar’›alk›fllayanlardan yana olacaks›n›z,ya bizden...

Türkiye hhalklar›, emperyaliz-min yyalanlar›na kkanmak dda,

sopas›na bboyun ee¤mek ddeonursuzlu¤u ggetirir.

Amerika’ya kkarfl› oolmak,ba¤›ms›z, ddemokratik,

sosyalist TTürkiyemücadelesinde yyeralmakt›r. BBu

mücadele ddevrimcilerinönderli¤inde yyürütülen bbirmücadeledir. BBa¤›ms›zl›k,

demokrasi, ssosyalizm hhedefineulaflman›n bbaflka yyolu yyoktur.

Ya OObamalar’dan,Obamalar’› aalk›fllayanlardanyana oolacaks›n›z, yya bbizden.

YÜRÜYÜŞ

5

Say›:9

12 Nisan2009

Page 6: Yürüyüs 9

30 Mart-17 Nisan Devrim fiehit-leri Anma ve Umudun KuruluflunuKutlama Günleri’nde eylemler, an-malar bu hafta da devam etti. Pan-kartlar, yaz›lamalar, bildiriler vekufllamalarla flehitlerimizin ve umu-dun sesi halk›m›za ulaflt›r›ld›.

‹stanbul: ““UmuduKavgam›zdaBüyütüyoruz”

4 Nisan günü Bahçelievler Öz-gürlükler Derne¤i’nde, 5 Nisan gü-nü Karanfiller Kültür Merkezi veAnka Kültür Merkezi’nde anmalardüzenlendi.

Bahçelievler Özgürlükler Der-ne¤i’nde yap›lan anmada 39 y›ld›rsürdürülen kesintisiz mücadele an-lat›l›rken, anma hep birlikte söyle-nen türkülerle son buldu.

Karanfiller Kültür Merkezi’ndeflehitler köflesinin yap›ld›¤› anmada,Naz›m Hikmet’tin “Zafere Dair” fli-iri okunurken, hep bir a¤›zdan söy-lenen türkü ve marfllarla anma biti-rildi.

Anka Kültür Merkezi’nde yap›-lan anmada “Bugün burada Türki-

ye devrim tarihinin yolunu açan K›-z›ldere direniflini ve umudun kuru-luflunu kutlamak için bulunmakta-y›z” denilerek anma bafllatt›. fiiirle-rin okundu¤u anmaya, Halk Cephe-si taraf›ndan haz›rlanan sinevizyongösteriminin izlenmesiyle devamedildi. Anma K›z›ldere ve Anadolutürküleriyle son buldu.

7 Nisan günü Sar›gazi Mehmet-çik Lisesi’nde, 8 Nisan günü iseOkmeydan› Piyalepafla Caddesi,Kuzey Sokak, Anadolu Kahvesi,Mahmut fievket Pafla Mahallesi,Yola¤z›, Fatih Sultan Mehmet Cad-desi 30 Mart-17 Nisan günlerininfliarlar›yla doldu.

Ankara: fifiehitlerSelamland›

3 Nisan 2009 tarihinde ÇankayaLibya Caddesi’ndeki üst geçite veMamak Tekmezar Mahallesi’ne “30Mart-17 Nisan fiehitlerimizi An›yorÖnderlerimizi Selaml›yor UmuduBüyütüyoruz Halk Cephesi” pan-kartlar› as›ld›. Sabah saat 06.15'deas›lan pankartlardan Çankaya böl-gesindeki 2 saat kal›rken, Tekme-zar’daki pankart ise akflam saatleri-

ne(10 saat) kadar as›l› kald›.

‹zmir: ““Önderimiz MMahirve DDay› HHedefimiz HHalk‹ktidar›”

5 Nisan günü Yamanlar Mahal-lesi’nde yap›lan yürüyüflle MahirÇayan ve K›z›ldere flehitleri bir kezdaha an›ld›.

Çocu¤una Mahir ve Day›`n›nresmini gösteren anneleri, gelip bil-diri isteyen pazar esnaf›yla Yaman-lar halk›, yine devrimcilerin yan›n-dayd›. Ya¤mur alt›nda yapt›¤› da¤›-t›m sonunda 500 bildiri halka ulafl-t›r›lm›fl oldu.

Adana: PPankart,Kufllama vve YYaz›lamalarlafiehitler Selamland›

Devrim flehitleri ve umudu se-lamlamak için fiakirpafla MahallesiBeflevler giriflinde ve Denizli Ma-hallesi’nde “30 Mart-17 Nisan fie-hitlerimizi An›yor, ÖnderlerimiziSelaml›yor, Umudu Büyütüyoruz-Halk Cephesi” yaz›l› pankartlaras›ld›.

fiakirpafla ve Meydan mahallele-rinde ise çok say›da Halk Cephesiimzas› ile duvar yaz›lamalar› yap›-l›rken, Denizli, ‹smetpafla, Narl›ca,Mithatpafla, Sakarya ve Remzi Yü-re¤ir mahallelerinde binlerce kuflla-

Mahir’den Day›’yaSürüyor Bu Kavga!

Say›:9

12Nisan2009

6

YÜRÜYÜŞ

fle

hitle

rim

izi a

n›yo

r

Page 7: Yürüyüs 9

ma yap›ld›. Halk Cepheliler 2Nisan günü de Arap halk›n›nyaflad›¤› Akdeniz Mahalle-si’nde bildiri da¤›tarak devrimflehitlerini halka anlatt›.

Hatay: UUmudun BBayra¤›Alt›nda BBirleflelim

Halk Cepheliler 2 Nisan’da Sa-manda¤ ilçesinin Kurtderes Mahal-lesi’nde, 3-7 Nisan tarihlerinde An-takya’n›n Harbiye beldesinde yüz-lerce bildiri da¤›tarak, halk› umudunbayra¤› alt›nda birleflmeye ça¤›rd›. 8Nisan günü ise Halk Cepheliler kufl-lama yapmak için sokaktayd›lar.

‹skenderun: ““Ben kkurbanolam MMahir’e”

30 Mart–17 Nisan Devrim fiehit-lerini Ana günleri dolay›s›yla bildirida¤›t›m› ve kufllama yap›ld›. Bildirida¤›t›m›nda halktan yafll› bir teyze-nin bildiriyi eline ald›¤›nda “benkurban olam Mahir’e” deyip Ma-hir’in resmi öpmesi halk›n gösterdi-¤i olumlu tepkiler aras›ndayd›.

Mersin: ““Ya ÖÖzgür VatanYa ÖÖlüm”

30 Mart günü Demirtafl Mahalle-sinde, 1 Nisan’da Halkkent mahalle-si ve Güneykent mahallesi HalkCephesi imzal› '30 Mart-17 NisanUmudun Kuruluflunu Kutluyor fie-hitleri An›yoruz, Cüret Direnifl Sa-vafl Kavgam›z›n Mahiri Dursun Ka-ratafl, Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulu-fla Kadar Savafl' yaz›lamalar› yap›l-d›.

Malatya: ““Sen OOlaca¤›z”Halk Cephesi, Cemal Gürsel Me-

zarl›¤›’nda, Mehmet Büçkün’ün ba-flucunda 1 Nisan günü bir anma dü-zenledi.

“30 Mart-17 Nisan Umudun Ku-ruluflunu Kutluyor fiehitlerimiziAn›yoruz” pankart›n›n aç›ld›¤› an-mada k›rm›z› flamalar ve flehit re-simleri tafl›nd›. Anma “Sen Olaca¤›z,Bize Ölüm Yok, Hakl›y›z Kazanaca-

¤›z” marfllar› söylenerek bitirildi.

Anma sonras›nda Cemal GürselMahallesi’nde Halk Cepheliler, kap›kap› dolaflarak “Ba¤›ms›z Demokra-tik Sosyalist Türkiye’yi yaratmakiçin SÖZÜMÜZ VAR” bildirileri da-¤›tt›.

Elaz›¤: ““Kadife TTenliZamanlara”

5 Nisan günü 30 Mart-17 Nisanfiehitleri Anma Haftas› dolay›s›ylaHaklar Derne¤i’nde bir anma düzen-lendi. Anmada 30 Mart-K›z›ldere-Mahir Çayan ve yoldafllar›n›n katli-am›ndan günümüze yaflanan tarihanlat›ld›. Ard›ndan “Kadife Tenli Za-manlara” adl› fliir okundu. Verilenmüzik dinletisinin ard›ndan anmasona erdi.

Bursa: ““Umudun vveZaferin AAd›”

Halk Cephesi, 5 Nisan günü, Bur-sa Haklar Derne¤i’nde anma ve kut-lama program› düzenledi. THKP-C’den günümüze 39 y›ll›k kesintisizmücadelenin tarihini anlatan bir ya-z›n›n okundu¤u programda FatmaTokay Köse’nin “Umudun ve Zafe-rin Ad›” adl› fliiri okunurken, K›z›l-dere’de ölümsüzleflen Mahir Çayanve yoldafllar›n›n direniflini anlatank›sa bir oyun sahnelendi. Oyunun ar-d›ndan, Umudumuzun tarihini anla-tan sinevizyon gösterimi yap›ld›.

Anma ve kutlama program› GrupYar›n’›n söyledi¤i marfllar ve çekilenhalaylar eflli¤inde sona erdi.

Kocaeli: ““Bu TTafl KKavgaÇa¤r›s›d›r”

Kocaeli Halk Cephesi, 30 Mart -17 Nisan Devrim fiehitlerini Anmave Umudun Kuruluflunu KutlamaGünleri’nde Murat Gül’ün mezar›bafl›nda, mücadelede yaflam›n› yiti-renler için 4 Nisan günü bir anmadüzenledi.

Mezar bafl›nda yap›lan konuflma-da flehitlerin bir kavga ça¤r›s› oldu¤ubelirtilerek flöyle denildi:

um

ud

u se

la

ml›yo

ru

z

BBaa¤¤cc››llaarr

‹‹zzmmiirr

AAnnkkaarraa

AAddaannaa

KKaarrss

Page 8: Yürüyüs 9

"‹flte flimdi burada, bu ça¤r›n›nmezar tafl› olmufl halini görüyorsu-nuz... burada görünen K›z›ldere,burada görünen Çiftehavuzlar, Sin-can... burada görünen Murat GÜLflahs›nda ‹KT‹DAR ‹DD‹AMIZ,SAVAfi ÇA⁄RIMIZDIR.”

Babaeski: ““‹flte GGeldikYan› BBafl›nday›z”

4 Nisan 1977 y›l›nda bir sol gruptaraf›ndan pusuda katledilen KemalKaraca ölüm y›ldönümünde, TrakyaKültür Merkezi taraf›ndan, Babaes-ki'nin ‹mampazar› köyünde bulunanmezar› bafl›nda an›ld›.

Mezar bafl›nda yap›lan konuflma-da; “‹flte geldik yan› bafl›nday›z” di-yen yoldafllar›, sloganlar atarakmarfllar söyledi. “Hoflçakal›n Dostla-r›m” fliirinin okunmas›n›n ard›ndanmezar bafl›ndaki anma sona erdi.

Samsun: ““Bize ÖÖlüm YYok”Halk Cephesi 4 Nisan günü

D‹SK Genel-‹fl Sendikas› salonun-

da bir anma düzenledi. Sayg›duruflu ile bafllanan anmadaMahirler'den bugünlere hare-ketin tarihinin anlat›ld›¤› birmetin ve metin içinde oyna-nan k›sa canland›rmalarla de-vam etti.

Slayt gösterisinin ard›ndan oku-nan fliir, müzik dinletisi ve çekilenhalaylarla son bulan programa heryafltan ve her kesimden insan kat›l-m›flt›. Tüm program kat›lanlar tara-f›ndan coflku ve heyecanla izlendi.

Trabzon: ““fiehitlerimizi An›yoruz”

Trabzon Haklar Derne¤i'nde 4Nisan günü ‘30 Mart - 17 Nisan fie-hitleri Anma Umudun KuruluflunuKutlama Günleri’ program› düzen-lendi. Hasan Basri Y›ld›z'›n aç›l›flkonuflmas›n›n ard›ndan, programslayt gösterisi ile devam etti. Trab-zon Gençlik Derne¤i Giriflimi'ninsahneye koydu¤u “Tarihimiz“ adl›oyun ilgiyle izlendi.

fle

hitle

rim

izi a

n›yo

r

MMaallaattyyaa

BBaabbaaeesskkii

KKooccaaeellii

HHaattaayy

TTrraabbzzoonn

Gençlik Dernekli ö¤rencilerbulunduklar› illerde yapt›klar› pro-gramla flehitleri and›lar, umudunkuruluflunu kutlad›lar.

4 Nisan günü "30 Mart-17 Ni-san fiehitlerimizi An›yor UmuduBüyütüyoruz" pankart›n› açt›klar›bir anma program› yapan EdirneGençlik Derne¤i, flehitlerin resim-lerinden oluflan bir de sergi açt›.

Ayn› gün Kars E¤itim-Sen fiu-besi’nde Kars Gençlik Derne¤i Gi-riflimi taraf›ndan bir anma yap›ld›.Anma ö¤rencilerin s›ras›yla K›z›l-dere direnifl destan›n›, K›z›ldere'deflehit düflen devrimcilerin yaflamla-r›n› anlatan konuflmalar›yla devametti.

Biga Gençlik Derne¤i Giriflimi,Erzincan Ö¤renci Gençlik Derne¤ive Bal›kesir Gençlik Derne¤i 30Mart - 17 Nisan Devrim fiehitleriniAnma ve Umudun Kuruluflunu

Kutlama Günleridolay›s›yla anmaprogramlar› dü-zenlerken, Anka-

ra Gençlik Derne¤i’nde yap›lananmada “K›z›ldere” türküsününhep bir a¤›zdan söylenmesinin ar-d›ndan Mahir Çayan’›n “Hücrede-ki Adal›n›n Rüyas›” fliiri okundu.

Mu¤la Gençlik Derne¤iGiriflimi de 4 Nisan günü Mu¤laE¤itim-Sen binas›nda bir anmagerçeklefltirdi. K›z›ldere direnifli-nin anlat›ld›¤› bir seminerin veril-di¤i anma program›nda kat›l›mc›-lar da düflüncelerini ifade ettiler. 30Mart'ta K›z›ldere'de yarat›lan dire-nifl gelene¤inin tasfiye çabalar›nara¤men, bugüne kadar yaflat›ld›¤›ve kesintisiz sürdürüldü¤ü anlat›l-d›.

12 Eylül darbesi ile 84 ÖlümOrucuyla yarat›lan yeni bir direniflmanifestosuyla yaflat›lan de¤erle-rin 90'larda somutlaflt›¤› ve 30Mart 1994'te Umudun kuruluflunungerçeklefltirildi¤i anlat›ld›.

Gençlik Dernekleri, Anadolu’daAnma Programlar› Düzenledi

Page 9: Yürüyüs 9

Hollanda'n›n Rotterdam flehrin-de ve ‹ngiltere’nin baflkenti Lond-ra'da Umudun ad› selamland›, flehit-ler an›ld›.

‹ngiltere Halk Cephesi 5 Nisangünü Londra'daki programda Parti-Cephe’yi selamlad› ve umudu yara-tan devrim flehitleri and›. AnadoluHalk Kültür Merkezi’nde yap›lan an-ma ve kutlama öncesi kahve konufl-malar›yla ve esnaflara bildiriler veri-lerek halk toplant›ya davet edildi.

Anmada, “Bizim Day›m›z” adl›sinevizyon izlenirken bir yandan daParti’nin 41 Nolu bülteninden “fie-hitlerimize Sahip Ç›kal›m, Önderi-mize Sahip Ç›kal›m, Partimize Sa-hip Ç›kal›m” bafll›kl› bölümleriokundu. Sinevizyon gösterimininard›ndan, Mahir Çayan’›n yazd›¤›“Adal›lar” fliiri okundu.

Duvarlarda bir taraftan BüyükDirenifl’te flehit düflen 122 flehidinresimlerinin yer ald›¤› bir pankart,di¤er tarafta ise “30 Mart – 17 NisanUmudun Kuruluflunu Kutluyor fie-hitlerimizi An›yoruz!” yaz›s›n›n veDay›, Mahir, Hüseyin, Ulafl, Niyazi,Sabo ve Sinan Kukul’un resimleri-nin bulundu¤u bir pankart as›l›yd›.

Hollanda Halk Cephesi de; 5 Ni-san günü Rotterdam Anadolu HalkKültür ve Sanat Derne¤i Lokali’ndedüzenledi¤i bir program ile devrimflehitlerini anarak, umudun kurulu-flunun 15. y›l›n› kutlad›.

AAnnmmaallaarr AAllmmaannyyaa,, FFrraannssaa,,BBeellççiikkaa vvee AAvvuussttuurryyaa’’ddaaddeevvaamm eettttii

Almanya'n›n Hamburg ve Kölnflehirlerinde, Fransa'n›n baflkenti

Paris'te, Belçika'n›n Liege flehrindeve Avusturya'n›n ‹nnsbruck flehrin-de Umudun ad› selamland›, flehitleran›ld›.

Hamburg Halk Cephesi, "30Mart – 17 Nisan: Devrim fiehitleri-ni Anma ve Parti’nin KuruluflunuKutlama Günleri" nedeniyle düzen-ledi¤i anma ve kutlama program›n-da flehitleri and›, partiyi selamlad›.

5 Nisan günü, Hamburg HalkCephesi taraf›ndan, DKP Lokalindedüzenlenen programa yaklafl›k 100kifli kat›ld›. Programda "Bizim Da-y›m›z” filminin izlenmesinden son-ra; yafllar› küçük, umutlar› büyükCepheli Çocuklar sahneye ç›kt›:“Anam›z Birdir, Sevcan ve Hakl›y›zKazanaca¤›z”› söyleyen Cepheliçocuklar; program›n ilk bölümünüde bitirmifl oldu.

Program›n ikinci bölümü ise fliirgrubunun okudu¤u "Anadolum” flii-ri ile bafllad›. "fiehitlerimiz, Önderi-miz, Partimiz Gelece¤imizdir” bafl-l›kl› bülten okundu. Program, Ana-

dolu-Der müzik grubunun söyledi¤itürkü ve marfllarla sona erdi.

Köln Halk Cephesi de 5 Nisangünü bir program yapt›. fiiirlerinokundu¤u programda DortmundKültür Merkezi Müzik Grubu gü-nün anlam›na uygun türküler vemarfllar seslendirdi.

80 kiflinin kat›ld›¤› anman›n ya-p›ld›¤› salonda "Kavgam›z›n Ko-mutanlar› Sizinle Kuraca¤›z ÖzgürVatan›" yaz›l› pankart as›ld›.

Fransa'n›n baflkenti Paris'te fiehitAileleri Komisyonu'nun organize et-ti¤i anma program› 5 Nisan günü ya-p›ld›. Anma Dersim Kültür ve Daya-n›flma Derne¤i'nde yap›ld›. Day›m›zözelinde haz›rlanan sinevizyon gös-terimi, gelen davetliler taraf›ndanbüyük bir dikkatle izlendi. O'nun le-kesiz yaflam›, örnek devrimci öndervas›flar›, yaratt›¤› ilkler ve gelenek-ler, kavgadaki ustal›k ve yetkinli¤i;ülkemizin devrim tarihiyle paralelbir flekilde sunulmas›, izleyenlerefarkl› farkl› duygular yaflatt›.

Sinevizyon gösterimi sonras›ndada marfllar söylendi ve anma prog-ram› bitirildi.

Belçika Halk Cephesi 5 Ni-san’da Liege flehrinde bir toplant›düzenledi. Belçika Komünist Parti-sinin lokalinde gerçekleflen toplan-t›da "fiehitlerimiz, Önderimiz, Par-timiz Gelece¤imizdir" bafll›kl› bül-tenin okunmas›n›n ard›ndan MahirÇayan ile ilgili bir yaz› okundu.

Halk Cephesi’nin Avusturya’n›n‹nnsbruck flehrinde 5 Nisan’dayapt›¤› anma ve kutlama program›n-da “30 Mart – 17 Nisan UmudunKuruluflunu Kutluyor fiehitlerimiziAn›yoruz!”, “30 Mart-17 Nisan fie-hitlerimizi An›yor, Önderimizi Se-laml›yor, Umudu Büyütüyoruz” veYürüyüfl Dergisi da¤›t›rken gözalt›-na al›n›p, hapishanede katledilen En-gin Çeber’le ilgili olarak da ”Yürü-yüfl Dergisi Susturulamaz! HalkaGerçekleri Anlatmaya Devam Ede-rek Engin Çeber’i Yaflataca¤›z” pan-kartlar› ve flehitlerin foto¤raflar›ndanoluflan bir pano anmaya gelenlerikarfl›lad›..

Onlarla YolumuzaDevam Ediyoruz

‹ngilterede “30 Mart – 17 NisanUmudun Kuruluflunu Kutlama veDevrim fiehitlerini Anma” günlerivesilesi ile flehitler ve Umudun Ad›selamland›.

31 Mart akflam› Londra’n›nDalston ve Sevinsister semtine, “30Mart – 17 Nisan Umudun Kuruluflu-nu Kutluyor, fiehitlerimizi Selaml›-yoruz” ve “ 30 mart – 17 NisanUmudun Kuruluflunu Kutluyor, Ön-derimizi Selaml›yoruz” yazan HalkCephesi imzal› pankartlar as›ld›.

Avrupa'da fiehitler An›ld›

YÜRÜYÜŞ

9

Say›:9

12Nisan2009

um

ud

u se

la

ml›yo

ru

z

Page 10: Yürüyüs 9

Mütevaz›l›k, tercihe ba¤l› de-¤il, devrimci bir zorunluluktur.

Zorunluluktur, çünkü müte-vaz› olunmadan DEVR‹MC‹ B‹RÇALIfiMA YAPMAK MÜMKÜNDE⁄‹LD‹R.

Zorunluluktur, çünkü müte-vaz›l›¤›n temeli elefltiri-özelefltiri-dir.

ZORUNLULUKTUR, ÇÜNKÜGEL‹fiMEN‹N TEMEL‹ ELEfiT‹-R‹-ÖZELEfiT‹R‹-D‹R.

Elefltiri-öze-lefltiri olmadanGEL‹fiME olmaz.

Mütevaz› ol-mayanlar, öze-lefltiri yapamaz-lar.

Mütevaz› olmayanlar, KES‹N-L‹KLE DEVR‹MC‹ ÇALIfiMA YA-PAMAZLAR.

Evet, çal›flma yapmak müm-kündür.

Çal›fl›r. Birkaç kez sonuç al›n›r. Ama TAMAMEN TESADÜFÎ

sonuçlard›r.Ama o devrimci bir çal›flma

de¤ildir.Çünkü içinde devrimci ruh

yoktur o çal›flman›n. Devrimcilik ve devrimci faali-

yet esas olarak elefltiri-özelefltirive pratik üzerine kuruludur.

Her yap›lan ifl, her yap›lan fa-aliyet elefltiri-özelefltiri ve yeni-den pratik üzerine kuruludur. Bubir seminer çal›flmas›ndan kitleçal›flmas›na, bir aç›klamadan il-legal bir faaliyete kadar HERYERDE VE HER ‹fi ‹Ç‹N GE-ÇERL‹D‹R.

Devrimci yaflam bunun üzeri-ne kuruludur.

Mütevaz› olmayanlar ise AS-LA özelefltiri yapamazlar.

Kendilerine dokunmazlar ve

dokundurtmazlar. En fazla "hata

yapt›m, yanl›fl oldu,eksik b›rakt›m" der-ler. Nedeni niçini yok-tur elbette bunlar›n.

Veya "daha iyi olabilirdi el-bette..." gibi kendine hayranl›¤›nen MÜTEVAZI cümleleri de bun-lard›r.

Mütevaz› olmayanlar kendihatalar› konusunda adeta köste-bek gibidirler. Ama baflkalar›n›nhatalar› söz konusu oldu¤undakartal kesilirler. Bu nedenle deYAPICI B‹R ELEfiT‹R‹ YAPA-

MAZLAR. ELEfiT‹R‹LER‹ DA⁄I-TICI VE YIKICIDIR.

Burunlar›n›n ucunu görmez-ler.

Kendilerinden baflka hiçbirölçüleri olmad›¤› için giderekkendilerine hayran hale gelirler.

HER fiEY‹ KEND‹LER‹NDEN‹BARET GÖRÜRLER.

Ayr›ca çok zekidirler. Zeki olmak iyidir.Devrimcilik için çok zekâ ge-

rekmiyor. Ortalama bir zekâ ye-terlidir.

Biraz dikkat ve biraz yürekyeterlidir. Çünkü devrimcilikteesas olan her faaliyetten derslerç›kartmak ve yeniden yapt›¤›-m›zda eski eksiklerimizi tamam-lamakt›r. Mütevaz› olmayan biri-si, asla eksik yapt›¤›n› kabul et-meyece¤i için ders ç›kartmas›da mümkün de¤ildir.

Devrimciler savafl› savafliçinde ö¤renirler.

Yenile yenile, yenmeyi ö¤re-nirler.

Mütevaz› olmayan, hiçbir ye-nilgideki sorumlulu¤unu kabul

etmez. Bilmedi¤ini hiç kabul et-mez. Bu nedenle de yeni bir fleyö¤renemez. Ve bu nedenle hiçbir flekilde geliflemez.

Geliflmenin olmad›¤› yerdegerileme vard›r.

Gerileme ise ölümdür. Kendini öve öve yok edenlere

tarih çok tan›k olmufltur. Devrimcili¤in özü elefltiri-

özelefltiridir. De¤iflmenin ve de¤ifltirmenin

özü yeniden pratikte denemedir. Devrimcilik yeniden yeniden

denemektir. B›kmadan,

c e s a r e t i n ik a y b e t m e -den, yenidendenemektir.

Her yenil-giden sonratekrar dene-menin;

her yenil-giden sonra umutlar› büyütme-nin,

her yenilgiden sonra inanc›diri tutman›n tek yoludur elefltiri-özelefltiri.

Devrimciler, her hatadan son-ra tekrar deneme gücünü, tarih-ten, hatalar›ndan ö¤rendiklerin-den al›rlar. Mütevaz› olmayanlarasla hatalar›n› kabul etmeyecek-leri için umutlar›n› da koruya-mazlar.

Mütevaz› olmayanlar elefltiri-leri kabul etmediklerinde ne olurki...

Hayat onlar›n kabulü veyareddi ile akmaz.

Hayat kendi do¤rular›n› ya-flatmaya devam eder.

Hayat›n d›fl›nda kal›rlar. Çünkü onlar hayata ayk›r›d›r-

lar. Mütevaz›l›k hayat›n kendisi-

dir. Mütevaz›l›k hayat›n en güçlü

gerçe¤idir.Gerçekler yaflar. Ölümsüz olan gerçeklerdir.

MÜTEVAZILIK TERC‹HE BA⁄LIDE⁄‹L

DEVR‹MC‹ B‹R ZORUNLULUKTUR!

Say›:9

12Nisan2009

10

YÜRÜYÜŞ

ÖÖğğrreennddiikklleerriimmiizzÖÖğğrreennddiikklleerriimmiizz

Page 11: Yürüyüs 9

YÜRÜYÜŞ

11

Say›:9

12Nisan2009

ABD Baflkan› Barack Obama, 5Nisan günü ülkemize geldi. Yo¤unbir program› vard› emperyalist fle-fin. ‹ktidarla, TBMM’de grubu bu-lunan partilerin liderleriyle görüfltü.Obama TBMM’de de alk›fllar ara-s›nda bir konuflma yapt›. Ki, Oba-ma’n›n ziyaretinin en önemli yan›da buydu.

TBMM Genel Kurulu, 6 Ni-san’da Obama’y› dinlemek üzere“özel gündemle” topland›. Obamaalk›fllar aras›nda girdi Meclis’e.Obama’n›n TBMM kürsüsündeyapt›¤› konuflma, muhtevas› bak›-m›ndan çok önemli de¤ildi belki,çeflitli zamanlarda söylediklerini bukez TBMM kürsüsünden söylemifl-ti. Ermeni meselesi, Kürtler’in hak-lar›, gayri-müslim az›nl›klar›n ta-leplerine dair dolayl› biçimde sar-fetti¤i baz› sözler de yeni de¤ildi...Obama’n›n TBMM’de konuflmas›n-da as›l önemli olan, o meclisten tekbir kiflinin Obama’y› protesto tavr›-n› göstermemesiydi; bir tek kifli ç›-k›p “ben, dünya halklar›n›n kan›n›döken, ülkeleri iflgal eden bir devle-tin baflkan›yla ayn› çat› alt›nda bu-lunmay› reddediyorum” demedi.

Baflta AKP’liler olmak üzere,hükümet ve milletvekilleri, bundanönceki emperyalist liderler gibi,Obama’y› da “ba¤›rlar›na bast›lar”.Obama’n›n ziyareti, emperyalizminniteli¤ini görmemiz aç›s›ndan de¤il,emperyalizm iflbirlikçili¤inin yüzü-nü görmemiz aç›s›ndan önemlibir vesile olmufltur.

Obama, dünya halklar›n› katle-den ve onlar›n gelece¤ine kasteden

bir ülkenin baflkan› oldu¤unu elin-den geldi¤ince gizlemeye çal›flt›;tüm burjuva bas›n yay›n organlar›,bu konuda Obama’ya gereken des-te¤i verdiler. Bu flovlar›n kuflkusuzbelli kesimler üzerinde bir etkisi ol-du, fakat tüm bunlara ra¤men,TTBBMMMM’’ddee aallkk››flflllaarr yyüükksseelliirrkkeennülkemizin mmeeyyddaannllaarr››nnddaann ““OObbaa--mmaa DDeeffooll”” ssllooggaannllaarr››nn››nn yyüükksseell--mmeessii,, ülkemizdeki saflaflman›n dabir ifadesiydi.

AAKKPP’’lliilleerriinn kköökklleerrii, Menderes-ler’e, 6-7 Eylüller’i, Kanl› Pazarla-r’› gerçeklefltiren gerici örgütlenme-lere uzan›r. MMHHPP,, CIA’n›n yöneti-minde komando kamplar› kuracakkadar içli d›fll›d›r Amerika’yla.“Amerika’y› rahats›z edecek kadarAmerikanc›” olanlardan biriydi par-tilerinin kurucu lideri. CCHHPP,, vaktizaman›nda emperyalizmi kovanla-r›n partisiydi ama, ülkemizin yeni-sömürgeleflmesinde de yine vard›larve sürece uyum sa¤lam›fllard›. Ogünden bu yana uyum içindedirAmerika’yla. Dolay›s›yla meclistegrubu bulunan üç parti (AKP, CHP,MHP) ülkemizin yeni-sömürgelefl-mesi sürecinden bu yana Amerikanpolitikalar›n›n uygulay›c›s› olmuflsiyasi geleneklerin temsilcisidirler.Obama’ y› ba¤›rlar›na basmalar›ndabu anlamda ne flafl›lacak bir yan, nede politik anlamda ayk›r› bir durumyoktur. (E¤er mecliste o gün, bu üçpartinin milletvekilleri d›fl›ndakimilletvekilleri aras›nda da Oba-ma’y› tek bir saniyeli¤ine bile olsaalk›fllayan varsa, hiç kuflku yok kibu ayr›ca üzerinde durulmas›, flid-detli bir flekilde mahkum edilmesigereken bir tav›rd›r. Ancak bu yaz›-da esas olarak düzenin Amerikanc›çizgisi ve gelene¤ini temsil edengüçleri ele al›yoruz.

Bir baflka yaz›m›zda belirtildi¤igibi “ MENDERES’ler, DEM‹-REL’ler, EVREN’ler, ÖZAL’lar,

TAYY‹P’ler, ülkemizi 55 y›ld›r ABDbaflkanlar›na ba¤l› ssöömmüürrggee vvaalliilleerriigibi yönettiler.”

TBMM’deki tablo iflte bununiçin flafl›rt›c› de¤ildir.

Amerika nne iistiyor?AKP ne ddedi?Bilmek, TTürkiye halk›n›n hhakk›d›rObama’n›n ne gelmesinden ön-

ce, ne de ziyaretinin ard›ndan neiçin geldi¤i, ne pazarl›klar›n yap›l-d›¤› en az konuflulan fleydi. Oba-ma’n›n nas›l bir “pop star y›ld›z›”gibi karfl›land›¤›, Obama’n›n “ileti-flim konusunda oligarflinin politika-c›lar›na verdi¤i ola¤anüstü dersler”üzerine çok fley dinledi herkes. Amaziyaretin esas›n› oluflturan, Oba-ma’ya ilk resmi ziyaretini Türki-ye’ye yapt›ran nedenler üzerindefazla durulmad›.

Oysa onlarda da “s›r” olan fazlabir fley yoktu.

11-- AAmmeerriikkaa,, IIrraakk’’ttaann ççeekkiilleecceekkaasskkeerrlleerriinniinn ddöönnüüflflüünnddee vvee aa¤¤››rr ssii--llaahhllaarr››nn TTüürrkkiiyyee üüzzeerriinnddeenn ggeeççii--rriilleebbiillmmeessii iiççiinn bbaaflflttaa ‹‹nncciirrlliikk ooll--mmaakk üüzzeerree,, ggeerreekkllii kkoollaayyll››¤¤››nn ggööss--tteerriillmmeessiinnii iissttiiyyoorr..

22-- OObbaammaa,, TTüürrkkiiyyee’’ddeenn AAffggaa--nniissttaann’’aa kkuuvvvveett ggöönnddeerrmmeessiinnii iissttii--yyoorr..

33-- OObbaammaa,, ““TTüürrkkiiyyee’’nniinn OOrrttaa--ddoo¤¤uu’’ddaakkii eettkkiissii””nnii AAmmeerriikkaann ppoo--lliittiikkaallaarr›› ççeerrççeevveessiinnddee ddaahhaa ffaazzllaaddee¤¤eerrlleennddiirrmmeekk ((aaçç››kkççaass›› kkuullllaann--mmaakk)) iissttiiyyoorr..

Bunlar›n yan›s›ra, ‹ran’a karfl›izlenecek politika, Irak’taki Kürdis-tan yönetimiyle iliflkiler gibi baflkabafll›klar› da vard› görüflmelerin.Ama esas olan yukar›dakilerdi vebu konularda Türkiye halk›na hiçbiraç›klama yap›lmad›.

OBAMA DA DEFOLACAK, ONU ALKIfiLAYANLAR DAObamalar’› oonlaralk›fllad›, biz llanetledik!Onlar hizmet eetti, biz ssavaflt›k!

Page 12: Yürüyüs 9

AKP hükümeti aç›klamal›d›r:

Afganistan için Obama ile nelerkonufluldu, neler kabul edildi? Di-¤er konularda neler konufluldu, ka-pal› kap›lar ard›nda ne tavizler ve-rildi?

Ba¤dat PPakt›’ndan bberiGörülece¤i gibi, Obama, as›l

olarak Türkiye oligarflisini veTSK’y› Ortado¤u’da daha aktif ola-rak kullanmaya yönelik taleplerlegelmiflti Türkiye’ye. Amerika’n›nTürkiye’ye bu rolü yüklemesi nere-deyse yeni-sömürgecili¤in ilk dö-nemlerine kadar gidiyor. 1955’te,do¤rudan ABD’nin yönlendirmesiy-le, ““SSoovvyyeettlleerr’’ii ggüünneeyyddeenn ççeevviirr--mmeekk”” için Irak, Türkiye, ‹ran ve Pa-kistan’›n kat›l›m›yla BBaa¤¤ddaatt PPaakktt››kuruldu. Amerika ve ‹ngiltere deüyeydi pakta. Pakt hem Sovyetler’e,hem de bölgede geliflebilecek tümilerici hareketlere karfl› kurulmufltu.AAddnnaann MMeennddeerreess hhüükküümmeettii,, bafltaSuriye olmak üzere, emperyalizmeyanaflmayan ülkeleri tehdit göreviniüslenmiflti. Menderes bir bak›maABD’nin Ortado¤u’daki tafleronugibiydi.

Bu çizginin ülkemiz siyasi tari-hinde bir ad› da vard›r: ““4466 RRuuhhuu””

Demirel’in Adalet Partisi’denbafllay›p günümüzün ANAP’›na,DYP’sine, AKP’sine kadar,

MHP’den SP’ye kadar hemen hepsi“46 Ruhu”nun savunucusudurlar.““4466 RRuuhhuu”” ise, ülkemizin yenidenemperyalizme tam ba¤›ml› hale ge-tirilmesinden baflka bir fley de¤ildir.

Ülkemizi NATO’ya sokup, em-peryalizmin ucuz askeri yapan buçizgidir. Ülkemizi IMF’ye, DünyaBankas› ve tüm di¤er emperyalistkurulufllara üye yap›p, halk›n kade-rini emperyalistlerin eline teslimeden bu çizgidir. Bu çizgi, günü-müzde CCHHPP ddaahhiill,, tüm düzen parti-lerinin çizgisidir. Obama’y› dakika-larca alk›fllayan da iflte 46 Ruhu ad›verilen bu çizgiden baflkas› de¤ildir.

“CHP dahil”dir; çünkü; ülkemi-zin yeni-sömürgecilik iliflkileri içi-ne al›nmas›n›n dönüm noktalar› sa-y›labilecek olan Marshall yard›m›ve Truman Doktrini’ne ilk evet di-yen ve keza emperyalistlerle ilk iki-li anlaflmalar› imzalayan ‹nönüCHP’sidir.

Diplomatik bir manevrayla Ata-türk’ten sözeden Obama’n›n as›lsöz edece¤i, as›l teflekkür edece¤i46 ruhu çizgisidir. ‹nönüler, Mende-resler, Demireller, Özallar, Baykal-lar, Tayyipler sayesinde konuflmufl-tur o kürsüde. 1950’lerin bafllar›n-dan beri, bunlar›n sayesinde Ameri-kan emperyalizmi bu ülkeyi bir eya-leti gibi yönetmekte ve sömürmek-tedir.

Bu ülkenin politikac›lar›n›n bir

ço¤u, emperyalist kurumlar›n rahle-sinden geçmifltir. Hemen bütün ge-neraller, ABD ve NATO bünyesindee¤itilmifllerdir. Buna sendikac›lar-dan gazetecilere kadar daha bir çokkesimi de ekleyebilirsiniz. Amerikabu ülkede o kadar “içli d›fll›”d›r. On-larca y›l baflbakanl›k ve cumhurbafl-kanl›¤› yapm›fl DDeemmiirreell,, Morrisontekelinin Türkiye temsilcisidir. ÖzalAAnnaavvaattaann PPaarrttiissii’ni kurdu¤undaflöyle diyordu: “Baflta ABD olmaküzere d›fl dünyadan gereken deste¤isa¤lad›m.” ÇÇiilllleerr,, ABD vatandafl›olarak AABBDD’’yyee ssaaddaakkaatt yyeemmiinnii eett--mmiiflfl bir Baflbakan’d›... Tayyip Erdo-¤an ABD’de yay›nlanan New YorkTimes gazetesinde “Erdo¤an kuv-vetli bir biçimde bat› yanl›s›... AAmmee--rriikkaa’’nn››nn EErrddoo¤¤aann’’››nn bbaaflflaarr››ss››nnddaaggüüççllüü çç››kkaarrllaarr›› vvaarr..”” diye tan›t›lanbir baflbakand›r. K›sacas›, ülkemiziyeni-sömürgeleflmeden bu yana daesas olarak AAmmeerriikkaanncc››llaarr yönet-mektedir.

Amerikanc›lar›n yönetti¤i bir ül-kenin meclisinde Amerika Baflka-n›’n›n bu kadar kuvvetli ve içten al-k›fllanmas› do¤al sonuçtur.

Obama mmutlu!‹flbirlikçileri dde! PPeki kimin mmutsuzlu¤u pahas›na?Baflbakan Erdo¤an, Obama’n›n

Alk›fllar... AAlk›fllar... AAlk›fllar... Elleriniz ppatlay›ncaya kkadar

alk›fllay›n. HHer alk›fl›n›z, vvatan hhainli¤inizin aalt›na aat›lan yyeni bbir imzad›r. HHeralk›fl›n›z yyüzünüzdeki mmilliyetçi mmaskeden bbir parçan›n ddaha ddüflmesi ddemektir.Alk›fllay›n.

Say›:9

12Nisan2009

12

Page 13: Yürüyüs 9

ülkemizden ayr›lmas›ndan sonra“ziyareti nas›l de¤erlendirdi¤i-ni” soran gazetecilere verdi¤i ce-vapta; ““OObbaammaa’’nn››nn mmuuttlluu aayy--rr››lldd››¤¤››nn›› ddüüflflüünnüüyyoorruumm”” dedi.

Obama’n›n mutlu ayr›lmas›AKP iktidar›ndan isteklerini eldeetti¤i anlam›na gelir. Obamamutluysa bu Türkiye halklar›n›nyarar›na olmayan bir mutluluk-tur. Bu emperyalizmin mutlulu-¤udur. Obama mutluysa, bundanIrak halk›, Afganistan halk› mut-suz olacakt›r.

Obama alk›flç›lar› için elbettekitlelerin zarar görüp görmeme-sinin fazla bir önemi yoktur. Bur-juvazinin bir kesimi Obama’n›nziyaretini tamamen magazinlefl-tirirken, bir di¤er kesimi de, de-rin tahliller üretmekle meflguldü(Belirtmek gerekir ki, magazin-lefltirme de, derin tahliller deaç›k, yal›n gerçeklerin üzeriniörtmekde ayn› ifllevi görmekte-dir.)

Obama’n›n ziyaretini “tahlil”eden Zaman gazetesindeki birbafll›kta “Obama’dan sonra yenibir Türkiye var!” hükmü verili-yordu. Görmedi¤imiz bir devrimolmufltu anlafl›lan ziyarette. Mil-liyet’ten Hasan Cemal “Aç›ksözlü, samimi, idealist bir bafl-kan” diye yaz›yordu Obama için.M. Ali Birand hayran hayran onuanlat›yordu. Güngör Mengi:“Kimse merak etmesin bu pence-re iyimser bir gelece¤e aç›l›yor.”diye yazm›flt›. Birkaç örnek ak-tard›k, daha fazlas› var; böyle ya-zanlar›n ortak noktas›, hiçbiriningündeminde halklar›n olmama-s›yd›. Amerikan emperyalizmiy-le, Türkiye oligarflisi aras›nda ya-p›lan ekonomik siyasi, askeri an-laflmalar›n Türkiye halk›na vedünya halklar›na faturas› hiçbiri-nin gündeminde de¤ildi.

Çünkü Obama’y› alk›fllayan-lar, kendi alk›fl seslerinden halk-lar›n ac›l› feryatlar›n› ve “Obamadefol” seslerini duymuyorlard›.

Tarih 6 Nisan, yer Türkiye Bü-yük Millet Meclisi.

Meclis’te kendilerine ayr›lm›flözel locada oturan bu grup, bu ülke-nin ordusunun en tepe noktalar›ndayer alan generallerden olufluyor.Genelkurmay karargah›n› adeta bo-flalt›p oraya gelmifller.

Meclis kürsüsünde konuflan› cankula¤›yla dinliyorlar. Dinlediklerikonuflmac› dünya halklar›n›n bafldüflman› ABD emperyalizmininbaflkan› Barack Obama’d›r.

Oysa, Obama’y› dinlemeye ge-len generaller, 22 Temmuz 2007 se-çimlerinden beri meclise aadd››mmllaarr››--nn›› aattmmaamm››flflllaarrdd››.. Gelmeme neden-leri DTP’nin meclisteki varl›¤›yd›.“Terörist”ti DTP’liler onlara göreve “teröristlerle” ayn› çat› alt›ndaolamazlard›. Fakat flimdi t›p›fl t›p›flhuzuruna ç›k›p geldikleri kifli, ABDDevlet Baflkan› s›fat›yl›, dünyan›nen büyük teröristinden baflkas› de-¤ildi.

22 Temmuz seçimlerinden sonraCumhurbaflkan› seçilen AbdullahGül’ün mecliste yapt›¤› konuflma dadahil hiçbir konuflmay› dinlemeyegelmemifllerdi. Ama bu sefer ko-nuflmac› baflkayd›, bbaaflflllaarr››nn››nn ttaacc››ettikleri bir ülkenin baflkan›yd›. Ay-r›ca onu dinlememeleri de “yürek”isterdi ki, o da TSK yönetimindeyoktu.

Kendi meclislerini 21 ayd›r boy-kot eden generaller, ABD baflkan›-n›n konuflmas›n› dinlemek için koflakofla meclisteki yerlerini ald›lar.Obama konuflurken, ö¤retmeninican kula¤›yla dinleyen uslu ö¤ren-ciler gibiydiler.

Kürt ve Ermeni laf›n› duyunca

adeta ssiillaahh››nnaa ddaavvrraannaaccaakk kadar“hassasiyet” gösteren omzu kalaba-l›k generaller, bunlardan söz edenObama olunca, suspustular. Baflkane yapabilirlerdi ki! GGööbbeekklleerriinn--ddeenn vvee nnaammlluullaarr››nnddaann ba¤l› bulun-duklar› ABD’nin baflkan›, di¤er birifadeyle kendilerinin as›l baflkanlar›konufluyordu. Kendi halk›na karfl›aslan kesilenler, Obama’n›n karfl›-s›nda bir kedi gibiydiler.

Paflalar›n gücü kendi halk›na ye-terdi. Kendi halk›n› karfl› an›nda sa-vafl uçaklar›n› kald›rma emri vere-bilir, da¤› tafl› yerle bir ederlerdi.Buna güçleri vard›. Ama Obama’y›dinlemeye gelmemeye güçleri yok-tu. Burada konumlar farkl›yd›. Ko-nuflan, emir veren Obama’yd›. Mec-lisin as›l sahibi kürsüde konufluyor-du. Her ne kadar meclisin duvar›n-da ””EEggeemmeennlliikk KKaayy››ttss››zz fifiaarrttss››zzMMiilllleettiinnddiirr”” diye yazsa da, gerçe-¤in öyle olmad›¤›n› Obama bir kezdaha gösterdi. Egemenlik kay›ts›zflarts›z ABD emperyalizmindi veO’nun temsilcisi konufluyordu.

Türkiye ordusunun generalleriher daim ABD’ye ba¤l›l›klar›n› sür-dürmüfllerdir. Hat›rlar›z 2003 y›l›n-da Kuzey Irak’ta Türkiye askerininbafl›na Amerikan askerleri taraf›n-dan çuval geçirildi¤inde, sesleriç›kmam›flt›. Generaller, hiçbir za-man Amerika’ya uflakl›klar›n› gös-termede kusur etmemifllerdi ve iflteaylard›r gelmedikleri meclise gele-rek, Obama karfl›s›nda bunu bir kezdaha kan›tl›yorlard›.

ABD ve AB’ye karfl› bu ordu-dan, bu generallerden birfleyler bek-leyenler, meclisteki bu resme dik-katli bak›p bir kez daha düflünmeli-dirler.

13

Say›:9

12Nisan2009

Generaller Tam Kadro Obama’n›n Huzurunda

Page 14: Yürüyüs 9

Obama, yüzy›llarca kö-le olarak al›n›p sat›lm›fl,ezilmifl, horlanm›fl, ikincis›n›f vatandafl yerine ko-yulmufl bir ›rktan olmas›nedeniyle, Amerikan em-peryalizminin kanl› yüzü-nü perdelemek için biçil-mifl kaftand›. Emperyalistmedya mekanizmas›, Oba-ma’y› “mütevaz›”, “halklaiçiçe” biri gibi sunmak içinseferberlik halinde.

Oysa gitti¤i yerlerde al›nan ön-lemler, hiç de öyle olmad›¤›n›, su-nulmak istenenin aksine, kitlelerdenne kadar korktuklar›n› gösteriyor.Tüm ABD Baflkanlar› gibi, att›¤›her ad›mda bir güvenlik ordusuyladolafl›yor Obama da.

Gittikleri iflbirlikçi ülkelere bilegüvenmiyorlar. ABD Baflkan›’n›ndo¤rudan yüzünü görebilecek poli-tikac›, diplomat, gazeteci, güvenlik-çi kim varsa hepsinin ABD taraf›n-dan onaylanmas› gerekiyor. Kalaca-¤› oteller, geçece¤i yollar defalarcave defalarca kontrolden geçiriliyor.Yiyece¤i, içece¤i, her fley... tuvaleti-ne kadar Amerika’dan getiriliyor.

Al›nan bu önlemler, emperyalistdünyan›n jjaannddaarrmmaass››yyllaa,, dünyahalklar› aras›ndaki mesafeyi göste-riyor. ABD Baflkan› bir yere gitti-¤inde flehirler adeta iiflflggaall ediliyor,ABD Baflkan›’n›n ad›m ataca¤› heryerde hayat durduruluyor. Tüm ye-ni-sömürgeler, ABD'ye bu hizmetibüyük bir flfleevvkkllee sunuyorlar. Çünküyeni-sömürgelerdeki iflbirlikçi ikti-darlar, ABD liderlerini ayn› zaman-da kendi liderleri olarak görüyor veiflbirlikçilerin “sorumluluk” duygu-suyla koruyorlar liderlerini. Kendigüvenliklerinin de “zaman› gelince”ABD taraf›ndan sa¤lanaca¤›n› bili-yorlar. Onun için kendi halklar›nazulmetme boyutlar›na vard›r›yorlar“ABD baflkanlar›” için önlemleri.

Halk›n hakl›, meflru eylemlerine,“trafik aksar”, “çal›flma yaflam›,e¤itim ve ö¤renim aksar” gibi baha-nelerle izin verilmez. Emperyalist

efendileri geldi¤inde ise, ne trafik,ne halk›n huzuru, ne insanlar›n ifligücü, okulu, hesaba kat›lmaz.

Emperyalist efendiyi korumakve rahat ettirmek için, kendi halkla-r›na birkaç günlü¤üne hhaayyaatt›› ccee--hheennnneemmee ççeevviirrmmeekktteenn geri kal-mazlar.

Obama’n›n ziyaretinde Ankarave ‹stanbul’da halk›n yaflad›klar›nabak›n. fiehrin bütün anayollar› saat-ler öncesinden trafi¤e kapat›l›yor.Hangi güzergah› kullanaca¤› bu ül-keyi yönetenlere bile söylenmiyor.Ülkenin hava sahas›, deniz sahas›hepsinin kullan›m› Amerikan Bafl-kan›’na ait. Yasa masa yok. O hava-dayken uçan her cismin vurulaca¤›aç›klan›yor.

Bofluna de¤il elbette bütün bun-lar. ABD imparatorluk politikalar›,dünyay› “babalar›n›n mal›” gibi gö-rüyor, her yerde s›n›rs›z biçimdekeyfilik hakk› görüyorlar kendile-rinde. Ama onlar bir fleyin çok iyifark›ndalar: Suçlular. Suçlar› o ka-dar büyük, o kadar affolunmaz ki,kendi ülkeleri dahil dünyan›n hiçbiryerinde, bbiirr kkaarr››flfl ttoopprraa¤¤››nnddaa bbiilleekendilerini güvende hissetmiyorlar.Her yerde, herhangi birisinin suçla-r›n›n hesab›n› soraca¤›n› ak›llar›n-dan ç›kartam›yorlar. Belki bir kur-flun, belki bir tükürük, belki bir fedaeylemi, belki bir ayakkab›... Halk›nsa¤› solu belli mi olur!

Ne kadar çok önlem al›yorlarsa,o kadar çok korktuklar›ndand›r. Buönlemler ilk kez Obama için deal›nmad›, daha önce gelen ABDbaflkanlar› için de ayn› önlemleral›nd›. Kendilerini güvende hisset-

mek için uflakla-r›yla birlikte dev-rimcileri katletti-

ler.

Korkuyorlar, korku-lar› büyük. Korkular›n›gizleyemiyorlar. Oba-ma'n›n korkusuna tümdünya flahit oldu bu kez.O güvenlik önlemlerialt›nda kameralara gü-lücükler da¤›t›p, rahattav›rlar sergilerken, nebüyük bir korkuyu giz-

lemeye çal›flt›¤› bir anda ortaya ç›k-t›. Cumhurbaflkanl›¤› köflkünde tö-ren için patlat›lan top, onu yerindenz›platt›. Tüm dünya gördü “dünyalideri”nin halini.

Korkacaks›n›z elbette; korkun!Halklar unutmuyor iflledi¤iniz suç-lar›. Her an, her yerde karfl›n›za ç›-kabilirler hesap sormak için. Hiçbirönleminiz kar etmeyecek üstelik.Dünyan›n hiçbir köflesinde rahat ge-zemeyeceksiniz, zirveler, toplant›-lar yapamayacaks›n›z.

Korkun dünya halklar›n›n öfke-sinden. Açl›¤›, sefaleti, zulmü bü-yüttükçe korkular›n›zda büyüyecek.Son y›llarda halk›n yaflad›¤› flehir-lerde toplant› yapamaz duruma gel-di emperyalist liderler. Ekonomik,siyasi, askeri “zirve” toplant›lar›n›,halk›n ulaflamayaca¤› yerlerde, kahda¤ tepelerinde, kah büyük savaflgemilerinde yap›yorlar..

Seatle'da, Cenova'da yüzbinler-ce yoksulun öfkesini gördüler.Onun için her geçen gün kendi ken-dilerini daha çok tecrit edecekler,özel, lüks koruganlar›na, gettolar›nahapsetmek zorunda kalacaklar...

Obamalar’›n korkusu bofluna de-¤il... ‹flbirlikçilerinin tüm yalakal›k-lar›na, çabalar›na ra¤men, polisinterörüne ra¤men Obamalar’a Defoldiye hayk›ranlar›n sesleri yükseldiülkemizde de. Milyarlarca ezilendünya halklar›n›n duygular›na ter-cüman oldular onlar. “OBAMAÜLKEM‹ZDEN DEFOL!” dediler.

fiimdi Obama, o defol sesleri ku-laklar›nda, korkusu daha da büyü-müfl olarak gitti ülkemizden.

YASAKLARI KORKULARINDAN!

Say›:9

12Nisan2009

14

YÜRÜYÜŞ

Page 15: Yürüyüs 9

Türkiye oligarflisi, DanimarkaBaflbakan› Rasmussen'in NATO Ge-nel Sekreterli¤i’ne seçilmesine önceitiraz etti. Rasmussen'in Genel Sek-reterli¤ine onay vermek için, müslü-manlara hakaret içeren karikatürle-rin yay›nlanmas› dönemindeki tav-r›ndan dolay› özür dilemesini veRoj TV'nin kapat›lmas›n› istedi.

Bu isteklerinin hiçbiri yerine ge-tirilmedi. Ama baflta Obama olmaküzere emperyalist efendiler devreyegirerek Gül ve Tayyip’i “ikna” etti-ler. Ve pafla pafla verdiler onay›.

AKP hükümeti ve Genelkurmay,Rasmussen'e kafa tutmaya kalkar-ken, kafalar›n› emperyalist blokavurup sersemlediler! Yeni-sömürgeülkenin baflbakan›, bafl›n› emperya-list bloka vurmufltur. Hiçbir yeni-sömürge ülke, emperyalistlere kafatutamaz. Yeni-sömürge ülke yöneti-cilerinin emperyalistlere karfl› herç›k›fl› göstermeliktir ve alt› bofltur.

Almanya Baflbakan› Merkel,“Türkiye engelini nas›l aflt›n›z?”sorusuna; “bütün liderlerin Ras-mussen'i destekleme konusunda ka-rarl› olmas›yla” diye cevap veri-yordu. AB'nin Genifllemeden So-rumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn,e¤er Türkiye Rasmussen'i vetoederse “AABB iillee iilliiflflkkiilleerrii rriisskkee ggiirreerr”diye aç›kça tehdit de etti. Emperya-listler blok olarak Türkiye'ye haddi-ni bildirip, NATO’da, AB’de em-peryalist efendilere ra¤men birfleyyapamayaca¤›n› göstermifl oldular.

Hiçbir yeni-sömürge ülke, em-peryalizmin denetimini afl›p kendibafl›na tav›r belirleyemez.

Irak'›n iflgalinde bir ara “ ‹ncirlikÜssü’nü kulland›rmayaca¤›z” de-mifllerdi; sonras› malum: ‹ncirlikÜssü, ‹skenderun Liman›, hava sa-has› ard›na kadar Amerika’n›n kul-

lan›m›na sunuldu. ‹kide bir -sonolarak da Davos’ta oldu¤u gibi- ‹s-rail’e karfl› yüksek perdeden esipsavururlar, sonra iliflkilerini kesebi-lir, en az›ndan s›n›rl› bir ambargouygulayabilirler mi? Hay›r.

Irak'ta bafllar›na çuval geçirilenaskerlerinin bile hesab›n› sormaktanaciz bir Genelkurmay’›n, NATO'yakafa tutmas› sözkonusu bile ola-maz. Önce efelenir gibi yaparlar,ondan sonrada tükürdüklerini yalar-lar. Uflakl›k böyledir iflte, iilliikklleerriinneekkaaddaarr iiflfllleemmiiflflttiirr.. Emperyalist efen-dileri ne istiyorsa boyun e¤ip yap-mak zorunda kal›rlar.

NNAATTOO’’nnuunn uuccuuzz aasskkeerriissiinniizz oo kkaaddaarr!! HHaaddddiinniizzii bbiilliinn!!

NATO Genel Sekreterli¤i üzeri-ne yap›lan pazarl›klarda Türkiyeoligarflisinin taleplerinden biri defluydu: "NATO Genel Sekreter Yar-d›mc›lar›ndan birinin Türk olmas›"!"Askeri kurmay heyetine bir Türksubay› al›nmas›”...

‹lginçtir, Türkiye yar›m asr› afl-k›n bir süredir NATO üyesidir. Üs-telik de ""AAmmeerriikkaa''ddaann ssoonnrraa eennffaazzllaa aasskkeerrii oollaann"" üyesi. Ama bunara¤men, bugüne kadar NATO GE-NEL SEKRETER‹, bir kez bileTTüürrkkiiyyee''ddeenn sseeççiillmmeemmiiflflttiirr.. Ne-den? Hani Türkiye "bat› dünyas›n›neflit bir üyesi"ydi? B›rak›n Nato Ge-nel Sekreterli¤i’ni, yard›mc›l›¤›n›bile vermiyorlar! Ancak pazarl›klarve flantajlar sonucunda, "Yard›mc›-lar›ndan biri Türk olacak" diye zor-la kabul ettiriliyor.

NATO'nun Afganistan'da SivilTemsilcisi olarak görev yapan Hik-met Çetin; “Türkiye ilk kez gücünera¤men, NATO'da hak etti¤i gibitemsil edilecek” diyor.

Türkiye gazetesi "NATO'da Türkzaferi", Zaman "Rasmussen krizin-de kazanan Türkiye oldu" bafll›klar›at›yorlar. Hani ne kazand›n›z?

50 y›ll›k afla¤›lanmalar›n›, ikincis›n›f üye say›lmalar›n› görmezdengelip "zafer" masallar› anlat›yorlar.

Sevinece¤inize kendinize sor-mal›s›n›z: 880000 bbiinn aasskkeerrii,, NATOflemsiyesi alt›nda emperyalizminhizmetine verdi¤iniz halde, niye biryard›mc›l›k bile verilmiyor size? 50y›ld›r bunlar› neden ve nas›l sineyeçekiyorsunuz? ‹flte bu tablo, sizinuuflflaakkll››¤¤››nn››zz››nn,, eemmppeerryyaalliizzmmee bbaa--¤¤››mmll››ll››¤¤››nn››zz››nn tablosudur.

‹fllerine geldi¤inde “Türkiyestratejik olarak önemli bir ittifaküyesi” ama ifl karar mercilerine gel-di mi, Türkiye'nin söz karar hakk›yok.

Türkiye daha NATO'ya girme-den önce, Kore'ye asker göndere-rek, emperyalizmin boyunduru¤ualt›na girmeye haz›r bir müttefikolaca¤›n› ispatlam›flt›. Bu stratejikmüttefik o günden bugüne emper-yalizm nereye asker gönderilmesiniistiyorsa, orada görev alm›flt›r.

Demirel, Türkiye'nin NATO'yahizmetini flöyle anlat›yordu;

“1960'lar›n bafl›nda TTüürrkkiiyyeeNNAATTOO vvee AABBDD''nniinn hheemmeenn hheerr iissttee--ddii¤¤iinnii yyaappmm››flfl,, NATO ve ABD'ninsad›k bir müttefiki ve vveecciibbeessiinnii yyee--rriinnee ggeettiirrmmiiflfl bir ülkedir. Sadakatin-de o kadar ileri gitmifltir ki, Sovyet-ler Birli¤i'nin yumuflak karn›nda ol-mas›na ra¤men kendini topun a¤z›-na koymaktan çekinmemifltir.” (Cü-neyt Arcayürek Aç›kl›yor, C. 4, syf;296)

Demirel’in de anlatt›¤› gibi Tür-kiye uflakl›kta, iflbirlikçilikte s›n›rtan›mam›flt›r. ‹ktidara gelen hiçbirhükümet göstermelik bile olsa NA-TO'ya karfl› ç›kmam›flt›r. Gelmiflgeçmifl bütün iktidarlar, cuntalar dadahil olmak üzere hepsi NATO'yaba¤l›l›k yemini etmifltir. O gündenbugüne de de¤iflen birfley olmam›fl-t›r. Rasmussen olay›, Türkiye'ninNATO'daki uflakl›¤›n› gözler önüne

Kafa Tutarken, Kafalar›n› Emperyalist Efendilerin Blokuna Çarpt›lar!

Kafa Tutarken, Kafalar›n› Emperyalist Efendilerin Blokuna Çarpt›lar!

YÜRÜYÜŞ

15

Say›:9

12Nisan2009

Page 16: Yürüyüs 9

sermesi aç›s›ndan çarp›c›d›r.

*

Türkiye oligarflisinin Rasmussenkonusunda tükürdüklerini yalamas›,“Obama garantör oldu” aç›klamala-r›yla örtülmek istendi. fi›rac›n›n fla-hidi bozac›: Zaten emperyalist is-tekleri dikte ettirenlerin bafl›ndaABD geliyor, neye garantör olacak?Nitekim, garantörlü¤ün hikaye ol-du¤u da Rasmussen'in ilk konuflma-s›nda a盤a ç›kt›, Rasmussen özürdilemedi!

NATO'nun komutan yard›mc›-l›klar›ndan birine bir “Türk”ün geti-rilmesi ise zaten, sevinilecek de¤il,utan›lacak bir durumdur. Bu, Türki-ye askerinin dünya halklar›na yöne-lik emperyalist sald›r›larda dahaçok görev alaca¤› anlam›na gelmek-tedir.

Kimileri de Hürriyet'in eski sol-cu yazarlar›ndan Ferai T›nç gibi,

emperyalizme ba¤›ml›l›¤›, bu afla¤›-lanmay› tart›fl›p sorgulayaca¤› yer-de; “Hakl› bir hassasiyetti, dile ge-tirmenin de, onun kamuoyunu ya-ratman›nda daha ince yollar› var-d›r.” diyerek AKP'ye ak›l ö¤retiyor.(Hürriyet, 5 Nisan 2009)

Türkiye'nin emperyalizme ba-¤›ml›l›¤›na, ordunun y›llard›r em-peryalizme uflakl›k etmesine, NA-TO'nun iflgal ordusuna dönüflmesi-ne itirazlar› yok; AKP'ye ak›l verip,alttan alta AKP'nin bu flovenist, mi-litarist, halk düflman› hesap ve is-teklerine ortak oluyorlar.

Ülkemizin 1945'lerde emperya-lizmin yeni-sömürgesi haline gel-mesiyle birlikte, ordusu da emper-yalizmin gizli iflgal ordusuna dö-nüflmüfltür. Bazen do¤rudanABD'nin istekleri do¤rultusunda,bazen NATO'nun komutas› alt›ndaemperyalizmin ç›kar ve ihtiyaçlar›do¤rultusunda hareket etmifltir. Or-

dunun millili¤i, yaln›zca halka karfl›uflakl›¤›n› gizlemek için bir görün-tüden ibarettir.

Türkiye, 1952'den beri NA-TO'nun ileri karakolu olarak ko-numland›r›lm›flt›r. Türkiye'ye düflenen önemli görev emperyalizminbekçili¤ini yapmaktad›r. Kore'den,Kosova'ya, Afganistan'dan, Soma-li'ye kadar birçok yere Bar›fl Gücüya da de¤iflik adlar alt›nda askergöndererek, Amerikan tekellerininç›karlar› neyi gerektiriyorsa onuyapm›flt›r. Buna karfl›l›k Türkiyeoligarflisinin halka karfl› yürüttü¤üsavafltaki en büyük destekçisi deNATO'dur.

Bugünde NATO'da üstlenilenyeni görevler, Türkiye'ye hiçbir ka-zanç sa¤lamayacakt›r. Aksine, NA-TO'nun ucuz askeri olmaya veuflakl›k batakl›¤›na daha fazla bat-maya devam edilecektir.

Say›:9

12Nisan2009

16

YÜRÜYÜŞ

F r a n -sa'n›n Stras-burg kentin-de NATO-nun 60. ku-

rulufl y›ldönümü nedeniyle 4 Nisan günü yap›lanNATO karfl›t› gösteriye Halk Cephesi de kat›ld›.

Onbinlerin bulufltu¤u gösteride polisin yo¤ungüvenlik önlemleri dikkat çekti. fiehrin bütün bili-nen girifl-ç›k›fllar› kapat›l›rken, polis eylemcilerekarfl› göz yaflart›c› gaz ve plastik mermi kulland›.Onlarca gözalt› yafland›. Almanya’dan binlercegöstericinin Fransa’ya geçiflinin Alman polisi tara-f›ndan engellendi¤i ö¤renildi.

Kitlenin yürüyüfl için birleflmesini engellemekamac›yla barikat kuran polise, kitle kendi barikat-lar›yla cevap verdi. Polisin sald›rgan tavr›ndandolay› baz› gruplar bir otel, eski bir s›n›r kontroln o k t a s › n ›ve enfor-masyon da-iresini ate-fle verdiler.Çat›flmalarg e c e n i ni l e r l e y e nsaat ler inedek devametti.

NATO’nun ku-ruluflunun 60. y›l›Ankara’da yap›lanmitingle protestoedildi. 4 Nisan gü-nü Halk Cephesi

baflta olmak üzere çok say›da DKÖ taraf›ndan düzenlenenmiting S›hhiye-Toros Sokak’ta toplan›lmas›yla bafllad›.Toplanman›n ard›ndan NATO karfl›t› sloganlar›n at›ld›¤›yürüyüflle Kolej Meydan›’na gelindi.

Ankara Halk Cephesi mitinge “Halklar›n Düflman› NATODa¤›t›ls›n!” pankart› ile kat›ld›. “NATO Kontrgerillan›n Mer-kez Karargâh›d›r NATO Da¤›t›ls›n!” ve “NATO’ya HizmetABD’ye Hizmettir NATO’dan Ç›k›ls›n!” yazan Halk Cephe-si imzal› dövizlerin tafl›nd›¤› mitingde yürüyüfl s›ras›nda vealanda s›k s›k “Ne ABD Ne AB Ba¤›ms›z Türkiye, MahirHüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl” sloganlar› at›ld›.

Kolej Meydan›’nda Tertip Komitesi ad›na KESK Anka-ra fiubeler Platformu dönem sözcüsü Sat› Burunucu Çal› ta-

raf›ndan “Sa-vafl ÖrgütüNATO Da¤›t›l-s›n, TürkiyeNATO Üyeli-¤inden Ç›ks›n”talepli bas›nmetni okundu.Mitinge top-lam 2500 kiflikat›ld›.

NATO Ankara’da Protesto Edildi!

Strasburg'ta NATO Karfl›t› Eylem

Page 17: Yürüyüs 9

Obama defol!6 Nisan günü Halk Cephe-

si’nin de bulundu¤u devrimciörgütler ve DKÖ’ler, AnkaraK›z›lay Sakarya Caddesi’ndeülkemize gelen ABD Baflkan›Obama’y› protesto ettiler.

“Emperyalizme, NATO’ya,Obama’ya ve Planlar›na Hay›r!”denilen eylemde Obama’yla il-gili “Obama, Amerikan sald›r-ganl›¤›n›n özünde de¤iflmeyenve sadece yenilenen yüzüdür.Bu yüzü ile bölgedeki ABD ç›-karlar›n› güvenceye almak üze-re Türkiye’dedir” denildi.

Türkçe, ‹ngilizce ve Kürtçe“Obama Defol” pankart›n›naç›ld›¤› ve “Katil ABD Ortado-¤udan Defol, Üsler Kapat›ls›nNATO Da¤›t›ls›n” sloganlar›at›ld›¤› eylemde Halk Cephesi“Katil ABD Ortado¤u’dan De-fol, Obama Defol, Katil ABD‹flbirlikçi AKP” dövizleri ve k›-z›l bayraklar›yla yerini ald›.

Dünya halklar›na 60 y›ld›r katli-am götüren suç örgütü NATO'nunkurulufl y›ldönümü olan 4 Nisan'daKad›köy'de bir mitingle protestoedildi.

NATO’ya Hay›r Mitingi için Ka-d›köy’de toplanan siyasi partiler,sendikalar ve demokratik kitle ör-gütleri pankartlar›n› açarak Kad›-köy ‹skelesi’ne do¤ru yürüyüflegeçti.

Tepe Naulitus önünde toplanma-ya bafllayan Halk Cepheliler tafl›-

d›klar› Filistinbayraklar›, k›z›lflamalar› ve NA-TO’nun suçlar›n›teflhir eden dö-vizleriyle mitingalan›na do¤ru yü-rüyüfle geçtiler.

Halk Cepheli-

ler att›klar› sloganlarla emperyaliz-min suçlar›n› teflhir ediyor ve busuçlar› iflleyenlere ve onlar›n iflbir-likçilerine karfl› hayk›r›yorlard›;“Kapitalizme Karfl› Sosyalizm Fa-flizme Karfl› Demokrasi Emperya-lizme Karfl› Ba¤›ms›zl›k, Halk›zHakl›y›z Kazanaca¤›z, NATO Üsle-ri Kapat›ls›n”...

“NATO Katildir NATO Katliam-c›d›r NATO’ya Hay›r!, Obama Ül-kemizden Defol, NATO Suç Örgü-tüdür NATO’ya Hay›r, Hakl›y›z Ka-

zanaca¤›z” pankartlar› tafl›nd›. Mi-tinge sanatç› ve ayd›nlar da kat›ld›-lar. “Sanat NATO’ya Karfl›” yaz›l›dövizler tafl›yan ve “NATO’ya Kar-fl› Sanatç›lar” pankart› açan ayd›n-sanatç›lar sloganlar eflli¤inde yürü-dü.

Alan›nda sahneye ç›kan sanatç›-lardan Suavi, NATO’ya Karfl› Birlik

ad›na bas›naç›k lamas›n ›okudu.

Suavi’nin ard›ndan Hakan Yeflil-yurt, Hilmi Yaray›c›, Yasemin Gök-su birer flark› seslendirdi. ErdalBayrako¤lu ve Bayar fiahin sahnedeKaradeniz türküleri söylerken kitlehorona durdu. Son olarak suç örgü-tü NATO ve emperyalizm karfl›s›n-da halklar›n birlikte verece¤i müca-deleye de¤inen Grup Yorum ç›kt›sahneye. Halaylar ve marfllar söyle-yen Yorum’a Defol Amerika ve ÇavBella flark›lar›nda NATO’ya Karfl›Sanatç›lar da efllik etti. Miting slo-ganlarla sona erdi.

7 Nisan günü ‹stanbul Taksim ‹s-tiklal Caddesi’nde Obama’n›n Türki-ye’ye gelifli protesto edildi. Aralar›n-da Halk Cephesi’nin de bulundu¤uyaklafl›k 250 kifli Galatasaray Lisesiönünde toplan›p "Dünya Halklar›n›nDüflman› Amerikan Emperyalizmi-nin Yeni Baflkan› Obama Ülkemiz-den Defol" yaz›l› bir pankart açarakyürüyüfle geçti. Taksim Meydan›’nakadar sloganlar eflli¤inde yüründük-ten sonra, burada Demet fiahin biraç›klama yapt›.

"‹flbirlikçileri-uflaklar› Oba-ma’n›n yollar›na k›rm›z› hal›lar dö-fleme onursuzlu¤unu gösterebilirler,ancak bizden, Türkiye halklar›ndan

ve bu ül-k e n i ndevr im-c i l e r i n -den yal-n›zca tekbir keli-me duya-

c a k l a r :Defol!"d e n i l e -

rek bafllayan aç›klamada, Obama’n›nda; iflgalci, iflkenceci, katliamc›, tümdünyay› sömüren emperyalist birdevletin baflkan koltu¤una oturdu¤uandan itibaren ak›t›lan her damlakandan sorumlu oldu¤u vurguland›.

"Kürt sorunu cebimde geliyo-rum" diyen Obama’ya cevaben;"Onlar›n çözümü teslimiyettir. Kürtulusu kendi kaderini kendisi tayineder. Çek o kanl› ellerini Kürt halk›-n›n üzerinden" denildi.

Amerika’n›n iflbirlikçi AKP’yeAfganistan’da, Ortado¤u’da. BOPprojesi kapsam›nda yeni görevler ve-rirken iflbirlikçilerin buna elleri çatla-y›ncaya kadar alk›fl tuttuklar› belirti-len aç›klamada; "Ama bizler dahaemperyalizmle iliflkilere girildi¤i ilkgünlerden itibaren bafllatt›¤›m›z mü-cadeleyi kesintisiz sürdürüyoruz.Kahrolsun emperyalizm, yaflas›nhalklar›n mücadelesi" denilen eylemmarfllar söylenerek bitirildi.

NATO Katliamc›d›r NATO'ya Hay›r!

EL‹ KANLI OBAMA’NIN GEL‹fi‹PROTESTO ED‹LD‹

YÜRÜYÜŞ

17

Say›:9

12Nisan2009

Page 18: Yürüyüs 9

Obama yönetimi, Afganistan vePakistan’a iliflkin ekonomik, siyasi,askeri politikalar›n birlikte ele al›n-mas› do¤rultusunda bir politika ge-lifltirdi. Bu politika k›saca ““AAff--ppaakk!!”” olarak adland›r›l›yor.

Peki Obama’n›n Afganistan vePakistan’a iliflkin gelifltirdi¤i “bir-likte” politikas› neleri içeriyor?

Birincisi; AAffggaanniissttaann’’ddaa iflgali““kkuuvvvveettlleennddiirreerreekk”” sürdürmek is-tiyor. Irak’tan çekilme karar› alanObama yönetimi, Afganistan’a isetoplam 2211 bbiinn aasskkeerr ddaahhaa gönderi-yor. Bunun 4 bini Afgan askerlerinie¤itmek için, 17 bini de savaflmakiçin istihdam edilecek. PPaakkiissttaann’’ddaaise, Bush’un bafllatt›¤› hhaavvaaddaannbboommbbaallaammaallaarr›› sürdürüyor. Özel-likle Pakistan’›n belli bir bölgesineinsans›z uçaklarla düzenlenen sald›-r›lar, sürekli bir katliama dönüflmüfldurumda.

Bu iki uygulaman›n gösterdi¤igibi, Obama’n›n Afganistan ve Pa-kistan politikas›, BBuusshh’’uunn ppoolliittiikkaa--ss››nn››nn ddaahhaa ssaalldd››rrggaann bbiirr bbiiççiimmii--ddiirr.. Obama bu sald›rgan politikas›-n›, özellikle de Pakistan’a yönelikbombalamalar› flöyle gerekçelendir-mektedir: “Gelece¤i, komflusu Pa-kistan’›n gelece¤ine ba¤l› olan Af-ganistan’daki durum, giderek dahatehlikeli oldu ve Pakistan’›n Afga-nistan ile s›n›r bölgesi AAmmeerriikkaann

hhaallkk›› iiççiinn ddüünnyyaann››nn eenn tteehhlliikkeelliibbööllggeessii haline geldi.”

Pakistan’›n bir s›n›r bölgesinde-ki durum, binlerce kilometre ötede-ki Amerikan halk› için nas›l bir teh-like arzediyor sorusu geliyor buradado¤all›kla. ‹flte o sorunun cevab›nda“El Kaide ve Taliban” var ve Oba-ma bu noktada kelimesi kelimesineBush’la ayn› politikay› izliyor, sal-d›r›lan, bombalanan, hedef gösteri-len her yerde “El Kaide” var!

Obama’n›n bu sözlerindeki eemm--ppeerryyaalliisstt ssaalldd››rrggaannll››kk vvee tteeccaavvüüzz--kkaarr ssööyylleemmiinn,, Bush’un 1111 EEyyllüüllssoonnrraass›› aç›klamalar›ndan hiçbir far-k› yoktur. Güya Obama yönetimi“terörle mücadele” deyimini kullan-mayacakm›fl. Bu politika olduktansonra o kavram› kullan›p kullanma-mas›n›n hiçbir önemi yoktur.

Obama’n›n, Afganistan ve Pa-kistan için ortak bir politika sürdü-rülmesi karar›, Afganistan’› iflgal et-mek için deste¤i sa¤lanan Pakis-tan’›n da bugün ayn› Afganistan gi-bi ““vvuurruullaabbiilleecceekk”” bbiirr üüllkkee oollaarraakkgörülmesi anlam›na geliyor. Nite-kim vuruyor da ve Pakistan’›n res-mi hükümetini sald›r›lar›na iliflkinbilgilendirmeyi bile reddediyor.Obama’n›n yard›mc›s› Biden, Afga-nistan’a asker gönderme politikas›-n›n ““VViieettnnaamm ssaavvaaflfl›› bbaattaakkll››¤¤››nnaa””benzedi¤i uyar›s›n› yap›yor olsa da,

emperyalist haydutluk, Afganis-tan’da direnifl karfl›s›nda yenilgiyikabul etmektense, batakl›kta batma-y› tercih etmek durumundad›r. Oba-ma’n›n Türkiye ziyaretinin enönemli nedenlerinden birinin de Af-ganistan’la ilgili istekleri oldu¤u,bunun bafl›nda da TSK’dan Afga-nistan’a ““ssaavvaaflflmmaakk iiççiinn”” askergöndermesi oldu¤u belirtiliyor.

Amerikan imparatorluk strateji-si, “Pakistan’›n Afganistan ile s›n›rbölgesi Amerikan halk› için dünya-n›n en tehlikeli bölgesi haline gel-di.” diyor ve bombal›yor.

Obama bu yaklafl›m›yla yar›n“Türkiye, Amerikan halk› için dün-yan›n en tehlikeli bölgesi haline gel-di.” deyip bombalayacak pekala. Buyaklafl›mla herhangi bir ülkeye giripbombalamak mümkündür. Bush,“Bin Ladin’i yakalamak El-Kaide’yiyoketmek” ad›na Afganistan’›, Sad-dam’›n kimyasal silahlar›n› yoket-mek ve “diktatör Saddam’dan kur-tulmak” ad›na Irak’› iflgal etti. Dün-yan›n her köflesine benzer gerekçe-lerle müdahale etmeyi kendi hakk›gören eemmppeerryyaalliisstt hhaayydduuttlluukk ssttrraa--tteejjiissii Obama taraf›ndan sürdürül-mektedir ve bu strateji yürürlükteoldu¤u sürece, benzer gerekçelerbulup sald›rmak, iflgal etmek zor ol-mayacakt›r... Bunun ad› yine emper-yalist haydutluktur.

OObbaammaa eemmppeerryyaalliisstt hhaayydduuttlluu¤¤uunn yyeennii bbaaflflkkaann››dd››rr..OObbaammaa’’yy›› ttaann››mmaakk iiççiinn flfloovvllaarr››nnaa ddee¤¤iill,, AAffggaanniissttaann vvee PPaakkiissttaann ppoolliittiikkaass››nnaa bbaakk››nn!!

‘Af-Pak’

Say›:9

12Nisan2009

18

YÜRÜYÜŞ

ABD yine insans›z uçakla vurduAmerika'n›n Pakistan'›n Kuzey Veziristan bölgesin-

de bir eve insans›z uçakla sald›r› düzenledi¤i aç›kland›.Yerle bir olan evde 13 kiflinin katledildi¤i bildiriliyor.

Bölge sakinlerine göre, insans›z uçaklar›n bölgede-ki uçufllar› sald›r›dan sonra bir süre daha devam etti.

Afganistan'daki ABD güçlerinin elindeki insans›zuçaklar, s›kl›kla Pakistan taraf›na geçerek, s›n›r kesi-minde ve afliret bölgelerinde uçufllar yap›yor.

Pakistanl› yetkililere göre, insans›z uçaklarla Pakis-tan taraf›na yapt›¤› sald›r›lar› geçen y›ldan itibaren yo-¤unlaflt›ran ABD'nin bu sürede düzenledi¤i 35 civar›n-daki sald›r›da, yaklafl›k 350 kifli katledildi.

‹talya'da faflist uygulama‹talya’n›n Foggia kentindeki yerel yönetim, göç-

menlere ayr› otobüs tahsis etme karar› ald›.

Karar, ulafl›m›n göçmenler ile halk aras›nda temasolmaks›z›n yap›lmas›n› amaçl›yor.

Yerel yönetim yetkilileri, yöre halk›n›n göçmenle-rin taciz ve h›rs›zl›k vakalar›na maruz kald›¤›n› iddiaederek, kamu düzenini sa¤lamak için bu tür bir uygu-lamaya geçilmesini kararlaflt›rd›klar›n› belirtiyor.

Foggia’daki Yabanc› Topluluklar Derne¤i Baflkan›Habib Bin Sgayer ise "Entegrasyon bu flekilde sa¤la-namaz. Böyle bir karar al›nm›fl oldu¤una inanam›yo-rum. Bu apaç›k ›rkç›l›kt›r" diye konufltu.

Page 19: Yürüyüs 9

Bugünlerde televizyonlarda“polis haftas›” nedeniyle bestele-nen ""SSiizziinn ‹‹ççiinn VVaarr››zz"" isimli birflark›n›n klibi yay›nlan›yor. Müzikbilgisini ve yetene¤ini polisin ifl-kencecili¤ini, katliamc›l›¤›n›, rüfl-vetçili¤ini gizlemek için kullananK›raç adl› “sanatç›” yapm›fl bu bes-teyi. Televizyon dizilerinde polisrolünde oynay›p iflkencecili¤i mefl-rulaflt›rmaya çal›flan bir sürü artistbozuntusu da rol alm›fl kliplerde.

Hiç bofluna u¤raflmay›n! Dünya-n›n en iyi müzik parçalar›n› bestele-seniz, kliplerinizde en ünlü artistle-ri oynatsan›z da, polisin katilli¤ini,iflkencecili¤ini gizleyemezsiniz.

Hay›r, ““bbiizziimm iiççiinn”” de¤il, bizisömürenler için vars›n›z! ““BBiizziimmiiççiinn”” de¤il, emperyalizm ad›na bbiizzeezzuullmmeettmmeekk iiççiinn vars›n›z.

Bizden de¤il, bize karfl›s›n›z.

Ne yaparsan›z yap›n bu gerçek-lerin üzerini örtemezsiniz.

*

5 Nisan'da özellikle çocuklar› vekad›nlar› da toplay›p bir ““PPoolliiss--HHaallkk yyüürrüüyyüüflflüü”” flovu yapt› iflken-ceciler. Halk›n sevgisinden, ilgisin-den bu kadar emindiniz de, niye herokula flu kadar ö¤rencinin, flu kadarö¤retmenin “polis haftas›n› kutla-maya” gönderilmesi için talimatlarverildi?

Polis haftas›’nda polis gerçe¤iniörtbas etmek için hiçbir fley ihmaledilmemiflti.

fiark›lar, klipler, çocuklar ve birde koskoca bir Türkiye bayra¤›... Obayra¤›n alt›na girince, her türlü ifl-kencecilik, iflbirlikçilik görünmezoluyor öyle mi?

Öyle san›yor iflbirlikçiler. Buyüzden iflbirlikçilikleri büyüdükçe,bayraklar›n›n boyunu uzatt›kça uza-t›yorlar.

‹stanbul Valisi M. Güler, ‹stan-bul Emniyet Müdürü C. Cerrah, et-rafa gülücükler saç›p, çiçekler da¤›-

tarak flirinlik gösterisi yap›yorlard›bir de yürüyüflte.

Ellerindeki kanla, yüzlerindeki“flirinlik” aras›ndaki tezat, tüm buflovu bofla ç›kar›yordu bir yerde.

Hiçbir fley onlar› aklamaya yet-mez. Halk bu polisi çok iyi tan›yor.

Nerede bir hak arama eylemivarsa, polis orada halka karfl› sald›r›için vard›r. Halk gecekondusunuy›kt›rmamak için direnir, polis co-puyla, panzeriyle halka sald›r›r. An-cak kimse polisi, Bo¤az'›n s›rtlar›n-daki kaçak lüks villalara karfl›, ka-nunlar› korurken görmez.

Basit bir h›rs›zl›k m› yap›ld›,kahraman(!) polis hemen h›rs›zlar›yakalar, adalete teslim eder. Bu ül-kenin sat›lmad›k fabrikas›, liman›,madenleri, topraklar› b›rak›lmad›ama bu memleketi soyanlarla müca-delede polis ortal›kta yoktur. Çünküonlar Sabanc›lar’›n, Koçlar’›n, Ec-zac›bafl›lar’›n, bütün tekellerin dahaçok çalmalar› için kkaapp››llaarr››nnddaabbeekkççiilliikk yaparlar. En çok para yar-d›m›n› da onlardan, Sabanc›lar,Koçlar ve Manukyanlar’dan al›rlar.

Gözalt›, iflkence, infaz, kay›p,katliam polisin rutin iflleri aras›nda-d›r.

Bu ülkenin Amerikan üsleriyledonat›lmas›na, emperyalistlere pefl-kefl çekilmesine, bu vatan›n sat›l-mas›na itirazlar› yoktur. Ama nere-de vatanseverlerin anti-emperyalistbir direnifli varsa, polis oradad›r.Karfl›lar›ndaki vatanseverlere, dev-rimcilere “düflman askeriymiflcesi-ne” sald›r›rlar.

‹flçiler, memurlar haklar› için midireniyor, iflten at›ld›klar› için ey-lem mi yap›yor, sendika hakk› m›istiyor, polis hemen panzeriyle, bi-ber gaz›yla, copuyla sald›r›ya geçer,ortal›¤› savafl alan›na çevirir, yet-medi gözalt›na al›r. Tekellerin karfl›-s›nda kkuuzzuu kesilenler, emekçilerinkarfl›s›nda aassllaannaa dönüflürler.

Ö¤renciler paras›z, halk için e¤i-tim mi istiyor, demokratik bir üni-versite için mücadele mi ediyor, po-lis hemen üniversiteleri iflgal eder.Faflistlerle birlikte ö¤rencilere sald›-r›r. Üniversiteleri savafl alan›na çe-virir, gençli¤in e¤itim hakk›n› elin-den al›r.

Yasalarda, s›n›rs›z yetkilerle do-nat›lm›fllard›r. Devrimcileri infazederler, “yasadaki yetkilerini kul-lanm›fl”lard›r; onlarca s›radan insa-n› sokakta “dur ihtar›na uymad›kla-r›” gerekçesiyle katletmifllerdir;“yasaya göre yetkileri var”d›r.

Onlarca polis, bana ters bakt›,trafikte önüme geçti, flu oldu bu ol-du gerekçesiyle halktan insanlar›keyfi bir flekilde öldürür ve bunara¤men, mahkemeler taraf›ndan be-raat ettirilir.

Polisler, bbayrak aalt›nda, flflirinlik,maskaral›k yyaparak yyürüyorlar.

Yapt›klar›n› ssavunamayanherkes ggibi, rriyakars›n›z.

Hadi, oo ppankartlar›n yyerine,

Yunus GGüzel’in rresminin ooldu¤ubir pankart kkoyup ““EmniyetMüdürlü¤ü bbinas›nda bbizast›k” ddiye yyaz›n aalt›na.Yazabilir misiniz?

Ya dda EEngin ÇÇeber’in rresmiolan bbir pankart yyap›p aalt›na dda“Ona bbiz iiflkence yyapt›k” ddiyeyazabilir misiniz?

Yürüyebilir misiniz oopankartlarla?

Yürüyemezsiniz. HHalbuki ssizingerçe¤iniz bbudur.

19

Say›:9

12Nisan2009

B‹Z‹M ‹Ç‹N DE⁄‹L, SÖMÜRÜ ‹Ç‹N VARSINIZ!

Page 20: Yürüyüs 9

Aslolan polisin elinin so¤utulma-mas›d›r.

Gecekondulular, köylüler, iflçiler,memurlar, ö¤renciler tüm halk, “ te-rörist” tir onlar›n gözünde.

K›sacas›, polis olarak adland›r›-lan bu ruhunu satm›fl kesim, halkadüflmand›r.

Onlar›, bbiizzddeenn yyaannaa gören olma-m›flt›r.

Polis kkime ddost, kimler polis ddostu?Polis ayn› zamanda bütün faflist-

lerin hamisi, koruyup kollayan›d›r.‹flbirlikçilefltirmeyi, muhbirlefltirme-yi, sahte belgeler düzenleyip, savc›-larla içli d›fll› olup devrimcileri tu-tuklatmay› çok iyi bilirler. Provakas-yonlar yapmakta, “vatandafl tepkisi”ad› alt›nda linç sald›r›lar› düzenle-mekte uzmand›rlar.

‹flkencecilikleri ayyuka ç›km›flt›r.Bu ülkenin bütün karakollar› iflkencemerkezi gibi çal›fl›r. Binlerce insan›kad›n-erkek, genç-yafll› demeden ifl-kenceden geçirmifl, katletmifllerdir.Silahs›z insanlar› katledip, yan›na si-lah b›rak›p, çat›flma süsü verince her-kesi kand›racaklar›n› san›rlar.

Polis, mmaaffyyaa,, ssiivviill ffaaflfliissttlleerr içiçedir. Uyuflturucuyla mücadele et-tikleri de 164 y›ll›k polis teflkilat›n›nkoca yalanlar›ndan biridir. Halk›nyozlaflt›r›lmas›ndan yanad›rlar. Dev-rimciler buna karfl› mücadele etti-¤inde, onlara sald›ran, komplolardüzenleyip tutuklatt›ran polistenbaflkas› de¤ildir.

Polis, halk› pisliklerden koruma-s› için de¤il, fuhufl merkezlerinin,kumarhanelerin her türlü pisli¤iyaymas› için görev bafl›ndad›r. Bu-ralardan rant al›rlar, karfl›l›¤›nda dakorumal›k yaparlar.

Velhas›l, tablo kimin polis sevdi-¤ini, polisin de kimi sevdi¤ini göste-riyor.

‹flkencecilikleri, katillikleri biryana, bu sistemin kendilerini birmalboraya satacak kadar düflkünlefl-mifl, onurunu yitirmifl bir hale getir-mesinden de rahats›zl›k duymazlar.

Bu ülkede yaflanan bütün infazla-r›n, kay›plar›n, katliamlar›n arkas›n-da onlar vard›r. Polis, bütün kontrge-rilla sald›r›lar›n›n planlay›c›s› ve uy-gulay›c›lar› aras›ndad›r. ‘77 1 May›skatliam›, 16 Mart ‹stanbul Üniversi-tesi katliam›, Marafl, Çorum katli-amlar›, Gazi katliam›... Binlerce

devrimcinin, halktan insan›n kan›bulaflm›flt›r ellerine.

Polisi bu kadar pervas›z k›lanfley, faflist devletin korumas› alt›ndaolmalar›d›r. “Polisimizi y›pratmaya-l›m”, “polisimizin elini so¤utmaya-l›m” diye diye, korunup kollan›rlar.Haklar›nda aç›lan hemen hiçbir ifl-kence davas›ndan ceza almazlar. Üs-tüne üstlük tteerrffii ettirilirler. Halkakarfl› ne kadar çok suç ifllemifllerse okadar mükafatland›r›l›rlar. Art›k gel-sin milletvekillikleri, bakanl›klar,yal›lar, banka hesaplar›...

Kimin için var oldu¤unuzu bu ör-nekler gösteriyor. Polis iflkencelerle,infazlarla, halk›n can güvenli¤ini yo-kedendir. Rüflvetçili¤iyle, halka karfl›üstenci ve gözda¤› veren tav›rlar›ylahhuuzzuurruu yyookk eeddeennddiirr.. Onlar halk› ko-rumak için de¤il, her f›rsatta düflman-ca halka sald›rmak, katletmek içine¤itilmifllerdir. Bu ülkenin sokakla-r›nda ““kkaahhrroollssuunn iinnssaann hhaakkllaarr››”” di-ye yürüyüfl yapan da onlard›r.

Onlara flark› yapanlar, onlar içinkliplerde oynayanlar ve polisi övendemeçleriyle “polis haftas›n›” kutla-yan(!) burjuva politikac›lar, medyamensuplar› da, onlardan daha az ka-til, daha az iflkenceci, daha az suçlude¤ildir.

28 Martakflam› Ok-m e y d a -n›’nda Ok-m e y d a n ›Haklar veÖzgürlük-

ler Derne¤i çal›flan› iki kifliye akrepdenilen z›rhl› araçtan ç›kan polislerkimlik kontrolü bahanesiyle sald›r-d›lar. Sald›r›lar›na hemen oradaolan bir grup sivil faflist de kat›ld›.Ceyhun Bay ve Murat Sur’u silahçekip zorla gözalt›na almaya çal›flt›-lar. Murat Sur’u akrep arac›na bin-dirip, daha sonra baflka bir araçtadolaflt›r›p; dövüp hakaretler edip, ifl-birlikçilik teklifinde bulundular.Keyfi ve hukuksuz bir flekilde, her-hangi bir kay›t tutmaks›z›n yap›lan

gözalt› yaklafl›k iki saat sürdü.

Yaflanan bu durum üzerine Ok-meydan› Haklar ve ÖzgürlüklerDerne¤i çal›flanlar› yaflad›klar› polissald›r›lar› ile ilgili bir bas›n toplan-t›s› yapt›lar.

3 Nisan’da Okmeydan›’daki der-nek binas›nda sald›r›ya u¤rayanlar-dan Ceyhun Bay’›n okudu¤u aç›kla-mada önce derne¤in hangi amaçlakuruldu¤u hat›rlat›ld›. Bay aç›kla-mas›nda Demokratik kurumlar de-falarca polisler taraf›ndan bas›lm›fl,bu ülkenin yasalar›yla kurulan ku-rumlar halka yasad›fl› gibi gösteril-mifl, kurum çal›flanlar› terörist diyeadland›r›lm›fl, komplolar sonucundagözalt›lar, iflkenceler, tutuklamalarola¤an hale getirilmifl, faaliyetlerini

engellemek için her türlükeyfilik ve hukuk d›fl›yöntem kullan›lm›flt›r”

sözleriyle demokratik kurumlarayönelik sald›r›lar›n hep oldu¤unuvurgulad›.

“AKP’nin polisi suçludur. Yasa-d›fl›l›klar› ve keyfiliklerinin hesab›n›vermelidir. Böylesi zorbal›klara ses-siz kalmayaca¤›z. Yaflanan her tür-den sald›r›ya karfl› hakl› ve meflru birflekilde karfl› koyaca¤›z. Hak ve öz-gürlüklerine sahip ç›kan herkesi mü-cadelemizi sahiplenmeye ve sald›r›-lara karfl› birlikte mücadele etmeyeça¤›r›yoruz” sözleriyle bitirilen ba-s›n metninin okunmas›ndan sonra,sözü polisin yasad›fl› gözalt›na al›piflbirlikçilik teklif etti¤i Murat Surald›. Sur; Yaflad›¤› sald›r›y› anlatta-rak, sald›r›lara karfl› boyun e¤meye-ceklerini söyledi.

Say›:9

12Nisan2009

20

YÜRÜYÜŞ

Mücadeleden Vazgeçmeyece¤iz

Page 21: Yürüyüs 9

Ne zaman ki, 1 May›slar, k›z›lbayraklar›n alt›nda devrimin ve sos-yalizmin savunuldu¤u günler oldu,ne zaman ki, emekçilerin ve dev-rimcilerin örgütlü güçler olarakmeydanlara ç›kt›¤› bir güne dönüfl-tü, iflte o andan itibaren oligarflininen korkulu günlerinden biri oldu.

Devrimden, sosyalizmden, pro-letaryadan korktular her 1 May›s’ta.Onun için 1977’de Taksim’de oldu-¤u gibi onlarca emekçinin öldürül-dü¤ü katliamlar yapt›lar. Onun içiny›llarca yasaklad›lar meydanlar›emekçilere. Onun için, hep teyak-kuz halinde oldular. Onun için, ya-sakl› meydanlar› her 1 May›s’ta po-lisle, askerle bir kez daha iflgal etti-ler. Onun için, her 1 May›s öncesidevrimci demokratik kurumlar›nbas›lmas›, onlarca yüzlerce kifliningözalt›na al›nmas› adet oldu.

Ancak, ne yasaklamalar, ne bas-k›lar, gözalt›lar, iflkencelerle, ne deiflgallerle, daha fazla engelleyeme-diler emekçilerin alanlara ç›kmas›-n›. Çünkü o meydanlara emekçile-rin kan› ak›t›lm›flt›. fiehitlerimizvard› o meydanlarda.

1 May›s; 112222 yy››ll önce emekçile-rin ödedi¤i büyük bedeller sonucun-da tüm dünya emekçilerinin bbiirrlliikk,,mmüüccaaddeellee,, ddaayyaann››flflmmaa ggüünnüü ilanedilmiflti. Ülkemizde de, Türkiyedevrimci hareketi, emekçiler, 1 Ma-y›s için büyük bedeller ödediler.

1989’de Mehmet Akif Dalc›’y› fle-hit verdik. Sonraki y›llarda Dalc›’yayenileri eklendi.

Yani k›sacas›, 1 May›slar’›n tari-hi, bu ›srar ve bu bedellerle yaz›ld›.Yaz› dizimizde yüzy›l› aflk›n za-mandan beri tüm dünya emekçileri-n›n BBiirrlliikk,, MMüüccaaddeellee vvee DDaayyaann››flfl--mmaa GGüünnüü olan 1 May›slar’daki bu›srar› ve bedelleri anlataca¤›z.

Dalc›’n›n kuca¤›ndaki tafllarladövüflmeye devam ediyor emekçi-ler; 1 May›slar’› kazanmak, 1 Ma-y›slar’› sömürü düzenine karfl› kav-ga günleri yapmak için ›srar ediyordevrimciler.

11 MMaayy››ss 11888866:: AAmmeerriikkaann ‹‹flflççii SS››nn››ff›› GGeenneell GGrreevvddee

1870’li y›llar kapitalizmin buna-l›m›n›n derinleflti¤i y›llard›r ve sö-mürü daha da azg›nlafl›r. Bu y›llarboyunca kapitalizmin ilk geliflti¤iyerlerden olan Chicago’da, NewYork’da, Baltimor’daki iflçilerin,Pensilvanya’daki madencilerin mü-cadelesi de geliflir. Ancak burjuvaziörgütlüydü, özel ordular kurmufltu.Amerika’n›n daha sonra mücadele-nin geliflti¤i her yerde tüm dünyahalklar›na karfl› kulland›¤› kontraöngütlenmeler ve faaliyetleri, o za-manlarda devredeydi. PPiinnkkeerrttoonn is-mini verdikleri provokatörler ordu-su da burjuvazinin hizmetindeydi.

‹flçilerin bu süreçteki birçok di-renifli sald›r›larla bast›r›ld›. Birçokkez yenildiler, katledildiler, idamedildiler.

1880’lerin ikinci yar›s›, Ameri-ka’da iflçilerin daha örgütlü bir bi-çimde mücadele etmeye bafllad›kla-r› bir dönem oldu. 1886 y›l›n›n tümbahar aylar› grevlerle geçti. VeAmerikan iflçi s›n›f›, ayn› y›l›n lMay›s gününde, 88 ssaaaattlliikk iiflfl ggüünnüü

ttaalleebbiinnii dile getirmek için genelgrev yapma karar› ald›. Ve gün,Amerika’n›n tüm sanayi merkezle-rinde, demiryollar›nda, madenlerde,liman kentlerinde iflçiler greve gitti.

Chicago grevlerin merkezlerin-den biriydi. Mücadelenin öncüleride buradayd›. Grev ve gösteriler 3.gününde de sürerken 3 May›s günüpolis grev k›r›c› provokatörleri dev-reye soktu. Önce provokatörler sal-d›rd›, polis, iflçiler ile grev k›r›c›lararas›ndaki çat›flmay› bast›rmak ba-hanesiyle grevcilere atefl açt›. Alt›iflçi katledildi.

Katliam› protesto etmek amac›y-la August Spies adl› iflçinin önderli-¤inde Haymarket Alan›’nda bir pro-testo gösterisi düzenlendi. ‹flçi ön-derlerinin konuflmalar› ve mitingbitmek üzereyken miting alan›napolis sald›rd›, o esnada bombalarpatlad›. Polisin rastgele alandaki ifl-çilerin, çoluk, çocuk ailelerinin üze-rine açt›¤› atefl sonucu onlarca kiflide burada katledildi. Provokasyo-nun tek amac› katliamla grevi bitir-mek de¤ildi. Hem grev k›r›lacakhem de iflçilerin mücadelesine ön-derlik eden devrimci iflçiler, komp-loyla “suçlu” ilan edilecekti.

Onlarca emekçi bu plan do¤rul-tusunda gözalt›na al›nd›. 8 saatlik iflgünü mücadelesine öncülük edenöncü iflçilerden August Spies, Sa-muel J. Ficiden, Eugene Schawab,Albert R. Parsons, Adolph Fischer,George Engel, Louise Linng ve Os-car Neebe hakk›nda dava aç›ld›. 21Haziran 1886’da bafllayan davada 77kkiiflfliiyyee ööllüümm cceezzaass›› verildi.

Davada bir hukuk yoktu; iki s›-n›f›n çat›flmas› orada da sürüyordu.Tutsaklardan Albert R. Parsons,““EE¤¤eerr aass››ll››rrssaamm ccaannii oolldduu¤¤uummddaannddee¤¤iill ssoossyyaalliisstt oolldduu¤¤uummddaann aass››llaa--ccaa¤¤››mm......”” diyordu (Howard Fast,

ÖDED‹⁄‹M‹Z BEDELLERVE ISRARIMIZLAKAZANDIK 1 MAYISLAR’I

1 May›s’›n K›sa Tarihi:

BEDEL ve ISRARBÖLÜM 11

YÜRÜYÜŞ

21

Say›:9

12Nisan2009

Page 22: Yürüyüs 9

F›rt›nadan Sonra)

Samuel J. Ficiden “Haymarketebombay› ben atmad›m, ancak, sos-yalist olmam sebebiyle öleceksembir sözüm yok” diyor ve ekliyordu:““BBiirr yyaann››mm vvaarr kkii ööllddüürreemmeezzssii--nniizz!!”” (Age)

2000’lere, Taksim 1 May›s Ala-n›’na tafl›d›¤›m›z iflte onun öldürü-lemeyen yan›d›r diye belirterek,tekrar dönelim o günlere. 1111 MMaayy››ss11888877’de, Amerikan iflçi s›n›f› tarihi-ne ““KKaarraa CCuummaa”” diye geçen gün-de; R. Parsons, Spies, Engel veFischer as›ld›lar. As›lmadan öncemahkemede son sözleri soruldu¤un-da Spies flöyle dedi: ““BBiizzii aassaarraakkiiflflççii hhaarreekkeettiinnii yyookk eettttii¤¤iinniizzii ssaann››--yyoorrssaann››zz...... AAss››nn!! BBuurraaddaa bbiirr kk››vv››ll--cc››mm yyookk eeddeecceekkssiinniizz.. AAmmaa bbuurraaddaaöönnüünnüüzzddee,, aarrkkaann››zzddaa,, hheerr yyeerrddeeyyeenniiddeenn aalleevvlleerr ppaarrllaayyaaccaakk.. BBuu,,yyeerriinn aalltt››nnddaann ggeelleenn bbiirr yyaanngg››nn,,oonnuu ssöönnddüürreemmeezzssiinniizz..”” (Age)

Spies’in dedi¤i gibi, söndüreme-diler. Onlar›n alevi sadece Chica-go’yla, Amerika’yla s›n›rl› kalmad›tüm dünya emekçilerine yay›ld›.

1889’da toplanan II. Enternas-yonal’in 1. Kongresi’nde bir sonra-ki y›l, 1 May›s 1890’da miting dü-zenlenmesi karar› al›nd›. 1891 y›-l›nda toplanan II. Enternayonal’in2. Kongresi’nde ise 1 May›s’›n, ifl-çilerin birlik dayan›flma ve mücade-le günü olarak ssüürreekkllii kkuuttllaannmmaass››kararlaflt›r›ld›. Ama tarihin tan›kl›kedece¤i gibi, 1 May›slar hiçbir za-man iflçi s›n›f› için sadece «kutlana-cak bir bayram» olmad›.

Elbette o günlerin geldi-¤i ülkeler de oldu; di¤er ül-kelerin iflçi s›n›f› için de 1May›slar’›n en coflkulusun-dan, en görkemlisindenbayram olarak kutlanaca¤›günler gelecek. Ama1889’dan bu yana, 1 May›s-lar; esas olarak ödenen be-dellerle, emekçilerin vesosyalistlerin kararl›l›¤›yla,devrime yürüyüflün, kurtu-luflun, sosyalizmin simge-sel mücadele günlerindenbiri haline geldi.

ÜÜllkkeemmiizzddee11 MMaayy››ssllaarr

Ülkemizde ilk 1 May›s kutlama-lar›n›n üzerinden yüzy›l› aflk›n za-man geçmifl olsa da, egemenlerin s›-n›f düflmanl›¤› apaç›k ve net olarak1 May›slar’da a盤a ç›kmaya de-vam ediyor. Bu yüzy›l› aflk›n süreiçinde egemenlerin çok farkl› ke-simleri iktidara geldi fakat, tav›rlar›hep ayn› olmufltur.

22000088 y›l›nda 1 May›s’›n yasalolarak kutlanmas› için iktidar parti-si dahil tüm burjuva partileri tara-f›ndan meclise yasa teklifi sunulur-ken, devrimcilerin, iflçilerin, emek-çilerin kararl› ve ›srarl› tutumlar›,iktidardakilerin gerçek niyetlerinide ortaya ç›kartm›flt›.

Egemen s›n›flar 1 May›s’›n iflçi-ler ve emekçiler için tafl›d›¤› anlam›çok iyi biliyorlar. Baflbakan TayyipErdo¤an 2008 1 May›s’› öncesinde““AAyyaakkllaarr bbaaflfl oolluurrssaa......”” diyerek s›-n›f savafl›m›ndaki yerini aç›k ve netolarak ifade etmiflti.

‹‹llkk 11 MMaayy››ss...... ‹‹flflggaall AAlltt››nnddaa BBaa¤¤››mmss››zzll››kk TTaalleebbiivvee YYaassaakkllaarr

Ülkemizde ilk 1 May›s kutlama-s›, 1905’de ‹stanbul’da yap›ld›. Son-ra 1910’da, ard›ndan iflgal alt›ndakiy›llarda, 1920-21’de iflçiler, ba¤›m-s›zl›k slogan›yla gerçeklefltirdiler 1May›s eylemlerini. 1922’de ‹stan-bul’un yan› s›ra Ankara sokaklar›ndada kutland› 1 May›s. Ancak “1923tevkifat›” ile iflçi s›n›f›n›n bu gelifli-

minin önüne set çekildi. ‹flçi önderle-ri tutukland›. Bu, devletin art›k on-y›llarca sürdürece¤i sistemli sald›r›-lar›n›n da bafllang›c›yd›. Terör ve de-magoji; egemenlerin yüzlerce y›ll›kegemenlik tarihlerinden edindiklerien önemli tecrübelerindendir. Terörve demagojisiz olmazd› elbette. Biryandan gözalt›lar, tutuklamalar yafla-n›rken di¤er yandan da “‹zmir l. ikti-sat Kongresi”nde 1 May›s’›n ‹flçiBayram› olarak kutlanmas› karar›al›n›yordu. Ayn› y›l 1924’de,1 May›syasal olarak “Türkiye Amele Birli¤i”Genel Merkezi önünde kutland›.Devletin 1 May›s’›n yasal olarakkutlanmas›na tahammülü ancak 1 y›lsürdü ve “Takrir-i Sükun” yasas›ylabirlikte bütün sendika ve iflçi örgüt-leri yasakland›. Bu dönemden sonrayaklafl›k yyaarr››mm aass››rr 1 May›s sadecebildiri da¤›t›m› ve s›n›rl› toplant›lardüzeyinde kutlanabildi.

‘‘6600’’ll›› YY››llllaarr;; 11 MMaayy››ssllaarr’’››nn ‹‹ççiinnii BBooflflaallttmmaakk

Onlarca y›ll›k yasaklamalarara¤men 1 May›s iflçi s›n›f›na aslaunutturulamad›. Alanlara ç›k›p kut-layamasalar da, August Spies’in“Bu, yerin alt›ndan gelen bir yan-g›n, onu söndüremezsiniz» dedi¤igibi, 1 May›s’›n devrimci özü ülke-miz emekçileri üzerinde de hepönemli bir etki yaratt›. burjuvazinin1 May›s korkusu tarihsel bir kor-kuydu. Bu korkular›ndan dolay›d›rki, 60’lar›n “nispi demokratik or-tam”›nda bile 1 May›s yasa¤›n› kal-d›rmad›lar. Yasaklarla, bask›larlaunutturam›yorsak onun içini boflal-

tal›m dediler. 1960 y›l›nda 1May›s’› ““BBaahhaarr BBaayyrraamm››””yapmay› denediler. Ama ya-pam›yorlard›, tüm dünyadaiflçi s›n›f› için 1 May›s’›n an-lam› ne ise, ülkemiz iflçi s›n›-f› için de oydu. Sonraki y›l-larda da egemenlerin,1 Ma-y›s’› unutturma çabalar› de-vam etti. 1964’de Türk-‹fl’inyard›m›yla tamamen tarihtensilmek istediler 1 May›s’›.Türk-‹fl 24 Temmuz 1963 ta-rihinde kabul edilen “Toplu‹fl Sözleflmesi, Grev ve Lo-

Say›:9

12Nisan2009

22

YÜRÜYÜŞ

Page 23: Yürüyüs 9

kavt Yasas›”ndan yola ç›karak 2244TTeemmmmuuzz’’uu ““‹‹flflççii BBaayyrraamm››”” ilan et-ti. Ancak emekçiler ve sosyalistlertüm bu çabalara, aldatmacalara, 1May›s’› kararl›l›kla sahiplenerekcevap vereceklerdi.

11997766;; DDaahhaa BBiilliinnççllii DDaahhaa KKaarraarrll›› ÇÇ››kktt››kk MMeeyyddaannllaarraa

Sahiplenmenin 50 y›l aradan son-raki görkemli ifadesi 1976 1 May›s’›oldu. Faflist Milliyetçi Cephe iktida-r›n›n bask›lar›na karfl› yüzbine yak›nemekçi o gün Taksim’deydi. 12 Martsonras›n›n en kalabal›k, en coflkulumitingiydi. 1976 1 May›s’›yla, 1May›slar, onlarca y›ll›k yasaklama-lardan sonra gerçek niteli¤ine kavufl-mufltu. O gün saflar›nda iflçi, ö¤rencigençlik, gecekondu yoksullar›n›nbirli¤ini tafl›yan Devrimci Gençli¤inkitle örgütü ‹‹YYÖÖKKDD,, ““TTeekk YYooll DDeevv-rriimm”” sloganlar›yla girdi alana ve on-binlerce emekçiyle birlikte tekrarla-d›lar bu slogan›. Ellerinde tafl›d›klar›,devrim flehitlerinin resimleriyle, fle-hitlere ba¤l›l›¤›, onlar›n mücadelesi-ni sürdürmekteki kararl›l›¤› da ilkkez bu flekilde alana, emekçilerin bi-lincine tafl›yorlard›.

TÜRK-‹fi’in sar› sendikal anla-y›fl›n›n iflçiler üzerindeki etkisi belliölçülerde zay›flarken, devrimci mü-cadelenin etkisi alt›nda flekillenenD‹SK öne ç›k›yordu. Bu fark kendi-ni 1 May›s konusunda da göstere-

cekti do¤al olarak.D‹SK’in 1 May›s ‘76 bro-flürünün Önsöz’ünde flu sa-t›rlar yaz›l›yd›: “1 May›s,birleflti¤inde dünya emek-çilerinin yenilmez gücünüburjuvaziye dayatt›¤› vetüm çal›flanlara örnek ol-du¤u bir gündür. 1 May›s‘bahar ve çiçek bayram›’

de¤ildir. O gün k›rlarda e¤lenme-yi, çiçek toplamay› biz burjuvazi-ye ve s›n›f uzlaflmac› sendikalara,Türk-‹fl’e b›rak›yoruz.”

Geliflen devrimci mücadelesonucunda 1 May›slar’›n gerçekniteli¤ine kavuflmas›, bir yerde

suyun akacak kanal›n› bulmas›yd›.Bunun önünü açan ise, Mahirler’in,Denizleri’n, ‹bolar’›n ‘70’lerin ba-fl›ndaki mücadelesi ve onlar›n yolu-nu izleyenlerin ‘74’ sonras›ndakimilitan sahipleniflidir.

‘‘7766’’ 11 MMaayy››ss››nn››nn CCooflflkkuussuuyyllaa‘‘7777’’ 11 MMaayy››ss››nnaa

1976 1 May›s’›, fabrikalarda,okullarda, köylerde, yoksul semtler-de büyümekte olan devrimci kabar›-fl›n kendini çok somut olarak ortayakoydu¤u bir eyleme dönüflmüfltü.

’77 1 May›s’n›n daha görkemlikutlanmas› için devrimciler, iflçiler,emekçiler daha kararl›, daha ›srar-l›yd›. Aylar öncesinden çal›flmalarabafllad›lar. Çevre il ve ilçeleri de 1May›s’ta Taksim’e getirmek içinyo¤un çaba içindeydiler. Sokaklar-da, caddelerde, meydanlarda, fabri-kalarda, emekçi mahallelerinde 1May›s’a ça¤r› yapan afifl, pankartas›lmam›fl, yaz›lama yap›lmam›flbofl duvar yok denecek kadar azd›.

Kitlelerin 1 May›s’a do¤ru cofl-kusu, kararl›l›¤› artarken, bir yan-dan oligarflinin pp rroovvookkaassyyoonnllaarr››,,

bir yandan solun çeflitli kesimleri-nin ssoorruummssuuzzlluukkllaarr›› giriyordudevreye.

D‹SK’teki etkinlikleri nedeniyleTKP’li revizyonistler 1 May›s’› dü-zenleme hakk›n› kendilerinde görüpambargolar, yasaklar uygulamayaçalfl›yorlar, birbirlerini “MaocuBozkurt”, “Sosyal Faflist” olarakgören iki kesim aras›nda “alana gi-rece¤iz-sokmayaca¤›z” tart›flmalar›boyutlan›yordu. Devrimcilerin so-runu çözmeye yönelik tüm ça¤r› vegiriflimleri sonuçsuz kald›. 1 May›syaklaflt›kça oligarfli soldaki bu so-rumsuzlu¤u sonuna kadar kullana-cakt›. Hükümet, polis flefleri ve ge-rici burjuva bas›n; “1 May›s’ta kanakacak ”, “K›z›l ihtilal provas› ya-p›lacak”, “Kimse soka¤a ç›kma-s›n”, “dükkanlar›n› açmas›n” tü-ründen bir kampanya bafllatt›lar.

Burjuva bas›ndaki “ortal›k kangölüne dönecek” haberleri, soldakisorumsuzlu¤un “girece¤iz-sokma-yaca¤›z” tart›flmalar›yla tamamlan›-yordu.

Ama, ’77 1 May›s sabah›na ka-dar sürdürülen faflist terör, “kanakacak” tehditleri, ne 1 May›s ça-l›flmalar›n›, ne de yüzbinlerceemekçinin meydanlara akmas›n› en-gelleyemedi. Yüzbinlerce emekçiTaksim meydan›n› dolduruyor fakatrevizyonizm, 1 May›s öncesindensüren tavr›n› devam ettirerek dev-rimci gruplar›n alana girmesine en-gel ç›kart›yordu. Tüm engellemele-re ra¤men 50 bin kiflilik DDeevv--GGeennççkkoorrtteejjii alana büyük bir coflkuyla,kararl›l›kla, devrimin, sosyalizmingörkemini tafl›yarak girdi.

Daha sonra, Tarlabafl› taraf›ndangelen di¤er gruplar›n alana girmekistedi¤i s›rada, bu gruplar aras›ndaitifl-kak›fllar bafllad›. Günler öncesin-den haz›rl›k yapan kontrgerillan›nkatliam› için de “uygun an” gelmifloluyordu. Bir kaç el silah sesinin ar-d›ndan Sular ‹daresi binas›n›n üze-rinden otomatik silahlarla alandakikitlenin üzeri taranmaya bafllanm›flt›.

- devam edecek-

YÜRÜYÜŞ

23

Say›:9

12 Nisan2009

GGeelliiflfleenn ddeevvrriimmccii mmüüccaaddeelleessoonnuuccuunnddaa 11 MMaayy››ssllaarr’’››nn ggeerrççeekknniitteellii¤¤iinnee kkaavvuuflflmmaass››,, bbiirr yyeerrddee

ssuuyyuunn aakkaaccaakk kkaannaall››nn››bbuullmmaass››yydd››.. BBuunnuunn öönnüünnüü aaççaann

iissee,, MMaahhiirrlleerriinn,, DDeenniizzlleerriinn,,‹‹bboollaarr››nn ‘‘7700’’lleerriinn bbaaflfl››nnddaakkii

mmüüccaaddeelleessii vvee oonnllaarr››nn yyoolluunnuuiizzlleeyyeennlleerriinn ‘‘7744 ssoonnrraass››nnddaakkii

mmiilliittaann ssaahhiipplleenniiflfliiddiirr..

Page 24: Yürüyüs 9

-önceki say›dan devam-

fiehitlerimiz, gelenekleri sürdü-rerek, yeni gelenekler ekleyerekverdiler son nefeslerini. Mahir’leCevahir’in 1971 Haziran’›nda gir-dikleri evde rehin ald›klar› SibelErkan’› korumak için gösterdikleritav›r, Bahçelievler’de, Okmeyda-n›’nda onlarca mahir savaflç› tara-f›ndan sürdürüldü. Mahir’in ö¤ren-cileri “Biz buraya dönmeye de¤il,ölmeye geldik” diyen Mahir’in söz-lerini “as›l siz teslim olun”a dönüfl-türmüfllerdi. Tarih böyle yaz›l›yor,iddia böyle büyüyordu. Kan vard›,can vard› bu geliflmenin temelinde.fiehitler vard›.

JAAççll››¤¤››nn,, aaççll››¤¤››nn kkooyynnuunnddaaööllüümmee yyüürrüümmeenniinn MMaahhiirr--

lleerriiddiirr oonnllaarr.. 84 Ölüm Oruçlar›ndaülkemizin dört bir yan›na at›lan to-humlar›n 96’da açan filizleridir.Onlar; kkaahhrraammaannll››¤¤›› kkiittlleesseelllleeflflttii--rreennlleerrddiirr,, 96 Ölüm Orucu direnifli-mizin flehitleri; BBeerrddaann KKEERR‹‹MM--GG‹‹LLLLEERR,, ‹‹llggiinnçç ÖÖZZKKEESSKK‹‹NN,,MMüüjjddaatt YYAANNAATT,, YYeemmlliihhaa KKAAYYAA

ve dünyan›n ilk kad›n ölüm orucuflehidi olma onurunu kazanan AAyyççee‹‹ddiill EERRKKMMEENN’dirler.

Onlar; Ulucanlar’da düflman›n“Ya teslim olacaks›n›z, ya da öle-ceksiniz” dayatmas› karfl›s›nda“ölece¤iz” diyen, teslim olmayanözgür tutsaklard›r; ‹‹ssmmeett KKAAVVAAKK--LLIIOO⁄⁄LLUU,, AAhhmmeett SSAAVVRRAANN,, AAzziizzDDÖÖNNMMEEZZLLEERR’dir.

26 Eylül 1999 Ulucanlar katliamsald›r›s›, öncekilerden farkl› olarakyeni bir sürecin bafllang›c›d›r. Düfl-man›n, “Ya teslim olacaks›n›z” da-yatmas›, bundan sonraki süreçtedevrimci tutsaklar›, tüm devrimcile-ri, düzene karfl› olan tüm halk muha-lefetini ve halk›n her kesimini sin-dirmek, teslim almak için uygulaya-ca¤› politikalar›n göstergesiydi.Ulucanlar’da devrimcilerin bu sald›-r›ya karfl› direnifli de, devrimcileriçin bundan sonraki sürecin belirle-yicisi olacakt›. ‹smet; direniflin hemkurmay›, hem komutan›, hem de enönünde çat›flan savaflç›s›yd›.

JOOnnllaarr ddaa¤¤llaarr››nn MMaahhiirrlleerrii--ddiirr.. Umudu da¤lara tafl›m›fl-

lard›. Yokluklar içinde devrimi bü-yütüyorlard›. Ölüyor öldürüyorlar-d›. Açl›k, so¤uk, kuflatmalar yolda-fl›yd› onlar›n. Onlar, MMeettee NNeezziihhiiAALLTTIINNAAYYLLAARR,, CCöömmeerrtt ÖÖZZEENN--LLEERR,, KKeennaann GGÜÜRRZZLLEERR,, EErrggaanniiAARRSSLLAANNLLAARR,, KKaaddiirr GGÜÜVVEENN--LLEERR,, HHaalliill ‹‹bbrraahhiimm EEKK‹‹CC‹‹BB‹‹LL--LLEERR,, SSeebbaahhaattttiinn YYAAVVUUZZLLAARR’’dd››..Çaytafl›n’nda, Emirgan’da, Toros-lar’da, Ege’de, Sivas da¤lar›nda ni-

ce destanlar yazand›lar.

JYYookkssuull ggeecceekkoonndduullaarr››nnMMaahhiirrlleerriiyyddiilleerr oonnllaarr.. Ge-

cekondular›n› savunurken ö¤ren-miflti kimi kavgay›. Kimi semtinindevrimci kahramanlar›ndan. Güngelmifl faflist sald›r›lara, devlet te-rörüne karfl› yoksul kondular›n› sa-vunmak onlara düflmüfltü. SSeezzggiinnEENNGG‹‹NN olmufllard› o zaman, AAlliiHHaayyddaarr ÇÇAAKKMMAAKK,, FFaaddiimmee BB‹‹NN--GGÖÖLL,, HHaassaann GGÜÜRRGGEENN,, AAllii YYIILL--DDIIRRIIMM,, MMeehhmmeett GGÜÜNNDDÜÜZZ,, DDiinn--ççeerr YYIILLMMAAZZ olmufllard›. Olmufl-lar ve Gazi’de, Ümraniye’de, Nur-tepe’de, Küçükarmutlu’da nice di-renifller yaratm›fllard›...

JMMaahhiirrddiilleerr,, 18 yafl›ndakikomutan SSiibbeell gibi. Parti-

Cepheli olman›n coflkusuyla büyü-müfllerdi birden. Okmeydan›’nda birevde kuflat›lm›fl direnirken 18 yafl›n-daki kahraman, sanki direndi¤i yerK›z›ldereydi ve o da bir mahirdi.

JPPaarrttiillii,, CCeepphheellii kkaavvggaann››nnMMaahhiirrlleerr’’iiyyddiilleerr; yepyeni

bir ruhla, politik olarak dünkündençok daha farkl› bir örgütle, yeni gö-revler üstlenmifllerdi. HHüüsseeyyiinnCCOOfifiKKUUNN’dular, Mustafa SSEELL--ÇÇUUKK’tular, Ali R›za KKUURRTT’tular...Art›k Devrimci Sol gerillas› diyede¤il, DHKC gerillas› diye an›lanSuat AALLKKAANNLLAARR, Zehra ÖÖNNCCÜÜ--LLEERR’diler. MMuuhhaarrrreemm KKAARRAA--KKUUfifi,, MMuussttaaffaa BBEEKKTTAAfifi’’tt››llaarr......Yeni gelenekler flekilleniyordu on-lar›n elinde. Düflman›n üzerine yü-rüyorlard›, yüreklerini ellerinde pi-mi çekilmifl bir bombaya çevire-

KKaavvggaamm››zz››nn MMaahhiirrlleerriiBBüüttüünn bbuu ddöönnüümm

nnookkttaallaarr››nnddaa,, MMaahhiirr oollmmaakk,,nnaass››ll bbiirr uuzzllaaflflmmaazzll››kk ggeerreekk--ttiirriiyyoorrssaa,, oonnllaarr ööyyllee uuzzllaaflfl--mmaazzdd››rr;; MMaahhiirr oollmmaakk nnaass››ll

bbiirr ccüürreett ggeerreekkttiirriiyyoorrssaa,,oonnllaarr ööyyllee ccüürreettkkaarrdd››rrllaarr..

MMaahhiirr oollmmaakk,, nnaass››ll bbiirrffeeddaakkaarrll››kk ggeerreekkttiirriiyyoorrssaa,,

oonnllaarr oo kkaaddaarr ffeeddaakkaarrdd››rrllaarr..

fle

hitle

rim

izi a

n›yo

r

Say›:9

12Nisan2009

24

YÜRÜYÜŞ

Page 25: Yürüyüs 9

rek... Bir AAddaalleett YYIILLDDII--RRIIMMoluyorlard›, bir Hasan HüseyinOONNAATT. Ve hepsi Mahir oluyor-lard› kavgan›n içinde... Mahirgibi adlar›n› flehitler kervan›nayazd›r›yorlard›...

JBBüüyyüükk DDiirreenniiflfliinn MMaahhiirr--lleerr’’ii var elbette son olarak

belirtece¤imiz... 19-22 Aral›k2000’de düflman›n F Tipi politika-lar›na geçmek için tekrarlad›¤› ““YYaatteesslliimm oollaaccaakkss››nn››zz yyaa öölleecceekkssiinniizz””dayatmas›na, özgür tutsaklar›n bu-lundu¤u 22 hapishaneden ‹smet’insesiyle “ölece¤iz” cevab› verildi.

Yukar›da da belirtti¤imiz gibi,Ulucanlar katliam sald›r›s› yeni birsürecin bafllang›c›yd›. Bu süreç, ha-pishanelerde F Tipi tecrit politika-lar›yla devrimci tutsaklardan baflla-yarak örgütsüzlefltirmek ve böylecetüm toplumu teslim almak üzerinekurulmufl bir politikayd›. Sald›r›n›nhedefinde en genifl anlamda bütünhalk kesimleri vard›, ancak bu dahapishanelerde devrimci tutsaklarüzerinden gerçeklefltirilecekti.Devrimci mücadelenin, örgütlerintümden tasfiyesi hedefleniyordu.Onun için F Tipi sald›r› politikalar›düflman aç›s›ndan da, devrimcileraç›s›ndan da “stratejik” bir mese-leydi. Düflman bu politikalar› haya-ta geçirmek için Ulucanlar’da oldu-¤u gibi “Ya Teslim Olursunuz YaÖlürsünüz”ü dayat›yordu. Devrim-ciler aç›s›ndan da bu sald›r›ya karfl›direnmek tarihsel bir öneme sahip-ti. Ve buna göre haz›rl›klar yap›l›p7 y›l sürecek olan büyük direnifl 20Eylül 2000 tarihinde bafllad›. 19-22Aral›k katliam sald›r›s› ve bunakarfl› gerçeklefltirilen direnifl, son-ras›nda 7 y›l boyunca düflman›n di-renifli k›rmak ve amac›na ulaflmakiçin çok çeflitli biçimlerde sürdür-dü¤ü sald›r›lar ve bunlara karfl› ge-lifltirilen direnifl politikalar› bu ta-rihsel süreç içinde de¤erlendirilme-lidir. Bu süreçte zaferi kazanandevrimciler oldu. Düflman›n “TecritPolitikalar›” bofla ç›kart›ld›, amac›-na ulaflamad›. Düflman, Anadolutopraklar›ndan devrimci mücadele-yi tasfiye edemedi. Tüm dünya

halklar›n›n mücadelesine örnekolacak, tarihi derslerle dolu BüyükDireniflimiz’i onlara borçluyuz.

Onlar, “Büyük Direnifl”te bütündünyay› flafl›rtarak ve sarsarak ölü-mün üstüne yürüyenlerdir.

Onlar; 19-22 Aral›k katliam sal-d›r›s›na bedenlerini tutuflturarak ce-vap veren FFiiddaann,, AAhhmmeett,, AAflfluurr,, FF››--rraatt,, MMuurraatt,, HHaalliill,, ‹‹rrffaann,, YYaassee--mmiinn’’ddiirr...... Büyük direniflin ilk feda-ileridir.

Onlar; katliamlar›n hesab›n› sor-mak için bedenini bomba yap›pdüflman›n beyninde patlatan GGüüllttee--kkiinn,, UU¤¤uurr,, fifieennggüüll vvee EEyyüüpp BBee--yyaazz’’dd››rr..

O; Büyük Direniflimiz’in De-mirci Kawa’s›d›r. Bir Newroz gü-nü, düflman›n tüm demagojileriniparamparça eden Cengiz SSOOYY--DDAAfifi’t›r.

Onlar; devrim için, devrimcileriçin can›n› feda edebilen halktan in-sanlard›r. GGüüllssüümmaann,, fifieennaayy,, HHüüll--yyaa’’dd››rr........ Onlar; düflman›n direniflik›rmak için acz içinde, direniflçileresundu¤u “tahliye rüflveti”ni boflaç›kartanlard›r. UU¤¤uurr TTÜÜRRMMEENN’’-dir,, 25 y›ll›k devrimci SSeevvggiiEERRDDOO⁄⁄AANN’d›r...

Onlar; demokratik mevzide düfl-man sald›r›s›na karfl› direniflin ad›d›r.Armutlu’da SSuullttaann YYIILLDDIIZZ’’d›r. Ar-mutlu’daki direnifle sald›r›ya içerdenbedenini tutuflturarak cevap veren‹‹bbrraahhiimm EERRLLEERR,, NNaaiill ÇÇAAVVUUfifi’tur.

Onlar; düflman›n “zorla müda-hale”yle “direnme hakk›”na sald›r-

mas›n›n cevab›d›r. Her koflulda di-renilece¤inin, hiçbir sald›r›n›n di-renme hakk›n› yok edemeyece¤ininispat›d›r. Oligarflinin sansür duvar-lar›n› parçalayanlard›r. Onlar; GGüü--nnaayyllaarr,, MMuuhhaarrrreemmlleerr,, SSeerrggüülllleerr,,SSeellmmaallaarr’’dd››rr......

Onlar; hücre duvarlar›na Umu-dun ad›n› “silinemeyecek yaz›”ylayazan FFaarruukkllaarr’d›r...

Onlar; 7 y›l süren büyük direni-flimizde, katliamlar›n, tecritin vehiçbir zulmün yenemedi¤i, teslimalamad›¤›, devrim mücadele tarihi-ne say›s›z ilkler kazand›ran 122ölümsüz kahramanlar›m›zd›r.

*

Mahir gibi savaflt›lar, Mahir gibiöldüler. 1984 Ölüm Orucunu K›z›l-dere’ye benzetmifllerdi cunta y›lla-r›nda. Çiftehavuzlar’la K›z›lderearas›nda da paralellikler kuruldu.Ve Balk›ca için yap›ld› ayn› benzet-me ve daha bir çok baflka direnifliçin. Kavgan›n mahirlerinin buncaçok olmas›n›n bundan iyi ifadesiolabilir mi?

Onlar kavgam›z›n en önündey-diler... Onlar›n bayraktarl›¤›ndageçtik bu s›rat köprülerini...

Onlar her süreçte, ""MMaahhiirr ooll--mmaann››nn"",, ""MMaahhiirr ggiibbii oollmmaann››nn""gereklerini yerine getiren Cepheli-lerdir.

Bütün bu dönüm noktalar›nda,Mahir olmak, nas›l bir uzlaflmazl›kgerektiriyorsa, onlar öyle uzlafl-mazd›r; Mahir olmak, nas›l bir cü-ret gerektiriyorsa, onlar öyle cüret-kard›rlar. Mahir olmak, nas›l bir fe-dakarl›k gerektiriyorsa, onlar o ka-dar fedakard›rlar.

um

ud

u se

la

ml›yo

ru

z

25

Say›:9

12Nisan2009

Page 26: Yürüyüs 9

fle

hitle

rim

izi

an

›yo

r

“Eda: Bizler... Türkiye halklar›için flehit düflece¤iz.

“Sabo: Bizler birer k›rm›z› ka-ranfil olarak ülkenin dört bir yan›n-da açaca¤›z.

“Eda: ... bayra¤›m›z ülkenin hertaraf›nda dalgalanacak..

“Sabo: Ellerimizde silahlar›m›z,dilimizde sloganlar kucakl›yoruzölümü.”(*)

Faflizmin kuflatmas› alt›nda,üzerlerine bombalar kurflunlar ya-¤arken 8.5 saat süren bir direnifltesöylendi bu sözler. O s›rada orak çe-kiçli k›z›l bir bayrak dalgalan›yordupencereden. “Sosyalizm y›k›ld›, ide-olojiler bitti” iddialar›n›n ayyukaç›kt›¤› bir dönemde, Türkiye’denyükseliyordu sosyalizmin orak çe-kiçli bayra¤›.

Çiftehavuzlar’dakiler, ayn› Ma-hirler, Hüseyinler, Ulafllar gibi ken-dilerinden emin ve tereddütsüz yü-rüdüler ölümün üzerine. Yürekle-rinde halk sevgisi, beyinlerinde sos-yalizm inanc›, ellerinde silahlar›,dillerinde sloganlar›yla...

Biraz sonra son nefeslerini vere-cek olmalar›na ra¤men, “Bayra¤›m›zülkenin her taraf›nda dalgalanacak”diyorlard›. Kuflatma alt›nda hayk›r›-lan bu söz ne anlama geliyordu?

Bu söz, gelece¤e inançt›. SOS-YAL‹ZME inançt›. U¤runa bir ha-yat verdikleri ideolojilerinin tarihselhakl›l›¤›na inançt›. Halklar›m›z›nkurtuluflunun, o orak çekiçli bayra-¤›n alt›nda yükselecek mücadeleylegerçekleflece¤ine inançt›. Mücade-lenin, kendileri öldürülse de bitme-yip geliflece¤ine olan inançt›.

Orak çekiçli bayra¤›n bir günher flehirde ve köyde, tüm meydan-larda ve caddelerde milyonlar›nelinde dalgalanaca¤› günlere olaninançlar›yla hayk›r›yorlard› bu sö-zü. Bu söz söylendi¤inde tarih, 1177NNiissaann 11999922'yi gösteriyordu.

O günden bu yana mücadeleningeliflimi, onlar›n öngörülerinde ya-n›lmad›klar›n› gösterdi; ülkemizindört bir yan›nda, flehirlerde kuflat›l-m›fl evlerde, da¤larda umudu ya-yanlar›n ellerinde, gecekondu semt-lerinde ve hücrelerde dalgaland›r›l-d› umudun bayra¤›.

Ama bilelim ki Sabo'lar›n,Eda'lar›n dedi¤i henüz gerçeklefl-memifltir. O günden bu yana, ülke-mizin say›s›z köflesinde dalgaland›o bayrak. Ama biliyoruz ki, Sabo'la-r›n istedi¤i, düflündü¤ü, daha fazla-s›d›r. Bayra¤›m›z, henüz ülkemizinher taraf›nda onlar›n istedi¤i gibidalgalanmamaktad›r. Ama dalgala-nacakt›r. Onlar buna inan›yordu.Çünkü, as›l olarak da biz yoldafllar›-na güveniyorlard›. Onlar›n inanc›n›gerçe¤e dönüfltürmek bizim görevi-mizdir. Çiftehavuzlar'daki o evinpenceresinden hayk›r›lan "bayra¤›-m›z ülkemizin her taraf›nda dalga-lanacak" sözü, bizim için yyeerriinnee ggee--ttiirriillmmeessii ggeerreekkeenn bbiirr ttaalliimmaatttt››rr..

BBaayyrraa¤¤››mm››zz››nn HHeerr YYeerrddee DDaallggaallaannmmaass›› NNee DDeemmeekkttiirr??Bir simgedir bayrak; tüm alanla-

r›, tüm mücadele biçimlerini, devri-min gerektirdi¤i tüm görev ve so-rumluluklar› içeren bir simge.

Bayra¤›m›z›n dalgalanmas›, ora-da emekçilerin sömürüye, zulmekarfl› aya¤a kalkmas›d›r.

Bayra¤›m›z›n dalgalanmas›, ora-da umudun örgütlenmesidir.

Bayra¤›m›z›n dalgalanmas›, ora-da halk›n adaletinin hayat bulmas›-d›r.

Bayra¤›m›z›n dalgalanmas›, ora-da anti-emperyalist, anti-faflist mü-cadelenin yürütülmesidir.

Bayrak, bütün bunlar› içerengüçlü bir simgedir. Dalgalanacakbayrak, umudun bayra¤›, ezilenlerinkurtulufl bayra¤›d›r.

Dolay›s›yla, onun bir yerde dal-galanmas›, ssoonnuuççttuurr.. Oradaki mü-cadelenin, örgütlenmenin varl›¤›n›nsonucudur. Orada bir binaya as›lan,bir yürüyüflte, mitingte tafl›nan, bay-rak, orada devrim ve sosyalizm kav-gam›z›n vvaarrll››¤¤››nn›› iillaann eeddeerr..

“Bayra¤›m›z ülkenin her tara-f›nda dalgalanacak" demek, umu-dun öncülü¤ünde bir mücadeleninülkemizin dört bir yan›nda, hayat›nher alan›nda ve an›nda yayg›nlafl-mas›, geliflmesi, 70 milyonu etkile-yen büyük ve coflkulu bir ak›fla dö-nüflmesi demektir. Bunu gerçeklefl-tirmek, 16-17 Nisan'›n ça¤r›s›na ce-vap vermektir. Bunu gerçeklefltir-mek, daha genifl halk kesimlerini,anti-emperyalist, anti-oligarflik mü-cadelenin bayra¤› alt›nda toplamakdemektir.

Burjuvazi dünyada ve ülkemizdeideolojik, askeri her aç›dan sald›r›halindeydi. Bitirilmek istenen hal-k›n umuduydu. E¤er o umut teslimal›n›rsa, halk› zapturapt alt›nda tut-malar› kolay olacakt›. ‹nançs›zl›¤›n,örgütsüzlü¤ün kol gezdi¤i ülkelerdeemperyalizmin ve faflizmin hükmü

‹nanc›n ve ‹rade-nin Ça¤r›s›yd› O!

Say›:9

12Nisan2009

26

Page 27: Yürüyüs 9

um

ud

u se

la

ml›yo

ru

z

geçerli olacakt› sadece. ‹flteonlar›n tarihi önemi buraday-d›. 16-17 Nisan’da sosyaliz-min orak çekiçli bayra¤›n›dalgaland›ranlar, halk›n kurtu-lufl umudunun yok edilmesi-

nin önünde barikat oldular.Karfl›-devrim rüzgarlar›n›n karfl›s›-na bir direnifl kalesi diken bir des-tanla birlikte yükseliyordu bu ses.

O bayra¤› yok etmek, halklar›ngelece¤ini yok etmekti. Ama bunubaflaramad›lar. O umut yokedilme-ye çal›fl›ld›kça, daha da büyüdü.Mücadeleye yeni Sabo'lar, Eda'lar,geleneklere yeni gelenekler eklendi.Ve topra¤a verilen her flehidin gö¤-sünde ölümsüzlü¤e tafl›nd› orak çe-kiçli o bayrak.

YYeennii BBiirr ‹‹kkttiiddaarr›› TTeemmssiill EEddiiyyoorrdduu BBaayyrraakkOnlar Türkiye halklar› için ba-

¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizmistiyorlard›. Emperyalizme ve oli-garfliye meydan okuyorlard›. Çifte-havuzlar’daki Karasu Apartman›’-n›n 12. kat›ndan dalgalanan, bütünezilenlerin enternasyonalist k›z›lbayra¤›yd›. Onlar tüm iiflflççiilleerrii,,

eemmeekkççiilleerrii,, ggeecceekkoonndduulluullaarr››,, kkööyy--llüülleerrii,, öö¤¤rreenncciilleerrii,, kkaadd››nnllaarr››,, aayy--dd››nnllaarr››,, yyookkssuullllaarr››,, mmaazzlluummllaarr›› obayra¤›n alt›nda toplanmaya ça¤›r›-yordu. Çünkü dünya halklar›n›n oorak çekiçli bayra¤›n gösterdi¤iyoldan baflka bir kurtuluflu yoktu.Sosyalizm y›k›ld› diyenlere karfl›;Onlar “hay›r, y›k›lan sosyalizm de-¤il, revizyonizmdir” diye hayk›r›-yor, pencereden dalgaland›rd›klar›bayrakla “sosyalizm öldü” diyenle-re en yal›n cevab› veriyorlard›.

O bayrak, Paris Komünü'nde ba-rikatlarda iflçilerin elinde nas›l dal-galanm›flsa, Ekim Devrimi'nde tümiflçilere, köylülere nas›l yol göster-miflse, bizim halklar›m›za da ayn›yolu gösterecektir diyorlard›. Ya ka-pitalizmin kölelik düzeninde yaflan-maya devam edilecekti, ya da sos-yalizmin bayra¤› alt›nda sömürüsüzbir yaflam egemen olacakt›.

Onlar›n katledilmesine fermanç›karan iktidarlar›n istedi¤i ise, em-peryalistlerin ve iflbirlikçilerinin ül-kemizdeki sömürü, ya¤ma, talandüzeninin sürmesiydi. Çiftehavuz-lar’da Sabolar’a kurflun s›kanlar, ül-kemizdeki üslerde dalgalanan Ame-

rikan bayra¤›n›n, tekelci burjuvala-r›n bekçisiydiler. Yenileceklerini,bu umudu vurmakla tüketemeye-ceklerini bilmelerine ra¤men halkakarfl› savafl› sürdürmekten vazgeç-miyorlar. Çünkü bu mücadele, biriktidar mücadelesi.

O bayrak bu mücadelede yyeenniibbiirr ddüüzzeennii,, hhaallkk››nn ddeevvrriimmccii iikkttii--ddaarr››nn›› temsil ediyor. O bayrak em-peryalizmin ve oligarflinin egemen-li¤ine son vermek için dalgaland›r›-l›yor. Oligarflinin kaybedecek biriktidar›, Türkiye halklar›n›n ise ka-zanaca¤› ba¤›ms›z, demokratik,sosyalist bir gelece¤i var.

O bayrak Bedreddin ayaklanma-lar›ndan Anadolu ihtilaline uzananbir kavgan›n bayra¤›d›r. O bayrakKurtulufl Savafl›'nda emperyalizmekarfl› ba¤›ms›zl›¤› kazanan bayra¤›ndevam›d›r. O bayrak K›z›ldere'deyükselen anti-emperyalist, anti-oli-garflik mücadelenin bayra¤›d›r.

O bayrak, kimilerinin orak çe-kiçten vazgeçmesine, dünyadainançs›zl›k rüzgarlar›n›n esmesinekarfl›, Marksizm-Leninizmi temsiletmektedir. Halklar›n kurtulufluiçin, Marks'›n ve Lenin'in çizdi¤iyoldan baflka bir yol yoktur. Çünküdevrim tarihsel bir zorunluluktur.Kapitalizmin savunucular›n›n yapa-bilece¤i tek fley, devrim yürüyüflünübiraz geciktirmektir.

Sabolar’›n ast›klar› orak çekiçlibayrak, sosyalizm ufkuna iflaret edi-yordu. Ellerindeki silahsa, sosyaliz-me gidecek yolun ancak silahl› mü-cadeleden geçti¤ini anlat›yordu.Devrime giden yol, ssiillaahh ve bbaayy--rraakkttaa özetlenmiflti.

BBiirr ÇÇaa¤¤rr››yydd›› OO BBaayyrraakkMarksist-Leninistlerin, halk kur-

tulufl savaflç›lar›n›n elinde bir ça¤-r›yd› elbette o bayrak. Halk kurtuluflsavafl›n› emekle, ad›m ad›m büyüt-meye ça¤r›yd›. Yüzlerce flehidimi-zin u¤runa canlar›n› verdikleri dev-rim yürüyüflünü büyütme ça¤r›s›d›r.

Sabahat Karatafl'›n, Eda Yük-sel'in ça¤r›s› ayn› zamanda tüm ka-d›nlar›m›zad›r. Kad›nlar›m›z›n kur-

16-17 Nisan: Katliam› Destana Çeviren Direnifl

90'l› y›llar›n bafl› devrimci hare-ketin her alanda önemli geliflmelersa¤lad›¤›, at›l›ma geçti¤i y›llard›r.fiehirde ve k›rlarda mücadele yük-selmekte, kitle eylemleri yay›lmak-tad›r. 12 Temmuz sonras› h›zla birtoparlanma ve geliflme sa¤lanm›fl-t›r. Devrimci hareket, düzene alter-natif bir hareket haline, “uummuudduunnaadd››” haline gelmeye bafllad›¤› içinoligarflinin yine bafl hedefidir.

16-17 Nisan 1992'de ‹stanbul'daDevrimci Sol üslerine karfl› gerçek-lefltirilen büyük sald›r›, bu devrim-ci geliflmeyi önlemek içindi. Bukatliamda, ÇÇiifftteehhaavvuuzzllaarr''ddaa Sa-bahat Karatafl, Eda Yüksel, Taflk›nUsta; EE rreennkkööyy''ddee Ahmet Faz›lErcüment Özdemir, Hüseyin K›l›ç,Sat› Tafl; ÜÜssttbboossttaanncc››''ddaa Sinan

Kukul, Arif ve fiadan Öngel; SSaahh--rraayy›› CCeeddiitt''ttee Ayfle Nil Ergen veAyfle Gülen katledildiler.

Ancak oligarfli, bu büyüksald›r›s›nda, karfl›s›nda idealleriiçin ölüm dahil her türlü bedeliödemeye haz›r devrimciler buldu.Sabo, Sinan ve Ahmet Faz›l’›nkomutas› alt›nda sald›r›lan her üsbir direnifl üssüne çevrildi. Direniflhhaallkkaa bbaa¤¤ll››ll››kk,, yyoollddaaflflllaarraa vveeffaa,,vvaattaann sseevvggiissii,, öörrggüüttüünnüü ddüüflflüünnmmeevvee öönnddeerrllii¤¤ii ssaahhiipplleennmmee anlam›n-da geleneklere yeni gelenekler ek-ledi. Çiftehavuzlar’daki direnifl,üslerdeki direnifllerin en uzun süre-niydi. 8.5 saat süren direniflin son-lar›na do¤ru pencereden dalga-land›r›lan orak çekiçli bayrak,yaln›z 16-17 Nisan direniflininde¤il, dünya çap›nda sosyalizminsavunulmas›n›n simgesi oldu.

YÜRÜYÜŞ

27

Say›:9

12Nisan2009

Page 28: Yürüyüs 9

tuluflunun, dalgaland›rd›klar› orakçekiçli bayra¤›n alt›nda olaca¤›n›söylüyorlar.

O günden, bugüne k›z›l bayra¤›nyol göstericili¤iyle büyüdü kavga.Gecekondularda, hapishanelerde,tecrit hücrelerinde yükseldi gün begün. Gazi'de ayaklanmaya yön ver-di. Büyük Direnifl'de yüzlerce Cep-heli'nin elinde fedan›n, ölüme mey-dan okuman›n ad› oldu.

16-17 Nisan günlerinde, Çifte-havuzlar'da, Erenköy'de, Üstbostan-c›'da, Sahray› Cedit'te direnenlerinyürekleri halklar›na duyduklar› sev-gi ve ba¤l›l›kla, beyinleri halka kar-fl› tafl›d›klar› sorumlulukla doluydu.Kurtuluflun yolunun halklar› örgüt-lemekten, savafl› halklaflt›rmaktangeçti¤ini biliyor ve bunun için sava-fl›yorlard›.

“Bayra¤›m›z›n ülkenin her tara-f›nda dalgalanmas›” ça¤r›s›, bir öörr--ggüüttlleennmmee ça¤r›s›d›r. Çünkü, devrimhalk›n eseri olacakt›r. Direnifller de,verilen canlar da, silahl› mücadelede, iflçilerin, emekçilerin, gecekon-dular›n, gençli¤in legal, illegal ör-gütlenmeleri de her fley devrim için-dir. Bayra¤›m›z›n ülkenin dört tara-f›nda dalgaland›rma ça¤r›s›, ülkenindörtbir taraf›nda örgütlülü¤ü yayma,bulundu¤umuz her yeri bir direniflmevzisine dönüfltürme ça¤r›s›d›r.

Bu kavga bundan sonra da kolayolmayacak. Biz, o bayra¤› yükselt-meye çal›flt›kça, cellatlar yeni can-lar alacak. Ama her canla birliktekavga biraz daha büyüyecek. Tarih-te bedelsiz hiçbir mücadele, hiçbirzafer görülmemifltir.

Marksist-Leninistler, kimseyekolay bir zafer vadetmiyor, devri-min zorlu yolunu gösteriyorlar.Kimseye sahte bir cennet de vaadetmiyoruz. O cenneti birlikte yarat-maya ça¤›r›yoruz. Ama flu kesindir;Türkiye, devrime gebe bir ülkedir.Hiç kimse bu gerçekli¤i de¤ifltire-mez. Aç›k ki, gidilecek daha yolu-muz var. Bugüne kadar nas›l yalpa-lamadan, sapmadan yüründüyse, yi-ne ayn› kararl›l›kla, Mahirler’in,Day›'n›n, flehitlerimizin yol gösteri-cili¤iyle yürüyece¤iz. Bu yürüyüflü

h›zland›rmak bize ba¤l›d›r.

Sabolar’›n “bayra¤›m›z› ülkeninher yerinde dalgaland›r›n” talimat›,bugün bizi bayra¤› daha da yükselt-mek için göreve ça¤›r›yor.

Bu görev; dünyay› kuflatan, Orta-do¤u'yu kan gölüne çeviren Ameri-kan emperyalizmine ve demokrasimanevralar›yla sömürgecili¤ini per-delemeye çal›flan Avrupa emperya-lizmine karfl› anti-emperyalizm bay-ra¤›n› yükseltmektir.

Bu görev; faflizme karfl› mücade-leyi büyütmektir. Susurluk da, Erge-nekon da, kontrgerilla da devlettir.Bu ülkede yaflanan bütün kay›p, in-faz ve katliamlar›n sorumlusu kont-rgerilla devletidir. Bu görev 12 Tem-muzlar’›n, 16-17 Nisanlar’›n ve bü-tün flehitlerimizin hesab›n› sormakt›r.

Bu görev; dünya halklar›n›nhakl› ve meflru fliddetiyle düflmanla-r›m›za korku, halklar›m›za umutyaymakt›r.

Bu görev; emekçilere, kurtulu-flun kesin yolunun eme¤in üzerinde-ki sömürüyü tamam›yla kald›rmak-tan geçti¤ini anlatabilmektir.

Bu görev; halk›n apolitiklefltiril-mesinin, yozlaflt›r›lmas›n›n önündebarikat olmakt›r.

Bu görev; halk› örgütlemektir.Umudu büyütmek, buradan geçiyor.fiehir flehir, köy köy, sab›rla, emekle,inançla örgütleyece¤iz. Oligarfli en-gelleyecek, biz yine halka gidece¤iz.Kavga büyüdükçe saflar daha da net-leflecek. Onlar bir avuç, biz milyon-lar›n umudu ve kurtulufluyuz. Bu gü-venle gidece¤iz halka. Bu güvenleörgütleyecek, bu güvenle mücadele-ye kataca¤›z. Mutlaka baflaraca¤›z.

Orak çekiçli bayrak, umuda gö-nül veren herkesi, ayn› zamanda da-ha çok sorumluluk almaya, yöneti-cilikte ustalaflmaya, mücadeleyikurmayca yönetmeye ça¤›r›yor.

16 Nisan'da Çiftehavuzlar’dadalgaland›r›lan bayrak, daha 20.yüzy›l›n sonundan, 21. yüzy›l›n em-peryalistlerin ve iflbirlikçilerinin de-¤il, dünya halklar›n›n zaferlerininmüjdeleyicisi olaca¤›na iflaret edi-yordu. O bayrakla, sosyalizm öldü

diye sevinç 盤l›klar› atanlar›n he-vesleri kursaklar›nda kalm›flt›. Za-man, Sabolar’› do¤rulad›.

‹mparatorlu¤unu ilan eden Ame-rikan emperyalizmine öyle kolaysevinemeyece¤ini göstermifllerdiSabolar. O orak çekiçli bayrak için,sosyalizm için, yüzlerce Sabo, 7 y›ltecrit hücrelerinde ve d›flar›da canverdiler. ‹nançlar›m›zdan vazgeç-meyece¤imiz bir kez daha ilan edil-di tüm dünyaya.

Yoksullar›n, açlar›n kavgas› orakçekiçli bayra¤›n alt›nda büyüyecek.

S›n›flar mücadelesi kendi rota-s›ndad›r yine. Ne “elveda proletar-ya” teorileri, ne sosyalizm öldü ç›-¤›rtkanl›klar›; bugün mücadeleninrotas› devrimden ve sosyalizmdenyanad›r yine. Karfl›-devrimin herfle-yi silip süpürmesinin karfl›s›na diki-lip, s›n›flar mücadelesini yenidentarihsel rotas›na oturtmay› baflaran-lar›n içinde, 12 Temmuz'larda, 16-17 Nisan'larda, Ölüm Oruçlar›'ndasosyalizm için direnenlerin katk›s›-n›n büyüklü¤ünü, tarih flimdidenkaydetmifltir. Sosyalizme inananlar,bu tarihi yazarken, orak çekiçlerdenvazgeçenler düzen batakl›¤›na batt›-lar boylu boyunca. Yaln›zca orakçekiçli bayraklar› dalgaland›ranlarkald› gelece¤e yürüyen.

Ülkemizde bir tek Amerikan üs-sü kalmay›ncaya, faflizmin zulümkaleleri y›k›l›ncaya, halklar›m›z öz-gür, vatan›m›z ba¤›ms›z oluncayakadar orak çekiçlilerin yürüyüflü sü-recek. ORAK ÇEK‹ÇL‹ BAYRA-⁄IMIZIN ÜLKEM‹Z‹N DÖRTB‹R YANINDA DALGALANA-CA⁄I GÜNLER GELECEK.

‹flte o gün, bu bayra¤› en zor ko-flullarda, zindanlarda, k›rlarda, ku-flat›lm›fl üslerde, barikatlarda dalga-land›rma onuruna sahip olanlar›nadlar› ve resimleri olacak ülkemizindört bir yan›nda... Onlar›n herbiri debirer bayrak olacak.

(*) (Bayra¤›m›z Ülkenin Her Tara-f›nda Dalgalanacak, Haziran Yay›nlar›)

Say›:9

12Nisan2009

28

YÜRÜYÜŞ

Page 29: Yürüyüs 9

12 Temmuz ve ard›ndan 16-17Nisan’da önder kadrolar›n› kaybe-der devrimci hareket. ““YYoollddaaflflllaarrBBiizzii AAflfl››nn”” slogan› tüm DevrimciSolcular’›n temel fliar› olur. Önder-lik, her darbeyi bir iç e¤itime dönüfl-türerek, hareketin kald›¤› yerden de-vam›n› sa¤lar. Day›'n›n önderli¤i butür zor zamanlarda tüm kadrolaragüç verir, kendilerine güvenmelerinisa¤lar. 12 Temmuz ve 16-17 Nisansonras›nda da böyle olmufltur:

“Bu dönem, hareketimizin ta-rihinde, çok büyük derslerle do-lu, hepimizi e¤iten, y›llar alabi-lecek deney ve tecrübeleri, k›sabir zaman kesitine s›¤d›rarakö¤reten, herkesi bir parça dahaolgunlaflt›ran, düflmana karfl› ki-nimizi, öfkemizi bileyen, kendi-mize çok daha güvendi¤imiz, ›srar-la kendimizi yenilememiz gerekti¤i-ni ö¤rendi¤imiz bir süreç olmufl-tur.”

Mücadele hiçbir zaman düz birhatta ilerlemez. Mahir'in “devrimyolu engebelidir, dolambaçl›d›r,sarpt›r” sözleri, Türkiye devrimin-de adeta her gün yeniden kan›tlan-maktad›r. Hareket 12 Temmuz-lar’›n, 16-17 Nisanlar’›n yaralar›n›sararken, yeni bir “darbe”yle karfl›karfl›ya kal›r. Ancak bu kez darbe“iiçç”tendir. Gelece¤imize kastedend›fl de¤il, iiçç ddüüflflmmaann’d›r.

13 Eylül 1992'de hareketin ön-derini bulundu¤u merkez üste tut-sak ederek ortaya ç›kan ihanet, ha-reketin yönetimine, arflivine, parala-r›na el koyar, büyük bir deflifrasyo-na yol açar. O da tarihteki hemenbütün ihanetler gibi, büyük sald›r›-lar›n, kay›plar›n, zorlu dönemeçle-rin ard›ndan yaflanm›flt›r. Savaflgerçe¤inin ortaya ç›kard›¤› bedel-lerden korkanlar› bekleyen siyasison, reformizm veya ihanet ve savafl

kaçk›nl›¤›d›r:

“Münir Aktolgave Yusuf Küpeli gibiTHKP-C'nin en üstdüzeyinde yer alm›flinsanlar›n partiyi

içten içe kemirenkurtlara dönüflmelerinin, DevrimciYol gibi flu ya da bu biçimde silahl›mücadelenin içinde olup, yüzlerceflehit vermifl bir hareketin ÖDP'yedönüflmesinin, 13 Eylül darbesiniyapanlar gibi flu veya bu konumlar-da devrimci hareket içinde olanla-r›n ihanete sürüklenmelerinin alt›n-da yatan neden bundan baflkabirfley de¤ildir. ”

THKP-C'de Münirler’in ihaneti-nin ilk flehitliklerin, tutsakl›klar›nard›ndan ortaya ç›kmas› gibi, 13Eylül ihaneti de 12 Temmuz, 16-17Nisan sonras›nda ortaya ç›km›flt›r.Day›'n›n darbeciler taraf›ndan tut-sak al›nmas›na karfl›n tek kayg›s›,harekettir. Darbenin aç›klanmas›ylahareketin kadro ve taraftarlar›n›nezici ço¤unlu¤u darbeyi mahkumeder. Önderli¤in yok edilmeye çal›-fl›ld›¤› bu dönem, önderlik bilinci-nin geliflti¤i ve önderli¤in kadrolartaraf›ndan daha çok sahiplenildi¤ibir sürece dönüflmüfltür.

YYüürrüüyyüüflfl,, iillkk hheeddeeffiinnee vvaarr››yyoorr:: PPaarrttii yyeenniiddeenn yyaarraatt››ll››yyoorrÖnderlik, tarih karfl›s›nda yeni

bir s›navdan daha aln› ak geçmifltir.Yenilgilerden zaferler, darbelerdenat›l›mlar yaratman›n ustas›, k›saaral›klarla yaflanan ve harekete cid-di kay›plar verdiren üç olay›n ard›n-dan yine ›srarla, kararl›l›kla parti-leflme hedefine yöneltir hareketi.

K›z›ldere’nin ard›ndan ilk örgüt-lülük olarak Kurtulufl Grubu’nuolufltururken, Devrimci Yol inkarc›-l›¤›na karfl› Devrimci Sol kurulur-ken, partinin yeniden yarat›lmas›hep baflta gelen hedefti. fiimdi zorluyollardan geçip o noktaya gelinmifl-ti iflte.

PART‹'nin Kurulufl Kongresi,Day›'n›n önderli¤inde toplan›r. Top-lu tart›flmalar, de¤erlendirmeler, bi-re bir konuflmalarla kendi özgünlü-¤ü içinde flekillenir Kongre. Da-y›'n›n tabiriyle gök kubenin alt›ndatart›fl›lmad›k hiçbir fley b›rak›lma-m›flt›r. Kongre, Türkiye halklar›n›n,devrimcilerin bekledi¤ini gerçek-lefltirir. 30 Mart 1994'de DevrimciHalk Kurtulufl Partisi-Cephesi’nin

kuruluflu ilan edilir.

16 y›ll›k düfl, art›k ger-çeklefltirilmifltir. Kolay ol-mam›flt›r. Day›’n›n kongreyenas›l gelindi¤ini anlat›rkenbelirtti¤i gibi:

“Biz tarih yarat›rken sa-vaflmay›, örgütlenmeyi ö¤-rendik. ‹ç ve d›fl düflmanlar›-

m›z› daha iyi tan›d›k. Düflmandanhemen herfleyin emek verilerek, öz-veriyle, zorla kopar›l›p al›nmas› ge-rekti¤ini ö¤rendik. Bu tarih yaflan-madan, bu ö¤renme süreci tamam-lanmadan, mücadelenin birçok ala-n›nda s›navdan geçmeden bu kon-gre gerçekleflmezdi.”

Parti olmak, partiyi yeniden ya-ratmak, ilk hedeflerden birine ulafl-mak, Türkiye halklar›na verilen birsözü yerine getirmekti. Parti demekiktidar›n daha da yak›nlaflmas› de-mekti. ““PPaarrttiillii oollmmaakk,, ppaarrttiillii yyaaflflaa--mmaakk,, ppaarrttiillii ssaavvaaflflmmaakk vvee ddeevvrriimmeeyyüürrüümmeekk””ti. Ama bu, görevleri da-ha da a¤›rlaflt›racakt› art›k: KongreRaporu’nda belirtildi¤i gibi:

“Partili olmak daha yüksek biriktidar bilinci, daha geliflmifl bir sa-vaflt›. ... Parti daha büyük bir ide-olojik güven ve bu güvenle savafl›ndaha da yükseltilmesi halk kitleleri-nin umutlar›n›n büyütülmesi, iktida-r›n yak›nlaflmas› demektir.

“Bütün çabam›z, bütün faaliyet-lerimiz, çal›flma tarz›m›z›n esaslar›,

Parti, Umut VeZafere Yürüyüfl

Mahir'denDay›'ya

Devrim YolundaDevrim Yolunda

39 YIL39 YIL Ø

YÜRÜYÜŞ

29

Say›:8

12 Nisan2009

Page 30: Yürüyüs 9

bütün alan, bölge ve birimlerin, tektek kadrolar›n, özel görev üniteleri-nin programlar› bu stratejik hedefekilitlenmek zorundad›r.”

Devrim yürüyüflü art›k Partiliolarak sürecektir. Partiden ise, “ikti-dar› ele al›p anti-emperyalist, anti-oligarflik halk devrimini kesintisizdevrim stratejisiyle s›n›fs›z toplumakadar götürebilen (..) Marksist-Le-ninist teoriyle donanm›fl, kitlelereher flart alt›nda önderlik edebilecekve sosyal dönüflümleri sa¤layabile-cek bir örgüt anl›yoruz”. Bu anla-y›flla kurulmufltu Parti-Cephe vedevrimin engebeli, dolambaçl› yol-lar›nda flimdi onun kurmayl›¤›ndailerlenecekti.

DDaayy›› bbuu kkeezz eemmppeerryyaalliizzmmiinneelliinnddee ttuuttssaakkK›z›ldere iktidar›n yoludur.

DHKP-C de iktidar yolunda dahah›zl› ad›mlarla yürüme kararl›l›¤›-d›r. Parti düflü Day›'n›n önderli¤in-de gerçekleflmifltir. Ancak 9 Eylül1994’te Parti'nin kuruluflu henüzilan edilmeden Day›, Frans›z em-peryalizmi taraf›ndan tutsak al›nd›.Devrimci Sol önderi Day›, art›kDDHHKKPP GGeenneell SSeekkrreetteerrii s›fat›n› ta-fl›maktad›r. Ancak bu henüz halkaaç›klanmam›flt›. Parti-Cephe'nin ku-ruluflu Day› tutsakken 29 Eylül1994’te eski Adalet Bakan› MehmetTopaç’a karfl› gerçeklefltirilen ey-lemle ilan edildi.

Bu süreçte “Dursun Karatafl’aÖzgürlük” fliar›yla, ““BBuu ssaavvaaflfl›› ddaakkaazzaannaaccaa¤¤››zz”” kararl›l›¤›yla yürütü-len mücadelede art›k “Devrimci SolÖnderi”nin de¤il, “DHKP-C GenelSekreteri”nin özgürlü¤ü isteniyor-du. Frans›z emperyalizmi yürütülenkampanya sonucunda, Day›'y› ser-best b›rakmak zorunda kal›r ve Da-y› yine illegalite koflullar›nda göre-vini fiilen üstlenir.

UUmmuudduunn aadd›› kkoonnuullmmuuflflttuurr yyeenniiddeennParti-Cephe’nin kuruluflu, dev-

rimci saflarda ve umudunu devrimeba¤layan halk içinde büyük bir cofl-

ku yarat›r. Bu coflku, kendini Ga-zi’de, 1 May›slar’da tüm görkemiy-le gösterecektir k›sa sürede.

Day›, Kongre konuflmas›nda bugeliflmeyi öngörmüfltür: “Parti-Cephe silah› art›k elimizdedir. Busilah› profesyonelce kullanmas›n›bildi¤imizde, silahl› eylemde, geril-lada, kitlesellikte, demokratik mev-zilerde, ideolojik mücadelede, yö-netme sanat›nda çok h›zl› bir flekil-de her gün biraz daha büyüyüp ge-liflti¤imizi ve halk kitlelerine kurtu-lufl umudu, düzenin tek alternatifioldu¤umuzu görece¤iz.”

1995 Mart›’ndaki Gazi Ayaklan-mas› böyle bir geliflmenin ifadesi-dir. Partinin iradesi ve gücü Gazi'dekendini gösterir. Parti önderli¤i vepartili kadrolar, Gazi'de yeni bir sü-reci yaflam›fl, kitleleri faflizme karfl›devrim için yürütmek do¤rultusun-da yeni tecrübeler kazanm›flt›r.

Parti-Cephe’nin tüm gücüyle or-taya ç›k›fl› kendini en görkemli bi-çimde 1 May›slar’da ortaya koyar. 1May›s 1995'de 15 bin, 1996'da 30bin kifli, umudun ad›n›n yaz›l› oldu-¤u pankartlar›n ard›nda yürür. Butablo, ülkemizdeki devrimci dina-miklerin güçlülü¤ünü gösteren birtablodur. Oligarflinin tüm sald›r›la-r›na ve yönlendirmelerine ra¤men,yoksul halk, “risksiz” reformist par-tilerin de¤il, ihtilalin saf›nda yürü-mektedir. “Umudun Ad› DHKP-C”alanlarda en çok ve en güçlü at›lanslogand›r. Tablo, kararl›l›¤›n, cüre-tin ve bunlar›n ifadesi Parti-Cep-he’nin kitleler için nas›l bir çekimmerkezi oldu¤unu gösterir. ‹hanet-lere, darbelere, tüm imha politikala-r›na, yaflanan operasyonlar›na ra¤-men Parti-Cephe halk›n örgütlü gü-cü olmas›n› baflarm›flt›r.

Parti'nin kuruluflundan sonra oli-garflinin devrimci harekete yöneliksald›r›lar› daha da artar. Day› busald›r›lar›; “düflman sald›r›lar›n›nözellikle Parti-Cephe'ye yönelmesive bütün düflman güçlerine neredey-se tek hedef olarak Parti-Cephe'yigöstermeleri, Parti-Cephe nezdindekendileri için tehlike olan büyük gü-cü ve iikkttiiddaarr bbiilliinncciinnii görmelerin-

dendir” diye aç›klar.

Day› bütün sald›r›lara ra¤-men silahl› mücadeleyi büyüt-mekten, halk› örgütlemekten,halk örgütlülüklerini art›rmak-tan, programl› ve ›srarl› ol-maktan baflka yol olmad›¤›n›vurgular.

Yap›lmas› gereken sab›rla kitle-lere gitmek ve halk› örgütlemektir.Halk Komiteleri, Halk Meclisleri,Mücadele ve Savunma Komiteleri,bu sürecin önünü açabilecek örgüt-lenmeler olarak gündeme gelir.

Bu süreç ayn› zamanda silahl›mücadeleninde gelifltirildi¤i bir sü-reç olmufltur. Gerilla savafl› k›rda veflehirde yeniden yükseltilir. Dahaçok kadrolaflma, daha çok eylem,daha çok örgütlenme hedeflenir.

18 yafl›nda Komutan Sibel'in(Sibel Yalç›n) 1995 Haziran›’ndakidirenifli, 1996'da tekelci burjuvalar-dan Sabanc›’dan kendi karargah›n-da yapt›klar›n›n hesab›n›n sorulma-s›, Ege’den Akdeniz’e, Karadeniz’ekadar k›rsal alanlarda gerillan›n ör-gütlenmesi için ad›mlar at›lmas›, ik-tidar hedefli bir silahl› mücadelede-ki ›srar›n ifadesiydiler. Mahir’in y›l-lar öncesinden söyledi¤i gibi, Tür-kiye devriminin bir savafl örgütüneihtiyac› vard› ve Day›’n›n gelifltir-meye çal›flt›¤› da buydu.

Bütün dönemlerde, her örgütlen-me, her eylem hep iktidar hedefinegöre flekillendirilmifltir. Bu iddia, buruh yukar›dan afla¤›ya sürekli yay›l-m›fl, kadrolar bu temelde e¤itilmifltir.

PPaarrttii’’nniinn öönnddeerrllii¤¤ii vvee PPaarrttii’’yyee yyöönneelleenn ssaalldd››rr››llaarr1996 Ölüm Orucu direnifli, Par-

ti’nin hayat›n birçok alan›nda oldu-¤u gibi, hapishaneler cephesinde dekurmayca politikalar›n›n ve birleflti-ricili¤inin bir ifadesi oldu.

Susurluk’a karfl› mücadele parti-nin politikalar›n›n, mücadeledekiönderli¤inin, kitleler üzerindeki et-kisinin somut olarak görüldü¤ü birbaflka önemli süreçti. “1 dakika ka-ranl›k” eylemleri, Parti-Cephe’ninönderli¤inde yoksul gecekondu hal-

fle

hitle

rim

izi a

n›yo

r

Say›:9

12Nisan2009

30

YÜRÜYÜŞ

Page 31: Yürüyüs 9

k›n›n alanlara ç›kt›¤›, devlet-ten hesap sorup adalet istedi¤ieylemlere dönüfltü. Oligarfli,devrimci hareketin etkisini s›-n›rlamak için ““MMuummuunn aalltt››nn--ddaann DDHHKKPP--CC çç››kktt››”” söylem-

leriyle sald›r› zemini yaratma-ya çal›flt› ama bunda baflar›l› olama-d›. Çünkü, ““MMuummuunn aalltt››nnddaannDDHHKKPP--CC çç››kktt››”” söylemi, eylemler-de herhangi bir daralmaya da yola-çamad›. Siyasal olarak ise, süreci endo¤ru aç›klayan tespit, ““SSuussuurrlluukkDDeevvlleettttiirr”” slogan›yd›. Ve bu slogano günden bu yana hala Parti’nin po-litikalar›ndaki ve tesbitlerindekinetli¤in ifadesi olarak özel bir öne-me sahiptir. Tüm spekülasyonlara,halk›n ve solun kafas›n› buland›r-maya yönelik tüm bilgi kirlili¤inera¤men, bu netlikte ›srarda, Da-y›’n›n rolünü vurgulayal›m burada.Bu tesbitin her vesileyle tekrarlan-mas›nda, aç›lmas›nda sürekli ›srarc›olmufltur. Bu ›srar›n yerindeli¤i,hakl›l›¤› bugün bir kez daha görü-lüyor.

Parti’nin kuruluflunu izleyen birkaç y›l içinde oligarfli tüm halkakarfl› sald›r›lar›n› yo¤unlaflt›r›rken,özellikle infaz, iflkence, kaybetmepolitikalar›nda öncelikli hedeflerin-den biri DHKP-C’ydi. Parti-Cep-he’nin Sivas-Kayseri-Tokat Sorum-lusu Ayflenur fiimflek, ‹ç AnadoluBölge Sorumlusu Mustafa Selçuk,‹brahim Erdo¤an K›r Gerilla Birlik-leri komutanlar›ndan Kemal Askeribu süreçte katledildi. Ayn› flekilde,Buca, Ümraniye hapishanelerindeaç›kça Parti-Cepheli tutsaklar› he-def alan katliamlar gerçeklefltirildi.

TTeerröörr lliisstteelleerriinnddeenn tteeccrriittee;;PPaarrttii--CCeepphhee ggeelleennee¤¤ii vvee iirraaddeessiiyyllee yyaazz››lldd›› ttaarriihh1990’lar›n sonlar› ve 2000’li y›l-

lar, emperyalizmin ve oligarflinintüm muhalif hareketlere ve özel ola-rak da devrimcilere karfl› hem ide-olojik tasfiye, hem fiziki tasfiyeamac›yla kapsaml› bir sald›r›ya geç-tikleri dönemdir.

Sald›r› çok yönlüydü. Terör de-magojisi ve terör listeleri bu yönler-

den biriydi. Oligarfli, uzun bir süre,Türkiye d›fl›nda DHKP-C’nin ya-saklanmas›, “terör listeleri”ne al›n-mas› için bitmek tükenmez bir çabagösterdi. Öyle ki, Avrupa’yla iliflki-lerinin, pazarl›klar›n›n merkezindeyer alan sorunlardan biri oldu bu.

Zaten y›llard›r ABD’nin “terörlistesi”nde bulunan DHKP-C, oli-garflinin ve ABD’nin iste¤i üzerineAvrupa Birli¤i taraf›ndan da “terörörgütleri liste”sine al›nd›. Faaliyet-leri engellenmek istendi. ABD’deDHKP-C’yi tüm dünyada “öncelik-li hedef” olarak gördü¤ü 5 örgüttenbiri olarak ilan etti. Bunun devam›olarak DHKP-C önderi Dursun Ka-ratafl da bütün bu süreç boyunca he-defte oldu. Hem psikolojik savafl›nhedefindeydi Day›, hem de oligarfli-nin kontrgerilla güçlerinin hedefin-de. Ama ne politik olarak ne fizikiolarak onu “vurmaya” güçleri yet-medi.

ABD ve AB’nin devrimci hare-keti “terör listesi”ne almas› esasolarak birfley ifade etmiyordu dev-rimci hareket için. Çünkü bu hare-ket bu topraklardayd›.

Devrimci örgütlere ve devrimciideolojiye karfl› bu tasfiye ve yoket-me sald›r›s›n›n en önemli boyutuise, hapishanelerde gündeme geldi.F Tipi hapishanelerle, devrimci tut-saklar› teslim almaya yönelik yenibir sald›r› yürürlü¤e konuldu. Fizikiolarak hücreler ve tecrit vard› busald›r›n›n merkezinde.

Bu sald›r›ya karfl›, ülkemiz vedünya tarihinde efli görülmemifl birdirenifl gerçeklefltirildi. Bu direniflinkurmay›, savaflç›s›, her fleyi Parti-Cephe’ydi demek yanl›fl olmaz.

2000-2007 Büyük Direnifli, de-nilebilir ki Parti-Cephe için büyükbir s›navd›. K›z›ldere’den bu yanaDevrimci Hareketi vareden tüm po-litikalar, gelenekler, bu direniflte da-ha da büyüdü, pekiflti. Fedan›n kit-leselleflti¤i, direniflin halklaflt›¤› birsüreç yafland›. Büyük Direnifl’in heran›, her ad›m›, Day›’n›n önderli¤in-de flekillendi. Devrimci Hareket budireniflte bir kez daha “tek bafl›na”b›rak›lm›flt›; ve fakat Day›,

1974’ten bu yana, “herkese ve herfleye ra¤men” kararl›l›¤›yla yürü-menin ustas›yd› art›k. Hareketinkadrolar›, savaflç›lar›, taraftarlar› bubilinçle flekillenmiflti y›llard›r. Bubilinç ve ustal›kla, oligarflinin “tec-rit” sald›r›s› içeride ve d›flar›da püs-kürtüldü. 122 flehidin verildi¤i birdestan yaz›ld›. Parti-Cephe’nin veonun önderi Day›’n›n önderli¤indeTürkiye ve dünya halklar›n›n dire-nifl gelene¤ine, benzeri görülmeyenyeni bir sayfa eklendi.

Ve kavga elbette burada bitmedi.Türkiye halk›n›n anti-emperyalistgelene¤inin yaflat›lmas›ndan, 1 Ma-y›s Alan›’n›n kazan›lmas›na, siviltoplumculu¤a, AB’cili¤e karfl›Marksizm-Leninizmin savunulma-s›na kadar bir çok alanda Parti-Cep-he politikalar› ve gelenekleriyle fle-killeniyor geliflmeler.

Mahir’le Day›’n›n önderli¤indeyaz›lan umudun tarihini özetlemeyeçal›flt›¤›m›z bu yaz› dizimizi, bu bö-lümle birlikte bitirirken, sonuç ola-rak flunu belirtelim:

Hiç kuflku yok ki, emperyalizmve oligarfli, 39 y›ll›k tarihin yaratt›-¤› bu umuda sald›rmay› sürdürecek-tir. Çünkü sözünü etti¤imiz hareket,gerçek bir alternatiftir; bu yaz› dizi-sinde ancak çok k›saca özetlenebi-len “zorlu, zengin, bedeller ödenen,bedel ödetilen, her günü büyük kav-galarla geçen bir sürecin zengintecrübelerine, birikimine sahip”tir.Bunun için sald›r›yor emperyalizmve oligarfli. Karfl›s›nda bir alternatifgörüyor ve “Hiçbir egemen s›n›f ik-tidar›, düzenini kökten de¤ifltirmeküzere ortaya ç›kan bir alternatifekatlanamaz. Katlanm›yor, imha et-meye çal›fl›yorlar.”

S›n›f mücadelesinin do¤as›nauygun olan da budur. Ve yine s›n›fmücadelesinin do¤as›na uygun olanbu savafltan, Devrimci Hareket ga-lip ç›kacakt›r. Devrimci Hareket,art›k adlar› flehitler kervan›ndasay›lan Mahir ve Day›’dan ve tari-hinden ald›¤› güçle iktidara yürü-meye devam edecek.

- son -

um

ud

u se

la

ml›yo

ru

zYÜRÜYÜŞ

31

Say›:8

12 Nisan2009

Page 32: Yürüyüs 9

Ulafl›m hakk›yla ilgili liseli ö¤-renciler, velileri ve ö¤retmenler,hakl›, meflru taleplerle bir kampan-ya sürdürüyorlar. fiiflli EndüstriMeslek Lisesi önünde 23 Mart günüHalk Cepheli ö¤renciler, ö¤retmen-ler, veliler, bir eylem yaparak soru-nu ve taleplerini duyurmufllard›.

Halk Cepheliler, aç›klamalar›n-da ulafl›m sorununun vehametinivurgulamak için flu rakamlar› ver-mifller ve bir soru sormufllard›:

"527 lira olan asgari ücretin 270liras› ulafl›ma gidiyor. Hangi paray-la, yemek, temizlik, sa¤l›k, bar›nmaihtiyaçlar›m›z› giderece¤iz. Halk›nen temel ihtiyaçlar›n› bile karfl›la-yamayan bir iktidar, bir devlet neiçin vard›r?"

Ulafl›m sorunu tüm yoksul aile-ler, yani halk›m›z›n büyük bölümüiçin ciddi bir sorun. Hele ki iflsizlikoran›n›n resmi rakamlara göre bileyüzde 13,6 oldu¤u, asgari ücretlebile insanlar›n ifl bulamad›¤› günü-müzde, ulafl›m giderleri çocuklar›-m›z›n okuma hakk› gibi en temelhaklar›ndan birini kullanmas›n›nönünde engel haline geldi.

Her insan›n, insan olmas›ndando¤an, sahip oldu¤u temel haklar›vard›r. Bu haklar›n kullan›m› hiçbirkoflula, flarta ba¤lanamaz. E¤er birhakk› hiçbir koflula, flarta ba¤l› ol-madan kullanabiliyorsak gerçekteno hakka sahibizdir. E¤itim hakk› dainsanlar›n temel haklar›ndan birisi-dir. Ve bu hakk›n kullan›m› devlettaraf›ndan yasalarla güvence alt›naal›nm›flt›r. Anayasan›n 42. Maddesi""KKiimmssee ee¤¤iittiimm vvee öö¤¤rreettiimm hhaakkkk››nn--ddaann mmaahhrruumm bb››rraakk››llaammaazz"" der.‹lkö¤retim, ana-baban›n iradesininde üstünde çocuklar için zorunludur.Ve yine mevcut yasalara göre, ço-cuklar›n bu e¤itimini eennggeelllleemmeekkssuuççttuurr.. DDeevvlleett,, bu hakk›n kullan›l-mas›na olanak sa¤layacak e¤itim or-tam›n› haz›rlamakla yyüükküümmllüüddüürr..

Ancak bugün, bu en temel hak-lardan birisi olan e¤itim hakk›m›z›nönünde o kadar çok engel var ki, bu

hakk› kullanamaz hale geldik.

Çal›flan, eme¤iyle yaflayan, oku-yan insanlar için, uullaaflfl››mm bbiirr hhaakk--tt››rr;; üüccrreettssiizz oollmmaall››dd››rr.. Bu, özellik-le ee¤¤iittiimm hhaakkkk›› aç›s›ndan böyledir;çünkü, ulafl›m hakk› e¤itim hakk›-n›n ayr›lmaz bir parças›d›r. E¤er birsistem, ö¤rencinin ulafl›m›n› sa¤la-m›yorsa, onun e¤itim hakk›n› daggaasspp eeddiiyyoorr demektir.

Ülkemizdeki e¤itim düzeyiningerili¤inden s›kça bahsedilir. Hattayerli yersiz her fleyin sorumlusuolarak da "e¤itim" gösterilir. Do¤ru-dur. E¤itim önemli bir sorundur.Burada "nas›l bir e¤itim?" konusu-na girmeyece¤iz. Mevcut haliyle bi-le bugün yüzbinlerce kifli en temelhaklar› olan e¤itim hakk›n› kullana-mamaktad›r. Okur-yazarl›k oran›n-da da ülkemiz ddüünnyyaa oorrttaallaammaass››nn--››nn ddaa ggeerriissiinnddeeddiirr.. Hala nüfusunyyüüzzddee oonnuunnuunn ookkuurr--yyaazzaarrll››¤¤››yyookk!! Bu yüzde on, sadece yafll›lar-dan falan da oluflmuyor. ‹lkö¤reti-min zorunlu oldu¤u ve devlet gü-vencesinde olan ülkemizde 11 mmiill--yyoonnuunn üüzzeerriinnddee gencimizin okumayazmas› yok. ""HHaayyddii KK››zzllaarr OOkkuu--llaa"" diye göstermelik kampanyalardüzenleniyor. Tayyip Erdo¤an ç›k›pkürsülerden hamasi nutuklar at›yor."K›z çocuklar›m›z› okula teflvik et-mek için hükümet olarak k›z çocuk-lar›n› okula gönderen annelerin he-sab›na para yat›r›yoruz" diyor. Buparalar, SSoossyyaall YYaarrdd››mmllaaflflmmaa vveeDDaayyaann››flflmmaayy›› TTeeflflvviikk FFoonnuu''ndanyat›r›l›yor.

Peki ne kadar para veriliyor? K›zçocuklar› için ilkö¤retimdeyse 20lira, ortaö¤retimdeyse 35, erkekçocuklar için de ilkö¤retimde 16,ortaö¤retimde ise 25 lira para...

Ne kadar çok de¤il mi? Velilerve ö¤renciler, harcasa harcasa bit-mez. Tayyip Erdo¤an bunu da söy-lerken sanki, 'lutuf' veriyormufl gibikonufluyor.

Oysa devlet, her vatandafl›n›ne¤itim hakk›n› kullanmas›n› sa¤la-makla yükümlüdür. Bugün okul ça-

¤›ndaki 1 milyonun üzerinde çocu-¤un okur-yazarl›¤› yoksa e¤er, bbuu--nnuunn ssoorruummlluussuu "çocuklar›n› okulagöndermiyor" denilen ana-babalarde¤ildir. Ana-babalar›n çocuklar›n›zorunlu k›l›nm›fl olan ilkö¤retimdeokula göndermeme gibi bir haklar›yok. Ancak devletin, o çocuklar›ookkuuttmmaakk gibi bir zzoorruunnlluulluu¤¤uu vvaarr..Gerekçesi ne olursa olsun, okula gi-demeyen her çocu¤un tek sorumlu-su devlettir. Çünkü çocuklar›n oku-mas› için gerekli olan her türlü ola-na¤› sa¤layacak olan devlettir.

Böyle bir hakk›n engellenmesi,suçtur. Fakat bugün art›k, e¤itim,paras› olanlar›n kulland›¤› ayr›ca-l›kl› bir "hak"a dönüflmüfltür. Dahado¤rusu, dersanelerle, özel okullar-la e¤itim, "hak" olmaktan ç›kar›l›p"rraanntt aarraacc››"na dönüfltürülmüfltür.Liselilerin bu kampanyayla günde-me getirdi¤i ulafl›m sorunu da burant›n önemli bir parças›.

Kampanya daha çok, flehirlerde,özellikle büyük flehirlerde okuyanö¤renciler için son derece hayati.Ulafl›m ücretlerinin yüksekli¤i ençok onlar için söz konusu çünkü.Ama küçük flehirlerde de ulafl›m,yer yer aile bütçelerini zorluyor.

Ulafl›m Hakk› E¤itim Hakk›n›n Bir Parças›d›r

Say›:9

12Nisan2009

32

YÜRÜYÜŞ

Page 33: Yürüyüs 9

Kald› ki, ulafl›m sorununun e¤itimhakk›na ulaflman›n önünde engel ol-mas› sadece yol ücretlerinin karfl›la-namaz duruma gelmesiyle de s›n›rl›de¤il. Do¤u'da, Güneydo¤u’da, Or-ta-‹ç Anadolu'nun köylerinde y›llar-d›r e¤itimin önündeki en önemli en-gelin birincisi yyookkssuulllluukkssaa,, ikincisiuullaaflfl››mm sorunudur ve elbette bu ikisibirbirine ba¤l›d›r.

Okullar›n aç›ld›¤› günlerde;önce nefle içinde okula giden çocuk-lar ard›ndan tarlalarla çal›flançocuklar gösterilir ve "yafl›tlar› gibiflimdi onlar da okula gitmeliydi" di-ye, hüzünlü bir müzik eflli¤indegüya “sorunlar” dile getirilir.

Ama sorun öyle bir çarp›t›l›r ki,çocuklar›n okula gidememesininsorumlusu olarak aileleri gösterilirmesela. Apaç›k gözüken o insanla-r›n yoksullu¤u gözard› edilip, "ce-halet" denir, okuman›n öneminikavrayamamakla suçlan›rlar hatta."Okula bile gönderemiyorsan›z nediye çocuk sahibi oluyorsunuz ki..."diye bir de üstüne üstlük suçlan›rlar.

Sorumlu KKim?Kimdir bu çocuklar›n okuyama-

mas›n›n sorumlusu peki?

Gerçekten de "cehalet" mi?Okuman›n önemini kavrayamayananalar-babalar m›? Veya feodal ge-lenekler, görenekler mi? Yoksulluk-lar› m›?.. "Yoksulluk" ülkemizdee¤itim hakk›n›n önündeki bir engelolarak kabul edilebilir mi?

Kimdir bu çocuklar›n okuyama-mas›n›n sorumlusu?..

K›fl gelince s›kça duydu¤umuzbir haberdir; "kar ya¤d› flu kadarköy yolu kapand›, e¤itime ara veril-di...” vs... diye. Yine k›fl gelince te-levizyonlardan s›k s›k izledi¤imizgörüntülerden birisidir: Omuzundabir tüfekle bir adam önde, arkada20-30 çocuk, s›rt›nda okul çantas›y-la kara bata ç›ka 5-10 km yolu yürü-yerek okula gitmeye çal›fl›yor. Hergün 5-10 km'lik yolu bu flekilde gi-dip gelen insanlar çocuklar›n› okut-mak istemiyor olabilirler mi?

Onlar›n ulafl›m hakk› yok mu,

yolsuz b›rakmak zaten e¤itim hak-lar›n› gasbetmek de¤il mi? fiimdi buinsanlara okuma hakk› tan›nd›¤›söylenebilir mi?

Hadi diyelim ki 5-10 km. uzaktada olsa bir okul yapt›r›ld›; peki buö¤rencilerin ulafl›m hakk› yok mu?Bu durum tekil bir olay da de¤il,binlerce okul var, onbinlerce ö¤ren-ci var ayn› flekilde. Bu durumda ula-fl›m sorunu e¤itim sorunundan ayr›-labilir mi? E¤itim ne kadar haksaulafl›m da o hakk›n kullan›labilmesiiçin aayynn›› ddeerreecceeddee hakt›r. Bu flekil-de güç bela ilkö¤retimi okutan aile-ler liseye, üniversiteye gönderebilirmi çocuklar›n›? Hadi diyelim kiolanaklar›n› zorlayarak çocuklar›n›okutmak istediler, bu koflullardailkö¤retimi okuyan ö¤rencilerin li-selere, üniversitelere girebilme flan-s› nedir? Biz söyleyelim; yok dene-cek kadar azd›r.

Ankara Ticaret Odas› (ATO)Türkiye'nin E¤itim Karnesi Raporuadl› araflt›rmas›nda ortaya koydu¤urakamlar e¤itim hakk›m›z›n nas›lgaspedildi¤ini göstermektedir asl›n-da.

Rapora göre; 11 mmiillyyoonn ççooccuukkookkuummaa yyaazzmmaa bbiillmmiiyyoorr.. Türki-ye'de 8 milyon 341 bin 937 engellibulunuyor ve bunlar›n yüzde 36.3'üb›rak›n e¤itim alma derecesini, oku-ma-yazma dahi bilmiyor. Engellileraras›nda ilkokul mezunlar›n›n oran›ise yüzde 41'lerde. Yüksekokula de-vam edebilenlerin oran› ise sadeceve sadece yüzde 22..2244.. Engellilerinokuma haklar›n›n önüdeki en büyükengelleri de ulafl›m haklar›n›n olma-mas›d›r.

Sosyalist ülkelerde “okullaflma”oran›, yyüüzzddee 9999’’llaarrddaann afla¤› de¤il-dir. Burjuva demokrasisinin uzunbir geçmifle dayand›¤› ülkelerde deokullaflma oran› yüksektir. Ülke-mizde ise bu oran ilkö¤retimde yüz-de 90,1, ortaö¤retimde yüzde 5566,,55..Geçti¤imiz y›llarda tekelci burjuva-zinin baz› kesimleriyle devlet "hay-di k›zlar okula" kampanyas›” bafl-latm›flt›. Bu kampanya devam edi-yor. Farzedelim ki, anneler veya k›zçocuklar›, ça¤r›ya kulak verip okula

gitmeye karar verdiler; sistem, nere-de, hangi okulda okutacak onlar›?Kaç kiflilik s›n›flarda okutacak?Kaç ö¤renciye kaç ö¤retmendüflüyor?

Özellikle Do¤u’da ö¤retmen bafl›-na düflen ortalama ö¤renci 50 ila 60aras›nda. Zaten okula "gitmeme" ora-n›n›n en yüksek oldu¤u iller buralar.

Milli gelirden e¤itime ayr›lanbütçeye bak›n; sanki e¤itim sorunuolan bir ülke de¤il; 11994455 ‹‹kkiinncciiDDüünnyyaa SSaavvaaflfl’’›› ssoonnrraass›› yy››llllaarr››yyllaaaayynn›› ddüüzzeeyyddee.. 1964 y›l›ndan sonrae¤itime bütçeden ayr›lan pay sürek-li düflmüfl. Dünya tabosuna bakt›¤›-m›zda kamu e¤itim harcamalar›n›nGSY‹H (Gayri Safi Yurt ‹çi Has›la)içindeki pay› bizim gibi yeni-sömürge ülkelerde yüzde 3.1’ekadar düflmüfltür. Emperyalist ülke-lerde bu oran yüzde 5.6 iken; dünyaortalamas› da yüzde 4.4’dür.

Sonra okulun tüm giderleri ö¤-rencinin, velilerin ss››rrtt››nnaa yüklenir.Para veremeyen okula al›nmaz, bü-tün s›n›f›n içinde onuru k›r›l›r. Hat-ta dövülür, ö¤retmenler para topla-maya zorlan›r... Geçti¤imiz hafta-larda temizlik paras› ödeyemedi¤iiçin bir ilkokul ö¤rencisinin kolunadamga vurulmufltu... Ondan sonra,"haydi k›zlar okula"!

Okula gidenlerin e¤itim haklar›-n› sa¤layabiliyor musun, güvencealt›na al›yor musun?

Sen do¤udakini yolsuz b›rak...Sen ‹stanbul'un göbe¤inde, okulunflu-bu ihtiyac›na para veremedi¤iiçin, defter kitap paras› bulamad›¤›ve servise para yetifltiremeyece¤iiçin, yoksul çocuklar› okuldan mah-rum et, sonra bunlar› görmeyip,kampanyalar yap... Bugün ülkemiz-de, okula (özellikle ilk okuldan son-ra orta ö¤retime) gitmeyen, gönde-rilmeyen hem k›z, hem de erkek ço-cu¤unun say›s› yüzbinlercedir; pekibunlar›n hepsi "töreden, gelenek-ten" dolay› m› gönderilmiyor, bun-da YYOOKKSSUULLLLUU⁄⁄UUNN hiç mi pay›yok. E¤er varsa, ki var, o yoksullu-¤un sebebi de zaten bu "haydi k›zlarokula" kampanyalar› yapan tekelciburjuvalar ve devlet de¤il mi!..

YÜRÜYÜŞ

33

Say›:9

12Nisan2009

Page 34: Yürüyüs 9

Ö¤renci-Kadriyörü-

ko¤lu Lisesi 12TM s›n›f›nda-y›m.

- AlibeyköyCengiz Topel’deoturuyorum.

- Minibüsle tek vas›ta da gidiyo-rum.

- Günlük 2 TL minibüse veriyo-rum. Evde 6 kifliyiz. Gelirimiz ayl›k1000-1200 TL. Evdeki di¤er kiflile-rinde her gün otobüs veya minibüsebindi¤ini hesaplarsak toplamda 420TL yap›yor. Su, do¤algaz, elektrikfaturalar› da ayl›k 300’ü buluyor.Geriye sa¤l›k, beslenme ve e¤itimi-miz için birfley kalm›yor. 6 kifliliknüfusu olan bir aile geriye kalan 450TL ile ne yaps›n. ‹flte tüm bu s›k›nt›-lar içerisinde bir de ulafl›ma paraharcamayal›m. Bu paray› e¤itimi-miz ve sa¤l›¤›m›z için kullanal›m.

-Ulafl›m araç gereçleri için ge-rekli para zaten vergiler yoluyla biz-den al›n›yor. Bu yüzden art›k bizden

kar etmeyi b›rakmal› iktidarlar. Vebu sorunu çözmeli. Dedi¤im gibiasl›nda bu benim olan, benim verdi-¤im vergilerle elde edilen fleyler.Benim oldu¤u için de ben, benimolan› istiyorum. Kimseden birfleytalep etmiyorum. Ama anayasan›nmaddelerine de bakt›¤›m›zda e¤itimherkes için eflit ve e¤itim devlet ta-raf›ndan karfl›lanacakt›r deniyor. Ozaman bunu yerine getirsinler.

Ö¤renci-Kadriyörüko¤lu Lisesi, 12

TM’deyim.

- Gaziosmanpafla Mevlana Ma-hallesi’nde oturuyorum.

- Minibüsle gidip geliyorumokula.

- Günde bir gidifl- geliflle ayl›kolarak 60 TL yap›yor ulafl›m masra-f›m. Bir de dersaneyi hesaba katar-sak 100 TL’yi buluyor. 3 kiflilik biraileyiz. Annem ve babam ayr›. Ay-l›k 550-600 TL’lik gelirimiz var.Bunun da 100 TL’si ayl›k yol mas-raf›m oluyor. 300 TL kira masraf›-m›z var. Bir de elektrik, su, do¤al-

gaz, telefon dedin mi, sa¤l›k,beslen-me ve e¤itim için bütçe ay›ram›yo-ruz. E¤itimin herkes için eflit ve zo-runlu olmas› ayn› zamanda ücretsizolmas›n› da içerir. Bu yüzden ulafl›-ma para harcamamal›y›z. Bu paray›e¤itimimize ve sa¤l›k ihtiyaçlar›m›-za harcamal›y›z.

-... bizlerin verdi¤i vergiler ger-çekten e¤itim sa¤l›k gibi konularaayr›lsa ceplerine gitmese bu sorunçok rahat çözülür. Bunun için kimse-den bir fley istemiyoruz. Sadece bi-zim olan› ceplerine ak›tmas›nlar bi-zim ihtiyaçlar›m›z için kullans›nlar.

Ö¤renci-Ahmet Rasim

Lisesi 11 Fen

-Fatih’te.

-Yürüyerek gidipgeliyorum.

- Okula gidifl- ge-lifllerde yürüyerekgidip- geldi¤im için ekonomik ola-rak bir sorun yaratm›yor. Ama biryere gitmek istedi¤im zaman gide-cek durumum ço¤u zaman olmuyor.Ya da okula uzak yerlerden gidip-gelen arkadafllar›m var. Hem deekonomik düzeyi iyi olmayan kifli-ler bunlar ve otobüse her gün paravermek zorunda kal›yorlar. Bu daonlar için sorun oluyor. B›rak›n ‹s-tanbul’u gezmeyi bugün okuyabil-mek için paray› zor denklefltiriyo-ruz. Bu paray› e¤itim, sa¤l›k, bes-lenme için kullanmal›y›z.

- Asl›na bakarsan›z bugün ulafl›-ma para harcamam›z gerekiyor. Za-ten bu otobüsler bizim paralar›m›zlaal›n›yor. Bu yüzden para al›nmayabi-lir. Bu öyle çok zor birfley de¤il.

Ö¤renci: -Büyükçekmece

Lisesi 12 TM s›n›f›n-day›m.

-Büyükçekme-ce’de oturuyorum.

-Yürüyerek gidipgeliyorum.

-Ben okula yürü-yerek gidiyorum. Ama hafta sonlar›dershaneye giderken orada harcad›-

Ö¤renciler, ö¤retmenler, veliler ulafl›msorununu tüm yönleriyle anlatmaya devam

ediyorlar:SORUN BÜYÜK, ANLATILANLARA

KULAK VERECEK B‹R ‹KT‹DARVAR MI?

Say›:9

12Nisan2009

34

Page 35: Yürüyüs 9

¤›m para ekonomimi sars›yor tabiki. Yani bir de sadece yol masraf› dade¤il. Bunun yiyece¤i de var. Ki ki-mi zaman yiyemedi¤imiz zamanlarda oluyor. Ya da ay da y›lda bir kül-türel faaliyetlere kat›labilmek içinbo¤az›m›zdan k›smak zorunda kal›-yorum. Yani bu beni bu kadar etkili-yorsa her gün otobüs kullanan arka-dafllar› nas›l etkiler bilemiyorum.Ama bence bu sorun çözülmeli. Ai-lemin geliri ayl›k 700 TL. Ben sade-ce hafta sonlar› dershaneye gider-ken 10 TL almam gerekiyor ki yol,yemek ve e¤itim için gereken fleyle-ri yerine getireyim.

- Bu sistem içerisinde kesin vekal›c› bir çözüm bulamay›z. Birlik-te mücadele edersek ancak bir fley-ler elde edebiliriz. Büyükflehir Be-lediyesi bu sorunu çözmeli ve art›kbizim olan› bize vermelidir. Bu oto-büslerin paras›n› biz veriyoruz. Ohalde binmesi gereken de bizleriz.Ama iktidarlar bizlerden ald›klar›vergiler ile kendi altlar›na her geçengün yeni bir araba çekiyor. Art›kkendini düflünmeyi b›rak›p birazdabizim olan› bize vermeli.

Ö¤renci

-Kadriyörüko¤luLisesi 11 FEN s›n›f›n-day›m.

-Beflyüzevler ’deoturuyorum.

- Okula servisle gi-diyorum.

- Ayl›k olarak servise 100 TL ve-riyorum. 9 kiflilik bir aileyiz. 2000TL gelirimiz var. Elektrik, su, tele-fon, do¤algaz gibi ayl›k faturalarapara yat›r›yoruz. Ailemdeki di¤erkiflilerinde ayl›k bu kadar masraf›olsa geriye bir fley kalm›yor. Yanie¤itim, beslenme, sa¤l›k için kulla-nabilece¤imiz bir bütçemiz yok.Bunun için ulafl›ma para vermeme-liyiz. Bunu di¤er ihtiyaçlar›m›z içinkullanmal›y›z.

- Bakanlar, milletvekilleri gibi ki-fliler lüks araçlar› ile istedikleri yeregidebiliyorlar. Seçim çal›flmalar›ndasokaklara paralar› ak›t›yorlar. Amabizim e¤itimimiz, ulafl›m›m›z için

gerekli olan paray› da bulsunlar. Kiasl›nda biz bu paray› onlara veriyo-ruz ama hayr›n› göremiyoruz.

Sinan Efi‹YOK-BiliflimTeknolojileri Ö¤retmeni

-Ferahevler/Sar›yerde oturuyo-rum. Görev yapt›¤›m okul Atatürk‹lkö¤retim Okulu Çay›rbafl›/Sar›-yerde.

-Okula gitmek için 2 araç de¤ifl-tirerek gidiyorum. ‹lk olarak otobüsveya minübüs kullanarak Hac›os-man’a, sonras›nda Bahçeköy otobü-süne binerek okula gidiyorum.

-Günde 4 araç de¤ifltiriyorum.Otobüs ile minübüse kar›fl›k bindi-¤im için ortalama 1 TL den günde 4TL ve ayda 80 TL (ifl günü) mini-mum ulafl›m gideri oluyor. Derssaatim dolmad›g› için baflka okulda-da görevlendirildim. Haftada 2 iflgünüde oraya ayr›ca gidiyorum. Ay-da yaklafl›k 16 TL de buraya ulafl›mmasraf› oluyor. Sonuç olarak aydaminimum 96 TL sadece okula gi-derken harcam›fl oluyorum.

-Sosyal devlet ilkesinin gere¤iyap›ld›¤› takdirde yani ulafl›m ücret-siz oldu¤u takdirde bu sorun çözülür.Toplu tafl›ma araçlar›n›n donan›msalkalitesinin yükseltilmesi ve ayn› za-manda rayl› sistemin yayg›nlaflt›r›l-mas› gerekmektedir. Bu konuda da iflbelediyelere düflmektedir.

Nursel Tanr›verdi-S›n›fÖ¤retmeni

- Kufltepe mahallesinde oturuyo-rum. Okulum Ka¤›thane’de.Okulatek araçla gidiyorum.

-Ulafl›ma harcad›¤›m›z para eko-nomik aç›dan elbetteki benim ailemietkiliyor.Evde çal›flan biri daha var.Üstelik o ö¤renci indiriminden deyararlanam›yor. ‹kimizin toplam yolmaliyeti ayda 120 TL’yi buluyor.Çok az ücretlerle geçinmeye çal›flanbizler için bu miktar düflük gibi gö-zükse de asl›nda önemli. ‹flin d›fl›ndada yolculuk etti¤imiz düflünülürse debu miktar gittikçe artmakta.

- ... servis tahsis edilebilir. Hermahallede bir okul oldu¤u veulafl›m›n çok zor oldu¤u düflünülür-

se, iflimize gidifl gelifllerin ücretsizolmas› sa¤lanabilir.

Çetin Efe-Ö¤retmen- Gaziosmanpafla Anadolu Lisesi

edebiyat ö¤retmeni.

- Gazi mahallesinde oturuyorum.

-Otobüsle ulafl›m›m› sa¤l›yo-rum.

- ‹stanbul içerisinde en ucuz se-yahat eden biri 55 TL vermek zo-runda kal›yor. Bu da ö¤renciler içinyüksek bir rakam. Ulafl›m ücretsizolursa ö¤renciler bu paray›e¤itimaraç- gereçlerine kullanabilirler. Ör-ne¤in kitap alabilirler.

- ‹ETT servislerinin özellikle ga-zi gibi kenarda kalm›fl mahallelerinservis say›s›n› artt›rmas› ve s›klaflt›-r›lmas› ile sa¤lan›r. Gazi mahallesigibi iflçi mahalleleri sabah saatlerin-de yo¤unlu¤u oluyor. Var olan oto-büsler bu yo¤unlu¤u karfl›lam›yor.‹stanbul Büyükflehir Belediyesi bu-nu yapabilir.

Ö¤renci-Alibeyköy Cengiz Topel’de

oturuyorum.

-Üniversiteye haz›rlan›yorum.Dershaneye gidiyorum.

-Daha çok minibüsle gidiyorum.

- Sorun beni kötü etkiliyor.Günde bir gidifl bir gelifl ödüyorumdershaneye giderken. DersanemAlibeyköy merkezde.

-Tabii ki toplu ulafl›m ücretsizolsa iyi olurdu.

Esnaf- Alieyköy’de oturuyorum.

- Benim üniversite ve liseye gi-den iki çocu¤um var.

- Otobüsle gelip- gidiyorlar.

-Liseye giden Alibeyköy Lise-si’ne gidiyor. Bizi gerçekten çok et-kiliyor. Ayda ald›¤›m en fazla dokuzyüzbin liran›n iki yüz-iki yüz elli li-ras› da yola gidiyor oda en az.

- Ayr›ca zaten bu Alibeykö-yü’nde 40-50 dakikada anca bir oto-büs geçiyor. Taksim’e gidene kadarveya fiiflli’ye iki, üç saat geçiyor.Ayr›ca ö¤rencilere de ücretsiz olsunistiyoruz.

YÜRÜYÜŞ

35

Say›:9

12Nisan2009

Page 36: Yürüyüs 9

Geçti¤imiz perflembe günüY›ld›z Teknik Üniversitesi’nde po-lis ve ÖGB korumas›ndaki ‹flçiPartisi’ne ba¤l› Türkiye GençlikBirli¤i (TGB) adl› örgütlenmeyeba¤l› faflist bir çetenin sald›r›s›na maruz kald›k. Po-lis de TGB’li faflistleri koruyup devrimci demokratö¤rencilere sald›rd›.

Perflembe günü devrimcilerin afifllerini y›rtmak veö¤rencilere sald›rmakla bafllatt›klar› sald›r› cuma gü-nü de sürdü. Özellikle cuma günü yo¤unlaflan sald›-r›larda, TGB’li çetesine müdahale eden ö¤rencilere,polis, yo¤un flekilde gaz bombas› ve plastik mermiy-le hedef gözeterek sald›rd›. Bu sald›r›da birçok ö¤-renci plastik mermilere hedef olarak yaraland›.

Bu sald›r› okullarda yaflad›¤›m›z ilk sald›r› de¤il.Geçti¤imiz y›llarda da Y›ld›z Teknik Üniversitesi’ndeve pek çok Üniversitede ‹P/TGB’li faflist güruh po-lisle ve MHP’li faflistlerle birlikte devrimci ö¤rencile-re sald›rm›fllard›r.

Peki bu sald›r›y› yapan TGB kimdir nedir? TGB’yikuran, üniversitelere sokup yayg›nlaflt›rmaya çal›-flan güç, Do¤u Perinçek’in lideri oldu¤u ‹flçi Partisi’-dir. Peki, ‹flçi Partisi kimdir, nedir?

‹flçi Partisi, ad›ndan anlafl›laca¤› üzere, sol, iflçi-den-emekçiden yana, ilerici bir güç gibi görünmeyeçal›fl›r. Fakat iflin asl›na bakt›¤›m›zda öyle olmad›¤›-n› görürüz. Kendine devrimciyim diyen bir gücündevrimcilere sald›r›lar düzenleyip, devrimcileri öl-dürdü¤ünü, yaralad›¤›n› düflünün. Bu güruh 12 Ey-lül öncesi ç›kan dergilerinde devrimcilerin isimlerini,adreslerini yazarak polise ihbar etmifl, katledilmele-rine neden olmufltur. Ki o zamandan beri iihhbbaarrcc››olarak bilinirler. Do¤u Perinçek her dönem çizgisi,prati¤i itibar›yla egemen s›n›flarla ayn› paralelde,devrimcilere ve halka karfl› çal›flm›fl biridir. Partiside ayn› ifli yapmaktad›r.

Solla, devrimcilikle ››rrkkçç››ll››kk yan yana gelebilir mi?Ama bu siyasi yap› öylesine ›rkç› söylemlere sahip-tir ki MHP’yi, ÜlküOcaklar›’n› dahi bukonuda geçmifltir.Kürtçe müzik çalandolmufllara binme-me, Kürt esnaflar-dan al›fl-verifl yap-mama gibi öneri-lerde bulunmufl,Kürt halk›na adetakin kusmufltur.

Solculuk, anti-emperyalistlik, po-lisin korumas›ndasolculara sald›r-mak de¤ildir. Sol-

culuk, halka ve devrimcilere karfl› infazlar, katliam-lar gerçeklefltiren generallerle, mafyac›larla, kont-rgerillac›larla, Susurlukçular’la yanyana olmak de-¤ildir.

Bu sayd›klar›m›z zaten y›llard›r devrimcilerin mü-cadele etti¤i güçlerdir. Yani karfl› devrimcilerdir. ‹flte‹flçi Partisi’ nin de konumu budur.

Karfl›-devrimciler, devrimcilerin karfl›s›nda, bas-k›n›n-zulmün-sömürünün en katmerlisinin yafland›¤›bu düzenin sürmesinden yanad›rlar. Bu yüzden de budüzen taraf›ndan devrimcilere, demokratlara, yurt-severlere karfl› kullan›l›rlar. Y›llard›r üniversitelerdebu karfl›-devrimci çete ö¤rencilere sat›rl›, b›çakl›,beyzbol sopal› sald›r›lar düzenlemektedir. Faflistlerinteflhir oldu¤u yerde bu sahte ‘sol’ s›fatl› faflistler dev-reye sokulmakta, üstüne üstlük yaflananlar “sol içiçat›flma” diye sunulmaktad›r. Böylece at izini it izinekar›flt›rmaya çal›flmaktad›rlar. Aç›k ve net söylüyo-ruz: TGB’lilerle devrimci, demokrat ö¤rencilerin ça-t›flmas›, sol içi çat›flma de¤ildir.

Bir yandan sol bu güruh arac›l›¤›yla y›prat›lmayaçal›fl›l›rken, di¤er yandan da bu karfl› devrimcilerinokullarda hâkimiyet kurmas› sa¤lanmaya çal›fl›l-maktad›r. Fakat bu politika baflar›l› olamam›fl, dev-rimci ö¤rencilerin kanlar›n›n dökülmesi pahas›nakarfl›-devrimci çeteye izin verilmemifltir.

Sözde ba¤›ms›zl›¤› savunan sloganlarla, bayrakve Atatürk posterleriyle sinsice çal›flmalar yap›pdevrimci ö¤rencilere sald›rmak için f›rsat kollam›fl-lard›r. Bunlar› yaparken ise geçti¤imiz hafta oldu¤ugibi polisin, rektörlüklerin birebir deste¤inde ve ko-rumas›nda hareket etmifllerdir.

Bizler sol gibi gözükmeye çal›fl›p tarihin her dö-neminde solun karfl›s›nda olmufl bu karfl›-devrimcigücün sald›r›lar›na, provokasyonlar›na karfl› hiçbir

zaman tav›rs›z kal-mayacak, bu karfl›-dev-rimcilere hiçbir zaman ça-l›flma izni vermeyece¤iz.Tüm faflist, karfl›-devrimcigüçlere karfl› her zamanmücadele edece¤iz.

YILDIZ FAfi‹ZME ME-ZAR OLACAK!

FAfi‹ZM‹ DÖKTÜ⁄ÜKANDA BO⁄ACA⁄IZ!

‹P/TGB ÇETES‹NEGEÇ‹T VERMEYECE⁄‹Z!

GGEENNÇÇLL‹‹KK FFEEDDEERRAASSYYOONNUU

‹‹PP//TTGGBB ÇÇEETTEESS‹‹NNEE GGEEÇÇ‹‹TTVVEERRMMEEYYEECCEE⁄⁄‹‹ZZ!!

Say›:9

12Nisan2009

36

YÜRÜYÜŞ

GGeennççllii¤¤iinn SSeessii

Page 37: Yürüyüs 9

2 Nisan günü Y›ld›z Teknik Üni-versitesi’nde karfl› devrimciTürkiye Gençlik Birli¤i (TGB) dev-rimci-demokrat ö¤rencilerin afiflle-rini y›rtarak, kendi bildirilerini da-¤›tmaya çal›flt›lar.. TGB’lilere mü-dahele eden, devrimci ö¤rencilerepolis ve TGB’li faflistler birlikte sal-d›rd›.

Karfl›-devrimci ‹flçi Partisi’ningençlik örgütlenmesi olan TGB, sondönemde, polis ve üniversite idare-leriyle iflbirli¤i içerisinde devrimci-demokrat ö¤rencilere sald›r›lar› ar-t›rd›. Bu sald›r›lara yer yer MHP’lifaflistler ve okul güvenlikleri de da-hil oldu. 2 Nisan günü, Y›ld›z Tek-nik Üniversitesi’nde benzer sald›r›gündeme geldi. TGB’li faflistler,planl› bir flekilde okul d›fl›ndan dagetirdikleri kiflilerle sald›r› gerçek-lefltirlerdiler. Öncelikle, müdaheleedilece¤ini bile bile, devrimci-de-mokrat ö¤rencilerin afifllerini y›rtt›-lar ve kendi bildirilerini da¤›tmayabafllad›lar.

Devrimci ö¤rencilerin bu sald›-raya cevab›, karfl›-devrimcilerinokuldan uzaklaflt›r›lmas› oldu. Buaflamada her zaman oldu¤u gibi po-lis devreye girdi ve TGB’lerle bir-likte devrimci ö¤rencilere sald›rd›.Polis, okul idaresi ve TGB’lilerinbirlikte yürüttü¤ü sald›r›da polis,gaz bombas› ve plastik mermi kul-

land›, çok say›da ö¤renci bu sald›r›-larda yaraland›. Bir ö¤renci deTGB’li ö¤renciler taraf›ndan linçedilmek istendi.

3 Nisan günü TGB’lerin tekrarpolis korumas›nda bildiri da¤›tmas›üzerine biraraya gelen devrimci ö¤-renciler TGB’lilere müdahale etti.Ç›kan çat›flmayla birlikte TGB’lile-ri korumas› alt›na alan çevik kuvvetpolisleri TGB’lilerle birlikte dev-rimci ö¤rencilere sald›rd›. Polisingaz bombalar›yla, plastik mermiler-le sald›r›s› sonucu ö¤renciler ciddiflekilde yaraland›. Ö¤renciler çat›fl-man›n arkas›ndan Mimarl›k Fakül-tesi’ni iflgal ettiler ve kap›ya barikatkurarak polisin girmesine engel ol-dular. Polisin ve TGB’lilerin okul-dan uzaklafl›ncaya kadar barikatlar›açmayacaklar›n› aç›klad›lar.

‹flgal devam ederken çeteciTGB’lilerin okul bahçesinde aç›kla-ma yapaca¤›n› ö¤renen ö¤rencilerfakülteden ç›karak TGB’lilere mü-dahale etti ve aç›klamay› yapt›rtma-d›lar. Tekrar bafllayan çat›flma üzeri-ne ö¤rencilere sald›ran çevik kuvvetö¤rencilere karfl› yine gaz bombas›ve plastik mermi kulland›. Sald›r›karfl›s›nda tekrar mimarl›k fakülte-sine dönen ö¤renciler talepleri ka-bul edilene kadar iflgali devam etti-receklerini aç›klad›lar. 7 saat süreniflgal, ö¤rencilerin taleplerinin ka-

bul edilmesiyle bitirildi.

Sald›r›lar esnas›nda kampüs ka-p›s›nda toplanan di¤er ö¤rencilerise okuldan içeri al›nmad›lar. Sade-ce ö¤renciler de¤il, ö¤retim görevli-leri de kampüse al›nmad›. Mimar-l›k Fakültesi’ndeki ö¤rencilere des-tek veren ö¤renciler, kampus önün-de eylem yaparak, içerdeki ö¤renciarkadafllar›n›n güvenli bir flekilded›flar›ya ç›kana kadar oturma eyle-mi yapacaklar›n› belirttiler. Polisingeri çekilmesi ve TGB’lilerin okul-dan ç›kmas›yla birlikte ö¤rencilerdörtlü kortejler halinde, sloganlarla,dövizlerle fakülteden ç›kt›lar veokul önünde bir aç›klama yapt›lar.Aç›klamada her ne olursa olsun, bü-tün her fley göze al›narak ancakhaklar›n kazan›labilece¤ini vurgula-yan ö¤renciler, Befliktafl BarbarosBulvar›’na kadar yürüdüler.

6 Nisan günü YTÜ’de devrimci-demokrat ö¤renciler 3 Nisan’dayapt›klar› bir eylemlefaflist TGB çe-tesinin Befliktafl Kampüsü’nde ya-ratt›¤› provokasyonu ve ard›ndanpolisin sald›r›s›n› protesto ettiler.

“‹flçi Partisi Art›¤› TGBY›ld›z’dan Defol”...

Mu¤la Üniversitende okuyan yaklafl›k 300 ö¤renci,toplu tafl›ma ücretlerinin yüksek oldu¤u ve kald›klar›ö¤renci yurdunun bulundu¤u mahallede 3 saat süreyleelektrik kesintisi yafland›¤› gerekçesiyle protesto göste-risinde bulundu.Mu¤la’n›n Kötekli mahallesinin giri-flinde toplanan ö¤renciler, belediyenin ‘ak›ll› kart’ uy-gulamas› kapsam›nda kendilerinden al›nan 5 liral›k sa-bit ücretin kald›r›lmas›n› ve 90 kurufl olan halk otobü-

sü ücretinin 50 kurufla indirilmesini is-tedi. 3 saatlik elektrik kesintisini vetoplu tafl›ma ücretlerini protesto edenö¤renciler, elektrik kesintisi yafland›¤›için ders çal›flamad›klar›n› ve s›navla-ra haz›rlanamad›klar›n› belirterek, ma-halleye girifli sa¤layan yolda oturma

eylemi yapt› ve mahalleye araç girifl-ç›k›fl›n› da engel-lediler. Yürüyüfl s›ras›nda, “Ulafl›m hakk›m›z engelle-nemez, müflteri de¤il ö¤renciyiz” , “Osman Gürün isti-fa”, “Yönetim istifa” “Elektrik yoksa, s›nav da yok” di-ye sloganlar at›ld›. Yaklafl›k 5 saat süren protestonunard›ndan ö¤renciler olays›z da¤›ld›. Gösteri s›ras›ndajandarma ekipleri y›¤›nak yapt›.

Mu¤la: ““Ulafl›m HHakk›m›zEngellenemez!”

37

Say›:9

12Nisan2009

Page 38: Yürüyüs 9

Bursa: “‹stiyoruzAlaca¤›z”

7 Nisan günü, Bursa HalkCephesi taraf›ndan Panay›rMahallesi son durakta ve

Belediye binas› önü (Heykel)'de "‹stiyoruz Alaca¤›z"kampanyas› kapsam›nda ve toplanan imzalar Beledi-ye Baflkanl›¤›’na verildi.

Saat 12.30'da Panay›r Mahallesi’nde "ÜcretsizUlafl›m ‹stiyoruz, Alaca¤›z", "Servis Ücreti Soygunu-na Son", "Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z", "Halk›zHakl›y›z Kazanaca¤›z" sloganlar›yla bafllayan aç›kla-may› Emine Bacac› okudu. Aç›klaman›n bitirilmesi-nin ard›ndan Belediye binas› önüne gelen Halk Cep-heliler burada da bir aç›klama yapt›. Aç›klama yoldangeçen liseli ö¤renciler taraf›ndan alk›fllarla izlendi.Ancak tahammülsüzlü¤ü ve keyfiyeti diz boyuna ç›-karm›fl olan AKP polisi aç›klamay› alk›fllarla izleyenliselilerin yanlar›na giderek tedirgin etmek istedi.

Aç›klamada, "Ücretsiz Okul Servisi ‹stiyoruz","Servis Ücreti Soygununa Son", "Tüm Ö¤rencilereÜcretsiz Ulafl›m Sa¤lans›n", "‹stiyoruz Alaca¤›z H›r-s›zlar Soyguncular Yenilecek Biz Kazanaca¤›z","Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z" dövizleri tafl›nd›.Eylem, toplanan 1000 imzan›n Belediye Baflkanl›-¤›'na verilmesiyle son buldu. Daha sonra bas›n men-suplar›yla kampanyayla ilgili röportaj yap›ld›.

‹Ü'de FFaflistSald›r›‹stanbul Üniversitesi’nde 8 Nisangünü faflist sald›r› yafland›. Okul-dan beraber ç›kan 25 kiflilik dev-rimci-demokrat ö¤rencilere, saat17.30'da faflistler Unkapan›’ndasat›rlar ve b›çaklarla sald›rd›.Oto-büse binmek üzere olan ö¤renci-lerden Aynur Özin, Bora Keklik,Ç›nar Öney yaraland›.

Bask›lar BiziY›ld›ramaz

6 Nisan günü Kocaeli Üniversitesi Umut Tepe Kam-püsü’nde Yürüyüfl Dergisi’ni ö¤rencilere ulaflt›rmayaçal›flan Kocaeli Gençlik Dernekli Tayfun Tafl ve YunusEmre Türk, önce okulun içinde ÖGB taraf›ndan tehditve taciz edilmifl, okul ç›k›fl›nda ise, jandarma taraf›ndanhaklar›nda ihbar oldu¤u gerekçesiyle zorla, darpedilerek gözalt›na alm›flt›r. Gençlik Dernekli ö¤rencilersaat 19.00'da serbest b›rak›ld›. Gençlik Dernekli ö¤ren-ciler yapt›klar› aç›klamayla “burdan bir kez daha hay-k›r›yoruz bask›lar hiçbir zaman y›ld›ramad› ve bundansonrada y›ld›ramayacakt›r. Ö¤renciyiz hakl›y›z kazana-ca¤›z.” diyerek sald›r›y› protesto ettiler.

‹zmir Polisi Komplo Peflinde...‹zmir Gençlik Derne¤i Giriflimi çal›flan› Ça¤r› Çe-

vik, 7 Nisan günü Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i'nde birbas›n toplant›s› yaparak kendisine yönelik ‹zmir polisi-nin son dönemlerde yolunu kesmesi, tehdit etmesi, çev-resindeki insanlar› aray›p rahats›z etmesini anlatarak,‹zmir Emniyeti’nin uygulad›¤› bu keyfi tutumun ilk ol-mad›¤› belirtti. Çevik konuflmas›n›n devam›nda " Ge-çen y›l komplo kurularak tutuklanan eski ‹zmir GençlikDerne¤i baflkanlar› ‹leri K›z›laltun ve Ümit Çobano¤luemniyetinin bu uygulamalar›na bir örnektir" dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üni-versitesi'nde son zamanlarda okulyönetiminin de iflbirli¤i ile gerçek-lefltirilen faflist sald›r›lar artmayabafllad›. Yak›n zamanda iki devrim-ci demokrat ö¤rencinin okulun için-de sald›r›ya u¤ramas›, bir ö¤renci-nin de okul d›fl›nda sivil faflistlerceb›çak ve sat›rlarla kovalanmas›n›nüzerine bir araya gelen devrimcidemokrat ö¤renciler, faflizmi teflhiretmek, mücadelelerinin hakl›l›¤›n›anlatmak ve mücadeleyi yükselt-mek için iki günlük bildiri da¤›t›m›ve bas›n aç›klamas›yla sald›r›lar›teflhir etti.

2 Nisan günü ÇOMÜ Terzio¤lu

kampüsünde yakla-fl›k 150 kiflinin kat›l-d›¤› bir bas›n aç›kla-mas› gerçeklefltirildi.Okul yönetiminin vekolluk güçlerinin

aç›klamay› megafonla ‘terörize’ et-me ve engelleme çal›flmalar›na ra¤-men kararl›l›kla sürdürülen eylem,at›lan coflkulu sloganlarla son bul-du. Okunan metinde “En demokra-tik haklar›m›z› kullanmak bir yana,farkl› renklerdeki insanlar›n bir ara-ya geldi¤inde bile cunta y›llar›n›an›msatan görüntüler sergileniyorüniversitemizde. Merak edilen flu kibiz okulda linç giriflimine u¤rarkenkolluk kuvvetleri neredeydi” deni-lerek polis-faflist iflbirli¤ine dikkatçekildi.

Eylemde, "Faflizme Karfl› OmuzOmuza, Kahrolsun Faflizm Yaflas›nMücadelemiz" sloganlar› at›ld›.

Çanakkale’de FaflistSald›r›lar ve Direnifl

38

YÜRÜYÜŞ

Page 39: Yürüyüs 9

AKP’nin Dersim’e ay›rd›¤› 900kiflilik köy korucusu kadrosundan277’sinin ilçelere da¤›t›m›n›n yap›l-d›¤› belirtildi.

Bu konuda bir aç›klama yapanDTP Dersim Milletvekili fierafettinHalis, Çemiflgezek, Pülümür ve Ho-zat ilçelerinde 277 köy korucusu-nun atamas›n›n yap›ld›¤›n› belirtti.Bu 277 yeni köy korucusunun yar›-s›na yak›n›n›n Alevi oldu¤unu dabelirten Halis, böylece Dersim’deilk kez Alevilerden koruculu¤u ka-bul edenlerin oldu¤una dikkat çeki-yordu.

Siyasi iktidarlar bugüne kadarhem devrimcilere, yurtseverlerekarfl› kullanmak, hem de Alevi-Sün-ni, Türk-Kürt çat›flmalar› için Der-sim’de koruculu¤u gelifltirmek içinçok çaba sarfettilerse de baflar›l›olamad›lar. Dersim halk› bu tuza¤adüflmedi ve her seferinde bu oyun-lar›n› bozdu.

Koruculu¤u kabul ettirmek içinAKP’nin Dersim Valisi Mustafa Ya-man özel bir çal›flma bafllatm›flt›.

AKP iktidar›n›n devletin olanak-lar›n› kullanarak, Dersim için sinsibir politika sürdürdü¤ü de s›r de¤il.Oligarflinin bugüne kadar baflara-mad›¤›n›, AKP baflarmak istiyor.Bunun için de Dersim halk›n›n ken-di soyuna, kendi kimli¤ine, kendigeçmifline ihanet etmesini istiyor.AKP, Dersim’de ne kadar RRaayybbeerrgibi ihanetçiler yarat›rsam, o kadarbaflar›l›y›m diyor. Çünkü koruculukyoluyla ihanetçi haline getirdikleri-ni, hem kendi halk›na karfl› kullana-cak, hem de partisine oy taban› ya-ratmak için de¤erlendirecek. Yanikorucular› parayla sat›n alm›fl ola-cak ve kullanacak.

AKP’nin Dersim’e özel ilgi gös-termesinin nedeni Dersim halk›n›sevmesinden de¤il. AKP, isyanlar›nyata¤›nda bir gedik açmak istiyor.‹hanetçiler arac›l›¤›yla Dersim’egirmek, tutunmak, taban bulmak,faflist devletini orada güçlendirmekistiyor.

Hiçbir Dersimli AKP’nin sinsiyalanlara dayal› bu iki yüzlü tav›rla-

r›na alet olmamal›d›r. Koruculu¤ukabul edenler seçim öncesiAKP’nin neden Dersim’de beyazeflya da¤›tt›¤›n› düflünmelidirler.AKP aç›kça rüflvetle Dersimli’ninoyunu sat›n almak istiyordu. Amabaflaramad›.

AKP, korucular› parayla sat›n al-mak suretiyle de kazanamad›¤› Der-simlinin kkaann››nn›› istiyor. Korucular›ngörevi kan ak›tmakt›r çünkü. Koru-culu¤u kabul edenler hemen bunureddetmeli ve sat›l›k insan olmad›k-lar›n› göstermelidirler. Korucular›nalacaklar› para komflular›n›n, akra-balar›n›n, soylar›n›n kan› olacakt›r.Kendi halk›n›n kan›n› para olarakalmak, Dersim tarihine, Alevili¤ingeleneklerine büyük bir ihanettir.Büyük bir suçtur. Yeni Rayberler’e,k›nal› kekliklere ihtiyaç yoktur. Ko-ruculu¤u kabul edenler hemen vakitkaybetmeden korucu üniformas›n›da, silah›n› da iade etmelidir.

Koruculuk ReddedilmelidirDDeerrssiimmddee kkoorruuccuulluukk,, DDeerrssiimm’’iinnttaarriihhiinnee,, AAlleevviillii¤¤iinn öözzüünnee iihhaanneettttiirr

29 Mart yerel seçimlerindensonra Hürriyet Ankara temsilcisiEnis Berbero¤lu’na konuflan Baflba-kan yard›mc›s› Cemil Çiçek,DTP’nin I¤d›r Belediye Baflkanl›-¤›’n› kazanmas›n› kastederek flu de-¤erlendirmeyi yapt›: "I¤d›r'› da al-d›lar, Ermenistan s›n›r›ndalar. Ora-ya dikkatle bakmak gerekir."

Çiçek, düzen partilerine de ta-mam birbirimizle rekabet yapal›m,ama oraya karfl› hep birlikte olal›mdiye ça¤r› yap›yordu.

fiovenist kafa kendini kusmufladeta. Çiçek’in kafas›ndaki Kürt veErmeni düflmanl›¤› birleflince, den-gesini kaybetmifl, sözünü etti¤i gü-

cün, yani DTP’nin kendi düzenininyasalar›na uyan bir parti oldu¤unubile unutmufl.

Onun kafas›nda kendi düzenininyasall›¤› bile yoktur. Ülkenin s›n›r-lar› düflman eline geçmifl gibi konu-fluyor. Çarp›c›d›r; bu adam, bir za-manlar bu ülkede Adalet Baka-n›’yd›. Kafas›nda hukuka dair enküçük bir kayg›, en küçük bir sayg›var m›? Yok!

Kendisi, 12 Eylül’den sonra de-¤iflik partilerden milletvekili seçil-di. Ço¤unlukla da bakanl›k koltu¤u-na oturdu. Kontrgerilla devletiningüvenilir bir adam› olarak her dev-rin adam› özelli¤ini korudu.

Susurlukçular›n deflifreedilmemesini, 301. mad-deyi savunan oydu. ‹stan-bul’da düzenlenen “Erme-ni konferans›” öncesinde“arkam›zdan hançerliyor-lar” diyerek konferansakarfl› ›rkç›, faflist tepkilerinoluflmas›na önayak olan-lardan biri yine oydu..

Geçmifli faflist, bugünü faflist..Kafas› hep ayn› flovenist...

Çiçek Adalet Bakan›’yken, F Ti-pi hapishanelerde koyu bir tecrit po-litikas›n› sürdürerek, devrimcileredüflmanl›¤›n› her f›rsatta gösterdi.Hapishanelerdeki tecrit uygulama-lar›yla kontrgerilla devletine sada-kat›n› gösterip kendisini bir kez da-ha kan›tlad›.

fiovenizmde Hukuk Ne Arar!

39

Say›:9

12 Nisan2009

Page 40: Yürüyüs 9

Her seçim sonras›nda burjuvapartileri, sonuç kendileri için hheezzii--mmeett de olsa, sonuçlar› de¤erlendi-rirken gerçe¤i e¤ip bükerek, çarp›-tarak “nas›l baflar›l› olduklar›n›”anlat›rlar çevrelerine. Düzen parti-leri için bu al›fl›lm›fl bir davran›fltarz›d›r. Fakat bu yerel seçimler so-ras›nda ayn› fley, reformist solunde¤erlendirmelerinde de karfl›m›zaç›kt›.

DTP d›fl›nda, yerel seçimlere ka-t›lan solun bir “baflar›”dan sözetme-si, mümkün de¤ildir. Tam tersine,yerel seçimlere, çok özel bir anlamyükleyen reformistler için herkesingörebilece¤i aç›kl›kta bir baflar›s›z-l›k söz konusudur. Ama reformizmbunun neden böyle oldu¤unu tart›fl-mak yerine, abart›yla kendi gerçek-lerini gizlemeyi tercih etmifl görü-nüyor.

BBiirrggüünn yyaazzaarrllaarr››nn››nn bbaaflflaarr›› tteessppiittlleerrii vvee ööllççüülleerrii!!1 Nisan tarihli Birgün'den seçim

sonuçlar›na iliflkin kullan›lan flubafll›k ve spotlar› aktaral›m önce:

""fifiiimmddii ssooll bbeelleeddiiyyeecciilliikk zzaammaann››""

““TTüürrkkiiyyee''ddee iillkk kkeezz bbuu yyeerreell ssee--ççiimmlleerrddee ssoossyyaalliissttlleerr bbiirrççookk yyeerrddeebbeelleeddiiyyee bbaaflflkkaann›› kkaazzaannmm››flfl oolldduu..""

Bu bafll›k ve spotu okuyanlar,«bir çok yerde» ifadesini görüncesanacaklar ki, sosyalist adaylar silipsüpürmüfller belediye baflkanl›klar›-n›. Ama haberin içeri¤inde görüyo-ruz ki, ortada bu ifadelere uygun ol-mayan bir sonuç vard›r. ÖDP’si,EMEP’i, “Sosyalist Ba¤›ms›zAdaylar›”yla kazan›lan yerlerinhepsi hepsi “dört ilçe üç belde”denibarettir. «fiimdi sol belediyecilikzaman›» diye misyon yüklenen se-çim sonuçlar› budur.

Ancak abart› Birgün’ün yazarla-

r›n›, ÖDP yöneticilerini sarm›flt›rbir kez. Mesela yine ayn› günküBirgün'de Alper Tafl'›n ""UUmmuudduubbüüyyüütteeccee¤¤iizz"" bafll›kl› yaz›s› daabart›ya yeni halkalar ekliyor.«Tunceli'de sosyalist ba¤›ms›z ada-y›n yüksek oy oran›, sosyalist-solhareketin gelece¤i aç›s›ndan önem-lidir" diyor.

Alper Tafl, rakamlar› da göz göregöre çarp›tarak seçim sonuçlar›n›abart›p olumluyor. ÖDP, 29 Mart ‹lGenel Meclisi seçimlerine bütünTürkiye çap›nda kat›lmam›fl. Top-lam 957 seçim çevresinden sadece438 merkezde ‹l Genel Meclisi se-çimlerine kat›lm›fl. Peki neden hep-sinde kat›lmam›fl? Oralarda ÖDPörgütlüydü de önüne baflka engellermi ç›km›fl? Bu neyin gerekçesi ola-bilir?

ÖDP'nin 2007 genel seçimlerin-de ülke genelinde ald›¤› oy 5522..005555iken, flimdi 957 seçim çevresindensadece 438’inde ‹l Genel Meclisiseçimlerine kat›lm›fl olmalar›na ra¤-men 6622..661144 oy alm›fllar. Alper Tafl""ÖÖDDPP ooyyllaarr›› 22000077 sseeççiimmlleerriinnee ggöö--rree,, bbuu eekkssiikkllii¤¤ee rraa¤¤mmeenn,, aarrttmm››flfltt››rr""diyor. Ne büyük baflar›!

Oysa ertesi günkü Birgün’deAziz Çelik imzal› yaz›da seçim so-nuçlar›na iliflkin baflka rakamlarvar. Oldukça çarp›c›:

"Üç sosyalist partinin [ÖDP,EMEP, TKP] toplam oy oran› yyüüzz--ddee 00..4455''te kald›; 3399..99 mmiillyyoonn geçer-li oyun ise sadece 118822 bbiinniinnii alabil-diler."

Ama daha çarp›c› olan fludur:"ÖDP'nin oylar› 10 y›lda 225500 bbiinncciivvaarr››nnddaann 6600 bbiinn cciivvaarr››nnaa iinnmmiiflfl..""

Bu rakamlar›, Alper Tafl'›n abar-t›l› de¤erlendirmelerinin karfl›s›nakoyal›m; bu mu baflar› dedi¤iniz?

10 y›l önce alabildikleri oylar›nbile ddöörrttttee üüççüünnüü kaybetmifller ve

hala “ÖDP oylar› –ge-çen seçimlere göre(!)–artm›flt›r diye kendile-rini, avutuyorlar.

Neden abart›yorlar? As›l sorubudur.

AAbbaarrtt››cc››ll››kk,, eenn bbaaflflttaa mmuuhhaassee--bbee vvee öözzeelleeflflttiirriiddeenn kkaaçç››flfltt››rr.. ÖDPreformizmi, legal particilik sürecinebüyük iddialarla girmifl ama1996’da kurulmas›ndan bu yana ony›l› aflk›n bir süre geçmifl olmas›nara¤men, hemen hiçbir politikas›,öngörüsü gerçekleflmemifl bir partidurumundad›r. Devrimci aç›dan za-ten de¤erlendirilemez ÖDP. Fakatkendi legal varolufllar› çerçevesindekoydu¤u ölçüler, s›n›rlar ve politi-kalar gözönüne al›nd›¤›nda da birsonuç yaratamam›flt›r. Tüm solunbirli¤ini sa¤lamaktan, “varofllar›”dincilerin, milliyetçilerin elindengeri almaya kadar uzanan iddialar›nalt› bofl ç›km›flt›r. ÖDP gerçe¤i için-de baflka türlüsü de mümkün de¤il-dir. Kuflku yok ki bu durum, mutlakbir muhasebeyi gerektirir. AmaÖDP-DY tarihi muhasebe ve öze-lefltiriden kaç›fl tarihidir. ÖDP de ony›lda alabildi¤i oylar›n dörtte üçünükaybetmifl olmas›n›, 13 y›lda bir ar-pa boyu yol katedememifl olmalar›-n›n nedenleriyle yüzleflmek yerine,iflte, yukar›da örneklerini aktard›¤›-m›z abart›lara baflvuruyor.

Özelefltiriden o kadar uzakt›r kibu gelenek, 1980 öncesi, Türkiyegeneline yay›lm›fl bir örgütü düpe-düz yoketmifller ve onun bile muha-sebesini yapmam›fllard›r. Koskocahareketi da¤›t›p özelefltiri yapma-yanlar, 190 bin oyu kaybetmifl ol-man›n özelefltirisini mi yapacaklar?

AAbbaarrtt››cc››ll››¤¤››nn iikkiinnccii bbiirr bbooyyuuttuuddaahhaa vvaarr;;

AAbbaarrtt››cc››ll››kk,, iiddddiiaass››zzll››kktt››rr.. Dü-zen içi küçük baflar›larla yetinme

Say›:9

12Nisan2009

40

YÜRÜYÜŞ

Reformizm, yerel seçimin ortaya koydu¤u iflas›ndan kaç›yor

Gerçekten vve ÖÖzelefltiriden Kaç›fl›n SS›¤›na¤› AABARTICILIK

Page 41: Yürüyüs 9

tavr›d›r. Ortada bir baflar› da yokturgerçekte. 13 y›lda geldikleri noktaburas›d›r. Ama o kadar iddialar›n›yitirmifllerdir ki, AKP'nin oy kay-betmesinden kendilerine seçim ba-flar›s› ç›kart›p, küçük birkaç ilçe vebeldeden hareketle “flimdi sol bele-diyecilik zaman›” diye ayaklar›n›yerden kesebilmekteler.

Devrimden vazgeçifl, iddiadaniddias›zl›¤a geçifltir. DevrimciYol’un 1980 sonlar›nda legal partiyoluna girmesiyle, iddias›zl›k bafl-lam›flt›r. Bu devrimci anlamda biriddias›zl›kt›. Fakat bugün art›k, dü-zen için politikalar anlam›nda bilebir iddias›zl›ktan sözedilebilir ÖDPiçin. Bu da kaç›n›lmaz bir sonuçtur.Çünkü düzen politikas› bile, biremekle, iddiayla, planla, disiplinleyap›l›r.

Daha kuruluflundan bunlar› red-deden y›lg›nl›¤›n, yorgunlu¤un par-tisi olarak kurumlaflan ÖDP; bu ne-denle, bugün böyle bir dinamizm degösterememektedir.

Biz neden böyleyiz diye sorupcevap arayaca¤›na, abart›lara bafl-vurup, rakamlarla oynay›p ne kadarbaflar›l› olduklar›n› kan›tlamaya ça-l›fl›yorlar.

ÖDP, 12 Eylül sonras› geliflenteslimiyet ve sa¤a savrulufl süreci-nin bir ürünüdür. Legal particili¤insavunucular› esas olarak hapishane-lerde teslimiyeti yaflayanlar, d›flar›-da mültecileflenler, devrimci müca-deleyi sürdürecek inanc›, dinamiz-mi kalmayanlar, silahl› mücadele-nin, illegalitenin, yükünü omuzla-yamayanlard›. Kadrosal olarak bukesimlerin üzerine kuruldu ÖDP.Bu anlamda da kuruldu¤undan buyana gerçek bir siyasal dinamizmesahip olamad›. Kendi içlerinde s›ks›k bundan flikayetçi olsalar da bunuaflamad›lar. Seçimlerde ald›klar› so-nuçlar da bu durumun bir yans›ma-s›d›r.

ÖDP gerçe¤ini tahlil edebilmekiçin uzun teorik tahlillere gerekyoktur. ÖDP’nin kurulufl ve geliflimsüreci bilinirse, mevcut durumu daaç›klamak kolaylafl›r. ÖDP’nin kaç-t›¤› da iflte bu aç›klamad›r. Kendi

durumunu aç›klayacak olgularlayüzleflmemek için, bu abart›larabaflvurulmaktad›r.

““FFaattssaa''ddaann HHooppaa''yyaa””,, hhiiççbbiirr yyeerree vvaarr››llaammaayy››flfl››nn ppoolliittiikkaass››dd››rrBirgün’de yerel seçim sonuçlar›-

na iliflkin bir baflka de¤erlendirmede Do¤an T›l›ç’›n ““FFaattssaa''ddaann HHoo--ppaa''yyaa”” bafll›kl› yaz›s›d›r. (2 Nisan2009)

Abart›c›l›k, sadece yerel seçimsonuçlar›n› de¤erlendirmekte de¤il,ayn› zamanda YYEERREELL YYÖÖNNEE--TT‹‹MMLLEERREE yyüükklleenneenn mmiissyyoonnddaakendini göstermektedir. Ki bu abar-t› da, Devrimci Yol çizgisinin köklüzay›fl›klar›ndan biridir.

Bu abart› kendini DevrimciYol’un 1980 öncesi, belediye bafl-kanl›¤›n› kazand›¤› Fatsa deneyimi-ne yüklenen anlamda göstermifltir.

Birgün'de Ertu¤rul Akgün imza-l› yaz›da, bu seçim sonuçlar›na dair"EMEP ve ÖDP'nin kazand›¤› bele-diyeleri.... ssoossyyaalliisstt iiddeeoolloojjiiyyii ssoo--mmuuttllaammaann››nn bbiirr llaabboorraattuuvvaarr›› hali-ne getirmek"ten söz ediliyor. (1 Ni-san 2009)

Kapitalist sistem içinde, fafliz-min hüküm sürdü¤ü bir devlet biçi-minde yerel yönetimlere böyle birmisyon yüklemek, bunun olabilirli-¤ini düflünmek, Türkiye gerçe¤in-den kopmakt›r. Bu öneri, sivil top-lumcu, parlamenterist, düzen içi birbak›fl aç›s›n›n ürünüdür ve iflte bubak›fl aç›s›, Devrimci Yol gelene-¤inde oldukça eskiye uzan›r. Fat-sa'ya yüklenen abart›l› rolün teme-linde de ayn› bak›fl aç›s› vard›r. Odönem, ""ffaaflfliisstt ddeevvlleettiinn yyaann››bbaaflfl››nn--ddaa oonnaa aalltteerrnnaattiiff,, hhaallkk iikkttiiddaarr››nn››nnnnüüvveelleerrii"" olarak ifade edilen yanl›flanlay›fl›n bugüne uzanan halidir yu-kar›daki sözler.

Fakat burada flunu da eklemeli-yiz ki, Fatsa, Devrimci Yol politika-s›n›n ona yükledi¤i yanl›fl siyasal ifl-lev bir yana b›rak›l›rsa, kendi içindehhaallkkçç›› bir belediyecilik deneyimi-dir. Bugünün ÖDP’sinin yarataca¤›bir “Fatsa örne¤i” ise, olsa olsa, ssii--

vviill ttoopplluummccuu bbiirr öörrnneekk olur.

‹‹kkiinnccii oollaarraakk;; Fatsa örne¤i, oli-garfliyle, faflizmle flu veya bu biçim-de savafl içindeki bir örgütün etkile-rini, militanl›¤›n› ve ruh halini tafl›-yordu. Ama bugün ÖDP deyince,tamamen düzen içine yerleflmifl birörgütten ve onun tamamen düzeniçinde statükolara sahip kadrolar›n-dan söz ediyoruz. Dolay›s›yla, bu-gün ÖDP’nin elindeki bir belediyehalkç› Fatsa gibi de¤il, düzenin kiri-ne, pas›na, ç›kar ve rant kavgalar›nabatm›fl örnekler yarat›r; t›pk› HHooppaaggiibbii..

Do¤an T›l›ç, sözünü etti¤imizyaz›s›nda "Umar›m sosyalistler, sa-dece ÖDP de de¤il, Hopa'dan ders-ler al›rlar." diyor.

Ne ders alaca¤›z acaba? Kazan-d›¤›n›z tek bir belediye üzerindeniikkttiiddaarr ççaatt››flflmmaass››nnaa girmenizdenmi ders alaca¤›z? Siz Hopa’n›n mu-hasebesini yapt›n›z m›? Ne derslerç›kartt›n›z? Yeni adaylar› belirler-ken, kazan›lacak belediyelerde “fa-flist iktidar›n yan›bafl›nda halk ikti-dar›n›n nüveleri»ni oluflturmakamac›na uygun adaylar m› belirlen-di? Yoksa Hopa'daki baflkan gibiadaylar m› seçildi? Öyle bir sosya-list ki, partisi onu tekrar aday gös-termeyince, hemen yüz geri düzenpartilerine kapa¤› at›yor. Düzen par-tilerinde de böyle olmuyor mu zatenifller?.. Kadrolar›, düzen içi statüko-lar içinde yaflayan bir partide bunlarkaç›n›lmazd›r... Sosyalistleri ilgi-lendiren bir “ders” yoktur burada.

Abart›c›l›k, kendi eksiklik ve za-aflar›yla yüzleflmekten ve özeleflti-riden kaç›flt›r. Sonuçlar›n muhase-besini yapacaklar› yerde bu sonuç-lardan hareketle, büyük bir baflar›elde etmifl gibi belediyelere ««ssoossyyaa--lliisstt--ddeevvrriimmccii hhaarreekkeettiinn yyeenniiddeenniinnflflaaaass›› ggöörreevvii"" gibi olmayacakmisyonlar yüklüyorlar.

Devrimci Yol hareketi, önderli-¤iyle kadrolar›n›n militanlar›n›n bü-yük bölümüyle nas›l böyle bir sa¤asavrulufl yaflad›? Nas›l bir ddüüzzeennppaarrttiissiinnee ddöönnüüflflttüü?? Nas›l oligarfli-nin parlamentosuna övgüler ya¤d›-r›p ondan çözüm bekler hale gel-

YÜRÜYÜŞ

41

Say›:9

12Nisan2009

Page 42: Yürüyüs 9

di?.. Bunun muhasebesi yap›lmad›-¤› için düzen içileflme, varolan di-namikleri de çürüterek devam edi-yor. Fatsa'n›n da bir muhasebesiniyapm›fl olsalard›, Fatsa’y› do¤ru de-¤erlendirebilselerdi, bugün yerel se-çimlere ayn› abart›l› misyonu yük-lüyor olmazlard›.

DDüüzzeenn iiççii bbiirr ppaarrttiiddee,, ddüüzzeenn iiççii bbiirr kkuullvvaarrddaa,,aannccaakk ddüüzzeennee ddaaiirruummuuttllaarr bbüüyyüüttüüllüürrDevrimcilerin elbette faflizm ko-

flullar›nda da yerel yönetimlere ilifl-kin politikalar›, programlar› olur;ancak bu politikalar, “yerel yöne-timlerde sosyalist ideolojinin labo-ratuvarlar›” fleklinde olursa, oradabilimsel temeli olmayan bir hayalci-lik ve sistemi aklayan, faflizmi bur-juva demokrasisi sayan bir yakla-fl›m sözkonusudur. Düzen içili¤inbafllad›¤› yer de oras›d›r.

Sosyalist “laboratuvarm›fl” .Sosyalizmin bilimsel geliflimi, bunuta “ütopik sosyalistler” dönemindeaflt›. Bilimsel sosyalizm, kapitaliz-

min ortas›ndaki sosyalist adac›klarkurmaya kalk›flan bilimsel olmayanhayalcili¤in elefltirisiyle geliflti.fiimdi gerçekte devrim diye, sosya-lizm diye bir derdi olmayanlar, sos-yalizmin tarihte b›rakt›¤› yanl›fllariçinde dolafl›yorlar.

Burada flunu da belirtelim ki, birsosyalist laboratuvar kurma amaçve niyetinden de gerçekte söz edile-mez. Çünkü, varsayal›m ki, böylebir fleye gerçekten giriflildi. Bu tak-dirde faflizm bunu engellemek içinsald›racakt›r, militanca direnebile-cek, laboratuvar›n› militanca savu-nabilecek mi bu anlay›fl?

Sorunun cevab› bellidir. Lega-lizm bata¤›ndaki 13 y›ll›k tarihle-rinde böyle tek bir örnek yok. Ohalde, sosyalist laboratuvar sözüde, düzen içi politikalar› gizlemekiçin baflvurulan devrim, sosyalizmistismarlar›ndan biri olmaktan bafl-ka anlam tafl›maz.

Sosyalizmin nas›l kurulaca¤›n›ndevrimin d›fl›nda bilinen ya da bi-linmeyen bir yöntemi yoktur. Faflistdüzen içinde yerel yönetimlerin an-lam› ise, devrim mücadelesine hiz-

met etti¤i sürece vard›r. Yerel yöne-timleri kendi bafl›na merkezi iktida-r› ele geçirmeden sosyalizmin inflaedilebilece¤i yerler olarak görmekya da göstermek, sosyalizmi ççaarrpp››tt--mmaakk ve burjuvazinin istedi¤i kal›p-lara sokmakt›r. Avrupa sosyalistlerigibi, reforme edilmifl, “sosyalleflti-rilmifl” kapitalizmi, sosyalizm diyeyutturmakt›r.

Sonuç olarak flunu belirtmeliyizki, yyeerreell sseeççiimmlleerrddeenn hhaarreekkeettllee""UUmmuudduu bbüüyyüüttmmeekktteenn"" sözeden-ler, illa bir umuttan ve onu büyüt-mekten söz edeceklerse, o söz edi-flin içine tek bir kelime bile devrimve sosyalizmi KKAARRIIfifiTTIIRRMMAASSIINN--LLAARR.. ÖDP’nin ki yorgun, y›lg›n,iddias›z bir düzen içi yürüyüfltür.Burada büyütülecek bir umut da ka-ç›n›lmaz olarak ““ddüüzzeenn iiççii bbiirruummuutt””tur. Baflka türlüsü mümkünde¤ildir. Tersi, saflar›n kesin ve kes-kin oldu¤u s›n›flar mücadelesi ger-çe¤ine ayk›r›d›r.

Ama e¤er ddeevvrriimmccii bbiirr uummuuttbbüüyyüüttüüllmmeekk iisstteenniiyyoorrssaa onun yeri,yolu bellidir. OO yyeerr,, ÖÖDDPP;; oo yyooll,,ddüüzzeenn iiççiilliikk ddee¤¤iillddiirr..

Say›:9

12Nisan2009

42

YÜRÜYÜŞ

Hikmet Sami TürkYarg›lans›n

TAYAD’l› Aileler ‹stanbulBarosu’nun 3 Nisan günüADA Kültür Merkezi’nde dü-zenledi¤i panelde eski adalet ba-kanlar›ndan Hikmet Sami Türk’ü protesto etti-ler. Panelde, yabanc› ülkelerin barolar›ndan dakat›l›mc›lar vard›.

Türkiye’de Yarg›n›n Ba¤›ms›zl›¤›, Yarg› Re-formlar› panelinin konuflmac›lar›ndan birisi deolan 19 Aral›k 2000’de, 20 hapishanede birdenkatliam yap›lmas›ndan ve bunun sonunda 28tutsa¤›n yaflam›n› yitirmesinden sorumlu olaneski Adalet Bakan› Hikmet Sami Türk’tü.

TAYAD’l› Aileler panelde Hikmet SamiTürk’ün bulunmas›n› açt›klar› “19 Aral›k Kat-liam›n›n Sorumlular› Yarg›lans›n” pankart› veyapt›klar› konuflmalarla protesto ettiler.TAYAD’l›lar zorla ç›kart›l›rken sloganlaratt›lar.

Erzurum Hapishanesi’nde Devam Eden Açl›k Grevi Sona Erdi

Erzurum H Tipi Kapal› Hapishanesi’nde yaflanan hak ihlalleri-ne ve hapishane yönetiminin keyfi uygulamalar›na karfl› toplam174 siyasi tutsak taraf›ndan bafllat›lan açl›k grevi, 42. gününde so-na erdi. Açl›k grevinin 42. gününde Meclis ‹nsan Haklar› Komis-yoonu Baflkan› Zafer Üskül hapishaneye giderek tutsaklarla gö-rüfltü. 4.5 saat süren görüflmenin ard›ndan tutsaklar›n taleplerininço¤unlu¤unun kabul edilmesiyle açl›k grevi de sona erdi.

Batman Hapishanesi’ndeTutsaklara Bask›

Batman M Tipi Hapishanesi’nde PKK’li tutsaklar üzerindeiflbirlikçilefltirmeye yönelik bask›lar›n artt›¤›n› bildiren tutsakyak›nlar›, bask›lar›n hapishane idaresi, jandarma ve savc›l›k üze-rinden geliflti¤ini ifade ettiler. Tutuklular›n savc›l›¤a götürülmebahanesiyle J‹TEM elemanlar›yla görüfltürüldü¤ünü ve hastaneyerine karakola götürüldü¤ü belirtildi. Hapishanede yaflananbask›lar›n gün geçtikçe artt›¤›na dikkat çeken tutuklu aileleri, in-celeme bafllat›lmas›n› istediler.

Page 43: Yürüyüs 9

1 May›s, emekçiler olarak birli¤imizi veen önemlisi gücümüzü gösterdi¤imiz birmücadele günüdür. Gücümüzü ifade edecek unsur-lardan biri ise 1 May›s’ta alanlara ç›kan emekçilerinsay›s›d›r. Yani kitleselli¤imizdir.

1 May›slar art›k öylesine gelenekselleflmifltir kibir yerde hiçbir çal›flma yap›lmadan dahi alanlar›dolduran belli bir kitlesellik olmaktad›r. Ancak 1May›s çal›flmas› böylesi bir kendili¤indencili¤e b›ra-k›lamaz. S›n›flar mücadelesi kendili¤inden gelifl-mez. Haklar kendili¤inden kazan›lamaz. Bu gerçek1 May›s gibi emekçiler için tarihsel ve güncelaç›dan önemli olan bir günde kitle çal›flmas›n› dahairadi, daha programl› ele almam›z› gerektiriyor.

Günler, bazen haftalar öncesinden haz›rl›klar›nabafllayan oligarflinin bu “haz›rl›klar›ndaki!” temelamac›n›n alanlara ç›kan kitle say›s›n› “en aza dü-flürmek” oldu¤unu belirtmifltik. Katliamlarla, ya-saklarla, yalan ve demagojiyle, ›srarl› propaganda-larla amaç kitlelerin alanlara ç›kmas›n› engelle-mektir. Alanlar› bofl b›rakt›klar›nda “iflte bir avuç-lar” diyeceklerdir. Küçümsedikleri her fleyden önceemekçiler, emekçilerin gücü olacakt›r. Ve buradan,a盤a ç›kmayan, alanlara akmayan gücümüzdenyani bir anlamda “güçsüzlü¤ümüzden” güç alaraksald›r›lar›n› art›racaklard›r.

Öyleyse çabam›z, çal›flmam›z 1 May›s’ta en faz-la say›da kitleselli¤i yakalamay› da içermelidir.

Bu nas›l olacak? 1 May›slara yak›flan kitleselli¤inas›l yakalayaca¤›z?

“O günü nas›lsa herkes biliyor”, “Gelmek isteyenzaten gelecektir” düflünceleriyle ve bildik, s›n›rl›çevreleri aflamayan, emek harcamayan, disiplinliolmayan, 1 May›s’a sadece “kendisini getiren” birçal›flma tarz›yla kitlesellik yakalanamaz.

“Herkesin bildi¤i, gelmek isteyenin zaten geldi-¤i” 1 May›slar’a bak›ld›¤›nda hiçbir 1 May›s’›n birbi-rinin tekrar› olmad›¤› görülür. Kimi daha kitlesel ki-mi daha az kat›lm›flt›... Bu farkl›l›kta oligarflinin po-litikalar›n›n, kitlelerin ruh halinin en önemlisi dedevrimcilerin çal›flmalar›n›n etkisi vard›r. Ki kuflku-suz burada belirleyici olan bizim çal›flmam›zd›r. Kit-lelerin kat›l›m›n›n önündeki engelleri kald›racak,oligarflinin politikalar›n› bofla ç›kart›p etkisizlefltire-cek olan devrimci politika ve çal›flma tarz›d›r.

Kesinlikle söyleyebiliriz ki bu çal›flmay› yapacakolan devrimcilerdir. Bu çal›flma sendikalara b›rak›-lamayacak bir çal›flmad›r. Devrimci iflçiler, memur-lar, “nas›lsa sendikalar çal›flmas›n› yap›yor”, “nas›l-sa D‹SK, KESK 1 May›s için ça¤r›lar yap›yor” kolay-c›l›¤›na düflmemelidir. Sendikalar nas›l çal›flma ya-

p›yorlar? Bu s›r de¤ildir. Bir kaç bas›n aç›klamas›,bildiri ve afiflten ibarettir bu çal›flma. B›rakal›m ör-gütsüz yüzbinleri, kendi üyesini dahi çal›flma içinekatmayan bir tarzd›r. Oysa kitleler tek bafl›na ça¤-r›larla gelmezler. Kitlesellik ça¤r›larla, bildiriler,afifller ve pankartlarla sa¤lanamaz.

Devrimci çal›flman›n meflrulu¤una, baflar›s›nagüvenilmelidir her fleyden önce. Devrimci çal›flma-n›n oda¤›nda ise B‹Z var›z. Ve bizim birebir çal›flma-m›z vard›r, bunu unutmamal›y›z.

Öyleyse her devrimci iflçi, memur, 1 May›s’a ka-dar kendi bildik çevresini de aflan say›da en az 40-50 kifliye evinde, iflyerinde, fabrikada, atölyedeulaflmay› hedeflemelidir. Tek tek ulaflarak 1 Ma-y›s’a davet etmeli, 1 May›s’›n önemini, anlam›n› an-latmal›d›r. Kat›lman›n, 1 May›s alanlar›n› kitlesel-lefltirmenin gereklili¤ini kavratmal›d›r birebir çal›fl-mada.

Bu çal›flmada bunlarla da yetinilmeyip tek tekkonufltu¤umuz, anlatt›¤›m›z kitlenin alana nas›l ge-lece¤ini de organize etmeliyiz. Nerede toplan›la-cak, nas›l hangi araçla gelinecek, her ayr›nt› özenleorganize edilmelidir. Küçük, basit gibi görünen herayr›nt› gerçekte hiçte basit de¤ildir ve ço¤u durum-da harcad›¤›m›z emek, unuttu¤umuz, önemseme-di¤imiz basit gibi görünen bir ayr›nt› yüzünden bo-fla gidebilmektedir.

Sadece kendimizi de¤il kitleleri alanlara tafl›yanbu çal›flma, komite tarz› çal›flmad›r. Bu bak›fl aç›s›do¤rultusunda 1 May›s’ta her alanda, birimde ko-miteler oluflturmay› hedeflemeli ve kitle çal›flmas›-n› bu komiteler arac›l›¤›yla yürütmeliyiz.

Komiteler, 1 May›s’›n meflrulu¤u kadar meflru-dur. Komiteler, kitle çal›flmas›n› iradilefltirdi¤imizbir çal›flma tarz›d›r. Bu komitelerin yayg›nl›¤› bizimçal›flmam›z›n yayg›nl›¤› ve kitleselli¤in de ifadesiolacakt›r. Her devrimci iflçi, memur kendi duyarl›çevresinde 1 May›s’a dönük komiteler oluflturarakbu komitelerin önüne sendikal›, sendikas›z ayr›m›yapmadan en fazla say›da kitleye birebir ulaflmay›ve onlar›n 1 May›s’a kat›l›m›n› hedeflemeli, bu he-defe uygun bir program ve çal›flmay› hayata geçir-melidir.

Devrimci ‹flçiHareketi

1 May›s ve S›n›f Bilinci -2

Kitlelerin kat›l›m›n›n önündekiengelleri kald›racak, oligarflinin

politikalar›n› bofla ç›kart›petkisizlefltirecek olan devrimci politika

ve çal›flma tarz›d›r

YÜRÜYÜŞ

43

Say›:9

12Nisan2009

Page 44: Yürüyüs 9

Toros Tar›m’da GrevToros Tar›m iflletmeleri olan Cey-

han ve Mersin fabrikalar›nda, iflveren-le sendika aras›nda süren sözleflme gö-rüflmelerinde uzlaflma sa¤lanamamas›üzerine 262 iflçi greve ç›kt›.

Türk-‹fl ‹l Temsilcisi Adil Alay-beyo¤lu, fabrikada 1980 y›l›ndan buya-na 6. grevi yaflad›klar›n› söyledi. Yafla-nan grevlerden iflçilerin sorumlu olma-d›¤›n› kaydeden Alaybeyo¤lu, “Hakl›talepler için direniyoruz. Bizim ve ço-cuklar›m›z›n daha iyi bir gelecek yafla-mas› için mücadele veriyoruz” dedi.

‹flverenin, 2 y›l için s›f›r zam dayat-t›¤›n› söyleyen Alaybeyo¤lu, açl›¤amahkum eden anlay›fl› k›nad›klar› içingreve gittiklerini ifade etti. Alaybe-yo¤lu, “Hiç kimse grevimize laf söyle-mesin. Biz yarat›yoruz. Üretti¤imizgübre yere düflmeden pazarlanm›fl olu-yor. Bunun karfl›l›¤›nda yaflam›m›z›sürdürmek için makul taleplerde bulu-nuyoruz” dedi.

Kot tafllama iflinden dolay› ze-hirlenerek ölen çok say›da insan›-m›z›n oldu¤u bir gerçektir. Kottafllamada kullan›lan baz› madde-lerin zehirli ve ölümcül akci¤erhastal›¤›na yol açt›¤› biliniyordu.Ama AKP iktidar› bu durumu bil-mesine ra¤men y›llard›r görmez-den geldi. Ve kot iflinde çal›flanlarbirer birer hastalanarak öldüler.Daha do¤ru bir ifadeyle, bu yok-sul, emekçi insanlar›m›z AKP ta-raf›ndan bilinçli olarak teker tekerkatledilmifl oldular.

Y›llard›r ölümler sürerken k›-l›n› k›p›rdatmayanlar, ölümlerinbas›n yay›n organlar›na yans›ma-s›yla birlikte, geçen hafta Sa¤l›kBakanl›¤› taraf›ndan bir karar ç›-kar›larak, bu zararl› maddelerinkullan›lmas› yasakland›. Sa¤l›k

Bakanl ›¤ › ’n ›nyasak karar› flöy-le: “Her türlü kotgiysi ve kumafl-lara uygulanan

püskürtme iflleminde kum, silistozu veya silika kristalleri içerenherhangi bir madde kullan›lmas›yasaklanm›flt›r.”

Bakanl›k y›llarca kot üreti-mindeki sorunlar› görmezdengeliyor; onlarca emekçi ölüyor,sonra bir yasa ç›kar›yor ve ken-dince sorunu çözmüfl oluyor.

Peki ölen öldü¤üyle mi kala-cak?

Bu maddeleri bugüne kadarkullanan patronlar, öldürücü et-kisini bilmesine ra¤men kullan›l-mas›n› yasaklamayan Bakanl›k,hesap vermeyecek mi?

Oligarflinin yönetim anlay›fl›-na bir örnek daha! Ölen öldü¤üy-le kals›n, ölümlerden kimse so-rumlu tutulmas›n, kimse hesapsormas›n.

Kot emekçilerininkatledilmeleri duracak m›?

Say›:9

12Nisan2009

44

YÜRÜYÜŞ

Sabanc› Holding’in aç›klanan2008 y›l› net kar› önceki y›la göreyüzde 23 art›flla 1 milyar 189 milyonTL oldu.

Sabanc› Holding’in tepe yöneti-cisi Ahmet Dördüncü yapt›¤› aç›k-mada flunlar› söyledi: “Sabanc› Top-lulu¤u olarak 2008 y›l› karl›l›¤›m›z›önceki y›la göre yüzde 23 oran›ndaart›rarak tamamlamam›z, zorlu piya-sa koflullar›na ra¤men hedeflerimiz-den sapmadan yolumuza devam etti-¤imizin kan›t›d›r” dedi.

Aç›klanan kar art›fl›nda da görül-dü¤ü gibi, 2008 krizi Sabanc› Hol-ding’i hiç mi hiç etkilememifltir. Ter-sine krizin sürdü¤ü bir y›lda kar›n›%23 art›rm›flt›r.

Emekçi halk›m›z ciddi oranda ifl-sizlik yaflarken, yoksulluk had safha-dayken, geçim s›k›nt›s›ndan intiharlargündeme gelirken, Sabanc› Hol-ding’in bu kar› bofluna de¤ildir. Kü-çük ve orta büyüklükteki esnaf›n he-defi genelde tutmaz ama nedense Sa-banc›lar’›n hedefleri hep tutuyor. Hep

istedikleri gibi kar edip büyüyorlar.

Oligarfli her türlü kanunsuzlu¤u,yolsuzlu¤u, hortumculu¤u, emekçi-leri ili¤ine kadar sömürme özgürlü-¤ünü vermifltir Sabanc› gibi tekelci-lere.

Ülkemizde halktan insanlar iflsizkalabilir, evsiz, afls›z kalabilir, yok-sul kalabilir. Oligarfli için bunlar dertde¤ildir. Ama oligarflinin en irilerikarlar›ndan zarar etmeleri halindeadeta k›yameti kopart›r.

Sabanc› Holding TÜS‹AD üyesi-dir. Zenginler kulübü de denilen TÜ-S‹AD, 2008 y›l› içinde IMF ile bir anönce “anlaflma yapmal›y›z”, “nakitpara ihtiyac›m›z var” diye aylarcaferyad etti. TÜS‹AD’›n Sabanc›lar,Koçlar gibi üyeleri için bu feryadlar›onlar›n zarar edecekleri, flirketlerininkap›lar›na kilit vuracaklar› için de¤il-di. Tersine bu kesimlerin daha fazlakar etmesi, karlar›na kar katmas› için-di bu feryatlar.

IMF’nin nakit paras› gelseydi,muhtemeldir ki o zaman Sabanc›-

lar’›n kar art›fl› dahada fazla olacak-t›. Oligarflinin en irilerinden olan Sa-banc›lar, Koçlar her koflulda büyü-müfller, karlar›na kar katm›fllard›r.Çünkü, oligarflinin devleti, bu ser-maye kesimlerinin daha da büyüme-si, daha da bilançolar›n› büyütmeleriiçin her türlü yasal düzenlemeyi ya-par ve onlara gerekli tüm olanaklar›tan›rlar. Geriye kalan ise onlar›n per-vas›zca sömürmeleridir. Onu da y›l-lar›n deneyimiyle çok iyi yaparlar.

Nitekim, Sabanc›lar’›n bu kar› daiflçilerimizin, emekçilerimizin s›rt›n-dan, onlar›n ili¤ine kadar sömürül-mesinden do¤mufltur.

Baflbakan geçti¤imiz aylarda krizç›kt›¤›nda “Kriz bizi te¤et geçecek”demiflti. Halk›m›z için de¤il ama Sa-banc› gibi sermaye gruplar› ileAKP’ni denetimindeki sermaye çev-releri için “te¤et” geçme olmufltur.Hatta Sabanc› gibilere te¤et geçti de-mek bile belki abart›l› olacakt›r, on-lara hiç ama hiç dokunmadan geç-mifltir kriz bugüne kadar.

Sabanc›lar Kârlar›ndan Bile Zarar Etmezler

Page 45: Yürüyüs 9

‹stanbul 9.ACM'nin kara-r›yla YürüyüflDergisi 178. sa-y›s›n›n yay›nlan-d›¤› gün topla-t›ld› ve bir ay ka-pat›ld›. Ba¤›m-s›zl›k DemokrasiSosyalizm ‹çinYürüyüfl Dergisi,yaz›l› bir aç›kla-ma ile karar› de-¤erlendirirken,"Gerçekleri her

koflulda yazd›k ve bedellerini öde-dik" dedi.

Aç›klamada, sisteme muhalif,devrimci bas›n sistemli olarak san-sürlenmektedir” denildi. Devam›n-da; burjuvazinin sömürüsünü sa-vunmak, emperyalist kültürün, ide-olojinin propagandas›n› yapmak,yalanlara dayal› demagoji yapma-n›n serbest oldu¤u, ama sömürüyekarfl› ç›kman›n, emekçilerden,halktan yana yay›n yapman›n, ger-çekleri savunman›n, emperyalizmeve oligarfliye karfl› mücadele eden-lerin varl›¤›ndan bahsetmenin bileiktidar›n sansürüne maruz kalmakiçin yeterli oldu¤u belirtildi.

Aç›klaman›n sonunda; “Siyasiiktidara el koyma ve yay›n durdur-

ma karar› ald›rtan 178. sa-y›m›zda da halktan yana

gerçekleri yazd›k. Oligarflinin se-çim aldatmacas›n›n, ‘seçmenin öz-gür iradesi’ni yans›tamayaca¤›n›belirterek, ba¤›ms›zl›k, demokrasi,sosyalizm için umudun bayra¤› al-t›nda birleflmekten geçti¤i gerçe¤i-ni yazd›k. ABD baflkanlar›ndanicazet alarak koltuklar›n› sa¤lamaalmaya çal›flan burjuva politikac›-lar›na karfl›, “Obama Defol” diye-rek halk›m›z›n tepkisini dile getir-dik. ‘Egemenlik kay›ts›z flarts›zmilletindir’ diyenlerin, gerçekteegemenli¤i emperyalizme teslimettiklerini vurgulad›k. Ve tüm bun-lar nedeniyle sansürlendik” denil-di.

Ferhatlar, Enginler sokak sokak,ev ev kap›lar› çalmaya ve gerçeklerianlatmaya devam ediyorlar. Yoksulemekçi semtleri her hafta Ferhatlar›n,Enginlerin sesleriyle yank›lanmayadevam ediyor.

31 Mart günü Ferhatlar, EnginlerKartal Karl›ktepe’de Yürüyüfl dergisida¤›tt›lar. 25 dergi Karl›ktepe halk›naulaflt›r›ld›.

3 Nisan günü bu kez 1 May›s Ma-hallesi ve Ba¤c›lar Yenimahalle’dey-diler.

Ba¤c›lar Yenimahalle’de HalkCepheliler’in yapaca¤› eylem öncesiher zamanki gibi akrep denilen z›rhl›araçlar›yla polis mahallede terör esti-rerek kat›l›m› engellemeye çal›flt›.“Ferhat’› Vuranlar, Engin’i Katleden-

ler Cezaland›r›ls›n!” pankart›n›n aç›l-d›¤› eyleme 20 kifli kat›ld›.

Eylemden sonra “Adalet ‹stiyo-ruz’, ‘Ferhat’› Vuranlar, Engin’i Kat-ledenler Cezaland›r›ls›n’, ‘Halk›zHakl›y›z Kazanaca¤›z” sloganlar› at›-larak sonra toplu dergi da¤›t›m› yap›l-d›. Bir buçuk saat süren da¤›t›m›nda36 dergi verildi.

1 May›s Mahallesi’nde de 18 kifli-nin kat›ld›¤› bir eylem yap›ld›. Engin-

lerin mücadelesininsürece¤i ve AKP’ninpolisinin bu yürüyüflüengelleyemeyece¤ivurgusunun yap›ld›¤›

eyleme mahalle halk› ve ESP’liler dedestek verdi.

Eylemin ard›ndan Esenevler Ma-hallesi’nde dergi sat›fl› ve tan›t›m›yap›ld›. Yaklafl›k 1,5 saat süren ve 10kifliyle yap›lan dergi sat›fl›nda 36 der-gi da¤›t›ld›.

6 Nisan günü de Halk CephelilerEngin Okmeydan› Yola¤z›’nda eylemve ard›ndan dergi da¤›t›m› gerçeklefl-tirildi.

"Ferhat’› Vuranlar Engin’i Katle-denler Cezaland›rmal›d›r" pankart›aç›lan eylemde; Engin’in ve Fer-hat’›n resimlerinin tafl›nd›. Eyleminard›ndan Fetihtepe Mahallesi’nde ya-p›lan dergi da¤›t›m›na 20 kifli kat›l›r-ken 1 saat içinde yaklafl›k 50 dergida¤›t›ld›.

YÜRÜYÜfi ‹zmirGecekondular›nda

Ba¤›ms›zl›k DemokrasiSosyalizm ‹çin Yürüyüfl der-gisi bu hafta da ‹zmir sokak-lar›ndayd›.

4 Nisan günü UzundereKöyü’nde Yürüyüfl Dergi-si’nin tan›t›m ve sat›fl ›yap›l-d›. Türkiye halklar›n›n önde-ri Mahir Çayan ve K›z›lde-re'de flehit düflenlerin anlat›l-d›¤› derginin k›sa sürede 46adet sat›lmas›, Uzunderehalk›n›n Mahir Çayanlar'›unutmad›¤›n›n bir gösterge-siydi.

Yürüyüfl dergisinin tan›-t›m ve sat›fl›n›n yap›ld›¤› yer-lerden bir di¤eri ise BüyükYamanlar'd›. 4 ve 5 Nisangünlerinde mahalle halk›,yine ilgiyle dergiyi sahiplen-di. Okuma yazmas› olmayanyafll› bir teyze kapaktaki Ma-hir Çayan'n›n resmini görün-ce "okumasam da bu resimbize çok fley anlat›yor" diye-rek dergiyi ald›.

‹ki gün süren tan›t›mdatoplam 66 dergi da¤›t›ld›.

FERHATLAR, ENG‹NLERYine ‹stanbul Sokaklar›ndalar

YÜRÜYÜfi'e Yine Sansür, Yine KapatmaYÜRÜYÜŞ

45

Say›:9

12 Nisan2009

Page 46: Yürüyüs 9

7 Nisan günü Üsküdar 1. A¤›rCeza Mahkemesi’nde görülen Dev-rimci Sol Ana Davas›’na avukat sa-vunmalar›yla devam edildi.

Duruflmaya 23 avukat ve hak-k›nda çeflitli suçlamalarla ceza iste-nen 25 "san›k" kat›ld›. TAYAD’l›aileler de duruflmay› izleyenler ara-s›nda yer ald›lar.

Mahkeme heyeti önce avukatla-ra savunma yapmalar› için söz ver-di. S›rayla savunma yapan avukat-lardan baz›lar› "belgelere ulaflama-d›klar›", "savunduklar› kiflilerle di-yalog kuramad›klar›" için savunmayapmad›lar ve ek süre istediler.

Av. Taylan Tanay, Dursun Kara-tafl ve 8 "san›k" için haz›rlad›klar›ortak savunma dilekçesini okuyarakmahkemeye verdi. 8 avukat›n imza-s›n› tafl›yan 21 sayfal›k dilekçede,davan›n tarihselli¤ine, Devrimci

Sol davas›n›n siyasi bir dava oldu-¤una, ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sos-yalizm mücadelesinin hakl›l›¤›navurgu yap›ld›.

Davaya kat›lan di¤er avukatlarda 12 Eylül y›llar›n›n hukuksuzlu-¤una, hukukun ve adaletin olmad›-¤›na, davan›n iflkenceli sorgular so-nucu oluflturuldu¤una de¤indiler.Avukat savunmalar›n›n ard›ndanmahkeme heyeti savunma için "sa-n›k"lara söz verdi. Mahkeme bu du-ruflma savunmalar›n bitirilmesini is-tiyordu. Ancak tüm "san›k"lar, sa-vunma için süre istediler. Ara karar-la bu süre verilerek duruflma 21Temmuz’a ertelendi.

D›flar›da ise "12 Eylül hukukuDevrimci Sol davas›yla sürüyor" di-yen TAYAD’l› Aileler duruflma biti-minde bir eylem yapt›lar.

TAYAD’l› Aileler ad›na bas›na

bir aç›klama yapan Mehmet Güvel;bu dava boyunca mahkeme hakimle-rinin onlarca kez kalemini k›rd›¤›n›fakat bir çuval klasörün kay›p oldu-¤u için davan›n Yarg›tay taraf›ndanbozuldu¤unu, garip bir flekilde Yar-g›tay’da bulunamayan bir çuval kla-sörün geri geldi¤inde mahkemedebulundu¤unu anlatt›. S›rf bu nedenleberaat verilmesi gerekti¤ini belirtenGüvel mahkemenin; idam cezas›,a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis tehdit-leriyle yarg›lamay› sona erdirmeyeçal›flt›¤›n› söyledi. 30 kiflinin kat›ld›-¤› eylem sloganlarla sona erdi.

Manisa'da Ev Bask›nlar›7 Nisan sabah› Manisa’n›n Salihli ilçesinde Sinan Güler, Mustafa

Karada¤, Fuat Odabafl›, Ethem Sar›han, Yasemin Erden’in evlerineoperasyon düzenlenerek gözalt›na al›nm›flt›r. Gözalt›na al›nanlarSalihli ilçe Jandarma Karakolu’na götürülmüfllerdir. Ayr›ca EthemSar›han’a ait Ada Kafe'de de arama yap›lm›flt›r.

Arama izin evrak›nda belirtilen gerekçeler flunlard›r : “SinanGüler’in Devrimci Sol davas›ndan yarg›lanmas›, abisi Erdo¤anGüler’in DHKP-C örgütünün düzenledi¤i ölüm oruçlar›ndayaflam›n› yitirdi¤i, Sinan Güler’in bu örgüte ait yay›n organlar›n›okudu¤u ve bulundurdu¤u” iddia edilmifltir.

Arama sonucu evde yasad›fl› birfley bulamayan jandarma,Topra¤›n Sesi Gazetesi, Yürüyüfl Dergisi, çeflitli kitaplar, foto¤raflar,ve CD'lere elkoymufltur.

Gemlik’te polisin Haklar Der-ne¤i üzerindeki bask›s› protestoedildi. 3 Nisan günü eski minibüs

garaj›nda biraraya gelen

dernek üyeleri, “Bask›lar BiziY›ld›ramaz Gemlik Haklar Der-ne¤i” pankart› açt›lar

Eylemde Cezmi Bayraktarbas›na bir aç›klama yaparak, “Buülkenin yasalar›, kanunlar› çerçe-vesinde kurulmufl bir derne¤e veo derne¤e gelip giden insanlarayönelik polis bask›s› kendi yasa-lar›n› bile hiçe sayarak devamediyor” dedi. Eyleme Partizanve DHF de destek verdi.

‹lhan Tanr›verdi'yi Kaybettik‹stanbul, Ba¤c›lar Yenimahalle’de es-

nafl›k Yapan ‹lhan Tanr›verdi 3 Nisangünü kalp krizi nedeniyle hastaneye kal-d›r›ld›, ancak 4 Nisan’da aram›zdan ay-r›ld›.

Karanfiller Kültür Merkezi, ülkemiz-de yaflanan açl›¤›n, yoksullu¤un ve ada-letsizli¤in karfl›s›nda her zaman devrim-cilerin yan›nda saf tuttu¤unu belirttikleri‹lhan Tanr›verdi’nin ailesi ve dostlar›nabafl sa¤l›¤› diledi.

‹lhan Tanr›verdi’nin cenazesi 5 Nisangünü Ba¤c›lar Cemevi’nden kald›r›ld›.Karanfiller Kültür Merkezi cenazeye “‹l-han abi seni unutmayaca¤›z” yaz›l› birçelenkle kat›ld›.

Devrimci Sol Ana Davas›’na Devam Edildi

Say›:9

12Nisan2009

46

YÜRÜYÜŞ

Gemlik Haklar Derne¤i’nden Eylem

Page 47: Yürüyüs 9

Devrimci Alevi Komitesi’nin 5Nisan’da düzenledi¤i “Alevili¤inDünü Bugünü Yar›n›” konulu panelBilgi Üniversitesi Dolapdere Kam-püsü’nde yap›ld›. 160 dinleyicininkat›ld›¤› panele konuflmac› olarakDevrimci Alevi Komitesi’ndenZeynep Y›ld›r›m ve ‹sgender Göç-men; Sacayak Dergisi’nden AhmetKoçak; araflt›rmac› yazar EsatKorkmaz ve Dertli Divane kat›ld›.Sadegül Çavufl’un sunuculu¤unuyapt›¤› panel iki bölüm halinde ya-p›ld›.

‹lk bölümde konuflmac›lar Ale-vili¤in tarihini, Alevilikten ne anla-mak gerekti¤ini anlatt›lar. Alevi de-desi olan Dertli Divane dün Alevi-lerin, bugün ise Alevili¤in katledil-di¤ini söyledi. “Bugün siparifl üze-rine deyifller yaz›l›yor” diyen Dert-li Divane, Ali’siz Alevili¤in olma-yaca¤›n› da dile getirdi. DevrimciAlevi Komitesi’nden ‹sgenderGöçmen ise Alevili¤in Ali’nin

inanc›n› sürdüren bir anlay›fl oldu-¤unu söyledi ve Alevili¤in devrim-cilerle iliflkilerinin kopar›larak yokedilmeye çal›fl›ld›¤›n› söyledi.

‹kinci bölüm Dertli Divane’nindeyiflleriyle bafllad›. Alevi kimli¤i-nin tan›mlanmas›ndaki yöntem bi-limsel olmad›¤›nda ya ç›karlara, yadevlete, ya da icazetçi kafa yap›s›-na göre Alevilik tan›m›n›n yap›l-mas›n›n kaç›n›lmaz oldu¤unu söy-leyen Sadegül Çavufl, ister Alevilikisterse baflka bir inanç, kültür, kim-lik olsun tan›mlaman›n tarihsel ger-çeklerden, bugünkü Türkiye ger-çekli¤inden ba¤›ms›z olarak yap›-lamayaca¤›n› söyledi.

Devrimci Alevi Komitesi’ndenCafer Bin ikinci bölümün konubafll›klar›n› anlatt›. “Alevi halk› ile-ricidir, devrimcidir, devrimle ba¤›kopar›lamaz”, “Alevi derneklerinas›l yönetiliyor, nas›l yönetilme-li”, “Alevilerin talepleri nelerdir?”

konular›n›n konuflulaca¤› ikinci bö-lümde ilk sözü Esat Korkmaz ald›.Alevili¤in Arap Yar›madas›’ndanbafllamad›¤›n› söyleyen Korkmaz,Alevili¤in Anadolu do¤umlu oldu-¤unu söyledi. E¤er Arap yar›mada-s›ndan bafllad›¤› kabul edilirse Ale-vili¤in Osman ile Ali aras›ndakikavgadan ortaya ç›kt›¤› anlam›nagelece¤i, yani ‹slamiyet’ten ayr›ld›-¤› anlam›na gelece¤ini söyledi.

Ahmet Koçak, bu sistemin dev-rimcilerle Aleviler aras›ndaki ba¤›koparmaya çal›flt›¤›n› tekrar dilegetirdi. Ard›ndan soru cevap bölü-müne geçildi. Dinleyicilerin soru-lar›n›n cevapland›r›lmas›n›n ard›n-dan panel sona erdi.

Urfa’da iki yurtseverkatledildi

Urfa’da Abdullah Öcalan’›n do¤um gününükutlamak için Halfeti ilçesinin Amara köyünegitmekte olan halka engel olmak isteyen polis veasker yolu kesti. Halk›n köye gitmekte ›srar et-mesi üzerine polis önce gaz bombas›yla, ard›n-dan halk›n üzerine atefl açarak sald›rd›. Köye git-mekte olan halk›n içinde bulunan Mahsum Kara-o¤lan ve Mustafa Da¤ katledildiler.

Morgdan cenazesi al›nan Mahsum Karao¤lan,Urfa’dan yüzlerce araçl›k konvoyla Diyarba-k›r’›n Ergani ‹lçesine getirilerek düzenlenen birtörenle topra¤a verildi.

Mustafa Da¤’›n cenazesi de morgdan al›na-rak, Urfa'n›n Suruç ilçesi Aligor beldesinde top-ra¤a verildi. Cenazeye binlerce kifli kat›ld›.

Mu¤la Gençlik Derne¤i Girifli-mi 5 Nisan’da yay›nlad›klar› yaz›l›aç›klama ve haz›rlad›klar› klipleGrup Yorum eleman› MuharremCengiz'e Özgürlük istediklerini be-

lirtti. Grup Yorum ele-

manlar›n›n defalarcagözalt›na al›nd›¤›n›, tutukland›¤›n›ve iflkenceler gördü¤ünü anlatanGençlik, “Sistem ne kadar sustur-maya çal›flsa da onlar hiçbir zaman

susmad›lar. Her zaman ezilen halk-lar›n yan›nda oldular. Biz Mu¤laGençlik Derne¤i Giriflimi olarakGrup Yorum’un üzerindeki bask›la-ra son verilmesini ve MuharremCengiz’in serbest b›rak›lmas›n› isti-yoruz” dediler.

Diyarbak›r'dakemik parçalar› bulundu

Diyarbak›r'da, 3 Nisan günü sabah saatlerinde baflla-t›lan kaz› çal›flmalar›nda 17 kemik parças› bulundu. Ke-miklerin insana ait olup olmad›¤› incelemeler sonundabelli olacak.

Kaz›lar, Abdülkadir Aygan'›n itiraflar› sonucu 1996y›l›nda kaç›r›ld›ktan sonra öldürülüp gömüldü¤ü iddiaedilen Hakk› Kaya'n›n bulunmas› için Diyarbak›r Hanikarayolunun Deveboylu mevkiinde yap›ld›. Kaz›larda 2Cumhuriyet savc›s› ve 1 avukat da haz›r bulundu.

‹tirafç› Abdulkadir Aygan bir süre önce, 1994 y›l›n-dan Fethi Y›ld›r›m ile 1996 y›l›nda Hakk› Kaya'n›n öl-dürüldükten sonra Karaçal› köyü yak›nlar›nda topra¤agömüldü¤ünü öne sürmüfl, bunun üzerine ‹HD Diyarba-k›r fiubesi Diyarbak›r Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›'na bafl-vuruda bulunmufltu.

Alevili¤in Dünü Bugünü Yar›n›...

47

Say›:8

12 Nisan2009

Muharrem Cengiz'e özgürlük

Page 48: Yürüyüs 9

Halk Düflman›‹talya Baflbakan› Berlus-

coni, depremin ard›ndan ça-d›rlara yerlefltirilenler içinaynen flöyle demifl:

“Tedavileri yap›l›yor, s›-

cak yemekleri var. Bunu haf-ta sonu kamp› olarak görme-liler. ”

Asl›nda böyle bir laf üze-rine sayfalarca yaz›lsa az ge-lir, ama biz bafll›kta gördü¤ü-nüz iki kelime yeter deriz.

BAM TELİ çizgiler

Adam›nagöre hhukuk!

Mc Donalds’› bom-balayan, Yasin Hayal’essaaddeeccee 33 yy››ll...... FeyzullahEte’yi tekme vurup öl-düren polise ssaaddeeccee 55yy››ll....

Kategorik olarak ay-

n› tür eylemler, devrim-ciler aç›s›ndan söz ko-nusu oldu¤unda, 15-20y›ldan bafllar, müebbetekadar uzan›r...

“Oligarflinin huku-kundan sual olunmaz” m›denilecek, yoksa, “Oli-garflinin hukukunda ada-let bulunmaz” m›?

HAZIRLIK!Ankara ÜÜniversitesi

ö¤retim üüyesi RRecep AAk-dur, SSa¤l›k BBakanl›¤›’naba¤l› 8800 hhastaneden ssa-dece 330’unun ddepremekarfl› ggüçlendirildi¤iniaç›klad›.

800’e 330!Rakama bak›nca, AKP’nin

kaç y›ll›k iktidar›nda depreme

haz›rl›k konu-sunda res-men ipe unserdi¤i gö-rülüyor. Amayine de hiç ha-z›rl›k yapm›yor di-ye haks›zl›k da yapm›fl olma-yal›m. Belki bol bol imam is-tihdam edilmifl, kafi miktardaceset torbas› haz›rlanm›fl olabi-lir.

YANLIfiKÜNYE:

Avrupa’da yay›n-lanan Özgür Politi-ka, “Medyada kad›nsömürüsü” üzerineAvrupa Kad›n De-mokratik Hareketiüyesi Özgür Güde-no¤lu ile görüflmüfl.Görüflebilir. Amakküünnyyeessiinnii yyaannll››flflyyaazzmm››flfl GGüüddeennoo¤¤-lluu’’nnuunn.. fiöyle deni-yor künyede: “1974Konya do¤umlu Öz-gür Güdeno¤lu lisey›llar›nda TürkiyeSol Hareketi ile tan›-fl›r ve 1994 y›l›ndatutuklan›r. Yaklafl›k10 y›l cezaevindekalan Güdeno¤lu,yaflad›¤› sa¤l›k so-runlar› nedeniyle

2003 y›l›nda tahliyeedilir. Güdeno¤lutahliye edildiktensonra Almanya’yagelir...” Künye deherfley tamam ta-mam olmas›na da,bir fley eksik. O B‹RHA‹N... O bir tasçorba için yoldaflla-r›n› yar› yolda b›ra-kan bir ölüm orucudireniflçisiydi. Eksikbilgi, insan› yanl›flyönlendirir. Güde-no¤lu’nun “Medyasömürü arac›” bafl-l›kl› yaz›s› bir de bugözle okunmal›. Öy-le okudu¤umuzdabir de flu görülüyor oyaz›da: E¤er ihaneti-ni gizleyebilirsen,eski ölüm orucu di-reniflçisi olmak dabir sömürü ve istis-mar arac›.

KR‹Z // KKER‹Z- Sanayi üretimi yüzde 27.3 geriledi.

- Otomobil üretimi mart ay›nda yüzde 43düfltü...

‹yi de tekeller hala nas›l kâr ediyorlar?Kriz deyip keriz yerine mi koyuyorlar? Buiflte bir ifl var!

Dünyam›zdan, Ülkemizden

NOTLAR

Page 49: Yürüyüs 9

AKP iktidar› belli bölgelerdekibirkaç kuyunun kaz›lmas›yla “ku-yulardan kemikler f›flk›r›yor, kay›p-lar› a盤a ç›kar›yoruz” tarz›nda birpropagandaya özellikle seçimlerdöneminde s›kl›kla baflvurdu.

Bu ülkede kay›plar›n gömüldü¤üdaha nice kuyular oldu¤u kesin,ama AKP’nin bunlar› a盤a ç›karmaiddias›n›n gerçekle ilgisi yok.

Kay›plara iliflkin aç›lan kuyularadair bilgiler yeni ortaya ç›kmam›fl-t›r. Y›llard›r itirafç›lar›n ifadelerin-de, bölge halk›n›n suç duyurular›n-da sözedilmifltir.

‹flte bir örnek daha:

1999 y›l›ndan bir ifade. Kontrge-rilla elemanlar›ndan Turan Ünal,1999 y›l›n›n temmuzunda devrimci-ler taraf›ndan sorgulan›r. Sorgususonucunda halka karfl› iflledi¤i suç-lar›n hesab›n› veren Ünal, kaç›r›pkatlettiklerini ““BBaayyrraakk GGaarrnniizzoonnuuAArraazziissiinnee GGöömmddüükk”” diye aç›klar.

Ünal’›n anlat›mlar› 7 fiubat 2000tarihli Vatan Dergisi’nin 25. say›-s›nda yay›nlan›r. ‹tiraflar›n üstündeise flöyle bir bafll›k vard›r: ““BBuu üüll--kkeeddee bbiirr ssaavvcc›› yyookk mmuu??””

O günden bu yana bu ülkede oitiraflar›n üzerine gidecek bir savc›HHAALLAA ÇÇIIKKMMAAMMIIfifiTTIIRR..

‹zmir’deki Bayrak Garnizo-nu’nu, emniyet binalar›n›, devletleiliflkisi olan asit kullan›lan petrolürünlerinin ifllendi¤i fabrikalar› ozamandan anlatm›flt›r kontrgerilla-c›. AAssiitt kkuuyyuullaarr››nn›› da anlatm›flt› ozaman Ünal.

1998 Mart’›nda Ege’de dört dev-rimci birden kaç›r›l›p kaybedilmiflti.Neslihan Uslu, Metin Andaç, M. AliMandal ve Hasan Aydo¤an’a nas›liflkence yap›ld›¤› ve nas›l kaybedil-diklerini de anlatm›flt› Ünal:

“Dördünü de ayn› gün ‹zmir Fo-ça’da askeri alan içerisinde bulu-nan kontrgerillaya ait binalardasorgulad›lar. Daha sonra ‹zmir Ha-tay Üçkuyular’daki yine kontrgeril-laya ait binada üç gün beklettiler.Kollar› ve bacaklar› k›r›lm›flt›. Hep-si a¤›r iflkenceler görmüfllerdi. Amahiçbiri konuflmam›flt›. Daha sonradördünü küçük kamaras› olan birbal›kç› teknesine ilaçla uyuflturul-mufl halde bindirdiler. Tekneye bin-diklerinde kendilerinde de¤ildiler.

‹ki tekne vard›. Birinde onlar, birin-de bizimkiler. Ve Seferihisar aç›kla-r›nda onlar›n bulundu¤u tekne bat›-r›ld›.” (Vatan ags)

Katledilenlerin götürüldü¤ü bi-nalar belli. Kay›plar›n gömüldü¤üyerler belli.

AKP, 2002’den beri iktidardad›r.Bu bilgiler do¤rultusunda k›l›n› bilek›p›rdatmam›flt›r AKP de.

AKP’nin sorunu kay›plar›n yeri-ni bulmak, kaybedenleri cezaland›r-mak de¤ildir. AKP Ergenekon ara-c›l›¤›yla bir iktidar çat›flmas› sürdü-rüyor. Halk için son derece önemlive hassas bir konu olan kay›plar› daoligarfli içi çat›flmada malzeme ola-rak kullan›yor.

Baz› kay›plarla ilgili kuyular›kazd›r›rken, esas olarak iç çat›flma-da karfl› tarafa zarar verecek biryaklafl›m sergiliyor. Yoksa gerçek-ten kay›plar› ve sorumlular›n› orta-ya ç›karmak düflüncesi yok. S›n›rla-r›n› ona göre çiziyor AKP.

Eski J‹TEM itirafç›lar›n›n anla-t›mlar›yla ortaya ç›kan Silopi veCizre’deki birkaç kuyu kaz›lm›fl,ama onda bile, bir korucubafl› ve biralbayda b›rak›lm›flt›r tutuklama. Sonolarak Diyarbak›r Deveboylu mev-kiindeki kaz›da da kemikler bulu-nurken, Cizre Kufltepe köyündekikaz›larla ilgili 'gizlilik' karar› verildi.

Bir ülkede 800’ü aflk›n insankaybediliyorsa, bunun ordunun, po-lisin en üst mevkilerinin ve iktidar-lar›n d›fl›nda olabilmesi MÜMKÜNMÜ?

Turan Ünal anlat›yordu o za-man: “Bu örgütlenme içerisindeüçer kiflilik 60’a yak›n tim var. ...Faili meçhul, kaybetme gibi ifllerinorganizasyonunu iflte bu tim gerçek-lefltiriyor... Time emirler üst düzeyEmniyet Hizmet ve Daire Baflkanl›-¤›’ndan geliyor. Kolluk kuvvetleri-nin ... sahip oldu¤u bütün yetkiler,kimlikler kullan›l›yor.”

Kay›plar gerçe¤i orta yerde du-ruyor ama AKP’nin bu konudahalklar› kand›ran, riyakar tavr› dadevam ediyor.

Y›l 1999; Bir Kontrgerilla Anlatm›flt›:““BBiirr kk››ssmm››nn›› BBaayyrraakk GGaarrnniizzoonnuu aarraazziissiinnee,, bbiirr kk››ssmm››nn›› HHaaflflee--

mmoo¤¤lluu iinnflflaaaatt››nn yyaapptt››¤¤›› bbiinnaallaarr››nn --ççoo¤¤uu eemmnniiyyeett bbiinnaass››-- tteemmeelllleerriinneeggöömmüüyyoorruuzz.. YYaa ddaa ddeevvlleettee aaiitt vveeyyaa ddeevvlleettllee iilliiflflkkiissii oollaann aassiitt kkuullllaa--nn››llaann ppeettrrooll yyaann üürrüünnlleerriinniinn iiflfllleennddii¤¤ii ffaabbrriikkaallaarrddaakkii aassiitt kkaazzaannllaa--rr››nnddaa eerriittiipp yyookk eeddiiyyoorruuzz..””

((TTuurraann ÜÜnnaall,, bbiirr kkoonnttrrggeerriillllaa eelleemmaann››))

“Neden Bayrak Garnizonu’nun alt›n› kazm›yorsunuz. Temmuz‘99’dan beri biliniyor T. ÜNAL’›n anlat›mlar›, neden hiçbir fley yap-m›yorsunuz. Neden kepçelerinizle Bayrak Garnizonu baflta olmaküzere bu say›lan devlet kurumlar›na girip y›km›yorsunuz. Devrimci-lere mezar olan betonlar› kald›rm›yorsunuz?

Hakimler, ssavc›lar, iiflte ssuç dduyurusunda bbulunuyoruz. KKaz›n!Bayrak Garnizonu’nun alt›n› da kaz›n, kay›plar›n oldu¤u flehirlerde-ki emniyete ait binalara bak›n. Temellerini kaz›n. Üzerine beton dö-külmüfl temellerin alt›ndan onlarca ceset ç›kacakt›r.”

((77 fifiuubbaatt 22000000,, VVaattaann DDeerrggiissii,, SSaayy››.. 2255))

‘Bayrak Garnizonu’nu Kaz›n’ Ça¤r›s› Yapm›flt›k

AKP, Kay›plar› A盤a Ç›karamaz!YÜRÜYÜŞ

49

Say›:9

12Nisan2009

Page 50: Yürüyüs 9

Nurhan Erdem, Cengiz Obanve Ahmet ‹stanbullu'nun Almandevleti taraf›ndan tutuklanmas›n›nard›ndan 5 ay geçti. ÖzgürlükKomitesi’nin eylemleri devamediyor.

KKööllnn-- Özgürlük Komitesiüyeleri Dom Meydan›’nda 12.haftas›nda stand aç›p, bildiriler da-¤›tarak yaflanan hukuksuzlu¤u tefl-hir etmeye devam ettiler. Nurhan,Cengiz ve Ahmet'in resimlerininoldu¤u ve Almanca "Nurhan, Cen-giz ve Ahmet'e Özgürlük" yaz›l›pankart aç›larak, insanlara faflizme

karfl› olman›n Al-man devleti tara-f›ndan nas›l ceza-land›r›lmaya çal›-fl›ld›¤› anlat›ld›.

BBeerrlliinn-- 4Nisan günü, Nur-han, Ahmet veCengiz'in resimle-rinin bulundu¤upankartla birlikte

Alexsendr Platz meydan›nda, tut-saklar›n sesi olmaya çal›flan yol-dafllar› faflizmi, hukuksuzlu¤uteflhir ederek emperyalizme vefaflizme karfl› mücadelenin mefl-rulu¤unu her koflulda savunacak-lar›n› duyurdular.

LLoonnddrraa-- ‹ngiltere’nin bafl-kenti Londra’da ise 3 Nisan Cu-ma günü, Alman elçili¤i önündeNurhan, Ahmet ve Cengiz'in fo-tograflar›n›n bulundu¤u bir pan-kart açan Özgürlük Komiteliler,Türkçe ve ‹ngilizce yaz›l› yüzler-ce bildiri da¤›tt›.

Mehmet BoyAn›ld›

Bir y›l önce ani birkalp rahats›zl›¤›ndan do-lay› kaybetti¤imiz Anadolu Federasyo-nu çal›flan› Mehmet Boy için, Alman-ya'n›n Wuppertal flehrinde bir anma ya-p›ld›.

4 Nisan günü Wuppertal Alevi Kül-tür Merkezi’nde yap›lan anmaya Meh-met Boy’un ailesi ve Federasyon çal›-flanlar› kat›ld›. Yap›lan konuflmadaMehmet Boy'un yaflam›na ve özellikleAvrupa'daki mücadelesine vurgu yap›-larak, onun emekçili¤inin ve fedakarl›-¤›n›n örnek al›nmas› gerekti¤i belirtil-di. Mehmet Boy'un bir aile babas› oldu-¤u ifade edilen konuflmada "ama o hiçbir zaman 'önce ailem çocuklar›m' de-meden, mücadelenin ihtiyaçlar›na ce-vap vermeye çal›flan bir abimizdi. Ohem ailesine hem de mücadelesine ba¤-l›yd›" denildi.

50 kiflinin kat›ld›¤› anma töreni ya-p›lan sohbetlerin ard›ndan sona erdi.

Ölüme Neden Polis Sald›r›s› Fransa ve Almanya'n›n birlikte düzenle-

dikleri NATO zirvesi öncesinde protestolaryap›lm›fl ve Londra’daki protesto gösterilerin-de 47 yafl›ndaki Ian Tomlinson ölmüfltü.

Londra’daki G20 zirvesi s›ras›ndaki pro-testo gösterilerinde ölen kiflinin, olay›n bir-kaç dakika öncesinde polisin sald›r›s›na u¤-rad›¤› anlafl›ld›.

Say›:9

12Nisan2009

50

YÜRÜYÜŞ

‹ngiltere'nin baflkenti Lond-ra'da, 4 Nisan günü DalstonKingsland al›flverifl merkezinde,Halk Cepheliler’in de kat›ld›¤›bir protesto gösterisi düzenlendi.Gösteri, orduda kullan›lan savaflaraçlar› sergisini protesto amaç-l›yd›. Araçlar›n gençler ve ço-cuklar taraf›ndan kullan›lmas›na

da izinveriliyor.

Serginin amac› Irak’ta ve Afga-nistan’da ordunun vahflili¤ini,kat›l›¤›n› video oyunlar›na dö-nüfltürmektir.

Hackney Stop The War (Sa-vafl› Durdurun) Koalisyonu dayapt›¤› aç›klamayla sergiyi vesergideki amac› protesto etti.

Kuzey Londra’n›n Enfield bol-gesinde, Visteon araba parçalar›fabrikas›nda iflçiler 1 Nisan’dan be-ri iflgal eylemi yap›yor.

Tekeller her zaman oldugu gibiyine küresel krizi bahane göstererekyasalara ayk›r› bir flekilde, iflçileresadece 20 dakika öncesinden ifltenç›kar›lacaklar›n› söylediler. ‹flçiler

bu sald›r›ya emeklerine sahipç›karak fabrikay› iflgal ede-rek cevap verdiler. Enfield,Basildon ve Belfast olmaküzere 3 ayr› yerde iflgal eyle-

mi devam ediyor.

Halk Cepheliler de iflgallerin ol-du¤u fabrikaya gidip iflçilere destekverdiler. ‹flçi temsilcileriyle görüflenHalk Cepheliler eylem hakk›ndabilgi ald›lar.

Halk Cepheliler fabrika iflçilerin-den ayn› zamanda Unite Sendika-

s›’n›n temsilcisi Piers Hood’la da rö-portaj yapt›lar. ‹flçilere desteklerinibelirten Halk Cepheliler tekrar gele-ceklerini belirtip fabrikadan ayr›ld›-lar.

Nurhan, Cengiz veAhmet’e Özgürlük

Londra’da Emekçilerden ‹flgal Eylemi

Çocuklar›m›z› Askere Göndermeyin