Çözeltiler, asitler ve...
TRANSCRIPT
ORGANİK KİMYAYrd. Doç. Dr. Serkan SAYINER
Yakın Doğu Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı
ÇÖZELTİLERDispers sistemler, Hidratasyon, Çözelti Çeşitleri
ÇÖZELTİLER
İki yada daha çok komponentten oluşmuş homojen karışımlaraçözeltiler adı verilir.
Bir komponent diğerinden daha fazla miktarlarda bulunursa,
bu komponente çözücü (dispersiyon ortamı, solvent, iç faz)
adı verilir.
Komponentlerden az olana çözünen (disperz faz) adı verilir.
• Bir çözücü içerisinde birden fazla çözünen bulunabilir.
ÇÖZELTİLER
Çözücüler;
• Polar
• Apolar (+ veya – karakter göstermeyen, hiçbir madde tarafından çekilmeyen)
En iyi polar çözücü sudur.
-OH, -OR, -NR2 ,- NR3, -COOH, -COO-
Karbontetraklorür ya da benzol gibi apolar çözücülerde hidrokarbonlar gibi hidrofobik (suyu kabul etmeyen) maddeler çözünürler.
• Bu tür maddeler yağlar içinde çok iyi çözündüklerinden lipofilik maddelerolarak da isimlendirilirler.
ÇÖZELTİLER
Polar çözücülerde, tuzlar ve hidrofilik gruplara sahip organik bileşikler gibi polar bir kuruluşa sahip olan maddeler en iyi şekilde çözünürler.
Dispers Sistemler;
• Gerçek çözeltiler: Disperz faz partiküllerinin çapı 1 nm’den küçüktür.
• Kolloidal çözeltiler: Disperz faz partiküllerinin çapı 1-100 nmarasındadır.
• Süspansiyonlar: Disperz faz partiküllerinin çapı 100 nm’den büyüktür.
Gerçek Çözelti Kolloidal Çözelti Süspansiyonlar
İç faz parçacıklarının büyüklüğü
< 1 nm
İç faz parçacıklarının büyüklüğü
1-100 nm arası
İç faz parçacıklarının büyüklüğü
> 100 nm
Homojendirler Heterojendirler Heterojendirler
Çözücü ve çözen madde dışında
üçüncü bir birimgibi davranır.
Viskozitesi düşüktür. Vizkozitesi yüksektir. Vizkozite çok yüksektir.
Ozmotik basınç yüksektir. Ozmotik basınç düşüktür. Ozmotik basınç göstermez.
Işık geçirilirse çözeltinin tamamı
aydınlanır.
Işık geçirilirse sisli bir görünüş alır.
Buna Tyndall etkisi denir.
İç faz parçacıkları en güçlü optik ve
elektronik sistemlerle dahi görülmez
İç faz parçacıkları elektron mikroskop
ile görülebilir.
İç faz parçacıkları ışık mikroskobu
hatta gözle bile görülebilir.
İç faz parçacıkları moleküler
hareketler yaparlar.
İç faz parçacıklarında Brown hareketi
görülür.
İç faz parçacıklarında yavaş Brown
hareketi görülür.
İç faz parçacıkları süzgeç kağıdından
süzmek yada zardan dializ etmek ile
ayrılmaz.
İç faz parçacıkları süzgeç kağıdından
süzmek ile ayrılmaz, dializ etmek ile
ayrılır.
İç faz parçacıkları süzgeç kağıdından
süzmekle de dializ etmek ile de
ayrılır.
DİSPERS SİSTEMLER
ÇÖZELTİLER
Gerçek Çözeltiler;
• Homojen karışımlardır.
• Saydam ve berrak görünürler.
• Asit-baz ve tuz gibi iyonik maddelerle hazırlanmış sulu çözeltiler
elektrik akımını iletir.
Elektrik akımını ileten çözeltilere ELEKTROLİT ÇÖZELTİ denir.
Elektrik akımını ileten metallere ELEKTROT denir.
ÇÖZELTİLER
HİDRATASYON
• Katı bir maddenin çözünmesinde kristalin yapı taşları
birbirlerinden ayrılırlar ve çözücüye taşınırlar.
• Bu sırada bu yapı taşları solvent molekülleri tarafından
sarılırlar, bir başka deyişle solvatize edilirler.
• Çözücü olarak su kullanılıyorsa bu olay hidratasyon
adını alır.
Kaynak: Youtube
ÇÖZELTİLER
HİDRATASYON
• Başka bir ifade ile; iyonik bileşikler polar sıvılarda çok
iyi çözünürler.
• Çünkü polar çözücü molekülleri, bileşikteki zıt yüklü
iyonları iyon-dipol çekim kuvvetleri ile çekerek iyonun
etrafını çözücü molekülleri ile sararlar.
• Bu tür iyonlara solvatize iyonlar adı verilir.
ÇÖZELTİLER
HİDRATASYON
• Bir maddenin suda çözülmesinde hareketli katyonlar ve
anyonlar oluşur ve her iki iyon türü de su molekülleri
karşısında ters bir yerleşim gösterirler.
• Çıplak halde bir katyonun solvent molekülü ile
sarılmasında oldukça dikkat çekici bir miktarda enerji
serbest bırakılır. Bu enerjiye solvatasyon enerjisi adı
verilir.
ÇÖZELTİLER
HİDRATASYON
• Anyon ve katyonların solvatasyon enerjilerinin toplamı kristal yapının çözülmesi için gerekli olan enerji miktarından büyükse çözülme işlemi sırasında çözeltinin ısısı yükselir.
• Bir iyon ne kadar küçükse ve yükü ne kadar büyükse o derecede kuvvetli olarak solvatize edilir.
• Solventin polaritesinin düşmesi ve ısının yükselmesi ile solvatasyon azalır, solvent boşluğunda bulunan molekül sayısıda daha az olur.
ÇÖZELTİLER
HİDRATASYON
• Solvent boşluğunun büyük olması, solvent boşluğunun çapının büyümesine ve hidratize edilmiş parçacıkların hareketlerinin azalmasına neden olur.
• Porları küçük olan zarlardan parçacıkların geçişi de engellenir. Bu olay hücre zarından madde transportunda önem kazanır.
• Bir çözelti çözücüden daha düşük buhar basıncına sahip olduğundan daha yüksek ısı derecelerinde kaynar.
ÇÖZELTİLER
HİDRATASYON
• Bir çözücünün kaynama noktası yükselmesi çözücüde
çözünen parçacıkların (iyon yada molekül) sayısı ile doğru
orantılıdır.
• Aynı durum donma noktası düşmesi içinde geçerlidir. Bir
çözelti saf çözücüye göre daha düşük ısılarda donar.
ÇÖZELTİLER Bileşenlerin fiziksel haline göre;
• Çözücü / Çözünen
• Katı-Sıvı çözeltileri: Tuzlu su
• Katı-Katı çözeltileri: Alaşımlardır. Çelik, C ve Fe karışım
• Katı-Gaz çözeltileri: İyot buharı ve hava karışımı
• Sıvı-Sıvı çözeltileri: Sirke, asetik asit ve tuz karışımı
• Sıvı-Katı çözeltileri: Amalgam; civa ve gümüş karışımı
• Sıvı-Gaz çözeltileri: Su buharı ve hava karışımı
• Gaz-Gaz çözeltileri: Hava
• Gaz-Sıvı çözeltileri: Gazoz ; CO2 ve su karışımı
• Gaz-Katı: Hidrojen ve paladyum karışımı
ÇÖZELTİLER
Çözünen miktarına göre;
• Seyreltik/Dilue çözelti: Çözünen
miktarının çözücünün miktarına göre
az olduğu çözeltilerdir.
• Derişik/Yoğun/Konsantre çözelti:
Fazla miktarda çözünmüş madde
içeren çözeltilerdir.
Kaynak: Romero
ÇÖZELTİLER
Çözünenin çözünürlüğüne göre;
• Doymamış çözelti: Belirli bir sıcaklıkta çözebileceği miktardan
daha az çözünen bulunduran çözeltilerdir.
• Doymuş çözelti: İçerisinde daha fazla madde çözünemeyen
çözeltilerdir.
• Aşırı doymuş çözelti: Çözünebileceğinden daha fazla çözünen
bulunduran çözeltilerdir.
Doymamış çözelti Doymuş çözelti Aşırı
Doymuş çözelti
Çökelti
ÇÖZELTİLER
Elektrik iletkenliğine göre;
• Elektrolit çözelti: Sulu çözeltisi elektrik akımını ileten
çözeltilerdir (Tuzlu su). Elektron kaybetmiş veya almış iyonlar,
atomlar veya moleküller içerir. Aynı zamanda iyonik
çözeltilerde denir.
• Elektrolit olmayan çözelti: Sulu çözeltisi elektrik akımını
iletmeyen çözeltilerdir (şekerli su).
Elektrolit olmayan
çözelti
Zayıf
Elektrolit çözelti
Güçlü
Elektrolit çözeltiEtanol/Distile Su Asetik asit çözeltisi KCl
Kaynak: PhilSchatz
ÇÖZELTİLER
Çözüneni uçucu olmayan sıvı çözeltilerde, Çözeltinin;
• Kaynama noktası saf çözücünün kaynama noktasından
yüksektir.
• Donma noktası, saf çözücünün donma noktasından
düşüktür.
• Buhar basıncı, saf çözücünün buhar basıncından
düşüktür.
ÇÖZELTİLER
Çözüneni uçucu olmayan sıvı çözeltilerde
çözünen madde miktarı (Derişim) arttıkça;
1. Kaynama noktası yükselir.
2. Donma noktası düşer.
3. Buhar basıncı düşer.
ÇÖZELTİLER Bir maddenin elektrik akımını iletebilmesi için;
i. Serbest halde elektronu olmalıdır. Bu olay metallerde vardır.
ii. Yapısında Anyon (-) ve Katyon (+) bulunmalıdır.
iii. Bileşikler katı halde elektriği iletmezler. Sıvı halde ve çözeltilerinde, iyonik bileşikler elektrik akımını iletir.
iv. Bir çözeltide iyon sayısı arttıkça, ya da sıcaklık arttıkça çözeltinin iletkenliği artar (Endotermik çözünmelerde).
v. Metallerin elektrik iletkenliği elektron akışı ile olur (Ötelenme hareketi), olay fizikseldir.
vi. Bileşiklerin sulu çözeltilerinin elektrik iletkenliği kimyasal yollarla olur.
vii. Suda moleküller halde çözünen (ağ örgülü) maddelerin çözeltileri elektrik akımını iletmez.
ASİTLER ve BAZLARÖzellikleri, Reaksiyonlar, pHdeğeri, İndikatörler, Tamponlar
Mide asidi
Kola
Banana
Su
Kan
Soda/Karbonat
Amonyak
Kaynak: Learner
© Science Media Group.
ASİTLER ve BAZLAR
Brønsted & Lowry Asit ve Bazları
Lewis Asit ve Bazları
ASİTLER ve BAZLAR
Brønsted & Lowry’e göre;
• Asitler sulu ortamlarda proton veren
(H+ iyonları) maddelerdir.
• Bazlar ise sulu ortamlarda proton
alan (proton akzeptörü, H iyonları
alan) maddelerdir.
Johannes Nicolaus
Brønsted
Thomas Martin
Lowry
BLA BLB
HCl + H2O H3O+ + Cl-
ASİTLER ve BAZLAR
Burada NH3 bir bazdır. Çünkü sudan proton almıştır. H2O,bir asittir. Çünkü H+ vermiştir.
Öte yandan bu bir denge tepkimesidir. Sol yöne olan tepkime düşünülürse NH4
+ iyonu bir proton vericisi, OH- ise bir proton alıcısıdır. Dolayısıyla NH4
+ iyonu bir asit, OH- ise bir bazdır.
NH3
+ H2O NH
4
++ OH
-
BLABLB
ASİTLER ve BAZLAR
Bir başka deyişle tepkimede 2 asit ve 2 baz vardır.
Her asit bir baz ile çifttir. Bunlara «Eşlenik Çiftler» veya
«Konjuge çiftler» denir.
Mesela NH4+ iyonu NH3 bazın konjuge asidi; NH3 ise NH4
+
iyonunun (asitinin) konjuge bazıdır.
NH3
+ H2O NH
4
++ OH
-
BLABLB Konjuge
asit
Konjuge
baz
ASİTLER ve BAZLAR
Bir asit ortamda akseptör olarak bir bazın varlığında H’lerini
(protonlarını) verebilir. Bir HA asidi protonunu bir B bazına
verirse;
HA H++A
-
B+H BH+
Toplam HA+B BH++A
-
A-,
HA’nın konjuge bazıdır.
HA ise A-’nın konjuge asididir.
ASİTLER ve BAZLAR
Asitlere özgü ortak özellikler:
Yapılarında H iyonu vardır.
Aktif metallerle birleşince H2 gazı verir.
Mavi turnusolu kırmızıya çevirirler.
Seyreltik çözeltilerinin tadı ekşidir.
Bazlara özgü ortak özellikler:
Yapılarında OH iyonu vardır.
Asitlerle birleşince tuz oluşturur.
Kırmızı turnusolu maviye çevirirler.
Seyreltik çözeltilerinin tadı acıdır.
ASİTLER ve BAZLAR
Lewis’e göre;
• Elektron çifti alan (akseptör) maddeye Lewis
asidi, elektron çifti veren(donor) maddeye Lewis
bazı denir.
• Bronsted asit-baz kavramı moleküller arasındaki proton
transferi üzerine odaklanır. Proton transferi olmadan
gerçekleşen ve benzer özellikler gösteren tepkimeler
dikkate alındığında tanım yetersizdir.
Gilbert Newton
Lewis
ASİTLER ve BAZLAR
A (Asit elektrofil) + :B (baz nükleofil) → A-B (kompleks)
Pek çok metal katyonu Lewis asitleri gibi davranır.
Cu2+ + 4 :NH3 [Cu(NH3)4]2+
Fe3+ + 6 :CN [Fe(CN)6]3-
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
ELEKTROLİT: Bir sıvı içerisinde elektriksel yükü ileten maddelere denir.
Elektrolitler polar çözücülerde elektrik akımını iletirler.
Elektriksel alanda pozitif yüklü iyonlar katoda göçtüklerinden katyon, negatif yüklü parçacıklar anoda göçtüklerinden anyon olarak isimlendirilir.
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
Gerçek Elektrolitler: Kafes yapılarında bu iyonları içerirler.
Potansiyel Elektrolitler: Çözücü ile olan reaksiyonlarında
iyonlar oluştururlar.
• Örneğin HCl.
Na+Cl-(kristalize) nNa(su) + nCl-(su)
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
Suda bir maddenin çözeltilmesinde serbest
hareket edebilir solvatize iyonların oluşumu
elektrolitik dissosiasyon olarak tanımlanır.
R-COOH
H2O
H+
(su)+ R-COO
-
(su)
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
Kuvvetli elektrolitler, suda tamamıyla dissosiye
(iyonize) olan elektrolitlerdir(NaCl).
Zayıf elektrolitlerde dissosiyasyon çok azdır (R-COOH).
Kuvvetli asitler: Sulu çözeltilerinde ortama H+ iyonu
verirler.
Kuvvetli bazlar: Sulu çözeltilerinde ortamdan H+ iyonu
alırlar.
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
Suda çözündüklerinde büyük oranda iyonize olan
asitler kuvvetli asitlerdir (Ka değerleri büyük, pKa
değerleri küçük).
Suda çözündüklerinde az miktarda iyonize olan
asitler zayıf asitlerdir (Ka değerleri küçük, pKa
değerleri büyük).
ASİTLER ve BAZLAR
Protoliz: H+ iyonunun su üzerinde taşınmasıdır.
Bir madde birden fazla dissosiye olabilir protona sahipse
protoliz olayı ardarda olur.
H3PO4H2PO4
- + H+ (primer fosfat)
H2PO4- HPO4
-- + H+ (sekunder fosfat)
HPO4-- PO4-- + H+ (tersiyer fosfat)
ASİTLER ve BAZLAR
Tuzların suda çözeltilmelerinde protoliz
• Zayıf asitlerin tuzları alkali reaksiyon verirler. Çünkü anyonlar
su ile OH- iyonları oluşturarak reaksiyon verirler.
• Zayıf bazların tuzlarının sulu çözeltileri ise katyonların su ile H+
iyonları oluşturması nedeniyle asidiktirler.
Örn: Sodyum karbonat CO3-- + H2O HCO3
- + OH-
NH4+ + H2O NH3 + H3O
ASİTLER ve BAZLAR
Suyun Otoprotolizi, pH ve pOH değerleri
• Su hem bir proton vericisi hem de bir proton alıcısı olarak görev
yapar. Bu nedenle su bir amfolittir ve amfoter yapıya
sahiptir.
• Suyun amfolit yapısı saf su içinde oluşan otoprotolizlede ortaya
konabilir. Saf sudaki otoprotoliz olayında bir su molekülünün H+
iyonu bir başka su molekülüne taşınır.
H 2O H + +OH -
asit baz
H + + H 2O H3 O+
asit
ASİTLER ve BAZLAR
Aynı bileşiğin iki molekülü arasındaki protolize oto-protoliz
denir.
Suyun oto-protoliz dengesi;
H 2 O + H 2 O OH + H 3 O+
A1 B2 B1 A2
ASİTLER ve BAZLAR
pH Değerinin Tıptaki Önemi
• Kanın normal pH değerinin asit yöne kayması asidoz, alkali
yöne kayması ise alkaloz olarak tanımlanır.
• Vücutta bir dizi fonksiyon pH değeri tarafından etkilenir.
• Hemoglobinin oksijen bağlama yeteneği,
• Protein yükleri ve protein molekülleri arasındaki hidrojen köprüleri,
• Kemik yapımı ve yıkımı.
ASİTLER ve BAZLAR
Hem asitlerle hem de bazlarla tuzlar oluşturabilen maddelere amfolitler ya da amfoter elektrolitler denir.
Özellikleri;
1. Asit ortamda katyonlar alkalik ortamda ise anyonlar oluştururlar.
2. Bir amfolit belirli pH’da aynı sayıda negatif ve pozitif yük taşırlar. Bu pH’ya amfolitin izoelektrik noktası denir.
3. Bir amfolit asit reaksiyonda katoda, alkali reaksiyonda anoda göç ettiği halde izoelektrik noktada hareket etmez.
ASİTLER ve BAZLAR
Özellikleri;
4. Amfolitler ortamın pH’sına göre hem H+ iyonlarını, hem de OH-
iyonlarını bağlayabilirler. Bu nedenle amfolitler gerek asitlere karşı gerekse bazlara karşı tampon görevi görürler.
5. H+ + OH- iyonlarının konsantrasyonlarının birbirlerine eşit olduğu noktaya nötral nokta adı verilir.
6. H+ + OH- iyonlarının konsantrasyonları birbirleri ile ters orantılıdır. 25 °C‘ deki saf suda H+ ve OH- in molar konsantrasyonu eşittir ve çözelti nötraldir.
pHH
H
OH
= = −
= = =
+
+
−
log log10 10
1
25
1 7
C'deki nötral bir çözelti için,
H x 10 pH = log1
1 x 10
0
+ -7
-7
ASİTLER ve BAZLAR
İNDİKATÖRLER
• Çözeltinin pH’sına bağlı olarak renk değiştiren kompleks
yapıdaki organik bileşiklere indikatör denir.
• Bu tür çözeltiler titrasyonun bitiş noktasını saptamak amacıyla
kullanılır.
• İndikatörleri asit baz, redoks ve çöktürme indikatörleri olarak
ayırabiliriz.
• İndikatörün renk değiştirdiği noktaya dönüm noktası denir.
ASİTLER ve BAZLAR
Asit-Baz İndikatörler
Asit Baz indikatörleri zayıf asit veya zayıf bazdırlar. Genelde indikatörle HIn sembolü ile gösterilirler. Bu indikatörlerin ayrışma tepkimeleri yazılacak olursa;
Kırmızı Mavi
Örneğin metil kırmızısı [HIn] formundayken kırmızı, dissosiye olduktan sonra [In- ] formunda ise mavi renktedir.
HIn H + In +
Kýrmýzý Mavi
İndikatör İsmi pH Sınırları Renk Değişikliği
Timol mavisi 1.2 – 2.8 Kırmızı → Sarı
Bromfenol mavisi 3.0 – 4.6 Sarı → Mavi
Metil kırmızısı 4.4 – 6.0 Kırmızı → Sarı
Brom krezol moru 5.8 – 6.8 Sarı → Mor
Fenol kırmızısı 6.8 – 8.0 Sarı → Kırmızı
Meitl oranj 2.9 – 4.0 Kırmızı → Sarı
Fenolftalein 8.3 – 10.0 Renksiz → Pembe
Turnusol 7.0 Kırmızı → Mavi
ASİTLER ve BAZLAR
ASİTLER ve BAZLAR
ASİTLER ve BAZLAR
Vücut Sıvılar pH değerleri
Plazma 7,38 – 7,44
Pankreas Sıvısı 7.5 – 8.00
Tükrük 6.35 – 6.85
Mide Özsuyu 0.9 – 1.6
Süt 6.6 – 6.9
İdrar 4.8 – 7.5
ASİTLER ve BAZLAR
pH ölçümünde kullanılan teknikler iki grupta
incelenir.
• Elektrometrik Yöntemler: İki elektrot arasındaki
potansiyel farkın bir galvanometre ile ölçülmesi
esasına dayanır.
• Kolorimetrik Yöntemler: Bazı boya maddelerinin
belirli pH değerlerinde renk değiştirmesi esasına
dayanır. Ortamın H iyon konsantrasyonuna göre
renk değiştiren maddelere indikatör denir.
ASİTLER ve BAZLAR
Nötralizasyon
• Bir asitle bir bazın reaksiyona sokulmasına nötralizasyon adı
verilir.
• HCl+NaOH
• Aynı normaliteye sahip asit ve bazların eşit hacimleri birbirleri
ile reaksiyona girerler.
• Asit ve bazların titrasyonlarında kullanılırlar.
TAMPONLAR
Zayıf bir asit (proton donörü) ve onun konjuge bazını
(proton akseptörü) eşit miktarlarda içeren karışımlar
tampon sistemi olarak bilinirler.
Tamponlar, küçük miktarlarda asit (H+) veya baz (OH-)
eklendiğinde pH değişikliklerine karşı koyma eğiliminde
olan sulu sistemlerdir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
Sulandırma
Solunum
Renal Mekanizma
Tampon Sistemler
• Kan plazmasında: Bikarbonat-Karbonik asit, Fosfat-Fosfotik asit, Proteinat-Protein Tamponu
• Eritrositlerde: Hemoglobinat-Hemoglobin, Oksihemoglobinat-Oksihemoglobin
• Lenf, BOS, transüdatlarda: Bikarbonat, fosfat tamponları
BİYOLOJİK TAMPONLAR
pH, zayıf asit ile onun konjuge bazının bir
karışımının tamponlama etkisi ve zayıf asidin
pKa’sı arasındaki kantitatif ilişki, Henderson-
Hasselbalch denklemi ile ifade edilir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
Henderson-Hasselbalch denklemi, her hangi bir pH’da
proton donör ve proton akseptörün molar oranını
hesaplamaya yarar.
Örneğin; asetik asidin pKa değeri 4,76 olduğuna göre
asetat ve asetik asitten pH’ı 5,30 olan asetat tamponu
hazırlamak için gerekli asetat ve asetik asidin molar
konsantrasyon oranı.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
Henderson-Hasselbalch denklemi, verilen bir pKa ve molar
orana göre bir asit-baz çiftinin pH’ını hesaplamaya yarar.
pH = pKa + log[asetat]
[asetik asit]
log[asetat]
[asetik asit]= pH – pKa
= 5.30 – 4.76 = 0.54
[asetat]
[asetik asit]= antilog 0.54 = 3.47
BİYOLOJİK TAMPONLAR
İdeal bir tampon şu özellikleri taşımalıdır:
• Arzu edilen pH sınırlarına uygun tampon kapasitesine sahip
olmalıdır.
• Çok saf olarak elde edilebilmelidir.
• Enzimatik ve hidrolitik olaylara dayanıklı olmalıdır.
• Tamponun oluşturacağı pH, ortamın ısısı, iyon içeriği ve
konsantrasyonundan en az derecede etkilenmelidir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
İdeal bir tampon şu özellikleri taşımalıdır:
• Toksik ve inhibitör etki taşımamalıdır (Çoğu enzimler fosfat
tamponlarınca inhibe edilirler).
• Katyonlar ile yaptığı kompleksler çözünür nitelikte olmalıdır.
• Ultraviyole ve görünür sahada ışığı absorbe etmemelidir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
Tampon Kapasitesi
• Zayıf asit ile konjuge bazının eşit molar karışımı maksimal tampon
kapasitesine sahiptir ve tamponun etki sahası pH=pK asit ± 1’dir.
• Bir sistemin pH değeri asit ve konjuge bazının molar
konsantrasyonlarının oranına bağlıdır. Bu nedenle çözeltinin
seyreltilmesi pH değişimine yol açmaz.
• Zayıf asit ile konjuge bazının molar konsantrasyonlarının bilinmesi
ile çözeltinin pH değeri hesaplanabilir.
• Zayıf asit ile konjuge bazının molar konsantrasyonlarının yükselmesi
ile tamponun kapasitesi yükselir.
SORU 1
Asitler ve bazlar ile ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden
hangisi doğrudur?
a) Asitlerin yapısında OH- vardır.
b) Bazlar aktif metallerle birleşince H2 gazı verirler.
c) Asitler mavi turnusolu kırmızıya çeviriler.
d) Asitlerin seyreltik çözeltilerinin tadı acıdır.
e) Bazlarla birleşince H2 gazı verirler.
Cevap: c
SORU 2
Aşağıdakilerden hangisi gerçek çözelti özelliği değildir?
a) Homojendirler.
b) Vizkozitesi yüksektir.
c) Işık geçirilirse çözeltinin tamamı aydınlanır.
d) İç faz parçacıkları optik sistemlerle görüntülenemez.
e) Çözücü ve çözen madde dışında üçüncü bir birim gibi
davranırlar.
Cevap: b
SORULARINIZ ?
KAYNAKLAR
Eren, M. 2015. Organik Kimya Ders Notları
• Prof. Dr. Meryem EREN’e teşekkürlerimle...
Serpek, B. 2015. Organik Kimya. Nobel Akademik Yayıncılık
Smith JG (2010). Organic Chemistry, 3rd Edition, McGraw-Hill.
Smith JG (2012). General, Organic, & Biological Chemistry 2nd
Edition, McGraw-Hill.
Not: Alıntı yapılmış görsellere ait kaynak bilgisi kullanıldığı yerde verilmiştir. Ayrıca görsellerin bağlantıları hyperlink olarak eklenmiştir. Üzerine tıklandığında
kaynağa gidebilirsiniz.
Bir sonraki konu;
REDOKS OLAYI, ÇOK FAZLI
SİSTEMLERDE DENGE & TERMODİNAMİK