16 bozkurt her gü 4n sayfa fiat 1ı5...

4
faruı Bizimdir Pazartesi 16 MART 1959 BozKurt G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S Î Y A S ! G A Z E T E Her Gün 4 Sayfa Fiatı 1 5 M i l SAYI: 1029 YIL: 8 Mtidilr ve imtiyaz Sahibi: CEMAL TOÛAN Adres»: Amnalü No. 16, Lef koşa - Kıbra. Telgraf: "BOZKUKT" - P. K. 324 - Tel. 2051 Dizilip Basıidıg-. Ver: "Bozkurt Basımevi" Dr. F. Küçük ile Makarios'a Birer Müsteşar Tayin Edildi Cemal Müftüzade ile Apostolos Kontos Müsteşar Oldular Liderlerimiz Leymosunda Coşkun Bir Tezahüratla Karşılandılar 5 Dana Kurban Edildi İktisa di Durum Gözden Geçirildi Cemaat liderlerine müsteşar tayini yapılmış bulunuluyor, idare memur- larından Bay Cemal Müftüzade Dr. Fazıl Küçük'e ve Apostolos Kontos da Ma- karios'a daimi müsteşar vekilliğine tayin olunmuşlardır. Bunlar, vekâleten yapılan ilk daimi müsteşar tayinleridir. Diğer tayinler, geçici komiteye ek üyeler seçildiğinde yapılacaktır. Cemal Müftüzade ile Apostolos Kontos derhal yeni vazifelerine başlaya- caklar ve Mart sonundan itibaren, Bakanlar Konseyine tahsis edilecek olan şimdiki istihbarat Dairesi binasında dairelere malik olacaklardır. Anayasa içiıı de özel müs- teşarlar tayin edileceği bil- dirilmektedir. Anayasa isti- şare komisyonuna Türk ce- maati namına dört kişinin seçildiği şuyu bulmuşsa da buular resmen t ey i d edilme- miştir, Liderlerimizin Leymosun Ziyareti Dün Kıbrıs Tiirk cemaati liderlerinden Dr. Fazıl Kü- çük ile Federasyon Başkanı Avukat Rauf Denktaş Ley- mosunu ziyaret etmişler ve urudaki Türk kardeşlerimiz tarafından görülmemiş coş- kun bir tezahüratla karşılan malardır. Liderlerimizin Leymosunu" ziyaretleri mü- nasebetiyle 5 dana kurban edilmiştir. Liderlerimiz beraberlerin- de Parti ve Federasyon ileri Keleııleri ile birlikte Lima* sol kasabasının "> mil açığın da binlerce kişi tarafından karşılanmış ve Limasol'a- iieyü/.den fazla otomobilin teşkil ettiği muazzam bir konvoy hylinde girilmiştir. Liderlerimiz kasabaya gi- rerken 5 dana kurban edil- miş ve toplar atılmıştır. Bu sırada onbiııleri aşan muaz- zam kalabalık Liderlerimize coşkun tezahüratta bu- lunuyor ve onları içten ge- len samimi hislerle kucaklı- yorlardı. Limasol Türk Belediyesi Dr. Fazıl Küçük'e ve Rauf üenktaş'a Fahri Hemşehri- lik payesi verildi. Liderlerimize bu ziyaret- lerinde Başkonsolosumuz Vecdi Türel, Türk Haberler Bürosu mensupları ve mem- leketimizin misafiri bulunan Cüneyt Arcayürek refakat ediyordu. Liderlerimize Leymosun Türk halkı namına Türk Be lediye Başkanı Ramadaıı Ce mil, Dt. Nazif Denizer, Avu- kat Ragıp Malyalı hoş geldi- niz demişlerdir. Liderler Konuşuyor Halkın coşkun tezahüratı arasında 19 Mayıs Kolleji- nin balkonuna çıkan lider- lerimiz birer konuşma yapa- rak Ziirih ve Londra and- laşnıaları hakkında izahat vermişler ve bu anlaşma ge- reğince, Türk cemaatinin bütün haklarının teminat al- tına alındığını tebarüz et- tirdikten sonra, tam bir hür riyeU' kavuşmak yolunda ol düğümüzü bir kere dalıa be- lirtmişlerdir. İktisadî meselelere de te- mas eden liderlerimiz, Tür- kiye'mizin malî yardımların- dan bahsetmişler ve en kısa bir zamanda Türk cemaati- nin her sahada kalkınacağı- nı bir kere daha temin et- mişlerdir. Yapılan Toplantı Dalıa sonra diğer kazalar dan gelen Federasyon tem- silcileriyle bir toplantı ya- pılmış ve bu toplantıda ce- maatimizi ilgilendiren çeşit- li meseleler müzakere edil- miştir. Bu müzakereler esnasında belediyeler mevzuu ile ikti- sadî meselelerimizin ele alın dığı ve etraflı bir şekilde in celendiği bildirilmektedir. •»«silis İLK DEFA: Geçen gün Türkiye'de İlk defa olarak İki subay evlenmişlerdir. Aynı sınıf ımla ve aynı sıralarda eğitini görerek 1957 yılında Harb Okulunu bitiren Muha. bere sınıfından Teğmen Muzaffer Şener ile Piyade sınıfından Teğmen Necati Seven'in nikâh törenleri kalabalık bir duvetii ve meraklı önünde kıyılmış, böylece Türk Ordu- sunda ilk defa iki subay İzdivaç yapmıştır. Şimdiye Kadar Polise Teslim Edilen Silâhlar 15 Mart, Pazar akşamı saat 8e kadar polise teslim edilen Eoka silâhlarının ge- nel tutarı şu şekilde göste- rilmiştir : Küçük silâhlar : 621 Fişek ve cephane : 17,793 Bomba ; 2,918 Patlayıcı Maddeler : 4,112 libre "TÜRKİYE HARBE GİRSE İDİ HİTLER KAZANIRDI,, Alman diktatörünün arkadaşı Hitleı'in "A" bombası imal için vakit beklediğini, eğer Türkiye Almanya leyhinde harbe girseydi bunu elde edeceğini söylüyor İSTANBUL, 15 - Hitler'in yakın arkadaşlarından Baron on Aİderstein şehrimize gelmiş ve gazetecilere : Türkiye harbe girmiş olsaydı harbin mukadderatı deği- şebilirdi" demiştir. H'ltierin parti mücadelesi yaptığı günden ölüşüne kadar hususi hayatına vftkıf bulunan Baron, Alman diktatörünün rh < kazanmak için Atom bombasının imâlini beklediğini söy. "'ilikten sonra şunları ilâve etmiştir : " Türkiye harbe girmiş olsaydı, Hitler bu bombanın imâli 'Ç'n «erekli zamanı bu muş olacaktı." Hitleı ıK'vHnde subay bulunan Baron şimdi eşi trma ile bir ( ınytt seyahatine 1,-lkmıştır. Hltlerin kumandanlarını dinleme- bütün harekâtın plânlarını bizzat hazırladığını İddia "<len Baron konuşmasına şöyle devam etmiştir : Hitler d.«U idi. Fakat çok zeki olanlar deli lifte en ya- olanlardır" Karon, Diktatörün ölmedi*! şeklindeki rivayet. >*'• -wus .imi,, «Bu hâdiseyi hikâyeleştirmek İsteyenler W»JE»«.I »>lr mevzudur Hltlerin esinin zehirle kendisinin de 'ahime,ı i|, intihar eıtlftı hakikattir." demiştir. S. Rusya İrana Şiddetle Saldırıyor LONDRA, 15 - Tas Ajansı bugünkü komünist organı Pravdanin bir makalesini dünyaya yaymaktadır. Pratda bu makalesinde İrana çok şiddetli hücumlarda bulunmak- ta ve Iraıı lliikûnietini memleketi bir atlama taşı haline getirdiği iddiasiyle şiddetle tenkid etmektedir. 1921 Sovyet Rusya — iran aııdlaşmasının bazı kı- sımlarını feshetmiş olan İrana saldıran Pravda, bu- nun devletler hukukuna ay kırı düştüğünü ileri sür- mekte ve bu hareketin İra- na pahalıya mal olacağı tehditlerinde bulunmakta- dır. iran tarafından feshedi- len 1921 andlaşmasının en önemli maddesi, kend' top- raklarında yabancı üsler ve askerler bulundurmıya- caklarına dair karşılıklı ve rilen teminatları ihtiva et- mektedir. Bilind'ği gibi tran, Bı-leşik Amerika ile ikili bir savunma paktı im- zalamadan evvel Rus — iran aııdlaşmasının hüküm- süz olduğunu ilân etmişti. italya Dışbakanı ingiltere, Fransa ve Almanyayı Ziyaret Edecek ROMA, 15 — italya Dış- işleri Bakanı Pella bugün Londraya gitmek üzere Romadan ayrılmıştır. Pella Londradan sonra Pa- ris'i ziyaret edecek ve ora- dan Batı Almanyanın mer kezi Bonn'a gidecektir. Pel la halli müşkil meseleleri müttefikleriyle müzakere edeceğini açıklamıştır. Karamanlis Şimdiki Halde Kıbrısa Gelmeyecekmiş Atina, 15 — Bazı Ajans- lar Başbakan Adnan Men- deres ile Başbakan Kara- manlis'in Nisan ayı içerisin de Kıbrısa geleceklerini ha b?r vermişti. Yunanistan Hükümetin? mensup bir hükümet söz- cüsü Başbakan Kramanlis' e atfen, şu beyanatı yapmış tı : ''Bşbakan Karamanlis şimdiki halde Kıbrısı ziya- ret etmeyi düşünmektedir. Bu gibi meseleler ileride görüşülecek meseleler ara- sında yer alabilir." E.O.K. Liderinin Son Veda Beyannamesi Grivas Artık İnfilâk Gümbürtülerinin Sona Erdiğini Söyledi Eoka lderi Grivas. diin başka bir veda beyannamesi çıkararak, tedhişçi arkadaşlarına son bir defa "'Allaha ısmarladık" demiştir. "Eoka Lideri Digeııis" imzası ile neşrettiği bir be- yannamede şöyle bir hitapda bulunmuştur: "Sizi üzüntü ieinde bırakıp gidiyorum, fakat bundan böyle sizin için, benim de uzaktan paylaşacağım bir mutluluk başlayacağı duşütıc iyle bahtiyarım. "Artık otomatik silâhla-1 müzdeki 24 saat içinde rın takırtılar ve infilâkla-j Adadan ayrılması muhte- rin gümbürtüsü durmuş - | mel görülmektedir. Nasır Komünistlere sert hücumlar yapıyor ŞAM, 15 Bugün beklenme- dik bir saatte Birleşik Arap Cumhuriyeti Başkanı Abdfin- nasır büyük bir kalabalığa hi- taben komünizmi tel'in eden ve Irak Başbakanını takbih eı.?n bir demeçte bulunmuştur Nasır konuşmasında Irak arzum olacaktır. Başbakanı Kasım'ın kan:a kızıl bir diktatörlük kurmak sevda- mda olduğunu iddia etmiş ve şöyle demiştir: "Kasımı çocukluğunda^, eri tanırım. O daha mektebe gider ken cebinde bir komünist vesi. Kası taşımaktan gurur duyar- dı. Komünizmin nasıl bir L^r.l- ke olduğunu çok iyi .biliyorum. Bunu bildiğim içindir ki, ko- münistler beni çelmek için cok çalıştılar, fakat muvaffak ola. madılar.'' tur. Kulak zarlarını tırma- layan gümbürtülerin yeri- ni barışçı kalkınma kam- panyasına katılmamız için yapılan davet almaktadır Başpiskobos Makaıios ve onun mimarları ile birl'kte Kıbrıs Cumhuriyetini kuı ma işine dört elle sarılma nızı istiyorum. B r mücahi de teşebbüslerini meyve- lerini görmekten daha bii yük bir memnuniyet ola mnz. Bu veda anında size sen mesajım şudur : Bir b'rinize sevg' ve birlik bağ hırmız! Hodgâmhk ve ben- cillik, tam bir disiplin ile bağlı bulunmanız gereken Etnarki'nin irades'ne ra- molmabdır. Kıbrıs Cumhu- riyetinin t^me'i. ölen kah- ramanların kanları ile per- ç'lenm'ştir. Kıbrıs Cumhu- riyeti yapısı s'mdi sizin omuzlarınızdadır. Onu des- teklemekten kaçınmakla, bunu tahrip ederseniz ya- zık olur. ileride Kıbrısa gel mek ve sizi görmek en bü- Güvenilir kaynakların be lirttiklerine göre, Grivas'ı Lefkoşadaki gizli karargâ- hından Yunan konsolosu Fridas otomobine alarak Lefkoşa Hava alanına gö- türecektir. Otomobil Yu - nan bayrağı altında olacak ve otomobile biner binmez Grivas, Yunan hükümeti- nin nezareti altına girmiş sayılacaktır. Yunan ordusu subayları uçak alanında Grivas'ı karşılayacaklardır. Atinaya Grivası götürecek uçağa bir Yunan avcı filosu- nun refakat etmesi beklen- mektedir. ALTMIŞ YAŞINDA: Danimarka Kralı Dokuzuncu Frede- rik a tmış yaşını doldurmuş bulunmaktadır. Bu münasebetle bütlin memlekette jübile şen.lklerl tertiplenmiştir. Resimde Kral ile Kra'.içe Amallenburg Sarayında görilnüyorlar. Bir Bildiri Dün Dikomoda Patlayıcı maddelerin bulunduğu ye- rin civarında bir çocuk ha- fif surette yaranlanmıştır. Bundan ötürü polis, cepha- ne uzmanları tarafından salim oldukları bildirilnce- ye kadar silâh depolarından en aşağı 400 yarda ötede durmalarını tavsiye etmek- tedir. İNGİLİZ GENEL SEÇİMLERİ EKİMDE YAPILACAK MUHAFAZAKÂR PARTİ İLERİ GELENLE- Rİ MAYISI TERCİH EDİYORLAR LONDRA, 15 - Londrada yayınlanmakta olan "Daily Dispatch" gazetesi bugünkü nüshasında manşetlerle İngi- liz Genel Seçimlerinin Ekim ayı içerisinde yapılacağını haber vermektedir. Gazete, Başbakan Mac Millan Mbskovadan dön- dükten sonra genel seçim- ler meselesini Muhafaza - KÖPEK DEĞİL, ASLAN! : Chicago'nun kalabalık cadde, terinden birinde vitrinin önünde, mankenleri seyreden bu aslan, gelip geçenleri hayli korkutmuş, fakat aslanı tasmasından tu- tan sahibi, Texaslı Charles Hipp: "Korkmayın, bir kuzu kadar sakin ve yumuşak huyludur!.." diye halkı teskin etmiştir. Nlha. yet aslan ve sahibi polis tarafından davetli oldukları "Avcılar Blrllftl" nin geçit resmine götürülmüştür. kâr Parti mensupları ile müzakere ettiğini ve seçim lerin ekimde yapılmasına karar verdiğini ileri sür- mektedir. "Daily Dispatch" diğer ingiliz gazetelerinin seçim- lerin Mayıs ayında yapıla- cağı haberini tekzip etmek tedir. Gazeteye göre, bazı Muhafazakâr Parti ileri ge lenleri seçimlerin Mayıs ayında yapılmasını ısrarla talep etmektedirler. Bu çev relerin kanaatine göre, Mac Millan'ın Moskova zi- yareti parti lehinde bir ka zançtır ve bu yüzden bu ka zancın kaybolmasıması lâ- zımdır. Başbakana yakın çevre- ler ise, Dört Büyükler kon- feransının sonuna kadar Mac Millan'ın Başbakanlık ta kalmayı arzu ettiği için seçimleri de Ekim ayına ka raı-laştırdığını iddia etmek tedirler. Grivas Adada son saatle- rini yaşamaktadır. önü- müzdeki 24 saat zarfında Atinaya gitmesi beklen- mektedir. Tedhiş liderinin. yüksek tedhiş idarecileri ile görüş- tüğü ve onlara son direktif leri verdiği belirtilmekte- dir. Elefteriya gazetesinin yazdığına göre Grivas Lef- koşada özel bir evde kal- makta olup dün de Başpa- pas Miakarios ile bir görüş- me yapmıştır. Grivas'ın Yu nanistana ne gün gideceği hususunda kat'i bir zaman tayin edilmemekle birlikte Rum gazetelerinde arka ar kaya çıkan veda mesajları- na bakılacak olursa önü- Emin Kalafat Beyanatta Bulundu KALAFAT İYİLEŞİYOR LONDRA, 15 - Londra civarındaki uçak kazasından sonra ağır surette yaralanan ve bir aya yakın bir zaman- danberi Londrada tedavi görmekte olan Çanakkale Millet- vekili Emin Kalafat bugün yatmakta olduğu hastahanede Anadolu Ajansının bir muhabirine beyanatta bulunmuş- tur. Emin Kalafat beyanatın da, kazanın halâ daha kor- kunç tesiri altında bulundu ğunu, ölen yakınlarının üzüntüsünün çok büyük ol duğunu, mucivezî bir şekil- de kurtuluştan Başbakan Adnan Menderes'in sağ se- lim olmasının bu acıları bir l'RENS VE BALIKÇI KIZI: Uzak-Şark'du bir seyahate çıkmış bulunan ingiltere Kraliçesinin eşi Prens Philip Hong Kong'u ziyaret; ettlfti sırada bir balıkçı köyünü ziyaret etmiş- tir. Heslıııde bu ziyareti sırasında bir geminin İçinde kendisine buket sunan bir balıkçı kızı ve Trens Philip görülüyor. derece unutturduğunu be- lirtmektedir. Emin Kalafat tedavi gör mekte olduğu hastahanenin doktor, asistan ve hemşire lerine candan teşekkür et- mekte ve şöyel demekte- dir: "ilk Allah, sonra da dok- torlar, asistanlar ve hemşi- relerin ihtimamları netice- s nde yeniden hayata ka- vuşmanın bahtiyarlığını duymaktayım. Hepsine de candan teşekkür ederim." Emin Kalafat aynı za- manda Cumhurbaşkanımı- zın göndermiş olduğu "geç miş olsun" mesajına da candan teşekkür etmekte, bu mesajın manevî kuvve- tini desteklediğini kaydet- mektedir. Beyrut'taki Sovyet Haberler Bürosuna Bomba Atıldı BEYRUT (R) 15 — Bey rut'taki Sovyet Haberler Bürosuna ait bir sinema ile dokuz dükkân bugün Beyrut'ta vuku bulan şid- detli bir infilâktan sonra hasara uğramışlardır. Mus tafa El Ar's isimli bir Lüb nanlı komünist liderlerinin evine de bir bomba atıl- mıştır. Her iki infilâkta da can kaybı olmamıştır. TÜRK YUVALARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN "İS" KUMBARALARINDAN YAVRULARINIZI MAHRUM* ETMEYİNİZ TÜRKİYE $ BANKASI l ^ * paranızın... istikbalinizin emniyeti

Upload: others

Post on 18-Oct-2020

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 16 BozKurt Her Gü 4n Sayfa Fiat 1ı5 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/16Mart1959... · faruı Bizimdir Pazartesi 16 MART 1959 BozKurt GÜNLÜK MÜSTAKİ

faruı Bizimdir

Pazartesi 16

M A R T 1 9 5 9

BozKurt G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S Î Y A S ! G A Z E T E

H e r G ü n 4 S a y f a F i a t ı 1 5 M i l

SAYI: 1029 YIL: 8 Mtidilr ve imtiyaz Sahibi: CEMAL TOÛAN

Adres»: Amnalü No. 16, Lef koşa - Kıbra. Telgraf: "BOZKUKT" - P. K. 324 - Tel. 2051

Dizilip Basıidıg-. Ver: "Bozkurt Basımevi"

Dr. F. Küçük ile Makarios'a Birer Müsteşar Tayin Edildi

Cemal Müftüzade ile Apostolos Kontos Müsteşar Oldular

Liderlerimiz Leymosunda Coşkun Bir Tezahüratla Karşılandılar

5 Dana Kurban Edildi İktisa di Durum Gözden Geçirildi Cemaat liderlerine müsteşar tayini yapılmış bulunuluyor, idare memur-

larından Bay Cemal Müftüzade Dr. Fazıl Küçük'e ve Apostolos Kontos da Ma-karios'a daimi müsteşar vekilliğine tayin olunmuşlardır. Bunlar, vekâleten yapılan ilk daimi müsteşar tayinleridir. Diğer tayinler, geçici komiteye ek üyeler seçildiğinde yapılacaktır.

Cemal Müftüzade ile Apostolos Kontos derhal yeni vazifelerine başlaya-caklar ve Mart sonundan itibaren, Bakanlar Konseyine tahsis edilecek olan şimdiki istihbarat Dairesi binasında dairelere malik olacaklardır.

Anayasa içiıı de özel müs-teşarlar tayin edileceği bil-dirilmektedir. Anayasa isti-şare komisyonuna Türk ce-maati namına dört kişinin seçildiği şuyu bulmuşsa da buular resmen t ey i d edilme-miştir,

Liderlerimizin Leymosun Ziyareti

Dün Kıbrıs Tiirk cemaati liderlerinden Dr. Fazıl Kü-çük ile Federasyon Başkanı Avukat Rauf Denktaş Ley-mosunu ziyaret etmişler ve urudaki Türk kardeşlerimiz tarafından görülmemiş coş-kun bir tezahüratla karşılan malardır. Liderlerimizin Leymosunu" ziyaretleri mü-nasebetiyle 5 dana kurban edilmiştir.

Liderlerimiz beraberlerin-de Parti ve Federasyon ileri Keleııleri ile birlikte Lima* sol kasabasının "> mil açığın da binlerce kişi tarafından karşılanmış ve Limasol'a-iieyü/.den fazla otomobilin teşkil ettiği muazzam bir konvoy hylinde girilmiştir.

Liderlerimiz kasabaya gi-rerken 5 dana kurban edil-miş ve toplar atılmıştır. Bu sırada onbiııleri aşan muaz-zam kalabalık Liderlerimize coşkun tezahüratta bu-lunuyor ve onları içten ge-len samimi hislerle kucaklı-yorlardı.

Limasol Türk Belediyesi Dr. Fazıl Küçük'e ve Rauf üenktaş'a Fahri Hemşehri-lik payesi verildi.

Liderlerimize bu ziyaret-lerinde Başkonsolosumuz Vecdi Türel, Türk Haberler Bürosu mensupları ve mem-leketimizin misafiri bulunan Cüneyt Arcayürek refakat ediyordu.

Liderlerimize Leymosun Türk halkı namına Türk Be lediye Başkanı Ramadaıı Ce mil, Dt. Nazif Denizer, Avu-kat Ragıp Malyalı hoş geldi-niz demişlerdir.

Liderler Konuşuyor Halkın coşkun tezahüratı

arasında 19 Mayıs Kolleji-nin balkonuna çıkan lider-lerimiz birer konuşma yapa-rak Ziirih ve Londra and-laşnıaları hakkında izahat vermişler ve bu anlaşma ge-reğince, Türk cemaatinin

bütün haklarının teminat al-tına alındığını tebarüz et-tirdikten sonra, tam bir hür riyeU' kavuşmak yolunda ol düğümüzü bir kere dalıa be-lirtmişlerdir.

İktisadî meselelere de te-mas eden liderlerimiz, Tür-kiye'mizin malî yardımların-

dan bahsetmişler ve en kısa bir zamanda Türk cemaati-nin her sahada kalkınacağı-nı bir kere daha temin et-mişlerdir.

Yapılan Toplantı Dalıa sonra diğer kazalar

dan gelen Federasyon tem-silcileriyle bir toplantı ya-pılmış ve bu toplantıda ce-maatimizi ilgilendiren çeşit-li meseleler müzakere edil-miştir.

Bu müzakereler esnasında belediyeler mevzuu ile ikti-sadî meselelerimizin ele alın dığı ve etraflı bir şekilde in celendiği bildirilmektedir.

• » « s i l i s

İLK D E F A : Geçen gün Türkiye'de İlk defa olarak İki subay evlenmişlerdir. Aynı sınıf ımla ve aynı sıralarda eğitini görerek 1957 yılında Harb Okulunu bitiren Muha. bere sınıfından Teğmen Muzaffer Şener ile Piyade sınıfından Teğmen Necati Seven'in nikâh törenleri kalabalık bir duvetii ve meraklı önünde kıyılmış, böylece Türk Ordu-sunda ilk defa iki subay İzdivaç yapmıştır.

Şimdiye Kadar Polise Teslim Edilen Silâhlar

15 Mart, Pazar akşamı saat 8e kadar polise teslim edilen Eoka silâhlarının ge-nel tu tar ı şu şekilde göste-rilmiştir : Küçük silâhlar : 621 Fişek ve cephane : 17,793 Bomba ; 2,918 Patlayıcı Maddeler : 4,112

libre

"TÜRKİYE HARBE

GİRSE İDİ HİTLER

KAZANIRDI,, Alman diktatörünün arkadaşı Hitleı'in "A" bombası imal için vakit beklediğini, eğer Türkiye Almanya leyhinde harbe girseydi bunu

elde edeceğini söylüyor İSTANBUL, 15 - Hit ler ' in yakın arkadaşlarından Baron

o n Aİderstein şehrimize gelmiş ve gazetecilere : Türkiye harbe g i rmiş olsaydı harbin mukadderatı deği-

şebilirdi" demiştir. H'ltierin par t i mücadelesi yaptığı günden ölüşüne kadar

hususi hayatına vftkıf bulunan Baron, Alman diktatörünün ™rh< kazanmak için Atom bombasının imâlini beklediğini söy. "'ilikten sonra şunları ilâve etmiştir :

" Türkiye harbe girmiş olsaydı, Hitler bu bombanın imâli 'Ç'n «erekli zamanı bu muş olacaktı."

Hitleı ıK'vHnde subay bulunan Ba ron şimdi eşi t r m a ile bir ( ınytt seyahatine 1,-lkmıştır. Hlt ler in kumandan la r ın ı dinleme-

bütün harekât ın plânlarını bizzat hazır ladığını İddia "<len Baron konuşmasına şöyle d e v a m e tmiş t i r :

Hitler d.«U idi. Fakat çok zeki olanlar deli lifte en ya-olanlardır" Karon, Diktatörün ölmedi*! şeklindeki rivayet. >*'• tı-wus . imi , , «Bu hâdiseyi hikâyeleştirmek İsteyenler

W»JE»«.I »>lr mevzudur Hltlerin esinin zehirle kendisinin de 'ahime,ı i|, intihar eıtlftı hakikattir." demiştir.

S. Rusya İrana Şiddetle Saldırıyor LONDRA, 15 - Tas Ajansı bugünkü komünist organı

Pravdanin bir makalesini dünyaya yaymaktadır. Pra tda bu makalesinde İrana çok şiddetli hücumlarda bulunmak-ta ve Iraıı lliikûnietini memleketi bir atlama taşı haline getirdiği iddiasiyle şiddetle tenkid etmektedir.

1921 Sovyet Rusya — iran aııdlaşmasının bazı kı-sımlarını feshetmiş olan İrana saldıran Pravda, bu-nun devletler hukukuna ay kırı düştüğünü ileri sür-mekte ve bu hareketin İra-na pahalıya mal olacağı tehditlerinde bulunmakta-dır.

iran tarafından feshedi-len 1921 andlaşmasının en önemli maddesi, kend' top-raklarında yabancı üsler ve askerler bulundurmıya-caklarına dair karşılıklı ve rilen teminatları ihtiva et-mektedir. Bilind'ği gibi tran, Bı-leşik Amerika ile ikili bir savunma paktı im-zalamadan evvel Rus —

iran aııdlaşmasının hüküm-süz olduğunu ilân etmişti.

italya Dışbakanı ingiltere, Fransa ve

Almanyayı Ziyaret Edecek

ROMA, 15 — italya Dış-işleri Bakanı Pella bugün L o n d r a y a g i t m e k üzere Romadan ayrılmıştır. Pella Londradan sonra Pa-ris'i ziyaret edecek ve ora-dan Batı Almanyanın mer kezi Bonn'a gidecektir. Pel la halli müşkil meseleleri müttefikleriyle müzakere edeceğini açıklamıştır.

Karamanlis Şimdiki Halde Kıbrısa

Gelmeyecekmiş Atina, 15 — Bazı Ajans-

lar Başbakan Adnan Men-deres ile Başbakan Kara-manlis'in Nisan ayı içerisin de Kıbrısa geleceklerini ha b?r vermişti.

Yunanistan Hükümetin? mensup bir hükümet söz-cüsü Başbakan Kramanlis' e atfen, şu beyanatı yapmış tı :

' 'Bşbakan Karamanlis şimdiki halde Kıbrısı ziya-ret etmeyi düşünmektedir. Bu gibi meseleler ileride görüşülecek meseleler ara-sında yer alabilir."

E . O . K . Â Liderinin Son Veda Beyannamesi

• • —

Grivas Artık İnfilâk Gümbürtülerinin Sona Erdiğini Söyledi

Eoka lderi Grivas. diin başka bir veda beyannamesi çıkararak, tedhişçi arkadaşlarına son bir defa "'Allaha ısmarladık" demiştir.

"Eoka Lideri Digeııis" imzası ile neşrettiği bir be-yannamede şöyle bir hitapda bulunmuştur: "Sizi üzüntü ieinde bırakıp gidiyorum, fakat bundan böyle sizin için, benim de uzaktan paylaşacağım bir mutluluk başlayacağı duşütıc iyle bahtiyarım.

"Artık otomatik silâhla-1 müzdeki 24 saat içinde rın takırtılar ve infilâkla-j Adadan ayrılması muhte-rin gümbürtüsü durmuş - | mel görülmektedir.

Nasır Komünistlere sert hücumlar yapıyor

ŞAM, 15 Bugün beklenme-dik bir saatte Birleşik Arap Cumhuriyeti Başkanı Abdfin-nasır büyük bir kalabalığa hi-taben komünizmi tel'in eden ve Irak Başbakanını takbih eı.?n bir demeçte bulunmuştur

Nasır konuşmasında Irak arzum olacaktır. Başbakanı Kasım'ın kan:a kızıl bir diktatörlük kurmak sevda-

mda olduğunu iddia etmiş ve şöyle demiştir:

"Kasımı çocukluğunda^, eri tanırım. O daha mektebe gider ken cebinde bir komünist vesi. Kası taşımaktan gurur duyar-dı. Komünizmin nasıl bir L^r.l-ke olduğunu çok iyi .biliyorum. Bunu bildiğim içindir ki, ko-münistler beni çelmek için cok çalıştılar, fakat muvaffak ola. madılar.''

tur. Kulak zarlarını tırma-layan gümbürtülerin yeri-ni barışçı kalkınma kam-panyasına katılmamız için yapılan davet almaktadır Başpiskobos Makaıios ve onun mimarları ile birl 'kte Kıbrıs Cumhuriyetini kuı ma işine dört elle sarılma nızı istiyorum. B r mücahi de teşebbüsler ini meyve-lerini görmekten daha bii yük bir memnuniyet ola mnz. Bu veda anında size sen mesajım şudur : Bir b'rinize sevg' ve birlik bağ hırmız! Hodgâmhk ve ben-cillik, tam bir disiplin ile bağlı bulunmanız gereken Etnarki 'nin irades'ne ra-molmabdır. Kıbrıs Cumhu-riyetinin t^me'i. ölen kah-ramanların kanları ile per-ç'lenm'ştir. Kıbrıs Cumhu-riyeti yapısı s'mdi sizin omuzlarınızdadır. Onu des-teklemekten kaçınmakla, bunu tahrip ederseniz ya-zık olur. ileride Kıbrısa gel mek ve sizi görmek en bü-

Güvenilir kaynakların be lirttiklerine göre, Grivas'ı Lefkoşadaki gizli karargâ-

hından Yunan konsolosu Fridas otomobine alarak Lefkoşa Hava alanına gö-türecektir. Otomobil Yu -nan bayrağı altında olacak ve otomobile biner binmez Grivas, Yunan hükümeti-nin nezareti altına girmiş sayılacaktır. Yunan ordusu subayları uçak alanında Grivas'ı karşılayacaklardır. Atinaya Grivası götürecek uçağa bir Yunan avcı filosu-nun refakat etmesi beklen-mektedir.

ALTMIŞ YAŞINDA: Danimarka Kralı Dokuzuncu Frede-rik a tmış yaşını doldurmuş bulunmaktadır. Bu münasebetle bütlin memlekette jübile şen.lklerl tertiplenmiştir. Resimde Kral ile Kra'.içe Amallenburg Sarayında görilnüyorlar.

Bir Bildiri Dün Dikomoda Patlayıcı

maddelerin bulunduğu ye-rin civarında bir çocuk ha-fif surette yaranlanmıştır. Bundan ötürü polis, cepha-ne uzmanları tarafından salim oldukları bildirilnce-ye kadar silâh depolarından en aşağı 400 yarda ötede durmalarını tavsiye etmek-tedir.

İNGİLİZ GENEL SEÇİMLERİ EKİMDE YAPILACAK

MUHAFAZAKÂR PARTİ İLERİ GELENLE-Rİ MAYISI TERCİH EDİYORLAR

LONDRA, 15 - Londrada yayınlanmakta olan "Daily Dispatch" gazetesi bugünkü nüshasında manşetlerle İngi-liz Genel Seçimlerinin Ekim ayı içerisinde yapılacağını haber vermektedir.

Gazete, Başbakan Mac Millan Mbskovadan dön-dükten sonra genel seçim-ler meselesini Muhafaza -

KÖPEK DEĞİL, ASLAN! : Chicago'nun kalabalık cadde, terinden birinde vitrinin önünde, mankenleri seyreden bu aslan, gelip geçenleri hayli korkutmuş, fakat aslanı tasmasından tu-tan sahibi, Texaslı Charles Hipp: "Korkmayın, bir kuzu kadar sakin ve yumuşak huyludur!.." diye halkı teskin etmiştir. Nlha. yet aslan ve sahibi polis tarafından davetli oldukları "Avcılar Blrllftl" nin geçit resmine götürülmüştür.

kâr Parti mensupları ile müzakere ettiğini ve seçim lerin ekimde yapılmasına karar verdiğini ileri sür-mektedir.

"Daily Dispatch" diğer ingiliz gazetelerinin seçim-lerin Mayıs ayında yapıla-cağı haberini tekzip etmek tedir. Gazeteye göre, bazı Muhafazakâr Parti ileri ge lenleri seçimlerin Mayıs ayında yapılmasını ısrarla talep etmektedirler. Bu çev relerin kanaatine göre, Mac Millan'ın Moskova zi-yareti parti lehinde bir ka zançtır ve bu yüzden bu ka zancın kaybolmasıması lâ-zımdır.

Başbakana yakın çevre-ler ise, Dört Büyükler kon-feransının sonuna kadar Mac Millan'ın Başbakanlık ta kalmayı arzu ettiği için seçimleri de Ekim ayına ka raı-laştırdığını iddia etmek tedirler.

Grivas Adada son saatle-rini yaşamaktadır. önü-müzdeki 24 saat zarfında Atinaya gitmesi beklen-mektedir. Tedhiş liderinin. yüksek tedhiş idarecileri ile görüş-tüğü ve onlara son direktif leri verdiği belirtilmekte-dir. Elefteriya gazetesinin yazdığına göre Grivas Lef-koşada özel bir evde kal-makta olup dün de Başpa-pas Miakarios ile bir görüş-me yapmıştır. Grivas'ın Yu nanistana ne gün gideceği hususunda kat ' i bir zaman tayin edilmemekle birlikte Rum gazetelerinde arka ar kaya çıkan veda mesajları-na bakılacak olursa önü-

Emin Kalafat Beyanatta Bulundu K A L A F A T İ Y İ L E Ş İ Y O R

LONDRA, 15 - Londra civarındaki uçak kazasından sonra ağır surette yaralanan ve bir aya yakın bir zaman-danberi Londrada tedavi görmekte olan Çanakkale Millet-vekili Emin Kalafat bugün yatmakta olduğu hastahanede Anadolu Ajansının bir muhabirine beyanatta bulunmuş-tur.

Emin Kalafat beyanatın da, kazanın halâ daha kor-kunç tesiri altında bulundu ğunu, ölen yakınlarının üzüntüsünün çok büyük ol duğunu, mucivezî bir şekil-de kurtuluştan Başbakan Adnan Menderes'in sağ se-lim olmasının bu acıları bir

l 'RENS VE BALIKÇI KIZI: Uzak-Şark'du bir seyahate çıkmış bulunan ingiltere Kraliçesinin eşi Prens Philip Hong Kong'u ziyaret; ettlfti sırada bir balıkçı köyünü ziyaret etmiş-tir. Heslıııde bu ziyareti sırasında bir geminin İçinde kendisine buket sunan bir balıkçı kızı ve Trens Philip görülüyor.

derece unutturduğunu be-lirtmektedir.

Emin Kalafat tedavi gör mekte olduğu hastahanenin doktor, asistan ve hemşire lerine candan teşekkür et-mekte ve şöyel demekte-dir :

"ilk Allah, sonra da dok-torlar, asistanlar ve hemşi-relerin ihtimamları netice-s nde yeniden hayata ka-vuşmanın bahtiyarlığını duymaktayım. Hepsine de candan teşekkür ederim."

Emin Kalafat aynı za-manda Cumhurbaşkanımı-zın göndermiş olduğu "geç miş olsun" mesajına da candan teşekkür etmekte, bu mesajın manevî kuvve-tini desteklediğini kaydet-mektedir.

Beyrut'taki Sovyet Haberler Bürosuna

Bomba Atıldı BEYRUT (R) 15 — Bey

rut ' taki Sovyet Haberler Bürosuna ait bir sinema ile d o k u z dükkân bugün Beyrut ' ta vuku bulan şid-detli bir infilâktan sonra hasara uğramışlardır. Mus tafa El Ar ' s isimli bir Lüb nanlı komünist liderlerinin evine de bir bomba atıl-mıştır. Her iki infilâkta da can kaybı olmamıştır.

TÜRK YUVALARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN " İS" KUMBARALARINDAN YAVRULARINIZI MAHRUM*

ETMEYİNİZ

T Ü R K İ Y E $ B A N K A S I l ^ * paranızın... istikbalinizin emniyeti

Page 2: 16 BozKurt Her Gü 4n Sayfa Fiat 1ı5 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/16Mart1959... · faruı Bizimdir Pazartesi 16 MART 1959 BozKurt GÜNLÜK MÜSTAKİ

SAYFA 2 ( B O Z K U D İ )

AKİSLER :

K ı b r ı s v e T u r i z m AVEROFUN İstifası Muhtemel HARİCİYE VEKİLİ SAĞLIK DURUMUNU

İLERİ SÜREREK BİR AYLIK İZİN İSTEDİ

1959 yilmin bahar mevsmu Kibri -sa bir Dan§ peiısı gıuı uoguiı. iaüiat uuıun guz^uiKıeruu ovaıarmuza dağ-larımıza çiçek çıçeK işlerken; Acıaua kî küiku ve uenjjet havası da nağı.nuş ye ıuu nıuur ve barışa terKeıııuşur « e saoa/ı, güneşe Karşı çatlayan iri tomurcuKiarua, Dızı hayata bir kat aana bağlayan unut pırııtuarı j ezmek teyız. lyay ymnın bahar mevsimini,

!«; ok uy ucularını auına ı>ır barış perisi A o/araK seiamhyorum. Zira aı ı ık, dört X senerun kin ve netreıi, korku ve deh-

şe.i , ümit ve kararjızuğı geçmişin £ KaraniiKiaruıa gömülmüştür.

Aaaya barışın dönmesi ile, kaç Ş yıldır sözü ednmeyen, üstelik dış :*: memleketlerde Kıurıs olaylarının ya-X ratıiğı tepkile mahvolan Kıbrıs tu-

rizm endüstrisi yeniden canlanma yo-luna girmiş Jr. Elimizde kati rakam ol

;{• mamak/a birlikte, eskiden Kıbrıs ada-•{• sımn haylu turist çektiğini iddia ede-

'4 biliriz. Böyle olmakla birlikte, Adanın birinci .sınıf turistlik bir ülke olduğu-nu söyleyemeyiz, ingiltere'de bulun-duğum beş yıl zarfında, ingiüiz turis4-lerjün yaz tatillerini geçirmek üzere,

n genel o/arak isviçre^e gittiklerine şa-hit oldum. Gerçi İtalya'ya gidenlerin

| sayısı da hayli kabaraktır, fakat İn-giliz turistleri, her nedense, isvçreyi tercih etmektedirler. Son zamanlarda İspanya, İsviçre'nin en kuvvetli bir rakibi haline gelmiştir. Çünkü ispan-ya isviçreye nisbeten çok daha ucuzîiuk imiş ve ayrıca sebze ve mey-vesi de bol imiş. Sonra, ispanyanın Endülüs'ündeki rakslar, kaçırılacak

;»; eğlence değii imiş.. Yazın ingiliz gazetelerinde, bir

çok memleketlerin turizm için reklâm

Osman TÜRKAY X y

ları ç ıkar. Milyonerler y a t a ğ ı M i a m ı - X aeıı , m e y v e cennet i JunuıyKaya ve Ha-h p s o auaıarına, eazo ı ık aans ıar v e aca y ı p guzeıni i ier uiKesi V e n e z ü e n a y a kaüar, bir çok üıkeıerın t u ı ı s . n k ;»; avanta j lar ı s a ; i i i r doKulıir. K ıv ıyera •{• v e lu ıpr ı başua a i em pek tabu., B u t u n bumarı at ı şunerek, h a ü r ı s ın tıalen tu- $ n z m bakınunüan g e n o luugu sonucu- X na varıyoruz. ;!'

Y ukaııda saydığımız ülkelerin pek çoğunun başnca geur kaynağı tu-rizm enaüstrısıdır. Kıorıs da eskiden, adaya gelen turistlerden hayli gelir sağlardı. Fakat Ada Türkleri, maale-sef bundan istifade edemiyordu. Kıb-ı ı sa tuııtik Türk otelleri yapıldığın-da, bu gelirli endüstriden Türkler de iâyıkı ile faydalanmaya başlayacak-tır.

Adya barış ve huzurun döndüğü bu günlerde, turizm endüstrisini yeni-den canlandırmak için dış memleket-lerde geniş ölçüde propaganda yapıl-ması gereklidir. Tedhişçilik yüzünden fena bir isim yapan Kibrisin, yaban-cı/ara tanıtılması ve benimsetilmesi biraz zaman alacaktır. Kıbrıs Turist Bürosunun bu yönde faaliyete geçe-ceği tabüdir. Londradaki Kıbrıs Dai-resi Kıbnsın turistik yerlerini, gü-zel manzaralarını tesbit eden reklâm , af iş ve broşürler dğıtıyordu. Bunla-ra, ingilteıede iken bir çok yerlerde tesadüf etmişimdir.

Turismin Kıbrıs ekonomisindeki önemini belirtirken, tekrar aklımıza sterlin bölgesinde kalmanın kaçıni7-mazlığı geldi. Kıbrıs'ta Turism en-düstrisinin devamı, Adanın sterling bölgesinde kalmasını gerektirmekte-dir.

Y

W . : ı

E n t e r e s a n ı m h 6 s e M E R A K L I

B A H İ S L E Unutamadığım İnsan:

W 1 L L Y H O H M Birkaç gün geçirmek 'Jz^re

geldiğim Arıbergln kış sporu İstasyonu Lıoch'de hayret veri-ci bir şey öğrenmiştim. Arka-daşım Kari'la bir yamacın üze-rinde durmuş nefes alırken, du. ruşu tuhafıma giden bir ka-yakçı önümüzden geçmişti.

Kari'a, "Hayret!" dedim. - "Evet,"' diye mukabele et

ti. "Willy Hohm olacak." . "O da kim?" Kimden bahsettiğini anUva

mamıştım. Benim tanımadığım bu şampiyon kim olabilirdi?

Kari, "O şampiyondan <ia üstün," diye kafamdaki soru-yu cevaplandırdı. "Willy Hohm meşhur kör kayakçıdır.1'

Arkadaşım ciddi adamdır. Fa kat bu sefer sözüne inanma-dım. Kör kayakçı olur muydu hiç?

Bir müddet sonra Willy Hohm'ia tanıştım. Çok uzun boylu, esmer, 35 yaşlarında ka dar bir atletti. Görmeyen göz. lerini kara gözlüklerin arka-sında gizliyor. - Onun peşinde tek başıma sapmağa tereddüt edeceğim nice dik yamaçlar-dan kayakla İndim.

Başından geçenıeri bana şöy. le anlattı:

- "Bir ilkbahar sabahı Silez-ya'nın bir köy hastahanesinde uyandım. Gözlerim görmüyor-du. Bir gün önce Kızılordunun birliklerinden biriyle savaştığı, mız sırada, bir mermi bir şaka-ğımdan girip öbüründen çıkar-ken göz sinirlerimi doğrayış-tı. Yaşım da o kadar gençti kı. Askere alınmadan önce, iş sa-atlerinin dışında, Jimnastik ho-cası olmak için kurslara de-vam ediyordum. Birden, bütün rüyalarımla birlikte karanlık bir çıkmaza saplanmıştım.'-

Fakat Wlily Hohm'un bed-binliği kısa süreli olmuştu.

"Çok geçmeden, herhangi sağlam bir kişi kadar yaşama hakkım olduğuna karar ver-dim." diye devam etti. "File-rim, bacaklarım, adalelerim sağlam ve kuvvetim yerinde olduğuna göre, istikbalim pen-âlâ parlak olabilirdi. Hem ku. laklarım da gayet iyi İşiti-yordu.''

Willy Hohm bana çeşitli mü sabakalarda kazandığı kupala-rı gösterdi. 18 yaşındayken Voralberg'de, devrin en büyük şampiyonlarının karşısında ka-zandığı 50 Km. İlk kayak ma. ratonunun kupası hepsinin en güzeliydi.

Wi.ly Hohm hikâyesine de-vam ediyordu:

. "Hastanedeki yatağımda, tekrar kayaklarımın üstünde kayabileceğim gün, eskisi ş;lbl bir erkek olacağıma kennımı inandırmıştım."

Viyana'ya dönünce, cür euift-rane projesinden kimseye ı-ah. setmemişti. Onu ^ a r t m a ^ inin herkes sanki elbirliği et-mişti. Annesi ona habire pas-talar yapıyor; arkadaşlarıı i l e -rini bırakarak onu gezmeğe t,ö türüyorlardı; üstelik Avustur. ya hükümeti, harpte âmâ olan herkes gibi ona da bir tütüncü

tik kursuna yazıldı. Yaralan-masından altı ay sonra, jlnı-nastikhanede halkalara a:;: la. rak ve paralel üzerinde ağır jimnastik hareketleri yapıyor-du. Harpten önce suya daıışı niç tecrübe etmediği halde, bu naliyle Viyana'nin Spor Sara-yında 7 m. yüksekten suya »Jai dı. Stadyumların müdavimi ol. muştu.

5 Ocak 1947 günü bir ah-oap evinde tanıştığı sarışın ıSlfiye o akşam evlenme teklif etti.

Bir ay sonra, VVilly tarafın-dan seçilen kış sporları istas. yonu Kitzbühei'e balaylarını geçirmeğe gittiler. Willy, ka. yaklarını da beraberinde gö-.ürmüştü.

- "Sabahleyin Elfİ'yi beni, çocukların kaydığı yamaca gö-türmeğe ikna ettim,'' diye an. latıyor. "Yolun hususiyetlerini oana izah ettikten sonra, bir ooru vasıtasiyle aşağıdan ba-na kılavuzluk etmesi hususun-da anlaşmıştık.

"Yamaç, % 5 i geçmeyen bir meyille aşağı inen hafifçe kon kav, 300 m. kadar uzunluğun-da bir yerdi. İhtiyatlı olmalıy. dım. Elfi beni yukarı çıkardı. Kayaklarımı ayaklarıma bağ-larken kalbim, göğsümden fır-.arcasına atıyordu. Soğuğa .ağ men, alnım ter içinde kalmıştı. Birden irkildim. Çok uzaklar-da bir yerden gelen Elfi'nin s e. sini duymuştum. "Hazır mı-sın?'' Sopalarımı terli avuç.a. nmla kavrıyarak kendimi aşa-ğıya bıraktım."

VVilly Hohm, tam 25 dakika-da aşağı indi. Arada durup ka. rısının emirlerini dinliyordu; karşılaştığı bütün güçlüklere rağmen, bir defa olsun düşme-di.

Viyana'ya dönerken VVilly, yeni bir fikrin peşinde idi. Jerçi kayakları üzerinde dura-oillyordu ama, daha fazlasını yapamıyacak mıydı? Karısın, dan talimat alış şeklini değiş-tirmeğe karar verdi. Uzak me-

safeden idare edilmek, tekniği-ni geliştirmesine İmkân venni-yecekti.

Bir gün Elfi'ye, "önümde ka yarsan, izlerinin üzerinde seni takip edebilirim," dedi.

Bu usulü de tecrübe ettiler, fakat iki kayak çiftinin sesleri Dirbirine karışıyordu. Bunun üzerine Elfi, sopalarına küçük çıngıraklar takmağı akletti. jjaiıa sonra, düdüKİe idareyi uenedi. Sonunda, tek heceıi, kısa emirlerde karar kıldılar.

1948-49 kışında genç adam, üç ay zarfında, müptedilerin takip ettikleri yamaçlardan da. ha tehlikelilerine geçti. Ertesi yıl, 20 Şubat 1950 de Zurs'un olimpiyat yoıunu üstüste üç de fa lnöi. Sonuncu inişte, hızını Kendiliğinden frenlemek zorun-da kaluı. Karısı kendisine ön-cülük edecek kadar hızlı gide. miyordu.

Wiiiy Hohm, en iyi şartlar altında dahi muayyen bir siir'-ati geçmemeği tercih etmeKte. dir. Bu ona, bir mania karşı-sında kendini toparlamak için gerekli saniyeyi temin etmek-tedir. Aynı sebepten ötüıu, genç adam, rüzgarların sert estiği fazla yüksek irtifalarda kaymaktan kaçınmaktadır. Zi_ ra hızını, havanın yüzüne çar-pşı yoluyla aniıyabilmekte, en ufak bir rüzgâr onu yanıltmak tadır.

Willy Hohm, bütün ihtiyatlı lığına rağmen, stilini geiiştiı-.neğe de fırsat bulmuştur. Kiiz jühel'de tanıştığı kayak ant-renörü Kari B'opp onu isvoç yüksek dağ okulunun stiline aıiştırmıştı. İlk dersten itiba. ren, kayakları, âdeti veçhile açık tutmak yerine, paralel Kaydırmanın müvazene hassa-sım çetin bir imtihana tâbi tu-tacağını anlamıştı. Arka arka. ya 10, 12 defa düştü. Bugün, biraz tereddütlü olmasına rağ-men bu stilde de kayabilirce it-tedir.

Kör kayakçı Wllly Hohm, bütün dünyada, dikkate değer müstesna bir adam muamelesi görmektedir. Fakat en çok ho. şuna gidecek iltifatın, "O da herkes gibi bir erkek,'' oldu-ğundan şüphem yok.

İstanbul : 15 - Yuan Ha-riciye vekili Averofun vazi-fesinden çekileceği hakkın-da çıkan söylentiler her an biraz daha kuvvet kazan-maktadır .

Hadiseler; Kıbrıs anlaş-masının imzalanmasını mü-teakip muhalefe t partileri-nin hükümete hücumuyla başlamış, A v e r o f u n Yu-goslav Hariciye Nazırı Ko-ca Popoviç'in Kıbıısa dair gönderdiği tebrik telgrafı-nı meclis huzurunda oku-masıyle son haddini bul-muştur .

Londra andlaşınası so-nunda Kıbrıs için bir hal çaresi bulunması hususun-daki görüşmelerini açıkla-yan Yugoslav hükümetinin bu işi fazlaca mühimserne-diği iddia edilirken, Avero-f u n meclis huzurunda bu te lgraf ı tamamen bir teb-rik ve muvaffak iye t telgra-fı şeklinde akset t i rmesi bu-rada "Skandal" oaralk va-sıf landırmış ve Averof mecliste t ek ra r bir açıkla-ma yapmaya mecbur bıra-kılmıştır. Hadisenin bir ' Skandal" ile alâkası bu-lunmadığını söyleyen hari-ciye vekili Yunan-Yugoslav münasebetlerinin eskisi gi-bi sam'miyetle devam ede-ceğini bildirmiş ve:

" — Huzurunuzda metnini okuduğum telgraf dafca ön ce Atinadaki Yugoslav se-firi tarafından bana muh-teviyatı telefonila bildiril-miş sonra da dostum Yu-goslav Hariciye Vekili Po-poviç beni parlâmentoda bizzat arayarak ayni şey-leri söylemiştir.»

MANİDAR İZİN Son bir habere göre, Yu-

nan hariciye vekili Averof, hükümet reisine müracaa t ederek sıhhi durumundan ba-hisle bir aylık izin istemiş-tir .

Siyasi mahafi l , Türk-Yu-nan çalışmalarının henüz başladığı, Kıbrıs mevzuun-da andlaşma yapılması, müşterek pazar, gümrük muafiyeti gibi meselelerin ele alınacağı şu sırada, işi başmdanberi takip etmiş

bir Hariciye Vekilin:ıı anı olarak böyle kritik bir za-manda izin almasını mani-dar karş ı lamakta ve buna siyasi gaf hastalığı demek-tedirler.

Diğer t a ra f tan hüküme-te yakın çevreler Averofun işgal sıralarında vereme tutulduğunu son İsviçre se-yahat inde bu hastalığının nüksettiğini ve i s t i rahata ihtiyacı bulunduğunu, söy-lemektedirler.

Bununla beraber siyasî mahafil , bu teklifin kabul edildikten kısa bir zaman sonra Hariciye Vekili Ave-r o f u n vazifesinden tama-men af f ın ı isteyeceğine mu hakkak nazarı ile bakmak-tadırlar.

ııı»ıııı»Nir» P E R İ K L E S

ünlü devlet adamların-dan Perikles Milâttan 493 yıl önce Atina 'da dünyaya gelmiştir. Eski Yunanistan da halk ta raf ından çok se-vilen, takdir edilen bir adam olarak gösterilmekte dir.

Fak ı-lere eşit muamele yapılmasını sağlı.van ilk devlet adamı Per kles ol-muştur. Onun sanata karşı duyduğu özel heyecandı1

da vardı. Bu yüzden "Ak-repol"un inşasını tamamla-tarak, halkın t iya t ro sevgi-sini ar t ı rmış ve bu suretle müzik ihtiyacını temin et-miştir.

Atinalılar sanata düşkün let adamları sayesinde ve onun verimli, alışmaları ile güzelliğe kül türe ve bol-luğa kavuşmuşlardır .

Salamın savaşından he-men sonra bir delikanlı ola rak siyasî haya t a başlıyan Perikles. Atmada askerlik

li bir Yunan ordusu mey-dana getirmeğe , muva f f ak olmuştur.

Hayatının son günleri büyük bir mücadele içinde geçen Perikles, Milâttan 429 yıl önoe 64 yaşında ol-duğu halde ölmüştür.

Dünyadan Tuhaf Olaylar

KADIN İSTEDİ Pasifik Okyanusta bulunan

Salomon adası ^ h l e r ı n d e n bir zenci, Avustralyalım Ne Galles şehrinde çekilen Milli piyangoda alt. bin sterim ka-"anm.şt.r, Salomon adasında paranın hiçbir kıymet, olma-dığıııdan, talihli zenci piyango idaresinden para yerine kad .n istemiştir. l«r hayli müzake-r e d e sonra kendisine 40 ster-iline bir kadın hesabıyla W kadın bulup vermişlerdir , / e n ci de bunları bir gemiye yük-leyip Salomon adasına götür-müştür.

KISASA KISAS Kanadaııın Toronto şehrin-

de. Daniel Sullivan adında bir tüccarın çok sevdiği ve-sıkı bir disiplin altında yetiştrdıği bir köpeği vardır. Fakat bir gun, bu buldog köpeği, kendisini kızdıran diğer bir köpeğin uze rine atılır ve sahibinin bütiın bağırıp çağırmalarına rağmen, biçare hayvanın bir kulağını koparır.

Bu hale kızan Daniel ih-van, hemen orada köpeğmin cezasını vermek ister ve buldo-ğunun bir kulağını ısırıp kooa rır. Kısasa kısas değil mi?!..

ÖRÜMCEK SATIŞI İngilterede York şatosu müze-sinin idarecileri son günle'de ziyaretçilere orta çağ havası veren örümcekienmiş köşelerin günden güne azaldığını gör-mekte ve üzülmektedirler. Bu-nun, şatodaki örümceklerin öl mesmden ileri geldiğini tesbit edince derhal gazetelere il'vı vererek canlı örümcek satın alacaklarını bildirmişlerdir.

HAPİSHANEDE VERin-S KONFERANS

Japonya'da Osaka şelın po-lis müdürü, 62 yaşında ve rünün 24 yılı hapiste g."çmiş olan Kubota adında bir hırsız-la kontrat imzalamıştır. 23 de fa hapishaneden kaçmağa vaffak olmuş olan Kubota, Ja-ponyanın yirmi şehrindi* yal-

bakımından daha kuvvet- tıız polis ve hapishane gardı-

PERLON BLUZLAR îki aydan beridir sayısız sayın müşterileri-

mizin beklemekte oldukları en son kareasyon-larda ve yeni modellerde VELOUR PERLON Bluzlar, caketler ve twin setler uçakla yetiş-miştir.

Ayrıca ayni partide zengin PERLON çama-şır kolleksiyonları da vasıl olmuştur.

Erken müracaat edenler zengin modelleri-mizden istifade edeceklerdir.

Toptan ve Perakente: AKARSU GÎYİMEVÎ

Girne Caddesi 40-42 Tel. 2955, Lefkoşa.

A TÜRK YAPI MÜTEAHHİTLERİNİN

DİKKAT NAZARINA !

YANARDAĞ ŞİRKETİNİN Tür* sermayesi ve Türk işçisiyle çıkarmış ol-

luğu KI&EÇ en iyi kalitededir. Şir*îtimiz bütün müşterilerin arzu ettikleri

nahal l j .tendi vasıtalariyle sevkedebilir. Mürncaat sahiplerinin aşağıdaki muvakkat

ıdrese müracaatları rica olunur. AKPINAR PASTAHANESİ

Tel: 3326, Lefkoşa. Mağusa Şübesi:

MEHMET ÖRFİ Limanyolu, Büyük Han

Tel: 2895, Mağusa

" b ^ T d e r t a l bir flmnas [ , » » » » » • • » » » • » * * • » » « » » * '

AKASYA - AKASYA Tel: 5575

Bir senedenberi açılan AKASYA Taksi Yazı-hanemize sayın halkım izm göstermiş olduğu alâka-ya teşekkürlerimizi sunarız.

Lüks Otomobillerimiz her an sayın halkımızın emrine amadedir.

Fiatlarımız makûldür.

Reşadiye Sokak No. 7

yanlarına "Hapishaneden nas'l kaçılır" mevzuunda konferans-lar verecektir.

ÇANLI TENCERE Birleşik Amerika devletle-

rinde, Olıio eyaletinde, Helen Konj adında bir bayan bir ser giyi gezerken 100 dolar kaybet miştir. O akşam, bir delikanlı, Helen'in kapısını çalıp 100 do-ları sergide bulduğunu bildi-, rerek parayı kadına vermiştir. Bu iyi hareket ( ! ) karşısında Helen de çıkarıp bahşiş olarak delikanlıya 10 dolar vermiştir. Fakat, aradan bir saat geçince, 100 dolarlık banknotun sahte olduğunu hayretle görmüştür. Meğer delikanlı sergiyi ziya-ret edenlerin çantasından çel-diği paraların yerine sahteleri ni iade etmek suretiyle bu bi-çarelerden bir miktar para da ha almanın yoluna bakarmış.

SATILIK SİNEMA MAKİNESİ

G. B. Kalee markalı 35 M. M. bir sinema makinesi sa-tılıktır. Istekiler Mobile Re-serve Athalasaya müracaat edebilirler .

I ®

j ı

I

n

GÜNÜN P0R Kıbr ıs için an l a şma imza l a r ı !

duk tan son ra he rkes başını kal ne soruyor :

Kim gal ip ? Kıbr ıs dâvası öyle bir maç idi 1

uzun sürmüş, müsab ık la r yorgun < t a bu maçın hakemler i bil s şaşkına ! bir k a r a r vermez olmuşlardı .

N ihaye t yeni bir hamleyle dl lar hakemler :

— Beraberce Yani galip te yok mağlûp t a . T a r a f l a r d a bir sessizlik Sevir

üzülmeli mi ? Herkes mütereddi t . Biri doyasıya nasibini a lamamış gibi bir milletin . .

Paras iy le girdiği bir müsabakada sının galebesini beklerken berabere gayr ı memnun , muh temel bir ku r tu lduğu için de şükreden bir spor ı benziyor halk., çehrelerde teessür yo r i t neşe de görünmiyor . Kıbrıslı paylar ına bir hususa sevinirlerken,! husu la rda t a tmin olunmamış gör

Seksen yıl tâbiî yaşamanın tes i r inden iki üç h a f t a d a kur tulmak" mü ? Kendisine gelmek için dirılenn bulamadı ki millet !

Mamaf i pek haksız da değildirler. Bir bakıyorsunuz çatlak bir ses

yor, b i r dil kaymas ı oluyor ve Kıbrıs Yunan i s tan oldu). Diyiveriyor.

Dilin kemiği yok ya, sö)liyoriar i baliğin mor f in in tes i r i bu.. Sen de :-

— Kıbr ıs küçük Türkiye oldu Makarios bile b i r konuşmasında (I

sa ilk zamanla rda olsun Kıbr ıs lu halinde kalmalar ı en büyük te ken baksanıza gaf yapmış . Bu cümle man la rda olsun) dileği gelecek gün! bırakan bir edâ t a ş ımıyor mu ?

Her şeye r a ğ m e n biz Türkler bu ı ha ta l a r ı müh imsemiye rek dün ile İmi nalı f a rk ın ı göz önünde bulundur dün salahiyetl i bir büyüğümüz meclisinde 40 ve 600 millik mesafeden meğe lüzum görmüş tü .

Biz a r t ık Kıbr ıs anlaşma ma imza I r ın gösterdikleri yoldan neş 'e içinde . Kıbrıs Cumhur iye t in i desteklemeliyiz

Bu gün hak ika ten galip mağlûp mez. Sadece bu maçın seksen yıllık if lâs e tmiş t i r .

öyle değil mi ? Muhsin

B0ZKURT Sanat Yaprağı İle İlgili Bir Bildiri

BOZKURT SANAT YAPRAĞI'nın ilk amacı* bu yurdun her sınıf sanatçısına ve yazarına freni? ölçüde yer vermektir . Sanat Yaprağımız her ayın 12 sinde yayınlanacaktır. Yazı, şiir ve reeim göndermek arzusunda olanlar, ay sonuna kadar yazılarını postaya vermelidirler. Mektuplar v.s. aşağıdaki adrese postalanmalıdır:

BOZKURT SANAT YAPRAĞI P. K. 324, Lefkoşa

MM»

w n tiPMNunfaŞrılarını

n a s ı l d u r d u t t u ç u n u

i z a h e d e y i m

— -»'

BÜYÜK FIRSAT t l / ' W *

X CROSS ROADS

h R0AD

JUNCTIOM

W • — •• • r ..I .r.r» - -M.

'ASPR0'KMHTÜ6İR ilÂtTıR. ' »HTİYACİNİ DUYDUĞUNUZ. 4 ÖNfrıU HAS L er i VARDIR K fvvfTLioi^seaioiA. n* C # s Tip. - S/\L i*! PİR

ÇÜNKÜ Sızıyı # ' KlICl OURDVtt":1

n,N e» "DAN /«TİYAS

Ğ'N/Z MİkTABı*'' Ni MUUTBVİCA

/ ASPRO'5>ZIY'\ lİMİ^dAI'* Oı/tJOüflA" I".

HASAN YUSUF ŞÖFER OKULU

FİATLARDA TENZİLAT

Ödemede büyük kolaylıkiar Büyük Otomobil £10.000, Küçük Otomobil £ 8.000 Motosiklet £ 2.000

BU FIRSATTAN SİZ DE İSTİFADE EDİNİZ A d r e s !

LEFKOŞADA: Giı-ne Caddesi No. 5 ve Trafik yanı

(rABjk GöiTBRi/z HAPı ALDIKTAN 2 SANİVg SOMAA resifti I KİlMOİtMfGC BAÎlfyfi OfRHAL SIZ, OBçea

0 2 ' s A N ' . y ç ' » '

l ^ f f T T » » * " «y

tOZ£ L JH A VA $ ı i MMBUAjI

r w / ? o , YU H Al

S KOvvCTLi

r QurvB[TveYA

- t f İ * . "»»^At* *SNı 0 / ç , a , t A „ F v e y f l ol'*/"* 'Sf

SAT,CAN S<2 U»<İLAR,N A

«"Z.Zvruger r

ONIAK4 J f s f o f i o . .

M AA D TARAFINDAN SJ VİSAL ORTAMA

:ASPR0> «ALB* J J i VİYA m

MİDE) ZAl m n n

mm _

Page 3: 16 BozKurt Her Gü 4n Sayfa Fiat 1ı5 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/16Mart1959... · faruı Bizimdir Pazartesi 16 MART 1959 BozKurt GÜNLÜK MÜSTAKİ

( B O Z K D H I ) SAYFA 8

I

I

Herkesin Zihnini Kurcalayan Sualler

?

- " "

Kömür .yakan üfleme mâl mu ; .)><> kibriti neden söndü-

" l î , mangal içindeki kömü-rü yakabilmek için üflemek sık sık bal vurduğumuz çareler-den biridir. Üflerken oldukça kuvvetli biı hava cereyanı hu-sule gelir, t>u cereyan alevi mumdan veya kibritten uzak-lastınr ve lüzumlu hararet mevcut olmadığı için mum so m . r Halbuki kömür ateşi hava cereyanına karşı çok daha mu ka \ e ı r ı e t l i d i r . Bu çeşit ateşle-,;„ büyümesinde havanın ihti-v.) ettiği oksijenin de büyük ro

vardır. Zencinin rengi değinebilir

miİ Dünyanın bir çok yerler n-

(je hu arada bilhassa Birleşik Amerikada zencilerle beyazlar a r a s ı n d a k i renk farkından do-ğan mücadele zaman zamktı tehlikeli saflıalar arzeder. İlim adamları, insanlar arasındaki renk farkını dolayısiyle ırk mü caddelerini ortadan kaldı rab'l mek iizere yaptıkları çalışma-lardan son günlerde miisbet ne ticeler alabilmişlerdir. Mono-İH'nbyl isimli bir asit siyah de-rinleri beyazlaştıracak kabili-yette ise de insan vücudu için tehlikeli bir zehirdir. Bu mah-cur bertaraf edildiği t akdr r le (nsanlığm derin vara İn/m dan birine kapanmış nazarı ile ba-kabileceğiz.

İnsan burnu kaç çe'şit koku-yu birbirinden ayırt edebiVr?

Bu suale "adamına göre" di ve cevap verecek olursak hiç te yanlış olmaz ama, en kuv-vetli koku alma hassası olan bir insandapn bahsedersek bu rakamın 7000 olduğunu hay-retle görürüz. Fransız parfüm>-meri Endüstrisinin merkezi olan Grasse şehrinde bu dere-ce hassas buruna sahip b ' rkaç mütehassıs mevcuttur. >

Dünyanın en dindar milleti hangisidir?

Tibet denilen ülke ve halkı hakkında malumat sahibi olan ler bu milletin Tibetliler oldu 'unu kolayca kestirebilir. Zi-ra nüfusu iki milyon civarın-da o!;̂ n bu memlekette yüz hin rahibe, ik; yüz bin rahip ve Lama papazı mevcut tur .

ffık hareket doğurur mu?~~ Basıncın, hararetin, rüzgâ-

rın hareket meydana getirdik-leri malûmdur. Yani bütün bu saydığımız unsurlar hepsi birer kuvvet kaynağıdırlar. Sonyapıl an bazı denemeler de ışığın bir kuvvet kaynağı ol duğunu meyd.ina koymuşlar-dır. Bir madem parça, meselâ h r top mermisi güneşin meı ke zindeki hararet olan 50000000 dereceye getirilirse bunun neş-redeceği ışık 80 kilometre uzak taki bir insanı devirebilecek bir kuvvet iht 'va eder.

Ellerimizle işitebilir miyiz? Bu suali soracak kimseyi kar

şınızda görseniz şüphes'z ki bu adam deli dersiniz ama asrı-mızda medeniyetin fen saha-l ıda gösterdiği terakkiler siz-leri bu şekilde düşündürmek-ten şiddetle men etmektedir . Zira Amerika'da Norbet Wie-ner isimli bir âlim havadakises dalgalarını alarak bunları be-yine nakleden bir "Sesli eldi-ven" vücuda getirmiştir. Ku la Ki duymayan bir kimse bu el-diveni giymiş olduğu elini mu lıatabınuı göğsüne koyunca, sesleri mükemmel surette işite bilmektedir.

Hesap ma^nesinin vazifesi-ni yapmak için ne kadar zama-«o ihtiyaç vardır?

Bu sualin cevabını da doğ-rudan doğruya vermek uydur I

«r «r -»»"i»»-

mak sayılır, fakat gelin şimdi ğıtmasıdır.

Amerika 'da John Mauchley, Prosper Eckret isimli iki âli-min beraber çalışarak meyda-na getirdikleri hesap ıııakina-sına insanın i nanmamak nor-mal olabilir zira bir mak : ne her hangi bir hesabı i n s ^ ı zih nindeıı 12.000 defa d a h a sür'-atle yapabilmektedir . Yani bu makinenin bir dakikalık b ; r -ça lışması insanın zihninin 2000 saatlik çalışmasına muadi ldi r .

Sini/ havacılıkta vukua ge-len uçak kazaları harpten ev-vel daha fazla mı idi?

1938 yılının teknik bıkanla-rı ile bugünün teknik imkân-ları aras ında muazzam farklar mevcu t tu r . Şimdi her şey eski-ye nazaran çok d'alıa mütekâ-mildir . Bunu havacılık bahis-leri için de söyliyebilir'z, fakat ge'gelelim havacılığın 1938 yi-lıııdakine üstü|n gözükmesine rağmen son yılın uçak kazala-rı on altı sene evvelk'ne naza-ran çok fazladır. İlgili -müte-hassısların belirttiklerine göre, kazaların bu şekilde fazla olu-şunda sebebi uçakların inşa-sında kullanılan malzemenin iyi olmayışı dolayısiyle uçakla-rın sağlam olmaktan uzak ol-malar ıdır .

Yazın buzu neden çuvala sa r arlar?

Birçolar ınız | ı dikkatini çek-miştir belki, yazın sıcak günle-rinde en m ü h i m ihtiyaçları mızdan biri olan buz kalın çu -vallara sarılarak muhafaza edi lir. Bu şekilde buzun ısındığını zannetmek gayet hatalı bir iş tir, zira buzu çuvala sarmakla onu ısıtmaz, kendi hararet ini muhafaza etmiş olmasını sağ-larız. Esasen aynı ame'iyey ;

biz kışın kendi vücudumuz için de yaparız. Soğuk günler-de giydiğimiz kalın fanilaları soğuğun vücudumuza girme-sini önlemektej'i ziyade, yü-cudun neşrettiği ha ra re t : n dışa rı çıkmamasını sağlamak ama cı ile taşırız.

Erkek elbiselerinin kollarına neden düğme konulur?

20 nci asrın erkeği, kadını kadar süsüne, giyimine itina eder. Fakat iyi giyinmiş bir er keğin elbisesinin b ü t ü n t e f e m i atını süs zannetmek gayet ha-talı olu i . Süs gibi gözükmesi-ne rağmen ceket kollarındaki düğmeler de bir işe yaramala rı için yapılmışlardır . Bu düğ-meler umumiyet le ilikl' olur-lar, her hangi bir iş yakaca-ğımız zaman bu ilikleri açarak ceketimizin kollarını sıvar böy lece onların kirlenmesini önle-riz.

Yeryüzünde Bütan ;simli b'rk

ülke mevcut mudur? Evet, belki aramızda bu ül-

kenin adını işitmemiş birçok-larımız mevcut tur . Bütan, t ah min edeceğiniz gibi bir Asya memleketidir . Himaiayalar , Hin3 : s tan ve Tibe t arasındaki bu memleketin mesabai satlıi-yesi 46,500 km.2 nüfusu ise 320.000 dir . Yarı müstakil bir krallık olan Bütan ülkesi sakin lari Moğol ırkından gelme olup Buda din ine mensuptur-lar. Memleket in başşehri de Punakha 'd ı r .

Yeryüzünde' en 'çok kullanı-lan maden alümiyum mu-dur?

Evet, gerçi demir , bakır gi-bi madenler a lüminyumdan önemli gözükürlerse de haki-katte insanlık a lüminyumu fenn|ijn, sanayiin 4000 muhte-lif sahasında kul lanmaktadı r . İki buçuk asır evvel Dan imar -kalı bir kimyager ta raf ından keşfedilmiş olan bu harika ma-denin e n mümtaz vasıfları ha-fifliği ve sıcaklığı sür 'atle da-

K İ B R İ S B z v s ı n ı n D z u v

HER GÜN SEÇME BÎR KARIKATÜR

Kumasınız k â f i ge lmiyecek beyim.. Meclis idare M a i l °'dttktan sonra ölçünüz değişti . . .

l-TNOS Gazetesi EOKA Lideri Grivasın Kıbrıs Rum Halkına bıraktığı en son mesaja temasla {unları yazmaktadır :

Kıbrıs adasını rahat bir ruhlf ve müsterih olarak brakıyor ve m ü m k ü n olan her şeyi size el<-de ett iğ 'mi tahmin ediyorum. Şimdiye kadar geçirdiğimiz mücadele anlarını hatırlıyo-rum. Birçok makineli tüfek ve muasır silâhlar Kıbrıs Ovala-rında ve dağlar ında elde ettiği iniz netice iç'n pat ladı du rdu . Şimdi vazifem sona erdiği için Kıbrısmı artık terkediyor ve sizi ta uzaktan elde ettiğimiz bir neticeyi muhafaza etme İniz için takip edeceğime söz veri-yorum.

ELEFTERİYA Gazetesi Makarios - Grivas görüş-mesi için şunları yaz'nak tadır:

Dün Makar ios tekrar ö 'arak hususî bir evde E O K A Lideri Grivas ile son bir defa o l ımk üzere görüşmüştür . Bu görüş-mede Grivasm adadan ayrıl-ması meselesi incelenmiştir. Anlaşıldığına göre Gr 'vasm ha va alanına kadar ve o a d a r sonra da fıasıl seyahat edeceği meselesi kendisine izah ed'î-mi.ştir. Grivas bu arada m i k a dele eden E O K A üyelerinden kadınlarla da avni evde görîiş-miiştür.

FİLELEFTF.ROS Gaze-tesi neşrettiği b;r Atina mahreçli haberde ezcüm le şunları yazmaktadır :

Kıhns ta bu lunan .bu şahıs giz-li olarak E O K A Lideri Diğe-nis ile temasa geçmiş ve Bü-tün Kıbrıs R u m halkının ar-zular m n Kıbrısta kalarak kon dişinin de siyasî sahada rol al-ması üzerinde toplandığını bil dirmiştir. Bu beyanata göre her nekadar da Grivas ada-dan ayrı kalacağını idd a eder se de Kıbrıs Cumhur ive t hükû meti idareyi ele alır almaz bel

ki de neticede adaya geleceb-tir. Belki de kimsenin a r /u et-mediği fakat olması muhtemel bir siyasî karışıklığı müteakip Grivas yine adaya gelmeğe ça lışacaktır.

CYPRUS MAIL Gazete si kısaca şu haberi yayın-

/ larnaktadır : Atina radyosuna göre PEAK teşkilâtı (At inada) başka nı Yunafrı Başpiskobosu Teo-dokledos vasıtasıyle ilân ettik-lerine göre Grivasın Atinava avdeti R a d y o vasıtasıyle halka haber verilecek ve gazetelerde hususî millî ilâveler yapılacak tır. Grivasın avdet ettiği habe ri verilirken bü tün işler du ra -cak ve Fabrikalar işçilerine karşılama törenine katılması •çin müsaade edecektir. Atina bayraklarla süslenecek ve kilse çanları devamlı olarak çala^ çaktır. Grivasın hava alanın dan is:msiz kahraman abidesi-

yne gitmesine kadar Beled :ye bandosu marslar çalacaktır. Grivas E O K A mücadesi için abideye çelenk koyacaktır.

TIMES of CYPRUS Ga zetesıi EOKA mahkûmla-rına temasla şunları yaz-maktadır :

Şimdi artık hapishanelerde hiç bir E O K A mahkûmu kalma-mış ve umumî af kanunu gere gince herkes serbest hırak-'mış tır. Ş ; mdi Grivasın beraberin-de Atinaya götürmeği arzu et-tiği birisi varsa onlar da git-miştir. Ix>ndrada ve muhtelif şehirlerde lıapis'ik müddet in ' do ldurmakta olan son 31 kişi Kıbrısa gönderilmiştir. 16 ta-nesi adada kaldı diğer 14 de Ağrotur hava alanından doğru Atinaya gönderilmiştir. Diğer tek bir şahıs da tngilterede kal mağı tercih etmiştir. Petros Hacı Mitsis adında h u şahsın kız kardeşi kardeşinin hapiste olmasının bir yanlışlık eseri ol duğunu iddia etmiştir.

Türkçe Plâk mı İstiyorsunuz ? FOTO ŞIK'ta bulabilirsiniz

LEFKOŞA. HIIIIIIIIIIIIIIIIUIIMMinilllllllllllHIMIIIIIIIIIHIIIIIUIIIIIIIIIMIIIIIIMIIIIIIIIHIIMIIIIIIHIIIMUllIlUllilMIIIMII

B u l m a c a Hazırlayan : M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 • • • • • • • • • 2 • • • • • • • • • 3 4 • • • • • • • • • 5 • • • • • • • • • 6 • • • • • • • • • 7 m o n o o m m : d i) • • • • • • • • •

Soldan Safra: 1. Ana yu-da en son bu toprak katılmıştı. Yerme. 2. İki cismi ayıran boş-luktan. Bir az ötedeklnl İşaret-tir. Yere yıkan 4. En kısa za-man. Birisi hakkında beslenen kin 5. Ağızdan çıkar. Tersi bir erkek ismidir 6. Bir emirdir. Cinayet yapmış kimse 7. Mel'-un demektir. Susuz kalan su içince ağzından ilk bu sesi «ı-kanr 8. Engel. İki dağın ara. sında kalan dere boyu 9. Mik-tarı çoğalmakta olan. En basit su Ustü vasıtası.

Yukarıdan Aşağıya: 1. Kafa-da tasarlanan şey. Kaoaca (evet) manasına da denir 2. Bulunmasına çalışılan (çoğul). 3. Dile hoş gelen. İlgisi olan 4. Tersi yiyecek maddesi. Eşya üzerine sürülen parıldatıcı 5. Yoktan meydana getiren 6. üı. ce yapılı 7. Çeşit. İskambilde birli 8. Benzer. Tersi yetersiz. Ev aksamındandır. 9. Saadet. Bilgisiz.

I)QnkU Bulmacamı/in Hııüt: Soldan Sağa: 1. Mevlevi 2.

Ulu. Çok 3. Hademe 4. Alâka-dar 5. Le. Rafet 6.Em. Çile 7. Fırın 8. Emare 9. Tel. Turm.

Yukarıdan Aşağıya: 1. M;:ha lefet 2. Elâlem. Me 3. Vınla. Fal 4. Ek 5. Marifet 6. Edalı 7. tç. Aferin 8. Be 9. Oku. Te-nis.

YAPI MÜTEAHHIDI A H M E T M E H M E T

A B O H O R L U

H e r nev i i n ş a a t i ş l e r in i d e r u h t e e t t i ğ i n i s a y ı n h a l k ı m ı z a b i l d i r i r .

M ü r a c a a t K ü t ü p h a n e S o k a k t a

K a h v e c i K a r d e ş l e r L e f k o ş a .

D Ü N Y A C A M E Ş H U R

P E N G U I N Kibrit leri Kıbrıs çarşısında.

En Halis Kahve YESILADA

KURU KAHVESID1R

P E N G U I N Kibritleri Türk ithalidir. Bakkal ın ızdan is rarla P E N G U I N Kibrit i is-teyiniz.

Kıbrıs Genel Acent i S A F A T E V F İ K

Lefkoşa.

D A K T İ L O Ö Ğ R E N E N L E R E

DAKTİLO K İ R A L A N I R L M ü r a c a a t : Te l : 6258 ;»;

E v k a f Karakaş Apt . £ No. 18 •!•

ip • r - v

Avrupa'nın en İyi Traş Biçağı U " 40 DAN FAZLA

MEMLEKETTE ÜN SALAN BÎR ÎSÎMDIR.

Genel Satış Y e r i : NEÇMI SENÎN

40 - 42 Abdi Çavuş Sok. Lefkoşa.

R 0 B L E C ELEKTRİK SOBALARI

En iyi kalitede İngiliz mamulâtı ROBLEC Elektrik Sobalarımızın mevsim için ikinci partisi vasıl olmuştur.

ROBLEC Elektrik Sobalarımız iki çubuklu olup hususî anahtar sav esinde icabında iki veya bir çubuk çalıştırılabilir.

ROBT E ^ alncrurjıız en iyi elektrik soba-sıdır, t:- ~<liniz.

Kıbrıs Genel Mümessilleri: A T A 1 K A R D E Ş L E R

Lefkoşa - Mağusa - Lârnaka

Adnan Menderes Kız Lisesi YILLIK MÜSAMERESİ

BİZİM ZAFER Sinemasında

ZEYNEB'İN KÖYÜ Müzikli piyes

Yazan: VECİHE KARAMEHMET

31 Mart 1959 Salı günü ö.s. 2.30 da talebeye, 8-30 da halka.

Bi let ler: 25 Mart Çarşambadan it ibaren her gün ö.s. 3-5 arasında okulda satı lacaktır.

CAMGÖZ Kundura Fabrikası KURTBABA SOKAK No. 29

LEFKOŞA.

Mecidiye Sokak No. 1 deki Kundura Fabrika-mızı Kurtbaba Sokak No. 49 a naklettiğimizi sayın müşterilerimizin bilgisine arzederiz.

Eskiden olduğu gibi, şimdi de en zarif, en dayanıklı kunduralar yalnız fabrikamızda imal edilmektedir.

Camgöz Kunduraları iyi kalitenin, sağlamlı-ğın âlâmeti farikasıdır.

Camgöz Futbol Kunduraları Adanın her ta-rafında ısrarla aranan kunduralar olmakta de-vam ediyor.

Fabrikatör ALİ ŞEYKİ CAMGÖZ

Kurtbaba Sokak No. 49 LEFKOŞA.

V d s s V0SS Alman Yazı Makineleri

Birinci parti reklâm yapmağa fırsat kal-madan satıldı.

1959 modelleri henüz vasıl oldu.

| Kıbrısa idhal edilen yazı makinelerinde mevcut olmayan üstün teknik.

| Garantili | Müşteriyi hayran bırakacak harf tipi. | Son derecede çekici renkler | Üstün kalite. | Rekabet kabul etmeyen fiatlar. | ödemede kolaylık.

KIBRIS GENEL ACENTI

Firma HARMAN 37 Mecidiye Sokağı

Tel: 4638. JAMB T A R A F I N D A N

T Ü R K « F İ

İ N G İ L İ Z . KEMAİ

LAVRENSE KARŞI 24 Yazan : O S M A N S E D E N

— Y a l n ı z b a b ı n a o t u r a n b i r k ız ı z i y a r e t e t m e n e iyi m â n a v e r m i y c b i l i r l e r . . '

— S e n i m u t l a k a g ö r m e k i s t e r d i m J a n e t . . .

J a n e t b i r m ü d d e t c e v a p v e r m e d i , s o n r a ç a p k ı n c a prii l ü m s i y e r e k :

— G e l e c e k C u m a sen i bek l e r i m E s a t , d e d ' . O g ü n iki a d a m ı m a d a izin v e r i r i m ..

E l i n i t u t t u m . . Ç e k m e d i . . Y a v a ş y a v a ş b i r b i r i m i z e y a k l a ş t ı k . . B ' r a n s o n r a J a -n e t k o l l a r ı m ı n a r a s ı n d a y d ı . .

Bu kız b a n a k a r ş ı o l an lif r e k â t ı n d a s a m i m î m i i d i ? B u n a k a t i y s n i h t i m a l v e r -m i y o r d u m . . J a n e t çok z e k î b i r k ı zd ı v e m u h a k k a k ki b e n d e n b i r b ? k l e d i ğ i v a r d ı . G ö k s u d a k i k o n u ş m a m ı z d a a ğ z ı m ı a r a m a s ı n a ve g a -y e t k u r n a z c a ben i k e n d i s i -n e b a ğ l a m a k i s t e m e s i n e b a ş k a t ü r l ü m â n a v a r e m i -y o r d u m . . B u k ız m u h a k k a k ki b u r a d a h u s u s î b i r m a k -s a t , h u s u s î b i r v a z ' f e i le b u l u n u y o r d u . . R a n d e v u g ü n ü n ? k a d a r m u n t a z a m a n ça l ı ş t i m , bu a r a d a b i n b a ş ı y ı d a b i r g ü n g ö r d ü m . .

— V a y , E s a t B e y , ded i , M a t m a z e l b u g ü n g e z m e ğ e g i t m e d i l e r m i ?

— H a y ı r b i n b a ş ı m , a r t ı k g e z m i y e c e k m i ş . . .

— B u k a r a r ı n d a n d >layı k e n d ' s i n e m i n n e t t a r ı m . Zi-r a s ize v e r i l e c e k v a z : f e l e r b i r ik t i . . .

— E m i r l e r i n i z i b e k l i y o -r u m b i n b a ş ı m . .

— P e k : , ben s e n i ç a ğ ı r t ı -r ı m . .

B ö y l e c e J a n e t l e r a n d e v u -l a ş t ı ğ ı m ı z g ü n e k a d a r s a -b ı r s ı z l ı k l a b e k l e d i m . . O a k -ş a m d a d a i r e d e n e r k e n çı-k ı p d e r h a l J a n e t ' i n e v i n e k o ş t u m . . D o ğ r u s u k ız ın n e ş e k i l d e b i r h a t t ı h a r e k e t t a k i p e d e c e ğ i n i m e r a k e d i y o r d u m . J a n e t i g ü l d ü r e n ş a k a -l a r ı m ı y a p m a ğ a b a ş l a d ı m , J a n e t i se d u r m a d a n gez in t i l e r i m i z d e n b a h s e t t i . S o n r a b i r a r a lâf t e k r a r b a n a v e i ş i m e i n t i k a l e t t i . . J a n e t :

— G e ç e n l e r d e M a r e ş a l s e n d e n b a h s e t t i , ded i . B in -b a ş ı s e n d e n çok m e m n u n -m u ş . . H a t t â s a n a B i n b a ş ı -n ın s a ğ ko lu n a z a r i y l e ba -k ı y o r l a r . .

— N e m ü n a s e b e t . . . — H a y d i c a n ı m i n k â r e t -

me. . . B e n e s r a r e n g i z b i r t a v ı r

la g ü l ü m s e d i m : — F a r z e t ki öyle , b u n d a n

n e ç ı k a r ? — İ n g i l i z l e r k u r n a z a d a m

lardu- . . B a k sen i h e m e n y a n l a r ı n a a l m ı ş l a r , e v e t , e v e t , y a m a n a d a m ş u İng i l i z l e r .

— İ n g i l i z l e r iyi d i p l o m a t t ı r l a r . . .

— Y a l n ı z iyi d i p l o m a t de-ğil , a y n ı z a m a n d a iyi c a s u s t u r l a r . . . Mese l â , m e s e l â Lavvrence . . .

— L a u r e n c e m i ? v — E v e t . . Ş u a n d a i s t a n -

b u l d a o l d u ğ u s ö y l e n e n m e ş h u r c a s u s Lavvrence . .

A r a b i s t a n ı n t a ç s ı z k r a l ı , O s m a n l ı İ m p a r a t o r l u ğ u n u n b a ş c a s u s u Lavvrence . .

T ü y l e r i m i n i n ü r p e r d i ğ i n i h i s s e t t i m , i ş t e M a r g o t ' d a n s o n r a d a J a n e t d e Lavvren -ce ' in I s t a n b u l d a o l d u ğ u n u

i d d i a e d i y o r d u . . — N e m ü n s e b e t , d e d i m . . .

L a w r e n c e ' i n t s t a n b u l d a işi n e ?

O r a s ı n ı s iz b e n d e n iy i b i l i r s in i z E s a t B e y e f e n d i . .

— L a w r c n c e ' i n t s t a n b u l -d a o l d u ğ u n u s ize k i m s ö y -ledi?

— H i ç . . G e ç e n l e r d e M a r e -şal , y â n i a m c a m k o n u ş u r -k e n i ş i t t i m . .

— L a v v r e n c e ' t e n mi b a h s e d i y o r l a r d ı ?

— N e b i l e y i m c a n ı m . . Y a l n ız L a w r 3 n c e i s t a n b u l d a y -m ı ş d e d i k l e r ni i ş i t t im . . O h , E s a t , b ize n e L a v v r e n c e ' d e n c a n ı m ?

B i r d e n b i r e l â f ı d e ğ i ş t i r i p b a ş k a m e v z u aç t ı . G e c e g e ç v a k t e k a d a r o y a l a n d ı k . J a -n e t u f a k t e f e k t a ş k ı n l ı k l a r ı m ı m ü s a m a h a ile k a r ş ı l ı -y o r d u . . B i r a r a o n u ko l l a r ı -m ı n a r a s ı n a a l d ı m , u z u n u z u n ö p t ü m . B i r m ü d d e t s o n r a J a n e t i n el i d i v a n ı n b a ş u c u n d a k i l â m b a y a u z a n dı . O d a z i f i r î k a r a n l ı ğ a g ö -m ü l d ü . .

F R A N S I Z L A R B A N A BİR S E R V E T T E K L İ F

E D İ Y O R L A R D i v a n d a n k a l k a r k e n J a -

n e t b e n i k o l u m d a n t u t t u v e k e n d i n e d o ğ r u ç e k t i :

— E s a t , s evg i l im . . S ö y l e b a n a , b e n i s e v i y o r m u s u n ?

— J a n e t , sen i s e v m e s e m b u r a d a i ş i m n e ?

— E s a t , ç o k m e r a k e t t i -ğ i m b i r ş e y var . . .

— N e d i r s e v g i l i m ? — E s a t , b u h a y a t ı n ı n so-

n u n e o l a c a k ? B u n u h i ç d ü -ş ü n d ü n m ü ?

B u â n î v e g a y e t u s t a l ı k -l a h a z ı r l a n m ı ş b i r t a a r r u z b a ş l a n g ı c ı id i . B u n u d e r h a l a n l a m ı ş t ı m .

— S e v g i l i m , d e d i m , h e r -k e s g ib i ten d e i s t i k b a l i m i e m n i y e t a l t ı n a a l m a k i s t e -r i m . . B u d a a n c a k p a r a ile s e r v e t ile o lur . , i ş t e h a y a -l i m d e k i s e r v e t i t a h a k k u k e t t i r i n c i y e k a d a r ç a l ı ş a c a -ğ ım . . O n d a n s o n r a d a h e r z a m a n ö z l e d i ğ i m h a y a t ı y a -ş ı y a c a ğ ı m . . B u h a y a t ı ö n c e k e n d i m iç in d ü ş ü n ü r d ü m , f a k a t ş i m d i b u p r o j e l e r i -m i n ik inc i b i r k a h r a m a n ı d a h a v a r . . .

— K i m d i r o t a l i h l i ? — S e n , J a n e t . . F a k a t o r ü

y a l a r ı n h a k i k a t o l m a s ı iç in p a r a y a , h e m d e çok p a r a y a i h t i y a ç v a r . .

(Devamı var)

SATILIK RADYO VF. TAPE RECORDER

İyi d u r u m d a bir r adyo ve beraber inde bir tape Recor-der satılıktır.

M ü r a c a a t : Ali Cemal

No. 4, Reyhan Sokağı, Lârnaka.

SATILIK PLANYA Türkiye — îzmir yapısı

iyi durumda bir P l a n y a ma-kinesi ( yen i tepsi , bıçkı, del me a le te ve 40 C m . l i k Plan-y a ) bütün techizat ıyle satı-lıktır.

İstekli ler, Se l imiye Camii kargısında Dülger H ü s e y i n Asım'a müracaat etmelidir-ler.

ECEABAT TİCARETEVİ A S K E R Î E Ş Y A A L I M S A T I M İ Ş L E R İ

H e r t ü r l ü a s k e r î m a l z e m e , a y a k k a b ı , y a ğ m u r l u k m u ş a m b a , ç a d ı r , c a k e t , p a n t o l o n , k a z a k , d i n a m o , s t a r -teı- h a v a p o m p a l a r ı , k a m p e t , h a s t a l ı a n e s e d y e l e r i , e t e k e r , s u t g e n , k o r s e l e r , p a l t o , b ü y ü k m a s a v e y a t a k ö r t ü -

l e n , b a t t a n i y e , ç o r a p v e k o n ç , d e r i p a t i , d e r i c a k e t , de -r i h a y v a n m a l z e m e s i , u ç a k f i l m l e r i , c e l l â b i v a , m a k i n i s t v e m a t b a a c ı l a r a bez l e r , p a r a ş ü t y e l e k l e r i , ' s p o r k u l ü p -e r i için a n t r e m a n f a n e l â v e d o n l a r ı , t o p t a n v e p a r a -

k e n t t e f ı a t l a r d a çok u c u z a s a t ı l m a k t a d ı r .

Ş e f i k 5. S U Y O L C U Y o r g a n c ı baş ı S o k a k N o 21,

Tel. 6 1 8 9 ( D e m i r c i O s m a n Zeki a t e l v e s i ) L E F K O Ş A

L I N C - 0 - L I N ! Evet yeni bir isim! Yepyeni bir buluş !

LINC-O-LIN BİRA ŞAMPULARI saçınız için kullanabileceğiniz en iyi en orijinal şampulardır. Siz kullanın ve arkadaşları-nıza da tavsiye edin..

LINCOLN HAIR PRODUCTS LTD. KIBRIS MÜNHASIR ACENTÎ

TEL. 2436 R A U F ve ŞtL, 58, Arasta Sokak. Lefkoşa

dşı" »i i>İP">y »ı '̂ Ü' '̂ r**

Page 4: 16 BozKurt Her Gü 4n Sayfa Fiat 1ı5 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/16Mart1959... · faruı Bizimdir Pazartesi 16 MART 1959 BozKurt GÜNLÜK MÜSTAKİ

SAYFA PAZARİ ( B O Z K D B l j

B o . k u . t

Spor Mağusalıların 2 Penaltiden istifade edemedikleri dünkü maçta

Gençlik Gücü—Türk Gücünü Güçlükle 1—0 Mağlûp Edebildi

RAKIPLERINDEN ÜSTÜN OYNAYAN TÜRK GÜÇLÜLER, IKI ÇEVıREMEDıKLERı GIBI GOLLÜK POZISYONLARDAN

YÜZÜNDEN ISTIFADE EDEMEDILER.

PENALTıYı SANSıZLıK

GOLE

Dün LefUosadtı Takslııı Spor alanında, yakıcı bir gilneş altında ve kalaba'ık bir seyirci önünde ceryan eden Gençlik Gücü - Türk Gücü karşılaşmasını, Yeşll-beyazlılar güçlükle 1-0 kazanabilmelerdir.

Maçın İlk devresinin büyük bir kısmı Türk Güçlülerin de. vamlı baskısı altında geçmesine rağmen, gol kaydedilmemiş ve devre 0-0 golsüz sona ermişti. Bu arada, Magusa'ılar bir de pe-naltı kazanmışlarsa da, Mustafa sıkı bir şutla topu çok yuka-rılardan avuta göndermişti.

Birinci devrenin sonlarında Çebiç yaralanmış ve Gençilk Gücü İkinci devreye 10 oyuncu ile devam etmişti, ikinci devre, de Türk Güçlüler bir penaltı daha kazanmışlarsa da, bu defa da Nldai'nln şutunu Şefik kurtarmasını ve golü önlemesini bilmişti.

Bu nıaçda İki penaltlyl de gole çevlremeyen Türk Güçlü-lerin moralleri bozulmağa başlamış ve bir aralık maç iyice sertleşmişti. Bilhassa Hasan ile Blfat arasındaki sert hareket-ler, hiç de sporculuğa yakışmayacak nevideııdi. Bu gibi hare-ketleri yapanların, hal& daha rakibine düşman nazarıyla bak. ması ve kasten yaralamak için uğraşması teessüfe şayandı... Ayni hareketleri, Gençlik Gücü'nden Kaleci Şefik, Solbek Mesut ve Türk Gücünden de sağ İç Mustafa i'e sol haf Yavuz tekrar-lamış ar ve seyircilerin aleyhe tezahüratlarını kazanmışlardır.

Tribünlerdeki münakaşalar da aüp yürümüştü. Her iki ku-lüp taraftarları, lüzumsuz ve münakaşanın genişlemesine sebe-biyet verecek şekilde söz'er sarfetmlşler, para bahisleri koy. muşlardır. Bu gibi hareketlere artık bir son verilmesinin zama-nı gelmiş, hatta çoktan geçmiştir. Sporu, spor diye oynamalı ve seyretmeliyiz.

Tele Foto Bozkurt Dünkü nıaçda Sona.'ın bir akını

İle devam

CANSEV

devreye 10 oyuncu etti.

Rüzgârı leyhlerine alan Genç

. , Tele Foto 'Bozkurt

Dünkü Gençlik Gücü - Türk Gücü maçından bir enstantane

CANSEV

MAÇIN CERYANI Takımlar dünkü maç'a şu

kadrolarla çıkmışlardı: GENÇLİK GÜCÜ: Şefik, Kü.

çük Hasan, Mesut, Çebiç, Ley-la, Kemal, Sonal, Mltat, Fikret, Sermet, Erol.

TÜRK GÜCÜ: Beyaz, Doğan Cafer, tsmet, Fikret, Yavuz, Nidai, Mustafa, Halil, Ali Rlfat.

Maça saat tam 3.15 de İngi-liz hakem Mr. Shembri idare-sinde ve Türk Gücü'nün vuru. şuyla başlandı. İlk dakkalar, rüzgâra karşı oynayan Gençlik Gücü'nün tesirsiz baskısı al-tında geçti. Bu arada, ha3im takım ceza sahası yanına ka-dar yaklaşan Gençlik Gücü for-veti, kaleye şut atamadılar.

15. dakkadan sonra Mağusa-lılar hakimiyeti ele aldılar ve devamlı akınlarla, Gençlik Gü-cü kalesini sıkıştırdıar. Türk

larının tezahüratı görülecek şeydi.

Kaçan penaltiden sonra, Türk Gücü baskısı yine devam etti. Bu arada Mustafa, kaleci Şefiğe yaptığı kasti ve sert hareketlerden dolayı hakem *a rafından ihdar aldı. 28. dak. kada Fikret'in geri pasını ka-leci Beyaz bloke edemedi ve Sonal, topu yetişmesine rağ-men dışarıya göndererek ınr golü böylece kaçırdı.

Devrenin sonlarına doğru oyun çok sertleşti. Gençlik Gü-cü sağ bek'ı Hasan ile Türk Gücü sol açığı Rifat, hakem, den ihtar aldılar. Bütün uğraş-malarına rağmen, her iki ta-kım da gol kaydedemediler ve devre böylece 0-0 sona erdi.

İkinci Devre Türk Güçlüler seri başlaOı.

lar. 2. dakkada Nidai, kaiecly-le karşı karşıya kaldı ve 6 met

İlk Güçlüler, ikinci devrede da ha üstün oynamaya başladılar. 10. dakkada Mltat'ın 40 metre, den yaptığı ortaya, kaleci Be-

yaz hatalı çıktı ve top kendisi-ni aşarak ağları buldu.

Bundan sonra oyun karşiiik-lı akınlarla geçti. 1.0 mağlûp durumda olmalarına rağm?n Türk Güçlüler, bütün enerjileri ile son dakkaya kadar çalış-maktan geri kalmadılar.

40. dakkada müsait pozis-yonda Rifat'in çok yakın me-safeden şutunda, top üst .kale direğinden döndü ve tekrar ot. ta anan topu Şefik güzel bloke etti. Bundan sonra Türk Gü-cü'nün, baskısı, son dakkaya kadar devam etti. 43. dakUada Ali'nin 4 metreden çok sıkı şu-tunu, Şefik gol olurken önleai.

Rakiplerine nazaran daha üstün bir oyun çıkaran, fakat ele geçen fırsatları kullanama-yan (Bilhassa iki penalti'yı) ve biraz da şansız günlerinde olan Mağusalılar, dünkü maç. dan 1-0 mağlûp ayrılmakta» kurtulamadılar.

TEKİN YÜKSEL

BREZıLZA MILLÎ TAKıM SANTRFORU

PELE, SANT0S STADINI YANMAKTAN KURTARDI

Genç Futbolcu Real Madrid'e Transfer Etseydi Kızılca Kıyamet Kopacaktı

yakacaklarını ve idare heyetini linç edeceklerini bildirmişler-dir.

Tele Foto Bozkurt - CANSEV

Türk GücU, Gençlik Gücü kalesini sıkıştırıyor.

Gücü ilk gol fırsatını 18. dak-kada kaçırdı. Şefiğin hatalı çi. kışında, top kendini aşarak ağ-lara girmek üzere İken Küçük Hasan yetişerek topu avuta gönderdi ve böylece bir gole mani oldu.

Türk Gücü'nün seri akınları devam ederken 19. dakkada Leylâ, kendi ceza sahası içeri-sinde lüzumsuz bir hareket ya-parak topu elle tuttu. Hak?m. in verdiği penaltı cezası üze-rine, tribünlerdeki Türk Gücü taraftarları müthiş tezahürat yaptılar. Fakat Mustafa topu, kalenin çok üstünden avuta. göndererek, takımını bir gol-den etti. Bunun üzerine, tribün lerdekl Gençlik Gücü taraftar-

reden sıkı şutu gol olurken, Şefik güzel bir dalışla topu köşede bloke etti.

Bir dakka sonra Şefik, topu bloke ettikten sonra kasten ayak savurduğundan, hakem Gençlik GücU aleyhine penaltı verdi. Bu defa Nidal'nin çekti-ği penaltide, Şefik topu bloke ederek bir golü daha önleme-sini bildi. Bu penaltiden de kur tutan Gençlik Gücü tarafta: la. rı, coşkun tezahüratta bulun-dular.

Birinci devrede Yavuz tara-fından kasten yaralanan Çebiç sahada yürüyemez halde oldu-ğundan 5. dakkada sahadan çıkmak mecburiyetinde kaldı. Böylece Gençlik Gücü İkinci

En Son Puan Durumu Takımlar 0 a B M A Y P DOĞAN T.B. 12. 8 1 3 32 10 17 GENÇLİK GÜCÜ 13 8 1 4 31 11 17 ÇETİNKAYA "12 8 1 3 47 22 17 DEMİRSPOR 11 6 1 4 23 30 13

YENİCAMt 13 5 2 6 24 26 12

TÜRK OCAĞI 12 4 3 5 19 24 11

TÜRK OÜOÜ 11 4 1 6 19 26 9

YEŞİLADA 14 0 2 12 11 57 2

1958 senesinde İsveç'te ya-pılan V I . Dünya futbol şam-piyonasını kazanan Brezilya Milli takımının en muvaffak forvet oyuncusu pele'yi birçok tanınmış takım me;najeler' transfer etmek istemişlerdi.

Halen 18 yaşını doldunııa-yaçı Pele Santos takımında oy namaktadır. Brezilya lig maç-larında 56 gol atarak rakipsiz go! kralı olmuş ve şimdiye ka-dar yapılan Brezilya lig maçla-rının "Gol Kralı" rekorunu kırmıştır.

Bu genç ve dinamik oyun-cuyu transfer etmek için lieal Madrid takımının menajeri Santos idarecilerine 200 bin dolar teklifte bulunmuştur. Bu teklif Santos şehrinde Panik yapmıştır. Santos takımının taraftarları hageri duyar duy-maz sokaklarda «Pele'yi ver-miyoruz» diye bağırarak ta-kım idarecilerini protesto et-mişlerdir. Santos Pele'yi sat-tığı takdirde stad tribünlerini

Recep 'oynamak istiyorum' diyor

İSTANBUL — Beşiktaş lı futbolcu Recep Adanır ida^ recileri kendisini takıma koy-duğu takdirde oynayacağını dün açıklamıştır. Siyalı — be-yazlı futbolcu ayrıca şu açıkla mayı da yapmıştır :

" — Takımıma faydalı ol-mak istiyorum.Fakat idarecile rinvz buna imkân vermiyor. Duyduğuma göre beni oynat-mamak için yemin etmişler."

Diğer taraftan teknik komi-te başkanı Hakkı Yeten ise Re cebin oynatılmaması huşunda şöyle konuşmuştur:

"— Recebi takıma koyacak tim. Fakat idareciler yazılı mü racaat ta bulunmadığı için Re-cebin oynamasına mâni oldu-lar. Recep şayet takımda oy-namak istiyorsa idare heyetine durumU yazılı olarak bildirir.

Bu durum karşıs;mda kor-kan idareciler Pele'nin muka-velesini yenilemek zorunda kalmışlardır. Pele yeni anlaş-madan sonra Santos takımın-dan 10 bin dolar, "Cadillac" ve villâ almıştır. Pele henüz reşit çağına erişmediği için anlaşmayı Pele'nin babası im-zalamıştır.

D İDİ VE RUSYA ANTRENÖRLÜĞÜ

Geçenlerde bütün dünya basını D:di'nin Rusya'ya ant-renör olarak gideceğini bildir-mişti. Bu haberi gazetelerden öğrenen meşhur futbolcu Di-di haber üzerine: 'Ben AP.mu habirine sadece Rusların iyi futbol oynadıklarını, fakat iyi şut atamadıklarını ve onlara şut atmasını öğretsem" demiş dim. Demiştir.

Böylece bu haberi muhabi-rin yanlış aksettirdiği anlaşıl-mıştır.

Birinci Kümeye bu sene terfi eden LİMAS0L TÜRK OCAĞİ

Geçen Senenin Lig Şampiyonu Ç E T İ N K A Y A ' YI 3-2 MAĞLÛP ETTİ

BÜTÜN KIBRI

Orda Karması - 9 Demir Spor - 0

Cumartesi günü oynanan maçın revanşı, dün Lârna-'kada Bekir Paşa Stadında oynanmış ve ingiliz Ordu Karması Demirspor'u 9—0 gibi çok açık farkla mağ-lûp ederek SHELL Kum-panyasının büyük kupasını kazanmıştır.

11

Ymceköy - 1 Ipsillât (Sütlüce)

Dün ö.s. saat 3.30 da Ye-niceköy'li ziyaret eden ipsil lât Türk Çiftçiler Birliği, Yeniceköy Türk Spor Ku-lübü ile yaptığı dostluk ma çını 1 — 0 kazanmağa mu-vaffak olmuştur.

İBRAHİM Takımını kurtardı

(Hususi Muhabirimiz ismail Canıbulat bildiriyor)

LİMASOL (15) — Bu gün şehrimizi z 'yaret eden geçen senenin l:g şampiyonu Çetin Kaya, 10 bine yakın bir sey'rci önünde bu sene R:r'(ıci Kümeye terfi eden Türk Oca ğı'na 3 — 2 mağlûp olmak-tan kurtulamamıştır.

Takımlar sahaya şu kadro-larla çıkmışlardı :

TÜRK O C A Ğ İ : İbrahim, Fadıl, Osman, Turan Özkan Hüseyin, Hakkı, Baflı, Turgut Döşemeci, K. Melımed.

ÇETİN KAYA : Şevki Mustafa, Ahmed, Selçuk, Ka-rayel, Defteralı, Özer, Erdo-ğan, Ayhan, Erol, K. Ayhan.

Para atışını Çetinkaya ka zandı ve maça saat 3.30 da Ocaklıların, vuruşuyla başlaıv dı. l'k dakikadan itbareuı seri akınlar yapan Ocaklılar, 6. dakikada bir penalti kazan dılar. Özkan'ın yaptığı pe-nalti vuruşunu Şevki blok? etti 10. dakikada Melımed' in tehlikeli bir şutu gol olurken, yine Şevki taraf ın dan önlendi.

20. dakikadan itibaren Çetin Kaya'lılar üstünlüğü ele aldılar. Defteralının sa-ğa aktardığı topu Özer, bi-raz sürdükten sonra sıkı bir şutla ağlara taktı.

1 — 0 galip duruma ge-çen Çetin Kayalılar üstün-lüklerini devam ettirmek-de geri kalmadılar ve 30. dakikada Ayhan'ın ayağın dan ikinci gollerini de ka-zandıktan sonra, devreyi 2 •— 0 galip bitirdiler.

İkinci devreye Türk Ocaklılar çok seri başladı-lar. Çetin Kayalılarda bir yorgunluk, ve tutukluk gö-ze çarpıyordu. 10. dakikada kaleye girmek üzere olan topu, Çetin Kaya sol beki Ahm^d elle çeldi. Hakemin verdiği penalti cezasını Hü şeyin, kalecinin solundan ağlara takdı ve durumu 2 — 1 yaptı.

Durum 2 — 1 olduktan sonra Ocaklılar iyice açıldı

lar ve 20. dakikada Turgut un ayağından ikinci- ve be-raberlik gollerini de kazan maktan geri kalmadılar

Beraberliği temin eden Türk Ocağı taraf tar lar ı , sa ha dışarısında tezhürat lan nı art ırmış bulunuyorlardı. 28. dakikada Baflı, takımı nın üçüncü ve galibiyet go lünü de kaydetmekte gecik m^di.

Maçın bitmesine 10 da-kika kala Çetin Kayalı-lar üstünlüğü ele aldılar. Devamlı suret te yaratt ıkla rı baskı :le Ocak kalesini bunalttılar. Fakat Ocak'm kuvveti: müdafaası ve çok güz°l bir oyun çıkaran ka-leci ibrahim'in güzel kur ta rışları sayesinde gol atma-ğa muvaffak olmadılar.^ Bövlece maç da, 3 — 2

V)

MUSTAFA Güzel oynadı

Türk Ocağının galibiyet y-le sona erdi. NAMIK KEMAL LİSESİ 19 MAYIS KOLLEJi 2 2

Limasolda yapılan Türk Ocağı — Çetin Kaya maçın dan evvel, Mağusa Namık Kemal Lisesi ile" Limasol 19 Mayıs Kolleji takımları arasında yapılan futbol ma çı 2 — 2 beraberlikle sona erm ;ştir .

R E A D Y Kibritleri BİRİNCİDİR

Siz de "READY" kibritlerinden şaşmym Kıbnsta Genel Mümessilleri

HERKESİN TlCARETEVt Lefkoşv

G. SARAYLILAR EYÜP SULTAN 'DA: Grup ye piren San . Kırmızılıdır, öftle Uıerl E.vllp

ederek, kurban kesmişler ve dııa

Türkiye Millî Lig'in Dünkü Neticeleri

İSTANBUL Galatasaray — Adalet 2—I Fneı-bahçe - Beykoz 2 — 1 ANKARA

Gençlerbirliği - Karşıyaka 1 — 1

Demirspor - Göztepe 1 — 1

İZMİR izmirspor - Hacettepe 1 - 0 Altay - Ankaragücü 1 — 0

fSS*

ÇETİNKAYA YI MAĞLÛP EDEN OCAK ONBiRİ

FEK YAK1NDA-PEK YAKINDA! Sporsever Okuyucularımız

"SEZONUN FUTBOLCUSUNU Seçmeye hazırlanınız...

ANKETİMİZDE YEPYENİ SÜRPRİZLER!!

Tafsilâtı merakla bekleyiniz..

BÜYÜK FIRSAT 0KAY ŞOFÖR OKULU

GIRNE CADDESİ No. 180 - LEFKOŞA

31 MART'A KADAR SÜRÜŞ RUHSATLA RINDA o/o 50 TENZİLAT

KAMYON, TRAKTÖR TAKSI MOTOSIKLET

£8.000 £6.000 £1.000

Cizre'ye yiyecek

w kaza!»11

karlı

m Vfl

HERKES BU FIRSATI KAÇIRMAMA! 1 M i i d ü r : T E K İ N M . B İ R İ N C İ - T E L : 5 3 0 2

T

DİYARBAKIH !•• tr,!

hududu ya ııan Cizre ve İdil 17 gündenber i karla s u r kalmıştır , irtibatı kesili n, kesi geçiren re bugün şehri) 5 askeri rette havadan vanlar için de atılmıştır-

SAL II Ayrıca

rı üzerind yiyecek r e kara kur la |dcn nehir şii ulmay ctı nakliyat tır. I

LİD0 K i m i ıi

Isteklik-nıı ...n Fahri ' VmiMia i lan bildirilir..