isarisamveri.org/pdfdrg/d279658/2019/2019_aydarh.pdf · 2020. 2. 2. · İsar yayınları 1 20...
TRANSCRIPT
OSMANLl'DA İLİMLER DİZİSİ l 4
Editörler
M. TAHA BOVALIK HARUNABACI
ISAR YAYINLARI
lil
ır
İSAR Yayınları 1 20
Osmanlı'da İlimler Dizisi 1 4
Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Editörler
M. Taha Boyalık Harun Abacı
1. Baskı, Aralık 2019, İstanbul
ISBN 978-605-9276-18-4
Yayına Hazırlık
M. Fatih Mintaş Ömer Said Güler
'
Kitap Tasarım: Salih Pulcu
Tasarım Uygulama: Recep Önder
Baskı-Cilt
MD Basım Seyrantepe Mah. İbrahim Karaoğlanoğlu Cad. No: 105/1236 Kağıthane/ İstanbul Tel: +90 (212) 283 10 15 Matbaa Sertifika No: 41746
© İSAR Yayınları
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 32581
Bütün yayın hakları saklıdır. Bilimsel araştırma ve
tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz.
İSAR Yayınları
Selami Ali Mah. Fıstıkağacı Sok. No: 22 Üsküdar/ İstanbul Tel: +90 (216) 310 99 23 1 Belgegeçer: +90 (216) 39126 33
www.isaryayinlari.com 1 [email protected]
Katalog Bilgileri
Osmanlı'da İlm·i Tefsir 1 ed. M. Taha Boyalık - Harun Abacı 1 İstanbul 2019
(1.bs.) 1 İSAR Yayınları - 20 /Osmanlı'da İlimler Dizisi - 4 l ISBN: 978-605-
9276-18-4 116,5 x 24 cm. - ???? s. 1 ~-Tefsir İlmi_ Osmanlı Devleti 2.
Kur'an İlimleri 3. Ayetler ve Süreler 4. İlimler Tarihi
· Anadolu Coğrafyasında Türkçe Yazılmış İlk Fatiha Suresi Tefsiri
Hidayet Aydar Prof. Dr., İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Giriş
Fatiha süresi, Mushaf sıralamasında Kur'fuı'ın başında yer alan, nüzul sırası
na göre de ilk inen tam sure olduğu belirtilen bir suredir. Kur'fuı'ın özü, özeti,
aslı, esası olarak isimlendirilmiş ve böyle değerlendirilmiştir. Namazların her
rekatında okunması farz/vacip addedilmiştir. Fazilet ve önemine işaret eden,
esrarı ve faidelerine dikkat çeken çok sayıda hadis vardır. Bu yüzden erken dö
nemlerde pek çok müstakil çalışmaya konu olmuştur. Ayrıca tefsir kitaplarında
bazen bir cilt tutacak kadar büyük ve kapsamlı bir şekilde tefsiri yapılmıştır.
Bu çalışmada Anadolu coğrafyasında yazılmış olan ilk Türkçe Fatiha suresi
tefsiri ele alınmaktadır. Tefsir hakkında bilgi verilmekte, muhteva ve metodu
üzerinde durulmaktadır. Tefsirde geçen veya telmih yoluyla işarette bulunu
lan ayetler dipnotlarda verilmektedir. Anadolu coğrafyasında yazılmış sure
tefsirleri üzerinde dil yönünden çalışmalar yapan birçok araştırmacı, arala
rında Fatiha suresinin de olduğu erken dönemde yazılmış ve tespit edilebilmiş
Türkçe sure tefsirlerini Denizli yöresinde yaşamış olan Mustafa b. Muham
med' e atfetmektedirler. Hacı Bektaş-ı Veli'nin hayatı ve eserleri hakkında bil
gi veren bazı eserlerde onun da bir Fatiha suresi tefsirinin olduğu belirtilmiş
olmakla beirlikte yakın zamana kadar bu tefsir tespit edilememiş idi. Ancak şu
an bu tefsir tespit edilmiş, üzerinde çalışmalar yapılmış ve Hacı Bektaş'ın adı
na atfen neşredilmiştir. Vefat tarihleri arasında takriben ıoo yıl bulunan bu iki
zata atfedilen Fatiha sı1resi tefsirleri, aralarındaki küçük bazı ayrıntılar dikka
te alınmazsa aynıdır. Bu durumda bu tefsirin gerçekte kime ait olduğu husu
su bir problem olarak ortada durmaktadır. Ciddi bir araştırma gerektiren bu
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 111
konuda burada detaylara girimemekte; bu husus, bu konuya hasredilecek özel
çalışmalara bırakılmaktadır. Hacı Bektaş-ı Veli'ye atfedilen eser, tefsir yönü
itibariyle de kapsamlı bir şekilde işlendiğinden, burada daha ziyade Mustafa
b. Muhammed' e isnat edilenler üzerinde durulmaktadır. Yer yer nüshalar ara
sında mukayeseler yapılmakta, daha önce yazılmış bazı tefsirlerle münasebeti
kurulmaya çalışılmakta; böylece elde edilen bilgiler çerçevesinde eserin aidi
yeti ve kaynağı konusunda bazı tahminlerde bulunulmaktadır.
Çalışma, her ne kadar Anadolu yöresinde yazılmış ilk Türkçe Fatiha suresi tef
siriyle ilgili ise de, bütünlük arz etsin diye 14. Yüzyılın sonlarına kadar yazılmış
Arapça Fatiha suresi tefsirleri ismen zikredilmekte; bunlardan tespit edilebi
lenler incelenerek, çalışmada söz konusu edilen Türkçe Fatiha suresi tefsiriyle
aralarında bir ilişkinin olup olmadığı da irdelenmektedir.
ı. Tarih Boyunca Yapılmış Olan Fatiha Suresi Tefsirleri
İslam aleminde belli bazı sureleri tefsir etme anlayışı oldukça eski dönemlere
kadar gitmektedir. Tercümeyi de Sl!renin anlaşılması açısından bir tür tefsir
olarak değerlendirecek olursak,1 bunu Hz. Peygamber dönemine kadar götü
rebiliriz. Kaynakların verdiği bilgiye göre o zamanlar Yemen' de yaşayan Farisi
bazı insanlar, Müslüman olunca aslen Farisi olan sahabenin önde gelenlerin
den Selman-ı Farisi'ye mektup yazar ve kendileri için Fatiha suresini Farsçaya
çevirmesini talep ederler. Selman da böyle yapar ve Hz. Peygamber' in onayını
da alarak yaptığı Farsça tercümeyi gönderir.2 Bunu, Fatiha suresinin tercüme
ve tefsiri yönünde atılmış ilk adım olarak değerlendirmek mükündür.
Hz. Peygamber'in, bazı sureleri ve bu arada Fatiha suresini okumanın büyük
hayır ve sevaplara müncer olacağını belirtmiş olması,3 ayrıca daha başka bazı
1. Bk. Hidayet Aydar, "Kur'an ve Tercüme (Göksel Alemde Tercüme Edilmiş Olabileceğine Dair
Bir Deneme)", Diyanet İlmi Dergi 46/3 (2010): 95-128.
2 Mektubun senet zinciri ve Fatiha'nın Selman tarafından yapıldığı belirtilen Farsça tercümesi
için bk. Ebu'l-Abbas Cafer b. Muhammed el-Mustağfıri, Fedailu'/-Kur'iin, nşr. Ahmed b. Faris
es-5elum (Beyrut: Daru İbn Hazm, 1427/2006), 1: 493. Ayrıca bk. Ebu'l-Muzaffer ŞahfGr b.
Tahir İsferayini, Tiicu't-Teriicim fi Tejsfri'l-Kur'iin li'l-Eiicim, nşr. Necip Mayil Herveri-Ali Ekber
İlahi Horasani (Tehran: İntişarat-ı İlmi ve Ferhengi, 1375 şemsi), (mukaddime), 1: 3; Ebubekir
Muhammed b. Ahmed es-Serahsi, el-Mebsut, nşr. Ebu Abdillah M. H. i. eş-Şafii (Beyrut: Da
ru'l-Kütübi'l-İlmiyye, 1421/2001), 1: 138.
3 Bk. Ebubekir Cafer b. Muhammed el-Hasan el-Feryabi, Kitiibu Fediiili'l-Kur'iin, nşr. Yusuf Os
man Fadlullah Cibril (er-Riyad: Mektebetu'r-Rüşd, 1409/1989), 109-195; el-Mustağfıri, Fediii
/u'/-Kur'iin, 1-2:-478-732; Ebu Hemmam Muhammed b. Ali es-Savmai el-Beydani, et-Tibyiin fi mii Sahhafi Fedaili Suveri'l-Kur'iin (Mısır: Daru'l-İstikame, 1430/2010), 9-108; Müş~ak el-Mu-
112 r Osmanlı'da İlm-i Tefsir
saikler4 Müslümanları ilk dönemlerden itibaren bu sureleri tefsir ve tercüme
etmeye sürüklemiştir. Bu cümleden olarak bolca tefsir ve tercümesi yapılan
surelerden biri de Fatiha'dır. Burada önemine binaen müfessir Mustafa b.
Muhammet'ten önce yazılıp tespit edebildiğimiz bazı müstakil Fatiha.suresi
Xefsirlerini vermek istiyoruz. Herhangi bir tefsirden alınarak yapılmış, başka
sureler de içeren, müellifi belli olmayan veya müellifinin vefat tarihi tespit
edilemeyen Fatiha suresi tefsirleri hariç tutulmuştur.
Buna göre müellifimiz Mustafa b. Muhammet'ten önce veya onunla aynı dö-' nemde yazılmış olup tespit edebildiğimiz müstakil Fatiha suresi tefsirleri kro-
nolojik olarak şöyledir:
(01) Tefsfru Süreti'l-Fıltiha, Ahmed b. Sehl el-Belhi (v. 323/934);5
(02) Tefsfru Süreti'l-Fıltiha, İbn Sina (v. 428/ıo37);6
(03) Tefsfru Süreti'l-Fatiha, Şeyh Abdulkahir Cürcfuıi (v. 474/1081);7
(04) Tefsfru Sureti Fatihati'l-Kitab~ e·r-Rağıb el-Isfehfuıi (v. 502/uo8);8
(05) Tefsfru'l-Fıltiha (Tefsfru'l-Ulüm ve'l-Maanf el-Mustevdaa fi's-Seb'i'l-Mesanf),
Ebu'l-Abbas Ahmed b. Muad el-Endulusi el-Uklişi (v. 550/u55),9
(o6)Aynu'l-Mednf fi Tefsfri's-Seb'i'l-Mesanf, İbn Tayfü.r (v. 560/u65);10
(07) Fethu'l-Besair (Tefsfru'l-Fatiha), Abdulkadir Geylfuıi (v. 561/1274);11
(08) Tefsfru'l-Fıltiha, İbnu'd-Dehhan en-Nahvi (v. 569/u74);12
zaffer, Uyıinu'/-Gurer fi Fedaili'/-Ayati ve's-Suver (y.y.: 1432), 52-332. Ayrıca bk. el-Kitabu'lCami' li Fedaili'/-Kur'ani'l-Kerim e/-Ehad/s el/eti Veredetfi Fedaiili's-Suveri ve'l-Ayat (Amman:
Müessesetü Ali'l-Beyt el-Melekiyye li'l-Fikri'l-İslami, 2008), 31-177.
4 Bk. Ziya Demir, İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri (Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, 1987), Xl-XVI.
5 İbnu'n-Nedim, el-Fihrist l'İbni'n-Nedlm (Beyrut: Daru'l-Ma'rife, ts.), 199.
6 El-Fehres eş-Şamil el-Arabi el-İslami e/-Mahtüt, Ulümu'l-Kur'an, Matütatu't-Tefslr ve Ulümihi, el-Mucemma' el-Melek/ li Buhıisi'/-Hadareti'/-İslamiyye (Ürdün: Müessesetü Ali'l-Beyt, 1989),
2: 1126.
7 Ahmed Muhammed el-Cündi, Tefsfru'/-Fatiha Tefslru'/-Ulıim ve'l-Maanl el-Mustevda'a fi'sSeb'i'l-Mesanl (Beyrut: Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, 2010), 33.
8 Demir, İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 139-141; Emin Işık, "Fatiha Suresi", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (Ankara: TDV Yayınları, 1995), 12:
254.
9 Nşr. Ahmed Muhammed el-Cündi (Beyrut: Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, 2010).
10 Hacı Halife Katib Çelebi, Keşfu'z-Zunün an Esami'/-Kütübi ve'/-Fünün (Beyrut: Daru İh
yai't-Turasi'l-Arabi, 1986), 2: 1182.
11 Demir, İstanbul Kütüphane/erinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 29.
12 el-Cündi, Tefsiru'/-Fatiha, 33.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 113
(09) el-Emsali'ş-Şariha li Müfredati'l-Fatiha, Ebu'l-Kasım Abdulkerim b.
Muhammed Kazvini Rafü (v. 623/1226);13
(ıo) Tefsfru Fatihati'l-Kitab ve Esraru Bismillahirrahmanirrahim, Muhyiddln İbn
Arabi (638/1240);14
(n) Fatihatü'l-İ'rab bi İ'rabi'l-Fatiha, Tacuddin b. Ahmed el-İsferayini (v.
684/1285);15
(12) el-Envarü'l-Vazıha fi-Tefsfri'l-Fatiha, Ebfı Muham:ı;ned İzzüddin Abdülaziz
b. Ahmed b. Said Dirini (v. 694/ı295);16
(13) Tefsfru'lcFatiha, eş=Şeyh Ebu'l-İshak İbrahim b. Ahmed er-Rakiy.el
Hanbeli (v. 703/ı304);17
(14) İdahu'l-Beyan an Ma'na Ummi'l-Kur'an: Süleyman b. Abdülkavi et-Tfıfi el-
Har:beli (v. 716/1316);18
(15) Tefsfru'l-Fatiha, Muhammed b. Ali el-Cuzzami (v. 723/1323);19
(16) Tefsfru'l-Fatiha, Nureddin Ebu'l-Hasan Ali b. Yakub el-Mısn (v. 724/ı324);20
(17) Tefsifu Süreti'l-Fatiha, Muhammed b. Ali el-Cüzzami (v. 724/1323);
(18) Tefsfru Süreti'l-Fatiha, Şeyh Nureddin el-Bekri (v. 724/1323);
(19) el-Vadiha fi Tefsfri'l-Fatiha, Burhanuddin İbrahim b. Ömer (v. 732/1332);21
(20) Tefsfru Süreti'l-Fatiha, İbrahim b. Ahmed el-Hanbeli (v. 743/1342);
(21) Tefsfru'l-Fatiha, İbnu'l-Kayyım el-Cevziyye (v. 75ı/1350);22
(22) Tefsfru Süreti'l-Fatiha, Abdulvehhab b .. Abdurrahman el-Cürcani
(v. 763/1362);
(23) Envaru'l-Layiha fi Esrari'l-Fatiha, Abdullah b. Es' ad b. Süleyman el-Ya.fi!
(v. 768/ı366);23
(24) İ'rabu'l-Fatiha, Sa'duddin Mesud b. Ömer et-Teftazani (v. 793/ı390);24
13 Nşr. Vail Muhammed Bekr Zehdan eş-Şe.nsürl (Kahire: İlmu İhyai't-Turas ve'l-Hidematu'l-Rak-
miyye, 2017 /1438).
14 Nşr. Suayd Abdulfettah (Beyrut: Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, ts.).
15 Demir, İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 28.
16 Nşr. Hamza Muhammed Vesim el-Bekri (Amman: Daru'l-Feth, 2014/1435).
17 Cündi, Tefsiru'l-Fatiha, 33.
18 Nşr. Ali Hüseyin el-Bewab (Mektebetu's-Sakafe ed-Diniyye, 1419/2000).
19 Cündi, Tefsiru'l-Fatiha,~4.
20 Cündi, Tefsiru'l-Fatiha, 34.
21 Demir, İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 147-148.
22 Demir, İstanbul Kütüphane/erinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 118-119.
23 Demir, İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 8.
24 Demir, İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 46.
114 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsi~
(25) Tefsfru'l-Fiitiha, Ebu'l-Ferec Abdurrahman b. Ahmed ed-Dimaşki el
Hanbeli (v. 795/ı392).25
(26) et-Ticiire er-Riibiha mine'd-Deliileti ala Makiisidi'l-Fiitiha, Muhammed b.
Abdudfilm b. Muhammed İbn Binti'l-Meylak (v. 797/ı395).26
~unlar Anadolu coğrafyası dışında Arapça olarak yazılmış ve tespit edebildi
ğimiz bazı Fatiha suresi tefsirleridir.
2. Anadolu Çoğrafyasında Yapılmış Fatiha Suresi Tefsirleri
Müfessir Mustafa b. Muhammed' in yaşadığı coğrafya olan Anadolu' da ise Fa
tiha tefsiri olarak iki eser tespit edebildik. Bunlardan biri Hacı Bektaş-ı Veli'ye
(v. 669/ı271) ait olan Fatiha Tefsiri,27 diğeri ise Sadreddin Konevi'ye (v. 672/1274)
ait olan İ'ciizu'l-Beyiin fi Tefsiri Ümmi'l-Kur'iin28 adlı eserdir.
Burada belirtelim ki Anadolu coğrafyasında yazılmış olması muhtemel fakat
müellifi belli olmayan veya mifellifinin vefat tarihi bilinm.eyen Fatiha suresi
tefsirleri de vardır.29
3. Anadolu Sahasında Yapılmış Türkçe Fatiha Suresi Tefsirleri
Türkçe ilk sure tefsirinin ne zaman yapıldığı konusunda elimizde net bir bilgi
bulunmamakla birlikte Türklerin Müslüman olması ve başta namaz olmak
üzere İslam'ın gerekli gördüğü bazı ibadetleri ifa etmeye başlamasıyla bu işin
başladığı söylenebilir. Bu dönemde bilhassa kısa bazı surelerin Türkçeye ter
cüme edilmiş olması, daha sonra bunların tefsirinin yapılmış olması düşünü
lebilir. Zeki Velidi Togan (v. 1970), Hanefi mezhebine göre Arapça bilmemek
gibi belli bazı hallerde kişinin kendi anadiliyle ibadetlerini yapabileceğine
yönelik fetva3° istikametinde bu tercümelerin yapılmış olabileceğine işaret
25 Thk. Sami b. Muhammed b. Cadullah, er-Riyad, Daru'l-Muhaddis, 1439.
26 el-Mektebetu'l-Ezheriyye, no: 305958, 1-129.
27 Haz. Hüseyin Özcan, Fatih Üniversitesi, 2009.
28 Takdim-Tashih: Celaluddin Aştiyani, Kum: Müessesetu Bostan-i Kitab, 1423. Ayrıca bk. Demir,
İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 36-43; Mehmet Eren,
"Sadreddin Konevi Ve Fatiha Tefsiri", Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (1997): 431-
466. Türkçesi için bk. Sadreddin Konevi, Fatiha Suresi Tefsiri, çev. Ekrem Demirli (İstanbul: İz
Yayıncılık, 2002).
29 Bk. Demir, İstanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, 7-180.
30 Bk. EbG Abdiltah Muhammed b. Hasen eş-Şeybani, Kitabü'l-Asl, Nşr. Ebu'l-Vefa el-Efgan! (Bey
rut: Alemü'l-Kütüb, 1990), 1: 39; EbG Abdillah Muhammed b. Haen eş-Şeyban!, el-Camiu's-
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ ll5
etmektedir.31 Ancak bunların hiçbiriyle ilgili elimizde bir belge bulunma
maktadır ve bu bilgiler tamamen varsayımdan ibarettir. Bununla birlikte bu
dönemlerde ilk Farsça tam Kur' an tercümesi tarzında ilk Türkçe tam Kur' an
tercümesi de yapılacaktır ki bunlar satır arasında kelimenin altına onun Türk
çe (veya Farsça) karşılığım yazmak şeklinde olacaktır.32
Selçuklular dönemine ait olup günümüze ulaşmış Türkçe tam bir Kur' an tefsi
ri veya sure yahut ayet tefsiri şeklinde bir eser tespit edemedik.33 Her ne kadar
ilgili birçok eserde Türkçe sure tefsiri hareketinin, Anadolu Selçuklularının
yıkılıp Beylikler dönmenin başlamasıyla ortaya çıktığı belirtiliyorsa da34 bizce
Hacı Bektclş-ı Veli'nin (v. 669/ı27ı) Fatiha suresi tefsiri -şayet ona aidiyeti doğ
ruysa- Anadolu Selçukluları döneminde yazılmış Türkçe bir sure tefsiridir. ' ..... ••,• ....
Sağlr (Beyrut: Alemü'l-Kütüb, 1986/1406), 94; es-Serahsi, el-Mebsut, 1: 138; Alauddin Ebube
kir b. Mes'ud el-Kasani el-Ha neti; Kitcibu Bedcii's-Sancii' fi Tertibi'ş-Şercii', nşr. M. H. T. Halebi
(Beyrut: Daru'l-Ma'rife, 1420/2000), 1: 188; Burhanuddin Ebu'l-Hasan el-Merğinani, el-Hidciye
Şerhu Bidciyeti'l-Mubtedi, nşr. E. S. Şaban (Beyrut: Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, 1420/1999), 2: 78-
179; Ebu Abdillah Muhammed b. Ömer el-Fahr er-Razi, et-Tefsiru'/-Kebir Mefcitlhu'l-Gayb, 2.
Baskı (Beyrut: Daru İhyai't-Turasi'l-Arabi, 1417 /1997), 1: 183.
31 Bk. A. Zeki Velidi Togan, Kur'an ve Türkler, İstanbul: Kayı Yayınları, i971, 19-20.
32 Abdulkadir İnan, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Tercümeleri Üzerine Bir İnceleme (Ankara: Diyanet
İşleri Başkanlığı, 1961), 7-8; janos Eckmann, Kur'an'ın Doğu Türkçesine Tercümeleri, İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, C. XXl'den ayrı basım (İstanbul:
Edebiyat Fakültesi Yayınları, 197S), 16; Ali Şewah İshak, Mu'cemu Musannafciti'l-Kur'cini'/-Ke
rim (Riyad: Daru'r-Rifai, 1404/1984), 2: 12; Ekmeleddin İhsanoğlu, "el-Cuhudu'l-MebzGle
Fi'l-Muhafazati 'ale'l-Kur'ani'l-Kerim ve Tercemetih", en-Nedvetu'l-Alemiyye Havle Tercemeti
Macini'l-Kur'cini'l-Kerim (1395/1986), 267; Z.Velidi Togan, "Kur'an'ın İlk Türkçe Tercümeleri",
İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi 4 (1964): 1-9; Mofakhkhar Hussain Khan, "Kur'an-ı Kerim'in
Bengalce Tercümelerinin Tarihçesi", çev. M. Dağlı, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Der
gisi 1 (1983): 373; J.D. Pearson, "Translation of the Kur'an", The Encyc/opaedia of İslam (Le
iden: 1981), 5: 430; Muhammed Hamidullah, Kur'an Tarihi, çev. S. Mutlu (İstanbul: Yağmur
Yayınları, 1400/1980), 65. -
33 İsmail Cerrahoğlu, "Büyük Selçuklu İmparatorluğunun Yükselme Devrinde Tefsir Faaliyetle
ri", Diyanet İşleri Başkanlığı Dini, Ahlaki, Edebi, Mesleki Aylık Dergi 10/ll0-111 (Temmuz-Ağus
tos 1971}: 263-272; , Mustafa Yavuz, Anadolu Selçukluları Qönemi Müfessirleri (Yüksek Lisans
Tezi, Uludağ Üniversitesi, 1997): 151-187; Muhammet Yelten, "Anadolu Sahasında Yapılmış
Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Önemi", İlmi Araştırmalar: Dil, Edebiyat,
Tarih İncelemeleri 9 (2000): 249; Özcan Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsi
ri", İlmi Araştırmalar 16 (2003): 97.
34 Bk. Ali Akar, "Türkiye Türkçesinin Kaynaklarından Kur'an Tercümeleri Üzerine", Akademik
Yorum, 2(Kış1992): 31;.Mustafa Özkan, "Eski Anadolu Türkçesinde Yapılan Sure Tefsirleri ve
Üveys B. Hoca Osman b. Eniir İlyas b. Evliya'nın Amme Cüzü Tefsiri", Uluslararası Eski Anadolu
Türkçesi Araştırmaları Çalıştayı Bildirileri (1-2 Aralık 2010), nşr. Mustafa Özkan-Enfel Dogan
(İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayın Na: 5068, 2010): 318-319; Kübra Yıldırım, "Eski Anadolu
Türkçesine Ait· Bir Tefsirin Üslup Özellikleri", Turkish Studies - Internationa/ Periodical For The
Languages, Literature and History ofTurkish or Turkic7/2 (Spring 2012): 1218.
116 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Bu, aynı zamanda bugüne kadarki tespitlere göre Türkçe ilk sure tefsiridir. Ni
tekim bu eserden aşağıda bahsedeceğiz. Bununla birlikte bu hareket Beylikler
dönem.inde daha çok hız kazanmıştır. Türkmen beyleri daha fazla Türkçeye
önem veriyor, Türkçe yazan şairleri himaye ediyor, Türkçe eser yazılmasını
festekliyorlardı.35 İşte onların bu yaklaşımı, Türkçe eser yazma işini hızlan-
dırmıştır. .
Bu dönemde tam Kur'an tefsir ve tercümeleri yanında, cüz ve sure tercüme
ve tefsirleri bilhassa Anadolu Beyleri ile Osmanlı şehzade ve beyzadelerinin
Arapça öğrerlnıelerine katkı vermek maksadıyla ve genellikle onların adına
atfen yapılmışlardır. Nitekim söz konusu eserlerin sebeb-i telif diyebileceği
miz başlangıç cümlelerinde bu husus belirtilmiştir.36 Bunun yanında halkın
namazlarda okuduklan sure ve duaların anlamını bilmesini tem.in etınek,
muhtelif vesilelerle sıkça okunan surelerin ne manaya geldiğini öğretınek,
medreselerde okuyan talebelerin eğitimine katkı vermek gibi düşüncelerle
de bu tercüme ve tefsirler yapılmıştır. Esasen bu sure tefsirlerinin çoğunun
başında müellif buna değinmiştir.37 Bu ameliyeyle sevap kazanmak da önemli
nedenlerden biridir. Zira hadis kitaplarıyla rivayet tefsirlerimizde tercüme ve
tefsiri yapılan hu sureleri okumanın, okunmasına vesile olmanın faziletine ve
sevabına dair pek çok hadis ve haber nakledilmiştir. Bunun için daha ziyade
Fatiha, İhlas, Felak, Nas gibi halkın namazlarda sıkça okuduğu sureler ile gün
lük hayatta muhtelif vesilelerle kıraat ettikleri Yasin, Mülk ve Nebe gibi sureler
tercih edilmiştir. Aynca Amme, Tebareke gibi bazı cüz tefsirleri ile Ayete'l-kür
si gibi bazı ayetler de aynı düşüncelerle tercüme ve tefsir edilmişlerdir.38 Başta
Süleymaniye Kütüphanesi olmak üzere, eski yazma eserlerimizin bulunduğu
kütüphanelerde bunların pek çok örneklerine rastlamak mümkündür.39 Esa
sen bunların tefsirleri büyük tefsir kitaplarında bulunmaktadır, ancak hacim-
35 Yelten, "Anadolu Sahasında Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin lürk Dili Açısından Öne
mi", 250; Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 97-98.
36 Bk. Mustafa b. Muhammed, Tefsir-i Sure-i İhlas,,Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud
Efendi, nr. 2971, 2a.
37 Bk. Mustafa b. Muhammed, Tefsir-i Sure-i İhlas, 2a.
38 Bk. Abdulkadir İnan, "Kur'an'ın Eski Türkçe ve Oğuz-Osmanlıca Çevirileri Üzerine Notlar",
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten (Ankara, 1960), 90; Suat Ünlü, "Kur'an-ı Kerim'in lürkçe
ye Çevrilmesi ve İlk Türkçe Kur'an Tercümeleri", Dini Araştırmalar9/27 (Ocak-Nisan 2007): 45;
Ayete'l-Kürsinin lürkçe, Arapça ve Farsça bazı tefsirleri için bk. Mustafa Özel, "Şeyhülislam
Esad Efendi'nin Ayete'l-Kürsi Tefsiri", İslam Araştırmaları Dergisi 10 (2003): 81-83.
39 Bk. Abdulkadir İnan, Makaleler ve İncelemeler (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yay., 1991), 143-144;
Mustafa Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", Tarihten
Günümüze Kur'an'a Yaklaşımlar (İstanbul: İlim Yayma Cemiyeti, 2010): 530-531.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ ll7
leri büyük, dolayısıyla okunması ve istifade edilmesi zor ve meşakkatli olduğu
için bu tefsirlerden ayrı, müstakil olarak da tefsir edilmişlerdir.
Müellif Mustafa b. Muhammed dönemine kadar Anadolu' da yazılmış Türkçe
sure tefsirleri olarak Hacı Bektaş-ı Veli'ye ait olan Fatiha Tefsirinden başka bir
esere rastlamadık. Eser üzerinde muhtelif çalışmalar yapılmış ve ilim dünya
sına tanıtılmıştır.4°
3.ı. Hacı Bektaş-ı Veli (v. 668/ı270) ve Fatiha Suresi Tefsiri
Hacı Bektaş~ı Veli, hayatı hakkında kesin ve net bilgilere sahip olmadığımız
önemli zatlardan biridir. Hatta yaşadığı asır, vefat tarihi gibi konularda bile
farkl~ ve çelişkili bilgiler verilmektedir.41 Bununla birlikte onun Horasan böl
gesinde· .doğduğu, orada Ahmet Yesevi'nin öğrencisi Lokman Perende'den
ders aldığı, sonra Anadolu'ya geldiği, muhtelif bölgeleri gezdikten sonra Su
lucakaracahöyük' e (Hacıbektaş) yerleştiği belirtiliyor.42 Hacı Bektaş, buraya
yerleştikten sonra irşad ve ıslah faaliyetlerinde bulunmuş, etrafında toplanan
ları Hak yoluna sevk etmeye gayret göstermiş, bunu da Horasan' dan edindiği
tecrübe ve yöntemle yapmıştır.43 Ancak buradaki hayatı hakkında da çok net
bilgilere sahip değiliz, zira Hacı Bektaş'ın hayatı menkıbeler içinde verilerek,
efsaneleştirilmiş; neyin doğru, neyin abartı olduğu anlaşılmaz hale sokulmuş
tur.44 Biraz evvel geçtiği üzere vefat tarihi hakkında farklı rakamlar telaffuz
40 Bk. Hüseyin Özcan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri", Milli Folklor 20/80 {2008): 39-50;
Yaşar Şimşek, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsirinin Bilinmeyen Bir Nüshası", Türk Kültürü ve
Hacı Bektiiş-ı Ve// Araştırma Dergisi77 (2016): 235-245.
41 Bk. Elvan Çelebi, Meniikıbü'l-kudsiyyeft fvıeniisıbü'l-ünsiyye, nşr. A. Y. Ocak - i. Erünsal (Anka
ra: Türk Tarih Kurumu, 1995): 169-170; Ahmet Yaşar Ocak, "Hacı Bektaş-ı Veli", Türkiye Diyanet
Vakfı İslam Ansiklopedisi (Ankara: TDVYayınları, 1996 ), 14: 455-457; Makiiliit Hünkcir Hacı Bek
taş-ı Veli, nşr. A.Yılmaz - M.Akkuş- A.Öztürk (Giriş Hacı Bektaş-ı Veli Kimdir) (Ankara: Türkiye
Diyanet Vakfı, 2007), 13-17.
42 Makiiliit Hünkiir Hacı Bektaş-ı Veli, 16; Bayram Ali Çetinkaya, "Bir Anadolu Ereni Hacı Bektaş-ı Veli: Hayatı, Eserleri ve İnsan Anlayışı", Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 3
{1999): 345.
43 Bk. Yaşar Nuri Öztürk, Tarihi Boyunca Bektaşilik (İstanbul: Yeni Boyut, 1990). 49.
44 Bk. Meniikıb-ı Hacı Bektiiş-ı Veli Vilciyet-Niime, nşr, Abdülbaki Gölpınarlı (İstanbul: İnkılap .
Kitabevi, 1958), 1-137; Vilayetname-i Hacı Bektaş-ı Veli, nşr. Melek Malkoç Meteer, Vilayetna
me-i Hacı Bektaş-ı Veli (İnceleme-Metin-Dizin) {103a-204a) (Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniver
sitesi 2012), 54-199; Ocak, "Hacı Bektaş-ı Veli", DİA, 14/455; Hamiye Duran, "Velayetname'ye
Göre Hacı Bektaş-ı Veli", Türk Kültürü Ve Hacı Bektiiş-ı Ve// Araştırma Dergisi 55{2010):130-137;
Abonoz Küçük, "Sözlü Gelenekten Derlenen Hacı Bektaş-ı Veli - Mevlana Rekabeti Konulu
·Bir Menkabe", Türklük Bilim Araştırmala~ı Tübar 35 (2014-Baha, 236-244; ismet Zeki Eyuboğlu, Bütün Yönleriyle Hacı Bektiiş-ı Ve// Yaşamı, Düşüncesi, Çevresi, Etkisi (İstanbul: Özgür Yayın Dağıtım, Aralık 1989), 58-68.
118 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir .
edilmekle birlikte 1270 yılının en isabetli tarih olduğu belirtilmiştir.45
Hacı Bektaş'a nispet edilen muhtelif eserler bulunmaktadır. Bunlardan
Makalat gibi ona ait olduğunda şüphe bulunmayanlar olduğu gibi, aidiyeti
kesin olmayanlar da vardır. Kitabu'l-Fevaid, Emanat-ı Hazret-i Pir, Ki~ab-ı Tef-"'(ir-i Besmele,46 bunlardan bazılandır.47 Fatiha suresi tefsiri48 de Hünkar'a nipet
edilen eserlerden biridir.49
Kütüphanelerimizde muhtelif Fatiha suresi tefsirleri vardır. Aşağıda uzunca
bahsedeceğimiz gibi bu tefsirler, aralarında küçük bazı farklar bulunmakla
birlikte aynı'müellife ait olınalıdır. Üzerlerinde müellifine ve yazıldığı ta
rihe dair herhangi bir bilgi bulunmayan bu nüshalan,5° bazı ~raştırmacılar
Muhammed b. Mustafa'ya nispet etmişlerdir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bolümü Kitaplığında 3779 numarayla kayıtlı
bulunan nüshalardaki takdim kayıtlarından hareketle bunların İnançoğul
lan'ndan İshak Bey b. Murad Arslan'a takdim edildiği belirtilmiştir. Ayrıca
İshak Bey b. Murad Arslan'ın_ miladi 1362 tarihli sikkesinin bulunduğu ve
l368'de onun yerine Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın bey olduğu hatırlatıla
rak bu eserlerin 1362-1368 yıllan arasında yazılmış olması gerektiği sonucuna
vanlmıştır.51 Eserin İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Ede
biyatı Bölümü Kitaplığında 3779 numara ile kayıtlı bulunan nüshasını yayına
hazırlayan Özcan Tabaklar, aynı yazma içinde bulunan Mustafa b. Muham
med tarafından yazılmış Mülk suresi tefsiri ve Amme cüzü tefsirinin üslup ve
dil özellikleri bakımından bu eserle benzerliğinden yola çıkarak söz konusu
Fatiha suresi tefsirinin de Mustafa b. Muhammed tarafından yazılmış olabile
ceğini söylemiştir.52
45 Bk. Makiiliit Hünkiir Hacı Bektaş-ı Veli, 15; Halil Çetin, "Gerçekten Efsaneye Hacı Bektaş-ı Veli Portreleri", Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi 5/23 (Güz 2012): 115-124.
46 Bk. Hünkiir Hacı Bektaş-ı Veli, Besmele Tefsiri Şerh-i Besmele, nşr. Hamiye Duran (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2007), 15-153; Hüseyin Çelikcan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Besmele Tefsiri", Hacı Bektiiş-ı Velf G. Ü. Türk Kültürü Ve Hacı Bektiiş-ı Velf Araştırma Merkezi Dergisi 2 (Ağustos 95): 39-40.
47 Makiiliit Hünkiir Hacı Bektaş-ı Veli, 17-19; Ali Kozan, "Hacı Bektaş-ı Veli'ye İzafe Edilen Bir Eser: Emanet-i Hazret-i Pir", Türk Kültürü Ve Hacı Bektaş Velf Araştırma Dergisi 67 (2013): 16-17.
48 Bk. Burhan Baltacı, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Kur'an' dan İktibasları ve Yorumlarının Tefsir Perspektifinden Değerlendirilmesi", /. Uluslararası Hacı Bektaş Ve/f Sempozyumu, ed. Osman Eğri v.dğr., Hitit Üniversitesi Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi (Ankara: 2011): 113-126.
49 Makiiliit Hünkiir Hacı Bektaş-ı Veli, 18.
50 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 98.
51 Bk. Yelten, "Anadolu Sahasında Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Önemi", 250.
52 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 98.
Osmanlı'da ilm~i Tefsir , 119
Buna karşılık, Hacı Bektaş-ı Veli'nin de Tükçe bir Fatiha suresi tefsiri yazdığı,
bunun, Hacı Bektaş'ın Türkçeye ve Türkçe yazmaya verdiği önemi gösterdiği
de ifade edilmiştir.53
Hacı Bektaş'ın bu eserinde Hurufilik54 diyebileceğimiz bir yanının olınası, o
dönemlerde Anadolu' da Hurıifiliğin yaygın olınası gibi durumlardan hareket
le de bu eserin Hacı Bektaş'a ait olduğu söylenmiştir.55
Hacı Bektaş'a nispet edilen Fatiha suresi tefsiri hakkında bilgi veren ilk kişi
Baha Said olmalıdır. Onun verdiği bilgiye göre Manisa'da Valide Camii Kü
tüphanesi'nde 1315 tarihinde derviş Ali el-Mevlevi el-Bektaşi'nin el yazısıyla ve
rik'a olarak tebyiz edilen bir defter vardır; bu defter Tire' de Hacı Necip Paşa
Kütüphanesi'nde mevcud olan ve Hacı Bektaş'a isnat edilen Tefsir-i Fatiha'nın
kopya~ıdı[ ... 56 Fuad Köprülü, bu eserin Hacı Bektaş'a ait olduğunu belirttik
ten sonra, Baha Said Bey' den aldığı bilgiye göre eserin, daha sonra yanan Tire
Kütüphanesinde kayıtlı olduğunu söylemiştir.57 Esat Coşan da eseri tespit
etmek için Tire'ye giderek araştırma yapmış, fakat nüshaya ait herhangi bir
kayda rastlamamıştır.58 Bedri Noyan da benzer cümleler kullanmış, belirtilen
kütüphanede aradığı halde ~seri bulamadığını belirtmiştir.59 Varlığı bilinmek
le birlikte herhangi bir nüshası tespit edilememiş olan eserin bir nüshasını ya-
53 Bk. Derya Datlı, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Besmele Tefsiri'ndeki Arkaik Kelimeler", 2. Uluslara
rası Hacı Bektiiş-ı Veli Hoşgörü Ve Barış Sempozyumu 08-10 Ekim 2075, Sempazyum Bildirileri,
ed. Filiz Kılıç-Tuncay Bülbül, Nevşehir Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi (Nevşehir, 2016): 497-
505; Melek Malkoç Meteer, Viliiyetniime-i Hacı Bektaş-ı Veli {İnceleme-Metin-Dizin) {102-204a)
(Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi, 2012), 6.
54 Bk. Abdülbaki Gölpınarlı, Hurufilik Metinleri Kataloğu (Ankara: TLirk Tarih Kurumu Basımevi
1973), 18-24.
55 Bk. Cemal Muhtar, "Hurufi Tıirk Şairleri", Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergısi 4
(1986): 219-226; Sacide Gökmen, "Hurufilik Ve Misali'nin Bir Gazelinin Hurufilik Bağlamında
Şerhi", e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi Journal of Oriental Scıentific Research (JOSR) 9/17
(Nisan-2017): 433-452; Hasan Hüseyin Balli, "Hurufilik Nedir?", e-makiiliit Mezhep Araştırma
·ıarı 4/2 (Güz 2011): 31-48.
56 Baha Said, "Bektaşiler 3", Türk Yurdu 5/28 (Nisan 1927): 315. Ayrıca bk. İsmail Görkem, Baha
Said Bey Türkiye'de Alevi Bektiişl, Ahi ve Nusayri Zümreleri (İstanbul: Kitabevi Yayınları, 2006),
297; Özcan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri", 39.
57 F. Babinger - F. Köprülü, Anadolu'da İslamiyet, çev. R: Hulusi, nşr. M. Kanar (İstanbul: İ.nsan
Yayınları, 1996), 105, dipnot 118.
58 M. Esat Coşan, Hacı Bektaş Veli ve Makiiliit (İstanbul: Seha Neşriyat, 1987), 39. Ayrıca bk.
Özcan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri", 39; Çetin kaya, "Bir Anadolu Ereni Hacı Bektaş-ı Veli: Hayatı, Eserleri ve İnsan Anlayışı", 348-349.
59 Bedri Noyan, Bektiişflik Alevilik Nedir (Ankara: Sanat Kitabevi, 1987), 33-34. Ayrıca bk. Özcan,
"Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri", 40; Emrah Dindi, Hacı Bektaş-ı Veli'de Kur'an Anlayışı
(Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2006), 2.
120 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
kın zamanda Hüseyin Özcan, İngiltere'deki British Museum Library'de Hacı
Bektaş-ı Veli'nin Makô.lô.t'ıyla bir arada istinsah edilmiş Fatiha suresi tefsirini
bulduğiınu söylemektedir Özcan'ın belirttiğine göre Fatiha Tefsiri'nin bulun
duğu yazma eserin başında: "Sultan el-Hacı Beki:aşu'l-Horasan1 rahmetulla
hi aleyh ol din çerağı, lnıan nunnun bağı, erenlerün turağı, şöyle beyan.kılur
~m" ifadeleri yer almaktadır. Özcan daha sonra benzer bir nüshayı Süleyma
niye Kütüphanesinde tes.pit ettiğini söyleyerek üzerinde çalışma yapmış ve
neşretmiştir.60 Eser aynca Baki Yaşa Altınok tarafından Süleymaniye Kütüp
hanesi 3839-3 numarada kayıtlı nüsha esas alınrak da yayınlanmıştır.61 '
3.2. Mustafa b. Muhammed (v. 769/ı368 sonrası) ve Yaptığı Sure Tefsirleri
Muslihuddin lakabıyla da bilinen müellifimiz Mustafa b. Muhammed, Orhan
Gazi döneminde yaşamış devrin önemli alimlerinden biri idi.62 Eğridir-Deniz
li bölgesinde doğmuş ve yetişmiş olmalıdır.63 Önceleri Denizli Beyliği sınırla
n içinde ilme hizmet veren mü~llif, daha sonra Orhan Gazi'nin himayesinde
ilim ve irfan hizmetini devam ettirmiştir. Müellifin mensur Mülk suresi tefsi
rini 817/1414 yılında Letô.yifnô.me adıyla nazma geçiren Hatiboğlu Muhammed
de onun ilimle meşhur, kadi'l-kudat olduğunu söylemiştir.64 Vefat tarihi kesin
olarak belli olmayan müellifin eserlerini 763-769/ı362-1368 yıllan arasında yaz
mış olduğu ileri sürüldüğüne göre vefatı bu tarihten sonra olmalıdır. Yani mü
ellif, hicri VlII./miladi xıv. Asır Beylikler Dönemi alimidir.65 Ortaya koyduğu
60 Özcan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri", 40-41;
61 Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli Külliyatı: Fevaid, Fatiha Tefsiri, Besmele Tefsiri, Makaltı
Gaybiyye ve Kelimat-ı Ayniyye, Makalat, Nşr. Ömer Özkan v.dğr., ed. Gıyasettin Aytaş (Anka
ra·: Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma Merkezi, 2010), 169-201.
62 Hatiboğlu Muhammed, Letaif-ni'ime, Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi, 3326,
6a. Ayrıca bk. Ali Öztürk, "Eğirdir' de Yaşamış Bir Türk Alimi Muslihuddin Mustafa bin Mu
hammed ve Eserleri", Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Yönleri İle Eğirdir, 1. Eğirdir Sempozyumu 31 Ağustos-01 Eylül 2001, Eğirdir/Isparta (Isparta: Eğridir Belediye Başkanlığı, 2001), 1: 732-733;
Ahmet Faruk Güney, "Gaza Devrinde Kur'an'ı Yorumlamak: Fetih Öncesi Osmanlı Müfessirle
ri ve Tefsir Eserleri", Divan: İlmi Araştırmalar 10/18 (200S): 210.
63 Öztürk, "Eğirdir'de Yaşamış Bir Türk Alimi Muslihuddin Mustafa bin Muhammed ve Eserleri",
731-733; Yelten, "Anadolu Sahasında Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısın
dan Önemi", 251; Beyza Bılıkçı, Ankaralı Mustafa bin Muhammed ve Hu/vu'n-Ni'isıhin Dil İncelemesi Metin Sözlük (Yüksek lisans Tezi, İstanbul Kültür Üniversitesi 2009), 3; Yusuf Akçay,
Mustafa bin Muhammed'in İhlas Suresi Tefsiri (Giriş-İnceleme-Metin-Ekler Dizini-Sözlük-Tıpkıbasım) (Yüksek Lisans Tezi, Dumlupınar Üniversitesi, 2005), 2-3.
64 Hatiboğlu Muhammed, Leti'iif-ni'ime, 6a. Ayrıca bk. M. Esad Coşan, "XV. Asır Türk Yazarların
dan Muslihu'd-Din. Hamid - Oğulları ve Hızır Bey", Vakıflar Dergisi13(Ankara:1981): 101-103.
65 Özcan Tabaklar, 'Amme Cüzü Tefsiri -Mustafa bin Muhammed- (Varak No 111b-121a/143a-154b) (Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 1987), 7-8; Öztürk, "Eğirdir'de Yaşamış Bir lurk
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 121
eserlerle dönemin iyi bir müfessiri olduğu, çok iyi derecede Arapça bildiği, iyi
bir tahsil gördüğü, sonra memleketine döndüğü anlaşılan müellifin, eğitimini
Mısır, Şam, Irak, Medine gibi Arap beldelerinde yapmış olması ihtimal dahi
lindedir. Bunu, bölgeyi gezen ve Eğirdir' de eğitimini Arap ülkelerinde yapmış,
Arapçayı gayet iyi bilen Muslihuddin adında bir filimle karşılaştığını söyleyen
İbn Batuta'nın verdiği bilgilere göre -burada sözü geçen bu kişinin Mustafa b.
Muhammed olması ihtimaline binaen- söylüyoruz.66 Ne yazık ki hayatı hak
kında daha fazla bilgiye sahip değiliz.67
Müellifin muhtelif sure tefsirleri vardır.68 Bunlar Osmanlı halkı arasında çok
ilgi gören ve muhtelif vesilelerle sıkça okunan Mülk, İhlas, Fatiha ve Yasin su
releri ile Tebareke ve Amme cüzüdür.69 YazaraHulvu'n-Nasihfn7° adında ahlak
ve nasihat içerikli bir eser71 isnat edilmiştir.72 Ancak bu eserin, sure tefsirleri
yapan Mustafa b. Muhammed'i'n değil, ondan farklı bir müellif olan Ankaralı Mustafa b. Muhammed'e ait olduğu; bu iki zatın muhtelif eserlerde ve çalış-
Alimi Muslihuddin Mustafa bin Muhammed ve Eserleri", 1: 735; Yelten, "Anadolu Sahasında
Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Önemi", 251; Bılıkçı, Ankaralı Mustafa bin Muhammed ve Hu/vu'n-Niisıhin Dil İncelemesi Metin Sözlük, 3.
66 İbn Batuta, Rihletu İbn Batüta Tuhfetu'n-Nuzziir fi Gariiibi'l-Emsiir ve Acaibi'l-Esfiir, Nşr. Muhammed Abdulmun'im el-Aryan (Beyrut: Daru İhyfü't-Turas, 1407/1987), 295. Ayrıca bk.
Mustafa Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Ortaya Konan Kur'an Tercümeleri Üze
rine", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi 49/2 (2008): 128;
Öztürk, "Eğirdir' de Yaşamış Bir Türk Alimi Muslihuddin Mustafa bin Muhammed ve Eserleri",
1: 733, 735.
67 Daha fazla bilgi için bk. Öztürk, "Eğirdir'de Yaşamış Bir Türk Alimi Muslihuddin Mustafa bin
Muhammed ve Eserleri", 1: 729-739; Ulaş Yıldız, Muhammed Oğlu Mustafa'nın XIV. Yüzyılda Yazdığı Çağdaş Tefsirin Dil Yorumu (Yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitresi, 2004), 10; Bılıkçı,
Ankaralı Mustafa bin Muhammed ve Hulvu'n-Nılsıhin Dil İncelemesi Metin Sözlük, 3.
68 Osman Fikri Sertkaya, "XIV. Yüzyıl Müfessirlerinden Muhammed Oğlu Mustafa (=Mustafa
Bin Muhammed)'in Sure Tefsirleri Üzerine", Uluslararası Eski Anadolu Türkçesi Araştırma/a- -rı Çalıştayı Bildirileri (1-2 Aralık 2010) (İstanbul: Edebiyat Fakültesi Yayınları, 2011): 397; Ab
dulhamit Birışık, "Osmanlı Döneminde Türkçe Tefsirler", Başlanglıçtan Günümüze Türklerın Kur'an Tefsirine Hizmetleri -Tebliğler ve Müzakereler (İstanbul: İlim Yayma Cemiyeti, 2012),
234; Muhammed Abay, Osmanlı Dönemi Müfessirleri (Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversite
si, 1992). 86.
69 Coşan, "XV. Asır Türk Yazarlarından Muslihu'd-Din, Hamid-Oğulları ve Hızır Bey", 103-104;
Yıldız, Muhammed Oğlu Mustafa'nın XIV. Yüzyılda Yazdığı Çağdaş Tefsirin Dil Yorumu, 11; Öz
türk, "Eğirdir'de Yaşamış Bir Türk Alimi Muslihuddin Mustafa bin Muhammed ve Eserleri", 1:
738-739.
70 Eser hakkında geniş bilgi için bk. Bılıkçı, Ankaralı Mustafa bin Muhammed ve Hulvu'n-Niisıhin Dil İncelemesi Metin Sözlük, 4-125.
71 Bılıkçı, Ankaralı Mustafa bin Muhammed ve Hulvu'n-Niisıhin Dil İncelemesi Metin Sözlük, 4.
72 Sertkaya, "XIV .• Yüzyıl Müfessirlerinden Muhammed Oğlu Mustafa (=Mustafa Bin Muham
med)'in Sure Tefsirleri Üzerine", 397.
122 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
malarda birbirine karıştırıldığı belirtilmiştir.73 Mustafa b. Muhammed, aşağı
da geleceği gibi bu sureleri yaşadığı bölgenin ileri gelen beylerine sunmuş,
onların adına yazmıştır. Bunu da eserinin sebeb-i telif kısmında belirtıniştir.74
Müfessir, sureleri tefsir etmeden önce bir mukaddimeye yer vermiştir. Sonra
~efsire geçmiştir. Önce surenin adı, nerede indiği, kaç ayet, kelime ve harften
ibaret olduğu ve sureyi okumanın fazileti ve hikmetleri üzerinde durmuştur.75
3.2.ı. Mustafa b. Muhammed'in Fatiha Süresi Tefsiri
Biz burada müellifin Fatiha silresi tefsiri üzerinde duracağız. İstanbul Üniver
sitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü İhtisas Kitaplığında
3779 numarada bulunan bir mecmua içerisinde bir arada muhtelif sure tefsir
leri bulunmaktadır. Bunlar Yasin suresi tefsiri (2 adet), Tebareke suresi tefsiri
(2 adet), Amme cüzü tefsiri ve Fatiha süresi tefsiridir.76 İlk olarak M. Fuat Köp
rülü'nün hakkında bilgi verdiği,77 Özcan Tabaklar'ın da yayımladığı78 bu Fati
ha süresi tefsirinin -her ne kadar-üzerinde herhangi bir tarih kaydı yoksa da
yukarıda geçtiği üzere Denizli bölgesinde hüküm süren İnançoğullarından
İshak Beyoğlu Murad Arslan Bey adına yazıldığı kaydedilmiştir.79 Bu bey adı
na basılmış sikkeler bulunmaktadır.80 Üzerinde herhangi bir tarih bulunma-
73 Öztürk, "Eğirdir'de Yaşamış Bir Türk Alimi Muslihuddin Mustafa bin Muhammed ve Eserleri",
1: 731-732; Akçay, Mustafa bin Muhammed'in İhlas Suresi Tefsiri (Giriş-İnceleme-Metin-Ekler Dizini-Sözlük-Tıpkıbasım), 1-2.
74 Bk. Mustafa b. Muhammed, Tefsir-i Sure-i İhlas, 2a.
75 Bk. Mustafa b. Muhammed, Tefsir-i Sure-i İhlas, 3a-b. Ayrıca bk. Yelten, "Anadolu Sahasında Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Önemi", 251.
76 Özcan Tabaklar, 'Amme Cüzü Tefsiri-Mustafa bin Muhammed-(Varak No 111b-121a/143a-154b), 8-9; Yelten, "Anadolu Sahasında Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından
Önemi", 250; Gamze Sönmez, XIV. Yüzyılda Yazılmış Mülk Süresi Çevirisi Üzerine Dil incelemesi (varak no: 31b-61a) (Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2006), 4.
77 Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 531.
78 Özcan Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 97-116; Bünyamin Taş, "Klasik
Türk Edebiyatında Manzum Tefsir", The}ournal of Academic Social Science Studies 37 (Autumn
1 2015): 105.
79 Hasan Fehmi Turgal, "Hızır Bin Gölbeği", On Dergisi 4/27 (1937): 517; Tahir Erdem, "14. Asırda
Türk Diliyle Yazılmış Bir Eser ve Hızır bin Gölbeği'ne Ait Bir Kitabe", On Dergisi 4/27 {1937):
519; Mustafa Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Ortaya Konan Tercümelerin Türk Di
line Etkisi", Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi 3 (Kış 2011): 27; Yelten, "Anadolu Sahasında
Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Önemi", 250; Tabaklar, "Anadolu
Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 98; Akçay, Mustafa bin Muhammed'in İhlas Suresi Tefsiri (Giriş-İnceleme-Metin-Ekler Dizini-Sözlük-Tıpkıbasım), 4.
80 Ahmet Ateş, "Burdur-Antalya ve Havalisi Kütüphanelerinde Bulunan Türkçe, Arapça ve Fars
ça Bazı Mühim Eserler", Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 11/3-4{1984):172;Tabaklar, 'Amme Cüzü Tefsiri -Mustafa bin Muhammed- (Varak No 171b-121a/143a-154b), 6.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 123
yan bu sikkelerin, 136o'lı yıllarda bölgede hüküm sürmüş olan Murad Bey'in
adına yapıldığı kesindir.81 1362 yılında Murat Bey'in yerine ilme ve ulemaya,
özellikle de Türkçe Kur'an tefsiri yazmaya çok önem veren82 oğlu İshak Bey
geçmiştir. İshak Bey'in 1368 tarihinden itibaren beyliğini yürütemediği, onun
yerine Germiyanoğullarından Süleyman Şah'ın bey olduğu belirtiliyor. Buna
göre onun adına atfen yazılmış olan bu tefsirlerin de bu tarihlere ait olması
yani 1362-1368 yılları arasında yazılmış olması gerekir.83 Bu arada belirtelim
ki, sure tefsirlerinin bir kısmı, Murat Bey' e, bir kısmı İshak Bey' e, bir tanesi de
Süleyman Şi!h'a isnat edilmiştir. Fatiha suresi, toplamı 249 varak olan nüsha
nın 181a-19oa varaklan arasında yer almaktadır.84
Araştırmacılar, aynı yazma içinde bulunan ve Mustafa b. Muhammed tara
fından y~zılmış Mülk suresi tefsiri ile Amme cüzü tefsirinin üslup ve dil özel
likleri bakimından bu eserle benzerliğinden yola çıkarak söz konusu Fatiha
suresi tefsirinin de Mustafa b. Muhammed tarafından yazılmış olabileceğini
söylemişlerdir. 85 Tefsirin bir nüshası Ankara Umumi Kütüphanesinde (Adnan
Ötüken İl Halk Kütüphanesi), başka bir nüshası ise İstanbul Üniversitesi Kü
tüphanesi'nde bulunmaktadır.86
Mustafa b. Muhammed'in bu eserlerinden hangisini ilk önce yazdığı, diıha
sonra hangisini kaleme aldığı hususu da önemlidir. Eserlerin ne zaman yazıl
dığına dair bir tarih olmadığı için bunu tespit etmek zordur. Konu üzerinde
çalışan Tahir Erdem, müellifin ilk önce Yasin suresini yazdığını iddia etmiştir.
Her ne kadar daha sonra hangisinin yazıldığı konusunda bilgi vermiyorsa da
Mülk suresi tefsirinin en son yazılmış olması gerektiğini belirtmiştir.87 Kur'an
81 Turan Gökçe, XVI ve XVll. Yüzyıllarda Lazıkıyye (Denizli) Kazası (Doktora Tezi, Ege Üniversitesi,
1994), 45.
82 Gökçe, XVI ve XVJJ. Yüzyıllarda Lazıkıyye (Denizli) Kazası, 46.
83 .Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 98; Yelten, "Anadolu Sahasında Yapıl
mış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Önemi", 2SO.
84 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 98.
8S Turgal, "Hızır b. Gölbeği", 517; Erdem, "14. Asırda Tıirk Diliyle Yazılmış Bir Eser ve (Hızır bin
Gölbeği)ne Ait Bir Kitabe", 519; Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri'', 98;
Yelten, "Anadolu Sahasında Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Öne
mi", 250; Ali Fuat Bilkan, Osmanlı Zihniyetinin Oluşumu Kuruluş Döneminde Telif ve Tercüme (İstanbul: İletişim Yayınları, 2018), 127; Taş, "Klasik Türk Edebiyatında Manzum Tefsir'', 105.
86 Turgal, "Hızır b. Gölbeği'', 517; Erdem, "14. Asırda Tıirk Diliyle Yazılmış Bir Eser ve (Hızır bin
Gölbeği)ne Ait Bir Kitabe", 519. Buket lşıkcan Yılmaz, Kayseri Raşit Efendi Kütüphanesi'ndeki
Satır Arası Kur'an Tercümesi 1a-216b {Girişc/\Jletin-Sözlük-Tıpkıbasım) (Yüksek Lisans Tezi, Erci
yes Üniversitesi, 2015), 4.
87 Erdem, "14. Asırda Tıirk Diliyle Yazılmış Bir Eser ve (Hızır bin Gölbeği)ne Ait Bir Kitabe,", 520.
124 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
kalbi olduğuna ve okunmasının büyük sevaplar intaç edeceğine dair hadisle
rin bulunduğu Yasin suresi, halk arasında en çok okunan surelerin başında
geliyor. Bundan hareketle, müellifin ilk olarak halkın büyük rağbetine mazhar
olan bu sureyi tefsire etmiş olması makul ve münasip görünmektedir. Muh
temelen bu eserinin gerek ümera, gerekse halk nezdinde ilgi görmesi ve yine
\unların talebiyle diğer sureleri de tefsir etmiştir. Eserin oldukça sade ve akıcı bir dili vardır.88 Müellif sureyi tefsir ederken89 ha
dislerden ve diğer tefsirlerden yararlandığı gibi, zaman zarrian bazı hikaye ve
nükteli sözlere de yer vermiştir.9° Bu haliyle bir tür rivayet tefsiri niteliğindedir.
p.2. Muslihuddin Mustafa b. Muhammed'e İsnad Edilen Nüshalar
3.2.2.ı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
İhtisas Kitaplığı Nüshası (Bundan sonra kısaca TDEN denilecek)
Fatiha suresi, 249 varaktan ibar~t _olup kitaplıkta 3779 numarada kayıtlı olan
mecmua içerisinde 18ıa-19oa varaklan arasında yer almaktadır. Yazı kalın aba
di kağıt üzerine yazılmıştır. Harfler kalın ve iridir. Yazı siyah mürekkeplidir,
ancak ayetler kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Tefsir harekesizdir.91
3.2.2.ı.1. Miraç Olayı ve Namazı Terkedenin Akıbeti: Gayya Kuyusu
Özcan Tabaklar'ın neşrettiği Fatiha nüshası, besmeleden sonra şöyle bir riva
yetle başlıyor: "(9 ~ ~\)\ .,.l.....JI JI eş. c._f' 4.\.J İJLJI ~ ~\ Jt; .•. ~ \.j y) sadaka Rasulullah. Ol sadr-ı bedr-i alem seyyid-i veled-i Adem
mefhar-i mevcudat şefi-i ümmet-i serheng-kamet sadr-i soffa-i safa mah-i kub
be-i vefa Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem şeker ağzından ineli
dişinden ınar (güvenilir) sözünden şöyle buyurur: Ol gice kim Tanrı Tafila em
riyile beni miraca kığırdılar, dördüncü kat göke vancak bir katı avaz işitdüm. Ol
avaz heybetinden dükeli ferişteler yüzin düşdiler. Ben eyitdüm: Ya kanndaşum
Cebrail bu azamatlü ün ne ündür didüm. Andan Cebrfill eyitdi: Ya Rasulallah!
Bil kim Tanrı Tafila tamu (cehennem) içinde bir kuyu yaratmışdur. Ol kuyunun
88 Kamile Okulu, Osmanlı Müfessirlerinden Mustafa Muslihiddin Ve İhlas Suresi Tefsiri Adlı Eserinin İncelenmesi (Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 201S), 7. Ayrıca örnek bazı savf<ılar
nüsha için bk. Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an ı:ercümeleri", S32-
S33.
89 Örnek bazı sayfalar için bk. Özkan, "Eski Anadolu Tlirkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercü
meleri", S32-S33.
90 Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", S31.
91 Bk. Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 98.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 125
adı gayyadur. Tanrı Taala buyurdu: Ol kuyuyı bin yıl kazdurdılar kim kıpkızıl
oldı. Bin yıl dahı kazdurdılar kapkara oldı. Andan dahı ya Rasulallah ol kuyu
nun içinde Tanrı Taala bir yıl.an yaratmışdur. Eğer o yılanun ağzı yarından (su
yundan) bir taru (dan) denlü yar (ağız suyu) dünya denizine bıraksaydı cümle
ağu (zehir) eyleleyeydi. Rasul hazreti sardı ki: Ya kanndaşum Cebrfill, bu ürıi
(sesi) kim işitdün ol kuyunun nesidür? Andan Cebrail hazreti eyledi: Ya Rasu
lallah, ol kuyunun kıranından (kenar) bir kesük (parça) sıçradı içine düşdi. Ol
vakt Adem peygamber yaradılmadı idi. Ol vaktdan berü giderdi. İşde Miraç gi
cesi ol kuyunun indi di!Jine dokundı. Bu ün anun ünidür didi. Paygambar haz
reti eydür: Ya kanndaşum Cebrail ol kuyunun vasfını ne aceb söyledün, gönlü
me korku düşdi. Aceb ol kimlerün yiridür? Andan Cebrail eyitdi: Ya Rasulallah,
Tanrı taala gendü kelam-ı kadiminde ol kuyunun vasfını yad kodı (;) ~ J _;.j ~) (o'nlar ğayya ile mülaki olacaklardır).92 Andan Cebrail eydür: Ya Rasulallah
bu ğayyaya ol gişiler girür kim Tanrı taalanun nimetin yise ve sağ olsa· özri ve
bahanesi olmasa ve dünya işine meşgul olsa ve namazı vaktına hazır olmasa
kasdıla hiş vakt namazı terk eylese Tanrı Taala ol gişiyi ğayya içine koya."93
Buna göre Hz. Peygamber'in miraca çıkarıldığı geceyi ve özellikle dördüncü
kat semada müşahede ettiği bir olayı anlatmıştır: Hz. P!'!ygamber burada sert
bir ses duymuş, bütün meleklerin azametinden başlarını önüne eğdikleri bu
sesin ne olduğunu Cebrail' e sorunca o da, cehennemde "gayya" diye bir kuyu
dan bahsediyor ve özelliklerini anlatmış, duyduğu sesin, bu kuyu yapılırken
kenarından sıçrayan ve yeni gayyanın dibine düşen taştan çıkan ses olduğunu
söylemiştir ki o taş sıçradığında henüz Adem yaratılmamıştı. Peygamberimiz,
buraya kimlerin gireceğini sorunca, Cebrail, hiçbir mazereti olmadığı halde
beş vakit namazını kılmayan kişilerin gireceğini anlatmıştır.
Tefsirlerde ve cehennem hakkında bilgi veren bazı eserlerde "gayya"nın ce
hennemde bir vadi olduğu, çok derin olduğu belirtilıniş,94 ancak baktığımız
bazı tefsirlerde burada geçtiği üzere bir rivayet tespit edilme:qıiştir.
92 Meryem, 19/S9.
93 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 100-101.
94 Bk. Mukatil b. Süleyman, Tefslru Mukatil b. Süleyman, ed. Abdullah Mahmud Şehhate (Bey
rut: Müessesetu't-Tarlhi'l-Arabl, 1423/2002), 2: 632; Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi,
Tefslru't-Taberi Ciimiu'/-Beyiin an Te'vlli Ayi'l-Kur'iin, ed. Abdullah b. Abdulmuhsin et-Turkl
(Kahire: Daru Hecer, 1422/2001), lS: S71; Ebu ishak Ahmed es-Sa'lebl, el-Keşf ve'l-Beyiin (Tefsiru's-Sa'lebi), ed. Ebu Muhammed b. Aşur (Beyrut: Daru İhyfü't-Turasi'l-Arabl, 1422/2002), 6:
221-222; Ebubekir Ahmed el-Hüseyin el-Beyhaki, Kitiibu'l-Ba'si ve'n-Nuşür, ed. Amir Ahmed
Haydar (Beyrut: Merkezu'l-Hidemat ve'l-Ebhas es-Sakafıyye, 1406/1986), 271-277; Ebu Abdil
lah Muhammec~b. Ahmed el-Kurtubl, Kitiibu't-Tezkire bi Ehviili'l-Mevtii ve Umüri'l-Ahire, ed.
Sadık b. Muhammed b. İbrahim (Riyad: Mektebetu Dari'l-Minhac, 142S), 2: 871-878.
126 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Müellif bundan sonra Peygamberimizin konuyia ilgili bir hadisini nakediyor:
"Nitekim Hazret-i Rasul aleyhisselam buyurdu: (..ili I~ ö')\..,aJI !l) ıf
jı.S),95 yani kankı gişi kim sağ özri bahanesi olmasa ve kasdıla hiş vakt namazı
terk eylese ol gişi kil.fır olur."96 Hz. Peygamber, hiçbir mazereti olmadığı halde
·Jeısten namazını terk edenin küfre düşeceğini, (dolayısıyla da cehenneme, ce
hennemdeki bu kuyuya gireceğini) belirtiyor.
3.2.2.ı.2. Namazın Önemi
Bundan sonra namazın önemi üzerinde durarak şöyle diyor: ''.Anunçün kim
namaz imanun şükridür, iman Allah taalfuıun ulu nimetidür. Her kim Tan
n taalanun nimetün yise dahı şükr eylese Tann taala anun nimetin artuiur.
Nitekim gendü kelamında yad kılur: (~J.,_/l p j:.i. 0;1).97 Ve her kim Tan
nnun nimetin yise şükr eylemese ol nimeti andan alur. Nitekim Kur'an' da bu
yurdı: (~~ -1;lh ı'..ıt p jS' 0;1 j).98 Pes imanun şükri namazdur. Her kim na
maz kılmağı terk eylese Tann taala ol gişinün imanın ala. Anunçün kim Tanrı
taala Musa paygambara münacatı Tur tağında buyurdı, İbrahim'e od içinde
buyurdı, Yunus paygambara balık karnında buyurdı, Yusuf paygambara kuyu
içinde buyurdı, Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve selleme münacatı
gökde içinde buyurdı. Anunçün kim her gişi kim namaz kılsa Tanrı taala birle
geleci kılur. Her işün hazretinden hacet diler."99
3.2.2.ı.3. Namazdaki Hareketlerin, Okunan Dua, Tesbih ve Ayetlerin Manası
Ardından namazda yapılan hareketlerin, okunan dualann ne manaya geldiği~
ne dair bazı yorumlar yapıyor ve namazdaki bazı hareket ve sözlerin anlamı
üzerinde duruyor: ''.Andan kul namazda elin yukaru götürür (_r.5İ .11) Allahu
ekber dir. Yani oldir kim yüce Tann eğer ben yazuk denizine ğark oldumsa sen
çıkarğıldır." Buna göre namaza başlarken kişinini ellerini yukan kaldınp Al
lahu ekber demesinin manası şudur: Yüce Tannın! Şayet ben günah denizine
dalıp mahfolduysam sen beni oaradan çıkarıp kurtar!"
95 Bk. Muhammed b. Ali eş-Şevkan'i, Ney/ü'l-Evtar, nşr. İsamuddin es-Sababit'i (Mısır: Daru'l-Ha
d'is, 1413/1993), 1: 362.
96 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 101.
97 (Eğer şükrederseniz, size verdiğim nimetleri arttırırım). (İbrahim, 14/7). Nüshada "ve lein şe
kertüm leezidenneküm" diye yazılmış, ancak ayetin aslında baştaki vav bulunmamaktadır.
98 (Ama eğer nankörlük parasanız, o zaman bilin ki böylelerine azabım çok şiddetlidir). (İbra
him, 14/7).
99 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 101.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 127
Müellif daha sonra Subhanekenin kelime kelime anlamını veriyor: ''Andan
namaza başlasa (..!.l.;~) "sübhaneke" iy adı Tanrı (~\) ''.Allfilıumme" iyi
çalabum (.!.\~.J) "ve bihamdike" hamdumsanadur(~\ .!.\J~.J) "ve teba
rekesmuke" sen ün ismün ulu isimdür (.!.l..l;:- JW .J) "ve teala ceddüke" ve dahı
yücelerden yücesün (.!.\ _d- .J\ 'Y.J) "ve la ilahe ğayruk" ve dahu senden artuk
Tanrı yokdur dimek olur."
Sonra istiazeden (euzu) başlayarak Fatiha suresini tefsir ediyor ve bunu yapar
ken de Allah ile kulu karşılıklı konuşturuyor. Mesela burada vereceğimiz for
muyla Kur'an' dan bir ayet olmayan fakat her sureye başlamadan önce besme
_lenin önünde okunan(~)\ ıJL.k;,.:JI ,:r .fiı4 ~ y:-İ) şeklindeki istiazeyi şöyle açıklamaktadır: "Kul eydür: Euzu billahi, yani sığındum ben ulu Tanrıya. An
dan H~ Teala eydür: Kimden .sığınursın? Kul eydür: Mine'ş-şeytani'r-radm
yani ol s'enün dergahundan sürilmiş şeytandan dahı divlerden."100 Burada
"div" (dev) kelimesi müfessirin kattığı bir kelimedir, istiazede yoktur.
Sonra besmeleye geçiyor: Andan kul giril döner eydür: <r-::-> )\ ı:_r:>-)\ iİıl r) "Bismi'llahi'r-rahmani'r-rahim". Bismi'llah dimek yani başladum Tanrı adıyla.
"er-Rahman" kim mihribandur, "er-Rahlm" esirgeyicidür dahı bağışlayıcıdur."
Ardından Fatiha suresinin ilk ayetine geçiyor: Andan kul eydür: (iİıl ~\) "el-hamdü lillah" yani şükr iderin. Tanrı taala eydür: Ya kulum kime şükr kı
lursın? Kul eydür: (~l.Jı ._:;.,5) "rabbi'l-alemin" ol alemleri besleyiciye şükr kılurın. Yine kul (~yll ~;ıh "er-Rahman er-Rahim" yani rahmet kılğıl dahı bağışlağıl. Halık eydür: Ya kulum kanda kıluban ve ne bağışlayayın? Kul
eydür: <ı.:r..+JI r-Y- ~\.4) "maliki yevmi'd-din"ol kim ceza ve hisab güninde kazı olısarsı~ rahmet kıl ve uçmak bağışlaya. Yine kul eydür: (J~~ .!l~p "iyyake
na'budu" sana tapann ve<&.~~-'] .!l~!J) "iyyake nestain" dahı senden yardım ..
dilerin. Halık eydür: Ne yirde dilersin? Kul eydür: Kulağuzlağıl bizi toğru yola
<rY: ~iı 1.i~I t,;~p "ihdina's-sıratel'l-mustaklm". Ol gişinün yoluna rn:: <0:,+JI .ki~) "sıratellez!ne" nimetlerün ile nimetlenc;lürdün sen anlan (~I
r~:!e) "en'~t~ aleyhim". Kılmağıl bizi ol hışmundan kılınmış gişilerden <_f. ~ '::J-,.;,_:. ~I) "ğayri'l-mağdubi aleyhim" degülem ol azğunlardan. Kul ey
dür: <0-).ı...:aJI 'Yj) "vele'z-zallln amin" dir. Andan Hak Taala eydür: Eyle olsun
iy kulum eyle olsun."101
100 Bk. Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 100-101; Özkan, "Eski Anadolu
Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 532.
101 Bk. Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 102; Özkan, "Eski Anadolu Türk
çesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 532.
128 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
3.2.2.1.4. Fatiha Suresinin Önemi
Fatiha'nın ehemmiyetine dikkat çeken müellif, Allah'la konuşuyor gibi karşı
lıklı verdiği Fatiha suresindeki konuşmaları göz önünde bulundurarak, "An
dan bilgil kim bu Fatil).a suresin okumağla Tann taala birle bu kadar kelimat
\dersin" demektedir. "Eğer bir dünya begi sizünle geleci (kelam, söz) eylese
sevinüb şad olursun. İmdi ol padişahlann padişahu birle günde hiş gez gele
ci kılarsuz. Nice sevinüb taat üzerinde becid (ısrarcı) olmazsuz." demektedir.
Buna göre şayet dünyada bir padişah bu şekilde bir kişiyle konuşursa o kişinin
çok sevineceğini anlatan müfessir, günde beş kez kainatın padişahıyla konuş
tuğumuza dikkat çekerek bundan çok sevinip mutlu olmak ve namaz kılmak
konusunda ısrarcı olmak gerektiğini söylüyor.ıo2
Sonra Fatiha'nın yedi ayetinin olduğunu, cehennemlerin sayısının da yedi ol
duğunu, bu ayetleri okuyanın o yedi cehenneme haram olacağını şöyle anlatı
yor: "Sure-i Fatiha yidi ayettir, tamu dahı yididür. Her kim bu yidi ayeti okursa
Tann taa.Ia ol gişiye yidi tamuyi haram eyleye.
Muhammed ümmetine Fatiha suresinin verilmesinin İblis'te yarattığı derin
hüzne işaret eden müellif, zaman zaman "hikaye" başlığıyla veya "hikaye ey
dür" diyerek konuyla ilgili hikayeler anlatmaktadır. Bunlardan birinde şöyle
diyor: "Hikayet eydür: Ol alem Tanrısı Fatiha suresin virdüginde İblis-i mel'un
yas tutub ağladı ve cemi' kavmi dirlerdir: Katına geldiler eyitdiler: İy bizim
ulumuz ne oldı geldi sana. Tann taa.Ia seni yaradıladan berü böyle yas tutub
ağladuğun görmedik didiler. İblls-i lain cevab virdi eydür: Bana bundan katı
ne olsa kim bugün Muhammed' e Fatiha suresin indi. Muhammed'ün ümmet
leri ol Fatiha suresin okıyasalar ben anlan yoldan çıkarub azduramazın didi."
Buna göre İblis, Muhammed ümmeti Fatiha süresini okuduğu sürece onları
yoldan çıkaramayacağını itiraf ediyor.
Müellif "İmdi iy mü'minler işaret olsun size kim her gişi kim Fatiha suresin
okusa Tann taala tamu ıla anun arasında rahmet perdesin kıla kim tamu odı
ol gişiye erişmeye."!03 diyerekAllah'ın, Fatiha okuyan kişi ile cehennemin ara
sına rahmet perdesini koyacağını, böylece cehennem ateşinin o kişiye erişme
yeceğini belirtiyor.
102 Bk. Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 102; Özkan, "Eski Anadolu Tlirkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 533.
103 Bk. Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 102; Özkan, "Eski Anadolu Tlirkçesi Döneminde Yapilmış Kur'an Tercümeleri", 533.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 129
3.2.2.ı.5. Rum Kayseri ile Muaviye Arasındaki Yazışma
Yine burada Rum Kayseriyle Muaviye arasındaki bir yazışmadan bahisle şöyle
diyor: "Hikayet: Habarda gelmişdür kim meğer Kaysar Rum ilinün padişahı
idi. Rumdan biti (mektup) yazdı Muaviye katma viribidi. Sufil eylediler kim iy
Muaviye, bana cevab yazğıl kiin sizün kitabımızda kankı suredür kim anda yidi
harf yokdur didi. Çünkim biti Muaviye'ye değdi, okıdı cevabında aciz kaldı bu
gez turdi emire'l-mü'minin Ali katma vardı. Sual eyledi kim ya Emire'l-mü'mi
nin kankı suredür Kur'an içinde kim yidi harf anda yokdur didi. Ali cevab virdi
kim ya Muaviye ol kini anda yidi harf yokdur ol Fatiha suresidür didi. Cevab
yazdular Kaysar padişahuna virdiler. Çünkim Kaysar-ı Rum biti okıdı bildi
kim cevab Muaviye' den degüldür. İlla ki filim gişi cevabıdur didi."104
Buna 'göı:e Rum kayseri, Muaviye'ye, Kur'an' da içinde yedi harfin geçmediği surenin hangisi olduğunu bir mektupla soruyor. Cevabını bilmeyen Muaviye,
Hz. Ali'ye soruyor, o da "ya Muaviye, ol kim anda yidi J:ıarf yokdur, ol Fatil:ıa
suresidür." diye cevap veriyor. Cevabı bu şekilde yazıyorlar, "Kaysar padişahı
na virdiler." Kayser cevabı okuyunca bunu Muaviye'nin değil, filim bir kişinin
verdiğini anlıyor.105
Burada müellifm tarih açısından bir hata işlediği söylenebilir. Şöyle ki: Hz.
Ali halifeyken, Muaviye ona muhalifti; dolayısıyla aralarında böyle bir görüş
menin vuku bulmuş olması çok zor bir ihtimaldır. Öte yandan, müellifin Hz.
Ali'yi öne çıkarmaya çalıştığı da açıkça görÜnüyor.
Ardından Fatiha suresinde olmayan harflerin hangileri olduğunu ve bunun
hikmetini şöyle anlatıyor: "Evvel se (ı.:..ı) yokdur kim veyl tamusı içinde (lj))
subı1rdur, yani hel0
aklik olmaya.106 İkinci cim (C yoktur kim yidi tamunun
birisi cahim(~l)dür.107 Her kim Fatiha okısa ana cahim olmaya: Üçüncü ··
hı (t] yokdur tamu içinde hizlan(0:i.1>-)dur108 yani halfil kadar Fatiha okı-
104 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 103.'.
105 Bk. Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 103; Özkan, "Eski Anadolu Türk
çesi ,Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 533.
106 Bk. ıı~ıj ı.JP. r J)ı ı_;.ı.; '1 ~31)> ı.JP. JJJG · ı~~ 0:i~ 0 ~ıs:.. ~ ı)JI ı~]j I~ l.JP l}>~lj) (Elleri boyunlarına bağlı olarak cehennemin da; bir yerine atıldıkları za
man orada yok olmayı isteyecekler. İşte o zaman kendilerine bugün bir kere değil defalarca
yok olmayı isteyin denecektir). Furkan, 25/13-14.
107 Bk. (..:_, fr ~I l~]j) (Cehennem k~rüklenip alevlendirildiği zaman) (Tekvlr, 81/12).
108 Bk. ıf5 8 ~.µı ı1 .:;J ~~ .'.ı]j) (ama eğer sizi mahrum bırakırsa size kim yardım edebilir) (Al-i lmran, 3/160).
130 r Osmanlı'da İlm-i Tefsir
yanlar kavimdür.ıo9 Dördüncü ze (j) yokdur kim tamu içinde zakkum(pjj)
dur.U° Fatiha okıyanlarda zakkum korkusı olmaya. Bişinci şın (Jı) yokduryani
tamu ş~rridür. Fatiha okıyanlarda tamu şerri olmaya. Altıncı zı (J;) yokdur,
lazza c__)J) tamusınun zahmetidür. ııı El-Hamdu okuyanlara ayrılmak olmaya.
{edinci fe (J) yokdur yani firaklı~dur zahmetlerdür. El-Hamdü okıyanlara
zahmetler firaklar azablar olmaya. imdi azizler el-hamdü okıyanlara hemişe
visalde olalar. Hemişe dizar göreler."112
Buna göre Fatiha suresinde geçmeyen yedi harfin ilki se (6)dir. Çünkü veyl
cehennemi iÇinde sebur (.J~\) vardır, Fatiha suresini okuyan kişi için helak
olma gibi bir durum olmasın diye bu kelimenin başındaki harf yer almamıştır.
İkincisi cim <c::J harfidir. Yedi cehennemin birincisi cim <c::Jle başlayan cahim
dir (~\).Her kim Fatiha okusa ona cahim olmaz. Üçüncü harf hı<[! har
fidir. Cehennem içinde hizlan vardır, yani başarısızlık vardır. Fatiha okuyanlar
kavimdir, sağlamdır. Dördüncü harf zay (j) harfidir. Cehennemde zakkum
(İ ~ )\) vardır, Fatiha okuyanlara zakkum kokusu gelmez. Beşincisi şin (Jı)
harfidir. Fatiha okuyanlara cehennemin şerri dokunmaz. Altıncısı zı (J;) har
fidir. Lazza cehenneminin zahmetidir. Yedincisi fe (J) harfidir, firaklık ifade
eder, Fatiha okuyanlara ayrılma azabı olmaz.113
İnternet ortamında ve el-mektebetu'ş-şamile programında yaptığımız araştır
mada şöyle bir rivayete rastladık: Rum Kayseri Abbasi halifelerinden birine
bir mektup yazar ve orada şöyle der: İncil'de geçtiğine göre, içinde şu yedi
harf geçmeyen sureyi okuyanın bedenini Allah cehenneme haram kılmıştır.
Bunlar (J;) ,(Jı) ,(j) ,([! ,(c::J ,(..:.,,)ve (J) harfleridir. Biz Tevrat'ta, Zebur ve İn
cil' de çok araştırdığımız halde bu yedi harfirı olmadığı bir sureyi bulamadık.
Acaba sizin kutsal kitabınızda böyle bir sure var mıdır? Mektubun kendisine
ulaşması üzerine halife, alimleri çağırır ve onlara içinde yukarıda geçen yedi
harfin olmadığı bir surenin olup olmadığını, şayet varsa hangisi olduğunu
109 Bu kısım Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Hasan Çelebi nüshasında "Üçüncü ((l hı yok
dürür, ((l hı tamudan korkmaklık olur, Kim bu elhamdunı okısa tamu korkuncını görme
ye inşaallahu teala" şeklindedir. Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Hasan Çelebi, nr. 468:
87a-87b. Ayrıca bk. Hayati Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni,
Fatiha Tefsiri'', İ/mf Araştırmalar 6 (1998): 68.
110 Bk. (İ) j ~ ..r.ı ~ 0 )ş\iı (Zakkum ağacından yiyecekler) (Vakıa, S6/S2).
111 Bk. (jJ ~!~IS) (Hayır, o alevler saçan ateştir) (Mearic, 70/lS).
112 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 103.
113 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 103; Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi
Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", S33.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 131
sorar. Fakat onlar bir cevap veremezler. Bunun üzerine el-İmam el-Hadi'ye114
bunu sorarlar. O, "bu sure Fatiha'dır" der. Bunun üzerine "peki sure neden
bu harflerden halidir, bu harflerin surede yer almamasının hikmeti nedir"
diye sorarlar. O da şöyle cevap verir: "(...:...)harfi, (;~l)'u gösterir. Subur ise
helak anlamındadır.US <<:! hcµfi (~l)e işaret ediyor. Cahim cehennemin
bir adıdır.U6 <t! harfi (~I) kelimesine delalet ediyor. Bu ise pis, kötülük
anlamındadır.U7 (j) harfi (İ j )l)u gösteriyor. Zakkum ise cehennemdeki kötü
bir meyvedir.U8 (d) harfi (ö3\A..!..ll)i ifade ediyor. Bu da zorluk, sıkıntı demek
tir.U9 (J;) harfi (~l)ye işaret ediyor. Zulmet ise cehalete, dalalete, karanlığa
işaret ediyor. Kur'an' da pek çok kullanımı vardır.120 (w) harfi ise (4.9\11) afete
delalet ediyor. Bu da bela ve felaket anlamına geliyor. Halife bunu Kaysere
gönderdi. Kayser büyük bir rahatlama ve memnuniyet duydu, İslam'a girdi ve
Müslüman olarak öldü.121
Bakabildiğimiz kadarıyla başka bir kaynakta bulamadığımız bu rivayetin sıh
hat derecesi hakkında bir şey diyemeyiz. Ancak güvenilir kaynaklarda yer al
maması bu konuda bir fikir veriyordur. Bu arada rivayetler arasında ufak-tefek
farklılıkların olduğu dikkat_ çekmektedir. Nüshada Kayserin mektubunun de
tayları yoktur, ancak internetteki rivayette bu konu_da daha geniş bilgi vardır.
Nüshada mektup Muaviye'ye gönderilmiş, o da cevabı Hz. Ali' den öğrenmiştir.
Ancak internetteki rivayette mektup bir Abbasi halifesine gönderiliyor, o da
el-İmam el-Hadi'den bilgi alıyor. Nüsha ve internetteki rivayette (J;), (d) ,(C ve (w) harfleriyle başlayan kelimeler farklıdır.
Burada da yine el-İmam el-Hadi ile Şia'ya mensup bir imamın öne çıkarıldığı
görülmektedir.
İnternetteki muhtelif yerlerde Rum Kayserinin, Hz. Ali'yle aralarındaki savaş
tan sonra Muaviye'ye bir mektup yazdığına dair bilgiler mevcuttur. Bu mek
tupta Kayser, Muaviye'ye haklı olduğunu, şayet isterse Ali'ye karşı büyük bir
\
114 Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa (v. 254/868), Şia'nın onuncu imamıdır.
115 Kelimenin Kur'an'daki kullanımları için bk. Furkan, 25/13-14.
116 Kelimenin Kur'an'daki kullanımları için bk. Saffat, 37/55, 68, 97 ...
117 Kelimenin Kur'an'daki kullanımları için bk. Nisa, 4/2 ...
118 Kelimenin Kur'an'daki kullanımları için bk. Saffilt 37 /62, ed-Duhan, 44/43; Vakıa, 56/52.
119 Kelimenin Kur'an'daki kullanımları için bk. Hüd, 11/105-106, A'la, 87/11; Şems, 91/12; el-Leyl,
92/15.
120 Mesela bk. Ra'd, 13/16; İbrahim, 14/1, 5. .
121 "Li ma za el-Fat;iha Haliyetun min 7 Hurüfın", erişim: 23 Kasım 2018, http://www.ahbabul
lah.com/vb/showthread.php?t=l0287.
132 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
orduyla kendisine .destek vereceğini, Ali'nin kafasını kesip kendisine takdim
edeceklerini yazıyor. Muaviye ise mektuba şöyle cevap veriyor: "Bu iki kardeş
arasındaki bir kavga! Sana ne oluyor da araya girmek istiyorsun? Eğer karışır
san ben sana büyük bir ordu göndereceğim, bu ordu senin kafanı kesip· bana
'1\etirecek ve ben de onu Ali'ye sunacağım."122 Buna benzer başka şeyler de ri
vayetler arasında geçiyor.123
Diğer bir rivayet ise şöyledir: Rum Kayseri Muaviye b. Ehi Süfyfuı'a bir mek
tup yazar, boş, bir şişeyle birlikte ona gönderir. Orada der ki: Bap.a haber ver:
Kıblesi olmayan nedir, babası olmayan kimdir, akrabası olmayan kimdir, kab
rini beraberinde taşıyan kimdir, rahimde yaratılmayan üç şey nedir, tam olan
kimdir, tamın yarısı olan kimdir, hiçbir şey olmayan kimdir, bunları bana ce
vaplayabilir misin? Muaviye de şişeyi ve mektubu İbn Abbas'a gönderir. İbn
Abbas Muaviye'ye şunları yazar: Kıblesi olmayan Kabe'dir, babası olmayan
İsa' dır, akrabası olmayan Adem'~ir, kabrini beraberinde gezdiren Yunus balı
ğının karnındayken Yunus peygamberdir, rahimde yaratılmayan üç şey İbra
him' e oğlu İsmail'e bedel olmak üzere verilen koç, Salih peygamberin devesi
ve Musa peygamberin yılana dönüşen asasıdır. Tam olan, kendisine verilen
aklı kullanan ve ona göre eylemler yapandır. Yarım olan, aklı olmayan fakat
başkasının aklına göre hareket edendir. Bir şey olmayan ise aklı olmayan ve
başkasından da akıl alamayan kimsedir. Sonra şişeyi suyla doldurdu ve "bu su,
her şeyin aslıdır" diye yazdı. İbn Abbas bunları yazdıktan sonra Muaviye'ye
gönderir, o da Kaysere ulaştırır. 124
Muhtemelen bu rivayetler birbirine karışmış, nüshayı yazan ikisini birbirine
kat:mıştır. Demek ki bu rivayetler nüshanın yazıldığı dönemlerde biliniyor idi.
Bu da dikkat çekilmesi gereken bir noktadır.
Burada hikayede mezhepsel unsurlara yer verilmemiş; bilge kişi olarak İbn
Abbas öne çıkarılmıştır.
122 Bk. "Min Kayseri'r-RCım li Muaviye", erişim: 23 Kasım 2018, http://www.ahlalhdeeth.com/
vb/showthread.php?t=295279; erişim: 23 Kasım 2018, http://fatwa.islamweb.net/fatwa/
index.php?page=showfatwa&Option=Fatwald&ld=215488; erişim: 23 Kasım 2018, http://
www.alnssabon.com/showthread.php?t=34748; erişim: 23 Kasım 2018, tittp://ashwakaljana.com/vb/showthread.php?t=15829; erişim: 23 Kasım 2018, http://investigate-islam.
com/alSlas/showthread.php?t=SSOO. Buralarda bu rivayetin kaynaklarda geçmediğine ve
sıhhatine dair bir şey denemeyeceğine değiniliyor.
123 Erişim: 23 Kasım 2018, http://www.alnssabon.com/showthread.php?t=34748.
124 "Risale min Kayseri'r-RCım ila Muaviye", erişim: 23 Kasım 2018, http://alaaesa.hooxs.com/ t99-topic.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , ı33
3.2.2.ı.6. Fatiha Suresinin Fazileti ve Kaleme Yazdırılması
Müellif daha sonra yine Fatiha'nın önemini belirten bir rivayet naklediyor:
"Enes İbni Malik (r.a.) Paygambar aleyhisselamdan rivayet kılur: Birgün Pay
gambar aleyhisselam eydür~ Ya karındaşum Cebrail bu el-hamd suresinün
fazlı ne kadardır didi. Cebrail aleyhisselam eydür: Ben Mikail aleyhisselama
sordum didi. Mikfill eyitdi: Ben İsrafil aleyhisselama sordum didi. İsrafil eyit
di: Ben Azrfill aleyhisselama sordum didi. Azrail eyitdi: Ben Levha sordum
didi. Levh eyitdi: Ben ~aleme sordum didi. Andan kalem cevap virdi ki ya levh
bilgil kim Tanrı taala beni yaratdı ferman geldi kim ya kalem yaz. Ben eyit
düm: Ya ilahi ne yazayın didim. Ferman geldi kim yaz "el-hamdu lillahi rab
bi'l-ıif emin". Kaçan kim yazdım bir nur benden sıçradı, yukaru arşa dokundi
iki pare oldu yarısından dükelHerişteleri yaratdı yarısından sekiz uçmağı ya
ratdı. Yine nida geldi yaz kalem. Ben eyitdim: İlahi ne yazayın. Ferman geldi
kim yaz "er-rahmarn'r-rahim." Kaçan yazdum bir nur benden koptu yukaru
arşa değdi. Hak taala ol nurdan rahmet denizin yaratdı. Mü'min kullarınun
anunla gönlün sordı. Yine nida geldi kim ya kalem yaz. Ben eyitdüm: İlahi ne
yazayın. Ferman geldi kim yaz "maliki yevmi'd-din." Kaçan kim yazdum bir
nur benden koptu yukaru arşa dokundı. Tanrı taala adl denizini yaratdı. Yine
nida geldi kim yaz. Ben eyitdüm: Ya ilahi ne yazayın? Ferman geldi kim yaz
"iyyake na'budu ve iyyake nestain" Kaçan kim yazdum bir nur giru benden
sıçradı yukaru arşa dokundu. Tanrı taala ıµıı iki pare kıldı; yarusundan uçmak
içindeki ırmakları yarusundan tevhid denizin yaratdı. Yine nida geldi kim ya
kalem yaz. Ben eyitdüm: İlahi ne yazayın? Ferman geldi kim yaz "sıratellezine
en'amte aleyhim." Kaçan kim yazdum bir nur giru benden sıçradı yukaru arşa
dokundı. Tanrı taala rızık denizin andan yaratdı. On sekiz bin alem halkına
andan rızık virdi. Yine nida geldi kim ya kalem yaz! Ben eyitdüm: İlahi ne ya
zayın? Ferman geldi kim yaz "ğayri'l~mağdubi aleyhim." Kaçan kim yazdum
bir karanluk benden sıçradı, havada muallak durdu, bin yıl anda karar eyle
di, andan sonra giru indi. Tanrı taala kıyamet güniri andan yaratdı. Yine nida
geldi kim ya kalem yaz! Ben eyitdüm: İlahi ne yazayın? Ferman geldi kim "ve
le' d-dallin." Kaçan kim yazdum bir pare od benden sıçradı havada muallak
durdu giru yire indi. Tanrı taala yidi tamuyi andan yaratdı."125
Nüshada daha sonra Enes b. Malik'ten nakille, Hz. Peygamber'in Cebrail'e
el-hamdü'nün faziletini sorduğu, onun da Mikail'e sorduğu, Mikail'in İsrafil'e,
İsrafil' in Azrail' e, onun da Levh' e, Levh'in de Kalem' e sorduğu ve Kalem' in
125 Tabakla~, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 103-104.
134 r Osmanlı'da İlm-i Tefsir -
cevap verdiği anlatılıyor ki, burada Allah'ın Kalem'e, Fatiha'nın her cümlesini
yazdırdıkça bir nurun çıktığı ve onunla nelerin yaratıldığı anlatılıyor. Buna
göre "el-hamdu lillahi rabbi'l-filemin" yazınca, kalemden bir nur çıkar, arşa
değince iki parçaya ayrılır; bir parçasından tüm melekler, diğer parçasından
~se sekiz cennet yaratılır. Kalem "er-rahmfuıi'r-rahim" yazınca yine bir nur çı
kar ve Hak Tefila ondan rahmet denizini var eder, onunla müminlerin gönül
lerini yıkar. "Mfiliki yevmi'd-din" yazınca bir nur çıkar ve ondan adalet deni
zini yaratır. "İyyak:e na'budu ve iyyak:e nestain" yazınca yine bir nur çıkar, arşa
değip ikiye ayrılır; yarısından cennet içindeki ırnakları, yarısından da tevhid
denizini var eder. "Sıratellezine en'amte aleyhim" yazınca ondan rızık denizini
yaratır ve onsekiz bin alem halkının rızkını oradan verir. "Gayri'l-mağdubi
aleyhim" yazınca bir karanlık orataya çıkar, bin yıl havada asıl! durur, sonra
ondan kıyamet gününü yaratır. "vele'd-dfillin" yazınca da bir parça ateş sıçrar,
o da bir süre havada asılı durur, sonra iner ve Allah Tefila ondan yedi cehen
nemi yaratır.126
Burada anlatılanlar, bazı Siyer ve Mevlit kitaplarıyla bazı Tasavvuf kaynak
larında uzun uzun anlatılan Nur-i Muhammedi'nin yaratılması ve o zaman
husfıle gelen hadiseleri akla getiriyor. Orada da benzer hususlar cereyan et
mektedir.127 Sanki Nur-i Muhammedi'nin yaratılması konusuyla ilgili husus
lar, burada Fatiha suresinin indirilmesine uyarlanmıştır.
p.2.ı.7. Allah'ın Dost Edindiği Nesneler
Sonra şöyle bir rivayet naklediyor: "Hikayetdir kim Tanrı tafila altı nesneyi dost
tutdu. Evvel el yumağı anunçün kim her nesneyi dutıcak bereketlenür. İkin
dsabr kılmağı dos tutdı. Nitekim kelamında buyurur: (Zf-_r.WJI ~ ~lj).128 Üçünci sünnet ve fariza işlemeği dost tutdı. Cümle bitii~ege ana payende
oldu. (Dördüncü tevekkül etmeyi dost idindi, cümle işi bitiirmek içün bu yön
oldu.) Nitekim kelamında buyurur: (~ .W ~I J.;:. j.5' ~ ;_; j).129 Beşincü
126 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 104.
127 Bk. Süleyman Çelebi, Mevlid (Vesi/et-ün-Necat), ed. Faruk K. Timurtaş (İstanbul: MEB, 1990),
3-20; Ebu'l-Hasan el-Bekri, el-Envar fi Mevlidu'n-Nebl Muhammed Salla/ahu Aleyhi ve Sellem
(Kum: Menşuratu eş-Şerif er-Rıda, 1373), 2-6. Ahmed b. Muhammed el-Kastalani, el-Mevii
hibu'l-Ledunniyye bi'l-Minehi'l-Muhammediyye, thk. Salih Ahmed eş-Şami (Beyrut: el-Mek
tebu'l-İslami, 1425/2004), 1: 55-67; Şair-i Meşhur Abdülbaki, Mevahib-i Ledünniye Tercemesi
Mealimu'l-Yakfn, nşr: Halil İbrahim-Ahmed Rıfat-Ahmed Cemil (Matbaa-i Amire, 1313). 2-8.
128 (Allah sabredenleri sever) Al-i İmran, 3/146.
129 (Kim Allah'a tevekkül ederse Allah ona yeter) Talak, 65/3.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 135
şükür kılanu dost tutdı. Nimet artuklığın ana virdi Nitekim gendü kelfunında
buyurur:130(~~ ~\~ 0ıp)S ~j ~~~'] f~ ~).131
Buna göre Allah'ın dost edindiği altı nesne şunlardır: (ı) El yumak, el yıka
nınca tutulan her nesne bereketlenir; (2) sabretmek, Allah sabredenleri sever;
(3) sünnet ve fariza işlemek, bunları yapana Allah her şeyi hizmetçi yapar,
(4) tevekkül etmek, nitekim kim Allah'a güvenip tevekkül ederse Allah ona
yeter denıniştir; (5) şükretmek, bunu yapana nimetin fazlasını verir. Nitekim
Kur' an' da "şükrederseniz size daha fala veririm, ama nankörlük yaparsanız bi
lin ki azabım şiddetlidir" buyurmuştur. Altıncı nesne zikredilmemiştir ..
3.2.2.ı.8. Fatiha Suresnin İsimleri ve Anlamları
Müellif dah'.1 sonra Fatiha suresinin ıo adının olduğundan bahisle bunları tadat ediyor ve anlamları hakkında bilgi veriyor.132 Müfessir Fatiha'ya "üm
mü'l-Kur'an" dendiğinden bahsederken "Mekke'ye dahı ummü'l-medine" <lir
ler, anunçün dükeli şehirlerün aslıdur"133 demektedir ki, Mekke'ye müellifin
belirttiği gibi "ummü'l-medine" dendiği vaki değildir, ancak Kur'an' da da geç
tiği üzere "ümmü'l-kura" (ana kent, ana şehir, şehirlerin anası, aslı) denıniş
tir.134 Esasen "ummü'l-medine" (medinenin/şehrin aslı, anası) ibaresi yanlıştır,
belki ümmü'l-müdün" (şehirlerin anası, aslı) dense olabilir, ancak Mekke için
böyle bir kullanım da yoktur.
Öte yandan müellif, birçok tefsir kitabında geçen bu isimler arasında Sure
tu'l-Medine" diye bir isim zikrediyor; bu ismin verilmesinin sebebi olarak da
Seb'u'l-Mesani ile mezcederek surenin bir kez Mekke' de, bir kez de Medine' de
inmiş olmasını gösteriyor.135 Bu bilgiye başka yerde tesadüf etmediğimizi, su
reye Suretu'l-Medine dendiğine rastlamadığımızı belirtmeliyiz.
3.2.2.1.9. Fatiha Suresinde Geçen Kelime ve İbarelere Yüklenen
Sayısal Değerler ve Bunların Anlruruarı
Sonra Fatiha suresinin kelimelerinin harflerinin sayılıhından bir takım an-, ,, lamlar çıkarıyor ve buna göre değerlendirmeler yapıyor: "El-Hamdü" (..'.Ll.>J\)
130 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", lOS.
131 "Eğer şükrederseniz size verçliğim nimetleri arttırırm, ama eğer nankörlük yaparsanız, bilin
ki inkarcılar için hazırladığım azabım çok şiddetlidir:' (İbrahim, 14/7).
132 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 105-106.
133 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 105.
134 Bk. (41 y Y, j L5_)jl r' .J#JJ (En'am, 92/6; Şura, 7 /42).
135 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 105.
136 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
hiş harfdür (~ - İ - C - J - \)dünle gün dahı hiş vakt namazdur; her kim bu hiş
vaktda okısa ol hiş vakt namazda ne ki taksırlık oldıyısa bu hiş harf hürmetine
Tann taala afv kıla." Buna göre El-Hamdü'nün 5 harf olduğuna işaret eden
müellif, bunu günde kılınan beş vakit namazla ilişkilendiriyor ve el-Ham-
\lü'yü okuyanın, beş vakit namaz kılarken bir kusuru, hatası vaki olmuşsa bu
sayede af edileceğini söylüyor. ' .
"Li'llahi" (~)üç harfdür (o-J-J) üçi bişe katsa sekiz olur; uçmak dahı sekizdür;
her kim bu sekiz harfi okusa Tann taala sekiz harf hürmetine sekiz uçmağı , ruzi kıla. Emr kıla kim kankı kapusından gerekse gir ya kulum "bila hisabin
vela azabin." Buna göre (<l.ll) kelimesi 3 harftir,136 bu, bir önceki kelimenin harf
sayısı olan beşe eklendiğinde (3+5) 8 sayısı elde edilir. Bunları okuyana cenne
tin sekiz kapısının açılır.137
"Rabbi'l-alemin" (~WI ~_))on harfdür (0-tŞ-r-J-1-tJ-\-'-:-'-), onı sekize
katsa onsekiz olur. Hak taala o_nsekiz bin alem yaratdı. Her kim bu onsekiz
harfi o kısa onsekiz bin alem halkının sağışınca sevab ruzi kıla." Müellif bura
da <er.:-JWI '-:-' J)'nin ıo harf olduğunu, bunu öncekine kattığımızda (ıo+8) 18
sayısının elde edileceğini, bunun da Allah'ın yarattığı 18 bin aleme denk geldi
ğini, dolayısıyfa kim Fatiha' dan bu 18 harfi okusa, onun, bu on sekiz bin alem
de bulunan canlılar adedince günahının affolunacağını ve o kadar mükafat
verileceğini belirtiyor. 138
"er-Rahmani'r-Rahim" (~jl ~;Jh on iki harfdür (-c_xJ-l-ıJ-l-n::1J-\ r-t_Ş), onikiye on sekiz katsa otuz olur, sırat köprüsi dahı bir kavilde otuzbin
yıllık yoldur. Her kim bu otuz harfi okısa Hak taala otuzbin yıllık yolı genez
kıldı selametlıgla geçe." Müfessir (r-::>" )\ (r.>-)\) cümlesinin harf sayısının
12 olduğunu,139 bunu yukarıdakilere ilave ettiğimizde (12+18) 30 rakamı elde
edileceğini söylüyor. Bu da bir ayda bulunan 30 güne tekabül ediyor. Bir görü
şe göre sırat köprüsünün 30 bin yıllık bir yol olduğunun nakledildiğine işaret
eden müellif, bu 30 harfi okuyana, Allah'ın bu yolu kolay kılacağını ve sela
metle geçeceğini yazıyor.14°
136 Oysaki (4\l) kelimesinde (o) ,(1) ,(J) ,(J) olmak üzere dört harf vardır.
137 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 106.
138 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 106.
139 Her ne kadar (.:r>-)1) kelimesi böyle yazılıyorsa da aslında (ı)l.,;.. )1) şeklindedir ve mim
harfini çeken bir elif vardır. Bu durumda toplam harf sayısı 13 olur.
140 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 106.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 137
"Maliki yevmi'd-din" (ı:y.~1 r-Y- ~l.4) on iki harfdür (-~-J-l-r-.. n.ş-!..l-J-1-i 0-ı..ş). On ikiyi otuza katsak kırk iki olur. Her kim bu kırk iki harfi okısa kırk iki
yıl taat kılmışça sevab bula." (ı:y.J..ll İ Y- ~IA) ayetinin 12 harften oluştuğunu
yazan müellif şöyle diyor: Bu, 3o'a eklense (12+30) 42 yapar; bunun anlamı şu
dur: Her kim bu 42 harfi okusa, 42 yıl ibadet etmiş gibi sevap kazanır.141
"İyyake na'budu" (~ iJ~D sekiz harfdür (~-'-=-'-t0-!..l-l-ı..ş-I). Sekizi kırk ikiye
katsa elli olur. Her kim müselmansa ki dinleye kıyamet günini dahı elli bin
Y!la vade kılup d;ırur. Nitekin:,şendü ~elamında buyurur: (~jl~ 0\5 İ,Y. J: )~ l_r....;:. ~\.9 k4fr p l...A.ll ~).1+2 Her kim bu elli harfi okısa Tanrı tama ol ellibin yıllık kıyamet günin ana genez kılıvire." Müellif burada şuna
işaret ediyor:(~ !..l~I) nun harf sayısı 8'dir; bunu 42'ye ilave ettiğimizde (8+42)
50 sayısı ~lde. edilir. Allah Kur'an' da (p ._jj\ ~ ~jl~ 0\5 İ,Y. Jç) (Mea
ric, 70/4) diyerek kıyamet gününün uzunluğunun 50 bin.yıl olduğunu belirtiyor.
Kim Fatiha' dan buraya kadarki 50 harfi okusa Allah ona o günü kolay kılar.143
"Ve iyyake nestain" <&. ~;_,j iJ~!j) on bir harfdür (0-ı..ş-t..:.ı-<.J""-0-!..l-l-ı..ş-1-3). Onbiri elliye katsa altmış bir olur. Tanrı tama yirde ve gökde altmış bir de
niz yaratmışdür. Katresince sevab ruzi kıla." Buna göre(~ !..1~13) kısmın
harften müteşekkildir; bunu 5o'ye eklediğimizde (n+6o) 61 oluyor. Allah de
miş ki: Ben yerde ve gökte 61 deniz yarattım, her kim buraya kadarki 61 harflik
kısmı okusa o denizlerdeki damlalar miktarınca sevap veririm.144
"İhdina's-sirata'l-müstakim" (1; -~; '~ iı 1.ı_rqjl t,;+A.D ontokuz harfdür (-~-o-1 r-c..ş-J-..:.ı-<.J""TJ-1-1.-1-y V""-J-1-1-0). Ontokuzu altmışbire katsa seksen olur.
Her kim bu seksen harfi okısa seksen yıl gündüzün oruç geçişen taat kılmışça
sevab ruzi kıla. Müfessir burada (~I .11~1 Li...J.A>I) ayetinin 19 harften
oluştuğunu, bunu yukarıdaki rakama eklediğimizde (6ı+19) 80 sayısının elde
edileceğini; her kim buraya kadarki 80 harfi oksa 80 yıl gündüz oruç, gece
ibadet ~mışçasına sevap kazanacağını yazıyor.145
"Sıratellezine en'amte aleyhim" <ı'f:lc . ._: ~ ~\ &-~I 11_.H') ontokuz harfdür
(r-o-ı..ş-J-t..:.ıTt0-l-0-ı..ş-~-J-l-.1-l-yV""). Ontokuzu seksene katsa Tan
rı tama fermam birle toksan tokuz olur. Her kim bu toksan tokuz harfi okı
sa Tanrı tamanın dahı toksan tokuz adı vardur anı okumuşça sevab ruzi kıla.
141 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 106.
142 "Öyle bir günde ki, ellibin yıl sürer. O halde sen en güzel şekilde sabret" (Mearic, 70/4-5).
143 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 106-107.
144 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
145 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
138 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Müfessirin belirttiğine göre(~ ~I cr.lll .kir") kısmı 19 harftir; bunu
öncekine eklediğimizde (19+80) 99 olur. Her kim bu 99 harfi okusa Allah'ın 99
ismini (Esma-i hüsna) okumuş gibi ona sevap verilir.146
"Gayri'l-mağdubi aleyhim" (r ~:le ~ ~\ _f-) onbiş harfdür (-r-J-1-j-LŞ-t \-o-LŞ-J-t'-:-'-..r ı..J'-[2· On bişi toksan tokuza katsa yüz on dört olur. Her kim bu yidi ayette yüz on dört harfi okısa yüz on dört sı1re-i Kur'an'ı okumuşça
sevab bula."(~ '-:"" ~I _r.?) kısmı 15 harftir; bunu öncekiyle toplayınca
(15+99) n4 ya,Par. Kur'an' da da n4 sure vardır; her kim buraya kadarki kısmı
okusa Kur'an'ın n4_şuresini okumuş gibi sevap yazılır.147
"Vele'd-dallin" (j,WJI 'JJ) on harfdür (0-t.Ş-J-l-ı.,J:>-J-1-1-J-_,). Om yüzondör
de katsa yüzyigirmi dört olur. Tanrı taala yüzyigirmi dörtbin artuk eksük pay
gambar yaradupdur. Her kim bu Fatiha suresin tamam okısa yüzyigirmi dört
bin paygambarla kopa. Buna göre Fatiha'nun son cümlesi olan (~WJI ':1_,) kısmı ıo harftir; bunu öncekine ekleyince (ıo+ n4) 124 yapar. Bu da gönderilmiş
124 bin peygamber sayısına işaret ediyor. Her kim içinde 124 harf olan bu Fati
ha suresini okusa bu 124 bin peygamberle olur.148
Her ne kadar müellif, burada harf kombinasyonu ve bunlara verdiği sayısal
değerlerle Fatiha suresinin toplam 124 harf olduğunu söylüyorsa da bizim
yaptığımız sayımlara göre suresinin harf sayısı 126'dır. Müellif (All) kelimesinin
3 saymıştı, oysaki bu kelimenin harf sayısı 4'tür. (~ )\ cJ-.o.>-)1) cümlesini 12
olarak saymıştı, ancak bu da 13 harftir. Buna göre toplam sayı 126' dır.
''Amin" (ı.:.r.-al) dört harfdür (0-LŞTI). Her kim dört harfi okısa dört yirde kar
şu gele. Evvel can virmekde, ikinci gı1r (kabir) azabında, üçünci uçmağa girer,
dördünci tamudan kurtıla."149 Müellif son olarak (ı.:.r.-al) cümlesi üzerinde du
ruyor. Buna göre bu kelime dört15° harftir; her kim bu dört harfi okusa bunlar
dört yerde onun karşısına çıkar ve fayda verir; can verirken kolaylık sağlar,
kabir azabını çekmesine engel olur, cennete girmesine sebep olur, cehennem
den kurtulmasına vesile olur. 151
Tefsir şu ifadelerle son buluyor: "El-hamdu lillah an gişilerün yolıdur. Rab
bi'l-alemin sevgilülere şifadür, Kur'an'ın mukaddemidür, oruç tutanlarun
146 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
147 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
148 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
149 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri'', 106-107.
150 Oysaki bu kelime (.J - <.,? - İ -1-1) beş harften ibarettir.
151 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir 113~
nimetidür ve tesbih okıyanlarun tesbihidür. ve asilerün rahmet kılıcısıdür ve
düşmişlerün kalıdıncısıdur. Tanrı taala cümlemize rahmet kıla inşaallahu
taala. Tefslru'l-Fatiha temmet bi avni'llahi ve husn-i tevfikihi, vallahu a'lemu bi's-savab."152
Müellif "el-Hamdi li'llahi temiz kişilerin yoludur, Rabbü'l-alemin, sevgililere
şifadır, (Fatiha) Kur'an'ın başıdır, oruç tutanların nimetidir, tesbih okuyanla
rın tesbihidir, asilere rahmettir, düşkünleri kaldırandır, günah denizine gark
olanlara rahmettir" dedikten sonra eserini "Tanrı Teala cümlemize rahmet
kıla inşallah u 'f eala" diyerek dua etmekte, sonra (.ı'.iıl ıJ Y"'! ~ ~WI ~ '-:-'l_ra.!4 ~İ ~l.J ~ y ıJ->" .J) yani "Fatiha suresi, Allah'm yardımı ve muvaffakiyetiyle sona erdi. Doğrusunu Allah bilir" diyerek eserini bitiriyor.153
3.2.2.2. Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Hüseyin Çelebi Nüshası (HÇN)
Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Hüseyin Çelebi numara 468'de kayıtlı bir
mecmuanın 86b-9ob yaprakları arasında kayıtlı müellifi meçhul bir Fatiha su
resi tefsiri vardır.154 Dilinin Oğuz Türkçesi özellikleri taşıdığı, şekil özellikleri
ve kelime kadrosu bakımından Behçetü'l-Hadiiik adlı esere benzediği belirtili
yor. Bundan dolayı, Anadolu sahasında ortaya çıkmış ilk dil ve tefsir eserlerin: den biri olarak değerlendiriliyor. ı55
3.2.2.2.ı. Fatiha Suresinin Önemi, İsimleri ve Anlamlan
Eser besmele, "rabbi yessir vela tuassir" şeklindeki dua ve Hz. Peygamber'e
salavat getirilmesi talebiyle başlıyor. Daha sonra "bu elhamdu bayık bilün
ki ya müminler, yarısı senadurur ve yarısı duadurur" diyerek el-Hamdu'nun
yarısının övgü, yarısının da dua olduğu belirtiliyor. Metinde, muhataba vaaz
eder gibi bir üslup kullanılmıştır. Aynı yerde el-Hamdu'nun üç adının oldu
ğu belirtildikten ve bunlar sayıldıktan sonra alimlerden, Şafü, Ebu Hanife,
Ali, Osman, Ömer ve Ebubekir radiyallahu anhumdan gelen rivayete göre,
Hz. Peygamber'e neden bu sureye "seb'u'l-mesan!" dendiği sorulmuş, o da
her bir ayetinin yedi cüzün başında bulunduğunu, kim bu yedi ayeti okusa o
yedi cüzü okumuş gibi sevap kazanacağını (bundan dolayı ona seb'u'l-mesam
dendiğini) belirtiyor.156 Burada özellikle İmam Şafü ile İmam Ebu Han!fe'nin,
152 Tabaklar, "Anadolu Sahasında.Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
153 Tabaklar, "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri", 107.
154 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 63.
155 Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri"; 533.
156 Develi, "Ağız ÖzelliRleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 67; Özkan,
"Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 534.
140 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
dört halife olan Hz. Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali ile birlikte zikredilmesine
ve bütün bun1arın aynı rivayetin parçası gibi gösterilmesine dikkat çekmek
isteriz.
3.2.2.2.2. Fatiha Suresinde Geçmeyen Harfler ve Bunların Hikmetleri \ Daha sonra yukarıdaki nüshada geçtiği üzere Fatiha suresinde geçmeyen yedi
harfin hangileri olduğu, bunların neden geçmediği, bunun manası, hikmeti
gibi konular üzerinde duruyor.157 Müellif, vaaz üslubunu sürdürüyor ve "eyce
maat siz üç kez salavat getirmezseniz bunları size anlatmam" diyor, sonra Fa
tiha'nın Tann'ya şükür an1amına geldiğini, bunu beş vakit namazda okuyanın
cehennemi görmeyeceğini belirtiyor. Muhtemelen cemaat dediği gibi yapmış
ki Fatiha' da geçmeyen harflerin ne olduğunu sayıyor. Burada yine yukaTidaki
nüshada geçen harflerin aynısı zikrediliyor, ancak harflerle hangi kelimelerin
kast edildiği hususunda bazen farklılık olabiliyor.
Mesela ( ..:..ı) ile cehennemin kızgınlığı kast ediliyor, kim Fatiha'yı okursa onun
kızgın1ığından emin olur. <d ile cehennem kast ediliyor. Kim el-hamduyu
okusa cehennemden beri olur. ((j cehennemin korkusunu gösteriyor, kim Fa
tiha'yı okusa cehennemin korkusundan emin olur. Sonra (j) harfi geliyor, bu
rada diğerlerinde olduğu gibi zakkum ağacına işaret ediliyor, ancak diğer nüs-~""' .,,. .,. ...
hada zakkumun geçtiği ayetlerden bahsedilmezken burada <r-} jJI ö ~ ıJ~
şeklindeki Duhan suresi 43. ayetine yer veriliyor. Burada ve 44. ayette zakkum
ağacının günahkarların yiyeceği olduğu belirtiliyor. El-hamduyu okuyan zak
kum zehrini içmez. Beşinci olarak (Jı) harfi yoktur ki bu harf, cehennemin
şerrini gösteriyor, Fatiha'yı okuyan cehennemin şerrinden emin olur. Sonra
(J;) gelir, bu da Lazza cehennemine işarettir,158 Fatiha'yı okuyan Lazza cehen
nemini görmez. Yedinci harf (J)dir, Allah'ın rahmetinden firak olmayı, ayn , o """' "'
düşmeyi ifade ediyor. Nitekim (JI~\ ~\ c,.ı; j) şeklindeki Kıyamet suresi 28.
ayette buna işaret ediliyor ve kişinin onu bir ayrılık, firak olduğunu anlayaca
ğından bahsediliyor. Kim Fatihayı okursa Tanrının rahmetinden firak olmaz,
aynlmaz.159
157 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir EskiTt.irkiyeTürkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 67-68; Özkan, "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 534.
158 Ayette (._jJ ~! 'Sl5ı denerek buna işaret edilmekte, onun alev alev yanan, derileri yakıp kavuran bir ateş olduğu ifade edilmektedir. (Bk. Mearic, 70/15-16).
159 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 68-69; Özkan, "Eski Anadolu Tt.irkçesi Döneminde Yapılmış Kur'an Tercümeleri", 534.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 14J.
3.2.2.2.3. Fatiha Suresinde Geçen Kelime ve İbarelere Verilen
Sayısal Değerler ve Bunların Anlamlan
Yine tefsirde Fatiha'nın kelimelerindeki harflerden hareketle bir takım mana
lar çıkarılıyor. Mesela günde beş vakit namazın insana yüklenmiş bir emanet
olduğunu söyleyen müfessir, (~~lj ~j~lj 9lr-:JI jç. ~1.4~1 WY, Gl ? }"' ,,.. ,, :; J ::ı ., ,, ,., ::ı .,.,., ::ı,., ,,,.::ı .:ı,, ........
'1 #. ~ _,1.l; ı)LS' ~1 ı)Li)'I ~ j ~ ı):iıi 7.\j ~ ı)\ ~\,;) şeklindeki
Ahzab süresi 72. ayetini de buna delil getiriyor. Burada emanetin: göklere, yer
lere ve dağlara teklif edildiği, ancak onların emaneti yüklenmekten kaçındığı,
fakat insanın bunu kabul ettiği belirtiliyor.160
Sonra Tanrı'ya şükür manasına geldiğini belirttiği (.M>JI) kelimesinin harf
lerinin ~ayısının beş (~TcJ-1) olduğunu, bu kelimeyi okuyanın, kıldığı beş
vakit nam~zının eksiklerini giderrhiş olacağını yazıyor.161
Sonra (.ol) kelimesinin (o-J-J) üç harf162 olduğunu, bunun bir önceki kelime
nin harf sayısı olan beşe eklendiğinde (5+3) 8 sayısının elde edileceğini, bunla
rı okuyana cennetin sekiz kapısının açılacağını anlatıyor.163
Sonra (-:r-JWI '-:-' J) geliyor, cinun harf sayısı da ondur (0-tŞ-i-J-1-cJ-\-'-:-'-J).
Bunu da kattığımızda (8+ıo) 18 olur. Allah da, 18 bin alem yarattığını belirtiyor:
"Tangn eydür: Ya kullarım! On sekiz ming alem yaratdum. Kim bu elhamdu
dan onsekiz harf okısa ve onsekiz ming alem içindeki canavarlar sağışınca takı
tüsi sağışınca yazukını afv kılanı. Ve anca takı müzd virem" Buna göre kim
Fatiha' dan bu 18 harfi okusa, onun, bu on sekiz bin alemde bulunan canlılar
adedince günahı affolunur, o kadar mükafat verilir.164
Müfessir ardından (~ )1) kelimesi üzerinde duruyor. Kelime sayısının altı
olduğunu (ı)TCyJ-\),165 bunu yukarıdakilere ilave ettiğimizde (6+ı8) 24 ra
kamının elde edileceğini belirtiyor. Bu 24, gün ve gecedeki 24 saate tekabül
ediyor.'üna göre her kim Fatiha'dan bu.24 harfi okusa 24 saat boyunca gece
gündüz her türlü bela ve kazadan muhafaza olur.166
160 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçeşi Metni, Fatiha Tefsiri", 68.
161 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 68.
162 Oysaki (.ı..ll) kelimesinde (o),(\) ,(J) ,(J) olmak üzere dört harf vardır.
163 Develi, "Ağız Özellikleri TaŞiyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 68.
164 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 68.
165 Her ne kadar(~ )1) kelimesi böyle yazılıyorsa da aslında (0k.> )il şeklindedir ve mim harfini çeken bir ~if vardır. Bu durumda harf sayısı 7 olur.
166 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 68-69.
14-2 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
(r-::>" )1) kelimesine gelince, bu da altı harften ibarettir (i-t?-cxJ-1). Bunu
24'e ilave ettiğimizde (6+24) 30 rakaıın elde edilir. Bu da bir ayda bulunan 30
güne tekabül ediyor. Tanrı diyor ki: Kim Fatiha'daki bu 30 harfi okusa bir ay
daki 30 günün günlerini oruçla geçirmiş, gecelerini namazla ihya etmiş gibi
\ükafat veririm.167
(ı.:r..ıll İ Y- ..:lllA) ayeti 12 harften W-tŞ-~-J-1-İ-stŞ-.!.l-J-1-İ) oluşuyor. Bu da bir
yıldaki 12 aya tekabül ediyor. Allah diyor ki: Kim bu 12 harfi oksa bir yılın 12
ayının gündüzlerini oruçla ve gecelerini de namazla geçirmiş gibi fazilet yazarım.168
Bundan sonra (~ .!.l~I) geliyor ki buradaki harf sayısı 8'dir (-t0-.!.l-l-tŞ-I
~-'-:-')· Bunu da yukarıdakilere ilave ettiğimizde (5+3+ıo+6+6+12+8) 50 sayısı
elde edilir. Allah Kur'an'da (p ı.iJ\ ~ ~jl~ ~\S i-Y- ~) (el-Mearic,
70/4) diyerek kıyamet gününün uzunluğunun 50 bin yıl olduğunu belirtiyor.
Kim Fatiha' dan buraya kadarki 50 harfi okusa Allah ona o günü bir saat gibi
kılar ve bir saatte geçirir.169
(~ .!.l~IJ) kısmı ise 11 harften (0-t,?-t~-U""-0-.!.l-l-tŞ-l-J) oluşuyor. Bunu
5o'ye eklediğimizde (11+50) 61 oluyor. Allah demiş ki: Ben dünyada 6ı deniz17°
yarattım, her kim buraya kadarki 61 harflik kısmı okusa 61 deniz ve o denizler
deki damlalar miktarınca sevap veririm ve o kadar da günahını silerim.171
(.klpa.ll Ll..U.I) kısmındaki harf sayısı 11 harftir (.k-l-y(.)""-J-1-1-0-~-o-I). Bunu
da yukarıdaki rakama eklediğimizde (11+61) 72 olur. Tanrı diyor ki: Ey kullarım!
Resulün 72 (yoldan çıkınış, sapkın) fırkası var; kim Fatiha' dan buraya kadarki
kısmı okusa onu bu 72 sapkın fırkadan uzak kılarım. (~I) ise 8 harftir
167 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 69.
168 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 69.
169 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 69.
170 Dünyada kaç deniz var? Bu sorunun cevabını bulmak için bazı coğrafya ve deniz bilimi eser
lerine baktık ama net bir cevap bulamadık. İnternet ortamında ise farklı rakamlar veril
mektedir. Mesela Arapça bir sitede ı\ ?-! ~ JI_;>- ~l.J \ıı ö_,.s:JI ~ J.>- .r: .. ::.;) denerek dünyadaki denizlerin sayısının 60 civarında olduğu belirtiliyor ve bunların tek tek
isimleri veriliyor. "Kem adedu'l-bihari fı'l-atem?", erişim: 23 Kasım 2018, https://mawdoo3.
com/%D9%83%D9%85 _ %D8%B9%D8%AF%D8%AF _ %D8%A7%D9%84%D8%A8%
D8%AD%D8%A7%D8%B1_%D9%81%D9%8A _ %D8%A7%D9%84%D8%B9%D8%A7%
D9%84%D9%85. Burada üzerinde durduğumuz eserle neredeyse aynı rakam telaffuz edi
liyor ki bu bize oldukça ilginç geldi. Başka bazı sitelerde ise 95 adet deniz ismi verilmektedir.
"Dünyada kaç ülke, kaç deniz, kaç şehir var?", Erişim: 23 Kasım 2018, https://www.egitimsis
tem.com/dunyada-kac-ulke-kac-deniz-ve-kac-sehir-vardir-44827h.htm.
171 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 69.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 143
(80=72+8) .(pş-J-..:.ı-\J"-i-J-1) olur. Tanrı diyor ki: Fatiha' dan buraya kadarki
kısmı okuyan kulum içki içmiş veya zina dahi yapmış olsa ben onu affederim.172
(~ ~I .:r.,jJ\ .klyP) kısmı 19 harftir (-..:.ıTt0-l-t'..ı-ı.ş-~-J-\-.1-l-sU"' İ-o-lŞ-J-~. Bunu eklediğimizde (19+80) 99 olur. Tanrı diyor ki: Ey kullarım kim Fatiha'dan buraya kadarki kısmı okusa 99 adımı (Esma-i hüsna) okuyup
öğrenmiş, ezberlemiş gibi ona sevap ve mükafat veririm.173
(~ ~ ~ı · .r.?) kısmı 15 harftir (r-o-lŞ-J-t~-.ru.d>-tr-J-1-slŞ-~· Bunları toplayınca (15+99) ıı4 yapar. Tanrı Teala der ki: Ey kullarım Kur'an' da
Resulüme ıı4. sure indirdim; kim Fatiha' dan buraya kadarki kısmı okusa
Kur'an'ın ıı4 suresini okumuş, öğrenmiş gibi ona sevap yazanm.174
(~WJ:I ':1.J) kısmı ise ıo harftir (0-lŞ-J-l-u.d>-J-1-1-J-J). Bunu da eklersek
(ıo+ı14) 124 yapar. Bu da gönderilmiş 124 bin peygamber sayısına işaret ediyor.
Tanrı diyor ki: Ey kullanın her kim bu 124 harfi beş vakit namazda okusa bu
124 bin peygamberi görmüş ve hepsine iman getirmişçesine sevap veririm ve
bu 124 bin peygamberle beraber kılanın. Aynca kendi fazlımı da veririm.175
(0::-"İ) ise dört harftir (0-lŞ-r-I). Resulullah buyurdu: Her kim bu dört harfi
söylerse Tanrı Teala ona dört haslet nasip eder; bir kere iman ve şehadeti sabit
olur, sonra mezarını aydınlık yapar ve 70 arşın geniş kılar, üçüncü olarak kıya
mette hesabını kolay kılar, dördüncü olarak ise sırattan, cehennemden kolay
geçirerek cennete ulaştınr.176
Tefsir (~ly.a-1~ ~İ .iİıl.J) sözüyle, yani "doğrusunu Allah bilir" denerek son
bulmaktadır.177 Diğer nüshalarda geçen burada verilenlerin dışındaki kısım
lar bu nüshada yoktur.
3.2.2.3. Süleymaniye Kütüphanesi Serez Nüshası (SN)
Süleymaniye Kütüphanesi Serez numara 3839'da 69b-76a yapraklan arasında
bu tarz ve üslup ile yazılmış bir Fatiha tefsiri daha vardır. Burada önce hamde
le-salvele vardır, sonra miraç hadisesi, namazın önemi, Fatiha'nın kısaca tefsiri
geliyor. Fatiha'nın yedi ayetten ibaret olması, bunun anlamı, İblis' in üzüntüsü,
anlatılıyor. Kayser'in mektubu, Fatiha'nın içinde geçmeyen harfler, bunların
172 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 69-70.
173 Develi, "Ağız Özellikleri TaŞıyan Bir Eski Türkiye Tı.irkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 70.
174 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Tı.irkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 70.
175 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Tı.ir:kiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 70.
176 Develi, "Ağız ÖzeJlikleri Taşıyan Bir Eski Tı.irkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 70.
177 Develi, "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Tı.irkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 70.
144 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Süleymaniye Kütüphanesi Serez Nüshası
neye teakbül ettiği de diğerlerinde olduğu gibi geçiyor. Fatiha'nın her cümlesi
nin yazılmasında ne tür olayların vuku bulduğuna dair hadis de uztin uzadıya
anlatılıyor. Hak Teala'nın dost edindiği hususlar, Fatiha'nın isimleri, neden bu
şekilde adlandırıldıkları da işleniyor. Sonra diğer nüshalarda da geçtiği üzere
Fatiha'nın başında yer alan el-hamdu'nun (~I) beş harften (~ - İ - C - J - 1)
ibaret olduğu, gündelik namazların da beş vakit olduğu, bir kişi el-hamdudaki
bu beş harfi okursa beş vakit namazında herhangi bir kusurun varsa, bu beş
harf hürmetine bağışlanacağı belirtiliyor. Diğer hususlar da bilhassa TDE'te
ki nüshayla büyük oranda benzer şekilde geçiyor. Nitekim benzer bir husus
cc)).L1Jı 'ij) için de söylenmiştir. Buna göre vele'd-dillln ıo harftir Bunu yü
zondörde katsan 124 olur. Hak Teala 124 bin peygamber yaratmıştır; her kim
Fatiha süresinin tamamını yani 124 harfi okusa 124 bin peygamberin sevabını
almış gibi olur, diyor.178
178 Develi, "Ağız ÖzellikleriTaşıyan Bir EskiTı.irkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri", 63.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , J.45
Sonra nüsha "İlahi sen mahrum eyleme yazanı, okıyanı ve cemi' Müslimanlan
ya ilahi, ya padişa:ıilar padişahı, bi hürmeti'n-nebiyyi bi rahmetike Rabbe'l-a
lemin. Temmet." diyerek son bulmaktadır.
3.2.3. Mustafa b. Muhammed' e İsnad Edilen Nüshalar Arasında Mukayeseler
İki nüsha arasındaki ilişkiyi daha yakından görmek için aralarında mukayese
ler yapmak istiyoruz.
3.2.3.ı. Fatiha Suresinde Geçmeyen Harfler Yönünden Mukayese
No Harf TDEN HÇN SN Durum
1 ;~ sebi.ır Cehennemin kızgınlığı sebur Benzer
2 ~ cahim cehennem cehennem Benzer
3 c hizlan korku (havf) haviye Farklı
4 j zakkum zakkum ağacı zakkum Aynı
5 ...; cehennemin şerri cehennemin şerri. şirk Farklı
6 j;, Lazza cehennemi Lazza cehennemi Lazza Aynı
7 ..J firaklık firaklık firak Aynı
Buraya baktığımızda görüyoruz ki, üç nüshada da aynı harfler zikrediliyor,
ancak bu harflerle neyin kast edildiği hususunda ufak bazı farklılıklar vardır.
Mesela TDEN'de (...::...)ile ".J~l"un (yok olma, mahvolma) murat edildiği be
lirtiliyor, HÇN'de bundan kastın cehennemin kızgınlığı olduğu yazılıyor. Se
rez'de de sebur deniyor, ama bunun cehennemin bir ismi olduğu belirtiliyor.
Cehennemin kızgınlığının da yok edici, mahvedici olduğu düşünülürse as
lında a),:1111 şeyin murat edildiği söylenebilir. ((j harfi ile TDEN'.de "cahim"in,
HÇN ve SN' de ise "cehennem"in kast edildiği belirtiliyor. Burada da aynı şeyin
kast edildiği söylenebilir, zira cehennem ile cahim; ikisi de cehennemi ifade
ediyor, yani aynı anlamdadırlar. <(! harfi de farklı şekilde değerlendiriliyor;
buna göre TDEN'de bu harf ile "hizlan" (terk ei:mek, yardımsız bırakmak),
HÇN'de "havf" yani korku, Serez'de ise "haviye"179yani şirke bulaşmış günah
karlann gideceği cehennem kastediliyor. Burada üç nüshanın birbirinden ay
rıştığı söylenebilir.«.}) harfi ile TDEN ve HÇN'de aynı kelime ve aynı mana ·,,
179 Burada (CJ ile "ha~iye"nin kast ediliği belirtilmiştir. Oysa Karia suresinde "haviye" kelimesi (4ulA) şeklinde (o) harfi ile başlayan bir kelimedir, (CJ ile değil.
46 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
kastediliyorken, SN'de "şirk" kelimesinin murat edildiği belirtiliyor. Geri ka
lan üç harf ile (...J J; -j) her iki nüshada da aynı şeyler kastediliyor.
Fatiha suresinde geçmeyen harflerin hangileri olduğu, bunların neye tekabül
ettiği, neden geçmediği hususlarında büyük bir aynılık veya benzerlik oldu-
\ğunu gördük.
3.2.3.2. Fatiha Sı'.'ıresindeki Kelime ve İbareler Ydnünedn Mukayese
Bir de Fatiha'nın ayetleri/kelimeleri/cümleleri açısından bir mukayese yapa-' lım. Böylece aralarındaki ilişki daha net görülecektir.
No Ayet/Kelime TDEN HÇN SN Durum
1 (~I) beş vakit namaz; bu kelimeyi okuyan, Beş vakit namaz; Aynı
el-Hamdü'yü oku- kıldığı beş vakit na- bir kişi el-ham-yanın, beş vakit mazının eksiklerini dudaki bu beş namaz kılarken gidermiş olur harfi okursa beş bir kusuru, hatası vakit namazında vaki olmuşsa bÜ herhangi bir kusur sayede af olur. varsa bağışlanacak
; bunları okuyana bunları okuyana bunları okuyana Aynı
2 (~)
cennetin sekiz cennetin sekiz kapısı cennetin sekiz kapısı açılır açılır kapısı açılır
3 ~wı-- Allah'ın yarattığı Allah'ın yarattığı 18 Allah'ın yarattığı Aynı ( ';'.J) 18 bin alem; bu 18 bin alem; kim Fati- 18 bin alem; kim harfi okusa, onun, ha'dan bu 18 harfi Fatiha'dan bu 18 bu on sekiz bin okusa, onun, bu on harfi okusa, ona, alemde bulunan sekiz bin atemde bu on sekiz bin canlılar ade- bulunan canlılar atemde bulunan dince günahları adedince günahı canlılar adedince affolunur, o kadar affolunur, o kadar sevab verilir mükafat verilir · mükafat verilir
~.Jllı (F")l~)I) (~ )1) 24 gün ve ~)l~)ll Farklı
4 ' .Jll Bir ayda bulunan gecedeki 24 saat; köprüsü otuz /(~ ~)1
30 gün; Kim okusa kim Fatiha'dan bu 24 bin yıllık yoldır; sırat köprüsünün harfi okusa 24 saat her kim bu otuz 30 bin yıllık yolu boyunca gece gün- harfi okısa Sırat'ı ona kolay kılınır düz her türlü bela ve yıldırım gibi giçe
kazadan muhafaza olur
(F")I) - (r-::"" )1) Bir ayda - Sadece 5 l:iulunan 30 gün; HÇN'de
Kim Fatiha'daki bu var/
30 harfi okusa bir Farklı
aydaki 30 günün günlerini oruçla geçirmiş, gecelerini namazla ihya etmiş gibi mükafat veririm
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , J.47
No Ayet/Kelime TDEN HÇN SN Durum
6 "dll.4 Herkim bu42 Kim bu 12 harfi oksa Her kim bu 42 harfi Farklı i-Y- " ) harfi okusa, 42 yıl bir yılın 12 ayının okusa, 42 yıl ibadet
(0~' ibadet kılmış gibi gündüzlerini oruçla kılmış gibi sevap sevap kazanır ve gecelerini de na- kazanır
mazla geçirmiş gibi sevap kazanır
(~ !l~!J Kıyamet gününün Kıyamet gününün Kıyamet günü elli Aynı
uzunluğu 50 uzunluğu 50 bin yıl- bin yıllık yaldır; her bin yıldır; kim dır; kim Fatiha'dan kim bu elli harfi Fatiha'dan buraya buraya kadarki 50 okısa, Hak teala
7 kadarkf50 harfi harfi okusa Allah ana gölge vire, anı okusa Allah ona o ona o günü bir saat kıyamet islerinden günü kolay kılar gibi kılar saklaya.
(!lm- 61 deniz; her kim 61 deniz; her kim 61 deniz; her kim Aynı ;-~ buraya kadarki buraya kadarki 61 buraya kadarki 61
&~....:;;ı ' 61 harflik kısmı harflik kısmı okusa harflik kısmı okusa
okusa o deniz- 61 deniz ve o deniz- o denizlerdeki 8 terdeki damlalar terdeki damlalar damlalar miktarın-
miktarınca sevap miktarınca sevap ca sevap kazanır. kazanır. kazanır, o kadar da
günahını silinir.
(1.ı~ıı.;+k! (11.r9-[I \]~! (1.ı~ıı.;+k!l (11.r9-[l ı.;+k! Farklı
l(f .~. dı ~!)Herkim Resulün 72 (yoldan ~!)Herkim ., y kadarki 80 çıkmış, sapkın) fırka- y kadarki 80
Li+k!J harfi oksa 80 yıl sı; kim Fatiha'dan harfi oksa 80 yıl
9 1.ı~ıı gündüz oruç, gece buraya kadarki kısmı gündüz oruç, gece
ibadet kılmışçası- okusa onu bu 72 ibadet kılmışçasına na sevap kazanır. sapkın fırkadan uzak sevap kazanır.
kalır.
(~I) - Fatiha'dan buraya - Farklı
kadarki kısmı okuyan kul içki içmiş veya zina dahi yap-
10 mış ise af olunur . , Herkim bu 99 Kim Fatiha'dan Her kim bu 99 harfi Aynı (&.-;ili .1lf.f
r ~:ı Ç.. ~ • ;.;ıı harfi okusa buraya kadarki kısmı okusa Allah'ın 99 Allah'ın 99 ismini okusa 99 adımı (Ese ismini (Esma-i hüs-(Esma-i hüsna) ma-i hüsna) okuyup na) okumuş gibi okumuş gibi ona öğrenmiş, ezberle- ona sevap verilir
11 sevap verilir miş gibi ona sevap ve mükafat verilir.
<.fa. Her kim buraya Kim Fatiha'dan Her kim buraya Aynı
;,~ı kadarki kısmı oku- buraya kadarki kısmı kadarki kısmı sa Kur'an'ın J14 okusa Kur'an'ın 114 okusa Kur'an'ın 114
r-t=ıç,ı suresini okumuş suresini okumuş, suresini okumuş gibi sevap yazılır. öğrenmiş gibi ona gibi sevap yazılır.
12 sevap Y?Zarım
148 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
No Aye~/Kelime TDEN HÇN SN Durum
(.),L1ıı '1-ı 124 bin peygam- 124bin peygamber 124 bin peygamber Aynı/ -· -' ber sayısı; her kim sayısı; her kim bu sayısı; her kim Benzer
içinde 124 harf 124 harfi beş vakit bu 124 harfi olan olan bu Fatiha namazda okusa bu Fatihayı okusa 124 suresini okusa bu 124 bin peygamberi bin peygamberin .
\ 124 bin peygam- görmüş ve hepsine sevabını kazanır.
13 berle olur. iman getirmişçesine sevap kazanır, bu 124 bin peygamberle beraber olur.
(..:r.ll , Her kim bu dört Her kim bu dört - SN' de harfi okusa bunlar harfi söylerse Tanrı yok/ dört yerde onun Teala ona dört has- Aynı/
14 karşısına çıkar ve let nasip eder. Benzer fayda verir,
a can verirken bir kere iman ve - SN'de kolaylık sağlar şehadeti sabit olur, yok/
Farklı
kabir azabını mezarını aydınlık - SN'de b çekmesine engel yapar ve 70 arşın yok/
olur, geniş kılar, Benzer
c cennete girmesine kıyamette hesabını - SN'de sebep olur, kolay kılar, yok/
Farklı
d cehennemden sırattan, cehennem- - SN' de kurtulmasına den kolay geçirerek yok/ vesile olur cennete ulaştırır Aynı/
Benzer
Bu tabloya baktığımızda Fatiha suresinde geçen kelimelerin/cümlelerin yo
rumuna dair 13 açıklamadan sadece 5'inde farklılık olduğunu, geriye kalan
8 yorumun aynı olduğunu görüyoruz. Farklı olan hususlardan biri HÇN'de
(~ )1) kelimesinin yorumuyla ilgilidir. TDEN ve SN'de (F_)JI ~;Jh cümlesi bir arada değerlendirilrnişken, HÇN'de bu ayet(~ )1) ve(~ )1)
şeklinde iki ayrı kelime olarak yorumlanıyor. Burada (~ )1) kelimesine ve
rilen mana TDEN ve SN' de yoktur, ancak(~ )1) kelimesine verilen mana
TDEN ve SN' dekiyle örtüşüyor. Farklı olan diğer bir yer de (0.:µı r-Y- ..;.lJ\.4) ayetidir. Bu kısımla ilgili TDEN ve SN' deki yorum, "Her kim bu 42 harfi okusa,
42 yıl ibadet kılmış gibi sevap kazanır" şeklinde buraya kadarki bütün harfle
rin toplamı üzerinden yapılıyorken, HÇN'de "Kim bu 12 harfi oksa bir yılın
12 ayının gündüzlerini oruçla ve gecelerini de namazla geçirmiş gibi sevap
kazanır" denerek sadece (0.:µı i-Y- ..;.1Jl4) cümlesinin harf sayısı üzerinden
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ J.49
yapılıyor. Ama ikisinde de bu harflerin okunmasıyla çok uzun zaman ibadet
yapılmışçasına sevap kazanacağına işaret ediliyor. Bu noktada aslında üç nüs
ha birleşmiş ve aynı şeyi söylemiş oluyorlar. Diğer bir ayrılık noktası (G+kt r- ~~ ' ~it 1.t~I) ayeti üzerinde olmuştur. Burada da TDEN ve SN' de yorum
ayetin tümü üzerinden yapılıyor ve buraya kadar olan harflerin sayısı hesaba
katılarak "Her kim buraya kadarki 80 harfi oksa 80 yıl gündüz oruç, gece ibadet
kılmışçasına sevap kazanır" şeklinde bir mana yükleniyor. Oysa HÇN'de ayet
ikiye bölünmüş, önce (1.t_r.9.JI G+AD kısmı verilerek buraya kadarki harflerin
toplamına "Resulün 72_(yoldan çıkmış, sapkın) fırkası; kim Fatiha'dan bura
ya kadarki kısmı okusa onu bu 72 sapkın fırkadan uzak kalır" şeklinde mana
veriliyor, sonra (~I) kısmı veriliyor, bu kelime ilave edilerek "Fatiha' dan
buray~ kadarki kısmı okuyan kul içki içmiş veya zina dahi yapmış ise af olu
nur" deniyor. Burada iki nüsha atasında bariz bir fark olduğunu söyleyebiliriz.
(0::-4\)' de ise her iki ·nüshada da 4 hususa işaret ediliyor; bunlardan 2'si aynı veya benzer iken, 2'si farklıdır. Farklı olan hususlardan biri (0::-"İ)'ni okuyana
verilecek dört hasletten ilkin dedir; TDEN' de bu, "can verirken kolaylık sağlar"
şeklinde açıklanıyorken, HÇN' de "iman ve şehadeti sabit olur" deniyor. Bir de
üçüncü haslette farklılık vardır. TDEN'de cennete girmesine sebep olacağına
değinilirken, HÇN'de kıyamette hesabının kolay kılınacağından bahsediliyor.
Buna karşılık SN' de "amin" kısmı yer almıyor.
Dikkat edilirse burada da üç nüshayı tamamen birbirinden ayrıştıracak, her
birini farklı bir nüsha gibi değerlendirmeye sebep teşkil edecek bir durum söz
konusu değildir.
3.2.3.3. Diğer Konular Yönünden Mukayese
Öte yandan TDEN ve SN, Hz. Peygamber'in miraca çıkışı esnasır:tda duyduğu
bir sesten ve bunun ne olduğunun açıklanmasına dair bir konuyla başlarken,
HÇN'de böyle bir şey yoktur. Bunun yerine "Rabbi yessir .. " duası ve Hz. Pey
gamber'e salavat hususu vardır.
TDEN ve SN' de bundan sonra namazı terk etmenin ne kadar büyük bir günah
olduğu, onu eda etmenin ne kadar mühim olduğu hususu üzerinden durulu
yorken, HÇN'de bulunmayan bu hususun yerine, Fatiha'nın yarısının övgü,
yarsının dua olduğu ve ona neden "seb'u'l-mesani" dendiği, bunun manası ve
Fatiha'yı okumaktan hasıl olacak sevap konusu yer alıyor.
TDEN ve SN' de da~a sonra namazda yapılan hareketlerin, okunan duaların
ne manaya geldiğine dair bazı yorumlar yapılıyorken ve namazdaki ba~ı ha-
150 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
reket ve sözlerin anlamı üzerinde duruluyorken, HÇN'de Fatiha'nın anlamı ve
önemi hakkında kısa bilgiler veriliyor.
TDEN'de bunun akabinde Sübhaneke duası işleniyor, her kelimesinin hangi
manaya geldiği anlatılıyor, SN ve HÇN'de ise bu kısım yoktur.
\Bundan sonra TDEN ve SN' de euzu, besmele ve Fatiha'nın her ayetindeki ke
limeler, Allah ile konuşuluyorniuş gibi muhatap sığasıyla tefsir e~ilirken ve
Allah ile konuşmanın ne büyük bir hayır ve şeref olduğundan, namaz kılanın
bu ruh haliyle kılması gerektiğinden bahsedilirken, HÇN'de bu hususlar yer
almıyor.
Yine TDEN ve SN' de Fatihanın yedi ayetinin olduğu ve cehennemin de yedi
kapısının bulunduğu verilerek, bunları okuyanın, bu yedi kapıdan emin ola
cağı anlatılıyor. Oysa HÇN'de -her ne kadar Fatiha'nın yedi harf olduğuna de
ğiniliyorsa da- bu hususlar geçmiyor.
TDEN ve SN'de Fatiha süresinin Muhammed'in ümmetine verilmesiyle İb
Jis'in maruz kaldığı korku ve endişe anlatılırken, HÇN' de bunlar yoktur.
Daha sonra TDEN ve SN'de Fatiha'yı okuyan ile cehennemin arasına perde
çekileceğinden ve o kişinin cehennem azabından beri kalacağından bahse
diliyor. HÇN'de ise, beş vakit namazın insana yüklenmiş bir emanet olduğu
hususu işleniyor.
Bundan sonra TDEN ve SN' de Rum Kayseri'nin gönderdiği mektup, mektupta
sorduğu soru, Hz. Ali'nin buna verdiği cevap üzerinde duruluyor. HÇN'de ise
bunlar yer almıyor.
Üç nüshada da Fatiha' da geçmeyen harfler ve bunların ne manaya geldiği hu
susları ile Fatiha'nın kelimeleri/cümleleri, bunların sayısal değerleri ve neye
tekabül ettikleri hususları üzerinde duruluyor ki, yukarıda bunları tablo ha
linde verdik.
TDEN ve HÇN'de "amin'' kısmı ve bununla ilgili hususlar varken, SN' de bu
kısım yer almıyor.
3.2.4. Mustafa b. Muhammed' e İsnad Edilen
Fatiha Tefsirlerinin Değerlendirilmesi
Yukarıda Anadolu Beylikleri/Osmanlı'nın başlangıç döneıninde yazıldığı be
lirtilen üç ayn Fatiha suresi tefsirinden bahsedildi; bunların içerikleri, üslup
ları, konuları işleyiş tarzları, üzerinde durulan hususlar hakkında bilgi veril
di. Bu üç ayrı eser mukayese edildiğinde aşağı yukarı aynı hususların benzer
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 151
üsluplarla ifade edildiği görülür. Ancak bazı nüshaların içinde bulunan bazı
hususların diğer nüshalarda geçmediği müşahede edilir. Yani bazı konularda
aralarında farklılıklar bulunmaktadır. Ancak bu farklılıklar, bu nüshalan bir
birinden bağımsız, birbiriyle ilişkisi olmayan nüshalar gibi değerlendirmeyi
gerektirecek kadar çok değillerdir. Bize göre aralarında farklılıklardan ziyade
benzerlikler bulı.µımaktadır, nitekim yukarıda bunları verdik. Bu nüshaların
bazısının, uzunca bir nüshadan istinsah edilmiş muhtasar/mülahhas nüsha
lar olabileceği gibi bir intiba uyanmaktadır. Bize öyle geliyor ki, bu nüshaların
hepsi aynı müellife aittir. Bu zat, bu nüshalarda geçen tüm hususları kapsayan
uzun bir Fatiha tefsiri yazmış olmalıdır; ancak daha sonralan bu tefsir istinsah
edilirken müstensihler tarafından kısaltmalar yapılarak, zaman zaman ufak
bazı ziyadelerde bulunularak müdahaleler yapılmış; böylece aralarında kü
çük farklar bulunan hülasa nüshalar oluşmuştur.
Bu eserlere bakıldığında, Osmanlı/Anadolu toplumuna, özünden ziyade, etra
fında oluşturulmuş efsanevi rivayetler/hikayelerle Fatiha sfuesi tefsir edilmiş
tir. Harf ve rakam motifleriyle anlatılmaya, bunlar üzerinden lafza dayalı/lafız
eksenli okuma biçimi ve bundan hasıl olabilecek sevaplar konusu işlenme
ye çalışılmıştır.180 Anlatılan hikayelerin, nakledilen rivayetlerin çoğunun aslı
esası yoktur; harflerden hareketle tespit edilen rakamsal değerler ve bunların
tekabül ettiği iddia edilen hususlar bunlann dinin özüyle bir alakası olmadığı
gibi, tarihi gerçeklerle de bir ilgisi yoktur. Üstelik kelimelerin harflerinin sayı
mında hatalar da yapılmış; daha doğrusu müellif bu konuda işine geldiği gibi
bir sayım yapmıştır.
Bununla birlikte verilen bilgiler, okuyucuyu derinden etkileyecek ve onun gö
nül dünyasını hoşnut edecek türdendir. Belki o zamanın şartlan konuyu bu
şekilde işlemeyi gerekli kılıyor, böyle bir üslup ve anlatım tarzı halk üzerinde
daha büyük bir etki yaratıyor idi, müellif de bundan dolayı böyle davranmış
tır. Ya da müellif, bu konulan işleyen Arapça (belki de Farsça) bir eser elde et
miş, onu Anadolu insanının idrak ve iza'nına göre kaleme almış, hallan diline
aktarmıştır. Yoksa bu kadar çok malumat edinmiş bir kişinin, o dönemler kü
tüphanelerde/özel kişilerin evlerinde/ellerinde bulunması kuvvetle muhtemel
(mesela Razi'nin, Beyzavi'nin tefsiri gibi) bir dirayet tefsirinden, orada surenin
ruhuna ve manasına uygun yorumlardan bihaber olduğu düşünülemez. Üste
lik o dönemlerde bu tefsirler medreselerde yaygın bir şekilde okunmakta idi ve
çokça bilinmekte idi. Buna göre müellifin, halk üzerinde daha fazla etkili ola-
180 Ayrıca bk. Bilkan, Osmanlı Zihniyetinin Oluşumu Kuruluş Döneminde Telif ve Tercüme, 127-128.
152 ~. Osmanlı'da İlm-i Tefsir
cağını, daha büyük fayda istihsal edeceğini düşünerek böyle bir üslubu bilinç
li bir şekilde tercih ettiği söylenebilir. Esasen Mustafa b. Muhammed'e isnat
edilen Mülk, Yasin, İhlas gibi sure tefsirlerinde de benzer bir anlayış vardır.181
Öte yandan daha başka müelliflerin de böyle davrandığı bilinmektedir. Ni
,tekim tefsir kitapları arasında bilhassa Ebu İshak es-Sa'lebi'nin el-Keşf ve'l-
\eyan'ı gibi bazı tefsir kitapları, bazı hadis mecmuaları, bazı tarih, siyer ve
megazi kitapları, bazı edep ve ahlak kitapları, mevlid kitapları ve benzeri eser
lerde de bu yaklaşımı görmek mümkündür. Hatta bundan dolayı olsa gerek
ki, insanları ğaha fazla hayır ve hasenat işlemeye, daha çok ibadet yapmaya,
daha fazla Kur'an okumaya teşvik; buna karşılık günah işlemek, haram ye
mek, kötülük yapmaktan alıkoymak, bunun intaç edeceği büyük cezalardan
sakındırmak esasına dayalı bir terğib ve terhib edebiyatı oluşmuştur.
Bu sure tefsirlerinden sonra Osmanlı/Anadolu coğrafyasında oluşturulmuş
diğer dini/edebi/ahlaki halk kitaplarında da aşağı-yukarı aynı anlayış hakim
dir. Yukarıda Mustafa b. Muh~med'in diğer sure tefsirlerinde de böyle bir
üslup ve yaklaşımın benimsendiğinden söz edildi. Bunun yanında Mustafa b.
Muhammed'ten yaklaşık bir asır sonra vefat edecek olan el-Muhammediye'nin
yazarı Yazıcıoğlu Mehmed (v. 856/1453), kardeşi Envarü'l-Aşıkfn'in müellifi Yazı
cıoğlu Ahmed (v. 870/ı466), Müzekki'n-Nüfüs adlı eserin sahibi Eşrefoğlu Rumi
(v. 873/ı469) gibi zevatın halk tarafından büyük rağbet gören dini-ahlaki-edebi
eserlerinde de efsanevi rivayet ve haberler üzerinden mesaj vermek anlayışı
aynen görülmektedir. Bunun anlamı şudur; Ya bu eserleri yazanlar Mustafa
b. Muhammed'in eserlerinden etkilenmişlerdir; ya da bunlar da Mustafa b. Muhammed'in beslendiği kaynaklara vakıftırlar ve onlardan yararlanarak bu
eserleri telif etmişlerdir.
Bu arada Mustafa b. Muhammed'ten yarım asır sonra yazılmış olan Cevahi
rü'l-Esdaf adlı meal-tefsir tarzındaki eserde bu hususa rastlanmadığı gibi,
Cevahiru'l-Esdaftan 20-30 yıl sonra tercüme edilerek Osmanlı halkının isti
fadesine sunulan Terceme-i Tefsir-i Ebi'l-Leys es-Semerkandf'de (ki bazı kütüp
hanelerde bu eser Enfesü'l-Cevahir diye kayıtlıdır) de bu yorumlar yoktur.
Bununla beraber bu son eserin başında, Musa el-İzniki'ye (v. 833/ı429) ait
olan mukaddimede, euzu ve besmelenin önemi ve bunları okumanın istihsal
edeceği durumlar/sevaplar uzun uzadıya ve tasavvufi bir eda ile anlatılıyor. 182
181 Bk. Tebcireke Tefsiri, Burdur Umumi Kütüphanesi, Yeni Kayıt no 99, 1-123a-b.
182 Terceme-i Tefsir-i Ebi'/-Leys es-Semerkandi, Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi, 24: 1b-9b. Latincesi için bk. Hidayet Aydar - Nesibe Kablander, "Ebu'l-Leys Tefsiri Tercümesinin
Mukaddime Kısmının Transkripsiyonlu Metni Ve Muhteva Değerlendirmesi", Pamukkale
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 153
Müellif Mustafa b. Muhammed'ten sonra meşhur bir filim olarak öne çıkan ve
aynı zamanda Osmanlıların ilk şeyhülislamı olarak bilinen Molla Fenan'nin
(v. 834/ı43ı) Aynu'l-A'yan adlı meşhur Fatiha suresi tefsirini, bilhassa Fatiha'nın
tefsirini işlediği son kısmı inceledik. İçinde pek çok mühim bilgilerin bulun
duğu bu eserde de Fatiha' daki harflerin ve kelimelerin önemine değinildiği
halde183 buradaki gibi bir h~susa tesadüf etmedik. Yine müfessirin vefatından takriben yüz yıl sonra vefat etmiş olan Osmanlı filimi Molla Hüsrev'in (v.
885/ı480) Risale fi Esrari'l-Fatiha adlı risalesinde184 de burada verilen bilgilere
benzer herhangi bir şeye rastlamadık.
p.5. Hacı Bektaş-ı Veli'ye Atfedilen Nüshalar
Hacı Bektaş-ı Veli'ye isnat edilen üç nüsha bulunmaktadır.
p.5.ı. Brltisih Museum Library Nüshası (BMLN)
Bu nüsha Hüseyin Özcan tarafından İngiltere' de yaptığı çalışmalar esnasında
Biritish Museum Library ADD 7831 numarada tespit edilmiştir. Nüsha, Hacı
Bektaş-ı Veli'nin Maka/atıyla bir arada yer almaktadır. Bu nüsha Özcan tara
fından SN ile kıyaslanmış ve iki nüshanın arada bazı ufak farklar bulunmakla
birlikte aynı olduğu belirtilmiştir.185 Aşağıda bu nüshayİ TDEN ile mukayese
sini vereceğimizden burada daha fazla üzerinde durmaya gerek görmüyoruz.
3.2.5.2. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı Nüsha (AKN)
Bu nüsha da Yaşar Şimşek tarafından tespit edilmiştir. Nüsha İstanbul Bü
yük Şehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı Bel_yz_K.00905/oı demirbaş numara
sı, 29pı29pı ı yer numarası ile kayıtlıdır. Eser, fıkıh risalelerinin bir araya
toplandığı bir cilt içinde yer almaktadır. Şimşek, nüshanın transkipli metnini,
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2/4 (Eylül/2015): 127-176. Ayrıca bk. Hidayet Aydar. "Ebu'l-Leys Tefsiri Tercümesi Mukaddimesi: İstiaze Kısmının Değerlendirilmesi", Bülent Ece
. vit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 5/2(2018):167-193; Hidayet Aydar, "Ebu'l-Leys Tefsiri Tercümesi Mukaddimesinin TasawufiYönü Üzerine: Besmele Kısmı", Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 16/2 (2014): 53-88.
183 Şemsuddin Muhammed b. Hamza el-Fenari, Aynu'l-A'yan Kitabu Tefsiri'l-Fatiha (Dersaa
det, Rifat Bey Matbaası 1325), 170-376. Ayrıca bk. Mustafa Öztürk, "Molla Fenari ve Tefsirde
Senkretizm", Uluslararası Molla Fenari Sempozyumu 4-6 Aralık 2009 Bursa Bildiriler (Bursa, 2010), 411-421; Mehmet Çiçek, Molla Fenarive Fazlurrahman'ın Kur'an'a Yaklaşımları (Dokto
ra Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul 2009), 118-136.
184 Bk. Ceyda Gürman, "Risale fi Esrari'l-Fatiha li Molla Hüsrev Dirase ve Tahkik", Usul İslam Araştırmaları 28 (2017): 213-228.
185 Nüsha hakkında bilgi, transkripli metni, SN ile mukayesesi ve açıklamalar için bk. Özcan,
"Hacı Bektaş Veli'nin Fatiha Tefsiri", 40-S2.
154 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
BMLN ve SN ile kıyaslayarak ve bir takım açıklamalar yaparak neşretmiştir.186
Şimşek'in verdiği bilgilere ve bizim de yapnğımız mukayeselere göre Hacı
Bektaş~ı Veli'ye isnat edilen diğer nüshalarla aralarında büyük farklar yoktur.
Ancak diğer nüshalarda geçen ve Enes b. Malik tarafından nakedilen Fati
ha'nın sevabıyla ilgili uzunca rivayet bu nüshada bulunmamaktadır. Şimşek,
\bunun nüshadan koparılmış ve kaybolmuş olabileceğini belirtmektedir.187
Şimşek, bu nüsha ile BMLN ve SN arasındaki farkları dipnotlarda belirtmiştir.
O yüzden burada tekrar üzerinde durmaya gerek görmüyoruz.
3.2.5.3. Süleymaniye Kütüphanesi Serez Nüshası (SN)
Süleymaniye Kütüphanesi Serez numara 3839'da 69b-76a yapraklan arasında
bulunan Fatiha tefsiri aynı zamanda Hacı Bektaş-ı Veli'ye de isnat edilmiştir.
Yukarıda bu nüsha hakkında bilgi verildiği için burada bir daha üzerinde dur
maya gerek görmüyoruz.
3.2.6. Hacı Bektaş-ı Veli'ye İsnat Edilen Fatiha Tefsiri Nüshalarının Mukayesesi
Hacı Bektaş-ı Veli'ye isnat edilen üç ayn Fatiha suresi tefsiri görülmektedir.
Bunlardan Biritish Museum ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Ki
taplığında bulunan nüshalar sadece Hacı Bektaş'a atfedilmişken, Süleymani
ye Kütüphanesi Serez'de bulunan nüsha, hem Hacı Bektaş-ı Veli'ye, hem de
Mustafa b. Muhammed' e isnat edilmiştir. Bu nüshalar arasında daha önce
mukayeseler yapıldığı ve aralarındaki nüanslar ortaya konduğu için188 bir
daha burada aynı şeyi yapmayı gereksiz görüyoruz.
p.7. Nüshanın Hacı Bektaş-ı Veli'ye Aidiyeti Meselesi
Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha süresi tefsirinin olup olmadığı tartışmalı bir ko
nudur; bu eserin Hacı Bektaş-ı Veli'ye aidiyetinin kesin olmadığını belirtenler
olduğu gibi,189 böyle bir tefsirinin olduğunu söyleyenler de vardır.19° Ancak
186 Nüsha hakkında bilgi, transkripli metni, SN ile mukayesesi ve açıklamalar için bk. Şimşek,
"Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsirinin Bilinmeyen Bir Nüshası", 236-252.
187 Şimşek, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsirinin Bilinmeyen Bir Nüshası", 250, dipnot 136.
188 Bkz. Özcan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri", 45-52; Şimşek, Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fati
ha Tefsirinin Bilinmeyen Bir Nüshası", 239-252.
189 "Zira ona atfedilen bazı eserlerin gerçekten ona ait olduğu şüphelidir .... Böylece elimizde
Hacı Bektaş'ın gerçek veçhesini tanımak konusunda tek dayanak ve nispeten hacimli bir eser
olarak sadece Makalat-ı Hacı Bektaş-ı Veli kalıyor." Esat Coşan, "Hacı Bektaş ve Makalat'ının
Arapça Aslı Hakkında", İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, nşr. N. Yılmaz - İ. Taş, 45/45 (2011): 2-3.
190 Bk. Kozan, "Hacı Bektaş Veli'ye izafe Edilen Bir Eser: Emanet-i Hazret-i Pir", 17.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 155
"elde bulunup Hacı Bektaş'a isnat edilen Fatiha suresindeki bütün bilgilerin
ona ait olduğunu söylemek yanlış olur. Bu eserdeki bazı sözler, diğer eserlerin
deki sözlerle çelişmektedir. Dolayısıyla bu eseri yazan, Hacı Bektaş'ın sözleri
ni yazdığı gibi, kendi şahsi düşüncelerini de ona aitmiş gibi göstermiş olabi-'
lir"191 meyanında bazı düşünc:eler de serdedilmiştir. Hacı Bektaş'ın Makiiliit'ını
neşredenlerden biri olan Abdurrahman Güzel de "Mutasavvıfların, özellikle
Fatiha, Yasin-i Şerif Tefsiri gibi birtakım tefsirler yazma gelenekleri Hac.ı Bek
taş'ın da böyle bir eserinin bulunabileceğini muhtemel kılmaktadır" 192 diye
rek böyle bir eserin Hacı Bektaş'a aidiyetinin net ve kesin değil, ihtimal dahi
linde olduğunu belirtmektedir.
Öte yandan bugün bu tefsir Hacı Bektaş-ı Veli'ye isnatla neşredilmiştir.193 Hü
seyin Çızcan, İngiltere'deki British Museum Library'de Hacı Bektaş-ı Veli'nin
Makiiliit'İyla bir arada istinsah edilmiş Fatiha süresi tefsirini bulduğunu, Fati
ha Tefsiri'nin bulunduğu yazma eserin başında: "Sultan el-Hacı Bektaşu'l-Ho
rasani rahmetullil.hi aleyh ol din çerağı, iman nunnun bağı, erenlerün tura
ğı, şöyle beyan kılur kim" ifadeleri yer aldığını söylemektedir.194 Bu ifadeler
Fatiha suresinin Hacı Bektaş'a aidiyetini güçlendiriyorsa da, ifadelerin Fatiha
Tefsirinin başında değil, Fatiha'nın da içinde bulunduğu yazma eserin, _mul;ı
temelen Makiiliit'ın başında bulunuyor olması, bunun kesin olarak Hacı Bek
taş'a ait olduğunu söylemeyi zorlaştırmaktadır.
Hüseyin Özcan, aynca Hacı Bektaş'a nispet edilen Fatiha suresi tefsiri ile ona
ait olduğundan şüphe olmayan Besmele Tefsirini metin analizi yaparak ve
kelime sıklıklarını tespit ederek, metot ve muhteva açısından karşılaştırma
yapmakta, her iki eserin Hacı Bektaş-ı Veli'ye ait oldugu sonucuna ulaştığını
söylemektedir. 195
Yaşar Şimşek de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı'nda Bel_
Yz_K.00905/0I demirbaş numarası, 297.21297.21 ı ye_r numarası ile fıkıh risa
lelerinin bir araya toplandığı bir ciltte, "Haza Tefsiru.,Fatihati'l-Kitab" adıyla
191 Meteer, Viliiyetniime-i Hacı Bektaş-ı Veli (İnceleme-Metin-Dizin) (102-204a), 7-8.
192 Abdurrahman Güzel, Hacı Bektaş Ve/ive Makiiliit (Ankara: Akçağ Yayınları, 2002). 322. Ayrı
ca bk. Özcan, "Hacı Bektaş Veli'nin Fatiha Tefsiri", 40.
193 Bk. Hacı Bektaş-ı Veli, Fatiha Tefsiri, nşr. Hüseyin Özcan (İstanbul: Horasan Yayınları, 2008);
Özcan, "Hacı Bektaş Veli'nin Fatiha Tefsiri", 39-52.
194 Özcan, "Hacı Bektaş Veli'nin Fatiha Tefsiri", 40.
195 Hüseyin Özcan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri ile Besmele Tefsirinin Karşılaştırılması",
Doğumunun 800. Yılında Hacı Bektiiş-ı Veli Sempozyumu (Nevşehir, 17-18 Ağustos 2009 ), Bil
diriler, ed. Filiz Kılıç (Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 2009}: 189-190.
156 ~ Osmanlı'da İlrn-i Tefsir
kayıtlı bir Fatiha Süresi Tefsiri tespit ettiğini ve bunun Hacı Bektaş'a ait Fatiha
Süresi Tefsiri olduğunu söylemektedir.196 Ancak burada da bir kesinlik oldu
ğunu iddia edemeyiz. Esasen müellif de, çalışmasının sonuç kısmında "Hacı
Bektaş-ı Veli'ye atfedilen tefsir" diyerek bir kesinliğin olmadığına işaret etmiş
\olmaktadır.197
p.8. Mustafa b. Muhammed ile Hacı Bektaş-ı Veli'ye
İsnad Edilen Nüshaların Mukayesesi
Anadolu sahasında yazılmış ilk Türkçe Fatiha tefsiri diyebileceğimiz Hacı
Bektaş-ı Veli'nin (v. 670/1271) Fatiha tefsirine gelecek olursak, bu eserle Musta
fa b. Muhammed'in Fatiha tefsiri arasında büyük bir benzerlik, daha doğrusu
aynilik tespi ettik. Bunu net bir şekilde gözler önüne sermek için iki nüshayı
karşılaştırmalı olarak vermek istiyoruz:
Kısımlar Hacı Bektaş-ı Veli (BMLN) Mustafa b. Muhammed (TDEN)
Mukaddime "Bismillahirrahmanirrahim, Elhamdu lil- "Bismillahirrahmanirrahim, "(~ ..r.JI Jt; Hamdele- lahi Rabbi'l-alemin, ve's-slatu ve's-selamu ~ ~1)1 .L....JI JI ..ş. <::/-~ İ')UI Sal vele ala hayrı halkihi Muhammedin ve alihi ... ~ l; _,...., 4=9l sadaka Rasulullah. Ol sadr-ı
ecmain" şeklinde hamdele ve salvele geti- bedr-i atem seyyid-i veled-i Adem mefhar-i mev-rildikten sonra şöyle denmektedir: "Emma cudat şefı-i ümmet-i serheng-kamet sadr-i soffa-i ba'd: Ol sadr-i bedr-i alem seyyid-i veled-i safa mah-i kubbe-i vera Muhammed Mustafa Adem ol mu'cizi mevcudat ve ol server-i sallallahu aleyhi ve sellem şeker ağzından incü kainat ve ol şefi-i ümmet ol serheng-i dişinden ınar (güvenilir) sözünden şöyle buyurur: kıyamet ol sadr-i suffa-i safa ol mah-i
kubbe-i vefa ol sürur-, alemiyan ol bihter-i
ademiyan ol tetimme-i devr-i zaman ol
bergüzide-i kevnu mekan ol sübhanehu
ve tealanun celal-i hikmetlerine mahsus
ol mualla müzekka mücteba murteza
Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve
ala alihi ve sahbihi ve ezvacihi ve evladihi
ve zürriyatihi ve hulefaihi'r-raşidine'l-mür-
şidine'l-mehdiyyin ba'dehu lafz-ı gevher-i
barından beyan eyler, eydür" diyerek Pey-
gamberimizin miraca çıkışı ve orada şahid
olduğu bir hadise şöyle anlatılıyor:
196 Bk. Şimşek, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsirinin Bilinmeyen Bir Nüshası", 237.
197 Şimşek, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsirinin Bilinmeyen Bir Nüshası", 241.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 157
Miraç olayı "Ol gice kim Hak sübhanehu ve teala beni "Ol gice kim Tanrı Taala emriyile beni miraca
Miraca kığ'ırdı, dördüncü göğe erdiğimde kığırdılar, dördüncü kat göke varıcak bir katı avaz ' bir katı avaz işitdüm, anun heybetünden işitdüm. Ol avaz heybetinden dükeli ferişteler yü-
dükeli ferişşteler yüzün düştiler. Cebrail zin düşdiler. Ben eyitdüm: Ya karındaşum Cebrail
aleyhis-selama sordum ki ya ahi, bu avaz bu azamatlü ün ne ündür didüm. Andan Cebrail
ne avazdur? Eyitdi: Ya Rasultıllah, ana Hak eyitdi: Ya Rasulallah! Bil kim Tanrı Taala tamu (ce-
sübhanehu ve teala cehennemde bir kuyu · hennem) içinde bir kuyu yaratmışdur. Ol kuyunun
yaratdı, ana ğayya deyü ad virdi, buyurdu, adı gayyadur. Tanrı Taata buyurdu: Ol kuyuyı bin
ol kuyuyu bin yıl kızdurdular, kapkara oldı, yıl kazdurdılar kim kıpkızıl oldı. Bin yıl dahı kaz-
bin yıl dahi kızdurdılar kıpkızıl oldu, yine 'durdılar kapkara oldı. Andan dahı ya Rasulallah ol
buyurdu, bir yıl da~i kızdurdılar appağ kuyunun içinde Tanrı Taata bir yılan yaratmışdur.
oldLi,.dahı ol kuyunun içinde bir yılan Eğer o yılanun ağzı yarından (suyundan) bir taru
yaratdı, eger anun ağzundan bir katre (darı) denlü yar (ağız suyu) dünya denizine bırak-
ağu dünya denüzlerüne düşdi, dükeli ağu saydı cümle ağu (zehir) eyleleyeydi. Rasul hazreti
olaydı, ol kuyuyu kızdururlarken bir taş sordı ki: Ya karındaşum Cebrail, bu üni kim işitdün : .. kopdı ıdı ki ol vaktdahı Adem pf!ygamber ol kuyunun nesidür? Andan Cebrail hazreti eyledi:
yaradılmadı ıdı, dibine dahı şimdi irdi, bu Ya Rasulallah, ol kuyunun kıranından (kenar) bir
avaz anun avaııdur didi. Hazret-i Rasul kesük (parça) sıçradı içine düşdi. Ol vakt Adem
eytdi: Ya Cebrail, ol kuyunun vasfını ne katı peygamber yaradılmadı idi. Ol vaktdan berü
söyledün, kimlern yiridür. Eytdi: Ya Rasu- giderdi. İşde Miraç gicesi ol kuyunun indi dibine
lallah, bu kuyu ol kişinün yiridür kim, Hak dokundı. Bu ün anun ünidür didi. Paygambar
taatanun nimetin yiye, dünya işine meşgul hazreti eydür: Ya karındaşum Cebrail ol kuyunun
ola, beş vakt namazı kılmaya. vasfını ne aceb söyledün, gönlüme korku düşdi.
Aceb ol kimlerün'yiridür? Andan Cebrail eyitdi: Ya
Rasulallah, Tanrı taata gendü ketam-ı kadiminde
ol kuyunun vasfını yad kodı (~ .)j.i4 J _;.jı (onlar ğayyaya atılacaklar) (Meryem, 19/59).
Andan Cebrail eydür: Ya Rasulallah bu ğayyaya
·ol gişiler girür kim Tanrı taalanun nimetin yise
ve sağ olsa öz~i ve bahanesi olmasa ve dünya
işine meşgul olsa ve namazı vaktına hazır olmasa
kasdıla biş vakt namazı terk eylese Tanrı Taala ol
gişiyi ğayya içine koya."
158 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Namazın Andan sonra Hazret-i Rasul eytdi: men "Nitekim Hazret-i Rasul aleyhisselam buyurdu:
Önemi tereke's-salate müteammiden fekad kefer, (_;5' ..lö.ö \..ı...,.;:.. öJlall !I _; .:rl. yani kankı gişi yani her kim namazı kasdıla terk itse kafir kim sağ özri bahanesi olmasa .ve kasdıla biş vakt
olur. Dahı namaz dinün şükridür, didi. Her namazı terk eylese ol gişi kafir olur." "Anunçün
kim Hak taalanun nimetin yise, namaz kim namaz imanun şükridür, iman Allah taalanun
\ kılsa anun nimeti artar, nitekim Hak celle ulu nimetidür. Her kim Tanrı taalanun nimetün
buyurur: Velein şekertüm le ezidennekum, yise dahı şükr eylese Tanrı taala anun nimetin
ve her kim nimete şükrelemese ol nimet arturur. Nitekim gendü kelamında yad kılur: (.:r.J andan alınur: velein kefertüm inne azabi le ~J..._f'J p):.i.ı. Ve her kimTanrınun nimetin
şedid deyü buyurılmuş. Ve dahı şöyle bilgil yise şükr eylemese ol nimeti andan alur. Nitekim
kim,,her kim namazı kılmasa dini yokdur Kur'an'da buyurdı: (~~·..ş,ı.J;, .'.ıı p)S .:;.JjJ. ve dahı Hak subhanehu ve taala Musa Pes imanun şükri namazdur. Her kim namaz
peygambere münacatı TurTağında virdi ve kılmağı terk eylese Tanrı taala ol gişinün imanın
İbrahim peygambere münacatı mescitler ala. Anunçün kim Tanrı taala Musa paygambara
içinde virdi ve Yunus peygambere münaca- münacatı Tur tağında buyurdı, İbrahim'e od
tı balık karnunda virdi ve Yusuf peygambe- içinde buyurdı, Yunus paygambara balık karnında
re münacatı kuyu içinde virdi ve iki cihan buyurdı, Yusuf paygambara kuyu içinde buyurdı,
fahrı Muhammed Mustafa'ya münacatı Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve selleme
gökler içünde virdi ve ümmetine münacatı münacatı gökde içinde buyurdı. Anunçün kim her
namaz içinde virdi ve her kim namaz kılsa gişi kim namaz kılsa Tanrı taala birle geleci kılur.
Hak teala ile kelimat itmiş gibidür, Her işün hazretinden hacet diler."
Namazdaki Her kişi kim namaza girse Allahuekber "Andan kul namazda elin yukaru götürür (.illi Hareket ve dişe yani ilahi ekber ben masiyet denizine _r.Sİ) Allahu ekber dir. Yani eldir kim yüce Tanrı Sözlerin düştümse sen ihraç eyle eğer ben yazuk denizine ğark oldumsa sen çıkar-Anlamı ğıldır. Buna göre namaza başlarken kişnini ellerini
yukarı kaldırıp Allahu ekber demesinin manası
şudur: Yüce Tanrım! Şayet ben günah denizine
dalıp mahfolduysam sen beni oaradan çıkarıp
kurtar!"
Sübhaneke - Andan namaza başlasa (..!l;~) "sübhaneke"
iy adı Tanrı (rJJll "All.:ihumme" iyi çalabum
(!1..1.4'>--:..ıl "ve bi hamdike" hamdum sanadur
(~I !I ).~ ..ıl "ve tebarekesmuke" senün ismün
ulu isimdür (.!.\~ Jl..ü ..ıl "ve teala ceddüke"
ve dahı yücelerden yücesün (!l .r.?- Jl '.l..ı) "ve la
ilahe ğayruk" ve dahu senden artukTanrı yokdur
dimekolur.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 159
Fatihanın
tefsiri
Namaz;
Allah-kul
ilişkisi
Fatiha'nın
yedi ayet
olmasının
anlamı
dahı namaza başlayup itse euzubillahi yani
sığındurtı sen Tanrıya, Hak teala eydür:
Ya kulum, kimden korkarsın? Kul eydür:
mine'ş-şeytani'r-racim, yani ol sürülen
şeytandan, dahi divlerden.
Yine itse bismillah, yani Allah adıyla
başladum, er-rahmanu'r-rahim. Ancılayın
Allah ki mihribandurdahı esirgeyicidürve
bağışlayıcıdur,
yine başlayup elhamu lillah, yani şükür
Tanrı'ya. Hak iydür: Nice Tanrıya eylersün?
Kul .eydür: Rabbi'l-alemin, ol alemleri
yaradan ve besleyen Tanrı'ya.
Kul eydür: er-Rahmanu'r-Rahim, yani
rahmet kıl, bağışla.
Halık eydür: Kandan rahmet k/lam? Neyi
' bağışlayayın? Kul eydür: Maliki yev
mi'd-din, ya11i ol ceza ihsan güninde kadi
olasın, anda rahmet kıl ve andan uçmağa
bağışlağıl.
Yine kul eydür: İyyake na'budu, yani sana
taparuz, ve iyyake nestain, dahı senden
yardım dilerüz.
Halık eydür: Ne yardım dilersün? Kul
eydür: ihdina's-sirate'l-müstakim, yani bizi
toğrı yola kulağuzla.
Sırate'l-lezine, şol kişilerün yoluna kıla
vuzla kim, en'amte aleyhim, nimetlerini
anlarun üzerine artturdun,
ğayri'l-mağdGbi aleyhim, bizi ol hışmı
tutulmuş kişilerden,
vele'd-dallin, dahı azğunlardan kılmağız.
Amin. Halık eydür: Eyle olsun ya kulum.
Pes imdi müminler malum oldu ki, Fatiha
okumak, Allah ile kelimat itmekdür, kaÇan
bir dünya begiyle keli mat itsenüz sevi
nürsünüz, pes ol padişahlar padişahıyla
kelimat itmeğe niçün sevinmezsüz? Taate
ve ibadete niçün meşgul olmayasuz?
Dahı bilgi[ kim, elhamdulillahi suresi yedi
ayetdür, her kim bu yedi ayeti okısa, Hak
teala anı yedi tamudan.azak eyleye.
160 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Kul eoydür: EGzu billahi, yani sığındum ben ulu
Tanrıya. Andan Hak Teala eydür: Kimden sığı
nursın? Kul eydür: Mine'ş-şeytani'r-radm yani
ol senün dergahundan sürilmiş şeytandan dahı
divlerden:'
Andan kul girü döner eydür: (..:r>-)\ .İiıl r r-::"" )il "Bismi'llahi'r-rahmani'r-rahim". Bismi'l
lah dimek yani başladum Tanrı adıyla. "er-Rah
man" kim mihribandur, "er-Rahim" esirgeyicidür
dahı bağışlayıcıdur.,
Andan kul eydür: (.İiıl ..4>.ll) "el-hamdü lillah"
yani şükr iderin Tanrı taala eydür: Ya kulum kime
şükr kılursın? Kul eydür: (.:r-ıiliiı y.J) "rabbi'l-a
lemin" ol alemleri besleyiciye şükr kılurın.
Yine kul (~Jll .;>-Jliı "er-Rahman er-Rahim"
yani rahmet kılğıl dahı bağışlağıl.
Halık eydür: Ya kulum kanda kıluban ve ne
bağışlayayın? Kul eydür: ı.;r..;uı i-Y- ..;.tjl.4) "maliki
yevmi'd-din"ol kim ceza ve hisab güninde kazı
olısarsın rahmet kıl ve uçmak bağışlaya.
Yine kul eydür: (~ ilırn "iyyake na'budu" sana
taparın ve (,:j_ ~: '; il~\j) "iyyake nestain" dahu
senden yardım dilerin.
Halık eydür: Ne yirde dilersin? Kul eydür: Kula
ğuzlağıl bizi toğru yola (f y · : iı 1ı~ı ~~V "ihdina's-sıratel'l-mustakim".
Ol gişinün yoluna kim (.j.~111~) "sıratellezine" nimetlerün ile nimetlendürdün sen anları
· !r §:l c. •: ~ ;;i) "en'amte aleyhim",
Kılmağıl bizi ol hışmundan kılınmış gişilerden
!r !:l c. y ~I ~) "ğayri'l-mağdubi aleyhim"
degülem ol azğtınlardan.
Kul eydür: ı.:J,L1Jı ':i j) "vele'z-zallin
amin" dir. Andan Hak Taala eydür: Eyle olsun iy
kulum eyle olsun."
"Sure-i Fatiha yidi ayettir, tamu dahı yididür. Her
kim bu yidi ayeti okursa Tanrı taala ol gişiye yidi
tamuyı haram eyleye
İblis'in Ve dahı şöyle rivayet iderler kim, Hazret~i "Hikayet eydür: Ol alem Tanrısı Fatiha suresin
üzüntüsü Rasulullah'a Hak teala kıbalından Fatiha virduginde İblis-i mel'un yas tutub ağladı ve cemi'
suresi indigü vakt, İblis aleyhi'l-la'ne yas kavmi dirlerdir: Katına geldiler eyitdiler: İy bizim
tuddı, rikkat idüp ziyade ağladı, mecmu' ulumuz ne oldı geldi sana. Tanrı taala seni yaradı-
tevabi'.yanuna cem' olup sardılar: Niçün ladan berü böyle yas tutub ağladuğun_ görmedik
\ ağlarsun? Ne oldı ki? Cevap virdi kim, didiler. İblis-i lain cevab virdi eydür: Bana bundan
bundan artuk ne ola, bugün Muhammed'e katı ne olsa kim bugün Muhammed'e Fatiha
Fatiha suresi indi, Muhammed ümmeti sı'.lresin indi. Muhammed'ün ümmetleri ol Fatiha
okıya, ben anları azdurımasam, gerek imdi sı'.lresin okıyasalar ben anları yoldan çıkarub azdu-
ey mü'minler, beşaret olsun size her kim ramazın didi:' "İmdi iy mü'minler işaret olsun size
ki, sıdk-ıla ihlas-ıla iman getürse, dahı kim her gişi kim Fatiha suresin okusa Tanrı taala
Peygamberi hak bise, namaz kılsa Hak tamu ıla anun arasında rahmet perdesin kıla kim
teala tamu-yla anun arasında yetmişbin tamu odı ol gişiye erişmeye."
rahmet perdesün kıla. Her perdenün aralı-
ğı yetmişbin yıllık ola.
Kayser'in Hikayetde şöyle rivayet eydürler ki, Kay- "Hikayet: Habarda gelmişdür kim meğer Kaysar
Mektubu ser-i Rum, Muaviye'ye mektup gönderdi Rum ilinün padişahı idi. Rumdan biti (mektup)
Fatiha'da kim, Kur'an' da kankı süredur kim, anda yazdı Muaviye katına viribidi. Sual eylediler kim iy
bulunmayan yedi harf yokdur? Muaviye aciz kaldı, turdı, Muaviye, bana cevab yazğıl kim sizün kitabınuzda
harfler Hazret-i Ali kerremellahu veçhe katına kankı suredür kim anda yidi harf yokdur didi. Çün-
geldi, eytdi; Ya Ali, Kur'an' da kankı suredur kim biti Muaviye'ye değdi, okıdı cevabında aciz
ki anda yedi harf yokdur? Eyitdi: Elhamdü kaldı bu gez turdi emire'l-mü'minin Ali katına
lillahi sı'.lresidür. vardı. Sual eyledi kim ya Emire'l-mü'minin kankı
Ewel (.!.ı) se'dür, tamunun bir adı sebur- suredür Kur'an içinde kim yidi harf anda yokdur
dur, elhamdü sGresin okıyan, seburdan didi. Ali cevab virdi kim ya Muaviye ol kim anda
azad ola. yidi harfyokdur ol Fatiha sı'.lresidür didi. Cevab
İkinci (c;j cim'dür, tamunun bir adı cehen- yazdular Kaysar padişahuna virdiler. Çünkim Kay-
nemdür, elhanüdü sGresin okıyan cahime sar-ı Rum biti okıdı bildi kim cevab Muaviye' den
girmeye. degüldür. İlla ki alim gişi cevabıdur didi:'
Üçüncü <c hı' dur, tamunun bir adı havi- "Ewel se (..:..) yokdur kim veyi tamusı içinde
yedür, elhamdü sGresin okıyan, haviyeye (l~)l subGrdur, yani hetaklik olmaya.
girmeye. İkinci cim (c;j yoktur kim yidi tamunun birisi
Dördünci (j) zı'dır, tamunun bir adı zak- cahim(~ı)dür. Her kim Fatiha okısa ana cahim
kumdur, elhamdü suresin okıyan zakkuma olmaya.
girmeye. Üçüncü hı <c yokdur tamu içinde hizlan(.J ;/ .i;.)
Beşinci(.}) şın'dır, tamunun bir adı şirk- dur yani hala! kadar Fatiha okıyanlar kavimdür.
dür, elhamdü sı'.lresin okıyan şirke girmeye. Dördüncü z:=_ (j) yokdur kim tamu içinde
Altıncı (J;) zı'dır, tam unun bir adı lazzadır, zakkum(İ__; j)dur. Fatiha okıyanlarda zakkum
elhamdü sı'.lresin okıyan lazzaya girmeye. korkusı olmaya.
Yedinci ( J) fı'dür, tamunun bir adı Bişinci şın (.}) yokduryani tamu şerridür. Fatiha
fırakdur, elhamdü sı'.lresin okıyan, firaka okıyanlarda tamu şerri olmaya.
girmeye, hemişe rahata ulaşa inşaallahu Altıncı zı (J;) yokdur, lazza (.jJ) tamusınun zah-
teala. metidür. El-Hamdu okuyanlara ayrılmak olmaya.
Yedinci fe ( J) yokdur yani fıraklıkdur zahmet-
lerdür. El-Hamdü okıyanlara zahmetler fıraklar
azablar olmaya. İmdi azizler el-hamdü okıyanlara
hemişe visalde olalar. Hemişe dizar göreler:'
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 161
Fatiha'nın Hikayet Enes bin Malik şöyle rivayet ider "Enes İbni Malik (r.a.) Paygambar aleyhisselam-
önemi ve kim, Hazret-i Rasulullah sallallahu aleyhi dan rivayet kılur: Birgün Paygambar aleyhisselam
sevabı ve sellem'e sordum ki, Fatiha'nun sevabı eydür: Ya karındaşum Cebrail bu el-hamd sCıre-
ne kadardur? Rasul eydür: Ya Ene, ben sinün fazlı ne kadardır didi. Cebrail aleyhisselam
Cebrail'e sordum, Cebrail, Mikail'e sordu, eydür: Ben Mikail aleyhisselama sordum didi.
Mikail, İsrafite sordu, İsrafi~ levhe sordu, Mikail eyitdi: Ben İsrafil aleyhisselama sordum
levh, kaleme sordu, kalem eytddi; Ya levh, didi. İsrafil eyitdi: Ben Azrail.aleyhisselama
ben şunı bilürüm ki, Hak teala yiri yaratdı, sordum didi. Azrail eyitdi: Ben Levha sordum
Nida geldi kim: Yaz, elhamdü sCıresin didi. Levh eyitdi: Ben kaleme sordum didi. Andan
Rabbü'l-alemini, çün yazdum, benden bir kalem cevap virdi ki ya levh bilgil kim Tanrı taala
nur sıçradı, arşa tokandı, iki pare oldu; bir beni yaratdı
paresünden cemi' firişteleri yaraddı ve bir Ferman geldi kim ya kalem yaz. Ben eyitdüm:
paresünden sekiz cennet yaraddı. Ya ilahi ne yazayın didim. Ferman geldi kim yaz
Yine nida geldi kim: Yaz er-Rahmani'r-Ra- "el-hamdu lillahi rabbi'l-alemin". Kaçan kim yaz-
him, çün yazdum, benden bir nur sıçradı, dım bir nCır benden sıçradı, yukaru arşa dokundi
arşa tokandı, rahmet denizin andan yarat- iki pare oldu yarısından dükeli ferişteleri yaratdı ;
. dı, mü'minler canun savmak içün yarısından sekiz uçmağı yaratdı.
Nida geldi, yaz ya kalem. Ben eytdüm: Yine nida geldi yaz kalem. Ben eyitdim: İlahi Ya Rabbi ne yazayım? Nida geldi ki, yaz: ne yazayın. Ferman geldi kim yaz "er-rahma-
Maliki yevmi'd-din, çün yazum, benden bir ni'r-rahim." Kaçan yazdum bir nur benden koptu
nur sıçradı, arşa tokandı, adl denizin andan yukaru arşa değdi. Hak taala ol nurdan rahmet
yaraddı kafirlere adl eylemek içün. denizin yaratdı. Mü'min kullarınun anunla gönlün
Yine nida geldi ki, Yaz ya kalem! Ben sardı.
eytdüm: ilahi ne yazayım? Nida geldi kim, Yine nida geldi kim ya kalem yaz. B!!n eyitdüm:
Yaz: İyyake na'budu ve iyyake nestain. Çün İlahi ne yazayın. Ferman geldi kim yaz "mali~i
yazdım, benden bir nur sıçradı, arşa takın- yevmi'd-din." Kaçan kim yazdum bir nur benden
dı, tevhid denizün andan yaraddı. koptu yukaru arşa dokuıidı. Tanrı taala adl deni-
Yine nida geldi kim, Yaz ya kalem! Eyitdüm zini yaratdı.
ki, ne yazayım? Nida geldi ki, Yaz: İhdi- Yine nida geldi kim yaz. Ben eyitdüm: Ya ilahi ne
na's-sirate'l-müstakim. Çün yazdım, ben- -yazayın? Ferman geldi kim yaz "iyyake na'budu
den bir nur sıçradı, arşa takındı, şarabun ve iyyake nestain" Kaçan kim yazdum bir nur giru
tahur andan yaratıd. benden sıçradı yukaru arşa dokundu. Tanrı taata
Yine nida geldi kim. Yaz ya kalem! Ben anı iki pare kıldı; yarusundan uçmak içindeki
iytdüm: Ne yazayım? Hitab geldi kim, Yaz: ırmakları yarusundan tevhid denizin yaratdı.
Sirate'l-lezine en'amte aleyhim. Çün yaz- Yine nida geldi kim ya kalem yaz. Ben eyitdüm:
dum, benden bir nur sıçradı, arşa tokandı, İlahi ne yazayın? Ferman geldi kim yaz "sıratel-
rızkı andan yaraddı, onsekizbin alem tezine en'amte aleyhim." Kaçan kim yazdum bir
halkına rızk virmek içün. nur giru benden sıçradı yukaru arşa dokundı. Tanrı
Yine nida geldi ki, Yaz ya kalem! Ben eyit- taala rızık denizin andan yaratdı. On sekiz bin
düm: İlahi ne yazayım? Nida geldi ki, Yaz: alem halkına andan rızık virdi. \
Gayri'l-mağdubi aleyhim. Çün yazdum, Yine nida geldi kim ya kalem yaz! Ben eyitdüm:
bundan zulmet sıçradı, bin yıl havada İlahi ne yazayın? Ferman geldi kim yaz "ğay-
muallak turdı, yine indi, kıyamet güni ri'l-mağdCıbi aleyhim." Kaçan kim yazdum bir
andan yaradıldı. karanluk benden sıçradı, havada muallak durdu,
Yine nida geldi: Yaz ya kalem! Ben eytdüm: bin yıl andan karar eyledi, andan sonra giru indi.
Ya Rabbi ne yazayım? H~tab izzünden erişti Tanrı taala kıyamet günin andan yaratdı.
kim yaz: vele'd-dalin. Çün yazdum, bundan Yine nida geldi kim ya kalem yaz! Ben eyitdüm:
bir pare od sıçradı, bin yıl havada muallak İlahi ne yazayın? Ferman geldi kim "vele'd-dallin."
turdı, yine indi, tamu andan yaratıldı. Kaçan kim yazdum bir pare od benden sıçradı
havada muallak durdu giru yire indi. Tanrı taata . yidi tamuyi andan yaratdı."
162 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Allah'ın - "Hikayetdir kim Tanrı taala attı nesneyi dost
dost edindi- tutdu. Ewel el yumağı anunçün kim her nesneyi
ği unsurlar· dutıcak bereketlenür. İkinci sabr kılmağı d~s
tutdı. Nitekim kelamında buyurur: (4 :Uıij .:f..r.W:.ll). Üçünci sünnet ve fariza iş temeği dost
tutdı. Cümle bitürmege ana payende iıldu. Nite-
\ kim kelamında buyurur: (~ ~I J;:. j5 P- .)A j ~). Dördünci taat kılmağı dost ~utdı. Nimet
artuklığın ana virdi Nitekim gendü kelamında
buyurur: (0\ pjS z,;lj ~.i._j':J p.P.:,;] ~+U ıf-1~). '
Fatiha'nın Datil elhamd'ün on adı vardur; ewle Fati- Müellif daha sonra Fatiha suresinin 10 adı-
Adları ve hatü'l-Kitab'dur; nın olduğundan bahisle bunları tadat ediyor
Anlamları ikinci Ümmü'l-Kur'an'dur, ve anlamları hakkında bilgi veriyor. Müfessir
üçüncü Seb'u'l-Mesani'dür, Fatiha'ya "ümmü'l-Kur'an" dendiğinden bahse-
dördüncü SCıretu'ş-Şifa'dur, derken "Mekke'ye dahı ummü'l-medine" dirler, beşinci Esasu'l-Kur'an'dur, anunçün dükeli şehirlerün aslıdur" demektedir ki, altıncı Temmetu's-Salat'dur, Mekke'ye müellifin belirttiği gibi "ummü'l-me-yedinci Sı'.iretu'l-Kenz'dür, dine" dendiği vaki değildir, ancak Kur'an'da da sekizinci SCıretu't-Medine'dür, geçtiği üzere "ümmü't-kura" (ana kent, ana ~okuzuncu Nur'dur, şehir, şehirlerin anası, aslı) denmiştir. Esasen onuncu Elhamdü sı'.iresidür. "ummü't-medine" (medinenin/şehrin aslı, anası) Dahi bu on adın her birinde bir rahmet ibaresi yanlıştır, belki ümmü'l-müdün" (şehirlerin vardur. Hazret-i Rasut sallallahu aleyhi ve anası, astı) dense olabilir, ancak Mekke için böyle setteme ewel Fatiha nazil aldı, namazda
okudı, anun-çün Fatihatu'l-Kitab dirler. bir kullanım da yoktur.
İkinci Seb'u'l-Mesant didüklerine vech-i
resmiye bu kim, her rek'atda bir okunır
yidi ayetdür. Hazret-i Rasuluttah sallallahu
aleyhi ve settem eydür: Hak teala bana iki
nur virdi kim, hiçbir peygambere virmedi;
ewel Fatiha, ikinci SCıretu'l-Bakara'dur. Ne
kadar ki Kur'an gönderdi, hiç minnet itme-
di, Fatiha suresi gelincek minnet eyledi.
Nitekim Kur'an' da buyurur: Velekad atey-
nake seb'an mine'l-mesantve'l-Kur'ane'l-
azim. Levh-i Mahfuz' da suretu'n-nas dirler,
yani bunlar dimek olur vech-i tesmiye bu
kim, gökler bünyadı Beytü'l-Ma'mı'.ir'dur,
yirlerde bünyadı Ka'bedür, tamunun bün-
yadı haviyedür, uçmak bünyadı cennatdur
ve cemi' kitapların bünyadı Kur'an' dur
ve Kur'an'ın bünyadı Fatiha'dur. Hazret-i
Rasul sattallahu aleyhi ve seltem eydür:
Hak teala Tevrat ve İncil'de ve Zebur'da her
ne kim zikr itdi-se mecmuı Kur'an'dur, kim
Fatiha'yı sıdk ile okıyan İncil'i ve Zebur'u ve
Tevrat'ı ve Kur'an'ı okumuşça sevab bula.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 163
Harf ve Elhamdü biş harfdür, namaz biş vaktdür; "El-1-famdü" (.lı.;ji) biş harfdür (~ - İ - C - J - 1) Rakam kim bu biş harfi okısa namazda taksırlığı dünle gün da hı biş vakt namazdur; her kim bu biş Sembolizmi: olsa bu biş harf hürmetine Hak teala anı vaktda okısa ol biş vakt namazda ne ki taksırlık (.lı.;ji) afv eyleye. oldıyısa bu biş harf hürmetine Tanrı taata afv kıla.
(~) Allah (doğrusu lillah) üç harfdür; üçü "Li'llahi" (~) üç harfdür (o-J-J) üçi bişe katsa bişe kat sekiz harf olur, kfm bu sekiz harf sekiz olur; uçmak dahı sekizdür; her kim bu sekiz okısa Tanrı teala sekiz uçmak kapusun ana · harfi okusa Tanrı taala sekiz harf hürmetine sekiz açıvire. '
uçmağı ruzi kıla. Emr kıla kim kankı kapusından gerekse gir ya kulum "bila hisabin veta azabin"
(..::...) Rabbi'l-alemin on harfdür, on harfi sekize "RabbiHlemin" (~WI y .)) on harfdür
~wıı katsan on sekiz alır, Hak teala on sekiz bin (.J-<.ŞTJ-l-eJ-1-'-:-'-Jl, onı sekize katsa onsekiz alemi yaratdı, her kim bu on sekiz harfi olur. Hak taala onsekiz bin alem yaratdı. Her kim okısa on sekiz bin alem halkınca sevab vire. bu onsekiz harfi okısa onsekiz bin alem halkının
sağışınca sevab ruzi kıla. ;
Er-Rahmanu'r-Rahim on iki harfdür, on "er-Rahmani'r-Rahim" (~Jll .;.;-;ıh on iki (~ji ~Jll) ·sekiz katun, otuz harf olur. Sırat köprüsü harfdür (i-<?-u-J-1-.J-ITCJ-J-I), onikiye
otuz bin yıllık yoldır; her kim bu otuz harfi on sekiz katsa otuz olur, sırat köprüsi dahı bir okısa Sırat'ı yıldırım gibi giçe. kavilde otuzbin yıllık yoldur. Her kim bu otuz
harfi okısa Hak taata otuzbin yıllık yolı genez kıldı
selametlıgla geçe.
( ,, .. !.lfü Maliki yevmi'd-din on iki harfdür, otuza on "Maliki yevmi'd~din" (.:r..fJI i-Y- ..;L!LA) on iki harf-i-Y- •• iki katsan kırk iki olur; kim bu kırk iki harfi dür (.J-<.Ş-~-J-1-r-s-i-.!J-J-l-rl· on ikiyi otuza 0+ııı okısa kırk iki yıl mikdarı Hak tealaya ibadet katsak kırk iki olur. Her kim bu kırk iki harfi okısa itmişçe sevab bula. kırk iki yıl taat kılmışça sevab bula.
(ı,..;!lıH) İyyake na'budu sekiz harfdür, kırk ikiye "İyyake na'budu" (~ il~\) sekiz harfdür H-<.Ş-1 katsan elli harf olır; kıyamet günü elli bin ~-'-:-'-e.:.ı-.!.l). Sekizi kırk ikiye katsa elli olur. Her yıldır; nitekim Kur'an'da Hak celle ve ala fi kim müselmansa ki dinleye kıyamet günini dahı yevmin kane mikdaruhu hamsine elfe se- elli bin yıla vade kılup durur. Nitekim gendü kela-netin her kim bu elli harfi okısa, Hak teala mında buyurur: (...]i ~ ~~I~ .)IS çY..}. anı kıyamet islerinden saklaya. ~ l_p _r.:,\.l <ı€4~ ~).Her kim bu elli h~rfi
okısa Tanrı ta~la ol ellibin yıllık kıyamet günin ana
genez kılıvire.
(iJIJI" Ve iyyake nestain on bir harfdür, elliye "Ve iyyake nestain" (,:;._ ~' 'i il~[j) on bir harfdür .IJ katsan altmışbir harfdür. Hak subhaneh"u (.J-<.Ş-e..::.ı-._,...-.:.ı-.!.l-l-<.Ş-1-...ı). Onbiri elliye katsa &-~' ·:ı ve teala altmış (bir) deniz yaratdı, bu altmışbir olur. Tanrı taala yirde ve gökde altmışbir altmış bir harf okısa, ol deniz katresince deniz yaratmışdür. Katresince sevab ruzi kıla. sevab bula.
(13..ı.Aı İhdina's-irate'l-Mustakim on tokuz · "İhdina's-sirata'l-müstakim" (11~1 13.+'! ... harfdür, altmış bire katsan, seksen harf r y · dl) ontokuz harfdür b-<.J""-J-1-h.ı-.:.-o-I .ki~~
~I) olır, her kim bu seksen harfi okısa, seksen İ-<.Ş-J-..::.ı-..r-ı-J-1-.k-I). Ontokuzu altmışbire ' yıl oruç tutmışça sevab. bula. katsa seksen olur. Her kim bu seksen harfi okısa
seksen yıl gündüzün oruç geçişen taat kılmışça
sevab ruzi kıla.
164 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
(11.J-.f -..:.i;jj z.r..iiı ~)-·
\
(: IL.1Jı :h ı.r.: J
Hatime
Sirate'l-lezine en'amte aleyhim on tokuz
harf olur, Hak tealanun toksan tokuz adı vardur, her kim bu toksan tokuz harfleri
okısa, Hak tealanun toksan tokuz isimlerin
zikr-itmişçe sevab bula, yani şeksüz ve
şüphesüz ahl-i cennetdür.
Gayrı'l-mağdübi aleyhim on biş harfdur,
toksan tokuza katsan üz ondört harf olur;
Kur'an dahı yüz ondört süredur; her kim
bu yÜz ondört harfi okısa dükeli Kur'an'ı okımışça sevab bulur.
Vele'd-dallin on harfdür, yüz ondörde
katsan yüz yigirmi dört olur, Hak teala yüz
yigirmi dört bin artuk eksik peygamber yaratdı, her kim Fatiha süresin tamam
okısa ewel peygamberler müzdince sevab
bula inşaallahu teala.
İlahi sen mahrum eyleme yazanı, okıyanı
ve cemi' Müsümanları ya ilahi, ya
padişahlar padişahı, bi hürmeti'n-nebiyyi
bi rahmetike Rabbe'l-alemin. Temmet:•
3.2.9. Fatiha Suresi Tefsirinin Kaynağı
"Sıratellezine en'amte aleyhim" (0:~1 11.J-.f
1; ~:l C. • ~ ~;. ;i) ontokuz harfdür (-~-J-1-.ı.-l-J-<.J"" r·•-ı.Ş·J-c...:.ıTC.J-1-.J-ı.Ş). Ontokuzu seksene katsa Tanrı taaıa fermanı birle toksantokuz olur.
Her kim bu toksantokuz harfi okısa Tanrı taalanın
dahı toksantokuz adı vardur anı okumuşça sevab ruzi kıla.
"Gayri'l-mağdübi aleyhim"('-:' _,.;;.;..Jı fa r ~:lc.ı onbiş harfdür (-_,-u-ö:tr-J-ı-J:ı.Ş-t r·•·ı.Ş-J-c'-:'l· Onbişi toksantokuza katsa yüzondört olur. Her kim bu yidi ayette yüzondört
harfi okısa yüzondört sure-i Kur'an'ı okumuşça
sevab bula.
"Vele'd-dallin" !.).L.1Jı ':ij) on harfdür (-1-J-J .:ı-ı.Ş-J-1-u-ö-J-I). Onı yüzondörde katsa yüzyigirmi dört olur. Tanrı taalii yüzyigirmi dörtbin
artuk eksük paygambaryaradupdur. Her kim bu
Fatiha suresin tamam okısa yüzylgirmi dörtbin
paygambarla kopa.
"Amin"(~) dört harfdür (.J-ı.ŞTI). Her kim dört harfi okısa dört yirde karşu gele. Ewel can
virmekde, ikinci gur (kabir) azabında, üçünci
uçmağa girer, dördünci tamudan kurtıla."
"El-hamdu llllah arı gişilerün yolıdur. Rabbi'l-a
lemin sevgilülere şifadür, Kur'an'ın mukaddemidür,
oruç tutanlarun nimetidür ve tesbih okıyanlarun
tesbihidür ve asilerün rahmet kılıcısıdür ve düşmiş
lerün kalıdırıcısıdur. Tanrı taata cümlemize rahmet
kıla inşaalliihu taaıa. Tefsiru'l-Fatiha temmet bi
avni'llahi ve husn-i tevfıkihi, vallahu a'Lemu bl'ssavab."
Acaba Mustafa b. Muhammed'in/Hacı Bektaş-ı Veli'nin burada verdiğimiz Fa
tiha tefsirinin kaynağı ne olabilir? Müellif eserinde herhangi bir müellif veya
kaynak ismi zikretmemiştir. Biz de vefat tarihleri, Mustafa b. Muhammed'in
kinden önce olan birçok müfessirin tefsirinden Fatiha silresini inceledik, teş
pit edebildiğimiz bazı müstakil Fatiha tefsirlerini irdeledik;198 bilhassa Fedail
kitaplarında Fatiha'nın faziletlerine, Esrar kitaplarında Fatiha'nın esrarına,
198 Örnek olarak bk. İbn Arabi'nin Tefsiru Fıitihati'/-Kitab ve Esrôru Bismillahirrahmanirrahim; İbn Binti'l-Meylak, et-Ticıire er-Rıibiha mine'd-Delıi/eti aiti Makôsidi'/-Fıitiha.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 165
Havass kitaplarında Fatiha'nın havassına;199 Fevaid kitaplarından Fatiha'nın
Faydalarına dair kitapları tahkik ettik;20° Fedailu'l-Fatiha, Fevaidu'l-Fatiha, Esra
ru'l-Fatiha, Havassu'l-Fatiha gibi isimlerle veya bunların Türkçe versiyonlarıyla
İnternet ortamında aramalar yaptık; bütün bu araştırmalarımızda Fatiha'nın
evsaf, esrar, havass, fevaid ve fezailine dair pek çok bilgi tespit ettik, daha önce
duyduklarımız, bildiklerimiz yanında yeni öğrendiğimiz çok farklı malumat
edindik; bunların bir kısmında Fatiha ve rakamlar arasında münasebetler ku
rulduğunu gördük; bunlar daha çok "Fatiha'yı şu kadar kere okursan şöyle
şöyle olur" babından; Fatiha' da geçen kelime ve harflerin sayısının Kur'an'.da
ki tekrarlarına ve bunların anlamına dair bilgiler türündendir. Yine buralarda
Fatiha' da geçmeyen yedi harfe dair de bilgiler okuduk, ancak bunlar hep baş
ka bağlamlarda izah edilmişle~dir. Burada üzerinde durduğumuz eserdekine
benzer blr bilgiye buralarda tesadüf etmedik.
Yine Haris el-Muhasibi (243/857), Tüsteri (v. 309/922), Hallac-ı Mansur (v.
309/922), İbnü'l-Arabi (v. 638/ı240) gibi harfler ve kelimeler üzerinden deruni
manalar çıkaran alimlerin eserlerinde de buradaki gibi bilgiler yer almamaktadır.201
Gafiki'nin (v. 6ı9/ı222) Lemehati'l-Envar adlı eserinde (60) Babu ma cae fi'r-ruk
yeti biha mine'l-humma başlığı altında Hz. Hasan veya Hüseyin'in hastalan
masından ve Hz. Peygamber'in çok üzülmesinden bahsediliyor. Bunun üze
rine Cibril'in geldiği, Cebbar olan Allah'in selamını ilettiği sonra, "Rabbin
senden içinde afete işaret eden (..J) harfinin olmadığı bir sureyi (Fatiha), için
de su bulunan bir kaba 40 defa okumanı, o suyla Hasan'ın el ve ayaklarını,
başını, yüzünü, bedenin içini dışını yıkamam istiyor. Allah'ın izniyle şifa bu
lacak. Aynca ümmetine de bu şekilde tedavi olmalarını söylemeni emrediyor
" dediği naklediliyor.202 Burada da burada üzerinde durduğumuza benzer bil
giler geçmiyor.
Ebü'l-Abbas Ahmed b. Ali el-Bı1ni'nin (ö. 622/ı225) harflerden, kelimelerden,
bunların çeşitli kombinasyonlar halinde gelmesinden hareketle sihir, tılsım,
199 Bunların derli toplu hali için bk. İlhami Günay, Bütün Yönleriyle Haviissü'l-Kur'iin, Bursa:
Emin Yayınları, 2016, 194-200.
200 Örnek olmak üzere bk. Ahmed b. Ali el-BOni, Şemsu'l-Maiirifi'l-Kubrii, y.y., ts., 1: 70-78; 2:
60-70.
201 Bk. Öztürk, "Molla Fenari ve Tefsirde Senkretizm", 413-415.
202 Bk. Muhammed b. Abdulvahid b. İbrahim el-Gafıki, Kitabu Lemehati'/-Envar ve Nefehati'l-Ezharve Reyyi'z-Zam'an fi Ma'rijeti ma Verede mine'l-Asarfi Sevabi Karii'/-Kur'an, ed. Rifat
Fevzi Abdulmuttalib (Beyrut: Daru'l-Beşfüri'l-İslamiyye, 1418/1997), 2: 575.
166 r Osmanlı'da İlm-i Tefsir
vefk ve harflerin esrarı gibi konularla ilgili olarak yazdığı Letô.ifü'l-İşô.rô.t fi Esrô.ri'l~Hurüfi'l-Ulviyyô.t adlı eserini de inceledik. Harflerle ilgili çok ilginç
bilgilerin olduğu kitapta buradakine benzer bir şeye rastlamadık. 203 Anado
lu coğrafyasında yazılmış ilk Arapça Fatiha tefsiri diyebileceğimiz Sadreddin
'fonevi'nin (v. 673/1274) İ'cô.zu'l-Beyô.n fi Tefsiri Ummi'l-Kur'ô.n'da204 da burada
verilenlere benzer herhangi bir şeye tesadüf etmedik.
Ancak Fahreddin Razi'nin (v. 606/I2ıo) meşhur tefsiri Mefô.tlhu'l-Gayb'ın Fa
tiha süresi tefsirine dair uzunca kısmını incelediğimizde burada verdikleri
mize benzer'bilgiler tespit ettik. Razi, Fatiha süresinde geçemeyen harfleri
(ı:-Ll.l\_, ,,.l1.J\_, ,~\_, 'lŞI)\_, ,,.l>J\_, ,~\_, ,,.l:.J\)205 şeklinde peş peşe
zikrettikten sonra, bunların (cehennem) azabını anımsatmaları cihetiyle su
rede kendilerine yer verilmediğini söylemektedir. Razi, (..:....)harfinin neden
geçmediğini, "bu harf "veyl ve subüra (J_,?1_, J:}I) delalet etmektedir" diye
açıklamaktadır. Nitekim Allah Tefila, "Elleri boyunlarına bağlı olarak cehen
nemin dar bir yerine atıldıkları zaman orada ölüp yok olmayı isteyecekler.
İşte o zaman kendilerine bugün ölüp yok olmayı bir kere değil defalarca is
teyin denecektir)"206 demekt~dir. <d Cehennem isminin ilk harfidir. Allah
Tefila "Şüphesiz cehennem şeytan ve ona uyan herkesin buluşma yeridir";207
''.Ant olsun yarattığımız insanların ve cinlerin çoğu (yaradılış gayelerine uy
gun davranmadıkları için) cehennemlik olmayı hak etmiştir"208 buyurmakta
dır. Razi, <t] harfinin, rezil rüsva olmayı, mahcup olmayı (lŞj>JI) hatırlattığı
için sureden düşürüldüğünü söylemektedir. Nitekim Allah Tefila Kur'anda
"o gün Allah, Elçisini ve onunla birlikte inananları asla mahcup etmeyecek
tir" ,209 "İşte bugün rezil rüsva olmak ve çok kötü bir azaba çarptırtılmak ka
firler için kaçınılmazdır"210 buyurmaktadır. (j) ve (Jı) "azabın, işkencenin
şiddetinden inim inim inlemek, feryad u figan etmek" anlamına gelen (_y}) \)
203 Bk. Ebü'l-Abbas Ahmed b. Ali el-Bün'i, Letii'ifü'l-İşiiriit fi Esriiri'l-Hurüji'l-Ulviyyiit, erişim: 16 Nisan 2019, https://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b11001878r/f3.item.zoom. Ayrıca bk.
Süleyman Uludağ, "Bünl, Ahmed b. Ali", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 6: 416;
Öztürk, "Molla Fenari ve Tefsirde Senkretizm", 406.
204 Nşr. Celaluddin el-Aştiyanl, Kum, 1423.
205 (...J ,J; ·~ •j 't 'C:. ,..._;) 206 (ı~ıj ı.JP. r J:lı ı_;..ı; '1 ~nr ı.JP. -!ııo ıy~ &.~ ~ G~ ~ ı)j1 ,;!.J
ı.J.:$ l.JP. ı_;.~ıj) Furkan, 25/13-14.
207 (~j rJ-~ j.J ~ .)!.J) Hicr, 15/43.
208 (~'ilj ~I ;:_r, l_i.:$ ~ ı.;i_;; jjjj) A'raf, 7/179.
209 (ü; ıJ.;.o\ &.~lj_~I ~I <.Ş~ '1 f Y.) Tahrim, 66/8.
210 (&..t\Sjı J_ç. ~ _,.;Jlj f _;:lı ı.S~I .)\) Nahl, 16/27.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 167
ve (~l)'in ilk harfleri olduğu için surede yer almamışlardır. Nitekim Allah
Kur'an' da "orada he nefes verdiklerinde inim inim inleyip feryat edecekler
dir"2ıı buyurmaktadır. Ayrıca (j) harfi zakkuma (İ _; )1) delalet ediyor olma
sı itibariyle de sureden düşürülmüştür. Nitekim ayette "Şüphesiz ki zakkum
ağacı günahkarların yiyeceğidir"212 buyrulmaktadır. (Jı) harfi "bedbahtlık"
anlamına gelen (ö_,Li.:..ll) kelimesini gösteriyor. Allah, Kur'an'da "bedbahtla
ra gelince onlar cehennemdedirler"213 buyurmaktadır. (J;) harfi de Fatiha' da
yoktur, çünkü bu harf"Hadi şu üç kola ayrılmış kara dumana doğru yürüyün,
ama sanmayın ki o bir gölgeliktir; bilakis ne serinlik sağlar, ne de alevlerden
korur"214 ayetinde geçtiği üzere zorluğa işaret ediyor. Ayrıca "alevli ateş" an
lamına gelen (._)2J)'ya işaret ediyor. Nitekim Allah Kur'an' da "Hayır! Onları
beklJye~ alevli ateş olacaktır":Z15 buyurmaktadır. Son olarak bu surede (J)
harfi geçmemiştir, çünkü bu harf ayrılık, ayrı düşmek anlamına gelen firaka
(Jl_;.ll) delalet ediyor. Allah Kur'an'da "o gün müminlerle kafirler birbirin
den ayrılacaklardır"216 buyurmaktadır. Yine ( (J) harfi iftiraya delalet ettiği
için surede yer almamıştır. Zira)217 Allah Teala ''Allah' a eş ve ortak koşarak
O'na iftira etmeyin. Aksi halde Allah korkunç bir azapla sizi yok eder. Hiç
şüpheniz olmasın ki Allah'a eş ve ortak koşarak iftira atanların akıbeti mutla
ka hüsrandır"218 diyerek bu hususa işaret etmektedir."219
Buradan anlaşılıyor ki, Türkçe ilk Fatiha stiresi tefsiri, ağırlıklı bir şekilde Fah
reddin Razi'nin Mefiitfhu'l-Gayb adlı eserinin Fatiha suresi tefsirinden yararla
nılarak yapılmıştır. Özellikle surede geçmeyen harflerle ilgili kısım buradan
alınmıştır. Ancak aralarında küçük bazı farklılıkların olduğunu söyleyebili
riz. Bunu daha yakından görmek için üç nüsha arasında mukayese yapmak
istiyoruz.
211 (~j ~j ~ ~)Hud, 11/106.
212 (~\iı f t.;.1 ~43)> p~ )ı ~ ~ .'.ı!ı Duhan, 44/43-44.
213 (.,ı81 ~ l)j &..µI LlÜJ Hud, 11/106. _
214 (~31, ', 5\ıı ~ ~ 'ıj ~ 'ı ~30,, '; ; S s..il c..Ş~ ~ J! 1..ı~!bi!) Mürselat,
77/30-31.
215 (J:;J ~! ~) Mearic, 70/15. ~ !;;~:.- ..l!.4 ,... "
216 ( ~ f"-!. , _ Y-) Rum, 30/14.
217 Bu kısım eserde yoktur, ancak siyaktan böyle olması gerektiği anlaşılmaktadır. O yüzden ilave ettik.
218 (lSfal q" '7'k: .iJj ';'I~ ~ ~~ .iiıı).;. ı_,fo 'ı)Tilha,20/61. 219 Fahreddin er-Razi, Mejıitihu'l-Gayb (Beyrut: Daru'l-Fikr, 1401/1981), 1: 184-185.
168 r Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Harf Mefatihu'l-Gayb TDEN BMLN Durum
(Razi Tefsiri) (Mustafa b. Muhammed) (Hacı Bektiiş-ı Veli)
..;;.., Bu harf geçmiyor, çünkü kim veyl tamusı içinde tamunun bir adı seburdur, Aynı
veyl ve subüra (J_,.ll (ijp) subürdur, yani elhamdü sı'.lresin okıyan,
_;_ı.::JI_,) delalet ediyor. hela klik olmaya. seburdan azad ola. ';;
Cehennem isminin ilk kim yidi tamunun birisi tamunun bir adı ce- Aynı '<:::.. harfidir. cahim(~l)dür. Her hennemdür, elhanüdü
kim Fatiha okısa ana sı'.lresin okıyan cahime
cahim olmaya. girmeye.
t rezil rüsva olmayı, tamu içinde hizlan(.:ı~.l.>) tamunun bir adı Farklı
mahcup'olmayı (-,?_;jl) dur. haviyedür, elhamdü
hatırlattığı için sureden sı'.lresin okıyan, haviyeye
düşürülmüştür. girmeye.
j zakkuma ((' _; )1) delalet kim tarıı~ içinde zak- tamunun bir adı Aynı
ediyor olması itibariyle de kum(ı:_jj j)dur. Fatiha okı- zakkumdur, elhamdü
sureden düşürülmüştür. yanlarda zakkum korkusı sı'.lresin okıyan zakkuma
olmaya. girmeye.
_; "bedbahtlık" anlamına yani_tamu şerridür. Fatiha tamunun bir adı şirkdür, Ayrı
gelen (ö_,Li.:..l\) kelimesini okıyanlarda tamu şerri elhamdü sı'.lresin okıyan
gösteriyor. Bu yüzden olmaya. şirke girmeye.
yoktur.
J;, "alevli ateş" anlamına Lazza (jJ) tamusınun tamunun bir adı lazzadır, Aynı
gelen (..jJ)'ya işaret zahmetidür. elhamdü sı'.lresin okıyan
ediyor. Lazzaya girmeye.
.....; bu harf ayrılık, ayrı yani firaklıkdur zahmetler- tamunun bir adı firakdur, Aynı
düşmek anlamına gelen dür. El-hamdü okıyanlara elhamdü süresin okıyan,
firaka (Jl}JI) delalet zahmetler firaklar azablar firaka girmeye, hemişe
ediyor. Yine (J) harfi olmaya. İmdi azizler rahata ulaşa inşaallahu
iftiraya delalet ettiği için el-hamdü okıyanlara teala.
surede yer almamıştır. hemişe visalde olalar. He-
mişe dizar göreler."
Görüldüğü gibi burada zikredilen hususlar çok benzer şekillerde Mustafa
b. Muhammed ile Hacı Bekraş-ı Veli'ye isnat edilen nüshalarda da mevcut
tur. Sadece <t) harfinde farklılık vardır; Razi' de bununla (LŞj>JI), TDEN'de
(ı)~ _;..>), BMLN'de ise (~l.P.) kastedilmiştir.
Razi ayrıca, "aslında Fatiha' da geçen bütün kelimelerde azabın bir türüne işa
ret eden bir harf vardır, o zaman burada zikredilenlerin bir anlamı olmaz" gibi
bir görüş ileri sürülebileceğini hesaba katarak buna şöyle cevap verir: Ayette,
cehennemden bahsederken "cehennemin yedi kapısı vardır; her bir kapı, fark
lı şekilde isyan eden suçlulara tahsis edilmiştir"220 denmektedir. Nasıl cehen-
............ ..- ,! .. ..-:., •'" \.J \<:"'t , .... ,! ..... 41
220 ((' .r-"-° '".r.-~ ';' . q---; '-;' Y. ~ ) Hicr, 15/44.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 169
nemin yedi kapısı varsa Allah da Fatiha suresinde yedi harfe yer vermemiştir.
Bunlar da cehennemin azabına delalet eden kelimelerin başında bulunan
harflerdir. Bununla, 'kim bu sureyi okusa, ona iman edip hakikatinin sımna
erse, cehennemin yedi katından emin olacaktır' hususuna dikkat çekmek is
temiştir" demektedir.221 Bu-bilgi de Fatiha suresi tefsirinde benzer bir şekilde
geçmektedir.
Osmanlının erken dönem alimlerinden olan Kutbuddin İzniki'nin (v. 820/ı418)
Tefsiru Kutbuddin, Hacı Paşa el-Aydınl'nin (v. 828/ı424) de Mecmau'l-Envar fi Cemi'il-Esrar adlı tefsirlerini birebir Razi'nin tefsirinden istinsahla. oluşturk
lannı göz önünde bulundurarak, bu dönemlerde Anadolu coğrafyasında Fah
reddin Razi'nin tefsirinin hayli etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç
Bu çalışmada Anadolu coğrafyasında yazıldığı tespit edilen ilk Türkçe Fatiha
süresi tefsiri ele alındı; tefsirin tanıtımı, nüshaların mukayesesi, aralarındaki
farkların tespiti, diğer bazı Fatiha suresi tefsirleriyle herhangi bir münasebe
tinin olup olmadığı hususları işlendi. Yapıları karşılaştırmalardan anlaşılıyor
ki, Hacı Bektaş-ı Veli'ye isnat edilen Fatiha suresi tefsiriyle Mustafa b. Muham
med adına kayıtlı Fatiha suresi tefsiri nüshaları küçük bazı farklar hariç birbi
rinin aynıdır. Buna rağmen bazı araştırmacılar İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Kitaplığı'nda bulunan nüsha, Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi'n
deki nüsha ve Ankara'da bulunan nüshayı Mustafa b. Muhammed'e; buna
karşılık bazı araştırmacılar da British Museum Library ile İstanbul Büyükşe
hir Belediyesi Atatürk Kitaplığında bulunan nüshaları Hacı Bektaş-ı Veli'ye
isnat etmişlerdir. Üzerinde kime ait olduğuna dair herhangi bir bilgi, bir ipucu
bulunmayan Süleymaniye Kütüphanesi Serez numara 3839'da 69b-76a yap-·
rakl'tll arasında yer alan Fatiha süresi tefsiri ise, hem Hacı Bektaş-ı Veli'ye,
hemde Mustafa b. Muhammed'e isnat edilmiş; yani.aynı tefsir her iki zata da
atfedilmiştir.
Çalışmada yapılan karşılaştırmalar sonunda bunların hepisinin aslında tek
bir ana nüshadan alındığı gözlemlenmiştir; muhtemelen uzunca bir ana nüs
ha vardır; diğer nüshalar-bundan istinsah edilerek üretilmiştir; ya da özlü bir
ana nüsha var; diğerleri müstensihlerin müdahalesiyle genişletilmiş kopya
nüshalarıdır.
221 Razi, /'v1efiit/hu'l-Gayb, 1: 185.
170 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir .
Nüshanın kime ait olduğu konusunda gelince, Hacı Bektaş-ı Veli daha mukad
dem, daha eski olduğuna göre Mustafa b. Muhammed'e nispet edilen tefsi
rin, aslında Hacı Bektaş-ı Veli'nin tefsiri olduğunu söylemek gerekir. Belki bu
durumda Mustafa b. Muhammed' e müstensih gözüyle bakılabilir ve istinsah
\Yaparken bazı küçük müdahaleler yaptığı söyleyene bilir. Ya da "bu tefsir Mus
tafa b. Muhammed'e aittir, ancak aynı zamanda Hacı Bektaş-ı Veli'ye de isnat
edilmiştir; ne var ki bu isnat doğru değildir" demek l;ızım.
Şayet Hacı Bektaş-ı Veli'nin bir Fatiha suresi tefsiri varsa ve bu da, kendisi
ne isnatla ya)rınlanan, bizim de yukarıda verdiğimiz tefsir ise, o zaman eserin
Mustafa b. Muhammed' e aidiyeti doğru olmaz; eseri ona isnat etmek anlamsız
olur.
Eserin Mustafa b. Muhammed'e aidiyeti de kesin değildir. Elimizde bu tefsi
rin Mustafa b. Muhammed' e aidiyetini gösterecek herhangi bir belge yoktur.
Sadece Denizli-Eğridir bölgesi hakkında tarihi ve kültürel çalışma yapan bazı
araştırmacılar, dönemin beylerine atfen yapılınış sure tefsirlerinin mevcudi
yetinden ve bunların Mustafa b. Muhammed'e aidiyetinden hareketle, Fatiha
suresi tefsirinin de ona ait olabileceğini söylemekte; zann-ı galiple eseri ona
isnat etmektedirler.
Sağlıklı bir tespit yapabilmek için bu nüshaların yazıldıkları dönemlerin dil
özellikleri, aidiyet hususları, telif ve istinsah tarihleri ve daha başka bazı yön
lerden ciddi bir tahkik ve tedkikinin yapılması gerekir. Her ne kadar yukarıda
geçtiği üzere Özcan böyle bir çalışma içine girmişse de, bunu daha kapsamlı
ve daha derinlikli yapmak gerekir. Bu çalışmanın maksadı bu olmadığı için
bu kadarla yetiniyor, ilgili araştırmacıları bu konuda derin araştırma yapmaya
davet ediyoruz.
Bununla birlikte şu kadarım söyleyebiriz: Mustafa b. Muhammed'e ait olduğu
ferağ kaydında açıkça beliritlmiş olan, dolayısıyla Mustafa b. Muhammed'e
ait olduğundan şüphe bulunmayan İhlas, Tebareke, Yasin gibi sure tefsirle
rini incelediğimizde, bunların Tefsir ilmi açısından son derece doyurucu ve
orijinal eserler olduğunu söyleyebiliriz. Burıları yazan zat, kesirılikle olduk
ça iyi bir Arapça dilbilgisi ile Arap Edebiyatına vakıftır. Ayıu şekilde gayet iyi
bir Farsça bilgisi de bulunmaktadır. Bunları, eserlerinde zikrettiği Arapça ve
Farsça şiirlerden ve yaptığı tercümelerinden anlayabiliyoruz. Bu zat aynı za
manda iyi bir Tefsir ve Usul nosyonuna sahiptir. Muhtelif tefsir eserlerinden
yararlanmış olması, usul kural ve kaidelerine uyması bunu gösteriyor. Yaptığı
yorumlar da yetkin bir alim olduğuna şahitlik eder. Öte yandan mesela 3 ayet-
Osmanlı'da İlm-i Tefsir ~ 171
lik İhlas suresini 130 varakta genişçe tefsir etmesi, Yasin ve Mülk surelerini de
yine oldukça kapsamlı bir muhtevayla yorumlaması da onun yetkin bir mü
fessir, iyi bir alim olduğunun kanıtıdır. Oysa burada üzerinde durduğumuz
Fatiha suresi tefsiri oldukça küçük hacimli bir tefsirdir. Buna bakarak müfes
sirin Arapça bilgi seviyesinin ve Kur'an'a vukufiyetinin çok da iyi olmadığını
söyleyebiliriz. Tefsirde usul kaide ve kuralları yok gibidir, önceki tefsirlerden
fazla yararlanmamış, yararlanmışsa da kaynakları zikretmemiştir. Yapılan yo
rumlar diğer sure tefsirlerinde yapılanlara göre son derece yavan kalmakta
dır. Bütün bunlar ve b_enzeri hususlar, üzerinde durmakta olduğumuz Fatiha
suresinin, oldukça kapsamlı ve doyurucu sure tefsirleri yapan Muhammed b.
Mustafa'ya aidiyet ihtimalini bize göre zayıflatmaktadır.
Bu tefsirin kaynağı meselesine gelince, müfessirin nerelerden yararlanmış
olabile~eğini tespit için kendisinden önce yazılmış birçok tefsire baktık; Fa~ tiha suresini muhtelif yönlerden işleyen havass, feda.il, fevfild kitaplarına
baktık; bazılarında yakın bilgiler tespit ettiysek de, üzerinde duruduğumuz
tefsire birebir benzeyen bir esere rastlamadık. Arıcak Fahreddin Razi'nin
Mefatihu'l-Gayb adlı tefsirinde yaklaşık 200 sayfa tutan Fatiha suresi tefsirini
baştan sona bu gözle inceleyince orada, üzerinde durduğumuz tefsirde g~çen
bazı bilgilerin birebir aynısını gördük. Bu yüzden bu tefsirin -en azından aynı
olan konularda- kaynağının Razi'nin tefsiri olabileceği kanaatine vardık. Peki,
Razi bunu bir yerden almış olabilir mi? Aldıysa nereden almış olabilir? Yoksa
bunlar kendi tespiti mi? Razi bu bilgileri(!}\,;) diye verdiğine göre, demek ki
biryerlerden almıştır, ama kaynağı zikretmemiştir. Bu kaynağın ne olduğunu
tespit etmek için biraz evvel de belirttiğimiz gibi hem burada üzerinde durdu
ğumuz tefsirden, hem de Razi'nin tefuirinden önce yazılmış birçok esere bak
tık ama bu bilgileri ihtiva eden herhangi bir esere rastlamadık. Arıcak Fatiha
suresi tefsirinde geçen diğer bazı hususları Razi'nin tefsirinde göremedik. Bu
duruma göre Fatiha suresi tefsirinin beslendiği başka bazı kaynaklar da olma
lıdır. Fakat şimdilik bunu tespit edebilmiş değiliz. Yukarıda belirttiğimiz üze
re bu eserden önce yazılmış ve tespitini yapıp inceleme imkanı bulduğumuz
Fatiha suresi tefsirleriyle yaptığımız karşılaştırmalarda Razi'nin verdiklerinin
dışındaki bilgilere kaynak olabilecek bir esere tesadüf edemedik. Buna göre,
eser ister Hacı Bekraş-ı Veli'ye, isterse Mustafa b. Muhammed'e ait olsun, her
iki halde de "ya müellifin yararlandığı bir kaynak vardır, ama günümüze ulaş
mamıştır, ya da biz onca araştırmamıza rağmen bulamamışızdır" diyeceğiz,
ya da "bu tespitler Hacı Bektaş-ı Veli'nin/Mustafa b. Muhammed'in kendisine
aittir, o bunları ihd.ıls etmiştir" diyeceğiz. Bu son kanaat daha baskın gibi ge
liyor, zira Fatiha'nın kelimelerinin/cümlelerinin harf sayılarına, bunların top-
172 r Osma~lı'da İlm-i Tefsir
lamından elde edilen rakamlara yüklenen manalar oldukça temelsiz ve key
fidir; biraz üzerinde tefekkür edilse eserde verilenlerden daha mantıklı, daha
makultespitler yapılabilir. Esasen bu konuda nüshalardaki farklılık da bunu
gösteriyor. Dolayısıyla şöyle diyebiliriz: "Bunlar Hacı Bektaş'a/Mustafa b. Mu
hammed' e aittir, o, harflerin temsil ettiği kelimelere ve bunların sayısal değer-
\ı.erine kendince bir takım manalar yüklemiştir." Ama bunların da -Razi'nin
tefsirinden alınanlar gibi- başka bir kaynaktan alınma ihtimali de vardır.
Hacı Bektaş-ı Veli'ye nispetle Anadolu Selçukluları, Mustafa b. Muhammed'e
nisptle de Beylikler/Osmanlı kuruluş dönemi eseri olan bu tefsirde harf sem
bolizminin bu derece kullanılması, Hun1filiğin bölgedeki etkisinin bir örneği
olarak düşünülebilir.
Müellifin surenin başında besmeleye yer vermemesi ve burada yaptığı harf ve
rakam sembolizminde besmeleyi, besmelenin harflerini zikretmemesi dikkat
çekicidir. Hanefi mezhebinde Fatiha'nın başındaki besmele Fatiha' dan sayıl
madığı için, bu mezhebe kfill olan müellif de bundan dolayı besmeleye yer
vermemiş olmalıdır.
İnceleyebildiğimiz kadarıyla harfler, kelimeler ve cümlelere bir takım sayısal
değerler verip bunların üzerinden bazı değerlendirmeler yapma anlayışını, bu
eserden sonra Anadolu coğrafyasında yazılmış başka eserlerde bulamadık. Bu
nunla birlikte Molla Fenan'ninAynu'l-A'yan adlı eseri buradakilerle birebir ör
tüşmese de buna benzer önemli bilgiler içeren bir eserdir. Tabii bu konuda net
bir şeyler söyleyebilmek için daha geniş ve etraflı bir araştırma yapmak gerekir.
Müellifimizden takriben 430 yıl sonra vefat etmiş Mısırlı bir alim olan Ahmed
b. Musab. Ahmed el-Bili el-Adevi el-Mısrl el-Miliki'ye (v. 1213/ı799) ait Risale
fi'l-Beşareti li Karii'l-Fatiha adında Arapça yazma bir eserle burada sözünü etti
ğimiz Fatiha suresi tefsiri arasında çok büyük oranda benzerlik tespit ettik. el
Bili'nin tefsiriyle burada üzerinde durduğıırnuz Fatiha süresi tefsiri arasında
geniş karşılaştırma ve tespitler yapmayı başka bir çalışmada vereceğimizden
bu kadarını söylemekle iktifa ediyoruz.
Kaynakça
Abay, Muhammed. Osmanlı Dönemi Müfessirleri. Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi,
1992.
Akar, Ali. "Türkiye Türkçesinin Kaynaklarından Kur'an Tercümeleri Üzerine",Akadernik Yorum 2 (Kış 1992): 31-32.
Akçay, Yusuf. Mustafa bin Muhammed'in İhlas Suresi Tefsiri (Giriş-İnceleme-Metin-Ekler Dizini-Sözlük-Tıpkıbasım). Yüksek Lisans Tezi, Dumlupınar Üniversitesi, 2005.
Osmanlı'd.a İlm-i Tefsir ~ 173
Ateş, Ahmet. "Burdur-Antalya ve Havalisi Kütüphanelerinde Bulunan Türkçe, Arapça ve Farsça Bazı Mühim Eserler". Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi u/3-4 (1984): l7I-I9I.
Aydar, Hidayet. "Ebu'l-Leys Tefsiri Tercümesi Mukaddimesi: İstiaze Kısmının Değerlendirilmesi". Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 5/2 (2018): 167-193.
---------- "Ebu'l-Leys Tefsiri Tercümesi Mukaddimesinin Tasavvufi Yônü Üzerine: Besmele Kısmı". Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 16/2 (2014): 53-88.
---------- "Kur'an ve Tercüme (Göksel Alemde Tercüme Edilmiş Olabileceğine Dair Bir Deneme)". Diyanet İlmi Dergi 46/3 (2010): 95-128.
Aydar, Hidayet - Kablander, Nesibe. "Ebu'l-Leys Tefsiri Tercümesinin Mukaddime Kısmının Transkripsiyonlu Metni Ve Muhteva Değerlendirmesi". Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2/4 (Eylül/2015): 127-176.
Babinger, F. ~ Köprülü, F. Anadolu'da İslamiyet. Çev. R. Hulusi, Nşr. M. Kanar. İstanbul: İnsan Yayınlan, 1996.
Baki, Şair-i Meşhur Abdülbaki. Mevahib-i Ledünniye Tercemesi Mealimu'l-Yaf...in. Nşr. Halil İbrahim -Ahmed Rıfat -Ahmed Cemil. İstanbul: Matbaa-i Amire, 1313.
. '
Ballı, H~san Hüseyin. "Hurufilik Nedir?". e-makiiliit Mezhep Araştınnalan 4/2 (Güz 20II): 31-48.
Baltacı, Burhan. "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Kur'an'dan İktibasları Ve Yorumlarının Tefsir Perspektifinden Değerlendirilmesi".!. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu. Ed. Osman Eğri v.dğr. Hitit Üniversitesi Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi. l: 109-126. Ankara, 2ou.
Beydani, Ebu Hemmam Muhammed b. Ali es-Savmai. et-Tibyiin fi mii Sahha fi Fediiili Su-veri'l-Kuran. Mısır: Dı'l.ru'l-İstikame, 1430/2010. . ..
Bekri, Ebu'l-Hasan. el-Enviir fi Mevlidu'n-Nebf Muhammed Sallalahu Aleyhi ve Sellem. Kum: Menşı1ratu eş-Şerif er-Rıda, 1373·
Beyhaki, Ebubekir Ahmed el-Hüseyin. Kitiibu'l~Ba'si ve'n-Nuşür. Ed. Amir Ahmed Haydar. Beyrut: Merkezu'l~Hidemat ve'l-Ebhas es-Sıikafiyye, 1406/1986.
Bılıkçı, Beyza.Ankaralı Mustafa bin Muhammed ve Hulvu'n-Niisıhfn Dil İncelemesi Metin Sözlük. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Kültür Üniversitesi 2009.
el-Bili, Ahmed b. Musa b. Ahmed. Haviisu'l-Fiitiha. Kahire: Hass: II2, Amm: Masdaru'l-Musavvara: 67063: 2b-7b. el-Mektebetu'l-Ezheriyye.
Bilkan, Ali Fuat. Osmanlı Zihniyetinin Oluşumu Kuruluş Döneminde Telif ve Tercüme. İstan- · bul: İletişim Yayınlan, 2018. ·
Binşık, Abdulhamit. "Osmanlı Döneminde Türkçe Tefsirler". Başlangıçtan Günümüze Türklerin Kur'an Tefsirine Hizmetleri -Tebliğler ve Müzakereler. 199-240. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2012. °'
el-Bı1ni, Ebü'l-Abbas Ahmed b. Ali. Letii'ifü'l-İşiiriit fi Esriiri'l-Hurüfi'l-Ulviyyiit. Erişim: 16 Nisan 2019. https://gallica.bnf.fr/ark:/1248/btvıbu?01878r/f;ı.item.zoom.
---------- Ebü'l-Abbas Ahmed b. Ali. Şemsu'l-Maiirifi'l-Kubrii. y.y., ts.
Cerrahoğlu, İsmail. "Büyük Selçuklu İmparatorluğunun Yükselme Devrinde Tefsir Faaliyetleri". Diyanet İşleri Başkanlığı Dini, Ahlaki, Edebi, MesleJ..."i Aylık Dergi 10/uo-m (Temmuz-Ağustos 1971): 263-272.
Coşan, M. Esad. "XV. Asır Türk Yazarlarındı:µı Muslihu'd-Din, Hamid-Oğullan ve Hızır Bey", Vakıflar Dergisi 13 (Ankara: 1981): 101-m.
---------- Hacı Bektaş Velfve Makiiliit. İstanbul: Seha Neşriyat, 1987.
174 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
Coşan, M. Esat. "Hacı Bektaş Ve Makalat' mm Arapça Aslı Hakkında". İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi. Nşr. N. Yılmaz - İ. Taş. 45/45 (2oıı): l-38.
Cündi, Ahmed Muhammed. Tefslnı'l-Fiitiha Tefslru'l-Ulum ve'l-Maı:inl el-Mustevda'a fi's-Seb'i'l-Mesı:inl. Beyrut: Dil.ru'l-Kütübi'l-İlmiyye, 2010.
Çelikcan, Hüseyin. "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Besmele Tefsiri". Hacı Bektiiş-ı Velf G. Ü. Türk \ Kültürü Ve Hacı Bektı:iş-ı Velf Araştınna Merkezi Dergisi 2 (Ağustos 95): 39-40.
Çetin, Halil. "Gerçekten Efsaneye Hacı Bektaş-ı Veli Portreleri". Uluslararası Sosyal Araştınnalar Dergisi 5/23 (Güz 2012): ıı4-125.
Çetinkaya, Bayram Ali. "Bir Anadolu Ereni Hacı Bektaş-ı Veli: Hayatı, Eserleri ve İnsan Anlayışı". Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 3 (1999): 345-356.
Çiçek, Mehmet Molla Fenari ve Fazlıırrahman'ın Kur'ana Yaklaşım/an. Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul 2009.
Dadı, Derya. "Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Besmele Tefsiri'ndeki Arkaik Kelimeler". 2. Uluslararası Hacı Bektı:iş-ı Velf Hoşgörü Ve Banş Sempozyumu 08-w Ekim 2015. Sempozyum Bildirileri. Ed. Filiz Kılıç-Tuncay Bülbül, Nevşehir Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi. 497-505. Nevşehir, 2016.
Demir, Ziya. İstanbul Kütiiplıanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, Yıiksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi,1987.
Develi, Hayati. "Ağız Özellikleri Taşıyan Bir Eski Türkiye Türkçesi Metni, Fatiha Tefsiri". İlmi Araştınnalar 6 (1998): 63-8ı.
Dirini, Ebu Muhammed İzzüddin Abdülaziz b. Ahmed b. Said. el-Envı:irü'l-vı:izılıa fi tefslri'l-Fiitiha, Nşr. Hamza Muhammed Vesim el-Bekri. Amman: Dil.ru'l-Feth, 2014/ı435.
Dimaşki el-Hanbeli, Ebu'l-Ferec Abdurrahman b. Ahmed Tefslru'l-Fiitilıa, Nşr. Sami b. Muhammed b. Cil.dullah. Riyad: Dil.ru'l-Muhaddis, 1439.
Dindi, Emrah, Hacı Bektaş-ı Veli'de Kur'an Anlayışı, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2006.
Duran, Hamiye. "Velil.yetname'ye Göre Hacı Bektaş-ı Veli". Tüı:k Kiiltiirü Ve Hacı Bektı:iş-ı VelfAraştınna Dergisi 55 (2orn): 129-138.
"Dünyada kaç ülke, kaç deniz, kaç şehir var?". Erişim: 23 Kasım 2018, https://www.egitimsistem.com/dunyada-kac-ulke-kac~deniz-ve-kac-sehir-vardir-44827h.htm.
Eckmann, Janos. Kur'an'ın Doğu Türkçesine Tercümeleri. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi. C. XXI'den ayrı basım. İstanbul: Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1975·
Elvan Çelebi. Menı:ikıbü'l-kudsiyye fi Menı:isıbü'l-iinsiyye. Nşr. AY. Ocak- İ. Erünsal. Arıkara: Türk Tarih Kurumu, 1995·
Erdem, Tahir, "14. Asırda Türk Diliyle Yazılmış Bir Eser ve Hızır bin Gölbeği'ne Ait Bir Kitabe". Ün Dergisi 4/27 (1937): 518-520.
Eren, Mehmet. "Sadreddin Konevi Ve Fatiha Tefsiri", Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (1997): 431-466.
Eyuboğlu, İsmet Zeki. Bütün Yönleriyle Hacı Bektı:iş-ı Velf Yaşamı, Düşüncesi, Çevresi, Etkisi. İstanbul: Özgür Yayın Dağıtım, 1989.
El-Fehres eş-Şamil el-Arabi el-İslı:imf el-Mahrut, U/anıu'l-Kuran, Matıltı:itu't-Tefsfr ve Ulanıihi, el-Mucemma' el-Melekf li Bulıılsi'l-Hadareti'l-İslamiyye. Ürdün: Müessesetü Afi'l-Beyt, 1989.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 175
Fenan, Şemsuddin Muhammed b. Hamza.Aynu'l-A'yiin Kitiibu Tefslri'l-Fatiha. Dersaadet: Rifat Bey Matbaası, 1325.
Feryabi, Ebubekir Cafer b. Muhammed el-Hasan. Kitiibu Fediiili'l-Kuran. Nşr. Yusuf Osman Fadlullah Cibril. er-Riyad: Mektebetu'r-Rüşd, 1409/1989.
Gökçe, Turan. XVI ve XVII. Yüzyıllarda Lazıkıyye (Denizli) Kazası. Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, 1994·
Gökmen, Sacide. "Hurufilik ve Misali'nin Bir Gazelinin Hurufilik Bağlamında Şerhi". e-Şarkiyat İlmi Araştınnalar Dergisi 9/ı7 (Nisan-2oı7): 433-452.
Göl pınarlı, Abdülbaki. Hurufilik Metinleri Kataloğu. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basıme
vi, 1973·
Görkem, İsmail. Baha Said Bey Türkiye'de Alevi Bektiişf, Ahi ve Nusayri Zümreleri. İstanbul: Kitabevi Yayınlan, 2006.
Günay, İlhami. Bütün Yönleriyle Haviissü'l-Kuran, Bursa: Emin Yayınlan, 2016.
Güney, Ahmet Faruk. "Gaza Devrinde Kur'an'ı Yorumlamak: Fetih Öncesi Osmanlı Müfess_irleri ve Tefsir Eserleri"~ Divan İlmi Araştınnalar ıo/18 (2005): 193-244.
Gürman, Ceyda. "Risale fi Esriiri'l-Fatiha li Molla Hüsrev Dirase ve Tahkik". Usul İslam Araştınnalan 28 (2oı7): 213-228.
Güzel, Abdurrahman. Hacı Bektaş Velf ve Makilliit. Ankara: Akçağ Yayınlan, 2002.
Gafiki, Muhammed b. Abdulvahid b. İbrahim.Kitabu Lemehati'l-Envar ve Nefehati'l-Ezhar ve Reyyi'z-Zam'an li Ma'rifeti ma Verede mine'l-Asar fi Sevabi Karii'l-Kur'an. Ed. Rifat Fevzi Abdul~uttalib. Beyrut: Daru'l-Beşairi'l-İslarniyye, 1418/ı997.
Hacı Bektaş-ı Veli. Besmele Tefsiri Şerlı-i Bespıele. Nşr. Hamiye Duran. Ankara: Türkiye Di-yanet Vakfı, 2007.
----------Fatiha Tefsiri. Nşr. Hüseyin Özcan. Fatih Üniversitesi, 2009.
---------- Fatiha Tefsiri, Nşr. Hüseyin Özcan, İstanbul: Horasan Yayınlan, 2008.
---------- Hacı Bektiiş-ı Veli Külliyatı: Fevaid, Fatiha Tefsiri, Besmele Tefsiri, Makaltı- Gaybiyye ve Kelimat-ı Ayniyye, Makalat. Nşr. Ömer Özkan v.dğr. Ed. Gıyasettin Aytaş. Ankara: Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma Merkezi, 2oıo.
Hacı Musa el-İzniki, Terceme-i Tefsir-i Ebi'l-Leys es-Semerkandi. Halet Efendi, 24: lb-87ıa. Süleymaniye Kütüphanesi.
Harnidullah, Muhammed. Kur'an Tarihi. Çev. S. Mutlu. İstanbul: Yağmur Yayınevi, 1400/ı980.
Hatiboğlu Muhammed. Letiiif-niime. Hacı Mahmud Efendi Bölümü, 3326: ıa-7ob. Süleymaniye Kütüphanesi.
Işık, Emin. "Fatiha Suresi". Türkiye Diyanet Vakfı İslam An;iklopedisi. 12: 252-254. Ankara: TDV Yayınlan, 1995·
İbn Arabi, Muhyiddin. Tefsfru Filtihati'l-Kitiib ve Esriiru Bismillahirralımanirrahim. Nşr. Suayd Abdulfettah. Beyrut: Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, ts.
İbn Baruta. Rilıletu İbn Baruta Tuhfetu'n-Nuzziir fi Gariiibi'l-EmsiirveAcaibi'l-Esfiir. NŞr. Muhammed Abdulmun'im el-Aryan. Beyrut: Daru İhyfil't-Turas, 1407/1987.
İbn Binti'l-Meylak, Muhammed b. Abdudfilm b. Muhammed et-Ticiire er-Riibiha mine'd-Deliileti alil Makilsidi'l-Filtiha el-Eı:ıviiru'l-Liliha fi Esriiri'l-Fiitiha. 305958: ı-ı29. el-Mektebetı:ı'l-Ezheriyye.
İbnu'n-Nedim. el-Fihrist l'İbni'n-Nedlm. Beyrut: Daru'l-Ma'rife, ts.
176 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir
İhsanoğlu, Ekmeleddin. "el-Cuhfrdu'l-Mebzfıle Fi'l-Muhafazati 'ale'l-Kur'fuıi'l-Kerim ve Tercemetih". en-Nedvetu'l-Alemiyye Havle Tercemeti Maiini'l-Kur'iini'l-Kerim. (1986/ı395): 265-270.
İnan, Abdulkadir. Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Tercümeleri Üzerine Bir İnceleme. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı, 1961.
\---------- "Kur'an'ın Eski Türkçe ve Oğuz-Osmanlıca Çevirileri Üzerine Notlar". Türk Dili Araştırma lan Yıllığı Belleten. 79-94 Ankara: TDK Yayınlan, 1960.
---------- Makaleler ve İncelemeler. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınlan, ı99ı.
İsferayini, Ebu'l-Muzaffer Şahfür b. T'ahir. Tiicu't-Teriicim fi Tefsfri'l-Kur'iin li'l-Eiicim. Nşr. Necip Mayii Herveri-Ali Ekber İlahi Horasani. Tehran: İntişarat-ı İlmi ve Ferhengi, 1375 şemsi:
İshak, Ali Şevvah. Mu'cemu Musannafiiti'l-Kur'iini'l-Kerim. er-Riyad: Daru'r-Riffil, 40411984.
Kasam el-Hanefi, Alauddin Ebfrbekir b. Mes'frd. Kitiibu Bediii's-Saniii'.fi Tertfbi'ş-Şeriii'. Nşr. M. H. T. Halebi. Beyrut: Daru'l-Ma'rife, 1420/2000.
Kastalani, Ahmed b. Muhammed. el-Meviihibu'l-Ledunniyye bi'l-Minehi'l-Muhammediyye. ed. Salih Ahmed eş-Şami. Beyrut: el-Mektebu'l-İslfuni, 1425/2004.
Katib Çelebi, Hacı Halife. Keşfu'z-Zunun an Esiimi'l-Kütübi ve'l-Fünun. Beyrut: Dam İhyfil't-Turasi'l-Arabi, 1986.
"Kem adedu'l-bihan fi'l-filem?". Erişim: 23 Kasım 2018, https://mawdoo3.com/%D9%83% D9%85_%D8%B9%D8%AF%D8%AF _%D8%A7%D9%84%D8%A8%D8%AD%D8%A7%D8%B1_%D9%81%D9%8A_%D8%A7%D9%84%D8%B9%D8%A7%D9%84%D9%85.
Khan, Mofakhkhar Hussain. "Kur'an-ı Kerim'in Bengalce Tercümelerinin Tarihçesi". Çev. M. Dağlı. Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi l (1983): 373-380.
el-Kitiibu'l-Ciimi' li Fediiili'l-Kur'iini'l-Kerim el-Ehiidis el/eti Veredet fi Fediiiili's-Sııveri ve'l-Ayiit. Amman: Müessestu Ali'l-Beyt el-Melekiyye li'l-Fikri'l-İslami, 2008.
Konevi, Sadreddin. Fatiha Suresi Tefsiri. Çev. Ekrem Demirli. İstanbul: İz Yayıncılık, 2002.
---------- İ'ciizu'l-Beyiin .fi Tefsiri Ümmi'l-Kur'iin. Nşr. Celaluddin Aştiyaru. Kum: Müessesetu Bostan-i Kitab, 1423·
Kozan, Ali. "Hacı Bektaş-ı Veli'ye İzafe Edilen Bir Eser: Emanet-i Hazret-i Pir". Türk Kültürü Ve Hacı Bektaş VelfAraştırma Dergisi 67 (2013): 16-17.
Köprülü, F- Babinger, F. Anadolıı'da İslamiyet. Çev. R. Hulusi, Nşr. M. Kanar. İstanbul: İnsan Yayınlan, 1996.
Kurtubi, Ebı1 Abdillah Muhammed b. Ahmed. Kitdbıı't-Tezkire bi Ehviili'l-Mevtii ve Umuri'l-Ahire. Ed. Sadık b. Muhammed b. İbrahim. er-Riyad: Mektebetu Dan'l-Minhac,
1425.
Küçük, Aonboz. "Sözlü Gelenekten Derlenen Hacı Bektaş~ı Veli - Mevlana Rekabeti Konulu Bir Menkabe". Tiirklük Bilim Araştırma lan Tıibar 35 (2014) 235-245.
"Li ma za el-Fatiha Hfiliyetun min 7 Hurı1fin". Erişim: 23 Kasım 2018, http://www.ahbabullah.com/vb/showthread.php?t=ıo287.
Makiiliit Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli. Nşr. A.Yılmaz - M.Akkuş - A.Öztürk. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2007.
Meniikıb-ı Hacı Bektiiş-ı Veli Viliiyet-Niime. Nşr. Abdülbaki Gölpınarlı. İstanbul: İnkılap Kitabevi, 1958.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , '177
Merğinani, Burhanuddin Ebu'l-Hasan. el-Hidaye Şerhu Bidayeti'l-Mubtedi. Nşr. E. S. Şaban. Beyrut: Dfuu'1-Kütübi'1-İlmiyye, 420/ı999.
Meteer, Melek Malkoç. Vilayetname-i Haa Bektaş-ı Veli (İnceleme-Metin-Dizin) (I02-204a). Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi, 2012.
"Min Kayseri'r-Rfım li Muaviye". Erişim: 23 Kasım 2018, http://www.ahlalhdeeth.com/vb/ showthread.php?t=295279 ·
Muhtar, Cemal. "Hurufi Türk Şairleri". Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 4 (1986): 219-226.
Mukatil b. Süleyman. Tefslru Mukatil b. Süleyman. Ed. Abdullah Mahmud Şehhate: Beyrut: Müessesetu't-T'arihi'l-Arabi, 423/2002.
Mustafa b. Muhammed.-Tebareke Tefsiri, 99: l-123ab, Burdur Umumi Kütüphanesi.
---------- Tefsfr-i Sure-i Fatiha, Hüseyin Çelebi, 468: 86b-9ob. Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi.
------~--- Tefslr-i Sure-i İhlas. Hacı Mahmud Efendi, 2971: 1a-130. Süleymaniye Kütüphanesi.
Must~ğfip, Ebu'l-Abbas Cafer b. Muhammed. Fedailu'l-Kur'ô.n. Nşr. Ahmed b. Faris es-Selfırri. Beyrut: Dfuu İbn Hazın, 1427/2006.
Muzaffer, Müştak. Uyunu'l-Gurer fi Fedaili'l-Ayati ve's-Suver. y.y., 1432.
Noyan, Bedri. Bektaşilik Alevflik Nedir. Ankara: Sanat Kitabevi, 1987.
Ocak, Ahmet Yaşar. "Hacı Bektaş-ı Veli". Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. J.4: 455-458. Ankara: TDV Yayınlan, 1996.
Okulu, Kamile. Osmanlı Müfessirlerinden Mustafa Muslihiddin Ve İhlas Suresi Tefsiri Adlı Eserinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2015.
Özcan, Hüseyin. "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri". Milli Folklor 20/80 (2008): 39-52.
---------- "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsiri ile Besmele Tefsirinin Karşılaştırılması". Doğumunun Boa. Yılında Haa Bektaş-ı Veli Sempozyumu (Nevşehir, 17-18 Ağustos 2009) Bildiriler. Ed. Prof. Dr. Filiz Kılıç. 189-200. ·Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 2009.
Özel, Mustafa. "Şeyhülislam Esad Efendi'nin Ayete'l-Kürsi Tefsiri". İslam Araştınnalan Dergisi 10 (2003): 81-105.
Özkan, Mustafa. "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Ortaya Konan Kur'an Tercümeleri Üzerine". İstanbul Üniversitesi Edebiyat Faldlltesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi 49/ı (2008): n5-159.
---------- "Eski Anadolu Türkçesi Dönemip.de Ortaya Konan Tercümelerin Türk Diline Etkisi". Dil ve Edebiyat Araştınnalan Dergisi, 3 (Kış 2ou): 1-63.
---------- "Eski Anadolu Türkçesinde Yapılan Sure Tefsirleri ve Üveys B. Hoca Osman b. Emir İlyas b. Evliya'nın Amme Cüzü Tefsiri". Uluslararası Eski Anadolu Türkçesi Araştırmalan Çalıştayı Bildirileri (I-2 Aralık 20w). Nşr. Mustafa Özkan- Enfel Dogan. 315-368. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2010.
---------- "Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yapılınış Kur'an Tercümeleri". Tarihten Günümüze Kur'an'a Yaklaşım!ar. 530-531. İstanbul: İlim Yayma Cemiyeti, 2010.
Öztürk, Ali. "Eğirdir' de Yaşamış Bir Türk Alimi Muslihuddin Mustafa bin Muhammed ve Eserleri". Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Yönleri İle Eğirdir, I. Eğirdir Sempozyumu 31 Ağustos-ar Eylül 2001, Eğirdir/Isparta. l: 729-740. Isparta: Eğridir Belediye Başkanlığı, 2001.
Öztürk, Mustafa. "l\ıf..olla Fenari ve Tefsirde Senkretizm". Uluslararası Molla Fenari Sempozyumu 4-6 Aralık 2009 Bursa Bildiriler .. 4u-421. Bursa, 2010.
178 r Osmanlı'da İlm-i Tefsir .
Öztürk, Yaşar Nuri. Tarihi Boyunca Bektaşilik. İstanbul: Yeni Boyut, 1990.
Pearson, J.D. "Translation of the Kur'an". The Encyclopaedia of İslam. 5: 429-432. Leiden: l98ı.
Rfilil, Ebu'l-Kasım Abdulkerim b. Muhammed Kazvini. El-Emsilli'ş-Şilriha li Müfredilti'l-Filtiha, Nşr. Vfill Muhammed Bekr Zehdan eş-Şensı1ri. Kahire: İlmu İhyfil't-Turas
, ve'l-Hidematu'l-Rakmiyye, 2017/ı438.
'\Razi, Fahreddin. Mefiitfhu'l-Gayb. Beyrut: Dam'l-Fikr, 401/1981.
Said, Baha. "Bektaşiler 3". Türk Yurdu 5/28 (Nisan 1927): 305-34!.
Sa'lebi, Ebu Ishak Ahmed. el-Keşf ve'l-Beyiin (Tefsfru's-Sa'lebf). Ed. Ebu Muhammed b. Aşur. Beyrut: Dam İhyfil't-Turasi'l-Arabi, 1422/2002.
Serahsi, Ebubekir Muhammed b. Ahmed. el-Mebsut. Nşr. Ebı1 Abdillah M.H. İ. eş-Şafü. Beyrut: Dam'l-Kütübi'l-İlmiyye, 1421/ıooı.
Sertkaya, Osman Fikri. "XIY. Yüzyıl Müfessirlerinden Muhammed Oğlu Mustafa (=Mustafa Bin Muhammed)'in Süre Tefsirleri Üzerine". Uluslararası Eski Anadolu Türkçesi Araştınnalan Çalıştayı Bildirileri (I-2 Aralık ıoro). Nşr. M. Özken - E. Doğan. 395-432. İstanbul: Edebiyat Fakültesi Yayınlan, 2on.
Sönmez, Gamze. xrv. Yüzyılda Yazılmış Mülk Suresi Çevirisi Üzerine Dil İncelemesi (varak na: 3rb-6ıa). Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2006.
·Süleyman Çelebi. Mevlid (Vesflet-ün-Necat). Ed. Faruk K. Timurtaş. İstanbul: MEB, 1990.
Şevkfuıi, Muhammed b. Ali. Neylü'l-Evtilr. Nşr. İsamuddin es-Sahil.biti, Mısır: Dam'l-Ha"dis, 413/ı993.
Şeyban!, Ebı1 Abdillah Muhammed b. Hasen. el-Ciimiu's-Sağfr. Beyrut: Alemü'l-Kütüb, l986/ı406.
Şeybaru, Ebı1 Abdillah Muhammed b. Hasen. Kitilbü'l-Asl. Nşr. Ebu'l-Vefü el-Efgan!. Beyrut: Alemü'l-Kütüb, 1990.
Şimşek, Yaşar. "Hacı Bektaş-ı Veli'nin Fatiha Tefsirinin Bilinmeyen Bir Nüshası". Türk Kültürü ve Haa Bektiiş-ı Velf Araştınna Dergisi 77 (2oı6): 235-256.
Tabaklar, Özcan. J\.mme Cüzü Tefsiri -Mustafa bin Muhammed- (Varak Na mb-r2ıa/ı43ar54b): Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 1987.
---------- "Anadolu Sahasında Yazılmış Bir Sure Tefsiri". İlmi Araştınnalar 16 (2003): 97-n6.
Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir. Tefsfru't-Taberi Cilmiu'l-Beyiin an Te'vfli Ayi'lKuran. Ed. Abdullah b. Abdulmuhsin et-Turki. el-Kahire: Dam Hecer, 1422/2001.
Taş, Bünyamin. "Klasik Türk Edebiyatında Manzum Tefsir". The Joumal of Academic Social Science Studies 37 (Autumn I 2oı5): ıoı-ı21.
Tefsir-i Sure-i Fatiha. Serez, 3839: 69b-76a. Süleymaniye Kütüphanesi.
Togan, A. Zeki Velidi. Kur'an ve Türkler. İstanbul: Kayı Yayınları, 1971.
---------- "Kur' an'ın İlk Türkçe Tercümeleri". İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi 4 (1964): l-9.
Tufi el-Hanbeli, Süleyman b. Abdülkavi. İdilhu'l-Beyiin an Ma'nil Ummi'l-Kuran. Nşr. Ali Hüseyin el-Bevvab. Mektebetu's-Sakafe ed-Diniyye, 419/2000.
Turgal, Hasan Fehmi. "Hızır Bin Gölbeği", Ün Dergisi 4/27 (1937): 517-518.
Uklişi, Ebü'l-Abbas Ahmed b. Muad el-Endulusi. Tefsiru'l-Fatiha Tefsfru'l-UlCım ve'l-Maiinf el-Mustevdaafi's-Seb'i'l-Mesiinf. Nşr. Ahmed Muhammed el-Cündi. Beyrut: Da.ru'l-Kütübi'l-İlmiyye, 2oıo.
Osmanlı'da İlm-i Tefsir , 179
Uludağ, Süleyman. "Bfıni, Ahmed b. Ali". Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 6: 416-
417. Ankara: TDV Yayınlan, 1992.
Ünlü, Suat. "Kur'an-ı Kerim'in Türkçeye Çevrilmesi ve İlk Türkçe Kur'an Tercümeleri". Dini Araştırmalar 9/ı7 (Ocak-Nisan 2007): 9-56.
Vilayetname-i Haa Bektaş-ı Veli. Nşr. Melek Malkoç Meteer. Vilayetname-i Haa Bektaş-ı Veli (İnceleme-Metin-Dizin) (103a-w4a). Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi 2012.
Yavuz, Mustafa.Anadolu Selçuklulan Dönemi Müfessirleri. Yüksek Lisans Tezi. Uludağ Üniversitesi. 1997·
Yelten, Muhammet. "Anadolu Sahasında Yapılmış Sure Tefsirleri ve Bu Tefsirlerin Türk Dili Açısından Önemi". İlmf Araştırmalar: Dil, Edebiyat, Tarih İncelemeleri 9 (2000):
249-254.
Yıldırım, Kübra. "Eski Anadolu Türkçesine Ait Bir Tefsirin Üslup Özellikleri". Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 7/2 (Spring 2012): 1217-1227.
Yıldız, plaş. Muhammed Oğlu Mustafa'nın XN. Yüzyılda Yazdığı Çağdaş Tefsirin Dil Yorumu. Ytiksek,Lisans Tezi, İstanbul ÜniVersitesi, 2004.
Yılmaz, Buk~t Işıkcan. Kayseri Raşit Efendi Kütüphanesi'ndeki Satır Arası Kur'an Tercümesi ıa-2r6b (Giriş-Metin-Sözlük-Tıpkıbasım). Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi, 2015.
180 ~ Osmanlı'da İlm-i Tefsir