acil kursu abdominal aciller
TRANSCRIPT
Acil cerrahi endikasyonlar zaman
kaybının hastanın yaşamını tehdit ettiği
durumlardır. Derhal ya da erken
uygulanması zaman açısından önemlidir.
Bu hastalarda en geç 1-2 saat
içinde tanı, tetkik, tedavi ve bakım
uygulamaları aynı zamanda
gerçekleştirilir. Bazen ameliyata izin
kağıdı alınamayabilir.
Acil kliniğe abdominal ve GİS şikayetleriyle
başvuran bir hastaya acil bakım hemşiresi
aşağıdaki uygulamaları öncelik sırasına
göre mutlaka takip etmelidir.
İlk değerlendirme
Fiziksel muayene
Tanıya yönelik işlemlerin başlatılması
Kayıt ve bildirim
Hastanın uygun tedavi birimine
gönderilmesi
İlk Değerlendirme
Hemşirenin hastanın sorunları hakkında
5-10 dk içinde bilgi alması gereklidir.
Hastanın; isim, yaş, cinsiyet, geliş şekli,
temel şikayetleri, o anda var olan şikayeti,
alerjileri, kullandığı ilaçlar, kadınlarda son
adet tarihi, doğum, düşük öyküsü, son
tetanos aşısının tarihi hakkında bilgi alır.
Bu süre içinde hemşire; endişeli ve
korkmuş hastayı ve aile yakınlarını
desteklemeli ve rahatlatmalıdır.
Hastanın ilk acile başvurduğunda hasta
ve yakınları ile kurulan olumlu iletişim,
hastanın rahatlatılması ve sağlık
personeline güven duyması ve işbirliği
açısından son derece önemlidir.
Fiziksel Muayene
Hemşire acil servise kabul edilen hastanın
dış görünüşünü, yaşam bulgularını ve
hastalığı ile ilgili bulgularını değerlendirir.
Tanıya Yönelik İşlemlerin Başlatılması
Hastanın röntgene gönderilmesi,
Tetkik için kan alınması,
EKG çekilmesi hastanın bekleme süresini
kısaltır.
Hastanın muayene, tıbbi tanıya yardımcı
uygulamalar ve tedavi girişimlerine
hazırlanması sağlanır.
Kayıt ve Bildirim
Hemşireler tarafından verilen kararların ve
yapılan işlemlerin kayda geçilmesi triyaj
sürecini tamamlayan en önemli etkenlerden
birisidir.
Yapılan değerlendirmelerden ve tanıya
yönelik uygun bilgilerin toplanmasından
elde edilen verilerin anlamlı bir biçimde
kullanılabilmesi için kayıt tutulması
önemlidir.
Hastanın Uygun Tedavi Birimine
Gönderilmesi
Hemşire hastayı en uygun bakım alacağı
alana gönderir.
Örneğin;
gözlem odası, acil cerrahi servisi gibi.
Acil kliniklerde tüm uygulama ve işlemler
etik kurallara uyularak hasta hakları
doğrultusunda yapılmalıdır.
Takip altına alınan hastaya sakin, rahat
ve güvenli bir ortam sağlanmalıdır.
Hasta ve ailesinin endişelerini gidermeye
çalışmalı, gerekli açıklamalar yapılmalıdır.
Hasta ve ailesi yapılacak işlemler
hakkında mutlaka bilgilendirilmelidir.
AKUT BATINDA
HEMŞİRELİK BAKIMI
Akut batın tek başına bir hastalık olmayıp
çeşitli hastalıklara bağlı olarak gelişebilecek
bir klinik tablodur.
Akut batın tablosundaki hastada kusma
sık görülür. Hastanın kusulan materyali
aspire etme ihtimali söz konusu ise yan
yatırılmalı ve sekresyonlar aspire edilmeli,
ağız bakımı verilmelidir.
Yaşam bulguları takip edilmelidir.
Hasta olabildiğince rahat pozisyona
getirilmelidir.
Hasta yapılan uygulamalar hakkında
bilgilendirilmelidir.
Hasta şok tablosu yönünden
gözlenmelidir.
Ağrı, solunumu fiziksel olarak güçleştirir,
gerekirse destek oksijen tedavisi
uygulanmalıdır.
Oral yolla bir şey verilmemeli, IV sıvı
uygulanmalıdır.
Takılan NG tüpten drenaj olup olmadığı
kontrol edilmelidir.
Üretral kateter uygulanmalı ve aldığı
çıkardığı sıvı takibi yapılmalıdır.
Hastaya kesinlikle analjezik, sedatif ya da
antibiyotik verilmemelidir. Bu ilaçlar tanı
konulmadan önce verilirse hastalık bulgularını
gizlerler. Ayrıca ağrıyan bölgeye sıcak
ya da soğuk uygulama yapılmamalıdır.
Hastaya kesinlikle lavman
uygulanmamalıdır.
Hemşire, akut batın tablosundaki
hastaya her an cerrahi girişim
uygulanabileceğini düşünüp doktor
isteminde yer alanları uygulamanın yanı
sıra hastayı ameliyata da hazırlamalıdır.
Hemşirenin gözlemleri tanı için önemli
ipuçları verebilir.
Akut batına neden olan hastalığa
yönelik tedavi uygulanır. Akut batın mide
perforasyonu, akut apandisit gibi cerrahi
girişimle giderilebilecek bir sorun
nedeniyleyse gerekli cerrahi tedavi
uygulanır.
GASTRİT VE ÜLSER
PERFORASYONUNDA
HEMŞİRELİK BAKIMI
Peptik ülser, tıbbi tedaviyle iyileşmediğinde
ya da
ülser komplikasyonu olarak kanama,
obstrüksiyon ve perforasyon geliştiğinde
cerrahi tedavi uygulanır.
Mide Ameliyatlarında Hemşirelik Bakımı
Pre-op Bakım
Perforasyon, kanama ve obstrüksiyon
gibi bir durum nedeniyle acil ameliyat
uygulanacaksa, hasta aşırı derecede
rahatsızdır ve genellikle korkmaktadır.
Bu durumdaki hastaya neler yapılacağı
telaşlanmadan anlayabileceği bir şekilde
açıklanmalıdır.
Hastanın sözel olmayan, fakat
davranışlarıyla ifade ettikleri de dikkate
alınmalıdır. Hastayı destekleyebilmeleri
için hasta yakınlarına da yardım
edilmelidir. Bu durumdaki hasta iyi bir
şekilde dinlenilmelidir.
Ameliyattan önce ameliyat hakkında
açıklama yapılmalı, ameliyattan sonra
hastada NG tüp olacağı, tüpün sakşına
bağlanmış olacağı, IV sıvı bulunacağı
anlatılmalıdır.
Derin solunum ve öksürük egzersizleri
hastaya öğretilmeli ve bu egzersizlerin
önemi tartışılmalıdır. Özellikle batının üst
kısmındaki insizyonların, derin solunumu
güçleştirip, solunum komplikasyonu riskini
arttıracağı hastaya açıklanmalıdır.
Hastanın değerli eşyaları ve takıları
yakınlarına tutanakla teslim edilmeli,
protezleri varsa çıkabilenler çıkarılmalıdır.
Dosyasında bulunması gereken
belgeler kontrol edilmelidir.
Post-op Bakım
Yaşam bulguları takip edilmelidir.
N/G tüpten gelen drenaj kontrol
edilmelidir. N/G tüpün sakşına bağlanması
istendiğinde sakşının uygun basınçta
çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.
Pansumanı takip edilmeli, kanama
varsa doktora bildirilmelidir.
Dren olup olmadığı kontrol edilmeli,
dren varsa drenaj takip edilmelidir.
Ameliyat sonrası ilk saatlerde drenajın
parlak kırmızı renkte olması normaldir,
saatler ilerledikçe drenajın rengi
koyulaşmalıdır.
Drende hava basınç sistemi varsa
sistemin bu kısmı uygun yükseklikte
olması sağlanmalıdır.
Önerilen sıvı ve elektrolit tedavisi
uygulanmalıdır.
Hastanın aldığı çıkardığı dikkatli bir
şekilde izlenmeli, saatlik idrar miktarı 40 ml
altına düştüğünde hekime haber
verilmelidir.
Hasta melana ve bulantı-kusma
açısından takip edilmeli, gerekirse istenen
antiemetik uygulanmalıdır.
Ameliyat sonrasında analjezikler uygun
şekilde verilerek hasta rahatlatılmalı, derin
solunum ve öksürük egzersizlerini
yapmasına yardım edilmelidir.
IV sıvılar sıvı besinlerin verilmesine izin
verilmesine kadar devam edilmelidir. Hasta
ağız yoluyla beslenmeye başlanacağında,
hastaya 30 ml su verilir ve NG tüp
klemplenir. Bir saat sonra NG tüp aspire
edilerek, verilen suyun emilip emilmediği
kontrol edilir. Hasta suyu tolere edebiliyorsa
NG tüp çıkarılır. Sonra hastaya sıvılar saat
başı verilir. Hasta azar azar, günde 5-6
öğün yemek yemelidir.
Ameliyattan sonra beslenmeye erken dönemde başlanmamalı, besin miktarı hızla artırılmamalıdır. Hasta ameliyattan sonraki iyileşmenin yavaş olacağını ve uzun süreceğini bilmelidir.
Ameliyat sonrasında hastanın gastrik şikayetleri gözlenmeli, mide ameliyatından sonra erken dönemde görülebilecek kanama, gastrik dilatasyon, obstrüksiyon ve dikişlerin açılması gibi komplikasyonlar açısından izlenmelidir.
Hasta ayrıca şok, pulmoner problemler,
tromboz ve enfeksiyon gibi genel cerrahi
komplikasyonları yönünden de
gözlenmelidir.
ENFEKSİYONLAR
VE
DİYAREDE
HEMŞİRELİK BAKIMI
Diyare ile acile gelen hastadan mutlaka iyi
bir öykü alınmalıdır, hastayla birlikte
yaşayan kişilerde de aynı semptomların olup
olmadığı sorulmalıdır.
Hasta yaşam bulguları açısından takip
edilmeli, sapmalarda gerekli hemşirelik
bakımı uygulanmalıdır.
Hasta dehidratasyon bulguları açısından
gözlenmelidir. Dışkılama; sıklık, miktar ve
görünüm açısından değerlendirilmelidir.
Hastada bulantı, kusma yoksa mümkün
olduğu kadar oral almaya teşvik edilmelidir.
Hastanın sıvı ihtiyacı parenteral yolla
giderilmelidir.
Aldığı çıkardığı sıvı takibi yapılmalıdır.
Hastalara antidiyareik ilaç verilmemelidir.
Hastanın el ve genital hijyenine dikkat
edilmeli, genital bölgede tahriş gelişirse
uygun bakım verilmelidir.
Hasta ve personel açısından eller
mutlaka yıkanmalıdır. Hastanın kullandığı
araç-gerecin ve tuvaletlerin temizliğine özen
gösterilmelidir.
BARSAK
OBSTRÜKSİYONUND
A HEMŞİRELİK
BAKIMI
İntestinal obstrüksiyon düşünülen hasta
karın ağrısı, gaz-gaita çıkışı, kusma, ateş,
abdominal distansiyon, solunum güçlüğü,
sıvı elektrolit dengesi (dehidratasyon),
hipovolemik şok ve peritonit belirtileri
açısından gözlenmelidir.
İntestinal obstriksiyonu olan hastaya
uygulanacak bakımda;
Hastaya sıvı ve elektrolitler parenteral
yolla verilir. Oral yolla hastaya hiçbir şey
verilmez.
Distansiyonu gidermek için ameliyattan
önce intestinal dekompresyon uygulanır.
Kusmuk ve intestinal tüpten gelen drenaj
ölçülür, rengi, kokusu ve görünümü kayıt
edilir.
Hastanın kan elektrolit ve pH değerleri
gözlenir.
Ameliyattan önce hasta yakınlarına
ameliyatın hangi amaçla yapılacağı ve
ameliyat sonrası ne gibi değişikliklerin
olacağı anlatılmalı, psikolojik açıdan
desteklenmelidir.
Komplikasyonları önlemeye yönelik
olarak derin solunum, öksürme ve dönme
egzersizleri öğretilmelidir.
Ameliyattan önce antibiyotik uygulanır.
Barsak ameliyatlarından sonra barsak
aktivitesinin geri dönmesi önemlidir. Bu
nedenle hastanın gaz çıkarması ve barsak
seslerinin işitilmesi önemlidir. Barsak
aktivitesi başlamadan kesinlikle hastada
orale geçilmemelidir.
Ameliyattan sonra sıklıkla distansiyona
bağlı kramplar gelişir. Bu hem hastayı çok
rahatsız eder, hem de dikiş hattı üzerinde
basınç oluşturur. Hekim istemine göre gaz
çıkışı için rektal tüp uygulanabilir.
Kusma, distansiyon artışı, ağrı ve ateş gibi
barsak strangülasyonu (kan akımının
engellenmesi) belirtileri gözlendiğinde
gecikmeden hekime bildirilmelidir.
Narkotik ilaçlar, obstriksiyon belirti, bulgu
ve komplikasyonlarını gizleyebileceğinden
dikkatli verilmelidir.
Hastanın yaşam bulguları takip edilmeli,
şok yönünden izlenmelidir.
Aldığı çıkardığı sıvı takibi yapılmalı,
saatlik idrar miktarı 40 ml altına düştüğünde
hekime haber verilmelidir.
Ameliyat sonrası dönemde distansiyon
gelişirse hekime bildirilir. Çünkü distansiyon
eviserasyona neden olabilir.
Yaygın bir ameliyat sonrası
komplikasyonu olan paralitik ileus belirtileri
yönünden hasta gözlenmeli ve ileus
belirtileri gözlenirse hekime bildirilmelidir.
APANDİSİTTE
HEMŞİRELİK BAKIMI
Akut apandisitte belirtiler ortaya çıktıktan
sonraki 24-48 saat içerisinde apandektomi
yapılır. Tedavi için gecikilirse apandisit
perfore olur ve peritonit gelişir.
Hasta; ağrının yeri, süresi, tipi, ağrıya eşlik
eden faktörler, peritonit belirti ve bulguları
açısından izlenmelidir.
Apandisit tanısı konulduktan sonra ağrı
kesici verilmemelidir.Çünkü bu semptomları
maskeler veya değiştirebilir.
Hasta cerrahi müdahaleye hazırlanırken
oral kesilmeli, intravenöz mayi takılmalıdır.
Doktor tarafından order edilen antibiyotik
uygulanmalıdır.
Laksatif enema gibi kabızlığı önleyici
ilaçlar verilmemelidir. Çünkü bu apandisitin
perfore olmasına sebep olabilir.
Sıcak uygulama yapılmamalıdır. Çünkü
sıcak, apse oluşumunu ve apandisit
perforasyonunu artırır.
Hasta ve ailesine emasyonel destek
verilmelidir.
Hasta rutin preop ve postop bakımın yanı
sıra komplikasyonlar (peritonit, peritonial
abse) açısından gözlenmelidir.
İRRİTABL KOLONDA
HEMŞİRELİK BAKIMI
Hemşirelik bakımının amacı, hastayı
rahatlatmak, yeterli beslenme ve
hidrasyonu sağlamaktır.
Hastanın diyeti genellikle irrite etmeyen
ishal diyetidir.
İrritabl kolon duygusal olarak labil olan,
aksiyeteli ve gergin kişilerde görülür.
Hasta yapılan tüm işlemler hakkında
bilgilendirilmeli, psikolojik açıdan
rahatlatılmalıdır.
Hastanın bulantı, kusmasını önlemek için
antiemetikler kullanılabilir. Antispazmodik
ilaçlar, sedatifler hastayı rahatlatabilir.
Hasta sıvı ve yiyecek alması için teşvik
edilmelidir. Bazen yemek yeme gastrokolik
refleksi ve defekasyonu başlatabildiği için
hastanın sık sık ve azar azar yemesi
uygundur.
Her defekasyondan sonra anüs bölgesi
yıkanmalı, kurulanmalı, irritasyonu
azaltacak bakım uygulanmalıdır.
Kusma, 24-48 saat sürerse hastaya
parenteral yolla sıvı verilmelidir.
ÖZEFAJİAL
VARİSLERDE
HEMŞİRELİK BAKIMI
Özefajial varisli hastalarda sıklıkla
damar rüptürüne bağlı ciddi kanamalar
görülebilir.
Bu vakalarda kanamanın
durdurulması için çeşitli yöntemler
uygulanabilir.
Bunlar;
• Farmakolojik ajanlar (vazopressin,
nitrogliserin, somatostatin)
• Balon tamponadı
• Endoskopik tedavi
Bunlar içinde hastaya balon tamponadı (Black-More
Sonda) uygulaması hekimin sorumluluğundadır.
• Hemodinamik stabilizasyonun sağlanması
• Kanamanın durdurulması
• Kanamanın tekrarlanmasının önlenmesi
TEDAVİDE TEMEL AMAÇ
Yatak istirahati Damar yolu
açıklığının sağlanması
Oksijen inhalasyonu Vital bulguların
takibi Laboratuar
tetkiklerinin yapılması
Kan transfüzyonu Paranteral sıvı
tedavisi AÇT NG sonda takibi EKG takibi CVP takibi
GENEL TEDBİRLER
NELERE DİKKAT EDİLMELİ ?
Aşırı volüm yüklenmesi kanamanın tekrarlamasına yol açar.
Sedatiflerin kullanılması ensefalopati riskini arttırır
Ensefalopati riskinden dolayı
*Proteinsiz diyet almalı
*Konstipasyon önlenmelidir.
Hemşire;
Uygulama öncesinde uygulanacak tüpün
fonksiyonel ve sağlam olup olmadığını
kontrol etmelidir.
Hastayı yapılacak uygulama konusunda
bilgilendirmelidir.
Hastayı sürekli gözlem altında tutmalı,
yaşam bulguları ve şok yönünden hastayı
yakın takip etmelidir.
Hastada solunum güçlüğü olup olmadığını
takip etmelidir.
Hasta yutamadığı için orofarenks
içindeki tüpün etrafından kaçan salya ve
kanın hasta tarafından aspire edilmesini
önlemek amacıyla aspire edilmelidir.
Tüpün çıkmaması ve nazal mukozayı
tahriş etmemesi için tespit edilmelidir.
Saatlik basınç takibi yapılmalıdır.
Gastrik içerik nitelik ve nicelik açısından
gözlenmeli ve kaydedilmelidir.
Şişirilen özefageal balon, genellikle 24
saatten daha fazla bırakılmamalıdır. Uzun
süre basınç özefagus duvarında ödem,
ülserasyon ve perforasyona sebep olabilir.
Belirli aralarla söndürülen balon, şişirilmek
için hazır bulundurulmalıdır.
Bazı vakalarda özefagusa soğuk
uygulama yapılır.
Tedavide skleroterapi ya da vazopresin
tedavisi uygulanırsa hasta dikkatli bir şekilde
gözlenmelidir.
Eğer hastaya cerrahi bir girişim
uygulanırsa;
Hasta kanama ve distansiyon açısından
gözlenmelidir. Kusma ve distansiyonu kontrol
altına almak için nazogastrik tüp uygulanır ve
hastanın nasıl hareket edeceği, derin soluk
alma, öksürme ve bacak egzersizleri öğretilir.
Hekim izni olmadan oral verilmez. Aldığı
çıkardığı sıvı takibi yapılmalıdır. Gerekli
görülürse K vit uygulanmalıdır.
Kanama kontrol altına alınıncaya kadar
yaşam bulguları sık aralıklarla takip
edilmelidir. Hastada ısrarlı gri renk, hızlı
yüzeysel solunum, şaşkınlık ve cevaplarda
uyumsuzluk istenmeyen belirtilerdir. Balon
uygulanan hastalarda, balonun basıncı sık
aralıklarla takip edilmeli, gastrik drenaj
kontrol edilmeli, açık renk kan hemen
bildirilmelidir. Hastanın gaitası da sürekli
gözlenmelidir.
Özefagus varis kanamalarında hasta kritik
durumdadır, fiziksel ve psikolojik destek
sağlanmalıdır. Hematemez, buna bağlı güç
kaybı ve acil önlemler hasta açısından
oldukça korkutucudur. Hasta ve ailesi yapılan
ve planlanan uygulamalar konusunda
ayrıntıya kaçmadan bilgilendirilmelidir.
Hastaya kan transfüzyonu uygulanmak
gerekirse trombosit kaybını yerine koymak
açısından taze kan tercih edilmelidir.
Hasta tüp çıkartılana kadar IV beslenmeli,
çıkartıldıktan sonra sıvı ve yumuşak gıdalar
hastanın tolere etmesine göre arttırılmalıdır.
Özefagusun tahrişini önlemek için pürüzlü,
sert, çiğ sebze ve meyvelerden
kaçınılmalıdır. Hastaya, yiyecekleri küçük
lokmalar halinde alması ve çok iyi çiğnemesi
önerilir.
KOLESİSTİTTE
HEMŞİRELİK BAKIMI
Akut kolesistit akut atak geçtikten sonra
cerrahi olarak tedavi edilebilir. Akut atak
sırasında uygulanacak tedavi ve bakımının
dört temel amacı vardır;
Ağrının kontrol edilmesi
Nazogastrik dekompresyon
Sıvı elektrolit dengesini sağlamak
Enfeksiyon kontrolü
Ağrının Kontrol Edilmesi
Bu amaçla hastaya kuvvetli analjezikler,
örneğin Mepheridin ( Dolantin, Demerol)
verilebilir.
Morfin Oddi Sfinkteri’nde spazma neden
olduğu için kullanılmaz. Luminal ve
barbitüratlar hastaya yarar sağlar.
Nazogastrik Dekompresyon
Dekompresyon bulantı, kusmayı azaltmak
amacının yanı sıra ağrıyı azaltmak amacıyla
da kullanılır.
Bilindiği gibi mide sıvısı kolesistokinini
stimüle eder ve böylece safra kesesi
kasılmaları başlar. Bunu önlemek için
nazogastrik dekompresyon yapılır.
Sıvı Elektrolit Dengesini Sağlamak
Bu amaçla hastaya IV mayiler verilir.
Enfeksiyon Kontrolü
Hekim istemine göre uygun antibiyotik
tedavisi uygulanır.
Akut atak geçtikten sonra hastaya
kolesistektomi uygulanır. Kolesistektomi
açık ya da laporoskopik yöntemle yapılabilir
fakat acil vakalarda laporoskopi tercih
edilmez.
Açık yöntemle kolesistektomide ameliyat
sonrası hastada NG tüp vardır ve hasta oral
yolla beslenmez, IV sıvılar verilir. Bağırsak
hareketleri başlayınca, hasta oral yolla
beslenmeye başlanır. Hastaya önce sıvı,
sonra yumuşak besinler verilir, daha sonra
normal diyete geçilir. Diyetteki yağ miktarı
hastanın durumuna göre ve doktorun
önerisine göre belirlenir. Diyetteki yağ
miktarı azaldıysa, hastanın kalori ihtiyacı
diğer besinlerden karşılanmalıdır.
Bu hastalarda solunum problemlerini
önlemek için derin solunum ve öksürük
egzersizlerine özellikle önem verilmelidir.
İnsizyon yeri diyafragmaya yakın
olduğundan, derin solunum ve öksürük
egzersizleri ağrılıdır. Bu nedenle hasta
egzersizleri yapmak istemez. İnsizyon yeri,
katlanmış bir havlu ya da küçük bir yastıkla
desteklenerek egzersizler düzenli bir şekilde
hastaya yaptırılmalıdır.
Hastanın erken dönemde ayağa kaldırılması, bağırsak aktivitesinin başlaması ve distansiyonun önlenmesi açısından yararlıdır.Kolesistektomi sonrası hastaya uygulanacak bakım, genel ameliyat sonrası bakıma ek olarak, bu ameliyat nedeniyle gelişebilecek komplikasyonların tanınmasını ve önlenmesini de kapsar. Hasta gelişebilecek komplikasyonlar açısından gözlenmelidir.
PANKREATİTTE
HEMŞİRELİK BAKIMI
Hastaya rahat bir pozisyon verilmelidir.
Sıvı elektrolit takibi yapılmalıdır.
Ağrının giderilmesi için morfin ve benzeri
opiatların kullanılmaması gerekir
Hipokalsemi durumunda kalsiyum
glukonat verilmelidir. Önerilen antibiyotik
tedavisi uygulanmalıdır.
Pankreatik ekzokrin salgıyı azaltmak ve
bezi istirahata almak gerekir. Sekresyonun
indirek olarak baskılanması nazogastrik
dekompresyon, oral beslenmenin kesilmesi
veya yalnızca sıvı gıdalara izin verilir,
antiasit veya H2 reseptor antagonistler ile
gastrik asit inhibisyonu sağlanabilir.
Ciddi vakalarda enflamatuar olayla çok
fazla sıvı kaybı olur, bu sıvılar hastaya kan
veya kan ürünleri ve elektrolit
solüsyonlarıyla verilmelidir.
Aldığı çıkardığı sıvı ve kilo takibi
yapılmalıdır.
Nazogastrik tüp takılan hastaya ağızdan
hiçbir şey verilmez, hastanın iyileşmesi ile
birlikte sıvı ve yumuşak gıdalar verilebilir.
Hastaya sık ağız bakımı yapılmalıdır.
Kronik pankreatitli hastalara yağ ve
proteinden fakir diyet, karbonhidrattan
zengin diyet verilmelidir. Uzun süre oral
alamayacak hastalara enteral veya total
parenteral nutrisyon verilebilir.
Medikal tedaviye cevap vermeyen ve
akut karın veya septik komplikasyon
gelişen, fulminan ve hemorajik pankreatit
olgularında total veya totale yakın
pankreatektomi (nekrozektomi) yapılır.
Pankreas Ameliyatı Uygulanan Hastaların
Hemşirelik Bakımı
Pankreas ameliyatı uygulanan hastanın
bakımı, rutin ameliyat sonrası bakımı
örneğin, yaşam bulgularının izlenmesi, derin
solunum, öksürük eksersizlerinin
yaptırılması, sıvı elektrolit tedavisi, yara
bakımı ve psikolojik desteği kapsar.
Rutin ameliyat sonrası bakıma ek olarak hemşirenin pankreas ameliyatına yönelik olarak bilmesi ve uygulaması gereken şunlardır;
Ameliyat sırasında yerleştirilen drenlerin yeri, yerleştiriliş amaçları ve drenlerin fonksiyon görüp görmediği,
T-tüp varsa, fonksiyon görmüyorsa hemen hekime bildirilmelidir (tüpten yeterli drenaj yoksa, batın içine sızıntı olabilir, bu da peritonit ya da fistül oluşumuna yol açabilir.).
Pankreas dokusunun ne kadarının
alındığı da önemlidir. Endokrin dokuda
varsa kan şekerini düzenlemek için insülin
ve diyet gerekebilir. Ekzokrin doku kaybı,
temel ameliyat sonrasında sorun yaratmaz,
hasta ağız yoluyla beslenmeye
başladığında, sindirim enzimlerini yaşam
boyu dışardan alması gerekebilir.
Hasta taburcu olmadan önce eğitim
yapılmalı ve bu eğitim yara bakımı, diyet,
hipoglisemi ve hiperglisemi bulguları ve
pankreas enzim tedavisine ilişkin bilgileri
kapsamalıdır.
Pankreas cerrahisi genel cerrahinin en önemli ameliyatlarından birisidir. Postoperatif dönemde hastanın çok iyi monitorize edilip, yakın takip edilmesi gerekmektedir. Saatlik idrar çıkışı, ateş, nabız, tansiyon ve aldığı çıkardığı takibi yapılması gerekir. Nasogastrik dekompresyona, enteral veya parenteral nutrisyona devam edilmeli, dren takipleri ve biyokimyasal testler, batın muayeneleri ile birlikte hastalığın gidişatına karar verilmelidir.
Gerekirse ikinci operasyon yapılabilir. Hastaya önerilen antibiyotik tedavisi uygulanmalı, hasta enfeksiyon bulguları açısından gözlenmelidir. Pankreatitli hastaların bakımı sırasında özellikle hasta mobilizasyonuna önem verilmelidir, çünkü bu hastalarda pulmoner emboli gelişme riski yüksektir. Solunum ve öksürük egsersizleri mutlaka yaptırılmalı, postoperatif atelektazi ve enfeksiyon gelişme riski en aza indirilmelidir.
KİST HİDATİKTE
HEMŞİRELİK BAKIMI
Karaciğer kist hidatiğin temel tedavisi
cerrahidir.
Hastanın majör ameliyatı tolere
edemeyeceği durumlarda medikal tedavi
uygulanır. Bu amaçla Mebendazol ya da
Albendazol verilir.
Kist hidatik batın içerisine perfore olduğunda
hastada akut batın bulguları verir.
Kistlerin dolaşımda bulunmasına bağlı
anafilaktik reaksiyonlar görülebilir.
Hipotansiyon, solunum yetmezliği, kaşıntı ve
ürtikere sebep olurlar.
Bu durumda hastaya antiallerjik ilaçlar ve
steroid yapılmalıdır. Kist perfore olduğunda
acil operasyona almak gerekir.
Perforasyon sonucu etrafa dağılan kistler
bütün batın içerisinde kist oluşumuna sebep
olabilir. Postoperatif dönemde Albendezol
tedavisine devam edilir.
Preop ve postop hemşirelik bakımı diğer
cerrahi girişimlerde olduğu gibidir.
Acil akut karınla gelen bir hastanın kist
hidatik rüptürü olabileceği düşünülerek
• anamnezi iyi alınmalı,
• hayvancılıkla uğraşıp uğraşmadığı
sorgulanmalı,
• aile içerisinde bu tür şikayetleri olan
birisinin olup olmadığı sorgulanmalıdır.
ABDOMİNAL TRAVMALARDA HEMŞİRELİK BAKIMI
Künt batın travmaları ve
Kesici delici alet yaralanmaları
Abdominal travma ile gelen hastaya;
• ABC değerlendirmesi yapılır ve gerekirse
destek sağlanır.
• Oksijen verilir.
• İki damar yolu açılarak IV sıvı tedavisine
başlanır.
• Yaşam bulguları izlenir.
• Kontrendike değilse ve hasta hipotansif ise
giysileri şoka uygun hale getirilir.
• Laboratuvar incelemeleri için kan örnekleri
alınır.
•Mesaneye kateter yerleştirilerek, idrar analizi
için örnek alınır. Saatlik idrar miktarı izlenir.
• NG takılarak mide içeriği aspire edilir ve bu
sıvının analizi yapılır. Ayrıca midede
dekompresyon sağlanır.
•Abdominal filmler çekilir.
•Şayet hematüri varsa, hasta IV pyelografi için
hazırlanır.
• Ağrı takibi yapılır.
• Bulantı, kusma açısından hasta takip edilir ve
aspirasyon açısından gerekli önlemler alınır.
• Halsizlik, yorgunluk, laterji, hematemez ve
melana gibi kanama bulguları açısından hasta
takip edilir.
• Hastaya kesinlikle oral hiçbir şey verilmez.
•Bu tarz hastaların genel durumları her an
değişebileceğinden ve derhal cerrahi
müdahaleye alınabileceğinden dolayı tüm bu
işlemler yapılırken aynı zamanda pre op
hazırlıklarının da yapılması gerekir.
Hasta ve ailesine psikolojik destek sağlamayı
ihmal etmeyiniz…