aklin ve felsefeni̇n epi̇stemi̇k ve di̇lsel mahremi̇
DESCRIPTION
Aklin Ve Felsefeni̇n Epi̇stemi̇k Ve Di̇lsel Mahremi̇: Gazzali ve WittgensteinTRANSCRIPT
-
1
AKLIN VE FELSEFENN EPSTEMK VE DLSEL MAHREM:
GAZZL VE WITTGENSTEINDA AKLINVE
FELSEFENNMAHREMSTNE
Mehmet Uluktk
Giri:
Modern insan iin rasyonel dnce gerek anlamna insann zgrlemesi
hedefine ynelik olarak ilev grdnde erimektedir. Hegelde grdmz gerek
aklidir, akli olan gerektir parolas rasyonel dncenin sonuta mutlak ruh (Geist)
formunda insann zgrlne tarihin diyalektik sreci iinde ynelmiliini dile
getirmektedir. Geen yzyldan itibaren rasyonel dncenin iki genel formu olarak ele
alnmakta olan anlama (understanding) ve aklama (explanation) insann varlnn
zgrle alan iki yolu olarak tasarlanmaktadr. Rasyonel dncenin her iki formu,
Hegelin zgrle koan tarihsel diyalektii asndan bakldnda, insan bilincinin
doal belirlenmiliin ve metafiziksel nyarglarn tesinde kalan akln garanti
altna almaya almaktadr. Daha zl olarak sylersek, modern bilin kendi zgrlk
macerasn srdrebilmenin zorunlu art olarak kendi akln veya ak
ululuunu grmektedir.1
Bu makalede modern rasyonel bilincin akl ve metafizik arasnda yaad gerilimi
mahrem(iyet)2
kavramn mahremiyet kavram balamnda ele almaya alacam.
1 Burhanettin Tatar, Mircea Eliaden Modern Rasyonel Dnceyi Eletirisi, Bilimname dnce
platformu, say: II, 2003/2, s. 75. 2 Mahremiyet, Arapa haram kelimesinden gelir ve haram olma hali demektir.
Herhangi bir ey yasaklanmsa onu yapmak haramdr. Bu haram olan ey iin mahrem veya muharrem
kelimesi de kullanlr. Yasakllk haline ise mahremiyet denir. Bir anlamda dokunulmazlk da
diyebiliriz.Haram, mahrem ve mahremiyet kelimeleri, din hkmlerle ilgili olarak yasak olan her ey iin
kullanlmtr. Mahremiyet kelimesi ile karladmz privacy kelimesi, bugn sosyal bilimlerin eitli
alanlarnda, zellikle hukuk, evre sosyolojisi ve evre sosyal psikolojisi veya ekolojik psikoloji alannda
youn bir incelemeye tbi tutulmakta olan bir kavramdr. Shorter Oxford Dictionaryde 1450 ylnda
kullanlmaya balandn grdmz kelime, bugn, Webster's New World Dictionary of the American
Language adl szlkte, bnyesinde pek ok tarif ieren bir kelime olarak karmza kmaktadr. Ayrca,
greceimiz zere kelime, teknik kullanmlar da kazandrlmak suretiyle kavramlatrlmtr. Ltince
privatus sfatndan retilmi olan privacy, private (Franszca priv) kelimesinin soyut zelliine iaret
etmektedir. Alen olmaya, herkes tarafndan bilinmeye kar kapal olmay, uzak kalmay iermektedir.
-
2
Acaba akln mahremiyetinden sz edebilir miyiz? Daha dorusu akln girmesinin
mahrem olduu alanlardan sz edebilir miyiz? Mahrem kavram etrafndan bu kadar ok
konuulurken, modern dnemlerde mahremiyetten zellikle bireysel insan yaamndaki
gizlilik ve srlar balamnda sz edilirken akln kendisine mahrem olduu alanlardan
bahsetmek ne anlama gelir? zellikle Aydnlanma ile birlikte epistemoloji merkezli bir
felsefe ve bilim anlay ne nema bulurken, epistemolojide baat roln akla verilmesi
ne anlama geliyordu? Bu, akln dstursuz ve ftursuzca her alana girecei ve orada tek
sz syleyecei anlamna m geliyordu? Akln da kendisine mahrem bir alanndan sz
etmek akl ilevsiz ve anlamszlatrmak anlamna gelir mi? Akln her alanda ve her
dzlemde hkim olduunu iddia etmek, sorgulanamaz ve hesap verilemez bir varlk
olduunu iddia etmek aklcln vazgeilmez bir aments mdr? Byle bir amentye
sahip olanlarn akln ahlaki iradesini hie sayarak onu iradesiz ve ahlaksz bir nitelie
dntrdklerinin ne kadar farkndalar acaba? Zira mmkn varlk dzleminde yer
almak, irade sahiplerine yaratllar gerei ahlak bir varolu imknn aramalarn
zorunlu klar? Mmkn varlk olmak, yaamla ilgili ahlak kriterleri kendisinin
koymasnn mmkn olmas anlamna gelir ki tam da bundan dolay ahlaki bir varlk
olma imkn da elde eder. nsann ahlakliinden sz edilebilecei yerde insan olan ve
insana ait olan eylerin de ahlakliinden sz etmenin yine ahlak bir gereklilik olduunu
kabul etmek gerekiyor. Bir insann nasl kendine ait mahremi varsa insan aklnn ve
dilinin de bu sadece ama sadece kendi ahlaki iradeleri gerei bir mahreminin, girmemesi
gereken varlk alanlarnn olduunu dnmek durumundayz. Bu makalede akln
epistemik mahreminden sz ederken bu epistemik mahremiyetin tam da akln ve dilin
Alglama asndan baktmz zaman, kelime, sz konusu yer, kii ve olaylarn mmkn olduu kadar az
bilinmesi veya belirli kiiler tarafndan bilinmesi olayna iaret etmektedir. ngilizce-Trke szlklerimiz,
bu kelimeyi, zel olan, bireysel olan, kamu ile paylalmayan anlamna gelen private olma anlamnda bir
kelime olarak tarif etmektedirler. Kelime, yabanc nazarlardan uzak kalma arzusunu ifade eden yalnzlk,
inziva, uzlet, halvet, kiisel dokunulmazlk, gizlilik ve mahremiyet kelimeleriyle de karlamaktadr.
Gizlilie, aile hayatna, kadnn sahasna, yabancnn baklarna, yasaklanan eye ilikin olan mahrem
szc, ayn zamanda samimi, ili dl, herkese bilinmemesi icap eden, sylenmeyen, gizli ey
anlamlarna gelmektir. Nilfer Gle, Modern Mahrem, Metis Yay. stanbul 2001, s. 20,128. Mahremiyet
Arapada ise mahrem kknden gelir. Bir eyin gizli hali, gizli yn demektir. zel alandan daha kapsaml
bir anlam ifade eden mahremiyetin, ierdii anlamda dini bir hava olduu gzden kamamaktadr. Bunun
nedeni kelimenin Arapa olmas deil, ilahi buyruklarla izilen snrlarn ihlali olmasndandr. Yani
mahrem olan alann belirlenmesinde salt bireysellik yoktur, ilahi belirleyiciliin de egemen olduu bir
alandan sz edilmektedir. Mesela mahrem kelimesinin kendisine sayg duyulan ey, yani kadn anlamn
da iermesi, zel olarak kadn olgusuna dair bir ilahi belirleyicilii de ierir. Mazhar Bal, Modern
Bilin ve Mahremiyet, Yarn Yay. stanbul, 2011, s.184.
-
3
ahlak iradesinin varlndan yola karak temellendireceim. Bu temellendirmeyi Bat ve
slam dncesinden akln ve felsefenin epistemik ve dilsel mahremine iaret ettiini
dndm iki dnr zerinden yapacam: Gazzl ve Wittgenstein.
Gazzl: Akln ve Felsefenin Snrlar
Gazzlnin yer ald slam dncesinde adna Mea denilen filozoflarn temel
iddias, varlk alanna ilikin soruturmann gereklii ele alan yntem yani sofistik,
diyalektik ve apodeiktik yntemlerle yaplabileceidir. Metafiziin ilk ilkeleri verirken
temele koyduu mantksal rg, gerekliin yalnzca kesin ncllerden kurulu apodeiktik
yani burhan akl yrtmeler ile elde edilebilecei biimindedir. 3 Metafiziin ilkeler
bilimi oluunun Gazzl ve dier kelam bilginleri tarafndan yadsnmas, metafiziin salt
akln ilkeleriyle ilahiyat alanna ait sylemde bulunmaya kalkmasndan dolaydr. nk
metafizikiler, gereklii salt akln verileriyle kavrayabileceklerini ne srmler, bu
anlamda burhan yntemi kullanarak btn bir varl anlamada tek geerli yolun
mantktaki apodeiktik kyaslar olduunu ne srmlerdir. Gazzlnin yapt ey, bu
filozoflarn biricik yntem olarak grdkleri burhana ilikin tutumlarn ilahiyat alannda
srdrememelerini gstermek iin birtakm soruturmada bulunmaktr. 4 Gazl
transandantal alana ilikin bilgileri elde etmede metafizikilerin kulland yntemin pek
tutarl olmadn, metafizikilerin bizzat kendilerinden rnek vererek rtmeye alr.
Gazzlnin iddias, felsefecilerin metafizik konusunda apodeiktik ynteme
bavurmadklar, daha dorusu bu ii uygulayamadklardr. Zira apodeiktik yntemde bir
orta terimin bulunmas zorunlu iken metafizikiler bunu yapmamalardr. rnein
Tanrnn bilgisinin zorunlu oluunu belirten bir orta terim bulunmamakta ve filozoflarn
sylemlerikendi kendilerini yalanlamaktadr.5 Bunun yan sra ruh ve zgrlk konular
da metafiziin temel konular arasnda yer alr. Gazzlye gre filozoflar insan aklnn
gcnn yetmeyecei bir alan olarak niteledii metafizik hakknda filozoflarn ne
srdkleri grler ou durumda yanltr. nk metafizie ait bilgileri ancak metafizik
alana hkim olan bir ey verebilir ki, o da Tanrnn kelamdr. Mealerin kullandklar
3 Gazl, Tehfutul-Felsife, [3, s.131-132]. 4 Gazl, Tehfutul-Felsife, [6, II. mukaddime] 5 Gazzl, Tehfutul-Felsife, [5, Blm 2, s. 7.]
-
4
apodeiktik yntem ancak grnen varlklar arasnda yani tabiat bilimlerinin konusuna
dhil olan varlklar arasnda genel geer bir hkm verebilir. Oysa fiziktesinin bilinmesi
grnen varlklara ilikin kyasn bu alana uygulanmasyla bilinemez.6
Gazzl, Tehftl-Felsifede, deimeyen ncllerle kati bir mnasebet yoluyla
yaplan burhn kyas tarifinin gerektirdii aklilik artlarnn lhiyta dair meselelerdeki
akl yrtmelerde bulunmadn ne srmektedir. Gazali'ye gre, akln anlamakta aciz
kald esas alan tabiat tesi (ilahiyat-metafizik) alandr. Gazali metafizik alanda akl
kullanmay bir tahta paras zerinde denize almak gibi tehlikeli bir macera olarak
grr. Byle bir maceraya atlan kimsenin kurtulma ansnn da az olduunu belirtir.
Akl, ahlakla ilgili konularda, zellikle de ilahiyatla (metafizik) ilgili konularda yetersiz
bir bilgi aracdr. Allah'n din ve peygamber gnderme hikmetide bu noktada yatar.
Dinlerin de zellikle ahlak ve ilahiyatla ilgili hususlar kendilerine konu edinmelerinin
hikmeti de budur.7Bilmen gerekir ki, akl kendi kendine az yeterlidir. Akl, bir eyin
tikellerinin deil, sadece tmellerinin bilgisine eriir. Szgelimi Hakka inanmann, doru
sylemenin ve iyi davranmann, ly ve tarty dzgn kullanmann, iffete sarlmann
iyi olduunu genel tarzda bilir. eriat ise, bir eyin tmellerini de tikellerini de bildirir ve
tek tek eylerle ilgili inanlmas gereken ly ve dengeyi aklar. Ksaca akl, dinin
ayrntlarna gtrmez. Din, bazen akln deimez yarglarn yerletirmek iin gelir;
bazen gafili uyarmak ve bilginin doruluunun (hakikl-marife) farkna varncaya kadar
delil gstermek iin gelir; bazen akll kimseye unuttuunu hatrlamas amacyla
hatrlatmak iin gelir; bazen de teki dnyann hallerini ayrntl olarak retmek iin
gelir. Buna gre din, salam inanlar, dzgn i ve ameller dzenidir ve dnya ve ahirette
ie yarar eyleri gsterir.8
Gazzlye gre, felsefeciler, metafizik ve ksmen doal bilimlerde kesin bilgiye
(burhna) sahip deillerdir. Metafizie dair dnceleri varsayma dayanmaktadr.
Yukardaki alntda da getii zere, metafizik konusundaki grleri varsayma/tahmine
6lyas Altuner, Transandantal Diyalektik: Gazl ve Kant Felsefelerinde Metafizik Eletirisi, Felsefe ve
sosial-siyasi elmler, 2011, No: 1, s.52-53. 7 Gazzali, el-Munkzu mine'd-Dalal ve Tasavvuf ncelemeleri, ev. S. Uan, stanbul, 2008, s. 337,
342,385. 8 Gazzli, Meric'l-Kuds fi Medarici M'rifeti'n-Nefs, Daru'l-Kutubu'l-lmiyye, Beyrut, trs. s. 74.
-
5
dayanmyor olsayd, burhna dayanyor olsayd,gr ayrlklar iinde olmazlard.
Tehftte genel olarak Aristotelesi ve onlarn grlerini en iyi ekilde nakledip
inceleyen Frb ve bn Sny felsefeciler/filozoflar olarak adlandran Gazzl, on alt
metafizik problem ve drt doabilimlerine ait problemde felsefecileri, genel olarak,
tutarsz olmakla sular.Gazzl, felsefecileri ksma ayrr: 1) Materyalistler, 2)
Naturalistler, 3) Metafizikiler.inde metafiziin de yer ald felsef bilimleri ise altya
ayrr: Matematik,mantk, fizik, metafizik, siyaset, ahlk.9
Metafizik biliminde mantk biliminin kullanmnn anlam ve nemi nedir? Ona
gre,10 filozoflarn, delil getirmede zorlandklar bir problemle karlanca, en byk
oyunlarndan biri, bu metafizik bilimi kapal ve gizlidir; zeki zihinler iin bile en zor
bilimlerdendir, demeleridir. Onlara gre, bir kii bu zorluklarn stesinden ancak
matematik ve mant ncelemekle gelebilir. Tabii bir kii matematik ve mantn kalkan
olduu metafizik bilimi hakknda sorunla karlanca ki onlar kfrleri konusunda taklit
etmektedir, filozoflar hakknda iyi bir zan besler ve der ki; phesiz onlarn bilimleri bu
zorluun zmn iermektedir; fakat matematik ve mantkta uzman olmadm iin bu
zorluklar kavramam zorlayor. Sonu olarak, Gazzlye gre, sreksiz niceliin yani
aritmetiin incelenmesinden ibaret olan matematik ile metafizik arasnda hibir iliki
yoktur. Dolaysyla metafiziin anlalmas iin matematie ihtiya vardr dncesi,
Gazzl asndan samadr. Gazzl aslnda Tehfte baktmzda, metafizik konular
hakknda konumay yasaklamamakta; sadece akln belli bir noktadan sonra yeterli
olmadn iddia etmektedir. O, bu nedenle, felsefecilerin, Allahn lemin yaratcs
olduu grlerinin aldatmaca olduunu, lemin yaratcsnn varln delillendirme
konusunda aciz olduklar, 11 Allahn bir olduu konusunda delil getirmekten ciz
kaldklarn, Allahn cisim olmad konusunda delil getirmekten ciz olduklar, lemin
bir yaratcs ve sebebi olduu konusunda delil getirmekten ciz olduklar vb. gibi
konularda konuur. Onun Tehftteki amac12, nceki felsefecilerin metafizie ilikin
inanlarnn tutarsz ve eliik olduunu aklayarak reddetmektir. O, bu eserde
pozitif bir argman sunmamtr. Felsefecilerin grlerindeki glklere karlk
9 Gazzali, el-Munkzu mine'd-Dalal s. 300-345. 10 Gazzl, Filozoflarn Tutarszl, s. 10. 11 Gazzl, Miyarl-ilm, Beyrut 1990, s. 243. 12 Gazzl, Filozoflarn Tutarszl, s. 3.
-
6
verirken, felsefecilerin ortaya koyduu bu glkleri zmemitir. Biz bu kitapta
kendimizi, sadece, onlarn retilerini bulandrmak ve tutarszlklarn gsteren eitli
delillerini bozmakla snrl tuttuk. Bunu yaparken belli bir retiyi savunma yoluna
gitmedik. Bylece bu kitabn amacn amadk ve [lemin] hudsunu gsteren delillerle
ilgili syleneceklerin hepsini sylemedik. nk amacmz onlarn ezellikle ilgili
iddialarn geersiz klmaktr.13 Biz bu kitapta [yanllar] dzeltmek zere meselelerin
derinliine dalan [bir kimse] gibi davranmadk. Amacmz sadece filozoflarn tezleri
hakknda phe uyandrmaktr.14 Gazzlnin amac, felsefeciler hakknda iyimser olan
ve yntemlerinin elikisiz olduunu sananlar, onlarn tutarszlklarn eitli ynlerden
aklayarak uyarmaktr. Bunun iin ben, bir tez ortaya atarak deil, sorgulayarak ve
reddederek onlara kar kacam. Felsefecileri, eitli ekillerde sktrarak, kesinliine
inandklar eyleri geersiz klacam. 15 yleyse onun Tehftte yapmak
istediklerinden biri metafizik ve ksmen doal bilimlerde felsefecilerin elikilerini
aklamaktr.16
Gazzlnin eletirilerinin en temel amalarnn banda gelen ey, metafizikilerin
Tanrnn bildirdii ilh yasalar aklarken kendi akllarna gvenerek ilhiyat alann
kukularla doldurmalardr. Filozoflarn grleri vahyin bildirdii hakikati gizleyerek
kendi kukulu grleriyle insanlar kandrdn ne sren Gazl, salt akln snrlar
dhilinde ilhiyat alannda konuulamayacan belirtmektedir.17 Bilindii gibi, Gazlye
gre, felsefeciler, metafizik ve ksmen doal bilimlerde kesin bilgiye sahip deildirler.
Metafizie ilikin dnceleri varsayma dayanmaktadr. Eer onlarn metafizik
konusundaki grleri varsayma dayanmyor ve burhna dayanyor olsayd, gr
ayrlklar iinde olmazlard. Tehfutta genel olarak Aristotelesi ve onlarn grlerini
en iyi ekilde nakledip inceleyen Frb ve bn Sny tutarsz olmakla sular.18
13 Gazzl, Filozoflarn Tutarszl, s. 46-47. 14 Gazzl, Filozoflarn Tutarszl, s. 78. 15 Gazzl, Filozoflarn Tutarszl, s. 9. 16 Kemal Batak, Gazzl versus Mantksal Pozitivizm: Metafizik Bakmndan Bir Karlatrma,
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 35, 2008, s. 96. 17 lyas Altuner, Gazlnin Felsefeye Bak Tarz zerine Bir Soruturma, Idr niversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi Say: 1, Nisan 202, s. 55. 18 Kemal Batak, Gazzl versus Mantksal Pozitivizm: Metafizik Bakmndan Bir Karlatrma, s. 94.
-
7
nk Gazzl asndan ilhiyat alanna giren konularn zm salt aklla ya da
burhnla yaplamaz. Dnrn bu konudaki genel tutumu, dinin pozitif gereklerine dair
dorularn ne kantlanabilecei ne de yadsnabilecei ynndedir. Baka trl
davranmak, filozoflar ak bir yanlla, dorusu sama ifadeler kullanmaya
gtrmektedir. 19 Gazzlnin bu tutumu Kantn metafizik zmlemeleri ve
Wittgensteinn aklamalarnda grlr: Sylenebilir ne varsa aka sylenebilir,
zerine konuulamayan konusunda susmak gerekir.20
Bu balamda sonu olarak ifade etmek gerekirse; Sadk Trkerin nemli bir
deerlendirmesiyle ifade etmek gerekirse; Gazzlinin dnce tarihinde gerekletirdii
en byk devrim, duyusal alann snrlarn ifade eden salt imknn mutlak artlar zaman
ve uzay dnda, dolaysz bir felsefi bilgi araynn akli imknszln ortaya koyarak,
felsefenin ayaklarn yere bastrmas ve onu siyasi bir maniplasyon arac olmaktan
kararak bilgiyi siyaset-dlatrmas ve felsefeye iade-i itibarda bulunmas (kaybettii
erefli konumu gerivermesi) olmutur. Felsefeyi ve aklcl katletmek gibi gerek d
bir bahane yerine, belki de drste Gazzl, aradan geen dokuz yz yla ramen
Mslmanlarn halen anlamaya bile hazr olmadklar bir devrimin, yutulamam byk
bir lokma gibi slmn boaznda kalmasna neden olduu iin veya slm siyasetinde
kemiklemi siyas statkoya kar bir devrim nerdii iin sulanmalyd.21
19 M. Said eyh, Gazzl, ev. Mustafa Armaan, Klasik slm Filozoflar ve Dnceleri, ed. M.
Muhammed erif, stanbul: nsan Yaynlar, 1997, s. 167. 20 Ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, s. 27. 21 Trker, Sadk, Gazzlnin nc Dnys: Bilim, Siyas ve Metafizik Boyutlaryla, Kutadgubilig
Felsefe-Bilim Aratrmalar, 21, 2012;
Gazzlnin felsefe ve akl eletirileri ile ilgili zellikle u almalarn tetkik edilmesinde fayda
mlahaza ediyoruz; Altuner, lyas, Critique of Metaphysics in the Philosophy of Ghazali and
Kant,Ethos: Dialogues in Philosophy and Social Sciences,5(2),2012;Ayk, Hasan, Gazlnin Eletirileri
Felsefeyi Bitirdi mi?, Dinbilimleri Akademik Aratrmalar Dergisi, 9(2), 2009.Batak, Kemal, Gazzl
versus Mantksal Pozitivizm: Metafizik Bakmndan Bir
Karlatrma, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 35, 2008; Gazl, El-Munkz mined-
Dall vel-Musfh bil-Ahvl, thk. Semh Dugaym, Beyrut: Drul-Fikril-Lubnn, 1993; Gazl,
Maksdul-Felsife, thk. Suleymn Duny, Kahire: Drul-Marif, 1961; Gazl, Mihakkun-Nazar fil-
Mantk, thk. Refk el-Acem, Beyrut: Drul-Fikril-Lubnn, 1994; Gazl, Miktul-Envr f Tevhdil-
Cebbr, thk. Semh Dugaym, Beyrut: Drul-Fikril-Lubnn, 1994; Gazl, Mznul-Amel, thk. Suleymn
Duny, Kahire: Drul-Marif, 1964; Gazl, Tehfutul-Felsife, thk. Mcid Fahr, Beyrut: Drul-Mark,
1990; Griffel, Frank, Al-Ghazls Philosophical Theology, Oxford: Oxford University Press, 2009; eyh,
-
8
Wittgenstein:Dilin ve Felsefenin Snrlar
Ludwig Josef Johann Wittgesntein(18891951), Avusturya'nn ok zengin,
aristokrat ailelerinden birine mensup olmasna ramen burjuva dnyasna duyduu
nefreti, tm malvarlndan feragat ettikten sonra Avusturya'nn bir kynde retmenlik
Tokta, Fatih, slm Dncesinde Felsefe Eletirileri, Klasik, stanbul 2004; Trker, Sadk, Gazzl
Felsefesi zerine Baz Tespitler: Psikoloji, Salt Akl ve Metafizik, Kutadgubilig Felsefe-Bilim
Aratrmalar, 21, 2012; Tekin, Mustafa, Gazl: Soyut Okumalar ve Kalp Yarglarn tesinde, TYB
Akademi: Dil Edebiyat ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2011, cilt: I, say: 1, Gazl zel says, s. 31-50; Tatar,
Burhanettin, Akl, Felsefe Ansiklopedisi, (Ed. Ahmet Cevizci), Etik Yaynlar, stanbul 2003; Sarolu,
Hseyin, bn Rdn Bakyla Gazzl ve Felsefe, lm Aratrmalar, 1996, say: 3, s. 87-100; zdemir,
Muhammet, Gazzlnin Tehftl-Felsife Adl Eserinde Meselenin Ele Aln ve bn Snnn
Grleriyle Mukayesesi, (Marmara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Doktora Tezi),
stanbul 2012; zdemir, Muhammet, Alternatif Gazzl Epistemolojisi Okumalar in Bir Deneme:
Toplumsal Koullu Bir Balamda Cedel ve Kefin Anlam, Frat niversitesi lahiyat Fakltesi
Dergisi, 16, (2011) 253-275; Okumu, Mesut, Gazzlnin Tevil Ynteminin bn Rd zerindeki
Etkileri, slm limler Dergisi, 2010, cilt: V, say: 1, s. 107-132; Macit, Muhittin, mkn Metafizii
zerine -Gazzlinin Felsef Determinizmi Eletirisi, Dvn: lm Aratrmalar, 1997/1, cilt: II, say: 3, s.
93-141; Koshul, Basit Bilal, Ghazal, Ibn Rushd and Islams Sojourn into Modernity Comperative
Analysis, Islamic Studies, 43/2, 2004; s. 207-225; Kenndy, Hugh, slamn lk Drt Asrnda Entelektel
Hayat, (ev. M. eviker), slamda Entelektel Gelenekler, z Yaynlar, stanbul 2005, s. 31-45;
mamolu, Tuncay, Din ve Modern Dnce zerine, Muhafazakr Dnce Dergisi, Say: 27,
2011.Erdem, Hsameddin, Problematik Olarak Din-Felsefe Mnasebeti, Sebat Mat. Konya, 1999; Dural,
Teoman aban, Felsefe-Bilim Geleneimizin Nirengi Noktas Ebu Hamit Gazali, Kutadgubilig: Felsefe-
Bilim Aratrmalar, 2011, say: 20, Ebuhamit Gazali Vefatnn Dokuzyznc Yldnmnde, s. 17-40;
Deniz, Grbz, Gazaliyi Anlamann Usul, Diyanet lmi Dergi [Diyanet leri Bakanl Dergisi],
2011, cilt: XLVII, say: 3, s. 7-26; apak, brahim, Gazzl Mantnda Burhn, 900. Vefat Ylnda
Uluslararas Gazzl Sempozyumu, Marmara niversitesitesi, lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul,
2012, s. 739-757; Aydnl, Yaar, Gazalide Mistik Tecrbe ve Akl, Diyanet lmi Dergi [Diyanet leri
Bakanl Dergisi], 2011, cilt: XLVII, say: 3, s. 147-154; Atay, Hseyin, Gazzl ve bn Rd
Felsefesinin Karlatrlmas, Kelm Aratrmalar Dergisi, 2003, cilt: I, say: 2, s. 3-48; Arkan, Atilla,
Bir Me Filozofun Gazzl Algs: bn Rdn Gzyle Gazzl, 900. Vefat Ylnda Uluslararas
Gazzl Sempozyumu, Marmara niversitesitesi, lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul, 2012, s. 653-
666; Alper, mer Mahir, Gazzlnin Felsef Gelenee Bak: O Gerekten Bir Felsefe Kart myd?,
stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2001, say: 4, s. 87-107; Binsaid, Said, el-azali vel-
Felsefe: Mtahatut-Tevil, Nedvet Ebu Hamid el-azali: Dirasatun fi Fikrihi, ve Asrihi ve Tesirihi,
Ribad, 1988, s. 85-102; Abu, Shanab, R. E., The Philosophical Significance of al-Ghazali, Iqbak Review,
13 (1), 1972, s. 51-70; Macdonald, Duncan B., Meanings of the Philosophers by al-Ghazali, ISIS, 25,
1936, s. 9-15; 27, 1937, s. 9-10; Tomeh, G. J., The Climax of Philosophical Conflict in Islam,Muslim
World, 42, 1952, s. 172-89; Iysa A. Bello, The Medieval Islamic Controversy Between Philosophy and
Orthodoxy : Ijma and Tawil in the Conflict Between Al-Ghazali and Ibn Rushd, Leiden, E. J. Brill, 1989;
-
9
yapmas, Cambridge'de ders vermesine ramen en nemli eserlerini Norvein sakin bir
fiyordunda yazacak kadar yalnzlktan holanyor olmas, onun kendine has
zelliklerinden sadece birkadr. Batl anlamda felsef abalarn bir dnem zerinde
younlat dil-gereklik ve mantk gibi problematik alanlarda felsef anlamda nemli
deiim ve dnmler gerekletirmi olan Wittgenstein, dil ve felsefe ilikisinin youn
ilgi grmeye balad son dnem Trk dnce dnyasnda zellikle de akademi
mahfillerde her geen gn dikkatleri kendi zerine eken, felsefe dnyasnda iki kez
devrim yapm olan nemli Bat filozoflarndan biridir.
Wittgenstein felsefesi Platondan balayan ve kendisine kadar gelen sreteki
felsefe anlayna noktada alternatif bir yaklam getirir. Platon felsefesinde ifadesini
bulan, eylerin hakikatinin/gerekliinin idelerle karlanmas, eylerin hakikatini ideal
alemde bulmasna kar duru, ikincisi; Aristoteles felsefesinde zmlemesini bulan
eylerin gerekliinin zihinde karlanmasna itiraz; ncs ise; Descartesten beri
sregelen ve Kant felsefesinde dorua ulaan gerekliin fenomen-numen ayrm
sonrasnda algyla snrlandrlmasna itirazdr. Wittgenstein kendisine kadar gelen btn
felsef gelenein, eyin hakikatine ilikin oluturduu yaklam, felsefesinde yerinden
eder ve bu yaklamlara kar eyin hakikatinin ancak dil ortamnda ifa edilebileceini
ne srer22
Dnya mantksal uzam iindeki olgularn toplamdr.23 Olgularn resimlerini
yaparz.24Bir resim olarak nerme, belli bir olguyu resmetme yoluyla temsil eder. Bir
resmin temsil ettii onun anlamdr. 25 O halde bir nermenin anlam temsil ettii
olgudur. Bu nermenin u u anlam var, demek yerine bu nerme u ve u olguyu
temsil ediyor, denebilir.26Bir resim olarak nermenin anlaml olmasnn, yani (mmkn)
bir olguyu resmetme yoluyla temsil edebilmesinin koulu, resimde ve resmedilende ortak
/ zde bir ey olmasdr. 27 Wittgenstein, olgunun elerinin birbirlerine balanma
22 Hseyin Subhi Erdem, Dilin Yrngesinde Felsefe: Wittgenstein, Bilge Adam Yay. Van, 2007, s. 95. 23Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 1.1, 1.13 24Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 2.1 25Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 2.221 26Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 4.031 27Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 2.16, 2.161
-
10
tarzna, olgunun yaps 28 olgunun resmi olarak nermenin elerinin birbirlerine
balanma tarzna da resmin yaps der29. Olgunun ve olgularn toplam olarak dnyann
yaps, olgunun resmi olan nerme ve nermelerin toplam olarak dilin yaps ile ortaktr.
Bu yap ortakl sayesinde nerme olgunun resmi olur. Her resmin, gereklikle
ortaklaa sahip olmas gereken, -doru ya da yanl- onu bir ekilde resmedebiliyor
oluunu mmkn klan, mantksal bicim, yani gerekliin biimidir.30
nerme btn gereklii temsil edebilir, ama gereklikle ortak olarak sahip
olmas gereken eyi, sayesinde onu temsil edebilir olduu eyi mantksal biimi yani-
temsil edemez. 31 Temsil etmenin koulu, temsil edilemez. Bylece mantksal biim
sylenemez. Mantk temelinde ina edilen dilin snrlar iinde kalnd surece, yalnzca
olgularn nasl olduu sylenebilir. Bu balamda sylenebilen ve sylenemeyen ayrm
temelinde, sylemenin kendisi sayesinde mmkn olduu, bu anlamda sylemenin
koulunu oluturan mantksal bicim sylenemez. mantksal biim nermede yansr,
nerme gerekliin mantksal biimini gsterir. 32 Tractatusda sylenebilir olan
olgulardr. Olgularn oluturucu eleri olarak nesneler sylenemez, ancak nermede bir
sembol yoluyla gsterilebilirler. Mnin bir ey olduu sylenemez, bu samadr; ama bir
ey M sembolyle gsterilir. 33 Olgu nesnelerin belli bir bicimde dzenlenmesinden
meydana gelen bir yapdr 34 . Bu olgunun resmi olan nerme de, nesnelerin yerine
isimlerin kullanld ve ayn bicimde dzenlenmi olan bir yapdr. rnein kitabn
masann zerinde olmas olgusunun resmi, kitap masann zerindedir. nermesidir.
Gerekte (dnyada)kitap ve masa arasndaki bant naslsa, dilde kitap ve masa
arasndaki bant dayledir. Dnyada bu nesneler ne ekilde bir araya gelerek olguyu
oluturdularsa, nesnelerin karlklar (temsilleri) olarak isimler de ayn ekilde bir araya
gelerek nermeyi oluturur. Olgunun ve nermenin bicimi ortaktr, bu rnekte
bicimaRbdir. aRb biimindeki bir nermede, a sembolyle bir nesne, b sembolyle
28Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 2.032 29Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 2.15 30Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus, 2.18. 31Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 4.12. 32Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 4.121. 33Wittgenstein, Notes on Logic Notebooks 1914-1916, Cev. G. Anscombe, Oxford, Blackwell, 1998,
s.110 34Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus, 2.03, 2.031.
-
11
baka bir nesne gsterilir. Benzer ekilde, rnein, yamur yamas olgusu, fa
biimindeki bir nermeyle, kar yamas olgusu da ga biimindeki bir nermeyle dile
getirilebilir. Bylece fa nermesi, anlamnn iinde a nesnesi getiini, fa ve g
nermeleri de, iki nermede ayn nesneden bahsedildiini gsterir.35
Wittgenstein iin dilin mantna (ileyiine) dair hibir ey sylenemez. Bu
balamda bir olgunun dilde ne ekilde temsil edildii, olgunun temsili olarak nermede
kullanlan kavramlarn, hangi kavramlarn altna decek ekilde kullanldna dair
aklamalar yaplamaz 36 . rnein kalem krmzdr. nermesi hakknda kalem bir
nesnedir. gibi bir aklama yaplamaz. Bu balamda kalemin bir nesne olduu
sylenemez, byle bir ifade samadr. Bu noktada byle bir ifadenin Tractatusun
terminolojisine gre sama olduu, yoksa bu ifadenin kendisiyle bir is grlebilmesi
bakmndan anlaml olduu vurgulanmaldr. kalem bir nesnedir ifadesinde sylenmeye
allan kalem kavramnn nesne kavram altna dtdr. Ayn ekilde Wittgenstein
acsndan kalem krmzdr nermesi hakknda krmz bir renktir gibi bir aklama da
yaplamaz. Krmznn bir renk olduu sylenemez. Sylenemez olan sylemeye ynelen
byle bir ifade de samadr.
Yukarda rnekleri verilen ayn trden iki ifadenin sama olmas, genelolarak, bu
ifadelerin sylenemez olan dilin mantksal bicimi hakknda olmalarndan, zel olarak
nermedeki (sahici) kavramlarn hangi (biimsel) kavramlarn altna decek ekilde
kullanldna dair olmalarndan kaynaklanr. Wittgenstein iin, bir eyin, bir biimsel
kavramn nesnesi olarak onun altna dt, bir nermeyle dile getirilemez. Bu,
nesnenin gstergesinde kendisini gsterir.37Bylece Wittgenstein iin byle bir sorun
syleyerek ( dil yoluyla) deil gsterilerek zlr. Baka bir deyile belli bir acdan
bakldnda zm kendisini gsterir. ab nermesinde, a ve b nerme deikenleridir.
nerme deikeni biimsel kavram, ald deerler de kavramn altna denleri
gsterir.38Bylece kitap bir nesnedir. ve krmz bir renktir. ifadeleriyle sylenmeye
35Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus,4.1211. 36Hacker P.M.S. When the Whistling had to Stop Wittgenstein: Connections and Controversies, Oxford
University Press, New York, 2001, s.148. 37Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus,4.126. 38Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 4.127.
-
12
allan,kitap, krmzdr. nermesinde kendisini gsterir. ab biimindeki Kitap
krmzdr. nermesinde, nerme deikenleri olarak a ve b, nesne ve renk(biimsel)
kavramlarn gsterir ve bu deikenlerin kitap ve krmz deerlerini almas, kitap
ve krmz kavramlarnn, nesne ve renk biimsel kavramlar altna dtn, yani
kitabn bir nesne, krmznn da bir renk olduunu gsterir39. (Ayn nermede a masa,
kalem vb. b de siyah, mavi vb. deerler alabilir.)
Wittgenstein Tractatusda anlaml (sinn/sense), anlamsz (sinnlos/senseless) ve
sama (unsinn/nonsense) kavramlarn birbirinden ayrt eder. Bylece tr nerme
grubu ortaya kar. Anlaml nermeler mmkn bir olgunun resmi olan nermelerdir.
Burada nermenin mmkn bir olgunun resmi olmas, nermede resmedilen olgunun
gerekleme ihtimali olduunu, onun byle bir potansiyele sahip olduunu gsterir. Eer
bu potansiyel, aktel hale gelmise nerme doru, eer potansiyel olarak kalmsa
nerme yanltr. Olgunun resmi olan, dnya ile karlatrlarak doru ya da yanl
olduu belirlenebilen, bu balamda doruluu belli bir koula bal olan ve bu koulun
yerine getirilip getirilmemesine bal olarak doru ya da yanl deeri alan nermeler,
doabilicinin nermeleridir. Anlamsz ve sama nermeleri, anlaml nermelerden ayran
ortak zellie iaret etmek istersek, bu nermelerin bir resim olmadklarn ve doruluk
koullarnn bulunmadn syleyebiliriz. Ancak anlamsz nermelerin altna den
mantn nermelerinin doruluk koullar olmamasna ramen, bu tr nermelerin doru
olup olmad nermeye bakarak belirlenebilir. yleyse anlamsz nermeler bir doruluk
deeri tar. Dier taraftan sama nermelerin altna den felsefenin nermeleri ne
nermenin kendisine ne de dnyaya bakarak doru olup olmad belirlenebilir. yleyse
sama nermeler bir doruluk deeri tamaz. Bu anlamsz ve sama nermeler
arasndaki temel farktr. Wittgensteinn kendisi ak olarak belirtmemesine ramen,
anlam-d ifadeleri be ayr snfta toplayabiliriz;
(a) Geleneksel felsefede semantik ve sentaktik tartmalardan dolay ortaya kan
Sokrates iyiden daha zdetir. trndeki ifadeler;
39Hacker, When the Whistling had to Stop , s.148.
-
13
(b) Bilimlerin yerine gemeye alan ve olgularn bilimsel tasvirini vermeye
alan szde bilimsel felsefelerin dile getirdii Tarihsel sreler diyalektik bir
etkileim gsterir trndeki kavramsal alan ile ampirik alan kartran ifadeler;
(c) Asl hakikati, varln gerek doasn szde yksek bir kavrayla aklsal,
kurgusal anlamda kavramaya alan bilim ustu metafiziklerin Varlk Geistin te
ikisinden olumutur biimindeki ifadeler;
(d) Dnyann mantksal yapsnn nasl olduunu sylenebilenler ile
sylenemeyeni ayran mantksal felsefenin dnyay doru grmek amacyla teklif
niteliindeki Dil ile dnyann mantksal yaplar ortaktr. biimindeki aydnlatc
ifadeler;
(e) Olgular dnyasn dorudan doruya tasvir etmek istemeyen dnyann
mantksal yapsyla ilgilenmeyen; Tanr, Hayat ve Dnyann anlamyla praksis acsndan
ilgilenen ahlak, sanat ve din alanlarnda ortaya kan Tanrya inanmak hayatn anlamna
ilikin sorunu zmektir. trnden ifadeler.
Bununla birlikte Wittgenstein kabaca be bekte topladmz dilsel kullanmlarn
ifadelerinin her birini anlam-d veya sama daha temelde ise ahlak ve din susku
(sukut) olarak deerlendirir.40
1. Dilin formlar hayatn formlardr. Dolaysyla dini sylemi ancak
ierideninceleyebiliriz. Bunlara d anlam ve doruluk kstaslarn uygulamamz
imkanszdr.
2. Dini ifadelerin anlam ifade edildii balam iinde bulunmaktadr. Yani dinin
kendine has bir dili vardr. Dolaysyla bu dili dinin iinden kavramak mmkndr.
3. Buna gre din dilinin yapsnn, kullanld balam ve grd fonksiyonagre
aratrlp zmlenmesi gerekir.
40Cengiz Cakmak, Logico-Philosophicusun Temel zellikleri, Felsefelogos,stanbul, 1999/2 s.189
-
14
4. nanmayanlar, inananlar dini dil oyununun dil ii hareketlerinin nasl
yapldn bilme anlamnda anlayabilirler. Ancak onlar inananlarn kendi tecrbelerini
ihtiva eden kavramlara sahip olma anlamnda, inananlar anlayamazlar; nk onlar
inananlarn kendi kazanmlar olan dini tecrbelerine sahip deildir. Bu bakmdan, kendi
iinde bir btn olan hayat tarz eletiriye tabi tutulamaz.
5. Tanrnn varlna inanmak iin hibir dayanak bulunmadn syleyen
olumsuz iddialarla, Onun varlna inanmak iin salam dayanaklar bulunduunu dile
getiren iddialar, hemen hemen her zaman, birbiriyle elimez.Dolaysyla dini konularda
pheciliin anlamsz olduunu kabul etmek gerekir.41Zira din ile ilgili felsefenin grevi,
dini rasyonelletirmeye, uzlatrmaya ve hatta herhangi bir deerlendirmeye tabi tutmak
deil, sadece din dilinin kavramsal ve ilevsel analizini, zmlemesini yapmaktr.
Felsefe dini eletiremez, sadece dini sylemin fonksiyon icra edi slubunu veya alma
tarzn bize gsterebilir. Wittgensteinn ikinci dnemini kendilerine rehber edinmi
analitik filozoflara gre, bir filozofun grevi, klasik metafizikilerin modasna uygun bir
tarzda kurgusal sistemler, sentezler veya dnya grleri icat etmek deil, kullandmz
terimlerle ne kastettiimizi ve bunu nasl ortaya koyduumuzu ak seik hale
getirmektir. Wittgenstein ikinci dneminde oulcu olarak nitelenebilecek bir anlam
teorisi gelitirmitir. Buna gre o zihinsel durumlar, zevkler, aclar, alglar, vb. hakknda
konuurken kullandmz kavram gruplarn ifade eden zel dil oyunlarndan sz
etmektedir. Bir szcn anlam artk zel dil oyunundaki kullanmna gre tanmlanr.
Bu oulcu anlam kuram, dini szlerin kendi zel anlamlar olduunu ve dini sylemin
kendine zg mant olduunu ortaya koymutur. Bu oulcu anlam teorisi, din diline
uygulanabilir bir zellie sahiptir. Bu durumda dinin bir yaam biimi olduu ve dini
ifadelerin anlamllnn yalnzca bu kendine has yaam biimi balamndan
deerlendirilebilecei sylenebilir.42
41 Turan Ko, Din Dili, Rey Yaynclk, Kayseri, 1995, s.247 42 Tuncay mamolu, Mantk Pozitivizm, Wittgenstein ve Din, Atatrk niversitesi, lahiyat Fakltesi
Dergisi,Say: 35, Erzurum 2011, s. 48-49.
-
15
unu da ifade etmek gerekir ki, Wittgenstein hakknda mantk pozitivistler onun
metafizikten iddetle katn ifade etseler de Wittgensteinn Tractatusu bunun aksini
syler: Tractatusun 1, 2, 3, nolu nermeleri eserin metafizik vurgusunu temellendirir. 4,
5, 6, nolu nermeler ise, pratie dayal nermelerdir. Bu konuda ilk sral nermenin
Wittgenstein tarafndan daha nce dnlm ev tasarmlanm olmas gerektii zerine
bir kanaat olumutur. Ama o muhtemelen Tractatusun ikinci yarsna yerletirmesi
gereken ilk sral nermeleri baa alarak; baa yerletirmesi gereken 4, 5, 6, sral
nermeleri kitabnn ikinci yarsna koymutur. Bu yzden Wittgensteina Tractatusun
dzenlenmesinde bile eseri metafizik bir temele oturtmutur eletirisi yaplr. Bylece
metafizie kar radikal bir eletiri ve kar kta bulunan eser, ilk nermeleriyle
metafizie teslim olur. Gereklii felsef dzlemde mutlaklatrmak balamndaki her
giriim, aslnda gizli ya da ak metafizik yapma durumuna gelmitir43
Wittgensteinn geleneksel felsefeyi sona erdirdiini ne srd dhiyane
eserinin tuhaf yazgs, kendi nermelerini de felsef nermeler safnda yer alan sama
nermeler olduunu itiraf etmek olmutur. Tractatusun gelitirdii retinin mantksal
temelleri zerinde, ne resim teorisinin olgusal nermeleri gereklikteki dayanaklarn
salayacak ontolojik temellendirme giriiminin ne de bu temellendirme gereksiniminin
kendisinden karsand dil teorisinin olgu nermeleriyle aklanamayaca kesindir.
Baka bir deyile Tractatusun, zerinde sz syleme yetkisini kendisinde bulduu bu
temel konular, tpk etik, estetik ve teolojinin hakikatleri gibi, sylenemeyen, yalnzca
gsterilebilen eylerdir. Doal olarak, olgusal / yasal sylemin snrlarn izmeye alan
Tractatusun yazar da tm olgusal sylemin dnda, yerleebilecei ve olgu terimleriyle
konumasn srdrebilecei felsefi bir konum bulamamtr. Wittgenstein bunun
farkndadr, nermelerine trmanarak yukar ktmzda, merdiveni bir kenara atmamz
ister. Sonuta Tractatus, bizi yazarnn arzu ettii teorik ykseklie tar ve son
deinisiyle nl dn verir: zerine konuulamayan hakknda susmal.44 Bu susku
hem etik hem de dindir: Dnyann kesin olgularn amak iin mantn kullanarak
43 Subhi Erdem, Dilin Yrngesinde Felsefe: Wittgenstein, s. 242. 44Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, .7
-
16
Tanr ile birleen bir mistiin susuudur. Elbette bu, bir mistiin olduu kadar, geleneksel
felsefenin de susuudur.45
Sonu:
Bu makalede akln ve felsefenin, epistemik ve dilsel mahreminden bahsetmeye
altm. Mahrem bir durumun varl ahlak bir durumun, ilkenin, ahlaklln olduunun
45Ali Utku, Ludwig Wittgenstein: Erken Dneminde Dilin Snrlar ve Felsefe, Dou-Bat Yay. stanbul,
2009, s.267-268;
Wittgenstein ve onun dncesi-felsefesi ile ilgili ve bilhassa felsefeye ve dile izmek istedii
snrlar ile din ve metafizik grleri hakknda geni bilgi iin zellikle u almalara baklabilir; Hadot,
Pierre; Wittgenstein ve Dilin Snrlar, ev. Murat Eren, Dou Bat Yay, 2009; A. J. Ayer, Dil, Doruluk
ve Mantk, ev. V. Hackadirolu, Metis Yay. stanbul 1984, Alpyal, Recep, Wittgenstein ve
Kierkegaarddan Hareketle Din Felsefesi Yapmak, stanbul: Anka Yaynlar, 2002 Alston, William P.
Philosophy of Language. New Jersey: Printice-Hall Ine., 1964; Aruoba, Oru, Nesnenin Balantsall-
Hume Kant, Wittgenstein zerine Bir alma, Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Ankara
1979; Aydn, Mehmet, Tanr Hakknda Konumak: Felsefi Bir Tahlil, lemden Allaha, Ufuk Kitaplar,
stanbul, 2001, s. 9-33; Ba, Murat, Wittgenstein ve Anlamn Ortalkta Olmas, Felsefe Tartmalar,
28. Kitap, stanbul: Boazii niversitesi Yaynevi 2001; Blackstone, William T. Dinsel Bilgi Sorunu:
Felsef zmlemelerin Dinsel Bilgi Sorununa Etkileri, ev. Tuncay mamoglu, Ata Yaynlar, stanbul,
2005. akmak, Cengiz, Wittgensteinda Dil ve Felsefe likisi, Felsefe Arkivi, Say: 30, s. 141-151,
stanbul 1997; Demir, Gkhan Yavuz, Sosyal Bir Fenomen Olarak Dilin Belirsizlii, Paradigma Yay,
stanbul, 2007; Ferre, Frederick,Din Dilinin Anlam, ev. Zeki zcan, Alfa Yaynlar, stanbul,1999;
Greisch, Jean; Wittgensteinda Din Felsefesi, ev. Zeki zcan, Asa Kitabevi, Bursa, 1999; Grnberg,
David, A Wittgensteinian Approach to Truth, The Role of Pragmatics in Contemporary Philosophy, Cilt:
1 Kirchberg am Wechsel, 1997; Grnberg, Teo; Anlam Kavram zerine Bir Deneme, Yap Kredi Yay,
stanbul, 2006; Kai Nielsen, Wittgeisteinian Fideism Philosophy 42, no: 61 (1967): ss. 191-209; King,
Robert H. Tanr`nn Anlam, ev. Temel Yeilyurt, nsan Yaynlar, stanbul, 2001; akir Kocaba,
fadelerin Gramatik Ayrm, Ekin Yaynlar, stanbul, Tarihsiz; Osman, Fikret, Wittgensteinin Dil Oyunlar
Teorisinin Din Diline Etkisi, Uluda niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Bursa 2003; Sezgin, Erkut,
Dilin Sfr Noktasnda Felsefe, Felsefe Tartmalar, 22. Kitap, s. 29-36, stanbul Sezgin, Erkut,
Wittgensteinin Ardndan: Felsefede Yntem, Felsefe Tartmalar, 3. Kitap, s. 18-27, stanbul Eyll
1988; Sezgin, Erkut, Wittgensteinin Ardndan Beden ve Zihin Hareketleri, Cem Yay., stanbul , 2002;
Soykan, mer Naci, Wittgensteinin Felsefe ve Metafizik Karsndaki Tutumu, Felsefe Tartmalar, 16.
Kitap, s. 63-75, stanbul Austos 1994; Soykan, mer Naci, Felsefe ve Dil: Wittgenstein stne Bir
Aratrma, Kabalc Yay, stanbul, 1995; Turanl, Aydan, Ge Wittgensteinda Temel nermelerin
Nitelii, Felsefe Dnyas Dergisi, Say: 14, s. 11-17, Ankara K 1994; Uluktk, Mehmet, Anlamn
Dilsellii indeki Oyunsallk: Gadamer ve Wittgenstein'da Oyun Kavram, Uluslararas Akademik
Aratrmalar Dergisi, Say: 40, 2009, s. 209-224; Utku, Ali, Sylenemeyeni Sylemek: Tractatusta
Paradoksal Yap, Dou Bat, Say: 9, 1999; Utku, Ali, Tractatusa Gecikmi Bir Dzelti, Virgl, Say:
18, 1999; Utku, Ali, Tractatusda Dnyann Yaps, Felsefe Tartmalar, 24. Kitap, s. 69-76, stanbul
Ocak 1999; Utku, Ali, Wittgeinsteinde Resim Kuram ve Metafizik, Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler
Enstits, Erzurum 1996; Yeilyurt, Temel, Szn Anlam: Teolojik Dilin Paradoksal Grnm zerine
Bir zmleme, lahiyat Yay, Ankara, 2007;
-
17
gstergesidir. Ahlak da iradenin varlyla kaim olabilir ancak. Akln ve felsefenin
epistemik ve dilsel bir mahreminin olmas onlar iradeye sahip ahlak zneler haline
getirir. Kanaatimce Gazzl ve Wittgesnteinn dile ve felsefeye snr izme kayglar,
sylenebilen ve sylenemez olan arasnda farklar ina etmeye almalar akln ahlaki
iradesi balamnda da yeniden okunabilir. Meai filozoflarnn gerekliin yalnzca
kesin ncllerden kurulu apodeiktik yani burhan akl yrtmeler ile elde edilebileceine
karlk bir snr ve mahrem durumdan bahseden Gazzl ile modern felsefede yaanan
dilsel dn (linguistik turn) akmna dilde sylenemeyeni syleme abas da
belirttiimiz balamda yeniden okunabilir. Bylelikle modernliin ahir zamannda
yaadmz u gnlerden hayatn hemen hemen her alannda iyiden iyiye hakim sylem
haline gelmeye balayan rasyonel bilin, rasyonel hayat, rasyonel bilim, rasyonel din gibi
sylemlerin aslnda nasl bir mahremsizlie ve edepsizlie ak ak bir davetiye olduu
da grlebilir. Kierkgaardn da Heideggerin de sklkla biz modern zihinlere syledii
u ifade de belki bu balamda anlalabilir: Tanr brahimin, smailin ve Yakubun
tanrsdr, filozoflarn deil.