alevilik ve bektasilik - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d280984/ty/ty_erdogank.pdf · 2020. 3....

23
Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Veli Merkezi TÜRK:.c 2. ULUSLARARASI T.ÜRK KÜLTÜR ve 1. Editörler Dr. Filiz KILIÇ Tuncay BÜLBÜL 17-18-19 Ekim 2007 ANKARA

Upload: others

Post on 13-Feb-2021

6 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

  • Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli

    Araştırma Merkezi TÜRK:.c HAM~R.~

    2. ULUSLARARASI T.ÜRK KÜLTÜR EVRENİNDE ALEVİLİK ve BEKTAŞİLİK BiLGİ ŞÖLENİ BİLDİRİ KİTABI

    1. CİLT

    Editörler Dr. Filiz KILIÇ

    Tuncay BÜLBÜL

    17-18-19 Ekim 2007

    ANKARA

  • Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Yayınlan ISBN: 978-975-507-220-3 Araştırma Dizisi: 5 2. Uluslararası Türk Kültür Evreninde Alevilik ve Bektaşilik Bilgi Şöleni Bildiri Kitabı 17-18-19 Ekim 2007 • Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Adına Yayın Sahibinin Adı / Owner Prof. Dr. Kadri YAMAÇ (Gazi Üniversitesi Rektörü)

    • Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / General Manager Prof. Dr. Filiz KILIÇ o

    Yayın İdare Merkezi Adresi/ The Address of Publishment Centre Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Gazi Üniversitesi Rektörlük Kampüsü, Araştırma Merkezleri Binası, Nu: 11 06502 Teknikokullar /ANKARA • Yayın İdare Merkezi Telefonu / The Telephone of Publishment Centre o 312. 222 70 16 • Belge Geçer / Fax o 312. 222 70 16 • Elektronik Posta/ E-mail [email protected] Web: www.hbektas.gazi.edu.tr • Basımcının Adı/ The Name of the Publisher Grafiker Grafik-Ofset Matbaacılık Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti . • Basımcının İşyeri Adresi/ Office Address of Publisher l. Cadde 33. Sokak No: 6 06520 (Oğuzlar Mahallesi) Balgat /ANKARA • Basımcının Telefon Numarası/ The Phone Number rıf The Publisher O 312. 284 16 39 (pbx) • Basım Tarihi ve Basım Yeri/ The Publishment Date 2::d P1:oce 15.10.2007 Grafiker Ofset: O 3 12. 384 00 18

  • Aşık Mustafa Remzi.-i Kırkağaci'nın Çeşitli Manzumelerinde Ehl.-i Beyt Sevgisi, Kerbela

    Hadisesi ve Bununla İlgili Yazdığı Şiirler· Aşık Mustafa Remzl~i Kırkağacl's Affections Towards

    Profet's Family With The Case of Kerbela in his Some Poetical Texts and Some Poems of Him Regarding this Topic and Incident

    Kenan ERDOGAN*

    ÖZET

    Aslen Manisa Kırkağaçlı olan Aşık Mustafa Remzi Efendi, rumi 1287, miladi 1870-71 yılında Kırkağaç'ta doğmuş, bir süre askeri rüşdiyede okuduktan sonra küçük yaşlarda To-katlı/Beşiktaşlı Hacı Ahmed Gedayl'ye bağlanarak aşıklık mesleğine girmiş, ondan icazet ve mahlas alarak Batı Anadolu'da İzmir, Manisa Balıkesir, Kastamonu, Soma, Salihli, Ge-diz, Edincik, Taşköprü gibi bir çok il ve ilçede gezerek çeşitli aşıklarla muşaaralar etmiş, güzel sesiyle, saz ve kanun çalarak mesleğini devam ettirmiş l 925'lerden sonra vefat eden bir halk şairimizdir.

    Gittiği yerlerde, görüştüğü kişilerle ilgili notlar düşerek, el yazısıyla kendi şiirleri ve on-larca halk, tekke ve divan şairinin yüzlerce şiirini kaydettiği Hadikatü'ş-Şu'ara adlı büyük bir mecmua tertip eden şair, genel olarak halk ve tekke edebiyatı, özel olarak da Bektaşilik açısından önemli bir kültür hizmeti yapmıştır.

    Yakın çevresinde Kırkağaçlı Kadiri şeyhi Kanburzade Ahmed Feyzi Efendi gibi muharrem-de Kerbela mersiyesi okuyarak ağlayan ve Kerbela mersiyeleri, Kerbela Destanı ve mu-harremiyye gibi bir çok eserler yazan meşhur heccav Kırkağaçlı Şair Eşref ve Kasabalı Nu-ri gibi şairler bulunan Remzi Efendi. Kerbela hadisesinin hatıralarının yüzyıllar sonra bi-le hala canlı yaşandığı bir ortamda yaşamış ve Mecmuası'nda Hüseyin Kazım Paşa'nın ünlü mersiyesine ve ona nazire olarak yazılan bir çok manzumeye yer vermiş kendisi de birçok mersiye yazmış ve söylemiştir.

    İzmir'de rehberi Arnavut Kazım Baba ve Mürşidi Midilli adasından Haydar Baba vasıtasıyla Bektaşiliğe bağlanan Remzl'nin, ehl-i beyti ve Bektaşlliği öven bir çok şiirine de rastlamaktayız. Yine muharremlerde ehl-i beytin maruz kaldığı ciğerler yakan o meşum olayı anlatan mersiye ve muharremiyeleri, hece ve aruzla yazılmış bu konuların anlatıldı-

    • Doç. Dr. , Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Ed. Bölümü Öğretim Üye-si, Manisa.

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 227

  • K E N A N E R D O G A N

    ğı divan. kalenderi, koşma gibi değişik manzumeleri vardır.

    Biz bu bildirimizde, yakın bir tarihte yaşamasına rağmen edebiyatımızın bilinmeyen bir şairini kısaca tanıtarak. onun ehl-i beyti öven ve Kerbela hadisesi çevresinde muharrem ayında yazdığı bazı şiirlerini değerlendirecek ve bunları neşretme yoluna gideceğiz.

    Anahtar Kelimeler: Kırkağaçlı Aşık Mustafa Remzi. tasawuf edebiyatı, ehl-i beyt, Kerbe-Ia, mersiye, muharremiyye.

    ABSTRACT Aşık Mustafa Remzi Efendi being originally from Kırkağaç of Manisa was bom in 1870-71 in Kırkağaç. After attending a military school for a while, he had down on Tokatlı Hacı Ahmed.Gedai and entered the circle of the poetic life. He got permition and pseudonym from him and travelded around the cities of west Anatolia such as İzmir. Manisa Balıkesir. Kastamonu. Soma. Salihli, Gediz, Edincik, Taşköprü. He died after 1925.

    The poet took some notes about the people whom he met. He wrote some hand written poems. collected hundreds of poems belonging to the folk. tekke (sect) and classical pbets and broght to life an inportanta collection book called Hadikatü'ş-Şu'ara. He has serveö up for folk and sect literature in general and Bektaşi Sect in particular in a cultural perspective . ·

    in the near circle of him. there were Kanburzade Ahmed Feyzi Efendi who were reading elegies (mersiye) regarding Kerbela and criying, Kırkağaçlı Şair Eşref who has written Kerbela Epos and Muharremiyye and Kasabalı Nuri. He lived in a territory and time in which the memory of Kerbela lncident were alive even after hundreds of years. in this atmospher, he has collected Hüseyin Kazım Paşa's famous elegy (mersiye) and some poetic texts written in the same form and same structure towards this elegy, in his Poetry Collection. and he has also written some elegies and included in this Collection.

    We also come across with his such poems which · praise the family of Prophet Muhammed and Bektaşi Sect. During this period, he tied up with Bektaşi Sect following up his Ieader Arnavut Kazım Baba and Haydar Baba of Midilli Jsland. in this time. he has written some elegies and muharremiyyes dealing with Kerbela lncident in the form of divan, kalenderi, koşma which were written with meter and Arabic meter (Aruz).

    in this presentation. we will deal with such a poet who lived in a near time period. but noboday knows who he was in Turkish literature. After birefly introducing him. we will evaluate his some pomes written during the month of Muharrem. Ali these pomes praise the Family of Prophet Muhammed and deal with Kerbela Incident.

    Key Words: Kırkağaçlı Aşık Mustafa Remzi, Mystic literature, Family of Prophet Muhammed, Kerbela, Elegy, Muharremiyye.

    Kırkağaçlı Aşık Mustafa Remzi

    Aslen Manisa Kırkağaçlı olan Aşık Mustafa Remzi Efendi, rumi 1287, miladi 1870-71 ı yılında Kırkağaç'ta doğmuş, bir süre askeri rüşdiyede okuduktan sonra küçük yaşlarda Tokatlı Hacı Ahmed Gedayl'ye bağlanarak aşıklık mesleğine gir~

    Hicri ve ruml tarihlerin miladlye çevirisi için Tarih Kurumu'nun resmi sitesi olan ttk. gov. tr. deki "çevirme kılavuzu"ndan yararlanılmıştır.

    228 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • AŞJK MUSTAFA REMZİ-1 KIRKAGACİ'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL-1 BEYTSEVGISI, KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDIGI ŞiiRLER

    miş, ondan icazet ve mahlas alarak Batı Anadolu' da İzmir, Manisa Balıkesir, Kas-tamonu, Soma, Salihli, Gediz, Edincik, Taşköprü .. gibi bir çok il ve ilçede geze-rek çeşitli aşıklarla muşaaralar etmiş, saz ve kanun çalarak, aşık kahvesi işleterek mesleğini devam ettirmiş ve 1926' dan sonra vefat etmiş olmalıdır.

    Başından geçen olaylar ve kendi şiirleri ile yüzlerce tekke, halk ve klasik şiiri kay-dettiği Hadikatü'ş-Şu'ara adını verdiği hacimli Mecmuası, mahalli debiyat ve ta-rih açısından değerlendirilen şairin(Erdoğan-Özkuyumcu, 2007 bildiri)2, Ada-na'da şairler kahvesi işlettiği sırada aşık olduğu eşiyle ilgili otobiyografik desta-nı ve şiirleriile Yunan işgali ve işgal sonrasında yazdığı manzumeleri çeşitli bi-limsel dergilerde tarafımızdan yayınlanmıştır (Erdoğan, 2007a: 125- 134; Erdo-ğan, 2007b: 277-300).

    Nakşibendi tarikatına bağlı olan annesi Aişe hanımın vefatına tarih düşüren şair, önceleri Rufailik ve Kadirilik gibi bazı tarikatlara devam etmişse de aşık tabi-atı ve serbest mizacı gereği gençlik ve orta yaşlarında "Tarlk-i Nazenin" diye an-dığı Bektaşlliğe bağlanarak onda karar kılmıştır. Bu durumu aşağıdaki metinle-rini vereceğimiz bazı mersiye ve koşmalarında da göreceğimiz gibi, ayrıca kendi-si "Mürşidim Midilli adasından Haydar Baba, rehberim Arnav.ut Kazım Baba" no-

    • 1

    tuyla da açıkça belirtmiştir3.

    Bektaşi olduğu yakın çevresinde bilinmediği söylenen şair, bazı şiirlerinde yaz-dığı, ve yaşayan akrabalarının anlattığına göre, ibadetine düşkün, namazında ni-yazında inançlı bir kimse oldarak tanınıyor. Yine şairin, güzel sesiyle saz ve ka-nun çalan bir kimse olarak bilindiği, birkaç sefer evlenerek ayrıldığı da mecmu-asında görülen ve akrabalarından nakledilen bilgiler arasındadır4.

    AH beyt Sevgisi ve Remzi İslam dininin kutsal kitabı Kuran'da ve Kuran'ın kendisine indiği Hz. Muham-med'in hadislerinde sevgi ve muhabbeti istenen ve tarihte büyük bir misyon ifa eden al-i beyt, ehl-i beyt, al-i aba, özel olarak Hazret-i Peygamber ve kızı Fatıma, damadı Hazret-i Ali, torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin' den oluşan ev halkı, ha-ne halkı ve genel olarak da onun kutsal soyundan gelenlerdir (Sarıcık, 1997; Pa-kalın, 1983: 51-52). Peygamber bir örtü ile bunları bürüyüp dua ettiği için al-i aba denmiştir. El şeklinde temsil edilerek lafza-i celali gösterdiğine inanıldığı için, pençe-i al-i aba da denir.

    2 Hayatı ve mecmuası üzerinde bu bildiri ve makalelerimizde bilgi verdiğimiz için burada yalnızca ehl-i beyt sevgisi. mersiye ve muharremiyyeleri üzerinde durulacaktır.

    3 220 küsur sayfası boş 990 sayfalık kalın, elyazısıyla yazdığı mecmuasında 825. sayfada "Nazenine İntisabım" başlığı altında şu not vardır: 16 Mayıs 1320 (/29 Mayıs 1904)'de İzmir'de Tarikat-ı Aliyye-i Nazenine iııtisab ettim. Miirşidim Midilli adas111dan Haydar Baba, rehberim Arnavut Kazım Baba.

    4 Bu bilgileri bize veren ve mecmuayı istifademize sunan şairin akrabalarından Prof. Dr Nadir öz-kuyumcu'ya buradan teşekkür ederiz.

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 229

  • KENAN ERDOGAN

    özellikle Emevllerin biraz arap milliyetçiliği ve kabilecilik yaparak Türkler gibi diğer ırkları nispeten dışlamaları, aynı zamanda Hz Peygamber' in ciğerparesi Hz. Hüseyin ve ehl-i beytten bir çok kimseyi Yezid zamanında Kerbela'da susuzluk ve işkencelerle katletmeleri Türklerin Abbasilerin yanında yer almalarına yol aç-mış ve EbO Müslim gibi destani kahramanların Abbasllerin kurulmasında büyük rolü olmuştu. Türklerin Abbasiler döneminde ordu ve sarayda önemli görevlere getirilmesi onları İslamiyete daha çok ısındırmış ve islamın bir kılıcı durumuna getirmişti. Böylece Hz. Peygamber ve onun kutlu soyuna özel bir muhabbet bes-leyen Türkler, hayatlarında olduğu gibi edebiyatlarında da peygamber ve soyu-na olan bu temiz-sevgiyi dillendirmişler ve haliyle Türk Edebiyatında ehl-i beyt sevgisi ilk devirlerden itibaren büyük bir yer tutmaya başlamıştır.

    Konumuz kültürümüzde ve edebiyatımızda ehl-i beyt sevgisi (Turan, 2001: 163-78)5 olmadığı için yalnızca edebiyatımızda na't, medhiye, mersiye maktel, mu-harr.emiyye, nefes, düvaz .. gibi bir çok nazım şekli ve türün bu konuyla ilgili ol-duğUnu belirterek ve sadece Türk isimlerinde bile ehl-i beyt ve imamlarının adı olan Ali, Hasan, Hüseyin, Seyit, Haydar, Murtaza, Kazım, Zeynel, Ca'fer, Sadık, MOsa .. gibi çeşitli isimlerin ne kadar büyük bir yer tuttuğunu söylemekle yeti-nelim. Bu isimlerin çokluğu ve sevilmesi yanında Muaviye isminin konulmama-sına ve Yezit isminin ise hakaret anlamında kullanılmasına dikkat çekerek Rem-zi'ye geçelim.

    Remzi. Osmanlı Devleti'nin Yeniçeri Ocağı'nı ortadan kaldırdığı ve Ocakla irtiba-tı olduğu için Bektaşi tekkelerine de kapatma, yasaklama ve sınırlama getirdiği ancak buna karşılık, belki de bir tepki olarak sanatçılarda ve şairlerde Hz. Ali ve al-i beyt sevgisinin muharremiyye, mersiye ve nefes gibi şiirlerle doruğa çıktığı bir çağda (XIX. yy) doğmuştur. Zaten bu çağda yaşayan şairlerin belli bir tarika-ta bağlı olmayanı yok gibidir(Ünver, 1988: 100; Uzun, 2006: 9; Özgül, 1987: 16; Erdoğan, 2001: 83-106).

    Remzi'ye geçmeden önce onun yakın çevresinde bulunan ve aynı yüzyılda yaşayan meşhur heccav Manisa Kırkağaçlı Şair Eşrefö ve Kasabalı (Turgutlu) Nuri7 gi-bi şairler de ehl-i beyt sevgisini dile getirmişler ve Kerbela mersiyeleri, Kerbela Destanı ve muharremiyye gibi bir çok eserler yazmışlardır. Yine Manisalı Mevle-

    5 Edebiyatımızda ehl-i beyt sevgisi ile ilgili bu makaleye bakılabilir. 6 Meşhur hiciv şairi Kırkağaçlı Şair Eşref ( 1847-ı 912) de İzmir' de Ruhi Bey Baba' dan el almış Bek-

    taşilikle ilgili bir şairdir. Koca, ( ı 990, 782) Eşref'in "Bektaşiliği dile getiren şiirlerinin pek az" oldu-ğunu söylüyorsa Remzl'nin Mecmuası'nda bu konuya örnek olarak beş şir bulunması başka şiirlerinin olduğunu akla getirmektedir.

    7 Kasabalı Dülekzade Me.hmet Nuri Efendi ( 1868-19ı6) de Manisa'nın Turgutlu ilçesinden yetişen ve kendi kendini yetiştiren pek bilinmeyen şairlerden biridir. Nurl'nin destan, koşma, gazel. mu-hammes gibi çeşitli şekillerde yazdığı muharremiyye ve mersiyeleri için bkz. (Erdoğan-Çalka, 2006: 2 ı 5-258: Erdoğan-Çalka 1995).

    230 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • AŞIK MUSTAFA REMZİ-1 KIRKAGACİ.NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL·I BEYTSEVGISI. KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDIGI ŞiiRLER

    vl bir .kadın şair Aşık Tevhide ve Rufai bir şair olan Hasan Rüşdl de Kerbela mer-siyesi yazan Manisalı şairlerden bir kaçıdır (Okumuş, 2001: 48-49).

    Remzi de bu Manisalı şairler gibi aşağıda bir çok şiirinde de görüleceği üzere, ehl-i beyte karşı hususi muhabbeti olan bir şairdir.

    Zaten bu muhabbet ve sevgiye hemen bütün tarikatlarda çok önem verilmiştir. Nitekim Remzl'nin de bir ara dergahına devam ettiği ve vefatına tarih yazdığı Kırkağaçlı Kadiri şeyhi (Nakşllik ve Rufallikten de mezun olmuştu) Kanbuzzade Ahmed Feyzi Efendi, Remzl'nin bu tarih şiirinde anlattığına göre ehl-i beyt mu-habbetine özel bir yer veriyor ve Kerbela hadisesini anarak durmadan ağlıyordus. Böyle yakın çevresinde özellikle muharrem ayında muharremiyye ve mersi-ye söyleyen şairlerin olduğu, Kerbela hadisesinin hatıralarının yüzyıllar sonra bile hala canlı yaşandığı bir ortamda yaşayan Remzi, elbette bu konuya da el atacak içli, yakıcı şiirler söyleyecekti. Remzl'nin, serazat ruhu al-i aba sevgisiyle Bektaşlliğe bağlanınca9 , artık bu gelenek onun için adeta bir görev, bir misyon halini aldı.

    Remzi, ehl-i beyt sevgisini koşma, divan kalenderi, gazel-kaside ve musammat formları içinde ve daha çok mersiyelerde konu edinmiştir. Şimdilik koşma, divan ve mersiyelerini ileride Kerbela Hadisesi dolayısıyla tekrar ele alacağımız için, bunların içinde gazel-kaside, müseddes, formuyla yazılan semat kalenderi ve nefeslerinden birer örnek vermekle yetiniyoruz.

    "Yô. ResO.lallô.h" redifli "Na't-ı şen1 başlığıyla türü, ve Semô.'f notuyla nazım şekli be-lirtilen şu şiirinde Remzi, ne kadar günahkar olsa da ehl-i beytin aşkına, al-i aba-

    8 Remzl'nin bu tarih şiirinden ilgili beyitleri buraya alıyorum (Erdoğan,Özkuyumcu,2007: 956):

    Nakşibendiyle Rufa'I'den dahi me'zGn olup Zü'l-cenaheyn olduğu ke'ş-şems ü ve't-taban idi

    Matem-i evlad-ı Haydar'dan mükedderdi müdam Her zaman ol vak'a-i dil-sGzile giryan idi

    9 Ayrı bir makale konusu yapacağımız Bektaştliğe bağlanmasını Remzi, iki ayrı koşmasında iki se-beple açıklar: ı. hanedan-ı ehl-i beyte olan muhabbeti. 2. kamil mürşide bağlanarak aşkla dolup taşmak istemesi, güzellere olan düşkünlüğü, onlardan kurtulmak istemesi. Böylece mecazi aşkdan hakikisine geçecek ve fani güzellerden baki sevgiliye ulaşacaktır (Erdoğan.Özkuyumcu. 2007: 856-57).

    Remzi böyle geçdi cümle erenler Tarikatde edeb erkan görenler Hanedan-ı ehl-i beyti sevenler Vilayet serveri şaha sarılsın

    ·Aıem-i mecazdan etdim feragat Bakmam gayrı dehrin güzellerine Oldu o yüzlerden serim selamet Benden ırag etdi Hak şerlerine

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 231

  • KENAN ERDOGAN

    ya bende olduğu için, kıyamet gününde Hz. Peygamberden şefaatçi olmasını ummakta ve talep etmekte, Hatice, Fatıma, Murtaza, Hasan ve Hüseyin hakki için ondan iltifat beklemektedir. Şiir, gazel-kaside şeklinde (aa, ba, ca) kafiyelen-miş olup özel bir ezgiyle okunan bir sema'ldir (Sema'! nazım şekli için bkz. Dil-çin, 1983: 356-358).

    Na't-ı şerif Sema'i (s. 963-964) Mefıi'flün Mefii'flün Mefii'flün Mefii'flün

    Esirim nefs elinde pek fenayım ya ResGlallah .Meded rahm et beni rahma sezayım ya ResGlallah

    Mecaz 'alemlerinde geçti gitti cevher-i 'ömrüm Neden bu rütbe mağlGb-ı hevayım ya ResGlallah

    Cehaletle her 'isyanı cihanda irtikab ettim ·,, Mukayyed defterimde sad cerayim ya ResGlallah

    Şefi' ol ehl-i beytin 'aşkına rGz-ı kıyamette Ki zira bende-i fil-i 'ahayım ya ResGlallah

    Meded-hahım benim sensin efendim her dü 'alemde Garibim bl-kesim hem bl-nevayım ya ResGlallahıo

    Hatice Fatıma Şah-ı velayet Murtaza hakkı · Hasan ile Hüseyn'e ben fedayım ya ResGlallah

    Nigah-ı lutfuna şayeste kıl atma kapından kim Bir edna bende-i Remzi gedayım ya ResGlallah

    Aşağıda ise. Remzl'nin, aruzun mef'ulü mefa'flü mefa'flü fe'ulün kalıbıyla yazılan, Halk şiiri nazım şekillerinden. mütekerrir müseddes biçiminde yazılmış ve özel bir ezgiyle okunan bir "kalenden"''si görülmektedir (Kalender! nazım şekli için bkz. Dilçin, 1983: 359-360). Şiirde Ehl-i beytin en önemli ismi Hazret-i Ali övülürken diğer 12 imamdan sekizinin ismi de bu arada saygı ile anılmaktadır.

    Kalenderi (s. 908-909) Mef Ulü Mefa'flü Mefii'flü Fe'u/ün

    iman u dinim kan-ı kerem~karım Ali'dir Ey hace benim can ile cananım Ali'dir , D!demde ferim derdime dermanım Ali'dir Her şanı u seher nale-i efganım Ali'dir Ben Raftzf'yim sevgili sultanım Ali'dir Valliihi imiimım şeh-i merdiinım Ali'dir

    1 O Bir üstteki "Şefi· ol" diye başlayan beyit, burada mükerrer yazılmış ancak 2. mısradaki "zira" yeri-ne "ezelden" kelimesi konmuştur.

    232 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • AşiK MUSTAFA REMZl-1 KIRKAGACİ'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL·l BEYT SEVGiSi. KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDIGI ŞiiRLER

    Ben Zeyne'l-'aba(ya) kul u kurbanım her dem Bakır urur her zahma hasılı merhem Bir leyi idi gösterdi bana mezheb-i mahrem Musa ve Rıza 'aşkına nuş eylemişem sem Ben Rafizfyim sevgili sultanım Ali'dir Vallahi imamım şeh-i merdanım Ali'dir

    Daman-ı Takl'ye sarılan buldu selamet Hatm oldu Nakl'de nice bin sırr-ı velayet Can ver Hasanü'l-'Askerl'ye Remzi nihayet 'Ayn-ı Cerri-i Mehdi'ye varıp eyle dehalet Ben Rafizfyim sevgili sultanım Ali'dir Vallahi imamım şeh-i merdanım Ali'dir

    Yine kanun ve saz çalan birisi olarak ezgi ile belli bir makamdan okuduğunu dü-şündüğümüz sekizli hece vezni ile yazılan şu küçük nefesinde ise Remzi. üçlü vur-gulama ile yine Al-i resulün serveri Hazret-i Ali'yi övmektedir.

    Nefes (s. 956)

    AH resulün serveri .Ali'dir Ali'dir Ali Rah-ı hakikat rehberi Ali'dir Ali'dir Ali

    Ali'dir bab-ı Medine Bir geldi ruy-ı zemine ibtida açan bu dine Ali'dir Ali'dir Ali

    Ol Hacı Bektaş-ı Veli Etti beni Remzi deli Bildin mi tuttuğun eli Ali'dir Ali'dir Ali

    Remzi, sıradan aşk şiirlerinde bile ehl-i beyt muhibbi olduğunu, onlara bağlılığını bir münasebetle dile getirmiştir. Mecmua' da s. 977'deki mütekerrir müsed-des sema 'isinden bir bent:

    Der-i ümidim ol şah-ı velayet Haydar-ı kerrar Muhibb-i hanedan-ı ehl-i beytim ben değil ağyar Alır dadım benim senden emin ol Vahidü'l-Kahhar Hacı Bektaş Veli-asa benim pirim efendim var Huda razı olursa ettiğin bu kemtere kalsın Seninle maceramız ta huzGr-ı mahşere kalsın

    Ancak şairin ehl-i beyt muhabbetini ve onu incitenlere karşı nefretini en çok Kerbela mersiyelerinde ve muharremiyelerinde görürüz. Kerbela faciası zaten Remzl'nin bu tarz şiirlerinin odak noktasını oluşturur. Bu şiirleri şekil ve muhte-

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 233

  • KENAN ERDOGAN

    va bakımından değerlendirmeden önce mersiye türü üzerinde durarak Türk ede-biyatında bu türün gelişimini özetleyip Remzl'nin buradaki yerini tespit etmeye çalışalım.

    Mersiye ve Türk Edebiyatı'nda Mersiye

    "Arap, Fars ve Türk Edebiyatları'nda özellikle ölenin veya kaybedilen değerlerin ardından onu öven ve kaybının üzüntüsünü terennüm eden şiirlerin genel adı" olan mersiye; sözlükte, "ölenin iyiliklerini anıp ağlamak, onun hakkında ağıt söy-lemek" demek olan Arapça "resa" kökünden gelmektedir.

    Türk halk ve aşık ·edebiyatında "yuğ, ağıt, sagu, şivan" gibi adlarla anılmakta ve İslamiyet öncesinden beri bilinmektedir. Klasik edebiyatta müstakil bir tür olan mersiyenin (Bu türün geniş bir incelemesi için bkz. İsen, 1993), dini-tasavvufi Türk edebiyatında da hemen bütün tarikatlarda, bilhassa Alevi-Bektaşi şiirinde ve rı:ıusikide çok kullanılan, bilinen ve icra edilen bir tür olduğunu belirtmek ge-rek (Geniş bilgi için bkz. Toprak, M. Faruk-vd. 2004: 215-221)''·

    Özellikle Hz. Hüseyin ve ehl-i beytten bir çok kimsenin Kerbela'da şehid edilme-si. bu acı ve ıstırabın gerçekleştiği muharrem ayında onu anarak mersiye, nevha ve muharremiyye denilen acı ve ıstırap dolu içli şiirlerin yazılmasına ve okunma-sına sebep olmuştur. Bunların bir kısmının, besteli olarak çeşitli makamlarda, dergahlarda, musiki eşliğinde mersiyehanlar tarafından icra ile okunmasının, bir gelenek halini aldığı görülmektedir.

    Türk Edebiyatı'na sürekli ve büyük bir etkisi olan Mevlana'dan başka, Türk Ta-savvuf edebiyatında Aşık Yunus ve Yazıcıoğlu ile başlayan mersiye söyleme ge-leneği, büyük şair Fuzuli, Bursalı Haşimi, Seyyid Nizamoğlu, Zakir! Hasan Efen-di, Niyazl-i Mısrl, Hasan Sezay!, Ömer Fuad! gibi bir çok şair tarafından devam ettirilmiş ve yazılan bu şiirler bestelenerek Hz. Hüseyin' in şehid edildiği 10 Mu-harrem' de okunmuştur. Halvetllik, Mevlevllik ve Bektaşilik gibi çeşitli tarikatlar-da bu günlerde zikir ve dualarla tevhid çekilerek mersiye ve mevlit okunduğu da bilinmektedir.

    Bilhassa, Bektaşilikte Misali Baba, Safi Baba, Mehmed Ali Hilmi Dedebaba gibi şahsiyetlerin mersiyeleri yanında özellikle Kazım Paşa'nın

    Düştü Hüseyn atından sahra-yı Kerbela'ya Cibril var haber ver Sultan-ı enbiyaya ,

    Nakaratlı mersiyesinin çok okunduğunu söyleyebiliriz12.

    l 1 Burada mersiyenin, Arap, Fars ve Türk Edebiyatı'ndaki durumu ve gelişimi, musikideki seyri. dört ayrı yazar tarafından özetlenmiştir.

    12 Remzi. mecmuasında bu mersiyeye yer verdiği gibi (s. 226-229) onun tazmini olan Kasabalı (Tur-gutlu) Nuri'ninkine (s. 229 vd). Eşref'in mersiye ve muharremiyyelerine (s. 52, 90. 238). Mahir (s. 238). Nacf (s. 332) Hilmi Dedebaba. Rami. Türabf. Selami. Süreyya Baba. Harabf. Figanf. Haşim Baba .. gibi bir çok şairin, mersiye, muharremiyye, nefes gibi pek çok şiirlerine de yer verir.

    234 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • AşlK MUSTAFA REMZİ-! KIRKAGACİ'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL-1 BEYTSEVGISI, KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDIGI ŞiiRLER

    Caferi müslümanların bulunduğu yerlerde ise kalabalık katılımlarla "taziye" tö-renleri düzenlenerek bu mersiyelerin okunup sine döğüp ağlanması ve Kerbela hadisesini canlandıran temsiller yapılarak desteler tertip edilip törenler yapılması bir adet haline gelmiştir.

    Mersiyeler üzerinde Bünyamin Çağlayan tarafından "Kerbela Mersiyeleri" adında bir doktora tezi hazırlanmış olup bu tezde Çağlayan. Kerbela vak' asını ve so-nuçlarını. çeşitli sanatlara yansımasını, klasik edebiyatta. halk. aşık ve Azerbay-can edebiyatındaki durumunu. şekil ve muhteva özelliklerini inceleyerek bunla-ra çeşitli örnekler vermiştir. Tezde 15. yüzyıldan 20. yüzyıla 103 aruzla yazmış kla-sik şairin, 16 halk. 12 Azerbaycanlı şairin şiirine yer verilmiş ve mensur bir mer-siyeye de kısaca temas edilmiştir (Çağlayan, 1997).

    Ancak bütün bu mersiye şairleri içinde, hem hece hem de aruzla yazan ve halk. divan ve tekke şeklinde bir tasnife gitmeyen Remzi ve şiirleri bulunmamaktadır.

    İşte Kırkağaçlı Aşık Mustafa Remzi de, İslam etkisinde gelişen Türk Edebiya-tı'nda, yüzyıllar içinde pek çok örnek verilen bu konuya, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyıl başı itibariyle bir hayli örnek vermeye devam etmiş ismi pek bilinmeyen bir şair olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Remzi'nin Kerbela Faciasını anlatan Muharremiyye, Divan ve Koşmaları

    Remzl'nin bu münasebetle yazdığı mersiye ve muharremiyyeleri ve diğer şiirlerini buradaki sırayla şekil ve muhteva açısından kısaca değerlendirirsek, gazel biçimindeki ilk şiiri nazım şekli olarak bir semil't tür olarak ise bir mersiye ve mu-harremiyye (Uzun. 2006: 9; Topal 2007: 89-104; Mevlevi, 1973: 102)dir. "Oku bu vak'a-i dil-sO.zu cümle halka13 giryiln et" mısraından ve "et" redifinden, duygusal bir dille mateme katılmayı teklif ve teşvik eden. muhtemelen 1 O muharrem matem törenlerinde okunmak için (ya da bu törenlerin etkisiyle) yazılmış bir şiirdir.

    "Mersiye"başlığıyla Hz. Hüseyin'e sunulan ikinci şiir ise halk edebiyatı nazım şekillerinden aruzla yazılan, gazel biçiminde kafiyelenmiş özel bir ezgiyle okun-duğu belirtilen bir divan (divan için için bkz. Dilçin, 1983: 354-356)dır. Şiirde ehl-i beytin çektiği acılar, Hz. Ali'nin secdedeyken İbn-i Mülcem tarafından şehit edilmesinden sonra Hz. Hasan'ın zehirlenmesi, Hz. Hüseyin'le beraber al-i bey-tin susuzlukla doğranması. ehl-i beytin ha_nımlarının baş açık yalın ayak işkence ile çölde gezdirilmesi. . gibi İslam tarihinin acıklı sayfaları özetlenerek sonunda Hz. Hüseyin'den, ceddi Muhammed aşkına mahşerde şefaat dilenerek bitirilir.

    Muhammes biçiminde yazılmış üçüncü şiir de nazım biçimi olarak bir semil'fdir. Tür olarak ise yine "mersiye" diye isimlendirilmiş altı bentlik bir muharremiyye

    13 Mahalll söyleyiş ve ağız özelliği gereği bazı ekler "halka/halkı" örneğinde olduğu gibi yer değiştirmektedir.

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 235

  • KENAN ERDOdAN

    manzumesidir. Bu şiir de yukarıdaki gibi yine İslam tarihindeki yürek yakıcı say-faları anlatmakta, Kerbela faciasından. olayın aslını Hz. Peygamber'in vefatı sonrası hilafet ve miras tartışmalarına kadar götürmektedir.

    Yine dördüncü şiir de "Mersiye-i Şah-ı Şehid" başlığıyla yazılmış bir muharre-miyye şiiridir. Şiirin, nazım şekli olarak, mütekerrir müseddes şeklinde yazılmış özel vezni ve ezgisiyle inşad edilen bir "semal"olduğu, bir notla üst yanına ayrıca yazılmıştır.

    Muhteva olarak şiirin. "siyah giysin müselmanlar" diyerek matem elbisesi giyile-rek yapılan bir törene davet şiiri olduğunu söyleyebiliriz. Şiirde özetle 124 mek-tupla Kufelilerin Hz. Hüseyin'i biat etmek için davet ederek onun 72 peyreviyle oraya gitmesi, Yezid'in yağmur gibi üç binden fazla asker toplayarak susuzlukla

    , "kamu evlad-ı peygamber"i şehid etmesi, şehidlerin başlarının mızraklara takıla, rak teşhiri anlatılır ve kadınların tutsak edilmesi hatırlatılatılıp bu gurbet diya-rında acıyı bir daha tazeleyerek Yezid'e binlerce lanetler edilir.

    Başında yine Hz. Hüseyin için yazılmış bir mersiye olduğu bildirilen beşinci şiir de bir muharremiyye ve gazel biçiminde kafiyelenmiş bir semafdir. Yine Kerbela hadisesi çevresinde olaya karışanlar anlatılarak lanetler edilmiş, Hz. Hüseyin' in bazı faziletleri sayıl?rak bütün evrenin bu mateme iştirak ettiği anlatılmıştır.

    Tarih ve günü açıkça belirtilerek "10 Muharrem 1335" (6 Kasım 1916) notu bulu-nan altıncı şiir de gazel biçiminde yazılmış bir muharremiyye ve özel ezgisiyle okunan bir semafdir. "Olduğu gündür" redifi ve sürekli tekrar edilen "Bu gün ...... . an olduğu gündür" kalıbıyla, 1 O muharremin anlam ve önemi bir kez daha hatırlatılarak ders alınması sağlanmıştır. Bu şiir de diğerleri gibi olayların canlı tas-virlerinin yapılarak matem tutulması istenen bu özel gün için yazılmış ve 1 O Mu-harrem sayısına uygun olarak on defa "bu gün" ve .. "gündür" diyerek günün an-lamı tekrarlarla daha bir vurgulanmak istenmiştir.

    Sonuç olarak biri dfviin beşi semii'f olan bu mersiye ve muharremiyyeler, tek tük vezin aksaklıkları ve mahalli dilin kullanılmasına rağmen mersiye ve muharre-miyye geleneği içinde başarılı sayılabilecek içli, samimi çalışmalardır. -Gelenek-teki gibi muhteva bakımından dünyanın geçiciliği, feleğe sitem, yas ve övgü, ola-yın tasviri ve dua (ve beddua) gibi beş bölümün hepsini barındırmasa da çoğunu içinde taşımaktadırları4.

    Sonraki bölümde ise Remzl'nin dört tane divanı yer almaktadır. İlki gazel biçi-mindeki yedi beyitlik divanda şair, "hadisat-ı Kerbela"nın kendi üzerindeki etkile-rini, kendi meslek ve meşrebini hikaye ediyor. İkinci divan da, gazel biçiminde

    14 Aynı yüzyılda (19.) yaşayan Kıbrıslı bir şairin mersiyelerinin (divan şiiri geleneği açısından) bir değerlendirmesi için bkz. (Batislam. 2000)

    236 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • Aş!K MUSTAFA REMZl-1 KIRKAGACİ'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL-1 BEYT SEVGiSi. KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDIGI ŞiiRLER

    kafiyelenmiş olup Kerbela vakasının nasıl cereyan ettiği anlatılıyor. Yine gazel şeklinde yazılan beş beyitlik üçüncü kısa divan da, Kerbela faciası ve Hz. Hüse-yin'in aşkıyla yazılmış bir manzumedir. Dördüncü ve son divan ise "ya Hüseyin" redifli bir mersiyedir. Gazel biçiminde kafiyelenmiştir. Manzume, Kerb_ela hadi-sesinin tasviri ve canlı hitapları ile dua ve bedduasıyla klasik mersiye geleneğinin o zamandaki bir temsilcisi gibidir.

    Remzl'nin yine muharrem ayı ve Kerbela hadisesi dolayısıyla 11 'li heceyle yaz-dığı koşmalarına (Koşma için bkz. Dilçin, 1983: 305 vd.) gelince, bunların he-men hepsi de coşkun bir üslupla, akıcı bir dille yazılmış tasavvufi şiirlerdir. 3-4 bentten oluşan bu koşmaların konusu genel olarak yukarıda anlattığımız semai ve divanlarla aynıdır. Çünkü bu "mah" ve "gün" Hz. Hüseyin aşıklarının o kanlı olayları anıp ağladıkları bir ay ve gündür. Aslında ağlayan yalnızca Hüseyin aşıkları da değildir. Bütün bir alem, yer gök, sema sakinleri bu gün matem tutar ağlayıp inlerler. Bu faciayı, onun nasıl olduğunu hatırlayarak dünü ve günü yorum-larlar.

    "Remzi gafil olma bir lahza zinhar/Halkı bu vak'adan eyle haberdar" beytinden şairlerin bu olayı hatırlatmak gibi bir görev üstlendikleri de ortaya çıkıyor. Bazen bu acıyla ve ehl-i beyt muhabbetiyle Yezide lanet ve Muaviye'ye nefret karışır. Onların dostlarına dost, düşmanlarına düşman olma yani tevella ve teberra şiirleri de yazılır. Ama, buradaki "yazıldı" redifli koşmadan hareketle konu biraz ge-nişletilir ve dini ve tasavvuf edebiyatta bu hadisenin temellerine ve inanış sis-temine gidilirse aslında olay çok daha farklı da yorumlanabilirıs_ Çünkü bu "deh-şetli hadise" ta ezelde yazılmıştır. Çünkü Allah en sevdiklerine başta peygam-berler, en büyük belaları verir. Bundan amaç ibret almasıdır insanların. Zira dünya bir oyun ve aldanıştan ibarettir. Dünya müminin zindanı, kafirin cenneti-dir. Dünya ebedi kalınacak bir yer değildir. Asıl yurt ahiret yurdudur. Dünya ve dünya saltanatı kime süslü bir kadın gibi gülerse onu baştan çıkarabilir. Ezeli takdir onları belki de hususi himayesine almış dünyanın en küçük pisliğine bile bulaşmadan cennet gençlerinin efendisi etmiştir. Burada çekilen çileler orada sonsuz bir mutlulukla taçlanacak, peygamberin gözbebeği ve ciğerparesi şehzadeler dünyanın fani sultanları yerine ukbanın sonsuz sultanı olacaklardır. İşte olay bu büyük sınavı bir düğün gibi karşılayan yüzde yüz ölümü göre göre zulme karşı koyan Hz. Hüseyin ve ehl-i beytin bayraklaşan direniş mücadelesidir dün-ya saltanatına ve ceberutluğuna karşı. .

    15 Fuzull bunu, günümüz Türkçesine "Ermişlerin Bahçesi" diye çevrilen Hadikatü's-su'adıl'sında ger-çekten harika bir biçimde vermiştir. Bu eserin çeşitli tarikatlarda on bölüme ayrılarak her gün bir bölümünün okunduğu ve 10 Muharrem'de bitirildiği rivayeti bu bakımdan çok anlamlıdır. Genel olarak tekke şairlerinin özellikle de Bektaşi şairlerinin bu eserden çok etkilendiklerini kesinlikle söyleyebiliriz. Fuzull'ye göre zaten aşkta ve bu dünyada mutlak kavuşma yoktur. O yüzden Leyla ve Mecnun'da kavuşma ancak ölümle ve cennette olur.

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 237

  • KENAN ERDOGAN

    Mef[i'flün Mef{i'flün · Mef[i'flün Mef[i'flün

    Bu gün aşr-ı Muharremdir gel ey dil ah u efgan etıö Döküp seyl-i sirişkin gözlerinden dehre tufan et

    Bu gün matemdedir ins ü beşer gökde melaikler Uyan gel hab-ı gafletten aman sen dahi nalan et

    Şehid etti susuzlukla Yezid evlad-ı Zehra'yı Habisin ruhuna la'net heman her lahza her an et

    Yezld'in ettiği zulme Hüseyn'e her düşündükçe Girfbanın edip sad-çak sinen al kızıl kan et

    Revamı ehl-i imana bu günde şadman olmak ·, Gönülden zevk u şadlyi tarmar eyle perişan et

    Ne layık ehi- beyt-i Mustafa'ya ey gözüm nuru Ola bunca hakaret sen de bir insaf iman et

    Gelip bülbül gibi güftara Allah aşkına Remzi Oku bu vak'a-i dil-suzu cümle halka giryan et

    2 Fii'i/{itün Fii'i/{itün F{i'i/{itün F{i'i/ün

    Bundaki hikmet nedir Ya Rabbi bildir bizlereı1 Galib oldu aJ-i Süfyan nesl-i pak-i Hayder'e

    Farz iken hürmet meveddet ol.velayet şahına Sebb ü şetm etti münafıklar çıkıp minberlere

    ibn-i Mülcem eyledi Şah'ı salat içre şehld Secdedeyken re's-i paki üzre urdu hançere

    Ca'de bint-i Eş'aşe? teşvik edip Şam halkını Zehrile soldurdular şehzade-i nazik-tere

    Dökdü hak-i pake çok ash~b-ı kibar.kanını Hun-ı Osman'ı bahane eyleyip na-hak yere

    Oğlun istihlaf edip gitti cihandan ol pelld Bak hoca netti o evlenmem diyen peygambere

    16 Şiir, Haşim'in (Baba?) "çehardeh-i masum-ı pak" başlıklı şiirinden sonra s. 33!'de "el-fakir Rem-zi" başlığıyla kırmızı mürekkeple ve sayfanın yanına kaydedilmiş. Son üç beyti s. 332'ye, Nad'nin Muharremiyye'sinden önce yazılmıştır.

    17 Başında "Mersiye li-cenab-ı imam-ı Mazlum Aleyhi's-selam" notu ve 8 Cemazi'l-Ahir 1342 tarihi vardır. (s. 760-61)

    238 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • AşiK MUSTAFA REMZİ-1 KIRKAGACİ'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL-1 BEYT SEVGiSi. KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZ.OIGI ŞiiRLER

    Öyle zulm ile şehld etti Hüseyn-i mazluma kim Ta-be-mahşer yazılsa bitmez bu vak'a deftere

    Aline evladına bir bir susuz doğradılar Ettiler inkar yediler ayet-i "küllu sere" ??

    Şehr-i banu Ommü Gülsüm hem Cenab-ı Zeyneb'i Baş açık yalın ayak gezdirdiler gurbetlere

    Ya şehld-i Kerbela ceddin Muhammed aşkına Ruz-ı mahşerde şefa'at kıl bu Remzi kemtere

    3 Mefii'flün Mefii'flün Mefii'flün Mefii'flün

    Değildir giryeden bir lahza hail çeşm-i giryanımıs Harab oldu esasından yıkılıp kalb-i vlranım Muharremdir çıkarsa çok mu arşa ahu efganım Eya sıbt-ı nebiyy-i muhterem Şah-ı şehldanım Feda olsun bila-minnet sana cismimdeki canım

    Bu kanlı vak'aya ma'lum sebep gasb-ı hilafetle Feza-yı dehri gülgun ettiler hun-ı şehadetle Münafık zümresi pür-kin olup Şah-ı velayetle Şehid eylediler Al-i resuli bin hakaretle Ne hikmettir bu hikmet ya ilahi ben de hayranım

    Olup nur-ı ale'n-nur aşk-ı Haydar'la içim taşım Dökülsün dldeden Şah-ı şehldan aşkına yaşım Benim yok kimseden havfım Veli dervlş-i Bektaş'ım Senin tek ey sofu zındık değil halis karındaşım Alf'dir can u cananım Alf'dir dinim imanım

    Henüz techlz ü tekfin olmadan peyamber-i zl-şan Hılafet derdine düştü Ebu Bekr ü Ömer Osman Halife ettiler Sıddık'i ta'cil eyleyip ol an Çekip cebren Aliyyü'l-Murteza'yı mescide düşman Dedi kim b!'at et şimdi yapış da dest-i damanım

    Resulün ol Fedek Bağı ne oldu bak şu ma'naya Vefatından anı pes bil mukaddem verdi Zehra'ya Yalandan bir hadis vaz'ettiler mel'unlar ortaya Miras olmaz diyerek enbiyanın malı da'vaya Girişdi ol zaman şahid diyenler ben müselmanım

    18 Başında "Diger Mersiye" ve sonunda "27 Kanun-ı sanı 1340" (19 Cemaziyelahir 1342127 Ocak 1924) notu bulunan bu şiir de bir önceki gibi mavi mürekkeple yazılmıştır. (s. 761-762)

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 239

  • KENAN ERDOGAN

    Resulün aline hürmetle emretti bizi Kur'an Revamı Fatıma Zehra'yı etmek cevr-i bl-payan Hasan zehr-i sitemle oldu Remzi vasıl-ı Rahman Hüseyn'i çok feci surette teşne ettiler kurban Buna taş olsa da insan dayanmaz ah a sultanım

    4 Mefa'flün Mefa'flün Mefii'flün Mefii'flün

    Dila aşr~i Muharrem'dir cigerler dağ-dar olsunı9 Siyah giysin_ müselmanlar bütün bl-ihtiyar olsun Seçilsin zümre-i nad yezldler şerm-sar olsun Sevenler Ehl-i beyt-i Mustafa'ya aşikar olsun Hüse1:1n'e filine kasd e1:1le1:1enler hak-siirolsun Yezid' in kavmine ecdadına la' net heziir olsun

    · Hüseyn'i etdiler yüz yirmi dört mektub ile da'vet Dedilefeyledik bizler Yezid' den cümlemiz nefret Budur senden ricamız ya Emlre'l-mü'minln elbet Buyur bl'at için teşrifine hep muntazır millet Hüse1:1n'e filine kasd e1:1le1:1enler hak-sar olsun Yezid' in kavmine ecdadına la' net heziir olsun

    Alıp ehli 'ıyalin 'azm-i Kufe eyledi ol şah Yanında var idi yetmiş iki peyrev civan hem~rah Olunca ah ol mel'un Yezid bu vak'adan agah Düşürdü Kerbela'ya kati için ol serveri eyvah Hüse1:1n'e filine kasd e1:1le1:1enler hak-sar olsun Yezid' in kavmine ecdadına la' net heziir olsun

    Cem'oldu peşine üç binden ziyade bir azim leşker20 Yağardı Kufe'den Şam' dan heman yağmur gibi 'asker Susuzlukla şeh!d oldu kamu evlad-ı peygamber Değildir müslüman billah bu günde şad olan diller Hüse1:1n'e filine kasd e1:1le1:1enler hak-sar olsun Yezid' in kavmine ecdadına la' net hezar olsun

    19 Tamamı kırmızıyla "Eş'ar-ı 'Acizanem Mustafa Remzi. sene (•i•r.ıi) ! 332/:916-ı Tde s. 840-4l'ya-zılan "Mersiye-i Şah-ı Şehid" başlıklı bu muharremiyye, bu bölümün aynı zamanda ilk şiiridir. Mükerrer kısmı "nakarat" denilerek tekrar tekrar yazılmamış. Mütekerrir müseddes (altılı) olan Şiirin aynı zamanda "semai" olduğu üst yanına yazılmıştır.

    20 Bu bend bu sayfaya yanlamasına yazılmıştır. Sayfanın üstünde çizgiyle ayrılan bu kısmın başında "sema']" kaydı varsa da mersiyenin devamı olduğu açıktır.

    240 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • ,\ŞJK MUSTAFA REMZİ-! KIRKAGACİ'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL-1 BEYTSEVG!SI. KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi Y"2DIGI ŞiiRLER

    Takıldı nlzeye başı şehldanın cesaretle

    Esir oldu cemeller üzre ehl-i beyt hakaret(eıı

    Düzüldü Şam'a mel'Gnlar kamu şevk u şetaretle

    Nice ah etmesin Remzi bu gün nar-ı hararetle Hüseyn'e aline kasd eyleyenler nak-sar olsun Yezid' in kavmine ecdadına la' net fıezar olsun

    5 Mefa'flün Mefa'flün Mefa'flün Mefa'flün

    Ne etti sana ey zalim Yezid evlad-ı peygamber22

    Hüseyn'i Kerbela'da eyledin türlü hakaretler

    Tefekkür eyle kim ey cinsi alçak kıydığın zatın

    Buyurdu validi hakkında Mevla Saki-i Kevser

    Ederdi mehd-i nazın tıflıken RGhu'l-kudsü tahrik

    Ne cür'etle o şahın üstüne çekdin 'aceb leşker

    Sana her kim ki la'net eylerrıeı:se ey Yezid ibn-i Mu'aviye23

    Bila-şek ol habisin sen gibi imanıdır lagar

    Sizin ey 'Amr ey ibn-i Ziyad ey Şimr-i zi'l-cevşen24

    Dena'etde aceb emsaliniz görmüş müdür kişver

    Hüseyn'in kendi maktul ali evladı esir oldu

    Buna canlar dayanmaz gel yetiş ya hazret-i Haydar

    Bu matemle değil ins ü melek kevn ü mekan ağlar

    Nice leyi ü nehar zar etmesin bu Remzi-i kemter

    6 Mefa'flün Mefa'flün Mefa"ilün Mefa'flün

    Bu gün Şah-ı şeh!d'in zar u giryan olduğu gündür25

    Bu gün kavm-i Yez!d'in şad u handan olduğu gündür

    21 Bu mısradaki "esir oldu cemeller" kelimeleri önce şiirin tamamında olduğu gibi kırmızı mürek-keple ve "eslr -asa develer" şeklinde yazılmış imiş, sonradan aruza uydurmak için kurşun kalem-le üstü çizilerek düzeltilmiş. Bu vezne uygun düzeltmenin şairin kendisi tarafından yapıldığını düşündüğümüz için yukardaki şekli tercih ettik

    22 Mavi mürekkeple yazılan bu sayfalardaki şiirin başlığı "Mersiye-i imam Hüseyin" (radıyallahu anh) dir. Herhangi bir tarih yoktur (s. 914).

    23 Bu mısrada vezin bozuktur. 24 Bu mısranın vezni de bozuktur. 25 Başında "Mersiye-i li-cenab-ı imam Hüseyn Radıya'llahu anh 10 Muharrem 1335 (6 Kasım 1916)

    notu bulunan bu muharremiyye, mavi kalemle ve bazı kelimeleri düzeltilerek yazılmıştır (s. 941-42).

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 241

  • KENAN ERDOGAN

    Bu gün dünya ve mafiha değil ervah-ı 'alem hep Hüseyn'in matemiyle eşk-rlzan olduğu gündür

    Bu gün düştü türab-ı zillete evlad-ı peygamber Bu gün ruh-ı Muhammed 'arşda lerzan olduğu gündür

    Bu gün yetmiş iki sahib-sa'adet hep susuzlukla HuzOr-ı Hakk'a peyderpey şitaban olduğu gündür

    Güruh-ı Ehl-i beyt'ten yalınız Zeyne'l-'aba kaldı Büyük güççük26 cemf'i Hakka kurban olduğu gündür

    Dikildi nlze-i zulme şehldanın ser-i paki Bedenler çölde başsız kana gaitan olduğu gündür27

    Bu gün kırkdan bir eksik kız u 'avret hep açık çıplak Esir düşmüş dln-i al-i Mervan olduğu olduğu gündür

    Bu gün 'aşr-ı Muharrem'dir yakışmaz gülmek eğlenmek Bu gün her müslümanın kalbi viran olduğu gündür

    Bu gün 'aşr-ı Muharrem'dir Muharrem Remzi agah old Ceml'-i kainatın çeşmi tufan olduğu gündür

    . 1

    Fii'iliitün Fii'iliitün Fii'iliitün Fii'i/ün

    Mürşid-i kamilden açdık d!de-i idrakimiz2a Buldu kuwet ol sebeb ak! u dil-i ça!akimiz

    Çare yok merhem kabul etmez demadem inler ah Ta ciğerden yaralanmış s!ne-i sad-çakimiz

    Hadisat-ı Kerbela etdi bizi sermest-i gam Teskin olmaz haşre dek feryad-ı ateş-nakimiz

    İşte biz bu derd ile çıkdık vatandan gurbete Düşdü gözden yarımız evladımız emlakimiz

    Biz anar ağlar iken zahid güler bu vak'aya Hoş gelir mel'una zannım ah-ı enduh-nakimiz

    26 Kelime şeddeli yazıldığı için vezin gereği, bir ağız özelliği olarak böyie okuduk.

    27 Mısradaki "kana gaitan" kelimeleri şair tarafından önce "hake ;ekscln" şeklinde yazılmış, ancak üstü çizilerek ikincisi tercih edilmiştir.

    28 Şiir "Eş'ar-ı 'Acizanem" bölümünde yukarıdaki 4. mersiyeden hemen sonra s. 841 'e ikinci şiir ola-rak sürh mürekkeple yazılmış olup "divan" notuyla da nazım şekli belirtilmiştir.

    242 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • ,\ŞIK MUSTAFA REMZl-1 KIRKAGACl'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL-1 BEYT SEVGiSi. KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDIGI ŞiiRLER

    Can u dilden bendeyiz bizler cenab-ı Haydar'a Ol Kızdbaşız ki yokdur kimseden hiç bakimiz

    La'net olsun kim ki sevmezse Hüseyn'e(i) Remziya Cedd-i pakidir o şahın çün şeh-i lev-lakimiz29

    2 Fii'iliitün Fii'iliitün Fii'iliitün Fii'ilün

    Aldanıp kavm-i yezldan iblis'in iğvasına3o Etdiler tedbir evlad-ı resul ifnasına

    Gösterip ewelce izhar-ı sadakat KOfiyan Etdiler da'vet Hüseyn'i hep basıp imzasına3ı

    Hasılı bin mekr ile tedbir ile ol kavm-i dal Çekdiler Şah~ı Şehid'P2 Kerbela sahrasına

    Al ü evladın kırıp leb-teşne tenha koydular Mustafa vü Murtaza'nın şem'-i bezm-arasına

    . Seksen üç bin harid birden o şaha kasd edip Kıldılar tire hedef gülden güzel a'zasına

    Kıldılar dürlü hakaretlerle encamı şehld Alemi gark etdiler matemle gam deryasına

    La'net ol müftl-i bl-idrake Remzi sad hezar Veremez kavm-i Yezld'e la'netin fetvasını

    3 Fii'iliitün Fii'iliitün Fii'iliitün Fii'ilün

    'Aşkdır şeb ü rOz ba'is ahıma efganıma33 Kimse ta'ylb etmesin bülbül gibi nalanıma

    Ben yanıp mahvolmuşum zinhar bana ölmek yakın Siz de bari yanmayın bu ateş-i sGzanıma

    Eyledim kalG bela bezminde muhkem bilmiş ol Fahr-ı 'alem Mustafa'ya dinime imanıma

    29 Bu mahlas beyti sayfaya yanlamasına yazılmıştır. 30 s. 842-43'te "divan" (rum'i?) l 326(/1910-11) notu bulunan bu şiir de kırmızı ile yazılmış siyah kur-

    şun kalemle küçük düzeltmeler geçirmiş. 31 Bu mısra önceden kırmızıyla "Yazdılar çok nameler bir bir basıp imzasına" şeklinde iken üstü çi-

    zilerek kurşun kalemle bu şekilde düzeltilmiştir. 32 Önceki şekli "Şah Hüseyn'i" şeklinde. Kurşun kalemle çizilerek yukarıdaki gibi yazılmış. 33 Tarihi yazılmayan bu şiirin yalnızca "divan" notuyla nazım şekli belirtilmiştir (s. 843).

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 243

  • KENAN ERDOGAN

    Can u dilden intisabım HaydaM Kerrar'adır Bende oldum sıdkıla ol sevgili sultanıma

    Şah Hüseyn-i Kerbela'nın 'aşkına Remzi bu gün Bir Kızılırmak sığarlar? d1de-i giryanıma

    4 Fii'iliitün Fii'iliitiin Fii'i/iitiin Fii'ilün

    İçmeden bir katre su buldun şehadet ya Hüseyn34 ümmete dağ-ı _derGn oldu bu halet ya Hüseyn

    Seksen üç bin ha'ine karşı o gün gösterdifiiz Yetmiş iki merd ile dehşet şeca'at ya Hüseyn

    La'net olsun ibn-i Sa'd ile Ubeydullah'a kim Kıldılar ol günde izhar-ı 'adavet ya Hüseyn

    Kıydılar bir.bir dirfga alifie evladına Ettiler bu zulme bf-perva cesaret ya Hüseyn

    Şimr-i mel'un eyledi tenden ser-i pakifi cüda Titredi 'arş-ı Huda bi'Jlah o sa'at ya Hüseyn

    Şübhesiz bir ahile .Zehra yıkardı 'alemi Görmüş olsaydı seni ol demde şayet ya Hüseyn

    Hak' dan olsun sad-hezar la'net Yezfd'in canına Etmedi Hak' dan peyamberden hacalet ya Hüseyn

    Nfzeye dikdi mübarek başıfiı meş'al gibi Katlin etmezmiş gibi gGya kifayet ya Hüseyn

    Sad-hezar olsun selam evladına ashabına Kıl şefa'at Remzi'ye rGz-ı kıyamet ya Hüseyn

    Koşma (s. 854) 6+5= 1 1

    Eyvah gene geldi Mah-ı Muha.rrem Düşdü 'aşıkların zara ya Hüseyn ins ü cin mela'ik fi'l-cümle 'alem Geydi matemlerle kara ya Hüseyn

    B1'at vesilesin edip vesile Kurdular Yezidler bir dam-ı hile Sahra-yı Kerbela al kanlar ile Döndü bu gün lalezara ya Hüseyn

    34 Mavi mürekkeple yazılan bu şiirin üstünde ~alnızca "divan" notu bulunmaktadır (s. 930-31 ).

    244 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • ,\ŞIK MUSTAFA REMZl-1 KIRKAGACİ'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL-1 BEYT SEVGiSi. KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDICI ŞiiRLER

    Remzi etmesin mi o kavme la'net Muharrem' de izhar eder meserret Sürsün dergahından Cenab-ı 'İzzet Ol gürGh-ı na-bekara ya Hüseyn

    2

    Koşma (s. 854-55) 6+5= 11

    Ya Şah-ı Enbiya Kerbela'ya gel Ehl-i Beyt'in n'oldu şu halete bak Bağ-ı gülistan-ı lii-feta'ya gel Yezld'in etdiği hakarete bak

    Ağladı bu hale sükkan-ı sema Düşdü kainata ah u vaveyla Mevce gelip taşdı tGfan-ı bela Kerbela'da kopan kıyamete bak

    Susuzluk koymadı Hüseyn'de takat ·Yakdı ciğergahın nar-ı hararet BHab olup düşdü atdan nihayet NGr-ı çeşm-i Şah-ı velayete bak

    855

    Ser-i sa'adete ol kavm-i bl-'fü Remzi gezdirdiler diyar be-diyar Katl-i Hüseyn ile etdi iftihar Müslümanız diyen cema'ate bak

    3

    Koşma (s. 855) 6+5= 11

    Yaş yerine döksün gözlerim al kan Hanedan-ı Mustafa'nın 'aşkına

    Bu gün matem eder zemin asuman Sıbt-ı şah-ı enbiyanın 'aşkına

    Susuz şehld oldu evlad-ı Zehra Al kana boyandı hak-i Kerbela Böyle bir musibet görmüş mü dünya Söyle ey dil ol Huda'nın ·aşkına

    Yetmiş iki nefer sahib-şeca'at Tiğ-ı ihanetle buldu şehadet Ravl-i ciğer-sGz böyle rivayet Eder iş bu maceranın 'aşkına

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 245

  • K E N A N E R D O G A N

    Remzl gafil olma bir lahza zinhar Halkı bu vak'adan eyle haberdar ROh-ı Zehra eder bu gün ah u zar Şah-ı deşt-i Kerbela'nın 'aşkına

    4 Mu'aviye dedikleri alçak kerata35 Sebeb Şah-ı velayet'in şehadetine O ahlakı bozuk ahmak kerata Göz dikdi imam'ın hılafetine

    Veli 'ahd eyledi oğlu Yezld'e Silsilesi b. klu ibn. pellde Evlad-ı Resule Şah-ı şehld'e Bl'at tekllf etti imametine

    Deşt-i Kerbela'da Hüseyn'i mahzun Şehid etti susuz! ukla ciğer-gün Sebeb oldu ile'l-ebed o mel'un Bu kadar islamın felaketine

    Remzi bu vak'adan bir aferlde Ser açmayıp kalmış böyle geride H!n-i irtihal-i peygamberlde Oku tarihlerin rivayetine

    5 6+5=1 ı (s. 978)

    Hadisat-ı ciğer-sfiz-ı Kerbela Levh-i 'arşa mukadderde yazıldı Halk olmazdan evvel kainat daha Meded Allah bu sır nerde yazıldı

    Olmadı kimseye böyle bir sitem Cihan var olalı Allahu a'Iem Ne cin ne peride ..... mukaddem36 Ne melekte ne beşerde yazıldı

    35 s. 942'de biraz farklı bir yazı ve kalemle yazılan bu "koşma" diğer tarikatlardan ayrılan. Bektaşilerin "teberra" şiirlerinden biridir. Kerbela vaka'asının dehşetiyle evlad-ı resul sevgisi. onu yapan-lara karşı nefret ve hakarete dönüşmektedir. ikinci dörtlüğün sonlarındaki "Yezld'e. pellde, şehide" ve son dörtlüğün en sonundaki "rivayetine" kelimelerinin yazımı Manisa Kırkağaç ağzı özelli-ği olup Standart Türkiye Türkçesi'nde "i" ile okunmalıdır.

    36 Burada bulunması gereken kelime yazılmamıştır.

    246 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

  • ı\ŞIK MUSTAFA REMZi-! KIRKAGACl'NIN ÇEŞiTLi MANZUMELERiNDE EHL·I BEYTSEVGISI, KERBELA HADiSESi ve BUNUNLA iLGiLi YAZDIGI ŞiiRLER

    Nı'.lr-ı çeşm-i Zehra evlad-ı Ali Susuz şehld oldu bu ne tecellf Remzi çıkmaz bu derd bizde temelli Dağ-ı dil-i mükedderde yazıldı

    KAYNAKLAR BATİSLAM, Dilek. (2000). "Kıbrıslı Şair Kaytazzade Mehmet Nazım Efendi'nin Mersiyele-ri üzerine Bir inceleme". 111. Kıfms Araştırma/an Kongresi. Yayıma hazırlayan: İsmail Bozkurt. 13-17 Kasım.

    ÇAGLAYAN, Bünyamin. ( 1997). Kerbelii Mersiyeleri. Gazi Üni. Sosyal Bilimler Ens. Basılmamış Dr. Tezi. Ankara.

    DİLÇİN, Cem. ( 1983). Örneklerle Türk Şiir Bilgisi. TDK. Ankara. ERDOGAN, Kenan. (2001). "Sa'ld Paşa Dlvanı'na Göre 19 Yüzyıl Divan Şiirinde Görülen Bazı Değişimler". Selçuk Üniversitesi Tiirkiyat Araştırma/an Enstitüsü Dergisi. S. 9. Konya. ERDOGAN, Kenan. (2007a). "Kırkağaçlı Aşık Mustafa Remzl'nin Yunan İşgali ile ilgili Yaz-dığı Dört Şiiri". Atatiirk Üniversitesi, TürkiıjafAraştırmalan Enstitiisü. S. 35. Erzurum. ERDOGAN, Kenan. (2007b). "Aşık Remzl'nin Adanalı Eşine Yazdığı Otobiyografik Desta-nı ve 19 Şiiri (Bir Aşığın Adana Sergüzeşti ve Duygu Dünyasındaki Yankıları)". Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. S. 17: Adana. ERDOÔAN, Kenan-ÇALKA, M. Sait. (1995). "Kasabalı Dölekzade Mehmet Nuri Efendi (1868-1916) ve Bazı Şiirleri". Basılmamış il. Turgutlu Sosyo-Ekonomik Tarih Sempozyu-mu 1995 bildirisi.

    ERDOGAN, Kenan-ÇALKA, M. Sait. (2006). "Kasabalı Nuri ve Destanları". Manisa Bilgi Şöleni Bildiriler. Manisa. ERDOGAN, Kenan-ÖZKUYUMCU, Nadir. (2007). "Kırkağaçlı Remzi, Mecmuası ve Mahal-li Edebiyat ve Tarih Araştırmaları Açısından önemi". Kırkağaç Sosyo- Ekonomik Tarih Sempozyumu'na 6 Eylül günü sunulan bildiri.

    İSEN, Mustafa. ( 1993). Acıyı Bal Eylemek: Tiirk Edebiyatında Mersiye. Akçağ Yayınları. Ankara.

    KOCA, Turgut. ( 1990). Bektaşi Alevi Şairleri ve Nefesleri. İstanbul. Mevlevi; Tahir-ül. ( 1973). Neşre haz. : K. E. Kürkçüoğlu. Edebiyat Lügatı. Enderun Kitabe-vi. İstanbul.

    OKUMUŞ, Necdet. (200 I ). "Manisalı Hasan Rüşdl ve Aşık Tevhide'nin Bilinmeyen Kerbe-la Mersiyeleri". Manisa Dergisi. S. 21-22. Manisa. ÖZGÜL, M. Kayahan. ( 1987). Hersekli Arif Hifmıet. Ankara.

    TOPAL, Ahmet. (2007). "Klasik Türk Edebiyatında Muharrem Ayı Etrafında Yazılan Şiirler". Atatürk Üni, Tiirkiyat Araştırma/an Enstitüsü Dergisi. S. 35. Erzurum. TOPRAK, M. Faruk-vd. (2004). "Mersiye". DİA. C. 29. Ankara.

    TURAN, Fatma Ahsen. (2001 ). "Türk Edebiyatında Ehl-i Beyt Sevgisi ve Buna Bağlı Teza-hürler". Aleviler. C. 2. Hamburg Orient Enstitüsü Y. Hamburg.

    UZUN, Mustafa. (2006). "Muharremiyye". DİA. C. 31. İstanbul.

    ÜNVER, İsmail. ( 1988). "XIX. Yüzyıl Divan Edebiyatı", Büyük Türk Kliisikleri. C. 8. İstanbul.

    2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 247