bedaonj, - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · seyyid nur muhammed el-bedaun! (ö. 1135/ 1723) ......

1
BEDAONJ, Abdülkadir birinci cildi G. S. A. Ranking (Calcutta 1898), ikinci cildi H. W. Lowe (Calcutta 1884, 1924). üçüncü cildi de W. Haig (Cal- cutta 1913, 1925; Patna 1973) dan ve bu tercüme 1 986' da Del hi' de ofset olarak tekrar 2. Ahlaki, ta- sawufi ve tarihi hikayeleri ve o dö- nemdeki Mehdflik hareketiyle ilgili bil- gileri ihtiva eden bu eser de (Lahor 1972). 3. Nô.me-i efzô.. Singhô.san Battfsf Sanskritçe eserin Farsça tercümesidir. 1 581 ·de ta- mamlanan eser konulardaki hur Hint hikayelerini ihtiva etmektedir. Bugün birçok tercüme bulunmakla beraber (Storey, I/ s. 437) bunlardan hiçbirinin BedaQnf'ye aidiyeti kesin 4. Rezmnô.me. 1582'de Ekber emriyle tamamlanan bu eser ünlü Mahô.bhô.- tercümesidir (yazma için bk. Storey, 1/ 1, s. 437-438). Kaynaklarda geçen eserlerinden da 1. faziletine dair hadisi ihti- va eden bu eser 1 571'de tamamlanarak 1578'de Ekber takdim 2. Terceme-i Rô.mô.yen. Ekber emriyle özet olarak Sanskritçe'- den Farsça'ya çevrilen eser, destani ma- hiyetteki Rô.mô.yen 'in tercümesi olup 1588 ·de 3. Tercem e- i Tô.rfl]-i 1590'da olup muhtemelen Rô.jô.- taranginf Sanskritçe eserin ilavelerle Farsça'- ya tercümesidir. Bu eser daha önce Muhammed da Fars- ça'ya 4. Tô.ril]-i Elff. Arala- BedaQnf'nin de bir he- yet bu eser 1592 'ye kadar umumi bir lam tarihidir. bölümleri Bedaüni ta- gözden 5. . esmô.r. Daha önce Zeyne- labidin (1420-1470) Farsça ' ya ter- cüme edilmeye Kathô.sarit-sô.- gara Sanskritçe eserin tercümesidir. 1 59S'te tamamlanan eserin son cildinin tercümesini Bedaüni ve birinci cildin tercümesini gözden 6. Cô.mi c -i 1592'de ta- olup Cô.mi cu't- tevô.rfl] eserinin Arapça özetidir. 7. Terceme-i Mu ccemü'l-bül- dô.n. Yakut el-Hamevf' nin Mu c cemü '1- büldô.n eserinin tercümesidir. Ara- BedaQnf'nin de on iki bir heyet 1590'da Fars- ça'ya 296 : Abdülkadir ei-Bedaüni, Müntel]abü 't-teuarfl] N. Lees Calcutta a.mlf .. a.e. (tre. G. Ranking Calcutta Storey. Persian Literature, 1/1, s. 435·440, 679 ; l/ 2, s. Abdülhay el-Haseni. l'lüzhetü'/-l]aua· V, 244-247; Browne. LHP, IV, 165; Muham- mad Mujeeb. "Badauni", Historians of Medieua/ lndia, New Delhi 1968, s. 106 · 112 ; Gholam Ra- sul. The Origin and Deuelopment of Muslim Historiog raphy, Dakka s. M. L. R. Choudhury, The Din-i Ilahi or the Religion of Akbar , New Del hi 985, s. 72· 76; Fauzia Zareen Abbas, Abdul Qadir Badauni, Delhi 1987; Ta ra Chand - S. A. H. Abidi. "Darya- i Asmar", /C, XLVI / 3 (1972), s. 235·244; T. W. Haig, ll, 438·439; P. Hardy, "Ba- da'iini", EJ2 856-857 ; A. S. Bazmee Ansari, "Bada'iini 'Abd-al-Qader", E/r., lll, 364 ·365. liJ ENVER KoNUKÇU L L Nizameddin (bk. NizAMEDDiN Nur Muhammed ( -4= .J.f ) Seyyid Nur Muhammed el -Bedaun! (ö. 1135 / 1723) Mi rza Mazhar _j _j silsilesinde ve bütün Nak- kaynaklarda yer almakla birlikte ha- yeterli bilgi yoktur. Nak- Müceddidiyye ko- lunun kurucusu Rabbanf'nin to- Seyfeddin es-Serhen- df'nin 1096/ 1685) halifesidir. nin ölümünden sonra Abdülhak Muhad- dis ed-Dihlevf'nin Muhammed Muhsin'in sohbetlerine devam etti. Kay- naklarda zahir ve ilimlerini bilen, zühd ve takva sahibi bir süfi olarak ta- BedaQnf'nin Hz. Peygamber'in sünnetine titizlikle sürekli ha- dis, siret ve bildirilmektedir. 11 Zilkade 1135 'te ( 13 1723) Delhi ' de vefat etti. Seyfed- din Serhendf'nin müridierinden Newab Mükerrem Nizameddin Evliya Tür- besi bulunan defnedil- di. En önemli halifesi olan Mazhar Canan daha sonra buraya bir türbe yap- Bilmeyerek dahi olsa sünnete bir zaman gün- lerce tesiri kalan Bedaüni on halinde sadece na- maz vakitlerinde sahv* haline . Kendisine kabul et- memesi, okumak için dünya ehli bir kim- seden ödünç olarak gaflet- lerinin diye okuma- dan önce üç gün bekletmesi, yedikleri- nin helal emin olmak için kendi eliyle Bedau- ni'nin dünya ehline güvensiz- lik kadar zühd ve takva konusundaki ti- gösteren örneklerdi r. Gulam Ali Dihlevi. M3.?hariyye, 1986, s. 27-30; O ulam Mustafa Han, Leua M3.?harf, Haydariibiid 1392, s. 20, 258; Abdülmecid el-Hani, ei·Hada'iku 'l· uerdiyye, Kahire 1308, s. Hocazade Ahmed Hilmi, Hadfkatü '/-euliya, s. Muhammed Murad ei-Kazani, Te?· içinde). Mekke 1300, s. 49-53; Muhammed er- Rehavi, e /Enuarü 'l· kudsiyye, Kahire 1344, s. ·202 ; Athar Ab· bas Rizvi, A History of Sufism in lndia, Delhi 1983, ll, 246; Tevekküli, Te?kire·i Me· Lahor s. 279· 282. L Iii ALGAR ( Cinani (ö. 10041 1595) kaleme hikaye _j Cinani'nin bu eserini, hikaye ve latife- ye ile ancak med- dah ve hep hikaye- leri dinlemekten usanan lll. kendisinden hiç hikayeleri ihtiva eden yeni bir mecmua tertip et- mesini istemesi üzerine kay- dedilmektedir. Nitekim eserinin mu- kaddimesinde hikayelerin ol- dikkat ancak Sultan Murad'dan hiç söz Bu sebeple eserin önceden tertip edilip daha sonra arzusu üzerine kendisine takdim de bilir. Cinani'nin tek mensur eseri olan Be- dô.yiu'l-ô.sar' daki hikayelerde daha çok günlük hayata yer bunlar millf ve mahallf çizgiler de Bu yer yer tarihi olay- lara da tutan eser bilhassa falklor malzemesi zengindir ve ben- zerleri bir önem Arap ve Acem nan hikayelere çok az yer verilen eser- de Anadolu ve Rumeli aksetti- ren orijinal hikayeler çoktur ve bunlar

Upload: dolien

Post on 11-Mar-2019

217 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

BEDAONJ, Abdülkadir

birinci cildi G. S. A. Ranking (Calcutta 1898), ikinci cildi H. W. Lowe (Calcutta 1884, 1924). üçüncü cildi de W. Haig (Cal­cutta 1913, 1925; Patna 1973) tarafın­

dan İngilizce'ye çevrilmiş ve bu tercüme 1 986' da Del hi' de ofset olarak tekrar neş­redilmiştir. 2. Necô.tü'r-reşfd. Ahlaki, ta­sawufi ve tarihi bazı hikayeleri ve o dö­nemdeki Mehdflik hareketiyle ilgili bil­gileri ihtiva eden bu eser de yayımlan­mıştır (Lahor 1972). 3. Nô.me-i Ijıred­efzô.. Singhô.san Battfsf adlı Sanskritçe eserin Farsça tercümesidir. 1 581 ·de ta­mamlanan eser çeşitli konulardaki meş­hur Hint hikayelerini ihtiva etmektedir. Bugün aynı adı taşıyan birçok tercüme bulunmakla beraber (Storey, I / ı , s. 437)

bunlardan hiçbirinin BedaQnf'ye aidiyeti kesin değildir. 4. Rezmnô.me. 1582'de Ekber Şah'ın emriyle tamamlanan bu eser Hindülar'ın ünlü kitabı Mahô.bhô.­rata ' nın tercümesidir (yazma nüshaları

için bk. Storey, 1/ 1, s. 437-438).

Kaynaklarda adı geçen eserlerinden bazıları da şunlardır : 1. Kitô.bü'l-EJ:ıô.dfş.

Cihadın faziletine dair kırk hadisi ihti­va eden bu eser 1 571'de tamamlanarak 1578'de Ekber Şah'a takdim edilmiştir.

2. Terceme-i Kitô.b-ı Rô.mô.yen. Ekber Şah'ın emriyle özet olarak Sanskritçe'­den Farsça'ya çevrilen eser, destani ma­hiyetteki Rô.mô.yen 'in tercümesi olup 1 588 ·de tamamlanmıştır. 3. Tercem e-i Tô.rfl]-i Keşmfr. 1 590'da tamamlanmış olup muhtemelen Rô.jô.- taranginf adlı Sanskritçe eserin bazı ilavelerle Farsça'­ya tercümesidir. Bu eser daha önce Şah Muhammed Şahabadi tarafından da Fars­ça'ya çevrilmiştir. 4. Tô.ril]- i Elff. Arala­rında BedaQnf'nin de bulunduğu bir he­yet tarafından hazırlanan bu eser baş­langıçtan 1 592 'ye kadar umumi bir İs­lam tarihidir. İlk bölümleri Bedaüni ta­rafından gözden geçirilmiştir. 5. BaJ:ırü'l-

. esmô.r. Daha önce Keşmir Sultanı Zeyne­labidin (1420-1470) adına Farsça 'ya ter­cüme edilmeye başlanan Kathô.sarit-sô.­gara adlı Sanskritçe eserin tercümesidir. 1 59S'te tamamlanan eserin son cildinin tercümesini Bedaüni yapmış ve birinci cildin tercümesini gözden geçirmiştir. 6. İntil]ô.b-ı Cô.mi c -i Reşfdf. 1 592 'de ta­mamlanmış olup Reşidüddin' in Cô.mi cu't­tevô.rfl] adlı eserinin Arapça nüshasının özetidir. 7. Terceme-i Mu ccemü'l-bül­dô.n. Yakut el-Hamevf' nin Mu c cemü '1-büldô.n adlı eserinin tercümesidir. Ara­larında BedaQnf'nin de bulunduğu on iki kişilik bir heyet tarafından 1 590'da Fars­ça'ya çevrilmiştir.

296

BİBLİYOGRAFYA :

Abdülkadir ei-Bedaüni, Müntel]abü 't-teuarfl] (nşr. N. Lees v.dğr.). Calcutta ı869; a.mlf .. a.e. (tre. G. Ranking v.dğr.). Calcutta ı898; Storey. Persian Literature, 1/1, s. 435·440, 679 ; l / 2, s. ı309; Abdülhay el-Haseni. l'lüzhetü '/-l]aua· tır, V, 244-247; Browne. LHP, IV, 165 ; Muham­mad Mujeeb. "Badauni", Historians of Medieua/ lndia, New Delhi 1968, s. 106 ·112 ; Gholam Ra­sul. The Origin and Deuelopment of Muslim Historiog raphy, Dakka ı984, s. 99-ı02 ; M. L. R. Choudhury, The Din-i Ilahi or the Religion of Akbar, New Del hi ı 985, s. ı 72· ı 76; Fauzia Zareen Abbas, Abdul Qadir Badauni, Delhi 1987; Ta ra Chand - S. A. H. Abidi. "Darya- i Asmar", /C, XLVI / 3 (1972), s. 235·244; T. W. Haig, "Beda'ı1ni" , İA, ll , 438·439; P. Hardy, "Ba­da'iini", EJ2 (İng.), ı , 856-857 ; A. S. Bazmee Ansari, "Bada'iini 'Abd-al-Qader", E/r., lll, 364 ·365. liJ ENVER KoNUKÇU

L

L

BEDAÜNİ, Nizameddin

(bk. NizAMEDDiN EVLİYA).

BEDAÜNİ, Nur Muhammed ( ~_jl..l,JI -4= .J.f )

Seyyid Nur Muhammed el -Bedaun! (ö. 1135 / 1723)

Mutasavvıf,

meşhur Nakşibendi şeyhlerinden

Mirza Mazhar Can-ı Cilnan'ın mürşidi.

_j

_j

Nakşibendi silsilesinde ve bütün Nak­şi kaynaklarda yer almakla birlikte ha­yatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Nak­şibendiyye tarikatının Müceddidiyye ko­lunun kurucusu İmam-ı Rabbanf'nin to­runlarından Şeyh Seyfeddin es-Serhen­df'nin (ö 1096/ 1685) halifesidir. Şeyhi­nin ölümünden sonra Abdülhak Muhad­dis ed-Dihlevf'nin oğlu Hafız Muhammed Muhsin'in sohbetlerine devam etti. Kay­naklarda zahir ve batın ilimlerini bilen, zühd ve takva sahibi bir süfi olarak ta­nıtılan BedaQnf'nin Hz. Peygamber'in sünnetine titizlikle uyduğu. sürekli ha­dis, siret ve şernail kitapları okuduğu

bildirilmektedir. 11 Zilkade 1135 'te ( 13 Ağustos 1723) Delhi 'de vefat etti. Seyfed­din Serhendf'nin müridierinden Newab Mükerrem Han'ın Nizameddin Evliya Tür­besi civarında bulunan bağına defnedil­di. En önemli halifesi olan Mazhar Can-ı Canan daha sonra buraya bir türbe yap­tırdı.

Bilmeyerek dahi olsa sünnete aykırı

bir davranışta bulunduğu zaman gün­lerce tesiri altında kalan Bedaüni on beş yıl istiğrak* halinde kalmış, sadece na-

maz vakitlerinde sahv* haline dönmüş­tü. Kendisine yapılan bağışları kabul et­memesi, okumak için dünya ehli bir kim­seden ödünç olarak aldığı kitabı gaflet­lerinin karanlığı sarmıştır diye okuma­dan önce üç gün bekletmesi, yedikleri­nin helal olduğundan emin olmak için ekmeğini kendi eliyle pişirmesi. Bedau­ni'nin dünya ehline duyduğu güvensiz­lik kadar zühd ve takva konusundaki ti­tizliğini gösteren örneklerdir.

BİBLİYOGRAFYA:

Gulam Ali Dihlevi. Makamat- ı M3.?hariyye, İstanbul 1986, s. 27-30; O u lam Mustafa Han, Leua 'U:ı·i ljankah·ı M3.?harf, Haydariibiid 1392, s. 20, 258; Abdülmecid el-Hani, ei·Hada'iku 'l· uerdiyye, Kahire 1308, s. 200-20ı; Hocazade Ahmed Hilmi, Hadfkatü '/-euliya, İstanbul ı3ı8, s. ıı5-117; Muhammed Murad ei-Kazani, Te?· yflü 'r-Reşefıat ( Reşehat içinde). Mekke 1300, s. 49-53; Muhammed er- Rehavi, e/Enuarü 'l· kudsiyye, Kahire 1344, s. 20ı ·202 ; Athar Ab· bas Rizvi, A History of Sufism in lndia, Delhi 1983, ll , 246; Nurbahş Tevekküli, Te?kire·i Me· şayil]·i l'lakşfbendiyye, Lahor ı976 , s. 279· 282.

L

Iii HAMİD ALGAR

BEDAYİU'I-ASAR.

( .)~~~~~~)

Cinani ( ö . 10041 1595)

tarafından kaleme alınan hikaye mecmuası.

_j

Cinani'nin bu eserini, hikaye ve latife­ye düşkünlüğü ile tanınan, ancak med­dah ve kıssahanlardan hep aynı hikaye­leri dinlemekten usanan lll. Murad'ın

kendisinden hiç duyulmamış hikayeleri ihtiva eden yeni bir mecmua tertip et­mesini istemesi üzerine hazırladığı kay­dedilmektedir. Nitekim şair eserinin mu­kaddimesinde hikayelerin işitilmemiş ol­masına dikkat ettiğini belirtmiş, ancak Sultan Murad'dan hiç söz etmemiştir.

Bu sebeple eserin önceden tertip edilip daha sonra padişahın arzusu üzerine kendisine takdim edildiği de düşünüle­bilir.

Cinani'nin tek mensur eseri olan Be­dô.yiu'l-ô.sar'daki hikayelerde daha çok günlük hayata yer verildiğinden bunlar bazı millf ve mahallf çizgiler de taşımak­tadır. Bu özelliğiyle yer yer tarihi olay­lara da ışık tutan eser bilhassa falklor malzemesi bakımından zengindir ve ben­zerleri arasında ayrı bir önem taşımak­tadır. Arap ve Acem kaynaklarından alı­nan hikayelere çok az yer verilen eser­de Anadolu ve Rumeli hayatını aksetti­ren orijinal hikayeler çoktur ve bunlar