bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d02420/2010_2/2010_2_kayam.pdfcer, İslam'da...

16
bilimsel birikim .. f 2 10 2 güz 201 O

Upload: others

Post on 23-Jan-2021

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

bilimsel birikim

..

f 2 yıl: 10 sayı: 2 güz 201 O

Page 2: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

marife, yıl. 10, sayı . 2, gOz 2010, s. 201-215

iSLAMİ LİTERATÜRDE İSRAiLİYYAT TERİMİNİN KÖKENi VE KULLANIMI*

Roberto TOTTOLi".

Çev.: Mesut KAYA ...

I. İsrtifliyydt, Kur'an klssaları ve İslami literatürdeki Peygamber hikayelerine ili§kin eser ve çalı§malarda sıklıkla · sözü edilen bir terimdir. Çağda§ İslami tefsirler­de ise isrdfliyydt, kozmogoni (kainatın yaratılı§ı) salihler ve peygamberlerle ilgili, Yahudi kökenli ~lduğu varsayılan, dolayısıyla İslam'a yabancı olan rivayet ve mal­zemeleri· ifade eder.1 Bu teri~ aynı zamanda modem Batı çalı§malannda, ortaçağ tefsir ve tarih külliyatında toplanmı§ olan Kitab-ı Mukaddes'e ait (Biblical) konula­ra ili§kin malzemeleri ifade etmek için de kullanılır.

Nonnan Calder yeni bir çalı§masında2, modern çalı§malarda isrdf/iyydt teri­minin kullanımını değerlendiren, kısa fakat dikkat çekici bazı tespitler yapmı§tır.

Calder §Una i§aret etmi§tir: İslamiliteratürde terim, bu malzemelerin hakiki köke­nine ili§kin bir anlam ta§ımaz. fakat bunun yerine, bu malzemelere teolojik muha-

· Makalenin orijinal adı 'Origin and Use of the Term Isra'lliyyat in Muslim Literature' olup Arabica, 46 (1999) s. 193-20'da yayımlanmıştır. Bu makalede, Alman filozof Reinhar KoseUeck tarafından gelişti­rilen ve düşünce tarihinde çığır açan "begriffsgeschichte" (kavram tarihi) metodunun (bkZ. Bedri Gen­cer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir. Yazar, kendisinin de ifade ettiği bazı eksikleri olmakla beraber,· metodu "israiliyyatn terimi üzerinde uygula­mı§ ve kayda değer sonuÇlara ulaşmıştır. (çev.)

"Dr. C. Adang'a, Prof. M. Lecker ve Prof. A. Rippin'e bu makalenin ilk taslağı üzerindeki yorumların­dan dolayı teşekkür etmek isterim. (Roberto Tottoli, Napoli L'Orientale Üniversitesi'nde İslam ve Arap Edebiyatı Profesörü. Yazarın İtalyanca ve İngilizce çalışmaları bulunmaktadır. Çevirdiğimiz ma­kalede İtalyanca çalışmalarının bir kısmına referansta bulunmuştur. Bunlardan başka, Vita di Gesu secondo le iradizioni islamiche (SeUerio 1992) (İslami Ge/e.neklerde İsa'nrn Hayatı) Vita di Mose secondo le tradizioni islamiche (Sellerio 1992) (İslami Geleneklerde Musa'nrn Hayatt) gibi eserleri vardır. İngilizce'de ise asılları İtalyanca olduğu anlaşılan, Biblical Propltets in the Qur'an and Muslim literature (2002) (I profeti biblici ne/la ıradizione islamica, Paideia 1999) ve The Stories of the Prophets of Ibn Mu tarrif al-Tarafı (2003) (Le Qisas ai-Anbiyd' di Taraf?, Napoli 1996) gibi çalışmalan vardır. Ayrıca The Encyclopaedia Of The Qur'an (EQ Bri/12001-2006) adlı Kur'an Ansiklopedisine de çeşitli maddeler yazmıştır.)

... Arş. Grv., Selçuk Üniversitesi ilahiyat FakOltesi, [email protected] 1 Tam bir tanımı için bkz. I. Goldziher, "Melanges Judeo-arabes-ıxn, REJ, 44 (902) 64-66. 2 "Tafsir from Tabart to Ibn Kathtr': problemsin the desetiption of a genre, illustrated with reference to

the story of Abrahamn, Approachs to the Qur'an içinde, eclisyon G.R. Hawting and Abdul-Kader A. Shareef, London, 1993, 137, 37. dipnot, Calder burada Newby'ı eleştirir (bkz. 27. dipnot); aynca bkz. J. Fück, "Zum Problem der kocanisehen Erzahlungen11

, OLZ, 37 (1934), 75.

Page 3: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

202 Roberto Tottoli 1 Çev. Mesut Kaya

lefetin bir simgesi olarak, 11Çoğu zaman dikkatsizce ve polemik amaçlı kullanılır." Calder haklı olarak, israfliyyat teriminin tefsir terminolojisine, önceki nesil Kur'an müfessirleri tarafından sokulan ve onun itiraz ettiği malzemeleri tanımlamak üze­re İbn Kesir'le birlikte girdiğini iddia eder. Andrew Rippin de ayni kitapta3 bu me­sele ile ilgilenmi§ ve §Unları söylemi§tir: u İsrafliyyat teriminin ortaya çıkı§l ve kul­lanıml özel bir çalışmayı hak etmektedir; benim izlenimim, bu terimin tefsir litera­türünde -tefsir için geçerliliği kabul edilmeyen malzemeleri ifade etmek üzere­yergi amaçlı bir terim olarak, İbn T eyıniyye ve İbn Kesir'le birlikte tedavüle girdiği yönündedir .11

Bu yüzyılın literatüründe geniş bir biçimde kullanılmasına rağmen,

israfliyyat teriminin tarihiyle şu ana kadar ilgilenilmemiştir. Bu çalışma, Arap ve İslam literatüründe israf/iyyatın zikredildiği çeşitli örnekleri tartışacak, öncelikle ilk kullarumlara göz atacak, daha sonra da İbn T eymiyye ve İbn Kesir'in eserlerindeki anlamları tarumlayacak, son olarak da kısaca, terimin İbn Kes ir' den sonra ve mo­dem literatürde kullammını gözden geçirecektir. Burada §Una işaret etmek de önemlidir, bu makale isramyyat teriminin geçtiği yerleri incelerneyi amaçlamakta­dır, materyalierin hakiki kökenini değil; ki bu materyaller daha eskidir, bu sebeple burada tartışılan terimin ilk kutlarumlarından daha öneeye gider. 4

II. İsrafliyyat teriminin ilk ortaya çıkışı, Mes'Cıdi'nin (ö. 345/956) Murucu'z­Zeheb'indeki bir ibarede bulunabilir. Buna daha önce I. Goldziher tarafından dikkat çekilmiştir.5 Mes'Cıdi, atın yaratılışıyla ilgili rivayetleri incelerken, kendisinin fununü'l-ahbar min ahbar beni israfl ve ğayriha'ya (İsrailoğulları ve diğerlerinin riva­yetleriyle gelen hikayelere) dayandığını ifade eder. O, bu tür rivayetlerle ilgili ola­rak alimierin farklı görüşlere sahip olduklarıru da söyler. Bu farklı görüşler, bu ma­teryallerin kabul edilip edilemeyeceğine ilişkindir.6 Mes'udi, bütün bu rivayetlere ihtiyatla yaklaşılmalıdır, zira bunların doğruluğu açık değildir, der. Sonra da şunu ekler: Hiye /ahıka bi'l-israfliyyat mine'I-ahbar ve'l-ahbar an acaibi'l-bihar (Bu rivayet/er, israfliyyat türünden haberler ve denizierin harikaları hakkındaki hikayeler/e birleştiril­

miştir.)7

Bu metinde Mes'udi, israfliyyat terimini İsrailoğulları'na aidiyetini açıkladığı abartılı ri.vayet türünü yani onlarla ilişkilendirilen ve tarihi haberlere dair olan abartılı rivayetleri ifade etmek uzere kullarur.8 Şu da C:}çıktir ki israfliyyat,

3 "lnterpreting the Bible through the Qur'Ann, Approachs to the Qur'an içind~ 258, 20. dipnot. 4 Bu makalenin araştırma safhasında, makalede söz edilenlerden başka, Kur'an tefsirleri, tarih, Peygam­

ber hikAyeleriyle ilgili di~ er pek çok eser dikkate alınmıştır. Çalışmaların tamamı için bkz: R. T ottoli, Lt Qisas ai-Anbiyd' di Tarafi, tesidi dottorato, Napoli 1996, 697-702. Kullanılan kaynakların genişliği­ne rağmen, bu makale terimin tarihine katkı bakımından bir mukaddiine olarak dOşünülmelidir. Te­rimin asırlar içindeki gelişimini görmek ve tam bir incelemesini yapmak için, Arap-İslam literatürü­nün bütününü araştırmak gereklidir.

5 "Melanges judeo-arabes-ıxn 65. 6 Mes'Odi, Murticu'z-Zeheb ve MeAdinii'I-Cevher, ed. C. Pellat, Beyrut 1966-79, II 370-372 no. 1352-1354. 7 Murticu'z-Zeheb, II, 372 no. 1354; bkz. Ahmad M.H. Shboul, e/-Mas'tidl and His Wor/~ London 1979,

97-101, Burada yazar, Kitab-ı Mukaddes'e ait rivayetler ve Mes'Odi'nin eserlerinin kaynaklarını ele almaktadır. Ayrıca bkz. T. Khalidi, Islamic Historiograplıy, The Histories of Mas'tidl, Albany 1975, 43, 36 3. dipnot. · ,.

8 Bkz. Goldziher, "Melanges judeo-arabes-ıxn 65. ~

Page 4: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

İslami Literatürde israniyyat Teriminin Kökeni ve Kullanımı 203

Mes'Cıdl'nin bu rivayetleri aldığı özel bir kitabın adı değildir. · Bu, onun .kaynakla~ rından biri olmadığı gibi, teknik bir terim de değildir. Zira kelimeye bu ibarenin ötesinde ba§kaca rastlanmaz. Aslında Mes'Cıdi, Murucu'z-Zeheb'inde, ayİu malze­melerle çok sık ilgilenmekte, fakat bu esnada terimi kullanmamaktadır. Mes'Cıdi,

Kitab-ı Mukaddes tarihi ve peygamberleri hakkındaki hikayelerle - yani genellikle İsrafliyyat diye adlandırılan §eylerle- ili§kili kaynaklarını açıklarken "Vehb b. Mü­nebbih (ö. 110/728) ve diğerleri tarafından yazılan Kütübü'I-Mübteda' ve's-Siyeri"9

zikretmekte, Vehb b. Münebbih ve İbn İshak (ö. 151/768)10 gibi müelliflerin kitap­larına benzeyen "kütübü'l-mübteda"ya ba§vurduğunu söylemektedir. Dahası Mes'Cıdi zikrettiği rivayetleri değerlendiediği diğer pasajlarda da terimi hiç zikret­memektedir. Böylelikle o, mesela: Bunlar ravilerin hayal güçleri tarafından yaratıl­mıŞ hikayelerdir, der11 ve 11İramezati'l-Imad" ile ilgili bir rivayetin ardından, zikret­tiği malzemenirı bir tanımını yapmaksızın kayda değer §üphelerini ifade eder.12

Fakat bir kez 'geçmi§ olmasına rağmen, Mes'Cıdi'nirıMurucü'z-Zeheb'indeki bu pasaj çok önemlidir, zira bu, açıkça isrdfliyyat teriminin IV /X. asırda bilindiğini ve teri~ min kozmogoni ve Kitab-ı Mukaddes tarihi ile ilgili güvenilirliği tartı§malı, olağa­nüstü hikayelere referansta bulunmak amacıyla kullanıldığını göstermektedir.

Çe§itli anlam nüanslanyla birlikte İsrafliyydtın kullanımına dair daha fazla kanıt, sonraki yüzyıllara ait diğer bazı kaynaklarda d~ bulunabilir. Terimin daha sonraki kullanımı, İbnu 'l~Muracca tarafından 430/1040 civarında yazılmı§ ve yakın zamanda yayımlanmı§ olan, Kudüs, Halilurrahman ve Şam'ın faziletiyle ilgili riva­yetleri toplayan bir külliyat içerisinde yer alır. 13 Süleyman'ın çocuklarıyla ilgili bir rivayeti tanıtıp isnad zincirindeki ravileri verirken, İbnu'l-Muracca §U cümleleri kaydeder: "Haddesuna fi'l~isrdfliyydt an Vehb İbn Münebbih" (Bu raviler bize Vehb İbn Münebbih'ten gelen isrdfliyyat'tan rivayette bulunmu§lardır.) 14 Bu alıntı bazı noktalardan Mes'Cıdi'nin Murucu'z-Zeheb'inden farklılık göstermektedir. Zira terim malzem-enin veya rivavetin türünü akla getirmemektedir. İbnu'l Muracca'nın te­rimi kullanımı ku§kuya yer bırakmayacak biçimde Kitdbu'l-İsrafliyyat adlı kitaptan doğrudan bir bahis gibi gözükmektedir. Bu kitap Vehb İbn Münebbih adı altında yaygın olan rivayetlerle alakalıdır.

İbnu'l-Muracca'dan sonra, israfliyyar Gazali (ö.505/1111) tarafından zikre­dilmi§tir. Burada terim bir kitabın adı olarak verilmi§tir. Gazali, temel eseri İhyau Ulumi'd-Dfn'de ravisini zikretmeksizin bazı rivayetlere yer verir. Fakat ravilerin

9 Murucu'z-Zeheb, I, 73 no. 126; ayrıca bkz. I, 63 no. 104; ve kr§. I, 12 no. 8. 10 MurOcu'z-Zeheb, II, 292 no. 1204; kr§. Makdtst Kitabu'l- Bed' ve't-TArih, ed. C. Huart, Paris 1899-1919,

II, 42, Makdtst bazı ilginç rivayetler zikretmekte ve bunların Vehb, Ka'b ve MukAtil'in kitaplarında yer alan rivayet türü olduğunu iddia etmektedir.

11 Muracu'z-Zeheb, I, 144 no. 288. 12 Murucu'z-Zeheb, no. 1414-1416. Yanlı§ bir §ekilde Mes'Qdt'ye atfedilen Ahbdru'z-Zam4n'da terimin

zikredildiği ilginç bir pasaj vardır. Musa'nın hikayesini anlatırken, özellikle de Firavun'un İsraillilerin kaçtığını fark etmesiyle ilgili Mes'Qdt şunu söyler: aFiravun onların Mısırlı kadınları~ mücevherlerini aldıklarını fark etti. ısrailliler onları almışlar kadıniarına vermi§lerdi. n T erim burada Israilli kadınları, isrA'iliyy4t, ifade etmek üzere kullanılrnı§tır. Bkz. Ahbdru'z-Zamtln, Kahire, 1937, 250. ·

13 Fed4ilü Beyti'I-Maledis ve'I-Halll ve Fedt1ilü'ş-Şt1m, ed. O. Livne-Kafri, Shfaram 1995. 14 İbnü'l-Muracc!, Fedtlil, 36 no. 27: Kelime yazınada, el-isri'iliyytlt olarak zikredilmiş, editör bunu el­

isrt1'iliyy4t diye okunacak §ekilde düzeltmi§tir.

Page 5: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

204 Roberto Tottoli 1 Çev. Mesut Kaya

yerine ve yurva/ruviye fi'l-isrdfliyyat (bu rivayet israiliyatta zikredilmiştir) yahut bir defa zekera ba'zu'l-ulema fi'l-isralliyyaı (bazı alimler isratliyyatta zikretmiştir) 15 ifadele­rini kullanır. Bunlar aslında kayda değer ifadelerdir, zira bu örneklerde israfliyyat bu isimdeki biresere referansta bulunmaktadır. Ve bunlardan hiçbiri Vehb'in adıyla ilişkili değildir. Sonuç olarak, şu mutlaka ifade edilmelidir ki Gazali, terimi sistema­tik anlamda kullanmamı§tır. Aslında, Gaz.ill terimi İsraililler, Peygamberler veya Vehb yahut Ka'bu'l Ahbar'a (ö. 32/652) atıf yapılan rivayetleri aktardığı pek çok pasaj da kullanmaz. 16

Daha fazla kanıt, Gazali'nin çağdaşı olan bir yazardan Turtuşi'den (ö. 520/1 126) gelmektedir. Siracü'I-Miilu./e adlı eserinde o, terimi dört farklı yerde zik­reder. Bunların · her biri Gazall'den alınmışa benzemektedir. Aslında Turtuşi "israiliyyat" adlı bir kitabı doğrudan kaynak olarak kullanır gibi gözükmektedir. T urtuşi, bu pasajların üçünde rivayetleri, bunların israfliyydttan alındığinı vurgula­yarak tanımlar: ve ruviye fi'l-isrdf/iyyaır enne lsa ... (isrdiliyyatta rivayet edi/diğine göre İsa ... ), ve ruviye fi'l-israfliyyatı enne nebiyyen ... (isrdtliyydtta rivayet edi/diğine göre bir peygamber .. . ) ve ve min aceb ma ruviye fi'/-israiliyydt ... (isrdfliyydtta rivayet edilen enteresan bilgiler arasındadır .. .) 17 Son pasajdaki kullanım bir kanıt olup Mes'udi'ninki ile benzerlik göstermektedir. İsrdfliyyat burada açıkça mübalağalı ve enteresan anlatılarla alakalı4ır (min a' ce b ma). T erim yine kısa bir iktihasta zikre­dilmiştir: ve -fi'l-israfliyydı enne'/-heddhid... (isrdf/iyydtta geçtiğine göre hüdhüdler. .. )18 Burada dikkati çeken, bu pasajlardan hiçbirinde Vehb'den söz edil­memiş olmasıdır. Oysa daha başka, yaklaşık on yerde Turtuşi, Vehb'e.isnad edilen rivayetleri nakletmekte, onun adını doğrudan ve daha fazla ayrıntı vermeden zik­retmektedir. T urtuşi, e/-isrdfliyyat adını taşıyan bir esere atıf yapar gibi görünmek­tedir.

Terim hakkında daha fazla bilginin Ebu Bekir İbnu'l-Arabi'nin (ö. 543/1148) tefsirinde bulunabilmesi çok da şaşırtıcı değildir. Zira o, T urtuşi'nin talebelerinden biridir. İbnu'l-Arabi, terimi beş kez, Kur'an'ın 12:18. ayetini tefsir ederken, Turtuşt'ye benzer bir tarzda zikreder: fe ruviye fi'l-isrdi/iyydt ennelldhe tea/d ... (riva­yet edUdiğine göre Allah Teala ... ).t9 İbnu'l-Arabi aynı tarzda, Yahya'nın bazı ço­cuklarla ~ynamayı reddetmesi ile ilgili .rivayetin bir versiyonundan da bahseder: ve . 15 İhy4u UlfJmi'd-Din, Kahire 1939, I, 81, IV, 52, 277(ve zele.era ba'du'l-ulem4 .. .. ), 336, 352, 365, (ve {i'/­. isr4fliyy4t). L. Veecia Vaglieri'nin GazAlt tarafından terimin kullanılmasına ili§kin sözleri hakkında bkz. Tavola rotonda sul tema: Cristianesimo t Islamismo, Roma, Accademia nazionale dei Lincei, 1974, 131: "Per le İsr4iliyy4t ho la prova che al-GhazA11 le conosceva e le usava: leggendo infattİ seritti

ı

ghazaliani sono piu vol te nella loro menzione". 16 Mesela bkz. İhya, II, 147, 201, 224, 308, III, 9, 37, 89, 107, 163, IV, 161, 191, 219, 344, 375, 411, 439. İhya'nın diğer bölümlerinde yer alan peygamberler ve İsraillilere ili§kin pek çok haber, ve yurvd enne, yahut ve ruviye enne gibi ifadelerle tanıtılmaktadır, mesela bkz. Kit4bü Zemmi'd-Düny4 (İiıy4, m, 196 veya IV, 335). Şu da kaydedilmeye değer: GazAli, IV, 227'de (ve zele.era ba'du'l-ulem4 enne MfJs4) isrdtliyy4t terimini zikrettikten sonra, ve ruviye fi haberin d har ... ifadesiyle be§ satırlık bir haber nakle­der.

17 TurtO§i, SirAcu'I-MülfJk, Kahire 1994, I, 69, II, 713, ve I, 87; Kr§., L. Jeikho, "OuelqJes legendes islarniques · apocryphes",MUSJ, 4 (1919), 44: C4e fi'l-isrd'iliyy4t an Vehb b. Münebbih ktıra'tu fi kit4bi ba'dt'l-enbiy4 ...

18 Turt0§1, Sir4cu'I-Müluk, II, 715. 19 Ahkdmu'I-Kur'dn, Beyrut, 1988, III, 40.

Page 6: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

İslami Uteratürde İsraTiiyyat Teriminin Kökeni ve Kullanımı 205

frl-isrdiliyyat ennehu ki/e li-Yahya ... 20 Bu pasajlarda İbnu'l-Arabi, 11isrdfliyyat 11 adlı bir kitaptan alıntı yapıyor olmalıdır. Fakat tefsirinin diğer iki yerin~e, terimi farklı anlamda zikreder. İbnu'l-Arabi, birincisinde kasasu'l-Kur'an'ı (Kur'an İa.ssal~rı) ele alırken şunları söyler: Bu Kur' ani kıssalar, mükemmel ve güvenilir kı~salarken, (bu konularla ilgili) isrdfliyya( yersiz fazlalıklar ve yanıltıcı tahrifler içermektedir.21

İbnu'l-Arabi ikinci olarak da terimi Musa ile evlenen Şuayb'ın Gethro) kızının hi-. kayes~yle ilgili olarak zikreder (Kur' an, 28:27-28). İbnu'l-Arabi, Malik İbn Enes'in bu konuda isrdfliyydta dayandığı değerlendirmesini yapmaktadır.22 Bu son iki açık­lama ~ldukça Önemlidir. Aslında bunl~r §Unu karutlamaktadır: T erim sadece bir kitabın ismi değildir, fakat ayru zamanda tefsirde güvenilmez olarak görüle.n riva­yet türünü tanımlamak için kullanılan bfı" kelimedir.

. Terimin zikredildiği başka yerleri, daha sonraki çalışmalarda da görmek mümkündür. İbnu'l-Cevzi (ö.597/1200) terimi, Kitabu'l-KusstJ.s ve'I-:­Müzekkirin'inde, selefin . kıssalardan hoşlaru:nadıklanna dair riv~yetler bağlamında zikretmiştir. Ömer b~ El-Hattab bir kere~nde Tevrat'tan bazı parçaları Peygambere getirmişti. Peygamber ona: "Kurtar kendini bunlardan Ömer! Özellikle de isr41/iyyatta mevcut olan anlamsız şeyleri"'* dedi. 23 Bu haber, çeşitli açılardan kayda değer bir öne­me sahiptir. Öncelikle, isrdtliyyat Vehb'le bağlantılı olarak zikredilmemiş, kıssa anlatıcılığı ile ilişkilendirilmi§tir. İkinci olarak da Peygamber'in sözlerinde, hadisin bir parçası olarak geçmi§tir, bir kitabın ismi olarak değil; fakat güvenilmez mali.e­meleri tanımlamak için kullanılmıştır. Özellikle, terim sadece İsraili bilgilere genel bir referans olarak k ullandınayıp ~i tab-ı Mukaddes' e ve onun muhtevasına, bir başka ifadeyle salihler ve peygamberler hakk~ndaki hikayelere bir referanstır. İsrdfliyyatm anlamı aslında açıkça rivayette telaffuz edilmi§tir: T erim kadim insan­ların hikayelerini ö-zellikle de Davut ve Urya'nın sahih olmayan hikayesinde oldu­ğu gibi, İsrail oğullarına ili§kin olup da nadiren sahih olan rivayetleri ifade etmek-

• 1

tedir.24 Dahası, §U da,rilave edilmelidir, Ibnıfl-Cev~'den yapılan bu alıntılar m?nfe-rit bir vakadır, çü~ü o, terimi ne temel ~alış_maiannda, ne Za4ü'l-Mesir fl Ilmi't­Tefslr adlı tefsirinde ne de kozmogoni ve peygamberlerle ilgili ei-Mumazam adlı

eserinin giri§inde zikretmiştir. '

20 Ahk-dmu't-Kur'dn, III, 249. _ 21 Ahleamu'l-Kur'ttn, HI, 265: Fe inne'l-isrdtliyydt zekertıhd mübeddeleten ve bi'z-ziydde bdtıle mevstJ/e. ev

binaksdn muharrif li't-maksrd: Bundan sonra İbn Arab~ sadece §Unu söylemektedir: · Sadece Kur'an'la \!yumlu olan §eyler kabul edilebilir.

22Ahkdmu'I-Kur'dn-, III, 506. *Yazann "Emtıha anke ya umaru/Bırak bunları Ömer" ifadesinden sonra gelen ve İbnü'l-Cevzi'nin

kendi:sine ait olan cümleyi, hadisin bir parçası 4lnnettiği anla§ılıyor . . HMbuki İbnü'l-Cevzt bu parag­ra{ta §Unla.n söylüyor: "Öm;ekilerin haberlerine il\§kin ktssalar nadiren sahihtir. Özellikle de İsrailoğullarından gelen ... " bundan sonra İbnü'l-Cevzi rivayeti verir ve önceki~e atıfla "Özellikle de İsratliyyAttan olup da gayr~ makul olduğu bitinen ~eyler (nadiren sahihtir)" der .. Nitekim İbnü'l-Cevzi, Keşfü'I-MüşkiJ adl:ı _esednde " Haddislı an bent isırall" hadisi bağlamında sadece bu kısmı hadis olarak zikretmi§tiı:. B~. Keşfü'I~Mü~kil min Hadtsi's-Sahmayn, thk. A. Huseyn el..Bew.ab, DAru'n-Ne§r, Riyad, 19971,. 786. İkinci bir husHs da yazarın "emtıhA"yı" 1'emıtM" "muMV'i "·maİıAl" §.eklinde·oku­ı;nu§ oimasıdır. (çev.)

23 Ve lead cde· Umer b: EI~Hattdb, bi kelimdt m.ine't-Tettrat ila- RestJiill'dhi fe-M/e lehu emtıhd anke ya Umar h·usCJsan- iz kad u/ima md. {i/t-isrMJ.iyy~t minôo..muMJ': İb.nü'l-Cevzl, Kitdbu'I-Kussds ve'~-Müzekleirm,. ed. M. Swartz, Beyrnt .. l9ı71. 4: Arapçasında s. lO; İngilizcesinde s. ()7 . .

24 İbnü'l-Cevzt, Kit~bu'f-Kussds, 4: Ar.apça s. lO, İngilizce, s. 96-97'.

Page 7: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

206 Roberto Tottoli 1 Çev. Mesut Kaya

T e~imin daha ileri bir anlatımı Kazvtni'nin · (ö. 682/1283) Acdibu'I­Mahlukdt'ında görülür. Bu eserde ve şeytan hakkındaki rivayetler arasında bir riva­yet tanıtılırken birkaç kez ismi verilmeyen bir kitaptan söz edilir: ve minhd md zukira fi'l-isrdiliyydt ([bu hikayeler arasında] isrdfliyyaıta zikredilen şeyler vardır).25

Son olarak terim, Yakut (ö. 626/1299) tarafından zikredilir, fakat sadece Vehb İbn . '

Münebbih'in Yahudi kaynaklarını tanımlamak için kullanılır: el-kütübü'l-kadfme el-ma'rufe bi'l-isrdfliyyat, (israfliyyat olarak bilinen kadim kitaplar)26

VIII/XIV. y.y . öncesi yazarların terimi sistemli bir biçimde kullanmadıklan, şu ana kadar tartışılan delillerden açıkça anlaşılıyorsa da, terimin bu ilk kullanımla­rından hareketle bazı genel sonuçlar çıkarılabilir. Burada şunu da hatırlatmak önem arz etmektedir: Peygamber Kıssalannı içeren ilk eserler isrdfliyyatı hiç 'zik­retmezler, fakat bununla birlikte terim dördüncü yüzyıldan sonra açıkça görülme­ye başlanacaktır.27 Dahası terimin burada bir araya getirilen alıntılan göstermekee­dir ki israfliyyat kısmen de olsa farklı anlamlarda kullanılmıştır. Bu anlamların ilki, yukandaki pasajların bazılarında daha önce vurgulandığı gibi israfliyyaı, Arap Lite­ratüründe bu ismi taşıyan bir eser mevcut olmasa bile muhtemelen bir kitabın adıdır.28 Daha sonraki bazı kaynaklar Vehb İbn Münebbih'in Kitabu 'I-İsrafliyyat diye bir eser yazdığım beyan etmektedirler, fakat bu eserin 'literatürde, bu yetersiz alıntıları dışında hiçbir izi yoktur. R.G. Khoury, Vehb'in Kitabu'I-İsralliyyat'ı ile ilgili meseleyi ele almış · ve şuna işaret etmiştir: Her ne kadar ilk kaynaklar, mesela onun az veya çok benzer konularla ilgilendiği Mübteda ve Kısasü'I-Enbiyd adlı eseri gibi başka kitap isimlerini sürekli onunla ilişkilendirirlerse de, bu kaynaklar Vehb'e ait'bu isimde bir kitaba hiç atıf yapmamışlardır.29

25 Acdibu'I-MahltıMt ve ·Gardibu'I-Mevctıddi, Kahire, 1966, 213. 26 YAkOt, İr§ddü'I-Ertb ild Ma 'rifeti'I-Edtb, VII, Leiden 1927, 232; aynca bkz. J. Horovitz, "The earliest

biographies of Prophet and their authors", IC, 1 (1927), 556. 27 Newby'ın: "T erim ilk yüzyıldan itibaren genel bir kullanıma sahiptir" iddiası tashihe muhtaçtır; bkz.

G.D. Newby, "Tafsir isrdtl!yydt", journal of American Academy of Religion, Themaric Isstte 47,4 (1979), 686. Aynı şekilde buna zıt bir ifade olan, terim İbn Kestr'den önce kullanılmamıştır, görüşü de tashihe muhtaçt~ bkz. A.H. Johns, "David and Bathsheba. A case study in exegesis of Our'anic story­telling", MIDEO 19 (1989), 263. R. Frestone, ]ourneys in Holy Land, Albany 1990, 183, 7.dipnot, ça­lı§masında terimin IX. yüzyıldan önceki eserlerde görünmediğini söyler.

28 Aynı malzemeyle ilgili erken dönem kaynaklannda isrdtliyydt teriminin görünmediğini ifade etmek de önemlidir. Bunun örneği için bkz. M,J. Kister'in "HaddithfJ an banl isrd''lla wa-la haraja: a study of an early tradition", lOS, 2 (1972), 215-239 (Ayrıca aynı yazarın : Studies in]aliiliyye and Early Islam, eseri­ne bkz., Londpn 1980, XIV).

29 Bkz. R.G. Khoury, Wahb b. Munabbih, Wiesbaden 1972, I, 203-5, 247-57. İlk atıf, Hacı HaUfe (Katip Çelebi)'nin Keşfü'z-Zuntın an Es4mi'I-Kütüb ve'I-Fünun'undadır. Ed. G. Flügel, Leipzig-London 1835-58, V, 40. Büyük bir ihtimalle Kitdbu'I-İsr41/iyy4t, Mübtedd'nın daha sonra alternatif bir ismi olmuştur. Vehb'in Mübtedd'sının çe~itli isimleri için b k, Sa'lebi, Kisasu'I-Enbiyd ei-Müsemmd Ardisü'I-Mecdlis, Ka­hire, 1954, 102, ve Khoury'nin söylediği hakkında bkz., Wahb b. Munabbih, 222; F. Sezgin, Geschicte des arabischen Schrifttums, l, Leiden 1967, 306, M. lidzbarski, De propheticis, quae dicuntur, legendis arabicis, Leipzig 1893, 2-3; A.A. Duri, The Rise of Historical Writings Among the Ara bs, ed. L.I. Conrad, Princeton, 1983, 126-7; H. Schwarzbaum, Biblical and Extra-Biblica/ Legends in Islamic Folle-Literature, Walldorf-Hessen 1982, 60. Ayrlca bkz. Hacı Haltfe, kitabında Kısasu'I-Enbiyd ve Kısasu'I-Ahydr'ı zikre­der, Keşfü'z:..Zunun, IV, 518. İbn Nedim, Fihrist'inde Vehb'e herhangi bir kitap isnad etmez; Kitdbu'I­Mübtedd'yı yeğeni Abdulınun'ım b. İdns'e nispeti hakkında bakınız, T. Nagel, Die Qisas al-anbiya'. Ein Beitrag zur arabischen Literaturgeschichte, Bonn 1967, 65; ve N. AFb'btt, 11An Arabic papyrus in the Oriental Institute. Stories of Prophets",]NES, 5 (1946), 171. · .

Page 8: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

İslami Uteratürde İsraniyyat Teriminin Kökeni ve Kullanımı 207

Yukarıda alıntıladığırruz pasajlarda müellif veya ravi isminin verildiği gö­rülmemekte olup sadece basit bir ve yurva/ruviye frl-israiliyyat (israfliyyatta rivayet edilmiştir) ifadesi geçmektedir. Yakut bir yana, sadece İbnu'l-Muracca, Vehb b. Münebbih'in ismini terimle yan yana zikretmektedir. Bu örnekte onun ismi, muh­temelen israfliyyat adlı bir kitaptan alınan bir rivayetin ravisi olarak görünmekte­dir: Haddesuna fi'l-İsrailiyyat an Vehb b. Münebbih el-Yemani en ne ... 30 Buradan açıkça anlaşılmaktadır ki, yurva/ruviye fi'I-İsraifiyyat Vehb'e ait özel bir kitabı göstermez.31

Aksine kozmogoni, Peygamberler ve İsrail oğullarına ait hikayeler hakkındaki folk­lorik anlatılan konu edinen ve .. bu ismi taşıyan kitap veya risalelere referansta bu­lunmaktadır. Bu folklorik risaleler, Vehb, Ka'b v~ Kitab-ı Mukaddes' e ait haberlerde uzman olan diğer şahıslada ilişkilendirilebilir. İlk kaynaklar bu türün eserleri hak­kında açık kanıtlar içermektedir. Mesela, Makdisi'nin (355/966'da yazılan)

Kitabu'l-Bed' ve't-Tarih'inde bu çok açıktır. Makdisi, bu türün kıssa anlatıcıları tara­fından yayılan meşhur rivayetlerini tartışırken -ki bunları kesin bir biçimde red­detmektedir- açıkça bu malzemelerin, "Vehb, Ka'b ve Mukatil (b. Süleyman ö. 150/767) tarafından yazılan" adı belirsiz kitaplarda bulunabileceğini, daha fazla ayrıntı vermeksizin ifade etmektedir.32 Başka bir pasajda Makdisi, özel bir kitap ismi vermeksizin, aynı kitap veya risalelere kütübü'l-kussas diyerek imada bulunur.33

Taberi'nin(ö. 311/923) tabiinden Katade'ye atfettiği Kısa_s muhtemelen bu türden bir eserdir. 34

Yurvd/ruviye fi'/-İsrailiyyat ifadelerinin bir kitabın veya kitapların adına işaret ettiği oldukça güçlü bir faraziyedir, fakat anlaşıldığı kadarıyla bu ifadelerin, bu eserlerde toplanmış olan rivayetlenn külliyatını(corpus) tanınilama ihtimali de vardır. Aslında israfliyyat bu anlamda başka yerlerde de görülmektedir. Buralarda kelime, daha önce Mes'tidi tarafından da beyan edildiği gibi, güvenilmez olduğu düşünülen, bu sebeple de kabul görmeyen kozmogoni ve peygamberler hakkındaki

ı rivayet türünü gösterqıek üzere kullanılmaktadır. Ne var ki kelimenin bu anlamda kullanılması geniş bir' kabule mazhar olm~mıştır. Bu, kelimenin başka yazarlar tarafından kullanılmamış olması gerçeğiyle .de kanıtlanmıştır. Mesela Ta beri, İbn Abbas'ın Ka'bu'l-Ahbar'ı İslam' a Yahudi rivayetlerini sokmakla suçladığı-na ilişkin

30 İbnü'l-Muraçca, FedAil, 36 no. 27. Bkz. yukarısı s. 3-4. 31 V. Chauvin, La recension egiptienne des Mil/e et une nuits, Bruxelles 1899, 75-78 no. 23-29, TurtCı§i,

Demiri, Kazvini ve İb§iht'den gelen ve onlann isrdlliyydt terimini zikrettikleri ve bunları Vehb'in ese­rine atfettikleri yerleri toplamı§tır. Bu yöntemin tutarsızlığı, Horovitz t~rafından daha önce vurgu­lanmı§tı, "The earliest biographies of the Prophetsn, 556. Ayrıca bkz. Khoury, Wahb b. Munabbih, 252-55, 253. bölümde.

32 Kitdbu'/-Bad~ II, 42. Ayrıca bkz. İbnü'l-Verdi, Har1d4tü'I-ActUb ve Fariddtü'I-Gardib, Kahire ts., 12. 33f<itt1bu'/-Bad~ II, 47. 34 Tdrihu'r-Rusul ve'I-Mü/Ok, I, ed. M.A. el-F. İbrahim, Kahire 1960-67, I, 13 {==ed. M.J. de Goeje et. al.,

Leiden 1879-1901, I, 11]. Aynı konuyla ilgilenen kitapların isrdF!iyydttan farklı isimlendirmeleri daha sonraki kaynaklarda da bulunabilir; Meclisi'nin Bihdru'I-Envdr'ında Beyrut, 1983, XI, 341, Tabeti'ye nispet edilen Kitdbu'I-Krsas'a; Sibt İbnü'l-Cevzi'nin Mir'dtü'z- Zamdn fi Tdrihi'I-Aydn'ında I, ed. I. Ab­bas, Beyrut 1985, 195, 202, 205, 208, 210, 263, 340, 404, 415, 458, Mukatil b. Süleyman'a atfettiği Kit4bu'I-Mübted4'ya bk; MukAtil'in Mübıedd'sı hakkında bkz. C. Gilliot, "MuqAtil, Grand exegete, traditionniste et theologien maudit", ]A, 279 (1991), 45. Bu pro~lem hakında ayrıca bkz. L. Massignon, Essai sur /es origines du /exique technique musulmane, Paris, 19542, 73; "Un certain nambre d'oeuvres de !'Islam ascetique paraissent etre de libres transpositions d'oeuvres chre tiennes: ( ... ) Vehb son mobtada et ses isra'iliyyAt".

Page 9: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

208 Roberto Tottoli 1 Çev. Mesut Kaya

naklinde, isrdfliyyatı zikretmemiştir.35 Aynı şey, el-Heysem'in (ö.467/1075) Kısasu'l-Kur'an'ındaki benzer bir yerde de vardır. Burada bir rivayetin muhtereatü'l­yahud (Yahudi uydurmasJ)bid'ati)nden alındığı ifade edilir. Bu ifade, yukarıdaki pasajlarda tartışıldığı gibi, ilk kez Mes'Odi, daha sonra İbnu'l-Arabi ve İbnu'l-Cevzi tarafından zikredilen isrdiliyydt teriminin bir müteradifi gibi görünmektedir.36

III. Eserlerinde israfliyyatı zikreden diğer bir müellif de İbn Teymiyye'dir (ö.728/1328). İbn T eymiyye, Kur'an ve sahih hadisiere dayalı saf bir İslam düşün­cesinin lehinde ve sağlam bir temele ciayarimayan bid'atler olarak gördüğü batı!

halk inançlannın aleyhinde konuşurken, kabul etmediği veya reddettiği kitap ve rivayetleri ifade etmek üzere, sık sık isrdfliyyat terimini kullanır. İbn T eymiyye, bir Kur'an ayetini tefsir eden bir rivayetin ardından, Kussasa dair kısa bir incelemesin­de şöyle der: Haza mezkarun fi'l-israiliyydtı leyse leha isnadün ma'rufun ani'n-nebiyyi (bu israfliyyatta zikredilmiş olup Hz. Peygambere ulaşan sahih bir senedi yoktur.)37

T erim onun Fetvalar'ında benzer şekillerde gelmektedir; bunlardan biri: H aza ma zekeruhu fi'l-israiliyyatı leyse lehCi isnadün ma'rufun38 olup bu, "Ben yere göğe sığmam, mürnin kulumun kalbine sığarım" anlamındaki hadis-i kudsi ile ilgili bir yerde geçmektedir.39 Mezkar fi'l-isrdfliyyat ifadesi oldukça yeni olmakla beraber yurva fi'l­israfliyyatın müteradifi gibi görünmektedir. Aslında burada terim, muhtemelen bir kitabın veya kitaplar kategorisinin adını tanımlamaktadır.

Diğer bazı yerlerde terim, bir rivayetler kategorisini tanımlamaktadır. İbn T eymiyye, Adem' e cennetten gelen harfleri (huruf) ele alırken, iki fas !ın başlığı olarak isrdfliyyat terimini zikretmekte,40 burada bu malzemelere kar§ı tavrını açıkça sergilemektedir. Alfa be harflerine ilişkin efsane hakkında İbn T eymiyye, bunlar İbn Kuteybe ve Taberi ~bi müelliflerin Vehb, Ka'b ve Muhammed b. İshak (ö. 150/767) gibi, Peygamber hikayeleri hakkında, Yahudi hikaye ve efsanelerinden (e/­ehadfsii'l-israfliyye) nakilde bulunan kimselerden rivayet ettikleri şeylerdir;* fakat bunlar, Müslümanların rivayetlerine mutabık olmadıkça kabul edilmez, der. Yahu­di hikayeleri (el-ehadtsü'l-israfliyye) terimi aynı faslın daha sonraki diğer pasajla­nndan da anlaşılacağı..ogibi, hiçbir ku~kuya yer bırakmayacak biçimde israfliyyatın müteradifidir. İbn T eymiyye, bu harflerin Adem' e secde etmesini tartışırken şunu ifade edt:r: Bu, doğruluğunu gösterecek sahih hiçbir senedi olmayan bir Yahudi hikayesi'dir. İbn Teymiyye akılyürüterek şu neticeye varır: "İsrafliyyat, sahih İslami

35 Tabert, TArihu'r-Rusu1, I, 65 [=I, 62}; aynca bkz. Sa'lebi, Kısasu'I-Enbiyd, 18; ve D:J. Halperin-G.D. Newby, "Two castrated bulls: a study in the Haggadah of Ka'b al-Ahbar",]AOS, !02 (1982), 63-1-638.

36 El~Heysem b. Muhammed, Kısasu'I-Kur'dn, Ms P.dnceton, Yahuda, 49, 16a. 97 MecmfJtlfü'r-Resdili'f-Kiibrd, Beyrut, ts. II, 354. 38 Mu'cemü'I-Fet4.vd, Kahire 1988, II, 195. 99 İbn Teymiyye, İlmii'I-Hadfs, Kahire 1985, 524; ve ei-EMdfsü'd-Da1fe ve'I-Bdtıla, Kahire 1989, 11, ve

Ahtıd?siJ'I-Kuss~, Kahlıe 1993,. 3Z, no. 4: Ani'/l~hi: md vesian't semd1 ve 14 ardr ve ldkin vesiant kalbii abdi/t-mü'min, MzA mezkar fi'l-isrdtliyydt feyse leha isnadun mttra(un ani'n-nebiyyi.

40 İbn Teymiyye, Mecmtıatü'r-Resdil ve'I-Mesdil (bask. ed. M. R. Rida), Beyrut 1992, III, 382-3.Bölümle­rin adı §öyledir: İnzdlü'l-hara( ald adem mine'/-isrdiliyy4t, ve ldğtızu'l-i'ti~d a/4'1-isrdiliyyd.t i/Id md sebete bi-nassm mufOtn mli!evdtiı. · . .,. .

• Bu cümle daha çok Ibn Teymiyye'nin kendi ibaresine dayanrlarak.tercüme edilmiştir. ~çev.)

Page 10: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

İslami Uteratürde isrniliyy3t Teriminin Kökeni ve Kullanımı 209

rivayetlerqen bilinen §eylerle ·uyumlu olması halinde kabul edilebilir, bunların ikti-has edilmesinde bir sclkıncci yqktur. 11'41 . • • • · • ·

• • . • • ;i

Ibn T eymiyye'nin israfliyyaiı daha sonraki ~elaffuzlan, nedense ilk önçeki-lerden farklıdır. Onun için isrdl/iyydt sadece bir kitaplar kategorisini~ . yahut . bir rivayet türünün adı değil, daha ziyad~ ilk eserlerde alıntıl~an ve Müslümanl~nn sahÜı rivayetleiiy~e uyum arz etmedikçe bütünüyle reddedilmeşi zq~unlu . olan Yahudi kökenli güvenilmez rivayetl,er külliyatıdır .. Bu ~alzemeler, Kit~b:ı Mukad­des' e ait hikayelerde uzman olan, Vehb~ Ka'b, İbn İshak ve diğerleri gibi isimlerle dqğrudan alakalıdır. Doğrusu bu, İbn Kesir'iiı eserleri ve modem literati.irdei<i teri­min yaygın anlamıdır ve İbn T eymiyye terimi, bu tarzda ilk kullanan kimsedir. Ama yine de İbn T eymiyye'iıin bu tür maiz~inelere referansta b~lunriıak .üzere isrdtliyyat terimini sistematik bir biçimde kullanmadığı da vuigulann;ıalıdir.''Sözge­limi Kur'an . tefsitİerin~ iliŞkin çalı§masında, sadece isianİ'la uyumİuluk g~steri.rse kabul edilebilecek. olan güvenilin ei: rivayet ~ürünü ele alırken İbn :r eymiyye, bu rivayetlere isrdiliyyat olarak d~ğil, el-ehadisü'l-israfliyye diyerek referan~ta buhınur.42

IV. Tarihçi ve müfessir İbn Keslr (ö.774/1373), eserlerinde isr_atliyyç?tı siste-, . . . ~ .. { . . \ . matik bir biçimde kullanan ilk kişidir. O, bunu yaparken üstadı Ibn TeYıniyye'run izinden gitmiş, hem terimin kullanımında hem de anlamında doğrudan ondan ilham almı§tır. A§ağıda görüleceği gibi, a~lında isralliyydt, İb~· Kesir'in eserlerinde Kitab-ı Mukaddes ve kozmogoruye ait konularla ilgili, Yahudi kökenli olduğunu düşündüğü güvenilmez rivayetleri ifade etmek üzer.e. kullanılmı§tır. Ayr.ıca israrliyydt onun eserlerinde daha dar kapsamda, bir kitabın veya kit<ı;p~arin ad~dır . .A§ağıda İbn Kesir'in tefsir ve dünya tarihi gibi temel eserlerindeki ibarelerde geçen isratfiyyaıın pek çok kullanımı tartı§ılacaktır. '

İbn Kesir'in eserler~nde, israfliyyatın kullanıldığı pek ço~ örneğin bir kısmı, kabul görmeyen rivayetler külliyatıru tanımlamaktadır. Bu İbn Kesir'in, el-B(ddye ve'n-Nihdye'nin mukaddimesinde y~r verdiğ~ bir meseledir: "Biz isrdfliyydttap.sape-. ce Allah'ın kitabına muhalif olmayan §eylefi zikredeceğiz. n,.g Buna göre isratliyydt Müslümanların sahih bilgileriyle uyum arz ettiğinde kabul edilebilir.44 İbn Kesir'in terimle tam olarak neyi kastettiği diğer pek çok yerde daha çok tebellür etm·ekte­dir. İlk · olarak İbn Kesir, bir konuya veya · rivayete ili§kin isrdiliyydtı ele ~lirken, terimin sıklıkla, İslam'a yabancı olmasına rağmen ona giren Yahudi kaynaklı mal­zemeleri tanımladığıru vurgular. Hatta İbn Kesir, oldukça önemli bir yerde, bu İsraili malzemenin İslam.i rivayetlere nasıl kan§tığm1 da açıklar: Ilivayete göre, Yermuk sav~§ı günü (15/636), Abdullah b. Amr b. el-As (ö.65-70/685-90), .. Ehl-i Kitab'ın bilgilerini içeren iki deve yükü kitap bulmu§, pek çok isratfiyyat bunlardan yayılmı§tır.45 Bu örnekte terim, Abdullah b. Amr gibi bir ·§ahsın doğrudan Yahudi

41 İbn T eymiyye, Mecm0atü'r-Rest1il ve'I-Mest1iı III, 451. . , . 42 Mukaddime f? Us(J/i't-Tefs1r, Kahire, 1988, 95; ayrıca bkz. 76-77. . 43 e[-Bidt1ye ve'n-Niht1ye, Beyrut 1985, I, 6. ~ Örnek olarak bkz. Te(sfru'I-Kur't1ni'I-Azlm, Beyrut, ts. I~I, 245. Burada bir rivayet hakkında, İbn Abbas,

bunun bir kısmını israililiyyat olarak kabul eç{ilebilecek olan ve Ka'b 'a dayanan bir haberden almı~tır, denir.

45 ei-Bidt1ye, I, 24; metinde dt1mileteyn~ hikayenin kısaca tekrar edildiği 1, 190'daki. gibi zAmileteyni ile deği~tirilmelidir.

Page 11: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

:nu Roberto Tottoli 1 Çev. Mesut Kaya " -

kaynakla~dan aldığı ve İslami rivayetlere so_kttiğu malzemeleri tanımlamaktadır. Ku§kusuz israi/iyydt burada ahbaru beni israfl gibi ifadelerin e§anlamlısıdır, nitekim bu, İbn Kes~r'in Abdullah b. Arnr'ın hikayesini ei·Bidaye'nin ba§ka bölümlerinde tekrar ettiği yerierden de anla§ılmaktadır.46 Yahudi kaynaklarıyla doğrudan ili§kiye ba§ka yerlerde 'de i§a~et edilme~te, buralarda sözü edilen malzemelerin İsraillilerin icat ve hayal güçlerinöen ·~lındığıru ve bunun da onların cehaletlerinden kaynak· landığı söYlenmektedir. 47

İbn Kesir her ne kadar, İslam'a uygun olan isrdfliyyatt~ her hangi bir sakınca yoktur,. önermesinde bulunsa bile, yukanda tartı§ılan son pasajlar onun bu malze­melere'yönelik bakı§ açısının. bir kanıtıdır. Gerçekten o, terimi kullanırken sabit bir biçimde, §i~detle re~dettiği ve kabul etmediği malzemeleri ifa~e etmektedir. M~se­la İbrahim'in oğlunu kurban etmesiyle ilgilenirken, ·ibn Kesir, oğlun İsmail olduğu­nu, 'İshak olduğunu iddia eden herk~~in, lsralliyyata dayandığını söyleme.ktedir.48

İsrailiyyd~ burada Yahuqilerle ilgili §eylerin e§anlamlısıd~r, dolayısıyla gü~enilmez rivayetlerdir. Bu tefsirde_ Davud'uri Cah1t'u (Golyat) _öldürü§ünün anlatıldığı Kur'an ayetini tefsir ettikten sonra İbn Kesir, onu sapanla öldürdüğüne dair rivaye­tin israfliyydttan alındığıni söyler.49 KarOn kıssasıru i§lerken de İbn Kesir çok açık konu_§ut: ve kad z~ke'ra kesirun mine'l-müfessirin hahund israfliyyat kesira (ço~u mü· f~ssir burada pek çok is;al/iyyat zikretmi§tir).50 Harut ve Marut hakkında kulaktan kulağa dola§~p gelen bilgileri reddetmek isterken İbn Kesir; bunların çoğunun isratliyyaı olduğunu ifade eder.51 Son olarak İbn Kesir, Peygambere ait olduğu iddia edilen bir rivayeti kabul etmezken, bu_ ğaribdir, s~hih de olabilir, israiliyydttan alınmı§ da olabilir, der.51 •

Bu malzemelere yönelik olarak gösterilen aynı bakı§ açısı, İslami gelenek içinde bunları yayan kimselere yönelik olumsuz tavırlarda da kendini göstermek­tedir. İsrdfliyydtla en sık ili§kilendirilen isim Ka'bu'l-Ahbar olup İbn Kesir'in dü§ün­cesine gÖre · o, Ehl-i Kitab'ın kitaplarından yahut doğrudan Yahudi bilginl~rinden malzeni~ almıştır.53 Dahası İbn Kesir'in isrdiliyydtı ye~mesi, Ka'b gibi bir Yahudi

46 ei-Bidaye, I, 190: ahbar bent İsrail; ve ei-Bidaye, I, 38: aynca alıbar isratliyye: TefsYr, I, 121, III, 233, ve el­BidAye, I, ~43 (İbn İshak'la birlikte}; ehadts israi/iyya: Te(slr, I, 109, 462; Jıabar isra1/'i, Tefslr, 851; ... aslulıtı isrartf: el-Bidaye, I, 293; aynca bkz. Te(slr, I, 208: "Ka'b'a atfeciilen bir rivayet Yahudilerin kitap-

• lanndan,.alınmıştır"; I, 257: min-kütübi ehli'l-kitab; ve Il, 400: fi kütübi'l-enbiya.

47 ei-Bidaye, I, 37: min vad'ı israrliyyin, I, 38. Min ahbdri beni israr! ... min lıura(dtihim; l, 278: e/-isrdi/iyyat ... min vad't cühhdli benf israil. ~a~ka bir kitapta, en-Nihaye (i'I-Fiten ve'I-Melahim, Beyrut, 1988, 12, İbn Ke·sir aynı konuyla ilgili şunları söyler: İsr&iliyyatın bir dayanağı yoktur, bunların gerçek manada ne olduğunu sadece Yüce Allah bilir .. Ancak ~u kesindir ki bu ne Yahudi kitaplarında ne de Ehl-i Kitab'ın

. kitaplannda zikredilmi~tir. 48 ei-Bidaye, I, 1.59: müstenedülıO ennelıtı İshak innema lıuva israiliyyaJ. 49 Te(sfr, I, 453. 50 ei-Biddye, I, 311; ayrıca bkz. Te(sfr, I, 117: ve yekau fihi israfliyyat kesfra. 51 ei-Bidaye, I, 48: asarun kesira ğalibuha israiliyyat; benzer bir ifade II, 13'te: halıuna kısasan ve alıbaran

ekseruha isralliyyat. 52 Tefsir, I, 49. 53 Özellikle Tefsrr, III, 164'e bkz. Burada MuAviye'nin, Ka'b'ın 1~:84. Kur'an ayetine ilişkirı rivayetini

nasıl sınadıgına dair geni'ş bir tasvir vardır. Burada şu da söylenir, Ka'b'ın "sahifeleri"nde (suhu() pek çok israiii'yyat vardır ve bunların çoğu hatalı, tahrif edilmi§ ve uydurulinu~ hikAyeler olup bunlara hiç kimsenin ihtiyacı yoktur, bu rivayetler pek çok kötülüğe sebep olmu~tur. Özellikle bkz. ei-Bidaye, I, 59, burada·Efil-i Kitab'ın Sahifeleri (Suhuf} zikredilmi~tir, kr~. ei-Bidaye, I, 18, II, 63,88.

Page 12: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

İslami Literatürde İsr~iliyy~t Teriminin Kökeni ve Kullanımı 211

mühtedisini sert bir biçimde eleştirmesiyle sın.irlı değildir. Aksine bu eleştiri başka ravileri de kapsamaktadır. Yukarıda gösterildiği gibi, Abdullah 'b. Amr b. el-As'ın adı bu malzemelerin yayılmasıyla ilişkili olarak ~ikredilir . .Aynı şekilde Kur'an tefsi- · rinin babası İbn Abbas'ın (ö. 68/678) adı da israfliyyat bağlamı.D:da geçer. İbn Kesir, İbn Abbas'a atfedilen bir rivayet hakkında, o bunu israfliyyattan almı§t~, değerlen­dirmesini yapar.54 Diğer· pasajlar daha önemlicfir, mesela bu paşajlarda Buhari (ö. 256/870) Beyhaki (ö .. 458/1066) gibi ~adis külliyatı musanniflerinin eserlerine, israfliyyatla ilişkili materyali dahil ettikleri söylenmektedir.55 İbn 'Ke~if'i-? olumsuz tavrı, şu örnekte ise oldukça yumuşarıllştır: Buhari, Beyhaki ve İbn Abbas bu mal­zemenin yayılmasının suçluları olsalar da, burıları uydurmakla suçlariama.Zlar.

· Rivayer ve görüşlerin basit ifadel~rle, isra,iliyyatta.n alındıİdarı beyan edilerek değerlendirildiği başka pek çok pasaj da, terimin arılamıpek ~çık değildir. Bu veriler, sadece Yahudi kaynaklı rivayetler külliyatına değil, bir kitaba veya kitaplara refe­rans olabileceğini akla · getirir. Mesela, mütelakkan/telakledhu mi'ne'/-israif/{yyat . . -(israiliyyattan alınmıştır)56 yahut benzer şekilde ma'huz mine'li qni'l-israiliyyat,57 ve haza/huve/küllühu mine'!- israfliyya~ S8 ve ğalibuha mine'l-israfliyyat, S9 gibi ifadelerde de aynı durum geçerlidir. T efsirinin 'bir başka yerinde, .Adem'in yeryüzüne inqiril­mesi kohusuyla ilgili bölümde, 'ibn Kestr, bu tür rivayetler yere/u: .. ila'l-israifl~yyat (kaynağı israfliyyattır) der. 60 İbn Kestr,· tefsirinin sadece bir yerinde terimi bir kita­bın adını ifade· etme~ üzere kullaİ)miştir. Atın yaratılışını mübalağalı . bir şekilde arılatan bir rivayeti değerlendirirken ve Kur'an 16:8'i tefsir ederken İbn'Kesir, şun­ları yazar: ve zekera Vehb İbn Münebbih fi israfliyyatiht (Vehb b. Münebbih israfliyyat'ında zikretmiştir). 6~" Dikkat çekilmesi gereken bir n9kta da şudur, bu, israiliyyatın Vehb İbn Münebbih'in adıyla ilişkili olarak bulunabildiği tek pasajdır. Aslında, terimi zikrettiği başka yerlerin hiçbirinde İbn Kesir, onun adını israfliyyat uydurmacısı veya derleyicisi olarak zikretmez. 62 Terimin bu şekilde geç~ esi kuşku­suz çok önemlidir' ve bu, İbn Kestr'in bu adı taşıyan kitapları bildiğine bir delil teşkil eder.63 :

1

• 54 ei-Bidaye, I, 21: ehazalıtJ İbn Abbds radryallahu anhu ani'l-isra1/iyyat; · krş. I, 156; Tefs1r, III, 245: İbn Ab~as bu rivayetin bir kısmını Ka'b'a ulaşan, kabul e?ilebilir isra1/iyyatt~n almıştır.

55 e/-Bidaye, I, 6, burada şu söylenmektedir: Buhari tanilmdan Amr b. el-As'tan, "haddistJ an ben_1 israileu ifadesiyle aktarılan hadis, mahmtJI ale'/-israiliyyat el-meskat anha rndena; ve II, 298, burada şu söylen­mektedir: Beyhakl, Ka'be'nin Adem zamanında inşasiyla ilgili olarak, zekua ma verade mine'l­israiliyyat. Ayrıca bkz. I, 106:Müslim hakkında, burada bir rivayetle ilişkili olarak bu da min ğaraibi sahfh-ı Müslim, denmektedk'' ibn Kestr daha sonra, EbO Hureyre'nin bunu Ka'b'd!Ul işittiğini söyler. (Fakat israf/{yyar terimi burada zikredilınez.) Burada, İbnü'l-Arab!'nin daha önce Enes h. Malik'i isralliyyata dayanmakla suçlad.ığı da hatırlanmalıdır. .

56 Tefstr, II, 390, III, 718, N, 731; ei-Bidaye, I, 18, 86, 96, 156, 157, 307, II, 26, 63. 57 Tefslr, II, 47; ei-Bidaye, I, 21, 158, II, 46; ve bkz. ·Tefslr, III, 45l: men zeama ... ehaza za/ike mine'l-

israfliyyat. · 58 Tefs'ir, II, 691, 747, III, 537; N, 54: ve hazihf leulluhd mine'l-israfliyyat; ei-Bidaye, I, 100, 278, 338, II,

31,51; bazı farklı' ifadeter içm de bkz. Tefs'ir, III, 164; ve ei-Bidaye, I, 237. 59 Tefslr, ll, 146. · · 60 Tefslr, II, 332. 61 Tefs1r, II, 873. . 62 Örnek blarak bkz. ei-Bidaye, I, 222. . 63 İbn Kesir'in eseilerinde, terimin Vehb'den başka birine ait bir kitabın adı olduğuna dair herhangi bir

delil yoktur. Mesela Ka'bu'l-Ahbar isralliyyatla ilişkili birkaç yerde zikredilir. Ayrıca diğer bazı pasajlar

~

Page 13: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

212 Roberto Tottoll 1 Çev. M~t Ka~

Şüphesi~ İbn Kesir, isrdiliyydtın öncelikle doğrudan Yahu dilere ait olduğunu dü§ündügü·. k<?zmoloji ve Kit~b-ı Mukaddes tarihine ili§kin güvenilmez rivayet türüne; ikinCi .olarak da bir. kitab~n veya kitapl~rın ismine del~et. ede_cek §ekilçle sistematik kullan~mını g~l~§tir~!i -ilk ki§idir'. İbn Kes~r'in eserlerinde, isrdfljyydt te~i­mi.nin aiııam . ve. kullarnın diZisi, yukarıda tartı§İla~ lit~ratürden Ne üstadı )bn Teymiyye'nin·eserlerinden farki~ gösterrr{ez. Özeııikıe İbn Kesir'in itirazlan tea­lojiktir ve doğrudan, 'ona göre önceki yazarların İslam'a elemeden so~tuklan riva­y~t türü aleyhmedir. Onun reddiyesi, sadece Ka'bu'l-Ahbar ve Vehb İbn Müp.ebbih gibi, bu malzemeleri yayan kinis~lere değil, · aksine diğer ravilere ve İ.bn Abbas. ve Buhari gibi lJu mateıya~eri t<;>playan müelliflere yönelik~ir. Sonuç .ol~rak,. ,terimin açıkça Velib'in kitabını ifade'ettiği pasaj,.münferit ~ir duru.m ·olm.a.kla be~al?.er §Unu göste:rmektedir, İbn Kes ir e·n ' ~zipdan bu 'malzeme! eri iç~ren p~ isi.n;ıd,e,ki . bir kitabı biliyordu' ve ondan alıntı yapıyordu'. . . . · · ·

V. İsrdf/iyydtın kuÜa~~rıru, İbn Kes1~1den sonraki diğer ba~ ~üelliflerde de bulmak mümkündür. Anc'ak bu dönemin literatürii.'üzerinc:İe yapılacak k~psamlı bir ara§tırma64 İbn Kesrf'd~n sonra isrdfliyydtın kullanımının tam qlr .pçı:t~esini çizmeye' iinka~ vere~ektir. Fakat burada dikkat~. alınan es~rler ~unu göster~eye · kafidir, ne J,ir yazar Ibn . 1\esfr örneğini takip ~ etmi§~ir, ne de onun y~ptığı tarzda t'erimi kuÜ~nmı§tır. Özetle, terimip İbn Kesir f~rafındar). , si~tematik ol~r~ kulla­nımı, genel pir ~abule mazhar olmamı§tır. · Bunun kc1.!lltını mesela, Itk~n'ında isrdfliyydthin hiç söz. etmeyen SuyOti (ö. 911/1505) te§kil etm~ktedir. H~buld insan, bunu orada bulmayı umut eçlerdi. Suyuti, ~efsirler için bu materyalierin faydas1.f: olduğunu söylerken isrdiliyydtın müteradifi olduğu ku§kusuz olan t~vd.rfh isrdlliyye'yi zikretmektedir.65 . ,

Ama yine de, isrdiliyydtın bazı kullanımları, terimin ya bir malzeme türünü ya da bir l).itabın yahut kit.apların adını ifade ; ettiğini gÖstermektedir. İbn l-i~cer (ö. 852/1448) .gibi son dqhem müellifleri arasında da isrdiliyydt, İslam'a Yahud~ kültü­ründen gi~en malzemeyi ifade etmektedir.66 Aynı ~manda terimin ba§ka pazı kul-

~

gösteri~or ki, İbn Kesir onun sah.ifelerini (suhuf), yani Ka'b'ın adı altında mütedavil olan yahut ona atfedilen•malzemeleri toplayan kitap veya risaleleri bilmektedir. Fakat İbn' Kes!ı: hiç~ir yerde'bu "sahi­feler"in ad.ınıh isr~Tiiyy~t olduğunu ifade etmez. Aslınd~, İbn ~esir. isr~tliyyd,tı Kab'ın a.dıY.la birlikte zikrederken, kitapları veya risaleleri tanımlam~ için d~ğil, ter~i sürekli .C?l~rak ona açfedilen malze­meyi tarumlatıiak iÇin kullanır. Buna Tefsir, III, 164'teki uzun bir pasaj d'elil te~kil etmektedir. Ka'b tarafınd'~ bir Kur'ari ayetine getirilen açıklama aleyhinde MuAviye tara~ından yapılan .~ir sınamanın ele alındığı bu pasajda İbn Kesir ~unları söyler: fakat onun 11sahifeler'inde mesele i~r~lliyyatta~ a!ın­mı~tır. (ve Mkinne'ş-şe'n fi suhufiht inneh~ mine'l-isr~tliyY,~t). Ka'b'a ait bu "sahifeler"q~ , bahisler, ei­Bidaye'de, b~ka bir pasajda da yer almaktadır. Burada Ibn Kesir, EbO Hureyre bu rivayetleri Ka'b'ın "sahifeleri11nden almı~tır, an suhufih1; bkz. ei-Bid~ye, I, 17, der.

64 Bu problemler için bkz. İsmail SMim Abdul~l, İbn Kes1r ve Menhecuhu fi't-Te(str, I<ahire, 1984, 246 vd., 314vd.

65 Kahire, 1978, II, 238; I. Goldziher tarafından aktarılmı~tır, Muhammedanische Studien, II, Halle a.s. 1890, 166 [Muslim Studies, II, Eng. ed. S. M. Stern, London 1971, 156). Ayrıca bkz. İb~ihl, ei-Mustatraf fi kul/i fennin mustazraf, Beyrut, 1991, 184: el-as~ru'l-isr~fliyya. Ayrıca ei-I'Ian'ında terimi. ziRret~eyen SeMvi'ye bkz: F. Rosenthal, A History of Muslim Historiography, Leiden 1968, 335. .

66 Bu, J. Fück tarafından zikredilıniştir, "Zum Problem der koranischen.Erzahlungen," OLZ: 37, (1934), 75: Onun Nuhbetü'I-Filur'inden. Ayrıca Zehebi'nin (ö. 748/ 1348): 4 Ka'bu'l-AhbAr pek çok isral/iyyat yayı:nı~tır" dedi~i; L. Cheikho tar:afından herhangi bir ka~ gösterilmeden alıntıl_anmıştır,

~

Page 14: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

İslami Uteratürde İstailiyyAt Teriminin Kökeni ve Kullanımı 213

larumları; israfliyydtın bir kitabın veya kitaplarm 'adı oldu~unu ifade etmektedir. İb§ihl (ö. 850/1446'dan sonra), terimi Mustatrafındaki bazı rivayetleri ve fi '/. istdfliyyat· yahut ve ruviye/ve yurvd fi!l~isral/iyyat ifadeleriyle tanıtırken üç kez zik~ retmi§tir.~·· ·Bu örnekler, T urtti§i'niiı. ifadelerine çok benzemektedir. Demtd (ö. 808/1405) terimi, Haytfıü'I·Hayavdn'mda Vehb'e atfedilen bir rivayeti değer1endi­rirken sadece bir kez zikretmi§tir: ve kad cae an Vehb b. Münebbih fi'I-İsrdfliyydt. 68 Bu örnekteki ifade tarzı, İbnu'l-Muracca'daki ifadeyle aynıdır.

Şimdi, ~kanda tartı§~a~ malzemeden, birkaç genel sonuç çıkarma ihtiyacı doğmaktadır. Ibn Kestr'den önceki yazarlarda, is;dflfyydt terimi bazen belirli ·bir yazarla ·ifi§kili olmaksızın bir kitabın adı, ba~n de mübalağalı ve·güvenilmez riva-

~ . ' . yetleri ifade ·etmek üzere çok genel bir ·anlamda. kullarulmı§tır. Yukarıda ifade .edile gelqiği gibi; bu hakikatin sadece bir-yoruma ihtimali ·vardır; o da teririlin Peygam­berler ve yaratılı§ın harikalarina dair folklorik rivayetleri toplayan bazı kitapların yahut risalelerin adı olduğudur. Bu da terimin genel anlamını nasıl kazandığını göstemiektedir. İbn T eymiyye ve özellikle de İbn Keslr'le birlikte teriroJ bu müellif· lerin k~n~tlne göre İslam'.la hi~ir ll.i:§kisi olmayan, Yahôdi kökenli olup, Ka'bu'l~ Ah bAr gibi Yahudi mühtedile·r yoluyla İslam' a giren rivayetleri ifade etmek ü:ıere tefsir terminolojisine girmittir. İbn Kestr'in esederindekf ba§ka' bazı yerlerde terim, bir ·kitabın veya kitapların adını ima eder fakat terimin bu kullanımlan · ikineU ola­rak dü§ünülebilir. Sönu~ olarak, terim bllinmeyi ve Çeşitli anlamlarda kullanılmayı sürdürse bile, görünen o ki §U yüzyıla kadar son dönemlerdeki hiçbir müellif, isrdillyyai temrinin kullanımında İbn Kes1r'in i~ini takip etmemiştir.

· VI. İsrailiyydt, en geni§ etki alaruna bu yüzyılda ula§mı§tır ve zamanmuzcia tefsirle ilgili gerek ç;ağdaş İslam11itetatürde gerekse ·Batılı o.ryantalistik çcılı§rnalar­da, kozniogoni ve . peygamberlere ili§kin rivayetleri taninılayan en yaygın terim olmu§tur. Terimin yeniden biçimlendiricisi, Muhammed Abduh'tur(ö. 1905). Te .. rim, talebesi Re§id Rıza'nın (ö.1940) doğrudan onun öğretilerinden e.sinlerıdiği, temel ese.ri Te(sfru'/ .. Mendr' da pek çok kez; kullamlını~tır. 69 Aslında Muhammed Abduh, daha ilk ku§aklardan silsile halinde gelmesine ve İslami li teratürü bütünüy­le kaplamasına rağmen, isrdf/jyyat diye adlandırılan malzemenin sahihliğini ve geçerliliğini tamamen reddetmi§tir.'70 Reşiö Rıza üstadınm iı:inden gitmi§, onun isrdi/iyydtJ, §idd~tle reddetmesinqe~ bile daha radikal d9vranmıştJ~. Oo.un·· dü§ünce­sine göre bu rivayetler, İsralli malzemeyi İslarn'a sokarak, ona zarar vermek ama~ cıyla üretilfni§tir.11 Re§id Rıza' mn tavrı o kadar uç noktadadır ki1 pek çok .rivayetin kesin bir biçimde .ve tamainen reddedilınesini, İölam'ın kökenlerıyle ili§klli ön.enıli

~

".Quelqueş lt.ge.ndes !şlamiques ıl~hesn, 36. {Siyar11 A'ldmi'tt-Nübe/4'da §U bllgj geçmektedir: :RasOlullah'm .ashabıyla sohbet ~eı, b.rAili ki~aplardan onlara b.ahsedercli." III, 489, ~o.111. (çev.)]

67 lb§lhl; eJ~Mıma(raf, 785, 787, 827. . . 6Ş Dcsntn, Hiw~ıa'J-Hayavdtı, Ka.hiie, 1978, I, 446. 69 Te{sfrı/J-Men4r, Beyrut, 1973, I, 9, ve I, 18 tef.sire siri§te; ayrıca her .eiWin fihrjstine b~. . 70 .Bkz .. J.J,G. Jarı.sen, The.jı;terpretaıion of the Kçr~n in Mo4ern Egypt, lgiden 1980, 27 ["fürl<ç.e ı;evirjsi,

K11r'an'a !)ilimsel FJ/olojile, Praıik Yakkmmliu, çey. Halllrahman Açar, Mka.ra, 1993, 54-55 (~~v.)); veR. Totwli, .111.a ~oderna eşegesi islaiJ;ıiça ed ll riinıt" delle fm1'iliyydı; le le,gsende sul bastpne di Mose .ı:nı.ıt.ato ip seıpente", Annilli di Ca' f(JsÇtlr~ serie orientale 21 (199.0), 'J.6-:27.

71 Bkz. ]ansen1 The Interpreıatwtt o[ tM Kcran, 27(çev. 54-55) ve M.H. ez-Zehebt, et-TıfsJr ve'f..MP{tssir4n, Kahiı:e 19762, ll, 5S8~.

Page 15: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

214 RQQertO TQttoli / ~v. Mesut Kaya

şahsiyetleri-n açıkça tenkit edilmesini kabul etmeyen diğer çağda§ Müslüman_ alim­ler tarafından bile ele§tirilmiştir.n

Muhammed Abduh'un öğretilerini müteakip . isrd~liyydtın sözde .reddi, mo­dern Kur'p.p tefsiri.. ve· İslam ilahiyatının ba.§lıca tartışmalarından biri olmu§tur.73

Aslında bu mesele, Gibb tarafın4an açıklandığı gibi, .hem modernist hem de tefsir perspektiflerini sıkıntıya soktuğ.unu düşündükleri bu malze~eden rahatsız!~ du­yan geleneksel 'müfessirlere de uyarlanabilir/4 Kuşku yok ki bu, terimin, g~nümüz tefsirleri t~rafından reddedilen malzemeyi ifade etmek üzere, sürekli olumsuz an­lamda kullanıldığİ bu yüzyıldaki_ en ciddi yükselişi yakalamasının da sebebidir/5

Son: yıllarda, , bazı yazarlş.r isrdfliyydt meselesiyle ~üstakil çaJı§ma düzeyinde ilgjlenm~ktedirler. Fakat.bunu, .t.erimin,.kökenine w; İslami liter~türdeki kt,ıllai?lm­lanna inmeksizin y~pmaktadırlar. ;Bu çalı§malarda ortaçağ tefsi~ külliyatları, onla­rın içeriklerinin ve kendilerine isrdiliyydt atfedilen şahısların tahlilleriyle birlikte bir incelemesi bulunabilir.76 Meseıa, 1\. Na'naa, bu_ konuda . kapsamlı bi~ a~~§tıqna yapmaya girişmiş .fakat isrdfliyydt meselesini tam bir tasvire muvaffak ol.ın,ıarnı§­tır.77 Bu modern kitaplarda isrdfliyydtla . Mgili yeni hiçbir §ey yoktur fakat isrdfliyydtı.n reddi, T aberl ve Suyfıti gibi külliyatlanna ~ıı malz~meyi dahil eden ortaçağın bazı ünlü pıüelliflerinin de reddini beraberinde getirmektedir. 78 . ·

Sonuç olarak, II. Dünya :Savaşı : bittikten spnraki yıllarda isrd}liyydt terimi, çağda§ İsrail devletinin kurulmasıyla ili§kili olarak yeni bir ikincil anlam kazandı. İlginçtir ki, 1946 gibi erken bir tarihte, R~şid Rıza' nın talebesi Ebu_. Reyye, diı<l<ate değer bir ba§lıkla bir ma~ale kp.leme aldı: ".İlk Siyon~st Ka':9u.'l-Mbar" .79 Benzer §ekilde, ba§lJ.ğında isrdfliyydt bulunan, terimin sadece çağdaş İsrail devletiyle ili§kili politik meseleleri ima ettiği ba§ka kit~plar da yayımıan.rnı:ştır.80 ikincil anla~an bir tarafa, §.U_ açıktır ki Muhammed Abduh, terimin kull~mına ve çağda§ .dönemde . .. .

..

n Bkz. G.H.A. J uynboll, The. Authenticity of the Traditio~ Literature, d iscussion in 'Modern Egypt, Leiden 1969, 122f.

73 Bkz. Juynboll, The Authenticity ofTradition Literature, 121-38. . 74 H.A.R. Oil~b, Modern Trends in Islam, Chicago 1947, 73-74. [Türkçe çevirisi, İsl~m'da Modern Eğilimler,

çev. M. Kür§ad Atalar, Ankara, 2006, 71 (çev.)] · · 75 Örnek olarak bkz. Abdulal, İbn Keslr, 314, isr~lliyy~t terimini hurafat ef:isrdl/iyye (Yahudi masalları)

ifadesinin müteradifi olarak kullanmaktadır. . . 76 Örnek olarak bkz. Muhammed b. Muhammed E bO Şehbe, ei-İsr~fliyy~t ve'I-Mevdfidt fi ı:;.aıübi't-Tefsir,

Kahire, 1973; bu çalı§ma için bkz. R. Tottoli, 11Nota su una recente pesizione critica nei confronti delle isrdfliyydt", Oriente Moderno, 70, (1990), 115-8; Muhammed HGseyin ez-Zehebt, e/-İsr~lliyydt fi't­Tefslr ve'I-Hadis, Kahire, 1986, (1970'1erdeki ilk ed.).

77 ei~İsr~·myy~t veEseruM fi Kütübi't-Tefslr, Şam-Beyrut 1970, 71-105. 78 Bh. Abdullah Mahmud Şihate, e/-Kur'~n ve't-Tefs1r, Kahire 1974, 241-275. AYz'ıca bkz. M. Abdüsselam

Ebu'n-Nil tarafından tahkiki yapılan MücAhid'in Tefsir'i, editör burada onun isr~Uiyy~tı dı§anda bı­raktığını söylemektedir. Bu tahkik hakkında bkz. C. Gilliot, uT extes arabes anciens edites en Egypte" MIDEO, 21 (1993), 44Q-41, . .,,

79 J uynboll, The Authenticity of Tradition Literature, 130f. · 80 Ahmed Bahauddin, İsrdiliyy~t, Kahire 1965, İsr~fliyy~t ve mıt ba'del Udv~n, KAhire 1967; Ai§e

Abdurrahman, ei-İ~rdlliyydt fi'I-Gazvi'I-Filut, Kahire, 1975. T erim, olumsuz bir anlam yüklehmeksizin, A.A. Mursi'nin Yahudi folkloruyla ilgili eserlerinde, Yahudi rivayetlerini göstermek üzere kullarulmı§­tır: (F.M. Cadi ile) ei-Ffilk/Or ye'I-İsr~1/iyy~t, Kahire, 1977; "el-FOlkİOr ve!..l-İsr~lliyy~t11, et-Torasü'§-Şa'bi, 8 (1977), 21-46. . (" .

Page 16: bilimsel birikim - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02420/2010_2/2010_2_KAYAM.pdfcer, İslam'da Modernleşme 1839-1939, Ankara, 2008, 101, 116) başarılı bir örneği görülecektir

İslami Uteratürde israiliyyat Teriminin Kökeni ve Kullanımı 215

isrdfliyydta yönelik tutuma ilham vermi§tir. Aynı zamanda bu tavır, Muhammed Abduh yoluyla, İbn Kesir'in tavrı tarafından da ilham edilmi§tir.

Terimin çağda§ batılı ara§ tırmalarda kullanımı, çağda§ İslami literatürde te­rimin yükselişini takip etmiştir. I. Coldziher, terimi ve tanımını Muhammedanische Studien adlı çalı§masında ilk zikreden kimsedir. Burada kussds'la ilgilenirken isrdfliyydtı '1Kitab-ı Mukaddes §ahsiyetleri etrafında uydurulmu§ hikayeler" ve "İs­railliler dönemindeki §ahısların efsaneleri" olarak tanımlamı§tır.81 Bu makalenin ba§ı:nda değinildiği gibi, Coldziher bu terimi ayrıca isrdfliyydt meselesini ele aldığı, bu çalı§marun ba§ında da bahsi geçen bir makalesinde kullanmı§tır.82 Goldziher'i izleyerek B. Heller kelimenin müfredini "İsrailiyya", 11israelitischen Geschichten" (israill hikayeler] diye tercüme etmi§, daha sonra da terimi, abartılı hikayeler külli­ya~ıdır, doğru veya yanlı§ Vehb b. Münebbih'le irtibatlıdır, diye tanımlamı§tır.83

Dahası Heller bir ba§ka makalede, isrdfliyydtın bir araya getirilmesi gerektiğini §ÖY­le dile getirir: Bunlar "les legendes qui se presentent provenant des sources juives".84

İsrdfliyydtın sürekli aynı anlamda kullanıldığı son dönem eserlerinde, terimin kullanımları hakkında ba§ka bir §ey söylemeye gerek yoktur. H~aten, bu yüzyıl boyunca terim hem İslami literatürde hem de Batılı çalı§malarda geni§ bir yaygın­lık kazanmı§ ve Kitab-ı Mukaddes tarihi ve kozmogoni hakkındaki rivayetleri gös­teren genel bir terim olarak kabul edilir olmu§tur.85

81 Muhammedanische Studien, II, 167, (=Eng. ed. Muslim Studies, Il, 156). 82 I. Goldziher, "M~langes Judeo-arabes-IX", REJ, 44 (1902) 64-66. Onun Die Richtungen der islamisehen

Koranauslegung, Leiden, 1970 (ilk ed. 1920), 68, çalışmasının konuyla ilgili bir dipnotunda Goldziher, O. Loth'tan Ka'bu'l-AhbAr'ın *Yahudilik (yahOdiyyAW yaydığını nakleder ki burada "yahOdiyyAt" isr4fliyyatın e~anlarnlısıdır. Goldziher'den sonra, ayrıca bkz. B. Chapira, 11Legendes bibliques attribues a Ka'b el-Ahbar," içinde, RE.L 69 (1919), 93: lsrayliat.

83 "Die arabischen Marchen," Anmerkungen zu den Kinder- U. Hausmarchen der Brüder Grimm içinde, ]. Bolte, G. Polivka, Leipzig 1930, 381.

84 "Recits et personnages bibliques dans la l~gende mahom~tane", RE.L 85 (1928), 136. Heller burada fsrAiliyyAt teriminin Goldziher, Lidzbarski ve J. Horovitz tarafından ele alındığını fakat M. Lidzbarski'nin (De propheticis, que dicuntur, legendis arabicis, Lipsiae 1893, 4, 4~ ve Horovitz'in C'The earliest biographies of the Prophet", 556) israiliyy4tla sadece bu addaki Vehb lbn Münebbih'e atfedi­len kitapta ili§kili olarak ilgilendiklerini söylemektedir.

85 Terimin anlamları hakkındaki bir tanım için bkz. E/2, s.v. (G. Vajda).