bir Şey yapmamak-steven harrison-dharma yayınları-2

Upload: drhannibal32

Post on 06-Jul-2018

506 views

Category:

Documents


69 download

TRANSCRIPT

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    1/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 1 

    DHARMA(Sanskrit dilinden bir kelime...)

    • 

    Gerçek özümüzü belirleyen şeyler; •  Doğruluk; 

    •  İnsanlığın manevi niteliklerinin temeli; 

    •  Evrensel düzeni oluşturan kanunlar; 

    •  Tüm öğretilerin temeli…

     Dharma Bildirisi

    ...Oralarda bir yerlerde,

     K  K  K aderinde, okuyabilmek için bizim yardımımızıalması yazılı olan bir çocuğun,

     B B Büyüyüp, yok olan doğaya katkı sağlayarak varoluşamacını gerçekleştirmek için kendisini toprağaekmemizi bekleyen bir fidenin,TTTürünün varlığını sürdürebilmek için bizim gibikişi ve kuruluşların maddi ve manevi desteğineihtiyaç duyan bir canlı türünün,

     B B Başını sokacak bir barınağa ihtiyacı olan bir

    evsizin varolduğunu biliyoruz.

    Biliyoruz ki, bu dünyaya çıplak geldik ve budünyadan ayrılırken gene çıplak olacağız. Evreninbize sunduklarının sadece kendimize değil tüminsanlığa ait olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle,Dharma Yayınları olarak kazancımızın bir bölümünüyardım amaçlı bir fonda toplama kararı aldık. Buyardım fonuna hiçbir şekilde kişi ve

    kuruluşlardan bağış kabul etmiyoruz.Kazancımızdan ayırdıklarımızla kurmakta olduğumuzbu fon, hiçbir dini ya da siyasi amaca hizmetetmemektedir. Bu, tümüyle Dharma çalışanlarıolarak bizim, özgür irademizle verdiğimiz birkarardır. Siz değerli okuyucularımız zaten satınalmış olduğunuz her kitabımızla bu fona katkıdabulunmuş oluyorsunuz.Bu, tümüyle evrene sunulan bir mesaj ve dilektir.

    Evreni yöneten ve farklı adlarla anılan Yüce

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    2/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK2 

    Gücün bu arzumuzu yerine getirmemiz için, önümüzüaçık etmesini diliyoruz; 

    “ Eğer bu arzunun gerçekleşmesi, bizler ve tüm yaşam adına en iyisi olacaksa...” 

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    3/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 3 

    Bir şey

    Yapmamak 

    Tüm Ruhsal Arayışların

    Sonu 

    Steven Harrison 

    Türkçesi 

    Ela Gürdemir 

    DHARMA

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    4/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK4 

    Bir şey yapmadan

    Sessizce otur;

    Bahar gelir

    Ve otlar kendiliklerindenbüyür. 

    Zen Şiiri 

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    5/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 5 

     Bu kitap, yaşamın her birimize sunduğu soruyaadanmıştır.

    İnanç ve kavram birikimimiz, sanki bir olguymuş gibi kabul edilip zaten aşırı doluolan akıllarımıza eklene gelmiştir. Neredeyseiyileştirmeye koyulduğumuz nevrotik akıl kadar

     bizi ağırlığıyla aşağıya çekmekte veçökertmektedir. Kazanılmış tinselliğimizin ve buna ait bütün dogmaların yükündenkurtulduğumuzda nasıl rahatladığımızı görmekçarpıcıdır. 

    İnancın çatışma yarattığı ve öz inancımızolarak benlik fikrinin çatışmanın merkezi

    olduğu önermesine sık sık tepki gösterilir.İçerisinde işlevlerimizi devam ettirdiğimiztörenlere, dinlere, ideolojilere ve psikolojikaçıdan merkez olan “ben”e aşırı bir bağlılıkvardır. Kendimize bir yapı ve işlevsellikduygusu vermekte çok uzun zamandır kulandığımızfikirlerden geriye adım atmak çok zordur.

    Yaşamın enginliği, bunların hepsini, hepimizi

    hiç kaygısız  kucaklar. İçinde yaşadığımız,akıllarımızın ürettiği kavramsal dünya değil,halihazırdaki yaşamdır. 

     Birbirimizle, otorite ve güç yaratmadan nasılkonuşabiliriz? Korku ve ihtiyaçla bağlanmamış bir ilişkiyi nasıl oluştururuz? Hem içselözgürlüğümüzü onaylar  hem de birliktelik ifadeeder bir şekilde, bir topluluk içinde nasıl yaşarız?

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    6/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK6 

     Bu keşif, inanç sistemlerimizin getirmişolduğu uyumsuzluk ve kavramsal dünyanın yıkımında kalamaz. Bir arada ve tek tek

     yaşamlarımızdaki bütünlüğü neyin ifadeedeceğini bulmalıyız. 

     Haydi, bir başımıza ve hep beraber nasıl yaşayacağımızı bulalım.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    7/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 7 

    Giriş

    u kitap, varoluşumuzun yalıngerçekliğinin araştırılmasıçalışmasıdır. Yaşama dair özel, felsefi

    ya da tasarlanmış bir yaklaşım yaratmaamacıyla yazılmamıştır.

    Bir yöntembilim tarifi ya da karmaşadankurtulup açığa çıkma yolu değildir.Yaşamımızda bize kesinlik sağlayacak biryol, sistem, öğreti yoktur. Sistemler,inançlar ve felsefeler durağandır; yaşamise dinamik.

    Kavramsallaştırmalarla karmakarışıkolmuş haldeyiz. Nasıl düşüneceğimiz,davranacağımız ve ne olacağımız bize

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    8/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK8 

    öğretilmiş. Nasıl yaşayacağımız konusundadaha fazla öğretiye ihtiyacımız yok.

    Bu kitap rafta saklanmak, tekrar tekrarokunmak ya da alıntılar yapılmak üzereyazılmadı. Bir kez, ama tam anlamıyla,dalınç içinde okunduğunda amacınaulaşacaktır.

    Yeni bir ideolojiye değil zaten varolanzihin yapılarımıza doğrudan bakabilme

    niyet ve dürüstlüğüne ihtiyacımız var. Bugörü için bize kimsenin aracılık etmesigerekmiyor. Çünkü yaşamın gerçeğine ilkelden bakmaya istekli olduğumuzda o da,doğal olarak açığa çıkacaktır.

    Gerçekliğimizin temel yapısınınhiçlikten doğan ve yok olan düşünce

    formlarından meydana geldiğini kendikendimize bulabiliriz. Bu doğup yok oluşungözlemlenebilir bir sürekliliği yoktur.Ama aynı zamanda bu düşüncelerinyaratıcısı olan merkezi bir “ben” in, birdüşünenin varolduğu fikri de doğar. Bu“ben”, bir kavramdır, gerçek değil.

    Tekrarlanan, soyut ve çoğunluklabilinçsiz olan bu merkezi düşünce, içindebulunduğumuz gerçekliğin özüdür. Bütünpsikoloji, sosyal işlevler, kozmolojik vedinsel inançlar ağının temelidir.

    Bu temel benlik fikrinin incelenmesi,anlayışın başlangıcı için önemlidir. Eğer

    bu “ben” de bir düşünce formuysa ve o dabütün düşüncelerin yapıyor göründüğü gibi

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    9/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 9 

    doğup yok oluyorsa o zaman biz kimiz? Bu“ben” in yok oluşunu gözlemleyen kim?

    Bu kitap, okuyucuyu zihin yapısında biryolculuğa çıkarıp belki düşünceninoluşmadığı sakin bir alana götürmeyiamaçlıyor. İşin bir kısmını yapmayıokuyucuya bırakıyor.

    Benim akademik bir ünvanım yok ama belkide bu, bana, yazdıklarımı yazma özgürlüğü

    sağladı. Genç bir yaşta etrafımdaki veiçimdeki dünyanın acısı ve uyumsuzluğu ileharekete geçtim. Delirmek üzere olan birtoplumun bir parçası olmak üzereyetiştirilmiştim. Katledilen liderlerinhengamesi ve amaçsız savaşlarlauzlaşamıyor, ailemde, ilişkilerimde vekendi aklımda bir olgu haline gelençatışmayı kabullenemiyordum. Üniversiteningüvenli ortamını terk edip bu acıyaeksiksiz, nihai ve evrensel bir yanıtaramaya koyuldum.

    Dünya üzerinde bulabildiğim her ermişe,kahine ve falcıya gittim. Kendimi aşırıyoksunluklara, uzun süreli inzivaya vemeditasyona tabi tuttum. Dünyadaki bütünfelsefe ve dinleri inceledim. Hindistan veHimalayalarda araştırarak, uzun uzundüşünerek ve varolarak zaman geçirdim.Geçen 25 yıl boyunca keşfettiğim her şeyinöğrencisi ve öğretmeni oldum.

    Ve hiç biri işe yaramadı.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    10/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK10 

    Hiçbir sistem, felsefe ya da din,insanlığın haline hitap edemez. Akıl vebilinçliliğin daha da derinlerinikeşfetmeme karşın, hiçbir deneyimikilemimi çözmüyordu. Ne kadar uzağagitsem, ne kadar yoğun çalışsam, hangiustayı bulursam bulayım ben haladeneyimimin merkeziydim. Ne kadar mükemmelolursa olsun her deneyim, “ben” tarafındantoplanıyordu. Asıl sorun, deneyimleri

    toplayandaydı.Bir noktada, Himalayalar’daki güçlü bir

    yogiyi görmeye gittim. Yaşama dair derinbir içgörüye sahip olduğu belli olan buadama içsel dünyanın güçleriyle ilgilibildiği her şeyi öğrenmeye geldiğimisöyledim. Yanıtı basitti ve tam anlamıyla

    konunun özüne dokunuyordu:”Neden güçistiyorsun? Korktuğun nedir?” Sonrayürüyüp gitti.

    Bu korkunun keşfi, tinsel yolculuğumunbaşlangıcı ve sonu oldu.

    Bütün bu olanların bir yerinde sorununkaynağının acı ve uyumsuzluk değil arayışiçinde olan kişinin kendisi olduğununeşsiz bir şekilde bilincine varışgerçekleşti. Asıl sorun, beni duygununyükünden kurtaracak bir yanıt, karşılık,çözüm bulma hırsıydı. Arayan kavranmadıkçaçözüm de yoktur. Çözüm olmayınca sorunundoğası temelinden değişir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    11/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 11 

    Yaşamın önümüze koyduğu soruya karşılıkveren hiçbir durum, ideoloji, felsefe yada din yoktur. Bu sistemler bize biryanıtın kesinliğini, katılığını vetesellisini vermek üzeretasarlanmışlardır. Yaşamın bize sunduğusoru aslen dinamik, belirsiz ve canlı olanyaşamın kendi akışıdır.

    İlgilenen kişi için varoluş olgusu herzaman ortadır. İnancın çarpıtması olmadan,dinginlik içinde ona dokunulabilir.Enginlik karşısında yaşamın bilinmeyenözelliğini, sihrini ve samimi biralçakgönüllülük anında bütünkavramlarımızı silip yokeden gerçeği farkedebiliriz.

    Bu kitap, bu ilginin muhasebesidir veiçindekiler okuyucunun kendisiyle doğrudanteması aracılığıyla denenebilir. Bu temas,sözcüklerin okunmasıyla değil, “ben”,sözcükleri, düşünceleri aşıp hiçliğegeçtikten sonra oluşan sessizliktegerçekleşir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    12/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK12 

    Mutlak Doğruİle

    İlgili

    Bir Öykü 

    ir zamanlar kralın biri, doğrunungöreceli görünümünden rahatsız olmuştu.Mutlak bir hükümdar olduğundan göreceli

    doğruyu kaldırıp, bir fermanla, mutlak

    doğruyu kabul ettirmeye karar verdi.Yasası basitti. Şehre girip de mutlak

    doğruyu söylemeyeni, yalancıyı, hemenasacaklardı.

    Doğrunun yüce anlatımını bulduğunaemindi.

    Krallığın yakınında yaşayan çılgın birermiş, fermanı duyunca epey güldü.

    Ertesi gün kralın huzuruna çıktı veşöyle dedi: ”Fermanına göre bu yalanısöylediğim için beni bugün asacaksın.”

    Kral şaşırıp kalmıştı. Bu çılgın adamıasamazdı çünkü o zaman doğruyu söylemiş

    olurdu; ne de onu yalan söylediği içinasabilirdi.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    13/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 13 

    Bunun yerine krallığını terk etti veermişle birlikte mutlak doğrunun esasınıöğrenmeye gitti.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    14/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK14 

    Bir şeyler yanlış:Boşluk ve Gerçeklik 

    sikolojik acı deneyimi yoluyla birşeylerin yanlış olduğunu anlarız. Bu,

    yaşamımızdaki önemli bir habercidir vebu haberle birlikte, bildiğimiz dünyanıniçeriğinde bir değişiklik de olur.

    Bizler, acı mesajını alana kadarhalinden memnun, alışkanlık, rahat veuyuşukluk içinde uyuklayanyaratıklarızdır.

    Acının tanınması özgürlük anıdır. Acıbizi irkiltir. Uyanmışızdır ve acıçekmekteyizdir. Bu çatışmanın seyriniizleyip kendi kendimizin sonuna gelereksıkıntımızın da sonuna gelebiliriz.

    Muhtemelen ilk girişimimiz bu acıyı

    durdurmak, onu engellemek veya inkar etmekolacaktır. Ne yaparsak yapalım onu atamaz

    P

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    15/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 15 

    ya da ondan kurtulamayız. Bütün yaşamımızboyunca bu temastan kaçmayı becersek deölüm anında acımızla karşı karşıyageleceğiz.

    Kurtulamayacağımızı anlayınca değişmeyeçalışırız. İlaçları deneriz.Psikoterapiyi, meditasyon, yoga ve dinideneriz. Acıdan bağımsız bir şey olmayaçabalarız. Ama olmak, başlı başına acınınkaynağıdır. Acı, devamlı olarak biziçözümleyecek bizim dışımızda bir şeylerevarma deviniminin kendisidir. Ama gerçektebu, hiçbir zaman gerçekleşmez.

    Gittikçe daha tinsel, sevecen ve fedakaroluruz. Bir aziz kılığına bürünmüş şeytangibi yaşarız. Dıştan bakıldığında mutlubir şekilde aydınlanmışızdır ya da enazından bunu gerçekleştirme yolundatatminkar bir şekilde hareketetmekteyizdir. İçteyse acı çekmekteyizdir.

    Şimdi kendimizi hazırlamış vemükemmelleştirmişken bile özgürlüğübulamayınca alaycı, olumsuz olur veamaçsızlaşırız. Hala olmaktayızdır ve halaacı çekmekteyizdir.

    Bütün yaşamımız bu acıya göre yaşanır vehenüz acımızı tam anlamıyla hissedipkucaklamamışızdır. Eğer onu kucaklarsak,kucakladığımız şey, kendimizden başka birşey olmaz.

    Bizi yaşamımıza uyandıran bu temelboşluktur. Acı, aslında dolu değildir;

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    16/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK16 

    boştur. Engin boşluk, gerçekliğimizeaçılan kapıdır.

    Boşluktan bahsederken uygun olmayan birsözcük kullanıyoruz. Sanırım dilimizdeuygun bir sözcük yok çünkü biz bukelimeyle değersiz bir durumutanımlamıyoruz. Yalnızca gözleyeninolmadığı, dolu ve tam bir evreni ifadeediyoruz.

    Ama bu evrende gözlem yer alıyor vedüşüncenin idraki olan gerçeklikoluşmakta. Bunlar, bir düşünen olmadanmeydana geliyor. Boşluk, işte budur.

    Bu boşluğun tanımlanması için,metafizikçiler değil ama fizikçiler güzelbir girişimde bulunmuşlardır. Kuantum

    fizikçiler, asli bir nesnelliği ya daölçülebilirliği olmayan olasılık dalgalarıdünyasını tarif ederler. Bilinç devreyegirip gözlem veya teması ile gerçekliğiyaratmadan bu kuantum fiziksel dünyada,“şey” olma hali yoktur.

    Bu boşluk, düşüncenin gerçekliğini ve

    düşüncenin idrakini inkar etmez. Dünya buboşlukta yok olmaz, bu boşlukta meydanagelir ve bu boşluğun tanınmasıyla değişir.

    Dünyanın bir yanılsama olduğunusöyleyebiliriz ama yanılsama gözlemcidir.Yanılsama, gözlemcinin sabit ve sürekliolduğudur. Yanılsama, izleyicinin kendi

    şartlanması dışında varolan nesnel birdünya görmesidir. Bunun bir olgu değil

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    17/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 17 

    yanılsama oluşu sadece izleyicininaranması ile sezilebilir. Nereyeyerleşmiştir? Sürekli midir? Sabit midir?

    Görüntü, bir izleyen olmadığı süreceboşluktan doğar. Boşluk dünyadakisorumluluğun kaldırılması değildir. Tamtersine dünya ile tam bir temas, beraberindedünyaya karşı tam bir sorumluluğu da getirir.Bu, yalnızca, bir izleyicinin varolduğu fikrieriyip yok olduğunda olasıdır. Mutluluğumuz,refahımız, bütünlüğümüz dünyanınkindenayrılamaz, çünkü biz dünyadan ayrılamayız.

    Aynı zamanda boşluk, yaşamın özündevarolan mücadelelere boş verilmesi dedeğildir. Sağlığımıza dikkat etmeye,işimizde çalışmaya ve ailemizle,arkadaşlarımızla ilgilenmeye devam etmemizgereklidir. Şimdi bu mücadeleler, bubirleştirici ilkenin ifadesi olarak yenibir özellik üstlenmişlerdir. Boşluk, biziilk kez yaşamın doluluğuna kavuşturur.

    İzleyici, kesintisiz bir düşüneninkavramsallaştırılmasıdır. İzleyeninolmadığının anlaşılması, görüntününanlaşılmasının yolunu açar.

    Görüntü, kavramsal çatımızı yıkar veaynı zamanda fikirlerimizin altında yatanasli gerçeği bize gösterir. Görüntü, bizimboşluk diye adlandırdığımız şeyin doğasınıtemelinden değiştirir.

    Boşluk, bizim, doluluk, somutluk veyerleşiklik olarak sezinlediğimiz duruma

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    18/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK18 

    göre kullandığımız bir kavramdır. Bukavram tanımlayıcıdır ama tanımladığı şeydeğildir.

    Boşluğun tanımladığı şey bizim somutoluşumuzdan daha değersiz değildir.Boşluğun elinde tuttuğu şey, gerçekliktir.Gerçeklik, enerjinin kendisininhareketidir. Enerji boş ya da somutdeğildir. Dinamik olasılıktır. Gerçekliğedönüşen, bu dinamik olasılığı izleyendeğil görüntünün kendisidir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    19/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 19 

    Psikoloji

    Efsanesi 

    oşluğumuzla temasımızdaki derinlik,beraberinde açıklama arayışını da

    getirir. Bu, katı benlik duygusu vekeşfetmiş olduğumuz aşikar boşluk arasındaaçıkça varolan çatışmayı çözme arzusudur.Boşluk, benlik tarafından, düşüncetarafından psikolojik acı olarakyorumlanır.

    Tehlikeli bir bölgedeyizdir. Karmaşa içine

    düşmüşüzdür. Yardım istemek için bir rehberebaşvururuz ve bu rehber bir psikolog ya dabir psikiyatristtir.

    Dini bir karar vermiş olduğumuzunfarkında mıyız? Kendimizle doğrudan temasıgelenek, efsane ve sosyal baskılarıntemeline oturmuş bir açıklama ile değiş

    tokuş etmekteyiz. Terapistin düşündüğüşeyin bizi değiştirmek olduğunun farkındamıyız? Ne olacağımız terapistin inancınakalmıştır artık.

    Bize tanı konur, tedavi ediliriz,iyileşebiliriz bile. Bize ilaçlar verilir,açıklamalar yapılır, terapiler, sanat

    projeleri, yazma görevleri, bağırmayastıkları, birlikte yüzeceğimiz yunuslar

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    20/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK20 

    sunulur. Peki ama bütün bu olup bitenaslında nedir?

    Benliğimiz, yani merkezimiz takviyeedilmiş, boşluk ise inkar edilmiştir.Tekrar üretken vatandaşlar olmuşuzdur;çalışmaya, üretmeye, yaşlanıp ölmeyehazırızdır. Hala boşuzdur ve ilaç dozlarıya da terapi seansları arasında bu boşluğuderin bir acı şeklinde hissederiz.

    Acı, bir habercidir. Verdiği mesaj iseuyanmamız gerektiğidir. Bunu anlayanpsikolog ya da psikiyatristler tamamenfarklı bir işlevleri olduğunu da anlarlar.Bilinçliliğin ebeleri olurlar, amayalnızca kendi çatışmaları ile yüz yüzegeldikten sonra...

    Eğer yaşamlarımız bu çatışmanınçözümlenmesi ve varoluşumuzdaki yücedoğruyu keşfetme ile ilgiliyse o zaman birkez daha bu boşluğu kucaklamalıyız.

    O halde psikolojik çatışma, korku,endişeler, öfke, acı ve yıkıcıdeneyimlerin çözümlenmemiş anıları ile

    ilişkimiz nasıl olacak?Çatışma halindeki bu duygu ve

    düşüncelerimiz için bir terapiste ya dapsikoloğa gittiğimizde gerçekte ona neiçin gideriz?

    Eğer çalışmaya devam edebilmek, yaşamlabaşa çıkabilmek, daha iyi olmak, daha iyi

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    21/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 21 

    hissetmek için gidiyorsak muhtemelen doğruyere gitmiş bulunuyoruz.

    İşte psikoloğun, terapistin ya dapsikiyatristin işe yaramazlığı da budur.Onlar yaramızı sararlar. Artık daha iyiişleriz. Sık sık kendimizle ilgili büyükiçgörüler kazandığımızı hissederiz.

    Eğer ilerleme kaydedemezsek ya dabunalım geçirecek olursak bize ilaç

    verirler. Ruh halimiz ilaçları aldığımızmüddetçe değişir. Tipik olarak bu daha hoşya da fonksiyonel bir ruh haline doğru birdeğişimdir. Bazen ilaçlar işeyaramayabilir ya da sorun çıkabilir.

    Bazen haftada üç kez birer saatliğinebir başka insanla basit bir temasın öyle

    bir gücü olur ki, halimizde yükselme veyagenişleme deneyimleriz. Terapinin çeşidiönemli olmayabilir.

    Zihine yönelik bu tedavi ediciyaklaşımlardaki eksiklik nedir? Eğer,gerçekte aradığımız şey, kökten bir çözümügerektirmeyen bir düzenleme ise, hiç bir

    şey. Eğer bir sonu olmadığını ve amacınınçatışmanın yarattığı baskıyı hafifletipnormal olarak işlevlerimizi sürdürmemizisağlamak olduğunu kabul edersek terapidebir eksiklik yoktur. Bize anlatıla gelen“normal”, bizim olmak istediğimiz şeymidir?

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    22/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK22 

    damın biri endişeyle psikiyatriste birtavuk getirip “Doktor, bu benim erkekkardeşim, kendisini tavuk sanıyor,” der.

    Doktor bu endişeli adamın kardeşinitedavi eder mi? Hangi tedavi etkili olur?Kardeşin bu asılsız durumdan kurtulmasıiçin kaç seans gerekmektedir?

    Tedavide hiçbir şeyin yararlı olmayacağıçünkü öncülün hatalı olduğu açık değil

    midir?Akıl,kendi çatışmasını çözmek için

    kendisine baktığı sürece bu olası mıdır?Yoksa öncül mü yanlıştır?

    Birçokları için kendisini tavuk sanankardeşle ilgili sorun bütünüyle farklıdır.Onlar bunun bir erkek kardeş olmadığını,

    bir tavuk olduğunu fark etmişlerdir.Çatışmayı çözmek için daha egzotik, farklıbir otorite düzeni ararlar. Eğerpsikiyatrist yardım edemezse veterineryardım edebilir. Ne de olsa o, birtavuktur.

    Katolikler Hinduizmde, Yahudiler

    Budizmde, Ateistler Varoluşçulukta,Komünistler Kapitalizmde yanıt ararlar.Amerikalılar Hindistan’a, HintlilerAmerika’ya gider. Eğer sorunu buçözemezse, şu çözecektir. Kardeşime, eğerpsikiyatrist yardım edemezse veterineredecektir.

    A

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    23/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 23 

    Ama hala öncül hatalıdır ve nereyegidersek gidelim, kime sorarsak soralımçatışma devam etmektedir. 

    O halde kendisini tavuk sanan kardeşineyardım etmek için endişeli adam kimegidecektir?

    Kendi çatışmalarımızı çözmek için kimegideriz?

    Onu nasıl çözümleyeceğimizi bulmayı umutetmeden önce çatışmanın öncülününbulunması gerektiği açık değil midir? Herşeyden önce gerçekte bir erkek kardeşyoktur, bu yüzden erkek kardeşin kendisinitavuk sanması yanılsamasının çözümlenmesiiçin bir sebep de yoktur. Ama çatışmavardır.

    Akıl, kendisini tavuk sanan kardeşinikileminden farksız, çatışma görünümündekendi kendini yaratmış bir sinir ağıdır.

    Kardeşin yanılsaması yoktur çünkü kardeşyoktur. Çatışmamız yok çünkü biz yokuz.

    Merkez olmadan çatışma olur mu? 

    ıptaki akıl modeli, geçen yarım yüzyıldadeğişim göstermiştir. Şimdi aklınmekanik yollardan özellikle ilaçlar ve

    ameliyatla kolayca etkilenipdeğiştirilebileceği yaygın olarak kabuledilmektedir.

    Bilim, aklın biyokimyasını, aklın

    işlevleri ile ilgili eksiksiz bir kuram

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    24/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK24 

    ortaya koyacak kadar bilmediğini kabuleder. Ama bilim, bunun bir zaman vebilimsel bilginin ilerlemesi sorunu olduğuvarsayımı ile hareket eder.

    Bu akıl modelinin adımlarını takip edenpsikiyatrik tedavi modeli, çalışmasınıntemelini beyin kimyasındaki uygundeğişikliklerin keşfi olarak görmeyebaşladı.

    Beynin kimyasal olarak etkilenmesindeinkar edilemez bir neden sonuç ilişkisivardır. Psikotik, thorozin ile uysallaşır;depresifler Prozac’la kendilerinden memnunhale gelirler.

    Bu akıl modeli ve psikiyatrinin gözdenkaçırdığı aklın bağlamının görüntüsüdür

    ki, bu da büyük bir boşluk yaratmaktadır.Akıl, bireyde bağlamından ayrık mekanikbir süreç olarak görüldüğü için psikiyatridaha büyük bir resim çizememektedir. Bununsebebi bilimin elinde daha büyük birgörünün olmamasıdır.

    Ne kadar şaşırtıcı gelirse gelsin

    bilimin herhangi bir bilinçlilik modeliyoktur. Bilimde işe yarar, eksiksiz birbilinçlilik teorisi bulunmamaktadır.Bilinçlilik, akıl ve ona ait bütünpermütasyonların  – bilim ve psikiyatridahil-  yer aldığı bağlam olduğu haldedurum budur.

    Terapi dünyasında hiçbir temel çözümyoktur. Olmamıştır.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    25/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 25 

    Eğer psikolojik çatışmanın çözümlenmesiile ilgileniyorsak başka bir yerlerebakmamız gerekir.

    Öncelikle psikolojik yapılarınsürdürülmesinde psikolojik zamanınişlevine bakmalıyız. Zaman fikri olmadan,“iyileşme”, “üstesinden gelme” ya da“ilerleme” fikri veya psikolojikilerleyişin sayısız kavramlarındanherhangi biri olamaz. Zaman kavramıolmadığında yalnızca bir şey cereyan eder.O da şu anda cereyan etmektedir ve eğeristersek bir arabulucunun yardımıolmaksızın bizim tarafımızdan görülebilir.

    Psikolojik zaman olmadığında, psikolojikçatışma ile temas ve bu çatışmanınanlaşılıp çözümlenmesi yalnızca şu andagerçekleşir.

    İkincisi, düşüncenin bir unsuru olarakolayları oldukları gibi değil de bizimalgıladığımız şekliyle, geçmişi yaratanpsikolojik belleğe bakmalıyız. Özneningeçmişe dahil edilişi ve bu özneningeçmişiyle birlikte devamlı olarak öneçıkarılışı ve geçmişi yaratan bu özneningelecek olarak tasarlanması psikolojikçatışmanın temelidir.

    Düşüncenin bu iki unsurunun, zaman vebelleğin etkileşiminin tam anlamıylaanlaşılması psikolojik çatışmayı içinegirilebilir ve dolaysız olan “şimdi”ye

    taşır. Başka bir yer yoktur.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    26/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK26 

    Artık sorun dolaysız şu andadır; pekionunla ne yapacağız? Kesinlikle hiçbirşey.

    Çatışma ile ilgili bir şey yapmak onamadde ve enerji vermektir. Ona yaklaşma,etkileyip değiştirme, daha iyi yapma,yokolmasını sağlama girişimi yalnızca bugerçeklik alanımızda sağlam bir yereoturur. Çözümü belli bir yere yerleştirmekonu güçlendirmiştir. Çözüm gerçekleşmeyincedaha da fazla çatışma yaratmış oluruz.

    Hiçbir şey yapmasak ne olur? Hiçbir şeyolmaz. Çatışmanın bunu talep edebileceğibirisi yoktur. Enerjisi yoktur. Zıddıyoktur. Daha fazla varolmaz. Artıkgerçekliğimizin bir unsuru değildir.

    Bu, psikolojik çatışmanın çözümüdür.Yalnızca an içinde yer alır. Birilerininyardımına gereksinimi yoktur. Bizden birşey istemez; sessizliğimiz dışında...

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    27/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 27 

    AydınlanmaEfsanesi

    sikolojik modelin sınırını ve belki deyıkıcılığını görmüş bulunuyoruz, ama halaanlamaya mecburuz.

    Kendi boşluğumuzla bağlantıya geçmek

    için duyduğumuz bu gereksinim, aydınlanmaefsanesiyle çarpıtılmış olabilir.

    Bize boşlukla yaptığımız temasınçözümünün başka bir yerde, bir halde,aydınlanma denen yerde olduğu söylenmişolabilir. 

    Bu efsane bizi her zaman boşluktankurtarır gibi görünür çünkü bizi sürekli

    P

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    28/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK28 

    olarak kavramlarla doldurur. Bir amacımız,hedefimiz, mücadelemiz, yönümüz vardır.Artık boş değilizdir ama hala boşluğumuzaçare aramaktayızdır. Dolmuşuzdur,boşluğumuzla ilişkimizi kaybetmişizdir amaonu düşüncede hatırlar ve yansıtırız.

    Bu aydınlanmayı bulmak için epey zamanharcayacağız. Ama aramak bir işe yaramazçünkü aradığımız yerde değildir.

    Duvarlara dönük minderlerde oturabilir(meditasyon yapabilir), esrime içinde dansedebilir, dua edip ilahiler okuyabiliriz.Bu aydınlanmayı arayarak dünyayıdolaşabiliriz. Guruların en yücesini,öğretilerin en gizlisini bulabiliriz. Amafaydasızdır.

    Faydasız olduğunu da fark edebiliriz.Zekamızla orada olmadığını, buradaolduğunu fark edebiliriz.

    Her zaman burada olmuştur. O, anıniçindedir.

    Değildir.

    Burada değildir. Bir yerlerde değildir.Aydınlanma bir kavram, bir fikir, birinanıştır.

    Benlik, ”ben”, kendi ucunu oraya veyaburaya uzatmıştır ama zaman içindetasarlanmıştır. Zaman içinde ona hepyaklaşırız, hiçbir zaman durmayız.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    29/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 29 

    Aydınlanma efsanedir, çünkü benlik birefsanedir.

    Tekrar boşluğumuzla yüz yüze geldik.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    30/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK30 

    Öğretmenler:

    Otorite, Faşizm

    ve Sevgi

    rayış içindeki adam, uzun ve zor biryolculuktan ve bir sürü sıkıntıdansonra gurunun tek başına yaşadığı dağ

    başına varır. Yakarırcasına, “Usta,yaşamın anlamı nedir?” diye sorar.

    A

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    31/130

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    32/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK32 

    Öğretmen biziz. Baba çocuktur. Çocukbabadır. Öğretmen, kollektiftasarımlarımızı kabul ederek denetimimizide kabul eder. Önünde saygıylaeğileceğimiz bir otorite yaratmışızdır amabu otoriteyi biz kontrol ederiz.İmparatorun çıplak olduğunu biliriz amaihtiyaçlarımız karşılandığı sürece buduruma sesimizi çıkarmayız.

    Guru oyunu, aydınlanma oyunu gibidir; buoyunu oynarız çünkü boşluğumuzlakarşılaşmak istemeyiz.

    Bir yanıtı olduğunu düşünüyorsak,karmaşamızı yanlış anlamışız demektir.Karmaşa ortada çok zor sorularbulunmasından değil bütünlüğünü yitirmişbir soru soran olmasındankaynaklanmaktadır. Karmaşa doğru bir zihnegiriştir. Bu, merkezi olmayan vedüşüncenin egemenliğinde olmayan birzihindir.

    Eğer bu zihni guru adına kurbanedersek, eğer bir başkasının sorumluluğuiçin tinsel sorumluluğumuzu bir kenarabırakırsak kayıp ruhların dünyasına girmişoluruz. Buraya girenlere dikkat edin:Ruhları yitip gitmiştir. Guru kayıptır.

    Güç, çürümüşlüktür. Bir sürü gurununseks ve para skandalları bunun böyleolduğunun kanıtıdır. Müritleriliderlerinin davranışına mazeret buldukça

    kaç tane içgörülü ve karizmatik öğretmen

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    33/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 33 

    entrika ve hileye batmıştır? Böyle biryapının niteliği, artan aptallığa doğrugidiştir, çünkü atılan ilk adım,sorumluluktan feragat, yanlış bir adımdır.

    Hiçbir otorite sorumuza yanıt veremezama şansımız yaver giderse belki sorumuzayanıt verecek birini buluruz.

    Sorunun bu hediyesi en değerli şeydir.Eğer böyle bir verici ile karşılaşır ve bu

    karşılaşmayı idrak edecek kadar alıcı vealçakgönüllü olursak tamamen farklı birilişki içine girmiş oluruz.

    Bu ilişkide sorunun otorite ve gücündenbaşka hiçbir otorite, hiçbir güç yoktur.

    Soru ortadayken bir yanıtın durabileceğiyer yoktur. Yanıt olmayınca ne güç, ne

    otorite ne de yanıt veren kalır.

    Guru ile ilgili tasarımımız, kendinebarınacak bir yer bulamaz. Böyle birinsanla karşılaştığımızda ve bize bir sorusunulduğunda elde edebileceğimiz hiçbirşey olmadığını fark ederiz. Alınacakhiçbir şey ve verilecek her şey ile bir

    ilişki içindeyizdir. Sevgi içindeyizdir.Guru budur. Gerçek doğamızlakarşılaşmışızdır.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    34/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK34 

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    35/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 35 

    Ruhun 

    Kara

    Gecesi

    ize yardım edecek hiçbir psikolog,guru, tanrı olmadığında ne olur?Çatışmamıza hiçbir çözüm, hiçbir

    aydınlanma, kederimize bir son yoksa ne

    olur? Yalnızca boşluk varsa ve onudolduracak hiçbir şey yoksa? Dünyamız,yaşamımız, ilişkilerimiz çöker. Bizçökeriz.

    Kimliğimizin bu çöküşü ve bu çöküştenkaçmanın imkansızlığı son ve başlangıçtır.İçinden hiçbir şeyin geçmediği “ruhun bu

    kara gecesi” bir olay değildir. Zamaniçinde ya da zamana ait değildir. Bizimhakkımız veya başka bir şey haline gelmekde değildir. Rastlantısal olmadığı gibibir şeyin sonucu da değildir.

    Hiçbir şey bizi buraya getiremez ya dabunun içinden geçiremez. Ve onu ne

    yaratabilir, ne aceleye getirebilir ne de

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    36/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK36 

    sonlandırabiliriz. O, bir andır, bir yaşamboyudur.

    Hiçe indirgenildiğinde, “hiç”, kendiniifade edebilir. Hiçliğin bu dışavurumusevgidir. Sevginin bir kaynağı ve birnesnesi yoktur, her zaman varolmuştur.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    37/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 37 

    Bir şey

    Yapmamak 

    editasyon düşüncesi bir sürü nedenle

    bize çekici gelebilir.Belki neden ezici nevrozlarımız,

    aralıksız düşüncenin ağırlığı,hissettiğimiz baskı, yaşamımızdaki endişeve strestir.

    Belki de neden, hayal meyalhatırladığımız,yolunu artık bilmediğimiz

    bir dinginlik haline duyulan silik birnostaljidir.

    Bu, denetime duyduğumuz ihtiyaç tarafındanyönlendirilen bir ilgi de olabilir; güçarayışının bir uzantısı da.

    Hüzün, umutsuzluk, depresyon, trajedi ya

    da ölüm bizi meditasyonla ilgilenmeyeiter. Tanrıyı bulmak isteriz.

    M

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    38/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK38 

    Sonuçta meditasyona tüm bu yaklaşımlarbaşka bir şeyin arayışıdır.

    Bu temel gözü doymazlığımız,bulunduğumuz halden ve konumdan duyduğumuztatminsizlik, bizi meditasyonayönlendirir.

    Bu durumda meditasyonun bir takımdeneyimler için bir av haline gelmesişaşırtıcı değildir. Yaşantısından tatmin

    olmayan akıl, kendisinden de tatmin olmazve bu ötekini arar.

    Peşinde olduğu barış, sevgi ve huzurdurumudur; arayış içindeki akıldan farklı,daha iyi, daha tam bir durum.

    Ama aklın, bu ötekinin peşine düştüğüalan aklın kendisidir.

    Kendinden başka hiçbir şey bulamayıncabu meditasyon yapan akıl, bulduğundakideğeri araştırır. Deneyimler, haller,tanrılar ve şeytanlar bulur. Buradan yolaçıkarak tanımlamalar, açıklamalar veöğretiler yaratır. Buradan felsefe ve dinyaratılır. Şimdi meditasyon şarta

    bağlanabilir. Araştırma daha öncedentanımı yapılmış bir deneyimin kesin birkeşfi olabilir.

    Akıl kendi içine katlanmıştır. Kendikendini yaratmış bir doğru farketmiştirama hala kendi içerisinde hapsolmuştur.

    Eğer bize oturup gözlerimizi kapamamızve beyaz ışığı aramamız söylenmişse biz bu

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    39/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 39 

    beyaz ışığı yaratırız. Ya da Buda’yı,Şiva’yı, İsa’yı.

    Bu kendi içinde ilginçtir.Meditasyonumuzda özel bir varoluş durumudeneyimlemek üzere eğitilebilir ya da bunaşartlandırılabiliriz.

    Meditasyon, tanrımızı bulmak ilginçbir deneyim gibi görünebilir. Ama tanrımıznereden gelmiştir? Bu eşsiz bir çatışma

    içinde olan aynı aklın tasarımı değilmidir? Huzurlu ve sevecen tanrımız buçatışmanın dışavurumu değil midir? Buışıksal varlığı yaratarak kendimizin oolmadığımızı, gölgede varolduğumuzu imaetmiyor muyuz? Hala çatışma halinde değilmiyiz?

    “Sevgi” sözcüğü sevgi değildir,”Tanrı”sözcüğü de tanrı. Bu “sevgi” ve “Tanrı”sözcüklerinin doğaları gereği birbaşkasını yarattığını, bir ayrımyarattığını anlamıyor muyuz? Bu ayrılık,bilinçsizce varolduğu sürece“ben”,”Tanrı”yı ya da “sevgi”yi arar amaasla bulamaz. Gerçek sevgi ancak kavramın,yani ”sevgi” ve “ben” fikrininçözülmesiyle bulunur. Bu, sözcüklerledeğil, sessizlikle ifade edilen“sevgi”dir.

    “Aklımıza nasıl yaklaşırız?” sorusu sıksık sorulur. Bu sorunun cevabı yoktur.Soruyu soranın perspektifinden

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    40/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK40 

    bakıldığında akıl biziz. Yaklaşmayaihtiyacımız yok, zaten oradayız.

    “Aklımızın ötesine nasıl geçeriz?”sorusu sık sık sorulur. Soru,”öte” yeulaşıldığında bizim orada hala her şeyigözlemler halde olacağımızı öngörür. Aklınötesi demek soruyu soranın ötesi demektir,bu durumda gözlemleyecek olan kim?

    Ama belki akla yaklaşmak ve aklın

    ötesine geçmek gerçekte aynı sorudur?Her şeyden önce akıl, bizim her günkü

    yaşamımızdır. Düşüncelerimiz, hislerimiz,fikirlerimiz, motivasyonlarımı,stratejilerimiz, korkularımız, çekimlerimiz,hayallerimizdir. Bu, görünüşte karmaşık veiç içe geçmiş düşünce ağına “ben” diyoruz.

    Bu “ben”, fiziksel bir bedene yerleşmiş veyaşamımız bu ben/bedenin korunması veilerlemesi ile ilgili.

    Babadan çocuğa, öğretmenden öğrenciye,devletten vatandaşa, din adamından inananadevredilen sosyal anlaşmalar yoluyladüşünce, derinliğini ve genişliğini

    arttırır ve sonuçta varlık görünümükazanır. Genetik materyalin nesildennesile aktarımı, düşünce ve belleğinaktarılmasıdır ve bu bizi hem kollektifolarak hem de tek tek şartlandırır.

    Yaşadığımız yaşam özgün ve keşiflerledolu bir yaşam değil, daha çok

    devraldığımız bakış açılarının yankısıdır.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    41/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 41 

    En temel şartlanma benmerkezciliğin esasduyusu olan “ben”inkidir. Bu, düşünceleriolan ve bir şekilde bizim bedenimizde yaşayanbir düşünenin varolduğu duygusudur. Bu, bizimyerleşik olduğumuz yanılsamasıdır.

    Kuantum fizikçiler, atomdan küçükevrende nesnelerin kuantum ayrılamazlığıiçinde varolduğunu kabul ederler. Kuantumnesneleri yerleşik değildir, ayrık dadeğildir. Bir başka nesne etki edincenesneler bağlanmaya devam ederler. Bubağlanmışlık uzaklıktan etkilenmez, çünkübağlama kuvveti boşlukta hareket etmez. Bubakımdan yakın ve uzak aynı şeydir.

    Bu, kendi başına bir bilinçlilik modeliolmasa da görünürdeki yerleşiklik, otonomive ayrıklık duyusunun nasıl hiç de sorunolmadığının bir işaretidir.

    Ama bizim yerleşiklik ve ayrıklıkduyumuz kollektif insan ruhumuza öyleişlemiştir ki bunu gerçekliğimizin esasıolarak kabul ederiz. Zihinleriniyoğunlaştırmayı, sakinleştirmeyi ya dasessizce oturmayı denemiş olanlar hiçbirdüşüncenin herhangi bir şeyidenetlemediğini doğrudan bilirler.

    Bu düşüncenin bedendeki barınağı hergece uykuya daldığımızda şüpheli birkonuma girer ve esas olarak kendini farklıbir gerçekliğin içinde bulur ve sık sıkbedenine geri dönme duygusuyla uyanır.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    42/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK42 

    “Ben” duyumuzdaki bu somutlukşaşırtıcıdır; ama öyledir.

    halde şartlandırmalarla bozulmamışhalimizi nasıl göreceğiz? Kendimizeherhangi bir yaklaşım yine kendimizden

    yola çıkar ve sonuçta şartlanmanın birparçasıdır. Bu, ümitsiz bir ikilemdir vebununla ilgili yapılacak bir şey yoktur.

    Yani hiçbir şey yapamaz mıyız? Basit birşey yapabiliriz: hiçbir şey. Hiçlikteesaslı bir dinginlik vardır.

    Haydi deneyelim ve görelim. Şimdi durunve hiçbir şey yapmayın.

    Görüleceği gibi hiçlik şaşırtıcı bir

    şekilde aktif bir yerdir, ama neolduğumuzu keşfedebileceğimiz yer deburasıdır. Bir şey yapmamaya karşıdirençte, bir şey yapmama, bir şey olmamakorkusunda, benliğin parametrelerinikeşfetmeye başlarız.

    Bir odada bir hafta oturun ve hiçbir şey

    yapmayın. Ne olur? Bundan ölür müyüz?Aklımızı kaçırır mıyız? Neden hiçbir şeyyapmamak gibi bir şey bunca korkuya sebepoluyor?

    Hiçbir şey yapmamak apaçık bir şekildeyapanı özetler. Eğer kendi aklımızayaklaşmak istiyorsak en dolaysız yol

    hiçbir şey yapmamaktır. Eğer aklımızıaşmak istiyorsak hiçbir şey yapmayalım.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    43/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 43 

    Muhtemelen hiçbir şey yapmadığımızda enaçık şekilde ortaya çıkan sanki bir şeyyapıyormuşuz gibi düşüncelerin sürekliakmasıdır. Bunda büyük bir ironi vardır.Düşüncelerin bir açma-kapama düğmesiyoktur. Bu düşünceleri düşünenin bizolduğumuza eminizdir ama sanki kendilerineait bir akılları varmış gibi görünürler.

    Ama eğer bu düşüncelerin kendilerine aitbir aklı varsa o zaman düşünen kimdir? Vedaha önemlisi bu düşünen, bu “ben”nerededir?

    En etkileyici şey, düşüneni hiçbir yerdebulamayacağımızdır. Düşünceler gelir vegiderler; görüntüler, planlar, hayaller,korkular ve hatta bu düşüncelerle ilgiliyorumlar oluşmaktadır. Ama düşüneni hiçlikiçinde hiçbir yerde bulamayız. Yalnızca düşüncevardır.

    Öyle hiçbir şey yapmadan oturdukça bedenacımaya, ağrımaya başlar. Dikkat bedenindüşünülmesine çevrilir ve birden buyoğunluk, düşünene dönüşür ve beden “ben”miş gibi görünür.

    Ama buna bir bakalım. Bu bedenin tam dagözlemlediğimiz düşüncelerden daha fazlabir sürekliliği var mıdır? Hiçbir şeyyapmazken bedenin ağrı ve sızıları aynendüşünceler gibi kendi başlarına oluşupkendi başlarına çekip gidiyorlarmış gibigörünürler.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    44/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK44 

    Haydi bedenimizde “ben” in yerleştiğiyeri bulalım. Kendimizle ilgili dünyayıgözlemlerken nerededir? Aslen neredebulunuruz?

    Bu soru sorulduğunda ilginç bir şeyolur. Merkez olduğu hissedilen yeriyakından gözlemleyin. Şimdi bedenimizdeyeri belirledik, bu yerleşim yerinibulduk, bu yerleşim yerini bedenimizinneresinden gözlemleriz? Ve bu gözlemlemenoktasını nereden gözlemleriz? Düşünen,gözlemleyen, yapan nerede bulunmaktadır?

    Tüm gerçekliğimiz, bedenimize yerleşmişbir ben öncülü üzerine kurulmuştur. Belkide şimdi bir kez daha bakma zamanıgelmiştir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    45/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 45 

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    46/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK46 

    Konsantrasyon,

    Meditasyon

    Ve Boşluk 

    ir takım teknikler kullanılarakyapılan meditasyonun özelliği nedir?

    Kişi, meditasyon teknikleri yardımı ilezihnini yoğunlaştırabilir. Yoğunlaşmışzihin bir görüntü, bir ses ya da düşünceyeodaklanmıştır.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    47/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 47 

    Bunun değeri sınırlıdır. Yüce doğrununkeşfi ile kıyaslandığında zihninyoğunlaşma yeteneği yetersizdir.

    Zihnimizi üzerinde odaklanılan nesneyetekrar tekrar çevirerek daha az sarsılırhale geliriz. Aklımızı tekrar nefesimize,mantramıza ya da görsel hayalimizedöndürürüz. Şimdi zihnimizde sadece nefes,mantra ya da görsel hayal vardır.

    Bu, sakinlik değil tembelliktir.Yoğunlaşmışızdır ama duyarlılığımızı dakaybetmişizdir. Önem vermemek içinkendimizi eğitmekte, kendimizi hipnotizeetmekteyizdir, daha uyanmadan kendimizitekrara uyutmaktayızdır.

    Bu yoğunlaşma ile elde etmeye

    çabaladığımız şey nedir? Neden kaçıyoruz?Kendimizi odaklamak için böyle umutsuzcaçırpınarak karşılık verdiğimiz,yaşamımızdaki parçalanmaya sebep olan şeynedir?

    Yoğunlaşmış bir zihinde esas kimlikyapısı değişmez. Şu anda “ben”

    yoğunlaşmış, bir noktaya odaklanmıştır.Bir fark varsa o da daha güçlenmiş vesağlamlaşmış olduğudur.

    Yaşam sorunsalı aklın yoğunlaşıpyoğunlaşmaması değil düşünce işini yapanınkim olduğunu bulmaktır.

    Açık bir düşüncesi olmayan ya da huzur

    içinde varolan veya bir başka değişikliğe

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    48/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK48 

    uğratılmış halde olan bir akıl, meditasyonteknikleri ile geliştirilebilir. Ama buakıl, bölünme ve ikilemden kurtulmuşmudur? Tekrarlama, yoksunluk ile aklıtekrar yapılandırma ya da ötekisersemletici tekniklerle gerçek özgürlükyaratılabilir mi?

    Varlığın böyle umutsuzca değişmekisteyen doğası nedir? Bir şey halinedönüşmek istemekteyiz. Bu şey nedir? Yenimidir yoksa daha önceden bizde olan ya dainandığımız veya olmamız gerektiğine iknaedildiğimiz bir tanımlama mıdır?

    Temel tatminsizliğimiz, kendisini birayna görüntüsü gibi yansıtır. Bir çeşitikinci kişilik durumu, olacağımız birdurum yaratırız. Şimdi parçalanmış,nevrotik akıl, yoğunlaşma ve odaklanmayansıtır. Yoğunlaşmak için zorla otururuz.İçsel çalışmamızı gururla ötekilereanlatırız. Başkalarını etkilemek, pozisyonya da güvenlik elde etmek için yoğunlaşmışaklın göreceli gücünü kullanırız. Zihinyoğunlaşmıştır ama temel nevroz sadece

    genişlemiştir.Kişi aklı yeniden yapılandırmaya

    daldıkça nevroz genişler ve yanılsamaoluşur. Bir tanrı yaratıp kendimizi butanrıda kaybedebiliriz bile. Ama bu tanrıbenliktir, akıldır,”ben”dir ve ikilemiçindedir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    49/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 49 

    Aklı düzene sokmak veya yoğunlaştırmakiçin kullanılan teknikler eğer benliğinötesinde ne olduğunu bulmak istiyorsak birişe yaramazlar. Düşüncenin keşfinde birdeğerleri olabilir, psikolojik meselelerlebaşa çıkmada yararlı olabilirler ya dafiziksel hastalığın semptomlarınıdüzenlemede kullanılabilirler; ama benliğikendisinin ötesine geçiremezler.

    Teknik kullanılmayan meditasyonun esasınedir?

    Farkındalığı, içeriği her ne ise onadöndürebilir miyiz? Bu, dikkatin ta kidevamlı bilinçlilik elde edilene kadartekrar tekrar içinde bulunulan anataşınması, farkındalığıngeliştirilmesidir. Yorumsuz, yargısız,ayrım yapmadan bu farkındalık sık sıkbelirli tinsel uygulamaların mutlak sonucuolarak öğretilir. Ama sonuçta bu bir ruhhali, bir duruş, ”farkında” olan birizleyiciyi gerektiren bir durumdur. Amaizleyen hiçbir şeyle gerçek bir temashalinde değildir.

    Meditasyonda tekniklerin kullanılması vekullanılmamasının sorunlarını görmüşbulunuyoruz. O halde gerçekte meditasyon yada meditasyon teknikleri olmazsa ne vardır?

    Düşünce ortaya çıkar ve geçer gider.Farkındalık kalır. Düşünce değil. Kasıtsızolduğumuzda düşünceler arasındaki alana

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    50/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK50 

    girebilir ve gerçek doğamızıkeşfedebiliriz.

    Düşünce bu alanı tarif etmek isteyebilirama yapamaz. Bu alanda düşünce yoktur vesonuçta “ben” yoktur. Bu alana kasten yada irademizle yaklaşamayız. Bu sessizliğideneyimlememize yardım edecek teknik,felsefe, öğreti veya din yoktur. Yardımolarak aldığımız herşey yolun içindedirçünkü arayan yoldadır.

    Ama aynı zamanda hiçbir şey yoldadeğildir çünkü her ne kadar “ben”adlandırılabilir olmayı, katı vetasarlanabilir olmayı arzu etse degerçekte bulunabilecek bir “ben” yoktur.Sessizliği engelleyen hiçbir şey yokturama bu sessizliği bulabilmek içinyapılabilecek bir şey de yoktur. Zatenvardır ve bizim çabalamayı bırakmamızıbeklemektedir.

    Aramaya bir sürü enerji harcanır. Sadecedurun.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    51/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 51 

    Düşüncenin

    Doğası 

    üşünce, bilinçlilik alanındakisakinliğin gerisinde akan şeydir.Düşünce bizim duygu ya da his diye

    adlandırdığımız şekle bürünebilir, fikirveya kavram formunu alabilir, yazışeklinde veya sembolik olabilir.Düşüncenin geçmiş ve gelecek yaratmayeteneği vardır.

    Düşünce nesne ve özne olmadanşekillenemez. Düşünce zaman olmadanşekillenemez. Düşünce hiçbir şeyi doğrudan

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    52/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK52 

    deneyimleyemez. Düşünce kendisininfarkında olamaz.

    Düşünce gerçekliktir. Düşünce olmadangerçeklik yoktur. Bu düşünce-gerçeklik,gerçek değildir ve doğasında şeylik veyamadde yoktur.

    Bölünmemiş olan yalnız düşünce ilebölünmüş görünür. Düşünce, şuna ya da bunaayırır. Düşünce birlik taşıyamaz çünkü her

    zaman düşüncenin dışında olan vardır.Birlik düşünceyi kapsar çünkü birlik herşeyi kapsar.

    Düşünce, bir düşüneni imler. Birdüşünenin düşüncesi olur. Düşüncelergözlemlenebilir. Düşünen ancak düşünceolarak gözlemlenebilir.

    Düşünce, daraltır ve sınırlar.Bilinçlilik sınırsızdır. Düşünceninbilinçliliğe gereksinimi vardır.Bilinçlilik düşünceye ihtiyaç duymaz.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    53/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 53 

    Dil

    ve

    Gerçeklik 

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    54/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK54 

    ütün çocukluk yılları boyunca Sally birtek kelime bile konuşmamıştı. Annesi onuher türlü uzmana götürmüş ama hiçbiri

    işe yaramıştı.

    Birgün Sally kahvaltı yaparken tostunuyere fırlattı ve bağırdı:”Bu tost yanmış,ben bunu yiyemem.”

    Annesi şaşkınlıktan dondu kaldı. “Sallysen konuşuyorsun. Neden bunca yıl

    konuşmadın?”Ve Sally şöyle dedi:”Şimdiye kadar her

    şey yolundaydı.”

    Dili anlamak düşünce ve gerçekliğianlamanın tamamlayıcısıdır.

    Olduğumuz şeyin doğasını gözlemlerkenaynı zamanda gözlemi de tarif ederiz. Buadlandırma işlemi dünyada iş görebilmemiziçin bize gereklidir. Bu, çocuğun ilkolarak öğrendiği ben ve ben olmayanarasındaki farkla birlikte büyürkenöğrendiği şeydir. Dilin kullanılması veya

    isimlendirme, dünyadaki nesnelerin,eylemlerin ve gerçeklerinfarklılaştırılmasıdır. Bu ayırma veayırdetme zihnin temelidir ve sonuçtaetrafımızdaki dünyanın görünürdeki işleviiçin şarttır. Oysa bu, doğru anlayışıntemeli değildir.

    Ayırt etmenin öğrenilmesi sonucundayitirilen şey, bu isimler ve ayrık

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    55/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 55 

    nesneler dünyasının içinden geliştiğiherşeyin altında yatan birliktir. “Ben”merkezi kurulup benin dışındaymış gibigörünen dünya, dil yoluyla öğreniliptanımlandıkça yaşamın dil öncesindekifarklılaşmamış doğasının gerçekliğiunutulur.

    Orijinal olarak bütünün bir unsurununtemsili olan dil kendi geçekliği içindedonar. Dil geliştikçe, yalnızca “şu angerçek” olan nesneleri isimlendirmek içindeğil bunların birbirleriyle ilişkilerinide tanımlamak için kullanılır.

    Dil öncesi bir halden başlayarak kısazamanda “ağaç” ve “ev” arasındaki farkıöğreniriz. “Büyük ev” ve “küçük ev”arasındaki farkı öğreniriz. “Senin büyükevin” ve “benim küçük evim” arasındakifarkı da.

    Bir noktada dil ve kavram, “katı nesnekaynaklı” sözcükten soyut alana sıçrar.Şimdi biz “senin büyük evini istiyorum”,“kendi küçük evimi beğenmiyorum” cümlelerikurarız. Küçük evle bir “sorun”umuzvardır. Ancak büyük ev bizi “tatminedebilecektir”. Dil bütün bu nesneleri veilişkileri tarif eder. Biz bunun yalnızcadil, sözcük, düşünce olduğunu unuturuz.“Sorun” gerçekte nerede varolmaktadır?

    Dil öncesi halin farklılaştırılmamışsessizliğini kaybetmişizdir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    56/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK56 

    Dilin gelişiminde “ben” ve “ben-nesne”ilişkisinin üstü kapalıdır. İsimlendirenolmadan isim olmaz ve isimlendirilenolmadan isimlendiren. Dil geliştikçe dilinyarattığı gerçeklik tarafından yutuluruz.

    Gerçekliğimizin temeli olarak “ben-nesne” ilişkisi ile özdeşleşme aynızamanda acımızın da temelidir. Dilden öncedeneyimlediğimiz bütünlüğün özleminiçekerken dil yoluyla yaratmış olduğumuzdünyada birliği bulamayız. Bu birliğeartık yalnızca dil aracılığıylayaklaşabiliriz. Üstünü örttüğümüz alttayatan dil öncesi bütünlüğü tekrarkeşfetmekten ziyade dili daha dayerleştiririz.

    Birliğin özenli tanımlarını yaparız,birliğin sembolik ifadelerini yaratırız,birliğin arketip sembollerini keşfederiz.Psikoloji, felsefe ve dini yaratırız. Amahala dilin ve ona ait ben-nesne yapısınınegemenlik alanından baktığımız içingerçekte hiçbir zaman bütünlüğeulaşamayız.

    Tam bir ikilemle karşı karşıyayız.Anlayışın araştırılması nasıl kendikendini aşar? Araştırmanın kendisinin,bütünlüğün idrakine bir engel olduğunugörebiliriz; çünkü “araştıran” doğasıgereği dünyayı nesneleştirir ve böler.

    Eğer dil öncesine geri çekilirsek,”ben-

    nesne” gerçekliğinden de geri çekilmiş

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    57/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 57 

    oluruz. Burada yalnızca görünürde birbirlik deneyimleyebiliriz çünkü nesneldünyadan korkar ve onu dışlarız. Şimdihiçbir nesnenin olmadığı öznel bir dünyayaratmışızdır. Artık işlevselliğimiziyitirmiş, otistik olmuş, geriçekilmişizdir. Şartlanmış gerçekliğininkarı işe yaramaz, çünkü bütünlüksağlamaz.

    Bu soruyu ancak nesnel gerçeklikbağlamında ele alabiliriz. Gerçekliktenkaçarsak özgürlüğümüz, bağlantıya geçmekorkumuzla ve kopukluğumuzla sınırlanır.Bu göreceli dünyada ancak bölünmeyi aşanbir zekaya sahip olduğumuzda tam anlamıylayaşarız. Bu zeka, hem göreceli “ben-nesne”ilişkisinin doğasının ve sınırlamalarının

    tanınması hem de onun kaynağı olan alttayatan birlik temelinde kurulmuş olmalıdır.

    Nesnel ve öznel dünyaların alaşımı bizimde içinde kaynaştığımız yaşamın bütününüiçerir. Gözlemleyenin daraltmalarıolmaksızın görüntü sınırsızcagenişlemiştir. Gözlemleyen ancak göreceli

    gerçeklikte varolabilir; görüntü yalnızcabirlikten doğabilir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    58/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK58 

    Din,

    Semboller

    ve Güç

    üçük çocuğun resim çizdiğini farkedenannesi “Ne çiziyorsun Jimmy ?” diyesordu.

    Çocuk başını kaldırmadan “Tanrınınresmini” diye yanıt verdi.

    “Ama Jimmy,” dedi anne “Tanrının neyebenzediğini kimse bilmez ki.”

    “Ben resmi bitirdiğimde bilecekler.”

    K

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    59/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 59 

    Sessizliğin, düşünce olmayanın dili

    yoktur ve sonuçta bilinemez. İnsanlıkbilemediğini, böylece de açıklayıpdenetleyemediğini hiç sevmemiştir.

    Bu çıkmazla karşılaşılınca dinyaratılmıştır.

    Din her zaman bilinmeyeni bilinenterimlerle açıklamış ve bilinmeyen içinsemboller yaratmıştır. Bu sembolleştirmezihinlerimize, kültür ve kozmolojimizeöyle derinlemesine yerleşmiştir ki, dinselparadigmalar içinden nadiren sorgulanır.Bu paradigmanın dışından bakıldığındadinsel tasvirler etkilerini, ulvianlamlarını yitirirler.

    Hıristiyanlar dişlerinden kan damlayan,kafataslarından oluşmuş kolyesiyle bircesedin üzerinde dans eden Kali figüründeTanrıyı göremezler. Hindular kanlar içindeçivilenmiş, çarmıhta can çekişen adamdaTanrıyı göremezler. Tanrıyı ancak kafamızabir öğreti sokulduğunda görebiliriz. Tanrı

    öğrenilmiş bir semboldür.Friedrich Nietzsche aşikar soruyu

    sormuştur: ”Hangisi doğru: insan mıTanrının gaflarından biri yoksa Tanrı mıinsanın?”

    Dinin en önemli özelliği, her birimiziçin öleceğimiz, ailemizin,

    arkadaşlarımızın öleceği mutlak olgusunun

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    60/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK60 

    yarattığı endişeyi yatıştırma işlevigörmesidir. Din, ölsek de devamedeceğimize söz verir. Ve eğer inanırsaksonraki yaşamımız muzaffer olacaktır.

    Dinsel törenin tekrarlanması, ölümkonusunda bizi hiçbir şeyin yapamayacağıkadar rahatlatır ve onları böylesine güçlükılan şey, bu törenlerin halka açık,kollektif doğasıdır. Grup ritüeli bizimrefah, bağlılık ve güvenlik duygularımızıarttırır. Ama bu etki gerçek vedönüştürücü müdür yoksa yalnızca metaforikolarak içimize çekmek zorunda olduğumuzaltta yatan gerçekliğin temsili midir?İhtiyaç duyduğumuz şey, kendine özgümistik birleşme iken mekanik, alışkanlıkşeklinde tekrarlanan törene mi saplanıp

    kalmışızdır?Törene ve dine bağımlı hale gelir miyiz?

    Ölüm endişesi bastırılmış ya da anlaşılmışmıdır, yoksa yalnızca maskelenmiş midir?Ölüm korkumuzu tam olarak çözümlemek içinkör törenden daha derinlere gitmemizgerekir.

    Dinin ezelden beri bir işlevi de halkındavranışlarını denetlemek ve toplumudüzene sokmaktır. Çok derinlere kök salmışsemboller nedeniyle dinin halk üzerindeson derece büyük bir gücü vardır.

    Dinsel vicdanın gelişmesi toplumuşartlandırır ve bir yaşam ve davranış

    şeklinin önceden tarifini yaparak ilkel ve

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    61/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 61 

    yıkıcı davranışların dışavurumunuengelleyebilir. Bu, kendi içinde sorunteşkil etmez.

    Dinsel vicdanın ortaya çıkardığısorun,dünyamızın parçalara ayrılmasıdır.Bu, dinimiz tarafından şartlandırılmışdavranışlarımıza karşıtlık oluşturan içtepilerimizin, arzularımızın vesaldırganlığımızın içsel bir şekildebölünmesidir. Dinsel vicdan dışındagünahın yönlendirdiği ezbere davranışkalıpları üretmişizdir. H. L. Meckenvicdanı “birilerinin izlediyor olabileceğikonusunda bizi uyaran içsel ses,“ diyetanımlar.

    Kendimizi bölmüşüzdür. “İyi” kişi,dindar yanımızdır, kendisini açıkça ifadeedebilir. “Kötü” kişi saklı kalmalıdır,kendini ancak sinsice dışa vurabilir.

    Dıştan bakıldığında dinsel vicdanınetkisi ve yolaçtığı davranış, dinlerarasında çatışma yaratır. Ne de olsa eğerbizim dinsel davranışımız ahlakidürüstlüğün dışavurumuysa o halde diğerbütün dinler en iyi durumda yanlış yolasaptırılmışlardır. En kötü durumdafarklılıklar bağnazlık, şiddet ve savaşiçin geçerli birer sebep olacaktır.

    Dinsel inancın ahlaki gücü bize çekicigelir çünkü nasıl yaşanacağınındetaylarını öyle bir babavari kesinlikle

    tanımlar ki; dinin beraberinde getirdiği

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    62/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK62 

    bu ne yapılması gerektiği konusundakikesinlik aynı zamanda ne yapılmayacağınınkesinliğini de içerir.

    Yan yana geldiğinde iki dinin mutlakkesinlikleri yalnızca çatışma yaratır.Birinin yanlış olması gerekmektedir ve bubiri her zaman öteki olmalıdır.

    Quaker’lar eşsiz basit tarzları ile bunugayet iyi ifade ederler:”Benim ve senin

    dışında bütün dünya acayip ve bence bazensen de birazcık acayipsin.”

    Davranışın düzenlenmesi yoluyla toplumundenetimi, dinin gücünün ölçütüdür. Vegücün olduğu yerde güç simsarları, yanirahipler vardır.

    Bunlar Tanrının kendisinin sureti olan

    kanunun yorumlayıcılarıdır. Sessizlikadına konuşurlar ve uyumsuzluğun açığaçıktığı nokta da tam burasıdır.Sessizliğin bir sözcüye ihtiyacı yoktur.

    Din, doğası gereği dünyada bölünmeyaratmıştır. Din yüzünden savaşlar çıkmasıkomedilerin en büyüğüdür. Din, Batıda bize

    günah ve cehennem kavramlarını, Doğudazenginlik ve adaletsizliğe boyun eğişigetirmiştir. Kültürün bir temeli olarakdin, parçalayıcı kuvvettir.

    Bununla birlikte din hepimiz için ortakve önemli olan bir şeyi eksiksiz şekildeyansıtır. Bu da içimizde gizlenmiş olanın

    kolayca anlaşılabilir şekilde

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    63/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 63 

    formülleştirilmesidir. Ama bu sadecebaşlangıçtır.

    Neden içsel olanın yüce idraki yerinedışsal teselli ararız? Bu tür doğrudanidrak olmaksızın dinsel ritüellerkollektif, tarihsel anlayışımızınbilinçsiz yankıları olacaktır. Tören,tarihi şu ana taşır. Dinin şartlandırmasıaracılığıyla bu dinin tarihiyle ilgiliözellikleri tekrar tekrar deneyimleriz.Tekrarlama, beraberinde aşinalık ve güvenhislerini getirir.

    Dışsal, örgütlenmiş dini form, eğer dahadiplere inmezsek bize, tarihseltörenselleştirilmiş özelliklerintekrarından daha fazla bir şey sunmaz.

    lu bir haham, tinsel görevini, devamettirmesi için oğluna devrederekölmüştü.

    Oğul da resmen hak sahibi olarak ulu idiama bir hahamın yapması gereken şeyleribabasından tamamen farklı bir şekilde

    yapıyordu.

    Babanın tarzına alışık olanlar oğlanagelip “Sen babanın yaptığını yapmıyorsun,”diye şikayet ettiler. Oğlan şöyle yanıtverdi: ”Yo, aksine yapıyorum. O, kimseyitaklit etmezdi, ben de kimseyi taklitetmiyorum.”

    U

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    64/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK64 

    Bütün dinlerin tarihsel çekirdeğindetören değil töreni yıkıp aşkınlıkladoğrudan temasa geçen bir kişi vardır. Bukişiler dinin izinden gitmemiş,onukeşfedip yaşamışlardır. Musa, İsa, Buda,Lao-tzu, Muhammed herhangi bir şeyin değilyaşamın gerçekliği ile kendi doğrudantemaslarının peşindeydiler.

    Ama bizler yaşamla kendi doğrudantemasımızı değil onları takip ediyoruz.Aslında biz sadece bu efsanevi figürleritemsil eden töreni ve bu törenleridenetleyen dinsel hiyerarşiyi takipediyoruz.

    damın biri Delhi’ye giden trene binmiş

    ve bir swaminin çaprazına oturmuştu.Swami bir takım sihirli sözlersöyleyerek bir torbadan toz çıkarıyor,havaya saçıyordu. Merakını bastıramayanadam sonunda swamiye ne yaptığını sordu.“Bu treni özel kaplan tozumla kaplanlardankoruyorum,” diye yanıtladı swami. “Ama,”diye itiraz etti adam,”önümüzdeki binkilometre içerisinde kaplan yok ki.” Veswami şöyle yanıt verdi:”Ne kadar etkili,değil mi?”

    Bütün dinlerin bu törensel doğası çokilginçtir. Her dinin özünde yer alanvaadi, önceden tanımlanmış bir yöntemeuymanın, özel bir takım ritüelleri kabul

    etmenin, belirli göreneklerin

    A

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    65/130

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    66/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK66 

    Dinsel eğilimleri olan bir insanındinsel zihnin doğasına doğrudan bakmasızordur. “Din nedir?” sorusu tepki almadandini itikata nasıl yaklaşır? Bu itikatböyle bir soruyu özümseyebilir mi, yoksasoruyu kestirip atarak ya da soruya tepkigöstererek yapısını korumalı mıdır?

    Bahsettiğimiz itikat, itikat değilinançtır. Eğer güneşin doğudan doğduğunainanıyorsak bu inanca karşı gelinmesi bizieğlendirebilir, çünkü inancımız bir doğruüzerine kurulmuştur. Ama güneşin batıdandoğduğuna inanıyorsak inancımıza karşıyapılan herhangi bir meydan okuma aynızamanda inancımız etrafında kurduğumuz herşeye karşı da meydan okuma anlamındadır.Tüm inanç yapımıza karşı gelinmesini

    kaldıramayız, bu yüzden tepki, engelleme,reddetme ile kesip atarız. Tepki hiçbirzaman kendini göremez. Varoluşun kendincemantıklı sebepleri vardır. Tepki kendisine“itikat” der ve “Güneşin batıdan doğduğunaitikadı olduğunu” söyler.

    Basit bir gözlem güneşin batıdan

    doğmadığını gösterir. Güneşin batıdandoğduğuna inananların hangi açıklamayıdinlemesi olasıdır?

    Belki de tek söylenebilecek şey: ”Kendigözlerinizle görün. Güneş doğuyor,”dur.

    İnancın doğruluğu hiçbir zamanbelgelenemez. Tepkiyle

    savunulabilir,şartlandırmayla

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    67/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 67 

    güçlendirilebilir, baskı ile yayılabilirama inanç doğru olup olmadığını bilemez.İnanç, asla gerçekte yanlış olduğunuortaya çıkarma riskini üstlenemez.

    Doğasından kaynaklanan bu güvensizlik,inancın bu kadar yıkıcı ve tarihsel olaraken büyük çatışma kaynaklarından birisiolmasının sebebidir.

    İtikat kendisinin sorgulanmasına,

    araştırılıp denenmesine izin veren inancınsonucudur. İnanç ateşe tutulduğundapislikler yanıp gider, geriye kalanitikattır.

    İtikat sorulardan ya da meydanokumalardan korkmaz. İkna etme endişesiduymaz. İtikat mutlaktır. İnancın göreceli

    dünyasının temelidir.Her şey soyulup atıldığında geriye kalan

    itikattır. Çünkü geldiğimiz nokta, kutsalitikat değil kutsallıktır.

    İnançlarımızı sorgulayarak bu itikadıbulabilir miyiz? İnançlarımızısorgulayarak elde edeceğimiz tek şey

    yorgunluktur. Sorgulama yoluyla itikadınbulunabileceğini söyleyen yeni bir inançelde etmeyi önermiyoruz. Bu,inançtanitikada on kolay adımda geçilebilenmekanik bir yöntem değildir. Yöntemisorgulama hakkında entellektüel bir süreçde değildir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    68/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK68 

    İtikat kaybolmuş değildir, bu yüzdenbulunması da gerekmez.

    Değişim

    Bunalımı 

    unalım, değişime karşı dirençtir.Değişim, varoluşumuzun doğasıdır.“Ben”de somutlaşan düşünce durağandır;

    çünkü yaşamı yalnızca tahmin edebilir.Hareket anlamına gelen değişim, dinamiktir

    ve düşüncenin egemenliğine tehditoluşturur. Değişim, düşünce ve onunmerkezi olan “ben” ile çelişir.

    Değişimi kucaklayıp onun bizi düşünce veşartlanmışlığın sonsuz tekrarındankurtaracağına inanabilir miyiz?Kendimizden tek çıkış yolumuz değişimdir.

    Bu kucaklama olmaksızın kendi gerçek

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    69/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 69 

    doğamıza uyanışımızı değişim olarak değilbunalım olarak deneyimleriz. Bu kucaklamaolmaksızın direnç ve tepkimizle başbaşakalakalırız.

    Düşüncenin baskısı öyle büyüktür ki“ben-merkez” bu direnç tepkisi etrafındaşekillenir. Zihin artık işgörmez halegelse de bedenin sağlığı bozulsa damerkez,”ben”, ipin ucunu bırakmaz.

    Bunalımın derinliklerinde bir anlaşmayapmaya çalışırız. Eğer yaşamımızısürdürmemize izin verilirse, güçlükleriyenmeyi başarırsak her şey farklıolacaktır. Daha iyi, daha hoş, daha dürüstolacağızdır.

    Bu anlaşma şeytanla yapılmaz. Anlaşmayı

    kendimizle yaparız. Bunalımı yaratmış,sonucunu müzakere etmekteyizdir. Sonaerdiğinde, her şeye eskisi gibi devamedebileceğiz. Değişmeyeceğiz, çünküdeğişemeyiz.

    Biz durağan, tekrar edenalışkanlıklarız; ”ben” düşüncesinin sonsuz

    tekrarıyız.Değişim dinamiktir. Biz durağanız.

    Değişemez ancak değişime direniriz.Korkudan direniriz.

    Yaşamımızı, ilişkilerimizi, işimizi,ailemizi yapılandırmaya çalışırız, böyleceönceden bilinebilir ve denetlenebilir

    olacaklardır. Ardı ardına gelen tecrübelerle

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    70/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK70 

    bunun imkansız olduğunu keşfederiz. Yaşamınbu denetlenilemezliğinin keşfi gittikçe artanbir bunalım haline gelir.

    Hala değişimi denetlemenin mücadelesiniveriyoruz. Dinamik, özgür, kendiliğindenoluşan ve yokolan, geçici olan her şeyindurağan ve denetlenebilir olmasınıistiyoruz. Ama yaşam böyle değil.

    Bu merkezi hareket ettiren şay korkudur

    ve kesintiye uğramaktan korkar. Ama gerçekolan korkulacak bir şeyin olmadığı çünkühiçbir şeyin kesintiye uğramayacağıdır.Bunalım bitmiştir, çünkü direnecek bir şeykalmamıştır. Değişim, enerjinin hiçbirengelle karşılaşmadan akmasıdır. Yaşamınkendisinin yankısıdır.

    Değişim, alışkanlıklarımız, direncimizve inkarımızın içinden akar. Değişimyaşamın gerçeğidir.

    Bunu doğrudan, yardımsız ve yorumsuzdeneyimleyebiliriz. Aynı kalan hiçbir şeyyoktur.

    Her düşünce oluşur ve sonra yokoluşa

    doğru ilerler. Düşünce ile dışa vurulanher yapı  – bedenimiz, ailemiz, işimiz,toplumumuz-  da oluştukça değişir. Budeğişimi durdurmayız.

    Değişmeden kalan herhangi bir şeybulabilir miyiz?

    Yalnızca düşünce başka türlü inanır.Düşünce, gerçekliğin kaybolup gidişini

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    71/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 71 

    algılayamaz çünkü düşünce gerçekliktir vekendi doğasını gözlemleyemez.

    Bu zihinsel kör nokta ile özdeşleşmemiz,yaşamın denetlenmesi gerektiği fikri,değişim ile bağlantımızı kaybettiğimizanlamına gelir. Gerçek doğamızlabağlantımızı yitirmişizdir.

    Değişim özgürlüktür. Bağlılığın sonudur.Korkunun sonudur. Bizi tutan hiçbir şey

    yoktur, hiç olmamıştır.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    72/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK72 

    Tepki,

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    73/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 73 

    Tasarım

    ve Delilik 

    üşüncenin yapısı en ileribilgisayarlarca bile taklit edilemeyecekkadar karmaşık ber şekilde

    evrimleşmiştir. Karmaşıklığı ve hızınedeniyle bu yapı, katı, sürekli vesağlammış gibi görünüp hissedilir. Düşüncealgılarını, düşüncelerini ve hislerinideğerlendirirken denkleme kendisini de

    koyarak kendi kendine gönderme yapar halegelmiştir. 

    Düşünce bu sağlamlık duygusunugörüntüler dünyasına yansıtır ve kendidüşünce parçalarının özelliklerini budünya olarak tasarlar.

    Tasarlanan bu özellikler bizim içindehareket ettiğimiz evreni oluşturur. Buhalde dünya zihnimizin kehanetini yerinegetirir çünkü dünya bizim zihnimizdir.

    Zihin yalnızca bizim bakış açısınınfarkında olduğumuz ve kendimiziözdeşleştirdiğimiz düşünceler değildir;aynı zamanda kollektif, bilinçsiz,

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    74/130

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    75/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 75 

    ilişkisi yalnızca onun düşünülmesindevardır. Bu, bütün olan bir evreninparçalara bölünmesidir. Bu parçalaraslında ilgili düşünce sürecinin dışındavarolmaz.

    Bu düşünce-gerçeklik hologramının, butasarlanmış dünyanın karmaşıklığına bağlıolarak bu gerçekliğe inanır halegelmişizdir. Ona öylesine kökten inanırızki bu düşünce-gerçekliğe meydan okunacakolursa bu meydan okuma otomatik olaraktepki şeklinde algılanır.

    Tepkinin işlevi, düşünce-gerçekliği,”ben”I, meydan okumayı inkar ederekkorumaktır. Meydan okumanın inkarıbasitçe, gerçekte bütün olan evrenin birkez daha bölünmesiyle ve müdahale edilenözelliklerin dışarı yansıtılmasıylaoluşur.

    Karşı konulunca suçlarız. Saldırıyauğrayınca karşı saldırıda bulunuruz.Sorgulandığımızda savunmaya geçeriz.

    Suçlayarak tepki, dikkati “ben”den

    ötekine çevirir. Asla sorumluluk alamayız.Dünyamız, ”ben”in dünyası, doğası gereğibölünmüş bir dünya olmalıdır. Böylece herzaman bizim dışımızda sorumlu birilerinibulabiliriz.

    Öte yandan eğer yaşamımızın tamamı içinsorumlu isek, suçlayacak “öteki” yoksa,

    birden kendimizi farklı bir evrende

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    76/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK76 

    buluruz. Bu evrende saklanacak hiçbir yeryoktur.

    Ötekinde bizi en çok rahatsız eden şey,kendimizde tamamlayamadığımız noktadır.Bunu psikolojik bir yoldan görmek çokbasittir ve bunun günlük yaşamımızdadevamlı gözlemleriz.

    Rahatsız eden ötekiyle, rahatsız olan bubenlik, aslında iki ayrı şey değil bir tek

    şeydir. Rahatsızlık ve öteki, düşünceninyansımalarıdır. Düşünce durulmaya,dinginliğe ulaşmak yerine kendisini böler.Bu bölünmüş, tasarlanmış benlik, içinde“ben”in varolduğu yaratılmış bir dünyadır.Bu “ben” rahatsız edilmiştir ve bununsebebi kesinlikle ötekidir.

    Muhtemelen bütün bunlar bizim çözüm diyeadlandırdığımız yeni bir düşünceparçasıyla halledilecektir. Bir sorun,rahatsızlık, çatışma yaratırız. Sonraüzerine yeni bir fikir, bir çözüm yayarız.Ama çözüme ulaşamayız, ancak acımız içindedaha da karmaşıklaşırız.

    Bu, her an boşluk, bütünlük ve dinginlikolguları ile yüz yüze gelinen düşünce-gerçekliğin inanılmaz derecede karmaşıkbir dansıdır. Bu dans ataletimiz,devinirliğimiz ve alışkanlığımızladesteklenir. Bu çılgınca parçalanma vetepki oluşumu, bizi gittikçe artan biryalıtılmışlık, bedenimizden kopukluk

    duygusuna yönlendirir. Enerjimiz,

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    77/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 77 

    özdeşleşmemiz zihinselleşir, herhangi birfiziksellikten ya da karşılıklıilişiklilikten kopar.

    Bu anlamsızlıktır; deliliktir. Düşüncebedenden ayrılmıştır. Kendi tasarımıiçinde, kendi sürekliliği için varolur. Budelilik, şimdi bizim dünyamızda normalolandır.

    Eğer bu tür bir delilik normalse, o

    zaman normallik nedir?Düşüncenin özdeşleşmesi ve tasarımı

    yoluyla dünyanın parçalara ayrıldığınıanladığımızda ne olur? Bu anlayışla özgürve bütünleşmiş mi oluruz yoksa başka birşey mi?

    Düşüncenin doğasının anlaşılması ani bir

    içgörüyle, bir bağlam veya sebepolmaksızın gerçekleşir. Bir bunalımla,yaşamımızda bir şeylerin çökmesiyle meselaani bir ölüm ya da kayıpla ilgiliymiş gibigörünebilir. Bu içgörü bakış açımızı tümdensarsabilir ve dengemizi kaybedebiliriz.Sağlamlık duygumuzu, merkez hissimizi,

    gözlemci olarak merkezimizi kaybedebiliriz.Şimdi biz kimiz? Nasıl çalışırız? Nasıl

    davranırız? Eğer yerimizde değilsek neredebulunuruz? Yoksa yok muyuz?

    Bu bir yerimizin olmaması hali bizimdoğal halimizdir. Normal olduğudüşünülebilir. Fakat bu noktada bize

    çıldırmış olduğumuz da söylenebilir.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    78/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK78 

    Çoğunlukla gerçekliğin asıl doğasına,içgörüye eşlik eden tinsel bunalım,genellikle delilik olarak bilinir.Düşüncemizle özdeşleşmemizin doğası olanparçalanma ise normal olarak kabul edilir.Olayı tersinden ele almışızdır.Gerçekliğin doğasını görmek isteyenler, butemel uyumsuzluğu ve olgunun tersineçevrilişini anlamaya ihtiyaç duyarlar.

    Tersinden ele alındığı için bu içgörü,değiştirme ve bütünleşme genellikle destekgörmez. Aslında dış bir dayanak noktasıyoktur, delilik yoktur, normallik yoktur.Temel dağılma/bütünleşme hareketi bizimdoğamızdır.

    Oybirliği ile kabul edilen gerçeklik,yaşamın amacını üretkenlik, maddi kazançve makrososyal istikrar terimleriyletanımlar. Bu gerçeklik olmasa tinselbunalım bir hastalık ya da tedavigerektiren bir işlev bozukluğu olarakgörülmez. Sınırlar nedeniyle doğaldağılma/bütünleşme halimiz lanet edilenbir hale dönüşür.

    Bu toplumsal bakış açısının maddeciliği,bu dağılma/bütünleşmeyi bastırmaya ya dadüzenlemeye girişir. Bu girişimin sonucu,yüreği ya da ruhu olmayan, ruhu bedenindenayrılmış, parçalanmış, gittikçe artan birumutsuzluk içinde yaşayan işlevsel,üretken, istikrarlı vatandaştır.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    79/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 79 

    Nasıl olunacağı ile ilgili modellerinbaskıcı yükü olmadan deneyimi yapılandıranhiçbir şey de olmaz. Açıkta kalan deneyim,kendi kendini açığa vurur. Yoruma ihtiyaçyoktur. Delilik yükü olmadan ya da doğalhalin baskısı olmadan bütünleşmemümkündür.

    Bütünleşme, düşünce-gerçekliğin hareketinintamamen farkındadır ve ona karşı değildir.Düşüncenin sonsuz tasarımlarıyla ya dakollektif düşünce-gerçeklik açıklamasıylaçelişki halinde değildir. Bütünleşme,düşünce-gerçekliğin doğasının farkındaolduğundan, gerçekliğin bir varlığasahipmiş gibi görünse de aslındagerçekliğin boş olduğunu bilir. Bu yüzdenonunla bir işi yoktur, onu değiştirmek ya

    da engellemek için bir sebep yoktur.Bütünleşme, belli bir yere

    hapsedilmediğinde rahattır. Sığınacak biryere ihtiyacı yoktur. Görüşü her zamanengindir.

    Delilik ve normalliğin bütünleşmesikalıplara sığmaz çünkü kıyas yapılabilecekbir yeri yoktur; çıldırmak olası değildirçünkü düşüncenin tasarlanmış gerçekliğiile çatışma halinde değildir.

    Bütünleşme, dinginliktir.

    Düşünce, bilinçli boşluğun enginliğindedoğar ve geçip gider. Düşüncenin stratejik

    noktasından ele alındığında bunalım varmış

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    80/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK80 

    gibi görünür. Boşluktan bakıldığında isesessizlik vardır.

    BENLİĞİN

    ÇÖKÜŞÜir sürü uzun seanstan sonra psikiyatristhastasına “İyileştiniz” dedi. “Aman negüzel,” diye yanıt verdi hasta. “Size

    geldiğimde Napolyon’dum. Şimdi hiç kimse!”

    Benliğin yapısı özdeşleşmeyi gerektirir.Bir şeyler olma duygusu olmadan benlikçöker.

    Benliğin çöküşünü düşündüğümüzdeaklımıza delilik gelir. Amavarolageldiğimiz normal halin, kendi

    doğası içinde bir hayli delice olduğunu

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    81/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 81 

    görmüş bulunuyoruz. Mutluluğumuza ve yaşamkalitemize yapmış olduğu etkiler nedeniyleçılgıncadır.

    O halde “ben” fikrinin çöküşü, bizim doğalya da normal halimiz midir? Yaşam, düşünceolmadan, parçalanma, bellek ve tasarımolmadan kendiliğinden olabilir mi?Belirlenmiş bir merkez veya egodan hareketetmemiz işlevsel bir gereksinim midir?

    Benlik, kendisini mevkii, başarıları, sahipoldukları, özdeşleşmeleri ile kendisiniolumlu olarak tarif eder; suçları, kayıpları,onu etkileyen, engelleyen, sınırlayan, onameydan okuyan dış güçlerle de kendisiniolumsuzluk içinde tanımlar. Olumlu ve olumsuzarasındaki bu ezici sürtüşme benliğe dokunsal(elle tutulur) gerçekliğini veren şeydir.

    Olumlu ile özdeşleşip olumsuza tepkigöstermeyi bir kenara bırakınca geriye nekalır? Bir hal olmayan halin tanımlamasıda olmaz. Şartlanmış benliğin özelliği buanda anlaşılır. Bu farkındalık,zorlamadan, zerafetle, bir çeşit güçlüboşlukla gelir.

    Özgürlüğün dışavurumundan başka hiçbirşey kalmamıştır.

    Bu derin anlayışa nüfuz edebiliriz amakimlik yapımızı içermeyen bir özgürlüğügerçekten istiyor muyuz? Yoksa kimlik vesuçlama mı istiyoruz? Görünüşte

    seçimimizin özgürlük olduğunusöyleyebiliriz ama olumlu ve olumsuz

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    82/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK82 

    kimliklerimizi bırakmaya gerçekten hazırmıyız?

    Benliğin çöküşünü düşündüğümüzde korkubaşgösterir. Bu korku, kimliğimizçöktükten sonra dünyanın nasıl olacağınıtasarlar; düzensiz, karmaşık ve acı dolubir dünya. Bu gülünçtür, çünkü bu, içinedüşeceğimiz dünya değil, gerçekte şu andaiçinde bulunduğumuz dünyadır.

    Eğer alışılmış, tekrarcı benliğin ileridoğru devinimini durdurursak kim oluruz,ne yaparız? Özdeşleşmelerimizi, ailemizi,arkadaşlarımızı ve işimizi kaybetmektenkorkarız. Halihazırdaki yapılar olmadandünyanın nasıl olacağını bilmeyiz.

    Belki de aslında bu yapıların sürüp

    gitmesinden korkmalıyız. Eğer korkulacakbir şey varsa o da yaşamımızınözdeşleşmelerimizi anlamadan, ailemizledoğru bir iletişim kuramadan, arkadaşlığınderinlerine inemeden, amaçlı işlevsellikolmadan geçeceğidir. Bu manzara epeykorkutucudur.

    Bilinenin güvencesi karşılığında umutsuzyaşamlarımızı kabulleniriz. Birhapishaneden daha güvenli bir yer yoktur.Kişisel hapsimiz, ”ben”in hapsi, bizimhapishanemizin yüce sığınağıdır.

    Hapishanemizin duvarları dışındabilinmeyen vardır. Orası emniyetli

    değildir, ama özgürdür.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    83/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 83 

    Zihnimizin duvarlarının arkasında neolduğunu bilmeyiz çünkü hiçbir zamancesaret edip de oraya gitmemişizdir.Korkumuz orada olanı tasarlayabilir amabilemez. Korku, hapishaneyi terk edemezçünkü her zaman içeridekilere göz kulakolması gerekmektedir.

    Ama eğer benlik çökerse, eğer duvarlaryıkılırsa geriye korku mu kalır yoksaözgürlük mü?

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    84/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK84 

    Sevgi,

    Boşluk

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    85/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 85 

    ve Enerji 

    Oğunlukla, yeterince sevilmediğimizihissederiz. Bu, bizim sevmediğimiz, sevmeyeteneğimizi açığa çıkaramamamız

    gerçeğinin bir yansımasıdır.

    Sevgi, bizim başkası için yaptığımız birşey değildir. Sevgide hiçbir nesne ya da

    özne yoktur.

    Sevgi, nesne-özne olmadığında, iki ayrışey olmadığında varolan şeydir.

    Aslında bu sevilmeme hissi, sevgiihtiyacıdır, egolarımızın varolduğubölünmüş dünyanın durması ihtiyacıdır.

    Bu durma, bizi seven biri aracılığıylaolmaz.

    Bir başkasını seven bizler aracığıyla daolmaz.

    Sevgi raslantısal değildir. Yaratılamaz,uygulaması yapılamaz, öğretilemez.

    Ne olduğumuzu derinden gözden geçiripböylece düşünce, bellek ve egoda gerçektevarolan bölünmenin yapısını görebiliriz.Durabiliriz. Sakinleşebiliriz.

    Yaşam enerjisi ve dışavurumu olan sevgi,bütündür. Düşünce bu enerjiye yaklaşamaz.Sözcükler onu yakalayamaz.

    Ç

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    86/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK86 

    Bütünlüğün bu enerjisi kullanılamaz,bölünemez ya da harcanamaz.

    O biziz, hepimiziz.Bu, sorumuzun yanıtı değil sessiz kalan

    sorudur.

    Düşünce ve egomuzun doğasını görmüş olanbizler sessizliğe açılan bu kapıdangeçebiliriz.

    Parçalanmış bir dünyayı geride bırakıpbütün ama boş bir şeye girmiş bulunuyoruz.İsim veren yoksa isimler de yoktur. Özneyoksa nesne de yoktur. Bu, boşluktur.

    Burada muazzam bir enerji vardır çünküonu harcayacak hiçbir şey yoktur. Büyükbir yaratıcılık vardır çünkü yaratıcılığı

    kısıtlayan hiçbir şey yoktur.Ben-merkez, psikolojik benlik

    aracılığıyla sessizliğe gömülmüştür,hiçbir şey kaybolmamıştır. Dinginliğinböyle engince yayılışından yaşam enerjisiaçığa çıkar.

    Neden ve sonuç ötesinde olduğu için bu

    enerjinin doğası bilinmez. Kavrama sığmaz,düşünce tarafından şekillendirilmez ya daherhangi bir şekilde kullanılamaz.

    Biz bu enerjiyi deneyimleyenler ya dakeşfedenler değiliz. Bizler, ifade ederek,keşfeden, açığa çıkaran ve dağılan buenerjinin kendisiyiz.

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    87/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK 87 

    Dil Ötesi

    İletişim  

    ilinçlilik ve gerçekliğin doğası ileilgili akıl yürütmelerimizin daha fazlakavram, felsefe ve şartlanma

    yansıtmamasına dikkat etmeliyiz.

    Bu sözcükler dikkatle okunmalıdır. Bu,yetersiz ilgiye sahip, kendini tümüyleveremeyen ya da entellektüellik peşindekoşanlara göre bir araştırma değildir.

    Bu sözcüklerin, özellikle de dili aşanbir şeylere gönderme yapan sözcüklerin,eğer günlük hayatımızda üzerlerindederinlemesine düşünürsek değeri olabilir.

    Kendi düşünce yapımızı böyle temeldengözden geçirmezsek sözcükler birer tuzakhaline gelirler. Düşünce bir süreliğine

    durduğunda ortaya çıkan kendiliğindendinginlikte sözcükler daha da güçlenir.

    B

     

  • 8/17/2019 Bir Şey Yapmamak-Steven Harrison-Dharma Yayınları-2

    88/130

    BİR ŞEY YAPMAMAK88 

    Yeni herhangi bir ideolojiye ihtiyacımızyok, ama her birimizin ilk eldenvaroluşumuzun gerçeğini keşfetmeye acilenihtiyacı var. Bu kendi kendine keşfedişyönlendirilemez. Kendi zorunluluğu içindendoğmalıdır.

    Bu kendi kendine keşif