cmg 91

OCAK 2014 - YIL: 9 SAYI: 91

Fiya

tı: 5

TL

CekmekoyMagazinDergisi

CekmekoyMagazinİnternet Sitemize Girmek İçin Barkodu Okutun

KARDİYUM’DA1. Eğitim Şenliği

Hülya Pekar’dan Estetik Bilgiler

Erken Yeni Yıl KutlamasıTSM Gönüllüleri

UyUştUrUcUdan En İyİ KOrUnma Hİç BaşlamamaKtır

Kıran Kırana Geçen Bir Turnuva

Rapsodİ’de Yenİ Yıl Kutlaması

Engel tanımayanlar çekmeköy’de

Kan BaĞışına dEStEKMODA KENT SİTESİ’NDE

Seda Bağcan&Mantra Müziği

YAPRAK DÖNERİN USTASIDönerci Ahmet Usta

hayat ellerimizden kaymadan!...

www.cekmekoy

mag

azin.com

ÇEKMEKÖY YENİ YILA PARK ADANA’DA GİRDİ

Çekmeköy Magazin OCAK 2014 - 91. SAYI www.cekmekoymagazin.com4

editör

NİSSAN

OCAK 2014 - 91. SAYI Çekmeköy Magazin www.cekmekoymagazin.com 1

editör

NİSSAN


editör

ARYA


editör

FİNAL

ÇEKMEKÖY


editör

ÇEKMEKÖY


Moda

Teknoloji

Kardiyum’da 1. Eğitim Şenliği

TSM Gönüllüleri’nden Erken Yeni Yıl Kutlaması

Arya Bale ve Müzik Okulu Yeni Yıla “Merhaba” dedi

Uyuşturucudan En İyi Korunma Hiç Başlamamaktır

Hayat Ellerimizden Kaymadan...

Rapsodi’de Yeni Yıl Kutlaması



Yaprak Dönerin Ustası Dönerci Ahmet Usta

Moda Kent Sitesi’nde Kan Bağışına Destek

Doğum Günleri

Enerjik ve Canlı Bir Kış İçin!

Çekmeköy Yeni Yıla Park Adana’da girdi

Çocuk ve Spor

Seda Bağcan ve Mantra Müziği

Engel Tanımayanlar Çekmeköy’de

Konserler

Sahne Sanatları

Eğitim ve Atölye

Sinema

Astroloji

Tarihte Bugün

Bulmaca

içindekiler10

12

14

16

18

20

22-24

26

28

30

32

34

37

38

40

42

44

48

50-52

54

58

60

62

63

64

44

40

22

32

10


editör


editör

En Uzun Geceninde Bir Sabahı Vardır!

Arzum ÖZTÜRKGenel Yayın Yönetmeni

ütün yılınız mutlu, huzurlu, sağlıklı ve neşe içinde geçsin.

Yılın sonunda ortaya çıkan krizler, kötü ha-berler geleceğimize dair umutlarımızı, hayal-

lerimizi elimizden almasın. Gece ne kadar uzun olursa olsun sabaha varmak zorunda. Bu bir doğa yasası

bunun önüne hiçbir gücün geçmesi mümkün değildir.

Belki de onun evinde yoktur yiyemiyodur, içemiyodur, giye-miyodur dediğimiz bunlardan sakındığımız günlerden, her yediğimizi, içtiğimizi, giyindiğimizi sosyal medyada paylaş-tığımız günlere gelsekte yine de sosyal medyadan şikayetçi değiliz. Herşeyin bir takım patronların elinde olduğunu dü-şünürsek sadece yediğimizi, içtiğimizi, giyindiğimizi değil düşüncelerimizi de orda paylaşıyor birbirimizi orda tanıyor, görüyoruz. Binlerce insan aynı anda, aynı bilgiye ulaşıyor. Tepki gösteriyor. Tepkisini göstermek için biraraya geliyor. Öyle bir güç ki suyun akışını değiştiriyor. Rüzgarın yönüne karar veriyor. İnsanlar esen rüzgara uymayıp, kendi fırtına-larını yaratıyor. Yaşı, dili, dini, ırkı ne olursa olsun dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın aynı hashtag’in altında buluşuyor. Neyi isterse onu trending topics yapıyor.

Kimi zaman oradaki dil, üslup eleştiri konusu olsada unutul-maması gereken birşey var ki oradaki sokağın dili. Bizim kullandığımız günlük dil. Bütün ilişkilerimize hakim olan aramızda iletişim kurduğumuz dil. Eğer kaba, müstehcen yada seviyesiz geliyorsa bundan kimse rahatsız olmasın çünkü bu bizim dilimiz. Bizi konuşurken, kullanırken rahatsız etmeyen birşey, gördüğümüzde neden rahatsız edi-yor. Eğer ki birgün kendi dilimizi değiştirmeyi başarırsak, emin olun oranında dili değişecektir. Çünkü ordakilerle, biz sokaktaki insanlar aynı insanlarız. Dilimiz ne kadar birbirin-den farklıda olsa en azından konuştuklarımız, yorumladıkla-rımız aynı.

B

Yazı ve fotoğrafların tüm hakları Çekmeköy Magazin Dergisi`ne, yayınlanan reklamların

sorumluluğu ilan sahibine aittir.

Nermin KAHRAMAN

OCAK 2014 - YIL: 9 SAYI: 91

Fiya

tı: 5

TL

CekmekoyMagazinDergisi

CekmekoyMagazinİnternet Sitemize Girmek İçin Barkodu Okutun

KARDİYUM’DA1. Eğitim Şenliği


Erken Yeni Yıl KutlamasıTSM Gönüllüleri

UyUştUrUcUdan En İyİ KOrUnma Hİç BaşlamamaKtır


Rapsodi’de Yenİ Yıl Kutlaması

Engel tanımayanlar çekmeköy’de

Kan BaĞışına dEStEKMODA KENT SİTESİ’NDE

Seda Bağcan&Mantra Müziği

YAPRAK DÖNERİN USTASIDönerci Ahmet Usta


ww

w.c

ekm

ekoy

mag

azin

.com


editör


moda

Roberto Bravo yeni yılda da birbirinden farklı ürünleriyle şıklık ve zarafetin yanı sıra Roberto Bravo kadınına özgü ayrıcalıkları da bir arada sunuyor. Doğa ve çevreden esinlendiği 2014 ko-leksiyonları ile stil sahibi kadınların karakterine özgü tasarım-lar hazırlayan Roberto Bravo, yeni yılda da sevdiklerinizi özel hissettirmenizi sağlayacak. Swan Lake Episode II koleksiyonunda çiçekler ve doğa figürleri ön plandaİyi bir görünümü yaşam biçimi olarak benimseyen kadınlara hitap eden Swan Lake Episode II koleksiyonu, şık ve zarafet tanımlarını bir arada sunuyor. Doğadan esintiler ve gökkuşağı renklerinden ilham alınarak hazırlanan koleksiyonda değişik çiçek türleri ve doğa figürleri ön plana çıkıyor.

stil sahibi kadınların karakterini yansıtacak

Roberto Bravo

Burberry 2014 ilkbahar yaz kampanyası ve kampanyanın yeni İngiliz yüzleri. ‘’Bu sezon İngiliz ruhu kendini gözle görülür şekilde hissettirecek; zarif, zahmetsiz, romantik, parlak yeni nesil İngiliz modeller sayesinde hayat buldu.’’ 17 Aralık 2013’te Burberry’nin yepyeni genç kadrosu ile yarattığı 2014 ilkbahar Yaz Medya Kampanyası Londra’da global basında görücüye çıktı. Burberry’nin yeni yeteneklere olan desteği bu kampanyada seçtiği İngiliz model kadrosunda yer alan oyuncu Campbell Bower, müzisyen Leo Dobson ve İngiliz modeller Malaika Firth, Matilda Lowther, Neelam Johal, Callum Ball ve Jean Campbell ile devam ediyor.

BurBerry 2014 İlKBahar yaz

30 yılı geride bırakan Moschi-no, bu sene harika bir kolek-siyonla yeni yaşını kutluyor.Moschino’nun kreatif direktörü Rossella Jardini‘nin 30.yıl şerefine hazırladığı yeni ko-leksiyonda çantalar, eşarplar ve telefon kapları ön planda. Ayrıca 30. yıla özel olarak ha-zırlanan parfüm de dikkatleri üzerine çekiyor. Koleksiyonda Moschino’nun altın zincirleri, İtalya aşkını sembolize eden bayrak detayları göze çarpıyor. Moschino özgür ruhunu yeni koleksiyonunda bir kez daha vurguluyor.


editör

MARMARİSBÜFE

S4 ve Note 3’e KitKat geliyor

S4 ve Note 3’e KitKat geliyor. İşte tarih!

Ünlü teknoloji şirketleri birer birer en iddialı akıllı telefonlarını Android’in son sürümü olan 4.4 KitKat’e taşıyorlar. Hemen her gün bir yenisi için güncelleme tarihi veriliyor. Bunla-ra son örnek de Samsung’un amiral gemileri Galaxy S4 ve Note 3. Fransa merkezli taşıyıcı firma SFR tarafından verilen bilgiye göre S4 ve Note 3, 2014 Ocak ayının sonunda Android 4.4 güncellemesini almaya başlayacak. Elbette güncelleme zamanları bölgelere göre farklılık gösterebilir. Eğer S4 veya Note 3 sahibiyseniz ocak sonu, şubat başından itibaren telefonları-nızı kontrol etmeniz iyi olacak gibi görünüyor.

Apple’ın üzerinde çalıştığı ve muhtemelen iWatch ismi taşıyacak olan cihazın özellikleri nasıl olacak ve hangi tarihte kullanıcılarla buluşacak? Samsung’un Galaxy Gear ile akıllı saat pazarına girmesiyle birlik-te bu alan iyice hareketlendi. 2 ay gibi bir sürede 50 bin satan Galaxy Gear, düşük satış rakamına rağmen teknoloji devlerinin bu alana arkasını dönmesine yol açmıyor. Apple’ın kablosuz şarj teknolojisiyle do-natması beklenen iWatch kol saati şirkete yakın Çin kaynaklara göre Ekim ayında kullanıcılara sunulmuş olacak.Erkek ve kadın için iki farklı tasarımda gelmesi bekle-nen iWatch’un en büyük sorunu bataryası olacak. Zira Galaxy Gear’da da kullanılan 315mAh bataryanın şarjı kullanıcılara ancak bir gün dayanabiliyor.

Apple ise batarya teknolojisini iyileştiremese de kablosuz şarj teknolojisiyle hiç değilse

kablo karmaşası olmadan saatlerin şarj olabilmesini

planlıyor.

Google’ın masaüstü bilgisayarı Chromebase ortaya çıktı. İnternet devi Google notebook’tan sonra bu kez de masaüstü bilgisayarla dünyanın karşısına çıktı. LG’nin üretimini üstlendiği ve Chromebase ismini taşıyan bu özel masaüstü bilgisayar Apple’ın iMac’ine paralel bir ürün. Google’ın işletim sistemi Chrome OS’u kullanan ve Chrome web tarayıcısı altında çalışan Chromebase’in 21.5 inç HD ekranı bulunurken, 16 GB’lık depolama birimiyle geliyor. Depolama alanına bakıp ‘bu kadar az hafıza neyime yetecek’ diye düşünüyorsanız; şu konuda ufak bir hatırlatma yapalım: Chromebook’lar da Chromebase’den farklı bir durumda değil ve bu cihazların en önemli özelliği Bulut teknolojisini kullanmaları. Yani her şey internete kaydediliyor, gerekmedikçe bilgisayarda veri saklanmıyor. Haliyle devasa depolama alanlarına da bu tip bilgisayarlarda ihtiyaç kalmıyor.Chrome OS’un kullanıldığı ilk masaüstü bilgisayar olma özelliğini taşıyan Chromebase Windows ve Mac OS X’e göre elbette bazı farklılıklar içeriyor. Az önce bahsettiğimiz gibi Bulut teknolojisi bu cihazın olmazsa olmazı. Haliyle sürekli internete bağlı olmak durumundasınız; aksi halde cihazdan verim almak mümkün değil.Ürünün hangi fiyat aralığında ve ne zaman satışa sunulacağı ise şimdilik bilinmiyor.

Google’ın son harikası!

iWatch Yakında Geliyor!


teknoloji


editör

KARDİYUM AlışveRİş ve YAşAM MeRKezİ'nDe BİRİnCİSİ Düzenlenen eğİtİM şenlİğİnİn BAhAR ve güz DöneMİ olARAK heR Yıl İKİ KeRe YApılMASı plAnlAnıYoR. eğİtİMe DeSteK AMACı tAşıYAn şenlİKte oKUllARın KenDİleRİnİ tAnıtMAlARınA İMKAn SAğlAnıYoR.

Kardiyum Alışveriş ve Yaşam Merkezi işbirliği ile düzenle-nen 1. Eğitim Şenliği bölge-deki tüm okulları biraraya

getirdi. 3 gün süren etkinlikte okullar kendi çalışmalarını sergilediler. Bi-rincisi düzenlenen eğitim şenliğinde büyükten küçüğe tüm okulları misafir etmekten gurur duyan Kardiyum, bölgeye verdiği hizmetle birlikte eğitime destek olmaya devam ediyor. Yılda iki kez düzenlenmesi planlanan şenlik bahar ve güz dönemlerinde zi-yaretçilerini ağırlamak üzere herkesi Kardiyum’a davet ediyor. Eğitim şenli-ğinde okullar tanıtımlarıyla beraber etkinlikleriyle de kendilerinden bah-settirmeyi başardılar. Etkinliklerde çocuklara deney yapımından, zeka oyunlarına, kum havuzlarından sürp-riz hediyelere varan çeşitli aktiviteler düzenlendi. Bölgenin de büyük keyif aldığı şenlikte, yazar Özge Doğar “Aşk Zede” adlı kitabıyla sevenleriyle buluştu. Yazar Özge Doğar kitaplarını imzalayarak şenliğe renk kattı. 7’den 70’e her kesime hitap eden Kardiyum Alışveriş ve Yaşam Merkezi bu kez küçük misafirlerini ağırladı.

Çekmeköy’ün her geçen gün değişen sosyo ekonomik yapısına uygun etkin-likler geliştiren alışveriş merkezi,top-lam 4 kat üzerine kurulu ve 15.000 metrekarelik alanda hizmet veriyor.Özellikle eğlence alanları ile çocuklu ailelerin vazgeçilmez uğrak yeri olan alışveriş merkezi, zengin marka kar-ması ile de göz dolduruyor.


Çekmeköy’e dair


editör

tSM Gönüllüleri Korosu, Çekme-köy Namlı Restorant’ta 2014’e “Merhaba” dedi. Devamlı büyüyerek güçlenen koro, yeni yılı eğlenerek kutladı. Gecede

hem eğlendiler hem de kendilerini din-leyenleri eğlendirdiler. Koro yeni yılda verecekleri büyük konser için çalışma-ları hakkında sevenlerini bilgilendirdi. Koroya üye kaydı ve saz kaydı devam etmektedir. Koro hakkında bilgi almak isteyenler 0532 412 49 68 Mustafa Dok-toroğlu’na müracaat edebilirler.

ErKEN YENİ YIl KUTlaMaSI!


Çekmeköy’e dair


editör

Verdikleri kaliteli eğitimle bölge insanının takdirini toplayan Arya Bale ve Müzik Okulu, her yaşta bireye müzik

eğitimi veriyor. Çekmeköy Madenler mevkiinde 750 metrekare alanda hizmet veren müzik ve bale okulunda, 18 adet bireysel sınıf bulunmaktadır. Arya Bale ve Müzik Okulu’nda piyano, gitar, keman, yan filüt, bateri, şan, solfej ve bale dallarında dersler veriliyor.Her yaştan bireyin eğitim alabileceği Arya Bale ve Müzik Okulu, öğrencilere seçtikleri sanat dalını sevdirmeyi kendisine amaç edinmiş bir eğitim kurumu. Pedagojik formasyon eğitimi de almış olan deneyimli öğretmen kadrosu,

öğrenciler ile sağlıklı bir iletişim kurup her öğrencinin karakteri ve algılaması doğrultusunda öğrencinin kolay benimseyeceği metodlarla eğitimler veriyor. Arya Bale ve Müzik Okulu’nda konservatuvar düzeyinde bir eğitim kalitesi hedef alınmış ve bu amaçla çalışılmaktadır. Ayrıca ABRSM “Royal Academy” sınav merkezi olan okulda isteyen öğrenciler, bu sınavlarına da hazırlanabiliyorlar.Arya ailesinin uzman eğitimcileri Park Adana’da yedikleri akşam yemeğiyle erken yeni yıl kutlaması yaptı. Yemeğin ardından öğretmenlerin birbirlerine verdikleri hediyeler akşamın en eğlenceli kısmıydı. Birbirinden ilginç hediyeler herkesi çok eğlendirdi.

2006 YılınDAn BU YAnA ÇeKMeKöY’De fAAlİYet göSteRen ARYA BAle ve MüzİK oKUlU KURUCU ve öğRetMenleRİ Düzenlenen YeMeKle Yenİ YılA ‘MeRhABA’ DeDİ.

arya Bale ve müzik Okulu

dedi.Yeni yıla ‘merhaba’


Çekmeköy’e dair


editör

çekmeköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği Huzur Toplantısı’nın 5.si Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde gerçekleştiril-

di. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan toplantıda Çekmeköy İlçe Emniyet Müdürü Murat Oğuzhan Kılıç açılış konuşmasında polis ve vatan-daş işbirliğini geliştirmek, toplumun huzuru ve güvenliğini en üst seviyede sağlamak için çalıştıklarını, Çekme-köy’ü İstanbul’un en güvenli ilçesi yapacaklarını dile getirdi. Son bir yıldır yaptıkları çalışmalarla ilçede suç oranlarını %1 oranında düşürmeyi başardıklarını da sözlerine ekledi. İlçenin tanıtım videosunda, bölgeye ilişkin istatistiki bilgiler ve yapılan ça-lışmalar ayrıntılı bir şekilde katılımcı-lara aktarıldı. İnsan haklarına saygı ve tarafsızlık ilkesiyle çalışmalara devam edileceği vurgusu yapıldı. Huzur Toplantısı’nın ağırlıklı konusu-nu madde bağımlılığı ve bununla mü-cadele oluşturuyordu. Narkotik polis-lerinden Recep Söylemez bu konuda ayrıntılı bir sunum yaptı. İstanbul’da son bir yılda yapılan narkotik operas-yonlarından örnekler vererek bağım-lılığın maddeyle tanışıldığı ilk andan itibaren başladığını özellikle belirtti.

Yapılan bir operasyonda ele geçirilen 6 milyon haptan bahsederken “eğer bunlar ele geçirilmeseydi bugün 6 milyon gencimiz daha bu batağa adım atmış olacaktı” diyerek durumun düşünülen ve bilinenden çok daha ciddi, büyük bir sorun olduğunun altını çizdi. Uluslararası suç örgütleri-nin bu maddelerin üretim yerlerinden dünyaya nasıl yaydıkları, hangi yolları kullandıkları, çevrenin birey üzerin-deki etkisi, ailenin bu konuda dikkat etmesi gereken önemli noktalar, takip edilmesi gereken yöntemler anlatıldı. Recep Söylemez ‘Zor bir süreç, 2012 bağımlılık tedavi oranları sadece %1.3. En iyi korunma hiç başlama-maktır.’ diyerek bu tedavinin zor ve meşakkatli olduğunun altını çizerek sunumunu tamamladı. Görüş ve önerilerin konuşulduğu toplantının son bölümünde ağırlıklı olarak Çekmeköy gençlerinin suçtan uzak tutulması için yapılması gere-kenler İlçe Emniyet Müdürü Murat Oğuzhan Kılıç, Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Epli tarafından anlatıldı. Ahmet Epli Çekmeköy Spor Merkezi’nin yakında açılacağının ve gençlere ücretsiz spor olanaklarına kavuşturacaklarının müjdesini verdi. Kokteyl kısmında konuklara yapılan ikramlarla toplantı sona erdi.

UyUştUrUcUdan En İyİ KOrUnma HİÇ BAŞLAMAMAKTIR

“en İYİ KoRUnMA hİÇ BAşlAMAMAKtıR. zoR BİR SüReÇ, 2012 BAğıMlılıK teDAvİ oRAnlARı SADeCe %1.3. ”


Çekmeköy’e dair


editör

Çoğumuz madde kullanımının, bağımlılığının yakınımızda, yakınlarımızda olamayacağını düşünürüz. Oysa madde kullanım problemi hiç de zannedildiği kadar uzağımızda değildir. Çoğu kez sigara ile başlayan, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerle de-vam eden bir zincir etrafımızı sarar. Bu problem sadece bağımlılık yapıcı maddeleri kullanan bireylerin değil, ailelerinin ve toplu-mun hayatını da olumsuz etkiler. Bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı devam ettikçe, bireydeki fiziksel, ruhsal ve davranışsal sorunlar giderek artar. Zamanla bunlara ekonomik ve sosyal so-runlar da eklenir. Bu süreçte gence en büyük desteği verebilecek olan kurum, ailedir. Ancak ne yazık ki aileler çocuklarının madde kullandığını genellikle çok geç öğrenir.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti ülkemizde uyuşturucuya başlama yaşının 13.8’e düştüğünü söylüyor. Bu yaşı uyuşturucu kullanım yaşı olarak tanımlamak çok doğru olmasa da birçok bağımlılık hikayesi ilk denemeden sonra bir daha geri dönülemediği üzerine kurulu. Yani bir kere denemekle birşey olmaz mantığını ortadan kaldırmak bunun zararları konusunda çocuklarımızda farkındalık yaratmak çok önemli. Ailelerin çocuklarıyla iyi ilişkiler kurmaları, onları yakından tanımaları, iyi birer gözlemci ve takipçi olmaları uyuşturucuyla mücadelede çok önemli noktalar.

Çocuklar genelde ergenlik döneminin kendine has bir takım sıkıntılarını aşamadıkları, kendilerini yalnız çaresiz hissettikleri, aileleri ve çevreleriyle yaşadıkları sorunlardan kaynaklı farklı arayışlara girmeleri sonucu bağımlılık batağına düşerler. Yavaş yavaş çocuğunuz gözünüzün önünde bir başka insana dönüşme-ye başlar. Kendine olan güveni azalır, kontrolsüz davranmaya, insani prensiplerden uzaklaşmaya, ideali ve geleceği ile ilgili hayallerden vazgeçmeye, fiziksel olarakta hasta bir insana dönüş-meye başlar. Kullanılan maddeler bağışıklık sistemini zayıflatmış vücudu korumasız bırakmıştır.

Bağımlı genç zaman içerisinde bu maddeyi elde etmek için değişik yöntemler kullanmaya başlar. Önce kendi harçlıklarını biriktirmeye başlar, onlar yetmeyince etrafındaki insanların değerli eşyalarını çalmaya başlar daha da yetmezse hırsızlık ve gasp işlerine el atar. Başka çaresi kalmazsa artık hem satıcı hem kullanıcı olur. Hem bir suçlu hem de bir hastadır. Bu hikayenin sonu özgürlüğünü kaybetmek ondan da öte hayatını kaybetmekle sonlanır. >>>


tüRKİYe YeşİlAY CeMİYetİ ülKeMİzDe UYUştURUCUYA BAşlAMA YAşının 13.8’e Düştüğünü SöYlüYoR.


yaşam


editör

Nasıl Anlaşılır?Uyuşturucu bağımlılığı ile ortaya çıkan değişiklikler aynı zamanda ergenlik döneminde görünen davranışsal ve fizik-sel değişikliklere çok benzediği için bunları anlayabilmek çocuğu çok iyi tanımaya, iyi bir gözlem ve takibe dayanır. Bu takipler, sürekli birey üstünde sen ne kullanıyorsun baskısına ya da herkes de oluyor bunlar boşvermişliğine dönüşmemeli.

Madde bağımlılığı belirtilerini üç ana grupta toplayabiliriz. Bunlar sosyal değişim, davranışsal değişim ve fiziksel de-ğişimdir. Fiziksel değişimin ortaya çıkması daha uzun bir zaman aldığından, öncelikle diğer değişimleri zamanında farkedebilmek ve müdahale edebilmek gerekir.

Sosyal değişimin en belirgin özelliği bireyin varolan arka-daş çevresinden kopması ve yeni çevreler edinmesi ya da sıklıkla çevre değiştirmesidir. Ve bu yeni çevreler aileden uzak tutulur yada aile tanıştırılmak istemez. Aileleriyle ge-çirdikleri zaman giderek azalır ve birey evden uzaklaşarak bu çevrelerle vakit geçirmeye başlar.

Davranışsal değişiklikler ise bireyin kendine güvenini kaybetmesiyle başlar. İçine kapanır, iletişimden uzak durur. Zaman zaman aşırı sevinç yada öfke gibi duygu dalgalanmaları gösterir. Kişisel bakımına özen göstermez. Ya da okuldan kopma, derslere ilgisizlik, başarı seviyesinde ciddi düşüşler yaşar. Bunlar zaten artık onun için önemsiz, anlamsız şeylerdir.

Madde temini ve kullanımı aşamasında sık sık yalana baş-vurur ve bir yalan arkasından diğerini getirir. Artık yalancı ve durumun içinden çıkamaz bir insan olmuştur. Onun için en önemli şey madde teminidir ve bunun için her yolu dener.

Fiziksel etkileri ise daha uzun sürede ortaya çıkar. Madde kullanımı yeme alışkanlığını etkilediği için aşırı kilo kayıp-ları yaşanabilir. Yüz bölgesinde kızarma, burun akıntısı, gözlerde kanlanma veya kızarma görülür. Madde yoksun-luğundan kaynaklı yaşanan titreme, ağrı, kabızlık, ishal,

solunum güçlüğü gibi rahatsızlıklar görülür.

Bitkinlik, yorgunluk, uyku hali yarattığı gibi yanlış anlama-lara ve konuşma güçlüğüne de neden olur. Madde kullanı-mı ilerledikçe vücutta çeşitli yara izleri meydana gelebilir.

Bütün bunlardan korunmak, çocuğumuzu uzak tutmak için ilk yapılması gereken ailenin çocuğuyla iyi ilişkiler kurması ve onu gerçekten tanımasıdır. Benim çocuğum yapmaz diyerek durumu görmezden gelmek bir hayatın elinizden kayıp gitmesine neden olabilir. Çocuğunuzun sorunlarına sizin dışınızda çareler araması onu hiçte iste-meyeceğiniz bir sona sürükleyebilir.

Bağımlı olunduktan sonra bilinmelidir ki tedavi süreci ol-dukça zorlu, yüksek irade ve sabır isteyen bir süreçtir hem aile hem birey için. Tedavinin tüm gereklerini yerine geti-ren, bu bağımlılıktan gerçekten kurtulmak isteyenler için bırakma oranı gerçekten yüksektir. Tedavi süreçleri sadece bağımlılıktan kurtulmayı değil aynı zamanda kişinin sosyal yaşamına geri dönmesini ve bu yaşamı sağlıklı sürdüre-bilmesini de içermelidir. Yani aslında yeniden bir topluma kazandırılma ve kişinin kendisiyle barıştırılma sürecidir. Zorlu fakat başarılmayacak bir süreç değildir ama bilinme-lidir ki en iyi korunma hiç başlamamaktır.


yaşam


editör

aktürk Rapsodi Evleri’nde yeni yıl kutlaması Site Yönetimi’nin hazırladığı partiyle yapıldı. Site Yönetimi Başkanı Yalçın Çak-mak konuşmasında herkese mutlu, sağlıklı, huzur dolu bir yıl diledi. Park Adana, Özlem Aksu Gayrimenkul, Biff-tek, Aykut Turizm, İpek Türkay Gayrimenkul, Prenses Taksi’nin katkı-

larıyla gerçekleştirilen kutlamaya yaklaşık 400 site sakini katıldı. Ayrıca Aqua City 2. Etap yöneticileri de konuklar arasındaydı. Konuklar bütün gece boyunca canlı müzik eşliğinde eğlendi. Kendine güvenen konuklar da sahnede yerini aldı. Hem eğlendiler hem de eğlen-dirdiler. Sponsorların kurduğu standlarda da lezzetli ikramlar konuklara sunuldu. Yiyecek içecek ikramları gecenin sonuna kadar devam etti. Rap-sodi ailesi neşe içinde, keyifle dans etti, eğlendi. Gecenin sonunda yapılan havai fişek gösterisi de gecenin sürprizlerinden biriydi.

RAPSODİ’DE YenİYıl KUtlAMASı


Çekmeköy’e dair


editör


Çekmeköy’e dair

aqua City 1. Etap 2013 ka-palı modern tavla şampi-yonası 12 Aralık Perşem-be günü saat 19:00’da Segafredo Cafe’de Kadir

Kurşun’un misafirperverliğinde Spor Müdürü Gökhan Gündoğdu tarafın-dan gerçekleştirildi. Site İşletme Mü-dürü Ömer Kara, şampiyona boyunca turnuva sonuna kadar oyuncuların yanında yer alarak motivasyonlarını arttırdı. 18 oyuncunun katılımıyla eleme usulü gerçekleşen turnuvada renkli dakikalar yaşandı. Üç maç üzerinden oynanan karşılaşmalar sonunda şampiyonluğu Mehmet Çelik kazanırken, şampiyona ikinciliğini Can Oğur kazandı. Birincilik ödülü-nü 2012 yılı şampiyonu Alpay Akyol takdim ederken, ikincilik ödülünü Can Oğur’a İşletme Müdürü Başkanı Ömer Kara takdim etti. Turnuva boyunca müsabakaları dikkatlice takip eden Gökhan Gündoğdu turnuvanın güzel geçmesi için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını belirtti.

Bu tarz organizasyonlarla site sakinle-rinin kaynaşmasını ve bu sayede site içinde aile ortamı yaratarak sitede daha güvenli yaşam imkanı sağladık-larını söyledi. Site sakinlerinin daha eğlenceli vakit geçirmeleri için spor müdürü, site yönetim müdürü ve mer-kez yönetim kurulu ile birlikte farklı organizasyonlara imza atacaklarını belirtti.Turnuvada kupa alan her iki site sakinini tebrik eden, organizasyonda onları yalnız bırakmayan tüm katı-lımcılara teşekkürlerini ileten Spor Müdürü Gökhan Gündoğdu, şampiyo-nada tek kadın katılımcı olan Gülden Sarıkaya’ya ve kafesinde katılımcıları ağırlayan Kadir Kurşun’a ayrıca teşek-kürlerini iletti. Yeni yıldan itibaren farklı organizas-yonlara yer vereceklerini belirten Gökhan Gündoğdu site sakinlerinden daha fazla katılımda bulunmalarını rica ederek, tüm site sakinlerinin yeni yılını kutladı. Herkese sağlıklı, spor dolu günler diledi.

KIRAN KIRANA GEÇEN BİR TURNUVA...AQUA CITY 2013 MODERN TAVLA TURNUVASI

AqUA CıtY 1. etAp 2013 KApAlı MoDeRn tAvlA şAMpİYonASı geÇtİğİMİz günleRDe SegAfReDo CAfe’De KADİR KURşUn'Un MİSAfİRpeRveRlİğİnDe, SpoR MüDüRü göKhAn günDoğDU tARAfınDAn geRÇeKleştİRİlDİ.


editör

KONSERVATUAR GÜZEL

SANATLAR LİSESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ MÜZİK

BÖLÜMLERİNE HAZIRLIK

University of West LondonLondon Collage of Music

Yetkili Eğitim ve Sınav Merkezi

LCM2011 Türkiye genelinde 1000’in üzerinde öğrencinin katılımıyla yapılan sınavda piyano bölümü öğrencimiz

Türkiye birincisi olarak bir sonra ki yılında yapılacak olan sınavlara %100 burslu katılma hakkını elde etmiştir...

LCM TÜRKİYE 1.’Sİ“MAVİ GÜZEL SANATLAR’DAN”

MERKEZMimar Sinan Mh. Çavuşbaşı Cd.Ceren Sk. No: 21/1 Çekmeköy

Tel: 0216 641 41 00GSM: 0507 723 66 77

ŞUBEYenisahra Barbaros Mh. Halk Cd.

No:11 AtaşehirTel: 0216 291 26 65 - 66 - 67

GSM: 0507 723 66 77

www.maviguzelsanatlar.com

PiYANO

KEMAN

UD

KLARNETKANUN

SOLFEJBATERiBAS GİTAR

ELEKTRO GİTARViYOLONSEL

KLASİK GİTAR

BAĞLAMA

YAN FLÜT

ŞAN

SAKSAFON


güzellik-bakım

ESTETİK BİLGİLER...Dr.Hülya PEKAR, siz degerli Çekmeköy Magazin Dergisi okurlarına yararlı olabilmek için bir çok kadının ilgi duydugu fakat bilgi sahibi olmadıgı estetik müdahalelerle ilgili bilgiler verdi.

25-30’lu yaşlardan itibaren cilt, canlılığını, parlaklığını ve esnek-liğini kaybetmeye başlar. Gençlik aşısının ilk uygulamasının ardın-dan cilde hyaluronik asit yüklenir, 15’inci ve 21’inci günlerde aşının ikinci ve üçüncü dozları yapılır, nem dolu, gergin, parlak ve pembe bir cilt oluşur 6. ayın sonunda aşının tekrarlanması ile sağlıklı görünüm devam eder.

Gözaltındaki torbalanmalar, morluklar ve ince kırışıklıkları tedavi etmek içinçok yeni ve etkili bir uygulamadan yararlanıyoruz. ‘Gluco eye’ adını verdiğimiz bu uygulama, cerrahi olmayan son derece güvenli ve etkili bir uygulamadır.

Yapıldığı anda hemen sonuç veren yüz veya vücut liftingi elde etmek üzere uygulanan bir yöntem.Yağ asitlerinden yapılmış bir preparat olup, hızlı bir kas kütlesi liftingi yaratır. Uygulandığı her bölgede cildi gerer. Yaptığımız küçük enjeksiyonlardan sonra, kas dokusu kasılıyor. Kas tonusu, dolayısıyla taşıma gücü artıyor. Güç-lenen kaslar, yerçekimiyle aşağıya doğru yönelen yumuşak dokuları topluyor. Beraberinde veya ayrı olarak uygulandığımız ince iplerle de sarkan dokuları toplamak mümkün oluyor.

GEnçlİK aşıSı nEdİr?

laZEr EPİlaSyOnda nElErE dİKKat EdİlmElİ?

mEdİKal maSaJ, mEdİKal cİlt BaKımı

amElİyatSıZ BOyUn , yanaK tOPlama naSıl yaPılıyOr ?

mEtaBOlİK BalancE yOntEmİ İlE KıSa SUrEdE ZayıFlama nEdİr?

GOZlEr İçİn nEştErSİZ GEnçlEşmE yOntEmİ nEdİr?

Bilimsel olarak sizin laboratuvar verilerinize göre hazır-lanır. Size özel besinler ve miktarları dikkate alınarak, parmak iziniz kadar size özel düzenlenmiş beslenme planınızdır. Yiyecekler metabolizmanızı düzeltecek, des-tekleyecek ve bugüne kadar vücudunuzda eksik olanları tamamlayacaktır. Metabolic Balance sayesinde kas ve bağ dokusu güçlenir, cilt gergin ve pürüzsüz hale gelir. Sarkma oluşmaz. 1 ayda kilonuzun % 10’unu verir-siniz. Sonuç olarak daha sağlıklı, daha aktif ve daha zinde olursunuz ki bu da hayatınızın her anına yansır. Sadece yağdan kilo verdiğiniz için, verdiğiniz her 2 kiloda bir beden incelirsiniz.Programın 4 aşaması vardır. 3. aşamadan itibaren süre tamamen size bağlıdır.1. Aşama: Hazırlık dönemidir; 2 gün sürer.2. Aşama: Sıkı dönemdir; en az 14 gün sürer.3. Aşama: Rahat dönemdir; beslenmenize ek yiyecekler ilave edilir.4. Aşama: Koruma dönemidir ve size önerilen sekiz kura-la dikkat ettiğiniz müddetçe ömür boyu kilo almazsınız.

Lazerler Sağlık Bakanlığı’nabağlı çalışan yerlerde ve doktor kontrolünde yapılmalıdır. Kliniği-mizde Alexandrite Lazer kullan-maktayız. Alexandrite lazerler cilde değmeden uygulandığı için hijyen açısından güvenlidirler. Kıl tedavi-sinde ve leke tedavisinde başarılı la-zerlerdir. Seans aralıkları, birbuçuk ayda birdir, bitiş yüz bölgesi hariç 4 ile 8 seans arasında değişir.

Belirli aralıklarla yaptırıldığında vücut ve cilt sağlığı için faydalı bir uygulamadır.

Muayene ve danışma ücretsizdir.DR.HÜLYA PEKAR

Mimar Sinan Mh. Bosna Cd. No: 16 Kat: 2 D: 5 ÇEKMEKÖY

0216 640 46 67www.drhulyapekar.com facebook/drhulyapekar

Bu bir bilgilendirme yazısıdır.


editör

Dönerci Ahmet Usta kimdir? Sizi biraz tanıyabilir miyiz?Kuruluşumuzun 2 yılını tamamladık, 3. yılımızdayız.

Eski değiliz ama bu iki yılda çok yol katettik. Bunun nedeni kalitemiz, lezzetimiz. Aslen Bingöllü’yüm. Aile-mizde dönercilik olmasa da restorant işletmeciliği tecrübesi oldukça eskidir. Ben kendim de 12 yaşında çırak olarak başladım bu işe. Yıllar içinde edin-diğim tecrübelerimi öğrendiklerimi burda hayata geçirdim. Dönerci Ahmet Usta deyince insanlar bıyıklı, göbekli birini düşünüyorlar. Ben 28 yaşında genç bir işletmeciyim. Beni görenler şaşırıyor önce. Fakat bu işte dediğim gibi çocukluğumdan beri, çıraklıktan yetiştiğim için çok geliştirdim kendimi. 2011 yılında 4 ortakla burayı açtık. Birbirimizi yıllardır tanıyoruz. Hepi-miz bu sektörde usta-çırak ilişkisi için-de yetiştik. Başka bir iş yapıp da para

kazanalım diye bu işe girmedik. Bildiğimiz işi

en iyi şekilde yapalım, kaliteli bir iş ortaya koyalım istedik. Bunu da başar-dık. Sancaktepe’de bu iş olurmu diye çok tartıştık. Biz buraya geldiğimizde burada iş yapamazsınız dediler. Biz kimseye kulak asmadık. İşini iyi yapar-san her yerde yapılır diye düşündük. Şimdi bizim müşterilerimiz bizi tanıdı, gördü. Çok uzak yerlerden bize yeme-ğe gelen misafirlerimiz var artık.

İşletmenizde nelere özen gösteri-yorsunuz?Gıda sektöründe çalışıyoruz. Bizim için öncelikli olan hijyen ve kalite. Bizde dışarda dolaşıyoruz, farklı yerlere gidiyoruz. Ne yediğimize, nasıl bize sunulduğuna dikkat ediyoruz. Kendimiz müşteriyken ne bekliyorsak burda da müşterilerimize onu sunma-ya çalışıyoruz. Kalite, hijyen herkesin söylediği birşey ama biz bunları aynı zamanda belgelendiriyoruz. Kaliteyi Iso 22000’le belgelendirdik. Bunlar her yıl yenilenen ve hakedene verilen belgeler. Bunların sürekli takipçisiyiz. Düzenli olarak sağlık kontrollerimizi yaptırıyoruz.

KURUlUşUMUz İKİ Yılı DolDURDU eSKİ Değİlİz AMA İKİ YılDA ÇoK Yol KAtettİK.

YaPraK DÖNErİN

USTaSI!


Çekmeköy’e dair

Çekmeköy’e dair


Sürekli birlikte çalıştığımız ve aylık kontrollerimizi yapan bir laboratuvar var. Hem işletmemiz, hem kullandı-ğımız ürünler hem de personelimizin sağlık ve hijyen koşullarına uygunlu-ğu periyodik olarak denetleniyor. 60 kişilik bir personel kadrosuyla çalışı-yoruz. Bunların yaklaşık 30’u imalat ve mutfak kısmında çalışıyor. Bunların sürekli denetlenmesi bizim için ne kadar zor olsa da bu konuda asla taviz vermiyoruz. İnsanlar önüne gelen yemeğin nasıl, hangi koşullarda yapıl-dığını, hazırlandığını merak ediyor. Klasik bir lokanta düzeniyle, mutfağı-mız arkada gözlerden uzak bir yerde değil. Yapılan herşey dışardan bakıl-dığında görülebiliyor. Buraya gelen bütün misafirlerimiz isterlerse imalat bölümünü de mutfak bölümünü de gezip kendi gözleriyle görebilirler.

İki yılda çok yol katettik diyorsunuz bu işin sırrı nedir Ahmet Usta?Daha öncede söylediğim gibi ben bu işte çekirdekten yetiştim. İşin her aşa-masını tüm ayrıntılarıyla biliyorum. İşimi birebir başında kendim denetli-yorum. Bu tezgahın arkasında bütün çalışanlarımla birlikte mutfakta, yeri geliyor imalatta çalışıyorum. Buraya gelen misafirlerimizin birçoğu beni tanımıyor. Tanışmak isteyenler oluyor.

Gelip beni tezgahın arkasında bulunca şaşırıyorlar. Bide bu kadar genç bir insan beklemiyorlar tabii. Yani aslında bu işin sırrı işimin ustası olmam ve işimin başında tezgahın arkasında olmam.

Kullandığınız malzemelerinizi neye göre tercih ediyorsunuz?Kullandığımız bütün ürünler bir takım sağlık standartlarıyla belge-lenmiş kaliteli ürünler. Kontrolsüz, denetimsiz bunu belgelememiş hiçbir ürünü kullanmıyoruz. Etlerimiz Afyon Karahisar’dan geliyor. Haftada iki kere burdaki İstanbul bayisine geliyor. Et-lerimizi ısmarlayıp getirtmiyoruz. Ben kendim bizzat gidip alacağım ürünü seçiyorum. Gelen etler ne zaman kesil-miş, nerde kesilmiş, kesim raporu var mı, getiren araçların soğutma derece-si, uygun koşullarada taşınıp taşınma-dığı gibi birçok şeyi dikkate alıyoruz. Ayrıca hayvanın yaşına çok dikkat ediyoruz. Yaşlı mı genç mi bunlar çok önemli.

Yüzde yüz yaprak döner diyorsu-nuz, bu ne demek?Yaprak döner demek; dönerin sadece etten yani içine kıyma katılmadan yapılması demek. Sadece yaprak et kullanıyoruz. Dönerlerimizi biz burda imalathanemizde kendimiz takıyoruz.

Ekmeklerinizin de çok güzel oldu-ğunu duyduk.Bizim ekmeklerimizde dönerlerimiz kadar güzel. Kendi ekmeklerimizi ken-dimiz yapıyoruz. Yapıp bekletmiyo-ruz. Önceden hazırlayıp ısıtmıyoruz. Ekmeklerimiz de anında pişip dönerle birlikte servis ediliyor. Buraya gelen

herkes lavaşını sıcak yeme şansına sahip oluyor. Dönerin bu kadar lezzetli olmasının nedenlerinden biri de bu lavaşlar zaten. Döner, taze ve sıcak lavaşla servis edildiğinde daha da lezzetli oluyor. Tatlılarımız da burda yapılıyor. Kısa-cası buraya hiçbir şey dışardan hazır gelmiyor. Herşeyi biz burda kendimiz yapıyoruz.

Tabii böyle olunca her işin maliyeti-de artıyor sanırız. Fiyatlarınız nasıl? Bu hizmeti olabildiğince uygun fiyat-lara vermeye çalışıyoruz. Çok daha ucuz fiyatlarla çalışan yerler var. Ben kendimce hesaplıyorum maliyeti bile o verdiklerin fiyatın üstünde çıkıyor. Nasıl bir malzemeyle yaptıklarını ben kestiremiyorum. Buraya gelen misa-firlerimize ilk olarak sıcak lavaşımızı, salatamızı, turşumuzu ikram ediyoruz. Porsiyonlarımız da 120 gr döner var. Yanında pilavı, patatesiyle doyurucu bir porsiyon sunuyoruz. Bunu da ola-bildiğince uygun fiyatlarla yapmaya çalışıyoruz. Mesela porsiyonlarımız ortalama 15 Tl.

Başka şubeniz var mı?Yaklaşık bir ay önce Ataşehir’de bir yer daha açtık. Marka değerimizi yükseltmek ve bu lezzeti her yere taşımak istiyoruz. Ordaki ürünlerimiz de burdaki imalathanemizde hazır-lanıyor. Burdaki hizmet anlayışını ve lezzeti oraya da taşımak istiyoruz. Çok yeni bir yer olmasına rağmen orada da başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

mOdaKEnt SİtESİ’ndEn Kan BaĞışına dEStEK!“her yıl binlerce insan, bir kaza ya da hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybediyor. Bu nedenle toplum bilincini arttırmalıyız.”

aralık ayının ilk günlerinde Mo-dakent Sitesi’nde “Kan Bağışı Seferberliği” vardı.Modakent Sitesi sosyal tesis

içerisine sedyeler kuruldu. Kızılay’dan bir doktor ve iki hemşire ile iki gö-

revli geldi ve “Kan Bağışı Kampan-yası” başlatıldı.

Kan bağışı 12:30 - 21:00 saatleri arası yapıldı. Yönetim Kurulu

Başkanı Selim Uzun, Moda-kent Sitesi olarak toplu kan

bağışını her yıl yaptıkla-rını, yönetim kurulunda bulunan tüm üyelerin bu

konuya özellikle hassa-siyet gösterdiğini, bun-dan sonraki bağışlarda katılımın daha fazla olması için yönetim olarak ellerinden ge-leni yapacaklarını belirtti.

“SADECE KRİZDE DEĞİL, HER ZAMAN BAĞIŞ…”Modakent Sitesi sakinlerinin ve misafirlerin yoğun ilgi gösterdiğini, bu ilginin her yıl artarak devam etmesi gerektiğini vurgulayan Uzun, “Hepimiz kan bağışının hayati önem taşıdığını biliyoruz. Ülkemizde kan bağışçılarının sayısı oldukça düşük. Sadece kriz ve afet zamanların-da değil, her zaman kan bağışı yapılması için her bireyin bu konuya özellikle hassasiyet gösterme-si gerekmektedir. Her yıl binlerce insan, bir kaza ya da hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybediyor. Bu nedenle toplum bilin-cini arttırmalıyız. Kan bağışı binlerce insanın hayatını kurtarıyor. Kampanyaya katılan tüm bağışçılara teşekkürler.” dedi. Modakent Sitesi Yönetim Kurulu olarak Kı-zılay’ın “Kan Acil Değil Sürekli Bir İhtiyaçtır” sloganını da hatırlatarak, bundan sonraki dönemlerde sık sık bloklarda bulunan duyuru ve reklam panolarına kan bağışını hatırlatan yazıları asacaklarını belirttiler.


Çekmeköy’e dair


editör

mOdaKEnt SİtESİ’ndEn Kan BaĞışına dEStEK!

Beren ve Elif minik iki dost. Dostluklarının ilk yıllarında 3. doğum günlerini birlikte kutladılar. Belkide bir ömür yan yana olacaklar. Beren’in annesi Banu Okur Çakmakçı ve Elif’in annesi Ayşegül Aksoy minik kızları için ortak bir doğum günü kutlaması hazırladı. Beren’in İdealist Kent’teki evinde gerçekleştirilen kutlamanın pastası Elif’in annesi Ayşegül Aksoy’un yetenekli ellerinden çıktı. Mutfak Sevgisi adlı blogunda deneyimlerini paylaşan Ayşegül Aksoy ayrıca bu güzel pastalardan yaptırmak isteyen olursa siparişte alıyor. Sevenleriyle ve arkadaşlarıyla doyasıya eğlenen iki prenses kendileri için hazırlanan hediyelerle çok mutlu oldular. Bizde yeni yaşları kutlu, dostlukları daim olsun diyoruz.

Beren & elif

ada Elmira

Doğum günü sayfamızda

sizde özel gün ve anlarınızı bizimle ölümsüzleştirin.

İsterseniz biz gelelim fotoğraflarınızı çekelim isterseniz siz gönderin,

bizde haberinizi ücretsiz yapalım....

640 43 43

Deniz ve Oğuzhan Demir çiftinin küçük kızları Ada Elmira Demir 4. yaş gününü Ağaoğlu My City’de aile dostarı ve arkadaşlarıyla kutladı. Pembe sevimli pastası da Ada’nın şirinliğine çok yakışıyordu. Şimdiden kalabalık bir arkadaş gru-bu olan Ada onlarla doyasıya eğlendi. Aile dostaları da Deniz ve Oğuzhan Demir çiftini bu özel günlerinde yalnız bırakmadı ve mutluluklarını paylaştı. Ada Elmira’nın öğrencisi olduğu Arya Bale ve Müzik okulunda da doğum günü kutlandı.


doğum günleri


editör

Kış ayları geldiğinde, artan iş yükü, soğuk havalar ve kısa günler kendimizi yorgun ve mutsuz hissetmemize neden olur.Uzmanlar bunu güneş ışığının azalması ile

beyinde serotonin denilen hormonun yapımının azal-ması, buna karşın melatonin artmasına bağlıyor. Me-latonin uykuyu düzenleyip çoğaltmakla, serotonin ise mizacı yükseltmekle görevli. Hormon seviyelerindeki bu değişikliklerin depresyon belirtilerinin ortaya çık-masında rol oynadığına inanıyorlar. Tatlı ve karbon-hidratlı yiyeceklerin serotonini artırarak depresyon belirtilerini yatıştırdığı düşünülmekte. Ancak bu da şişmanlığa sebep olarak depresyonu derinleştirmekte.Sonuçta bir depresyondan kurtulmaya çalışırken bir diğerinin kucağında buluyoruz kendimizi.Günlük enerji seviyemizi arttırmak ve bu depresyon, yorgunluk halinden kurtulmak elbette mümkün. Bu tamamen yaşam alışkanlıklarımız, yeme düzenimiz ve sosyal, fizyolojik aktivitelerimizle başa çıkacağımız bir durum. Günlük enerjiyi kaliteli besinlerden sağlarsanız, hayatın temposunu yakalamanız daha kolay olacaktır. Proteinli besinler olan süt ve süt ürün-lerini ve et

çeşitlerini yeterli tükettiğinizden emin olmaya çalışın. Ayrıca günlük lif alımı kan şekeri dengesini sağlaya-rak kendimizi halsiz hissetmemize engel olurlar.Kendimizi bitkin ve halsiz hissetmemiz genellikle kan şekeri ile ilgili bir konudur. Basit ve gereksiz şeker olarak kabul edilen beyaz şeker ve beyaz şeker içeren besinlerin tüketimini azalttığımızda gün boyunca kan şekeri seviyemizi korumamız kolaylaşır. Bu nedenle kendinizi bitkin hissettiğiniz anlarda meyve, tam tahıl ekmeğine tost gibi besinlere yönelmeniz, günlük tem-ponuzun düşmesini engellemeye yardımcı olacaktır.Günlük enerji seviyemizi belirleyen iki önemli besin öğesi demir ve B grubu vitaminlerdir. Demir mine-rali ve B vitaminlerini yeterli almak için beslenmede çeşitlilik yaratmak gerekir. Tek çeşit beslenme yerine, beslenme stilinizi bir karnavala dönüştürün.Yetersiz sıvı alımı; halsizlik, bitkinlik, yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğüne neden olabilir. Bu nedenle her gün en az 1.5 litre su içtiğinizden emin olmanız

gerekir. Günde kendinize sadece 30 dakika ayırarak

yürüyüş veya basit egzersizler yapma-nız kendinizi daha enerjik hisset-

menizi sağlayacaktır. Düzenli egzersiz kendinize olan

güveninizi arttırır ve mutlu olmanızı

sağlar…

Enerjik ve Canlı Bir Kış İçin!


yaşam


editör

l Araç Sigortaları l Konut Sigortaları l Sağlık Sigortaları l Bireysel Emeklilikl İş Yeri Sigortaları l Endüstriyel Sigortaları l Hayat Sigortası l Özel Projeler

ATAŞEHİRMeriç Cd. Kamelya ÇarşısıNo: 2 Ataşehir / İSTANBULTel: (0216) 455 46 78 (pbx)Fax: (0216) 455 23 26

KARAMÜRSELH. Ömer Ağa Mh. Cumhuriyet Cd. No: 4 Karamürsel/KOCAELİTel: (0216) 452 64 69Fax: (0216) 454 12 18

GÖLCÜKMerkez Mh. T. Sayın Cd.No: 20 Gölcük/KOCAELİTel: (0262) 413 18 18Fax: (0262) 413 46 53

LEVENTKonaklar Mh. Akçam Sk. 6. BlokKat: 1 D: 2 + Levent/İSTANBULTEL: (0212) 282 99 99FAX: (0212) 282 99 99

İZMİTKörfez Mh. Körfez YanyolNo: 25 D: 7 KOCAELİTel: (0262) 324 84 71Fax: (0262) 323 97 56

www.emeklier.com.tr(0532) 615 88 79 - (0532) 311 70 67 - (0216) 455 46 78

GEBZEYeni Bağdat Cd. No: 565 Gebze/KOCAELİTel: (0262) 644 23 27Fax: (0262) 644 23 27

ÇEKMEKÖY YENİ YILA PARK ADANA’DA GİRDİ


Çekmeköy’e dair

Park Adana’nın lezzetli menüsü ve sınırsız eğlence yeni bir yıl için iyi bir başlangıç tercihiydi. Çekme-köylüler yeni yıla Park Adana’da

girdi. Herkes o gece için özel hazırlanmıştı. Şık bir mekanda, leziz bir menüyle, keyifli dakikalar geçirmek, doyasıya eğlenmek ve yeni yıla güzel bir başlangıç yapmanın adresi Çekmeköylüler için Park Adana oldu. Güzel bir müzik eşliğinde yenen yemekler ve edilen sohbetlerin ardından eğlence hızlı bir şekilde başladı. Arya Müzik Okulu’nun öğretmenleri yedi kişilik bir orkestra ile gecede sahne aldı. Her zevke hitap eden, o gece için hazırladıkları repertuarla hem eğlendiler, hem eğlendirdiler. Park Adana’nın geniş dans pistinde herkese yer vardı. Eğlenceli ortamı, güler yüzlü per-soneliyle Park Adana misafirlerini kendi evlerindeymiş gibi rahat ettirdi. Aileleri ve çocuklarıyla eğlenmeye gelen misafirlerin memnuniyetleri yüzlerinden okunuyordu. Gece boyunca çeşitli sahne gösterileri, oryantal gösterisi ve hediye çekilişi de yapıldı. Hediye çekilişi sonunda bir kişi viski, bir kişi şampanya, bir kişi de şarap kazandı. Hediyeler arasında çift kişilik Park Adana kahvaltı menüsü ve bir çiftede Park Adana’da bir akşam yemeği vardı. Kazanmak kaybetmek bir tarafa herkes çok eğlendi ve o gece içinde bu hepsinden önem-liydi. Gecenin sonunda içkili bir gecenin vazgeçilmezi olan işkembe çorbası da Park Adana’nın ikramları arasındaydı.


Çekmeköy’e dair

Günümüzde toplumun fiziksel aktivite konusunda bilgi düzeyinin yetersiz olması, fiziksel aktivitenin

sağlık için öneminin yeterince anlaşı-lamaması ve giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi, top-lumda obezite, kalp-damar hastalıkla-rı, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artıran önemli nedenlerden biri olmuştur. Günümüz yaşam felsefesinde spor, ka-liteli yaşamın bir parçası ve en yararlı sosyal etkinliklerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Performans sporu bir yana günümüz yaşam kavramında çocuğun dengeli ve sağlıklı gelişimi içerisinde düzenli spor yapmasının önemli bir yeri vardır. Çocuğun buluğ çağı öncesi ve sonrası düzenli olarak yaptığı spor etkinlikleri, sağlıklı bir fiziki yapının gelişmesini sağlarken;

geç yaşlarda fiziki yapının bozulmasını engellemede de önemli bir rol oyna-maktadır. Bilindiği gibi büyümenin en hızlı olduğu çocukluk devresinde insan vücudu değişken bir yapıya sahiptir. Çocuk bu devrede sağlıklı beslenir, düzenli egzersiz yapar, gerek-li uykuyu alır ve esnekliği, koordinas-yonu, dayanıklılığı ve kuvveti artıran faaliyetlerde bulunursa büyüme geliş-me daha sağlıklı olur ve genetik olarak sahip olduğu fiziki yapıya ulaşabilir. Aktif bir yaşam tarzı ile kazanılan fiziki sağlık, çocuğa olumlu bir bakış, güven ve kontrol duygusu kazandırır. Ailelerin spora yaklaşımı davranış ve etkinlik düzeyi çocuk üzerinde çok etkilidir. Çocuğun spor yapmasındaki esas amaç; onlardaki kardiyovaskü-ler dayanıklılığı artırma, sinir - kas koordinasyonunu, kuvveti, esnekliği geliştirmek olmalıdır ve bu özellikler okul öncesi ve ilkokul dönemi çocuk-larda oyun adı altında yapılan uygula-malarla kazandırılmalıdır.Spor, çocukların kişilik gelişimleri ile zihinsel sağlıkları açısından da önemlidir. Spor yapan çocuklar kişisel deneyimlerini, yaratıcılıklarını gelişti-rir ve sorumluluk duygusu kazanırlar. Yardımlaşma ve işbirliği yapma, ar-kadaşlarına ve oyun kurallarına saygı gösterme gibi sosyal davranışları da kazanarak olumlu bir benlik gelişimi sağlar.

ÇOCUK VE SPOR

DÜNYA KOLEJİDr. Nesli GÜVEN

SpoR, ÇoCUKlARın KİşİlİK gelİşİMleRİ İle zİhİnSel SAğlıKlARı AÇıSınDAn DA öneMlİDİR. SpoR YApAn ÇoCUKlAR KİşİSel DeneYİMleRİnİ, YARAtıCılıKlARını gelİştİRİR ve SoRUMlUlUK DUYgUSU KAzAnıRlAR.

MOTORSAL GELİŞİM:Okul Öncesi Çağ: 4-7 yaş arası motorsal gelişimin hızlı olduğu bir dönemdir. Çocuk temel hareketleri rahatlıkla yapabilmektedir; emekler, yürür, çeker, tırmanır, atlar. Bütün bunlar daha sonraki çalışmalarla geliştirilir, çocuk topları yakalamayı, hedefleri vurmayı ve hareket kombi-nasyonları yapar.Okul dönemi: 8-11 ile 11-13 yaşları arasındaki okul yıllarında motorsal verimin gelişmesi hızlıdır. Bu bilinen hareketlerin geliştirildiği ve başkala-rının yardımı olmadan çeşitli oyunlar ve yeni hareketlerin öğrenildiği bir gelişme dönemidir. Fiziksel verimin bütün göstergeleri en hızlı artışın bu dönemde olduğunu göstermektedir. Bu dönemde esneklik kaybolmaya başlar buda ilerleyen yaşla birlikte bu noktaya daha fazla önem verilmesi gerektiğini gösterir.Olgunlaşma dönemi:10-12 ile 16-18 yaşları fiziksel gelişimin kademeli ola-rak tamamlandığı dönemdir. Ergen-liğin 2. döneminde genç her şeyden önce cinsel olgunluğa erişir. Bireysel farklılıklar bir tarafa bırakılırsa kon-disyonel verim özelliklerinin pek çoğu bu dönemde daha fazla büyüme hızı olduğunu göstermektedir.


çocuk

• Gelişmiş fiziksel uygunluk Çocukların kassal kuvveti, esnekliği ve vücut kompo-zisyonu gelişir. • Beceri gelişimi Fiziksel aktivitelere yeterli katılım; güven ve başarı ile sonuçlanan motor becerileri geliştirir.• Düzenli, sağlıklı fiziksel aktivite Tüm çocuklar için gelişimsel olarak uygun geniş oranda aktivite sağlar.• Diğer konulara destek verirPrograma karşı öğrenilmiş bilgiyi sağlar. Fen, ma-tematik ve sosyal bilimlerin içeriğinde laboratuar olarak hizmet verir.• Kendine güven ve özgüven gelişimi Beden eğitimi çocuklarda kendi değerini fark ederek bu hissi kazanmada, fiziksel aktivite kavram ve becerilerinin gelişimine olanak tanır. Daha güvenli, bağımsız, kendini kontrol edebilen bir kişilik alması-na imkan verir.• Hedefleri kurma tecrübesiBaşarılabilen hedeflerin kurulması ve desteklenme-sinde çocuklara olanak verir. • Öz disiplinSağlık ve fiziksel uygunluk için öğrencinin sorumlu-luğunun gelişimini kolaylaştırır.• Muhakeme gelişirNitelikli beden eğitimi moral gelişimini etkileyebilir. Öğrencilere diğer kişiler ile kooperasyonda kendi davranış sorumluluğu, liderlik, sorulara cevap arama ve kurallar hakkında bilgi sunar.• Stresin azalmasıFiziksel aktivite gerilim ve anksiyetenin boşalmasına yardım eder ve duygusal dayanıklılık ve sabır davra-nışını kolaylaştırır• Kuvvetli ikili ilişkilerBeden eğitimi çocukların sosyalleşmesine yardım eder ve pozitif insan ilişkilerini öğretmek için olanak-lar sağlar. Özellikle geç çocukluk ve ergenlik sırasın-da dans, oyun ve sporlara katılabilmenin önemini vurgular.

Sportif etkinlikleri aile olarak desteklemek için;- Erken yaşlardan itibaren sporu vurgulayın.- Model olun.- Aile olarak geçirdiğiniz zamanlara spor etkinlikleri-ni de ekleyin.- Başarılı sporcuları takip edin. - Okul ortamında da katılımını destekleyin.- Spor müsabakalarına gidin. - Kendi bedeni ile yapabileceği güçlü yanları keşfet-mesini sağlayın.- Kendi fiziksel yapısına uygun değişik spor etkinlik-leri denemesi için yüreklendirin.

Çocuklar niçin beden eğitimine ihtiyaç duyar?


çocuk

Seda Bağcan’ı tanıyabilir miyiz?Nereden başlasam acaba? Ben müzisyen bir ailenin en küçük

kızı olarak dünyaya geldim. Kendimi bildim bileli etrafımda, kulaklarımda ve yaşamımda müzik oldu. Babamlar dört kardeşler; Savaş, Sezer, Selda ve Serter. Hepsi de müzisyen. Küçük-lüğümde evde üç, dört sesli müzik yaparlardı hep. Biz de üç kardeşiz; Sonat, Serenad, Seda. Sanırım daha konuşmadan şarkı mırıldanmaya hatta çok sesli mırıldanmaya başla-mışız. Piyano dersleri, çocuk koroları, gençlik koroları, opera, orkestra şar-kıcılığı gibi basamaklardan geçtikten

sonra müzisyen olmaya karar verdim diyeceğimi zannediyorsunuz, ama ben elektrik ve elektronik mühendisi oldum. Bir de üstüne biyomedikalde uzmanlaşarak Türkiye ve Almanya’da tıbbi diagnostik ürünler üreten çok başarılı şirketler kurup yönettim. Almanya’da yaşarken bir gün telefon çaldı ve acı bir haber geldi; teyzemin sadece 5-6 aylık ömrü kalmıştı ve bu haberi duyduğum an tüm hayatım değişti. Muhakkak yapılabilir bir şey olmalıydı. Önce konvansiyonel tıpla neler yapılabilir diye araştırdım sonra da başka alternatiflerimiz neler diye, o seminer senin bu seminer benim dünyayı dolaşmaya başladım.

SEDA BAĞCAN & MANTRA MÜZİĞİ

“KenDİMİ BİlDİM Bİlelİ etRAfıMDA, KUlAKlARıMDA ve YAşAMıMDA MüzİK olDU.” DİYen SeDA BAğCAn’ın MAg DeRgİSİ’ne veRDİğİ RöpoRtAjı oKURlARıMız İÇİn YAYınlıYoRUz.


röportaj

Evrende her şey bir frekans, hastalıklar frekans bozuklukları olarak düşünülürse; müzik, bozuk frekansı mükemmel frekansına dönüştürmek için mükemmel bir araç.

Her seminerde kendimi hop sahnede buldum ve eğitmen-ler, benim o ana kadar farkına varmadığım bir şifa yete-neğimden konuşmaya başladılar. Bir değil, iki değil ben de kendimden şüphelenmeye başladım ve önüme gelenle öğrendiklerimi paylaşmaya yöneldim. Hemen hemen herkeste bir iyileşme, bir hayat değişikliği, bir mutluluk... Kulaktan kulağa namım heryeri sardı. Avusturya’dan, İn-giltere’den, Amerika’dan seans almak için gelmeye başla-dılar. Ben de bu arada kendi hayatımı şifalandırarak müzik yapmaya karar verdim. O zamana kadar her türlü müziği denemiştim; klasik, pop, jaz, opera ama sanki daha başka bir şey yapmam gerekiyordu. Bir gün, gittiğim yoga merkezinde o zamana kadar denemediğim bir yoga seansına katıl-dım. Seansın sonunda mantralar söyleniyor-du ve hem müzik, hem şifa, hem de yoga bir arada. Çok hoşuma gitti ve ben bir Kundali-ni Yoga meraklısı oldum. Kundalini Yoga’nın kurucusu Yogi Baijan, aynı bizim soyadımız gibi okunuyor. Sanskritçede ilahi şarkılar ve ilahi şarkılar söyleyen demekmiş. Sada da sonsuzluktan dünyaya anlamına geliyormuş. Yani sonsuzluktan dünyaya ilahi şarkılar söy-leyen anlamına gelen bir ismim varmış ve ben o yaşa kadar bundan habersiz yaşamışım. Bunu ilk duyduğumda tüylerim diken diken oldu ve evet benim müziğim doğu ile batıyı birleştiren ilahi bir müzik yani mantra müziği olmalı diye düşündüm. Hemen Kundalini Yoga eğitmenlik kurslarına başladım ve öğrendiğim mant-raları birer birer besteledim. Derslerimde bestelediğim mantralarımı öğrencilerle söylüyordum. Daha sonra öğrencilerin talebi üzerine bunları kaydetmeye karar verdim. İlk albümümü, Av-

rupa’da yapılan bir yoga festivalinin açılış konserine yetiş-tirmek üzere apar topar kaydettim. Albüm, Avrupa’da çok ses getirdi, sonrasında Türkiye’de, Amerika’da, Kanada’da, Güney Amerika ülkelerinde de yayınladı. Böylece benim için çok zevkli, çok keyifli yeni bir hayat başlamış oldu.. O gün bugündür ben her sene bir albüm yapıyorum.

Sizi buralarda yakalamak büyük şans. Sürekli dünyayı dolaşıyorsunuz. Müziğiniz ve ışığınız tüm dünyaya do-

kunuyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?Çok teşekkür ederim. Öncelikle her gün şükrediyo-

rum. Müziğimi, ihtiyacı olana ulaşması niyetiyle yaparım. Hemen hemen her gün dünyanın bir yerinden teşekkür, övgü maili gelir. Müziğimle nasıl şifa bulduklarını, nasıl huzurlu olduklarını, nasıl hayatlarını dönüştürdüklerini anlatırlar. Bu insanı devam etme yönünde harekete geçiri-yor ve çok mutlu ediyor. Geçenlerde bir mantra meditasyonunda, katılımcılardan birisi: “Hindistan’da çok seviliyorsunuz biliyor muy-dunuz?” diye sordu. Bir başkası “Amerika’da

sizin CD’lerinizi gördüm, gurur duydum, sizi konsere bekliyorlar dört gözle’’ dedi.

Sizce müziğin şifa özelliği nasıl açıklanabilir?

Eskiden hastaneler yerine mü-zikle terapi yapılan şifahaneler

varmış. Size Japon bir bilim adamıyla Japonya’da yaptı-ğımız bir araştırmadan bah-setmek isterim. “Sudaki Mucize”, “Suyun Gizemi” adlı kitapların da yazarı olan Masaru Emoto, Emoto Labaratuarları’n-da mantra müziğimin suya etkisini araştırdı.


röportaj

röportaj

2014’ten itibaren daha yüksek bir kollektif bilince doğru gidiyoruz.Son albümüm “I am that I am / Ben Benim”, Barış Duası ile bitiyor. Tüm insanlığa barış yolunda 2014 hediyesi olsun.

Sonuçlar çok çok güzel; bozulmuş moleküler yapıya sahip su örneklerine müziğim dinletildiğinde moleküllerin uyumlu hallerine geri döndükleri ve mükemmel mole-küler yapılarını hatırladıklarını ispatladılar. Mantraları dinlediğimizde yüzde 75-80’i su olan vücudumuzun neden şifalandığını bir çeşit kanıtlamış olduk.

Daha önceki CD’lerinizden bahseder misiniz?“Sunrise” benim ilk albümüm. Türkiye’de mantra müziği-nin ilk örneği olmasının yanı sıra dünyada da Türk müziği ezgileri ve enstrümanları ile yapılmış ilk mantra müziği. Mantralarla yeni tanışıyorsanız, çalışmalarınıza bu albüm-dekilerle başlamanızı tavsiye ederim. Çünkü, albümdeki müzik ve mantralar ilk üç çakrayı dengelemek, kalp çak-rasını açmak, sevgi ve şevkat duygularını besleyerek kendi gerçekliğimizi yaşamamız için. İkinci albümüm olan “Remember” iki CD’den oluşuyor; biri mantraların üçer dakikalık kısa versiyonları, diğeri ise uzun versiyonları. Kısa versiyonlar; yoga, pilates ve fitness seanslarında üçer dakikalık egzersizlerde kulla-nılmakta, uzun versiyonlar ise meditasyonların vazgeçil-mezi. Sunrise albümüne göre daha ritmik mantralar var. Bu albüm, ilk dört çakrayı dengeleyerek, iletişim ve uzun yaşam çakrası da olan boğaz çakrası üzerinde çalışmanıza yardımcı oluyor.Üçüncü albümüm Türkçe bir albüm olan “Sufi Soul / Neyim”. Yine bütün besteler bana ait, sözler de Emrehan Halıcı’ya. Sufizm felsefesi çok yalın, saf ve aynı zamanda derin bir üslupla anlatılıyor. Kendini tanıma, bulma ve hatırlama yolculuğunda ışık tutacak bir çalışma.

Son CD’nizin nasıl bir özelliği var?Son albümümün adı “I am that I am / Ben Benim”. Öyle güzel bir çalışma oldu. Şu anda dünyanın dört bir yanında tüm ruhsal öğretmenler “Ben Benim Bilinci” üzerine yo-ğunlaştılar. İnsanlığın kurtuluşu bence burada saklı. “Ben Benim” insanlığa verilmiş ilk mantradır. Bu mantra sınırlı kimlikle sonsuz kimlikleri birbirine bağlar. Ben zihin tara-fından soru olarak algılanır ve benim cevabı, ruhun tüm olasılıklarını ve rollerini öze sunar. Sınırlı kimlik algısını evrende yaratılmış her zerre ile birlik algısına yükseltir. Sı-

nırlı kimliğin senfonisini sonuzluğun senfonisine uyumlar, farkındalığı yükselterek kişinin özünün gerçeğini yaşama olanakları sunar. Yaşam yolunda gerçeği, özü ve biri ha-tırlatır. Dünyada şu an herkesin bunu hatırlamaya ihtiyacı var. Bu hatırlamanın sonucu daha barışcıl, daha huzurlu ve daha keyifli bir dünya. Albüm, neden ve ne zaman bu meditasyonu yapmamız gerektiğini anlatan bir şarkıyla başlıyor. İçinde yine bolluk bereket ve şifa mantraları var. Çocukların kendilerine güvenlerini ve özsaygılarını pekiştirecek çocuk mantraları da var. Albüm Barış Duası ile bitiyor. Tüm insanlığa barış yolunda 2014 hediyesi olsun.

Müzik dışında, benim de katıldığım seminerleriniz ve özel seanslarınızdan da konuşabilir miyiz?Tabii ki. Özel seanslarımız birebir çalıştığımız seanslar. Üç değişik uygulama yapıyorum. Bunlar; tekrar bağlantı şifa-sı, imza hücresi şifası ve acoutonics sesle şifa. Bu seanslar her türlü hastalığa iyi gelebildiği gibi hayat yolunda olama-yanların hızla hayat yoluna girmelerine yardımcı oluyor ve yaşadıkları kısır döngüden bir sıçrayış yaşatıyor. Grup çalışması olarak yaptığımız uygulamalar da kısaca “İnsan Olma Sanatı” olarak nitelendirdiğim; Evrensel Kadim Bilgelik Kabala Bilgeliği, Mantralarla Şifa Çemberleri ve Mantralarla Yoga Seansları. Evrensel Kadim Bilgelik Kaba-la Bilgeliği dersleri, iki sene süren bir çalışma. “Kimiz, ne-yiz, neredeyiz, misyonumuz ne, evrensel kurallar neler?” gibi sorularımıza cevap bulmamıza yardımcı olan, insanlı-ğın bu güne kadar toplanmış kadim bilgilerini içeriyor.

Yeni projeler var mı?Olmaz mı? Bende her zaman bolca proje mevcut. Şu anda 15 albüm daha yapacak mantralarım var. Bu çıkardığım albümleri senfoni haline dönüştürmek istiyorum. Güney Amerika, Yeni Zelanda, Avustralya turnelerini planlıyo-ruz. Bu sene Portekiz, Makedonya, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan’da konserler, konferanslar olacak. Bir de uzak doğu projemiz var. Albümdeki “I am” meditasyonunu her ülkede sevilen bir tiyatrocu yada şarkıcıya okutup her dilde web siteme koymak istiyorum. Böylece herkes kendi dilinde bu meditasyonu yapabilecek. İlk olarak türkçesini koyuyoruz. Ben Benim versiyonunu web sitemden indire-bileceksiniz.



editör


Çekmeköy’e dair

3 Aralık Dünya Engeliler günü kap-samında dünyanın ve Türkiye’nin bir çok yerinde değişik etkinlikler yapıl-dı. Yapılması gerekenin her ne kadar bir saniye sonrası için hepimizin birer engelli adayı olduğunu bilerek hare-ket etmek ve duyarlılık göstermek ol-duğunu bilsekte, biz ısrarla bunu hiç yaşamayacak gibi hareket ediyoruz. Ve aslında onlar diye ötekileştirdiği-miz dostlarımızı yılda bir gün hatırla-maya devam ediyoruz. Madem o gün hatırladık keşke onu da gerektiği gibi hatırlasak. Bütün olumsuz koşullara rağmen onlar kendi mücadelelerini kendileri vermeye devam ediyor ve en güzelini, en iyisini başarıyorlar. Onla-rında hayat dinamiği engellerle engel-

EnGEl tanımayanlar çEKmEKOy’dE!

lemelerle sonuna kadar savaşmak. Ülkemizde bu konuda çeşitli çalışma-ları olan değişik siviltoplum örgüt-leri var. Çok zor koşullarda yaşayan hayattan kopma noktasına gelen insanlarımızın sorunlarını daha gö-rünür kılmak ve çözüm üretmek için çalışıyorlar. Bu örgütlerden bir tanesi de Anadolu Sakatlar Derneği.Dernek İstanbul Tıp Fakültesi’nde başlayan ve iki yıl süren hazırlık çalışmalarından sonra 1960 yılında kuruldu.Anadolu Sakatlar Derneği, 1963 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamuya yararlı dernek statüsü kazan-mıştır. Uzun yıllar elindeki kıt olanak-lara rağmen tüm engellilere hizmet sunmaya, tüm engellilerin sorunları için çaba göstermeye çalışmış ve yıllar içerisinde çeşitli il ve ilçelerde açtığı şubelerle çalışma alanını genişletmiş-tir. Daha sonradan yapılan düzenlemeler ile engelliler 4 ana gruba (ortopedik, görme, işitme-konuşma ve zihinsel) ayrılınca, Türkiye Sakatlar Derneği, ortopedik engellilerin en büyük ve en yaygın kitle örgütü olarak alanını belirlemiştir.Anadolu Sakatlar Derneği’nin bugün ülkenin hemen her köşesine yayılmış 68 şubesi bulunmaktadır. Dernek Türkiye Ortopedik Özürlüler Federas-yonu’na da üyedir.Derneğin ana amacı; hareket organ-larından kol, bacak, omurgalarından sakat olan kişilerin toplum yaşamına özgür, üretken bireyler olarak katılıp katkıda bulunmalarını sağlamaktır.

AnADolU SAKAtlAR DeRneğİİStAnBUl tıp fAKülteSİ'nDe BAşlAYAn ve İKİ Yıl SüRen hAzıRlıK ÇAlışMAlARınDAn SonRA1960 YılınDA KURUlDU.1963 YılınDA BAKAnlAR KURUlU KARARıYlA KAMUYA YARARlı DeRneK StAtüSü KAzAnDı.

Anadolu Sakatlar Derneği Başkanı Yakup ÇAğİnlİ

YeK tiyatrosu


Çekmeköy’e dair

Bunun içinde engellilerin hak ve öz-gürlüklerinin genişletilmesi, günlük yaşam ve çalışma koşullarına uyum sağlanması için gerekli hazırlıkların yapılması, istihdam, eğitim, sağlık hizmetlerinden eşit ve tam olarak yararlanılabilmesi, çeşitli kurs ve seminerlerle engellilerin mesleki ve kişisel gelişimine katkı sağlanması, ihtiyaç sahiplerine ulusal ve uluslara-rası kuruluşlarla işbirliği çerçevesinde tekerlekli sandalye, koltuk değneği başta olmak üzere tıbbi araç ve gereç-lerin temin edilmesi konusunda ciddi çalışmalar yürütmektedir. TSD üyeleri ağırlıkla yoksul ve eğitimsiz ailelerden oluşmaktadır. Bu nedenle, birçok alandaki hizmet-ler gönüllü kurum ve kuruluşlarla yapılan ortak çalışmalar ve bunların katkılarıyla yaşama geçirmektedir.

Anadolu Sakatlar Derneği’nin ilçemizde de bir şubesi bulunuyor. Dernek Başkanı Sayın Yakup Çağinli büyük bir azim ve emekle çalışmala-rıyla Çekmeköy’de de bu soruna dik-kat çekmeye çalışıyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü çerçevesinde Çekme-köy Turgut Özal Kültür Merkezi’nde bir etkinlik gerçekleştirdiler.Katılanlar arasında Anadolu Sakatlar Derneği’ne bugüne kadarki destek-lerinden dolayı Fahri Başkan olarak onurlandırılan Hüseyin Avni Sipahi ve CHP Çekmeköy İlçe Teşkilatı Başkanı Murat Cirav’da bulunuyordu. Sayın Başkan yalnız bırakılmaktan biraz si-temkar olsa da o gün orda bulunanlar yine de yüzünü güldürüyordu. Etkinlik, başkanın gelen konuklara duyarlılıklarından dolayı teşekkür konuşmasıyla başladı. Hüseyin Avni

Sipahi ve Murat Cirav’da yaptıkları konuşmalarda herkesin bir engelli adayı olduğunu unutmamasını ve bu konuda herkesin duyarlılık gösterme-si gerektiğini vurguladılar.Arkasından YEK (Yetenekli Engelsiz-ler Komedi Tiyatrosu)Tiyatrosu’nun hazırladığı engellilerin toplu taşı-mada yaşadıkları sorunları mizahın diliyle anlatan bur skeçle devam etti. Kendi sorunlarını anlatırken bile kimseyi incitmeden mizahın o güçlü dilini başarıyla kullandılar. Etkinlikte yer alan sanatçılardan biri de herkesin Yetenek Sizsiniz yarışma-sından yakından tanıdığı Bilal Göre-gen’di. Neşeli şarkıları ve darbukasıy-la bütün salona keyifli anlar yaşatan Göregen başarının canlı bir örneğiydi. Özlem Müzik Evi bağlaması ve tür-küleriyle etkinliğe destek verenler arasındaydı. Programın sonunda açık arttırmaya çıkarılan at heykeli salonda keyifli anların yaşanmasına neden oldu. Tabii sıradan bir açık arttırma değildi. Atın tek sahibi Murat Cirav oldu ama katılanlar söyledikleri miktarı derne-ğe bağışladılar. Derneğe bu sayede 16 bin lira gibi bir bağış desteği sağlandı.Kuzey İnşaat’ın sahibi Hamit Kaplan 4 bin lira, Mehmet Yeşilyurt 5bin lira, Murat Cirav 6 bin lira, Asis Akaryakıt Şirketi sahibi Safiye Kaya bin lira ile derneğe katkılarını sundu. Dernek, Çamlık Mh. Şahinbey Cd. Tepeüstü Sk. No: 10 B1 Çekmeköy adresinde faaliyetlerini sürdürüyor. Bilgi almak isteyenler 0532 731 73 57 gsm numarasından Dernek Başkanı Yakup Çağinli’ye ulaşabilir.

İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu, Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri 5. yılında büyü-leyici bir sesle başlıyor: Yasmin Levy 11 Ocak’ta İstanbul Kongre Merkezi’nde! 11 Ocak’ta İstanbul, büyük bir aşığını ağırlayacak. Ladino dilinde seslendirdiği sıra dışı şarkıları ile Yasmin Levy 11 Ocak’ta İstanbullu hayranlarını büyüleyecek. İspanyol flamenkosu, Arjantin tangosu ve Portekiz fadosunu harmanlayan müziğini büyüleyici bir şekilde sergileyen Levy, dünya turnesinin son ayağında İstanbullu hayranlarıyla buluşacak. İstanbullular, Sezen Aksu klasiği olan “Firuze”yi farklı ve muhteşem bir yorumla dinleme olanağı yakalayacaklar.

avea Sıra dışı müzik Konserleri 5. yıl

Yasmin Levy11 Ocak 2014 20:30

17 Ocak - 18 Ocak

TİM Show Center, İstanbul

Svetlana Bezrodnaya ve “Vivaldi Orkestra” Rus Devlet Akademik Oda

Orkestrası 25 kişilik kadın orkestra kadrosuyla İstanbul’da… 1989

yılında, keman virtüözü Svetlana Bezrodnaya tarafından kurulan

Rus Devlet Akademik Oda Orkestrası “Vivaldi Orkestra” ilk konserini,

Rusya’nın en önemli, Soyuz Evi’nin sahnesinde gerçekleştirir. Vivaldi

Orkestra, Antonio Vivaldi’nin kurduğu kadın orkestrasının başarılı bir

kopyasıdır. Orkestranın 24 yıldır verdiği konser sayısı iki bini aşıyor.

Repertuvarlarında binden fazla farklı tarzı, zamanı ve ülkeyi temsil

eden eserler bulunuyor. Dünyada pek çok ülkede kapalı gişe, başarılı

konserler veren Rus Devlet Akademik Oda Orkestrası “Vivaldi Orkes-

tra” sergilediği tüm konserler de birbirinden farklı harika bir şov

sergiliyor ve seyirciye gerçek bir müzik ziyafeti sunuyor.

Vivaldi Orkestra

HALİL

SEZAİ10 Ocak 2014 - 22:00Jolly Joker İstanbul,Hafızalarımıza kazınan çarpıcı sözleri ve başka diyarlara sürükleyen müzikleri ile geçtiğimiz yıla damgasını vuran Halil Sezai ikinci solo albümünün ardından dinleyicisi ile buluşmaya devam ediyor.Halil Sezai “Seni Beklerken” ve “Ey Aşk” isimli albümlerinin büyük beğeni toplayan şarkıları ve sürpriz repertuvarı ile sizlerle olacak.

HALİL SEZAİ


konser


editör

Beşiktaş Kültür Merkezi, İstanbulBengü, 13 Ocak’ta Beşiktaş Kültür Merkezi’nde “unplugged” bir konser veri-yor! Bengü, “unplugged” konseriyle seven-leriyle buluşuyor. “Yıllardır gerçekleştirmek istediğim bir projeyi BKM işbirliğiyle hayata geçirmek beni çok heyecanlandırdı” diyen Bengü, geçmişten günümüze tüm şarkılarını o geceye özel düzenlemelerle, kalplerde iz bırakacak bir ambiyansta söyleyecek.

Bengü13 Ocak 2014 21:00

Jolly Joker İstanbulSelçuk Balcı 2011 yılında çıkarttığı “Patika” adlı albü-münün ardından, ikinci albümü olan “Mila” ile tekrar sevenleriyle buluşuyor.Karadeniz’de müzikal bir değişim yaşanıyor, yeni kuşağın müzik kulağı bu tınılarla oluşuyor. Aralanan o güzel kapıdan avlumuza giren rüzgar, bir tutam ezgiye ve dile dönüşüyor. Selçuk Balcı, bu yeni müzi-kal dilin temsilcilerinden biridir.İşte bu yüzden; kemençesinden dökülen duygu ve hüzünde sadece Karadeniz değil, insan vardır!

29 Ocak, 2014 - 22:00

SELÇUK BALCIHece Live Music, İstanbulAli Altay muhteşem sahnesi ve sevilen şarkıları ile her Çarşamba Cuma ve Cumartesi akşamları Hece Live Music misafirleri için sahne alıyor...

29 Ocak, 2014 - 22:00

alİ alTaY


konser

T. 0216 642 2732 W. mayadromsports.com

Mayadrom Sports Center Merkez Mah. Selimiye Cad.No: 9 / 58, 34782 Çekmeköy / İstanbul

Beraberbaşaracağız!Personal Coaching ile özel eğitmenler sayesinde spora ayırdığınız zamanı en verimli şekilde kullanırken,motivasyonunuzu maksimum düzeyde tutup en hızlı sonucu alırsınız.

MSC_training 21x29,7.indd 1 02.11.2012 10:46


editör

T. 0216 642 2732 W. mayadromsports.com

Mayadrom Sports Center Merkez Mah. Selimiye Cad.No: 9 / 58, 34782 Çekmeköy / İstanbul

Beraberbaşaracağız!Personal Coaching ile özel eğitmenler sayesinde spora ayırdığınız zamanı en verimli şekilde kullanırken,motivasyonunuzu maksimum düzeyde tutup en hızlı sonucu alırsınız.

MSC_training 21x29,7.indd 1 02.11.2012 10:46

İçerdekilerKadıköy Halk Eğitim Merkezi, İstanbul

Levent Kırca’nın yönettiği, 4 hikayeden oluşan “İçerdeki-

ler” oyunu sizlerle buluşmaya devam ediyor. Oyunlaş-

tıran ve Yöneten: Levent Kırca

Kaynak Kitaplar: Semih Çetin’in Bir İhanetin Öyküsü,

Tuncay Özkan’ın Hapiste Yatacak Olanlara Öğütler,

Güldal Mumcu’nun İçimden Geçen Zaman, Nilgül Do-

ğan’ın Adını Siz Koyun, Gülşah Balbay’ın bir röportajın-

dan ve Ergenekon davasının tutuklu sanığı Yarbay Mustafa

Dönmez’in bir röportajından esinlenilmiştir. Müzik: Fazıl Say Adı geçen

oyun Kültür Bakanlığı’nca desteklenmektedir.

24 Ocak 2014

20:30

Stompİstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu, İstanbulDeğişik aletleri müzik enstrümanı olarak kullanan Stomp, sömestr

tatili boyunca Türkiye’de... Stomp, gösterilerinde müzik, dans, tiyatro ve koreografiyi bir arada kul-lanılıyor. Müzisyenler, günlük hayatta kullanılan varil, süpürge, kibrit çöpü, şişe, tükenmez kalem gibi birbirinden farklı objeyi gösterilerinin bir parçası haline getiriyor. Bu gösteride diyalog yok, sadece ritm konuşuyor. Stomp’un geçmişi 1991 yılına, İngiltere’nin Brighton kentinin sokaklarına uzanıyor. Grubun kurucuları Luke Cresswell ve Steve McNicolas... Stomp üyelerinin hiçbiri perküsyon dışında bir

profesyonel enstrüman çalmıyor; ama farklı objelerden çıkan sesleri

büyük ustalıkla ritme dönüştürebiliyorlar. 7’den 70’e herkesin çok ilgi

gösterdiği bu muhteşem gösteri, sömestr tatilinde İstanbul ve Anka-

ra’da gösterimde olacak.

31 Ocak 2014 20:00

The Musical is Back

Zorlu Center PSM Drama Sahnesi, İstanbulThe Musical is Back, 17 Ocak’ta Zorlu Center PSM Drama Sahnesi’n-de müzikalseverlerle buluşuyor. Grease’ten Sefiller’e, Jersey Boys’tan Batı Yakası Hikayesi’ne Broadway müzikallerinin yanı sıra, Hisseli Hari-kalar Kampanyası’ndan Lüküs Hayat’a Türk müzikalleri de sahnede canlanıyor. Muhteşem dans performanslarıyla renklenecek olan bu mü-zikal şölende, en sevilen müzikaller “sürpriz ko-nuklarla birlikte” izleyici ile buluşuyor.

17 Ocak 2014 21:00

Benimle Delirir Misin ?Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, İstanbul

Kim bilir belki önce evlilik aşkı öldürüyordu, ardından da

aşk intikam için sizi. Aslında yıllarca hiçbiriniz tam

manasıyla çözememiştiniz bu derin meseleyi. Nikah

masasına gömülen bir aşkın ardından bir kadın ve

erkeğin kendilerini aklama va yanlışlarını saklama

çabaları tiyatro yazarı Mine Artu’nun kaleminden

Mehtap Bayri ve Necmi Yapıcı’nın muhteşem yoru-

muyla kaçık bir aşk hikayesine dönüşüyor. Oyunda

bildik hatalarınızı, kahkahaya dönüştürüken soruyor

“Bizimle delirmeye var mısınız? Yoksa bir tek akıllı siz mi

kaldınız?”

28 Ocak 2014

20:30


sahne sanatları


editör

eğitim

İrem Rona İnan – MIDA Instituteİnsan; bir işi çok iyi yapabilir, tutkuyla çalışırak bir müzik aletini de çok iyi çalabilir. Ancak yaşam sadece teknik beceriler geliştirme alanı değildir. Bir robot, bazı şeyleri insanlardan çok daha iyi yapabilir ama yaratıcı olamaz. “Yaratıcılık Workshop”unda teknik becerilerinizi geliştirmek için değil, daha yaratıcı olmak için katılacaksınız. Karışık grubun faydası; yetişkin olarak kendi yaratıcılık becerinizi geliştireceksiniz, ayrıca eğitimden sonra çocuklarınızın düşünme biçimini, öğrendikleri teknikler doğrultusunda sürekli desteklemeniz mümkün olacak. Hem çok eğlenceli, hem de işte ya da evde yaşamın her alanında fark yaratmanızı sağlayacak bir workshop sizleri bekliyor.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, 20 Kasım ile 19 Ocak tarihleri arasında 20. yüzyılın en ilham verici sanatçılarından Joan Miro’nun sergisine ev sahipliği yapıyor. 1893 yılında Katalonya’nın kalbi Barcelona’da doğan Joan Miro, özellikle kamusal alanlarında bulunan eserleriyle aynı Gaudi gibi şehre mimari kimliğini kazandırmış bir isim oldu. Joan Miro, uzun kariyeri boyunca yalnızca yağlıboya, baskı resim ve kitap resimleri üretmekle

yetinmemiş; eskiz, kolaj, seramik, heykel, sahne tasarımı, duvar resmi ve dokuma alanlarında da çalışma yapmıştır. “Kırsalda geçen ömrümün özeti ve peşinden gideceğim şeyin başlangıç noktası” dediği ilk önemli eseri “Çiftlik” ünlü yazar Ernest Hemingway tarafından satın alındı. 1924 yılında Andre Breton Sürrealist Manifesto’yu yayınladığında, Andre Masson, Max Ernst, Louis Aragon ve Paul Elouard ile birlikte akıma ilk katılanlar arasında oldu. Paris’te geçen yıllarında en yakın dostlarından birisi İspanya’dan sürgündeki bir başka isim Pablo Picasso idi. İspanya İç Savaşı esnasında General Franco’ya tepkisini bu dönemde yaptığı, yumruğunu hiddetle sıkmış bir Katalan ırgatın faşizme başkaldırısını gösteren Aidez L’Espagne (İspanya’ya Yardım Edin) isimli çalışmasıyla gösterir. Miro denildiğinde akla gelen ilk çalışmalardan birisi de General Franco sonrasında dünyadaki imajını değiştirmeye çalışan İspanya için yaptığı ve hala kullanılan turizm logosudur.

Uzakdoğu Mutfağı Kahvaltı Keyfi Burgers&Fries

Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), İstanbul



16 Ocak 2014 19:00 12 Ocak 2014 10:00 25 Ocak 2014 16:00

“MSA, dünya mutfaklarının en iyi tariflerini en özgün yöntemleriyle mutfağımıza taşımaya devam ediyor. Bu defa Doğu’nun uzak diyarlarına uzanıyor, yöresel baharatlar ve tekniklerle nefis tarifler hazırlıyoruz. Enfes kokular mutfaktan taşacak, hazırlayacağımız yemekler de damaklarımızı şenlendirecek.” Thai usulü Jumbo karides Dana etli, sebzeli ve ananaslı noodle Tavuk Tikka Masala Yasemin pilavıMango pudding ikramdır.

Enfes bir kahvaltı sofrası hazırlayabilmek için MSA’da buluşalım. Kendi ellerinizle bu harika tarifleri hazırlarken geleneksel kahvaltı sofralarımızın vazgeçilmez lezzetleri de MSA tarafından ikram edilecektir.Eggs Benedict; İngiliz muffin, dana bacon, poşe yumurta ve hollandaise sos ile Pancake, mevsim meyveleri ve maple syrup ile Frittata; jambon, sosis ve mısır ile Brioche, marmelat ile İstasyonlarda peynir ve şarküteri ürünleri, yeşillikler, marine domates-salatalık, zeytin, çay ve kahve sizleri beklemektedir.

“En sevdiğiniz hamburger hangisi? Eminiz ki, kendi hazırladığınız olacak... Sadece köftesini değil, bu hamburgerin ketçabını ve mayonezini de kendiniz hazırlayacaksınız. MSA şeflerinin nefis tarifleri ve ipuçlarıyla, gerçek hamburger keyfini defalarca tekrarlamak sizin elinizde!” Cheeseburger, köz patlıcan sos ve yeşillikler ile Tavuk burger, mantar ketçap ve karamelize soğan ve yeşillikler ile Bira paneli soğan halkaları ve patates kızartması Ev yapımı sarımsaklı ve acılı mayonez Tatlı ikramdır.

Joan Miro Sergisi Yaratıcılık Workshop

Tophane-i Amire, İstanbul Titanic City Hotel, İstanbul

19 Ocak 2014 19:00 21 Aralık 2013 10:00


eğitim


Ödüllü BayanÖğretmenden

GARANTİLİDers

Matematik

Geometri

Fizik

Kimya

Fen

LYS

YGS

SBS

İlköğretim1-2-3-4-5-6-7-8. Sınıflar

Lise1-2-3-4. Sınıflar

Üniversite

Başarılıolamayan

öğrencilereders ücretiiade edilir

Tülay SOLAKOĞLUGSM: +90 533 266 03 92Tel: +90 216 456 89 99

Ben Stiller’ın yönetmenlik koltuğuna oturduğu ve başrolünde yer aldığı Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı filminde; herkesin iyi hissetmesi için gereken potansiyelin içinde bir yerlerde gizlendiği anlatılıyor. Sıradan bir adam olan Walter sessiz sakin hayatına devam ederken, komik ve şok eden gerçek üstü hayaller görmeye başlar. Bir gün kaderi öyle bir değişir ki, hayallerinin bile ötesinde bir maceralar zincirine adım atar…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Rum köyü Limya (Lympia) sınırında Ezan seslerine Kilise çanının, Türk müziğine Yunan ezgilerinin eşlik ettiği sınır köyü AKINCILAR’da geçiyor. Köyde üç çocuk, üçü de Diyarbakırlı, üçü de 13 yaşında, üçü de kaderine tutsak yol arkadaşları, çözüldükçe karışan bir törenin, ÇOCUK GELİNLERİN hikayesi bu... Film, 2013 Altın Portakal Film Festivali’nde Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü aldı.

Halam Geldi

Walter Mitty´nin Gizli Yaşamı The Secret Life Of Walter Mitty

Kaçış Planı-Escape PlanDünyanın en önemli güvenlik uzmanlarından biri olan Ray Breslin, işinde son derece tanınan bir güvenlik tasarımcısıdır. Kendi tasarlayıp inşa ettiği üst düzey korumalı hapishanenin konuklarından biri ise kendisi olur. Kendi tasarladığı hapishanede şimdilerde mahkum olarak yer alan Ray, yüksek güvenlik engellerini bir bir aşarak firar etmeyi planlamaktadır. Bu yolda hapishanenin en saygı duyulan mahkumlarından olan gizemli Emil ile anlaşır. Emil’in tek derdi arkadaşlarına zarar gelmemesi, hapishane şartlarının mümkün mertebe insancıl olmasıdır. Ancak Ray’in planları bambaşkadır...

Şeytanın Günü-Devil’s Due

Balayları sırasında gizemli, garip bir gece geçiren genç çift, kendilerini bu kadar erken olmasını hiç beklemedikleri bir gebelikle karşı karşıya bulur. Gerçek bir aile olmaya doğru attıkları adımları an be an kaydeden koca, eşinin gittikçe garipleşen davranışlarını önce hamileliğine verir; ama aylar geçtikçe genç kadının bedeni ve aklındaki karanlık değişimlere çok daha korkutucu bir şeylerin neden olduğu ortaya çıkacaktır.

vizyona girecekler...


sinema


editör


astroloji

BurçlarKoç 21 Mart - 20 Nİsan

Terazİ 23 Eylül - 23 Ekİm

Akrep 24 Ekİm - 22 Kasım

Yay 23 Kasım - 21 Aralık

Oğlak 22 Aralık - 20 Ocak

Kova 21 Ocak - 18 Şubat

Balık 19 Şubat - 20 Mart

Boğa 21 Nİsan - 20 Mayıs

İkİzler 21 Mayıs- 20 Hazİran

Yengeç 21 Hazİran- 22 Temmuz

Aslan 23 Temmuz - 22 Ağustos

Başak 23 Ağustos - 22 Eylül

Bu yıl da geçen yılda olduğu gibi evlilik, ikili ilişkiler ve ortaklı işler alanınızda sorumluluklarınız ve testleriniz olacak.Evliyseniz yeni sorumluluklar alabilir, ilişkilerinizin sağlamlığını gözden geçirecek olaylarla karşılaşabilirsiniz. Bekarsanız ilişkilerinizin sorumluluklarını üstlenmek ve ciddi bir platforma taşımak için uğraşabilirsiniz. İş ve kariyer alanlarınızda değişimler ve bazı noktalarda zorlanmaları da beraberinde getirebilir.

Dengeli, ölçülü, kibar, karşı tarafın düşüncelerine kendisinden daha fazla önem veren Teraziler, kredi, faiz, vergi, ortaklaşa gelirler alanlarında şanslı

olacak. Ayrıca beklenmedik insanlardan ve yerlerden hayatınızı iyiye doğru değiştirecek etkiler göreceksiniz. Elinize miras geçebilir. Problemli bir

miras konusu sizin yararınıza çözümlenebilir.Eşinizin veya partnerinizin kaynaklarından ve gelirlerinden olumlu bir şekilde yararlanabilirsiniz. Her

anlamda başkalarından yardım istemeye istekli olacak, yardım etmekten de kaçınmayacaksınız.

Sevgili Akrepler, 2014 ‘de de olaylar kontrolünüz dışında gelişmeye devam edecek. Yine her zaman olduğu gibi bunu da bir tamamlanma

süreci olarak görmeli ve kontrol edemediğiniz şeylere karşı kendinizi aciz ve kötü hissetmemelisiniz. Yeni olaylar için yer açma dönemi olarak

adlandırılan bu süreçte, hayata ne kadar karşı koyarsanız bu işten o kadar zararlı çıkarsınız. Geçmiş yıllardan biriktirdiklerinizi, işinize yaramayacak olanları hayatınızın temizlenmesi adına bırakmalı ve

geleceğe umutla bakmalısınız.

Özgün, neşeli, cana yakın ve hareketli Yaylar; Jüpiter iş, hizmet ve sağlık alanında sizin için çalışmaya başlıyor. Bu alanlarda inanılmaz fırsatlarla

karşılacaksınız. Çalışmalarınızı ve yükümlülüklerinizi zorlanmadan yerine getirecek, daha fazla işin altına girmekten korkmayacaksınız. Çalışmalar sizi

tatmin edecek, eğlenceli olacak. Bir yandan hizmet ederken diğer yandan hayatınızla ilgili çok önemli bilgilere sahip olacaksınız. Uzun zamandır işle

ilgili sorunlar yaşıyorsunuz, karşınıza çıkacak fırsatlar yüzünüzü güldürecek. Sağlığınız da yıl boyunca size problem çıkartmayacak.

Geleneksel, tutumlu, sorumluluk sahibi ve ciddidir Oğlaklar. Bu sene aşk, eğlence, yaratıcılık ve sanat konusunda Jüpiter size şans sunmaya başlıyor.

Çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız özellikle yılın ilk yarısı bunun için doğru zaman. Yine bu dönem içinde tanışacağınız bir insanla büyük bir aşk

yaşayabilir, ilişkinizi evliliğe taşıyabilirsiniz. Eğlenceli ortam ve aktivitelerden fayda sağlayabilir, borsa gibi spekülasyona dayalı işlerinizde veya şans

oyunlarında talihinizi konuşturabilirsiniz. Yaratıcılık ve sanatla uğraşan Oğlaklar, kendi şanslarını yaratabilecekleri güzel bir dönem yakalayacaklar.

Bağımsız, bireysel, orijinal Kovalar, bu yıl eğitim, seyahat, hukuk, ticaret alanlarınızda sınanmaya ve test edilmeye devam edeceksiniz. Yaptıklarınızın

meyvelerini toplamaya başlayabilirsiniz. Artık bu noktada hayata bakış açınız dengelenmiş ve sağlamlaştırılmış olacak. Bakış açınızda dar görüşlü

olmamaya, kendinizi yeni keşiflerden soyutlamamaya çalışın. ‘Ben her şekilde oldum’ düşüncesi size yanlış yaptırabilir. Artık nasıl bir oyunun içinde

olduğunuzu, nasıl verimli bir şekilde kendinizi göstereceğinizi bileceksiniz.Seyahatleriniz veya yolculuklarınız sorumluluk verici ve öğretici olabilir.

Hassas, duygusal ve şefkatli Balıklar; Jüpiter reklam, satış, pazarlama, öğrenim, yazım alanlarında size şans getirecek. Yakın çevre, akraba, kardeşler

ve komşularınızdan yana olumlu etkiler altında olacak, onlardan iyilikler göreceksiniz. Basm-yayınla, gazetecilikle ilgili işi olanlar ferah, rahat ve yaratıcı

bir süreç içerisinde olacak. İletişiminiz fazlasıyla artabilir ve temas halinde olduğunuz kişilerden güzel açılımlar elde edebilirsiniz.

Bu alandaki girişimleriniz desteklenecek ve ticari anlaşmalarınızdan fayda sağlayacaksınız.

2014 yılı içerisinde de iş, hizmet ve sağlık alanlarınızda test edilmeye devam ediyorsunuz. Kendinizi işinize ne kadar verdiğinizi, sizi neyin mutlu edip etmediğini algılayacağınız ve göreceğiniz bir yıl daha sizleri bekliyor. Hayatınızdan gitmesi gerekenler gitmeli, tarz ve alışkanlıklarınızda değişimlere hazırlıklı olmalısınız. Disiplinli olarak ve ruh sağlığınızı göz önünde bulundurarak atılan adımlar sizi gereksiz endişe ve kuruntulardan kurtaracak; enerjinizi temizleyerek kendinizi daha sağlıklı hissetmenize neden olacak.

Bu yıl aşk, çocuklar ve yaratıcılık evinizde önemli sorumluluklarınız devam ediyor. Aşka ciddi yaklaşmak, hayatınızda önemli kararlar almak, çocuklarınızın sorumluluklarıyla uğraşmak hayattan aldığınız zevki bir parça da olsa kısabilir ama yine de bu konularla ilgili çok önemli bilgiler edineceksiniz. Planlı ve programlı atılacak adımlar, sizi her konuda destekleyebilir; zira güneşiniz de Satürn’den olumlu etkiler alıyor. Daha fazla güvenilir olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz.

Evine, ailesine düşkün, duygusal ihtiyaçları fazladır Yengeç burçlarının. Yönetici gezegeniniz Ay olduğu için siz Ay’ın her gün gerçekleşen açılarından duygusal anlamda fazla etkileniyorsunuz. Ocak ayı özel hayatınızın, ilişkilerinizin ve evliliğinizin yoğunluğuyla başlayabilir. Bu ay sevdiğiniz insanın hayatına göre kararlar almak ve uygulamak durumunda kalabilirsiniz. Planlarınız hep sevdiğiniz insan çevresinde oluşabilir. Kendinizi karşı tarafın gözünden görmek ve onun fikirlerini almak sizin için önemli olacak.

Gösterişli, cömert, kendinden emin Aslanlar, bu yıl kariyerlerinde inanılmaz noktalara gelebilir. Hayata geçirmek istediğiniz projelere, planlara kapınızı açık tutun, çünkü hiç olmadığı kadar toplum önünde olmak, insanlara hizmet etmek ve değişik ortamlarda yer almak isteyeceksiniz. Sorumluluklarınız artacak ve hırslı yapınızı ortaya koyacaksınız. Eğer yeni bir iş arayışı içindeyseniz, işinizi değiştirmek veya yeniden yapılandırmak istiyorsanız, şans sizin tarafınızda olacak.

Alçakgönüllü, dikkatli, düşünceli ve detaycı Başaklar, ocak ayına iyi bir giriş yapacak. Güneş’ten alacağınız olumlu etkilerle kendinize olan güveninizi, kişisel alanlarınızda iyi kullanacaksınız. Yabancı ortaklı işler; medya, eğitim, hukuk, yayıncılık, seyahat alanlarına kayacak. Bol bol seyahat edecek, yabancı yerlerde tatil yapma imkanı bulacaksınız. Ünlü Başaklar, medyada güzel projelerde yer alabilir, uzun soluklu ve geleceğe yönelik işlere imza atabilirler, bu konuda diğer burçlara göre oldukça şanslısınız.

Çekm

eköy

Mag

azin

Her

Ay

Ban

a da

Gel

sin.

..

Bilgilerinizi eksiksiz yazarak [email protected] adresine gönderin, dergizini her ay ücretsiz olarak posta kutunuzdan alın.

Dogum Tarihi-

Meslek:

Telefon:

Adres :

Firma Adı:

GSM No: e-posta:

Adı Soyadı:

pazarlama @ cekmekoymagazin.comÇıkacak ilk sayıdan itibaren abone olmak istiyorum.

08/01/1918ABD Başkanı Woodrow Wilson, temsilciler Meclisi ve Seanato’nun ortak toplantısında Avrupa’da kalıcı barışın sağlanması için kendi adıyla anılacak olan 14 prensibi ortaya attı.

09/01/1968Ankara Yüksek İhtisas hastanesi’nde bir köpeğin kalbi değiştirildi. Ameliyattan kırk dakika sonra bakım güçlüğü nedeniyle köpek öldürüldü.

10/01/1984Kürtaj yasallaştı.

11/01/1905Mustafa Kemal, kurmay yüzbaşı rütbesiyle harp Akademisinden mezun oldu.

12/01/1934osmanlı Devleti ile Sevr Antlaşması’nı imzalayan Yunanistan’ın eski başbakanı elefterios venizelos, Atatürk’ü nobel Barış ödülü’ne aday gösterdi.

13/01/1925Kurtuluş Savaşı komutanlarından halit paşa, Mecliste Ali Çetinkaya tarafından kaza kurşunuyla vuruldu.

14/01/1995İlk kez düzenlenen Uluslararası nazım hikmet şiir ödülü, İstanbul’da yapılan bir törenle lübnan’lı şair Adonis’e verildi.

15/01/1952Amerika Birleşik Devletleri türkiye’nin Kuzey Atlan-tik Antlaşması teşkilatı’na (nAto) girişini onayladı.

16/01/1970Muammer Kaddafi libya başkanı oldu.

17/01/1875Karaköy-Beyoğlu arasında tünel hizmete girdi. tünel dünyanın en eski üçüncü ve en küçük metrosuydu.

18/01/1886Kadınlar şukufezar dergisinde “saçı uzun aklı kısa” deyimine karşı mücadele başlattı.

19/01/1961Yassıada duruşmaları devam ediyor; İpar Davası sanıkları Adnan Menderes, fatin Rüştü zorlu, hasan polatkan, Medeni Berk, hayrettin erkmen ve armatör Ali İpar mahkûm oldular.

20/01/1921İlk teşkilat-ı esasiye (Anayasa) kabul edildi.

21/01/1952Milli Savunma Bakanlığı, Kore’de 34 subay, 46 astsubay ve 1252 erin şehit olduğunu açıkladı.

22/01/1932İlk türkçe Kuran hafız Yaşar (okur ) tarafından Yerebatan Camii’nde okundu.

23/01/1896fizikçi Wilhelm Conrad Röntgen, kendi adı verilen cihazı buldu.

24/01/1935İlk kutu bira, Krueger Brewing Company tarafından A.B.D., Richmond, virjinya’da satışa sunuldu.

25/01/1858felix Mendelssohn’un Bir Yaz gecesi Rüyası adlı eserinin Düğün Marşı bölümü Kraliçe victoria’nın kızının düğününde çalındıktan sonra bütün dünyadaki düğünlerin popüler müziği haline geldi.

26/01/1905güney Afrika pretoria’da 3,106 karat değerindeki dünyanın en büyük elması bulundu. elmasa “Cullinan” adı verildi. 9 parçaya bölünen elmastan elde edilen “Afrika’nın Büyük Yıldızı” adındaki 530.2 karatlık 74 yüzlü dünyanın en büyük pırlantası Britanya tacına yerleştirildi.

27/01/1996Bodrum açıklarındaki Kardak kayalıklarına Yunan ve türk gazetecilerin ayrı ayrı bayrak dikmeleri türkiye ile Yunanistan arasında gerilim yarattı.

28/01/1854Mülkiye Mektebi açıldı.

29/01/1923Mustafa Kemal paşa İzmir’de latife hanım’la evlendi.

30/01/1942türkiye’de pasta yapımı ve ticareti yasaklandı, stokçulara uygulanacak cezalar belirlendi.

31/01/1968Ankara televizyonunun Deneme Yayınına Başlaması.

TARİHTE BUGÜN!...TARİHTE BUGÜN!...

Niyetimiz tabii ki tarih öğretmek değil. Geçmişten bugüne hayatımızda yankıları süren olayların ya da hayatımıza ne şekilde girdiğini bilmediğimiz, artık yaşamımızın bir parçası olmuş bir takım buluşların bir zamanlar gerçekten olmadığını göstermek. Mesela bu yıl çok tartışılan kürtaj bundan 30 yıl önce yasallaştı. Yaklaşık iki yıl önce linç edilerek öldürülen Muammer Kaddafi Ocak 1970’te 40 yıldan fazla süren bir iktidarın yöneticisi oldu. Biraz daha eskilere gidersek, İstanbul’da herkesin mutlaka kullandığını düşündüğümüz Karaköy- Beyoğlu arasındaki tünel 1875’in ocağında hizmete girmiş. Dünyanın en küçük ve üçüncü en eski metrosuymuş. Diğer alkollü içecekler gibi tüketimine bir takım kısıtlamalar getirilen kutu bira 1935’te Amerika’da satışa sunulmuş.Bu ve benzeri birçok ilginç, artık tarihi diyebileceğimiz olaylardan bazılarını sizler için seçtik.

TARİHTE BUGÜN!...


tarih


bulmaca

SUDOKU

ÖDÜLLÜÇENGEL

BULMACA

Kutucuklarda çıkan harfleri; AÇIK ADRES, TELEFON NUMARASI, ADINIZ SOYADINIZ ile birlikte [email protected] adresine e-mail olarak gönderin. 3 adet Mini Kulaklıklı MP3 Çalar’dan birini kazanma şansını yakalayın. Kazanan kişiler istedikleri zaman hediyelerini, hiçbir yükümlülük gerektirmeden kullanabilirler / alabilirler. Kazananların isimleri Şubat ayı sayısında açıklanacaktır. (Kutucuklardaki cevap herhangi bir anlam içermeyebilir)

Kazanan 3 kişi, cevabı e-mail olarak gönderenler arasında yapılacak kurada belirlenecektir.

Geçen Ay Kazananlar

SENAY KILIÇ / ideAlist Kent 2. etApFERhAT ZOR / finAnsbAnKlilAr sit.

SINAN ULAŞ / evideA sit.

Bu

Ayın

Hediyesi

1 2 3 4 5 6 7 8


editör

Yıl:

9 S

AY

I: 91

cmg 91

Documents