İdare mecÎdÎye basimevİ lefkoŞe sahİbİ: hİkmet afİf...

6
YIL: 1 SAVI1G0 SAHİBİ: HİKMET AFİF MAPOLAR FİATI: 15 MU İDARE MECÎDÎYE SOKAK 11-13 TEL: 2824 BASIMEVİ LEFKOŞE TEL : 73S''8 GÎRNE YOLU 30 Eylül 1963 Pazartesi HERGüN SAYFA -25*-i * P** 42 aL |»*ştir. n De Gaulle, Yurt gezisini Bitirdi Jh R" m “ Fransa Dünya Milletlerine ilham ve iimit verecek ” jırt içinde dört günlük bir Cumhurbaşkanının, geçen gün K '"" vapan Fransız Cumhurbaş Lyon'da yaptığı son konuşma De Gaulle, dün Paris’e sı, siyasî müşahitlerin kanaa üştür. Bu gezisi sırasın tince, Fransa’nın dış siyaseti • ransa’nın .bağımsız dış sı. nin esasını teşkil edecek nite inin anahtannı belirten llkt eât/s, DIŞ SİYASETİN ESASLARI Bu konuşmasında kendi a tom gücüne sahip bağımsız bir Fransa’nın, bi vçok dünya milletlerine ilhan receğini söyliyen De Gaulle, düşüncelerini şu İKİ esas nok ora y * * » , Ve<tev olu 0 ,">ımur. A! but» * 4 danbu«X - brenin r * ”* * ohmad, d k l>ı<»da ukwntmi2 4h* yiyerek i - o kurtulama nIarınHesubına30 ıl Adam öldürdüm tada toplamıştır: Fransa, kendi s’om endüstri sini geliştirmeye azimlidir ve Avrupa’da siyasi ve askeri şa- da yabancılara muhtaç ol - ■Kiıyan kuvvetli bir Fransa letiıı gerek şimdi gerekse istik balde kuvvet monopolü kurma larını Fransa’nın kabul edemi yeceğ.ini ifade etmiştir. DE GAULLE 1 ALEYHİNDE | TEZAHÜRAT j Fransız Polisi, yeçengün İLyon şehrini ziyarete giden Cumhurbaşkanı ue Gaulle’ün mevcut olmadığı takdirde, bu jtekib ettiği yol üzerinde ale/t.' kıt’a Rusya’nın veya Amerika tu tezahüratta bulunan onyedi ııın boyunduruğu altına gire - kişiyi tevkif etnvştir. Bntrenanı \YET SENDİKASI tikler İNDA A Ç IL A M A D A <AN GANGSTER CE - NDE ÖLDÜKÜLMEK ıİTi!SbRKUYOU ıgster Joseoh Valachi, yatlan, ti o Tahkikat Komisyo - ünde Amarika’da cina- ndikaları patronlarının ■''iane duvarlarının için defa’ ni açıklamıştır. Ölüme man kûm edildiği sırada Atlanta hapishanesine bulunmasına rağmen emniyette olmadığı nı söyleyen VaİMchi. Kaatıl Sendikasının paıronlarının emirlerinin hapishane duvar larının içinde dahi tatbik e dilmekte olduğunu ileri sür müştür. i / r'f vrmzın etrafından ay W yan bu Türk evli* «d*. artık Bİata ^ rr bulamıyordu. Ay rn “Ağabey' dedi le buımkılere hiç l.ınmjsınlar Davulu ® /u rn am u h tribünle ruUcaftız. FUmalan da h.uırb<J»k. Biraz m/ gariban kardeşlen oynasınlar zensıth | | unmesınkr Evtkilah hat posayı »ntmıyac* ^ kendirin? ^ AKŞAMDAN * ( i n fldana'ıla adı Yeni Evlileri! layatını \tm mahkûm edildikten sonra bir defa hapishane bahçesinde ölümle karşı karşıya gelerek bıçaklandıktan sonra herşeyi itirafa karar verdiğini açıkU mıştır. Bir defa da bir başka malı kûm tarafından kafasına de mirle vurularak öldürülmek istenen Valachi bu hâdise - den sonra uyuşturucu mad de ticareti yapmaktan 15 se neye mahkûm alarak yat makta olduğu hapishanede öldürülmesine mâni olmak için ayrı bir höceye alındığı m söylemiştir. Valachi o zamana kadar kırlaşmış olan saçlarını ta - çektir I “MONOPOL | KABUL EDEMEYİZ” I De Gaulle, iki imtiyazlı dev Tevkif edilenler, Cumhurbeş kanı aleyhine parolalar hayktf mışlar ve taşımakta oldukları yaftaları ellerinden almak isti yen polislere karsı gelmek is tf mislerdir. Taburcu Edilen Akıi Hastası intihara Teşebbüs Etti Türk Cemaat Mecilsi Başkanı, Pakistan Yüksek Komiseri ile Lidra Palas Otelinde bir görüşme yapmıştır. Res;mde Rauf Denktaş ve eşini, Pakis tan Yüksek Komiseri ve Begüm Hamid Nawaz’la birlikte görüyorsunuz. Mana Ioannou isirrii Pole - jmili bir şahsın .'andarmaya :verdiği bilgiye göra, dün saat 12 de evinin bahçesinde bulun duğu bir sırada, evden bir ji |lâh sesi işitmiş ve durumun ine olduğunu öğrenmek için e- ve girdiği zaman, 23 yaşındı kı kardeşi Neophytos Ioannou yu çenesinden yaralı olarak bulmuştur. Geçe-îl-rrde akıl ce akıl hastahan^sinden çıkar, 'an Neophytos’un intihar et - •nek istediğine inanılmaktadır Neles Darlığı e ■■ i ■■ yüzünden oldu Dün saat 8 de Limasol'da 16 Haziran Sokağındaki bir ev de kalmakta olan Rarren Jo nes Trust isimli dört buçuk ay lık bir İngiliz çocuğu, babası Telekomünikasyon Toplantısı Kıbrıs Heyeti dün Londraya gitti Londra’da yapılacak olan j Kıbrıs Delegasyonu, Bayın- , Üç dört gün devam edeceği hastahanesinden çıkarılan Neo nmmamak için hapishane gö jphytos’un elinde kendi silâhı revülerinin tavsiyesi üzerine nın bulunduğun ı da söylemiş ,tarafından ölü olarak bulun kırmızıya boyattığını da a - itir. Tedavi için Baf Hastahane Imuştur, çıklamıştır. (Devamı Sav. a 6’da) sine kaldırılan yaralının duru | Çocuğun nefes darlığından mu kritik değildir. Bir gün ön ‘öldüğü anlaşılmaktadır. Commonvvealth Telekomüni kc'syon Encümeni toplantıları- na iştirak edecek olan dört ki- ' silik Kıbrıs Hey îti Lefkoşa’ dan hava yolu ile Londra’ya ihareket etmiştir. dirlik Bakanlığı Genel Müdürü Kazamias Başkanlığında, Po.5 - ]ta Dairesi Müdürü, Cyta İdare jHey’eti Başkanı Miltades, ve Cyta mühendislerinden Embe- deklis’ten müteşekkildir. tahmin edilen toplantıda, 7 ti- kim’de Cenevre'de yapılacak olan Uluslararası Telekomüni- kasyon Birliği Konferansında müzakere edilecek teknik ko- nular üzerinde *ikir teatisin de bulunulacaktır. .^ a to Komisyonu önünde, Cinayet Sendikası ı açıklama yapan ve “Cosa Nostra” nın başı (jjvrı/'on lira fiat biçtiği gangster Joseph Valachi. lltK'tl1 ' 1’ riiH it |>ngr» ÜT m ¥ M ff »»1 Maclftasıl ha 'at ve ölüm î 3 21 -kIerini anlatmıştır ^Kl^onel kaatil 30 yıl ^ tiği “fosa Nostra" ebekiüi adına işledi :leri adatırken hiç nmamıştır. in hesabına çıkıp ürüyordum” diye ■ini anlatan Valac Erlere sendika pat kendicini 17 ay ıbir olarak ilân e iSf! mahkûm ettikleri Gangsterler taıafından 6 | lüme mahkûm edilişi Valac- j hinin televizyon makineleri I ve projektörleri altında Se - natonun şahitlik sandalyesin ' de yaptığı itiraflara yol aç - j mış bulunmaktadır HAPİSHANEDE ÖLÜMLE KARŞILAŞTI Temiz bir gri dbise giymiş ve siyah beyaz ı;ravat tak - mış bulunan Valachi Kaatil Sendikası tarafından ölüme Dominik C. Başkam Sürgün Edildi Hazada Kolunu Kaybetti m < * mjtt, V * M & EKİM AYI YENİLİKLERİMİZİ AÇIKLIYORUZ j\i 1 A i ",r vtf — Kıbrıs’ta ilk defa olarak HaU *0 MM «m A •* -1 MM GÜZELLİK KIRALİÇESİ ’ ni “DEVRİM” SEÇİYOR ;; — Türk Mûsikisine Yön Verenler. ,e mi AYATLARI, ESERLERİ, ETKİLERİ ah Mr i m W L ft * — Seri Küçük İlânlar, ve seri ilânlarımızdan sür’atle faydalana i*"'-w t' «w W ■-,V l‘"i fll/| RESİMLİ ROMAN * in Çalınan Taç” adlı resimli roiDanıı.ıızdan ' f tu —n t*1*01'4 ni! enteresan bir resimli yeni roman. + 2 2 - * . A juhul ^ (/- Kıbrıs’ın Güneyinde Bir Kalaba var : Z LİMASOL V YAKINDA GENİŞ TAFSİLATIMIZI / BEKLEYİNİZ j»n *•* »r* w ' rf* "fiğ j,-o C— . „ ıÇARŞAMBA’DAN İTİBAREN rl »m* n Yeni İlâve R^nanımız 3 HARP 3 AŞK ‘iv * * '* 1"' / M '"1 ... ^ -X J •' w, e*,r la.- ^ i * **' >*1 i■ U . •- Dört gün önce ordu tarafın - dan düşürülen Dominik Cum hurbaşkanı Dr. Juan Bosch dün memleketinden sürgün e dilmiştir. Başkent Santa Domi ngodan alınan haberlerde bildi rildiğine göre, Dr. Bosch, gizli ce limana götürülerek porto Rico’ya hareket eden bri fırka jbildirilmiştir, teyne yerleştirilmiş ve gazete- cilerin liman bölgesine girme sine müsaade edilmemiştir. Martin, Washinglona vasıl o'. Bakanı, üçlü yönetim kolitikt muştur. Dominik ile münase sının Birleşmiş Milletler yasa betlerini muvakkaten kesen jsına uygun olacağını ve böl Birleşik Amerika'nın .Dışişleri jge sisteminin tathiki için Ame Bakanlığından yapılan bir a - Çiklamada, Elçinin Dominik’e dönüp dönmemesi hususunda henüz bir karar alınmadığı AMERİKAN BÜYÜKELÇİSU ALRILDI Bu arada lstişjre maksadıy le memelketine çağrılan Birle- şik Amerika Büyükelçisi John YENİ HÜKÜMETİN TUTUMU Dominik Yeni Dışişleri Ba kanı, dost ülkeleıe çağrıda bı lunarak, üç kişilik yeni sivil Junta’yı tanımalarını istemiş tir. Dominik Dışişleri Bakanı, rikan Devletleri Teşkilâtını destekliyeceğini, Dominik dip- lomatik temsilcilerine bildirdi ğini söylemiştir. Su Motörünün Suçu Lârnaka Kazasının Ay. The. odoros köyünden Panayiotis | Geçen gece, Biadanlı Meh - n-et Hüseyin Hakkı’nm kullan makta olduğu BX 928 numara lı bir kamyon, Mağusalı Meh jmet Emin Mustafa’nın TR 368 numaralı diğer bir kamyonu çekmekte iken bir kaza vuku pulmuş; karşıdan gelmekte o ^an ve Limyalı Mihalakıs Ev angelou’nun kull mmakta olda ğu CC 402 numaralı otomobil- le çarpışma neticasinde, MihA- lakis Evangelou sağ kolunu kaybetmiş, ayni arabada seya- hat etmekte olan l imyalı An i reas Zenios da s ı? avucun Birleşmiş Millerler Teşkilâ ___ _______ |tına bağlı olan Uluslararası dan yaralanmıştır. İki kamyo- iTelokomünikasyon Birliğinin |nun şoförü tevkif edilmiştir. ICenevre’de yapılacak olan top Bildirildiğine gvire, ikinci |lfantısında, Uzayda Muhabe - kamyonun ışıkları yanmıyor jreler radyo frekanslarının tan du. Jandarma Trafik Şubesi sisi, müzakere edilecek konu meseleyi tahkik otmektedir. 1 ar arasındadır. ;ı|!l|il|ıl|lllll|IIIIIIIH IIllllllllllllllllU «ni1lllllIlllllllli;lllilllll*IIIH IM IIIIIIIH IIIIIIIIIIIIIIllllllllll|llll Kermiya Polisi Taslandı Dün saat 3 raddelerinde Kermiya Polis İstasyonu, RAF Castro'nun Borçları KsuuşmasıSırasında Bomba patladı Georgihiou Katzis’in polise ver ,e bağlı Ingilizler tarafından diği bir ifadeye göre, son iki gün zarfında, bilinmıyen şalvs veya şahıslar, kedJsine ait Pe ter marka bir su motörüne ka sıtlı olarak 100 liralık zarar yapmışlardır. Bahsedilen mo törün kapalı bir verde bulun madiği bildirilmektedir. taşlanmış ve polisin takibi so nunda iki İngiliz askeri tevki; edilmiştir. Yakalanan asker - ler kendilerinin polis binasını taşlamadıkları, ancak bu suçu işliyen diğer lngüızler arasın da bulunduklarını iddia etmiş lerdir Fidel Castro, memleketinin, Sovyetler Birliğ ne 35.700.000 sterlin tutarında J orçlu oldu ğunu açıklamıştır. Castro, ihti lâlin ilk dört senesinde Küba nın Sovyet Blokundan büyük yardım gördüğünü, fakat hal kın buna alışıp tembellik yap mamalarını ve Sovyetler Birli ğine olan borcun erken bir zr. manda ödenmesini sağlamak için büyük gayretler sarfetme leri lâzım geldiğini sözlerine - m - •!•+•:-+-.> •>, Roman ilâvemiz Elimizde olmıyan ve âni zu- hur eden sebepler yüzünden İtrinde Küba’ya oşya taşınma roman ilâvemizi yanna bıra:t- sın) yasaklıyan Yunanistan’ı, mak mecburiyetinde kaldık. Amerikan Emperyalizminin Okurlarımızdan özür dileriz saf bir bendesi olarak tavsif etmiştir. flâve etmiştir. SAVUNMA KOMİTELERİ YILDÖNÜMÜ Ada savunma komitelerinin kuruluşunun üçüncü yıldönü münde, bir açıkh<>va toplantı sında konuşan Cr.stro, konuş ması esnasında patlıyan bir bombaya ehemmiyet vermiye rek konuşmasına devam et - miştir. Dr. Castro, Küba'nın Moskova’da imzalanan nükle er denemeleri yasaklama ant laşmasını imzalamasının, Kara yip havalisindeki durumda kaydedilecek gelişmelere bağ lı olduğunu bildimiş ve gem'- Merihli — Sen buradaki hallerine bakn a da ölülerini bile yanyana göremezsin!.. dünya■ I Mustafa Kemal Derneğinden Eşref Düşenkalkar | Türk — Alman Dostluğunun Nazarı Dikkatine Z Dost bildiğimiz, Birinci Ciha nSavaşında I kader birliği yaptığımız, bugünkü Federal Al - - manya; (Reforumsuz İhtilâl) adlı bir Televiz - ; yon programında bugünkü Türkiyemizden bah l sederken spikerleri ( Türkiyede Atatürk yalnız ! Resim ve Heykelden mevcuttur, yaptığı refo - î rmları yıkılmış fikirleri unutulmuştur.) diyor. - Bir milletin manevî varlığına, asaletine - bu kadar dil uzatacak güdümlü bir spikerin e- - zelide olsa Türk — Alman dostluğuna zarar ~ vereceği muhakkaktır. Atatürk Türkiyesinde 3 her vatandaş ancak dostumuz olmıyan devlet 1 lerin işine yarayacak bu çeşit iğrenç taktikleri - nefretle karşılar. Dünyada dost olan devletler iyi bilmeli 2 dirler ki; Atatürk Anadolumuzda yalnız resim : ve heykellerde değil otuz milyon Tiirkün kal ' binde yaşar. Yaptığı reform ve eseri olan Cuın ! huriyet bugün hürdünyanın ümidi >'e güveni ol - muştur. Fikirlerine gelince : O, Atatürk olarak bizlere, dünyadaki bütün insanlar için (Yurtta ; Sulh Cihanda Sulh’u) öğretti. Vatan ve İstiklâl ; uğruna Cihan dahi olsa karşı durmamız, hakla ! nn verilmeyip zorla alınabileceğin!, insan hak i lan ve hürriyetleri uğruna savaşanlara yardım cı olmamızı gösterdi. Atatürk Gençliği olarak, dünva sulhu için el ele vermek istediğimiz Alman Gençliğine sesleniyoruz : Kontrolsuz olan Televizyon ek ranlarınızda yarı aç ve çıplak olarak gösterdi- ğiniz Atatürk Türkiyesinin toprakları ne bö lü;u:ıüş ne de yabancıların tahakkümü altına girmiştir. Hakikatte bu taktik Atatürk Türkiye sinden korkan veya gocunan bu yü7den menfi propogondalarını yapmak istiyen kimselerin si yasi taktikleridir. Alet olmayınız! Yine Ata - türk Gençliği olarak, sizler için temennimiz en az bizler kadar milli varlığınıza sahip olarak yaşayınız. Ölmekten korkmayınız fakat birleşi İS df’ŞfcffiÜE* Illllltl|ll«ll|lllllllllll|ll||||liai||||||iail||||ll||||||||||l1|||||iril|||lllll|illlllll|1l|!l|iilllt!,lill»lll|llllll<l' ft* t*; ktu!* MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Upload: others

Post on 19-Apr-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İDARE MECÎDÎYE BASIMEVİ LEFKOŞE SAHİBİ: HİKMET AFİF ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963... · dan hava yolu ile Londra’ya i hareket etmiştir. dirlik Bakanlığı

YIL: 1 SAVI1G0 SAHİBİ: HİKMET AFİF MAPOLAR FİATI: 15 MU

İDAREMECÎDÎYE

SOKAK 11-13 TEL: 2824

BASIMEVİLEFKOŞE

TEL : 73S''8 GÎRNE YOLU

30Eylül1963

Pazartesi

HERGüN

SAYFA

- 2 5 * - i* P** 42 aL|»*ştir. n

De Gaulle, Yurt gezisini BitirdiJ hR"

m

“ Fransa Dünya Milletlerine ilham ve iimit verecek ”jırt içinde dört günlük bir C um hurbaşkanın ın , geçen gün

K'" " vapan Fransız Cumhurbaş Lyon'da yaptığı son konuşma De Gaulle, dün Paris’e sı, siyasî müşahitlerin kanaa üştür. Bu gezisi sırasın tince, F ransa’nın dış siyaseti

• ransa’nın .bağımsız dış sı. nin esasını teşkil edecek nite inin anahtannı belirten llkteât/s,

DIŞ SİYASETİN ESASLARIBu konuşmasında kendi a

tom gücüne sahip bağımsız b ir Fransa’nın, bi vçok dünya m illetlerine ilhan

receğini söyliyen De Gaulle, düşüncelerini şu İKİ esas nok

o r ay * * » , Ve<tev

o lu 0 ,">ımur. A!

but» * 4danbu«X- b re n in

r * ”* * ohmad, dkl>ı<»da ukwntmi24h* yiyerek i - o

kurtulama

nIarınHesubına30ıl Adam öldürdüm

tada toplamıştır:Fransa, kendi s ’om endüstri

sini geliştirmeye azimlidir ve Avrupa’da siyasi ve askeri şa­

da yabancılara muhtaç ol - ■Kiıyan kuvvetli bir Fransa

letiıı gerek şimdi gerekse istik balde kuvvet monopolü kurma larını Fransa’nın kabul edemi yeceğ.ini ifade etm iştir.

DE GAULLE 1 ALEYHİNDE | TEZAHÜRAT j Fransız Polisi, yeçengün İLyon şehrini ziyarete giden Cumhurbaşkanı u e Gaulle’ün

mevcut olmadığı takdirde, bu jtekib ettiği yol üzerinde ale/t.' k ıt’a Rusya’nın veya Amerika tu tezahüratta bulunan onyedi ııın boyunduruğu altına gire - kişiyi tevkif etnvştir.

Bntrenanı

\YET SENDİKASI tikler İNDA A ÇILA M A DA

<AN GANGSTER CE - NDE ÖLDÜKÜLMEK

ıİTi!SbRKUYOUıgster Joseoh Valachi,

yatlan,

ti

o Tahkikat Komisyo - ünde Amarika’da cina- ndikaları patronlarının

■''iane duvarlarının içindefa’

ni açıklamıştır. Ölüme man kûm edildiği sırada A tlanta hapishanesine bulunmasına rağmen emniyette olmadığı nı söyleyen VaİMchi. Kaatıl Sendikasının paıronlarının emirlerinin hapishane duvar larının içinde dahi tatbik e dilmekte olduğunu ileri sür müştür.

i / r'f

vrmzın etrafından ay W yan bu Türk evli*

«d*. artık Bİata ^ rr bulamıyordu. Ay rn “Ağabey' dedi le buımkılere hiç

l.ınmjsınlar Davulu ® /urnam uh tribünle

ruUcaftız. FUmalan da h.uırb<J»k. Biraz

m/ gariban kardeşlen oynasınlar zensıth | |

unmesınkr Evtkilah hat posayı »ntmıyac* ^ k e n d ir in ? ^

AKŞAMDAN *

( in fldana'ıla adı

Yeni Evlileri! layatını \tm

mahkûm edildikten sonra bir defa hapishane bahçesinde ölümle karşı karşıya gelerek bıçaklandıktan sonra herşeyi itirafa karar verdiğini açıkU mıştır.

Bir defa da bir başka malı kûm tarafından kafasına de mirle vurularak öldürülmek istenen Valachi bu hâdise - den sonra uyuşturucu mad de ticareti yapm aktan 15 se neye mahkûm alarak y a t • m akta olduğu hapishanede öldürülmesine mâni olmak için ayrı bir h ö cey e alındığı m söylemiştir.

Valachi o zamana kadar kırlaşmış olan saçlarını ta -

çektir

I “MONOPOL | KABUL

EDEMEYİZ”I De Gaulle, iki imtiyazlı dev

Tevkif edilenler, Cumhurbeş kanı aleyhine parolalar hayktf mışlar ve taşım akta oldukları yaftaları ellerinden almak isti yen polislere karsı gelmek is tf mislerdir.

Taburcu Edilen Akıi Hastası intihara Teşebbüs Etti

Türk Cemaat Mecilsi Başkanı, Pakistan Yüksek Komiseri ile Lidra Palas Otelinde bir görüşm e yapm ıştır. Res;mde Rauf D enktaş ve eşini, Pakis tan Yüksek Komiseri ve Begüm Hamid N aw az’la birlikte görüyorsunuz.

M ana Ioannou isirrii Pole - jmili bir şahsın .'andarm aya :verdiği bilgiye göra, dün saat 12 de evinin bahçesinde bulun duğu bir sırada, evden bir ji |lâh sesi işitmiş ve durumun ine olduğunu öğrenmek için e- ve girdiği zaman, 23 yaşındı kı kardeşi Neophytos Ioannou yu çenesinden yaralı olarak bulm uştur. Geçe-îl-rrde akıl

ce akıl hastahan^sinden çıkar, 'an Neophytos’un in tihar et - •nek istediğine inanılm aktadır

Neles Darlığı• e ■ ■■ i ■■yüzünden oldu

Dün saat 8 de Limasol'da 16 Haziran Sokağındaki bir ev de kalm akta olan Rarren Jo nes T rust isimli dört buçuk ay lık b ir İngiliz çocuğu, babası

Telekomünikasyon Toplantısı Kıbrıs Heyeti dün

Londraya gittiLondra’da yapılacak olan j Kıbrıs Delegasyonu, Bayın- , Üç dört gün devam edeceği

hastahanesinden çıkarılan Neo nmmamak için hapishane gö jphytos’un elinde kendi silâhı revülerinin tavsiyesi üzerine nın bulunduğun ı da söylemiş ,tarafından ölü olarak bulun kırmızıya boyattığını da a - itir. Tedavi için Baf H astahane Imuştur, çıklamıştır.

(Devamı Sav. a 6’da)sine kaldırılan yaralının duru | Çocuğun nefes darlığından mu kritik değildir. Bir gün ön ‘öldüğü anlaşılmaktadır.

Commonvvealth Telekomüni kc'syon Encümeni top lan tıları­na iştirak edecek olan dö rt ki-

' silik Kıbrıs Hey îti Lefkoşa’ dan hava yolu ile Londra’ya

i hareket etmiştir.

dirlik Bakanlığı Genel Müdürü Kazamias Başkanlığında, Po.5-

] ta Dairesi Müdürü, Cyta İdare jHey’eti Başkanı Miltades, ve Cyta mühendislerinden Embe- deklis’ten müteşekkildir.

tahm in edilen toplantıda, 7 ti- kim’de Cenevre'de yapılacak olan U luslararası Telekom üni­kasyon Birliği Konferansında m üzakere edilecek teknik ko­nular üzerinde *ikir teatisin de bulunulacaktır.

’. ^ a t o Komisyonu önünde, Cinayet Sendikası ı açıklama yapan ve “Cosa N ostra” nın başı

(jjvrı/'on lira fiat biçtiği gangster Joseph Valachi.

lltK'tl1'1’r i i H

i t

|>ngr» ÜT

m ¥

M ff» » 1

Maclftasıl ha 'a t ve ölüm î 3—21-kIerini anlatmıştır ^Kl^onel kaatil 30 yıl ^ tiği “fo sa Nostra"

ebekiüi adına işledi :leri adatırken hiç nmamıştır. in hesabına çıkıp ürüyordum” diye ■ini anlatan Valac Erlere sendika pat

kendicini 17 ay ıbir olarak ilân e

iSf! mahkûm ettikleri

G angsterler taıafından 6 | lüme mahkûm edilişi Valac- j hinin televizyon makineleri I ve projektörleri altında Se -

natonun şahitlik sandalyesin ' de yaptığı itiraflara yol aç - j mış bulunm aktadır

HAPİSHANEDE ÖLÜMLE KARŞILAŞTITemiz bir gri db ise giymiş

ve siyah beyaz ı;ravat tak - mış bulunan Valachi Kaatil Sendikası tarafından ölüme

Dominik C. Başkam Sürgün Edildi

Hazada Kolunu Kaybetti

m < * mjtt, V * M&

EKİM AYI YENİLİKLERİMİZİ AÇIKLIYORUZ

j\i 1 Ai ",r vtf — Kıbrıs’ta ilk defa olarakHaU*0

M M

«m

A •*- 1 MM

GÜZELLİK KIRALİÇESİ ’ ni “DEVRİM” SEÇİYOR

;;— Türk Mûsikisine Yön Verenler.

,e mi A YATLARI, ESERLERİ, ETKİLERİah Mr

i m W

L f t * — Seri Küçük İlânlar, ve seri ilânlarımızdan sür’atle faydalana

i*"'-w t '

«w W

■ - , Vl‘"i f l l / | RESİMLİ ROMAN * in Çalınan Taç” adlı resimli roiDanıı.ıızdan

'f tu —n t*1*01'4 ni! enteresan bir resimli yeni roman.+ 2 2 - * . A

juhul ^ ( / - Kıbrıs’ın Güneyinde Bir Kalaba var :Z‘ LİMASOL

V YAKINDA GENİŞ TAFSİLATIMIZI / BEKLEYİNİZ

j»n *•*»r*

w 'rf*" f iğ

j,-o C— . „ ıÇARŞAMBA’DAN İTİBARENrl »m*

n

Yeni İlâve R^nanımız 3 HARP 3 AŞK‘i v * * '* 1"' /

M '" 1 ... ^ - X J

•' w, e*,r la.- ^ i* * * ' > * 1 i■ U . • -

Dört gün önce ordu tarafın - dan düşürülen Dominik Cum hurbaşkanı Dr. Juan Bosch dün memleketinden sürgün e dilmiştir. Başkent Santa Domi ngodan alınan haberlerde bildi rildiğine göre, Dr. Bosch, gizli ce limana götürülerek porto Rico’ya hareket eden bri fırka jbildirilmiştir, teyne yerleştirilm iş ve gazete­cilerin liman bölgesine girme sine müsaade edilmemiştir.

Martin, W ashinglona vasıl o '. Bakanı, üçlü yönetim kolitik t muştur. Dominik ile münase sının Birleşmiş M illetler yasa betlerini muvakkaten kesen jsına uygun olacağını ve böl Birleşik Amerika'nın .Dışişleri jge sisteminin tath ik i için AmeBakanlığından yapılan bir a - Çiklamada, Elçinin Dominik’e dönüp dönmemesi hususunda henüz bir karar alınmadığı

AMERİKAN BÜYÜKELÇİSU ALRILDI

Bu arada ls tiş jre maksadıy le memelketine çağrılan Birle­şik Amerika Büyükelçisi John

YENİ HÜKÜMETİNTUTUMUDominik Yeni Dışişleri Ba

kanı, dost ülkeleıe çağrıda b ı lunarak, üç kişilik yeni sivil Jun ta’yı tanımalarını istemiş tir.

Dominik Dışişleri Bakanı,

rikan Devletleri Teşkilâtını destekliyeceğini, Dominik d ip ­lomatik tem silcilerine bildirdi ğini söylemiştir.

Su Motörünün Suçu

Lârnaka Kazasının Ay. The. odoros köyünden Panayiotis

| Geçen gece, Biadanlı Meh - n-et Hüseyin Hakkı’nm kullan m akta olduğu BX 928 num ara lı bir kamyon, Mağusalı Meh

jmet Emin M ustafa’nın TR 368 numaralı diğer bir kamyonu çekmekte iken bir kaza vuku

pulm uş; karşıdan gelmekte o ^an ve Limyalı M ihalakıs Ev angelou’nun kull m m akta olda ğu CC 402 numaralı otom obil­le çarpışma neticasinde, MihA- lakis Evangelou sağ kolunu kaybetm iş, ayni arabada seya­hat etm ekte olan l imyalı An i reas Zenios da s ı? avucun

Birleşmiş M illerler Teşkilâ___ _______ |tına bağlı olan U luslararası

dan yaralanm ıştır. İki kamyo- iTelokomünikasyon Birliğinin|nun şoförü tevkif edilmiştir. I C enevre’de yapılacak olan top

Bildirildiğine gvire, ikinci |lfantısında, Uzayda M uhabe -kamyonun ışıkları yanm ıyor jreler radyo frekanslarının tandu. Jandarm a Trafik Şubesi sisi, m üzakere edilecek konumeseleyi tahkik otmektedir. 1ar arasındadır.; ı | ! l | i l | ı l | l l l l l | I I I I I I I H I I l l l l l l l l l l l l l l l l U « n i 1 l l l l l I l l l l l l l l i ; l l l i l l l l l * I I I H I M I I I I I I I H I I I I I I I I I I I I I I l l l l l l l l l l | l l l l

Kermiya Polisi Taslandı

Dün saat 3 raddelerinde Kermiya Polis İstasyonu, RAF

Castro'nunBorçları

KsuuşmasıSırasında Bomba patladı

Georgihiou Katzis’in polise ver ,e bağlı Ingilizler tarafındandiği bir ifadeye göre, son iki gün zarfında, bilinmıyen şalvs veya şahıslar, kedJsine ait Pe ter marka bir su m otörüne ka sıtlı olarak 100 liralık zarar yapmışlardır. Bahsedilen mo törün kapalı bir verde bulun madiği bildirilmektedir.

taşlanm ış ve polisin takibi so nunda iki İngiliz askeri tevki; edilmiştir. Yakalanan asker - ler kendilerinin polis binasını taşlam adıkları, ancak bu suçu işliyen diğer lngüızler arasın da bulunduklarını iddia etmiş lerdir

Fidel Castro, memleketinin,Sovyetler Birliğ ne 35.700.000 sterlin tutarında J orçlu oldu ğunu açıklamıştır. Castro, ihti lâlin ilk dört senesinde Küba nın Sovyet Blokundan büyük yardım gördüğünü, fakat hal kın buna alışıp tembellik yap mamalarını ve Sovyetler Birli ğine olan borcun erken bir zr. manda ödenmesini sağlamak için büyük gayretler sarfetm e leri lâzım geldiğini sözlerine

-m - •!•+•:-+-.> •>,

Roman ilâvemizElimizde olmıyan ve âni zu ­

hur eden sebepler yüzünden İtrinde Küba’ya oşya taşınm a roman ilâvemizi yanna bıra:t- sın) yasaklıyan Y unanistan’ı, mak mecburiyetinde kaldık. Amerikan Emperyalizminin Okurlarımızdan özür dileriz saf bir bendesi olarak tavsif

etmiştir.

flâve etmiştir.SAVUNMA KOMİTELERİYILDÖNÜMÜ

Ada savunma komitelerinin kuruluşunun üçüncü yıldönü münde, bir açıkh<>va toplantı sında konuşan Cr.stro, konuş ması esnasında patlıyan bir bombaya ehemmiyet vermiye rek konuşmasına devam et - miştir. Dr. Castro, Küba'nın Moskova’da imzalanan nükle er denemeleri yasaklama ant laşmasını imzalamasının, Kara yip havalisindeki durumda kaydedilecek gelişmelere bağ lı olduğunu b ild im iş ve gem'-

Merihli — Sen buradaki hallerine bakn a da ölülerini bile yanyana göremezsin!..

d ü n y a■

I Mustafa Kemal DerneğindenEşref Düşenkalkar

| Türk — Alman Dostluğunun Nazarı Dikkatine

Z Dost bildiğimiz, Birinci Ciha nSavaşındaI kader birliği yaptığımız, bugünkü Federal Al -- manya; (Reforumsuz İhtilâl) adlı bir Televiz - ; yon programında bugünkü Türkiyemizden bah l sederken spikerleri ( Türkiyede Atatürk yalnız ! Resim ve Heykelden mevcuttur, yaptığı refo - î rmları yıkılmış fikirleri unutulmuştur.) diyor.- Bir milletin manevî varlığına, asaletine- bu kadar dil uzatacak güdümlü bir spikerin e-- zelide olsa Türk — Alman dostluğuna zarar ~ vereceği muhakkaktır. Atatürk Türkiyesinde 3 her vatandaş ancak dostumuz olmıyan devlet1 lerin işine yarayacak bu çeşit iğrenç taktikleri- nefretle karşılar.

Dünyada dost olan devletler iyi bilmeli2 dirler ki; Atatürk Anadolumuzda yalnız resim : ve heykellerde değil otuz milyon Tiirkün kal ' binde yaşar. Yaptığı reform ve eseri olan Cuın ! huriyet bugün hürdünyanın ümidi >'e güveni ol- muştur. Fikirlerine gelince : O, Atatürk olarak • bizlere, dünyadaki bütün insanlar için (Yurtta ; Sulh Cihanda Sulh’u) öğretti. Vatan ve İstiklâl ; uğruna Cihan dahi olsa karşı durmamız, hakla ! nn verilmeyip zorla alınabileceğin!, insan hak i lan ve hürriyetleri uğruna savaşanlara yardım

cı olmamızı gösterdi.Atatürk Gençliği olarak, dünva sulhu için

el ele vermek istediğimiz Alman Gençliğine sesleniyoruz : Kontrolsuz olan Televizyon ek ranlarınızda yarı aç ve çıplak olarak gösterdi­ğiniz Atatürk Türkiyesinin toprakları ne bö lü;u:ıüş ne de yabancıların tahakkümü altına girmiştir. Hakikatte bu taktik Atatürk Türkiye sinden korkan veya gocunan bu yü7den menfi propogondalarını yapmak istiyen kimselerin si yasi taktikleridir. Alet olmayınız! Yine Ata - türk Gençliği olarak, sizler için temennimiz en a z bizler kadar milli varlığınıza sahip olarak yaşayınız. Ölmekten korkmayınız fakat birleşi

İS d f’ŞfcffiÜE*I l l l l l t l | l l « l l | l l l l l l l l l l l | l l | | | | l i a i | | | | | | i a i l | | | | l l | | | | | | | | | | l 1 | | | | | i r i l | | | l l l l l | i l l l l l l l | 1 l | ! l | i i l l l t ! , l i l l » l l l | l l l l l l < l '

ft*

t*; ktu!*MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Page 2: İDARE MECÎDÎYE BASIMEVİ LEFKOŞE SAHİBİ: HİKMET AFİF ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963... · dan hava yolu ile Londra’ya i hareket etmiştir. dirlik Bakanlığı

‘ D E V R İ M , 3 0 E y l ü l

ayfa : 2

İngiliz Kemal Kıbrıs'ta ANLATAN İNGİLİZ KEMAI

YAZAN : H.A.M.

Yeşil Adanın Mavi Limanı— 16—

Hacı Osman Fisher’i ben de beğenmiş delildim . Heri fin tutacak tarafı yoktu ama bir kere aramızda bulunmuş ne yapabilirdik'’ Döğsen de bir, düğmesen de. Ya öldür sen ? Ozaman . >ırum hiç de lehimize olm vacaktı. Bir Türk gemisinde yolculuk ya pan bir lngilizi — Ama ne c lursa olsun — Öldürmek, de nize atm ak hiç d* lehimize değildi

Kaptan da aynı düşünceye sahipti ama, bir kere sinir - lenmişti herif. Haksız da de gildi yani. Fak.it işi tatlılığa bağlamanın ser.nliği içinde yolumuza devam ederken, Hacı Osman Fisner bizden habersiz, gene denize karşı, güneşi kucaklarcasına bir şeyler yapıyor, 'Jflha doğrusu

sözde namaz kılıyordu.Kaptan bir m üddet Hacı’-

yı seyrettikten sonra, bana döndü :

—“ Yalan, dedi Bu Adam Allahsızın biri. Hem oyna - mak istiyor. Şeytanın bir başka şekli bu udamda top lanmış. Fakat bu haliyle o, yalnız kendini kandırabilir.'

“— Meraklı çok tarafları var herifin, Doğrusu ben de şaşıyorum adan,m hallerine am a bir mâna vere miyorum.”

“— Onun ne mal olduğunu daha sonra anlıyacaksın.”

Tan kızıllığı, Ukdenizi bir okadar daha güzelleştiriyor du.Kaptanla omuz . muza ver - dik ve bu güzelliği seyrettik Doyamıyordu insan Usanmı yordu bırakmıyordu. Fakat insanoğlunun bıkıp, usanmı

Lefkoşa Türk Kadınlar Birliği Hayırsever Halkı miza kış hazırlıkları için başarı ve kolaylıklar diler - ken hazırlık esnasında gardroplarından çıkacak ve kullanma dışı bırakılacak giyim eşyalarının hayır işle rinde kullanılmak üzere birliğe bırakılmasını rica e der.

N o t : Birlik Pazartesi ve Çarşamba günleri ö.s.

saat 3 — 5 açık olacaktır.

LEFKE ERKEK SANAT ENSTİTÜSÜ

— m ü d ü r l ü ğ ü n d e n —

1. Enstitüm üz 1963 — 1964 Ders yılı için, Giriş im tihanları 30 Eylül, 1963 Pazartesi günü Öğleden ev vel saat 10.30 yapılacaktır.

2. Ayni gün , Lefkoşadan Lefke Otobüs yazıha nesi önünden sabah saat 8 de Lefkeye bir otobüs kal­kacaktır.

İlgililerin Lefke otobüs şirketine m üracaatleri rıea olunur.

yacağı nekadar güzellikler vardı Fakat gerçekten bu tu mamen başka, im am en ayrı b ir güzellikti. Gözlerimiz ışı yor, yüreklerimiz ışıyordu.Bir aşk bahçesine açılmıştı Akdeniz. Gökü denizi, m avi­likleri, azönce ışıl ışıl yanan fakat şimdi teker teker sön meye başlıyan yıldızlar, ışık­larını güneşe vermiş gibi gözlerini kapıyorlardı.

Akdeniz gec<;ıeri yavaş vo vaş sönüyor, bunun yerine ışıklı, mavili bir gün başlı - yordu. Yıldız altında yolcu luk, sonra gök mavisi deniz içinde çırpınan ışığa kavuş - mak, heyecanlandırıyordu in sanı.

“— Kıbrıs’a ilk yolculuğu nuz mu ?” Diye sordu kap - tan.

Uzun yıllar önce bir defa daha gelmişliğim vardı am;>., şimdi durup hesap mı vereçektim.

“— Evet, dedim, ilk defa geliyorum. Galiba karşımız da ışıyan G im e ”

“ Girne, tanıyorsun işte.”“— Kitaplardan.”“— Girne’de mi kalacak -

siniz ?”“ Belli olmaz. İşlerimize

bağlı Belki de Adanın her ra rafını gezip, görmek icabedî cek. Ticaret işleri hep böyle dir.”

Kaptan gülümsedi.“— Kendimden bilirim."“— İşten anlıypn bir adam

siniz”“— Belki ama, hiç de işten

anladığım yok gibi ” Gülüştük. Kaoton sabaha

karşı çok neşeliydi. Elini o muzuma attı. Yürüdük. San ki denize girercesıne, tepeye tırm anırcesine yürüdük. Yo­lumuzun daha da uzamasın, bitmemesini istiyorduk. O - nunla konuşmak, dert yan - mak, dert dinlemek heyeca nı içindeydim. Babayiğit bir adama benziyordu Kaptan. Belki de bana yardımcı da o labilirdi Fakat birdenbire o- na açılmak, içimden gelmeni

—Davamı Var—

Richard Burton’ıİLİZ

ı m

üzerindeki Tesiri Nedendir?

Burton, kendisinin di,̂ edileceğine veya Uz Ozet^ ki kontrolünü kaybedecek inanmıyor. GUze'ligj omı bilir ama garip Katırijl̂ j la...I Burton’ın bildiği b irç e y „

ha var : Eğer kendini jjjft kölesi durumuna tiüşürürve pabuçlarını bağlamıya baji* sa, diğerlerinin listesine gi^ gin, anlamıştır. Böyle olıruk (tansa cehennemi boylanuj, tercih ediyor.

Son zamanlarda Richard Burton’ın söylediği şu : "ti, zabeth Taylor'la >‘vlenro*|( ü tıyorum. Ve evleneceği Çeşitli dedikodular yapılım; birtakım söylent’ler ortıyij itilmiştir. Eğer dive, bir şey yoktur. Sinimle inek istiyor. Ben de

Bu hususta El lor daha sonra ga*

Rıchard'm buna tize göre, bir kadında araı

Richard Burton m gör ,ebir kadında tün evsafı Liz'de Şimdiye kadar tanıdığım ir,sil ların hiçbirine benzemiyor.» . başka bir kadını aratnuyaca#®‘‘ üüşündürmiyecek kabiliyeti#11. dir. Aşk mı diyeceksiniz ? I*^" söylerseniz söyleyin, bea

wfakat iı

bu

Richard Burto.ı her şeye sa hib olan bir adan,dır : sıhhat, görünüş... KabilİYr t...

Ve bütün bunların üstünde Richard Burton 1 iz’e sahiptir Eöyle olduğu halde hayatın i çapları Richard’ atesir etmek

ite ve problem le- yara tm ak ta­dır.

En büyük pro'o’.îm i de yine Liz’dır.

Bu gözde hanıni'iı en büyük özelliklerinden b ':i de, kendi ne kapılan erkekleri köle duru

muna düşürm e va istediği gi - bi idare etmedir. Eski kocalar, bunun en açık örneklerini teş kil edebilir.

Hakikaten Liz'in -rîski dört kocası ve sayısız arkadaşları ona kul köle olmuşlardır.

DEVRİM’İN DÜNKÜ SAYISI

4530 ADEİ

BASILMIŞTIR

j Nicky Hilton böyle idi. Ma sallardaki presesi bulmuş gibi

Ibir hali vardı. Ama sonradan, daha halayının yarısında çekiş m eler başlam ıştı

Mike Wilding bu muhteşem varlığın sihiri ile büyülenmişti Liz, onu her y e rd i takib etmi-j ve en sonunda İng iltere’de ya kalam ıştı. Evlenmişlerdi; m es­u ttu lar da... Eğer ortaya Mike Todd çıkmasaydı, acaba bu sa adetleri uzun mu sürecekti.

Mike Todd, Liz’e delicesine vurgundu. Çünkü onda gençli­ğinin canlandığını hissediyor du. Bu, karşılaştık ları günden itibaren ölünceye kadar devam edip gitmişti.

Ondan sonra n ; oldu ? Liz, başka bir av yakaladı : Eddie Fisher... M uhakkak ki Eddie Fisher, böyle bir kadına sahib oim aktan gurur duyuyordu.

Dedikodu yazarlarından biri Liz’i Rusya’nın Kf.therina’sı i- le mukayese ediyordu.

Richard Burton, bu modern Katherina veya K leepatra’nın sinesine çekildiği erkeklerin sonuncusu olduğunu pekâlâ takdir ediyor Ya'nız arada bir fark ortaya Çakıyordu :

gece gündüz, öğle, her a * * 1' jarıvorum. istivon.m »ınudâonu görüyorum pminimlöA "' 'da beni görüyor." '«Jt!1*1'

Bunlar Richard Burton1* P ■ sözleri... Her iki «ışığı da İ«J- ka problemler bediyor { a s ­ların başında avnlua r ri var. Richard karısı EyMp den ayrılmak için yiiz bin M dolar vermiye razı . Liz b de daha fazlasını Kimbilir ?

Richard Burton devim eti yor : Liz’le Cleopatra f i n yaparken sette sevişmiştik, t* nu hakiki bir Cleopatra « f rak görmüştüm. Nirinytonl larca öncesi güzelliği kmJ çıkmıştı sanki... Beni natıs gibi kendin,;Tıpkı arzın 1

“ Liz’in dört Onları kendi çocuKİanm dar seviyorum şimdiden., yor ama yine de eski, hakiki karısının O’tınnı maktan da vazgeçmiyor, rımı ve çocuklarımı geldiği kadar arayıp ğım." diyor Richard

Kleopatra’nın aşkı Antonlııs yor...

da karar kıldı mı ? Ama Liz' inki Burton’da kılmışa benzi-

ŞEYTAN TAŞUIRIA lil M a p o la r

TEFRİKA No : 53

Usta doğru söylüyordu. Dünyada alışıl'n:1 yacak bir iş yoktu. Anada ndoğma bir aktör değildi ya. Melih beyin gayreti sayesinde kum panyanın en başarılı sanatçısı olmuştu. Bunda Bengii’nün, Çiğdem’in de rolü olmamış değil - di. Bir kadın bir erkeği yaratmakta çoğu za • man büyük haşan göstermiştir. Kadınların er kekler üzerinde yarattığı etkiler, en basit bir insanı bile başarıya ulaştırmıştır. Fakat bu çev­rede kadın diye birşey yoktu.

Zaten daha kimi tamyabilmişti. Kendi ka buğunda, kendi çevresinden dışa çıkmıyan, yal nız evini, çocuklarını düşünen Şayeste kalfa, o nun kızı Nilüfer oğlu Vedat.. DUkkândakiler... Hele daha dükkândakileri gerektiği bir şekittfe tanımış bile değildi. Bir Halil Usta vardı, iyi kalpli, temiz yürekli bir Halil Usta. Onun ya - nında yıllardır kalfalık yapan, insanları olduğu gibi gören Fikret Usta. Bir de Ali, ondan sonra

■ ı m ı ı ı ı ı ı ı m ı ı l ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı ı ı ı ı ı M i m ı ı ı ı ı ı ı ı

“Karadağlı” diye çağırdıkları küçük bir çocıık vardı. Karadağlı demire dokunmıyor, ateşe do kunmıyordu daha. Çahşanlara su taşıyor, kah ve, cigara taşıyordu.

— Sevgen dikkatli ol, diye bağırdı Fikret Kalfa.

Halil Usta koşarak yanlarına geldi. Eli, a yağı titriyordu. Sevgen ne olduğunun fariki bi le değildi. Zınk diye körüğü durdurdu.

— Gözlüksüz çalışılmaz ki oğlum, diyor­du Halil Usta. Kıvılcımlar yakar, kör eder in - sam. Emniyet edemezsin ona. Çok kancıktır. Tıpkı kötü bir kadına benzer. Daima intikam almak tarafmdadır.

— İyi ki gördüm dedi Fikret kalfa, yoksa kör olup çıkacaktın.

Kör olmak.. Işığı görmemek. İnsanları, ta biati görememek. Bunun da bir zevki, bir hey<? canı vardı muhakkak. Kendi dünyasının karan lıkları içinde, bulut bulut kendi insanlariyle ko nuşmak. Belki de bütün acılarını, ıztıraplannt unutturacaktı ona. Ya yaşamak gücü? Yalın bir karanlığın sonsuzluğu içinde, seve seve kör olmak. Yaşamak gücünü mahvedebillrdi.

— Sevgen’i çok dalgın görüyor^ n bugün lerde. Bir derdi olsa gerek dedi Halil Usta.

— Dertsiz insan mı var Usta, diye cevap verdi Fikret kalfa.

— Ali, Sevgen Amcana bir çay getir.ııııııııiMiıı|iıiırıi(|ff|ff||||||||||||||||||||i'|||||i|; inini,(«m t mı,inim.j ı ı <ruiitiniuiHicı

— Başüstüne usta.Geldiğindenberi belki de ilk defa olarak

Halil usta bir ikramda bulunuyordu. Çayı sev̂ miyordu ama, çay yerine bir kahve getirilme - sini de söyleyemedi.

— Biraz dinlen oğlum, dedi Halil Ustc. Şöyle biraz otur. Ali çayı nıgetirsin,

—Teşekkür ediyorJm Usta. Mahcup edi­yorsun beni.

Mahcup bir çocuğun dertleri, acılan, ıztı raplan, bir birine katıldığ ızaman, yüzyılların a ğır yükünü taşıyan eski bir binaya benzerdi. Sevgen artık zaman diye birşey tanımıyor, ge­lecek yılların ağır yükünü şimdiden omuzları­na yüklenmiş, çökmüş bir insan gibi sendeliyor du.

Demir koltuğa oturduğu z^man derin bir nefes aldı. Dünü uııutamıyordu bir türlü. Za - ten unutmak da istemiyordu. Unutmağa çalış­tığı zamanlar, kendini çok daha yorgun hisse­der, âdeta mahvolmuş bulurdu.

— Çayını getirdim Sevgen Abi. dedi Ali.— Teşekkür ederim çocuğum, koy şuraya

biraz soğusun.— Çayı soğutmadan içerler be Abi.— Ben ılık içerim.

- (Devamı Var)

.......... MAAR .TARAFINDAN, SAYIŞAİ

caziî; 3Si

— Devamı

DEVRİM Basııne*1Bütün baskı işleriniz İçin “ D evrim ” * emrinizdedir. Her türlü baskı İşini en zamanda ve en temiz bir şekilde hazıfl* ̂ J lim eder.

MAKBUZ FATURAKİTAP DERGİAFİŞDÜĞÜN DAVETİYESİ

İLANIEL CETVEL İŞLE*

yol"'Iıiracaat: Dpvrim Basımevi. Glrne > „

I

Page 3: İDARE MECÎDÎYE BASIMEVİ LEFKOŞE SAHİBİ: HİKMET AFİF ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963... · dan hava yolu ile Londra’ya i hareket etmiştir. dirlik Bakanlığı

"

Türk Perdesinin En Cazip Gözlü Kızı

« i t a I ! • 1 111 : i : I ̂ı a 11 s i 1 1 ! j 1 1, a i j | U| i l | l l ü | l i f l i | l l | ı ı | ı i | ı ı a ı | | / i | ı i | | | | n | ı ı g ı n m m m ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı g n ı ı ı .

V A R - V ü KB e n e k h a k k i h a k e r İ i

ı s ; ^ : ,ş kalan her saatten kış gecelerinde yanım ıza yatına mal olan o korkunç lanmağa bakardıK. yem olarak koyun budu a lu otellerden daha güzef n otomobilimize ko - hp> yüdızlı sema altnda u daha ikramcıdır. Harbin !izi ve bir kauçuk zanan kari düzlüklerde bu harbin cereyan ettiği bir ı l a l ı r , civardaki göl- canavarlar beklemenin en çetin senelerinde bile, irdek ve kuş av^ rT1 kendine göre bi rzevkı harb meydanında hayranı erdik. Kaz, ördek, olurdu. Av nikâyelerim olduğum Türk köylüsü - * vs çeşitli av bol bol boldur. Bir yaz günü oto- nün misafirperverliği ve

^ uttu, ördek avlar- ınobille giderken üzerim cömertliği emsalsizdi. Bu kauçuk sandalı şişi ■ den uçan bir kocaman kar candan insanla-a ne bü- 11 kenarındaki sazlık tali vuruşum dan tutun, yi yük bir yakınlık duyduğu 3 akşam vaktim bek- ne otombil yolculuğu sıra mu burada tekrar zikret c. Hiç unutmam, bir sında yüksekten uçan sü- mek isterim. Bu intibala- : /ine böyle bir gol ke rülere ateş ederek kuş rımı bitirirken, av arkada da oturmuş dalgın vurduğum, uzak mesafe - §ı olarak Anadolu kırlıkla n düşünüyor, bir yan İerden iyi nişancılık m aha rında ve Küçükçekm ece’- la önüfadc duran ye reti gösterdiğim günlere de yolculuğum uza katılan

GülbinEray

İRu u j u ı . ^ - x o ı x i ı U c l U U , i \ . â r â C l

günlere de yolculuğum uza kat,lan FlNDIKLI'dan Taksi- niz ve Çanakkale Bogazlı s l ı ö r d e ğ i n arkasın- kadar Ankaradaki sefirli- T ürk dostlarım ı hatırlam a me çıkan Kazancı o u - rının a gtelecek sürüyü bekli- ğim sırasında geçen bu ta t m ak hatır saym am ak olur Şunda, bir ap a rm an ın ıen ası mış j r ar. ası...

‘jm. Birden arkam da h hâtıra lar aklım dan hiç Yorulmak bilmiven o m - lüst katında lâh natladı: vseil has ....... ~ ..............

ItaH

0««** on aoıııud geçen c ______jm. Birden arkam da h hâtıra lar aklım dan hiç Yorulmak bilmiyen o za lâh patladı; yşeil baş çıkmaz. Tabiî güzellikle - m anki şoförüm Vladimir bir anda tehlikeyi se r jn b ir araya geldiği bu de bana çok hizm et etmiş ; süzülüp uçtu. Av - yerlerde dolaşıp avlan- tir. Aziz M eslektaşım Af- a usulünü bilmiyen m ak o zam an bizler için de kaygısızca vakit geçir

'acıya içimden söylen mânevi b ir teselli oluyor menin m ünasebet almama 961 Yeşil başlıya, ördek du. Bazan otomobilimiz sı lâzım geldiğ^i hatırları

acağım diye ateş et- çam ura saplanır, en yakın na getirebilirler. Onlara bereket tutturam a- köye sığınmak zorunda ka şunu söyliyeyim: V atan -

. Arkamı dönünce A hrdık. Çam urdan kurtul - dan uzak ve ağır mesuli - can Şerifi Steinhardtı m ak için tek zare arabayı yetler altında bulunan va­lim. O da beni tanıdı bağlayıp çektirm ekti. Bu zifelilerde, mâııâvi gergin rtım dönerek âlelace işte gönüllü yardım cılar lik belki cephede dövüşen zlar arasına daldı. Bu hemen bulunurdu. Bozkır lerinkinden dana fazla o - isızlığına rağmen, larda hava kararıp da ka - luyor. Tanrı herhalde, cep da müttefikler tara - ranlık bastı mı, Anadolu- hede dövüşenlerle beraber n hapsedildiğim sıı a daki köy evleri, en konfor olduğu gibi, uzak diyaralr ;ni ziyaret etm ek 11e zam anda böyle zevk için da bulunanların kalblerini tini göstermiş olduğu oan Sefirinin bana hediye ferahlatacak bir teselli uıtamam. Öyle bir za ve m ilyonlarsa insanın ha yaratm asını da biliyor. Bu la beni ziyaret etm ek «z.tmek lûtfunda bulundu - gibi m eşgaleler bizim için ;n büyük bir kadirşi nın hem en yansım saran o tarih te hakikaten bir a-ktı. hatim izde bize en fayda* vunjna vesilesi olmuştur,

öncülüğü yaparlardı.idetli kışlarda, Anka — Devamı Var —varındaki bahçelere Okuyucularım, dünya - tlar inerdi. M ehtaplı *u av köpekleri bu seya -

üst katında oturuyor. Dar beyaz pantolonu ve üze

bajur. Aslında bu, Karade zorunda kaldım. Evlenip niz ve Çanakkale Boğazla ayrıldım. Kendi dikişleri- rının 1879 da tngilterede mi diktim, bir avukat ya- basılmıs hır nında çalıştım. Onun için

eski kelimeleri de kullanı yorum. 1961 ’de Küçük

zerinde: “Commander W. J. L. YVhorton and the of-

\ Lefter Kıvırıyor tagay Sıkışıyor

— Dünden Kalan —

E, ya... Çıkacak daha. 1e annan bö\ le böyük iş­li?Anlamam... Anlat hade... Çıktı, çıktı, Çıktı, çıktı.... içi anlatan:ÇıkU, çıktı..

~j devam ederken, iki kula- anlatılanlara vermiş olan - de, habire gaza basıyor eyecandan. Sıirat ibresi,, altmışı gösterdi Sonraılşe dayandı.rilril:

nü yuttu.— Sonra, Top göründü!..— Bravooî..

t Çıktı, çıkU, çıktı..Edikçe, şoför basıyordu ga Otobüs uçuyordu sanki, ınlar çığlığa, erkekler ba -

ta başladı:Sühaaaaa... Ulan Süha, o havaya yolladı, sen de bi ik cennetine mi yollaya

>üs yavaşladı. Herkes ra nefes aldı. Bir saniye -

bir sessizlik Udu. A n s ı z ı n

gibi patladı:Annat!..Hade, annat!.Soğra?

® 5 ? |? Sonraaa.. Çıktı, çıktı, çık Ww ■ çıktının... Çıktı.

Nere?— Boynuzumu 1 gabuğuna...P nere çıkar?

f— Havaya...Bu da havaya çıktı işte,

re çıkacak?— Annat!.

0 0* * * * * ‘•“ •te» ya..

,} tit H*r r ~~ Havada galmadı _ ıtOtU ^ 1 »»Ubarek top>

ya bu

U ı **

, k ı | 7IH * * '

mübarek top? sıkışıyor... Lefter kıvırıyor, ̂ “ Ne bileyi myavu? Çıktı. Turgay sıkışıyor.. Lefter kıvı-.«5 Örmedik biz de. Henimi»:« ------ —

— tndi, indi, indi, indi, indi.— Çok heyecanını!..

— tndi, indiiii.— Eee ?— Çabuk!— Söyle!..— İndiı indi, indi... Dur be!

Patlama be! O galar çıktı, çık tı , tıktı.. Birden inmez ya...

— Doğru.— İnmez..— İndi, indi, indi...— Wff! Bayılacağım..— Sus yavu.. Sus be! Hanım

evlâdı...— Bana bak!..— Baktım!...— Kesin be!.. Ne o sana

baksın, ne sen ona . Topa ba • kın, topaaa..

— İndi, İndi., .tndi.Herkes derin bir “oohh!.1

çekti gene.— Bravo! Sonra ?— Top gene Lefter’de...— Vay anasını!..— Yaşasın be!..— Yahu be! ...— Tuh be!..— Soğra ?— Lefter kıvırıyor...— Kıvırsın..— Turgay sıkışıyor..— Sıkışsın..— Dur be! Kesme sözümü

be!...— Aman, sus'.um Anlat!.— Lefter kıvırıyor, Turgay

sıkışıyor... Lefter kıvırıyor,

— Kes be!.. Kei be!. Kes be!.. Kes be!..

Diye bağırdı, büğırdı, bağırdı.

Haçı anlatan dehşetli kork tu. Heıkes sindi. Maçı anlatan

— Kestim be abi... dedi.— Kesme, sonunu anlat!.. Kalbini tuttu :

— Ben de heyecannandını ?— İstersen annatayım.. de

di delikanlı.— Kısa ama... Kestirmeden

annat!Maçı anlatan bir yutkundu,

sonra :— Lefter şutü.nii çekti... de

di.Beşi, altısı birUen atıldı:— Ee, n’oldu?— Turgay üstüne etti!..— Yaşa, bravooo:..— Yuuuuuuuh'.— Helâl olsun!— Yuuuuuuh!..— Sahi mi ? dedi kasap kı

lıklı.— Sahi abi. Gözlerimle gör

düm.

ficers of H. M. Ships Sho arvvater ( 1872) and fawn” damgası var. Kim bilir nereden e'ine geçir ­miş bu tarihî haritayı?..

| rinde blûzuyla karşım da - ki koltuğa oturm uş. O tur m aktan çok, uzanmış de-

jmek gerekir. Uzun ve bi - [çimli bacakları var.... K o­yu mavi renkte güzel goz leri ilk göze çarpan ta ra - — “Sadece abajur yap fi... Hemen arkasından, bir mam, elbise d'km esini de jkaç dakika konuştuktan bilirim ” diyor. “Ben kendi sonra çok samimî, hür fi - mi tiyatroda hâlâ talebe

jkirli, kişiliği olan bir ka - sayıyorum, am a sinemada dınla karşılaştığınızı aniı oynam aya gelince en çok yorsunuz. Hemen her ko- sinemayı istiy ırum . Çün- nuda kendine özgü düşün kü milyonlarca kişi ta ra - çeleri var. Sahneden önce l'ından seyredilmenin zev onu gerçek hayatta beğe- kı sonsuz oluyor Beni ya

İniyorsunuz. Aslında sah - kından tanıyanlar çok se­nede çok iyi oyuncu ol - ver. Fakat uzaktan gören dukları halde, bu suniliği 1er “Poz atıyo- kendin, hayatta da devam ettiren beğenm iş” gibi lâflar eder ler vardır ya? Gvilbin Eray 1er. Poz atm ak ne demek, böyle değil. Sahnede epey ben insanlardan korka ce ilerlediği halde, dostla rım .” rı ile gayet rahat konuşu­yor ve onu dinlemek zevk Bütün pencerelerden oluyor. Boğaz ve M arm ara gö rü ­

nüyor. Baktı, baktı:Güneşli, aydınlık apart.

m anda önce, renk bolluğu — “İnsan burada otur-göze çarpıyor. Rengin her du mu, denizi ve 0 ___çeşidi var. Sonra, büfe ü- m anzarayı seyretmeli de- zerindeki kum saati... Ha ğil mi? Oysa bütün kom - yatın, geçtiğini her an ken şular birbirini seyretm eyi dişine hatırlatm ak için gö dedikodu yapm ayı tere 'h zönüne koymuş. Sonra Şi ediyor. Geceleri her tara f1 _» 1 . . . *

Sanne’de “Hepimiz Paris te ” piyesinde sahneye çık tim. “Tütün yolu” ndaki

(Devamı Sayfa 5’te)

CYRANO’nun GURURU Güzel bir manzum piyes ve güzel bir çevi ;

1 ri. Kişinin hayran olmaması imkânsız. Piyes ;! | baştan sona kadar ilgiyle okunur. Kişilerin tü- Z2 mü de sevimli. Konuşmalar öylesine güzel bir Zf şekilde okura aktarılmış ki; iki kez bile okuya -Z bilir insan.

Cyrano cesur, Cyrano ozan. Cyrano âşık. •- Fakat bütün bunların yanında Cyrano’yu Cyra §j no eden bir başka özellik var: gurur, öy lesi bir Z; gururdur ki bu hani burnu yere düşse eğilip a Zİ lacak değil.I Kavgacı bir tip Cyrano. Kavgacılığı yanın f- da arkadaş değerini çok iyi bilen bir düellocu. |■ Üstelik arkadaş uğruna her şeyi yapmağa azim I; li. Aşkını belki de bunun için gizliyor: bu giz - Z

leyiş çirkinlikten olduğu kadar bundandır da. Z Cyrano çirkin. Suratına bakılacak bir tip i

olduğunu hiç bir zam an düşünm eyen bir tip. ; Birçok durumlarda iyimser ama bu surat me - ; selesinde her zaman kötümser. Burunu dağ gi Z bi sanki. Tek insana burnundan lâf etmesine Z fırsat vermez. Çeker kılıcını, temizler. Sadece sevdiğine verdiği söze uyarak bir kez kendisi­ni bu yolla inciten Christian’ı bağışlar.

Roxane’ı öylesine seviyor ki bu sevgiyle Christian’ı sevdiriyor Roxane’a. Tabii Roxar.e bunun farkında bile değil. Christia.ı hep Cyra no’nun ruhuyla konuşuyor. Ağzından çıkan gü zelim sözler Cyrano’nundur. O'nun Roxane’ı . sevdiğini bilmiyor. Öğrendiği zaman da bunu * itiraf ekmesini, çünkü Roxane’nın kendisini Z çirkin bile olsa seveceğini söylediğini, söyler, | Cyrano itiraf etmeğe vakit bulamadan Christi - an bir kurşunla ölür. §

Roxane Christian’ın matemini yıllarca tu Z tar. Sonunda Cyrano’nun Christian’a ne denli * yardım ettiğini öğrenir ama Cyrano bir türlii I Roxane’a kendisini sevdiğini söylemez. Gurur Z la bitirir gene.

.......Allahıma buradanLekesiz, buruşuksuz onu götürüyorum!Evet, ne yapsanız da....

( Kılıcını kaldırarak atılır .)Bu benim....

( Kılıç elinden düşer, sarsılır ve Le Bret i le Raugeneau’nun kollan arasına düşer. Roxa- ne üzerine eğilip alnından öper. )

ROXANE Senin ?....

CYRANO, gözlerini açar, Roxane’ı tanır ve gülümseyerek.

Gururum !

!

!

Son böyledir. Peş perdelik bu kitabı salık - veririm.

!l i l l l l i a i l l l l l l J I I I I I I B I I I I I I I I I I I I I I I H I I I I U I I I I I I I I I I I M I t a i t l I l l l l I H I H I l l I l f l l l I l l I l l l l l l l l l l l l l i n i l l l l l i g i l l l l l H I I I U

Ma z /j i , /k c £ Ç a m a s i r l a r /n / ^

/ r , / V TEMİZK u l l a n /n /2 . .. >

I*

CÎI»»ı

— Hepimizin (LMası ve akl, bi,- kanş hava-

U f.!- Bekledik.~ Ne heyecannı 1 dedi biri.

N “8,k!” dedi. Türklüğü

\ t y *

rıyooor, Turgay sıkışıyooor...Kasap kılıklı, iri kıyma bir

delikanlının sabrı tükendi. Çil. dırdı sanki. Hepimiz adına ve bütün gücüyle :

— Nerden gördün ? Ada - le’den getirdiği kurum uş ışıl ışıl parlarken, cânım mm “şey”inin içindeydin? ağaç kökleri... Kalın, kunt Kız Kulesi karanlıklar i -

—Yok be abi, bvlliydi, yavu heykel gibi kökler... Bun- çinde kayboluyor. Istan - — Kesiyor. lan alıp getirm ek, ince ve bul’daki Denizcilik Banka

ileri seviyeye ulaşmış bir sı fener işlerine bakan yet jzevkin ifadesi. Hele kalın kililer duysun istiyorum, üzeri renk renk şekil şekil önce şu Kız K u ^si’ni iyice ağaç kabuklan... Sanat e bir aydınlatsınlar!” serini sadece insanların yapmadığım fa» ketmiş, e Sigara yakıyor,

jvini kim secikleıde bulun parm aklan arasına alıyor jm ıyan eşyalarla süslemiş, dumanı sav u ru y o r Babaannesinden kalmarenkli alçı rölyefleri için: — “Balerin olmak ister

dim, ondan sonra şantöz — “Kıymetli değil, ama olmak fikri yıllarca kafam

hâtıra değeri var” diyor, da yaşadı. Bunlardan iki­sinde de tiyatro vardır. Fa

Kendi eliyle bir abajur kat babam annemden ayn yapmış. Silindir şeklinde, lınca ben de Kadıköy Kız

kalın şeffaf kâğıtlan bir a Sanat Enstitüsüne girm ek

— Traş...— Doğru!...— Uyduruyori...Kasap kılıklı Galatasaray’ -

lıydı anlaşılan :— Bu senin annattığın, bok

tan blrşay.. dedi.Tam bu sırada, bir kadın :— Amaaaann! diye bir çığ

lık atıp, küt, bayıldı :— N’oldu ?— Tayfaldı kadın... N’ola -

cak ?— Şakaklarını ovun! .— Kolonya...

(Devamı Sayfa 5’te)

uzun

OIKKAT : Her üç paket TF.MIZ Çamaşır Tozuna süslü bir su hardal „ ------- HEDİYE verilir-

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Page 4: İDARE MECÎDÎYE BASIMEVİ LEFKOŞE SAHİBİ: HİKMET AFİF ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963... · dan hava yolu ile Londra’ya i hareket etmiştir. dirlik Bakanlığı

ayfa 4 DEVRİM, 30 Eyİıil fty

Yaşanmış Enteresan Olaylar | ıtVRiM'in Hikâyesi: ŞanslıTitanik Faciasının

Bilinmiyen TarafıNihayet Aydınlandı

Kumarbaz

Geçenlerde öler Norveç’li kaptan, vasiyetnamesin­de, kaza sırasında yardı­ma koşmadan kaçan ge­minin kendi gemisi oldu

ğunu itiraf etti.

Elli yıl önce Titanik transalantiği bir buz dağı na çarparak sulara gömül müş, 2207 yolcudan an­cak 705 kişinin hayatı kur tanlabilmişti. Hiç bir ge - mi yardımına koşmadığı veya koşamadığı için At - i lantiğin soğuk suları 1502 kişiyemezar olmuştu.

Hâdiseden bir kaç gür>| sonra bir tahkik heyeti; Titaniğin beş mil kadar ya kınlarından geçen bir ge­minin, kazazedelerin haya tını kurtarabileceğini is pat etmişti. Tahkik heye­tine göre kaza günü beş mil kadar açıkta öyle bir gemi vardı ve bu gemi “Californian” idi. Califor nian gemisi T itanikten fır latılan imdat işaretlerine aldırış etmeden yoluna de vam etmiş olmalıydı.

Fakat Californian’m kaptanı kaza günü ve sa­atinde kendisinin 25 mil a çıkta olduğunu iddia et - miş ;^.na kend.sine kimse inanmamıştır. Üzüntüye kapılan ve şerefsizlik dam gasını alan kaptan hayatı boyunca kendisinin ma sum olduğun'.ı, kazadan haberdar olmadığı gibi, 25 mil uzakta bulunduğunu söyledi durdu.

Kaptan Stanley Lord geçen Ocak ayında öldü - ğü zaman 84 yaşında idi. Hayatının son günlerinde hâlâ “Kazazedeleri kurta-j ramadım, çünkü orada de ğildim” diyordu.

Elli yıl evvel vukubulan kazanın artık tarih sayfa­larında unutulduğu samlı yordu. Fakat ihtiyar bir Norveç gemic-sine ait va siyetname Titanik faciası!

nı yine günün konusu ha­line getirmiş bulunuyor.

14 - 15 Nisan 1912 g ü ­nü kazada Titaniğin ilk can kurtaran sandalı suya indirildiği zaman saat 0.45 idi. Gözetleme kule­sinden gözcü “karşımızda bir aysberg!” diye b ağ ır­dıktan az sonra koca ge - mi buz dağına çarp^nış, gövdesinde kocaman bir yarık açılmıştı. Kaptan derhal makinelerinin dur durulmasını emretti. Ge­minin buz dağına çarptığı zaman çıkardığı ses m üt­hişti. Titanikten pek uzak olmıyan mesabede bir ge mi daha aysberglere sıkış mış hareketsiz duruyordu Bu Californian gemisi idi

ve 18.30 da bu /dağlarının arasına sıkışınca durum dan bütün gemileri radyo ile haberdar etmişti. Ge - mi kaptanı Stanley Lord, hareket için sabahın olma sim beklemiş ve yerinden jkımıldamamıştı Hedef Boston idi.

Stanley Lord olduğu yerde durm aya karar ver diği zaman karşıdan bir başka geminin gelmekte olduğunu, fakat bir saatj sonra onun da makineleri J ni stop ettirdiğini görmüş tü. Bu gemiyle radyo va - sıtasiyle konuşm ak iste - diyse de bir cevap alama-ı mıştı.

O sırada Titanik kapta-[ nı kurtarm a manevrasına başlamış ve çok yakının - de bir gemi görerek: San­dallar bu gemi ile bizimki arasında bir köprü kurar­sa herkesi kurtarabiliriz" demişti. Sonra da radyo ve ışıklı işaretlerle bu ge­mi ile irtibat kurm aya ça lıştılar, ama hi çbir cevap alamadılar. Can kurtaran sandallarına dolan yolcu lar yakılarında, zayıf işik larıyla duran gemiye doğ ru ilerliyorlardı. Fakat da ha ulaşmadan geminin ha rekete geçip uzaklaştığını

hayretle ve büsbütün ü - mitsizliğe düşerek seyredi yorlardı.

Yardıma koşm aktan ka çan bu geminin Californi­an olduğu sanılıyordu. Norveçli gemicinin vasi - yetnamesinden bunun Samson adında bir balık - çı gemisi olduğu anlaşıl - mıştı Bahtsız kaptan Stan ley Lord ise ölümünden altı ay sonra temize çık - fmıştır. Samson üç direkli 185 ton ağırlığında bir ba lıkçı gemisiydi ve balık yüklü olarak memleketi - ne dönüyordu. Kaptan Henrik Naess, soğuk gece de kaçış sebebini şöyle iti raf ediyor: “Gece birden bire güney tarafında koca man iki yıldız gördüm. Al çalmış, kocaman iki yıldız Şaşırdım (Bu yıldızlar Ti­taniğin direklerindeki ışık lardı.) Gözcüye bunun nc olduğunu anlamasını em 'rettim. Dürbünle bakınca bağırdı. Bunlar: yıldız de-

|ğil fener, daha bir çok ışık i da var...” Az sonra da ay­ini istikamette ik: ışık fü­zesi gördük, sonra birçok beyaz ışıklı işaretler... Fa kat çok geçmeden bütün ışıklar birden söndü. Ame rikan kara sularında bu - lunduğumuzu Amerikan bahriyesinin beyaz ışıklar <a görüldüğümüzü bildirdi ğini sandık, korktuk. Ya­kalanırsak avladığımız ba lıklan alacaklar, ceza ve­recekler sandık. Çünkü bu sularda avlanmak hak kımız yoktu. Bunun için derhal hareket emrini ver dim ve son süratle Ku zey Doğuya yol aldık.. Gün ışıdığı zaman görü - nürde hiçbi rgemi yoktu.

Naess bundan sonra fır tm alarla müdadele ederek nasıl bir yolculuk yaptığı nı ve İzlanda’ya ulaşmak mecburiyetini anlatıyor. 25 Nisan 1912 de İzlanda’ ya varan Naess Norveç konsolosu ile görüşüyor. Konuşmaları sırasında konsolos Titanik gemisi - nin batışını söylüyor.

Corc’u şehrin kumar bazları arasınd.t tanım a - yan yoktu. Oyun oyna mak için oturduğu masa dan her zaman için kazan mış olarak kalkardı. Hele bir gece, 5000 doları bir kalemde cebe indirince, idmi dillerde dolaşmağa başladı. Artık herkes ken di kendine m ütalâalar yü rütüyordu. Yok efendim Corc şöyle oynarmış, böy le hile yaparmış, falan fi lân...

Evet, corc bir kum ar - bazdı. Sıkışınca da kimse ye çaktırm adan hile yap masını bilirdi. Fakat ekse ri zam anlar buna hacet bile kalmazdı. Çünkü çok şanslıydı. Oyunda kâğıt öyle bir akardı ki tarif e dilmez. Her zaman için en büyük kozu bulur, kar şısındakilerin ağız açma larına bile fırsat vermez di. Tabiî şüpheler büyük ve o derece sonsuzdu. O yun esnasında, gerek i çeride , gerekse dı şardan bütün nazarlar ü zerinde toplanır, bir püf noktasının yakalanması i- çin gözler dört açılırdı.

Ama ne yapılsa beyhu de. Netice her zaman için sıfır. Bizim Corc‘un şöhre ti günden güne büyüyor. İsminin başına “şehrin en büyük kum arbazı” ünvam nı ekliyor. Ve öyle bir za ;man geliyor ki, kendi bu jlunduğu m uhit bir tarafa, ıkomşu şehirlerde bile on !dan bahseder oluyorlar.

Her neyse.. Biz şimdi - iik bir an için Corc’u bira İkalım da, bu sefer de Vik tor ile tanışalım.

Bu adam Corc’un meni leketine komşu bir şehir de yaşamaktadır. Bu da o nun gibi kumarbazdır.

Önceleri bizimkinin dil lerde dolaşan ismini pek umursamaz ama. zaman la yanında bile, "doğrusu I şu Corc çok yaman adam jOnun gibi kum rabaz bir idaha gelmez” kabilinden lâflar edilmeğe başlayın

ca, iyiden iyiye tepesi a - tar. Ve onunla karşılaş - mayı kafasına kor.. Açık tan açığa meydan okur.

Dedikodular dallanıp budaklanınca, ikisinin de boy ölçüşm ekten başka çaresiz kalmaz. Bir sürü meraklıyla birlikte, Vik - tor kalkıp Corc’un memle ketine gelir.

Fakat dedik ya Corc'un şöhreti pek büyüktür. O [nun için Viktor ne kadar usta olsa bile onun kendi­ne mahsus hilelerine kur jban gitmek istemez. Çün kü Corc’u büyük bir hile |baz olarak tanım aktadır, jlşi şansa bırakır Kâğıtlı (Veya zarlı bir oyun oyna mayı reddeder. Başka bir şekil üzerinde karar kılar lar.ı

Gidip cadde üzerindeki meyhanelerden birine otu^ rurlar. Vardıkları netice şudur. Yoldan geçecek o lan taksilerin numaraları nın tek veya çift oluşu.Bu Viktora göre en garan tili olanı. Ne hilesi olur, ne da hurdası.. .

Corc, ev sahibi olma ha sebiyle ilk tercihi Viktora bırakm ak ister. Fakat Vik tor çok dik kafalıdır. Ku çük düşmak istemez. Red deder..

— “ Yok dostum.. Bu yur sen söyle . tik geçe - cek arabanın numarası tek mi, çift mı ?” der.

Corc her zamanki ka - lenderliği içindedir. Fazla nazlanmaz. Başını sallar :

— “ Pekâlâ” diye mırıl danır.. Ve som a sözünü tam am lar : “Tek olsun”

Bütün gözler yola çev L rilir. tik taksi gelip geçer Numarası tektir. Masaya konan paralar bir anda Corc’un cebine iner.

IArtık iş çığırından çık

mıştır. İkişer misli para sti rülür. Viktor teklif hakkı­

nı yine Corc’a bırakır.. O da hiç tereddüt etmeden:

sun“ Bu sefer de tek ol- cevabını vapıştıraır.

Bu sırada radyo müzik yayınını kesmiş kısa bir ajans haberi nakledilmiş tir. Viktor bunu duyunca büsbütün sinirlenir. Elin deki bardağı a ’ıp kırar.

— “ Vay ölüyü kandilli diye söylenir... “Herifçi oğlundaki şansa bak.. Ge çecek olanlar kadın mı , erkek mi diye de bahse girseydik yine onun işine yarayan bir emir mutlaka çıkardı’ der...

Ajans haber; aynen şöy ledir.

“ Dikkat... Belediye em ri. Benzin azlığı dolayısıy le, bugünden itibaren mo törlü vasıtalar sırayla ça lışacak ve bu akşama ka dar yalnız tek numaralı a raçlar vazife görecektir Çift numaralıların sırası yarındır... Gereklilere teb­liğ edilmiştir.

£ c i m r i n i n i m ı n m ı ı ı ı . ım ı ı ı m m ı i i m m m m m m ı n m m m m m m m m m m m ı ı ı ı ı ı m m m m m m m m m m m m m m m m m m m m ı ı » ?

“ DEVRİM ” in Limasol BürosuGazetemiz Limasol kasabasında sayın Limasol’luların her tu ılü yayın |

| re baskı işlerini kolaylaştırm ak için bir büro açmış bulunmaktadır.Her türlü haberleşme ve yayınla baskı işleriniz için büromuzdaki ilgili |

| kişiyi görmeniz yeterlidir.Limasollu vatandaşlarım ızla Limasol kazasındaki bütün vatandaşları -1

\ mızın isteklerini daha seri ve daha iyi olarak yapmamız için Büromuzu ziya - 1retleri beklenir. 1

“ DEVRtM ” GAZETESİ LİMASOL BÜROSU

ANKARA CADDESİ N o: 120 |

OkurMektupları

II'IIIMII ■ II ■ ■ I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I II ıııııııııtıııııııııııınıııiııınıııınıııııııııı-i’iiiıııııtılııııılım

i Buzlu «Güneş» limonatası içiniz

Gazetenizdeki Devrim’ i siz hazırlayın'z Sütunu - nu gördüm. Ben de Dev rim ’in ilerlemesini istedi­ğim için bu sûrundaki so rulara kendi görüşümle ;evapler verdim. Cevapla rımı tek başıma hazırladı ğımdan bazı yanlışlıkla rım bulunacağını tahmin ediyorum.

1— Devrim’ırı siyasi tu tumunu beğeniyorum.

-

2— Film yıldızlarıyla [yaptığınız röportajları [Haftada bir gün yayımla­yınız.

4— En çok tarihi ro m anian seviyorum.

5— İlâve romanlarınızı kupon usulüyle vermeyi|doğru buluyorum .

6— Gazeteniz Sütunla jrında edebiyata yer ver - meniz doğru olur

7— Kıbrıs tarihini bir kitap halinde Okurlarını za sunmanız daha doğru olur

,

İH.H. Akıncı Yorgoz— Girne

| 3. Spor Sayfasının ta - “DEVRİM’F siz hazırla-Imamiyle spor’.ı ait olması yınız” anketine aşağıdaki .nı yazı olmadığında spora isteklerimle katılıyorum: ait F o toğrafh r'a doldurul — Devrim'in siyasî tu masını istiyorum tutumunu beğeniyorum

Dizgi, Baskı, Klişe

DEVRİM Basımevi

Lefkoşa.

DÜN — YARIN:

KANUNLARIN GÖLGESİNDEKİ

KOMÜNİZM

Îİ

Bu oyun defalarca tek rarlanır.. Geçen arabalar ne büyük tesadüftür ki hep tek numaralıdır. Corc durm adan kazanır.

Bir saa t kadar sonra Viktor tamam iyle iflâs et İmiş durumdadır. Çaresiz kalarak Corc’u tebrik e der. Böylece do bu müsa baka Corc’un galebesiyle nihayet bulmuş olur. Ar tık taraftarların sevinci hudutsuzdur. Onu omuz larda taşıyarak götürür ler.

Vikto.- meyhanede arka daşlarıyle yalnız kalınca dudağındaki izmariti hırs la yere fırlatır. Meyhane ciden bir viski daha ister. Dikip içer.

Yazan: ILTER VEZİROGLU

Topraklarımızda kızıl bayrağın dalgalan t masını sağlamak içfn hergün bira? daha faj|J gayret sarfeden komünistlerin faaliyetlerin̂ ̂bir de kiralanmış maskeli komünistlerin çalış i l malarını nazarı - itibara alırsak Kıbrıs CumhuSİ riyetinin içinde yaşadığı dUşmanlatın büyükı l̂ ğü daha iyi belirir.

öy leyse baskıların da doğrusu hiçliğini bulunca koşmasınlar.

gevşekliğini veyahut# dört nalaniye

1Türk Milliyetçiliği komünistlere karşı aşıi)j

maz bir engel, öldürücü bir balyozdur. Çağı. mn gerçeklerini göz önünealan ve bu gerçekle! re dayanarak hüküm yürüten her Türk, komtiji nistlere fikirle olduğu gibi icabında yumruklu da mücadelenin şart olduğunu idrak etmiş bir* vaziyettedir. Yani Kıbrıs Türkü komünistlerdi karşı şiddet taraftandır.

Fakat Türklerin bu düşünce ve istekleri meseleyi kökünden halletmeye kâfi değildir. A sil mesele hüki|metin komünistlere karşı faali yete geçmesidir. Reaksiyon belirmediği mlid -gdetçe de komünizm her yerde kanunlann gölgesi altında büyüyecektir.

«KİVİ0 °

dûbns'1; 1-i erikti

elifi

İnsan dünyaya ne için gelir? Bir gaye ve!} I bir ülkü için değil midir? Vatanı ise onun en degl ğerli şeyidir. Çünkü her türlü nimetini b utopM raklar veriyor. Türkler topraklarını böyle se­verler. Diğer milletleri bilmiyoruz. Bu sebepleji bir tehlikenin vukuu halinde onu korumak içinjj kanını ve canını feda ettiği bu topraklardır.

Komünistlerin mücadelelerine karşıda KiS bin şehit pahasına alman bu topraklan güng geldiği gün tek bir komünist kalıncaya kad koruyacak ve savaşacaktır.

Fakat o günün gelmesine kadar belki ıiş daha çok ciddileceçektir. Ateş bacayı iyice sarmadan bir temizleme kampanyasına giriş; ' lirse daha kolay bu işin önüne geçilmiş olur, j

Gaflet uykusunda olan idarecMer uyanınj ve kanunların gölgesinde her gün biraz daha* kemiren bu düşmanı içiniz ürpererek görünüz] ki belki mukabil tedbirlere girişirsiniz. Ve bunu da ateş bacayı fazlaca sarm adan vapınız.

' l l | l l l i l | l l l l l l l l | l l l l l | l l l l l | l l | | l | | | | | | | | | | | | | | i a i l | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | İ M İ | | | | | | | i a i i a i l | l l l l l | l l | l l l l >l |l|ll|:l'1

tfoio#okJ' J L Duilenn!

M * 110

GiyideUIKlu"'11 ■«fordu.

imara, bir

iletmişti. Sü7 fetpoSs, müca iki diyordu.İ p fi. a» S pteçok Rum

[(kipi akibete takdir. Bu met ’kOpk e gazele rmı Hbıskasıtara lan

rine <• Biri» ıkın V1

2— Fiîm yıldızlarımız la yaptığını röportajları

jbir gün yayımlamanızı uy ğun buluyorujm.

3— Spor savfası için şimdilik birşey düşünm ü­yorum.

Edebi v^ tarihî ro manian daha 'azla seviyo rum, fakat cinaî roman - lardan Ümit Deniz’in “Mu rat Davman” ssrisini çok beğeniyorum, örneğin “

|“Yakut Gözlü Kedi”

5— İlâve romanları ku pon usülüyle vermenizi iuygun buluyorum.

|6— Edebiyata ait bil ilâve [çıkarmanız iyi olur.

| 7— Kıbns Tarihini birjkitap halinde vormenizi ıs jtiyorum.!Mustafa L. Bu'ur iLeymosun.

İ Sj!

KOÇ BURCU : (21 M arl - 20 Nisan) —B ir ö n e m l i işe te ş e b b ü s e d e c e ğ in iz b u g ü n le rd e güvenilir

in s a n la r a m ü r a c a a t l a f i k i r le r in i a lm a n ız iv i o lu r .

BOGA BURCU 21 Nisan - 21 MavS iz e y a k ın k im s e le r in s in i r l i h a l le r in e tak ılacaksın ız . ı«ı*

n a fa z la d e ğ e r v e r ip ü z e r in d e d u rm a m a ls ı ı u z .

İKİZLER BURCU : (22 M ayıs - 21 H a z ira n )- I s te m iy e r e k b i r i s in in k a lb in i k ı r m a n ız m u h tem el. Bug-ı:i

l e rd e tu tu m u n u z a ve d a v r a n ış la r ın ız a i t in a gösteriniz-

YENGEÇ BURCU î (22 H aziran - 23 Temmuz) - H o ş la n m a d ığ ın ız i n s a n l a r la k a r ş ı la ş m a n ız a canınız j c a k . O n la r la m ü n a k a ş a y a g ir iş m e k te n sakınm alısınız- ^

ARSLAN BURCU: (24 Tem muz • 23 Ağustos)-T a s a v v u r la r ın ız d a n e n ö n e m l is in i gerç.;i:le$tırmetti*,i!

c a k b u n d a b a z ı d e ğ iş ik l ik le r y a p m a n ız a bî.£Iı bulunup

BAŞAK BURCU : (24 A ğustos - 23 Eylül) *Ö z e l h a y a t ın ı z la i lg ili b i r k a r ş ı la ş m a s iz i ço k i c e k . H is le r in iz i i fa d e im k â n ın ı b u lac ak sın » /.. :

TERAZİ BURCU : (24 Eylül - 22 Ekim) -B azı ş ü p h e le r i ç in d e s in iz . B u n la r a c a n ı ı ı z sıkılıyor» J | j

k ın d a d u r u m u a y d ın l a t a c a k o la y la r b e k i jj'în i?-.

AKREP BURCU : (23 Ekim - 22 Kasım) —B ir is i s iz i z iy r a e t e d e c e k . B u ,b a z ı iş le rin iz bakıtfT

s i / i n iç in f a y d a l ı o l a c a k t ı r . B ir h a b e r v a r .

YAY BURCU : (23 Kasım - 22 Aralık) - Y a k ın l a r ın ız d a n b i r i s in in d u r u m u Ue ilg ili o la r* I

n ız h a b e r e s e v in e c e k s in iz . B ir p a r a a la c a k lın ız .

OĞ LA K BURCU : (23 A ralık - 20 Ocak) ^P a r a k o n u s u n d a b i r m ü n a k a ş a y a g ir işm e n iz B ir y e r d e ğ iş t i r m e f ı r s a tı s iz in iç in fa y d a lı o lacak-

KOVA BURCU : (21 Ocak - 19 Şubat) —S ık ıc ı i n s a n la r la m ü n a s e b e t im iz i k e s in iz . O n la r y*ş®

b i r z a r a r a u ğ r a y ıp ü z ü le b il i r s in iz . U y a n ık o lun .

BALIK BURCU : (20 Şubat - 20 Mart) —Y a b i r g e z in ti y a b i r y e r e g id iş in iz s ıra s ın d a n iz ik i h a b e r s iz i y a k ın d a n ilg ilend 'uvcekU r.

um-Toptan ve perakentebe M® alanlaTa ve o

MİİHtMlL Şimdiye kadar ithil

UNASTİK potinleri her «̂bakımından büyük

ia her zam Uzamanda fiyatlar ek derecede UCUZ sat Magazamıa bir kn ı

ttız icabıdır.

S.H.Î. markalı t k ıla rd a n iı^

Ilkı

«ESİ

‘i » ı ı ı ı ı ı ı ı i ı n ı n ı n ı m n ı n ı n ı n ll, n , ll, ll|l|||||||, ||||||||t|||1|t||, |ltl„ ln ı ı l l n ın ın ii » i '> ^

KÜÇÜK YAVRULAR KURTULUŞ TİCARETEVi

LEFKOŞA Her Türlü okul ihtiyacınızı geçen yıllar—

KU gibi, bu yıl da DAHA KALİTELİ ve DAHA > Fiatlarla KUATULUŞ TİCARETEVİ’ nden ‘‘l niz.

Küçük Yavrular!Kurtuluş Ticaretevi jh

Sizin yuvanızdır. Daima Kurtuluş T icaretini te ,ediniz./UCUZLUK PRENSİBİMİZDİR

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTI

Page 5: İDARE MECÎDÎYE BASIMEVİ LEFKOŞE SAHİBİ: HİKMET AFİF ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963... · dan hava yolu ile Londra’ya i hareket etmiştir. dirlik Bakanlığı

'" » S .*

lARi \

W * . KİM, 30 Eylıil IW3M a ,

—.DBBBBSBSBBHJN1?M

B A S I IY a ^

: tLTEn

* lçi" O *kom(J. . lîu“ kifa?

1!l mask, - İtib

nis^ in : v

Küçük’lin Demeci sebetiyle"

S gazetesi, yukarda ilik altında yayınla • orumda şöyle de

ir :

jfından cevap verilmesi ge Ideğiliz. Amerika, bu mem tesi, m uhtelif vesilelerle,rektiği görüşündeyiz.

Çünkü öy'e sanı yoruz ki, Dr. Küçük’le mesai arkadaşları bu şe - kilde kendilerini aidatı - y o rla rsa — yani Rumları,

İp i l . . el* ^oniün- ıbrıs Cumhurbaşka- lü rk le re tüy le: ürpertici k * ara alırsak7 l(' rdimcısının geçen bir şekilde saldıracak ka- . ya^ d ığ , düSnı N an ad a Radyo Korpo dar barbar addediyorlar

»m,,,'Unu muhabirine ver - sa — m evcut lıtilâfları emeçte, diğer şeyler halletm ek için yapılacak ıda, hürrivet müca- her gayret “ütopya” ola -

çaktır. Bunlar kasten ileri sürülüyorsa, vaziyet daha kötüdür. Oyları yalnız kendi gözleriyle gören bu

sırasında Türklere ldıranlarn Rumlaruna dair asılsız bir liada vardır BunaI yetçiijA ,. ' “ u“ ........ — ı---------o -------- o ----------- m

öldü münist|e r iddia,dr münasebe günkü Türk nesli yavaş i „ rUCÜ bi* baiv/'^u sütunlarından ger yavaş değiştiği zaman, ge

°nünea|a “ lüteaddi: d e fa la r be lecek nesilde, Kıbrıs tari lHk :ştir. Bankaları tara hinin bu trajik sahasıyla

e etlerde 1 m ayondan 'dün bazı Rum şahsiyetle azla Amerikalı vatandaş ri tarafından verilen de

muhafaza etm ektedir. 'meçleri yayınlam aktadır.ünya hürriyetinin korun Rum Cemaat Meclisi Baş-

ması, yeryüzünün halkla jkanı Dr. Sprid ıkis, Yunan rının hürriyetini ideolojik Tiyatro Ekibi-ıin Kıbnsa .»akımdan değil, politik gelmesi münasebetiyle bakımdan değil, politik ba dün Kıbrıs Haberler Ajan kımdan da desteklem ekle sına bir demeç vermiştir;gerçekleştirilm elidir. Kıb­rıs’ta da bu yapılmalıdır. Aksi halde, kendine y ap ı­lan haksızlıktan usanan halklar, komünizme eşik teşkil edecek ve bu şekil­de Birleşik Amerika nin güvenlik ve m enfaatleri birgün tehlikeye düşecek­tir .”

ükü"> ıtizvrsolduğu D i k : • ^

* 8İbi ,cab,ndan «art olduğu,

fanatikleştirilen h Türkler. rahatsız

ikleri ve tahrik o ıklan halde, bir ay masum Kıbrıs’lı katlettiler, yaktı

yağmacılık yaptılar ki o tarihe kadar ırla kardeş gibi yaşı

il, Bu dostluk o ka- rlemişti ki, Türk

ve eğlence yerle rklerden ziyade

ır bulunuyordu. >'aya ne için geli ̂Bi

midir? Vatan • konusu kargaşalık-unkü her türlü ‘i'Se'J1s>aSlamasına- bir TiirH f î: P°lisin öldürülmesi

E m Kier topraklann, t̂eşkil etmişti. Söz1 *1 eri bilmiyormuş Türk polis, müca

ukuu halinde onu kor takip ediyordu.

ilgili yanlış inıiba devam edecektir”

F ^ ;komünisti ' -

r. Reaksiyon be|inaİ rInızm her

hy>%et!ektlr

İkili T icaret Antlaşm a­ları.

ELEFTHERİA gazetesi, “Bakanlar K unılu’nun, Sovyet Rusya ile olan iki lı ticaret anlaşmasını yeni lemek kararını aldığına”

ELEFTHERİA gazetesi işaretle şöyle dem ektedir Amerika Birleşik Devlet -

BaşkanKıbrıs.

Keıınedy ve

leri başkanı Ke.ınedy’nin geçen gün M innesota eya letinin Duluth şehrinde yaptığı konuşm aya işaret le şöyle dem ektedir :

Başkan Kennedy bu konuşm asında gayet samimi clavrnmış ve Arne

“ Bu m ünasebetle be - lirtm ek isteriz ki, Kıbns Hükümetinin son zaman - larda imzalamağa başladı ğı ikili ticaret anlaşm ala­rın ın genişletilmesi imkân

rı feda ettiği bu toprakl<»s biliyor ki, ayni gö rine dayandığını belirtm iş lekete bizim oaha fazla rın daha sıkı bi rhale gel-

apan birçok Rum -tir. Birleşik A m erika’nınilerin mücadelelerine t îr de aynİ akibete jyakın ve uzakta bulunan

*ına alınan bu ' / kaltnı^,“ırdır- Bu m em leketlerin hürriyetle1 ' ■ Dr. Küçük’e gazete rinin bekçisi olm akta kul-

‘ lr Komumst '̂Maıılil bir baskası tara bandıkları usul'e hem fikirsavaşacaktır.

;unun gelmesine kadar Şddıleceçektir. Ateşbacaııj temizleme ka'.npanjîin; »y bu işin önüne geçilraı

Dikkat- Dikkat- Dikkat

vermemiz, ve karşılık ola meşine yardımcı olm akta rak daha az almamız dog ve gayet önemli bir milli ru değildir, jk .lı anlaşma- {hizmet yerine geçınekte- lar, hem m em leketler ara dir. sındaki ticareti geliştirm e li hem de bunu denk bir hale getirm elidir

, kuşunda olan idarec%| gölgesinde her gün bin.

Toptan ve perakente beyaz jim nastik po-satın alanlara ve okul talebelerine

MÜHİM İLANŞimdiye kadar ithâl etm iş olduğum ummanı içiniz ürpereni’’ . , . , , , f

........ .INASTİK potinleri her yerde sağlamlık veı te re gınşınım; ^ j5ajtımıncjan büyük rağbet sağlam ıştır.

Mağazamda her zaman stok bulunm akta ayni zamanda fiyatlar rekabet kabul etme-

^ '#'ek derecede UCUZ satılm aktadırMağazamızı bir kere ziyaret etmeniz men

_tınız icabıdır.f NOT: S.H.T. markalı beyaz jim nastik po - _erini satıcılarda nisrarla isteyiniz

M ü r c a a t :i ı İthalâtçı SAMİ HİLMİ

, . r ı- jh Arasta Sokak No. 32A BURCU 21 T e l: 5532■ LEFKOŞA

I bi,rcu

H* <•“ES - ” k*»

m hu : U«T»—

I . I .n en *'ıen'

Bl R< l : (M■ ' ' 1 *

I ........ 22

Bu arada, Milli Tiyatro başkanı Hurmuzios tara fından dün Limasol’da bü yük bir kalabalık huzurun da, “Modern Trajedinin Tefsiri” konulu bir konfe

FİLELEFTHFROS gaze ıans verilm iştir

Rum Şahsiyetlerinin Demeçleri

İ d l i , f a İl»eti : (21 M** * NisaB)

“ DEVRİM” KlişeAtelyesiHer boyda klişe işleriniz için derhal Dev­

rim Klişe Atelyesine müracaat ediniz. En kü­çük resmi büyülten, en büyük resmi küçülten tesislerimiz emrinizdedir.

İhtiyaçlarınıza tam mânasiyle cevap ve­rebilecek bir durumda olan klişe atelyemiz Av rupanm en modern makineleriyle teçhiz edil iniştir.Müracaat : Devrim Klişe Atelyesi, Girne Yolu

Veya Kitap Sarayı, Mecidiye SokaK.

Iv/J.ın hıru*»*

„ , r M tIf.yJâtı olat*k*»r ^ 1 0İ RCU : (23

« e v in e c * » » . . . -BURCU (23 Airt» ■»;

N f m u ıu t* » 1h tilr r m t f ın M «»■» *flVRCU (21 Octk

| u jr tv ıp iuül ı u / g a z e t e d e r a i v o n• ^ 1 9 ® m u c s s ö s c l c r j p i n ^

. ------

tİçVK YAVKU^

f r u L V ş ti LEFKOŞA

kuld a h aLU Ş T tC A rt* '**

■ular!

Daima Kurtul^

SSİB iMİZD,g

Dr. Spiridakis’in dem e­ci.

Dr. Spiridakls demecin de, Yunan MiKi Tiyatro e kibiyle Genel Müdürü Hur m uzios’un Kıbrıs’a gelişi­nin, Ada için büyük bir san’at ve kü ltü r hadisesi (olduğu belirtilmiş, tiyatro ekibinin temsillerinin ba­şarılı geçtiğini kaydede - rek şöyle dem iştir :

j “ Yunan Midi Tiyatro ekibinin Kıbrıs’ta bulun

iması, A navatan Yunanis­ta n 'la Kıbrıs arasındaki milli bağları kuvvetlendir imektedir. K ıbns’a bulu nan politik hal çaresi bir yana, bu m ünasebetler da ha sıkı bir hale gelmelidir K ıbns Yunan Müli ülkesi nin uzak bir hududunu teşkil etmelidir. Her yıl

Sabah Y ayınr (6.59 Açılış ve program 7.00Sabah güzellemeleri İ7.15 Sabah melodileri7.30 Haber bülteni7.45 Sevim tanürekten şarkılar.g.15 Kontinental vokal seçmeler8 30 Çeşitli Türk Müziği9.00 Kapanış.

ö ğ le y ay ın ı.

11.59 Açılış ve program12.00 Türk müziğinden seçmeler12.30 öğ le melodileri13.00 Rıza Ritden şarkılar13.30 Haber bülteni.13.45 Kapanış

Akşam Yayını.

16.59 Açılış ve program

j 17.00 Karışık şoı-kılar17.30 Çocuk köşesi18.00 Ahmet Gazi Ayhan dan Türküler18.15 Viyanad™ müzik18.45 Koka ku!ı progra mı.19.00 Tabiatle başbaşa 19.10 Oyun havalan19.30 Haber bülteni19.45 Lânitis programı20.00 Trafik kampanyası hakkında konuşm a20.30 Büyük nutuk 20.40 Sevim Erdinden şarkılar.21.00 Hacı Babanın (mace­raları21.30 Necdet Cici’den şar kılar.22.00 Haber bültenij 22.15 Fasıl — Hakkı Der jman Ses ve Saz topluluğu 'Nihavent.^22.45 Serenadler23.00 Kapanış.

ÇocuklunFırtınayaAlıştıralım

, u . . ’yor. Başka bir görüşe gö Birkaç yıl önce çok ho- re ise_ devrim iz pn mü

şum a giden bir yazı oku - muşturm . Bir ja z a r anne sinin ölümü münasebetiy le şunlan yazm ıştı “O ba na fırtınayı se /meyi öğret m işti.” Y azar çocukluğun

en mukemmel devirlerden biri dir. Atom bom basına rağ men, hiçbir zam an bir ço cuk her türlü im kânlann m evcut olduğu ve bilhas

mışıı. i azar »;uı- ımıugun ̂ ,da şimşek ve gök gürültü sa Ç°cu£un hayatının bu

dereceye kadar rzayabi!-diği bir devirde yaşamamıştı. Evet eski devirdeon yaşını bulm adan ölen

sünden çok korktuğunu an lattık tan sonra, şun lan iiâve ediyordu • “ Korku oan elbise dolabına sakla nıyordum, annem odasına girerek elmden tutuyorbe

çocukların say..?ı pek yük sektir. Henüz Keşikte ve

y u ıu c ıni çıkardıktan sonra balko ya birkaÇ aylıkken ölen

çocuklar tedavisi bulunm ayan çocuk hastalıklar,

Yalnız şunun üzerindeciurmak gerek ir- Devrimiz

jlan vardır. K-brısın ticareyaptığı meimleketlerle o - jK ıbns’ta Eski Trajedi haf lan ticari mübadelerde bir tası düzenlenmesi ve Yu-

rikanin diğer memleketle dengesizlik olduğu takdir nan Milli Tiyatrosunun ıin hürriyetleriyle ilgilen- de, bu memleketi eanlaş - Kıbrıs’ta sık sık görülme meşinin daha 7İyade ken ma im zalanm alından kaçı si, Anavatan Yı-nanistan- di güvenlik ve m enfaatle nılmalıdır. Çünıui bu mern {(a Kıbrıs arasındaki bağla

Gülbin Eray(Sayfa 3’ten kalan)

rolümü beğenirim. Fakat aslında beğendiğim rolü henüz oynamadım. “Ses - siz H arb” “Küçük Hanı - mın Kısmeti” “Üm itler Kı rılınca,” “Zorla Evlendik” “M evlût” filmlerini çevir- |dim.”

Ayağa kalktı, balkona çıktı. Karşılara bakıyor.

— “Romantik devrimde C ronin’den hoşlamrdım, şimdi Panait Istrait, He - mingvvay ve Steinbeck’i beğeniyorum. Sevdiğim ar tistlerin hepsi öldü. Gary Cooper, Erol Fivnn, Jeff Chandler, Charles Laugh ton.. Caz müziği hariç, oü tün müzikleri Japon ve Çin müziğine varıncaya kadar, severim .”

Güneş Sigorta Ltd. Şti.MAL VE CANINIZIN KORUYUCUSUDUR

GÜNEŞ SigortaEMNİYETTİR. GARANTİDİR SÜRATTİR

3 Harp 3 Aşk

i l

Büyük aşıkların, büyük harplerin ve bü yük heyecanlann romanı... Bugüne kadar ver­diğimiz ek romanlann en kuvvetlisi, en orijina II.

2 Ekirn’i Bekleyiniz“DEVRİM” SİZE BÜYÜK YENllİKLER

AÇIKLIYACAK

ııun önünde ana — oğul elele tabiatın bütün şidde tinin boşanimasını seyredi (yorduk. Annem, bu göste rilerde bulunabilen bir se­manın kudretinden bahs*: ttik ten sonra, her ne ka dar küçük olursa olsun in sanın tehlikeli bile olsa (böyle bir m anzarayı göre (bilmesinin en büyük bir saadet olduğuna söylüyor du. Yavaş yavaş fırtınaya alıştım . H attâ sevmeğe başladım. Bundan sonra da hayatta karşılaştığım hiçbir güçlük, b*ni artık

(korkutamadı. ’

Atom devrinm dehşeti nin ortasında bocalarken, insanın yarattığ ı ateş gök ten inen yıldırımdan daha zararlı olduğu uugünlerde (evlâtlarımıza bırakacağı mız en büyük miras, cesa retin faziletidir.

Bazı kötüm ser kim seler her şeyi bir facia haline sokm ağı pek severler, bu gibiler için bugünlerde ço cuk yetiştirm e çok zor olu

pısırık veya korkak çocuk yetiştirm e devri değildir. C esareti olm ayanlar için zor y ıllar yaşıyoruz. Do laplarda, kapı arkalarında saklananlara artık bu de virde y er yok. Endişeli tir kek kim selerin geçmiş günlerde daha kolay bir hayatları vardı. Mazide öyle devirler o lm uştur ki, bir silâh sesi duym adan bütün bir öm ür geçm iştir Hiçbir hayat faciasına sa hib olmadan hiçbir kavga yı görm eden yaşayanlar pek çoktu. Bugünün genç

| leri böyle bir rahattan isti fade etm iyor. Rugünün yo lu etrafı uçurum larla çev- jrili tehlikeli bir dağ pati İkasıdır. Aşağı bakarken insanın başı dönüyor, göz leri kararıyor. U zaklar - dan sezilen im kânlar hari kulâde ilgi verici, fakat ıbu korkak ve tnahçupla - |nn yolu değildir.

Yaşadığımız yüzyılda bir çocuğu iyi yetiştirm ek ona em niyet ve m ücade * le duygu ve iradesini aşı lam ak dem ektir.

Çocuğa zam anı gelince [hakikatlarla karşılaşm ak im kânlarını verm ek anne ve babanın en birinci mü cadele vazifesidir. Yol

jgösterilerek, m ücadeleye alıştırılan çocukğ sayma-

jsını ve sevmesini öğrendi ği anne ve babasından u zaklaşm ıyacak bilâkis ih tiyaç duyduğu anlarda onlara dönecektir. Evet, çocuk sevgi ve şef Ikatle sarılmalı, fakat o -

man göbeğini hoplata hoplata; ,:Un kişiliğini boğm am ak (avuçlarını çarpa rarpa, kalçal ı bilâkis kuvvetli b ir şahsi

Lefter Kıvırıyor (Turgay Sıkışıyor

(Sayfa 3’te.ı kalan)

— Ne maçmış Lu... Ölüyor - dum kardeş..

Az sonra daha gülünç bir - şey oldu :

Yaşlı, adamakıllı yaşlı bir kadın, kavun irisi, sarkık me­melerini ; dördüz doğuracak gebe kadınlarınki gibi koca -

Kıbrıs M üm essili?’CAN KARDEŞLER LTD. ŞTİ.

50, Atatürk Meydanı, Lefkoşa. TEL : 6351 ■ 5668 P. K. 885

(abeler :MAGUüA : Otello Seyahat Bürosu. TEL : 4481.

LARNAKA CET SEYAHAT BÜROSU .TEL: 2937

Limasol Ankara Sokak TEL: 3101 — 3170

BAF : 2310 .

u m ı ■ ’i i i ı ı ı ı ı ı i ı ı ı ı ı i M i ı ı ı ıı ı ı ı ı ı ı ı ı ı m ı m m u i n i n i n ■ ı ı a ı ı n ı i ı ı ı ı ı i ı ı i ı ı i ı ı ı ı i ı ı ı m ıı 1 1 1 ı ı ı m ı ı ı ı

i IYENİ ROMAN İLAVEM'Z İ

» ı ı i ' i ı ı ı ı m i f t m m ı ı ı m ı ı ı ı t ı t ı ı ı n g i f f l t ı ı t ı rninmmmmııtmmııımmııım mm mııııııgnminin,„Hf

rını çalkalaya çalkalaya oyna |mağa başladı :

— Lefter gıvı.-ıyooorr, Tur [gay sıkışıyooor.. F.efter gıvı rıyor, Turgay sıkışıyoooorr.. Lefter gıvırıyoor.. Torgay sıkı |;ıyooorr.

Otobüstekileri b)r gülmedir ildi. Herkes kasıklarını bastı- •a bastıra, iki büklüm, beş ses 1 koro gibi, gülme tufanına utulmuş, gülüyordu.— Hah hah hana!..— hoh hoh hoooo!...— Höh höh höoö!.— Hi hi hi...— N’oldu buna ?dedim.Yanımdaki deli kanlı, kafa

sını gösterdi:— Kafası yarıktır biraz. Böy

e heyecanlandı mı, iple bağla lurmaz, kontaktır biçare..

Kadın:— Lefter gıvırıyoooorrr, Tur

gay sıkışıyooorr!.Dîye hopul hopul oynarken

;oför pik ıba, Zeki’nin pilâğını | koydu 1

“ Al bir İstanbul kızım., yanakları kırmızı...”Otobüs, düz asfalt yolda, u-

<ar gibi gidiyordu.N o t: Bu güldürülerden her

hafta Cumartesi genleri , arka daşımız Fikret Dcmirağ’ın ka lemlnden sunacağız.

yete sahip olm asına çalış malıdır.

Fazla şefka: ve ihtimam ile ondakı mücadele kuvvetini öldürmemeli, kendi kendine yaşayabil - mek, yalnız kendine daya narak başarm asını öğren jmelidir. Dünyanın en feci m anzaralarından biri, suç lu çocukların yargılandık lan m uhakem e salonların da cereyan ediyor. Bu bi çarelerin anne ve babala n yaşlı gözlerle ■

— Neden böyle oldu bilem iyoruz diye sızlanı yorlar, onu m utlu kılmak için kendisine ner şeyi verdiğinizden n?den bu kadar eminsiniz ? Neyi verdiniz ? Ona değerlerin mânasını öğrettin iz mi? ,Para kazanm asının zevki ni, alın teri ile elde edilen m ükâfatın zevkinden ken dişine bahsettiniz mi? Kar Ideşleri olan diğer insan - lara yardım etm enin zev kini tatdırdınız mı? Ç alış­manın bir sıkm tı olmayıp (bir eğlence olabileceğini u zun uzun anlattın ız mı ? Küçük bir oğl ın kendisi (ne küçük bir erkek m ua

(Devamı Sayfa 6 da)

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Page 6: İDARE MECÎDÎYE BASIMEVİ LEFKOŞE SAHİBİ: HİKMET AFİF ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963... · dan hava yolu ile Londra’ya i hareket etmiştir. dirlik Bakanlığı

-----------------------------

i -

DevrimDEVRİM, 30 Eytııı,

Lefkoşada:

Kaymaklı 2 T. Ocağı 2

Dün Lefkoşayı ziyaret eden Türk Ocağı liglere hazırlık olmak üzere Kay maklı ile bir dostluk kar­şılaşması yapmış ve ta t - m inkâr bir oyun oynamış tır.

2—2 Beraberlikle neti­celenen bu maça takım - lar şu kadrolarla çıktılar.

KAYMAKLI •Şevki — Mehmet, Erdo

ğan — Osman, Hüseyin, Haşan — Ziya, Eray, ö - zer, Orbay, A'i.

T. OCAĞIOsman — Remzi, K.

Mehmet, Kem*l Ayhan, Alpay, Özkan, M. Cemal, Hakkı, Ahmet Haşan

tik golü daha 7nci daki kadan Ocak senterforu Özkan kaydetti. Arkalar dan aldığı pas'.a 9 çizgisi ne doğru geldi ve yakın mesafeden sert bir şutla takımının ilk golünü kay detti.

15 inci dakikada özer, kaleci A hm et’le karşı kar şıya kaldıysa da bu değer

li fırsatı kullanamadı.Maçın ilk devresi 1— 0

Ocak’ın leyhino kapandt.

II. DEVRE

İkinci devrenin 6. daki­kasında ciddi bir sebep yokken K. Mehmet 18 çiz gisinin hemen içerisinde topu aşikâr elledi.

Hakemin verdiği penal M cezasını ö z e r kalecinin

jsağmdan gole çevirdi:| Aradan 5 dakika geçme jden Özkan takım ının yine galibiyete yükseltti. Arka lardan aldığı pası 18 çizgi sine girer girmez Şevki - nin sağından gole çevirdi

Fakat Kaymaklı mağlü biyete uzun süre razı ol madı. Ocak’ın -‘kinci go -

günden 5 dakika sonra sol açık Ali takımının beraber ilik golünü kaydetti, j Maçın belirt'lm eye de jğer olayı 32. dakidada |Orbay gole giderken Ocak 'kalecisi Şener in bu oyun (cunun ayaklarına çok ce surane dalışıyd .

Fenerbahçe Petrolul mdçına önem veriyor

Fenerbahçe Profesyo • nel futbol Takımının yeni Teknik Direktörü Fikret Arıcan kulüp lokalinde bir basın toplantısı yap - mıştır.

Tam yetki ile iş başına getirildiği belirten Arıcan spor çevrelerinde karan lık kalmış olan noktaları şu sözlerle aydınlatm ıştır

YAK Solbeki

özkulLondraya gidiyor

Geçen sezon oynadığı maçların hemen hemen hepsinde güzel oyunlar çı kararak takımına oldukça faydalı olan Y.A.K futbol cusu özku l yann tahsil maksadıyla Londra'ya ha reket edecektir.

Sahalarımızda efendili ğiyle tanınan Özkul‘a ha yırlı yolculuklar dileriz.

Derviş Hilmiile Bir Konuşma

O N B E Ş Y IL IN i F U T B O L O Y N A Y A R A K Y A ŞA D I:

1932 yılının Şubat ayın, da Limasol’da doğdu. İlk­okulu Lîmasol’da ve Beş- evlerde okuduktan sonra Limasol’da açılan Ortao - kulun ilk öğrencilerinden

M ağusada:

TürkGücü 2 Çetinkaya 2

2ârnakada :

G. Birliği D.T.Birliği 2m i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı n ı ı Mi*! n ı r ı m m m m ı ı ıı ıı ı ı ı ı ı ı n ı m ı ı i ı ı ı m m n u r u m u i t i n i m m

KIBRIS TÜRK FUTBOL HAKEMLER B İR L İĞ İN D E N B İL D İR İLM İŞTİR

BÜTÜN HAKEMLERE,30 Eylül Pazartesi akşamı saat 7.30 da, Türk Li­

sesi öğretm en Kolleji salonunda, Türkiye Millî Ha­kemlerinden Sayın Hakkı Gürüz “Hakemlikte Otori le ve Psikoloji” konulu bir konferans verecektir.

Hakemlerimize faydalı olacağına inandığımız bu konferansa bütün hakemlerimizin iştirak etmesi Iuzu mu bildirilir.

•.......... .. > • • '•"»"» m i llllllllllinııllHIIIIIUI ■ " • l ' t l l i » l l l | l i a „ l l , l " | l l | | | l | | | ı | l l l l l l l | l

— “ Şerefli mazisi olan kulübümüzün teknik işle­rini yürütm ek çok zor. Bu günkü vazifeyi kabul edo rken, şartları düşünme idim. Arkadaşlarım a ve | futbolcularıma güveniyo rıjm. Kültür — fiziğe yer vereceğim. Bu işlerle Eş ref Aydın meşgul olacak tır. O yuncularınızın ek siklerini sahadaki sistem li çalışmalarımızla düzel­teceğim. Programımızın esası oyuncular arasında arkadaşlık ve kardeşlik bağları kurm aktır Muvaf fak olmamız h?r şeyden önce bu havay ı bağlı Ku lüpte küçüklere sevgi, bii yüklere saygı göstermek tir. Kampa taraftar deği lim. Arkadaşımız A.E - rol, müessesemizin yar - dımcısıdır. Antrenörüm üz Kokotoviç ise her zam an­ki gibi takımı çalıştırm a - ğa devam edecektir. Ta kim teşkilinde oütün mes uliyet bana a ittir . Prim de teşvik doğru bir hare - ket olacaktır. Fark primi verilecektir. Takımımızın sistemi rakip tabımın sis temine göre maçtan evvci tesbit edilecektir. Takımı mız içten idare edilecek - tir. Ogünün sakatlığı geç­m iştir . Kendisi bir aya ka dar takımdaki yerini ala çaktır. Ro.manva Petrolui takımı ile yapacağımız maçın hazırlıklarını yeşil sahada yapacağız. Bu ma çın önemi bizce çok mü - hjm. Rakibimizden çekini yoruz.

I Bütün Türkiyenin sev­gilisi olan Fenerbahçeyi lâyık olduğu bir şekilde hazırlamak ve taraftarla­rımızın temin etm ek birin ci vazifemiz olacaktır...”

Serbestgüreşteşampiyonolduk

oldu. Bu okula bir yıl de m açlarımıza giden Türk vam ettik ten sonra bir bi sporseverler de parmakla sikletçinin yarımda bir yıl sayılacak kadar azdı.dan az çalıştı. S>mra Li - masol Elektrik Kumpan - yasına girdi. Ustalarının yanında çalışmağa başla­dı. Aradan uzun bir müd det geçmeden işinin ehli oldu.

— O zam anlar futbol oynayanlardan bugüne kalm ışlar kimlerdir.?

— M elanet Manavoğlu Bu yıl oynayıp oynamıyac cağını da bilmiyorum.

— Leymosım Türk S

yaptığımız maçtı ancak halftime’t.̂ Sevim’in bâriz eti ğı bir gol ve ıle mağlûp edebilrnijt'j*kem Ael’in eski bir J cusuydu.

Doğan Güneş’le j • K’nın birleşmesiyle ş diki Doğan Türk Birli meydana geldi. Futbol,I Doğan Türk Birliğe [ devam ettim, f Kıbrıs Türk Futl rasyonu kuruldu. I

iyona katıldık ve (. ya’ya 2—0 dövülürken] 3—2 dövdüğün kadar zevkli ve 1 bir maç bence \

Ziya M. RızkıDerviş Hilmi'nin A ntrenörlük Yıllarında Alınmış jtayin olduğu yı!

Bir resmi : O turanlar (soldan sağa) — Erol Salih, Ö ! lüpte antrenörlük zel Hüseyin, Üner Salih, Erdoğan Osman.

Ayaktakiler : Derviş Hilmi, Önder Ali Natık, Ak sel Yusuf, Mehmet N. Manavoğlu, Tuncer Nasır, Şi nasi Ali, Akkanat A. Şonya, Yücel Köseoğıu.

1961 yılında da f aan vazgeçtim.

Akdeniz Oyunları ser best güreş müsabakaların da takımımız şampiyon olmuştur.

57 kiloda Bekir Aydın. 70 kiloda, Mahmut Atalay 78 kiloda Fahrettin Çan kaya. 87 kiloda Haşan Güngör, 07 kiloda Ah^net Ayık ve Ağırda Hamit Arslan finallerde rakiple rini mağlup ederek altın madalya kazanmışlardır.

52 kiloda İtalyan Gazzi birinci, Mehmet Kartal i se ikinci olmuştur.

63 ve Ağır siklette ise

Akdeniz Oyunları Atle tizm m üsabakalarına dün de devam edilmiş ve Ma raton da Hüseyin Akbaş, 2.41.02.4 lük dereceyle ü çüncü olarak , atletizm de iki bronz madalyayı ka - zanmıştır.

5000 metrede büyük ü midimiz Muharrem Dalkı lıç 14.23.6 ile beşinci, Ca hit önel de 14 ?0 ile altın cı olmuştur.

100 Metre seçmelerin de Aydın Onur 11.3 lük de recesi ile finale kalmıştır. Aydm’ın finale Aydın’ın finale kalmasında aynı se

Derviş Hilrru 1 ine Elektrik 1dan

Yunus pehlivan elenmiş - rinde bulunan Delecourve tir. Genevay’ın diskafiye edil

mesi büyük rol oynamış tır. 110 Engelli seçmesin de, Çetin Şahiner ııet 15 koşmuş ve serisinde dör düncü olduğundan elen miştir.

K IBR IS TÜRK FU T B O L HA K EM LER B İR L İĞ İN D E N BİLDİRİLM İŞTİR

Anortosis - Partizan takımları arasındaki maçı idare edecek olan Türkiye Millî Hakemi 2rinden Sa yın Hakkı Gürüz 30 Eylül 1963 Pazartesi akşamı, sa ­at 7.30 da Türk Lisesi öğrenmen Kolleji salonunda “Hakem likte Otorite ve Psikoloji” konulu bir konfe rans verecektir.

Sayın sporsever halkımızın iştirakleri rica olu­nur.

a

APOEL ikinci Turda

Avrupa Kupa Galipleıi jturnuasınm ilı< tu r maçla rında Apoel, Norveç’in G.J.E.E.V.l.K. kulübü ile

! dün Norveçte yaptığı rö vanş maçını 1—0 kazan mıştır. 6000 den fazla se yircinin seyrettiği maçın yegâne golü. Apoel solha- fı Pardakis’in bir penalti cezasından kaydettiği idi.

Avrupa Kupa Galipleri jTurnuasmda o\n ıyan ilk Kıbrıs Futbol Kulübü olanı

Apoel, Gjeevik ile Lefko şa’da yaptığı Uk maçı 6-0 kazanmıştı. Bövlelikle A poel turnuvanın ikinci tu runa 7— 0 bir galibiyet ile geçmektedir.

H Ü S E Y İN A K T A Ş M A R A T O N D A Ü Ç Ü N C Ü

Almanya’da test ile oyuncu

transter edilirAlmanyada futbol oy -

namak çok zor. Meselâ Kiel takımından Fritz Bo- yens, HSV takımına trans ter olmuş ve lisansını al mak için bir süre kursa ta bı tutulmuştu". Bu kursta Boyens m uhtelif sportif branşlarında denenmiş ve nihayet lisanını alarak ye ni kulübüne inLisap etmiş tir. Münih takımından HSV’ye geçen genç kıy - met Willie Giesemann ise ilk denemede muvaffak olmamış, ancak ikinci de nemeden sonra lisansını almıştır.

Bu testlerde yüksek at lamak, uzun at'am ak, ko­şu gibi atletik performans lar ön plânda gelmektedir

Bu kabil te s 'le r Türk futbolünde alışdmış usul ler değildir. Halbuki Al - manyada çok revaçtadır. Gene bunun gibi sıhhî mu |ayene Almany.ıda çok i - lerlemiştir. Alman oyun - icular sıkı bir doktor kot tolundan geçer Alman futbol otoriteleri sporda kalkınmalarında bu yolla rm mühim rolü olduğun da iddialıdırlar. Ayrıca [Spor Toto Almanyada stad dâvası problemlerin den kurulm uştur Şimdi onlar Spor Okulları fikri­ne girmişlerdir. Bu da ile­ri bir hamle oıarak vasıf

jlandırılıyor. Bir de Spor JTotadan dinlenme evleri inşa etm ektedir.

FİNN’DE KEMAL KA -

YIN DÖRDÜNCÜ OLDU

Dört günden beri Napo li Koy’unda yapılmakta o lan yelkenli müsabakaları dün sona ermiş ve Kemal Kayın 17.25 puanla Finn sınıfında dördüncü olmuş jtur. Kayın, dün sabah ya pılan son yarışı İspanyol teknesinin arkasında ikin ci olarak bitirmiştir.

V O L EY B O L D A

Ü Ç Ü N C Ü

O L D U K

Akdeniz Oyunları Vo leybol müsabakaları final turlarında Birleşik Arap Cumhuriyeti’nı 3—0 mağ lûp eden millî takımımız üçüncü olmuştur.

Değer, Ender, Nasuhi,\ alçın, Tanzer, Erdal” ter tibiyle aynayan takımımız maçın setlerini 15—8 15—8 ve 15.4 kazanmış tır.

Takımımız finaldeki ilk maçında Y ugoîlavya’ya 3—0 yenilmiştir.

Günlerden b;r gün bazı arkadaşlarıyla kulüplere yaşlarının küçüklüğünden ötürü alınmadıklarından aralarında para toplaya­rak gayrî — resmî Yıldız Spor adlı bir futbol takı - mı kurdular. Yıldız Cadde si’ndeki bir kahvehaneyi bina olarak kullandılar. İlk olarak A.E T.O.S. fu t­bol takımıyla maçlar te r - tibettiler ve he;- maçta ga lip geldiler. Yıldız Spor gibi gayri — resmi bir ku lüp olan A.E.T.O.S.’la yap tıkları maçların ardından L.T.S.K.’yla bazı maçlar [yaptılar. Bu arada o za - man Leymosun Türk Spor Kulübü (L.T.S.K.) sekreteri bulunan Ziya İM. Rızkı ilgilenerek antre manlarma gelerek Yıldız Sporcuları çalıştırdı. İki kulübün yaptıkları fnaç - lardan sonra İsmet Hasaıı Osman Mustafa, Ejdan Behlül ve daha bazıları L.T.S.K.’ya alındılar

Derviş Hilmi böylece spor hayatına tam olarak başlamış oldu. T T.S.Knm ikinci takımında bir maç ta oynadıktan sonra birin ci takım a alındı Şimdi

j yıllarca Limasollular ve bütün ada futbolseverle, i tarafından spor sahaların da alkışlanan ve sevilen bu efendi oyuncuya bazı sorular sorup cevaplarını okurlarımıza ütelim.

— İlk olarak birinci ta kımda oynadığınız günkü anınızdan (hatıra) söze - der misiniz ?

— O zamanl.ır şimdiki futbol sahamızda maçlar tertip edilmediğinden maç İG.S.O.’da A.E.ı^’in ikinci takımıyla yapılmıştı. Ma çı 2 — 1 kazanmıştık. (Takımdaki y e rm sol — haf’tı. O m açta da hâtı - ram bir dişimin yum ruk - la kırılması oldu Karşım­daki Rum oyuncu bir ço­cuğun kendisinden oyur. müddetince tonu alması na sinirlenmiş ve bir yum ruk atmıştı. Bu hakemin gözünden kaçmıştı. O za m anlar otomobil yoklu ğundan m açlara bisiklet • lerle ikişer olarak gider ve ayni şekilde dönerdik. M açlarda toplanan para da m aşrubatın karşılığım çıkarmazdı.

— Rum oyuncunun si ze yumruk atışını Türk seyirciler nasıl karşılamış lardı.

— Yuhaladılar. H attâ kavga çıkmağa ramak kal mıştı. O zamanlarda bizim

por Kulübü’ne alındığı 11948 — 49 yıllarından sonra Derviş Hilmi anıla - rını şöyle anlatıyor :

— O zam anlar K.O.B’ a bağlı olan Türk kulüp leri arasındaki kulüpü müz ikinci kümedeydi. 1950 yılında İkinci Küme Kıbrıs Şampiyonu olduk.

]Bu arada Apoel ve Peze porikos (P.O.Lı’la yaptı ğımız iki m açta (birer haf

,ta arayla) ikisini de 5 — 1

lışmakta olup evlid kız ve bir erkek< vardır. Doğan Türk E

iğinde halen futbolc yan Hasan'ın kard Doğan Türk Birliğ tand ır yine Tüririy kindarından Beşikti tar. Oyuncular bir ayrımda bulun daha çok takımın < na bakar. Futbolu yunu değil de kolle bir oyun olduğuna i

>- . >

O turanlar (Soldan Sağa) Halil Meh fa Tahsin, Ahmet Hilmi (Derviş Hilmi’nin Haşan Karatay, M ustafa Kemal (hakem)

A yaktakiler : Erdoğan Osman, Derv it Faraç, Mehmet Kâni, Namık Rızkı, tsrrn Haşan Asova. mağlûp ederek şampiyon olmuştuk.

Knock — oııı maçları | ikinci ve birinci küm eler (karışık olarak yapılırdı, i Ael’in birinci takımıyla

ğ; gibi maçlardal rolününde önenıl ̂na inanırım

(DEVRİM — Li portaj Servisi)

ÇocuklarıFırtınayaAlıştırınız

Sayfa 5’ten kalan

melesi yapıldığı zamanki saadetinden onu mahrum

.ettiniz ?

Dağlarda gelişen Servi ağaçları rüzgârlar ve kar lar ile savaşm ağa alışık tırlar. Bu dayamklığı yü zünden hiçbir fırtına onu

jsöküp atam az . Kökleri - nin sağlamlığı ve yüreği ;nin dayanışı onun uzu yıl lar yaşamasını sağlamış • tır. Mevsimler hiçbir iz bı rakm adan üzerinden ge çer.

M uhteşem ve şaşaalı palmiye ağacı bambaşka bir yapıdadır. Güneşin sı ,cak huzm elerinden fayda İanalarak, tropiklerde bti yüyen bu ağacın hiçbir mukavemeti yoktur. İlk e secek şiddetli rüzgâr onu

30 Yıl At

iunmuj

ı.MC8»1,0

murtS

utannımÇ1' ■* 0 „«■**- hüku

lebu Wr»j» inşasi11 kıMbj,*ı i *tanı| l^ K b w r e n c e C ı ı ı » t u

Jı «ınılank varaUn ̂û‘: ln K i j i i e s p arabasın had jlOVOıoyguncutar tıra tu n h t ılE S 'ı T ih k ib t ı o l a ;

I t a k TBrs okullarının 1 ini eülece|ini )im b ir g ı ı t t a i hakkında fikrim.

• « f a bir Cem M i sözcüsü ;u cevabı ver

Meclisine bsfch ı tatil { ta le rim

îyaı 5/İyot sayılı *■ .

11

(Sayfa l ’denKaatiiler Sen

l ı i ’ y i s u s t u r a r a ı

000 dolar mükâiniş bulunmakta'

Valachi suç (t 1918 yıl-ndan IHI mayii başlamış w gangster şebekesi makineleri kolumda nı, sonra da İkinci D85®̂ Harbi sırasında pulu satışından 1® larlık bir kâr sa?,İz­lem iştir.M

Bunları anlatuken ^ Senatörlere “Biate bu şeyler suç sayılmM

tir.

Fırtınaya alı^n ve 51 I detle esen rüzg^rlan ven çocuklar di lı ve kudretli ° ^ n j â yürler. Bu “Da$ sŞ nin” anne ve baba» ne mutlu. Böyle 1 sağlam karakterli 1 yetiştirdikleri i,'<« rahatça gözlerni

İ S Î SS A .I S IS ?K s ; ;

°nıa

bilirN i

MAAD TARAFINDAN SAYISÂL Ö&TÂK/IA AKTARILMIŞTI•il V»,