devir - klupersonel.klu.edu.tr/.../dosya_ve_belgeler/devlet.pdftemelinde devletin tarihi ve kav-ram...
TRANSCRIPT
DEViR
tün bu ve yol tabii et-kileri esasta me-leklerin Böylece felek tabii etkinin gerçek ve söz konusu etkiyi fiiline bu tür sebepleri ortak vurgulamak ister (UI):letü'l-müstev{iz, s. 74-85).
Devir "Pi'l -edvar ve'l -ekvar" topyekün kozmoloji ve ta-
biat tarihi ele alan Sa-da daha sonraki
m ve kozmolojilerle paralellik ar-zeden dikkat çekici fikirlerdir. Safa'ya göre feleklerin ve alemi
birçok devirleri Devirlerin ve/veya ta-
kevir ekvar) ve-rilir kozmolojide ise kevir, "çok sa-
devirden kozmik anla-Corbin, Cycli-
cal Time, s. 42]) . Gökteki devirler belli zaman hiza-daki Bu denir. Safa devirleri a) Ge-zegenlerin felek-i tedvirlerindeki (episikl)
b) Pelek-i tedvir merkezleri-nin felek-i harnildeki (deferent) ri. c) Pelek-i hamillerin burçlar deki d) Sabit burç-lar e) Alemi top-yekün dört unsur alemi
Binlerle ifade edilen devirler 7000, 12.000, S 1.000, 300.000 süreni en uzun süren devir sabit burçlar devridir ki otuz
sürer. Buna en süren devir, alemi (kül) dört unsur alemi ve 24 saatte Nitekim Safa, "Hepsi (küllün) bir felekte yüzer" (Yasin 36/ 40) ayetindeki "felek"i
felek, "küll"ü ise onun koz-mos olarak anlar. Bu devirlerle 36.000 bir burçlar ilk bur-cu olan Hamel burcunun ilk da en uzun dö-nemi meydana gelir. Bu dönem, Siddhan-ta denilen astronomi tablosunda "ale-min bir günü" olarak Ayda bir vuku bulan ise en
ve öteki gezegenlerle tek tek ibarettir. Devir, ke-vir ve uzun izah-Iara Safa, bu
ve alemine etkileri mese-lesine geçer ve felsefi kozmo-
234
lojinin kabullerini tekrarlar (Resa, il, lll, 249-253).
ekolünün daki olan es-Sühreverdi de meseleyi bu noktadan ele ve sonsuz devirler boyunca
ancak var-fert olarak süreklilik arzetmedi-
belirtip bu devirlerin vahiy yahut il-hamla bilgelerle peygamber-lerden vurgular. Pe-leklerin ve bunlar münasebetler, metafizik alemdeki niza-
ve nisbetlerin fiziki aleme bir Pelekierin birbiri
leri ve bu kozmik ke-virlerin yeni bir kozmik metafizik nurlar aleminin bir dür. Esasen akli mertebeleri ara-
nisbetleri üze-re merhale merhale seyreden yine bu akli tertibe göre olur. Binlerce sürebilen bu merhaleler sona erince "bü-yük kopar. felekler yeni bir devire ve bu akli müna-sebetleri merhale mer-hale sürecek yeni bir girilir. ler'e göre akli alemdeki sinin cismani aleme sonuçla-
bu kademeli ve her kozmik dönemin sonu yeni bir
bu böylece sürüp gider s. 176, 239, 255).
Devir matematiksel astro-nominin konusu olarak ele alan Bfrüni gibi bilginler için bu tür spekülas-yonlar önem Mesela gezegen-lerin Hamel burcundaki Hint astronomisindeki kozmik gün kav-
etmekle birlikte Birüni'yi ilgilendiren, Kelp (Kalpa) ve Caturcük (Caturyuga) Hint zicleriyle Muhammed b. ei-Pezari ve Ya'-küb b. gibi ziclerindeki ilgili
tesbitlerdir. Ona göre Hint astro-nomisinden faydalanan müslümanlar
bu kaynaklardaki bilgileri tas-hih eden Muhammed b. es -Serah-si gibi alimierin sevindiri-cidir. BirOni, Hint ve astronomla-
ziclerini tablolar halinde ve ait devir süresi fark-
tesbit ma li'l-Hind, s. 351-352). Devir
küresel trigonometri dan ele ziclerde metotla-ra göre feleklerin (yörünge-ler) ise (Kitabü
'ilmi'l-hey'e, s. 226) onun
astronomisinin zir-veyi gösterir.
Tehanevl, "devr" md.; Ca bir b. Hay-yan. Mul].taru resa 'il P. Kraus), Kahire 1354, s. 523-526, 551 ; Farabi, 'Uyanü'l-me-sa'il (el-Mecmü' içinde), Kahire 1325, s. 69-70, 72; Makdisi, el-Bed' ue 't-tarfl]., II, 7-8;
Safa, Resa'il, Beyrut 1376-77/1957, lll, 249-253; Sina. et-Tabf'iyyat / :es-
Said Zayed). Kahire 1983, s. 98-105; a.mlf., et-Tabf'iyyat (2): es -Sema' ue'l- 'alem Mahmud Kahi-re 1969, s. 26-36; a.mlf., et-Tabf'iy-yat (3) : el-Keun ue'l-fesad Mahmud Ka-
Kahire 1969, s. 193-196; Bfrüni. ma li ' l-Hind, Haydanibiid 1377/1958, s. 351-352; a.mlf., Kitabü Mal!:iilfdi 'ilmi'l-hey'e ve tre. M. Th. Debarnot), 1985, s. 226; Gazzali, Tehafütü'l- felasife, Beyrut 1986, s. 173-189; Sühreverdi. (Opera me-taphysica et mystica içinde, H. Corbin), Tahran 1953, s. 176, 239, 255; 'UI!:letü'l-müsteufiz (Kleinere Schriften des Ibn al-Arabr içinde, H. S. Nyberg), Leiden 1919, s. 74-85; H. Corbin, Cyclical Time and Ismaili Gnosis, London 1983, s. 42-80.
KuTLUER
DEVLET ( )
Belli içindeki insan ait siyasi
L hakimiyetin _j
Arapça'da devlet veya dfilet bir halden bir hale dönmek; nö-
birbiri gelmek, üstün gelmek, zafer kazanmak" mana-
gelir. düveldir. dilci-ler, iki kelime ara-
fark söylerken ba-göre devlet dület ise
malla ilgili olarak ve ilki zafe-rin taraflar el
ise servet ve elden ele ifade eder. Kelimenin Arap-
ça'ya Akad dilindeki mak" gelen daludan veya SOr-yanice'de "hareket etmek, harekete ge-çirmek, ve yerini mek" dal kelimesinden geç-
ileri de (EJ2 ling.l, II, 177) bu kelimenin Arapça'daki anlam la iddia etmek güçtür.
Kerim'de "dvl" kökünden ge-len kelimeler, olmak" ve "el-den ele mal" edecek tarzda iki yerde
Uhud Gazvesi'nde nisbi yenilginin olan müslümanlara ilahi
bir sünnetin geçer ve
zaferiyle sonuçlanan Be-dir Gazvesi denilir: "Biz o günleri insanlar nöbet-
döndürür dururuz" (Al -i imran 3/ 140). ise ganimetierin ke-simler taksiminin hikmetini vurgulamak üzere, "Böylece o mallar, içi-nizden zenginler dola-
bir servet {dOle) olmaz" 59/ 7) mealindeki ayettir. Burada sosyal ada-leti zedeleyici bir birikime yol açan "ser-maye
Kelime her iki hadislerde de geçmektedir (bk. Wensinck, Muccem, "dvl" md.).
Devlet kelimesinin erken dö-nemlerindeki ile modern dev-let ancak belli safha-lardaki anlam tesbitiy-le izlenebilecek Bu an-lam üç safhada incelemek mümkündür. Devlet kelimesinin siyasi bir kavram haline gelmesinin ilk safha-
anlam "zafer. güç" ve-ya "hakimiyetin olarak el
Bu za-fer, güç, ve iktidar süresi ana olarak kendisini Mesela ihtilal yo-luyla zaferin ve hakimiyetin EmevTier'den Abbasiler'e bu keli-meyle ifade Nitekim Taberi, o döneme ait devlet kelimesinin bu anlamdaki kulla-
örnek eden "bizim devle-timiz", "bu devlet" gibi ifadelere yer ver-mektedir (Tarif], VII, 469) safhada devlet kelimesi hakimiyetin den çok ifade eden bir kav-ram haline nihai siyasi otorite ve için Düvelü '1- olan Zehebi, "Beni Ümeyye Devleti çöktü" (Ta-
V, 200) veya, "Abbasi Dev-leti'nin saadeti her yönden öne geçti" (a.g.e., V, 37) vb. ifadelerde kelimeyi bu anlamda Abbasi hilafe-tinin dönemlerde de devlet terimi egemen bir hanedam veya onun siyasi hakimiyetini ifade Nite-kim BüveyhTier döneminde üst düzey yöneticilerine devlete {hanedana)
gösterecek Muizzüddevle, Adudüddevle gibi unvan-
lar Devleti'ni ifade eden Devlet-i Al-i Osman tabiri de bu safhadaki anlam
Ancak "devlet-i ebed-müddet" lindeki bir taraftan gücün ve zaferin, taraftan siyasi
Devlet keli-mesinin hem hakimiyetin el mesi hem de bu hakimiyete siya-si için dü-
tarihindeki devrf tarih bir tezahürü olarak görülebilir. Nitekim devlet kelimesini süreklilik arzeden si-yasi kullanan Hal-dün'un Ili , 1295) tarih gö-
"devletlerin ömrü" fikrine da-bu dikkat çekici-
dir bk. Yahya el-Mellah, s. 51-55). Üçüncüsafhaise devlet kelime-sinin siyaset literatüründeki kul-
kendini gösterir. Bu safhada kavram millet-devlet (nation-state) sis-temin her bir unsuru"
Devlet kelimesinin bu anlam son dillerin-
deki state, staat, etat, stat, stato kav-tercüme Devletin
siyasi gücün evrensel bir nitelik Bu anlamda devlet, tarihin ilk dönemlerin-den bu yana her toplum için vaz-geçilmez bir Fakat bu siyasi gücün mahiyeti, ya-
biçimleri ve ahlaki dai-ma kültürel zeminin özellikleriyle
Günümüzde bu ter-cümeye toplum-
yorum temelinde devletin tarihi ve kav-ram olarak kültüre ba-
devleti biçimleri, Allah ve tabiat ile olan de yan-
dünya çerçevesinde Millet-devlet olgusu millet-
sistemin bir unsuru olarak ev-de her milletin siyasi kültür
tarihi ve teorik temelleriy-le bu uyum prob-lemi sürdürmektedir. Bu anlam-da son derece bir kültür ve ahlak temeline dayanan medeni-yet birikimi çerçevesinde devletin gerek teorik gerekse tarihi ve sosyal bir pra-tik olarak bu tercüme içinde
ciddi bir ma problemi
Devletin, dünya ile sosyopoli-tik kültür teorik konumu ve tarihi gerçeklik içindeki pratik siyasi tarihinin en eski ve en temel meselesidir. Devlet, Eflatun için filozof- gerçek bilgisi-nin ve insan ruhunun ideal bir form ha-
DEVLET
linde tecessüm etmesi, Aristo için fer-din siyasi bir olarak mensup ol-
organik bütünlük, Hobbes için in-antolajik güvence
alan siyasi güç Rousseau için toplumun ortak iradesini temsil eden siyasi birlik, Hegel için yeryü-zündeki ya da mutlak ruhun (geist) tarih içindeki tecessüm lidir. Zengin bir arzeden bütün bu tarihi süreç içinde iki ana kutba bir meylin kilde görünmektedir. Birinci dev-leti mahiyeti ve özü itibariyle mutlak
ifade eden soyut ve bir ku-rum olarak görmektedir. Eflatun'un ide-al devletinde ilk özgün ifadesini bulan bu Hegel'in felsefi sisteminde en keskin formülüne
ise devleti belli sosyal levleri üstlenen bir siyasi üst kurum ola-rak kabul etmektedir. Pragmatist fel-sefenin devlete aksettiren bu devletin kendisi belir-leyici sivil toplumun de-
hale getirilmesinde ara-
Tarihi ele antik dönemdeki devletle-
rinden günümüzdeki millet-devlet an-gelme sürecinde medeni-
yeti içinde siyaset etkili görülür. Yunan letlerindeki devlet organik dü-
temel özelliklerini göste-rir. Eflatuncu sistemin de etkisiyle dev-let bu dönemde organik
ideal devletin in-san bedenindeki organik ak-
kabul Devlet en yüksek erdem olarak idrak den ferdin devleti dev-letten olarak var ve ah-laki erdeme görül-
Aristo'riun siyasi bir mah-lük olarak görmesi de bu orta-ya koyar.
devleti kutsal mezceden Bü-
yük ile ve Roma im-ile bütün özelliklerini kaza-
nan imparatorluk devleti temel hususlarda devletinden fark-
arzeder. Bu her önce devlet temeli hukuk
bir alan-da düzeni ile hir devletindeki devlet-fert yerini devlet-fert terket-
Hukuk ve düzen fikri devlet ol-
235
DEVLET
gusunun temelini bir yandan devlet daha bir ör-gütlenmeye yönelirken öte yandan nin ferdiyetini kazanma süreci
Böylece devlet ahlaki özelliklerin-den çok müessesevr özellikleriyle ön pla-na devlet örgütlenmesi hukuk ve bürokrasi düzenlemeleri ken-dini
Yeni bir evrensellik getiren Ka-tolik kilisesi ve imparatorluk kü-çük birimler halinde parçalayan kavim
(Tötonik etki), imparatorluk devletinden feodal devlete
Roma sonra Ka-
tolik kilisesinin siyasi içindeki etki-sini evrensel haki-miyet ruhi bir form halin-de tecessüm etmesidir. Fakat bu ev-rensellik yeni kavim gelen siyasi çözülmeyi aksine
"Çifte teori-si siyasi otoritenin dini ve dünyevi otori-teler halinde bölünmesi Avru-
küçük birimlere da teorik zeminini Bu feo-dal devlet devlet ce ve otoritesi büyük ölçekli ve genel siyasi kurumlara yeri-ni feodal birimlerdeki
hak ve sorum-luluklar dayanan bu Orta-
siyaset temelini et-
Millet-devlet ve bu feodal çözülmesiyle ortaya
izleri Xl. itibaren belirmeye bu XVII.
ve millet-devlet. 1648 Vestfalya ile Avrupa'-daki sistemin temel siyasi birimi haline Bu dönemden günümüze kadar devlet siya-set literatüründeki millet ile birlikte ve devlet bir milletin siyasi örgütlenmesi
millet ta-devlet
ön Modern anlamda millet-devletlerin
X. XVII. ka-dar süren medeniyet si-yasi boyutudur. Avrupa'daki bu yeni dev-let sisteminin ahlaki- dini temeli Protes-
bilimsel- entellektüel temeli Ga-lile'nin hareket teorisine evren gö-
sosyopolitik temeli hanedan 1 millet
sosyoekonomik temeli ise ticari kapita-
236
lizm denilen merkantilizmdir. Bu dönem-de millet-devletin iç ile ilgili siya-set teorisi özellikle Makyavel, Hobbes ve Bodin bu dev-let siste-min teorik Braun. Vasquez, Suarez, GentHis ve özellikle Grotius yap-
Millet- devlet XIX. He-gel'in en köklü felsefi te-melini ve bir siyaset sistemi ola-rak zirve Hegel,
"kendi içinde "devlet tür. Bu felsefede milli duygu ve tecessüm hali olan devlet merkez-li hayat mutlak anlamda çün-kü devlet ahlaki idealin (He-gel, Vll, 400-402) Organik bir bütünlük olan devletin bir sosyal ve hayat tezahürü mümkün çün-kü devlet yeryüzündeki yürü-
ve tezahürüdür. Bu devlet alternati-
fi, liberal ve felsefelerdeki devlet Fakat her iki devlet
da devletin ortak belli içindeki hakimiyete millet-devlet fikri Bu
her zaman bir milletin bütün un-bilir; aksine bir-
kaç etnik grubun da ola-bilir. Önemli olan, belli içinde ya-
insan ortak irade-lerini aksettirici hakimiyetten kaynakla-nan siyasi örgütlenmedir. Devletin yar-
yürütme ve yasama bu ortak irade ve hakimiyet ile ruiyet XX. Milletler ortak güven-lik sistemi, bu devlet evrensel
Devlet Örgütlenmesinin Tarihi deki Seyri. Devlet örgütlenmesinin tarihi içinde ortaya konusunda ge-rek müslüman gerekse
ileri sürülen iki grup halinde mütalaa edile-
bilir. Birinci devlet örgütlenmesi-nin hicretin ortaya ve Medine toplumunun tam ve gerçek an-lamda devlet örgütlenmesinin bütün özel-liklerine sahip kabul ederken ikinci Hz. Peygamber'in siyasi ol-maktan çok dini bir liderlik
ve onun döneminde bugünkü an-lamda devlet örgütlenmesinden çok ce-maat örgütlenmesinin ön plana
ileri sürmektedir. Buradaki temel an-devlet
Birin-ci devleti evrensel anlama sahip bir siyasi güç örgütlenmesi olarak ele
ikinci devleti modern mil-let-devlet hareket ede-rek yorumlamakta ve mukayeseyi bu esas üzerinde
Siyasi güç örgütlenmesi ele tarihinde devlet olu-
Akabe ile birlikte layan bir süreç içinde tarihi bir gerçek görülür. Hz. Peygam-ber'in Medine toplumu
güç örgütlenmesinin bütün fonk-siyonianna sahip bir ortaya
Fakat bu yuka-çerçevesi belirlenmeye Ba-
literatürü içindeki devlet anla-özelliklere sa-
hip bir ve kültürün eseri-dir. Hz. Peygamber'in teori ile
ideal ile ren Medine siyasi toplumu, tarihinde görülen devleti, impara-torluk devleti ve millet devleti
bir devlet ve ör-gütlenmesini Bu uy-gulama, kendisine temel inanca
her türlü toplum an-ve
devleti devletlerinde görülen
etnik üyelik ka-ve Me-
dine toplumunda görülmemektedir. De-mokrasinin Atina dev-letinde nüfusunun üçte birinden daha dayanmakta iken Medine'de uygulama-
toplumun her kesimi için bir söz konusu Bu dev-let ve Roma impa-rator devletlerinden de gerek toplum-fert gerekse siyasi merkez-çevre leri köklü
Hegel'in felsefi temelini millet-devlet ise bu tür bir an-
çünkü lam tarihi içinde siyasi model
eden bu ilk uygulamada devletin toplumdan soyut ve bir
sahip gerek ge-rekse uygulamada söz konusu Siyasi güç örgütlenmesi olarak devlet, inanç sisteminin ahlaki ve sos-yal idealleri için sadece bir fert ve toplumu devlet denetlerneye siyasi
söz konusu de-
Medine devletinin kendine özgü gerek devleti fertlerin si-
yasi üyelik gerek siya-si gerekse devlet-fert Medine kabileyi esas alan üyelik temelinden sarsan yeni bir siyasi üyelik giderken (bk. ANAYASA) bü-tün o dönem Arap toplumundaki kabile ya-
ve Avrupa feodal hakim olan
ve otorite bir devlet beraberinde getir-
Devlet zamanda siyasi güç olarak örgütlenmesi ve
böylece mümkün Hz. Peygamber'in sonra
ümmetinin ilk ve en önemli mesele siyasi tesisi ol-
Resül-i Ekrem'in vahye dayanan bir bilgiden ve bu anlamda herhangi bir saha-
ile Bu kesin ve liderlikten hilafet sistemine
lam ümmetinin devlet temel dönüm Hz. Ebü Bekir'in halife seçilmesiyle bu yeni dönemde siyaset ve devlet olgusu
sorumluluk, kabiliyet ve ehliyet içinde Bu örnek uy-
gulama ile devletin ve deva-ihtiyaç duyulan bilgi il-
mf ictihadlar siyasi tesis edilme yöntemi de ümmetin ve ortaya bu yak-
özellikle Ehl-i sünnet'in bo-yu temel Bu-na siyasi tayin ve tesisinde esas gerekti-
ileri ve tevarüs da-bir imarnet teorisi
Hz. Ebü Bekir döneminin iki önemli ic-olan peygamberlerle
ve zekat ödemeyenierin devletin siyasi merkez ve güç olarak
önemli rol oyna-peygamberlerle Hz.
Peygamber'den sonra gaybf bilgiye da-hiçbir otorite ve güç orga-
nizasyonunun mümkün ortaya koyarak Ebü Bekir'in ümmetin seçim ve ile hilafeti-nin peygamberlerin otoritesin-den üstün ve mer-kezi siyasi güç örgütlenmesine alterna-tif olan herhangi bir gücün
Zekat vermeyenler-
le ise ilk halifenin siyasi devlet oto-ritesinin Hz. Peygamber'in otoritesinden bilgi fakat
ve etki itibariyle ol-tescil Böylece devletin,
ve biat müesse-garanti ve
üzerinde da-ve engelleyecek, adalet
ve dengeyi merkezi siyasi güç organizasyonu yani devletin etkinli-
mümkün Hz. ömer, Osman ve Ali dönemlerinde bu mi esaslar devam
Üçüncü halifenin ile bir-likte ümme-ti içinde devlet or-taya sebep Bunun-la birlikte Hulefa-yi dönemi. dev-let ve itiba-riyle daha sonraki dönemlere ait uygu-
konusunda kaynak ve mikyas kabul dört ha-lifenin belirlenme biçimleri de siyasi li-
uygulanabilecek olan genel seçim ve ittifak, aday göster-me ve gösterilen cemaatin onayla-
ehlü'l -hal' kil etme, alma gibi
yöntemleri ortaya Bu dönemdeki uygulamalar. dev-Ietin temel siyasi ve ahlaki hedeflerine
sürece konusunda esnek ve bir
göstermek-tedir.
Emeviler'Ie birlikte dönemin devlet ve itibariyle
bu temelde ortaya Öncelikle Ömer b. Abdülazfz dönemi is-tisna olmak üzere, Emevf dört halife döneminin aksine daha son-raki uygulamalar için bir delil et-memektedir. Bu dönemle birlikte
içinde kalan öncesi dev-let geleneklerinin düze-yinde özümlenmesi süreci Siyasi tevarüs ve saltanat sistemine bu en Fakat bu durum, siyasi müesseseler tarihinin ve Bi-zans geleneklerinin yeknesak bir takli-dinden ibaret iddia eden
gösterecek boyut-larda medeniyetinin tari-hi seyir içinde kendine özgü ya-
reddetmeyi hedefleyen en büyük hata, siyasi ve devlet örgütlenme-
DEVLET
sini sadece siyasi liderlik ibaret görmesidir. Bu basite indirgeyici yorumun aksine, tarihi içinde dev-let ve bazan
- yürütme gibi kendine özgü ve orüinal müesseselerin ortaya bazan da vezaret gibi
siyasi geleneklerden tevarüs edil-müesseselerin esaslar
dan yeniden göre öte yandan Emevfler'le
devam eden saltanat uygulamala-bir tek genel çerçevede
mek mümkün Siyasi müesse-zihniyet temeli kalmak-
la birlikte uygulamadaki son derece zengin bir yol aç-
Emeviler'de siyasi uy-etkileyen kabile
Abbasiler'de ve özellikle millet sisteminde devam veya ön-cesi geleneklerin akisleri ol-
iddia etmek mümkün Çünkü aksi bir feodal ikti-sadi tarihinde görülme-
ve yönelik bozulma temayüllerinin hiçbir siyasi ruiyet müm-kün görülmemektedir. Temel olarak tarihi içinde siyasi müesse-
seviyesinde esnek bir ta-fakat özellikle alimierin bu mü-
toplumuna uyar-düzeyinde bir görev
üstlendikleri söylenebilir. "el-Ahkamü's-sultaniyye" ve türündeki eserler bu ürünleri-dir. Teymiyye'nin, sadece bir veliah-
tahta devlet dola-
tayinleri bile ten-kit etmesi bu konuda bir misal olarak zikredilebilir ye, s. 14-16).
Hilafet döneminde devlet ve örgütlenmesi, millet - devlet
sistemin anla-çok Bu anlamda "da-
rülislam" siyasi güç örgütlen-mesi çerçevesinde ifadesini bulan devlet
ötesinde bir dünya sistemini veya düzenini aksettirmektedir.
darülislam tek tek devletlerden da-ha bir siyasi- hukuki alan
Devlet merke-zi hilafet otoritesinin dönem-lerde, özellikle Abbasiler'in son devirle-rinde merkezden veya özerk otoriteler için ol-
237
DEVLET
bu son derece Bir ifadeyle darülislam ve darül-harp modern anlamda iki millet-dev-letin iki düzen
Merkezi siyasi otorite olarak hilafetin gücünü hisset-
dönemlerde gerek devlet gerekse devlet örgütlenmesinde
temayülü ken bu müessesenin gücünü dö-nemlerde dünya sistemine
devlet örgütlenmeleri ortaya Memlükler'in
Abbasf hilafetiyle hilafeti ara-fark bu çerçevede dikkate de-
bir örnek etmektedir. islam tarihi içinde devlet
ki en önemli biri, hilafe-tin ortadan ve sömürgeci döne-minin ortaya millet-dev-let örgütlenmesine Bu gerek teorik gerekse pratik devlet an-
ciddi bir zorunlu-beraberinde Önce-
likle devlet, hukuki ve ahlaki bir hayat anlamda hayata geçiren
bir araç olmaktan çok modern milletle-sistemin bir unsuru olarak ania-
Böylece alternatif bir dünya sistemini darülis-lam yerini, hakim sömürgeci dev-letler milletlera-
sistemin ve olma Bu milletlerara-
sistemin kendi içinde güç örgütlenmesinin bütün gereklerini yerine getirmeleri halinde dahi devlet olarak kabul edilmeleri im-
Özellikle ll. Dünya Sa-sonra müslüman
mücadeleleri. müslüman nüfusa dayanan millet-dev-letlerin ortaya ile islam bu yeni dö-
millet-devletlerin bir araya gelme Fa-kat bir göre bu millet-devletlerin ger-çek bir temeline daya-
müslüman toplum-lar nezdinde sürekli konusu ol-
Bu devletler yeni kimlik-ler da bu kimlikler ta-rihi temelden yoksun ölçüde iç ve yol
Bu tarihi- d inf temelin yerine millet-devlet olgusunu ikame etmek isteyen-ler, devletin ahlaki idealleri ger-
bir araç ter-
238
kederken buna dev-let Bu dö-nemde devlet, darülislam ve hila-fet alternatif bir milletlerara-
sistem çok bir millet-devletin esaslara göre düzenlen-mesi Pakistan tecrübesi bu islam tarihi içinde millet-devlet fenomeniyle
ilginç bir etmektedir. Bu millet-devletlerin hukuki anlamda tek tek darülislam alternatif bir hukuk ve siyaset sis-temi Bu sebepledir ki bugün islam daki devlet ve top-lumdan topluma göstermek-tedir. Bazan toplum içinde dahi fark-
devlet mede-
niyet sonucu olan bu fark-günümüz
siyasi ve dinarnizmin te-melini etmektedir.
Tarihi ve Devlet islam tarihi için-
deki devlet ana grupta incelemek
mümkündür. a) Hukukunda. siyasi dü-
tarihi içinde en önemli kaynakla-islam hukukunun metodolojisi çerçe-
vesinde devleti ve yorumlayan eserler "el-Ahkamü's-sultaniyye" ve
gibi isimler toplanan bu eserlerde devlet ger-
islam hukuku yorum-ve yönlendirilmesi or-
taya Maverdfnin mü's-sultaniyye'si bu türün en tipik
Müellif bu eserinde bir yandan Kur 'an ve Sünnet'e dayanan bir siyaset teorisi öte yan-dan islam toplumunun
müesseseleri prensipler yeniden yorumlamaya ve ahlaki
denetim almaya gayret sarfetmek-tedir. Bu eserlerde ortaya konan devlet
ve hukukun belirleyici rolü her hü-küm ve her sonuç islam hukuku çerçe-vesinde delillendirilmeye teori bu temel prensip üzerine tir. imarnet müessesesinin bir
fikri hukuk-devlet sini bir surette ortaya (bk. iMAMEr). Hukukun hayata geçirilme-si için devletin bir zo-
runluluktur. Maverdfnin, daha eserinin ilk bu konuda Mu'tezile alimi Ebü Bekirel-Esam hariç bütün ümmetin
bu nin Maverdi eserin ilerleyen
devletin ve bu temel üzerine ve islam hukuk
usulü çerçevesinde tesbit etmektedir. Teymiyye de ad-
eserinde devletin hukuki velayet ile toplumun ida-reci kesimine ve kamuya Bu kavramla devlet, Kerim'in emaneti ehline teslim etme prensibine dayanmak Bu noktada ahla-ki idealizm ile
bir kültür ve mesuliyet Böylece devlet ve
felsefe aksine bk.), var olan gerçeklikten ide-al bir tasawur aksettiril-mesi gereken hukuki bir zorunluluktur. Fakat bu zorunluluk bir beraberinde getir-mez. Aksine ahlaki ve hukuki idealleri için var kabul edilir. Bu eserleri, Avrupa'da milli devletlerin XIX. da ve devleti form el-!ega! çerçeveler içinde inceleyen eserler-den husus da bu özelliktir. Ba-zan hukuki idealizmi
söz konu-su ise de bu durum bu tür eserlerin usule dair olmaktan çok ve fer'f hükümler Söz ko-nusu eserlerde devlet temel müessese-leriyle belli bir hukuki yak-
içinde ele ve geçen her müessese hukukun ahla-ki prensiplerle
b) Kelam ilmi çerçevesinde imarnet meselesi üzerinde
gele-bir
Fakat bu bir devlet modeli ve bir devlet tan çok aklde ile liderlik teorik bir kurmaya yöneliktir. Kla-sik dönemde imarnet bahsinin ilahiyyat ve tabTiyyat ile birlikte ele
bu yüzdendir. imarnet veya hilafet ele ma özellikle Hulefa-yi dönemini kapsayan islam riyaset tarihi-nin belli bir temellendirilmesi, yo-
ve yö-neliktir. Söz konusu yön-lendirici fikri ise devlet se-
çimle mi yoksa nasla dir. nasla belirleme telakkisi, Hz. Ali'yi öteki sahabi toplu-
aleyhine yücelten ve devlet onun nesiine inhisar
ettiren telakki ile ve orta-ya üç halifenin iyet sorgulayan bir imarnet doktrini Ehl-i sünnet ve Mu'-tezile kelam imamete dair
doktrininin temel iddia-bundan dola-
dört halifenin iktidara efdaliyeti para-
lellik toplu bia-siyasi temeli ve
sahabiler siyasi tabii ictihad
s. 251-261). gele-siyasi otoritenin ya
nas veya seçim yoluyla temellendirilebi-ortada delaleti müteva-
tir bir nas göre "akd"in seçimden bir temeli olamayaca-
ve erdemli müslümanlar dan ehlü'l- hal' ve' I- akdi n bu se-çimi üstlenmesi Onun ele konular devlet gereken
devlet iktidardan hangi durumlarda veya ken-disine itaatin hangi farz ol-maktan gibi hususlar da yer al-
(et· Temhfd, s. 64-239). Fa h red-din er- Razi ise bu ve benzeri konulara ilave olarak devlet gereklili-
meselesinin nakli ve akli temellerini ve Ehl-i sünnet'e yakla-
(el·Erba {f li'd ·dfn, Il, 255-320). Bu konu-
Mu'tezili perspektiften inceleyen Kadi el-Mugni ha-cimli eserinin imamete cildi de (XX/ kelamda siyasi otoritenin temel-
konusunda sistematik bir ör-nek etmektedir. ise bu konudaki literatür hayli Bun-lar Teymiyye'nin Minha-cü's-sünne önemli bir reddiye
el-Hilli'ye ait Minhacü '1- kerame ii ma 'rifeti '1 - ima-me tipik bir misal olarak zikredilebilir. Bu ve benzeri eserlerdeki ana fikre göre Allah adalet, hikmet ve lutfu gere-
resulünden sonra nebevi fonksiyon-yerine getirecek devlet
nasla Zira imamet, seçimine ka-
dar önemli bir husus olup nas yoluyla tayin üzerine vaciptir. Bundan
siyasi otorite, nasla ileri sürülen Hz. Ali'nin nesliyle devam etmelidir. Bu ve siyasi otoritenin temeliendirilmesi ko-nusundaki teorik birikime önemli larda
c) Felsefesinde. islam felsefe eko-lü içinde devlet, siyasi- tarihi bir gerçek-lik olmaktan çok felsefi-teorik sistemin bir veya felsefenin devletle ilgili temel meselesi, devleti felsefi bir ideal olarak mak ve bu ideal devleti eksik ve devlet türlerinden edebilmektir. Bu ideal devletin siyasi -tarihi bir gerçeklik haline ya da siyasi ger-çeklik olarak sürdüren dev-letlerin düzeltilmesi öncelikli bir hedef
Bu ideal devletin ve bu devleti bilgi temelinin dev-leti fertler özüm-
oranda özgün ifadesini Farabfde bulan bu dev-let Sina, Bacce ve
gibi islam sistemli bir felsefi çerçeveye Bu dü-
için ·devletin felsefi ve bütünlük içinde gerekir. Fa-rabfnin Ara, ü ehli'l -medineti'l-
eserinde kozmolojik-ontolojik düzen, biyolojik düzen ve ideal devlet
analojik bu teo-rik bir düzlemler-de ortaya konan organik düzen ve saadet ideal devletin ka-
Bu ideal devleti fertler ortak bir ruh
ederler ve devlet (er-reisü'l-ev-vel) bilgi ve ahlak nitelikleriyle bu ortak ruhun Bu noktada gerek Farabi'nin ese-rinde gerekse Bacce 'nin Tedbir ü 'l-
Eflatuncu etkinin ve devleti etkisi söz
konusu ise de bu birikimin birçok konu-da islami devlet telakkisi ye-niden da bir gerçektir. Fa-rab!' nin teklif siyasi birlik devletinin çok ötesinde, hatta mutlaki-yetçi ya da milli birliklerin de ötesinde bir Bu tür bir eski Yu-nan'da rastlamak mümkün öte yandan ve çerçevesinde de islami gelene-
yönlendirici etkisi Farabf-nin eksik ve devlet da "cahiliye devleti", "dalalet
DEVLET
devleti", devlet" gibi kavram ve Kur'an'a ait
etkilerini aksettirmektedir. Eflatun ·un Devlet eserine
de bu konuda ilginç misaller ve ipuç-
d) Siyasetname En tipik ör-Nizamülmülk'te bulan bu gelenek,
devlete itibariyle felsefe ve hu-kuk ekallerinden ciddi
Devlet bu eserlerde müessese olarak tarihi bir tecrübeler birikiminin ürünü-dür. Bu müesseseyi ayakta tutan ve ba-
bulunan idarecileri prensipler tarihi tecrübenin ile ortaya konulabilir. Bu prensipler ta-rih içinde için fel-sefe ekolünün aksine son derece gerçekçi bir tarzda ele
Devletin sultanla alan-larda bu gerçekçilik bazan pragmatizme
yönelebilmektedir. Fakat bu prag-matizm, Makyavel'in sonradan benzer bir metotla kaleme ahlaki prensibinden Aksi-ne gerek Nizamülmülk'te gerekse onu takip eden Ebü'n-Necib es-Sühreverdf-nin Nehcü's-süluk ii siyaseti'l -mülil.k 'ü ve benzeri eserlerde bütün prensipler ve tavsiyeler ahlaki bir çerçeveye
islam tarihin-de ahlaktan mutlak anlamda bir alan olarak sekülerize bir si-yasi birikiminden bahsetmek
Bu eserlerde söz konusu olan pragmatizm uygulanabilirlik ve es-neklik sonuçlar
bir hüküm bir tavsiye ve nasihat mahiyetindedir. usulünün benzeri ve sistematik bir metoda bu önemli bir sebebi olarak kabul edilebi-lir. Yine de her prensip öncelikle Kur'an, hadis ve islam tarihi içindeki örnekler-den hareketle delillendirilmeye
Bu noktada hukuk ekolü ile olan temel zamanda bu eserler-deki devlet da aksettirmekte-dir. Maverdi ve Teymiyye gibi fakih-lerin aksine Nizamülmülk bir siyaset ada-
olarak prensipierin gösterebilmek için islam ön-
cesi tarihi kaynaklara da Özellikle devlet
verilen örnekler, devlet olgusunun bu eserlerde hukuki idealizmin ötesinde ob-jektif tarihi gelenek ve tecrübeler biri-kimine dayanan bir müessese olarak id-rak göstermektedir.
239
DEVLET
e) Tarihi-Sosyolojik Hal-dün'un en özgün ifa-desini bulan bu göre devlet (mülk), mutlak anlamda ge-
olan tabii bir müessesedir. Bu sa-dece hukukun bir gereklilik tarihi bir zorunluluk-tur. Bu tarihi temelinde,
medeni, bir le siyasi bir (el-medeni bi't-tab' ) ol-
kaynaklanan sosyal örgütlen-menin sürdür-mesi için asgari bir yatmak-
Fiziki ihtiyaçlar ve sosyal zaruret-ler bu örgütlenmeyi
Böylece devlet. tarihin ilk dönem-lerinden itibaren sosyal zaruri bir sonucu olarak ortaya Ön-ce yiyecek ve neslin devam et-tirilmesi için sürecine giren daha sonra
çevreye ve hayvaniara daya-mülkiyetin ortaya
ile bir likte bölümü ve hu-kuki zaruretler sebebiyle devlet düze-nine Bu tür bir tahlil çerçe-vesi içinde devlet sosyal ha-
sosyal hayat sürdürülmesi mümkün de-
Bu çerçevede devlet ne tarih ötesi bir ideal, ne sadece hukuki ideallerin haya-ta geçirilmesi için bir araç, ne de tarihi tecrübenin prensipler etkin bir müessesedir. Bel-ki bütün düzlemlerde kapsayan, fakat öncelikle tarih içinde ortaya tabii bir siyasi sistemdir. Bu tabiilik, Haldün'un devri tarih an-
ile daha da bir anlam ka-Haldün'un tarihi tabi-
ilik siyasi ta-rihi içindeki benzerleri olan tarihselcilikten (historicism) temel unsur, eserin bütün bu tarihi tahliliere
usulü çerçevesinde kalma-Bu Mul!-addime, devleti ta-
bii bir tarihi müessese olarak sosyolojik yöntemle devletin düzenlen-mesini inceleyen bölümlerde hüküm ve-rirken usulünün ilginç ve orijinal bir sentezini Öte yandan devletin tarihi ele devri tarih anla-
modern ilerlemeci tarih yorumla-ve bu beraberinde
devlet
f) Yeni Devlet medeni-yetiyle ve süre-
240
ci, müslüman yeni devlet ortaya yol
Bu dönemde temel siyasi mesele, devlet siyasi ka-
etkin bir tarzda layacak müesseselerin ve te-mel kaynaklar yorum-
siyasi idealler-le modern siyasi mekanizmalar daki uyum bu dönemin en öncelikli gün-demini Muhammed bal'in, islam hukukunun temel kaynak-
olan icmaa yeni yorum-la onu modern dünyada yükselen cum-huriyetçi ruhun yegane mümkün formu olarak görmesi (The Reconstruction of Religious, s. 164), Kemal'in prensibiyle da
siyasi hayattaki ve kolek-en önemli olarak görmesi
(el-fjilafe, s. 2 Mevdüdi'nin particilik bölünmesinin meclisi ideali (Political Theory of Islam, s. 43) ba-zan birbirinden sonuçlara fakat genelde aynile-
tezahürleridir. Bu sömürgeci dönemden sonra ye-
ni bir safhaya Özellikle ll. Dün-ya takip eden müslü-man toplumlar süratle
ve kendi devletlerini turma Yeni dev-letlerin ortaya bu devletlerin kim-
ve idare gibi me-seleleri de beraberinde Mil-let-devlet örgütlenmesine yeni devlet din-devlet hususunda yeni ve çe-tin bir dönemini Hila-fetin takip eden islam dininin devlet uzak
savunan Ali Abdür-gibi yeni
devletlerin kimliklerinin esaslara göre öngören devlet an-
islami devlet kav-bu bir ürünü olup hi-
lafetin doldurmaya yönelik bir Bu
yeni kavrama öncülük eden Mevdüdi ve Seyyid Kutub gibi bir taraf-tan hakimiyeti fik-rine bir siyasi
taraftan icma, biat gibi mi prensipierin siyasi me-
bütününe alternatif ola-bilecek bir devlet ve
Bu anlamda devlet fikri inanç
tabii bir sonucu olarak
Lisanü'l· 'Arab, "dvl" md., Xl, 252·254; Wen-sinck. Mu'cem, "dvl" md. ; Taberi, Tarih (Ebü'I-Fazl), VII, 469; s. 251-261; Farabi, Ara'ü Bey· rut 1985, s. 37-60, 87-107, 120-137; et-Temhfd (Ebü Ri de). s. 164-239; Kadi Abdül-cebbar, el-Mugnf, XX/ 1, tür.yer. ; Maverdi, el-Ahkamü's-sultaniyye, Kahire 1973, s. 1-12 ; Nizamülmülk, Siyasetname (Köymen) ; tür. yer.; Nesefi, (Salame)..ll, 828-848; Ebü'n-Necib es-Sühreverdi, f'lehcü 's-sülük {f siyaseti'l-mülak, 1974; Commentary of Plato 's Republic (tre . E. I. ). Rosenthal). Cambridge 1966, s. 174,240, 260; Fahreddin er-Razi, el-Erba 'rn tr Kahire 1986, ll, 255·320; el-Hilli, Minhacü 'l-kerame {f ma'rifeti' l-imame
Teymiyye, Minhacü 's-sünne M. Re-Salim i, Kah i re I 382 / 1962 içinde), I, 77-
202 ; Teymiyye, Bey-rut 1988, tür.yer. ; Zehebi, Ka-hire 1367, V, 37, 200 ; Haldun, MuJ<:.addi-me, lll, 1295; A. Barker, National Character and the Factors in /ts Formation, London 1927, s. 120; M. lqbal, The Reconstruction of Reli-gious Thought in Islam, London 1934, s. 164; Mawdüdi, Political Theory of Islam, Delhi 1964, s. 43; Ali el-islam ve Beyrut 1966, s. 40 · 46; lshtiaq Ahmed, The Concept of an fslamic State, London 1971 ; Muhammad Hamidullah, Muslim Conduct of State, Lahor 1987, s. 80-145; el-ljila{e, Kahire 1988, s. 21 ; G. W. H. Hegel, Phi-losophie Des Rechts, Werke (ed . E. Molden-hauer- K. M. Michel), Suhrkamp 1971, VII, 400-402; Yahya el-Mellah. ve tetav-vüru Ada-bü'r-ra{ideyn, IV, Musul 1972, s. 51-55; F. Ro-senthal. "Dawla", Ef2 ll, 177.
L
Iii AHMET DAVUTOGLU
DEVLET ANA Kemal Tahir'in
(ö. 1973) Devleti'nin
anlatan _j
Tezli bir tarihi roman hüviyetindeki eserin olan ve romanda Bey geçen Devlet Hatun'dan gelmektedir. Eser Er-
Gazi'nin, Osman ve Orhan beyle-rin. çökmekte olan Anadolu Selçuklu Dev-leti'nin Bitinya ucunda "kerim devlet"
çerçevesinde küçük bir yeni bir devleti hika-yesidir. Devlet Hatun, Rum (Anadolu) ba-
geçtikten sonra Bey Derin Geçit'i
bütün gücünü Ro-man "Dost Çelmesi", "Fal", "Derin Geçit" ve