1

dişhekimi haber

dişhekimihaber

3

dişhekimi haber

4

dişhekimihaber

5

dişhekimi haber

6

dişhekimibaşkan

Değerli meslektaşlarımİzmir Dişhekimleri Odamızda yaşadı-ğımız hareketli seçim süreci sonunda oda tarihimizdeki en fazla katılım ile sizlerin değerli oy ve destekleriyle yö-netime geldik ve söz verdiğimiz gibi daha kurumsal, daha şeffaf ve pay-laşımcı, güven duyulan bir meslek ör-gütü olmak için hızla çalışmalarımıza başladık. Kurumların ve görevlerin ge-lip geçici olduğunun bilinci ile önemli olanın mesleğe yapılan hizmet ve mes-lektaşa yansıyan icraatlar bütünüdür. Odamıza ve mesleğimize geçmişte bü-yük emeği geçmiş tüm büyüklerimize ve meslektaşlarımıza buradan tekrar teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Odamıza genç meslektaşlarımızın sa-hip çıkıp, daha önce görev yapmış de-ğerli büyüklerimizin deneyimlerinden de faydalanarak ülkemizin en örnek meslek odalarından biri olacağına artık inancım tamdır.İzmir Dişhekimleri Odasına üye olma-nın getireceği avantajları yaşamanın sizlerin en doğal hakkınız olduğundan yola çıkarak sizler için özel hazırlattığı-mız fotoğraflı üye kimlik kartlarınız çok yakında elinize geçecek ve İzmir’in seç-kin restoran, otel, mağaza ve dental sektörlerinden yapacağınız harcama-larda çok özel indirimlerden faydala-nacaksınız. FDI tarafından 2014 yılının Ağız sağlığı ve genel sağlık ilişkisinin öneminin vurgulandığı yıl olmasından yola çıkarak 22 Kasım haftasında , İz-mir Büyükşehir Belediyesine ait billbo-ard’lara vereceğimiz ilanlarda halkımı-zın ağız ve diş sağlığına gereken önemi vermesi açısından farkındalık yarata-cak çalışmalarımıza şimdiden başladık.Yine odamız tarafından bastırılacak olan ağız ve diş sağlığının önemini vur-gulayacak el broşürlerini, avm, sinema, market, pazaryeri gibi yerlerde dağıta-cağız. 22 Kasımda meslekte 25, 40 ve

50. Yılını dolduran meslektaşlarımıza Balçova Kaya termal otelde çok şık ve mesleğimize yakışır bir tören hazırla-dık, bu özel günü sonrasında vereceği-miz bir yemek ile de kutlayacağız.28-30 Kasım tarihlerinde Uluslararası İzmir Dişhekimleri Odası Kongremizi yine Balçova Kaya Termal Otelde çok geniş bir bilimsel ve sosyal program ile ger-çekleştireceğiz.Perşembe akşamı semi-nerlerimiz 25 Eylül’de “yeni yüzüyle” sizlerle birlikte olmaya devam edecek.Odamız korosu, Oda Rockve Blues grubumuz, su altı grubumuz, bisik-let grubumuz, dağcılık grubumuz ve daha bir çok hobi çalışmalarımız Ekim ayında çok daha farklı bir vizyonla çalış-malarına başlayacak. Zor ve stressli bir meslek olan dişhekimliği’nin getirdiği sıkıntıları hobilerimiz ile hem atacak hemde eğlenip kaynaşacağız. Tüm komisyonlarıyla aktif ve üretken bir İZDO olarak her geçen gün itibarı azalan mesleğimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız, mesleğimize ve bize halkımızdan beklediğimiz saygı ve iti-barın öncelikle bizim birbirimize duya-cağımız saygıdan başlayacağını unut-mayacağız.Genç meslektaşlarımızı çok önemsiyoruz, dişhekimliği öğrencileri-mize ve genç arkadaşlarımıza, olmasını istediğimiz etik değerlere saygılı ve du-yarlı bir meslek örgütü ve meslek ah-lakı açısından her yönden örnek teşkil edeceğimizin bilinçi ile çalışıyoruz. Son yıllarda ülkemizde diş organı’nın, insan vücudundan soyutlanmış bir organ gibi algılandırıldığı, saygınlığı gitgide azaltı-lan mesleğimizi hak ettiği yere getire-bilmek için, hekim olduğumuzu farket-tirmek için var gücümüzle çalışacağız.Bizlerin en güçlü yönü sizlersiniz...

Hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Prof. Dr. Ali Rıza Alpözİzmir DişhekimleriOdası Başkanı

7

dişhekimi haber

8

dişhekimi

İzmir Diş Hekimleri Odası Dergi-si, 1987 yılı Şubat ayında başlayan yolcuğunda 10’a yakın başkan ve editör, onlarca basın yayın komis-yonu üyesinin emekleri ile bugünle-re gelen; Türkiye’nin Diş Hekimleri Odaları içersinde örnek, odasının merakla takip edilen öncü dergisi olarak karşınıza çıkmıştır. Ben emek dolu sayfalardaki bu yolculukta tüm emeği geçen meslektaşlarıma bura-dan sonsuz teşekkürler ediyorum.En büyük teşekkürü de dergimize altın dönemini yaşatan, bayrağı kendisinden teslim aldığım değerli meslektaşım Özlem Kekeç Bülbül’e bir borç bilirim. Bu misyonu devam ettirmek ve daha iyiye götürebilmek en büyük arzumuzdur.

Bu sayımızda hükümetin uzun yıl-lardır uyguladığı politikalar ile sağ-lık sektöründe de taşeronlaşmanın önünü açarak emeğin değerini kü-çültme çabalarını ve gelinmek iste-nen noktayı haber yaptık.

Bir önceki sayımızın dağıtımı sırasın-da yaşadığımız için sayfalarımızda paylaşamadığımız, içimizin sönme-yecek olan yangını “Soma Facia-

sını” TDB Merkez Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Oral’ın, facianın üze-rine bölgeye yapmış olduğu ziyare-tini ve ziyareti ile ilgili yorumlarını, tablonun göründüğünden ne kadar daha acı gerçekler ile dolu olduğu-nu satırlarda göreceksiniz. Yine bu facianın külleri ile son zamanlarda üzerinde çok tartışılan ve daha çok tartışma götürecek olan yeni iş gü-venliği yasasının işyerlerinde ka-zaları azaltmadığı; uygulamada ve denetlemedeki sıkıntılara, mesleği-mizi “tehlikeli” sınıfına alınmasının meslektaşlarımız üzerindeki algısını ele aldık.

Çevre ilçelerde yaşayan meslektaş-larımızın sorunlarını paylaşıp; daha dinamik bir çözüm üretme arzu-su taşıyan bölge toplantılarının ilki Çeşme’de güzel bir katılım ile ger-çekleşti.

Odamızın en güçlü yönü olan Ko-misyonları, yeni bir soluk ve ivme ile güzel bir kahvaltıda buluştu. Bu sayıdan itibaren dergimizde her ko-misyonun sesi olmaya, emeklerini buralarda sergilemeye devam ede-ceğiz.

Ersin ATİNELeatinel@hotmail.com

editör

Değerli Meslektaşlarım Merhaba;

dişhekimi editör

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Gö-ğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin kurumsal kimliğinin birleştirme adı altında yok edilmesine karşı başlayan eylemleri ve atılan geri adımı haberlerimizde görebilirsiniz.

Adalet Bakanlığı’nın 17 Mart 2014 tarihinde yayınlanan genelge ile tutuklu ve hükümlüle-rin belli koşullarda ve belli tedavi kalemlerini serbest çalışan diş hekimlerinden alabileceği ile ilgili yazıyı dergimizde görebileceksiniz. Hala sınırları ve işleyişi nasıl olacağı konusun-da birçok karanlık noktası olması, gelecek sa-yılar için peşi bırakılmıyacak bir haber olarak gündemimizde olacaktır.

İlçe Devlet Hastanelerinde görev yapan mes-lektaşlarımızın performansa bağlı ek ödeme-de yaşamış oldukları katsayı mağduriyetini dile getirdik. Bunu yanında İstanbul’da ser-best diş hekimi olarak görevini yapan bir mes-lektaşımızın, haksız rekabeti zirvelere çıka-ran kamu kurum ve kuruluşlara karşısı sosyal medyadaki paylaşımının tirajikomik bir sürece sebebiyet vermesi, gelecek günlerin habercisi olma niteliği taşıyor.

TDB’nin 20. Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi’nin komşu ilimizde yapılması ve İz-mir Bölgesi’nden akademik destek alınmış ol-ması bizlerde ayrı bir kongre heyecanı yarattı.

Yıllar yılı önüne geçilmeyen çok yazılıp çok çi-zilen ve daha nice ortamlarda dile getirilecek olan bir konu; Ortodontik tedaviye ihtiyacı

olan hastaların kamu kurum ve kuruluşlarda-ki yığılmaları, uzman hekim yetersizliği ve hastaların bu sorunu çözüm arayışları; Prof. Dr. Banu Dinçer’in yorumları ile konunun geldiği noktayı dile getirdik.

İzmir Diş Hekimleri Odası ”Yaza Merhaba Konseri” büyük bir keyif ve çoşku ile geçti.Ve yeni konserleri şimdiden organize etme ça-baları başlattı.

Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedo-donti A.B.D’dan güzel haberler geliyor ve dile-ğimiz daha nice güzel haberlerin sayfalarımızı doldurmasıdır. Prof. Dr. Ece Eden’i Travma-tik Dental Yaralanmalar kitabındaki emekleri; Prof. Dr. Nazan Ersin ve Dr. Nazan Kara’yı almış oldukları ödülden dolayı kutluyoruz.

Bu sayımızda başlayıp devam edecek bir sayfa-mız daha oldu: “İçimizden Biri”. Burada mes-leğimizin dört duvarına sığmayan enerjilerin, hayatımıza vermiş olduğu yönleri ve bıraktıkları anıları sizlerle, sizin duygu diliniz ile paylaşmaya çalışacağız. Ve bu sayfayı içinizdeki ses ile doldur-manızı istiyoruz; ve sizlere burayı açıyoruz.

Hobi röportaj köşemizin bu sayıdaki konuğu; Emre İpor. Keyifle okuyacağınız bir röportaj oldu. Ve dergimizin güçlü destekçileri Serdar Sıralar, Müge Sandıkçıoğlu ve Mavisel Ye-ner yine sizler için kalemi ellerine aldılar.

Gülümseten sayfalarda buluşmak üzere; her şey gönlünüzce olsun…

10

dişhekimiiçindekiler

Dergide yer alan yaz›lar›n hukuki sorumluluğu yazar›na aittir. Dergimiz 22.000 adet basılarak, Dişhekimlerine ve dişhekimliği fakültesi

son s›n›f öğrencilerine ücretsiz dağ›t›l›r.

Haber SorumlusuErdal BİLİCİ

Görsel YönetmenBirsen BAĞARDI KÖSEOĞLU

BaskıŞan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.

Ayazağa Mah. Kemerburgaz Cad.No: 13 Şişli - İSTANBULTel: 0.212 289 24 24

Faks: 0.212 289 07 87

Bas›m Tarihi:

Temmuz 2014

Yay›n Türü:

Yayg›n Süreli Yay›n

İletişim Adresi

Anadolu Caddesi 40,

Tepekule İş Merkezi D: 209 /210 /211 Bayrakl› İzmir

Telefon 0.232 461 2152 - 461 3615 - 461 1571

Faks 0.232 461 3759

izdo@dishek.org

Sahibi

İzmir Dişhekimleri Odas› ad›na

Yönetim Kurulu Başkan›

Ali Rıza ALPÖZ

Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü

Ersin ATİNEL

Yay›n Kurulu

Ersin ATİNEL, Çiğdem PAŞALI,

Elif ÖZBOZDAĞ, Ümran Canay KAYA

Reklam İndeksiBego ................................... 4 ve 5Dental Labor .........Ön kapak içi - 1Dentin İmplant .........................61Drogsan ....................................17

GSK Sensodyne .........................11GSK Tru White ........................23İpana Oral B ...............................7İpana Oral B ...............Arka Kapakİpana Pro Expert .........................3

Lider Diş .............................. 30-31Nobel .........................................2Practicos ...................................59Tidal ........................................49UMG ......................Arka Kapak içi

12 24

Sağlıkta taşeron olmaz

TAŞERON ÖLÜMDÜRYıllardır uyguladığı politikalarla sağlıkta kaos yaratan hükümet şimdi desağlıkta taşeronlaşmayı sağlayacak tasarıyı kabul ettirmeye çalışıyor.

Yeni iş sağlığıve güvenliği yasasıiş kazalarındaölümü azaltmadı

14

Meslektaşımız Mustafa Oral’ın Soma Faciası ile ilgili izlenimleri

18

Tutuklu ve hükümlülerindiş tedavileri serbestdişhekimleri tarafındansağlanabilecekAdalet Bakanlığı Cumhuriyet Başsavcılıklarına hitaben 17 Mart 2014 tarihinde ya-yımladığı genelge ile ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlüler için bel-li koşullarda ve belli tedavi kalemlerinde serbest çalışan dişhekimlerinden TDB ücret tarifesine göre hizmet alınabileceğini bildirdi. Türk Diş hekimleri Birliği genel Sekre-teri Tarık İşmen aracılığıyla oda başkanlıklarına iletilen genelgede neler yer alıyor.

Üvey evlat muamelesi

görendişhekimleri

26

28

38

Dişhekimine kin venefret suçlaması

Dişhekimi ve Ekonomist Mehmet Hakan Gür İstanbul Aydın Üniversitesi’nin kurs duyurularının

bilboardlarda ve havalanlarında yayınlanmasıyla haksız rekabet yarattığını sosyal medya üzerinden

protesto etti. İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ise avukatları aracılığıyla, halkı,kin

ve nefret duygularıyla provoke ettiği gerekçesiyle, hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ortodonti sorunu!

12

dişhekimihaber

Hükümetin yıllardır gündeminde olan ‘’Taşeron Yasası’’ 30 mayıs itibari ile hazırlanarak meclise gönderildi. Soma’da ki kaza bahane edilerek öne sürülen tasarı kabul edilirse fabrikada, hastanede, medya sektöründe ‘taşeron’ işçi, doktor, hemşire, gazeteci çalıştırmak mümkün hale gelebilecek.

Taşeronlaşma sağlık dahilher yere gelecekTaslağın 5.maddesi, Mevcut İş Kanunu’nun 2.mad-desinin 8,9 ve 10.fıkralarını değiştirilmesini öngörü-yor. Mevcut İş Kanunu’nun 2.maddesi ‘tanımlar’ başlığını taşıyor ve 7.fıkrası da taşeron yani ‘alt işve-renlik’ ilişkisini düzenliyor. Bir şirketin, iş yerinde ‘ta-şeron işçi’ çalıştırabilmesi için üç şart yani ‘işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık ge-rektirmesi’ aranıyor. İşte taslak, bu fıkradan sonra gelen üç fıkranın değiştirilmesini öngörüyor. Mevcut 8.fıkra,bir patronun yasaya aykırı olarak asıl işini, ta-şeron işçiye yaptırdığının ortaya çıkması halinde o işçiyi kadrosuna almakla yükümlü kılıyor. Yani işvere-ne bu senin işçin kadrona al denemeyecek,işverenin böyle bir hükümlülüğü olmayacak.

Patronların istediği oldu,dişhekimi, doktor, hemşire, mühendisherkes taşeron olabilecek14 maddelik yasa taslağı çalışma hayatında önemli değişiklikler barındırıyor. İşverenlerin, yıllardır asıl işlerin de taşerona verilmesi talepleri vardı işte bu değişiklikler ile işverenlerin istekleri yerine getiril-miş olacak.Bu düzenleme sadece özel sektörü de ilgilendirmi-yor. Kamuda da devlet asıl işini, taşerona yaptıra-bilecek. Hemşirenin, doktorun, röntgen tesknisye-

ninin taşeron olarak şu anda çalışması mümkün değil. Ancak bu düzenleme kendi kadrolu dokto-runun ücretini ödemek şartıyla taşeron doktor da hemşire de röntgen teknisyeni de çalıştırabilinecek.

Sağlık emekçilerinin özlük haklarıolumsuz etkilendi, Taşeron işçi sayısı11 yılda 10 kat arttıHükümet tarafından yürürlüğe konulan “Sağlık-ta dönüşüm programı” ile kamu hastanelerinde yaygınlaştıkça beraberinde birçok sorunu getirdi. Sağlıkta sözleşmelilik ve hizmet alımı uygulama-sına başlanması ile birlikte hizmet taşeron eli ile yürütülmeye başladı ve özel hastane işletmeciliği yaygınlaştırıldı. Sağlık sektörü, taşeron sistemin yay-gınlaşması ile birlikte 2002 yılında 11 bin 685 olan taşeron işçi sayısı 2009 yılında 108 bin’e yükseldi ve 2013 yılında 131 bin 201 olarak kamuda en çok taşeron işçi çalıştıran sektör haline geldi. Sayının artması ile birlikte ortaya çıkan çalışma sürelerinin

Sağlıkta taşeron olmaz

TAŞERON ÖLÜMDÜRYıllardır uyguladığı politikalarla sağlıkta kaos yaratan hükümet şimdi desağlıkta taşeronlaşmayı sağlayacak tasarıyı kabul ettirmeye çalışıyor.

13

dişhekimi haber

uzatılması, yıllık ücretli izin hakkının verilmemesi, kıdem tazminatı hakkının uygulanmaması sağlık emekçilerinin özlük haklarını ciddi anlamda etkiler-ken, esnek ve güvencesiz çalıştırma ortamlarının baş göstermesiyle birlikte ise iş cinayetleri ve mes-lek hastalıklarında da artış gözlemlendi.

Sağlıkta ve sosyal hizmette taşeron olmaz, Taşeron ölümdür yasaklansın!Taşeron yasasının meclise sevk edilmesi üzerine bir araya gelen 9 sağlık örgütü ülke çapında eşzamanlı eylemler yaparak “Taşeron ölümdür yasaklansın” dedi. Sağlık alanında örgütlü sendika, meslek ör-gütü ve derneklerin ortak çalışma grubu taşerona karşı mücadelede tek ses tek yürek oldu. “Taşeron ölümdür yasaklansın” sloganıyla hazırlanan ortak bildiriler ve afişlerle hafta boyunca tüm hastane-lerde konuya dair çalışmalar yapıldı. Ankara’da ise yasanın görüşüleceği TBMM önünde eylem gerçek-leştirildi. Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği, Ebeler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçi-leri Sendikası, Türk Medikal Radyo Teknoloji Der-neği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği katıldı.İstanbul ve Kocaeli’ndeki eylemler Okmeydanı Has-tanesi ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gerçekleşti. Adana’da Bal-calı Tıp Fakültesi’nde, İzmir’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, Samsun’da Gazi Devlet Hastanesi önün-de, Mersin’de Tıp Fakültesi Hastanesi önünde eylemler yapıldı.Ankara’da ise TBMM Dik-men Kapısı önünde bir basın açıklaması yapıldı. Okunan ortak açıklamada; İktidarı dö-neminde taşeron işçi sayısını neredeyse on katına çıkaran AKP hükümeti, Türkiye’yi bir taşeron cumhuriyeti yapmak için bir adım daha atmıştır, bu uğurda halkın sağlığını tehlikeye atacak kadar da gö-zünü karartmıştır.

Bizler bu ülkede sağlık ve sosyal hizmeti üreten emekçiler olarak insanca yaşam ve güvenceli iş talebimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Hal-kın sağlık ve sosyal hizmet hakkı için ve biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca koşullarda yaşayıp çalıştığı bir ülkede yaşamak için AKP’nin torba yasasına ve sağlıkta taşerona hayır diyoruz!’’ denildi.

Sağlık çalışanları ve hastaların sağlığı taşe-ron şirketlerin üç kuruşluk karı için akıl al-maz oyunlara kurban ediliyor. 9 sağlık örgütü tarafından yapılan bildirideönemli konular dikkat çekiyor;Bu düzenlemeden en çok da 150 binden fazla taşe-ron işçi ile sağlık ve sosyal hizmetler alanı etkilene-cek. Sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık hizmeti paralı hale getirilip, özelleştirilmişti. Bu piyasalaştır-ma dalgası sağlık emekçilerinin güvencesizleştiril-mesiyle kol kola yürümüştü. Şimdi çıkarılmak iste-nen yasa ile sağlık emekçilerinin geleceği ve halkın sağlığı taşeron şirketlerin insafına terk ediliyor.Yasa taşeron işçilerin kadro ve iş güvencesine dair temel umudu olan muvazaa tespitini uzatarak zor-laştırıyor. Yasa ile birlikte sağlık çalışanları açlık sını-rı altında sendikasız bir şekilde çalıştırılmaya devam

edecek, iş güvencesinden mahrum kalacaktır.Yasa ile birlikte sağlık hizmeti üretim süreci ihale masaları-nın konusu olacaktır. Çünkü hastanelerin dezenfeksiyo-nundan, servis hizmetlerine, tıbbi sekreterlikten laboratu-var hizmetlerine kadar tüm hizmetler ihaleye çıkarılacak-tır. Tek amaç, ucuz ve güven-cesiz işçilik.Çok tehlikeli iş yeri statü-sünde olan hastanelerde, iş güvenliği önlemleri kâğıt üzerinde bırakılıyor. Taşeron şirketlerin keyfi bildirimleri esas alındığı için birçok iş-yerinde sağlık hizmeti veren emekçiler sağlık çalışanı ola-rak tanımlanmıyor. Özel ko-ruma ve çalıştırma düzenek-lerinden yararlanamıyor.

14

dişhekimihaber

Soma’da yaşanan maden faciasının ardından iş güvenliği konusunda eksiklikler olduğu ortaya çık-tı. Yeni yasaya rağmen kimi yerlerde formaliteden uygulanan iş güvenliği ve sağlığı yasası Soma faci-ası ile birlikte yeniden eksiklikleri gündeme getirdi. İzmir Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Başkanı Dr. Hakan Toksöz eksiklikleri ve dişhekimliğindeki tehlike sınıflarını Dişhekimi dergi-si için yorumladı. İzmir Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Başkanı Hakan Toksöz ise raporla ilgili bilgiler verdi. Madenlerde yaşanan ve ölümle so-nuçlanan kazaların savcılık incelemeleri sonunda genellikle görülebilir ve önlenebilir kazalar olduğu olduğuna belirten Toksöz,Soma’da yapılacak ince-leme sonucunda da aynı sonucun çıkacağını belirtti. Çalışma Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre ma-denlerde 2010-2011 ve 2013 yıllarında iş kazası ve meslek hastalığından 293 kişinin öldüğüne, 435 ki-

şinin ise iş göremez duruma geldiğine dikkat çeken Toksöz, 2013 yılında çıkan Yeni İş Sağlığı ve Güven-liği yasasının madenlerde ölümle sonuçlanan iş ka-zalarını azaltmadığını söyledi. Toksöz “Rapora göre Yasa’dan sonraki süreçte 2013 yılında 95, 2014 yılı ilk 4 ayında 12 ve ardından Soma’da bugün itibariy-le 284 kişiyle birlikte toplam 391 kişinin yaşamını yi-tirdi. Yeni yasa ölümlü iş kazalarını azaltmadı” dedi.

“Denetimler siyasi etkilerden uzak olmalı”Hazırladıkları raporun sonuç bölümünde madenler-deki işçi ölümlerine karşı neler yapılması gerektiği konusundaki önerilerini de açıklayan Toksöz, “Ön-celikle İş Teftiş Kurumu planlı denetimleri maden sektörüne özel uzmanlarca yapılmalı. Denetimler siyasi etkilerden arındırılmalıdır. Özerk-bağımsız denetimin yolu açılmalıdır. Madenler konusundaki cevaplanmayan soru önergeleri, reddedilen araştır-ma önergeleri olmamalıdır” dedi.

Yeni iş sağlığı vegüvenliği yasası

iş kazalarında ölümü azaltmadı

15

dişhekimi haber

“İş güvenliği önlemi almayanmadenler kapatılsın”Yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası ve ilgili yönetme-liklerin üniversiteler, meslek odaları, sendikalar gibi sosyal taraflarında desteğini alarak yeniden düzen-lenmesi gerektiğini açıklayan Toksöz, “Madenlerin özelleştirilmesi durdurulmalı. Çünkü özel sektörde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri gözardı edil-mektedir. Kaçak madenler için etkin eylem planı yapılmalıdır. İş güvenliğini almayan madenlerde iş hemen durdurulmalıdır. Gerekirse iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemleri almayan tüm madenler kapa-tılıp kömür ithaline gidilmelidir” diye konuştu.

Diş hekimliğinde iş sağlığı vegüvenliği açısından tehlike sınıflarıÇalışma Bakanlığı’nın yayınladığı tehlike sınıfları teb-liğinde “Dişçilik ile ilgili uygulama faaliyetleri” başlı-ğında (NACE kodu 86.23) tehlike sınıfı TEHLİKELİ olarak belirtiliyor. Dişhekimliği’nin tehlike sınıfının “tehlikeli” olarak belirtilmesi dişhekimleri arasında 2 farklı yoruma yol açmıştır; Bazı Dişhekimleri; Diş-hekimliğinin mesleki risklerinden dolayı tehlike sınıfı “ÇOK TEHLİKELİ “ olmalıydı. Bazı Diş hekimleri ise: Diş hekimliği tehlikeli bir meslek değildir. Tehlike sını-fı “AZ TEHLİKELİ” olmalıydı şeklinde ayrılıyor.

Q İNSAN SAĞLIĞI VESOSYAL HİZMET FAALİYETLERİ

86 İnsan sağlığı hizmetleri

86.2Tıp ve dişçilik ile ilgiliuygulama faaliyetleri

86.23 Dişçilik ile ilgili uygulama faaliyetleri

86.23.01

Özel sağlık kurumları tarafından sağlanan diş hekimliği uygulama faaliyetleri (yatılı hastane faaliyetleri ile diş hijyenistleri gibi paramedikal diş sağlığı personelinin faaliyetleri hariç)

Tehlikeli

86.23.03

Özel muayenehanelerde sağlanan diş hekimliği uygulama faaliyetleri (yatılı hastane faaliyetleri ile diş hijyenistleri gibi paramedikal diş sağlığı personelinin faaliyetleri hariç)

Tehlikeli

86.23.05

Kamu kurumları tarafından sağlanan diş hekimliği uygulama faaliyetleri (yatılı hastane faaliyetleri ile diş hijyenistleri gibi paramedikal diş sağlığı personelinin faaliyetleri hariç)

Tehlikeli

Tehlike sınıfı nedir ?6331 sayılı Kanunda tehlike sınıfı; iş sağlığı ve gü-venliği açısından yapılan işin özelliği, işin her safha-sında kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekip-manı, üretim yöntem ve şekilleri, çalışma ortam ve şartları ile ilgili diğer hususlar dikkate alınarak işyeri için belirlenen tehlike grubunu ifade etmektedir. Söz konusu Tebliğ çerçevesinde; tehlike sınıfının tespitinde bir işyerinde yürütülen asıl işin tehlike sınıfı dikkate alınır.Öncelikle dişhekimliği’nin mesleki risklerine bakılacak olursa;Ergonomik riskler: Boyun, bel ve sırt rahatsızlıkları, el, bilek, dirsek, omuzlarda repetetiv strain injury (tekrarlanan zorlama incinmeleri)- tendon hastalık-ları, Biyolojik riskler: HepatitB, C ve AİDS gibi kanla bulaşan hastalıklar, Psikososyal riskler: StresDiş hekimliğinde belirtilen bu riskler önemli riskler-dir, sıklığı konusunda elde çok veriler bulunmamak-tadır. Ancak bu riskler nedeniyle tehlike sınıfının “tehlikeli” olması normaldir. “Az tehlikeli” işyerlerin-de ergonomik, biyolojik, fiziksel veya kimyasal risk-ler minimaldir. “Çok tehlikeli” işyerlerinde ise riskler görülme olasılığının artması yanında iş kazası veya meslek hastalığından ölüm riski de mevcuttur. Bu nedenle Dişhekimliğindeki mesleki riskleri gözönü-ne aldığımızda “tehlikeli” işyeri olarak nitelendir-mek mümkündür.

Tüm madencilik faaliyetlerindetehlike sınıflarıÇalışma Bakanlığı Tehlike Sınıfları Tebliğine göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı faaliyetlerinin hepsi Çok tehlikeli olarak sınıflandırılmıştır. Taş Kömürü,

16

dişhekimihaber

petrol, linyit, doğalgaz, metal cevheri vb. faaiyetler buna dahildir.

Madenlerdeki işçi ölümlerine karşıözetle neler yapılmalı?1. DENETİM: İş teftiş kurumu planlı denetimleri maden sektörüne özel uzmanlarca yapılmalı, de-netimler siyasi etkilerden arındırılmalıdır. Özerk- bağımsız denetimin yolu açılmalıdır. TBMM kendi denetim yollarını çalıştırmalıdır. Madenler konusun-daki cevaplanmayan soru önergeleri, reddedilen araştırma önergeleri olmamalıdır. Meclis araştırma komisyonu kurulmalı, devlet denetleme kurulu ra-porları incelenmelidir. Meslek odalarına ISIG denet-leme yolları açılmalıdır.

2. YASAL DÜZENLEMELER: Yeni İş sağlığı ve gü-venliği yasası ve ilgili yönetmelikler sosyal tarafla-rında desteğini alarak yeniden düzenlenmelidir. Yö-netmeliklerdeki İSİG çalışma süreleri artırılmaldır. OSGB’lere düzenleme getirilmelidir.

3. İŞÇİLERİN ÖRGÜTLENMESİ: Maden işçileri ör-gütlenerek işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini ve taleplerini daha çok gündeme getirebilir, çalıştıkları madende her konuda söz sahibi olabilirler. Mevcut sendikalar işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda daha duyarlı olmalıdırlar.

4. ALT İŞVEREN- TAŞERON SİSTEMİ: Maden-lerde taşeron şirketlerin çalıştırılması konusu her

açıdan tekrar incelenip düzenlenmelidir. Taşeron – sigortasız işçi çalıştıranlara karşı verilecek cezalar caydırıcı olmaldır.

5. MADENLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ DURDU-RULMALIDIR: Madenlerin özel sektöre kiralan-ması- özelleştirilmesi uygulamaları iş kazalarını ön-lememiştir. TTK-kamu madenleri işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda daha deneyimlidir. Özel sek-tör kar amaçlı olduğu için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini gözardı etmektedir.

6. KAÇAK MADENLER İÇİN ETKİN EYLEM PLA-NI YAPILMALIDIR: Kaçak çalışan ruhsatsız maden ocakları için kesilen para cezaları caydırıcı olmamak-tadır. TTK işçi alımı yaparak maden bölgelerindeki işsiz insanların kaçak maden ocaklarında çalışması-na engel olmaldır.

7. İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİ ALMAYAN MA-DENLERDE İŞ HEMEN DURDURULMALIDIR: Yasada olmasına rağmen yaygın olarak uygulanma-yan iş durdurma madenlerde uygulanabilir meka-nizmaya kavuşturulmalıdır.

8. GEREKİRSE ISIG ÖNLEMLERİ ALMAYAN TÜM MADENLER KAPATILIP KÖMÜR İTHALİ-NE GİDİLMELİDİR: Etkin İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinın uygulamaya sokulamaması ve iş ka-zalarının devam etmesi halinde madenler aşama aşama kapatılarak kömürün dışardan alımı yoluna gidilmesi de gündeme gelmelidir.

17

dişhekimi haber

18

dişhekimihaber

Değerli Dostlar,

Faciadan iki gün sonra 15 Mayıs 2014 günü ,TTB Başkanı ,Genel Sekreteri ve yetkilileri , Manisa Ta-bip Odası yetkilileri ,Manisa Dişhekimleri Odası Baş-kanı ve yetkilileri ile beraber TDB ve Odamız adına Soma’ya gittim.Soma’daki meslektaşlarımızı da ya-nımıza alarak önce Soma Devlet Hastanesini ziyaret ettik.Yatan hastaların sadece gaz zehirlenmesinden geldiğini ,travmatik ve yanık yaralının olmadığını öğ-rendik. Eğer patlamada göçükler olsaydı ve parlama işçilere ulaşsaydı facianın boyutlarının daha da farklı olabileceğini bu bilgiyle öğrenmiş olduk.Ancak has-tanede bir yanık ünitesinin olmaması düşündürücüy-dü.Daha sonradan edindiğimiz bilgilere gore yeni bir devlet hastanesi inşaatının olduğu ve içinde yanık ünitesinin de olacağını öğrendik.Hastaneden kömür ocağına geçtik.Yolda en az 2 km. boyunca medya kuruluşlarının vericileri vardı ve herkes olayın nedenini ve son durumunu öğrenme peşindeydi.Biz de orada görevli sağlık ekipleriyle ileti-şime geçerek bilgi almaya çalıştık.Sağlık ekipleri oca-ğın 200m. içinde görev yapıyorlardı ve ancak ken-dilerine ulaşan bilgileri aktarabiliyorlardı.Daha içlere doğru ancak kurtarma ekiplerinde görev alan ma-

denciler bilgi sahibiydi ve onlara ulaşmak mümkün değildi.O kalabalık ve karmaşa içinde edindiğimiz bilgileri özetlersek;

3 Kurtarma,yardım,cenazelerin tesbiti ve ailele-rine ulaştırılmasında ciddi sıkıntılar vardı.Böyle bir olayda ne yapılacağı konusunda hiçbir ön çalışma ve planlama yapılmamıştı.Olayın 3. gününde bile hala cenazeler çıkarılmaya çalışılıyordu ve karma-şa vardı.

3 İşletmenin dışarıdan görüntüsü, sanki yıllar önce terkedilmiş ,hurdacı dükkanı ve çalışmayan bir virane gibiydi.Barakalardan oluşan bu yapının içi de dışı da içler acısıydı.İşçilerin sözüm ona soyunma odalarını ve duşlarını görünce insan olmaktan utandım.

3 Soma mezarlığındaki manzara can yakıcıydı.

3 Üzerindeki kıyafetle ve yüzündeki kömür siyahı ile kömürden yeni çıkan işçilerle konuşmaya çalıştık ancak hiçbirinden bilgi alamadık.Sadece ilk fırstta emekli olmak istediklerini söylediler.

Meslektaşımız Mustafa Oral’ın Soma Faciası ile ilgili izlenimleri

19

dişhekimi haber

3 Holding’in iş sağlığını ve güvenliğini üstlenen OSGB‘nin yine aynı şirketçe kurulan bir büro oldu-ğunu ve denetimlerin bu büro tarafından yapıldığını öğrendik.Tüm sorumluluğun maaşlı iş sağlığı uzma-nı üzerine yıkılacağı duyumlarını aldık.

3 Buradan çıkarılan tüm kömürün devlete satıldığını,devlet-holding ilişkinin ve organik bağı-nın olduğunu yakından öğrendik.Kömürlerin kimin tarafından siyasi çıkar için nasıl dağıtıldığını hepimiz biliyoruz.

3 Köylünün, ürünü para etmediğinden,borcunu ödemek ve yaşayabilmek için kömürde çalışmak zo-runda bırakıldığını, çalışabilmek için torpil bulmak zorunda kaldıklarını, taşeron firmalarca ve dayıbaşı yöntemiyle çalıştırıldıklarını öğrendik.

Güncelliğini yitiren birçok bilgiyi paylaşmıyorum an-cak o günden bu yana o kadar olay yaşandı ki ,hiç birisi merhem olmadığı gibi hepsi içinizi yakmaya ve bizleri öfkelendirmeye devam ediyor. Herhalde dünyada ilk kez yaşanan, taziye evine ziyarette ev sahibini tokatlayan ,yanındaki i.’in tekme atmasına göz yuman ve hala yanında görevli olarak çalıştı-ran, yetmedi madencinin kaderi diyebilen, kazalar-la ilgili 18. yüzyıl örnekleri veren bir başbakan var.

Taşeronlaşma yasası, resmi rakamlara göre kaybetti-ğimiz 301 madencimize nelere mal olduğu bilinme-sine rağmen ,koşulları daha da kötüleştirilmiş haliyle Meclis Komisyonunda görüşülüyor.İşçilerin tüm sen-dikal hakları ve mağduriyet durumlarında dava açma hakları ellerinden alınıyor.Adeta kölelik dönemi geti-riliyor. Bugün ülkemiz ,izlenen bu politikalar nedeniy-

le, ölümlü maden kazalarında Avrupa birincisi, dün-ya üçüncüsüdür. Sağlık alanındaki performans gibi, işçimiz güvenlik tedbirleri hiçe sayılarak ne kadar iş o kadar para anlayışı ile çalıştırılıyorlar. Muayeneha-nelerimizde alınması gereken güvenlik tedbirlerini gördükçe hem kendi adımıza hem madenci adına isyan etmemek mümkün değil. İşçilerin çocuklarının sigorta kapsamında olmaması, aylık ücretlerinin hala verilmemesi gibi skandallar devam ediyor.

Sonuç olarak Soma’da yaşanan bir kader ,bir kaza değil cinayettir.Tüm sorumluların BAĞIMSIZ yargı önünde hesap vermesini ve bir daha yaşanmamasını diliyorum.Bir avuç kömüre, ömrünü verenleri saygı ile anıyorum.

Tüm meslektaşlarımızı ,TDB’ nin açtığı Ziraat Ban-kası Mithatpaşa Şubesi’ndeki Tr53 0001 0012 6239 7750 9350 35 iban numaralı Soma’ya yardım hesa-bına katkı vermeye davet ediyorum.

20

dişhekimioda haber

İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu üyeleri bölge toplantılarının ilkini Çeşme, Alaçatı, Mor-doğan, Karaburun, Seferihisar ve Urla bölgesinde ki meslektaşlarımızla birlikte Altınyunus Otel’de gerçekleştirdi. İzmir Dişhekimleri Odası yönetim , disiplin ve denetleme kurullarının katıldığı toplan-tıda bölgede bulunan hekimlerin sorunları masaya yatırıldı. Karşılıklı fikir alışverişinin de yapıldığı top-lantı sonrası Katip Çelebi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Restoratif Diş Te-davisi Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr.Esra Uzer Çe-lik “Posterior bölgede kompozit restorasyonların başarısının sırrı”isimli sunumunu gerçekleştirdi.

Meslektaşlarımızın soru cevap şeklinde değerlen-dirme yaptığı sunum dinledikten sonra tüm yö-netim kurulu üyeleri ve meslektaşlarımız akşam yemeğinde biraraya geldi. Hep birlikte yenilen ak-şam yemeğinde meslektaşlarıyla sohbet etme fır-satı bulduklarını belirten İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alpöz; ‘’Bölge toplantılarımızın ilkini gerçekleştirdik. Bundan böyle seçtiğimiz bölgelerde yapacağımız toplan-tılarda meslektaşlarımızla biraraya geleceğiz. Bu toplantılarda yönetim ile meslektaşlarımız arasın-da bir köprü oluşturmayı ve sorunlarını dinleyip ortak çözüm bulmaya çalışacağız’’ dedi.

Bölge toplantımızÇeşme’de gerçekleştirildi

21

dişhekimi oda haber

İzmir Dişhekimleri Odası Olağan Genel Kurulu sonrası yönetim değişikliği ile birlikte yeni yönetim kurulu çalışmaları arasında yeni komisyonlar ku-rulacağını belirtmişti. Mevcut komisyonların yanı sıra yeni oluşturulan komisyonlar ve görev alacak dişhekimleri belli oldu.. Oluşturulan komisyonlar; Etik Kurul ve Tüketici Hakları Komisyonu, Meslek İçi Eğitim Komisyonu, Kongre-Fuar ve Dış İlişkiler Komisyonu, Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Komisyo-nu, İletişim ve Basın-Yayın Komisyonu, Sosyal Ko-mite Sanat-Kültür ve Halkla İlişkiler Komisyonu , Sahte Dişhekimleri Mücadele Komisyonu, Kamu Çalışanları ve Özlük Hakları Komisyonu, Genç Diş-hekimleri Komisyonu , Dişhekimleri Meclisi olarak belirlendi. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen toplantıda tüm komisyon üyeleri biraraya geldi. İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu başkanı Ali Rıza Alpöz ön-

cülüğünde gerçekleştirilen toplantıya tüm komis-yon başkanları da katıldı. Yeni görev dağılımları ve yeni komisyon başkanlarının belirlendiği toplantı da sembolik olarak yeni kurulan komisyonlar adı-na pasta kesildi.

İZDO Yönetim Kurulu değişikliğisonrası ilk komisyonlar toplantısıİzmir Dişhekimleri Odası konferans salonun da gerçekleştirildi

22

dişhekimihaber

İzmir Tabip Odası, Türk Toraks Derneği, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği, Türk Göğüs Cerra-hisi Derneği, İzmir Eczacı Odası, İzmir Diş Hekimleri Odası, İzmir Veteriner Hekimler Odası, SES İzmir Şubesi, Genel Sağlık İş Sendikası İzmir Şubesi, Türk Sağlık Sen 2 nolu Şube ve Türk Hemşireler Der-neği tarafından ortaklaşa yapılan basın açıklaması geniş katılımla gerçekleşmiş Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin kurumsal kimliğinin birleştirilmesine karşı eylem süreci başlamıştı.Katılımcı kurumlar adına hazırlanan ortak basın açıklaması İzmir Tabip Odası başkanı Dr.Suat Kap-taner tarafından okunmuştu. Basın açıklamasına, Oda’mız Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alpöz’de katıldı.Basın açıklamasının ardından, Hastane Toplantı Sa-lonunda, geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, uygulamanın sakıncaları; hastanenin sunduğu hizmetin niteliği, hastanenin başarısı hak-kındaki değerlendirmelerini paylaşıldı. Toplantıda, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerra-hisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin kurumsal kim-liğinin yok edilmesine karşı ortak mücadele edil-mesi, uygulamanın yanlışlığının bütün kamuoyuyla paylaşılması, TBMM, siyasi partiler ve Sağlık Bakan-lığı nezdinde girişimlerde bulunulmasının önemine vurgu yapıldı.

Uygulama ertelendi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Sağlık Çalışanlarının Sür-dürdüğü Mücadele Uygulanmanın Ertelenmesi Ha-beriyle sevince dönüştü. Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği Başkanı Dr. Zafer Çukurova sağlık çalışanları-nın ve İzmir kamuoyunun kurumlarına sahip çıkma çabalarına duyarlılık gösterdi. Kurum yöneticileri ve İzmir Tabip Odası görüşlerini tekrar değerlendiren

Çukurova, yerel gazeteye yaptığı açıklamada Dr. Suat Seren Göğüs hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin kapanacağı yönünde ki en-dişeyi dikkate aldıklarını açıkladı. Acele etmeyecekle-rini bu işi şimdilik buzdolabına kaldırdıklarını belirten Dr. Zafer Çukurova, ilk olarak iki hastanenin yöneti-cisinin de görev başında olacağı bir model üzerinde çalıştıklarını söyledi. Hastalarla referandum yapıldıDr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi EAH çalışanları hastane bahçesinde toplandı. Hastane bahçesindeki kısa bir yürüyüşün ardından hasta-nede yaptıkları referandum sonuçları kamuoyuyla paylaştılar. Referanduma 950 hastane çalışanı ve 1000 hasta ve hasta yakını katıldı.çalışanlardan birleştirmeyi istemeyen 947 oy çıkarken hasta ve hasta yakınından 999’ u hayır diyerek birleştirmeye karşı olduklarını sonucunu ortaya koydu.

İki hastanenin birleştirilmesüreci ertelendi

Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin kurumsal kimliğinin birleştirme adı altında yok edilmesine karşı başlayan eylemler sonuç getirdi

uygulamanın ertelendiği açıklandı. Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği Başkanı Dr. Zafer Çukurova iki hastanenin yöneticisinin de görev başında olacağı bir model üzerinde çalıştıklarını söyledi.

23

dişhekimi haber

24

dişhekimihaber

Şikayetler arttı çözüm içingenelge yayınlandıCeza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların tedavi amaçlı (özellikle diş) sevklerinde jandarmanın planlaması gereği kimi zaman araç ye-tersizliği gerekçesi ile kimi zaman da jandarma per-soneli yetersizliği gerekçesiyle jandarma kuvvetleri tarafından iptal edilmesi neticesinde tedavilerde ak-sama meydana geliyordu. Bu durum gerek hükümlü ve tutuklular tarafından, gerekse bunların yakınları ile çeşitli heyetler veya basın tarafından şikayet konu-su edildi. Bu şikayetlerin artması üzerine yayınlanan genelgede tutuklu ve hükümlülerin kendi imkanları doğrultusunda kimi Ağız ve diş sağlığı tedavilerini yaptırabilme imkanı tanındı.

Cezaevi yaşamının uluslararası insan hakları kurallarına ilişkin gerekleri uygulandı24.02.2014 tarihli ve 2014/5984 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı’nın 2. Sırasında yer alan Kötü Muamelenin Önlenmesi başlıklı maddesinde “Tutuklu ve hü-kümlülerin fiziksel ve psikolojik muayenelerinin, ceza infaz kurumlarına alınmaları sırasında ve bu kurumlarda bulundukları süre içinde periyodik ola-rak daha etkili şekilde yapılması ve gerekli tedavi imkânlarının sağlanarak durumlarına uygun ortam-da barındırılması.” amaç edinilerek, cezaevi yaşa-mının uluslararası insan hakları kurallarına ilişkin gerekleri pekiştirildi.

Tutuklu ve hükümlülerindiş tedavileri serbest dişhekimleritarafından sağlanabilecekAdalet Bakanlığı Cumhuriyet Başsavcılıklarına hitaben 17 Mart 2014 tarihinde yayımladığı genelge ile ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlüler için belli koşullarda ve belli tedavi kalemlerinde serbest çalışan dişhekimlerinden TDB ücret tarifesine göre hizmet alınabileceğini bildirdi. Türk Diş hekimleri Birliği genel Sekreteri Tarık İşmen aracılığıyla oda başkanlıklarına iletilen genelgede neler yer alıyor.

25

dişhekimi haber

Genelge’de serbest dişhekimlerindenuygun görüldüğü takdirdehizmet alınabileceği vurgulandı22/01/2007 tarihli 45/1 no.lu Ceza İnfaz Kurumla-rının Tahsisi, Nakil İşlemleri ve Diğer Hükümler Ge-nelgesinin 6’ncı bölümünün Dışarıdan Temin Edilen Hizmetler başlığı altındaki 1’inci fıkrasında belirtilen “Kurumun kendi imkanlarıyla yerine getirilemeyen diş hekimi, berber, elektrikçi, tesisatçı gibi kişiler ta-rafından verilen hizmetler, güvenlik bakımından teh-like yaratmayacak şekilde gerekli tedbirler alınarak, kurum idaresi tarafından dışarıdan getirtilecek kişiler eliyle yaptırılabilir.” hükmü doğrultusunda hükümlü ve tutukluların diş tedavilerinin hizmet satın almak suretiyle serbest çalışan diş tabipleri eliyle gördürü-lebileceği anlaşılmaktadır denildi. Ancak genelgede hükümlünün kendi istediği dişhekimini seçme şansı-nın olmadığı vurgulandı.

Genelgede neler var?Ceza infaz kurumlarımızda barındırılan hükümlü ve tutukluların diş tedavilerinin aksatılmadan yerine ge-tirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığına bağlı İl Sağlık Müdürlüklerince yeteri kadar diş tabibi görevlendi-rilmediği ya da görevlendirmeye rağmen yetersiz kaldığı durumlarda ceza infaz kurumu tarafından serbest çalışan bir diş tabibi ile hizmet alımı kapsa-mında Sosyal Güvenlik Kurumunun diş tedavileri için ödediği ve Türk Dişhekimleri Birliği Asgari Muayene ve Tedavi Ücret Tarifesi`nde belirlenen fiyatlar ölçü-sünde ödenecek ücretlerin belirtildiği sözleşmenin imzalanması suretiyle, hükümlü ve tutukluların aşa-ğıda belirtilen maddeler doğrultusunda diş tedavile-rinin yaptırılması gerektiği değerlendirilmiştir.

İsteğe bağlı tedaviler hükümlünün tedavi mas-raflarının kendisinin karşılaması koşuluyla ser-best dişhekimi tarafından yapılabilecek, ancak hükümlü dişhekimini kendisi seçemeyecek1-) Diş hekimi ile sözleşme imzalanarak hükümlü ve tutukluların diş tedavilerinin yaptırılmasına ilişkin;a-) Cezaevi yaşamını devam ettirebilmesi için diş te-davisinin zorunlu olduğu diş çekimi, dolgu, kanal ve apse gibi dişin yapısındaki akut veya kronik hastalık-ların standart tedavilerine ilişkin giderler kurum büt-çesinden,b-) Hükümlü ve tutuklunun kendi isteği doğrultusun-da; diş taşı temizliği, implant, protez gibi komplike tedavilerinin ise, buna ilişkin giderlerin hükümlü ve tutuklu tarafından karşılanmak suretiyle yaptırılması, kişinin bu tedaviye ilişkin gideri karşılamayı kabul et-

mediği takdirde diş tedavisi yapan ve tedavi giderinin Sağlık Bakanlığı tarafından ödendiği sağlık hizmeti sunucusunda yaptırılması,2-) Ceza infaz kurumlarında hizmet verecek diş tabibi; kurumun diş ünitesinde bulunan aletlerinden ve sarf malzemelerinden faydalanacağı için alacağı ücretin tespitinde bu konuya dikkat edilmesi,3-) Hükümlü ve tutuklunun diş tedavisine ilişkin hekim seçme veya kendi doktorunu isteme imkanı olmaya-cağının kendisine bildirilmesi,4-) Bahse konu diş hekimi sözleşmesi ile satın alınacak hizmetin 03.5 Hizmet Alımları harcama kaleminden, diş ünitinde bulunan aletlerin giderlerinin 03.7 Men-kul Mal, Gayrimaddi Hak Alım, Bakım ve Onarım Gi-derleri harcama kaleminden veya 06.1 Mamul Mal Alımları harcama kaleminden, sarf malzemelerinin ise 03.2.6.02 Tıbbi Malzeme ve İlaç Alımları harcama kaleminden veya 03.9 Tedavi ve Cenaze Giderleri har-cama kaleminden karşılanması gerekmektedir.

Tutuklu ve hükümlü klıniği açıldıİzmir ili ve Ege bölgesinde 3. basamak Ağız ve Diş Sağlığı hizmeti veren Konak’ta ki İzmir Eğitim Diş Hastanesi tutuklu ve hükümlüler için klinik hizmete açtı. İzmir Kuzey Sekreterli-ğinden protokol ile alınan bina tadilat yapıla-rak koşullara uygun hale getirildi. İki adet diş üniti ve bekleme salonları ile Türkiyede bir ilk olan tutuklu hastaların tedavilerinin yapıldığı klinik tutukluların cezaevi kliniklerinde müm-kün olmayan tedavilerine imkan sağlayacak. En modern cihazlarla donatılan klinikte özel parmaklıklı bekleme odası da bulunuyor. İzmir Eğitim Diş Hastanesi’nde ana binaya ek ola-rak açılan tutuklu hastaların tedavilerine tahsis edilen tutuklu kliniği hizmet standartlarını en üst düzeyde tutmaya amaçlıyor.

26

dişhekimihaber

Entegre ilçe devlet hastanelerinde görev yapan diş hekimleri, kadroları halk sağlığı müdürlüklerinde olduğu halde, ait oldukları ildeki ağız ve diş sağlığı merkezine bağlanıp, Kamu Hastaneleri Birliğine ge-çici görevlendirme ile görev yapıyor.Entegre İlçe Hastaneleri Yönetmeliği’nde perfor-mansa bağlı ek ödemede, diş tabipleri için kadro un-van katsayısı 2,1 olmasına rağmen ağız ve diş sağlığı merkezine bağlı denilerek o ilçedeki hasta potansi-yeli, malzeme temini sorunları, personel sıkıntıları düşünülmeden 1,3 kadro unvan katsayısı uygulana-rak mağdur ediliyor. 1,3 kadro unvan katsayısı da bir yıldır uygulanıyor bundan önce katsayı 1,1 olarak uygulanıyordu. Çünkü; kadro entegre ilçe hasta-nesinde ve fiilen de bu hastane çatısı altında görev yapılıyor.Çalışma şartlarının da ağız ve diş sağlığı merkeziyle eşit olmadığı bir gerçek iken, ağız ve diş sağlığı mer-

kezlerinin performans ortalamasına dâhil edilmek mağduriyet oluşturuyor.Buradaki en önemli konulardan biri, kadrosu halk sağlığı müdürlüğünde olup, entegre ilçe devlet has-tanelerinde görev yapmayan diş tabipleri hem 2,1 kadro unvan katsayısından yararlandıkları gibi hem de performans sistemine dâhil olmaksızın (yani has-ta muayene etmeseler bile) halk sağlığı müdürlüğü-nün genel ortalamasıyla döner sermaye ek ödemesi almaktadır. Bu da adaletsizlik ve eşitsizlik oluştur-maktadır. Bu durumu Sağlık Bakanlığına iletmeye ça-lıştığını ifade eden çalışanlar, “Azınlık görülüp, üvey evlat muamelesi yapılarak bize alakasız cevaplar ve-riliyor. Verilen cevaplarda ‘Yönetmelikte bu yazıyor.’ deniliyor, oysaki biz zaten yönetmelikteki sıkıntıdan, eşitsizlikten bahsetmeye çalışıyoruz ki, bunu maale-sef anlamak istemiyorlar ya da savsaklama yöntemi-ni tercih ediyorlar.” diye konuştu.

Üvey evlat muamelesigören dişhekimleri

Türkiye’de entegre ilçe devlet hastanelerinde görev yapan yaklaşık 200’e yakın diş hekimi üvey evlat muamelesi gördüklerini belirtiyor. Sayıları az olması sebebiyle sorunlarıyla yeteri kadar ilgilenilmeyen diş hekimleri oldukça dertli.

27

dişhekimi haber

1989 yılından beri ÖDH Diş Polikliniğin-de çalışan meslektaşımız Nadide Güntel; Son yıllarda ki gibi hiç bu kadar ağır ko-şullarda çalışmadıklarını, arada kalmış hekimler olarak giderek hekimliklerinin teknisyenliğe indirgendiğini söyledi.

2004 yılında uygulanmaya başlanan performans sisteminde diğer branşlarla ilgili düzenlemeler ya-pılırken, bizimle ilgili aksine düzenlemeler yapıldı-ğını ifade eden Güntel şunları kaydetti; “Girişimsel işlem puanları her geçen yıl aşağıya çekilmekte ve yaptığımız işin değeri düşürülmektedir. Geçen yıl katsayımızla ilgili düzeltme yapılırken,aynı yönetme-likle girişimsel işlem puanları düşürülünce yapılan iyileştirmenin hiçbir anlamı kalmadı. Çünkü perfor-mans devlet hastanesinde uzman doktorlarla birlik-te hesaplanmaktadır. Uzman doktor katsayısı 2.5 bizimki 1.3 tür. Bu da hastanelerin döner serma-yelerine yaptığımız katkıdan daha az pay almamızı neden olmaktadır.Aynı şekilde diş hekimi muayenesi 10 puan diğer branşlarda muayene 21 puandır. Buna ek olarak 6 yaş altı ve 65 yaş üstü hastaların muayene puanları 30 yapılmış,ancak diş hekimlerinde bir değişiklik ya-pılmamıştır. Hele ki 6yaş altı ve 65 yaş üstü hastala-ra ağız içinde girişimsel işlem yapılmasının ne kadar zor olduğu düşünülürse yapılan haksızlık daha da belirginleşmektedir. ADSM’lerle devlet hastanesi diş polk.çalışmaları arasında da farklılıklar vardır. En büyük fark ek ödeme dağılımındadır. Devlet hastanesinde ek ödeme uzman doktor birlikte hesaplandığından max ek ödemeyi alabilmek için yaklaşık 60.000 puanlık iş yapılması gerekmektedir. Bu puan ADSM’lerde yaklaşık yarısı kadardır. Bu da devlet hast. çalışan diş hek. normalin üzerinde bir performanslarla çalışmasını gerektirmektedir.Her şey puana indirgenmekte , büyük özveriyle çalışıl-masına rağmen yapılan işlerin kalitesini düşürmek-tedir.Ayrıca, bizde ayrı bir radyoloji servisi yoktur. Röntgeni hekimler çeker ancak, bunun da herhan-gi bir getirisi yoktur” dedi.

İlçe hastanesinde görevli meslektaşımızbenzer sorunla karşı karşıya

28

dişhekimihaber

Olay nasıl geliştiDişhekimi Mehmet Hakan Gür sosyal paylaşım plat-formu Facebook üzerinden yayınlanan reklamlarla ilgili şu satırları yazdı; ‘’Ahlaksızlık! Haksız rekabet üreten, bilboardlarda ,havaalanlarında bile reklam yaparak, kendini tanıtma çabalarına giren bu fa-kültenin kurslarını protesto ediyorum ve gitmiyo-rum…..Siz de protestonuzu gitmemekle göste-rebilirsiniz arkadaşlar’’. Bu söylemi üzerine çeşitli yorumlar yapıldı. Kısa bir süre sonra Dişhekimi Gür Üsküdar asayiş şubeye çağrıldı. Soruşturmayı açan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifadeye çağrıldı. Halkı kin ve nefret duygularıyla,İstanbul Aydın Üniversitesine karşı provake ettiği gerekçe-siyle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu öğrenen meslektaşımız ifadesinde hakaret etme-diğini haksız rekabet yaratıldığı gerekçesiyle dü-şüncelerini ilettiğini ifade etti. Gür yaşananları şöyle aktardı; ‘’Öncesinde bağlı olduğum İstanbul Diş Hekimleri Odası orumlularından sevgili Güler Gültekin’i aradım ve onun yönlendirmesiyle oda avukatımıza ulaşarak gerekli bilgilendirmeleri yap-tım. Durumdan haberdar olan oda başkanım ,Mu-rat Ersoy da bana ulaştı.Geçmiş olsun dileklerini iletti. Konuyla Oda avukatımız kanalıyla,direk ilgili olacaklarını ve İstanbul Aydın üniversitesi hakkında açılmış bir takım soruşturmalardan haksız rekabet-lerin olduğunu bildirdi.

Haksız rekabet her yerde suçturHaksız rekabetin her yerde suç olduğunu ifade eden Mehmet Hakan Gür konuyla ilgili açık ve net olduğunu beirtirken şöyle devam etti; ‘’Haksız re-kabet herkesi ve her kesimi korumak için insanlık tarihinde ve demokratik toplumlarda kazanılmış önemli merhalelerden biridir.

Dişhekiminekin ve nefretsuçlaması

Dişhekimi ve Ekonomist Mehmet Hakan Gür İstanbul Aydın Üniversitesi’nin kurs duyurularının

bilboardlarda ve havalanlarında yayınlanmasıyla haksız rekabet yarattığını sosyal medya üzerinden

protesto etti. İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ise avukatları aracılığıyla, halkı,kin

ve nefret duygularıyla provoke ettiği gerekçesiyle, hakkında suç duyurusunda bulundu.

Mehmet Hakan Gür

29

dişhekimi haber

Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde, reklamve tanıtım suçtur. Adı ‘’Haksız Rekabettir’’Türk Tüketici kanununda sınırları belirlenmiştir. Ki-şiler ile sınırlandırılamaz bazen kurumlar da bu kurallara riayet etmezlerse onlar da suç işlemiş sa-yılırlar. Ayırım yoktur, asla çifte standart uygulana-maz. Kişilik ve yapı olarak hiçbir zaman,kişileri ve kurumları karşıma almam ve hiçbir zaman hakarete varan söylemlerde bulunmam. Her zaman internet sitelerinde,kendi görüşlerimi aktarırken söylemlerim asla hakaret içermez ve her zaman arkadaşlarımı sağduyulu olmaya sorunlarımıza sahip çıkmaya da-vet ederim.Onları hiçbir zaman provake etmem. Kurmuş olduğum TSDB Face grubu’ da da her za-man meslektaşlarımın eğitimlenmeleri ve bilgilendi-rilmelerine yönelik çalışmalar yapmıştır.Bu tür girişimler toplumu oluşturan bireyleri pasifize eden, onların yaşam haklarına ve hürriyetlerine ted-bir koyan, evden dışarı çıkmayan, hakkını aramayan, susan, pasif kitleler haline getiren ve demokratik toplumlarda asla görülemeyecek yaklaşımlardır.

Bize tabela standartları uygulanıyorŞimdilik takip ettiğim bu beş özel ve kamu tüzel kişilikli işletmeleri , reklam ve tanıtım yoluyla ya-rattıkları haksız rekabetleri içinde bulunduğum her platformda dile getireceğim ve kınayacağım.. Haksız rekabet suç ise herkes için suç olmalı. 75x150 ebatında sadece beyaz üzerine siyah ya-zıyla Diş Hekimi ve adı ile sınırlayan serbest diş he-kimliği çalışma hayatında ki bu standart uygulama-ya yıllardır muayenehaneler nasıl uyuyorsa, tüm sağlık işletmeleri özel-kamu ayırımı yapılmaksızın kendi standartlarında uymak zorundadır. Gelişmiş ve demokratik toplumlarda hiçbir zaman,devletler ve onu oluşturan hükümetler,kamu ve kamu or-taklıklı tüzel yapıdaki sağlık işletmeleri asla reklam ve tanıtım içinde olamazlar. İçinde bulunduğumuz yüzyılda ve serbest piyasa ekonomisi içinde, hükü-metler sağlık politikaları ile özel sektör üzerine, haksız rekabet oluşturmaz/oluşturamaz, tam ter-sine özel sektörü destekleyici rol oynamak zorun-dadırlar’’ dedi.

30

dişhekimihaber

31

dişhekimi haber

liderdiş

32

dişhekimitdb

Kongre Öncesi TDB 20.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi Meslek Sorunları Sempozyumu gerçek-leştirildi. 26 Mayıs’ta başlayan TDB 20.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi Meslek Sorunları Sempoz-yumu, 29 Mayıs’ta sona erdi. FDI 2013 Dünya Dişhekimliği Kongresinde kabul edilen “FDI 2020 Vizyonu Rehberliğinde İstanbul Deklarasyonu” ana temalı Meslek Sorunları Sempozyumunda TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile Türkiye genelindeki Dişhekimleri Odalarının Başkan ve yöneticileri, dişhekimleri, akademisyenler, sağlık bakanlığı temsilcileri, öğrenciler, sanayiciler, diş teknisyenleri yani mesleğin tüm bileşenleri diş-

hekimliği mesleğini masaya yatırdılar. Meslek So-runları Sempozyumu içerisinde oluşturulan ve 26 Mayıs’ta çalışmalarına başlayan 7 Çalışma Grubu; eğitimden başlayarak, serbest ve kamu dişhe-kimliği, diş teknisyenleri ve yardımcı personel ile dental sektöre ait durum tespiti yaparak, hazır-ladıkları raporlarla dişhekimliği mesleğinin politik değişiminin ve yeni misyonunun ülkemizdeki yol haritasını çıkardı. 27-29 Mayıs tarihleri arasında toplanan Oda Başkan ve Yöneticileri toplantısında ise, toplantı gündeminin yanı sıra çalışma grup-larının raporları görüşüldü. Sempozyum sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı.

TDB 20. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi Aydın’da yapıldıBilimsel programının ana teması “Ağız Diş Sağlığı Genel Sağlık İlişkisi” olan kongrede; 5 panel, 29 konferans, 4 forum, 4 interaktif oturum ve 25 kurs dü-zenlendi. Kongre kapsamında 60`a yakın ulusal ve uluslararası konuşmacı, mesleğin güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerini meslektaşlarımızla paylaştı.

33

dişhekimi tdb

Kongre açılışına önemli isimler vebürokratlar katıldıTDB 20.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, Efes Kongre Merkezi Kuşadası / Aydın’da yapılan açılış töreni ile başladı. Kongre açılış törenine Dünya Diş-hekimleri Birliği (FDI) Seçili Başkanı Dr.Patrick HES-COT, Arnavutluk Dişhekimleri Birliği Başkanı Dor-jan HYSI, Azerbaycan Birliği Başkanı Prof.Dr.Rena ALİYEVA, Bosna Hersek Dişhekimleri Birliği Başkanı Dr.Maida GANIBEGOVIC, Filistin Dişhekimleri Birli-ği Başkanı Dr.İbrahim GHANNAM, Gürcistan Diş-hekimliği Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr.Vladimer MARGVELASHVILI, Irak Dişhekimleri Birliği Baş-kanı Dr.Rafea Mohammed Abbas ALGBURI, İran Dişhekimleri Birliği Başkan Yardımcısı Gholemreza GHAZNAVI, Kazakistan Stomatoloji Birliği Başkanı Elmira ISSENTAEVA, Kıbrıs Türk Dişhekimleri Oda-sı Başkanı Hüseyin BIÇAK, Kırgızistan Dişhekimle-ri Birliği Başkan Yardımcısı Dr.Ilshat YULDASHEV, Makedonya Dişhekimleri Odası Başkan Yardımcısı Sabetim CERKEZI, Mısır Dişhekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Tarek ABBAS, Ürdün Dişhekimleri Birli-ği Başkanı İbrahim Yousef AL TARAWNEH, Tunus Dişhekimleri Birliği Dr.Khaled TANAZEFTİ, Yemen Dişhekimleri Birliği Başkanı Mohamed Salem BIN-HAFID ve ile Adalet ve Kalkınma Partisi Kahra-manmaraş Milletvekili Sıtkı GÜVENÇ, Cumhuriyet

Halk Partisi İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen ÖĞÜT ve Milliyetçi Hareket Partisi Samsun Millet-vekili Cemalettin ŞİMŞEK ve Dişhekimliği Fakültesi Dekanları ile DİŞSİAD başkanı Namık Kemal SÖN-MEZ ve Yönetim Kurulu Üyeleri başta olmak üzere çok sayıda konuk katıldı.Açılış töreni Türk Dişhekimleri Birliği 20. Uluslarara-sı Dişhekimliği Kongresi’ne ev sahipliği yapan Aydın Dişhekimleri Odası ve Kongre Organizasyon Komi-tesi Genel Sekreteri Günhan ESKİCİOĞLU ile Kong-re Organizasyon Komitesi Başkanı Oktay İŞBİLİR’in konuşmasıyla başladı. İŞBİLİR, Aydın Dişhekimleri

34

dişhekimitdb

Odasının organizasyonunda ilk kez gerçekleşen kongrenin hem halkın, hem de dişhekimlerinin far-kındalığını arttırmak gibi bir amacı olduğunu ifade ederek, kongre hazırlık aşamalarından bahsetti.Kuşadası Elifname Gençlik ve Spor Kulübünün halk oyunu gösterisinin ardından konuşan Ege Üniver-sitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal ARTUNÇ ise kongreye destek vermekten duyduk-ları memnuniyeti dile getirdi. FDI Seçili Başkanı Dr. Patrick HESCOT da yaptığı konuşmada ağız sağlı-ğının gerekliliğinin altını çizdi ve FDI 2013 İstanbul kongresinin başarısından bahsederek, bu kongre-nin kendilerine gelecekteki kongreler için çok iyi bir örnek teşkil ettiğini ifade etti. HESCOT konuşması-nı FDI 2020 Vizyonuna değinerek tamamladı.Açılış töreninde son olarak TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner YÜCEL yaptığı konuşmada; 15.000 dişhekiminin katılımıyla İstanbul’da, 21.yüzyılın Av-rupa’daki en büyük FDI kongresini yapma başarısı-nı gösterdiklerini, bu kongrede FDI 2020 vizyonu rehberliğinde hazırlanan İstanbul Deklarasyonu-nun; dişhekimliğinin genel sağlıktaki önemine ve bunun diğer sağlık çalışanları (doktorlar, eczacılar, hemşireler) ile sağlık kurumlarına (Sağlık Bakanlığı, Üniversiteler, Sağlık Örgütleri, Tıp; Vakıf ve Dernek-leri) anlatılması, onlarla işbirliği içerisinde olunma-sı yönünde adımlar atılmasına olanak sağlayan bir belge olduğunu vurguladı.

Açılış töreninin ardındanEXPODENTAL 2014 fuarı açıldı TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner YÜCEL, Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) Seçili Başkanı Dr.Patrick HESCOT, Dişhekimi Milletvekilleri Sıtkı GÜVENÇ, Kadir Gökmen ÖĞÜT, Cemalettin ŞİMŞEK ve TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile DİŞSİAD başka-nı Namık Kemal Sönmez ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte fuar açılışını gerçekleştirdi. 4000 m2lik bir alana kurulan EXPODENTAL 2014 Fuarı kapsa-mında firmalar, cazip fiyat ve ürün seçeneklerini meslektaşlarımızla buluşturdu.

35

dişhekimi tdb

Yoğun bilimsel programBilimsel programının ana teması “Ağız Diş Sağlığı Genel Sağlık İlişkisi” olan kongrede; 5 panel, 29 konferans, 4 forum, 4 interaktif oturum ve 25 kurs düzenlendi. Kongre kapsamında 60`a yakın ulusal ve uluslararası konuşmacı, mesleğin güncel bilim-sel ve teknolojik gelişmelerini meslektaşlarımızla paylaştılar.

4. Komşu Ülkeler DişhekimleriBirlikleri İşbirliği Platformu ToplantısıTDB 20.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi kapsa-mında dişhekimliği mesleği alanında fikir alışveri-şinde bulunmak ve hem bilimsel hem de ekonomik işbirliğini arttırmak amacıyla bu yıl dördüncüsü dü-zenlenen ve 15 ülke birlik başkanının katıldığı Kom-şu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformu Toplantısı, 29 Mayıs 2014 tarihinde yapıldı.TDB Genel Başkanı Prof. Dr.Taner YÜCEL, Genel Sekreteri A.Tarık İŞMEN ile TDB Dış İlişkiler Komis-yonu Üyeleri Dr .Duygu İLHAN ve Doç. Dr. Hande SAR SANCAKLI`ın katıldıkları toplantıya; Arna-vutluk Dişhekimleri Birliği Başkanı Dorjan HYSI, Azerbaycan Birliği Başkanı Prof. Dr.Rena ALİYEVA, Bosna Hersek Dişhekimleri Birliği Başkanı Dr.Maida GANIBEGOVIC-SELIMOVIC, Filistin Dişhekimleri Bir-liği Başkanı Dr. İbrahim GHANNAM, Gürcistan Diş-hekimliği Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr.Vladimer MARGVELASHVILI, Irak Dişhekimleri Birliği Baş-kanı Dr. Rafea Mohammed Abbas ALGBURI, İran Dişhekimleri Birliği Başkan Yardımcısı Gholemreza GHAZNAVI, Kazakistan Stomatoloji Birliği Başkanı Elmira ISSENTAEVA, Kıbrıs Türk Dişhekimleri Oda-

sı Başkanı Hüseyin BIÇAK, Kırgızistan Dişhekimle-ri Birliği Başkan Yardımcısı Dr. Ilshat YULDASHEV, Makedonya Dişhekimleri Odası Başkan Yardımcısı Sabetim CERKEZI, Mısır Dişhekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Tarek ABBAS, Ürdün Dişhekimleri Birli-ği Başkanı İbrahim Yousef AL TARAWNEH, Tunus Dişhekimleri Birliği Dr. Khaled TANAZEFTI, Yemen Dişhekimleri Birliği Başkanı Mohamed Salem BIN-HAFID ile Diş Malzemeleri Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Namık Kemal SÖNMEZ ve Genel Sekreter Yusuf Hikmet ARPACIOĞLU katıldılar.Açılış konuşmasını Prof. Dr. Taner YÜCEL’in yap-tığı toplantıda DİŞSİAD Başkanı Namık Kemal SÖNMEZ de ‘’Türkiye’deki Dental Sektöre Genel Bakış’’ konulu konuşmasında üyelere dişhekimliği endüstrisi hakkında bilgiler verdi. Komşu ülkelerin ulusal raporlarının sunulduğu toplantıda ayrıca TDB Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Dr. Duygu ILHAN,

36

dişhekimitdb

28-31 Ağustos 2013 tarihlerinde düzenlenen FDI 2013 İstanbul Kongresi kapsamında gerçekleşti-rilen “Komşu Ülkelerin Problem ve Çözümlerine Bölgesel Bakış Açısı” konulu “Koruyucu Dişhekim-liği Forumu” hakkında yaptığı sunumunda; komşu ülkelerde yürütülen ağız diş sağlığı politikaları ve koruyucu dişhekimliği hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Taner YÜCEL, verimli geçen toplantı sonrası tüm katılımcılara teşekkür etti ve platformun önü-müzdeki yıl ve takip eden yıllarda Türk Dişhekimleri Birliği`nin ev sahipliğinde çalışmalarına devam ede-ceğini söyledi.

Kongreye katılanlar sosyal aktivitelerleeğlenceli dakikalar yaşadıKongreye katılan meslektaşlarımız, 30 Mayıs 2014 Cuma günü düzenlenen gala yemeğinde hem yor-gunluklarını attılar hem de keyifli zaman geçirdiler. TDB Genel Başkanı Prof.Dr.Taner YÜCEL, 4.Kom-şu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformu Toplantısına katılan yabancı birlik başkanlarına gala yemeğinde plaketlerini vererek, katılımlarından ötürü teşekkür etti. Eşsiz yorumu ile Işın KARACA, gala yemeğinde dinleyicilere unutulmaz dakikalar yaşattı.

Kongre sonuKapanış töreninde Aydın Dişhekimleri Odası ve Or-ganizasyon Komitesi Başkanı Oktay İŞBİLİR ve TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner YÜCEL birer konuş-

ma yaptılar. Konuşmalarınn ardından Prof.Dr.Taner YÜCEL, Aydın Dişhekimleri Odası ve Organizasyon Komitesi Başkanı Oktay İŞBİLİR ile Organizasyon Komitesi Üyelerini, Aydın Dişhekimleri Odası Yö-netim Kurulu Üyelerini, kongre ana sponsorlarını, Expodental 2014’e katılan firmaları ile kongreye katılan Oda Başkan ve Yöneticilerini, TDB Merkez Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri ile Yüksek Disiplin Kurulu Üyelerini sahneye davet ederek, katkılarından ötürü teşekkür etti.TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner YÜCEL, TDB`nin ülkemizde ve dünyadaki doğal afetler konusundaki duyarlılığına değinerek, bu konudaki mevzuatının FDI tarafından örnek alındığını, en son Soma`daki kaza ile Birliğimizin çalışmalar yaptığını ve çalışma-larına devam edeceğini ifade ederek, Soma maden kazası ile aynı tarihlere denk düşen Bosna sel fela-keti için Dünya Dişhekimleri Birlikleri içerisinde insa-ni yardım için bir kampanya yapılması çağrısını FDI Başkanına iletti.Daha sonra TDB Kongrelerinde artık geleneksel hale gelen bayrak devir teslim törenine geçildi. Aydın Diş-hekimleri Odası ve Organizasyon Komitesi Başkanı Oktay İŞBİLİR ve TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner YÜCEL, gelecek sene İstanbul’da yapılacak kongreyi düzenleyecek olan İstanbul Dişhekimleri Odası Baş-kanı Murat ERSOY’a törenle Kongre Bayrağını tes-lim etti. Son olarak yapılan hediye çekilişinde fuara katılan firmaların verdiği hediyeler sahiplerini buldu ve kongre kapanış töreni sona erdi.

37

dişhekimi haber

8. Uluslararası Akdeniz Ülkeleri Pedodonti Der-nekleri Kongresi & 21. Türk Pedodonti Derneği Kongresinin ana teması “ Pediatrik Diş Hekimli-ğinde Gelecek Perspektifler “. Kongre bilimsel programı, birçok yeni gelişmeler ve kapsamlı ba-kışlar içeren Pediatrik Diş Hekimliği alanında geniş bir yelpazeyi katılımcılara sunacak. Dünyaca ünlü konuşmacıların bilgilerini ve deneyimlerini payla-şacağı kongre İstanbul’un merkezinde bulunan ve modern konferans olanakları ve Osmanlı tarihini gösteren bir müze içerisinde “Harbiye Askeri Müze ve Kültür Merkezi’nde” düzenlenecek. Kongrenin gerçekleştirildiği davet bildirisinde kongrenin ev sahibi, İstanbul’un Asya ve Avrupa’yı kapsayan ve Boğaz’ın doğal suları bölünmesiyle birlikte, dünyanın en romantik şehirlerinden biri olduğu vurgulanarak bilimsel deneyimlerin ve yeniliklerin sunulacağı kongreye uluslararası davet yapıldı.

Sağlık çalışanları 2013 yılında hükümet ile yetkili sendika Memur Sen arasında varılan mutabakat nedeniyle bu yıl içerisinde uğradıkları hak kayıpları-nı 15 Temmuz’da tüm yurtta yaptıkları eylemlerle protesto ettiler.Eylemlerde “Başta sağlık ve sosyal hizmet emek-çileri olmak üzere milyonlarca kamu emekçisinin hak ve özgürlüklerini toplu olarak gasp eden AKP-Memur Sen mutabakatı, kamu sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında yaşanan sorunları (fazla çalış-

ma/angarya, ücretlerdeki adaletsizlik, ek ödemele-rin emekliliğe yansımaması, iş güvencemizin gaspı, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yönelik şiddet vb.) görmezden geldi. Görmezden gelmeye de de-vam ediyor” denildi. Ortak bildiriye ise Türk Tabip-leri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Türk Hemşireler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği imza attı.

8. Uluslararası Akdeniz ÜlkeleriPedodonti Dernekleri Kongresi

Sağlık çalışanları ücretlerindeki erimeye karşı eylemde

8. Uluslararası Akdeniz Ülkeleri Pedo-donti Dernekleri Kongresi & 21. Türk Pe-dodonti Derneği Kongresi 13-15 Kasım 2014 tarihinde Harbiye Askeri Müze ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

38

dişhekimihaber

8 Yıl Sonrasına randevu verilen hastanın babası İzmir Diş hekimleri Odası’na başvurduİzmir’de yaşayan 7 yaşındaki Kerim Can Akkuş da mağdur olan hastalardan sadece biri. Ortodonti tedavisi için diş hastanesine başvuran ve acilen te-daviye alınması gereken 7 yaşında ki hasta, rande-vu almak için ailesiyle önce diş hastanesine gitti.

Hastaneden aldığı cevap karşısında şaşıran baba Mehmet Akkuş, oğlu Kerim için 7 -8 yıl beklemesi gerektiğini söylediklerini iddia etti. Baba Mehmet Akkuş, çocuğun acilen ortodonti tedavisi olması gerektiğini belirterek bu duruma itiraz etti. Bunun üzerine Ege Üniversitesi Hastanesine yada Katip çe-lebi Üniversitesi’ne gidebileceği söylendi. Belirtilen üniversitelerden birine giden Baba Akkuş ve oğlu önce ön tedavi, dolgu ve çekim yapılması gerektiği sonra ortodontiye gidebileceklerini cevabını aldı. Bunun üzerine Akkuş, ‘’Tedaviyi bir başka yerde

Ortodonti tedavileri için hastalarresmi kurumlarda uzun yıllar sırabekliyor, çoğu kez uzmanyetersizliğinden tedaviler yapılamıyor

Ortodonti sorunu

Çocuklarda ortodonti tedavisi için sınırlı sayıda hastanede bulunan ortodonti bölümleri büyük sorunlar yaşıyor. Türkiye genelinde özellikle Büyükşehirlerde birkaç üniversite ve kamu hastanelerinde yapılabilen tedavi zaman zaman hastaların 1-2 yıl sonra randevu almalarına sebep oluyor.

39

dişhekimi haber

yapabiliriz siz ortodonti için gün verin en önemlisi bu’’ dedi. Ancak hastane bu teklifi kabul etmeye-rek o zaman randevu veremeyeceklerini bildirdi. Özel tedavi içinde yüksek rakamlar yüzünden ne yapacağını bilemeyen Kerim Can Akkuş’un babası Mehmet Akkuş çareyi izmir Diş hekimleri Odası’na başvurmakta buldu. Yaşadıklarını bir dilekçe ile an-latan Baba Akkuş, ‘’Çocuğumun tedavisini yaptıra-mıyorum bana bir çare bulun, yardımcı olun’’ dedi.

Prof. Dr. Banu Dinçer; Yeni açılanüniversiteler biraz yükü hafifletti ancak; özelden tamamı ödenerek hizmetalınmadığı sürece bu sorun çözülmez.Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Banu Dinçer, hasta yoğunluğunun olduğunu yeni açılan üniversi-telerde başlayan ortodonti tedavisinin yapılması ile birlikte yüklerinin hafiflediğini belirtti. Ancak Prof. Dr. Dinçer buna rağmen ortodonti tedavisi için çok sayıda başvuru olduğunu buna rağmen uzman sı-kıntısı yüzünden ellerinde olmadığı halde ileri tari-he randevu verdiklerini söyledi.Ege Üniversitesi olarak şu an 15.000 civarında or-todonti tedavisi biçin bekleyen hastaları bulundu-ğunu, ortodonti kliniğinde 6 ayda bir yaklaşık 700 hastayı tedaviye çağırabildiklerini, ancak randevu bekleyen binlerce hasta olduğunu da sözlerine kay-

deden Dinçer, bu konuyla ilgili şunları anlattı; “Uzman sıkıntısı yaşıyoruz. Ancak uzman sıkıntı-sı mı var hasta sayısı mı çok bunuda tanımlamak gerekli. Hasta sayısı gerçekten çok fazla. Ortodon-ti uzmanı olmak isteyen çok hekim var ancak bir çoğu başarılı olamayıp uzmanlığı alamıyor. Ama burda bahsetmek istediğim ortodonti uzmanlık eğitimi yani bu yaklaşık 4-5 yıl sürüyor yani orto-donti kursu değil bunuda belirtmenizi istiyorum. Tekrar gelelim ortodonti tedavi sorununa, daha önce işimiz daha zordu. Yeni açılan üniversitelerin de resmi olarak bu tedaviyi yapması bizi rahatlattı. Ancak halen aylar sonra randevu vediğimiz hasta-larımız var. Hastaların aciliyet durumuna göre ilk tedavilerini yaparak ileri tarihe randevu veriyoruz. Ortodonti tedavisi hemen bitecek bir tedavi değil yıllar süren ortodonti tedavileri var. Ancak bu ko-nuda da sorunlar yaşıyoruz. Örneğin tedavisine başladığımız bir hastanın sonraki randevusuna gel-memesi, yanlış iletişim bilgileri vermesi gibi bizim dışımızda gelişen aksaklıklar da var. Bunlarda bizim işimizi yavaşlatıyor, randevusuna gelmeyen hasta o gün kliniğin boş kalmasına sebep oluyor. Bu iş nasıl çözümlenir derseniz şunu söyleyebilirim bu sorun özel ortodonti kliniklerinden hizmet alınmasıyla çö-zülebilir. Biz tüm hastaları tedavi etmek isteriz an-cak bu uzun süreli randevu ve birikmeleri önlemek için tedavi masrafının tamamının devlet tarafından ödenmesi koşulu ile özelden hizmet alınması mut-laka hayata geçirilmeli.”

40

dişhekimihaber

İzmir Dişhekimleri Odası tarafından organize edilen Tarihi Havagazı Fabrikasında gerçekleştirilen konser-de büyük çoğunluğu Hekim ve Dişhekimlerinden oluşan İzmir Pop Orkestrası sahne aldı. Çok sayıda meslektaşımızın katıldığı ‘’Yaza Merhaba’’partisine hekimlerin yanı sıra dişhekimliği sektöründe bulu-nan firma temsilcileri de katıldı. İzmir Diş hekim-leri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alpöz ve Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliği yaptığı

Yaza Merhabapartisinde bir araya geldik

İzmir Diş Hekimleri Odası,yaza merhaba etkinliğiTarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen konser ile gerçekleşti.

41

dişhekimi haber

gecedebirbirinden güzel şarkıları ile geceye renk katan İzmir Pop Orkestrası müzik ziyafeti sundu. İzmir Pop Orkestrası’nda hekim ve dişhekimleri Dr.Haşmet Yakar bas gitar vokal, Dr.Necdet Eren-soy Davul, Dt.Uğur Yapar tenor saksafon, Dt. Öz-lem Baytop Öymez vokal, Doç.Dr.Şehrazat Evirgen Flüt, Dr.Öner Özer Klarinet, Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Op.Dr. Cüneyt Altunay Perküsyon, KBB Uz-manı Op.Dr. Fatih Dinçer Çello ile yer aldı. Davetlilerinde zaman zaman orkestraya eşlik etti-ği konserde Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Rıza Alpöz orkestranın daveti ile tenor saksafon ile bir şarkıya eşlik etti. Alpöz’ün eşlik ettiği şarkı davetli-

lerden büyük alkış aldı. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Rıza Alpöz sıcak yaz akşamında meslektaşlarımı-za güzel bir gece yaşatmak istediklerini belirtrken, sosyal aktivitelerin artarak önümüz deki aylarda de-vam edeceğini vurguladı. Sonbaharda genel istek üzerine yaza elveda konseri yapılacağı belirtildi.

42

dişhekimihaber

Alpöz bu kart fikrinin seçim sırasında verilen söz-ler arasında olduğunu belirtirken , uzun yıllardır odamıza üye olunduğunu gösteren bir kartın bu-lunmamasının büyük eksiklik olduğunu söyledi. Bu kartın sadece üye kartı olmayacağını avantaj-larda sağlayacağını kaydeden Alpöz; ‘’Üye işyer-lerinden indirim almak çok orjinal bir fikirdi. Oda Yönetim Kurulu üyemiz ve saymanımız Can San bu fikri ortaya attı. Tanıdığımız restoran, otel, spor merkezi, mağaza sahiplerine konuyu açıp teklifimizi sununca hemen herkes çok sıcak bak-tı. Sözleşmelerimizi imzalamaya başladık. Kartlar resmi kimlik yerine geçmeyecek, bu kartları o amaçla hazırlamadık. Sistemimizde TC kimlik nu-marası olmayan meslektaşlarımıza ulaşarak tüm

bilgileri topluyoruz sonrasında hemen basıma geçilecek. Eylül ayı başlarında tüm İzdo üyele-ri kartlarını ücretsiz olarak elden kuryeden almış olacak. Kartlarla birlikte ozel indirim aldığımiz iş-yerlerini tanıtan ve indirim oranlarinin yer aldığı bir kitapçık da hazırlıyoruz. Yeni işyerleri sisteme dahil olacak. Web sayfamizdan yeni işyerlerini sü-rekli güncelleyeceğiz. Üye isyerleri camlarina ozel hatırlattigimiz” Bu işyerinde Izmir Dişhekimleri Odası üyelerine ozel indirim uygulanmaktadir “ yazili sticker yapistiracaklar. indirim oranları hak-kında bilgi vermeyeceğim sürpriz olsunistiyorum. İzmir Dişhekimleri Odasın’a üye olmanın bir ay-rıcalık oldugunu meslektaşlarimiza hissettirece-ğiz” dedi.

İzmir Dişhekimleri Odası üyeleri için üye kartı projesini hayata geçirmeye hazır-lanıyor. Üye odaklı yönetim anlayışı ile sosyal projelere önem veren yeni yönetim kurulu odamızın üye kimlik kartı uygulaması için kolları sıvadı. Odamız üyeliğini cazip kılmak, Oda-Üye bütünleşmesinin yanında çeşitli avantajlardan yararlan-ması için hazırlanacak kartlarla ilgili bilgileri İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alpöz anlattı.

İzmir Dişhekimleri Odasıüye kartları geliyor

43

dişhekimi haber

Prof. Dr. Ece Eden çevirisini yaptığı Travmatik Dental Yaralanmalar-El Kitabı’nı 18. Dünya Dental Trav-matoloji Kongresi’nde kitabın yazarların da katıldığı etkinlikte imzaladı.JO Andreasen, LK Bakland, MT Flores, FM Andreasen, L Anders-son tarafından ingilizce yazılmış ve Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ece Eden tarafından türkçeye tercü-me edilmiş olan Travmatik Dental Yaralanmalar-El Kitabı, Diş Malze-meleri Sanayici ve İşadamları Der-neği (DİŞSİAD) tarafından basıldı. DİŞSİAD Kitaplığı kapsamında üçüncü kitap olarak Vestiyer Yayın Grubu tarafından basılan kitap 19-21 Haziran 2014 tarihlerinde Harbiye Askeri Müzesinde gerçek-leştirilen 18. Dünya Dental Trav-matoloji Kongresi katılımcılarına

ücretsiz olarak dağıtıldı. 56 farklı ülkeden yaklaşık 600 katılımcının olduğu kongrede yazarlardan dördü ile birlikte bir imza günü gerçekleştirildi. Dental travma ko-nusunun değerli araştırmacıları ve yazarlarının bir araya geldiği kongrede orjinal kitabın yazarları ve çevirmeninin kitapları imzala-ması büyük ilgi gördü.

“Travmatik Dental Yaralanmalar”el kitabını imzaladılar

18. Dünya Dental Travmatoloji Kongresinde Poster Olgu Sunum-ları kategorisinde Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof.Dr. Nazan Ersin ve Dt. Nazan Kara ikincilik ödülünü aldı. 19-21 haziran tarihleri arasında İstanbul’da yapılan 18. Dünya Dental Travmatoloji Kongresinde Poster Olgu Sunumları kategori-sinde Prof. Dr. Nazan Ersin ve Dt. Nazan Kara tarafından yapı-lan “Multidisiplinary Approach of a Complicated Crown-Root

Fracture With 180• Rotation” isimli poster ile ikincilik ödülünü kazandı. Aynı kategoride birinciliği Malezya’dan Sockalingam Gana-salingam Traumatic ‘’Displace-ment of Tooth Into Nose Detec-ted Two years later’’ posteriyle birinciliği, Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim dalı’ndan Dr. Tülin İleri keçeli ve Prof. Dr. Zafer Çehreli’nin hazırladığı ‘’Decoronation As a Treatment option For Crown-And Root Fractured’’ isimli poster ise üçüncülüğü elde etti.

Ege Üniversitesi’ne poster ödülü

44

dişhekimiiçimizden biri > Çiğdem PAŞALI > Fotoğraflar: Mehmet HUZ

Şimdi öyle bir dünya hayal edin ki kuralları biraz farklı olsun. Mesela süzülerek yol alın gitmek iste-diğiniz yere mavi bir gerçeklikte. Renklerin de ses-lerin de kuralları farklı olsun burada. Alabildiğine gri iken etraf tek bir fenerle hiç görmediğiniz ka-dar canlansın renkler, sesler çok net olmasına rağ-men bilemeyin hangi yönden geldiğini.Yan yana yolculuk yaptığınız arkadaşınızı bir an için kaybetti-ğinizde onu bulmak için etrafınıza bir tur atmanız yetmesin 3 metre aşağınızda ya da 5 metre yuka-rınızda kendi halinde geziniyor olabilsin. Bahsettiğim dünya su altının ta kendisi. Burada şe-killer, renkler tanıdık olmasına rağmen bilim kurgu filminin içindeymiş gibi hissedersiniz kendinizi. Ki-lonuzun çok önemi yoktur burada ya da bacak-

Diyelim ki günlerden Cuma olmuş. Mevsimlerden de bahar ya da yaz olsun. Klinikte, hastanede ya da üniversitede bütün haftanın yükü omuzlarınızda son hastanızı bitir-mişsiniz, bambaşka bir gerçekliğe geçmenin bir yolunu düşünüyorsunuz…

Dalış:Başka birgerçekliktegezinti

45

dişhekimi içimizden biri

larınızın ne kadar kuvvetli olduğunun yol almak için. Normalde dikkat etmeden, umursamadan aldığınız her nefesin hesabını tutmaya başlarsınız, derin derin sakin sakin alırsınız nefesinizi, hepsini ayrı ayrı fark ederek. Yine de serin suların sakladı-ğı derinlerdeki güzellik öyle bir büyüler ki sizi bir bakmışsınızdır, nefesinizi tutup etrafınızı izliyorsu-nuzdur başka hiçbir şey düşünemeden.Hep ak-varyumda ya da belgesellerde görmeye alıştığınız balıklar parlak renkleriyle karşınızdadırlar, kimisi kumu eşeliyordur bir tarafta kimisi ise yarı ürkek yarı meraklı gözlerle sizi selamlıyordur gözlerini tam gözünüzün içine dikerek.Ne işimiz var suyun altında, neye ulaşmaya çalı-şıyoruz ki bu kadar derinlerdeki hayatı gözlemle-meye çalışıyoruz? Hayatın başka bir boyutunu an-lamaya çalışmak belki de, farklı renkleri sevmek, farklı yaşama koşullarını görmek, yeryüzündeki başka canlılarla onların dünyasında kendimizce iletişim kurmak belki. Herkesin duyduğu heyecan başka elbet ama bambaşka renklerle, canlılarla onlara ait bir alanda kısa da olsa bir süre kalmak, sadece nefes alışlarımızı bile değiştirmek o an için kendi hayatımızın dışına çıkartıyor bizi, amacımız

46

dişhekimiiçimizden biri

bu olsa da olmasa da… Beynimiz o an için baş-ka çalışıyor, hayatın içinde farkına bile varmadan taşıdığımız onca stresi yükü alıyor o kısıtlı zaman için omuzlarımızdan. Ya da sevdiğimizle ortak bir şey paylaşıyoruz. Denizin dibindeki o değişik canlıyı işaret ediyoruz yavaşça dalış arkadaşımıza, konuşamadan sadece o an bir duyguyu paylaşıyo-ruz… Çıkınca konuşuyoruz sonra hakkında, o an konuşamadan da aynı duyguları paylaşmış mıyız? Eğer anlattıklarım sizi ürkütmek yerine bir merak duygusuyla kendisine çektiyse, sizin de serin sula-rın güzellikleriyle buluşma zamanınız gelmiş de-mektir. Tek yapmanız gereken dalış kurslarından bir tanesiyle irtibata geçip, zevkli bir eğitim süre-cinden sonra nereyi keşfetmek istediğinize karar vermek. Maskenizi yüzünüze geçirip kafanızı su-yun altına soktuktan sonra regülatörden ilk nefe-sinizi ciğerlerinize çektiğinizde hissedeceğiniz ne kadar doğru bir karar vermişim duygusunu vurdu-ğunuz her paletle tekrar tekrar pekiştireceksiniz.

Hepinizi maviliklerde görmek dileğiyle…

47

dişhekimi haber

Söz konusu ayrıcalıklardan faydalanabilmek için Deniz Bank A.Ş. ile üyelerimizin bankacılık işlemleri için gerekli olan TC Kimlik Numarası, Ad, Soyad, cep telefonu,

e-mail adresi ve açık adres bilgilerini paylaşmamız gerekmektedir.

Belirtilen bilgilerinin Deniz Bank. A.Ş. ile paylaşılmasına onay vermeyen üye meslektaşlarımızın 1 Eylül 2014 tarihine kadar İzmir Dişhekimleri Odası’na

yazılı bildirimde bulunmalarını önemle rica eder, aksi takdirde belirtilen bilgilerin DenizBank ile paylaşımına muvafakat ettiklerinin kabul edileceğini bildiririz.

48

dişhekimihobi röportaj

“İnsan; tiyatroda, hiçolamayacağı biri oluyor”

Dramanın ve çocuk oyunlarının bir eğitim aracı olarak kullanılma süreci Avrupa’da ve dünyanın diğer gelişmiş ülkelerinde uzun yıllardır sürdürü-len bir eğitim metodudur. Çünkü çocuk görüp, duyup, uyguladıklarını klasik bir eğitime göre çok daha iyi anlamaktadır. Bize “ Rota Çocuk Oyunu Projeleri” nden bahsedebilir misiniz?Rota bir seri çocuk oyunu dizisi. Jules verne’ nin “ba-lonla beş hafta” adlı eserinden esinlenerek yola çık-tık. Rota oyunları hep bir yolculuğu konu alıyor. Çılgın mucitimiz profesör Bilgin Gevrek ve onun asistanı İnci, her defasında karşılaştıkları hoş tesadüflerle bir yolculuğa çıkmaya karar veriyorlar. Bu yolculukta da gittikleri yerlerin tarihleri, kültürleri, coğrafya ve sa-natlarıyla ilgili sayısız güzellik yaşıyorlar. Bu zamana kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda coğrafi bölgeler ve dünyamızla ilgili farkındalık yarat-mak adına Rota Avustralya, Rota Amerika, ve Rota Uzakdoğu çocuk oyunları olarak sahnelendi, bunun şimdiki ayağı ise sağlık. Ve tabii ağızdan başlayacağız bu yolculuğa. Bu sefer kahramanlarımız bir küçülme makinesinde küçülerek ağıza yolculuk yapacaklar.

“Rota Dişler Dünyası” projeniz çocuk hastala-rın tedaviye motivasyonu ve dişhekimi korkusu yönünden klinik açıdan nasıl bir katkı sağlar sizce?Bizim mesleğimizi bire bir ilgilendiren ve aslında ağız içinde hastalarımıza korkutucu gelen seslerin, yaptığımız tedavilerin büyütülmüş hallerini sergile-yeceğiz, ve korkulacak birşey olmadığını gösterme-

Meslektaşımız Emre İpor;

E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi’nden 2005 yılında mezun olan ve lise yıllarından bu yana tiyatro ile aktif olarak ilgilenen meslektaşımız Dt. Emre İpor; “Rota Dişler Dünyası” adlı projesiyle, çocuklar için ağız ve diş sağlığı yönünden hem eğlenceli, hem de eğitici bir platform yaratmayı hedefliyor. Kendisinin kalmem aldığı bu tiyatro oyunuyla, hem çocukların diş tedavisi esnasında hangi aşa-malarla karşılaşacağını öğretirken, hem de çocuklar gibi önemli bir kitleye ağız ve diş sağlının önemini vurgulayarak koruyucu hekimlik adına önemli bir görev gerçekleştiriyor.

49

dişhekimi hobi röportaj

ye gayret edeceğiz... Düşünün, ışıklar açılacak ve sahnede kocaman bir ağız dekorunda oynanacak oyun, bir yanda çürük diş, bir yanda şarkı söyleyip bavulunu toplayarak ağıza veda eden bir sürü dişi, bir yandan mikroplar... Devasa ayna sond ve preselin sahneye girmesi ve uyguladığımız tedavilerin sembo-lik ifadeleri... Düşünmek bile heyecn veriyor! Seyirci açısından da büyük bir görsel zenginlik içinde bu an-latımın gerçekleşmesi, karışık gibi gelen bu işi daha açıklayıcı kılacak. Belki de görmek, bilmek, ve bunu eğlenceli bür hikayeyle dinlemek hastalarımızın ve seyircilerimizin korkularının yok olmasına sebep ola-cak kim bilir?

Pek çok meslektaşımızın farklı hobileri ve ilgi alanları var. Tiyatro sizin için nasıl başladı?Tiyatro benim için lise döneminde başladı. İzmir Atatürk Lisesi tiyatro topluluğunda ve Gaziemir Be-lediyesi Tiyatro Toplulukları’ nda başladım tiyatroya. Kimileri spora meyillidir, kimileri de sanata. Ben di-ğer gruba giriyorum herhalde. Başarılı sayılabilecek bir öğrenciydim ve kendimi bildim bileli diş hekimi olmak istiyordum. Yani tiyatroya olan ilgim her za-man hobi olarak kaldı. Lisenin ardından üniversite-ye başlayınca Bornova Belediyesi Şehir Tiyatroların-da göreve başladım. Bir yandan E. Ü. Dişhekimliği Fakültesi’ nde yoğun bir eğitim alıp, ardından koşa koşa provalara yetişiyordum. Bu zaten benim ruti-nimdi o zamanlar. Arkadaşlarım da hep şaşırıyordu hepsine yetişebilmeme ama bir şekilde oluyordu hepsi. İnanın insan isterse yetişebiliyor. Bir dönem sonra belediyedeki arkadaşlarımızla birleşerek kendi özel ufak oda tiyatromuzu kurduk. Çalışmalarımıza bir süre de orada devam ettik. Hem oyuncu hem de yönetmen olarak görevliydim orada da. Ardından iş hayatı evlilik ve çocuk da olunca mecburen daha az mesai ayırmam gerekti tiyatroya ve yazmaya yönel-dim. Şimdi artık iyi bir tiyatro izleyicisiyim ve daha çok işin yazı çizi kısmında görev alıyorum. İnsan ebe-veyn olunca bütün bencilliklerini ikinci plana atıyor, bundan da memnunum açıkçası. Ama güzel bir pro-jede, ailemin de kaliteli zamanından çalmadan ben de sahnede olmayı çok isterim yeniden...

Tiyatroyu ve dişhekimliğini birarada yürütmek zor olmuyor mu, nasıl zaman yaratabiliyor su-nuz? Tiyatro ve diş hekimliğini birarada götürmek aslında o kadar da zor değil, diyorum ya isterseniz bir şekil-de yapabiliyorsunuz. Tabii ki insan çok daha fazla yoruluyor hem vücut hem beyin olarak. Ama inanın ki sanatla uğraşmak insanın kirini pasını atıyor. Bizim

50

dişhekimihobi röportaj

işimiz yani dişhekimliği çok stresli bir iş malum. Ak-şama kadar hem bedenen hem de psikolojik olarak tükenmiş oluyoruz. İşte tam bu noktada kafayı da-ğıtmak, farklı bir işe konsantre olmak şahane geliyor insana. Tiyatro bu anlamda büyülü bir dünyanın ka-pılarını açıyor size. Hiç olmayacağınız biri oluyor, hiç yaşamayacağınız duyguları yaşıyor, ağlıyor, gülüyor ve deşarj oluyorsunuz. Bütün meslektaşlarıma öne-riyorum... Oyun yazarlığıyla iligili yolculuğunuz nasıl baş-ladı?Yazmak, uzun zamandır uğraştığım bir hobiydi. Bir deşarj olma biçimi. Ufak çapta bir terapi hatta belki. Ama kağıt kalemi alınca hemen yazmaya başlayamı-yor insan. Bir yol göstericiye ihtiyacınız oluyor hep. Ben çok şanslıydım bu konuda çünkü çok uzun yıl-lardır bana öğretmenlik yapan Alev Gevrek hocam var. Bana yazı yazmada önderlik yaparak yepyeni bir dünyanın kapılarını açtı, ve hala da açmaya devam ediyor, üstümdeki karşılıksız emeği tarif edilemez. Ona da buradan teşekkür ediyorum.

Bize biraz tiyatro ekibinizden de bahsedebilir misinz?Rota çocuk oyunları projeleri benim de üyesi oldu-ğum “Theatron Sanat”a ait bir proje. Ekibimizin hepsi benim dışımda profesyonel oyunculardan ve tiyatro sanatçılarından oluşuyor. Rota oyunumuzu da theatron sanatın kurucusu ve bornova belediyesi kültür sanat müdürlüğü yönetmeni Onur Erdoğan yapıyor. Uzun zamandır beraber çalışıyoruz, belki de bu uzun mesainin en güzel yanı projenin yazarı ve yönetmeni olarak biraraya gelip ortak bir proje üretebilmek... Zaten uzun mesailer harcayınca he-pimizin anlatım dilleri birbirine yaklaşmıyor mu? Ne demek istediğimizi daha iyi anlamıyor muyuz? İşte bu proje de öyle çıktı ortaya.

Projeniz gelişime açık ve pek çok alanda bilgi-lendirme ve motivasyon açısından çocuklar gibi önemli bir kitle üzerinde oldukça etkili. Proje-nizin uzun dönemde geri dönüşlerini nasıl de-ğerlendiriyor sunuz? Proje eğer gereken hedefe ulaşılırsa diğer branş-larla yardımlaşmaya gidilerek yeni projelere devam etmeyi düşünüyoruz, bu anlamda çok doğurgan bir proje Rota Dişler Dünyası. Ayrıca Türkiye’ de şu ana kadar hiçbir oda tarafından ele alınmamış bir yön-tem bu, dramayla mesleki korkuların önüne geçip yeni bir bakış açısı yaratmak. Dolayısıyla örnek teşkil edecek diye ümit ediyorum. Çocuklarda farkındalık

yaratmada dramanın gücü tartışmasız liste başında geliyor. Üstelik sahneleme gerçekleşecek olursa ço-cuklardaki farkındalığı arttırmak ve daimi kılmak açı-sından oyun sonrasında diş hekimliği öğrencilerinin desteği alınarak dişhekimindeki uzaklık algısı ve olası dişhekimi fobisi kırılabilir, çocuklarla o anda hoş bir iletişim kurulabilir diye düşünüyoruz.

İZDO ve E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi’den değerli hocalarımızın desteği çalışmalrınızı nasıl etkile-di?Odamızın desteğini arkamızda hissetmemiz benim de üyesi olduğum Theatron Sanat adına da büyük bir gurur. Başkanımız Prof. Dr. Rıza Alpöz’ ün des-tekleyici tavrı projeyi bu noktaya getirdi. Oyunun yazımı birtikten sonra yönetmenimiz Onur Erdoğan ile Ege Üniversitesi Dişhekmliği Fakültesi’ ndeki ho-calarımızla görüşmeye gittik. Pof. Dr. Ece Eden, Prof. Dr. Şebnem Türkün, Prof. Dr. Ertuğrul Sabah ve Doç. Dr. Betül İlhan o kadar ilgili yaklaştılar ve değerli gö-rüşleriyle projeye ışık tuttular ki projemiz buralara kadar geldi, tekrardan hepsine sonsuz teşekkürler! Şimdi sabırsızlıkla önümüzdeki sezonu bekliyoruz. Şu anda odamızın da desteğiyle görüşmelerimizi ya-pıyor ve “Rota Dişler Dünyası” oyunumuza son hızla hazırlanıyoruz.

Bu etkili ve önemli projeyi nerelerde sahnele-meyi planlıyor sunuz?Öncelikle izmir de ufak çapta bir pilot çalışmayla başlayacağımız oyunumuzun göreceği ilgiye göre daha geniş kitlelere ulaşmasını hedefliyoruz. Önce-likle kendi sınırlarımız içinde ege bölgesinde başarı elde ederek ardından ülke çapında daha geniş çap-ta bir çalışmaya imza atmaya ve İzmir Dişhekimleri Odası olarak da örnek olmak istiyor, tüm meslektaş-larımızın ve hocalarımızın desteğini bekliyoruz, sevgi ve saygılarımla.

51

dişhekimi haber

52

dişhekimioral-moral

Serdar SIRALARsiralar@gmail.com

- Zıırrrn, zıııırrnnn.- Alo, buyurun.- Diş hekimi İmdat Eliağır ile mi gö-

rüşüyorum beyefendi? - Evet benim.- Doktor bey, ben İş Güvenliği Bölge

Müdürlüğü’nden arıyorum. Avrupa Birliği’ne entegrasyon sürecinde diş tedavisi hizmeti veren kuruluşlarda bazı standartların sağlanması....

- Ha tamam tamam, ben o işi hal-lettim efendim. Risk analizi yapıldı. Yangın tüpü, uyarı levhaları, duman dedektörü, kaçak akım rölesi, yara bandı falan hepsi tamam. Bir firmaya da aydan aya “Al kardeşim, bu para-yı biz yiyemiyoruz sen ye!” diyerek ödeme yapıyoruz. Sağ olsun onlar da bizim çalışan kızlara 10 dakikalık bir eğitimle sertifika verdiler. Bir doktor arkadaş da ayda bir uğrayıp kızların yanaklarından makas alıp “Maşşal-lah, ne sağlıklısınız siz öyle” deyip gi-diyor. Her şey tamam yani.

- Şimdi İmdat bey, bu sizin saydıkla-rınız 1. Kademe güvenlik önlemleri. Şimdi 2. Kademe önlemlere geçme-niz gerekiyor.

- Beyefendi önleme falan gerek kal-madı ki. Biz diş hekimlerinin zaten bir kulak arkamız kaldı, o da feda olsun yani.

- İmdat bey şimdi söyleyeceklerimi kliniğinizde bir hafta içinde yerine ge-tirmezseniz, maalesef 5000 TL ceza ödemek zorunda kalırsınız.

- Hep ceza, hep ceza. Arada ödül

de verseniz ne olur? Standartlara en uygun klinik sahibine boğazda bir rakı balık falan yapsanız.

- Üstüne bir de limon suyunda ezil-miş helva alır mıydınız?

- Hay ağzını öpeyim! Şimdi ben di-yecektim.

- Doktor bey siz iyi misiniz? Burada yasaların emrettiği kurallardan bah-sediyoruz. Lütfen bir kağıt kalem alın ve not edin.

- Peki, tamam. Aldım, yazıyorum.- Öncelikle matbaacınıza yeni bir

reçete siparişi vereceksiniz. Sol üst köşede isim, adres, diploma no gibi bilgilerin üzerinde size ait ve son 6 ay içerisinde çekilmiş, beyaz arka planda her iki kulak kepçenizin de göründü-ğü biyometrik renkli fotoğrafınız bu-lunacak.

- Aaa şansa bak. Geçen ay Amerika vizesi almak için çektirmiştim. Fotoğ-raf çektirme işinden yırttık. Sonunda bir konuda şans yüzüme güldü valla. İyi de bu neden gerekti? Eczacı yazı-mı okuyamazsa tipime bakıp, “Bu he-rif olsa olsa şu antibiyotiği yazmıştır” mı diyecek?

- Prosedür böyle efendim. Ayrıca artık reçetede öyle kuyruklu “R”, efendim işte D: Ib ya da S:2X1 fa-lan olmayacak. Her şey hastanın da kolayca anlayacağı şekilde açık açık, düz yazı ile ve mutlaka okunaklı ya-zılacak. Bakın size örnek bir reçete okuyorum. “Sayın eczacı; lütfen has-tama aşağıdaki müstahzarları temin ediniz. 1- Zortamisin 1gram kapsül. 10 adet. 1 kutu. Sabah kahvaltıdan sonra, akşam yemekten sonra, gün-de 2 kere tok karnına 12 saat arayla ve bol suyla alınacak”.

- Ben şey yapsam mesela; altına yaz-maya devam etsem. “Antibiyotik ağrı kesici değildir. Öyle kafanıza göre di-şiniz ağrıdığında bir tane atmakla bir fayda sağlamaz. Tam saatinde ve kutu bitene kadar kullanmanız gere-kir. Aksi taktirde öyle keyfinize göre

Diş kliniği standaaarrrrtttları

53

dişhekimi

bir alıp bir almazsanız bakteriler direnç geliştirir. İlerde daha ciddi bir hastalık sırasında antibiyotik de bir işe yaramaz Maazallah” diye.

- Valla reçetenin altında yeterli boşluk kalmışsa, aynı renk kalemle, okunaklı ve –de –da ları doğru yerde ayrı yazmaya dikkat ederseniz kanun koyucu bunu kabul ediyor.

- Sözü geçmişken; bu “Kanun koyucu” nasıl biri? Siz hiç gördünüz mü kendisini?

- Bu bir kişi değil efendim. Kanun koyucu belli bir yönetim erkini temsil eden soyut bir mevhum.

- Nasıl soyut bir mevhum öyle her gün hars diye koyabiliyor bize yeni bir kanunu? Resmen acıtıyor yahu.

- Efendim konumuza dönelim. İkinci olarak klini-ğinizin giriş kapısına “Önce tedbir, sonra tevekkül” yazılı bir levha koyacaksınız.

- Ha tabii. Böylece kimse gel-meyecek, biz batacağız. Çalış-mayınca hiç bir riskimiz olma-yacak. %100 iş yeri güvenliği sağlanacak. N’oluyoruz yahu! Maden ocağına mı giriyoruz?

- Tam da onu söyleyecektim doktor bey. Aynen öyle önlem alınacak bundan böyle. Sizin ve elemanlarınızın çalışma saatleri süresince baret takmanız ge-rekiyor. Erkekler mavi, bayanlar pembe baret takacak yalnız.

- Bak bu çok iyi olmuş gerçek-ten. Hasta yakınlarının saldırısı-na karşı aslında baret değil kask takmak lazım.

- Kanun koyucu 5 ve daha faz-la ünit bulunan polikliniklerde kaska izin veriyor. Evet nerde kalmıştık?

- Ben mavi baretle hasta bakıyordum. Yardımcım da pembe baret takıyordu. Tabii alışık olmadığımız için bir süre hasta ağzına eğilirken kafaları tokuş-tururuz o kesin.

- Eh! O kadar olur. Bir diğer önlem de şöyle. Has-ta bakılan her odada mutlaka 1: 1000 ölçekli na-zar boncuğu bulunacak. Yani örneğin oda 30 m2 ise nazar boncuğunun çapı 3 cm olacak. Bu özellik-le çok rahat ve komplikasyonsuz gerçekleştirdiğiniz çekimlerden sonra hasta ve yakınlarının övgülerini müteakip nazar değmesine bağlı alveolit vakaları-nın önüne geçmek için.

- Benim odanın kapısında “Karınca duası” var. O muadili değil mi?

- Yok efendim. O işlerin açılması, karınca gibi bir

sürü hasta gelmesi için. Mevzuata bir kere daha bakıyorum. Evet, kanun koyucunun Karınca Duası ile ilgili bir yaptırımı yok.

- İlle de göz boncuğu diyor yani. - Öyle ve mutlaka görünür bir yerde olacak ki na-

zarı çekecek.- Bu nazar boncuğunun da kapsama alanı amma

darmış be kardeşim. Aynen benim dandik modem gibi. Yan odadan çekemiyor nazarı.

- Az kaldı doktor bey, bitiyor istenenler. Mutlaka otoklavınızın üzerinde “Dışarıya takım verilmez” ya-zılı bir levha bulunacak. Komşu hekim sizin aletleri kullanmasın diye. Sterilizasyon bakımından yani.

- Tamam, onu da not aldım. Başka?- Son olarak mahkemeye baş vurup isim ve soya-

dınızı değiştirmeniz gerekiyor. “İmdat Eliağır” diş hekimliği hizmeti veren bir klinik için sakıncalı isim

ve soyadları kanunun 324. Mad-desinin c bendinin 8. fıkrasına göre uygun bulunmamaktadır kanun koyucu tarafından.

- E, koymaya alışmış madem, kanun koyucu koysun yeni adı-mı. Ne uygun görürler acaba hazretleri?

- Soyut bir mevhumdan bu şe-kilde bahsedemezsiniz. Rica ede-rim saygılı olun. Bu sizin iyiliğiniz için. Hastalarınız daha tabelanızı okurken korkudan titriyordur. Sanki başka bir hastanız sizin kli-nikten kaçarken duvara yazmış gibi “İmdat Eliağır”. Bakın “Se-lim Pamuk” olabilir mesela. Se-lim ağır başlı, sakin ve insanı ra-hatlatan demek. Pamuk da hem

yumuşaklık, ferahlık simgesi hem de meslekle ilgili.- Yok, olmaz. O isimde bir profesör hocamız var.

Ayıp olur. Kanun koyucunun müsaadesi olursa ben adımı Mülayim Öjenol olarak değiştireyim. Müla-yim uysal demek malum. Öjenol de ağrı dindirici ya hani, o bakımdan.

- Puha ha ha ha ! Ay daha fazla dayanamayaca-ğım. Hu ha ha ha ha patlayacağım. Olum İmdat, benim sınıf arkadaşın Satılmış Köprü. Hu ha ha ha ha ha, ne işlettim seni ama! Geçen sene beni sanki sağlık bakanlığından arıyormuş gibi yapıp “Bu Eylül ayında devlet özelden hizmet almaya başlayacak” diye işletmiştin ya! Bu onun intikamı. Hu ha ha ha Mülayim Öjenol hu ha ha ha!

- Hay kanun koyucu sana..... Töbe, töbe. Alaca-ğın olsun Satılmış.

oral-moral

54

dişhekimidiş ile düş arasında

Güzel bir proje için “dört buçuk” tane roman okudum. “Buçuk” de-dim çünkü bazı romanlar okuna-mayabiliyor ve ben de bir tanesini bitiremedim. Bazı romanların dili ağdalı, kurgusu alengirli, takibi zor olabiliyor veya konusu gereği bilgi vereyim derken kaotik bir hal alabiliyor. Eskiden bir kitabı yarım bırakmaya çok utanır, bitirmeye ça-lışırdım ille de. Sonradan kendime bu ıstırabı çektirmekten vazgeçip, kimseye söylemeden yarım bıra-kabilmeye başladım. “Okunacak o kadar çok kitap var ki, zevk al-madığımız bir kitap ile vakit kaybe-decek kadar uzun ömrümüz yok,” gibisinden bir söz duyduğumda da benden mutlusu yoktu. Hele bir zamanlar, güvenilir gazetecilerden biri köşe yazısında “Orhan Pamuk Okuyamamak” başlıklı bir yazı da yazınca… Ondan sonrası, bunu başkalarına da söyleyebilme aşa-masına gelmekti; artık çekinmeden

söyleyebiliyordum. Bakın hatta bin-lerce okuru olan bu dergide de ale-nen ifşa edecek kadar da yüzsüz-leştim. Yanlış anlaşılma olmasın, burada bahsettiğim kitap Orhan Pamuk’un bir kitabı değildi. Kimin-ki olduğunu da söylemeyeceğim.

Şimdi bu girişi okuyan birçok ki-şinin hemfikir olduğunu kendimce hissettiğime göre, asıl yazmak is-tediğim konuya geçeyim. Okumak zorunda olduğum romanlar “mü-badele” ile ilgiliydi. Çoğumuzun iyi kötü bildiği, ama ayrıntılarından belki de sadece ailesinde bu hazin olayı yaşamak zorunda kalanların bildiği bir konu. Benim ailemde mübadeleyi değil ama ondan ön-cesindeki göç kahrını çekmiş in-sanlar var(dı). Onlardan dinlediğim kadarını biliyordum. Mübadelenin “zorla ve istek dışında” yaşattığı acılar bizimkilerin yaşadıklarından bir nebze daha fazlaydı. İster ken-di isteğiyle olsun, ister zorla olsun,

Müge SANDIKÇIOĞLU

Ne oralı ne buralı olmak

55

dişhekimi diş ile düş arasında

doğup büyüdüğü, bütün düzenini kurduğu, geçmişini ve geleceğini oturttuğu topraklardan vazgeçmek çok kötü bir deneyim. Baba dede-min, “kolum kalınlığında yüzlerce elma ağacı-mız vardı, hepsini bırakıp geldik,” demesi ve anneannemin ilkokula başlama yaşı geldiği için dikilsin diye terziye verilen okul önlüğünü ora-da bırakarak buralara göçmek zorunda kalışını dinlemek hep içimi acıtmıştı. Bu romanları okur-ken daha derinden hissettim her şeyi. Okuma-yı bırakıp kendime, “hadi şu an düşün ki, yarın her şeyi bırakıp başka bir ülkeye göçeceksin,” dediğimde tüylerim diken diken oldu. Nereye yerleşeceğini bilmeden, yanına ancak kısıtlı sa-yıda şahsi eşya alman gerekerek, yıllarını vere-rek bin bir emekle kurduğun hayatı hiç yaşan-mamış gibi geride bırakarak yola çıkmak… Hem de önce at arabalarıyla, sonra sıkış tepiş ve sağlıksız gemilerde yol alarak… Yollarda yakın-larını ya hastalıktan ya da çetelerin zulmünde kaybederek, elinde avucunda kalan son paranı da gasp ettirerek belki de. İndirileceğin limanda sana “hoş geldin, bundan sonraki eviniz şurası” deneceğini sanarak/aldatıldığını indikten birkaç saat sonra anlayarak… Sanki o ana kadar hiç yaşamamışsın ve sana “yeniden doğ” diyorlar; sıfırdan başla diyorlar, bildiklerini/yaşadıklarını/hatıralarını/yerini yurdunu unut diyorlar…

Bu ıstırabı hem Türk topraklarındaki Rumlar, hem de Yunan topraklarındaki Türkler yaşamış; sırf din ayrıştırması yüzünden. Yüzyıllar boyu birbirinin dinine, âdetine ve yaşamına karışma-

dan ama bir arada mutlu bir şekilde ve saygıyla yaşamış onca insan, masa başında politik çıkar-lar gereği alınmış mübadele kararının hemen ardından birbirine düşman kesilmişler. “Bir gün-de birbirimize düşman etmeye çalıştılar bizi,” di-yerek durumun abesliğini ve çaresizliğini ifade etmeye çalışan bu insanlar, arkalarında kendile-ri için ağlayan ve çok üzülen diğer dinden dost-lar da bırakmışlar. Göçtükleri yerde de yabancı kabul edilmişler. Mübadeleyi yaşayan ilk kuşak zebillikten, ikinci kuşak ise hayatı oturtmaya ça-lışmaktan hiçbir şey yazamamış bu konuda. Ne zaman ki üçüncü kuşak gelmiş ve her şeyi an-latacak gücü bulmuş, işte o zaman bu roman-lar ve belgeseller ortaya çıkabilmeye başlamış. Mübadele romanlarının yazarları hep üçüncü kuşak; önce büyüklerinden dinleyerek, sonra ata toprağına giderek ve en son da oturup yaza-rak bizlere bunları ulaştırmışlar. Hem Müslüman hem de Hıristiyan kuşaklar... Yaşananlar birbirin-den farklı değil temel olarak. Her iki taraf da çok benzer acılar yaşamış. Dini, o yıllarda pik yapan milliyetçilik akımının etkisiyle “saf ulus” yaratma yolunda araç yapan politikaların yaraları zor sa-rılmış. Yıllar sürecek düşmanlıklar türemiş yeni-den. Ama ne zaman ki, bu milletler birbirleriyle oturup sohbet edebilecek imkânlara kavuşmuş, düşmanlığın sadece politikanın bir oyunu sonu-cu ortaya çıktığını ve aslında birbirleriyle alıp ve-remedikleri hiçbir şey olmadığını sevinçle ifade etmişler. Demem o ki, okuyamadığınız kitabı bı-rakın ve politikacıları sevmeyin.

56

dişhekimimavi köşe

Ma vi sel YE NERmaviselyener@gmail.comwww.maviselyener.com

Cumartesileri ne çok insan doğar Kordon gecelerine. Kapalı kepenkle-rin arkasında uyur mağazalar. Onların önünde toplaşılır ilkin, kutu biralar do-laşır elden ele, sonra cipsler, çiğdem-ler alınır; deniz kenarına doğru akın başlar. Sandaletlerini çıkarıp çimlere çıplak ayaklarıyla basanlar, kahkahası geceye karışanlar, “Kordon’a kordon bağıyla bağlıyım abi!” diyenler, buzlu badem ziyafeti çekenler, olmadık dua-ya âmin diyenler…

Cumartesileri, ne çok bıçkın tekir do-ğar Kordon gecelerine. Hepsi görmüş geçirmiştir; kafelerin, restoranların kaldırıma dizilmiş masalarının arasın-da havalı havalı dolanırlar. Dik bakışlar-la süzerler çevreyi, kendilerini herkese sevdirmezler. Oraya buraya izlerini bı-rakma çabasındaki sokak köpekleri de konuğudur gecelerin. Üstelik tekirler gibi kendini beğenmiş değildir onlar.

Cumartesileri ne çok ses, renk, koku doğar Kordon gecelerine. Kestirme yollardan kaçıvermenin provasını yapıp sonra da hep birlikte ufalanı-verirler. Asabi abiler, turkuaz kızlar, mırın kırıncı teyzeler, hafifler, ağırlar, kaçaklar, sevenler, sevmeyenler, salya sümükler, dolunaya cüzdan açanlar, ölü şairlerin ruhunu çağıranlar… lar… lar… lar…

Bir yığın hikâye doğar Kordon gece-lerine her gün… Bazısı ilginç, bazısı sıkıcı, kimisi uçurum…

Altı yaşındaki Firas’ın hikâyesi “uçu-rum” olanlardan. Kırk bir kere ma-şallah, içinde zeytin karası balonlar uçuşan pek güzel gözleri var Firas’ın. Pek hatırlayamadığı hüzünlerde baş-layıp adını bilmediği yerlerde devam ediyor hikâyesi. Yorgun kentin yorgun ailesinin üç çocuğunun en büyüğü o. İlk ninnilerini kazsan içinden cesetler çıkar. Şimdilerde “sığınmış” kuş nin-nilerine. Parkta sabahlamak eğlence gibi gelmiş ona. Orada uyumak zor gelmemiş de, kakasını bir ağaç altına yapabilmek için tüm kentin uykuya dalmasını beklemenin ne demek ol-duğunu öğrenmiş.

Türkçede ilk bellediği sözcük: Köpek. Seviyor sokak köpekleriyle oynamayı. Onlara sokuluyor, eliyle okşayarak ısı-larını duyumsuyor. Onun dokunuşları-na hiç ses çıkarmıyorlar üstelik. Ya, in-sanlar? Kime dokunsa, kızgın demire değmiş gibi bağırıveriyorlar ona. Şaş-kın bakıyor hepsine, anlayamıyor olup bitenleri…

Ne yaşını biliyor, ne de “Kordon”un adını... Anası, hemen şuracıktaki elektrik direklerinden birinin gövdesi-ne dayanmış, esmer avucunu gökyü-

Firas

“Artık taşımayacaksınız bu tel tel olmuş paçavra elbiseleri, artık ekmeksiz bir gününüz olmayacak,

sizlere anayurdun çocuklarına davranıldığı gibi davranılacak.”P. Neruda (Çeviri: İ.Haydar Aksoy)

57

dişhekimi mavi köşe

züne açmış bekliyor, bir yandan da Firas’ın en küçük kardeşi Adad’ı emzirmeye çalışıyor.

Firas utana sıkıla yanaşıyor çimlerde uzanan gençlere. Mendil uzatıyor.

“Aha, işte bir Suriyeli daha! Cumartesi geceleri çoğalıyor mu bunlar yahu?” diyor oğlanlardan biri.

Çiğdem kabuğunu dünyanın çekirdeğine doğru tüküren kız iğrenerek konuşuyor: “Türk dilenci-den almadım senden mi alıcam?”

“Hadi anam gazla! Dön Suriye’ne…”

“Bunlardan yüz bin tane varmış İzmir’de lan. Her kırk kişiden biri Suriyeli!”

Yediği buzlu bademlerin kıtırtısına karışıyor di-ğerinin sözleri:

“Kendimizi doyurduk da, bu velet gibileri kal-dı…”

“Bu büyüdüğünde Türk düşmanı olur valla. Bak-sana bakışlara…”

“Bunlar aç işte! Soyup soğana çevirirler insanı, uzak durun!”

“Hepsi de birbirine benziyo!”

Firas, ne söylediklerini anlamıyor. Belki alırlar diye bir kez daha uzatıyor mendili.

“Bas git len!” diye üstüne yürüyor gençlerden biri. Köpek kovalar gibi kışkışlıyor. Görünmez du-varlara çarpıyor Firas’ın çelimsiz yüreği, bir yer-lerde kocaman bir kara delik… Bu diyarda niye herkesin ona kızdığını anlamıyor. Onlar “çok”, kendi “az” diye mi? Küçük diye mi, konuşulan dili bilmiyor diye mi, burnu akıyor diye mi? Mendiller mi kötü? Niye?

Gece daha da zifir oluyor sanki. Bir şey ağırı-na gidiyor Firas’ın ama ne olduğunu bilmiyor. O sırada şişe kırıkları görüyor çimenlerin üstünde. Camlar sokak köpekleriyle kedilerin ayağını kes-mesin diye usulca alıyor yerden, bir kenara istifli-yor. O sırada ne çok insan doğuyor Kordon gece-sine, ne çok insanlık ölüyor Kordon gecesinde…

58

dişhekimikültür - sanat rehberi

Konser

Tiyarto

Sinema

Festival

Bülent Ortaçgil .................................................................................................13 Ağustos 2014 - Karşıyaka

Nükhet Duru & Timur Selçuk / Bizim Şarkılarımız ................................................................ 13 Ağustos 2014

Leman Sam & Yaşar ........................................................................................12 Ağustos 2014 - Kültürpark

Ezgi Serim ............................................................................................................. 6 Ağustos 2014 - Alaçatı

Fazıl Say İlk Şarkılar ................................................................................................6 Ağustos 2014 - Çeşme

DJ David Vandetta ..................................................................................................1 Ağustos 2014 - Çeşme

MFÖ.......................................................................................................................1 Ağustos 2014 - Çeşme

Köstebekgiller Çocuk Oyunu ......................................................... 12-13 Ağustos 2014 | Alaçatı- Bornova

Katil Joe Tiyatro Oyunu.............................................................11-12 Ağustos 2014 | Bornova- Karşıyaka

Haziran Tiyatro Oyunu ........................................................................................ 8 Ağustos 2014 | Çeşme

Aykırı Kumpanya Gösterisi .................................................................................... 1-5 Ağustos’ta İzmir’de!

Elif Sineması Sinema Günleri 2014 18 Temmuz – 28 Ağustos 2014 Yer: Elif Sineması – Seferihisar

18 – 24 Temmuz 2014 ...........................Tamam mıyız? Filmi

25 – 31 Temmuz 2014 ...........................Hükümet Kadın Filmi

1 – 7 Ağustos 2014 ...............................300 Bir İmparatorluğun Yükselişi Filmi

8 – 14 Ağustos 2014 .............................Küçük Bir Eylül Meselesi Filmi

15 – 21 Ağustos 2014 ...........................Şirinler Filmi

22 – 28 Ağustos 2014 ........................... Kelebeğin Rüyası

Sokakta Sinema – İçinden İzmir Geçen Filmleri

Tarihler: 16 Temmuz – 24 Eylül 2014 (Her Çarşamba) Yer: Konak Sokaklar

1. Alaçatı Piyano Festivali 2014 4 Temmuz – 13 Ağustos 2014

Yer: Alaçatı Açıkhava Tiyatrosu

Biletler Biletixde satışa sunulacak.

59

dişhekimi kültür - sanat rehberi

On yedi yaşındaki Çağlar İyice ko-nuşuyor. Kız kardeşi Çiğdem’i, onu meşhur etme ümitlerini, belediye başkanı dayısını, yakın arkadaşı Mik-rop Cengiz’i, taşra muhabbetlerini, depresyonun eşiğindeki annesini, eski sevgilisini, hiç unutamadığı de-desini, hatırlarken kahrettiği babası-nı anlatıyor. Deliduman, dermansız ve güdük bir ilçeden haykırmaya başlıyor, İstanbul’a uzanıyor. Çocuk-luğumuzun, hatıralarımızın ve bütün sokaklarımızın üzerinden dangır dungur geçen imar ve para iştahı-na lanet! Riyakâr dünyaya, Allahsız sermayeye, martılara, küçük bir kızın kalbini kıranlara isyan ediyor. Barikatların arkasında, soluk soluğa, yapayalnız, erken kaybeden bir deli-dumanın öfkesini çemkiriyor. Emrah Serbes, zamanın ruhunu, Gezi’nin isyancılarını, hürriyetleri için ök-sürenleri, yerinde duramayanları, küfredenleri, ağlamayı unutmak için yumruğunu sıkanları resmediyor. Deliduman, büyük zamanın ve her zaman kenarda kalanların romanı.

“Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resim-lere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum “Kürk Mantolu Madonna”yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.”

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sor-gulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği ki-şiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıt-lanması zor sorular soruyor.

“Türkiye’de kadınların DNA’larına kodlanmış olan evlenme saplantısı, ne yazık ki bizim ailede daha yoğun. Millete ailesinden genetik miras ola-rak mavi göz kalır, bize bu evlenme saplantısı kalmış. ‘Sinek kadar eri olanın dağ kadar feri olurmuş’ atasö-zü, anneannem Peyker’in lafıdır. Yani o sözü söyleyen ata, bizzat benim anneannem. Sözün özü, kocan varsa varsın, yoksa da geçmiş olsun. Hele ki bir de 30’una gelip de bekâr kaldıy-san bu dünyada yatacak yerin yok!”Evli misin?Ya nişanlı?Sevgilin var mı?O da mı yok!Yaş kaç?Hmm. Anlaşıldı.Sen en iyisi bu kitabı bir oku. Yalnız değilsin Türk kızı! Senden çok var -ay bunu da yanlış anlayıp trip atarsın sen şimdi. Yok, öyle demek isteme-dik. Ailen, çevren, eşin-dostun-arka-daşın kankan, hepsi evlilik lafı ediyor değil mi? Ama zor iş.Koca bulmak ÇOK zor iş arkadaş…

Kitap

D&R Çok Satanlar (İlk 10)

Aşkın İstilası - YolMetin Hara

Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali

Allah De Ötesini BırakUğur Koşar

En Güzel İsimler Allah’ındırUğur Koşar

Aynı Yıldızın AltındaJohn Green

Kocan Kadar KonuşŞebnem Burcuoğlu

DelidumanEmrah Serbes

Kayıp SicilSoner Yalçın

YazKürşat Başar

Menekşe KokuluHikayelerEnder HalukDerince

60

dişhekimiödüllü bulmaca > Sinan ŞAHAN

BULMACAYI ÇÖZEN HER MESLEKTAŞIMIZA;GC Firması tarafındanDry Mouth Gel hediye edilecektir.

SOLDAN SAĞA 1-Gafletten kurtuluş, uyanma-Yan-sıma-Eskiçağda Mısır’da gözenekli topraktan yapılan kap. 2-Deri altı dokusunun enflamatuar hastalığı-Bir erkek ismi. 3-Bulaşma-Artuklu beyliği döneminde yapılan Diyarbakır daki köprü-(Kısaltma)Türk Standartları Enstitüsü. 4-Avuç içi-Mahkeme kararı-Ölüm-Susamuru. 5-Bir nota-Rusya da bir nehir-Ağaçlıklı yol-Ekilen şey. 6-İki özdeciği ya da taneciği birbirinden uzaklaştıran kuvvet-Meleke-Bir sayı-Bir tarafa yatırma, eğme. 7-İstanbul da bir semt-Hava basıncı birimi-İlinek. 8-Giz-Eski türklerde hekimlere veri-len isim-Kerestesi siyah renkli sert bir ağaç. 9-Uzaklaşma-Bir ay adı-Algı-lanan nesnelerin temel niteliği.(Ter-si)Rus imparatorlarına verilen san. 10-Hekim-Kuvars, feldspat, ortoklaz ve mika minerallerinden birleşmiş tür-lü renkte, billursu, çok sert bir tür kayaç-(Simge)Ren-yum. 11-Bozulma,aksama-Dil-Ajda Pekkanla Ozan Ço-lakoğlunun birlikte söyledikleri şarkı. 12-Japo çizgisel ölçü-İspanyol sevinç nidası-İnce halat-Özsu. 13-Tarz-Adale-Açık olması gereken bir delik veya kanalın do-ğuştan kapalı olması-(Simge)Lityum. 14- Çırpılmış yu-murtayla sade ya da peynirli yapılan yemek-Fasıla-Eski dilde su-961-1187 yıllar arasında hüküm sürmüş Türk devleti ve ismini aldığı başkentinini adı. 15-Saçta ayır-ma yeri-Eksik bir şeyi tamamlama,bütünleme-(Simge)Fas ın plakası-Işığın gözün retinası üzerine değişik bi-çimde ulaşmasıyla meydan gelen algılama-Basit şeker-lerin genel adı. 16-Şaman-Kutsal hint destanı-Bir işaret sıfatı-İşaret. 17-Örnek-Sarı humma virüsü-En küçük veri öğesi. 18-Tok olmayan- Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir kavun türü-(Biyolojide) Çok ince tabaka-Birdenbire. 19- İçinde diri balık saklanan, denizden ay-rılmış havuz-Gebre otu-Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım-Utanma. 20-Asetik asit tuzu-Lale bahçesi-Gök cisimlerinin doğması.

YUKARIDAN AŞAĞIYA1- (d. 6 Ağustos 1900, Drama – ö. 19 Ocak, 1992 İstanbul); Cumhuriyet dönemi Klasik Türk müziği bestekârı, söz yazarı ve yorumcu-Çocuk. 2-Belli bir taşınır malın kullanım hakkının, geri verilmek koşu-luyla, bedelsiz olarak bir başkasına bırakılması-Türkü-

Dizemli-Bazı bitkilerden sızan ve katılaşarak sarımtı-rak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli öz su. 3-İcar-Antalya’nın bir ilçesi-Gösteriş,çalım-Bir bağlaç. 4-Cet-Dolaylı anlatım-Anıtkabir-Alışılmış. 5-Bir yazıya ek olarak katılan parça-En azından, hiç olmazsa-Bo-ru sesi-Yunanistan da bir yarımada. 6-Operasyon-İlave- Üst hava yolunun viral enfeksiyonunun neden olduğu bir solunum enfeksiyonu. 7-Bir erkek ismi-Etil alkol-Yıllık. 8-Küçük mağara-Donuk- Büyük Köpek Takımyıldızı’nda yer alan bir çift yıldız-Metal olmayan element. 9-Antik Mısır da idari yöre-Elbise-(Simge)Stronsiyum-Karışık renkli-Konya da baraj. 10-Devam ettirme-Jeloz-Yanda olan. 11-Diş boynu diş etiyle sa-rılı mine-sement birleşimidir Makam,mevki-Eksik-Bir nota. 12-Büyüklük-(Kısaltma)Numara-Bir bütünü par-çalarına ayırarak ayrıntılı inceleme. 13-Akut ve kronik arası, yarı şiddette-Sınır nişanı-İlaç-Mesafe. 14-İki ha-latı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine ekleme işi-Süreyi uzatarak yavaş,yavaş-Bayındır. 15-İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü-Kastamonu da ilçe-Akılsız,budala. 16-Gelecek- Mascarpone ile yapı-lan bir İtalyan tatlısı-Afrika da yaşayan antilop,at ve boğa arası yapıya sahip bir hayvan türü-Mikroskop camı. 17-(Simge)Sodyum-Gemi barınağı-Kısmi gırtlak felci-(Simge)Radyum. 18-Erzurum’un bir ilçesi-Porteki-ze bağlı takımadalar topluluğu-Yapılmasında sakınca olmayan-Yapma,etme. 19-Tütün yaprağı dizisi-Ziyan-Saymaca. 20-Lokman ruhu-Sincap-Para birimimiz.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

61

dişhekimi haber

62

dişhekimiduyuru

Başsağlığı

Meslektaşlarımızdan;

> Ayhan Ateşli,> Prof. Dr. Necdet Erdilek’in abisi,> Yavuz Üngüderler’in ablası

vefat etmiştir. Merhumlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz...

> Mavişehir-Karşıyaka/İzmir’de tüm aletleri ile birlikte devren kiralık mauyenehaneİletişim: Dişhekimi Nesrin ATAYMAN (0532) 367 22 63

Meslektaşlarımızdan;

> Ulviye imran Kaya’yarahatsızlıklarından dolayı geçmiş olsun dileriz...

Meslektaşlarımızdan;

> Bilge Kumarı’nın torunu “Laran” dünyaya geldi.> Prof. Dr. Ertuğrul Sabah ve Seher Sabah’ın torunu “Odelia Ada” dünyaya geldi.> Ali Kurt ve Merve Müezzinoğlu nişanlandılar.Tebrik ediyoruz.

Geçmiş Olsun

Mutlu Günlerimiz

57. sayıdaki bulmacanın çözümü

> Oktay Kılıç / Kayseri> Hayriye Sönmez / Ankara> Atilla Göktürk / İzmir> Sami Kuman / İzmir> Nadire Tamkan / İzmir> Özlem Soymen / Isparta> Ayça Bacaksız / Antalya> Zeynep İlhan / İzmir> Ayla Tanzer Kulalıgil / İzmir

Duyuru sayfamızda yer alan haberler odamıza ulaşan bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Sayfamızda yer almasını istediğiniz kendiniz ve diğer meslektaşlarımız hakkındaki haberleri lütfen bize iletiniz.

57. say› bulmacam›z›çözerek hediye kazanan meslektaşlarımız;

Satılık ve Kiralık

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

63

dişhekimi haber

64

dişhekimidişhekimikarikatür > Hemşire Ayşegül Çatinkalp