T.C.
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
ECZACILIK FAKÜLTESİ
FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI
ECF 490 STAJ III
Konu: ECF 490 Staj III Dersinde Öğrenilmesi gereken Hususlar
Öğretim Görevlisi: Prof. Dr. Sema ÇALIŞ
HAZIRLAYAN
Serkan TÜRKMEN
20225682
ANKARA 2005
İÇİNDEKİLER
Yatan hastalar için servisler tarafından istenilen ilaç isteklerinin kaydedilmesi ve ilaç
isteklerinin denetimi 1
Servisler tarafından istenilen ilaçların ve servis ihtiyacı olarak topluca gönderilen ilaçların
hazırlanması 4
Poliklinik hastaların ilaç talebinin karşılanması (MSB ve SSK Hastaneleri) 5
Özel hasta gruplarının (Ör:Gaziler) ilaç gereksiniminin karşılanması 5
Hekimlerin reçeteleme alışkanlıklarının / servis tüketim kalıplarının izlenmesi 5
Hastanede kullanılacak ilaçların seçim / öncelikleme kriterleri 5
Sıvı ilaçların karıştırılması ile ortaya çıkabilecek ilaç etkileşimleri 7
Tedavi dozunun hesaplanması 8
Çocuk dozlarının hesaplanması 10
Uyuşturucuların dağıtılması ve kayıtlarının yapılması 12
Psikotrop ilaçların dağıtılması ve kaydedilmesi 12
Tanı gruplarına ait farmakoterapi haritalarının oluşturulması (klinik alogaritma) 12
Hekimlerin ve hemşirelerin ilaç konusunda (Farmasötik-terapotik) bilgilendirilmesi 13
Eczanenin çalışma düzeni ve işleyişi 13
Mesai sonrası eczacılık hizmetleri / Nöbet düzeni 14
Eczane laboratuarında yapılan üretim, preparatların formülleri ve hazırlanması 15
Ölçü ve tartı aletlerinin bakımı ve denetimine ilişkin işlemler 16
Depodan eczaneye ilaç çekimi 16
İlaçların ve diğer kalemlerin stok kontrolü ve yerleşimi 16
Eczaneden bulunan ilaçların saklama koşulları ve alınan önlemler 18
İlaç ihalesi ve ilaç satın alma prensipleri 18
Eczanenin yerleşim planı 19
Hastane eczanesinin idari düzeni 19
Hastane eczacısının yer aldığı hastane organları (sürekli-geçici kurullar) 19
Kliniklerin ziyaret edilmesi. Hasta ilaç isteklerinin düzenlenmesi ve hastaya ilaç verilme
esasları ve hastaların taburcu olurken ilaç kullanımı konusunda bilgilendirilmesi 20
Stajın yapıldığı eczanede klinikler arası veya hastaneler arası iletişimin sağlandığı bilgisayar
sistemi var mı? Bilgisayarın hastane eczanelerindeki kullanım alanları 20
Hastane eczacılarına yönelik hizmet içi eğitim etkinlikleri 21
Hastane eczanesi-İl sağlık müdürlüğü ilişkileri 21
Hastane eczanesi-Bölge Eczacı Odası ilişkileri 22
1) Yatan hastalar için servisler tarafından istenen ilaç isteklerinin
kaydedilmesi ve ilaç isteklerinin denetimi:
Yatan hastaların günlük ilaç ihtiyaçları hastanın sorumlu doktoru tarafından günlük
viziteleri sırasında hasta tabelalarına yazılır. Order adı da verilen bu liste daha sonra hastanın
yattığı serviste bulunan ve hastadan sorumlu hemşire tarafından, o servise ait “vizite
defterine” işlenir. Vizite defterine oral alınacak ilaçlar “içeriden” kısmına, enjektable
preparatlar ve medikal malzemeler “dışarıdan alınacaklar” kısmına yazılır. Defterdeki ilgili
kısımlar sorumlu hemşire ve sorumlu doktor tarafından imzalanır. Orderlar, servis hemşireleri
tarafından hastane içi on-line bilgisayar sistemine girilir. Ayrıca vizite defteri ve orderlar
toplu olarak hastanedeki servis eczanesine gönderilir.
Eczaneye gelen order ve vizite defterindeki bilgiler birbirleriyle ve hastane içi on-line
bilgisayar sistemine girilenlerle, hasta adı, her iki belgedeki ilaçların aynı olup olmadığı,
istenilen ilaçların miktarı, üç günden fazla enfeksiyon hastalıkları uzmanının onayı olmadan
kullanılamayacak ilaçların eğer kullanıma devam edilecekse “konsültasyon kağıdı”nın
bulunup bulunmadığı ve dozun uygun olup olmadığı eczacı tarafından kontrol edilir.
Order-vizite defteri uyuşmazlıkları ile konsültasyon kağıdının bulunmaması
durumunda eczacının ilacı vermeme yetkisi vardır. Bilgisayar sistemi ile olan
uyuşmazlıklarda eczacı sistemdeki bilgileri ordera göre yeniden düzenler. Ancak ilacın
kullanım dozunun aşıldığı durumlarda eczacı, sorumlu hemşire veya doktorla diyalog kurarak
ilaç dozunun kullanımı konusunda uyarıda bulunabilir. Eczacı, doktorun kontrolü altındaki
yüksek doz kullanımlarda sınırlama yapamaz, doktorun kullanımını belirttiği, kaşe ve
imzasının bulunduğu resmi kağıtlar alındıktan sonra istenilen dozu vermesi gerekir. Bunun
nedeni hasta ile doğrudan bağlantılı bulunmaması ve aşırı kilo, yaş, eliminasyon organı
hastalıkları gibi hastaya özel durumlar hakkında bilgi sahibi olmamasıdır. Bu şartlardaki doz
aşımı sorumluluğu ilacı yazan hekime aittir. Buna ek olarak eczacının hekime; hastanın
kullanacağı iki ilaç arasında geçimsizlik, potansiyalizasyon ve benzeri herhangi bir etkileşme
söz konusu ise bu konuda uyarıda bulunması, gerekiyorsa uygun olabilecek bir alternatif
önermesi gerekmektedir.
Hasta için istenen ilaç rapor gerektiriyorsa veya hastanın faturalarını üstlenecek olan
özel ya da resmi sağlık sigortası kurumu söz konusu ilaç için rapor istiyorsa gerekli rapor
vizite defterine eklenir. Raporda söz konusu kurumun bütçe uygulama talimatlarında belirtilen
şekilde “ilgili ilacın hasta tarafından kullanılması gereklidir” gibi bir ibare, gerekliyse
kullanım süresi, dozu yazılır ve bununla birlikte gerekli uzman hekim imza ve kaşeleri
bulunur.
Bu kontrollerden sonra servisin on-line giriş yaptığı ve eczacının onayladığı bilgiler
bilgisayar ortamında nihai olarak kaydedilir. Bu işlemi kolaylaştırmak için her hastanın
kendisine ait “hasta protokol numarası”adı verilen ve hastanın serviste yattığı sürece
kullandığı ilaç bilgilerinin bulunduğu bir hasta izleme sisteminden yararlanılır. Bu hasta
protokol numarası sayesinde hastanın hastanede yattığı süre içersindeki tüm hareketleri,
laboratuar tetkikleri, sarf edilen tıbbi malzemeler kullandığı ilaçlar gibi tüm bilgilerin
izlenmesi ve kaydedilmesi kolaylaşmaktadır.
Kontroller sonucu onay verilerek nihai şeklini alan bilgisayar sisteminden toplu servis
dökümü alınır. Servis dökümünde hastalar için tek tek ilaç şeklinde değil, o servisin tüm
hastaları için o gün gerekli olacak ilaçlar toplu halde bulunur. Bu dökümlerden yararlanarak,
eczacı gözetiminde memurlar tarafından ilaçlar yine toplu olarak hazırlanır ve bilgisayar
çıktısı, vizite defteri ve orderlerle birlikte servislerce görevlendirilen personele imza karşılığı
teslim edilir. Eğer bir hastanın gün içinde önceden orderına yazılmamış bir ilaca ihtiyacı
olursa bu ilaç hasta kartına yazılır ve eczaneye gönderilir. Eczacı bunu bilgisayara girer ve
ilacı karşılar. Buna counter-vizite denir.
Servislere toplu olarak gönderilen ilaçların hastalara uygun şekilde dağıtılması
servisteki hemşireler tarafından, vizite defteri ve orderlerin yardımı ile yapılır.
Servislere gönderilecek ilaçlarda, dikkat edilecek nokta ilaçların bir günlük kullanım
dozu şeklinde verilmesidir.Yani hastanın bir günlük ihtiyacını karşılayacak şekilde
verilmesidir. Örnek; 2x1 novalgin amp. yazıldıysa 2 adet novalgin ampul gönderilir. Ya da 2
x 0,25 mg Xanax tb. Yazıldı ise bir adet 0,5 mg çentikli xanax tablet... Bir başka durumda ise
eczacı stoklarındaki ilaçların miktarlarına ya da miatlarına göre orderlar üzerinde doz ya da
dozaj şekli haricinde değişiklikler yapabilir, örneğin stoklarda azalmış olan Oraceftin 1000
mg Tablet yerine stoklarda yeterli ya da fazla miktarda bulunan Orafeftin 500 mg tabletten iki
adet verebiliyor, bu durumda dozu da 2 x 1 iken, 2 x 2 şeklinde değiştirerek hekimin istediği
miktar sefuroksim aksetil etken maddesini hastaya sağlamış oluyor. Benzer şekilde büyük
formun miadı uygun olmasına rağmen, miadı yaklaşmış olan küçük formdan 2 ya da daha
fazla miktarda vererek hastanın alacağı ilaç miktarını değiştirmeden, eczanedeki stok ve miad
kontrolünü de yapmış oluyordu.
Şuruplar, merhem ve pomat gibi ilaç şekilleri her gün yazılsa bile gönderilmez ve
servis hemşiresi bilgilendirir. Sebebi bu tip formda olan ilaçların bir günlük dozlara
bölünmesinin müstahzar bütünlüğünü bozacak olmasıdır. Örneğin 4x5mL şeklinde kullanılış
yazılmış bir talcid süspansiyon 100 mL hasta için servise gönderildiğinde hastanın 100mL /
(4x5mL) = 5 günlük dozu karşılanmış olur, bu beş günde order ve hasta tabelasında
belirtilmiş olmasına rağmen gönderilmez, ancak 6. günde tekrar yazılı olursa servise
gönderilir.
Özel durum olarak cuma günleri ve resmi tatil öncesi günlerde doktorların vizite
çıkmamasından ve resmi dairelerin tatil olmasından dolayı cumartesi ve pazar ya da
ertesindeki tatil gününün de dozu da hesap edilerek o günleri karşılayacak doz verilir. Örneğin
Cuma günü hem o günün hem de cumartesi ve Pazar gününün olmak üzere 3 günlük, 29
ağustos günü 30 ağustos günününkiyle beraber 2 günlük doz karşılanır.
İlaçlar her ne kadar hastalar tarafından tek tek kullanılacak olsa da servisin toplam ilaç
ihtiyacı karşılanacağı için kutuları ile de verilebilir, örneğin ortopedi servisi o gün için toplam
40 adet adepiron ampul istemiş olsun, Adepiron ampul ilaç kutusunda, 10 adet ampul
bulunmaktadır ve bu durumda kutudan çıkarılmasına gerek olmadan 4 kutu servise
gönderilebilir. Kutuyla birlikte verilmesi halinde kupürlerin kesilmesi zorunluluğu yoktur.
Zira ilaç kupürleri üzerinde hastane malıdır, ihale malıdır gibi damgalarla kupür fiziksel
olarak geçersiz hale getirilmiştir, istisnai durumlarda eczacı da kırmızı kalemle çizmek
suretiyle kupürü imha edebilir. Hastanelerde sarf edilen ilaç ve malzemeler için serbest
eczanelerde olduğu gibi kuruma gönderilen faturaya ilaç kupürlerinin eklenmesi zorunluluğu
yoktur.
Servislere ilaçlarla birlikte, asıl nüshaları alınmış olan vizite defterleri de gönderilir.
Birer nüshaların alınarak muhafaza edilmesinin sebebi, istenilen ilaçları eczanenin teslim
ettiğine dair kanıt olarak gerekirse göstermektedir. Servislere verilen ilaçların ve miktarlarının
bulunduğu bilgisayar dökümleri ve vizite defteri nüshaları saklanır ve belirli aralıklarla
verilen toplam ilaç miktarları “Gelir-Gider Defterine” kaydedilir.
Yatan hastaların ihtiyacı olan ilaçların hastane eczanesinde bulunmaması durumunda;
hekim, hastane eczanesinde bulunmayan o ilacı hastanın bağlı olduğu kurumun sağlık
karnesindeki reçeteye ayaktan hastaya reçetelediği gibi reçeteler ve hastanın “Yatan Hasta”
olduğunu belirtir bir kaşe ya da yazı ile durumu belirtir. Hasta yakını ya da refakatçisi ise bu
reçeteyle serbest eczaneye gitmeden önce hastane eczanesine götürerek eczacıdan reçeteye
“hastane eczanesinde kendisi veya muadili yoktur” ibareli kaşe ve imza alarak, ancak bu
şekilde serbest eczaneden ilacını ücretsiz temin edebilir. Bazı durumlarda aynı reçete içinde
hastane eczanesinde bulunan ve bulunmayan ilaçlar bulunabilir, bu durumda eczacı, servis
eczanesinde bulunan ilaçları işaretler ve reçeteden çıkarılarak hasta tabelasına işletmek üzere
hastanın sorumlu hekimine reçeteyi gönderir. Hekim tarafından üzeri çizilerek iptal edilmiş
ilaçlar haricindekilerin temin edilebilmesi için gerekli kaşe ve imzasını koyar ve hastayı
serbest eczanelere yönlendirir.
2) Servisler tarafından istenen ilaçların ve servis ihtiyacı olarak topluca
gönderilen ilaçların hazırlanması:
Servisler istedikleri ilaçları ve tıbbi malzemeleri miktarı ile birlikte bir liste halinde,
belli zaman aralıklarıyla “Tıbbi sarf ihtiyaç defteri” ’ne yazarak sorumlu hemşire, doktor ve
müdürün onayını da (imza ve kaşe) aldıktan sonra bu defteri bir görevli ile eczaneye
gönderirler. Eczacı listedeki ilaçları ve miktarlarını inceler, gerekli görürse (eczanede fazla
stok bulunmadığında ve/veya istenilen miktarı gereğinden fazla görüyorsa) miktarlar
üzerinde oynama yapabilir.
Daha sonra eczanede kaydı yapılan ilaçlar eczane içersinde ya da toplu istemden
doğan fazlalık nedeniyle hastanenin ilaç deposunda hazırlanarak ilgili servisin görevlendirdiği
kişilere teslim edilerek servislere gönderilir. Eğer majistral preparatlar bulunuyorsa bunlarda
eczane laboratuarında hazırlanır. Hazırlanan ilaçlar gönderilirken tıbbi sarf ihtiyaç defterinin
asıl nüshası ilgili dosyaya konulmak üzere alınır ve suret sayfası da ilaç ve sarf malzemeleri
ile birlikte servise gönderilir. Bu işlem Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi’nde ayın 1. ve 16.
günleri yapılmasına rağmen, eczacının isteğine bağlı olarak daha sık aralıklarla da
gerçekleştirilebilmektedir. Aynı hastanenin ilçenin farklı bir yerinde bulunan ve birkaç ay
önce Devlet Hastanesi bünyesine katılan eski SSK hastanesi binasındaki poliklinikleri ve
servisleri tarafından istenilen ilaç ve sarf malzemeleri ise yine 15 günde bir karşılanarak
hastaneye ait bir araçla servislere ev polikliniklere gönderilmektedir. Acil servis için ise
durum daha farklıdır. Acil servis için neyin ne zaman gerekeceği bilinmese de deneyimlere
dayalı olarak kestirimler yapılır ancak hasta yoğunluğundaki değişim her zaman olası olduğu
için bu servisin ihtiyaçları haftalık, kimi zaman daha sık aralıklarla karşılanmaktadır.
Topluca ilaç gönderme işlemi yapılırken eczanede yeterli stokun bırakılmasına dikkat
edilmelidir. Hastane eczaneleri daha önce belirlenen zamanlarda ihaleler açarak ilaç ve sarf
malzemesi temini yaparlar ve toplu alımlar haricinde gerekli ilaç ve sarf malzemesi
gereksinimini doğrudan teminlerle karşılarlar. Bu şekilde alım yapmak çoğu zaman hastane
bütçesi açısından bir dezavantaj oluşturmaktadır ve bu yüzden stoktaki tıbbi malzemeyi ve
ilacı mümkün mertebe bir sonraki ihale zamanına kadar yetirmek, ancak bunu yaparken de
servislerin ihtiyaçlarını karşılamak eczacının sorumluluklarındandır ve deneyimlerle
kazanılabilen bir beceridir.
3) Poliklinik hastaların ilaç talebinin karşılanması: ( MSB ve SSK
Hastaneleri )
Stajımı Sağlık bakanlığına bağlı bir hastanede yapmış bulunmaktayım. Ancak
belirtmek gerekir ki 2005 yılı Şubat ayından itibaren SSK hastaneleri de sağlık bakanlığı
bünyesine alınmış ve SSKlı vatandaşlarımız ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler de
Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’lu vatandaşlar gibi sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir.
Yani hastanede hekim tarafından yazılan reçetelerini doğrudan serbest eczanelere
hazırlatabilmektedirler. Diğer kurumlara bağlı olan hastalardan farklı olarak bu
vatandaşlarımız muayene ücretleri olan 80 yeni kuruşluk meblağı ilaçlarını alırken serbest
eczanelere ödemektedirler.
4) Özel hasta gruplarının ( Ör: Gaziler ) ilaç gereksiniminin karşılanması:
Özel hasta gruplarında yeşil kart sahipleri ve gaziler hastaneye geldiğinde bunların
tüm giderleri hastane tarafından ilgili kurumlara fatura edilir. Bu hasta gruplarının ilaçları
yazılı olarak hasta kartıyla servislerden aynen normal hastalarda olduğu gibi istenir. Burada
ilaçların karşılanması aynen diğer hastalarda olduğu gibi olur. Ücretlendirme konusu
eczanenin sorumluluğunda değildir. Ancak yeterli stok bulunmadığında eldeki ilaçları verme
açısından bu hastalara öncelik tanınır. Ancak istenen ilaç eczanede bulunmuyorsa diğer
hastalardan farklı olarak “hastane eczanesinde yoktur” kaşesi yerine, bu tip hastalarda eczane
ilacı temin etmektedir, yani bu tip hasta reçeteleri dışarı çıkarılmaz. Hastanın gerekli ilaçları
doğrudan temin şeklinde hastane eczanesine getirtilir. Bu işlem için hastane tarafından
anlaşmalı depoya ilaç isteği yapılır. Depo tarafından eczaneye anlaşmaya göre 24 saat içinde
getirilen ilaç hastaya verilir. Depo parasını hastaneden alır.
5)Hekimlerin reçeteleme alışkanlıklarının / servis tüketim kalıplarının
izlenmesi:
Hekimlerin reçeteleme alışkanlıkları piyasaya yeni bir ilaç sunulmadığı sürece hemen
hemen aynıdır, değişmez. Eczacılar da bu hususta fikir sahibi olduklarından alımları ihtiyaç
doğrultusunda yaparlar. Hastalarda da önemli olan etken maddenin sağlanmasıdır, yani
istenilen eşdeğerinin bulunup bulunmamasıdır. Kimi zamanlarda da istenilen ilaç ya da etken
maddenin bulunmaması ya da stoklarda azalması nedeniyle endikasyon eşdeğeri başka bir ilaç
hekime önerilerek onaylanması halinde hasta tabelasındaki ilaçla değiştirilebilir. Örneğin
Ranitidin etken maddeli Ulcuran Ampul yerine Famotidin etken maddeli Famoser Ampul.
Staj yaptığım hastanede bir tek eczacı bulunması nedeniyle Eczacı, başhekim
yardımcısı ve hastane müdürü ile ayniyat işleri sorumlusundan oluşan İlaç Danışma Kurulu
kurulunda servis istekleri değerlendirilir. İstekler yönünde alımlar yapılarak stok oluşturulur.
Ayrıca bu kurul tarafından Hekimlere elde bulunan ilaçlar hakkında bilgi verilerek,
reçeteleme yaparken bunların göz önünde bulundurulması sağlanır.
Çok spesifik olup stokta bulunması gerekli görülmeyen ilaçlar, günlerle ölçülecek raf
ömrüne sahip ilaçlar, yeni piyasaya çıkmış ilaçlar, stoklarda kalmamış ilaçlar için reçeteye
“hastane eczanesinde kendisi veya muadili yoktur” kaşesi vurularak kurum ile anlaşmalı
olan serbest eczanelerden almaları üzere yönlendirilirler.
Eğer servislerin acil ihtiyacı olan ilaçlar hastane eczanelerinde bulunmuyorsa “Satın
alma” departmanına bildirilerek “acil ara alımlar” ile temin edilir.
6) Hastanede kullanılacak ilaçların seçim/öncelikleme kriterleri:
Hastanede kullanılacak ilaçların seçimi ve önceliklerine göre sınıflandırılması
eczacının sorumluluğunda gerçekleşen bir olaydır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en
önemli husus acil durumda gerekli olacak her türlü ilacı eczanede bulundurmaktır.
Öncelik daima bu grup ilaçlara verilmelidir. Örnek olarak Antihistaminikler, Narkotik
Analjezikler hastane eczanesinde sürekli bulundurulması gereken ve seçimde öncelikli olacak
ilaçlar arasındadır. Daha sonra yukarıda belirtilen; hekimlerin reçeteleme alışkanlıkları da göz
önünde bulundurularak açılacak ihalede oluşturulacak liste şekillendirilir.
İlaçların seçiminde önemli olan mümkün olduğunca fazla sayıda etken madde
bulundurmaktır. Böylece istenebilecek ilaçlar daha kolay ve daha çabuk bir biçimde
verilebilir. Aynı etken maddeyi içeren farklı firmaların ürettiği ilaçların arasında seçim
yapılacaksa tercih ilahe yapılarak ucuz olan ilaçtan yana kullanılacaktır. Burada ilaç üreten
firmaların üretim kalitelerine bakılmaz. Bunun nedeni, ilaç kalitesinin standart ve en üst
düzeyde olması zorunluluğudur. Zira piyasaya çıkan bir ilacın TC Sağlık Bakanlığı tarafından
standartlar ve kalite bakımından değerlendirilerek yeterli görülmüştür. Piyasada bulunan ama
eşdeğeri olmayan ilaçlar için ihale yapılacağında, ihaleye girecek tek bir firma ve ilaç
olacağından rekabet sağlanamayıp ekstra ıskonto sağlanamayacağından bu tip ilaçlar yerine
hekimin de görüşü alınarak ihale şartnamesine etken madde yerine ilaç grubu ya da
endikasyon ve dozaj şekli de belirtilebilir. Örneğin Düşük molekül ağırlıklı heparin, Üçüncü
kuşak sefalosporin v.b. İlaçların ucuz olarak temin edilmelerinin nedeni ise; Hastane bütçesi
açısından olumlu durum oluşturmaktır. Zira, hastaneye ilacın giriş fiyatı ne olursa olsun
hastane eczanesi hastalar için kurumlara fatura keserken kutu fiyatı ya da bunun üzerinden
hesaplanmış adet fiyatına % 3,5 anlaşmalı eczane ıskontosu ve % 7 firma ıskontosu
uygulayarak, kalan meblağı fatura etmektedir. Yani burada serbest eczanelerle aynı şartlar
geçerlidir. Örneğin kutu fiyatı 10 YTL olan bir ilaç için hastane ve eczane kuruma 8,95 ytl
fatura eder, bu indirimin % 7’lik kısmı olan 70 kuruş firma tarafından karşılanırken, diğer 35
kuruş hastane eczanesi tarafından yapılan ıskontodur. Aynı ilacın standart şartlarda serbest
eczaneye gelişi yaklaşık 6,75 YTL civarıyken aynı ilaç ihalede alınan miktar ve aynı firmanın
ya da deponun skalasından seçilecek diğer ilaçlara bağlı olarak 2 ila 3 YTL civarında bir
fiyata dahi alınabilmektedir. Hastaneye daha ucuza ilaç mal edebilmek için depoda miadı
yaklaşmış ilaçlardan gidişatı çok iyi olanlarda da alım yapılabilmektedir, eczacı bu ilaçların
miadı dolmadan tüketilebileceğinden emin olduğu taktirde iki aylık miadı kalmış ilaçları dahi
alabilmektedir. Çoğu zaman yakın miadı olan ilaçlar için ekstra ıskontolar yapılmaktadır.
7) Sıvı ilaçların karıştırılması ile ortaya çıkacak ilaç etkileşimleri:
Hastanede i.v. infüzyon şeklinde yüksek hacimli preparatlar ile tedavi gören hastalara,
tedavi için gerekli olan ampul şeklindeki diğer preparatların serumlara karıştırılarak verilmesi
sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Ancak bazı durumlarda bu şekilde karıştırılan ilaçlar
arasında geçimsizlik söz konusu olabilir, bunun sonucu ilaçların terapötik etkinliklerinde
azalma ya da kaybolma gibi “nispeten” daha zararsız haller ortaya çıkabileceği gibi, etkileşim
sonucu ortamda oluşabilecek toksik ürünlerden doğan daha ciddi hallere de
rastlanabilmektedir.
Eczacının her türlü ilaç etkileşmesi için olması gerektiği gibi sıvı ilaçların
karıştırılmasıyla ortaya çıkacak ilaç etkileşmeleri içinde bilgi sahibi olması zorunludur. Ancak
hastane eczacılığında hastayla birebir temas olmadığından hekimin yazdığı ilaçların hastaya
hangi şekilde verileceği de eczacı tarafından bilinemez. Eczacı, ilaçları kullanacak hastalarla
birebir temasta olmadığından çoğu zaman hastayı bilgilendirme vazifesini yerine
getirememektedir, buna karşın hekimler tarafından ilaçlar arası etkileşimler hakkında
yöneltilebilecek sorulara cevap verebilecek durumda olmalıdır. Hastane eczacısı da tıpkı
serbest eczanelerde olduğu gibi hekim tarafından reçetelenmiş olsa dahi, hastalara sunduğu
ilaçlardan sorumludur ve bu ilaçlardan doğabilecek olumsuz durumlarda hekimden önce
yükümlülük sahibidir. Tüm bu nedenlerle eczacı, bir hasta tabelası karşısına geldiğinde
mesleki bilgi ve birikimiyle reçeteyi bütün olarak değerlendirmeli; reçetedeki olası
geçimsizlikler, etkileşimler, doz aşımları gibi konularda hekimle temasa geçerek durumu
bildirmeli, gerekli gördüğünde uyarılarda bulunmalıdır.
8) Tedavi dozunun hesaplanması:
Yatan hastalarda da, hastalık teşhisi, tedavisi ya da profilaksisinde gerekli görülen
ilaçlar için ilacın etken maddesini ve kullanılacak etken maddenin miktarını belirleyerek ve
etken maddeyi uygun kombinasyonlarda birleştirerek ilacın formülünü oluşturarak reçete
oluştururlar.Eczacı ise bu reçete kendisine geldiğinde etken madde ve ilacı farmasötik
preparat haline getirmekle sorumludur. Eğer reçete ile ilgili bir sorun varsa eczacı bunu
önceden belirlemeli ve istenmeyen olayların önüne geçmelidir.
İlaç hazırlarken amaç; etken maddenin en az yan etki ile en fazla tedavi edici etkiyi
aynı anda gösteren ve hasta uyuncunu da göz önünde bulundurarak en uygun formülasyonu
oluşturmaktır. Farmakolojik etkinin gücü aşağıdaki etkenlere bağlıdır;
Hastaya bağlı faktörler; Yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, vücut yüzey alanı, vücut ısısı vb.
Hastalığa bağlı faktörler; Hastalığın seyir şeklinin ve şiddetinin beklenmedik yönde
değişmesi, yeni patolojik durumların ortaya çıkması vb.
İlaçla ilgili faktörler; İlacın farmasötik şekli, veriliş yolu, etken maddenin
fizikokimyasal özellikleri, ilacın veriliş zamanı, ilacın dozu, birlikte alındığı gıda, içecek ve
diğer ilaçlarla etkileşmesi vb.
Bir ilaçtan beklenilen etkinin en üst düzeyde sağlanması ; en uygun farmasötik
formülün seçilmesi, gerekli dozda ve gereken zamanda kullanılması ile mümkündür. Tedavi
dozu, hastada tedavi edici etki gösteren ilaç miktarıdır. Eczacının görevi; etken maddeyi
hekimin istediği dozda, hasta tarafından rahat, kolay ve emniyetle kullanılabilecek bir
preparat halinde hazırlamaktır. Ayrıca eczacı, reçete ve formüldeki etken maddenin dozunun
kontrol sorumluluğunu da taşır.
İlaçların dozları belirlenirken farmakopelerde belirtilen mutad ve maksimum doz
değerlerine dikkat edilmelidir. Mutad doz ilacın istenen farmakolojik etkiyi gösterdiği doz,
maksimum doz ise ilacın toksik etkilerinin görülmediği en yüksek dozdur. Preparatta mutad
dozun altında etken madde bulunduğunda bu preparatın istenen farmakolojik aktiviteyi
göstermemesi sorunu ortaya çıkar, buna karşılık etken madde miktarı daha önceden
belirlenmiş maksimum dozun üzerine çıktığında hastada hayati fonksiyon değişikliğine veya
hayati organlarda tahribe yol açabilir. Yani maksimum dozun üzerinde toksik etki oluşmaya
başlar. Maksimum doz, yalnızca ilaç olarak tanımlanan maddeler için değil, yardımcı madde
olarak kullanılacak farmakolojik değeri olmayan maddeler için de geçerlidir. Bu yüzden
yardımcı maddeler kullanılırken de bir preparatta bulunabilecek maksimum miktarlarına
dikkat edilmelidir. Belirli bir miktardan sonra her şeyin bir zehir olacağı gerçeği asla
unutulmamalıdır.
Bir etken maddenin dozu erişkinler için bir defada veya bir günde tehlikesizce
kullanılabilen ilaç miktarıdır. Burada erişkinden kasıt; ortalama 70 kg ağırlığında, 18 veya
daha büyük yaşta, normal vücut fonksiyonlarına sahip şahıstır.
Etken maddeler için bir defalık ve bir günlük mutat dozlar farmakopelerde kayıtlıdır.
Ayrıca etken maddeler için kullanılabilir dozlar kilogram başına hesaplama yapılarak da
belirlenebilir. Bu hesaplamada hastanın vücut ağırlığından faydalanılır. Aşağıda doz
hesaplanması için örnekler verilmiştir.
Örnek 1: Kilogram başına 10 mg dozunda kullanılan bir etken maddenin, 200 mg/mL
dozda ihtiva eden bir parenteral preparatından 20 kg ağırlığındaki bir çocuğa verilecek miktarı
nedir?
Çözüm: Madde kg başına 10 mg kullanıldığına göre 20 kg ağırlığındaki çocuğa
verilmesi gereken miktar; 10 x 20 = 200 mg’ dır.
Bu preparatın 1 mL’sinde 200 mg etken madde bulunduğuna göre hastaya 200 mg
etken madde vermek için preparattan 1 mL verilmelidir.
Bu durumda hastaya verilecek preparat miktarı 1 ml’dir.
Örnek 2: Kilogram başına 20 mg dozda kullanılan bir antibiyotik, flakonunda 500 mg
etken madde ihtiva eden bir ambalajdadır. Bu antibiyotik kullanılmadan önce 4,8 ml serum
fizyoloji ile 5 ml’ye tamamlanmaktadır. Bu preparatın 40 kg ağırlığındaki bir hastaya
verilecek dozu ne olmalıdır?
Çözüm : Etken madde 20 mg/kg olduğuna göre 40 kg olan hasta için 20x40= 800 mg
etken madde verilmelidir. Preparat 5 ml’de 500 mg etken madde ihtiva ettiğine göre ;
5 ml’de 500 mg etken madde varsa
X ml’de 800 mg etken madde vardır
X= 8 ml’dir.
Hastaya bu preparattan verilmesi gereken miktar 8 ml’dir, bunun için iki flakon yeterli
olan SF ile 5er mL’ye tamamlanır ve 10 mL’lik steril enjektörün 8 mL kalibrasyon çizgisine
kadar çekilip artan porsiyon atılır.
Birde verilen dozlar haftanın ilk dört günü bir günlük doz şeklinde, cuma günü ise
hafta sonu tatili sebebi ile üç günlük doz verilir. Ayrıca bazı antibiyotiklerin üç günlük
kullanım dozlarının aşıldığı durumlarda enfeksiyon uzmanının onayı (konsültasyon kağıdı)
veya rapor gereklidir. Örneğin Novacef 1gr i.v. müstahzarında.
9) Çocuk dozlarının hesaplanması:
Çocuklar için hazırlanan formül ve reçetelerde doz hesapları yetişkinlerden çok daha
önemlidir. Özellikle bebekler ve alerjik bünye sahibi çocuklarda sindirim sistemi
fermentlerinin henüz oluşmaması veya yetersiz oluşmasından dolayı ilaçtan beklenen tam etki
ancak iyi ayarlanması ile sağlanabilir.
Literatürde çocuk dozu belirtilirken yaş, vücut ağırlığı, vücut yüzey alanı, vb.
özelliklere göre düzenlemeler yapılmaktadır. Mutat çocuk dozları da yaşlara göre
verilmektedir
Doz ile ilgili çalışmalar için literatürde ;
• Bir yaşına kadar olan bebeklerde ( süt çocukları )
• 1-12 yaş grubu arasındakilerde ( 12 ve 12 yaşından küçük çocuklarda )
• 12-18 yaş grubu arasındakilerde ( 12 yaşından küçük çocuklar ) şeklinde bir
gruplama yapılmaktadır.
Yetişkin dozu bilinen bir etken madde veya ilaçtan çocuklar için kullanılacak miktarlar
çeşitli denklem, formül ve tablolar yardımı ile hesaplanabilir. Reçeteyi düzenleyen hekim ve
ilacı hazırlayan eczacı çocuk dozlarının yetişkin dozundan daha az miktarda olacağını
bilmesi, çocuklara ilaç verirken çocuğun özel şartlarını göz önüne alması gerekir. Örneğin
çocuğun kronik bir hastalığının olması, hassas bir durumun bulunup bulunmadığı, uzun
süreden beri ilaç kullanıp kullanmadığının dikkate alınması gerekir. Özellikle potent ilaçlarda
doz ayarlanması daha büyük önem taşır.
Çocuk dozlarının hesaplanmasında çeşitli tablo ve formüllerden faydalanılmaktadır.
Bugün pratikte kullanılan formül ve tablolar aşağıda gösterilmiştir.
YOUNG FORMÜLÜ :
Bu yöntemle çocuk dozu hesaplanması şöyle yapılmaktadır;
Çocuk dozu = [ Çocuğun yaşı/ ( Çocuğun yaşı +12) ] x Yetişkin Dozu
Formülde çocuğun yaşı yıl olarak yazılmalıdır.
Örnek 1 : Yetişkin dozu 20 mg olan bir ilacın 4 yaşındaki bir çocuğa verilecek dozunu
hesaplayınız.
Çocuk dozu = [ 4/ ( 4+12 ) ] x 20 = 5 mg’dır.
COWLING FORMÜLÜ :
Bu yöntemde doz hesabı şöyle yapılır.
Çocuk dozu = [ ( Çocuğun yaşı ) / 24 ] x Yetişkin Dozu
Örnek 1 : Yetişkin dozu 150 mg olsun bir etken maddenin 3 yaşındaki bir çocuğa
verilecek dozu nedir?
Çocuk dozu = [ ( 5+1 ) / 24 ] x 20 = 5 mg
CLARK FORMÜLÜ :
Bu formülde çocuk ağırlığının bilinmesi gerekir.
Çocuk Dozu = ( Çocuğun ağırlığı / 65 ) x Yetişkin Dozu
Örnek 1: Yetişkin dozu 150 mg olan bir etken maddenin 13 kg ağırlığında bir çocuğa
verilecek dozu nedir ?
Çocuk Dozu = ( 13 / 65 ) x 150 = 30 mg’dır.
FRIED FORMÜLÜ :
Bir yaşından küçük çocuklar için doz hesaplanmasında kullanılır. Bu yöntemle
hesaplamada aşağıdaki formül kullanılır.
Bebek Dozu = ( Ay olarak çocuğun yaşı / 150 ) x Yetişkin Dozu
Örnek 1: Yetişkin dozu 50 mg olan bir ilacın 3 aylık bir bebeğe verilecek dozu nedir?
Bebek Dozu = ( 3/ 150 ) x 50 = 1 mg’dır.
VÜCUT YÜZEYİNE GÖRE HESAPLAMA YÖNTEMİ :
Bu yöntem kullanılarak ilaç dozunun hesaplanması için ortalama olarak ( +%10 farkla
) 180 boyunda, 70 kg ağırlığında bir erkeğin vücut yüzeyi, 1,87 metrekare olarak kabul
edilmektedir.
Yeni doğmuş bir bebek 3,5 kg ağırlığında 0,25 metrekare, 2 yaşında bir çocuk 12 kg
ağırlığında ve 0,5 metrekare, 9 yaşındaki bir çocuk 30 kg ağırlığında ve 1 metre kare
yüzeyinde kabul edilmektedir.
Vücut yüzeyine göre ilacın dozunun hesaplanmasında aşağıdaki formüllerden
yararlanılır.
a. Çocuk Dozu = ( Çocuğun vücut alanı / Yetişkin vücut alanı ) x Yetişkin Dozu
b. 1 metre kare vücut yüzeyi için verilen ilaç dozu biliniyorsa bu durumda da ;
Çocuk Dozu = ( Çocuğun vücut alanı x birim yüzeye verilen ilacın dozu )
Formülü kullanılır.
10 ) Uyuşturucuların dağıtımı ve kayıtlarının yapılması:
Uyuşturucu ilaçlar kırmızı renkli uyuşturucu ilaç kartlarına yazılır. Bu kartlara 50
kalem ilaç yazılır ve dolduğunda eczaneye iade edilip yenisi alınır.Uyuşturucu ilaç kartları
eczanede on yıl süreyle saklanır, ayrıca ilaçlar “uyuşturucu madde kayıt defterine”
uyuşturucu ilaç kağıtlarındaki gibi kaydedilir. Uyuşturucu ilaç, ilaç kartına hasta adı,
numarası, doktor ve hemşirenin adı-soyadı, imzası açık bir şekilde olmak üzere istenir. İlaç
bilgisayara girildikten sonra kilitli olan kasadan istenen sayıda çıkartılır.
Uyuşturucu ilaçlar diğerlerinde olduğu gibi servislerce gönderilen küvetlere konularak
diğer ilaçlarla beraber gönderilmez, aksine servis hemşiresine elden teslim edilir. Ne yazık ki
bu tip ilaçların daha önceki yıllardan daha az olmakla birlikte halen hastane personelleri
tarafından su-istimal edildiği ve fiziksel ve iş yoğunluk bakımlarından serbest eczanelere
oranla daha büyük olan ve denetlemelerde daha az bakılan hastane eczanelerinden yasa dışı
olarak çıkarıldığı bir gerçektir. Doktor uyuşturucu ilaç için maksimum dozun üzerinde bir doz
talep etmiş ise ilaç verilmez. Stajı yaptığım hastane eczanesindeki uyuşturucu ilaçlara örnek
olarak; Morfin, Fentanyl, Dolantin, Durogesic gibi ilaçlar bulunmaktaydı.
11) Psikotrop ilaçların dağıtımı ve kaydedilmesi:
Psikotrop ilaçların dağıtımı da uyuşturucu ilaçlar gibidir, yalnız bu ilaçlar yeşil
kağıtlara yazılır. Stajı yaptığım hastane eczanesindeki psikotrop ilaçlara örnek olarak akineton
ampul, ketalar flakon, pentotal sodyum flakon gibi ilaçlar bulunmaktaydı.
12) Tanı gruplarına yönelik farmakoterapi haritalarının oluşturulması:
(klinik algoritma):
Tanı gruplarına yönelik farmakoterapi haritaları servislerde hekimler tarafından
oluşturulur. Belirlenen ilaçlar hasta kağıdına yazılır ve eczaneye gelir. Eczacının bu konudaki
yeri sadece gereken ilaçların verilmesi yönündedir. Ancak hekimler farmakoterapi haritası
hazırlanması sırasında eczacıdan yardım isteyebilir. Bu noktada eczacı ilaç konusundaki
bilgisini ortaya koyarak gerekli yardımı yapar.
Bu konuda eczacıdan gerektiği kadar faydalanılmadığı bir gerçektir. Tamamen ilaç
konusunda yetişmiş bir uzmanın, ilaç belirlenmesi sırasında bu ölçüde pasif durumda olması
tartışmaya açık bir konudur.
13) Hekimlerin ve hemşirelerin ilaç konusunda (farmasötik-terapötik)
bilgilendirilmesi:
İlaçlar ve farmakolojik etkileri bakımından doktor ve hemşirelerin bilgilendirilmesi
çok sınırlıdır. Bu konuda hastane bünyesinde kapsamlı bir eğitim verildiğini görmüş değilim.
Bilgilendirme sadece doktor veya hemşire tarafından eczanede gerek duyulan etken maddeyi
içeren ilaç bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hangisinin olduğun sorulması durumunda
gerçekleşmektedir.
14) Eczanenin çalışma düzeni ve işleyişi:
Staj yaptığım Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi eczanesinde bir eczacı, bir tıbbi
dokümantasyon alanında lisans eğitimi görmüş sözleşmeli sekreter, bir müstahdem, bunun
yanında ilçedeki devlet hastanesi bünyesine katılan eski SSK hastanesinin eczacısı ile birlikte
koordine halde çalışmaktaydı. Eczacılar hastaneler içindeki servis eczanelerinde görev
yapıyorlardı. Eski SSK hastanesi olan ve yani haliyle Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi B
Blok olarak adlandırılan hastanedeki eczacı, SSK zamanında poliklinik eczanesi eczacısı
olarak çalışmakta iken, birleşmeden sonra servis eczanesine dönüştürülen eczanede görev
yapmakta idi. Hızlı bir şekilde gerçekleşen birleşme sonrasında B-Bloktaki yeni servis
eczanesinin henüz tam olarak rayına oturmamış olması nedeniyle servis ihtiyaçları A-Bloktaki
servis eczanesinden karşılanmaktaydı. Diğer eczane daha çok SSK zamanından kalma
ilaçların hastane envanterine katılması ile ilgili çalışmaları ve A blok servis eczanesince B
bloktaki servislere gönderilen ilaçların dağıtılması ile ilgileniyordu. Bunun yanında standart
bir hastane içerisinde eczacıların görev yaptığı yerler:
Servis Eczanesi: Yatan hastalar için hasta vizite defterlerine ve orderlara yazılmış
ilaçları vermekten ve majistral preparat hazırlamaktan sorumlu.
Sıhhiye ayniyat: Burada yatan hastaların iğne ucu, korse, baston, sargı bezi vb. sıhhi
ihtiyaçlarını karşılamaktan dorumlu.
Eczane Büro: Yatan ve hastaların fiyatı yüksek ilaçlarını ve kırmızı ya da yeşil
reçeteyle verilebilecek ilaçlarını karşılamakla görevli.
Depo eczanesi: Burada ilaçların stoku yapılıyordu ve diğer eczanelerin ilaç
ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Bu eczaneler esas olarak baş eczacıya bağlı olarak çalışan sorumlu eczacılar tarafından
işletilmektedir. Bunların görevi eczanelerde çalışan diğer eczacı ve teknisyenleri denetlemek,
ilaç giriş ve çıkışını düzenlemek, gelen ilaçların kontrolünü yapmak, gerekli siparişleri
vermek, ilaç stoklarını düzenlemek, eczacının bulunması gereken bazı toplantı ve hastane
organlarında bulunmak, vb. görevleri üslenmektedir. Ayrıca ilaç ve malzeme alımlarında baş
eczacıya yardımcı olması sebebi ile “Satın alma” adında bir bölümde bulunmaktadır. Burada
eczacı görev yapmaz. Bunların görevi sadece ihaleleri düzenlemek, eczacı tarafından
belirlenen ilaçları en uygun şekilde almaktı.
Eczacılar, baş eczacıya görevinde yardım etmek, onun talimatlarına dayanarak
üstlendiği geçici görevleri yapmakla yükümlüdür. Esas olarak hasta kağıdına yazılı ilaçların
bilgisayara girilmesi, bulunmayan ilaçlar için yoktur kaşesi basılması ve onaylanması, bazı
ilaçlar için rapor gereksinimi olduğunda servislerin uyarılması, doz aşımı ve ilaç etkileşmesi
gibi durumlarda gerekli tedbirlerin alınması ve ilgili servise bildirilmesi gibi sorumluluklar
taşımaktadır. Teknisyenler ise ilaçların hazırlanması, raflara dizilmesi, servisleri gönderilmesi
gibi işlerde sorumlulukları dahilinde hareket etmektedirler.
Stajımı yaptığım Polatlı Duatepe Devlet Hastanesinde yalnızca bir servis eczanesi ve
bir eczacı bulunması nedeniyle servislerce istenen ilaçların değerlendirilip hazırlanması, depo
ve stok kontrolünün yapılmasında aynı tek eczacı görev yapıyor, isteklerin bilgisayara
girilmesi gibi işlerde sekreter, ilaçların raflara yerleştirilmesi, servis isteklerinin raflardan
servis küvetlerine aktarılması gibi işlerde sekreter ve müstahdem yardımcı oluyordu. Depodan
servis eczanesine ilaçların taşınması işi görevli müstahdemce yapılıyor, servislerin ilaçlarının
servislere çıkarılması gibi işlerde servisler tarafından görevlendirilmiş personel ve
müstahdemlerce yapılıyordu.
15) Mesai sonrası eczacılık hizmetleri/nöbet düzeni:
Staj yaptığım Polatlı Duatepe Devlet Hastanesinde mesai saatleri sabah 08:30-12:00
Öğleden sonra 13:00-17:00 saatleri arasındaydı ve servis eczanesi 17:00da kapanıyordu.
Hastanede nöbet sistemi yürütülmüyordu. Hafta sonları ve mesai dışında kalan zamanlarda
hastaların acil ilaç istekleri ilçedeki serbest nöbetçi eczaneler tarafından karşılanıyordu.
Ancak hastane eczanesini gerektirecek acil durumlarda 24 saat boyunca eczacı icap vazifesi
yapıyordu.
16) Eczane laboratuarında yapılan üretim, hazırlana preparatların
formülleri ve hazırlanması:
Staj yaptığım sürece hastane eczanesine majistral reçete gelmedi ancak gerekli
görüldüğü zamanlarda kullanılmak üzere hazır bulunan kimyasal maddeler ve tariflerin
olduğu paperler bulunmaktaydı. Bunlara örnek olarak alet solüsyonu, ağız bakım solüsyonu,
mersol, rivanol çözeltisi verilebilir.
Alet solüsyonu:
Sodyum nitrit....................5 g
Zefiran.............................10 mL
Distile su...........................1000 mL
5 g sodyum nitrit tartılır. 1000 mL distile suda çözülür. Üzerine 10 mL Zefiran eklenir
ve karıştırılır.
Ağız Bakım Solüsyonu:
Sodyum bikarbonat.................3 g
Distile su...............................100 mL
3 g sodyum bikarbonat tartılır. 100 ml suda çözündürülür.
Mersol Çözeltisi:
Mercurorum..........................2 g
Distile su...............................100 mL
2 g mersol tartılır ve bir kaba alınır, üzerine 100 mL distile su ilave edilir,
çözününceye kadar karıştırılır.
Rivanol Çözeltisi:
Rivanol..................................1 g
Distile su...............................1000 ml.
1 g rivanol tartılır üzerine 1000 mL distile su ilave edilir, çözününceye kadar
karıştırılır.
Boraks Solüsyonu:
Boraks..................................7 g
Distile su............km..............1000 mL
7 g boraks tartılır ve bir kaba alınır, üzerine 1000 mL distile su eklenir, çözününceye
kadar karıştırılır.
Kullanılışı: Göz banyosu olarak kullanılır
Salisilik asit pomat (%2)
Salisilik asit.............................40 g
Vazelin.....................................1800 g
Lanolin.....................................200 g
17) Ölçü ve tartı aletlerinin bakımı ve denetimine ilişkin işlemler:
Hastane eczanesinde bulunan ölçü ve tartı aletlerinin bakımı belirli aralıklarla
teknisyenler tarafından yapılır ve eczacılar tarafından kontrol edilir. Herhangi bir arıza
durumunda hastane teknik personelinden yardım istenir. Eğer hastane teknik ekibi sorunu
halledemezse yetkili firmanın servisi ile irtibat kurularak arızanın giderilmesi sağlanır.
18) Depodan eczaneye ilaç çekimi: & 19) İlaçların ve diğer
kalemlerin
stok kontrolü ve
yerleşimi:
Benim staj yaptığım servis eczanesi, genel ilaç stoğunu ve/veya kalan ilaç miktarını an
be an bilgisayar sistemi yardımıyla görebiliyordu, buna ek olarak servislerdeki ilaç stoğunu da
takip etme olanağına da sahipti. İstendiği taktirde geriye dönük herhangi bir zaman diliminde
ya da geçmişteki herhangi bir zaman aralığında servislere verilen ilaçlar ya da servislerce
tüketilen ilaçlar hakkında dökümler çıkarma olanağına da sahipti. Kullanılan paket program
sayesinde stoklarda herhangi bir ilacın eczacı tarafından belirlenen kritik seviye altına
düşmesi halinde bu durumun hatırlatılması şansı da vardı.
Servis eczanesinde raflarda herhangi bir ilacın azalması durumunda müstahdeme
durum bildirilerek depodan istenilen adette eczaneye ilaç çıkartılıyordu, hastanede ayrıca bir
depo eczanesi bulunmadığından deponun sorumluluğu da tek eczacıya aitti ve depodan servis
eczanesine çıkarılacak ilaç ya da malzeme için herhangi bir prosedüre gerek duyulmuyordu.
Hastanenin genel ilaç stoğu az evvel de belirtildiği gibi hastanede kurulmuş bilgisayar
ağına bağlı bir bilgisayar sistemi ile yapılıyordu. Her ilaç alımında, alınan ilacın adı ve
miktarı bilgisayara giriliyor ve bu şekilde stok bilgisayara yüklenmiş oluyordu. Servislere ilaç
gönderilmesi esnasında ise yine aynı paket program kullanılarak servis ilaç istekleri
kaydediliyor ve onaylandığı anda söz konusu ilaçlar genel stoktan düşülüyordu. İstenilen her
herhangi bir anda stokta ne kadar ilaç olduğu da bu sayede izlenebiliyordu. Hastanedeki bilgi
ağı sayesinde servislerdeki toplu istemle verilen ilaçların ve malzemenin izlenmesi de
mümkün kılınmıştı. Bilgisayar programı, herhangi bir ilacın haftalık, aylık, üç aylık ya da
istenilen herhangi bir zaman sürecindeki gidişini tablo ya da grafik olarak eczacının
görmesine imkan veriyordu. Eczacı, bilgisayara her ilaç için gidiş hızına göre belirlenmiş bir
kritik seviye girişi yapar. Stoklardaki ilaç sayısı bu noktanın altına düştüğünde bilgisayar
otomatik olarak bununla ilgili uyarı verir ve ilacı sipariş listesine ekleyip eklemek
istemediğini eczacıya sorar.
Stajımı yaptığım hastane eczanesindeki eczacı yıllardır aynı hastanede ve yaklaşık
aynı hekimlerle çalışıyor olmanın verdiği tecrübeyle yapılan ihalelerde yeterli miktarda ilaç
almakta ve stok sıkıntısına fazla düşmemektedir. Zira her istendiğinde ihale açarak ilaç alımı
yapma olanağı yoktur. İhaleler belirli aralıklarla yapılmaktadır ancak çok kritik durumlarda
ihtiyaç duyulan ilaçlar için ihale açma durumu söz konusu olabilmektedir. Bunun nedeni,
belirli aralıklarla açılan büyük ihalelerde büyük parti alımlarda daha ucuza daha fazla ilaç
almanın mümkün olmasıdır.
İhalede alımı yapılan ilaçlar toplu olarak hastane deposuna getirilebileceği gibi, miad
avantajı sağlamak için firma ya da depo ile yapılan anlaşmaya göre iki ya da üç parti halinde
birkaç ay arayla da hastaneye getirilme yoluna da gidilebilir. Bu, özellikle raf ömrü aylarla
ölçülecek kadar kısa olan ilaçlar için başvurulmaktadır. Zira daha önce de belirttiğim gibi staj
yaptığım hastanede senede iki ya da üç defa büyük ihale yapılıyor ve hedef olarak ara
zamanlarda yeni alımlara gerek görülmemesi için fazla miktarda ilaç alınıyordu.
20) Eczanede bulunan ilaçların saklama koşulları ve alınan önlemler:
Firmalardan ya da ecza depolarından gelen ilaçlar sayım yapılmasının ardından,
görevlendirilen personel tarafından depoya indirilir. Depoda ilaçların raflara dizimi belirli bir
sıra gözetmeksizin yapılmaktadır, herhangi bir ilacın ihtiyaç anında bulunması eczacının ve
müstahdemin uzun zaman boyunca edindikleri aşinalık sayesinde mümkün olmaktadır.
Servis eczanesinde ilaçların raflara dizilişinde ise endikasyona ve farmasötik şekillere
göre karma bir yerleşim prensibi gözetilmektedir. IV infüzyon çözeltileri bir rafta dururken,
tabletler ayrı bir dolapta bulunmaktadır. Enjeksiyonluk preparatlar çok sayıda ve çeşitte
olduğundan birkaç dolaba yerleştirilmiş ve bunlar içinde genellikle aynı servisler tarafından
bolca istenen ilaçlar birbirlerine yakın olarak yerleştirilmiştir. Aşılar ve kan ürünleri gibi
soğukta saklanması gereken ilaçlar servis eczanesi içindeki buzdolaplarında ve hastane
bünyesinde bulunan soğutma sistemi ile sıcaklığı +4 °C ‘e sabitlenmiş soğuk depoda
saklanmaktadır. Servis eczanesi ve depo fiziki konumu nedeniyle güneş almayan bir durumda
olduğundan ışıktan korunarak saklanması gereken ilaçlar için ekstra bir önleme gerek
görülmemiş, ancak dolapların metal kapaklı alt taraflarına yerleştirilmeye dikkat edilmiştir.
Uyuşturucu ve psikotrop ilaçlar ise anahtarı eczacı tarafından korunan kilitli bir odadaki kilitli
dolaplarda muhafaza edilmektedir.
21) İlaç ihalesi ve ilaç satın alma prensipleri:
Hastanenin gereksinimi olan ilaç ve sıhhi malzemeleri eczacı, hekimlerden de görüş
alarak belirlerler ve hastane yönetimine bildirilir, bu bildirim sırasında eczacı, genel prensip
olarak etken madde ve doz bildirmektedir, ancak tek bir firmanın ürettiği etken maddelerin
istenmesinden kaçınmak için aynı etkiye sahip bir ilaç alımı için ilaç grubu adı da verilebilir.
Örneğin, düşük molekül ağırlıklı heparin ya da üçüncü kuşak sefalosporin gibi. Bunda
amaçlanan şey, rekabet ortamı oluşturarak hastane kaynaklarıyla daha fazla ilaç almaktır.
Eczacının oluşturduğu ilaç ve tıbbi malzeme listesi hastane yönetimine sunulur,
hastane yönetimi ise duyuru yaparak gerekli malzemeleri ve ilaçları ilan eder. İhale şartları ve
ihale tarihi belirlenir. İhale kapalı zarf usulü yapılır. Bu ihalelerde ilaçlar için Türkiye’de
Bağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış müstahzarları üreten firmalar girebilir, tıbbi
malzemeler içinse ancak uluslar arası (CE) kalite standartlarına uygun olan ürünleri üreten ya
da bu ürünleri pazarlayan firmalar girebilir.
İlaçlar için bir kalite tespit mekanizması işletilmemesine rağmen, eldiven, enjektör,
intraket, bisturi v.b. tıbbi malzemeler için en düşük teklifleri sunan firmalardan ürünlerinden
numuneler istenir ve bunları kullanacak olan hekim ve hemşirelere bu numuneler dağıtılır. Bu
personelin geneli tarafından olumludur şeklinde onay verilen ürünler fiyatı daha yüksek olsa
dahi tercih edilebilmektedir.
22) Eczanenin yerleşim planı
Eczanenin yerleşim planı EK’te sunulmuştur.
23) Hastane ve eczanenin idare düzeni
Hastane ve eczanenin idari düzeni
Müdür Muavinleri
Hastane Müdürü
Eczane Teknisyenleri Sekreter
Sorumlu Eczacı
Başhekim Muavinleri
Başhekim
Eczanede çalışan tüm personel (eczacılar, teknisyenler) sorumlu eczacıya bağlıdır ve
onun denetimindedirler. Sorumlu eczacıda başhekim muavinlerinden eczanelerden sorumlu
olana bağlıdır.
Baş hekim muavinleri doktor sıfatı taşımak zorundadır. Ancak , müdür ve müdür
muavinleri doktor değildir. Başhekim muavinlerinin her birinin ayrı bir görevi vardır. Örneğin
sadece bir tanesi eczanelerden sorumludur. Ancak bu kişinin ihale hazırlığı esnasındaki
yazışmalar dışında eczaneyle herhangi bir ilişkisi yoktur.Müdür ve müdür muavinlerinin de
her birinin ayrı görevleri vardır. Örneğin; yemekhane, çevre düzeni gibi.
24) Hastane eczacısının yer aldığı hastane organları (sürekli geçici
kurullar)
Hastane eczacıları kurum içinde çeşitli kurullarda görev almaktadır:
Bunlardan baş eczacı:
� Hastane Enfeksiyon Kontrol Kurulu
� Antibiyotik Kontrol Kurulu
� İlaç Muayene Komisyon Başkanlığı
� İlaç Danışma ve Tespit Kurulunda görev alır.
Ayrıca eczacılar ilaç fiyat kontrol komitesi gibi kurullarda görev almaktadır. (İlaç ve
tıbbi malzemelerin ihale komisyonu)
25) Kliniklerin ziyaret edilmesi. Hasta ilaç isteklerinin düzenlenmesi ve
hastaya ilaç verilme esasları ve hastaların taburcu olurken ilaç kullanımı
konusunda bilgilendirilmesi:
Hasta ilaç isteklerinin düzenlenmesi ve hastaya ilaç verilme esasları, hastaların taburcu
olurken ilaç kullanımı konusunda bilgilendirilmesi hekimler tarafından yapılmaktadır.
Eczacının bu konuda söz hakkı bulunmamaktadır. Bunun nedeni kliniklerin ve hastaların
eczacı tarafından ziyaret edilmemesidir.
26) Staj yaptığınız eczanede klinikler arası veya hastaneler arası iletişimin
sağlandığı bir bilgisayar sistemi var mı? Bilgisayar hastane eczanelerinde nasıl
hizmet veriyor:
Staj yaptığım hastanede hastane içi iletişim ve koordinasyona yardımcı olan bir
bilgisayar altyapısı kuruluydu ve bu sayede eczanede ilaç giriş çıkışının yapılması stok
kontrolü gibi işlerin yapılmasında kullanılmaktaydı. İhale ya da doğrudan temin yoluyla
alınan her ilaç bilgisayarda girişler kısmına eklenir ve stoka dahil edilirdi. İstendiği anda,
istenen zaman dilimine göre bir ilacın giriş ve çıkışı gözlenebilmektedir. Bilgisayar yazılımı
gelişmiş bir program olduğundan Türkiye’de ruhsatlı tüm ilaçlar prospektüs özetleri ve
eşdeğerleri de dahil olmak üzere olması gereken tüm bilgilerle beraber sistemde kayıtlı
bulunmaktadır. Herhangi bir ilaç girişi ya da çıkışı yapılacağında yapılması gereken alfabetik
listeden o ilacın adının üzerine gelmek ve o ilaçla ilgili seçeneklerden istenen işlemi
tıklamaktan ibarettir.
Aynı bilgisayar paket programı, hastanedeki diğer bilgisayarlarla da bağlantılı idi, bu
sayede servisler arasında ve hastanenin laboratuar, eczane, ameliyathane vb her organını
birbirine olan iç iletişimleri bu şekilde yapılabilmektedir. Sistem, servis ilaç isteklerinin
servisteki bilgisayara girilerek, order ve vizite defterlerine gerek olmadan servislerin ilaç
isteminde bulunmasına dahi olanak sağlamaktaydı, ancak ilaç isteminde esas olan hekimin
kaşe ve imzasının bulunduğu resmi evraklar olduğundan bilgisayar burada yardımcı
pozisyona düşüyor, servis ihtiyaçlarını toplamak için kullanılıyordu. Bilgisayar sistemi
sayesinde laboratuar tetkikleri istenen bir hastanın, gidip kan idrar vb numune vermesi
ardından elde edilen bulguların, tetkikleri isteyen hekimin kendine özel şifresiyle giriş yaptığı
servis bilgisayarında görülmesi, sağlık hizmetlerinin kalitesi ve hızı açısından teknolojinin
sağladığı yararlar adına çarpıcı bir örnektir.
Özet olarak hastane eczanesinde bilgisayarın kullanım alanları, stok kontrolü, hastane
içi ilaç gidişatı, servis-eczane iletişiminin sağlanması, hızlı büyüyen ilaç skalası ile ilgili son
bilgilerin (yeni muadiller vs) eczacıya ulaştırılmasında aracılık, yatan hastalara uygulanan
tedavi şeklinin izlenmesi, kullandığı ilaçlar ve hastalığın gidişatı şeklinde bilgiler
alınabilmektedir. Taburcu olacak hastanın fatura düzenlenmesi de bu bilgisayar sisteminden
yararlanılarak yapılır.
Hastaneler arası özelleşmiş bir bilgisayar sistemi olmamasına karşın, İnternet
olanaklarıyla birbirinden uzak hastane eczanelerinin özellikle miadları yaklaşmış olan ilaçları,
israf olmadan gidişatlarının daha iyi olduğu başka bir hastaneyle takas ya da hibe edilmesine
olan katkısı azımsanamayacak derecede önemli bir konudur.
27) Hastane eczacılarına yönelik hizmet için eğitim etkinlikleri:
Staj yaptığım hastane eczanesinde hastane eczacılarına yönelik herhangi bir hizmet
için eğitim etkinlik yapıldığına şahit olmadım.
28) Hastane eczanesi-İl Sağlık Müdürlüğü ilişkileri:
Devlet hastaneleri, doğrudan İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı olduğundan hastane
eczaneleri de dolaylı olarak bu kuruma bağlıdır. İl Sağlık Müdürlüğü’nün eczaneyi denetleme
yetkisi vardır. Bunun yanında serbest eczanelerde olduğu gibi, hastane eczaneleri de
oluşturulurken İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kontrol edilir ve olur alındığı taktirde açılabilir.
Açılışları akabinde bu kurum tarafından verilen reçete kayıt defteri, uyuşturucu-psikotrop
defteri alma ve tutma zorunluluğu var.
Hastane eczanesi ayrıca il sağlık müdürlüğü tarafından yollanan seri numarası belli
yeşil ve kırmızı reçeteleri, imza karşılığında hekime teslim etmek hususunda İl Sağlık
Müdürlüğü ile hekim arasında köprü vazifesi görür.
Hastane eczanesi; çeşitli aşıları (kuduz, akrep, tetanos ,yılan serumu), ve PPD
solüsyonunu il sağlık müdürlüğünden ayniyat karşılığı alır. Ayrıca kırmızı, yeşil ve mor
reçetelerin birer nüshalarını da serbest eczanelerde olduğu gibi kontrol amaçlı il sağlık
müdürlüğüne gönderilir.
29) Hastane eczanesi-Bölge Eczacı Odası ilişkileri
Hastane eczanesinin Bölge Eczacı odası ile ilişkisi bulunmamaktadır. Zira eczacı
odaları daha çok serbest eczaneleri ve eczacıları kapsayan meslek örgütü görünümündedir.
Serbest eczanelerin eczacılarının bölge ecza odalarına kaydolma zorunluluğu olmakla birlikte,
hastane eczacıları için böyle bir zorunluluk yoktur, yine de eczacı isteğe bağlı olarak odaya
kaydolma hakkına sahiptir. Bu şekilde ecza odaları ve TEB tarafından gönderilen yayınlara
sahip olabilir, zaman zaman açılan mesleki seminer sempozyum, fuar ve toplantılar hakkında
bilgilendirilebilir, bunlara katılma olanağına kavuşabilmektedir. Bunlar dışında hastane
eczanesi ile bölge eczacı odası arasında herhangi bir ilişki söz konusu olmamaktadır.